BIM 2 4 2003-01-02T14:27:00Z 2003-01-02T14:27:00Z 19 9258 52775 TBMM 439 105 64811 9.3821 0 6 nk 6 nk 0

DÖNEM : 22        YASAMA YILI : 1

 

 

 

T. B. M. M.

TUTANAK DERGİSİ

 

CİLT : 2

 

14 üncü Birleşim

24 . 12 . 2002 Salı

 

 

İ Ç İ N D E K İ L E R

  I. - GEÇEN TUTANAK ÖZETİ

 II. - GELEN KÂĞITLAR

III. - BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) OTURUM BAŞKANLARININ KONUŞMALARI

1. - Başkanvekili Sadık Yakut'un, Başkanvekilliği görevine başlaması nedeniyle konuşması

B) TEZKERELER VE ÖNERGELER

1. - 2709 Sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında 4774 Sayılı Kanunun bir daha görüşülmek üzere geri gönderildiğine ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/133)

IV. - ÖNERİLER

A) SİYASÎ PARTİ GRUBU ÖNERİSİ

1. - Genel Kurulun çalışma gün ve saatleriyle gündemdeki sıralamanın yeniden düzenlenmesine ilişkin AK Parti Grubu önerisi

V. - KANUN TASARI VE TEKLİFLERİYLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER

1. - Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısı ve İçişleri, Adalet ve Anayasa Komisyonları Raporları (1/282) (S. Sayısı: 3 ve 3'e 1 inci Ek)

2. - 2709 Sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında 13.12.2002 Tarih ve 4774 Sayılı Kanun ve Anayasanın 89 uncu Maddesi Gereğince Cumhurbaşkanınca Bir Daha Görüşülmek Üzere Geri Gönderme Tezkeresi ve Anayasa Komisyonu Raporu (1/318) (S.Sayısı: 5)


I. - GEÇEN TUTANAK ÖZETİ

TBMM Genel Kurulu saat 15.00'te açılarak üç oturum yaptı.

Bursa Milletvekili Mehmet Altan Karapaşaoğlu, süt fiyatlarının düzenlenmesi ve süt üreticilerinin sorunlarına ilişkin gündemdışı bir konuşma yaptı.

Samsun Milletvekili Haluk Koç ile,

Ankara Milletvekili Haluk İpek'in,

Doç.Dr. Necip Hablemitoğlu'nun menfur bir saldırı sonucunda hayatını kaybetmesine ilişkin gündemdışı konuşmalarına, İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, cevap verdi.

Oturum Başkanı TBMM Başkanvekili Nevzat Pakdil de aynı konuya ilişkin Başkanlığın hissiyatını dile getirdi.

Ankara Milletvekili Salih Kapusuz ve 25 arkadaşının, yolsuzlukların sebeplerinin, sosyal ve ekonomik boyutlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/9) okundu; önergenin, gündemdeki yerini alacağı ve öngörüşmesinin, sırası geldiğinde yapılacağı açıklandı.

19 Aralık 2002 Perşembe günkü (bugün) gelen kâğıtlar listesinde yayımlanan ve bastırılarak dağıtılan 4 sıra sayılı Gelir Vergisi Kanunu, Vergi Usul Kanunu, 4306 Sayılı Kanun ve 4481 Sayılı Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısının, 48 saat geçmeden, gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmının 2 nci sırasına alınmasına ve tasarının görüşmelerinin tamamlanmasına kadar çalışma süresinin uzatılmasına ilişkin Danışma Kurulu önerisi kabul edildi.

Gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmında bulunan:

Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısının (1/282) (S.Sayısı: 3 ve 3'e 1 inci Ek) görüşmeleri, komisyon yetkilileri Genel Kurulda hazır bulunmadıklarından, ertelendi.

 

Gelir Vergisi Kanunu, Vergi Usul Kanunu, Kurumlar Vergisi Kanunu, Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu, 4306 Sayılı Kanun, 4481 Sayılı Kanun ve 4562 Sayılı Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısının (1/284) (S.Sayısı: 4) görüşmeleri takiben yapılan açık oylamadan sonra, kabul edilip kanunlaştığı açıklandı. 

24 Aralık 2002 Salı günü saat 15.00'te toplanmak üzere, birleşime 20.15'te son verildi.

 

Nevzat Pakdil

Başkanvekili

Ahmet Küçük          Mevlüt Akgün

        Çanakkale                  Karaman 

Kâtip Üye               Kâtip Üye


No. : 15

II. - GELEN KÂĞITLAR

20 . 12 . 2002 CUMA

 

Cumhurbaşkanınca Geri Gönderilen Kanun

1. - 2709 Sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında 13.12.2002 Tarih ve 4774 Sayılı Kanun ve Anayasanın 89 uncu Maddesi Gereğince Cumhurbaşkanınca Bir Daha Görüşülmek Üzere Geri Gönderme Tezkeresi (1/318) (Anayasa Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 19.12.2002)

Tasarılar

1. - Üretimini Likit Petrol Gazı ile Yapan Üreticilerin Zararlarının Karşılanması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/319) (Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji ve Plan ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 18.12.2002)

2.- 2003 Malî Yılı Genel ve Katma Bütçeleri Kanunlaşıncaya Kadar Devlet Harcamalarının Yapılmasına ve Devlet Gelirlerinin Tahsiline Yetki Verilmesine Dair Kanun Tasarısı (1/320) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 20.12.2002)

Teklifler

1. - Şanlıurfa Milletvekili Yahya Akman'ın; Şanlıurfa İlinde Büyükşehir Belediyesi Kurulması Hakkında Kanun Teklifi (2/13) (İçişleri ve Plan ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 18.12.2002)

2. - Osmaniye Milletvekili Şükrü Ünal'ın; Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Hakkında 41 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulüne Dair Kanun ile 78 ve 190 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/14) (Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor ve Plan ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 18.12.2002)

Tezkere

1. - Trabzon Milletvekili Asım Aykan'ın; Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/132) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi: 18.12.2002)

Sözlü Soru Önergeleri

1. - Kastamonu Milletvekili Mehmet Yıldırım'ın, hayvancılıktaki damızlık düve sorununa ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/33) (Başkanlığa geliş tarihi: 19.12.2002)

2.- Kocaeli Milletvekili Mehmet Sefa Sirmen'in, depremzede esnafın mağduriyetleri ile Gölcük Kavaklı mahallesinin afete maruz bölge ilan edilmesine ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/34) (Başkanlığa geliş tarihi: 19.12.2002)

3. - Kocaeli Milletvekili Mehmet Sefa Sirmen'in, belediyelere ödenen afet paylarının kesilmesine ve depremzedelerden kalıcı konut maliyetinin tahsil edilmek istenmesine ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/35) (Başkanlığa geliş tarihi: 19.12.2002)

4. - Kocaeli Milletvekili Mehmet Sefa Sirmen'in, Kocaeli'ndeki kiracı konumundaki depremzedelerin konut sahibi yapılıp yapılmayacağına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/36) (Başkanlığa geliş tarihi: 19.12.2002)

Yazılı Soru Önergeleri

1. - Şanlıurfa Milletvekili Turan Tüysüz'ün, Şanlıurfa Siverek İlçesinin elektrik ile ilgili sorunlarına ilişkin Enerji ve Tabiî kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/55) (Başkanlığa geliş tarihi: 19.12.2002)

2. - Konya Milletvekili Nezir Büyükcengiz'in, Bakanlığın boş bulunan yönetim kademelerine yapılacak atamalara ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/56) (Başkanlığa geliş tarihi: 19.12.2002)

3. - Konya Milletvekili Nezir Büyükcengiz'in, Emekli Sandığına bağlı emeklilerin maaşlarının aylık olarak ödenip ödenmeyeceğine ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/57) (Başkanlığa geliş tarihi: 19.12.2002)

4. - Konya Milletvekili Nezir Büyükcengiz'in, Konya-Ankara hızlı tren projesi çalışmalarına ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/58) (Başkanlığa geliş tarihi: 19.12.2002)

 

 

 

 

No. : 16

23 . 12 . 2002 PAZARTESİ

 

Tasarı

1. - Basın ve Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesine Dair Kanunda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısı (1/321) ((Adalet Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 19.12.2002)

Sözlü Soru Önergesi

1. - Diyarbakır Milletvekili Muhsin Koçyiğit'in, TMO Diyarbakır Bölge Müdürlüğünün kapatılması kararına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/37) (Başkanlığa geliş tarihi: 19.12.2002)

Yazılı Soru Önergeleri

1. - Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay'ın, Ankara-Elmadağ-Hasanoğlan Beldesinde yapımı süren Millî Eğitim Akademisine ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/59) (Başkanlığa geliş tarihi: 20.12.2002)

2. - Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay'ın, Ankara-Elmadağ-Hasanoğlan Beldesinde yapımı süren Ders Aletleri Fabrikasına ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/60) (Başkanlığa geliş tarihi: 20.12.2002)

 

 

No. : 17

24 . 12 . 2002 SALI

 

Rapor

1. - 2709 Sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında 13.12.2002 Tarihli ve 4774 Sayılı Kanun ve Anayasanın 89 uncu Maddesi Gereğince Cumhurbaşkanınca Bir Daha Görüşülmek Üzere Geri Gönderme Tezkeresi ve Anayasa Komisyonu Raporu (1/318) (S. Sayısı: 5) (Dağıtma tarihi: 24.12.2002) (GÜNDEME)

Sözlü Soru Önergeleri

1. - Diyarbakır Milletvekili Mesut Değer'in, TMO Diyarbakır Bölge Müdürlüğünün kapatılması kararına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/38) (Başkanlığa geliş tarihi: 23.12.2002)

2. - Diyarbakır Milletvekili Mesut Değer'in, OHAL sırasında başka illere atanan bazı işçi ve memurların geri dönüp dönemeyeceğine ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/39) (Başkanlığa geliş tarihi: 23.12.2002)

 

 

 

BİRİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 15.00

24 Aralık 2002 Salı

BAŞKAN: Başkanvekili Sadık YAKUT

KÂTİP ÜYELER: Enver YILMAZ (Ordu), Türkân MİÇOOĞULLARI (İzmir)

 

BAŞKAN - Türkiye Büyük Millet Meclisinin 14 üncü Birleşimini açıyorum.

III. - BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) OTURUM BAŞKANLARININ KONUŞMALARI

1. - Başkanvekili Sadık Yakut'un, Başkanvekilliği görevine başlaması nedeniyle konuşması

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunun 28 Kasım 2002 tarihli 5 inci Birleşiminde, değerli oylarınızla Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanvekilliğine seçilmiş bulunuyorum. Bu yüce göreve şahsımı layık görmenizden dolayı, Yüce Heyetinize şükranlarımı ve saygılarımı sunuyorum.

Değerli arkadaşlarım, Türkiye, siyasî alanda, geçinme ve uzlaşma noktasında, iktidar ve muhalefetle birlikte, ilk kez, karşılıklı güven, katılım ve işbirliğine dayalı Meclis aritmetiği yakalamışken, devletin yüce makamlarında çatışma, uzlaşmama veya uzlaşamama noktasına gelinmesi lüksü yoktur.

Yüce Türk Milleti, 3 Kasım seçimlerinde, özgür iradesiyle, siyaseti arındırma yönündeki geri dönülmez istemini, geleceğe dönük ihtar ve ikazını da içerecek şekilde ortaya koymuştur. Bu mesajı doğru okumak ve algılamak zorundayız. Bu irade karşısında, Türkiye Büyük Millet Meclisinin hak ettiği ve olması gereken en yüce ve en itibarlı kurum haline getirilmesi, bu Meclisin en önemli ve en öncelikli ele alacağı konu olmalıdır.

Türkiye Büyük Millet Meclisi, en yetkin ve en etkin bir şekilde, kuvvetler ayrılığı ilkesinden taviz vermeksizin, görev alanına ve gündemine sahip çıkmalıdır; başta Avrupa Birliği, Kıbrıs ve Irak olayları gibi yaşamsal önemi haiz, egemenlik, uluslararası ve ulusal güvenlik konularına, geçmişte olduğu gibi, her iş bittikten sonra usulen bilgi verilen kurum olmaktan çıkarak, millet egemenliğinin en üst düzeyde temsil edildiği noktasından hareketle, aslî ve fonksiyonel bir kurum şeklinde olayların içinde yer almalıdır. Bu suretle, devletin kurum ve kuruluşları arasında meydana gelebilecek görüş ve ayrılıkların çözüm yeri de Yüce Meclis olmalıdır. Zira, Yüce Atatürk'ün ifade ettiği gibi, Meclis, teori değil, gerçektir ve gerçeklerin en büyüğüdür.

Sözlerime, Meclisimizin ve cumhuriyetimizin kurucusu Yüce Önder Mustafa Kemal Atatürk'ten bir alıntıyla son vermek istiyorum. "Millet işlerinde meşruluk, ancak millî kararlara dayanmakla, milletin genel eğilimine tercüman olmakla elde edilir."

Bu duygu ve düşüncelerin ışığı altında, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanvekili olarak, görevimi, ulusal bağımsızlığımız, bölünmez bütünlüğümüz ve üniter birliğimizin devamlılığı ilkesinden taviz vermeksizin, çağdaş, laik, çoğulcu, temel hak ve özgürlüklere dayalı, demokratik ve sosyal hukuk devleti anlayışına bağlı ve tarafsızlık prensibine uygun şekilde yürüteceğim.

Yasama faaliyetlerimizin güzellikler getirmesi dileğimi arz eder, Yüce Heyetinizi saygıyla selamlarım. (Alkışlar)

Toplantı yetersayısı vardır; gündeme geçiyoruz.

Başkanlığın Genel Kurula diğer sunuşları vardır.

Cumhurbaşkanlığının bir tezkeresi vardır; okutuyorum:

B) TEZKERELER VE ÖNERGELER

1. - 2709 Sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında 4774 Sayılı Kanunun bir daha görüşülmek üzere geri gönderildiğine ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/133)

                                                                      19.12.2002

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi:13.12.2002 günlü, A.01.0.GNS.0.10.00.02-97/921 sayılı yazınız.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunca 13.12.2002 gününde kabul edilen, 4774 sayılı "2709 Sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun" incelenmiştir.

4774 sayılı Yasanın;

-1 inci maddesiyle, Anayasanın milletvekilliği seçilme yeterliliğini düzenleyen 76 ncı maddesinin milletvekili seçilmeye engel durumlara yer verilen ikinci fıkrasındaki "ideolojik veya anarşik eylemlere" ibaresi "terör eylemlerine" biçiminde değiştirilmiş,

-2 nci maddesiyle, Anayasanın Türkiye Büyük Millet Meclisi seçimlerinin geriye bırakılması ve araseçimleri düzenleyen 78 inci maddesine eklenen beşinci fıkrada, bir ilin ya da seçim çevresinin, Türkiye Büyük Millet Meclisinde üyesinin kalmaması durumunda araseçim yapılacağı, araseçimin boşalmayı izleyen doksan günden sonraki ilk pazar günü gerçekleştirileceği ve bu fıkra gereği yapılacak seçimlerde Anayasanın 127 nci maddesinin üçüncü fıkrasının uygulanmayacağı belirtilmiş,

-Geçici 1 inci maddesinde de, Anayasanın 67 nci maddesinin son fıkrasının, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 22 nci Dönemi içinde yapılacak ilk araseçimde uygulanmayacağı kurala bağlanmıştır.

Yukarıda belirtilen her üç düzenleme birlikte ele alındığında, yapılmak istenilen anayasa değişikliğinin öznel, somut ve kişisel amaçla gerçekleştirildiği ortaya çıkmaktadır.

1- Gerçekten, bir yandan Anayasanın 76 ncı maddesinin ikinci fıkrası değiştirilerek, "ideolojik ve anarşik eylemleri" tahrik ve teşvik suçundan hüküm giymiş olanın milletvekili seçilebilmesine olanak sağlanırken; diğer yandan, bir il ya da seçim çevresinin Türkiye Büyük Millet Meclisinde üyesinin kalmaması durumunda araseçim yapılması öngörülerek, oluşturulacak koşullarla, 76 ncı madde değişikliği ile engeli kalkan kimilerine, normal süreyi beklemeden milletvekili seçilme yolu açılmaktadır.

Anayasanın 78 inci maddesinin üçüncü fıkrasında, araseçimlerin her seçim döneminde bir kez yapılacağı, kural olarak genel seçimlerin üzerinden otuz ay geçmedikçe araseçime gidilemeyeceği, dördüncü fıkrasında da genel seçimlere bir yıl kala araseçim yapılamayacağı kurala bağlanmıştır.

Bu kuralların amacı, ülkenin sürekli seçim ortamında bulundurulmasının getireceği olumsuzlukların ve genel seçimlere bir yıldan az süre kalmışken araseçim yapılarak seçmen eğiliminin etkilenmesinin ve yönlendirilmesinin önlenmesidir.

Oysa, incelenen Yasa ile getirilen düzenleme, bir il ya da seçim çevresinin tüm milletvekillerine sahip siyasal partiye ya da aynı amaca ulaşmak için anlaşan siyasal partilere, o il ya da seçim çevresindeki üyeliklerinin boşaltılmasını sağlayarak araseçime başvurma ve genel seçim öncesi seçmen eğilimini etkileme olanağı sağlamaktadır.

Bu sakıncalarına karşın söz konusu düzenlemelerin getirilmiş olması da yasanın özel amacını göstermektedir.

2- İncelenen yasa ile anayasal kurallarda gerçekleştirilen bu değişikliklerin, yasal düzenlemeye dönüştürülmeden uygulamaya konulamayacağı açıktır. Anayasanın 67 nci maddesine 03.10.2001 günlü, 4709 sayılı Yasayla eklenen son fıkrada ise, seçim yasalarında gerçekleştirilen değişikliklerin, yürürlüğe girdiği günden başlayarak bir yıl içinde yapılacak seçimlerde uygulanmayacağı kurala bağlanmıştır.

İncelenen 4774 sayılı Yasanın geçici 1 inci maddesi düzenlenerek 67 nci maddede öngörülen sınırlamanın Türkiye Büyük Millet Meclisinin 22 nci Dönemi içinde yapılacak ilk ara seçimlerde uygulanmaması sağlanmıştır.

Bu geçici madde de, Anayasa değişikliğinin kişiye özel niteliğini açıkça ortaya koymaktadır. Çünkü, bu geçici madde ile Anayasanın genel norm olma özelliği ortadan kaldırılmaktadır.

3- Yüksek Seçim Kurulunun 02.11.2002 günlü, 978 sayılı Kararı ile Siirt İli seçim çevresinde yapılan genel seçim ve milletvekili tutanakları iptal edilerek, bu ilde seçimin yeniden yapılmasına karar verilmesi üzerine, Anayasada yapılacak genel değişiklikten ayırıp, yalnızca bu maddelerdeki düzenlemelerin, özellikle 76 ncı madde değişikliği ile geçici 1 inci madde düzenlemesinin ivedi biçimde yürürlüğe konulmak istenilmesi de yasanın öznel ve kişiye özgü yapısını gözler önüne sermektedir.

4- Ayrıca belirtmek gerekir ki, daha sonra yapılacak seçimlerde bu düzenlemelerden kapsama giren herkesin yararlanacak olması da, 4774 sayılı Yasanın kişiye özgü çıkarılış amacına ve niteliğine etkili değildir.

Anayasanın 2 nci maddesinde, Türkiye Cumhuriyetinin, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olduğu belirtilmiştir.

Hukuk devleti, bütün etkinliklerinde hukuka ve Anayasaya uyan devlettir. Anayasanın egemenliği ve bağlayıcılığı yanında, yasa koyucunun uymak zorunda bulunduğu ilkeler ve evrensel hukuk kuralları vardır.

Evrensel hukuk ilkelerine göre, yasaların genel ve nesnel olması ve kişiye özgü olmaması gerekmektedir. Yasaların bu öğelere uygun çıkarılması hukuk devleti olabilmenin koşullarındandır. Ayrıca, yasaların kamu yararı amacıyla çıkarılması hukukun bilinen ilkesi gereğidir. Yasalarda bulunması gereken bu özellikler, yasaların özel, güncel ve geçici bir durumu gözetmeyen, belli bir kişiyi hedef almayan kuralları içermesini zorunlu kılmaktadır.

Yasalarda bulunması gereken bu özelliklerin, üst norm olan anayasalarda ya da anayasada değişiklik yapan yasalarda öncelikle aranacağı kuşkusuzdur.

İncelenen 4774 sayılı Yasa, yukarıda dört bölümde sayılan gerekçelerle, öznel ve kişiye özgü niteliği nedeniyle hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmamaktadır.

Yayımlanması yukarıda açıklanan gerekçelerle uygun bulunmayan 4774 sayılı, 2709 Sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun, Türkiye Büyük Millet Meclisince bir kez daha görüşülmesi için, Anayasanın 4709 sayılı Yasayla değişik 89 uncu, 104 üncü ve 175 inci maddeleri uyarınca ekte geri gönderilmiştir.

                        Ahmet Necdet Sezer

                               Cumhurbaşkanı

BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.

Adalet ve Kalkınma Partisi Grubunun, İçtüzüğün 19 uncu maddesine göre verilmiş bir önerisi vardır; okutup, oylarınıza sunacağım:

IV. - ÖNERİLER

A) SİYASÎ PARTİ GRUBU ÖNERİSİ

1. - Genel Kurulun çalışma gün ve saatleriyle gündemdeki sıralamanın yeniden düzenlenmesine ilişkin AK Parti Grubu önerisi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Danışma Kurulunun 24 Aralık 2002 Salı günü yaptığı toplantıda, siyasî parti grupları arasında oybirliği sağlanamadığından, Grubumuzun ekteki önerisinin Genel Kurulun onayına sunulmasını arz ve teklif ederim.

Saygılarımla.

                                     Faruk Çelik

                        AK Parti Grubu Başkanvekili

Öneri:

24 Aralık 2002 Salı günü (bugün) sözlü sorular ile diğer denetim konularının görüşülmemesi, aynı gün gelen kâğıtlar listesinde yayımlanan ve bastırılarak dağıtılan 5 sıra sayılı, 2709 Sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında 13.12.2002 Tarihli ve 4774 Sayılı Kanun ve Anayasanın 89 uncu Maddesi Gereğince Cumhurbaşkanınca Bir Daha Görüşülmek Üzere Geri Gönderme Tezkeresi ve Anayasa Komisyonu raporunun 48 saat geçmeden gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmının 2 nci sırasına alınarak görüşmelerine başlanması ve çalışma süresinin görüşmelerin tamamlanmasına kadar olmasının Genel Kurulun onayına sunulması önerilmiştir.

BAŞKAN - Kabul edenler...

HALUK KOÇ (Samsun) - Bir dakika...

Önerinin aleyhinde söz istiyorum Sayın Başkan.

BAŞKAN - Buyurun Sayın Koç. (CHP sıralarından alkışlar)

HALUK KOÇ (Samsun) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Bilindiği üzere, 11 Aralık 2002 tarihinde, 8 inci Birleşimde, Türkiye Büyük Millet Meclisinin çalışma gündemi bir esasa bağlanmıştı Danışma Kurulu önerisiyle. Burada, salı günleri, Meclisin denetim sorunlarına bakması kararlaştırılmıştı. Bugün sabah düzenlenen Danışma Kurulu toplantısında, Adalet ve Kalkınma Partisi Grubunun verdiği öneri doğrultusunda bir karar alınması teklif edildi. Bu karara, orada da, Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili olarak, Grubum adına, karşı çıkmıştım.

Şimdi, değerli arkadaşlarım, bir konuyu açıklıkla görüşmemiz gerekiyor. Bakın, Türkiye Büyük Millet Meclisinde iki tane siyasî partimiz görev yapıyor. Çok sayıda siyasî parti grubuyla karışık bir çalışma takvimi içinde olmayan bir Türkiye Büyük Millet Meclisindeyiz. Şimdi, bu anayasa değişiklikleri teklifinin, Sayın Cumhurbaşkanının bir kez daha görüşülmesini istediği bu tekliflerin, böyle, sıkıştırılan bir gündem içerisinde, sanki yangından mal kaçırır gibi, alelacele, tekrar, Meclis gündemine getirilmesi -Türkiye'deki kamu vicdanını da dikkate alacak olursak- pek uygun düşmüyor. Bu görüşümüzü ifade ettik.

Şimdi, ilk tur görüşmelerinde, komisyon çalışmalarında, Sayın Cumhurbaşkanımızın tekrar görüşülmesi isteği üzerine dün yapılan Anayasa Komisyonu toplantısında Cumhuriyet Halk Partili üyeler bu konuyla ilgili değişik görüşler ifade ettiler. Baştan itibaren, biz, bu anayasa değişikliklerinin 67, 76 ve 78 inci maddelerle sınırlı kalmaması gerektiğini, Sayın Cumhurbaşkanının iadesinde gerekçe olarak sunduğu bazı hususların burada daha geniş bir şekilde ele alınması gerektiğini, 83 üncü ve 100 üncü maddelerde karşılığını bulan milletvekilleri, başbakan ve bakanlarla ilgili dokunulmazlık noktalarının da bu pakete dahil edilmesi gerektiğini, hatta, Anayasanın 77 nci maddesindeki Türkiye Büyük Millet Meclisi genel seçimlerinin beş yıl yerine dört yılda bir yapılması ihtiyacını da gerekçelendirerek bu paketin içerisine dahil edilmesi gerektiğini ifade etmiştik; şimdi bir kere daha ifade ediyorum, kamu vicdanını dinlemek zorunda olduğumuzu sizlerle paylaşmak istiyorum.

Burada, Cumhuriyet Halk Partisinin, kişilerin siyaset yapmaları önündeki engellerin kaldırılması yanında tavır aldığını hep beraber gördük. Burada bir sınırlamadan yana değiliz. Bunun kişisel normlara indirgenmeyeceğini komisyonlarda da savunduk, geçen oturumda da savunduk.

Şimdi, bu önergenin karşısında olduğumu ve aleyhte oy kullanacağımı bir kere daha ifade etmek istiyorum. Bırakın, iki grubun oluşturduğu Türkiye Büyük Millet Meclisi, kendi Danışma Kurulunda daha önce aldığı çalışma akışı içerisinde çalışmalarını sürdürsün. Hiç kimseden hiçbir şey kaçırmıyoruz, hepsini burada açık açık konuşacağız, tartışacağız. Demokratik tutumumuzu, görüşümüzü demin de vurguladım, komisyonlarda da vurguladık. Bu gündemi bu kadar sıkıştırmayalım, bu gündemi bu kadar daraltmayalım, bu  gündemi bu kadar iç içe sokmayalım; bırakın, kendi normal akışında gitsin.

Bu öneri aleyhinde oy kullanacağımı ifade etmek için söz almıştım.

Saygılarımı sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Başka söz isteyen?.. Yok.

Adalet ve Kalkınma Partisi Grubunun önerisini tekrar okutup, oylarınıza sunacağım:

Öneri:

24 Aralık 2002 Salı günü (bugün) sözlü sorular ile diğer denetim konularının görüşülmemesi, aynı gün gelen kâğıtlar listesinde yayımlanan ve bastırılarak dağıtılan 5 sıra sayılı, 2709 Sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında 13.12.2002 Tarihli ve 4774 Sayılı Kanun ve Anayasanın 89 uncu Maddesi Gereğince Cumhurbaşkanınca Bir Daha Görüşülmek Üzere Geri Gönderme Tezkeresi ve Anayasa Komisyonu raporunun 48 saat geçmeden gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmının 2 nci sırasına alınarak görüşmelerine başlanması ve çalışma süresinin görüşmelerin tamamlanmasına kadar olmasının Genel Kurulun onayına sunulması önerilmiştir.

BAŞKAN - Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısının müzakerelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.

V. - KANUN TASARI VE TEKLİFLERİYLE KOMİSYONLARDAN

GELEN DİĞER İŞLER

1. - Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısı ve İçişleri, Adalet ve Anayasa Komisyonları Raporları (1/282) (S. Sayısı: 3 ve 3'e 1 inci Ek)

BAŞKAN - Komisyon?.. Yok.

Ertelenmiştir.

Alınan karar gereğince, 2709 Sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında 13.12.2002 Tarihli ve 4774 Sayılı Kanun ve Anayasanın 89 uncu Maddesi Gereğince Cumhurbaşkanınca Bir Daha Görüşülmek Üzere Geri Gönderme Tezkeresi ve Anayasa Komisyonu Raporunun birinci müzakeresine başlıyoruz.

2. - 2709 Sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında 13.12.2002 tarih ve 4774 Sayılı Kanun ve Anayasanın 89 uncu Maddesi Gereğince Cumhurbaşkanınca Bir Daha Görüşülmek Üzere Geri Gönderme Tezkeresi ve Anayasa Komisyonu Raporu (1/318) (S.Sayısı:5) (1) (2)

BAŞKAN - Komisyon?.. Hazır.

Hükümet?.. Hazır.

Komisyon raporu 5 sıra sayısıyla bastırılıp dağıtılmıştır.

Kanunun tümü üzerinde söz isteyen?..

MUSTAFA ÖZYÜREK (Mersin) - Sayın Başkan, Grubumuz adına Sayın Atilla Kart konuşacaklar efendim.

BAŞKAN - Buyurun Sayın Kart. (CHP sıralarından alkışlar)

CHP GRUBU ADINA ATİLLA KART (Konya) - Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; görüşülmekte olan 2709 Sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında Kanunun tümü üzerinde Cumhuriyet Halk Partisinin görüşlerini ifade etmek üzere Grubum adına söz almış bulunuyorum; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Bilindiği gibi, Cumhuriyet Halk Partisi olarak, fikir ve düşünce hürriyeti kapsamında getirilen ve getirilecek olan, bunun yanında demokratik açılımı gerçekleştirecek olan tüm yasal düzenlemelerin öteden beri yanında olduk. Bu sebepledir ki, Anayasanın 76 ncı ve bağlı maddeleriyle ilgili olarak Adalet ve Kalkınma Partisi tarafından getirilen ve demokratik açılımı sağlayan tasarıya karşı, daha da genişletilmesi gerektiği düşüncesiyle desteğimizi her aşamada verdik; çünkü, demokratikleşmenin gerçekleşmesini sağlayacak yasal düzenlemelerin hiçbir politik ve kişisel mülahazayla pazarlık konusu yapılmaması gerektiğini bilerek, bu konudaki tavrımızı net ve tutarlı olarak ortaya koyduk. Bu bağlamda, yolsuzlukları araştıracak ve demokratik açılımı sağlayacak yasal düzenlemelerin, paket halinde ve bütünlük içinde gündeme getirilmesinin daha doğru, daha tutarlı ve daha da arzulanan bir yaklaşım olduğunu tekrar ifade etmek, tekrar vurgulamak istiyoruz.

Bunun yanında, ülkemizin gündemi ve seçim kampanyalarındaki taahhütler ve kamuoyunun hassasiyeti sebebiyle bazı konuların hemen ve öncelikle gündeme getirilmesi gerektiği de açıktır. Bu hassasiyet ve yaklaşımın Parlamentonun bütünü tarafından gösterilmesi gerektiği düşüncesindeyiz; zira, hem tutarlılık bakımından bu gereklidir hem de Parlamentonun güvenilirliği ve saygınlığı bakımından bu husus çok önemlidir diye düşünüyoruz.

Ülkemizde, yolsuzlukların geldiği boyut bellidir. Öyle ki, bu yolsuzlukların boyutu, artık, kamu vicdanını ve adalet duygusunu incitmekte ve bu durum, vatandaşın topluma ve devlete olan güvenini sarsmakta ve yine bunun yanında, toplumsal barışı tehdit edecek boyutlara varmaktadır.

Mevcut hukuk sistemimizde, yargılanmaları önünde birtakım yasal engeller olan başka kamu görevlilerinin olduğunu biliyoruz. Bu kamu görevlilerine yönelik olarak da, hukukun üstünlüğü ve yargının bağımsızlığı kapsamında düzenlemeler yapılması gerektiği açıktır. Bu düzenlemelerin, yukarıda açıklaması yapılan paket tasarılar içerisinde gündeme getirilmesi gerekmektedir.

Gelinen süreçte ise, yasama dokunulmazlığı kavramının artık yeni baştan düzenlenmesi kaçınılmaz bir hal almıştır. Bunu, şunun için arzuluyoruz, şunun için bu konuda ısrarlıyız: Bu konu, Parlamentonun saygınlığı bakımından çok önemlidir, Parlamentonun güvenilirliği bakımından çok önemlidir. Nasıl ki bazı konularda, topluma örnek olma konusunda Parlamentonun öncelikle ve özveriyle uygulama yapmasını istemişsek, bize göre, özellikle bu konuda Parlamentonun örnek olması ve öncü olması gerekiyor. Bunun aksine bir yaklaşım ise, getirilen tasarının sınırlı olması sebebiyle, kişiye ve somut olaya göre bir düzenleme yapıldığı yolundaki birtakım muhtemel gerekçelere ve kamuoyunda bilinen gerekçelere haklılık getirecektir.

Dokunulmazlık konusunun görüşülmekte olan tasarı içinde tartışılmasının, usulen ve İçtüzük gereği mümkün olmadığını biliyoruz; fakat, bu konunun önemi ve güncelliği sebebiyle, Cumhuriyet Halk Partisi olarak, bu konudaki çalışmamızı hazırladığımızı ve Meclis gündemine hemen getireceğimizi de burada önemle ifade etmek istiyorum. Bu aşamada, Adalet ve Kalkınma Partisi Grubunun değerlendirmesini, kamuoyu, elbette, yakından takip etme durumuna, konumuna girecektir.

Bunun yanında, biz, bu aşamada, İçtüzük gereği mümkün olan ve bize göre, bu demokratikleşme paketini tamamlayacak iki temel unsurun da Genel Kurul tarafından değerlendirilmesini talep ediyoruz. İşkence konusunda yapılacak düzenlemenin bu tasarıda mutlaka yer alması gerektiği görüşündeyiz. Böyle bir düzenleme, insan haklarının genel çerçevesi bakımından da zorunludur. İşkenceden mahkûm olan bir kişinin bu Parlamentoda görev üstlenemeyeceğini, bunu içimize hiçbir şekilde sindiremeyeceğimizi, inanıyoruz ki, sizler de kabul ediyor ve takdir ediyorsunuz; ama, her nedense, uygulamada, birtakım kişisel düşüncelerle, tereddüt geçiriyorsunuz. Bu konuda yapılacak düzenlemenin, bu kadar hayatî bir konuda yapılacak olan bir düzenlemenin, Sayın Cumhurbaşkanınca incelenip, iade edilme ihtimali de, yine, sizlerin bu konudaki daha evvelki uygulamanıza haklılık getirmez, haklı bir gerekçe olarak kabul edilemez diye düşünüyoruz.

Böyle bir değerlendirme, Grubun bu şekildeki yaklaşımı ve değerlendirmesi, yine biraz evvel ifade ettiğim gibi, kişiye ve olaya özgü değerlendirme yapıldığı yolundaki birtakım yaklaşımlara yine gerekçe olacaktır, bu yoldaki gerekçeleri kuvvetlendirecektir.

Bütün bu gerekçelerle, biz, anayasal düzenlemelerin, olayımızda yapılmak istenilen düzenlemelerin anayasal normlara uygun olması gerektiği düşüncesiyle ve bu anlamda da hukuk tekniğine ve genel norm olma özelliğini kaybetmemesi gerektiği düşüncesiyle, getirilen yasa tasarısındaki değişiklik önergelerimizin, Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu tarafından bir defa daha değerlendirileceğine olan inancımızla, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına saygılarımı sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Kart.

Gruplar adına başka konuşma?.. Yok.

Şahısları adına, istek halinde, iki sayın üyeye söz hakkı vereceğim.

Söz isteği?.. Yok.

Anayasa Değişikliğine Dair Kanunun tümü üzerindeki görüşmeler tamamlanmıştır.

Kanunun maddelerine geçilmesi hususunda gizli oylama yapacağız.

Gizli oylamanın ne şekilde yapılacağını arz ediyorum:

Komisyon ve hükümet sıralarında yer alan kâtip üyelerden komisyon sırasındaki kâtip üye, Adana'dan başlayarak İstanbul'a kadar, hükümet sırasındaki kâtip üye ise, İstanbul ilâ Zonguldak İlinin adı okunan milletvekiline 1'i beyaz, 1'i yeşil, 1'i de kırmızı olmak üzere 3 yuvarlak pul ile mühürlü zarf verecek ve pul ve zarf verilen milletvekilini ad defterine işaretleyecektir.

Milletvekilleri, belirlenmiş bulunan bu yerlerden başka yerde oylarını kullanamayacaklardır.

Vekâleten oy kullanacak bakanlar da, yerine oy kullanacakları bakanın ilinin bulunduğu bölümde oylarını kullanacaklardır.

Bildiğiniz üzere, bu pullardan beyaz olanı "kabul", kırmızı olanı "ret", yeşil olanı ise "çekimser" oyu ifade etmektedir.

Oyunu kullanacak sayın üye, kâtip üyeden 3 yuvarlak pul ile mühürlü zarfı aldıktan ve adını ad defterine işaretlettikten sonra kapalı oy verme yerine girecek; oy kullanarak, kullanacağı pulu burada zarfın içerisine koyacak, diğer 2 pulu ise ıskarta kutusuna atacaktır.

Bilahara, oy verme yerinden çıkacak olan üye, oy pulunun bulunduğu zarfı, Başkanlık Divanı kürsüsünün önüne konulan oy kutusuna atacaktır.

Oylamada adı okunmayan milletvekiline pul ve zarf verilmeyecektir.

Sayın divan üyelerinin görevini oturarak yerine getirmesi hususunu oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Şimdi, kanunun maddelerine geçilmesinin gizli oylamasına İstanbul İlinden başlıyoruz.

(Oyların toplanılmasına başlandı)

Ahmet Yeni...

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Murat Başesgioğlu'nun yerine, Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım; Devlet Bakanı Sayın Kürşat Tüzmen'in yerine, Millî Savunma Bakanı Sayın Vecdi Gönül; Sanayi ve Ticaret Bakanı Sayın Ali Coşkun'un yerine, Adalet Bakanı Sayın Cemil Çiçek; Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Sayın Hilmi Güler'in yerine, Devlet Bakanı Sayın Mehmet Aydın oy kullanmışlardır.

Bilgilerinize sunulur.

(Oyların toplanılmasına devam edildi)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Başbakan Sayın Abdullah Gül'ün yerine, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Sayın Mehmet Ali Şahin oy kullanmıştır.

Oyunu kullanmayan sayın üye var mı? Yok.

Oylama işlemi sona ermiştir.

Kupalar kaldırılsın.

(Oyların ayırımı yapıldı)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında Kanunun maddelerine geçilmesine dair gizli oylamanın sonucunu açıklıyorum:

Kabul      : 459 (AK Parti sıralarından alkışlar)

Ret          : 54

Çekimser : 5

Boş         : 2

Bu sonuca göre, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında Kanunun maddelerine geçilmesi kabul edilmiştir.

Sayın milletvekilleri, basılıp dağıtılan komisyon raporunun imza sayfasında, Malatya Milletvekili Sayın Süleyman Sarıbaş'ın imzasının altında, matbaa hatası olarak "muhalefet şerhim eklidir" ibaresi basılmıştır. Sehven yapılan bu yanlışlığı düzeltiyor ve zabıtlardan çıkarıyorum.

1 inci maddeyi okutuyorum:

2709 SAYILI TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASININ BAZI MADDELERİNİN DEĞİŞTİRİLMESİ HAKKINDA KANUN

Kanun No. : 4774                                                                  Kabul Tarihi : 13.12.2002

MADDE 1. - 7.11.1982 tarihli ve 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 76 ncı maddesinin ikinci fıkrasındaki "ideolojik veya anarşik eylemlere" ibaresi "terör eylemlerine" şeklinde değiştirilmiştir.

BAŞKAN - 1 inci madde üzerinde, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına, Antalya Milletvekili Sayın Tuncay Ercenk; buyurun.

CHP GRUBU ADINA TUNCAY ERCENK (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle, tümünüzü, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına saygıyla selamlıyorum. (Alkışlar)

Bilindiği gibi, anayasalar, bir devletin işleyişini, kurallarını, kişiler ve kurumlar arasındaki ilişkileri, hak ve hukuk yetkilerini düzenleyen, onlar arasındaki irtibatı sağlayan kurallar bütünüdür. Böyle önemli bir düzenlemeyi yapmak, öyle sanıyorum ki, aynı önemde olması gerekir. Bu Anayasanın içinde yer alan devletin kurumları ve kişilerinin birbirleriyle uyumlu, sağlıklı bir diyalog içinde olmaları gerekir. Bu açıdan baktığınız zaman, bu diyalog ve uyum, devletin işleyişine, yönetimin istikrarına, kişilerin ve kurumların rahat ve huzur içinde yaşamasına yol açar. O nedenle, devletin tüm kurumları, anayasal kurumlar ve kişiler, birbirleriyle uyumlu ve dengeli bir ilişki içinde olmalıdırlar. Bunların uyumsuz ve diyaloğa kapalı bir biçimde ortada yer alması ve değerlendirilmesi, yönetimde istikrarsızlığa yol açar diye düşünüyoruz. Hele, bu, devletin temelini oluşturan iki temel güç arasında olursa, öyle sanıyorum ki, istikrar ve işleyiş daha da fazla kendini gösterir. Bu bağlamda, Sayın Cumhurbaşkanının tekrar görüşülmek üzere Yüce Meclise göndermiş olduğu anayasa değişikliğini kısaca tartışmak istiyorum.

Sayın Cumhurbaşkanı, yapılan değişikliklerin, öznel, somut ve kişiye özgü olduğunu söylemektedir. Bunun tartışmasına girmek istemiyoruz; ancak, bu aşamadan sonra, Sayın Cumhurbaşkanının bu istemine, bir daha incelenmek üzere talebine alelacele karşı çıkmak, hemen, gelir gelmez iade etmek "buyurun, onaylayın" demek, öyle sanıyorum ki, yukarıda açıkladığım kurumlar arasındaki  ilişkinin zedelenmesine yol açabilir diye düşünüyoruz.

Böylesine alelacele gönderilmek istenen yasanın, sanki yangından mal kaçırırcasına, tekrar Sayın Cumhurbaşkanının onayına sunulmak istenmesinin gerekçesini, gerçekten anlamakta güçlük çekiyorum. Acaba, bir yerlere mi yetişilmek isteniyor, yoksa, somut olarak belirlenmiş bir tarihe mi yetiştirilmek isteniyor?! Bu çabalar, bu anlayışlar, bu düşünceler, öyle sanıyorum ki, Sayın Cumhurbaşkanının "kişisel düzenlemedir" gerekçesini haklı kılabilecek bir noktaya taşımaktadır, yasanın, tekrar, aniden görüşülüp gönderilmesi konusunda. Hele, bugün, komisyon görüşmelerinin üzerinden 48 saat geçmeden Yüce Mecliste görüşülmeye başlanılmaması konusundaki önergemizin reddi, bu gerekçeyi biraz daha haklı kılmaktadır diye düşünüyoruz.

Sayın Cumhurbaşkanı bir şeye daha dikkat çekiyor. Bu kadar önemli anayasa değişiklikleri maddeler olarak önümüzde dururken -neden- bunların arasından 76 ncı maddenin çekilerek ve sadece bir tek kişiye dönük izlenimini verebilecek bir anlayış içinde değerlendirilmesini anlamakta, gerçekten, biz de güçlük çekiyoruz. Şimdi, Anayasada dokunulmazlık gibi, Anayasada seçim süresi gibi, Anayasada yargı bağımsızlığı gibi önemli değişiklikler yapmaya ihtiyaç da varken, ortada dururken ve bütün uyarılarımıza rağmen, Sayın Genel Başkanımızın bütün önerilerine ve uyarılarına rağmen, bir paket olarak getirilmemiş olmasını da, Sayın Cumhurbaşkanının "kişisel düzenlemedir" gerekçesine -belki- haklılık kazandırabilir şeklinde düşünmek lazım; fakat, bu uzlaşma dönemini, bu uzlaşma zeminini, hep birlikte, sonuna kadar, Türkiye adına yaşatacağız, yaşatmaya devam edeceğiz. Bundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın. (AK Parti sıralarından alkışlar) Eğer, böyle bir paket halinde gündeme getirilmiş olsaydı anayasa değişiklikleri -öyle sanıyorum ki- böylesine bir iadeyle karşılaşmayacaktık diye düşünüyorum; ama, öneri karşıdan geliyor diyerek reddetmek, öyle sanıyorum ki, yukarıda açıkladığım, devletin kurumları arasındaki ilişkileri zedeler bir noktaya taşıma kuşkusunu yaşıyoruz diye düşünüyorum.

Değerli arkadaşlarım, her şeyde uzlaştık, öyle görünüyor; dernekler Kanunu, Dilekçe Kanunu, 76 ncı madde, Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ve şu anda aklıma gelmeyen daha değişik konular. Demokratik açılımlar anlayışımız gereği, bu konularda uzlaştık. Bu, güzel, hoş, elbette şık; ancak, bir de şu 65 milyonun gözü önünde, televizyonlardan, canlı yayınlarda verdiğimiz sözü de bir tutabilsek, öyle sanıyorum ki, daha şık olacak. (CHP sıralarından alkışlar) Yani, demokratik açılım açısından, Dilekçe Kanununda yapılan değişiklik -öyle sanıyorum ki- dokunulmazlığın kaldırılması konusu, en az o yasada yapılan değişiklik kadar önemlidir diye düşünüyorum. Bu açıdan baktığımız zaman, anayasaların, bir uzlaşma, bir denge içinde, danışılarak değerlendirilmesi ve yapılması gerektiği ortaya çıkmaktadır.

Şimdi, bu sırada, hükümet programına çok kısa değinerek geçmek istiyorum. Hükümet programının 12 nci sayfasında, aynen şöyle: "Yeni bir anayasa hazırlayacağız." Cümle aynen böyle, kısa, açık; "yeni bir anayasa hazırlayacağız." Geçiyoruz 13 üncü sayfasına; "Siyasî Partiler Kanunu ve Seçim Kanunu bütün kesimlerin mutabakatı aranarak gerçekleştirilecektir." Yani, Anayasa konusunda geniş kesimlerle mutabakat değil de, sadece Siyasî Partiler Kanununun ve Seçim Kanununun geniş kesimlerle mutabakat aranarak değiştirilmesi anlayışına da katılmadığımızı burada arz etmek istiyorum.

Değerli arkadaşlarım, hepiniz biliyorsunuz, bizim demokratik açılımlara karşı çıkmamız mümkün değil. Yasaklı bir anayasa, bizim kabul edeceğimiz bir şey değil. Elbette, ideolojik nedenle hüküm giymiş olanların, ebediyen, milletvekili seçilmesini önlemek, bizim düşüncemizde yoktur. Ancak, bunların düzenlenmesi aşamasında daha dikkatli olunmasında, daha paylaşımcı, daha katılımcı bir şekilde yapılmasında Türkiye adına büyük yarar görmekteyiz.

Değerli arkadaşlarım, şimdi, bakın, ilk değişiklik metninde, 76 ncı maddede bir hüküm vardı. İşte, "hırsızlık, dolandırıcılık, zimmet, ihtilas, ihaleye fesat karıştırma suçlarından" ifadesinin aşağısına geçtikten sonra -öbür cümleye- altında "affa uğramış olsalar bile" tabiri çıkarılmaya çalışıldı. Buna gerek yoktu; yani, birbirimizin arkasına dolanarak iki puan alma anlayışı yanlış. Buna dikkat çektik, uyardık; buna gerek yok... Yani, bu Meclis, gerçekten, yüce bir meclis. Bu Meclisin çatısı altında sahtekâra, dolandırıcıya, hırsıza yer yoktur; aynı zamanda, işkenceciye de yer yoktur. (CHP sıralarından alkışlar)

Değerli arkadaşlarım, bu konuda 13.12.2002 tarihinde verdiğimiz önerge, Genel Kurul tarafından reddedildi; ancak, inanıyorum ki, böyle bir suçu işleyen kişinin, bu Yüce Meclisin çatısı altında yer almasını çoğumuz istemiyoruz. Bu doğru; ama, bunun gereğini yapmıyoruz. Bakın, bizim o önergemiz kabul edilseydi, Sayın Başbakan, 13 Aralıkta, Kopenhag Zirvesine başı daha dik olarak giderdi diye düşünüyorum. Eğer o önergemiz kabul edilseydi, başı daha dik olarak giderdi diye düşünüyorum. Bunlara dikkat etmek lazım.

Şimdi, siz, bir şahsın malını alan, malını çalan, bardağını alan bir kişinin, Yüce Meclisin çatısı altında bulunmasını önlüyorsunuz; doğrudur. Yani, hırsızın milletvekili olmasını önlüyorsunuz, malı çalan şahsın milletvekili olmasını önlüyorsunuz, doğrudur; ama, malı çalınan şahsa işkence yapıyorsanız, bu Meclisin çatısı altına girebilirsiniz. Böyle bir anlayışa katılmak mümkün değildir.

Değerli arkadaşlarım, inanıyorum ki, bundan sonraki çalışmalarımızda iki parti grubu olarak, devletin, milletin yararına olan her hususta yine dayanışma içinde olacağız; ama, lütfen, doğru olduğu halde karşıdan geliyor diye birtakım önerilerimizi reddetmeyiniz.

Yüce Meclise sevgiler, saygılar sunuyorum. (Alkışlar)

BAŞKAN - Madde üzerinde verilmiş 2 adet önerge vardır. Önergeleri, önce geliş sırasına göre okutup, sonra da aykırılık derecesine göre işleme alacağım.

İlk önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Meclisi Başkanlığına

2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun Teklifinin 1 inci maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

                 

 

Tuncay Ercenk

Atilla Kart

Atilla Emek

 

Antalya

Konya

Antalya

 

Mustafa Özyürek

Cevdet Selvi

Mehmet Kartal

 

Mersin

Eskişehir

Van

Madde 1.- 7.11.1982 tarihli ve 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 76 ncı maddesinin ikinci fıkrasının "resmî ihale ve alım satımlara fesat karıştırma" ibaresinden sonra gelmek üzere "işkence" sözcüğü eklenmiştir, ibaresinin eklenmesini arz ve teklif ederiz.

BAŞKAN - İkinci ve maddeye en aykırı önergeyi okutup, işleme alacağım:

                                      23.12.2002

Türkiye Büyük Meclisi Başkanlığına

Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 76 ncı maddesinin birinci fıkrasındaki "Otuz yaşını dolduran her Türk milletvekili seçilebilir" ibaresinin "Yirmibeş yaşını dolduran her Türk milletvekili seçilebilir" şeklinde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

 

Z. Damla Gürel

Bihlun Tamaylıgil

Haluk Koç

 

İstanbul

İstanbul

Samsun

 

Sedat Uzunbay

Enver Öktem

Mesut Değer

 

İzmir

İzmir

Diyarbakır

 

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

ANAYASA KOMİSYONU BAŞKANI BURHAN KUZU (İstanbul) - Katılamıyoruz efendim; gerekçelerimizi açıklayacağım:

Burada iki tane teklif var. Bunlardan bir tanesi, işkenceyle alakalı olan husus. Bu, Komisyonda, çok değerli üyeler tarafından dile getirildi. Zaman olarak bu paket içerisine alınmasının doğru olmadığı sonucuna vardık. Zaten, sonuçta, tüm üyelerin ortak görüşüyle çıktı bu son metin.

İkinci husus, işkence yapan milletvekili oluyor diye bir şey yok. Anayasamızda, zaten, 76 ncı maddeye baktığımız zaman, bir yıl veya daha fazla hapis ve ağır hapse -artık onun miktarına da bakmıyoruz- mahkûm olanlar milletvekili olamıyorlar. Kaldı ki, son çıkarmış olduğumuz yasalarda, malumunuz uyum paketinde de -arkadaşlarımız yakından biliyor, aynı komisyondan geçti bu- paraya çeviremiyoruz, erteleyemiyoruz, izin sistemini kaldırdık ve ayrıca da, zamanaşımını onbeş yıl gibi uzun bir süreye getirdik. Af konusu da 3/5'le çıkıyor zaten bu Meclisten. Affı zorlaştıralım veya çıkarmayalım... Zaten, affa prensip olarak karşı olmak lazım. Kaldı ki "affa uğramış olsa bile" sözü de, biliyorsunuz, Yüksek Seçim Kurulunun son kararlarında, memnu hakların iadesi yoluyla aşılıyor sonuç itibariyle. O bakımdan, burada, bilemiyorum... Yani, belki başka, uzun bir paket içerisinde bunlar düşünülebilir.

Bu açıdan, bu gerekçeyle katılamıyoruz efendim.

BAŞKAN - Hükümet önergeye katılıyor mu?

DEVLET BAKANI VE BAŞBAKAN YARDIMCISI ERTUĞRUL YALÇINBAYIR (Bursa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; şu nedenle önergeye katılmıyoruz: İşkenceyle ilgili olan kısma baktığımızda, Anayasanın 76 ncı maddesi, ağır hapis cezasını gerektiren cezaya mahkûm olanların seçilemeyeceğini düzenlemiş. Ayrıca, bir yıl veya daha fazla hapis cezası alanların da...

BAŞKAN - Sayın Bakan, ikinci önergeyle ilgili görüşlerinizi belirtirseniz...

DEVLET BAKANI VE BAŞBAKAN YARDIMCISI ERTUĞRUL YALÇINBAYIR (Bursa) - 30 yaşın 25 yaşa indirilmesiyle ilgili önerge üzerinde...

ANAYASA KOMİSYONU BAŞKANI BURHAN KUZU (İstanbul) - O konuda ben de görüş belirtmek istiyorum Sayın Başkan.

DEVLET BAKANI VE BAŞBAKAN YARDIMCISI ERTUĞRUL YALÇINBAYIR (Bursa) - Buyurun.

BAŞKAN - Buyurun.

ANAYASA KOMİSYONU BAŞKANI BURHAN KUZU (İstanbul) - Efendim, ikinci önerge konusunda -30 yaşın 25 yaşa düşmesi meselesi- gerçekten, Avrupa ülkelerine baktığımız zaman, 25 yaşına veya 23 yaşına düşen ülkeler var, hatta, Kanada'da 18 yaş da var. Ancak, bir şeyi belirtmemiz lazım. Bir anayasa hocası olarak, özellikle ben bu konuda bir hayli kafa yordum. 25 yaş konusu, Türkiye bakımından düşünülmesi gereken bir husus. Şu anlamda söylüyorum: Yani, 30 yaşın altına düşmemesi noktasında düşünmemiz gereken bir konu olarak kabul ediyoruz. Şimdi, dikkat ederseniz, bu ülkelerde, yani, yaşı küçültmüş olan ülkelerde ikinci meclis var. İkinci meclisin yaşı 40 yaş ve yüksek tahsil aranıyor. Yani, birinci meclisin genç, belki tahsil oranı düşük, dinamik yapısının karşısında, daha olgun, bizim Senatoya benzer, ikinci bir meclis var; dengeyi öyle kurmuşlar. Sonra, bu 30 yaş, Osmanlı döneminden beri hep 30 yaş olarak kalmış. Belki, bunun tarihî bir oturmuşluğu da var denilebilir. Bunun, aceleye getirilmeden tekrar görüşülmesi gerektiğini düşünüyorum.

Katılamıyoruz efendim.

BAŞKAN - Buyurun Sayın Bakan.

DEVLET BAKANI ve BAŞBAKAN YARDIMCISI ERTUĞRUL YALÇINBAYIR (Bursa) - Sayın Başkanım, biz de, bu öneriye şu süreçte katılmıyoruz. 25 yaş itibariyle, esasen biz de mutabıkız; ancak, yeni yapılacak düzenleme sırasında konunun tezekkür edilmesinin uygun olacağını düşünüyoruz.

İşkenceyle ilgili olan hususta ise...

BAŞKAN - O daha sonra Sayın Bakan.

DEVLET BAKANI ve BAŞBAKAN YARDIMCISI ERTUĞRUL YALÇINBAYIR (Bursa) - Oldu... Teşekkür ederim.

BAŞKAN - Önerge sahipleri, önergeniz hakkında konuşacak mısınız; yoksa gerekçeyi mi okutayım?

HALUK KOÇ (Samsun) - Sayın Başkan, önerge hakkında İstanbul Milletvekili Sayın Zeynep Damla Gürel konuşacak efendim.

BAŞKAN - Buyurun Sayın Milletvekili.

Konuşma süreniz 5 dakikadır.

ZEYNEP DAMLA GÜREL (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Anayasamızın 76 ncı maddesindeki değişiklikler görüşülürken, çok önemli olduğuna inanarak Genel Kurulun takdirine sunduğumuz bir değişiklik önergesiyle ilgili söz almış bulunmaktayım. Önemli olduğuna inanıyorum; çünkü, Anayasa değişikliği için oylamanın yapıldığı birleşimlerden bu yana, Türkiye'deki genç arkadaşlarımdan bu konuda sayısız serzeniş işitmekteyim. Konu, milletvekili seçilme yaşının 30'dan 25'e düşürülmesidir.

Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; öncelikle şunu belirtmeliyim ki, Türkiye'nin en önemli iç dinamiği, sahip olduğu genç nüfusudur. Türk siyasetinde ve sisteminde özlenen olumlu değişimler, Türk gençliğinin, genç beyinlerin, yeni ve bilime dayalı fikirlerin içinde bulunduğu, gençliğin ve dinamizmin tecrübeyle birleştiği bir siyasî ortamda gerçekleşebilir; çünkü, Türk gençliği eğitimli, zeki, değişken koşullara uyum sağlayabilen, çalışkan bir nesildir. Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk de, bu gerçekten hareketle, cumhuriyeti gençlere emanet etmiştir. Bugün, Türkiyemizin 15-30 yaş grubu gençliğinin toplam nüfusu 17 595 000, seçmen sayısı içindeki payı yüzde 42'dir; yani, gençlik, bugünün Türkiyesinin en büyük çoğunluğudur.

Yine, Avrupa Birliğine girmeye aday olduğumuz şu günlerde, milletvekili yaş sınırlamaları, İtalya'da 25, Fransa'da 23, Almanya'da 18, Amerika'da ise 25 iken, Türkiye'de bu yaş sınırı 30'dur. Uyum yasalarını geçirirken hedeflediğimiz gibi, Türk siyaseti de dünya ve Avrupa Birliği standartlarına ulaştırılmalıdır. Ayrıca, Türk gençliği 18 yaşında seçme hakkına sahipken, 30 yaşını doldurmadan milletvekili seçilebilme hakkına sahip değildir. Bu adaletsizlik, bence, bir an önce ortadan kaldırılmalıdır. Siyasî partilere üyelik yaşı 18 ve belediye başkanı seçilme yaşı 25 iken, milletvekili olma yaşının en azından 25 yaşa indirilmesi gereklidir.

İşte bu çerçevede, Türk gençliğinin kendi taleplerini yasal zeminlerde ortaya koyabilmeleri için, gençlerin milletvekili olmaları, bu doğrultuda, milletvekili seçilme yaşının 25'e indirilmesi şarttır. Milletvekili seçilme yaşının 25'e indirilmesi, gençlerimizin, gelecekleriyle ilgili kararlarını oluşturma aşamasındayken yönlerini belirlemelerine zemin hazırlayacaktır. Böylece, katılımcı demokrasi anlayışı yaygınlaşacak; gençlerimiz, sorunlarını, isteklerini, amaçlarını, ülke hakkındaki projelerini daha kolay dile getirebileceklerdir.

Biz, Cumhuriyet Halk Partisi olarak, seçim bildirgemizde belirttiğimiz gibi, milletvekili seçilme yaşının ivedilikle 25'e indirilmesi gerektiğine inanıyoruz. 58 inci hükümetin programında ve iktidar partisinin seçim beyannamesinde de aynı ibarenin yer aldığını biliyoruz. Ayrıca, Anayasa Komisyonu Başkanı Sayın Burhan Kuzu da, 11.12.2002'de, Genel Kurulda, bir başka kanunla ilgili görüşlerini açıklarken "bilmek lazım ki, artık, dünyada 18 yaşında milletvekilleri var; mesela, Kanada'da bu böyledir, birçok ülkede bunları görüyoruz" diyerek konunun önemine işaret etmiştir.

Bu çerçevede, Türkiye'nin geleceği gençlerimizin siyasî katılımcılığını sağlayabilmek amacıyla 76 ncı maddede de gerekli değişiklikleri yaparken, Türkiye'nin yarınlarının bizden beklediği bu değişikliği yapmanın, 22 nci Dönem Parlamentosunun en önemli icraatlarından birisi olacağına inanıyorum.

Gelin, hep beraber, seçim döneminde verdiğimiz sözleri yerine getirelim. Milletvekili seçilme yaşını 25'e indirelim ve Türk gençliğine bu fırsatı verelim.

Gençlerimizin taleplerine seyirci kalmayacağınızı umuyor, sizi ve Yüce Heyetinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. (Alkışlar)

BAŞKAN - Komisyonun ve Hükümetin katılmadığı önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler...

SALİH KAPUSUZ (Ankara) - Şimdilik kaydıyla...

BAŞKAN - Önerge reddedilmiştir. (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar[!])

Şimdi, diğer önergeyi okutuyorum ve işleme alıyorum.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun Teklifinin 1 inci maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

                                Tuncay Ercenk

                                        (Antalya)

                                  ve arkadaşları

Madde 1.- 7.11.1982 tarihli ve 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 76 ncı maddesinin ikinci fıkrasının "resmî ihale ve alım satımlara fesat karıştırma" ibaresinden sonra gelmek üzere "işkence" sözcüğü eklenmiştir, ibaresinin eklenmesini arz ve teklif ederiz.

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

ANAYASA KOMİSYONU BAŞKANI BURHAN KUZU (İstanbul) - Katılmıyoruz efendim; gerekçemizi az önce açıkladık.

BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?

DEVLET BAKANI VE BAŞBAKAN YARDIMCISI ERTUĞRUL YALÇINBAYIR (Bursa) - Şu gerekçeyle katılmıyoruz: İşkence, zaten 76 ncı madde kapsamındadır. İşkence suçunu düzenleyen Türk Ceza Kanununun 243 üncü maddesi, işkencenin ağır hapis cezasına muhatap olduğunu göstermektedir. Bu nedenle, işkence suçu, 76 ncı maddenin kapsamındadır. Ancak, şunu belirtelim ki, burada, bütün partiler, Türkiye'deki bütün partiler ve sivil inisiyatif ve halkımız, işkenceyi, zalimane veya gayriinsanî veya haysiyet kırıcı muameleleri kınamaktadır. Bu gibi kişilerin milletvekili seçilebilmeleri, şu anda da mümkün değildir. Belki "düzenlemeye onun sarahaten yazılmasının psikolojik yararı olur" denilebilirse de, şu andaki düzenleme yeterlidir. Onun için katılamıyoruz.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Bakan.

Önergeniz hakkında konuşacak mısınız, yoksa, gerekçeyi mi okutayım?

HALUK KOÇ (Samsun) - Gerekçeyi okutun.

BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe:

İşkencenin bir insanlık suçu olduğu uluslararası tüm sözleşmelerde ve Yargıtay uygulamalarında saptanmıştır. Kamu yönetimine ve hele hele milletvekilliği görevine talip olanların hiçbir şekilde böyle bir suçtan mahkûm edilmemiş olması gerekir. Böyle bir suçtan verilen ceza 1 yıldan az olsa bile, bu suçu işleyenlerin yine de milletvekili olmaması gerekir.

BAŞKAN - Komisyon ve Hükümetin katılmadığı önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Önerge kabul edilmemiştir.

1 inci madde üzerindeki görüşmeler tamamlanmıştır.

Şimdi, maddenin gizli oylamasına Adana İlinden başlıyoruz.

 (Oyların toplanılmasına başlandı)

Recep Özel...

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Başbakan Sayın Abdullah Gül'ün yerine, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Sayın Mehmet Ali Şahin; Sağlık Bakanı Sayın Recep Akdağ'ın yerine, Çevre Bakanı Sayın İmdat Sütlüoğlu; Devlet Bakanı Sayın Ali Babacan'ın yerine, Devlet Bakanı Sayın Beşir Atalay; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Murat Başesgioğlu'nun yerine, Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım; Devlet Bakanı Sayın Kürşat Tüzmen'in yerine, Millî Savunma Bakanı Sayın Vecdi Gönül; Sanayi ve Ticaret Bakanı Sayın Ali Coşkun'un yerine, Adalet Bakanı Sayın Cemil Çiçek; Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Sayın Hilmi Güler'in yerine, Devlet Bakanı Sayın Mehmet Aydın; Tarım ve Köyişleri Bakanı Sayın Sami Güçlü'nün yerine, Turizm Bakanı Sayın Güldal Akşit vekâleten oy kullanmışlardır.

Bilgilerinize arz olunur.

(Oyların toplanılmasına devam edildi)

BAŞKAN - Oyunu kullanmayan sayın üye var mı? Yok.

Oylama işlemi sona ermiştir.

Kupalar kaldırılsın.

(Oyların ayırımı yapıldı)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında Kanunun 1 inci maddesinin gizli oylaması sonucunu açıklıyorum:

Kullanılan oy sayısı               : 507

Kabul                                          : 455 (AK Parti sıralarından alkışlar)

Ret             : 48

Çekimser     : 4

Kanunun kabulü için Anayasamızın 175 inci maddesinde öngörülen beşte 3 çoğunluk sağlanmış ve bu sonuca göre, 1 inci madde kabul edilmiştir.

Sayın milletvekilleri, birleşime 10 dakika ara veriyorum.

 

Kapanma Saati : 17.56


İKİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 18.10

BAŞKAN : Başkanvekili Sadık YAKUT

KÂTİP ÜYELER : Enver YILMAZ (Ordu), Türkân MİÇOOĞULLARI (İzmir)

 

BAŞKAN- 14 üncü Birleşimin İkinci Oturumunu açıyorum.

5 sıra sayılı kanunun görüşmelerine kaldığımız yerden devam ediyoruz.

V. - KANUN TASARI VE TEKLİFLERİYLE KOMİSYONLARDAN

GELEN DİĞER İŞLER (Devam)

2. - 2709 Sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında 13.12.2002 Tarih ve 4774 Sayılı Kanun ve Anayasanın 89 uncu Maddesi Gereğince Cumhurbaşkanınca Bir Daha Görüşülmek Üzere Geri Gönderme Tezkeresi ve Anayasa Komisyonu Raporu (1/318) (S.Sayısı:5) (Devam)

BAŞKAN - Hükümet?.. Burada.

 Komisyon?.. Burada.

2 nci maddeyi okutuyorum:

MADDE 2. - Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 78 inci maddesine dördüncü fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki beşinci fıkra eklenmiştir.

Yukarıda yazılı hallerden ayrı olarak, bir ilin veya seçim çevresinin, Türkiye Büyük Millet Meclisinde üyesinin kalmaması halinde, boşalmayı takip eden doksan günden sonraki ilk Pazar günü ara seçim yapılır. Bu fıkra gereği yapılacak seçimlerde Anayasanın 127 nci maddesinin üçüncü fıkrası hükmü uygulanmaz.

BAŞKAN - Madde üzerinde söz isteyen?.. Yok.

Madde üzerinde 1 adet önerge vardır; önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun Teklifinin çerçeve 2 nci maddesinin dördüncü fıkrasından sonra gelmek ve eklenmek üzere aşağıda yazılı şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

Tuncay Ercenk Atilla Kart             Atilla Emek

           Antalya                   Konya                  Antalya

           Mustafa Özyürek      Cevdet Selvi

             Mersin                 Eskişehir

Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 78 inci maddesine dördüncü fıkradan sonra gelmek ve eklenmek üzere aşağıda yazılı beşinci fıkra eklenmiştir.

"Yukarıda yazılı hallerden ayrı olarak, bir ilin veya seçim çevresinin, Türkiye Büyük Millet Meclisinde üyesinin kalmaması halinde boşalmayı takip eden en geç 30 gün içinde Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının üçte 2 çoğunluğuyla araseçim kararı alındığı takdirde, kararı takip eden 90 günden sonraki ilk pazar günü araseçim yapılır. Bu fıkra gereği yapılacak seçimlerde Anayasanın 127 nci maddesinin üçüncü fıkrası hükmü uygulanmaz."

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

ANAYASA KOMİSYONU BAŞKANI BURHAN KUZU (İstanbul) - Efendim, katılamıyoruz; ama, bir açıklama getirmek istiyorum.

78 inci maddede araseçim düzenleniyor. Bu maddeye baktığımız zaman, otuz ay geçmeden araseçim yapamıyoruz, bir yıl kala da araseçim yapamıyoruz; yüzde 5'lik boşalma olursa, yani, 28 milletvekilliği boşalırsa araseçim yapılabiliyor. Yirmi yıldır böyle bir sürecin işlemediğini gördük. Türkiye'de araseçim sistemi kesinlikle işlemiyor. Bu son düzenleme -mevcut, görüşmekte olduğumuz- araseçime bir işlerlik kazandırmak amacıyla getirilmiştir. Bir ilde boşalma durumunda -tamamen boşalmadır bu, bir iki üyenin değil- seçime gidilmesi düşünülüyor. Deniliyor ki, belki, çok sık mı gidilir gibi... Bir ilde tamamen boşalma çok az olacak bir hadisedir; yani, Allah korusun, bir ölüm vesaire gibi; bir uçak kazası gibi; bu gibi haller açısından üçte 2 çoğunluğu getirmek, bu hükmü işlemez hale sokar. Komisyonumuzda bunlar tartışıldı, orada da kabul görmedi. Bu gerekçelerle katılamıyoruz.

Teşekkür ederim Sayın Başkan.

BAŞKAN - Hükümet önergeye katılıyor mu?

DEVLET BAKANI VE BAŞBAKAN YARDIMCISI ERTUĞRUL YALÇINBAYIR (Bursa) - Biz de aynı gerekçeyle katılamıyoruz.

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Bakan.

Önergeniz hakkında konuşacak mısınız?

ATİLLA KART (Konya) - Evet.

BAŞKAN - Buyurun sayın milletvekili.

Konuşma süreniz 5 dakikadır.

ATİLLA KART (Konya) - Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; görüşülmekte olan Kanunun 2 nci maddesine ilişkin olarak verilmiş olan önerge hakkında açıklama yapmak istiyorum; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Bilindiği gibi, Anayasanın 78 inci maddesi, araseçimi düzenleyen bir madde. Buradaki temel amaç, siyasî istikrarı sağlamak; bu sebeple de, kanun koyucu, bu noktada otuz aylık bir şartı getiriyor; bunun yanında da, ikinci bir şart olarak yüzde 5 boşalma şartını, unsurunu getiriyor.

Kanunla, bu iki şartın dışında, ayrıca, seçim bölgesinin boşalması halinde araseçim yapılması yolunda bir düzenleme getiriliyor. Bu düzenleme, esas itibariyle, doğru ve yerinde olan bir düzenleme; ancak, burada, bize göre yapılması gereken bir ilave daha var; o da şu: Pekala, bu seçim bölgesinin boşalması hadisesi, gerek iktidar tarafından gerekse muhalefet tarafından da özel amaçlarla, kişisel amaçlarla kullanılabilir; bunu, Anayasanın genel norm olma özelliği sebebiyle getirilecek olan düzenlemenin daha uzun süreli, daha kalıcı, daha objektif esaslar içermesi sebebiyle, biz, önergemizde, bu boşalmayla birlikte, bu boşalmanın özel ve kişisel amaçlarla kullanımını engellemek amacıyla, bu işe, sonuçta, yasama organının da iradesinin katkısının sağlanması amacıyla ve sonuçta, bu sorumluluğa yasama organının da iştirak etmesi gerektiği düşüncesiyle üçte 2 çoğunluğun iştirakini, bunu, tamamlayıcı bir unsur olarak nazara alınması gerektiğini düşünüyoruz. Bu sebeple  bu önergeyi verdik.

İnanıyoruz ki, böyle bir düzenlemeyle, yasama organının, anayasal bir düzenleme yaparken genel norm esaslarına uygun bir düzenleme yapması sağlanmış olacaktır. 

Önergemiz doğrultusunda değişiklik yapılması hususunu Genel Kurulun takdirlerine saygıyla sunuyorum. (Alkışlar)

BAŞKAN - Konya Milletvekili Sayın Kart, teşekkür ediyorum.

Komisyonun ve Hükümetin katılmadığı önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Önerge reddedilmiştir.

2 nci madde üzerindeki görüşmeler tamamlanmıştır.

Şimdi, maddenin gizli oylamasına Adana İlinden başlıyoruz.

(Oylar toplanıldı)

BAŞKAN - Oyunu kullanmayan sayın milletvekili var mı? Yok.

Oylama işlemi bitmiştir.

Oy kutuları kaldırılsın.

(Oyların ayırımı yapıldı)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında Kanunun 2 nci maddesinin gizli oylaması sonucunu açıklıyorum:

Kullanılan oy sayısı                                :  485

Kabul                                :  442  (AK Parti sıralarından alkışlar)

Ret                                :  41

Çekimser                                :  1

Boş                                :  1

Kanunun kabulü için Anayasamızın 175 inci maddesinde öngörülen beşte 3 çoğunluk sağlanmış ve bu sonuca göre, 2 nci madde kabul edilmiştir.

Geçici 1 inci maddeyi okutuyorum:

GEÇİCİ MADDE 1. - Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 67 nci maddesinin son fıkrası, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 22 nci dönemi içinde yapılacak ilk ara seçimde uygulanmaz.

BAŞKAN - Geçici 1 inci madde üzerinde söz isteyen var mı? Söz isteyen yok.

Önerge de yok.

Maddenin gizli oylamasına Adana İlinden başlıyoruz.

(Oyların toplanılmasına başlandı)

BAŞKAN - Oyunu kullanmayan sayın üye var mı? Yok.

Oylama işlemi sona ermiştir.

Kupalar kaldırılsın.

(Oyların ayırımı yapıldı)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında Kanunun geçici 1 inci maddesinin gizli oylaması sonucunu açıklıyorum:

Kullanılan oy sayısı                                : 471

Kabul                                : 433                       

Ret                                : 32

Çekimser                                :  2

Boş                                :  4

Kanunun kabulü için Anayasamızın 175 inci maddesinde öngörülen beşte 3 çoğunluk sağlanmış ve bu sonuca göre, geçici 1 inci madde kabul edilmiştir.

3 üncü maddeyi okutuyorum:

MADDE 3. - Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer ve halkoylamasına sunulması halinde tümüyle oylanır.

BAŞKAN - 3 üncü madde üzerinde söz isteyen?.. Yok.

Önerge yok.

3 üncü madde üzerindeki görüşmeler tamamlanmıştır.

Şimdi, maddenin gizli oylamasına Adana İlinden başlıyoruz.

(Oyların toplanılmasına başlandı)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Başbakan Sayın Abdullah Gül'ün yerine, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Sayın Mehmet Ali Şahin; Sağlık Bakanı Sayın Recep Akdağ'ın yerine, Çevre Bakanı Sayın İmdat Sütlüoğlu; Devlet Bakanı Sayın Ali Babacan'ın yerine, Devlet Bakanı Sayın Beşir Atalay; Tarım ve Köyişleri Bakanı Sayın Sami Güçlü'nün yerine, Turizm Bakanı Sayın Güldal Akşit; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Murat Başesgioğlu'nun yerine, Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım; Devlet Bakanı Sayın Kürşat Tüzmen'in yerine, Millî Savunma Bakanı Sayın M. Vecdi Gönül; Sanayi ve Ticaret Bakanı Sayın Ali Coşkun'un yerine, Adalet Bakanı Sayın Cemil Çiçek; Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Sayın M. Hilmi Güler'in yerine, Devlet Bakanı Sayın Mehmet Aydın vekâleten oy kullanacaklardır.

(Oyların toplanılmasına devam edildi)

BAŞKAN - Oyunu kullanmayan sayın milletvekili var mı? Yok.

Oylama işlemi tamamlanmıştır.

Oy kutuları kaldırılsın.

(Oyların ayırımına başlanıldı)

BAŞKAN- Sayın milletvekilleri, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında Kanunun 3 üncü maddesinin gizli oylama sonucunu açıklıyorum:

Kullanılan oy sayısı                                : 474

Kabul                                : 439 (Alkışlar)

Ret                                : 29

Çekimser                                : 2

Boş                                : 4

Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında Kanunun birinci görüşmeleri tamamlanmıştır; ikinci görüşmeye en az 48 saat geçtikten sonra başlanabilecektir.

SALİH KAPUSUZ (Ankara)- Yani, Perşembe günü saat 20.10'da oylamaya geçebiliriz Sayın Başkan; öyle mi diyorsunuz?..

BAŞKAN- Kuzeyden Keşif Harekâtının Görev Süresinin Uzatılmasına İlişkin Başbakanlık Tezkeresini, sözlü sorular ile kanun tasarı ve tekliflerini sırasıyla görüşmek için, 25 Aralık 2002 Çarşamba günü saat 15.00'te toplanmak üzere, birleşimi kapatıyorum.

Kapanma Saati : 20.12