DÖNEM
: 21 YASAMA
YILI : 3 T. B. M. M. TUTANAK DERGİSİ CİLT : 66 115 inci Birleşim 12 . 6 . 2001 Salı İ
Ç İ N D E K İ L E R I. -
GEÇEN TUTANAK ÖZETİ II. - GELEN KÂĞITLAR III. -
YOKLAMALAR IV. -
BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI A)
GÜNDEMDIŞI KONUŞMALAR 1.- Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet
Kaya'nın, ülkemizde son yıllarda tıp alanında kaydedilen aşamaya ve
uluslararası dergilerde yayımlanan Türkiye kaynaklı makale sayısındaki artışa
ilişkin gündemdışı konuşması 2.- Zonguldak Milletvekili Tahsin Boray
Baycık'ın, Karayolları Genel Müdürlüğüne bağlı tartı istasyonlarının
yetersizliği nedeniyle istiap haddinden fazla yük taşıyan kamyonların trafikte
yarattığı sorunlara ve çözüm yollarına ilişkin gündemdışı konuşması ve
Bayındırlık ve İskân Bakanı Koray Aydın'ın cevabı 3.- Konya Milletvekili Hüseyin Arı'nın,
sivil toplum kuruluşlarının demokratik sistemlerdeki rolü, önemi ve temel
görevlerine ilişkin gündemdışı konuşması B) Tezkereler ve Önergeler 1.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile
Almanya Federal Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Türkiye'de Almanca Eğitim Veren
Bir Vakıf Üniversitesinin Kurulmasına İlişkin Çerçeve Anlaşmasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Başbakanlık Tezkeresi (3/843) 2.- Çocuk Haklarına Dair Sözleşmeye Ek
Çocukların Silâhlı Çatışmalara Müdahil Edilmesine İlişkin İhtiyarî Protokolün
Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/844) 3.- Çankırı Milletvekili Hüseyin
Karagöz'ün, Plan ve Bütçe Komisyonu üyeliğinden çekildiğine ilişkin önergesi
(4/391) 4.- Aydın Milletvekili Bekir Ongun'un, Bir
İlçe Kurulmasına İlişkin Kanun Teklifinin (2/283) doğrudan gündeme alınmasına
ilişkin önergesi (4/392) 5.- Balıkesir Milletvekili Aydın
Gökmen'in, Balıkesir İlinde Büyükşehir Belediyesi Kuruluşu Hakkında Kanun
Teklifinin (2/519) doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/393) 6.- Sakarya Milletvekili Nevzat Ercan'ın,
21.7.1953 Tarihli 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun
Kapsamına Amme Alacakları ile 4.1.1961 Tarihli ve 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu
Kapsamına Giren ve 31.12.1999 Tarihinden Önceki Dönemlere Ait veya Bu Tarihe
Ka-dar Beyan Edilmesi Gereken Vergi, Resim ve Harçlara İlişkin Kanun Teklifinin
(2/651) doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/394) V.-
ÖNERİLER A) DanIşma Kurulu Önerİlerİ 1.- Genel Kurulun 7.6.2001 tarihli 114
üncü Birleşiminde okunmuş bulunan ve aynı tarihli gelen kâğıtlarda yayımlanan,
Başbakan Bülent Ecevit hakkındaki (11/14) esas numaralı gensoru önergesinin
gündemin "Özel Gündemde Yer Alacak İşler" kısmında yer almasına ve
Anayasanın 99 uncu maddesi gereğince gündeme alınıp alınmayacağı hususundaki
görüşmelerin 14.6.2001 Perşembe günkü Birleşimde yapılmasına ilişkin Danışma
Kurulu önerisi B) SİyasÎ Partİ Grubu Önerİlerİ 1.- Genel Kurulun çalışma gün ve
saatleriyle gündemdeki sıralamanın yeniden düzenlenmesine ilişkin DYP Grubu
önerisi 2.- Genel Kurulun çalışma gün ve
saatleriyle gündemdeki sıralamanın yeniden düzenlenmesine ilişkin DSP, MHP ve
ANAP Gruplarının müşterek önerisi VI.-
SEÇİMLER A) Komİsyonlarda AçIk Bulunan Üyelİklere Seçİm 1.- Plan ve Bütçe Komisyonunda açık
bulunan üyeliğe seçim VII.- OYLAMASI
YAPILACAK İŞLER 1.- Konya Milletvekili Veysel Candan ve 23
arkadaşının, 8.5.2001 tarihli 97 nci Birleşimde başlanılarak, 5.6.2001 tarihli
112 nci Birleşimde öngörüşmeleri tamamlanan, Emekli Sandığının sorunlarının
araştırılarak yeniden yapılandırılması için alınması gereken tedbirlerin
belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesinin
oylaması (10/12) VIII.-
KANUN TASARI VE TEKLİFLERİYLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER 1.- İzmir Milletvekili Rifat
Serdaroğlu'nun; İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı'nın; Amasya Milletvekili
Ahmet İyimaya'nın; Ankara Milletvekili Yıldırım Akbulut'un; Şırnak Milletvekili
Mehmet Salih Yıldırım'ın; Gaziantep Milletvekili Ali Ilıksoy, Konya
Milletvekili Ömer İzgi ve Ankara Milletvekili Nejat Arseven'in; İstanbul
Milletvekili Ziya Aktaş ve 42 Arkadaşının;
Zonguldak Milletvekili Hasan Gemici'nin ve İzmir Milletvekili Işılay Saygın'ın;
Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünde Değişiklik Yapılmasına Dair İçtüzük
Teklifleri ve Anayasa Komisyonu Raporu (2/94, 2/232, 2/286, 2/307, 2/310,
2/311, 2/325, 2/442, 2/449) (S. Sayısı: 527) 2.- Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri
İzleme Kurulları Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/851) (S. Sayısı:
669) IX- SORULAR
VE CEVAPLAR A) YazIlI Sorular ve CevaplarI 1.- Aksaray Milletvekili Ramazan
Toprak'ın, Avrupa Parlamentosunun Kıbrıs sorunuyla ilgili kararına ilişkin
sorusu ve Dışişleri Bakanı İsmail Cem'in cevabı (7/4131) 2.- Aksaray Milletvekili Ramazan
Toprak'ın, Gümrük Birliği Anlaşmasından sonra ortaya çıkan dış ticaret açığına
ilişkin sorusu ve Dışişleri Bakanı İsmail Cem'in cevabı (7/4132) 3.- Giresun Milletvekili Rasim
Zaimoğlu'nun, Kalkınma Bankası Giresun Şubesinin kapatılacağı iddialarına
ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Kemal Derviş'in cevabı (7/4188) 4.- Aksaray Milletvekili Ramazan
Toprak'ın, Mavi Akım enerji sözleşme metni olup olmadığına ilişkin sorusu ve
Dışişleri Bakanı İsmail Cem'in cevabı (7/4213) 5.- Aksaray Milletvekili Ramazan
Toprak'ın, Merkez Bankasından döviz satın alan bankalar hakkındaki haberlere
ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı Kemal Derviş'in cevabı (7/4255) 6.- Van Milletvekili Maliki Ejder
Arvas'ın, Van-Erciş İlçesinde yapılacak SSK hastanesine ilişkin sorusu ve
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan'ın cevabı (7/4279) 7.- Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in,
Ankara-Anıttepe Gençlik Caddesindeki çocuk parkından ağaç kesildiği iddialarına
ilişkin sorusu ve Çevre Bakanı Fevzi Aytekin'in cevabı (7/4285) 8.- İstanbul Milletvekili Bülent
Akarcalı'nın, Yenibosna-Yetmişbeşinci Yıl Karakolunda bir kişiye kötü muamele
yapıldığına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Rüştü Kâzım Yücelen'in cevabı
(7/4293) 9.- Diyarbakır Milletvekili Sebğatullah
Seydaoğlu'nun, silah alımına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Rüştü Kâzım
Yücelen'in cevabı (7/4325) 10.- Hatay Milletvekili Namık Kemal
Atahan'ın, valilerin meslek gruplarına göre dağılımına ilişkin sorusu ve
İçişleri Bakanı Rüştü Kâzım Yücelen'in cevabı (7/4426) TBMM Genel Kurulu saat 14.00'te açılarak
üç oturum yaptı. Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt, fındık
taban fiyatlarına, Samsun Milletvekili Yekta Açıkgöz,
Samsun'da fındık alanlarının tespiti ve sökülen fındık bahçelerine, Hatay Milletvekili Süleyman Metin Kalkan
da, Hatay'ın sorunları ve Hatay'daki sel felaketine, İlişkin gündemdışı bir konuşma yaptı. İstifa eden ve istifası kabul edilen
Sadettin Tantan'dan boşalan Devlet Bakanlığına, yeni bir atama yapılıncaya
kadar Devlet Bakanı Mehmet Keçeciler'in vekâlet etmesinin, Türkiye Cumhuriyeti
Anayasasının 113 üncü maddesi gereğince uygun görüldüğüne ilişkin
Cumhurbaşkanlığı tezkeresi Genel Kurulun bilgisine sunuldu. Doğru Yol Partisi Grubu adına, Grup
Başkanvekilleri Sakarya Milletvekili Nevzat Ercan, Aydın Milletvekili Ali Rıza
Gönül ve İçel Milletvekili Turhan Güven'in, yanlış ekonomik program ve
uygulamalarla ülke ekonomisinde krize ve yoksullaşmaya yol açtığı iddiasıyla
Başbakan Bülent Ecevit hakkında bir gensoru açılmasına ilişkin önergesi (11/14)
Genel Kurulun bilgisine sunuldu; önergenin gündeme alınıp alınmayacağı
konusundaki görüşme gününün Danışma Kurulu tarafından tespit edilip, Genel
Kurulun onayına sunulacağı açıklandı. Batman Milletvekili Alaattin Sever
Aydın'ın (6/849) esas numaralı sözlü sorusunu geri aldığına ilişkin önergesi
okundu; sözlü sorunun geri verildiği bildirildi. Gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleri
ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmında bulunan: TBMM İçtüzüğünde Değişiklik Yapılmasına
Dair İçtüzük Teklifleri ve Anayasa Komisyonu raporunun (2/94, 2/232, 2/286,
2/307, 2/310, 2/311, 2/325, 2/442, 2/449) (S.Sayısı: 527) görüşmeleri, daha
önce geri alınan maddelere ilişkin Komisyon raporu henüz hazırlanmadığından; Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri İzleme
Kurulları (1/851) (S.Sayısı: 669), Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Yurtdışı
Teşkilâtı Hakkında 189 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye İlişkin (1/53) (S.
Sayısı: 433), Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu
ile Nakdî Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına
İlişkin 624 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnameyle İlgili (1/757, 2/603, 2/605)
(S.Sayısı: 592), Sosyal Güvenlik Kurumu Teşkilâtının
Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması
Hakkında 618 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname; Sosyal Güvenlik Kurumu
Teşkilatının Kuruluş ve Görevleri Hakkında (1/755, 1/689, 2/699) (S.Sayısı:
666), Türkiye İş Kurumunun Kurulması ile Bazı
Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında 617 Sayılı
Kanun Hükmünde Kararname; Türkiye İş Kurumu (1/754, 1/692) (S.Sayısı: 675), Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız
Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu, Tarımda Kendi Adına ve Hesabına
Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde
Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında 619 Sayılı Kanun Hükmünde
Kararname ile Aynı Mahiyetteki (1/756, 1/691) (S. Sayısı: 676), Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanlığının
Kurulması ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması
Hakkında 616 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Sosyal Sigortalar Kurumu
(1/753, 1/690) (S. Sayısı: 685), Türk Silâhlı Kuvvetlerinde İstihdam
Edilecek Sözleşmeli Subay ve Astsubaylar Hakkında (1/698) (S. Sayısı: 579), Askerlik Kanununda Değişiklik Yapılmasına
Dair (1/806) (S. Sayısı: 608), Hayvanları Koruma (1/393) (S.Sayısı: 89), Çiftçi Mallarının Korunması Hakkında
(1/470) (S.Sayısı: 348), Karayolu Taşıma (1/638) (S. Sayısı: 635), Kanun Tasarılarının görüşmeleri, ilgili
komisyon yetkilileri Genel Kurulda hazır bulunmadığından, Ertelendi; Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu
Tasarısının (1/418, 2/87) (S. Sayısı: 683) görüşmelerine başlanarak 2 nci
maddesine kadar kabul edildi; 2 nci maddesi üzerinde verilen bir önergenin
oylanması sırasında Genel Kurulda karar yetersayısı bulunmadığı
anlaşıldığından, 12 Haziran 2001 Salı günü saat 15.00'te
toplanmak üzere, birleşime 18.34'te son verildi.
No. : 160 II. – GELEN KÂĞITLAR 8.6.2001 Cuma Tasarı 1.- 2001 Malî Yılı Bütçe Kanunu ile Bağlı Cetvellerinde Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/873) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa
geliş tarihi : 8.6.2001) Rapor 1.- Uluslararası
Telekomünikasyon Birliği (ITU) Kuruluş Yasası ve Sözleşmesinde Değişiklik Yapan
Kyoto ve Minneapolis Tam Yetkili Konferansları Sonuç Belgelerinin
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu
Raporu (1/834) (S. Sayısı : 696) (Dağıtma tarihi : 7.6.2001) (GÜNDEME) Sözlü Soru Önergeleri 1.- İstanbul Milletvekili
Ahmet Güzel'in, ağaç ithaline ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru
önergesi (6/1529) (Başkanlığa geliş tarihi : 7.6.2001) 2.- İstanbul Milletvekili
Ahmet Güzel'in, Merkez Bankası Mensupları Sosyal Güvenlik ve Yardımlaşma
Vakfına ilişkin Devlet Bakanından (Kemal Derviş) sözlü soru önergesi (6/1530)
(Başkanlığa geliş tarihi : 7.6.2001) 3.- Bursa
Milletvekili Faruk Çelik'in, Yatağan
Termik Santralinin çevreye verdiği zararlara ilişkin Çevre Bakanından sözlü
önergesi (6/1531) (Başkanlığa geliş tarihi : 7.6.2001) Yazılı Soru Önergeleri 1.-İstanbul Milletvekili
Ayşe Nazlı Ilıcak'ın, Aydın Doğan'a ait Born Holdingin faaliyetlerine ilişkin
Devlet Bakanından (Kemal Derviş) yazılı soru önergesi (7/4475) (Başkanlığa
geliş tarihi : 7.6.2001) 2.- Şanlıurfa
Milletvekili Eyyüp Cenap Gülpınar'ın, Halk Bankasınca kullandırılan esnaf
kredilerine ilişkin Devlet Bakanından (Kemal Derviş) yazılı soru önergesi
(7/4476) (Başkanlığa geliş tarihi : 7.6.2001) 3.- Burdur Milletvekili
Hasan Macit'in, Burdur Belediyesi ve çevre belediyelerin İller Bankasından
alacaklarına ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi
(7/4477) (Başkanlığa geliş tarihi : 7.6.2001) 4.- Ankara Milletvekili
Saffet Arıkan Bedük'ün, BAĞ-KUR'lu mükelleflerin sosyal haklarına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından
yazılı soru önergesi (7/4478) (Başkanlığa geliş tarihi :7.6.2001) 5.- İstanbul Milletvekili
Celal Adan'ın, Arnavut-Makedon gerginliğine ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/4479) (Başkanlığa geliş tarihi : 7.6.2001) 6.- Karaman Milletvekili
Zeki Ünal'ın, Merve Safa Kavakçı'nın milletvekilliğinin düşürülmesi ile ilgili
Genel Kurul'da oylama yapılmasının nedenine ilişkin Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanından yazılı soru önergesi (7/4480) (Başkanlığa geliş tarihi :
7.6.2001) 7.- Karaman Milletvekili
Zeki Ünal'ın, Ermeni asıllı bir kısım
ABD vatandaşının Doğu ve Güneydoğu Anadolu'ya yaptıkları geziye ilişkin
Dışişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/4481) (Başkanlığa geliş tarihi :
7.6.2001) 8.- Rize Milletvekili
Mehmet Bekaroğlu'nun, Sincan F tipi
cezaevinde işkence yapıldığı iddialarına ilişkin Adalet Bakanından
yazılı soru önergesi (7/4482) (Başkanlığa geliş tarihi : 7.6.2001) 9.- Samsun Milletvekili
Musa Uzunkaya'nın, Hacettepe Üniversitesinde görevli bir öğretim üyesinin
televizyonda yaptığı açıklamaya ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/4483) (Başkanlığa geliş tarihi : 7.6.2001)
Geri Alınan Sözlü Soru Önergesi 1.- Trabzon
Milletvekili Nail Çelebi, Bakanlık
taşra teşkilâtlarında yapılan tayin ve atamalara ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru
önergesini 8.6.2001 tarihinde geri almıştır (6/1522)
No. : 161 11.6.2001 Pazartesı Tasarılar 1.- Milletlerarası Tahkim
Kanunu Tasarısı (1/874) (Anayasa ve Adalet Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş
tarihi : 11.6.2001) 2.- Tütün, Tütün Mamulleri, Tuz ve Alkol İşletmeleri Genel
Müdürlüğünün Yeniden Yapılandırılması ile Tütün ve Tütün Mamullerinin
Üretimine, İç ve Dış Alım ve Satımına, 4046 Sayılı Kanunda ve 233 Sayılı Kanun
Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/875) (Tarım,
Orman ve Köyişleri ve Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve
Teknoloji ve Plan ve Bütçe
Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 11.6.2001) 3.- Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/876) (Plan
ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 11.6.2001) Teklif 1.- İzmir Milletvekili Rahmi Sezgin ile Hatay Milletvekili Namık
Kemal Atahan'ın; 1580 Sayılı Belediye Kanununun 111. Maddesinde Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/780) (İçişleri Komisyonuna) (Başkanlığa geliş
tarihi : 7.6.2001) Raporlar 1.- Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığının Teşkilât ve Görevleri
Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Sanayi, Ticaret,
Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji ve Plan ve Bütçe Komisyonları
Raporları (1/614) (S. Sayısı : 702) (Dağıtma tarihi : 11.6.2001) (GÜNDEME) 2.- Türkiye Cumhuriyeti
ile Amerika Birleşik Devletleri Arasında Nükleer Enerjinin Barışçıl Kullanımına
İlişkin İşbirliği Anlaşması ve Eki Mutabakat Zaptının Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/830) (S.
Sayısı : 703) (Dağıtma tarihi : 11.6.2001) (GÜNDEME) 3.- Hazineye Ait Tarım
Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun, 3 Mart 1340 (1924) Tarihli ve 431 Sayılı
Kanunla Hazineye Kalan Taşınmaz Mallardan Bazılarının Zilyedlerine Devri
Hakkında Kanun ile Mülga 2613 ve 766 Sayılı Kanunlarla Hazine Adına Tescil
Edilen Miktar Fazlalıklarının İlgililerine Devrine Dair Kanunda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile İzmir Milletvekili Işılay Saygın'ın; Hatay
Milletvekili Levent Mıstıkoğlu ve 13 Arkadaşının Aynı Mahiyetteki Kanun
Teklifleri ve Adalet ve Plan ve Bütçe Komisyonları Raporları (1/718, 2/264,
2/377) (S. Sayısı : 707) (Dağıtma tarihi : 11.6.2001) (GÜNDEME) 4.- Üretimini Likit
Petrol Gazı ile Yapan Üreticilerin Zararlarının Karşılanması Hakkında Kanun
Tasarısı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (1/866) (S. Sayısı : 708) (Dağıtma
tarihi : 11.6.2001) (GÜNDEME) Yazılı Soru Önergeleri 1.- Trabzon Milletvekili
Nail Çelebi'nin, Bakanlık taşra teşkilâtlarında yapılan tayin ve atamalara
ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/4484) (Başkanlığa geliş
tarihi : 8.6.2001) 2.- İstanbul Milletvekili
Bülent Akarcalı'nın, Yatağan Termik Santralı bacagazı arıtma tesislerindeki
arızalara ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi
(7/4485) (Başkanlığa geliş tarihi : 8.6.2001) 3.- Bursa Milletvekili
Orhan Şen'in, Emekli Sandığı personeline ek ödeme verilip verilmediğine ilişkin
Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/4486) (Başkanlığa geliş tarihi :
8.6.2001) 4.- Gaziantep
Milletvekili Mehmet Ay'ın, Gaziantep-Nizip'te Birecik Barajı inşaatı nedeniyle
yapılan kamulaştırmalara ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı
soru önergesi (7/4487) (Başkanlığa geliş tarihi : 8.6.2001) 5.- Rize Milletvekili
Mehmet Bekaroğlu'nun, "Köye Dönüş Projesi" uygulamasında
vatandaşların karşılaştıkları sorunlara ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/4488) (Başkanlığa geliş tarihi : 8.6.2001) 6.- İstanbul Milletvekili
Ali Coşkun'un, Sabiha Gökçen Havaalanına ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/4489) (Başkanlığa geliş tarihi : 8.6.2001) 7.- Hatay Milletvekili
Metin Kalkan'ın, Hatay'da meydana gelen
sel felaketinden zarar görenlere yapılacak yardımlara ilişkin Sanayi ve
Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi
(7/4490) (Başkanlığa geliş tarihi : 8.6.2001) 8.- Manisa Milletvekili
Bülent Arınç'ın, Konya Belediyeler Birliğinin Antalya-Manavgat'ta düzenlediği
hizmetiçi eğitim seminerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/4491) (Başkanlığa geliş tarihi : 8.6.2001) 9.- Hatay Milletvekili
Metin Kalkan'ın, Hatay'da sel felaketinden zarar gören tarım alanlarına ve
çiftçilerin desteklenmesine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/4492)
(Başkanlığa geliş tarihi : 8.6.2001) 10.- Hatay Milletvekili
Metin Kalkan'ın, yasama çalışmaları konusunda IMF'ye taahhütte bulunulduğu
iddialarına ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanından yazılı soru önergesi (7/4493) (Başkanlığa
geliş tarihi: 8.6.2001) 11.- Hatay Milletvekili
Metin Kalkan'ın, Hatay İlindeki sel felaketinde zarar gören tütün üreticilerine
ilişkin Devlet Bakanından (Yılmaz Karakoyunlu) yazılı soru önergesi (7/4494)
(Başkanlığa geliş tarihi : 8.6.2001) 12.- Hatay Milletvekili
Metin Kalkan'ın, Hatay İlinde meydana gelen sel felaketinde mağdur olan
çiftçilerin borçlarına ilişkin Devlet Bakanından (Kemal Derviş) yazılı soru
önergesi (7/4495) (Başkanlığa geliş tarihi : 8.6.2001)
No. : 162 12.6.2001 Sali Teklif 1.- Aksaray Milletvekili Murat Akın'ın; Aksaray İlinde Sultanhanı
Adı ile Bir İlçe Kurulması Hakkında
Kanun Teklifi (2/781) (İçişleri ve Plan ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa
geliş tarihi : 5.6.2001) Raporlar 1.- Doğru Yol Partisi Grup Başkanvekili Ankara Milletvekili Saffet
Arıkan Bedük'ün, Bir İlçe Kurulması Hakkında Kanun Teklifi ve İçtüzüğün 37 nci
Maddesine Göre Doğrudan Gündeme Alınmasına İlişkin Önergesi (2/115) (S. Sayısı
: 704) (Dağıtma tarihi : 12.06.2001) (GÜNDEME) 2.- Sivas Milletvekili Musa Demirci ve 16 Arkadaşının, Tarımsal Alt
Yapı ve Sulama Genel Müdürlüğü Teşkilât ve Görevleri Hakkında Kanun Teklifi ve
İçtüzüğün 37 nci Maddesine Göre Doğrudan Gündeme Alınmasına İlişkin Önergesi
(2/351) (S. Sayısı : 705) (Dağıtma tarihi : 12.06.2001) (GÜNDEME) 3.- Tokat Milletvekilleri H. Hüseyin Balak, Lütfi Ceylan ve Reşat
Doğru'nun, Bir İlçe Kurulması Hakkında Kanun Teklifi ve İçtüzüğün 37 nci
Maddesine Göre Doğrudan Gündeme Alınmasına İlişkin Önergesi (2/593) (S. Sayısı
: 706) (Dağıtma tarihi : 12.06.2001) (GÜNDEME) Yazılı Soru Önergeleri 1.- Ankara Milletvekili
Eyyüp Sanay'ın, kamu bankalarının görev zararlarına ilişkin Devlet Bakanından
(Kemal Derviş) yazılı soru önergesi (7/4496) (Başkanlığa geliş tarihi :
11.6.2001) 2.- Ankara Milletvekili
Eyyüp Sanay'ın, işsizlik sorununa
ilişkin Devlet Bakanından (Kemal Derviş) yazılı soru önergesi (7/4497)
(Başkanlığa geliş tarihi : 11.6.2001) 3.- Ankara Milletvekili
Eyyüp Sanay'ın, ekonomik programın istihdama etkilerine ilişkin Devlet
Bakanından (Kemal Derviş) yazılı soru önergesi (7/4498) (Başkanlığa geliş
tarihi : 11.6.2001) 4.- Ankara Milletvekili
Eyyüp Sanay'ın, kamu çalışanlarının ücretlerinin iyileştirilmesine ilişkin
Devlet Bakanından (Kemal Derviş) yazılı soru önergesi (7/4499) (Başkanlığa
geliş tarihi : 11.6.2001) 5.- Ankara Milletvekili
Eyyüp Sanay'ın, ithalatın azaltılması yönünde çalışma yapılıp yapılmadığına
ilişkin Devlet Bakanından (Kemal Derviş) yazılı soru önergesi (7/4500) (Başkanlığa geliş tarihi : 11.6.2001) 6- Gaziantep Milletvekili
İbrahim Konukoğlu'nun, Gaziantep'te Birecik Barajı inşaatı için kamulaştırılan
arazilerin bedellerine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru
önergesi (7/4501) (Başkanlığa geliş
tarihi : 11.6.2001) 7- Ankara Milletvekili
Saffet Arıkan Bedük'ün, özelleştirme nedeniyle işten çıkarılan işçilerin kamu
kurum ve kuruluşlarında işe alınıp alınmayacaklarına ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/4502) (Başkanlığa
geliş tarihi : 11.6.2001) BİRİNCİ OTURUM Açılma Saati : 15.00 12 Haziran 2001 Salı BAŞKAN : Başkanvekili Mehmet Vecdi GÖNÜL KÂTİP ÜYELER: Şadan ŞİMŞEK (Edirne), Hüseyin ÇELİK (Van) BAŞKAN - Türkiye Büyük
Millet Meclisinin 115 inci Birleşimini açıyor; en iyi dileklerimi ve
saygılarımı sunuyorum. III. – YOKLAMA BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri, yoklama yapacağız. Yoklama işlemini
başlatıyor ve 5 dakika süre veriyorum. (Elektronik cihazla
yoklama yapıldı) BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri, yapılan yoklamada toplantı yetersayısına ulaşılamamıştır. Sayın grup
başkanvekilleri, ne kadar ara verelim? AVNİ DOĞAN
(Kahramanmaraş) - Sayın Başkan, 10 dakika yeterli. AYDIN TÜMEN (Ankara) -
15.30'a kadar ara verelim. BEYHAN ASLAN (Denizli) -
15 dakika yeterli Sayın Başkan. BAŞKAN - 15.30'da tekrar
toplanmak üzere, birleşime ara veriyorum. Kapanma Saati: 15.07 İKİNCİ OTURUM Açılma Saati: 15.30 BAŞKAN: Başkanvekili Mehmet Vecdi GÖNÜL KÂTİP ÜYELER: Şadan ŞİMŞEK (Edirne), Hüseyin ÇELİK (Van) BAŞKAN - Türkiye Büyük
Millet Meclisinin 115 inci Birleşiminin İkinci Oturumunu açıyorum. III. – Y O K L A M A BAŞKAN - Hatırlanacağı
üzere, birinci oturumda, yapılan yoklama sonucunda toplantı yetersayısına
ulaşılamamıştı. Şimdi, yoklamayı
tekrarlayacağız. Yoklama için 3 dakikalık
süre veriyorum ve başlatıyorum. (Elektronik cihazla
yoklama yapıldı) BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri, toplantı yetersayısı vardır; görüşmelere başlıyoruz. Gündeme geçmeden evvel,
üç sayın milletvekiline gündemdışı söz vereceğim. Gündemdışı ilk söz, Türk
tıbbının durumu hakkında söz isteyen Kahramanmaraş Milletvekili Sayın Mehmet
Kaya'ya aittir. Buyurun Sayın Kaya. (MHP
sıralarından alkışlar) Konuşma süreniz 5 dakika
efendim. IV. -
BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI A)
GÜNDEMDIŞI KONUŞMALAR 1.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Kaya'nın, ülkemizde son yıllarda tıp alanında
kaydedilen aşamaya ve uluslararası dergilerde yayımlanan Türkiye kaynaklı
makale sayısındaki artışa ilişkin gündemdışı konuşması MEHMET KAYA
(Kahramanmaraş) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; "Türk tıbbı dünya
tıbbının neresinde" adlı gündemdışı konuşmamı yapmak üzere,
huzurlarınızda, söz almış bulunuyorum; hepinizi saygılarımla selamlıyorum. Değerli milletvekilleri,
günümüzde, bilimsel çalışmaların değerlendirilmesinde kabul edilen en iyi
ölçüt, hakemli uluslararası dergilerde yayımlanmış makalelerdir. Tüm dünyada
Bilimsel Atıf Endeksi tarafından taranan dergilerde çıkan makaleler, bu
değerlendirme için esas kabul edilmektedir. Ülkemizde, son yıllarda
tıp alanında kaydedilen aşamaya paralel olarak Bilimsel Atıf Endeksine giren dergilerde
yayımlanan tıbbî makale sayısında oldukça artış olmuştur. Buna uygun olarak,
Bilimsel Atıf Endeksine giren Türkiye kaynaklı makale sayıları da artmıştır.
Hatta, bu sayı sadece artmakla kalmamış, makale sayısına göre yapılan ülke
sıralamasında Türkiye, tıptaki araştırma, makaleler ve yayınlar nedeniyle, 15
kademelik bir yükselme de kaydetmiştir. BAŞKAN - Sayın Kaya, bir
dakika müsaade eder misiniz. Sayın milletvekilleri,
lütfen, aramızdaki konuşmayı keselim ve hatibi dinleyelim. Bu ikazım süresi kadar
süre, hatibin süresine eklenmiştir. Buyurun Sayın Kaya. MEHMET KAYA (Devamla) -
Teşekkür ederim Sayın Başkanım. Son onbeş yıl
içerisindeki bu ilerlemede, tıbbî makalelerin etkisinin en önemli yeri tuttuğu
görülmektedir. Bu bulgular, tıp alanında, Türkiye'nin son yıllarda dünya
tıbbını çok iyi takip ettiği ve çok iyi bir performans gösterdiğine işaret
etmektedir. Ancak, burada belirtmek isterim ki, tıp alanında araştırma ve
geliştirmelere yeterince kaynak ayrılsa, Türk tıbbının, kısa zamanda dünya tıbbının
da önüne geçecek bir potansiyele sahip olduğunu söyleyebiliriz. Ülkemizde tıp
alanındaki araştırmalar için yapılan yatırımlar oransal olarak çok az artmış
olmasına rağmen, tıbbî teknolojide ve uygulamalarda çok büyük gelişmeler
olmuştur. Değerli milletvekilleri,
ülkemizde üst düzey sağlık hizmeti veren üniversite hastaneleri, bu bilimsel
gelişmenin öncülüğünü yapmaktadır. Yapılan bilimsel çalışmaların yanı sıra,
hasta hizmetlerinde de bu hastaneler başı çekmektedir. Günümüzde, daha gelişmiş
ülkelerde verilen sağlık hizmetlerinin çoğu, ülkemizdeki birçok üniversite
hastanesinde verilebilmektedir. Ülkemizdeki üniversite hastanelerinde, modern
çağın gereklerine uygun olarak donatılmış dahilî ve cerrahî servisleri, yoğun
bakım üniteleri, ameliyathaneler, radyoloji üniteleri ve tanı laboratuvarları
bulunmaktadır. Bu birimlerde verilen tıbbî hizmetler, gelişmiş ülkelerdekine
eşdeğer hizmetlerdir. Değerli milletvekilleri,
bildiğiniz gibi, son on yılda tıp alanındaki en önemli gelişmeler, insan
genetiği konusunda yapılan çalışmalardır. İnsan Genom Projesinin taslak raporu,
geçtiğimiz yıl içinde açıklanmıştır. Bu çalışmalar sayesinde, birçok hastalığa,
hücresel ve moleküler düzeyde tanı koymak, hastalığın seyrini takip etmek ve
tedavisini düzenlemek mümkün olacaktır. Ülkemiz için önemli sağlık sorunu
teşkil eden birçok hastalığın da, bu moleküler genetik yöntemlerdeki başarıyla
tedavi edileceği inancındayız. Ülkemizde, hatta, bugün tüm dünyada yeni bir
kavram olan gen tedavisi uygulamaları için, bazı üniversite hastanelerimizde
gen tedavi merkezleri kurulmuş bulunmaktadır. Günümüzde, bu tıbbî
merkezlerimizde, gelişmiş ülkelerdekine benzer şekilde, organ ve kemik iliği
transplantasyon çalışmaları yaygın ve geniş kapsamlı şekilde sürdürülmektedir.
Yine, son zamanlarda beyin ve sinir sistemiyle ilgili ameliyatlar, kalp ve
damar sistemiyle ilgili olan ameliyatlar, gelişmiş ülkelerdekine eşdeğer bir
şekilde yapılmakta ve hatta, birçok dünya tıp merkezinin önünde hizmet veren
tıp merkezlerimiz bulunmaktadır. Burada gözlemlerimiz
göstermiştir ki, yardımcı tıp personelinin yetişmesi ve bilgilendirilmesi
bakımından, biraz daha çalışmamız gerektiği inancındayım. Hepimiz bilmekteyiz
ki, tüm bu hizmetler, modern teknoloji ve büyük yatırımlar gerektirmektedir;
ancak, bu alanda da, gerekli yatırım için ödeneğin yeterince sağlanamadığı da
bilinen bir gerçektir. Değerli milletvekilleri,
ülkemizde, 1990 yılında 39 milyon civarında olan ayakta muayene sayısı, 1999
yılında 55 milyon civarına çıkmıştır. Ülkemizde, yine, hastanede 1 hastanın
yatış süresi, 1990'da ortalama 6,2 günken, 2000 yılında 5,3 güne düşmüştür. Bu
da, Türk tıbbının gittikçe daha verimli, daha iyi hizmetler verebileceğini,
süratle yenilikleri kabul edip uyguladığını, verimlilik ve teknolojik alanlarda
daha ileriyi gördüğünü, birçok imkânları yakaladığını ve kullandığını
göstermektedir. (Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı) BAŞKAN - Sayın Kaya,
konuşmanızı, lütfen 2 dakika içerisinde tamamlayınız. Buyurun efendim. MEHMET KAYA (Devamla) -
Bugün, gelişmiş ülkelerde ne çeşit ameliyatlar yapılıyorsa, ülkemizde de aynı
ameliyatlar yapılmakta; dünyada tıbbî teknolojideki gelişmeler, Türk tıbbı
tarafından, en kısa zamanda ülkemize intikal ettirilmektedir. Değerli milletvekilleri,
bugün, Türk tıbbı, dünya tıbbıyla bütünleşmiş, dünya tıbbının bir parçası
haline gelmiştir. Türk tıbbı, geçmişte olduğu gibi günümüzde de, gelişmiş ülke
olarak kabul edilen birçok ülkeden bugün de ileridedir. Bu nedenlerle, Türk
tıbbının ileriki zamanlarda da dünya tıbbının önünde olacağına inancım tamdır. Bu duygu ve düşüncelerle
konuşamama son verirken, Aziz Türk Milletini ve onun Yüce Meclisini
saygılarımla selamlıyorum. (Alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür
ediyorum Sayın Kaya. Gündemdışı ikinci söz,
karayollarındaki kantarların hizmete açılması hakkında söz isteyen, Zonguldak
Milletvekili Sayın Tahsin Boray Baycık'a aittir. Buyurun Sayın Baycık.
(DSP sıralarından alkışlar) Süreniz 5 dakika efendim. 2.-
Zonguldak Milletvekili Tahsin Boray Baycık'ın, Karayolları Genel Müdürlüğüne
bağlı tartı istasyonlarının yetersizliği nedeniyle istiap haddinden fazla yük
taşıyan kamyonların trafikte yarattığı sorunlara ve çözüm yollarına ilişkin
gündemdışı konuşması ve Bayındırlık ve İskân Bakanı Koray Aydın'ın cevabı TAHSİN BORAY BAYCIK
(Zonguldak) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; seçim bölgemdeki karayolu
taşımacılığının ve karayollarımızın uzun yıllardan beri çözülemeyen sorunlarını
dile getirmek için huzurlarınıza gelmiş bulunmaktayım. Hepinizi saygıyla
selamlıyorum. Bilindiği gibi, ülkemizin
çeşitli sanayi kuruluşlarının hammaddesi olan, yassı mamulü üreten Ereğli Demir
ve Çelik Fabrikalarının yıllık üretimi 3,5 milyon ton olup, bu miktarın
yaklaşık 2,5 milyon tonu, Karadeniz Ereğlisi-Düzce karayolu üzerinden,
kamyonlarla taşınmaktadır. Bu durum, bir kamyon ordusunun sürekli yollarda
olması demektir. Bu kamyonlar, gerek nakliye işini organize eden nakliyeci ve
komisyoncuların baskısıyla belirlenen nakliye ücretlerinin azlığı gerekse
kamyon sahiplerinin senetlerini daha rahat bir şekilde ödemek istemesi
nedeniyle, taşıma kapasitelerinin 2-2,5 katına kadar varan fazla yükle yola
çıkmaya zorlanmaktadırlar. Bu nedenlerle, karayollarımızın birim alanına düşen yük
miktarı artmakta, dolayısıyla, kilometresi milyarlarca liraya mal olan ve her
yıl yeniden yapılan veya onarılan yollarımız delik deşik olmakta, bu kısır
döngüyle millî servetimiz heba olmaktadır. Kamyonların fren sistemlerinin istiap
haddine göre imal edildiği göz önüne alınırsa, aşırı yüklü kamyonlar, fren
gücüyle durmakta zorluk çektikleri için, çok sık kazalara sebep olmaktadırlar. Düzce-Karadeniz Ereğlisi
karayolu üzerindeki Hiciz ve Kabalak rampalarında, her yıl, onlarca kamyon,
yine fazla tonaj yüzünden devrilmekte, yoldan çıkmakta, özellikle, inişli
çıkışlı ve eğimli yollarda 5 ilâ 15 kilometre/saat kadar hıza düşmekte,
arkalarında konvoylar oluşmakta ve sabırsız-lanan sürücüler de, konvoylardan
hatalı bir şekilde çıkarak öndeki aracı geçme gayesiyle kazalara neden
olmaktadırlar. Benzer olumsuzlukları
çoğaltmak mümkündür. Trafiğin çekilmez hal aldığı bu karayolu, İstanbul
üzerinden Trakya'ya, Ankara üzerinden İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu'ya kadar
uzanan bir potansiyel tehlikenin kaynağı haline gelmektedir. Kamyonların,
Karayolları Genel Müdürlüğüne bağlı tartı istasyonlarındaki tartı işleminden
sonra trafiğe çıkmasına izin verilmesi ve kamyonların kapasitelerine uygun
yüklenmesinin teminiyle sorun kökünden halledilecektir. Zira, Karayolları Trafik
Kanununun 65 inci maddesine göre, yük denetimi ve kontrolü görevi Karayolları
Genel Müdürlüğüne aittir. Şu anda konuştuğum yol üzerinde Karayolları kantarı
12 saat görev yapmaktadır; ama, ne yazık ki, yola çıkan kamyonlar, kantar kapandıktan
sonra yollarına devam etmektedirler. Karayollarının aşırı
bozulmasına yol açan bu korsan taşımacılığın önlenmesi için, sabit ve seyyar
kantar sayısının çoğaltılması, Karayolları Genel Müdürlüğünce ihalesi yapılmış
olan 115 adet seyyar kantarın bir an önce hizmete sokulması, sabit tartı
istasyonlarının yerine işletmenin bilinen zorluklarıyla daha az masraflı ve
daha pratik sistemler olarak bilinen ön ihbar sistemli seyyar kantarlar veya ön
ihbar sistemli sabit aks kantarlarının hizmete sokulması gerekmektedir. Bu
konuda, Karayolları Genel Müdürlüğüne, hükümetimizin gerek personel ve gerekse
kaynak bakımından yardımcı olması gerekmektedir. Çok değerli
milletvekilleri, bir başka konuya daha değinmek istiyorum. Yük taşıyan
şoförlerden, nakliye firmaları, istiap haddini aşan taşımacılık sırasında
trafiğin kendilerine uyguladığı 547 milyon TL'lik para cezası karşılığında açık
senet veya çek almaktadırlar. Bu konuda şoförlere verilen ceza ise, 54 milyon
liradır. Eğer, şoföre verilen bu ceza da 547 milyon liraya çıkarılırsa, şoför
esnafı, aşırı yükle yakalandığında 1 094 000 000 lira ödeyeceğinden, aşı yük
almayı göze alamayacaktır. Dolayısıyla, nakliye ücretleri artırılacak ve aşırı
yük taşıması olmayacaktır. Bu konuda, Türkiye Şoförler ve Otomobilciler
Federasyonunun şoför arkadaşlara sahip çıkması gerekmektedir. Sayın milletvekilleri,
son olarak da, sürücü kurslarıyla ilgili görüşlerimi size sunmak istiyorum.
Sürücü kurslarının, özellikle, pratik eğitim süreleri yetersizdir ve ehliyet
alma hakkını elde eden sürücüler, ertesi gün, trafikte, acemi hareketleriyle
sıkıntılar yaratmaktadırlar. Sürücü kurslarına başvurup da ehliyet alamayan
hemen hemen kimse yoktur. Sürücü eğitiminin Avrupa Topluluğu standartlarına
yükseltilmesi gerekmektedir. Bu konuda, Millî Eğitim Bakanlığı çalışmaları
başlatmalı ve standart eğitim almış sürücülere ehliyet verilmesi sağlanmalıdır.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; sadece yöremin değil, aynı zamanda tüm ülkemizin sorunlarından
birisi olan bu konularda beni dinlediğiniz için teşekkür eder, hepinize
saygılar sunarım. (DSP ve MHP sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür
ediyorum Sayın Baycık. Sayın Baycık'ın
konuşmasına, Bayındırlık ve İskân Bakanımız cevap verecekler. Buyurun efendim. (MHP
sıralarından alkışlar) Süreniz 20 dakika. BAYINDIRLIK VE İSKÂN
BAKANI KORAY AYDIN (Ankara) - Sayın Başkan, çok değerli milletvekili
arkadaşlarım; Zonguldak Milletvekilimiz Sayın Boray Baycık'ın, karayollarındaki
kantarların hizmete açılması konusunda yapmış olduğu gündemdışı konuşmasına
cevap vermek üzere söz almış bulunuyorum; bu vesileyle, hepinizi saygıyla
selamlıyorum. Ağırlık denetimi, yolun
ömrü ile üzerinden geçen yük arasında doğrudan bağlantılı bulunmaktadır. Konuyu
teknik olarak ifade etmek ve değerlendirmek gerekirse, standart dingil yükünden
fazla yüklenen taşıtların yola verdiği hasar, fiilî dingil yükü ile standart
dingil yükü oranının dördüncü kuvveti şeklinde tanımlanabilir. Bu nedenle, yasalarla
tespit edilmiş olan dingil yükleri üzerinde yüklenmiş taşıtların, yolun ömrünü
kısaltmanın yanında, trafik güvenliği yönünden de olumsuzlukları vardır. Ağır
yüklü taşıtlar, özellikle iniş-çıkış eğimli yollarda 5-15 kilometre/saat kadar
hızlara düşmekte, arkalarında konvoylar oluşmakta ve sabırsızlanan sürücüler,
konvoydan hatalı bir şekilde çıkarak, öndeki aracı geçme gayesiyle kazalara
neden olmaktadır. Teknik donanımı belirli bir yük değerine göre imal edilmiş
olan bu araçlar, istiap haddinin üzerinde yüklenince fren, aks, lastik ve
aktarma organlarında meydana gelen arızalar, iniş eğimli yollarda fren
balatalarının ısınması yüzünden kazalara sebebiyet vermektedir. Arıza yapıp
yolda kalan ve işaretlenmemiş olan bu gibi araçlara arkadan çarpma şeklinde de
kazalar meydana gelmektedir. Bu ve benzer olumsuzlukları çoğaltmak mümkündür. Ülkemizde, yük
taşımacılığının -kilometre veyahut ton cinsinden- yüzde 89'u karayoluyla
yapılmaktadır. Taşımaları düzenleyen bir kanunun olmayışı yüzünden, isteyen
istediği şekilde yük taşıyabilmektedir. Ayrıca, ağır taşıt
oranının ülkemizde yüzde 40-50 arasında oluşu, bu karmaşayı daha da
artırmaktadır. Taşıtların, örneğin, üç dingilli araçların yüzde 30'u, bu
olumsuzluğa ilaveten, istiap haddinin üzerinde yüklenmektedir. 2918 sayılı
Trafik Kanununun 7/i maddesi, karayolu üzerinde ağırlık denetimi görevini
Bakanlığımızın Karayolları Genel Müdürlüğüne vermiştir. Karayolları Genel
Müdürlüğümüz, bu görevi, iki yerde sabit -bunlar, Ereğli ve Karabük'te- ve
elinde bulunan 44 adet seyyar kantarla da çeşitli yerlerde yapmaktadır. Ereğli
Sabit Tartı İstasyonu, bu aylarda sürekli çalıştırılmaktadır. Karabük Tartı
İstasyonu ise, haftanın belirli günlerinde, şaşırtmalı saatlerde, tek vardiya
üzerinden çalıştırılabilmektedir. Zaten, problem de, büyük oranda buradan
gelmektedir. Sürekli çalıştırmanın önündeki engel ise, personel
yetersizliğidir. Ayrıca, bazı yörelerde,
kamu kurumları veya özel sabit tartı istasyonlarından da yararlanılmaktadır.
Karayolları Genel Müdürlüğünün politikası, ülke yollarının üzerinde, düğüm
teşkil eden ve sayısı 45 civarında olan yerde sabit istasyonlar kurmak ile
buraları by-pass eden yerlerde ise, seyyar kantarlarla denetim yapmaktır. Söz konusu görevin bundan
böyle daha etkili olarak yapılabilmesi için şu tedbirler alınmıştır: 115 adet
daha seyyar kantar teslim alınmıştır. Önümüzdeki temmuz ayından itibaren
yapılacak dağıtımlarını müteakip, ağırlık denetiminde etkin bir miktara
ulaşılmış ve bu konuda önemli bir tedbir alınmış olacaktır. Sabit tartı istasyonunu
işletmenin zorlukları dikkate alınarak, yeni alternatifler için de çalışmalar
sürdürülmektedir. Daha az masrafla, daha pratik sistemler olarak, ön ihbar
sistemli seyyar ve ön ihbar sistemli sabit aks kantarı gibi sistemlere doğru
çalışmalar başlatılmıştır. Bu amaçla, 20 adet sabit aks kantarının, sabit
kantarların yerine monte edilerek, üzerinden geçen aksları sırayla tartan, daha
basit ve ucuz sistemler şartnamesi yapılmış ve Dünya Bankasından finanse
edileceği için, Bankanın onayına gönderilmiştir. Muhtemelen, 2002 yılında
devreye sokulmaları durumunda, ülke sathında, geçmişe oranla daha etkili bir
denetim yapma imkânına kavuşulacaktır. Uygun yerlerde özel
sektöre ait kantarların ihale yoluyla kiralanarak denetim yapılması ekonomik
olduğundan, bizler tarafından da tercih edilmekte olup, teşvik edilmektedir. Aşırı yüklemeyi önlemenin
en doğru yolu, yükün kaynağında denetlenmesidir. Bununla ilgili olarak, Trafik
Kanununun 4262 sayılı Yasanın 4 üncü maddesiyle yeniden donatılmış olmasına
rağmen, istismarcıların bulduğu pratik yollar -örneğin, irsaliye göstermemek,
çift irsaliye kesmek, yasal yüklenmiş yük üzerinde daha sonra ilave yük almak
ve bunun gibi yollar- yüzünden istenilen fayda sağlanamamıştır. İstiap haddinden fazla
yük taşıyanlara tatbik edilen cezalar ise şöyledir: 65/b maddesine göre,
sürücüye 54 200 000 TL; 65/b-5 maddesine göre de, yükü verene 547 200 000 TL. Bu konu, her haliyle
trafik güvenliğini tehdit etmektedir. Bu bakımdan, Sayın Milletvekilimiz Boray
Baycık'ın bunu ülke gündemine getirerek, burada, bize de bu açıklamaları yapma
imkânını verdiği için, kendisine teşekkür ediyor; hepinizi saygıyla
selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Sayın
Bayındırlık ve İskân Bakanımıza teşekkür ediyoruz. Gündemdışı son söz, sivil
toplum kuruluşları hakkında söz isteyen Konya Milletvekili Sayın Hüseyin Arı'ya
aittir. Buyurun Sayın Arı. (FP
sıralarından alkışlar) Süreniz 5 dakika efendim. 3. – Konya Milletvekili Hüseyin Arı’nın, sivil toplum
kuruluşlarının demokratik sistemlerdeki rolü, önemi ve temel görevlerine
ilişkin gündemdışı konuşması HÜSEYİN ARI (Konya) -
Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; sivil toplum kuruluşlarının demokratik
sistemlerdeki rolü üzerinde söz almış bulunuyorum; heyetinizi saygıyla
selamlıyorum. Değerli arkadaşlarım,
demokratik parlamenter sistemler, örgütlenme ve hak arama rejimleridir.
Sistemin, istisnasız, tüm kurumlarının faaliyetleri şeffaftır ve siyasî güç
tarafından denetlenir. Bu sistemlerde, örgütlenmiş sivil toplum kuruluşlarının
teşekkülüyle, sosyal devlet olma ve halkın demokrasiye doğrudan katılımı
sağlanmaktadır. O halde, demokrasinin âdeta sigortaları durumundaki sivil
toplum örgütleri, varlıklarını ve hayat haklarını demokrasiye borçlu olan kurum
ve teşekküllerdir. Demokrasi dışı rejimlerde, bu tür örgütlenmiş sivil toplum
örgütlerinden bahsedemezsiniz. Zaten, bu tip rejimlerde bu tür kurumlara gerek
de duyulmaz. Değerli arkadaşlarım,
böylece, demokrasilerde sivil toplum örgütlerinin rolü, önemi ve temel
görevleri de kendiliğinden ortaya çıkmaktadır. Birinci ve en temel
görevleri, faaliyet gösterdikleri toplumda, varlıklarını borçlu oldukları
demokrasiyi korumak ve kollamaktır. İkinci temel görevleri
ise, üye ve mensuplarının, yani, halkın, yönetime karşı hak ve hukukuyla,
sosyal güvenliklerini sağlamak ve geliştirmektir. Sayın milletvekilleri,
demek oluyor ki, demokratik sistemlerde, demokrasinin o ülkede tüm kurum ve
kurallarıyla yerleşmesini ve işlemesini sağlamak, siyasî partilerin olduğu
gibi, sivil toplum örgütlerinin ve hür basının da en başta gelen temel ve ortak
görevleridir. Bizim ülkemizdeki ve
toplumumuzdaki duruma bakacak olursak, ne yazık ki, yıllardır süregelen
demokrasidışı kesintisiz ararejimlerle demokratik parlamenter sistem çok büyük
yaralar almış; demokrasinin temel ve evrensel kurallarından örgütlenme hakkı,
aradönemlerde çıkarılmış olan ve millî iradeyi yansıtmayan Anayasamız ve
kanunlarla ya kısıtlanmış ya da yasaklarla daraltılmıştır. Böyle antidemokratik
bir ortamda ise, demokratik sistem, devletçi ve statükocu bir yapıya
dönüşmüştür. Çok tabiîdir ki, bu tarz bir yapı içerisinde, birtakım fırsatçı,
statükocu, azınlık egemen güçler de, bu zafiyetten yararlanarak, soygun,
vurgun, rüşvete dayalı, azınlığın çoğunluğu sömürdüğü ve hükmettiği bir soygun
ve sömürü düzeni kurmuşlardır. Bugün, ülkemizde,
varlıklarını bu düzene borçlu olan statükocu, egemen güçler, maalesef,
demokratikleşmenin önündeki en büyük engeli oluşturmaktadırlar. Ne hazindir ki,
bunlara karşı demokratik mücadele vermesi gereken sivil toplum kuruluşlarının
kemiyet bakımından en büyükleri dahi bu mücadelede çok cılız kalmakta ve hatta,
esas görevleri olan demokrasiyi korumak, kollamak ve hak aramak yerine,
maalesef, bu kuruluşların üst yönetim kadroları, amaçları dışında ve bu düzene
paralel faaliyetleriyle, âdeta, onlara prim vererek, destek bile olmaktadırlar. Ekonomisi güçlü,
insanlarının refah seviyeleri yüksek Batı toplumlarında bunun sırrının ne
olduğunu araştırırsak, bugün, bu ülkelerin güçlü ekonomilerinin arkasında çok
güçlü bir demokrasi ve bu demokrasiye sahip çıkan çok güçlü ve etkin bir
örgütlenme neticesi oluşmuş sivil toplum kuruluşlarının olduğunu bariz bir
şekilde görürüz. Bu farkı anlamak için,
bir iki örnekle kıyaslama yapacak olursak değerli arkadaşlarım, geçtiğimiz
yıllarda, Fransa'da, Fransız Hükümeti, çiftçilerin hakkını gasp eden bir karar
aldı; derhal, Fransız Çiftçiler Birliği, ertesi gün, bütün yolları
kilitlediler, sütleri yollara döktüler; akşama, o hükümet, bu etkin tavır
koyuştan, âdeta titredi ve aldığı o yanlış kararı geri çekti. Yine, Avrupa'daki son
akaryakıt zammına karşı bütün toplumun gösterdiği tepkiyi hepiniz biliyorsunuz.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı) BAŞKAN - Sayın Arı,
lütfen toparlayınız. HÜSEYİN ARI (Devamla) -
Bize gelince. Çiftçilerimizin hakkı dört yıldır bu hükümetlerce gasp edildiği
halde, daha geçen yıl, tabanfiyatların düşük olması nedeniyle, bizim Ziraat
Odaları Birliği, Ankara'dan 800 kilometre ötede, Tekirdağ'da, göstermelik,
cılız bir mitingle bu olayı geçiştirdi. Aynı şekilde, esnafımızın
yalnız bırakılışı... Yine, buna benzer
şekilde, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin aldığı dünkü karar, hepimizi rencide
etmektedir. 141 dosyadan 131'inde Türkiye'yi mahkûm ediyor; 9,4 trilyon borca;
yani, tazminat ödemeye mahkûm ediyor. Bu nedir? Burada da tepki göstermesi
gereken, başta hukukçularımızın olması lazım ve Türkiye Barolar Birliği,
maalesef, bu konuda, âdeta sessiz kalmaktadır. Bunun sebepleri nelerdir?
Anayasadaysa, gelin, Anayasayı hep birlikte değiştirelim. Sonuç olarak, sivil
toplum kuruluşları, siyasî partiler ve hür basın, tüm toplumu elbirliğiyle
yönlendirerek, bu ülkede demokrasiyi koruyup kollamalı ve demokratik zemini
bulmalıyız ve sivil inisiyatifi sağlamalıyız. Hepinize saygılar
sunarım. (FP ve DYP sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür ederim
Sayın Arı. Başkanlığın Genel Kurula
diğer sunuşları vardır. Sayın Divan Kâtibinin
sunuşları oturarak yapmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Kabul edilmiştir. Başbakanlığın, İçtüzüğün
75 inci maddesine göre verilmiş 2 adet tezkeresi vardır; sırasıyla okutuyorum: B) Tezkereler ve Önergeler 1.- Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ile Almanya Federal Cumhuriyeti Hükümeti Arasında
Türkiye'de Almanca Eğitim Veren Bir Vakıf Üniversitesinin Kurulmasına İlişkin
Çerçeve Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Başbakanlık tezkeresi
(3/843) 11.6.2001 Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına İlgi: 12.1.2001 tarihli
ve B.02.0.KKG.0.10/101-186/243 sayılı yazımız. İlgi yazımızla
Başkanlığınıza sunulan "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Almanya Federal
Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Türkiye'de Almanca Eğitim Veren Bir Vakıf
Üniversitesinin Kurulmasına İlişkin Çerçeve Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı"nın İçtüzüğün 75 inci maddesine göre geri
gönderilmesini arz ederim. Bülent
Ecevit Başbakan BAŞKAN - Bilgilerinize
sunulmuştur. Dışişleri Komisyonunda
bulunan tasarı, Başbakanlığa iade edilmiştir. İkinci tezkereyi
okutuyorum: 2. - Çocuk
Haklarına Dair Sözleşmeye Ek Çocukların Silâhlı Çatışmalara Müdahil Edilmesine
İlişkin İhtiyarî Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında Başbakanlık
Tezkeresi (3/844) 11.6.2001 Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına İlgi: 18.4.2001 tarihli
ve B.02.0.KKG.0.10/101-278/1846 sayılı yazımız. İlgi yazımızla
Başkanlığınıza sunulan "Çocuk Haklarına Dair Sözleşmeye Ek Çocukların
Silahlı Çatışmalara Müdahil Edilmesine İlişkin İhtiyari Protokolün
Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun Tasarısı"nın İçtüzüğün 75
inci maddesine göre geri gönderilmesini arz ederim. Bülent
Ecevit Başbakan BAŞKAN - Bilgilerinize
sunulmuştur. Dışişleri Komisyonunda
bulunan tasarı, hükümete iade edilmiştir. Komisyondan istifa
önergesi vardır; okutuyorum: 3.- Çankırı
Milletvekili Hüseyin Karagöz'ün, Plan ve Bütçe Komisyonu üyeliğinden
çekildiğine ilişkin önergesi (4/391) 11.6.2001 Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına Plan ve Bütçe Komisyonu
üyeliğinden istifa ediyorum. Gereğini saygılarımla arz
ederim. Hüseyin
Karagöz Çankırı BAŞKAN - Bilgilerinize
sunulmuştur. Sayın milletvekilleri,
Danışma Kurulunun bir önerisi vardır; önce okutacağım ve sonra işleme alıp,
oylarınıza sunacağım: V.-
ÖNERİLER A) DanIşma Kurulu Önerİlerİ 1.- Genel
Kurulun 7.6.2001 tarihli 114 üncü Birleşiminde okunmuş bulunan ve aynı tarihli
gelen kâğıtlarda yayımlanan, Başbakan Bülent Ecevit hakkındaki (11/14) esas
numaralı gensoru önergesinin gündemin "Özel Gündemde Yer Alacak
İşler" kısmında yer almasına ve Anayasanın 99 uncu maddesi gereğince
gündeme alınıp alınmayacağı hususundaki görüşmelerin 14.6.2001 Perşembe günkü
birleşimde yapılmasına ilişkin Danışma Kurulu önerisi Danışma Kurulu Önerisi No. 75 Tarihi:
12.6.2001 Genel Kurulun 7.6.2001
tarihli 114 üncü Birleşiminde okunmuş bulunan ve aynı tarihli gelen kâğıtlarda
yayımlanan, Başbakan Bülent Ecevit hakkındaki (11/14) esas numaralı gensoru
önergesinin gündemin "Özel Gündemde Yer Alacak İşler" kısmında yer
almasının ve Anayasanın 99 uncu maddesi gereğince gündeme alınıp alınmayacağı
hususundaki görüşmelerin 14.6.2001 Perşembe günkü birleşimde yapılmasının Genel
Kurulun onayına sunulması Danışma Kurulunca uygun görülmüştür.
BAŞKAN - Söz talebi?..
Yok. Danışma Kurulu önerisini
oylarınıza sunuyorum... Kabul... LÜTFÜ ESENGÜN (Erzurum) -
Karar yetersayısının aranılmasını istiyoruz. MEHMET ŞANDIR (Hatay) -
Sayın Başkan, oylamaya geçmiştiniz efendim. BAŞKAN - Karar
yetersayısını arayacağım. Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Karar yetersayısı yoktur. 10 dakika ara veriyorum. Kapanma Saati: 16.04 ÜÇÜNCÜ OTURUM Açılma Saati: 16.15 BAŞKAN: Başkanvekili Mehmet Vecdi GÖNÜL KÂTİP ÜYELER: Şadan ŞİMŞEK (Edirne), Hüseyin ÇELİK (Van) BAŞKAN- Türkiye Büyük
Millet Meclisinin 115 inci Birleşiminin Üçüncü Oturumunu açıyorum. V.-
ÖNERİLER (Devam) A) DanIşma Kurulu Önerİlerİ (Devam) 1.- Genel
Kurulun 7.6.2001 tarihli 114 üncü Birleşiminde okunmuş bulunan ve aynı tarihli
gelen kâğıtlarda yayımlanan, Başbakan Bülent Ecevit hakkındaki (11/14) esas
numaralı gensoru önergesinin gündemin "Özel Gündemde Yer Alacak
İşler" kısmında yer almasına ve Anayasanın 99 uncu maddesi gereğince
gündeme alınıp alınmayacağı hususundaki görüşmelerin 14.6.2001 Perşembe günkü
birleşimde yapılmasına ilişkin Danışma Kurulu önerisi (Devam)
Şimdi, elektronik cihazla
tekrar oylama yapacağım ve 3 dakikalık süre vereceğim. Elektronik cihaza
giremeyen milletvekillerinin, pusula göndermelerini; ancak bu süre içerisinde
gönderdikleri takdirde kabul edileceğini arz ediyorum. Oylama işlemini başlatıyorum.
(Elektronik cihazla oylama yapıldı) BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri, karar yetersayısı vardır ve Danışma Kurulu önerisi kabul
edilmiştir. Doğru Yol Partisi
Grubunun, İçtüzüğün 19 uncu maddesine göre verilmiş önerileri vardır; önce,
tümünü okutup işleme alacağım, sonra her maddeyi ayrı ayrı oylarınıza
sunacağım. Önerinin tümünü
okutuyorum: B) SİyasÎ Partİ Grubu Önerİlerİ 1.- Genel
Kurulun çalışma gün ve saatleriyle gündemdeki sıralamanın yeniden
düzenlenmesine ilişkin DYP Grubu önerisi 12
Haziran 2001 Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına Danışma Kurulunun
12.6.2001 Salı günü (bugün) yapılan toplantısında siyasî parti grupları
arasında oybirilği sağlanamadığından, Grubumuzun aşağıdaki önerilerinin
İçtüzüğün 19 uncu maddesi gereğince Genel Kurulun onayına sunulmasını arz ederim. Saygılarımla. Ali
Rıza Gönül Doğru
Yol Partisi Grup
Başkanvekili Öneriler: 1.- Gündemin "Genel
Görüşme ve Meclis Araştırması Yapılmasına Dair Öngörüşmeler" kısmının 130
uncu sırasında yer alan (10/160) esas numaralı Meclis araştırma önergesinin bu
kısmın 1 inci sırasına alınması ve öngörüşmelerinin 12 Haziran 2001 Salı günü
(bugün) yapılması önerilmiştir. 2.- Gündemin "Kanun
Tasarı ve Teklifleriyle Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmının 219
uncu sırasında yer alan 613 sıra sayılı kanun teklifinin bu kısmın 10 uncu
sırasına, 207 nci sırasında yer alan 583 sıra sayılı kanun teklifinin 11 inci
sırasına, 201 inci sırasında yer alan 574 sıra sayılı kanun teklifinin 12 nci
sırasına, 148 inci sırasında yer alan 460 sıra sayılı kanun teklifinin 13 üncü
sırasına, 273 üncü sırasında yer alan 694
sıra sayılı kanun teklifinin 14 üncü sırasına, 186 ncı sırasında yer
alan 542 sıra sayılı kanun teklifinin 15 inci sırasına alınması önerilmiştir. 3. Genel Kurulun 12
Haziran 2001 Salı günü 15.00-20.00 saatleri arasında, 13 Haziran 2001 Çarşamba
ve 14 Haziran 2001 Perşembe günleri 14.00-20.00 saatleri arasında çalışması, 12
Haziran 2001 Salı günü (10/160) esas numaralı araştırma önergesinin
öngörüşmelerinin tamamlanmasından sonra kanun tasarı ve tekliflerinin
görüşmelerine devam edilmesi önerilmiştir. BAŞKAN - Grup önerisi
üzerine... ALİ RIZA GÖNÜL (Aydın) -
Sayın Başkan, söz istiyorum. BAŞKAN - Buyurun Sayın
Ali Rıza Gönül. Süreniz 10 dakika. ALİ RIZA GÖNÜL (Aydın) -
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Muhterem Heyetinizi Grubum ve şahsım
adına saygıyla selamlıyorum. Değerli arkadaşlar, tabiî
ki, grup önerimizde sıra sayısı sunulmak suretiyle 6 yasa teklifinin gündemin
ilk sıralarına alınması ve görüşülmesi talebimiz Muhterem Heyetinize okunarak
arz edilmiştir. Öncelikle taleplerimizin ne olduğu konusunda Heyetinizi
bilgilendirmek istiyorum. 10 uncu sıraya alınmasını
istediğimiz yasa teklifi, Küçük Çiftçilerin Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası
ve Tarım Kredi Kooperatiflerine Olan Borç Faizlerinin Bir Bölümünün Affı, İcra
Takip İşlemlerinin Durdurulması ve Yeni Bir Ödeme Planına Bağlanmasına Dair
Kanun Teklifi; ikincisi, Küçük Esnaf ve Sanatkarlar ile Orta Boy İşletmelerin
Bazı Borç Faizlerinin Sınırlandırılmasına Dair Kanun Teklifi; üçüncüsü,
Belediyelerin Faiz Borçlarının Affı Hakkında Kanun Teklifi; dördüncüsü, 2924
Sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi Hakkında Kanunun Bazı
Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi; beşincisi, Muhtar
Ödenek ve Sosyal Güvenlik Yasasının Bir Maddesinde Değişiklik Yapılmasına Dair
Kanun Teklifi; altıncısı, Siyasal Bilgiler Fakültesinin isminin sonuna
"Mülkiye" tabirinin eklenmesine dair olan kanun teklifidir. Değerli milletvekilleri,
bu kanun tekliflerinin hepsi, İçtüzüğün 37 nci maddesine göre gündeme alınan
kanun teklifleridir. Bu kanun tekliflerinin bir birkaç tanesi Milliyetçi
Hareket Partisi milletvekili arkadaşlarımızın teklifi, bir iki tanesi
Demokratik Sol Partili arkadaşlarımızın teklifi, bir tanesi Anavatan Partisi
milletvekili arkadaşımızın teklifi ve bir tanesi de Doğru Yol Partisi
milletvekili arkadaşımızın teklifidir. Bu tekliflerin özü,
ekonomik sıkıntılardan bunalmış olan çiftçimizin, esnafımızın rahatlatılması,
belediyelerin büyük malî kriz içinde bulunmalarına çözüm bulunması ve diğer
sosyal konularda da muhtarlarımızın maaşlarının düzenlenmesidir. Şimdi, biz, bütün bu
tekliflerin Genel Kurulda 37 nci maddeye göre gündeme alınması yolunda yapılan
konuşmalarda, teklif sahiplerine, 5 siyasî partinin milletvekilleri olarak
destek verdik. Orman köylülerinin sorunlarının çözümlenmesine dair olan ve
Orman Kanununda yapılacak değişiklikleri içeren kanun teklifine de -çok iyi
hatırlıyorum- bütün siyasî partilere mensup arkadaşlarımız, kürsüden, söz almak
suretiyle destek verdiler. Şimdi, eğer bu teklifler
oybirliğiyle ve bütün siyasî parti milletvekillerimizin ve gruplarımızın
desteğiyle gündeme alınmışlar ise, mutlaka ihtiyaç olduğundan, doğru olduğundan
ve haklı olduğundan dolayı alınmıştır. Biz de, bugün, buradan,
Muhterem Heyetinize diyoruz ki; değerli arkadaşlarım, ülkede çiftçi büyük
sıkıntı içindedir, emekli büyük sıkıntı içindedir, memur büyük sıkıntı
içindedir, esnaf büyük sıkıntı içindedir, belediye başkanları büyük sıkıntı
içindedir, orman köylülerinin sorunları dağ gibi birikmiştir. Gelin, hep
beraber, nasıl bu yasa tekliflerini İçtüzüğün 37 nci maddesine göre doğrudan
gündeme almış isek, bu kanun tekliflerini, 10 uncu sıradan itibaren ön sıralara
alalım ve bugünden başlamak suretiyle, salı günü, çarşamba günü ve perşembe
günü bu yasa tekliflerini görüşelim ve kanunlaştıralım. Bugün, büyük sıkıntı
içinde bulunan çiftçilerimizin kredi borçlarının faizlerini taksitlendirelim,
bugün, yatırımcı, müteşebbis KOBİ sahiplerinin, işadamlarının, vergi
mükelleflerinin yine vergi borçlarının faizlerini taksitlendirelim ve böylece,
anaparalarını ödemelerinin yolunu açalım, şeklinde verilmiş olan bu kanun
tekliflerinin doğru olduğuna inandığınıza eminim. Orman Kanununda yapılacak
değişikliklerle, orman köylülerimizin devletle kavgalı olmalarına bir son
verilmelidir diyoruz. Bunların gerek mülkiyetten gerekse zilyetlikten doğan
haklarını korumaları ve ormandan daha fazla faydalanmak suretiyle ekonomik
gelir sağlamalarına yardımcı olacak bu kanun teklifini de, bütün milletvekili
arkadaşlarımızın kabul edeceklerine, buna oy vereceklerine eminim. Ayrıca -biraz sonra
iktidar partilerinin grup önerisi geldiğinde arz edeceğim- emeklilerin ve
memurların durumlarıyla ilgili bir araştırma önergesinin de gündeme alınması
talebinde bulunduk; ama, üzülerek ifade edeyim ki, bu talebimiz yerinde
görülmedi ve reddedildi; o konudaki düşüncelerimizi de biraz sonra Muhterem
Heyetinize arz edeceğim. Kısacası, şunu ifade
etmek istiyorum: Eğer bu kanun tekliflerinin gündeme alınması yolunda oy
vermişseniz, doğru bir karar verdiniz, doğru bir kararla, bu kanun
tekliflerinin gündeme girmesini sağladınız. Eğer o kararınız doğru ise, şimdi
de bu kanun tekliflerinin gündemin ön sıralarına alınmak suretiyle görüşülmesi
yolundaki Doğru Yol Partisinin önerisine de doğal olarak oy vermeniz gerekir
diye düşünüyorum. Böylece, bu vatandaşlarımızın, üst üste koyduğunuz zaman 50 milyon
yapan -çiftçisi, esnafı, emeklisi, memuru- bu insanların problemlerine, bu ekonomik
sıkıntı içerisinde, bir nebze olsun, çare buluruz diye düşünüyorum. O nedenle, Muhterem
Heyetinizden, getirmiş olduğumuz bu öneriye oy vermenizi, destek olmanızı rica
ediyorum. Eğer destek olmuyorsanız, o zaman bizi dinleyen vatandaşlarımız da
haklı olarak şunu sorarlar: "Mademki bu yasa teklifleri doğru değildi,
niye düzenlediniz?" Bunu, DSP'li arkadaşıma sorarlar, MHP'li arkadaşıma
sorarlar, Anavatan Partili arkadaşıma sorarlar. Doğru olduğuna inandıysanız,
gruplar olarak gündeme alınması yolunda da oy verdiyseniz, şimdi oy vermiyorsanız,
ya o zaman yaptığınız doğru, bugün yapacağınız yanlış veya bugün yaptığınız
doğru, ama, gündeme alınması yolunda izhar ettiğiniz iradeniz ve kararınız
yanlıştır. Eğer doğru olduğuna inanıyorsak -ki, inandığımıza inanıyorum- bu
doğru kararı, doğru iradeyle devam ettirmemiz gerekir. Bu yasa tekliflerini,
mutlaka, ön sıralara alıp, görüşmemiz ve yasalaştırmamız gerekir. Milyonlarca
insan bunu bekliyor bizden. Milyonlarca umutsuz insan, çaresiz insan, bunu
bekliyor ve bu nedenle, Muhterem Heyetinizden ve bütün parti gruplarından ve
değerli milletvekili arkadaşlarımdan, Doğru Yol Partisinin, huzurunuza getirmiş
olduğu bu öneriye destek olmanızı rica ediyorum. Bu vesileyle, Yüce
Heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (DYP sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Önerinin lehinde
konuştu Sayın Ali Rıza Gönül. Yine, önerinin lehinde
konuşmak üzere, Sayın Doğan; buyurun. (FP sıralarından alkışlar) Süreniz 10 dakikadır. AVNİ DOĞAN
(Kahramanmaraş) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün, Danışma
Kurulunda iki ayrı öneriyi görüştük. Birincisi, Doğru Yol Partisi Grubunun
önerileriydi; ikincisi, iktidar partilerinin getirdiği önerilerdi. Biz, esasen, iktidar
partilerinin getirdiği, özellikle, bugün görüşülmesini istediği, yarın
görüşülmesini istediği yasa tasarılarına karşı değiliz içerik olarak, onu
söyleyeyim; komisyonlardan da bizim desteğimizle geçti bunların büyük bir
bölümü. Ancak, Doğru Yol Partisi
Grubunun getirdiği teklifler ile hükümet partilerinin getirdiği teklifleri kıyasladığımızda,
iki önemli fark görüyoruz. Doğru Yol Partisi Grubunun önerileri, aralarında,
iktidar partisi milletvekillerinin, genel başkan yardımcılarının, grup
başkanvekillerinin teklif ettiği, Türkiye'nin acilen çözülmesi gereken sosyal
problemleriyle ilgili, köylüyle ilgili, dargelirliyle ilgili, küçük çiftçiyle
ilgili, küçük esnafla ilgili kanun tekliflerini içermekte. Dolayısıyla, Doğru
Yol Partisi Grubu, bu konuyu, Meclis gündemine taşıma gayreti içerisinde
olmakla, çok doğru, çok isabetli bir çalışma yapmış; konunun aciliyeti var.
Hükümetin Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine getirdiği konuların, bir
tanesi hariç, aciliyeti yok. Emekli Sandığıyla ilgili, şehit yakınlarının
emekliliğiyle ilgili konu gerçekten acil; ona bir itirazımız yok. Gerçi şehit
yakınlarına bir şey mi getiriyor; bir şey getirmiyor. Birkaç yüz kişinin
maaşını 80 milyon lira artırıyor, 30 000 kişinin maaşını da 80 000 lira
artırıyor; ama, her şeye rağmen, şehit ve şehitlik kavramının Türkiye Büyük
Millet Meclisi gündemine gelmesi bile, Türkiye Büyük Millet Meclisi açısından,
Türkiye'nin gündemi açısından önemli. Şimdi, Doğru Yol Partisi
Grubu ne istiyor; burada, memurların, dargelirlilerin ekonomik durumunun
düzeltilmesini istiyor; küçük çiftçilerin Ziraat Bankasına olan borçlarının
ertelenmesi, faizlerinin affedilmesiyle ilgili Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekilinin önerisinin bugün görüşülmesini istiyor. Daha önce, İçtüzüğün 37
nci maddesine göre, doğrudan gündeme alnıma önerisi görüşüldü; 37 nci maddeye
göre, Meclisin gündemine girdi. Burada bir test var, burada bir test yapıyoruz:
Milliyetçi Hareket Partisi, kendi Grup Başkanvekilinin önerisinin arkasında mı
değil mi; yüce millet bunu test edecek. Ben, arkasında durabilecekleri
kanaatinde değilim. Niye değilim: Bunu istemiyorlar mı; istiyorlar; ama, bu,
Derviş'in temel prensiplerine aykırı, Derviş'in Türkiye'ye getirdiği temel
prensiplere aykırı. O açıdan isteyebileceklerini zannetmiyorum; çünkü, IMF'nin
istediği şey, Türkiye'de Türk tarımını yok etmek, Türk tarımını öldürmek.
Hatırlarsınız, beş altı yıl önce, bir profesör, her gün, televizyonlarda
mercimeğin faydalarını anlatıyordu; Türkiye'de mercimek fazlası vardı, onu yurt
içinde eritmek için mercimeğin faydalarını anlatıyordu. Garip, bugün, Kanada'dan
mercimek alıyor Türkiye; yani, bu politikayı kim yapmış olursa olsun, ister
bugünkü hükümetler ister dünkü hükümetler isterse yarınki hükümetler yapacak
olsun, bu, yanlıştır. Türkiye'yi gıda maddeleri açısından kendine yeter 7
ülkeden biri olmaktan çıkaran politikalar yanlış politikalardır. Bugün,
Amerika'nın bize söylediği şey şu; diyor ki: "Biz, bu desteği -IMF
desteğini- size, Amerikan çiftçisinin vergileriyle yapıyoruz. O halde, siz,
bırakın şu ekip biçmeyi, Amerikan çiftçisinin ürettiklerini satın alın."
Bu, Şeker Kanunuyla gerçekleşti; bu, yarın getireceğiniz Tütün Kanunuyla
gerçekleşecek. Mercimekte böyleyiz; iki yıl sonra, buğdayda böyle olacağız.
Problem ne: Problem, Türkiye'nin hiçbir konuda millî politikalar
geliştirememesi. On günlüğüne IMF'nin Türkiye masası yetkilisi geldi; gazeteler
nasıl yazdı, ne yazdı büyük gazeteler: "Teftişe geldi" diye yazdı;
teftişe geldi... Hiçbir uluslararası kuruluş Türkiye'yi denetleyememeli,
Türkiye'yi teftiş etmemeli. Türkiye, yıllardır, ilk defa, bir hükümet
tarafından, maalesef, bu duruma düşürüldü. Şimdi, değerli
arkadaşlar, bir diğer konu, yine, Anavatan Partisi Genel Başkan Yardımcısının
teklifi, orman köylülerinin durumuyla ilgili bir düzenleme. Burada, bütün
partiler, hararetle destekledi. Orman köylülerinin sıkıntısını biliyoruz; ama,
çözmüyoruz. Bakın, size iki fırsat;
bir, iktidar partisi grup başkanvekillerinden birinin verdiği bir kanun teklifi
için muhalefet "gelin, bunu görüşelim; çiftçinin durumu gerçekten
kötü" diyor. Yine, iktidar partisi genel başkan yardımcılarından birinin,
Sayın Ali Er'in verdiği bir kanun teklifiyle ilgili olarak iki muhalefet
partisi "gelin, bunu görüşelim, orman köylülerinin durumunu
düzeltelim" diyor; bu fırsatı iktidarın kaçırmaması lazım. Burada bir
samimiyet testi var. Efendim, bu, IMF
prensiplerine uygun mu, uygun değil mi; uygun değil, onu söyleyeyim. IMF, Türk
çiftçisinin sorunlarının çözülmesini istemiyor, orman köylüsünün sorunlarının
çözülmesini istemiyor; IMF, aksine, çemberinde bulunduğu ülkelerin tarım
ürünlerinin Türkiye'ye girmesini istiyor, bir kere bunun altını çizmemiz lazım.
Türkiye'nin kendini kurtarması için, önce IMF'den kurtarması lazım. Bu IMF
meselesi benim aklıma hep Şair Eşref'in bir mısraını, bir dörtlüğünü
hatırlatıyor. Yıllar önce, düyun-i umumiye zamanında padişaha karşı yazılmış
bir dörtlük; siz deyin ki bu hükümete yazılmış. Şair Eşref diyor ki: "Birer suretle
senden ecnebiler cizye almakta, Verirsin padişahım
bittabi korku belasından; Utanmazsın ahaliden iane
celb ü ceminden Ne farkın kaldı bilmem
bir dilenci kethudasından" Evet, ya şunu yaparsınız,
ya 1,5 milyar doları vermem demek cumhuriyet hükümetini bir dilenci kethüdasına
döndürmekten başka hiçbir şey değil. İşte Türkiye'nin problemi bu; işte,
Türkiye'nin problemi, mevcut hükümetin bu anlayışı, mevcut hükümetin
"dışardan bakan" namı, adı altında, bakan kılığında bir müstemleke
şefi getirmesi Türkiye'nin problemi. FİKRET UZUNHASAN (Muğla)
- Yavaş ol yavaş! AVNİ DOĞAN (Devamla) -
Sen de gel buraya, hızlı ol. Bu benim kanaatim değil,
bu, bütün dünyanın kanaati. AYDIN TÜMEN (Ankara) - O
sadece sizin... BAŞKAN - Karşılıklı
konuşmayalım efendim. AVNİ DOĞAN (Devamla) -
Burada, ilgili bakan duruyor, ilgili bakan. Adam, ayağının tozuyla köprüye zam
yapılacağını söylüyor. Benim bildiğim, köprü, Bayındırlık Bakanlığına bağlı... M. ZEKİ SEZER (Ankara) -
Devlete bağlı. AVNİ DOĞAN (Devamla) -
Bayındırlık Bakanlığı devletten başka bir şeye mi bağlı? BAŞKAN - Sayın Doğan,
lütfen karşılıklı konuşmayalım. AVNİ DOĞAN (Devamla) -
Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; eğer, DSP'liler, bir gün çıkıp, burada, bu
kürsüde konuşma erkekliğini gösterirlerse, burada tartışma biter... (DSP
sıralarından gürültüler) AYDIN TÜMEN (Ankara) -
Sen ne diyorsun be!.. BAŞKAN - Sayın Doğan... AVNİ DOĞAN (Devamla) -
Oradan laf atmayı bırakmalılar... (DSP sıralarından "sözlerini geri
alsın" sesleri, gürültüler) Evet, işte millet... (Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı) BAŞKAN - Sayın Doğan,
karşılıklı konuşmanın ve ifadelerin... Lütfen... MEHMET ÇÜMEN (İzmir) -
Sen ne konuşuyorsun!.. MEHMET EMREHAN HALICI
(Konya) - Siz uyarın, biz uyarmayalım Sayın Başkan. BAŞKAN - Tamam efendim,
söylüyorum... (DSP sıralarından gürültüler) Bir dakika efendim... Müsaade
ederseniz, siz söylemeyin, ben söyleyeyim. AVNİ DOĞAN (Devamla) -
Gelin burada konuşun... MEHMET EMREHAN HALICI
(Konya) - Sus!.. AVNİ DOĞAN (Devamla) -
Benim konuşmamı engellemeyin... M. ZEKİ SEZER (Ankara) -
Biz konuşmasını biliriz, sana soracak değiliz; densizlik yapma! BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri... M. ZEKİ SEZER (Ankara) -
Densizlik yapma!.. AVNİ DOĞAN (Devamla) -
Garip bir şey... Diyorum ki... M. ZEKİ SEZER (Ankara) -
Sen ne dediğini bilmiyorsun, elin ayağın titriyor. BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri, siz bana söyleyin, ben oraya söyleyeyim; lütfen karşılıklı
konuşmayın. Efendim, mikrofon kapalı
mı?.. Kapalı... (DSP sıralarından gürültüler) Bir dakika efendim... Bir
dakika... M. ZEKİ SEZER (Ankara) -
Konuşurken elin ayağın titriyor. BAŞKAN - Sayın grup
başkanvekilleri, lütfen... AVNİ DOĞAN (Devamla) -
Kendinizi Derviş yerine koymayın... M. ZEKİ SEZER (Ankara) -
Konuşma be! BAŞKAN - Sayın Doğan,
lütfen... Müsaade eder misiniz. Sayın milletvekilleri, bu
şekilde bir yere gidemeyiz. M. ZEKİ SEZER (Ankara) -
"Kendinizi Derviş yerine koymak" ne demek... Ellerin titriyor. BAŞKAN - Sayın Doğan, siz
de, lütfen, karşı tarafı üzecek kelimeler kullanmayın. SALİH DAYIOĞLU (İzmir)
- Ne konuştuğunun farkında değil. BAŞKAN - 1 dakika süreniz
kaldı, onu veriyorum; buyurun. MEHMET EMREHAN HALICI
(Konya) - Sayın Başkan, gerektiği gibi uyarmıyorsunuz. Sözünü geri alsın. BAŞKAN - Sayın Doğan,
buyurun efendim. AVNİ DOĞAN (Devamla) -
Ben, geri alacağım sözü hiçbir zaman söylemem. M. ZEKİ SEZER (Ankara) -
Allah Allah, ne büyük adamsın! AVNİ DOĞAN (Devamla) - Siz
bana oradan diyorsunuz ki konuşma, ben size diyorum ki, çıkın, konuşun. Bu
aradaki fark; biri özgürlüğü savunan fark, biri insanları susturmaya çalışan
fark. Sözlerimi... SALİH DAYIOĞLU (İzmir) -
Sen adaba uymak zorundasın. AVNİ DOĞAN (Devamla) -
Sen de çık adabıyla konuş, niye çıkamıyorsun... BAŞKAN - Lütfen,
karşılıklı konuşmayın... Sayın Doğan, lütfen tamamlayın siz de. AVNİ DOĞAN (Devamla) -
Niye çıkamıyorsun... Erkeksen çık. M. ZEKİ SEZER (Ankara) -
Niye çıkamayalım! SALİH DAYIOĞLU (İzmir) -
Erkekliği senden öğrenecek değiliz. AVNİ DOĞAN (Devamla) -
Çıkamazsınız... Çıkamazsınız... Söyleyebileceğiniz bir şey yok. M. ZEKİ SEZER (Ankara) -
Niye çıkamayalım... Sana mı soracağız... BAŞKAN - Lütfen
tamamlayın Sayın Doğan. AVNİ DOĞAN (Devamla) -
Evet, sözlerimi Şair Eşref'in bir başka dörtlüğüyle bitiriyorum: "Her biri halince
icrayı mezalim etmede, Görse bir memuru insan,
bir şaki zanneyliyor. Eyleme bihude ey biçare
feryad ü figan, Ahı mazlumu hükümet
musiki zanneyliyor." Hepinize saygılar
sunuyorum. (FP sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür
ediyorum. Efendim, öneri üzerinde
konuşacaksınız değil mi Sayın Tümen? AYDIN TÜMEN (Ankara) -
Evet, aleyhinde efendim. BAŞKAN - Buyurun efendim. Süreniz 10 dakika. AYDIN TÜMEN (Ankara) -
Teşekkür ediyorum Sayın Başkan. Sayın Başkan, değerli
arkadaşlarım; Doğru Yol Partisinin vermiş olduğu grup önerisinin aleyhinde söz
aldım; bu vesileyle hepinizi saygıyla selamlıyorum. Şimdi, enteresandır, bir
zamanlar, sokaklarda "erkek ürkek" diye, biz, bir şey söylemedik;
ama, herhalde erkeklik testinin yapılacağı yer de bu kürsüler değil. (DSP
sıralarından alkışlar) Erkeklik testi yapmayı
gerçekten çok arzu eden insanlar, bunu icraatlarında gösterirler, bunu
yüreklerinde gösterirler, bunu sözde değil, fiiliyatta gösterirler Sayın Grup
Başkanvekili. Değerli arkadaşlarım,
biz, Demokratik Sol Parti olarak, bugüne kadar, Meclis kürsüsünde, Meclis
adabına uygun, bu seviyeye hitap edebilecek konuşmalar yapmaya büyük özen
gösterdik ve bizim tasvip etmediğimiz konuşmalara karşı da, o seviyeye inmemek
açısından, mümkün olduğunca da söz almamaya, karşılık vermemeye çalıştık. Biz, söz söyleme değil
icraat gösterme mevkiindeyiz. Söz sizde, çok laf sizde; ama, icraat bizde. Biz,
bu icraat görevimizi yerine getiriyoruz. (DSP sıralarından alkışlar) Bugüne
kadar, hep konuşulanları gördük, verilen sözleri gördük; ama, icraat makamına
geldiğinizde, o çadırlarda bile fırça yediğinizi gördük. (FP sıralarından
gürültüler) MEHMET BEKÂROĞLU (Rize) -
Söyleyecek başka sözün yok ki!.. AYDIN TÜMEN (Devamla) -
Devlet onurunu, devlet itibarını korumak demek, devletin ve halkın
düşüncelerine ve anlayışına saygı göstermek demektir. ŞEREF MALKOÇ (Trabzon) -
IMF kulağını çeker... MEHMET BEKÂROĞLU (Rize) -
IMF Başkanı kaç kere fırçaladı?! BAŞKAN - Karşılıklı
konuşmayalım lütfen. AYDIN TÜMEN (Devamla) -
Biz, Türkiye Cumhuriyeti Devletini korumanın, yasalarını en iyi şekilde
uygulamanın çabaları ve çalışmaları içerisindeyiz; eğer, biz, gerçekten,
Türkiye Cumhuriyeti Devletinin yasalarını, hukukunu en iyi şekilde korumasaydık,
mahkeme kapılarında olurduk. (DSP sıralarından alkışlar) Bu açıdan, herkes,
kendi durumunu, kendi yapısını, hukukî durumunu yakinen irdelemelidir. MEHMET BEKÂROĞLU (Rize) -
Siyasete ve demokrasiye inanmıyorsunuz ki!.. Kongrede genel başkan adayını
konuşturmadınız. MEHMET EMREHAN HALICI
(Konya) - Konuşma!.. MEHMET BEKÂROĞLU (Rize) -
Buyur; cevap ver... AYDIN TÜMEN (Devamla) -
Ben, sizin, oturduğunuz yerden konuşmanıza cevap vermem; çünkü, ben sizin
seviyenize inmem. (DSP sıralarından alkışlar) Çünkü, yaptığınız konuşmaları,
hem burada hem sokakta yapmış olduğunuz çalışmaları, kimleri temsil ettiğinizi,
bu kamuoyu gayet iyi biliyor, benim söylememe gerek yok. (FP sıralarından
gürültüler) MEHMET BEKÂROĞLU (Rize) -
Milleti temsil ediyoruz. Kimi temsil ediyoruz?!. Kim gönderdi bizi?!. AYDIN TÜMEN (Devamla) -
Kamuoyu gayet iyi biliyor. BAŞKAN - Lütfen
efendim... Lütfen... MEHMET BEKÂROĞLU (Rize) -
Sayın Başkan, kimi temsil ediyoruz; söylesin lütfen. BAŞKAN - Lütfen, yerinize
oturun. MEHMET BEKÂROĞLU (Rize) -
Niye milleti ikiye ayırıyor?.. Bize kim rey verdi; lütfen söylesin. AYDIN TÜMEN (Devamla) -
Doğru Yol Partisi Grubu önerisinin arkasından, bizim, iktidar grupları olarak
vereceğimiz... Bu ruh halini anlamak çok
zor Sayın Başkan; çok sert bir itiraz gösterip de, yerine otururken gülmek
kadar, böyle zafiyet içerisinde olmak kadar kötü bir şey yok. (DSP sıralarından
alkışlar) BAŞKAN - Sayın Tümen,
lütfen, konuya geliniz; lütfen... MEHMET BEKÂROĞLU (Rize) -
Bu arkadaşı muayene ettirin, muayene... AYDIN TÜMEN (Devamla) -
Sayın Başkan, bizim, iktidar grupları olarak getireceğimiz bir öneri var. Biz,
doğal olarak kendi önerimize sahip çıkmak durumundayız ve 1 Temmuz itibariyle
de Parlamentoyu tatile sokmayı düşünüyoruz. Bunun için, Parlamentonun
gündemine, bir paket olarak, yasa önerilerini getirdik ve getirdiğimiz
önerilerin hepsi de, halkımızın gündeminde olan ve beklentisi içerisinde
oldukları kanun tasarı ve teklifleridir. Bu açıdan, kendi önerimizi destekliyoruz. Hepinize saygılar
sunuyorum. (DSP sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür
ediyorum Sayın Tümen. Öneri üzerinde başka söz
talebi yok. Sayın milletvekilleri,
önerileri tek tek okutup, oylarınıza sunacağım. Birinci öneriyi
okutuyorum: Öneriler: 1- Gündemin "Genel
Görüşme ve Meclis Araştırması Yapılmasına Dair Öngörüşmeler" kısmının 130
uncu sırasında yer alan (10/160) esas numaralı Meclis araştırma önergesinin bu
kısmın birinci sırasına alınması ve öngörüşmelerinin 12 Haziran 2001 Salı günü
(bugün) yapılması önerilmiştir. BAŞKAN - Öneriyi kabul
edenler... TURHAN GÜVEN (İçel) -
Karar yetersayısının aranılmasını istiyorum, bundan sonraki maddede. BAŞKAN - Kabul
etmeyenler... Öneri kabul edilmemiştir. Karar yetersayısının
aranılmasını oylamaya geçmeden önce isteyin lütfen efendim; yani, kabul edenler
demeden önce isteyin. TURHAN GÜVEN (İçel) -
Dikkat ederseniz, bundan sonraki maddede diye bir ilave yaptım. BAŞKAN - Peki efendim... İkinci öneriyi
okutuyorum: 2- Gündemin "Kanun
Tasarı ve Teklifleriyle Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmının 219
uncu sırasında yer alan 613 sıra sayılı kanun teklifinin bu kısmın 10 uncu
sırasına, 207 nci sırasında yer alan 583 sıra sayılı kanun teklifinin 11 inci
sırasına, 201 inci sırasında yer alan 574 sıra sayılı kanun teklifinin 12 nci
sırasına, 148 inci sırasında yer alan 460 sıra sayılı kanun teklifinin 13 üncü
sırasına, 273 üncü sırasında yer alan 694 sıra sayılı kanun teklifinin 14 üncü
sırasına, 186 ncı sırasında yer alan 542 sıra sayılı kanun teklifinin 15 inci
sırasına alınması önerilmiştir. BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri, karar yetersayısının aranılması istenmiştir. Şimdi, bir hususu arz
edeceğim: Her oylamadan evvel, karar yetersayısı istenmesi ihtimaline binaen,
her iki Sayın Divan Kâtibimiz mevcut üyeleri saymaktadırlar ve ona göre oylama
yapmaktayız. Şimdi, iki Divan Kâtibi arasında görüş farkı olduğundan,
elektronik cihazla oylama yaptıracağım. Oylama için 3 dakika süre
veriyorum ve oylama işlemini başlatıyorum. (Elektronik cihazla
oylama yapıldı) BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri, karar yetersayısı vardır ve öneri kabul edilmemiştir. Şimdi, 3 üncü öneriyi
okutup, oylayacağım: 3- Genel Kurulun 12
Haziran 2001 Salı günü 15.00-20.00 saatleri arasında, 13 Haziran 2001 Çarşamba
ve 14 Haziran 2001 Perşembe günleri 14.00-20.00 saatleri arasında çalışması, 12
Haziran 2001 Salı günü (10/160) esas numaralı araştırma önergesinin
öngörüşmelerinin tamamlanmasından sonra kanun tasarı ve tekliflerinin
görüşmelerine devam edilmesi önerilmiştir. BAŞKAN - Kabul edenler...
Kabul etmeyenler... Öneri kabul edilmemiştir. Şimdi, Demokratik Sol
Parti, Milliyetçi Hareket Partisi ve Anavatan Partisi Gruplarının İçtüzüğün 19
uncu maddesine göre verilmiş müşterek önerileri vardır; önce tümünü okutup
işleme alacağım, sonra ayrı ayrı okutup, oylarınıza sunacağım. Tümünü okutuyorum: 2. - Genel
Kurulun çalışma gün ve saatleriyle gündemdeki sıralamanın yeniden
düzenlenmesine ilişkin DSP, MHP ve ANAP Gruplarının müşterek önerisi Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına Danışma Kurulunun 12
Haziran 2001 Salı günü (bugün) yaptığı toplantıda, siyasî parti grupları
arasında oybirliği sağlamadığından, gruplarımızın ekteki müşterek önerilerinin
Genel Kurulun onayına sunulmasını arz ve teklif ederiz. Saygılarımızla.
Öneriler: 1- 11 Haziran 2001 tarihli gelen kâğıtlarda
yayımlanan 708 sıra sayılı kanun tasarısının 48 saat geçmeden gündemin
"Kanun Tasarı ve Teklifleriyle Komisyonlardan Gelen Diğer İşler"
kısmının 12 nci sırasına, gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleriyle
Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmının 263 üncü sırasında yer alan 681
sıra sayılı kanun tasarısının, bu kısmın 13 üncü sırasına, 261 inci sırasında
yer alan 679 sıra sayılı kanun tasarısının, 14 üncü sırasına, 274 üncü sırasında
yer alan 695 sıra sayılı kanun tasarısı ve teklifinin, 15 inci sırasına, 11
Haziran 2001 tarihli gelen kâğıtlarda yayımlanan 707 sıra sayılı kanun tasarı
ve teklifinin 48 saat geçmeden gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleriyle
Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmının 16 ncı sırasına, 34 üncü
sırasında yer alan 173 sıra sayılı kanun tasarısının, 17 nci sırasına, alınması
önerilmiştir. 2 - Genel Kurulun 12
Haziran 2001 Salı günü 15.00-20.00, 13 Haziran 2001 Çarşamba, 14 Haziran 2001
Perşembe, 15 Haziran 2001 Cuma, 18 Haziran 2001 Pazartesi, 19 Haziran 2001
Salı, 20 Haziran 2001 Çarşamba, 21 Haziran 2001 Perşembe ve 22 Haziran 2001
Cuma günleri 14.00-20.00 saatleri arasında çalışması; 12 Haziran 2001 Salı ve
19 Haziran 2001 Salı günleri sözlü sorular ile diğer denetim konularının, 13
Haziran 2001 Çarşamba ve 20 Haziran 2001 Çarşamba günleri sözlü soruların
görüşülmemesi, 12 Haziran 2001 Salı, 18 Haziran 2001 Pazartesi, 19 Haziran 2001
Salı ve 22 Haziran 2001 Cuma günleri de kanun tasarı ve tekliflerinin
görüşülmesi, 12 Haziran 2001 Salı günü gündemin 12 nci sırasına, 13 Haziran
2001 Çarşamba günü gündemin 14 üncü sırasına kadar olan tasarı ve tekliflerin
görüşmelerinin tamamlanmasına kadar çalışma süresinin uzatılması önerilmiştir. BAŞKAN - Önerinin
aleyhinde, Sayın Avni Doğan; buyurun efendim. (FP sıralarından alkışlar) Süreniz 10 dakika. AVNİ DOĞAN
(Kahramanmaraş) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; üç iktidar partisinin
grup önerisi üzerinde konuşmak üzere söz aldım; hepinize saygılar sunuyorum. Üç tasarı eğer gündeme
alınırsa, üçüne de destek vereceğimizi buradan söylüyorum. Biz, bu tasarıların
bugün gündeme alınmasına karşıyız. Biz kimi temsil
ediyoruz?!.Sayın DSP Grup Başkanvekili, bize, kimi temsil ettiğinizi biliyoruz
biçiminde bir laf söyledi. Bakın, biz, kesinlikle, banka hortumcularını temsil
etmiyoruz; banka boşaltanları temsil etmiyoruz. 100 liralık vergiden 110 lira
faiz ödeyenleri temsil etmiyoruz. Biz, kapalı mahfillerde Korkmaz Yiğit'le
Türkiye'yi paylaşanları temsil etmiyoruz. Biz, halk ekmek kuyruklarına
soktuğunuz o fakir insanları temsil ediyoruz. Biz, açlığa mahkûm ettiğiniz
köylüyü temsil ediyoruz. Biz, ürününü, 5 kuruşa düşürdüğünüz çiftçiyi temsil
ediyoruz. Biz, Çanakkale'de ölenlerin torunlarını temsil ediyoruz. (DSP ve MHP
sıralarından gürültüler) Biz, büyük Türk Milletini, onun kültürünü temsil ediyoruz;
onunla kavgalı olduğunuz için, sizinle mücadeleye giriyoruz. (FP sıralarından
alkışlar) Şimdi, orada burada fırça
yemeye gelince: Biz, kimseden fırça yemedik; kimseden fırça yemeyiz. Fırça
yemediğimiz için, başımızın kesilmesine razı olduğumuz; ama, bükülmesine razı
olmadığımız için, o söylediğiniz badirelerden geçiyoruz. Bu, bizim için en
büyük şereftir; en büyük gururdur. (FP sıralarından "Bravo" sesleri,
alkışlar) Kim fırça yedi; sizin bakanınız. O müstemleke şefi, MHP'li bir bakana
şunu söyledi: "Bak, bunu yapmıyoruz; IMF beni fırçalıyor." Fırça
yiyen sizsiniz; IMF'den de fırça yiyen sizsiniz. Bugün, gazetenin biri
"Başkan Bush kızdı" diyor, Başkan Bush'tan da fırça yiyen sizsiniz. Bizim mahkemelik olmamıza
gelince... Yüce Türk adaletinde yargılanmak bizim için şereftir. Sonuç ne
çıkarsa çıksın, biz, bildiğimiz yola devam edeceğiz. Hak bildiğimiz yola,
yalnız başımıza kalsak da, devam edeceğiz; ama "bizim icraatımız var,
sözümüz yok" diyorsunuz. Bu kürsü, milletin vekillerinin söz söylemesi
için; yoksa, olmazdı; milletin vekilleri söz söylesin diye. Söz söylemek,
kimsenin icraatına engel değil. İcraatını savunabilir durumda bir parti
olabilmek, bir hükümet olabilmek, işte, her partiye, her hükümete nasip
olmuyor. Bu, önemli. "Efendim, icraat
yaparız." Yaptığınız icraat belli; kasım krizi, sizin icraatınızın sonucu;
şubat krizi, sizin icraatınızın sonucu; sizin icraatınızın sonucu, doların 1
200 000 lira olması; sizin icraatınızın sonucu, borsanın 11 000'lere inmesi; sizin icraatınızın
sonucu, Türk Milletinin gece yüzde 50 fakirleşmesi. Sizin icraatınızın tek
özeti, IMF'den, milletin seçmediği, Dünya Bankasından Amerika'nın gönderdiği
Derviş'tir. Siz, böyle icraat yapıyorsunuz. Evet, sizin o
eleştirdiğiniz hükümet, pancar fiyatını 3 katına çıkarmıştı, buğday fiyatını 2
katına çıkarmıştı, memur maaşını bir yılda yüzde 140 artırmıştı içborcu
azaltmıştı, dışborcu azaltmıştı. Sizin o eleştirdiğiniz zihniyet, bundan otuz
yıl önce, otuz yıl önce, bu faizin, bu memleketin başına bela olacağını
söylemişti. Bugün, siz de söylüyorsunuz; ama, otuz yıl sonra söylüyorsunuz.
Otuz yıl sonradan, bir partiyi geriden takip etmek, tabi, Türkiye'nin hayrına
değil. Şimdi, bu zihniyet,
faizin, bu memleketin bir gün başına bela olacağını söylerken, o 68 kuşağı -ki,
onları kimin temsil ettiğini bilir- Beyazıt kulesine kızıl bayrak çekmekle
meşguldü. Bizim farkımız bu. Biz, erkeklik ürkeklik lafını etmedik. MEHMET EMREHAN HALICI
(Konya) - Girme o konuya... AVNİ DOĞAN (Devamla) -
Siz girdiğiniz için söylüyorum. Bizim kim olduğumuzu bu
millet bilir Biz, kimseden fırça yemeyiz. Biz, sadece milletin vicdanında
mahkûm olmamak gibi, milletin vicdanında meşru olmak gibi, milletin vicdanında
alnı açık olmak gibi bir yolu kendimize görev bilmişiz; ötesi vız gelir tırıs
gider. Bunu, bilmeniz lazım. Yanlış olan şudur: Yanlış
olan, burada olmayan, burada kendisini savunacak durumda olmayan; ama,
Türkiye'nin şerefi olan, Türkiye'nin gururu olan, Türkiye'ye çok büyük
hizmetler etmiş, size rağmen, size rağmen Kıbrıs harekâtını gerçekleştirmiş bir
başbakanın arkasından burada laf etmek. (DSP sıralarından gülüşmeler) Burada
kendisini savunma şansı yok. Evet, işte bu, seviyeli -biraz önce seviyeden
bahsediyordunuz ya- bir eleştiri değil. Evet, bugün tartışılıyor
bakın... Bugün, Kıbrıs tartışılıyor, sizin hükümetiniz tarafından tartışılıyor;
Kuzey Irak tartışılıyor, Türkiye'nin bütün millî değerleri tartışılıyor.
Makedonya'da, bugün, Türkler sürülüyor, bu milletin evlatları sürülüyor, evladı
fatihan sürülüyor, susuyorsunuz; ama, kabadayılığınız kime? MEHMET EMREHAN HALICI
(Konya) - İsim ver, isim... AVNİ DOĞAN (Devamla) -
Kabadayılığınız, küçük çiftçiyi birazcık kalkındıralım diyen muhalefete karşı.
Bir gün, bunların hesabı sorulacak. Biz, burada, bir tarih yazmaya çalışıyoruz.
Biz, burada, hangi mahfildeysek, orada bir tarih yazmaya çalışıyoruz. MEHMET EMREHAN HALICI
(Konya) - Erbakan Hocanın adını bile telaffuz edemedin... Etsene... AVNİ DOĞAN (Devamla) -
Yani, niye, ısrarla Erbakan'ın adını... BAŞKAN - Sayın Doğan,
karşılıklı konuşmayalım. MEHMET EMREHAN HALICI
(Konya) - O kadar methediyorsan, o kadar savunuyorsan, ismini açıkça
söylesene... AVNİ DOĞAN (Devamla) -
Yani, niye, ısrarla onu istiyorsun? BAŞKAN - Sayın Halıcı...
Lütfen... AVNİ DOĞAN (Devamla) -
Niye ısrarla... Çok mu seviyorsun Erbakan’ı?! BAŞKAN - Karşılıklı
sohbet etmeyelim lütfen. AVNİ DOĞAN (Devamla) -
Biz, Erbakan'ın ismini her zaman şerefle anarız, bu millet, her zaman şerefle
anar. Şimdi, aldın mı cevabını?! Biz, üzerinde durmayacağımız,
açıklayamayacağımız, savunamayacağımız hiçbir konuya girmeyiz, neye mal olursa
olsun girmeyiz. Bu, bizim farkımızdır. AYDIN TÜMEN (Ankara) -
Fazla konuşma!.. MEHMET EMREHAN HALICI
(Konya) - Önergeye dön... AVNİ DOĞAN (Devamla) -
Biz, Türk Milletinin değerlerinden doğduk, millî değerlerinden doğduk. Bu
milletin vicdanının sesi olmayı kendimize görev biliyoruz; onun için, ne
çadırda fırça yeriz ne IMF'den fırça yeriz. Sizin gözlerinize bakan kriz
görüyor, kasımı görüyor, şubatı görüyor. Hepinize saygılar
sunuyorum. (FP sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür
ediyorum Sayın Doğan. AYDIN TÜMEN (Ankara) -
Buna cevap vermeye değmez Sayın Başkan... Bu kürsünün mehabeti var!.. BAŞKAN - Buyurun Sayın
Gönül. (DYP sıralarından alkışlar) Sayın Gönül, aleyhte mi
efendim? ALİ RIZA GÖNÜL (Aydın) -
Evet Sayın Başkan. BAŞKAN - Buyurun. Konuşma süreniz 10
dakikadır. ALİ RIZA GÖNÜL (Aydın) -
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Muhterem Heyetinizi Grubum ve şahsım
adına selamlıyorum. Biraz evvel, değerli
milletvekili arkadaşlarıma dilimin döndüğü kadar izah etmeye çalıştım. Doğru
Yol Partisi olarak getirdiğimiz öneriye sizlerden destek bekledik; ama,
maalesef, elimiz boş kaldı, destek vermediniz. Milletimize, vermiş olduğunuz bu
kararın hayırlı olduğunu söylemek mümkün değil; ama, size hayırlı olsun.
Kararınızın arkasında duramadığınızı gösterdiniz; getirdiğiniz kanun teklifinin
arkasında duramadığınızı gösterdiniz. Yani, vatandaşa selam "işte, biz bu
kanun teklifini verdik" dediniz; ama, muhalefetin getirdiği "buyurun
görüşelim" teklifine destek vermediniz. Şimdi, bizim burada bir hakkımız
doğdu. HASAN GÜLAY (Manisa) - Ne
hakkı?!. İHSAN ÇABUK (Ordu) -
Doğmadı... Doğmadı... ALİ RIZA GÖNÜL (Devamla)
- O hakkımız, sizi şikâyet etmektir millete, sizleri millete şikâyet etmektir.
Tabiî ki, ben şikâyet edeceğim. Küçük çiftçiye, buğday, tütün, pamuk, üzüm,
ayçiçeği üreticisine ne cevap vereceksiniz?! Diyeceğiz ki: "Küçük
Çiftçilerin Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatiflerine Olan Borç
Faizlerinin Bir Bölümünün Affı, İcra Takip İşlemlerinin Durdurulmasına Dair
Kanun Teklifinin öncelikle görüşülmesini istedik; ama, iktidar partileri bunun
görüşülmesini istemediler." Yanlış mı?!. Eğer istiyorduysanız, o zaman
"evet" demeniz lazımdı; demediğinize göre, benim için de, Doğru Yol
Partisi için de, tabi ki, sizi millete şikâyet etme hakkı doğmuştur. Bu kanun
teklifi sizin efendim, sizin, biz getirmedik; ama, siz, bunun görüşülmesini
istemediniz, onun için kullandığınız oydan dolayı sizi şikâyet edeceğiz. Sadece bu değil... Küçük
Esnaf ve Sanatkârlar ile Orta Boy İşletmelerin, Bazı Borç Faizlerinin
Sınırlandırılmasına Dair Kanun Teklifi... AYDIN TÜMEN (Ankara) -
Zamanı gelince görüşürüz Sayın Gönül. ALİ RIZA GÖNÜL (Devamla)
- Tabiî ki görüşeceğiz... Bizimle değil, milletle görüşeceksiniz. Bizimle
görüşmeyeceksiniz, hesabınızı milletle göreceksiniz; çünkü, eminim, millet
sizin defterinizi dürecektir. Şimdi, şunları da
diyeceğiz: "Getirdik; ama, oy vermediler, görüştürmediler, bu tekliflere,
kendi tekliflerine sahip olmadılar." Başka... Belediye
başkanlarının sıkıntılarını hiç duymuyor musunuz değerli milletvekilleri?!
Belediye başkanları personelinin maaşını ödeyemiyor; "bunların da faiz
borçlarını silelim" dedik "hayır" dediniz. Başka... Biraz evvel arz
ettim; ama, tekrarında fayda görüyorum; çünkü, milletimiz, esnafı, işçisi,
emeklisi, memuru, çiftçisi bizi dinliyor, bizi izliyorlar, ben de şikâyetimi,
Muhterem Heyetinize arz ettiğim gibi, onlara da bu şekilde arz ediyorum. Orman köylüleri için
-Sayın Doğan da ifade ettiler, ben de söyledim- o gün, birbirimize sıra
vermiyorduk; aman, orman köylülerinin sorunlarını tamamlayalım, sorunlarını
çözelim diyen siz değil miydiniz? Bu kanun teklifini getiren de Anavatan
Partisinden Ali Er Bey; kendisine teşekkür ediyorum. Bu teklife destek verdik,
sizler de destek verdiniz; ama, bugün görüşelim dedik "hayır,
görüşmeyeceğiz, gündemin ön sıralarına almıyoruz" dediniz. Bunlar doğru
karar mı değerli milletvekilleri?! Muhtarların durumlarını
düzelten kanun teklifi 3 maddeden ibarettir; biri yürürlük, biri ilan, diğer
bir maddesi de muhtar maaşlarının düzeltilmesine yöneliktir. Mahalle muhtarı
olsun, köy muhtarı olsun, bunlar köyün hamalıdır, köyün patronudur, köyün
esiridir, geleni gideni çok, devlet kapısından, devlet dairesinden bir ayağı
eksik olmaz; 7 günün 6 gününü ilde, ilçede geçiren insandır. Gelin, bunların
sorunlarını çözelim dedik, niye "hayır" dediniz?! Elbette bunu, bu kürsüden
Muhterem Heyetinize arz ettiğim gibi izleyen vatandaşlarımıza da arz edeceğiz.
Milletvekili arkadaşlarımız da şüphesiz "tatile erken girelim; sizi daha
fazla şikâyet etmek için zamanımız olsun." Oralarda da söyleyeceğiz bunları. Değerli arkadaşlarım,
onun için... MUSTAFA GÜVEN KARAHAN
(Balıkesir) - Millet sizi dinlemiyor... ALİ RIZA GÖNÜL (Devamla)
- Tabi, tabi!.. Tabi, elbette, millet, bu yaptıklarınızın hesabını mutlaka
soracaktır; ama olumlu soracak ama olumsuz soracak; ama, mutlaka soracak. Buradan şunu da söylemeye
hakkım var: Hepimizi üzmüştür, millî onurumuzu ve haysiyetimizi rencide
etmiştir, bugünkü basın toplantısında bunu kınadığımı da ifade ettim. Dünya
Bankasının yetkilisi, bu ülkenin Parlamentosunun üzerindeymiş gibi, hükümetin
üzerindeymiş gibi "bu ödevlerinizi iyi çalışın; şu şu kanunları
çıkarmazsanız size para yok" diyor. Değerli arkadaşlarım, bırakın, böyle
dayatmalı, böyle şantaj kokan, böyle tehdit kokan bir ifadeyle söylenmiş yasa tasarılarını
buraya getiriyorsunuz -ben söylemiyorum- Sayın Derviş'in ismiyle anılan Derviş
yasalarını getiriyorsunuz, çıkarıyorsunuz da, milletvekili arkadaşlarımızın
getirmiş olduğu bu tekliflere niye öncelik vermiyorsunuz; niye kendi iradenizle
bu kararı alıp, biz, bu kanun tekliflerini yasalaştırmak istiyoruz, çiftçiyi
memuru, emekliyi, esnafı bir nebze olsun rahatlatalım demiyorsunuz? Değerli milletvekilleri,
bakınız, bu cumartesi günü Aydın'daydım; Emekliler Derneğimizi ziyaret ettim.
İnanınız ki yüreğiniz paralanıyor. Bugün, gerek emekli maaşları arasındaki
farklılık gerekse miktar olarak 120 milyon, 150 milyon, 180 milyon lira maaşla
geçinememenin ıstırabını ifade ediyorlar. Bir araştırma önergemiz vardı, şu
maaşlar arasındaki dengesizliği giderici, açlık sınırı altında kalan bu
insanlar, çoluğuyla çocuğuyla, yirmibeş yıllık otuz yıllık hizmetin sonrasında
bir sıcak çorba içsin, öğleyin, akşamleyin bir iki kap yemek yesin diye bir
araştırma önergesi vererek bunları araştıralım, gerekli tedbirlerin alınması
için çalışalım, uğraşalım, hükümete tavsiye ve telkinde bulunalım dedik, ona da
"hayır" dediniz; onu da şikâyet edeceğiz. Yani, sizin, bu hükümet
etme, icraatta bulunma mantığınızı anlamak mümkün değil. Değerli milletvekilleri,
o nedenle, acilen, emekli, memur, işçi, Bağ-Kur’lu esnafın maaşlarının
yükseltilmesi gerekiyor; 220-230 milyon açlık sınırı; ama, bir Bağ-Kur’lunun
aldığı maaş yanılmıyorsam 100-110 milyon lira. Emekli Sandığına tabi bir
emeklinin aldığı maaş 200 milyon lirayı geçmiyor. Değerli arkadaşlarım,
elimizi vicdanımıza koyalım. Bu insanların feryadına kulak tıkayamayız,
tıkayamazsınız. Eğer samimiyseniz, eğer sosyal devlet ilkesini savunuyorsak,
eğer sosyal barıştan bahsedebileceksek, sosyal huzurdan bahsedebileceksek,
bizim, bu insanların da derdine mutlaka çare bulmamız lazım; ama, üzülerek
ifade ediyorum, açlık sınırının altında yaşamak zorunda kalan insan sayısı her
gün artıyor. Türkiye Cumhuriyetinin Bakanlar Kurulunun, cumhuriyet hükümetinin
görevi açlığı ve yoksulluğu yaygınlaştırmak değil, açlığı ve yoksulluğu
azaltmaktır; ama, görüyoruz ki, siz bir dayatma anlayışı ve zihniyetiyle bu
ülkede bunu yapamıyorsunuz, başaramıyorsunuz. Getirdiğiniz nokta gemiyi batırmak
olmuştur, arabayı devirmek olmuştur, açlığı, fakirliği, çaresizliği ve
yoksulluğu yaygınlaştırmak olmuştur. Evet, onun için,
mutlaka -ister altı ay sonra olsun
ister bir sene sonra olsun isterseniz iki sene sonra olsun- bu milletin önüne
varacağız. Bu yaptıklarınızın hesabını millet mutlaka sizden soracaktır diyor,
Muhterem Heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (DYP sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür
ediyorum Sayın Gönül. Başka söz talebi?.. Yok. Öneriyi tekrar okutup,
ayrı ayrı, maddelerini oylayacağım: Öneriler: 1.- 11 Haziran 2001
tarihli gelen kâğıtlarda yayımlanan 708 sıra sayılı kanun tasarısının 48 saat
geçmeden, gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleriyle Komisyonlardan Gelen
Diğer İşler" kısmının 12 nci sırasına, gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleriyle
Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmının 263 üncü sırasında yer alan 681
sıra sayılı kanun tasarısının, bu kısmın 13 üncü sırasına, 261 inci sırasında
yer alan 679 sıra sayılı kanun tasarısının, 14 üncü sırasına, 274 üncü sırasında
yer alan 695 sıra sayılı kanun tasarısı ve teklifinin, 15 inci sırasına, 11
Haziran 2001 tarihli gelen kâğıtlarda yayımlanan 707 sıra sayılı kanun tasarı
ve teklifinin 48 saat geçmeden gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleri ile
Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmının 16 ncı sırasına, 34 üncü
sırasında yer alan 173 sıra sayılı kanun tasarısının 17 nci sırasına alınması
önerilmiştir. FETHULLAH ERBAŞ (Van) -
Karar yetersayısının aranılmasını istiyorum. BAŞKAN - Karar
yetersayısının aranılmasını istiyorsunuz. Önerinin 1 inci maddesini
oylarınıza sunacağım ve karar yetersayısını arayacağım: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Karar yetersayısı yoktur, 87 evet oyu var. HASAN GÜLAY (Manisa) -
Sayın... BAŞKAN - Daha önce
sayılmıştı. Birleşime 10 dakika ara
veriyorum efendim. Kapanma Saati : 17.18 DÖRDÜNCÜ OTURUM Açılma Saati: 17.30 BAŞKAN- Başkanvekili Mehmet Vecdi GÖNÜL KÂTİP ÜYELER: Şadan ŞİMŞEK (Edirne), Hüseyin ÇELİK (Van) BAŞKAN- Sayın
milletvekilleri, 115 inci Birleşimin Dördüncü Oturumunu açıyorum. V. – ÖNERİLER (Devam) B) SİYASÎ PARTİ GRUBU ÖNERİLERİ (Devam) 2.- Genel
Kurulun çalışma gün ve saatleriyle gündemdeki sıralamanın yeniden
düzenlenmesine ilişkin DSP, MHP ve ANAP Gruplarının müşterek önerisi (Devam) BAŞKAN- Hatırlanacağı
üzere, müşterek grup önerisinin 1 inci maddesinin oylanması sırasında karar yetersayısının
aranılması istenmiş ve karar yetersayısına ulaşılamamıştı. Şimdi, herhangi bir
tartışmaya meydan vermemek için, elektronik cihazla oylama yapacağız. Oylama için 3 dakika süre
veriyorum. Oylama işlemini
başlatıyorum. (Elektronik cihazla
oylama yapıldı) BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri, karar yetersayısı vardır ve müşterek önerinin 1 inci maddesi
kabul edilmiştir. 2 nci maddesini
okutuyorum: 2- Genel Kurulun 12
Haziran 2001 Salı günü 15.00-20.00, 13 Haziran 2001 Çarşamba, 14 Haziran 2001
Perşembe, 15 Haziran 2001 Cuma, 18 Haziran 2001 Pazartesi, 19 Haziran 2001
Salı, 20 Haziran 2001 Çarşamba, 21 Haziran 2001 Perşembe ve 22 Haziran 2001
Cuma günleri 14.00-20.00 saatleri arasında çalışması; 12 Haziran 2001 Salı ve
19 Haziran 2001 Salı günleri sözlü sorular ile diğer denetim konularının, 13
Haziran 2001 Çarşamba ve 20 Haziran 2001 Çarşamba günleri sözlü soruların
görüşülmemesi, 12 Haziran 2001 Salı, 18 Haziran 2001 Pazartesi, 19 Haziran 2001
Salı ve 22 Haziran 2001 Cuma günleri de kanun tasarı ve tekliflerinin
görüşülmesi, 12 Haziran 2001 Salı günü gündemin 12 nci sırasına, 13 Haziran
2001 Çarşamba günü gündemin 14 üncü sırasına kadar olan tasarı ve tekliflerin
görüşmelerinin tamamlanmasına kadar çalışma süresinin uzatılması önerilmiştir. BAŞKAN - Grup önerisini
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Öneri kabul
edilmiştir. İçtüzüğün 37 nci
maddesine göre verilmiş doğrudan gündeme alınma önergeleri vardır. Bu 3 adet
önergeyi ayrı ayrı okutup, işleme alacağım ve oylarınıza sunacağım. İlk önergeyi okutuyorum: IV. – BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI (Devam) B) TEZKERELER VE ÖNERGELER (Devam) 4.- Aydın
Milletvekili Bekir Ongun'un, Bir İlçe Kurulmasına İlişkin Kanun Teklifinin
(2/283) doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/392) Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına (2/283) esas numaralı Bir
İlçe Kurulmasına İlişkin Kanun Teklifim, havale edildiği komisyonlarda, kırkbeş
gün geçmesine rağmen görüşülmediği için, İçtüzüğün 37 nci maddesine göre
doğrudan gündeme alınmasını saygılarımla arz ederim. Bekir
Ongun Aydın BAŞKAN - Önerge sahibi
sıfatıyla, Sayın Ongun; buyurun efendim. (MHP sıralarından alkışlar) Size, önergenizi
açıklamak için 5 dakika süre veriyorum. BEKİR ONGUN (Aydın) -
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 13.8.1999 tarihinde vermiş olduğum
Ortaklar'ın ilçe olmasıyla ilgili teklifim bugüne kadar görüşülmediğinden,
İçtüzüğün 37 nci maddesine göre doğrudan gündeme alınmasıyla ilgili önergem
üzerine söz almış bulunuyorum; he-pinize saygılar sunuyorum. 1982 Anayasası, ülkemizin
merkezî idare teşkilatı bakımından, coğrafya durumuna, ekonomik şartlara ve
kamu hizmetlerinin gereklerine göre, illere; illerin de kademeli olarak
bölümlere ayrılacağını hüküm altına almış bulunmaktadır. Anayasamızın bu ilkesi
doğrultusunda, ülkemiz, il, ilçe ve bugün işlerliğini yitirmiş olan bucak
olarak teşkilatlanmış bulunmaktadır. Ülkemizdeki kamu hizmetlerinin çok önemli
bir bölümü, bu taşra teşkilatı tarafından yerine getirilmektedir. Bilimin ve teknolojinin
her gün baş döndürücü bir hızla geliştiği dünyamızda, insan ihtiyaçları da, bu
gelişmeye paralel olarak artmakta, ihtiyaçların karşılanması yeni
örgütlenmelere ihtiyaç yaratmaktadır. Diğer taraftan, sosyal devlet ilkesi
gereğince, devletin, özellikle sosyal hayata giderek artan müdahalesi,
insanları, devletten daha çok hizmet bekler duruma getirmektedir. Devletten,
giderek artan bu beklentiler karşısında, merkezî idare, coğrafî yapıdan, nüfus
yoğunluğundan, ulaşım ve haberleşmedeki yetersizlikten dolayı, kamu hizmetlerini,
zamanında, etkin ve verimli bir şekilde yerine getirememektedir; ancak, taşra
teşkilatını geliştirmek ve güçlendirmek yoluyla sorunların üstesinden gelmek
mümkün olabilecektir. Bugün görüştüğümüz
Germencik İlçesine bağlı Ortaklar, 1886 yılında Aydın-İzmir Devlet Demiryolu
üzerinde kurulan istasyon çevresinde oluşan küçük bir yerleşim birimiyken,
hızla gelişmiştir. 1940'lı yıllarda E24 Devlet Karayolu üzerinde gelişmeye
başlamıştır. İzmir-Söke demiryolları kavşağında; ayrıca, Didim, Bodrum, Selçuk,
Kuşadası, Fethiye, Marmaris gibi önemli tarihî ve turistik karayolu kavşağının
üzerinde bulunması, sanayi ve ticarî yönden büyümesini sağlamıştır. Bucağın
batısında bulunan Germencik İlçesine 10 kilometre, güneyde Söke'ye 20
kilometre, batıda Kuşadası ve Selçuk'a 25 kilometre ve kuzeyde Tire İlçesine 60
kilometre mesafede olup, ayrıca, Aydın-İzmir İl sınırının son beldesidir. Ortaklar, yurt içerisinde
ve yurt dışında, altmış yıldır meşhur olan çöp şişiyle tanınmaktadır. Organize sanayimiz
hizmete girme aşamasına getirilmiş; ayrıca, 5 adet kiremit-tuğla fabrikası, 3
adet mermer işletmesi, merkezde 7 adet, köylerde 5 adet olmak üzere toplam 12
adet otomatik kontini zeytinyağı fabrikası, yaklaşık her biri 500 işçi
kapasiteli 6 adet ithalat ve ihracat yapan gıda sanayii, 1 adet tekstil
sanayii, 1 adet ziraat aletleri fabrikası, 1 adet nebatî yağ fabrikası gibi
sanayi tesisleri kurulmuş; buna paralel, tarım sektöründe, incir, zeytin ve
pamukçuluk gelişmiştir. Ayrıca, turistik yol
güzergâhında, değişik ticarî amaçlı tesisler açılarak iş kapasitesi daha da
genişlemiş olup, ülkemizin her yanından beldemize göç başlamıştır. Şu an,
nüfusunun, resmî kayıtlara göre 12 000, gayriresmî kayıtlara göre 14 000
civarında olduğu tahmin edilmektedir; çünkü, doğudan, beldeye büyük göç
yaşanmaktadır. Sadece Ortaklar Anadolu Öğretmen Lisesinde 1 500 kişi
yaşamaktadır. Bu bakımdan, yukarıda
belirtilen nedenlerden ötürü, Ortaklar Beldesinin ilçe statüsüne bir an önce
kavuşturulması için desteğinizi bekliyor, Yüce Meclise saygılar sunuyorum.
(Alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür
ediyorum. Şahsı adına, Sayın Ali
Rıza Gönül; buyurun efendim. (DYP sıralarından alkışlar) Süreniz 5 dakika. ALİ RIZA GÖNÜL (Aydın) -
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Muhterem Heyetinizi saygıyla
selamlıyorum. Bugün, İçtüzüğün 37 nci
maddesine göre doğrudan gündeme alınması talep edilen Ortaklar Kasabasının ilçe
olmasını içeren kanun teklifini, ben, Aydın Milletvekili bir kişi olarak
yürekten destekliyor ve olumlu bakıyorum. Doğru Yol Partisi Grubu da bu teklife
destek vermektedir. Tabiî ki, bazı
milletvekili arkadaşlarımız yakından bilmeyebilirler; ama, Ortaklar, gerçekten,
çok flaş, çok bilinen bir yerleşim birimidir; çünkü, gerek Milas'a gerek
Bodrum'a gerekse Kuşadası'na gidenlerin yüzde 80'i, yüzde 90'ı, Ortaklar
Kasabasının içinden geçer. Hakikaten, Umurlu Kasabamız gibi, Atça Kasabamız
gibi, Bağarası Kasabamız gibi, Ortaklar Kasabamız da, ilçe olmayı hak etmiş bir
idarî yerleşim birimimizdir. Gerçekten, eğitim kurumlarıyla, iş hayatıyla, ziraat
potansiyeliyle, nüfusu, haberleşmesi, ulaşımıyla, Ortaklar Kasabası, öncelikli
olarak ilçe olacak yerlerden bir tanesidir. Özellikle geçmiş
dönemlerde bu kasabamıza kazandırmış olduğumuz hizmetler, bu kasabanın şeklini,
ekonomik yönünü, sosyal hayatını fevkalade yakından ve derinden etkilemiştir.
Polis teşkilatı mevcut, çok kapsamlı sağlık ocağı mevcut, öğretmen okulu olan,
ifade ettiğim gibi, tarımı gelişmiş, yol, ulaşım ve haberleşme hizmetleri de en
üst düzeyde olan bir kasabamızdır. Ayrıca, yine, dönemimizde bu kasabaya
kazandırmış olduğumuz organize sanayi bölgesi de, özellikle yatırım yapmak
isteyen işadamlarının ilgisini çekmektedir. Bu nedenle, biz, Bağarasımız gibi,
Atçamız gibi, Umurlu Kasabamız gibi, Ortaklar Kasabamızın da ilçe olması
yolunda verilmiş olan ve İçtüzük 37 nci maddeye göre, gündeme alınması istenen
bu teklife katılıyoruz ve destek oluyoruz. Her ne kadar, bu kanun
teklifinin gündeme girmesiyle, ilçe olmayacak ise de, ilçelik sıfatını
kazanmayacak olsa da, belki önümüzdeki aylarda, daha doğrusu, bu Parlamentonun
olası bir erken veya normal seçimine kadar, bu teklif Genel Kurulda görüşülür
ise, diğer kasabalarımızla birlikte Ortaklar Kasabamız da ilçe olabilir. Gönlümüz, bütün bu
tekliflerin yasalaşmasından yanadır; gerçekten Aydın'ın inci tanesi gibi olan
bu 4 kasabasının ilçelik sıfatını kazanmasıdır. Bu vesileyle, yürekten
desteklediğimizi, Doğru Yol Partisinin de, bu teklife olumlu oy vereceğini,
Muhterem Heyetinize arz eder, hepinizi saygıyla selamlarım. (DYP sıralarından
alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür
ediyorum Sayın Gönül. Sayın Halit Dikmen de,
oturduğu yerden görüşlerini belirtmek istiyor. Çok kısa olmak üzere söz
veriyorum. Buyurun efendim. HALİT DİKMEN (Aydın)-
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Aydın İlinin 14 000 nüfuslu Ortaklar
Beldesi, önemli bir karayolu kavşağında, İzmir İline sınır ve ilçe olmayı hak
etmiş bir beldemizdir. Dolayısıyla, Ortaklar Beldesinin ilçe olması hakkında,
Aydın Milletvekili Sayın Bekir Ongun'un vermiş olduğu kanun teklifini
desteklediğimi belirtir, hepinize saygılarımı sunarım. BAŞKAN- Teşekkür ediyorum
Sayın Dikmen. III. – Y O K L A M A (FP sıralarından bir grup
milletvekili ayağa kalktı) YASİN HATİBOĞLU (Çorum)-
Sayın Başkan, yoklama istiyoruz efendim. BAŞKAN- Peki efendim,
oylamadan evvel, yoklama talebinizi dikkate alacağım. Sayın milletvekilleri,
ayağa kalkarak yoklama isteyen sayın milletvekillerinin adlarını okuyacağım; bu
sayın milletvekillerinin yoklamaya girmemeleri lazım; çünkü, yoklamada var
sayılacaklar; kimleri tespit ettiğimizin bilinmesi bakımından okuyorum:
Fethullah Erbaş, Yahya Akman, Zeki Çelik, Mehmet Bekâroğlu, İsmail Özgün, Latif
Öztek, Aslan Polat, Mehmet Batuk, Yasin Hatiboğlu, Ali Oğuz, Ali Sezal, Avni
Doğan, Ahmet Sünnetçioğlu, Dengir Mir Mehmet Fırat, Mahfuz Güler, Cevat Ayhan,
Sacit Günbey, Rıza Ulucak, Mahmut Göksu, Fahrettin Kukaracı. Yoklama için 3 dakikalık
süre veriyorum. Süreyi başlatıyorum. (Elektronik cihazla
yoklama yapıldı) BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri, toplantı yetersayısı vardır. IV. – BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI (Devam) B) TEZKERELER VE ÖNERGELER (Devam) 4. – Aydın Milletvekili Bekir Ongun'un, Bir İlçe Kurulmasına
İlişkin Kanun Teklifinin (2/283), doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi
(4/392) (Devam) BAŞKAN - Şimdi, Sayın
Bekir Ongun tarafından verilen ve diğer iki sayın milletvekili tarafından da
destekleyici konuşmalar yapılan, İçtüzüğün 37 nci maddesine göre doğrudan
gündeme alınmasına ilişkin önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmiştir. İkinci önergeyi
okutuyorum: 5. – Balıkesir Milletvekili Aydın Gökmen'in, Balıkesir
İlinde Büyükşehir Belediyesi Kuruluşu Hakkında Kanun Teklifinin (2/519),
doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/393) Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına 25.04.2001 tarih ve 12682
sayı ile vermiş olduğum, Balıkesir İlinde Büyükşehir Belediyesi Kuruluşu
Hakkında Kanun Teklifim, ilgili komisyonda 45 gün içinde görüşülmediğinden,
İçtüzüğün 37 nci maddesine göre işlem yapılmasını arz ederim. Saygılarımla. 26.03.2001 Aydın
Gökmen Balıkesir BAŞKAN - Önerge sahibi
olarak Sayın Aydın Gökmen, buyurun efendim. (MHP sıralarından alkışlar) Süreniz 5 dakika. AYDIN GÖKMEN (Balıkesir)
- Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; vermiş olduğum, Balıkesir İlinde
Büyükşehir Belediyesi Kuruluşu Hakkında Kanun Teklifinin doğrudan gündeme
alınması için söz almış bulunmaktayım; Yüce Heyetinizi saygıyla selamlıyorum. Balıkesir, merkez ilçe
dahil 19 ilçesi, 52 beldesi, 907 köyüyle büyük bir ilimizdir. Bir taraftan
Marmara Denizine, diğer taraftan Ege Denizine kıyıları olan; Bursa, İzmir ve
İstanbul üçgeni ortasında bulunan, demiryoluyla, karayoluyla, havayoluyla,
denizyoluyla bağlantılı, büyümeye müsait bir ilimizdir. Balıkesir, son yıllarda
büyüyen ve mevcut potansiyeliyle de yerel sorunları artan bir il konumundadır.
Bölgesinde turizm merkezi olması, özellikle yaz aylarında artan nüfusu
nedeniyle yerel hizmetlerin zamanında yerine getirilmesi daha da önem
kazanmaktadır. Gönül ister ki, her
şehrimizde olduğu gibi, bu şehrimizde de hizmetler süratle aksın, vatandaşa,
hizmetler, daha süratli ulaşsın ve bundan, milletimiz, halkımız nasibini
fazlasıyla alsın. İşte, bu halisane duygularla, bu kanun teklifimi hazırlamış
bulunmaktayım. Değerli milletvekilleri,
Balıkesir İlimizde, özellikle kış aylarında, sis yoğunluğu ve hava kirliliği,
zaman zaman, ulaşımı engellemektedir. Havadaki nem oranı yüzdesinin çok olması,
özellikle şehir merkezinde rüzgâr oluşmaması, kirlilik oranını yüzde 10 daha
artırmaktadır. Bu durum, Çevre Yönetmeliğinde bile yerini bulamamaktadır.
Bunlara ilaveten, yer konumu ve iklim özelliği nedeniyle, kükürt dioksit ve
partikül madde konsantrasyonu da artmaktadır. Bu sebeplerden dolayı,
doğalgaz kullanımına geçebilmek için, bu konuda, 1999 yılında, Enerji ve Tabiî
Kaynaklar Bakanlığıyla yapmış olduğumuz görüşmeler sonucunda, şu anda, doğalgaz
iletim hatları inşası devam etmektedir; inşallah, şehir içi iletimi ve
dağıtımı, Balıkesir Büyükşehir Belediyemize nasip olur. Değerli milletvekilleri,
Balıkesir İlimiz ile Bandırma İlçemiz arasında, yakın bir zamanda, ray otobüs
sistemine geçilecektir. İstanbul'la, feribot, deniz otobüsleri ve Körfez
Havaalanıyla ulaşım sağlanmasıyla, ilimiz, ticaret ve turizm hacminde artış
göstermektedir. Bu nedenle, yerel hizmetlerin verimli ve etkin bir şekilde
yerine getirilmesi, mevcut durumda zor olacaktır. Yine, ilimizde,
üniversite, polis okulu, askerî kışlalar, er eğitim alayı, çavuş talimgâhı,
teknik astsubaylık okulu, hava üssü gibi kurumlar, merkeze uzaklıkları
nedeniyle, yerel hizmetlerden yeterince faydalanamamaktadırlar. Değerli milletvekilleri,
mahallî idare hizmetlerinin, etkin, verimli, ekonomik, halkın ihtiyaç ve
tercihlerine uygun biçimde yürütülmesi için, yerel yönetimler yasa tasarısında
uygulamaya konulacak reformların ülkemizde hayata geçirilmesinin büyük rolü
olacaktır. Genel olarak, kısaca
özetlediğim ve hizmet alma alanı çok geniş olan kentimiz, toplutaşıma, ulaşım,
içmesuyu, kanalizasyon, doğalgaz, enerji, trafik, imar gibi temel belediye
hizmetlerinin planlı, programlı, verimli olarak yerine getirilmesini sağlamak
amacıyla, Balıkesir'de büyükşehir belediyesi kurulması için vermiş olduğum
teklife olumlu yönde oy vereceğinize inanıyor; Yüce Heyetinizi saygıyla
selamlıyorum. (Alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür
ediyorum Sayın Gökmen. Balıkesir Milletvekili
Sayın İsmail Özgün; buyurun efendim. (FP sıralarından alkışlar) Süreniz 5 dakika. İSMAİL ÖZGÜN (Balıkesir)
- Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; hepinizi hürmetle selamlıyorum. Balıkesir İlimizin
büyükşehir belediyesi haline gelmesi için, Balıkesir Milletvekili Sayın Aydın
Gökmen'in vermiş olduğu kanun teklifinin gündeme alınmasıyla ilgili olarak söz
almış bulunmaktayım. Aynı yönde kanun teklifini, ben, hem geçtiğimiz dönemde
hem de bu dönemde Türkiye Büyük Millet Meclisine vermiştim; ancak, bugüne kadar
yasalaşması mümkün olmadı. Temennimiz, tabiî, burada gündeme alınarak, bir an
evvel yasalaşmasıdır. Esasında, iktidar
milletvekillerimizin kanun tekliflerini burada gündeme aldırmalarını, tabiî,
destekliyoruz; ama, iktidardan bir başka beklentimiz var. Bunların, hükümet
görüşü olarak, hükümet tasarısı olarak buraya gelmesi ve hükümetin bu
tekliflerin, tasarıların arkasında durarak, bunları bir an evvel
kanunlaştırmasıdır; temennimiz odur. Balıkesir, büyükşehir
belediyesi olmayı çoktan hak etmiş illerimizden birisidir. Aşağı yukarı
toplamda 1 100 000 nüfusu olan, hem Marmara Denizine hem Ege Denizine kıyısı
olan, bir tarafta Bursa, bir tarafta Manisa, İzmir Vilayetleriyle komşuluk etme
durumda, sınırları oralara kadar uzanan büyük bir coğrafya üzerinde bulunan
önemli bir ilimizdir ve Türkiye ekonomisine, bugüne kadar ödediği vergilerle
çok önemli katkıları olan bir ilimizdir. Türkiye'de toplanılan vergilerin
illere göre sıralamasını yaparsanız, Balıkesir 10 uncu veya 15 inci vilayet
olur; yani, Türkiye'ye, ekonomiye, maliyeye vergi verme sıralamasında ilk 10
içerisine giren bir il, ne yazık ki, oradan, yatırımlardan pay almaya
geldiğinde hatırlanmamaktadır ve istediği yatırımı, hak ettiği yatırımı da
alamamaktadır. O bakımdan, yatırımları daha iyi yapabilmesi için, Balıkesir
İlimizin, mutlaka, büyükşehir belediyesi olması gerekir. Şehrin, bugün, tıkanmış
olan önemli sorunları var; hava kirliliğinden tutun, ulaşımdan, organize sanayi
bölgesine, üniversiteyle ilgili yatırımlara, belediyenin yatırımlarına kadar
çok büyük sıkıntıları var. O bakımdan, Balıkesir İli, mutlaka, bütçeden hak
ettiğini alması gerekir; bu da tabiî, öncelikle, büyükşehir belediyesi
olmasıyla gerçekleşecektir. Şimdi, organize sanayi
bölgesi... Etrafındaki illerin hemen hepsinde organize sanayi bölgesi oluşmuş;
ama, Balıkesir'de, hâlâ, organize sanayi bölgesinin altyapısı tamamlanmış
değildir ve bu son krizlerle beraber, yapılmaya çalışılan inşaatlar da durmuş
durumdadır, bir adım ileri gidilememektedir. Organize sanayi bölgesinin mutlaka
ayağa kaldırılması gerekir. Büyük bir işsizlik sıkıntısı, bugün, Balıkesir'de
vardır; bunun da önlenmesi elbette ki, sanayileşmeyle olacaktır. Öbür taraftan, ulaşımla
ilgili sorunlar vardır. Sayın Bayındırlık Bakanımız geçtiğimiz günlerde
Balıkesir'e geldi; Balıkesir-Susurluk-Bursa karayolunun durumunu gördü;
Balıkesir'e yakışmıyor. İstanbul-İzmir ulaşımını gerçekleştiren bu devlet
karayolu, ne yazık ki, uzun yıllardan beri yapılamıyor, iki seneden beri de
çivi çakılmadı. O bakımdan, bu karayolunun mutlaka bir an evvel yapılması
gerekir. Bursa-Bandırma karayolu
aynı şekilde; İzmir'den feribotla Bandırma'ya gelen sürücüler bu yolda çok
büyük sıkıntı çekiyorlar; bunun yapılması gerekir. Öbür taraftan, Balıkesir
Üniversitesi ve Balıkesir arasındaki yolun bir an evvel yapılması lazım; köy
yolundan farkı yoktur. Tabiî, bunların hepsinin yapılması gerekir. Öbür taraftan,
üniversiteyle ilgili yatırımların yapılması gerekir; çünkü, üniversite, çok
geride kaldı; çevre vilayetlerimiz içerisinde, belki, en önce biz başladık;
ama, bakıyoruz, en sonraya biz kaldık; bu konunun da üzerinde durulması
gerekir. Velhasıl, Balıkesir'in,
önce, bir büyükşehir belediyesi olması, şehrin merkezinden sorunların çözülerek,
ilçelerimize kadar bütün diğer sorunların da çözülerek, hak ettiği yeri alması
gerekir. Balıkesir, hakkını istemektedir, çok da bir şey istemiyor; yani,
Türkiye genelinde ödediği vergi sıralamasında ilk 10 arasına giriyorsa,
yatırımlarda da, müsaade edin, aynı hakkı, aynı payı alsın diyoruz. (Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı) BAŞKAN - Sayın Özgün,
lütfen toparlar mısınız. İSMAİL ÖZGÜN (Devamla) -
Bitiriyorum Sayın Başkan. O bakımdan, Muhterem
Heyetinizden, Balıkesir'in, büyükşehir belediyesi olması hususunda verilmiş
olan kanun teklifinin doğrudan gündeme alınması noktasında oylarınızı istirham
ediyor; hepinizi, saygıyla, hürmetle selamlıyorum. (FP sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür
ediyorum Sayın Özgün. Aynı konuda,
zannediyorum... İLYAS YILMAZYILDIZ
(Balıkesir) - Sayın Başkan... BAŞKAN - Şimdi, 60 ıncı
madde gereğince, önce, Sayın Hüseyin Kalkan söz talep etti; çok kısa olarak,
ona söz veriyorum. HÜSEYİN KALKAN
(Balıkesir) - Sayın Başkanım, kıymetli arkadaşlar; Balıkesir, batıda bir ilimiz
olmasına rağmen, Trakya'dan Çanakkale'yi İç Anadolu'ya bağlayan, İstanbul'u
İzmir'e bağlayan, çok önemli bir konumda olan; bir tarafı Marmara kıyısında,
bir tarafı Ege kıyısında olan bir ilimiz; 19 ilçesi, 1 100 000 küsur nüfusa
sahip bir ilimiz. Şu ana kadar, Türkiye bütçesinden, hak ettiğini alamamıştır
ve eğer, kıymetli arkadaşım Aydın Gökmen'in vermiş olduğu bu doğrudan gündeme
alınma önergesi kabul edilirse, hiç olmazsa, kısmen, Balıkesir'in bu hakkı
verilmiş olacaktır. Bunu destekliyorum ve bütün arkadaşlarımın da
desteklemelerini arzu ediyorum. Saygılarımla. BAŞKAN - Teşekkür
ediyorum. Sayın Beyhan Aslan. BEYHAN ASLAN (Denizli) -
Sayın Başkanım, değerli arkadaşlar; Balıkesir Milletvekili Aydın Gökmen Beyin,
Balıkesir İlinde büyükşehir belediyesi kurulmasıyla ilgili kanun teklifinin
doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesini Genel Kurula getirmiştir. Daha
önce de, 37 nci maddeye göre, bazı illerimizin büyükşehir olmasına ilişkin
Genel Kurula öneriler geldi. Şu anda Denizli, Malatya ve Kahramanmaraş'ın da
büyükşehir olması Genel Kurul gündeminde
Bugün, buna Balıkesir'i de ekleyeceğiz ve biz, Anavatan Partisi Grubu
olarak destekliyoruz; ancak, mahallî idareler yasası gelmek üzere. Büyükşehir
olmanın kriterlerini, ilçe olmanın ve belde olmanın kriterlerini komisyonlarda
elbirliğiyle tespit edelim ve bu tespitten sonra, inşallah, bu illerimiz, yani
Denizli, Malatya, Kahramanmaraş -ki, buna Balıkesir'i de ekleriz- büyükşehir
olurlar diye düşünüyorum ve arkadaşımızın bu önerisini destekliyorum. Teşekkür ediyorum. BAŞKAN - Teşekkür
ediyorum. Sayın Yılmazyıldız,
buyurun efendim. İLYAS YILMAZYILDIZ
(Balıkesir) - Sayın Başkanım, değerli arkadaşlar; arkadaşımızın, Balıkesir'in
büyükşehir olmasıyla ilgili önergesini ben ve Doğru Yol Partisi olarak
destekliyoruz; ancak, bu arkadaşımız, iktidara mensup bir milletvekili olduğu
için, bunun, Danışma Kurulunda da öncelikle görüşülmesini talep ederek
yasalaşması konusunda bir çalışması olursa, Doğru Yol Partisi Grup
Başkanvekilleri de buna olumlu yaklaşacaklardır. Biz, her şeyden önce, Balıkesir'e
bir tıp fakültesi kurulmasını, organize sanayi ile ilgili problemlerin
çözülmesini ve İstanbul- Bursa-İzmir karayolunun önemli bir bağlantısı olan
Balıkesir-Susurluk-Bursa karayolunun hiç olmazsa bu yıl bitirilmesini rica
ediyoruz, bu öneriyi Doğru Yol Partisi olarak desteklediğimizi bildiriyoruz ve
hepinize saygılar sunuyoruz. BAŞKAN - Teşekkür
ediyorum. Önergeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmiştir. Son önergeyi okutuyorum: 6.- Sakarya Milletvekili Nevzat Ercan'ın, 21.7.1953 Tarihli
6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun Kapsamına Amme Alacakları ile 4.1.1961 Tarihli ve 213
Sayılı Vergi Usul Kanunu Kapsamına Giren ve 31.12.1999 Tarihinden Önceki
Dönemlere Ait veya Bu Tarihe Kadar Beyan Edilmesi Gereken Vergi, Resim ve
Harçlara İlişkin Kanun Teklifinin (2/651), doğrudan Gündeme alınmasına ilişkin
önergesi (4/394) Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına 15.12.2000 tarihinde
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına 8 milletvekili arkadaşımızla birlikte
sunmuş olduğumuz 21.7.1953 tarihli 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü
Hakkında Kanun kapsamına giren amme alacaklar ile 4.1.1961 tarihli 213 sayılı
Vergi Usul Kanunu kapsamına giren ve 31.12.1999 tarihinden önceki dönemlere ait
veya bu tarihe kadar beyan edilmesi gereken vergi, resim ve harçlara ilişkin
olarak hazırlanan kanun teklifimiz, sevk edildiği komisyonda bugüne kadar
görüşülemediğinden, İçtüzüğün 37 nci maddesine göre, doğrudan gündeme alınması
hususunda gereği arz ederim. Saygılarımla. Nevzat
Ercan Sakarya
BAŞKAN - Sayın Ercan
konuşacak mısınız? TURHAN GÜVEN (İçel) -
Sayın Başkan, ben konuşacağım. BAŞKAN - Sayın Güven'in
de teklifte imzası olduğu için, teklif sahibi olarak konuşacaklar. İçel Milletvekili Sayın
Güven, buyurun. (DYP sıralarından alkışlar) Süreniz 5 dakika. TURHAN GÜVEN (İçel) -
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bundan tam altı ay önce, bir kanun
teklifi hazırlayıp verdik. O günlerde, yine biliyorsunuz, Türkiye'de ekonomik
sıkıntı başlamıştı, ciddî ekonomik sorunları yaşıyordu Türkiye ve bu arada,
Yüce Meclis, bir af kanunuyla meşguldü. Adlî işlemlerden ötürü, bir af
yasasını, iki defa görüştük; gitti, geldi, tekrar değişik bir hüviyet aldı;
tekrar gitti, geldi; sonunda, adam öldürmeyi, Türk Ceza Kanununun çok maddesini
ve ceza hükmü ihtiva eden kanunlardaki hükümlerin büyük bir bölümünü tecil,
meşruten tahliye, davayı tehir veya cezayı tehir şeklinde çıkardık, erteleme
şeklinde çıkardık. Biz de, bundan mülhem olarak, madem, siz, eli kanlı adamları
bile birtakım aflardan yararlandırıyorsunuz, bari, bu memlekette, ekonomik
ciddî bunalım içinde olan Türkiye'nin vergi veren mükellefini de bazı
sıkıntılarından kurtarmanız lazımdır dedik ve altı ay evvel bir kanun teklifi verdik.
Birincisi, biliyorsunuz, şu anda Anayasa Mahkemesinde; ama, ikincisi, zarureten
ortaya konulan bir olay. Nedir; ticarî ve sanayi hayatımız, iki kere, bu kanun
teklifinden sonra duvara tosladı. Dışarıdan getirilen bir bakan vasıtasıyla
Türkiye'nin ekonomik sıkıntısı giderilmeye çalışılıyor; fakat, vergi mükellefi,
borcunu, yani, namuslu vergi mükellefi borcunu ödeyemez halde, vergisini
veremez halde. O zaman nedir?.. SSK, Bağ-Kur, tarım kesimi, sosyal güvenlik
kurumlarına tabi işverenler ve sigortalılar bütün yükümlülüklerini aksattılar.
İşte, bunu ortadan kaldıracak, hem Türk ekonomisine hem vergi mükellefine nefes
aldıracak olan bu kanun teklifini verdik. Biliyorsunuz, siz de yaşıyorsunuz;
bugün, salonun bu tarafında oturanların, yarın başka tarafta oturabilir; fakat,
her nedense, bir kanun teklifi muhalefetten geldiği zaman, ne kadar düzgün
olursa olsun ve milletin yararına ne getirirse getirsin, kale alınmıyor.
Komisyon, bunu gündemine alıp da görüşme gereğini bile hissetmedi; ama,
hükümetten veya başka taraftan naklen gelen bir kanun tasarısı olsaydı -bugün,
biraz evvel aldığınız karar gibi- 48 saat geçmeden huzurunuza gelebilirdi. Bir tarafta, milletin
vergisini verecek olan kesimini siz rahatlatmak isterken buna karşı çıkılıyor,
daha doğrusu görmezlikten geliniyor, o ıstırap paylaşılmak istenmiyor; ama,
öbür tarafta, bir emir ve talimat gereği gibi görünen olayları, siz, daha
komisyonda dahi görüşülmeden gündeme alma yollarını arıyorsunuz; bu yanlış. Değerli arkadaşlar, onun
için, müsaade ederseniz, İçtüzüğün bize verdiği yetkiyle, bu takdir hakkını
kullanarak, şu kanun teklifini gündeme alma konusunda, iktidarıyla,
muhalefetiyle... Çünkü, geçen gün de ifade etmeye çalıştım, komisyonlar
uzmanlık sahalarıdır, komisyonlarda siyasî düşüncenin geçerliliği olmaz. Burada
önemli olan, kanun tasarı veya teklifinin yararlı olup olmayacağıdır. Bunu,
eğer, hep birlikte gündeme alma durumunda olursak, umut ediyorum ki, kanunlaştığı
takdirde, geç dahi olsa, Türkiye'de vergi mükelleflerine, namuslu vergi
mükelleflerine biraz nefes aldırmış oluruz. Hepinize saygılar
sunuyorum, teşekkür ediyorum. (DYP sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür
ediyorum Sayın Güven. Şahsı adına, Sakarya
Milletvekili Sayın Nezir Aydın; buyurun efendim. (FP sıralarından alkışlar) Süreniz 5 dakika efendim. NEZİR AYDIN (Sakarya) -
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşmekte olduğumuz önerge hakkında
şahsım adına söz almış bulunuyorum. Özellikle, Gelir Vergisi,
Bağ-Kur, sigorta ve bu konudaki teklif ve tasarı söz konusu olduğunda, gündeme
geldiğinde ister istemez deprem, 17 Ağustos ve 12 Kasım akla geliyor. Değerli arkadaşlar bu
muvacehede söyleyeceğim şudur veya şöyle söze başlamak istiyorum: Maalesef, 17
Ağustostan bu yana iki yıla yakın bir süre geçmiştir; ama, biz 57 nci hükümete
hâlâ depremi anlatabilmiş değiliz. Maalesef, bu idare, bu deprem vakasını tam
olarak hâlâ kavrayabilmiş değildir. Niçin bunu ifade ediyorum: Değerli arkadaşlar;
çünkü, ülke zaten büyük bir ekonomik kriz içerisindeydi. Marmara Bölgesi,
özellikle Sakarya, 17 Ağustos ve 12 Kasım depremleriyle daha büyük bir felaket
içerisine sürüklendi. 19 Şubat kriziyle birlikte bu sıkıntı, dertler ikiye,
üçe, dörde, beşe, ona, belki yüze katlandı; ama, ne yazık ki, hâlâ bizim 57 nci
hükümetimiz depremle ilgili, deprem bölgesiyle ilgili bir kanun, bir tasarı
getirmiş değildir. Daha önce, Türkiye'de
olan bu tip olaylar -Allah bir daha göstermesin- olduğu zaman, Erzincan
örneğinde gördüğümüz gibi, kanunlar yapılıyordu, o bölgenin sayın valisi,
belediye başkanları, oda başkanları, velhasıl, tüm kurum ve kuruluşları devamlı
Ankara yollarında olmuyordu; ama, ne yazıktır ki, 17 Ağustostan beri, bizim,
başta, değişen valimiz ve valilerimiz olmak üzere, belediye başkanlarımız, oda
başkanlarımız, devamlı, Ankara'ya gelmekte, dertlerini ilgililere, yetkililere
anlatmakta, ama, bir türlü çözüm bulunamamaktadır. Şu anda ne yapılıyor?
Değerli arkadaşlar, bir tasarı var gündemde, sadece Adapazarı'nın merkezi,
Kocaeli'nin Yalova ve Karamürsel İlçeleri, Düzce ve 8 ilçesiyle birlikte bir
vergi terkini söz konusu. Değerli arkadaşlar,
Sakarya'nın Akyazı İlçesinde 60 civarında bina yıkılmıştır. Yine, Hendek'te,
Kocaali'de, Karasu'da, Sapanca'da binalar, işyerleri yıkılmıştır; ama, bu vergi
terkin yasa tasarısına göre, buradaki arkadaşlarımız, malını, her şeyini
kaybetmesine rağmen, böyle bir terkinden istifade edememektedir. Sahilde, yan
yana iki ilçe, Akçakoca ve Kocaali, birisi Sakarya'nın ilçesi birisi Düzce'nin
ilçesi... Yanlış anlaşılmasın, olmasın demiyorum, mutlaka Akçakoca da
olmalıdır; ama, Akçakoca'nın hemen bitişiğindeki Kocaali'de de olmalıdır. Bunu
yapmazsanız, bu adaletsizlik oluşturur. Değerli arkadaşlar,
Adapazarı'nda, özellikle depremin en yoğun vurduğu bölgede, bilen, gören, yolu
geçen herkes, Adapazarı'ını ve Adapazarlıyı tanıyan herkes şunu çok iyi
bilecektir ki, Adapazarlı depremden sonra devletine kırgındır, hükümetine
kırgındır. Bunu, her gün yaşıyoruz biz. Neden; çünkü, en yoğun acıyı, en yoğun
yıkımı yiyen Adapazarı'dır; ama, geçen gün, başta, Valimiz, Büyükşehir Belediye
Başkanımız, oda başkanları ve tüm milletvekilleriyle bir heyet olarak dertleri
Sayın Maliye Bakanımıza taşıdığımızda, aynen söylediği şudur: "Haklısınız,
doğru diyorsunuz; ama, ben bunu Kocaeli'ye ve Yaşar Okuyan'a nasıl
anlatırım" Arkadaşlar, biz, hakkı,
Hakkı'ya değil, haklıya vermek mecburiyetindeyiz; 57 nci hükümet bunu
yapmalıdır. Sayın Başbakanın, sayın yardımcılarının, sayın bakanların yapmak
mecburiyetinde olduğu budur. Bugün, Adapazarı'nda,
vergi borcunu ödeyemediği için Bağ-Kur sağlık karnesinden istifade edemeyen,
Bağ-Kur primlerini ödeyemediği için sağlık karnelerini alamayan ve sağlık
yardımlarından istifade edemeyen esnafımız çoğunluktadır. Bu vesileyle, hazır, amme
alacaklarıyla ilgili mesele Meclis gündemine gelmişken, bu dertleri de sizlere
aktarmayı bir görev biliyorum ve temenni ediyorum ki, inşallah, buradaki
-bazıları buradalar- bakanlarımız bu meseleleri duyarlar, anlarlar ve gerekeni
geç de olsa yerine getirirler. Bu duygu ve düşüncelerle,
Yüce Meclisi ve Sayın Başkanı saygıyla selamlıyorum. (FP sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür
ediyorum Sayın Aydın. Görüşülmekte olan
önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... EVLİYA PARLAK (Hakkâri) -
Sayın Başkan, karar yetersayısını arayalım. BAŞKAN - Talepte geç
kaldınız. Kabul etmeyenler...
Önerge kabul edilmemiştir. Gündemin
"Seçim" kısmına geçiyoruz. VI. – SEÇİMLER A) KOMİSYONLARDA AÇIK BULUNAN ÜYELİKLERE SEÇİM 1. – Plan ve Bütçe Komisyonununda açık bulunan üyeliğe seçim BAŞKAN - Plan ve Bütçe
Komisyonunda boşalan ve Fazilet Partisi Grubuna düşen 1 üyelik için, Kütahya
Milletvekili Sayın Ahmet Derin aday gösterilmiştir. Oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiş ve Sayın Derin seçilmiştir; hayırlı
olsun. Sayın milletvekilleri,
gündemin "Oylaması Yapılacak İşler" kısmına geçiyoruz. Bu kısımda yer alan,
Konya Milletvekili Sayın Veysel Candan
ve 23 arkadaşının, Emekli Sandığının sorunlarının araştırılarak, yeniden
yapılandırılması için alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla bir
Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesinin oylamasını yapacağız. VII. – OYLAMASI
YAPILACAK İŞLER 1. - Konya Milletvekili Veysel Candan ve 23 arkadaşının,
8.5.2001 tarihli 97 nci Birleşimde başlanılarak, 5.6.2001 tarihli 112 nci
Birleşimde öngörüşmeleri tamamlanan, Emekli Sandığı'nın sorunlarının
araştırılarak yeniden yapılandırılması için alınması gereken tedbirlerin
belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesinin
oylaması (10/12) (1)
BAŞKAN - Meclis
araştırması önergesi üzerinde öngörüşmeler, Genel Kurulun, 5 Haziran 2001
tarihli 112 nci Birleşiminde tamamlanmıştı. Şimdi, Meclis araştırması
açılıp açılmaması hususunu oylarınıza sunacağım... NEZİR AYDIN (Sakarya) -
Karar yetersayısının aranılmasını istiyoruz Sayın Başkan. BAŞKAN - Peki, efendim;
karar yetersayısı arayacağım. Meclis araştırması
açılmasını kabul edenler... Kabul etmeyenler... Her iki tarafta da karar
yetersayısı yoktur; birleşime 10 dakika ara veriyorum. Kapanma Saati: 18.24 BEŞİNCİ OTURUM Açılma Saati: 18.35 BAŞKAN: Başkanvekili Mehmet Vecdi GÖNÜL KÂTİP ÜYELER: Şadan ŞİMŞEK (Edirne), Hüseyin ÇELİK (Van) BAŞKAN- Türkiye Büyük
Millet Meclisinin 115 inci Birleşiminin Beşinci Oturumunu açıyorum. Görüşmelere kaldığımız
yerden devam ediyoruz. VII. – OYLAMASI YAPILACAK İŞLER (Devam) 1.- Konya
Milletvekili Veysel Candan ve 23 arkadaşının, 8.5.2001 tarihli 97 nci
Birleşimde başlanılarak, 5.6.2001 tarihli 112 nci Birleşimde öngörüşmeleri
tamamlanan, Emekli Sandığının sorunlarının araştırılarak yeniden yapılandırılması
için alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesinin oylaması (10/12) (Devam) BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri, gündemin "Oylaması Yapılacak İşler" kısmında, Konya
Milletvekili Veysel Candan ve 23 arkadaşının, Emekli Sandığının sorunlarının
araştırılarak yeniden yapılandırılması için alınması gereken tedbirlerin
belirlenmesi amacıyla bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesinin
oylamasında karar yetersayısı istenmiş; ancak karar yetersayısına
ulaşılamamıştı. Şimdi, elektronik cihazla
aynı oylamayı tekrarlayacağız. 3 dakika süre veriyorum
ve oylamayı başlatıyorum: (Elektronik cihazla
oylama yapıldı) BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri, karar yetersayısı vardır ve Meclis araştırması açılması kabul
edilmemiştir. Şimdi, alınan karar
gereğince, sözlü sorular ile diğer denetim konularını görüşmüyor ve gündemin
"Kanun Tasarı ve Teklifleriyle Komisyonlardan Gelen Diğer İşler"
kısmına geçiyoruz. Önce yarım kalan işlerden
başlayacağız. VIII. – KANUN TASARI VE TEKLİFLERİYLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER 1. - İzmir Milletvekili Rifat Serdaroğlu'nun; İstanbul
Milletvekili Bülent Akarcalı'nın; Amasya Milletvekili Ahmet İyimaya'nın; Ankara
Milletvekili Yıldırım Akbulut'un; Şırnak Milletvekili Mehmet Salih Yıldırım'ın;
Gaziantep Milletvekili Ali Ilıksoy, Konya Milletvekili Ömer İzgi ve Ankara
Milletvekili Nejat Arseven'in; İstanbul Milletvekili Ziya Aktaş ve 42
Arkadaşının; Zonguldak Milletvekili
Hasan Gemici'nin ve İzmir Milletvekili Işılay Saygın'ın; Türkiye Büyük Millet
Meclisi İçtüzüğünde Değişiklik Yapılmasına Dair İçtüzük Teklifleri ve Anayasa
Komisyonu Raporu (2/94, 2/232, 2/286, 2/307, 2/310, 2/311, 2/325, 2/442, 2/449)
(S. Sayısı : 527) BAŞKAN - Türkiye Büyük
Millet Meclisi İçtüzüğünde değişiklik yapılmasına dair İçtüzük tekliflerinin
görüşülmeyen maddeleriyle ilgili komisyon raporu Başkanlığa verilmediğinden,
teklifin müzakerelerini erteliyoruz. Şimdi, Ceza İnfaz
Kurumları ve Tutukevleri İzleme Kurulları İzleme Kanunu Tasarısı ve Adalet
Komisyonu raporunun müzakerelerine kaldığımız yerden devam ediyoruz. 2. - Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri İzleme Kurulları
Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/851) (S. Sayısı : 669) (1) BAŞKAN - Komisyon?..
Hazır. Hükümet?.. Hazır. 4 üncü madde üzerindeki
görüşmeler tamamlanmıştı. III.- YOKLAMA BAŞKAN - 4 üncü maddeyi
oylarınıza sunacağım; yalnız, daha evvel, bir yoklama talebi geldi. Yoklamaya
ilişkin önergeyi okutuyorum: Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına Salonda yeterli çoğunluk
yoktur; 4 üncü maddenin oylanmasından önce yoklama yapılmasını arz ederiz. BAŞKAN - İmza
sahiplerinin burada bulunup bulunmadığını arayacağım: Avni Doğan?.. Burada. Mehmet Ali Şahin?..
Burada. Yahya Akman?.. Burada. Lütfü Esengün?.. Burada. Mehmet Özyol?..Burada. Mahmut Göksu?.. Burada. Latif Öztek?.. Burada. Ali Oğuz?.. Burada. Rıza Ulucak?.. Burada. Mustafa Geçer?.. Burada. Özkan Öksüz?.. MEHMET BEKÂROĞLU (Rize) -
Tekabbül ediyorum. BAŞKAN - Mehmet Batuk?..
Burada. Nezir Aydın?.. Burada. Ahmet Sünnetçioğlu?..
Burada. Sacit Günbey?.. Burada. Cevat Ayhan?.. Burada. Yaşar Canbay?.. Burada. Ahmet Karavar?.. Burada. Şeref Malkoç?.. Burada. Mehmet Çiçek?.. HÜSEYİN KARAGÖZ (Çankırı)
- Tekabbül ediyorum. BAŞKAN - Alaattin Sever
Aydın?.. Burada. Yoklama talebini
elekronik cihazla yerine getireceğiz. Yoklama için 5 dakika
süre veriyorum. (Elektronik cihazla
yoklama yapıldı) BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri, toplantı yetersayısı vardır; müzakerelere devam ediyoruz. VIII. – KANUN TASARI VE TEKLİFLERİYLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam) 2. - Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri İzleme Kurulları
Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/851) (S. Sayısı : 669) (Devam) BAŞKAN - Görüşmeleri
tamamlanmış olan 4 üncü maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Madde kabul edilmiştir. 5 inci maddeyi
okutuyorum: İzleme kurulu üyelerinin
seçimi ve andiçmesi MADDE 5. - İzleme
kurullarının üyeleri, 3 ve 4 üncü maddelerde yazılı şartlara durumları uygun
olan kişilerden re'sen veya o yerdeki ilgili kamu kurumu niteliğindeki meslek
kuruluşlarının görüşleri alınarak ya da o yerin en büyük mülkî âmirinin
yardımıyla belirlenecek olanlar ile doğrudan başvuranlar arasında adlî yargı
adalet komisyonunca oybirliğiyle seçilirler. Üyeler, göreve başlamadan
önce adlî yargı adalet komisyonunun önünde aşağıdaki şekilde andiçerler : "Üstlendiğim görevi
Anayasa ve kanunlar gereğince tam bir dikkat, dürüstlük ve tarafsızlıkla
yürüteceğime namusum ve şerefim üzerine andiçerim" Andiçme tutanağı
dosyalarında saklanır. BAŞKAN - Gruplar adına
ilk söz, Fazilet Partisi Grubu adına, Van Milletvekili Sayın Fethullah Erbaş'a
aittir. Buyurun Sayın Erbaş. (FP
sıralarından alkışlar) Süreniz 5 dakika. FP GRUBU ADINA FETHULLAH
ERBAŞ (Van) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yasa tasarısının 5 inci
maddesi üzerinde Fazilet Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum; hepinizi
saygıyla selamlıyorum. Her şeyden önce,
cezaevlerinde iyileştirmeler getiren bu tasarıyı Meclis gündemine getirdiği
için, Sayın Bakanımızı ve Komisyonu tebrik ediyorum. Bu yasa tasarısının
gündeme gelmesiyle beraber, Strazburg'daki Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin
bir vesileyle vermiş olduğu, Türkiye'deki cezaevlerinin durumlarının
iyileştirilmesiyle ilgili karara da bir cevap niteliğinde olduğunu burada
belirtmek istiyorum. Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; bu yasa tasarısının tenkit edilen tek maddesi üzerinde; yani,
5 inci maddesi üzerinde konuşma aldık. Bu maddeyi irdeleyecek olursak şöyle
düşünebiliriz: Türkiye demokratikleşmelidir; bunun önündeki engeller, inşallah,
birer birer ortadan kaldırılarak adım adım demokratik cumhuriyete ulaşacaktır.
Cezaevlerinde insan onuruna yakışmayan işlemlerin yapıldığı, hak ihlalleri
olduğu bir vakıadır. Son günlerde, iki yasa tasarısının -ki, bunlardan bir
tanesi Terörle Mücadele Kanununun 16 ncı maddesiydi, diğer bir yasa tasarısı da
İnfaz Hâkimliği Yasa Tasarısıydı- yasalaşmasıyla, bu konuda umut verici
gelişmeler olmaktadır. Keza, düşünceyi ifadenin suç olmaktan çıkarılması da
gerekmektedir değerli arkadaşlar. 21 inci Yüzyılda insanların hindi gibi
düşünmeleri mümkün değildir. Malumdur, Hoca pazara gittiğinde bakmış ki, bir
papağana çok yüksek fiyat veriyorlar. Sormuş, demiş ki, bir kuşa niye bu kadar
fazla fiyat veriyorlar? Koşmuş, evine gitmiş, bir hindi getirmiş. Onlar,
papağan için 10 akçe istemişler; Hoca "benimki 20 akçe eder" demiş.
Gülmüşler, "Hoca, hindi hiç 20 akçe olur mu" demişler. Hoca
"elin küçük kuşu 10 akçe eder de benim hindim niye etmesin?" demiş.
"Bak, bu kuş konuşuyor, onun için bu kadar" demişler; Hoca
"benimki de düşünüyor" demiş. Değerli arkadaşlar,
insanları, hindi gibi düşünmek... Yani, hindiler güzel düşünüyor; baktığın
zaman, düşünceli düşünceli dururlar. Kafanızdaki düşünceleri ifade etmezseniz,
hiçbir şey yok; ama, düşüncenin ifade edilmesi noktasına gelindiğinde, kanun,
yakamıza yapışıyor. Değerli arkadaşlar,
düşüncenin ifade edilmesinin, inşallah, 21 inci Asra girerken, Türkiyemizde,
cezasının ortadan kaldırılması lazım. Ancak eyleme dönüştüğü zaman suç
sayılabilsin. Değerli arkadaşlar,
Terörle Mücadele Kanununun 16 ncı maddesinde yapılan değişiklikle biraz
umutlandık, inşallah, devamı gelecektir diyoruz. Tecrit koşullarının
kaldırılması, Terörle Mücadele Kanununun 16 ncı maddesiyle bazı koşulların
iyileştirilmesi bir vakadır. İnşallah, ileride, devletin yeniden yapılanmasıyla
da, zindancı zihniyet ortadan kaldırılacaktır. Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; sivil bir izleme kuruluna ihtiyaç vardır. Tasarıdaki haliyle,
izleme kurulları, memur gibidirler. Yani, bunlar, bir açıklama yapamıyorlar,
sadece, tuttukları raporları, üç ayda bir infaz hâkimliğine, cumhuriyet başsavcılığına,
Türkiye Büyük Millet Meclisi İnsan Haklarını İnceleme Komisyonuna gönderiyorlar
ve bu raporlar, ileride ne olacak, onu da pek bilmiyoruz. Bu maddenin üç safhası
bulunmaktadır. Bunlardan birincisi, aday olma safhasıdır. Birincisi, adlî yargı
adalet komisyonu, resen, kendilerinin seçtiği kişiyi atayabiliyor; ikincisi,
kamu kurumu niteliğindeki odalar, barolar ve meslek kuruluşlarının görüşleri
alınarak bir kişi tespit ediliyor; kaymakam ve valilerin yardımıyla bir kişi
tespit edilebiliyor veya kendisi, adaylığını doğrudan bir dilekçeyle, adlî
yargı adalet komisyonuna bildiriyor ve adlî yargı adalet komisyonu, bunlar
arasından bir kişiyi seçiyor. Değerli arkadaşlar, adlî
yargı adalet komisyonu, 3 kişidir. Bunlar oybirliğiyle seçebilirler ancak;
yani, bu 5 üyeyi, 4 yıl için, ancak oybirliğiyle... (Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı) BAŞKAN - Lütfen,
toparlayınız. FETHULLAH ERBAŞ (Devamla)
- Teşekkür ederim Sayın Başkanım. Şimdi, bu 3 üyeden 1
tanesi istemese, kim olursa olsun, seçilemeyecektir. Evet, uygulama için belki
önemlidir; çünkü, kimlerle çalışacakları malum; savcıyla, infaz hâkimliğiyle
çalışacağı için, önemlidir. Biz, teklifimizde, şöyle
diyoruz ve bu 5 kişinin şöyle seçilmesini istiyoruz: 1 üye yine meslek
odalarından -eczacılar odasından, tabip odasından- seçilsin; 1 üyeyi barolar
tespit edip göstersin; 2 üye de, her ilçede ve her ilde kurulan insan hakları
kurullarından seçilsin; 1 üye de, yine adlî yargı adalet komisyonuna müracaat
edenler arasından seçilsin. Böylece, daha uygun, daha sivil bir izleme kurulu
oluşmuş olur. Kanun tasarısının
tamamını da destekliyoruz. Bu madde üzerinde önergelerimiz var, destek
verirseniz teşekkür ederim. Hepinizi saygıyla
selamlıyorum.(FP sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür
ediyorum Sayın Erbaş. Doğru Yol Partisi Grubu
adına, Samsun Milletvekili Sayın Erdoğan Sezgin; buyurun efendim. (DYP
sıralarından alkışlar) Süreniz 5 dakika. DYP GRUBU ADINA ERDOĞAN
SEZGİN (Samsun) - Sayın Başkan, Yüce Meclisin sayın üyeleri; Adalet
Bakanlığının idarî yapısının değiştirilmesi, günün şart ve koşullarına
uydurulması, ihtiyaçlara cevap verebilmesi için getirilen bütün yasa tasarısı
veya tekliflerde, DYP Grubu olarak heyecan duyduk ve destek verdik. Daha
geçenlerde, infaz hâkimliği diye, yeni bir hâkimlik ve yeni bir görev alanı
ihdas edildi. Bu kanunla birlikte, tutuklu ve hükümlülere, sağlıklı yaşam
koşullarını, sevk ve nakil işlemlerinden tutun da, beslenmeye kadar, bütün
konularda olması gereken haklar, yasal hale, ilk defa getirildi ve bu Meclisten
de geçti. Şimdi, her nedense "ceza infaz kurumları ve tutukevlerini izleme
kurulları" diye yeni bir kurul daha getiriliyor. Peki, bu kurul ne işe
yarayacak?.. Daha geçenlerde, infaz hâkimliğinin görev alanına giren bütün
hususlarda inceleme ve rapor tanzim etme yetkisi, bu izleme kurullarına
verilmektedir. Değerli milletvekilleri,
esasında, bir problem olduğu zaman, infaz hâkimliği, teknik konularda, bu tür
bilirkişilerden istifade etme salahiyetini ve yetkisini haiz bulunmaktadır.
Peki, bu izleme kurulu, durup dururken nereden çıktı?.. Esasında, bu konular,
infaz hâkimliği yetkisine verilerek, tutuklu ve hükümlülerin yasayla verilen
bütün hakları garanti altına alınmıştır. Bu izleme kurulları nereden çıktı,
bunu anlamakta, ben, zorluk çekiyorum. Bu, esasında, idarî yapıda bir reform
dahi değildir. Düşününüz, Adalet Bakanlığının idarî yönetimi, infaz hâkimliği,
cumhuriyet savcılığı arasında bu kurumlar varken, buraya bir de "izleme
kurulları" diye bir kurul getiriyorsunuz. Devleti küçültelim derken, bazı
ihtilafları daha süratli halledelim derken, böyle bir kurulun, cumhuriyet
savcılığı makamıyla, infaz hâkimliği kararlarıyla ve cezaevi yönetimiyle ters
düşecek raporlarının, ileride, bu kurumda ve bu infaz hâkimliğiyle getirdiğimiz
kuralları uygulamada sıkıntı yaratacağını ifade etmek istiyorum. Her zaman bu kürsüde
ifade ettik: "Devleti küçültelim, küçültelim..." dedik; ama, lüzumsuz
yere izleme kurulları oluşturmanın, her adlî yargı çerçevesinde, en azından,
adalet komisyonu olan yerlerde böyle izleme kurulları oluşturmamızın fevkalade
kadro kabarıklığına ve devlette sarfiyata sebep olacağını düşünüyorum. Esasında, şu ana kadar,
Türkiye'de, bu tür, millî müesseselerimizi denetleyen uluslararası birtakım
izleme kurulları vardı; Yüce Mecliste bunların adını ifade etmek istemiyorum,
hepsi Yüce Heyetinizce malumdur. Ancak, bu izleme kurulu, şimdiye kadar
Türkiye'nin itibarıyla oynayan bu kurumların yerini mi aldı da, böyle, birden
bu yasa tasarısı getirildi; bunu anlamakta zorluk çekiyorum. Esasında, Türk ceza ve
infaz kurumlarında, İnfaz Hâkimliği Kanunuyla gerekli reform yapılmıştır. Bu
izleme kurullarının bir külfet olacağını; yargı ve cumhuriyet savcılıkları,
Adalet Bakanlığı arasına sıkıştırılan, hiçbir yaptırım gücü ve yetkisi olmayan,
raporları yarın sansasyona sebep verecek böyle bir kurulun katiyede karşısında
olduğumu ifade ediyor, Yüce Heyetinize saygılar sunuyorum. (DYP sıralarından
alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür
ediyorum Sayın Sezgin. Sayın milletvekilleri,
madde üzerinde üç adet değişiklik önergesi vardır; bunları sırasıyla okutup, en
sonuncusundan işleme alacağım. Birinci önergeyi
okutuyorum: Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına Görüşülmekte olan 669
sıra sayılı kanun tasarısının 5 inci maddesinin birinci fıkrasının aşağıdaki
şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
İzleme kurulu üyeleri 3
ve 4 üncü maddelerdeki şartları taşımaları kaydıyla, baronun bildirdiği 1,
tabipler odasının bildirdiği 1, ticaret ve sanayi odasının bildirdiği 1, insan
hakları kurulunun bildirdiği 1 ve esnaf ve sanatkârlar odasının bildirdiği 1
üyeden kurulur. Üyelerin gerekli şartları taşıyıp taşımadıklarını Adalet
Komisyonu belirler. BAŞKAN - Diğer önergeyi
okutuyorum: Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına Görüşülmekte olan 669
sıra sayılı yasa tasarısının 5 inci maddesinin birinci fıkrasının "izleme
kurullarının üyeleri, 3 ve 4 üncü maddede yazılı şartlara durumları uygun olan
kişilerden o yerdeki odalardan 1 üye, barolardan 1 üye, insan hakları
kurullarından 2 üye ve doğrudan baş vuranlar arasından 1 üye olmak üzere Adlî
Yargı Adalet Komisyonunca oybirliğiyle seçilirler" olarak değiştirilmesini
arz ve teklif ederiz.
BAŞKAN
- Sonuncu önergeyi okutup, akabinde işleme alacağım. Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına Görüşülmekte olan 669
sıra sayılı Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri İzleme Kurulları Kanunu
Tasarısının 5 inci maddesinin birinci fıkrasının "izleme kurulunun
üyeleri, 3 ve 4 üncü maddelerde yazılı şartlara durumları uygun olan kişilerden
o yerin insan hakları kurulu üyeleri arasından iki kişi, meslek kuruluşlarının
göstereceği bir üye ve baroların göstereceği iki adaydan birisi ve müracaat
edenler arasından resen bir üyeyi, Adlî Yargı ve Adalet Komisyonunca oybirliğiyle
seçilirler" olarak değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
BAŞKAN - Sayın Komisyon
önergeye katılıyor mu efendim? ADALET KOMİSYONU BAŞKANI
EMİN KARAA (Kütahya) - Katılmıyoruz Sayın Başkan. BAŞKAN
- Sayın Hükümet katılıyor mu? ADALET BAKANI HİKMET SAMİ
TÜRK (Trabzon) - Katılmıyoruz. BAŞKAN - Önerge
sahiplerinden Sayın Mehmet Bekâroğlu, buyurun. (FP sıralarından alkışlar) Süreniz 5 dakika. MEHMET BEKÂROĞLU (Rize) -
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum. Görüşmekte olduğumuz 669
sıra sayılı tasarının 5 inci maddesiyle ilgili verdiğimiz önerge üzerinde
konuşacağım. Bu tasarı açıkça
gösteriyor ki, cezaevlerindeki mevcut yapı, özellikle tutuklu ve hükümlüler
açısından güven için yeterli değil. Cezaevleri, Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkif
Evleri Genel Müdürlüğüne ait yönetim tarafından, müdürler tarafından idare
ediliyor. Cezaevlerinde, cezaevinden sorumlu bir cumhuriyet savcısı var. Birkaç
hafta önce çıkarılan bir yasayla, cezaevlerinde infaz yargıçlığı kuruldu; ama,
bütün bunlar güven açısından yeterli bulunmuyor ki, Sayın Adalet Baka-nı,
Meclis Genel Kuruluna, ceza infaz kurumları ve tutukevleri izleme kurulları
diye yeni bir kurul teklif ettiler. Aslında, prensip olarak,
bu kurul gerçekten doğru; ancak, buradaki temel amaç; şu anda tutuklu ve
hükümlüler açısından büyük iddialar mevcut, bu iddialar değişik raporlara
yansımıştır; cezaevlerinde kötü muamele olduğuna, zaman zaman işkence
yapıldığına dair iddialar mevcut; bu iddiaları ortadan kaldırmak için, böyle,
yeni bir kurul oluşturuluyor; ancak, eğer, bu kurul, şu hazırlanan tasarıda
gösterildiği şekilde yasalaşırsa, hükümete bağlı devlet memurluğu niteliğinden
ayrı bir kurul olacak. Biraz evvel konuşan DYP sözcüsünün belirttiği gibi,
mevcut yapıda, zaten, en çok tartışılan konulardan bir tanesi, cezaevinin iç
güvenliğinden Adalet Bakanlığı; ama, dış güvenliğinden, İçişleri Bakanlığı,
jandarma sorumlu. Bu iki kurum arasında çok ciddî sorunlar yaşanmaktadır. Bir
hasta nakledilecektir; ama, koordinasyon kurulamadığından dolayı
gecikebilmektedir. Bu konuda yakınma var; deniliyor ki: "Cezaevinin
yönetiminin, bütünüyle, bir tek bakanlığa verilmesi gerekir; ya Adalet
Bakanlığına ya da İçişleri Bakanlığına..." Tabiî ki, Adalet Bakanlığına verilmesi gerekir. Şimdi yeni bir kurul
oluşturuluyor. Bu kurul, hem seçilmesinde hem de çalışmasında, aynen devlet
memurları gibi çalışacak. Halbuki, buradaki temel amaç ve espri, burada yapılan
uygulamaların sivil toplum tarafından, toplum tarafından denetlenmesi. Bu
şekilde ortaya çıkacak raporlarla, açıklamalarla insanlar, tutuklu ve
hükümlülerin yakınları, bu konuda endişe taşıyan toplum kesimleri içeride
yapılan uygulamaların insan haklarına aykırı olmadığını belirtecekler ya da bu
kurulların sürekli olarak cezaevlerine gidecek olması, cezaevlerinde yapılması
muhtemel olan insan hakları ihlalleri konusunda caydırıcı olacak; ama, bu kurul
yine devlet tarafından seçiliyor, adlî yargı adalet komisyonu tarafından
seçiliyor, o bölgenin valisi ya da kaymakamının teklifiyle seçiliyor ve
çalışmaları aynen devlet memurları gibi oluyor. Bunlar da ilgililere rapor
verecekler, ilgililerin izni olmadan açıklama yapamayacaklar. Bu madde bu
tasarının göstermelik bir tasarı olduğunu ortaya koyuyor. Sayın Adalet Bakanı,
dışarıdan, özellikle yurt dışından gelen eleştirileri dikkate alarak "biz
cezaevleri reformu yapıyoruz, çağdaş bir ceza infaz kurumları oluşturuyoruz,
rejimi oluşturuyoruz" iddiasıyla bunları buraya getirmiştir; ama,
oluşturulan izleme komitesinin, maalesef, hiç çağdaş bir yönü yoktur. Eğer,
gerçekten bu tasarının amacına hizmet edilmesi isteniyorsa, izleme kurulları
oluşturulacak olan illerde ya da ilçelerde o ilde bulunan sivil toplum örgütlerinin
teklifleriyle verilecek üyelerden oluşan bir izleme kurulu oluşturulmalıdır. Bu
da çok basittir; illerde konuyla ilgili tabip odaları vardır, konuyla ilgili
barolar vardır, insan hakları kurulları vardır, insan hakları dernekleri
vardır; ama, maalesef, biz, toplumumuza, insanımıza, kamu kurumu niteliğinde
olan sivil toplum kurumlarına bile güvenmiyoruz, onların, bir şekilde -arkamızı
döndüğümüzde- ihanet edebileceklerini düşünüyoruz ki, bu düşünce değişmediği müddetçe,
biz, bırakın (F) tipi cezaevlerinde insan hakları ihlallerini düzeltmeyi, biz,
bütün ülkeyi (F) tipi cezaevlerine çeviriyoruz; maalesef böyle görünüyor.
Dolayısıyla, bu önergemize destek bekliyor, saygılar sunuyorum. (FP sıralarından
alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür
ediyorum. Önergeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... MUSTAFA NİYAZİ YANMAZ
(Şanlıurfa) - Sayın Başkan, karar yetersayısının aranılmasını istiyorum. BAŞKAN - "Kabul
edenler" dedim, ondan önce isteyin lütfen. Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Önerge kabul edilmemiştir. 2 nci önergeyi
okutuyorum: Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına Görüşülmekte olan 669
sıra sayılı yasa tasarısının 5 inci maddesinin birinci fıkrasının "izleme
kurullarının üyeleri, 3 ve 4 üncü maddede yazılı şartlara durumları uygun olan
kişilerden, o yerdeki odalardan 1 üye, barolardan 1 üye, insan hakları
kurullarından 2 üye ve doğrudan başvuranlar arasından 1 üye olmak üzere Adlî
Yargı Adalet Komisyonunca oybirliğiyle seçilirler" olarak değiştirilmesini
arz ve teklif ederiz. Fethullah Erbaş (Van) ve arkadaşları BAŞKAN - Sayın Komisyon
katılıyor mu efendim? ADALET KOMİSYONU BAŞKANI
EMİN KARAA (Kütahya) - Katılmıyoruz. BAŞKAN - Sayın Hükümet
katılıyor mu? ADALET BAKANI HİKMET SAMİ
TÜRK (Trabzon) - Katılmıyoruz. BAŞKAN - Önerge sahibi
konuşacak mı, yoksa gerekçeyi mi okutalım? FETHULLAH ERBAŞ (Van) -
Gerekçe okunsun. BAŞKAN - Gerekçeyi
okutuyorum: "Gerekçe: İzleme
kurulu üyelerinin sivil olması için sivil toplum kurullarının bildireceği
isimlerden seçilmesinde yarar vardır." MEHMET BATUK (Kocaeli) -
Karar yetersayısının aranılmasını istiyorum. BAŞKAN - Karar
yetersayısını arayacağım. Önergeyi kabul edenler...
Kabul etmeyenler... Efendim, karar yetersayısı yoktur, ara vereceğim; yalnız,
bir hususu özellikle sayın grup başkanvekillerine danışarak yapmak istiyorum. Bu birleşimin başında
aldığımız karar gereğince, bugün saat 20.00'ye kadar çalışacağız; ancak, üç
ayrı kanun tasarısını 20.00'ye kadar bitiremezsek, bitinceye kadar çalışacağız.
Bu kanun tasarıları, yürütme ve yürürlük maddeleri hariç, 14 madde; ikisinin de
tümü üzerinde müzakereler yapılacağından, en az 6 saatlik bir çalışma süremiz
var. Karar yetersayısı bulunamadığı için bir ara vermek zorundayız. Bundan
istifade, bunun yemek arasıyla birleştirilerek, zaman kaybedilmemesini düşünüyorum.
Ne dersiniz?.. İBRAHİM YAŞAR DEDELEK
(Eskişehir) - Uygundur. BAŞKAN - Uygundur. O zaman, saat 20.10'da
toplanmak üzere, birleşime 1 saat ara veriyorum. Kapanma Saati : 19.13 ALTINCI OTURUM Açılma Saati : 20.10 BAŞKAN : Başkanvekili Mehmet Vecdi GÖNÜL KÂTİP ÜYELER: Şadan ŞİMŞEK (Edirne), Hüseyin ÇELİK (Van) BAŞKAN - Türkiye Büyük
Millet Meclisinin 115 inci Birleşiminin Altıncı Oturumunu açıyorum. Hatırlanacağı üzere, 669
sıra sayılı kanun tasarısının 5 inci maddesinin müzakeresinde kalmıştık;
kaldığımız yerden devam ediyoruz. VIII. – KANUN TASARI VE TEKLİFLERİYLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam) 2. - Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri İzleme Kurulları
Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/851) (S. Sayısı : 669) (Devam) BAŞKAN - Komisyon?..
Hazır. Hükümet?.. Hazır. Bu müzakereler sırasında
verilen üç önergeden -üçüncü önerge reddedilmişti- Sayın Fethullah Erbaş
tarafından verilen ikinci önergenin oylaması sırasında karar yetersayısı
bulunamadığı için oturuma ara vermiştik. Önergeye Komisyon ve
Hükümet katılmamıştı. Şimdi, önergenin
oylamasını elektronik cihazla yapacağım ve 3 dakika süre vereceğim. Oylama işlemini
başlatıyorum. (Elektronik cihazla
oylama yapıldı) BAŞKAN - Karar
yetersayısı yoktur. Birleşime 10 dakika... AVNİ DOĞAN
(Kahramanmaraş) - İki defadır üst üste oluyor Sayın Başkan. BAŞKAN - 57 nci maddenin
son fıkrasına göre, yoklamada, iki sefer olunca kapatıyoruz; karar yetersayısı
arandığında ise, bir sefer daha bulunamazsa, kapatmak zorunda kalacağız. Birleşime 10 dakika ara
veriyorum. Kapanma Saati: 20.15 YEDİNCİ OTURUM Açılma Saati: 20.25 BAŞKAN: Başkanvekili Mehmet Vecdi GÖNÜL KÂTİP ÜYELER: Şadan ŞİMŞEK (Edirne), Hüseyin ÇELİK (Van) BAŞKAN- Türkiye Büyük
Millet Meclisinin 115 inci Birleşiminin Yedinci Oturumunu açıyorum. Görüşmelere kaldığımız
yerden devam ediyoruz. VIII. – KANUN TASARI VE TEKLİFLERİYLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam) 2. - Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri İzleme Kurulları
Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/851) (S. Sayısı: 669) (Devam) BAŞKAN - Komisyon ve
Hükümet yerinde. Hatırlanacağı üzere, 669
sıra sayılı kanun tasarısının 5 inci maddesi üzerinde verilen bir önergenin
oylaması sırasında karar yetersayısının aranılması istenilmiş ve iki defa karar
yetersayısına ulaşılamamıştı. Şimdi, oylamayı tekrarlayacağız. Yeni gelmiş olabilecek
arkadaşlarımız için hatırlatıyorum: Önergede ilk imza Sayın Fethullah Erbaş'a
aittir ve Komisyon ve Hükümet önergeye katılmamıştır. Oylama için 3 dakika süre
veriyorum ve oylama işlemini başlatıyorum. (Elektronik cihazla
oylama yapıldı) BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri, karar yetersayısı vardır ve önerge reddedilmiştir. Şimdi, sonuncu önergeyi
okutuyorum: Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına Görüşülmekte olan 669
sıra sayılı kanun tasarısının 5 inci maddesinin birinci fıkrasının aşağıdaki
şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz. Yahya
Akman (Şanlıurfa) ve arkadaşları "İzleme Kurulu
üyeleri, 3 ve 4 üncü maddelerdeki şartları taşımaları kaydıyla, baronun bildirdiği
1, tabipler odasının bildirdiği 1, ticaret ve sanayi odasının bildirdiği 1,
insan hakları kurulunun bildirdiği 1 ve esnaf ve sanatkârlar odasının
bildirdiği 1 üyeden kurulur. Üyelerin gerekli şartları taşıyıp taşımadıklarını
Adalet Komisyonu belirler." BAŞKAN - Sayın Komisyon
katılıyor mu efendim? ADALET KOMİSYONU BAŞKANI
EMİN KARAA (Kütahya) - Katılmıyoruz Sayın Başkan. BAŞKAN - Sayın Hükümet
katılıyor mu? ADALET BAKANI HİKMET SAMİ
TÜRK (Trabzon) - Katılmıyoruz. BAŞKAN - Sayın Akman,
buyurun. Süreniz 5 dakika. YAHYA AKMAN (Şanlıurfa) -
Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; 669 sıra sayılı yasa tasarısının 5 inci
maddesinde vermiş olduğum önerge üzerinde söz almış bulunuyorum; bu vesileyle,
Yüce Heyetinizi saygıyla selamlıyorum. Değerli arkadaşlar,
geçtiğimiz bir ay içerisinde Adalet Bakanlığımızın getirmiş olduğu, öyle
zannediyorum, dördüncü veya beşinci yasa tasarısını görüşüyoruz. Biz,
anamuhalefet partisi olarak, getirilmiş olan bu yasa tasarılarının tamamına destek
verdik. Niçin destek verdik; halkımızın ihtiyacı olduğu için; Türkiye'nin,
dışarıdan bakıldığı zaman, mevcut olan o kötü görüntüsünü ortadan kaldırabilmek
için, cezaevleriyle, ölüm oruçlarıyla, işkencelerle, kötü muamelelerle
memleketimizin anılmaması için, bunlar onurumuzu rencide ettiği için; biz,
bunlara destek verdik. Bu verdiğimiz desteğin,
iktidar kanadında güzel yankı bulmadığı kanaatindeyim. Bakın, şu önümüzdeki
tasarıda, geçtiğimiz günlerden bu yana özellikle ricada bulunuyoruz, diyoruz
ki, Sayın Bakanım, sayın hükümet, sayın komisyon, gelin, senede onlarcası gelen
şu dış heyetlerin ikide bir söylediği "şu şu şu konuları da düzeltmeniz
lazım; Türkiye'ye şu konuda kırık notlar verdik" gibi tenkit edici, bizim
onurumuzu kırıcı şeyleri yaşamaktansa, biz, bu eksikliklerimizi, bizatihi kendi
insanlarımız eliyle gidermenin bir yolunu bulalım. Aynı zamanda, biz, bunları
yapabilecek güçte ve kabiliyette bir milletiz. Nedir bu; görüşmekte
olduğumuz izleme kurullarındaki üyelerin seçimi konusu, sadece bizim değil,
kamuoyunda birçok insanın kafasında soru işaretleri bırakıyor. Deniliyor ki, bu
izleme kurulları, doğrudan doğruya memur niteliğindeki insanlardan atanacak, bu
insanlar burada gerçek bir denetim görevini yapamayacak. Ama, yine, kanunlarla
kurulmuş olan, ülkemizin meşru zeminlerinde çeşitli kuruluşları temsil etme
durumunda olan belli kurullardan birer kişi almak suretiyle bu kurulları
oluşturalım diyoruz. Bunları oluştururken, belki, bazı yasadışı örgütlerin,
buralara insan sokma ve sair girişimlerini engelleme konusu için de, zaten,
mevcut yasada, tabiri caizse, çok ciddî filtreler var. Daha önce kabul etmiş
olduğumuz iki maddede, örneğin 3 üncü maddede, buraya seçilecek olan insanların
657 sayılı Devlet Memurları Kanunundaki bütün şartları taşıması gerektiği ifade
ediliyor. Yetmiyor, üç dört ayrı bentte daha, bunlara ilişkin ilave şartlar
öngörülüyor. Bir sonraki maddede, yine, üç ayrı filtreden geçirilmek suretiyle;
nedir; işte, cezaevlerinde yakını olandan olmayacak, cezaeviyle bir şekilde bir
ilişkisi olmayacak, alım-satım ilişkisi vesaire olmayacak gibi, çok ince elenip
sık dokunan, bu şartları taşıyan insanların, o memlekette hizmet veren
baroların, tabipler birliğinin, ticaret, sanayi odalarının, insan hakları
kurullarının, esnaf-sanatkâr odaları birlikleri gibi kanunlarla kurulmuş olan,
meşruiyeti var olan... Zaten bu seçilecek olan kişilerin evsafları sayılıyor;
üniversite mezunu olacak, şu şu fakülteleri bitirmiş olacak, şu kadar hizmeti
olacak gibi, bazı artı şartların yanında bunların bildirilmesi, o çevrede, hakikaten,
izleme yapacak bir kurulun meydana gelmesi sonucunu beraberinde getirir. Yani,
bunların vermiş olduğu raporlar, bunların yapmış olduğu ikazlar, Avrupa'nın
yapmış olduğu ikazlardan çok daha iyi olur; çünkü, bu, orada, dış ülkelerde
tartışılacağına, kendi ülkemiz içerisinde tartışılsa, şayet, yine, onlardan
bazıları denetim için geldiği zaman, bu aksaklıkların tamamen giderilmiş
olduklarını görecekler. Bu gibi, samimî ve dürüst
bir niyetle vermiş olduğumuz önergeye, maalesef, Sayın Bakanımız, yine, katılmadığını
ifade ettiler. Ben, şahsen, uzlaşma kültürü gereği, getirilmiş olan yasalara bu
kadar destek veren bir anamuhalefet partisinin de dikkate alınması gerektiğini
düşünüyorum, böyle olması gerektiğini düşünüyorum. Yani, getiriyorsunuz 10
maddelik, 20 maddelik, 30 maddelik bir yasayı; halkın temsilcisi olan, halkın
sözcüsü olan anamuhalefet partisinin bir önerisini de lütfen kabul edin ki, hiç
olmazsa, toplum nezdinde bu uzlaşma görüntüsü çok daha güzel olsun, çok daha
tatlı olsun; çünkü, bizim yaptığımız tenkitler, muhakkak ki, Avrupa'nın bize
yapmış olduğu tenkitlerden çok daha az rencide edicidir; çünkü, biz, kendimizi
bu işin içerisinde sayarak bu tenkitleri kendi kendimize yapıyoruz. (Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı) BAŞKAN - Lütfen
toparlayın Sayın Akman. YAHYA AKMAN (Devamla) -
Ben, önergemizin Sayın Bakanımız tarafından kabul edilmemiş olmasından dolayı
üzüntülüyüm. 5 dakikalık süre
içerisinde, gerekçelerimi Sayın Genel Kurula izah etmeye çalıştım. Ümit ederim
ki, bu gerekçeler çerçevesinde, değerli arkadaşlarımızın desteğiyle önergemiz
kabul edilir diyor; hepinize saygılar sunuyorum. (FP sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür
ediyorum Sayın Akman. Önergeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmemiştir. III.- YOKLAMA BAŞKAN - 5 inci maddeyi
oylarınıza sunmadan önce, bir yoklama talebi var; yoklama talebini okutuyorum: Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına Salonda toplantı
yetersayısı yoktur. Maddenin oylamasına geçilmeden yoklama yapılmasını arz
ederiz. BAŞKAN - Avni Doğan?..
Burada. Yakup Budak?.. Burada. Mahmut Göksu?.. Burada. Rıza Ulucak?.. Burada. Ali Sezal?.. Burada. Osman Aslan?.. Burada. Şükrü Ünal?.. Burada. Eyyüp Sanay?.. Burada. Mustafa Geçer?.. Burada. Sait Açba?.. Burada. Mehmet Elkatmış?..
Burada. Ergün Dağcıoğlu?..
Burada. Mehmet Batuk?.. Burada. Mehmet Özyol?.. Burada. Tevhit Karakaya?..
Burada. Salih Kapusuz?.. Burada. Zeki Ergezen?.. Burada. Lütfi Yalman?.. Burada. Yahya Akman?.. Burada. Mehmet Bekâroğlu?..
Burada. Sayın milletvekilleri,
yoklamayı elektronik cihazla yapacağız. Yoklama için 3 dakika
süre veriyorum ve yoklama işlemini başlatıyorum. (Elektronik cihazla
yoklama yapıldı) BAŞKAN- Sayın
milletvekilleri, toplantı yetersayısı yoktur. Şimdi, grup
başkanvekillerine soruyorum. Eğer toplanabileceksek... Çünkü, 20 sayısını da
kaybedeceğiz. Şu anda 142'deyiz. Buyurun. İSMAİL KÖSE (Erzurum)-
Sayın Başkanım, 15 dakika ara istiyoruz efendim. BAŞKAN- Diğer grup
başkanvekilleri?.. AVNİ DOĞAN
(Kahramanmaraş)- 10 dakika... ALİ RIZA GÖNÜL (Aydın)-
10 dakika... BAŞKAN- Nihat Bey?.. NİHAT GÖKBULUT
(Kırıkkale)- 15 dakika Sayın Başkan... AYDIN TÜMEN (Ankara)- 15
dakika ara verin Sayın Başkan. BAŞKAN- Efendim,
ortalamasını bulalım; saat 20.55'e kadar ara veriyorum. Kapanma Saati: 20.42 SEKİZİNCİ OTURUM Açılma Saati: 20.55 BAŞKAN: Başkanvekili Mehmet Vecdi GÖNÜL KÂTİP ÜYELER: Şadan ŞİMŞEK (Edirne), Hüseyin ÇELİK (Van) BAŞKAN- Türkiye Büyük
Millet Meclisinin 115 inci Birleşiminin Sekizinci Oturumunu açıyorum. III.- Y O K L A M A BAŞKAN - 669 sıra sayılı
kanun tasarısının görüşmeleri esnasında yoklama talebi olmuş ve toplantı
yetersayısına ulaşılamamıştı. Şimdi, yoklamayı tekrarlayacağız. 3 dakika süre veriyorum;
süreyi başlatıyorum. (Elektronik cihazla
oylama yapıldı) BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri, toplantı yetersayısına ulaşılamamıştır. 57 nci madde gereğince,
kanun tasarı ve tekliflerini sırasıyla görüşmek için 13 Haziran 2001 Çarşamba
günü ve alınan karar uyarınca saat 14.00'te toplanmak üzere birleşimi
kapatıyor, hepinize iyi akşamlar diliyorum. Kapanma Saati: 21.00 |
|