DÖNEM : 21 CİLT : 71 YASAMA
YILI : 4 T. B. M. M. TUTANAK DERGİSİ 3 üncü Birleşim 3 . 10 . 2001 Çarşamba İ
Ç İ N D E K İ L E R Sayfa I. – GEÇEN
TUTANAK ÖZETİ II. – GELEN KÂĞITLAR III. –
BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI A) Gensoru, Genel Görüşme, Meclİs SoruşturmasI ve Meclİs AraştIrmasI
Önergelerİ 1. – Saadet Partisi Grubu adına Grup
Başkanvekilleri Konya Milletvekili Veysel Candan ve Çorum Milletvekili Yasin
Hatiboğlu'nun, aldıkları kararlar ve kötü yönetim sonucu ülke ekonomisinde
krize yol açtıkları iddiasıyla Bakanlar Kurulu üyeleri hakkında gensoru
açılmasına ilişkin önergesi (11/16) 2. – Doğru Yol Partisi Grubu adına Grup
Başkanvekilleri Sakarya Milletvekili Nevzat Ercan, Aydın Milletvekili Ali Rıza
Gönül ve İçel Milletvekili Turhan Güven'in, Bayındırlık ve İskân Bakanlığı ile
ilgili yolsuzlukların üzerine gitmediği iddiasıyla Başbakan Bülent Ecevit
hakkında gensoru açılmasına ilişkin önergesi (11/17) V. – ÖNERİLER A) DanIşma Kurulu Önerİlerİ 1. – 3.10.2001 Çarşamba günü Genel Kurul
çalışmalarının Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinin
Değiştirilmesine Dair Kanun Teklifinin ikinci görüşmesinin tamamlanmasına kadar
uzatılmasının, 4.10.2001 Perşembe ve 5.10.2001 Cuma günleri için alınan çalışma
kararlarının kaldırılmasının Genel Kurulun onayına sunulmasına ilişkin Danışma
Kurulu önerisi VI. –
SEÇİMLER A) Komİsyonlarda AçIk Bulunan Üyelİklere Seçİm 1. – Plan ve Bütçe Komisyonunda açık
bulunan üyeliklere seçim VII. – KANUN TASARI VE TEKLİFLERİYLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER İŞLER 1. –
İzmir Milletvekili Rıfat Serdaroğlu'nun; İstanbul Milletvekili Bülent
Akarcalı'nın; Amasya Milletvekili Ahmet İyimaya'nın; Ankara Milletvekili
Yıldırım Akbulut'un; Şırnak Milletvekili Mehmet Salih Yıldırım'ın; Gaziantep
Milletvekili Ali Ilıksoy, Konya Milletvekili Ömer İzgi ve Ankara Milletvekili
Nejat Arseven'in; İstanbul Milletvekili Ziya Aktaş ve 42 Arkadaşının; Zonguldak Milletvekili Hasan Gemici'nin ve
İzmir Milletvekili Işılay Saygın'ın; Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünde
Değişiklik Yapılmasına Dair İçtüzük Teklifleri ve Anayasa Komisyonu Raporu
(2/94, 2/232, 2/286, 2/307, 2/310, 2/311, 2/325, 2/442, 2/449) (S. Sayısı : 527) 2. – Demokratik Sol Parti Genel Başkanı
İstanbul Milletvekili Bülent Ecevit, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı
Osmaniye Milletvekili Devlet Bahçeli, Anavatan Partisi Genel Başkanı Rize
Milletvekili Mesut Yılmaz ile 288 Milletvekilinin Türkiye Cumhuriyeti
Anayasasının Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun Teklifi ve Anayasa
Komisyonu Raporu (2/803) (S. Sayısı : 737 ve 737'ye 1 inci Ek) I. –GEÇEN
TUTANAK ÖZETİ TBMM Genel Kurulu saat 11.00'de açılarak
üç oturum yaptı. (10/124) esas numaralı Meclis Araştırması
Komisyonunda açık bulunan ve DYP, AKP ve SP Gruplarına düşen birer üyeliğe,
gruplarınca aday gösterilen milletvekilleri seçildiler. Gündemin "Kanun Tasarı ve
Teklifleriyle Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmında bulunan: TBMM İçtüzüğünde Değişiklik Yapılmasına
Dair İçtüzük Teklifleri ve Anayasa Komisyonu raporunun (2/94, 2/232, 2/286,
2/307, 2/310, 2/311, 2/325, 2/442, 2/449) (S. Sayısı : 527) görüşmeleri, daha
önce geri alınan maddelere ilişkin Komisyon raporu henüz hazırlanmadığından
ertelendi; Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı
Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun Teklifinin (2/803) (S. Sayısı : 737
ve 737'ye 1 inci Ek) ikinci görüşmesine başlanarak 22 nci maddesine kadar kabul
edildi. 3 Ekim 2001 Çarşamba günü, alınan karar
gereğince, saat 11.00'de toplanmak üzere, birleşime 20.46'da son verildi.
No. : 3 II. – GELEN KÂĞITLAR 3.10.2001
ÇARŞAMBA Yazılı Soru Önergeleri 1. – Erzurum Milletvekili Aslan Polat'ın,
buğday ve un fiyatlarındaki artışlara ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/4758) (Başkanlığa geliş tarihi : 1.10.2001) 2. – Şanlıurfa Milletvekili Mustafa Niyazi
Yanmaz'ın, pamuk üreticilerinin destekleme bedellerine ilişkin Devlet Bakanından
(Kemal Derviş) yazılı soru önergesi (7/4759) (Başkanlığa geliş tarihi :
1.10.2001) 3. – Şanlıurfa Milletvekili Mustafa Niyazi
Yanmaz'ın, çiftçilere yapılacak destekleme ödemelerinin gecikmesine ilişkin
Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/4760) (Başkanlığa geliş
tarihi : 1.10.2001) 4. –
Şanlıurfa Milletvekili Mustafa Niyazi Yanmaz'ın, ekmek fiyatındaki
artışa ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/4761)
(Başkanlığa geliş tarihi : 1.10.2001) Gensoru Önergeleri 1. –
Saadet Partisi Grubu adına Grup Başkanvekilleri Konya Milletvekili
Veysel Candan ve Çorum Milletvekili Yasin Hatiboğlu'nun aldıkları kararlar ve
kötü yönetim sonucu ülke ekonomisinde krize yol açtıkları iddiasıyla Bakanlar
Kurulu üyeleri hakkında Anayasanın 99 uncu ve İçtüzüğün 106 ncı maddeleri
uyarınca bir gensoru açılmasına ilişkin önergesi (11/16) (Başkanlığa geliş
tarihi : 7.9.2001) (Dağıtma tarihi : 3.10.2001) 2. –
Doğru Yol Partisi Grubu adına Grup Başkanvekilleri Sakarya Milletvekili
Nevzat Ercan, Aydın Milletvekili Ali Rıza Gönül ve İçel Milletvekili Turhan
Güven'in, Bayındırlık ve İskân Bakanlığı ile ilgili yolsuzlukların üzerine
gitmediği iddiasıyla Başbakan Bülent Ecevit Hakkında Anayasanın 99 uncu ve
İçtüzüğün 106 ncı Maddeleri uyarınca bir Gensoru açılmasına ilişkin önergesi
(11/17) (Başkanlığa geliş tarihi : 19.9.2001) (Dağıtma tarihi : 3.10.2001) BİRİNCİ
OTURUM Açılma
Saati: 11.00 3 Ekim 2001
Çarşamba BAŞKAN:
Başkanvekili Ali ILIKSOY KÂTİP
ÜYELER: Melda BAYER (Ankara), Burhan ORHAN (Bursa) BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Türkiye
Büyük Millet Meclisinin 3 üncü Birleşimini açıyorum. Toplantı yetersayımız vardır; görüşmelere başlıyoruz. Başkanlığın Genel Kurula sunuşları vardır.
2 adet gensoru önergesi vardır. Önergeler
bastırıp, sayın üyelere dağıtılmıştır. Önergeleri ayrı ayrı okutup,
bilgilerinize sunacağım: III. – BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI A) Gensoru, Genel Görüşme, Meclİs SoruşturmasI ve Meclİs AraştIrmasI
Önergelerİ 1. – Saadet
Partisi Grubu adına Grup Başkanvekilleri Konya Milletvekili Veysel Candan ve
Çorum Milletvekili Yasin Hatiboğlu'nun, aldıkları kararlar ve kötü yönetim
sonucu ülke ekonomisinde krize yol açtıkları iddiasıyla Bakanlar Kurulu üyeleri
hakkında gensoru açılmasına ilişkin önergesi (11/16) Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Ülke ekonomisi, cumhuriyet tarihinin en
kötü dönemini yaşamaktadır. Hükümetin ekonomide aldığı birbirine ters kararlar,
piyasalarda belirsizlik ve güvensizlik meydana getirmiştir. Özellikle de malî
piyasalarda, borsa, döviz ve faiz spekülatörleri kazançlı çıkarken, halk
fakirleşmiştir. Bu hükümet, ülkeyi, kötü yönetim sonucu,
toplumsal patlama noktasına getirmiştir. Ekonomik krizlerin ve içinde
bulunduğumuz kötü ekonomik durumun sorumlusu 57 nci, Sayın Başbakan Bülent
Ecevit Hükümetidir. Anayasanın 99 uncu ve Türkiye Büyük Millet
Meclisi İçtüzüğünün 106 ncı maddeleri
uyarınca gensoru açılmasını arz ve talep ederiz.
Gerekçe: 1- Ülke ekonomisi, 57 nci hükümetin
plansız, programsız, ölçüsüz, hesapsız ve yüksek faizle borçlanması neticesi,
millî gelirin süratle dışarıya gitmesine sebep olmuştur. Bugün gelinen noktada,
vergi gelirlerinin tamamı borçların faizini bile karşılamamaktadır. 2- Bu hükümet, vergi kanunlarında her gün
değişiklikler yaparak, ya yeni vergiler koymakta ya da mevcut vergi oranlarını
artırmaktadır. Bu sebeple, çiftçi, sanayici ve tüccar vergi borçlarını
ödeyememekte ve malları haczedilmektedir. Binlerce icra dosyası da adliyede
beklemektedir. 3- IMF ve Dünya Bankası ile yapılan yanlış
anlaşmalar ve verilen yanlış taahhütler neticesinde, işçi ve memur ücretleri
enflasyonun altında tutulmuş, fakirlik artmış ve milyonlarca insan açlık
sınırına gelmiştir. 4- Hükümet, açıkladığı tüm ekonomik
kararları kısa zamanda değiştirmiş, âdeta kendi halkını aldatmıştır.
Devalüasyon yok dendiği halde yapılmış, iç borçlar döviz bazında yüksek faizle
konsolide edilmiş, yeni vergi yok dendiği halde yeni vergi yasaları çıkarılmış
ve KDV oranları yükseltilmiştir. Akaryakıt ürünlerinin fiyatlarında yapılan
dengesiz ve fahiş zamlarla yeni bir vergi yolu ihdas edilmiştir. 5- IMF ile yapılan stand-by anlaşması ile
önce sabit kur denmiş, daha sonra bundan tamamen vazgeçilerek dalgalı kur
sistemi benimsenmiş, bu arada kamu bankalarından düşük fiyatla döviz satılarak
devlet zarara uğratılmıştır. 6- Hükümetin programı malî sektörde, yani,
döviz, faiz ve borsa üzerine kurulmuş, reel sektör, yani, üretim sektörü ihmal
edilmiş, bunun neticesinde işyerleri kapanmış ve yüzbinlerce işçi işsiz
kalmıştır. 7- Kasım 2000 ve Şubat 2001 tarihlerinde
iki büyük ekonomik kriz yaşanmış ve her seferinde de piyasalara zamanında
müdahale edilmediği için, özellikle, Ziraat Bankası özel bankalardan çok yüksek
faizle borçlanarak, devlet zarara uğratılmıştır. 8.- Hükümetin ekonomideki kötü yönetimi
neticesi, tarihte ilk defa üç sene içinde iki defa Türk ekonomisi küçülmüştür.
1999 yılında yüzde 6,11, 2001 yılında da yüzde 11,8 oranında küçülme olmuştur. 9 - Hükümet, ekonomik uygulamaları
neticesinde piyasalara ve yabancı yatırımcılara güven verememiş, onun için de
borsa, döviz ve faizde çok sık iniş çıkışlar yaşanmıştır. Hükümet, hâlâ yüzde
90'lara varan faiz oranlarıyla borçlanmaktadır. Bunun sonucunda da artık
borçlanmanın da sonuna gelinmiştir. 10 - Hükümet, bankacılık sektöründe
görevini ihmal etmiş, bankalar yeminli murakıp raporlarını zamanında işleme
koymadığı için, doğrudan veya dolaylı olarak bankaların içinin boşaltılmasına
göz yummuştur. Bunun neticesinde, 14 banka fon kapsamına alınmış ve bu
bankaların devlete olan zararları 14 katrilyon lirayı bulmuştur. 11 - Bu hükümetin Enerji ve Bayındırlık
Bakanlıklarında meydana gelen rüşvet, zimmet ve irtikâp iddiaları yargıya
intikal etmiş, çok sayıda bürokrat tutuklanmıştır. Bunun sonucunda da ilgili
bakanlar görevinden istifa etmek zorunda kalmıştır. 12 - Bu hükümetin yaptığı uygulamalarla
tarım ve hayvancılığın önü kesilmiş, tarım alanlarına, tütün ve pancar ekimine
sınırlamalar getirilmiş, çiftçinin Ziraat Bankası ve Tarım Krediye olan
borçları, uygulanan yüksek faizlerden dolayı ödenemez duruma gelmiştir. 14
bankaya 14 katrilyon sağlayan devlet, 2 milyon çiftçinin borcunu,
taksitlendirme yerine haciz işlemleriyle tahsil yoluna gitmiş ve birçok çiftçi
cezaevine girmiştir. 13 - Geçim sıkıntısı, ailelerde
intiharlara sebep olmuş, protestolar Başbakanlık binasına kadar ulaşmıştır.
Yapılan hesaplarda kasım ve aralık aylarında devletin borçları, borçlanarak ödenemez
hale gelecek ve bunun sonucunda da hükümet, çalışanlarına ücretlerini
ödeyemeyecektir. Yukarıda belirttiğimiz tüm bu sebeplerden
dolayı 57 nci hükümetin yaptıklarının hesabını sandıktan önce Türkiye Büyük
Millet Meclisinde vermeleri için gensoru açılmasını arz ederiz. BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur. Diğer gensoru önergesini okutuyorum: 2. – Doğru
Yol Partisi Grubu adına Grup Başkanvekilleri Sakarya Milletvekili Nevzat Ercan,
Aydın Milletvekili Ali Rıza Gönül ve İçel Milletvekili Turhan Güven'in,
Bayındırlık ve İskân Bakanlığı ile ilgili yolsuzlukların üzerine gitmediği
iddiasıyla Başbakan Bülent Ecevit hakkında gensoru açılmasına ilişkin önergesi
(11/17) Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına MHP - DSP - ANAP üçlüsünün ittifakıyla
oluşan koalisyon hükümeti, ülkeyi vurguna, soyguna ve yolsuzluğa mahkûm
etmiştir. Başbakan, siyasal iktidar - kapalı bürokrasi ve kirli sermaye
eksenindeki yolsuzluklar karşısında acz içindedir. Bayındırlık Bakanlığında
vurgun operasyonuyla ortaya çıkarılan ürkütücü yolsuzlukların boyutu, diğer
birimleri de kapsayan süreç tamamlanmadığından bütün uzantılarıyla henüz açığa
çıkmamıştır. Başbakan, öbürlerinde olduğu gibi, bu vurgunu da savuşturma
gayretleri içinde olmuştur. İktidar ve Başbakan, yolsuzlukların üzerine gitme
iradesinden yoksundur. Hükümetin başı, hiçbir işe yaramadığı belli pasif
istikrar adına, soygunları küllendirme stratejisini izlemektedir. Devri iktidarlarındaki bütün
yolsuzluklarda olduğu gibi Bayındırlık Bakanlığı vurgununda da, en az Başbakan
Yardımcıları kadar ve hatta onlardan da fazla siyasî sorumluluk, Başbakanındır: 1 - Sayın Ecevit'in iktidarda olduğu bütün
dönemler, en büyük yolsuzlukların işlendiği dönemlerdir. Lakayt gümrük
yolsuzlukları, banka soygunları bunlardan birkaçıdır. 2 - Başbakan, devletin denetim
cihazlarını, yolsuzlukların üzerine göndermemektedir. Teftiş birimleri, siyasî
iktidarın yolsuzluğu örtülü koruma tavrı içinde çalışamamaktadır. Raporlar
sümenaltı edilmektedir. 3 - Başbakan, Devlet Denetleme Kurulunun
harekete geçmesinden ürkmektedir. "Denetimin denetimi olmaz"
retoriği, hukuk tanımazlık içinde bu korkunun dışa vurumudur. 4 - Önemli yolsuzluklardan çoğu, Bakanlık
müfettişlerince değil, jandarma, emniyet gibi güvenlik örgütlerince ve savcılar
tarafından ortaya çıkarılmaktadır. Bu durum, siyasal iktidarın, teftiş
mekanizmalarını harekete geçirmemek yoluyla, yolsuzluğu destekleme anlayışını
açığa çıkarmaktadır. 5 - Vurgunların siyaset ayağına
ulaşıldığında, Başbakan ve Yardımcılarının savcılara yönelik feryatları
iktidarı suçüstü konumuna düşürmektedir. 6 - Başbakan, saydamlık ve ihale
reformunda ayak sürümekte, soruşturma süreçlerinin önünü kesmekte ve perdenin
arkasına ulaşılmamak için göğsünü siper etmektedir. Depremden ganimet yarışına
seyirci kalmaktadır. Deprem yardımlarının gözü dönmüşlere hortumlatılmasına ses
çıkarmamaktadır. Bu iktidar döneminde yolsuzluklar
kurumsallaşmıştır. Yapanlarla göz yumanlar ile bir cephe birliği oluşturmuştur.
Görüşümüze göre, bir numaralı iç tehdit olan bu cephe çökertilmelidir. Vurgunda, soygunda Avrupa birincisi, dünya
dördüncüsü bir iktidar, Başbakana yaraşsa bile, Türkiye'ye hiç yaraşmıyor. 57
nci hükümetin Başbakanı Sayın Bülent Ecevit ve iktidarı, büyük milletin ve
sistemin taşıyamayacağı bir yük haline gelmiştir. Bayındırlık Bakanının
istifasını onur sayan Başbakan, bu onuru bizzat kendisi de yaşamalıdır. Türkiye'nin yoksulluktan, açlıktan,
yolsuzluktan kurtuluşunun ön şartı, Ecevit'in ve iktidarının dinlenmeye
çekilmesidir. Büyük Meclisin ve onun değerli üyelerinin,
krizin ve vurgunun tüketmekte olduğu Türkiye gerçeği karşısında, parti
mülahazalarını bir kez olsun askıya alarak, bu gensoru görüşmelerinde millî
vicdan doğrultusunda hareket etmeleri gerekir. Gensoru, Bayındırlık vurgununun büyük
Mecliste müzakeresi ve Başbakanın bu anayasal denetimle düşürülmesi amacıyla
verilmiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle Başbakan
Sayın Bülent Ecevit hakkında Anayasanın 99, TBMM İçtüzüğünün 106 ncı maddeleri
gereğince bir gensoru açılmasını Grubumuz adına arz ve teklif ederiz.
BAŞKAN - Bu önerge de bilgilerinize
sunulmuş olup, önergelerin görüşme günü Danışma kurulunca daha sonra
belirlenecek ve oylarınıza sunulacaktır. Danışma Kurulunun bir önerisi vardır; önce
okutacağım, sonra oylarınıza sunacağım: V. – ÖNERİLER A) DanIşma Kurulu Önerİlerİ 1. –
3.10.2001 Çarşamba günü Genel Kurul çalışmalarının Türkiye Cumhuriyeti
Anayasasının Bazı Maddelerinin Değiştirilmesine Dair Kanun Teklifinin ikinci
görüşmesinin tamamlanmasına kadar uzatılmasının, 4.10.2001 Perşembe ve
5.10.2001 Cuma günleri için alınan çalışma kararlarının kaldırılmasının Genel
Kurulun onayına sunulmasına ilişkin Danışma Kurulu önerisi Danışma Kurulu Önerisi Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı
Maddelerinin Değiştirilmesine Dair Kanun Teklifinin ikinci görüşmesinin
3.10.2001 Çarşamba günü birleşiminde tamamlanmasına kadar çalışma süresinin
uzatılmasının, Genel Kurulun 4.10.2001 Perşembe ve 5.10.2001 Cuma günü
birleşimlerinin yapılmamasının Genel Kurulun onayına sunulması Danışma
Kurulunca uygun görülmüştür.
AK
Parti Grup Başkanvekili Saadet Partisi Grubu Başkanvekili BAŞKAN - Öneriyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler... Etmeyenler... Öneri kabul edilmiştir. Gündemin "Seçim" kısmına
geçiyoruz. VI. –
SEÇİMLER A) Komİsyonlarda AçIk Bulunan Üyelİklere Seçİm 1. – Plan
ve Bütçe Komisyonunda açık bulunan üyeliklere seçim BAŞKAN - Plan ve Bütçe Komisyonunda boş
bulunan ve Adalet ve Kalkınma Partisi Grubuna düşen üyelikler için, Adıyaman
Milletvekili Dengir Mir Mehmet Fırat, Afyon Milletvekili Sait Açba, Bursa
Milletvekili Mehmet Altan Karapaşaoğlu ve Bitlis Milletvekili Zeki Ergezen aday
gösterilmişlerdir. Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir. Alınan karar gereğince, sözlü soruları
görüşmüyor ve gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleriyle Komisyonlardan Gelen
Diğer İşler" kısmına geçiyoruz. Önce yarım kalan işlerden başlıyoruz. VII. – KANUN TASARI VE TEKLİFLERİYLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER
İŞLER 1. – İzmir
Milletvekili Rıfat Serdaroğlu'nun; İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı'nın;
Amasya Milletvekili Ahmet İyimaya'nın; Ankara Milletvekili Yıldırım Akbulut'un;
Şırnak Milletvekili Mehmet Salih Yıldırım'ın; Gaziantep Milletvekili Ali
Ilıksoy, Konya Milletvekili Ömer İzgi ve Ankara Milletvekili Nejat Arseven'in;
İstanbul Milletvekili Ziya Aktaş ve 42 Arkadaşının; Zonguldak Milletvekili Hasan Gemici'nin ve İzmir Milletvekili
Işılay Saygın'ın; Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünde Değişiklik
Yapılmasına Dair İçtüzük Teklifleri ve Anayasa Komisyonu Raporu (2/94, 2/232,
2/286, 2/307, 2/310, 2/311, 2/325, 2/442, 2/449) (S. Sayısı : 527) BAŞKAN - Türkiye Büyük Millet Meclisi
İçtüzüğünde Değişiklik Yapılmasına Dair İçtüzük Tekliflerinin görüşülmeyen
maddeleriyle ilgili komisyon raporu Başkanlığa verilmediğinden, teklifin
görüşmelerini erteliyoruz. Demokratik Sol Parti Genel Başkanı İstanbul
Milletvekili Bülent Ecevit, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Osmaniye
Milletvekili Devlet Bahçeli, Anavatan Partisi Genel Başkanı Rize Milletvekili
Mesut Yılmaz ile 288 milletvekilinin, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı
Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun Teklifi ve Anayasa Komisyonu
raporunun ikinci görüşmelerine kaldığımız yerden devam ediyoruz. 2. –
Demokratik Sol Parti Genel Başkanı İstanbul Milletvekili Bülent Ecevit,
Milliyetçi Ha-reket Partisi Genel Başkanı Osmaniye Milletvekili Devlet Bahçeli,
Anavatan Partisi Genel Baş-kanı Rize Milletvekili Mesut Yılmaz ile 288
Milletvekilinin Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinin
Değiştirilmesi Hakkında Kanun Teklifi ve Anayasa Komisyonu Raporu (2/803) (S. Sayısı : 737 ve 737'ye 1 inci Ek)
(1) BAŞKAN - Komisyon?.. Hazır. Hükümet?.. Hazır. Teklifin 22 nci maddesini okutuyorum: MADDE 22. - Türkiye Cumhuriyeti
Anayasasının 65 inci maddesi kenar başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir. XIII. Devletin iktisadî ve sosyal
ödevlerinin sınırları Madde 65. - Devlet, sosyal ve ekonomik
alanlarda Anayasa ile belirlenen görevlerini, bu görevlerin amaçlarına uygun
öncelikleri gözeterek malî kaynaklarının yeterliliği ölçüsünde yerine getirir. BAŞKAN - 22 nci maddenin gizli oylamasına,
Adana İlinden ad okunmak suretiyle başlıyoruz. (Oyların toplanılmasına başlandı) BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, bu tur
oylamalarda; Devlet Bakanı Sayın Faruk Bal'a vekâleten, Devlet Bakanı Sayın
Tunca Toskay; Tarım ve Köyişleri Bakanı Sayın Hüsnü Yusuf Gökalp'e vekâleten,
Sağlık Bakanı Sayın Osman Durmuş; Ulaştırma Bakanı Sayın Oktay Vural'a
vekâleten, Sanayi ve Ticaret Bakanı Sayın Ahmet Kenan Tanrıkulu; Devlet Bakanı
Sayın Abdulhaluk Mehmet Çay'a vekâleten, Devlet Bakanı Sayın Şuayip Üşenmez;
Devlet Bakanı Sayın Ramazan Mirzaoğlu'na vekâleten, Devlet Bakanı Sayın Mustafa
Yılmaz; Millî Savunma Bakanı Sayın Sabahattin Çakmakoğlu'na vekâleten, Devlet
Bakanı Sayın Recep Önal oy kullanacaklardır. Bundan sonraki oylamalarda ise, Orman Bakanı
Sayın Nami Çağan'a vekâleten, Dışişleri Bakanı Sayın İsmail Cem; Tarım Bakanı
Hüsnü Yusuf Gökalp'e vekâleten, Bayındırlık ve İskân Bakanı Sayın Abdülkadir
Akcan oy kullanacaklardır. (Oyların toplanılmasına devam edildi) BAŞKAN - Oyunu kullanmayan sayın
milletvekili var mı? Yok. Oylama işlemi tamamlanmıştır; oy kutuları
kaldırılsın. (Oyların ayırımına başlanıldı) BAŞKAN - 22 nci maddenin oy ayırım işlemi
devam ederken 23 üncü maddeyi okutuyorum: MADDE 23. - Türkiye Cumhuriyeti
Anayasasının 66 ncı maddesinin ikinci fıkrasının ikinci cümlesi madde metninden
çıkarılmıştır. BAŞKAN - Oylama işlemini başlatıyorum: (Oyların toplanılmasına başlandı) BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Türkiye
Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun
Teklifinin 22 inci maddesinin gizli oylamasının sonucunu açıklıyorum: Katılan Üye : 461 Kabul :
443 Ret : 16 Çekimser :
2 Böylelikle, bu madde de Anayasada
belirtilen çoğunlukla kabul edilmiştir. (Oyların toplanılmasına devam edildi) BAŞKAN - Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı
Zeki Çakan'ın yerine Devlet Bakanı Nejat Arseven vekâleten oy kullanacaktır. (Oyların toplanılmasına devam edildi) BAŞKAN - Oyunu kullanmayan sayın
milletvekili var mı? Yok. Oylama işlemi tamamlanmıştır; kupalar
kaldırılsın. (Oyların ayırımına başlanıldı) BAŞKAN - 23 üncü maddenin oy ayırımı
işlemi devam ederken, 24 üncü maddeyi okutuyorum: MADDE 24. - Türkiye Cumhuriyeti
Anayasasının 67 nci maddesinin beşinci fıkrasına "askerî öğrenciler,"
ibaresinden sonra gelmek üzere "taksirli suçlardan hüküm giyenler
hariç" ibaresi eklenmiş ve "bulunan tutukluların seçme haklarını
kullanmalarında," ibaresi "oy kullanılması ve" şeklinde
değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki son fıkra eklenmiştir. "Seçim kanunlarında yapılan değişiklikler, yürürlüğe girdiği tarihten
itibaren bir yıl içinde yapılacak seçimlerde uygulanmaz." BAŞKAN - Oylamayı başlatıyorum. (Oyların toplanılmasına başlandı) BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Türkiye
Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun
Teklifinin 23 üncü maddesinin gizli oylama sonucunu açıklıyorum: Katılan üye :479 Kabul :455 Ret : 19 Çekimser : 2 Geçersiz : 1 Boş : 2 Böylelikle, 23 üncü madde, Anayasanın
öngördüğü sayıda oy çoğunluğuyla kabul edilmiştir. (Oyların toplanılmasına devam edildi) BAŞKAN - Oyunu kullanmayan sayın
milletvekili kaldı mı?.. Kalmadığına göre oylama işlemi
tamamlanmıştır; oy kutuları kaldırılsın. (Oyların ayırımına başlanıldı) BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, 24 üncü
maddenin oy ayırım işlemi devam ederken, 25 inci maddeyi okutacağım; ancak, 25
inci madde üzerinde verilmiş 3 adet önerge vardır. Bu önergelerin oylama işlemi
tamamlandıktan sonra maddenin gizli oylamasına geçilecektir. Bu hususu sayın
milletvekillerinin bilgisine sunuyorum. 25 inci maddeyi okutuyorum: MADDE 25. - Türkiye Cumhuriyeti
Anayasasının 69 uncu maddesinin altıncı fıkrasına aşağıdaki cümle ile
altıncı fıkrasından sonra gelmek üzere
aşağıdaki fıkra eklenmiş ve son fıkra aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. "Bir siyasî parti, bu nitelikteki
fiiller o partinin üyelerince yoğun bir şekilde işlendiği ve bu durum o
partinin büyük kongre veya genel başkan veya merkez karar veya yönetim
organları veya Türkiye Büyük Millet
Meclisindeki grup genel kurulu veya grup yönetim kurulunca zımnen veya açıkça
benimsendiği yahut bu fiiller doğrudan doğruya anılan parti organlarınca
kararlılık içinde işlendiği takdirde, söz konusu fiillerin odağı haline gelmiş
sayılır." "Anayasa Mahkemesi, yukarıdaki fıkralara
göre temelli kapatma yerine, dava konusu fiillerin ağırlığına göre ilgili
siyasî partinin Devlet yardımından kısmen veya tamamen yoksun bırakılmasına
karar verebilir." "Siyasî partilerin kuruluş ve
çalışmaları, denetlenmeleri, kapatılmaları ya da Devlet yardımından kısmen veya
tamamen yoksun bırakılmaları ile siyasî partilerin ve adayların seçim
harcamaları ve usulleri yukarıdaki esaslar çerçevesinde kanunla
düzenlenir." BAŞKAN - 25 inci madde üzerinde 3 adet
önerge vardır; önergeleri geliş sırasına göre okutup, aykırılık sırasına göre
işleme alacağım, son okutacağımız önerge aynı zamanda en aykırı önerge olup
okuttuktan sonra işleme alacağım. İlk önergeyi okutuyorum: Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Anayasanın 69 uncu maddesinin sekizinci
fıkrasında yer alan "beş yıl" ifadesinin "dört yıl" olarak
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz. 1.10.2001
BAŞKAN - İkinci önergeyi okutuyorum: Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Anayasanın görüşülmekte olan 69 uncu
maddesinin yedinci fıkrasının sonuna aşağıdaki hükmün eklenmesini arz ve teklif
ederiz. 1.10.2001 Teklif: "Temelli kapatılan bir partinin,
hangi hallerde bir başka ad altında kurulmuş sayılacağı hususu kanunla
düzenlenir."
BAŞKAN - Okutacağım son önerge aynı
zamanda en aykırı önerge olup okuttuktan sonra işleme alacağım. Şimdi son önergeyi okutuyorum: Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Görüşülmekte olan teklifin çerçeve 25 inci
maddesiyle, Anayasanın 69 uncu maddesinin yeniden düzenlenen altıncı fıkrasının
aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz. 1.10.2001
Teklif: "Bir siyasî partinin 68 inci maddenin
dördüncü fıkrası hükümlerine aykırı eylemlerinden ötürü temelli kapatılmasına,
ancak o parti üyelerinin kanunla belirlenen ölçütlere göre bu nitelikteki
fiilleri işlediğinin yetkili mahkemelerce kesin hükme bağlandığı ve bu
hükümlerin odak oluşturmaya yeterli olduğu hususunun Anayasa Mahkemesince
tespit edilmesi halinde karar verilir." BAŞKAN - Sayın Komisyon?.. ANAYASA KOMİSYONU BAŞKANI TURHAN TAYAN
(Bursa) - Katılmıyoruz efendim. BAŞKAN - Sayın Komisyon katılmıyor. Sayın Hatiboğlu, gerekçeyi siz mi izah
edeceksiniz? YASİN HATİBOĞLU (Çorum) - Evet efendim. BAŞKAN - Buyurun efendim. Süreniz 5 dakika. YASİN HATİBOĞLU (Çorum) - Sayın Başkan,
Yüce Meclisin değerli üyeleri; aşağı yukarı iki haftadır Genel Kurulda ciddî
bir çalışma yapıyoruz, bu Genel Kurul çalışmalarının altyapısı olan Uzlaşma
Komisyonunda ve Anayasa Komisyonunda da gerçekten ciddî çalışmalar yapıldı.
Biz, bu çalışmaya katkısı bulunanlara şükranlarımızı arz ettik; ama,
eksikliğini hissettiğimiz bir hususu da gayet samimi düşüncelerle, belki
yarınlara ışık tutar umuduyla çok açık ifade ettik, yeterli olmadığını
söyledik. Ulusal program diyoruz, Avrupa Birliğine giriş diyoruz, Avrupa
kriterleri diyoruz, Kopenhag diyoruz; bunları çok telaffuz ediyoruz; artık
bunlar köylerde konuşuluyor, artık bunlar mahalle kahvehanelerinde konuşuluyor;
bunların ne anlama geldiğini milletimiz biliyor. Niye Avrupa Birliği, niye Kopenhag
kriterleri?.. Niye Türk Millî kriterleri, Avrupa'da, sevinçle, hazla, methü
sena ile konuşulmuyor da, biz, Avrupa kriterleri diyoruz?! Bizim eksiğimiz ne,
bizim kusurumuz ne?! Zihinsel özürlü milletler bunları keşfedecekler, bunları
icat edecekler, sonra, biz, bunların ne kadarını alalım, ne kadarına gönlümüz
yatkındır diye tartışma açalım! Genel Kurulumuza bunun uygun düşmediğini,
milletimizin tarihine, seciyesine, hiç uz gelmediğini düşünüyorum ve eminim,
benden farklı düşünmüyorsunuz. Gruplarımız farklı olabilir, bölgelerimiz farklı
olabilir, boylarımız, huylarımız farklı olabilir; ama, kişisel özgürlükler,
örgütsel özgürlükler söz konusu olduğu zaman, birbirimizden farklı
düşündüğümüzü söyleyemeyiz. Değerli milletvekilleri, acılarımızı
paylaşmazsak, hazlarımızı paylaşma hakkımız olmaz. Şimdi, bir düzenleme yapıyoruz. Savaş ilan
etmişiz; yasaklara savaş ilan etmişiz. Özgürlükler için bayramlar düzenliyoruz.
Peki, tüm yasakları kaldırabildik mi? Kalemi yasaklanmamış insanlar kalmadı
ülkemizde diyebiliyor muyuz? Fikri, dili, zikri yasaklanmamış insanlar var
ülkemizde, bütün insanlar bu hale geldi diyebiliyor muyuz? Bunu niye
sağlamadık; bir engel mi var? Şimdi, bakınız, değerli milletvekilleri,
ben, Sayın Başkanımdan biraz da müsamaha istirham ederek, bir gerekçe
okuyacağım. Lütfen, dinler misiniz. Bu önergedeki gerekçem -benim önergemi
takip ederseniz; grup başkanvekillerimizin önünde benim önergem var- 389 sıra
sayılı yasa teklifinin gerekçesidir. Sayın Komisyonumuz, benim gerekçeme
katılmadıklarını ifade ettiler. Bari, siz, katılmadığınızı, oylarınızla ifade
etmeyin; katıldığınızı ifade edin. Niye; çünkü, benim gerekçem, sizin
gerekçeniz; değerli milletvekilleri, inanın, sizin gerekçeniz; yani,
gönlünüzden geçtiğini gönlümden geçtiği için yazmış olmamdan dolayı böyle
demiyorum; 300 tane, 240 tane imza var ve sizlerin imzası. Siz, bunları,
Anayasa Komisyonunda kabul buyurdunuz. Siz, bunları, Genel Kurulda kabul
buyurdunuz. 389 sıra sayılı teklif ve burada, bu 69 uncu maddenin altıncı
fıkrası 343 oy aldı. Bakınız, siz, bu teklifinizde, çok haklı olarak diyorsunuz
ki "üç sayın liderimizin de imzası var" yerden göğe haklı olarak
diyorlar ki... Ben, kısaca o kabul ettiğiniz teklifin gerekçesini okuyorum;
benim gerekçemden takip ederseniz bir tek kelime farklı olmadığını
göreceksiniz. Şimdi, ben, üzülüyorum ve zannediyorum bu
gerekçeyi görünce bize oy vereceksiniz; yasaklardan kurtulmanın başka çaresi
yok. Bakınız, hemen yarısından başlayayım,
vaktim kalmadı, Başkanı da zorlamayayım (Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı) BAŞKAN -Sayın Hatiboğlu, 1 dakika içinde
lütfen toparlayınız efendim. YASİN HATİBOĞLU(Devamla)- İzninizle,
lütfen, şöyle, 3 üncü , 4 üncü paragrafa bakar mısınız, yukarısı da aynıdır;
ama, zamanım yok. Yukarıdan alıyorum;" Anayasa Mahkemesinin, bir siyasî
partinin yukarıda sözü edilen fiillerin işlendiği bir odak durumuna geldiğini
belirleyebilmesi için, öncelikle bu fiillerin işlendiğine karar vermesi, başka
bir ifadeyle, bu eylemleri işleyen failleri yargılaması gerekmektedir. Oysa, Anayasa Mahkemesi, Anayasanın 148
inci maddesine göre sadece bu maddenin üçüncü fıkrasında sayılan kişileri
görevleriyle ilgili suçlardan dolayı Yüce Divan sıfatıyla yargılayabilmekte;
bunun dışındaki kişilerin Anayasa Mahkemesinde yargılanmasına ise olanak
bulunmamaktadır. Yine bu ilkeye uygun olarak, 2949
sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve
Yargılama Usulleri Hakkındaki Kanunun "siyasî partilerin kapatılması
davaları" başlıklı 33 üncü maddesine göre, siyasî partilerin kapatılmasına
ilişkin davalar dosya üzerinden incelenmekte ve karara bağlanmakta; diğer bir
anlatımla bu davalarda, suç oluşturan eylemlerin işlenip işlenmediğini
belirleyecek bir yargılama usulü de bulunmamaktadır." (Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı) YASİN HATİBOĞLU (Devamla) - Sayın Başkan,
1 dakika daha lütfederseniz, tamamlayacağım... BAŞKAN - Efendim, biliyorsunuz, ben,
bugüne kadar hiç uzatmada bulunmadım; onun için, takdir hakkımı kullandım;
teşekkür ediyorum. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı) YASİN HATİBOĞLU(Devamla)- Sayın
milletvekillerinden önergeme destek olmalarını rica ediyorum. Bu okuduğum
önerge, bundan 6-7 ay önce kabul buyurduğunuz tekliften hiçbir farkı yok. Şöyle bir suale muhatap olmaktan da
kurtulacağız: Sekiz ay evvel verilen oy bugün neden yok diye bir sual karşımıza
çıkmasın. Saygılar sunuyorum. (SP ve AKP
sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür ederiz. Komisyonun katılmadığı, gerekçesini Sayın
Hatiboğlu'dan dinlediğiniz önergeyi oylarınıza sunacağım. Oylamayı, elektronik oylama cihazıyla
yapacağım ve 2 dakikalık süre vereceğim. Bu arada, vekâleten oy kullanacak sayın
bakan varsa, hangi bakana vekâleten oy kullandığını, oyunun rengini ve imzasını
taşıyan oy pusulasını aynı süre içerisinde, Başkanlığımıza ulaştırmalarını rica
ediyorum. Yine, sayın milletvekillerinden, sisteme
giremeyen üyelerin teknik personelden yardım istemelerini, buna rağmen
giremeyen üye olursa, aynı süre içerisinde oy pusulalarını Başkanlığımıza
ulaştırmalarını rica ediyor ve oylama işlemini başlatıyorum. DEVLET BAKANI NEJAT ARSEVEN (Ankara) -
Hangi önerge olduğunu bilmiyoruz. BAŞKAN - Efendim, Komisyonun katılmadığı,
gerekçesini Sayın Hatiboğlu'dan dinlediğiniz önergeyi oylarınıza sunuyorum. (Elektronik cihazla oylama yapıldı) BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, önerge
kabul edilmemiştir. İkinci önergeyi okutuyorum: Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Anayasanın görüşülmekte olan 69 uncu
maddesinin yedinci fıkrasının sonuna aşağıdaki hükmün eklenmesini arz ve teklif
ederiz. Teklif: Temelli kapatılan bir partinin hangi
hallerde bir başka ad altında kurulmuş sayılacağı hususu kanunla düzenlenir. Yasin Hatiboğlu (Çorum) ve arkadaşları BAŞKAN - Sayın Komisyon?.. ANAYASA KOMİSYONU BAŞKANI TURHAN TAYAN
(Bursa) - Katılmıyoruz efendim. BAŞKAN - Sayın Hatiboğlu, gerekçeyi mi
okutalım? YASİN HATİBOĞLU (Çorum) - Gerekçeyi okutun
efendim. BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum: "Gerekçe: Siyasî partiler serbest kuruluşlardır.
Kanunun öngördüğü sayıda kurucu üye gerekli belgeleri yetkili makama teslim
ettikleri an siyasî parti kurulmuş olur, tüzelkişilik kazanır. Anayasanın 69
uncu maddesinin yedinci fıkrasına göre ise, temelli kapatılan bir parti bir
başka ad altında kurulamaz. Temelli kapatılan bir parti, ne zaman ve hangi
hallerde bir başka ad altında kurulmuş sayılacaktır, bunun ölçütleri nelerdir,
bu kriterleri kim belirleyecektir; sonra, temelli kapatılan bir partinin bir
başka ad altında kurulmuş olmasının yaptırımı nedir; kapatma mı, temelli
kapatma mı, yoksa başka bir yaptırım mı? Eğer, temelli kapatılan bir partinin
bir başka ad altında kurulmasının bir yaptırımı varsa, hele temelli kapatma
veya kapatma deniyorsa, bunun kriterlerini belirleme görevi Türkiye Büyük
Millet Meclisine düşer; çünkü, Anayasanın 69 uncu maddesinin onuncu (son)
fıkrasına göre, siyasî partilerin çalışmaları, denetlenme ve kapatılmaları kanunla
düzenlenir. Kanun yapma yetki ve görevi ise münhasıran Türkiye Büyük Millet
Meclisine aittir. Bu yetki ve görev devredilemez. BAŞKAN - Komisyonun katılmadığı,
gerekçesini dinlediğiniz önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Önerge kabul edilmemiştir. Diğer önergeyi okutuyorum: Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Anayasanın 69 uncu maddesinin sekizinci
fıkrasında yer alan "beş yıl" ifadesinin "dört yıl" olarak
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz. Yasin Hatiboğlu (Çorum) ve arkadaşları BAŞKAN - Sayın Komisyon?.. ANAYASA KOMİSYONU BAŞKANI TURHAN TAYAN
(Bursa) - Katılmıyoruz efendim. BAŞKAN - Sayın Komisyon katılmıyor. YASİN HATİBOĞLU (Çorum) - Sayın Kamalak
konuşacaklar efendim. BAŞKAN - Sayın Kamalak, buyurun. (SP
sıralarından alkışlar) Süreniz 5 dakika. MUSTAFA KAMALAK (Kahramanmaraş) - Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi hürmetle selamlıyorum. Önergemizle, Anayasamızın 69 uncu
maddesinin sekizinci fıkrasında geçen "beş yıl" ifadesinin "dört
yıl" olarak değiştirilmesini talep ediyoruz. Bundan maksadımız, fiilî süre
ile anayasal süreyi uyumlu hale getirmektir. Bilindiği gibi, Anayasanın 69 uncu
maddesinin sekizinci fıkrası düzenlenirken, özellikle "beş yıl"
ifadesi tartışılırken, seçimlerin beş yılda bir yapılacağı faraziyesinden
hareket edilmiştir. Bu husus, Meclis tutanaklarında açıkça dile getirilmiştir.
Halbuki, uygulamada fiilî süreyle anayasal süre arasında açık bir çatışma
vardır. Her ne kadar, Anayasa, seçimlerin beş yılda bir yapılacağını öngörse
de, bilindiği gibi, ülkemizde hiçbir zaman iki seçim arası beş yılı
bulmamıştır. Nitekim, 1982 Anayasasından sonra, bilindiği gibi, ilk seçim 1983
yılında yapılmıştır, ikinci seçim, dört yıl sonra; yani 1987'de yapılmış,
üçüncü seçim, yine dört yıl sonra 1991'de yapılmış, dördüncü seçim, yine dört
yıl sonra 1995'te yapılmış, beşinci seçim, yine dört yıl sonra 1999 yılında
yapılmıştır. Biz, önergemizle, fiilî süreyle anayasal
süre arasındaki uyumsuzluğun giderilmesini talep ediyoruz. Takdir elbette Yüce Heyetinizindir;
hepinizi saygıyla selamlıyorum. (SP sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Kamalak. Komisyonun katılmadığı, gerekçesini Sayın
Kamalak'tan dinlediğiniz önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... YASİN HATİBOĞLU (Çorum) - Sayın Başkan,
bence birtakım tereddütler oluşabilir, elektronik cihazla yapsanız... BAŞKAN - Yapıyorum efendim, merak
buyurmayın. Oylamayı elektronik cihazla yapacağım Oylama için 2 dakikalık süre vereceğim. Vekâleten oy kullanacak sayın bakan varsa,
hangi bakana vekâleten oy kullandığını, oyunun rengini ve imzasını taşıyan oy
pusulasını, belirtilen süre içerisinde Başkanlığımıza ulaştırmalarını rica
ediyor, oylama işlemini başlatıyorum. (Elektronik cihazla oylama yapıldı) BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, bu önerge
de reddedilmiştir. Sayın milletvekilleri, Türkiye Cumhuriyeti
Anayasasının Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun Teklifinin 24 üncü
maddesinin gizli oylamasının sonucunu açıklıyorum: Katılan üye: 476 Kabul: 455 Ret: 15 Çekimser: 4 Geçersiz: 2 Böylece, bu madde de Anayasada belirtilen
çoğunlukla kabul edilmiştir. Şimdi, 25 inci maddenin gizli oylamasına,
Adana İlinden ad okumak suretiyle başlıyoruz. (Oyların toplanılmasına başlandı) BAŞKAN - Bu oylamadan sonraki oylamalarda,
Millî Eğitim Bakanı Sayın Metin Bostancıoğlu'na vekâleten, Devlet Bakanı Sayın
Hasan Gemici oy kullanacaklardır. Bayındırlık ve İskân Bakanı Sayın
Abdülkadir Akcan'a vekâleten, Tarım ve Köyişleri Bakanı Sayın Hüsnü Yusuf
Gökalp oy kullanacaklardır. İçişleri Bakanı Sayın Rüştü Kâzım
Yücelen'e vekâleten, Devlet Bakanı Sayın Yılmaz Karakoyunlu oy
kullanacaklardır. Bu oylamadan sonraki oylamalarda, Devlet
Bakanı Sayın Abdulhalûk Mehmet Çay'a vekâleten, Devlet Bakanı Sayın Mustafa
Yılmaz; Devlet Bakanı Sayın Ramazan Mirzaoğlu'na vekâleten, Devlet Bakanı Sayın
Şuayip Üşenmez oy kullanacaklardır. (Oyların toplanılmasına devam edildi) BAŞKAN - Oyunu kullanmayan sayın
milletvekili var mı? Yok. Oy verme işlemi bitmiştir; oy kutuları
kaldırılsın. (Oyların ayırımı yapıldı) BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Türkiye
Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun
Teklifinin 25 inci maddesinin gizli oylama sonucunu açıklıyorum: Katılan üye :490 Kabul :442 Ret :
37 Çekimser : 6 Geçersiz : 3 Boş : 2 Böylelikle, Anayasanın öngördüğü
çoğunlukla bu maddemiz de kabul edilmiştir. Sayın milletvekilleri, saat 13.45'te
toplanmak üzere, birleşime ara veriyorum. Kapanma
Saati:13.13 İKİNCİ
OTURUM Açılma
Saati: 13.45 BAŞKAN:
Başkanvekili Ali ILIKSOY KÂTİP
ÜYELER: Burhan ORHAN (Bursa), Melda BAYER (Ankara) BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Türkiye
Büyük Millet Meclisinin 3 üncü Birleşiminin İkinci Oturumunu açıyorum. VII. –
KANUN TASARI VE TEKLİFLERİYLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER
(Devam) 2. –
Demokratik Sol Parti Genel Başkanı İstanbul Milletvekili Bülent Ecevit,
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Osmaniye Milletvekili Devlet Bahçeli,
Anavatan Partisi Genel Başkanı Rize Milletvekili Mesut Yılmaz ile 288
Milletvekilinin Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinin
Değiştirilmesi Hakkında Kanun Teklifi ve Anayasa Komisyonu Raporu (2/803) (S. Sayısı : 737 ve 737'ye 1 inci Ek)
(Devam) BAŞKAN - Komisyon?.. Hazır. 26 ncı maddeyi okutuyorum: MADDE 26. - Türkiye Cumhuriyeti
Anayasasının 74 üncü maddesinin birinci fıkrasına "Vatandaşlar"
ibaresinden sonra gelmek üzere "ve karşılıklılık esası gözetilmek kaydıyla
Türkiye'de ikamet eden yabancılar"; ikinci fıkrasına, "sonucu"
ibaresinden sonra gelmek üzere "gecikmeksizin" ibaresi eklenmiştir. BAŞKAN - 26 ncı maddenin gizli oylamasına
başlıyoruz: (Oylar toplanıldı) BAŞKAN - Oyunu kullanmayan sayın üye var
mı? Yok. Oy kullanma işlemi tamamlanmıştır; kupalar
kaldırılsın. (Oyların ayırımına başlanıldı) BAŞKAN - 26 ncı maddenin oy ayırımı işlemi
devam ederken, 27 nci maddeyi okutuyorum: MADDE 27. - Türkiye Cumhuriyeti
Anayasasının 76 ncı maddesinin ikinci
fıkrasında geçen "ideolojik veya anarşik eylemlere" ibaresi,
"terör eylemlerine" şeklinde değiştirilmiştir. BAŞKAN - 27 nci maddenin oylamasına
başlıyoruz. (Oyların toplanılmasına başlandı) BAŞKAN- Sayın milletvekilleri, Türkiye
Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun
Teklifinin 26 ncı maddesinin gizli oylama sonucunu açıklıyorum: Katılan üye: 469 Kabul: 438 Ret: 24 Çekimser: 3 Geçersiz: 1 Boş: 3 Böylelikle, 26 ncı madde de Anayasada
belirtilen çoğunlukla kabul edilmiştir. (Oyların toplanılmasına devam edildi) BAŞKAN - Oyunu kullanacak sayın
milletvekili var mı?.. Yok. Oy kullanacak sayın üye bulunmadığına
göre, oylama işlemini sona erdiriyorum; kupaları kaldırabilirsiniz. (Oyların ayırımına başlanıldı) BAŞKAN - 27 nci maddenin oy ayırım işlemi
sürerken 28 inci maddeyi okutuyorum: MADDE 28. - Türkiye Cumhuriyeti
Anayasasının 83 üncü maddesinin dördüncü fıkrası madde metninden çıkarılmış;
maddeye aşağıdaki fıkralar eklenmiştir. "Dokunulmazlıkla ilgili işler,
Türkiye Büyük Millet Meclisine ulaşma tarihinden itibaren en geç üç ay içinde
sonuçlandırılır." "Dokunulmazlıkla ilgili oylama Genel
Kurulda gizli olarak yapılır." "Milletvekilleri hakkındaki ceza
davaları Yargıtayda görülür. Bu davalarla ilgili hazırlık soruşturmasının
yürütülmesi, kamu davasının açılması, hükmün temyizi ve diğer yargılama
esas-ları kanunla düzenlenir." BAŞKAN - Oylamaya başlıyorum. (Oyların toplanılmasına başlandı) BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Türkiye
Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun
Teklifinin 27 nci maddesinin gizli oylamasının sonucunu açıklıyorum: Katılan üye : 493 Kabul : 294 Ret : 169 Çekimser : 11 Geçersiz : 9 Boş : 10
Bu sonuca göre, Anayasamızda belirlenen
çoğunluk sağlanamadığı için, 27 nci madde düşmüştür. (Oyların toplanılmasına devam edildi) MAHFUZ GÜLER (Bingöl) - Hani uzlaşma?! MUSA UZUNKAYA (Samsun) - Tayyip'ten korkan
bir Meclis, Tayyip'ten!.. MAHFUZ GÜLER (Bingöl) - Hani uzlaşma
vardı; böyle uzlaşma olur mu?!. Böyle
şey mi olur?! MUSA UZUNKAYA (Samsun) - Bu ortak Meclisin
ne üreteceğini merak ediyorum!.. Bir kişiden korkan Meclis!.. MAHFUZ GÜLER (Bingöl) - Ne biçim uzlaşma
bu?!. Ne biçim uzlaşma?!. MUSA UZUNKAYA (Samsun) - Siyaset
ahlakından yoksunlar!.. Korkunun ecele faydası yok; geliyoruz... (Oyların toplanılmasına devam edildi) BAŞKAN - Oyunu kullanacak sayın
milletvekili?.. Yok. Oy verme işlemi tamamlanmıştır; oy kutuları kaldırılsın. (Oyların ayırımına başlanıldı) BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, biraz önce
27 nci maddedeki oylama sırasında, 27 nci madde yeterli oyu alamadığı için
düşmüştü; 28 inci maddeyi bundan sonra 27 nci madde olarak okutacağım, takip
eden maddeleri de birer düşmek suretiyle devam edeceğiz. Şimdi, dağıtılan metindeki 29 uncu maddeyi
28 inci madde olarak okutuyorum: MADDE 28. - Türkiye Cumhuriyeti
Anayasasının 86 ncı maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi "Türkiye
Büyük Millet Meclisi üyelerinin ödenek, yolluk ve tazminatları, sosyal hakları
ve emeklilik işlemleri kanunla düzenlenir." şeklinde değiştirilmiş;
fıkranın sonuna "Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri ile bunların
emeklileri T.C. Emekli Sandığı ile ilişkilendirilirler ve üyeliği sona erenlerin istekleri halinde
ilgileri devam eder." ibaresi eklenmiş
ve aynı maddenin ikinci fıkrasında geçen "sosyal güvenlik
kuruluşları" ibaresi "T.C. Emekli Sandığı" olarak
değiştirilmiştir BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, madde
üzerinde verilmiş 1 adet önerge vardır; okutup işleme alacağım: Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Görüşülmekte olan anayasa değişikliği
teklifinin 28 inci maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif
ederiz.
Madde 28.- 07.11.1982 tarih ve 2709 sayılı
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 86 ncı maddesinin başlığı ile birinci fıkrası,
aşağıdaki şekilde, ikinci fıkrasında geçen "Sosyal Güvenlik
Kuruluşları" ibaresi de "Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı"
olarak değiştirilmiştir. "7. Ödenek, yolluk, emeklilik ve
sosyal haklar. Türkiye Büyük Millet Meclisi Üyelerinin
ödenek ve yollukları ile sosyal hakları, emeklilikleri ve tazminatları özel
kanununda düzenlenir. Ödeneğin aylık tutarı, en yüksek T.C. Emekli Sandığı
iştirakçisinin görevde iken almakta olduğu miktardan, yolluk tutarı ödenek
miktarının yarısından, bağlanacak emekli aylıkları da bunların toplamının
yarısından az olamaz. Üyeler, T.C. Emekli Sandığı ile ilişkilendirilirler ve
üyeliği sona erenlerin istekleri halinde T.C. Emekli Sandığı ile ilişkileri
devam eder." BAŞKAN - Sayın Komisyon?.. ANAYASA KOMİSYONU BAŞKANI TURHAN TAYAN
(Bursa) - Ekseriyetimiz yoktur; takdire bırakıyoruz. BAŞKAN - Takdire bırakıyorsunuz. Sayın milletvekilleri, gerekçesini
okutayım mı?.. Gerekçeyi okutuyorum: Gerekçe: Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin
müstesna hizmetlerinin özelliği dikkate alınarak, ödenek, yolluk ve emeklilik
işlemlerinin özel kanununda düzenlenmesi, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri
ile bunların emeklilerinin T.C. Emekli Sandığı ile ilişkilendirilerek, üyeliği
sona erenlerin de ilgilerinin devam etmesi öngörülmektedir. Böylece, Türkiye
Büyük Millet Meclisi üyelerinin emeklilik işlemlerinin de kanunla düzenlenmesi
konusunda anayasal dayanak sağlanmakta, T.C. Emekli Sandığı ile ilgilendirilmesi
suretiyle de, farklı sosyal güvenlik kuruluşları ile ilgi kurulmasından doğan
emeklilik haklarına ilişkin eşitsizlik giderilmektedir. BAŞKAN - Komisyonun takdire bıraktığı,
gerekçesini dinlediğiniz önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Önerge kabul edilmiştir. Şimdi, önergenin gizli oylamasını
yapacağız. Oylamayı, Adana İlinden, ad okumak
suretiyle başlatıyorum. (Oyların toplanılmasına başlandı) BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Türkiye
Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun
Teklifinin 27 nci maddesinin gizli oylama sonucunu açıklıyorum: Katılan üye: 483 Kabul : 295 Ret : 166 Çekimser
: 4 Boş : 13 Geçersiz : 5 Bu sonuca göre, bu madde de, Anayasadaki
belirlenen çoğunlukta oy alamadığı için, düşmüştür. Buna göre, eski 29 uncu madde 27 nci madde
olarak oylanacaktır. (Oyların toplanılmasına devam edildi) BAŞKAN - Önerge üzerinde oyunu kullanmayan
sayı üye var mı? Yok. Oy verme işlemi bitmiştir; oy kutuları
kaldırılsın. (Oyların ayırımı yapıldı) BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Türkiye
Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun
Teklifinin daha önce 29 olan, ancak, düşmeler nedeniyle 27 nci sıraya gelen ve
Anayasanın 86 ncı maddesini içeren madde üzerinde verilen önergenin gizli
oylamasının sonucunu açıklıyorum: Katılan üye : 451 Kabul :
416 Ret : 30 Çekimser :
1 Geçersiz : 2 Boş : 2 Böylelikle, önerge kabul edilmiştir. Şimdi, kabul edilen bu önerge
doğrultusunda maddenin gizli oylamasına başlıyoruz. (Oylar toplanıldı) BAŞKAN - Oyunu kullanmayan sayın
milletvekili var mı? Yok. Oylama işlemi tamamlanmıştır. Kupalar kaldırılsın. (Oyların ayırımına başlanıldı) BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, 27 nci
maddenin oy ayırımı işlemi sürerken, eski 30, yeni 28 inci maddeyi okutuyorum: MADDE 28. - Türkiye Cumhuriyeti
Anayasasının 87 nci maddesinde geçen "Anayasanın 14 üncü maddesindeki fiillerden
dolayı hüküm giyenler hariç olmak üzere," ibaresi kaldırılmış;
"genel ve özel af ilanına" ibaresinden önce gelmek üzere
"Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının beşte üç çoğunluğunun
kararı ile" ibaresi eklenmiştir. BAŞKAN - Oylama işlemini başlatıyorum: (Oyların toplanılmasına başlandı) BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Türkiye
Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun
Teklifinin eski 29, yeni 27 nci maddesinin, kabul edilen önerge doğrultusunda
yapılan gizli oylamasının sonucunu açıklıyorum: Katılan üye :421 Kabul :378 Ret : 39 Çekimser : 1 Boş : 3 Böylelikle, bu madde, Anayasada belirlenen
çoğunluktaki oyu alarak, kabul edilmiştir. (Oyların toplanılmasına devam edildi) BAŞKAN - Oyunu kullanacak sayın
milletvekili var mı?Yok. Oylama işlemi bitmiştir; oy kutuları
kaldırılsın. (Oyların ayırımına başlanıldı) BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, 28 inci
maddenin oy ayırımı devam ederken, bu arada, yeni 29 uncu maddeyi okutuyorum: MADDE 29.- Türkiye Cumhuriyeti
Anayasasının 89 uncu maddesinin ikinci fıkrasına "Ya-yımlanmasını"
ibaresinden sonra gelmek üzere "kısmen veya tamamen" ibaresi ile son
cümlesin-den önce gelmek üzere aşağıdaki cümle eklenmiştir. "Cumhurbaşkanınca kısmen uygun
bulunmama durumunda, Türkiye Büyük Millet Meclisi sadece uygun bulunmayan
maddeleri görüşebilir." BAŞKAN - Oylamaya başlıyoruz. (Oyların toplanılmasına başlandı) BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Türkiye
Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun
Teklifinin, eski 30, yeni 28 inci maddesinin gizli oylama sonucunu açıklıyorum: Katılan üye : 424 Kabul : 393 Ret : 26 Çekimser : 2 Boş : 3 Böylelikle, bu madde, Anayasada belirlenen
çoğunlukla kabul edilmiştir. 29 uncu maddeyle ilgili oyunu kullanmayan
sayın milletvekili var mı? Yok. Oy verme işlemi bitmiştir. Kupalar kaldırılsın. (Oyların ayırımına başlanıldı) BAŞKAN - 29 uncu maddenin oy ayırım işlemi
devam ederken, eski 32, yeni 30 uncu maddeyi okutuyorum: MADDE 30. - Türkiye Cumhuriyeti
Anayasasının 90 ıncı maddesinin son fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir. "Kanunlar ile milletlerarası
andlaşmaların çatışması halinde milletlerarası andlaşmalar esas alınır." BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, yeni 30
uncu maddeyle ilgili olarak 4 adet önerge vardır; ancak; biz bu önergelerden 3’ünü
işleme alacağız. Önergeleri geliş sırasına göre okutup,
aykırılık derecesine göre işleme alacağım. İlk önergeyi okutuyorum: Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Görüşülmekte olan 737 sıra sayılı kanun
teklifinin çerçeve 30 uncu maddesiyle Anayasanın 90 ıncı maddesine eklenmesi
öngörülen cümleye "halinde" ibaresinden sonra gelmek üzere
"Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından usulüne göre kabul edilip
yürürlüğe konulan" ibaresinin eklenmesini arz ve teklif ederiz.
BAŞKAN - İkinci önergeyi okutuyorum: Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Görüşülmekte olan teklifin 30 uncu
maddesinin aşağıdaki yazılı şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz. 3.10.2001
Teklif: "Kanunlar ile TBMM'nin
onaylamayı bir kanunla uygun bulduğu milletlerarası andlaşmaların çatışması
halinde milletlerarası andlaşmalara öncelik tanınır." BAŞKAN - Okutacağım üçüncü önerge, aynı
zamanda en aykırı önerge olup, okuttuktan sonra işleme alacağım. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Görüşülmekte olan 30 uncu maddeyle ilgili
olarak aşağıdaki değişiklik teklifimizi arz ederiz. 3.10.2001
Değişiklik teklifi: Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 90 ıncı
maddesinin son fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir: "Normlar hiyerarşisinde; Anayasadan
sonra milletlerarası kuruluşlarla yapılacak antlaşmaların TBMM'nin onaylamayı
bir kanunla uygun bulduğu kanunlar gelir" BAŞKAN - Sayın Komisyon önergeye katılıyor
mu efendim? ANAYASA KOMİSYONU BAŞKANI TURHAN TAYAN
(Bursa) - Katılmıyoruz efendim. BAŞKAN - Önergesinin gerekçesini izah
etmek üzere, Bursa Milletvekili Sayın Ertuğrul Yalçınbayır söz istemişlerdir. Buyurun Sayın Yalçınbayır.(AKP
sıralarından alkışlar) Süreniz 5 dakika efendim. ERTUĞRUL YALÇINBAYIR (Bursa) - Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; 17 Eylül 2001 tarihinden bu yana
çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Olağanüstü dönemde hazırlanan 1982 Anayasası, olağanüstü
bir toplantıyla Türkiye'nin ve dünyanın gündeminde. Biz, bu Anayasaya, ta başından beri, bir
tek madde olsa bile destek vereceğimizi ifade ettik ve kendi teklifimizle
ilgili görüşlerimizi saklı tuttuk ve bunları kasıtlı olarak tartışmaya açmadık.
Zaman, şüphesiz ki demokrasi zamanı,
hukukun üstünlüğü zamanı, insan hakları zamanı; ama, iki gündür yaşananlar,
zamanın ne kadar tersine döndüğünün açık işareti; zaman, haksız rekabet, haksız
siyaset zamanı. (AKP sıralarından alkışlar) İmzaladığımız uluslararası sözleşmeler,
bizim insanlık haklarımızın güvencesi; Anayasamızdan dahi üstün olabilecek
normları ifade eden hükümleri taşıyor. Bunları, Avrupa devletleri, Avrupa
Konseyi, Avrupa anayasası içinde birleştirmeye çalışırken, biz daha da gerilere
gitmeye, mutabakatları mutabakatsızlığa dönüştürmeye özel olarak gayret
ediyoruz. Bu gayretin somut örneklerini bundan önceki maddelerde gördük; haksız
siyaset için gördük. Yükselen bir partinin, yükselen partilerin kamuoyu
nezdinde daha da yükselmesine sebebiyet veren bir anlayış sergilendi. Haksız
rekabet, zaman içinde, şüphesiz ki, o partilerin lehine işleyecektir. Siz, neyi
yaparsanız yapın, akan suyu durduramayacaksınız. (AKP sıralarından
"Bravo" sesleri, alkışlar) Ankara'nın kodu 312, uluslararası
platformda da Türkiye'nin kodu 312. (AKP sıralarından alkışlar) Bu kod, 312,
Türkiye'nin önünden çekilsin ve Türkiye özgürleşsin. Bu kodlarla siyaseti
dizayn edemezsiniz. Bu kodlarla meydanlarda kabul görenlerin kredilerini
azaltamazsınız; ancak, kendi kredinizi azaltabilirsiniz. Türkiye, bugünden
itibaren, süratle erken seçim sathı mailine girmiştir. Sizin bu haksız
rekabetiniz, kamu vicdanında, şüphesiz ki, yer bulmayacaktır. Siyasî kriterleri Avrupa'ya takdim ettik,
ulusumuza takdim ettik ve bir mutabakat metnini ileriye sürdük; ama, bundan
süratle geri dönmek için elimizden geleni yaptık. Acaba, onbeş-onaltı saat
içerisinde ne oldu; ne oldu da iradelerimiz değişti? Bunu, kamuoyuna, her parti
açıklamak zorunda kalacaktır. (AKP sıralarından "Bravo" sesleri,
alkışlar; SP sıralarından alkışlar) Yine, 90 ıncı maddeyle güvence altına
alınan haklarımızda ilerleme değil, aksine, gerileme söz konusu. Ülkenin ve
hükümetin buna hazır olmadığının açık delili olarak, bu maddenin geri çekilme
arayışları içerisinde bulunduğunu gördük. Bu madde geri çekilmek isteniyor.
Küreselleşmeye de bölgeselleşmeye de samimi olarak inanmıyorsunuz. İnsan
haklarını güvence altın alan her türlü davranışlardan, demokrasiyi güvence
altına alan her türlü davranışlardan "bize özgü" diye, "bizim
şartlarımız" diye vazgeçmek için elinizden geleni yapıyorsunuz. (AKP
sıralarından alkışlar) Bunlar kamu vicdanında kabul görmüyor. Kişilere bağlı
işlem yapmaktan süratle, biz de kaçınıyoruz; ama, sizin tavrınız, çoğunluğun
tavrı, kişisel sonuçlar almaya, partisel sonuçlar almaya yönelik. Bu, ülkenin
zararınadır. Süratle bu anlayışınızdan lütfen dönün, yeni mutabakatları
tehlikeye sokmayın. Teşekkür ediyor; saygılar sunuyorum. (AKP
sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın
Yalçınbayır. Komisyonun katılmadığı, Sayın
Yalçınbayır'dan gerekçesini dinlediğiniz önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Etmeyenler... Önerge kabul edilmemiştir. Diğer önergeyi okutuyorum: Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Görüşülmekte olan teklifin 30 uncu
maddesinin aşağıda yazılı şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz. Bülent Arınç (Manisa) ve arkadaşları Teklif: "Kanunlar ile TBMM'nin onaylamayı bir
kanunla uygun bulduğu milletlerarası andlaşmaların çatışması halinde, milletlerarası
andlaşmalara öncelik tanınır." BAŞKAN - Sayın Komisyon?.. ANAYASA KOMİSYONU BAŞKANI TURHAN TAYAN
(Bursa) - Katılmıyoruz efendim. BAŞKAN - Sayın Arınç, buyurun efendim.
(AKP sıralarından alkışlar) BÜLENT ARINÇ (Manisa) - Sayın Başkan, değerli
arkadaşlarım; hepinizi saygıyla selamlıyorum. Öncelikle, bir cümleyle, önergemize
desteğinizi bekliyorum; ama, bununla ilgili olarak söyleyeceğim birkaç not var.
Değerli arkadaşlarım, birinci tur
görüşmelerinin sonunda bir konuşma yaptım ve bu konuşmamda Meclisi kutladım.
Anayasamızda 37 madde değişiyor; özgürlükler genişliyor, bireysel haklar
ilerliyor, Türkiye, Anayasasında önemli değişiklikler yapıyor; bu, bir şereftir
ve bu şeref Parlamentomuzun tümüne aittir demiştim. Arkadaşlarımız bu sözlerimizi
alkışladılar, tebrik ettiler; biz de, ikinci tur görüşmelerinde, halkoylamasına
bile gerek kalmadan, bu değişikliklerin büyük bir çoğunlukla Mecliste kabul
edileceğini umduğumuzu ifade ettik. O gün, sadece, bu 32 nci maddeyle ilgili
olarak, bu anayasa değişikliklerinin üzerine bir küçük gölgenin düştüğünü ifade
etmiştim -sadece bu kadar; nezaketsiz olmasın diye- ama, şimdi o gölge büyüdü,
bir kapkara bulut halini aldı ve yaptığımız anayasa değişikliklerinin, varsa
faydası, pek çoğunu aldı götürdü. Değerli arkadaşlarım, bakınız, 27 nci
madde, milletvekili seçilme yeterliliğini düzenleyen bir madde. Burada
"ideolojik ve anarşik eylemlere katılma", "terör eylemlerine
katılma" şeklinde değiştirildi; yani, eğer, bir kişi, eline silah alıp,
bir terör eylemi yapmamışsa, sadece düşünüp, konuşmuş, tartışmış, kitap
yazmışsa ve bundan dolayı -inşallah çok kısa zamanda değiştireceğimiz- Türk
Ceza Kanununun 312 nci maddesinden mahkûm olmuşsa, bu, belki bir ideolojik
eylemdir, ama, hiçbir zaman terör eylemi değildir. Bu değişikliği yaptığımız
takdirde, bir ayıptan kurtulacaktık; ama, bu maddeyi, Meclisimiz reddetti. 28 inci madde dokunulmazlıklarla ilgili.
Türkiye'de, en az 30 görevlinin dokunulmazlık sınırının olduğu bir yerde, bunu
bir sisteme bağlamıştık; hem Genel Kurulda oylanacak -gizli oyla- sonucunda da,
üç ay içerisinde karar verilecek hem de yargılama varsa Yargıtayda yapılacaktı.
Bu da reddedildi. Şimdi konuştuğumuz maddenin de
reddedileceğini biliyorum. Bütün bunları yaptığımız zaman, sonunda, elimizde ne
kalacak onu ifade etmek istiyorum. Arkadaşlar, biz, bir şeye güvendik;
Uzlaşma Komisyonu, milletvekillerinden meydana gelmiş bir komisyon değil,
partilerarası uzlaşma komisyonuydu, partileri temsilen milletvekillerinin
imzaları vardı; ona güvendik. Arkasından, Anayasa Komisyonundan oybirliğiyle
geçen şu metne güvendik. Arkasından, başta Sayın Başbakan olmak üzere, bütün
siyasî partilerin genel başkanlarının sözlerine inandık, milletvekili
arkadaşlarımızın sözlerine inandık ve dürüst siyaset yapmaya karar vermiş bir
ilkeli partinin mensubu, genel başkanı, sorumlu insanları olarak "sonuna
kadar bu uzlaşma metninin arkasındayız" dedik. Hamdolsun ki, şerefle
söylüyorum, şu madde de dahil, bu uzlaşma mutabakatına beyaz oy vermeye devam
edeceğiz son maddesine kadar. (AKP sıralarından alkışlar) Arkadaşlar, yanlış mı güvendik, yanlış mı inandık?! Şu, ne ifade
ediyordu? Demokrasi bir uzlaşma rejimidir; 5 siyasî partinin temsilcileri şunu
hazırlamışlar, önümüze getirmişler. Şahsen, benim, içinde, karşı olduğum 10
tane madde var; ama, mademki bir uzlaşma vardır, biz buna sonuna kadar evet
diyeceğiz diye ifade ettik ve şu ana kadar da bu mutabakatımızı bozmadık. 27 nci maddeyle ilgili olarak, acaba, 369
oy veren arkadaşımız, nasıl oldu, iki üç gün sonra 300'ün altına inecek noktaya
geldi; acaba, hangi eylem, onların bu kanaatlerini değiştirmeye yol açtı? Hep
bir aradayız, vicdanlarınıza hitap ederek söylüyorum. Gizli oy verdiğimizi
biliyorum; ama, bu maddede kimin ne oy verdiğini de herkes biliyor. O yüzden, açıklıkla
ifade ediyorum; eğer 369 oy verip, bugün, bu oylarından vazgeçenler varsa,
bütün bu mutabakatı çiğneyerek "bu, birilerinin işine yarayacak
galiba" düşüncesiyle, küçük, basit çıkar hesaplarıyla eğer bu kanaat
değişmişse, çok kötü şeyler söylenebilir; ama, ben, yanlış yapıldığını
söylüyorum. Değerli arkadaşlarım, iki üç mesele, bu
konuda önemli olabilir. Birincisi, bir yerlere kulaklarını dayamış, bir
yerlerden işaret bekleyenler, o bir yerlere yaranmak için bu işin öncülüğünü
yapmış olabilirler. İkincisi, AK Partinin büyümesinden, gelişmesinden ürken,
korkan, tabanlarını kaybedeceğinden üzülen birtakım kişiler, siyasette döne
döne başları dönmüş insanlar bunun öncülüğünü yapabilirler. (AKP sıralarından
alkışlar) (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN - 1 dakika içerisinde toparlayınız
efendim. BÜLENT ARINÇ (Devamla) - Değerli
arkadaşlarım, bir üçüncüsü de şu olabilir: Bu bize yaramadı, onlara niye
yarasın... Evet; pek çok şey düşünülmüş ve bu madde
reddedilmiş olabilir; ama, çok yanlış şey yaptık. Eğer bir mutabakat bugünden sonra da
yürüyecekse, biz, ilkelerimiz doğrultusunda, bu Parlamentoya itibar kazandırmak
düşüncesiyle, bizim aleyhimizde olsa veya böyle görünse bile, bunu elbette
içimize sindireceğiz. Bu maddenin değişmesi, Türkiye Büyük
Millet Meclisine itibar kazandırırdı; yoksa, AK Partinin bir hesabı bozulmuş
olmuyor. Bozulan şey, Parlamentodaki mutabakatın, küçük siyasî çıkar
hesaplarıyla, maalesef, bozulmuş olmasıdır. Biz, özgürlüklerden yana olan bütün
taleplere evet dedik, bütün önergelere evet dedik. Değerli arkadaşlarım, şimdi, bakınız, bir
gazeteci soruyor bize dışarıda: "Siz, desteğinizi açıkça ifade ettiniz ve
bu destek sebebiyle de, şu ana kadar, hep, beyaz oy verdiniz." Şimdi, can
alıcı soruyu soruyor: "Aldatıldığınızı düşünüyor musunuz?" Açıkça
ifade ediyorum: Aldatılmışlığı düşünmüyoruz; çünkü, biz, aldatmış olmaktansa
aldanmış olmayı tercih ediyoruz. (AKP sıralarından "Bravo" sesleri,
alkışlar) (Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı) BÜLENT ARINÇ (Devamla) - Tercih ettiğimiz
ikinci bir şey var; zalim olmaktansa mazlum olmak daha iyidir, zulmetmektense
mağdur olmak daha iyidir. (AKP sıralarından "Bravo" sesleri,
alkışlar) Türkiye Büyük Millet Meclisi hesabına, Parlamento hesabına varılan mutabakatı
yerlerinde oturarak, gülümseyerek, hatta, alay ederek, "oh olsun"
diyerek oturan ve düşünenler varsa söylüyorum. Sizin Mecliste yaptığınız bu
oyunun üstünde Allah'ın da bir hesabı vardır. En yakın zamanda, en yakın bir
seçimde bu sıralarda olmayacaksınız. Millet bu Meclisi temizleyecek, siyaseti
temizleyecek. (AKP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar) Milletin
gerçek temsilcileri... BAŞKAN - Sayın Arınç, teşekkür ediyorum. BÜLENT ARINÇ (Devamla) - Değerli
arkadaşlar, Sayın Başkan mikrofonu açmamakta direniyor; bunu bir ilke haline
getirdi; saygı duyuyorum. Ama, Anadolu insanı diyor ki: "Korkunun ecele
faydası yok." Saygılar sunuyorum. (AKP sıralarından
"Bravo" sesleri, alkışlar) BAŞKAN - Komisyonun katılmadığı,
gerekçesini Sayın Arınç'tan dinlediğiniz önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Etmeyenler... Önerge kabul edilmemiştir. 3 üncü önergeyi okutuyorum: Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Görüşülmekte olan 737 sıra sayılı kanun
teklifinin çerçeve 30 uncu maddesiyle Anayasanın 90 ıncı maddesine eklenmesi
öngörülen cümleye "halinde" ibaresinden sonra gelmek üzere
"Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından usulüne göre kabul edilip
yürürlüğe konulan" ibaresinin eklenmesini arz ve teklif ederiz. Yasin Hatiboğlu (Çorum) ve arkadaşları BAŞKAN - Sayın Komisyon?.. ANAYASA KOMİSYONU BAŞKANI TURHAN TAYAN
(Bursa) - Katılmıyoruz. BAŞKAN - Gerekçesini izah etmek üzere,
Sayın Hatiboğlu, buyurun. (SP sıralarından alkışlar) Süreniz 5 dakika Sayın Başkan YASİN HATİBOĞLU (Çorum) - Sayın Başkan,
Yüce Meclisin değerli üyeleri; bundan kısa bir süre önce arz etmiştim,
gerçekten iyi bir çalışma yapıldı. Keşke, mükemmeli bulamıyorsak mütekâmili
bulsaydık diye hep düşünegeldim; ama, dönüp baktığım zaman görüyorum ki,
mükemmel yok; ama, mütekâmil de yok. Peki, biz, neyi yaptık; niye uğraştık,
niye eziyet çektik? Bunun -Üstat Merhum Necip Fazıl'ın ifadesiyle- bu ifritten
sualin cevabını ben bulamadım; bulanlarınız, lütfen, yardımcı olsunlar bana;
çünkü, dışarıda "bu teklifi, 90 ıncı maddenin reddedilmeden önceki halini,
Parlamento olarak, siz yazdınız, siz getirdiniz, siz konuştunuz. Peki, ne oldu
oylama gününe kadar ki, üç gün evvel, Anayasa Komisyonu konuştu, tartıştı, ne
oldu ki, nereden; yani, Kaf Dağı arkası cinleri mi müdahale etti bu işe; ne oldu;
niye reddettiniz" diye bize soracaklar. Ben cevap bulamıyorum, lütfen
yardımcı olun bana. Değerli milletvekilleri, bakınız, bizler
kardeşleriz. Bizler, bu ülkenin yükünü birlikte omuzlamak zorundayız,
dertlerini birlikte çekmeye mecburuz. Eğer, dertlerine birlikte tahammül
edemezsek, hazzını birlikte paylaşma hakkımız olmaz. Benim derdim budur. Biz, bir "özgürlükler" dedik,
bir düzenleme yaptık. Bakıyoruz, bireysel özgürlükler, Hoca Rahmettullahın,
Nasreddin Hoca'nın kuşuna döndü, gagasından, ayağından, kanadından kesilmek
suretiyle. Peki, bu 76 ncı maddeyi buraya biz getirmedik mi; niye reddettik;
sebebi ne? Hatta, birinci oylamada olumlu oy vermedik mi. Bunun hesabını, bunun
izahını yapamayız. 69 uncu maddeyi daha mükemmel hale getiremez miydik; yani,
tüm bu yasakları kaldıramaz mıydık?.. Bakın beyler, değerli dostlarım, aziz
kardeşlerim, aziz milletvekilleri; ez zıddan-i lâyectemian; iki zıt bir arada
olmaz; yani, özgürlüklerle yasakları aynı odada barındıramazsınız. (SP
sıralarından alkışlar) Bunu hesap etmek zorundayız. Bakın, ben daraldığım zaman tutanaklara
iniyorum. 1923'ün, 1920'nin, 1935'in, 1948'in tutanaklarına bakıyorum, ne
söylemişler, ne konuşmuşlar. O söylemleri, o konuşmaları alıyorum; çoğunu
rahmetle anıyorum; ama, rahmetle anmaya dilimin varmadığı konuşmalar da var.
Niye o duruma düşelim biz?.. Değerli milletvekilleri, bakınız, şu 90
ıncı madde, uluslararası anlaşmalar... Avrupa Birliğine gireceğiz diyoruz;
peki, biz, Avrupa'yı nasıl ikna edeceğiz; yani, gönüllü katıldığımızı nasıl
söyleyeceğiz?! Yani, şunu mu diyeceğiz: Biz, sizinle anlaşma yaparız, bir
antlaşma yaparız sizinle; ama, benim içhukukumla çatışırsa, benim hukukum
geçerlidir, seni kale almam. Peki -şu tabiri kullanamıyorum, ama- nasıl
anlatacaksınız bunu? Siz, sermayenin içe gelmesi, Türkiye'ye sermaye gelmesi
için, bir tahkim dediniz. Peki, Avrupa'daki bir yatırımcı, kendi hukukuyla
yahut kendisinin dayandığı anlaşmayla benim içhukukumun çatışması halinde
içhukukumun geçerliliğinin devam edeceğini düşünen bir yatırımcı bana niye
gelecek; hangi kaşıma, hangi gözüme?! Burada ne yapmak istiyoruz beyler?!
Çözemediğimiz mesele bunlar. Bakın, biz, şimdi bir önerge verdik.
Geliniz, şu birinci oylamada reddedilen, şimdiki 30 uncu madde numarasını alan
şu maddeyi, bizim önergemizle birlikte lütfen kabul ediniz. Yani, uluslararası
anlaşma dediğiniz gökten falan düşmüyor; yine buraya geliyor, yine biz
konuşuyoruz, yine biz onaylıyoruz ve bizim eserimiz o; yani, şu eserimizle şu
eserimiz çatışırsa, şu üstün olsun diyoruz. Buna hayır dersek, bunun mantığını bulamayız, derdimizi kimseye de
anlatamayız. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı) YASİN HATİBOĞLU (Devamla) - Sayın
Başkanım, size anlatabilir miyim derdimi? BAŞKAN - Buyurun efendim, 1 dakika
içerisinde toparlayınız. YASİN HATİBOĞLU (Devamla) - Peki... Değerli milletvekilleri, evet, bu
değişiklik teklifinin anlaşılamayacak en çarpıcı tarafı, neden düne kadar olumlu ve olur da, neden dünden bu
tarafa olumsuz ve olmaz!.. Bu ifritten sualin cevabını hiçbir yerde bulamayız.
(DSP sıralarından gürültüler) Değerli milletvekilleri, burada meseleleri
gündeme getirmeye çalışıyorum. Ben tartışmayı sevmiyorum; ama, tartışmaya başlarsak da, başarılı
olacağımdan kesin eminim. Onun için, tartışmaya falan da girmiyorum. Ben bir şey söylüyorum; yapacaksak doğru
dürüst yapalım bu düzenlemeyi; yani, ya özgürlük ya yasak... İkisinden birini
seçmeye mecburuz; biraz ondan biraz ondan olmaz. Bu Parlamentoyu tenzih
ediyorum; çoban salatası yapmaya kimsenin hakkı yoktur. Saygılar sunuyorum. (SP ve AKP
sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Hatiboğlu. Sayın Komisyonun katılmadığı, gerekçesini
dinlediğiniz önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler...
Önerge kabul edilmemiştir. Sayın milletvekilleri, Türkiye Cumhuriyeti
Anayasasının Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun Teklifinin eski 31
yeni 29 uncu maddesinin gizli oylama sonucunu açıklıyorum: Katılan üye : 441 Kabul : 413 Ret : 24 Çekimser :
2 Boş : 2 Böylelikle, bu madde de Anayasada
belirtilen çoğunlukla kabul edilmiştir. Şimdi, yeni 30 uncu maddenin oylamasına
geçiyoruz. (Oylar toplanıldı) BAŞKAN - Oyunu kullanmayan sayın
milletvekili var mı? Yok. Oy verme işlemi tamamlanmıştır, oy
kutuları kaldırılsın. (Oyların ayırımına başlanıldı) BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, 30 uncu
maddenin oy ayırım işlemi sürerken 31 inci maddeyi okutacağım; ancak,
okutacağım madde, eski 33 üncü, yeni 31 inci maddedir. 31 inci maddeyi okutuyorum: MADDE 31. - Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının
94 üncü maddesinin dördüncü fıkrasında geçen "on gün içinde" ibareleri "beş gün içinde"
şeklinde değiştirilmiştir. BAŞKAN - Oylamaya başlıyoruz. (Oyların toplanılmasına başlandı) BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Türkiye
Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun
Teklifinin eski 32 yeni 30 uncu maddesinin yapılan gizli oylama sonucunu
açıklıyorum: Katılan Üye : 455 Kabul :
244 Ret : 201 Çekimser :
4 Geçersiz :
5 Boş :
1 Bu sonuca göre, bu madde, Anayasada
belirtilen çoğunlukta oyu alamadığı için düşmüştür. Bu duruma göre, şu anda, eski 33 üncü
maddenin oylamasına, yeni 30 uncu madde olarak devam edilmektedir. (Oyların toplanılmasına devam edildi) BAŞKAN - Oyunu kullanmayan sayın
milletvekili var mı? Yok. Oylama işlemi tamamlanmıştır, kupalar
kaldırılsın. (Oyların ayırımına başlanıldı) BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, eski 34,
yeni 31 inci maddeyi okutuyorum: MADDE 31. - Türkiye Cumhuriyeti
Anayasasının 100 üncü maddesinin birinci fıkrasında geçen "karara
bağlar" ibaresinden önce gelmek üzere "gizli oyla" ibaresi,
ikinci fıkrasının sonuna "Bu süre içinde raporun Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına teslimi zorunludur." cümlesi eklenmiş ve üçüncü
fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. "Rapor Başkanlığa verildiği tarihten
itibaren on gün içinde dağıtılır, dağıtımından itibaren on gün içinde görüşülür
ve gerek görüldüğü takdirde ilgilinin Yüce Divana sevkine karar verilir. Yüce
Divana sevk kararı ancak üye tamsayısının salt çoğunluğunun gizli oyuyla
alınır." BAŞKAN - Madde üzerinde verilmiş 1 adet
önerge vardır; okutup işleme alacağım. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Görüşülmekte olan Türkiye Cumhuriyeti
Anayasasının Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun Teklifinin çerçeve
31 inci maddesiyle düzenlenen Anayasanın 100 üncü maddesinin aşağıdaki şekilde
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz. Saygılarımızla.
C) Meclis Soruşturması Madde 100 - Başbakan veya Bakanlar
hakkında Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tam sayısının en az onda 1'inin
vereceği önergeyle veya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının istemi üzerine
soruşturma açılması istenebilir. Meclis bu sistem üzerine siyasî partilerin
güçleri oranında 9 kişilik bir inceleme komisyonu seçer. Komisyon bu istemi bir
ay içerisinde inceleyerek mevcut belge ve delilleri değerlendirerek soruşturma
izni verilmesine veya verilmemesine dair raporu Meclise sunar. Meclis, raporu öncelikle görüşür,
soruşturma izni verilmesi halinde tüm belge ve bilgiler 7 gün içerisinde
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısına gönderilir. Meclisin soruşturma izni vermesi veya
vermemesi yönündeki kararı kesindir. Soruşturma izni üye tam sayısının salt
çoğunluğuyla alınır. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı yapacağı
hazırlık soruşturması sonunda ilgili Başbakan veya Bakan hakkında yeterli delil
ve emare bulduğu takdirde bir iddianame düzenler. Başbakan veya Bakanın iddianameye itiraz
hakkı vardır. İtiraz mercii Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlarından oluşan 5
kişilik heyettir. İtiraz üzerine verilen karar kesindir. BAŞKAN - Sayın Komisyon?... ANAYASA KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET NACAR
(Kilis) - Katılmıyoruz Sayın Başkan. BAŞKAN - Sayın Güven, gerekçesini siz mi
izah edeceksiniz? TURHAN GÜVEN (İçel) - Evet Sayın Başkanım.
BAŞKAN - Buyurun efendim. (DYP
sıralarından alkışlar) Süreniz 5 dakika efendim. TURHAN GÜVEN (İçel) - Sayın Başkanım,
değerli milletvekilleri; uzun yıllardan beri, Meclisin adlî görevi içerisinde
soruşturma hakkı vardır; ancak, bu soruşturma, zaman içerisinde görülmüştür ki,
bir huzursuzluğa ve siyasette parmakla aklanma veya aklanmama şekline
dönüşüyor. 1996 yılından başlayarak, biz, Doğru Yol Partisi olarak, bunu,
siyasî zeminden, hukukî zemine gö-türmenin yollarını aradık ve o dönemde bütün
parti genel başkanlarını ziyaret ederek sunuşlarımızı bildirdik. Dedik ki,
geliniz, eğer, bir bakan veya başbakan hakkında bir soruşturmaya gerek
görülüyorsa -ki, bu, görev suçudur, diğer suçlar gibi değil- o zaman, Meclis,
soruşturma kararını versin; fakat, ondan sonraki dönemde, bu, doğrudan doğruya
yargıya intikal etsin ve yıllardan beri bunun savunması içinde olduk, bunu
iddia ettik. Hatta, biraz evvel oylarınızla reddettiğiniz 83 üncü maddede,
bakın, Komisyon bunu getirmişti, buna benzer; yani, milletvekillerinin, normal,
adi suç dediğimiz suçlarından ötürü yargılanmasını Yargıtaya götürüyorsunuz;
fakat, bir görev suçundan ötürü bir bakan veya başbakanın yargılanmasına Meclis
karar veriyor. Bu, hukukî değildi; bu, siyasî bir dönem içinde bir siyasî
zemine doğru götürüyordu işi; hukukî zemine geçmesini sağlama bakımından bir
önerge hazırlamıştık. Bir şey daha var: Şimdi, bir iddianameye
itiraz hakkı vardır Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununda; oysa, Meclis, bir
soruşturma kararı aldığında, o bakan veya başbakanın böyle bir şeye itiraz
hakkı olmuyor. Bu, hukukî bakımdan bir noksanlıktır; nasıl Anayasa
Mahkemesinin, Yüce Divan suretiyle verdiği kararların temyiz hakkı olmadığı gibi;
kararlar kesin oluyor. Değerli arkadaşlarım, değerli
milletvekilleri, bakınız, hürriyeti bağlayıcı cezadan ötürü 1 günlük hapis
cezası dahi verseniz, bunun temyiz hakkı doğar; oysa, hükümetin içinde görev
yapmış bir bakanın Yüce Divana gitmesinden sonra herhangi bir nedenle verilecek
olan bir cezanın temyiz hakkı yok. Bu, evvela, adalet ilkelerini zedeler; bu,
Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu ve Türk Ceza Kanununun sistematiğini zedeler. Bu bakımdan, biz, böyle bir önerge verdik,
tasvip ederseniz mesele yok; ama, ille de, ben, 100 üncü madde üzerinde böyle
bir değişiklik getiriyorum derseniz; yani, halen işi siyasî zeminde tutmak
isterseniz, o, sizin takdirinizdir. Hepinize saygılar sunuyorum. Teşekkür ederim. (DYP sıralarından
alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Güven. Komisyonun katılmadığı, gerekçesini Sayın
Turhan Güven'den dinlediğiniz önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmemiştir. Şimdi, yeni 31 inci maddenin gizli
oylamasına başlıyoruz. (Oyların toplanılmasına başlandı) BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Türkiye
Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun
Teklifinin eski 33, yeni 30 uncu
maddesinin gizli oylama sonucunu açıklıyorum: Katılan üye : 418 Kabul : 386 Ret : 25 Geçersiz : 5 Boş : 2 Bu sonuca göre, bu madde, Anayasada
belirtilen çoğunlukta oyu alarak, kabul edilmiştir. (Oyların toplanılmasına devam edildi) BAŞKAN - Oyunu kullanmayan üye var mı?
Yok. Oy verme işlemi tamamlanmıştır; oy
kutuları kaldırılsın. (Oyların ayırımına başlanıldı) BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, 31 inci
maddenin oy ayırımı işlemi devam ederken 32 nci maddeyi okutup işleme alacağım.
32 nci maddeyi okutuyorum: MADDE 32. - Türkiye Cumhuriyeti
Anayasasının 118 inci maddesinin birinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının ilk
cümlesi aşağıdaki şekilde ve üçüncü fıkrasının son cümlesinde geçen
"öncelikle dikkate alınır" ibaresi "değerlendirilir" olarak
değiştirilmiştir. "Millî Güvenlik Kurulu;
Cumhurbaşkanının başkanlığında, Başbakan, Genelkurmay Başkanı, Başbakan
yardımcıları, Adalet, Millî Savunma, İçişleri, Dışişleri Bakanlıkları, Kara,
Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanları ve Jandarma Genel Komutanından
kurulur." "Millî Güvenlik Kurulu; Devletin
millî güvenlik siyasetinin tayini, tespiti ve uygulanması ile ilgili alınan
tavsiye kararları ve gerekli koordinasyonun sağlanması konusundaki görüşlerini
Bakanlar Kuruluna bildirir." BAŞKAN - Oylamaya başlıyoruz. (Oyların toplanılmasına başlandı) BAŞKAN - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı
Sayın Mesut Yılmaz'ın yerine, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Yaşar
Okuyan oy kullanacaklardır. (Oyların toplanılmasına devam edildi) BAŞKAN - Oyunu kullanmayan sayın
milletvekili var mı?.. Yok Oylama işlemi bitmiştir Oy kupaları kaldırılsın. (Oyların ayırımına başlanıldı) BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Türkiye
Cumhuriyeti Anayasanın Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun
Teklifinin, eski 34 yeni 31 inci maddesinin eski 34, yeni 31 inci maddesinin
gizli oylamasının sonucunu açıklıyorum: Katılan üye : 452 Kabul : 415 Ret : 29 Çekimser : 2 Geçersiz : 3 Boş : 3 Bu sonuca göre, bu madde de, Anayasada
belirtilen çoğunlukla oy almış ve kabul edilmiştir. Sayın milletvekilleri, 32 nci maddenin oy
ayırım işlemi devam ederken, eski 36, yeni 33 üncü maddeyi okutuyorum: MADDE 33. - Türkiye Cumhuriyeti
Anayasasının 149 uncu maddesinin
birinci fıkrasında geçen "iptale" ibaresinden sonra gelmek üzere
"ve siyasî parti davalarında kapatılmaya" ibaresi eklenmiş, "üçte
iki" ibaresi "beşte üç" olarak değiştirilmiştir. BAŞKAN - 33 üncü maddenin oylamasına
başlıyoruz. (Oyların toplanılmasına başlandı) BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Devlet
Bakanı Sayın Şuayip Üşenmez'in yerine, Sağlık Bakanı Sayın Osman Durmuş; Devlet
Bakanı Sayın Ramazan Mirzaoğlu'nun yerine, Kültür Bakanı Sayın İstemihan Talay
oy kullanacaklardır. (Oyların toplanılmasına devam edildi) BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, bugün, bu
teklifin bitimine kadar çalışma süremiz uzatılmıştır. Perşembe günü ve cuma
günü olan çalışma sürelerine ilişkin karar kaldırılmıştır. Bu hususu
arkadaşlarımızın özellikle bilmesini isterim. Teklifin tümünü de oylayacağız. (Oyların toplanılmasına devam edildi) BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Türkiye
Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun
Teklifinin eski 35, yeni 32 nci maddesinin gizli oylama sonucunu açıklıyorum. Katılan üye : 453 Kabul : 437 Ret : 10 Çekimser : 1 Geçersiz : 4 Boş : 1 Bu sonuca göre, bu madde de Anayasada
belirtilen çoğunlukla kabul edilmiştir. 33 üncü madde üzerinde oyunu kullanmayan
sayın milletvekili var mı?.. Yok. Oylama işlemi tamamlanmıştır; kupalar
kaldırılsın. (Oyların ayırımına başlanıldı) BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, 33 üncü
maddenin oy ayırım işlemi devam ederken 34 üncü maddeyi okutacağım; ancak, 34
üncü madde üzerinde verilmiş önerge vardır. Bu nedenle, önergenin işleme alınıp
alınmaması hususundan sonra oylamaya geçeceğiz. Şimdi, 34 üncü maddeyi okutuyorum: MADDE 34. - Türkiye Cumhuriyeti
Anayasasının geçici 15 inci maddesinin son fıkrası madde metninden
çıkarılmıştır. BAŞKAN - Madde üzerinde 1 önerge vardır;
okutup işleme alacağım: Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Görüşülmekte olan 737 sıra sayılı Türkiye
Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun
Teklifinin çerçeve 34 üncü maddesinin aşağıdaki gibi değiştirilmesini arz ve
teklif ederiz. 3.10.2001
"Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının
geçici 15 inci maddesi metinden çıkarılmıştır." BAŞKAN - Sayın Komisyon?.. ANAYASA KOMİSYONU BAŞKANI TURHAN TAYAN
(Bursa) - Katılmıyoruz efendim. BAŞKAN - Önergenin gerekçesini izah etmek
üzere, Rize Milletvekili Sayın Mehmet Bekâroğlu; buyurun. (SP sıralarından
alkışlar) Süreniz 5 dakika Sayın Bekâroğlu. MEHMET BEKÂROĞLU (Rize) - Teşekkür ederim
Sayın Başkan. Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
yorucu bir çalışmadan sonra, sizi, 1980 öncesine götürmek istiyorum. Hatırlarsınız
o günleri; günde beş, on, onbeş genç insan ölürdü, bombalar patlardı,
sokaklarda can güvenliği yoktu. Daha sonra, 12 Eylül İhtilalinin Llideri
"niçin daha önce ihtilal yapmadınız, müdahale etmediniz" diye
sorulduğunda, demişti ki: "Olgunlaşmasını bekledik." Değerli arkadaşlarım, işte, 1980 Eylül ayı
içinde olgunlaştı ve o dönemin darbecileri yönetime el koydular, Meclis
kapatıldı ve kendi başlarına kalarak yasalar yaptılar, kararlar aldılar; 500
000'in üzerinde insan tezgahlardan geçti, işkence tezgahlarından; 200 000'in
üzerinde insan yargılandı, 100 000'in üzerinde insan ceza aldı; ancak, askerî
yargıtay, gerçekten iyi yargıçlardan oluşuyordu; bu yargı sonuçlarının çoğunu
bozdu. İşte, bu, şu anda üzerinde konuştuğumuz
geçici 15 inci madde, o dönemin sorumluları, almış oldukları kararlar ve yapmış
oldukları uygulamalardan dolayı kendilerine sorulamayacaklarını karara
bağlamışlar ve geçici 15 inci maddeyi yazmışlar. Bu dönem millet adına yasama
ve yürütme yetkisini kullanan o dönemin konsey üyeleri, daha sonra kurulan
hükümetleri, Danışma Meclisi, bunların çıkarmış oldukları yasalar, almış
oldukları kararlar ve uygulamalardan dolayı kendilerine hiçbir şey
sorulamayacak; yani, bunlar, sorumsuz ilan etmişler kendilerini. Değerli arkadaşlarım, gerçekten, bu
pakette birtakım eksiklikler olduysa da, paket delindiyse de, ben, yine de,
yapılan bu çalışmanın millet için hayırlı bir çalışma olduğuna inanıyorum.
Sivil bir Anayasa için, gerçekten, Meclis yüreklenmiştir. Bunun için bütün
arkadaşları kutluyorum; ama, eğer geçici 15 inci maddeyi kaldırmazsak çok büyük
eksik yapmış oluruz. Eğer bu madde kaldırılırsa, aslında, kimse, o dönemin
sorumlularıyla ilgili soruşturma açmayacaktır; çünkü, o dönemin sorumlularıyla
ilgili bir suç varsa, bu suçlar zaten zamanaşımına uğramıştır; ama, bu madde
burada var olduğu müddetçe Türkiye'de birileri yine böyle bir müdahaleyi
düşünecektir. Değerli arkadaşlarım, böyle bir müdahale
olacak endişesiyle siyaset yapılmaz. Ben, bu Meclisin kulislerinde
milletvekillerinin "Avrupa Birliği süreci başladı, artık bundan sonra
müdahale olmaz" diye konuşmalarını duyuyorum. Böyle bir psikolojiyle,
gerçekten, millet adına kararlar alınamaz, siyaset gelişemez, siyaset
olgunlaşamaz. Değerli arkadaşlarım, çok önemli kararlar
aldık burada. Bu önemli kararı da alabiliriz. Bu, pratik olarak bir şeyi
değiştirmeyecektir; ama, psikolojik olarak bu Meclis için çok önemli bir adım
olacaktır. Bizim önergemizde, o dönemin sorumluları
da yargılansın istiyoruz. Biraz evvel belirttiğim gibi, büyük çoğunluğu, eğer
suçlar varsa, zamanaşımına uğramıştır;
ama, gerçekten, biz, bu Meclis, 21 inci Dönem milletvekilleri, bu geçici
maddeyi ortadan kaldırarak, demokrasi yolunda çok önemli bir adım atmış
olacağız. Değerli arkadaşlarım, bunu yapmak çok
kolay. Biz, gerçekten, bunu yaparak, hiçbir baskıyı kabul etmediğimizi,
komplekse sahip olmadığımızı, demokrasinin gelişmesini istediğimizi
belirteceğiz; yoksa, hiç kimseden intikam alıyoruz demeyeceğiz. Önergeme destek bekliyor; saygılar
sunuyorum. (SP ve DYP sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Bekâroğlu. Komisyonun katılmadığı, gerekçesini Sayın
Bekâroğlu'ndan dinlediğiniz önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Etmeyenler... Önerge kabul edilmemiştir. Şimdi, 34 üncü maddenin oylamasına
başlıyoruz. (Oyların toplanılmasına başlandı) BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Türkiye
Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun
Teklifinin eski 36 ncı, yeni 33 üncü maddesinin gizli oylama sonucunu
açıklıyorum: Katılan üye : 459 Kabul : 438 Ret : 18 Çekimser : 1 Geçersiz : 2 Bu sonuca göre, bu madde de Anayasada
belirtilen çoğunlukla kabul edilmiştir. (Oyların toplanılmasına devam edildi) BAŞKAN - Oyunu kullanmayan sayın
milletvekili var mı? Yok. Oy verme işlemi tamamlanmıştır; oy
kutuları kaldırılsın. (Oyların ayırımına başlandı) BAŞKAN - 30 uncu maddenin oy ayrımı işlemi
sürerken geçici maddeyi okutup işleme alacağım. Geçici maddeyi okutuyorum: GEÇİCİ MADDE - A) Bu Kanunun 24 üncü
maddesi ile Anayasanın 67 nci maddesine son fıkra olarak eklenen hüküm bu
Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yapılacak ilk genel seçimde uygulanmaz. B) Bu Kanunun 30 uncu maddesi ile
Anayasanın 87 nci maddesinde yapılan değişiklik, bu Kanunun yürürlük tarihinden
önce, Anayasanın 14 üncü maddesindeki fiilleri işleyenler hakkında uygulanmaz. BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, geçici
maddenin (B) şıkkında "bu kanunun 30 uncu maddesi" diye geçen kısım,
değişiklikler nedeniyle bu kanunun 28 inci maddesi olarak düzeltilmiştir. Bu
şekilde geçici maddeyi oyluyoruz. Oylama işlemini başlatıyorum. (Oyların toplanılmasına başlandı) BAŞKAN - Dışişleri Bakanı Sayın İsmail
Cem'e vekâleten, Orman Bakanı Sayın Nami Çağan oy kullanacaktır. (Oyların toplanılmasına devam edildi) BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Türkiye
Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun
Teklifinin eski 37 yeni 34 üncü maddesinin gizli oylama sonucunu açıklıyorum: Katılan Üye : 461 Kabul : 452 Ret : 8 Boş : 1 Bu sonuca göre, bu madde de, Anayasada
belirtilen çoğunlukla kabul edilmiştir. (Oyların toplanılmasına devam edildi) BAŞKAN - Oyunu kullanmayan sayın
milletvekili var mı? Yok. Oylama işlemi sona ermiştir, kupalar
kaldırılsın. (Oyların ayırımına başlanıldı) BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, geçici
maddenin oy ayırımı işlemi devam ederken, 35 inci maddeyi okutuyorum: MADDE 35. - Bu Kanun yayımı tarihinde
yürürlüğe girer ve halkoylamasına sunulması halinde tümüyle oylanır. BAŞKAN - Oylama işlemini başlatıyorum. (Oyların toplanılmasına başlandı) BAŞKAN - Devlet Bakanı Ramazan
Mirzaoğlu'na vekâleten, Tarım ve Köyişleri Bakanı Hüsnü Yusuf Gökalp oy
kullanacaklardır. (Oyların toplanılmasına devam edildi) BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Türkiye
Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun
Teklifinin geçici maddesinin gizli oylama sonucunu açıklıyorum: Katılan üye : 463 Kabul : 442 Ret : 18 Çekimser : 1 Geçersiz : 2 Bu sonuca göre, geçici madde de, Anayasada
belirtilen çoğunlukla kabul edilmiştir. (Oyların toplanılmasına devam edildi) BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, biraz
sonra teklifin tümünü oylarınıza sunacağız; bu hususun bilinmesini isterim. Oyunu kullanmayan sayın milletvekili var
mı? Yok. Oyunu kullanmayan sayın milletvekili
kalmadığına göre, oylama işlemini sona erdiriyorum, kupalar kaldırılsın. (Oyların ayırımına başlanıldı) BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, teklifin
tümünün oylanmasından sonra Hükümet adına -bir bakan veya Başbakanın- bir
konuşma isteği vardır; bu hususun da bilinmesini istiyorum. Sayın milletvekilleri, teklifin tümünün
oylanmasına ad okunmak suretiyle başlıyoruz. (Oylar toplanılmasına başlandı) BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, teklifin
tümünün oylanmasından sonra Sayın Başbakanımızının bir teşekkür konuşması vardır;
bu hususu tekrar bilgilerinize sunuyorum. (Oyların toplanılmasına devam edildi) BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Türkiye
Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun
Teklifinin eski 38, yeni 35 inci maddelerinin gizli oylama sonucunu ilan
ediyorum. Katılan üye : 471 Kabul : 455 Ret : 12 Çekimser : 2 Geçersiz : 2 Bu sonuca göre, bu madde de Anayasada
belirtilen çoğunlukla kabul edilmiştir. (Oyların toplanılmasına devam edildi) BAŞKAN - Teklifin tümü üzerinde oyunu
kullanmayan sayın milletvekili var mı? Yok. Teklifin tümü üzerinde oy kullanacak sayın
milletvekili Genel Kurulda hazır olmadığına göre, oylama işlemi sona ermiştir;
kupalar kaldırılsın. (Oyların ayırımı yapıldı) BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, uzun bir
çalışma sürecinin sonucunda, Uzlaşma Komisyonumuzun, Anayasa Komisyonumuzun ve
Genel Kurulunun siz saygıdeğer milletvekillerinin katılımlarıyla anayasa
değişikliğine ilişkin teklifin tümünün oylamasının sonucu da geldi ve bu sonucu
size açıklamanın kıvancını yaşıyorum. Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı
Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun Teklifinin tümü üzerinde yapılan
gizli oylamanın sonucunu açıklıyorum: Katılan üye : 494 Kabul : 474 (Alkışlar) Ret : 16 Çekimser : 1 Geçersiz : 2 Boş : 1 Bu sonuca göre, bugüne kadar eşine az
rastlanan bir anayasa değişikliğini başarıyla tamamlamış bulunuyoruz ve bu
başarıdan dolayı, Türkiye Cumhuriyetinin Başbakanı Sayın Bülent Ecevit,
sizlere, hükümet adına bir teşekkür konuşması yapacaktır. Buyurun efendim. (DSP sıralarından ayakta
alkışlar; MHP ve ANAP sıralarından alkışlar) BAŞBAKAN BÜLENT ECEVİT (İstanbul) - Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; bugün gerçekleşen anayasa değişiklikleriyle,
Türkiye Büyük Millet Meclisi çok başarılı bir sınav vermiştir. Demokrasinin
verimli işlemesinde en önemli bir etken uzlaşı kültürüdür; anayasa
değişiklikleri sürecinde, Büyük Meclisimiz, bu kültürü özümsediğini
kanıtlamıştır. Partilerarası Uzlaşma Komisyonunu ve iktidarı ve muhalefetiyle
tüm Meclisimizi, partilerimizi ve milletvekillerimizi yürekten kutlarım.
(Alkışlar) Türkiye Büyük Millet Meclisi, bu
başarısıyla ulusumuza büyük saygınlık kazandırmıştır; aynı zamanda, Türkiye'ye,
Avrupa Birliğinde tam üyelik yolumuzun daha çok açılmasını sağlamıştır. 21 inci
Dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi, uyumlu, verimli ve olağanüstü hızlı
çalışmasıyla, dünya parlamentoları arasında onurlu yerini de pekiştirmiştir. Anayasa değişiklikleriyle ilgili
görevimiz, elbette, burada sonuçlanmış olmuyor. Şimdi, önümüzdeki önemli bir
görev, anayasa değişiklikleriyle ilgili uyum yasalarının da süratle hazırlanıp
çıkarılmasıdır. Tüm partilerimizin ve milletvekillerimizin, bu görevi de, aynı
uzlaşı yeteneğiyle ve aynı hızla yerine getireceklerine inanıyorum. Geride bıraktığımız yasama döneminde,
Türkiye Büyük Millet Meclisi, çoğu yapısal nitelikte olmak üzere 300'ün
üzerinde reform yasaları çıkarmıştır. Bu yasa çalışmalarıyla ve bugün
sonuçlandırdığımız anayasa değişiklikleriyle, ulusal programımızın ve ekonomik programımızın
birçok gerekleri de şimdiden yerine getirilmiş olmaktadır. Büyük Millet Meclisimizin verimli ve
uyumlu çalışması, inanıyorum ki ekonomik sorunlarımızın çözümüne de büyük
katkıda bulunacaktır. Aynı zamanda, demokrasimizi geliştirme yolunda büyük
mesafe alınmıştır. Yüce Meclisimizin bütün bu başarılarından, bir milletvekili
olarak kıvanç duyuyorum. Olağanüstü başarılı çalışmaları
dolayısıyla tüm partilerimize ve değerli milletvekillerimize, hükümetimizin
şükranlarını ve içten saygılarını sunarım. (DSP sıralarından ayakta alkışlar,
MHP, ANAP, DYP, AKP ve SP sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Başbakanım.
Evet, bu başarı sizlerin ve Türk
Ulusunundur diyorum. Alınan karar gereğince, sözlü sorular ile
diğer denetim konularını sırasıyla görüşmek için, 9 Ekim 2001 Salı günü saat
15.00'te toplanmak üzere, birleşimi kapatıyorum. Kapanma
Saati : 20.15 |
|