DÖNEM
: 22 CİLT : 17 YASAMA YILI : 1
T. B. M. M.
TUTANAK DERGİSİ
92 nci Birleşim
11 . 6 . 2003 Çarşamba
İ
Ç İ N D E K İ L E R I. - GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
II. - GELEN KÂĞITLAR
III. -
YOKLAMA
IV. -
BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A)
GÜNDEMDIŞI KONUŞMALAR
1. - Niğde Milletvekili Mahmut Uğur
Çetin'in, Niğde İlinin sosyal, iktisadî sorunlarına ilişkin gündemdışı
konuşması
2. - Denizli Milletvekili Mustafa
Gazalcı'nın, Tekelin satışının tütüncülük sektörü üzerinde meydana getireceği
olumsuz etkiler ile tütün üreticilerinin sorunları ve alınması gereken
önlemlere ilişkin gündemdışı konuşması
3. - Konya Milletvekili Abdullah
Çetinkaya’nın, ÖSS ve KPSS sınavlarının ihtiyaçlara cevap verecek şekilde
yeniden düzenlenmesine ilişkin gündemdışı konuşması
B) Tezkereler ve Önergeler
1. - Antalya Milletvekili Osman Kaptan'ın,
(6/466) esas numaralı sözlü sorusunu geri aldığına ilişkin önergesi (4/67)
2. - Dışişleri Komisyonu Başkanlığının,
Akdeniz'de Tehlikeli Atıkların Sınırötesi Hareketleri ve Bertarafından
Kaynaklanan Kirliliğin Önlenmesi Protokolünün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısının (1/406) (S. Sayısı : 94) Komisyona geri verilmesine
ilişkin tezkeresi (3/304)
V. -
SORULAR VE CEVAPLAR
A) Sözlü Sorular ve CevaplarI
1. - Adana Milletvekili Kemal Sağ'ın,
Adana Şakirpaşa Havalimanının ikinci pist ihtiyacına ilişkin Ulaştırma
Bakanından sözlü soru önergesi (6/197)
2. - Adana Milletvekili Kemal Sağ'ın,
taksilerin zorunlu trafik sigortası primlerine ilişkin Devlet Bakanından sözlü
soru önergesi (6/198)
3. - Hatay Milletvekili Gökhan Durgun'un,
İSDEMİR'in ERDEMİR'e devrine ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından
sözlü soru önergesi (6/202)
4. - İzmir Milletvekili Ahmet Ersin'in,
taksici cinayetlerine ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/203)
5. - Van Milletvekili Mehmet Kartal'ın,
özelleştirme kapsamındaki Van Sümerbank Kundura Fabrikasına ilişkin Devlet
Bakanı ve Başbakan Yardımcısından sözlü soru önergesi (6/206)
6. - Van Milletvekili Mehmet Kartal'ın,
Van-Muradiye İl Özel İdaresi sosyal konutlarına ilişkin İçişleri Bakanından
sözlü soru önergesi (6/207)
7. - Yozgat Milletvekili Emin Koç'un,
fotoğrafını okullara astıracağı iddialarına ilişkin Millî Eğitim Bakanından
sözlü soru önergesi (6/208)
8. - Malatya Milletvekili Muharrem
Kılıç'ın, İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezinin kadro sorununa ilişkin
Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/209) ve Sanayî ve Ticaret Bakanı Ali
Coşkun'un cevabı
9. - Hatay Milletvekili İnal Batu'nun, AKP
Genel Başkanının bir danışmanının BM Genel Sekreterinin Kıbrıs Özel Temsilcisi
ile yaptığı iddia edilen görüşmeye ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi
(6/210)
10. - Ankara Milletvekili Yakup
Kepenek'in, üst yönetim kadrolarına atamalara ilişkin Başbakandan sözlü soru
önergesi (6/211)
11. - Antalya Milletvekili Feridun Fikret
Baloğlu'nun, TÜFE'deki artışların SSK emeklilerinin maaşlarına yansıtılmamasına
ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/212)
12. - Edirne Milletvekili Necdet Budak'ın,
bitki ıslahına yönelik yasal düzenlemeler yapılıp yapılmayacağına ve
sertifikalı tohum kullanımına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru
önergesi (6/213)
13. - Manisa Milletvekili Nuri
Çilingir'in, sürücü adaylarının trafik sınavı yerlerine ilişkin Millî Eğitim
Bakanından sözlü soru önergesi (6/214)
14. - Hatay Milletvekili Abdülaziz
Yazar'ın, İskenderun Körfezinde demirli bulunan tehlikeli madde yüklü bir
yabancı gemiye ilişkin Çevre Bakanından sözlü soru önergesi (6/215)
15. - Batman Milletvekili M.Nezir
Nasıroğlu'nun, Batman'daki bazı karayolu yapım çalışmalarına ilişkin
Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü soru önergesi (6/216) ve Sanayî ve
Ticaret Bakanı Ali Coşkun'un cevabı
16. - Muğla Milletvekili Ali Cumhur
Yaka'nın, Marmaris-Datça Karayolu yapımına ayrılan ödenek miktarına ilişkin
Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü soru önergesi (6/232) ve Sanayî ve
Ticaret Bakanı Ali Coşkun'un cevabı
17. - Muğla Milletvekili Ali Cumhur
Yaka'nın, Fethiye-Dalaman Karayolu ve Göcek Tüneli yapımının ne zaman
bitirileceğine ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü soru önergesi
(6/233) ve Sanayî ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun'un cevabı
18 - Diyarbakır Milletvekili Muhsin
Koçyiğit'in, özelleştirilen kuruluşlardaki işçilerin kamuda işe
yerleştirilmelerine ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından sözlü soru
önergesi (6/217) ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun'un cevabı
19. - İzmir Milletvekili Ahmet Ersin'in,
Adnan Menderes Havalimanı İç Hatlar Terminalinin genişletilmesine ilişkin
Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/218) ve Sanayi ve Ticaret Bakanı
Ali Coşkun'un cevabı
20 - Tekirdağ Milletvekili Erdoğan
Kaplan'ın, Ergene Nehrindeki kirlilik ve taşkından kaynaklanan sorunlara
ilişkin Çevre Bakanından sözlü soru önergesi (6/222)
21. - Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt
Aslanoğlu'nun, Malatya Çat Barajı ve Tüneli Projesindeki sulama kanallarına
ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi (6/224)
22. - Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt
Aslanoğlu'nun, Malatya-Arguvan Yoncalı Barajı Projesine ilişkin Enerji ve Tabiî
Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi (6/225)
23. - Tekirdağ Milletvekili Mehmet Nuri
Saygun'un, bir gazetede yer alan AKP Genel Başkanının Saddam Hüseyin ile ilgili
bir ifadesine ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/228)
24. - Yalova Milletvekili Muharrem
İnce'nin, MGK ve TBMM Genel Kurul kapalı oturumundaki görüşmeler hakkında AKP
Genel Başkanına bilgi verilip verilmediğine ilişkin Başbakandan sözlü soru
önergesi (6/229)
25 - Tunceli Milletvekili V.Sinan
Yerlikaya'nın, Diyanet İşleri Başkanlığında Alevîlere yönelik çalışmalara
ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru
önergesi (6/230)
26. - İstanbul Milletvekili Ali Rıza
Gülçiçek'in, ibadethanelerle ilgili bir kararnamede cemevlerine yer
verilmeyişine ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/231)
27. - Denizli Milletvekili Mustafa
Gazalcı'nın, görevine son verilen Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma
Kurulları üyelerine ilişkin Kültür Bakanından sözlü soru önergesi (6/234)
28.- Muğla Milletvekili Fahrettin
Üstün'ün, Hollanda'dan gönderilen Patriot rampalarına ilişkin Başbakandan sözlü
soru önergesi (6/235)
29.- Kırklareli Milletvekili Mehmet Siyam
Kesimoğlu'nun, Kırklareli'ndeki orman köylülerinin sorunlarına ilişkin Orman
Bakanından sözlü soru önergesi (6/236)
30. - Diyarbakır Milletvekili Muhsin
Koçyiğit'in, Erganililerin Ziraat Bankası Maden Şubesindeki hesaplarının Halk
Bankası Ergani Şubesine aktarılıp aktarılmayacağına ilişkin Devlet
Bakanından sözlü soru önergesi (6/237)
31. - Tekirdağ Milletvekili Enis
Tütüncü'nün, bitkisel yağ üretimine ve ithalatına ilişkin Tarım ve Köyişleri
Bakanından sözlü soru önergesi (6/238)
32. - Tekirdağ Milletvekili Enis
Tütüncü'nün, olası Irak savaşının turizm sektörüne etkilerine ilişkin Turizm
Bakanından sözlü soru önergesi (6/239)
33.- Kırklareli Milletvekili Yavuz
Altınorak'ın, gübre ve mazot fiyatlarına yapılan zamlara ilişkin Tarım ve
Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/240)
34.- Antalya Milletvekili Feridun Fikret
Baloğlu'nun, hâkim ve savcıların birinci sınıfa ayrılmalarına ilişkin Adalet
Bakanından sözlü soru önergesi (6/241)
35. - Ankara Milletvekili Yakup
Kepenek'in, elektrik enerjisi piyasasına ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar
Bakanından sözlü soru önergesi (6/242)
36. - Ankara Milletvekili Yakup
Kepenek'in, görevden alınan Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu
üyelerine ilişkin Kültür Bakanından sözlü soru önergesi (6/243)
37. - Mersin Milletvekili Ersoy Bulut'un,
çiftçilerin kredi borçlarına af çıkarılıp çıkarılmayacağına ilişkin Başbakandan
sözlü soru önergesi (6/244)
38. - Kırklareli Milletvekili Yavuz
Altınorak'ın, pancar üretim kotasının düşürülmesi nedeniyle zarar gören
üreticilere ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/245)
39. - Kırklareli Milletvekili Yavuz
Altınorak'ın, pancar üretim kotasının düşürülmesine ilişkin Sanayi ve Ticaret
Bakanından sözlü soru önergesi (6/246) ve Sanayî ve Ticaret Bakanı Ali
Coşkun'un cevabı
40. - Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Vedat
Melik'in, Şanlıurfa Adliye Sarayı inşaatının başlatılmasına ilişkin Bayındırlık
ve İskân Bakanından sözlü soru önergesi (6/258) ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali
Coşkun'un cevabı
B) YazIlI Sorular ve CevaplarI
1. - Mardin Milletvekili Mehmet Beşir
Hamidi'nin, Mardin İlindeki köy yollarının asfaltlanmasına ilişkin sorusu ve
Tarım ve Köyişleri Bakanı Sami Güçlü'nün cevabı (7/557)
2. - Erzurum Milletvekili Mustafa
Ilıcalı'nın, Doğrudan Gelir Desteği Projesinin Erzurum İlindeki uygulamalarına
ilişkin sorusu ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Sami Güçlü'nün cevabı (7/562)
3. - Kırşehir Milletvekili Mikail
Arslan'ın, hükümsüz kalan özürlülerle ilgili kanun tasarısıyla ilgili bir
çalışma olup olmadığına ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Murat Başesgioğlu'nun cevabı (7/610)
4. - Kırşehir Milletvekili Mikail
Arslan'ın, Düzce-Darıyeri-Mengencik Köyünde fahrî imamlık yapan bir şahsın
emeklilik haklarından faydalanıp faydalanamayacağına ilişkin sorusu ve Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu'nun cevabı (7/613)
5. - Kırşehir Milletvekili Mikail
Arslan'ın, bağlı kuruluşlarda çalışan 61 yaşın üzerindeki işçilere ilişkin
sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu'nun cevabı
(7/616)
6. - Samsun Milletvekili Mehmet Kurt'un,
BDDK Başkanının maaşına ve konaklama giderlerine ilişkin sorusu ve Devlet
Bakanı Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener'in cevabı (7/661)
7. - Kırşehir Milletvekili Mikail
Arslan'ın, şeref aylığının yükseltilip yükseltilmeyeceğine ilişkin sorusu ve
Millî Savunma Bakanı Vecdi Gönül'ün cevabı (7/664)
VI. - KANUN
TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER
1. - 1990 Tarihli Petrol Kirliliğine Karşı
Hazırlıklı Olma, Müdahale ve İşbirliği ile İlgili Uluslararası Sözleşme ve
Eklerine Katılmamızın Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ile Çevre ve
Dışişleri Komisyonları raporları (1/460) (S. Sayısı : 91)
2. - Karadeniz'in Kirliliğe Karşı
Korunması Komisyonunun Ayrıcalık ve Bağışıklıklarına İlişkin Anlaşmanın
Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu
raporu (1/505) (S. Sayısı : 92)
3. - Akdeniz'de Tehlikeli Atıkların
Sınırötesi Hareketleri ve Bertarafından Kaynaklanan Kirliliğin Önlenmesi Protokolünün
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ile Çevre ve Dışişleri
Komisyonları raporları (1/406) (S. Sayısı:
94)
4. - Türk Ticaret Kanunu, Vergi Usul
Kanunu, Damga Vergisi Kanunu, İş Kanunu ve Sosyal Sigortalar Kanununda
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı ve Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî
Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu raporu (1/586) (S. Sayısı:154)
5. - Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen
Kütükleri Hakkında Kanuna Bir Geçici Madde Eklenmesine Dair Kanun Tasarısı ve
Anayasa Komisyonu raporu (1/587) (S. Sayısı : 149)
6. - Vatandaşlık Belgesi Verilmesine
İlişkin Sözleşmenin Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun Tasarısı ile
İçişleri ve Dışişleri Komisyonları raporları (1/438) (S. Sayısı : 97)
7. - Kişi Halleri Konusunda Milletlerarası
Karşılıklı Bilgi Verilmesine İlişkin Sözleşmenin Onaylanmasının Uygun Bulunduğu
Hakkında Kanun Tasarısı ile İçişleri ve Dışişleri Komisyonları raporları
(1/439) (S. Sayısı : 98)
8. - Ahvali Şahsiye Belgelerinde Yer Alan
Bilgilerin Kodlanmasına İlişkin Sözleşmenin Onaylanmasının Uygun Bulunduğu
Hakkında Kanun Tasarısı ile İçişleri ve Dışişleri Komisyonları raporları
(1/440) (S. Sayısı : 99)
9. - Yaşam Belgesi Verilmesine Dair
Sözleşmenin Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun Tasarısı ile İçişleri
ve Dışişleri Komisyonları raporları (1/441) (S. Sayısı : 100)
10.- Ahvali Şahsiye Cüzdanlarının
Tanınmasına ve Güncelleştirilmesine İlişkin Sözleşmenin Onaylanmasının Uygun
Bulunduğu Hakkında Kanun Tasarısı ile İçişleri ve Dışişleri Komisyonları
raporları (1/442) (S.Sayısı : 102)
11. - Türk Silahlı Kuvvetleri Personel
Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Millî Savunma Komisyonu
raporu (1/527) (S. Sayısı : 144)
12. - Uzman Jandarma Kanununda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarıları ve İçişleri Komisyonu raporu (1/395,1/446)
(S. Sayısı : 75)
I. - GEÇEN
TUTANAK ÖZETİ
TBMM Genel Kurulu saat 15.00'te açılarak
iki oturum yaptı.
Ağrı Milletvekili Cemal Kaya, Türkiye'de
kaçak elektrik kullanımının ülke ekonomisine uğrattığı zarara ve alınması
gereken tedbirlere,
Adana Milletvekili Recep Garip, Nâzım
Hikmet, Cahit Zarifoğlu ve Cemil Meriç'in ölüm yıldönümlerine,
Hakkâri Milletvekili Mustafa Zeydan,
Hakkâri İlinde meydana gelen sel felaketinin yol açmış olduğu tahribata ve
alınması gereken önlemlere,
İlişkin gündemdışı birer konuşma yaptılar.
İzmir Milletvekili Hakkı Ülkü ve 27
milletvekilinin, İzmir Aliağa Nemrut Körfezi Liman Projesi konusunda (10/105),
Hatay Milletvekili Abdulaziz Yazar ve 34
milletvekilinin, eczacıların sorunlarının araştırılarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla (10/106),
Adana Milletvekili Atilla Başoğlu ve 22
milletvekilinin, Sovyetler Birliğinin dağılmasıyla bağımsızlığını kazanan
Avrasya ülkeleriyle ilişkiler konusunda (10/107),
Meclis araştırması açılmasına ilişkin
önergeleri Genel Kurulun bilgisine sunuldu; önergelerin gündemdeki yerlerini
alacağı ve öngörüşmelerinin, sırası geldiğinde yapılacağı açıklandı.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Avrupa
Birliği Uyum Komisyonu :
Geçici Başkanlığının, Başkan,
Başkanlığının, başkanvekili, sözcü ve
kâtip üye,
Seçimlerini yaptıklarına ilişkin
tezkereleri Genel Kurulun bilgisine sunuldu.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı
Bülent Arınç'ın, Macaristan Parlamentosu Başkanı Katalin Szili'nin resmî
davetine, beraberinde bir Parlamento heyetiyle icabetine ilişkin Başkanlık
tezkeresi kabul edildi.
AB genişleme sürecinin tanıtılması
amacıyla, İngiltere Parlamentosunda düzenlenecek olan "Daha Geniş, Daha
Derin ve Daha Güçlü Bir Avrupa'nın Geleceği" konulu konferans ve Avam
Kamarasında "Anglo-Turkish Society" Derneğinin 50 nci kuruluş
yıldönümü vesilesiyle "Türkiye" konulu panele, Türkiye Büyük Millet
Meclisini temsilen Düzce Milletvekili Yaşar Yakış'ın katılmasının uygun
bulunduğuna ilişkin Başkanlık tezkeresi Genel Kurulun bilgisine sunuldu.
Genel Kurulun 10.6.2003 Salı günkü (bugün)
birleşiminde sözlü soruların görüşülmemesine, gündemin "Genel Görüşme ve
Meclis Araştırması Yapılmasına Dair Öngörüşmeler" kısmının 9 uncu
sırasında yer alan 10/23 esas numaralı Meclis araştırması önergesi ile 11 inci
sırasında yer alan 10/26 esas numaralı Meclis araştırması önergelerinin
görüşmelerinin birleştirilerek yapılmasına ve gündemin, "Kanun Tasarı ve
Teklifleriyle Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmının 10 uncu sırasında
yer alan 88 sıra sayılı kanun tasarısının bu kısmın 4 üncü sırasına, 12 nci
sırasında yer alan 90 sıra sayılı kanun tasarısının 5 inci sırasına, 13 üncü
sırasında yer alan 91 sıra sayılı kanun tasarısının 6 ncı sırasına, 14 üncü
sırasında yer alan 92 sıra sayılı kanun tasarısın 7 nci sırasına, 15 inci
sırasında yer alan 94 sıra sayılı kanun tasarısının 8 inci sırasına, 43 üncü
sırasında yer alan 154 sıra sayılı kanun tasarısının 9 uncu sırasına, 41 inci
sırasında yer alan 149 sıra sayılı kanun tasarısının 10 uncu sırasına, 18 inci
sırasında yer alan 97 sıra sayılı kanun tasarısının 11 inci sırasına, 19 uncu
sırasında yer alan 98 sıra sayılı kanun tasarısının 12 nci sırasına, 20 nci
sırasında yer alan 99 sıra sayılı kanun tasarısının 13 üncü sırasına, 21 inci
sırasında yer alan 100 sıra sayılı kanun tasarısının 14 üncü sırasına, 23 üncü
sırasında yer alan 102 sıra sayılı kanun tasarısının 15 inci sırasına, 39 uncu
sırasında yer alan 144 sıra sayılı kanun tasarısının 16 ncı sırasına, 8 inci
sırasında yer alan 75 sıra sayılı kanun tasarısının 17 nci sırasına, 31 inci
sırasında yer alan 130 sıra sayılı kanun tasarısının 18 inci sırasına, 32 nci
sırasında yer alan 131 sıra sayılı kanun tasarısının 19 uncu sırasına, 33 üncü
sırasında yer alan 132 sıra sayılı kanun tasarısının 20 nci sırasına alınmasına
ve bu birleşimde çalışma süresinin 15.00-21.00 saatleri arasında, 11.6.2003
Çarşamba günkü birleşimde 15.00-23.00 saatleri arasında olmasına, 12.6.2003
tarihli Perşembe günkü birleşimde ise 132 sıra sayılı Disiplin Mahkemelerinin
Kuruluşu, Yargılama Usulü ve Disiplin Suç ve Cezaları Hakkında Kanunun Bazı
Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının görüşmelerinin
tamamlanmasına kadar çalışma süresinin uzatılmasına ilişkin Danışma Kurulu
önerisi kabul edildi.
Kocaeli Milletvekili Salih Gün'ün, Altı
İlçe ve Bir İl Kurulmasına İlişkin Kanun Teklifinin (2/117), doğrudan gündeme
alınmasına ilişkin önergesinin, yapılan görüşmelerden sonra, kabul edilmediği,
Bitlis Milletvekili Edip Safder
Gaydalı'nın, Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Kanunu ile 78 ve 190 Sayılı
Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifinin
(2/114), doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesinin, yapılan görüşmelerden
sonra, kabul edildiği;
Gündemin "Genel Görüşme ve Meclis
Araştırması Yapılmasına Dair Öngörüşmeler" kısmının:
9 uncu sırasında bulunan, İstanbul
Milletvekili Cengiz Kaptanoğlu ve 83 milletvekilinin (10/23),
11 inci sırasında bulunan, İstanbul
Milletvekili Ahmet Güryüz Ketenci ve 33 milletvekilinin (10/26),
Denizcilik sektörünün sorunlarının
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergelerinin, birleştirilerek yapılan
öngörüşmelerinden sonra, kabul edilmediği,
Açıklandı.
Gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleri
ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmının:
1 inci sırasında bulunan, Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ile Karadenizin Kirliliğe Karşı Korunması Komisyonu
Arasında Merkez Anlaşmasının (1/436) (S. Sayısı: 87),
2 nci sırasında bulunan, Uydular Aracılığı
İle Haberleşme Uluslararası Teşkilâtı (INTELSAT) Anlaşmasının ve İşletme
Anlaşmasında Yapılan Değişikliğin (1/462) (S. Sayısı: 114),
3 üncü sırasında bulunan, Türkiye
Cumhuriyeti ile Bosna-Hersek Arasında Konsolosluk Sözleşmesinin (1/517)
(S.Sayısı: 147),
4 üncü sırasına alınan, Ozon Tabakasını
İncelten Maddelere Dair Montreal Protokolü Değişikliğinin (1/449) (S.Sayısı:
88),
5 inci sırasına alınan, Avrupa Peyzaj Sözleşmesinin (1/456) (S.Sayısı: 90),
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair
Kanun Tasarılarının, görüşmelerini takiben elektronik cihazla yapılan
açıkoylamalardan sonra, kabul edildikleri ve kanunlaştıkları açıklandı.
11 Haziran 2003 Çarşamba günü saat
15.00'te toplanmak üzere, birleşime 21.00'de son verildi.
İsmail
Alptekin |
|
|
Başkanvekili |
|
|
|
Ahmet Küçük |
Mehmet Daniş |
|
Çanakkale |
Çanakkale |
|
Kâtip Üye |
Kâtip Üye |
II. - GELEN
KÂĞITLAR No. : 129
11.6.2003 ÇARŞAMBA
Rapor
1. - Adalet ve Kalkınma
Partisi Grup Başkanvekilleri Ankara Milletvekilleri Salih Kapusuz ve Haluk
İpek, Bursa Milletvekili Faruk Çelik, Hatay Milletvekili Sadullah Ergin ile
Ordu Milletvekili Eyüp Fatsa'nın; Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünde
Değişiklik Yapılması Hakkında İçtüzük Teklifi ve Anayasa Komisyonu Raporu
(2/140) (S.Sayısı : 161) (Dağıtma tarihi : 11.6.2003) (GÜNDEME)
Sözlü Soru Önergeleri
1. - Ankara Milletvekili
Yakup Kepenek'in, Kilis-Elbeyli Kaymakamlığının düzenlediği bir panele ilişkin
İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/568) (Başkanlığa geliş tarihi :
9.6.2003)
2. - Denizli Milletvekili
Mustafa Gazalcı'nın, tütün alımlarına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından
sözlü soru önergesi (6/569) (Başkanlığa geliş tarihi : 9.6.2003)
3. - İstanbul
Milletvekili Onur Öymen'in, Vatikan Büyükelçiliğince İstanbul Fener Rum Patriği
için kullanılan bir sıfatın düzeltilmesi için uyarı yapılıp yapılmadığına
ilişkin Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısından sözlü soru önergesi (6/570)
(Başkanlığa geliş tarihi : 10.6.2003)
4. - İzmir Milletvekili
Hakkı Ülkü'nün, bir konferanstaki konuşması sırasında yaşanan bir olaya ilişkin
Başbakandan sözlü soru önergesi (6/571) (Başkanlığa geliş tarihi : 10.6.2003)
Yazılı Soru Önergeleri
1. - İstanbul
Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Ankara Büyükşehir Belediyesinin satın
aldığı doğalgaz sayaçlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/735) (Başkanlığa geliş tarihi : 9.6.2003)
2. - İstanbul
Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Ankara Büyükşehir Belediyesinin doğalgaz
abonelerinden aldığı sayaç bedeline ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından yazılı
soru önergesi (7/736) (Başkanlığa geliş tarihi : 9.6.2003)
3. - Manisa Milletvekili
Hasan Ören'in, Moldova Başbakanı onuruna verilen yemeğe ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/737) (Başkanlığa geliş tarihi : 9.6.2003)
4. - İzmir Milletvekili
Ahmet Ersin'in, İşitme Engelliler Futbol Millî Takımının Avrupa turnuvasına
katılabilmesi için yardım yapılıp yapılmayacağına ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/738) (Başkanlığa geliş tarihi : 10.6.2003)
5. - İzmir Milletvekili
Hakkı Ülkü'nün, belediyelerin kurumlara olan borçlarına ilişkin Bayındırlık ve
İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/739) (Başkanlığa geliş tarihi : 10.6.2003)
BİRİNCİ OTURUM
Açılma Saati : 15.00
11 Haziran 2003 Çarşamba
BAŞKAN : Başkanvekili İsmail ALPTEKİN
KÂTİP ÜYELER :
Mehmet DANİŞ (Çanakkale), Türkân MİÇOOĞULLARI (İzmir)
BAŞKAN - Türkiye Büyük
Millet Meclisinin 92 nci Birleşimini açıyorum.
III. - YOKLAMA
BAŞKAN - Elektronik
cihazla yoklama yapacağım.
Yoklama için 5 dakika
süre vereceğim. Sayın milletvekillerinin oy düğmelerine basarak salonda
bulunduklarını bildirmelerini; bu süre içerisinde elektronik sisteme giremeyen
sayın milletvekillerinin, salonda hazır bulunan teknik personelden yardım
istemelerini; buna rağmen sisteme giremeyen üyelerin ise, yoklama pusulalarını,
teknik personel aracılığıyla, 5 dakikalık süre içerisinde Başkanlığa
ulaştırmalarını rica ediyorum.
Yoklama işlemini
başlatıyorum.
(Elektronik cihazla
yoklama yapıldı)
BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri, toplantı yetersayımız vardır; görüşmelere başlıyoruz.
Gündeme geçmeden önce, üç
değerli arkadaşımıza gündemdışı söz vereceğim.
Konuşma süreleri 5'er
dakikadır.
İlk söz, Niğde İli ve
iktisadî sorunlarıyla ilgili, Niğde Milletvekilimiz Sayın Mahmut Uğur Çetin'e
aittir.
Buyurun Sayın Çetin. (AK
Parti sıralarından alkışlar)
IV. -
BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A)
GÜNDEMDIŞI KONUŞMALAR
1. - Niğde
Milletvekili Mahmut Uğur Çetin'in, Niğde İlinin sosyal, iktisadî sorunlarına
ilişkin gündemdışı konuşması
MAHMUT UĞUR ÇETİN (Niğde)
- Sayın Başkan, Yüce Meclisimizin saygıdeğer üyeleri; Niğde İli ve iktisadî
sorunları konusunda, gündemdışı söz almış bulunmaktayım; Yüce Heyetinizi
saygıyla selamlıyorum.
Niğde İli, 1924 yılında,
cumhuriyet döneminin ilk mülkî taksimatıyla il haline getirilmiş. Aynı dönemde
il olan Aksaray, daha sonra 1933 yılında ilçe haline getirilerek Niğde'ye
bağlanmıştır. 1954 yılında Nevşehir İlçesi il haline getirilerek Niğde'den
ayrılmış, 1989 yılında il yapılan Aksaray'ın tekrar il olmasıyla bugünkü idarî
durumunu almıştır.
Niğde, İç Anadolu
Bölgesinin güney bölümünde yer alır. İl topraklarını doğuda Nevşehir ve
Kayseri, batıda Konya ve Aksaray, güneyde ise Adana ve İçel İlleri çevreler.
İlin yüzölçümü 7 795 kilometrekare, denizden yüksekliği 1 229 metredir. İl
topraklarının yüzde 28,8'i dağlık, yüzde 41,2'si dalgalı arazi ve yayla, yüzde
30'u ovalıktır. Nüfusun yüzde 38'i şehirlerde, yüzde 62'si bucak ve köylerde
yaşamaktadır.
Niğde İli, geçmiş
dönemlerde tarımın ağırlıklı olduğu bir ekonomik yapıya sahip olmuştur; son
yıllarda ise, gerek altyapının gelişmesi gerekse Niğde ve Bor Organize Sanayi
Bölgelerinin kurulmasıyla sanayileşme yolunda önemli adımlar atılmıştır.
Yaratılan gelir içerisinde tarımın payı yüzde 40, sanayiin payı yüzde 20,
hizmetler sektörünün payı yüzde 40'lar dolayındadır.
Niğde İli, Orta
Anadolu'da tekstil ve deri ağırlıklı ihracat merkezi olma imkânını yakalamış ve
Orta Anadolu'da yıllardır devam eden dışarıya göçü tersine çeviren, göç alan il
olmuştur.
İlimizin ekonomisinde,
halen, tarım sektörü, ağırlıklı yere sahiptir. Yalnızca bitkisel üretimden 2001
yılında 288 trilyonu aşkın gayri safî gelir elde edilmiştir. Yaklaşık 320 trilyonluk
tarımsal gayri safî gelirin yüzde 90'ı bitkisel üretimden, yüzde 10'u hayvansal
üretimden gelmiştir. Son dönemlerde yaşanan ekonomik krizlerin getirdiği bir
sonuç olarak, il genelinde, 15 büyük sanayi işletmesi kapanmış veya
üretimlerine ara vermek zorunda kalmışlardır.
Niğde İli, son yıllarda
yapmış olduğu büyük bir atakla sanayi kenti olma yolunda emin adımlarla
ilerlemektedir. Son yıllarda milletçe maruz kaldığımız iktisadî krizlerin
etkilerinden kurtulmak ve yeni yeni sanayi yatırımlarını gerçekleştirme
aşamasında gayret sarf ederken, iller itibariyle kişi başına gayri safî yurtiçi
hâsıladan almış olduğumuz paya göre, geliri 1 500 doların altında olan 30 il
arasında haklı yerimizi almayınca, Niğde olarak büyük hayal kırıklığına
uğradık. Gerçekten, gayri safî yurtiçi hâsıladan almış olduğumuz pay, 1 000
dolarların dahi çok altındadır. Bilindiği üzere, uygulamaya konulacak bu
teşvikler, işverene, Gelir ve Kurumlar Vergisi muafiyeti, çalıştırılan işçiden
kesilen Gelir ve Damga Vergilerinin iki yıl ertelenmesi, vergi, resim ve harç
muafiyeti, SSK primlerinde işveren payının Hazineden karşılanması ve indirimli
elektrik sağlanması gibi birçok kolaylıklar tanımaktadır. İlimizin bu avantajlardan
mahrum bırakılması, girişimcilere bölgesel ve ulusal çaptaki rekabet şansını
kaybettirecektir.
Yıllardır, Anadolu
bozkırlarında tarım ve hayvancılıkta bir türlü aradığını bulamayan biz
Niğdeliler, çareyi, şartlar ne olursa olsun, bir an önce sanayileşmede
arayacağımız kararını verdik. Dönemin Başbakanı rahmetli Turgut Özal, 4 Mayıs
1986'da Niğde Organize Sanayi Bölgesinin temelini atmıştır. Niğde Organize
Sanayi Bölgesi, 14 Mayıs 1994 tarihinde hizmete sunulmuştur. 261 000 hektar
üzerine kurulu Niğde Organize Sanayi Bölgesinde, şu an, 23 adet üretim yapan
tesisimiz mevcuttur. Geçtiğimiz yıllarda yaşamış olduğumuz iktisadî krizler
sonucu, 8 tesisimiz üretimine ara vermek zorunda kalmıştır. İnşaat halinde 9,
proje aşamasında ise 4 tesisimiz bulunmaktadır.
Gerçekten, Anadolu
bozkırlarında iktisadî birlik ve beraberliğin ve kolektif çalışma zihniyetinin
en güzel örneklerini veriyorduk. Daha yeni yeni onlarca projemiz mevcuttu. Kişi
başına gayri safî yurtiçi hâsıladan 1
500 doların altında pay alan iller arasında yer alamayınca, kolumuz kanadımız
kırıldı. Şu an itibariyle, bütün projelerimizi askıya aldık. Niğde'nin kişi
başına gayri safî yurtiçi hâsıladan aldığı pay, bırakınız 1 500 doları, 1 000
dolarların da çok altındadır.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Lütfen,
tamamlayın efendim.
MAHMUT UĞUR ÇETİN
(Devamla) - Teşekkürler Başkanım.
Eğer bu yanlış
düzeltilmezse, bırakın yeni yatırımları, karşı karşıya kalacağımız haksız
rekabetten dolayı, dişimizi tırnağımıza takarak Anadolu bozkırlarında
gerçekleştirmiş olduğumuz dünya standartlarında üretim yapan tesislerimiz de
kapanmayla baş başa kalacaktır.
Daha misafirlerini
ağırlamak için bir tek üç yıldızlı oteli bulunmayan, lüks bir lokantası
olmayan, yurdumuzun diğer yörelerinde bir apartmanın önünde park halinde
bulunan yabancı marka lüks araba sayısına vilayet olarak sahip olmayan bir iliz.
Sahip olduğumuz ilginç
bir şeyden size bahsedeceğim. Türkiye'de nüfusunun 1/3'ünden fazlası yeşilkart
sahibi, mağduru, fakiri olan tek iliz. Yeşil kartlı sayımız, 350 000 nüfuslu
Niğde'de 117 000'dir.
İlgi çekici bir diğer
husus da, 292 000 hektarlık altyapısı neredeyse yüzde 85'lere kadar bitirilmiş
Bor Organize Deri Sanayii bölgesinin de Niğde sınırları içerisinde yer
almasıdır. Devlet olarak, buraya trilyonlarca lira kaynak aktarıldı ve altyapı
bitti. 127 müteşebbise arsa tahsisi yaptırdı, 16 işadamımız inşaatlara başladı;
fakat, dört gözle baharın gelmesini bekleyip, yatırımlarına devam etmeyi
planlayan Niğde'ye haziranda kar yağdı, bütün ümitlerimiz kırıldı. Teşvik
kapsamındaki iller arasındaki yerimizi alamayınca, söz konusu yatırımlar, geçen
yıl bıraktığımız gibi kaldı. Sözünü ettiğim organize sanayi bölgesi, bırakın
Niğde'yi, nitelikli sanayi bölgesi olma konusunda Türkiye'nin elindeki,
halihazırdaki, en büyük kozudur. Hükümetimizin Bayındırlık Bakanlığının 2003
yılı bitirilmesi öncelikli hedefleri arasında birinci sırada yer alan Ereğli
ayrımı Aksaray-Ankara arası 285 kilometrelik duble yola 10 kilometre uzaklıktadır;
Mersin Limanına 1 saat 15 dakikalık mesafededir. Hükümetimizin istihdamı teşvik
ve artırma yönündeki olağanüstü gayretlerine karşın, gerçeklerle uzaktan
yakından alakası olmayan hesaplama metotları ve abartılmış rakamlar, Niğde'yi
şu an içinde bulunduğu vahim durumla karşı karşıya bırakmıştır.
Saygıdeğer Başbakanımız
ve değerli bakanlarımızın, Niğde ve Niğde gibi daha birçok ilimiz için söz
konusu olan bu durumun bir an önce düzeltilmesi için gayret sarf edeceklerinden
hiç kuşkumuz yoktur. Özellikle 22 nci Dönem milletvekillerinin de, bu konuda,
hassasiyetlerini ve yardımlarını bekliyoruz. Bütün illerimizin tek tek yeniden
ele alınarak, iller bazında yeniden değerlendirmeye tabi tutulmasını, çok
saygıdeğer hükümetimizden ve Yüce Meclisimizden özellikle istirham ediyoruz.
Konuşmama şu birkaç
cümleyle son vermek istiyorum: Geçtiğimiz günlerde, Çok Saygıdeğer Meclis
Başkanvekilimiz Sayın İsmail Alptekin, Devlet Bakanımız Sayın Güldal Akşit,
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız Sayın Murat Başesgioğlu ve çok sayıda
milletvekilimiz, ilimizi, bir tekstil fabrikasının açılışına katılmak için
teşrif ettiler, bizim halimizle hemhal oldular, Niğde gerçeğini gözleriyle
gördüler. Açılışını yapmış olduğumuz dünya standartlarındaki bu tesisimizin
sahipleri, hükümetimiz adına katılan değerli misafirlerimize, yeni bir yatırım
yapmak için 647 000 metrekarelik kendilerine tahsis edilen hazine arazisinden
dolayı teşekkürlerini bildirdiler; ancak, eğer, yukarıda sözünü ettiğimiz bu
yanlış düzeltilmezse, yaklaşık 1 500 kişiye iş verecek bu yeni yatırımdan
vazgeçeceklerini kendilerine bildirdiler.
Sayın Başkanım,
geçtiğimiz günlerde Niğdemize gelerek bizleri onurlandırdınız. Şahsınızda,
Tarım Bakanımız Sayın Sami Güçlü'ye, Devlet Bakanımız Sayın Güldal Akşit'e,
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız Sayın Murat Başesgioğlu'na ve kendilerine
eşlik eden çok saygıdeğer misafir milletvekillerimize, şahsım ve hemşerilerim
adına, teşekkür eder, Niğde'nin kalkınmada öncelikli yöreler arasındaki haklı
yerini alma çabalarımızda desteklerinizi bekler, Yüce Heyetinizi saygıyla
selamlarım. (Alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim
Sayın Çetin.
İkinci gündemdışı söz,
tütün ve tütün üreticilerinin sorunlarıyla ilgili, Denizli Milletvekilimiz
Sayın Mustafa Gazalcı'ya aittir.
Buyurun Sayın Gazalcı.
(Alkışlar)
2. -
Denizli Milletvekili Mustafa Gazalcı'nın, Tekelin satışının tütüncülük sektörü
üzerinde meydana getireceği olumsuz etkiler ile tütün üreticilerinin sorunları
ve alınması gereken önlemlere ilişkin gündemdışı konuşması
MUSTAFA GAZALCI (Denizli)
- Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; bu gördüğünüz, geçen yıl üretilen,
üreticinin elinde kalan tütün örneğidir. Bu tütünden, Denizli'de 60 000 balya,
Türkiye'de yaklaşık 15 000 ton var. 400 000'den fazla aile, gece gündüz
uğraşarak, bu üründen geçimini sağlar; ancak, son yıllarda izlenen yanlış
politikalar sonucunda tütün üreticisi, tütüncümüz ve sigara sanayimiz büyük
yara almıştır; tütün ve sigara satan Türkiye, dışarıdan tütün ve sigara alır olmuştur.
Dünya üretimindeki ve
dışsatımındaki payımız, son yıllarda sürekli düşmüştür. Örneğin, 1998 yılında
üretimdeki payımız yüzde 3,77 iken, 2002'de yüzde 2,49'a gerilemiştir;
dışsatımda da yine aynı yıllarda yüzde 22,82'den, yüzde 16,30'a düşmüştür. Eğer
ivedi önlemler almazsak, ülkemiz, bırakın dış pazarlarda söz sahibi olmayı,
kendi pazarlarını bile kaptıracaktır. Bildiğiniz gibi, oldubittiye getirilerek,
Tütün Yasasından sonra tütünde destekleme alımları kaldırıldı ve bu yıl, ilk
kez, ülkemizde, sözleşmeli tütün üretimi yapıldı. Sözleşmeli tütün üretimi,
dünyanın her yerinde üreticiyi desteklemek, üretimi artırmak için yapılırken,
bizde her şey çarpıtıldığı gibi, burada da, tütün üretimini kısmak, üreticinin
elindeki tütünü daha düşük fiyatla almak için yapılır oldu.
Tütün üreticileri bu yıl,
yasa gereği olarak, hiç de içinde ne yazdığını bilmeden, tüccarla ve Tekelle
sözleşme yaptı. Tekel, üretici başına 200 kilogram tütün aldı. 200 kilogram
tütün, başfiyata yakın satılsa bile, 800 000 000 lira ediyor. 800 000 000
lirayla bir ailenin bütün yıl geçinmesi, yeniden dikim yapması, çoluğunu
çocuğunu geçindirmesi, okutması olanaksızdır.
Değerli arkadaşlar, çile,
bununla da bitmemiştir. Sözleşme kapsamı dışında üretilen bu tütünler, yani,
bütün Türkiye'de yaklaşık 15 000 ton olan tütün alınmayarak, üretici, bir kere
daha cezalandırılmaktadır.
İçinizde tütün yöresinin
milletvekilleri var. Bu tütünün, bu duruma gelmesi için binbir çaba
harcanmaktadır; yani, fideden dikilir, sonra ayrıkotları çapalanır; kırılır,
kurutulur, kalıplanır; yıl oniki ay, yetmez, ondört ay, onbeş ay çalışılır.
Şimdi, Ege'de, yeni tütün dikimleri başlamıştır, hatta, çapalar yapılmaktadır;
ama, maalesef, üretici, eski tütünlerin ne olacağını bilmemektedir.
Kataloğa dayalı açık
artırmalı tütün satımı fiyaskoyla sonuçlanmıştır. İlgililerin belirttiğine
göre, dünyanın en kaliteli tütünlerinin yetiştirildiği Ege'de, tütün alımları
-güya, borsası- mayıs ayının sonunda kâğıt üzerinde yapılmış, alıcı bulmadığı
gerekçesiyle, işlem tamamlanmıştır.
Değerli arkadaşlar, bu
sırada, bir de, Tekel, eldeki tütünlerin tespitini yapmıştır; sanki, alacakmış
izlenimini vermiştir; ama, almamıştır, alım için en küçük bir girişimde
bulunmamıştır, üreticiyi ortada bırakmıştır. Hükümet, seçimde verdiği sözü
yerine getirmemiştir. Üreticinin tek güvencesi ve destekçisi Tekel, kurbanlık
koyun gibi, babalar gibi satılacak diye, satışa çıkarılmıştır. Bugünlerde, ayın
26'sına kadar, Tekelin; ki, her gün, Tekelden, devletin kasasına 16 trilyon
para girmektedir.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Gazalcı,
mikrofonunuzu açıyorum; lütfen, tamamlayın.
MUSTAFA GAZALCI (Devamla)
- Değerli arkadaşlar, Tekel, sigara tesisleri ve alkol tesisleri, yani, altın
yumurtlayan tavuk, şimdi, bu ayın 26'sına kadar teklif bekliyor. 3 000 000
tütün üreticisi, 39 000 Tekel çalışanı ve bütün ulusun aklı başında
düşünenleri, Tekelin satışına, hele yabancılara satışına karşıdır. Eğer, Tekel
satılır ve tütüncülüğümüz baltalanırsa, cumhuriyetle birlikte elde ettiğimiz
ulusal kalelerden biri daha düşmüş olacaktır. Tekelin özelleşeceğini uman kimi
özel firmalar, meydanı boş bularak, sözde açık artırmaya gelmezken, şimdi, tek
tek üreticileri dolaşıp, elde kalan tütünleri, ot fiyatına, pancar fiyatına
satın almaktadır.
Değerli arkadaşlar,
Denizli-Beyağaç İlçesinde, biz bu korsan alımı yaşadık. Bir firma -adı bizde
var- kilogramı 750 000 lira ile 1 600 000 lira arasında, üreticinin elindeki
tütünleri kapattı. Bu durumun, yasadışı uygulamanın, bugünkü Tütün Yasasına,
üreticileri ezen Tütün Yasasına da aykırı olarak yapılan bu işlemlerin
durdurulması için, Sayın Başbakana telgraf çektik, Tütün Kurulu Başkanına
dilekçe verdik; bizzat, ben, telefonla konuştum.
Değerli arkadaşlar, bütün
siyasî parti temsilcileriyle orada bir basın açıklaması yaptık -AKP'nin
temsilcisi de vardı, bütün partiler vardı, tütün kooperatifçileri de vardı- ve
basın açıklamasındaki yazılarda bakın neler yazıyordu: "Tekel
özelleşmesin, yabancılara satılmasın", "yenisini diktik, eskisi
elimizde kaldı", "1 litre mazota 1 kilo tütün", "15 kilo
tütüne 250 gram tütün ilacı", "tütün, ekmeğimiz, aşımız, şimdi oldu
gözyaşımız", "oy verdik hükümet oldunuz, ekmeğimize göz
koydunuz", "IMF'ye bizi ezdirmeyin", "sesimizi duyun,
tütünümüzü alın."
Değerli arkadaşlar, bu,
tütün üreticilerinin çığlığıdır. Bunlara kulak vermek gerekir. Tütün Kurulu,
elde kalan tütünler için bir fiyat saptadı; kimi üreticilerden, 2 750 000 lira
civarında olan bu fiyatların altında, tütünler alınmaktadır; ama, birçok yerde
ise, üretici, hâlâ, devlet kendisini ortada bırakmaz umudu yaşamaktadır.
BAŞKAN - Sayın Gazalcı,
lütfen, toparlayın.
MUSTAFA GAZALCI (Devamla)
- Bitiriyorum Sayın Başkanım, bitiriyorum, öbür arkadaşıma gösterdiğiniz
hoşgörüyü bana da gösterdiniz, çok teşekkür ederim.
Hükümeti bu konuda
açıklama yapmaya çağırıyoruz. Bu yıl ilk kez denenen sözleşmeli tütün
dikiminden dolayı -altyapısı yoktur çünkü bunun, çok kimse söylemiştir "bu
durum böyle olur, üretici ezilir" diye- devlet, hiç olmazsa, bu yıl
üreticinin elindeki tütünleri almalıdır ya da o yapılmıyorsa, gerçek bir
yarışma ortamında, Tekelin de alımda bulunduğu, tüccarın da alım yapacağı bir
açık artırma olsun, biz de gidelim milletvekilleri olarak, nerede, nasıl
yapılıyor... Hani, kâğıt üzerinde şu devlette, bu devlette bu iş böyle olur
diyenlerin, piyasa özgürlüğü olsun diyenlerin nasıl bir köleci anlayışı
olduğunu görelim.
Değerli arkadaşlar, o
yapılmıyorsa, biz, buraya araştırma önergesi verdik. Benim ilk araştırma
önergem. Ben, tütün yöresi olan Denizli-Güney doğumlu bir arkadaşınızım. Herkes
zehirden ekmeğini çıkarır. Eğitimci olmama karşın, ilk önergem tütünle ilgili
oldu. Soru önergeleri verdik, araştırma önergeleri verdik, Tekelle ilgili
araştırma önergesi verildi; lütfen, bunları öncelikle görüşelim, Meclis olarak
bir çözüm bulalım. Ben, yalnız, her şeyi bu hükümet yaptı demiyorum, eskiden
gelen haksızlıklar da var.
BAŞKAN - Efendim, son
cümlenizi rica ediyorum; mikrofonu kapatıyorum.
MUSTAFA GAZALCI (Devamla)
- Peki efendim; bitiriyorum.
Denizli'de,
Manisa-Akhisar'da, Samsun-Bafra'da, yurdun çeşitli yerlerinde üretilen tütünler
üreticinin elinde, alım beklemektedir. Eğer tütün üreticisinin sorunlarına
eğilmezsek, hem tütüncülüğümüz hem de sigara sanayimiz zarar görecektir. Tekel
özelleştirilir, hele de yabancılara satılırsa, devlet büyük bir gelirden yoksun
kalacaktır, tütün üretimi ölecektir, eski, reji düzeni gelecektir; buna fırsat
vermeyelim,
Meclis bu konuyu ele
alsın diyor, hepinize saygılar sunuyorum.
Teşekkür ederim. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim
Sayın Gazalcı.
Gündemdışı üçüncü söz
isteği, ÖSS ve KPSS sınavlarıyla ilgili, Konya Milletvekili Sayın Abdullah
Çetinkaya'ya aittir.
Buyurun Sayın Çetinkaya.
(AK Parti sıralarından alkışlar)
3. - Konya
Milletvekili Abdullah Çetinkaya’nın, ÖSS ve KPSS sınavlarının ihtiyaçlara cevap
verecek şekilde yeniden düzenlenmesine ilişkin gündemdışı konuşması
ABDULLAH ÇETİNKAYA
(Konya) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; binlerce gencimizi ilgilendiren
Öğrenci Seçme Sınavı ve Kamu Personeli Seçme Sınavıyla ilgili olarak gündemdışı
söz almış bulunmaktayım; Meclisimizi saygıyla selamlıyorum.
Öncelikle, önümüzdeki
pazar günü yapılacak Öğrenci Seçme Sınavına katılacak olan tüm gençlerimize
başarı dileklerimi iletmek istiyorum.
Bilindiği üzere, her yıl
binlerce öğrencimiz, zorlu bir ÖSS sınav maratonundan geçerek, ileride görev
almak istedikleri meslekleri seçmektedir. Gelecek kaygısıyla, sürekli stres
içinde hazırlanılan bu sınavlar, artık, hem gençlerimiz hem de onlarla birlikte
aynı sıkıntıları yaşayan aileleri açısından hayatî önem taşır hale gelmiştir.
Geçen yıla baktığımızda,
ÖSS sınavına başvuran adaylardan ancak yüzde 30'u çeşitli üniversitelere
yerleştirilebilmiştir ki, bu orana açıköğretim fakülteleri de dahildir. Sadece
bu tabloya bakmak bile, sınavı başarıyla geçip bir üniversiteye girebilmenin ne
denli zor olduğunu ve bu gençlerin, sınav öncesi neden bu kadar strese
girdiklerini anlamak için yeterlidir.
Sayın Millî Eğitim
Bakanımız, ÖSS sınavına girecek gençlerimizin bu sıkıntılarını bir ölçüde de
olsa azaltmak açısından, bu hafta, okullara devam mecburiyetini kaldırmıştır.
Kendisine, bu hassasiyetlerinden dolayı, huzurlarınızda teşekkür ediyorum.
Tabiî, sınavı atlatmakla
her şey bitmiyor. Bu sınav maratonunu başarıyla geçen gençlerimizi, bunun
ardından ikinci bir maraton daha bekliyor. Gençlerimiz, aldıkları puanlara
göre, hangi üniversiteyi ve hangi
bölümü tercih edeceklerine karar vermek zorundalar. Her yıl binlerce öğrencimiz
"ben, bu bölümü bitirince ne olabilirim" sorusuna cevap arayarak,
belli tercihler yapmakta ve bölümleriyle ilgili mesleklere sahip olabilecekleri
hayaliyle okullarına devam ederek mezun olmaktadırlar; ancak, mezun
olduklarında karşılarına çıkan tablo ise bambaşka. Bazı meslek grupları için,
gençlerimize "siz bu mesleği icra etmek için yeterli değilsiniz"
deniliyor. Örneğin, Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi tarafından yapılacak
olan Kamu Personeli Seçme Sınavını ele alalım: Bilindiği gibi, önümüzdeki
günlerde, Millî Eğitim Bakanlığına 51 branşta 20 000 öğretmen ataması için bir
Kamu Personeli Seçme Sınavı yapılacaktır. Bu sınava ait başvurular da bugün
sona ermektedir; ancak, yine, birçok bölüm mezunu bu sınava başvuramıyor.
Neden; çünkü, bölümlerine girerken var olan öğretmenlik hakları, mezun
olduklarında ellerinden alınmış oluyor.
Değerli arkadaşlar,
burada, oturup, biraz düşünmek durumundayız. Ya öğrenciler bu bölümleri
seçerken, mezun olduklarında ne olacakları kesin olarak belirtilmeli ya da bu
öğrencilere, bölümlerini tercih ettikleri zaman tanınan hakları verilmelidir;
çünkü, mezun olduklarında böyle bir tabloyla karşılaşan birçok gencimiz, bir
yıkım yaşayarak mağdur olmaktadır.
Aslında, sadece
üniversitelere yerleştirmenin sorunları çözmediği de açıkça görülmektedir.
İşsizler ordumuza her yıl ilave olan 1 000 000 kişinin büyük çoğunluğunu, ne
yazık ki, üniversite mezunları oluşturmaktadır. 20 000 öğretmen ataması için
bile 70 000-80 000 başvuru beklenmesi de bunun bir göstergesidir.
Bu yapı içerisinde,
gençlerimizin üniversite bitirmeleri, okumuş işsizler ordumuzun her yıl biraz
daha büyümesi demektir. Üniversite sınavı yapılmadan önce, hangi meslek
kurumlarında, ne kadar kontenjan açığı olacağının tespit edilmesi ve öğrenci
yerleştirmelerinin bu verilere göre yapılması halinde, sınav maratonu içerisine
girecek öğrencilerimizin ilerisi için duydukları kaygıların bir nebze olsun
azaltılmış olacağına inanıyorum.
Bunun yanında, düz
liseler ile meslek liseleri arasındaki puanlama haksızlığı büyük mağduriyetlere
neden olmaktadır.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Çetinkaya,
mikrofonunuzu açıyorum; toparlayın efendim.
ABDULLAH ÇETİNKAYA
(Devamla) - Meslek lisesi mezunları, üniversite sınavlarına, düz liselere
oranla üç adım geriden gitmektedir. Bu da büyük bir haksızlıktır. Geçmişteki
uygulamalarla, âdeta, meslek liselerinin köküne dinamit konulmuştur. Sayın
Başbakanımız ve Sayın Millî Eğitim Bakanımız tarafından, önümüzdeki yıl, meslek
lisesi mezunlarının bu sorunlarının çözüleceği ve fırsat eşitliğinin
sağlanacağı açıkça ifade edilmiştir. Yenilikten, gelişim ve çözümden yana olan
iktidarımız, gençlerimizin geleceğe daha güvenle bakmaları için, onların bu
sorunlarına köklü çözümleri de en kısa sürede üretecektir.
Her iki sınava katılacak
olan gençlerimize bir kez daha başarılar diliyor, Meclisimize en içten
saygılarımı sunuyorum. (Alkışlar)
BAŞKAN- Teşekkür ediyorum
Sayın Çetinkaya.
Sayın milletvekilleri,
sözlü soru önergesinin geri alınmasına dair bir tezkere var; okutuyorum :
B) Tezkereler ve Önergeler
1. -
Antalya Milletvekili Osman Kaptan'ın, (6/466) esas numaralı sözlü sorusunu geri
aldığına ilişkin önergesi (4/67)
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Gündemin "Sözlü
Sorular" kısmının 240 ıncı sırasında yer alan (6/466) esas numaralı sözlü
soru önergemi geri alıyorum.
Gereğini saygılarımla arz
ederim. 10.6.2003
Osman
Kaptan
Antalya
BAŞKAN- Sözlü soru
önergesi geri verilmiştir.
Dışişleri Komisyonu
Başkanlığının bir tezkeresi vardır; okutuyorum:
2. -
Dışişleri Komisyonu Başkanlığının, Akdeniz'de Tehlikeli Atıkların Sınırötesi
Hareketleri ve Bertarafından Kaynaklanan Kirliliğin Önlenmesi Protokolünün
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısının (1/406) (S. Sayısı : 94)
Komisyona geri verilmesine ilişkin tezkeresi (3/304)
11
Haziran 2003
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Genel Kurul gündeminin 3
üncü sırasında bulunan 94 sıra sayılı Akdeniz'de Tehlikeli Atıkların Sınırötesi
Hareketleri ve Bertarafından Kaynaklanan Kirliliğin Önlenmesi Protokolünün
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısının İçtüzüğün 88 inci
maddesine göre Komisyona geri verilmesini arz ederim.
Mehmet
Dülger
Dışişleri
Komisyonu Başkanı
BAŞKAN- Genel Kurul
gündeminin 3 üncü sırasında bulunan tasarı, İçtüzüğün 88 inci maddesine göre
Komisyona geri verilmiştir.
Sayın milletvekilleri,
gündemin "Sözlü Sorular" kısmına geçiyoruz.
V. -
SORULAR VE CEVAPLAR
A) Sözlü Sorular ve CevaplarI
1. - Adana
Milletvekili Kemal Sağ'ın, Adana Şakirpaşa Havalimanının ikinci pist ihtiyacına
ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/197)
BAŞKAN - Soruyu
cevaplandıracak Sayın Bakan?.. Yok.
Sorunun görüşülmesi
ertelenmiştir.
2. - Adana
Milletvekili Kemal Sağ'ın, taksilerin zorunlu trafik sigortası primlerine
ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/198)
BAŞKAN - Soruyu
cevaplandıracak Sayın Bakan?.. Yok.
Sorunun görüşülmesi
ertelenmiştir.
3. - Hatay
Milletvekili Gökhan Durgun'un, İSDEMİR'in ERDEMİR'e devrine ilişkin Devlet
Bakanı ve Başbakan Yardımcısından sözlü soru önergesi (6/202)
BAŞKAN - Soruyu
cevaplandıracak Sayın Bakan?.. Yok.
Sorunun görüşülmesi
ertelenmiştir.
4. - İzmir
Milletvekili Ahmet Ersin'in, taksici cinayetlerine ilişkin İçişleri Bakanından
sözlü soru önergesi (6/203)
BAŞKAN - Soruyu
cevaplandıracak Sayın Bakan?.. Yok.
Sorunun görüşülmesi
ertelenmiştir.
5. - Van
Milletvekili Mehmet Kartal'ın, özelleştirme kapsamındaki Van Sümerbank Kundura Fabrikasına
ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından sözlü soru önergesi (6/206)
BAŞKAN - Soruyu
cevaplandıracak Sayın Bakan?.. Yok.
Sorunun görüşülmesi
ertelenmiştir.
6. - Van
Milletvekili Mehmet Kartal'ın, Van-Muradiye İl Özel İdaresi sosyal konutlarına
ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/207)
BAŞKAN - Soruyu
cevaplandıracak Sayın Bakan?.. Yok.
Sorunun görüşülmesi
ertelenmiştir.
7. - Yozgat
Milletvekili Emin Koç'un, fotoğrafını okullara astıracağı iddialarına ilişkin
Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/208)
BAŞKAN - Soruyu
cevaplandıracak Sayın Bakan?.. Yok.
Sorunun görüşülmesi
ertelenmiştir.
8. -
Malatya Milletvekili Muharrem Kılıç'ın, İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp
Merkezinin kadro sorununa ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/209)
ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun'un cevabı
BAŞKAN - Soruyu
cevaplandıracak Sayın Bakan?.. Burada.
Sayın Bakanımız Ali
Coşkun, soruyu cevaplandıracaklar.
Soru önergesini
okutuyorum :
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Maliye Bakanı Sayın Kemal Unakıtan tarafından Anayasanın 98 inci ve İçtüzüğün
96 ncı maddeleri gereğince sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.
7.2.2003
Muharrem
Kılıç
Malatya
Malatya İnönü
Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezinin 1996'dan bu yana kadro kanunu
çıkmamıştır.
Hizmetler, asgarî ücretle
çalışan geçici işçi statüsündeki sağlık personeliyle yürütülmektedir.
Çalışanların ücretleri
döner sermayeden karşılanmaktadır. Üniversite, ücretleri ödemede
zorlandığından, 2002 yılında 960 olan geçici personel sayısını 800'e
indirmiştir. Çalışanların bir kısmının işini kaybetmesine neden olan uygulama,
çalışma ortamını bozmuştur. Çalışanlar ve üniversite zor durumda kalmıştır. Bu
bağlamda;
1 - 1996 yılında hizmete
açılan tıp merkezinin 7 yıldır kadro kanununun çıkmamasının nedenleri nelerdir?
2 - 200 milyon dolar
harcamayla yapılan bu merkeze kadro tahsisi için bir çalışmanız var mı?
3 - İnönü Üniversitesinin
ihtiyaç duyduğu ve 1996 yılından bu yana talep ettiği 1 708 kadronun tahsisiyle
ilgili düşünceniz nedir?
BAŞKAN - Sayın Bakan,
buyurun.
SANAYİ VE TİCARET BAKANI
ALİ COŞKUN (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Malatya
Milletvekilimiz Sayın Muharrem Kılıç'ın, İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp
Merkezinin kadro ihtiyacı hakkında sormuş olduğu soruyu cevaplandırıyorum.
Birinci soruya cevap:
1996 yılında hizmete açılan İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezinin acil
kadro ihtiyacı sorunu 1997 yılı ocak ve mayıs aylarında Bakanlığımız, Devlet
Personel Başkanlığı ve Yüksek Öğretim Kurulu Başkanlığı temsilcilerinin
katılımıyla yapılan toplantılarda, üniversitenin tutulu kadrolarının serbest
bırakılması ve serbest kadrolarında unvan, derece ve sınıf değişikliği
yapılarak çözümlenmeye çalışılmıştır.
Ayrıca, dönem
hükümetinin, buna ek olarak, İnönü Üniversitesinin yeni açılan tüm birimlerinin
kadro ihtiyacını karşılamak amacıyla 503 adet memur ve 150 adet öğretim elemanı
kadrosu ihdası için hazırladığı kanun tasarısına, Bakanlığımız 8.5.1997 tarih
ve 8482 sayılı yazıyla uygun görüş vermiş; ancak, söz konusu tasarı
yasalaşmamıştır.
Daha sonra, dönem
hükümetinin, diğer üniversiteleri de kapsayacak şekilde hazırladığı kadro
ihdasına ilişkin kanun tasarısı Plan ve Bütçe Komisyonunda da uygun bulunarak,
Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna intikal ettirilmiş; ancak,
seçimlerin yenilenmesi nedeniyle, tasarı, hükümsüz sayılmıştır. Dolayısıyla,
Bakanlığımızca, İnönü Üniversitesinin kadro ihtiyacının giderilmesine yönelik
ihdas talepleri uygun görülerek desteklenmiş; ancak, maalesef, tasarılar
yasalaşamamıştır.
2 nci soruya cevap: Yeni
kurulan hükümetimiz, ülkemizin içinde bulunduğu acil sorunların çözümü yönünde
büyük bir fedakârlıkla çalışmaktadır. Malî imkânların izin verdiği ölçüde tüm
kamu kurum ve kuruluşlarının kadro ve personel ihtiyaçlarını gidermeye yönelik
çalışmalar yapılırken, İnönü Üniversitesinin kadro ve personel ihtiyacı da
değerlendirilmektedir; ancak, hükümetimiz döneminde, halen, İnönü
Üniversitesinin kadro ihtiyacına ilişkin Bakanlığımıza ulaşan yeni bir kadro
ihdas kanun tasarısı bulunmamaktadır.
3 üncü soruya cevap:
Sürekli büyüyen yükseköğretim kurumlarının kadro ve personel ihtiyaçları
hükümetimizce bilinmektedir. Söz konusu ihtiyaçların karşılanabilmesi için
hazırlanacak bir kanun tasarısı çerçevesinde İnönü Üniversitesinin ihtiyacı da
dikkate alınacaktır.
Bilgilerinize arz olunur.
BAŞKAN - Teşekkür
ediyorum Sayın Bakanım.
Soru cevaplandırılmıştır.
9. - Hatay
Milletvekili İnal Batu'nun, AKP Genel Başkanının bir danışmanının BM Genel
Sekreterinin Kıbrıs Özel Temsilcisi ile yaptığı iddia edilen görüşmeye ilişkin
Başbakandan sözlü soru önergesi (6/210)
BAŞKAN - Soruyu
cevaplandıracak Sayın Bakan?.. Yok.
Sorunun görüşülmesi
ertelenmiştir.
10. -
Ankara Milletvekili Yakup Kepenek'in, üst yönetim kadrolarına atamalara ilişkin
Başbakandan sözlü soru önergesi (6/211)
BAŞKAN - Soruyu
cevaplandıracak Sayın Bakan?.. Yok.
Sorunun görüşülmesi
ertelenmiştir.
11. -
Antalya Milletvekili Feridun Fikret Baloğlu'nun, TÜFE'deki artışların SSK
emeklilerinin maaşlarına yansıtılmamasına ilişkin Başbakandan sözlü soru
önergesi (6/212)
BAŞKAN - Cevap verecek
Sayın Bakan?.. Yok.
Ertelenmiştir.
12. -
Edirne Milletvekili Necdet Budak'ın, bitki ıslahına yönelik yasal düzenlemeler
yapılıp yapılmayacağına ve sertifikalı tohum kullanımına ilişkin Tarım ve
Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/213)
BAŞKAN - Cevap verecek
Sayın Bakan?.. Yok.
Ertelenmiştir.
13. -
Manisa Milletvekili Nuri Çilingir'in, sürücü adaylarının trafik sınavı yerlerine
ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/214)
BAŞKAN - Cevap verecek
Sayın Bakan?.. Yok.
Ertelenmiştir.
14. - Hatay
Milletvekili Abdulaziz Yazar'ın, İskenderun Körfezinde demirli bulunan
tehlikeli madde yüklü bir yabancı gemiye ilişkin Çevre Bakanından sözlü soru
önergesi (6/215)
BAŞKAN - Cevap verecek
Sayın Bakan?.. Yok.
Ertelenmiştir.
15. -
Batman Milletvekili M. Nezir Nasıroğlu'nun, Batman'daki bazı karayolu yapım
çalışmalarına ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü soru önergesi
(6/216) ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun'un cevabı
BAŞKAN - Cevap verecek
Sayın Bakan?..
SANAYİ VE TİCARET BAKANI
ALİ COŞKUN (İstanbul) - Sayın Başkanım, yazılı müracaat etmedim; ama,
cevaplayacağım (6/232) ve (6/233) esas numaralı 2 soru daha var; müsaade
ederseniz, bu soruların hepsini beraber cevaplandırmak istiyorum.
BAŞKAN - Peki.
Bu 3 sorunun birincisini
okumuştum; diğerlerini de okuyorum.
16. - Muğla
Milletvekili Ali Cumhur Yaka'nın, Marmaris-Datça Karayolu yapımına ayrılan ödenek
miktarına ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü soru önergesi (6/232)
ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun'un cevabı
17. - Muğla
Milletvekili Ali Cumhur Yaka'nın, Fethiye-Dalaman Karayolu ve Göcek Tüneli
yapımının ne zaman bitirileceğine ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü
soru önergesi (6/233) ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun'un cevabı
BAŞKAN - Sayın Bakanım,
soruların 3'ünü de okutacağım, ondan sonra sizi kürsüye alacağım.
Sözlü soru önergelerini
sırayla okutuyorum:
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Bayındırlık ve İskân Bakanı Sayın Zeki Ergezen tarafından sözlü olarak
yanıtlanmasını arz ederim.
Saygılarımla. 19.2.2003
M.
Nezir Nasıroğlu
Batman
Türkiye'de yeni ve
kaliteli karayollarının yapılması konusunda iddialı bir söylemle işe başlayan
hükümetinizin bu konuda samimî olmasını bekliyoruz. Bu bağlamda;
1 - Çatalköprü-Sason
arasındaki yolun 15 kilometrelik kısmı üç yıldır bitirilememektedir. Her geçen
yıl maliyeti daha da artan bu yolun bu sene bitirilmesi mümkün olacak mıdır?
Bunun için gerekli ödenek sağlanacak mıdır?
2 - Kozluk-Baykan yolunun
bu yıl bitirilmesi için gerekli ödenek verilecek midir?
3 - Ölümlü trafik
kazaları sonucu çok sayıda can kaybına yol açan Batman-Hasankeyf yolunun
genişletilmesi gerçekleşecek midir?
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Bayındırlık Bakanı Sayın Zeki Ergezen tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını arz ederim.
Ali
Cumhur Yaka
Muğla
Muğla İlimizin turizm
potansiyeli bilinmektedir. Datça İlçemiz için turizm hayatî önem taşımaktadır.
Buna göre;
1 - Yapımına 1995 yılında
başlanan 75 kilometrelik Marmaris-Datça Karayolu hâlâ bitirilememiştir. Turizm
sezonunda bu yolda seyahat edenler işkence çekmektedir. 2003 yılı bütçesinden
bu yol için ödenek ayrılmış mıdır? Ayrıldıysa ne kadardır? Bu miktar,
Marmaris-Datça yolunun 2003 yılında bitmesine yeterli midir?
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Bayındırlık Bakanı Sayın Zeki Ergezen tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını arz ederim.
Ali
Cumhur Yaka
Muğla
1 - Yapımına uzun süreden
beri devam edilen Fethiye-Dalaman Karayolu bir türlü bitmemiştir. Bu yol
Fethiye'yi Dalaman Havaalanına bağlamakta ve turizmde hayatî önem taşımaktadır.
Yolun Fethiye girişiyle Yanıklar Köprüsü arası yaklaşık 10 kilometredir ve eski
yol kullanılmaktadır. Ayrıca, Göcek tüneli yapımı yıllardan beri yılan
hikayesine dönmüştür. Yol yapımı için 2003 yılı bütçesinden ayrılan ödenek ne
kadardır? Yolun bitimi için ayrılan ödenek yeterli midir? Göcek tüneli yapımı
hangi aşamadadır ve ne zaman bitirilecektir?
BAŞKAN - Buyurun Sayın
Bakanım. (AK Parti sıralarından alkışlar)
Üç soru da, Sayın Ali
Coşkun tarafından cevaplandırılıyor.
SANAYİ VE TİCARET BAKANI
ALİ COŞKUN (İstanbul) - Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; Batman Milletvekili Sayın Nezir Nasıroğlu'nun (6/216)
esas numaralı sözlü soru önergesini cevaplandırıyorum.
2002 yılı çalışma
programında il yolları yapım ve onarımı devam eden işler kapsamında yer alan,
Çatalköprü-Sason-Yücebağ yolu, Karayolları Genel Müdürlüğümüzce 1993 yılında
ihale edilmiştir. Bugüne kadar, 2003 yılı fiyatlarıyla, 10 trilyon Türk Lirası
harcama yapılarak, 24 kilometrelik kesim, sathî kaplama seviyesinde
tamamlanarak trafiğe açılmıştır. Geri kalan 10 kilometrelik projenin tamamının
bitirilebilmesi için, 2003 yılı fiyatlarıyla 7 700 000 000 000 Türk Liraya ihtiyaç
vardır. Ancak, verilen yatırım ödeneğinin kısıtlı olması nedeniyle, söz konusu
projeye 900 000 000 000 lira ödenek konulabilmiştir.
2002 yılı çalışma
programı yol yapım ve onarım çalışmaları devlet yolları kapsamında yer alan
Silvan-Malabadi-Haydarköprü Projesi içinde yer alan Kozluk-Baykan 11 inci Bölge
Hududu yolu, 1995 yılında ihale edilmiştir. Bugüne kadar, 2003 fiyatlarıyla, 9
100 000 000 000 Türk Lirası harcama yapılarak, 20 kilometrelik kesim, sathî
kaplama seviyesinde tamamlanarak trafiğe açılmıştır. Geri kalan 20 kilometrelik
yolun tamamının bitirilmesi için, 2003 yılı fiyatlarıyla 14 trilyon Türk Liraya
ihtiyaç vardır. Ancak, bu projede, 2003 yılı için 2 trilyon Türk Lirası ödenek
öngörülmüştür.
24 kilometre
uzunluğundaki Batman-Hasankeyf yolunun ilk 10 kilometrelik kesiminde platform
genişliği 10 metre olacak şekilde, eksik sanat yapıları ve toprak işleri
taşeron marifetiyle 2002 yılında tamamlanmıştır. Mevcut yolun standardının
yükseltilmesine yönelik çalışmalara devam edilmektedir.
Arz eder, Yüce Heyetinizi
tekrar saygıyla selamlarım.
BAŞKAN - Sayın Bakanımıza
teşekkür ediyorum.
SANAYİ VE TİCARET BAKANI
ALİ COŞKUN (Devamla) - Sayın Başkanım,
izninizle, Muğla Milletvekili Sayın Ali Cumhur Yaka'nın (6/232) esas numaralı
sözlü soru önergesini cevaplandırıyorum.
Marmaris-Datça ikinci ve
üçüncü kısım yolu olarak 1973 yılında yatırım programına giren bu güzergâh, 64
kilometre uzunluğunda olup, turistik yollar yapım ve onarım çalışmaları devam
eden işler içinde yer almaktadır.
Marmaris-Datça ikinci
kısım yolu, 1997 yılında ihale edilmiştir. Yapım çalışmaları halen devam eden
ikinci kısmın proje uzunluğu 9 kilometredir. Bugüne kadar yapılan çalışmalarla
yüzde 89 fizikî, yüzde 72 de parasal gerçekleşme sağlanmıştır. Projenin 2003
yılında tamamlanabilmesi için, toplam 2 trilyon lira ödenek, bütçeye konmuştur.
Marmaris-Datça üçüncü
kısım yolu, 1998 yılında ihale edilmiştir. Yapım çalışmalarına devam edilen 27
kilometre uzunluğundaki bu güzergâhta, yüzde 26 fizikî, yüzde 48 de parasal
gerçekleşme sağlanmıştır. Bu projenin 2003 yılında tamamlanabilmesi için, 7
trilyon Türk Lirası ödenek ihtiyacı bulunmaktaysa da, 1 trilyon lira ödenek
öngörülmüştür.
Sonuç olarak, ikinci ve
üçüncü kısım halinde devam eden her iki projeye, toplam 3 trilyon lira ödenek
temin edilebilmiştir.
Arz eder, Yüce Heyetinizi
tekrar saygıyla selamlarım.
Sayın Başkanım, yüksek
müsaadelerinizle, Muğla Milletvekili Sayın Ali Cumhur Yaka'nın (6/233) esas
numaralı sözlü soru önergesini cevaplandırıyorum.
Antalya İlinin Kaş,
Kalkan, Patara gibi turizm bölgelerini Ölüdeniz, Fethiye, Sarıgerme gibi turizm
merkezlerine ve Dalaman Havaalanına bağlayan Kalkan-Fethiye ikinci bölge hudut
yolu, 1979 yılında yatırım programına girmiştir. 120 kilometre uzunluğundaki bu
projenin 115 kilometrelik kesimi, üç bölüm halinde ihale edilmiştir.
Kalkan-Çobanlar arası
yaklaşık 50 kilometre uzunluğunda olup, 1999 yılında 23 000 000 000 Türk Lirası
keşif bedel üzerinden ihale edilmiştir. İşin, yüzde 84,53 keşif artışı
sağlanarak, 2002 yılı sonu itibariyle, 50,2 kilometrelik projenin 40,3
kilometrelik kesimi tamamlanarak, asfalt sathî kaplamalı olarak trafiğe açılmıştır.
Projenin, geriye kalan 9,9 kilometrelik (Patara Ayrımı-Proje sonu arası)
kesiminin tamamlanabilmesi için, 2003 yılı birim fiyatlarıyla, 11 002 000 000 000
Türk Lirası ödenek gerekmektedir.
Çobanlar-Karagedik arası
yaklaşık 28 kilometre uzunluğunda olup, 1991 yılında, 12 000 000 000 Türk
Lirası keşif bedel üzerinden ihale edilmiştir. Söz konusu kesimde yüzde 66
keşif bedeli ilavesiyle birlikte, 1997 yılında tamamlanarak, asfalt sathî
kaplamalı olarak trafiğe açılmıştır.
Karagedik-Dalaman Çevre
Yolu arası yaklaşık 35 kilometre uzunluğunda olup, 1991 yılında, 26 milyar Türk
Lirası keşif bedel üzerinden ihale edilmiştir. İşin, yüzde 88,14 keşif artışı
sağlanarak, 2002 yılı sonu itibariyle 34,5 kilometrelik kesimi tamamlanmış ve
asfalt sathî kaplamalı olarak trafiğe açılmıştır. 89 uncu kilometredeki
Çayboğazı (Kargı) Köprüsünün yapımı da bitirilmiştir. Muhtelif kesimlerde geri
kalan 11 kilometrelik kısmının tamamlanabilmesi için, 2003 yılı fiyatlarıyla 5
004 000 000 000 lira ödeneğe ihtiyaç bulunmaktadır.
Ayrıca, sözü edilen Göcek
Tüneli Projesi, 830 metre tüp ve 130 metre aç-kapa olmak üzere, toplam 960
metre uzunluğunda olup, yapımı planlanan tünel, Karayolları Genel
Müdürlüğümüzce, yap-işlet-devret modeliyle, 2.5.2002 tarihinde ihale edilmiştir.
Tünelin, 2 yıl yapım, 26 yıl da işletme olmak üzere, toplam 28 yıllık sürenin
sonunda Karayolları Genel Müdürlüğüne devri yapılacaktır.
Arz eder, Yüce
Heyetinizi, tekrar, saygıyla selamlarım. (Alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür
ediyorum Sayın Bakanım.
Sorular
cevaplandırılmıştır.
MEHMET NEZİR NASIROĞLU
(Batman) - Sayın Başkan, 15 inci sıradaki sorumla ilgili olarak söz istiyorum.
BAŞKAN - Tabiî.
Yerinizden, konuyla
ilgili bir ilave, bir açıklama yapabilirsiniz.
Buyurun.
MEHMET NEZİR NASIROĞLU
(Batman) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sözlerime başlamadan önce
hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Soru önergeme cevap veren
Sanayi Bakanı Sayın Ali Coşkun'a teşekkür ederim.
Bilindiği gibi, genelde
Güneydoğu Anadolu Bölgesi, özelde ise seçim bölgem olan Batman, kamuoyunda pek
gündeme gelmez. Gazetelerde, televizyonlarda gündeme geldiği zamanlar da pek
hayırlı, mutlu anılmaz. Gündeme geldiğinde ya bu bölgeye çığ düşmüştür,
insanlar ölmüştür ya deprem olmuştur ya yolcu otobüsü uçmuştur, yine insanlar
ölmüştür. Yakın geçmişi hatırlayınız. Batman'da güvenlik güçleriyle ya PKK
çatışmıştır ya Hizbullah mezar evleri ortaya çıkmıştır, yine insanlar ölmüştür
ya da terörsel veya toplumsal bunalım sonucu Batmanlı genç kızlar, intiharda
Türkiye birincisi olmuştur.
Ben bu soru önergemi
verirken, seçmene selam olsun diye düşünmedim; şunu düşündüm: Benim bölgem ve
ilim Batman hep kara haberlerle, kazalarla, belalarla, ölümlerle anılıyor. Bir
defa iyi bir hizmet alınsın; insanların ölmesine değil, yaşamasına vesile
olacak bir hizmet alınsın. Yollar yapılsın; bunun açılışını da Bakan olarak siz
yapın, şerefi de size ait olsun.
Soru önergemde istediğim
şunlardı:
Bir; Çatalköprü-Sason
arasındaki yolun 15 kilometrelik kısmı üç yıldır bitirilmedi, maliyeti her
geçen yıl artıyor. Artık, bu sene bitirilsin.
İki, Kozluk-Baykan
yolunun bitirilmesi.
Üçüncüsü, ölümlü trafik
kazalarında çok sayıda can kaybına yol açan Batman-Hasankeyf yolunun
genişletilmesidir.
Sayın Başkan, Değerli
Bakanım; bu yollar, benim şahsî yollarım değildir, villalarıma, fabrikalarıma
giden yollar değildir, Batmanlıların ve çevre il ve ilçelerin insanlarının, her
siyasî partiden insanların kullandığı yollardır.
Dileğim, hükümetin vaat
ettiği 15 kilometre duble yolun yanında, dişin kovuğunu doldurmayacak bu
mütevazı talebimin gerçekleşmesidir, bu yolların yapılmasıdır. Yapmasanız ne
olur; fazla bir şey olmaz, sıkıntıya alışmış insanlarımız, ayrıca bunu da
sineye çeker; ama, siz, seçim öncesi, yollarınızı yapacağım deyip de yapmayan,
gelmiş geçmiş diğer politikacılar gibi popülist, sözünde durmayan politikacılar
sınıfına dahil edilebilirsiniz ve sandığa gömülebilirsiniz; ama, bu hizmetleri
yaparsanız "bunlar gerçekten farklıymış, dürüst adamlarmış, sözlerinde
durdular" şeklinde anılırsınız. Bu, az şeref değildir. Sayın Bakan, sizin
bu şerefin sahibi olmanızı diliyorum.
Yüce Meclisi saygıyla
selamlıyorum. (Alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür
ediyorum Sayın Nasıroğlu.
18. -
Diyarbakır Milletvekili Muhsin Koçyiğit'in, özelleştirilen kuruluşlardaki
işçilerin kamuda işe yerleştirilmelerine ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısından sözlü soru önergesi (6/217) ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun'un
cevabı
BAŞKAN - Soruyu
cevaplandıracak Sayın Bakan?.. Burada.
Soru önergesini
okutuyorum:
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorumun Devlet
Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Sayın Abdüllatif Şener tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını arz ederim.
Muhsin
Koçyiğit
Diyarbakır
Başta Ergani Çimento
Fabrikası olmak üzere, özelleştirilen kamu kurum ve kuruluşlarından çok sayıda
işçi, işsiz kalarak özelleştirme mağduru olmuşlardır. Özelleştirme mağduru
durumunda bulunan yaklaşık 4 500 işsiz işçiden 1 800'ü, 25.4.2002 tarih ve
24736 mükerrer sayılı Resmî Gazete ile 18.7.2002 tarih ve 24819 sayılı Resmî
Gazetede yayımlanan kararname ve buna ilişkin yönetmelik hükümleri
doğrultusunda, kamu kurum ve kuruluşlarında işe yerleştirilerek mağduriyetleri
giderilmiştir.
Aynı koşullarda
özelleştirmeye tabi tutulup, (kamu kuruluşlarından emekli olamayıp) henüz işe
alınmayan yaklaşık 3 400 civarındaki özelleştirme mağduru işçinin de, kamu
kurum ve kuruluşlarında işe yerleştirilerek mağduriyetlerinin giderilmesi
suretiyle, uygulamadaki çifte standarda son vermeyi düşünüyor musunuz?"
BAŞKAN - Bu soru da,
Sanayi ve Ticaret Bakanı Sayın Ali Coşkun tarafından cevaplandırılacaktır.
Buyurun Sayın Bakan.
SANAYİ VE TİCARET BAKANI
ALİ COŞKUN (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Diyarbakır
Milletvekili Sayın Muhsin Koçyiğit'in (6/217) esas sayılı sözlü soru önergesini
cevaplandırıyorum.
"Başta Ergani
Çimento Fabrikası olmak üzere, özelleştirilen kamu kurum ve kuruluşlarından çok
sayıda işçi, işsiz kalarak özelleştirme mağduru olmuşlardır. Özelleştirme
mağduru durumunda bulunan yaklaşık 4 500 işsiz işçiden 1 800'ü, 25.4.2002 tarih
ve 24736 mükerrer sayılı Resmî Gazete ile 18.7.2002 tarih ve 24819 sayılı Resmî
Gazetede yayımlanan kararname ve buna ilişkin yönetmelik hükümleri
doğrultusunda, kamu kurum ve kuruluşlarında işe yerleştirilerek mağduriyetleri
giderilmiştir."
Soru: "Aynı
koşullarda özelleştirmeye tabi tutulup, (kamu kuruluşlarından emekli olmayıp)
henüz işe alınmayan yaklaşık 3 400 civarındaki özelleştirme mağduru işçinin de,
kamu kurum ve kuruluşlarında işe yerleştirilerek mağduriyetlerinin giderilmesi
suretiyle, uygulamadaki çifte standarda son vermeyi düşünüyor musunuz?"
Cevap: 4.3.2003 tarihinde
Türkiye Büyük Millet Meclisi Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülen özelleştirme
sonrası istihdam sorunlarının çözümüne ilişkin, Özelleştirme Uygulamalarının
Düzenlenmesine ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısında
aşağıdaki maddeler yer almaktadır.
657 sayılı Devlet
Memurları Kanununda belirtilen genel ve özel şartları taşımaları kaydıyla, bu
kanunun yürürlüğe girdiği tarihte özelleştirme programında bulunan veya bu
tarihten sonra özelleştirme programına alınan ve kamu payı yüzde 50'nin
üzerinde olan kuruluşlarda çalışan ve henüz emeklilik hakkını kazanmamış
bulunan işçi statüsündeki personelden (geçici işçiler dahil) çalıştıkları
kuruluşun özelleştirilmesi, birleştirilmesi, tasfiye veya kapatılması kararının
uygulandığı tarihten başlayarak üç ay içerisinde, mevzuata göre kazandıkları
kıdem tazminatları, ihbar tazminatları, işkaybı tazminatlarının tamamının
Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığına devredilmesini yazılı olarak Özelleştirme
İdaresi Başkanlığına başvurarak kabul edenler, Devlet Personel Başkanlığınca
çıkarılacak yönetmelik çerçevesinde 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre
eğitim durumlarına uygun sınıf ve dereceden memur kadrolarına atanırlar. Yardımcı
hizmetler sınıfı kadrolarına atanacaklar için beş yıllık ilkokul mezunu olmak
yeterli sayılır.
Bu maddeye göre memur
olarak atananların kıdem tazminatları, ihbar tazminatları ve işkaybı
tazminatları, Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca, üç ay içerisinde Türkiye
Cumhuriyeti Emekli Sandığına ödenir veya borçlanır.
Memur kadrolarına
atanmayı kabul eden işçi statüsündeki personel için 70 000 adet kadro ihdası
öngörülmüştür.
Tasarıyla, özelleştirme
sonucunda sosyal güvenlik kurumlarının malî dengeleri etkilenmeden işsiz
kalacak kapsamiçi personelin (geçici işçiler dahil) memur olabilmelerine imkân
sağlanarak, özelleştirmenin sosyal etkilerinin ortadan kaldırılması
amaçlanmaktadır.
Böylece, özelleştirmenin
önündeki en büyük engeli oluşturan işçilerin işsizlik sorununa çözüm
getirilmektedir.
Kamuda ihtiyaç duyulan
personel ihtiyacı karşılanmakta, toplumsal mutabakat ve uzlaşma, imkânlar
dahilinde sağlanmaya çalışılmaktadır.
Saygılarımla. (AK Parti
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Soru
cevaplandırılmıştır.
Sayın Bakana teşekkür
ediyorum.
MUHSİN KOÇYİĞİT
(Diyarbakır) - Sayın Başkan, söz istiyorum.
BAŞKAN - Sayın Koçyiğit,
İçtüzük maddesini bir defa daha ifade etmek istiyorum. İçtüzüğümüze göre, soru
cevaplandırıldıktan sonra, bir tereddüt olursa, soru sahibi, yerinden, sadece
bir açıklama isteyebilir; yoksa sorunun yeniden değerlendirilmesi şeklindeki
konuşmayla, müsamahama rağmen, konular çok uzuyor; bunu arz etmek istedim.
Buna riayet etmenizi rica
ediyorum.
Buyurun.
MUHSİN KOÇYİĞİT
(Diyarbakır) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Sayın Bakanımıza verdiği
bilgilerden dolayı teşekkür ediyorum.
Özelleştirmeye ilişkin
olarak, özelleştirme, ekonomik ve sosyal boyutu olan bir olay. Özelleştirme,
sadece ekonomik boyutuyla yapılıp, işçiler sokağa atıldı; işçiler sokakta
kaldığı için bunun sosyal boyutu ihmal edilmiş durumda.
Seçimden önce, gerek AKP
olarak gerekse Cumhuriyet Halk Partisi olarak bizler, işçilere "iktidara
geldiğimizde, sokakta, özelleştirme mağduru işsiz işçi kalmayacak" diye
söz verdik. Hatta, bunlara örnek de verebilirim; Millî Savunma Bakanımız Sayın
Vecdi Gönül, İzmit Yarımca'ya gittiği zaman, oradaki personele
"özelleştirilen kurumlarda çalışanlar mağdur edilmeyecek" diye
beyanatta bulunmuştu, biz de bu beyanatlarda bulunmuştuk; fakat, özelleştirme
mağduru 4 800 işsiz işçi vardır. Bunlardan 1 800'ü, Türk-İşe müracaat ederek,
Nisan ve Temmuz 2000 tarihlerinde işe yerleştirildi, geriye 3 000 dolayında
işsiz işçi kaldı. Şimdi, bir kısmını işe alıp, bir kısmını işe almamak,
toplumdaki, işçiler arasındaki adalet duygularını zedeliyor. Sanki, şöyle bir
kanı oluşuyor: Adamını bulan, torpilini yapan işe girdi, kimsesiz işçiler ise sokakta
kaldı; hatta, bu kimsesiz işçilerden bazıları, başta Ergani Çimento olmak
üzere, bugün, Türk-İşin önünde, aşağı yukarı iki aydan beri, betonların
üzerinde yatarak, açlık grevi yapıyorlar. Sayın Bakanımız, gerçekten, burada,
bize müjdeli bir haber verdi; umarım, bu dedikleri olur. Komisyondan geçen
işçilerin mağdur edilmemesiyle ilgili kanun tasarısı Genel Kurulumuzda
yasalaşır ve hiçbir işçi işinden olmaz, işsiz işçiler tekrar eski işlerine
yerleştirilirler.
6 Haziran 2003 günü,
Afyon Seka Kâğıt Fabrikasının özelleştirilmesi sonucu 159 işçi, işsiz kalmış
durumda...
BAŞKAN - Sayın Koçyiğit,
daha önce rica ettim; açıklanmamış bir sorunuz varsa, bunu yöneltin Sayın
Bakana lütfen.
MUHSİN KOÇYİĞİT
(Diyarbakır) - Sayın Bakanım, 3 159 işsiz işçi var şu anda; hepsi, acilen iş
bekliyorlar.
Sayın Bakanıma teşekkür
ederim. Biz de bunun takipçisi olacağız. Tasarı Genel Kuruldan geçtikten sonra,
inşallah, hepsi işlerinin başına dönerler.
Hepinize teşekkür eder,
saygılar sunarım.
BAŞKAN - Ben de teşekkür
ediyorum.
Soru cevaplandırılmıştır.
19. - İzmir
Milletvekili Ahmet Ersin'in, Adnan Menderes Havalimanı İç Hatlar Terminalinin
genişletilmesine ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/218) ve
Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun'un cevabı
BAŞKAN - Soruyu
cevaplandıracak Sayın Bakan?.. Burada.
Soruyu okutuyorum:
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Sayın Ulaştırma Bakanı tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını dilerim.
Ahmet
Ersin
İzmir
İzmir'e ve tüm Ege Bölgesine
hizmet veren ve halen 1 saatte 20 uçağın iniş - kalkış yapabildiği Adnan
Menderes Havalimanı, gerek ticaret ve gerekse iç ve dış turizm açısından
yeterli hizmeti veremeyecek durumdadır. Özellikle 2002 yılında 473 445 kişinin
giriş ve 486 530 kişinin de çıkış yaptığı iç hatlar terminali, ihtiyacı
karşılamaktan çok uzaktır; acilen genişletilmesi gerekir. Aksi halde, turizm
sezonunda büyük sıkıntı yaşanacaktır. Bu terminalin genişletilmesi için 2002
yılında ihale yapılmış olmasına karşılık, bugüne kadar hiçbir çalışma
yapılmamış, bir çivi bile çakılmamıştır.
1 - İhalesi 2002 yılında
yapılan iç hatlar terminalinin genişletilmesini, Bakanlık olarak siz mi
engelliyorsunuz? Neden?
2 - Uçak kapasitesinin
artırılması için bir çalışma yapıyor musunuz?
BAŞKAN - Sözlü soru,
Sayın Ali Coşkun tarafından cevaplandırılacaktır; buyurun Sayın Bakan. (AK
Parti sıralarından alkışlar)
SANAYİ VE TİCARET BAKANI
ALİ COŞKUN (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İzmir
Milletvekili Sayın Ahmet Ersin'in (6/218) esas sayılı sözlü soru önergesini
cevaplandırıyorum.
"İzmir'e ve tüm Ege
Bölgesine hizmet veren ve halen 1 saatte 20 uçağın iniş-kalkış yapabildiği
Adnan Menderes Havalimanı, gerek ticaret ve gerekse iç ve dış turizm açısından
yeterli hizmeti veremeyecek durumdadır. Özellikle 2002 yılında 473 445 kişinin
giriş ve 486 530 kişinin de çıkış yaptığı iç hatlar terminali, ihtiyacı
karşılamaktan çok uzaktır; acilen genişletilmesi gerekir. Aksi halde, turizm
sezonunda büyük sıkıntı yaşanacaktır. Bu terminalin genişletilmesi için 2002
yılında ihale yapılmış olmasına karşılık, bugüne kadar hiçbir çalışma
yapılmamış, bir çivi bile çakılmamıştır.
1 - İhalesi 2002 yılında
yapılan iç hatlar terminalinin genişletilmesini, Bakanlık olarak siz mi
engelliyorsunuz? Neden?
2 - Uçak kapasitesinin
artırılması için bir çalışma yapıyor musunuz?"
Sualleri tekrar ettiğim
için hoşgörünüze sığınıyorum; çünkü, önemli bir konu.
Değerli milletvekilleri;
Adnan Menderes Havalimanı iç hatlar terminal binasının büyütülmesi ve otopark
inşaatı işi, 2002 yılı fiyatlarıyla 2,1 trilyon lira keşif bedeli üzerinden
17.9.2002 tarihinde ihale edilmiştir; ancak, müteahhit firmanın ihale döneminde
verdiği belgelerle ilgili olarak bir hukukî incelemeye gerek duyulduğundan,
yükleniciyle sözleşme imzalanamamıştır.
Adnan Menderes
Havalimanında mevcut 1 pist, 3 apron ve taksirut ile hizmet verilmekte olup,
havalimanının yıllık uçak kapasitesi 183 960'tır. 2002 yılında gerçekleşen uçak
trafiği ise 13 229 iç hat, 12 673 dış hat olmak üzere toplam 25 902 uçaktır.
Liman hava trafiği kapasitesi, gerçekleşen uçak trafiğinin çok üzerindedir.
Ayrıca, Adnan Menderes Havalimanının ileriye yönelik beklenen trafikleri de
ikinci bir pistin yapımına şimdilik elzem olmadığından bekletilmektedir. Ancak,
YİD modeliyle, yani, yap-işlet-devret modeliyle, talipli olursa, havaalanının
genişletilmesi gözönüne alınacaktır. Dolayısıyla, özet olarak, şu anda iddia
edildiği gibi, acil bir sorun görülmemektedir.
Yüce Heyetinizi saygıyla
selamlıyorum. (Alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum
Sayın Bakan.
Sayın Ersin, buyurun.
Yine, tekrar ediyorum;
sadece, Bakana, bir eksiklik varsa soru...
AHMET ERSİN (İzmir) -
Teşekkür ederim Sayın Başkanım. Sayın Bakanımızın verdiği cevaplar, aslında,
yeterli; ama, bazı şikâyetlerim de olacak, izin verirseniz.
Sayın Bakanım, Adnan
Menderes Havaalanı bütün Ege Bölgesine hizmet ediyor. Turizm mevsimi başladı
İzmir'de, Ege'de. İç hatlar terminali ve dış hatlar terminali son derece
yetersiz, Sayın Bakanım. Bu terminalin büyütülmesi, genişletilmesi için ihale
açıldı, gerekli çalışmalar yapıldı; fakat, sonra, Sayın Bakanımın izah ettiği
nedenlerle bu ihale iptal edildi. Fakat, sorun ortada duruyor; yani, özellikle
iç hatlar terminalinin yetersizliği sorunu ortada duruyor. Dolayısıyla, Sayın
Bakanımızdan, hükümetimizden beklentimiz ve ricamız, sadece İzmir'e değil,
bütün Ege Bölgesine hizmet eden Adnan Menderes Havaalanının iç hatlar
terminalinin mutlaka genişletilmesi lazım; çünkü, sanıyorum, bu yıl ve
dolayısıyla da gelecek yıllarda çok büyük sıkıntılar yaşanacak; bunu, Sayın
Bakanımızın ve hükümetimizin dikkatine sunuyorum.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN - Ben de teşekkür
ediyorum Sayın Ersin.
20. -
Tekirdağ Milletvekili Erdoğan Kaplan'ın, Ergene Nehrindeki kirlilik ve
taşkından kaynaklanan sorunlara ilişkin Çevre Bakanından sözlü soru önergesi
(6/222)
BAŞKAN - Soruyu
cevaplandıracak Sayın Bakan?.. Yok.
Soru ertelenmiştir.
21. -
Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun, Malatya Çat Barajı ve Tüneli
Projesindeki sulama kanallarına ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından
sözlü soru önergesi (6/224)
BAŞKAN - Soruyu
cevaplandıracak Sayın Bakan?.. Yok.
Soru ertelenmiştir.
22. -
Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun, Malatya-Arguvan Yoncalı Barajı
Projesine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi
(6/225)
BAŞKAN - Soruyu
cevaplandıracak Sayın Bakan?.. Yok.
Soru ertelenmiştir.
23. -
Tekirdağ Milletvekili Mehmet Nuri Saygun'un, bir gazetede yer alan AKP Genel
Başkanının Saddam Hüseyin ile ilgili bir ifadesine ilişkin Başbakandan sözlü
soru önergesi (6/228)
BAŞKAN - Soruyu
cevaplandıracak Sayın Bakan?.. Yok.
Soru ertelenmiştir.
24. -
Yalova Milletvekili Muharrem İnce'nin, MGK ve TBMM Genel Kurul kapalı
oturumundaki görüşmeler hakkında AKP Genel Başkanına bilgi verilip
verilmediğine ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/229)
BAŞKAN - Soruyu
cevaplandıracak Sayın Bakan?.. Yok.
Soru ertelenmiştir.
Bu iki sorunun da,
herhalde, zaten, gündemde kalması için bir gerekçe yok gibi geliyor bana da.
25. -
Tunceli Milletvekili V. Sinan Yerlikaya'nın, Diyanet İşleri Başkanlığında
Alevilere yönelik çalışmalara ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/230)
BAŞKAN - Soruyu
cevaplandıracak Sayın Bakan?.. Yok.
Soru ertelenmiştir.
26. -
İstanbul Milletvekili Ali Rıza Gülçiçek'in, ibadethanelerle ilgili bir
kararnamede cemevlerine yer verilmeyişine ilişkin Başbakandan sözlü soru
önergesi (6/231)
BAŞKAN - Soruyu
cevaplandıracak Sayın Bakan?.. Yok.
Ertelenmiştir.
Gündemin 25 inci ve 26
ncı sıralarındaki sorular cevaplandırılmıştı.
27. -
Denizli Milletvekili Mustafa Gazalcı'nın, görevine son verilen Kültür ve Tabiat
Varlıklarını Koruma Kurulları üyelerine ilişkin Kültür Bakanından sözlü soru
önergesi (6/234)
BAŞKAN - Soruyu
cevaplandıracak Sayın Bakan?.. Yok.
Ertelenmiştir.
28.- Muğla
Milletvekili Fahrettin Üstün'ün, Hollanda'dan gönderilen Patriot rampalarına
ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/235)
BAŞKAN - Soruyu
cevaplandıracak Sayın Bakan?.. Yok.
Ertelenmiştir.
29.-
Kırklareli Milletvekili Mehmet Siyam Kesimoğlu'nun, Kırklareli'ndeki orman
köylülerinin sorunlarına ilişkin Orman Bakanından sözlü soru önergesi (6/236)
BAŞKAN - Soruyu
cevaplandıracak Sayın Bakan?.. Yok.
Ertelenmiştir.
30. -
Diyarbakır Milletvekili Muhsin Koçyiğit'in, Erganililerin Ziraat Bankası Maden
Şubesindeki hesaplarının Halk Bankası Ergani Şubesine aktarılıp
aktarılmayacağına ilişkin Devlet Bakanından
sözlü soru önergesi (6/237)
BAŞKAN - Soruyu
cevaplandıracak Sayın Bakan?.. Yok.
Ertelenmiştir.
31. -
Tekirdağ Milletvekili Enis Tütüncü'nün, bitkisel yağ üretimine ve ithalatına
ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/238)
BAŞKAN - Soruyu
cevaplandıracak Sayın Bakan?.. Yok.
Ertelenmiştir.
32. -
Tekirdağ Milletvekili Enis Tütüncü'nün, olası Irak Savaşının turizm sektörüne
etkilerine ilişkin Turizm Bakanından sözlü soru önergesi (6/239)
BAŞKAN - Soruyu
cevaplandıracak Sayın Bakan?.. Yok.
Ertelenmiştir.
33.-
Kırklareli Milletvekili Yavuz Altınorak'ın, gübre ve mazot fiyatlarına yapılan
zamlara ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/240)
BAŞKAN - Soruyu
cevaplandıracak Sayın Bakan?.. Yok.
Ertelenmiştir.
34.-
Antalya Milletvekili Feridun Fikret Baloğlu'nun, hâkim ve savcıların birinci
sınıfa ayrılmalarına ilişkin Adalet Bakanından sözlü soru önergesi (6/241)
BAŞKAN - Soruyu
cevaplandıracak Sayın Bakan?.. Yok.
Ertelenmiştir.
35. -
Ankara Milletvekili Yakup Kepenek'in, elektrik enerjisi piyasasına ilişkin
Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi (6/242)
BAŞKAN - Soruyu
cevaplandıracak Sayın Bakan?.. Yok.
Ertelenmiştir.
36. -
Ankara Milletvekili Yakup Kepenek'in, görevden alınan Kültür ve Tabiat
Varlıklarını Koruma Kurulu üyelerine ilişkin Kültür Bakanından sözlü soru
önergesi (6/243)
BAŞKAN - Soruyu
cevaplandıracak Sayın Bakan?.. Yok.
Ertelenmiştir.
37. -
Mersin Milletvekili Ersoy Bulut'un, çiftçilerin kredi borçlarına af çıkarılıp
çıkarılmayacağına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/244)
BAŞKAN - Soruyu
cevaplandıracak Sayın Bakan?.. Yok.
Ertelenmiştir.
38. -
Kırklareli Milletvekili Yavuz Altınorak'ın, pancar üretim kotasının düşürülmesi
nedeniyle zarar gören üreticilere ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü
soru önergesi (6/245)
BAŞKAN - Soruyu
cevaplandıracak Sayın Bakan?.. Yok.
Ertelenmiştir.
SANAYİ VE TİCARET
BAKANI ALİ COŞKUN (İstanbul) - Sayın
Başkan, 39 uncu sıradaki soruyu 47 nci sıradaki soruyla birlikte
cevaplandıracağım.
BAŞKAN - 2 soruyu da
okutup; ondan sonra size söz vereceğim.
39. -
Kırklareli Milletvekili Yavuz Altınorak'ın, pancar üretim kotasının
düşürülmesine ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesi (6/246)
ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun'un cevabı
40.-
Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Vedat Melik'in, Şanlıurfa Adliye Sarayı
inşaatının başlatılmasına ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü soru
önergesi (6/258) ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun'un cevabı
BAŞKAN - Önergeleri
okutuyorum :
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Sanayi ve Ticaret Bakanı Sayın Ali Coşkun tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.
Yavuz
Altınorak
Kırklareli
Sanayi ve Ticaret
Bakanlığının, 2003 yılında Türkiye Şeker Fabrikaları (T.Ş.F.A.Ş) pancar üretim
kotasını 13,5 milyon tondan 10,3 milyon tona düşürüldüğü bilinmektedir.
Soru :
I - 3,2 milyon ton pancar
üretimindeki azalma, 6 şeker fabrikasının faaliyetinin durmasına sebep olacak
mıdır?
II - 3,2 milyon ton
pancar üretimindeki azalma sonucunda 60 000 çiftçi ailesinin pancar üretmemesi
nedeniyle, bu üreticilerin net gelirlerinin dekar başına en az 100 000 000 Türk
Lirası azalmasına neden olacak mıdır?
(Yukarıda belirtilen
konularla ilgili olarak çiftçilerimizin mağduriyetlerinin giderilmesi için
almayı düşündüğünüz tedbirler var mıdır, nelerdir? )
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Anayasanın 98 inci maddesi ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün 96 ncı
ve devamı maddeleri uyarınca, Bayındırlık ve İskân Bakanı Sayın Zeki Ergezen
tarafından sözlü yanıtlanmasını saygıyla dilerim. 27.2.2003
Mehmet
Vedat Melik
Şanlıurfa
Sorular :
1 - 85K010190 no ile 2000
yılı yatırım programında yer alan ve ihale edilmiş olduğu halde "vaziyet
planı" ve "tatbikat projesi" olmadığı için yükleniciye yer
teslimi yapılmayan, bu nedenle de yapımına başlanamayan Şanlıurfa Merkez Adliye
Sarayı inşaatı işinin tamamlanması için ne gibi tedbirler düşünülmektedir?
2 - Hâkimlerin dahi oda
bulamadıkları, duruşma salonlarının ihtiyaca cevap vermediği, 6 memurun bir
odada görev yaptığı, arşivi bulunmayan halihazırdaki hizmet binasında topluma
adalet dağıtımında yaşanan sıkıntılarda bakanlığınızın da pay sahibi olduğu
kabul edilmekte midir?
3 - Meydana gelen
aksamanın kusurluları araştırılmış mıdır; olayın idarî soruşturma konusu
yapılması düşünülmekte midir?
BAŞKAN - Efendim, 39 ve
47 nci sıralarda yer alan sözlü sorulara, Sayın Bakan beraber cevap verecektir.
Buyurun Sayın Bakan. (AK
Parti sıralarından alkışlar)
SANAYİ VE TİCARET BAKANI
ALİ COŞKUN (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Kırklareli
Milletvekili Sayın Yavuz Altınorak'ın (6/246) esas numaralı sözlü soru
önergesini cevaplandırıyorum.
Kırklareli Milletvekili
Sayın Yavuz Altınorak, 2003 ürün yılındaki şekerpancarı üretimi ve şeker
üretimiyle ilgili sualleri sunmuşlardır.
2003 yılı ürün planlarına
göre, 10 300 000 ton pancar kotasının tüm fabrikalar bazında dağıtımı yapılmış
ve taahhüt alımları başlamıştır. Bu esaslar doğrultusunda üretilecek pancar,
hiçbir fabrikanın faaliyeti durdurulmaksızın 2003-2004 kampanya döneminde
işlenecektir. Oysaki, geçen iktidar zamanında, Dünya Bankası ve IMF'yle yapılan
görüşmeler sonucunda, bu yıl 7 şeker fabrikasının kapatılması ve yüzde 20'lik
bir kota uygulanması, gelecek dönemde de tekrar yüzde 23 kota uygulanarak yüzde
43 gibi bir kısıntı yapılması öngörülmüştü. Oysaki, takdir edersiniz ki, 600
000 civarında aile pancar ekmektedir. Ayrıca, pancar, tarımdaki özellikleri
dolayısıyla fevkalade önem taşımaktadır ve 65 ilde bu ekim yapılmaktadır. 27
şeker fabrikamız, bu pancarları işlemektedir. Bu uygulama, tamamen, yine, IMF
ve Dünya Bankasıyla yeniden görüşülerek, şeker fabrikalarından kapatılmak
istenenler ve programa alınan konular özelleştirme planından çıkarılmış ve
böylece, öncelikle yüzde 15 kota uygulanmışken, beşinci protokolün görüşme
öncesinde mutabık kalınarak, 30 Hazirana kadar şeker fabrikalarının
özelleştirme yol haritasının verilmesi taahhüt edilmiş; ancak, şeker fabrikalarının
sermaye yapılarının düzenlenmesi, güçlendirilmesi ve ondan sonra bu yol
haritasına göre özelleştirilmesi yönünde çok ciddî tedbirler alınmıştır.
Yine, Kasım 2002-mart
sonu 2003 tarihleri arasındaki kampanyada, şeker fabrikaları, uzun yıllardır
ilk defa kâra geçirilmiştir. Buradan cesaret alınarak, 21 Nisan-30 Nisan
tarihleri arasında, yine ilk defa, pancar müstahsilinin 480 trilyon lira
civarında alacağı defaten ödenmiş bulunmaktadır. Çok ciddî tedbirlerle, şeker
fabrikalarında kalite ve verim hususunda önemli çalışmalar sürdürülmektedir.
Tarım Bakanlığıyla müştereken yapılan bir protokol çerçevesinde, kota konusunda
rahatlama getirmek için, alternatif ekim konusunda tebliğ yayımlanmış; bu
tebliğe göre, eğer toprak ve iklim müsaade ediyorsa, pancar yerine mısır,
ayçiçeği, kanola ve soya eken çiftçimize, doğrudan destek primi verilmek suretiyle, otokontrol
sisteminde, tamamen gönüllü bir ekimle, pancar ekiminin yerine alternatif ekim
teşvik edilmektedir. Buna rağmen, eğer tedbir almamış olsaydık, gelecek dönem,
yüzde 43 gibi bir kısıtlamaya gitmek mecburiyetinde kalacaktık.
Şu anda, elimizde 1 000
000 ton şeker bulunmaktadır ve muhtemelen, kampanyanın başlayacağı ekim ayına
doğru, bu şekerin, talebe ve iç talepteki tüketim potansiyeline göre 300 000
ilâ 500 000 ton kadarını, hem yurt içinde, ihraç şartıyla, üretim yapan
meşrubatçı, tatlıcılara -ihraç edecekleri mallara karşılık kullanacaklar
şekeri- ihraç fiyatlarıyla teslim etmek hem de doğrudan ihraç yapan
ihracatçılarımıza, dünya ihraç fiyatlarıyla teslim etmek konusunda da Yüksek
Planlama Kurulundan yetki alınmıştır.
Böylece, şeker
fabrikaları, müdebbir bir tüccar gibi, ihraç ettiği şekerden elde ettiği gelir
ile yurt içinde sattığı şekerden elde ettiği gelir ve yine, Özelleştirme Yüksek
Kurulundan aldığı yetkiyle, şu ana kadar atıl durumdaki varlıklarını satarak
sermayesini güçlendirmek suretiyle, reformist bir hareketin içine girmiş
bulunmaktadır. Dolayısıyla, aslında, şu anda, 10 500 000 ton pancar, resmen,
fabrikalara dağıtılmış olmakla beraber, bunun üzerinde ekim yapan pancar
müstahsilinden de, bu pancarlar alınacaktır. Biliyorsunuz (A) kotası içtüketim
içindir, (B) kotası, yüzde 1 nispetinde, emniyet stokudur ve bunları aşan
miktar (C) kotasındadır ve ihraç etme yükümlülüğümüz vardır. Bu konularda
gerekli tedbirler alınmış durumdadır. Burada, ayrıcalıklı olarak, sadece,
deprem tarihinden beri çalışmayan Adapazarı Şeker Fabrikasında, herhangi bir
kısıtlama yapılmamış ve oradaki pancar ekicilerinin mağdur olmaması için, gerekli
kota tahsis edilmiş bulunmaktadır. Dolayısıyla, Yüksek Şeker Kurulu tarafından,
1 300 000 ton şeker üretimi planlanmıştır. Bildiğiniz gibi, yine, Şeker Üst
Kurulu kurulmuştur. Şeker Üst Kurulu bağımsız çalışmaktadır. Oysaki, şeker fabrikaları,
Bakanlığımızla ilgili kuruluşlardır. Eğer, pancar ekimi, alternatif ekim
dolayısıyla daha az olmazsa ve bütün pancar ekicileri, geçen yıllarda ektikleri
kadar pancar ekerlerse, 1 300 000 ton şeker üretilmesi sonucunda, yine, bir
miktar şekerin ihraç edilmesi koşulu gelecektir. Ancak, burada aslolan, şeker
fabrikalarının, rehabilite edilerek, önce güzelleştirilmesi, sonra da
özelleştirme hareketi üzerinde ciddiyetle durulmasıdır. Bu konuda da temaslar
sürdürülmektedir ve tekrar söylüyorum, şeker fabrikalarının atıl durumda olan
çiftlikleri vardır, iştirakleri vardır; bunlar da önümüzdeki günlerde
satılacaktır.
Pancar konusunda,
tabanfiyata ek olarak, yüzde 7-8 oranında ekdestek sağlanılması planlanmaktadır
ve şu anda, pancar fiyatlarının, ilk defa, bu aylarda açıklanabilmesi için,
Pankobirlik ile Şeker Üst Kurulu ve Türk Şeker Fabrikaları Genel Müdürlüğü
görüşme halindedir. Önümüzdeki günlerde, bunu açıklamak durumunda olacağız;
zira, büyük ölçüde anlaşma temin edilmiştir; birkaç hususta görüşmeler devam
etmektedir.
Saygıyla hepinizi
selamlıyorum. (AK Parti sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederiz.
SANAYİ VE TİCARET BAKANI
ALİ COŞKUN (Devamla) - Sayın Başkan, izninizle, Şanlıurfa Milletvekili Sayın
Mehmet Vedat Melik'in, (6/258) esas numaralı sözlü soru önergesini
cevaplandırmak istiyorum.
BAŞKAN - Buyurun.
SANAYİ VE TİCARET BAKANI
ALİ COŞKUN (Devamla) - Yapı İşleri Genel Müdürlüğünce ihalesi tamamlanan
Şanlıurfa Merkez Hükümet Konağı inşaatına ait avan proje çalışmaları, işin
müellifince tamamlanarak tasdik edilmiştir; ancak, kesin proje aşamasında,
hükümet ve adliye bloklarının havalandırma sisteminin ne şekilde olacağı
konusunda, yatırımcı kuruluş olan Maliye Bakanlığının görüşünü geç bildirmesi
sebebiyle, uygulama projelerine geçilemediğinden, aksamalar meydana gelmiştir.
İşin adliye binası kısmına ait bazı blokların temel imalatına yönelik uygulama
projesi 1/50 ölçekli temel kalıp, temel donatı ve bodrum kat kolon aplikasyonu
planları yapılarak, inşaata bir an önce başlanılması için, 26.2.2003 tarihinde
Şanlıurfa Valiliğine gönderilmiştir.
Arz eder, Yüce
Heyetinizi, tekrar, saygıyla selamlarım.
BAŞKAN - Teşekkür
ediyoruz Sayın Bakan.
SANAYİ VE TİCARET BAKANI
ALİ COŞKUN (Devamla) - Sayın Başkanım, izninizle, Kırıkkale Milletvekili Sayın
Halil Tiryaki'nin (6/261) esas numaralı...
BAŞKAN - Sayın Bakanım,
süremiz zaten doldu, onu da okutmadık; o bakımdan, inşallah başka bir gün.
SANAYİ VE TİCARET BAKANI
ALİ COŞKUN (Devamla) - Saygılarımı sunuyorum. (AK Parti sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür
ediyorum.
Sayın milletvekilleri,
soru-cevap süremiz dolmuştur.
Şimdi...
YAVUZ ALTINORAK
(Kırklareli) - Sayın Başkan...
BAŞKAN - Tabiî, siz,
bakisiniz.
İçtüzüğümüze göre, soru
bakan tarafından cevaplandırıldıktan sonra, soru sahibi milletvekillerimizin,
yerinden, kısa bir açıklama isteme hakları vardır.
Sayın Altınorak, buyurun.
Lütfen, sadece kısa bir
açıklama rica ediyorum.
YAVUZ ALTINORAK
(Kırklareli) - Sayın Başkanım, Değerli Bakanımıza, yapmış olduğu açıklamalar
için öncelikle teşekkür ediyorum; ama, bu konuda anlayamadığım veya anlamakta
zorluk çektiğim birtakım noktalar var. Öncelikle, tabiî ki, pancar, ülkemizde
hem tarımı hem de tarıma dayalı sanayii çok yakından ilgilendiren bir ürün
çeşidi. Bundan önceki sorularımın içerisinde de, yine aynı konuyu ilgilendiren,
Tarım ve Köyişleri Bakanımızla ilgili de sorularımız var. Kaldı ki, bugün,
onlar da yanıtlanmış olsaydı, sanıyorum, hem bizler hem de kamuoyu daha iyi
algılama şansını elde edecekti; çünkü, sorularımızın ikisi de birbirini
tamamlayan sorulardı; ama, maalesef, bugün, onun açıklamasını alamadık; ancak,
ben, şunu özellikle Bakanımızdan öğrenmek istiyorum: Tüm dünya tarafından
şekerin stratejik bir ürün olduğu kabul edilirken, bugün, ülkemizde,
şekerpancarından üretilen şekerimiz stratejik bir ürün olarak kabul ediliyor
mu, edilmiyor mu? Bu, çok önemli. Ben, bu konuda bir örnek söylemek istiyorum:
Avrupa Birliği ülkelerini her olayda kendimize baz alıyoruz ve onları örnek
gösteriyoruz. Fransa'da, yılda, ihtiyaçları bulunan 2 000 000 ton şekerin
üretilmesi gerekirken, çiftçiler desteklenerek, her yıl 4 500 000 ton şeker
ürettiriliyor ve bunu, hükümet olarak, devlet olarak sübvanse ediyorlar. Bunu,
biz, Türkiye'de neden yapamıyoruz? Kaldı ki, çok daha geniş birtakım
açıklamalar yapmak durumunda kalabilirim; ama, oraya kadar gelmek istemiyorum.
Pancar üretimi, gerçekten, bu ülkede 10 000 000 yurttaşımızı yakından
ilgilendiren bir konudur. İşsizlikten bahsediyoruz. Ülkemizde, yaklaşık olarak
1 500 000 kişiyi, her yıl, fiilen tarlada, işçi statüsünde çalıştıran bir ürün
çeşididir. Bunun beraberinde, ülkemize yaratmış olduğu katmadeğerler, 1 ton
pancarın yetiştirilmesinde, doğanın yaşamış olduğu ve insanlarımızın her gün
almış olduğu enerji; bunun beraberinde, süt üretimi, hayvancılığa getirmiş
oldukları ve buna benzer birçok olay...
Ben, sözlerimi çok fazla
uzatmadan, şunu söylemek istiyorum:
Sayın Bakanımız alternatif ürünleri gündeme getirdiler, Sayın
Bakanımızın bizlere göndermiş olduğu cevaplar da elimizde mevcuttur; ancak,
bunun daha açık bir şekilde kamuoyuna anlatılmasını istiyorum. Neden; çünkü,
birçok çiftçimiz, kotası olduğu halde, bu yıl üretim yapamadığı için,
alternatif ürün çeşitlendirmesinden istifade edemediğini beyan etmektedir ve bu
konuda talepleri vardır. Bunlar, hangi koşullarda, stratejik ürünün
yetiştirmesinden vazgeçerek, alternatif ürün çeşitlendirilmesine katkıda
bulunup, evini, çoluk çocuğunu geçindirebilecek şekilde istifade edebileceğini
bilmemektedirler ve bunları yönlendiren de yoktur şu anda.
BAŞKAN - Efendim,
tamamlayalım lütfen.
YAVUZ ALTINORAK
(Kırklareli) - Bunların mutlaka bildirilmesini talep ediyor, saygılar
sunuyorum.
BAŞKAN - Teşekkür
ediyorum Sayın Altınorak.
SANAYİ VE TİCARET BAKANI
ALİ COŞKUN (İstanbul) - Çok kısa cevap verebilir miyim efendim?
BAŞKAN - Açıklama yapmak
istiyorsunuz; buyurun.
SANAYİ VE TİCARET BAKANI
ALİ COŞKUN (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; değerli
arkadaşımıza, konuyu açıklama fırsatı verdiği için teşekkür ediyorum; ama,
takdir deresiniz ki, Türkiye'nin bir şeker tüketim kapasitesi var ve
fabrikaların verimli olarak kapasite kullanım oranlarını değerlendirdiğimizde,
demin arz ettiğim gibi, yılda 500 000 ton şeker elde kalıyor. Bu, belki, iklim
şartlarına, ekim durumuna göre 300 000 ile 500 000 ton arasında oynayabilir; ama,
projeksiyon 500 000 ton gösteriyor.
Dünya şeker fiyatları,
tonu ortalama 225 ile 236 dolar arasında değişiyor; bu, şekerkamışından elde edilen şeker olduğu için, dünya
fiyatlarında ağırlıklı fiyatı böyle. Oysaki, şekerpancarına dayalı üretilen
şekerin tonu, Avrupa'da da, Türkiye'de de 550 ile 580 dolar arasında mal
oluyor; yani, fabrikaları tam kapasite çalıştırdığınız zaman, her sene 300 000
ilâ 500 000 ton şekeri yarı fiyatının altında ihraç etme durumundasınız. Bu,
ekonomik bir mesele. Onun için, şimdiye kadar, ihraç edilen şekerin ihraç
fiyatıyla maliyeti arasındaki fark Hazine tarafından sübvanse edildiği için,
bütçeye büyük yük getirdiğinden, IMF kontrolünde olan çalışmalar sonunda, bu
yükün Hazineye yüklenmemesi kararlaştırılmış ve böylece özelleştirme programına
alınması öngörülmüş; dolayısıyla, şeker fabrikalarının durumu fevkalade önem
taşımaktadır.
Kaldı ki, son yıllarda
mısırdan elde edilen nişasta bazlı şeker, glikoz ve frükoz kullanımı Türkiye'de
artmaya başladı, özellikle meşrubatçılar ve tatlıcılar, tabiî şeker yerine,
doğrudan mısır bazlı şeker; yani, glikoz ve frükoz kullanmaktadırlar. Şeker
Kanununa göre, bunun kotası yüzde 10'dur; hükümet, bunu, yüzde 50 azaltıp,
yüzde 50 artırabilir. Geçen hükümet döneminde, bu kota yüzde 50 artırılarak
yüzde 15'e çıkarılmıştır. Biz, bu nişasta bazlı şeker üreticileriyle toplantı
yaptık ve kendilerine "Kotayı artırmıyoruz; çünkü, 1 000 000 ton mısır
ithal ediyorsunuz. Anlaşmalı olarak mısır ektirip, ithal mısır yerine yerli
mısır kullandığınız takdirde, bu kotayı artırırız" dedik ve gelen
bilgilere göre, nişasta bazlı şeker imalatçıları, yerli mısır ektirme
anlaşmaları yaparak yerli mısıra dönmeye başlamışlardır. Kampanyanın sonunda
bunları değerlendireceğiz. Dolayısıyla, bir taraftan da, şekeri kısıtlayan,
nişasta bazlı şeker konusu var. Takdir edersiniz ki, bunların, bir taraftan
ekonomik, bir taraftan sosyal yönünü düşünerek -konuşmamda bahsettiğim gibi- 65
ilde ekilen, 600 000 aileyi ilgilendiren böyle bir konuda çok ciddî çalışmalar
yapmaktayız.
Tekrar teşekkür ediyorum.
Saygılarımla. (AK Parti
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim
Sayın Bakan.
Sözlü sorularla ilgili
soru ve cevap süresi tamamlanmış olduğundan, gündemin "Kanun Tasarı ve
Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmına geçiyoruz.
1990 Tarihli Petrol
Kirliliğine Karşı Hazırlıklı Olma, Müdahale ve İşbirliği ile İlgili
Uluslararası Sözleşme ve Eklerine Katılmamızın Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı ile Çevre ve Dışişleri Komisyonları raporlarının müzakeresine
başlıyoruz.
VI. - KANUN
TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER
İŞLER
1. - 1990
Tarihli Petrol Kirliliğine Karşı Hazırlıklı Olma, Müdahale ve İşbirliği ile
İlgili Uluslararası Sözleşme ve Eklerine Katılmamızın Uygun Bulunduğuna Dair
Kanun Tasarısı ile Çevre ve Dışişleri Komisyonları raporları (1/460) (S. Sayısı
: 91) (1)
BAŞKAN - Komisyon?..
Hazır.
Hükümet?.. Hazır.
Sayın milletvekilleri,
komisyon raporu, 91 sıra sayısıyla bastırılıp dağıtılmıştır.
Tasarının tümü üzerinde,
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına, İstanbul Milletvekili Sayın Onur Öymen;
buyurun. (CHP sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA ONUR
ÖYMEN (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Meclisimizin
gündeminde, çevreyle ilgili birkaç tane sözleşme yer almaktadır. Bu
sözleşmelerden, şu anda görüşülmekte olan sözleşme, petrol kirliliğiyle
ilgilidir; o konuda, Cumhuriyet Halk Partisi Meclis Grubunun görüşlerini ifade
etmek için söz almış bulunuyorum.
Gündemimizde, aynı
zamanda, Akdeniz'in kirliliğiyle ilgili sözleşmeler de var ve bunun dışında,
katı atıklarla ilgili sözleşmeler var. Bütün bu konuları, biz, Meclis Dışişleri
Komisyonunda, destekleyeceğimizi bildirdik ve petrol atıkları konusundaki
sözleşmeyi de destekleyeceğimizi bu vesileyle ifade etmek istiyorum.
Petrol kirliliği, bizim
en ciddî sorunlarımızdan biridir. Bir örnek vermek gerekirse, bugün sadece
Akdeniz kıyılarında 40 tane petrol rafinerisi, petrol yükleme tesisi veya
petrol araştırma platformu olduğunu söyleyebiliriz. Bunlardan yılda ortalama
olarak 550 000 000 ton petrol yükleniyor ve bu petrol yüklenmesi sırasında,
petrol taşıması sırasında Akdeniz, kirlilik yönünden büyük ölçüde etkileniyor.
Bizim elimizdeki rakamlara göre, 1972 yılında sadece, 300 000 ton petrol şu
veya bu şekilde denize sızmıştır ve bu denize sızan petrol miktarı her sene
artmaktadır. Elimizdeki en son verilere göre, Akdeniz'e sızan petrol miktarı 1
200 000 tona yükselmiştir. Bu konulara, biraz sonra yapacağımız başka
konuşmalarda da değineceğimiz için fazla ayrıntısına girmek istemiyorum. Yal-
(1) 91 S. Sayılı
Basmayazı tutanağa eklidir.
nız, bu petrol
kirliliğinin çevre için ne kadar büyük bir felaket oluşturduğu konusunda pek
çok yayın var; hafızalarda tazedir dünya denizlerini kirleten büyük petrol
faciaları. Bütün bunları önlemek için, uluslararası alanda alınan kararları,
sözleşmeleri biz destekliyoruz Cumhuriyet Halk Partisi Grubu olarak.
Bu vesileyle şunu da
hatırlatmak isterim: Biz, İstanbul ve Çanakkale Boğazlarının ve Marmara
Denizi'nin bir petrol boru hattı gibi kullanılmasına olumlu bakmıyoruz. Bu
Boğazlardan geçen petrol tankerlerinin sayısı, her yıl, büyük ölçüde
artmaktadır ve İstanbul Şehri, Çanakkale Şehri çok büyük tehdit altındadır.
Sivil toplum örgütlerimizin bu konuda yaptıkları eylemleri kuvvetle
destekliyoruz.
Biz, hükümetin, bu
geçişleri denetim altına almak için gerekli tedbirleri bir an önce almasını
bekliyoruz. Petrol trafiğinin, gemi trafiğinin, genelde, Boğazlardan kontrollü
bir şekilde yapılması için, yıllardan beri üzerinde çalışılan projelerin
sonuçlandırılması gerektiğini düşünüyoruz. Bu arada, radar sistemleri kurulması
projesinin henüz hayata geçirilmemiş olmasını bir eksiklik olarak görüyoruz.
Ayrıca, bazı ülkelerin
uyguladığı gibi, bu kazaların azaltılması için, çift cidarlı tankerlerin
kullanılması gerektiği düşüncesindeyiz. Geçmiş hükümetler zamanında da bu konu
gündeme getirilmişti; fakat, bu konuda bir mevzuat düzenlemesine gidildiğini
henüz duymadık.
Değerli arkadaşlar, biz,
Cumhuriyet Halk Partisi olarak, bu konudaki olumlu kararımızı, olumlu
yaklaşımımızı bir kere daha belirtmek istiyoruz. Çevre konularında, hepimiz
-iktidar olarak, muhalefet olarak- büyük bir duyarlılık göstermemiz gerekiyor.
Çevre, bizim, gelecek kuşaklara sorunlarıyla devredemeyeceğimiz bir mirastır. O
bakımdan, çevrenin korunması konusunda, iktidar ile muhalefetin tam bir
işbirliği içinde hareket etmesi, ülkemizin çıkarları açısından özel bir önem
taşımaktadır.
İşte, bu düşüncelerle,
gündemimizdeki sözleşmenin onaylanmasını Cumhuriyet Halk Partisi olarak
desteklediğimizi belirtmek istiyorum.
Saygılarımı sunuyorum. (Alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür
ediyorum Sayın Öymen.
AK Parti Grubu adına,
İstanbul Milletvekilimiz Sayın Şirin; buyurun. (AK Parti sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA EMİN
ŞİRİN (İstanbul) - Muhterem Başkan, muhterem milletvekilleri; 1990 Tarihli
Petrol Kirliliğine Karşı Hazırlıklı Olma, Müdahale ve İşbirliği ile İlgili
Uluslararası Sözleşme ve Eklerine Katılmamızın Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısıyla ilgili olarak, Grubum AK Parti adına söz almış bulunuyorum;
hepinizi hürmetle selamlarım.
Benden evvel Cumhuriyet
Halk Partisi Grubu adına konuşan Sayın Onur Öymen, gerek önümüzde bulunan
anlaşmanın detayları gerekse konunun etrafında olan, Çanakkale ve İstanbul
Boğazını alakadar eden konularla ilgili gayet güzel açıklamalarda bulundu; ben
de bunlara bir iki kelime ilave etmek istiyorum.
Hakikaten, petrol
kirliliği, diğer kirliliklerle beraber, son derece önemli bir sorun haline
gelmiş vaziyette; özellikle, bu, Türkiye'yi de çok yakından alakadar ediyor.
Sayın Öymen'in de söylediği gibi, çift cidarlı tankerler başta olmak üzere,
Amerika'nın ve Avrupa'nın uygulamaya koyduğu Oil Pollution Anct; yani, Petrol
Kirlenme Kanununa benzer bir kanunun, bizim bu anlaşmalarımıza ilave olarak,
özellikle, Çevre Bakanlığı ve Ulaştırma Bakanlığımız tarafından süratle ele
alınıp, gündeme getirilmesi gerektiği kanaatindeyiz.
Bu düşüncelerle, mevcut
tasarıya olumlu oy vereceğimizi arz ederim; hürmetlerimle. (Alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür
ediyorum Sayın Şirin.
Tasarının tümü üzerindeki
görüşmeler tamamlanmıştır.
Tasarının maddelerine
geçilmesi hususunu oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
1 inci maddeyi okutuyorum
:
1990 TARİHLİ PETROL KİRLİLİĞİNE KARŞI HAZIRLIKLI OLMA,
MÜDAHALE VE
İŞBİRLİĞİ İLE İLGİLİ ULUSLARARASI SÖZLEŞME VE EKLERİNE
KATILMAMIZIN UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI
MADDE 1. - "1990
Tarihli Petrol Kirliliğine Karşı Hazırlıklı Olma, Müdahale ve İşbirliği ile
İlgili Uluslararası Sözleşme" ve eklerine katılmamız uygun bulunmuştur.
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
1 inci maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
2 nci maddeyi okutuyorum
:
MADDE 2.- Bu Kanun yayımı
tarihinde yürürlüğe girer.
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz isteği?.. Yok.
2 nci maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
3 üncü maddeyi okutuyorum
:
MADDE 3.- Bu Kanun
hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz isteği?.. Yok.
3 üncü maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
Sayın milletvekilleri,
tasarının tümü açıkoylamaya tabidir.
Açıkoylamanın şekli
hakkında Genel Kurulun kararını alacağım.
Açıkoylamanın elektronik
oylama cihazıyla yapılmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Oylama için 5 dakika süre
vereceğim. Bu süre içerisinde sisteme giremeyen üyelerin teknik personelden
yardım istemelerini, bu yardıma rağmen de sisteme giremeyen üyelerin, oy
pusulalarını, oylama için öngörülen 5 dakikalık süre içerisinde Başkanlığa
ulaştırmalarını rica ediyorum.
Ayrıca, vekâleten oy
kullanacak sayın bakanlar varsa, hangi bakana vekâleten oy kullandığını, oyunun
rengini ve kendisinin ad ve soyadı ile imzasını da taşıyan oy pusulasını, yine,
oylama için öngörülen 5 dakikalık süre içerisinde Başkanlığa ulaştırmalarını
rica ediyorum.
Oylama işlemini
başlatıyorum.
(Elektronik cihazla
oylama yapıldı)
BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri, 1990 Tarihli Petrol Kirliliğine Karşı Hazırlıklı Olma,
Müdahale ve İşbirliği ile İlgili Uluslararası Sözleşme ve Eklerine Katılmamızın
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısının açıkoylama sonucunu açıklıyorum:
Kullanılan oy sayısı :
232
Kabul : 232
Böylece, tasarı kabul
edilmiş ve kanunlaşmıştır; hayırlı olsun. (1)
(1) Açıkoylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağın
sonuna eklidir.
Karadeniz'in Kirliliğe
Karşı Korunması Komisyonunun Ayrıcalık ve Bağışıklıklarına İlişkin Anlaşmanın
Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu
raporunun müzakeresine başlıyoruz.
2. -
Karadeniz'in Kirliliğe Karşı Korunması Komisyonunun Ayrıcalık ve
Bağışıklıklarına İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında
Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/505) (S. Sayısı : 92) (1)
BAŞKAN - Komisyon ve
Hükümet yerinde.
Komisyon raporu, 92 sıra
sayısıyla bastırılıp, dağıtılmıştır.
Tasarının tümü üzerinde,
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına, Adana
Milletvekili Sayın Gaye Erbatur; buyurun. (CHP sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA N. GAYE
ERBATUR (Adana) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Karadeniz'in Kirliliğe
Karşı Korunması Komisyonunun Ayrıcalık ve Bağışıklıklarına İlişkin Anlaşmanın
Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun Tasarısıyla ilgili olarak,
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum; bu vesileyle, Yüce
Heyeti saygıyla selamlıyorum.
Sayın Başkan, sayın
milletvekilleri; İkinci Dünya Savaşı sonrasında hızla artan nüfus, sanayileşme
çabalarıyla teşvik edilen köyden kente göç, 1970'li yıllarda, çevrenin daha
önce görülmedik ölçüde ve hızla bozulmasına yol açmıştır. Bu kriz yeni
arayışların ortaya çıkmasına neden olmuş, Yeşil Barış Örgütü gibi çevreci
örgütler bu arayışa sivil toplumun cevabı olarak 1971 yılında kurulmuştur. 1972
yılında Birleşmiş Milletlerin Stockholm'de düzenlediği İnsan Çevresi
Konferansıyla çevre konusu uluslararası toplum gündemine girmiş, çevre
sorununun uluslarüstü niteliği açıklık kazanmıştır. Stockholm Konferansı, doğal
olarak, çevreci hareketlere de meşruiyet kazandırmıştır.
Sayın Başkan, sayın
milletvekilleri; çevrenin korunması konusunda Birleşmiş Milletlerin attığı bir
diğer önemli adım bu konuda bir rapor hazırlatmasıdır. 1987 yılında hazırlanan
"Ortak Geleceğimiz" başlıklı raporda, bugün herkesin sıkça söz ettiği
"sürdürülebilirlik" ilkesi geliştirilmiştir. Bu ilkeye göre, her
nesil, kaynakları, kendisinden sonra gelecek nesillerin kullanımındaki
tercihlerini yaşama geçirmesini engellemeyecek biçimde kullanmalıdır. Daha sonra
1992'de gerçekleştirilen Rio Zirvesi sonucunda kabul edilen iki belgeden biri
olan deklarasyon, çevre sorununu insan hakları ekseninde değerlendirmekte,
Gündem-21 ise, çevre konusunda etkisi olan kişi, kurum ve kuruluşlara sorumluluk
yüklemektedir. Johannesburg'da 2002 yılında yapılan konferansta ise yoksulluğun
önlenmesi ağırlık kazanmıştır. Zirve, yoksulluk sorunuyla çevre sorunları
arasındaki yakın ilişkiye işaret etmekte, zirve sonuç belgesinde, yine,
hükümetlere, iş çevrelerine, sivil topluma, uluslararası kuruluşlara görevler
verilmektedir. Bu bağlamda zirvede, hükümetler, sürdürülebilir kalkınmanın
sağlanması için açık taahhütlerde bulunmuşlardır. Sivil toplumun öneminin
altının çizildiği zirvede, hükümetler, iş dünyası ve sivil toplum arasındaki
ortaklıkların sayısında patlama yaşanmıştır. Zirve sırasında, 235 000 000
Amerikan Doları tutarında bir kaynağı kontrol eden 220 ortaklık beyan edilmiş
ve zirve süresince 60 ortaklık daha kurulmuştur. Afrika ülkelerinin özel bir
programla desteklenmesine karar verilmesi zirvenin bir diğer özelliğidir.
Sayın Başkan, sayın
milletvekilleri; çevrenin korunmasına ilişkin olarak Birleşmiş Milletler
tarafından yapılan ve yukarıda özetle vermeye çalıştığım çalışmalar sonucunda,
birçok ülke, önemli sözleşme ve protokole taraf olmuştur. Türkiye'nin taraf
olduğu sözleşme ve protokollerin sayısı 70 civarındadır. Dün görüştüğümüz
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Karadeniz'in Kirliliğe Karşı Korunması
Komisyonu Arasında Merkez Anlaşmasının Onaylanmasının ve bugün görüşmekte olduğumuz,
Karadeniz'in Kirliliğe Karşı Korunması Komisyonunun Ayrıcalık ve
Bağışıklıklarına
(1) 92 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.
İlişkin Anlaşmanın
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarıları da, bu kapsamda taraf
olunan 1992 tarihli Bükreş Sözleşmesi çerçevesinde gerçekleştirilen
düzenlemelerdir.
Karadeniz'in Kirliliğe
Karşı Korunması Sözleşmesine ilişkin tüm çalışmalarda, Türkiye aktif ve öncü
bir rol üstlenmiştir. Karadeniz'in korunmasını sağlayacak düzenlemelerin
uygulanmasında eşgüdümü sağlayacak kurumsal yapılanmanın gerçekleştirilmesinde
de aktif rol üstlenen Türkiye, bu amaçla kurulan koordinasyon merkezine
İstanbul'da ev sahipliği yapmayı
üstlenmiştir. Bu, Türkiye için çok olumlu bir gelişmedir.
Sayın Başkan, sayın
milletvekilleri; Karadeniz, dünyadaki en büyük içdenizlerden biridir.
Karadeniz, kıyısında bulunan devletler için özellikle balıkçılık, turizm ve
deniz taşımacılığı alanlarında yaşamsal öneme sahiptir.
Karadeniz'in çevresel
sorunları çok boyutludur. Karadeniz'in temel sorunları, kıyıdaş 6 ülkenin yoğun
kimyasal gübre ve ilaç kullanımı, petrol sızıntıları ve çok fazla avlanmanın
yarattığı sorunlardır. Karadeniz'in çevresel sorunlarını ana başlıklar altında
sıralarsak;
Toplam, 530 000
kilometreküp hacmi kolan Karadeniz'in, yüzde 90'ı anoksik; yani, oksijensiz
yapıdadır; burada, birçok canlı türünün yaşaması olanaksızdır. Canlıların
yaşayabildiği tabaka sadece 80 ile 200 metre arasındadır. Her yıl, 111 000 ton
petrol taşınmaktadır. Kara Avrupasının üçte 1'inin tüm atıkları Karadeniz'e
dökülmektedir. Her yıl Karadeniz'e ulaşan azotun yüzde 53'ü, fosforun yüzde
66'sı Tuna Havzasından kaynaklanmaktadır. Boşaltılan evsel atık oranı, yaklaşık
571 000 000 metreküptür. Karadeniz'e ulaşan yıllık kirletici madde oranı, 10
830 000 tondur. Tuna'dan gelen kirleticiler ise şöyledir: 800 000 ton organik
madde, 575 000 ton inorganik azot, 55 000 ton inorganik fosfor, 30 000 ton
organik fosfor, 90 000 ton demir, 206 000 ton petrol kökenli kimyasallar, 48
000 ton deterjan, 12 000 ton çinko, 6 000 ton manganez, 4 000 ton kurşun, 1 700
ton arsenik ve 700 ton cıva.
Kirliliğin diğer bir
sebebi ise, atılan çöplerden oluşan tehlikeli atıklar ve radyoaktif
elementlerdir. Bölge devletlerdeki mevcut atık radyoaktif maddenin karakteri
bozulmamıştır ve hâlâ insan sağlığına ve çevreye zarar vermektedir. Önlem
alınmadığı takdirde, potansiyel nükleer kazalar olabilecektir. Uluslararası
Atom Enerjisi Ajansı standartlarında olması gereken reaktörlerin de, halen
tehlikeli oldukları kararına varılmıştır.
20 nci Yüzyılın ikinci
yarısına kadar nispeten dengeli bir seyir izleyen Karadeniz, 70'li ve 80'li
yıllarda balık türlerinin bileşimindeki belirgin değişmeyle, ekosisteminde
bozulmaların başladığının sinyallerini vermiştir. Bunun yanı sıra, yosun
kütlelerinde artış ile suyun berraklığında azalmalar gözlemlenmiş ve birkaç
egzotik tür ortaya çıkmıştır.
Karadeniz, bir yandan
gözde bir turizm merkezi haline gelirken, diğer yandan gemi taşımacılığı,
sanayi ve sahil yerleşimleri gibi talepler karşısında kıyılardaki baskılar
artmıştır. Bu tabloya yerleşimlerin ve sanayiin atıksularının arıtılmadan
Karadeniz'e boşaltılması durumu da eklenince, bölgedeki ülkeler, uluslararası
kuruluşların da desteğiyle, Karadeniz ekosisteminin geri kazanımını ve doğal
kaynakların sürdürülebilir kullanımını sağlamak, Karadeniz deniz çevresinin
kirlenmesini önlemek ve kıyı alanlarında çevre dostu insan faaliyetlerini
teşvik etmek üzere, yasal bir çerçeve oluşturulmasına karar vermişlerdir. Bu
amaç doğrultusunda, Karadeniz'e kıyısı olan Bulgaristan, Gürcistan, Romanya,
Rusya Federasyonu, Ukrayna ve Türkiye'nin çabalarıyla, Karadeniz'in Kirliliğe
Karşı Korunması Sözleşmesi ve buna bağlı 3 ekprotokol, 21 Nisan 1992 tarihinde
Bükreş'te imzalanarak, 15 Ocak 1994 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiştir.
Bükreş Sözleşmesi ve Eki Protokolleri ile Stratejik Eylem Planında yer alan
gereklilikleri yerine getirmek amacıyla, Karadeniz'in Kirliliğe Karşı Korunması
Komisyonu, bölgesel bir karar alma organı olarak oluşturulmuştur. Söz konusu Komisyon,
her bir Karadeniz ülkesinin çevre konularından sorumlu üst düzey yetkililerince
temsil edilmektedir.
Türkiye, Karadeniz deniz
çevresinin ve doğal kaynaklarının korunmasıyla ilgili çalışmalara, Bükreş
Sözleşmesinin hazırlanmasıyla başlayan yıllardan bu yana öncülük etmektedir. Bu
kapsamda, Karadeniz Komisyonu ile Komisyona destek sağlamak üzere kurulan Daimî
Sekreteryaya, İstanbul, ev sahipliği yapmaktadır.
Sözleşme ve programların
hükümleri çerçevesinde kurulan faaliyet merkezleri ve bunlara bağlı danışma
grupları, taraf ülkelerce yürütülmektedir. Karadeniz Komisyonuna bağlı olarak
mevcut 6 faaliyet merkezi bulunmaktadır. Bu kapsamda, Türkiye, karasal
kaynaklardan kaynaklanan kirletici madde boşaltımlarının değerlendirilmesi ve
kontrolüne ilişkin eylemler konusunda teknik destek sağlayacaktır.
Ukrayna, bölgesel olarak
koordine edilen ulusal durum ve eğilim izleme programları ağının oluşturulması
ve daha sonra, çevresel kalite hedeflerinin geliştirilmesi üzerinde
yoğunlaşacaktır. Bu grup, ayrıca, bölgesel izleme stratejisine dahil edilecek
kirliliğin biyolojik etkilerinin izlenmesine ilişkin bölge çapında bir program
hazırlanması için de çalışacaktır.
Bulgaristan, petrol veya
tehlikeli kimyasal maddelerin çıkarılması, deniz yoluyla nakliyesi,
bulundurulması ve depolanmasına ilişkin kazalar sonucundaki acil durum
önlemlerini, özellikle uluslararası önlemlere ilişkin bölgesel yaklaşımı
koordine edecektir.
Rusya Federasyonu,
sürdürülebilir kaynak kullanımının sağlanmasına yönelik ortak bilgi ve deneyim
değişimini kolaylaştıracak ve özellikle piyasa ekonomisine geçişten kaynaklanan
çevreye yönelik tehditler dışında kıyı bölgesi yönetimi için metodolojiler
geliştirecektir.
Gürcistan, Karadeniz'de
biyolojik çeşitliliğin korunması için önlemler, koordinasyon ve teknik destek
sağlayacak, biyolojik çeşitliliğin envanterini hazırlayacak ve bunları düzenli
olarak güncelleştirecektir.
Romanya ise, esas olarak
deniz ekosistemlerinin korunması ve restorasyonu konularında teknik destek sağlamak
ve faaliyetleri koordine etmek üzere görev yapacaktır.
Karadeniz çevresinin
iyileştirilmesi ve korunması çabaları, kıyı devletlerinin ulusal düzeydeki
uygulamaları ve Dünya Bankası küresel çevre imkânı, Birleşmiş Milletler
Kalkınma Programı, Birleşmiş Milletler Çevre Programı, Avrupa Komisyonu ve
Uluslararası Denizcilik Örgütü gibi bölgesel ve uluslararası kuruluşlarla
işbirliği halinde devam etmektedir. Bu bağlamda, Karadeniz'in Kirliliğe Karşı
Korunması Komisyonunun ayrıcalık ve bağışıklıklarına ilişkin anlaşma
hazırlanmıştır. 28 Nisan 2000 tarihinde İstanbul'da imzaya açılan bu anlaşma,
Karadeniz ülkelerinin gerek İstanbul'daki merkezinde gerek 6 kıyıdaş ülkedeki
aktivite merkezlerinde yapılacak toplantılara, geçici veya sürekli görevlerle
katılacak temsilci ve bağışıklıkları düzenlemektedir. Anlaşma, bugüne kadar 5
Karadeniz ülkesi tarafından imzalanmıştır. Anlaşma hükümlerinin yürürlüğe
girmesi için, 4 imzacı devlet tarafından onaylanması öngörülmektedir. Karadeniz
Komisyonunun Ayrıcalık ve Bağışıklıklarına İlişkin Anlaşmanın yeterli sayıda
kıyıdaş devlet tarafından onaylanarak yürürlüğe girmesi, Komisyonun etkin
biçimde çalışmasını ve Bükreş Sözleşmesinin hükümlerinin gereğince
uygulanmasını sağlayacaktır. Bu nedenle, bu anlaşmanın onaylanmasına olumlu oy
kullanacağız.
Ancak, bu gelişmelere
rağmen, Karadeniz'de kirliliğin önüne geçildiğini söylemek, ne yazık ki, mümkün
değildir. Bu nedenlerle, görüşmekte olduğumuz kanun tasarısının, Karadeniz
kirliliğinin önlenmesine olumlu katkıda bulunacağına inanıyorum.
Sayın Başkan, değerli
üyeler; burada çok önemli temel bir sorun vardır. Bu kanun tasarısının ve
çevreye ilişkin diğer uluslararası sözleşmelerin, protokollerin, uluslararası
bildirge ve kararların uygulayıcısı, Çevre ve Orman Bakanlığı olacaktır. Çok
önemli görevleri bulunan Çevre Bakanlığının güçlendirilmesi yerine, bir başka
bakanlıkla birleştirilerek güçsüzleştirilmesini doğru bulmadığımızı, daha önce
defalarca belirttik.
Bir uluslararası
sözleşmenin imzalanması ve onaylanması, o anlaşmanın hayata geçirilmesini
sağlayacak kurumsal yapıların bulunduğu varsayımına dayanılarak yapılır.
Türkiye, hem bu sözleşmeleri onaylıyor hem de kurumsal yapılanmayı zayıflatmayı
tercih ediyorsa, bu durum, sadece, dostlar alışverişte görsün mantığıyla
açıklanabilir.
1978 yılından bu yana,
önce müsteşarlık olan, sonra genel müdürlüğe dönüştürülen ve nihayetinde
bakanlık yapılanmasına kavuşan, olanaksızlıklara rağmen, çevre gibi çok boyutlu
bir konuda başarılı sınavlar verebilen bir yapılanmayı ortadan kaldırarak başka
bir bakanlıkla birleştirmek, çağı ve çağın gereklerini anlamamak demektir. Dileriz ki, bakanlıkların sayısını azaltmak
zorlamasıyla birleştirilen ve esnek olmayan, eşgüdüm sorunları bulunan, devasa
bir yapıya dönüşen Çevre ve Orman Bakanlığı, bu protokollerin uygulanmasını
sağlayabilir; değilse, kâğıt üzerinde kalan düzenlemeleri kabul etmekle
kalacağımızı, üzülerek belirtmek isterim.
Sayın Başkan, sayın
milletvekilleri; sözlerime son verirken, hükümetin çevre sorunlarını
kavrayışındaki karmaşaya rağmen, bu anlaşmanın onaylanmasını olumlu bulduğumuzu
bir kez daha belirtir, Yüce Heyetinizi saygıyla selamlarım. (Alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür
ediyorum Sayın Erbatur.
İkinci söz isteği, AK
parti Grubu adına, Şanlıurfa Milletvekili Sayın Müfit Yetkin'e ait.
Buyurun Sayın Yetkin. (AK
Parti sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA A.
MÜFİT YETKİN (Şanlıurfa) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Karadeniz'in
Kirliliğe Karşı Korunması Komisyonunun Ayrıcalık ve Bağışıklıklarına İlişkin
Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun Tasarısı üzerinde, AK
Parti Grubu adına söz almış bulunuyorum; bu vesileyle, Yüce Meclisi saygıyla
selamlıyorum.
Karadeniz'in doğal
kaynaklarının, sağlık yönünden, ekonomik ve sosyal açılardan sahip olduğu
değerlerin bilincinde olarak, Karadeniz'in deniz çevresinin ve canlı
kaynaklarının korunması amacıyla Karadenizin Kirliliğe Karşı Korunması Sözleşmesi;
yani Bükreş Sözleşmesi ve Eki Protokolleri, 21 Nisan 1992 tarihinde Bükreş'te,
Karadeniz'e kıyısı bulunan Bulgaristan, Gürcistan, Romanya, Rusya Federasyonu,
Türkiye ve Ukrayna arasında imzalanarak, 15 Ocak 1994 tarihi itibariyle
yürürlüğe girmiştir.
Bükreş Sözleşmesi ve Eki
Protokolleri, Karadeniz çevresinin korunması için Karadeniz ülkelerinin ortak
eylemler gerçekleştirmesine yönelik çerçeveyi belirlemektedir.
Diğer taraftan, Bükreş
Sözleşmesine taraf 6 Karadeniz devleti, Karadeniz çevresinin rehabilitasyonu,
korunması ve Karadeniz bölgesinde sürdürülebilir bir kalkınma sağlanması
amacıyla, bölgesel stratejiyi belirleyen Karadeniz'in Korunması ve
Rehabilitasyonuna İlişkin Stratejik Eylem Planını, 31 Ekim 1996 tarihinde,
İstanbul'da kabul ederek, Bükreş Sözleşmesi ve Eki Protokollerinde yer alan
taahhütlerini eyleme dönüştüreceklerini bir kez daha teyit etmişlerdir.
Türkiye, Bükreş
Sözleşmesi ve Eki Protokolleri ile Stratejik Eylem Planını onaylayarak,
Karadeniz bölgesinin çevresinin korunması yönünde bölgesel düzeyde taahhütte
bulunmuş ve Karadeniz'in ekosisteminin sosyal ve ekonomik eşsiz değerlerinin
korunabilmesi ve gelecek kuşaklara aktarılabilmesi için önemli sorumluluklar
üstlenmiştir.
Türkiye, Bükreş Sözleşmesi kapsamında böylesine
önemli bölgesel bir platforma ev sahipliği yaparken ve yıllardır süregelen,
bölgedeki öncü devlet kimliğini korurken, söz konusu merkez anlaşmasının
onaylanması, ülkemiz açısından büyük önem arz etmektedir.
Karadeniz Komisyonunun 6
kıyıdaş ülke arasında paylaşılmış olan, her biri farklı alanlarda
görevlendirilmiş aktivite merkezleri bulunmaktadır.
28 Nisan 2000 tarihinde
İstanbul'da imzaya açılan Karadeniz Komisyonunun Ayrıcalık ve Bağışıklıklarına
İlişkin Anlaşma, Karadeniz ülkelerinin gerek İstanbul'daki yönetim merkezinde
gerek 6 kıyıdaş ülkedeki aktivite merkezlerinde, toplantılara geçici veya
sürekli görevlerle katılacak temsilci veya uzmanların görevlerinin bağlantıları
ile yararlanacakları ayrıcalık ve bağışıklıkları düzenlemektedir.
Anlaşma, bugüne kadar 5
Karadeniz ülkesi tarafından imzalanmıştır. Anlaşma hükümleri, yürürlüğe girmesi
için, 4 imzacı devlet tarafından onaylanması gereğini öngörmektedir.
Karadeniz Komisyonunun
Ayrıcalık ve Bağışıklıklarına İlişkin Anlaşmanın yeterli sayıda kıyıdaş devlet
tarafından onaylanarak yürürlüğe girmesi, Komisyonun etkin biçimde çalışmasını
ve Bükreş Sözleşmesinin hükümlerinin gereğince uygulanmasını sağlayacaktır.
Bu anlaşmanın
onaylanmasına vereceğiniz destek için şimdiden teşekkür ediyor; Yüce Meclisi
saygıyla selamlıyorum. (Alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim
Sayın Yetkin.
Tasarının tümü üzerindeki
görüşmeler tamamlanmıştır.
Tasarının maddelerine
geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
1 inci maddeyi okutuyorum
:
KARADENİZ'İN KİRLİLİĞE KARŞI KORUNMASI KOMİSYONU'NUN
AYRICALIK VE BAĞIŞIKLIKLARINA İLİŞKİN ANLAŞMANIN ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞU
HAKKINDA KANUN TASARISI
MADDE 1. - 28 Nisan 2000
tarihinde İstanbul'da imzalanan "Karadeniz'in Kirliliğe Karşı Korunması
Komisyonunun Ayrıcalık ve Bağışıklıklarına İlişkin Anlaşma"nın onaylanması
uygun bulunmuştur.
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz isteği?.. Yok.
1 inci maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
2 nci maddeyi okutuyorum
:
MADDE 2. - Bu Kanun
yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
BAŞKAN - 2 nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
3 üncü maddeyi okutuyorum
:
MADDE 3. - Bu Kanun
hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN - 3 üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Tasarının tümü
açıkoylamaya tabidir.
Açıkoylamanın şekli
hakkında Genel Kurulun kararını alacağım.
Açıkoylamanın elektronik
oylama cihazıyla yapılmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Oylama için 4 dakika süre
vereceğim. Bu süre içerisinde sisteme giremeyen üyelerin teknik personelden
yardım istemelerini, bu yardıma rağmen de sisteme giremeyen üyelerin, oy
pusulalarını, oylama için öngörülen 4 dakikalık süre içerisinde Başkanlığa
ulaştırmalarını rica ediyorum.
Ayrıca, vekâleten oy kullanacak
sayın bakanlar var ise, hangi bakana vekâleten oy kullandığını, oyunun rengini
ve kendisinin ad ve soyadı ile imzasını da taşıyan oy pusulasını, yine, oylama
için öngörülen 4 dakikalık süre içerisinde Başkanlığa ulaştırmalarını rica
ediyorum.
Oylama işlemini
başlatıyorum.
(Elektronik cihazla
oylama yapıldı)
BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri, Karadeniz'in Kirliliğe Karşı Korunması Komisyonunun Ayrıcalık
ve Bağışıklıklarına İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında
Kanun Tasarısının açıkoylama sonucunu açıklıyorum:
Kullanılan oy sayısı :
216
Kabul : 215
Ret : 1
Böylece, kanun tasarısı
kabul edilmiş ve kanunlaşmıştır; hayırlı olsun. (1)
Sayın milletvekilleri,
birleşime 10 dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati : 17.32
İKİNCİ OTURUM
Açılma Saati : 17.47
BAŞKAN : Başkanvekili İsmail ALPTEKİN
KÂTİP ÜYELER : Mehmet DANİŞ (Çanakkale), Ahmet KÜÇÜK
(Çanakkale)
BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 92 nci Birleşiminin İkinci
Oturumunu açıyorum.
Çalışmalarımıza
kaldığımız yerden devam ediyoruz.
VI. - KANUN TASARI VE
TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
3. - Akdeniz'de Tehlikeli Atıkların Sınırötesi Hareketleri
ve Bertarafından Kaynaklanan Kirliliğin Önlenmesi Protokolünün Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ile Çevre ve Dışişleri Komisyonları
Raporları (1/406) (S. Sayısı : 94)
BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri, Akdeniz'de Tehlikeli Atıkların Sınırötesi Hareketleri ve
Bertarafından Kaynaklanan Kirliliğin Önlenmesi Protokolünün Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı, Dışişleri Komisyonunca, İçtüzüğün 88
inci maddesine göre komisyona geri alındığından, müzakeresini erteliyoruz.
Sayın milletvekilleri,
Türk Ticaret Kanunu, Vergi Usul Kanunu, Damga Vergisi Kanunu, İş Kanunu ve
Sosyal Sigortalar Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı ve
Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu
raporunun müzakeresine başlıyoruz.
4. - Türk Ticaret Kanunu, Vergi Usul Kanunu, Damga Vergisi Kanunu,
İş Kanunu ve Sosyal Sigortalar Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun
Tasarısı ve Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji
Komisyonu Raporu (1/586) (S. Sayısı :154) (1)
BAŞKAN - Komisyon?..
Hazır.
Hükümet?.. Hazır.
Komisyon raporu 154 sıra
sayısıyla bastırılıp, dağıtılmıştır.
Tasarının tümü üzerinde,
AK Parti Grubu adına, Balıkesir Milletvekilimiz Sayın Ahmet Edip Uğur; buyurun.
(AK Parti sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA
AHMET EDİP UĞUR (Balıkesir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türk
Ticaret Kanunu, Vergi Usul Kanunu, Damga Vergisi Kanunu, İş Kanunu ve Sosyal
Sigortalar Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı üzerinde, AK
Parti Grubu adına, görüşlerimi açıklamak üzere söz almış bulunuyorum; Yüce
Heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Son yıllarda tüm dünyayı
etkisi altına alan küreselleşme akımı, sermayenin dünyanın bütün bölgelerinde
rahatça dolaşmasını ve yatırımlarda kullanılmasını kolaylaştırmıştır; zaten,
küreselleşme ve dünyayla entegrasyon düşüncesinin asıl amaçlarından biri de
budur.
(1) 154 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.
Yabancı sermaye, fark
gözetmeksizin, kendisi için uygun ortam bulunan bütün ülkelere gitmekte, bu
ortam bozulduğunda ise, çıkmaktadır. Yabancı sermayenin bir ülkeye girişi, ülke
ekonomisi için nasıl olumlu bir etki yapıyorsa, çıkışı da, ülke ekonomisini o
ölçüde olumsuz yönde etkilemektedir. Bu durum, Türkiye'nin son yıllarda
yaşadığı bütün ekonomik ve finansal krizlerde gözlenmektedir. Bu nedenle,
yabancı sermayenin ülkeye sağlıklı bir şekilde girmesi, üretime ve ekonomik
yatırımlara yöneltilmesi için gerekli ortamın sağlanması, iyi işleyen bir
ekonominin oluşturulması ve dünyada yaşanan ekonomik ve finansal krizlerden en
az şekilde etkilenmede zorunlu görülmektedir.
Diğer taraftan, ülkeye
yabancı sermaye girişini artırmanın yanı sıra, yatırım yapmak isteyen yerli
girişimcilerin de özendirilmesi ve teşvik edilmesi, ülke ekonomisinin sağlıklı
bir yapıya kavuşması için hayatî önem arz etmektedir.
Bir kere ve en başta
söylenmesi gereken bir husus, Türkiye'deki idarî engellerin iş maliyetini
artırdığıdır. Dünya Ekonomik Forumunun global rekabet gücü raporuna göre, Türk
iş ortamının rekabet alanında en önde gelen dezavantajlarından biri, bürokratik
engellerdir. Ortalama olarak, Türkiye'deki yatırımcılar, yönetim için
harcadıkları zamanın yaklaşık yüzde 20'sini devlet düzenlemeleri ve idarî
gereklilikleri aşmak için harcamaktadırlar. Bir karşılaştırma yaparsak, bu
oranın, Merkezî ve Doğu Avrupa'da sadece yüzde 8 ve Latin Amerika'da yüzde 4
olduğu bu raporda belirtilmektedir. Türk firmaları, aynı zamanda, özellikle
devlet prosedürleriyle uğraşmak üzere, tam zamanlı birçok eleman çalıştırdıklarını
bildiriyor. Yabancı Yatırım Danışmanlık Servisi (FIAS) tarafından incelenen
yatırımcıların yüzde 65'inden fazlası, bürokrasiyle daha etkin bir biçimde başa
çıkmak için, uzmanlaşmış danışman veya Ankara'nın prosedür ve ilişki
bilgilerini haiz olan evrak takipçisi kullandıklarını bildirmişlerdir. Basitçe
dile getirilirse, bürokrasiyle uğraşmanın ekmaliyeti ve buna bağlı gecikmeler,
Türkiye'de iş yapmayı daha pahalı hale getirmektedir.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; hükümetimizin ortaya koyduğu ve kamuoyuna tarihleriyle
birlikte taahhüt olarak sunduğu acil eylem planında, özel sektör odaklı,
doğrudan yabancı yatırımları özendiren tedbirlerin yürürlüğe konulacağı
kapsamında, şirketlerin kaydına ilişkin prosedürleri basitleştirmek ve daha
verimli hale getirmek amacıyla yapılacak yasal değişiklikler, bu kanun
tasarısının kabulüyle gerçekleşmiş olacaktır. Gerek Türkiye Ticaret ve Sanayi
Odaları, Ticaret Borsaları Birliği gerekse de iş âleminin diğer temsilcileri
tarafından, bürokratik işlemlerin basitleştirilmesi, hemen hemen her platformda
dile getirilmektedir. Şirket kuruluşu esnasında ve müteakip yıllarda tasdiki
zorunlu olan yasal defterlerin, noterler yerine, odalar bünyesindeki ticaret
sicil memurluklarında tasdik edilmesi, bu yönde yasal değişikliklerin acilen
yerine getirilmesi talep edilegelmektedir.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; bu kanun tasarısı, şirket kuruluşlarında yaşanan gereksiz ve
mükerrer işlemlerin giderilmesine yönelik olarak hazırlanmış; bu tasarının
yasalaşmasıyla, yeni düzenlemeyle, şirket kuruluşunda 19 aşamadan oluşan
işlemler -ki bunları tek tek sayarak zamanınızı alacak değilim- üç aşamaya
indirilmiştir. Bu üç aşama;
1 - Hazırlanan taslak
anasözleşmenin noter tarafından onaylanması,
2 - Bankaya sermayenin
binde 1'i oranındaki tüketici fonunun ve ticaret sicil harcının yatırılması,
3 - Ticaret odası
bünyesinde, ticaret sicil memurluğuna şirketin kuruluş tescilinin
yaptırılmasıdır.
Üç aşamaya
indirilmesiyle, şirket kuruluş işlemlerinin, oluşturulan tek tip bildirim formu
sayesinde, aynı gün ve tek merkezde, doğrudan doğruya ticaret sicil memurları
tarafından, ticaret ve sanayi odalarında sonuçlandırılması sağlanacaktır.
Geliştirilecek tek tip
şirket kuruluş bildirim formunun, ticaret sicili memurlarınca ilgili kamu kurum
ve kuruluşlarına gönderilmesiyle, yerli ve yabancı yatırımcıların değişik kamu
kurum ve kuruluşlarına -örneğin, Maliye Bakanlığına, vergi dairesine, Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına, Sosyal Sigortalar Kurumuna- yapacakları
başvurulara ilişkin işlemler yerine getirilmiş olacaktır. Yatırımcıların
değişik kamu kurum ve kuruluşlarına çoğu benzer belgelerle müracaat ederken
kaybettikleri zaman önlenmiş olacaktır. Böylece, ticaretin, ticarî
girişimcilerin, yerli ve yabancı yatırımcıların özendirilmesi, bürokrasinin
azaltılması, kamu hizmetlerinin etkin, verimli ve hızlı şekilde yerine getirilmesi
sağlanacaktır.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; yatırım olursa, işyeri olacak; işyeri olursa, iş ve istihdam
imkânı, en önemlisi üretim olacaktır. Bu tasarının temel amacı da, zaten,
üretim ve yatırımın hızlandırılmasıdır.
Bu vesileyle, tasarının
kanunlaşarak yürürlüğe girmesi ve girişimciye -ki, neticede topluma- bir yararı
olacağı inancıyla sözlerimi tamamlıyor; Yüce Heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
(AK Parti sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür
ediyorum Sayın Uğur.
Cumhuriyet Halk Partisi
Grubu adına, Sayın Mustafa Özyürek; buyurun efendim.
CHP GRUBU ADINA MUSTAFA
ÖZYÜREK (Mersin) - Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; görüşmekte
olduğumuz kanun tasarısı hakkında, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına, söz
almış bulunuyorum; hepinizi saygıyla selamlarım.
Görüşmekte olduğumuz
kanun tasarısı, çeşitli kanunlarda değişiklik yapmak suretiyle şirket
kuruluşunu kolaylaştırma amacını taşıyan bir tasarı. Öncelikle, uzun zamandır
Türkiye'de üzerinde durulan, şirket kuruluşuyla ilgili, yabancı sermayeyle
ilgili işlerin kolaylaştırılması, çabuklaştırılması, bürokrasinin azaltılması
amacıyla bu tasarı hazırlanmıştır. Bu tasarının getirilmiş olması, gerçekten,
son derece yararlıdır.
Türkiye, uzun zamandır,
pek çok konuda bürokratik işlem yaratan, yapılması gereken işleri zorlaştıran
bir anlayışla yüzlerce kanun çıkardı, binlerce tüzük ve yönetmelik çıkardı.
Vatandaşa güvensizlikten kaynaklanan, insanlara güvensizlikten kaynaklanan, bu,
işi zorlaştırma, mükerrerleştirme, tekrar tekrar evrak isteme yönteminin,
mutlaka, önüne geçilmesi gerekiyor. Bu kadar yoğun evrak istenmesinin, işlerin
zorlaştırılmasının temelinde, belki, Türkiye'de yolsuzlukları önleme anlayışı
vardır; ama, görülmüştür ki, evrak sayısını artırarak, işlem sayısını
artırarak, imza sayısını artırarak usulsüzlük yapılmasının önüne geçmek mümkün
değildir. Bütün mesele, yasayla çerçevenin iyi çizilmesi ve çizilen bu
çerçeveye uygun şekilde icraatın yapılmasıdır. Geçen hafta, artık, yabancı
sermayeyle ilgili olarak bu tip şikâyetleri ortadan kaldıracak bir çerçeve
yasasını Türkiye Büyük Millet Meclisi kabul etmiştir. Meclis, bu konuda üzerine
düşen görevi yapmıştır.
Şimdi, şirket kuruluşuyla
ilgili olarak önümüze gelen bu tasarıyı kabul etmek suretiyle, şirket
kuruluşlarındaki şikâyetleri de ortadan kaldıracak bir çerçeve kanunu kabul
etmiş olacağız; ama, Meclisten kanun çıkarılmış olması, Türkiye Büyük Millet
Meclisinin amacını açık seçik ortaya koymuş olması, sorunların çözümünde
yeterli olmuyor. Bürokrasinin de, bu konuyla yetkili olan yöneticilerin de,
Türkiye Büyük Millet Meclisinin neyi amaçladığını düşünerek ona uygun işlem
yapması, ona uygun çalışma yapmasıyla sonuç alınabilir. Yoksa, bürokrasi işi
zora sokmak istiyorsa, bürokrasi vatandaşın işini kolaylaştırmak istemezse,
"verdiğiniz dilekçenin virgülü eksik" diye geri çevirir,
"istenen evrakların bazıları eksik olmuş, yanlış olmuş" der ve
"bugün git yarın gel" anlayışıyla işleri yine çıkmaza sokabilir. Öyle
inanıyorum ki, bürokrasimiz, Türkiye Büyük Millet Meclisinin bu konudaki
niyetini, amacını, doğru yorumlamak suretiyle işleri hızlandıracaktır.
Şimdi, Türkiye'de iş
yapmak isteyen özel sektörümüz için, Türkiye'de iş yapmak isteyen yabancı
sermaye için, formalite, bürokrasi açısından, bu tasarı kabul edildikten sonra
bir sorun kalmaması lazım. Dediğim gibi, uygulamada da, Türkiye Büyük Millet
Meclisinin amacı, niyeti doğru anlaşılır ve doğru tatbikat yapılırsa. Bunun
sağlanması gerekiyor.
Umarım ve dilerim ki,
özel sektörümüz, Türkiye'de iş yapmak isteyen insanlar, iş yapmamak için veya
işte, paralarını daha kolay kaynaklarda değerlendirmek için reel sektörden, iş
yapmaktan uzak durmazlar, artık, Türkiye Büyük Millet Meclisinin kendilerine
sağladığı bu olanaktan da yararlanmak suretiyle daha çok yatırım yaparlar, daha
çok şirket kurarlar ve daha çok yabancı sermayeyi, doğrudan yabancı sermayeyi,
Türkiye'ye çekme fırsatını buluruz.
Biz, Cumhuriyet Halk
Partisi olarak, doğrudan yabancı sermayenin önündeki engellerin
kaldırılmasından yanayız; o nedenle, geçen hafta görüşülen tasarıya olumlu oy
verdik. Özel sektörün iş yapması, şirket kurması, yatırım yapmasının önündeki
engellerin de kaldırılmasından yana olduğumuz için bu tasarıya da olumlu oy
vereceğiz. Yeter ki, Türkiye Büyük Millet Meclisinin bu iyi niyetli girişimi
aynen uygulamaya yansısın ve vatandaş "bugün git yarın gel"
anlayışından kurtulsun. Bütün mesele, bundan sonra daha çok şirket kurulması,
daha çok yatırım yapılması, daha çok iş yapılmasıdır.
Elbette, sadece
formaliteleri azaltmak suretiyle, yatırımların birden artacağı, yabancı sermaye
geleceği gibi bir hayale kapılmak gerçekçi değildir. Zaten, bu formalitelerin,
bir kısmı eziyete dönüşmüş olan bu bürokrasinin kaldırılması gerekir. Bu, bizim
görevimizdir; yani, vatandaşa güvenen, vatandaşın kolay hizmet almasını
sağlayan bir kamu yönetimi kurmak, Türkiye Büyük Millet Meclisinin görevidir;
bunun gereğini elbirliğiyle yapmalıyız. Bunun gibi pek çok alanda, vatandaşımızın
şikâyet ettiği kırtasiyeciliği, bürokratik engelleri, işi zorlaştıran
formaliteleri kesinlikle kaldıran, bütün işleri basitleştiren yolları
elbirliğiyle gerçekleştirmeliyiz. Bu, Cumhuriyet Halk Partisinin de seçim bildirgelerinde
yer alan bir düzenlemedir; çünkü, biz, vatandaş odaklı bir devlet
yapılanmasından yanayız. Vatandaşına güvenmeyen, vatandaşı hakkında, mutlaka
yanlış yapacaktır diye düşünen değil, öncelikle vatandaşının beyanına güvenen,
vatandaşının beyanını doğru kabul eden, eğer bu güvene rağmen yanlış yapan,
yolsuzluk yapan varsa, onun üstüne kararlılıkla giden bir kanunlar kararlar
sistemini kurmak ve ona uygun mekanizmaları hayata geçirmek lazım. Biz, bu yasa
tasarısını, bu açıdan atılmış önemli bir adım olarak görüyoruz. Cumhuriyet Halk
Partisi olarak, bu tasarıyı destekliyoruz ve çıktığı andan itibaren de, gerekli
formalitelerin ortadan kaldırılmasını, çıkarılması gereken tüzüklerin, yönetmeliklerin
en kısa sürede yürürlüğe konulmasını ve bürokrasinin hızlı bir şekilde
çalışması suretiyle, yatırımcının, şirket kurmak isteyen insanların önündeki
engellerin kaldırılmasını diliyoruz.
Değerli arkadaşlarım,
şirketlerin kurulmasında, bugüne kadar, serbest muhasebeciler, serbest
muhasebeci malî müşavirler ve yeminli malî müşavirler, büyük görev
yapmışlardır; bu formaliteleri bilmeyen vatandaşlarımıza kolaylık sağlamışlardır
ve formaliteleri hızlandırma yönünde çaba harcamışlardır. Bugün,
kolaylaştırdığımız sistemin, daha da hızlı işlemesi noktasında, yine bu meslek
mensuplarının, elbette avukatlarımızla birlikte, elbette bu konuda ihtisası
olan diğer insanlarla birlikte, etkin bir şekilde görev yapacaklarından kuşku
duymuyorum. Bakanlığımızın, bu meslek mensuplarının ve avukatlarımızın da,
yerini, şirket kuruluşundaki fonksiyonunu tespit etmek suretiyle, mekanizmaları
hızlandıracağına inanıyorum.
Bu duygu ve düşüncelerle,
Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum ve bu yasa tasarısına Cumhuriyet Halk
Partisi Grubu olarak olumlu oy vereceğimizi bir kez daha ifade etmek istiyorum.
Teşekkürler ediyorum.
(Alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim
Sayın Özyürek.
Şimdi, şahsı adına, Adana
Milletvekili Sayın Tacidar Seyhan; buyurun. (CHP sıralarından alkışlar)
TACİDAR SEYHAN (Adana) -
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; tabiî, önce komisyonumuzda görüşülen,
bugün de Genel Kurulda görüştüğümüz kanun tasarısıyla ilgili çok memnuniyet
verici gelişmeler yaşandı hem komisyonumuzda hem daha önceki hazırlıklarda.
Bilindiği gibi,
Türkiye'de hep şikâyet ettiğimiz şey, bürokrasinin tıkanıklığı, işlemeyişi,
işlerliği sırasında vatandaşa, işletmeye çok ciddî engeller çıkarmasıydı. Büyük
bir ölçüde bunları aştık, aşıyoruz bu tasarıyla.
Bilindiği gibi, bu
tasarı, işlemleri tamamen ortadan kaldırmıyor aslında; 19 işlemi, sadece
şirketler ve teşebbüsler anlamında, yani, onlar nezdinde 3'e indiriyor; fakat,
bu işlemi kim üstleniyor; ticaret sicil memurlukları üstleniyor. Maliye
Bakanlığı nezdinde ve Çalışma Bakanlığı nezdinde, bütün işlemler ticaret sicil
memurluklarınca yapılıyor, buralara bildiriliyor. Zaten, olması gereken de bu
idi.
Şimdi, Sayın Bakanım ve
Müsteşarım buradayken, ciddî bir sıkıntıyı dile getirmek istiyorum. Tabiî,
koordinasyon merkezi oluşturmak kolay değil, buralarda işlem yürütmek kolay
değil. Sayın Bakanımın yazılı beyanından da öğrendiğimiz gibi, yılda 3 000
anonim şirket, 35 000 limitet şirket kuruluyor. Bugünkü miktarda, nisan ayı
itibariyle anonim şirketler 92 313, limitet şirketler de 526 639'a ulaşmıştır;
yani, ticaret sicil memurluklarında, eğer, anasözleşmelerin yenilenmesini
saymazsak, o zaman tabi olunacak işlemi saymazsak, sanıyorum, bir yıl
içerisinde 38 000 müracaat yaşanacak. Eskiden olmuyor muydu; oluyordu tabi;
ama, sadece ticaret sicil memurluğunun görevini üstleniyordu orası, bir bilgi
merkezi olarak geliyordu; ama, şimdi, hem bilgi merkezi hem koordinasyon
merkezi. Bu bilinçle, ticaret sicil memurluklarında ciddî düzenlemelerin
yapılması gerekir; yani, bizim bu işlemi yaparken bir yönetim planlaması
reformuna da ihtiyacımız olduğu açıktır. Neyi kaldırdı? Hakikaten, bundan önce
kamu idaresinin yükü çok fazlaydı, kanunu bu halde düzenlemeden önce fazlaydı,
bürokratik işlemler çoğaltılıyordu, gereksiz zaman ve ekonomi kaybına neden
oluyordu. Şimdi, biz, bunların hepsini bir kenara bırakıyoruz. Peki, yerine ne
getiriyoruz; gereksiz mükerrer işlemi önlüyoruz, işlem akışı sağlamaya
çalışıyoruz; fakat, bunun dışında, karışıklıkları önlemenin dışında çok ciddî
bir şey daha geliyor, ferdî; yani, kişisel işlemleri kurumsallaştırma yolunda
da bir adım atıyoruz. Türkiye'nin kurumsal yapılanmalarla yönetilmesinin zamanı
gelmişti. Biz de buna hep birlikte el atmaya çalıştık ve düzenlemeye çalıştık;
fakat, bunun doğru işleyebilmesi için sadece vatandaşı teferruattan kurtarmak
yetmez. Siz, eğer, devletin idarî merkezlerini, idare kademelerini de
teferruattan kurtarmazsanız, bu işleyişi sağlayamazsınız. Biz, nasıl,
işlemlerde bu teferruatı kaldırıyorsak, idarî ve yönetsel yapılanmada da ciddî
gelişmeler sağlamak zorundayız değerli arkadaşlarım. Nedir? Eğitilmiş işgücü...
Eğer, biz, bu kurumlarımızda eğitilmiş işgücü, bilgiişlem ve otomasyona uygun
personel çalıştıramazsak, yığılmanın önüne geçemeyeceğiz. Bunları, müştereken
tedbir alabilelim diye söylüyorum. Yönetimi, tekniğe ve planlamaya
bağlamazsanız, ona dayatmazsanız, işlemin sürekliliğini de sıkıntıya
sokarsınız. Tabiî, bunları yaparken, denetimden ve tamamen yaptırımdan uzak bir
ilişki söylemiyorum, öyle, uzaktan yapalım demiyorum, tabiî ki denetimimiz
olacak; ama, Türkiye'de yapmamız gereken bir şeyi de birlikte yapacağız;
idarede kesin esneklik sağlayacağız değerli arkadaşlarım.
Tabiî, İspanya'da 7,
İsviçre'de -sanıyorum- 3 işlem yapılıyordu, Türkiye'de 19 işlem yapılıyordu;
biz, bunu 3'e indiriyoruz, çağdaş bir yapılanma; ama, bilgisayara geçmiş
olmamıza güvenmeyelim. Bilgisayar, elektronik iletişim anlamına gelmez. Bu
otomasyonu sağlayamazsanız, hem ticaret odaları nezdinde -sicilde, tescilde-
hem de Çalışma Bakanlığı nezdinde, bunun dışında, Maliye nezdinde ciddî
sıkıntılar yaşamaya başlarız.
Bakın, bildirim süremiz
on gün. Sanayi Bakanlığı temsilcilerimiz, bize, çok kısa sürede Maliyeyle
otomasyona geçeceklerini ve direkt vergi numarası alacaklarını söylediler.
Bunu, acilen yapmalıyız, eğer yapmazsak zaten, bu on gün içerisinde işletmeyi
farklı yapılanmalara itmek zorunda kalırız; yani, irsaliyesini erteleyecek, mal
almışsa faturasını erteleyecek ve vergi numarası geldikten sonra yeniden bu
işlemleri yapmak zorunda kalacak. Bir an önce, bu sıkıntıları beraber
aşabilmemiz için, bir yönetim planlamasına gitmek zorundayız.
Değerli arkadaşlarım,
sonuç olarak, bizim yapmak istediğimiz şey, kurumsal güvendir. Bilgiye ve
teknolojiye, iletişime geçişi sağlamanın yanında, kurumsal güveni de sağlamak
zorundayız. Düzenli ve doğru bilgi almanın, vatandaşı, düzenli, doğru
davranmaya zorlamanın tek çaresi, kurumsal düzeni sağlamaktır. Bu düzen
içerisinde, özellikle söylüyorum, iletişime ve teknik haberleşmeye son derece
büyük yer vermemiz lazım. Bu ağ içerisinde, devleti, kapsayıcı bir üst kurum
olarak görmek zorundayız; kapsayıcı ama, bu devlet, tescil eden olmamalı -hep
"tescil" lafı geçiyor- devlet, düzenleyen, bu kurumsal kimliği
yapısal çalışmaya, ilişkiye dönüştüren bir yapıya kavuşturulmalıdır.
Değerli arkadaşlarım,
gerçekten, kurumları tarif etmek çok zordur. Kurumları tarif ederken kesinlikle
bir şeyi gözardı etmemek zorundayız: Sıkışmada ortaya çıkacak sorunların
çözümünü yine vatandaşın üzerine yıkarsak, vatandaş birkaç kere geri dönerse,
bu işin altından kalkamayız.
Yeterince çağdaşlaştırdık
mı; evet, tasarı öyle; ama, devletin ve kurumun sadece kanunlarla
yönetilmeyeceğini, kişisel iradenin, kişisel becerinin, yönetim konusunda,
farklı değerlendirmelere neden olacağını da bilmek zorundayız.
Bu tasarıya çağdaş bir
görüntü kazandırabilmek için, Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi
ve Teknoloji Komisyonunda, özellikle 1 inci maddede "ciltli defter, sabit
mürekkep" kavramlarını kaldırdık, düzenli formda önümüze gelen defterleri
tescil edebilmeyi onayladık ve bunun dışında "sabit mürekkep" yerine,
genelde işlemin yapılabildiği her tür şartı kabul ettik. Bu, bize bir şeyi gösteriyor:
Bu işlem hızlılığı, hem teknik anlamda sürecek hem personel ilişkisi anlamında
sürecektir.
Cumhuriyet Halk Partisi
olarak, bu tasarıyı çok uygun bulduğumuzu ve bu tasarıya destek vereceğimizi
bildiriyor, hepinize saygılar ve sevgiler sunuyorum. (Alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim
Sayın Seyhan.
Sayın milletvekilleri,
tasarının tümü üzerindeki görüşmeler tamamlanmıştır.
Tasarının maddelerine
geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
1 inci maddeyi okutuyorum
:
TÜRK TİCARET KANUNU, VERGİ USUL KANUNU, DAMGA VERGİSİ
KANUNU,
İŞ KANUNU VE SOSYAL SİGORTALAR KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK
YAPILMASI
HAKKINDA KANUN TASARISI
MADDE 1. - 29.6.1956
tarihli ve 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 69 uncu maddesinin birinci
fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Şirket kuruluş
aşamasında 66 ncı maddenin birinci fıkrasında yazılı defterler kullanılmaya
başlanmadan önce tacir tarafından ticarî işletmenin bulunduğu yerin Ticaret
Sicil Memurluğuna veya notere ibraz edilir. Bu defterler, 213 sayılı Vergi Usul
Kanununun defterlerin tasdikine ilişkin hükümlerinde yer alan bilgileri
içerecek şekilde tasdik ve imza olunur. Sicil memuru veya noter defterlerin kaç
sayfadan ibaret bulunduğunu ilk ve son sayfaya yazarak resmî mühür ve imzasıyla
tasdik eder. Noterlerce tasdik edilen defterlerin mahiyet ve adetleri ve
bunların kime ait olduğu en geç yedi gün içinde ilgili ticaret sicil
memurluğuna bildirilir. Şirketlerin müteakip yıl defterleri ile kullanılması
zorunlu diğer defterler 213 sayılı Vergi Usul Kanununun defterlerin tasdikine
ilişkin hükümlerine göre tasdik olunur."
BAŞKAN - Madde üzerinde,
şahsı adına, Van Milletvekilimiz Sayın Yekta Haydaroğlu; buyurun. (AK Parti
sıralarından alkışlar)
Süreniz 5 dakika.
ASUMAN YEKTA HAYDAROĞLU
(Van) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 154 sıra
sayılı Türk Ticaret Kanunu, Vergi Usul Kanunu, Damga Vergisi Kanunu, İş Kanunu ve Sosyal Sigortalar Kanununda
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısıyla ilgili şahsım adına söz almış
bulunmaktayım; bu vesileyle, hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri,
son on yılda ülkemizde her gün gerileme gösteren ekonomimize bir canlılık
kazandırmak amacıyla, 58 inci ve 59 uncu hükümetler tarafından bir dizi tasarı
getirilmekte ve akabinde yasalar çıkarılmaktadır.
Ticaretin, ticarî
girişimcilerin, yerli ve yabancı yatırımcıların özendirilmesi, bürokrasinin
azaltılması, kamu hizmetlerinin verimli, etkin ve hızlı şekilde yapılabilmesi
için, 154 sıra sayılı tasarı hazırlanıp, Yüce Meclise sunulmuştur. Ülkemizde
ticaretin daha iyi işlerlik kazanması ve avantajlardan daha iyi yararlanabilmek
için, ferdî işletmeler, şahıs şirketlerine, anonim ve limitet şirketlerine
dönüşümüne hız vermişlerdir. Son yıllarda şirket kuruluşlarındaki artış da bunu
göstermektedir; dolayısıyla, her yıl 3 000 civarında anonim şirket, 3 500
civarında limitet şirket kurulmasıyla birlikte, ülke genelinde anonim şirket
sayısı 92 313'e ve limitet şirket sayısı 526 639'a ulaşmıştır. Bu kadar yoğun
olan bu kuruluşların kurulması aşamasında, vatandaşları bezdirici ve zaman
alıcı mükerrer evrak ve matbuatın tekrarlanmaması açısından, şimdiye kadar
uygulanan ve vatandaşa eziyet çektiren 19 aşamadan oluşan kuruluşun çağdaş bir
tasarı getirilerek, 3 aşamaya indirilmesi olumlu olmuş ve sadece illerde aynı
günde ve tek merkezde; yani, ticaret ve sanayi odalarında sonuçlandırılması
amaçlanmıştır. Bu da, hükümetimizin, sivil toplum kuruluşlarına, özel sektöre
vermiş olduğu güven ve önemin bir göstergesidir.
Değerli milletvekilleri,
29.6.1956 tarihli ve 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 69 uncu maddesinin
birinci fıkrası "Şirket kuruluş aşamasında 66 ncı maddenin birinci
fıkrasında yazılı defterler kullanılmaya başlanmadan önce tacir tarafından
ticarî işletmenin bulunduğu yerin Ticaret Sicil Memurluğuna veya notere ibraz
edilir" şeklinde değiştirilmiştir. Daha önceleri "ciltli olarak noter
tarafından tasdik edilir" şeklindeydi. Bu "ciltli" kelimesi de
Tacidar Beyin söylediği gibi, kaldırılarak, daha teknik bir şekilde
düzenlenmiştir.
Defter tasdiklerinde, 213
Sayılı Vergi Usul Kanununun defterlerin tasdiklerine ilişkin hükümlerinde yer
alan bilgileri içerecek şekilde tescil ve imza olunur.
Komisyonda, şirketlerin,
kuruluş aşamasında, tutmak zorunda oldukları defterlerin tasdikinin sadece
ticaret sicil memurluklarında olması, ticaret sicil memurlukları olmayan
ilçelerde sıkıntı yaratacağından; ayrıca, İstanbul ve Ankara gibi
büyükşehirlerde yığılmalar olacağından, bu tasarıya "veya notere
ibraz" ibaresi ilave edilmiştir. Komisyonda bu çalışmalar yapılırken,
Noterler Birliği temsilcisinin de görüşleri alınarak "veya notere
ibraz" cümlesi ilave edilerek, şirket kurucularına kolaylık getirilmiştir.
Bu vesileyle, bunun,
tasarı olarak Meclise getirilmesinde emeği geçen tüm şahıslara, sivil toplum
kuruluşlarına, kurumlara ve iki partinin komisyon üyelerine teşekkür ediyor,
saygı ve sevgilerimi sunuyorum. (Alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür
ediyorum Sayın Haydaroğlu.
1 inci madde üzerindeki
görüşmeler tamamlanmıştır.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
2 nci maddeyi okutuyorum
:
MADDE 2.- 6762 sayılı
Kanunun 273 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Madde 273.- Sanayi
ve Ticaret Bakanlığınca yayımlanacak tebliğle faaliyet alanları tespit ve ilân
edilecek anonim şirketler Bakanlığın izni ile kurulur. Bu şirketlerin esas
mukavele değişiklikleri de Bakanlığın iznine tâbidir. Bunun dışında anonim
şirketlerin kuruluşu ve esas mukavele değişiklikleri Bakanlığın iznine tâbi
değildir."
BAŞKAN - Madde üzerinde,
şahsı adına, Konya Milletvekili Sayın Hasan Anğı; buyurun. (AK Parti
sıralarından alkışlar)
HASAN ANĞI (Konya) -
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 154 sıra sayılı Türk
Ticaret Kanunu, Vergi Usul Kanunu, Damga Vergisi Kanunu, İş Kanunu ve Sosyal
Sigortalar Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısının 2 nci
maddesi üzerinde şahsım adına söz almış bulunuyorum; hepinizi saygıyla
selamlıyorum.
Tasarının tümüne
baktığımızda, iş hayatının bürokrasiden kurtarılması adına ve yerelleşme adına
önemli adımlar atıldığı görülmektedir. Pek çok kanunda yapılan değişikliklerle,
şirket kuracak arkadaşlarımızın, ticaret sicil memurlukları vasıtasıyla, birçok
yere ulaşmadan, yapacakları müracaatların vergi dairelerine ve Sosyal
Sigortalar Kurumuna iletilmesiyle iş kolaylaşmış oluyor.
Tasarının diğer olumlu
bir yanı da, Sanayi ve Ticaret Bakanlığınca yayımlanacak tebliğle faaliyet
alanları belirlenen şirketler hariç olmak üzere, şirketlerin, çok daha kolay
bir şekilde, izin almadan, anasözleşmeleriyle ilgili değişiklikleri
yapabilmesidir. Bugüne kadarki uygulamada iş gecikiyordu; mükellefler,
Türkiye'nin dört bir tarafından Ankara'ya kadar gelip, bu süreci takip etmek
zorunda kalıyorlardı; bu şekildeki bir düzenlemeyle, bu iş kolaylaşmış oluyor.
Yabancı sermayeye yönelik geçen hafta yapılan düzenlemeyle de, hem yabancı
sermayenin hem de yerli sermayenin -müteşebbis ruhun gelişmesi adına- önündeki
bürokratik engellerin azaltılması adına önemli adımlar atılmış oluyor.
Bu düzenleme, komisyon
çalışmaları sırasında, hem değerli bürokratlarımızın hem iktidar grubumuza ait
hem muhalefet grubuna ait arkadaşlarımızın değerli katkılarıyla, Genel Kurula
gelmiş bulunuyor.
Tasarının ülkemiz için
hayırlı olmasını diliyor, hepinize saygılar sunuyorum. (Alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür
ediyorum Sayın Anğı.
2 nci madde üzerindeki
görüşmeler tamamlanmıştır.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
3 üncü maddeyi okutuyorum
:
MADDE 3. - 6762 sayılı
Kanunun 386 ncı maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
"2. İlân ve tebliğ :
Madde 386. - Umumî heyet
esas mukavelenin değiştirilmesi için toplantıya davet edildiği takdirde
değişiklik metninin asıl metin ile birlikte 368 inci maddede yazılı olduğu
üzere ilânı ve ilgililere tebliği lâzımdır."
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz isteği?.. Yok.
3 üncü maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
4 üncü maddeyi okutuyorum
:
MADDE 4. - 6762 sayılı
Kanunun 510 uncu maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve
üçüncü fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.
"Müdürler, 31 inci
madde hükümlerine uygun olarak şirket merkezinin bulunduğu yer ticaret siciline
kaydedilmesini talep ederler."
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz isteği?.. Yok.
4 üncü maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
5 inci maddeyi okutuyorum
:
MADDE 5. - 6762 sayılı
Kanunun 509 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 514 üncü maddesi yürürlükten
kaldırılmıştır.
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz isteği?.. Yok.
5 inci maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
6 ncı maddeyi okutuyorum
:
MADDE 6. - 4.1.1961
tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 168 inci maddesinin birinci
fıkrasının (1) numaralı bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"1. Gerçek kişilerde
işe başlama bildirimleri işe başlama tarihinden itibaren on gün içinde
kendilerince veya vekillerince, şirketlerin kuruluş aşamasında işe başlama
bildirimleri ise işe başlama tarihinden itibaren on gün içinde ticaret sicili
memurluğunca ilgili vergi dairesine yapılır. Şirketlerin işe başlama
bildirimleri dışında yapılacak bildirimler ile işi bırakma ve değişiklik
bildirimleri, bildirilecek olayın vukuu tarihinden itibaren bir ay içerisinde
mükellef tarafından vergi dairesine yapılır."
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz isteği?.. Yok.
Maddeyle ilgili bir
önerge vardır; okutuyorum :
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
154 sıra sayılı kanun
tasarısının 6 ncı maddesinin aşağıdaki gibi değiştirilmesini arz ve teklif
ederiz.
|
Abdullah Erdem Cantimur |
Mustafa Özyürek |
Niyazi Pakyürek |
|
Kütahya |
Mersin |
Bursa |
|
Tacidar Seyhan |
|
Mehmet Emin Tutan |
|
Adana |
|
Bursa |
Madde 6.- 4.1.1961
tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 168 inci maddesinin birinci
fıkrasının (1) numaralı bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"1. Gerçek kişilerde
işe başlama bildirimleri, işe başlama tarihinden itibaren 10 gün içerisinde
kendilerince veya 1136 sayılı Avukatlık Kanununa göre ruhsat almış avukatlar
veya 3568 sayılı Kanuna göre yetki almış meslek mensuplarınca, şirketlerin
kuruluş aşamasında işe başlama bildirimlerini ise işe başlama tarihinden
itibaren 10 gün içinde ticaret sicil memurluğunca ilgili vergi dairesine
yapılır. Şirketlerin işe başlama bildirimleri dışında yapılacak bildirimler ile
işi bırakma ve değişiklik bildirimleri, bildirilecek olayın vukuu tarihinden
itibaren bir ay içerisinde mükellef tarafından vergi dairesine yapılır."
BAŞKAN - Okunan önergeye
Komisyon katılıyor mu?
SANAYİ, TİCARET, ENERJİ,
TABİÎ KAYNAKLAR, BİLGİ ve TEKNOLOJİ KOMİSYONU BAŞKANI SONER AKSOY (Kütahya) -
Takdire bırakıyoruz efendim.
BAŞKAN - Sayın Hükümet
katılıyor mu?
SANAYİ VE TİCARET BAKANI
ALİ COŞKUN (İstanbul) - Katılıyoruz.
BAŞKAN - Sayın Özyürek,
gerekçeyi mi okutayım?
MUSTAFA ÖZYÜREK (Mersin)
- Gerekçe okunsun efendim.
BAŞKAN - Gerekçeyi
okutuyorum :
Gerekçe :
Hem gerçek kişilerin hem
de tüzelkişilerin işe başlama bildirimlerini daha hızlı yapabilmeleri ve
ticaret sicil memurluğunun iş yoğunluğunun azaltılabilmesi için, kendi
yasalarına göre bu konularda yetkili ve deneyimli olduğu kabul edilen
avukatlardan ve 3568 sayılı Yasaya göre yetki almış meslek mensuplarından
yararlanılması düşünülmektedir.
BAŞKAN - Gerekçesini
okuttuğum, Komisyonun takdire bıraktığı, Hükümetin katıldığı önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Önerge kabul edilmiştir.
Şimdi, 6 ncı maddeyi
kabul edilen önerge doğrultusunda oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
7 nci maddeyi okutuyorum
:
MADDE 7. - 213 sayılı
Kanunun 223 üncü maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
"Defterler anonim ve
limited şirketlerin kuruluş aşamasında, şirket merkezinin bulunduğu yer ticaret
sicili memuru veya noter tarafından tasdik edilir."
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz isteği?.. Yok.
7 nci maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... 7 nci madde kabul edilmiştir.
8 inci maddeyi okutuyorum
:
MADDE 8. - 213 sayılı
Kanunun 224 üncü maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
"Noterlerin yapacağı tasdik şerhleri ile
anonim ve limited şirketlerin kuruluşu aşamasında ticaret sicil memurlarınca da
yapılacak tasdik şerhleri defterin ilk sayfasına yazılır ve aşağıdaki malumatı
ihtiva eder."
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz isteği?.. Yok.
8 inci maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
9 uncu maddeyi okutuyorum
:
MADDE 9. - 1.7.1964
tarihli ve 488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 22 nci maddesinin (a) bendi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"a) Anonim, eshamlı
komandit ve limited şirket mukavelenamelerinin veya bunların süre uzatmaları
hakkındaki kararlarının tescil tarihinden itibaren üç ay içinde,"
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz isteği?.. Yok.
9 uncu maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... 9 uncu madde kabul edilmiştir.
10 uncu maddeyi
okutuyorum :
MADDE 10. - 25.8.1971
tarihli ve 1475 sayılı İş Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasından sonra
gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
"Şirketlerin tescil
kaydı ise ticaret sicili memurluklarının gönderdiği kuruluş belgeleri üzerinden
yapılır ve işyeri tescil numarası doğrudan şirket tüzel kişiliğine
bildirilir."
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz isteği?.. Yok.
Madde üzerinde verilmiş 1
önerge vardır; önergeyi okutuyorum :
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 154
sıra sayılı Türk Ticaret Kanunu, Vergi Usul Kanunu, Damga Vergisi Kanunu, İş
Kanunu ve Sosyal Sigortalar Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun
Tasarısının 10 uncu maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif
ederiz.
|
Faruk Çelik |
Mahmut Kaplan |
Fatma Şahin |
|
Bursa |
Şanlıurfa |
Gaziantep |
|
Mehmet Özlek |
Mustafa Nuri Akbulut |
Nihat Eri |
|
Şanlıurfa |
Erzurum |
Mardin |
Madde 10.- 22. 05. 2003
tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasından sonra
gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
"Ancak, şirketlerin
tescil kayıtları ise, ticaret sicil memurluklarının gönderdiği belgeler
üzerinden yapılır ve bu belgeler ilgili ticaret sicil memurluğunca bir ay
içerisinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığıyla ilgili bölge müdürlüklerine
gönderilir."
BAŞKAN - Önergeye Sayın
Komisyon katılıyor mu?
SANAYİ, TİCARET, ENERJİ,
TABİÎ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU BAŞKANI SONER AKSOY (Kütahya) -
Takdire bırakıyoruz.
BAŞKAN - Önergeye Sayın
Hükümet katılıyor mu?
SANAYİ VE TİCARET BAKANI
ALİ COŞKUN (İstanbul) - Katılıyoruz.
BAŞKAN - Gerekçeyi mi
okutalım?..
FARUK ÇELİK (Bursa) -
Evet Sayın Başkanım.
BAŞKAN - Gerekçeyi
okutuyorum :
Gerekçe :
İş Kanununun tarih ve
numarası, 22. 05. 2003 tarih ve 4857 sayılı Kanunla değiştirilmiştir. Bu
nedenle değişiklik önergesi verilmiştir.
BAŞKAN - Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Önerge kabul edilmiştir.
Şimdi, 10 uncu maddeyi,
kabul edilen önerge doğrultusunda oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
11 inci maddeyi
okutuyorum :
MADDE 11. - 17.7.1964
tarihli ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 8 inci maddesinin birinci
fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
"Şirket kuruluşu
aşamasında, sigortalı çalıştırmaya başlayacağı tarihi ve çalıştırılacak
sigortalı sayısını beyan eden şirketlerin ticaret sicil memurluklarına
yaptıkları bu bildirimler, ticaret sicil memurluklarınca on gün içinde ilgili
Kurum ünitesine gönderilir ve bu bildirim, işverence Kuruma yapılmış sayılır.
Bildirimin bu süresi içerisinde Kuruma gönderilmemesi halinde ilgili ticaret
sicil memurluğu hakkında bu Kanunun 140 ıncı maddesinin (a) fıkrası uyarınca
işlem yapılır."
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz isteği?.. Yok.
11 inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
12 nci maddeyi okutuyorum
:
MADDE 12. - 213 sayılı
Kanunun 153 üncü maddesinin birinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki
fıkra eklenmiştir.
"Ticaret sicili
memurlukları, kurumlar vergisi mükellefi olup da Türk Ticaret Kanununun 30 uncu
maddesi uyarınca tescil için başvuran mükelleflerin başvuru evraklarının bir
suretini ilgili vergi dairesine intikal ettirir. Bu mükelleflerin işe başlamayı
bildirme yükümlülükleri yerine getirilmiş sayılır. Bildirim yükümlülüğünü
süresi içinde yerine getirmeyen ticaret sicili memurları hakkında işe
başlamanın zamanında bildirilmemesine ilişkin usulsüzlük cezası hükümleri
uygulanır.
BAŞKAN - 12 nci madde
üzerinde söz isteği?.. Yok.
12 nci maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
13 üncü maddeyi
okutuyorum :
MADDE 13.- Bu Kanun
yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
BAŞKAN - 13 üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul
edilmiştir.
14 üncü maddeyi
okutuyorum :
MADDE 14.- Bu Kanun
hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN - 14 üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul
edilmiştir.
Sayın milletvekilleri,
tasarının tümünü oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler...
Kabul edilmiştir.
Tasarı kabul edilmiş ve
kanunlaşmıştır; hayırlı olsun.
SANAYİ VE TİCARET BAKANI
ALİ COŞKUN (İstanbul) - Sayın Başkan, teşekkür edebilir miyim?
BAŞKAN - Sayın Bakanımız
bir teşekkür konuşması yapacaklar.
Buyurun Sayın Bakanım.
(Alkışlar)
SANAYİ VE TİCARET BAKANI
ALİ COŞKUN (İstanbul) - Sayın Başkan, çok değerli milletvekilleri; bu yasa
tasarısının kabulü dolayısıyla, Hükümetimiz adına, sizlere şükranlarımı
sunuyorum.
Bu yasa tasarısı,
aslında, muhalefet partilerimizin de iktidar partimizin de seçim programlarında
yer alan, devleti hantal yapıdan kurtarmak, şeffaf bir yönetimi getirmek,
e-devlet ilkesine hızla yaklaşmak; dolayısıyla, bir taraftan, her şeyin
Ankara'dan karara bağlandığı bir devlet yapısından kurtulmak bir taraftan,
yılların birikimiyle meydana gelen, aslında bürokrat arkadaşların bile
şikâyetçi olduğu, ama, mevzuattan kaynaklanan bürokratik engellerin kaldırılması,
üçüncü olarak da, hizmetin müteşebbisin ayağına, halkın ayağına götürülmesi
bakımından, fevkalade önemli bir adımdır.
Bu konuda, özellikle,
Anamuhalefet Partimizin gerek komisyonlarda gerekse Genel Kurulda verdiği
desteğe teşekkür ediyorum. Bu yasanın da Genel Kurulda anlayışla çıkmasının
diğer çalışmalarımıza da örnek olması dileklerimle, hepinizi saygıyla
selamlıyorum. (Alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür
ediyorum Sayın Bakanım.
Sayın milletvekilleri,
Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanuna Bir Geçici Madde
Eklenmesine Dair Kanun Tasarısı ve Anayasa Komisyonu raporunun müzakeresine
başlıyoruz.
5. - Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında
Kanuna Bir Geçici Madde Eklenmesine Dair Kanun Tasarısı ve Anayasa Komisyonu
raporu (1/587) (S. Sayısı: 149) (1)
BAŞKAN - Hükümet ve
Komisyon yerinde.
Komisyon raporu, 149 sıra
sayısıyla bastırılıp, dağıtılmıştır.
Tasarının tümü üzerinde
söz isteği?.. Yok.
Tasarının tümü üzerindeki
görüşmeler tamamlanmış olduğundan, maddelerine geçilmesini oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
1 inci maddeyi okutuyorum
:
SEÇİMLERİN TEMEL HÜKÜMLERİ VE SEÇMEN KÜTÜKLERİ HAKKINDA
KANUNA BİR GEÇİCİ MADDE EKLENMESİNE DAİR KANUN TASARISI
MADDE 1. - 26.4.1961
tarihli ve 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında
Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
"GEÇİCİ MADDE 22. -
Yüksek Seçim Kurulu; 28 inci maddede tanımlanan bilgisayar ortamında seçmen
kütüğü oluşturmanın alt yapısını teşkil eden SEÇSİS Projesi kapsamında, seçmen
olan vatandaşları bilgisayar kayıtlarına aktarmasına kadar, 36 ncı maddenin
birinci fıkrasında öngörülen genel yazım ve denetleme yapılmaz."
(1) 149 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz isteği?.. Yok.
1 inci maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
2 nci maddeyi okutuyorum
:
MADDE 2. - Bu Kanun
yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
BAŞKAN - 2 nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
3 üncü maddeyi okutuyorum
:
MADDE 3. - Bu Kanun
hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN - 3 üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Tasarının tümünü
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Tasarı kabul edilmiş ve
kanunlaşmıştır; hayırlı olsun. (Alkışlar)
Sayın milletvekilleri,
19.30'da toplanmak üzere, birleşime ara veriyorum.
Kapanma Saati : 18.44
ÜÇÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati : 19.35
BAŞKAN : Başkanvekili İsmail ALPTEKİN
KÂTİP ÜYELER : Mehmet DANİŞ (Çanakkale), Ahmet KÜÇÜK
(Çanakkale)
BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 92 nci Birleşiminin Üçüncü
Oturumunu açıyorum.
Kanun tasarı ve
tekliflerini görüşmeye devam ediyoruz.
Vatandaşlık Belgesi
Verilmesine İlişkin Sözleşmenin Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun
Tasarısı ile İçişleri ve Dışişleri Komisyonları raporlarının müzakeresine
başlıyoruz.
VI. - KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
6. - Vatandaşlık Belgesi Verilmesine İlişkin Sözleşmenin
Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun Tasarısı ile İçişleri ve
Dışişleri Komisyonları Raporları (1/438) (S. Sayısı : 97) (1)
BAŞKAN - Komisyon?..
Burada.
Hükümet?.. Burada.
Komisyon raporu, 97 sıra
sayısıyla bastırılıp, dağıtılmıştır.
Tasarının tümü üzerinde,
AK Parti Grubu adına, Bolu Milletvekili Sayın Mehmet Güner; buyurun. (AK Parti sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA
MEHMET GÜNER (Bolu) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün
komisyonumuzda görüşülerek Genel Kurula inen Vatandaşlık Belgesi Verilmesine
İlişkin Sözleşmenin Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun Tasarısıyla
ilgili AK Parti Grubu adına söz almış bulunmaktayım; bu vesileyle, Yüce
Meclisimizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, bu
sözleşmenin onaylanıp, kanunlaşmasının ardından gündeme gelecek olan, Kişi
Halleri Konusunda Milletlerarası Karşılıklı Bilgi Verilmesine İlişkin Sözleşme,
Ahvali Şahsiye Belgelerinde Yer Alan Bilgilerin Kodlanmasına İlişkin Sözleşme,
Yaşam Belgesi Verilmesine Dair Sözleşme ve Ahvali Şahsiye Cüzdanlarının
Tanınmasına ve Güncelleştirilmesine İlişkin Sözleşme gibi, kanunlaşacak
sözleşmeler var. Bu arada, bu sözleşmelerin hepsi, aşağı yukarı, içerik
bakımından birbirlerinin aynı olması hasebiyle, bundan sonra, gündeme gelecek
bu kanunlar hakkında AK Parti Grubu adına söz almayacağız; ancak, bu
sözleşmenin maddelerini tek tek açıklamaya gerek olmadığını söyleyerek, bu
sözleşmeler genel amaçları hakkında bir şeyler söyleyebiliriz.
Sayın Başkan, değerli
arkadaşlar; bugün, milletlerarası siyasî, askerî ve kültürel entegrasyonun
giderek arttığı ve önem kazandığı bir dünyada yaşıyoruz. Günümüzde insanlar çok
sık seyahat etmekte, yabancı ülkelerde çalışmakta ve ticaret yapmaktadır;
ancak, bu arada, gitmiş oldukları ülkelerde, o devletin hukukuyla ilişkiye
girdiklerinde, gelmiş oldukları ülkelerin vatandaşlığını ispat etmekte oldukça
zorlanmaktadırlar; çünkü, taşıdıkları belgelerde ortak bir lisan
bulunmamaktadır.
Bu gelişmelere paralel
olarak, kişileri ve devletleri çok yakından ilgilendiren vatandaşlık ve ahvali şahsiye
konuları da, ülke sınırlarını süratle aşarak, milletlerarası bir boyut
kazanmıştır. Artık,
(1) 97 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.
devletler,
vatandaşlarının ülke içinde olduğu kadar, ülke sınırları dışında da vatandaşlık
ve ahvali şahsiye sorunlarını bilmek, takip etmek ve çözmek ihtiyaç ve
zaruretiyle karşı karşıya kalmışlardır. Bu ihtiyaç ve zaruret, sözü edilen
olayların en üst seviyede yaşandığı ve bilindiği Avrupa'da, daha çabuk
hissedilmiştir; Avrupa devletlerini, birlikte çalışma ve yardımlaşmaya sevk
etmiştir.
Bu düşünceden hareketle,
Belçika hükümeti, Fransa, Lüksemburg, Hollanda ve İsviçre'nin de katılımıyla,
Bern Şehrinde toplanarak, 25 Eylül 1950 tarihinde Milletlerarası Ahvali Şahsiye
komisyonunu kurmuşlardır. Türkiye'nin 24 Eylül 1953 tarihinde katıldığı
Komisyonun üye sayısı, Almanya, İtalya, Yunanistan, Avusturya, İspanya,
Portekiz, İngiltere, İskoçya, Hırvatistan, Macaristan ve Polonya'nın da üye
olmasıyla, 16'ya ulaşmıştır.
Yukarıda sözü edilen
konulara ilişkin olarak, milletlerarası işlemleri kolaylaştırmak, çalışmalara
etkinlik ve süratlilik kazandırmak, ülkelerin mevzuatları arasında birlik,
bütünlük ve ahengi sağlamak düşüncesiyle seri toplantılar düzenleyen komisyon,
bir dizi sözleşme gerçekleştirmiş ve üye ülkelerin imzasına sunmuştur. Her
ülke, taraf olduğu sözleşmeyi parlamentosunda onaylatarak yürürlüğe
koymaktadır. Uluslararası sözleşmelerin, kanun hükmünde kabul edilmesi ve
Anayasaya aykırılık iddiasıyla dava konusu yapılamaması, bu sözleşmelerin
kanunlaşmasının önemini ortaya koymaktadır.
Değerli arkadaşlar, biraz
sonra oylarınızla kanunlaşacak olan bu sözleşmeler, ülkemizin Avrupa Birliğine
girme noktasında da önem arz etmektedir.
Bu vesileyle de,
kanunlaşacak bu sözleşmelerin ülkemize hayırlı olması dileğiyle, hepinize
saygılar sunarım. (Alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür
ediyorum Sayın Güner.
Tasarının tümü üzerindeki
görüşmeler tamamlanmıştır.
Tasarının maddelerine
geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
1 inci maddeyi okutuyorum
:
VATANDAŞLIK BELGESİ VERİLMESİNE İLİŞKİN SÖZLEŞMENİN
ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞU HAKKINDA KANUN TASARISI
MADDE 1. - 14 Eylül 1999
tarihinde Lizbon'da imzalanan "Vatandaşlık Belgesi Verilmesine İlişkin
Sözleşme"nin onaylanması uygun bulunmuştur.
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz isteği?.. Yok.
1 inci maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
2 nci maddeyi okutuyorum:
MADDE 2. - Bu Kanun
yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
BAŞKAN - 2 nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
3 üncü maddeyi okutuyorum
:
MADDE 3. - Bu Kanun
hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN - 3 üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Sayın milletvekilleri,
tasarının tümü açıkoylamaya tabidir.
Açıkoylamanın şekli
hakkında Genel Kurulun kararını alacağım.
Açıkoylamanın elektronik
oylama cihazıyla yapılmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Oylama için 5 dakika süre
vereceğim. Bu süre içerisinde sisteme giremeyen üyelerin teknik personelden
yardım istemelerini, bu yardıma rağmen de sisteme giremeyen üyelerin, oy
pusulalarını, oylama için öngörülen 5 dakikalık süre içerisinde Başkanlığa
ulaştırmalarını rica ediyorum.
Ayrıca, vekâleten oy
kullanacak sayın bakanlar var ise, hangi bakana vekâleten oy kullandığını,
oyunun rengini ve kendisinin ad ve soyadı ile imzasını da taşıyan oy
pusulasını, yine, oylama için öngörülen 5 dakikalık süre içerisinde Başkanlığa
ulaştırmalarını rica ediyorum.
Oylama işlemini
başlatıyorum.
(Elektronik cihazla
oylama yapıldı)
BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri, Vatandaşlık Belgesi Verilmesine İlişkin Sözleşmenin
Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun Tasarısının açıkoylama sonucunu
açıklıyorum:
Kullanılan oy sayısı :
191
Kabul : 191
Böylece, kanun tasarısı
kabul edilmiş ve kanunlaşmıştır; hayırlı olsun. (1)
Sayın milletvekilleri,
Kişi Halleri Konusunda Milletlerarası Karşılıklı Bilgi Verilmesine İlişkin
Sözleşmenin Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun Tasarısı ile İçişleri
ve Dışişleri Komisyonları raporlarının görüşmelerine başlıyoruz.
7. - Kişi Halleri Konusunda Milletlerarası Karşılıklı Bilgi
Verilmesine İlişkin Sözleşmenin Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun
Tasarısı ile İçişleri ve Dışişleri Komisyonları Raporları (1/439) (S. Sayısı :
98) (2)
BAŞKAN - Komisyon?..
Burada.
Hükümet?.. Burada.
Komisyon raporu, 98 sıra
sayısıyla bastırılıp dağıtılmıştır.
Tasarının tümü üzerinde
söz isteği?.. Yok.
Tasarının tümü üzerindeki
görüşmeler tamamlanmış olduğundan maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
1 inci maddeyi okutuyorum
:
KİŞİ HALLERİ KONUSUNDA MİLLETLERARASI KARŞILIKLI BİLGİ
VERİLMESİNE İLİŞKİN SÖZLEŞMENİN ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞU
HAKKINDA KANUN TASARISI
MADDE 1. - 12 Eylül 1997
tarihinde Neuchatel'de imzalanan "Kişi Halleri Konusunda Milletlerarası
Karşılıklı Bilgi Verilmesine İlişkin Sözleşme"nin onaylanması uygun
bulunmuştur.
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz isteği?.. Yok.
(1) Açıkoylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağın
sonuna eklidir.
(2) 98 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.
1 inci maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
2 nci maddeyi okutuyorum
:
MADDE 2. - Bu Kanun
yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
BAŞKAN - 2 nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
3 üncü maddeyi okutuyorum
:
MADDE 3. - Bu Kanun
hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN - 3 üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Tasarının tümü
açıkoylamaya tabidir.
Açıkoylamanın şekli
hakkında Genel Kurulun kararını alacağım.
Açıkoylamanın elektronik
oylama cihazıyla yapılmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Oylama için 5 dakika süre
vereceğim. Bu süre içerisinde sisteme giremeyen üyelerin teknik personelden
yardım istemelerini, bu yardıma rağmen sisteme giremeyen üyelerin, oy
pusulalarını, oylama için öngörülen 5 dakikalık süre içerisinde Başkanlığa
ulaştırmalarını rica ediyorum.
Ayrıca, vekâleten oy
kullanacak sayın bakanlar var ise, hangi bakana vekâleten oy kullandığını,
oyunun rengini ve kendisinin ad ve soyadı ile imzasını da taşıyan oy
pusulasını, yine, oylama için öngörülen 5 dakikalık süre içerisinde Başkanlığa
ulaştırmalarını rica ediyorum.
Oylama işlemini
başlatıyorum.
(Elektronik cihazla
oylama yapıldı)
BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri, Kişi Halleri Konusunda Milletlerarası Karşılıklı Bilgi
Verilmesine İlişkin Sözleşmenin Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun
Tasarısının açıkoylama sonucunu açıklıyorum :
Kullanılan oy sayısı :
201
Kabul : 201
Böylece, tasarı kabul
edilmiş ve kanunlaşmıştır; hayırlı olsun. (1)
Sayın milletvekilleri,
Ahvali Şahsiye Belgelerinde Yer Alan Bilgilerin Kodlanmasına İlişkin
Sözleşmenin Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun Tasarısı ile İçişleri
ve Dışişleri Komisyonları raporlarının görüşülmesine başlıyoruz.
8. - Ahvali Şahsiye Belgelerinde Yer Alan Bilgilerin
Kodlanmasına İlişkin Sözleşmenin Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun
Tasarısı ile İçişleri ve Dışişleri Komisyonları Raporları (1/440) (S. Sayısı :
99) (2)
BAŞKAN - Komisyon ve
Hükümet yerinde.
Komisyon raporu 99 sıra
sayısıyla bastırılıp dağıtılmıştır.
Tasarının tümü üzerinde,
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına, İzmir Milletvekili Sayın Hakkı Ülkü;
buyurun. (Alkışlar)
(1) Açıkoylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağın
sonuna eklidir.
(2) 99 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.
CHP GRUBU ADINA HAKKI
ÜLKÜ (İzmir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Ahvali Şahsiye -kişi
halleri ya da kişi durumları diye Türkçeye çevrilebilecek olan- Belgelerinde
Yer Alan Bilgilerin Kodlanmasına İlişkin Sözleşmenin Onaylanmasının Uygun
Bulunduğu Hakkında Kanun Tasarısı üzerinde Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına
söz almış bulunuyorum; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Sekizinci Beş Yıllık
Kalkınma Planında "ulusal bilgi altyapısı genişletilerek bilgiye erişim
kolaylaştırılacak, internete erişim kapasitesi uluslararası gelişmelerin
gerektirdiği düzeye yükseltilecek, elektronik ticareti geliştirmek ve bilgi
güvenliğini sağlamak için uluslararası kural ve standartlar çerçevesinde hukukî
ve kurumsal düzenlemeler yapılacaktır" denilmektedir ve ilave olarak
"telekomünikasyon hizmet yeteneğinin küresel düzeyde geliştirilmesi amaçlanacak,
kullanıcıların makul ücretlerle telekomünikasyon hizmetleri ve altyapısından
yararlanması temin edilecek, saydamlık ve eşitlik ilkeleri çerçevesinde
tüketici hakları korunacak ve sektörde etkin bir rekabet ortamı sağlanacaktır"
diye bitmektedir.
Değerli milletvekilleri,
küreselleşme, bir olgu, bir vakıa, bir
gerçek. Önemli olan, küreselleşmenin yaşanılan ülkeye zarar vermesini önlemek,
ülke ihtiyaçlarına göre de akıllıca davranmak ve o ihtiyaçları günün koşullarına
göre saptamak ya da ayıklamaktır.
Küreselleşmenin başlangıç
tarihi bazıları için buhar ve buharlı makinelerin icadı, bazıları için telgraf
ya da telefonun icadı, bazıları içinse bilgisayarın ve internetin icadı olarak
gösteriliyor. Hatta bilgisayarın ve internetin yaygınlaşması sonucunda,
insanlararası mesafenin kalkacağını, insanların köydeki yaşam kadar
birbirlerine yakınlaşacağını ve sanki dünyanın bir köy olacağını iddia ediyor
iletişim kuramcıları. Evet, dünya, eskisine nazaran herkese biraz daha yakın,
yoğun bir trafik var insanlar arasında. Bu durum, hükümetler için de,
devletlerin organlar için de geçerli.
Zaman en önemli kavram
oldu artık. Bir işi yapabilmek için, aylar, haftalar, günlere gerek kalmadı;
saatle değil, dakikayla yarışan, insanların yaşamlarını kolaylaştıran e-devlete
-yani, elektronik devlete- adım adım gidilmektedir. Elektronik devlet
projelerinin hayata geçmesiyle birlikte bürokrasideki kırtasiyecilik ve hantal
yapı en aza indirilebilecek, devletin işleyişi daha saydam bir hale
getirilecektir; ancak, böyle bir düzenlemenin yapılabilmesi için yeterli
altyapı donanımının kurulması gerekmektedir.
Geçtiğimiz ay, Cezayir'de
meydana gelen deprem sonucunda internet bağlantısı sağlayan fiberoptik kablolar
kopmuş, içerisinde Türkiye'nin de bulunduğu Akdeniz havzasındaki devletlerin
bazılarının internet bağlantısı yüzde 80 oranında azalmıştır. Sadece,
Türkiye'nin, bu durumdan, bugün için, en az 1 000 000 000 dolar zarar ettiği
söylenebilir. Türk Telekomdan yapılan açıklama, arızanın bir hafta içerisinde
giderileceği yönündeydi; ancak, bugüne kadar ne internet bağlantısı eski
hızında ne de bir yetkili, bu durumu izah edecek bir açıklamada bulunuyor.
İşte, bu durumun da göz önüne alınarak, bilgisayar merkezli uluslararası veri
tabanının kurulmasına ilişkin sözleşmenin görüşüldüğü bir sırada, Türkiye'nin
iletişim altyapısına biraz değinmek istiyorum.
Burada temel bir soru akla geliyor; biz, çocuklarımızı
yeterince bilgi çağına hazırlayabiliyor muyuz; altyapımız yeterli mi;
altyapımızın alternatifleri var mı; acil eylem planlarımız içinde 15 000
kilometrelik duble yol yapmak dışında, deprem gibi felaketlerde devreye
girebilecek alternatif acil eylem planlarımız var mı? Bu soruları kendimize
sorup, dürüstçe cevaplamadığımız sürece, bizler, sadece günü yaşayan, üretmek
yerine tüketen, kol gücüyle yaşayan üçüncü dünyacı bir ulus olmaya mahkûm
kalırız. Sonra da torunlarımız "hani dünyayı bizden ödünç almıştınız; biz,
hâlâ bir mail bile alamadık" diye yakınırlar. Hatta, gün gelir, hesap da
sorarlar.
Bakın, ben size, şu anda,
gelişmiş ülkelerde bilginin ve teknolojinin nasıl kullanıldığına ilişkin
çarpıcı bir gerçeği anlatayım: Aslında, Matrix filminde de buna benzer ipuçları
var; ama, reklam olmasın diye onu geçiyorum. Diyelim, Batı Avrupa'da uygar bir
kentte caddede yürüyorsunuz. Birden, gürültülü bir öksürük sesi... Şöyle,
boğazını temizler gibi, hani, gıcık gidermek için gibi. Ses o kadar yüksek ki,
hani, kim bu acaba diye etrafınıza bakınıyorsunuz; yakınınızda pek birileri
yok; ama, o da ne; bir kez daha bir öksürük; çok da yakından üstelik. Birden,
sesin, yanından geçtiğiniz reklam panosundan geldiğini fark ediyorsunuz. Panoya
bakıyorsunuz ve öksürük bir kez daha... Panoya bakınca reklamı görüyorsunuz.
Oysa, yanından, hiç bakmadan geçecektiniz; belki, orada reklam panosu olduğunun
farkında bile olmayacaktınız. Öksürük, sizi reklama baktırdı. Reklam panosu,
yanından geçeni fark edip, öksürük sesi çıkaran bir elektronik düzene
ayarlanmış. İşte "outernet" denilen ve artık yeni bile sayılmayan bir
uygulama... "İnternet" bir şeyin içinden geçen ağ anlamına
"outernet" ise -tıpkı internet gibi yakıştırma bir sözcük- bir şeyin
dışından geçen ağ anlamına geliyor. Bilgi ve iletişim teknolojisi sayesinde,
örneğin, cadde ve sokaklardaki reklam panolarına, mutlaka bakmayı ve görmeyi
sağlayan muziplikte kullanılabilir.
Öksüren afişin daha ileri
bir aşaması da, konuşan afişler. Aslında, konuşan afişin, bildiğimiz kâğıt
afişle bir ilgisi yok; elektronik kâğıttan yapılıyor. Bu da, elbette kâğıt
değil, başka türlü tarif edilemediği için "kâğıt" demek zorundayız.
Bir plazma ekran aslında; ama, aynen afiş büyüklüğünde ve afiş tarzında.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; bunlara, şimdilik, Batı Avrupa ve Amerika Birleşik
Devletlerinin, ileri bilgi toplumu niteliği kazanmış, seçkin sayılı
kentlerinde, en çok sinema ve tiyatro fuayelerinde rastlanıyor. Afişe baktığınız
an, afişte kimin resmi varsa, sizinle konuşmaya başlıyor; yani, afişten size
doğru bir konuşma duyuyorsunuz.
"Düşünen
Resimler" adlı bir şirketin icadı olan konuşan afişlerde, plazma ekran
kullanılıyor. Ekranın afişten farkı yok, sadece, yukarısında bir elektronik
göz, belli bir yakınlığa kadar gelenleri fark ediyor; göz, hareketi sezince,
düzenek konuşmaya başlıyor. Elbette, kendi kendine konuşuyor; ama, şimdilik.
Sizinle karşılıklı konuşmaya başlayacağı günler de uzak değil.
Amerika Birleşik
Devletlerinde 5 700 sineması olan bir şirketler grubu, bütün sinema fuayelerini
merkezî bir sisteme bağlamaya hazırlanıyor. Böylece, hangi sinemada ne
oynuyorsa, ona uygun afişi merkezden oraya ışınlayacak, afişler, seyirciyle
etkileşimli olacak. Bu, elektronik kâğıdın, pazarlama ve perakendeciliğe
getirdiği müthiş bir kolaylık; çünkü, afiş planlaması ve tasarımı için
bilgisayar yeterli; basımevine gerek yok, renk ayırımı derdi yok, afişleri
sırtlayıp tek tek gidip asmak, takmak yok, bunun için adam tutmak ve denetlemek
derdi de yok. Tek yapılacak şey, uygun afişi bilgisayar ekranında tasarlayıp
doğru adrese elektronik olarak göndermek; çünkü, elektronik kâğıt, üzeri
sürekli silinip yazılan bir ekran; bir tuşla yeniden yazılıyor, bir tuşla
siliniyor. Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; kendi kendine konuşan afişin
daha ileri aşaması da, sinema seyircisine akıllı kart vererek, afiş ile seyirci
arasında gerçek bir etkileşim yaratmak. Afiş, önünden geçen herkesle değil,
üzerinde akıllı kartı olan seyirciyi tanıyacak ve sadece onunla konuşacak;
bunun adı da doğrudan pazarlama.
Elektronik kâğıtla
yapılan bu yeni uygulamaların, reklam ve pazarlama sektörüne sağlayacağı
olanakları düşünmek bile bizim için çok zor. Klasik anlayışların geçmediği yeni
ortamlar bunlar ve ileri bilgi toplumunda yaşamak sayesinde oluyor bütün
bunlar. Türkiye ise, ileri bilgi toplumu niteliğini kazanmış ülkelerin erişmeye
başladığı bu yepyeni yaşam biçimlerinden hızla geride kalmaya devam ediyor. İyi
ki bu tasarı görüşülüyor.
Görüşmekte olduğumuz bu
kanun tasarısı, yoğunlaşan bu tür ilişkilerin bir sonucu olarak, bilgiye hızla
ulaşmanın yolunu açıyor, zaten açmalıdır da. Biz de, Cumhuriyet Halk Partisi
Grubu olarak, böyle baktığımız için, bu tasarıyı uygun buluyoruz. Bu vesileyle,
hepinize sevgiler, saygılar sunuyorum. (Alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür
ediyorum Sayın Ülkü.
Tasarının tümü üzerindeki
görüşmeler tamamlanmıştır.
Maddelerine geçilmesini
oylarınıza sunuyorum :Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
1 inci maddeyi okutuyorum
:
AHVALİ ŞAHSİYE BELGELERİNDE YER ALAN BİLGİLERİN KODLANMASINA
İLİŞKİN SÖZLEŞMENİN ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞU HAKKINDA KANUN TASARISI
MADDE 1. - 6 Eylül 1995
tarihinde Brüksel’de imzalanan “Ahvali Şahsiye Belgelerinde Yer Alan Bilgilerin
Kodlanmasına İlişkin Sözleşme”nin onaylanması uygun bulunmuştur.
BAŞKAN - Madde
üzerinde söz isteği?.. Yok.
1 inci maddeyi oylarınıza
sunuyorum :Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
2 nci maddeyi okutuyorum
:
MADDE2. - Bu Kanun yayımı
tarihinde yürürlüğe girer.
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz isteği?.. Yok.
2 nci maddeyi oylarınıza
sunuyorum :Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
3 üncü maddeyi okutuyorum
:
MADDE3. - Bu Kanun
hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN- Madde üzerinde
söz isteği?.. Yok.
3 üncü maddeyi oylarınıza
sunuyorum :Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Sayın milletvekilleri,
tasarının tümü açıkoylamaya tâbidir.
Açıkoylamanın şekli
hakkında Genel Kurulun kararını alacağım.
Açıkoylamanın elektronik
oylama cihazıyla yapılmasını oylarınıza sunuyorum :Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Oylama için 5 dakika süre
vereceğim. Bu süre içerisinde sisteme giremeyen üyelerin teknik personelden
yardım istemelerini, bu yardıma rağmen de sisteme giremeyen üyelerin, oy
pusulalarını, oylama için öngörülen 5 dakikalık süre içerisinde Başkanlığa ulaştırmalarını
rica ediyorum.
Ayrıca, vekâleten oy
kullanacak sayın bakanlar var ise, hangi bakana vekâleten oy kullandığını,
oyunun rengini ve kendisinin ad ve soyadı ile imzasını da taşıyan oy
pusulasını, yine, oylama için öngörülen 5 dakikalık süre içerisinde Başkanlığa
ulaştırmalarını rica ediyorum.
Oylama işlemini
başlatıyorum.
(Elektronik cihazla
oylama yapıldı)
BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri, Ahvali Şahsiye Belgelerinde Yer Alan Bilgilerin Kodlanmasına
İlişkin Sözleşmenin Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun Tasarısının
açıkoylama sonucunu açıklıyorum :
Kullanılan oy sayısı :
209
Kabul : 209
Böylece, kanun tasarısı
kabul edilmiş ve kanunlaşmıştır; hayırlı olsun. (1)
BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri, Yaşam Belgesi Verilmesine Dair Sözleşmenin Onaylanmasının
Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun Tasarısı ile İçişleri ve Dışişleri Komisyonları
raporlarının müzakeresine başlıyoruz.
9. - Yaşam Belgesi Verilmesine Dair Sözleşmenin
Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun Tasarısı ile İçişleri ve
Dışişleri Komisyonları Raporları (1/441) (S. Sayısı : 100) (2)
BAŞKAN - Komisyon ve
Hükümet yerinde.
Komisyon raporu, 100 sıra
sayısıyla bastırılıp dağıtılmıştır.
Tasarının tümü üzerinde
söz isteği?.. Yok.
Tasarının tümü üzerindeki
görüşmeler tamamlanmıştır.
Maddelerine geçilmesini
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
1 inci maddeyi okutuyorum
:
YAŞAM BELGESİ VERİLMESİNE DAİR SÖZLEŞMENİN ONAYLANMASININ
UYGUN BULUNDUĞU HAKKINDA KANUN TASARISI
MADDE 1. - 10 Eylül 1998
tarihinde Paris'te imzalanan "Yaşam Belgesi Verilmesine Dair
Sözleşme"nin onaylanması uygun bulunmuştur.
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz isteği?.. Yok.
1 inci maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
2 nci maddeyi okutuyorum
:
MADDE 2. - Bu Kanun
yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
BAŞKAN - 2 nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
3 üncü maddeyi okutuyorum
:
MADDE 3. - Bu Kanun
hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN - Maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Sayın milletvekilleri,
tasarının tümü açıkoylamaya tabidir.
Açıkoylamanın şekli
hakkında Genel Kurulun kararını alacağım.
Açıkoylamanın elektronik
oylama cihazıyla yapılmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Oylama için 5 dakika süre
vereceğim. Bu süre içerisinde sisteme giremeyen üyelerin teknik personelden
yardım istemelerini, bu yardıma rağmen de sisteme giremeyen üyelerin, oy
pusulalarını, oylama için öngörülen 5 dakikalık süre içerisinde Başkanlığa
ulaştırmalarını rica ediyorum.
(1) Açıkoylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağın
sonuna eklidir.
(2) 100 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.
Ayrıca, vekâleten oy
kullanacak sayın bakanlar var ise, hangi bakana vekâleten oy kullandığını,
oyunun rengini ve kendisinin ad ve soyadı ile imzasını da taşıyan oy
pusulasını, yine, oylama için öngörülen 5 dakikalık süre içerisinde Başkanlığa
ulaştırmalarını rica ediyorum.
Oylama işlemini
başlatıyorum.
(Elektronik cihazla
oylama yapıldı)
BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri, Yaşam Belgesi Verilmesine Dair Sözleşmenin Onaylanmasının
Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun Tasarısının açıkoylama sonucunu açıklıyorum:
Kullanılan oy sayısı :
209
Kabul : 209
Böylece, tasarı kabul
edilmiş ve kanunlaşmıştır; hayırlı olsun. (1)
Ahvali Şahsiye
Cüzdanlarının Tanınmasına ve Güncelleştirilmesine İlişkin Sözleşmenin
Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun Tasarısı ile İçişleri ve
Dışişleri Komisyonları raporlarının müzakeresine başlıyoruz.
10. - Ahvali Şahsiye Cüzdanlarının Tanınmasına ve
Güncelleştirilmesine İlişkin Sözleşmenin Onaylanmasının Uygun Bulunduğu
Hakkında Kanun Tasarısı ile İçişleri ve Dışişleri Komisyonları Raporları
(1/442) (S. Sayısı : 102) (2)
BAŞKAN - Komisyon ve
Hükümet yerinde.
Komisyon raporu 102 sıra
sayısıyla bastırılmış ve dağıtılmıştır.
Tasarının tümü üzerinde
söz isteği?.. Yok.
Tasarının tümü üzerindeki
görüşmeler tamamlanmıştır.
Tasarının maddelerine
geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
1 inci maddeyi okutuyorum
:
AHVALİ ŞAHSİYE
CÜZDANLARININ TANINMASINA VE GÜNCELLEŞTİRİLMESİNE İLİŞKİN SÖZLEŞMENİN
ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞU
HAKKINDA KANUN TASARISI
MADDE 1. - 5 Eylül 1990
tarihinde Madrid'te imzalanan "Ahvali Şahsiye Cüzdanlarının Tanınmasına ve
Güncelleştirilmesine İlişkin Sözleşme"nin onaylanması uygun bulunmuştur.
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz isteği?.. Yok.
1 inci maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
2 nci maddeyi okutuyorum
:
MADDE 2.- Bu Kanun yayımı
tarihinde yürürlüğe girer.
BAŞKAN - 2 nci madde
üzerinde söz talebi?.. Yok.
2 nci maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
3 üncü maddeyi okutuyorum
:
MADDE 3.- Bu Kanun
hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
(1) Açıkoylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağın
sonuna eklidir.
(2) 102 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.
BAŞKAN - Maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Sayın milletvekilleri,
tasarının tümü açıkoylamaya tabidir.
Açıkoylamanın şekli
hakkında Genel Kurulun kararını alacağım.
Açıkoylamanın elektronik
oylama cihazıyla yapılmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Oylama için 5 dakika süre
vereceğim. Bu süre içerisinde sisteme giremeyen üyelerin teknik personelden
yardım istemelerini, bu yardıma rağmen de sisteme giremeyen üyelerin, oy
pusulalarını, oylama için öngörülen 5 dakikalık süre içerisinde Başkanlığa
ulaştırmalarını rica ediyorum.
Ayrıca, vekâleten oy
kullanacak sayın bakanlar varsa, hangi bakana vekâleten oy kullandığını, oyunun
rengini ve kendisinin ad ve soyadı ile imzasını taşıyan oy pusulasını, yine,
oylama için öngörülen 5 dakikalık süre içerisinde Başkanlığa ulaştırmalarını
rica ediyorum.
Oylama işlemini
başlatıyorum.
(Elektronik cihazla
oylama yapıldı)
BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri, Ahvali Şahsiye Cüzdanlarının Tanınmasına ve
Güncelleştirilmesine İlişkin Sözleşmenin Onaylanmasının Uygun Bulunduğu
Hakkında Kanun Tasarısının açıkoylama sonucunu açıklıyorum:
Kullanılan oy sayısı :
214
Kabul : 214
Böylece, kanun tasarısı
kabul edilmiş ve kanunlaşmıştır; hayırlı olsun. (1)
Sayın milletvekilleri,
Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısının müzakeresine başlayacağız.
11. - Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Millî Savunma Komisyonu raporu (1/527) (S.
Sayısı : 144)
BAŞKAN - Komisyon?.. Yok.
Ertelenmiştir.
Uzman Jandarma Kanununda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının müzakeresine başlayacağız.
12. - Uzman Jandarma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair
Kanun Tasarıları ve İçişleri Komisyonu raporu (1/395,1/446) (S. Sayısı : 75)
BAŞKAN - Komisyon?.. Yok.
Ertelenmiştir.
Sayın milletvekilleri, bu
durumda, Genel Kurulda, çoğunluk yönünden görüşmelerin devamına imkân
görülmediğinden, kanun tasarı ve tekliflerini sırasıyla görüşmek için, 12
Haziran 2003 Perşembe günü saat 15.00'te toplanmak üzere, birleşimi
kapatıyorum.
Kapanma Saati : 20.35