DÖNEM : 21        CİLT : 87       YASAMA YILI : 4

 

 

 

T. B. M. M.

TUTANAK DERGİSİ

 

 

67 nci Birleşim

27 . 2 . 2002 Çarşamba

 

 

İ Ç İ N D E K İ L E R

 

  I. - GEÇEN TUTANAK ÖZETİ

 II. - GELEN KÂĞITLAR

III. - BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) GÜNDEMDIŞI KONUŞMALAR

1. - Sakarya Milletvekili Cevat Ayhan’ın, belediyelerin gelir yetersizliğine ve bu sebeple karşı karşıya kaldıkları sıkıntılara ilişkin gündemdışı konuşması

2. - Hatay Milletvekili Mehmet Şandır’ın, Azerbaycan Hocalı’da Ermenilerce gerçekleştirilen katliamın onuncu yıldönümüne ilişkin gündemdışı konuşması

3. - Giresun Milletvekili Hasan Akgün’ün, Karadeniz sahil yolu ve Giresun İlinin sosyal ve ekonomik sorunlarına ilişkin gündemdışı konuşması

B) TEZKERELER VE ÖNERGELER

1. - AB Üye ve Aday Ülkeler Parlamentolarının Adalet ve İçişleri Komisyon Başkanları Madrid Konferansına İstanbul Milletvekili Mehmet Pak ile Kütahya Milletvekili Emin Karaa’nın katılmasına ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/988)

2. - 5 Mart 2002 tarihinde Tiran’da düzenlenecek olan Güneydoğu Avrupa Ülkeleri (GDAÜ) İşbirliği Süreci Parlamento Başkanları Toplantısına, TBMM Başkanını temsilen, TBMM Başkanvekili Kamer Genç’in katılmasına ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/989)

3. - Diyarbakır Milletvekili Osman Aslan hakkındaki soruşturma dosyasının iadesine ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/990)

4. - İstanbul Milletvekili Aydın A. Ayaydın hakkındaki soruşturma dosyasının iadesine ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/991)

5. - Kocaeli Milletvekili Meral Akşener hakkındaki soruşturma dosyasının iadesine ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/992)

6. - İzmir Milletvekili H. Ufuk Söylemez hakkındaki soruşturma dosyasının iadesine ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/993)

7. - Kastamonu Milletvekili M. Hadi Dilekçi hakkındaki soruşturma dosyasının iadesine ilişkinBaşbakanlık tezkeresi (3/994)

8. - İzmir Milletvekili Mehmet Özcan’ın (6/1664) esas numaralı sözlü sorusunu geri aldığına ilişkin önergesi (4/455)

9. - Niğde Milletvekili Mükerrem Levent’in (6/1667) esas numaralı sözlü sorusunu geri aldığına ilişkin önergesi (4/456)

10. - Bilecik Milletvekili Sebahat Vardar’ın, 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanunun 3575 sayılı Kanunla Değişik 41 inci Maddesine Bir Fıkra Eklenmesi Hakkında Kanun Teklifi (2/678) doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/457)

11. - Kütahya Milletvekili Seydi Karakuş’un, Bir İlçe Kurulması Hakkında Kanun Teklifinin (2/755) doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/458)

C) GENSORU, GENEL GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI VE MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGELERİ

1. - Şanlıurfa Milletvekili Mustafa Niyazi Yanmaz ve 21 arkadaşının, Güneydoğu Anadolu Projesinin tamamlanması için alınacak önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/258)

IV. - ÖNERİLER

A) SİYASÎ PARTİ GRUBU ÖNERİLERİ

1. - 213 sayılı Vergi Usul Kanunu, 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu ve 492 sayılı Harçlar Kanununda DeğişiklikYapılmasına İlişkin Kanun Tasarısının, Başkanlıkça havale edildiği Plan ve Bütçe Komisyonundaki görüşmelerine 48 saat geçmeden başlanmasının İçtüzüğün 36 ncı maddesi gereğince Komisyona tavsiye edilmesine ilişkin DSP, MHP ve ANAP gruplarının müşterek önerisi

 

V. - SEÇİMLER

A) KOMİSYONLARA ÜYE SEÇİMİ

1. - Maden kaynaklarının değerlendirilmesi ve madencilik sektörünün içinde bulunduğu durum ile bor ve altın madenleri konusunda kurulan (10/211, 245, 198, 204) esas numaralı Meclis Araştırması Komisyonu üyeliklerine seçim

 

VI. - SORULAR VE CEVAPLAR

A) SÖZLÜ SORULAR VE CEVAPLARI

1. - Trabzon Milletvekili Ali Naci Tuncer’in, Batum tren yoluna ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/948)

2. - Trabzon Milletvekili Ali Naci Tuncer’in, aftan yararlanacaklara ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi ve AdaletBakanı Hikmet Sami Türk’ün cevabı (6/949)

3. - Trabzon Milletvekili Ali Naci Tuncer’in, Af Kanunu tasarısının öncelikle ele alınacak olmasına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi ve AdaletBakanı Hikmet Sami Türk’ün cevabı (6/950)

4. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik’in, personel atamalarına ilişkin Adalet Bakanından sözlü soru önergesi ve Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk’ün cevabı (6/986)

5. - TrabzonMilletvekili Ali Naci Tuncer’in, BakanlarKurulunda değişiklik yapılıp yapılmayacağına ilişkinBaşbakandan sözlü soru önergesi (6/951)

6. - Aksaray Milletvekili Murat Akın’ın, öğretmen atamalarına ilişkinMillî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/952)

7. - TrabzonMilletvekili Ali Naci Tuncer’in, Samsun-Hopa duble yoluna ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/954)

8. - İstanbul Milletvekili Osman Yumakoğulları’nın, bazı kamu bankalarının giderlerine ve reklam harcamalarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi ve DevletBakanı Recep Önal’ın cevabı (6/958)

9. - İstanbul Milletvekili Osman Yumakoğulları’nın, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredilen İnterbank’a ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi ve DevletBakanı Recep Önal’ın cevabı (6/961)

10. - İstanbul Milletvekili Osman Yumakoğulları’nın, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredilen Bank Ekspres’e ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi ve Devlet Bakanı Recep Önal’ın cevabı (6/962)

11. - İstanbul Milletvekili Osman Yumakoğulları’nın, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredilen Bank Kapital’e ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi ve Devlet Bakanı Recep Önal’ın cevabı (6/963)

12. - İstanbul Milletvekili Osman Yumakoğulları’nın, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredilen Yaşarbank’a ilişkinBaşbakandan sözlü soru önergesi ve Devlet Bakanı Recep Önal’ın cevabı (6/964)

13. - İstanbul Milletvekili Osman Yumakoğulları’nın, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredilen Etibank’a ilişkinBaşbakandan sözlü soru önergesi ve Devlet Bakanı Recep Önal’ın cevabı (6/965)

14. - İstanbul Milletvekili Osman Yumakoğulları’nın, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredilen Esbank’a ilişkinBaşbakandan sözlü soru önergesi ve Devlet Bakanı Recep Önal’ın cevabı (6/966)

15. - İstanbul Milletvekili Osman Yumakoğulları’nın, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredilen Egebank’a ilişkinBaşbakandan sözlü soru önergesi ve Devlet Bakanı Recep Önal’ın cevabı (6/967)

16. - İstanbul Milletvekili Osman Yumakoğulları’nın, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredilen Yurtbank’a ilişkinBaşbakandan sözlü soru önergesi ve Devlet Bakanı Recep Önal’ın cevabı (6/968)

17. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik’in, personel atamalarına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından sözlü soru önergesi ve Devlet Bakanı Recep Önal’ın cevabı (6/997)

18. - Kayseri Milletvekili Sadık Yakut’un, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredilen bankalara Halk Bankasından verilen kredilere ilişkin DevletBakanı ve Başbakan Yardımcısından sözlü soru önergesi ve DevletBakanı Recep Önal’ın cevabı (6/1040)

19. - Bursa Milletvekili AhmetSünnetçioğlu’nun, DMS ve DİS sınavlarında başarılı olanlardan ne kadarının hangi kurumlara yerleştirildiğine ilişkin DevletBakanından sözlü soru önergesi ve DevletBakanı Recep Önal’ın cevabı (6/1321)

20. - İstanbul Milletvekili Osman Yumakoğulları’nın, Marmara Depreminde hasar gören okullara ilişkin Millî EğitimBakanından sözlü soru önergesi (6/959)

21. - İstanbulMilletvekili Osman Yumakoğulları’nın, et ithalatına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/960)

22. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik’in, personel atamalarına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/970)

23. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik’in, personel atamalarına ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesi (6/971)

24. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik’in, personel atamalarına ilişkin Çevre Bakanından sözlü soru önergesi (6/973)

25. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik’in, personel atamalarına ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/977)

 

26. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik’in, personel atamalarına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/978)

27. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik’in, belediyelere tahsis edilen Hazine arazilerine ve arsa sertifikası verilen vatandaşlara ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi ve Devlet Bakanı Faruk Bal’ın cevabı (6/979)

B) YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI

1. - Eskişehir Milletvekili Mehmet Sadri Yıldırım’ın, yardımcı hizmetler sınıfındaki üniversite mezunu personele ilişkin sorusu ve Türkiye BüyükMilletMeclisi Başkanı Ömer İzgi’nin cevabı (7/5456)

2. - İstanbul Milletvekili İrfan Gündüz’ün, İller Bankasınca yapılan yardımlar ve ihaleler ile Müsteşarın yetki devrettiği iddiasına ilişkin sorusu ve Bayındırlık ve İskân Bakanı Abdülkadir Akcan’ın cevabı (7/5499)

3. - Kırıkkale Milletvekili Kemal Albayrak’ın, MKE Kurumunun ürettiği silahlara ve ithal silah alımına ilişkin Başbakandan sorusu ve Millî Savunma Bakanı Sabahattin Çakmakoğlu’nun cevabı (7/5525)

4. - Tokat Milletvekili M. Ergün Dağcıoğlu’nun, Türkiye BüyükMilletMeclisi Hesaplarını İnceleme Komisyonu Denetçi üyesine ilişkin sorusu ve Türkiye BüyükMilletMeclisi Başkanı Ömer İzgi’nin cevabı (7/5745)

5. - Aksaray Milletvekili RamazanToprak’ın, Vakıflar Bankasınca satın alınan tablolara ilişkin sorusu ve DevletBakanı Nejat Arseven’in cevabı (7/5805)

6. - AksarayMilletvekili Ramazan Toprak’ın, Vakıflar Bankası Genel Müdürünün serbest harcama ödeneğine ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Nejat Arseven’in cevabı (7/5806)

7. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik’in;

Kuraklıktan etkilenen çiftçilere,

Personel atamalarına,

İlişkin soruları ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Hüsnü Yusuf Gökalp’in cevabı (7/5823, 5824)

8. - KaramanMilletvekili Zeki Ünal’ın, kaçak elektrik kullanımına ve elektrik üretimine ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabiî KaynaklarBakanı Zeki Çakan’ın cevabı (7/5881)

9. - Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, 2002 yılında Erzincan İline yapılacak olan yatırımlara ve ödeneklerine ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Sümer Oral’ın cevabı (7/5957)

10. - Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, 2002 yılında Erzincan iline yapılacak olan yatırımlara ve ödeneklerine ilişkin sorusu ve DevletBakanı Nejat Arseven’in cevabı (7/5971)

VII. - KANUN TASARI VE TEKLİFLERİYLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER

1. - İzmir Milletvekili Rıfat Serdaroğlu’nun; İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı’nın; Amasya Milletvekili Ahmet İyimaya’nın; Ankara Milletvekili Yıldırım Akbulut’un; Şırnak Milletvekili Mehmet Salih Yıldırım’ın; Gaziantep Milletvekili Ali Ilıksoy, Konya Milletvekili Ömer İzgi ve Ankara Milletvekili Nejat Arseven’in; İstanbul Milletvekili Ziya Aktaş ve 42 Arkadaşının; ZonguldakMilletvekili Hasan Gemici’nin ve İzmir Milletvekili Işılay Saygın’ın; Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünde Değişiklik Yapılmasına Dair İçtüzük Teklifleri ve Anayasa Komisyonu Raporu (2/94, 2/232, 2/286, 2/307, 2/310, 2/311, 2/325, 2/442, 2/449) (S. Sayısı : 527)

2. - Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri Personeli Eğitim Merkezleri Kanunu Tasarısı ve Adalet ve Plan ve Bütçe Komisyonları Raporları (1/744) (S. Sayısı : 786)

I. - GEÇEN TUTANAK ÖZETİ

 

TBMM Genel Kurulu saat 15.00’te açılarak iki oturum yaptı.

Gürcistan Parlamento Başkanı Bayan Nino Burjanadze ve beraberindeki heyete Başkanlıkça “Hoş geldiniz” denildi.

Elektronik cihazla yapılan yoklamalar sonucunda, Genel Kurulda toplantı yeter sayısının bulunmadığı anlaşıldığından, 27 Şubat 2002 Çarşamba günü saat 15.00’te toplanmak üzere, Birleşime 15.24’te son verildi.

 

Ali Ilıksoy
Başkanvekili
	Kemal Albayrak	Mehmet Ay
	Kırıkkale	Gaziantep
	Kâtip Üye	Kâtip Üye

No. : 92

II. - GELEN KÂĞITLAR

27.2.2002 ÇARŞAMBA

Sözlü Soru Önergesi

1.- İstanbul Milletvekili Cahit Savaş Yazıcı'nın, acil müdahale botu (SAR) alımı ihalesine ilişkin Devlet Bakanından (Ramazan Mirzaoğlu) sözlü soru önergesi (6/1713) (Başkanlığa geliş tarihi: 19.2.2002)

Yazılı Soru Önergeleri

1.- Ankara  Milletvekili Uluç Gürkan'ın, Ankara-Altındağ İlçe Emniyet Müdürünün görevden alınmasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/6114) (Başkanlığa geliş tarihi: 19.2.2002)

2.- İstanbul  Milletvekili Zafer Güler'in, futbol hakemleri hakkındaki  iddialara ve futbol kulüplerinin gelir ve giderlerinin denetimine ilişkin Devlet Bakanından (Fikret Ünlü) yazılı soru önergesi (7/6115) (Başkanlığa geliş tarihi: 19.2.2002)

3.- Ankara Milletvekili Saffet Arıkan  Bedük'ün, Ziraat Bankasıyla ilgili bazı iddialara ve bankalardaki yolsuzluk soruşturmalarına ilişkin Devlet Bakanından (Kemal  Derviş) yazılı soru önergesi (7/6116) (Başkanlığa geliş tarihi: 19.2.2002)

4.- İstanbul  Milletvekili Celal Adan'ın, şehir içindeki sanayi tesislerine, İstanbul-Kağıthane'deki patlamaya ve LPG istasyonlarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6117) (Başkanlığa geliş tarihi: 19.2.2002)

5.- Adana Milletvekili Ali Gören'in, satanizmle ilgili çalışmalara ve alınan önlemlere ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (H.Hüsamettin Özkan) yazılı soru önergesi (7/6118) (Başkanlığa geliş tarihi: 19.2.2002)

6.- Adana Milletvekili Ali Gören'in, satanizmle ilgili çalışmalara ve alınan önlemlere ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/6119) (Başkanlığa geliş tarihi: 19.2.2002)

7.- Konya Milletvekili Teoman Rıza Güneri'nin, Karaman-Ayrancı-Hışılayık Projesine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/6120) (Başkanlığa geliş tarihi: 19.2.2002)

8.- Konya Milletvekili Teoman Rıza Güneri'nin, Konya İline yapılan yatırımlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6121) (Başkanlığa   geliş tarihi: 19.2.2002)

9.- Konya Milletvekili Teoman Rıza Güneri'nin, KOP ve Mavi Tünel Projesine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/6122) (Başkanlığa geliş tarihi: 19.2.2002)

10.- Erzurum Milletvekili Aslan  Polat'ın, memur maaşlarına  enflasyon farkının neden yansıtılmadığına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/6123) (Başkanlığa geliş tarihi: 19.2.2002)

11.- Adıyaman Milletvekili Mahmut Göksu'nun, IMF'den alınan kredileri kullanacak bankalara ilişkin Devlet Bakanından (Kemal Derviş) yazılı soru önergesi (7/6124) (Başkanlığa geliş tarihi: 19.2.2002)

12.- Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır'ın, Bursa-Merkez-Fidyekızık Mahallesinin
elektrik direği ihtiyacına ilişkin  Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/6125) (Başkanlığa geliş tarihi: 19.2.2002)

13.- Balıkesir Milletvekili İsmail Özgün'ün, Balıkesir'in bazı ilçelerindeki BAĞ-KUR irtibat bürolarının yetersizliğine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/6126) (Başkanlığa geliş tarihi: 19.2.2002)

14.- Gaziantep Milletvekili Nurettin  Aktaş'ın, SSK'nın indirimli aldığı ilaçları piyasa fiyatından verdiği iddiasına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik  Bakanından yazılı soru önergesi (7/6127) (Başkanlığa geliş tarihi: 19.2.2002)

15.- Gaziantep  Milletvekili Nurettin  Aktaş'ın, ilaç fiyatlarına ve maliyetlerine ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/6128) (Başkanlığa geliş tarihi: 19.2.2002) 

16.- Ordu Milletvekili Eyüp Fatsa'nın, işletme enerji üretim ve dağıtım şirketlerine ve sözleşmelerine ilişkin Devlet Bakanından (Kemal Derviş) yazılı soru önergesi (7/6129) (Başkanlığa geliş tarihi: 19.2.2002)

17.- İstanbul Milletvekili Mehmet  Ali Şahin'in, ülkemizde yatırım yapan yabancı kuruluşların karşılaştıkları sorunlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6130) (Başkanlığa geliş tarihi: 19.2.2002)

18.- Ankara  Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Dünya Bankasının doğrudan gelir desteği uygulamalarını denetlemek istediği  iddiasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6131) (Başkanlığa geliş tarihi: 20.2.2002)

19.- Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, 19 Şubat 2001 tarihinde MGK toplantısında meydana gelen olaya ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6132) (Başkanlığa geliş tarihi: 20.2.2002)

20.- Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, AB Komisyonu Temsilcisinin basına yansıyan
elektronik postalarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6133) (Başkanlığa geliş tarihi: 20.2.2002)

21.- Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Basın Kanununu değerlendirmek üzere TRT Genel  Müdürlüğü binasında yapılan toplantıya ilişkin Devlet Bakanından (Yılmaz Karakoyunlu) yazılı soru önergesi (7/6134) (Başkanlığa  geliş tarihi: 20.2.2002)

22.- Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, ekonomiyle ilgili bir beyanına ilişkin Devlet Bakanından (Kemal Derviş) yazılı soru önergesi (7/6135) (Başkanlığa geliş tarihi: 20.2.2002)

23.- Mardin Milletvekili Metin Musaoğlu'nun, milletvekili danışmanlarının  giyim yardımı alamamasının nedenine ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanından yazılı soru önergesi (7/6136) (Başkanlığa geliş tarihi: 20.2.2002)

Meclis Araştırması Önergesi

1.- Şanlıurfa Milletvekili Mustafa Niyazi Yanmaz  ve 21 arkadaşının, Güneydoğu Anadolu Projesinin tamamlanması için alınacak önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/258) (Başkanlığa geliş tarihi: 14.2.2002)

BİRİNCİ OTURUM

Açılma Saati : 15.00

27 Şubat 2002 Çarşamba

BAŞKAN : Başkanvekili Ali ILIKSOY

KÂTİP ÜYELER : Mehmet AY (Gaziantep), Kemal ALBAYRAK (Kırıkkale)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 67 nci Birleşimini açıyorum.

Toplantı yetersayımız vardır; görüşmelere başlıyoruz.

Gündeme geçmeden önce, üç arkadaşıma gündemdışı söz vereceğim.

Gündemdışı ilk söz, belediyelerin sıkıntılarıyla ilgili olarak söz isteminde bulunan Sakarya Milletvekili Sayın Cevat Ayhan'a attir.

Buyurun Sayın Ayhan. (SP sıralarından alkışlar)

Süreniz 5 dakikadır efendim.

III. - BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) GÜNDEMDIŞI KONUŞMALAR

1. - Sakarya Milletvekili Cevat Ayhan’ın, belediyelerin gelir yetersizliğine ve bu sebeple karşı karşıya kaldıkları sıkıntılara ilişkin gündemdışı konuşması

CEVAT AYHAN (Sakarya) - Muhterem Başkan, muhterem üyeler; belediyelerin gelirlerinin yetersizliği ve sıkıntıları münasebetiyle gündemdışı söz almış bulunuyorum; söz verme lütfunda bulunduğu için Muhterem Başkana teşekkür ederim. Bu vesileyle de, değerli milletvekillerimizin ve aziz milletimizin geçmiş Kurban Bayramını tebrik ederim. İslam âleminin ve milletimizin, mutluluk içinde, nice Kurban Bayramlarına ulaşmasını temenni ederim.

Muhterem arkadaşlar, belediyeler, 45 milyon insana hizmet etmektedir. Herkesin, ilk kapısını çaldığı idarî birim belediyelerdir ve herkesin dert babası da belediyelerdir. Zenginin, fakirin, herkesin günlük hizmetini yürüten belediyelerdir.

Belediyelerin gelirleri yetersizdir. 1981'de, belediye gelirlerinin düzenlenmesi için, 2380 sayılı Kanun çıkarılmıştır; isabetli olmuştur. Daha önceki dönemde, belediyeler, gelir yetersizliği sebebiyle çeşitli sıkıntılar içerisinde kalırlar; hatta, elektriği dağıtırlar, parasını da TEK'e ödeyemezlerdi. Bu düzenleme iyi olmuştur ve bu düzenleme geldiği zaman, 1980'li yıllarda belediyelerin gelirleri yüzde 12 mertebesindeydi. Bakın, 1986 yılında, belediyelerin, doğrudan genel bütçe vergi gelirlerinden aldıkları pay yüzde 8,55, il özel idareleri yüzde 1,20, İller Bankasının Belediyeler Fonunda biriken yüzde 2,3. Topladığınız zaman, il özel idaresini çıkarırsanız, sadece belediyelerin geliri yüzde 10'un üzerindedir, yüzde 10,25'tir. Bugün, belediyelerin geliri yüzde 6'ya düşmüş bulunmaktadır. Yani, artan ihtiyaçlar karşısında, medenî bir toplum olmanın, şehirlerde hayatı iyileştirmenin, güzelleştirmenin, fakirine zenginine hizmet ulaştırmanın yükünü yüklenmiş olan belediyelerin gelirleri, artacak yerde, maalesef, gerilemiştir.

20 nci Dönemde kadük olan Mahallî İdareler Kanunu Tasarısında, belediyelere, genel bütçe vergi gelirlerinden yüzde 15, mahallî vergilerinden yüzde 5 pay verilmek suretiyle, belediye gelirlerinin yüzde 20 olması hedeflenmişti; il özel idarelerine de, bütçe gelirlerinden, vergi gelirlerinden yüzde 25 pay verilmesi esasa bağlanmıştı; ancak, yeni Mahallî idareler Kanunu Tasarısının ne getireceğini bilmiyoruz.

Değerli arkadaşlar, tabiî, diğer fonlar meyanında, Belediyeler Fonu da iptal edilmiş bulunmaktadır. İller Bankası, şimdi, belediyelerin altyapı hizmetleriyle ilgili kullandığı bu fondan da mahrum kalmıştır. Tabiî, bu fondan mahrum kalmak demek, belediyelerin içmesuyu ve kanalizasyon, küçük belediyelerde de, belediye binası gibi birtakım altyapı tesislerinde kaynak sıkıntısı çekmesi demektir. Nitekim, bu sebeple, belediyeler, İller Bankasından, tahakkuk eden paylarını alamamaktadırlar. Biliyorsunuz, bütçe vergi gelirlerinden belli pay -ki, yüzde 6'dır bu- ayrılmakta, İller Bankası tarafından belediyelere dağıtılmaktadır; ancak, İller Bankası, Belediyeler Fonunun da kaldırılmış olması sebebiyle -belediyelerin altyapı ihtiyaçları da dikkate alındığında- kaynak yokluğundan, bugün, belediyelerin gelirlerinin, tahakkuk eden, İller Bankasında tahakkuk eden gelirlerinin yüzde 90'ına yakınını tevkif etmekte, kesmekte, ancak yüzde 10'unu yollamakta ve tabiî, bunun neticesi olarak da, belediyeler, bırakın hizmet etmeyi, çalışanlarının maaşlarını dahi ödemekte yetersiz kalmaktadırlar. Nitekim, birçok belediyenin, bugün, çalışan personeline dört beş aylık borçları vardır ve maalesef, bu Kurban Bayramına da, bu personel, maaş alamadan girmişlerdir. Onun için, hükümetin, süratle, belediye gelirlerini yeniden düzenleyecek bir kanun teklifini getirmesi, Mahallî İdareler Kanunu Tasarısı zaman alacağı için, bir an önce bunu çözmesi gerekmektedir. Ayrıca, tabiî, belediyelerin gelirlerinin yüzde 90'ını keserseniz, belediyenin elini, ayağını bağlar ve onları seçenler nezdinde de, onları aciz hale getirirsiniz.

Belediyelerin altyapı hizmetlerinin belediye gelirleriyle finansa edilmesi mümkün değildir; İller Bankasına, mutlaka, bütçe kaynaklarından, bu altyapı hizmetleri için birtakım kaynakların aktarılması gerekir. Tabiî, bu yapılmadığı için de, belediyelerimiz, içmesuyu ve kanalizasyon benzeri diğer altyapı hizmetleri bakımından yetersiz kalmaktadır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

CEVAT AYHAN (Devamla) - Bitiriyorum Sayın Başkan.

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen, hatibi dinler misiniz; bakın, uğultudan hatibin sesi anlaşılmıyor.

1 dakika eksüre veriyorum, lütfen toparlayınız.

Buyurun.

CEVAT AYHAN (Devamla) - İller Bankasının, belediye gelirlerinden kesinti yaparken, yüzde 30'dan fazla kesinti yapmamasını esas alan bir düzenlemeyi getirmek gerekmektedir. Bu şekilde, belediyeler, cari giderlerini karşılayacak kaynaklara kavuşurlar ve bu kaynaklar da kesilmemiş olur.

Tabiî, İller Bankasının, belediyeleri borçlandırırken, gerek yatırımlarını gerekse onların kısa vadeli kredi ihtiyaçlarını karşılarken, geri dönüşü mümkün olacak şekilde, ödeme imkânlarını, nakit akımını dikkate alarak, bu plana göre borçlandırması gerekir. Aksi halde, bir belediye başkanı, gırtlağına kadar borca batırdığı bir belediyeyi, ondan sonraki belediye başkanına fevkalade kötü şartlarda devretmektedir.

Yine, belediyelerde karşılaştığımız bir sıkıntı da, genellikle seçim öncesi veya sonrası, partizan bir şekilde istihdamla, belediye kadrolarının lüzumundan fazla şişirilmesi ve taşınamaz hale getirilmesidir. Bununla ilgili düzenlemenin de yapılması lazım. Ancak, acil olarak, fona aktarılması, belediye borçlarının, İller Bankasına olan borçlarının tahkim edilmesi, sigorta ve vergi borçlarının tahkim edilmesi, belediyelerin nefes alacak hale getirilmesi lazımdır.

Bu durumu arz etmek için söz aldım.

Hepinize saygılar sunarım. (SP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Ayhan.

Gündemdışı konuşmaya yanıt verecek sayın bakan?.. Yok.

Sayın milletvekilleri, Hocalı'da yapılan Ermeni katliamının 10 uncu yılı nedeniyle, Kars Milletvekilimiz Sayın Çetin Bilgir ve Iğdır Milletvekilimiz Sayın Abbas Bozyel söz istemişlerdir. Tabiî, aynı zamanda, Hatay Milletvekilimiz ve MHP Grup Başkanvekili arkadaşımız Sayın Mehmet Şandır da bu konuda söz istemişlerdir.

Öyle sanıyorum ki, Sayın Şandır, Sayın Bilgir'e ve Sayın Bozyel'e tercüman olacaktır; aynı zamanda, Genel Kurulumuzun hissiyatını da dile getirmiş olacaktır. Bu nedenle, konuşma, o arkadaşlarımız adına da olsun diyorum.

Sayın Şandır, buyurun efendim. (MHP sıralarından alkışlar)

Süreniz 5 dakikadır.

2. - HatayMilletvekili Mehmet Şandır’ın, Azerbaycan Hocalı’da Ermenilerce gerçekleştirilen katliamın onuncu yıldönümüne ilişkin gündemdışı konuşması

MEHMET ŞANDIR (Hatay) - Sayın Başkanım, çok teşekkür ediyorum bu açıklamanız için; gerçekten, ümit ediyorum ki, tüm Meclisimizin hissiyatına da tercüman olmak gayretini göstermiş olacağım.

Sayın Başkanım, değerli milletvekili arkadaşlarım; Muhterem Heyetinizin ve yüce milletimizin geçen Kurban Bayramını kutlayarak, hepinize saygılar, sevgiler sunuyorum.

Evet, Hocalı katliamının 10 uncu yılını idrak ettik. Aslında, Hocalı katliamı değil; Ermenilerin, Azerbaycan Türklerine karşı yürüttükleri ve Hocalı'da yoğun olarak yaşanan Ermeni soykırımının 10 uncu yılını idrak ettik. Bu gün dolayısıyla, Azerbaycanlı soydaşlarımız, kardeşlerimiz bir haftadan bu yana ağıt yakmaktalar, çığlıklarını, seslerini tüm dünyaya; ama, öncelikle bizlere duyurmaya çalışmaktadırlar.

Bugün, Hocalı'da yaşanan ve bir gecede en az 1 500 insanın, çoluk çocuk demeden, kadın demeden, acımasızca katledilmesinin 10 uncu yıldönümü. Bundan on yıl önce, Ermeniler, savunmasız insanları, tüm insanlığı utandıracak biçimde, dehşet uyandıracak biçimde katlettiler. Maksatları, Türkleri, doğup büyüdükleri anavatanlarından söküp atmaktı. Niyetleri, boşaltacakları bu toprakları ilhak etmekti. Yapılan saldırı, planlı bir saldırıydı, Ermeni yayılmacılığının ve hukuk tanımazlığının bir sonucuydu. Ermenilerin soykırım vahşetini, Hocalı'da yaşayan Azerbaycanlı Türkler çok acı bir şekilde gördüler. Aslında, Ermeniler'in, tarihte, Anadolu Türklerine karşı yaptıkları vahşi saldırıların bir benzeriydi Hocalı'da yapılanlar. Maksat, Türkleri, bulundukları yerlerden, doğup büyüdükleri vatanlarından söküp çıkarmak, tehcir etmek... Bunun için, tarihte görülmedik işkence ve vahşeti, acımasızca gerçekleştirdiler. Geçmişte, Kahramanmaraş'ta, Elazığ'da, Adana'da, Erzurum'da, Bitlis'te, Van'da, Kars'ta, Iğdır'da, velhasıl tüm Anadolu'da yapılanın aynısını yapmaya çalıştılar. Bugün, 21 inci Yüzyıla girerken, Azerbaycan Türklerine uyguladıkları Hocalı katliamı, soykırımı olarak Hocalı'da başlattıkları da budur; yayılmacılık ve soykırım...

Aslında, Azerbaycan topraklarındaki Ermeni yayılmacılığı Sovyetler zamanında başlamıştır. Ermeni-Sovyet Devleti kurulurken, batı Azerbaycan topraklarından yaklaşık 3 000 000'u aşkın Türk'ü zorla sürerek toprakları boşaltmışlar ve bu topraklar üzerinde Ermenistan'ı kurmuşlardı. Aynı durum, 1947'de, 1953'te, 1988'de de, bu yayılmacı maksatlar doğrultusunda devam etti. 1992 yılında, özerk Dağlık Karabağ, Ermeniler tarafından işgal edildi ve burada, Hocalı'da bu işi başlattılar. Maalesef, bir gecede, yaklaşık 1 500 insanımızı, acımasızca, işkence ederek katlettiler. Bunların hepsi, fotoğraflarla, dünya televizyonlarında, tüm insanlığın bilgisine sunuldu.

Bu katliam devam etti. Karabağ dışında kalan öz Azerbaycan topraklarından Laçin, Kelbecer, Ağdam, Füzuli, Kubatlı ve Zengilan ilçeleri de Ermenistan tarafından işgal edildi, halkı katledildi ve toprakları işgal edildi. Bugün 1 000 000'dan fazla Azerbaycan Türkü, kaçkın ve göçkün durumda ve maalesef, tüm insanlığın ilgisini beklemekte, insanlığın duyarsız bakışları altında zulüm çekmekteler.

En aşağılık insanlık suçu olan soykırım uygulamasını, Ermeniler, Azerbaycan'da soydaşlarımıza karşı yapmışlardır. Bunu bütün dünyaya öncelikle, biz, Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak, biz, Türkiye Türkleri olarak haykırmalıyız. Ben inanıyorum ki, en aşağılık insanlık suçu olan bu soykırımda, Ermeniler, akıttıkları kanda boğulacaklardır.

Ne acı bir tecellidir ki, 21 inci Yüzyıla girmek üzereyken böyle bir soykırıma muhatap olan Türk Milleti, tarihinin her döneminde, soykırım yapmak şöyle dursun, mezalime uğramış, zulme uğramış, soykırıma uğramış, her dilden, her ırktan insana, hiçbir hesabın içine girmeden kucak açmış ve onları zalimlerin elinden kurtarmıştır; ama, bunu, maalesef, biz, insanlığa yeterince anlatabildiğimizi söyleyemeyiz.

İşte, 10 uncu yıldönümü dolayısıyla, Yüce Meclisimize, Büyük Türk Milletine, devletimize buradan haykırmak istiyorum: Bu katliamın, bu soykırımın 10 uncu yılında Azerbaycanlı soydaşlarımızı yalnız bırakmayalım, kendi acılarında yalnız bırakmayalım, onların çığlıklarının dünyaya duyurulmasına biz de katkıda bulunalım. Ben istiyorum ki, her 26 şubat gününü, bu Meclis, bir soykırım günü olarak anmalı ve bunu dünyaya duyurmalı. Bunu, Birleşmiş Milletlere biz duyurmalıyız; bunu, Avrupa Birliği ülkelerine biz duyurmalıyız. Sözde soykırım iddialarıyla suçlanmak istenen Türkiye, öncelikle kendi ırkına, kendi soyuna bihak yere işlenen bu soykırımı, öncelikle...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Şandır, toparlar mısınız efendim.

MEHMET ŞANDIR (Devamla) - ...kendi bilmeli, kendi insanına anlatmalı, bu acıyı kendinde duymalı ve dünyaya duyurmalıdır.

Bu sebeple, siz değerli milletvekillerimi, Türkiye Büyük Millet Meclisi yönetimini göreve çağırıyorum: Mümkün olabiliyorsa, uluslararası hukuk müsaitse, 26 şubat gününü, soykırım günü, Ermenilerin Türklere uyguladığı soykırım günü olarak, hem Türkiye'de kabul edelim hem bunu dünyaya duyuralım. Bunun gerçekleşeceğine inanıyorum ve tüm Meclisimiz adına, Azerbaycanlı soydaşlarımızın acılarını paylaşıyorum. Ermeni yayılmacılığı ve soykırımını burada huzurunuzda lanetliyorum, kınıyorum ve sizlere saygılar sunuyorum. (MHP, DSP, DYP ve ANAP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederiz.

Gündemdışı konuşmaya yanıt verecek sayın bakan?.. Yok.

Gündemdışı üçüncü söz, Karadeniz sahil yolu ve Giresun İlinin sorunları hakkında söz isteyen Giresun Milletvekili Sayın Hasan Akgün'e aittir. (DSP sıralarından alkışlar)

Buyurun Sayın Akgün.

Süreniz 5 dakikadır.

3. - Giresun Milletvekili Hasan Akgün’ün, Karadeniz sahil yolu ve Giresun İlinin sosyal ve ekonomik sorunlarına ilişkin gündemdışı konuşması

HASAN AKGÜN (Giresun) - Sayın Başkanım, değerli milletvekili arkadaşlarım; Karadeniz  sahil yolu ve Giresun'un sorunları hakkında gündemdışı söz almış bulunuyorum; geçmiş bayramınızı kutluyor, Yüce Heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Son günlerde, özellikle, bazı Avrupa ülkeleri, ellerinde kalan fındık stoklarını eritmek ve dünya piyasalarını ele geçirebilmek için Avrupa Birliğine baskı yapmaktadırlar. Özellikle, Türk fındığı aflatoksin içeriyor, kanserojen madde içeriyor havası yaratılmak istenmektedir. Asıl amaç, Doğu Avrupa ve Latin ülkelerinin, fındık veya fındık benzeri ürünlerini ikame etmektir. Bu da Türk fındığının ihracatını tıkamaktadır. Buna, içerideki spekülatörlerin, bunu bahane ederek, fındığı ucuzlatma çalışmaları da eklenince, yıllardır kabul görmüş Türk fındığı zedelenmektedir. Bölgemizin en önemli geçim kaynağı olan fındıkla ilgili oynanan bu oyunu bir an önce bozmamız gerekmektedir.

Değerli arkadaşlarım, fındığa bu kadar değindikten sonra, biraz da Karadeniz sahil yoluyla ilgili bir şeyler söylemek istiyorum.

Yapımı süren Karadeniz sahil yolunu bölünmüş (duble) yola çevirme adı altında, bilimsel planlama ilkeleri tamamen bir yana bırakılarak büyük bir kıyı katliamına tanık olmaktayız. Dehşet verici bu uygulamayı anlatacak söz bulamıyorum.

Karadeniz'in ve doğal olarak Giresun'un doğal dengesinin bozulduğu bu inşaat faaliyetiyle şimdiden hissedilmeye başlanmıştır.

Doğa harikası koylar, kumsallar, falezler tamamen ortadan kaldırılıp kayalıklara dönüştürülmüştür.

Kıyılar yok edilerek bölge turizmine darbe vurulmuştur.

Denizin mavisiyle yeşilin buluştuğu kıyı bölgesi tamamen doldurularak, denizin kıyı bölgesindeki zengin flora ve faunalar yok edilmiştir.

Korkarım ki, zararları, maddî ve manevî olarak ailemize, kasabamıza, köyümüze, kentimize dokundukça bu uyarıların farkına varmış olacağız. Vakit geç olmaz sanırım.

Giresun halkı da bilmektedir ki, 1999 yılında meydana gelen fırtınada deniz tahkimatları zarar görmüş, Giresun Limanı yer yer dağılmıştır. Karadeniz'de belli dönemlerde yaşanan fırtınanın birkaç gün sürdüğü bilinmektedir. 3 saat süren 20 Şubat fırtınasının biraz daha uzun sürmesi durumunda, yapılan tahkimat ve dolguların tamamen tahrip olacağını söylemek için kâhin olmaya gerek yoktur. 20 Şubat 1999'da yıkılan Giresun Limanı halen yapılamamıştır.

Giresun'da, bu günlerde, yoğun olarak şehir merkezi geçişi tartışılmaktadır. Şu anda şehrin giriş ve çıkışı tek noktadan projelendirilmiş olup, hassas olan noktalardan herhangi bir giriş ve çıkış yapılamayacağı görülmektedir.

Şu anda yapılmak istenen, tüm şehircilik kuralları ve yerleşim bölgelerindeki hız limitleri yok sayılarak, yaya yoğunluğunun taşıt yoğunluğuyla neredeyse eşit olduğu bir alanda, kentsel yerleşim bölgelerinde transit yol yapılmasının sakıncaları bilinmesine karşın, şehir içine 10 şeritli transit yol yapılması planlanıyor.

Tartışmalı ve pahalı olan bu proje mevcut haliyle uygulanırsa, Giresun'un sahille ve dolayısıyla plajlara bağlantısı kesilecek ve aynı zamanda deniz taşımacılığı ve deniz turizmi büyük bir darbe almış olacaktır.

Giresun halkı fazla bir şey istememektedir. Samsun, Ordu, Trabzon'da şehir geçişleri iç kısımlara alınmıştır. Giresun halkı da Giresun şehir geçişinin, bu illerimiz gibi, güneyden geçmesini istemektedir.

İster istemez insanın aklına, acaba, Giresun halkı cezalandırılıyor mu diye soru gelmektedir. Vakit geç olmadan, ilgililerin, bu konuyu ivedilikle ele alıp şehir geçişinin güneyden geçirilmesi için çalışma başlatmaları gerekmektedir. Haklı olarak, Giresun halkı da bu konuda oldukça hassas ve alıngan davranmaktadır. İvedi olarak, yetkililerin, bu konuyu ele alıp, şehrimiz için en iyi sonuç verecek projeyi yaşama geçirmeleri gerekmektedir.

Toplu ulaşımı ve taşımacılığı, denizyolu ve demiryolu ağırlıklı, tüm sistemleri bir bütün olarak ele alan, koordine eden, uzun vadeli ulaşım politikalarının âcilen uygulamaya konulması gerektiği bilincini insanlarımıza vermemiz gerekmektedir.

Kısaca anlatmaya çalıştığım bu sorunları, siyasî polemik yapmak için değil, gerçekten, tüm arkadaşlarımın, parti ayırmadan katkı koymaları ve Giresun'dan geçen sahil yolunun içeriye alınmasına destek beklediğim için söylüyorum, hepinizden destek bekliyorum.

Sözlerimi, Genel Başkanım Sayın Bülent Ecevit'in "Elele Büyüttük Sevgiyi" adlı şiirinden bir mısra ile bitirmek istiyorum:

Elele duyduk kumsalda denizin

milyon yılda yonttuğu

taşa sevgiyi.

Hepinizin kalbinin sevgiyle dolmasını diliyorum. İyi günler diliyorum. (DSP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Akgün.

Gündemdışı konuşmaya yanıt verecek sayın bakan?.. Yok.

Sayın milletvekilleri, gündeme geçerken bir hususa açıklık getirmek istiyorum.

Adalet Bakanımız Sayın Hikmet Sami Türk ve Devlet Bakanımız Sayın Recep Önal'ın, İçtüzüğün 98 inci maddesine göre, bazı sözlü soruları birlikte, bir arada cevaplama istemleri vardır onları okuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Gündemin "sözlü sorular" kısmında 2, 3 ve 26 ncı sıralarında bulunan soruları arka arkaya cevaplandırmama müsaadelerinizi arz ederim.

                          Hikmet Sami Türk

                                 Adalet Bakanı

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Gündemin "sözlü sorular" kısmın 7, 34, 53 ve 265 inci sıralarında yer alan sözlü soru önergelerini, İçtüzüğün 98 inci maddesi uyarınca birlikte, peşi peşine cevaplandırmak istiyorum.

                                     Recep Önal

                                 Devlet Bakanı

Yine Sayın Recep Önal'ın, gündemin 10 ilâ 17 nci  sıralarında yer alan 8 adet sözlü soruyu cevaplandırmak üzere dilekçeleri var.

Bunları okudum, gündemin "Sözlü Sorular" kısmına geldiğimizde tezkerelerin gereğini yerine getireceğim.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının bir tezkeresi vardır; okutuyorum:

B) TEZKERELER VE ÖNERGELER

1. - AB Üye ve Aday Ülkeler Parlamentolarının Adalet ve İçişleri Komisyon Başkanları Madrid Konferansına İstanbul Milletvekili Mehmet Pak ile Kütahya Milletvekili Emin Karaa’nın katılmasına ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/988)

                                 26 Şubat 2002

Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna

AB Üye ve Aday Ülkeler Parlamentolarının Adalet ve İçişleri Komisyon Başkanları Konferansı 25-26 Şubat 2002 tarihleri arasında Madrid'de yapılacaktır. Konferansa katılınması Türkiye Büyük Millet Meclisinin Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkındaki 3620 sayılı Kanunun 9 uncu maddesi uyarınca Genel Kurulun 13.02.2002 tarih ve 64 üncü Birleşiminde kabul edilmiştir.

Anılan Kanunun 2 nci maddesi uyarınca siyasî parti gruplarınca bildirilen üyelerin isimleri (Ek.1) Genel Kurulun Bilgilerine sunulur.

		Ömer İzgi
		Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı
Adı Soyadı:		Seçim İli:
Mehmet Pak		İstanbul
Emin Karaa		Kütahya

BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.

Demokratik Sol Parti, Milliyetçi Hareket Partisi ve Anavatan Partisi Gruplarının, İçtüzüğün 19 uncu maddesine göre verilmiş müşterek bir önerileri vardır; önce okutup, sonra oylarınıza sunacağım:

IV. - ÖNERİLER

A) SİYASÎ PARTİ GRUBU ÖNERİLERİ

1. - 213 sayılı Vergi Usul Kanunu, 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu ve 492 sayılı HarçlarKanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısının, Başkanlıkça havale edildiği Plan ve Bütçe Komisyonundaki görüşmelerine 48 saat geçmeden başlanmasının İçtüzüğün 36 ncı maddesi gereğince Komisyona tavsiye edilmesine ilişkin DSP, MHP  ve ANAP gruplarının müşterek önerisi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Danışma Kurulunun 27 Şubat 2002 Çarşamba günü yaptığı toplantıda, siyasî parti grupları arasında oybirliği sağlanamadığından, gruplarımızın ekteki müşterek önerisinin Genel Kurulun onayına sunulmasını arz ve teklif ederiz.

Saygılarımızla.

 

	Aydın Tümen	Koray Aydın	Nihat Gökbulut
	DSP Grup Başkanvekili	MHP Grup Başkanvekili	ANAP Grup Başkanvekili

Öneri:

213 Sayılı Vergi Usul Kanunu 1319 Sayılı Emlak Vergisi Kanunu ve 492 Sayılı Harçlar Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısının, Başkanlıkça havale edildiği Plan ve Bütçe Komisyonundaki görüşmelerine 48 saat geçmeden başlanmasının İçtüzüğün 36 ncı maddesi gereğince komisyona tavsiye edilmesi önerilmiştir.

BAŞKAN - Sayın Hatiboğlu, lehte mi, aleyhte mi efendim?

YASİN HATİBOĞLU (Çorum) - Lehte Sayın Başkan.

BAŞKAN - Lehte... Olur efendim; siz lehte konuşursanız lehtedir...

Önerinin aleyhinde Sayın Ali Rıza Gönül konuşacaklardır.

Buyurun efendim.

Süreniz 10 dakikadır.

ALİ RIZA GÖNÜL (Aydın) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.

Gerek değerli milletvekili arkadaşlarımın gerekse aziz milletimizin geçmiş bayramlarını kutluyor, daha nice bayramlara sağlık ve esenlik içinde varmayı Ulu Tanrı'dan niyaz ediyorum.

Değerli arkadaşlarım, bugün Genel Kurulumuza getirilen bu öneriyle, Maliye Bakanlığı tarafından hazırlanıp Meclise sevk edilmiş olan 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu, 1319 Sayılı Emlak Vergisi Kanunu ve 492 Sayılı Harçlar Kanununda Değişiklik yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısının, İçtüzüğün 36 ncı maddesine göre, 48 saat beklenmeden, ait olduğu, ilgili olduğu Plan ve Bütçe Komisyonunda ele alınıp görüşülmesi istenmektedir.

Tasarının sevk edildiği tarihi ele aldığımız zaman, zaten, bunun bir gününün geçmiş olduğunu görüyoruz. Nihayet, bir gün daha beklenirse, yasal süre, İçtüzüğün emrettiği süre dolmuş olacak ve komisyonda da görüşülmüş olacak; ama, nedense, iktidar gruplarımız, alelacele bu kanun tasarısının Plan ve Bütçe Komisyonunda ele alınmasını istemekteler, bir an evvel görüşülmesini istemekteler ve herhalde, bu gece, bitinceye kadar, komisyonu çalıştırıp, yarın, yeni bir Danışma Kurulu kararıyla, yarın öğleden sonra, bitinceye kadar, bu kanun tasarısının yasalaşmasını ummaktalar.

Değerli arkadaşlarım "bu yasa tasarısının bu hafta kanunlaşması ile gelecek hafta çarşamba veya perşembe günü yasalaşması arasında nasıl bir fark olur, ne gibi bir fayda doğar"diye kendi kendime soruyorum; ama, bunun olumlu bir cevabını bulamıyorum.

Şimdi, üç kanunda değişikliği ifade eden bu kanun tasarısı üzerinde bir sistem yok ediliyor, yeni bir sistem getiriliyor. Bu sistemin, kişilere, ülke ekonomisine, mükellefe ne gibi faydalar getireceğinin tartışılması, komisyon üyesi arkadaşlarımızın -belki, bazıları, halen, bu tasarı metnini almamış, incelememiş de olabilir- bunun üzerindeki siyasî partilerin ve milletvekili arkadaşlarımızın görüşlerinin berraklaşması açısından, meselenin aceleye getirilmeden, araştırma yapılarak, inceleme yapılarak daha hazırlıklı olarak komisyonlarda görüşülmesinin doğru olacağını düşünüyorum. Yani, bu yasa tasarısını aceleye getirmenin bir fayda getireceğine ben kani değilim; çünkü, mart, nisan, mayıs sonu; yani, üç aylık bir süre bulunmakta. Peki "niye acele ediliyor" diye düşünüyorum; bunun makul ve mantıklı bir izahını bulamıyorum; ama, geçmişte yapılan birtakım yanlışlardan dolayı, durumu kurtarmak amacıyla acele edildiği gibi bir sonuca ulaşıyorum. Zaten, iktidar partileri gruplarımız ve hükümetimiz bu yanlışları ilk defa yapıyor da değil; siz, hep yapıyorsunuz bunu, yapmakta da ısrar ediyorsunuz!

Şimdi, yeni değerleme esasına göre, arazi, bina, işyeri, konut vergilerinde, zaten yüzde 100 bir artış sağladınız. Yeni çıkardığınız bir yasa var -onu da, biliyorsunuz ki, burada dilimizin döndüğü kadar ifade ettik- 4736 sayılı Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Ürettikleri Mal ve Hizmet Tarifeleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun; içinde her şey var. Her şey olunca, tabiî, bu, konut, işyeri vergilerinde de artış oldu büyükşehirler açısından, yüzde 100'lük bir artış getirdiniz. Bunun üzerine, kamuoyunda bir tepki oldu, bir infial oldu, ödenemez boyutlarda bir vergilendirme durumu ortaya çıktı. Yani, kişinin, mükellefin, kıymetli bir yerde bir villası varsa, atıyorum, 10 000 000 lira vergi ödüyor; ama, büyükşehirde gecekondu bölgesinde olan kişi belki  20 000 000 lira ödüyor. Bir ölçüde, büyükşehirlerde oturan insanları, böylece, cezalandırmış oldunuz.

Siz, bu yasayı çıkarırken, Doğru Yol Partisinin sözcüleri bu kürsüden ifade ettiler. O gün, yani, 8 Ocak 2002 günkü, 48 inci Birleşimde, Doğru Yol Partisi Grubu adına söz almış olan Rıza Akçalı arkadaşımız ve özellikle, Isparta Milletvekilimiz Ramazan Gül Bey, bu kürsüden, sizleri uyarıcı, Genel Kurulumuzu bilgilendirici birtakım bilgiler verdiler ve o bilgilerinde ve o konuşmalarında, özellikle, bir yanlışlığın yapıldığını, bir haksızlığın yapıldığını ifade ettiler; ama, siz, iktidar partisi grupları olarak, hükümet olarak, bu doğrulara hiç iltifat etmediniz, bu doğrulara kulaklarınızı tıkadınız ve hükümetin göndermiş olduğu bu yasa tasarısını aynen yasalaştırdınız. Şimdi, kamuoyunda tepkiler doğunca, basında da büyük haksızlıkların nasıl ortaya çıktığı görününce, hükümet, alelacele bu kanun tasarısını getirdi.

Değerli arkadaşlarım, bakınız, Türkiye Büyük Millet Meclisi Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanlığının düzenlemiş olduğu ekgündem elimde; bu mahzurları gidermek için, bu yanlışları düzeltmek için, 25.1.2002 tarihinde Doğru Yol Partisi Antalya Milletvekili Salih Çelen ve iki arkadaşının; 30.1.2002 tarihinde, yine, Doğru Yol Partisi Bingöl Milletvekili Necati Yöndar'ın Meclis Başkanlığına verdiği kanun teklifleri var. Şimdi, siz, bu kanun tekliflerini yok kabul ediyorsunuz; hükümetten, sanki, mükellefin lehine bir şeyler getiriyormuş gibi, daha doğrusu, ölümü gösterip adamı sıtmaya razı etmek gibi, bir kanun tasarısını da aceleyle getiriyorsunuz; ondan sonra da, komisyonda aceleyle görüşülmesini istiyorsunuz. Peki, madem ki yeni bir düzenlemenin mükellefin lehine olduğuna inanıyorsunuz, Doğru Yol Partisi milletvekillerinin getirmiş olduğu teklifleri bugüne kadar komisyonda niye görüştürmüyorsunuz?! Görüşülmesini sağlasanız, orada ilaveler yapılsa, eksikler tamamlansa, düzgün bir hale getirilse ve bugüne kadar da, çok gerekliyse, çok acilse, bayram öncesi bu yeni yasal düzenlemeyi tamamlamış olsak olmaz mıydı?! Sizin mantığınızla olmuyor, sizin görüşünüzle olmuyor, sizin Meclis çalıştırma mantığınızla ve düşüncenizle olmuyor; ama, eminim ki, bu yasa tasarısında da birtakım yanlışları yapacaksınız; tıpkı, daha öncekilerde yaptığınız gibi; çünkü, aceleyle çıkarmayı tercih ediyorsunuz. Yanlış olsun; ama, çıksın, günü kurtaralım mantığıyla hareket ediyorsunuz ve nihayet iki ay sonra, tekrar, yeni bir kanun düzenlemesiyle Meclisin huzuruna geliyorsunuz. Ülkenin bu düşünceye ihtiyacı yok. Meclisin, ülkenin ve milletin böyle bir lükse de ihtiyacı yok. Çok yasa çıkarma yerine, doğru, ama, düzgün yasa çıkarmak, verimli çalışmanın esasıdır.

Yine biz söylüyoruz, yine biz dinliyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Gönül, 1 dakika içinde toparlayın efendim.

Buyurun.

ALİ RIZA GÖNÜL (Devamla) - Eminim, bugüne kadar yapılan uygulamalarda gördük ki, siz, bizim doğru söylediklerimize hiç iltifat etmiyorsunuz; ama, herhalde, bir gün, milletimizin önüne sandık geldiğinde, milletimiz, sizin anlamak istemediğiniz doğruları, o sandıkta size gösterecektir.

Yüce Heyetinize saygılar sunuyorum. (DYP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Lehinde olmak üzere, Sayın Yasin Hatiboğlu. (SP sıralarından alkışlar)

YASİN HATİBOĞLU (Çorum) - Sayın Başkan, Yüce Parlamentonun değerli üyeleri; komisyonda bir tasarının görüşülmesi için lazım gelen sürenin kaldırılması zımnında getirilen müşterek grup önerisinin lehinde konuşmak üzere huzurunuzdayım; ancak, izniniz olursa, bu vesileyle, bir iki hususu vurgulamak istiyorum. Birincisi, Yüce Divanınızın, değerli milletvekili arkadaşlarımın ve bizim sebebi vücudumuz olan büyük milletimizin, geride kalan mübarek bayramlarını tebrik ediyorum.

Değerli Başkan, sayın milletvekilleri; hep acele oluyor... Biz, bu öneriye olumlu oy vereceğiz, onu peşinen bir söyleyelim; niye olumlu oy  vereceğiz; çünkü, bunun sürüncemede kalmasının ülkeye bir yararı yok. Ancak, arzu ettik ki, biz, buna olumlu yaklaşırsak, iktidar çoğunluğu da bizim tekliflerimize olumlu yaklaşır; çünkü, bizim tekliflerimiz, gerçekten, kanun yapma, kanun gibi kanun yapma, tabiri caizse, adam gibi kanun yapma hedefini gösterecek teklif ve tavsiyelerdir.

Değerli milletvekilleri, hep acele edegeldik ve hep, acelenin Parlamentoya zarar verdiğini, düzenlemelere zarar verdiğini, halka, en azından, yarar vermediğini söyleyegeldik; ama, çoğu kez anlatamadık. Hep söylediğim gibi, yanlışın dönmesi için Bağdat'ı beklemeye gerek kalmadı, kalmayacak da; çünkü, bizim, yanlışları geri çevirme adresimiz, elbette, Bağdat değildir, Çankaya'dan döner dedik ve birçok kanun Çankaya'dan döndü.

Sayın Başbakan serzenişte bulunuyorlar; efendim, muhalefet izin vermiyor ki kanun çıkaralım, muhalefet izin vermiyor ki süratli çalışalım, muhalefet izin vermiyor ki derde deva olalım buyuruyorlar. Sayın Başbakan ve Sayın Başbakanımızın Değerli Grubu, siz, kanuna benzer kanun çıkardınız da, şekil itibariyle, içerik itibariyle, netice itibariyle, yarar itibariyle kanun gibi kanun çıkardınız da kim engel oldu?! Yani, şunu mu diyorsunuz: Biz getiririz... Merhum, kendisini rahmetle anıyorum, 1959'da İstanbul idarei örfi komutanı vardı, iki satır yazı yazardı: Falan gazeteyi kapattım, falanı susturdum... Yani, siz 2002'de emirnamelerle, fermanlarla bu işi götürecekseniz; yani, demokrasinin var olduğu iddia edilen toplumlarda, ortamlarda, mahfillerde bu böyle gitsin diyorsanız; gitmez! Bunun yöntemi vardır. Siz, futbol sahasında basketbol kurallarını; siz, hentbol sahasında boks kurallarını uygularsanız, olmaz. Bu oyun olmaz, kuralına uygun oyun olmaz; bu, halkın kullandığı anlamda oyun olur. Biz o oyuna gelmeyiz; onun için sizi uyarıyoruz.

Değerli milletvekilleri -inşallah bu kendisine ulaştırılacaktır- biz sizi engellemiyoruz, bize serzenişte bulunma hakkınız yoktur Sayın Başbakan; siz sizi engelliyorsunuz. Biz bir ay önce görüşmedik mi beyler, bunu bir ay önce görüşmedik mi; görüştük. Burada, yüreğimiz yarılırcasına, yapmayın bu yanlıştır, doğrusu şudur demedik mi; dedik. Dinlemediniz! Sayınıza gücünüz yetti; ama, bizim söylediğimize aklınız, maalesef ermedi. (SP sıralarından alkışlar) İşte, şimdi bir daha geldik, bir daha konuşuyoruz.

Değerli milletvekilleri, bakınız, bir ülkede her yerde istikrar olursa, topyekûn istikrar olur. Üç sayın liderin anlaşıyor görünmesi istikrarı doğurmuyor, istikrarı getirmiyor. Kanunlarda istikrar lazım. Peki, siz şimdi, bu kanunda istikrar vardır diyebilir misiniz?! Bir ay önce yaptık, bir ay sonra bir daha yapıyoruz; altı ay sonra bir daha getireceğiz bunu. Siz, hukukta, kanunda istikrarı sağlayamazsanız, ülkede istikrarı sağlayamazsınız.

Değerli milletvekilleri, şu getirdiğimiz kanunu, böyle biraz da tazallümi halde bulunarak, yahu bunda da ne var ki yani, ne olmuş, bak, millet bekliyor, emlak sahibi...

Adamın 8 dönüm tarlası var. Bunun değerini siz tespit edeceksiniz; kim edecek; Bayındırlık ve İskân Bakanlığı, bir de...

MALİYE BAKANI SÜMER ORAL (İzmir) - Takdir komisyonu yapacak.

YASİN HATİBOĞLU (Devamla) - Efendim, bir dakika... Arz edeyim efendim.

Sayın Bakanım, Bayındırlık ve İskân Bakanlığı, Maliye Bakanlığının oluşturacağı takdir komisyonu; değil mi efendim?

MALİYE BAKANI SÜMER ORAL (İzmir) - Yok, öyle değil.

YASİN HATİBOĞLU (Devamla) - Buradaki öyle...

Siz, devlete vatandaşın mülkünü takdir ettireceksiniz -devlete, alacaklı olan devlete, meselede yararı olan devlete bu takdiri yaptıracaksınız- sonra da onu tahsile kalkışacaksınız. Bu olacak gibi değil. Bunu, yarın bir daha getireceksiniz; onu söylüyorum ben.

Bir başka şey daha var: Şuna "5 madde" diyorsunuz. Elhamdülillah, o yürütme ve yürürlük maddelerini yürüttünüz; onlar konuşulmuyor artık! Anayasa Mahkemesi "hayır, bunu yok sayamazsınız" diyor; ama, siz, hâlâ, Anayasa Mahkemesinin iptaline rağmen, yok sayıyorsunuz, dikkate almıyorsunuz. "Bu 2 madde yok, 5 maddedir" diyorsunuz. İnsaf edelim, şu 5 madde midir?!

ZEKİ ERGEZEN (Bitlis) - Her madde 2 sayfa!..

YASİN HATİBOĞLU (Devamla) - Elinizi vicdanınıza koyun. Şu 5 madde midir? 2 inci maddenin satır sayısını bir sayın. Erinmedim, saydım, 106 satır. 106 satır!..

Bir maddenin içerisinde büyük aş (H) var, küçük aş (h) var. Hep bu "h"ları öğrendiniz; vatandaşın aşı(!) hiç aklınızda yok; hiç!.. (SP, DYP ve AK Parti sıralarından alkışlar) Harfler yetmedi; rakamları kullanıyorsunuz, rakamlar yetmedi; Romen rakamını kullanıyorsunuz, bir madde içerisinde.

ZEKİ ERGEZEN (Bitlis) - Harflerin büyüklerini, küçüklerini kullanıyorlar.

YASİN HATİBOĞLU (Devamla) - O da yetmedi; Allahü âlem, yeni işaretler icat edeceksiniz, sırf, bir madde diye gösterebilmek için. Ekmaddeler ayrı, geçici maddeler ayrı. Yapmayın, böyle kanun düzenlemesi olmaz, bunun için istikrar olmuyor.

Şu 1580 sayılı Kanuna bir bakın. Kaç senelik Sayın Bakanım? 1930 tevellütlü. Benden yaşlı; ama, benden dinç duruyor hâlâ! 1580... Memurin Muhakematına Mütedair Kanunu Muvakkat. Yeni değiştirdik. Kaç doğumlu; 1329 doğumlu; yani, 1913 doğumlu.

ADALET BAKANI HİKMET SAMİ TÜRK (Trabzon) - 1330.

YASİN HATİBOĞLU (Devamla) - 1330, 16'sını düşün; işte 1914 falan. 88 yaşında!.. 88 yaşında!..

Şu çıkardığımız kanunlara bir bakalım; ben üzülüyorum. Bak, bunların sorumlusu biziz. Yarın, tarafsız bir göz bunları inceleyecek, bize not verecek, onu duymamış olacağız belki; ama, bizim aleyhimizde uzun tenkitler yapılacak; bu nasıl Parlamentodur diyecekler, nereden çıktı böyle bir Parlamento, böyle bir kanun düzenlemesi olur mu diyecekler.

Beyler, şu yaptığımız kanunlara bakın. Açın lütfen, şu sizin döneminizde çıkardığınız kanunlara bir bakın. Her satırında tarihler göreceksiniz. Bu, şu tarihte bir kere daha değiştirildi demektir, aradan bir sene geçmedi, bir kere daha değiştirildi demektir, satırlarınız yeni tarihlerle dolu. Böyle kanun olmaz, böyle istikrar olmaz.

Şimdi, olumlu oy vereceğiz dedik, komisyonda bir an önce görüşülsün ve...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

YASİN HATİBOĞLU (Devamla) - Sayın Başkan, hemen toparlıyorum.

BAŞKAN - 1 dakika içerisinde toparlarsanız sevinirim efendim.

YASİN HATİBOĞLU (Devamla) - Lütfen efendim.

Benim komisyon üyelerinden, özellikle Sayın Şahin'den, Sayın Başkandan istirhamım şudur: Ne olursunuz, biz farklı düşünmüyoruz. Bu insanların, gerçekten, kanun götürdüğümüz zaman "hah, işte benim Meclisim böyle olur" diyeceği bir kanun yapalım, arizamik, enine boyuna orada konuşun; şu maddeleri, doğru dürüst maddeleştirin. "Ne olacak, 5 madde" diyeceğinize "15 madde" deyin canım! Bir mahzuru yok ki! Bunu, yukarıda, enine boyuna konuşun; acele etmeyin. Hep, eteklerimiz, ayaklarımıza dolaşıyor. Yapmayın!..

Görüyorsunuz, biz "Bunlar iktidardan mı geldi, biz muhalifiz; biz muhalefetten miyiz, bunlar muhaliftir" mantığına hizmet etmiyoruz; bakın, lehinde konuşuyoruz.

Şimdi, bir ricam var: Ne olursunuz, gelin, bu hafta görüşmeyin. Komisyonda görüşün enine boyuna; ama, hiç olmazsa, önümüzdeki haftaya kalsın; arkadaşlar hazırlık yapsınlar, katkıda bulunsunlar. Söylediğimiz bu.

Sayın Bakanım, bu, bugün de çıksa, zaten, siz bunun karşılığını, nemasını mayıstan önce toplayamazsınız; yani, mayısa kadar zaman varken, niye iki ayağımızı bir pabuca sokmaya çalışıyorsunuz?!

ZEKİ ERGEZEN (Bitlis) - Hükümet, bir emrivakiyle karşı karşıya.

YASİN HATİBOĞLU (Devamla) - Saygı sunuyorum, teşekkür ediyorum. (SP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkürler.

Öneriyi yeniden okutup, oylarınıza sunacağım.

Öneriyi okutuyorum:

Öneri:

213 sayılı Vergi Usulü Kanunu, 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu ve 492 sayılı Harçlar Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısının, Başkanlıkça havale edildiği Plan ve Bütçe Komisyonundaki görüşmelerine 48 saat geçmeden başlanılmasının İçtüzüğün 36 ncı maddesi gereğince Komisyona tavsiye edilmesi önerilmiştir.

BAŞKAN - Öneriyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Öneri kabul edilmiştir.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının bir tezkeresi vardır; okutup, oylarınıza sunacağım.

Tezkereyi okutuyorum:

III. - BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI (Devam)

B) TEZKERELER VE ÖNERGELER (Devam)

2. - 5 Mart 2002 tarihinde Tiran’da düzenlenecek olan Güneydoğu Avrupa Ülkeleri (GDAÜ) İşbirliği Süreci Parlamento Başkanları Toplantısına, TBMM Başkanını temsilen, TBMM Başkanvekili Kamer Genç’in katılmasına ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/989)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna

Dışişleri Bakanlığından alınan bir yazıda, Arnavutluk Parlamentosu Başkanı Namık Dokle'nin Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Ömer İzgi'ye hitaben gönderdiği bir mektupta 5 Mart 2002 tarihinde Tiran'da düzenlenecek olan "Güneydoğu Avrupa Ülkeleri (GDAÜ) İşbirliği Süreci Parlamento Başkanları Toplantısına Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanını davet ettiği bildirilmektedir.

Söz konusu konferansa, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanını temsilen, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanvekili Kamer Genç'in katılması hususu, Türkiye Büyük Millet Meclisinin Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkındaki 3620 sayılı Kanunun 9 uncu maddesi uyarınca Genel Kurulun tasviplerine sunulur.

                                        Ömer İzgi

                        Türkiye Büyük Millet Meclisi

                                           Başkanı

BAŞKAN - Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Başbakanlığın bir tezkeresi vardır; okutuyorum:

3. - Diyarbakır Milletvekili Osman Aslan hakkındaki soruşturma dosyasının iadesine ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/990)

                                 18 Şubat 2002

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi:

a)   06.09.2000 tarih ve B.02.0.PPG.0.12-310.15701 sayılı yazımız.

b)          Adalet Bakanlığının 12.02.2002 tarih ve B.03.0.CİG.0.00.00.02.- 1.128.34.2000/06357 sayılı yazısı.

2813 sayılı Telsiz Kanununa muhalefet suçunu işlediği iddia olunan Diyarbakır Milletvekili Osman Aslan hakkında tanzim edilen soruşturma dosyası ilgi (a) yazımız ekinde gönderilmişti.

Bu defa, adı geçen milletvekiline atfedilen eylemin 4616 sayılı Kanun yönünden değerlendirilmesi amacıyla soruşturma dosyasının iadesi talebini kapsayan ilgi (b) yazı ve ekinin suretleri ilişikte gönderilmiştir.

Gereğini arz ederim.

                                  Bülent Ecevit

                                         Başbakan

BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.

Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonda bulunan dosya hükümete geri verilmiştir.

Başbakanlığın, Genel Kurul gündeminde bulunan bazı dosyaların geri verilmesine dair 4 adet tezkeresi vardır; ayrı ayrı okutup, oylarınıza sunacağım:

4. - İstanbul Milletvekili Aydın A. Ayaydın hakkındaki soruşturma dosyasının iadesine ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/991)

 

                                 18 Şubat 2002

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi:

a) 12.11.1999 tarih ve B.02.0.PPG.0.12-310.19059 sayılı yazımız.

b)          Adalet Bakanlığının 13.02.2002 tarih ve B.03.0.CİG.0.00.00.02.- 1.128.54.1999/06669 sayılı yazısı.

Görevi kötüye kullanmak suçunu işlediği iddia olunan İstanbul Milletvekili Aydın Ağan Ayaydın hakkında tanzim edilen soruşturma dosyası ilgi (a) yazımız ekinde gönderilmişti.

Bu defa, adı geçen milletvekiline atfedilen eylemin 4616 sayılı Kanun yönünden değerlendirilmesi amacıyla soruşturma dosyasının iadesi talebini kapsayan ilgi (b) yazı ve ekinin suretleri ilişikte gönderilmiştir.

Gereğini arz ederim.

                                  Bülent Ecevit

                                         Başbakan

ASLAN POLAT (Erzurum) - Sayın Başkanım, karar yetersayısını arayalım.

BAŞKAN - Arayalım efendim. Sayın Polat, siz istersiniz de biz aramaz mıyız efendim?!

Dosyanın geri verilmesini kabul edenler...

MEHMET ERGÜN DAĞCIOĞLU (Tokat) - Konu ne Sayın Başkan?

BAŞKAN - Efendim, Sayın Ayaydın'ın dosyasıyla ilgili, iade edilip edilmemesiyle ilgili, Başbakanlığa... Suç vasfının değişmesi ihtimali...

İLYAS ARSLAN (Yozgat) - Çok dosya var da onun için...

BAŞKAN - Yasama dokunulmazlığı konusunda kendisine atfedilen suçla ilgili af kapsamına girme ihtimali varmış, girmiş daha doğrusu. O nedenle dosya geri isteniyor; bunu oyluyoruz. Sayın Aslan Polat da, bu oylama sırasında, İçtüzükten kaynaklanan hakkını kullandı ve karar yetersayısının aranılması isteminde bulundu; biz de onu arıyoruz, aramak zorundayız.

Karar yetersayısı yok.

Birleşime, saat 16.15'de toplanmak üzere ara veriyorum.

 

Kapanma Saati: 15.57

İKİNCİ OTURUM

Açılma Saati : 16.15

BAŞKAN : Başkanvekili Ali ILIKSOY

KÂTİP ÜYELER : Mehmet AY (Gaziantep), Kemal ALBAYRAK (Kırıkkale)

 

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 67 nci Birleşiminin İkinci Oturumunu açıyorum.

Çalışmalarımıza kaldığımız yerden devam ediyoruz.

 

III. - BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI (Devam)

B) TEZKERELER VE ÖNERGELER (Devam)

4. - İstanbul Milletvekili Aydın A. Ayaydın hakkındaki soruşturma dosyasının iadesine ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/991) (Devam)

ÊBAŞKAN - Sayın Aydın Ayaydın'la ilgili dosyanın iadesi konusunda, oylama sırasında, karar yetersayısının aranılması istenmiş ve karar yetersayısı bulunamamıştı.

Şimdi, oylamayı elektronik cihazla yapacağım; 3 dakikalık süre vereceğim; karar yetersayısını arayacağım.

NECDET SARUHAN (İstanbul) - Sayın Başkanım, bunda oylama olur mu?

BAŞKAN - Efendim "Kanun Tasarı ve Teklifleriyle Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmında yer almaktadır. Bugüne kadar, gündeme giren bütün konularda, gündemden çıkabilmesi için, Genel Kurulun kararı alınmıştır. Onu uyguluyoruz; ancak, ben de İçtüzüğü inceledim; doğrusu, bu tür konularda karar alınmaması; ancak, gündeme girmiş. İçtüzüğün buna uygun cevaz verdiği kanaatindeyim. Bunu değerlendireceğiz. Başka yolu yok. Uygulamadan dönüş yok.

Oylamayı başlatıyorum.

(Elektronik cihazla oylama yapıldı)

BAŞKAN - Dosyanın hükümete geri verilmesi kabul edilmiştir; karar yetersayısı vardır.

İkinci tezkereyi okutuyorum:

5. - Kocaeli Milletvekili Meral Akşener hakkındaki soruşturma dosyasının iadesine ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/992)

                                 18 Şubat 2002

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi: a) 08.02.1999 tarih ve B.02.0.PPG.0.12-310-02020 sayılı yazımız.

b) Adalet Bakanlığının 13.02.2002 tarih ve B.03.0.CİG.0.00.00.02.-1.128.4.1999/06596 sayılı yazısı.

Sırrın masuniyetini ihlal suçunu işlediği iddia olunan Kocaeli Milletvekili Meral Akşener hakkında tanzim edilen soruşturma dosyası ilgi (a) yazımız ekinde gönderilmişti.

 

Bu defa, adı geçen milletvekiline atfedilen eylemin 4616 sayılı Kanun yönünden değerlendirilmesi amacıyla soruşturma dosyasının iadesi talebini kapsayan ilgi (b) yazı ve ekinin suretleri ilişikte gönderilmiştir.

Gereğini arz ederim.

                                  Bülent Ecevit

                                         Başbakan

BAŞKAN - Evet, bu dosyanın da geri verilmesini kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Üçüncü tezkereyi okutuyorum:

6. - İzmir Milletvekili H. Ufuk Söylemez hakkındaki soruşturma dosyasının iadesine ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/993)

                                 18 Şubat 2002

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi: a) 23.07.1999 tarih ve B.02.0.PPG.0.12-310-10795 sayılı yazımız.

b) Adalet Bakanlığının 13.02.2002 tarih ve B.03.0.CİG.0.00.00. 02.-1.128.35.1996/06567 sayılı yazısı.

Görevi kötüye kullanmak suçunu işlediği iddia olunan İzmir Milletvekili Ufuk Söylemez hakkında tanzim edilen soruşturma dosyası ilgi (a) yazımız ekinde gönderilmişti.

Bu defa, adı geçen milletvekiline atfedilen eylemin 4616 sayılı Kanun yönünden değerlendirilmesi amacıyla soruşturma dosyasının iadesi talebini kapsayan ilgi (b) yazı ve ekinin suretleri ilişikte gönderilmiştir.

Gereğini arz ederim.

                                  Bülent Ecevit

                                         Başbakan

BAŞKAN - Kabul edenler... Etmeyenler... Bu tezkere de kabul edilmiştir.

Son tezkereyi okutuyorum:

7. - Kastamonu Milletvekili M. Hadi Dilekçi hakkındaki soruşturma dosyasının iadesine ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/994)

                                 18 Şubat 2002

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi: a) 11.02.2000 tarih ve B.02.0.PPG.0.12-310-2538 sayılı yazımız.

b) Adalet Bakanlığının 07.02.2002 tarih ve B.03.0.CİG.0.00.00.02.-1.128.58.1999/5731 sayılı yazısı.

Resmî sıfatı haiz memura hakaret suçunu işlediği iddia olunan Kastamonu Milletvekili M. Hadi Dilekçi hakkında tanzim edilen soruşturma dosyası ilgi (a) yazımız ekinde gönderilmişti.

Bu defa, adı geçen milletvekiline atfedilen eylemin 4616 sayılı Kanun yönünden değerlendirilmesi amacıyla soruşturma dosyasının iadesi talebini kapsayan ilgi (b) yazı ve ekinin suretleri ilişikte gönderilmiştir.

Gereğini arz ederim.

                                  Bülent Ecevit

                                         Başbakan

BAŞKAN - Kabul edenler... Etmeyenler... Bu tezkere de kabul edilmiştir.

Sayın milletvekilleri, tabiî, bu tür tezkerelerin oylanması "Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmında yer aldığından, bugüne kadarki uygulama bu yöndeydi; onun için, uygulamayı bu yönde yaptım...

İSMAİL AYDINLI (İstanbul) - Yapılan muamele usulsüz...

BAŞKAN - Ancak, şunu söyleyeyim: Başkanlığın bu konuda muhakkak toplanıp bir karara varması gerekir; ama, Başkanlık veya İçtüzük uygulayıcıları da bilemezler ki, 4616 sayılı Kanun çıkacak, o Kanun hükümleri Anayasa Mahkemesince genişletilecek, Meclisin iradesi dışındaki bir karar uygulanacak... Tabiî, bunlar hep ayrı konular. Artık, bundan sonra sık sık bu tür aflarla karşı karşıya kaldığımıza göre, İçtüzük düzenlenirken bu konunun da dikkate alınması gerekir diye düşünüyorum.

Bir Meclis araştırması önergesi vardır; okutuyorum:

C) GENSORU, GENEL GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI VE MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGELERİ

1. - Şanlıurfa Milletvekili Mustafa Niyazi Yanmaz ve 21 arkadaşının, Güneydoğu Anadolu Projesinin tamamlanması için alınacak önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına  ilişkin önergesi (10/258)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Dünyanın en büyük 7 projesi arasında bulunan ve ülkemizin en büyük projesi olan GAP (Güneydoğu Anadolu Projesi) ve sıkıntıları konusunda Anayasanın 98 inci, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün 104, 105 inci maddeleri gereğince Meclis araştırması açılmasını arz ederiz.

Saygılarımızla.

  1. Mustafa Niyazi Yanmaz (Şanlıurfa)

  2. Süleyman Arif Emre (İstanbul)

  3.     Mehmet Zeki Okudan (Antalya)

  4.      Mehmet Bekâroğlu (Rize)

  5.        Ahmet Demircan (Samsun)

  6. Hüsamettin Korkutata (Bingöl)

  7. Hüseyin Karagöz (Çankırı)

  8. Ali Oğuz (İstanbul)

  9. Musa Demirci (Sıvas)

10. Ahmet Karavar (Şanlıurfa)

11. Yaşar Canbay (Malatya)

12. Latif Öztek (Elazığ)

13. Sacit Günbey (Diyarbakır)

14. Mustafa Geçer (Hatay)

15. Cevat Ayhan (Sakarya)

16. Ahmet Sünnetçioğlu (Bursa)

17. Yasin Hatiboğlu (Çorum)

18. Rıza Ulucak (Ankara)

19. Aslan Polat (Erzurum)

20. Veysel Candan (Konya)

21. Ahmet Cemil Tunç (Elazığ)

22. Metin Kalkan (Hatay)

Gerekçe :

Son günlerde dünyanın en büyük 7 projesi arasında yer alan, ülkemiz için de en büyük ve en önemli proje olan, GAP olarak adlandırılan, 32 milyar dolarlık yatırımıyla, sulama, hidroelektrik, enerji, tarım, madencilik, ulaştırma, turizm, çevre, eğitim ve sağlık gibi hayatî öneme sahip sektörleri içeren bu sosyoekonomik kalkınma programına, 2000 yılı sonu itibariyle 14,7 milyar dolar para harcanarak yüzde 46,1'lik bir gerçekleşme sağlanmıştır.

Halkımızın sık sık elektrik kesintileriyle karşılaştığı, ülkemizin büyük bir enerji darboğazında olduğu şu günlerde, Türkiye'nin 125,1 milyar kilovat/saatlik toplam enerji üretiminin yüzde 10'unu karşılayan, 30,9 milyar kilovat/saatlik hidroelektrik enerji üretimi içinde yaklaşık 12,1 milyar kilovat/saatle ülkemizin toplam hidroelektrik üretiminin yüzde 39'unu ki, bunun parasal karşılığı 726 870 000 dolardır.

Bölgede 2000 yılı sonu itibariyle 12 baraj tamamlanmış ve 6 hidroelektrik santral işletmeye açılmış olup, 4 782 megavatlık bir güçle hizmet vermektedir. Ayrıca, 2 baraj ve 2 HES inşaatı devam etmekte. Yatırım programında yer alan baraj  ve HES'lerin de tamamlanmasıyla, bölgede yaklaşık 7 000 megavatlık bir üretim sağlanacaktır.

2010 yılında tamamlanması planlanan GAP şimdiden kendi kendini amorti etmiştir. Yetkililerce, sadece Karakaya, Atatürk, Kralkızı, Karkamış ve Birecik Hidroelektrik Santrallarından, 15 Ekim 2001 tarihî itibariyle kümülatif olarak 181,3 milyar kilovat/saat enerji üretildiği, dolayısıyla 10,9 milyar dolarlık bir gelir sağlandığı ifade edilmektedir.

Bir diğer önemli konu da, GAP'ın tarımsal getirileridir. Bölgede GAP'la 1.700 bin hektar tarım alanının sulamaya açılması hedeflenmektedir. 2000 yılı sonu itibariyle, Fırat ve Dicle havzalarında toplam 215 080 hektar alan sulamaya açılmış olup, halihazırda yüzde 13'ü bulan gerçekleşmeyle, 2000 sonu itibariyle sulu tarım yapılan bölgede rekolte artışıyla, gelirde, bir yılda 507 milyon dolarlık artış olmuştur. 1995 yılından bu yana, sadece yüzde 13'lük gerçekleştirmeyle, bugüne dek 3 milyar dolarlık gelir sağlanmıştır. Yine, GAP genelinde hedeflenen sulamayla ürün rekoltelerinde ve ürün deseninde meydana gelen değişikliklerle de, yılda 3 milyar dolarlık sulama faydasının olacağı öngörülmektedir.

Daha dün, çorak topraklar yüzünden Çukurova'ya pamuk hasadında işçi olarak çalışmaya giden çiftçilerimiz, bugün, kendi tarlalarında, 197 300 hektar alanda 661 950 ton pamuk üreterek, Türkiye'nin ihtiyacı olan 1 200 000 ton pamuğun yarısından fazlasını karşılamaktadır.

Bölgede meydana gelen bu önemli gelişmeler, halkı gelir düzeyini önemli oranda yükseltmiştir. Halk, tarım ve hayvancılıktan elde ettiği geliri, sanayi yatırımlarına kaydırmaya başlamıştır. GAP genelinde, halihazırda 6 OSB, 2 serbest bölge ve 523 tane fabrika mevcutken, hedeflenen rakam 2 500 fabrikadır.

10 milyon insanın yaşadığı bu bölgenin, şimdiye kadar, millî gelirden sadece yüzde 4 pay alabildiği, ancak, bu topyekûn kalkınma projesi tamamlandığında 4 milyon insana iş imkânı sağlanacağı da dikkatlerden kaçırılmamalıdır.

Tüm dünyanın gözlerini diktiği, yabancıların arsa kapmak ve yatırım yapmak için yarıştığı bu bölge için, MGK kararları içinde dahi, GAP'ın mutlaka en geç 2010 yılına kadar bitirilmesinin önemle altı çizilirken, Sayın Bayındırlık Bakanının yaptığı talihsiz açıklamalar, daha sonra bu önemli projeye ayrılacak olan paraların engellenmesi ve yarısı bitmiş dev projenin sekteye uğratılmasının zemininin hazırlandığı senaryolarını da akla getirmektedir.

Sadece İstanbul-Ankara otoyoluna 15 milyar dolar, 14 yılda savunma giderleri için 200 milyar dolar para harcanırken, daha dün batırılan 12 banka için 14 milyar dolar para, kaynak aktarılırken, yarısı bitirilmiş bu projeye para bulamayız gerekçelerini anlamak mümkün değildir.

Tüm bu bilgiler ışığı altında, GAP ve problemlerini masaya yatırmak, ülkemiz için hayatî öneme sahip bu projeyi bir an evvel bitirmek için, bir Meclis araştırmasının açılmasının faydalı olacağı inancını taşımaktayız.

BAŞKAN - Meclis araştırması önergesi bilgilerinize sunulmuş olup, gündemde yerini alacak ve Meclis araştırması açılıp açılmaması konusundaki öngörüşmeler, sırası geldiğinde yapılacaktır.

Şimdi, sözlü soru önergelerinin geri alınmasına dair tezkereler vardır; okutuyorum:

B) TEZKERELER VE ÖNERGELER (Devam)

8. - İzmir Milletvekili Mehmet Özcan’ın (6/1664) esas numaralı sözlü sorusunu geri aldığına ilişkin önergesi (4/455)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Gündemin "Sözlü Sorular" kısmının 570 inci sırasında yer alan (6/1664) esas numaralı sözlü soru önergemi geri alıyorum.

Gereğini saygılarımla arz ederim.

                               Mehmet Özcan

                                               İzmir

BAŞKAN - Sözlü soru önergesi geri verilmiştir.

Diğerini okutuyorum:

9. - Niğde Milletvekili Mükerrem Levent’in (6/1667) esas numaralı sözlü sorusunu geri aldığına ilişkin önergesi (4/456)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Gündemin "Sözlü Sorular" kısmının 573 üncü sırasında yer alan (6/1667) esas numaralı sözlü soru önergemi geri alıyorum.

Gereğini saygılarımla arz ederim.

                           Mükerrem Levent

                                               Niğde

BAŞKAN - Sözlü soru önergesi geri verilmiştir.

İçtüzüğün 37 nci maddesine göre verilmiş doğrudan gündeme alınma önergeleri vardır; ayrı ayrı okutup işleme alacağım ve oylarınıza sunacağım.

İlk önergeyi okutuyorum:

10. - Bilecik Milletvekili Sebahat Vardar’ın, 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı SanatlarınınTarzı İcrasına Dair Kanunun 3575 sayılı Kanunla Değişik 41 inci Maddesine Bir Fıkra Eklenmesi Hakkında Kanun Teklifi (2/678) doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/457)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

19 Ocak 2001 tarihinde 9 arkadaşımla birlikte vermiş olduğum (2/678) esas numaralı, 1219 Sayılı Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanunun 3575 Sayılı Kanunla Değişik 41 inci Maddesine Bir Fıkra Eklenmesi Hakkında Kanun Teklifinin, İçtüzüğün 37 nci maddesine göre doğrudan Genel Kurul gündemine alınması için gereğinin yapılmasını saygılarımla arz ederim.

                                Sebahat Vardar

                                             Bilecik

BAŞKAN - Sayın Vardar, buyurun efendim.

Süreniz 5 dakika.

SEBAHAT VARDAR (Bilecik) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; 14 Nisan 1928 tarihli Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanunun 3575 Sayılı Kanunla Değişik 41 inci Maddesine Bir Fıkra Eklenmesi Hakkında Kanun Teklifinin İçtüzüğün 37 nci maddesine göre doğrudan gündeme alınması konusundaki görüşlerimi açıklamak üzere söz almış bulunuyorum; sizleri en içten saygılarımla selamlıyorum. Bu vesileyle, ulusumuzun ve tüm Müslüman dünyasının geride bıraktığımız Kurban Bayramını kutluyorum.

Sayın milletvekilleri, uzun bir akademik eğitim sonucunda elde edilen hekimlik mesleğinin temel amacı, insan sağlığını korumak, hastalıkları tedavi etmek ve toplumun sağlık düzeyini daha üst seviyelere çıkarmaktır. Diş hekimleri de mesleklerini, diş hekimliği diplomasının kendilerine sağladığı yetkilerle, 1219 sayılı Kanun ve 3224 sayılı Türk Diş Hekimleri Birliği Kanunu çerçevesinde icra ederler.

Ülkemizde, birçok alanda olduğu gibi, diş hekimlerinin uğraşı alanı olan ağız ve diş sağlığı alanında da, diplomasız ve eğitimsiz sahte meslek icracıları toplumun eğitim eksikliğinden faydalanarak faaliyet göstermektedirler. Gerekli bilgi ve eğitimden yoksun, toplumsal sorumluluk taşımayan, ticarî kaygı dışında başka bir amaç gütmeyen ve uygulamalarıyla toplum sağlığı açısından her yönüyle bir tehdit oluşturan bu sahtecilerle mücadele etmek, vatandaş olarak hepimizin görevidir. Her türlü yasadışı işte olduğu gibi, bu işle de mücadele etmek ve toplumu bu olumsuzluklardan arındırmak oldukça zordur. Bunu biliyorum; ancak, biz, bunu daha önce yaptık ve başarılı olduk, bunda da başarılı olacağımıza inanıyorum.

Sayın milletvekilleri, hepimizin bildiği gibi, sahte diş hekimliği uygulamaları, ülkemizin önemli sağlık sorunlarından birisidir. Bunlar işlerini ticarî amaçla yaptıklarından, halka ucuz hizmet vermek için en kalitesiz ürünleri kullanarak halkın ağız ve diş sağlığına zarar vermektedirler. Hekimlik formasyonu olmayan bu kişiler, ağız ve diş sağlığı alanlarındaki faaliyetleriyle bir taraftan hastaların hayatını tehlikeye atmakta, sterilizasyon ve hijyen kavramlarını bilmedikleri için de toplum sağlığı açısından çok büyük önem taşıyan hepatit, AIDS, tüberküloz gibi bulaşıcı hastalıkların yayılmasında da en önemli etken olmaktadırlar.

Diş hekimliği hizmeti, hijyen koşullarının titizlikle uygulanması gereken bir hizmet biçimidir. Nüfusumuzun üçte 1'inde; yani, 22 000 000 insanımızda  hepatit  virüsü  görülmektedir;  bunların 3 000 000'u ise taşıyıcıdır. Ülkemizde sarılık hastalığının bu denli yaygın olmasının en büyük nedeni sahte diş hekimleridir; çünkü, sahte diş hekimleri, bir hastanın ağzından çıkardıkları aleti steril etmeden bir başka hastanın ağzına sokarak bulaşıcı hastalıkların yayılmasına sebep olmaktadırlar. Başta Sağlık Bakanlığı ve Türk Diş Hekimliği Birliği olmak üzere, ilgili tüm kurum, kuruluş ve kişiler, diş hekimliği uygulamaları yapan bu sahtecilere gitmemeleri konusunda halkımızı uyarmakta iseler de, başarı oranı çok düşüktür.

1219 sayılı Kanunda bu kişilerin yakalanması durumunda 1 ilâ 3 yıl hapis cezası almaları öngörülmektedir. Bu ceza genellikle çok düşük bir para cezasına çevrildiği veya ertelendiği için caydırıcılığı ortadan kalkmaktadır. Kanun teklifinin amacı sahte diş hekimlerine verilen hapis cezasının ertelenmesine veya para cezasına çevrilmesine engel olarak caydırıcılığının artırılması ve halkımızın sağlığının tehdit altından kurtarılmasıdır.

Bu görüş ve düşüncelerle, kanun teklifinin İçtüzüğün 37 nci maddesine göre doğrudan gündeme alınması yönünde Yüce Meclisin bütün üyelerinden destek bekliyor, hepinize saygılar sunuyorum. (Alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Vardar.

Gerekçelerini Sayın Vardar'dan dinlediğiniz önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir; gerekçe makul görüldü.

İkinci önergeyi okutuyorum:

11. - Kütahya Milletvekili Seydi Karakuş’un, Bir İlçe Kurulması Hakkında Kanun Teklifinin (2/755) doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/458)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

(2/755) esas numaralı kanun teklifimin, kırkbeş günde görüşülmediği için, İçtüzüğün 37 nci maddesi gereği doğrudan gündeme alınmasını saygılarımla arz ederim.

                                 Seydi Karakuş

                                          Kütahya

BAŞKAN - Buyurun Sayın Karakuş; siz de önergenizin gerekçesini izah edin efendim. (MHP sıralarından alkışlar)

Süreniz 5 dakikadır.

SEYDİ KARAKUŞ (Kütahya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle geçmiş Kurban Bayramınızı kutlar, hepinize saygılar sunarım.

Kütahya İlinde Kuşu adıyla bir ilçe kurulmasına dair (2/755) esas numaralı kanun teklifimin İçtüzüğün 37 nci maddesine göre doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergem üzerinde söz almış bulunuyorum.

Kuşu, Kütahya'nın güneybatısında yer almakta olup, 1952'den bu yana belediyedir; Kütahya'ya 165 kilometre, bağlı bulunduğu Simav İlçesine ise 22 kilometre, Manisa'nın Selendi İlçesine 34 kilometre, Demirci İlçesine de 50 kilometre civarında uzaklıktadır. Bu ilçelerin 14 köyü, Kuşu'ya daha yakındır.

Kuşu, sürekli göç veren bir belde olmasına  rağmen,  2000  yılı  nüfus  sayımına  göre  yaklaşık 7 000 nüfusa sahiptir. Altıyüz yıllık tarihe sahip Kuşu, Kütahya'nın 77 beldesi içerisinde, hem nüfus hem de coğrafya olarak en büyük olanıdır, mevcut ilçelerimizin 6'sından da büyüktür. Kuşu Beldesinin ilçe olması halinde, bilhassa İzmir'e yönelen göç duracak, çevresinde bulunan 20'den fazla köy, daha kısa mesafede resmî işlemlerini halledecek, emek, para ve zaman kaybı azalacaktır.

Sayın milletvekilleri, Kuşu'nun ilçe olması durumunda, gerekli olacak altyapının bir kısmı zaten mevcuttur; bunlar: 21 derslikli ilköğretim okulu, lise, jandarma karakol binası -geniş bir alanı var, bir bölüğü barındıracak biçimde- tarım kredi kooperatifi, sağlıkocağı, inşası bitmek üzere olan sağlık merkezi, ormaniye binası ve çalışanları, ziraat teknisyenliği, postanesi ve TEDAŞ temsilciliği...

Sayın milletvekilleri, Kuşu, değişik kurumlar yönüyle kendisine, birisi 3, diğeri 7 kilometre mesafede 2 belde ve 13 köye bir merkez durumundadır. Beldeden, Manisa, İzmir gibi değişik illere göç eden Kuşuluların, kurdukları dernekler ve sosyal etkinliklerinde, ilçe olma konusunda talepleri oluşmuştur; sürekli de taleplerini dile getirmektedirler.

1989-1990 yıllarında Kütahya'da 6 belde ilçe yapılmış ve Kuşu bunların tamamından büyük olmasına rağmen ilçe yapılmamıştır. Halkın bu mağduriyetinin giderilmesi, bölgenin konularını Türkiye Büyük Millet Meclisine taşıma ihtiyacı hissettiğimiz için bu yönde kanun teklifi hazırladık.

Bölgenin yüksek ve dağlık olması, halkın, ihtiyacını gidermede devlet imkânlarına daha yakın olma arzularının, elli yıllık bir beldenin hakkı olduğu kanaatindeyiz.

Bu istek ve arzumuzu Yüce Meclisimize sunuyor, teklifimin doğrudan gündeme alınması için olumlu oy kullanacağınızı bekliyor, hepinize saygılar sunuyorum. (MHP ve DSP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Karakuş.

Önergenin gerekçesini dinlediniz.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Bu önerge de kabul edilmiştir efendim.

Gündemin "Seçim" kısmına geçiyoruz.

V. - SEÇİMLER

A) KOMİSYONLARA ÜYE SEÇİMİ

1. - Maden kaynaklarının değerlendirilmesi ve madencilik sektörünün içinde bulunduğu durum ile bor ve altın madenleri konusunda kurulan (10/211, 245, 198, 204) esas numaralı Meclis araştırması Komisyonu üyeliklerine seçim

BAŞKAN - Maden kaynaklarının değerlendirilmesi ve madencilik sektörünün içinde bulunduğu durum ile bor ve altın madenleri konusunda Genel Kurulun 29.1.2002 tarihli 57 nci Birleşiminde kurulan (10/211, 245, 198, 204) esas numaralı Meclis Araştırması Komisyonu üyeliklerine siyasî parti gruplarınca gösterilen adayların listesi bastırılıp sayın üyelere dağıtılmıştır.

Şimdi, listeyi okutup, oylarınıza sunacağım:

Maden kaynaklarının değerlendirilmesi ve madencilik sektörünün içinde bulunduğu durum ile bor ve altın madenleri konusunda kurulan (10/211, 245, 198, 204) esas numaralı Meclis Araştırması Komisyonu üyeleri aday listesi:

(13)

Adı, Soyadı		Seçim Çevresi
DSP (3)
M. Zeki Sezer		Ankara
Erol Al		İstanbul
Hasan Özgöbek		Uşak
MHP (3)
Aydın Gökmen		Balıkesir
Seydi Karakuş		Kütahya
Mükerrem Levent		Niğde
DYP (2)
İlyas Yılmazyıldız		Balıkesir
Mehmet Yalçınkaya		Şanlıurfa
ANAP (2)
Celal Esin		Ağrı
Sefer Ekşi		Kocaeli
AK Parti (2)
İsmail Özgün	Balıkesir
Remzi Çetin		Konya
SP (1)
Teoman Rıza Güneri	Konya

BAŞKAN - Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Meclis araştırması komisyonuna seçilmiş bulunan sayın üyelerin, 28.2.2002 Perşembe günü saat 14.00'te ana bina PTT karşısı Meclis araştırması komisyonları toplantı salonunda toplanarak, başkan, başkanvekili, sözcü ve kâtip üye seçimlerini yapmalarını rica ediyorum.

Komisyonun toplantı yer ve saati ayrıca ilan tahtalarına asılacaktır.

Gündemin "Sözlü Sorular" kısmına geçiyoruz.

VI. - SORULAR VE CEVAPLAR

A) SÖZLÜ SORULAR VE CEVAPLARI

1. - Trabzon Milletvekili Ali Naci Tuncer'in, Batum tren yoluna ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/948)

BAŞKAN - Soruyu cevaplandıracak Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

Sayın milletvekilleri, gündemin başlangıcında Sayın Adalet Bakanının bir isteminin olduğunu ifade etmiş ve İçtüzüğün 98 inci maddesi gereğince gereğini yapacağımı belirtmiştim.

Şimdi, gündemin "Sözlü Sorular" kısmının 2 nci, 3 üncü ve 26 ncı sıralarında bulunan sözlü soru önergelerini okutacağım; Sayın Bakan bunları arka arkaya, birlikte cevaplandıracaklardır.

2. - Trabzon Milletvekili Ali Naci Tuncer'in, aftan yararlanacaklara ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi ve Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk’ün cevabı (6/949)

3. - Trabzon Milletvekili Ali Naci Tuncer'in, Af kanunu tasarısının öncelikle ele alınacak olmasına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi ve Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk’ün cevabı (6/950)

4. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik’in, personel atamalarına ilişkin Adalet Bakanından sözlü soru önergesi ve Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk’ün cevabı (6/986)

BAŞKAN - Soru önergelerini okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun Başbakan Sayın Bülent Ecevit tarafından sözlü olarak cevaplandırılması hususunda gereğini arz ederim.

Saygılarımla.

                              Ali Naci Tuncer

                                          Trabzon

Af yasası çıkarsa, aftan yararlanıp hürriyetlerine kavuşanların yeniden suç işlememeleri için, iş, barınma ve eğitim hususlarında hükümetinizin herhangi bir programı var mıdır?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun Başbakan Sayın Bülent Ecevit tarafından sözlü olarak cevaplandırılması hususunda gereğini arz ederim.

Saygılarımla.

                              Ali Naci Tuncer

                                          Trabzon

Mahallî İdareler Kanunu, Medenî Kanun, Ceza Kanunu gibi temel kanunlar Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine getirilmezken, af kanun tasarısının Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine hemen getirileceğini ifade ettiniz. Bundan ne fayda mütalaa ediyorsunuz?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Adalet Bakanı Sayın Hikmet Sami Türk tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

                                     Faruk Çelik

                                               Bursa

1- Göreve geldiğiniz tarihten bu tarihe kadar Bakanlığınıza bağlı kurumlarda kaç genel müdürünüz görevden alınmıştır veya görev yeri değiştirilmiştir?

2- Göreve geldiğiniz tarihten bu tarihe kadar kaç daire başkanınız görevden alınmıştır veya görev yeri değiştirilmiştir?

3- Göreve geldiğiniz tarihten bu tarihe kadar kaç hâkim görevden alınmıştır veya görev yeri değiştirilmiştir?

4- Göreve geldiğiniz tarihten bu tarihe kadar kaç şube müdürünüz görevden alınmıştır veya görev yeri değiştirilmiştir?

5- Göreve geldiğiniz tarihten bu tarihe kadar kaç idareci veya memur belediyelerden kurumunuza geçiş yapmıştır?

6- Göreve geldiğiniz tarihten bu tarihe kadar kaç memurunuz görevden alınmıştır?

7- Göreve geldiğinizden bu tarihe kadar kaç memurunuz kendi isteği dışında tayin edilmiştir?

BAŞKAN - Evet, 2 nci, 3 üncü ve 26 ncı sıralardaki soruları peş peşe cevaplandırmak üzere, Sayın Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk; buyurun.

ADALET BAKANI HİKMET SAMİ TÜRK (Trabzon) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Sayın Başbakana yöneltilen ve Bakanlığımızca cevaplandırılması istenilen Trabzon Milletvekili Ali Naci Tuncer'in, af kanunu tasarısından yararlanacak kişilerin topluma kazandırılmasına ilişkin (6/949) esas numaralı soru önergesi ile af kanunu tasarısına ilişkin (6/950) esas numaralı soru önergesine cevap vermek üzere huzurunuza gelmiş bulunuyorum; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Bilindiği gibi af, kişisel, toplumsal veya ekonomik nitelikli çeşitli nedenlerle suç işlemiş insanların topluma yeniden üretken bireyler olarak kazandırılması yollarından biridir. Çağdaş ceza hukuku, suç işleyenlerden intikam almak anlayışına dayanmamaktadır. Çağdaş ceza hukuku, suç işleyenlerin ıslah edilerek topluma yeniden kazandırılması düşüncesine dayanır; af da, çeşitli ülkelerde ve bu arada Türkiye'de, zaman zaman bu çerçeve içerisinde başvurulan bir yoldur.

Anayasamızın 87 nci maddesine göre, af yetkisinin kullanılması, tamamıyla Türkiye Büyük Millet Meclisinin takdirindedir. Çeşitli nedenlerle suç işlemiş insanların yeniden topluma kazandırılması, ailelerine kavuşturulması, toplumun diğer bireyleriyle barıştırılması amacıyla hazırlanan, 23 Nisan 1999 Tarihine Kadar İşlenen Suçlardan Dolayı Şartla Salıverilmeye, Dava ve Cezaların Ertelenmesine Dair Kanun Tasarısı Türkiye Büyük Millet Meclisince, 21.12.2000 tarihinde 4616 sayıyla kabul edilmiş, 22.12.2000 tarihli Resmî Gazetede yayımlanarak, aynı gün yürürlüğe girmiştir. Ancak, kanunun 1 inci maddesinin bazı bentleri Anayasa Mahkemesince, 18.7.2001 tarihli, esas 2001/4 ve 2001/332 sayılı kararla iptal edilmiş olup, bu karar, 22.10.2001 tarihli Resmî Gazetede yayımlanmıştır.

Söz konusu kararda, 1 inci maddenin 2, 4 ve 9 uncu bentlerinin iptal edilen kurallarının doğuracağı hukuksal boşluk kamu düzenini tehdit ve kamu yararını ihlal edici nitelikte görüldüğünden, iptal hükmünün kararın Resmî Gazetede yayımlanmasından başlayarak altı ay sonra yürürlüğe girmesi öngörülmüştür. Bakanlığımızca, Anayasa Mahkemesinin iptal gerekçeleri de dikkate alınarak hazırlanan kanun tasarısı Başbakanlığa sunulmuştur. Tasarı, Anayasa Mahkemesi iptal gerekçeleri çerçevesinde hükümler getirmekte olup, Bakanlar Kurulunca uygun görüldüğü takdirde Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulacaktır.

Öte yandan Türk Kanunu Medenîsinin tamamını gözden geçirmek ve günümüz koşullarına uygun duruma getirmek amacıyla yapılan çalışmalar sonucunda hazırlanan Türk Medenî Kanunu Tasarısı, Türkiye Büyük Millet Meclisince 22.11.2001 günü 4721 sayıyla kabul edilmiş ve 1 Ocak 2002 günü yürürlüğe girmiştir.

Türk Ceza Kanunu Tasarısı üzerinde çalışmalar devam etmektedir.

Mahallî idareler reformuyla ilgili kanun tasarısı ise, halen Türkiye Büyük Millet Meclisi İçişleri Komisyonunda görüşülmektedir.

Cezaevlerinde hükümlülere yönelik ıslah çalışmalarının, onların cezaevlerinden tahliyelerinden sonra da farklı bir boyutta sürdürülerek yeniden topluma kazandırılmalarını sağlamak amacıyla Bakanlığımız, tahliye edilen eski hükümlülerin topluma yeniden uyumları, geçimlerini kimseye muhtaç olmadan sürdürebilmeleri ve asgarî yaşam standardında yaşayabilmeleri için konumlarına uygun iş alanlarını tespit ederek, işe yerleştirilmelerine yardımcı olmak üzere, ilgili kurum ve kuruluşlarla işbirliği yapmaktadır. İşe yerleştirme işlemleri, eski hükümlülerin kayıtlı oldukları Türkiye İş Kurumu şube ve büroları aracılığıyla 1475 sayılı İş Kanununun 25 inci maddesine ve bu maddeye dayanılarak çıkarılan Eski Hükümlülerin İstihdamı Hakkında Tüzük hükümleri uyarınca yapılmaktadır. 4616 sayılı kanun hükümlerine göre tahliye edilen hükümlüler de, İş Kanunu ve anılan tüzük hükümlerinden yararlanabilirler.

İş Kanununun 25 inci maddesinin (b) bendine göre, işverenler, 50 veya daha fazla işçi çalıştırdıkları işyerlerinde yüzde 3 oranında eski hükümlüyü mesleklerine uygun bir işte çalıştırmakla yükümlü bulunmaktadırlar. Bu maddeye aykırı hareket eden işveren veya vekiline İş Kanununun 98 inci maddesinin (c) bendi uyarınca idarî para cezası verilmesi hükme bağlanmıştır. Bu bent uyarınca, tahsil edilen para cezalarının, Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü bütçesinin Maliye Bakanlığınca açılacak özel tertibine gelir kaydedileceği, bu hesapta toplanan paraların özürlü ve eski hükümlülerin meslekî eğitim ve meslekî rehabilitasyonu, kendi işini kurma ve bu gibi projelerde kullanılmak üzere iş kurumuna aktarılması öngörülmektedir.

647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanunun ek 4 üncü maddesinde "infaz kurumlarından tahliye edilen meslek ve sanat sahiplerine Türkiye Halk Bankasınca, meslek edinme kredisi verilebilir" hükmü yer almaktadır. Bu maddenin işlerlik kazanması için, Türkiye Halk Bankası yetkilileriyle yapılan görüşmelerde, bankada bu amaçla fon oluşturulması gerektiği bildirilmiş olup, konuyla ilgili çalışmalar devam etmektedir.

3294 Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanununun 2 nci maddesiyle maddî durumu kötü olan eski hükümlülere aynî ve nakdî yardım yapılabilmektedir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; şimdi de, Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, personel atamalarına ilişkin (6/986) esas numaralı soru önergesine cevap vermek istiyorum.

Göreve başladığım 29.5.1999 tarihinden bugüne kadar, 2 genel müdürün müsteşar yardımcılığına getirilmesi, 1 genel müdürün yaş haddinden, 1 genel müdürün isteği üzerine emekli olması, 2992 sayılı Adalet Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunda yapılan değişiklik sonucunda 2 yeni Genel Müdürlüğün kurulması nedeniyle bu görevlere atama yapılmıştır.

Teftiş Kurulu Başkanının Yargıtay üyeliğine seçilmesi nedeniyle vekâleten yürütülen Teftiş Kurulu Başkanlığına asaleten atama yapılmıştır. Atanan bu Teftiş Kurulu Başkanı ile 1 genel müdürün Yargıtay üyeliğine seçilmesi, 1 genel müdürün de yaş haddinden emekliye ayrılması nedeniyle yerlerine vekâleten görevlendirme yapılmıştır.

Bağımsız daire başkanlarından 1'i boş bulunan müsteşar yardımcılığına atanmıştır. Vekâleten yürütülen ve boş bulunan 3 bağımsız daire başkanlığı ile yeni kurulan 1 bağımsız daire başkanlığına atamalar yapılmıştır.

Ayrıca, bağımsız olmayan daire başkanlıklarına, 2'si asaleten, 9'u vekâleten olmak üzere, toplam 11 atama yapılmıştır.

Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca, 2 daire başkanı Ankara hâkimliğine, 2 daire başkanı da, istekleri üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Savcılığına atanmışlardır.

Teknik İşler Dairesi Başkanı, isteği üzerine, Araştırma, Planlama ve Koordinasyon Kurulu Başkanlığında başka bir göreve atanmıştır.

29.5.1999 tarihinden bugüne kadar, adlî ve idarî yargıda 5 017 hâkim ve cumhuriyet savcısının naklen atamaları, 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanununa göre, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca yapılmıştır.

Aynı süre içerisinde, adlî ve idarî yargıda 1 699 hâkim ve cumhuriyet savcısı adayı, adçekme sonucunda, hâkim ve cumhuriyet savcısı olarak atanmıştır.

Adlî Tıp Kurumu Başkanı, hakkında yapılan soruşturma sonucunda disiplin cezası aldığından, aynı yerde başka bir göreve atanmış, boşalan başkanlığa asaleten atama yapılmıştır. Başkan yardımcısı, kendi isteği üzerine, aynı yerde başka bir göreve atanmış, yerine asaleten atama yapılmıştır.

Ayrıca, Morg İhtisas Dairesi Başkanı ile Biyoloji İhtisas Dairesi Başkanı, kendi istekleri üzerine, başka görevlere atanmışlardır.

Yine, Adlî Tıp Kurumunda çalışan 1 görevli, ihtiyaç nedeniyle, Başbakanlıktan izin alınmak suretiyle, hizmet gereği olarak, başka yere atanmıştır.

Yapılan sınav sonucunda, belediyelerde çalışan 4 doktor, Adlî Tıp Kurumu Başkanlığı asistanlığına atanmışlardır.

29.5.1999'dan 23.1.2002 tarihine kadar geçen süre içerisinde, çeşitli unvanlarla görevli 29 kişinin, disiplin suçları nedeniyle, bağlı bulundukları Adalet Komisyonu tarafından devlet memurluğunun sona erdirilmesine ilişkin komisyon kararları ile 36 kişinin görevlerinden çekilmiş sayılmalarına ilişkin komisyon kararları Bakanlığımızca onaylanmıştır.

Bakanlık merkez teşkilatında görev yapan 7 şube müdürünün Bakanlık merkez teşkilatı içinde görev yerleri değiştirilmiştir.

Yine, Bakanlığımız merkez teşkilatında görev yapan bir şoförün görevine, Devlet Memurları Kanununun 98 inci maddesinin (b) bendi gereğince son verilmiştir.

Bakanlığımız merkez teşkilatında çeşitli unvanlarla görevli 14 personelin resen, 7 personelin de Adalet Bakanlığı Memur, Sınav, Atama ve Nakil Yönetmeliğinin 43 üncü maddesi gereğince, hizmet gereği, adliyelere atamaları yapılmıştır.

Taşra teşkilatında çalışan 95 görevlinin bağlı bulundukları Adalet Komisyonlarının teklifi üzerine, yargı çevresi dışında başka yerlere atamaları yapılmıştır.

Öte yandan, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 76 ve Adalet Bakanlığı Memur, Sınav, Atama ve Nakil Yönetmeliğinin 43 üncü maddesi uyarınca, Bakanlığımız Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü, merkez teşkilatı personeli hariç, bu genel müdürlüğe bağlı olarak çeşitli unvanlarda çalışan personelden hizmet gereği olarak başka yerlere atananların sayısı 605, disiplinsizlik, devamsızlık ve devlet memurluğu görevini yürütmeye engel mahkûmiyetlerinden dolayı görevine son verilenlerin sayısı ise 109'dur.

Bilgilerinize arz eder, Yüce Meclisi saygıyla selamlarım. (DSP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Bakan.

5. - Trabzon Milletvekili Ali Naci Tuncer'in, Bakanlar Kurulu'nda değişiklik yapılıp yapılmayacağına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/951)

BAŞKAN - Soruyu cevaplandıracak Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

6. - Aksaray Milletvekili Murat Akın'ın, öğretmen atamalarına ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/952)

BAŞKAN - Soruyu cevaplandıracak Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

7. - Trabzon Milletvekili Ali Naci Tuncer'in, Samsun-Hopa duble yoluna ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/954)

BAŞKAN - Soruyu cevaplandıracak Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

Sayın milletvekilleri, gündemin "Sözlü Sorular" kısmının 7 nci sırasında, 10 ilâ 17 nci sıralarında, 34 üncü sırasında, 53 üncü sırasında ve 265 inci sırasında yer alan soruları okutacağım; bu soruları, Devlet Bakanımız Sayın Recep Önal peş peşe cevaplandıracaklardır.

  8. - İstanbul Milletvekili Osman Yumakoğulları'nın, bazı kamu bankalarının giderlerine ve reklam harcamalarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi ve DevletBakanı Recep Önal’ın cevabı (6/958)

  9. - İstanbul Milletvekili Osman Yumakoğulları'nın, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na devredilen İnterbank'a ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi ve DevletBakanı Recep Önal’ın cevabı (6/961)

10. - İstanbul Milletvekili Osman Yumakoğulları'nın, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na devredilen Bank Ekspres'e ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi ve DevletBakanı Recep Önal’ın cevabı (6/962)

11. - İstanbul Milletvekili Osman Yumakoğulları'nın, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na devredilen Bank Kapital'e ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi ve DevletBakanı Recep Önal’ın cevabı  (6/963)

12. - İstanbul Milletvekili Osman Yumakoğulları'nın, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na devredilen Yaşarbank'a ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi ve DevletBakanı Recep Önal’ın cevabı (6/964)

13. - İstanbul Milletvekili Osman Yumakoğulları'nın, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na devredilen Etibank'a ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi ve DevletBakanı Recep Önal’ın cevabı (6/965)

14. - İstanbul Milletvekili Osman Yumakoğulları'nın, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na devredilen Esbank'a ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi ve DevletBakanı Recep Önal’ın cevabı (6/966)

15. - İstanbul Milletvekili Osman Yumakoğulları'nın, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na devredilen Egebank'a ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi ve DevletBakanı Recep Önal’ın cevabı (6/967)

16. - İstanbul Milletvekili Osman Yumakoğulları'nın, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na devredilen Yurtbank'a ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi ve DevletBakanı Recep Önal’ın cevabı (6/968)

17. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, personel atamalarına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından sözlü soru önergesi  ve DevletBakanı Recep Önal’ın cevabı (6/997)

18. - Kayseri Milletvekili Sadık Yakut'un, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na devredilen bankalara Halk Bankası'ndan verilen kredilere ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından sözlü soru önergesi ve DevletBakanı Recep Önal’ın cevabı (6/1040)

19. - Bursa  Milletvekili  Ahmet Sünnetçioğlu'nun, DMS ve DİS sınavlarında başarılı olanlardan ne kadarının hangi kurumlara yerleştirildiğine ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi ve DevletBakanı Recep Önal’ın cevabı (6/1321)

BAŞKAN - Soru önergelerini okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Başbakan Sayın M. Bülent Ecevit tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Saygılarımla.

                                             Osman Yumakoğulları

                                           İstanbul

Soru 1- Ziraat Bankası, Halk Bankası, Vakıflar Bankası ve Emlak Bankasının 1997, 1998, 1999 ve 2000 yıllarına ait zararları ne kadardır; yıllar itibariyle açıklar mısınız?

Soru 2- Söz konusu dört kamu bankasının zararları hangi kalemlerden oluşmaktadır?

Soru 3- Yukarıda belirtilen kamu bankalarının 1997, 1998, 1999 ve 2000 yıllarına ait giderleri ne kadardır; yıllar itibariyle ve ayrı ayrı açıklar mısınız?

Soru 4- Söz konusu kamu bankalarının reklam payı, yazılı ve görsel basın kuruluşlarından hangilerine ne kadar verilmiştir?

Soru 5- Halk Bankası, Ziraat Bankası, Emlak Bankası ve Vakıflar Bankasının reklam giderleri toplam harcamalar içerisindeki payı ne kadardır; ayrı ayrı açıklar mısınız?

Soru 6- Özelleştirme kapsamında özelleştirilen bankalar taahhütlerini zamanında yerine getirmişler midir? Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredilen bankalardan taahhütlerini zamanında yerine getirmeyen bankalar var mıdır? Taahhütlerini zamanında yerine getirmeyen bankalar hakkında nasıl bir işlem yapılmıştır?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Başbakan Sayın M. Bülent Ecevit tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Saygılarımla.

                                             Osman Yumakoğulları

                                           İstanbul

Soru 1- Interbankın Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredildiği tarihteki zararı ne kadardır?

Soru 2- Interbanktan hangi firmalara, ne kadar kredi veya başka yöntemle para aktarılmıştır? Bu krediler içerisinde banka sahibinin firmalarına aktarılan para var mıdır? Var ise, ne kadardır?

Soru 3- Interbank kamu bankalarından teminat veya kredi kullanmış mıdır? Kullandı ise, ayrı ayrı açıklar mısınız?

Soru 4- Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredilen Interbanktan siyasîlere veya bürokratlara kredi veya başka ad altında para verilmiş midir? Var ise, kimler olduğu ve miktarları nedir?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Başbakan Sayın M. Bülent Ecevit tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Saygılarımla.

                                             Osman Yumakoğulları

                                           İstanbul

Soru 1- Bank Ekspresin Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredildiği tarihteki zararı ne kadardır?

Soru 2- Bank Ekspresten hangi firmalara, ne kadar kredi veya başka yöntemle para aktarılmıştır? Bu krediler içerisinde banka sahibinin firmalarına aktarılan para var mıdır? Var ise, ne kadardır?

Soru 3- Bank Ekspres kamu bankalarından teminat veya kredi kullanmış mıdır? Kullandı ise, ayrı ayrı açıklar mısınız?

Soru 4- Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredilen Bank Ekspresten siyasîlere veya bürokratlara kredi veya başka ad altında para verilmiş midir? Var ise, kimler olduğu ve miktarları nedir?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Başbakan Sayın M. Bülent Ecevit tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Saygılarımla.

                                             Osman Yumakoğulları

                                           İstanbul

Soru 1- Bank Kapitalin Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredildiği tarihteki zararı ne kadardır?

Soru 2- Bank Kapitalden hangi firmalara, ne kadar kredi veya başka yöntemle para aktarılmıştır? Bu krediler içerisinde banka sahibinin firmalarına aktarılan para var mıdır? Var ise, ne kadardır?

Soru 3- Bank Kapital kamu bankalarından teminat veya kredi kullanmış mıdır? Kullandı ise, ayrı ayrı açıklar mısınız?

Soru 4- Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredilen Bank Kapitalden siyasîlere veya bürokratlara kredi veya başka ad altında para verilmiş midir? Var ise, kimler olduğu ve miktarları nedir?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Başbakan Sayın M. Bülent Ecevit tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Saygılarımla.

                                             Osman Yumakoğulları

                                           İstanbul

Soru 1- Yaşarbankın Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredildiği tarihteki zararı ne kadardır?

Soru 2- Yaşarbanktan hangi firmalara, ne kadar kredi veya başka yöntemle para aktarılmıştır? Bu krediler içerisinde banka sahibinin firmalarına aktarılan para var mıdır? Var ise, ne kadardır?

Soru 3- Yaşarbank, kamu bankalarından teminat veya kredi kullanmış mıdır? Kullandı ise, ayrı ayrı açıklar mısınız?

Soru 4- Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredilen Yaşarbanktan siyasilere veya bürokratlara kredi veya başka ad altında para verilmiş midir? Var ise, kimler olduğu ve miktarları nedir?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Başbakan Sayın M. Bülent Ecevit tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Saygılarımla.

                                             Osman Yumakoğulları

                                           İstanbul

Soru 1- Etibankın Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredildiği tarihteki zararı ne kadardır?

Soru 2- Etibanktan hangi firmalara, ne kadar kredi veya başka yöntemle para aktarılmıştır? Bu krediler içerisinde banka sahibinin firmalarına aktarılan para var mıdır? Var ise, ne kadardır?

Soru 3- Etibank, kamu bankalarından teminat veya kredi kullanmış mıdır? Kullandı ise, ayrı ayrı açıklar mısınız?

Soru 4- Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredilen Etibanktan siyasilere veya bürokratlara kredi veya başka ad altında para verilmiş midir? Var ise, kimler olduğu ve miktarları nedir?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Başbakan Sayın M. Bülent Ecevit tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Saygılarımla.

                                             Osman Yumakoğulları

                                           İstanbul

Soru 1- Esbankın Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredildiği tarihteki zararı ne kadardır?

Soru 2- Esbanktan hangi firmalara, ne kadar kredi veya başka yöntemle para aktarılmıştır? Bu krediler içerisinde banka sahibinin firmalarına aktarılan para var mıdır? Var ise, ne kadardır?

Soru 3- Esbank, kamu bankalarından teminat veya kredi kullanmış mıdır? Kullandı ise, ayrı ayrı açıklar mısınız?

Soru 4- Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredilen Esbanktan siyasilere veya bürokratlara kredi veya başka ad altında para verilmiş midir? Var ise, kimler olduğu ve miktarları nedir?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Başbakan Sayın M. Bülent Ecevit tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Saygılarımla.

                                             Osman Yumakoğulları

                                           İstanbul

Soru 1- Egebankın Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredildiği tarihteki zararı ne kadardır?

Soru 2- Egebanktan hangi firmalara, ne kadar kredi veya başka yöntemle para aktarılmıştır? Bu krediler içerisinde banka sahibinin firmalarına aktarılan para var mıdır? Var ise, ne kadardır?

Soru 3- Egebank, kamu bankalarından teminat veya kredi kullanmış mıdır? Kullandı ise, ayrı ayrı açıklar mısınız?

Soru 4- Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredilen Egebanktan siyasilere veya bürokratlara kredi veya başka ad altında para verilmiş midir? Var ise, kimler olduğu ve miktarları nedir?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularının Başbakan Sayın M. Bülent Ecevit tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

                                             Osman Yumakoğulları

                                           İstanbul

Soru 1- Yurtbankın Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredildiği tarihteki zararı ne kadardır?

Soru 2- Yurtbanktan hangi firmalara, ne kadar kredi veya başka yöntemle para aktarılmıştır? Bu krediler içerisinde banka sahibinin firmalarına aktarılan para var mıdır? Var ise, ne kadardır?

Soru 3- Yurtbank, kamu bankalarından teminat veya kredi kullanmış mıdır? Kullandı ise, ayrı ayrı açıklar mısınız?

Soru 4- Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredilen Yurtbanktan siyasilere veya bürokratlara kredi veya başka ad altında para verilmiş midir? Var ise, kimler olduğu ve miktarları nedir?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Devlet Bakanı Sayın Hüsamettin Özkan tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

                                     Faruk Çelik

                                               Bursa

1- Göreve geldiğiniz tarihten bu tarihe kadar, bakanlığınıza bağlı kurumlarda kaç genel müdürünüz görevden alınmıştır veya görev yeri değiştirilmiştir?

2- Göreve geldiğiniz tarihten bu tarihe kadar, kaç daire başkanınız görevden alınmıştır veya görev yeri değiştirilmiştir?

3- Göreve geldiğiniz tarihten bu tarihe kadar varsa, kaç il ve ilçe müftüsü görevden alınmıştır veya görev yeri değiştirilmiştir?

4- Göreve geldiğiniz tarihten bu tarihe kadar, kaç şube müdürünüz görevden alınmıştır veya görev yeri değiştirilmiştir?

5- Göreve geldiğiniz tarihten bu tarihe kadar, kaç idareci veya memur belediyelerden kurumunuza geçiş yapmıştır?

6- Göreve geldiğinizden bu tarihe kadar, kaç memurunuz görevden alınmıştır?

7- Göreve geldiğinizden bu tarihe kadar, kaç memurunuz kendi isteği dışında tayin edilmiştir?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki soruların Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Sayın Hüsamettin Özkan  tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Saygılarımla.

                                     Sadık Yakut

                                           Kayseri

1- Bakanlığınız ilgili kurumu olan Halk Bankası AŞ tarafından son bir yıl içinde Mevduat Sigorta Fonuna devredilen bankalara ne kadar kredi verilmiştir?

2- Aynı bankalara Halk Bankası AŞ tarafından ne kadarlık teminat mektubu verilmiştir?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Devlet Bakanı Sayın Recep Önal tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.                              20.3.2001

                                             Ahmet Sünnetçioğlu

                                               Bursa

1- Hükümetin benimsemiş olduğu yeni personel rejimi uyarınca DMS ve DİS sınavları kapsamında şimdiye kadar kaç kişi müracaat etmiş, müracaat sahiplerinden ne kadarı uygulamadaki puan barajını aşarak, sınavda başarılı olmuştur?

2- Sınavda başarılı olanlardan ne kadarı, hangi kurumlara yerleştirilmiştir?

3- İşe yerleştirmelerde, sınavlardaki puan sıralamasına riayet edilmiş midir? Edilmemiş ise, başka hangi kriterler kullanılmıştır?

BAŞKAN - Soruları yanıtlamak üzere, Devlet Bakanı Sayın Recep Önal; buyurun.

Sayın Bakanım, süreniz sonsuz; bu kadar soru karşısında süre tanımak mümkün değil.

DEVLET BAKANI RECEP ÖNAL (Bursa) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sözlerime başlamadan önce, geçmiş bayramınızı kutluyorum, hepinize saygılar sunuyorum.

7 nci sırada yer alan İstanbul Milletvekili Sayın Osman Yumakoğulları'nın bazı kamu bankalarının giderlerine ve reklam harcamalarına ilişkin olarak Başbakanımız Sayın Bülent Ecevit'e yönelttiği (6/958) sayılı sözlü soru önergesini cevaplandıracağım.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Ziraat Bankası, Halk Bankası ve Vakıflar Bankasının soruda belirtilen yıllarda zararları bulunmamaktadır. Sadece Türkiye Emlak Bankası, 1997 ve 1998 yılları faaliyetini zararla kapatmıştır. Ancak, burada kastedilen görevlendirme zararı ise, bunlar da, çeşitli kararnamelerle anılan bankalara verilen görevlerin uygulanmasından kaynaklanan Hazineden alacaklarıdır.

Emlak Bankasının söz konusu yıllar itibariyle zararları, faiz geliri ile faiz gideri, faizdışı gelirleri ile faizdışı giderleri ve bunlar sonucu toplam gelirle ile toplam giderler arasındaki olumsuz farktan kaynaklanmaktadır.

Toplam giderlere baktığımızda, 1999 yılı itibariyle, Ziraat Bankasının -trilyon Türk lirası olarak- 5 336, Türkiye Halk Bankasının -gene trilyon Türk Lirası olarak- 3 500, Türkiye Emlak Bankasının -aynen- 1 747, Vakıflar Bankasının 885 trilyon lira toplam gideri bulunmaktadır.

Reklam harcamalarının toplam harcamalar içindeki payına baktığımızda, Eylül-Ekim 2000 itibariyle, Ziraat Bankası yüzbinde 1, Halk Bankası binde 1, Emlak Bankası onbinde 3, Vakıflar Bankası onbinde 84'tür.

Özelleştirme İdaresi Başkanlığından sorulara alınan cevaplar: 1989-1997 yıllarını kapsayan dönemde, özelleştirme kapsamı ve programına alınan kamu bankalarından Çaybank Anonim Şirketinde bulunan yüzde 49 kamu iştirak payı 1992 yılında, Şekerbank Anonim Şirketinde bulunan yüzde 10 kamu iştirak payı 1993 yılında, Sümerbank Anonim Şirketinde bulunan yüzde 100 kamu payı 1995 yılında, Anadolubank Anonim Şirketinde bulunan yüzde 100 kamu payı 1997 yılında, Denizbank Anonim Şirketinde bulunan yüzde 100 kamu payı 1997 yılında, Etibank Anonim Şirketinde bulunan yüzde 100 kamu payı 1998 yılında gerçekleştirilen blok hisse senedi satışı uygulamaları çerçevesinde tümüyle özelleştirilmiştir.

Bu bankalardan Çaybank, Şekerbank ve Sümerbank hisselerini devralan alıcılar, satış sözleşmelerinde hükme bağlanan tüm yükümlülüklerini vade tarihlerinde yerine getirmişlerdir.

Anadolubank ve Etibank hisselerini devralan alıcılar, satış sözleşmelerinde hükme bağlanan ödemelere ilişkin tüm yükümlülüklerini vade tarihlerinde yerine getirmişlerdir.

Bu iki bankanın satış sözleşmesi uyarınca alıcıların sözleşme tarihini izleyen beş yıl süreyle banka faaliyetlerine ilişkin bilgileri idareye verme taahhütleri ise devam etmektedir. Alıcılardan, altışar aylık periyotlar halinde, düzenli olarak faaliyet bilgileri alınmaktadır.

Denizbank Anonim Şirketinde bulunan yüzde 100 oranındaki kamu hissesi, 29.5.1997 tarihinde imzalanan satış sözleşmesi çerçevesinde 66 milyon Amerikan Doları bedelle Zorlu Holding Anonim Şirketine satılmıştır.

Özelleştirme kapsamı ve programına alınan diğer iki bankadan Türkiye Sınai Kalkınma Bankası Anonim Şirketinde bulunan yüzde 8,24 kamu payı, Mart 1991-Ağustos 1993 tarihlerini kapsayan dönemde, İstanbul Menkul Kıymetler Borsasında, hisse senedi satışı yoluyla, tümüyle özelleştirilmiştir.

Türkiye İş Bankası Anonim Şirketinde kapsama alınan yüzde 12,302 oranındaki kamu payının ise yüzde 12,295'lik bölümü, Mayıs 1998'de yurtiçi ve yurtdışı piyasalarda halka arz yoluyla satılmıştır. Türkiye İş Bankası Anonim Şirketinde, halen, özelleştirme kapsamında binde 7 oranında idare hissesi bulunmaktadır.

Aynı konuda Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumundan alınan bilgiler şöyledir: Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredilen bankaların, taahhütlerini yerine getirememesi nedeniyle haklarında, 4389 sayılı Bankalar Kanununun 14 üncü maddesinin 3 numaralı fıkrası ve bu fıkranın gerektirdiği diğer hükümlerin uygulandığı açıktır.

Ayrıca, bu bankalardan, ortaklarının kendi lehlerine kaynak kullanması nedeniyle zarara uğrayanlar hakkında, aynı maddenin 4 numaralı fıkrası da uygulanmıştır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; gündemde yer alan sözlü soruların yoğunluğu dikkate alınarak, önergenin güncelliğini kaybetmeden cevaplandırılabilmesini teminen, burada arz ettiğim cevapların, yazılı olarak, 9.1.2001 tarih ve 1991 sayılı yazıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sunulmuş olduğunu da ayrıca bilgilerinize arz eder, Yüce Meclise saygılarımı sunarım.

BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Bakan.

DEVLET BAKANI RECEP ÖNAL (Devamla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; gündemin 10 uncu sırasından 17 nci sırasına kadar yer alan ve İstanbul Milletvekili Sayın Osman Yumakoğullarının, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredilen 8 bankayla ilgili olarak Başbakanımız Sayın Bülent Ecevit'e yönelttiği (6 / 961, 962, 963, 964, 965, 966, 967 ve 968) sayılı sözlü soru önergelerinin cevaplarını, konularının aynı olması nedeniyle birleştirerek, topluca arz ediyorum:

Cevaplarımızda 4389 sayılı Bankalar Kanununun 22 nci maddesinin 7 ve 8 numaralı bent hükümlerini de dikkate almak zorunda olduğumuzu özellikle belirtmek istiyorum.

Bilindiği gibi 4389 sayılı Bankalar Kanununun 22 nci maddesinin 7 numaralı bendinde "Bu Kanunun uygulanmasında ve uygulanmasının denetiminde görev alanlar, görevleri sırasında öğrendikleri bankalar ile bunları iştirakleri, kuruluşları ve müşterilerine ait sırları bu Kanuna ve özel kanunlarına göre yetkili olanlardan başkasına açıklayamazlar ve kendi yararına kullanamazlar. Bu yükümlülük görevden ayrılmalarından sonra da devam eder. Bu yükümlülüğe uymayan kimseler için bir yıldan üç yıla kadar ağır hapis ve iki milyar liradan az olmamak üzere ağır para cezasına hükmolunur" deniliyor.

Aynı maddenin 8 inci bendinde ise "Bankaların mensupları ve diğer görevlileri, sıfat ve görevleri dolayısıyla öğrendikleri bankalara veya müşterilerine ait sırları bu konuda kanunen açıkça yetkili kılınan mercilerden başkasına açıklayamazlar... Banka ve müşterilerine ait sırları açıklayan üçüncü kişiler hakkında da aynı cezalar uygulanır" hükmü yer almaktadır.

Bu bağlamda sorulara geçtiğimizde:

1- Interbank Anonim Şirketinin, Fona devir tarihi itibariyle birikmiş zararı 400 trilyon 375 milyar lira, grup riski 559 trilyon 452 milyar liradır.

2- Bank Ekspres Anonim Şirketinin, Fona devir tarihi itibariyle zararı 118 trilyon 712 milyar lira, grup riski 108 trilyon liradır.

3- Bank Kapital Türk Anonim Şirketinin Fona devir tarihi itibariyle birikmiş zararı 269 trilyon 984 milyar lira, grup riski 164 trilyon 800 milyar liradır.

4- Türkiye Tütüncüler Bankası Yaşarbank Anonim Şirketinin Fona devir tarihi itibariyle birikmiş zararı 609 trilyon lira, grup riski 76 trilyon liradır.

5- Etibank Anonim Şirketinin 30.6.2000 tarihi itibariyle birikmiş zararı bankalar yeminli murakıplarınca 313 trilyon 590 milyar lira olarak hesaplanmış olup, aynı tarih itibariyle grup riski 111 trilyon 401 milyar liradır.

6- Eskişehir Bankası Anonim Şirketinin Fona devir tarihi itibariyle birikmiş zararı 590 trilyon 760 milyar lira, grup riski 332 trilyon 955 milyar liradır.

7- Egebank Anonim Şirketinin Fona devir tarihi itibariyle birikmiş zararı 647 trilyon 194 milyar lira, grup riski 235 trilyon 110 milyar liradır.

8- Yurtbank Anonim Şirketinin Fona devir tarihi itibariyle birikmiş zararı 362 trilyon 566 milyar lira, grup riski 378 trilyon 294 milyar liradır.

Bu bankalarca açılan kredilerin çoğunluğu, aynı bankaların hâkim sermayedar grubuna dair firmalara kullandırılmıştır. Bu tutarlar, bankaların fon açık ve fazlasına göre, çeşitli kesitler itibariyle, sürekli değişmektedir. Diğer yandan, sektördeki bankaların, kamu-özel ayırımı gözetilmeksizin birbirlerine mevduat yapması ya da kredi kullandırması normal bankacılık işlemlerindendir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; gündemde yer alan sözlü soruların yoğunluğu dikkate alınarak, önergelerin güncelliğini yitirmeden cevaplandırılabilmesi amacıyla, burada arz ettiğim cevapların yazılı olarak, sırasıyla, 15.12.2000 tarih ve 100 521, 100 522; 18.12.2000 tarih ve 100 975, 100 976, 100 979, 100 980; 19.12.2000 tarih ve 101 527, 101 528 sayılı yazılarla Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sunulmuş olduğunu da ayrıca bilgilerinize arz eder, Yüce Meclise saygılarımı sunarım.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; gündemin 34 üncü sırasında  yer alan Bursa Milletvekili Sayın Faruk Çelik'in personel atamalarına ilişkin olarak Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcımız Sayın Hüsamettin Özkan'a yönelttiği (6/997) sayılı sözlü soru önergesinin cevabını arz ediyorum.

1- Diyanet İşleri Başkanlığı, 30 Haziran 1997 tarihinden itibaren Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcılığının bağlı kuruluşudur. Önerge tarihine kadar geçen süre zarfında anılan kuruluşta gerçekleşen personel hareketleri şu şekildedir:

"Genel müdür" unvanlı kadro bulunmamaktadır. Herhangi bir daire başkanı görevden alınmamıştır. Teftiş sonucu veya hizmet gereği olarak 39 il ve 129 ilçe müftüsünün görev yeri değiştirilmiş, 1 il müftüsü ve 19 ilçe müftüsü başka görevlere atanmıştır. Teftiş sonucu veya hizmet gereği olarak 5 şube müdürünün görev yeri değiştirilmiştir. Bu şekilde, teftiş sonucu veya hizmet gereği olarak görev yerleri değiştirilen personelin sayısı, toplam olarak, 193'e ulaşmıştır. Diyanet İşleri Başkanlığına belediyelerden memur veya idareci geçişi olmamıştır. 84'ü  imam hatip, 10'u müezzin kayyım, 11'i memur ve 11'i de Kur'an kursu öğreticisi olmak üzere, toplam, 116 personelin görevle ilişiği kesilmiştir. Diyanet İşleri Başkanlığında 75 000'i aşkın personel bulunmaktadır. Bu kadar uzun bir sürede çok sınırlı sayıda personel hareketinin gerçekleşmiş olması, Diyanet İşleri Başkanlığındaki istikrarlı  yönetim anlayışının bir göstergesidir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; önerge tarihi itibariyle, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcılığının ilgili kuruluşu olan Türkiye Halk Bankasında ise, yine, önerge tarihi itibariyle genel müdür değişikliği yapılmamıştır. 47 şube müdürü, müfettiş raporları doğrultusunda, kadroları uhdelerinde kalmak suretiyle, bölge müdürlüklerinde görevlendirilmiştir. 2 şube müdürünün ise, yapmış oldukları usulsüzlükler nedeniyle, yüksek disiplin kurulu ve yönetim kurulu kararlarıyla görevlerine son verilmiştir.

Anılan dönemde, başka kurumlardan bankaya eleman alınmamıştır.

21 personel, usulsüz işlemlerden ve kendilerine menfaat sağlamalarından dolayı görevden çıkarma cezasıyla tecziye edilmiştir.

Ayrıca, 24 personelin hizmet sözleşmesi, 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ilgili hükümleri uyarınca feshedilmiştir.

Bankanın yıllık olağan rotasyon işlemleri ve ihtiyaç nedeniyle 387 personelin görev yeri değiştirilmiş; ancak, bu personelden hiçbiri tarafından, tesis edilen işlemlere karşı itiraz edilmemiştir.

Yüce Meclise arz ederim.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; gündemin 53 üncü sırasında yer alan, Kayseri Milletvekili Sayın Sadık Yakut'un, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredilen bankalara Halk Bankasından verilen kredilere ilişkin olarak, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcımız Sayın Hüsamettin Özkan'a yönelttiği (6/1040) sayılı sözlü soru önergesinin cevabını arz ediyorum.

Önerge tarihinde Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcılığının ilgili kuruluşu olan Türkiye Halk Bankasından alınan, 18.12.2000 gün ve 3783 sayılı yazıda, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredilmiş olan Türk Ticaret Bankası, Bank Ekspres, İnterbank, Etibank Anonim Şirketi, Bank Kapital Türk Anonim Şirketi, Yurtbank, Egebank, Sümerbank, Esbank ve Yaşanbanka, önerge tarihi itibariyle, Türkiye Halk Bankası Anonim Şirketi tarafından nakdî, gayri nakdî ve benzeri şekilde olmak üzere hiçbir kredi açılmadığı, herhangi bir risk alınmadığı ve risk doğurucu işlem yapılmadığı bildirilmiştir.

Saygıyla arz ederim.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; gündemin 265 inci sırasında yer alan, Bursa Milletvekili Sayın Ahmet Sünnetçioğlu'nun DMS ve DİS sınavlarında başarılı olanlardan ne kadarının hangi kurumlara yerleştirildiğine ilişkin (6/1321) esas numaralı sözlü soru önergesinin cevabını arz ediyorum.

Kamu kurum ve kuruluşlarına alınacak memurlar ile 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye tabi kamu iktisadî teşebbüs ve bağlı ortaklıklarına alınacak sözleşmeli personelin sınavlarının merkezî olarak yapılması ve bu sınav sonucuna göre başarılı olanların boş kadro ve pozisyonlara yerleştirilmesini sağlamak amacıyla, İlk Defa Devlet Kamu Hizmeti ve Görevlerine Devlet Memuru Olarak Atanacaklar İçin Mecburî Yeterlik ve Yarışma Sınavları Genel Yönetmeliğinde değişiklik yapılmış; bu değişiklik, 22.2.1999 tarih ve 23619 sayılı mükerrer Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

İlk merkezî memurluk sınavı 17.10.1999 tarihinde, deprem nedeniyle bu sınava giremeyenler için ise 12.12.1999 tarihinde, Devlet Personel Başkanlığınca, Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığına yaptırılmıştır. İlk merkezî memurluk sınavına, 1 329 424 aday katılmış; bunlardan 392 539 aday, 70 ve daha yukarı puan alarak başarılı olmuştur. Bugüne kadar beş defa yerleştirme işlemi yapılmış olup; bu yerleştirmelerde, bakanlıklara 29 489, üniversitelere 6 135, müsteşarlıklar, bakanlık ve genel müdürlüklere 17 486, askerî kurumlara 7 075, mahallî idareler (belediyeler) ve il özel idarelerine 3 096, kamu iktisadî teşebbüsü ve bağlı ortaklıklarına ise 9 453 olmak üzere, toplam 72 734 aday yerleştirilmiştir.

Devlet Personel Başkanlığınca ilan edilen boş kadro ve pozisyonlar ile bu kadro ve pozisyonlar için aranılan niteliklere sahip olan adaylar, 12 kadro ve pozisyonu tercih ederek başvuruda bulunmaktadırlar. Başvuruda bulunan adayların başvuru formları optik okuyucularla okutularak bilgisayar ortamına aktarılmakta, yerleştirme işlemleri bilgisayar ortamında gerçekleştirilmektedir. Yerleştirme işlemi, adayların başarı puanları ile tercihleri dikkate alınarak yapıldığından, aynı ildeki aynı kuruma ait aynı niteliklerin arandığı kadro ve pozisyonu tercih eden adaylar arasından, puanı en yüksek olan adayın yerleştirilmesi gerçekleşmektedir.

Devlet İşçilik Sınavı (DİS) ile ilgili işlemler Türkiye İş Kurumu tarafından yürütüldüğünden, bu konuda, Devlet Personel Başkanlığında, konuyla ilgili istatistikî bilgi bulunmamaktadır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; gündemde yer alan sözlü soruların yoğunluğu dikkate alınarak, önergenin güncelliğini yitirmeden cevaplandırılabilmesi amacıyla, burada arz ettiğim cevapların, yazılı olarak, 30.3.2001 tarih ve 15/160 sayılı yazımızla Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sunulmuş olduğunu ayrıca bilgilerinize arz eder, Yüce Meclise saygılarımı sunarım. (DSP, MHP ve ANAP sıralarından alkışlar)

Teşekkürler Sayın Başkanım.

BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Bakanım.

OSMAN YUMAKOĞULLARI (İstanbul) - Sayın Başkan, müsaade eder misiniz?

BAŞKAN - Buyurun efendim.

OSMAN YUMAKOĞULLARI (İstanbul) - Sayın Bakana vermiş olduğu bilgilerden dolayı teşekkür ederken, şunları da, vasıtanızla sormak istiyorum: 4389 sayılı Bankalar Kanununun 22 nci maddesinin 7 nci bendine göre, yetkili mercilerin dışındakilere bilgi verilmesi mümkün olmamaktadır gerekçesiyle sorularımızın tamamına net olarak cevap alamadım. Şunu açık ve net olarak ifade ediyorum ki, Türkiye Cumhuriyeti Devletinde, kanun koyucu konumundaki Yüce Meclisten başka herkes bu bilgilere sahip oluyor. Kimdir; Dünya Bankası, IMF, bu arada finans kurumları, hepsi bu malumatlara ulaşırken, bürokratlar ulaşırken, biz, maalesef ve maatteessüf, ulaşamıyoruz. Türkiye'nin temel meselesi, hukuka dayalı, açık ve şeffaf bir yönetime sahip olmamasıdır. Bunu arzu ediyoruz. İnşallah, bu tahakkuk ederse, çok memnun kalacağız.

Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN - Teşekkür ederiz.

Buyurun Sayın Bakanım.

DEVLET BAKANI RECEP ÖNAL (Bursa) - Ben teşekkür ediyorum soruları için.

Efendim, Bankalar Kanunumuzda bir hüküm var, banka sırrıyla ilgili. Bu banka sırrıyla ilgili hüküm de çok katı bir düzenleme olduğu için, sayın milletvekillerimiz tarafından Sayın Başbakanımıza veya ilgili bakanımıza bankalarla ilgili soru yöneltildiği zaman, bunların tümü, ilgisine göre ya Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kuruluna veya Merkez Bankasına gönderilmektedir ve alınan cevaplar da aynen yansıtılmaktadır.

Şunda kendilerine katılmak mümkün; bankacılıkta, banka sırrının kişilerle ilgili olması lazımdır, banka sırrının operasyonlarla ilgili olmaması gerekmektedir; modern anlayış bu yöndedir. Operasyon sırrının, yani işlem sırrının düzenlenmesiyle ilgili bir çalışma gerekmektedir; ama, mevcut mevzuat çerçevesinde bizim arz edebileceğimiz bilgi, burada söylediğim kadardır.

Tekrar teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum.

BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Bakan.

20. - İstanbul Milletvekili Osman Yumakoğulları'nın, Marmara Depreminde hasar gören okullara ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/959)

BAŞKAN - Soruyu cevaplandıracak Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

21. - İstanbul Milletvekili Osman Yumakoğulları'nın, et ithalatına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/960)

BAŞKAN - Soruyu cevaplandıracak Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

22. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, personel atamalarına ilişkin   Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi  (6/970)

BAŞKAN - Soruyu cevaplandıracak Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

23. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, personel atamalarına ilişkin   Sanayi ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesi (6/971)

BAŞKAN - Soruyu cevaplandıracak Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

24. -  Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, personel atamalarına ilişkin Çevre Bakanından sözlü soru önergesi  ve Çevre Bakanı Fevzi Aytekin’in cevabı (6/973)

BAŞKAN - Soruyu cevaplandıracak Sayın Bakan?.. Hazır.

Soruyu okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Çevre Bakanı Sayın Fevzi Aytekin tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

                                     Faruk Çelik

                                               Bursa

1-Göreve geldiğiniz tarihten bu tarihe kadar Bakanlığınıza bağlı kurumlarda kaç genel müdürünüz görevden alınmıştır veya görev yeri değiştirilmiştir?

2-Göreve geldiğiniz tarihten bu tarihe kadar kaç daire başkanınız görevden alınmıştır veya görev yeri değiştirilmiştir?

3-Göreve geldiğiniz tarihten bu tarihe kadar kaç il müdürünüz görevden alınmıştır veya görev yeri değiştirilmiştir?

4-Göreve geldiğiniz tarihten bu tarihe kadar kaç şube müdürünüz görevden alınmıştır veya görev yeri değiştirilmiştir?

5-Göreve geldiğiniz tarihten bu tarihe kadar kaç idareci veya memur belediyelerden kurumunuza geçiş yapmıştır?

6-Göreve geldiğinizden bu tarihe kadar kaç memurunuz görevden alınmıştır?

7-Göreve geldiğinizden bu tarihe kadar kaç memurunuz kendi isteği dışında tayin edilmiştir?

BAŞKAN - Soruları yanıtlamak üzere, Çevre Bakanı Sayın Fevzi Aytekin.

Buyurun Sayın Bakanım.

ÇEVRE BAKANI FEVZİ AYTEKİN (Tekirdağ) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; değerli arkadaşımız Faruk Çelik, bu sözlü sorularını aynı zamanda bize yazılı olarak da sormuştu. Kendisine yazılı olarak çok detaylı bilgi verdim, mükerrer olacağı gerekçesiyle bu şekilde cevaplandırıyorum.

Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Bakan; çok kısa bir cevap aldılar.

25. -  Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, personel atamalarına ilişkin   Millî Eğitim  Bakanından sözlü soru önergesi  (6/977)

BAŞKAN - Soruyu cevaplandıracak Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

26. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, personel atamalarına ilişkin Devlet Bakanından  sözlü soru önergesi  (6/978)

BAŞKAN - Soruyu cevaplandıracak Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

 

27. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, belediyelere tahsis edilen Hazine arazilerine ve arsa sertifikası verilen vatandaşlara ilişkin Devlet Bakanından  sözlü soru önergesi ve Devlet Bakanı Faruk Bal’ın cevabı (6/979)

BAŞKAN -  Soruyu cevaplandıracak Sayın Bakan?... Hazır.

DEVLET BAKANI FARUK BAL (Konya) -  Sayın Başkan, 25 inci sıradaki soruyla birlikte...

BAŞKAN - Onu başlangıçta yapmamız lazım; süremiz de doldu zaten.

Soruyu okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Devlet Bakanı Sayın Faruk Bal tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

                                     Faruk Çelik

                                               Bursa

1- Bakanlığınız döneminde ne kadar hazine arazisi hangi belediyelere tahsis edilmiştir?

2- Bakanlığınız döneminde kaç vatandaşımız arsa sertifikası karşılığı arsa beklemektedir?

3- Kaç vatandaşımız arsa sertifikası karşılığı arsa sahibi olmuştur?

BAŞKAN - Soruyu cevaplandırmak üzere, Devlet Bakanı Sayın Faruk  Bal; buyurun.

DEVLET BAKANI FARUK BAL (Konya) - Sayın Başkan, zatıâlinizin ve Yüce Meclisin saygıdeğer üyelerinin kurban bayramını tebrik ediyorum ve bu açıklamayı yapma imkânı verdiği için Bursa Milletvekili Sayın Faruk Çelik'e de teşekkürlerimi sunuyorum.

Sayın Çelik'in birinci sorusuna cevaben arz ediyorum: Söz konusu dönemde Arsa Ofisi Genel Müdürlüğü tarafından belediyelere, Hazine yahut Arsa Ofisi mülkiyetindeki arazilerden herhangi bir tahsis yapılmamıştır. Ancak, Arsa Ofisi mülkiyetinde bulunan toplam 1 464 297 metrekarelik alan, bu taşınmazlar, toplam 1 502 617 957 000 lira karşılığında belediyelere devredilmiştir.

Sayın Çelik'in ikinci sorusuna cevaben arz ediyorum: Toplam 18 000 şahsın arsa edindirme sertifikası bulunmakta iken, bu şahısların 5 421'ine arsa tahsisi yapılmıştır. 10 797 vatandaşa arsa sertifikası karşılığı talebine göre ödeme yapılmış ve 1 782 kişiye de arsa tahsisi için çalışmalar devam etmektedir.

Bilindiği gibi, Arsa Ofisi Genel Müdürlüğü arsa üretme bakımından bir sıkıntı içerisindeydi. Kamu arazilerini rayiç bedel üzerinden satın almakta ve buna da yüzde 65 civarında bir vergi, resim, harç ilave edilmesi suretiyle yüksek maliyetle arsayı edinmekteydi. Konut Müsteşarlığı Kanunuyla bu uygulama tersine çevrilmiş ve Arsa Ofisi Genel Müdürlüğümüz, sıfır bedelle hazine arazilerini mülkiyetine geçirip, bunu, kamunun ihtiyacına ve vatandaşlarımızın ihtiyacına sunabilir hale gelmiştir. Dolayısıyla, arsa sertifikası sahibi olan vatandaşlarımızın bu sorununun çözülebilmesi için Bakanlığımız köklü bir çözüm üretmekte ve yakın bir gelecekte bütün arsa sertifikası sahiplerinin talepleri karşılanmış olacaktır.

Sayın Çelik'in üçüncü sorusuna cevap olarak da şunu arz ediyorum: 27.9.1989 tarihinden 23.10.2001 tarihine kadar 5 421 adet arsa sertifikası tahsis edilmiş olup, bunun 837 adedi 57 nci hükümet zamanında gerçekleştirilmiştir; önümüzdeki yıl içerisinde de sertifika sahiplerine arsaların verilmesi hedeflenmektedir. Sanıyorum bu sorun, biraz önce arz ettiğim gibi, Konut Müsteşarlığı Kanunuyla birlikte kökünden çözümlenmiş olacaktır.

Teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum. (MHP ve DSP sıralarından alkışlar.

BAŞKAN - Biz de teşekkür ederiz Sayın Bakanım.

Böylece, soru sorma işlemi de tamamlanmıştır.

Gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmına geçiyoruz.

Önce, yarım kalan işlerden başlayacağız.

VII. - KANUN TASARI VE TEKLİFLERİYLE KOMİSYONLARDAN

GELEN DİĞER İŞLER

1. - İzmir Milletvekili Rıfat Serdaroğlu'nun; İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı'nın; Amasya Milletvekili Ahmet İyimaya'nın; Ankara Milletvekili Yıldırım Akbulut'un; Şırnak Milletvekili Mehmet Salih Yıldırım'ın; Gaziantep Milletvekili Ali Ilıksoy, Konya Milletvekili Ömer İzgi ve Ankara Milletvekili Nejat Arseven'in; İstanbul Milletvekili Ziya Aktaş ve 42 Arkadaşının;  Zonguldak Milletvekili Hasan Gemici'nin ve İzmir Milletvekili Işılay Saygın'ın; Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünde Değişiklik Yapılmasına Dair İçtüzük Teklifleri ve Anayasa Komisyonu Raporu (2/94, 2/232, 2/286, 2/307, 2/310, 2/311, 2/325, 2/442, 2/449) (S.Sayısı: 527)

BAŞKAN - Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünde Değişiklik Yapılmasına Dair İçtüzük Tekliflerinin görüşülmeyen maddeleriyle ilgili komisyon raporu Başkanlığa verilmediğinden, teklifin görüşmelerini erteliyoruz.

Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri Personeli Eğitim Merkezleri Kanunu Tasarısı ve Adalet ve Plan ve Bütçe Komisyonları raporlarının görüşmelerine kaldığımız yerden devam ediyoruz.

2. - Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri  Personeli Eğitim Merkezleri Kanunu Tasarısı ve Adalet ve Plan ve Bütçe Komisyonları Raporları (1/744) (S. Sayısı: 786) (1)

BAŞKAN - Komisyon?.. Hazır.

Hükümet?.. Hazır.

Tasarının tümü üzerindeki görüşmeler tamamlanmıştı.

SACİT GÜNBEY (Diyarbakır) - Oylamada karar yetersayısının aranılmasını istiyorum Sayın Başkan.

BAŞKAN - Şimdi, maddelere geçilmesini oylarınıza sunuyorum, karar yetersayısını arayacağım: Kabul edenler... Etmeyenler... Karar yetersayısı bulunamamıştır.

Bu nedenle,  saat 18.00'de toplanmak üzere, birleşime ara veriyorum.

 

Kapanma Saati : 17.42

ÜÇÜNCÜ OTURUM

Açılma Saati : 18.00

BAŞKAN : Başkanvekili Ali ILIKSOY

KÂTİP ÜYELER : Mehmet AY (Gaziantep), Kemal ALBAYRAK (Kırıkkale)

 

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 67 nci Birleşiminin Üçüncü Oturumunu açıyorum.

Görüşmelere kaldığımız yerden devam edeceğiz.

VII. - KANUN TASARI VE TEKLİFLERİYLE KOMİSYONLARDAN GELEN

DİĞER İŞLER (Devam)

2. - Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri ve Personeli Eğitim Merkezleri Kanunu Tasarısı ve Adalet ve Plan ve Bütçe Komisyonları Raporları (1/744) (S.Sayısı: 786) (Devam)

BAŞKAN - Komisyon ve Hükümet hazır.

Maddelere geçilmesi sırasında karar yetersayısının aranılması istenmişti.

Şimdi, tasarının maddelerine geçilmesini oylarınıza sunacağım ve karar yetersayısını arayacağım.

Oylamayı elektronik cihazla yapacağım ve 2 dakikalık süre vereceğim.

Oylama işlemini başlatıyorum.

(Elektronik cihazla oylama yapıldı)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, karar yetersayısı bulunamamıştır. Çalışma süremizin de sonuna geldik; bu nedenle, kanun tasarı ve tekliflerini sırasıyla görüşmek için, 28 Şubat 2002 Perşembe günü saat 15.00'te toplanmak üzere, birleşimi kapatıyorum.

 

Kapanma Saati : 18.03