DÖNEM
: 22 CİLT : 21 YASAMA YILI : 1
T. B. M. M.
TUTANAK DERGİSİ
105 inci Birleşim
10 . 7 . 2003 Perşembe
İ
Ç İ N D E K İ L E R
Sayfa
I. - GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
II. - GELEN KÂĞITLAR
III. -
YOKLAMALAR
IV. -
BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A)
GÜNDEMDIŞI KONUŞMALAR
1. - Muğla Milletvekili Orhan Seyfi
Terzibaşıoğlu'nun, Muğla'nın düşman işgalinden kurtarılış yıldönümüne ilişkin
gündemdışı konuşması
2. - İstanbul Milletvekili Berhan
Şimşek'in, Emekliler Haftası ve emeklilerin içerisinde bulundukları ekonomik
sorunlar ile alınması gereken tedbirlere ilişkin gündemdışı konuşması
3. - Erzurum Milletvekili Muzaffer
Gülyurt'un, biyoteknoloji ve genetik biliminin sağlık alanındaki önemine ve bu
alanda yapılması gerekenlere ilişkin gündemdışı konuşması
B) Gensoru, Genel Görüşme, Meclİs SoruşturmasI ve Meclİs AraştIrmasI
Önergelerİ
1. - Mersin Milletvekili Mustafa Özyürek
ve 77 milletvekilinin, Ankara Büyükşehir Belediyesinin plansız ve programsız
projelerle kaynak israfına yol açmasına göz yumduğu ve gerekli önlemleri
almayarak görevini kötüye kullandığı iddiasıyla İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu
hakkında Meclis soruşturması açılmasına ilişkin önergesi (9/1)
2. - Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt
Aslanoğlu ve 21 milletvekilinin, elektrik üretim politikası ve bölgesel
elektrik tarifesi uygulaması konusunda Meclis araştırması açılmasına ilişkin
önergesi (10/119)
V. - KANUN
TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER
1. - Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile
Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun Tasarısı
ve Adalet Komisyonu raporu (1/521) (S. Sayısı : 146)
2. - Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda
Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısı ve Adalet Komisyonu raporu
(1/523) (S. Sayısı: 152)
3. - Eleman Temininde Güçlük Çekilen
Yerlerde Sözleşmeli Sağlık Personeli Çalıştırılması ile Bazı Kanun ve Kanun
Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı ve Sağlık,
Aile, Çalışma ve Sosyal İşler ve Plan ve Bütçe Komisyonları raporları (1/611)
(S. Sayısı: 209)
4. - Karayolu Taşıma Kanunu Tasarısı ve
Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu raporu (1/354) (S. Sayısı:
141)
5. - Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu Tasarısı
ile İçişleri ve Adalet Komisyonları raporları (1/591) (S. Sayısı: 199)
6. - Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile
Bangladeş Halk Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde
Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşmasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu
raporu (1/414) (S. Sayısı: 157)
VI. -
SORULAR VE CEVAPLAR
A) YazIlI Sorular ve CevaplarI
1. - Manisa Milletvekili Hasan Ören'in,
bir idari göreve atanan şahsın soruşturma geçirip geçirmediğine ilişkin sorusu
ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Bülent Arınç'ın cevabı (7/691)
2. - İzmir Milletvekili Muharrem
Toprak'ın, çevre ve sağlığa zarar vermeyen poşet üretimine ilişkin Başbakandan
sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe'nin cevabı (7/703)
3. - Adana Milletvekili Tacidar Seyhan'ın,
Irak krizi sırasındaki buğday ithaline,
- Manisa Milletvekili Hasan Ören'in,
Turgutlu ve Saruhanlı'daki tarım alanlarının afet kapsamına alınıp
alınmayacağına,
- Kırklareli Milletvekili Mehmet S.
Kesimoğlu'nun, Kırklareli İlindeki süne mücadelesine,
- Adana Milletvekili Atillâ Başoğlu'nun,
çiftçiler için kullandığı bir ifadeye,
İlişkin soruları ve Tarım ve Köyişleri
Bakanı Sami Güçlü'nün cevabı (7/716,724,726,729)
4. - Antalya Milletvekili Nail Kamacı'nın,
nakliyecilerin sorunlarına ilişkin Başbakandan sorusu ve Ulaştırma Bakanı
Binali Yıldırım'ın cevabı (7/731)
5. - Kırıkkale Milletvekili Halil Tiryaki'nin,
Çevre Koruma Vakfı işçilerinin bazılarının işten çıkarılmasına ilişkin sorusu
ve Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe'nin cevabı (7/754)
6. - Konya Milletvekili Atilla Kart'ın,
Aksaray-Sultanhanındaki doğalgaz stoklama depolarının yapımında fay hattının
dikkate alınıp alınmadığına ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı
Mehmet Hilmi Güler'in cevabı (7/764)
7. - Konya Milletvekili Atilla Kart'ın,
Konya Ovası Projesine ilişkin Başbakandan sorusu ve Enerji ve Tabiî Kaynaklar
Bakanı Mehmet Hilmi Güler'in cevabı (7/765)
8. - Tekirdağ Milletvekili Mehmet Nuri
Saygun'un, İstanbul-Halkalı Gümrüğünde iş yoğunluğunun giderilmesi için
alınacak tedbirlere ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen'in cevabı
(7/844)
9. - Adana Milletvekili Atillâ
Başoğlu'nun, elektrik kesintilerinin ilanına ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabiî
Kaynaklar Bakanı Mehmet Hilmi Güler'in cevabı (7/863)
10. - Antalya Milletvekili Nail
Kamacı'nın, köy yollarının yapımı için mazot ücreti istendiği iddiasına ilişkin
sorusu ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Sami Güçlü'nün cevabı (7/895)
I. - GEÇEN
TUTANAK ÖZETİ
TBMM Genel Kurulu saat 15.00'te açılarak
iki oturum yaptı.
Diyarbakır Milletvekili Aziz Akgül'ün,
yoksulluğun azaltılmasında mikrokredi projesiyle ilgili uygulamalar konusundaki
gündemdışı konuşmasına, Devlet Bakanı Beşir Atalay,
Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Vedat
Melik'in, Şanlıurfa'nın Suruç İlçesinde yaşanan sulama sorununun ekonomik ve
sosyal yansımaları ve alınması gereken önlemlere ilişkin gündemdışı
konuşmasına, Tarım ve Köyişleri Bakanı Sami Güçlü,
Cevap verdiler.
Hatay Milletvekili Abdulaziz Yazar, Türk
Ordusunun İskenderun'a girişinin 65 inci yıldönümü münasebetiyle gündemdışı bir
konuşma yaptı.
(8/3) esas numaralı, Kuzey Irak'ta 11 Türk
Silahlı Kuvvetleri personelinin gözaltına alınmasıyla ortaya çıkan kriz
konusunda hükümetin yürüttüğü politikalar hakkındaki genel görüşme önergesinin
Genel Kurulun 9.7.2003 tarihli (bugünkü) birleşiminde görüşülmesine ilişkin CHP
Grubu önerisinin, yapılan görüşmelerden sonra, kabul edilmediği açıklandı.
Gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleri
ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmının:
1 inci sırasında bulunan, Adlî Yargı İlk
Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri
Hakkında Kanun Tasarısının (1/521) (S. Sayısı: 146) görüşmeleri, daha önce geri
alınan maddelere ilişkin komisyon raporu henüz gelmediğinden;
2 nci sırasında bulunan, Hukuk Usulü
Muhakemeleri Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısının (1/523)
(S. Sayısı: 152) görüşmeleri, komisyon yetkilileri Genel Kurulda hazır
bulunmadıklarından;
Ertelendi.
3 üncü sırasında bulunan, Türkiye
Cumhuriyeti ile Ukrayna Arasında Hukukî Konularda Adlî Yardımlaşma ve İşbirliği
Anlaşmasının (1/450) (S.Sayısı: 104),
4 üncü sırasında bulunan,Türkiye
Cumhuriyeti ile Türk Kültür ve Sanatları Ortak Yönetimi Genel Müdürlüğü
Arasında Arsa Tahsisi Hakkında Protokolün (1/388) (S. Sayısı: 55'e 1 inci Ek),
5 inci sırasında bulunan, Türkiye
Cumhuriyeti ile Çek Cumhuriyeti Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde
Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşmasının ve
Eki Protokolün (1/443) (S. Sayısı: 158),
6 ncı sırasında bulunan, Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ile İran İslam Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Gelir ve
Servet Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi
Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşmasının (1/349) (S.Sayısı: 155),
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair
Kanun Tasarılarının, görüşmelerini müteakiben elektronik cihazla yapılan
açıkoylamalardan sonra, kabul edildikleri açıklandı.
7 nci sırasında bulunan, Eleman Temininde
Güçlük Çekilen Yerlerde Sözleşmeli Sağlık Personeli Çalıştırılması ile Bazı
Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun
Tasarısının (1/611) (S. Sayısı: 209) görüşmelerine başlanılarak, 13 üncü
maddesine kadar kabul edildi.
10 Temmuz 2003 Perşembe günü saat 15.00'te
toplanmak üzere, birleşime 21.07'de son verildi.
Nevzat Pakdil
|
|
Başkanvekili |
|
|
Mehmet Daniş |
|
Ahmet Küçük |
|
Çanakkale |
|
Çanakkale
|
|
Kâtip
Üye |
|
Kâtip
Üye |
|
|
Türkân Miçooğulları |
|
|
|
İzmir |
|
|
|
Kâtip
Üye |
|
No. : 149
II. - GELEN KÂĞITLAR
10 .7. 2003 PERŞEMBE
Tezkere
1. - Mersin Milletvekili
Ali Er'in; Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi
(3/328) (Anayasa ve Adalet komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona)
(Başkanlığa geliş tarihi : 7.7.2003)
Rapor
1. - Manisa Milletvekili
Bülent Arınç ve 30 Milletvekilinin; Tütün, Tütün Mamulleri, Tuz ve Alkol
İşletmeleri Genel Müdürlüğünün Yeniden Yapılandırılması ile Tütün ve Tütün
Mamullerinin Üretimine, İç ve Dış Alım ve Satımına, 4046 Sayılı Kanunda ve 233
Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanuna Bir Geçici
Madde Eklenmesi Hakkında Kanun Teklifi ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu
(2/165) (S. Sayısı: 214) (Dağıtma tarihi : 10.7.2003) (GÜNDEME)
Sözlü Soru Önergeleri
1. - Zonguldak
Milletvekili Harun Akın'ın, Zonguldak-Devrek bölünmüş yol projesine ve
Zonguldak-Ereğli yolundaki çalışmalara ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından
sözlü soru önergesi (6/648) (Başkanlığa geliş tarihi : 9.7.2003)
2. - İstanbul
Milletvekili Bihlun Tamaylıgil'in, emniyet mensuplarına ödenmekte olan dikiş
paralarına ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/649) (Başkanlığa
geliş tarihi : 9.7.2003)
Yazılı Soru Önergeleri
1. - Kırıkkale
Milletvekili Halil Tiryaki'nin, Tekwondo Federasyonu Başkanı hakkındaki
iddialara ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Mehmet Ali Şahin)
yazılı soru önergesi (7/932) (Başkanlığa geliş tarihi : 9.7.2003)
2. - Konya Milletvekili
Atilla Kart'ın, yükseköğretim mezunu polis amirlerinin terfi esaslarına ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/933) (Başkanlığa geliş tarihi :
9.7.2003)
Meclis Soruşturması Önergesi
1. - Mersin Milletvekili
Mustafa Özyürek ve 77 Milletvekilinin, Ankara Büyükşehir Belediyesinin Plansız
ve Programsız Projelerle Kaynak İsrafına Yol Açmasına Göz Yumduğu ve Gerekli
Önlemleri Almayarak Görevini Kötüye Kullandığı ve Bu Eylemlerinin Türk Ceza
Kanununun 228, 230 ve 240 ıncı Maddelerine Uyduğu İddiasıyla İçişleri Bakanı
Abdülkadir Aksu Hakkında Anayasanın 100 üncü ve İçtüzüğün 107 nci Maddeleri
Uyarınca Bir Meclis Soruşturması Açılmasına İlişkin Önergesi (9/1) (Başkanlığa
geliş tarihi : 8.7.2003) (Dağıtma tarihi : 10.7.2003)
Meclis Araştırması Önergesi
1.
- Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu ve 21 Milletvekilinin, elektrik
üretim politikası ve Bölgesel Elektrik Tarifesi uygulaması konusunda Anayasanın
98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/119) (Başkanlığa geliş tarihi : 9.7.2003)
BİRİNCİ OTURUM
Açılma Saati : 15.00
10 Temmuz 2003 Perşembe
BAŞKAN : Başkanvekili Nevzat PAKDİL
KÂTİP ÜYELER : Türkân MİÇOOĞULLARI (İzmir), Mehmet DANİŞ
(Çanakkale)
BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 105 inci Birleşimini açıyorum.
III. - Y O K L A M A
BAŞKAN - Elektronik
cihazla yoklama yapacağım.
Yoklama için 5 dakika
süre vereceğim.
Sayın milletvekillerinin,
oy düğmelerine basarak salonda bulunduklarını bildirmelerini; bu süre
içerisinde elektronik sisteme giremeyen milletvekillerinin, salonda hazır
bulunan teknik personelden yardım istemelerini; bu yardıma rağmen sisteme
giremeyen üyelerin, yoklama pusulalarını, teknik personel aracılığıyla, 5
dakikalık süre içerisinde Başkanlığa ulaştırmalarını rica ediyorum.
Yoklama işlemini
başlatıyorum.
(Elektronik cihazla
yoklama yapıldı)
BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri, toplantı yetersayısı vardır; görüşmelere başlıyoruz.
Gündeme geçmeden önce, üç
arkadaşıma gündemdışı söz vereceğim.
Konuşma süreleri 5'er
dakikadır.
Hükümet bu konuşmalara
cevap verebilir; hükümetin konuşma süresi 20 dakikadır.
Gündemdışı ilk söz,
Muğla'nın düşman işgalinden kurtarılışının yıldönümü münasebetiyle söz isteyen,
Muğla Milletvekili Sayın Seyfi Terzibaşıoğlu'na aittir.
Buyurun Sayın
Terzibaşıoğlu. (AK Parti sıralarından alkışlar)
IV. -
BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A)
GÜNDEMDIŞI KONUŞMALAR
1. - Muğla
Milletvekili Orhan Seyfi Terzibaşıoğlu'nun, Muğla'nın düşman işgalinden
kurtarılış yıldönümüne ilişkin gündemdışı konuşması
ORHAN SEYFİ TERZİBAŞIOĞLU
(Muğla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, aziz milletim; 5 Temmuz
Muğla'nın kurtuluş günü münasebetiyle gündemdışı söz almış bulunuyorum;
hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Bildiğiniz gibi, Kurtuluş
Savaşımız, Türk tarihi ve Türk Milleti açısından dönüm noktasıdır. Bu kurtuluş
ve bağımsızlık mücadelesinde, 5 Temmuz 1921 de, Muğla ve Muğlalılar için bir
dönüm noktasıdır.
Türk Milletini esaret
altında görmek isteyenlere karşı Muğla ve Muğlalıların direniş hareketi, Muğla
Müdafaai Milliye Heyetinin 9 Şubat 1916'da Muğla'nın bağrından bir güneş gibi
doğmasıyla başlamıştır. Bu cemiyetin kurucuları olan Serezlizade Memiş
Efendiyi, Karahafızzade İsmail Hakkı Efendiyi, Mercanzade Hamdi Efendiyi,
Köseoğlu Hüseyin Efendiyi, Kökçüzade Osman Efendiyi, Mehmet Hilmi Efendiyi,
Hacı Salih Efendiyi ve Şevket Ağaoğlu Seyfi Beyi, bugün, bir defa daha,
rahmetle, minnetle, şükranla anıyorum; ruhları şad olsun.
Türk'ün onur abidesi olan
Kurtuluş Savaşımız, Türkiye'nin her köşesinde, her ilinde olduğu gibi,
Muğlamız'da da, az önce isimlerini saydığım büyüklerimizin yanı sıra, Mehmet
Cemal Karamuğla, Bozüyüklü Hacı Süleyman Efendi, Encümen Mümeyyizi Zekai Bey,
Dr. Cemil Şerif Bey, Serdengeçtiler ve burada isimlerini sayamadığım daha nice
kahramanların önderliğinde kazanılmıştır. Ellerindeki kısıtlı, hatta, yok
denecek kadar az imkânlarıyla; ama, yüreklerindeki vatan, millet, bayrak ve
Allah aşkıyla "ya istiklal ya ölüm" diyerek savaşmışlardır.
Bağımsızlık mücadelesinde
dünyanın en cesaretli milletinin Türk Milleti olduğunu hesap edemeyen Birinci
Dünya Savaşının galip devletleri, 1919 yılının ocak ayında, Paris Konferansında
buluşurlar. Niyetleri, 30 Ekim 1918 Mondros Ateşkes Antlaşmasıyla elde
ettikleri işgal topraklarını birtakım esaslara bağlamak ve yenik ülkeleri kendi
aralarında paylaşmaktır. Paris Barış Konferansının galip devletleri arasında
bulunan İtalya, 1915 yılının nisan ayında yapılan Sean Jean dö Moriven gizli
antlaşmasına göre, kendisine verilmesi kararlaştırılan İzmir, Güneybatı Anadolu
ve Oniki Adaların Yunanistan'a verileceğine kani olur. Bu nedenle, Paris Barış
Konferansından çekildiğini bildirir. Bu endişelerinden hareketle, İtalya,
Yunanistan'dan daha önce davranarak, 11 Mayıs 1919'da, Fethiye'ye çıkardığı
silahlı askeriyle Muğla'yı işgale başlar. 23 Temmuz 1919 günü Muğla İl
Merkezine giren İtalya, böylece, işgal hareketini tamamlar; fakat, ne
tesadüftür ki, tam iki yıl sonra yine temmuz ayında geldikleri gibi
gideceklerdir.
İtalya, işgal ettiği
topraklarda silah kullanmaz, halkı tahrik etmez, kendi ulusal mefkûrelerinden
çıkardığı sözde ve hayali "idea" lardan hiç söz etmez; çünkü, İtalya,
Türk Milletinin istiklal mücadelesindeki şahlanışını ve uyanışını görmüştür.
İtalyanlar kendi çıkarları doğrultusunda Yunan zulmüne karşı Türk direnişinin
arkasında olacaklarını söylemişlerdir. Nitekim, düzenli ordu döneminin
öncesinde kurulmuş bulunan Yörük Ali Efe Müfrezesinin Muğla'daki hazırlıklarına
ses çıkarmazlar. Efe'nin, Muğla'da Menderes Cephesi Kuvayı Milliyecileri için
yaptığı lojistik ikmallere engel olmazlar. Muğla'nın millî mücadeledeki yeri
önce Menderes Kuvayı Milliye Hareketi, sonra Batı Anadolu'nun düzenli ordu
cephesindedir.
Muğla'nın Kuvayı Milliye
hareketindeki yerini ilk defa üçüncü Cumhurbaşkanımız Sayın Celal Bayar işaret
etmiştir. 21 Haziran 1919 günü Sayın Bayar, Aydın Erbeylidedir. Yunanlılara 70
kayıp verdiren Erbeyli baskınının kahraman öncüleri Muğlalı Serdengeçtilerdir.
Serdengeçtiler ve özellikle Mehmet Cemal Karamuğla'nın başkanlığındaki Altı
Memetler Çetesi, Sayın Bayar'a, o gün "peşinde koştuğumuz hülya hakikat
oluyor" dedirten millî bir şahlanış günüdür.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN- Sayın
Terzibaşıoğlu, 1 dakikalık eksüre veriyorum.
Buyurun.
ORHAN SEYFİ TERZİBAŞIOĞLU
(Devamla)- Teşekkür ediyorum efendim.
Muğla birlikleri, Afyon,
Kütahya ve Dumlupınar'daki birliklerle beraber millî mücadeleye katılmışlardır.
Bugün ebedî uykularını buralarda uyumakta olan Muğlalı 1 444 şehidimiz, büyük
vatan şairimiz Mehmet Âkif Ersoy'a,
"Kim bu cennet
vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şüheda fışkıracak toprağı
sıksan, şüheda!
Canı, cananı, bütün
varımı alsın da Hüda,
Etmesin tek, vatanımdan
beni dünyada cüda"
dedirten ruh halinin en
yiğit askerleri arasındadırlar.
Değerli arkadaşlarım,
bugün burada Türkiye Büyük Millet Meclisinin çatısı altında, bu kürsüde özgürce
konuşabilmemizi başta Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'e, onun silah
arkadaşlarına ve onbinlerce kefensiz yatan şehitlerimize borçlu olduğumuzun
bilinci ve idraki içindeyiz.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN- Buyurun.
ORHAN SEYFİ TERZİBAŞIOĞLU
(Devamla)- Değerli arkadaşlarım, sözlerimi, Mehmet Âkif'in dizeleriyle
bitiriyorum:
"Bastığın yerleri
toprak diyerek geçme, tanı!
Düşün, altındaki binlerce
kefensiz yatanı.
Sen şehit oğlusun,
incitme yazıktır atanı;
Verme, dünyaları alsan
da, bu cennet vatanı."
Hepinizi tekrar saygıya
selamlıyorum. (Alkışlar)
BAŞKAN- Teşekkür ediyorum.
Sayın milletvekilleri,
gündemdışı ikinci söz, emeklilerin sorunlarıyla ilgili söz isteyen İstanbul
Milletvekili Berhan Şimşek'e aittir.
Sayın Şimşek, buyurun.
2. -
İstanbul Milletvekili Berhan Şimşek'in, Emekliler Haftası ve emeklilerin
içerisinde bulundukları ekonomik sorunlar ile alınması gereken tedbirlere
ilişkin gündemdışı konuşması
BERHAN ŞİMŞEK (İstanbul) - Sayın Başkan,
sayın milletvekilleri; emeklilerin sorunları hakkında şahsım adına gündemdışı
söz almış bulunuyorum; Yüce Meclisi saygıyla selamlarım.
Mustafa Kemal'in,
askerlik görevinin siyasetle bağdaşmayacağı düşüncesiyle, 30 Haziran 1927'de
askerlik görevinden emekli olması nedeniyle, 30 Haziranı kapsayan hafta,
Emekliler Haftası olarak kutlanıyor.
Emekliler Haftası, bu
sene de emeklilerimizin gün geçtikçe artan sorunları nedeniyle, geçen hafta,
yine buruk kutlandı.
Yaşamı, elleri ve
beyinleriyle kuran işçi, memur ve esnaf emeklilerimiz, yıllarca süren çalışma
hayatında her türlü fedakârlığa katlanarak çalıştıktan sonra, daha iyi ve daha
rahat yaşama düşüncesiyle emekli olmuşlardır. Emeklilik, insan hayatının ikinci
baharı olması gerekirken, ülkemizde, sonbahara, hazana dönmektedir.
Sayın Başkan, sayın
milletvekilleri; banka kuyruklarında tan yeri ağarmadan beklemeye başlayan ve
kimi zaman, kuyruklarda yaşamını yitiren emeklilerimiz; günün önemli bir
bölümünü halk ekmek kuyruklarında geçiren, ezilen, horlanan, onuru kırılan
emeklilerimiz; sağlık güvencesi olarak kendilerine verilen sağlık karneleriyle,
gittikleri hastanelerde aylar sonrasına randevu alabilen emeklilerimiz; semt
pazarında akşam saatlerinde pazar artıklarını, çöpteki ekmek kırıntılarını
toplayan emeklilerimiz!..
Türkiye'de, şu anda,
işsizlerden sonra en mağdur kesim olan emekliler, maalesef, insan onuruna
yaraşır bir yaşam sürdürmekten uzaktır. Ülkemizde, SSK'da en düşük emekli
aylığı 332 000 000 lira, Bağ-Kurda ise bu rakam 236 000 000 liradır; her iki
rakam da açlık sınırının altındadır. SSK'da en yüksek emekli aylığı 620 000 000
lira, Bağ-Kurda ise 681 000 000 liradır; bu rakamlar da yoksulluk sınırının
altındadır.
Sayıları 7 000 000'u
bulan emeklilerimiz, gerek aldıkları ücret gerekse diğer sosyal olanaklar
bakımından, çağdaş dünya ülkelerinin emeklilerine sağladıkları yaşam
standartlarının çok gerisinde yaşamlarını sürdürüyorlar.
Oysa, sosyal devletin
görevi, yurttaşlarının insan onuruna yaraşır bir yaşam sürdürmesinin
olanaklarını sağlamaktır. Seçilene kadar, halkın yanında olduğunu iddia eden,
seçildikten sonra da imtiyazlıların hükümeti olan bu iktidar tarafından bu
görev yerine getirilmemiştir.
Yoksulluğu yenmek için
bazı projeleri olduğu iddia edilen ve bu konuda mikrokredi gibi uygulamaları
gündeme getirenler, sekiz ay içerisinde, ne emekli sorunlarına ne de
yoksulluğun yenilmesine dair ciddî adımlar atmıştır. Bu çalışmalar, medyanın ve
toplumun gözünü boyamanın ötesine, vitrine konulan malzemeler olmanın ötesine
gitmemiştir. Sadece söylenecek tek söz: Görüntü var, ses yok!
Geçen hükümet döneminde
yürürlüğe giren yasaya göre, SSK ve Bağ-Kur emeklilerine her ay TÜFE oranında
zam yapılacaktı. Bu zamlar, maalesef, enflasyon oranının çok gerisinde kaldı.
Mutfaktaki enflasyon ile maaşlardaki enflasyon arasında ciddî farklar oluşmaya
başladı. Çünkü, enflasyon rakamı hesaplanırken, soba, çalı süpürge, hamam
ücreti, oto jantı gibi ürünlerin dikkate alınması nedeniyle, emeklinin
enflasyonu farklı çıkmaktadır. Emekli aylıklarına yapılacak zamları, gerçek
değerleri esas alarak belirlemeliyiz.
Sayın Başbakan, miting
alanlarında, bu maaşların, emeklilerimize, bir çay, bir simit yeseler bile, üç
öğün yetmeyeceğini söylüyordu. Bugün, emekliler, miting alanlarında verilen
sözlerin yerine getirilmesini istiyorlar. İşbaşına geldikten sonra
emeklilerimize 75 ve 100'er milyon sosyal yardım yaptığını şaşaalı bir şekilde
açıklayarak, sanki, bir lütufta bulunuluyormuş gibi bir görüntü verilmiştir.
Ancak, çok geçmeden, bu sosyal yardım zammının, her ay yasa gereği uygulanan
TÜFE oranındaki artışların kaldırılarak yapıldığı ortaya çıkmıştır. Böylece,
sonuçta, yine, mağdur olan emekliler olmuştur. Emeklilere verdiğimiz bu sosyal
yardım zammını ve yine, 8 yıllık eğitime katkı olarak emeklilerin torunlarına
yapacağınız 150 000 000 dolarlık kitap yardımını, emeklilerin çocuklarından
aldığınız 15,7 katrilyonluk ekvergilerle yaptığınızı unutmayın. Bu konuda da
yolsuzlukların, hortumlamaların önünü keserek, kaynak yarattığınızı söylüyorsunuz.
Sayın Başkan, sayın
milletvekilleri; TÜFE uygulamasının her ayın 1'inde başlaması gerekirken, bu,
uygulanmamış ve emekliler bir kez daha mağdur edilmişlerdir. Bu nedenle,
emeklilerin kaybı, kişi başına yaklaşık 150 000 000-200 000 000 olmak üzere,
toplam 350 trilyondur. Bu uygulamayı emekliler dava konusu yapmış ve
kazanmışlardır.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
BERHAN ŞİMŞEK (Devamla) -
Şimdi hükümete düşen, bu farkları emeklilere ödemektir. Helikopterlerine
bindiklerinize diyet borcu ödemek için kullandığınız kaynakları,
emeklilerimizin ve halkımızın yaşam koşullarını iyileştirmek için kullanmak
mecburiyetindesiniz.
Ayrıca, aynı sürede ve
miktarda prim ödedikleri halde, farklı zamanlarda emekli oldukları için çok
düşük miktarlarda emekli aylığı alanlar vardır. Bu haksız ve adaletsiz
uygulamaya son vermek için emeklilerin beklediği intibak yasasını çıkarmak
mecburiyetindeyiz.
Partisinin kongrelerinde,
partisinin adının AK Parti olduğunu defalarca gündeme getiren ve bu partiye AKP
diyenlerin midesine oturduklarını iddia edenlerin, bu uygulamalarıyla,
çözümsüzlükleriyle, asıl emeklilerimizin, çalışanlarımızın, işçilerimizin,
dargelirlilerimizin, yurttaşlarımızın ve bütün Türkiye'nin midesine oturduğu
yadsınmaz bir gerçektir. "AK, AK" diye bağıranlar, önce
"AK" olmayı hak etmelidir.
Hükümetin Ekonomiden
Sorumlu Devlet Bakanı, işlerin iyi gitmesinin göstergesini, kendisinin kilo
alması ve evine daha fazla gitmesi olarak açıklamaktadır.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Şimşek,
lütfen, konuşmanızı tamamlar mısınız.
BERHAN ŞİMŞEK (Devamla) -
Sayın Bakan belki kilo almıştır; ama, AKP İktidarının ekonomik politikaları
altında inim inim inleyen kesimler, saatlerce bekledikleri kuyruklarda kilo
vermektedirler.
Ulusal Liderimiz Mustafa
Kemal'in "bir milletin yaşlı vatandaşlarına ve emeklilerine karşı tutumu,
o milletin yaşama kudretinin göstergesidir" sözünden yola çıkarak,
emeklilerimize sahip çıkmalıyız.
Bu koşullar içerisinde
kutlanan haftalar "emeklilerin kutlama haftası" değil,
"emeklilerin ağlama haftası" olsa gerek.
Yüce Meclisi saygıyla
selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür
ediyorum.
Gündemdışı üçüncü söz,
biyoteknoloji ve genetik biliminin sağlık alanındaki önemiyle ilgili söz
isteyen Erzurum Milletvekili Muzaffer Gülyurt'a aittir.
Sayın Gülyurt, buyurun.
(AK Parti sıralarından alkışlar)
3. -
Erzurum Milletvekili Muzaffer Gülyurt'un, biyoteknoloji ve genetik biliminin
sağlık alanındaki önemine ve bu alanda yapılması gerekenlere ilişkin gündemdışı
konuşması
MUZAFFER GÜLYURT (Erzurum) - Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; biyoteknoloji ve genetik biliminin sağlık alanındaki
önemi konusunda gündemdışı söz almış bulunuyorum; hepinizi saygıyla
selamlıyorum.
Biyoteknoloji konusu
günümüzde, ne yazık ki, çok bilinmeyen, belki çok fazla da önemsenmeyen; ama,
21 inci Yüzyıla damgasını vuracak olan bir bilim alanıdır; teknolojide de çok
fazla önemsenmektedir.
Biyoteknoloji, biyolojik
sistemleri ve canlı yapıları kullanan teknolojik uygulamalardır. Tarihçe olarak
baktığımız zaman, çok eski yıllara hatta milattan önceki yıllara kadar uzanır;
ancak, bilimsel manada gerçek gelişimi 20 inci Yüzyılda hatta 20 nci Yüzyılın
son çeyreğinde ortaya çıkmıştır.
Biyoteknoloji,
endüstrinin tüm alanlarına hitap edecek şekilde geniş uygulama alanları
bulmaktadır; ancak, bu uygulama alanlarını, bu kadar geniş olmasına rağmen, biz
böyle bir sınıflamaya tabi tutacak olursak, esas önemli olarak, sağlık
alanında, tarım ve hayvancılık alanında, maden teknolojisinde, metalurji
alanında, doğanın ve doğal kaynakların korunmasıyla ilgili olarak turizm
alanında dahi biyoteknolojik uygulamaların çok önemli olduğunu buradan ifade
etmek istiyorum.
Biyoteknoloji, son çeyrek
yüzyılda genler üzerinde yapılan çalışmalarla son derece önem kazanmış, gen
haritasının çözülmesiyle birçok hastalıkların önlenmesi ve tedavisi sağlanır
olmaya başlanmıştır. Özellikle kalıtımsal hastalıkların tedavisinde ve bu
hastalıkların önlenmesinde biyoteknoloji çok büyük önem arz etmektedir. Kanser,
kalp-damar hastalıkları, şeker, hemofili, hipertansiyon, alzheimer gibi
hastalıklar artık insanların korkulu rüyası olmaktan çıkacaktır.
Ayrıca, sağlık alanında
diagnostikte, yani teşhiste çok önemli şekilde kullanılmaktadır. Bugün dünya
teknolojisine, dünya biyoteknoloji pazarına baktığımız zaman 2000 yılında
sadece 63 milyar dolar teşhis için harcanmıştır; bu rakamın 2010 yılında 160
milyar dolar olacağı ifade edilmektedir. Bizim, yurt içinde ise teşhis alanında
hiçbir üretimimiz bu noktada yoktur ve Türkiye olarak yıllık 1 milyar dolarlık
bir giderimiz söz konusudur. Bunun, komşu ülkelerimizle beraber olduğu
düşünülürse, 5 milyar dolara çıktığını ifade etmek mümkündür.
Gen haritasının
belirlenmesinin, hastalıkların çok erken teşhis edilmesi ve ilaç sanayiinin
gelişmesine bir yön vermesi açısından önemli olduğunu ifade edebiliriz. Ayrıca,
ülkemizde yüzde 20 civarında olan akraba evliliklerinin ve buna bağlı irsî
hastalıkların önlenmesi de biyoteknoloji sayesinde sağlanabilecektir; ekonomik
olarak da ülkeye katkısı son derece fazla olacaktır. Örneğin, talasemi
dediğimiz Akdeniz anemisi için, bir hastada, yıllık 100 milyar lira dolayında
bir masraf yapılmaktadır. Ülkemizin, bu noktadaki yurtdışına ödemeleri
katrilyonları bulmaktadır.
Gen tedavisi, bugün,
artık, tıpta çok popüler bir seviyeye gelmiştir. Potansiyel tedavi
yöntemlerinin en son noktası olarak kabul edilmektedir. Ayrıca, bunun,
stratejik önemi de vardır. Gen haritasının çözülmesiyle, savaşlarda kullanılabilecek
mikrobiyolojik silahlar daha da önem kazanacaktır. Biyolojik terör ve biyolojik
teröre karşı koruyucu önlemler, ancak bu şekilde alınabilecektir. Belirli bir
gen yapısına hazırlanan mikrobiyolojik silahlar, o gen yapısına sahip insanlara
daha fazla zarar verecektir. Onun için, önümüzdeki yüzyılda, stratejik açıdan
ülkelerin korunması, güvenliği açısından biyoteknoloji son derece önem arz
etmektedir.
Sonuç olarak şunları
ifade edebilirim: Bilgi ve teknoloji çağına girerken, Türkiye, önemli bir
seçimle karşı karşıyadır. Ülkemiz bir şeye karar vermek durumundadır;
geleneksel ekonomik yapıyı sürdürmek ve bunun yanında, yüksek teknolojiye ve
işgücüne dayalı yeni ekonomik yapıyı oluşturmak mecburiyetindeyiz.
Tüm endüstri alanında
olduğu gibi, özellikle sağlık alanında farmakogenomik çalışmalar yaparak
geliştirilen ilaçlardan Türk toplumunun faydalanması sağlanmalıdır. Bugün,
yurtdışında, bu manada üretilen ilaçların ithalatına yaparak yurtiçine
getiriyoruz; ama, bu ilaçlar, oradaki insanların gen yapısına göre hazırlandığı
için ...
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN -Buyurun Sayın
Gülyurt.
MUZAFFER GÜLYURT
(Devamla) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
... bizim ülkemiz
insanına hiçbir tedavi edici etkisi olmayacaktır. O bakımdan, bu tür
farmakogenomik çalışmalar mutlaka yapılmalıdır.
Ayrıca, akademisyenlerin
Ar-Ge çalışmalarının desteklenmesi gerekir. Bugün ülkemizde bu alanda çok
değerli bilim adamları vardır; bunların "TÜBA" dediğimiz, Türkiye
Bilimler Akademisi tarafından desteklendiğini biliyoruz; ama, bunun yeterli
olmadığını da buradan ifade etmek istiyorum.
Ayrıca, Sağlık
Bakanlığımızın önderliğinde genetik taramalar mutlaka başlatılmalıdır. Üretimin
teşvik edilmesi, bu teknolojinin ülkemize geciktirilmeden bir an önce
getirilmesinin sağlanması gerekmektedir. Böylece, sağlıklı bir toplum ve
sağlıklı nesillerin oluşumu gerçekleşecek ve ülke ekonomisinde çok büyük
gelişim hamleleri yaşanacaktır.
Biyoteknolojiyle
yapılacak olan endüstriyel gelişim, son derece maliyeti düşük, ama, geliri çok
olan şeylerdir; yani, bir yerde, yükte hafif, pahada ağır olan işlerdir.
Mutlaka ülkemiz buna önem vermek durumundadır.
BAŞKAN - Sayın Hocam, lütfen konuşmanızı
tamamlar mısınız...
MUZAFFER GÜLYURT
(Devamla) - Cümlemi hemen tamamlıyorum.
Bu, 21 inci Yüzyılın
teknolojisidir. Bugün ülkemizde ne yazık ki, bu konuya gerekli önem
verilmemekte ve endüstri bu noktada geliştirilmemektedir. Biz, inşallah, ümit
ediyorum, AK Parti iktidarında, bunun önünü açacağız ve ülkemizin, 21 inci
Yüzyılın biyoteknoloji yönünden gelişmiş bir ülkesi olmasını sağlayacağız.
Ben, bu duygularla,
hepinize teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum. (AK Parti sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Sayın Gülyurt,
teşekkür ediyorum.
Sayın milletvekilleri,
Başkanlığın Genel Kurula diğer sunuşları vardır.
Sayın milletvekilleri,
çalışma süremizin uzun olması münasebetiyle kâtip üyemizin sunumunu oturduğu
yerden yapmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler...
Kabul edilmiştir.
Teşekkür ederim.
Bir Meclis soruşturması
önergesi vardır, okutuyorum:
B) Gensoru, Genel Görüşme, Meclİs SoruşturmasI ve Meclİs AraştIrmasI
Önergelerİ
1. - Mersin
Milletvekili Mustafa Özyürek ve 77 milletvekilinin, Ankara Büyükşehir
Belediyesinin plansız ve programsız projelerle kaynak israfına yol açmasına göz
yumduğu ve gerekli önlemleri almayarak görevini kötüye kullandığı iddiasıyla
İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu hakkında Meclis soruşturması açılmasına ilişkin
önergesi (9/1)
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Yerel seçimlerin
yaklaştığı bir dönemde Ankara Büyükşehir Belediye Başkanının, Belediyenin,
dolayısıyla da devletin kaynaklarını plansız programsız projelerle israf
ederek, milyonlarca doları heba etmiştir. İçişleri Bakanı, Anayasanın 112 nci
maddesinin kendisine yüklediği sorumluluğu yerine getirmeyerek ve bu hususlarla
ilgili tedbirleri almayarak görevini kötüye kullanmıştır. Bu eylemleri Türk
Ceza Kanununun 228, 230 ve 240 ncı maddelerine uyduğundan, İçişleri Bakanı
Abdülkadir Aksu hakkında, Anayasanın 100 üncü, İçtüzüğün 107 nci maddeleri
uyarınca Meclis soruşturması açılmasını saygılarımızla arz ve teklif
ederiz. 1.7.2003
1- Mustafa Özyürek |
(Mersin) |
2- Oğuz Oyan |
(İzmir) |
3- Haluk Koç |
(Samsun) |
4- Zekeriya Akıncı |
(Ankara) |
5- Mehmet Tomanbay |
(Ankara) |
6- İsmail Değerli |
(Ankara) |
7- Bayram Ali Meral |
(Ankara) |
8- A.İsmet Çanakçı |
(Ankara) |
9- İzzet Çetin |
(Kocaeli) |
10- Abdulkadir Ateş |
(Gaziantep) |
11- Ali Rıza Gülçiçek |
(İstanbul) |
12- Sedat Pekel |
(Balıkesir) |
13- Ahmet Yılmazkaya |
(Gaziantep) |
14- Nadir Saraç |
(Zonguldak) |
15- Ömer Zülfü Livaneli |
(İstanbul) |
16- V.Haşim Oral |
(Denizli) |
17- Muzaffer R. Kurtulmuşoğlu |
(Ankara) |
18- Mustafa Yılmaz |
(Gaziantep) |
19- Mehmet Boztaş |
(Aydın) |
20- Ali Oksal |
(Mersin) |
21- Ramazan Kerim Özkan |
(Burdur) |
22- Hüseyin Ekmekçioğlu |
(Antalya) |
23- Ali Rıza Bodur |
(İzmir) |
24- Osman Özcan |
(Antalya) |
25- Bülent Baratalı |
(İzmir) |
26- Yakup Kepenek |
(Ankara) |
27- Emin Koç |
(Yozgat) |
28- Halil Tiryaki |
(Kırıkkale) |
29- Vezir Akdemir |
(İzmir) |
30- Muharrem Eskiyapan |
(Kayseri) |
31- Yücel Artantaş |
(Iğdır) |
32- Ahmet Küçük |
(Çanakkale) |
33- Ali Cumhur Yaka |
(Muğla) |
34- Mustafa Sayar |
(Amasya) |
35- Tuncay Ercenk |
(Antalya) |
36- Tacidar Seyhan |
(Adana) |
37- Nurettin Sözen |
(Sıvas) |
38- Uğur Aksöz |
(Adana) |
39- Hüseyin Özcan |
(Mersin) |
40- Ali Topuz |
(İstanbul) |
41- Birgen Keleş |
(İstanbul) |
42- Gürol Ergin |
(Muğla) |
43- Mehmet Nuri Saygun |
(Tekirdağ) |
44- Mehmet Mesut Özakcan |
(Aydın) |
45- Engin Altay |
(Sinop) |
46- Hakkı Akalın |
(İzmir) |
47- Fuat Çay |
(Hatay) |
48- Orhan Eraslan |
(Niğde) |
49- Erdal Karademir |
(İzmir) |
50- Erdoğan Kaplan |
(Tekirdağ) |
51- İlyas Sezai Önder |
(Samsun) |
52- Halil Akyüz |
(İstanbul) |
53- Özlem Çerçioğlu |
(Aydın) |
54- Sıdıka Sarıbekir |
(İstanbul) |
55- Feramus Şahin |
(Tokat) |
56- Nezir Büyükcengiz |
(Konya) |
57- Fikret Ünlü |
(Karaman) |
58- Hakkı Ülkü |
(İzmir) |
59- Ahmet Ersin |
(İzmir) |
60- İsmail Özay |
(Çanakkale) |
61- Berhan Şimşek |
(İstanbul) |
62- Mehmet Vedat Melik |
(Şanlıurfa) |
63 - Ali Kemal Deveciler |
(Balıkesir) |
64 - Mehmet Şerif Ertuğrul |
(Muş) |
65 - Ersoy Bulut |
(Mersin) |
66 -
Nuri Çilingir |
(Manisa) |
67 -
Hüseyin Bayındır |
(Kırşehir) |
68 -
Mevlüt Coşkuner |
(Isparta) |
69 -
Necati Uzdil |
(Osmaniye) |
70 -
Esat Canan |
(Hakkâri)
|
71 -
Harun Akın |
(Zonguldak) |
72 -
İsmet Atalay |
(İstanbul) |
73 -
Atila Emek |
(Antalya) |
74 -
Hasan Güyüldar |
(Tunceli) |
75 - Muharrem Doğan |
(Mardin) |
76 - Mehmet Parlakyiğit |
(Kahramanmaraş) |
77 - Kemal Demirel |
(Bursa) |
78 - Mehmet Yıldırım |
(Kastamonu) |
Gerekçe:
Yerel seçimlerin
yaklaştığı bir dönemde Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melik Gökçek,
programsız plansız projelere başlayarak Belediyenin, dolayısıyla da devletin
kaynaklarını heba etmektedir.
1994 yılında göreve gelen
Gökçek Kızılay-Çayyolu arasındaki metro projesini iptal ettiğini açıklayarak,
Akay kavşağını alt-üst geçit haline getirerek ve Eskişehir yolunu genişleterek,
metro ihtiyacının giderileceğini söyledi. Bu sorumsuz davranışının Ankara ve
Ankaralıya maliyeti şimdi çok pahalı olmuştur.
Ankara Büyükşehir
Belediyesi Eskişehir yolu genişletilmesine takriben 16 000 000 dolar harcadı.
Daha yolun kesin teslimatı yapılmadan yolu bozdu ve gerekçe olarak da
Kızılay-AŞTİ arasındaki hafif raylı Ankaray'ı Çayyolu'na kadar uzatacağını ve
Çayyolu'nu metroya kavuşturacağını ilan etti.
CHP Ankara Milletvekili
Yılmaz Ateş'in konuyla ilgili yazılı soru önergesine 6 Ocak 2003 tarihinde
verilen cevapta (Belediyenin hazırladığı) söz konusu hattın metro
standartlarında olduğunu, araç alımından tasarruf sağlamak için Ankaray
araçlarının bu hatta çalıştırılacağı ve yolcu ihtiyacını karşılayacağı
belirtilmiştir ve 74 000 000 ABD dolarına mal olacak projenin 20 ayda
tamamlanacağı ifade edilmiştir.
Hafif raylı Ankaray'ın bu
yolun yükünü taşıyamayacağı, çökeceği yönündeki eleştirilerin basında yer
alması üzerine Melih Gökçek, 12 Mayıs 2003 tarihli Sabah Gazetesine verdiği
demeçte, konuyu incelettiğini, incelemeler sonunda, Çayyolu'nun gelişen nüfusu
ve yolcu kapasitesine Ankaray'ın cevap veremeyeceğinin görüldüğünü, daha önce
sıcak bakmadığı 2 nci etap metro planının uygulanacağını ve Kızılay - Çayyolu -
Konutkent metrosunun hayata geçirileceğini ifade etmiştir.
Metro, şehirleşme ve
teknik açıdan çok ciddî araştırmalar sonunda yapılması gereken bir projedir.
Böyle bir çalışma; gerekli incelemeler, alt zemin etütleri yapılmadan anlık
kararlarla hayata geçirilemez. Konuyla ilgili soru önergesi ve basında haberler
yer almasa AŞTİ - Çayyolu metrosu için öngördüğü 74 milyon ABD Dolarını da heba
edecek, çukura gömecekti.
Şimdi de, Kızılay -
Çayyolu metrosu için Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanında görüşülen
ve karara bağlanan talebiyle de Meclis bahçesinden bir bölüme, geçecek metro
hattı için istasyon yapılmasını istemiştir. Oysa, bu istasyon, dokuz yıldır
bekletilen projede İçişleri Bakanlığı ile Atatürk Bulvarı arasındaki yeşil
alana konmuş, yeraltından yürüyen bir bantla Türkiye Büyük Millet Meclisi
tarafına yolcu sevkıyatı yapılması öngörülmüştü. Metro bu projeye göre
yapılmalı, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları Müzeler Genel Müdürlüğü
Koruma Kurulunun koruması altında olan Türkiye Büyük Millet Meclisi bina ve
bahçesi tahrip edilmemelidir. Melih Gökçek'in plansız, programsız yaptığı işler
bu yolla da düzeltilemez. Eskişehir yolunda olduğu gibi, milyonlarca dolara mal
olan Akay Kavşağı yıkılacak ve harcanan paralar da boşa gidecektir.
Melih Gökçek'in dokuz, on
yıl geciktirdiği, gecikme maliyetinin ötesinde bir yıl önce yaptığını, bir yıl
sonra bozarak çukurlara gömülen kamu kaynakları nedeniyle hesap vermesi
gerekirken, şimdi de Türkiye Büyük Millet Meclisini dahi tahrip etmeye
kalkmaktadır.
Ayrıca sık sık
değiştirilen kaldırım taşları, yapılan yolların bozularak, alt-üst köprülü
kavşaklar yapılması ve bu çalışmaların maliyetlerinin ne olduğu konusunda
verilen soru önergelerine de açık cevap verilmemekte, Meclisin denetim yetkisi
dikkate alınmamaktadır.
Öte yandan, 1.1.2003
tarihinde yürürlüğe giren Kamu İhale Yasası öncesinde 2002 yılı aralık ayının
son günlerinde çok yüklü ihalelerin belediye şirketleri üzerinden yandaş
firmalara verildiği yönünde çok ciddî iddialar bulunmaktadır. Eğer belediye
şirketleri kendileri yapamayacaksa neden bu ihaleler verilmiştir? Neden İhale
Yasasına uygun serbest rekabetle bu işlerin daha ucuza yapılmasını belediye
yönetimi önleyerek kamuyu zarara uğratmıştır?
Anayasanın 112 nci
maddesi "Her bakan, kendi yetkisi içindeki işlerden ve emri altındakilerin
eylem ve işlemlerinden sorumludur" hükmünü amirdir.
Yukarıda belirtilen
nedenlerle; Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığının Belediyenin kaynaklarını
plansız programsız projelerle israf ederek, milyonlarca doları heba etmesine
göz yumduğu ve bu hususlarla ilgili tedbirleri almayarak görevini kötüye
kullandığı gerekçeleriyle Türk Ceza Kanununun 228, 230 ve 240 ıncı maddelerini
ihlal ettiğinden dolayı İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu hakkında Anayasanın 100
üncü, İçtüzüğün 107 nci maddeleri uyarınca Meclis soruşturması açılmasını
saygılarımızla arz ve teklif ederiz.
BAŞKAN - Bilgilerinize
sunulmuştur.
Anayasanın 100 üncü
maddesinde ifade olunan "Meclis, bu istemi en geç bir ay içinde görüşür ve
karara bağlar" hükmü uyarınca, soruşturma önergesinin görüşülme gününe
dair Danışma Kurulu önerisi daha sonra Genel Kurulun onayına sunulacaktır.
Bir Meclis araştırması
önergesi vardır; okutuyorum:
2. -
Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu ve 21 milletvekilinin, elektrik
üretim politikası ve bölgesel elektrik tarifesi uygulaması konusunda Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/119)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Enerji Piyasası Düzenleme
Kurulu tarafından uygulamaya konulan "Bölgesel Elektrik Tarifesi"
uygulamasıyla yeniden düzenlenen elektrik fiyatlandırılması üretim açısından
önemli sorunlara yol açacaktır. Bu uygulamayla;
a) Doğu ve Güneydoğudaki
tüm tesisler kapılarına kilit vurmak zorunda kalacaklardır. Van'da üretim yapan
bir tesis 1 kilogram iplik elde etmek için 610 000 TL, Bursa'da aynı işi yapan
diğer tesis ise 270 000 TL elektrik bedeli ödeyecektir. 1 kilogram iplikte
oluşan 330 000 TL'lık fark, Van'da üretim yapan tesislerin birer birer
kapanmasına yol açacaktır.
b) Hakkâri'deki bir
mesken 1 kilovat/saat elektrik için 240 000 TL, Kadıköy'deki mesken ise 99 000
TL ödeyecektir. Sosyal adalet yönünden, Hakkâri'de oturan vatandaş suç mu
işledi de, elektriği 2,5 kat fazla bedelle kullanacaktır.
c) 2001 yılında, elektrik
üretiminde kamu payı yüzde 71 iken, 2003 yılında bu oran yüzde 43'e düşmüştür.
Özel sektör ise üretim payını yüzde 29'dan yüzde 57'ye yükseltmiştir. Ancak
2001'de kamunun ürettiği enerjinin çok önemli bölümünün hidroelektrik
santrallardan sağlanmasına karşın, bugün özel sektörün ürettiği enerjinin çok
önemli bölümü doğalgaz santrallarından sağlanmaktadır. Hidroelektrik
santrallardan elde edilen elektriğin maliyeti 0,3 sent olmasına karşın,
doğalgaz santrallarından elde edilen elektrik için 4,5-12 sent, mobil
santrallarda ise 16-18 sent bedel ödenmektedir. Bu uygulamayla, Türkiye'deki
elektrik fiyatları aşırı derecede yükselmiş ve doğalgaz santrallarına ödenen bu
fahiş fiyatlar sanayici ve halka yansıtılmaya başlanmıştır. Böylece, kendi
doğal kaynaklarımızın kullanılmamasıyla üretim maliyetlerinde elektriğe düşen
pay, dünya standartlarının çok üstüne çıkmıştır.
Yukarıda saydığım
nedenlerle ülkemizdeki elektrik üretim politikası ve bölgesel elektrik tarifesi
uygulamasının yeniden gözden geçirilmesi amacıyla, Anayasanın 98 inci ve
İçtüzüğün 104 üncü ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması
açılmasını arz ederiz.
1-Ferit Mevlüt Aslanoğlu |
(Malatya) |
2-Mahmut Duyan |
(Mardin) |
3-Muharrem Kılıç |
(Malatya) |
4-Erdoğan Kaplan |
(Tekirdağ) |
5-Muharrem Doğan |
(Mardin) |
6-Süleyman Bölünmez |
(Mardin) |
7-Züheyir Amber |
(Hatay) |
8-Abdulaziz Yazar |
(Hatay) |
9-Gökhan Durgun |
(Hatay) |
10-Kemal Sağ |
(Adana) |
11-Atilla Başoğlu |
(Adana) |
12-Mehmet Ziya Yergök |
(Adana) |
13-Nurettin Sözen |
(Sıvas) |
14-Mehmet Parlakyiğit |
(Kahramanmaraş) |
15-Necati Uzdil |
(Osmaniye) |
16-Sıdıka Sarıbekir |
(İstanbul) |
17-Ayşe Gülsün Bilgehan |
(Ankara) |
18-Harun Akın |
(Zonguldak) |
19-Feramus Şahin |
(Tokat) |
20-Erol Tınastepe |
(Erzincan) |
21-Feridun Fikret Baloğlu |
(Antalya) |
22-Tuncay Ercenk |
(Antalya) |
BAŞKAN- Bilgilerinize
sunulmuştur.
Önerge gündemde yerini
alacak ve Meclis araştırması açılıp açılmaması konusundaki öngörüşme, sırası
geldiğinde yapılacaktır.
Sayın milletvekilleri,
gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer
İşler" kısmına geçiyoruz.
V. - KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER İŞLER
1. - Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye
Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun Tasarısı ve Adalet
Komisyonu Raporu (1/521) (S. Sayısı : 146)
BAŞKAN - Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge
Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun Tasarısının
geri alınan maddeleriyle ilgili komisyon raporu henüz gelmediğinden, tasarının
görüşülmesini erteliyoruz.
Hukuk Usulü Muhakemeleri
Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısının görüşmelerine
kaldığımız yerden devam edeceğiz.
2. - Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda Değişiklik
Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/523) (S.
Sayısı : 152)
BAŞKAN - Komisyon?.. Yok.
Hükümet?.. Yok.
Ertelenmiştir.
Eleman Temininde Güçlük
Çekilen Yerlerde Sözleşmeli Sağlık Personeli Çalıştırılması ile Bazı Kanun ve
Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı ve
Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler ve Plan ve Bütçe Komisyonları
raporlarının görüşmelerine kaldığımız yerden devam ediyoruz.
3. - Eleman Temininde Güçlük Çekilen Yerlerde Sözleşmeli
Sağlık Personeli Çalıştırılması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı ve Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal
İşler ve Plan ve Bütçe Komisyonları Raporları (1/611) (S. Sayısı: 209) (1)
BAŞKAN - Komisyon?..
Burada.
Hükümet?.. Burada.
Sayın milletvekilleri, 13
üncü maddede kalmıştık; 13 üncü maddeyi okutuyorum:
MADDE 13. - 13.12.1983
tarihli ve 181 sayılı Sağlık Bakanlığının Teşkilât ve Görevleri Hakkında Kanun
Hükmünde Kararnamenin 22 nci
maddesinde yer alan "on (10)" ibaresi "otuz (30)" olarak
değiştirilmiştir.
BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri, madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Önerge yoktur.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Sayın milletvekilleri,
yeni madde ihdasına dair bir önerge vardır. Malumları olduğu üzere,
görüşülmekte olan tasarı veya teklife konu kanunun, komisyon metninde
bulunmayan; ancak, tasarı veya teklifle çok yakın ilgisi bulunan bir maddesinin
değiştirilmesini isteyen ve Komisyonun salt çoğunlukla katıldığı önergeler
üzerinde, yeni bir madde olarak görüşme açılacağı İçtüzüğün 87 nci maddesinin
dördüncü fıkrası hükmüdür. Bu nedenle, önergeyi okutup komisyona soracağım.
Komisyon, önergeye, salt çoğunlukla, 21 üyesiyle katılırsa, önerge üzerinde,
yeni bir madde olarak görüşme açacağım. Komisyonun salt çoğunlukla katılmaması
halinde ise, önergeyi işlemden kaldıracağım.
Şimdi, önergeyi
okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan Elaman
Temininde Güçlük Çekilen Yerlerde Sözleşmeli Sağlık Personeli Çalıştırılması
ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında
Kanun Tasarısına aşağıdaki maddenin eklenmesini arz ve teklif ederiz.
|
Haluk İpek |
Sabri Varan |
Ali Rıza Alaboyun |
|
Ankara |
Gümüşhane |
Aksaray |
|
Süleyman Gündüz |
Ahmet Yaşar |
Mahmut Koçak |
|
Sakarya |
Aksaray |
Afyon |
MADDE 14- Sağlık
Bakanlığının Taşra Teşkilatında kullanılmak üzere, ekli listede yer alan
kadrolar ihdas edilerek 190 Sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde
Kararnamenin eki (I) sayılı cetvelin ilgili bölümüne eklenmiştir.
(1) 209 S. Sayılı Basmayazı 9.7.2003 tarihli 104 üncü
Birleşim Tutanağına eklidir.
EKLİ LİSTE
KURUMU :SAĞLIK BAKANLIĞI
TEŞKİLATI :TAŞRA
İHDASI UYGUN GÖRÜLEN
KADROLARIN
|
|
|
SERBEST |
TUTULAN |
|
|
|||||
|
|
|
KADRO |
KADRO |
|
|
|||||
|
SINIFI |
UNVANI |
DERECESİ |
ADEDİ |
ADEDİ |
TOPLAM |
|||||
SH |
ASİSTAN |
5 |
1000 |
- |
1000 |
||||||
|
|
|
|
|
|
||||||
|
TOPLAM |
|
1000 |
- |
1000 |
||||||
SAĞLIK BAKANI RECEP AKDAĞ
(Erzurum) - Sayın Başkan, söz talebim var.
BAŞKAN - Sayın Bakanım,
yerinizden kısa bir açıklama yapacaksanız; buyurun.
SAĞLIK BAKANI RECEP AKDAĞ
(Erzurum) - Yapayım efendim.
Ben, gerekçeyle alakalı
olarak, kısaca bir hususa temas etmek istiyorum.
Şimdi, hükümetimizin
programında, bilindiği gibi, aile hekimliğini bir sistem olarak ülkeye getirmek
var ve ülkemizde, geçmiş yıllardaki politikalar, aile hekimi yetiştirilmesi
konusunda, maalesef, yetersiz kalmıştır ve ülkemizde aile hekimi sayısı son
derece azdır. Sisteme geçtiğimiz zaman, büyük sayıda bir aile hekimi
ihtiyacımız ortaya çıkacağı için, bu sene yapılacak tıpta uzmanlık sınavına da
dahil edilmek üzere, Bakanlığımızın eğitim hastanelerinde aile hekimi yetiştirmek
açısından böyle bir kadroya ihtiyaç duymuş bulunmaktayız ve bu sebeple de,
böyle bir önergeyi desteklediğimizi ifade etmek istiyorum.
BAŞKAN - Teşekkür
ediyorum Sayın Bakan.
Sayın Komisyon, önergeye
salt çoğunlukla katılıyor musunuz efendim?
MUSTAFA ÖZYÜREK (Mersin)
- Salt çoğunluk yok Sayın Başkan.
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU
BAŞKANI SAİT AÇBA (Afyon) - Sayın Başkan, salt çoğunluğumuz yok; katılamıyoruz.
BAŞKAN - Komisyon
önergeye salt çoğunlukla katılmamış olduğundan, önergeyi işlemden kaldırıyorum.
14 üncü maddeyi
okutuyorum:
Yürürlükten kaldırılan
hükümler
MADDE 14. - 21.8.1981
tarihli ve 2514 sayılı Bazı Sağlık Personelinin Devlet Hizmeti Yükümlülüğüne
Dair Kanun ile 7.6.2000 tarihli ve 4576 sayılı Devlet Memurları Kanunu,
Harcırah Kanunu, Bazı Sağlık Personelinin Devlet Hizmeti Yükümlülüğüne Dair
Kanun, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun
Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanun, Kadastro Kanunu ile
Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Eki Cetvellerde
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun geçici 1 inci maddesi yürürlükten
kaldırılmıştır.
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Önerge yok.
14 üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Geçici 1 inci maddeyi
okutuyorum:
GEÇİCİ MADDE 1. - 657
sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi olarak Sağlık ve Yardımcı Sağlık
Hizmetleri Sınıfı kadrolarında halen çalışmakta olan personelden
1.1.2004-31.12.2004 tarihleri arasında Bakanlığa müracaatta bulunanlar sınavsız
ve kura ile sözleşmeli personel pozisyonlarında istihdam edilebilirler. Başvuru
süresi Bakanlar Kurulu kararı ile uzatılabilir. Sözleşmeli personel
pozisyonlarında istihdam edilmeye başlanan Devlet memurlarının kadroları hiçbir
işleme gerek kalmaksızın tutulu kadro haline gelmiş sayılır.
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Önerge yok.
Geçici 1 inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
15 inci maddeyi okutuyorum.
Yürürlük
MADDE 15. - Bu Kanun
yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri, madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
16 ncı maddeyi
okutuyorum:
Yürütme
MADDE 16. - Bu Kanun
hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
Tasarının tümünü
oylarınıza sunacağım.
MUSTAFA ÖZYÜREK (Mersin)
- Karar yetersayısının aranılmasını istiyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Tamam Sayın
Özyürek, hem oylayacağım hem karar yetersayısını dikkate alacağım.
Tasarının tümünü
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Karar yetersayısı
vardır; tasarı kabul edilmiş ve kanunlaşmıştır; hayırlı, uğurlu olsun. (AK
Parti sıralarından alkışlar)
Sayın milletvekilleri,
Karayolu Taşıma Kanunu Tasarısı ve Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm
Komisyonu raporunun görüşmelerine başlıyoruz.
4. - Karayolu Taşıma Kanunu Tasarısı ve Bayındırlık, İmar,
Ulaştırma ve Turizm Komisyonu Raporu (1/354) (S. Sayısı: 141) (1)
BAŞKAN - Komisyon?..
Burada.
Hükümet?.. Burada.
Komisyon raporu, 141 sıra
sayısıyla bastırılıp dağıtılmıştır.
Tasarının tümü üzerinde,
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına, Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet
Parlakyiğit; AK Parti Grubu adına, Düzce Milletvekili Fahri Çakır söz
istemişlerdir.
Cumhuriyet Halk Partisi
Grubu adına, Kahramanmaraş Milletvekili Sayın Mehmet Parlakyiğit; buyurun
efendim. (CHP sıralarından alkışlar)
Sayın Parlakyiğit,
süreniz 20 dakika.
CHP GRUBU ADINA MEHMET
PARLAKYİĞİT (Kahramanmaraş) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri...
MUSTAFA ÖZYÜREK (Mersin)
- Mehmet Bey, bir düzene girsin, herkes yerine otursun ondan sonra...
BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri...
MUSTAFA ÖZYÜREK (Mersin)
- Sayın Başkan, kanunu konuşma ortamı yok burada...
BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri, komisyon sıralarından ilgisi olmayan arkadaşlar ayrılırlarsa,
görüşmelere başlayacağız.
(1) 141 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.
MUSTAFA ÖZYÜREK (Mersin)
- Sayın Bakan dışarı çıksın, orada konuşsunlar efendim.
BAŞKAN - Saygıdeğer
arkadaşlarım, lütfen, oturur musunuz.
Sayın Parlakyiğit,
buyurun.
MEHMET PARLAKYİĞİT
(Devamla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Karayolu Taşıma Kanunu
Tasarısı hakkında, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum;
Yüce Meclisimizi, saygıyla selamlıyorum.
MUSTAFA ÖZYÜREK (Mersin)
- Sayın Başkan, şuradaki kalabalığı halleder misiniz.
BAŞKAN - Tamam efendim...
Sayın Özyürek, arkadaşlarımız çıkıyorlar.
Sayın Parlakyiğit, devam
ediniz lütfen.
Buyurun.
MEHMET PARLAKYİĞİT
(Devamla) - Dünyada her geçen gün artış gösteren...
BAŞKAN - Sayın
milletvekili arkadaşlarım, lütfen, Genel Kurulun kapısını kapatır mısınız.
RESUL TOSUN (Tokat) -
Sayın Başkan, çalışmalarımıza devam edelim; o mani değil ki!
BAŞKAN - Arkadaşlar,
Genel Kurulun kapısı açık. Genel Kurulun kapısının kapatılması gerekir; onu
söylüyorum.
YAHYA BAŞ (İstanbul) -
Genel Kurulun kapısı açılır, kapanır; normaldir.
MUSTAFA ÖZYÜREK (Mersin)
- Bırakın da onu Başkan takdir etsin.
BAŞKAN - Sayın Baş,
açılıp kapatılacağını tabiî ki ben de biliyorum; ama, sürekli olarak açık
tutulmasından bahsediyorum. İstirham ederim yani...
Buyurun Sayın Parlakyiğit
MEHMET PARLAKYİĞİT
(Devamla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Karayolu Taşıma Kanunu
Tasarısı hakkında Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz almış bunuyorum; Yüce
Meclisimizi, saygıyla selamlıyorum.
Dünyada her geçen gün
artış gösteren ticaret hacmindeki gelişmeler sebebiyle bütün ülkeler ulaştırma
sistemlerini sürekli olarak gözden geçirmekte ve daha iyi hedeflere ulaşma
gayretinde bulunmaktadırlar. Türkiye'de de hızla gelişen iç ticaret ve turizm
sektörü yanında, dış ticaret ve turizm hareketleri de giderek ve beklenenin
üzerinde gelişmeler göstermeye başlamıştır. Avrupa ile Ortadoğu arasındaki
ticarî akım, ülkemizin coğrafik özellikleri ve konumu nedeniyle, karayollarımız
üzerinde önemli trafik yoğunluğu meydana gelmektedir. Bu nedenle, gerek yurtiçi
gerekse uluslararası taşıma filosu giderek gelişmiş ve büyümüştür. Nitekim,
bugün, ülkemizde, Haziran 1999 tarihi itibariyle 505 128 adet kamyon, 125 724
adet otobüs, 135 920 adet minibüs, 228 060 adet kamyonet, 122 861 adet
otomobil, 7 530 adet motosiklet, 3 458 adet cip, ticarî amaçlı yolcu ve eşya
taşımacılığında kullanılmaktadır. Ayrıca, bu taşıtlardan, 8 822 adet otobüs, şehirlerarası
yolcu taşımacılığında; 1 323 adet otobüs, uluslararası yolcu taşımacılığında;
29 963 adet çekici, kamyon ve tanker, uluslararası eşya taşımacılığında
kullanılmaktadır.
Mevcut taşıt sayısına
paralel olarak, bugün, ülkemizde, yolcu taşımacılığının yüzde 94,8'i, eşya
taşımacılığının ise yüzde 92,6'sı, karayoluyla yapılmaktadır. Diğer taraftan,
uluslararası alanda yapılan taşımacılıkta, ihracatımızın, ton bazında yüzde
26,2'si, ABD Doları bazında yüzde 53,2'si; ithalatımızın ise, ton bazında yüzde
7'si, ABD Doları bazında yüzde 35,2'si, karayoluyla yapılmaktadır.
Yolcu taşımacılığında,
1998 yılı sonu itibariyle, ülkemizde, 446 025 adet trafik kazası meydana gelmiş
ve bu kazalarda, 4 852 kişi ölmüş ve 115 489 kişi de, maalesef, yaralanmıştır.
Yukarıda yer alan resmî
rakamlardan anlaşılacağı üzere, Türkiye'de, ulaşım hizmetlerinin büyük bir
kısmı karayoluyla yapılmaktadır.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; özellikle, yurtiçi taşımalarda önemli yere sahip olan karayolu
taşımacılığı, diğer taşıma türlerine göre -havayolu hariç- daha süratli, kolay,
kontrollü ve en önemlisi, aktarma olmadan, kapıdan kapıya taşıma yapılmasına
uygun olması nedeniyle, daha fazla tercih edilmektedir. Özellikle, 1970'li
yıllardan itibaren gelişen karayolu taşımacılığımız, bugünkü güçlü karayolu
taşıma sektörüne ve boyutlarına ulaşmıştır. Taşımacılık sektöründe karayolu
taşımacılığının bu yüksek orandaki payının önümüzdeki yıllarda da aynı oranda
gelişeceği bilinmektedir. Karayolu ağı uzunluğu olarak yeterli görülen
şehirlerarası yollarda, fizikî standart ve özellikle üstyapılar, mevcut trafik
yükünü kaldıramaz durumdadır. Bu nedenle, yol bakım masrafları hızla
yükselmekte, seyahat konforu ve güvenliği azalmakta, yol koşullarına bağlı
trafik kazaları sayısında da artışlar gözlenmektedir.
Diğer taraftan,
karayollarımız üzerindeki uluslararası transit taşımacılık faaliyetleri,
özellikle 1970 yılından bu yana, hızlı artışlar göstermiştir. Bu taşımalar,
ağır ve çok dingilli römork ve yarı römorklarla yapıldığı için yollarımız
üzerinde meydana getirdikleri tahribatlar da o nispette büyük olmaktadır.
Nitekim, 1996 yılında 204 385 adet, 1997 yılında 216 818 adet, 1998 yılında 208
810 adet yerli ve yabancı ağır tonajlı taşıt ülkemizden yurtdışına çıkış yapmıştır.
Bununla beraber, 1997 yılında 36 889 adet, 1998 yılında 38 000 adet yerli ve
yabancı ağır tonajlı taşıt ülkemiz üzerinden transit geçmiştir.
Yurtiçi ve uluslararası
yolcu ve eşya taşıma hizmetlerinin, ülke ekonomisi ve sosyal hayatın
gerektirdiği düzenli ve güvenli hale getirilmesi, bu sektörde giriş-çıkışların
kontrol altına alınması ve taşımacı, acente, taşıma işleri komisyonculuğu,
nakliyat ambarı ve kargo işletmeciliği yapılmasıyla ilgili koşulların tespiti
ile bir sigorta sisteminin sektörde zorunlu hale getirilmesi yanında, sektörde
çalışanların çalışma koşulları ve niteliklerinin belirlenmesi, mevzuata aykırı
davranışlara uygulanacak müeyyidelerin tespiti hususunda ülkemizde yasal
düzenlemelerin geliştirilmemiş olması, son yıllarda önemli bir boşluk olarak
kendini göstermektedir. Bugün, ülkemizde, yurtiçi ve uluslararası yolcu ve eşya
taşımacılığı, 9.4.1987 tarihli ve 3348 sayılı Ulaştırma Bakanlığı Teşkilat ve
Görevleri Hakkında Kanunun verdiği yetkiye dayanılarak çıkarılan yönetmelik ve
kararnamelerle düzenlenmektedir. Gerek yurtiçi gerekse uluslararası karayolu
taşımacılığını düzenleyen yönetmelikler, günümüzün ihtiyaç ve sorunlarının
çözümünde yeterli olamamaktadır. Karayolu taşımacılığında hukukî boşlukları
gidermek üzere hazırlanan bu tasarıyla, günümüzdeki gelişmelerin yanı sıra,
kamuoyunun gündemini işgal eden trafik kazaları ve diğer ihtiyaçlar da dikkate
alınarak taşımaların düzenli ve güvenli hale getirilmesi sağlanacaktır.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; bu kanunun amacı, karayolu taşımalarını ülke ekonomisinin
gerektirdiği şekilde düzenlemek, taşıma düzenini ve güvenliği sağlamak,
taşımacı, acente ve taşıma işleri komisyoncularıyla nakliyat ambarı ve kargo
işletmeciliği ve benzeri hizmetlerin şartlarını belirlemek, taşıma işlerinde
istihdam edilenlerin niteliklerini, haklarını ve sorumluluklarını saptamak, karayolu
taşımalarının diğer taşıma sistemleriyle birlikte ve birbirlerini tamamlayıcı
olarak hizmet vermesini ve mevcut imkânların daha yararlı bir şekilde
kullanılmasını sağlamaktır.
Bu yasayla, taşımacılık,
acentelik ve taşıma işleri komisyonculuğuyla nakliyat ambarı ve kargo
işletmeciliği yapılabilmesi için Bakanlıktan yetki belgesi alınması zorunlu
hale getirilmiştir. Taşımacılık, acentelik ve taşıma işleri komisyoncuğu ile
nakliyat ambarı ve kargo işletmeciliği yetki belgesi alabilmek için, gerçek kişilerin
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmaları, tüzelkişilerin 29.6.1956 tarihli ve
6762 sayılı Türk Ticaret Kanununa ve 24.4.1969 tarihli ve 1163 sayılı
Kooperatifler Kanununa göre kurulmuş ve Türk Ticaret Siciline tescil edilmiş
olmaları; gerçek kişi, tüzelkişi kurucu ortakları ve tüzelkişiliği temsil
yetkili yöneticilerin, kaçakçılık, dolandırıcılık, inancı kötüye kullanma ve
devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlar ile 12.4.1991 tarihli, 3713 sayılı
Terörle Mücadele Kanununa giren suçlardan hürriyeti bağlayıcı cezayla hükümlü
bulunmamaları, ilgili meslek odalarına kayıtlı olmaları şarttır.
Yine, bu tasarıyla,
karayolu taşımacılığı hizmetlerinde görülen teknik, ekonomik ve sosyal
gelişmelerin kamu yararına ve millî güvenlik amaçlarına uygun olarak
düzenlenmesi amacıyla "Karayolu Taşımacılığı Yüksek Kurulu" kurulması
hükme bağlanmakta; ayrıca, şehirlerarası ve uluslararası taşıma işleri yapan
gerçek ve tüzelkişilerin müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, meslekî
faaliyetlerini kolaylaştırmak, meslek mensuplarının birbirleriyle, halkla ve
tüzelkişilerle, yurt içindeki ve yurt dışındaki benzer kişi ve kuruluşlarla
olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hâkim kılmak ve meslek disiplinini ve
ahlakını korumak amacıyla, kamu kurumu niteliğinde ve tüzelkişiliği haiz meslek
kurumu olarak, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği bünyesinde, Türkiye Karayolu
Yolcu ve Eşya Taşımacılar Birliği kurulmaktadır.
Yine, bu tasarıyla,
Bakanlık, bu kanun gereğince yerine getirmekle yükümlü olduğu görev ve
yetkilerinin tamamını veya bir kısmını, Türkiye Karayolu Yolcu ve Eşya
Taşımacılar Birliğine devredebilir denilmektedir. Bu birliğin kurulmasıyla
birlikte, eşya taşımacılığı konusunda faaliyet gösteren yetki belgesi sahibi
taşımacı, acente, taşıma işleri komisyoncuları, nakliyat ambar ve kargo
işletmecileri ile yolcu taşımacılığı konusunda faaliyet gösteren taşımacı ve
acenteler, Türkiye Karayolu Yolcu ve Eşya Taşımacılar Birliğine üye olmak
zorundadırlar.
Bu tasarıya, Cumhuriyet
Halk Partisi Grubu olarak olumlu yaklaştığımızı ifade ederken, taşımada yüzde
5'ler mertebesinde kalan demiryollarına ciddî olarak eğilmenin zamanının
geldiğini bir kez daha hatırlatmak istiyorum.
Avrupa Birliği
ülkelerinde yük ve insan taşımacılığında, demiryollarının payı yüzde 35'ler
mertebesindedir. Batı, yeni teknolojilerle raylı sistemde, hem ulaşılabilecek
güvenli en yüksek hıza, aynı zamanda insan taşımacılığında hedeflenen konfora
ve yük taşımacılığında en büyük kapasiteye ulaşırken, demiryolu
taşımacılığının, en az karayolu taşımacılığı kadar önemli olduğunu hiçbir zaman
göz ardı etmemiştir. 1950'den bu yana, demiryolu taşımacılığında mevcutla
yetinilmiş, hatta, son yıllara kadar, 1950'den önce hizmete açılan birçok
demiryolu hattı hizmet dışı bırakılmıştır. Zaman zaman, demiryolu
taşımacılığının sosyalist ülkelere özgü bir taşıma sistemi olduğunu ifade
edenler de olmuş, bunların sonucunda, ülkemizde, demiryolu taşımacılığı
devredışı bırakılmıştır. Şimdi, bu yanlıştan gecikmeden vazgeçilerek, Batının
ulaştığı teknolojilerle, hızlı tren projelerini bir an önce uygulama durumuna
geçirmeliyiz. Türkiye'de bu sektörde yapılması gereken, eskiyi iyileştirmek
değil, sistemi tamamıyla yenileyerek, Batı standartlarındaki güvenli yüksek
hıza, rahat konfora ve maksimum yük taşıma kapasitesine ulaşmak olmalıdır.
Sözlerimi burada
tamamlıyor, Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (Alkışlar)
BAŞKAN - Sayın
Parlakyiğit, teşekkür ediyorum.
AK
Parti Grubu adına, Düzce Milletvekili Sayın Fahri Çakır; buyurun. (AK Parti
sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA FAHRİ
ÇAKIR (Düzce) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; 141 sıra sayılı Karayolu
Taşıma Kanunu Tasarısı üzerinde, Adalet ve Kalkınma Partisi Grubunun
görüşlerini açıklamak üzere söz almış bulunuyorum; Yüce Heyetinizi saygıyla
selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, üç
yanı denizlerle çevrili, jeopolitik yönden vazgeçilmez değerde topraklara sahip
ve rotasını dış pazarlara çevirmiş olan ülkemiz, gerek artan nüfusu gerek tüm
olumsuz koşullara karşın gerçekleştirdiği büyüme hızı ve gerekse bulunduğu
bölgede üstlenmesi gereken rolü gereği, sürdürülebilir bir kalkınma stratejisi
içerisinde, doğru ulaştırma politika ve planlarını yaşama geçirmek durumdadır.
Adalet ve Kalkınma
Partisi olarak, seçim beyannamemizde de deklare ettiğimiz gibi, 15 000
kilometrelik bölünmüş yol projemizle, ulaşıma ne kadar önem verdiğimiz bellidir
ve ulaşımda gelişmiş ülkelerin seviyesini yakalamak olmazsa olmazlarımızdandır.
Dünyada her geçen gün
artış gösteren ticaret hacmindeki gelişmeler, turizm sektöründeki hızlı
sirkülasyon ve yolcu taşımacılığında yaşanan yoğunluk gibi sebeplerle bütün
ülkeler ulaştırma sistemlerini sürekli olarak yenilerken ve çok daha iyi
hedeflere ulaşma gayreti içerisindeyken, Türkiye de, hiç şüphesiz, bunlardan
geri kalamazdı.
Ülkemiz de, hızla gelişen
içticaret ve turizm sektörü yanında, dışticaret ve turizmde yaşanan yoğun talep
nedeniyle, beklenenin üzerinde gelişmeler göstermeye başlamıştır. Özellikle
ülkemiz taşımacılığında önemli yere sahip olan karayolu taşımacılığı, diğer
taşıma türlerine göre -havayolu hariç- daha süratli, kolay kontrol edilebilir
ve daha da önemlisi, herhangi bir aktarma olmadan, kapıdan kapıya taşıma
yapılmasına uygun olması nedeniyle daha fazla tercih edilmektedir. Özellikle
1970'li yıllardan bu yana gelişen karayolu taşımacılığımız, bugünkü güçlü
karayolu taşıma sektörünü ortaya çıkarmış bulunmaktadır. Taşımacılık sektöründe
karayolu taşımacılığının bu yüksek orandaki payının önümüzdeki yıllarda da aynı
oranda seyredeceği kaçınılmazdır.
Sayın Başkan, sayın
milletvekilleri; Avrupa ile Ortadoğu arasındaki ticarî akım, ülkemizin coğrafî
özellikleri ve konumu nedeniyle, karayollarımız üzerinde önemli trafik
yoğunluğuna sebep olmaktadır. Bu nedenle, gerek yurtiçi gerekse uluslararası
taşıma filosu giderek gelişmiş ve büyüyegelmiştir. Bu büyüme, aynı zamanda,
yaşanan sorunları da beraberinde büyütmüştür. Tasarı ve gerekçesi
incelendiğinde, bugün, ülkemizde yurtiçi ve uluslararası yolcu ve eşya taşımacılığının,
9.4.1984 tarihli ve 3348 sayılı Ulaştırma Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri
Hakkında Kanunun verdiği yetkiye dayanılarak çıkarılan yönetmelik ve
kararnamelerle düzenlendiği, bunun da -gerek yurtiçi gerekse uluslararası
karayolu taşımacılığını düzenleyen yönetmeliklerin- günümüzün ihtiyaç ve
sorunlarını çözmediği görülmüştür. Karayolu taşımacılığında hukukî boşlukları
gidermek üzere hazırlanan bu tasarı, günümüzdeki gelişmelerin yanı sıra,
kamuoyunun gündemini meşgul eden trafik kazaları ve diğer ihtiyaçlar da dikkate
alınarak, taşımaların düzenli ve güvenli hale getirilmesini amaçlamaktadır.
Değerli arkadaşlar,
ülkemizde, 2001 yılı sonu itibariyle 119 735 adet otomobil, 527 798 adet
kamyon, 142 406 adet otobüs, 159 994 adet minibüs ve 271 575 adet kamyonetin
ticarî amaçla yolcu ve eşya taşımacılığında kullanıldığı; ayrıca, bu taşıtlardan
9 209 adet otobüsün şehirlerarası yolcu taşımacılığında, 1 578 adet otobüsün
uluslararası taşımacılıkta, 39 286 adet çekici, kamyon ve tankerin uluslararası
taşımacılıkta kullanıldığı bilinmektedir. Mevcut taşıt sayısına eşdeğer olarak,
bugün, ülkemizde, yolcu taşımacılığının yüzde 94,8'inin, eşya taşımacılığının
da yüzde 92,6'sının karayoluyla yapıldığı bilinmektedir.
Öte taraftan,
uluslararası alanda yapılan taşımacılıkta, ihracatımızın, ton bazında yüzde
26,2'si, dolar bazında yüzde 53,2'si; ithalatımızın ise, ton bazında yüzde
7'si, ABD Doları bazında da yüzde 35,2'si karayoluyla yapılmaktadır. Yolcu
taşımacılığında ise, 1998 yılı sonu itibariyle, çeşitli ülkelere 42 292 adet
sefer düzenlenmiş olup, 1 182 000 yolcu taşınabilmiştir. Buna karşılık, 1998 yılı
sonu itibariyle, ülkemizde, maalesef, 446 025 adet trafik kazası meydana gelmiş
olup, bu kazalarda, ne yazık ki, 4 852 insanımızı kaybetmiş durumdayız ve 115
489 vatandaşımız yaralanmış durumda. Belirtilen istatistikî rakamlardan da
anlaşılacağı üzere, Türkiye'de ulaşım hizmetlerinin büyük bir kısmı karayoluyla
gerçekleştirilmektedir.
Karayolu ağı uzunluğu
olarak yeterli görülen şehirlerarası yollarda, fizikî standart ve özellikle üst
yapılar, mevcut trafik yükünü kaldıramaz durumdadır. Bu nedenle, yol bakım
masrafları hızla yükselmekte, seyahat güvenliği ve konforu azalmakta, yol
koşullarına bağlı trafik kazaları sayısında oldukça artışlar gözlenmektedir.
Başka bir sorun da,
karayolu taşımacılığında tonaj uygulamasında yaşanan sıkıntılardır. Aşırı yük
sebebiyle tüneller, viyadükler ve yollar zamanından önce yıpranmakta ve kaza
riskini beraberinde artırmaktadır. Bu sorun, tasarı yasalaştıktan sonra
hazırlanacak yönetmeliklerle, aracın cinsi ve kapasitesi dikkate alınarak,
taşınacak yük miktarına göre düzenlemelere gidilecektir.
Öte yandan,
karayollarımız üzerindeki uluslararası transit taşımacılık faaliyetleri,
özellikle 70'li yıllardan bu yana hızla artış göstermiş, bu taşımalar, ağır ve
çok dingilli araçlar ve römorklarla yapıldığından, yollarımız üzerinde meydana
getirdiği tahribat ve yıkıntılar o nispette de büyük olmuştur.
Sonuç olarak, yüzbinlerce
yerli ve yabancı aracın, ağır tonajlı olarak, ülkemizden yurtdışına çıkış
yaptığı bilinmektedir. Bununla beraber, 1997 yılından sonra 36 889 adet, 1998
yılında 38 000 adet yerli ve yabancı ağır tonajlı taşıt ülkemiz üzerinden
transit geçiş yapmıştır. Yurtiçi ve uluslararası yolcu ve eşya taşıma
hizmetlerinin, ülke ekonomisi ve sosyal hayatın gerektirdiği düzenli ve güvenli
hale gelmesi, bu sektörde giriş ve çıkışların kontrol altına alınabilmesi ve
taşımacı, acente, taşıma işleri komisyonculuğu, nakliyat ambarı ve kargo
işletmeciliği yapılmasıyla ilgili koşulların tespiti ile bir sigorta sisteminin
sektörde zorunlu hale getirilmesi yanında, sektör çalışanlarının çalışma
koşulları ve niteliklerinin belirlenmesi, mevzuata aykırı davranışlara
uygulanacak müeyyidelerin tespiti hususlarında ülkemizde mevzuatın
geliştirilmemiş olması, son yıllarda önemli bir boşluk olarak görülmektedir.
İşin diğer bir boyutu da,
vatandaşa daha iyi hizmet vermek için uygulayıcılara daha fazla görev düştüğünü
göstermektedir. Kanunu çıkarmış olmak, sorunu çözmeye yetmiyor; önemli olan,
uygulamada yaşanan ve yapılanlardır. Bu yüzden, uygulamada yaşanabilecek
sıkıntılara, çıkarılacak yönetmeliklerle de süratli bir şekilde çözüm
üretilebilecektir.
Sayın Başkan, sayın
milletvekilleri; şimdiye kadar karayolu taşımacılığına yeteri kadar önem
verilmemiş, ihmal edilmiş ve sorunlar ertelenmiştir. Bizim amacımız, bir an
önce mevcut sorunların çözülmesi ve karayolu taşımacılığının gelişmiş
ülkelerdeki standartlara yükseltilebilmesidir. İl sınırları içerisindeki
taşımalar ile 100 kilometreye kadar olan şehirlerarası taşımaların
düzenlenmesinin mahallî idarelere bırakılabileceğini, taşımaların ekonomik,
hızlı, elverişli, güvenli, çevreye kötü etkisi en az, kamu yararını gözeten
rekabet ortamında gerçekleşmesi gerektiğinin özellikle altını çizmek istiyorum.
Ayrıca, yolcu
taşımacılığı konusunda yetkisiz komisyonculuk ve yabancı plakalı taşıtların
Türkiye sınırları içinde iki nokta arasında taşıma yapmaları yasaklanmaktadır.
Trafik kazalarının önlenmesi, taşımanın düzenli ve güvenilir yapılması,
işletmeci sıfatıyla taşımacılara önemli yükümlülükler getirmektedir.
Şehirlerarası ve uluslararası yolcu taşımacılarına, taşıma faaliyeti sırasında
yolcunun bedenî ve maddî zararlarının karşılanması için, zorunlu karayolları taşımacılık
malî sorumluluk sigortası yaptırma mecburiyeti getirilmekte, eşya
taşımacılığından doğan sorumluluğa ilişkin sigorta yaptırma, ihtiyarî
bırakılmaktadır.
Zarar görenlerin fazla
olması halinde, zarar görenlere, sorumluluk sigortasından karşılanamayan
zararların 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre yaptırılan zorunlu malî
sorumluluk sigortasına müracaat etme imkânı verilmektedir.
Terminallerin yapımı ve
işletmeciliği yeni esaslara bağlanarak, belge sahiplerinin hakları korunmakta
ve yolcu taşımacılığı, kargaşaya meydan verilmeyecek şekilde, yeni baştan
düzenlenmektedir.
Ekonomik suça ekonomik
ceza uygulaması anlayışıyla, karayolu taşımacılığında idarî ve cezaî
müeyyideler günün şartlarına uygun hale getirilmektedir.
Sayın milletvekilleri, bu
kanun yürürlüğe girdikten sonra, taşımacılık, acente ve taşıma işleri
komisyonculuğu ile nakliyat ambarı ve kargo işletmeciliği yapacaklarda genel ve
özel şartlar tespit edilerek, her isteyen istediği gibi taşıma faaliyetlerinde
bulunamayacaktır.
Nakliye işinde kullanılan
araçlarda yaş sınırlaması ve teknik yeterlik şartları aranacaktır.
Taşıma işinde faaliyet
gösteren şoför ve diğer görevlilerde belirli şart ve nitelikler de aranacak;
yine, bu alanda faaliyet gösteren gerçek ve tüzelkişiler yetki belgesi
alacaklardır.
Nakliyat ambarı ve kargo
işletmeciliği yapanlardan, yükleme, boşaltma, depolama, istifleme ve aktarma
yerlerine sahip olma şartı aranacaktır.
Değerli arkadaşlar,
karayolu taşımacılığında hukukî boşlukları gidermek üzere hazırlanan bu
tasarıyla, günümüzdeki gelişmelerin yanı sıra, kamuoyunu sürekli meşgul eden
elim trafik kazaları ve diğer ihtiyaçlar da dikkate alınarak, taşımacılığın,
daha derli toplu, düzenli ve güvenilir hale getirilmesi, öncelikli hedefler
olarak alınmıştır.
Sayın Başkan, sayın
milletvekilleri; son yıllarda düşüş trendine girmiş olmasına rağmen, ülkemizde,
2002 yılında 407 103 kaza meydana gelmiş olup, bu kazalarda 2 900 kişi hayatını
kaybetmiş, 94 225 kişi de, maalesef, yaralanmıştır. Bu sonuç da gösteriyor ki,
ülkemiz, dünya trafik kazaları ve ölümlü kazalar açısından dünyada ilk
sıralarda yer almaktadır. Bu tasarıyla, trafik kazalarının en aza inmesi
hedeflenmiş olmaktadır.
Sayın milletvekilleri,
karayollarımızın durumu hiç şüphesiz ortadadır. Sayın Başbakanımızın seçim
beyannamesinde ifade ettiği ve iktidara da gelir gelmez uygulamaya koyduğu
gibi, 15 000 kilometrelik duble yol projesiyle, kazaların en aza indiği,
gelişmiş ve kalkınmış bir Türkiye diyor, Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
(Alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür
ediyorum Sayın Çakır.
Sayın milletvekilleri,
tasarının tümü üzerindeki görüşmeler tamamlanmıştır.
Tasarının maddelerine
geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
1 inci maddeyi
okutuyorum:
KARAYOLU TAŞIMA KANUNU TASARISI
BİRİNCİ KISIM
Başlangıç Hükümleri
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam ve Tanımlar
Amaç
MADDE 1. - Bu Kanunun
amacı; karayolu taşımalarını ülke ekonomisinin gerektirdiği şekilde düzenlemek,
taşımada düzeni ve güvenliği sağlamak, taşımacı, acente ve taşıma işleri
komisyoncuları ile nakliyat ambarı ve kargo işletmeciliği ve benzeri
hizmetlerin şartlarını belirlemek, taşıma işlerinde istihdam edilenlerin
niteliklerini, haklarını ve sorumluluklarını saptamak, karayolu taşımalarının,
diğer taşıma sistemleri ile birlikte ve birbirlerini tamamlayıcı olarak hizmet
vermesini ve mevcut imkânların daha yararlı bir şekilde kullanılmasını
sağlamaktır.
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Önerge yok.
III. - Y O K L A M A
BAŞKAN - 1 inci maddenin
oylamasına geçmeden önce, Başkanlığımıza sunulmuş olan bir yoklama talebi
vardır; isimleri okutup, yoklama talebinde bulunan üyelerimizin burada olup
olmadığını kontrol edeceğim; yeterli sayıda üyemiz varsa, yoklama talebini
yerine getireceğim:
Mustafa Özyürek?..
Burada.
Mustafa Özyurt?.. Burada.
Muzaffer Kurtulmuşoğlu?..
Burada.
Feramus Şahin?.. Burada.
İsmet Atalay?.. Burada.
Mehmet Kartal?.. Burada.
Sıdıka Sarıbekir?..
Burada.
Halil Tiryaki?.. Burada.
Hakkı Ülkü?..
ATİLLA KART (Konya) -
Tekabbül ediyorum.
BAŞKAN - Atilla Kart Bey
tekabbül ediyor.
Feridun Ayvazoğlu?..
Burada.
Mehmet Boztaş?.. Burada.
Atilla Başoğlu?.. Burada.
Mehmet Yıldırım?..
Burada.
Yaşar Nuri Öztürk?..
Burada.
Salih Gün?..
MEHMET SEFA SİRMEN
(Kocaeli) - Tekabbül ediyorum.
BAŞKAN - Sefa Sirmen Bey
tekabbül ediyor.
Osman Özcan?.. Burada.
Osman Kaptanoğlu?..
Burada.
Atila Emek?.. Burada.
Birgen Keleş?..
Ramazan Kerim Özkan?..
Burada.
Sedat Pekel?.. Burada.
Atilla Kart?..
BAŞKAN - Atilla Kart Bey
olmaz; çünkü, biraz önce başka birisinin yerine tekabbül etmişti; fakat,
yoklama talebinde bulunan 20 milletvekilimiz burada olduğundan, yoklama
talebini yerine getireceğim.
Elektronik cihazla
yoklama yapacağız.
Yoklama için 5 dakika
süre veriyorum.
Yoklama işlemini
başlatıyorum.
(Elektronik cihazla
yoklama yapıldı)
BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri, toplantı yetersayısı vardır.
V. - KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
4. - Karayolu Taşıma Kanunu Tasarısı ve Bayındırlık, İmar,
Ulaştırma ve Turizm Komisyonu Raporu (1/354) (S. Sayısı : 141) (Devam)
BAŞKAN - 1 inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
2 nci maddeyi okutuyorum:
Kapsam
MADDE 2. - Bu Kanun
kamuya açık karayolunda motorlu taşıtlarla yapılan yolcu ve eşya taşımalarını,
taşımacıları, taşıma acentelerini, taşıma işleri komisyoncularını, nakliyat
ambarı ve kargo işletmecilerini, taşıma işlerinde çalışanlar ile taşımalarda
yararlanılan her türlü taşıt, araç, gereç, yapıları ve benzerlerini kapsar.
Ancak, özel otomobillerle
ve bunların römorklarıyla yapılan taşımalar, genel ve katma bütçeli dairelerle,
il özel idareleri, belediyeler, üniversiteler ve kamu iktisadî teşebbüslerine
ait otomobillerle yapılan taşımalar, Türk Silahlı Kuvvetlerine ait motorlu
taşıt ve bunların römorkları ile yapılan taşımalar, lastik tekerlekli
traktörlerle çekilen römorklarla yapılan taşımalar bu Kanun hükümlerine tâbi
değildir.
İl sınırları içerisindeki
taşımalar ile yüz kilometreye kadar olan şehirlerarası taşımaların düzenlenmesi
il ve ilçe trafik komisyonları ile işbirliği yapılmak suretiyle ilgili
valiliklere, belediye sınırları içerisindeki şehiriçi taşımalar belediyelere bu
Kanuna göre düzenlenecek yönetmelik esasları dahilinde bırakılabilir.
Uluslararası anlaşmalar
ile savaş hali, sıkıyönetim, olağanüstü hal ve doğal afet durumlarında
uygulanacak hükümler saklıdır.
BAŞKAN - Sayın
Milletvekilleri, madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Madde üzerinde 1 adet
önerge vardır; okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 141
sıra sayılı Karayolu Taşıma Kanunu Tasarısının 2 nci madde ikinci fıkrasının
aşağıdaki şekilde değiştirilmesi hususunu arz ederiz.
|
Bihlun
Tamaylıgil |
Berhan
Şimşek |
Ferit
Mevlüt Aslanoğlu |
|
İstanbul |
İstanbul |
Malatya |
|
Şevket
Arz |
Ali
Kemal Deveciler |
|
|
Trabzon |
Balıkesir |
|
"Ancak, özel
otomobillerle ve bunların römorklarıyla yapılan taşımalar, genel ve katma
bütçeli dairelerle, il özel idareleri, belediyeler, üniversiteler ve kamu
iktisadi teşebbüslerine ait otomobillerle yapılan taşımalar, Türk Silahlı Kuvvetlerine
ait motorlu taşıt ve bunların römorkları ile yapılan taşımalar, lastik
tekerlekli traktörlerle çekilen römorklarla yapılan taşımalar, 1618 sayılı
yasaya göre kurulmuş seyahat acenteleri tarafından yapılan taşımalar bu kanun
hükümlerine tabi değildir."
BAŞKAN - Komisyon
önergeye katılıyor mu?
BAYINDIRLIK, İMAR,
ULAŞTIRMA VE TURİZM KOMİSYONU BAŞKANI ADEM BAŞTÜRK (Kayseri) - Takdire
bırakıyoruz.
BAŞKAN - Hükümet
katılıyor mu?
ULAŞTIRMA BAKANI BİNALİ
YILDIRIM (İstanbul) - Katılmıyoruz.
BAYINDIRLIK, İMAR,
ULAŞTIRMA VE TURİZM KOMİSYONU BAŞKANI ADEM BAŞTÜRK (Kayseri) - Sayın Başkan,
aslında, turizmcilerin bu talepleri komisyonda gündeme geldi; turizmcilerin bu
talepleri karşılandı, hem 6 ncı maddede hem 30 uncu maddede; bir terminale
uğrama zorunlulukları kaldırıldı; bilet zorunlulukları vardı, bilet zorunluluğu
da kaldırıldı. O bakımdan, aslında, bu talep de yerine geldi.
BAŞKAN - Teşekkür
ediyorum.
Önerge sahipleri,
gerekçeyi mi okutalım?
MUSTAFA ÖZYÜREK (Mersin)-
Gerekçe okunsun.
BAŞKAN- Gerekçeyi
okutuyorum:
Gerekçe: 1618 sayılı
Seyahat Acenteleri ve Seyahat Acenteleri Birliği Kanununun 4 üncü maddesinde
"yurt dışına yolcu götüren veya yurt içinde otobüs işletmeciliği yapan
müesseselerin hizmetleri, nakliyecilik hizmeti niteliğindedir. Bu müesseseler
bu kanun hükümlerine tabi değildir" denilmek suretiyle, seyahat acentelerinin
yaptığı ulaştırma hizmetinin Karayolu Taşıma Kanunu Tasarısı içinde yer alan
"taşımacılık" kapsamı içerisinde değerlendirilemeyeceğini ifade
etmektedir.
Tasarıda
"taşımacı" olarak tanımlanan ve düzenlenen müessese ticaret ve sanayi
odalarında "nakliyeci" sınıfına dahil olan işletmeleri kapsamaktadır.
Bu yasa tasarısında yolcu ve eşyaların karayolu ile şehirlerarası veya
uluslararası taşınmaları (nakliyesi) düzenlenmiş bulunmaktadır. Oysa ki;
seyahat acenteleri nakliyecilik hizmeti yapmadıkları gibi, seyahat acenteleri
hizmetleri sırasında ulaştırma hizmetini genellikle tek başına sunmamaktadır.
Seyahat acentelerinin verdiği ulaştırma hizmetleri önceden düzenlenmiş ve bir
programa bağlı olarak hazırlanmış bulunan turun başlangıcında, sonunda veya
herhangi bir safhasında verilmekte olup, tüketiciyle arasında imzalanan
sözleşmeler tüm turu ve taahhütleri kapsayan sözleşmelerdir.
Diğer yandan, işbu kanun
tasarısı, yolcu taşımaları sırasında yolcuya bilet verilmesini zorunlu
kılmaktadır. Ancak, seyahat acenteleri açısından gezinin tamamı için fatura
kesilmesi zorunluluğu bulunduğundan, ayrıca bilet düzenlenmesi ikinci bir gider
belgesi anlamını taşıyacağından mükerrer vergiden düşülmesi sonucunu ortaya
çıkarabilecektir.
Bu gerekçelerden dolayı
1618 sayılı Yasaya göre kurulmuş seyahat acentelerinin ilgili kanun tasarısının
2 nci madde ikinci fıkrasında yer alması gerekmektedir.
BAŞKAN- Sayın
milletvekilleri, Komisyonun takdire bıraktığı, Hükümetin katılmadığı önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul
edilmemiştir.
2 nci maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
3 üncü maddeyi
okutuyorum:
Tanımlar
MADDE 3. - Bu Kanunda
geçen;
Bakanlık : Ulaştırma
Bakanlığını,
Taşıma işleri :
Taşımacılık, acentelik, taşıma işleri komisyonculuğu, nakliyat ambarı ve kargo
işletmeciliğini,
Taşıma işleri işletmecisi
: Taşıma işlerinde faaliyette bulunacak taşımacı, acente, taşıma işleri
komisyoncusu, nakliyat ambarı ve kargo işletmecisini,
Sorumluluk sigortası : Bu
Kanunun 18 inci maddesiyle ihdas edilen zorunlu karayolu taşımacılık malî
sorumluluk sigortasını,
Taşıma : Yolcunun taşıta
bindiği veya eşyanın taşımacıya teslim edildiği yerden varış noktasına
götürülmesini,
Taşımacı : Taşımacı yetki
belgesine sahip olan ve kendi nam ve hesabına taşımayı bir ücret karşılığı
üstlenen gerçek veya tüzel kişiyi,
Eşya (yük) : İnsandan
başka taşınabilen canlı veya cansız her türlü nesneyi,
Kalkış noktası : Yolcunun
taşıta bindiği veya eşyanın taşımacıya teslim edildiği yeri,
Varış noktası : Yolcu
bileti veya taşıma senedinde gösterilen, yolcu veya eşyanın götürülmek
istendiği yeri,
Gönderen
: Eşyayı taşımacıya teslim eden, gönderileni belirleyen ve taşıma senedini
imzalayan kişiyi,
Gönderilen : Sevk
irsaliyesi, taşıma irsaliyesi ve taşıma senedinde belirtilen eşyanın teslim
edileceği kişiyi,
Acente : Ticarî mümessil,
ticarî vekil, satış memuru veya müstahdem gibi bağımlı bir sıfatı olmaksızın
bir sözleşmeye dayanarak belirli bir yer veya bölge içinde daimî surette bir
veya birden fazla taşımacıyı ilgilendiren sözleşmelerde aracılık etmeyi ve
onlar adına taşıma sözleşmesi yapmayı meslek edinen kişiyi,
Taşıma işleri
komisyoncusu : Ücreti karşılığında kendi namına ve bir müvekkil hesabına eşya
taşıtmayı meslek edinmiş kişiyi,
Nakliyat ambarı : Bir
veya birden fazla gönderenden toplu veya parça başı eşyanın teslim alınarak
işletmecinin gözetimi ve denetimi altında yükleme, boşaltma, depolama,
istifleme, aktarma ve gönderilene teslim gibi hizmetlerin yapıldığı yeri,
Nakliyat ambarı
işletmecisi : Bağımsız bir işyerinin kullanma hakkına sahip olan ve eşyayı
teslim alarak kendi gözetim ve denetimi altında; yükleme, boşaltma, depolama,
istifleme, aktarma ve gönderilene teslim gibi hizmetleri yerine getiren,
taşımayı yapan veya yaptıran ve bundan doğacak sorumluluğu üstlenen kişiyi,
Kargo : Tek parçada en
fazla yüz kilogramı geçmeyen genellikle ambalaj ve kap içerisinde olan küçük
boyutlu koli, sandık, paket gibi parça
eşyayı,
Kargo işletmecisi :
Bağımsız bir işyerinin kullanma hakkına sahip olan ve kargoyu teslim alarak
kısa sürede gönderilene ulaştırmak amacıyla kendi gözetimi ve denetimi altında
yükleme, boşaltma, depolama, istifleme, aktarma ve gönderilene teslim gibi
hizmetleri yerine getiren, taşımayı yapan veya yaptıran ve bundan doğacak
sorumluluğu üstlenen kişiyi,
Yolcu : Taşıtı kullanan
sürücü ile hizmetliler dışında taşıtta bulunan kişileri,
Tehlikeli yük : Bu Kanuna
göre düzenlenecek yönetmelikte tehlikeli olarak kabul edilen yükü,
Parça başına taşıma : Bir
veya birden çok gönderenin aynı veya birbirinden ayrı gönderilene ait eşyaların
taşınmasını,
Yolcu bileti : Yolcunun
taşınması yükümlülüğünü içeren, yönetmelikte öngörülen şekil ve şartları ihtiva
eden ve yolcuya verilmesi zorunlu belgeyi,
Şehirlerarası taşıma :
Herhangi bir ilin herhangi bir noktasından veya yerleşim biriminden başlayıp
diğer bir ilin herhangi bir noktasında veya yerleşim biriminde biten
taşımaları,
Uluslararası taşıma :
Türkiye'den veya Türkiye'ye karayoluyla;Türkiye üzerinden karayoluyla transit,
Türkiye'ye denizyolu, demiryolu ve havayolu ile gelip karayolundan üçüncü
ülkelere yapılan taşımaları,
Düzenli sefer : Belirli
bir zaman ve ücret tarifesine göre, tespit edilmiş bir güzergâhta önceden
açıklanmış yerleşme birimleri arasında yapılan taşımaları,
Arızî sefer : Aynı
taşıtla bütün güzergâh boyunca aynı yolcu grubunun taşınması ve kalkış
noktasına geri getirilmesi şeklindeki kapalı kapı seferleri ile gidişi dolu,
dönüşü boş veya gidişi boş, dönüşü dolu seferleri,
Mekik sefer : Birden
fazla gidiş ve dönüş seferinde aynı kalkış yerinden aynı varış yerine önceden
gruplandırılmış yolcuların taşınmasını,
İfade eder.
BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri, madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Madde üzerinde 1 adet
önerge vardır; önergeyi okutuyorum;
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 141
sıra sayılı Karayolu Taşıma Kanunu Tasarısının 3 üncü maddesinin onaltıncı
paragrafında yer alan "kargo" tanımlamasının aşağıdaki şekilde
değiştirilmesi hususunu arz ederiz.
|
Mehmet Parlakyiğit |
Feramus Şahin |
Mehmet Yıldırım |
|
Kahramanmaraş |
Tokat |
Kastamonu |
|
Mevlüt Coşkuner |
Ahmet Küçük |
Hüseyin Özcan |
|
Isparta |
Çanakkale |
Mersin |
|
|
Muharrem Doğan |
|
|
|
Mardin |
|
"Kargo: Tek parçada en fazla 100
kilogramı geçmeyen genellikle ambalaj ve kap içerisinde olan küçük boyutlu
koli, sandık, paket gibi eşya ile evrak ve dosya taşımayı,"
BAŞKAN - Komisyon
önergeye katılıyor mu?
BAYINDIRLIK, İMAR,
ULAŞTIRMA VE TURİZM KOMİSYONU BAŞKANI ADEM BAŞTÜRK (Kayseri) - Takdire bırakıyoruz.
BAŞKAN - Hükümet
katılıyor mu?
ULAŞTIRMA BAKANI BİNALİ
YILDIRIM (İstanbul) - Katılamıyoruz Sayın Başkan.
MUSTAFA ÖZYÜREK (Mersin)
- Gerekçeyi okutun.
BAŞKAN - Gerekçeyi
okutuyorum:
Gerekçe:
Ülkemizde halen var olan
ve uygulanan Posta Tekeli Kanunu gereğince, bütün kargo firmaları, Posta
İşletmeleri Genel Müdürlüğü ile mahkemelik durumdadırlar. Bugün ABD'de bile
DHL'nin dünyadaki en büyük özel taşıma firmalarından biri olmasına rağmen ABD
postanesi özel sektörün bu kadar büyük olmasına nazaran gücünü yüzde 50
artırmış durumdadır. Bu da gösteriyor ki, özel sektörün önünün açılması
devletin gücünü azaltmıyor, aksine, özel sektörün karşısında yükseltiyor.
Ayrıca, AB uyum yasaları
doğrultusunda ülkemizin atmış olduğu imzaya göre 2006 yılında başlayacak 2009
yılına kadar üç yıllık süreç içerisinde posta tekeli kalkmakta olup, bir
taraftan da ilgili kuruluşun özelleşeceğini varsayarsak kargo firmalarının
dosya ve evrak taşımasının sakıncası nedir?
Kaldı ki, kargo
firmaları, haberleşme niteliği taşıyan mektup, telgraf ve benzeri hizmetleri
zaten vermemekte ve hatta adlî makamlarca gönderilen tebligatları da
taşımamaktadırlar.
Posta İşletmeleri Genel
Müdürlüğü genelinde 36 000 çalışanı olduğu belirtilerek kargo firmalarının
dosya ve evrak taşımamaları istenmekte olup, halbuki, kargo firmalarının KARİD
üyesi olan firmaların toplam çalışanı 60 000, KARİD üyesi olmayan firmalarla
birlikte 70 000 personeldir. Kargo firmaları isterse 100 kilogramı geçmeyen
sandıkların içerisinde evrak ve dosyayı da gizlice taşıyabilirler. Hiç değilse
bunun önüne geçilmesi açısından belirtilen değişikliğin yapılması zorunludur.
BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri, Komisyonun takdire bıraktığı, Hükümetin katılmadığı önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul
edilmemiştir.
3 üncü maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
4 üncü maddeyi
okutuyorum:
İKİNCİ BÖLÜM
Taşımada Genel Kurallar
Genel kural
MADDE 4. - Taşımalar;
ekonomik, hızlı, elverişli, güvenli, çevreye kötü etkisi en az ve kamu yararını
gözetecek tarzda serbest rekabet ortamında gerçekleştirilir.
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Madde üzerinde 1 adet
önerge vardır; önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 141
sıra sayılı Karayolu Taşıma Kanunu Tasarısının 4 üncü maddesinin aşağıdaki
şekilde değiştirilmesi hususunu arz ederiz.
|
Bihlun Tamaylıgil |
Berhan Şimşek |
Ferit Mevlüt Aslanoğlu |
|
İstanbul |
İstanbul |
Malatya |
|
Ali Kemal Deveciler |
Şevket Arz |
|
|
Balıkesir |
Trabzon |
|
MADDE 4.- Taşımalar;
ekonomik, seri, elverişli, güvenli, çevreye kötü etkisi en az ve kamu yararını
gözetecek tarzda serbest rekabet ortamında gerçekleştirilir.
BAŞKAN - Komisyon
önergeye katılıyor mu?
BAYINDIRLIK, İMAR,
ULAŞTIRMA VE TURİZM KOMİSYONU BAŞKANI ADEM BAŞTÜRK (Kayseri) - Olumlu görüşle
takdire bırakıyoruz.
BAŞKAN - Hükümet önergeye
katılıyor mu?
ULAŞTIRMA BAKANI BİNALİ
YILDIRIM (İstanbul) - Katılıyoruz efendim.
BAŞKAN - Gerekçeyi
okutuyorum:
Gerekçe:
Taşımada genel kuralların
tanımlandığı ilgili yasa maddesinde "hızlı" tanımının kullanılmış
olması uygulamada farklı değerlendirmelere dayanak olabilecektir. Buradaki
"hızlı" tanımının taşıdığı subjektivite yanlış sonuçları beraberinde
getirebilecektir. Bu nedenle ilgili tasarıdaki genel kural çerçevesinde
"hızlı" kelimesinin çıkarılarak "seri" tanımının yapılması
daha uygun olabilecektir.
BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri, Komisyonun takdire bıraktığı, Hükümetin katıldığı önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul
edilmiştir.
4 üncü maddeyi kabul
edilen önerge doğrultusunda oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
5 inci maddeyi
okutuyorum:
Yetki belgesi alma
zorunluluğu ve taşıma hizmeti
MADDE 5. - Taşımacılık,
acentelik ve taşıma işleri komisyonculuğu ile nakliyat ambarı ve kargo
işletmeciliği yapılabilmesi için Bakanlıktan yetki belgesi alınması zorunludur.
Taşımacılık, acentelik ve
taşıma işleri komisyonculuğu ile nakliyat ambarı ve kargo işletmeciliği yetki
belgesi alınabilmesi için taşıma işleri işletmecilerinin meslekî saygınlık,
malî yeterlilik ve meslekî yeterliliğe sahip olması gerekmektedir. Bu maddeye
ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir. 18.1.1954 tarihli ve 6224
sayılı Yabancı Sermayeyi Teşvik Kanunu hükümleri saklıdır.
Taşımacılara, yetki
belgesinden ayrı olarak taşımalarda kullanılacak taşıtların niteliğini ve
sayısını gösteren taşıt belgesi ile taşımacının taşıt belgesinde kayıtlı her
taşıt için düzenlenen ve taşıtta bulunması gereken taşıt kartı verilir.
Taşıma işleri
işletmecilerinin sayısı, yolcu ve eşya kapasitesi, taşıtların durumu, güvenlik
veya benzeri nedenlerle Bakanlık, yetki belgelerinin verilmesinde sınırlamalar
ve yeni düzenlemeler getirebilir.
Tehlikeli yük taşıyan
taşıtlar ve bunların bağlı olduğu taşımacılar, taşıyacakları yüklerin
özelliğine uygun olduğunu gösteren bilgi ve belgelere dayanarak birinci fıkrada
belirtilen yetki belgesinden ayrı olarak ilgili mercilerden ayrıca izin almakla
yükümlüdürler.
Taşımacılar, taşıma
hizmetlerini kabul edilebilir bir neden olmaksızın veya zorunlu haller dışında
yapmaktan kaçınamazlar ve taşıma hizmetinden herkesin her zaman yararlanmasını
sağlamak zorundadırlar.
Taşımalar, diğer
taşımacılar veya üçüncü şahıslar tarafından engellenemez.
BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri, madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
5 inci maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
6 ncı maddeyi okutuyorum:
Taşımacının sorumluluğu
MADDE 6. - Yolcu ve eşya
taşımaları, kanunlara ve taşımacı ile yolcu ve gönderen arasındaki sözleşmelere
uygun olarak yapılır. Yolcu taşımaları biletsiz veya taşıma sözleşmesiz, eşya
taşımaları taşıma senetsiz yapılamaz.
Taşımacı, acentesinin
acentelik sıfatıyla yapmış olduğu bu Kanun kapsamındaki faaliyet ve işlemlerden
müteselsilen sorumludur.
Taşımacı, yolcu ve
eşyanın güvenlik içinde taşınmasından sorumludur. Yolcu ve gönderenler de
taşımacının güvenlik yönünden almış olduğu tedbirlere uymak zorundadırlar.
Taşımacı, çevre
kirliliğini önleme, çevre ve insan sağlığını koruma amacıyla yürürlüğe konulan
mevzuat hükümlerine uymak zorundadır.
BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri, madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
6 ncı maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... 6 ncı madde kabul edilmiştir.
7 nci maddeyi okutuyorum:
Taşımacının yükümlülüğü
MADDE 7. - Taşımacı,
yolcuların sağlıklı, rahat ve güvenli bir yolculuk yapmasını sağlayacak
tedbirleri almak, yolcu ve eşyayı taahhüt ettiği yere kadar götürmekle
yükümlüdür.
İlgili mevzuat
hükümlerine uygun bir taşıtı, nitelikli şoför ve hizmetli personeli sefere
göndermek, şoförlerin sürücü belgelerinin bulunup bulunmadığını araştırmak,
teknik şartlara uymayan taşıtların trafiğe çıkmasına engel olmak, güzergâh
mesafesini dikkate alarak yeteri kadar şoför bulundurmak, taşıt kartları
olmayan ve bu Kanunda öngörülen sorumluluk sigortası bulunmayan taşıtları
trafiğe çıkarmamak hususunda taşımacı gereken özeni ve duyarlılığı göstermek
zorundadır.
Karayolları altyapısı,
işletilmesi, trafiği, doğal afetler, meteorolojik şartlar ile arıza ve kaza
hali dahil, beklenmeyen sebeplerle ilgili olarak ortaya çıkan ve taşımanın
devamına engel olan sebeplerin, belirsiz bir beklemeyi mecburî kılması veya
varış noktasına kadar gerekli zamanın bir katından daha fazla beklemeyi
gerektirmesi halinde, imkân olduğu takdirde taşımacı bir başka güzergâhı
izleyerek taşımayı tamamlamak, aksi halde yolcuyu güzergâh üzerinde yolcunun
dilediği bir yere kadar götürmek veya yolcu ve eşyayı hareket noktasına geri
getirmekle yükümlüdür.
Bu gibi hallerde,
yolcunun ve eşya sahibinin bütün hakları saklı olup, taşımacılar herhangi bir
ek ödeme veya benzeri talepte bulunamazlar.
Eşya için taşıma
senedindeki hükümler uygulanır.
Taşımacılar altışar aylık
süre ile yılda en az iki kez şoförlerinin ceza puanı durumunu Emniyet Genel
Müdürlüğünden öğrenmek ve ceza puanı yüksek olan şoförlerle ilgili, eğitim ve
iç denetim yönünden gerekli tedbirleri almak zorundadırlar.
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri,
madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
8 inci maddeyi
okutuyorum:
Gönderenin sorumluluğu
MADDE 8. - Gönderen,
eşyanın varış noktası, cinsi, miktarı ve nitelikleri ile diğer önemli bilgileri
tam ve doğru olarak taşımacıya bildirmek zorundadır. Yanlış ve eksik
bildirmelerden doğacak her türlü sorumluluk gönderene aittir. Taşımacı, bir
ihbar veya şüphe halinde yetkili ve görevlilerin huzurunda eşyayı kontrol ettirebilir.
BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri, madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
8 inci maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
9 uncu maddeyi
okutuyorum:
Acente, taşıma işleri
komisyonculuğu, nakliyat ambarı ve kargo işletmeciliği yapanların sorumluluğu
MADDE 9. - Acenteler ve
taşıma işleri komisyoncuları bu sıfatla yapmış oldukları faaliyet ve
işlemlerden taşımacı ile müştereken ve müteselsilen sorumludur. Nakliyat ambarı
ve kargo işletmeciliği yapanlar, eşyayı teslim aldığı andan teslim edinceye
kadar, eşyanın tamamı ve kısmen kaybından ve vuku bulacak hasarından, korunması
ve taşınmasından, güvenliği ve düzenliliğini sağlamaktan, çevre kirliliğini
önleme ve insan sağlığını koruma konusundaki kurallara uymaktan sorumludur.
BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri, madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
9 uncu maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
10 uncu maddeyi
okutuyorum:
Taşıma yasağı
MADDE 10. - Acentelik ve
taşıma işleri komisyonculuğu yetki belgesine sahip olanlar taşımacı yetki
belgesi almadan kendi nam ve hesaplarına taşıma yapamaz ve yaptıramazlar.
Taşıma işleri
komisyoncularının, kendi namlarına eşya taşıtabilmeleri için bu taşımaları bir
müvekkil hesabına yapmaları zorunludur.
Yolcu taşımacılığında
komisyonculuk yapılamaz.
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
11 inci maddeyi
okutuyorum:
Ücret ve zaman tarifeleri
MADDE 11. - Düzenli yolcu
ve eşya taşımaları, nakliyat ambarı ve kargo işletmeciliği ücret tarifeleri,
yetki belgesi sahiplerince geçerlilik süresi de belirtilmek suretiyle
hazırlanır ve Bakanlığa bildirilir.
Ücret tarifelerine
uyulması ve bu tarifelerin görülebilecek şekilde işyeri, terminal ve bilet
satış yerlerine asılması ve taşıtlarda bulundurulması zorunludur.
Yolcu ve eşya taşıma,
yükleme, boşaltma, depolama ve aktarma hizmetleri de dahil olmak üzere ücret
tarifelerinin, ülke ekonomisi ve kamu yararı aleyhine sonuç vermesi ve aşırı
ücret uygulanması veya rekabet ortamının bozulması halinde ve gerektiğinde
taban ve tavan ücretleri Bakanlıkça tespit edilebilir.
Ücret tarifeleri
başlangıç ve bitiş noktaları arasında gidiş ve dönüşte aynı şekilde düzenlenir.
Değişik fiyat tarifesi uygulanamaz.
Düzenli yolcu ve eşya
taşımaları zaman tarifesine tabidir. Taşımacılar tarafından geçerlilik süresi
de belirtilmek suretiyle hazırlanan zaman tarifeleri, Bakanlıkça onaylandıktan
sonra yürürlüğe girer.
Taşımacılar zaman
tarifelerine uymak ve tarifelerini görülebilecek şekilde işyeri, terminal ve
bilet satış yerlerinde bulundurmak zorundadırlar.
Ücretsiz ve tarife altı
uygulamalarına ilişkin esaslar yönetmelikte düzenlenir.
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
11 inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul
edilmiştir.
12 nci maddeyi
okutuyorum:
İKİNCİ KISIM
Uluslararası Taşımalar
BİRİNCİ BÖLÜM
Uluslararası Taşımaların
Kapsamı ve Taşıma Yetkisi
Uluslararası taşımaların
kapsamı
MADDE 12. - Uluslararası
yolcu ve eşya taşımaları;
a) Türkiye'ye karayoluyla
veya demiryoluyla herhangi bir hudut kapısından giren veya Türkiye'nin herhangi
bir limanına denizyolu ile gelen karayolu taşıtlarıyla yapılan transit
taşımaları,
b) Türkiye'ye demiryolu,
denizyolu veya havayoluyla gelen ve varış noktasından karayolu taşıtlarıyla
üçüncü ülkelere yapılan taşımaları,
c) Türkiye'den karayolu
taşıtları ile diğer ülkelere yapılan taşımaları,
d) Diğer ülkelerden
karayolu taşıtları ile Türkiye'ye yapılan taşımaları,
Kapsar.
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
12 nci maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
13 üncü maddeyi
okutuyorum:
Taşıma yetkisi
MADDE 13. - 12 nci
maddenin (a) bendindeki taşımaları, uluslararası ikili ve çok taraflı karayolu
taşıma anlaşmalarına göre taşıma yapmaya yetkili veya Bakanlıkça izin verilmiş
yabancı plakalı taşıtlar ile uluslararası taşımalar için Bakanlıktan yetki
belgesi almış taşımacılara ait taşıtlarla yapılabilir.
12 nci maddenin (b)
bendindeki taşımalar, Bakanlıktan uluslararası taşımacı yetki belgesi almış
taşımacılar tarafından yapılır. Yabancı plâkalı taşıtlara ise Bakanlığın
teklifi üzerine Bakanlar Kurulu kararı ile taşıma yetkisi verilebilir.
Yukarıdaki fıkralarda
taşıma yetkisi verilen taşıtların, hangi ülkelere hangi kara hudut kapısı,
deniz limanı, hava alanı veya limanı, demiryolu istasyonu veya garından taşıma
yapacağı Bakanlıkça belirlenir.
12 nci maddenin (c) ve (d)
bentlerindeki taşımalar uluslararası taşımacı yetki belgesine sahip taşımacılar
ile ikili ve çok taraflı karayolu taşıma anlaşmalarına göre izin verilmiş veya
Bakanlıkça özel izin belgesi verilmiş yabancı taşımacılara ait taşıtlarla
yapılabilir.
Yabancı plakalı taşıtlar,
Türkiye sınırları dahilindeki iki nokta arasında taşıma yapamazlar.
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
14 üncü maddeyi
okutuyorum:
İKİNCİ BÖLÜM
Yasak Haller, Taşımaların
Düzenlenmesi, Geçiş Ücretleri
Yasak haller
MADDE 14. - Zorunlu
hallerde sınır mülki idare amirince verilecek izin dışında, ilgili kanunlara ve
taşımacı ile yolcu ve gönderen arasındaki sözleşmelere aykırı olarak, yolcu ve
eşya sınır kapılarına taşınamaz, buralarda aktarmaları yapılamaz, eşya
depolanamaz ve yolcular sınır kapısından yaya geçerek başka bir taşıta
binemezler.
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
14 üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul
edilmiştir.
15 inci maddeyi
okutuyorum:
Taşımaların düzenlenmesi
MADDE 15. - Türkiye'ye
veya Türkiye üzerinden karayoluyla yapılacak transit taşımalarda, yurt içi
taşımaları aksatmamak ve Türkiye üzerinden yapılan uluslararası taşımaları daha
düzenli ve süratli kılmak amacıyla, gerektiğinde diğer taşıma sistemleri ile
birlikte ve tamamlayıcı olmak üzere alt yapının fiziksel sınırları,
güzergâhların belirlenmesine ilişkin mevzuat çerçevesinde, kota sistemi
uygulanabilir.
Karayolu taşıma anlaşması
olmayan ülkelerin taşımada kullanacağı taşıtlar Bakanlıkça verilecek izne
tâbidir.
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
16 ncı maddeyi
okutuyorum:
Geçiş ücretleri
MADDE 16. - Karayolunun
bakımı, korunması ile karayolu ve taşımanın yönetimine ilişkin giderlere
katkıda bulunmak üzere yabancı plâkalı araçlardan geçiş ücretleri alınır.
Köprü, tünel ve otoyol
ücreti gibi karayolu alt yapısının kullanılmasından alınan ücret ile eşya ve
taşıtlar için yapılan hizmetlerin ücretleri, bu geçiş ücretlerine dahil
değildir.
Bakanlık, Hazine
Müsteşarlığının bağlı olduğu Bakanlık ile birlikte, geçiş ücretlerinin
tespitine, artırılmasına, indirilmesine veya alınmamasına yetkilidir.
Ülkemizin taraf olduğu
uluslararası anlaşmaların hükümleri saklıdır.
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Madde üzerinde 1 adet
önerge vardır; okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 141
sıra sayılı tasarının 16 ncı maddesinin üçüncü fıkrasının aşağıdaki şekilde
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
|
Haluk İpek |
Telat Karapınar |
Mehmet Beşir Hamidi |
|
Ankara |
Ankara |
Mardin |
|
Mehmet Yılmazcan |
Mehmet Sarı |
|
|
Kahramanmaraş |
Osmaniye |
|
"Bakanlık, geçiş
ücretlerini tespit etmeye, artırmaya, indirmeye veya kaldırmaya
yetkilidir."
BAŞKAN - Komisyon
önergeye katılıyor mu?
BAYINDIRLIK, İMAR,
ULAŞTIRMA VE TURİZM VE KOMİSYONU BAŞKANI ADEM BAŞTÜRK (Kayseri) - Katılıyoruz.
BAŞKAN - Hükümet?..
ULAŞTIRMA BAKANI BİNALİ
YILDIRIM (İstanbul) - Katılıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Sayın İpek,
gerekçeyi mi okutalım?
HALUK İPEK (Ankara) -
Evet Sayın Başkan.
BAŞKAN - Gerekçeyi
okutuyorum:
Gerekçe:
Bu değişiklikle
uluslararası taşımalardaki geçiş ücreti uygulamalarında muhatap ülkelerle
mütekabiliyet ilkesinin daha hızlı işletilmesi amaçlanmaktadır.
BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri, Komisyonun ve Hükümetin katıldığı önergeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmiştir.
Kabul edilen önerge
doğrultusunda maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
17 nci maddeyi
okutuyorum:
ÜÇÜNCÜ KISIM
Sorumluluk ve Sigorta
BİRİNCİ BÖLÜM
Yolcu Taşımalarında
Sigorta, Sigorta Zorunluluğu, Sigorta Tarifeleri
Sorumluluk
MADDE 17. - Şehirlerarası
ve uluslararası yolcu taşımacıları; duraklamalar dahil olmak üzere yolcunun
kalkış noktasından, varış noktasına kadar geçecek süre içinde meydana gelecek
bir kaza nedeniyle yolcunun ölümü, yaralanması ya da eşyasının zarara
uğramasından dolayı sorumludur.
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
18 inci maddeyi
okutuyorum:
Zorunlu karayolu
taşımacılık malî sorumluluk sigortası
MADDE 18. - Taşımacılar,
yolcuya gelebilecek bedenî zararlar için bu Kanunun 17 nci maddesinden doğan
sorumluluklarını sigorta ettirmek zorundadır. Ancak, Hazine Müsteşarlığının
bağlı olduğu Bakanlık gerekli gördüğü takdirde, tespit edeceği yabancı
ülkelerde ortaya çıkabilecek zararları teminat kapsamı dışında tutabilir.
Zorunlu karayolu
taşımacılık malî sorumluluk sigortasını yaptırmakla yükümlü olan taşımacı;
kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın
ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir
sebepten veya hak sahibinin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri
geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur.
Sorumluluktan
kurtulamayan taşımacı, kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu
ispat ederse, durum ve şartlara göre tazminattan indirim yapılabilir.
Sorumluluk sigortasına
ilişkin sigorta genel şartları Hazine Müsteşarlığınca onaylanır. Sorumluluk
sigortası tarife ve talimatları Hazine Müsteşarlığının bağlı olduğu Bakanlıkça
tespit edilir ve Resmî Gazetede yayımlanır. Hazine Müsteşarlığının bağlı olduğu
Bakanlık tarifeyi serbest bırakmaya yetkilidir.
Bu Kanunda öngörülen
karayolu taşımacılık malî sorumluluk sigortası Türkiye'de karayolu motorlu
araçlar zorunlu malî sorumluluk sigortası branşında ruhsatı bulunan sigorta
şirketleri tarafından yapılır.
BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri, madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
19 uncu maddeyi
okutuyorum:
Hak sahiplerinin çokluğu
ve zorunlu malî sorumluluk sigortası
MADDE 19. - Hak
sahiplerinin tazminat alacakları, sigorta sözleşmesinde öngörülen teminattan
fazla ise hak sahiplerinden her birinin sigortacıya karşı yöneltebileceği
tazminat talebi, teminat tutarının tazminat alacakları toplamına olan oranına
göre indirime tâbi tutulur.
Başka tazminat
taleplerinin bulunduğunu bilmeksizin hak sahiplerinden birine veya bir kaçına
kendilerine düşecek olandan fazla ödemede bulunan iyi niyetli sigortacı,
yaptığı ödeme çerçevesinde diğer hak sahiplerine karşı da borcundan kurtulmuş
sayılır.
Meydana gelen zarar
öncelikle taşımacının sorumluluk sigortasından karşılanır. Bu sorumluluk
sigortası ile karşılanamayan zararlar için 2918 sayılı Karayolları Trafik
Kanununa göre yapılması zorunlu olan malî sorumluluk sigortasına müracaat
edilir.
BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri, madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
20 nci maddeyi
okutuyorum:
Tazminatın azaltılması
veya kaldırılması sonucunu doğuran haller
MADDE 20. - Sigorta
sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve
tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu
doğuran haller hak sahiplerine karşı ileri sürülemez.
Ödemede bulunan
sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine
göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda
taşımacıya rücu edebilir.
BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri, madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
21 inci maddeyi
okutuyorum:
Doğrudan doğruya talep
hakkı
MADDE 21. - Hak
sahipleri, sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde doğrudan doğruya
sigortacıya karşı talepte bulunabilirler.
BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri, madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
22 nci maddeyi
okutuyorum:
Kaza sonucu ihbar ve
zararların ödenmesi
MADDE 22. - Sorumluluk
sigortası tazminatına yol açan olay, sigorta ettiren veya hak sahibi tarafından
öğrenildiği tarihten itibaren otuz iş günü, olay yurt dışında meydana gelmişse
altmış işgünü içinde sigorta şirketine ihbar edilir.
Sigorta ettiren; kazaya,
zarara veya olayla ilgili olarak açılacak davalara ilişkin bilgi ve belgeleri
sigorta şirketine vermekle yükümlüdür.
Sigortacılar, hak
sahibinin kaza veya zarara ilişkin belgeleri sigortacıya ilettiği tarihten
itibaren, sekiz iş günü içinde sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan
miktarı hak sahibine ödemek zorundadır.
BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri, madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
23 üncü maddeyi
okutuyorum:
Sigortanın ispatı
MADDE 23. - Sigorta
şirketleri, şekli ve kapsamı Bakanlığın uygun görüşü ve Hazine Müsteşarlığının
bağlı bulunduğu Bakanlığın onayı ile belirlenip Türkiye Sigorta ve Reasürans
Şirketleri Birliğince bastırılacak sorumluluk sigortası belgesini, poliçe ile
birlikte sigorta ettirene vermek zorundadır. Poliçede araçların plâka
numaraları belirtilir ve her araç için sorumluluk sigortası belgesi düzenlenir.
Taşımacılar sorumluluk
sigortası belgelerini araçlarında bulundurmak zorundadır. Sorumluluk sigortası
belgesi bulunmayan araçlar sigorta teminatı sağlanıncaya kadar trafikten men
edilir.
BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri, madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
24 üncü maddeyi
okutuyorum:
İKİNCİ BÖLÜM
Zamanaşımı, Yetkili
Mahkemeler ve İcra Daireleri
Zamanaşımı
MADDE 24. - Bu Kanuna
göre yapılan sorumluluk sigortası sözleşmelerinden doğan her türlü tazminat
davası, hak sahibinin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten
itibaren iki yıl ve her halde zarara neden olan olay tarihinden itibaren on yıl
sonra zamanaşımına uğrar.
Dava, cezayı gerektiren
bir fiilden doğmakta ve 765 sayılı Türk Ceza Kanununda bu fiil için daha uzun
bir zamanaşımı süresi öngörülmekte ise tazminat davasında bu ceza zamanaşımı
uygulanır.
Sorumlu kişi hakkındaki
zamanaşımını kesen sebepler, sigorta şirketi hakkında da uygulanır. Sigorta
şirketi hakkında zamanaşımını kesen sebepler sorumlu kişi hakkında da
uygulanır.
Sorumluluk sigortasında
tazminat yükümlülerinin birbirlerine karşı rücu hakları kendi yükümlülüklerini
tam olarak yerine getirdikleri ve rücu edilecek kimseyi öğrendikleri günden
başlayarak iki yılda zamanaşımına uğrar.
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
25 inci maddeyi
okutuyorum:
Yetkili mahkeme ve icra
daireleri
MADDE 25. - Sigorta
sözleşmesinden doğan anlaşmazlıklar, tazminat ve rücu talepleri nedeni ile
açılacak davalarda ve icra takiplerinde yetkili mahkeme veya icra daireleri;
sigorta şirketinin veya şubesinin, sigorta sözleşmesini yapan acentenin,
sigortalının, hak sahibinin, rücu edilenin ikametgâhındaki veya zarara yol açan
olayın meydana geldiği yerdeki mahkeme ve icra daireleridir.
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
26 ncı maddeyi
okutuyorum:
DÖRDÜNCÜ KISIM
Çeşitli Hükümler
BİRİNCİ BÖLÜM
Cezalar
İdarî para cezaları
MADDE 26. - Bu Kanunun;
a) 5 inci maddesine göre
yetki belgesi almadan taşıma işinde faaliyette bulunanlara beşmilyar lira,
5 inci maddesinin beşinci
fıkrasına aykırı davranan taşımacılara beşyüzmilyon lira,
5 inci maddesinin altıncı
fıkrasına göre taşıma hizmetini yapmaktan kaçınan taşımacılara dörtyüzmilyon
lira,
5 inci maddesinin yedinci
fıkrasına aykırı davranarak bir taşımacının diğer bir taşımacının taşıma
faaliyetini engellemesi halinde dörtmilyar lira,
b) Bilette tayin edilen
yeri başka bir kimseye verenler veya 6 ncı maddesine aykırı davranarak yolcu
taşıyanlardan, her yolcu için taşıma ücretinin beş katı tutarı, taşıma senedi
olmaksızın eşya taşıyanlardan birmilyar lira,
c) 6 ncı maddesinin
birinci fıkrasına aykırı davranan taşımacılara üçyüzmilyon lira, üçüncü ve
dördüncü fıkralarına aykırı davranan taşımacılara beşyüzmilyon lira,
d) 7 nci maddesinin birinci
fıkrasına aykırı davranan yolcu taşımacılarına bir milyar lira, ikinci
fıkrasına aykırı davranan taşımacılara beşyüzmilyon lira, altıncı fıkrasına
aykırı davranan taşımacılara üçyüzmilyon lira,
e) 10 uncu maddesine
aykırı davranan acente ve taşıma işleri komisyoncularına üçmilyar lira ,
f) 11 inci maddesine
aykırı davranarak ücret tarifesi düzenlemeyenlere beşyüz milyon lira, ücret
tarifelerine uymayan veya değişik ücret tarifeleri uygulayanlara beşyüz milyon
lira, bunun dışında ikinci fıkraya aykırı davrananlara ikiyüzmilyon lira,
Zaman tarifesine
uymayanlara ikiyüzmilyon lira, zaman tarifelerini görülebilecek şekilde işyeri,
terminal ve bilet satış yerlerinde bulundurmayanlara yüzmilyon lira,
g) 13 üncü maddesine
aykırı olarak yabancı plakalı taşıtların Türkiye sınırları dahilindeki iki
nokta arasında taşıma yapması halinde, taşıt sahibine veya şoförüne birmilyar
lira,
h) 14 üncü maddesine
aykırı davrananlara beşyüzmilyon lira,
ı) 18 inci maddesi
hükümlerine göre sorumluluk sigortası yaptırmayan taşımacılara birmilyar lira,
18 inci madde hükümlerine
göre sorumluluk sigortası yapmaktan kaçınan sigorta şirketlerine, ödenmesi
gereken sigorta priminin on katı tutarında,
i) 22 nci maddesinin
ikinci fıkrasına uymayan ve yükümlülükleri yerine getirmeyen taşımacılara
beşyüzmilyon lira,
j) 31 inci maddesinin
ikinci fıkrasında sayılan belgeler üzerinde tahrifat yapan taşımacılara
beşmilyar lira,
k) 32 nci maddesine
aykırı olarak terminal ve ara durak dışında yolcu indirip bindiren taşımacılara
üçyüzmilyon lira,
Para cezası verilir.
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
27 nci maddeyi
okutuyorum:
Ceza uygulaması
MADDE 27. - Eylemin başka
bir suç teşkil etmesi halinde, 26 ncı madde ile verilen para cezaları, diğer
kanunlardaki suçların takibine ve cezaların uygulanmasına; bu Kanunda ve
yönetmelikte düzenlenen uyarma, geçici durdurma ve iptal gibi idarî
müeyyidelerin uygulanmasına engel teşkil etmez.
Birden fazla suçun bir
arada işlenmesi halinde her suç için ayrı ceza uygulanır.
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
28 inci maddeyi
okutuyorum:
Suç ve ceza tutanakları
MADDE 28. - Bu Kanunda
yazılı suçlara ilişkin idarî para cezalarına dair tutanakların düzenlenmesi ve
tahsiline ait usul ve esaslar Maliye Bakanlığının görüşü alınarak hazırlanacak
yönetmelikle düzenlenir.
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
29 uncu maddeyi
okutuyorum:
Para cezalarının ödenme
süresi
MADDE 29. - Tahsilatlar
derhal yapılmadığı takdirde para cezalarının tutanağın tebliği tarihinden
itibaren otuz gün içinde ödenmesi gerekir. Otuz gün içerisinde ödenmeyen
cezalar iki katına çıkar ve ödeme süresi on gün daha uzar, bu süre içinde
ödenmeyen cezalar üç katına çıkar.
Süresinde ödenmeyen para
cezaları için 6183 sayılı Âmme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun
hükümleri uygulanır.
Bu para cezaları, Maliye
Bakanlığının sayman mutemetlerine, mal sandıklarına veya Bakanlıkça yetkili
kılınmış personele ödenebileceği gibi banka, posta çeki veya kredi kartı ile de
ödenebilir. Maliye Bakanlığı kredi kartı ile tahsilat yapılmasına izin vermeye,
tahsilatın saymanlık hesaplarına aktarılmasına ilişkin süreleri ve diğer usul
ve esasları belirlemeye yetkilidir.
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
30 uncu maddeyi
okutuyorum:
Para cezalarına itiraz ve
suçlarda tekerrür
MADDE 30. - Para
cezalarına karşı tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içerisinde yetkili idare
mahkemesine itiraz edilebilir. İtiraz üzerine verilen kararlar kesindir.
Bu Kanunda belirtilen
suçların işlendiği tarihten itibaren bir yıl içinde aynı nitelikte üç defa suç
işlediği tespit edilen gerçek ve tüzel kişilere, işlediği suçların cezalarının
toplamının on katı para cezası verilir ve taşıt şoförünün yurt içi taşımalarda
ticarî araç kullanım belgesi, yurt dışı taşımalarda da uluslararası sürücü
sertifikası bir yıl süreyle askıya alınır.
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
31 inci maddeyi
okutuyorum:
İKİNCİ BÖLÜM
İdarî Müeyyideler
Belge alma şartlarının
kaybedilmesi ve tahrifat
MADDE 31. - Yetki belgesi
alma şartlarından herhangi birinin taşınmadığının sonradan anlaşılması veya
faaliyet sırasında bu şartlardan herhangi birinin kaybedilip de verilen süre
içerisinde giderilmemesi halinde yetki belgeleri iptal edilir.
Yetki belgeleri, taşıt
belgeleri veya taşıt kartı üzerinde tahrifat yapan yetki belgesi sahiplerine
idarî para cezası verilir.
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
32 nci maddeyi
okutuyorum:
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Son Hükümler
Terminal
MADDE 32. - Düzenli
seferli yolcu taşımalarında kalkış ve varışların bir terminalden yapılması
esastır. Ancak yeri ve zamanı önceden belirlenen ve nitelikleri yönetmelikte
tespit edilen ara duraklarda da yolcu indirmesi ve bindirmesi yapılabilir.
Yolcu taşımacılarının, en
az bir yolcu terminaline bağımsız olarak veya birlikte sahip olmaları veya bu
terminalin kullanma hakkını haiz olmaları zorunludur. Aynı terminalden, nitelik
ve niceliğine göre birden fazla taşımacı yararlanabilir. Eşya taşımacılığında
terminal bulundurma zorunluluğu aranmaz. Terminallerin özellikleri yönetmelikle
belirlenir.
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
33 üncü maddeyi
okutuyorum:
Ücretler
MADDE 33. - Verilecek
yetki belgeleri ve taşıt kartlarından ücret alınır. Ücreti alınmadan yetki
belgeleri ve taşıt kartları verilmez. Yetki belgesinin yenilenmesinde ve
zayiinde ücretin % 50'si alınır. Unvan değişikliği, adres değişikliği ve
benzeri nedenlerle süresi bitmeden yenilenen belgelerden ücret alınmaz.
Bu ücretler, her takvim
yılı başından geçerli olmak üzere o yıl için 213 sayılı Vergi Usul Kanununun
mükerrer 298 inci maddesi hükmü uyarınca tespit ve ilan edilen yeniden
değerleme oranında artırılarak uygulanır.
BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri, madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Madde üzerinde 1 adet
önerge vardır; okutuyorum:
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 141
sıra sayılı tasarının 33 üncü maddesine aşağıdaki metnin yeni bir fıkra olarak
ilavesini arz ve teklif ederiz.
|
Haluk İpek |
Telat Karapınar |
Mehmet Beşir Hamidi |
|
Ankara |
Ankara |
Mardin |
|
Mehmet Yılmazcan |
Mehmet Sarı |
|
|
Kahramanmaraş |
Osmaniye |
|
"Bakanlık, görev
alanına giren hizmetleri yerine getirmek için, merkezde Bakanın onayıyla
dönersermaye işletmesi kurabilir. Dönersermaye miktarını belirlemeye Bakanlar
Kurulu yetkilidir. İşletmenin görevleri, gelirleri, işleyişi, denetimi ve diğer
hususlar yönetmelikle belirlenir."
BAŞKAN - Komisyon
önergeye katılıyor mu?
BAYINDIRLIK, İMAR,
ULAŞTIRMA VE TURİZM KOMİSYONU BAŞKANI ADEM BAŞTÜRK (Kayseri) - Katılıyoruz
Sayın Başkan.
BAŞKAN - Hükümet?..
ULAŞTIRMA BAKANI BİNALİ
YILDIRIM (İstanbul) - Katılıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Komisyon takdire
bırakıyor, Hükümet katılıyor.
Sayın İpek, gerekçeyi mi
okutayım?
HALUK İPEK (Ankara) -
Evet efendim.
BAŞKAN - Gerekçeyi
okutuyorum:
Bu fıkra ile; Bakanlığın
görev alanına giren hizmetlere yönelik her türlü ihtiyacın yerinde ve zamanında
karşılanması, hizmetlerin niceliğinin artırılması, niteliğinin yükseltilmesi,
süratle sağlanması ve uluslararası boyutu da olan hizmet alanının çağdaş bir
yapıya kavuşturulması, kamu gelirinin artırılması amaçlanmaktadır.
BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri, Komisyonun takdire bıraktığı, Hükümetin katıldığı önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul
edilmiştir.
Kabul edilen önerge
doğrultusunda maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
34 üncü maddeyi
okutuyorum:
Yönetmelik
MADDE 34. - Bu Kanunun
yürürlüğe girmesinden itibaren altı ay içinde;
a) Taşımacılık, acente ve
taşıma işleri komisyonculuğu ile nakliyat ambarı ve kargo işletmeciliği yapmak
isteyen gerçek ve tüzel kişilerde aranacak şartlar, verilecek yetki belgeleri
ve taşıt belgeleri, her belge türü için gerekli olan taşıt kapasiteleri,
taşıtların yaşı, nitelikleri, istiap hadleri ve terminal hizmetlerinde
öngörülecek hususları,
b) Belgelerin geçerlilik
süreleri, geri alınması ve uygulanacak idarî müeyyideleri,
c) Taşımacı, acente ve
taşıma işleri komisyonculuğu ile nakliyat ambarı ve kargo işletmeciliği
yapacakların yükümlülükleri, bagaj ve taşımanın yardımcı hizmetleri,
d) Zaman ve fiyat
tarifelerinin düzenlenmesi, yolcu bileti ve taşıma senedinin şekil ve
muhtevasını,
e) Taşıma işlerinde
çalışan şoför ve diğer görevlilerde aranacak şartlar ve nitelikleri,
f) Taşıma hizmetlerinin
denetimi ve belge taleplerinin incelenmesi ile ilgili esasları,
g) Ücretsiz ve tarife
altı uygulama esasları,
h) Kanunun uygulanmasıyla
ilgili diğer esas ve usulleri,
Düzenleyen yönetmelikler
Bakanlıkça hazırlanarak Resmî Gazetede yayımlanır.
BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri, madde üzerinde söz talebi?.. Yoktur.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
35 inci maddeyi
okutuyorum:
Yetki devri
MADDE 35.- Bakanlık, bu
Kanun gereğince yerine getirmekle yükümlü olduğu görev ve yetkilerinin tamamını
veya bir kısmını devredebilir. Devirle ilgili usul ve esaslar çıkarılacak
yönetmelikle belirlenir.
BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri, madde üzerinde söz talebi?.. Yoktur.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
36 ncı maddeyi
okutuyorum:
Bu Kanunda hüküm
bulunmayan hallerde uygulanacak mevzuat
MADDE 36. - Bu Kanunda
hüküm bulunmayan hallerde, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu, 2918 sayılı
Karayolları Trafik Kanunu, 7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanunu ve diğer ilgili
mevzuat hükümleri uygulanır.
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yoktur.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
Geçici 1 inci maddeyi
okutuyorum:
GEÇİCİ MADDE 1. - Bu
Kanuna göre yürürlüğe konulacak yönetmeliklerin yürürlüğe girdiği tarihten önce
yetki belgesi almış olanlar hariç, şehirlerarası eşya taşımacılığı konusunda
taşımacılık, acentelik, taşıma işleri komisyonculuğu ile nakliyat ambarı ve
kargo işletmeciliği yapan gerçek ve tüzel kişiler, başvurudaki şartlar
aranmaksızın yönetmeliklerin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl
içerisinde yetki belgesi almak zorundadırlar. Zorunluluk halinde bu süre
Bakanlıkça altı aylık dönemlerle en fazla bir yıl uzatılabilir.
İlk defa yetki belgesi
almak isteyenlerin talep ettikleri yetki belgesi ile ilgili faaliyette
bulunduklarını belgelemeleri gerekmektedir. Belge alma süresi bitiminden sonra
müracaat edenlere bu Kanun ve bu Kanuna göre çıkarılacak yönetmelik hükümleri
uygulanır.
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yoktur.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
Geçici 2 nci maddeyi
okutuyorum:
GEÇİCİ MADDE 2. - Geçici
1 inci maddede öngörülen süre içerisinde yetki belgesi alan taşımacılar, acente
ve taşıma işleri komisyoncuları ile nakliyat ambarı ve kargo işletmeciliği
yapanlar yetki belgesi aldığı tarihten itibaren iki yıl içerisinde durumlarını
bu Kanun ve bu Kanuna göre çıkarılacak yönetmeliğe uydurmak zorundadırlar.
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
Geçici 3 üncü maddeyi
okutuyorum:
GEÇİCİ MADDE 3. - Bu
Kanunun yayımından önce ayrı terminal izni alan veya ayrı terminal işleten
gerçek veya tüzel kişiler mevcut terminallerini işletmeye devam edebilirler.
Ancak, yönetmelikte
bulunan şartları bir yıl içerisinde yerine getirmek zorundadırlar.
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
37 nci maddeyi
okutuyorum:
Yürürlük
MADDE 37. - Bu Kanun yayımı
tarihinde yürürlüğe girer.
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
38 inci maddeyi
okutuyorum:
Yürütme
MADDE 38. - Bu Kanun
hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
Sayın milletvekilleri,
tasarının maddeleri üzerindeki görüşmeler tamamlanmıştır. Tasarının tümünü
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Tasarı kabul edilmiş
ve kanunlaşmıştır; hayırlı uğurlu olsun.
Sayın Bakanın konuşma
talebi var.
Buyurun Sayın Bakanım.
(AK Parti sıralarından alkışlar)
ULAŞTIRMA BAKANI BİNALİ
YILDIRIM (İstanbul) - Teşekkür ederim.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Karayolu Taşıma Kanununun ülkemiz taşımacılık sektörüne çok
önemli bir açılım sağlayacağını ifade ederken, bu kanunun, büyük bir
uzlaşmayla, Parlamentoda en kısa sürede çıkmasından dolayı tüm milletvekillerine
teşekkürlerimi arz ediyorum.
Ülkemizde son elli yıldan
beri uygulanan yanlış taşıma politikaları nedeniyle karayollarında taşıma yükü
ağırlaşmış ve yüzde 94 seviyesine gelmiştir. Yine, cumhuriyetin kuruluşundan
beri karayolu taşımacılığı konusunda bir kanunumuzun olmayışı ve sektördeki bu
başıboşluk, gelişigüzel gelişmeyi, ilerlemeyi, bu kötü sonuçlara getirmiş ve
bunun vahim neticesinde, binlerce trafik kazasında insanımızın kaybolması,
binlercesinin sakat kalması ve aynı zamanda da, milyarlarca dolarla ifade
edilen millî gelir kaybı olmuştur.
Bugün kabul edilen bu
kanunla taşımacılık sektörümüz, gerek karayolu taşımacılığı gerek demiryolu
taşımacılığı gerekse deniz ve havayolu taşımacılığında tam bir kombine
taşımacılık ve entegrasyonla bir bütün halinde ele alınacak ve böylelikle,
çarpık taşıma politikalarına bir son verme imkânı doğacaktır.
Ben, çıkan bu kanunun,
ülkemiz ekonomisine, taşımacılık sektörüne hayırlı olmasını diliyor;
katkılarınızdan dolayı, sizlere, tekrar, teşekkür ve şükranlarımı sunuyorum.
Sağ olun, var olun.
(Alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür
ediyorum Sayın Bakan.
Biz de hayırlı olmasını
diliyoruz.
Sayın milletvekilleri,
Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu Tasarısı ile İçişleri ve Adalet Komisyonları
raporlarının müzakeresine başlıyoruz.
5. - Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu Tasarısı ile İçişleri ve
Adalet Komisyonları raporları (1/591) (S. Sayısı : 199) (1)
BAŞKAN - Komisyon?..
Burada.
Hükümet?.. Burada.
Komisyon raporu, 199 sıra
sayısıyla bastırılıp dağıtılmıştır.
Sayın milletvekilleri,
tasarının tümü üzerinde, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına, Niğde
Milletvekili Orhan Eraslan; şahısları adına, Van Milletvekili Hacı Biner, Ağrı
Milletvekili Halil Özyolcu'nun söz talepleri vardır.
Cumhuriyet Halk Partisi
Grubu adına, Niğde Milletvekili Orhan Eraslan; buyurun efendim. (CHP
sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA ORHAN
ERASLAN (Niğde) - Sayın Başkan, Türkiye Büyük Millet Meclisinin saygıdeğer
üyeleri; 199 sıra sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu Tasarısının tümü
üzerinde, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum; hepinizi,
saygıyla, sevgiyle selamlarım.
Değerli arkadaşlarım,
daha önceki dönemlerde, 1918 sayılı Kaçakçılığın Men ve Takibine Dair Kanun,
yaklaşık yetmiş yıl süreyle ve çeşitli değişikliklerle uygulandı, kullanıldı.
Zaman içerisinde gelişen ve değişen koşullar altında yasanın, yeniden
düzenlenmesine, güncelleştirilmesine ihtiyaç duyulmuştur. Şimdi görüşmesini
yapmakta olduğumuz Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu Tasarısı bu ihtiyaçtan doğmuş
bulunmaktadır.
Değerli milletvekilleri,
ne yazıktır ki, ülkemizde halen kaçakçılık suçu yoğun bir biçimde
işlenegelmektedir. Kaçakçılık suçunun belli başlı işlenme biçimleri şu
şekildedir: Dahilde işleme rejimi çerçevesinde ihracat kaydıyla ithal edilen
ürünleri, ihraç edilmiş gibi göstererek içpiyasaya sürmek; ülkemize ithali
yasak malları, çeşitli yollarla ithal etmek; kaçak yollarla ülkeye mal sokmak;
transit olarak ithal edilen malları yurtdışı etmeyerek iç piyasaya sürmek;
gerçekte olmayan; ancak, sahte belgelerle gerçekleştirilmiş gibi gösterilen
ihracat ve ithalat işlemleri karşılığında devletten haksız Katma Değer Vergisi
iadesi almak; düşük faizli eximbank kredilerini sahte belgelerle kullanmak;
elde edilen haksız kazancı aklamak için faaliyetlerde bulunmak veya haksız
kazancı yurtdışına kaçırmak; ihraç kaydıyla, tekel niteliğindeki kamu iktisadî
teşekküllerinden alınan çeşitli ürünleri (şeker, akaryakıt vb.) ihraç
etmeyerek, çeşitli yöntemlerle yurt içinde piyasaya sürmek biçiminde,
kaçakçılık suçları işlene gelmektedir. Bu suçlar, ağırlıklı olarak, organize
işlenen suçlardır. Ayrıca, küçük çaplı, bireysel olarak işlenme olanağı da
vardır, işlenenleri de vardır. Kaçakçılık suçunun özü, yasadışı ekonomik
faaliyete dayanmaktadır; yasadışı ekonomik faaliyet, kaçakçılık suçunun özünü
oluşturmaktadır. Bunda, bir "kaçak eşya" deyimi vardır; yani, yasanın
öngördüğü çerçeve içerisinde ithal edilmeyen kaçak eşya; bir de, kanunen
yasaklanmış eşyalar vardır. "Yasak eşya" deyimi, bu suçun konusunu
oluşturmaktadır.
(1) 199 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.
Kaçakçılığın, ulusal
ekonomiye büyük ölçüde zararı vardır. Çağdaş ülkeler, temelinde kaçakçılıkla
mücadele etmişlerdir; çünkü, kaçakçılığın özünde, haksız rekabet vardır; çünkü,
kaçakçılığın özünde, yasaya uyanlara karşı, yasasız, haksız kazanç edinme
vardır.
Bu çerçeve içerisinde,
kaçakçılıkla mücadele zarureti, elbette ki vardır. Biz de, sorumlu muhalefet
anlayışı içerisinde, hükümetçe getirilen tasarıya, asla popülist yaklaşımda
bulunmadan ve ülke gerçeklerini de nazara alarak, olumlu katkılarda bulunmaya
çalıştık ve olumlu katkılarda bulunduk. Cumhuriyet Halk Partisinin bu konuya
yaklaşımı, her zaman olduğu gibi, pozitif muhalefet olma noktasıdır.
Değerli arkadaşlarım,
yasa tasarısının komisyonlarda görüşülmesi sırasında, esas aldığımız birtakım
ilkeler olmuştur, davranışlar olmuştur. Bunlardan bir tanesi, ekonomik suça
ekonomik ceza olması esasıdır. Kaçakçılık, esas itibariyle, yukarıda da
açıkladığımız gibi, ekonomik nitelikli bir suçtur; karşılığında, ekonomik
cezalar konulmuştur. Kaçakçılıkla Mücadele Yasa Tasarısında, hapis cezaları
istisnadır. Bu, sadece, tasarının 4 üncü maddesinin (a) fıkrasının birinci
bendinde vardır. Oradaki hapis cezasının temelinde yatan şey de şudur: Devletin
hükümranlık hakkının zedelenmesi söz konusu olduğu için, hapis cezası
öngörülmüştür.
5 inci maddede de hapis
cezası öngörülmüştür. Buradaki amaç da, teşekkül halinde kaçakçılığın
önlenmesidir, teşekkülün kurulmasının önlenmesidir.
6 ncı maddede de, yasak
eşyalarla ilgili, devletin güvenliğiyle ilgili yasaklanmış eşyalarla ilgili
konularda hapis cezası vardır. Bu, çok özel alanlara inhisar ettirilmiştir.
Bildiğimiz diğer kaçakçılıkta da daha ziyade ekonomik cezalar öngörülmüştür.
Hakikaten, tasarıda öngörülen cezalar yüksekti; bunlar, komisyonumuzda -hemen
hemen tüm cezalar- yarıya kadar indirilmiş ve üst haddi belli değildi, üst
haddi de belirlenmiştir, yani üst sınır da konulmuştur.
Değerli arkadaşlarım,
ekonomik suça ekonomik ceza konulurken denge gözetilmeye çalışılmış, böyle
olumlu katkılarla bir çalışma yapılmıştır. Müsadere, eskiden daha yaygın idi;
şimdi, müsadere, belli ölçüde sınırlandırılmış ve ekonomik kıymet olan kimi
nakil vasıtalarının teminatla sahiplerine iadesine imkân tanınmıştır. Nakil
vasıtasının kasko bedelinin yarısını yatıran vasıta sahibi, vasıtasını,
yediemin olarak alabilmekte, yani, dolayısıyla, vasıta, sundurmalar altında
çürümeye, ekonomi dışında tutulmaya devam etmemektedir.
Yine, sahte belge
düzenleyenler için hapis cezası öngörülmüştür öncekinden farklı olarak.
Toplum ve çevre sağlığı
açısından zararlı maddelerin, kesin olarak, geldiği kaynağa iadesi
düzenlenmiştir ki, bu da, toplum ve çevre sağlığı açısından önemli bir
husustur.
Yine, kaçakçılıkla
mücadele kanunu tasarısı içerisinde, zabıtaca yapılacak aramalarda, konutla
ilgili konularda, konut masuniyeti, konut dokunulmazlığı esas alınmış, konut
aramalarında yargı kararının aranması zorunluluğu düzenlenmiştir,
komisyonumuzca yapılan çalışmalarda.
Değerli arkadaşlarım, çok
tartışılan konulardan birisi, zabıtanın silah kullanma yetkisidir. Bu konuda
dengeli bir düzenleme yapılmaya çalışılmıştır. Doğrudur; zabıtanın, kimi zaman,
silah kullanma yetkisi normal ölçülerin dışına taşırılabilir, kötü
kullanılabilir; ama, kaçakçılıkla mücadelede de zabıtanın böyle bir olanağının
olması gerekir; bu, bir dengede tutulmaya çalışıldı. Yani, hayatını ortaya
koyarak kaçakçılıkla mücadele eden polisimizi, jandarmamızı da korumaya çalıştık,
çalışmalarını semeresiz koymamaya çalıştık.
Kaçak eşya ve eşya
naklinde kullanılan taşıtın zor alım hükümleri yeniden düzenlendi, ekonomiye
kazandırılması için teminatla iade müessesesi getirildi ve tasfiye hükümleri
eskiye oranla daha da basitleştirilmeye çalışıldı. Hükümet tasarıda var olan
tutuklu yargılama maddesi tasarıdan çıkarıldı; çünkü, Ceza Muhakemeleri Usulü
Yasasının 104 üncü maddesi bu konuda genel bir düzenleme yapmıştır. Her yasada
ayrı bir özel düzenleme getirilmesi halinde, tutuklama maddesi amacından dışarı
çıkacaktı. Bu doğrultuda bir düzenleme yapıldı. Dolayısıyla, 25 inci madde
kanun metninden çıkarıldı.
Bir de, ekonomik suça
ekonomik ceza çerçevesi içerisinde, tasarıda ön ödemeler getirilmişti. Yalnız,
nispî para cezalarında ön ödeme olamıyor. O "Kamu Davasının
Açılmaması" başlığı altında düzenlenerek, yine, nispî cezaların ödenmesi
halinde kamu davasının açılmaması; dolayısıyla, yargıda kaçakçılıkla ilgili
davaların birikmemesi sonucunu sağlamaya çalıştık.
Yine, tartışmalı bir konu
da, kaçakçılıkla mücadeledeki zabıta ve muhbir ikramiyeleri konusu olmuştur.
Dünyadaki tüm uygulamalarda, kaçakçılıkla mücadele eden zabıtanın ikramiyesi
vardır; bu korunmuştur tasarıda. Keza, muhbirin de ikramiyesi vardır. Aksi
halde, etkili bir mücadele yapma olanağınız olmaz. Bunu düşünerek, bu
tartışmalı konuyu da korumayı tercih ettik komisyonda.
Değerli arkadaşlarım,
yine, komisyonda tartışmalı olan bir konu da af konusuydu. Şüphesiz ki, af,
siyasî bir karardır; hükümet böyle bir karar alır, muhalefet olarak biz buna
iştirak ederiz etmeyiz, bu başka bir şey; ama, af, rasgele dile getirildiği
zaman, Pandora'nın kutusu gibidir, açtığınız zaman geri toplayamayabilirsiniz
ve domino etkisi yapar. Çok basit olaylardan hareketle affa teşebbüs edersiniz,
iş çığırından çıkar, beklemediğiniz noktaya doğru genişler. Doğrusunu söylemek
gerekirse, zaten, afla ilgili bir düzenlemede de nitelikli çoğunluğa ihtiyaç
vardır. Rasgele, bölük pörçük bir af yerine, eğer düşünülürse, bunun ayrı bir
siyasî bir karar olarak getirilmesinin daha doğru olduğu düşüncesindeyiz.
Zaten, yasanın lehe olan hükümleri halen devam eden davalarda kendiliğinden
uygulanacaktır, kesinleşmiş davalar açısından da yapılacak bir şey, şu noktada
yoktur.
Genel hatlarıyla
katıldığımız tasarıya olumlu oy vereceğiz.
Hepinizi saygıyla,
sevgiyle selamlar; ülkemize hayırlı, uğurlu olmasını dilerim. (Alkışlar)
BAŞKAN - Sayın Eraslan,
teşekkür ediyorum.
Sayın milletvekilleri, AK
Parti Grubu adına Aydın Milletvekili Atilla Koç konuşacaktır.
Buyurun Sayın Koç. (AK
Parti sıralarından alkışlar)
Süreniz 20 dakikadır.
AK PARTİ GRUBU ADINA
ATİLLA KOÇ (Aydın) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Kaçakçılıkla
Mücadele Kanunu Tasarısı hakkında Grubum adına söz almış bulunmaktayım,
hepinizi saygıyla selamlıyorum.
1918 sayılı Kaçakçılığın
Men ve Takibine Dair Kanun 7.1.1932 tarihinde yürürlüğe konulmuş, yaklaşık
yetmiş yıldır yürürlükte bulunan bu kanun, bugüne kadar önemli bir ihtiyacı
gidermiş ve ülkemizdeki kanunsuzluklara karşı mücadele eden kuruluşların elinde
önemli bir enstrüman olmuştur. Zaman zaman da günün ihtiyaçlarına göre çeşitli
değişikliklere uğramış; ancak, bugün itibariyle kanunun yeniden gözden
geçirilerek, günümüz şartlarına uyarlanma mecburiyeti doğmuştur. Bu amaçla,
hükümetimizce hazırlanan Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu Tasarısı Yüce Meclisimize
sunulmuş bulunmaktadır.
Kanun tasarısını
incelediğimizde, büyük bir dikkat ve itinayla hazırlanmış olduğunu görmekteyiz.
Ekonomik suça ekonomik ceza prensibinden hareket edilerek hazırlanan bu tasarı,
önemli ölçüde günümüz ihtiyaçları ve Avrupa Birliği normları dikkate alınarak
hazırlanmıştır.
Tabiî ki, bu kanun
tasarısının da eksiklikleri olabilir ve olacaktır da; uygulamaya girdikten
sonra olası eksiklikler ve aksaklıklar, yine Yüce Meclisin iradesiyle
giderilecek ve yürürlüğe konulacaktır. Şunu açık kalplilikle ifade etmek
durumundayım ki, tasarı, iyiniyet esasları ve muhalefetin görüşleri dikkate
alınarak, ülkemizin namuslu tacirlerinin önünü açmak, uluslararası arenada çok
büyük rekabet ve ticaret yapmak ve ülkemize döviz kazandırmak için çaba
gösteren insanlarımıza yardımcı olmayı gaye edinen bir kanun tasarısıdır.
Aynı zamanda, kötü
niyetli ve yanlış amaçlı kişilere karşı gerekli yaptırımları da kusursuz olarak
öngörmüştür. Suça teşebbüs ile suçun ayrı ayrı değerlendirilmesini olumlu
görmekteyiz. Ayrıca, bilerek yapılan eylemler ile tamamen bilgi ve iradesi
dışında olaya karışanların ayrı ayrı değerlendirilmesi de, kanun tasarısının
olumlu yanlarından biridir.
Sayın Başkanım, değerli
milletvekilleri; tasarıya göz attığımızda, tasarının dilinin kanun yapma
tekniğine ve dil kurallarına zaman zaman, maalesef, uymadığını görmekteyiz.
Yine, bazı ifadeler, zaman zaman yanlış anlaşılabilecek düzeyde, meramı ifade
etmekten mahrum görünmektedir. Elbette, bunlar düzeltilmeyecek hatalar değildir
ve düzeltilebilir.
2 nci maddenin (c)
bendinde "Teşekkül: Kaçakçılık ile iştigal etmek amacıyla iki veya daha
fazla kimsenin önceden anlaşarak birleşmelerini ifade eder" denilmektedir.
Bu, 1918 sayılı eski Kanunumuzda da aynı şekildeydi; ama, biraz kekremsi gelen
bu ifadenin yerine "irade ve menfaat birlikteliğinin oluşturulmasını ifade
eder" şeklinde bir değişiklik yapılmasını uygun mütalaa etmekteyiz.
Tasarın 4 üncü maddesinin
üçüncü fıkrasında "pek fahiş, pek hafif, hafif" ifadeleri yer
almaktadır. Bu madde de, daha önceki 1918 sayılı Kanunumuzda mevcuttu. Bu
tabirler Ceza Kanununun tatbiki için kullanılmaktadır; ama, ben burada bir şeyi
dikkatlerinize sunmak istiyorum: "Pek hafif" ve "hafif"
ifadesi var; fakat "fahiş" ifadesi yok "pek fahiş" ifadesi
var. Cezacılarımızın "fahiş" ifadesini hangi maksatla koymadığını
bilemiyorum; ama, sadece dikkatlerinize sunmak için tebarüz ettirdim.
Tasarının 4 üncü
maddesiyle öngörülen para cezalarının tayininde eşyanın gümrüklenmiş değeri
esas alınmaktadır, bu da çok yerindedir. Birçok eşya için bu yeterli bir değer
olsa bile, özellikle Uzakdoğu ülkelerinden çok düşük gümrüklenmiş değeriyle
yurda sokulan bisiklet, kalem gibi bazı eşyalarda para cezaları yetersiz
kalabilmektedir. Bu nedenle, gümrüklenmiş değeri ile piyasa değeri arasında
fahiş fark bulunması halinde, gümrüklenmiş değer yerine daha yüksek bir değer
esas alınabilir diye düşünmekteyim veya gümrüklenmiş değerin 2 katı da esas
alınabilir.
Özellikle, tasarının 13
üncü maddesinde, yolcu beraberindeki kaçak eşyalarla ilgili cezaların makul
seviyelerde olduğu gözlenmiştir. Bu, çok memnuniyet vericidir. Bunlar -tabirimi
mazur görün- ufak tefek; ama, geçerli rüşvet hadiselerini önlemek açısından
fevkalade yerinde tespitlerdir.
Tasarıda, hapis cezasının
öngörüldüğü durumlar haricinde, para cezasının yanında eşyanın müsaderesi de
öngörülmektedir. Eğer, eşya bulunamamışsa bedeli tahsil edilmektedir; ancak,
kaçakçılar, özellikle piyasa değeri yüksek olan eşya için, ele geçtiğinde, bu
eşyayı ve ondan doğacak kazancı tümden kaybedeceklerdir; eşya ele geçmediğinde
ise, eşyanın gümrüklenmiş değeri kadar para ödemekle birlikte, iç piyasada
satacakları bu kaçak eşyadan ayrıca kazanç elde edebileceklerdir. Bu açık
kapıdan yararlanmak için eşya saklanacaktır. Bu nedenle, para cezasının
öngörüldüğü durumlarda, suç konusu kaçak eşya ele geçirilememiş ise, verilecek
para cezalarının daha da artırılması uygun olur kanaatindeyim.
Yine, tasarının 14 üncü
maddesinde "yükü bulunmadığı halde, yükü olmadığını veya başka bir limana
çıkarıldığını veya avarya olduğunu kanıtlayamayan gemi kaptan veya acentesine
tonilato başına elli milyon lira para cezası uygulanır" deniyor.
Hakikaten, tonilato başına elli milyon lira olduğuna göre, bu, çok yeterli,
yerinde bir cezadır ve caydırıcıdır; ama, genellikle bu tip para cezalarını
gösteren maddeler zaman içinde güncelliğini kaybetmekte ve dolayısıyla cezalar
caydırıcı niteliğinden uzaklaşmaktadır. Bunu da, böylece, bir tenkit değil,
fakat bir belirtme olarak söylemek istiyorum.
Tasarının 16 ncı
maddesinde kaçakçılığı önleme, izleme ve soruşturmakla görevli olanlar
sayılmıştır. Bu maddenin birinci paragrafının sonuna "bunlardan gümrük memurları, öğrendikleri veya haber
aldıkları kaçakçılık olaylarına ilk müdahaleyi yapmakla birlikte, gerekli
soruşturmayı yapmak üzere en yakın kolluk birimine intikal ettirirler"
diye bir fıkra eklenmesinin uygun olacağı kanaatindeyim.
Yine, hepimizin bildiği
gibi, gümrük memurlarının yanında, bir de Gümrük Muhafaza Teşkilatımız vardır.
Bu birimin görevi, münhasıran kaçakçılıkla mücadeledir ve bu hususta donanımı,
yetişmiş elemanı vardır; yani, silah ve diğer donanımlarıyla bir zabıta, kolluk
birimidir. Oysaki, gümrük memurlarının aslî görevleri, tamamen gümrük
işlemlerini gerçekleştirmektir. Bu görevlilere, zaten yeterince ağır
görevlerinin yanında, kaçakçılık olaylarının soruşturulması görevinin de
verilmesi, zannımca haksızlık olacaktır.
Tasarının 17 nci
maddesinde "aramalar" düzenlenmiştir. Bu düzenlemeler yapılırken,
gerek kendi iç mevzuatımız gerekse uluslararası hukuka uygun özenli bir
düzenleme olduğunu memnuniyetle müşahede etmekteyiz; ancak, bu tasarının yasalaşması
halinde yürürlükten kalkacak olan 1918 Sayılı Kaçakçılığın Men ve Takibine Dair
Kanunun 9 uncu maddesinde, umuma açık yerlerin umuma açık olduğu müddetçe
izinsiz aranabileceğine ilişkin hükmü yerine, tasarıda herhangi bir hüküm yoktur.
Tabiî, ben, bunu bir tenkit için söylemiyorum; böyle olması normaldir. Son
yaptığımız anayasa değişiklikleri gereği, bunun böyle olması zaruridir. Kolluk
kuvvetlerimiz, özellikle, umuma açık yerlerde bazı zorluklar çekeceklerdir;
ama, anayasanın üstünlüğü açısından, bu maddeyi de fevkalade önemli ve gerekli
bulmaktayız.
Tasarının gerekçesinde
"memurların görevlerini ihmal, suiistimal suçlarını içeren hükümler 4483
sayılı Kanun kapsamında Türk Ceza Kanununda düzenlendiğinden ve bu fiiller
ilgili mevzuat çerçevesinde değerlendirileceğinden ayrıca bu tasarıda yer
verilmemiştir" denilmektedir.
Yine, buna uygun olarak,
tasarının 39 uncu maddesinde "7.1.1932 tarihli ve 1920 sayılı Gümrük
Memurlarından Vazifei Memuresini Suiistimal Edenlerle Vazife veya Mesleklerinde
Kendilerinden İstifade Edilmeyenler Hakkında Yapılacak Muameleye Dair Kanun
yürürlükten kaldırılmıştır" denilmekte, geçici 4 üncü maddede de
"haklarında 1920 sayılı Kanun hükümlerine göre soruşturma ve yargılaması
devam edenlerin durumuna ilişkin olarak 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet
Memurları Kanunu uyarınca işlem yapılır" hükmü getirilmektedir.
Bu çok önemli kanunun
-zaafı demeyeyim ama- eksikliği, gümrük kaçakçılığını, bir genel olmaktan
ziyade gümrük kaçakçılığı olarak görmektedir ve kendi içindeki bir teşkilata da
-gerekli özeni demeyeyim ama- gerekli alakayı pek göstermemektedir. Neticede,
kolluk kuvvetleri olan teşkilatların, kolluk kuvvetinin özelliğine uygun olarak
özel disiplin hükümleri vardır. Bu özel disiplin hükümlerinin, yukarıda
belirttiğimiz tasarı hükümlerine göre, 30 uncu maddeye veya geçici 4 üncü
maddeye bir ilave yapılarak, disiplin hükümlerinin bir tüzükle düzenleneceğine
dair bir ilave hükmün getirilmesinde zaruret vardır kanaatindeyim.
Tasarımızın 27 inci
maddesiyle gümrük komisyonları kurulmaktadır. Bu, çok olumlu bir gelişmedir.
Gümrük Müsteşarlığının ana hizmet birimlerinden ve kaçakçılıkla mücadele için
bir ihtisas zabıtası olan Gümrükler Muhafaza Genel Müdürlüğünün de 1
temsilcisinin bu komisyonda bulunması hususu da konunun ilgili maddesine derç
edilmelidir. Gerçi, fiilen, özellikle taşrada bu böyle olacaktır. Zaten çok az
bir kadroyla çalışan gümrük teşkilatımız, elbette, bu komisyonlara gümrük
muhafaza elemanlarını da getirecektir; ama, hiç olmazsa, bunun, bir tasrih
olarak belirtilmesinde yarar olduğu kanaatindeyim.
Yine, tasarımızın 36 ncı
maddesinde, laboratuvar kurulması esasa bağlanıyor. Bu, gayet yerindedir; ama,
laboratuvar kurulması çok masraflı olduğu için, Devlet Planlama Teşkilatından
bunun izninin nasıl alınacağı hususunda, doğrusu, tereddütlerim vardır; ama,
elbette, bir laboratuvar kurulmasında da yarar olduğunu söylemek isterim.
Tasarımızda, kaçakçılık
davalarının yargılama sürecinin hızlandırılması hususunda hükümler getirilmiş;
böylece, hem mahkemelerin yükü azaltılmış hem vatandaşın hem de idarenin
menfaatı korunmuştur. Mesela, suç tanımlarının açık bir şekilde yapılmış
olması; buna örnek olarak, kaçakçılığın, münferit, toplu ve teşekkül oluşturma
tariflerini de gösterebiliriz.
CIF, FOB ve gümrüklenmiş
değer gibi kavramların gümrük idarelerince belirlenecek olması, mahkemelerin
yükünü azaltacak tedbirlerden birkaçıdır.
Ayrıca, yeni bir
düzenlemeyle, hazırlık soruşturması sırasında, kanunda öngörülen para cezasının
asgarî haddinin ödenmesi halinde kamu davası açılmaması da, mahkemelerin yükünü
azaltıcı tedbirlere bir örnektir.
İhracatın önünü açacak
tedbirler getirilmiştir; yani, gümrük kapılarında cari olan birçok bürokratik
engel kaldırılmış ve ihracatta kaçakçılığın tam tarifi yapılmıştır. Bunun
yanında, ithalatı haksız rekabetten uzak tutmak maksadıyla, yüksek vergiye tabi
malların vergisini ödemeden ithal etmek isteyenlere karşı ağır para cezalarının
getirilmesi de tasarının olumlu yönlerinden biridir.
Bu tasarıda, suç ve
cezaların kanunîlik ilkesi gözetilmiş, limit uygulamasına ve kişilerin eşya
değerine bağlı olarak ceza tehdidi altında tutulmasına da son verilmiştir.
Kaçak eşya naklinde
kullanılan araçlara el konulması hususunda adil ve objektif kriterler
getirilmiş; yani, bütün suçlar için eşyanın müsaderesi öngörülmemiş ve böylece,
müsaderesi öngörülmeyen bir eşyanın naklinde kullanılan aracın müsaderesi de
söz konusu olmaktan çıkmıştır.
Bu düzenleme dışında, el
konulan araçların teminatla iadesine yer verilerek, eşya veya bunun naklinde
kullanılan araçların ekonomiye kazandırılması da mümkün hale getirilmiştir.
Netice itibariyle, bu
tasarı, Avrupa Birliği mevzuatına uygun, ihtiyaçlarımıza cevap vermeye çalışan,
yararlı bir çalışmadır. AK Parti Grubu olarak tasarıyı destekliyoruz.
Belirttiğimiz eksikliklerin, Meclisimizin, Adalet Komisyonumuzun ve
Bakanlığımızın burada yapacağı çalışmalarla giderileceği umuduyla, Partim ve
şahsım adına, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (Alkışlar)
BAŞKAN - Güzel
konuşmanızdan dolayı teşekkür ediyorum Sayın Koç.
Şahsı adına, Van
Milletvekili Sayın Hacı Biner; buyurun.
HACI BİNER (Van) - Sayın
Halil Özyolcu'ya konuşma hakkımı devrettim Sayın Başkan.
BAŞKAN - Sayın Özyolcu,
buyurun. (AK Parti sıralarından alkışlar)
Süreniz 10 dakika.
HALİL ÖZYOLCU (Ağrı) -
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 199 sıra sayılı Kaçakçılıkla Mücadele
Kanunu Tasarısının geneli üzerinde söz almış bulunuyorum; bu vesileyle, Yüce
Heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
199 sıra sayılı
Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu Tasarısı, Adalet Komisyonunda görüşülürken, ilgili
devlet kurumları ve sivil toplum kuruluşlarının ortak çalışması olarak günün
koşullarına uygun bir şekilde Genel Kurulun gündemine getirilmiştir.
Ayrıca, biliyorsunuz,
Dünya Ticaret Örgütü tarafından hazırlanan ve ülkemizin de taraf olduğu bir
Nairobi Sözleşmesi var. Burada yer alan kaçakçılık tanımı, olay itibariyle,
bütün bunların diğer ülkelerde ne şekilde yorumlandığı dikkate alınarak, bize
göre 21 inci Yüzyıl Türkiyesinin önünü açacak bir kanun tasarısı
hazırlanmıştır.
Değerli milletvekilleri,
1918 sayılı Kaçakçılığın Men ve Takibine Dair Kanun, 1932 yılında, dünyada ağır
ekonomik buhranların yaşandığı bir dönemde çıkarılmış bir kanundur;
dolayısıyla, bu ağır ekonomik buhranın yönlendirmesi, bu kanunun temelini
oluşturmaktadır.
1918 sayılı Kanun,
günümüze kadar 19 defa değişikliğe uğramıştır. Bir kanunun bütünlüğünün
bozulması için bir veya iki kez değişiklik yeterliyken, bu kanun, 19 kez
değişiklik yapıldıktan sonra, günümüzün ihtiyaçlarına cevap vermekten çok uzak
kalmış bir kanun haline gelmiştir; ancak, 1932 yılında çıkarılan ve o günün
öznel koşullarını yansıtan bu kanunun tümünün gözden geçirilmesi ve tamamen
yenilenmesi hiç düşünülmemiştir. Bu bakımdan, 1918 sayılı Kanuna tüm yönleriyle
bakılması ve tamamının gözden geçirilerek günün şartlarına uygun hale
getirilmesi çok önemli bir adımdır. Bu açıdan, hükümetimize ve Sayın Bakanımıza
teşekkür ederiz.
Değerli arkadaşlar, eski
kanunda esas olan, ekonomik suçlara getirilen çeşitli hapis cezalarıdır. Biz,
burada yapacağımız değişiklikle, ekonomik suça ekonomik ceza getirmeye
çalışıyoruz; yani, burada getirdiğimiz ana değişiklik budur, ekonomik suça
ekonomik ceza... Felsefemiz de bu şekilde; çünkü, artık, günümüzde her şey
ekonomi açısından bir göstergeye tabi tutuluyor. Bizim amacımız dışticaret
akımını rahatlatmaktır.
Ayrıca, Türkiye'deki
yolcu hareketliliği ve turizmin öneminden hareketle, yolcularla ilgili olarak,
yolcu beraberindeki eşya ticarî mahiyet arz etse dahi, hürriyeti bağlayıcı ceza
öngörülmeden parasal yaptırım uygulanmakta ve eşyanın sahibine teslimi esas
alınmaktadır.
Yolcularla ilgili
cezaların gümrük komisyonları tarafından verilmesi sağlanarak, burada, birtakım
sıkıntıların da önüne geçilmeye çalışılmıştır. Bu da, özellikle, Ağrı
Doğubeyazıt Gürbulak Sınır Kapısı, Van ve benzeri sınır illerimizde, günübirlik
şeklinde sınırdan giriş-çıkış yapanlar için büyük bir rahatlamadır. Artık, 2
paket sigarayı aracına aldığı için ya da 20'şer, 30'ar litre mazottan dolayı
araçlar bağlanmayacak ve müsadere edilmeyecek, eşya da müsadere edilmeyecek.
"Ekonomik suça ekonomik ceza" prensibinden, sadece ekonomik cezalar
uygulanacak.
Bugüne kadar yapılmış
olan uygulamalarda, aslında, yargının üzerine boşu boşuna ek yüklemeler
yapılmış, dosyalar birikmiş durumda ve bunlar çözülemiyor. Sadece İstanbul'da
24 000'e yakın dosya var. Ağrı, Van ve benzer diğer iller de düşünüldüğü zaman,
50 000-60 000'e yakın dosya bekliyor. Her bir dosyayı ortalama 2 sanıklı olarak
düşündüğümüzde, bu kanunla ilgili 100 000'i aşkın sanık var. Bu yönüyle,
yargının yükünü de azaltmamız lazım. Mümkün olduğu kadar, ekonomik suçlara
ekonomik ceza verilerek, bir rahatlatma getirmemiz gerekir.
Değerli milletvekilleri,
değişen ekonomik koşullar, özellikle gümrük mevzuatı ve uygulamalarındaki yeni
düzenlemeler, dünyada suç tanımının değişmesi, bize, bu kanunu bir an evvel
değiştirme zorunluluğu getiriyor. Gümrük Kanunu, Avrupa Birliği Gümrük
Mevzuatına paralel olarak 2000 yılında yenilendi. Burada yeni birtakım terimler
ve yeni gelişmeler kendisini gösterdi ve üç senedir kendimizi adapte etmeye
çalışıyoruz. Özellikle kaçakçılık mevzuatının 4458 sayılı Gümrük Kanunuyla uyumlu
hale getirilmesi, kanun dilinin güncelleştirilmesi ve artık, pratikte hiçbir
uygulaması kalmayan, işlemeyen hükümlerin de kaldırılması gerektiği bu
tasarıyla ortaya konulmuştur.
Tabiî, suç tanımında
önemli değişiklikler de oldu. Mesela, eskiden, Tekel ürünleriyle ilgili her şey
suçtu; yani, kibrit başkası tarafından imal edilemez, tuz başkası tarafından
üretilemezdi. Bakın, 1932 yılında çıkarılan bu Kanunda bu hükümler var; ama,
gümrük mevzuatına baktığımızda, 2003'te, böyle şeyler artık ortada yok. Neden;
çünkü, ekonomi liberal hale getirildi, suç tanımı tamamıyla değişti. Bu
değişiklikler, bu tasarıda gündeme getirilmiştir.
Tasarıyla, para
cezalarının ertelenmesi, taksitlendirilmesi, diğer para cezalarıyla
birleştirilmesi imkânı getirilmektedir. Bu, 1918 sayılı Kanunda öngörülmeyen
bir düzenlemedir. Ayrıca, para cezalarının 30 gün içinde ödenmesi halinde kamu
davası açılmaması uygulaması da getirilmektedir. Bu da, cezanın tahsilini
kolaylaştırmayı ve yargının işyükünü hafifletmeyi hedeflemektedir.
Değerli
milletvekilleri, 199 sıra sayılı tasarı, mevcut düzenlemede 78 olan madde
sayısını 41'e indiriyor. Kanunların sadeliği ilkesi paralelinde herkesin
anlayabileceği bir düzenleme gaye edinilmiş, cezaların kanunîliği prensibi ile
suç ve ceza arasındaki dengenin kurulması prensibi bu tasarıya yansıtılmıştır.
Ekonomik suça ekonomik
ceza anlayışının hâkim kılındığı tasarıda, bir taraftan Avrupa Birliği normları
doğrultusunda dışticaretin canlandırılması, diğer taraftan, kaçakçılığın etkin
biçimde önlenmeye çalışılması hedeflenmiştir. Artık, 21 inci Yüzyılda,
kendimize yakışan, Türkiye'ye yakışan bir kanun çıkarmaya çalışıyoruz.
Görüşülmekte olan
tasarının hayırlı olması temennisiyle, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK
Parti sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür
ediyorum Sayın Özyolcu.
Sayın milletvekilleri,
tasarının tümü üzerindeki görüşmeler tamamlanmıştır.
Tasarının maddelerine
geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
Birleşime 15 dakika ara
veriyorum.
Kapanma Saati: 18.05
İKİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 18.20
BAŞKAN: Başkanvekili Nevzat PAKDİL
KATİP ÜYELER: Mehmet DANİŞ (Çanakkale), Türkân MİÇOOĞULLARI
(İzmir)
BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 105 inci Birleşiminin İkinci
Oturumunu açıyorum.
199 sıra sayılı kanun
tasarısının görüşmelerine devam ediyoruz.
V. - KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
5. - Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu Tasarısı ile İçişleri ve
Adalet Komisyonları Raporları (1/591) (S. Sayısı : 199) (Devam)
BAŞKAN - Komisyon?..
Burada.
Hükümet?.. Burada.
Tasarının maddelerine
geçilmesi kabul edilmişti.
1 inci maddeyi
okutuyorum:
KAÇAKÇILIKLA MÜCADELE KANUNU TASARISI
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç ve Tanımlar
Amaç
MADDE 1. - Bu Kanunun
amacı, kaçakçılık suçları ile cezalarını ve kaçakçılığı önleme, izleme,
soruşturma, yargılama usul ve esaslarını belirlemektir.
BAŞKAN -Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
1 inci maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
2 nci maddeyi okutuyorum:
Tanımlar
MADDE 2. - Bu Kanunda yer
alan;
a) Suç: 3 üncü maddede
tanımlanan kaçakçılık suçları ile bu Kanunda ceza öngörülen diğer fiilleri,
b) Teşebbüs: Kaçakçılık
suçu işlemek amacıyla icra vasıtalarının hazırlanması, ancak failin kendi
isteği dışında alınan engelleyici önlemler nedeniyle fiilin meydana
gelmemesini,
c) Teşekkül: Kaçakçılık
ile iştigal etmek amacıyla iki veya daha fazla kimsenin önceden anlaşarak
birleşmelerini,
d) Gümrük mevzuatı:
Gümrük idarelerince gümrük işlemleri ile ilgili olarak uygulanan kanun, tüzük,
yönetmelik ve diğer idari düzenlemeleri,
e) Gümrük işlemi: Gümrük
idarelerince, gümrük mevzuatı ve ilgili diğer mevzuat gereğince yapılan
işlemleri,
f) Gümrük bölgesi:
Türkiye Cumhuriyeti toprakları ile karasuları, iç suları ve hava sahasını,
g) Gümrük kapısı: Gümrük
bölgesine giriş, çıkış ile gümrük işlemlerinin yapıldığı, 4458 sayılı Gümrük
Kanunu uyarınca ilan edilen yerleri,
h) Gümrük yolu: Gümrük
bölgesinin giriş noktalarındaki gümrük kapıları ile bu bölgenin içinde yer alan
gümrük kapıları arasında izlenmesi zorunlu olan yolları,
ı) Eşya: Her türlü madde, ürün ve değeri,
j) Gümrük vergileri:
Gümrük idaresi veya başka idarelerce, eşyanın
ithali veya ihracına bağlı olarak uygulanan vergiler ile diğer mali
yükümlülükleri,
k) FOB kıymet: Eşya için
fiilen ödenen veya ödenecek veya ödenebilecek
bedeli,
l) CIF kıymet: FOB kıymet
üzerine Türkiye'deki giriş liman veya yerine kadar yapılan nakliye ve sigorta
giderlerinin ilavesi ile oluşan kıymeti,
m) Gümrüklenmiş değer:
İthal eşyası için eşyanın CIF kıymeti ile gümrük vergileri toplamını, ihraç
eşyası için FOB kıymeti ile gümrük vergileri toplamını,
n) Memur: Türk Ceza
Kanununun 279 uncu maddesi ile Askeri Ceza Kanununun 13 üncü maddesinde sayılan
kişileri,
İfade eder.
BAŞKAN- Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde, kabul edilmiştir.
3 üncü maddeyi
okutuyorum:
İKİNCİ BÖLÜM
Suç Teşkil Eden Fiiller
Kaçakçılık fiilleri
MADDE 3. - Aşağıda yazılı
fiilleri işlemek kaçakçılıktır:
a) 1- Herhangi bir eşyayı belirlenen gümrük
kapılarından geçirmeksizin Türkiye'ye ithal veya buna teşebbüs etmek.
2- Herhangi bir eşyayı
gümrük işlemine tabi tutmaksızın Türkiye'ye ithal veya buna teşebbüs etmek.
3-Transit rejimi
çerçevesinde taşınan serbest dolaşımda bulunmayan eşyayı, rejim hükümlerine
aykırı olarak gümrük bölgesinde bırakmak veya buna teşebbüs etmek.
4-Yukarıdaki alt
bentlerde belirtilen eşyayı bilerek; taşımak, satmak, satın almak, saklamak,
satışa arz etmek ya da alınıp satılmasına aracılık etmek.
b) Kanunlara veya
Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası andlaşma veya sözleşmelere göre ithali
veya ihracı yasak olan herhangi bir eşyayı ithal veya ihraç etmek veya bunlara
teşebbüs etmek, ithali yasak eşyayı
bulundurmak, satmak, satın almak, saklamak, satışa arz etmek, alınıp
satılmasına aracılık etmek veya bilerek taşımak.
c) Gerçeğe aykırı belge
ile gümrük idaresini yanıltarak, vergilerini hiç ödememek veya eksik ödemek,
vergileri ödenmeksizin ödenmiş veya işlemleri yaptırılmış gibi göstermek,
vergiye tabi olduğu halde muafiyete tabiymiş gibi göstermek suretiyle eşya
ithal veya ithale teşebbüs etmek.
d) 1- İthali; lisansa,
şarta, izne, kısıntıya veya belli kuruluşların vereceği uygunluk veya
yeterlilik belgesine tabi olan eşyayı gerçeğe aykırı her türlü beyanname ve
belge ile gümrük idaresini yanıltarak işlemini yaptırmak suretiyle ithal etmek
veya bunlara teşebbüs etmek.
2.- İthali, insan sağlığı
ve güvenliği, hayvan ve bitki varlığı ve sağlığı, çevrenin korunması,
tüketicinin doğru bilgilendirilmesi ve ticari kalite yönlerinden
standardizasyon kontrolüne tabi olan eşyayı, standarda uygun olmadığı halde
gerçeğe aykırı her türlü beyanname ve belge ile gümrük idaresini yanıltarak
standarda uygun ya da standart dışı göstermek suretiyle ithal etmek.
e) Özel kanunları
gereğince belirli işler için vergiden tamamen veya kısmen muaf olarak ithal
olunan eşyayı ithal amacı dışında kullanmak veya satmak veya bilerek satın
almak.
f) Herhangi bir işlem
veya amaç için belli şartlarla Türkiye'ye geçici olarak ithal olunan eşyayı her
türlü beyanname veya belge düzenlemek suretiyle gümrük bölgesinden çıkarmadığı
halde çıkarmış gibi göstermek, belirtilen şekilde geçici olarak ithal olunan
eşyayı satmak veya bilerek satın almak.
g) Gümrük kontrolü
altında işleme rejimi çerçevesinde ithal edilen veya bunun kullanılması sonucu
elde olunan eşyayı gerçeğe aykırı her türlü beyanname veya belge düzenlemek
suretiyle serbest dolaşıma sokmak veya buna teşebbüs etmek.
h) Antrepo veya geçici
depolama yerlerindeki eşyayı gümrük idaresinin izni olmadan kısmen veya tamamen
çıkarmak veya değiştirmek.
ı) 1- İhraç eşyasının
yapılan beyan ve eki belgelere göre miktarı veya cinsinde yüzde ondan fazla
farklılık çıkması.
2- İhraç eşyası için
gerçeğe aykırı belge ibrazı suretiyle ihracat vergilerini ödememek veya eksik
ödemek veya Devletçe uygulanan teşvik veya sübvansiyonlardan veya parasal
iadelerden yararlanmak şeklinde haksız menfaat temin etmek.
3- İhracı lisansa, şarta,
izne, kısıntıya veya belli kuruluşların vereceği uygunluk veya yeterlilik
belgesine tabi olan eşyayı, belirlenen kayıt ve koşullara uymaksızın veya
gerçeğe aykırı her türlü beyanname ve belge ibrazı ile gümrüğü yanıltarak
işlemini yaptırmak suretiyle ihraç etmek.
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
4 üncü maddeyi
okutuyorum:
Genel ceza hükümleri
MADDE 4.- Bu Kanunun;
a) 3 üncü maddesinin (a)
bendinin;
1- (1) numaralı alt
bendinde belirtilen fiili işleyenler hakkında eşyanın gümrüklenmiş değerinin üç
katından az altı katından fazla olmamak üzere ağır para cezasına, eşyanın
değeri fahişse bir yıldan üç yıla kadar
hapis cezasına ve eşyanın gümrüklenmiş değerinin üç katından az, altı katından
fazla olmamak üzere ağır para cezasına hükmolunur.
2- (2), (3) ve (4)
numaralı alt bentlerinde belirtilen fiilleri işleyenler hakkında eşyanın
gümrüklenmiş değerinin üç katından az, altı katından fazla olmamak üzere ağır
para cezasına hükmolunur.
b) 3 üncü maddesinin (b)
bendindeki fiillerin işlenmesi halinde giriş eşyasında CIF kıymetinin, çıkış
eşyasında FOB kıymetinin beş katından az, on katından fazla olmamak üzere ağır
para cezasına ve fail hakkında iki seneden altı seneye kadar ağır hapis
cezasına hükmolunur.
c) 3 üncü maddesinin (c)
bendindeki fiillerin işlenmesi halinde hiç alınmamış ya da eksik alınmış
vergilerin on katından az, yirmi katından fazla olmamak üzere ağır para
cezasına hükmolunur.
d) 3 üncü maddesinin (d)
bendinin (1) numaralı alt bendindeki fiilleri işleyenler eşyanın gümrüklenmiş
değerinin üç katından az, altı katından fazla olmamak üzere ağır para cezasına,
(2) numaralı alt bendinde belirlenen fiilleri işleyenler eşyanın gümrüklenmiş
değerinin on katından az, yirmi katından fazla olmamak üzere ağır para cezası
ile cezalandırılır.
e) 3 üncü maddesinin (e)
bendindeki fiillerin işlenmesi halinde hiç alınmamış veya eksik alınmış
vergilerin yasal faizi ile birlikte yedi katından az, ondört katından fazla
olmamak üzere ağır para cezasına hükmolunur.
f) 3 üncü maddesinin (f)
bendindeki fiillerin işlenmesi halinde eşyanın gümrüklenmiş değerinin üç
katından az, altı katından fazla
olmamak üzere ağır para cezasına hükmolunur.
g) 3 üncü maddesinin (g)
bendindeki fiillerin işlenmesi halinde eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki
katından az, dört katından fazla olmamak üzere ağır para cezasına hükmolunur.
h) 3 üncü maddesinin (h)
bendinde belirtilen fiillerin işlenmesi halinde gümrüklenmiş değerinin iki
katından az, dört katından fazla olmamak üzere ağır para cezasına hükmolunur.
Antrepo veya geçici depolama yerlerinden gümrüğün izni olmaksızın çıkarılan
eşyanın ithali lisansa, şarta veya izne, kısıntıya, standardizasyon kontrolüne
veyahut belli kuruluşların vereceği uygunluk ve yeterlilik belgesine tabi
olması halinde bu maddenin (d) bendi hükümleri uygulanır.
ı) 3 üncü maddesinin (ı)
bendinin;
1- (1) numaralı alt
bendinde belirtilen fiillerin işlenmesi halinde miktarı veya cinsi farklı çıkan
eşyanın beyan edilen FOB kıymetinin üçte biri oranında para cezası
verilir.
2- (2) numaralı alt
bendinde belirtilen fiilleri işleyenler hakkında, eşyanın beyan edilen FOB
kıymetinin beş katından az, on katından fazla olmamak üzere ağır para cezasına
hükmolunur.
3- (3) numaralı alt
bendinde belirtilen fiilleri işleyenler hakkında, beyan edilen FOB kıymetinin
üçte birinden az, üçte ikisinden fazla olmamak üzere ağır para cezasına
hükmolunur.
3 üncü maddenin (ı)
bendinde sayılan suçların aracılı ihracat suretiyle işlenmesi halinde, bu
fiillere ilişkin müeyyideler imalatçı veya tedarikçi ihracatçılar hakkında
uygulanır. Ayrıca bu konudaki nezaret görevini yerine getirmeyen ihracatçılara
asıl faile hükmolunacak cezanın yüzde onu oranında ağır para cezası
uygulanır.
Bu Kanunda öngörülen
suçların işlendiği tarihte, suça konu eşyanın girişte gümrüklenmiş değeri,
çıkışta FOB değeri pek fahişse fiile ilişkin olan ceza yarısına kadar
artırılır, hafif ise yarısına, pek hafif ise üçte birine kadar indirilir. Eğer
fail bu Kanunda yazılı suçlardan mükerrir ise cezası indirilmez.
3 üncü maddenin (a), (b),
(c) ve (d) bentlerinde sayılan suçlara konu eşyanın ayrıca zoralımına da
hükmolunur. Bu Kanunda zoralımı öngörülen eşyanın zoralımının yapılamaması
halinde ayrıca eşyanın gümrüklenmiş değeri kadar daha para cezasına hükmedilir.
Bu Kanunun ceza
hükümlerinin uygulanmasında serbest bölgeler ve özel mevzuatı gereği bu
nitelikte kabul edilen yerler yurt dışı sayılır.
BAŞKAN - Sayın
Milletvekilleri, madde üzerinde söz talebi?.. Yoktur.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
5 inci maddeyi
okutuyorum:
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Ceza Hükümleri
Teşekkül halinde ve toplu
kaçakçılık
MADDE 5.- Bu Kanunun suç
saydığı fiilleri işlemek amacıyla teşekkül oluşturanlar veya teşekkülü
yönetenler hakkında iki yıldan altı yıla kadar ağır hapis cezasına hükmolunur.
Bu Kanunun suç saydığı
fiillerin teşekkül halinde işlenmesi durumunda birinci fıkrada belirtilen
cezaya ilaveten ilgili maddelerdeki cezalar bir kat artırılarak uygulanır.
Bu Kanunun suç saydığı
fiillerin iki veya daha fazla kişi tarafından teşekkül oluşturmaksızın toplu
olarak işlenmesi durumunda ilgili maddelerdeki cezalar yarısı kadar artırılarak
uygulanır.
BAŞKAN - Sayın
Milletvekilleri, madde üzerinde söz talebi?.. Yoktur.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
6 ncı maddeyi okutuyorum
Devlet ve kamu güvenliği
aleyhine kaçakçılık
MADDE 6.- Bu Kanunun suç
saydığı fiillerin Devletin siyasi, mali, iktisadi veya askeri güvenliğini
bozacak veya çevre ya da toplum sağlığını tehdit edecek nitelikte olması
halinde fail hakkında ilgili maddelerde yazılı para cezalarına ilaveten on
yıldan az yirmi yıldan fazla olmamak üzere ağır hapis cezasına hükmolunur.
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yoktur.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
7 nci maddeyi okutuyorum
Ceza ehliyeti olmayanları
kullanma
MADDE 7. - Ceza ehliyeti
olmayanları kaçakçılık suçlarında kullananlar hakkında, söz konusu fiillere
ilişkin cezalar bir kat artırılmak suretiyle uygulanır.
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
8 inci maddeyi
okutuyorum:
Mesleğin verdiği
kolaylıktan yararlanma
MADDE 8.- Meslek, sanat
ve görevlerinin verdiği kolaylıktan yararlanmak suretiyle bu Kanunda suç
sayılan fiilleri kendi namına işleyenler hakkında ilgili maddelerde belirtilen
ağır para cezaları ile üst sınırı geçmemek üzere hürriyeti bağlayıcı cezaya
yarısı miktarında artırılarak hükmolunur.
Kaçakçılık suçlarının,
memurlar tarafından işlenmesi durumunda ilgili maddelerde yazılı olan cezalar
yarısı oranında artırılarak hükmolunur.
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
9 uncu maddeyi
okutuyorum:
Kaçakçılığa müsamaha
MADDE 9.- Mensuplarının,
3 üncü maddede sayılan suçları işlemelerinden haberdar olduğu halde buna
müsamaha eden taşıma kuruluş ve şirketlerinin sorumluları hakkında, asıl
suçluya hükmolunması gereken para cezasının yarısı kadar ağır para cezası
verilir.
3 üncü maddenin (h)
bendindeki suçların işlenmesi halinde, geçici depolama yerleri veya genel
antrepo işleticileri hakkında, asıl suçluya hükmolunması gereken para cezasının
yarısı kadar ağır para cezası verilir.
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
10 uncu maddeyi
okutuyorum:
Pişmanlık
MADDE 10. - Bu Kanunda
yazılı kaçakçılık suçlarından herhangi birine katılmış kişi, haber alınmadan
evvel suçu, faillerini ve eşyanın saklanmış veya satılmış olduğu yerleri kaçakçılığı önleme, izleme ve
soruşturmakla yükümlü memurlara haber verirse fiiline karşılık gelen cezadan
kurtulur ve muhbir ikramiyesini hak eder. Haber alındıktan sonra fiilin
bütünüyle ortaya çıkmasına hizmet ve yardım eden suç ortaklarının cezası yarıya
indirilir.
Suç konusu fiili
planlayanlar, düzenleyenler veya yönetenler, birinci fıkrada belirtilen
ikramiyeye ilişkin hükümden yararlanamaz.
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
11 inci maddeyi
okutuyorum:
Kaçakçılığa yardım
MADDE 11. - Bir menfaat
karşılığı olsun veya olmasın kaçakçılık suçu işleyenlerin hal ve sıfatlarını
bilerek yardım edenler hakkında asıl suçlulara verilecek cezanın yarısına
hükmolunur. Bu fiillere yardım eden memur ise asıl fail gibi cezalandırılır.
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yoktur.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
12 nci maddeyi
okutuyorum:
Sahte belge düzenleme
MADDE 12. - Gümrük
idarelerinde işlem görmediği halde işlem görmüş gibi herhangi bir belge veya
beyanname düzenleyenler veya bu suçları bilişim yoluyla işleyenler hakkında
Türk Ceza Kanununun evrakta sahtekarlık ve bilişim alanındaki suçlarla ilgili
hükümlerinde belirtilen cezalar bir kat artırılarak uygulanır.
Gümrük idarelerinin mühür
ve damgalarını değiştirerek veya çalarak veya sahte veya çalınmışlarını tedarik
ederek kullananlar hakkında Türk Ceza Kanununda belirtilen cezalar bir kat
artırılarak uygulanır.
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yoktur.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
13 üncü maddeyi
okutuyorum:
Yolcular tarafından
işlenen suçlar
MADDE 13. - Yolcuların,
gümrük mevzuatına göre zatî ve hediyelik eşya kapsamı dışında olup beyanlarına
aykırı olarak üzerlerinde veya eşyası arasında çıkan ya da başkasına ait olduğu
halde kendi zatî eşyasıymış gibi gösterdikleri eşyanın vergisine ek olarak bir
kat para cezası uygulanır ve eşya sahibine teslim edilir.
Yolcuların yanlarında
veya kaplarında bulunan ve yukarıdaki fıkra dışında kalan mahiyet ve miktarda
olan eşya ile gümrükten kaçırılmak amacına yönelik olarak saklanmış veya
gizlenmiş halde bulunan eşyaya ilişkin vergiler tahsil olunmakla birlikte
eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı kadar da para cezası alınarak eşya,
sahibine teslim edilir.
Yolcuların beraberinde
getirilen ticari mahiyet ve miktarda olan eşya için ithali lisansa, şarta veya
izne, kısıntıya, standardizasyon kontrolüne veyahut belli kuruluşların vereceği
uygunluk ve yeterlilik belgesine tabi olan eşya hakkında 4 üncü maddenin (d)
bendi hükümleri uygulanır.
Türkiye'ye giren veya
Türkiye'den çıkan yolcuların üzerlerinde veya eşyaları arasında yasak eşya
bulunması halinde 4 üncü maddenin (b) bendinde belirtilen cezalar uygulanır.
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yoktur.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
14 üncü maddeyi
okutuyorum:
Deniz taşıtları
MADDE 14. - Yabancı
ülkelerden geldiği halde geçerli neden olmaksızın belgelerinin gösterdiği rota
dışında Türkiye karasularında rastlanan gayrisafi ikiyüz tonilato hacminden
aşağı taşıtların yüküne el konulur. Yükü bulunmadığı halde, yükü olmadığını
veya başka bir limana çıkarıldığını veya avarya olduğunu kanıtlayamayan gemi
kaptan veya acentesine tonilato başına ellimilyon lira para cezası
uygulanır.
Gümrük bölgesinde gümrük
idaresi bulunmayan yerlere geçerli neden olmaksızın izinsiz yanaşan veya diğer
taşıtlarla temas eden deniz taşıtları içinde bulunan yükleme veya taşıma
belgelerinde kayıtlı yasak eşyaya el konularak tasfiyeye tabi tutulur.
Gümrük bölgesindeki deniz
taşıtlarının yükleme veya taşıma belgelerinde yazılı olmayan ve bulunduğu
yerden aranarak çıkarılan eşyaya el konularak tasfiyeye tabi tutulur ve eşyanın
gümrüklenmiş değerin iki katı para cezası uygulanır.
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yoktur.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum Kabul edenler.. Kabul
etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
15 inci maddeyi
okutuyorum :
Yasak eşyanın iadesi
MADDE 15. - Yabancı
ülkelerden gelen yasak eşya, yükleme veya taşıma belgelerinde belirtilerek
gümrüğe getirilirse sağlam teminat altında geldiği yere veya diğer bir yabancı
yere iade ve sevk olunur.
Yükleme veya taşıma
belgelerinde yer almayan yasak eşya, varış liman veya istasyonuna gelmesinden
hemen sonra kaptan veya acentesi veya demiryolu idaresi tarafından gümrüğe
bildirilip ve hatta teslim edilmiş olsa bile zoralımına karar verilmekle
birlikte taşıyanlar hakkında 4 üncü maddenin (b) bendi uygulanır. Toplum ve
çevre sağlığı yönünden tehlikeli ve zararlı eşya ile atık maddelerin zoralımına
karar verilmeyip, geldiği yere sevk olunur ve verilecek cezaya eşyanın gümrüklenmiş
değeri kadar ağır para cezası ilave edilir.
Eşyanın değersiz, artık
veya atık madde olması durumunda dökme halinde gelen eşya için ton başına
birmilyar liradan; ambalajlı gelmesi halinde kap başına ellimilyon liradan az
olmamak üzere ağır para cezasına hükmolunur.
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi ?..Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
16 ncı maddeyi okutuyorum
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Usul Hükümleri
Kaçakçılığı önleme,
izleme ve soruşturmakla görevli olanlar
MADDE 16. - Mülki
amirler, gümrük ve gümrük muhafaza amir ve memurları, Emniyet, Jandarma ve
Sahil Güvenlik Komutanlığına bağlı personel bu Kanunun suç saydığı fiilleri
önleme, izleme ve soruşturmakla yükümlüdür ve kaçakçılık olayını öğrendikleri
veya haber aldıkları veya rastladıkları andan itibaren bu Kanunun kendilerine
yüklediği görevleri hemen yerine getirmeye mecburdur.
Kaçakçılığı önleme,
izleme ve soruşturmakla görevli olanlar operasyon gerektiren kaçakçılık
olaylarından haberdar olduklarında kanuni görevlerini yapmaya başlar ve aynı
zamanda mahallin en büyük mülki amirine bilgi verirler.
Kaçakçılığı önleme,
izleme ve soruşturmakla görevli olanların bu Kanun kapsamına giren suçlarla
ilgili bilgi ve belge talepleri, kamu veya özel, gerçek veya tüzel kişilerce,
savunma hakkına ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla eksiksiz karşılanmak zorundadır.
Bu Kanunda hüküm
bulunmayan hallerde, Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununda yer alan hükümler
uygulanır.
Kaçakçılık olaylarını ihbar
edenlerin kimlikleri, izinleri olmadıkça veya ihbarın niteliği haklarında suç
oluşturmadıkça açıklanamaz.
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
17 nci maddeyi
okutuyorum:
Aramalar
MADDE 17.- 16 ncı maddede
sayılanlar bu Kanuna göre aramalara da yetkilidir.
Kaçak eşya, her türlü
silah, mühimmat, patlayıcı ve uyuşturucu maddelerin bulunduğu şüphe edilen her
türlü kap, ambalaj veya taşımaya yarayan diğer araçlarda arama yapılır.
Ticarethane, işyeri,
eğlence ve benzeri yerler ile eklentilerinde arama yapılması ve buralardaki
eşyaya el konulması bu Kanunda öngörülen suçların işlenmesinin önlenmesi
amacıyla usulüne göre verilmiş hâkim kararı; bu sebebe bağlı olarak
gecikmesinde sakınca bulunan hallerde ise o yerin en büyük mülkî amirinin veya
Cumhuriyet savcısının yazılı emri ile yapılır. Mülkî amirin veya Cumhuriyet
savcısının verdiği yazılı emir yirmidört saat içinde görevli hâkimin onayına
sunulur. Hâkim, kararını en geç kırksekiz saat içinde açıklar, aksi halde el
koyma kendiliğinden kalkar. Ancak, özel konut ve eklentilerinde hâkim kararı
olmadıkça arama yapılamaz.
Arama sırasında
kaçakçılık suçunun işlendiğini gösteren veya suçun kanıtlanmasına yarayacak
olan belgeler bulunursa, sahibinin veya mümeyyiz akrabalarının, bunlar da
bulunmadığı takdirde mahalde bulunan iki kişinin huzurunda mühürlenir ve
aramayı yapan kimselerce alınarak tutanakla birlikte soruşturmayı yapanlara
verilir.
Bu belgelerden suçun işlendiğini
gösterenlerle suçun kanıtlanmasına yarayanlar ayrılarak soruşturma belgeleriyle
birlikte Cumhuriyet başsavcılığına gönderilir. Diğerleri imza karşılığında
hemen iade edilir. El koyma işlemine karşı ilgililerce Ceza Muhakemeleri Usulü
Kanununa göre itiraz olunabilir.
Gümrük salonları ve
gümrük kapılarında kaçak eşya sakladığından kuşkulanılan kişiler gümrük
kontrolü amacıyla gümrük görevlilerince aranabilir.
Hâkim veya Cumhuriyet
savcıları ile bunların emirlerini yerine getirmekle görevli kolluk güçleri
hakkında Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunundaki yetkiler saklıdır.
Kaçak eşya arama
işlerinde Kanuna aykırı hareket edenler hakkında Türk Ceza Kanunu hükümleri
uygulanır.
Gümrük bölgesinde,
Devletin genel güvenliğini ilgilendiren silah, mühimmat, uyuşturucu madde
kaçakçılığı ile ilgili organizasyonu yurt içinde ve yurt dışında bulunma
ihtimali olan diğer kaçakçılık olaylarının ihbar ve vukuunda; gümrük ve gümrük
muhafaza teşkilatlarınca kaçakçılığın men ve takibi ile olay bölgesinden
sorumlu güvenlik kuvvetine haber verilir, müşterek operasyon yapılarak diğer
güvenlik kuruluşlarına da neticeden bilgi verilir.
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
18 inci maddeyi
okutuyorum:
Silah kullanma yetkisi
MADDE 18.- Gümrük
bölgesine 4458 sayılı Gümrük Kanunu gereğince belirlenen kapı ve yollardan
başka yerlerden girmek, çıkmak veya geçmek yasaktır.
Bu yerlerde rastlanacak
kişi ve her nevi taşıma araçları yetkili memurlar tarafından durdurulur ve
kişilerin eşya, yük ve üzerleri ile varsa taşıma araçları aranır.
"Dur" uyarısına
uymayan kişiler için önce havaya ateş edilmek suretiyle uyarı yinelenir. Bu
uyarıya da uyulmaz ise görevli memurlar durmaya zorlayacak şekilde silah
kullanmaya yetkilidir. Ancak, silahla karşılığa yeltenilmesi veya meşru müdafaa
durumuna düşülmesi hallerinde yetkili memurlar doğrudan hedefe ateş edebilir.
Memurların silah kullanmalarından dolayı haklarında soruşturma ve kovuşturma
açılması halinde, bağlı bulunduğu kurum tarafından avukat sağlanır ve avukatlık
ücreti kurumlarınca karşılanır.
Demiryolu araçlarına
ilişkin işlemler istasyonlardaki beklemeleri sırasında uygulanır.
Kaçakçılığı önleme,
izleme ve soruşturmakla yükümlü olanlar, gümrük bölgesindeki her nevi deniz
araçlarına yanaşıp yük ve belgelerini incelemeye yetkilidir. Görevlilerin
yanaşmasına izin vermeyerek kaçan veya kaçmaya teşebbüs eden her nevi deniz
araçlarına uluslararası deniz işaretlerine göre telsiz, flama, mors ve benzeri
işaretlerle durması ihtar olunur. Bu ihtara uymayan deniz araçlarına uyarı
mahiyetinde ateş edilir. Buna da uymayıp kaçmaya devam ettiği takdirde durmaya
zorlayacak şekilde üzerine ateş edilir.
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
19 uncu maddeyi
okutuyorum:
BEŞİNCİ BÖLÜM
Eşyaya El Konulması ve
Teslimine İlişkin Usul ve Esaslar
Eşyaya el konulması
MADDE 19.- Bu Kanunda
zoralımı öngörülen kaçak eşyaya derhal el konulur ve en yakın gümrük idaresine
veya gümrük idaresince izin verilen yerlere miktarını ve cins, marka, tip,
model, seri numarası gibi eşyanın ayırıcı özelliklerini gösterir bir tutanakla
teslim edilir.
Eşyanın miktar bakımından
fazla olması veya saklanması özel tesis ve tertibatı gerektirmesi hallerinde
eşya özelliklerine göre doğrudan ilgili idarelere, bunun mümkün olmaması
halinde İçişleri Bakanlığı, Gümrük Müsteşarlığı ile Maliye Bakanlığı Tasfiye
İşleri Döner Sermaye İşletmeleri Genel Müdürlüğünce belirlenecek usul ve
esaslara göre mahallin en büyük mülki amirinin uygun göreceği bir yere konulur.
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
20 nci maddeyi
okutuyorum:
Kaçak eşya naklinde
kullanılan taşıt
MADDE 20.- Bu Kanunda
zoralımı öngörülen kaçak eşya taşımasında bilerek kullanılan veya kullanılmaya
teşebbüs edilen her türlü taşıma aracının;
a) Kaçak eşyanın, suçun
işlenmesini kolaylaştıracak veya fiilin ortaya çıkmasını engelleyecek şekilde
özel olarak hazırlanmış gizli tertibat içerisinde saklanmış veya taşınmış
olması,
b) Kaçak eşyanın, taşıma
aracı yüküne göre miktar veya hacim bakımından tamamını veya ağırlıklı bölümünü
oluşturması veya eşyanın o taşıma aracıyla taşınmayı gerekli kılacak olması,
c) Taşıma aracındaki
kaçak eşyanın, Türkiye'ye girmesi veya Türkiye'den çıkması yasak veya toplum
veya çevre sağlığı açısından zararlı maddelerden olması,
Hallerinden herhangi
birinin gerçekleşmesi durumunda zoralımına hükmolunur.
Elkonulan taşıma araçları
soruşturma sırasında en yakın gümrük idaresine teslim edilir.
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
21 inci maddeyi
okutuyorum:
Tutanaklar
MADDE 21.- Kaçakçılık
suçlarının izlenmesine ilişkin tutanakların;
a) Tarih, yer,
düzenleyenlerin unvan ve isimleri, hâkim kararının tarih ve sayısı ile mülki
amirin veya Cumhuriyet savcısının yazılı emri ile yapılması durumunda emrin
tarih ve sayısını,
b) Olay ve kanıtlarını,
suç konusu eşya ve taşıma araçlarının ayrıntılı olarak türü, kapsamı, miktar ve
nitelikleri ile nerede ve ne suretle el konulduklarını,
c) Zanlının kimlik, iş ve
ikamet yeri ile ifadesini,
Kapsaması ve düzenleyen
memur ile zanlının ve varsa hariçten hazır bulunan iki kişi tarafından imza
edilmesi gereklidir.
Bu koşulları bütünü ile
taşıyan ve 16 ncı maddede yazılı memurlar tarafından düzenlenen tutanaklar aksi
kanıtlanıncaya kadar geçerlidir.
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
22 nci maddeyi
okutuyorum:
Teminatla iade
MADDE 22.- Kaçak zannı
ile tutulan ve ithal veya ihracı kanun veya Türkiye'nin taraf olduğu
uluslararası andlaşma ve sözleşmelerle yasaklanmamış olan eşyanın veya bunların
taşınmasında kullanılan araçların sahip veya taşıyıcıları, eşya veya araca el
konulmasından itibaren 23 üncü maddenin ikinci fıkrasında belirtilen süreler
içinde gümrük idaresi veya mahkemelerce belirlenecek:
a) Giriş kaçağı eşya ile
her türlü kaçak eşyanın taşımasında kullanılan yabancı aracın gümrüklenmiş
değerine,
b) Her türlü kaçak
eşyanın taşınmasında kullanılan serbest dolaşımdaki kara taşıt araçlarının
trafik kaydına tedbir konulmak suretiyle kasko değerinin yarısına, diğer taşıt
araçlarının değerine,
c) Çıkış kaçağı eşyanın
FOB değerine,
Eşit tutarda teminat
göstermesinden sonra, eşya ve aracın teslimini gümrük idarelerinden veya mahkemelerden
isteyebilirler.
Elkonulan deniz taşıt
araçları gümrüklenmiş değeri kadar teminatla sahibine, sahibince teslim
alınmadığı veya liman ücreti ve muhafaza giderleri sahiplerince ya da
donatanlarınca karşılanmadığı takdirde derhal tasfiye edilmek üzere en yakın
liman başkanlığına teslim edilir.
Teminatla iade istemi
gümrük idaresine yapılmış ise gümrük idaresince, eşya veya taşıma araçlarına
ilişkin kamu davası açılmış olması halinde ilgili mahkemeden, açılmamış olması
halinde Cumhuriyet savcılığından suç delili olarak saklanmasına gerek
bulunmadığına dair karar verilmesi istenir.
Özel olarak kaçak eşya
taşımasında kullanılmak üzere gizli tertibatla donatılmış araçların özel
tertibatları masrafı ilgilisine ait olmak üzere sökülmeden teslimine karar verilmez.
Teminatla sahiplerine
teslim edilen eşya veya taşıma araçlarının müsaderesine karar verilmesi
halinde, eşya veya taşınmaz araçların iadesi istenir. İadesinin sağlanamaması
durumunda alınan teminat Hazineye irat kaydedilir.
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
23 üncü maddeyi
okutuyorum:
Tasfiye
MADDE 23.- Bu Kanuna göre
teslim alınan eşya veya taşıma aracı, bunlara ilişkin zoralım kararı
kesinleştikten sonra Gümrük Kanunu hükümlerine göre tasfiye idaresince
tasfiyeye tabi tutulur.
Eşya veya taşıma
araçlarının sahip ve taşıyıcıları hakkında kamu davası açılan ve açıldığı
tarihten itibaren bir yıl içinde ceza yargılaması kesin hükme bağlanmamış
olanlar ile çabuk bozulma veya telef olma tehlikesine maruz bulunan veya saklanması
masraflı veya külfetli olan eşya veya taşıma araçları, el konulmalarından sonra
Gümrük Kanunu hükümlerine göre tasfiyeye tabi tutulur. Bunlardan satılarak
tasfiye edilenlerin satış bedeli emanet hesabına alınır. Yargılamanın, tasfiye
edilen eşya veya taşıma araçlarının sahip veya taşıyıcısının lehine
sonuçlanması halinde satış bedeli, satış tarihinden kararın kesinleştiği tarihe
kadar geçen süre için yasal temerrüt faizi oranında hesaplanan faiz de ilave
edilerek hak sahibine ödenir.
Eşyanın, yargılama
sonucunda iadesine veya gümrük komisyonlarınca sahibine teslimine karar
verilmesi halinde, bu kararların uygulanmasında yürürlükte olan gümrük ve dış
ticaret mevzuatı uyarınca işlem yapılır.
Zoralımı kesinleşmemiş
eşya veya taşıma araçlarının yukarıdaki fıkralar hükümlerine göre tasfiyesinde,
eşya veya taşıma araçlarına ilişkin kamu davası açılmış olması halinde ilgili
mahkemece, açılmamış olması halinde ise Cumhuriyet savcılığınca suç delili
olarak saklanmasına gerek bulunmadığına dair karar verilmesi istenir. Çabuk
bozulma ve telef olma tehlikesine maruz bulunan eşyada üç gün, saklanması masraflı ve külfetli olan eşyada ise
onbeş gün içinde karar verilerek idareye tebliğ edilmemesi halinde numune
alınmasının mümkün olduğu durumlarda numune alınarak, mümkün olmaması halinde
idarece tespiti yapılarak tasfiyeye tabi tutulur.
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza arz
ediyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
24 üncü maddeyi
okutuyorum:
ALTINCI BÖLÜM
Yargılamaya İlişkin
Hükümler
İçtima
MADDE 24. - Bu Kanunun
suç saydığı fiiller nedeniyle Türk Ceza Kanunu veya ceza öngören diğer
kanunlarda yazılı cürümleri işleyenler hakkında içtima kuralı uygulanmaksızın
her cürmün cezası ayrı ayrı hükmolunur.
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
25 inci maddeyi
okutuyorum:
Yurt dışına çıkış yasağı
MADDE 25. - Bu Kanun
kapsamına giren suçlarda, şüpheli veya sanıkların yurt dışına çıkmalarının
geçici olarak yasaklanmasına hazırlık soruşturması sırasında hâkim, yargılama
safhasında ise mahkemece karar verilebilir. Ancak, gecikmesinde sakınca varsa o
yer Cumhuriyet savcısı da şüphelilerin yurt dışına çıkmalarının geçici olarak
yasaklanmasına karar verebilir. Bu karar derhal ve nihayet yirmidört saat
içinde hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını yirmidört saat içinde açıklar.
Aksi halde savcılık kararı kendiliğinden yürürlükten kalkar.
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
26 ncı maddeyi
okutuyorum:
Yetkili merciler ve
temyiz
MADDE 26. - Bu Kanunun 3
üncü maddesinin (ı) bendinin (1) numaralı
alt bendi, 13 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası ile 14 üncü
maddesinde yazılı fiillere gümrük komisyonlarınca,
ağır hapis cezası gerektiren suçlara ağır ceza mahkemesince ve bunlar dışında
kalan suçlara da asliye ceza mahkemesince bakılır.
Bu Kanunun kapsamına
giren suçların yargılamasının yapılacağı yerdeki mahkemelerin birden çok
dairelere ayrılmış olması halinde bu davalara, o mahkemenin bir numaralı
olanında bakılır.
Bu davaların özelliği de
dikkate alınarak iş sayısının o mahkemenin bakabileceği azamî miktarı aşması
halinde bu miktarı aşan davalara aynı derecedeki sıra sayısı takip eden
mahkemede bakılır.
Bu Kanuna göre verilen
mahkeme kararlarının Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu hükümleri uyarınca temyiz
edilmesi halinde, temyiz incelemesi diğer işlere göre öncelikle ve ivedilikle
yapılır.
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
27 nci maddeyi
okutuyorum:
Gümrük komisyonları
MADDE 27.- Gümrük
komisyonları, ilgili gümrük başmüdürü veya yetkilendireceği yardımcısının
başkanlığında, bir gümrük müdürü, bir gümrük görevlisi ile mahallin ticaret ve
sanayi odasınca görevlendirilen iki temsilci olmak üzere beş kişiden;
yolcularla ilgili gümrük komisyonları ise gümrük müdürü veya yetkilendireceği
yardımcısının başkanlığında mahallin ticaret ve sanayi odası ile mülki amirin
görevlendireceği birer temsilciden olmak üzere üç kişiden; oluşur ve oy çokluğu
ile karar verir.
Gümrük komisyonlarınca
verilen kararlara tebliğ tarihinden
itibaren onbeş gün içinde sulh ceza mahkemelerine itiraz olunabilir.
Gümrük komisyonlarının
kuruluş ve çalışma usul ve esasları Gümrük Müsteşarlığınca belirlenir.
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
28 inci maddeyi
okutuyorum:
Para cezalarının tahsili
ve müteselsil sorumluluk
MADDE 28.- Bu Kanunda
belirtilen suçlardan dolayı hükmolunan para cezalarına ait ilam ilgili
Cumhuriyet savcılığı tarafından resen ilgili gümrük idarelerine verilir. Bu
ilamlarla gümrük komisyonlarınca verilip kesinleşen kararlara ilişkin para
cezaları, düzenlenecek bir tebliğname ile ilgilisine tebliğ edilir. Tebliğ
edilen para cezaları tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içerisinde ödenir.
Tebliğ tarihinden
itibaren otuz gün içinde para cezaları ödenmediği veya bu süre içinde azami
haddi bir yılı ve taksit sayısı altıyı geçmemek kaydıyla taksitlendirme
yapılmadığı veya taksitlendirme yapılıp da taksitlerden biri ödenmediği
takdirde, ilamda yazılı para cezaları 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında
Kanuna göre hapse çevrilmek ve infaz
edilmek üzere Cumhuriyet savcılığına geri gönderilir.
Para cezasında; mahkûmun
cezasını çektiği her gün için hürriyeti bağlayıcı cezaya çevrilen miktar
indirildikten sonra geri kalan para ödenirse yerine geçen hürriyeti bağlayıcı
ceza infaz edilmez.
Cumhuriyet savcılığınca
tahsil olunacak para cezaları ilgili idarelere verilir.
Birlikte kaçakçılık
yapanlardan veya kaçakçılığa yardım edenlerden alınacak para cezasının
tahsilinde, bunlardan her biri müteselsilen sorumludur.
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
29 uncu maddeyi
okutuyorum:
Davaya müdahale
MADDE 29.- Kaçakçılığı
önleme, izleme ve soruşturmakla görevli olanlar, bu Kanun kapsamına giren
suçlara ilişkin tutanaklar ve soruşturma belgelerini bir müzekkere ile doğrudan
yetkili ve görevli Cumhuriyet savcılığına gönderirler. Gümrük idareleri
dışındaki idareler suçlara ilişkin tutanaklar ve soruşturma belgelerinin bir
örneğini ilgili gümrük idaresine gönderirler. Gümrük idareleri bu müzekkerelerin verilmesi ile şahsi davacı
veya müdahil sıfatını alırlar ve Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun bunlara
verdiği hakları kullanabilirler.
Bu Kanun kapsamına giren
suçlarla ilgili kesinleşmiş mahkeme kararları İçişleri Bakanlığına bilgi
amacıyla gönderilir.
Soruşturmadan bilgisi
olmadığı anlaşılan ilgili gümrük idarelerine, hazırlık soruşturması sırasında
Cumhuriyet savcılıklarınca, yargılama sırasında mahkemelerce bilgi verilir.
Kaçakçılık davalarına
ilgili idarelerin müdahale etmemiş olması mahkemelerce kaçak eşyanın zoralımına
ve sanık hakkında para cezası hükmedilmesine mani olmayıp bu cezalar asli ceza
ile birlikte re'sen karar altına alınır.
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
30 uncu maddeyi
okutuyorum:
Soruşturma ve kovuşturma
MADDE 30. - Bu Kanun
hükümlerine aykırı hareket edenler hakkında yapılacak soruşturma ve kovuşturma,
3005 sayılı Meşhud Suçların Muhakeme Usulü Kanununun 1 inci maddesinin (A)
bendindeki yer ve 4 üncü maddesindeki zaman kayıtlarına bakılmaksızın anılan
Kanun hükümlerine göre yerine getirilir. Sanıkların duruşma sırasında diğer bir
suçu olduğu anlaşılsa bile davaları birleştirilmez.
Zoralıma tabi olan kaçak
eşya veya taşıma aracına el konulup da;
a) Sanığın kim olduğu
belirlenememişse,
b) Duruşmanın geçici
olarak durdurulmasına karar verilmiş ve bu durum altı ay devam etmiş ise,
Eşyanın zoralımına karar
verilir ve keyfiyet beş gün içinde duyurulur.
İlan tarihinden itibaren
onbeş gün içinde ilgililerce yetkili mahkemeye itiraz edilmezse zoralım kararı
kesinleşir.
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
31 inci maddeyi
okutuyorum:
Zamanaşımı
MADDE 31.- Bu Kanunda
yazılı suçlar hakkında Türk Ceza Kanununun zamanaşımı hükümleri uygulanır.
Bu Kanunun sadece el
koymayı emrettiği ve başkaca bir ceza belirlemediği hallerde gümrük vergisine
tabi eşyaya ancak olayın işlendiği sırada el konulabilir.
Zoralım hakkı düşen veya
takibi zamanaşımına uğrayan eşyanın bedel ve vergileri aranmaz.
Ölüm, af, 34 üncü maddeye göre ödeme veya zamanaşımı
sebebiyle sanık hakkındaki ceza soruşturma veya kovuşturmasının devamına olanak
kalmayan hallerde, Cumhuriyet savcısı veya ilgili idare dava konusu eşyanın
zoralımını görevli mahkemeden talep eder. Görevli mahkemece, suç konusu olduğu belirlenen eşyanın
zoralımına, suç konusu olmayan eşyanın iadesine Ceza Muhakemeleri Usulü
Kanununun 392 ve sonraki maddelerinde öngörülen usul dairesinde karar verilir.
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
32 nci maddeyi
okutuyorum:
Suç uydurma ve iftira
MADDE 32.- Kaçakçılık
suçlarını uyduranlar veya başkalarına iftira veya kaçakçılık davalarında
yalancı şahitlik yapanlar Türk Ceza Kanununun ilgili maddelerinde belirtilen
cezalar üçte bir artırılarak cezalandırılır.
Bu fiilleri işleyen
kimse, tertip ve uydurmada kullandığı kaçak maddelerden dolayı ayrıca
kaçakçılık cezasıyla da cezalandırılır.
Yukarıdaki fıkrada
belirtilen durumlarda haksız isnatta bulunanlar hakkında genel hükümlere göre
tazminat davası açma hakkı saklıdır.
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
33 üncü maddeyi
okutuyorum:
Kamu hizmetlerinden
yasaklılık
MADDE 33.- Doğrudan
doğruya kaçakçılık yapmaktan veya görevini kötüye kullanarak veya rüşvet alarak
kaçakçılığa sebebiyet vermekten veya suç uydurmadan hüküm giyen memurlara bir
daha kamu hizmeti yaptırılmaması cezası da verilir.
Kısıtlayıcı diğer kanun
hükümlerine ek olarak her türlü kaçakçılık suçundan dolayı ağır hapis cezasıyla
mahkum olanlar, affa uğramış olsalar bile kamu hizmetinde çalıştırılamazlar.
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
34 üncü maddeyi
okutuyorum:
Kamu davasının açılmaması
hali
MADDE 34.- Bu Kanunda
hürriyeti bağlayıcı ceza öngörülenler haricindeki suçları işleyenler, ilgili
maddelerde belirtilen para cezalarının asgari haddini, soruşturma giderleri ile
birlikte Cumhuriyet savcılığınca yapılacak tebligat tarihinden itibaren on gün
içinde ödeyeceğini yazılı olarak bildirdiği ve otuz gün içinde merciine ödediği
takdirde hakkında kamu davası açılmaz.
Cumhuriyet savcılığı
tarafından yapılacak tebligat ile ödenecek miktar, ödeme süresi, belirlenen
tutarın belirtilen süre içinde ödenmesi halinde kamu davasının açılmayacağı,
ödemede bulunmaması halinde kamu davasının açılacağı sanığa bildirilir.
Kaçakçılık suçunun 16 ncı
maddede sayılan kişiler tarafından veya bunların katılımı ile işlenmesi halinde
bu madde hükümleri uygulanmaz.
Bu maddenin
uygulanmasında para cezasına esas alınacak değer, gümrük idaresince belirlenen
değerdir.
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
35 inci maddeyi
okutuyorum:
YEDİNCİ BÖLÜM
Çeşitli ve Son Hükümler
İkramiyeler
MADDE 35. - Kaçak veya
kaçak şüphesi ile eşya yakalanması halinde muhbir ve el koyanlara aşağıdaki
esas ve usullere göre ikramiye ödenir.
a) Bu maddenin (b) ve (c)
bentlerindeki durumlar dışındaki ikramiye ödemelerinde, çıkış kaçağı eşyanın
FOB, giriş kaçağı eşyanın CIF kıymeti esas alınır. Sahipsiz yakalanan eşyanın
değeri, mahallin en büyük mülki amirinin görevlendireceği Maliye Bakanlığı,
Gümrük Müsteşarlığı ve sanayi ve ticaret odası temsilcilerinden oluşan üç
kişilik heyet tarafından belirlenir. Kaçak eşya sahipli yakalanmışsa kıymetinin
yüzde ellisi, sahipsiz yakalanmışsa yüzde yirmibeşi mahkûmiyete ilişkin hükmün
kesinleşmesini takip eden üç ay içinde Gümrük Müsteşarlığınca,
b) 6136 sayılı Ateşli
Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunun 12 nci maddesine
aykırılık suçlarından yakalanan silah ve mermiler ile Türk Ceza Kanununun 264
üncü maddesine muhalefet suçlarından yakalanan maddelerin olay tarihine göre
Milli Savunma Bakanlığınca her yıl belirlenen değeri esas alınarak, sahipli
yakalanması halinde değerinin yüzde yirmi beşi kamu davasının açılmasını, yüzde yetmiş beşi ise mahkûmiyete ilişkin
hükmün veya zoralım kararının kesinleşmesini takip eden üç ay içinde; sahipsiz
yakalanmışsa yakalanan eşya değerinin yüzde ellisi zoralım kararının
kesinleşmesini takip eden üç ay içinde,
c) Uyuşturucu madde
yakalamalarında, her türlü uyuşturucu maddenin birim miktarı için Bakanlar
Kurulunca tespit edilecek sabit bir rakamın her yıl bütçe kanunlarında
belirlenen ikramiye katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak değerinin, sahipli yakalanmış ise yarısı kamu davasının
açılmasını, diğer yarısı mahkûmiyete ilişkin hükmün veya zoralım kararının
kesinleşmesini takip eden üç ay içinde; sahipsiz yakalanmış ise tamamı zoralım
kararının kesinleşmesini takip eden üç ay içinde,
Elkoyanların bağlı olduğu
bakanlığın bütçesinin ilgili tertibinden ödenir.
d) Dağıtılacak
ikramiyenin yüzde ellisi muhbirlere, yüzde ellisi el koyanlara verilir.
İhbarsız yakalama olaylarında ikramiyenin tamamı el koyanlara ödenir.
Kaçakçılığı önleme, izleme ve soruşturmakla yükümlü olanlara muhbir ikramiyesi
ödenmez. El koyma ikramiyesine, ancak kaçak eşyanın yakalanması eylemine bizzat
ve fiilen katılan kaçakçılığı önleme, izleme ve soruşturmakla görevli olanlar
hak kazanır.
e) Bu maddeye göre
ödenecek ikramiyeler vergi, resim ve harca tabi değildir.
f) Bu madde gereğince el
koyanlara verilecek ikramiyenin yıllık tutarı, (2000) gösterge rakamının memur
aylık katsayısı ile çarpımının otuz katını geçemez.
g) Bu maddenin (b) ve (c)
bentlerinde sayılan durumlar dışında kalan suçlara ilişkin para cezalarının
tahsilini müteakip tahsil edilen tutarın yüzde ellisi ile davalardan dolayı
hükmolunan vekalet ücretlerinin yüzde kırkı davaların izlenme ve savunması,
suça konu eşyanın muhafazası, depolanması, yükleme ve boşaltılması, soruşturma
ve izleme sırasında yapılan tahlil, ekspertiz işlerinde kullanılmak amacıyla
Maliye Bakanlığının görüşü alınarak Gümrük Müsteşarlığınca belirlenen esaslara
göre harcanmak üzere emanet hesabına alınır. Harcanmayan meblağ Hazineye gelir
kaydedilir.
Müşterek operasyonlarda
ve kontrollü teslimat uygulamalarında ikramiye ödenmesi ve ikramiye ödemelerine
esas birim fiyatların tespitine ilişkin esas ve usuller ile bu maddenin
uygulanmasına ilişkin diğer hususlar, Maliye ve Milli Savunma bakanlıklarının
görüşü alınarak, İçişleri Bakanlığı ve Gümrük Müsteşarlığının bağlı olduğu
Bakanlıkça altı ay içinde çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza arz
ediyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
36 ncı maddeyi
okutuyorum:
Laboratuvar
MADDE 36. - Bu Kanunda
yazılı suçların önlenme, izlenme ve soruşturulması çerçevesinde, suçun maddi
delillerini bilimsel yöntemlerle değerlendirmek ve konuya ilişkin ekspertiz
raporları düzenlemek amacıyla Gümrük Müsteşarlığınca laboratuvarlar
kurulabilir. Bu laboratuvarların çalışma usul ve esasları Gümrük
Müsteşarlığınca belirlenir.
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
37 nci maddeyi
okutuyorum:
Askere mahsus silah ve
mühimmat üzerinde işlenen kaçakçılık suçları
MADDE 37. - Askeri
şahıslar tarafından askere mahsus silah ve mühimmat üzerinde işlenecek
kaçakçılık suçları hakkında Askeri Muhakeme Usulü Kanunu ve Askeri Ceza Kanunu
hükümleri saklıdır.
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza arz
ediyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
38 inci maddeyi
okutuyorum:
Yürürlükten kaldırılan
hükümler
MADDE 38. - 7/1/1932
tarihli ve 1918 sayılı Kaçakçılığın Men ve Takibine Dair Kanun ile 5.6.1985
tarihli ve 3217 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesi; 20/1/1993 tarihli ve 3864
sayılı Kaçakçılığın Men ve Takibine Dair Kanuna Göre Kaçak ve Kaçak Zannı ile
Tutulan Her Çeşit Eşya, Alet ve Taşıma Vasıtalarının Tasfiyesi Hakkında Kanun;
7.1.1932 tarihli ve 1920 sayılı Gümrük Memurlarından Vazifei Memuresini
Suiistimal Edenlerle Vazife veya Mesleklerinde Kendilerinden İstifade Edilmeyenler
Hakkında Yapılacak Muameleye Dair Kanun yürürlükten kaldırılmıştır.
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza arz
ediyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
Geçici 1 inci maddeyi
okutuyorum:
GEÇİCİ MADDE 1.- Diğer
kanunlarda 1918 sayılı Kanuna yapılan atıflar bu Kanuna yapılmış sayılır.
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza arz
ediyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
Geçici 2 nci maddeyi
okutuyorum:
GEÇİCİ MADDE 2.- Bu
Kanunun 35 nci maddesi hükümlerinin yürürlüğe gireceği tarihe kadar geçen
sürede ikramiye ödemeleri ile ilgili olarak devam eden işlemler bu Kanunun
yürürlüğe girmesinden önceki usul ve esaslara göre sonuçlandırılır.
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
Geçici 3 üncü maddeyi
okutuyorum:
GEÇİCİ MADDE 3.-
21.12.2000 tarihli ve 4616 sayılı 23 Nisan 1999 Tarihine Kadar İşlenen
Suçlardan Dolayı Şartla Salıverilmeye, Dava ve Cezaların Ertelenmesine Dair
Kanun uyarınca verilen erteleme kararlarına konu kaçak eşya hakkında da 23 üncü
madde hükümleri uygulanır.
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
Geçici 4 üncü maddeyi
okutuyorum:
GEÇİCİ MADDE 4.-
Haklarında 1920 sayılı Kanun hükümlerine göre soruşturma ve yargılaması devam
edenlerin durumuna ilişkin olarak 14.7.1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet
Memurları Kanunu uyarınca işlem yapılır.
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza arz
ediyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
39 uncu maddeyi
okutuyorum:
Yürürlük
MADDE 39.- Bu Kanunun 35
inci maddesi yayımını takip eden ilk mali yıl başında, diğer hükümleri yayımı
tarihinde yürürlüğe girer.
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
40 ıncı maddeyi
okutuyorum:
Yürütme
MADDE 40. - Bu Kanun
hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza arz
ediyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
Sayın milletvekilleri,
tasarının tümü açıkoylamaya tabidir.
Açıkoylamanın şekli
hakkında Genel Kurulun kararını alacağım.
Açıkoylamanın elektronik
oylama cihazıyla yapılmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler...
Kabul edilmiştir.
Sayın milletvekilleri,
oylama için 5 dakika süre vereceğim. Bu süre içerisinde sisteme giremeyen
üyelerin teknik personelden yardım istemelerini, bu yardıma rağmen de sisteme
giremeyen üyelerin, oy pusulalarını, oylama için öngörülen 5 dakikalık süre
içerisinde Başkanlığa ulaştırmalarını rica ediyorum.
Ayrıca, vekâleten oy
kullanacak sayın bakanlar var ise, hangi bakana vekâleten oy kullandığını,
oyunun rengini ve kendisinin ad ve soyadı ile imzasını da taşıyan oy
pusulasını, oylama için öngörülen 5 dakikalık süre içerisinde Başkanlığa ulaştırmalarını
rica ediyorum.
Oylama işlemini
başlatıyorum.
(Elektronik cihazla
oylama yapıldı)
BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri, Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu Tasarısının açıkoylama sonucunu
arz ediyorum:
Kullanılan oy sayısı : 197
Kabul : 197
Tasarı kabul edilmiş ve
kanunlaşmıştır; hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum. (1)
Sayın milletvekilleri,
Sayın Bakan teşekkür konuşması yapacaktır.
Buyurun Sayın Bakanım.
(Alkışlar)
DEVLET BAKANI KÜRŞAD
TÜZMEN (Gaziantep) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 1932'den beri 19
kere değişikliğe uğramış, ancak şu anda yapmış olduğumuz çalışmalarla 21 inci
Yüzyılda,Türkiye'ye yakışır bir kaçakçılığın men ve takibine ilişkin yasayı
nihayet çıkarmış bulunuyoruz; hepimize hayırlı uğurlu olsun.
Burada getirdiğimiz ana
değişiklik, ekonomik suça ekonomik ceza; yani, artık, herhangi bir şekilde,
ekonomik değeri olan araçların kelepçelenmesi, tutulması ortadan kalkacak; suçu
yapan ceza görecek, suç işlenen araç bundan sonra ekonomik değer olarak Türkiye
ekonomisine katkısına devam edecek.
Ayrıca, çıkardığımız bu
yasayla, Avrupa Birliği çerçevesinde yapacağımız çalışmalardaki
taahhütlerimizin yerine getirildiğini de belirtmek isterim; çünkü, bu,
baktığınız zaman, kişi başına geliri yaklaşık 30 000 dolar olan ekonomiye sahip
ülkelerin bile zor çıkardığı bir kanuna eşdeğer kanundur ve kişi başına millî
gelirimiz 2 500 dolar olduğu için, uygulamada çeşitli sıkıntılar belki
olabilecektir; ancak, bunları da elbirliğiyle aşabileceğimize inanıyorum.
Ben, bu kanunun
hazırlığından tutun, alt ve üst komisyon çalışmalarında Değerli Komisyon
Başkanımızın ve komisyon üyelerinin katkılarından ve muhalefet
milletvekillerimizin de burada bu kanunun bu kadar hızlı bir şekilde
çıkarılması için ellerinden gelen katkıyı bizlere vermelerinden ötürü,
huzurlarınızda, iktidarıyla muhalefetiyle Yüce Meclisimize teşekkür ediyor,
şükranlarımı sunuyorum. (Alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür
ediyorum Sayın Bakan.
Kanunun hayırlı olmasını
diliyorum.
(1) Açıkoylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağın
sonuna eklidir.
Sayın milletvekilleri,
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Bangladeş Halk Cumhuriyeti Hükümeti Arasında
Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi
Kaçıkçılığına Engel Olma Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair
Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu raporunun müzakeresine başlayacağız.
6. - Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Bangladeş Halk Cumhuriyeti
Hükümeti Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi
Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/414) (S.
Sayısı : 157)
BAŞKAN - Komisyon?.. Yok.
Ertelenmiştir.
Görüşeceğimiz diğer
konular da Dışişleri Komisyonuyla direkt ilgili olduğu için ve komisyonun da
temsili mümkün olmadığından, sözlü sorular ile diğer denetim konularını
sırasıyla görüşmek üzere, 15 Temmuz 2003 Salı günü saat 15.00'te toplanmak
üzere, birleşimi kapatıyorum.
Kapanma Saati : 19.26
VI. - SORULAR VE CEVAPLAR
A) YazIlI Sorular ve CevaplarI
1. - Manisa
Milletvekili Hasan Ören'in, bir idari göreve atanan şahsın soruşturma geçirip
geçirmediğine ilişkin sorusu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Bülent
Arınç'ın cevabı (7/691)