Yazılı ve Sözlü Sorular Araştırma Komisyonları Soruşturma Komisyonları
                                                                      Son Tutanak Tutanak Sorgu Tutanak Metinleri Gizli Oturum Tutanakları
                                                                                                                                            Uluslararası Komisyonlar Dostluk Grupları
                                                                                      Genel Sekreterlik Mevzuat Telefon Rehberi Etik Komisyon Duyurular

DÖNEM : 21 CİLT : 95 YASAMA YILI : 4

 

 

 

T. B. M. M.

TUTANAK DERGİSİ

 

 

102 nci Birleşim

21 . 5 . 2002 Salı

 

 

İ Ç İ N D E K İ L E R

 

  I. - GEÇEN TUTANAK ÖZETİ

 II. - GELEN KÂĞITLAR

III. - YOKLAMA

IV. - BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) GÜNDEMDIŞI KONUŞMALAR

1. - Hatay Milletvekili Süleyman Metin Kalkan'ın, Hatay İlinde tarım sektörü ve ticaret alanında karşılaşılan sorunlara ilişkin gündemdışı konuşması

2. - Balıkesir Milletvekili İsmail Özgün'ün, 1919 yılında Balıkesir'de başlatılan Kuvayı Milliye hareketinin önemine ve bu yıl ilk defa kutlanılmaya başlanılan Kuvayı Milliye Haftasına ilişkin gündemdışı konuşması

3. - Iğdır Milletvekili Ali Güner’in, sınır ticaretinin önemine ve sınır ticaretine getirilen kısıtlamaların yarattığı sorunlara ilişkin gündemdışı konuşması

 

B) TEZKERELER VE ÖNERGELER

1. - Tacikistan-Türkiye Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı Yusufcan Ahmedov'un beraberinde bir parlamento heyetiyle ülkemize davet edilmelerine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/1082)

2. - Kayseri Milletvekili Sevgi Esen'in (9/5) esas numaralı Meclis Soruşturması Komisyonu üyeliğinden çekildiğine ilişkin önergesi (4/487)

3. - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı A. Mesut Yılmaz'ın 14-16 Nisan 2002 tarihleri arasında Belçika'ya yaptığı resmî ziyarete katılmaları uygun görülen milletvekillerine ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/1083)

C) GENSORU, GENEL GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI VE MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGELERİ

1. - İzmir Milletvekili Rahmi Sezgin ve 90 arkadaşının, tarımda ilaç, gübre ve hormon kullanımı konusunda Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/284)

2. - Malatya Milletvekili Tevfik Ahmet Özal ve 23 arkadaşının, 8 inci Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın uğradığı suikast girişimi ile ölümü üzerindeki iddiaların araştırılması amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/285)

D) ÇEŞİTLİ İŞLER

1. - Genel Kurulu ziyaret eden Tacikistan-Türkiye Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı Yusufcan Ahmedov ve beraberindeki heyete Başkanlıkça "Hoş geldiniz" denilmesi

V. - ÖNERİLER

A) SİYASÎ PARTİ GRUBU ÖNERİLERİ

1. - Genel Kurulun çalışma gün ve saatleriyle gündemdeki sıralamanın yeniden düzenlenmesine ilişkin DSP, MHP ve ANAP Gruplarının müşterek önerisi

2. - (10/136) esas numaralı, Konya Milletvekili Veysel Candan ve 21 arkadaşının, belediyelerin kaynak sorunları ve denetimi konusunda Meclis araştırması açılmasına dair önergesinin 28.5.2002 Salı günü görüşülmesine ilişkin SP Grubu önerisi

VI. - GENSORU, GENEL GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI VE MECLİS ARAŞTIRMASI

A) GÖRÜŞMELER

1. - Saadet Partisi Grubu adına Grup Başkanvekilleri Çorum Milletvekili Yasin Hatiboğlu, Konya Milletvekili Veysel Candan ve Diyarbakır Milletvekili Ömer Vehbi Hatipoğlu'nun, tabiî afetler nedeniyle gelir kaybı ve altyapı hasarına uğrayan belediyelerin belirlenmesinde ve bunlara yapılan yardımlarda yanlı davranarak partizanlık yaptığı ve afetler sonrasında gerekli tedbirleri zamanında almayıp yanlış uygulamalarla tahribatın artmasına neden olduğu iddiasıyla Başbakan Bülent Ecevit ve Bakanlar Kurulu Üyeleri hakkında gensoru açılmasına ilişkin önergesi (11/28)

VII. - SEÇİMLER

A) SAYIŞTAY BİRİNCİ BAŞKANLIĞI SEÇİMİ

1. - Sayıştay Birinci Başkanlığı İçin Yapılacak Seçim (S. Sayısı : 860)

B) KOMİSYONDA AÇIK BULUNAN ÜYELİĞE SEÇİM

1. - (9/5) esas numaralı Meclis Soruşturması Komisyonunda açık bulunan üyeliğe seçim

VIII. - KANUN TASARI VE TEKLİFLERİYLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER

1. - İzmir Milletvekili Rifat Serdaroğlu'nun; İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı'nın; Amasya Milletvekili Ahmet İyimaya'nın; Ankara Milletvekili Yıldırım Akbulut'un; Şırnak Milletvekili Mehmet Salih Yıldırım'ın; Gaziantep Milletvekili Ali Ilıksoy, Konya Milletvekili Ömer İzgi ve Ankara Milletvekili Nejat Arseven'in; İstanbul Milletvekili Ziya Aktaş ve 42 Arkadaşının; Zonguldak Milletvekili Hasan Gemici'nin ve İzmir Milletvekili Işılay Saygın'ın; Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünde Değişiklik Yapılmasına Dair İçtüzük Teklifleri ve Anayasa Komisyonu Raporu (2/94, 2/232, 2/286, 2/307, 2/310, 2/311, 2/325, 2/442, 2/449) (S. Sayısı : 527)

2. - Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri Personeli Eğitim Merkezleri Kanunu Tasarısı ve Adalet ve Plan ve Bütçe Komisyonları raporları (1/744) (S. Sayısı : 786)

3. - Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Anayasa Komisyonu Raporu (1/777) (S. Sayısı : 557)

4. - Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (1/886) (S. Sayısı : 827)

5. - 23 Nisan 1999 Tarihine Kadar İşlenen Suçlardan Dolayı Şartla Salıverilmeye, Dava ve Cezaların Ertelenmesine Dair Kanunda Değişiklik Yapılmasına İlişkin 25.4.2002 Tarihli ve 4754 Sayılı Kanun ve Anayasanın 89 uncu Maddesi Gereğince Cumhurbaşkanınca Bir Daha Görüşülmek Üzere Geri Gönderme Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları raporları (1/975) (S. Sayısı : 858)

6. - Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Yurtdışı Teşkilatı Hakkında 189 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/53) (S. Sayısı : 433)

7. - Sosyal Güvenlik Kurumu Teşkilatının Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında 618 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname; Sosyal Güvenlik Kurumu Teşkilâtının Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Tasarısı; Kayseri Milletvekili Hasan Basri Üstünbaş ve Üç Arkadaşının Sosyal Güvenlik Kurumu Teşkilatının Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ve Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler ve Plan ve Bütçe Komisyonları raporları (1/755, 1/689, 2/699) (S. Sayısı : 666)

8. - Türkiye İş Kurumunun Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında 617 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname; Türkiye İş Kurumu Kanunu Tasarısı ve Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler ve Plan ve Bütçe Komisyonları raporları (1/754, 1/692) (S. Sayısı : 675)

9. - Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu, Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında 619 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Aynı Mahiyetteki Kanun Tasarısı ve Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler ve Plan ve Bütçe Komisyonları raporları (1/756, 1/691) (S. Sayısı : 676)

10. - Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanlığının Kurulması ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında 616 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu Tasarısı ve Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler ve Plan ve Bütçe Komisyonları raporları (1/753, 1/690) (S. Sayısı : 685)

IX. - SORULAR VE CEVAPLAR

A) YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI

1. - Karaman Milletvekili Zeki Ünal'ın, sosyal ve ekonomik sorunlara karşı alınan tedbirlere ve kamudaki ücret dengesizliğinin düzeltilmesine ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı Kemal Derviş'in cevabı (7/6572)

2. - İzmir Milletvekili Suha Tanık'ın;

Kamu bankalarında çalışan bir kısım personelin mükerrer maaş aldıkları iddiasına,

Kamu bankalarının kapatılacak şubelerine ve aktarılacak personeline,

Kamu bankaları Ortak Yönetim Kurulu Üyeleri, banka yöneticileri ve dışarıdan getirilen personele yapılan ödemelere,

Kamu Bankaları Ortak Yönetim Kurulu Üyelerinin maaşlarına,

Kamu Bankaları Ortak Yönetim Kurulu Üyelerine temettü ödendiği iddiasına,

- Kayseri Milletvekili Sadık Yakut'un;

Kamu bankalarında kredilerle ilgili disiplin cezası alıp, üst yönetime atanan personele,

İlişkin soruları ve Devlet Bakanı Kemal Derviş'in cevabı (7/6614, 6615, 6618, 6619, 6621, 6632)

3. - Erzurum Milletvekili Aslan Polat'ın, Türkiye Bankalar Birliğince yaptırılan dalgalı kur rejimi araştırmasının tespitlerine ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Kemal Derviş'in cevabı (7/6627)

4. - Erzurum Milletvekili Aslan Polat'ın, basın kuruluşlarına uygulanan promosyon yasağının kaldırılacağı iddiasına ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Kemal Derviş'in cevabı (7/6747)

5. - Karaman Milletvekili Zeki Ünal'ın, doğal kaynak sularının değerlendirilmesine ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Sümer Oral'ın cevabı (7/6808)

6. - Sinop Milletvekili Kadir Bozkurt'un, İmralı Cezaevindeki koşullara ilişkin sorusu ve Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk'ün cevabı (7/6852)

7. - Karaman Milletvekili Zeki Ünal'ın, İsdemir'in malî durumuna ve bir firmayla yaptığı sözleşmeye ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Yılmaz Karakoyunlu'nun cevabı (7/6900)

8. - Şanlıurfa Milletvekili Mustafa Niyazi Yanmaz'ın, okullarda bilgisayar kullanımına ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu'nun cevabı (7/6908)

9. - Aydın Milletvekili Ali Rıza Gönül'ün, Şartla Salıverme Kanunundan yararlananlara ilişkin sorusu ve Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk'ün cevabı (7/6936)

10. - Erzurum Milletvekili Aslan Polat'ın, yatırım programlarından çıkarılan projelere ilişkin sorusu ve Ulaştırma Bakanı Oktay Vural'ın cevabı (7/6944)

11. - Erzurum Milletvekili Aslan Polat'ın, yatırım programlarından çıkarılan projelere ilişkin sorusu ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Hüsnü Yusuf Gökalp'in cevabı (7/6946)

12. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Bakanlık Müsteşarına ilişkin sorusu ve Bayındırlık ve İskân Bakanı Abdülkadir Akcan'ın cevabı (7/6951)

13. - Aksaray Milletvekili Ramazan Toprak'ın, bir kamu bankası genel müdürü hakkında bir gazetede çıkan habere ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı Kemal Derviş'in cevabı (7/6960)

14. - Aksaray Milletvekili Ramazan Toprak'ın, Türk Devleti ve milletine yönelik tahkir ve tezyif edici sözler sarf eden Ankara İtalyan Kültür Merkezi Müdiresine ilişkin Başbakandan sorusu ve Dışişleri Bakanı İsmail Cem'in cevabı (7/6963)

15. - Gaziantep Milletvekili Nurettin Aktaş'ın, Afganistan'daki ISAF komutasının Türkiye'ye verilmesine ilişkin Başbakandan sorusu ve Millî Savunma Bakanı Sabahattin Çakmakoğlu'nun cevabı (7/6965)

16. - Adıyaman Milletvekili Mahmut Göksu'nun, Adapazarı traktör fabrikasına ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Yılmaz Karakoyunlu'nun cevabı (7/6966)

17. - Adıyaman Milletvekili Mahmut Göksu'nun, Silahlı Kuvvetlerin modernizasyonuna ilişkin sorusu ve Millî Savunma Bakanı Sabahattin Çakmakoğlu'nun cevabı (7/6972)

18. - Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya'nın, lise diplomaları için çizilen ay ve yıldız şekillerine ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu'nun cevabı (7/6975)

19. - Karaman Milletvekili Zeki Ünal'ın, M-60 tanklarının modernizasyonuna ilişkin sorusu ve Millî Savunma Bakanı Sabahattin Çakmakoğlu'nun cevabı (7/6984)

20. - Ankara Milletvekili Cemil Çiçek'in, ÖİK Başkanının görevden alınma nedenine ve özelleştirme çalışmalarına ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Yılmaz Karakoyunlu'nun cevabı (7/6991)

21. - Konya Milletvekili Remzi Çetin'in, mısır ithalatına ve ekimine ilişkin sorusu ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Hüsnü Yusuf Gökalp'in cevabı (7/7005)

22. - Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır'ın, tarım reformu uygulama projesine ilişkin Başbakandan sorusu ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Hüsnü Yusuf Gökalp'in cevabı (7/7010)

23. - Balıkesir Milletvekili İsmail Özgün'ün, Balıkesir SEKA Fabrikasına ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Yılmaz Karakoyunlu'nun cevabı (7/7011)

24. - İstanbul Milletvekili Emre Kocaoğlu'nun, İstanbul'daki köprü ve viyadüklerin depreme karşı güçlendirilmesinde kullanılacak krediye ilişkin sorusu ve Bayındırlık ve İskân Bakanı Abdülkadir Akcan'ın cevabı (7/7048)

25. - Çankırı Milletvekili Hüseyin Karagöz'ün;

Çankırı'daki köylerin içme suyu sorununa ve Saraycık grup içme suyu projesine,

Yaprak-Tosya yol çalışması ile Çankırı'daki sulama kanalı ve arazi tapulaştırılması projelerine,

İlişkin soruları ve Devlet Bakanı Mustafa Yılmaz'ın cevabı (7/7049, 7050)

26. - Karaman Milletvekili Zeki Ünal'ın, son on yılda görevlerinden alınan ve mahkeme kararı ile görevlerine iade edilen bürokratlara ilişkin sorusu ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Hüsnü Yusuf Gökalp'in cevabı (7/7074)

27. - Ardahan Milletvekili Saffet Kaya'nın, Kars-Ardahan demiryolu ve Ardahan Havaalanı projelerine ilişkin sorusu ve Ulaştırma Bakanı Oktay Vural'ın cevabı (7/7089)

28. - Manisa Milletvekili Rıza Akçalı'nın, Manisa'daki tütün işletmelerinde çalışan işçilerin ve tütün üreticilerinin durumuna ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Yılmaz Karakoyunlu'nun cevabı (7/7108)

29. - Konya Milletvekili Lütfi Yalman'ın, bazı konulardaki değerlendirmelerine ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı A. Mesut Yılmaz'ın cevabı (7/7111)

30. - İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı'nın, her tekneden sağlık belgesi isteme uygulamasına ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Ramazan Mirzaoğlu'nun cevabı (7/7116)

31. - Adıyaman Milletvekili Mahmut Göksu'nun, Adıyaman'ın öğretmen ihtiyacına ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu'nun cevabı (7/7128)

32. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, sermayenin ve şirketlerin teşvikine ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Kemal Derviş'in cevabı (7/7197)

 


I. - GEÇEN TUTANAK ÖZETİ

TBMM Genel Kurulu saat 15.00'te açılarak dört oturum yaptı.

Samsun Milletvekili Tarık Cengiz, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramına,

Aydın Milletvekili Ali Uzunırmak, Formula-1 yarışlarının Türkiye'de yapılmasına,

İlişkin gündemdışı birer konuşma yaptılar.

Niğde Milletvekili Mükerrem Levent'in, Türkiye'deki rüzgâr enerjisi ve hidrolik santrallara ilişkin gündemdışı konuşmasına Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Zeki Çakan cevap verdi.

Devlet Bakanı Reşat Doğru'nun, Atatürk'ün Nutku'nun Kırgızca çevirisinin tanıtım törenlerine katılmak ve görüşmelerde bulunmak üzere Kırgızistan'a,

Sağlık Bakanı Osman Durmuş'un, görüşmelerde bulunmak üzere Özbekistan'a,

Devlet Bakanı Reşat Doğru'nun, temas ve görüşmelerde bulunmak üzere Kosova ve Makedonya'ya,

Yaptıkları resmî ziyaretlere katılacak milletvekillerine ilişkin Başbakanlık tezkereleri kabul edildi.

Görüşmeleri önceki birleşimde tamamlanan, Vakıflar Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye Bir Geçici Madde Eklenmesi Hakkında Kanun Tasarısının (1/973, 1/821) (S. Sayısı : 862), yapılan oylamadan sonra, kabul edildiği ve kanunlaştığı açıklandı.

Gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmında bulunan:

TBMM İçtüzüğünde Değişiklik Yapılmasına Dair İçtüzük Teklifleri ve Anayasa Komisyonu raporunun (2/94, 2/232, 2/286, 2/307, 2/310, 2/311, 2/325, 2/442, 2/449) (S. Sayısı : 527) görüşmeleri, daha önce geri alınan maddelere ilişkin Komisyon raporu henüz hazırlanmadığından;

Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri Personeli Eğitim Merkezleri (1/744) (S. Sayısı : 786),

Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair (1/777) (S. Sayısı : 557),

Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair (1/886) (S. Sayısı : 827),

Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Yurtdışı Teşkilatı Hakkında 189 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye İlişkin (1/53) (S. Sayısı : 433),

Sosyal Güvenlik Kurumu Teşkilatının Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında 618 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname; Sosyal Güvenlik Kurumu Teşkilatının Kuruluş ve Görevleri Hakkında (1/755, 1/689, 2/699) (S. Sayısı : 666),

Türkiye İş Kurumunun Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında 617 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname; Türkiye İş Kurumu (1/754, 1/692) (S. Sayısı : 675),

Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu, Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında 619 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Aynı Mahiyetteki (1/756, 1/691) (S. Sayısı : 676),

Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanlığının Kurulması ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında 616 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Sosyal Sigortalar Kurumu (1/753, 1/690) (S. Sayısı : 685),

Gümrük Müsteşarlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında 485 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Gümrük Müsteşarlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Bazı Hükümlerinin Değiştirilmesine Dair 541 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye İlişkin (1/209, 1/228) (S. Sayısı : 861),

Çocuk Haklarına Dair Sözleşmeye Ek Çocukların Silahlı Çatışmalara Dahil Olmaları Konusundaki İhtiyarî Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında (1/894) (S. Sayısı : 796),

Avrupa Çevre Ajansına ve Avrupa Bilgi ve Gözlem Ağına Türkiye Cumhuriyetinin Katılımı ile İlgili Olarak Avrupa Topluluğu ve Türkiye Cumhuriyeti Arasında Yapılan Anlaşmanın Kabul Edilmesi ile İlgili Müzakerelerin Nihaî Senedinin ve Türkiye Cumhuriyeti ile Avrupa Topluluğu Arasında Türkiye Cumhuriyetinin Avrupa Çevre Ajansı ve Avrupa Bilgi ve Gözlem Ağına Katılımı Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair (1/805) (S. Sayısı : 715),

Avrupa Peyzaj Sözleşmesinin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair (1/853) (S. Sayısı : 716),

Kanun Tasarılarının görüşmeleri, ilgili komisyon yetkilileri Genel Kurulda hazır bulunmadıklarından,

Ertelendi;

Cumhurbaşkanınca bir daha görüşülmek üzere geri gönderilen, 23 Nisan 1999 Tarihine Kadar İşlenen Suçlardan Dolayı Şartla Salıverilmeye, Dava ve Cezaların Ertelenmesine Dair Kanunda Değişiklik Yapılmasına İlişkin 25.4.2002 Tarihli ve 4754 Sayılı Kanunun (1/975) (S. Sayısı : 858) tümü üzerindeki görüşmeler tamamlandı; maddelerine geçilmesi sırasında istem üzerine elektronik cihazla yapılan yoklamalarda Genel Kurulda toplantı yetersayısı bulunmadığı anlaşıldığından;

21 Mayıs 2002 Salı günü saat 15.00'te toplanmak üzere, birleşime 21.23'te son verildi.

Yüksel Yalova

Başkanvekili

 

Levent Mıstıkoğlu

Kemal Albayrak

 

Hatay

Kırıkkale

 

Kâtip Üye

Kâtip Üye

 


No. : 143

II. - GELEN KÂĞITLAR

17 . 5 . 2002 CUMA

Tasarılar

1. - Eşyanın Geçici İthalatına İlişkin İstanbul Sözleşmesine Katılmamızın Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun Tasarısı (1/982) (Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji ve Dışişleri Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 9.5.2002)

2. - Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Ukrayna Hükümeti Arasında Uzayın Araştırma ve Kullanımı Konularında İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun Tasarısı (1/983) (Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji ve Dışişleri Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 9.5.2002)

3. - Türkiye Cumhuriyeti ve Yemen Cumhuriyeti Arasında Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunmasına İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/984) (Plân ve Bütçe ve Dışişleri Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 9.5.2002)

4. - Türkiye Cumhuriyeti ve Makedonya Cumhuriyeti Arasında Konsolosluk Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/985) (Dışişleri Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 9.5.2002)

5. - Türk Patent Enstitüsü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı (1/986) (Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji ve Plân ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 14.5.2002)

6. - Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Kanunu ile Devlet Memurları Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı (1/987) (Plân ve Bütçe ve Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 14.5.2002)

7. - Özel Tüketim Vergisi Kanunu Tasarısı (1/988) (Plân ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 17.5.2002)

Teklifler

1. - Çorum Milletvekili Melek Denli Karaca'nın; 14.1.1970 Tarihli 1211 Sayılı Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Kanununa Geçici Bir Madde Eklenmesine İlişkin Kanun Teklifi (2/972) (Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji ve Plân ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 8.5.2002)

2. - Antalya Milletvekili Salih Çelen'in; Yükseköğretim Kurumları Teşkilâtı Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/973) (Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor ve Plân ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 14.5.2002)

Tezkere

1. - Kocaeli Milletvekili Kemal Köse'nin; Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/1080) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.5.2002)

Sözlü Soru Önergeleri

1. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, atamalara ilişkin Çevre Bakanından sözlü soru önergesi (6/1846) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

2. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, atamalara ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/1847) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

3. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, atamalara ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/1848) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

4. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, atamalara ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü soru önergesi (6/1849) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

5. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, atamalara ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1850) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

6. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, atamalara ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesi (6/1851) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

7. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, atamalara ilişkin Devlet Bakanından (Edip Safder Gaydalı) sözlü soru önergesi (6/1852) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

8. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, atamalara ilişkin Devlet Bakanından (Faruk Bal) sözlü soru önergesi (6/1853) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

9. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, atamalara ilişkin Devlet Bakanından (Fikret Ünlü) sözlü soru önergesi (6/1854) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

10. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, atamalara ilişkin Adalet Bakanından sözlü soru önergesi (6/1855) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

11. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, atamalara ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/1856) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

12. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, atamalara ilişkin Dışişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/1857) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

13. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, atamalara ilişkin Kültür Bakanından sözlü soru önergesi (6/1858) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

14. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, atamalara ilişkin Devlet Bakanından (Kemal Derviş) sözlü soru önergesi (6/1859) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

15. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, atamalara ilişkin Devlet Bakanından (Mehmet Keçeciler) sözlü soru önergesi (6/1860) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

16. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, atamalara ilişkin Turizm Bakanından sözlü soru önergesi (6/1861) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

17. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, atamalara ilişkin Devlet Bakanından (Mustafa Yılmaz) sözlü soru önergesi (6/1862) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

18. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, atamalara ilişkin Orman Bakanından sözlü soru önergesi (6/1863) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

19. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, atamalara ilişkin Devlet Bakanından (Nejat Arseven) sözlü soru önergesi (6/1864) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

20. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, atamalara ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/1865) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

21. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, atamalara ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/1866) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

22. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, atamalara ilişkin Devlet Bakanından (Ramazan Mirzaoğlu) sözlü soru önergesi (6/1867) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

23. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, atamalara ilişkin Devlet Bakanından (Şuayip Üşenmez) sözlü soru önergesi (6/1868) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

24. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, atamalara ilişkin Devlet Bakanından (Şükrü Sina Gürel) sözlü soru önergesi (6/1869) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

25. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, atamalara ilişkin Devlet Bakanından (Tunca Toskay) sözlü soru önergesi (6/1870) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

26. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, atamalara ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından sözlü soru önergesi (6/1871) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

27. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, atamalara ilişkin Devlet Bakanından (Yılmaz Karakoyunlu) sözlü soru önergesi (6/ 1872) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

28. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, atamalara ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (A. Mesut Yılmaz) sözlü soru önergesi (6/1873) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

29. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, atamalara ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (H. Hüsamettin Özkan) sözlü soru önergesi (6/1874) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

30. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, atamalara ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Devlet Bahçeli) sözlü soru önergesi (6/1875) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

Yazılı Soru Önergeleri

1. - Yozgat Milletvekili İlyas Arslan'ın, yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın karşılaştıkları sorunlar ve bunların çözümlerine ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/7393) (Başkanlığa geliş tarihi : 9.5.2002)

2. - Konya Milletvekili Lütfi Yalman'ın, 23 Nisan Millî Egemenlik ve Çocuk Bayramında çocuklara dağıtılan bir kitaba ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanından yazılı soru önergesi (7/7394) (Başkanlığa geliş tarihi : 15.5.2002)

3. - Konya Milletvekili Lütfi Yalman'ın, doğalgaz alım taahhütlerine ve şehirlerdeki doğalgaz yatırımlarına ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/7395) (Başkanlığa geliş tarihi : 15.5.2002)

4. - Konya Milletvekili Lütfi Yalman'ın, bir lise müdür yardımcısının görevden alınmasına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/7396) (Başkanlığa geliş tarihi : 15.5.2002)

5. - Konya Milletvekili Lütfi Yalman'ın, YÖK Başkanının Musevi öğrencilere yönelik üniversitelere gönderdiği genelgeye ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/7396) (Başkanlığa geliş tarihi : 15.5.2002)

6. - Konya Milletvekili Lütfi Yalman'ın, tank modernizasyonu ihalesine ilişkin Millî Savunma Bakanından yazılı soru önergesi (7/7398) (Başkanlığa geliş tarihi : 15.5.2002)

7. - Konya Milletvekili Lütfi Yalman'ın, Avrupa Birliği Komisyonunun desteğiyle çıkan bir broşürde bazı yasadışı örgütlerin legal parti gibi gösterildiği iddialarına ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/7399) (Başkanlığa geliş tarihi : 15.5.2002)

8. - Konya Milletvekili Lütfi Yalman'ın, Bafra'da Atatürkçü Düşünce Derneğinin düzenlediği konferansa zorla katılım sağlandığı iddialarına ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/7400) (Başkanlığa geliş tarihi : 15.5.2002)

9. - Konya Milletvekili Lütfi Yalman'ın, evrim teorisinin müfredattaki yerine ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/7401) (Başkanlığa geliş tarihi : 15.5.2002)

10. - Konya Milletvekili Lütfi Yalman'ın, İstanbul Üniversitesi Rektörünün Sarıyer-Zekeri-yaköy'deki villasına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/7402) (Başkanlığa geliş tari-hi : 15.5.2002)

11. - Konya Milletvekili Lütfi Yalman'ın, S.S.K'nın ihalesiz alımlarına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/7403) (Başkanlığa geliş tarihi : 15.5.2002)

12. - Konya Milletvekili Lütfi Yalman'ın, bazı kişiler hakkındaki ajanlık iddialarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/7404) (Başkanlığa geliş tarihi : 15.5.2002)

13. - Konya Milletvekili Lütfi Yalman'ın, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde Türkiye aleyhine açılan davalara ve verilen kararlara ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/7405) (Başkanlığa geliş tarihi : 15.5.2002)

14. - Şanlıurfa Milletvekili Mustafa Niyazi Yanmaz'ın, Türkiye ile Yunanistan arasındaki doğalgaz boru hattı çalışmalarına ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/7406) (Başkanlığa geliş tarihi : 15.5.2002)

15. - Van Milletvekili Hüseyin Çelik'in, Bosna'daki Birleşmiş Milletler görevlileriyle ilgili bir gazetede çıkan habere ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/7407) (Başkanlığa geliş tarihi : 15.5.2002)

16. - Van Milletvekili Hüseyin Çelik'in, Bosna'daki Birleşmiş Milletler görevlileriyle ilgili bir gazetede çıkan habere ilişkin Devlet Bakanından (Nejat Arseven) yazılı soru önergesi (7/7408) (Başkanlığa geliş tarihi : 15.5.2002)

17. - İstanbul Milletvekili Azmi Ateş'in, elektrik fiyatlarına ve şebeke kayıplarına ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/7409) (Başkanlığa geliş tarihi :15.5.2002)

18. - İstanbul Milletvekili Azmi Ateş'in, hidroelektrik santrallerinde elektrik üretiminin durdurulduğu iddialarına ve doğalgaz alım taahhütlerine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/7410) (Başkanlığa geliş tarihi : 15.5.2002)

19. - İstanbul Milletvekili Azmi Ateş'in, elektrik üretimi ve tüketimi ile elektrik teminindeki maliyetlere ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/7411) (Başkanlığa geliş tarihi : 15.5.2002)

20. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, son beş yılda yapılan müşavir atamalarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/7412) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

21. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, son beş yılda yapılan müşavir atamalarına ilişkin Devlet Bakanından (Kemal Derviş) yazılı soru önergesi (7/7413) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

22. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, son beş yılda yapılan müşavir atamalarına ilişkin Devlet Bakanından (Tunca Toskay) yazılı soru önergesi (7/7414) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

23. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, son beş yılda yapılan müşavir atamalarına ilişkin Devlet Bakanından (Yılmaz Karakoyunlu) yazılı soru önergesi (7/7415) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

24. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, son beş yılda yapılan müşavir atamalarına ilişkin Devlet Bakanından (Faruk Bal) yazılı soru önergesi (7/7416) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

25. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, son beş yılda yapılan müşavir atamalarına ilişkin Devlet Bakanından (Şükrü Sina Gürel) yazılı soru önergesi (7/7417) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

26. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, son beş yılda yapılan müşavir atamalarına ilişkin Devlet Bakanından (Nejat Arseven) yazılı soru önergesi (7/7418) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

27. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, son beş yılda yapılan müşavir atamalarına ilişkin Devlet Bakanından (Edip Safder Gaydalı) yazılı soru önergesi (7/7419) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

28. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, son beş yılda yapılan müşavir atamalarına ilişkin Devlet Bakanından (Şuayip Üşenmez) yazılı soru önergesi (7/7420) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

29. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, son beş yılda yapılan müşavir atamalarına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/7421) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

30. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, son beş yılda yapılan müşavir atamalarına ilişkin Millî Savunma Bakanından yazılı soru önergesi (7/7422) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

31. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, son beş yılda yapılan müşavir atamalarına ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/7423) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

32. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, son beş yılda yapılan müşavir atamalarına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/7424) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

33. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, son beş yılda yapılan müşavir atamalarına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (A. Mesut Yılmaz) yazılı soru önergesi (7/7425) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

34. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, son beş yılda yapılan müşavir atamalarına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Devlet Bahçeli) yazılı soru önergesi (7/7426) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

35. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, son beş yılda yapılan müşavir atamalarına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/7427) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

36. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, son beş yılda yapılan müşavir atamalarına ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/7428) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

37. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, son beş yılda yapılan müşavir atamalarına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/7429) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

38. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, son beş yılda yapılan müşavir atamalarına ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/7430) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

39. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, son beş yılda yapılan müşavir atamalarına ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/7431) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

40. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, son beş yılda yapılan müşavir atamalarına ilişkin Kültür Bakanından yazılı soru önergesi (7/7432) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

41. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, son beş yılda yapılan müşavir atamalarına ilişkin Çevre Bakanından yazılı soru önergesi (7/7433) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

42. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, son beş yılda yapılan müşavir atamalarına ilişkin Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/7434) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

43. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, son beş yılda yapılan müşavir atamalarına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (H. Hüsamettin Özkan) yazılı soru önergesi (7/7435) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

44. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, son beş yılda yapılan müşavir atamalarına ilişkin Devlet Bakanından (Mehmet Keçeciler) yazılı soru önergesi (7/7436) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

45. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, son beş yılda yapılan müşavir atamalarına ilişkin Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/7437) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

46. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, son beş yılda yapılan müşavir atamalarına ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/7438) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

47. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, son beş yılda yapılan müşavir atamalarına ilişkin Devlet Bakanından (Recep Önal) yazılı soru önergesi (7/7439) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

48. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, son beş yılda yapılan müşavir atamalarına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/7440) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

49. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, son beş yılda yapılan müşavir atamalarına ilişkin Devlet Bakanından (Hasan Gemici) yazılı soru önergesi (7/7441) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

50. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, son beş yılda yapılan müşavir atamalarına ilişkin Devlet Bakanından (Ramazan Mirzaoğlu) yazılı soru önergesi (7/7442) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

51. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, son beş yılda yapılan müşavir atamalarına ilişkin Devlet Bakanından (Mustafa Yılmaz) yazılı soru önergesi (7/7443) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

52. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, son beş yılda yapılan müşavir atamalarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/7444) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

53. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, son beş yılda yapılan müşavir atamalarına ilişkin Devlet Bakanından (Reşat Doğru) yazılı soru önergesi (7/7445) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

54. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, son beş yılda yapılan müşavir atamalarına ilişkin Devlet Bakanından (Fikret Ünlü) yazılı soru önergesi (7/7446) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

55. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, son beş yılda yapılan müşavir atamalarına ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/7447) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

56. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, son beş yılda yapılan bürokrat atamalarına ilişkin Devlet Bakanından (Hasan Gemici) yazılı soru önergesi (7/7448) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

57. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, son beş yılda yapılan bürokrat atamalarına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/7449) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

58. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, son beş yılda yapılan bürokrat atamalarına ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/7450) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

59. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, son beş yılda yapılan bürokrat atamalarına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/7451) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

60. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, son beş yılda yapılan bürokrat atamalarına ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/7452) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

61. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, son beş yılda yapılan bürokrat atamalarına ilişkin Enerji ve Tabiî kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/7453) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

62. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, son beş yılda yapılan bürokrat atamalarına ilişkin Kültür Bakanından yazılı soru önergesi (7/7454) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

63. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, son beş yılda yapılan bürokrat atamalarına ilişkin Çevre Bakanından yazılı soru önergesi (7/7455) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

64. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, son beş yılda yapılan bürokrat atamalarına ilişkin Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/7456) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

65. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, son beş yılda yapılan bürokrat atamalarına ilişkin Devlet Bakanından (Ramazan Mirzaoğlu) yazılı soru önergesi (7/7457) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

66. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, son beş yılda yapılan bürokrat atamalarına ilişkin Devlet Bakanından (Mustafa Yılmaz) yazılı soru önergesi (7/7458) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

67. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, son beş yılda yapılan bürokrat atamalarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/7459) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

68. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, son beş yılda yapılan bürokrat atamalarına ilişkin Devlet Bakanından (Reşat Doğru) yazılı soru önergesi (7/7460) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

69. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, son beş yılda yapılan bürokrat atamalarına ilişkin Devlet Bakanından (Fikret Ünlü) yazılı soru önergesi (7/7461) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

70. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, son beş yılda yapılan bürokrat atamalarına ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/7462) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

71. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, son beş yılda yapılan bürokrat atamalarına ilişkin Devlet Bakanından (Kemal Derviş) yazılı soru önergesi (7/7463) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

72. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, son beş yılda yapılan bürokrat atamalarına ilişkin Devlet Bakanından (Nejat Arseven) yazılı soru önergesi (7/7464) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

73. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, son beş yılda yapılan bürokrat atamalarına ilişkin Devlet Bakanından (Şükrü Sina Gürel) yazılı soru önergesi (7/7465) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

74. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, son beş yılda yapılan bürokrat atamalarına ilişkin Devlet Bakanından (Faruk Bal) yazılı soru önergesi (7/7466) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

75. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, son beş yılda yapılan bürokrat atamalarına ilişkin Devlet Bakanından (Yılmaz Karakoyunlu) yazılı soru önergesi (7/7467) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

76. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, son beş yılda yapılan bürokrat atamalarına ilişkin Devlet Bakanından (Tunca Toskay) yazılı soru önergesi (7/7468) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

77. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, son beş yılda yapılan bürokrat atamalarına ilişkin Devlet Bakanından (Edip Safder Gaydalı) yazılı soru önergesi (7/7469) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

78. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, son beş yılda yapılan bürokrat atamalarına ilişkin Devlet Bakanından (Şuayip Üşenmez) yazılı soru önergesi (7/7470) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

79. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, son beş yılda yapılan bürokrat atamalarına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/7471) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

80. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, son beş yılda yapılan bürokrat atamalarına ilişkin Millî Savunma Bakanından yazılı soru önergesi (7/7472) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

81. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, son beş yılda yapılan bürokrat atamalarına ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/7473) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

82. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, son beş yılda yapılan bürokrat atamalarına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/7474) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

83. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, son beş yılda yapılan bürokrat atamalarına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (A.Mesut Yılmaz) yazılı soru önergesi (7/7475) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

84. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, son beş yılda yapılan bürokrat atamalarına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Devlet Bahçeli) yazılı soru önergesi (7/7476) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

85. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, son beş yılda yapılan bürokrat atamalarına ilişkin Devlet Bakanından (Mehmet Keçeciler) yazılı soru önergesi (7/7477) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

86. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, son beş yılda yapılan bürokrat atamalarına ilişkin Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/7478) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

87. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, son beş yılda yapılan bürokrat atamalarına ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/7479) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

88. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, son beş yılda yapılan bürokrat atamalarına ilişkin Devlet Bakanından (Recep Önal) yazılı soru önergesi (7/7480) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

89. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, son beş yılda yapılan bürokrat atamalarına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/7481) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

 


No. : 144

20.5.2002 PAZARTESİ

Teklifler

1. - Şanlıurfa Milletvekili Yahya Akman'ın; Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/974) (Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor ve Plan ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 15.5.2002)

2. - Ankara Milletvekili Ayşe Gürocak ve 5 Arkadaşının; Millî Eğitim Bakanlığı Mensupları Sağlık ve Sosyal Yardım Sandığı Kanunu Teklifi (2/975) (Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor ve Plan ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 15.5.2002)

3. - Balıkesir Milletvekili Mustafa Güven Karahan'ın; Maden Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/976) (Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji ve Plan ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 17.5.2002)

Raporlar

1. - Erzurum Milletvekili Mücahit Himoğlu'nun, Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ve İçtüzüğün 37 nci Maddesine Göre Doğrudan Gündeme Alınmasına İlişkin Önergesi (2/458) (S. Sayısı: 865) (Dağıtma tarihi : 20.5.2002) (GÜNDEME)

2. - Antalya Milletvekili Mehmet Zeki Okudan ile Burdur Milletvekili Mustafa Örs'ün, Yüksek Öğretim Kurumları Teşkilatı Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ve İçtüzüğün 37 nci Maddesine Göre Doğrudan Gündeme Alınmasına İlişkin Önergesi (2/767) (S. Sayısı: 866) (Dağıtma tarihi : 20.5.2002) (GÜNDEME)

3. - Anti-Personel Mayınların Kullanımının, Depolanmasının, Üretiminin ve Devredilmesinin Yasaklanması ve Bunların İmhası ile İlgili Sözleşmeye Katılmamızın Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/974) (S. Sayısı : 867) (Dağıtma tarihi : 20.5.2002) (GÜNDEME)

4. - Sosyal Sigortalar Kanunu, Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar Kanunu, Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu, Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu ile Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanununun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı ve Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler ve Plan ve Bütçe Komisyonları Raporları (1/981) (S. Sayısı : 868) (Dağıtma tarihi : 20.5.2002) (GÜNDEME)

Süresi İçinde Cevaplandırılmayan Yazılı Soru Önergeleri

1. - Şanlıurfa Milletvekili Mustafa Niyazi Yanmaz'ın, okul servislerinin sürücülerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/6860)

2. - Sivas Milletvekili Abdüllatif Şener'in, endüstri bölgelerinin belirlenmesine ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/6864)

3. - Denizli Milletvekili Mustafa Kemal Aykurt'un, KDV oranlarına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/6870)

4. - İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı'nın, SSK'lılara verilecek elektronik kart projesine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/6872)

5. - İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı'nın, Bursa Havaalanındaki eksikliklere ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/6873)

6. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, uygulanan ekonomik politikalara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6879)

7. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, dış borçlara ve ekonominin iyileştirilmesine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6880)

8. - İstanbul Milletvekili Mustafa Verkaya'nın, İstanbul'daki kap-kaç olaylarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6882)

9. - Trabzon Milletvekili Şeref Malkoç'un, Karadeniz Bölgesinde jandarmanın ticari araç şoförlerine yasadışı uygulamalar yaptığı iddialarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/6888)

10. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, ODTÜ'deki öğrenci yemek ücretlerine ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/6889)

11. - Erzurum Milletvekili Lütfü Esengün'ün, siyasi parti faaliyetlerinin polis kamerasıyla kaydedildiği iddiasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/6890)

12. - Adıyaman Milletvekili Dengir Mir Mehmet Fırat'ın, Millî Savunma Bakanlığının çeşitli gelirlerine ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/6898)

13. - Karaman Milletvekili Zeki Ünal'ın, İsrail'in Filistin'i işgalinde hükümetin izleyeceği politikaya ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/6901)

14. - Karaman Milletvekili Zeki Ünal'ın, ülkemizdeki satanizm faaliyetlerine ve satanistlere ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/6903)

15. - Giresun Milletvekili Turhan Alçelik'in, fındık üretim alanlarının belirlenmesine yönelik düzenlemelerin sonuçlarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6909)

16. - Giresun Milletvekili Turhan Alçelik'in, FİSKOBİRLİK ve çiftçilerin kredi borçlarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6910)

17. - Adıyaman Milletvekili Mahmut Göksu'nun, Ağrı Belediyesinin gelir-gider, personel ve yatırımlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/6917)

18. - Aksaray Milletvekili Ramazan Toprak'ın, İstanbul-Küçükçekmece İlçesindeki kaçak inşaatlara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/6919)

19. - Aksaray Milletvekili Ramazan Toprak'ın, İstanbul-Şişli İlçesindeki kaçak inşaatlara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/6920)

20. - Aksaray Milletvekili Ramazan Toprak'ın, İstanbul-Beşiktaş İlçesindeki kaçak inşaatlara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/6921)

21. - Kayseri Milletvekili Salih Kapusuz'un, karayolu nakliyeciliğine ve liman ücretlerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6930)

22. - İstanbul Milletvekili Azmi Ateş'in, M-60 tanklarının modernizasyonuna ve İsrail'in, Filistin'i işgaline karşı izlenen politikaya ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6932)

23. - Aydın Milletvekili Ali Rıza Gönül'ün, ekonomik kriz nedeniyle kapanan işletmelere ve işten çıkarılanlara ilişkin Devlet Bakanından (Kemal Derviş) yazılı soru önergesi (7/6935)

24. - Sakarya Milletvekili Nezir Aydın'ın, belediyelerin teftişine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/6938)

                        No. : 145

21.5.2002 SALI

Sözlü Soru Önergeleri

1. - İstanbul Milletvekili Ahmet Güzel'in, MTA'nın sosyal tesislerine yapılan harcamalara ilişkin Devlet Bakanından (Edip Safder Gaydalı) sözlü soru önergesi (6/1876) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

2. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, Artvin İlindeki altın arama çalışmalarına ilişkin Çevre Bakanından sözlü soru önergesi (6/1877) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

3. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, elektrik enerjisi ihtiyacına ve nasıl karşılandığına ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi (6/1878) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

4. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, Çoruh havzasında yapılacak barajlara  ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar  Bakanından sözlü soru önergesi (6/1879) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

5. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, Artvin İlindeki altın rezervlerine ve altın araması yapan şirketlere ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi (6/1880) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

6. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, fen ve anadolu liseleri öğrencilerinin ortaöğretim başarı puanlarının üniversite giriş sınavına etkisine ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/1881) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

7. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, Yusufeli İlçesinin yerleşim yerinin yapımı düşünülen baraj nedeniyle değiştirileceği iddiasına ilişkin İçişleri  Bakanından sözlü soru önergesi (6/1882) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

8. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, arsa sahiplerinin inşaat yapımında karşılaştıkları sorunlara ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü soru önergesi (6/1883) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

9. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, tahakkuk eden ve tahsil edilen vergi miktarlarına  ilişkin Maliye  Bakanından sözlü soru önergesi (6/1884) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

10. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, Devlet memurluğu  ve işçi sınavlarına katılım ve başarı durumuna ilişkin Devlet  Bakanından (Recep Önal) sözlü soru önergesi (6/1885) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

11. - Tunceli Milletvekili Kamer Genç'in, CS-2-Anbarlı Kompresör İstasyonu yapımını üstlenen firmaya ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1886) (Başkanlığa geliş tarihi : 17.5.2002)

12 . - Tunceli Milletvekili Kamer Genç'in, gaz ve petrol boru hattı ihalelerine  ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1887) (Başkanlığa geliş tarihi : 17.5.2002)

Yazılı Soru Önergeleri

1. -  Konya Milletvekili Hüseyin Arı'nın, ihale sistemine ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/7482) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

2. - Batman Milletvekili Alaattin Sever Aydın'ın, Batman-Sason karayoluna ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/7483) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

3. - Batman Milletvekili Alaattin Sever Aydın'ın, Ilısu Barajının yapımına ne zaman başlanacağına ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar  Bakanından yazılı soru önergesi (7/7484) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

4. - Batman Milletvekili Alaattin Sever Aydın'ın, Batman İlindeki yolu ve içme suyu olmayan köylere ilişkin Devlet  Bakanından (Mustafa Yılmaz) yazılı soru önergesi (7/7485) (Başkanlığa geliş tarihi :16.5.2002)

5. - Batman Milletvekili Alaattin Sever Aydın'ın, bölge hastanesi inşaatının ne zaman bitirileceğine ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/7486) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

6. - Batman Milletvekili Alaattin Sever Aydın'ın, Batman ve Güneydoğu Anadolu Bölgesindeki tütün alımı, fiyatı ve alternatif ürün yardımlarına ilişkin Devlet Bakanından (Yılmaz Karakoyunlu) yazılı soru önergesi (7/7487) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

7. - Batman Milletvekili Alaattin Sever Aydın'ın, nimesulit etken maddeli ilaçlar konusunda çalışma yapılıp yapılmadığına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/7488) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

8. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, TRT'deki personel istihdamına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/7489) (Başkanlığa geliş tarihi :16.5.2002)

9. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Anadolu Ajansının statüsü, mali durumu ve personeline ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/7490) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

10. - Konya Milletvekili Lütfi Yalman'ın, İstanbul'da ilköğretim okullarında yapıldığı iddia edilen bir anket ve sonuçlarına ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/7491) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

11. - Çankırı  Milletvekili Hüseyin Karagöz'ün, il ve merkez valilerine sağlanan imkânlara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/7492) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

12. - Batman Milletvekili Alaattin Sever Aydın'ın, basında çıkan, bir çocuk hastanesindeki  kanser ilacı israfı  iddialarına ilişkin Sağlık  Bakanından yazılı soru önergesi (7/7493) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

13. - Manisa Milletvekili Rıza Akçalı'nın, THK'nın borçlarına, personeline ve faaliyetlerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/7494) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

14. - Diyarbakır Milletvekili Sacit Günbey'in, Emekli Sandığı Diyarbakır Bölge Müdürlüğünün kapatılması kararına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/7495) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

15. - Şanlıurfa Milletvekili Mustafa Niyazi Yanmaz'ın, yurt dışında çalışmış olanların alamadıkları emekli keseneklerine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/7496) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

16. - İstanbul Milletvekili Rıdvan Budak'ın, vali ve emniyet müdürlerinin konser ve kutlama izni konusundaki yetkilerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/7497) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

17. - Nevşehir Milletvekili Mehmet Elkatmış'ın, Türkçe Sözlük alımlarına ve bir şirketle ilgili iddialara ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/7498) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

18. - Nevşehir Milletvekili Mehmet Elkatmış'ın, Türkçe Sözlük'ün yayın hakkına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Devlet Bahçeli) yazılı soru önergesi (7/7499) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

19. - Kırıkkale Milletvekili Kemal Albayrak'ın, özürlü sayısı ve eğitimlerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/7500) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

20. - Nevşehir Milletvekili Mehmet Elkatmış'ın, Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediyelerinin teftişlerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/7501) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

21. - Nevşehir Milletvekili Mehmet Elkatmış'ın, kamu yararına çalışan dernek ve vakıflara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/7502) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

22. - Nevşehir Milletvekili Mehmet Elkatmış'ın, doğrudan gelir desteği ödemelerine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından  yazılı soru önergesi (7/7503) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

23. - Nevşehir Milletvekili Mehmet Elkatmış'ın, Nevşehir'in kanalizasyon arıtma tesisi ihtiyacına ilişkin Çevre  Bakanından yazılı soru önergesi (7/7504) (Başkanlığa geliş tarihi :16.5.2002)

24. - Nevşehir Milletvekili Mehmet Elkatmış'ın, kooperatif ve şirketlere verilen teşvik ve kredilere ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/7505) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

25. - Nevşehir Milletvekili Mehmet Elkatmış'ın, İller Bankasının belediyelerden alacaklarını tahsiline ilişkin Bayındırlık ve İskân  Bakanından yazılı soru önergesi (7/7506) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

26. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, TBMM sağlık ünitesinin hizmetlerine ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanından yazılı soru önergesi (7/7507) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

27. - Diyarbakır Milletvekili Osman Aslan'ın, Sinop Belediye Başkanı ve bazı meclis üyeleri hakkındaki iddialara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/7508) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

28. - Diyarbakır Milletvekili Osman Aslan'ın, Diyarbakır-Ergani Devlet Hastanesindeki uzman hekim açığına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/7509) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

29. - Gaziantep Milletvekili Nurettin Aktaş'ın, fondan yapılan harcama ve yardımlar ile soruşturma konusu olmuş ÇED raporlarına ilişkin Çevre Bakanından yazlı soru önergesi (7/7510) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

30. - Kırıkkale Milletvekili Kemal Albayrak'ın, İller Bankasından Kırıkkale Belediyesine yapılan ödemelere ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/7511) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

31. - Van Milletvekili Maliki Ejder Arvas'ın, BAĞ-KUR sigortalılarının ilaç temininde ve tedavi masraflarının ödenmesinde karşılaştıkları sorunlara ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/7512) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

32. - Van Milletvekili Maliki Ejder Arvas'ın, demiryolu taşımacılığına ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/7513) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

33. - Ankara Milletvekili Saffet Arıkan Bedük'ün, Devlet Demiryollarında çalışan geçici işçilere ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/7514) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.5.2002)

34. - Adıyaman Milletvekili Mahmut Göksu'nun, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesinde düzenlenen bir konferansa başörtülü hastaların alınmamasına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (A.Mesut Yılmaz) yazılı soru önergesi (7/7515) (Başkanlığa geliş tarihi : 9.5.2002)

35. - Kocaeli Milletvekili Mehmet Batuk'un, lösemi hastası çocukların tedavilerine ve yeşil kart sahibi vatandaşların sayısına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/7516) (Başkanlığa geliş tarihi : 17.5.2002)

36. - Hatay Milletvekili Metin Kalkan'ın, deprem bölgesindeki misyonerlik faaliyetlerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/7517) (Başkanlığa geliş tarihi : 20.5.2002)

37. - Ankara Milletvekili Cemil Çiçek'in, Başbakan'ın rahatsızlığı sonrası yapılan Hazine borçlanmasına ilişkin Devlet Bakanından (Kemal Derviş) yazılı soru önergesi (7/7518) (Başkanlığa geliş tarihi : 20.5.2002)

38. - Ankara Milletvekili Cemil Çiçek'in, 4756 sayılı Kanunla yapılan düzenlemelerin Avrupa Birliği normlarına uygun olup olmadığına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından
(A. Mesut Yılmaz) yazılı soru önergesi (7/7519) (Başkanlığa geliş tarihi : 20.5.2002)

Meclis Araştırması Önergeleri

1. - İzmir Milletvekili Rahmi Sezgin ve 90 Arkadaşının, tarımda ilaç, gübre ve hormon kullanımı konusunda Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/284) (Başkanlığa geliş tarihi : 15.5.2002)

2. - Malatya Milletvekili Tevfik Ahmet Özal ve 23 Arkadaşının, 8 inci Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın uğradığı suikast girişimi ile ölümü üzerindeki iddiaların araştırılması amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/285) (Başkanlığa geliş tarihi : 17.5.2002)

 


BİRİNCİ OTURUM

Açılma Saati : 15.00

21 Mayıs 2002 Salı

BAŞKAN : Başkanvekili Yüksel YALOVA

KÂTİP ÜYELER : Mehmet BATUK (Kocaeli), Mehmet AY (Gaziantep)

BAŞKAN - Türkiye Büyük Millet Meclisinin 102 inci Birleşimini açıyorum.

III. -Y O K L A M A

BAŞKAN - Elektronik cihazla yoklama yapacağız.

Yoklama için 5 dakika süre vereceğim.

Sayın milletvekillerinin, oy düğmelerine basarak salonda bulunduklarını bildirmelerini, bu süre içerisinde elektronik sisteme giremeyen milletvekillerinin salonda hazır bulunan teknik personelden yardım istemelerini; buna rağmen sisteme giremeyen üyelerin ise, yoklama pusulalarını teknik personel aracılığıyla 5 dakikalık süre içerisinde Başkanlığa ulaştırmalarını rica ediyorum.

Yoklama işlemini başlatıyorum.

(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, toplantı yetersayısı vardır.

Görüşmelere başlıyoruz.

Değerli arkadaşlarım, Meclis Başkanvekillerimizden Sayın Ali Ilıksoy, geçirdiği küçük bir rahatsızlık nedeniyle, bugün oturuma başkanlık edemedi. Yine, Meclis Başkanvekillerimizden Sayın Murat Sökmenoğlu, bu sabah, başarılı bir by-pass ameliyatı geçirdi. Her iki arkadaşıma da Başkanlık ve sizler adına acil şifalar diliyorum.

Gündeme geçmeden önce, üç arkadaşıma gündemdışı söz vereceğim.

Gündemdışı ilk söz, Hatay'ın sorunları hakkında söz isteyen, Hatay Milletvekili Metin Kalkan'a aittir.

Buyurun Sayın Kalkan.

IV. - BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) GÜNDEMDIŞI KONUŞMALAR

1. - Hatay Milletvekili Süleyman Metin Kalkan'ın, Hatay İlinde tarım sektörü ve ticaret alanında karşılaşılan sorunlara ilişkin gündemdışı konuşması

SÜLEYMAN METİN KALKAN (Hatay) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sizleri; yine, ülkemizin stratejik bir kenti olan Hatay'ın, Hatay halkının kangrene dönüşmek üzere olan sorunlarının çaresizliği ve ümitsizliğiyle selamlıyorum.

BAŞKAN - Sayın Kalkan, bir saniye, izninizle...

Değerli arkadaşlarım, sayın hatibi izlemek, duyabilmek, gerçekten mümkün değil. Özellikle, ayaktaki sayın milletvekillerinden istirham ediyorum...

Buyurun Sayın Kalkan.

SÜLEYMAN METİN KALKAN (Devamla) - Değerli milletvekillerimize, bir kez daha, ben de, gerçekten, Hatay halkı adına, Hatay'ın sorunlarını Meclis usulüne uygun olarak dinlemelerini rica ediyorum.

Halkımızın, hükümetine olan güven katsayısı her geçen gün düşmektedir; çünkü, verilen sözlerin hiçbirisi yerine getirilmediği gibi, kazanılmış hakları bir bir ellerinden alınmaktadır. IMF'yi memnun etmek için tütün üreticisi, pamuk üreticisi, pancar üreticisi perişan edildi. Taban fiyatları hâlâ açıklanmayan buğday üreticisi de, çok büyük tedirginlik içerisindedir.(Gürültüler)

BAŞKAN - Sayın Kalkan, özür diliyorum...

Sayın milletvekilleri... Sayın milletvekilleri... Değerli arkadaşlarım, gerçekten, konuşmalar izlenemiyor; rica ediyorum...

Buyurunuz Sayın Kalkan.

SÜLEYMAN METİN KALKAN (Devamla)- Ben de en az, Hatay'ın sorunlarına ilgi gösterileceği umuduyla, bu sessizliğe de olsa, yine teşekkür ediyorum.

Evine ekmek götüremeyen, işsiz, ekonomik sıkıntı nedeniyle psikolojik bunalım yaşayan vatandaş, borç batağında kıvranan çiftçiler, atölyesini açamayan küçük sanayicimiz, dükkanında siftah yapamayan esnaf, aybaşını getiremeyen işçi, memurumuz; rantiye dışındaki herkes feryat ederken, Hatay, her zaman dışarıdan işçi alırken, göç alırken, bu ülkenin genel sorunlarından dolayı şimdi, kendisi de yurtdışına ve şehir dışına göç vermektedir.

Evet, rantiye dışındaki her kesim feryat etmektedir. Hükümet, ülkemdeki bu yurttan sesler korosuna kulaklarını tıkamış, duymamakta, aslında duymak istememektedir; ama, vatandaşın beklemeye tahammülü kalmadı. Bugün açıklanan anketlerde, ekonomik sıkıntı nedeniyle bunalıma giren vatandaşlar, evlerinden dışarıya dahi çıkmak istememektedirler. Yoksa, kaderiyle başbaşa evinde ümitsizliğe ve çaresizliğe mahkûm etmek hükümetin işine mi geliyor diye aklımıza geliyor. Vatandaşı bu duruma düşürmeye kimsenin hakkı yoktur ve olamaz da. Bunların hesabı elbette, mutlaka, sorulacaktır; ama, hâlâ, ümidimiz, bunlara bir çözüm bulacak bu Meclistedir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; tarım cenneti olan Hatay'da, çiftçi değişik illerden gelip çalışırken, şimdi, Hataylı çiftçinin kendisi, Moldavya, Bulgaristan, Macaristan, Letonya gibi ülkelere çiftçilik yapmaya gitmektedir. İşte, tarımda uygulanan yanlış politikalar, çiftçimizi, başkasına el açar duruma düşürmüştür. Bu da gösteriyor ki, dört yıl, beş yıl, önce kendisine yeten, dışarıdan göç alan, ülke ekonomisine ve civar illere ekonomik ve sosyal faydası olan bir il, şimdi, göç verir ve büyük ekonomik sıkıntılar yaşar duruma düşmüştür.

Yıllardır ülkemizin gönüllü bekçiliğini yapmış, toprağını ekip biçmiş çiftçilerimizin toprağı, şimdi, Köy Hizmetleri vasıtasıyla, onu işleyen çiftçilerin elinden alınmakta ve başka illerden gelenlere verilmektedir. Hataylıyı perişan en çok eden bu, 10'ar dönüm meselesidir. Yıllardır, ıslah ederek tarıma elverişli hale getirdiği topraklarının birden bire ellerinden alınıp başkalarına verildiğini gören Hataylı ve Hatay çiftçisi, bu durumu, bu ülkenin nasıl yaptığına, bu yönetimin nasıl yaptığına bir türlü akıl sır erdirememektedir.

Burada ikinci bir sorun daha var: Bunu, başkalarına verilmiş bu toprağı, başkalarından icarla alan halk, bu sefer, doğrudan tarım desteğinden de mahrum kalmaktadır. Bundan evvel, bu destek, bir şekilde, içinde bizzat ekimi, ziraatı yapana verilebiliyordu; ama, şimdi, mal sahibine verilerek, gerçek üretici mağdur edilmektedir.

Hatay, bir sınır kentidir; ama, sınır kentinin sınır giriş-çıkış kapıları çok büyük problemler içerisindedir. Örneğin, Cilvegözü sınır kapısında, son günlerdeki baskılar nedeniyle, kamyonların, taksilerin günübirlik giriş çıkışı engellenmektedir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

SÜLEYMAN METİN KALKAN (Devamla) - Hatay'da durdurulan sanayie ve esnafın alışveriş ve ticaret hayatına bir de, Suriye sınır kapısındaki sıkıntı nedeniyle ticaret yapmaları, alışverişlerinin engellenmesi eklenmiştir. Biz, şimdi, ne yaparız da bu yasaklama zihniyetinden çıkarak, insanımıza iş sahası, memleketimize gelir ve ticaret yapabilirizi araştıracağımız yerde, ne yaparız da her gün bürokrasinin korkusu, paranoyası gereği, uydurduğu bir yasağı hayata hâkim kılarızın çalışmalarını veriyoruz. Eğer, biz, bu sınır kapılarında, hiç olmazsa ticareti serbest bırakırsak, serbest ticaret bölgesi -Reyhanlı, Samandağı, İskenderun, Antakya gibi- veya bavul ticareti oluşturursak yalnız Hatay'da değil bu bölgede ve komşu vilayetlerde de çok derin bir ticarî gelişme sağlayacağız.

Hatay, Türkiye'nin üçte 1 yaş sebze-meyve ihracatını yaptığı halde, bugün, bu yaş sebze-meyve ihracatının da önüne, gerek ziraî ilaçlar bahanesiyle gerek birtakım ülkelerin kamyonlarımızı sokmaması dolayısıyla son derece ciddî engeller getirilmiştir. Şimdi, sormak istiyorum; acaba, dünyada, Türkiye'den daha çok, yasağı serbestiyetinden fazla olan bir ülke var mı? Bu kadar yasak karşısında, elbette insanlar işsiz kalır. Bu kadar yasak karşısında, sınır boylarında onbinlerce dönüm arazi, hâlâ, birtakım güvenlik kuşkularıyla, çiftçinin girip çıkmasını engelleyecek şekilde zorlaştırmalara tabi tutulmaktadır. Örneğin Altınözü, Reyhanlı ve Kırıkhan sınır boylarındaki topraklarda, vatandaş, en çalışılabilecek, güneşin yakıcı olmadığı saatlerde, jandarma kontrolüyle, güvenlik kontrolüyle kendi tarlasına girmekte ve 17.00'de de tarlayı terk etmek mecburiyetinde kalmaktadır.

Değerli Meclis, gelin, bütün bu yasaklamaların ötesinde, insanımızın üreticiliğine imkân tanıyalım, insanımızı rahatlatalım. Şu ekonomik kaosta, insanları intihara, bunalıma sürükleyen bu keyfî uygulamalardan, kendimize olan özgüvenimizle çıkalım, ekmeği bollaştıralım; bundan kimseye zarar gelmez, fayda gelir. Yasaklamakla bütün sıkıntıların oluştuğunu da hatırımızdan çıkarmayalım.

Ben, acilen, Altınözü yöresinde, Avsuyu ve Hacıpaşa yörelerinde zuhur eden sel felaketinde hükümetinizin, asla particilik yapmadan, buraları da sel felaketi kapsamına alıp, en azından yıkılan köprüleri onarıp, ulaşımını sağlamaya yönelik bir uygulamasını bekliyorum.

Ülkemizin her yerinde olduğu gibi, Hatay da, bir an evvel, devletinden dertlerine çözüm bulacak acil uygulamaları, bilhassa tarım sektöründe ve ticaret alanında yapmasını bekliyor; bu vesileyle, bu sorunları dinlediğiniz için Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (SP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Kalkan.

Gündemdışı ikinci söz, Kuvayı Milliye ve Balıkesir hakkında söz isteyen Balıkesir Milletvekili İsmail Özgün'e aittir.

Buyurun Sayın Özgün. (AK Parti sıralarından alkışlar)

2. - Balıkesir Milletvekili İsmail Özgün'ün, 1919 yılında Balıkesir'de başlatılan Kuvayı Milliye hareketinin önemine ve bu yıl ilk defa kutlanılmaya başlanılan Kuvayı Milliye Haftasına ilişkin gündemdışı konuşması

İSMAİL ÖZGÜN (Balıkesir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, hepinizi en derin hürmetlerimle selamlıyorum, saygılarımı sunuyorum.

Değerli milletvekilleri, 18 Mayıs 1919'da, bundan tam seksenüç yıl önce Balıkesir'de küçük bir mahalle mescidi olan Alacamescitte Reddiilhak Cemiyetini kurup düşmana karşı silahlı mücadeleyi başlatan 41 bayrak adamı rahmet ve minnetle anarak sözlerime başlamak istiyorum.

Değerli milletvekilleri, 15 Mayıs 1919'da İzmir'in işgali üzerine, o günkü Balıkesir Belediye Reisi Keçecizade Mehmet Emin Efendinin çağrısıyla, başta Mehmet Vehbi Bolak Bey olmak üzere, şehrin bütün ileri gelenleri 16 Mayıs 1919'da, şimdiki Kuvayı Milliye Müzesinin bulunduğu yerde, okuma yurdunda toplanırlar ve yapılan konuşmalarda işgalin protesto edilmesi, telgraflar çekilmesi istenirken, topluluktan birisi "İngiliz mandası isteyelim" deyince arka sıralarda toplantıyı izleyen, esnaftan birisi olan Leblebici Raşit Efendi "bırakın bu boş lafları, düşmanı geri döndürecek olan kuvvet namlunun ucundadır" diyerek Kuvayı Milliye kıvılcımını orada ateşlemiştir.

Değerli milletvekilleri, tarih milletlerin boy aynasıdır. Milletler, geleceklerini şekillendirirken, geçmişten mutlaka ders almalıdırlar. Tarih, sadece geçmiş değildir; tarih, aynı zamanda bugündür ve yarındır. Acaba biz bugün millet olarak tarihten gerekli dersleri çıkarabiliyor muyuz; zannediyorum ki, tarihten gerekli dersleri maalesef çıkaramıyoruz, çünkü ülkenin bugün içine düştüğü borç batağı ve IMF'nin dayatmaları beni bu şekilde konuşmaya mecbur ediyor. Ben soruyorum, nerede milliyetçilik, nerede vatanseverlik, nerede Türkiye sevdalıları?!

Değerli milletvekilleri, Kuvayı Milliyenin en önemli kilometre taşlarından birisi olan okuma yurdundaki bu toplantıdan sonra, 18 Mayıs 1919'da, Alacamescitte Malmüdürüzade Mehmet Efendinin okuduğu mevlitten sonra, Mehmet Vehbi Bolak Bey ayağa kalkarak, İzmir'deki faciadan bahsettikten sonra, "bu facianın Balıkesir'in de başına gelmesi yakındır"  diyerek, yapılacak ilhakın reddi için, bir reddiilhak cemiyetinin kurulmasını istemişti. Yapılan konuşmalardan sonra, her türlü karar almayla yetkili 41 kişi belirlenmiştir. Bu 41 kişinin arasında kimler yoktur ki, Karesi Mebusu Vehbi Bolak Bey, Belediye Reisi Keçecizade Mehmet Emin Bey, Yırcalızade Şükrü Efendi, Hasan Basri Çantay Hoca ve diğerleri.

Değerli milletvekilleri, bu toplantıdan çok geçmeden, bir gün sonra, 19 Mayıs 1919'da, Yunanlıların Ayvalık'a asker çıkarmasına karşılık ilk asker kurşunu Ayvalık'ta ateşlenmiştir.

Bütün bunların, Gazi Mustafa Kemal'in 19 Mayıs 1919'da Samsun'a hareketinden önceki tarihlerde olması dikkat çekicidir.

Bütün bunlar, ilk kongrenin Balıkesir'de toplandığını, ilk asker kurşununun Balıkesir'de, Ayvalık'ta ateşlendiğini, son kurşunun da Bandırma'da atıldığını göstermektedir.

Bundan böyle, 16-23 Mayıs tarihleri arasında Kuvayı Milliyenin beşiği olan Balıkesir'de, her sene Kuvayı Milliye haftası kutlanacaktır; ilki de, geçtiğimiz perşembe günü, 16 Mayıs 2002'de Kuvayı Milliye yürüyüşüyle başlamış ve Balıkesir'de 60 000-70 000 vatandaşın katılımıyla gerçekleştirilmiştir. Şu anda Kuvayı Milliye Fuarı etkinlikleriyle kutlamalar devam etmektedir. Başta Balıkesir Valimiz Sayın Utku Acun olmak üzere, emeği geçen herkesi kutluyorum.

Ulusal Kurtuluş Savaşının başlangıcında ve sonrasında önemli bir yeri ve rolü olan Balıkesir İlimizin bir istiklal madalyasıyla onurlandırılmasını istiyoruz. Biz, Balıkesirliler olarak, bunun ötesinde, hükümetin ve devletin Balıkesir İline ilgi ve desteğini istiyoruz.

İşsizliğin kol gezdiği, doğru dürüst bir sanayiin olmadığı Balıkesir'e, öncelikle organize sanayiin kurulmasını, organize sanayi bölgesinin nitelikli endüstri bölgesi haline getirilmesini, kültürde, eğitimde, üniversitede ve ulaşımda görülen önemli sorunlarımızın çözülmesini istiyoruz.

Değerli milletvekilleri, şu anda Balıkesir İlinde kutlanmakta olan Kuvayı Milliye Haftası vesilesiyle, kahraman şehitlerimizi ve gazilerimizi, bir kere daha minnetle, şükranla anıyorum; Muhterem Heyetinizi saygıyla, hürmetle selamlıyorum. (AK Parti sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Özgün.

Biz de, Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak, Balıkesir Kuvayı Milliye Haftasını kutluyoruz. Şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyoruz, gazilerimize de minnetlerimizi ifade ediyoruz.

Gündemdışı üçüncü söz, sınır ticareti hakkında söz isteyen Iğdır Milletvekili Ali Güner'e aittir.

Buyurun Sayın Güner.

3. - Iğdır Milletvekili Ali Güner’in, sınır ticaretinin önemine ve sınır ticaretine getirilen kısıtlamaların yarattığı sorunlara ilişkin gündemdışı konuşması

ALİ GÜNER (Iğdır) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sınır ticaretiyle ilgili gündemdışı söz almış bulunuyorum; bu vesileyle, Yüce Heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Sınır ticareti, bölge için gerçekten bacasız bir fabrika durumundadır. Ülkemizin sahil bandında turizm ne kadar önemliyse, doğu ve güneydoğu için de sınır ticareti o kadar önemlidir; ancak, sınır ticaretinin son zamanlarda aldığı yeni şekille, bu ticaretin yapılma amaç ve istenilen hedeflerinden ne kadar uzaklaştırıldığını görmekteyiz.

Geçimlerini bu ticarete bağlamış milyonlarca bölge insanı bu durumdan tedirgin olmuş ve endişeli bir bekleyiş içine girmiştir. Zaman zaman basında çıkan haberlerden ve atılan manşetlerden anlaşılıyor ki, sınır ticareti üzerinde yeni yeni senaryoların üretilmeye başlandığı bir gerçektir.

Türkiye'deki gümrük kapılarında veya denizlerde gemilerle yapılan veya yapılmaya çalışılan yüzbinlerce ton motorin kaçakçılığının tümünün faturasını Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerindeki gümrük kapılarına çıkarmak akıl ve mantık işi değildir diye düşünüyorum.

Gümrük kapılarındaki bazı suiistimallerin önüne geçilmesi için, kontrol mekanizmasının iyi ve etkin bir şekilde oluşturulması lazımdır ve elzemdir; ancak, sunî olarak yaratılmak istenen senaryolar, özellikle büyük holdinglerin ve petrolle iştigal eden büyük patronların uzaktan kumandalı bir şekilde ortaya attıkları tezlerdir diyorum. O patron ve holding sahiplerine bu kürsüden şöyle sesleniyorum: Gelin, terörden dolayı ve şu anda içerisinde bulunduğumuz ekonomik krizin etkileri neticesinde, köyünü, evini, bağını bahçesini terk edip şehirlere göç eden ve elinde avucunda hiçbir şeyi kalmayan halka, çektiği fakirliğe, yoksulluğa, açlığa, sefalete, karamsarlığa karşı yardımcı olalım. Bölgede, vatanını seven, devletine güven duyan, yarınlarına umutla bakan, geleceğin parlak olacağı kanaatini taşıyan bir toplum kazanılmasına, beraber, elbirliğiyle gayret edelim ve kazancımızın zekâtını o bölge insanı için harcayalım.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ayrıca, bölgede görev yapan üst düzey yöneticilerin, Ankara'yla yaptıkları yazışmalarda, sınır ticaretini engellemek için gayret sarf ettikleri duyumlarını almaktayız. Devleti temsil eden bir yöneticinin yaptığı bir yazışmadan pasajları, aynen, bilgilerinize sunuyorum:

"Özellikle Iğdır İlinde bulunan belli çıkar grupları ve siyasîler ile Nahcivanlı yöneticiler arasında doğrudan çıkar ilişkisi olduğu aşikârdır. Değerlendirmelerde bu husus ciddî olarak göz önüne alınmalıdır."

Değerli milletvekilleri, 10.5.2002 tarihli Star Gazetesinin "Derin Kulis" köşesindeki köşe yazısında, 20.05.2002 tarihli Radikal Gazetesinde sürmanşet olarak ve ayrıca Posta Gazetesinde yayımlanan haberlerde yer alan, Iğdır Valisi Mustafa Tamer tarafından yazılan bir rapor ve bu raporda şahsımla ilgili olarak ileri sürülen iddialara değinmek istiyorum. Gazete manşetleri burada efendim: "Validen Vekillere Suçlama" , "Valinin Feryadı" , "Validen Yeni Vekil İsmi"

Sayın arkadaşlar, değerli milletvekilleri; ben bu manşetleri okurken, dört şekilde üzüntü duydum: Birincisi Iğdır halkı adına; ikincisi kendi adıma; üçüncüsü -Sayın Bakanım buradadır; annem vefat etmiştir, Sayın Valimle evime gelip bir fatiha vermiştir- Sayın Valimin, yarım saat içerisindeki bir görüşmeyi kaçakçılıkla ilgilendirmesi; en son üzüntü duyduğum konu da, devleti temsil eden Iğdır Valisi içindir.

Sayın Valim, kaçakçılık olayını dile getirmiş. Sayın arkadaşlar, ben, bu konuyla ilgili, bütün arkadaşların odalarına, kaçakçılık belgesi nedir ve...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun Sayın Güner.

ALİ GÜNER (Devamla) - Sayın Valimin iddia ettiği konu elimde ve bu konu mahkemeye intikal ettiği için, üzerinde fazla konuşmak istemiyorum.

İşin özeti şu: "Ek 30" diye, basına ve mahkemeye vermiştir. Malumunuz, sınır bölgemizde, Nahcivan'da, üç ayda, dört ayda sırası gelen araç karşı tarafa geçer ve 4 ton veya 8 ton mazot getirir; bu, vatandaşın yasal hakkıdır. O gün, annem vefat etmiştir sayın milletvekilleri ve bizim örf, âdet ve geleneklerimize göre, hatta dinî inancımıza göre, benim kardeşim, o gün, elindeki araçla karşıya geçmemiştir, belli bir süre sonra geçmiştir. Zaten, döndükten sonra, gümrükte bütün rutin işlemleri yapıldıktan sonra, bu araba, tekrar Türkiye'ye sokulmuştur. Eğer, Sayın Valim bunu kaçakçılık belgesi olarak birilerine lanse ediyorsa, ben, bunu da Yüce Meclisin takdirine bırakıyorum.

Söz konusu rapordaki iddialarla ilgili olarak, İçişleri Bakanlığı mülkiye müfettişlerince yapılan inceleme neticesinde, Valinin ileri sürdüğü tüm iddiaların yalan ve iftira olduğu belgelenmiştir. Bu soruşturma neticesinde, Vali hakkında, devleti zarara uğrattığı gerekçesiyle soruşturma başlatılmış olup, ayrıca, diğer iddialarla ilgili olarak da kademe indirme cezasıyla tecziye edilmiştir.

BAŞKAN - Sayın Güner, bitirebilirseniz sevinirim.

ALİ GÜNER (Devamla) - Soruşturma raporunda belgelenen husus, tıpkı atalarımızın dediği gibi "yavuz hırsız ev sahibini bastırır" misalidir.

Bu kürsüden, tekrar, Valiye ve tüm yetkililere sesleniyorum: Hodri meydan!.. Gerek şahsım gerekse kardeşlerimle ilgili olarak iddia edilen motorin kaçakçılığını ispatlamaları halinde, milletvekilliğinden istifa edeceğim. İspat edemezler; çünkü, ben ve kardeşlerim, devletine ve milletine karşı ulvî duygular taşıyan bir ailenin helal süt emmiş evlatlarıyız; midemizde haram lokmanın yeri yoktur.

BAŞKAN - Sayın Güner, bitirebilir misiniz.

ALİ GÜNER (Devamla) - Aynı Valinin yazmış olduğu raporda ileri sürdüğü iftira ve bühtanlardan dolayı, mahkeme nezdinde dava açmış bulunmaktayım.

Yine aynı yönetici, yazdığı raporda, motorin ticaretiyle ilgili olarak şöyle diyor: "Böyle olmaması gerektiği halde, Türkiye-Nahcivan ilişkilerini asıl belirleyici noktanın motorin ticareti olduğu açıktır. Diğer bütün ilişkiler motorinin gölgesinde kalmakta ve asıl belirleyici olan, motorin ticareti olmaktadır. Bu konunun süratle bertaraf edilmesi kaçınılmazdır."

BAŞKAN - Sayın Güner, size teşekkür ediyorum. 3 dakika oldu; lüften bağlayın cümlenizi...

ALİ GÜNER (Devamla) - Bir konuya girmek istiyorum efendim, mümkünse...

BAŞKAN - Efendim, konusu değil... Tam 3 dakika oldu; yargıya intikal etmiş bir hususu, burada daha fazla...

ALİ GÜNER (Devamla) - Hayır, ben, o konuya girmek istemiyorum efendim.

BAŞKAN - Bitiriniz lütfen.

ALİ GÜNER (Devamla) - Ben, müsaadenizle, buradan, Iğdır Milletvekili olarak şunu söylemek istiyorum: Özellikle, üç tarafı Ermenistan ve İran ile çevrili olan ve yalnız Hasret Köprüsüyle ülkemize giriş ve çıkış yapabilen, 400 000 nüfuslu Nahcivan halkını ne İran'ın ne de Ermenistan'ın kucağına itmeye kimsenin hakkı olmadığını ve onlara ancak ve ancak bizim sahip çıkacağımızı ve buna bağlantılı olarak, Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün, daha o günlerde, eski Sovyetler Birliğinin dağılabileceği ve Ortaasya'da bulunan Türklerle sosyal bağların güçlendirilmesinin önemini 1933'te ifade eden şu sözlerine dikkatinizi çekmek istiyorum.

BAŞKAN - Sayın Güner, çok teşekkür ediyorum.

ALİ GÜNER (Devamla)- "Bugün Sovyetler Birliği dostumuzdur, komşumuzdur, müttefikimizdir; bu dostluğa ihtiyacımız vardır; fakat, yarın ne olacağını kimse kestiremez; tıpkı Osmanlı gibi, tıpkı Avusturya-Macaristan gibi parçalanabilir..."

BAŞKAN - Sayın Güner, çok teşekkür ediyorum. 3,5 dakika oldu, istirham ederim...

ALİ GÜNER (Devamla)- Efendim, Atatürk ile ilgili bir konuyu konuşuyorum.

BAŞKAN - Efendim, konuşun; ama, süre 5 dakikayla sınırlı. Bakın, size de diğer arkadaşlarıma tanıdığım imkânı tanıdım.

ALİ GÜNER (Devamla)- Efendim, Atatürk ile ilgili bir konuyu konuşuyorum.

BAŞKAN - Sayın Güner, burada konuşmanın bir süresi var. Ben, size, 2 dakika, diğer arkadaşlarıma verdiğim kadar süre verdim; tam 4 dakika oldu. İstirham ederim... Lütfen, saygınızı sununuz, bitiriniz.

ALİ GÜNER (Devamla) - "...Dünya yeni bir dengeye ulaşabilir; işte, o zaman Türkiye ne yapacağını bilmelidir. Bizim, bu dostumuzun idaresinde, dini bir, inancı bir, özü bir kardeşlerimiz vardır; onlara sahip çıkmaya hazır olmalıyız; hazır olmak yalnız susup o günü beklemek değildir, hazırlanmak lazımdır. Milletler buna nasıl hazırlanırlar; manevî köprülerini sağlam tutarak. Dil bir köprüdür, inanç bir köprüdür, tarih bir köprüdür; köklerimize inmeli ve olayların böldüğü tarihimiz içinde bütünleşmeliyiz. Onların (dış Türklerin) bize yaklaşmasını bekleyemeyiz, bizim onlara yaklaşmamız gereklidir" diye sözlerini bitirmişlerdir.

Yukarıdaki sözlerin iyi anlaşılması gerektiğine inanıyor ve mevkii, makamı ne olursa olsun, aksini yapanları ve yapmak için...

BAŞKAN - Çok teşekkür ediyorum. Kusura bakmayın...

ALİ GÜNER (Devamla)- ...uğraşanları Ulu Önder Atatürk'e şikâyet edeceğimi duyurmak istiyorum.

BAŞKAN - Sayın Güner, teşekkür ediyorum.

ALİ GÜNER (Devamla)- Beni sabırla dinlediğiniz için hepinize teşekkür ediyorum. (ANAP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Sağ olun.

Başkanlığın Genel Kurula diğer sunuşları vardır.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının bir tezkeresi vardır; okutmadan önce, Divan Üyesi arkadaşımın oturduğu yerden okuması hususunu oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Tezkereyi okutuyorum:

B) TEZKERELER VE ÖNERGELER

1. - Tacikistan-Türkiye Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı Yusufcan Ahmedov'un beraberinde bir parlamento heyetiyle ülkemize davet edilmelerine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/1082)

20 Mayıs 2002

Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanının 14 Mayıs 2002 tarih ve 102 sayılı Kararıyla, Tacikistan-Türkiye Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı Yusufcon Ahmedov'un beraberinde bir parlamento heyetiyle birlikte ülkemizi ziyaret etmesi kararlaştırılmıştır.

Söz konusu heyetin ülkemizi ziyareti, Türkiye Büyük Millet Meclisinin Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkında 3620 sayılı Kanunun 7 nci maddesi gereğince Genel Kurulun bilgisine sunulur.

        Ömer İzgi

           Türkiye Büyük Millet Meclisi

            Başkanı

BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.

Komisyondan istifa önergesi vardır; okutuyorum:

2. - Kayseri Milletvekili Sevgi Esen'in (9/5) esas numaralı Meclis Soruşturması Komisyonu üyeliğinden çekildiğine ilişkin önergesi (4/487)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Üyesi bulunduğum (9/5) esas numaralı Meclis Soruşturması Komisyonundan istifa ediyorum.

Gereğini bilgilerinize saygılarımla arz ederim.

       Sevgi Esen

            Kayseri

BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.

İki adet Meclis araştırması önergesi vardır; okutuyorum:

C) GENSORU, GENEL GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI VE MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGELERİ

1. - İzmir Milletvekili Rahmi Sezgin ve 90 arkadaşının, tarımda ilaç, gübre ve hormon kullanımı konusunda Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/284)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Son günlerde basında sıkça yer alan ve insan sağlığını doğrudan ilgilendiren bilinçsiz, yetersiz ve kontrolsüz hormon ve ilaç kullanımı konusunda yapılan açıklamalar kamuoyunda ve vatandaşlarımızda olumsuz bir etki yaratmıştır. Bu konuda yetkili makamlarca yapılan çelişkili açıklamalar da kamuoyunda oluşan tedirginliği gidermediği gibi, bu konudaki belirsizliği daha da artırmıştır.

Ülkemizde bitki koruma alanında, gerek kimyasal mücadele gerekse biyolojik mücadele ve kültürel önlemler gibi alternatif koruma yöntemleriyle ilgili tüm araştırmaların konunun uzmanlarınca yapıldığı  Ziraî Mücadele ve Ziraî Karantina Genel Müdürlüğünün kapatılması nedeniyle sorun sahipsiz ve denetimsiz kalmıştır.

Tarım ilaçları ve hormon kullanımı konusunda yapılması gerekenlerin ortaya konulması ve kamuoyunda oluşan olumsuzlukların giderilmesi amacıyla, Anayasamızın 98 inci ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün 104 ve 105 inci maddeleri gereğince bir Meclis araştırması açılmasını arz ederiz.

Saygılarımızla.

1 - Rahmi Sezgin (İzmir)

2 - Mahmut Erdir (Eskişehir)

3 - Hasan Gülay (Manisa)

4 - Ziya Aktaş (İstanbul)

5 - Halit Dikmen (Aydın)

6 - Zeki Sezer (Ankara)

7 - Salih Dayıoğlu (İzmir)

8 - Güler Aslan (İzmir)

9 - Sebahat Vardar (Bilecik)

10 - Hasan Suna (Yalova)

11 - İsmet Vursavuş (Adana)

12 - Kemal Vatan (İzmir)

13 - Mehmet Kocabatmaz (Denizli)

14 - Şadan Şimşek (Edirne)

15 - Hasan Macit (Burdur)

16 - Mustafa Karslıoğlu (Bolu)

17 - Fikret Uzunhasan (Muğla)

18 - Sadık Kırbaş (Çanakkale)

19 - Yekta Açıkgöz (Samsun)

20 - Ali Günay (Hatay)

21 - Şenel Kapıcı (Samsun)

22 - Hasan Akgün (Giresun)

23 - M. Hadi Dilekçi (Kastamonu)

24 - Mustafa Kemal Tuğmaner (Mardin)

25 - Numan Gültekin (Balıkesir)

26 - Necdet Saruhan (İstanbul)

27 - Edip Özgenç (İçel)

28 - Süleyman Yağız (İstanbul)

29  - Ayşe Gürocak (Ankara)

30 - Ergün Bayrak (Artvin)

31 - Mustafa Vural (Antalya)

32 - Hayati Korkmaz (Bursa)

33 - Emin Karaa (Kütahya)

34 - Masum Türker (İstanbul)

35 - Ali Ahmet Ertürk (Edirne)

36 - Perihan Yılmaz (İstanbul)

37 - Tarık Cengiz (Samsun)

38 - Ali Tekin (Adana)

39 - Zeki Eker (Muş)

40 - Melda Bayer (Ankara)

41 - Ahmet Tan (İstanbul)

42 - M. Cihan Yazar (Manisa)

43 - Bahri Sipahi (İstanbul)

44 - Hasan Metin (İzmir)

45 - Abdulsamet Turgut (Diyarbakır)

46 - Cahit Savaş Yazıcı (İstanbul)

47 - Gönül Saray Alphan (Amasya)

48 - Oğuz Aygün (Ankara)

49 - M. Turhan İmamoğlu (Kocaeli)

50 - Erol Al (İstanbul)

51 - Musa Demirci (Sıvas)

52 - Yasin Hatiboğlu (Çorum)

53 - Rıza Ulucak (Ankara)

54 - Ali Oğuz (İstanbul)

55 - Süleyman Arif Emre (İstanbul)

56 - Tayyibe Gülek (Adana)

57 - Nural Karagöz (Kırklareli)

58 - Ahmet Güzel (İstanbul)

59 - Mustafa İlimen (Edirne)

60 - Evliya Parlak (Hakkâri)

61 - Hasan Özgöbek (Uşak)

62 - Necati Albay (Eskişehir)

63 - Ali Arabacı (Bursa)

64 - Ahmet Arkan (Kocaeli)

65 - Tunay Dikmen (Muğla)

66 - Fadlı Ağaoğlu (İstanbul)

67 - Bülent Ersin Gök (İstanbul)

68 - B. Suat Çağlayan (İzmir)

69 - Ertuğrul Kumcuoğlu (Aydın)

70 - Halil Çalık (Kocaeli)

71 - Burhan Bıçakçıoğlu (İzmir)

72 - Esvet Özdoğu (Ankara)

73 - Işılay Saygın (İzmir)

74 - Halil İbrahim Özsoy (Afyon)

75 - Turhan Tayan (Bursa)

76 - Nihat Gökbulut (Kırıkkale)

77 - İbrahim Yaşar Dedelek (Eskişehir)

78 - Beyhan Aslan (Denizli)

79 - Sefer Ekşi (Kocaeli)

80 - Ömer Üstünkol (Zonguldak)

81 - Faruk Demir (Ardahan)

82 - Ahmet Zamantılı (Tekirdağ)

83 - Mehmet Yaşar Ünal (Uşak)

84 - Sulhiye Serbest (İstanbul)

85- Hasan Erçelebi (Denizli)

86- Bekir Gündoğan (Tunceli)

87- Ahmet Sancar Sayın (Antalya)

88- Turhan Güven (İçel)

89- Rıza Akçalı (Manisa)

90- Mahmut Nedim Bilgiç (Adıyaman)

91- M. Güven Karahan (Balıkesir)

Gerekçe:

Tüm dünyada, nüfus artışıyla birlikte tarımda kimyasal ilaç, gübre ve hormon kullanımı artış göstermişse de, gelişmiş ülkeler son yıllarda bu tür kimyasal maddelerin insan sağlığına ve doğaya olan zararlı etkileri nedeniyle kullanımlarını en aza indirmek amacıyla ekolojik veya organik tarıma yöneliş ve kimyasal mücadeleye alternatif bazı koruma yöntemlerine ağırlık verme önem kazanmıştır. Bütün bunlara rağmen tarımda kimyasal mücadele de uygulanmak durumundadır; ancak, kimyasal mücadelede kurallarına uyma ve denetim asla ihmal edilmemesi gereken öğelerdir.

Ülkemizde ise kimyasal ilaç, hormon ve gübre kullanımda aşırı doz, yanlış ilaç kullanma, son ilaçlama tarihi ile hasat arasında geçmesi gereken süreye dikkat edilmesi gibi pek çok sorun yaşanmakta ve 1984 yılına kadar bu konuları denetim altında tutan Ziraî Mücadele ve Ziraî Karantina Genel Müdürlüğünün kapatılması nedeniyle kontrolden çıkmış durumdadır. Buna tarım ilaçlarının ruhsatlandırılması ve ürünlerdeki ilaç kalıntılarının saptanmasından kaynaklanan yetersiz denetimi de eklersek, sorunun ulaştığı boyutlar daha da önem kazanır.

Bütün uyarılara rağmen devam eden bu durum, tarım ürünleri ihracatımızı zora sokarak ülkemizin ihracat pazarlarını kaybetme tehlikesini de beraberinde getirmiş ve getirmektedir.

Son günlerde basın yayın organlarında da sıkça yer alan bu konunun Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından araştırılarak, alınacak önlemlerin belirlenmesi amacıyla bu araştırma önergesini vermiş bulunmaktayız.

BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.

Diğer önergeyi okutuyorum:

2. - Malatya Milletvekili Tevfik Ahmet Özal ve 23 arkadaşının, 8 inci Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın uğradığı suikast girişimi ile ölümü üzerindeki iddiaların araştırılması amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/285)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

17 Nisan 1993 tarihinde vefat eden büyük devlet adamı 8 inci Cumhurbaşkanımız merhum Turgut Özal'ın ani ölümü üzerine, gerek kamuoyunda gerekse medyada ileri sürülen iddia ve isnatların yarattığı şüpheler toplum vicdanını rahatsız etmiş ve konu, çeşitli kesimler tarafından her vesileyle dile getirilmiştir.

Aradan geçen uzun süreye rağmen gündemdeki yerini ve sıcaklığını koruyan söz konusu iddia ve şüphelerin ortadan kaldırılması ve olayın tüm boyutlarıyla bir an önce aydınlatılması Türk Halkının da beklentisi haline gelmiştir.

Merhum Turgut Özal'ın ani ölümü nedeniyle ortaya çıkan şüphelerin giderilmesi ve ayrıca, 19 Haziran 1988 tarihli Anavatan Partisi 2 nci Olağan Kongresinde uğramış olduğu suikast girişimi üzerindeki sis perdesinin aralanmasını temin etmek üzere, Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri gereğince bir Meclis araştırması açılmasını arz ve teklif ederiz.

Saygılarımızla. 07.05.2002

1- Tevfik Ahmet Özal (Malatya)

2- Nihat Gökbulut (Kırıkkale)

3- İbrahim Yaşar Dedelek (Eskişehir)

4- Aydın Ayaydın (İstanbul)

5- Beyhan Aslan (Denizli)

6- Abdulbaki Erdoğmuş (Diyarbakır)

7- Ali Kemal Başaran (Trabzon)

8- Ekrem Pakdemirli (Manisa)

9- Birkan Erdal (Ankara)

10-Cavit Kavak (İstanbul)

11- Cengiz Aydoğan (Antalya)

12- Hakkı Oğuz Aykut (Hatay)

13- Erkan Kemaloğlu (Muş)

14- Yaşar Eryılmaz (Ağrı)

15- İlhan Aküzüm (Kars)

16- Ali Güner (Iğdır)

17- Şükrü Yürür (Ordu)

18- Mehmet Salih Yıldırım (Şırnak)

19- Mehmet Fuat Fırat (İstanbul)

20- Ahmet Kabil (Rize)

21- Sefer Ekşi (Kocaeli)

22- Kenan Sönmez (Bursa)

23- Musa Öztürk (Adana)

24- Celal Esin (Ağrı)

Gerekçe:

Büyük devlet ve siyaset adamı 8 inci Cumhurbaşkanımız merhum Turgut Özal, uzlaşmacı kişiliği ve ilişkileriyle birlikte, icraatlarıyla alçakgönüllü ve hoşgörüsüyle Türk Halkının sevgi, takdir ve teveccühünü kazanmış gerçek bir liderdir.

Çağın temel dinamiklerini doğru okuyarak dünyanın nereye yöneldiğini fark eden Özal, Türkiye'yi dünyadan tecrit eden duvarları kaldırarak hür teşebbüse dayalı ve serbest rekabete açık bir piyasa ekonomisine geçmeyi, böylece Türkiye'nin tıkanan kanallarını açmayı hedeflemiştir. Tüm bunları yaparken taşların yerinden oynayacağını, bundan da bazı çıkar çevrelerinin hoşlanmadıklarını biliyordu. Nitekim, 19 Haziran 1988 tarihli Anavatan Partisi 2 nci Olağan Kongresinde uğramış olduğu silahlı saldırı girişimi, çıkarları bozulan birtakım karanlık güçlerin ondan kurtulma çabasından başka bir şey değildir. Ancak, birçok araştırma yapılmasına rağmen bu suikast saldırısının üzerindeki sis perdesi henüz aralanmış değildir.

Ölümü anında yanında bulunanların ifadeleri ve kronolojik gelişmeler değerlendirildiğinde, merhum Cumhurbaşkanımızın aniden ölümü ve ölüm sonrası otopsi yapılmadan defnedilmiş olması, daha sonraki gelişmeler, bu konuda birtakım kuşkuların doğmasına neden olmuştur.

Ülkemizin jeopolitik konumu, rahmetli Özal'ın Türkiye'yi dünya siyasetinde söz sahibi yapan lider kişiliği ve Türk cumhuriyetleriyle kurmuş olduğu olumlu gelişmeler göz önüne alındığında, böylesine önemli bir liderin kaybının pek çok çevreyi yakından ilgilendireceği gözden uzak tutulmaması gereken bir husustur.

Hal böyleyken, devlet olarak bir araştırmaya gerek duyulmadan, hatta otopsi dahi yapılmadan sıradan bir ölüm gibi değerlendirilerek ebedî istirahatgâhına tevdi edilmesi pek çok kuşkuyu da beraberinde getirmiştir.

Tüm bu şüpheleri ortadan kaldırmak ve olayı her yönüyle araştırarak, toplum vicdanını rahatlatmak amacıyla önergemiz hazırlanmıştır.

BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.

Önergeler gündemde yerini alacak, Meclis araştırması açılıp açılmaması konusundaki öngörüşmeler, sırası geldiğinde yapılacaktır.

Başbakanlığın, Anayasanın 82 nci maddesine göre verilmiş bir tezkeresi vardır; okutup, oylarınıza sunacağım:

B) TEZKERELER VE ÖNERGELER (Devam)

3. - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı A. Mesut Yılmaz'ın 14-16 Nisan 2002 tarihleri arasında Belçika'ya yaptığı resmî ziyarete katılmaları uygun görülen milletvekillerine ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/1083)

        10.5.2002

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz'ın, 15-16 Nisan 2002 tarihlerinde Brüksel'de düzenlenen AB Konvansiyonu Toplantısına katılmak üzere bir heyetle birlikte 14-16 Nisan 2002 tarihlerinde Belçika'ya yapacağı resmî ziyarete, ekli listede adları yazılı milletvekillerinin de iştirak etmesi uygun görülmüş ve bu konudaki Bakanlar Kurulu kararının sureti ilişikte gönderilmiştir.

Anayasamızın 82 nci maddesine göre gereğini arz ederim.

   Bülent Ecevit

         Başbakan

Liste :

Ali Tekin                                (Adana)

Kürşat Eser                                (Aksaray)

Ayfer Yılmaz                                (İçel)

Emre Kocaoğlu                                (İstanbul)

BAŞKAN - Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Demokratik Sol Parti, Milliyetçi Hareket Partisi ve Anavatan Partisi Gruplarının, İçtüzüğün 19 uncu maddesine göre verilmiş müşterek önerileri vardır; önce, tümünü okutup işleme alacağım; sonra, ayrı ayrı okutup oylarınıza sunacağım:

V. - ÖNERİLER

A) SİYASÎ PARTİ GRUBU ÖNERİLERİ

1. - Genel Kurulun çalışma gün ve saatleriyle gündemdeki sıralamanın yeniden düzenlenmesine ilişkin DSP, MHP ve ANAP Gruplarının müşterek önerisi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Danışma Kurulunun 21 Mayıs 2002 Salı günü yaptığı toplantıda siyasî parti grupları arasında oybirliği sağlanamadığından, Gruplarımızın ekteki müşterek önerisinin Genel Kurulun onayına sunulmasını arz ve teklif ederiz.

Saygılarımızla.

 

Aydın Tümen

Koray Aydın

İbrahim Yaşar Dedelek

 

DSP Grubu Başkanvekili

MHP Grubu Başkanvekili

ANAP Grubu Başkanvekili

Öneriler:

1- 20 Mayıs 2002 tarihli "Gelen Kâğıtlar"da yayımlanan 868 sıra sayılı kanun tasarısının, 48 saat geçmeden, gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmının 12 nci sırasına alınması önerilmiştir.

2- Genel Kurulun, 21 Mayıs 2002 Salı, 22 Mayıs 2002 Çarşamba günleri 15.00-19.00, 20.00-23.00 saatleri arasında çalışması; 21 Mayıs 2002 Salı günü (11/28) esas numaralı gensoru önergesinin gündeme alınıp alınmayacağı hususundaki görüşmeler ile Sayıştay Birinci Başkanlığı için yapılacak seçimin tamamlanmasından sonra diğer denetim konularının görüşülmeyerek kanun tasarı ve tekliflerinin görüşülmesi; 22 Mayıs 2002 Çarşamba günü gündemin 13 üncü sırasına kadar olan kanun tasarı ve tekliflerinin görüşmelerinin saat 23.00'e kadar tamamlanamaması halinde, görüşmelerin bitimine kadar çalışma süresinin uzatılması; 22 Mayıs 2002 Çarşamba günü sözlü soruların görüşülmemesi önerilmiştir.

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, istekleri halinde, lehte ve aleyhte ikişer üyeye, İçtüzüğümüze göre 10'ar dakika süreyle konuşma hakkı veriyoruz.

YASİN HATİBOĞLU (Çorum) - Söz talebimiz vardı efendim...

BAŞKAN - Var efendim.

Önerinin lehinde, Denizli Milletvekili Sayın Beyhan Aslan.

Buyurunuz Sayın Aslan. (ANAP sıralarından alkışlar)

BEYHAN ASLAN (Denizli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Danışma Kuruluna iktidar partileri olarak götürdüğümüz öneriler, muhalefet partileri tarafından kabul edilmemiş ve bugün, grup önerisi olarak huzurunuza getirilmiştir.

Konuşulan ve görüşülmesi istenilen konular neydi: Bir kere, her iki konuda da, aciliyet ifade eden, yani, Anayasa Mahkemesince iptal edilen ve bu iptal sonucu bir boşluğun meydana geldiği ve en azından, esas açısından olduğu gibi, şeklî açıdan da bir boşluğun doldurulması gerektiği konusu vardır. Bunun birisi, Şartla Salıverilmedir; diğeri de, Sosyal Sigortalar Kanunu, Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar Kanunu, Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu, Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu ile Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanununun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı ve Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler ve Plan ve Bütçe Komisyonları raporlarıdır. Bunları görüşeceğiz.

Şimdi, her ikisi de Anayasa Mahkemesince iptal edilmiş ve toplumda bir kesim tarafından çıkarılması beklenilen yasalardır. Bu yasaların görüşülmesinin elzem olduğunu takdirlerinize sunuyorum. Onun dışında da, yine, sırada olan, daha önce görüştüğümüz ve yarım kalan işlerden olan konulara Meclisimizin öncelik vermesi gayet doğaldır ve toplumun beklentilerine cevaptır. Ayrıca, gerek yarım kalan işlerin çokluğu ve gerekse, özellikle, Şartla Salıverilme ve SSK'yla ilgili yasa konusunda, Anayasa Mahkemesinin iptalinden sonra doğan boşluğu yasal olarak doldurma gereğinden ötürü, mutlaka bunları görüşmek durumundayız; çünkü, bir belirsizlik vardır; bu belirsizliğin giderilmesi gerekir; toplumda bu konuda bir istek vardır. Bu nedenle, gayet doğal olan bu öneriyi oylarınızla kabul edeceğinizi tahmin ediyorum.

Yine, bunların bitirilebilmesi için çalışma süreleri uzatılmıştır ve bugün itibariyle saat 15.00-19.00, 20.00-23.00 olarak belirlenmiştir. Bu da gayet doğaldır. Yaz tatiline yaklaştığımız bu günlerde, Meclisimizin, yarım kalan işlerimizi bitirebilmesi ve elzem kanunları çıkarabilmesi konusundaki duyarlılığını da biliyoruz. Bu nedenle, grup önerimizin lehinde oy kullanmanızı talep ediyorum ve Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (ANAP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Aslan.

Sayın Hatiboğlu, isterseniz önce sizi davet edeyim.

YASİN HATİBOĞLU (Çorum) - Fark etmez Sayın Başkan.

BAŞKAN - Aleyhte olmak üzere, birinci olarak, Çorum Milletvekilimiz Yasin Hatiboğlu konuşacaklardır.

Buyurun Sayın Hatiboğlu.

YASİN HATİBOĞLU (Çorum) - Sayın Başkan, Yüce Meclisin değerli üyeleri; gündemi bir kere daha düzenleme talebiyle Danışma Kurulunu toplantıya çağıran iktidar gruplarının tekliflerini, Danışma Kurulunda enine boyuna tartıştık; neler söylediğimizi, hangi bölümlere neden karşı çıktığımızı, sizinle, Yüce Heyetinizle paylaşmak istiyorum.

Değerli milletvekilleri, iktidar grupları, çalışma sürelerini yerleşik sürenin ötesine taşıralım diyorlar. Gerçi, bizlerde âdet oldu; bu Parlamento, özellikle 21 inci Dönem, mutadı ortadan kaldırdı; 21 inci Dönem, olağanı ortadan kaldırdı; hep, olağanüstü yaşıyoruz, olağandışı yaşıyoruz. Yerleşmiş bir Tüzük düzenlememiz var; Türkiye Büyük Millet Meclisi hangi günler çalışır, hangi saatler arasında çalışır... Türkiye Büyük Millet Meclisinin, Meclis üyelerinin sorumlulukları, işlevleri, yalnız kanun yapmak ya da araştırma ve soruşturma önergeleriyle mi sınırlı, başka görevi yok mu? Biz, seçmenlerimizle ne zaman görüşeceğiz? Aç, susuz, perişan, borçlu, icra tazyiki ve tehdidi altında kalan bu insanlar, değerli kardeşlerim, iki gözüm, nur-u aynım kardeşlerim benim, sizin kapılarınızı çalmıyorlar mı, zorlamıyorlar mı? Siz, onları, hiç olmazsa -çare bulamazsanız- 10 dakika dinleme ihtiyacı duymuyor musunuz? Peki, duyuyorsanız, bu zamanı nereden buluyorsunuz? Ya buradaki Meclis çalışmalarından ayrılıp gideceksiniz ya da oradaki insanları ihmal edip, buraya geleceksiniz.

Bu İçtüzük yapıcı, enine boyuna düşünmüş; demiş ki, milletvekilinin görevleri var, bölgesiyle görüşecek, gelen insanlarla istişare edecek, kanun çalışması yapacak, bu kanunlara hazırlık yapacak, kütüphaneye gidecek, inceleme ve araştırma yapacak... Olabilir, içinizde, arkadaşlarımızın bazıları çok allâme-i benamdan sayabilir kendisini, hiç araştırma ihtiyacı duymayabilir; ama, biz, beşeriz, araştırma ihtiyacı duyuyoruz, olgun ve dolgun fikirlerle gelme ihtiyacı duyuyoruz. Bu fırsatı elimizden hangi hakla alıyorsunuz? "Zaman" diyorsunuz; değerli dostum Aslan buyurdular ki "eh, tatil yaklaşıyor, biraz da daraldık, şu işlerimiz var..." Doğru, katılıyorum; ama, siz, zamanı, bu güzel zamanı...

Değerli milletvekilleri, bir büyük diyor ki "yakutla, elinizdeki en değerli madenle zamanı satın alamazsınız" yani, "el vaktü latüşterâbil yakut..." diye başlıyor. Zamanı yakutla satın alamazsınız; ama, yakutu, zamanı iyi kullanmak suretiyle alabilirsiniz. Zaman bu kadar önemli. Zamanı çarçur ediyorsunuz; hâk ile yeksan ediyorsunuz, yok ediyorsunuz zamanı, sonra gelip, zaman darlığından şikâyet ediyorsunuz. Buna ne hakkımız var beyler?! Bunu nereden biliyorum; beraber bakalım nereden bildiğimize.

Bakınız, kanun yaptık biz. Kanun hükmünde kararnameler, kanunlar dahil, 47 tanesi için iptal davası açtık. Bunların 30 tanesi Anayasa Mahkemesince iptal edildi. Bunun anlamı nedir biliyor musunuz; o 30 tane kanunu, silbaştan, burada bir kere daha görüşeceğiz. Hani, zaman çok önemliydi, hani zamana değer veriyorduk!..

Değerli milletvekilleri, ne olur yani, millet yararına ortaya koyduğumuz şu muhalefet tekliflerini dikkate alsanız, o tekliflerimiz istikametinde düzenleme yapsanız, şu 30 tane kanun iptal edilmese ve biz, o şimdi geldiği zaman... Çünkü, bunlar, süreli geliyor. Mesela, yarın, emeklilikle ilgili bir kanun tasarısı geliyor; son günü, biliyor musunuz, son günü. 6 aylık süre dolmuş. Peki, bunu son günlere sıkıştırmasanız, iptale gitmeseniz de, gidilmese de... Niye zamanı iyi kullanmıyorsunuz? İade; 9 tane kanun iade edildi, bugün RTÜK Yasası için iptale gidildi. Bizim gönlümüzdeki iadeydi, doğru olan da oydu; ama, Sayın Cumhurbaşkanı öyle takdir ettiler, iptale gittiler yürütmeyi durdurma talebiyle birlikte. Umuyorum ki, iptal edilecek. Peki, biz, oturacağız, yine, sabah 4'lere kadar RTÜK'ü tartışacağız; toplum gerilecek, insanlar strese girecek. Yazık ve günah değil mi, zaman böyle mi güzel kullanılır, bizim derdimiz bitti mi? Hâlâ icranın önünde köylülerimiz bekliyor!..

Bir gün bir ziraat odası temsilcisine dedim ki: "54 üncü hükümet döneminde siz şu caddede traktör yaktınız 'bu hükümeti istemiyoruz' dediniz, şimdi niye yakmıyorsunuz?" Döndü dedi ki: "Başkanım, vallahi, elimizde traktör mü kaldı ki yakalım." Ülke bu haldedir. Beyler, biraz ülkenin öncelikli, ivedilikli dertlerine lütfen parmak basın.

Şimdi, bakın, binlerce çocuğumuz... Eğitim diyoruz, uçan kuştan eğitime katkı alıyorsunuz, uçan kuştan; insaf etmek lazım. Alın, helal olsun; ama, ne yaptınız, eğitimi nereden nereye getirdiniz!.. Eğer, iyiliğe götürdünüzse satanistler niye; eğer, iyiye götürdünüzse ülkedeki bu sosyolojik patlamalar niye?!

Değerli milletvekilleri, bakın, şimdi, önümüzdeki on onbeş gün içerisinde binlerce evladımızın, derse girememekten bir yılı heba olacak, devamsızlıktan sınıfta koyacaklar. Gelin, buna bir çözüm bulalım, bir af getirelim. Diyelim ki, bu çocukların günahı yok, suçlu olduklarından değil, bunların yöneticileri suçludur, bu yöneticilerin başındaki Bakanı suçludur, bu Bakanı zapturapt altına almayan hükümet suçludur; ama, hiç olmazsa, biz, Parlamento olarak, bu kusurumuzu, bu eksiğimizi bir afla düzeltelim, bu çocuklara imtihanlara girme imkânı verelim, bir zaman bulalım; bunlarla uğraşalım. Hayır, maşallah, barekallah hükümetimizin böyle bir derdi yok. Hükümet, nereden kalksan, hangi mesele olsa, tamamen duygusal!.. Tamamen duygusal!.. İşi gücü para... Şimdi imtihan açıyorsunuz değil mi efendim?.. Milyonlarca çocuktan, gençten, aşsız, işsiz, çay parası bulamayan o gençten, her gün sabah büyük bir eziklik içerisinde babasının eline bakan, çay parasını verebilir mi ki, kahvehanede mahcup olmayayım diye anasının eline bakan çocuktan 30 000 000 lira alacaksınız, imtihana sokacaksınız; o çocuk imtihanda başarılı olacak ve siz, onu işe koyacaksınız! Siz, bu oyunu bundan bir sene kadar önce oynamadınız mı? Binlerce insana "kazandın" demediniz mi; dediniz. Kaçını aldınız; yüzde 5'ini. Yüzde 95'i nerede?!. Bunlar, bir daha imtihana girecek, bir daha girecek. Tahmin edilen gelir...

Şu işe bakın değerli milletvekilleri, üzülerek ifade ediyorum aziz milletim, bu sayın iktidar gruplarına derdimizi anlatamıyoruz; siz bari bizi anlayın... Siz bari bizi anlayın... Milyonlarca insanı imtihana aldınız, beklettiniz, ümit verdiniz, şimdi ortada sürünüyor, perişan. Yeni bir imtihan açıyorsunuz. Dünyanın hiçbir yerinde görülmemiş. İmtihan şunun için açılır: Kalite, yeterlilik tespiti için açılır ya da aynı seviyede çok sayıda insan varsa müsabaka imtihanı açılır; kim kimi geçecekse onun tespiti için açılır. Hayır, bu iktidarın hesabı o değil. Bu iktidar oturuyor hesap ediyor, kaç insanı alırsam kaç lira kazancım olur diye. (SP sıralarından alkışlar) Bu imtihandan ne bekliyorlar biliyor musunuz; 97 trilyon lira. Böyle bir hesap olabilir mi?! Bunların, bu iktidarın bütçeleri de böyle. Hiçbir ülkenin, demokrat bir ülkenin, hukuk devletiyle yönetilen hiçbir ülkenin sosyal gailesi ve sosyal endişesi olan hiçbir devletin bütçesinde ceza kalemi olmaz. Ha, elbette olur; temsili bir miktar koyarsanız, olur ya, oradan para gelirse bu fasla kaydedilsin diye.

Bu siyasî iktidar, trafik cezalarına 19 trilyon lira gelir koymuştur, 19 trilyon!.. Bunun anlamı şu: Sayın Bakan emniyet müdürlüklerine, sayın emniyet müdürlükleri bölge polislerine, bölge polisleri ilçe polislerine talimat veriyor, diyor ki: "Arkadaş, akşama kadar şu kadar makbuz keseceksin ha, kesmezsen yandın." Böyle mantık olur mu, böyle devlet olur mu?!

Değerli milletvekilleri, bütün bunları, şunun için söylüyorum: Yaptığınız işlerde halkın kârına, halkın yararına, halkın hayrına bir iş olmadığı için de hayrını görmüyoruz. Burada kanunu kavga dövüş yapıyorsunuz...

Şimdi, ben, İçtüzüğün 57 nci maddesine göre en tabiî hakkım olan yoklama yapılmasını istiyorum "bu, hakkın suiistimalidir" diyorsunuz, tepki gösteriyorsunuz; halbuki, Tüzük hükmü çok açık, suiistimal yok; ama, koskoca komisyon, koskoca hükümet oraya oturuyor "biz, bu önergeye katılıyoruz, isabetli bir önergedir" diyor ve oylamaya geçince de oy vermiyor. Niye yapıyor bunu; milletvekili 5 dakika konuşacak, milletvekilinin söz hakkını kesmek için. Bu, olacak iş değildir. Buradan hayır bulmuyorsunuz, bulamıyorsunuz.

Sayın Başkanım, farkına varmadan sürem geçmiş, özür diliyorum.

Sayın Başkan, değerli arkadaşlarım; bu grup önerisine ret oyu vereceğiz.

Bakın, bunun arkasından, milletimizi çok yakından ilgilendiren mahallî yönetimlerle ilgili bir teklifimiz, bir talebimiz var, buna destek rica ediyoruz.

Sayın Başkan, size ve Heyete saygı sunuyorum efendim. (SP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Ben de teşekkür ediyorum Sayın Hatiboğlu.

Aleyhte olmak üzere, ikinci söz, Aydın Milletvekili Ali Rıza Gönül'e aittir.

Buyurunuz Sayın Gönül.

ALİ RIZA GÖNÜL (Aydın) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Muhterem Heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

İktidar gruplarının getirmiş oldukları önerinin aleyhinde yine huzurlarınızdayız. Yine, aleyhte, görüş ve düşüncelerimizi Muhterem Heyetinize sunmak için söz almış bulunuyorum.

Sayın Aslan, lehteki konuşmasının bir bölümünde, iktidar partilerinin getirmiş olduğu bu öneriye, muhalefetin, Danışma Kurulunda katılmadığını, tasvip etmediğini ve bu nedenle de, üçlü imzayla grup önerisini Genel Kurula indirdiklerini belirttiler. Tabiî ki, siz, bizim, her zaman söylediğimiz, her zaman eleştirdiğimiz, dikkate alınmasını özellikle istediğimiz hususlara yer vermezseniz, bizim, sizin doğrultunuzda getirdiğiniz öneriye evet dememiz beklenemez. Zaten, ısrarla bu tutumunuzda devam etmektesiniz. İstiyorsunuz ve diyorsunuz ki, biz böyle düşündük, böyle olmasını istiyoruz, muhalefet olarak siz de buna evet diyeceksiniz. Yok... Bizim böyle bir mecburiyetimiz yok ve muhalefet olarak da böyle bir mecburiyetimizin olması ve buna evet dememiz de bizden kesinlikle beklenemez.

Değerli milletvekilleri, özellikle, öneri incelendiğinde, yine her zamanki gibi, görüşülecek kanun tasarılarının yerleri değiştiriliyor, yine çalışma saatleri yeniden tespit ediliyor ve denetim konusu olan sözlü soruların görüşülmesi, çalışmalardan çıkarılıyor.

Bizim, çalışma saatleriyle ilgili taleplerinize hiçbir itirazımız yok. Daha çok çalışılması gerektiğini vurguluyorsanız ve istiyorsanız, muhalefet olarak, biz, istediğiniz kadar çalışmaya hazırız. Üzülerek ifade edeyim ki, çalışma kararını alan sizsiniz, çalışma saatlerini uzatan sizsiniz; ama, buna uymayan da sizsiniz. Buna uymuyorsunuz...

Şimdi, benim elimde, getirmiş olduğunuz bu önerilerle ilgili bir çalışmamız var; baktık, geçmiş üç ay içerisinde toplam 11-12 defa Danışma Kurulunu toplantıya çağırmışsınız ve yine, toplam 27 güne ait bir çalışma şeklini ve görüşülecek konuları belirlemişsiniz. Bu 27 günlük çalışma programının 15 gününde, yeterli çoğunluk bulunamadığından, öngörülen çalışma süresine ulaşılamadan Genel Kurul çalışmaları sona ermiş; 12 gününde ise, talep edilen süreye ulaşılmış ve Genel Kurul çalışmaları sonuçlandırılmış.

Şimdi, siz "bitinceye kadar çalışalım" diyorsunuz "saat 23.00'e kadar çalışalım" diyorsunuz; ama, çalışma saatine uymayan, çalışma saati dolmadan karar yetersayısını bulamamakla, toplantı yetersayısını bulamamakla Genel Kurulun çalışmasını önleyen, yine, sizsiniz. Sizin sayısal bir probleminiz yok; çünkü, takriben 351'le kurulan hükümetin arkasında bugün 340 civarında milletvekili desteğiniz var. Bu önerileri, istediğiniz gibi, buradan oylatıp geçiriyorsunuz; ama, koyduğunuz çalışma saatlerine riayet etmeyen, uymayan ve uygulayamayan gruplar da sizsiniz; bunu, özellikle, muhterem milletvekili arkadaşlarımın bilgisine arz etmek istiyorum.

Şimdi, biz ne diyoruz; bizim dediğimiz ve istediğimiz çok şey değil: Şu yasalar görüşülürken, İçtüzüğün hükümlerine riayet edelim, İçtüzükte belirlenen sürelere riayet edelim. Belki, sizler, konuşmayabilirsiniz, bu kürsüye gelmeyebilirsiniz, görüşülen yasa üzerinde olumlu veya olumsuz görüş ve düşüncelerinizi bu kürsüden, Muhterem Genel Kurula, Heyete ve yüce millete anlatma ve aksettirme ihtiyacını duymayabilirsiniz; ama, biz, muhalefet olarak, ülkenin çıkarına gördüğümüz her yasada veya toplumun aleyhine gördüğümüz her yasada olumlu veya olumsuz düşüncemizi arz etmek, olumlu veya olumsuz katkıda bulunmayı da bir görev kabul ediyoruz. Siz, belki, görüşülmeden, konuşulmadan ve tartışılmadan bir aceleye getirerek yasaları buradan çıkarmak isteyebilirsiniz; ama, çıkardığınız o yasaların, nasıl, bir yerlere tosladığını, nasıl, geri döndüğünü, nasıl, veto edildiğini, nasıl, Anayasa Mahkemesinden iptal kararıyla döndüğünü hepimiz görüyoruz ve milletimiz de görüyor.

Ne olur, bizi dinleseniz, bu tasarıları, makul süre içerisinde, düşünerek, tartışarak, konuşarak, muhalefetin haklı uyarılarına kulak vererek düzenleyip ve o şekilde görüşülerek yasalaşmasını sağlasanız; acaba, ülke, bundan kazançlı mı çıkar, zararlı mı çıkar?! Acaba, Parlamento, işte, bunların yaptığı her yasa ya Cumhurbaşkanlığından dönüyor ya da Anayasa Mahkemesinden dönüyor şeklinde bir eleştiriye tabi tutulacağına, Genel Kurul ve Türkiye Büyük Millet Meclisi, tasarı ve teklifleri fevkalade güzel inceliyor, fevkalade dikkatle ve özenle eleştiriyor, doğruyu ve yanlışı birbirinden ayırmak suretiyle bu tasarı ve teklifleri de yasalaştırıyor denilse; bu, toplumumuz için, bu, Meclisimiz için; bu, demokrasimiz için olumlu bir puan olmaz mı, olumlu bir kazanç olmaz mı; ama, görüyoruz ki, siz, 18 Nisan 1999 akabinde kurulan bu hükümetin grupları olarak, grup yönetimleri olarak, hâlâ bu yanlışta ısrar ediyorsunuz.

Değerli milletvekilleri, o nedenle, biz, gerek çalışma saatlerine ve gerekse her hafta getirilen bu yeni düzenlemeye karşı çıkıyoruz.

Şimdi, elimde gündem var; bakıyoruz: 8 inci sıradaki 786 sıra sayılı ceza infaz kurumları ve tutukevleriyle ilgili yasa tasarısının, aylardan beri 4 üncü maddesinde çakılıp kalmışız, yarım bekliyor. Bu tasarı önemli değil mi, bu tasarı için komisyon ve sayın bakan gelip buraya oturmuyor mu, görüşmeleri başlatıp, bir an evvel yasalaşması için de bir çaba göstermiyor mu ve bu, ülke için gerekli değil mi?! Aylardır bu tasarı yarım olarak bekliyor.

Geliyoruz, 9 uncu sıradaki 557 sıra sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısına. Bunun da aylardan beri 2 nci maddesinde kaldık; bu da yarım bekliyor.

Geliyoruz, 827 sayılı yasa tasarısına; o da yarım bekliyor.

Geliyoruz, 11 inci sıradaki 23 Nisan 1999 tarihine kadar işlenen suçlarla... O da yarım bekliyor.

Geliyoruz, yine, 868 sıra sayılı yasa tasarısına; bu da yarım bekliyor.

Değerli arkadaşlarım, iktidar partilerine mensup değerli milletvekili arkadaşlarım, özellikle istirham ediyorum ve sesleniyorum: Gruplarınızın ve grup yönetimlerinizin bu yanlış, taraflı ve yapılan tüm uyarılara kulak tıkayan davranışına karşı, lütfen, ülkemiz için, milletimiz için bir tepki koymalısınız.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ALİ RIZA GÖNÜL (Devamla) - Grup yönetimleri ve grup başkanvekili arkadaşlarımız bunu huzurunuza böyle getirebilirler; ama, siz, elinizi vicdanınıza koyarak, aslı bozup hep yanlışta ısrar eden iktidar gruplarının önerilerine destek verme gibi bir mecburiyetle bağımlı ve yükümlü değilsiniz.

O nedenle, asıl olan, gündemdeki sıranın takip edilmesidir ve iktidar partisi gruplarının ve özellikle muhalefet partisi gruplarının ve milletvekillerinin, özgürce düşünme, inceleme, irdeleme, araştırma yapma ve kanun hakkındaki görüş ve düşüncelerini, buradan, açıkça, Yüce Milletimize ifade etme yönündeki olumlu katkılarını sağlayabilmek için bir zamana, bir çalışma zamanına ihtiyaçları var; ama, görüyoruz ki, getirilen her yasa tasarısına, olumlu olumsuz, fakirin fukaranın meselesini çözüyor mu çözmüyor mu; nereden ve kimin kumandası altında getirildiğini götürüldüğünü araştırmadan; ülke ekonomisini, esnafını, çiftçisini, vatandaşını, memurunu, emeklisini nasıl olumsuz etkileyeceği konusunda en küçük bir düşünme ve araştırma yapma gereğini duymadan, hep, parmaklarınızı kaldırıyorsunuz ve kabul ediyorsunuz; ama, unutmayınız ki, bir gün, vatandaş da, günü geldiğinde, herhalde, size elini kaldıracaktır. Bunu biliyor musunuz, bunu bekliyor musunuz? Onun için...

BEYHAN ASLAN (Denizli) - Kaldırdı, kaldırdı; Armutlu'da kaldırdı...

ALİ RIZA GÖNÜL (Devamla) - Şimdi, tabiî, ne zaman kaldırır, nasıl kaldırır; Sayın Aslan, onu hep beraber göreceğiz, onu hep beraber yaşayacağız ve göreceksiniz, burada oturanlar, buraya da almayacak, herhalde, yukarıya, balkona çıkacaksınız; çıkmak zorundasınız; çünkü, millet sizi affetmeyecektir. Memleketimizi ekonomik krizin göbeğine götüren ve merkezinde siyasî bir krizin müsebbibi, yaratıcısı, sahibi olan iktidar partilerini ve bu hükümeti, Yüce Türk Milleti, mutlaka, o sandık önüne geldiğinde değerlendirecek ve herhalde, sizlere, yeşil kart değil, kırmızı kart gösterecektir.

O nedenle, bu görüşlerinize ve önerinize katılmamız mümkün değil; katılmıyoruz, olumsuz oy vereceğiz; ama, biliyoruz ki, milletimiz, günü geldiğinde, o olumsuz oyunu, sandıkta, sizlere, ders alasınız diye, çok net, çok açık gösterecektir.

BAŞKAN - Sayın Gönül, teşekkür edebilir miyim...

ALİ RIZA GÖNÜL (Devamla) - Yalnız, şunu söyleyeyim: Bugün siz gülüyorsunuz; ama, yarın milletimiz gülecektir ve sizler de ağlayacaksınız.

HASAN GÜLAY (Manisa) - Size gülüyoruz, size...

ALİ RIZA GÖNÜL (Devamla) - Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (DYP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Gönül.

IV. - BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI (Devam)

D) ÇEŞİTLİ İŞLER

1. - Genel Kurulu ziyaret eden Tacikistan-Türkiye Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı Yusufcan Ahmedov ve beraberindeki heyete Başkanlıkça "Hoş geldiniz" denilmesi

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Tacikistan-Türkiye Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı Sayın Yusufcan Ahmetov ve beraberindeki heyet Genel Kurulumuzu onurlandırmışlardır.

Kendilerine, Yüce Heyetiniz adına, hoş geldiniz diyorum. (Alkışlar)

V. - ÖNERİLER (Devam)

A) SİYASÎ PARTİ GRUBU ÖNERİLERİ (Devam)

1. - Genel Kurulun çalışma gün ve saatleriyle gündemdeki sıralamanın yeniden düzenlenmesine ilişkin DSP, MHP ve ANAP Gruplarının müşterek önerisi (Devam)

BAŞKAN - Şimdi, önerileri ayrı ayrı okutup, oylarınıza sunacağım.

Birinci öneriyi okutuyorum:

1- 20 Mayıs 2002 tarihli gelen kâğıtlarda yayımlanan 868 sıra sayılı kanun tasarısının, 48 saat geçmeden, gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmının 12 nci sırasına alınması önerilmiştir.

BAŞKAN - Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

İkinci öneriyi okutup, oylarınıza sunacağım:

2- Genel Kurulun, 21 Mayıs 2002 Salı, 22 Mayıs 2002 Çarşamba günleri 15.00-19.00, 20.00-23.00 saatleri arasında çalışması, 21 Mayıs 2002 Salı günü (11/28) esas numaralı gensoru önergesinin gündeme alınıp alınmayacağı hususundaki görüşmeler ile Sayıştay Birinci Başkanlığı için yapılacak seçimin tamamlanmasından sonra diğer denetim konularının görüşülmeyerek kanun tasarı ve tekliflerinin görüşülmesi, 22 Mayıs 2002 Çarşamba günü gündemin 13 üncü sırasına kadar olan kanun tasarı ve tekliflerinin görüşmelerinin saat 23.00'e kadar tamamlanamaması halinde, görüşmelerin bitimine kadar çalışma süresinin uzatılması, 22 Mayıs 2002 Çarşamba günü sözlü soruların görüşülmemesi önerilmiştir.

SALİH KAPUSUZ (Kayseri) - Sayın Başkan, karar yetersayısının aranılmasını istiyoruz.

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, bu önerinin oylanmasında karar yetersayısının aranılması istenmiştir; arayacağım.

Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir; karar yetersayısı vardır.

Saadet Partisi Grubunun, İçtüzüğün 19 uncu maddesine göre verilmiş bir önerisi vardır; önce okutacağım, sonra oylarınıza sunacağım:

2. - (10/136) esas numaralı, Konya Milletvekili Veysel Candan ve 21 arkadaşının, belediyelerin kaynak sorunları ve denetimi konusunda Meclis araştırması açılmasına dair önergesinin 28.5.2002 Salı günü görüşülmesine ilişkin SP Grubu önerisi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Danışma Kurulunun 21.5.2002 Salı -bugün- günü saat 12.00'de yaptığı toplantıda, siyasî parti grupları arasında anlaşma sağlanamadığından, İçtüzüğün 19 uncu maddesine göre, aşağıdaki önerimizin Genel Kurulun onayına sunulmasını saygılarımla arz ederim.

               Yasin Hatiboğlu

Saadet Partisi Grubu Başkanvekili

Öneri:

Gündemin "Genel Görüşme ve Meclis Araştırması Yapılmasına Dair Öngörüşmeler" kısmının 99 uncu sırasında bulunan (10/136) esas numaralı Konya Milletvekili Veysel Candan ve 21 arkadaşının, belediyelerin kaynak sorunları ve denetimi konusunda, Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesinin 28.5.2002 Salı günü görüşülmesi.

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Saadet Partisi Grubu önerisiyle ilgili iki adet lehte söz talebi vardır.

İlk olarak, Sakarya Milletvekili Nezir Aydın.

Buyurunuz Sayın Aydın. (SP sıralarından alkışlar)

NEZİR AYDIN (Sakarya)- Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Veysel Candan ve 21 arkadaşının, belediyelerin kaynak sorunları ve denetimi konusundaki araştırma önergesinin gündeme alınması ve görüşülmesi lehinde söz almış bulunuyorum; bu vesileyle, Yüce Heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Muhterem arkadaşlar, hepimiz biliyoruz ki, ziyaretlerimizde ve buraya geldiklerinde bize şikâyetlerinde görüyoruz ki, şu anda tüm belediyelerimiz bir ekonomik kriz içindedir, ülkemiz bir ekonomik kriz içindedir; ama, ülkenin krizi yanında belediyeler ikinci defa bir kriz içindedir.

Şimdi, bu önergenin, esasında, öncelikli olarak Türkiye Büyük Millet Meclisimizde görüşülmesi gerekmektedir. Neden; çünkü, biz milletvekilleri ve halka, seçmenlerine birçok vaat vererek seçilen belediye başkanlarımız, İller Bankasından kendilerine neden yeterli para aktarılmadığını, neden çok kesintiler yapıldığını, neden afet kararnamelerinde adaletsizlik olduğunu merak ediyorlar. Bu görüşülecek ki, burada, iktidarın değerli milletvekilleri, iktidarın sayın bakanı, bakanları, Başbakanı, bu konuda bilgi verecekler; hem milletimiz bilgilenecek hem sayın belediye başkanları bilgilenecek ve sayın milletvekilleri de bilgilenecek; ama, bugüne kadar ne soru önergelerine yeterli cevap alınabilmektedir ne de bu konuda doyurucu bir bilgi verilebilmektedir.

Şu anda, maalesef, Türkiye'de tüm belediyelerin İller Bankası kesintilerinden oldukça mustarip olduğunu biliyoruz; ama, acaba, gerçekten, İller Bankasında para yok, İller Bankasının kaynakları bitik, onun için mi veremiyor; yoksa, burada başka şeyler mi var, burada adaletsizlik mi var?! Bunu bilmek mecburiyetindeyiz, bunu anlamak zorundayız.

Değerli arkadaşlar, şu anda, yüzlerce belediyeden -ismini vermeden- sadece birisinin son dört beş ayına ilişkin kesintilerini, yani, İller Bankası tahakkuk ve tediyelerini -tahakkuk edilen, kesilen ve ödenen miktarları- okumak istiyorum; ayların da ismini vermiyorum, belediyelerin de ismini vermiyorum: Birinci ay -yani okuduğum aydan itibaren- tahakkuk 7 181 436 000, kesilen 6 217 319 000, ödenen 964 000 000.

Akabinde bir diğer ay: Tahakkuk 11 523 000 000 -yuvarlak okuyorum- kesilen 9 794 000 000, ödenen 1 728 000 000; yani, 11 milyarın, 9 700 000 000 kesilmiş, 1 700 000 000 ödenmiş.

Bir diğer ay: Tahakkuk 10 596 000 000, ödenen 1 580 000 000. Bu aylar böyle devam edip gidiyor.

Şimdi, bir şeyi dikkatinize sunmak istiyorum. Bu bahsettiğim belediyenin SSK'ya borcu yok, bu belediyenin Maliyeye borcu yok, muhtasar kesintisi de yapılmıyor. Ya ne yapılıyor bu belediyeye; arkadaşlar, birinci ay tahakkukunda "6 217 000 000 lira su içme" yazıyor; aynen böyle; burada yanımdadır. Tahakkukunda, su içme kesintisi 6 milyar!

İkinci ay; tahakkuk 11 milyara çıkmış. Bu defa su içme kesintisi 9 784 000 000.

Tahakkuk sonra 6 milyara düşmüş; çünkü, Maliye Bakanlığından, toplanan vergilere göre aktarılıyor, nüfusa göre dağıtılıyor. Bu paranın, tahakkukun yükselmesini ve düşmesini anlamak son derece mümkün; ama,o ay bakıyorsunuz ki, 6 milyar tahakkuk edince 5 milyar kesiliyor. Allahaşkına, bu işin bir oranı, bu işin bir statüsü, bu işin bir hesabı, kitabı yok mu?! Tahakkuk 11 milyar olursa 9 milyar kesinti, tahakkuk 6 milyar olursa 5 milyar kesinti, tahakkuk 7 milyar olursa 6 milyar kesinti!.. Yani, tahakkuk 100 milyar olsa 99 milyar kesinti... Ve belediyelerin birçoğunun ifadesi, İller Bankasının bu uygulamasından, faizlerinin yüksekliğinden dolayı, yapılan bir su şebekesinin bedelini ödemek ömrü billah mümkün olmayacaktır şeklindedir.

Değerli arkadaşlar, bu meseleyi neden bugün görüşmemiz gerekiyor? Bakın, Meclis gündemimizde, milletvekili arkadaşlarımız tarafından verilmiş 246 tane araştırma önergesi var. Bunlarla, oldukça önemli meselelerin araştırılması isteniyor; ama, 57 nci hükümet -ne hikmetse- göreve başladığı günden beri, araştırma günü olan salı günlerini, daima, grup önerisi getirerek kanun görüşmeye... Nasıl kanun görüştüğünü, tabiî, Türk Milleti ve herkes çok iyi biliyor. RTÜK gibi kanunlarla zamanı harcıyoruz.

Değerli arkadaşlar, tabiî, bu meseleyi görüşmemiz gerekiyor; neden; çünkü, bizim, bugün görüşeceğimiz bir gensoru önergesi vardı Sayın Başbakan ve Bakanlar Kurulu hakkında; ama, Saadet Partisi olarak istedik ki, Sayın Başbakanımız, burada söyleyeceğimiz gerçekleri, hastane odasında dinlemesinler, burada dinlesinler, onun için bunu erteledik. Ama, bu meseleler hallolmuyor; bu meselelerin mutlaka görüşülmesi gerekir. Madem onu erteledik, o halde, belediyelerin sıkıntılarını, belediyelerin sorunlarını dile getiren bu araştırma önergesinin bugün görüşülmesi gerekirdi.

Muhterem arkadaşlar, bakın, bir afet kararnamesi yayımlandı; niçin yayımlandı... Burada, İskân Bakanlığının bir genelgesi vardır. Bu genelgede ifade edilen şudur: "Bir yıl içerisinde olan afetler yetkililerce tespit edilir ve hazırlanan bu keşifler neticesinde, zarar gören tesislerin afet öncesi haline getirilmesiyle sınırlı olarak, gereken yapılır."

Değerli arkadaşlar, 2 Şubat 2001 tarihinde bir afet kararnamesi yayımlandı ve bu afet kararnamesinin 3 üncü maddesinde aynen şu ifade vardı: "2001 yılının ilk altı ayını kapsayan bu kararnameden sonra tekrar kararname yayımlanacaktır." Yani, altıncı ayı müteakiben 2001 yılında tekrar kararname yayımlanacağı yayımlanan kararnamede yazıyor; Bakanların ve Başbakanın imzasıyla taahhüt altına alınmış; ama, arkadaşlar, bırakın 2001 yılının ikinci altı ayını neredeyse 2002 yılının ilk altı ayında kararname yayımlanamayacaktı. 2001 yılının ikinci altı ayı kararnamesiz geçti. Bu arada, biliyorsunuz, nisan, mayıs aylarında -Allah bir daha hiçbir bölgemize, hiçbir ilimize, hiçbir yere afet vermesin- Hatay ve İçel'de, kasım ayında da Rize'de büyük sel felaketleri oldu. Nisan ve mayıstaki afetzedeler, kararnameye girmeyi, zararlarını izale etmek için, maalesef, hükümetin, bakanların anlaşmasını beklemek mecburiyetindeydi; ama, 2001 yılının ikinci altı ayında, maalesef, anlaşamadılar, anlaşıp kararname çıkaramadılar, dağıtamadılar; ancak 13.4.2002 tarihinde bir kararname çıktı. Kararname çıktı; ama, evlere şenlik bir kararname, tam bir kararname, çok enteresan bir kararname, neresinden başlayıp neresinde bitireceğimizi bilemediğimiz bir kararname. Zamanım yok; ama, bu kısa sürede birkaç başlık sunacağım.

Bakın arkadaşlar "bir yıl içerisinde olan afetlere kararnamede yer verilir" deniyor; ama, yüksek derecede, en yüksek oranda katsayı verilen bir ilimizde, belediyede araştırma yaptık -ismini vermiyorum; herkese para verilsin, para verilmesine karşı değiliz; ama, adil verilsin- bu ilde yaptığımız araştırmada, en son afetin yirmi yıl önce, şehir içinden geçen bir derenin taştığını hatırlıyorlar, başka hiçbir afet, elhamdülillah, olmamış, hatırlamıyorlar; ama, bu belediyemiz, afet kararnamesinde...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Lütfen tamamlayınız.

NEZİR AYDIN (Devamla) - Tamam Sayın Başkanım.

Bir başka ilin il merkezinde afet olmuş, sel taşkını olmuş, belediye, gerçekten, altyapı zararına uğramış; ama, hiç afet olmayan bir başka ilçesi afet kapsamına alınmış; neden; nedeni gayet açık; il merkezindeki belediye CHP'li, afet kararnamesine giren belediye MHP'li... 17 tane ilden 20 belediye afet kapsamına alınmış, bunların tamamı -tesadüf olamaz- MHP'li.

ORHAN BIÇAKÇIOĞLU (Trabzon) - Hangi belediyeler?..

NEZİR AYDIN (Devamla) - Şimdi, değerli arkadaşlar, çok enteresan bir şey daha var burada. Bakınız, Türkiye'deki tüm belediyelerin, yaklaşık olarak üçte 1'i MHP'li ve ANAP'lı belediyelerden oluşuyor; ama, şu son afet kararnamesindeki payların tamamının yüzde 52'sini MHP'li ve ANAP'lı belediyeler almışlar.

BAŞKAN - Sayın Aydın, lütfen sonuçlandırınız.

NEZİR AYDIN (Devamla) - Bitiriyorum Sayın Başkanım; bu önemli...

Burada enteresan bir şey daha var. Bu, kendi içlerindeki taksim. Demek, bunun için anlaşamadılar, bunun için on ay kararname yayımlanamadı Türkiye'de.

Bakın, ANAP'ın 792 belediyesi var; afet kararnamesinden aldığı pay oranı yüzde 20,6; MHP'nin 501 belediyesi var; aldığı yüzde 31,2...

ORHAN BIÇAKÇIOĞLU (Trabzon) - 700'ü geçti, 700'ü...

NEZİR AYDIN (Devamla) - Yani, şimdi, ikisinin aldığı, yüzde 51'i geçkin, yüzde 52...

Şimdi, tabiî, bütün bunlar bu şekilde olup bitiyorken, Adapazarı'nın yerle bir olan, şu anda hiçbir mahallesinde 1 metre asfalt olmayan 60 000 nüfuslu belde belediyesi afet kapsamında değil; ondan para kesilecek, sadece ve sadece tek afeti. DYP'den istifa etmiş, MHP'ye geçmiş diye afet kapsamına alınan belediyeye ödenecek... İsmi burada, merak edenlere veririm; merak edenlere, konuşmamdan sonra veririm. Şimdi, peki, bunun, adalet neresinde?! Bugün, biz, bunu görüşmeyeceğiz de arkadaşlar, neyi görüşeceğiz allahaşkına?!

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Aydın.

NEZİR AYDIN (Devamla) - Şartla salıverme; affın bir başka boyutu... Tabiî, iktidarın parmak sayısı fazla olduğu için, istediği gibi, istediğini, bugün, burada yapabiliyor; ama, bu, gerçekleri örtmüyor, bu, gerçekleri gizlemiyor.

İnşallah, temennim odur ki, bu önerimiz dikkate alınır ve bu meseleleri daha detaylı bir şekilde, burada görüşme imkânı buluruz diyor, hepinize saygılar sunuyorum.

ORHAN BIÇAKÇIOĞLU (Trabzon) - Trabzon'da 72 belediye var; 15'i MHP'li; hiç biri giremedi. Bu kararnameyi ben de kınıyorum.

BAŞKAN - Lehte ikinci söz, Ankara Milletvekili Zeki Çelik'e aittir.

Buyurunuz Sayın Çelik.

MEHMET ZEKİ ÇELİK (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; belediyelerin kaynak sorunları ve denetimi konusunda, Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergemizin salı günü görüşülmesi hakkında Saadet Partisi Grubu önerisi üzerinde görüşlerimi açıklarken, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, belediyeler, insanların doğumundan ölümüne kadar her konuda hizmet veren, çok önemli kuruluşlarımızdır. Suyumuz akmasa, çöpümüz toplanmasa, ayağımız taşa değse, arabamızın tekeri çukura düşse, hava kirliliği olsa -hemen, çevremizde hoş olmayan görüntüleri, eğer, takip edersek- seyyar satıcısından otobüs şoförüne, taksicisinden berberine, lokantacısından fırıncısına kadar şikâyetçi olduğumuz her şeyin çözümünü belediyelerden bekleriz. Belediyelerin, bütün bu hizmetlere uygun birtakım çalışmaları yapmaları için, idarî ve malî yapıya sahip olmaları gerekir. İdarî yapı, tamamen merkeziyetçi bir hüviyete bürünmüş ve iş yapamaz hale getirmiştir. Bir tayin yapılması için ilgili bakanlığın onayı gerekiyor. Oysa, alacağı bir mühendis, bir mimar veya avukat veya başka bir meslek grubu mensubu için bu tür formalitelerle uğraşılmaması gerekir ve gerçekten, bunu, belediye başkanının çok rahatlıkla yapması lazım. Bu işleri, böyle bir formaliteye boğmamak lazım.

Bakanın, istediği zaman, istediği belediye başkanını, bazı gerekçelerin arkasına sığınarak görevden almaması gerekir. Bunlar, halkın oylarıyla seçilmiş, bölgelerinde sevilen, sayılan insanlardır. "Soruşturmanın selameti açısından" diyerek böyle bir gerekçenin arkasına sığınmak suretiyle, seçilmiş birini böyle bir muameleye reva görmek, doğrusu, hakikaten haksızlıktır.

Bunu ifade ederken, istedikleri her şeyi sorumsuzca yapsınlar veya bunu yapabilirler demek istemiyorum; ama, ülkemizde, yaralı bir demokrasi var, yaralı bir demokrasi tatbikatı var, insan hakları ihlalleri var, özgürlüklerin kısıtlanması var ve hukukun, adamına göre çalışması var; bunlar, yaşanan şeylerdir.

Bakınız, geçtiğimiz hafta içerisinde KİT Komisyonunda bir olay oldu; Toplu Konut İdaresi görüşülürken karşılaştığımız durumu dikkatlerinize sunmak istiyorum. Toplu Konut İdaresi, Samsun'daki konutlarını pazarlamak için bir firmayla anlaşmış. Yüksek Denetleme Kurulu da, bunun, Başbakanlık Tasarruf Genelgesine aykırı olduğunu ifade ederek soruşturma istemiş ve soruşturma başlatılmış. Başbakanlığın iki müfettişi, yaptıkları soruşturma sonucunda, raporda "burada devletin bir zararı söz konusu değil, usulsüz bir işlem yapılmamış; ancak, bir de Ankara Cumhuriyet Savcılığı tarafından bu işin soruşturulması uygun olur" diyorlar. Haydi, pes doğrusu!.. Gelin bu işin içinden çıkın!.. Eğer, usulsüzlük yoksa, neden cumhuriyet savcılığı bir daha bu işi soruştursun?!

Tabiî, bunun anlamını biz çözemediğimiz için KİT Komisyonunda, Başbakanlık Teftiş Kurulunun bunu cevaplamasını istedik. Başbakan adına, Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanı, vermiş olduğu cevapta, yani, ince bir imayla "siz bu işlerden ne anlıyorsunuz" gibisinden, istihza ifade eden yazılar yazmıştır.

ORHAN BIÇAKÇIOĞLU (Trabzon) -Ayıp etmiş..

MEHMET ZEKİ ÇELİK (Devamla) - Evet, işte bürokrasi budur. Biz, bunun çözülmesini istiyoruz, bunun ortadan kaldırılmasını istiyoruz.

Bir de, denetim adına belediyelere gönderilen müfettişlerin haddi hesabı yok. İşlerine geldiği zaman, istedikleri yerlere istedikleri kadar müfettiş gönderip bunları baskı altına alıyor, çalıştırmama gayretleri içerisine giriyorlar.

Değerli arkadaşlar, bütün bürokratları aradığınız zaman, en az, bizim belediyelerimizde iki-üç müfettişe hesap verdiklerini ve bu yüzden iş yapamadıklarını söylüyorlar. Şimdi, tabiî, burada, siyasî iradenin yıpratılmaması ve bu konuda ciddî bir tedbirin alınması lazım. Eski tabirle, belediye başkanları, şehrülemindir, yani, şehrin en emin insanlarıdır; hataları varsa elbet sorgulanmalı, denetime tabi tutulmalı; ama, belediye hizmetlerini yaparken, halka hesap vermek durumunda olduğundan, bu rahatlığın sağlanacağı şartlar içerisinde hizmet yapmaları gerekir. Belediye hizmet yapacak, peki neyle; elemanla; neyle; araç gereçle; neyle, plan programla ve bir de parayla yapacaktır. Peki, bunun malî kaynakları nelerdir; birincisi vergilerdir, ikincisi de devletin kendisine tanımış olduğu, vermiş olduğu paylardır. Vergiler, bugünün piyasa şartları ve enflasyon şartları altında, maalesef, bir mana ifade etmemektedir. Emlak Vergisi, temizlik vergisi ve benzerleri gibi vergiler, bunların, mutlaka, güncel hale getirilip, belediyelere gelir ve imkân sağlayacak bir noktaya taşınması gerekir.

Devlet katkısının yüzde 6 olduğu ifade ediliyor; ama, bu, yüzde 4'leri bile geçmiyor, belki, zaman zaman daha düşük seviyelere geliyor. Eğer, bir belediye, bir de faiz belasına düşmüşse, o zaman iflah olması hiç mümkün değil. Bakınız, İller Bankasından kredi almışsa ve borcu varsa olay bitmiştir, elini vermişse artık kolunu kurtaramaz misali. Mesela, Ankara'da, şurada Mamak Belediyemiz var; kendisine bir hizmet binası yapmıştır, astarı yüzünden pahalıya mal olmuştur ve bugün, o faizlerin altından kurtulma imkânı yok. Buna benzer bir yığın belediye örnek verilebilir. SSK ve vergi borçlarını zamanında ödeyemedikleri için, ayrıca içerisine düşmüş oldukları bir sıkıntı vardır. Devletten alacağını zamanında alamayan belediyelere, bir de, afet paylarıyla haksızlık yapılmakta ve artık bunların iflah olması mümkün değil.

Değerli arkadaşlar, biz, belediyelere yardım yapılmasına karşı değiliz. Şayet, ayrı bir fondan belediyelere yardım yapılacaksa, gene, belli bir ölçüde bunun izahı bulunabilir; ama, bütün belediyelere ait, toplanmış olan bir havuzdan, tutup da, birkısım belediyelere haksız paralar verir, onların hakkı olmayan, başkalarının hakkını onlara verirseniz, işte, bu haksızlığın karşısında, bizlerin, bunları ifade etmemiz gerekir.

Bakınız, burada, benim elimde, çıkarılmış bir yığın kararname var; bu kararnameler çeşitli tarihlerde çıkarılmış; kimi 8 Şubat 2000, kimi 14 Ağustos 2000, kimi 2 Şubat 2001 ve en son 13 Nisan 2002 tarihini taşıyor. Şimdi, bir Sayın Bakan buna imza atmamış; bununla ilgili olarak şu örneği veriyor ve diyor ki: "Hatay'da geçen yıl sel felaketi oldu; Hatay'ın Reyhanlı İlçesi, iki senedir afet kararnamesinde olmasına rağmen bugüne kadar afet yüzü görmedi, son sel baskınından da etkilenmedi. Aynı şekilde, Kumlu ve Payas İlçeleri de selden zarar görmedi. Buna rağmen, Reyhanlı'ya 2,93, Kumlu'ya 2,73, Payas'a 1,86 katsayı verilmiş; ama, selin neredeyse haritadan sildiği Karaali'ye 1,77, Ekinci'ye 1,66 verilmiş. Bu insafsızlıktır, peşkeştir." Bunu, Sayın Bakan söylüyor.

Değerli arkadaşlar, Ankara Yenimahalle Belediyesi CHP'lidir. Onun İller Bankasından alması gereken payını alıp, Iğdır Belediyesine veriyorsunuz; bunu, afet kararnameleriyle yapıyorsunuz. Peki, Iğdır'da deprem mi oldu; hayır, orası deprem kuşağında bile değil; heyelan mı oldu; hayır, kar bile yağmıyor Iğdır'a; fakat, siz, Yenimahalle'yi cezalandırıp, Iğdır'daki yandaş belediyeye kaynak aktarıyorsunuz. Bunu yaparken, burada yaşayan bütün partili vatandaşlara haksızlık ediyorsunuz ve faturayı vatandaşa ödetiyorsunuz.

Bakınız, 8 Şubat 2000 tarihli kararnamede, Ankara'da -kendi ilim olduğu için söylüyorum- ne haksızlıklar yapılmıştır; 19 tane belediye afet yardımı almış. Şimdi, burada, komşu ilçeler var; Sincan'a, 1,21 afet payı veriyorsunuz; Sincan'ın bu tarafındaki Etimesgut Belediyesi 2,04 alıyor, öbür tarafındaki Yenikent beldesi 3 katsayı alıyor. Bu 19 belediyenin 14 tanesi MHP'lidir. Yani, bu kadar insafsızlık olmaz! Bundan sonra çıkan ikinci kararname hangi tarihte; 14 Ağustos 2000 tarihinde. Aynen o şekilde, 19 tane belediyeye yardım yapılmış, bu belediyelerin tamamı MHP'li belediyeler; katsayılara bakıyorsunuz, sayılar olduğundan fazla.

Değerli arkadaşlar, 2 Şubat 2001 tarihli kararnameye bakıyorsunuz; 17 tane belediye var, 13 tanesi MHP'li. El insaf; yani, sadece onlar mı hizmet üretiyor; bu havuzda toplanan parayı sadece onlara mı vermekle mükellefsiniz?!

Bu arada, genel başkanların memleketlerine verilen paylar var. Rize'ye, Zonguldak'a, Osmaniye'ye; ne afetler, neler oldu da hep 3 katsayı olarak, bütün kararnamelerde yer veriyorsunuz, bütün payları tutup oralara aktarıyorsunuz; diğer iller, bu devletin, bu Türkiye hudutları içerisinde olan iller değil mi?!

Değerli arkadaşlar, en son çıkan kararnamede de, Ankara'nın bir Beypazarı İlçesi var, sadece ona 1,98 katsayı vermişler; halbuki, Uruş diye bir beldemizde deprem oldu, tahribata uğradı, hiçbir şekilde bu kararnamelerin içerisine alınmadı. Bu haksızlıkları, her vesileyle, buradan ifade etmeyi bir  borç biliyorum.

Değerli arkadaşlar, tabiî, bu konuda söylenecek daha çok şeyler var. Ben, deprem komisyonunda da görev aldığım için, bu olayları yakından takip ediyorum. Geçtiğimiz hafta, Flash-TV'de, depremzedeler de gelmiş ve bu çalışmaların içerisine katılmış, sıkıntılarını ifade etmişlerdi.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Lütfen... Bitiriniz...

MEHMET ZEKİ ÇELİK (Devamla) - Değerli arkadaşlar, bakınız, bu son kararnamede, 267 tane belediyeye yardım yapılmış. Tabiî, sadece, hep MHP'ye çattık, olmaz, ANAP'lılar da bu işin içerisinde büyük bir parsayı götürmüşler ve bu son kararnameden istifade eden,  yardım alan 138 tane  belediyeden yüzde 55'i ANAP'lı ve MHP'li belediyeler.

Bu arada, Sayın Başkan, müsaade ederseniz, son bir afetten daha bahsetmek istiyorum. Gittiğimiz her yerde karşılaştığımız, bize geldiklerinde söyledikleri şeyler var. Bir sosyal afet de çalışan personelle ilgilidir. Birçok kurumda olduğu gibi, Devlet İstatistik Enstitüsü çalışanları "diğer kurumlara işçi ve memur statüsü tanınırken bizler neden geçici personel olarak adlandırılıyoruz; bu kurumda kadro alma umudunu sürdürürken, bizler, neden üvey evlat muamelesi görüyoruz; derdimizi anlatacak muhatapları biz sadece seçim zamanı mı bulacağız" diye soruyorlar ve bütün Türkiye'ye yayılan bölge müdürlüklerinde 1 700 kişinin bu durumda olduğunu söylüyor, çare bekliyorlar.

Ayrıca, şeker fabrikalarında çalışan geçici işçiler, mağdur olduklarını söylüyor, devletin kendilerine el atmalarını bekliyor.

Bu arada, işçi emeklileri, 4447 sayılı Sosyal Güvenlik Yasası yürürlüğe girdiğinde, bu 1 Ocak 2000 tarihi baz alındığında, işçi emekli, dul ve yetimleri 19 ve 21 Ocak tarihlerinde maaşlarını aldıklarından, burada 19 ve 21 günlük bir maaş eksiği ödemesiyle mağdur edilmişlerdir. Bunların ödenmesi konusunda da Yüce Meclisin huzurunda talepte bulunuyorum.

Biz, bu belediyelerin içinde bulunduğu sıkıntılar ve onlara yapılacak yardımlarla ilgili önergemizin salı günü görüşülmesi talebimizin kabulünü diliyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (SP sıralarından alkışlar)

ORHAN BIÇAKÇIOĞLU (Trabzon) - Aynen kabul edeceğim.

BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Çelik.

Sayın milletvekilleri, son olarak, aleyhte olmak üzere, Erzurum Milletvekili Sayın İsmail Köse söz alacaktır.

Buyurunuz Sayın Köse. (MHP sıralarından alkışlar)

İSMAİL KÖSE (Erzurum) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; konuşmama başlarken, Yüce Heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, Saadet Partimizin vermiş olduğu mahallî idarelerle ilgili bu araştırma önergesinin gerçekten önemli talep olduğunu, Türkiyemizde mahallî idarelerin içerisinde bulunmuş olduğu sıkıntıları Yüce Meclisin araştırma önergesi vesilesiyle gündeme getirmesinden fevkalade haz duyacağımızı ifade ettim ve bu önerimi Sayın ANAP Grup Başkanvekiline ve Sayın DSP Grup Başkanvekiline rica ettim. Değerli arkadaşlarımızla birlikte, Saadet Partisinin vermiş olduğu mahallî idarelerle ilgili bu önergeyi kabul edeceğimizi ifade etmemize rağmen, üzülerek ifade ediyorum, onun için söz aldım, Saadet Partili iki değerli konuşmacı arkadaşımız -Saadet Partisinin daha önce vermiş olduğu mahallî idarelerle ilgili, daha doğrusu afet kararnamesiyle ilgili bir gensoru önergesi vardır ve gensoru önergesinin geri alındığı ifade edilmiştir- maalesef afet kararnamesini konuştular. Yani, bugün kendi önerileri olan mahallî idarelerin içerisinde bulunmuş olduğu sıkıntıların görüşülmesiyle ilgili bir parti önerisi olarak değil, daha önce vermiş oldukları gensoru önergesinin, burada hemen hemen üç aşağı beş yukarı, yüzde 80'ini konuştular.

Şimdi, tabiî, konuşmacı arkadaşımızın niçin böyle konuştuğu, neden böyle konuştuğu konusuna pek fazla girmek istemiyorum; ancak, olayları birbirinden ayırmamız lazım. Biz Milliyetçi Hareket Partisi Grubu olarak şunu söylüyoruz, mahallî idarelerin önemli bir kurumumuz olduğunu yirmi yıldan bu yana duyuyoruz; yani -ben, ihtilali bir milat kabul ediyorum- 12 Eylülden bu yana teşekkül eden meclislerde her yıl gündeme gelir, her iktidarda gündeme gelir mahallî idareler yasa tasarısı, mahallî idarelerle ilgili kanun çıkacak denilir ve her siyasî partinin görüşüne göre, hükümeti kuran koalisyon ortaklarına göre mahallî idareler kanun tasarıları hazırlanır; ancak, seçim olur ve dolayısıyla, tasarılar da kadük olur.

Şu anda, Partimizin de iştirak etmiş olduğu, hükümetimizin tasarısı olarak gelen Mahallî İdareler Kanunu Tasarısı, Plan ve Bütçe Komisyonunda beklemektedir. Birinci derecede önem verdiğimiz bu kanun tasarısının, özellikle bu yıl, Meclisimiz tatile girmeden gündeme gelmesi gerekiyor. Onun için, Plan ve Bütçe Komisyonunda bu tasarının görüşülmesi gerekiyor. Birinci talebimiz budur.

İkincisi, kötü emsal... Tabiî, kötü örnekler vardır, geçmişte uygulanmıştır; hangi siyasî parti iktidar olursa olsun, heyelan, su baskını veya deprem dolayısıyla çıkarılan kararnameye bakarsanız, belki, onların içerisinde, üç aşağı beş yukarı, bu tabiî afetlere maruz kalan ilçeler vardır; ama, yüzde 50'si, bu olaylarla ilgisi olmayan ilçelerdir; yani, bugüne kadar çıkan afet kararnamelerine baktığınızda, değerli konuşmacı arkadaşımızın da bulunduğu hükümetler zamanında çıkan kararnamelerde de, hiç afete maruz kalmayan belediyeler bunun içine girmiştir.

Doğrusu nedir; doğrusu, ilkeli hareket etmektir, işin kriterini, prensibini koymaktır. Bir yerde deprem varsa afet kararnamesine girmelidir, bir yerde sel felaketi olmuşsa afet kararnamesine girmelidir; ama, hiç böyle bir olay yoksa, bu da o kararnameye girmemelidir. Kaldı ki -bir örnek daha vereyim izin verirseniz- kendi vilayetim Erzurum'da, 5 tane Milliyetçi Hareket Partisine mensup belediye afet kararnamesine girmemiştir, 2 tane Saadet Partisine mensup belediye afet kararnamesine girmiştir.

HALİL ÇALIK (Kocaeli) - Birisi İspir mi?

İSMAİL KÖSE (Devamla) - Evet, bunu da söyleyeyim, birisi İspir, diğeri de Hınıs İlçesi; ikisi de Saadet Partilidir ve bu 2 belediye afet kararnamesine girmiştir. Onun için, yapılan uygulamaları, motamo, doğrudur, yanlıştır diye değerlendirmek değil, şartları göz önünde bulundurmak suretiyle -ancak benimsediğimi de ifade etmiyorum- doğrusunu yapmak gerekir. Bugüne kadar verilen örnekler kötü örneklerdir; bundan sonra yapılmaması en büyük dileğimizdir.

Biz, Saadet Partisinin vermiş olduğu, mahallî idarelerin içerisinde bulunmuş olduğu sıkıntıları dile getiren bu araştırma önergesinin -varsa diğer önergeler de ilave edilmek suretiyle- önümüzdeki hafta konuşulması önerisini Milliyetçi Hareket Partisi olarak kabul ediyoruz ve müspet oy kullanacağımızı ifade ediyor, Yüce Heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP, DSP, ANAP ve SP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Köse.

Değerli milletvekilleri -az önce son olarak demiştim- aleyhte olmak üzere, İstanbul Milletvekili Mustafa Baş söz istemiştir.

Buyurun Sayın Baş. (AK Parti sıralarından alkışlar)

MUSTAFA BAŞ (İstanbul) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; sözlerime başlarken hepinizi hürmetle selamlıyorum.

Bugün, bir gerçek var, mahallî yönetimler, belediyeler, halka en yakın yönetimlerdir. Kimin, bir beldede hangi problemi varsa ve o problem hangi kurumu ilgilendirirse ilgilendirsin, koşup kapısını çaldığı, kapısını vurduğu kurum belediyelerdir, belediye başkanlarıdır. Bundan dolayı, belediyeler, merkezî hükümetin, birçok kurumun yapması gereken faaliyetleri de yapıyorlar, üstleniyorlar. Bunları yapabilmek için kaynak gerekmektedir; ama, Mahallî İdareler Yasa Tasarısını, Plan ve Bütçe Komisyonundan, Anayasa Komisyonundan geçirip Genel Kurulun gündemine almamıza rağmen, maalesef, geçen dönem kadük oldu, geçiremedik, bu dönem de hâlâ beklemektedir. Sayın bakanlar, sayın hükümet sözcüleri, sık sık, Mahallî İdareler Yasasını çıkaracağımızı ve belediyelere kaynak imkânı sağlayacağımızı vaat etmelerine rağmen, söylemelerine rağmen, bugün, hâlâ, bu yasa çıkarılamamıştır. Zaten, mevcut, komisyonlardan geçen şekliyle çıkarılsa, yine de, maalesef, yaralara merhem olmayacak şekilde düzenlenmiştir.

Kaynak sıkıntısı çeken belediyelerin karşılaşmış olduğu ikinci bir husus da hükümetin partizanca tutumudur. Hükümet, afetleri, selleri, felaketleri bahane ederek, vesile ederek, âdeta -böyle bir afet, böyle bir sel, böyle bir felaket oldu- bundan kendisine bir kazanç temin etmek için, kendi belediyelerine bir kazanç temin etmek için, bunu bir vesile kılarak bu afet kararnamelerini çıkarıyor ve çıkan bütün afet kararnamelerinin hepsi adaletsiz olarak çıkıyor. Birkısım belediyelerden kesilen paralar, hükümet ortağı partilerin belediyelerine haksız olarak aktarılıyor. Bunu, bir muhalefet sözcüsü olarak, muhalefet olsun diye söylemiyoruz; bu konuda yargı kararları var, Danıştayın vermiş olduğu bir değil birçok karar var. Danıştayın vermiş olduğu, yargının vermiş olduğu bu kararlarda yargı diyor ki: Hükümet haksızlık yapmıştır. Hükümet, diğer belediyelerin gelirlerini kısmış, hak etmediği halde başka belediyelere vermiştir. Bunlarla ilgili tazminat davalarının bile açılabileceğine, faiziyle geri ödenmesi davalarının bile açılabileceğine yargı kararlarında işaret edilmiştir. Yani, bu hükümet, bu afet kararnameleriyle, sadece muhalefetin söylemlerinde mahkûm olmuyor; bizzat, yargı kararlarıyla da mahkûm edilmiştir; haksızlık yaptığı, adaletsizlik yaptığı yargı kararlarıyla tespit edilmiştir.

Diğer taraftan, İller Bankasından belediyelerin paylarının kesintisiyle ilgili de son derece hatalı kesintilerin yapıldığı, taraflı kesintilerin yapıldığını bilmeyen yoktur. Bunların ortaya çıkarılması lazım.

En canlı örneklerden bir tanesi de şudur: Biz, burada, bir yasa çıkardık. Bu yasayı çıkarırken, Sayın Maliye Bakanı orada oturuyordu. Büyükşehir belediyelerinin gelirleriyle ilgili bir yasaydı. Hükümet, Türkiye Büyük Millet Meclisinden, Genel Kuruldan, genel bütçeden ayrılan payın yüzde 6'ya çıkarılabilmesi ve yüzde 3'e indirilebilmesiyle ilgili yetki istedi. O zaman, Doğru Yol Partisi, AK Parti ve Saadet Partisi sıralarındaki muhalefet milletvekilleri, Sayın Bakana "siz, bu yetkiyi alıyorsunuz, bu payları aşağı mı çekeceksiniz" diye sordular. Zabıtlarda var. Sayın Maliye Bakanı "hayır, biz, bu payları aşağı çekmeyeceğiz; ama, kanun tekniği itibariyle yüzde 6'ya çıkarmayı yazdığımız gibi, eksiltmeyi de yazmamız lazım; bu, bir kanun tekniğidir, kesinlikle bu payları aşağı çekmeyeceğiz" diye söz vermiş olmasına rağmen, Maliye Bakanı, Bakanlığı adına ve hükümeti adına söz vermiş olmasına rağmen, kanun çıktıktan sonra, bu söze dayanarak Genel Kuruldan yetki almış olmasına rağmen, kanun çıktıktan bir hafta sonra, bir de baktık ki, büyükşehirlerin payını yüzde 5'ten yüzde 4,1'e indirmiştir, düşürmüştür.

Bu büyükşehirlerden bir tanesi İstanbul'dur. İstanbul, deprem bölgesidir; İstanbul'a daha çok yatırımın yapılması lazım; ama, görüyoruz ki, hükümet, maalesef, Genel Kurula, kanun çıkarken, kararnameyle ilgili yetki alırken vermiş olduğu sözü bir hafta sonra çiğniyor ve bir hafta sonra, tam tersini yapıyor. Bundan dolayı, bizim size güvenimiz kalmamıştır; bizim güvenimiz kalmadığı gibi, milletin de güveni kalmamıştır. Milletin niye güveni kalmamıştır; siz, burada, bu sözleri veriyorsunuz, bir hafta sonra tersini yapıyorsunuz. Milletin niye güveni kalmamıştır; aralarında 10 kilometre olan, 20 kilometre olan, 30 kilometre olan yerlerde, aynı statüdeki belediyelerden birini afet kararnamesine alıyorsunuz, katsayısını 3 yapıyorsunuz, 3 kat fazla para gönderiyorsunuz, diğerini almıyorsunuz; kaldı ki, ondan kesinti yaparak, diğer belediyeye aktarıyorsunuz. Halkımız, bunları yaşamaktadır.

İş, sadece bunlarla kalmıyor. Bu hafta, biz, AK Parti olarak, İstanbul'da, belediye başkanlarımızla toplantı yaptık. Güngören Belediye Başkanımız, Yahya Baş kardeşimiz diyor ki "eskiden, biz, rutin olarak, müfettişlerle karşılaşırdık. Bu müfettişler gelirlerdi, teftiş yaparlardı, giderlerdi. Şimdi, müfettişler, âdeta bizim personelimiz gibi, kadrolu elemanımız gibi oldu. Artık, özel, sadece müfettişlerin devamlı oturacağı odalar tahsis ettik, onlara sekreterler, arabalar tahsis ettik; âdeta, müfettişlerimiz, bizim personelimiz oldu." Peki, bu müfettişler gidip ne yapıyorlar; yaptıkları iş, sadece ve sadece, oralarda halka hizmet etmek aşkıyla yanan ve halkın takdirini kazanmış olan bu bir kısım hizmet ehli belediyelerin yapmış olduğu hizmetleri engellemek. Merkezi hükümet, âdeta, belediyeleri, kendisine rakip görüyor, yetkiyi devretmiyor "devredeceğim" diyor, devretmiyor; kaynaklarını kesiyor, gelirlerini kısıyor ve âdeta onların hizmetlerini engellemeye çalışıyor, onları kendisine rakip görüyor. Bu yanlış bir yoldur. Hükümeti, bu yoldan dönmeye çağırıyoruz.

Aslında, bugün, gensoru görüşülmüş olsaydı, çok daha geniş bir zaman içerisinde, sizin niçin bir gün dahi orada oturmamanız gerektiğinin sebebini 15 madde halinde açıklayacaktık. Buna fırsatımız olmadı; fakat, bu Meclis araştırması önergesinin, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kabul edilerek, bu belediyelerle ilgili gelirlerin dağılımı ve kesintilerle ilgili konuların, Parlamentoda oluşacak bir komisyon tarafından ortaya çıkarılması, incelenmesi ve hatta, bundan sonra, haksızlıkların olmaması için, tekliflerin bu komisyon tarafından hazırlanmasının hayırlı bir adım, faydalı bir adım olacağı düşüncesindeyiz ve bu önergenin gündeme alınmasını, şahsen ve arkadaşlarım adına arzu ediyoruz.

Bu duygularla, hepinizi hürmetle selamlıyorum, hayırlı günler diliyorum. (AK Parti sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Aleyhte söz alınca ikisi uyuşuyor, değil mi Sayın Baş?

Saadet Partisi Grubunun önerisini okutup, oylarınıza sunacağım.

NEVZAT ERCAN (Sakarya) - Sayın Başkan, müsaadenizle, yerimden bir cümle söylemek istiyorum.

BAŞKAN - Buyurun Sayın Ercan.

NEVZAT ERCAN (Sakarya) - Değerli Başkanım, çok teşekkür ediyorum.

Değerli milletvekilleri, bu, söz konusu afet kararnamesi kapsamında 267 belediye var; malumunuz, bu belediyelerin çoğu da MHP'li. İlgili Sayın Bakan, Bayındırlık Bakanı, esasen, basına da, bunun çoğunun MHP'li olmasının tamamen bir tesadüf olduğu şeklinde bir açıklama yapmıştı. Hiç tereddüt yok ki, bu, bir partizanlık örneğidir.

İzninizle, bir hususu belirteyim: Depremden en çok etkilenen, Sakarya merkez, Adapazarı olmuştur. Takdir edersiniz ki,  25 000 konutun yıkıldığı, 7 000 işyerinin yerle bir olduğu ve altyapısının da tamamen harap olduğu bir Adapazarı merkezi... Aradan geçen üç yıla rağmen, bugün, mahallelerine girilemez, sokaklarında, caddelerinde dolaşılamaz, toz toprak içerisinde, kışın çamur, insanların sağlık sorunları önemli boyutlarda artmış, böylesine bir Adapazarı'nda, bu Afet Kararnamesinin kapsamında 3 belediye var Sayın Başkanım, 3 belediye... Kaldı ki, bunların katsayıları da 1,5 civarında. Tamamen yıkılmış bir Adapazarı'nın merkez belediyelerinin çoğu, bu Afet Kararnamesi kapsamı dışındadır; ama, bir önceki Danıştay kararında da açıkça zikredildiği gibi, iptal konusu, 11 inci Dairenin iptal ettiği bir önceki Afet Kararnamesinin iptal gerekçesinde zikredildiği gibi, afete uğramadıkları halde, tamamen partisel yaklaşımlarla, bir parti taassubuyla hareket edilerek, kararname, tamamen objektif kriterlerden uzak düzenlenmiştir. Partizanlık yapılmıştır. Devletin hazinesi, bir parti taassubuyla birilerine peşkeş çekilmiştir. Umarım, inşallah, en kısa zamanda, temennimiz -bunu, hemen her vesileyle değişik zeminlerde dile getirdik; biz, belediyelere verilmesin demiyoruz; ama, afete uğramış, yıkılmış belediyeler kapsamdışı, afeti yaşamamış belediyeler kapsama dahil edilirse, bu, haksızlıktır; bu, adaletsizliktir ve partizanlıktır diyoruz- bu bakımdan, bir ek kararnameyle, afete uğramış belediyelerimizin, gelirleri azalmış, ama, o oranda da ihtiyaçları artmış belediyelerin süratle, bu kapsama, ek bir kararnameyle dahil edilmelerini diliyoruz ve bu öneriyi de DYP Grubu olarak destekliyoruz.

Söz verdiğiniz için teşekkür ediyorum; saygı sunuyorum değerli Yüce Heyetinize. (DYP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Saadet Partisi Grubunun önerisini okutup, oylarınıza sunacağım:

Öneri:

Gündemin "Genel Görüşme ve Meclis Araştırması Yapılmasına Dair Öngörüşmeler" kısmının 99 uncu sırasında bulunan (10/136) esas numaralı Konya Milletvekili Veysel Candan ve 21 arkadaşının, belediyelerin kaynak sorunları ve denetimi konusunda, Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesinin 28.5.2002 Salı günü görüşülmesi.

BAŞKAN - Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Gündemin "Özel Gündemde Yer Alacak İşler" kısmına geçiyoruz.

Saadet Partisi Grubu adına Grup Başkanvekilleri Çorum Milletvekili Yasin Hatiboğlu, Konya Milletvekili Veysel Candan ve Diyarbakır Milletvekili Ömer Vehbi Hatipoğlu'nun, tabiî afetler nedeniyle gelir kaybı ve altyapı hasarına uğrayan belediyelerin belirlenmesinde ve bunlara yapılan yardımlarda yanlı davranarak partizanlık yaptığı ve afetler sonrasında gerekli tedbirleri zamanında almayıp yanlış uygulamalarla tahribatın artmasına neden olduğu iddiasıyla Başbakan Bülent Ecevit ve Bakanlar Kurulu üyeleri hakkındaki (11/28) esas numaralı gensoru önergesinin gündeme alınıp alınmayacağı hususundaki görüşmelere başlayacağız.

VI. - GENSORU, GENEL GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI VE

MECLİS ARAŞTIRMASI

A) GÖRÜŞMELER

1. - Saadet Partisi Grubu adına Grup Başkanvekilleri Çorum Milletvekili Yasin Hatiboğlu, Konya Milletvekili Veysel Candan ve Diyarbakır Milletvekili Ömer Vehbi Hatipoğlu'nun, tabiî afetler nedeniyle gelir kaybı ve altyapı hasarına uğrayan belediyelerin belirlenmesinde ve bunlara yapılan yardımlarda yanlı davranarak partizanlık yaptığı ve afetler sonrasında gerekli tedbirleri zamanında almayıp yanlış uygulamalarla tahribatın artmasına neden olduğu iddiasıyla Başbakan Bülent Ecevit ve Bakanlar Kurulu Üyeleri hakkında gensoru açılmasına ilişkin önergesi (11/28)

YASİN HATİBOĞLU (Çorum) - Sayın Başkanım, bir şey arz etmek istiyorum.

BAŞKAN - Buyurunuz Sayın Hatiboğlu.

YASİN HATİBOĞLU (Çorum) - Sayın Başkanım, zatıâlinizin de ifade buyurduğu gibi, Saadet Partisi Grubumuz, önergeyi, Sayın Başbakan ve hükümeti aleyhinde vermişti. Anayasanın 99 uncu maddesi, bu müzakerelerde aslolan, Sayın Başbakanın, onun bulunmaması halinde bir bakanın hükümeti savunması esasını derpiş etmiştir.

Şimdi, Sayın Başbakanımıza, hep, acil şifalar diliyoruz. Biliyoruz ki, Sayın Başbakanımız hastanede, tedavi görüyorlar, şifa temennimizi tekrar ediyoruz.

Biz, Saadet Partisi olarak, hep, şunu savunageldik; hep, dedik ki, savunma ve iddia aynı şartlar içerisinde bulunmalıdır, aynı imkânlara sahip olmalıdır. Biz, şimdi, burada iddiaları serdedeceğiz; ama, olabilir ki, Sayın Başbakan kendisi savunma ihtiyacı duyacaktı. Sayın Başbakan bu imkândan mahrum. Dolayısıyla, biz, Sayın Başbakanın rahatsızlığı nedeniyle, bu önergemizi şimdilik geri çekiyoruz efendim. (DSP, MHP ve ANAP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Hatiboğlu.

Hem size hem Genel Başkanımız Sayın Recai Kutan Beyefendiye ve Grubunuza da, gösterdiğiniz bu asilane tavır nedeniyle teşekkürlerimi, takdirlerimi sunuyorum.

Sayın milletvekilleri, biz, bir kelimeyi kullanıyorsak, hak ettiğine inandığımız için kullanıyoruz.

Sayın milletvekilleri, gensoru önergesi imza sahiplerince geri alındığından, gündemden çıkarılmış ve işlemden kaldırılmıştır.

Gündemin "Seçim" kısmına geçiyoruz.

VII. - SEÇİMLER

A) SAYIŞTAY BİRİNCİ BAŞKANLIĞI SEÇİMİ

1. - Sayıştay Birinci Başkanlığı İçin Yapılacak Seçim (S. Sayısı : 860) (1)

BAŞKAN - Şimdi, bu kısımda yer alan Sayıştay Birinci Başkanlığı için, 832 numaralı Sayıştay Kanununun 5 inci maddesi hükmü uyarınca, gizli oyla yapılacak seçime başlıyoruz.

Sayıştay Başkanı ve Üyeleri Önseçim Geçici Komisyonunca Sayıştay Birinci Başkanlığı için belirlenen 2 adayın adları, birleşik oy pusulası şeklinde düzenlenerek Başkanlıkça bastırılmıştır. Toplantı ve karar yetersayısı mevcut olmak şartıyla, seçimde 2 adaydan en çok oyu olan aday, Sayıştay Birinci  Başkanlığına seçilmiş olacaktır.

                                      

(1) 860 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.

Gizli oylamanın ne şekilde yapılacağını arz ediyorum: Komisyon sıralarında yer alan Kâtip Üye, adı okunan milletvekiline mühürlü oy pusulası ile zarf verecek ve milletvekilini yoklama cetvelinde işaretleyecektir. Oyunu kullanacak sayın milletvekili, birleşik oy pusulası ve zarfı aldıktan sonra, oy hücresine girecek, oy pusulasında adları yazılı adaylardan hangisine oy verecekse, o adayın karşısındaki kareyi çarpı işaretiyle işaretledikten sonra, oy pusulasını hücrede zarfa koyacak, bilahara, hücreden çıkacak ve Başkanlık Divanı kürsüsünün önüne konulan oy kutusuna zarfı atacaktır.

Sayın üyelerin oylamada dikkat edecekleri hususları arz ediyorum: Hücrelere aynı renk tükenmez kalemler konulmuştur. Sayın üyeler bu kalemleri kullanacaklardır. Aynı zarftan birden çok oy pusulası çıkması veya her iki adayın işaretlenmiş olduğu hallerde bu oy pusulaları geçersiz sayılacaktır. Ayrıca, oy pusulalarında oyun kime ait olduğunu belirleyecek bir işaret, imza, karalama veya hücredeki kalemlerden başka renkli kalem kullanma gibi durumlarda da oy, geçersiz sayılacaktır. Geçerli oy, hiçbir surette işaret taşımayacaktır.

Oy pusulaları ve zarflar, Sayın Kâtip Üyeye verilsin.

Oyların sayım ve dökümü için, adçekme suretiyle, 5 kişilik bir tasnif komisyonu tespit edeceğim.

Yekta Açıkgöz?.. Yok.

Bayram Fırat Dayanıklı?.. Yok.

Hasan Gemici?.. Burada.

DEVLET BAKANI HASAN GEMİCİ (Zonguldak) - Sayın Başkanım, evet; ama, benim programım var...

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Sayın Hasan Gemici, milletvekili sıfatıyla kabul etti; ama, bakan sıfatıyla da mazeretini beyan etti. Saat 18.00'de bir programına yetişecekmiş; onun için, yeniden ad çekeceğiz...

Remzi Çetin?.. Yok.

Ali Gebeş?.. Burada.

Ali Bey, tasnif komisyonunda birinci üyemiz.

Mehmet Pak?.. Yok.

Şükrü Ünal?..

ŞÜKRÜ ÜNAL (Osmaniye) - Rahatsızım Sayın Başkan...

BAŞKAN - Rahatsızsınız?.. Geçmiş olsun.

Mehmet Gölhan?.. Yok.

Mehmet Ali Yavuz?.. Yok.

Sadık Kırbaş?.. Yok.

Ahmet Kabil?.. Burada.

Sayın Kabil, tasnif heyetinde ikinci üyemiz.

Erkan Kemaloğlu?.. Burada.

Sayın Kemaloğlu, tasnif heyetinde üçüncü üyemiz.

Abdullah Gül?.. Yok.

Hasan Fehmi Konyalı?.. Yok.

Mustafa Enöz?.. Yok.

Teoman Rıza Güneri?.. Burada.

Turhan İmamoğlu?.. Burada.

Böylece, tasnif heyeti için beşinci üyemizi de seçmiş bulunuyoruz.

Oylamaya Adana İlinden başlıyoruz.

(Oyların toplanılmasına başlanıldı)

BAŞKAN- Sayın milletvekilleri, Devlet Bakanı Nejat Arseven, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz'ın yerine,

Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Zeki Çakan, Turizm Bakanı Mustafa Taşar'ın yerine,

İçişleri Bakanı Rüştü Kâzım Yücelen, Devlet Bakanı Mehmet Keçeciler'in yerine,

Maliye Bakanı Sümer Oral, Devlet Bakanı Yılmaz Karakoyunlu'nun yerine,

Devlet Bakanı Edip Safder Gaydalı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan'ın yerine,

Devlet Bakanı Şuayip Üşenmez, Devlet Bakanı Ramazan Mirzaoğlu'nun yerine.

Sağlık Bakanı Osman Durmuş, Bayındırlık ve İskân Bakanı Abdülkadir Akcan'ın yerine,

Sanayi ve Ticaret Bakanı Ahmet Kenan Tanrıkulu, Devlet Bakanı Tunca Toskay'ın yerine,

Tarım ve Köyişleri Bakanı Hüsnü Yusuf Gökalp, Devlet Bakanı Faruk Bal'ın yerine,

Ulaştırma Bakanı Oktay Vural, Devlet Bakanı Reşat Doğru'nun yerine,

Vekâleten oy kullanacaklardır.

(Oyların toplanılmasına devam edildi)

BAŞKAN - Oyunu kullanmayan sayın üye var mı? Yok.

Oy verme işlemi tamamlanmıştır.

Oy kutuları kaldırılsın.

Tasnif Komisyonu üyeleri Sayın Ahmet Kabil, Sayın Erkan Kemaloğlu, Sayın Teoman Rıza Güneri, Sayın Turhan İmamoğlu ve Sayın Ali Gebeş, lütfen yerlerini alsınlar.

(Oyların ayırımı yapıldı)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Sayıştay Birinci Başkanlığı için yapılan seçime ait Tasnif Komisyonu tutanağı gelmiştir; okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Sayıştay Birinci Başkanlığı için yapılan seçime 409 üye katılmış, kullanılan oyların dağılımı aşağıda gösterilmiştir.

Saygılarımızla arz olunur.

Tasnif Komisyonu

 

Turhan İmamoğlu

Ali Gebeş

Teoman Rıza Güneri

 

Kocaeli

Konya

Konya

 

Erkan Kemaloğlu

Ahmet Kabil

 

 

Muş

Rize

 

Mehmet Damar                    :                          202

Biltekin Özdemir                 :                          192

Geçersiz         :                            15

Toplam          :                          409

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, bu duruma göre, adaylardan hiçbiri seçilmek için, oylamaya katılanların salt çoğunluğunun oyunu alamamıştır. Bu nedenle, oylama yenilenecektir; ancak, oylamayı yarın yapacağız; çünkü, vekâleten oy kullanan sayın bakanlar da gitti, birçok sayın milletvekili de gitti. Grup başkanvekillerinin ortak arzusu doğrultusunda, şimdi, diğer kısma geçeceğim, oylamayı daha sonraki günlerde tekrarlayacağım.

Türk millî eğitim politikasına aykırı, keyfî ve ideolojik uygulamalarıyla eğitim ve öğretimde kargaşaya sebep olduğu, toplumsal gerilime yol açtığı, eğitim sistemini Avrupa Birliği ve uluslararası standartlardan uzaklaştırdığı iddialarıyla Millî Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu hakkında kurulan (9/5) esas numaralı Meclis Soruşturması Komisyonunda boş bulunan ve Doğru Yol Partisi Grubuna düşen 1 üyelik için seçim yapacağız.

B) KOMİSYONDA AÇIK BULUNAN ÜYELİĞE SEÇİM

1. - (9/5) esas numaralı Meclis Soruşturması Komisyonunda açık bulunan üyeliğe seçim

BAŞKAN - Doğru Yol Partisi Grubunun 1 üyelik için 3 kat olarak gösterdiği adayların adlarını okuyorum:

Murat Akın (Aksaray)

Salih Çelen (Antalya)

Saffet Kaya (Ardahan)

Adayların adları torbaya konulmuştur; torbadan 1 isim çekeceğiz:

Salih Çelen (Antalya)

(9/5) esas numaralı Meclis Soruşturması Komisyonu üyeliğine Antalya Milletvekili Salih Çelen seçilmiştir.

Alınan karar gereğince, sözlü sorularla diğer denetim konularını görüşmüyor ve gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmına geçiyoruz.

Önce, yarım kalan işlerden başlayacağız.

VIII. - KANUN TASARI VE TEKLİFLERİYLE KOMİSYONLARDAN

GELEN DİĞER İŞLER

1. - İzmir Milletvekili Rifat Serdaroğlu'nun; İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı'nın; Amasya Milletvekili Ahmet İyimaya'nın; Ankara Milletvekili Yıldırım Akbulut'un; Şırnak Milletvekili Mehmet Salih Yıldırım'ın; Gaziantep Milletvekili Ali Ilıksoy, Konya Milletvekili Ömer İzgi ve Ankara Milletvekili Nejat Arseven'in; İstanbul Milletvekili Ziya Aktaş ve 42 Arkadaşının; Zonguldak Milletvekili Hasan Gemici'nin ve İzmir Milletvekili Işılay Saygın'ın; Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünde Değişiklik Yapılmasına Dair İçtüzük Teklifleri ve Anayasa Komisyonu Raporu (2/94, 2/232, 2/286, 2/307, 2/310, 2/311, 2/325, 2/442, 2/449) (S. Sayısı : 527)

BAŞKAN - Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünde Değişiklik Yapılmasına Dair İçtüzük Tekliflerinin görüşülmeyen maddeleriyle ilgili komisyon raporu Başkanlığa verilmediğinden, teklifin görüşmelerini erteliyoruz.

Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri Personeli Eğitim Merkezleri Kanunu Tasarısının görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.

2. - Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri Personeli Eğitim Merkezleri Kanunu Tasarısı ve Adalet ve Plan ve Bütçe Komisyonları Raporları (1/744) (S. Sayısı : 786)

BAŞKAN - Komisyon?.. Yok.

Ertelenmiştir.

Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.

3. - Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı  ve Anayasa Komisyonu Raporu (1/777) (S. Sayısı : 557)

BAŞKAN - Komisyon?.. Yok.

Ertelenmiştir.

Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.

4. - Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (1/886) (S. Sayısı : 827)

BAŞKAN - Komisyon?.. Yok.

Ertelenmiştir.

23 Nisan 1999 Tarihine Kadar İşlenen Suçlardan Dolayı Şartla Salıverilmeye, Dava ve Cezaların Ertelenmesine Dair Kanunda Değişiklik Yapılmasına İlişkin 25.4.2002 Tarihli ve 4754 Sayılı Kanun ve Anayasanın 89 uncu Maddesi Gereğince Cumhurbaşkanınca Bir Daha Görüşülmek Üzere Geri Gönderme Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Raporlarının görüşmelerine kaldığımız yerden devam ediyoruz.

5. - 23 Nisan 1999 Tarihine Kadar İşlenen Suçlardan Dolayı Şartla Salıverilmeye, Dava ve Cezaların Ertelenmesine Dair Kanunda Değişiklik Yapılmasına İlişkin 25.4.2002 Tarihli ve 4754 Sayılı Kanun ve Anayasanın 89 uncu Maddesi Gereğince Cumhurbaşkanınca Bir Daha Görüşülmek Üzere Geri Gönderme Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Raporları (1/975) (S. Sayısı : 858) (1)

BAŞKAN - Komisyon ve Hükümet yerlerini aldılar.

Sayın milletvekilleri, kanunun tümü üzerindeki görüşmeler tamamlanmıştı. Maddelerine geçilmesini oylarınıza sunacağım; ancak, maddelere geçilmesinin oylamasının açık oylama şeklinde yapılmasına dair bir önerge vardır. Önergeyi okutup, imza sahiplerini arayacağım:

Sayın Başkanlığa

Tasarının maddelerine geçişinin açık oylama suretiyle yapılmasını arz ederiz.

BAŞKAN - Sayın Yasin Hatiboğlu?.. Burada.

Sayın Mustafa Geçer?.. Burada.

Sayın Ali Oğuz?..

EYÜP FATSA (Ordu) - Takabbül ediyorum.

                                        

(1) 858 S. Sayılı Basmayazı 16.5.2002 tarihli 101 inci Birleşim tutanağına eklidir.

BAŞKAN - Sayın Eyüp Fatsa takabbül etti.

Sayın Rıza Ulucak?.. Burada.

Sayın Sacit Günbey?.. Burada.

Sayın Yaşar Canbay?..

MUSTAFA NİYAZİ YANMAZ (Şanlıurfa) - Takabbül ediyorum.

BAŞKAN - Sayın Niyazi Yanmaz takabbül etti.

Sayın Süleyman Arif Emre?..

FETHULLAH ERBAŞ (Van) - Takabbül ediyorum.

BAŞKAN - Sayın Fethullah Erbaş takabbül etti.

Fehim Adak?..

BAHRİ ZENGİN (İstanbul) - Takabbül ediyorum.

BAŞKAN - Bahri Zengin takabbül etti.

Turhan Güven?.. Burada.

Saffet Arıkan Bedük?..

İBRAHİM KONUKOĞLU (Gaziantep) - Takabbül ediyorum.

BAŞKAN - Sayın Konukoğlu takabbül ediyor.

Sayın Mehmet Gözlükaya?..

HACI FİLİZ (Kırıkkale) - Takabbül ediyorum.

BAŞKAN - Sayın Hacı Filiz Takabbül ediyor.

 İlhan Aytekin?..

ALİ RIZA GÖNÜL (Aydın) - Takabbül ediyorum.

BAŞKAN - Sayın Ali Rıza Gönül takabbül etti.

Sayın Ramazan Toprak?..

İSMAİL ALPTEKİN (Bolu)  - Takabbül ediyorum.

BAŞKAN - Sayın İsmail Alptekin takabbül etti.

Sayın Mehmet Ali Şahin?.. Burada.

Sayın Osman Aslan?..

ÖZKAN ÖKSÜZ (Konya) - Takabbül ediyorum.

BAŞKAN - Sayın Özkan Öksüz takabbül etti.

Sayın Maliki Ejder Arvas?.. Burada.

Sayın Musa Uzunkaya?.. Burada.

Sayın Yahya Akman?.. Burada.

Sayın Mehmet Çiçek?.. Burada.

Sayın Mehmet Altan Karapaşaoğlu?..

MAHFUZ GÜLER (Bingöl) - Takabbül ediyorum.

BAŞKAN - Sayın Mahfuz Güler takabbül ediyor.

Sayın Sait Açba?..

ALİ COŞKUN (İstanbul) - Takabbül ediyorum.

BAŞKAN - Sayın Ali Coşkun takabbül ediyor.

Açık oylamanın şekli hakkında Genel Kurulun kararını alacağım.

Açık oylamanın elektronik cihazla yapılmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Alınan karar gereğince, açık oylama elektronik cihazla yapılacaktır.

Oylama için 5 dakika süre vereceğim. Bu süre içerisinde sisteme giremeyen sayın üyelerin teknik personelden yardım istemelerini, bu yardıma rağmen de sisteme giremeyen sayın üyelerin, oy pusulalarını, oylama için öngörülen 5 dakikalık süre içerisinde Başkanlığa ulaştırmalarını rica ediyorum.

Ayrıca, vekâleten oy kullanacak sayın bakanlar varsa, hangi bakana vekâleten oy kullandığını, oyunun rengini ve kendisinin ad ve soyadı ile imzasını da taşıyan oy pusulasını, yine oylama için öngörülen 5 dakikalık süre içerisinde Başkanlığa ulaştırmalarını rica ediyorum.

Oylamayı başlatıyorum.

(Elektronik cihazla oylama yapıldı)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, 858 sıra sayılı kanunun maddelerine geçilmesinin açık oylaması sonuçlarını okuyorum: (1)

Oy sayısı       :                          224

Kabul             :                          184

Ret                 :                            39

Çekimser        :                              1

Buna göre, maddelere geçilmesi kabul edilmiştir

YASİN HATİBOĞLU (Çorum) - Sayın Başkan, izin verir misiniz? (Gürültüler)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, ayaktaki sayın milletvekilleri, istirham ediyorum...

Buyurun Sayın Hatiboğlu.

YASİN HATİBOĞLU (Çorum) - Sayın Başkanım, bizim açık oylama istemedeki maksadımız şu idi: Nitelikli çoğunluğun bulunup bulunmadığını tespit. Şimdi yapılan oylamada, zatıâlinizin de ifade buyurduğundan anlaşılıyor ki, nitelikli çoğunluk, yani, kabul istikametinde 330 sayısı bulunamamıştır.

Bu bir özel af mıdır, şartlı salıverme midir tartışmasını burada yapamayız. Niye yapamayız; bir, bütün bilim adamları bunun bir özel af niteliğinde olduğunu ifade ediyor, Anayasa Komisyonu Başkanımız -her ne kadar Sayın Adalet Bakanımız bu görüşlere tebessümle yaklaşıyor ise de- bu meseleyi tartışan Anayasa Komisyonu Başkanımız "bu bir özel aftır, nitelikli çoğunluk aranmalıdır" diyor, barolar böyle diyor, Cumhurbaşkanı böyle diyor, Anayasa Mahkemesi bu gerekçeyle kanunu iptal edip gönderiyor, bizim görüşümüz bu istikamette... Bütün bunlara rağmen, bir sıradan oylamaymış gibi adi çoğunlukla bu meseleyi çözemeyiz. Yeterli sayıda kabul oyu çıkmamıştır. Dolayısıyla, maddelere geçilmesi reddedilmiştir bize göre.

                              

(1) Açıkoy tablosu tutanağa eklidir.

İşlemin buna göre yapılmasını arz ederim efendim. (MHP sıralarından "Bravo" sesleri)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Hatiboğlu.

Sayın milletvekilleri, burada, bir partinin grup başkanvekili kendi içinde tutarlı bir mantık sistemiyle, üstelik de, anayasal, yasal gerekçeleri ileri sürerek bir iddiada bulunuyorsa, Başkanlığın, bunu, bir kere, iyi takip edebilmesi gerekir. Lütfen, istirham ediyorum...

Sayın Hatiboğlu, ben, sizin bu iddiada bulunma hakkınıza, elbette saygı duyarım.

YASİN HATİBOĞLU (Çorum) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

BAŞKAN - Oylamaya geçmeden önce, maddelere geçilmesinin açık oylama şeklinde yapılmasına dair bir önerge olduğunu, bu önergeyi okutup, imza sahiplerini arayacağımı ve maddelerine geçilmesini oylarınıza sunacağımı ifade etmiştim. Sonuçta, usulü, siz, Genel Kurul iradesiyle belirlediniz; elektronik cihazla oylamayı yaptık ve maddelere geçilmesi de kabul edildi.

Eğer, bu konuda ısrarınız varsa, ben, ancak, İçtüzüğün bana tanıdığı yetki çerçevesinde bir usul tartışması açmakla yetkiliyim. Onun ötesinde, sizin bu görüşünüzü, saygıyla karşıladığım görüşünüzü zabıtlara geçirdik. İleriki aşamalarda, elbette sizin düşüncenizi besleyecek bir kanıt olacaktır diyorum ve 1 inci maddeyi, izninizle, okutuyorum.

YASİN HATİBOĞLU (Çorum) - Sayın Başkanım, usul tartışması açmanıza bendenizin de rızası olmaz, hukuken doğru da olmaz; çünkü, usul tartışmasında, biz, Anayasa Mahkemesinin iptal kararını tartışmış oluruz netice itibariyle; bu doğru değildir.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum; ama, ben, en azından sormakla kendimi yükümlü addettim.

1 inci maddeyi okutuyorum:

23 NİSAN 1999 TARİHİNE KADAR İŞLENEN SUÇLARDAN DOLAYI ŞARTLA SALIVERİLMEYE, DAVA VE CEZALARIN ERTELENMESİNE DAİR KANUNDA

 DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA İLİŞKİN KANUN

Kanun No. : 4754 Kabul Tarihi : 25.4.2002

MADDE 1. - 21.12.2000 tarihli ve 4616 sayılı 23 Nisan 1999 Tarihine Kadar İşlenen Suçlardan Dolayı Şartla Salıverilmeye, Dava ve Cezaların Ertelenmesine Dair Kanunun Anayasa Mahkemesince bir bölümü iptal edilen 1 inci maddesinin (2), (4) ve (9) numaralı bentleri aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmiştir.

2. Müebbet ağır hapis cezasına hükümlü olanların veya şahsî hürriyeti bağlayıcı cezaya mahkûm edilenlerin ya da aldıkları ceza herhangi bir nedenle şahsî hürriyeti bağlayıcı cezaya dönüştürülenlerin tâbi oldukları infaz hükümlerine göre çekmeleri gereken toplam cezalarından on yıl indirilir. İndirim, verilen her bir ceza için ayrı ayrı değil, toplam ceza üzerinden bir defaya mahsus yapılır. Ancak bir kişinin muhtelif suçlarından dolayı cezaları ayrı ayrı tarihlerde verilmiş olsa bile, bu cezaların toplamı üzerinden yapılacak indirim on yılı geçemez.

Birinci paragraf hükümlerine göre çekmeleri gereken toplam cezalarından on yıllık indirim yapıldıktan sonra ceza süresi dolmuş olanlar, iyi halli olup olmadıklarına bakılmaksızın ve istemleri olmaksızın derhal; toplam cezaları on yıldan fazla olanlar kalan cezalarını çektikten sonra şartla salıverilirler.

4. 23 Nisan 1999 tarihine kadar işlenmiş ve ilgili kanun maddesinde öngörülen şahsî hürriyeti bağlayıcı cezanın üst sınırı on yılı geçmeyen suçlardan dolayı haklarında henüz takibata geçilmemiş veya hazırlık soruşturmasına girişilmiş olmakla beraber dava açılmamış veya son soruşturma aşamasına geçilmiş olmakla beraber henüz hüküm verilmemiş veya verilen hüküm kesinleşmemiş ise davanın açılması veya kesin hükme bağlanması ertelenir; varsa tutukluluk halinin kaldırılmasına karar verilir. Bu suçlarla ilgili dosya ve deliller, her bir suçun dava zamanaşımı süresinin sonuna kadar muhafaza edilir.

Erteleme konusu suçun dava zamanaşımı süresi içinde bu suç ile aynı cins veya daha ağır şahsî hürriyeti bağlayıcı cezayı gerektiren bir suç işlendiğinde, erteleme konusu suçtan dolayı da dava açılır veya daha önce açılmış bulunan davaya devam edilerek hüküm verilir. Bu süre, erteleme konusu suç ile aynı cins veya daha ağır şahsî hürriyeti bağlayıcı cezayı gerektiren bir suç işlenmeksizin geçirildiğinde, ertelemeden yararlanan hakkında kamu davası açılmaz; açılmış olan davanın ortadan kaldırılmasına karar verilir.

Bu bentle ilgili olarak bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay içinde dosyanın bulunduğu yargı merciine başvurmak suretiyle soruşturmaya veya davaya devam edilmesini istediklerini bildirenler hakkında soruşturma veya davaya devam olunur. Mahkûmiyet halinde verilen ceza, dava zamanaşımı süresince ertelenir. Bu süre içinde erteleme konusu suç ile aynı cins veya daha ağır şahsî hürriyeti bağlayıcı cezayı gerektiren bir suç işlendiğinde ertelenen ceza da infaz edilir. Aynı süre, erteleme konusu suç ile aynı cins veya daha ağır şahsî hürriyeti bağlayıcı cezayı gerektiren bir suç işlenmeksizin geçirildiğinde, mahkûmiyet vaki olmamış sayılır.

9. Haklarında yakalama, tutuklama ve mahkûmiyet kararı bulunup da firar halinde olanlar bu Kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren üç ay içinde resmî mercilere başvurup teslim olmadıkları takdirde bu madde hükmünden yararlanamazlar.

BAŞKAN - Değerli arkadaşlarım, 1 inci madde üzerinde Mustafa Geçer ve Erdoğan Sezgin arkadaşlarımızın söz talepleri var, saat 19.00'a 5 var. Nasıl yapalım, nasıl uygun görürsünüz?

YASİN HATİBOĞLU (Çorum) - Arkadaşlar da uygun görürse, bitirelim efendim. Sayın Bakanımızı fazla yormayalım, sık sık gidip geliyor; bitirelim efendim.

AYDIN TÜMEN (Ankara) - Sayın Başkanım, devam edelim efendim.

İSMAİL KÖSE (Erzurum) - Sayın Başkan, bitirelim.

BAŞKAN - Sayın Köse, duyamıyorum.

AYDIN TÜMEN (Ankara) - Devam edelim Başkan, devam edelim.

BAŞKAN - 19.00-20.00 arası, çalışma saatleri, ara verme şeklinde gözüküyor. İki arkadaşımdan sonra, diğer yürürlük maddeleri var, bir de geçici madde var...

YASİN HATİBOĞLU (Çorum) - Bir tek madde efendim, yürürlük maddeleri yok.

BAŞKAN - Peki efendim.

Değerli arkadaşlarım, çalışma süremizin görüşmenin sonuna kadar olması hususunu oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Saadet Partisi Grubu adına, Hatay Milletvekili Mustafa Geçer; buyurunuz efendim. (SP sıralarından alkışlar)

Süreniz 5 dakika.

SP GRUBU ADINA MUSTAFA GEÇER (Hatay) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 858 sıra sayılı, 23 Nisan 1999 Tarihine Kadar İşlenen Suçlardan Dolayı Şartla Salıverilmeye, Dava ve Cezaların Ertelenmesine Dair Kanunda -4616 sayılı Yasada- Değişiklik Yapılmasına İlişkin 25.4.2002 Tarihli ve 4754 sayılı Kanunun Anayasanın 89 uncu maddesi gereğince Sayın Cumhurbaşkanı tarafından bir defa daha görüşülmek üzere Meclise gönderilmesi sonucu hazırlanan tasarının 1 inci maddesi üzerinde Saadet Partisi adına söz almış bulunuyorum; bu vesileyle, Yüce Heyetinizi selamlıyor, saygılar sunuyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu af yasası, tabiî, çok tartışıldı; Meclise defalarca geldi, beş altı defa geldi. Tabiî, Türkiye'de, af gerekli midir gerekli değil midir noktasında tartışmalar oldu. Affın gerekli olduğuna sürekli herhalde Türkiye'de karar verilmiştir ki, bugüne kadar ellinin üzerinde af kanunu çıktı Meclisten. Tabiî, affın gerekliliği noktasında pek tartışma olmadı; ama, afların hangi alanları kapsayacağı, hangi maddeleri kapsayacağı konusunda, yani, affın kapsamı konusunda tartışma oldu ve bu, kamu vicdanında da bazı sıkıntılara sebebiyet verdi.

Her şeye rağmen bu yasa çıktı; 4616 sayılı Yasa... Bu yasanın 1 inci maddesinin 2, 4 ve 9 numaralı bentleri, yerel mahkemelerden gelen anayasaya aykırılık iddiaları neticesinde görüşme üzerine, Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildi. Bunun üzerine, 25.4.2002 tarihli, 4754 sayılı Kanun yapıldı, değişiklik yapıldı. Bu kanunun da, gerek Sayın Cumhurbaşkanı tarafından gerek diğer akademisyenler tarafından gerekse değişik kesimler tarafından, özel af niteliği taşıdığı gerekçesiyle Anayasanın 87 nci maddesine göre Meclisin beşte 3 çoğunluğuyla karar verilmesi hususu gündeme geldi ve aynı gerekçeyle de Sayın Cumhurbaşkanı, tekrar, 4754 sayılı bu Yasayı Meclise geri gönderdi ve bunun üzerinde görüşme yapıyoruz.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşmekte olduğumuz 1 inci madde, aslında, fazla bir değişiklik yok, daha öncekiyle aşağı yukarı aynı şekilde düzenlenmiş. Burada, maddenin ikinci fıkrasında, müebbet ağır hapis  cezasına hükümlü olanların veya şahsî hürriyeti bağlayıcı cezaya mahkûm edilenlerin ya da aldıkları cezaların değişik sebeplerle şahsî hürriyeti bağlayıcı cezaya çevrilmiş olanların infaz hükümlerine göre çekmeleri gereken toplam cezalarından on yıl indirilmesini öngörüyor; yani, toplam cezadan değil, çekmeleri gereken toplam cezadan on yıl indirilmesini gerektiriyor.

Birinci paragraf hükümlerine göre, çekmeleri gereken toplam cezalarından on yıllık indirim yapıldıktan sonra ceza süresi dolanların rızasına başvurulmadan derhal salıverilmesi öngörülüyor. Daha fazla süresi kalanlar da, o süreyi tamamladıktan sonra salıverilecek.

Diğer  taraftan, burada, tabiî, işlemiş olduğu suçtan dolayı  öngörülen şahsî hürriyeti bağlayıcı ceza miktarlarının üst sınırı on yılı geçmeyen durumlarda, haklarında kovuşturma açılanlar ve ön soruşturma yapılanlar veya haklarında hüküm verip, hüküm kesinleşmemiş olanlar da salıverilecek; bunları da düzenliyor.

Diğer taraftan, aslında, bu maddeyle, bu düzenlemeyle gelen önemli bir paragraf var. Son paragrafta, aslında, daha önce bu sorun da olmuştu ve burada düzenlenmesinin isabet olduğu inancındayım; çünkü, herhangi bir kovuşturma veya yargılama sona ermeden 4616 sayılı Yasadan  salıverilenler veya dosyaları kaldırılanlar, beklemeye alınanlar hakkında birtakım sıkıntılar olmuştu. Zira, vatandaşların, o zaman, bu yasanın ilk çıkışında, aklanma adına yargılanmayı tercih etme seçenekleri yoktu. Burada, son paragrafla, bu istisnadan faydalanmak istemeyenlerin, yani, bu düzenlemeden faydalanıp dosyalarının kaldırılmasını istemeyen sanıkların, üç ay içinde müracaat ederek, davanın sonuçlanmasını, yargılamanın devamını isteme hakları var. Burada, bu, isabetli bir düzenleme diye düşünüyorum; çünkü, herhangi bir memuriyet veya herhangi bir iş taleplerinde vatandaşlardan sabıka kaydı istendiğinde, işte, 4616'ya göre ertelenmiştir, beş yıl bekle, beş yılın sonunda... Çünkü, dava ve suçlu olup olmadığı neticelenmediği için, kesin bir şeye bağlanmadığı için bekliyorlar veya hakkında şu suçtan dolayı kovuşturma var şeklinde kayıt düşüldüğünde mağdur oluyorlardı. Şimdi, bu maddenin son paragrafındaki bu düzenlemeyle, bu durumda olan sanıkların, üç ay içinde, yargılamayı talep hakları vardır ve üç ay içinde yargılamanın devam etmesi ve hükmün kesinleşmesiyle birlikte, tekrar, mahkûmiyet süreleri, zamanaşımı süresini geçmiyorsa ertelenmesi ve o erteleme süresi içinde de bu tip suç işlememeleri veya bundan daha ağır bir hürriyeti bağlayıcı ceza gerektiren suçları işlememeleri durumunda, mahkûmiyet vaki olmamış sayılması, önemli bir düzenleme diye düşünüyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Geçer, bitirirseniz sevinirim.

MUSTAFA GEÇER (Devamla) - Hemen bitiriyorum.

Bu yasanın hayırlı olmasını temenni ediyor, saygılar sunuyorum. (SP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Çok teşekkür ederim Sayın Geçer.

İkinci olarak, Doğru Yol Partisi Grubu adına, Samsun Milletvekilli Erdoğan Sezgin.

Buyurunuz Sayın Sezgin.

DYP GRUBU ADINA ERDOĞAN SEZGİN (Samsun) - Çok Sayın Başkanım, değerli arkadaşlarım; 1999 yılından beri yılan hikâyesine dönen bu Af Yasasını hâlâ daha konuşuyoruz. Şimdi, eğer o Af Yasası Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından uygun ve düzgün çıkarılabilmiş olsaydı, bugün bu meseleyi burada konuşmuyor olacaktık.

Değerli arkadaşlarım, Türkiye Büyük Millet Meclisinde gerek komisyonlarda gerek Genel Kurulda kanunların virgülüne dokundurmayanlara ithaf olunur. 1 Eylül 1999 tarihinde dokuzuncu Cumhurbaşkanı Sayın Süleyman Demirel, 17.12.2000 tarihinde ve 27 Nisan 2002 tarihinde Sayın Ahmet Necdet Sezer'in vetoları vardır. Bu vetoların dışında, ayrıca, Anayasa Mahkemesinin, bu konuyla ilgili çok ciddî bir kararı vardır. Çok rica ettik, çok dikkatlerinizi çektik; bugün, Anayasa Mahkemesi kararı, Türkiye Büyük Millet Meclisi iradesinin üzerine çıkmıştır; tıpkı, 1974 yılında çıkarılan Af Yasası gibi, bu karar da, Türkiye Büyük Millet Meclisi iradesinin, millet iradesinin üzerine çıkmıştır ve bugün, bu boşluğu doldurmak için, Yüce Meclise Anayasa Mahkemesi altı ay süre tanımış olmasına rağmen ve bu süreye iki gün kala bu kanun getirilmiş ve Türkiye, bugün, bir başıboşluğa ve bir belirsizliğe itilmiştir. Sanki, Türkiye eyalet sistemiyle idare ediliyor gibi, Trabzon'da, Bolu'da ve birtakım yerlerde, bu boşluğu, cumhuriyet savcıları ve infaz hâkimleri doldurmaktadır ve tahliyeler yapmaktadır; ama, diğer bölgelerde, hâlâ daha, Türkiye Büyük Millet Meclisinden, bu boşluğun doldurulması istenilmektedir. O halde, Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak bu konuda fevkalade ihmalimizin olduğunu ifade etmek istiyorum. Esasında, Sayın Bakanlığın, bu kanunu, Anayasa Mahkemesinin verdiği altı aylık süreye iki gün kala getirmesini de, bütün iyiniyetime rağmen, bir suiniyet ifadesi olarak görüyorum.

Değerli arkadaşlarım, Anayasa Mahkemesi, bunun, bir erteleme yasası değil, bir af yasası olduğunu ifade etmiştir ve Sayın Cumhurbaşkanı, veto gerekçesinde de, Anayasanın 85 inci maddesine göre, bu yasanın Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabulünde nitelikli çoğunluk aramaktadır. Bu çoğunluk nedir; 330'dur, 87 nci madde sarihtir.

Şimdi, biz bu yasayı, Anayasanın öngördüğü nitelikli çoğunluğu bulmadan çıkarıyoruz. Peki ne olacak; çıkacak bu yasa, yarın bir yargı önüne gittiği zaman -eski tabirle keenlemyekûn- yok farz edilecek. Peki, siz, yarın, saldığınız tutuklu ve hükümlüleri, bağdan bahçeden nasıl toparlayacaksınız?! Bunun müsebbibi, gerçekten ve gerçekten, getirilen yasaların kılına dokundurmayan yetkili bakanlardır ve bu da, Yüce Meclisin bu konuda yeterli hassasiyeti göstermemesinden kaynaklanmaktadır. Nitekim, 1999 yılında bu ilk af çıkarken, Yüce Meclisin çok dikkatini çektik, bu 1974 affına dönüşmesin dedik ve nitekim, vetolar, iptal kararları, bu affı 1974 affına dönüştürmüştür.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz.

ERDOĞAN SEZGİN (Devamla) - Hemen ifade edeyim, Yüce Meclisin iradesi, mevcut cezanın brütünden 10 sene indirimi kabul etmiştir; ama, bugün, yatacağı net miktardan 10 sene inmiştir. Bunun hukukî sonuçları şudur: Üç defa, beş defa idama mahkûm olmuş bir kişinin cezası, mevcut yasalarla zaten müebbete çevrilmiştir. Müebbet hapsin infaz hukukundaki durumu, otuzaltı sene üzerinden infaz edilmektedir ve bugün, üç defa idama mahkûm olmuş kişinin yatacağı onbeş senenin on senesi bu yasayla gittiğine göre, bu yasa sayesinde dört beş seneyle kurtulmaktadır. Esasında, ceza sisteminde caydırıcılık, ıslah edicilik, rehabilitasyon vasıfları unutulmuş, alelusul, siyasî amaçlı çıkarılan bu aflarla herkes dışarı salınmaktadır. Bunun vebalini, bu kanunu getirenlere, kılına dokundurmayanlara ithaf ediyor; Yüce Meclise saygılar sunuyorum. (DYP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Sezgin.

Son olarak, Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu adına, Şanlıurfa Milletvekili Yahya Akman konuşacaklardır.

Buyurun Sayın Akman. (AK Parti sıralarından alkışlar)

AK PARTİ GRUBU ADINA YAHYA AKMAN (Şanlıurfa) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; görüşülmekte olan 858 sıra sayılı, 23 Nisan 1999 Tarihine Kadar İşlenen Suçlardan Dolayı Şartla Salıverilmeye, Dava ve Cezaların Ertelenmesine Dair Kanunun 1 inci maddesi üzerinde AK Parti Grubu adına söz almış bulunuyorum; bu vesileyle Yüce Heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar bizim artık, Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında görüşüyor olmaktan bıktığımız, vatandaşımızın artık bunları dinlemekten bıktığı bir kanunu bilmem kaçıncı defa tekrar görüşüyoruz. Her şeyden önce, diğer arkadaşların değinmediği bir tersliğe dikkat çekmek istiyorum. Bu tasarının ilk şekli -arkadaşlarımızın hatırladığı üzere- 12-13 madde halinde Meclise sevk edilmiş ve özellikle komisyonda görüşülmesi sırasında ve Genel Kurulda çeşitli önergelerle kapsamı konusunda bazı tartışmalara neden olmuştu. Ama, yine hatırlayacağınız üzere, iktidarımız, değiştirmiş olduğu ve muhalefetin sesini kısmış olduğu İçtüzük değişikliklerine rağmen, bu yasayı, tek madde halinde Meclis gündemine getirdi. Öyle garip ve enteresan bir kanun tekniğiyle hazırlandı ki, şahsen, bunu ifade etmekte zorlandığım gibi, bu hususta birçok insan da zorlandı. Şu anda yürürlükte olan kanunun 1 inci maddesinde numaralar verilmiş, ayrıca paragraflar var; bunlar fıkra mıdır, bent midir, kanunî anlamda, yasa tekniği açısından nasıl ifade etmek gerektiğini şahsen bilemiyorum, zorlanıyorum. Nitekim bu zorlanmadan kaynaklanıyor olmalı ki, Sayın Cumhurbaşkanının bu yasayı veto gerekçesinin son paragrafında bir enteresanlık var.

Bildiğiniz gibi, bugün, değiştirilmiş olan Anayasadan sonra, kanunların, Cumhurbaşkanı tarafından kısmen veto edilmesi mümkün. Bu kısmen veto edilme, herkesin anladığı gibi, birkısım maddelerinin, Anayasaya aykırılığı veya çeşitli nedenlerle uygun görülmeyerek Meclise tekrar iadesi anlamını taşıyor olmasına rağmen, Cumhurbaşkanının bu yasayı iade gerekçesinin son paragrafına baktığımız zaman "...kabul edilmeyen ikinci bendinin Türkiye Büyük Millet Meclisince bir kez daha görüşülmesi" şeklinde bir iade yazısı söz konusu; sadece bir bendi, aradan cımbızlayarak -tabiri caizse- Meclise iade etmiş.

Değerli arkadaşlar, zaten, bu yasa tasarısına, ben şahsen "cımbızlama yasası" diyorum. İlk günden itibaren, Ceza Kanunundaki veya ceza öngören bazı kanunlardaki maddeler, iktidar ortaklarının arzuları doğrultusunda cımbızlanmak suretiyle, bu yasa içerisine yerleştirildi; ilk şeklinden itibaren, insanların gönlündeki adalet duyguları zedelendi, Anayasanın eşitlik ilkesi ihlal edildi.

Anayasada bazı suçların affedilemeyeceğine dair bazı kurallar, hükümler var; ama, öyle zannediyorum ki, hiç kimsenin içine sinmeyen bu yasa tasarısı, Mecliste kabul edildikten sonra, ne yazık ki üzülerek ifade etmemiz lazım ki, Anayasa Mahkemesi de aynı cımbızlamaya devam etti. İşin açıkçası, Anayasa Mahkemesinin bu iptal gerekçelerini okuduğum zaman, ben şahsen, hangi mantıkla hangi maddelerin hariç veya dahil tutulduğunu anlamakta zorluk çektim. Bugün, Cumhurbaşkanı da bir cımbızlama daha yaparak, bir bendini Meclise iade etti. Usulden iade ettiği anlaşılıyor; ama, doğrusu, vatandaşın esas itibariyle içine sinmeyen deminki o usulî tersliklerin yanında, işin esası olmuştur.

İşin esasına da baktığımız zaman -kanunun geneli üzerinde konuşan birkısım arkadaşlarımız ifade ettiler- çok adaletsiz bir kanun çıkarıldı. Öyle ki, birkaç aylık hafif cezayı gerektiren bazı mahkûmiyetler dahi, kamu düzenine karşı işlenmiş suçlar gerekçesiyle veya -tırnak içerisinde ifade ediyorum- devlete karşı işlenmiş suçlar çerçevesinde kabul edildiği için, Af Yasasının veya Şartla Salıverilme Yasasının dışında tutuldu; ama, bunun yanında, birkaç tane cinayeti bir arada işleyen insanların işlemiş olduğu suçların yasa kapsamı içerisinde kabul edildiğine hep beraber şahit olduk. Bu adaletsizlik getirdi, bu tatminsizlik getirdi. Bugün, açıkça söylemem gerekir ki, mahkûmlar şikâyetçi, mahkûm yakınları şikâyetçi, sanıklar şikâyetçi, sanık yakınları şikâyetçi, hâsılı kelam, toplumun her kesimi bu yasadan şikâyetçi.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun Sayın Akman.

YAHYA AKMAN (Devamla) - Bir de tabiî, bu yasanın yürürlüğe girmesiyle beraber veya Anayasa Mahkemesinin iptal süresinin dolmasıyla beraber ortaya çıkan bir gariplik var -arkadaşlar ona da değindiler- şu gün, Türkiye'nin bir kısmında "de facto" bir durum meydana geldi; yani, yasa çıkmadığı halde, Anayasa Mahkemesinin  verdiği altı aylık sürenin dolmuş olması nedeniyle, kendiliğinden tahliyeler meydana geldi, cumhuriyet başsavcıları bu anlamda kararlar aldılar; bir kısmı da bu yasanın çıkmasını bekliyorlar.

Değerli arkadaşlar, dolayısıyla, her yönüyle garip olan bir yasanın, ümit ederim ki, son görüşmesini yapıyoruz. Her şeye rağmen hayırlı olsun diyor, hepinize saygılar sunuyorum.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Akman.

Sayın milletvekilleri, madde üzerinde 2 adet önerge vardır.

Önergeleri, önce geliş sıralarına göre okutacağım, sonra aykırılıklarına göre işleme alacağım.

İlk önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 858 sıra sayılı yasa tasarısının 1 inci maddesinin ikinci bendinin baş kısmına "Kaçakçılığın Men ve Takibine Dair Kanunun 26, 16, 30 ve 33 üncü maddelerinden ceza alanlar dahil" ibaresinin eklenmesini arz ve teklif ederiz.

         Fethullah Erbaş

                  Van

BAŞKAN - İkinci önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

858 sıra sayılı kanun tasarısının başlığında geçen "23 Nisan 1999" tarihinin "23 Nisan 2002", 1 inci maddesinin dördüncü bendinde geçen "23 Nisan 1999" tarihinin de "23 Nisan 2002" olarak değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

 

Lütfü Esengün

Mustafa Kamalak

Rıza Ulucak

 

Erzurum

Kahramanmaraş

Ankara

 

Mustafa Geçer

Ali Oğuz

 

 

Hatay

İstanbul

 

BAŞKAN - Son okunan önerge en aykırı önergeydi, şimdi onu işleme alacağım.

Komisyon önergeye katılıyor mu?

ADALET KOMİSYONU BAŞKANI EMİN KARAA (Kütahya) - Katılmıyoruz Sayın Başkanım.

BAŞKAN - Hükümet önergeye katılıyor mu?

ADALET BAKANI HİKMET SAMİ TÜRK (Trabzon) - Katılmıyoruz.

BAŞKAN - Önergeniz hakkında konuşacak mısınız; yoksa?..

LÜTFÜ ESENGÜN (Erzurum) - Konuşacağım Sayın Başkan.

BAŞKAN - Peki, buyurun Sayın Esengün.

Süreniz 5 dakikadır.

LÜTFÜ ESENGÜN (Erzurum) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Bugün, yine Af Kanununu görüşüyoruz. Öyle bir Af Kanunu ki, Anayasa Mahkemesi iptal etmiş, sonra Cumhurbaşkanı iade etmiş. Özellikle, Cumhurbaşkanı tarafından, değişen Anayasa metnine göre, Anayasanın 87 nci maddesine göre, bunun Anayasa Mahkemesi kararında belirtildiği şekilde bir af kanunu, toplu özel af kanunu niteliğinde olduğu; dolayısıyla, 87 nci maddedeki beşte 3 çoğunluğa göre Meclisten kabul görmesi gerektiği gerekçesiyle iade edilmiş. Şimdi hayretle izliyoruz ki, hükümet, Anayasa Mahkemesi kararını ve Cumhurbaşkanının vetosunu hiçe sayıyor; Anayasa Komisyonu ve Adalet Komisyonu, aynı vurdumduymazlık içerisinde; Sayın Adalet Bakanı, Anayasaya aykırılığı apaçık olan bu görüşmelerde, bu tasarının müzakeresinde hazır bulunuyor ve Anayasanın 153 üncü maddesi de bu haliyle hiçe sayılıyor.

Değerli arkadaşlar, Anayasanın 153 üncü maddesine göre, Anayasa Mahkemesi kararları yasamayı, yürütmeyi ve yargıyı bağlar. Tabiî ki, yürütme derken, yasama derken, Sayın Adalet Bakanını da bağlar, Sayın Meclis Başkanını da bağlar ve bugün bu oturumu yöneten Sayın Meclis Başkanvekilini de bağlar. "Sadece usul tartışması açabilirim" şeklinde bir gerekçeyle bu tasarıyı görüşmek mümkün değildir. Anayasaya aykırılığı apaçık olan, Anayasa Mahkemesi kararıyla hüküm altına alınmış olan bir tasarının burada kesinlikle görüşülmemesi veya görüşülürken, maddelerine geçilirken, beşte 3 çoğunlukla kabul edilmesi gerektiği apaçık ortadadır; ama, şimdi, hükümet de Anayasaya karşı direniyor, Sayın Adalet Bakanı da Anayasa Mahkemesine karşı, dolayısıyla Anayasaya karşı direncini, direnmesini sürdürüyor.

Değerli arkadaşlar, ceza hukukunda, adliyelerde, tatbikattan gelen arkadaşlarımız bilirler ki, en önemli konu, üzerinde en titizlikle durulan konu infaz konusudur. Hiçbir mahkûm, ne 1 saat evvel tahliye edilir ne de 1 saat fazla içeride tutulabilir. Bu konuda en ufak ihmali görülen her cumhuriyet savcısı hakkında hemen tahkikat açılır ki, doğrudur ve geçmişten bugüne kadar da adliye mekanizmamızda infazla ilgili bütün uygulamalar fevkalade güzel yapılmıştır, yasalara uygun şekilde düzenlenmiştir. Ama, şimdi görüyoruz ki, şu son yasanın Cumhurreisinden, Cumhurbaşkanlığından iadesinden bugüne kadar geçen süre içerisinde tam bir kargaşa yaşanıyor. Bazı cumhuriyet savcıları, Anayasa Mahkemesinin verdiği mühlet dolduğu için bu mahkûmları tahliye ediyor, bazıları tereddüt içinde, içeride bekletiyorlar; sonuçta, infaz hukukumuz tam bir kargaşa içerisinde. Cumhuriyet tarihinin hiçbir döneminde böyle bir başıboşluk, böyle bir vurdumduymazlık, böyle bir keşmekeş, kargaşa yaşanmamış idi. Sayın Adalet Bakanımızın sayesinde... Sayesinde diyorum; çünkü, bu yasayı tam altı ay önce Anayasa Mahkemesi iptal etti, altı ay mühlet verdi; altı ay içerisinde bu Meclisten nice gereksiz yasalar geçti, önemsiz denebilecek yasalar geçti; ama, bu önemli yasanın Mecliste görüşmeleri, altı aylık sürenin bitimine tam iki gün kala, 25 Nisanda yapılabildi. Şimdi, Sayın Bakanım, 25 Nisana kadar neredeydiniz?! Bunu, niye birinci ay getirmediniz? Bu keşmekeşe, bu kargaşaya niye sebebiyet verdiniz ve şimdi Adalet Bakanlığı koltuğunda nasıl oturabiliyorsunuz? İstifa diye bir müesseseyi acaba düşünmüyor musunuz? Sizin, adalete, Adliyeye bu kadar ağır şekilde darbe vurmanıza hakkınız yok.

Değerli arkadaşlar, önergemde, 23 Nisan 1999'a kadar işlenilen ve affedilen suçların, cezaların, 23 Nisan 2002'ye çekilmesini istiyorum. 23 Nisan 1999'a kadar işlenilmiş olup da affedilen suçlar ve suçlular ne kadar masum ise, ne kadar affa layık ise, 2002'ye kadar suç işlemiş olanlar da, aynı mantıkla hareket edilirse, aynı şekilde affa layıktırlar.

Değerli arkadaşlar, önemli olan, affetmek değil... 23 Nisan 1999'a kadar olan suçlar affedildiyse, 2002'ye kadar olanlar da affedilsin denilebilir; ben şimdi onu diyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

LÜTFÜ ESENGÜN (Devamla) - Bitiriyorum Sayın Başkanım.

BAŞKAN - Lütfen, bitiriniz.

LÜTFÜ ESENGÜN (Devamla) - Yarın bir arkadaşımız da "2005'e kadar olan suçlar affedilsin" diyebilir. Sonuçta da, bu afla, Türkiye'de adaleti yok ederiz, mülkün temelini yok ederiz.

Millet, bizden af istemiyor. Millet, bizden adalet istiyor, adalet mekanizmasının tam olarak çalışmasını istiyor. Suçlara adil cezaların verilmesi lazımdır. Olağanüstü dönemlerde hukukun siyasallaşmaması ve birtakım suçluların özel muamele görmesi, birtakım suçluların da hak ettiğinden fazla ceza alması gibi yanlışlıkların artık olmaması lazım gelir diyoruz. Türkiye, afla uğraşılacağına, adliye mekanizmasının, mahkemelerin, cezaevlerinin iyileştirildiği, suçluların gerçekten adil şekilde cezalandırıldığı, kamuoyu vicdanını tatmin eder şekilde cezalara çarptırıldığı bir düzen istiyor. Bu adaletsizlik, bu yanlışlık devam ettiği sürece, Anayasaya beşte 3 çoğunluğu da koysanız, bu Meclisten daha nice af kanunları geçer. Maalesef, Türkiye'de mülkün temeli sarsılmıştır, adalet sarsılmıştır; bu getirdiğiniz yasa da, bu sarsıntının yeni bir yansımasıdır.

Önergeme destek vereceğiniz ümidiyle hepinize saygılar sunuyorum. (SP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkürler...

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmemiştir.

Diğer önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 858 sıra sayılı yasa tasarısının 1 inci maddesinin ikinci bendinin baş kısmına "Kaçakçılığın Men ve Takibine Dair Kanunun 26 16, 30 ve 33 üncü maddelerinden ceza alanlar dahil" ibaresinin eklenmesini arz ve teklif ederiz.

         Fethullah Erbaş

                  Van

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

ADALET KOMİSYONU BAŞKANI EMİN KARAA (Kütahya) - Katılmıyoruz.

BAŞKAN - Hükümet önergeye katılıyor mu?

ADALET BAKANI HİKMET SAMİ TÜRK (Trabzon) - Katılmıyoruz.

BAŞKAN - Konuşacak mısınız Sayın Erbaş?

FETHULLAH ERBAŞ (Van) - Evet efendim.

BAŞKAN - Buyurunuz.

Süreniz 5 dakika.

FETHULLAH ERBAŞ (Van) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; önergemle, mevcut kanuna çok küçük bir ilave yapıyoruz. Bu ilave, aslında, bir hakkın teslim edilmesi manasınadır.

Şimdi, bu kanunla, birçok suçlunun suçu erteleniyor; af kanunu değil diyoruz ve erteleniyor. Herkesin suçu ertelenirken, ekonomik suç işleyen birkısım insanların suçu ertelenmiyor. Benim bölgeme bir bakın! Sanayi; zaten yok. Tarım; buğday ekilir, bire 3, bire 5 verdiği zaman köylü şapkasını havaya atar, yani çok geldi, bire 3, bire 5... Çektiği emek zaten gider; hiçbir şey yok, onda da bir şey yok. Hayvancılık; senelerdir meralar, yaylalar yasak edildi, bitti gitti... Sayın Tarım Bakanımızın birtakım uygulamalarıyla, herkesin hayvan sayısı belli, belirlenmiş; herkesin hayvanına küpe takıldı. O da bitti, onun da ruhuna rahmet okuduk, hayvancılık da bitti... Elimizde bir sınır ticaretimiz kalmıştı; sağ olsun, 57 nci hükümet, bu sınır ticaretini de kıstı, kıstı, kıstı; en sonunda o da kalktı.

Değerli arkadaşlar, şimdi, bölgede, küçük cerikanlar halinde gelen mazotlar var. Bu mazotla yakalanan adamın deposu standart depo. Depoda mazot biraz fazla olursa, aracı müsadere ediliyor, adam cezaevine giriyor. Şu anda, bu af yasasından, bu erteleme yasasından istifade edenler hiç mesabesinde; çünkü, 5-6 kişi istifade edebildi. İstifade edemeyen cezaevlerinin başında Van Cezaevi geliyor; hiç kimse istifade edemedi. Niye; çünkü, çoğu, kaçakçılık suçu işlemiş. Yaptıkları iş ne; 5-10 litre fazla mazot getirmişler; arabaları müsadere edilmiş, kendileri içeride. İran'dan 3-5 tane hayvan geçmiş; bu hayvanın menşei İranlıdır dediler -hayvanlara da milliyet koydular- o yüzden, hayvanlar da müsadere edildi. Müsadere edilen hayvanlar yediemine teslim edildi; hayvanlar oradan kayboldu gitti, öldü dediler; adamlar iflas etti ve hapishaneye girdi. Hayvancılığın bu şekilde bitmesinden sonra, ne diyebileceğiz... Zaten, insanların yapabileceği bir şey yok.

Ben, geçen, Kilis'teydim; Kilisli vatandaşım şunu diyor: Yahu, sınır ticareti yok... Karşı tarafa geçiyoruz, aynı gün dönemezsek, 70 milyon lira ödememiz lazım. 70 milyon lirayı ödemediğimiz takdirde, zaten geri dönemiyoruz; bu sefer, ceza geliyor...

Değerli arkadaşlar, Kilis'te, karşı tarafa, yani, Suriye'ye gidip gelenler, 5 kilogramdan fazla çay getirdikleri zaman, çayları ellerinden alınıyor. Bir taksi gider, fazla benzin getirirse, müsadere ediliyor, sahibi hakkında işlem yapılıyor; ama, Suriye'den gelen bir araç, sonuna kadar, deposuna 100 litre, 150 litreden fazla benzin de koysa, kimse sormuyor; yani, kendi vatandaşımıza eziyet ediyoruz, karşı tarafa bir şey yok.

Şimdi, ben şunu söylüyorum: Orman Kanunu da var bu işin içerisinde. Anayasamıza göre, orman suçu işleyenler affedilemez; doğru. Madem bu kanun af kanunu değil, erteleme kanunudur, peki, orman köylülerini niye bu ertelemenin içine sokmuyorsunuz? Yani, herkes girsin; ama, mağdur olan köylü, mağdur olan insanlar, bunlar girmesin; bu mantığı anlamak mümkün değil.

İşte, ben, bu nedenlerle, hem Van cezaevindeki insanlarımız hem kaçakçılık suçundan hüküm giymiş olan diğer insanlarımız bu ertelemeden yararlansın diyorum. Önergemi kabul ettiğiniz takdirde, bu insanların büyük bir bölümü dışarıya çıkacaklardır ve belki de, bunlara iş imkânı sağladığımız takdirde, bu insanlar bir daha kaçakçılık yapmayacaklardır; ama, iş imkânı sağlamadığınız sürece de, biliniz ki, ne kadar hapis cezası verirseniz verin, bunlar bu kaçakçılığı yapacaklar ve siz, devlet olarak, bunları hapishanelerde besleyeceksiniz, bunlar vergi de ödemeyecekler; çünkü, hapishanedeki bir insanın vergi ödemesi mümkün değildir diyorum ve önergeme destek vermenizi istirham ediyorum.

MUSTAFA GÜVEN KARAHAN (Balıkesir) - Bu sefer vereceğim!..

FETHULLAH ERBAŞ (Devamla) - Sayın milletvekillerimin de alay etmelerini aynen kendilerine iade ediyorum ve hepinizi saygıyla selamlıyorum. (SP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Gayet tabiî efendim, kimse kimseyle alay edemez Sayın Erbaş.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Önerge kabul edilmemiştir.

1 inci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

İçtüzüğün 86 ncı maddesine göre, son söz kuralı gereği, aleyhte, Çorum Milletvekili Sayın Yasin Hatiboğlu; buyurun. (SP sıralarından alkışlar)

YASİN HATİBOĞLU (Çorum) - Sayın Başkanım, Yüce Meclisin değerli üyeleri; bir tasarıyı daha görüştük, şimdi, tümü oylanacak; ben, oyumun rengini Yüce Heyetinize arz etmek maksadıyla huzurunuzdayım. Oyumun rengi kırmızıdır; yani, ret oyu vereceğim. Hangi sebeple:

1- Bu, Anayasa Mahkemesinin kabulü, Anayasa Komisyonu Sayın Başkanımızın ve Anayasa Komisyonunun bazı üyelerinin kabulüne göre, bilim adamlarının kabulüne göre, meslek odalarının kabulüne göre bir af düzenlemesidir, özel bir af yasasıdır; dolayısıyla, oylamalarda nitelikli çoğunluk aranmalıydı. Maddelerine geçişte bu nitelikli çoğunluğun aranmasına gayret edilmediği ya da o istikamette oylama yapılmadığı için bu düzenlemeye olumlu oy veremiyorum.

2- Bir fiilin, bir suçun ahlakî redaeti kendi içerisinde vardır; yani, fiil işlendiği zaman şu suç, şu fiil daha çirkindir, şu fiilin maşeri vicdanı zedelemesi daha güçlüdür diye ayırım yapabilirsiniz. Esasen, fiiller arasındaki ağırlığı dikkate alan ceza yasası yapıcı, fiillerin cezalarını birbirinden farklı görmüştür; birine hakaretin cezası farklıdır, ırza geçmenin cezası farklıdır, cinayetin cezası farklıdır... O farklılıklar sadece yargılama safhasında olur; ama, insanlar mahkûm edildikten sonra infaz safhası başlar, infaz safhasından sonra insanlar ve fiiller arasında fark yoktur. O takdirde, siz, bir af kanunu, erteleme kanunu düzenlemesi yaparken, şu fiili şu ağırlığı sebebiyle, redaeti sebebiyle affın dışında tutuyorum, şartlı salıvermenin dışında tutuyorum diyemezsiniz. Bu düzenlemeye, böyle yanlış bir düzenlemeyi derpiş ettiği için olumlu oy veremiyorum.

Bir başka şey daha: Değerli milletvekilleri, gerek Anayasanın 87 ve gerekse Anayasanın 169 uncu maddesinde, orman fiillerinin, suçlarının affedilemeyeceği esası getirilmiştir; bundan yanayım, hiç kuşkunuz olmasın; ama, siz ne yapıyorsunuz affetmemek suretiyle; Torosların kenarında, benim bölgemi alalım -Osmancık, Kargı, Dodurga, Alpagut, Akdağlar- Erzurum'u, Kars'ı alalım, bu ormanların kenarlarında, ufak tefek dökülmüş dalları, çırpıları toplayan insanları bu affın dışında tutuyorsunuz. Asıl ormanı yiyen, asıl ormanı soyan, asıl ormanı vuran insanlar için yapılabilen bir şey var mı?

Ben, şimdi, buradan size ve yüce milletime sesleniyorum: Aziz milletim, bulunduğunuz yerlerdeki o güzel güzel ormanları bir gözden geçirin. Ortalarında, budanmış, kesilmiş, tıraş edilmiş nice yüz senelik, üçyüz senelik çamların arasında villalar var; beylerin, beyefendilerin, ağaların, paşaların villaları var. Bunları mahkûm edebiliyor musunuz; hayır. Bunlar, yine, mesned-i izzette serefraz, birkaç kuruşu mürtekibin cây-i kürektir! (SP sıralarından alkışlar) Yani, bunlara itibar edeceksiniz, iltifat edeceksiniz...

Şimdi, ben, bu konuşmadan sonra, orman köylülerine sesleniyorum: Lütfen, bu villaların nerelerde olduğunu, bölgelerini bize gönderin; bize gönderin, sizin hakkınızı savunalım. Ormanı koruyacaksak, böyle koruruz. Sayısız villalar var... Böyle bir yanlış düzenleme olduğu için, olumlu oy veremiyorum.

Hemen toparlıyorum Sayın Başkanım, sabrınızı taşırmamaya gayret ediyorum.

Bir başka şey daha var: Değerli milletvekilleri, tahliye edilenler, şartla salıverilenler, affedilenler, içeride kalanlar, bunlar bizim evlatlarımız, bizim çocuklarımız. Öz be öz olmayabilir; ama, kardeşçe çocuklarımız bunlar. Bunları şimdi çıkaracağız sokaklara. Var mı ellerine vereceğimiz bir iş? Var mı ellerine vereceğimiz üç kuruş? Var mı sofrasına koyacağımız aş? Ne hazırladık, neyi hazırladık da, ey efendi, gel, sen bir hata etmişsin, al şu işini, al şu aşını, bundan sonra bu haltı işleme diyeceğiz(!) Bunu nasıl diyeceğiz?!.

Bunu demenin şartlarını getirmediğiniz için, bu insanların, sokağa çıkınca tekrar dönecekleri; yani, mükerrir olacakları endişesini taşıdığım için, bu kanuna olumlu oy veremiyor, hepinize saygılar sunuyorum. (SP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Hatiboğlu.

Şimdi, kanunun tümünü oylarınıza sunacağım; ancak, kanunun tümünün oylamasının açık oylama şeklinde yapılmasına dair bir önerge vardır; önergeyi okuyup, imza sahiplerini arayacağım.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 858 sıra sayılı tasarının tümünün oylamasının, Meclis İçtüzüğünün 143/1 maddesi doğrultusunda ve açık oylama şeklinde yapılmasını saygıyla arz ve talep ederiz.

Ramazan Toprak?.. Burada.

Mehmet Ali Şahin?.. Burada.

Özkan Öksüz?.. Burada.

Mehmet Elkatmış?.. Burada.

Maliki Ejder Arvas?.. Burada.

Yahya Akman?..

AVNİ DOĞAN (Kahramanmaraş) - Tekabbül ediyorum.

BAŞKAN - Ali Sezal?.. Burada.

Hüseyin Kansu?.. Burada.

Eyüp Fatsa?..

SADIK YAKUT (Kayseri) - Tekabbül ediyorum.

BAŞKAN - Peki.

İsmail Alptekin?.. Burada.

Fethullah Erbaş?.. Burada.

Yasin Hatiboğlu?.. Burada.

Sacit Günbey?.. Burada.

Niyazi Yanmaz?.. Burada.

Yaşar Canbay?.. Burada.

Rıza Ulucak?.. Burada.

Fahrettin Kukaracı?.. Burada.

Musa Demirci?.. Burada.

Hüseyin Karagöz?.. Burada.

Nezir Aydın?.. Burada.

Açık oylamanın şekli hakkında Genel Kurulun kararını alacağım. Açık oylamanın elektronik oylama makinesiyle yapılmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Oylama için beş dakika süre vereceğim. Bu süre içerisinde sisteme giremeyen üyelerin teknik personelden yardım istemelerini ve bu yardıma rağmen de sisteme giremeyen üyelerin, oy pusulalarını oylama için öngörülen beş dakikalık süre içerisinde Başkanlığa ulaştırmalarını rica ediyorum.

Ayrıca, vekaleten oy kullanacak sayın bakanlar varsa, hangi bakana vekaleten oy kullandığını, oyun rengini ve kendisinin ad ve soyadı ile imzasını da taşıyan oy pusulasını, yine oylama için öngörülen beş dakikalık süre içerisinde Başkanlığa ulaştırmalarını rica ediyorum.

Oylama işlemini başlatıyorum.

(Elektronik cihazla oylama yapıldı)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, 858 sıra sayılı kanunun tümünün açık oylaması tamamlanmıştır: (1)

Kullanılan oy                                :                                206

Kabul                                :                                 174

Ret                                :                                 32

AHMET İYİMAYA (Amasya) - Reddedildi.

BAŞKAN - Böylece, kanun kabul edilmiştir.

NEVZAT ERCAN (Sakarya) - Nasıl oluyor?

BAŞKAN - Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Yurtdışı Teşkilâtı Hakkında 189 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye ilişkin Kanun Tasarısının müzakerelerine başlayacağız.

6. - Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Yurtdışı Teşkilâtı Hakkında 189 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/53) (S. Sayısı : 433)

BAŞKAN - Komisyon?.. Yok.

Ertelenmiştir.

Sosyal Güvenlik Kurumu Teşkilatının Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısının müzakerelerine başlayacağız.

                                 

(1) Açıkoy tablosu tutanağa eklidir.

7. - Sosyal Güvenlik Kurumu Teşkilâtının Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında 618 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname; Sosyal Güvenlik Kurumu Teşkilâtının Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Tasarısı; Kayseri Milletvekili Hasan Basri Üstünbaş ve Üç Arkadaşının Sosyal Güvenlik Kurumu Teşkilâtının Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ve Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler ve Plan ve Bütçe Komisyonları Raporları (1/755, 1/689, 2/699) (S. Sayısı : 666)

BAŞKAN - Komisyon?.. Yok.

Ertelenmiştir.

Türkiye İş Kurumunun Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında 617 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname; Türkiye İş Kurumu Kanun Tasarısının müzakerelerine başlayacağız.

8. - Türkiye İş Kurumunun Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında 617 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname; Türkiye İş Kurumu Kanunu Tasarısı ve Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler ve Plan ve Bütçe Komisyonları Raporları (1/754, 1/692) (S. Sayısı : 675)

BAŞKAN - Komisyon?.. Yok.

Ertelenmiştir.

Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu, Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında 619 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye ilişkin Kanun Tasarısının müzakerelerine başlayacağız.

9. - Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu, Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında 619 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Aynı Mahiyetteki Kanun Tasarısı ve Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler ve Plan ve Bütçe Komisyonları Raporları (1/756, 1/691) (S. Sayısı : 676)

BAŞKAN - Komisyon?.. Yok.

Ertelenmiştir.

Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanlığının Kurulması ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında 616 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu Tasarısının müzakerelerine başlayacağız.

10. - Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanlığının Kurulması ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında 616 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu Tasarısı ve Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler ve Plan ve Bütçe Komisyonları Raporları (1/753, 1/690) (S. Sayısı : 685)

BAŞKAN - Komisyon?.. Yok.

Ertelenmiştir.

Alınan karar gereğince, Sayıştay Birinci Başkanlığı için seçim yapmak ve kanun tasarı ve tekliflerini sırasıyla görüşmek için, 22 Mayıs 2002 Çarşamba günü saat 15.00'te toplanmak üzere, birleşimi kapatıyorum.

Kapanma Saati : 19.48

Türkiye Büyük Millet Meclisi Resmi internet Sitesi
© 2009 T.B.M.M.