Yazılı ve Sözlü Sorular Araştırma Komisyonları Soruşturma Komisyonları
                                                                      Son Tutanak Tutanak Sorgu Tutanak Metinleri Gizli Oturum Tutanakları
                                                                                                                                            Uluslararası Komisyonlar Dostluk Grupları
                                                                                      Genel Sekreterlik Mevzuat Telefon Rehberi Etik Komisyon Duyurular

DÖNEM : 21        YASAMA YILI : 4

 

 

 

T. B. M. M.

TUTANAK DERGİSİ

 

CİLT : 93

 

91 inci Birleşim

24 . 4 . 2002 Çarşamba

 

 

İ Ç İ N D E K İ L E R

  I. - GEÇEN TUTANAK ÖZETİ

 II. - GELEN KÂĞITLAR

III. - YOKLAMALAR

IV. - BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) GÜNDEMDIŞI KONUŞMALAR

1.- Erzurum Milletvekili Lütfü Esengün'ün, Erzurum'daki kamuya ait bölge müdürlüklerinin başka illere kaydırılmasına ilişkin gündemdışı konuşması

2.- Ankara Milletvekili Esvet Özdoğu'nun, okulöncesi eğitimin önemi ve bu konuda alınması gereken tedbirlere ilişkin gündemdışı konuşması ve Millî Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu'nun cevabı

3.- Iğdır Milletvekili Abbas Bozyel'in, tarihî gerçekler ışığında Ermenilerin sözde soykırım iddialarına ilişkin gündemdışı konuşması

B) TEZKERELER VE ÖNERGELER

1.- Stockholm Uluslararası Forumunca Stockholm'de düzenlenecek olan "Gerçek Adalet ve Barışma" konulu konferansa, İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı'nın katılmasının uygun bulunduğuna ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/1053)

2.- Ölüm cezasına hükümlü Adem Kepeneklioğlu, Mehmet Hakan Canpolat ve Turhan Tarakçı haklarındaki dava dosyalarının geri verilmesine ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/1054)

3.- Siirt Milletvekili Takiddin Yarayan'ın, Çevre Komisyonu üyeliğinden çekildiğine ilişkin önergesi (4/478)

4.- Mardin Milletvekili  Veysi Şahin'in (6/1695) numaralı sözlü sorusunu geri aldığına ilişkin önergesi (4/479)

5.- Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı A. Mesut Yılmaz'ın, Brüksel'de düzenlenen Avrupa Birliği Konvansiyonu Toplantısına katılmak üzere bir heyetle birlikte Belçika'ya yaptığı resmî ziyarete katılan milletvekillerine ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/1055)

6.- Ulaştırma Bakanı Oktay Vural'ın, temas ve görüşmelerde bulunmak üzere Çin Halk Cumhuriyetine yaptığı resmî ziyarete katılan milletvekiline ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/1056)

C) GENSORU, GENEL GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI VE MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGELERİ

1.- Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt ve 25 arkadaşının, 19 Mayıs Üniversitesi ve rektörü hakkındaki bazı iddiaların araştırılması amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/276)

2.- Elazığ Milletvekili Latif Öztek ve 20 arkadaşının, Türk tarımının ve çiftçisinin sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/277)

V.- SEÇİMLER

A) KOMİSYONLARDA AÇIK BULUNAN ÜYELİKLERE SEÇİM

1.- Çevre Komisyonunda açık bulunan üyeliğe seçim

VI.- SORULAR VE CEVAPLAR

A) Sözlü Sorular ve CevaplarI

1.- Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, personel atamalarına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/996)

2.- Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, personel atamalarına ilişkin Kültür Bakanından sözlü soru önergesi (6/1000)

3.- Manisa Milletvekili Mehmet Necati Çetinkaya'nın yolsuzluklara karşı alınacak tedbirlere ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi ve Devlet Bakanı Recep Önal'ın cevabı (6/1024)

4.- Diyarbakır Milletvekili Nurettin Atik'in, ticarî sır kavramına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi ve Devlet Bakanı Recep Önal'ın cevabı (6/1031)

5.- Tunceli Milletvekili Kamer Genç'in, Bayındırlık ve İskân Bakanlığında başlatılan soruşturmaya ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi ve Devlet Bakanı Recep Önal'ın cevabı (6/1571)

6.- Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, TESEV'in yaptığı bir anketin sonucunda çıkan rüşvet iddialarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi ve Devlet Bakanı Recep Önal'ın cevabı (6/1734)

7.- Eskişehir Milletvekili Mehmet Sadri Yıldırım'ın, Devlet İşçi Sınavı sonuçlarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi ve Devlet Bakanı Recep Önal'ın cevabı (6/1742)

8.- Eskişehir Milletvekili Mehmet Sadri Yıldırım'ın, Devlet Memurluğu Sınavı sonuçlarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi ve Devlet Bakanı Recep Önal'ın cevabı (6/1743)

9.- Bursa Milletvekili Ahmet Sünnetçioğlu'nun, sağlık memuru yetiştirme programı ile ilgili çalışmalara ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/1037)

10.-  Adıyaman Milletvekili Mahmut Göksu'nun, özelleştirme kapsamındaki kurumlarda yapılan tayinlere ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi ve yazılı soruya çevrilmesi nedeniyle konuşması (6/1042)

11.- Adıyaman Milletvekili Mahmut Göksu'nun, Adıyaman ve bazı ilçelerindeki sağlık ünitesi projelerine ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi ve yazılı soruya çevrilmesi nedeniyle konuşması (6/1043)

12.- Adıyaman Milletvekili Mahmut Göksu'nun, Adıyaman'daki cami, imam ve müezzin sayısına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından sözlü soru önergesi (6/1046) 

13.- Adıyaman Milletvekili Mahmut Göksu'nun, Adıyaman'da yürütülen projelere ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/1047)

14.- Adıyaman Milletvekili Mahmut Göksu'nun, Adıyaman'da yürütülen projelere ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/1048)

15.- Adıyaman Milletvekili Mahmut Göksu'nun, Adıyaman'da yürütülen projelere ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/1049)

16.- Adıyaman Milletvekili Mahmut Göksu'nun, Adıyaman'da yürütülen projelere ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesi (6/1056)

17.- Adıyaman Milletvekili Mahmut Göksu'nun, Adıyaman ve bazı ilçelerindeki sanayi sitelerine yönelik çalışmalara ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesi (6/1057)

18.- Adıyaman Milletvekili Mahmut Göksu'nun, Adıyaman'ın öğretmen sorununa ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/1058)

B) YazIlI Sorular ve CevaplarI

1.- Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır'ın, Meclis araştırması komisyonları raporlarının yürütmede değerlendirilmesine ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı Recep Önal'ın cevabı (7/6251)

2.- Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, kamu yatırımlarının illere göre tahsisine ve Samsun İline ek ödenek gönderilip gönderilmeyeceğine ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli'nin cevabı (7/6253)

3.- Aksaray Milletvekili Ramazan Toprak'ın, AB üyesi ülkelerde ölüm cezasına ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı A.Mesut Yılmaz'ın cevabı (7/6266)

4.- Trabzon Milletvekili Ali Naci Tuncer'in, Batum tren yoluna ilişkin Başbakandan sorusu ve Ulaştırma Bakanı Oktay Vural'ın cevabı (7/6275)

5.- Konya Milletvekili Lütfi Yalman'ın, Bayındırbank ve sahibi hakkındaki usulsüzlük iddialarına ilişkin sorusu ve Orman Bakanı ve Devlet Bakanı Vekili Nami Çağan'ın cevabı (7/6341)

6.- Kayseri Milletvekili Sevgi Esen'in, SSK prim artışlarına ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan'ın cevabı (7/6520)

7.- Erzurum Milletvekili Aslan Polat'ın, bazı demiryolu projelerine ilişkin sorusu ve Ulaştırma Bakanı Oktay Vural'ın cevabı (7/6528)

8.- Karaman Milletvekili Zeki Ünal'ın;

Fosfat üretimi ve ithalatı ile Mazdağı tesislerine,

Eti Holding ve bor madeni ile ilgili iddialara,

İlişkin soruları ve Devlet Bakanı Şükrü Sina Gürel'in cevabı (7/6590,6591)

9.- Karabük Milletvekili Mustafa Eren'in, Karabük'ün, bazı ilçelerindeki Ziraat ve Halk Bankaları şubelerinin kapatılıp kapatılmayacağına ilişkin Başbakandan sorusu ve Orman Bakanı ve Devlet Bakanı Vekili Nami Çağan'ın cevabı (7/6611)

10.- Nevşehir Milletvekili Mehmet Elkatmış'ın, Nevşehir devlet hastanesi inşaatına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Osman Durmuş'un cevabı (7/6635)

11.- Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır'ın, bazı gıda maddelerinin açıkta satışıyla ilgili düzenlemeye ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Osman Durmuş'un cevabı (7/6645)

12.- Adıyaman Milletvekili Mahmut Göksu'nun, İmam Hatip Liselerindeki başörtüsü yasağı uygulamalarına ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı A.Mesut Yılmaz'ın cevabı (7/6650)

13.- Adıyaman Milletvekili Mahmut Göksu'nun, basında yer alan türbanla ilgili bir demecine ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu'nun cevabı (7/6652)

14.- Ankara Milletvekili M.Zeki Çelik'in, Ankara ve ilçelerindeki sağlık birimleri, sağlık personeli ve sağlık hizmetlerine ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Osman Durmuş'un cevabı (7/6730)

15.- Niğde Milletvekili Doğan Baran'ın, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün "TAKBİS" Projesi ihalesiyle ilgili iddialara ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Şuayip Üşenmez'in cevabı (7/6736)

16.- Aksaray Milletvekili Ramazan Toprak'ın, kamudaki istihdam fazlalığına ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı Recep Önal'ın cevabı (7/6766)

17.- Şanlıurfa Milletvekili Dengir Mir Mehmet Fırat'ın, Köy Hizmetleri Malatya Bölge Müdürlüğünün envanterindeki araçlara ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Mustafa Yılmaz'ın cevabı (7/6811)

18.- Kayseri Milletvekili Sadık Yakut'un, gümrüklerde ele geçirilen kaçak mallara ve hakkında adli işlem yapılan personele ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Mehmet Keçeciler'in cevabı (7/6816)

19.- Şanlıurfa Milletvekili Mustafa Niyazi Yanmaz'ın, Ceyhan Nehrinden termik santrale su alımının ekolojik denge üzerindeki etkilerine ilişkin sorusu ve Çevre Bakanı Fevzi Aytekin'in cevabı (7/6831)

20.- Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, YÖK ve Millî Eğitim Bakanlığının uygulamalarına ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı A.Mesut Yılmaz'ın cevabı (7/6875)

VII.- GENSORU, GENEL GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI VE MECLİS ARAŞTIRMASI

A) Öngörüşmeler

1.- Konya Milletvekili Mehmet Emrehan Halıcı ve 167 arkadaşının, Türkiye Bilişim Stratejileri ve e-Türkiye konusunda genel görüşme açılmasına ilişkin önergesi (8/28)

VIII.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİYLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER

1.- İzmir Milletvekili Rifat Serdaroğlu'nun; İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı'nın; Amasya Milletvekili Ahmet İyimaya'nın; Ankara Milletvekili Yıldırım Akbulut'un; Şırnak Milletvekili Mehmet Salih Yıldırım'ın; Gaziantep Milletvekili Ali Ilıksoy, Konya Milletvekili Ömer İzgi ve Ankara Milletvekili Nejat Arseven'in; İstanbul Milletvekili Ziya Aktaş ve 42 Arkadaşının;  Zonguldak Milletvekili Hasan Gemici'nin ve İzmir Milletvekili Işılay Saygın'ın; Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünde Değişiklik Yapılmasına Dair İçtüzük Teklifleri ve Anayasa Komisyonu Raporu (2/94, 2/232, 2/286, 2/307, 2/310, 2/311, 2/325, 2/442, 2/449) (S. Sayısı : 527)

2.- Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri  Personeli Eğitim Merkezleri Kanunu Tasarısı ve Adalet ve Plan ve Bütçe Komisyonları raporları (1/744) (S. Sayısı : 786)

3.- Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Anayasa Komisyonu Raporu (1/777) (S. Sayısı : 557)


I. - GEÇEN TUTANAK ÖZETİ

TBMM Genel Kurulu Saat 14.00'te açılarak iki oturum yaptı.

İstiklâl Marşı söylendi.

Genel Kurulun 11.4.2002 tarihli 86 ncı Birleşiminde alınan karar uyarınca, Türkiye Büyük Millet Meclisinin kuruluşunun 82 nci yıldönümünün ve Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramının kutlanması, günün önem ve anlamının belirtilmesi amacıyla:

TBMM Başkanı Ömer İzgi'nin sunuş konuşmasından sonra;

DSP Genel Başkanı ve Meclis Grubu Başkanı Bülent Ecevit,

MHP Genel Başkanı ve Meclis Grubu Başkanı Devlet Bahçeli,

DYP Genel Başkanı ve Meclis Grubu Başkanı Tansu Çiller,

ANAP Genel Başkanı ve Meclis Grubu Başkanı A.Mesut Yılmaz,

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Meclis Grubu Başkanı Bülent Arınç,

SP Genel Başkanı ve Meclis Grubu Başkanı Mehmet Recai Kutan,

TDP Genel Başkanı Sema Tutar Pişkinsüt,

Birer konuşma yaptılar.

24 Nisan 2002 Çarşamba günü saat 15.00'te toplanmak üzere, birleşime 15.48'de son verildi.

 

 

 

Ömer İzgi

 

 

 

Başkan

 

 

Sebahattin Karakelle

 

Melda Bayer

 

Erzincan

 

Ankara

 

Kâtip Üye

 

Kâtip Üye

 


  No. : 126

II. - GELEN KÂĞITLAR

24.4.2002 ÇARŞAMBA

Sözlü Soru Önergeleri

1.- Bursa Milletvekili Ahmet Sünnetçioğlu'nun, Bursa-İnegöl İlçesinde heyelandan zarar gören köylerin durumuna ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü soru önergesi (6/1815) (Başkanlığa geliş tarihi : 18.4.2002)

2.- Bursa Milletvekili Ahmet Sünnetçioğlu'nun, heyelandan zarar gören Bursa-Ankara karayolunun onarımına ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü soru önergesi (6/1816) (Başkanlığa geliş tarihi : 18.4.2002)

3.- Bursa Milletvekili Ahmet Sünnetçioğlu'nun, Bursa-İnegöl İlçesine bağlı Kaymaz ve Sülüklüköy'de yoğun cevherleşme olduğu iddiasına ilişkin Devlet Bakanından (Edip Safder Gaydalı) sözlü soru önergesi (6/1817) (Başkanlığa geliş tarihi : 18.4.2002)

4.- Bursa Milletvekili Ahmet Sünnetçioğlu'nun, Bursa-İnegöl İlçesindeki Çitli Deresi köprüsünün ne zaman onarılacağına ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü soru önergesi (6/1818) (Başkanlığa geliş tarihi : 18.4.2002)

Yazılı Soru Önergeleri

1.- Afyon Milletvekili İsmet Attila'nın, Danıştayca iptal edilen, tabiî afetlerden zarar gören belediyelere yardım yapılması ile ilgili Bakanlar Kurulu Kararına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/7042) (Başkanlığa geliş tarihi : 18.4.2002)

2.- Balıkesir Milletvekili İlyas Yılmazyıldız'ın, kapatılması düşünülen bölge müdürlüklerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/7043) (Başkanlığa geliş tarihi : 18.4.2002)

3.- Antalya Milletvekili Mehmet Baysarı'nın, İller Bankasından belediyelere yapılan ödeme-lere ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/7044) (Başkanlığa geliş tarihi : 18.4.2002)

4.- Antalya Milletvekili Mehmet Baysarı'nın, orman arazilerinin devir, tahsis ve satışına yöne-lik çalışma olup olmadığına ilişkin Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/7045) (Başkanlığa geliş tarihi : 18.4.2002)

5.- İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı'nın, Rusya Federasyonu ve Gürcistan'ın Ahıska Türklerine yönelik politikalarına ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/7046) (Başkanlığa geliş tarihi : 18.4.2002)

6.- İstanbul Milletvekili Nazire Karakuş'un, İstanbul Boğazı köprülerinin geçiş ücretlerinin kaldırılıp kaldırılmayacağına ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/7047) (Başkanlığa geliş tarihi : 18.4.2002)

7.- İstanbul Milletvekili Emre Kocaoğlu'nun, İstanbul'daki köprü ve viyadüklerin depreme karşı güçlendirilmesinde kullanılacak krediye ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/7048) (Başkanlığa geliş tarihi : 18.4.2002)

8.- Çankırı Milletvekili Hüseyin Karagöz'ün, Çankırı'daki köylerin içme suyu sorununa ve Saraycık grup içme suyu projesine ilişkin Devlet Bakanından (Mustafa Yılmaz) yazılı soru önergesi (7/7049) (Başkanlığa geliş tarihi : 18.4.2002)

9.- Çankırı Milletvekili Hüseyin Karagöz'ün, Yapraklı-Tosya yol çalışması ile Çankırı'daki sulama kanalı ve arazi toplulaştırılması projelerine ilişkin Devlet Bakanından (Mustafa Yılmaz) yazılı soru önergesi (7/7050) (Başkanlığa geliş tarihi : 18.4.2002)

10.- Konya Milletvekili Veysel Candan'ın, SSK'daki bazı yolsuzluk iddialarına ve çeşitli ihalelere ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/7051) (Başkanlığa geliş tarihi : 18.4.2002)

11.- Konya Milletvekili Lütfi Yalman'ın, emekli bir orgeneral hakkındaki bazı iddialara ilişkin Millî Savunma Bakanından yazılı soru önergesi (7/7052) (Başkanlığa geliş tarihi : 18.4.2002)

12.- Ankara Milletvekili Cemil Çiçek'in, doğalgazın araçlarda kullanılıp kullanılmayacağına ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/7053) (Başkanlığa geliş tarihi : 18.4.2002)

13.- Ankara Milletvekili Cemil Çiçek'in, ticari ve özel araçların sigorta bedelleri arasındaki farka ilişkin Devlet Bakanından (Kemal Derviş) yazılı soru önergesi (7/7054) (Başkanlığa geliş tarihi : 18.4.2002)

Meclis Araştırması Önergeleri

1.- Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt ve 25 arkadaşının, 19 Mayıs Üniversitesi ve Rektörü hakkındaki bazı iddiaların araştırılması amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/276) (Başkanlığa geliş tarihi : 11.4.2002)

2.- Elazığ Milletvekili Latif Öztek ve 20 arkadaşının, Türk tarımının ve çiftçisinin sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/277) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.4.2002)


BİRİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 15.00

24 Nisan 2002 Çarşamba

BAŞKAN : Başkanvekili Ali ILIKSOY

KÂTİP ÜYELER: Sebahattin KARAKELLE (Erzincan), Burhan ORHAN (Bursa)

BAŞKAN - Türkiye Büyük Millet Meclisinin 91 inci Birleşimini açıyorum.

Toplantı yetersayımız vardır, görüşmelere geçiyoruz.

Bu arada, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramının, ülkemize, bütün yurttaşlarımıza hayırlı olmasını diliyorum.

Gündeme geçmeden önce, üç arkadaşıma gündemdışı söz vereceğim.

Gündemdışı ilk söz, kamuya ait kurum ve kuruluşların Erzurum'dan kaldırılan bölge müdürlükleri konusunda söz isteminde bulunan Erzurum Milletvekili Sayın Lütfü Esengün'e aittir.

Buyurun Sayın Esengün.

Süreniz 5 dakika.

IV. - BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) GÜNDEMDIŞI KONUŞMALAR

1. - Erzurum Milletvekili Lütfü Esengün’ün, Erzurum’daki kamuya ait bölge müdürlüklerinin başka illere kaydırılmasına ilişkin gündemdışı konuşması

LÜTFÜ ESENGÜN (Erzurum) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Bugün, Erzurum'la ilgili bir konuyu Meclisin gündemine taşımak istiyorum ve bütün milletvekillerimizin, siyasî partilerimizin, özellikle de iktidar partilerimizin bu konuda desteğini talep ediyorum.

Değerli arkadaşlar, Erzurum, Türkiye'nin, geçmişte, sosyal, siyasal ve ekonomik yönden ilk ona giren illerinden biriydi; bir bölge merkeziydi; her yönüyle de güçlü bir iliydi; ama, özellikle son yirmi yılda, 12 Eylülden sonra meydana gelen gelişmelerde uygulanan politikalarla, maalesef, geriledi, zayıfladı, küçüldü; bugün, ellinci, altmışıncı sıralarda söz edilen bir il haline geldi maalesef.

Kamu yatırımları gederek azaldı. Özelleştirme adı altında geçmişte kamu adına yapılan bütün yatırımlar heder edildi. Bir çimento fabrikamız vardı, mahallî sermayenin bir araya gelerek, el ele vererek kurduğu bir şirket sayesinde, çimento fabrikamızı, Fransızlara veya bir başkasına satılmaktan kurtardık. Ben, o konuda, müteşebbis arkadaşlarımı yine de bu kürsüden tebrik ediyorum aradan yıllar geçmiş olmasına rağmen.

Şimdi, daha başka endişeler var; çünkü, bir fabrikası var kamunun, şeker fabrikası. Şeker Kanununda yapılan değişiklikten sonra, şimdi korkulan odur ki, zaman içerisinde, bu şeker fabrikasının da kapısına kilit vurulur.

Değerli arkadaşlar, özel sektör Erzurum'da yatırım yapmıyor maalesef. Yabancı sermayenin adından bahsetmek zaten doğru değil. Yabancı sermaye olmadığı gibi, yerli sermayenin de, maalesef, Erzurum'da bir yatırımı yok. Ne Koç'un ne Sabancı'nın ne de bir başkasının Erzurum'da bir dikili taşına, bir tüten bacasına rastlamak mümkün.

Mahallî yatırımcılar da yaptıkları yatarımdan, maalesef, pişman durumdalar. Ağır vergi yükleri, ağır iklim şartları, primler vesaireler sonucu, onlar da ya çalışamıyorlar ya çok az kapasiteyle hayatlarını sürdürmeye devam ediyorlar. Dolayısıyla, Erzurum bu haldeyken, öte yandan, krizin bütün şiddetiyle devam ettiği bu günlerde, kamuya ait bölge müdürlüklerinin Erzurum'dan taşınması gündemde.

Bakınız, Erzurum Sanayi ve Ticaret Odası Başkanının çektiği faksta aynen ifade ediliyor: Petrol Ofisi Bölge Müdürlüğü, Gümrük Tasfiye Bölge Müdürlüğü, Ziraî Aletler Bölge Müdürlüğü, SSK Teftiş Kurulu, Ziraat Bankası Bölge Müdürlüğü, Halk Bankası Bölge Müdürlüğü, Maden Tetkik Arama Bölge Müdürlüğü, Kalkınma Bankası Şube Müdürlüğü, Şekerbank Şube Müdürlüğü; kimisi kapanmış, kimisi başka bir ile kaydırılmıştır. Bugünlerde ise, Emekli Sandığı Bölge Müdürlüğünün kapatılması gündemde, Hıfzıssıhha Müdürlüğünün kapatılması gündemde.

Bakınız, bir mahallî gazetenin dile getirdiği "Aman Dikkat Sıra DİE'de" yani, Devlet İstatistik Enstitüsünde. Daha ne var; banka şubeleri, PTT şubeleri, hepsi, maalesef birer birer kapanıyor ve mahallî teşkilatların, sivil toplum örgütlerinin bizden istekleri şudur: "Giden gitmiştir; ama, hiç olmazsa bundan sonrasına sahip olun, bundan sonra Erzurum daha da fazla mahrumiyete maruz kalmasın, kapananlar kapanmış, gidenler gitmiştir, bundan sonra kapatılması veya başka bir ile kaydırılması düşünülen kuruluşlara sahip çıkılmasını bekliyoruz.

Erzurum veya başka illerde kapatılacak bölge müdürlükleriyle ilgili 5 Nisan tarihli Resmî Gazetede Bakanlar Kurulu kararı yayımlandı. Bu karara göre çeşitli illerde çeşitli kuruluşların tam 122 bölge teşkilatı hem de 5 Mayıs tarihine kadar kapatılacak ve kararda şu var: "Bu karar kapsamında bulunan kamu kurum ve kuruluşları hangi bölge müdürlüklerinin veya başmüdürlüklerin kapatılacağına, kaldırılacağına dair tekliflerini 1 Mayıs 2002 tarihine kadar bakanlığımıza bildirsinler." Biz umut ediyoruz ki, şu önümüzdeki üç beş gün içerisinde, Erzurum'da hiçbir bölge müdürlüğünün kapatılması yönünde bir karar alınmaz. Bu mağduriyete Erzurum müstahak değildir.

Bakınız, gidin, bugün, kış bitmiştir, köylerin yolu çamurdan, heyelandan maalesef kapalıdır. Valilerimize müracaat edildiğinde -bu sadece Erzurum'un değil genelde bütün doğunun, güneydoğunun şu andaki durumudur- Köy Hizmetlerinde yakıt parası olmadığı için, mazot parası olmadığı için mevcut makine parkından dahi istifade edilememektedir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Esengün, 1 dakika içinde toparlayın.

Buyurun efendim.

LÜTFÜ ESENGÜN (Devamla) - Şu anda çiftçi, köylü gerçekten zor durumdadır, perişan haldedir; ama, sadece yolunu açmak için, gönderilecek greyderde mazot olmadığı için, çalışma yapılamamaktadır. Geçenlerde, 5 Mart 2002 tarihinde Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölge toplantısında alınan fevkalade önemli kararlar var. Hükümete hitaben yazılmış sonuç bildirgesi, bütün milletvekili arkadaşlarımıza, en azından bölge milletvekillerine, inanıyorum ki, intikal etmiştir. 17 kalem halinde, doğuda ve güneydoğuda alınması gereken tedbirleri, bölgenin ticaret ve sanayi odaları başkanları tespit ettiler, hükümete intikal ettirdiler. Hepsi birbirinden önemli, hepsi birbirinden öncelikle hayata geçirilmesi lazımgelen tedbirlerdir. Ben, buradan, özellikle hükümet partilerine sesleniyorum: Erzurum'a, Doğu Anadolu'ya sahip çıkın; çünkü Doğu Anadolu demek, Erzurum demek, sonuçta Türkiye demektir.

Hepinize saygılar sunuyorum. (SP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Esengün.

Gündemdışı ikinci söz, okulöncesi eğitim konusunda söz isteminde bulunan, Ankara Milletvekilimiz Sayın Esvet Özdoğu'ya aittir.

Buyurun. (DSP sıralarından alkışlar)

Süre 5 dakika.

2.- Ankara Milletvekili Esvet Özdoğu'nun, okulöncesi eğitimin önemi ve bu konuda alınması gereken tedbirlere ilişkin gündemdışı konuşması ve Millî Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu'nun cevabı

 ESVET ÖZDOĞU (Ankara) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; bugün, okulöncesi eğitimin önemi ve bu  konuda yapılması gerekenler hakkında söz almış bulunuyorum; şahsım ve Demokratik Sol Parti Grubu adına, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Geleceğimizin güvencesi olan çocuklarımız, aynı zamanda, en değerli varlıklarımızdır. Hepimiz, imkânlarımız ölçüsünde, onlara, her şeyin en iyisini ve en güzelini vermek isteriz. Çocuklarımıza çok iyi bir eğitim olanağı sağlamak ise, temel amaçlarımızdan biridir. "Erken çocukluk dönemi" de denilen yaşamın ilk yılları olan 0-6 yaş arasındaki okulöncesi dönem, etkileri ileriki yıllara uzaması ve kalıcı olması yönünden, insan hayatının en önemli dönemlerinden biridir. Bu dönem, çocuğun temel alışkanlıklar kazandığı, kişilik temellerinin atıldığı, yetişkinlikte ulaşılabilecek zekâ kapasitesinin büyük bir oranının geliştiği, fiziksel, zihinsel, duygusal, sosyal yönden büyük bir aşama kaydettiği, davranış biçimi, yaşam şekli ve yaratıcılık gibi tüm özelliklerinin temellerinin atıldığı bir dönemdir. Çocuğun doğumundan 6 yaşın sonuna kadar olan dönemde, gelişim özellikleri, yetenek ve bireysel farklılıkları sağlamak amacıyla yapılan istemli eğitime "okul öncesi eğitim" denilmektedir. Çocuğun gelişiminde en doğal ve uygun ortam aile ortamı olmakla birlikte, özellikle 3 yaşından sonra ailenin çocuğa yetmediği, çocuğun kendi yaşıtları arasında bilimsel ve objektif uygulamalarla öğrenme ve tecrübe edinme, olgunlaşma fırsatı sağlayan ortamlara ihtiyacı vardır. Sosyoekonomik ve sosyokültürel seviyeleri farklı ailelerde yetişen çocuklar arasında oluşan eğitim farklılıklarının en aza indirgenmesi, yeteneklerini en üst seviyede geliştirmelerine olanak sağlanmasında okulöncesi eğitimin önemi büyüktür.

Sayın milletvekilleri, okulöncesi çocuğun bakımı ve eğitimi konusunda çağımızın sosyal refah devleti kavramı içinde devlete birtakım sorumluluklar düşmüş ve bu konuda yasalarla Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumuna, özel ve tüzelkişilere, üniversitelere, Millî Eğitim Bakanlığına yetki ve görevler verilmiştir. Ancak, ne yazık ki, bu konuda yapılan çalışmalar yetersiz kalmaktadır.

Devlet İstatistik Enstitüsü verilerine göre, 0-6 yaş arası çocuk nüfusunun 7 700 000 olduğu ülkemizde, sadece 338 675 çocuğun okulöncesi eğitimden yararlanabildiği anlaşılmaktadır. Bu durum, daha okul hayatının başlangıcında eşitliği bozmakta, haksız rekabete yol açmaktadır. Okulöncesi eğitim alamayan çocuklar, bu şansa sahip olan arkadaşları karşısında ezilmekte, kendilerini yetersiz saymakta ve daha ilk günden demoralize olarak eğitim hayatından soğumaktadır. Bu örneklemeler, bize, okulöncesi eğitimin ne kadar önemli olduğunu bir kere daha hatırlatmaktadır.

Türkiye, okulöncesi eğitim konusunda dünyanın çok gerisinde kalmaktadır. Okulöncesi eğitimin önemi yeterince anlaşılamamıştır. Bütün çocukların bu fırsattan eşit olarak yararlanabilmesi için gerekli önlemler ivedilikle alınmalıdır. Budan sonra yapılacak yatırımlarda, bu konuya mutlaka öncelik verilmelidir. Bu alandaki kurumlaşma oranının düşük olması, eğitimin yaygınlaştırılamaması; aileler tarafından halen okulöncesi eğitim yerine anneanne, babaanne ve bakıcıların alternatif kurumlar olarak görülmesi en büyük sıkıntıdır. Oysa, tüm dünyada temel eğitim olarak görülen okulöncesi dönem, çocuğun, zihinsel ve kişilik gelişiminin neredeyse yüzde 75'inin tamamlandığı dönemdir.

Sayın milletvekilleri, bu kapsamda gündeme alınmasında yarar gördüğüm önerileri şöyle sıralamak mümkündür:

Okulöncesi eğitim, ülke çapında yaygınlaştırılmalı; çağdaş eğitim alanındaki gelişmeler eğitim programlarına yansıtılmalıdır.

Okulöncesi eğitim kurumlarının desteklenmesi ve yaygınlaştırılması için araştırmalar yapılarak, projeler geliştirilmelidir.

Okulöncesi eğitimden yararlanamayan çocuklar ile ailelere, televizyon aracılığıyla ulaşılmalı, okulöncesi eğitim alanında hizmet veren ulusal ve uluslararası kurum ve kuruluşlar ve sivil toplum örgütleriyle işbirliği yapılmalıdır.

Okulöncesi eğitim için nitelikli öğretmenler yetiştirilmelidir; bu öğretmenler, özellikle pedagoji, psikoloji ve sosyal bilimler dalında yeterli bilgi ve beceriye sahip olmalı, sadece ders anlatmanın eğitim olmadığını bilmelidirler.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Özdoğu, 1 dakika içinde toparlar mısınız efendim.

Buyurun.

ESVET ÖZDOĞU (Devamla) - Tamam; teşekkür ederim.

Sırası gelmişken, son günlerde gazetelere yansıyan, Pülümür'deki bir kadın öğretmenin, gelişim çağındaki bir kız öğrenciye davranışının, genç kızların ileri yaşamındaki ve psikolojisindeki olumsuz etkisini hepiniz tahmin edebilirsiniz. Eğitimde, bu tip öğretmenlere yer verilmemesine dikkat edilmelidir.

Sayın milletvekilleri, okulöncesi dönemde çocukların gelişimi ve eğitimi için yapılması gerekenleri ertelemek ve hafife almak, yeni nesillerin, giderek de toplumun geleceğini ve niteliğini tehlikeye atmaktadır.

Hepinize saygılar sunuyorum. (DSP ve MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Özdoğu.

Gündemdışı konuşmayı yanıtlamak üzere, Millî Eğitim Bakanımız Sayın Metin Bostancıoğlu.

Buyurun Sayın Bakanım. (DSP sıralarından alkışlar)

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI METİN BOSTANCIOĞLU (Sinop) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün, okulöncesi eğitimi gündeme getiren ve bu konuda görüşlerini açıklayan, bu vesileyle, benim de, çalışmalarımız hakkında bilgi verme imkânını doğuran Ankara Milletvekilimiz Sayın Esvet Özdoğu'ya teşekkür ediyorum.

Değerli milletvekilleri, değerli milletvekilimiz Esvet Özdoğu'nun da söylediği gibi, okulöncesi eğitimi, çocuklarımızın sisteme girişteki sosyokültürel farklılıklarını en aza indirgeyen ve öğrenmede birliktelik sağlayan bir temel eğitim aşamasıdır. Bu aşamada, ülkemizin her köşesinde çocuklarımızın daha düzgün ve daha güzel Türkçe öğrenmelerine, erken yaşta eğitim sistemine katılmalarına, ilköğretime hazırlanmalarına ve kişilik gelişmesine olanak sağlamak, ağırlıklı ve öncelikli görevlerimiz arasındadır. İlköğretimde olduğu gibi okulöncesi eğitimde de hedefimiz, bu yaş grubundaki çocukların tamamına eğitim hizmeti sunmaktır; ancak, önceliğimizi sosyokültürel ve ekonomik yönden dezavantajlı bölgedeki çocukların eğitimine vermekteyiz.

Sayın milletvekilleri, Devlet İstatistik Enstitüsünün Şubat 2002 nüfus projeksiyonlarına göre, 0-5 yaş grubu arasında 8 655 000 çocuğumuz vardır; bu çocuklarımızın 4 238 000'i, 3-5 yaş grubundaki nüfusu oluşturmaktadır. 1997-1998 öğretim yılında, 6 563 anaokulu ve anasınıfında 96 690'ı erkek, 85 843'ü kız olmak üzere, toplam 182 533 çocuk öğrenim görmüş ve bu eğitim öğretim döneminde, 10 376 öğretmen okulöncesi eğitimde görev almıştır. 2001-2002 öğretim yılında ise, 6 563 olan anaokulu ve anasınıfı sayısı 11 287'ye, 96 690'ı erkek, 85 843'ü kız olmak üzere 182 533 olan öğrenci sayısı da, 137 594'ü kız, 151 524'ü erkek olmak üzere 289 118'e ulaşmıştır ve bu aşamada, bu dönemde, 18 149 öğretmen görev yapmıştır. Böylece, son dört yılda, okulöncesi eğitimde, okul ve kurum sayısında yüzde 72, öğrenci sayısında yüzde 58, öğretmen sayısında ise yüzde 75 oranında artış sağlanmıştır.

Sayın milletvekilleri, 1997 yılında, zorunlu kesintisiz ilköğretimle başlattığımız eğitim reformları sürecinde, eğitim alanında, çağın gereklerine ve toplumun ihtiyaçlarına uygun, köklü yenilikler gerçekleştirdik. Bu bağlamda, okulöncesi eğitim alanında da Bakanlığımız, ulusal ve uluslararası kurum ve kuruluşlarla işbirliği yaparak projeler geliştirmiştir. Bu projelerden bazılarını şöyle sıralayabiliriz: Erken Çocukluk Dönemi Gelişimi ve Eğitimi Projesi; Okulöncesi Eğitim Kurumlarına Öğretmen Yetiştirme Projesi; Okulöncesi Veli-Çocuk Eğitim Programı Projesi; Aile-Çocuk Eğitimi Projesi; Okulöncesi Eğitimden İlköğretime Geçiş Projesi; Çocuk Dostu Öğrenme Ortamı Projesi; Psikososyal Okul Projesi; Okulöncesi Eğitimi Araştırma Geliştirme Televizyonla Program Yapma Projesi.

Bu projelerle, çocuklarımızın sağlık, beslenme, eğitim alanlarında, biliçsel ve psikososyal gelişimleri, bütüncül bir şekilde, çok yönlü olarak ele alınmaktadır. Bunların yanı sıra, 1998 yılında, hükümetimiz ile Dünya Bankası arasında imzalanan ikraz anlaşması sonucu, temel eğitim programı uygulamaya konulmuştur.

Temel eğitim programının ikinci fazında okulöncesi eğitime de yer verilerek, Okulöncesi Eğitimin Desteklenmesi ve Yaygınlaştırılması Projesi hazırlanarak Dünya Bankasına iletilmiştir.

Yapılan çalışmalar sonunda, okulöncesi eğitimin ilke ve amaçları, çocuklarımızın bedensel ve zihinsel gelişmeleri dikkate alınarak ve seviyeye uygun olarak belirlenmiş, okulöncesi eğitim kurumlarındaki çalışma kuralları, eğitimin niteliğinin artırılması yönünde yeniden düzenlenmiş, okula kayıt zamanı ve kayıt kabul esasları ilköğretim kurumlarına uyumlu hale getirilmiştir.

Ülkemiz genelinde olduğu gibi, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerimizde de okulöncesi eğitimin yaygınlaştırılmasına özel bir önem vermekteyiz. Öncelikle, mevcut okullar bünyesinde anasınıfları açılmasına ve yeni yapılacak okulların anasınıfı  planlaması suretiyle, okulöncesi eğitimin yaygınlaştırılması hızlandırılacaktır.

Eğitimin her kademesinde ve ülkemizin her köşesinde, öğretmen yetiştirme ve istihdamı, eğitim yapıları, donatımı konularında, gelişmiş ülkelerin eğitim sistemlerinin düzeyine ulaşılmasında büyük mesafe alınmıştır.

Uygulamaya koyduğumuz ilköğretim ve ortaöğretim okul binası projeleri, anasınıflarına yönelik olarak, bina içinde ayrı giriş çıkışlı bir bölüm içermektedir. Yeni inşa ettiğimiz her okulda, ayrı giriş çıkışı olan bir anaokulu, anasınıfı bölümü vardır.

Özellikle kırsal kesimde ve geri kalmış yörelerimizde başlatılan bu hizmetler sonucunda, 2001-2002 öğretim yılında, okulöncesi okul sınıf sayısı yüzde 35, derslik sayısı yüzde 186, öğretmen sayısı yüzde 80 ve öğrenci sayısı da yüzde 107 oranında artırılmıştır. Okulöncesi öğretmeni yetiştirme projesiyle, bu alanda öğretmen ihtiyacı karşılanmaya devam edecektir. Okulöncesi eğitimindeki öğretmen açığının giderilmesi amacıyla, ayrıca, kız meslek lisesinin çocuk gelişimi, çocuk eğitimi, çocuk bakımı bölümünden mezun olan çocuklarımız, Anadolu Üniversitesi önlisans ve lisans tamamlama programlarına katılmışlar ve bu çerçevede 3 344 usta öğretici yetiştirilerek görevlendirilmiştir.

Kız meslek liselerinin çocuk gelişimi, çocuk eğitimi, çocuk bakımı bölümünden mezun olup, Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Anaokulu Öğretmenliği Bölümünü kazanan öğrenciler, bir yandan açıköğretim imkânlarından yararlanarak üniversite eğitimini tamamlarken, bir yandan da Millî Eğitim Bakanlığı kadrolarında öğretmen yardımcısı olarak, usta öğretici olarak göreve başlamışlardır. Biraz önce söylediğim gibi, göreve başlayanların sayısı 3 344'tür; bu proje devam etmektedir. Bu suretle, hem kız meslek lisesi mezunlarına yükseköğrenim olanağı getirilmiş hem de 66 888 çocuğun daha okulöncesi eğitim hizmetlerinden yararlanması sağlanmıştır.

Okulöncesi eğitimin daha etkin ve verimli olabilmesi için, Bakanlığımız, 2001-2002 öğretim yılında, öğretmen ve yöneticilere yönelik olarak, çocuk hakları ve iş güvenliği semineri, anne-çocuk eğitimi programı formatörlük kursu, ergenlik dönemi değişim projesi öğretmen eğitimi semineri gibi hizmetiçi eğitim faaliyetleri düzenlemiştir.

Eğitimde sunulan hizmetlerin, giderek artan ihtiyaçlar karşısında daha da güçlendirilmesi ve yaygınlaştırılması gerektiği inancındayız. Bu bilinç içerisinde, öncelik, okulöncesi eğitimde olmak üzere, tüm eğitim kademelerinde belirttiğimiz hedeflere ulaşmak için yoğun çaba sarf ediyoruz.

Sayın milletvekilleri, çocuklarımız, her şeyin en iyisini hak etmektedir. Çocuklar için yapılacak her çalışma, ülkemizi daha da güzelleştirecek, uygar dünyanın seçkin bir ortağı durumuna getirecektir. Sizlerin de, benimle birlikte, benzer duyguları paylaştığınıza inanıyorum.

Hepinize saygılar sunuyorum. (DSP ve MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Bakanım.

Gündemdışı üçüncü söz, tarihî gerçekler ışığında Ermenilerin yalan iddiaları konusunda söz isteyen Iğdır Milletvekili Sayın Abbas Bozyel'e aittir.

Buyurun Sayın Bozyel. (MHP ve DSP sıralarından alkışlar)

Süreniz 5 dakikadır.

3.- Iğdır Milletvekili Abbas Bozyel'in, tarihî gerçekler ışığında Ermenilerin sözde soykırım iddialarına ilişkin gündemdışı konuşması

ABBAS BOZYEL (Iğdır) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Yüce Heyetinizi saygıyla selamlıyorum. Konuşmama başlarken, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramının, başta milletimize ve bütün dünya insanlığına, kinden, nefretten, düşmandan, kandan, gözyaşından uzak yarınlar müjdelemesini de Cenabı Hakk'tan niyaz ediyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Ermeni Devletinin, Ermeni diyasporasının ve onları kendi menfaatları için bir taşeron, Kafkaslar ve Anadolu'daki hedefleri için bir askerî ve siyasî üs olarak gören bir kısım devletlerin, 24 Nisan gününü Ermenilere karşı işlenmiş bir soykırım günü olarak anma kampanyalarını yoğunlaştırdıklarına şahit olmaktayız. Hatta, 24 Nisan, Türkiye ve Türklük karşıtlığına dönüştürülecek uluslararası siyasî ittifaklara da sahne olmaktadır.

1914 yılından başlayarak 1922 yılına kadar, Anadolu'da, benzeri görülmemiş vahşetle Türk kanı akıtan Ermeniler, örgütlü ve sistemli bir şekilde, 1973 yılından itibaren, terör yoluyla, 52 diplomatımızı yurt dışında şehit etmişlerdir, daha dün, 26 Şubat 1992'de Azerbaycan-Hocalı'da yüzlerce insanı katletmişlerdir. Gerçek soykırımın işlendiği Anadolu Türk toprakları ve Azerbaycan-Hocalı katliamı unutulmaya yüz tutmuş; yerine, Ermeni soykırımı yalanı inşa edilmeye başlanmıştır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, Anadolu'nun bir Türk vatanı, bir Türk toprağı olmasından sonra, Ruslar ve Batı dünyası, sık sık içimizdeki Hıristiyan tebaayı bahane ederek, içişlerimize müdahalelerde bulunmuşlardır. Bu sebeple de, bizden, her defasında ıslahat isteklerinde bulunmaktadırlar. Tanzimat Fermanı, Islahat Fermanı, meşrutiyetler, teşkilatı esasiyeler, hepsi, Batı'yı memnun etmeye yönelik hareketler olmuştur.

Bugün, benzer ıslahat hareketlerinin Avrupa Birliği tarafından, sözde Ermeni soykırım iddialarıyla beraber terennüm edilmesi ise düşündürücüdür. Batı dünyasının, her defasında ortaya koyduğu bu isteklerin arkasından bir şark politikasının hayata geçirilmek istenildiği, artık herkesçe malumdur.

Tarihe dönüp baktığımız zaman, milletlerarası, devletlerarası rekabetlerin, hep karşımıza yeni oyunları çıkardığını görüyoruz. Şimdi de, yeni dengeler doktrini etrafında toplanan Avrupa Birliği, küreselleşme ve yeni dünya düzeni öncülerinin maksatları ve hedefleri aynı; lakin, adları değişik siyasetlerle, değişik ambalajlarla bizi hırpalamaya devam ettiklerini görüyoruz. Dolayısıyla, bin yıllık Anadolu topraklarını Bizanslaştırmak isteyen bu tür komploların, bize hiç de yabancı olmaması gerekir. Türkiye ve Türklük söz konusu olunca ortaklaşa hareket eden Rus ve Batı siyaseti, bölücü, ayrılıkçı PKK teröründen sonra, şimdi de sözde Ermeni soykırımını bahane ederek bizden yeni tavizler koparmak istemektedirler.

Bundan yaklaşık bir yıl önce, bu kürsüden yaptığım konuşmada, bin yıllık Anadolu tarihimizde, çok değişik topluluklarla beraber yaşadık. Cihanşümul bir dünya devleti olarak, onlara liderlik yaptık. Lakin, hepsini huzur ve güven ortamında yaşattık. Aksini yapmış olsaydık eğer, bugün, Osmanlı Türk Devletinin Cumhuriyet Türkiyesine devrinden sonra, bu kadar değişik dil ve adla devletlerin ortaya çıkması mümkün olmazdı demiştim. Adaletli oluşumuz birilerinin millet ve devlet olma kaynağı olmuşsa, peki, öyleyse nedir bütün bu olanlar?

İşte, politik yerimizin ve stratejik konumumuzun önemi ve bunlara ek olarak petropolitikaların ve hidropolitikaların bölgemizde odaklaşması, Türkiyemize yönelik tehditlerin adıdır. Ermeni meselesi de, bu yüzden, bizi, Türk dünyasına liderliği düşünülen Türkiye'yi zayıflatmak ve küçük düşürmek için oynanan milletlerarası bir oyunun adıdır. Bizim gözardı ettiğimiz, lakin bize hasım ülkelerin gözardı etmediği gerçek, işte burada yatmaktadır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - 1 dakika içerisinde toparlayın Sayın Bozyel.

ABBAS BOZYEL (Devamla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; küreselleşme adı altında dünya insanlığına, Avrupa Birliği adı altında geniş bir coğrafyaya sunulmak istenen ortak mesuliyetli ve adil paylaşımcı oluşumlar, şayet, yerini, düşmanlık, kin ve nefret üzerine oturtacak olursa, bunun zararını tüm insanlık görür.

Tarihin gerçeklerini yalanla ve iftirayla kirletenler, gerçek yüzlerini, Anadolu'da, Karabağ'da, Hocalı'da görsünler; öldürülen binlerce insanımızın mezar taşları ve onların utanç vesikaları bu topraklardadır.

Konuşmamı, Mustafa Kemâl Atatürk'ün şu sözleriyle noktalamak istiyorum: "Tarih yazmak, tarih yapmak kadar önemlidir. Yazan, yapana sadık kalmadığı müddetçe, değişmeyen hakikat insanlığı şaşırtacak bir mahiyet kazanır. Yeniden tarih yapmaya kalkışarak gerçekleri gizlemeye çalışanlar, eninde sonunda, kendi işledikleri insanlık suçlarının utancından ve vicdan azabından kurtulamayacaklardır."

Yüce Heyetinizi saygılarımla selamlıyorum. (Alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Bozyel.

Konuşmaya yanıt verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Tezkereler vardır, okutacağım; ama, buna geçmeden önce, Devlet Bakanı Sayın Recep Önal'ın bir istemi var: Sayın Önal, gündemin "Sözlü Sorular" kısmının 3, 4, 417, 572, 579 ve 580 inci sıralarında yer alan soruları, peş peşe, İçtüzüğün 98 inci maddesine göre yanıtlamak istediğini bildirmiştir.  Sözlü sorulara gelindiğinde, bu istek dikkate alınacaktır.

MÜCAHİT HİMOĞLU (Erzurum) - Sayın Başkan...

BAŞKAN - Sayın Himoğlu, buyurun.

MÜCAHİT HİMOĞLU (Erzurum) - Sayın Başkan, bugün, Ermeni mezalimiyle ilgili, Erzurum'da da yapılan katliamla ilgili bir iki cümle ifade etmek isterim. Eğer, delaletiniz varsa, sizin vasıtanızla buradan duyurmak isterim.

BAŞKAN - Efendim, tabiî, o konuyu en iyi Sayın Bozyel dile getirdi. Onun, temenni, dilek ve görüşleri hepimiz için bağlayıcı olsa gerek.

Teşekkür ediyorum.

MÜCAHİT HİMOĞLU (Erzurum) - Evet, Sayın Abbas Bozyel'e teşekkür ederiz. Sizler de, bunu, orada temin ederseniz, memnuniyet duyarız hepimizin adına.

Teşekkür ederiz.

MUSTAFA MURAT SÖKMENOĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, Klikya da var; Adana, Mersin, Hatay...

BAŞKAN - Efendim, Türkiye'nin muhtelif yerlerinde bu tür hadiseler vuku bulmuştur; onlar, tarihte yerini almıştır. Yeri geldiğinde...

MUSTAFA MURAT SÖKMENOĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, bir saptama yapmak istedim.

BAŞKAN - Tabiî, siz de Klikya bölgesine yakınsınız Sayın Sökmenoğlu.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının bir tezkeresi vardır; okutuyorum:

B) TEZKERELER VE ÖNERGELER

1.- Stockholm Uluslararası Forumunca Stockholm'de düzenlenecek olan "Gerçek Adalet ve Barışma" konulu konferansa, İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı'nın katılmasının uygun bulunduğuna ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/1053)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna

Stockholm Uluslararası Forumunca 23-24 Nisan 2002 tarihlerinde Stockholm'de düzenlenecek olan "Gerçek Adalet ve Barışma" konulu konferansa bir parlamenterimizin katılımı Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunun 9 Nisan 2002 tarih ve 84 üncü Birleşiminde kabul edilmiştir.

Anılan Kanunun 2 nci maddesi uyarınca siyasî parti grubu tarafından, söz konusu toplantıya katılmak üzere İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı'nın ismi bildirilmiştir.

Genel Kurulun bilgilerine sunulur.

 

Ömer İzgi

 

Türkiye Büyük Millet Meclisi

 

Başkanı

BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.

Başbakanlığın bir tezkeresi vardır; okutuyorum:

2.- Ölüm cezasına hükümlü Adem Kepeneklioğlu, Mehmet Hakan Canpolat ve Turhan Tarakçı haklarındaki dava dosyalarının geri verilmesine ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/1054)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi: a) 2.4.2002 tarih ve B.02.0.PPG.0.12-315/5046 sayılı yazımız.

        b) Adalet Bakanlığının 5.4.2002 tarih ve B.03.0.CİG.0.00.00.02.-1.134.2.2002/13961 sayılı yazısı.

Türkiye İhtilalci Komünistler Birliği (TİKB) adlı silahlı çetenin anayasal düzeni cebren ortadan kaldırmaya yönelik eylemlerine aslen iştirak etmek suçundan ölüm cezasına hükümlüler Adem Kepeneklioğlu, Mehmet Hakan Canpolat ve Turhan Tarakcı haklarındaki dava dosyaları Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 87 nci maddesine göre gereği yapılmak üzere ilgi (a) yazımız ekinde gönderilmiştir.

Söz konusu dava dosyalarının karar düzeltme isteminin incelenebilmesi amacıyla gönderilmesi talebine dair Adalet Bakanlığından alınan ilgi (b) yazı ve eklerinin suretleri ilişikte gönderilmiştir.

Bilgilerini ve gereğini arz ederim.

   Bülent Ecevit

         Başbakan

BAŞKAN - Adalet Komisyonunda bulunan dosya hükümete geri verilmiştir.

İki adet Meclis araştırma önergesi vardır; okutuyorum:

C) GENSORU, GENEL GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI VE MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGELERİ

1.- Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt ve 25 arkadaşının, 19 Mayıs Üniversitesi ve rektörü hakkındaki bazı iddiaların araştırılması amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/276)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlim ve bilim yuvası olarak gençliğimizin teminatı ve eğitim sürecinin en önemli aşamalarından birisi olan üniversiteler, hepimiz için büyük önem arz etmektedir.

Eğitim sürecindeki katkıları, 21 inci Yüzyılda bölgesinde lider, dünyada süper Türkiye'nin gerçekleşmesine vesile olacak Türk gençliğinin yetişmesi olarak düşündüğümüz üniversiteler, kadro, öğrenci ve eğitim unsurlarının birleştiği müesseselerdir. Lakin, 19 Mayıs Üniversitesinde bu üç temel unsurun çok ciddî sorunlar yaşadığını ve aksaklıkların ortaya çıktığını müşahede etmekteyiz.

Özellikle, son rektör atamalarıyla en az oy alan şahsın rektör olarak atanmasıyla birlikte bu sorun ve aksaklıklar ciddî anlamda büyüyerek artmış; 19 Mayıs Üniversitesinin meselesi olmaktan çıkmış; çevre iller de dahil olmak üzere, halkla üniversite arasında çelişkiler yaratmaya başlamıştır. 19 Mayıs Üniversitesi Rektörünün gerekçelerde de ifade edeceğimiz yanlışları sebebiyle, 19 Mayıs Üniversitesi hakkında, Anayasanın 98 inci, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasını saygılarımızla arz ederiz.

1-

Cemal Enginyurt

(Ordu)

2-

 Vedat Çınaroğlu

(Samsun)

3-

Mustafa Enöz

(Manisa)

4-

Sedat Çevik

(Ankara)

5-

Mustafa Yaman

(Giresun)

6-

Adnan Fatin Özdemir

(Adana)

7-

Hasan Hüseyin Balak

(Tokat)

8-

İsmail Çevik

(Nevşehir)

9-

Mustafa Sait Gönen

(Konya)

10-

Müjdat Kayayerli

(Afyon)

11-

Ahmet Erol Ersoy

(Yozgat)

12-

Bedri Yaşar

(Gümüşhane)

13-

Ayhan Çevik

(Van)

14-

Ali Serdengeçti

(Manisa)

15-

Süleyman Turan Çirkin

(Hatay)

16-

Muzaffer Çakmaklı

(Şanlıurfa)

17-

Arslan Aydar

(Kars)

18-

Edip Özbaş

(Kahramanmaraş)

19-

Ali Halaman

(Adana)

20-

Hidayet Kılınç

(İçel)

21-

Aydın Gökmen

(Balıkesir)

22-

Seydi Karakuş

(Kütahya)

23-

Süleyman Coşkuner

(Burdur)

24-

Nevzat Taner

(Kahramanmaraş)

25-

Cezmi Polat

(Erzurum)

26-

Vahit Kayrıcı

(Çorum)

Gerekçe:

1 - 19 Mayıs Üniversitesinin üniversiteler içindeki yeri.

2 - Rektör değişikliğinden önceki ilmî seviye, yönetim anlayışı, huzur, güven ve istikrar.

3 - Rektörün hâkimiyet mücadelesi ve çoğunluğu sağlama amacıyla yaptığı hukukdışı uygulamalar. (Öğretim üyesinin yarısına yakını hakkında disiplin soruşturması açılması, idarecilerin baskılarla istifa ettirilmesi veya hukuka aykırı yollarla görevinden alınması)

4 - Rektörün çoğunluğu sağlamak için siyasî ve ideolojik yaklaşım ve sindirme operasyonları; bu operasyona bağlı olarak ortaya çıkan huzursuzluklar.

5 - Huzursuzlukların neticesinde eğitim ve öğretim veriminin düşmesi ve kargaşa ortamının artması.

6 - Rektörün keyfî uygulamaları. (Atama, yer değiştirme, kadro tahsisinde, üniversite araçlarının kullanımında vs. keyfîlik)

7 - İhale ve diğer işlerde yapılan yolsuzluk ve usulsüzlükler. (Kamuoyunda ve basında yer olan yolsuzluk iddiaları hakkında hiçbir işlem yapılmaması, yolsuzluklarla mücadele eden personele baskı uygulanması)

8 - Üniversitenin ve üniversite vakfının malî kaynaklarının amacı dışında ve usulsüz kullanım sonucu tüketilmesi.

9 - Kamuoyuna üniversiteyle halk arasında anlaşmazlık olduğu intibaının verilmesi ve bunun da bilim yuvasına zarar verdiği görüşünün hâkim olması.

Tüm bu nedenlerle, bilimsel özerkliğe sahip üniversitenin, 21 inci Yüzyılın bilgi çağına hazırlama yerine günübirlik bakışlarla yanlış ve yanlı politikalarla yönetilmesi, özerkliği zedeleyen, üniversiteye güveni sarsan uygulamalar dolayısıyla kamuoyunda oluşan menfi kanaatlerin de ortaya çıkması açısından 19 Mayıs Üniversitesiyle ilgili bir Meclis araştırması komisyonu kurulmasında büyük yararlar bulunmaktadır.

BAŞKAN - Önerge bilgilerinize sunulmuş olup, gündemdeki yerini alacak ve Meclis araştırması açılıp açılmaması hususundaki öngörüşme, sırası geldiğinde yapılacaktır.

Diğer Meclis araştırması önergesini okutuyorum:

2.- Elazığ Milletvekili Latif Öztek ve 20 arkadaşının, Türk tarımının ve çiftçisinin sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/277)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Türk tarımının ve Türk çiftçisinin içinde bulunduğu durumun tespit edilmesi, sorunların çözümü için gerekli tedbirlerin alınması ve uygulamaya konulacak yeni politikaların belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci maddesi ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün 104 üncü ve 105 inci maddeleri gereğince bir Meclis araştırması açılmasını arz ederiz. 10.04.2002

1 - Latif Öztek

(Elazığ)

2 - Veysel Candan

(Konya)

3 - Yakup Budak

(Adana)

4 - Sacit Günbey

(Diyarbakır)

5 - Nezir Aydın

(Sakarya)

6 - Zeki Çelik

(Ankara)

7- Suat Pamukçu

(Bayburt)

8 - Musa Demirci

(Sıvas)

9 - Turhan Alçelik

(Giresun)

10 - Süleyman Arif Emre

(İstanbul)

11 - Ahmet Karavar

(Şanlıurfa)

12 - Osman Yumakoğulları

(İstanbul)

13 - Fahrettin Kukaracı

(Erzurum)

14 - Rıza Ulucak

(Ankara)

15 - Lütfi Doğan

(Gümüşhane)

16 - Mustafa Kamalak

(Kahramanmaraş)

17 - Mustafa Geçer

(Hatay)

18 - Yasin Hatiboğlu

(Çorum)

19 - Yaşar Canbay

(Malatya)

20 - Mehmet Batuk

(Kocaeli)

21 - Azmi Ateş

(İstanbul)

Gerekçe :

Günümüzde devletlerin en büyük sorunu haline gelen açlık sorununun çözümü için gıda üretiminin artırılması sadece yöneticileri ve bu sektörde çalışanları değil, dünyada yaşayan tüm insanları; yani, 6 milyar insanı ilgilendirmektedir. Gıda üretimi asıl olarak tarım sektörü tarafından gerçekleştirilmektedir. Bu yüzden tüm ülkeler, tarım sektörüne önem verirler ve vatandaşlarının gıda ihtiyacını karşılamaya çalışırlar. Endüstrileşmiş Batı ülkeleri gıda üretimi bakımından kendi kendilerine yeterli hale gelmeye çalışırlar, hatta, gıda stoku oluştururlar. Bunun için de tarım sektörüne, bütçelerinden büyük paylar ayırırlar, çiftçilerini desteklerler.

Ülkemizde tarım sektörü, sadece bu sektörde çalışan 22-23 milyon insanımızı değil, hemen her yurttaşımızı ilgilendiren bir sektördür.

Türkiye, ikilimi, verimli toprakları ve zengin su kaynaklarıyla büyük bir tarım potansiyeline sahiptir. Ancak, önceleri dünyanın kendine yeterli yedi ülkesinden biri olan Türkiye, son yıllarda izlenen hatalı politikalar nedeniyle buğday, fasulye, mercimek, nohut dahil, bitkisel yağ, peynir, tereyağı ve diğer süt ürünleri gibi temel gıda maddelerini ithal etmek durumunda kalmıştır. Maalesef, ülkemizin 2000 yılında tarım ürünleri ithalatı için ödediği döviz, tarım ürünleri ihracatından elde ettiği dövizden fazla olmuştur.

57 nci hükümet göreve geldiğinden beri IMF ve Dünya Bankasının isteklerini karşılamak üzere enflasyonu düşürme adına tabanfiyatları düşük tutmuştur. Çiftçinin üretimde kullandığı tohumluk, ilaç, gübre ve mazot gibi girdilerdeki fiyat artışları yüzde 100'ler düzeyinde olmasına rağmen, tabanfiyatlardaki artışlar enflasyon oranının altında tutulmuştur. Bu durum da üreticilerimizi, çiftçilerimizi olumsuz yönde etkilemiş ve Türk çiftçisini üretim yapamaz hale getirmiştir.

Gelişmiş ülkeler tarım sektörünü ucuz girdi temini ve ürünlere yüksek taban fiyat verme gibi değişik yöntemlerle desteklerken, Türkiye, tarımsal destekleri kaldırmış, çiftçiye doğrudan gelir desteği uygulamasını başlatmıştır. Yeryüzünde tek başına doğrudan gelir desteği sistemiyle çiftçisini destekleyen hiçbir ülke yoktur. Bu sistemin Türk tarımı üzerindeki etkileri mutlaka araştırılmalıdır, aksayan yönleri belirlenmeli ve bu aksaklıklar vakit geçirilmeden giderilmelidir.

IMF'nin talepleri doğrultusunda, bir yandan, şekerpancarı, tütün ve fındık üretimi kısıtlanırken, diğer yandan, uygulanan düşük tabanfiyat politikalarıyla da çiftçimiz zarar ettirilmiş ve bunun sonucu olarak pamuk ve ayçiçeği gibi ürünlerin ithalatı artmıştır. Bu arada, çiftçimize sürekli alternatif ürün ekmesi tavsiye edilmiş; ama, bu alternatif ürünlerin, bölgeler, iller ve yöreler itibariyle neler olduğu bir türlü açıklanmamıştır.

Diğer alanlarda olduğu gibi, IMF ve Dünya Bankasının, tarım alanında da her isteğinin 57 nci hükümet tarafından uygulanması, Türk tarımını bitme noktasına getirmiş, köylümüzü, çiftçimizi sıkıntıya sokmuştur.

İşte, bir yandan, sahip olduğu yüksek tarımsal potansiyel nedeniyle önceleri kendi kendine yeterli olan, hatta, ihracat yapabilen Türkiye'nin, son yıllarda neden ve nasıl bu duruma düşürüldüğünün araştırılarak gerekli tedbirlerin alınması; diğer yandan, giderek fakirleşen çiftçilerimizin sorunlarının tespit edilerek çözüm yollarının bulunması ve yeni politikaların belirlenmesi amacıyla bir Meclis araştırması açılmasını arz ve teklif ederiz.

BAŞKAN - Bu önerge de bilgilerinize sunulmuş olup, gündemde yerini alacak ve Meclis araştırması açılıp açılmaması hususundaki öngörüşme, sırası geldiğinde yapılacaktır.

Komisyondan istifa önergesi vardır; okutuyorum:

B) TEZKERELER VE ÖNERGELER (Devam)

3.- Siirt Milletvekili Takiddin Yarayan’ın, Çevre Komisyonu üyeliğinden çekildiğine ilişkin önergesi (4/478)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Üyesi bulunduğum Çevre Komisyonundan istifa ediyorum

Gereğini arz ederim.

Saygılarımla.

          Takiddin Yarayan

                  Siirt

BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.

Sözlü soru önergesinin geri alınmasına dair bir önerge vardır; okutuyorum:

4.- Mardin Milletvekili  Veysi Şahin'in (6/1695) numaralı sözlü sorusunu geri aldığına ilişkin önergesi (4/479)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Gündemin "Sözlü Sorular" kısmının 536 ncı sırasında yer alan (6/1695) esas numaralı sözlü soru önergemi geri alıyorum.

Gereğini saygılarımla arz ederim.

     Veysi Şahin

            Mardin

BAŞKAN - Sözlü soru önergesi geri verilmiştir.

Başbakanlığın, Anayasanın 82 nci maddesine göre verilmiş tezkereleri vardır; okutup, oylarınıza sunacağım:

5.- Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı A. Mesut Yılmaz'ın, Brüksel'de düzenlenen Avrupa Birliği Konvansiyonu Toplantısına katılmak üzere bir heyetle birlikte Belçika'ya yaptığı resmî ziyarete katılan milletvekillerine ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/1055)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı A. Mesut Yılmaz'ın, 21-22 Mart 2002 tarihlerinde Brüksel'de düzenlenen Avrupa Birliği Konvansiyonu Toplantısına katılmak üzere bir heyetle birlikte 20-22 Mart 2002 tarihlerinde Belçika'ya yaptığı resmî ziyarete, ekli listede adları yazılı milletvekillerinin de iştirak etmesi uygun görülmüş ve bu konudaki Bakanlar Kurulu kararının sureti ilişikte gönderilmiştir.

Anayasamızın 82 nci maddesine göre gereğini arz ederim.

 

Bülent Ecevit

 

Başbakan

Liste:

 

Ali Tekin

(Adana)

Kürşat Eser

(Aksaray)

Ayfer Yılmaz

(İçel)

A. Emre Kocaoğlu                                (İstanbul)

BAŞKAN - Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Diğer tezkereyi okutuyorum:

6.- Ulaştırma Bakanı Oktay Vural’ın, temas ve görüşmelerde bulunmak üzere Çin Halk Cumhuriyetine yaptığı resmî ziyarete katılan milletvekillerine ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/1056)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Ulaştırma Bakanı Dr. Oktay Vural'ın, temas ve görüşmelerde bulunmak üzere 9-15 Mart 2002 tarihleri arasında Çin Halk Cumhuriyetine yaptığı resmî ziyarete, Amasya Milletvekili Adnan Uçaş'ın da iştirak etmesi uygun görülmüş ve bu konudaki Bakanlar Kurulu kararının sureti ilişikte gönderilmiştir.

Anayasamızın 82 nci maddesine göre gereğini arz ederim.

   Bülent Ecevit

         Başbakan

BAŞKAN - Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Gündemin "Seçim" kısmına geçiyoruz.

V.- SEÇİMLER

A) KOMİSYONLARDA AÇIK BULUNAN ÜYELİKLERE SEÇİM

1.- Çevre Komisyonunda açık bulunan üyeliğe seçim

BAŞKAN - Çevre Komisyonunda boşalan ve Doğru Yol Partisi Grubuna düşen 1 üyelik için Manisa Milletvekili Rıza Akçalı aday gösterilmiştir.

Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Gündemin "Sözlü Sorular" kısmına geçiyoruz.

VI. - SORULAR VE CEVAPLAR

A) SÖZLÜ SORULAR VE CEVAPLARI

1.- Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, personel atamalarına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/996)

BAŞKAN - Soruyu cevaplandıracak Sayın Bakan?.. Yok.

Soru üç birleşim içerisinde cevaplandırılmadığından, gündemden çıkarılmıştır.

2.- Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, personel atamalarına ilişkin Kültür Bakanından sözlü soru önergesi (6/1000)

BAŞKAN - Soruyu cevaplandıracak Sayın Bakan?.. Yok.

Bu soru da üç birleşim içerisinde cevaplandırılmadığı için, gündemden çıkarılmıştır.

3.- Manisa Milletvekili Mehmet Necati Çetinkaya'nın yolsuzluklara karşı alınacak tedbirlere ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi ve Devlet Bakanı Recep Önal’ın cevabı (6/1024)

4.- Diyarbakır Milletvekili Nurettin Atik'in, ticarî sır kavramına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1031)

5.- Tunceli Milletvekili Kamer Genç'in, Bayındırlık ve İskân Bakanlığında başlatılan soruşturmaya ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi ve Devlet Bakanı Recep Önal’ın cevabı (6/1571)

6.- Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, TESEV'in yaptığı bir anketin sonucunda çıkan rüşvet iddialarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi ve Devlet Bakanı Recep Önal’ın cevabı (6/1734)

7.- Eskişehir Milletvekili Mehmet Sadri Yıldırım'ın, Devlet İşçi Sınavı sonuçlarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi ve Devlet Bakanı Recep Önal’ın cevabı (6/1742)

8.- Eskişehir Milletvekili Mehmet Sadri Yıldırım'ın, Devlet Memurluğu Sınavı sonuçlarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi ve Devlet Bakanı Recep Önal’ın cevabı (6/1743)

BAŞKAN - Gündemin 3 üncü, 4 üncü, 417 nci, 572 nci, 579 uncu ve 580 inci sıralarındaki soruları okutup, Sayın Bakana cevap hakkı tanıyacağım.

Soruları okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorunun Başbakan Bülent Ecevit tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasına aracılığınız saygılarımla rica olunur.

M. Necati Çetinkaya

            Manisa

Soru:

Yolsuzluklara karşı denetimi etkinleştirecek ve yaptırımları ağırlaştıracak bir denetim reformu düşünüyor musunuz?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorunun Başbakan Bülent Ecevit tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasına aracılığınız saygılarımla rica olunur.

  Nurettin Atik

       Diyarbakır

Soru:

Sınırsız sır tanımından finansal alanın gerekleriyle örtüşen ölçülü sır tanımına geçiş sağlayacak bir düzenleme hazırlığınız var mıdır?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Sayın Başbakan tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.

    Kamer Genç

            Tunceli

Bayındırlık Bakanlığınca yapılan ihalelerde suiistimaller yapıldığı konusunda savcılıkça başlatılan soruşturmanın sağlıklı bir sonuca ulaşması için;

1 - Mevcut bakan Koray Aydın'ın istifası gerekmez mi?

2 - Zaman zaman tarafınızdan veya Adalet Bakanı tarafından verilen beyanlarla, bu tür soruşturmaların politik alana çekilmemesi gerektiği vurgulanmaktadır. Bu, adalete baskı değil midir?

3 - Başbakanlığınıza bağlı bir bakanlıkta yapılan suiistimallerle ilgili bakanın müsteşar yardımcısına ve genel müdürlere sirayet ettiği halde hükümetiniz neden istifa etmiyor? Sizce hükümetin istifası için nasıl bir olayın cereyan etmesi gerekir?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularıma Başbakan Sayın Bülent Ecevit'in sözlü olarak cevap vermesini delaletlerinize arz ederim.

               Musa Uzunkaya

            Samsun

1- Geçtiğimiz günlerde TESEV'in yaptığı bir ankette ortaya çıkan çarpıcı rüşvet olaylarını, ülkenin Başbakanı olarak nasıl yorumluyorsunuz?

2 - Aldığı maaşı az veya çok, ancak, aslî görevi ilgili olduğu alanda kamuya hizmet etmek olan adı geçen kurum ve görevlilerin rüşvete bulaşmasının gerçek saiklerini araştırmayı düşünüyor musunuz?

3 - Yapılan rüşvet sıralamasında gümrük, trafik polisi, tapu daireleri, vergi daireleri, devlet hastaneleri, hukuk sistemi, elektrik hizmetleri, üniversiteler vesaire bir kısım insanların rüşvet aldığı iddiaları doğruysa ne tür önlemler almayı düşünüyorsunuz?

4 - Aynı ankette, toplumun öncelikli çözümünü beklediği enflasyon; rüşvet, yolsuzluk, işsizlik, eğitim, ahlakî yozlaşma, demokratikleşme, fikir ve inanç özgürlüğü ile sağlık, tedavi karmaşasının giderilmesinde acil eylem planınız var mıdır; varsa, nelerdir?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun Başbakan Sayın Bülent Ecevit tarafından sözlü olarak cevaplandırılması hususunda gereğini arz ederim.

Saygılarımla.

Mehmet Sadri Yıldırım

          Eskişehir

Soru: Ülkemizde devlet işçi sınavına katılan işsiz sayısı toplamı kaç kişidir? Bunlardan kaç tanesi başarılı olmuş olup; başarılı olanların kaç tanesi kamu kuruluşlarına yerleştirilmiştir?

Geriye kalan, sınavı kazandığı halde işe yerleştirilmeyi dört gözle bekleyen kişi sayısı kaçtır? Bunların 2002 yılında yerleştirilmesi düşünülmekte midir?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun Başbakan Sayın Bülent Ecevit tarafından sözlü olarak cevaplandırılması hususunda gereğini arz ederim.

Saygılarımla.

Mehmet Sadri Yıldırım

          Eskişehir

Soru: Ülkemizde devlet memurluğu sınavına (DMS) katılan işsiz sayısı toplamı kaç kişidir? Bunlardan kaç tanesi başarılı olmuş olup, başarılı olanların kaç tanesi kamu kuruluşlarına yerleştirilmiştir? Geriye kalan, sınavı kazandığı halde işe yerleştirilmeyi dört gözle bekleyen kişi sayısı kaçtır? Bunların 2002 yılında yerleştirilmesi düşünülmekte midir?

BAŞKAN - 3, 4, 417, 572, 579 ve 580 inci sıralardaki soruları cevaplandırmak üzere, Devlet Bakanı Sayın Recep Önal; buyurun efendim.

DEVLET BAKANI RECEP ÖNAL (Bursa) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; gündemin 3, 4, 417, 572, 579 ve 580 inci sıralarında yer alan (6/1024), (6/1031), (6/1571), (6/1734), (6/1742) ve (6/1743) sayılı 6 adet sözlü soru önergesini İçtüzüğün 98 inci maddesi uyarınca, birlikte gruplandırarak cevaplandırmak üzere huzurlarınıza gelmiş bulunuyorum; sözlerime başlarken Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; şimdi, Diyarbakır Milletvekili Sayın Nurettin Atik tarafından, ticarî sır kavramına ilişkin olarak, Başbakanımız Sayın Bülent Ecevit'e yöneltilen (6/1031) sayılı sözlü soru önergesinin cevaplarını sunuyorum:

Bilindiği üzere, 4491 sayılı Kanunla değişik 4389 sayılı Bankalar Kanununda yer alan "bankacılık" ve "müşteri sırrı" tanımları, sınırsız uygulama alanı bulan kavramlar olmayıp, anılan kanunun ilgili maddesinde de ifade edildiği üzere, sadece kanunen açıkça yetkili kılınan mercilere, yetkileri çerçevesinde kullanılmak üzere verilebilen bilgilerdir.

Gündemde yer alan sözlü soruların yoğunluğu dikkate alınarak, önergenin güncelliğini yitirmeden cevaplandırılabilmesi amacıyla, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün 98 inci maddesinin "üç birleşim içinde cevaplandırılmayan sözlü sorular yazılı soruya çevrilir" hükmü de göz önünde bulundurularak, burada arz ettiğim cevabın yazılı olarak 19.12.2000 tarih ve 101526 sayılı yazıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sunulmuş olduğunu da ayrıca bilgilerinize sunarım.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; şimdi, Manisa Milletvekilimiz Sayın Mehmet Necati Çetinkaya tarafından, yolsuzluklara karşı alınacak tedbirlere ilişkin olarak, Başbakanımız Sayın Bülent Ecevit'e yöneltilen (6/1024) sayılı sözlü soru önergesinin cevaplarını sunuyorum:

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Başbakanlık Hazine Müsteşarlığından alınan bilgilere göre, hükümetimizin yolsuzlukla mücadele için başlattığı çalışmada bilgi birikimi ve deneyimlerinden yararlanılabilmek amacıyla Dünya Bankasından destek sağlanması öngörülmüştür. Bu çerçevede, Dünya Bankası Başkanı Sayın James D. Wolfensohn'dan talebimize Dünya Bankasının olumlu yanıtı alınmıştır. Yolsuzlukla mücadele çalışmalarının etkin bir şekilde yürütülmesi, ilgili kuruluşlar arasında koordinasyonun sağlanması ve sağlıklı sonuçlara ulaşabilmesini teminen Hazine Müsteşarlığı başkanlığında İçişleri Bakanlığı Strateji Merkezi, Maliye Bakanlığı Malî Suçları Araştırma Kurulu, Başbakanlık Teftiş Kurulu ve Dünya Bankası temsilcilerinden oluşan bir yürütme komitesi oluşturulmuştur.

Dünya Bankası desteğiyle yürütülecek çalışmada altı aşamalı bir strateji izlenmesi planlanmıştır.

Birinci aşama: Türkiye'de yolsuzluğun analizi. (Yolsuzluğun tanımı ve altyapısı konusunda Türk akademisyenler tarafından bir çalışma yapılması)

İkinci aşama: Uluslararası deneyim. (Bankanın, kamu yönetimi, yolsuzluk konusundaki uluslararası deneyiminden yararlanılması.)

Üçüncü aşama: Muhtemel yolsuzluk alanlarının belirlenmesi. (Hane halkı ve kamu çalışanlarını da kapsayacak anket çalışmalarının yapılması. TESEV'in yürüttüğü çalışma, bu aşamanın konusudur.)

Dördüncü aşama: Araştırma sonucundan çıkan sonucun analiz edilmesi ve buna dayanarak, reform alanlarının belirlenmesi.

Beşinci aşama: Yolsuzlukla mücadele teknikleri, performans kriterleri ve denetleme konusunda teftiş kurulu çalışanlarının eğitilmesi.

Altıncı aşama: Tüm kamuoyunun yolsuzluklar hakkında aydınlatılması.

Ayrıca, yolsuzlukla mücadele konusunda yapılan çalışmaların kamuya tanıtılacağı bir seminer düzenlenmesi planlanmıştır.

Öte yandan, kamu hesaplarının denetimine ilişkin olarak, Dünya Bankasıyla ortaklaşa yürütülen kamu harcamalarının gözden geçirilmesi ve bütçe reformu (PEIR) çalışmasında aşağıdaki öneriler gündeme gelmiştir:

- Tüm denetim ve teftiş kurullarının yıllık raporlar yayımlamaları ve söz konusu raporların topluma açıklanması,

- Kamuda hesap verilebilirliğe ilişkin önemli hususlarda Sayıştayın yıllık raporlar yayınlamasının teşvik edilmesi,

- Bütün kamu işletmelerinin finansal denetiminin uluslararası denetim standartlarına uygun olarak finansal tablolar üzerinde görüş beyan edebilecek yeterlikteki denetçilere yaptırılması,

- Tüm kamu kurumlarının iç ve dış denetime tabi olmasının sağlanması,

- Cumhurbaşkanlığı, Türkiye Büyük Millet Meclisi, Başbakanlık ve Sayıştayın da bağımsız dış denetim kapsamına alınması.

- Sayıştayın, Yüksek Denetleme Kurulunun, Devlet Denetleme Kurulunun, Başbakanlık Teftiş Kurulunun ve Maliye Teftiş Kurulunun birleştirilerek, kamuda gözetim, kontrol, koordinasyon ve teftiş işlerinden sorumlu tek bir denetim kurulunun oluşturulması,

- Kamuda uluslararası denetim standartlarının benimsenmesi,

- Mevzuatın, milletvekillerinin ve devlet memurlarının banka hesaplarının incelenebilmesine olanak sağlayacak şekilde değiştirmesi önerilmektedir.

IMF'le ortaklaşa yürütülen malî şeffaflık (FT) çalışmalarında ise, yukarıdakilere ek olarak, icracı birimlerde, iş kontrol mekanizmalarının kurulması tavsiye edilmektedir.

Denetim hizmetlerinde iyileştirme sağlanması konusu, Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı kapsamında oluşturulan kamu malî yönetiminin yeniden yapılandırılması ve malî saydamlık konulu Özel İhtisas Komisyonu raporunda da yer almıştır. Bu kapsamda, denetim sisteminin etkinliğinin artırılması ve performans denetiminin sağlanması konusunda, anılan raporda, aşağıdaki hususların gerçekleştirilmesi önerilmektedir:

Denetim sistemini bütünüyle kapsayan bir çerçeve yasa çıkarılmalıdır. Bu yasada, denetim birimi, organ ve kurumları ile denetim elemanlarının bağımsızlığının uluslararası standartlara uygun bir biçimde güvence altına alınmasına ilişkin hükümlere yer verilmelidir. Ayrıca, yasa, denetim elemanlarının meslek teminatlarını, idarî işlere nezaret ve idarî görevlerin tedviri gibi tüm görevlendirmeleri kapsayacak biçimde düzenlenmeli ve böylelikle, denetimin, bu şekilde kısıtlanmasına yol açan uygulamalar ortaya çıkmamalıdır.

Kamu sektörünün özellikleri dikkate alınarak, kamu kesimi denetim elemanlarını kucaklayacak, bir kamu denetim elemanları meslek odası kurulmalıdır.

Bir ulusal denetim komitesi oluşturulmalıdır. Kompozisyonunda tüm meslek kuruluşlarının ve bellibaşlı dernek temsilcilerinin de bulunacağı bu komite, yıllık faaliyet sonuçlarını ve Türkiye'nin denetimle ilgili durumunu ve denetim sorunlarını, her yıl bir raporla kamuoyuna açıklamalıdır.

Denetim birim, organ ve kurumları, denetim faaliyetlerini, öncelikli ve riskli alanları dikkate alan stratejik planlara dayandırmalı ve yıllık programlara göre yürütmelidirler. Denetim birim, organ ve kurumları, bilişim teknolojisinin imkânlarından gerektiği şekilde ve sistemli olarak yararlanmalıdırlar.

Kamu kaynaklarının Parlamento denetimi dışında kalmasına yol açan yasal düzenlemeler, Anayasanın 160 ıncı ve 165 inci maddelerine uygun hale getirilmelidir. Kamu kurum ve kuruluşlarının üst yönetime yakın merkez birimlerinin denetim dışı bırakılması fiili uygulamasına son verilmeli ve denetimsiz alan bırakılmamalıdır.

Soruşturma görevi de bulunan denetim birimleri organlarında, soruşturma ile denetim görevleri arasındaki denge gözetilmeli ve böylelikle, denetimin kısıtlanması gibi bir sonuç yaratılmamalıdır.

Denetim ve teftiş birimi bulunmayan kamu kurum ve kuruluşlarında denetim birimleri oluşturulmalı; denetim elemanlarının sayı yönünden yetersiz olduğu kuruluşlarda ise, denetim birimleri ek elemanlarla takviye edilmelidir.

Performans yönetimlerinin ve ölçüm rejimlerinin oluşturulmasına katkı yapacak biçimde performans denetimi uygulamalarına en kısa zamanda başlanılmalıdır.

Bu çerçevede, 2001-2003 malî yıllarında, Dünya Bankasıyla malî ve teknik işbirliğimizin tanımlandığı "Ülke Yardım Stratejisi" programına göre, 2002 malî yılında -Dünya Bankasının malî yılı, her yılın temmuz ayında başlayıp müteakip yılın haziran sonunda bitmektedir- sağlanması planlanan kamu sektörü uyum kredisinin bir bölümünün, yukarıda sözü edilen yolsuzlukla mücadele ve kamu harcamalarının gözden geçirilmesi çalışmalarını desteklemesi planlanmaktadır.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; gündemde yer alan sözlü soruların yoğunluğu dikkate alınarak, önergenin, güncelliğini yitirmeden cevaplandırılabilmesi amacıyla, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün 98 inci maddesinin "üç birleşim içinde cevaplandırılmayan sözlü sorular yazılı soruya çevrilir" hükmü de göz önünde bulundurularak, burada arz ettiğim cevapların, yazılı olarak 4.1.2001 tarih ve 39 sayılı yazıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sunulmuş olduğunu da ayrıca bilgilerinize arz ederim.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; şimdi, Samsun Milletvekili Sayın Musa Uzunkaya tarafından, Başbakanımız Sayın Bülent Ecevit'e yöneltilmiş olan (6/1734) sayılı sözlü soru önergesinin cevaplarını sunuyorum.

Bilindiği üzere, genellikle, yozlaşma, iltimas veya rüşvet kavramlarıyla eşanlamlı ya da bunları kapsayan bir kavram olarak kullanılan yolsuzluk olgusu, son yıllarda, sadece ülkemizin değil, küreselleşen dünyanın da ortak sorunu haline gelmiştir. 57 inci Hükümet Programında da belirtildiği gibi, hukuk devleti ilkesini zedeleyen, vatandaşın kanun önünde eşitliğini ortadan kaldıran ve siyasî otoriteye duyulan güveni zaafa uğratan, özetle, toplum vicdanını rahatsız eden yolsuzluklarla etkili bir mücadele için, idarenin işleyişinde ve kaynaklarının dağılımında açıklık ve hesap verilebilirliğin esas alınması, bu konudaki yasal ve idarî boşlukların giderilmesi gerekmektedir.

Yıllık programlarda, Avrupa Birliği Müktesebatının Üstlenilmesine İlişkin Türkiye Ulusal Programında ve Güçlü Ekonomiye Geçiş Programında, kamuda saydamlığın ve etkinliğin sağlanması için temel ilke ve amaçlar ile önceliklere yer verilmek suretiyle, bu konudaki duyarlılık ve kararlılık açıkça ortaya konulmuştur.

Bu çerçevede, ülkemizde saydamlığın artırılması ve kamuda etkin yönetimin geliştirilmesi amacıyla, Başbakanlık makamının 12.2.2001 ve 16.5.2001 tarihli onaylarıyla, Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanlığı, Hazine Müsteşarlığı, Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı Malî Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı temsilcilerinin bulunduğu bir yönlendirme komitesi ve bu komiteye yardımcı olmak üzere bir çalışma grubu oluşturularak, gerekli çalışmalara başlanılmıştır.

Saydamlığın artırılması ve kamuda etkin yönetimin geliştirilmesi projesinde, hem Türkiye'de saydamlığın artırılması ve kamuda etkin yönetimin geliştirilmesi eylem planını oluşturmak hem de bu sürece aktif katılımlarını sağlamak amacıyla meslek odaları temsilcileri, basın-yayın kuruluşları temsilcileri, sivil toplum örgütleri, KOBİ yetkilileri, öğretim üyeleri ve kamu yöneticileriyle çeşitli toplantılar yapılarak, konuya ilişkin görüşleri alınmış ve söz konusu kuruluşlar tarafından hazırlanan raporlar ve diğer çalışmalardan yararlanılmıştır.

Saydamlığın artırılması, kamuda etkin yönetimin geliştirilmesi ve muhtemel yolsuzluk alanlarının belirlenmesi çalışmalarında, diğer kuruluşların bu konudaki katkı ve birikimlerinden yararlanmayı amaçlayan 9.7.2001 tarihli ve 2001/38 sayılı Başbakanlık genelgesi çıkarılmış, bütün kamu kurum ve kuruluşlarının kendi görev alanlarına giren konularda saydamlığın artırılması ve kamuda etkin yönetimin geliştirilmesine ilişkin önerileri alınmıştır.

12-13 Temmuz 2001 tarihlerinde, Dünya Bankası uzmanlarının da katılımıyla bir çalışma toplantısı düzenlenerek, Dünya Bankasının uluslararası deneyimiyle birlikte, konuyla ilgili kamu kuruluşlarından (Gümrük Müsteşarlığı, Emniyet Müdürlüğü, İçişleri Bakanlığı Mahallî İdareler Genel Müdürlüğü, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü) yaklaşık 30 uzmanın konuya ilişkin görüş ve katkılarından yararlanılmıştır.

Türkiye'de saydamlığın artırılması ve kamuda etkin yönetimin geliştirilmesine yönelik olarak 21 Eylül 2001 tarihinde geniş katılımlı bir uluslararası konferans düzenlenerek, elde edilen sonuçlardan da faydalanılmıştır.

Kamu harcama yönetimi reformunun uygulanması amacıyla, Maliye Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı, Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı ve Sayıştay temsilcilerinden oluşturulan Kamu Harcama Yönetimi Yönlendirme Komitesinin çalışmalarıyla da koordinasyon sağlanmıştır.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; hazırlanan, Türkiye'de Saydamlığın Artırılması ve Kamuda Etkin Yönetimin Geliştirilmesi Eylem Planının temel amaçları şu şekilde sıralanabilir:

Kamu hizmetlerinin sunumunda yaşanan problemlerin etkin yönetim bağlamında asgariye indirilmesi ve böylece, Türkiye'de en fazla şikâyet edilen ve vatandaşların haksız işlemlerle sıklıkla yüz yüze kaldıkları bazı çok önemli kamu hizmetlerinden (örneğin, imar işlemleri, yatırım teşvikleri ve şirket tescillerinden) başlayarak, topyekûn bir kamu hizmet sunum standartları ve sürelerinin, sorumlu olacak görevlilerin kurumlar ve birimler bazında ivedilikle belirlenmesi yoluyla kamu görevlilerinin işlemlerle ilgili takdir haklarının kesinlikle objektif kriterlere bağlanması,

Haklı bir talebin karşılanması için aracı bulma veya ödeme yapma endişesinin kesinlikle ortadan kaldırılması,

Rüşvet veya benzeri menfaat karşılığında haksız olan taleplerin karşılanmasına meydan verilmemesi için caydırıcı disiplin ve cezaî yaptırımların uygulanmasında etkinliğin sağlanması,

Yönetimi, yönetimin koyduğu objektif kurallara göre hem hiyerarşik olarak içten hem de vergi ödeyenler açısından dıştan denetleyen ve sorgulayan çağdaş bir kamu yönetimine geçilmesi,

Aşırı düzenleyici işlem yükünün de yolsuzluğa yol açtığı gerçeğinden hareketle, yatırımın ve özel teşebbüsün üzerindeki idarî işlemlerin sayısının azaltılması. Yatırımcı sermaye önündeki engellerin de yukarıda açıklanan standart hizmet sunum sürüleriyle eşgüdümlü hale getirilmesi ve işlemlerin, mümkünse tek merkezden yürütülmesinin sağlanması,

Kamuya ve siyasal sisteme duyulan güvenin güçlendirilmesi.

Konuya ilişkin olarak, ayrıca, çeşitli ülkelerde uygulanan çalışmalar da dikkate alınarak, ülkemizde kamu hizmetlerinin sunum şeklinden kaynaklanan sorunların öncelikle giderilmesi; yani, yolsuzluğu besleyen yapının ve hizmet sunum şeklinin değiştirilmesi gereği göz önünde tutularak, sorun ve öneriler belirlenmiştir.

İdarede açıklık ve hesap verilebilirliği sağlamak üzere;

Kamu hizmet sunumunda performans standartlarının oluşturulması,

Kamu kuruluşları ile kamu vakıf ve dernekleri arasında ilişkilerin yeniden düzenlenmesi,

Personel sisteminin iyileştirilmesi,

Bilgi edinme hakkının geliştirilmesi ve kamu yönetiminde saydamlığın artırılması,

Sağlık sisteminin iyileştirilmesi,

Denetim sisteminin güçlendirilmesi,

Yargı sisteminin iyileştirilmesi,

Karapara aklamayla mücadelenin etkin hale getirilmesi,

Seçim kampanyalarının finansmanında hesap verilebilirliğin ve saydamlığın artırılması,

Mal beyanında hesap verilebilirliğin artırılması,

Yerel yönetimlerin güçlendirilmesi,

Öncelikli hedefler olarak belli bir takvime bağlanmış ve atılması gerekli adımlar belirlenmiştir.

Ayrıca, eylem planında belirtilen amaçlara ulaşılmasında, etkinliğin ve koordinasyonun sağlanabilmesi için, hizmetleri yürütmek üzere, üyeleri ile çalışma usul ve esasları Başbakanlıkça belirlenecek bir kurul oluşturulması ve bakanlardan oluşan bu kurulun, kamu harcama yönetimi reformu konusunda yapılan çalışmalarla gerekli koordinasyonu sağlaması öngörülmüştür.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; yukarıda belirtildiği üzere, yolsuzluklarla mücadelede kararlı bir çalışmayı sürdürmekte olan hükümetimiz, ödün vermeksizin uygulanan Güçlü Ekonomiye Geçiş Programıyla ekonomik ve yapısal sorunları çözerken, eğitim, sağlık, demokratikleşme gibi alanlarda da, hükümet programı doğrultusunda önemli atılımlar gerçekleştirmektedir.

Yüce Meclisin bilgilerine sunarım.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri, şimdi, Tunceli Milletvekili Sayın Kamer Genç tarafından, Başbakanımız Sayın Bülent Ecevit'e yöneltilmiş olan (6/1571) sayılı sözlü soru önergesinin cevaplarını sunuyorum.

Bilindiği üzere, 57 nci hükümet, diğer alanlarda olduğu gibi, yolsuzlukla mücadelede de kararlı bir tutum sergilemektedir.

Bayındırlık ve İskân Bakanlığındaki eski ihaleler hakkındaki iddiaların incelenmesiyle ilgili olarak, ne yasalarla öngörülen denetim mekanizmalarına ne de adalet mercilerine yönelik herhangi bir baskı söz konusu olmamıştır.

Öte yandan, söz konusu iddialar, daha önce, 27.2.2001 ve 10.10.2001 tarihlerinde gensoru önergesine konu yapılmış; ancak, bu önergelerin Türkiye Büyük Millet Meclisince gündeme alınmaları reddedilmiş bulunmaktadır.

Yüce Meclisin bilgilerine sunarım.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; şimdi, Eskişehir Milletvekili Sayın Mehmet Sadri Yıldırım tarafından, Devlet İşçilik Sınavıyla ilgili olarak Başbakanımız Sayın Bülent Ecevit'e yöneltilen (6/1742) sayılı sözlü soru önergesinin cevaplarını sunuyorum.

Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezine 1 Ekim 2000 tarihinde 81 il merkezi ve Lefkoşa'da yaptırılan Daimî İşçi Sınavı ile Özürlü İşçi Sınavı ve Eski Hükümlü İşçi Sınavına ilişkin sayısal bilgiler şöyledir:

2000 yılında, Daimî İşçi Sınavı (DİS), Özürlü İşçi Sınavı (ÖZS) ve Eski Hükümlü Sınavı (EHS), ilköğretim (ortaokul), ortaöğretim, önlisans ve lisans olmak üzere dört düzeyde yapılmıştır.

Daimi İşçi Sınavına, dört eğitim düzeyinde toplam 485 218 aday başvurmuş, bunlardan 468 897'si sınava girmiş, sınava giren adaylardan da 468 705'inin sınavı geçerli sayılmış ve sınavı geçerli sayılan adayların 180 282'si, 60 veya daha fazla DİS puanı alarak başarılı olmuştur.

Özürlü İşçi Sınavına, dört eğitim düzeyinde toplam 17 104 aday başvurmuş, bunlardan 16 462'si sınava girmiş, sınava giren adaylardan 16 452'sinin sınavı geçerli sayılmıştır.

2000 yılı özürlüler sınavında başarılı olabilmek için herhangi bir puan sınırlaması bulunmamaktadır.

Eski Hükümlü İşçi Sınavına, dört eğitim düzeyinde toplam 2 599 aday başvurmuş, bunlardan 2 485'i sınava girmiş ve sınava giren tüm adayların sınavı geçerli sayılmıştır.

2000 yılı Eski Hükümlü İşçi Sınavında başarılı olabilmek için herhangi bir puan sınırlaması bulunmamaktadır.

Kamu kurum ve kuruluşlarından alınan daimî işçi talepleri, Türkiye İş Kurumunca Resmî Gazetede, ulusal gazetelerden birinde, kurum internet sayfasında, TRT teleteksi 333 nolu sayfada, NTV teleteksi 601 nolu sayfada, kurum ilan panolarında yayınlanmakta ve ayrıca, adaylar, istemeleri halinde, Türkiye İş Kurumunun 180 nolu özel hizmet telefonundan da talepleri hakkında bilgi alabilmektedirler. İş-Kurun internet sayfası www.iskur.gov.tr'dir.

Söz konusu talepleri, adayların, belirtilen kaynaklar aracılığıyla kendilerinin izlemesi ve durumu işgücü talebi şartlarına uyan adayların, kayıtlı oldukları Türkiye İş Kurumu ünitelerine başvurmaları gerekmektedir.

Söz konusu merkezî sınavın yapıldığı 1.10.2000 tarihinden 8.4.2002 tarihine kadar, kamu kurum ve kuruluşlarından Türkiye İş Kurumuna 2 972 daimî işçi, 594 özürlü işçi, 1 176 eski hükümlü işçi talebi intikal etmiş ve bu taleplere uygun işçilerin işe yerleştirilmeleri sağlanmıştır. Bunlar dışında kalan adaylar işe yerleştirilmeyi beklemektedirler.

2001 ve önceki yıllarda alınan; ancak, çeşitli nedenlerle kullanılamamış olan daimî işçi alım izinlerinin 2002 yılı içerisinde kullanılabilmesine Başbakanlıkça izin verilmiştir. 2002 yılında kamu kurum ve kuruluşlarından alınacak işgücü taleplerine, sınavı kazanıp bekleyen adaylardan işe yerleştirme yapılabilecektir.

Gündemde yer alan sözlü soruların yoğunluğu dikkate alınarak, önergenin güncelliğini yitirmeden cevaplandırılabilmesi amacıyla, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün 98 inci maddesinin "üç birleşim içinde cevaplandırılmayan sözlü sorular yazılı soruya çevrilir" hükmü de göz önünde bulundurularak, burada arz ettiğim cevapların yazılı olarak 11.4.2002 tarih ve 8425 sayılı yazıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sunulmuş olduğunu da ayrıca bilgilerinize arz ederim.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; şimdi, Eskişehir Milletvekili Sayın Sadri Yıldırım tarafından, devlet memur sınavıyla ilgili olarak Başbakanımız Sayın Bülent Ecevit'e yöneltilen (6/1743) sayılı sözlü soru önergesinin cevaplarını sunuyorum.

Devlet Personel Başkanlığınca Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığına yaptırılan devlet memurluğu sınavına 1 328 959 kişi katılmıştır. Bu sınava katılanların 392 539'u 70 veya daha yüksek puan alarak başarılı olmuştur. Başarılı olan adayların devlet memurluğuna atanması amacıyla bugüne kadar beş defa yerleştirme işlemi yapılmış olup, bu yerleştirmelerde bakanlıklara 29 489, üniversitelere 6 135, müsteşarlıklar, başkanlık ve genel müdürlüklere 17 486, askerî kurumlara 7 075, belediyeler ve il özel idarelerine 3 096, kamu iktisadî teşebbüsü ve bağlı ortaklıklarına ise 9 453 olmak üzere, toplam 72 734 aday yerleştirilmiştir.

Kamu kurum ve kuruluşlarınca yürütülen kamu hizmetlerinin yeni personel alımını gerektirmesi halinde, devlet memurluğu sınavını kazanan, ancak, yerleştirilemeyen adayların devlet memurluğu sınavı başarı puanları, kurum ve unvan tercihleri ile devlet memurluğu sınavında başarılı olanların kamu kurum ve kuruluşlarında atanabilecekleri kadro ve pozisyonlar ile aranılacak niteliklere ait, kılavuzda belirtilen nitelikler dikkate alınarak yerleştirilmeleri mümkün olabilecektir.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; gündemde yer alan sözlü soruların yoğunluğunu dikkate alarak, önergenin, güncelliğini yitirmeden cevaplandırılabilmesi amacıyla, burada arz ettiğim cevapların yazılı olarak 2.4.2002 tarih ve 8424 sayılı yazımızla, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sunulmuş olduğunu da ayrıca bilgilerinize arz eder, Yüce Meclise saygılarımı sunarım. (DSP ve MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Bakanım, bu kadar kapsamlı yanıtladığınız için.

Böylece, gündemin "Sözlü Sorular" kısmının 3, 4, 417, 572, 579 ve 580 inci sıralarındaki sorular cevaplandırılmıştır.

9.- Bursa Milletvekili Ahmet Sünnetçioğlu'nun, sağlık memuru yetiştirme programı ile ilgili çalışmalara ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/1037) 

BAŞKAN - Soruyu cevaplandıracak Sayın Bakan?.. Yok.

Bu soru da üç birleşim içinde cevaplandırılmadığından, İçtüzüğün 98 inci maddesinin son fıkrası uyarınca yazılı soruya çevrilecek ve soru önergesi gündemden çıkarılacaktır.

10.- Adıyaman Milletvekili Mahmut Göksu'nun, özelleştirme kapsamındaki kurumlarda yapılan tayinlere ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi ve yazılı soruya çevrilmesi nedeniyle konuşması (6/1042) 

BAŞKAN - Soruyu cevaplandıracak Sayın Bakan?.. Yok.

Bu soru da üç birleşim içerisinde cevaplandırılmadığından, İçtüzüğün 98 inci maddesinin son fıkrası uyarınca yazılı soruya çevrilecek ve soru önergesi gündemden çıkarılacaktır.

MAHMUT GÖKSU (Adıyaman) - Sayın Başkan, söz istiyorum.

BAŞKAN - Buyurun Sayın Göksu.

MAHMUT GÖKSU (Adıyaman) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; 2000 yılının 11 inci ayında vermiş olduğum sözlü sorulara, nihayet birbuçuk yıl sonra sıra gelebildi. Tabiî, gönlüm isterdi ki, ilgili sayın bakan gelip, burada, bu sorulara cevap versin. Çünkü, Yüce Meclisin temelde iki görevi var; biri yasama, diğeri ise denetimdir. Yasama ne kadar kutsalsa, yasamayı yapan o organın, bakanı ve bakanları denetlemesi de o derece kutsaldır.

Sorduğum bu soruyu, özelleştirme kapsamındaki kurumlarda yapılan tayinlerle ilişkili, Sayın Devlet Bakanına sormuştum. Bakınız, çok değil, değerli arkadaşlar, bundan birbuçuk ay önce, bir gazetedeki köşe yazısında "KİT'lere siyasî kuşatma!" başlığında şöyle deniliyor:

"Arpalık olarak kullanıldığı için devletin sırtında kambur haline gelen KİT'lerdeki siyasî kuşatma sürüyor. 43 eski bakan, vekil ve emekli general KİT yönetim kurullarına atandı. KİT'lerdeki siyasî istila, ekonomik krize rağmen hâlâ ağırlığını sürdürüyor. Son beş yılda 3 eski bakan, 29 eski milletvekili ve 11 emekli general değişik KİT'lerin yönetim kurullarına atandı."

Bu ve benzeri sorulara, ilgili bakanın -ki, son zamanlarda, özellikle Halk Bankasının şubelerinin kapatılmasıyla ilgili olarak, kapatılan kurumların birtakım bölge müdürlüklerinin kapatılmasıyla ilgili olarak, görevlilerin, işçi ve memurun sıkıntıları vardır- yapılan bu tayinlerin siyasî bir kuşatma altında olup olmadığının açıklığa kavuşturulması için cevap vermesini beklerdik.

Değerli arkadaşlar, tabiî, burada, sözlü sorularımıza, ilgili bakanlar, maalesef gelip cevap vermediği gibi, sormuş olduğumuz yazılı sorulara da yeterince cevap vermiyorlar.

Bakınız, yine, 2001 yılının şubat ayında sormuş olduğum 9 tane soru var. Bu soruyu Sayın Başbakana sormuştum ben. Soruya, Devlet Bakanı Vekili Sayın Recep Önal Bey -zaten, sözlü sorulara cevap vermekle sorumlu herhalde Sayın Bakan- yine yazılı olarak cevap vermiş. Sormuş olduğum 9 sorudan sadece 2'sine cevap veriyor; son bir sayfada da, Dış Ticaret Müsteşarlığı Müsteşar Yardımcısı "ilgideki kayıtlı yazılarda bahsi geçen, Adıyaman Milletvekili Sayın Mahmut Göksu tarafından cevaplanması istemiyle Devlet Bakanı Sayın Kemal Derviş'e tevcih edilen yazılı soru önergesinin Müsteşarlığımızı ilgilendiren kısımları gizlilik arz etmektedir. Bu itibarla, anılan soru önergesinin Müsteşarlığımızı ilgilendiren kısımlarına cevap verilebilmesi mümkün bulunmamaktadır. Keyfiyeti bilgilerinize arz ederim" diye bana cevap veriyor. Yani, Başbakana sormuştum; Başbakan değil, Bakan değil, Müsteşar Yardımcısı!..

Değerli arkadaşlar, demin, burada, Sayın Bakan, kamudaki saydamlıktan ve kamuda saydamlığın artmasıyla etkin bir yönetimden, denetimsiz bir alanın bırakılmamasından bahsetti. Şimdi, ben burada hemen, sıcağı sıcağına soruyorum: Burada millet adına görev yapan milletvekilinin sorduğu soruya cevap vermeyen bir hükümetin veya o hükümetin üyesi bir bakanın saydamlıktan ve şeffaflıktan bahsetmeye hakkı olmamalıdır diye düşünüyorum. İçtüzük bize bu hakkı, yani millet adına bakanı ve Bakanlar Kurulunu denetleme hakkını ve yetkisini vermiştir. Sormuş olduğum 9 sorunun 2 tanesine cevap verip, diğerlerine, bir Müsteşar Yardımcısının "gizlilik arz ettiği için cevap veremiyorum" demesini, doğrusu çok garipsiyorum. Bir bürokratın bildiği bilgiyi bir milletvekili de çok rahat bilebilmelidir. Bilebilmeli ki, kapalı kapılar arkasında bir yanlışlık yapılıyor mu yapılmıyor mu; o zaman, bunu milletin önüne daha iyi serebiliriz, o zaman, şeffaf ve demokratik bir yönetimi daha iyi oluşturabiliriz diye düşünüyorum. Dolayısıyla, bu noktada, hükümetten, daha duyarlı davranmasını, burada, rica ediyorum.

Değerli arkadaşlar, cevap verseler bile, bakanlar arasındaki, maalesef, çelişkiye de bu soru nedeniyle değinmek istiyorum. Geçenlerde, burada, Sayın Tarım Bakanımız çıktı, dedi ki: "Doğrudan gelir desteği, bütçeye konulmuş paradır. Altını çiziyorum; helal paradır, çiftçilerimiz, yesinler." Elbette, yani, kimse haram para aldığını da söylemiyor; ama, benim, yine, Sayın Derviş'e sorduğum bir soru önergesiyle ilgili olarak bana gelen cevapta da "Dünya Bankasından sağlanan kredilerden 'Tarım Reformunu Uygulama Projesi' adı altında 600 milyon dolar alındı; bu sene 46,8 milyonu doğrudan gelir desteği olarak dağıtıldı; geriye şu kadar kaldı; bu, 5 yıl uygulanacaktır ve bu, faizli olarak Dünya Bankasından alınmış; 17 yıl süreyle alınmış paradır" deniliyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Toparlayın efendim.

MAHMUT GÖKSU (Devamla) - Burada, Sayın Tarım Bakanı "Hazineye konulmuş para" diyor; Sayın Derviş de "hayır, Dünya Bankasından borç aldık. Çiftçilere dağıttığımız para borçtur; bunu, yine, çiftçiden alacağız" diyor.

VAHİT KAYRICI (Çorum) - 600 milyon dolar, o projeyle verilen para, Hazineye konulan bir para değil...

MAHMUT GÖKSU (Devamla) - Bakanların da bu çelişkisini ortaya koymaya çalışıyorum.

Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Göksu.

11.- Adıyaman Milletvekili Mahmut Göksu'nun, Adıyaman ve bazı ilçelerindeki sağlık ünitesi projelerine ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi ve yazılı soruya çevrilmesi nedeniyle konuşması (6/1043)

BAŞKAN - Soruyu cevaplandıracak Sayın Bakan?.. Yok.

MAHMUT GÖKSU (Adıyaman) - Sayın Başkan, söz istiyorum.

BAŞKAN - Bu soru önergesi de üç birleşim içinde cevaplandırılamadığından, İçtüzüğün 98 inci maddesinin son fıkrası uyarınca yazılı soruya dönüştürülecektir ve önerge gündemden çıkarılmıştır.

Buyurun Sayın Göksu.

MAHMUT GÖKSU (Adıyaman) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; sormuş olduğum soruyu -Adıyaman ve bazı ilçelerindeki sağlık ünite projelerine ilişkin- Sayın Sağlık Bakanına sormuştum. Tabiî, Sayın Sağlık Bakanımız da, birbuçuk yıllık süre içerisinde, bu sorularımıza, gelip, burada cevap vermediği için, bu konuyu, kamuoyu önünde, tekrar gündeme getirmek istiyorum.

Değerli arkadaşlar, sormuş olduğum soru, Adıyaman İl Merkezi ve ilçelerdeki sağlık yatırımlarıyla ilgili. Bundan bir ay önce, Kâhta Devlet Hastanesi ek binasının açılışına katılmıştık. Hatta, oraya, Milliyetçi Hareket Partili beş milletvekili arkadaşımız da gelmişti. İl özel idare bütçesinin kaynaklarıyla yapılan bu ek hastanemize, Sağlık Bakanlığı da 20 milyarlık bir katkıda bulunmuştu. Oradaki konuşmamda Bakanlığa teşekkür etmiştim. Burada, tabiî, yapılan hizmet iyi ve güzel olursa, biz, her zaman müteşekkir oluruz. Eğer, bu hizmetler aksarsa, bir kayırmacılık olursa, o zaman, elbette bunun altını çizeriz.

Değerli arkadaşlar, Adıyaman Devlet Hastanesi acil ek binası inşaatı üç yıldır sürüyor. Benim aldığım bilgiye göre 800 milyar keşifli olan bu ek binaya şu ana kadar giden para 200 milyara yakın. Yani, 800 milyar gibi çok cüzî -yatırımlara göre- bir para olan bu para, üç yıldan beri Adıyaman'a gitmiyor; ama, ne var ki -bakınız, size örnek vereceğim- bir başka arkadaşım, soru önergesiyle, Sayın Sağlık Bakanına soruyor: Kırıkkale Devlet Hastanesi ve Osmaniye Devlet Hastanesi... 2000 yılında başlıyor Kırıkkale Devlet Hastanesi, Osmaniye'de... Biliyorsunuz, Kırıkkale, Sayın Bakanın memleketi, Osmaniye de Sayın Genel Başkanının memleketi. Özet olarak söyleyeyim: Kırıkkale Devlet Hastanesine iki yılda 22,5 trilyon gidiyor ve 2002 yılı içinde 250 milyar gitmiş, bitirilinceye kadar da fondan deniyor; yani, bu sene bitiriliyor. Bu demektir ki, Kırıkkale'ye üç yılda 35 trilyon gidiyor; ama, Adıyaman'a bir yılda 800 milyar gitmiyor değerli arkadaşlar. Osmaniye Devlet Hastanesine iki yılda 24 trilyona yakın para gidiyor; 10 trilyon da bu sene fondan giderse 34 trilyon gidiyor; ama, Adıyaman'a ne kadar gittiğini, bakın, şimdi size söyleyeceğim değerli arkadaşlar.

Ben, çünkü, daha önce Sayın Bakana sormuştum: Adıyaman İli Gerger, Sincik, Samsat İlçelerinde devlet hastanesi yapmayı düşünüyor musunuz? Projemiz bile yoktur diyor. Onlar Allah'a emanet...

Peki, onun dışında, 2002 yılı yatırım programında olan Tut Devlet Hastanesine ne kadar ödenek veriyorsunuz; 2002 yılında 10 milyar değerli arkadaşlarım. Allahaşkına, 10 milyarla bir hastane, bir hastane yatırımı nasıl ilerleyebilir?! Bu, sağlık sorunlarına nasıl el atmaktır?!.

Elbette, Sayın Bakanın ve Genel Başkanının illerine bir fazla vermesini ben de garipsemiyorum; belki, oranın yerli halkı da bunu çok daha bekleyecektir; ama, bir tarafa 25 trilyon veriyorsunuz üç yılda, Adıyaman'a geldiği zaman, 300-500 milyar bile vermeyi çok görüyorsanız, bu, kayırmacılıktır; bu, haksızlıktır. Sayın Bakanın, bu haksızlığın önüne geçmesini istirham ediyorum. Ki, devlet hastanesi, Kâhta ek binanın açılışında 20 milyar verdiği için teşekkür ettik. Biz, öyle, 20-30 milyar istemiyoruz; şöyle, biraz sağlık sorunlarımıza el atsın, biraz daha insanlarımıza yaklaşsın, biz kendisine yine müteşekkir olmayı bir borç biliriz.

Değerli arkadaşlar, şu anda Adıyaman'da sağlık evlerinde ebe ve hemşireler yoktur. Bakınız, Çelikhan Devlet Hastanemiz bitirildi; iki yıldan beri Sayın Bakan gidip açılış yapacak; 30 yataklı bir hastane; iki uzman atandı, biri eş durumundan gelmedi, biri de gelmeden geri döndü. Ben, burada daha önceki sorularımda "Adıyaman Çelikhan Devlet Hastanesinin ihtiyacı var, ne olacak" diye sormuştum; "tercih eden bulunursa, atayacağız" diyor. Atanmış; ama, maalesef gitmiyor. Şu anda bu hastanemizde üç hemşire, bir ebe, beş de pratisyen hekim görev yapıyor. Yani, bir uzman doktor yoktur Çelikhan Devlet Hastanemizde. Ayrıca, şu an, tahlillere durmadan para alıyorlar; artık, Çelikhan halkı da bu noktada bizar olmuştur. Yani, devlet hastanesi ise, bunu ücretsiz yapması esas olmalı. Dolayısıyla, bu noktada da Sağlık Bakanımızın  bu konuya el atmasını istemekteyiz.

Değerli arkadaşlar, yine, fakir halkımızın istifade ettiği yeşil kart var. "Bu sene 200 kilogram tütün kotası olanların yeşil kartları iptal edilir" diye şikâyet geldi. Bu vatandaşlarımız, kaymakamlığın açmış olduğu aşevinden aş alıp yiyen, yemek alıp yiyen insanlar; diyorlar ki: "Bize kota falan vermesinler; yeter ki, yeşil kartımız iptal edilmesin."

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MAHMUT GÖKSU (Devamla)- Bu konuya dikkatinizi çekiyorum.

Son bir şey söylüyorum. Adıyaman'ın çok önemli bir sorunu var; şehir geçişi, değerli arkadaşlar. Burası, mutlak surette oradan geçen herkesi hasta ediyor. Bakınız, ulusal gazetede, Yeni Şafak gazetesinde çıkmıştı; Fehmi Koru yazmıştı: "Adıyaman'a otomobille girerken, insan, buranın kent olduğuna inanmakta zorlanıyor..."

Geçen yıl kentin anaarteri mesabesindeki Atatürk Bulvarının seviyesini indirmek için asfaltı sıyırmışlar; o kocaman bulvar, içlerine düşmemek için mücadele vermek gereken hendeklerle dolu. Kaldırılan toz, insanları mutlaka hasta ediyor. Bu hastalığın da ortadan kalkması için, Bayındırlık Bakanlığımızın, Sağlık Bakanlığımızın ve ilgili kurumların el ele vererek, bir an önce bitirilmesi lazımdır değerli arkadaşlar.

Sayın Başbakanımız, biliyorsunuz, köyleri kent haline getirme gayreti içerisinde; ama, Adıyaman gibi bir kentin, nasıl köy haline geldiğini gidip görmenizi isterim.

Teşekkür ediyorum değerli arkadaşlar. (AK Parti sıralarından alkışlar)

12.- Adıyaman Milletvekili Mahmut Göksu'nun, Adıyaman'daki cami, imam ve müezzin sayısına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından sözlü soru önergesi (6/1046)

BAŞKAN - Soruyu cevaplandıracak Sayın Bakan?.. Yok.

Soru ertelenmiştir.

13.- Adıyaman Milletvekili Mahmut Göksu'nun, Adıyaman'da yürütülen projelere ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/1047)

BAŞKAN - Soruyu cevaplandıracak Sayın Bakan?.. Yok.

Soru ertelenmiştir.

14.- Adıyaman Milletvekili Mahmut Göksu'nun, Adıyaman'da yürütülen projelere ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/1048)

BAŞKAN - Soruyu cevaplandıracak Sayın Bakan?.. Yok.

Soru ertelenmiştir.

15.- Adıyaman Milletvekili Mahmut Göksu'nun, Adıyaman'da yürütülen projelere ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/1049)

BAŞKAN - Soruyu cevaplandıracak Sayın Bakan?.. Yok.

Soru ertelenmiştir.

16.- Adıyaman Milletvekili Mahmut Göksu'nun, Adıyaman'da yürütülen projelere ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesi (6/1056)

BAŞKAN - Soruyu cevaplandıracak Sayın Bakan?.. Yok.

Soru ertelenmiştir.

17.- Adıyaman Milletvekili Mahmut Göksu'nun, Adıyaman ve bazı ilçelerindeki sanayi sitelerine yönelik çalışmalara ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesi (6/1057)

BAŞKAN - Soruyu cevaplandıracak Sayın Bakan?.. Yok.

Soru ertelenmiştir.

18.- Adıyaman Milletvekili Mahmut Göksu'nun, Adıyaman'ın öğretmen sorununa ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/1058)

BAŞKAN - Soruyu cevaplandıracak Sayın Bakan?.. Yok.

Soru ertelenmiştir.

Böylece, sözlü soru işleminin sonuna geldik.

Şimdi, gündemin "Genel Görüşme ve Meclis Araştırması Yapılmasına Dair Öngörüşmeler" kısmına geçiyoruz.

Alınan karar gereğince, bu kısmın 237 nci sırasında yer alan, Konya Milletvekili Mehmet Emrehan Halıcı ve 167 arkadaşının, Türkiye Bilişim Stratejileri ve e-Türkiye konusunda Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 102 ve 103 üncü maddeleri uyarınca bir genel görüşme açılmasına ilişkin önergesinin öngörüşmesine başlıyoruz.

VII.- GENSORU, GENEL GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI

VE MECLİS ARAŞTIRMASI

A) ÖNGÖRÜŞMELER

1.- Konya Milletvekili Mehmet Emrehan Halıcı ve 167 arkadaşının, Türkiye Bilişim Stratejileri ve e-Türkiye konusunda genel görüşme açılmasına ilişkin önergesi (8/28)

BAŞKAN - Hükümet?.. Hazır.

Genel görüşme önergesi Genel Kurulun 4.4.2002 tarihli 83 üncü Birleşiminde okunduğu için, tekrar okutmuyorum.

İçtüzüğümüze göre, genel görüşme açılıp açılmaması hususunda, sırasıyla, hükümete, siyasî parti gruplarına ve önergedeki birinci imza sahibine veya onun göstereceği bir diğer imza sahibine söz verilecektir.

Konuşma süreleri, hükümet ve gruplar için 20'şer dakika, önerge sahibi için ise 10 dakikadır.

Şu ana kadar, söz almak isteyen olmadı.

Önerge sahibi olarak, Sayın Emrehan Halıcı; buyurun. (DSP sıralarından alkışlar)

MEHMET EMREHAN HALICI (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye bilişim stratejileri ve e-Türkiye konulu bir genel görüşme açılması için verdiğimiz önergeyle ilgili söz almış bulunuyorum.

Bildiğiniz gibi, Türkiye'nin önünde, bir bilgi toplumuna dönüşme hedefi var. Bu hedefe ulaşmak için gerekli stratejilerin ve politikaların belirlenmesi amacıyla, Başbakanlık Müsteşarlığı, Türkiye Bilişim Derneği, Türkiye Bilişim Vakfı, Türkiye Bilgiişlem Hizmetleri Derneği ve Türkiye Zekâ Vakfı tarafından, 10-12 Mayıs 2002 tarihleri arasında, Ankara'da, Türkiye Bilişim Şûrası düzenlenmesine karar verilmiştir. Başbakanımız Sayın Bülent Ecevit'in 4 Eylül 2001 tarihli yazısıyla duyurulan şûrada ele alınacak raporlarla ilgili olarak, yaklaşık sekiz aydır, 300'ün üzerinde uzman, yoğun bir çalışma içerisindedirler. Büyük bir mutlulukla söylüyorum ki, siyasî partilerimiz de, bilişim şûrasına çok büyük bir önem göstermişlerdir.

Meclisimizde grubu bulunan bütün siyasî partilerimizden birer milletvekilinin temsilci olarak katıldığı Türkiye Büyük Millet Meclisi Bilişim Şurası Kurulu, yoğun bir biçimde çalışmalarını sürdürmektedir. MHP'den Cemal Enginyurt, ANAP'tan Birkan Erdal, DYP'den İlyas Yılmazyıldız, AK Partiden Altan Karapaşaoğlu ve SP'den Turhan Alçelik'in bulunduğu ve Demokratik Sol Partiden de bendenizin bulunduğu bu kurul, bilişim şûrasıyla ilgili konuların, Yüce Meclisimizde, en kapsamlı bir biçimde ele alınabilmesini temin etmek amacıyla bu önergeyi hazırlamıştır. Önergeyi, bütün partilerimizin grup başkanvekilleri ve çok sayıda milletvekili arkadaşımız imzalamış durumdadır; kendilerine teşekkürlerimizi sunuyoruz.

Amacımız, Türkiye Bilişim Şûrasına ışık tutmak ve partilerimizin bilgi toplumu süreci için önerecekleri hedef ve stratejilerden yararlanarak ulusal bir politikanın belirlenmesini sağlamaktır.

Genel görüşmenin, gelecek hafta salı günü, özel bir gündemle ele alınmasını ve hükümetimizin ve partilerimizin konuşmalarını o gün yapmalarını planladığımız için, bugün, ilk imza sahibi olarak bendeniz, kısaca bu bilgileri sizlere arz ediyorum.

Önergemizi destekleyeceğinizi ümit ediyor, tüm arkadaşlarım adına, hepinizi sevgi ve saygılarımla selamlıyorum. (Alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Halıcı.

Önerge üzerinde başka söz isteği?.. Yok.

Böylece, öngörüşmeler tamamlanmıştır.

Şimdi, genel görüşme açılıp açılmaması hususunu, oylarınıza sunacağım: Genel görüşme açılmasını kabul edenler... Etmeyenler... Genel görüşme açılması kabul edilmiştir.

İçtüzüğün 103 üncü maddesi gereğince, genel görüşmenin günü, daha sonra Danışma Kurulunca tespit edilerek oylarınıza sunulacaktır.

Gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmına geçiyoruz.

Önce, yarım kalan işlerden başlayacağız.

VIII.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİYLE KOMİSYONLARDAN

GELEN DİĞER İŞLER

1.- İzmir Milletvekili Rifat Serdaroğlu'nun; İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı'nın; Amasya Milletvekili Ahmet İyimaya'nın; Ankara Milletvekili Yıldırım Akbulut'un; Şırnak Milletvekili Mehmet Salih Yıldırım'ın; Gaziantep Milletvekili Ali Ilıksoy, Konya Milletvekili Ömer İzgi ve Ankara Milletvekili Nejat Arseven'in; İstanbul Milletvekili Ziya Aktaş ve 42 Arkadaşının;  Zonguldak Milletvekili Hasan Gemici'nin ve İzmir Milletvekili Işılay Saygın'ın; Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünde Değişiklik Yapılmasına Dair İçtüzük Teklifleri ve Anayasa Komisyonu Raporu (2/94, 2/232, 2/286, 2/307, 2/310, 2/311, 2/325, 2/442, 2/449) (S. Sayısı : 527)

BAŞKAN - Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünde Değişiklik Yapılmasına Dair İçtüzük Tekliflerinin görüşülmeyen maddeleriyle ilgili komisyon raporu Başkanlığa verilmediğinden, teklifin görüşmelerini erteliyoruz.

Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri Personeli Eğitim Merkezleri Kanunu Tasarısı ve Adalet ve Plan ve Bütçe Komisyonları raporlarının müzakerelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.

2.- Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri  Personeli Eğitim Merkezleri Kanunu Tasarısı ve Adalet ve Plan ve Bütçe Komisyonları Raporları (1/744) (S. Sayısı : 786)

BAŞKAN - Komisyon?.. Yok.

Hükümet?.. Yok.

Ertelenmiştir.

Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Anayasa Komisyonu raporunun müzakerelerine kaldığımız yerden devam ediyoruz.

3.- Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Anayasa Komisyonu Raporu (1/777) (S. Sayısı: 557) (1)

BAŞKAN - Komisyon?.. Hazır.

Hükümet?.. Hazır.

Tasarının tümü üzerindeki görüşmeler tamamlanmıştı.

SALİH KAPUSUZ (Kayseri) - Karar yetersayısının aranılmasını istiyoruz.

SACİT GÜNBEY (Diyarbakır) - Sayın Başkan, karar yetersayısının aranılmasını istiyoruz.

BAŞKAN - Maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum, karar yetersayısını arayacağım: Tasarının maddelerine geçilmesini kabul edenler... Etmeyenler... Karar yetersayısı yoktur.

Saat 17.00'de toplanmak üzere, birleşime ara veriyorum.

 

Kapanma Saati : 16.46

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

                                                

(1) 557 S. Sayılı Basmayazı 4.4.2002 tarihli 83 üncü Birleşim Tutanağına eklidir.

İKİNCİ OTURUM

Açılma Saati : 17.00

BAŞKAN : Başkanvekili Ali ILIKSOY

KÂTİP ÜYELER : Sebahattin KARAKELLE (Erzincan), Melda BAYER (Ankara)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 91 inci Birleşiminin İkinci Oturumunu açıyorum.

Görüşmelere kaldığımız yerden devam edeceğiz.

VIII.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİYLE KOMİSYONLARDAN

GELEN DİĞER İŞLER (Devam)

3.- Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Anayasa Komisyonu Raporu (1/777) (S. Sayısı: 557) (Devam)

BAŞKAN - Komisyon ve Hükümet hazır.

Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Anayasa Komisyonu raporunun görüşmeleri tamamlanmıştı. Tasarının maddelerine geçilmesinin oylanması sırasında karar yetersayısının aranılması istenmişti. 

Şimdi, elektronik cihazla oylama  yapacağım. 3 dakikalık süre vereceğim. Bu süre içerisinde sisteme giremeyen arkadaşlarımızın, teknik personelden yardım istemelerini; buna rağmen sisteme giremeyen arkadaşlarımızın, aynı süre içerisinde, oy pusulalarını Başkanlığımıza ulaştırmalarını; bu arada, vekâleten oy kullanacak sayın bakan varsa, hangi bakana vekâleten oy kullandığını, oyunun rengini ve imzasını taşıyan oy pusulasını aynı süre içerisinde Başkanlığımıza ulaştırmalarını rica ediyorum.

Değerli arkadaşlar, tasarının maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum. Oylama işlemini başlatıyorum.

(Elektronik cihazla oylama yapıldı)

BAŞKAN - Efendim, oylama için verilen süre bitmiştir. Şimdi, pusula gönderenlerin salonda olup olmadığını arayacağım.

TURHAN GÜVEN (İçel) - Sayın Başkan, süre bittikten sonra gönderilen pusulaları almayın.

BAŞKAN - Bundan sonra almıyoruz, oylama bitti efendim.

Sayın Ahmet Zamantılı?.. Burada.

TURHAN GÜVEN (İçel) - Halen pusula geliyor Sayın Başkan; bu gelenleri almayın, mecbur değilsiniz buna.

BAŞKAN - Almıyorum efendim; bundan sonra almayacağım.

Sayın Salih Erbeyin?.. Yok.

Sayın Ahmet Erol Ersoy?.. Yok.

Sayın Turan Çirkin?.. Yok.

TURHAN GÜVEN (İçel) - Okumanıza gerek yok Sayın Başkan.

BAŞKAN - Sayın Ergün Bayrak?.. Burada.

Sayın Evliya Parlak?.. Yok.

Sayın İsmet Vursavuş?.. Yok.

Sayın Arseven'e vekâleten Sayın Gaydalı?.. Burada.

Sayın Erol Al?.. Burada.

Sayın Sulhiye Serbest?.. Burada.

Sayın Orhan Bıçakçıoğlu?.. Burada.

Sayın Abbas Bozyel?.. Burada.

Sayın Şandır?.. Burada.

Sayın Demir?.. Burada.

Karar yetersayısı vardır; tasarının maddelerine geçilmesi kabul edilmiştir.

1 inci maddeyi okutuyorum:

BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI

MADDE 1. - 31.5.1963 tarihli ve 244 sayılı Milletlerarası Andlaşmaların Yapılması, Yürürlüğü ve Yayınlanması ile Bazı Andlaşmaların Yapılması İçin Bakanlar Kuruluna  Yetki Verilmesi Hakkında  Kanunun 1 inci maddesindeki "Bakanlar Kurulu kararnamesiyle olur. Bu kararnameler" ibaresi "Başbakanın onayıyla olur. Bu onaylar" şeklinde değiştirilmiştir.

BAŞKAN - 1 inci madde üzerinde, Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu adına, Ankara Milletvekili Eyyüp Sanay; buyurun. (AK Parti sıralarından alkışlar)

Süreniz 5 dakika.

AK PARTİ GRUBU ADINA EYYÜP SANAY (Ankara) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; 557 sıra sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının 1 inci maddesi üzerinde Adalet ve Kalkınma Partisi adına söz almış bulunuyorum; Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Milletlerarası anlaşmalar, ulusların en önemli egemenlik yetkileridir. Türkiye Büyük Millet Meclisinin en önemli görevlerinden biri de, Anayasaya uygun kanunlar çıkarmak ve yasalar yapmaktır. Toplumsal hayatın düzenlenmesi ve belli bir intizam içerisinde devamını sağlayacak, halkın istek, ihtiyaç ve beklentilerine cevap verecek yasalar yapmak, Büyük Millet Meclisinin başlıca görevidir. Günün değişen koşulları, bazı yasaların değiştirilmesini zorunlu kılabilir; ancak, büyük bir önem taşıyan konular hariç, alışılmış, teamül haline gelmiş uygulamaların sık sık değiştirilmesi, yetki devri nedeniyle işlemlerde karışıklıklara ve kargaşaya sebep olmaktadır. Bundan dolayı, Meclis, yasa yaparken, milletin beklenti ve ihtiyaçlarına cevap verecek nitelikte yasalara önem vermelidir. Oysa, tasarının gerekçesi, ikna edici olmaktan çok uzaktır; ayrıca, milletin beklentilerini yansıtmamaktadır. Çözüm bekleyen pek çok ülke meselesi varken, yıllardır uygulanan ve teamül haline gelmiş uygulamaların değiştirilmeye çalışılması, pek de anlamlı gelmemektedir. Gerekçede, uluslararası anlaşmalarda yetkilendirilecek olanların ve bunlara tanınacak yetkilerin belirlenmesini düzenleyen 244 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 1963 yılında Bakanlar Kurulu üye sayısının az olduğu, şimdi ise üye sayısının arttığı, dolayısıyla bürokratik işlemlerin arttığı belirtilmektedir. Oysa, hükümetin, gerek Bakanlar Kurulu üye sayısının azaltılması gerekse bürokrasiyi azaltma konusunda herhangi bir gelişmeye ne bir hazırlığı vardır ne de bununla ilgili bir düşünceye sahiptir.

Bu aşamada, öncelikle yapılması gereken, her genel müdürlüğün başına bir bakan uygulamasından vazgeçilmeli ve başta devlet bakanları olmak üzere, bakanlık sayılarının azaltılması gerekirdi; ama, bunun yerine, maalesef, çok önem arz eden birtakım atamaların azaltılması adı altında Cumhurbaşkanının önünü kesmek veya onu by-pass etmek gibi bir durum söz konusudur. Eğer, amaç, öncelikle kırtasiyeciliğin azaltılması ise, toplumumuzun sürekli şikâyetçi olduğu, her alandaki kırtasiyeciliğin, işyeri açma, yatırım yapma, pasaport alma, çocuğunu okula kaydettirme gibi pek çok konudaki kırtasiyeciliğin azaltılması öncelik taşımalıdır.

Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin zaman harcayıp, emek sarf edip ortaya koyduğu yasaların, Anayasanın amir hükümlerine ve ruhuna uygun olması gerekmektedir. 1982 Anayasası, hassas görev alanları ile yüksek bürokratlar hakkında idarî tasarrufları Cumhurbaşkanımızın iradesine bırakmıştır. Anayasada sınırları çizilmiş devlet ve hükümet tasarruflarının birbirine karıştırılması, yetki kargaşası yanında, anayasa ihlali sayılabilir. Oysa, hukukî düzenlemeler, yetki ve sorumluluk sınırlarını belirleyerek kargaşayı da önlemeyi amaçlar.

Sayın milletvekilleri, söz konusu tasarı, Türk bürokrasisini tedirgin edecektir. Muhalefet şerhinde de ifade edildiği gibi, tasarıyla, bürokratlar, devlet adamı olmaktan çıkacak, hükümetin memuru durumuna getirilecektir. Tasarı kanunlaşırsa, bürokrasiye, hukukun yerleşik kuralları ve teamülleri değil, siyasî iktidarın keyfî uygulamaları hâkim olacaktır.

Mevcut tasarı, Anayasaya da aykırıdır. Bu sebeple, toplumu endişeye sevk edecek bu tasarının Anayasa Mahkemesinden döneceğine kaniyiz.

Yüce Meclisi bu duygularla, saygıyla selamlarım. (AK Parti sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Sanay.

Saadet Partisi Grubu adına, Hatay Milletvekili Sayın Mustafa Geçer; buyurun. (SP sıralarından alkışlar)

SP GRUBU ADINA MUSTAFA GEÇER (Hatay) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 557 sıra sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının 1 inci maddesi üzerinde, Saadet Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum; bu vesileyle, Yüce Heyetinizi selamlıyor, saygılar sunuyorum.

Değerli Başkan, sayın milletvekilleri; bu yasadan önce de değişik bir yasa gelmişti; çeşitli kanunlarda değişiklik yapılması hususundaydı. Bu da, bazı kanunlarda değişiklik yapılması hususunda bir kanun tasarısı. Artık, o kadar karmaşık hale geldi ki yasal düzenlemeler, uygulayıcılar ve avukatlar da, meslektaşlar da hangi kanunun nerede düzenlendiğini, hangi maddenin ne şekle getirildiğini, maalesef, bilmiyorlar, bundan şikâyetçiler; yani, bir yasayla düzenlenen bazı alanlar o kadar karıştı ki, artık, hangi alan hangi alanda düzenlendi, hangi kanunların içinde düzenlendi, bunu bilmiyoruz. Aslında, bunu hükümet de bilmiyor. Sayın Bakan, geneli üzerinde yapılan konuşmalar bittikten sonra yöneltilen soruya verdiği cevapta dedi ki: "Bu yasanın 2 ve 3 üncü maddeleri daha önce başka bir kanun içinde düzenlendiğinden, görüşme sırasında, önergeyle onları geri çekeceğiz." Yani, şu anda, 57 nci hükümet öyle yasal düzenlemeler yapıyor ki, daha önce yapmış olduğu yasal düzenlemenin bir tekerrürü şeklinde, mükerrer maddeler şeklinde tekrar düzenlemeye çalışıyor. Yani, bu hükümet, maalesef, ne yaptığının farkında değil.

Onun için, bu düzenleme memleketimize ne getirecek ne götürecek, onu irdelemeden önce şunu vurgulamak istiyorum: Kurumların yönetilmesi çok önemlidir, devletin yönetilmesi de çok önemlidir. Şayet, yönetici elit, yönetme bilincini kaybetmişse, yönetme kararlılığından mahrumsa, o yönetmiş olduğu kuruma faydalı üretimler yapamaz. Devlet de bir kurumdur. Devletin kimler tarafından yönetileceği çok önemli olmakla birlikte, yöneticilerin kimler tarafından seçileceği de önemlidir; ama, burada, gerçekten, devletin kimler tarafından yönetileceği çok önemli. Şu anda buna cevap verilmiştir. Devlet, yasamanın içinden çıkan yürütme tarafından yönetilir; ama, bu yönetim erki -yani, yürütme- yönetme bilincini kaybetmişse, yapmış olduğu düzenlemelerin yönettiği ülkenin lehine olması mümkün değil.

Şu anda, 57 nci hükümet, cumhuriyet döneminde rastladığımız yönetme bilinç ve kararlılığını kaybetmiş bir hükümetin acı bir örneğini veriyor maalesef; ülkeyi yönetemiyor; yönetemeyince, tabiî ki, bir şeyler üretemiyor. Hiçbir şey üretilemiyor; üretilmediği zaman da, üretenlerden almak zorunda kalınıyor. Zira, bugün, Türkiye'de siyaset üretilmiyor, hukuk üretilmiyor, başka hiçbir şey üretilmiyor, üretenlerden almak zorunda kalınıyor. Kanunlar da üretenlerden alınmak zorunda kalınıyor âdeta. Türkiye'de yapılan kanunlaştırmalar, Avrupa müktesebatının Türkiye iç hukukuna taşınması hususundaki Ulusal Program çerçevesinde yapılıyor, burada alelacele yapılıyor. Toplumun faydasına mı, Türkiye'nin gerçekliğiyle örtüşüyor mu örtüşmüyor mu; bunlara bakılmadan, âdeta, tercüme yasaların fotokopisini çeken fotokopi makinesi haline getiriliyor Yüce Meclis bu hükümetin eliyle.

Dolayısıyla, yapılan yasal düzenlemelerin memleketimizin faydasına olup olmadığı konusunda, şüphe götürmez bir şekilde faydasına olmadığı noktasında kararlılık var. Dolayısıyla, yönetme bilinci olmayan hükümet, sorunları kime yüklüyor; kendisinde olan sorunları görmediği için, sorunları vatandaşa yüklüyor, halka yüklüyor. Sorun halkta değil aslında; esnafta değil, sanayicide değil, memurda değil, işçide değil. Sanki sorun onlardaymış gibi, hükümette değilmiş gibi, böyle bir hilkat garibesi yaklaşım ve düzenlemenin içinde maalesef.

Bugün, Türkiye'deki en büyük sorun, üretme bilincini, yönetme bilincini kaybetmiş 57 nci hükümettir ve bu hükümetin yapmış olduğu yasal düzenlemeler ne kadar çok olursa olsun, bugün, ülkemizde sorunlar halledilmiyor, vatandaşların şikâyetleri yerine getirilmiyor ve bunların lehinde, geleceğe ilişkin ümit verecek, maalesef, herhangi bir düzenleme yapılmıyor.

Bu tasarının 1 inci maddesinde, aslında, Anayasanın 104 üncü maddesine aykırı bir düzenleme yapılıyor. Cumhurbaşkanının kararnamelerde imzası kaldırılıyor, bunun yerine başbakanın imzası veya başbakanın tayin edeceği bürokratın imzası getirilerek Anayasanın 104 üncü maddesi ihlal ediliyor. Oysaki, ekim ayında, Anayasada yapılan bazı değişiklikler oldu; 4709 sayılı Kanunla Anayasamızın bazı maddeleri değiştirildi. Burada, en azından, cumhurbaşkanının yetkilerinin daraltılması noktasında 104 üncü madde de değiştirilebilirdi; ama, değiştirilmedi. Anayasada karşılığı değiştirilmeden, Anayasada bu düzenleme yapılmadan, bugün bu yasa tasarısının 1 inci maddesi Anayasaya aykırı olarak düzenlenmeye çalışılıyor.

Burada amaç nedir; daha çok yasa çıkarmak, daha çok kararname çıkarmak adına, belki de, mevcut, pozitif hukuka uygun davranışlarının hükümete engel teşkil ettiği düşüncesiyle Sayın Cumhurbaşkanının bazı konulardaki yetkilerini daraltmaktır; ama, bunu yine tekrar ediyorum...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MUSTAFA GEÇER (Devamla) - ...557 sıra sayılı yasa tasarısının 1 inci maddesi, Anayasamızın 104 üncü maddesine aykırıdır; yine, Anayasa Mahkemesinden dönme tehlikesi vardır, veto edilme tehlikesi vardır.

Zira, 104 üncü maddenin değiştirilmesi hususunda Sayın Cumhurbaşkanı da, cumhurbaşkanının yetkilerinin daraltılması konusunda irade beyan etmişlerdi; ama, ne hikmetse, 4709 sayılı Kanunda, 104 üncü madde üzerinde bir değişiklik yapılmadan, âdeta, Anayasa kanunlarla düzenlenmeye kalkılmış ve burada, 244 sayılı Yasanın 1 inci maddesindeki "bu kararnameyle" ibaresi "başbakanın onayıyla olur" şeklinde değiştirilerek, Anayasaya aykırı bir tutum içine girilmiştir.

Her şeye rağmen, ülkemizde çıkarılan yasaların ve kararnamelerin ülkemize hayırlı olmasını temenni ediyorum; ancak, bu hükümetin bu memlekete hayırlı iş yapacağı kanaatinde değilim. Vatandaşın şu andaki düşüncesi de odur. Burada temennimiz, hükümetin biraz daha vatandaşa kulak vermesi, Türkiye'nin gerçeklerine uygun düzenlemeler yapacak çabalar harcamasıdır.

Saygılar sunuyorum. (SP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederiz.

Doğru Yol Partisi Grubu adına, Denizli Milletvekili Sayın Gözlükaya; buyurun efendim.

DYP GRUBU ADINA MEHMET GÖZLÜKAYA (Denizli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sözlerimin başında, Doğru Yol Partisi Grubu adına hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Görüşmekte olduğumuz bu tasarı, hepinizin malumu olduğu üzere, Cumhurbaşkanını by-pass etme düşüncesine dayalı; ama, maddelerden de görüldüğü gibi, birtakım kamuflajlar yapılarak, tasarının gerekçesinde de belirtildiği gibi, güya, başbakanın yükünü azaltmak, cumhurbaşkanının görevleri çok fazla olduğu için, aslında Sayın Cumhurbaşkanının görevlerini azaltmak gibi birtakım gerekçeler ileri sürülmektedir. Bize göre, kesinlikle, bu, Cumhurbaşkanlığını... Bugünkü Cumhurbaşkanıyla anlaşamayabilirsiniz; ama, gelecekteki cumhurbaşkanlarını da by-pass etmiş durumdasınız.

Şimdi, tasarının 1 inci maddesinde, yurtdışına gidecek temsilcilerin başbakan tarafından gönderilmesi, cumhurbaşkanının onayına gerek kalmaması gibi bir düşünce serdediliyor ki, bu dış temsilciliklerin çok önemli görevler olduğunu, orada devleti temsil ettiklerini hepimiz biliyoruz. O bakımdan, cumhurbaşkanının bir onayı kendilerine bir külfet teşkil etmeyeceği gibi, maksat, cumhurbaşkanını devredışı bırakmaktır.

Ayrıca, Sayın Başbakanın, geçmişte "evrak imzalamaktan diğer meselelere, ülke meselelerine vakit bulamıyorum; yani, ülkenin ekonomik, siyasal, sosyal meselelerine fırsat bulamıyorum; bu bakımdan şikâyetçiyim" diye beyanları var; ama, maalesef, bu değişiklikle kendilerine biraz daha fazla yük gelmektedir.

Ayrıca, tasarısının bu maddesinde, daha doğrusu tasarının gerekçesinde, bunu müsteşara yaptıracağı ifade ediliyor. Dışişleri temsilcileri gibi, çok ciddî görevlere atanacak insanların, müsteşarın onayıyla, imzasıyla tayin edilmelerinden, bu işin ne kadar hafife alındığını görmemiz mümkündür.

Bu bakımdan, Doğru Yol Partisi olarak, biz, bu maddeye oy vermeyeceğimizi ifade ediyoruz; burada, işlemlerin hızlandırılması gibi bir anlayışın yanlış olduğunu, sadece -biraz önce ifade ettiğimiz gibi- cumhurbaşkanını by-pass etme düşüncesinden kaynaklandığını ifade ediyoruz. Zaten, Anayasa fırlatılmasaydı, herhalde bunlar gündeme gelmezdi diye düşünüyoruz.

Hepinize saygılar sunuyorum. (DYP, SP ve AK Parti sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Gözlükaya.

III.- Y O K L A M A

BAŞKAN - Tasarının 1 inci maddesini oylarınıza sunacağım; ancak, ondan önce, bir yoklama isteği var.

İstemde bulunan arkadaşların hazır bulunup bulunmadığını arayacağım.

Sayın Yasin Hatiboğlu?.. Burada.

Sayın Fahrettin Kukaracı?.. Burada.

Sayın Ali Oğuz?.. Burada.

Sayın Mustafa Geçer?.. Burada.

Sayın Latif Öztek?.. Burada.

Sayın Rıza Ulucak?.. Burada.

Sayın Sacit Günbey?.. Burada.

Sayın Yaşar Canbay?.. Burada.

Sayın Hüseyin Karagöz?.. Burada.

Sayın Musa Demirci?.. Burada.

Sayın Ahmet Sünnetçioğlu?.. Burada.

Sayın Ali Gören?..

MEHMET ZEKİ ÇELİK (Ankara) - Takabbül ediyorum.

BAŞKAN - Sayın Çelik takabbül etti.

Sayın Hüseyin Çelik?.. Burada.

Sayın Eyyüp Sanay?.. Burada.

Sayın Osman Pepe?.. Burada.

Sayın Ergün Dağcıoğlu?.. Burada.

Sayın Mahmut Göksu?.. Burada.

Sayın Mehmet Özyol?.. Burada.

Sayın Turhan Alçelik?.. Burada.

Sayın Ünal?.. Burada.

Bu arkadaşlarımız sisteme girmesinler.

Yoklama için 3 dakika süre vereceğim. Sayın milletvekillerinin, elektronik oy düğmelerine basarak salonda bulunduklarını bildirmelerini; bu süre içerisinde elektronik sisteme giremeyen arkadaşlarımızın teknik personelden yardım istemelerini; buna rağmen sisteme giremeyen arkadaşlarımızın, aynı süre içerisinde, yoklama pusulalarını Başkanlığa ulaştırmalarını rica ediyorum ve yoklama işlemini başlatıyorum.

(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, toplantı yetersayımız yoktur.

Saat 17.35'te toplanmak üzere, birleşime ara veriyorum.

Kapanma Saati : 17.27

 

 

ÜÇÜNCÜ OTURUM

Açılma Saati : 17.35

BAŞKAN : Başkanvekili Ali ILIKSOY

KÂTİP ÜYELER : Sebahattin KARAKELLE (Erzincan), Melda BAYER (Ankara)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 91 inci Birleşiminin Üçüncü Oturumunu açıyorum.

557 sıra sayılı tasarının 1 inci maddesinin oylanması sırasında toplantı yetersayısının aranılması isteminde bulunulmuş, yapılan yoklamada toplantı yetersayısına ulaşılamamıştı.

III.- Y O KL A M A

BAŞKAN - Şimdi, yeniden yoklama yapacağım ve 2 dakikalık süre vereceğim. Bu süre içerisinde sisteme giremeyen arkadaşlarımızın teknik personelden yardım istemelerini, buna rağmen sisteme giremeyen arkadaşlarımızın aynı süre içerisinde yoklama pusulalarını Başkanlığımıza ulaştırmalarını rica ediyor, yoklama işlemini başlatıyorum.

(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, toplantı yetersayısı bulunamamıştır.

Bu nedenle, kanun tasarı ve tekliflerini sırasıyla görüşmek için, 25 Nisan 2002 Perşembe günü saat 15.00'te toplanmak üzere, birleşimi kapatıyorum.

 

Kapanma Saati : 17.38

 

Türkiye Büyük Millet Meclisi Resmi internet Sitesi
© 2009 T.B.M.M.