Yazılı ve Sözlü Sorular Araştırma Komisyonları Soruşturma Komisyonları
                                                                      Son Tutanak Tutanak Sorgu Tutanak Metinleri Gizli Oturum Tutanakları
                                                                                                                                            Uluslararası Komisyonlar Dostluk Grupları
                                                                                      Genel Sekreterlik Mevzuat Telefon Rehberi Etik Komisyon Duyurular

DÖNEM : 21        CİLT : 97       YASAMA YILI : 3

 

 

 

T. B. M. M.

TUTANAK DERGİSİ

 

 

97 nci Birleşim

8 . 5 . 2002 Çarşamba

 

 

İ Ç İ N D E K İ L E R

                                                      Sayfa    

  I. - GEÇEN TUTANAK ÖZETİ

 II. - GELEN KÂĞITLAR

III. - YOKLAMALAR

IV. - BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) GÜNDEMDIŞI KONUŞMALAR

1. - İstanbul Milletvekili Ahmet Tan'ın, Trafik Haftası ve geçen yıl Türkiye Büyük Millet Meclisinin kabul ettiği Trafik Araştırma Komisyonu raporunun ve önerilerinin bakanlıklar dahil hiçbir kurumda dikkate alınmadığına ilişkin gündemdışı konuşması

2. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, ülke yönetimi ve idarede şeffaflığın ve denetimin önemine ilişkin gündemdışı konuşması

3. - Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Sağlam'ın, yurtlarından ayrı yaşayan ve bulundukları bölgeyi terk etmeleri yönünde baskı altında olan Rusya Federasyonundaki Ahıska Türklerinin acil sorunlarına ve alınması gereken tedbirlere ilişkin gündemdışı konuşması

B) TEZKERELER VE ÖNERGELER

1. - Türkiye Cumhuriyeti ve Hollanda Krallığı Arasında Uluslararası Karayolu Taşımacılığı Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısının geri istendiğine dair Başbakanlık tezkeresi (3/1066)

2. - Denizli Milletvekili Mehmet Gözlükaya'nın, (9/5) esas numaralı Meclis Soruşturması Komisyonu üyeliğinden çekildiğine ilişkin önergesi (4/483)

V. - SEÇİMLER

A) KOMİSYONLARA ÜYE SEÇİMİ

1. - (10/18, 23, 79, 212, 244 ve 257) esas numaralı Meclis Araştırması Komisyonu üyeliklerine seçim

VI. - KANUN TASARI VE TEKLİFLERİYLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER

1. - İzmir Milletvekili Rıfat Serdaroğlu'nun; İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı'nın; Amasya Milletvekili Ahmet İyimaya'nın; Ankara Milletvekili Yıldırım Akbulut'un; Şırnak Milletvekili Mehmet Salih Yıldırım'ın; Gaziantep Milletvekili Ali Ilıksoy, Konya Milletvekili Ömer İzgi ve Ankara Milletvekili Nejat Arseven'in; İstanbul Milletvekili Ziya Aktaş ve 42 Arkadaşının;  Zonguldak Milletvekili Hasan Gemici'nin ve İzmir Milletvekili Işılay Saygın'ın; Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünde Değişiklik Yapılmasına Dair İçtüzük Teklifleri ve Anayasa Komisyonu Raporu (2/94, 2/232, 2/286, 2/307, 2/310, 2/311, 2/325, 2/442, 2/449) (S. Sayısı : 527)

2. - Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri  Personeli Eğitim Merkezleri Kanunu Tasarısı ve Adalet ve Plan ve Bütçe Komisyonları raporları (1/744) (S. Sayısı : 786)

3. - Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Anayasa Komisyonu Raporu (1/777) (S. Sayısı : 557)

 


I. – TUTANAK ÖZETİ

TBMM Genel Kurulu saat l5.00'te açılarak iki oturum yaptı.

İzmir Milletvekili Rahmi Sezgin, tarım ilaçlarının kullanımına,

Konya Milletvekili Hüseyin Arı, Sosyal Sigortalar Kurumunun tıbbî cihaz alımlarındaki usulsüzlüklere,

İlişkin gündemdışı birer konuşma yaptılar.

Manisa Milletvekili Bülent Arınç'ın, fen-edebiyat fakültesi mezunlarının öğretmenlik haklarına ilişkin gündemdışı konuşmasına, Millî Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu cevap verdi.

Danimarka Holocaust ve Soykırım Etütleri Merkezince Kopenhag'da düzenlenecek olan sözde Ermeni Soykırımı konulu toplantıya TBMM'yi temsilen katılacak milletvekillerine ilişkin Başkanlık tezkeresi ile,

Kayseri Milletvekili Salih Kapusuz ve 20 arkadaşının, trafik kazalarına neden olan unsurların araştırılarak, kazaların önlenmesi ve yargılama sürecinde alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi (10/281) amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi,

Genel Kurulun bilgisine sunuldu; önergenin gündemde yerini alacağı ve Meclis araştırması açılıp açılmaması konusundaki öngörüşmenin, sırası geldiğinde yapılacağı açıklandı.

Antalya Milletvekili Nesrin Ünal'ın (6/1132) esas numaralı sözlü sorusunu geri aldığına ilişkin önergesi okundu; sözlü sorunun geri verildiği bildirildi.

Turizm Bakanı Mustafa Taşar'ın, Almanya'ya,

Devlet Bakanı Reşat Doğru'nun, Türkmenistan'a,

Yaptıkları resmî ziyarete iştirak etmeleri uygun görülen milletvekillerine ilişkin Başbakanlık tezkereleri kabul edildi.

Saadet Partisi Grubu adına Grup Başkanvekilleri Çorum Milletvekili Yasin Hatiboğlu ve Konya Milletvekili Veysel Candan'ın, esnaf ve sanatkârların sorunlarıyla ilgilenmedikleri ve ticarî yaşamlarını devam ettirebilmeleri için gerekli önlemleri almadıklarından işyerlerini kapatmalarına neden oldukları iddiasıyla Başbakan Bülent Ecevit ve Bakanlar Kurulu üyeleri hakkında gensoru açılmasına ilişkin önergesinin (11/27) gündeme alınıp alınmamasına dair görüşmeler tamamlandı; yapılan oylama sonucunda, önergenin gündeme alınmasının kabul edilmediği açıklandı.

Gündemin "Sözlü Sorular" kısmının:

1 inci  sırasında bulunan  (6/1059),

2 nci      "      " (6/1060),

3 üncü    "      " (6/1061),

4 üncü    "      " (6/1062),

5 inci      "     " (6/1063),

6 ncı       "      " (6/1064),

7 nci       "      " (6/1065),

8 inci     "      " (6/1066),

9 uncu    "      " (6/1067),

10 uncu  "      " (6/1068),

11 inci sırasında bulunan (6/1069),

12 nci     "      " (6/1070),

13 üncü  "      " (6/1071),

14 üncü  "      " (6/1072),

15 inci    "      " (6/1076),

16 ncı     "      " (6/1078),

17 nci     "      " (6/1079),

18 inci    "      " (6/1080),

19 uncu  "      " (6/1081),

20 nci     "      " (6/1083),

21 inci    "      " (6/1084),

22 nci     "           "          (6/1085),

23 üncü   "           "         (6/1086),

24 üncü   "           "         (6/1087),

29 uncu   "           "         (6/1092),

30 uncu   "           "         (6/1093),

31 inci    "      "         (6/1094),

32 nci     "      "         (6/1095),

Esas numaralı sözlü sorular, ilgili bakanlar Genel Kurulda hazır bulunmadıklarından ertelendi.

25 inci sırasında bulunan (6/1088) esas numaralı sözlü soruya, Çevre Bakanı Fevzi Aytekin,

26 ncı sırasında bulunan  (6/1089),

27 nci       "      " (6/1090),

28 inci      "      " (6/1091),

33 üncü    "      " (6/1096),

37 nci       "      " (6/1100),

38 inci      "      " (6/1101),

39 uncu    "      " (6/1102),

47 nci       "      " (6/1112),

51 inci      "      " (6/1117),

Esas numaralı sözlü sorulara Devlet Bakanı Edip Safder Gaydalı,

Cevap verdiler.

Karaman Milletvekili Zeki Ünal ve 19 arkadaşının, köylerin sorunlarının araştırılarak köy kalkınması ile ilgili alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi (10/16),

Bayburt Milletvekili Suat Pamukçu ve 36 arkadaşının, telefonların yasadışı olarak dinlendiği iddialarının araştırılarak alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi (10/17),

İstanbul Milletvekili Azmi Ateş ve 43 arkadaşının, THK yönetimi hakkındaki iddiaları araştırmak (10/19),

Bartın Milletvekili Cafer Tufan Yazıcıoğlu ve 21 arkadaşının, erozyonun nedenlerinin araştırılarak alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi (10/20),

Sıvas Milletvekili Musa Demirci ve 35 arkadaşının, hayvancılık sektörünün sorunlarının araştırılarak alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi (10/21),

Bursa Milletvekili Faruk Çelik ve 19 arkadaşının, tarım sektörünün sorunlarının araştırılarak alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi (10/22),

İzmir Milletvekili Atilla Mutman ve 24 arkadaşının, Ege kıyılarındaki balık çiftliklerinin neden olduğu zararların araştırılarak alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi (10/25),

Konya Milletvekili Remzi Çetin ve 23 arkadaşının, ilköğretim okullarının içinde bulunduğu sorunların araştırılarak alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi (10/26),

Bursa Milletvekili Faruk Çelik ve 23 arkadaşının, Uluslararası Çok Taraflı Yatırım Anlaşması (MAI)'nın ülkemiz açısından doğabilecek etkilerini araştırmak (10/27),

Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya ve 23 arkadaşının, ülkemizde yaşanan ekonomik krizin nedenlerinin araştırılarak alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi (10/30),

Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya ve 19 arkadaşının, üniversite kurulacak illerin tespiti ve bu konuda alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi (10/31),

Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya ve 19 arkadaşının, Erzincan İlinin ekonomik, sosyal, kültürel ve kentsel sorunlarının araştırılarak alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi (10/32),

Amacıyla birer Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergelerinin,

Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya ve 20 arkadaşının, üniversite kurulacak illerde aranacak kriterler (8/1) konusunda genel görüşme açılmasına ilişkin önergesinin,

Görüşmelerinin, ilgili bakanlar Genel Kurulda hazır bulunmadığından, bir kereye mahsus ertelendiği açıklandı.

8 Mayıs 2002 Çarşamba günü saat 15.00'te toplanmak üzere, birleşime 18.50'de son verildi.

Kamer Genç

Başkanvekili

                                Cahit Savaş Yazıcı                                                   Şadan Şimşek

                                        İstanbul                                                                  Edirne

                                      Kâtip Üye                                                            Kâtip Üye

 


                                                                          No. :136

II. - GELEN KÂĞITLAR

8.5.2002 ÇARŞAMBA

Raporlar

1. - Sınıraşan Örgütlü Suçlara Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesinin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/968) (S. Sayısı : 857) (Dağıtma tarihi : 8.5.2002) (GÜNDEME)

2. - Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Romanya Sosyalist Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Ankara'da 2 Mayıs 1966 Tarihinde İmzalanan Sivil Hava Ulaştırma Anlaşmasına Ek Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/967) (S. Sayısı : 859) (Dağıtma tarihi : 8.5.2002) (GÜNDEME)

3.-  Sayıştay'da Boş Bulunan Birinci Başkanlığa 832 Sayılı Sayıştay Kanununun 5 ve Ek 8 inci Maddeleri Hükümlerine Göre Yapılacak Seçime Dair Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi ve Sayıştay Başkan ve Üyeleri Ön Seçim Geçici Komisyonu Raporu (3/865) (S. Sayısı : 860) (Dağıtma tarihi : 8.5.2002) (GÜNDEME)

 


BİRİNCİ OTURUM

Açılma Saati : 15.00

8 Mayıs 2002 Çarşamba

BAŞKAN : Başkanvekili Kamer GENÇ

KÂTİP ÜYELER: Cahit Savaş YAZICI (İstanbul), Melda BAYER (Ankara)

BAŞKAN- Türkiye Büyük Millet Meclisinin 97 nci Birleşimini açıyorum.

VEYSEL CANDAN (Konya)- Sayın Başkan, toplantı yetersayısının aranılmasını istiyorum.

III. - Y O K L A M A

BAŞKAN- Sayın Grup Başkanvekili arkadaşımızın talebi üzerine, elektronik cihazla yoklama yapılacaktır.

Yoklama için 5 dakikalık süre vereceğim; bu süre içinde, sayın milletvekillerinin, Genel Kurul salonunda olduklarını elektronik cihaza girmek suretiyle belirtmelerini, elektronik cihaza giremedikleri takdirde, Divandaki teknik elemanlardan yardım istemelerini ve bu halde de sisteme giremedikleri takdirde, Divana pusula göndermelerini rica ediyorum; pusula gönderen arkadaşların da Genel Kurul salonundan ayrılmamasını diliyorum.

Yoklama işlemini başlatıyorum.

(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, toplantı yetersayımız yoktur.

Evet, ne kadar ara verelim, grup başkanvekilleri?

Nasıl olsa, iktidar partisi...

VEYSEL CANDAN (Konya) - 5 dakika verelim, 5 dakikada toplanırlar.

BAŞKAN - Niye 5 dakika verelim, bir saate kadar yetkim var...

VEYSEL CANDAN (Konya) - Sayın Başkan, hükümet çok hızlı çalışıyor, 5 dakikada toplanırlar.

BAŞKAN - Bakın, arkadaşlar, ben, şöyle diyorum: İktidar partisidir, sorumluluk onlara ait, onlar arkadaşlarını getirecekler, biz de Meclisin çalıştırılmasından yanayız; dolayısıyla, iktidar grubu ne kadar istiyorsa...

AYDIN TÜMEN (Ankara) - 15 dakika Başkanım...

BAŞKAN - 15 dakika mı?..

NİHAT GÖKBULUT (Kırıkkale) - 15 dakika...

BAŞKAN - Peki, birleşime 20 dakika ara veriyorum.

Kapanma Saati : 15.07

 


İKİNCİ OTURUM

Açılma Saati : 15.27

BAŞKAN : Başkanvekili Kamer GENÇ

KÂTİP ÜYELER : Cahit Savaş YAZICI (İstanbul), Melda BAYER (Ankara)

BAŞKAN- Türkiye Büyük Millet Meclisinin 97 nci Birleşiminin İkinci Oturumunu açıyorum.

Sayın milletvekilleri, Birinci Oturumda yapılan yoklamada toplantı yetersayısı yoktu; bu nedenle birleşime ara vermiştik.

III. - Y O K L A M A

BAŞKAN - Şimdi, yeniden, elektronik cihazla yoklama yapacağım.

Yoklama için 5 dakikalık süre vereceğim; bu süre içerisinde, sayın milletvekillerinin, Genel Kurul salonunda olduklarını elektronik cihaza girmek suretiyle belirtmelerini, elektronik cihaza giremedikleri takdirde, Divandaki teknik elemanlardan yardım istemelerini ve bu halde de sisteme giremedikleri takdirde, Divana pusula göndermelerini rica ediyorum; pusula gönderen arkadaşların da Genel Kurul salonundan ayrılmamasını diliyorum.

Yoklama işlemini başlatıyorum.

(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, toplantı yetersayımız vardır; çalışmalarımıza başlıyoruz.

Gündeme geçmeden önce üç arkadaşımıza gündemdışı söz vereceğim.

Gündemdışı birinci söz, Trafik Haftası nedeniyle ve geçen yıl Türkiye Büyük Millet Meclisinin kabul ettiği Trafik Araştırması Komisyonu raporunun ve önerilerinin bakanlıklarımız dahil hiçbir kurumca dikkate alınmaması üzerine gündemdışı söz isteyen İstanbul Milletvekili Sayın Ahmet Tan'a verilmiştir.

Buyurun Sayın Tan. (DSP sıralarından alkışlar)

Süreniz 5 dakikadır.

IV. - BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) GÜNDEMDIŞI KONUŞMALAR

1. - İstanbul Milletvekili Ahmet Tan'ın, Trafik Haftası ve geçen yıl Türkiye Büyük Millet Meclisinin kabul ettiği Trafik Araştırma Komisyonu raporunun ve önerilerinin bakanlıklar dahil hiçbir kurumda dikkate alınmadığına ilişkin gündemdışı konuşması

AHMET TAN (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Trafik Haftası nedeniyle huzurunuzdayım; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Başkana da özel teşekkürlerimi, sizler adına, Trafik Haftası adına sunmak istiyorum; bendenizin son anda yaptığı müracaatı işleme koyup, bu haftayla ilgili görüşlerimizin Büyük Millet Meclisinde tutanaklara geçirilmesi bakımından.

Değerli arkadaşlar, Trafik Haftası içindeyiz. Biz, genellikle, haftaları kutluyoruz; ancak, Trafik Haftasının kutlanacak bir tarafı olmadığını, buradan sizlere ifade etmek istiyorum. Dün Ankara'da ortaya çıkan elim bir kaza, Trafik Haftasının kutlamayla değil, yasla geçirilmesi gerektiğini bir kere daha ortaya koyuyor.

Trafik, bu ülkenin bir numaralı can güvenliği sorunu olduğunu göstermeye devam ediyor. Deprem deyince kalbimiz hop oturup hop kalkıyor. İstanbul'da ve diğer vilayetlerimizde, deprem korkusundan insanlarımız gece rahat uyuyamıyorlar; ama, 17 Ağustos 1999 depreminden bu yana geçen süre içinde, depremde ölen yurttaşlarımızdan daha fazlası    -toplam olarak- yollarda ölmüştür. Biz, demek ki, sadece toplu ölümlere dikkat çekebiliyoruz. Oysaki, her gün ortaya çıkan trafik kazaları dolayısıyla, toplam ölümler bizleri etkilemez hale geldi.

Sayın Başkanın da ifade ettiği gibi, burada, Büyük Millet Meclisindeki bütün partilerimizle birlikte bir komisyon oluşturduk ve bu komisyon bir rapor hazırladı. Bu rapor, topluma, bir sosyal mukavele çağrısıydı; devlet dışındaki bütün kesimlere... Devlet, tabiî, başta Büyük Millet Meclisi olmak üzere, kendine düşen görevleri sıraladı; ancak, üniversitelerimiz, belediyelerimiz, sivil örgütlerimiz, hiçbiri, o günden bu yana, ortaya koyduğumuz bu önerilerle ilgili en ufak bir hareket ortaya koymadılar.

Dünkü kazayla ilgili olarak ve Trafik Haftasıyla ilgili olarak bugün gazetelerde yer alan bir haberi sizlerle paylaşmak istiyorum. Afyon Valisi, trafikte yılın şoförünü seçtiğimiz gibi, trafik kurallarına uymayanlar için de yılın ayısı ödülü verilmesini önermiş. Tabiî ki, devletin valisi ve Cumhurbaşkanını temsil etmesi bakımından, Sayın Valinin önerisini dikkate almak gerekiyor; ancak, yılın ayısını seçmek gerektiği zaman, herhalde, karayollarından taşacağı için, Orman Bakanımızın da devreye girmesi ve ağaçlandırma yaptırıp, bu ödülü alacakların ormanlara doğru yola çıkarılması gerekmektedir. Sayın Bakanın da tesadüfen burada olması, belki, Sayın Valinin bu konudaki temennisi, gazetelerin birinci sayfalarında yer alan bu yılın ayılarının Orman Bakanlığına tevdi edilmesini gerektiriyor; çünkü, karayollarında o kadar çoğaldılar ki, dün, bunlardan bir tanesi, Ulus'ta, halk otobüsü yokuş aşağı vaziyette hareket halindeyken, direksiyonunu muavinine devrederken 4 yurttaşımızın ölümüne sebep oldu. Burada, güvenli araçların; ama, ondan da önemlisi, güven veren sürücülerin gerektiği bir kere daha ortaya çıktı.

Biz, araç muayenelerinde, yine, komisyonumuzun ortaya koyduğu raporda, son derece primitif durumdayız. Milyonlarca aracı, sadece birkaç tane muayene istasyonuyla, fennî bakımdan, teknik bakımdan yeterli mi, değil mi diye kontrol ediyoruz; ama, ondan daha önemlisi, Türkiye'de taşımacılığın yüzde 90'ından fazlası ağır vasıtalarla yapıldığı halde, yolcu otobüsleriyle yapıldığı halde, bu otobüs sürücülerinin hiçbirisinin ruhsal muayenesi yapılmamaktadır.

Yine, Büyük Millet Meclisi komisyonumuz, ağır vasıta şoförlerinin, özellikle kamyon, otobüs kullananların ruh sağlıklarının beş yılda bir muayeneden geçirilmesini istedi, bu konuda tavsiyelerde bulundu; çünkü, ehliyetnamelerin, maalesef, hukuk diploması gibi, bir defa alınıp, ömür boyu hükmü devam ediyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Tan, lütfen, 1 dakika içerisinde toparlar mısınız.

AHMET TAN (Devamla) - Tamam efendim.

Oysaki, ağır vasıta şoförleri, yaptıkları iş gereği, büyük gerginlik altında çalıştıkları için, zaman içinde, psikolojik, ruhsal bozukluklarla malul hale gelebiliyorlar. Dünkü kaza da bunun işaretiydi.

Bu tür kazalarda da -hukukçu arkadaşlarımız da biliyorlar- 10 tane insanımız ölse bile, en fazla üç ay, beş ay hapis cezası verilebiliyor.

Buradaki yürek burkucu, sizinle paylaşmaktan üzüntü duyacağım konu, gündemimize her gün korkuyla bakıyor olmam. Bizim hazırladığımız, yine, birçok partiden arkadaşımızın da destek verdiği Trafik Yasasıyla ilgili değişiklik önerimiz, bir gün 15 inci sırada, bir gün 20 nci sırada, bir gün 9 uncu sırada... Bugün kaçıncı sırada olduğuna, konuşma yapacağım için, moralim bozulmasın diye bakmadım; ama, bu kanunun çıkarılması şarttır; çünkü, delilik ile tedbirsizliğin bir araya gelip çok sayıda insanımızın ölmesine yol açan bu tür olaylarda, taksirli suçun, artık, yasalarımıza girmesi gerekiyor. Sonu ölümle bitebilecek bu tür deliliklerin önlenmesi için, Büyük Millet Meclisimizin, bu kanunu bir an önce görüşmeye başlaması gerekiyor.

Ayrıca, 8 ayrı bakanlığa bölünmüş olan trafik konusunun da, sayın bakanlarımızca, mevcut bürokratik yapının dışında, hızlı bir çalışma grubu oluşturma mekanizmasıyla, bir harekât planı hazırlayıp, yeni turizm sezonunda ehemmiyetle ele alınması gerekiyor; çünkü, Türkiye, turizm ülkesi. Yollarımız, artık, sadece bize ait değil. 12 milyon yabancı konuk geliyor bu ülkeye. Bunların tabutlarını geri göndermemiz son derece ayıp ve

insanlık dışı bir olay olacak ve ayrıca, turizmden beklediğimiz yararı sağlayamayacağız. Aksine, yabancı konuklarımızın, burada, trafik kazasında ölmeleri, Türkiye için kara leke olacak. Türkiye yolları, artık, sadece bizim kendi konumuz olmaktan çıkmıştır. Bu konuda, tabiî, söylenecek çok şey var; ama, asıl söylenecek şeyi, Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak sizler, gündemde bekleyen kanunun çıkarılmasıyla söylemiş olacaksınız.

Bana bu konuşma imkânını veren Sayın Başkana tekrar teşekkür ediyorum, sizlere de saygılar sunuyorum; sağ olun. (Alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Tan.

Biz de, gerçekten, dünkü trafik kazasında hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyoruz, yaralılara da acil şifalar diliyoruz.

Sayın Gözlükaya, buyurun efendim.

MEHMET GÖZLÜKAYA (Denizli) - Sayın Başkan, Sayın Tan, gayet güzel şeyler söyledi, katılıyorum. Yalnız, orada dedi ki "Bu Meclis, bu trafik yasasını çıkarsın.  Meclis çıkaracak; ama, partileri...

BAŞKAN - Efendim, hükümete hitap etti.

MEHMET GÖZLÜKAYA (Denizli) - ... komuta zinciri içerisinde bulunduran liderler karar versin, hükümet karar versin. Her gün bu yasayı görüşmek için geliyoruz; ama, yine görüşemeyeceğiz. O bakımdan, hükümet bir karara varsın.

Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN - Çok acil bir sorun olduğunu, Sayın Tan belirtiyor. Zaten, herkes de bunun üzerinde hemfikir.

Buyurun Sayın Kapusuz.

SALİH KAPUSUZ (Kayseri) - Sayın Başkan, Sayın Tan'ın konuşmalarına katılıyorum. Arkadaşımızın da söylediği gibi, Grup Başkanvekili arkadaşlarımızın hepsi burada. Hakikaten, hepimizi ilgilendiren, hatta, bizim dışımızdaki insanları da ilgilendiren temel bir ihtiyaç konusunda duyarlığa davet ediyoruz. Bu yasa gelsin, desteklerimizle çıksın. Bu, Meclisin yapacağı görevler arasında çok önemli bir görevdir.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN - Tabiî, Türkiye'nin birinci sorunu olduğunu kabul ediyorum. Mesela, bugün, turistlerin bir trafik kazasında ölmesinin Türkiye için çok büyük aleyhte propaganda olduğunu herkes de biliyor.

Efendim, sayın hükümetimizden, bu konuda, herhangi bir fikir beyan edecek sayın bakanımız var mı? Herhalde, hükümetimiz, trafik konusuna hiç...

Sayın hükümet, gündemdışı konuşmaya cevap verecek misiniz?

ORMAN BAKANI İ. NAMİ ÇAĞAN (İstanbul) - Hayır efendim.

BAŞKAN - Vermiyorsunuz. Zaten, hükümetimizin trafikle pek ilgilendiği yok.

MEHMET EMREHAN HALICI (Konya) - Sayın Başkan, o zaman, sen bir şeyler söyle.

ORMAN BAKANI İ. NAMİ ÇAĞAN (İstanbul) - Sayın Başkan, Sayın Ahmet Tan, hükümet partilerinden birinin üyesidir, hükümetin görüşlerine tercüman olmuştur. (DSP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Peki, o zaman, hükümet de atakta bulunsun efendim; hemen kanunu getirin, çıkaralım.

ALİ ÇOŞKUN (İstanbul) - Sayın Başkan, ormanda trafik yok.

BAŞKAN- Efendim, ikinci gündemdışı söz, ülke yönetimi ve idarede denetimin önemi konusunda gündemdışı söz isteyen Ankara Milletvekili Sayın M. Zeki Çelik'e verilmiştir.

Buyurun Sayın Çelik.

Süreniz 5 dakikadır efendim.

2. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, ülke yönetimi ve idarede şeffaflığın ve denetimin önemine ilişkin gündemdışı konuşması

MEHMET ZEKİ ÇELİK (Ankara)- Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Türkiye'nin önündeki en önemli, birinci tehdidin, bize göre, yolsuzluklar olduğunu ve bunun da bütün sistemi tehdit ettiğini ifade etmek istiyorum. Tabiî, bunun gerçek nedeni, ülkenin tüm kurumlarının şeffaf olmamasından kaynaklanmaktadır. İşler şeffaf olmadığı zaman da keyfîlikler ortaya çıkmaktadır.

Bir ülkenin şeffaflığı, denetim mekanizmalarının işlerliğiyle doğru orantılıdır. Denetim mekanizmasının başındaki en büyük güç de Türkiye Büyük Millet Meclisidir; çünkü, Anayasa, Büyük Millet Meclisine iki görev vermiştir; birisi yasa yapma, diğeri de denetim görevi.

Değerli arkadaşlar, bir taraftan, üst kurullara söz geçiremediğini söyleyebilen bir Başbakan, diğer taraftan , Meclis denetim komisyonlarına "bize hesap mı soruyorsunuz" diyebilen bürokratlarla karşı karşıyayız ve diğer taraftan da, Anayasanın kendilerine verdiği denetim görevini yapmak için sordukları sorulara cevap alamayan bizim gibi milletvekilleri ve kendilerine tevdi edilen soruları ilgili bakanlara gönderdiği için, kendisine gelen yazılara "takdir yetkimiz yok" diyerek işin içinden çıkmaya çalışan Meclis Başkanlığı.

Bakın değerli arkadaşlar, dosyamda bir yığın soru önergesi ve bunlara verilmiş cevaplar var. Son ekonomik kriz sebebiyle ortaya çıkan durumdan, bu paralar kimin cebine gitmiştir, ne olmuştur diye sorduğumuz zaman, maalesef, bize verilen cevap şudur: "Bankalar Kanununun 22 nci maddesinin yedinci fıkrasına göre bunlar gizli bilgi mahiyetindedir, bunları size veremeyiz." Arkasından da, bu kurumlarda görev alanların görevleriyle ilgili bilgi vermeleri ve bu konuda yaptıkları çalışmalardan dolayı ceza alacakları şeklinde... Ama, bakıyorsunuz ki, bu kurumlardan ayrılmış üst bürokratların hepsinin, holdinglerin en tepe noktalarında görev yaptıkları ve kanunların açıklarından, maalesef, bu devletin bütün imkânlarını, o holdinglerin, o kuruluşların lehine çevirdikleri.

KİT Komisyonu Başkanımız, bizlerin zorlamasıyla, bankalara bir -sağ olsun- yazı yazdılar; kredi alan müesseselerin kimler olduğu, ortaklarının kimlerden müteşekkil olduğu ve bu kredilerin ödenebilirlik şartlarının neler olduğu diye. Denetime gittiğimiz zaman, "bunlar gizli bilgi mahiyetindedir; biz bunları sizlere vermeyiz" diyorlar.

Peki, biz o zaman neyi denetleyeceğiz?! Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu Meclis adına denetim görevi yapıyor; milletvekillerine, "hayır, biz size bilgi vermeyiz" diyorlar. Yani, bunun, mutlaka Meclis tarafından çözülmesi ve bu konunun ortadan kaldırılması lazım.

U-2 casus uçaklarının Türkiye toprakları üzerinde uçmalarına ne zaman izin verilmiştir diye soruyoruz. Sayın Bakan cevap veriyor; diyor ki: "Bunlar gizlidir, gizlilik derecelidir; onun için sizlere cevap veremeyiz." Tank sorusunu soruyoruz: "Gizlidir, gizlilik mahiyeti vardır; cevap veremeyiz." Arkasından, son beş yıl itibariyle kamu ve özel bankalardan, hangi gazete ve televizyon kuruluşlarına ne kadar kredi verilmiştir, bunların miktarları nedir, kim almıştır diye soruyoruz; aynı cevapla karşı karşıyayız: "Bunlar da gizli bilgi mahiyetindedir, bunları biz size veremeyiz."

Peki, Promosyon Yasasıyla ödemeleri gereken paraları ödemeyen hangi kuruluşlardır, hangi gazete ve televizyonlardır... Rakamları veriyorlar, 5 trilyon vesaire... Peki, geçmiş yıllar itibariyle tahsil ettiniz mi diye sorduğumuzda, "vallahi, biz bilmeyiz, defterdarlıklara sorun, onlar bilirler" diyorlar. Yani, burada, devletin bütün müesseseleri eğer devamlılık esasına göre çalışıyorlarsa, mutlaka, bizleri bu konuda bilgilendirmeleri ve eksik bilgileri toplayıp, bizleri de bu manada aydınlatmaları lazım; ama, değil.

Bakın, Dışişleri Bakanı İsmail Cem'e 12 tane soru sormuşum; işte beş yılda kaç tane büyükelçinin yeri değişmiş, niye değiştirilmiş veya konsolosun, vesaire... 12 tane soru... Görüyorsunuz, iki satır cevap vermiş. Bu, Meclise ve bizlere karşı saygısızlıktır değerli arkadaşlar. Denetim görevi böyle yapılmaz ve bunu yapanlar hakkında da Başkanımıza yazı yazıyoruz; diyorlar ki: "Vallahi, bizim bu konuda size yapabileceğimiz bir şey yok; çünkü, yazılı soru önergelerine verilmiş olan cevaplarda ne varsa, biz size bunu aktarırız, gerisine de karışamayız." Yani, şimdi, o zaman biz hangisini denetleyeceğiz, bilmiyorum.

Sayın Mirzaoğlu'na bir soru yöneltmişiz; TSE Başkanlığı cevap vermiş. Diyor ki: "Bağlı kurumlardan bilgi istiyorsunuz; biz ilgili kurum olduğumuz için size bilgi vermeyiz." İyi vallahi! O zaman, herkes kendisine göre bir bahane uydursun, ondan sonrada bunların cevabını vermesin.

Hükümet camilerde "vergilerinizi ödeyin" diye hutbe okutuyor; çıkıp bunun büyük bir ayıp olduğunu, laikliğe karşı olduğunu yazıyoruz; diyorlar ki, "siz, burada şahsî konuşuyorsunuz; bu soru önergenizi geri alın." Peki, bunu sormayalım da neyi soralım arkadaşlar! Yani, işinize geldiği zaman Diyanet İşleri Başkanlığının başörtüsüyle ilgili vermiş olduğu kararları hiç dikkate almıyorsunuz...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Çelik, lütfen, toparlar mısınız efendim.

MEHMET ZEKİ ÇELİK (Devamla) - Bitiriyorum.

Diyanet İşleri Başkanlığının o görüşünü dikkate almıyorsunuz; ama, vergiyle ilgili "vergi vermezseniz günahkâr olursunuz, iyi Müslüman olmazsınız" gibi birtakım şeylerle karşı karşıya kalıyoruz.

Ayrıca, bilgi gizleme noktasında da, maalesef, bizi aldattıklarını söyleyeceğim; yani, kusura bakmayın. Son beş yılda KİT'lere ne kadar  müteahhit veya taşeron işçisi alınmıştır diyoruz; Bakan Recep Önal cevap veriyor "almadık" diyor; ama, ilgili KİT'ler "biz aldık" diye, bize yazılı cevap veriyorlar. Yani, burada bir eksiklik ve noksanlık var.

Ankara'yla ilgili sorular soruyoruz, çok global cevaplar alıyoruz ve maalesef, bu noktada da yeteri kadar bilgilendirilmediğimizi görüyoruz. Ben, Ankara'nın bütün ilçeleriyle ilgili Köy Hizmetlerinden, Tarım Bakanlığından, şuradan buradan bilgiler istiyorum; global, yuvarlak cevaplar vermek suretiyle işi geçiştirmeye çalışıyorlar. Peki, biz nereden bilgileneceğiz, bu bilgilere nereden sahip olacağız?! Eğer, Meclis olarak, milletvekili olarak bu bilgilere sahip olamıyorsak!.. Bu konuda yetersizliğimiz ortada...

Sayın Başkan, müsaadenizle, son bir konuyu arz edeceğim. Bu son günlerde, geçici işçilerin kadroya alınmasıyla ilgili bir çalışma var. Geçen gün, demiryolu işçilerinden -ki, Türkiye'nin birçok kuruluşunda çalışan buna benzer geçici işçiler var- oniki ay çalışanları kadroya alıyorsunuz; ama, yedi ay, sekiz ay, beş ay, üç ay çalışanları almıyorsunuz. Bunlar şu anda mağdur ve perişan durumda; hatta, bu insanlar 2001 yılında sigortalı hizmetten istifade edemesinler diye 120 gün dahi çalıştırılmadılar ve şu anda perişan vaziyetteler, aileleriyle beraber Demiryolu Sendikasının salonlarında sürünmekteler. Hükümetimizin de bu noktada -mademki, kadro veriyor- oniki ay veya üç ay, beş ay çalışan diye ayırt etmeden kadro vermesini talep ediyorum. Niçin: Çünkü, sorduk, dedik ki: Ne kadar memur almışsınız? Sadece 2001 yılında alınan memur sayısı 97 415. Demek ki, çok memur alıyorsunuz. O halde, bunları da alma imkânınız var. "Devleti küçültüyoruz" gibi birtakım şeylerle de, hakikaten, doğru beyanlarda bulunulmadığını da hep beraber müşahede etmekteyiz.

Başkana, bana, bu konuda imkân verdiği için teşekkür ediyor, hepinize saygılar sunuyorum. (SP ve AK Parti sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Çelik.

Efendim, herhalde, bu konuda da gündemdışı konuşmaya cevap verecek sayın hükümet mensubu yok Genel Kurul salonunda.

SALİH KAPUSUZ (Kayseri) - Hükümet yok Sayın Başkan.

ASLAN POLAT (Erzurum) - Sayın Başkan, hükümet nerede?

BAŞKAN - Canım, hükümete yazılı veya sözlü bir soru sorun bakalım, "neredesin!.."

SALİH KAPUSUZ (Kayseri) - Mecliste bile yok Sayın Başkan.

ASLAN POLAT (Erzurum) - Sadece RTÜK yasası görüşülürken mi buraya gelinecek? Sadece RTÜK için mi buraya gelinir?

NİHAT GÖKBULUT (Kırıkkale) - Hükümet milletin maşerî vicdanında.

BAŞKAN - Gerçekten de arkadaşların dile getirdikleri, mesela orman işletmelerinde çalışan geçici işçiler var, Devlet Demir Yollarında... Bugün, hayli kalabalık bir grup gelmişti. Çok zor durumdalar. Bu insanların sorunlarının çözülmesi noktasında, milletvekillerinin buraya getirdikleri konuların cevaplandırılması lazım ki, vatandaşın da bu konuda bir düşüncesi olsun "hükümet bu sorunumuzu çözer" veya "çözmez" diye.

YAHYA AKMAN (Şanlıurfa) - Bilgi de vermiyorlar.

SALİH KAPUSUZ (Kayseri) - Sayın Başkan buraya gelmiyorlarsa istifa etsinler.

BAŞKAN - Neyse efendim... Herkesin sorunu kendisinindir.

NİHAT GÖKBULUT (Kırıkkale) - Sayın Başkan, hükümet yerine görevini yaptı.

İBRAHİM HALİL ORAL (Bitlis) - Onların iktidarında geçici işçi yok muydu?!.

SALİH KAPUSUZ (Kayseri) - Meclise gelemeyen bir hükümet istifa  etsin. Ayıp yahu!..

BAŞKAN - Efendim, üçüncü gündemdışı söz, halen Rusya Federasyonunda yurtlarından ayrı yaşayan ve bulundukları bölgeyi terk etmeleri yönünde baskı altında olan Ahıska Türklerinin acil sorunlarını dile getirmek üzere, Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Sağlam'a verilmiştir.

Buyurun Sayın Sağlam. (DYP sıralarından alkışlar)

Süreniz 5 dakika efendim.

3. - Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Sağlam'ın, yurtlarından ayrı yaşayan ve bulundukları bölgeyi terk etmeleri yönünde baskı altında olan Rusya Federasyonundaki Ahıska Türklerinin acil sorunlarına ve alınması gereken tedbirlere ilişkin gündemdışı konuşması

MEHMET SAĞLAM (Kahramanmaraş) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Rusya Federasyonunun Karadeniz kıyısındaki Grasnodar Bölgesinde yaşayan Ahıska Türklerinin çok acil olan durumlarıyla ilgili, huzurunuzda, bilgi vermek üzere bulunuyorum. Yüce Meclisi saygıyla selamlarım.

1944 yılında, Türkiye'nin kuzeydoğusunda ve kuzeybatısında bulunan Türkler, özellikle, İkinci Dünya Savaşında Almanlara yardım ettikleri ya da güvenlik bahaneleriyle Ortaasya'ya sürgün edildiler. Ahıska Türkleri de bunların arasında...

Bugün, Sovyetlerde, aşağı yukarı, 350 000 civarında Ahıska Türkü var. Bunların büyük bir kısmı Ortaasya ülkelerinde, 50 000 - 60 000 kadarı da Rusya Federasyonunda yaşıyor. Bunların büyük bir kısmı, 1956'dan sonra, tekrar topraklarına dönme hakkını elde etti; ama, 1944'teki sürgünden beri, Ahıska Türkleri bu hakkı bir türlü elde edemediler. Özellikle bunların bugünkü Gürcistan sınırı içerisinde kalan Ahıska Bölgesine geri dönme istekleri bir türlü kabul edilemedi. Bugün de, kendilerini Grasnodar'a yerleştirmiş olan Rusya'nın merkezî idaresi, Grasnodar Bölgesindeki mahallî hükümeti, bu yıl, 27 Martta aldığı bir kararla "üç ay zarfında bu toprakları terk edin" diyorlar bu adamlara tekrar. Grasnodar'da yaşayan aşağı yukarı 15 000 civarında Ahıska Türkleri, bugün nüfusa kayıtlı değildirler, vatandaşlıkları yoktur, satın aldıkları toprakların tapusunu bile alamıyorlar; üstelik, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri vatandaşlıkları da geçersizdir, Rusya Federasyonu vatandaşlıkları da yoktur.

Değerli milletvekilleri, yani, düşünün ki, anayasa ve kanunların himayesi dışında, çalışma hakkı, oy hakkı, eğitim hakkı olmayan, emekliliği, nikahı, doğumu, kimliği olmayan 15 000 Türk, bu şekilde, 21 inci Yüzyılda yaşamaya mahkûm ediliyor ve dünya da seyrediyor, biz de seyrediyoruz. Şimdi, en son darbeden sonra "burayı da terk edin" diyorlar. Gidecek yerleri yoktur. Bu şartlarda bile yaşamaları mümkün olabilenler, yaşayabilenler -hiç olmazsa- diyorlar ki: "Peki, ne yapacağız biz?" Şimdi baskılar altındalar, insanlıkdışı şartlar içinde yaşıyorlar; bugün de bir çözüm yok.

Şimdi, Ahıska Bölgesi, Gürcistan hudutları içerisinde. Gürcistan Hükümeti, 1999 yılında Avrupa Konseyine üye olurken, Ahıskalıların problemlerini çözeceğini, iki yıl içinde bir kanun çıkaracağını, üç yıl içinde yerleşime başlayacağını ve oniki yılda da bu yerleşimi tamamlayacağını Avrupa Konseyine taahhüt etmiş; ama, bugüne kadar herhangi bir çalışma yoktur. Diyor ki: "Orada yer yok, Ermeniler karşı çıkıyor, vesaire." Halbuki, Ahıskalıların ana yurtları olan Ahıska'da, bunlar için yer var; ama, müsaade etmiyor ve Avrupa Konseyine yapmış olduğu bu taahhüdünü yerine getirmiyor.

Şimdi, Sovyet Rusya veya bugünkü Rusya Federasyonu da, yerel yönetime "siz, bu insanları neden tekrar sürgüne tabi tutacaksınız; neden üç ay içerisinde bunlar bu toprakları terk etmek zorundadırlar" demiyor. Avrupa Konseyi üyesi olan Rusya, büyük ve ciddî bir devlet olan Rusya, en azından, bunlara, 1989'dan evvel diğer göç edenlere olduğu gibi, Rusya vatandaşlığı kimliğini verebilir ve Grasnodar yerel yönetiminin bunlara yaptığı insanlıkdışı muameleyi ortadan kaldırabilir; bu güce sahiptir. Rusya da susuyor ve bizim hükümetimiz de, büyükelçilik kanalıyla veya Avrupa Konseyi kanalıyla bazı teşebbüslerde bulunuyorsa da sonuç alınmıyor. Bugün, 15 000 insan, büyük bir sıkıntı içindedir; hiçbir şekilde insan haklarını kullanamaz durumdadırlar; kanun himayesinden mahrumdurlar ve mutlaka, acilen, bir şey yapılması gerekmektedir.

Şimdi, birinci alternatif olarak, Avrupa Konseyi kararlarının Gürcistan'a uygulanması söylenebilir. Gürcistan bizim komşumuzdur, dostumuzdur, hatta, stratejik müttefikimizdir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Sağlam, toparlar mısınız lütfen.

MEHMET SAĞLAM (Devamla) - İkincisi, Rusya'nın özellikle Rusya Federasyonunun yerel yönetim üzerinde baskı kurarak, bunlara Rusya vatandaşlığının verilmesi, hiç olmazsa, özlük haklarının -insan haklarını kullanma bakımından- kimliklerinin, doğumlarının, ölümlerinin kaydedilmesi suretiyle yaşamaları sağlanabilir. Tabiî ki, esas olan, anayurtları Ahıska'ya dönmeleridir.

Bir üçüncü alternatif: Bizim, bir kanunumuz var, daha önce çıkarılmış; Ahıska Türkleri ve diğerleriyle ilgili; 3835 sayılı Kanun. Bunların bir kısmı, en azından çok zaruret halinde olanlar Türkiye'ye getirilebilir. Zaruret halinde olanlar, altı üstü 14 000 insandır. Bu, en son düşünülmesi gereken bir olay; ama, olay, o kadar acil ve ciddîdir ki, mutlaka, bu alternatiflerin üçü birden denenmeli ve kendilerine Türk diyen ve Türkiye Türkçesiyle konuşan bu insanlara, Türkiye, mutlaka kucak açmak zorundadır, anayurtlarına gitmesi için elinden geleni yapmak zorundadır ve Sovyet Rusya'ya, bugünkü Rusya Federasyonuna, en azından, oradaki insanlıkdışı baskının kaldırılması yönündeki teşebbüslerini yoğunlaştırmak zorundadır. Durum acildir ve mutlaka, hükümetimizin bir şey yapması gerekmektedir. Hükümetten, bu konuda elinden geleni yapmasını bekliyoruz.

Yüce Meclise saygılar sunuyorum. (DYP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Sağlam.

Efendim, bu konuda da, herhalde, gündemdışı konuşmaya cevap verecek Sayın Bakan yok.

Böylece, gündemdışı konuşmalar tamamlanmıştır.

Sayın milletvekilleri, Başbakanlığın, İçtüzüğün 75 inci maddesine göre verilmiş bir tezkeresi vardır; okutuyorum:

B) TEZKERELER VE ÖNERGELER

1. - Türkiye Cumhuriyeti ve Hollanda Krallığı Arasında Uluslararası Karayolu Taşımacılığı Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısının geri istendiğine dair Başbakanlık tezkeresi (3/1066)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İLGİ: 1/8/2001 tarihli ve B.02.0.KKG.0.10/101-318/3685 sayılı yazımız.

İlgi yazımızda Başkanlığınıza sunulan Türkiye Cumhuriyeti ve Hollanda Krallığı Arasında Uluslararası Karayolu Taşımacılığı Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısının İçtüzüğün 75 inci maddesine göre geri gönderilmesini arz ederim.

                                  Bülent Ecevit

                                         Başbakan

BAŞKAN - Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm ve Dışişleri Komisyonunda bulunan tasarı hükümete geri verilmiştir.

Komisyondan istifa önergesi vardır; okutuyorum:

2. - Denizli Milletvekili Mehmet Gözlükaya'nın, (9/5) esas numaralı Meclis Soruşturması Komisyonu üyeliğinden çekildiğine ilişkin önergesi (4/483)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

(9/5) esas numaralı Millî Eğitim Bakanı Sayın Metin Bostancıoğlu hakkındaki soruşturma komisyonu üyeliğinden istifa ediyorum.

Gereğini arz ederim. Saygılarımla.

                                          Mehmet Gözlükaya

                                            Denizli

BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.

Gündemin "Seçim" kısmına geçiyoruz.

V. - SEÇİMLER

A) KOMİSYONLARA ÜYE SEÇİMİ

1. - (10/18, 23, 79, 212, 244 ve 257) esas numaralı Meclis Araştırması Komisyonu üyeliklerine seçim

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, medyanın sorunlarının araştırılarak alınması gereken tedbirlerin tespit edilmesi amacıyla, Genel Kurulun 16.4.2002 tarihli 87 nci Birleşiminde kurulan (10/18, 23, 79, 212, 244 ve 257) esas numaralı Meclis Araştırması Komisyonu üyeliklerine, siyasî parti gruplarınca gösterilen adayların listesi bastırılıp sayın üyelere dağıtılmıştır.

Şimdi, listeyi okutup oylarınıza sunacağım:

Medyanın sorunlarının araştırılarak alınması gereken tedbirlerin tespit edilmesi amacıyla kurulan (10/18, 23, 79, 212, 244, 257) esas numaralı Meclis Araştırması Komisyonu üyelikleri aday listesi:

Demokratik Sol Parti:

Gaffar Yakın                                 (Afyon)

Mustafa Vural                                 (Antalya)

Necdet Saruhan                                 (İstanbul)

Milliyetçi Hareket Partisi:

İrfan Keleş                                 (Çankırı)

Nazif Okumuş                                 (İstanbul)

Yusuf Kırkpınar                                (İzmir)

Doğru Yol Partisi :

Saffet Arıkan Bedük                                (Ankara)

Erdoğan Sezgin                                (Samsun)

Anavatan Partisi :

Aydın A.Ayaydın                                 (İstanbul)

Şamil Ayrım                                 (İstanbul)

Adalet ve Kalkınma Partisi :

Tevhit Karakaya                                (Erzincan)

Avni Doğan                                 (Kahramanmaraş

Saadet Partisi:

Süleyman Metin Kalkan                                 (Hatay)

BAŞKAN -  Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Meclis Araştırma Komisyonuna seçilmiş bulunan sayın üyelerin 8.5.2002 Çarşamba günü saat 17.00'de ana bina, zemin kat, PTT karşısındaki Meclis Araştırma Komisyonları Toplantı Salonunda toplanarak başkan, başkanvekili, sözcü ve kâtip seçimi yapmalarını rica ediyorum.

Komisyon toplantı yer ve saati, ayrıca, ilan tahtasına da asılmıştır.

Sayın milletvekilleri, alınan karar gereğince, sözlü sorular bugün görüşülmeyecek.

Gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmına geçiyoruz.

Önce yarım kalan işlerden başlıyoruz.

VI. - KANUN TASARI VE TEKLİFLERİYLE KOMİSYONLARDAN

GELEN DİĞER İŞLER

1. - İzmir Milletvekili Rıfat Serdaroğlu'nun; İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı'nın; Amasya Milletvekili Ahmet İyimaya'nın; Ankara Milletvekili Yıldırım Akbulut'un; Şırnak Milletvekili Mehmet Salih Yıldırım'ın; Gaziantep Milletvekili Ali Ilıksoy, Konya Milletvekili Ömer İzgi ve Ankara Milletvekili Nejat Arseven'in; İstanbul Milletvekili Ziya Aktaş ve 42 Arkadaşının;  Zonguldak Milletvekili Hasan Gemici'nin ve İzmir Milletvekili Işılay Saygın'ın; Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünde Değişiklik Yapılmasına Dair İçtüzük Teklifleri ve Anayasa Komisyonu Raporu (2/94, 2/232, 2/286, 2/307, 2/310, 2/311, 2/325, 2/442, 2/449) (S. Sayısı : 527)

BAŞKAN - Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünde Değişiklik Yapılmasına Dair İçtüzük Tekliflerinin görüşülmeyen maddeleriyle ilgili komisyon raporu Başkanlığa verilmediğinden, teklifin görüşmelerini erteliyoruz.

Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri ve Personeli Eğitim Merkezleri Kanun Tasarısı ve Adalet ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporlarının görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.

2. - Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri  Personeli Eğitim Merkezleri Kanunu Tasarısı ve Adalet ve Plan ve Bütçe Komisyonları Raporları (1/744) (S. Sayısı : 786)

BAŞKAN - Komisyon ?..Yok.

Ertelenmiştir.

Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Anayasa Komisyonu Raporunun görüşmelerine kaldığımız yerden devam ediyoruz.

3. - Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Anayasa Komisyonu Raporu (1/777) (S. Sayısı : 557) (1)

BAŞKAN - Komisyon ve Hükümet yerlerini almışlardır.

                                           

(1) 557 S. Sayılı Basmayazı 4.4.2002 tarihli 83 üncü Birleşim tutanağına eklidir.

Tasarının 1 inci maddesi üzerindeki görüşmeler tamamlanmıştı.

Şimdi, 1 inci maddeyi oylarınıza sunacağım...

SACİT GÜNBEY (Diyarbakır) - Sayın Başkan, karar yetersayısının aranılmasını istiyoruz.

BAŞKAN - Peki.

Efendim, karar yetersayısı istenmiştir; karar yetersayısı arayacağım.

1 nci maddeyi oylarınıza sunuyorum : Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Efendim, karar yetersayısı yoktur.

SALİH KAPUSUZ (Kayseri) - Sayın Başkan, reddedilmiştir.

BAŞKAN - Karar yetersayısı yok, nasıl reddedildi canım!

Yani, şimdi, sizin 139 sayınız...

VEYSEL CANDAN (Konya) - Karar yetersayısı yok anlamında söyledi.

BAŞKAN - Sayın Candan, neyse...

Siz, reddedildi dediniz de... Şimdi, sizden de 139 arkadaşımız yok; o bakımdan, ne kabulden ne retten 139 olmayınca, oylama muteber değildir biliyorsunuz.

Efendim, kaç dakika ara verelim?

SALİH KAPUSUZ (Kayseri) - Yarım saat...

AYDIN TÜMEN (Ankara) - 10 dakika...

BAŞKAN - Efendim, birleşime 10 dakika ara veriyorum.

Kapanma Saati : 16.01

 


ÜÇÜNCÜ OTURUM

Açılma Saati : 16.10

BAŞKAN : Başkanvekili Kamer GENÇ

KATİP ÜYELER : Şadan ŞİMŞEK (Edirne) , Cahit Savaş YAZICI (İstanbul)

BAŞKAN - Türkiye Büyük Millet Meclisinin 97 nci Birleşiminin Üçüncü Oturumunu açıyorum.

Sayın milletvekilleri, Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının görüşmelerine kaldığımız yerden devam ediyoruz.

VI. - KANUN TASARI VE TEKLİFLERİYLE KOMİSYONLARDAN

GELEN DİĞER İŞLER (Devam)

3. - Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Anayasa Komisyonu Raporu (1/777) (S. Sayısı: 557) (Devam)

BAŞKAN - Komisyon ve Hükümet yerinde.

Tasarının 1 inci maddesinin oylanması sırasında karar yetersayısı istenmiş ve yapılan oylamada karar yetersayısı bulunamamıştı.

Şimdi, tasarının 1 inci maddesini yeniden oylarınıza sunacağım.

Oylamayı elektronik cihazla yapacağım.

Oylama için 2 dakikalık süre veriyorum.

Oylama işlemini başlatıyorum.

(Elektronik cihazla oylama yapıldı)

BAŞKAN - Efendim, 1 inci madde kabul edilmiştir.

2 nci maddeyi okutuyorum:

MADDE 2. - 14.7.1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 36 ncı maddesinin "Ortak Hükümler" bölümünün A-12 bendinin (d) alt bendine "ulaştıkları derece ve kademeyi aşmamak" ibaresinden sonra gelmek üzere "ve üst derecelerde boş kadro bulunması" ibaresi eklenmiştir.

BAŞKAN - Madde üzerinde, AK Parti Grubu adına Sayın Osman Aslan ve Saadet Partisi Grubu adına Sayın Turhan Alçelik söz istemişlerdir.

Sayın Aslan, buyurun efendim. (AK Parti sıralarından alkışlar)

Süreniz 5 dakika.

AK PARTİ GRUBU ADINA OSMAN ASLAN (Diyarbakır) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair 557 sıra sayılı Kanun Tasarısının 2 nci maddesi üzerinde, AK Parti Grubu adına söz almış bulunuyorum; bu vesileyle, Yüce Heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Malumunuz olduğu üzere, kanunlar, ülkeye, topluma yarar sağlamak üzere çıkarılan mevzuat düzenlemeleridir. Oysa, 57 nci hükümet, âdeta, topluma zarar vermek için kanun çıkarmakta ve tam bir mevzuat karmaşası yaratmak için olağanüstü bir gayret sarf etmektedir.

Bürokraside iş ve işlemi yapan ve sıralayan, yani, işi yapan, işlemi yorumlayan ve hesaplayan memur küstürülmüş, ülke büyük bir kaosa sürüklenmiştir. 631 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede de öngörülen haklarını alamayan büro memuru, şef, şube müdürü yardımcısı ve şube müdürünün yaptığı iş ve işleme güvenmeyen üst bürokrat imza atmaktan çekinmekte ve dolayısıyla mahkemeler ve denetim birimlerinde olduğu gibi, tüm bürokraside dosyalar dağ gibi yığılmaktadır. Mevzuat kargaşasıyla bürokrasi kilitlenmiş ve dolayısıyla denetim birimleri ile idare mahkemeleri, cumhuriyet tarihinin en büyük iş yoğunluğuyla karşı karşıya kalmaktadır.

Bütün bu söylediklerimi, görüşülmekte olan tasarının 2 nci maddesi çerçevesinde değerlendirecek olursak; bilindiği gibi, 4639 sayılı Yetki Kanununa dayanılarak 13 Temmuz 2001 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan 631 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 3 üncü maddesiyle, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 67 nci maddesinde yer olan "boş" ibaresi kaldırılmış, aynı maddedeki "bir üst derecesine yükseltilebilir" ibaresi de "üst derecelerine yükseltilir" olarak değiştirilmişti.

Bu madde 1.1.2002 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiş olup, yatay kademe ilerlemesi yapan, örneğin 4 üncü derecenin 9 uncu kademesinde bulunanların ve benzer memurların intibakları yapılmıştır. Dikey derece yükselmesi yapamayan pek çok memur bu duruma sevinmişti. Hal böyle iken, yeni tasarıyla, kazanılmış bu hak geri alınmaktadır; şöyle ki: Tasarının 2 nci maddesinde, Devlet Memurları Kanununun 36 ncı maddesinin A-12 bendinin (d) alt bendine "ulaştıkları derece ve kademeyi aşmamak" ibaresinden sonra gelmek üzere "ve üst derecelerde boş kadro bulunması" ibaresi eklenmiştir; yani, 631'le verilen hak geri alınmaktadır. Gerçi, her ne kadar, 3 üncü maddeyle 657 sayılı Kanunun 67 nci maddesinde yapılan değişiklikle konuya bir esneklik getirilmek istenmekte ise de, Bakanlar Kuruluna bu konuda tanınan yetki 2 nci maddeye aykırı kullanılamayacağına göre, 67'deki değişiklik bir hileden öteye gitmemektedir

Buna göre, 631'i uygulayan bütün kurumlar teftiş geçirecektir. Bu tasarı kanunlaşırsa -ki, Anayasanın eşitlik ilkesini ihlal ettiğinden ve Anayasaya aykırı olduğundan- kazanılmış bir hakkın geri alınması için, memurlar, idarî mahkemelerde kuyruğa gireceklerdir.

Kısacası, bu hükümet, ne yaptığını bilememektedir; çıkardığı kanunlarla, bilinmeyen bir çorba tarifi vermekte ve bürokratlara, çık çıkabilirsen işin içinden denilmektedir; denetim birimlerini de, Demokles'in kılıcı gibi tepelerine dikmektedir.

Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; mevcut iktidarın çıkardığı kanunların belirleyici ve önemli özelliklerinden biri de şudur: Kanunun gerekçesini okuyorsunuz, içinizden alkışlamak geliyor, çok süslü ifadelerle çok güzel pembe tablolar çizilmektedir; maddelere geçiyorsunuz, kapkaranlık bir tablo ve 180 derece bir farklılık karşınıza çıkıyor. Örneğin, ele aldığımız söz konusu 2 nci maddenin gerekçesinde "diğer şartları taşımalarına rağmen bir üst derecede boş kadro bulunmaması nedeniyle derece yükselmesi yapamayan memurların kazanılmış hak aylıkları, öğrenim durumları itibariyle yükselebilecekleri dereceyi aşmamak kaydıyla, bulundukları kadroların 'bir üst' derecesine yükseltilebilmektedir..."

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Aslan, 1 dakikada toparlayın efendim, rica ediyorum.

OSMAN ASLAN (Devamla) - "... Bu durum, 'birden fazla' derece yükselmesini hak etmiş olan memurların mağduriyetine neden olmaktadır" deniliyor.

Bundan şunu anlıyoruz; 4 üncü derecenin 9 uncu kademesinde bulunan bir memur, hiçbir sınırlamaya tabi olmaksınız, 9 kademe 3  derece olduğuna göre, 1 inci dereceye yükselecektir.

Dikkat edilirse, bu gerekçe, yukarıda sözünü ettiğimiz 631 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 3 üncü maddesinin gerekçesidir.

Görüldüğü gibi, tasarının 2 nci maddesiyle, memura verilmiş ve kazanılmış bir hakkın geri alınması söz konusudur.

Benzer bir hakkın geri alınması işlemi de, 631 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede yaşanmaktadır. Kararnamenin 11 inci maddesiyle Bakanlar Kuruluna verilen yetki kötüye kullanılmıştır. Maddenin birinci bendini kapsayan yaklaşık 30 000 kamu personeline 250 000 000 ile 450 000 000 lira arasında görev tazminatı verilmiş, yaklaşık 2 000 000 memur mağdur edilmiştir.

BAŞKAN - Sayın Aslan, teşekkür ederim efendim; sağ olun.

OSMAN ASLAN (Devamla) - Bitiyor efendim...

BAŞKAN - Tamam, bitti; 1,5 dakika eksüre verdim efendim, rica ederim.

OSMAN ASLAN (Devamla) - Yüce Heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (AK Parti sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Saadet Partisi Grubu adına Sayın Turhan Alçelik, buyurun efendim...

VEYSEL CANDAN (Konya) - Konuşmayacak Sayın Başkan.

BAŞKAN - Gruplar adına başka söz isteyen?.. Yok.

Bir önerge vardır; okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının 2 nci maddesinin metinden çıkarılmasını ve diğer maddelerin buna göre teselsül ettirilmesini arz ve teklif ederiz.

 

Emrehan Halıcı

İsmail Köse

İbrahim Yaşar Dedelek

 

Konya

Erzurum

Eskişehir

 

Vahit Kayırıcı

Mükerrem Levent

 

 

Çorum

Niğde

 

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu efendim?

ANAYASA KOMİSYONU BAŞKANI TURHAN TAYAN (Bursa) - Ekseriyetimiz olmadığı için takdire bırakıyoruz.

BAŞKAN - Hükümet?..

ORMAN BAKANI İ. NAMİ ÇAĞAN (İstanbul) - Katılıyoruz efendim.

III. - Y O K L A M A

BAŞKAN - Sayın Kapusuz, maddenin oylanması sırasında bir yoklama talebinde bulunmuşsunuz

SALİH KAPUSUZ (Kayseri) - 2 nci maddenin oylanması sırasında...

BAŞKAN - Bu önerge de, maddenin metinden çıkarılması yolunda.

SALİH KAPUSUZ (Kayseri) - Bu önergenin oylanması sırasında istiyoruz.

BAŞKAN - Peki, önergenin oylanması sırasında yoklama talebi vardır.

Şimdi, yoklamayla ilgili önergeyi okutup, yoklama talebinde bulunan arkadaşların burada  bulunup bulunmadıklarını tespit edeceğim.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan yasa tasarısının 2 nci maddesinin oylaması esnasında Genel Kurulda yoklama yapılması hususunu arz ederiz.

Salih Kapusuz?.. Burada.

Hüseyin Çelik?.. Burada.

Nevzat Yalçıntaş?.. Burada.

Ali Coşkun?..  Yoklar.

İSMAİL ÖZGÜN (Balıkesir) - Takabbül ediyorum Sayın Başkan.

BAŞKAN - İsmail Bey takabbül ettiler.

Yahya Akman?.. Burada.

Ali Sezal?.. Burada.

Osman Aslan?.. Burada.

İlyas Arslan?... Burada.

Şükrü Ünal?.. Burada.

Maliki Ejder Arvas?.. Burada.

Dengir Mir Mehmet Fırat?.. Burada.

Zülfükar İzol?.. Burada.

Zeki Ergezen?.. Burada.

Turhan Güven?.. Burada.

Avni Doğan?.. Burada.

Aslan Polat?.. Burada.

Latif Öztek?.. Burada.

Rıza Ulucak?.. Burada.

Ali Oğuz?.. Burada.

Veysel Candan?.. Burada.

20 kişi tamam.

Yoklama için 3 dakikalık süre veriyorum.

Sayın milletvekillerinin, bu 3 dakikalık süre içerisinde, elektronik cihaza girmek suretiyle Genel Kurul salonunda olduklarını bildirmelerini; giremedikleri takdirde Divandan yardım istemelerini; bu halde de giremedikleri takdirde, Divana pusula göndermelerini  rica ediyorum.

Pusula gönderen arkadaşların da Genel Kurul salonundan ayrılmamalarını diliyorum.

MUSTAFA GÜL (Elazığ) - Sayın Başkan, bu cihazların hepsi bozuk.

BAŞKAN - Efendim, teknisyeni gönderiyoruz.

Yoklama işlemini başlatıyorum.

(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, toplantı yetersayısı yoktur.

Sayın grup başkanvekilleri, ne kadar ara verelim efendim?

İSMAİL KÖSE (Erzurum) - 15 dakika Sayın Başkan.

BAŞKAN - Peki efendim.

Birleşime 15 dakika ara veriyorum.

Kapanma Saati : 16.25

DÖRDÜNCÜ OTURUM

Açılma Saati : 16.43

BAŞKAN : Başkanvekili Kamer GENÇ

KÂTİP ÜYELER : Şadan ŞİMŞEK (Edirne), Cahit Savaş YAZICI (İstanbul)

BAŞKAN - Türkiye Büyük Millet Meclisinin 97 nci Birleşiminin Dördüncü Oturumunu açıyorum.

Sayın milletvekilleri, görüşmekte olduğumuz kanun tasarısının 2 nci maddesinin tasarı metninden çıkarılması için verilen bir önergenin oylamasından önce yoklama isteminde bulunulmuştu. Yapılan yoklamada toplantı yetersayısı bulunamadığından, birleşime 15 dakika ara vermiştim.

III. - Y O K L A M A

BAŞKAN - Şimdi, yeniden yoklama yapacağım.

Yoklama için 3 dakikalık süre vereceğim; bu süre içerisinde, sayın milletvekillerinin, elektronik cihaza girmek suretiyle Genel Kurul salonunda olduklarını belirtmelerini; elektronik cihaza giremedikleri takdirde, Divandaki teknik elemanlardan yardım istemelerini; bu halde de sisteme giremedikleri takdirde, yoklama pusulalarını Divana göndermelerini ve yoklama pusulası gönderen arkadaşlarımın da Genel Kurul salonundan ayrılmamasını rica ediyorum.

Yoklama işlemini başlatıyorum.

(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, yapılan ikinci yoklamada da toplantı yetersayısı bulunamamıştır.

Aslında, Bakanlar Kurulunun 38 bakanı var; gelseler Meclisi çalıştırırlar. Şimdi, basın diyor, Kamer Genç, Meclisi... (DSP sıralarından "Doğru" sesleri) Ne demek efendim; Mecliste düşüncelerimizi söylüyoruz. Şu Bakanlar Kurulu üyeleri gelse Meclis çalışır.

İBRAHİM YAŞAR DEDELEK (Eskişehir) - Sayın Başkan, Sayın Bakan burada.

BAŞKAN - Ben, aslında, iktidar gruplarının yerinde olsam bu bakanları değiştiririm, Meclise gelen Bakanlar Kurulunu getiririm buraya. O bakımdan, şuraya 20 arkadaşımız gelse...Maalesef... Neyse yani, biz de üzülüyoruz, sanki, Kamer Genç, Meclisi özel olarak çalıştırmıyor düşüncesi içinde; ama, siz geldiniz de biz çalıştırmadık mı arkadaşlar?!.

SALİH KAPUSUZ (Kayseri) - Doğru Başkanım, doğru!

BAŞKAN - Değerli milletvekilleri, yalnız, iktidar grup başkanvekillerine şunu sormam lazım: Sayın Aydın Tümen, bundan önce, saat 20.00'den sonra yapılan toplantılarda, gündüz bu saatlerde üst üste yapılan iki yoklamada toplantı yetersayısı bulunmadığı takdirde, biz birleşimi kapatmıyorduk ve saat 20.00'de toplanmak üzere ara veriyorduk. Eğer, iktidar grup başkanvekilleri bu şekildeki uygulamayı devam ettirmek istiyorlarsa, ben, birleşime, saat 20.00'de toplanmak üzere ara verebilirim.

SALİH KAPUSUZ (Kayseri) - Sayın Başkan, yanlış bir uygulama.

BAŞKAN - Efendim, biz bundan önce hep böyle yapıyorduk.

YASİN HATİBOĞLU (Çorum) - Efendim, yanlış...

SALİH KAPUSUZ (Kayseri) - Sayın Başkan, müsaade eder misiniz.

BAŞKAN - Efendim, bunun müsaadesi yok. Uygulamalarımız böyle.(SP, AK Parti ve DYP sıralarından gürültüler)

YASİN HATİBOĞLU (Çorum) - Yanlış, Sayın Başkan!..

SALİH KAPUSUZ (Kayseri) - Sayın Başkan, böyle şey...

NEVZAT ERCAN (Sakarya) - Sayın Başkan...

BAŞKAN - Sayın Ercan, bundan önce...

NEVZAT ERCAN (Sakarya) - Müsaade eder misiniz...

YASİN HATİBOĞLU (Çorum) - Grup önerisinde bölme yok!

BAŞKAN - Hayır... Ben yine de düşüncelerinizi alayım efendim.

YASİN HATİBOĞLU (Çorum) - Bölme yok efendim. Saat 15.00 ile 23.00 saatleri arasında...

BAŞKAN - Anladım; yani, saat 19.00 ile 20.00 arasında  yemek arası vardı, bunda yok; ama...

Sayın Ercan, ben yine de sorayım...

NEVZAT ERCAN (Sakarya) - Sayın Başkanım, 8 Mayıs 2002 Çarşamba ve 9 Mayıs 2002 Perşembe günleri Genel Kurulun 15.00-23.00 saatleri arasında çalışması...

BAŞKAN - Efendim, ben de aynısını söylüyorum Sayın Ercan; ama, arkadaşlarımız, eğer, biz saat 20.00'de yeterli çoğunluğu sağlarız derlerse...

NEVZAT ERCAN (Sakarya) - Yanlış efendim... Olur mu öyle şey?!

BAŞKAN - Bizim amacımız Meclisi çalıştırmak.

SALİH KAPUSUZ (Kayseri) - Sayın Başkan, müsaade eder misiniz... Bir şey söylemek istiyorum.

BAŞKAN - Buyurun.

SALİH KAPUSUZ (Kayseri) - İki kez üst üste toplantı yetersayısı yoksa, birleşimin kapatılacağı İçtüzük hükmündendir. Yanlış uygulamaları esas gösteremeyiz.

BAŞKAN - Efendim, ben onu biliyorum; biliyorum da, daha önce böyle 14.00'te veya 15.00'te başlayıp da 23.00'e, 24.00'e kadar çalışma olunca, birleşimi, saat 20.00'de tekrar açıyorduk; ama, bakıyorum iktidar partileri de bu konuda ısrarlı değil, onlar da toplanmayacağı konusunda ciddî bir şey içinde.

YUSUF KIRKPINAR (İzmir) - Sen kendi kendine yorum yapıyorsun.

AYDIN TÜMEN (Ankara) - Muhalefet istemiyor.

HALİL ÇALIK (Kocaeli) - Biz istiyoruz da muhalefet istemiyor.

BAŞKAN - Efendim, muhalefet istemiyor, siz de istemiyorsunuz canım, Allah Allah...

HALİL ÇALIK (Kocaeli) - Biz istiyoruz.

BAŞKAN - Toplantı yetersayısı bulunmadığından, kanun tasarı ve tekliflerini sırasıyla görüşmek için, 9 Mayıs 2002 Perşembe günü saat 15.00'te toplanmak üzere, birleşimi kapatıyorum.

Kapanma Saati : 16.51

Türkiye Büyük Millet Meclisi Resmi internet Sitesi
© 2009 T.B.M.M.