Yazılı ve Sözlü Sorular Araştırma Komisyonları Soruşturma Komisyonları
                                                                      Son Tutanak Tutanak Sorgu Tutanak Metinleri Gizli Oturum Tutanakları
                                                                                                                                            Uluslararası Komisyonlar Dostluk Grupları
                                                                                      Genel Sekreterlik Mevzuat Telefon Rehberi Etik Komisyon Duyurular

DÖNEM : 21        YASAMA YILI : 3

 

 

 

T. B. M. M.

TUTANAK DERGİSİ

 

CİLT : 66

 

115 inci Birleşim

12 . 6 . 2001 Salı

 

 

İ Ç İ N D E K İ L E R

 

  I. - GEÇEN TUTANAK ÖZETİ

 II. - GELEN KÂĞITLAR

III. - YOKLAMALAR

IV. - BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) GÜNDEMDIŞI KONUŞMALAR

1.- Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Kaya'nın, ülkemizde son yıllarda tıp alanında kaydedilen aşamaya ve uluslararası dergilerde yayımlanan Türkiye kaynaklı makale sayısındaki artışa ilişkin gündemdışı konuşması

2.- Zonguldak Milletvekili Tahsin Boray Baycık'ın, Karayolları Genel Müdürlüğüne bağlı tartı istasyonlarının yetersizliği nedeniyle istiap haddinden fazla yük taşıyan kamyonların trafikte yarattığı sorunlara ve çözüm yollarına ilişkin gündemdışı konuşması ve Bayındırlık ve İskân Bakanı Koray Aydın'ın cevabı

3.- Konya Milletvekili Hüseyin Arı'nın, sivil toplum kuruluşlarının demokratik sistemlerdeki rolü, önemi ve temel görevlerine ilişkin gündemdışı konuşması

B) Tezkereler ve Önergeler

1.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Almanya Federal Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Türkiye'de Almanca Eğitim Veren Bir Vakıf Üniversitesinin Kurulmasına İlişkin Çerçeve Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Başbakanlık Tezkeresi (3/843)

2.- Çocuk Haklarına Dair Sözleşmeye Ek Çocukların Silâhlı Çatışmalara Müdahil Edilmesine İlişkin İhtiyarî Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/844)

3.- Çankırı Milletvekili Hüseyin Karagöz'ün, Plan ve Bütçe Komisyonu üyeliğinden çekildiğine ilişkin önergesi (4/391)

4.- Aydın Milletvekili Bekir Ongun'un, Bir İlçe Kurulmasına İlişkin Kanun Teklifinin (2/283) doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/392)

5.- Balıkesir Milletvekili Aydın Gökmen'in, Balıkesir İlinde Büyükşehir Belediyesi Kuruluşu Hakkında Kanun Teklifinin (2/519) doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/393)

6.- Sakarya Milletvekili Nevzat Ercan'ın, 21.7.1953 Tarihli 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun Kapsamına Amme Alacakları ile 4.1.1961 Tarihli ve 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu Kapsamına Giren ve 31.12.1999 Tarihinden Önceki Dönemlere Ait veya Bu Tarihe Ka-dar Beyan Edilmesi Gereken Vergi, Resim ve Harçlara İlişkin Kanun Teklifinin (2/651) doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/394)

V.- ÖNERİLER

A) DanIşma Kurulu Önerİlerİ

1.- Genel Kurulun 7.6.2001 tarihli 114 üncü Birleşiminde okunmuş bulunan ve aynı tarihli gelen kâğıtlarda yayımlanan, Başbakan Bülent Ecevit hakkındaki (11/14) esas numaralı gensoru önergesinin gündemin "Özel Gündemde Yer Alacak İşler" kısmında yer almasına ve Anayasanın 99 uncu maddesi gereğince gündeme alınıp alınmayacağı hususundaki görüşmelerin 14.6.2001 Perşembe günkü Birleşimde yapılmasına ilişkin Danışma Kurulu önerisi

B) SİyasÎ Partİ Grubu Önerİlerİ

1.- Genel Kurulun çalışma gün ve saatleriyle gündemdeki sıralamanın yeniden düzenlenmesine ilişkin DYP Grubu önerisi

2.- Genel Kurulun çalışma gün ve saatleriyle gündemdeki sıralamanın yeniden düzenlenmesine ilişkin DSP, MHP ve ANAP Gruplarının müşterek önerisi

VI.- SEÇİMLER

A) Komİsyonlarda AçIk Bulunan Üyelİklere Seçİm

1.- Plan ve Bütçe Komisyonunda açık bulunan üyeliğe seçim

VII.- OYLAMASI YAPILACAK İŞLER

1.- Konya Milletvekili Veysel Candan ve 23 arkadaşının, 8.5.2001 tarihli 97 nci Birleşimde başlanılarak, 5.6.2001 tarihli 112 nci Birleşimde öngörüşmeleri tamamlanan, Emekli Sandığının sorunlarının araştırılarak yeniden yapılandırılması için alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesinin oylaması (10/12)

VIII.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİYLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER

1.- İzmir Milletvekili Rifat Serdaroğlu'nun; İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı'nın; Amasya Milletvekili Ahmet İyimaya'nın; Ankara Milletvekili Yıldırım Akbulut'un; Şırnak Milletvekili Mehmet Salih Yıldırım'ın; Gaziantep Milletvekili Ali Ilıksoy, Konya Milletvekili Ömer İzgi ve Ankara Milletvekili Nejat Arseven'in; İstanbul Milletvekili Ziya Aktaş ve 42 Arkadaşının;  Zonguldak Milletvekili Hasan Gemici'nin ve İzmir Milletvekili Işılay Saygın'ın; Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünde Değişiklik Yapılmasına Dair İçtüzük Teklifleri ve Anayasa Komisyonu Raporu (2/94, 2/232, 2/286, 2/307, 2/310, 2/311, 2/325, 2/442, 2/449) (S. Sayısı: 527)

2.- Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri İzleme Kurulları Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/851) (S. Sayısı: 669)

IX- SORULAR VE CEVAPLAR

A) YazIlI Sorular ve CevaplarI

1.- Aksaray Milletvekili Ramazan Toprak'ın, Avrupa Parlamentosunun Kıbrıs sorunuyla ilgili kararına ilişkin sorusu ve Dışişleri Bakanı İsmail Cem'in cevabı (7/4131)

2.- Aksaray Milletvekili Ramazan Toprak'ın, Gümrük Birliği Anlaşmasından sonra ortaya çıkan dış ticaret açığına ilişkin sorusu ve Dışişleri Bakanı İsmail Cem'in cevabı (7/4132)

3.- Giresun Milletvekili Rasim Zaimoğlu'nun, Kalkınma Bankası Giresun Şubesinin kapatılacağı iddialarına ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Kemal Derviş'in cevabı (7/4188)

4.- Aksaray Milletvekili Ramazan Toprak'ın, Mavi Akım enerji sözleşme metni olup olmadığına ilişkin sorusu ve Dışişleri Bakanı İsmail Cem'in cevabı (7/4213)

5.- Aksaray Milletvekili Ramazan Toprak'ın, Merkez Bankasından döviz satın alan bankalar hakkındaki haberlere ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı Kemal Derviş'in cevabı (7/4255)

6.- Van Milletvekili Maliki Ejder Arvas'ın, Van-Erciş İlçesinde yapılacak SSK hastanesine ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan'ın cevabı (7/4279)

7.- Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara-Anıttepe Gençlik Caddesindeki çocuk parkından ağaç kesildiği iddialarına ilişkin sorusu ve Çevre Bakanı Fevzi Aytekin'in cevabı (7/4285)

8.- İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı'nın, Yenibosna-Yetmişbeşinci Yıl Karakolunda bir kişiye kötü muamele yapıldığına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Rüştü Kâzım Yücelen'in cevabı (7/4293)

9.- Diyarbakır Milletvekili Sebğatullah Seydaoğlu'nun, silah alımına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Rüştü Kâzım Yücelen'in cevabı (7/4325)

10.- Hatay Milletvekili Namık Kemal Atahan'ın, valilerin meslek gruplarına göre dağılımına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Rüştü Kâzım Yücelen'in cevabı (7/4426)
I. – GEÇEN TUTANAK ÖZETİ

 

TBMM Genel Kurulu saat 14.00'te açılarak üç oturum yaptı.

Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt, fındık taban fiyatlarına,

Samsun Milletvekili Yekta Açıkgöz, Samsun'da fındık alanlarının tespiti ve sökülen fındık bahçelerine,

Hatay Milletvekili Süleyman Metin Kalkan da, Hatay'ın sorunları ve Hatay'daki sel felaketine,

İlişkin gündemdışı bir konuşma yaptı.

İstifa eden ve istifası kabul edilen Sadettin Tantan'dan boşalan Devlet Bakanlığına, yeni bir atama yapılıncaya kadar Devlet Bakanı Mehmet Keçeciler'in vekâlet etmesinin, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 113 üncü maddesi gereğince uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi Genel Kurulun bilgisine sunuldu.

Doğru Yol Partisi Grubu adına, Grup Başkanvekilleri Sakarya Milletvekili Nevzat Ercan, Aydın Milletvekili Ali Rıza Gönül ve İçel Milletvekili Turhan Güven'in, yanlış ekonomik program ve uygulamalarla ülke ekonomisinde krize ve yoksullaşmaya yol açtığı iddiasıyla Başbakan Bülent Ecevit hakkında bir gensoru açılmasına ilişkin önergesi (11/14) Genel Kurulun bilgisine sunuldu; önergenin gündeme alınıp alınmayacağı konusundaki görüşme gününün Danışma Kurulu tarafından tespit edilip, Genel Kurulun onayına sunulacağı açıklandı.

Batman Milletvekili Alaattin Sever Aydın'ın (6/849) esas numaralı sözlü sorusunu geri aldığına ilişkin önergesi okundu; sözlü sorunun geri verildiği bildirildi.

Gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmında bulunan:

TBMM İçtüzüğünde Değişiklik Yapılmasına Dair İçtüzük Teklifleri ve Anayasa Komisyonu raporunun (2/94, 2/232, 2/286, 2/307, 2/310, 2/311, 2/325, 2/442, 2/449) (S.Sayısı: 527) görüşmeleri, daha önce geri alınan maddelere ilişkin Komisyon raporu henüz hazırlanmadığından;

Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri İzleme Kurulları (1/851) (S.Sayısı: 669),

Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Yurtdışı Teşkilâtı Hakkında 189 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye İlişkin (1/53) (S. Sayısı: 433),

Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu ile Nakdî Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına İlişkin 624 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnameyle İlgili (1/757, 2/603, 2/605) (S.Sayısı: 592),

Sosyal Güvenlik Kurumu Teşkilâtının Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında 618 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname; Sosyal Güvenlik Kurumu Teşkilatının Kuruluş ve Görevleri Hakkında (1/755, 1/689, 2/699) (S.Sayısı: 666),

Türkiye İş Kurumunun Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında 617 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname; Türkiye İş Kurumu (1/754, 1/692) (S.Sayısı: 675),

Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu, Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında 619 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Aynı Mahiyetteki (1/756, 1/691) (S. Sayısı: 676),

Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanlığının Kurulması ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında 616 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Sosyal Sigortalar Kurumu (1/753, 1/690) (S. Sayısı: 685),

Türk Silâhlı Kuvvetlerinde İstihdam Edilecek Sözleşmeli Subay ve Astsubaylar Hakkında (1/698) (S. Sayısı: 579),

Askerlik Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair (1/806) (S. Sayısı: 608),

Hayvanları Koruma (1/393) (S.Sayısı: 89),

Çiftçi Mallarının Korunması Hakkında (1/470) (S.Sayısı: 348),

Karayolu Taşıma (1/638) (S. Sayısı: 635),

Kanun Tasarılarının görüşmeleri, ilgili komisyon yetkilileri Genel Kurulda hazır bulunmadığından,

Ertelendi;

Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu Tasarısının (1/418, 2/87) (S. Sayısı: 683) görüşmelerine başlanarak 2 nci maddesine kadar kabul edildi; 2 nci maddesi üzerinde verilen bir önergenin oylanması sırasında Genel Kurulda karar yetersayısı bulunmadığı anlaşıldığından,

12 Haziran 2001 Salı günü saat 15.00'te toplanmak üzere, birleşime 18.34'te son verildi.

 

                       

Mustafa Murat Sökmenoğlu

 

 

 

 

 

Başkanvekili

 

 

Yahya Akman

 

Melda Bayer

 

Şanlıurfa

 

Ankara

 

Kâtip Üye

 

Kâtip Üye

 

 

Sebahattin Karakelle

 

 

 

Erzincan

 

 

 

Kâtip Üye

 


                                                                                                    No. : 160

II. – GELEN KÂĞITLAR

8.6.2001 Cuma

Tasarı

1.- 2001 Malî Yılı Bütçe Kanunu ile Bağlı Cetvellerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/873) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 8.6.2001)

Rapor

1.- Uluslararası Telekomünikasyon Birliği (ITU) Kuruluş Yasası ve Sözleşmesinde Değişiklik Yapan Kyoto ve Minneapolis Tam Yetkili Konferansları Sonuç Belgelerinin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/834) (S. Sayısı : 696) (Dağıtma tarihi : 7.6.2001) (GÜNDEME)

Sözlü Soru Önergeleri

1.- İstanbul Milletvekili Ahmet Güzel'in, ağaç ithaline ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/1529) (Başkanlığa geliş tarihi : 7.6.2001)

2.- İstanbul Milletvekili Ahmet Güzel'in, Merkez Bankası Mensupları Sosyal Güvenlik ve Yardımlaşma Vakfına ilişkin Devlet Bakanından (Kemal Derviş) sözlü soru önergesi (6/1530) (Başkanlığa geliş tarihi : 7.6.2001)

3.- Bursa Milletvekili  Faruk Çelik'in, Yatağan Termik Santralinin çevreye verdiği zararlara ilişkin Çevre Bakanından sözlü önergesi (6/1531) (Başkanlığa geliş tarihi : 7.6.2001)

Yazılı Soru Önergeleri

1.-İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak'ın, Aydın Doğan'a ait Born Holdingin faaliyetlerine ilişkin Devlet Bakanından (Kemal Derviş) yazılı soru önergesi (7/4475) (Başkanlığa geliş tarihi : 7.6.2001)

2.- Şanlıurfa Milletvekili Eyyüp Cenap Gülpınar'ın, Halk Bankasınca kullandırılan esnaf kredilerine ilişkin Devlet Bakanından (Kemal Derviş) yazılı soru önergesi (7/4476) (Başkanlığa geliş tarihi : 7.6.2001)

3.- Burdur Milletvekili Hasan Macit'in, Burdur Belediyesi ve çevre belediyelerin İller Bankasından alacaklarına ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/4477) (Başkanlığa geliş tarihi : 7.6.2001)

4.- Ankara Milletvekili Saffet Arıkan Bedük'ün, BAĞ-KUR'lu mükelleflerin  sosyal haklarına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/4478) (Başkanlığa geliş tarihi :7.6.2001)

5.- İstanbul Milletvekili Celal Adan'ın, Arnavut-Makedon gerginliğine ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/4479) (Başkanlığa geliş tarihi : 7.6.2001)

6.- Karaman Milletvekili Zeki Ünal'ın, Merve Safa Kavakçı'nın milletvekilliğinin düşürülmesi ile ilgili Genel Kurul'da oylama yapılmasının nedenine ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanından yazılı soru önergesi (7/4480) (Başkanlığa geliş tarihi : 7.6.2001)

7.- Karaman Milletvekili Zeki Ünal'ın, Ermeni  asıllı bir kısım ABD vatandaşının Doğu ve Güneydoğu Anadolu'ya yaptıkları geziye ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/4481) (Başkanlığa geliş tarihi : 7.6.2001)

8.- Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Sincan F tipi  cezaevinde işkence yapıldığı iddialarına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/4482) (Başkanlığa geliş tarihi : 7.6.2001)

9.- Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, Hacettepe Üniversitesinde görevli bir öğretim üyesinin televizyonda yaptığı açıklamaya ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/4483) (Başkanlığa geliş tarihi : 7.6.2001) 

Geri Alınan Sözlü Soru Önergesi

1.- Trabzon Milletvekili  Nail Çelebi, Bakanlık taşra teşkilâtlarında yapılan tayin ve atamalara ilişkin  Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesini 8.6.2001 tarihinde geri almıştır (6/1522) 

 

                                                                                                                                         No. : 161

11.6.2001 Pazartesı

Tasarılar

1.- Milletlerarası Tahkim Kanunu Tasarısı (1/874) (Anayasa ve Adalet Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 11.6.2001)

2.- Tütün, Tütün Mamulleri, Tuz ve Alkol İşletmeleri Genel Müdürlüğünün Yeniden Yapılandırılması ile Tütün ve Tütün Mamullerinin Üretimine, İç ve Dış Alım ve Satımına, 4046 Sayılı Kanunda ve 233 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/875) (Tarım, Orman ve Köyişleri ve Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji  ve Plan ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 11.6.2001)

3.- Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/876) (Plan  ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 11.6.2001)

Teklif

1.- İzmir Milletvekili Rahmi Sezgin ile Hatay Milletvekili Namık Kemal Atahan'ın; 1580 Sayılı Belediye Kanununun 111. Maddesinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/780) (İçişleri Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 7.6.2001)

Raporlar

1.- Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığının Teşkilât ve Görevleri Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji ve Plan ve Bütçe Komisyonları Raporları (1/614) (S. Sayısı : 702) (Dağıtma tarihi : 11.6.2001) (GÜNDEME)

2.- Türkiye Cumhuriyeti ile Amerika Birleşik Devletleri Arasında Nükleer Enerjinin Barışçıl Kullanımına İlişkin İşbirliği Anlaşması ve Eki Mutabakat Zaptının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/830) (S. Sayısı : 703) (Dağıtma tarihi : 11.6.2001) (GÜNDEME)

3.- Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun, 3 Mart 1340 (1924) Tarihli ve 431 Sayılı Kanunla Hazineye Kalan Taşınmaz Mallardan Bazılarının Zilyedlerine Devri Hakkında Kanun ile Mülga 2613 ve 766 Sayılı Kanunlarla Hazine Adına Tescil Edilen Miktar Fazlalıklarının İlgililerine Devrine Dair Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile İzmir Milletvekili Işılay Saygın'ın; Hatay Milletvekili Levent Mıstıkoğlu ve 13 Arkadaşının Aynı Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Adalet ve Plan ve Bütçe Komisyonları Raporları (1/718, 2/264, 2/377) (S. Sayısı : 707) (Dağıtma tarihi : 11.6.2001) (GÜNDEME)

4.- Üretimini Likit Petrol Gazı ile Yapan Üreticilerin Zararlarının Karşılanması Hakkında Kanun Tasarısı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (1/866) (S. Sayısı : 708) (Dağıtma tarihi : 11.6.2001) (GÜNDEME)

Yazılı Soru Önergeleri

1.- Trabzon Milletvekili Nail Çelebi'nin, Bakanlık taşra teşkilâtlarında yapılan tayin ve atamalara ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/4484) (Başkanlığa geliş tarihi : 8.6.2001)

2.- İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı'nın, Yatağan Termik Santralı bacagazı arıtma tesislerindeki arızalara ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/4485) (Başkanlığa geliş tarihi : 8.6.2001)

3.- Bursa Milletvekili Orhan Şen'in, Emekli Sandığı personeline ek ödeme verilip verilmediğine ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/4486) (Başkanlığa geliş tarihi : 8.6.2001)

4.- Gaziantep Milletvekili Mehmet Ay'ın, Gaziantep-Nizip'te Birecik Barajı inşaatı nedeniyle yapılan kamulaştırmalara ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/4487) (Başkanlığa geliş tarihi : 8.6.2001)

5.- Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, "Köye Dönüş Projesi" uygulamasında vatandaşların karşılaştıkları sorunlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/4488) (Başkanlığa geliş tarihi : 8.6.2001)

6.- İstanbul Milletvekili Ali Coşkun'un, Sabiha Gökçen Havaalanına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/4489) (Başkanlığa geliş tarihi : 8.6.2001)

7.- Hatay Milletvekili Metin Kalkan'ın, Hatay'da  meydana gelen sel felaketinden zarar görenlere yapılacak yardımlara ilişkin Sanayi ve Ticaret  Bakanından yazılı soru önergesi (7/4490) (Başkanlığa geliş tarihi : 8.6.2001)

8.- Manisa Milletvekili Bülent Arınç'ın, Konya Belediyeler Birliğinin Antalya-Manavgat'ta düzenlediği hizmetiçi eğitim seminerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/4491) (Başkanlığa geliş tarihi : 8.6.2001)

9.- Hatay Milletvekili Metin Kalkan'ın, Hatay'da sel felaketinden zarar gören tarım alanlarına ve çiftçilerin desteklenmesine ilişkin Tarım ve Köyişleri  Bakanından yazılı soru önergesi (7/4492) (Başkanlığa geliş tarihi : 8.6.2001)

10.- Hatay Milletvekili Metin Kalkan'ın, yasama çalışmaları konusunda IMF'ye taahhütte bulunulduğu iddialarına ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanından  yazılı soru önergesi (7/4493) (Başkanlığa geliş tarihi: 8.6.2001)

11.- Hatay Milletvekili Metin Kalkan'ın, Hatay İlindeki sel felaketinde zarar gören tütün üreticilerine ilişkin Devlet Bakanından (Yılmaz Karakoyunlu) yazılı soru önergesi (7/4494) (Başkanlığa geliş tarihi : 8.6.2001)

12.- Hatay Milletvekili Metin Kalkan'ın, Hatay İlinde meydana gelen sel felaketinde mağdur olan çiftçilerin borçlarına ilişkin Devlet Bakanından (Kemal Derviş) yazılı soru önergesi (7/4495) (Başkanlığa geliş tarihi : 8.6.2001)

 

 

                                                                                                                                       No. : 162

12.6.2001 Sali

Teklif

1.- Aksaray Milletvekili Murat Akın'ın; Aksaray İlinde Sultanhanı Adı ile Bir İlçe Kurulması  Hakkında Kanun Teklifi (2/781) (İçişleri ve Plan ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 5.6.2001)

Raporlar

1.- Doğru Yol Partisi Grup Başkanvekili Ankara Milletvekili Saffet Arıkan Bedük'ün, Bir İlçe Kurulması Hakkında Kanun Teklifi ve İçtüzüğün 37 nci Maddesine Göre Doğrudan Gündeme Alınmasına İlişkin Önergesi (2/115) (S. Sayısı : 704) (Dağıtma tarihi : 12.06.2001) (GÜNDEME)

2.- Sivas Milletvekili Musa Demirci ve 16 Arkadaşının, Tarımsal Alt Yapı ve Sulama Genel Müdürlüğü Teşkilât ve Görevleri Hakkında Kanun Teklifi ve İçtüzüğün 37 nci Maddesine Göre Doğrudan Gündeme Alınmasına İlişkin Önergesi (2/351) (S. Sayısı : 705) (Dağıtma tarihi : 12.06.2001) (GÜNDEME)

3.- Tokat Milletvekilleri H. Hüseyin Balak, Lütfi Ceylan ve Reşat Doğru'nun, Bir İlçe Kurulması Hakkında Kanun Teklifi ve İçtüzüğün 37 nci Maddesine Göre Doğrudan Gündeme Alınmasına İlişkin Önergesi (2/593) (S. Sayısı : 706) (Dağıtma tarihi : 12.06.2001) (GÜNDEME)

Yazılı Soru Önergeleri

1.- Ankara Milletvekili Eyyüp Sanay'ın, kamu bankalarının görev zararlarına ilişkin Devlet Bakanından (Kemal Derviş) yazılı soru önergesi (7/4496) (Başkanlığa geliş tarihi : 11.6.2001)

2.- Ankara Milletvekili Eyyüp Sanay'ın, işsizlik sorununa  ilişkin Devlet Bakanından (Kemal Derviş) yazılı soru önergesi (7/4497) (Başkanlığa geliş tarihi : 11.6.2001)

3.- Ankara Milletvekili Eyyüp Sanay'ın, ekonomik programın istihdama etkilerine ilişkin Devlet Bakanından (Kemal Derviş) yazılı soru önergesi (7/4498) (Başkanlığa geliş tarihi : 11.6.2001)

4.- Ankara Milletvekili Eyyüp Sanay'ın, kamu çalışanlarının ücretlerinin iyileştirilmesine ilişkin Devlet Bakanından (Kemal Derviş) yazılı soru önergesi (7/4499) (Başkanlığa geliş tarihi : 11.6.2001)

5.- Ankara Milletvekili Eyyüp Sanay'ın, ithalatın azaltılması yönünde çalışma yapılıp yapılmadığına ilişkin Devlet Bakanından (Kemal Derviş) yazılı soru önergesi (7/4500)  (Başkanlığa geliş tarihi : 11.6.2001)

6- Gaziantep Milletvekili İbrahim Konukoğlu'nun, Gaziantep'te Birecik Barajı inşaatı için kamulaştırılan arazilerin bedellerine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/4501)  (Başkanlığa geliş tarihi : 11.6.2001)

7- Ankara Milletvekili Saffet Arıkan Bedük'ün, özelleştirme nedeniyle işten çıkarılan işçilerin kamu kurum ve kuruluşlarında işe alınıp alınmayacaklarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/4502)  (Başkanlığa geliş tarihi : 11.6.2001)


BİRİNCİ OTURUM

Açılma Saati : 15.00

12 Haziran 2001 Salı

BAŞKAN : Başkanvekili Mehmet Vecdi GÖNÜL

KÂTİP ÜYELER: Şadan ŞİMŞEK (Edirne), Hüseyin ÇELİK (Van)

BAŞKAN - Türkiye Büyük Millet Meclisinin 115 inci Birleşimini açıyor; en iyi dileklerimi ve saygılarımı sunuyorum.

III. – YOKLAMA

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, yoklama yapacağız.

Yoklama işlemini başlatıyor ve 5 dakika süre veriyorum.

(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, yapılan yoklamada toplantı yetersayısına ulaşılamamıştır.

Sayın grup başkanvekilleri, ne kadar ara verelim?

AVNİ DOĞAN (Kahramanmaraş) - Sayın Başkan, 10 dakika yeterli.

AYDIN TÜMEN (Ankara) - 15.30'a kadar ara verelim.

BEYHAN ASLAN (Denizli) - 15 dakika yeterli Sayın Başkan.

BAŞKAN - 15.30'da tekrar toplanmak üzere, birleşime ara veriyorum.

 

Kapanma Saati: 15.07


İKİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 15.30

BAŞKAN: Başkanvekili Mehmet Vecdi GÖNÜL

KÂTİP ÜYELER: Şadan ŞİMŞEK (Edirne), Hüseyin ÇELİK (Van)

BAŞKAN - Türkiye Büyük Millet Meclisinin 115 inci Birleşiminin İkinci Oturumunu açıyorum.

III. – Y O K L A M A

BAŞKAN - Hatırlanacağı üzere, birinci oturumda, yapılan yoklama sonucunda toplantı yetersayısına ulaşılamamıştı.

Şimdi, yoklamayı tekrarlayacağız.

Yoklama için 3 dakikalık süre veriyorum ve başlatıyorum.

(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, toplantı yetersayısı vardır; görüşmelere başlıyoruz.

Gündeme geçmeden evvel, üç sayın milletvekiline gündemdışı söz vereceğim.

Gündemdışı ilk söz, Türk tıbbının durumu hakkında söz isteyen Kahramanmaraş Milletvekili Sayın Mehmet Kaya'ya aittir.

Buyurun Sayın Kaya. (MHP sıralarından alkışlar)

Konuşma süreniz 5 dakika efendim.

IV. - BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) GÜNDEMDIŞI KONUŞMALAR

1.- Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Kaya'nın, ülkemizde son yıllarda tıp alanında kaydedilen aşamaya ve uluslararası dergilerde yayımlanan Türkiye kaynaklı makale sayısındaki artışa ilişkin gündemdışı konuşması

MEHMET KAYA (Kahramanmaraş) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; "Türk tıbbı dünya tıbbının neresinde" adlı gündemdışı konuşmamı yapmak üzere, huzurlarınızda, söz almış bulunuyorum; hepinizi saygılarımla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, günümüzde, bilimsel çalışmaların değerlendirilmesinde kabul edilen en iyi ölçüt, hakemli uluslararası dergilerde yayımlanmış makalelerdir. Tüm dünyada Bilimsel Atıf Endeksi tarafından taranan dergilerde çıkan makaleler, bu değerlendirme için esas kabul edilmektedir.

Ülkemizde, son yıllarda tıp alanında kaydedilen aşamaya paralel olarak Bilimsel Atıf Endeksine giren dergilerde yayımlanan tıbbî makale sayısında oldukça artış olmuştur. Buna uygun olarak, Bilimsel Atıf Endeksine giren Türkiye kaynaklı makale sayıları da artmıştır. Hatta, bu sayı sadece artmakla kalmamış, makale sayısına göre yapılan ülke sıralamasında Türkiye, tıptaki araştırma, makaleler ve yayınlar nedeniyle, 15 kademelik bir yükselme de kaydetmiştir.

BAŞKAN - Sayın Kaya, bir dakika müsaade eder misiniz.

Sayın milletvekilleri, lütfen, aramızdaki konuşmayı keselim ve hatibi dinleyelim. Bu ikazım süresi kadar süre, hatibin süresine eklenmiştir.

Buyurun Sayın Kaya.

MEHMET KAYA (Devamla) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Son onbeş yıl içerisindeki bu ilerlemede, tıbbî makalelerin etkisinin en önemli yeri tuttuğu görülmektedir. Bu bulgular, tıp alanında, Türkiye'nin son yıllarda dünya tıbbını çok iyi takip ettiği ve çok iyi bir performans gösterdiğine işaret etmektedir. Ancak, burada belirtmek isterim ki, tıp alanında araştırma ve geliştirmelere yeterince kaynak ayrılsa, Türk tıbbının, kısa zamanda dünya tıbbının da önüne geçecek bir potansiyele sahip olduğunu söyleyebiliriz. Ülkemizde tıp alanındaki araştırmalar için yapılan yatırımlar oransal olarak çok az artmış olmasına rağmen, tıbbî teknolojide ve uygulamalarda çok büyük gelişmeler olmuştur.

Değerli milletvekilleri, ülkemizde üst düzey sağlık hizmeti veren üniversite hastaneleri, bu bilimsel gelişmenin öncülüğünü yapmaktadır. Yapılan bilimsel çalışmaların yanı sıra, hasta hizmetlerinde de bu hastaneler başı çekmektedir. Günümüzde, daha gelişmiş ülkelerde verilen sağlık hizmetlerinin çoğu, ülkemizdeki birçok üniversite hastanesinde verilebilmektedir. Ülkemizdeki üniversite hastanelerinde, modern çağın gereklerine uygun olarak donatılmış dahilî ve cerrahî servisleri, yoğun bakım üniteleri, ameliyathaneler, radyoloji üniteleri ve tanı laboratuvarları bulunmaktadır. Bu birimlerde verilen tıbbî hizmetler, gelişmiş ülkelerdekine eşdeğer hizmetlerdir.

Değerli milletvekilleri, bildiğiniz gibi, son on yılda tıp alanındaki en önemli gelişmeler, insan genetiği konusunda yapılan çalışmalardır. İnsan Genom Projesinin taslak raporu, geçtiğimiz yıl içinde açıklanmıştır. Bu çalışmalar sayesinde, birçok hastalığa, hücresel ve moleküler düzeyde tanı koymak, hastalığın seyrini takip etmek ve tedavisini düzenlemek mümkün olacaktır. Ülkemiz için önemli sağlık sorunu teşkil eden birçok hastalığın da, bu moleküler genetik yöntemlerdeki başarıyla tedavi edileceği inancındayız. Ülkemizde, hatta, bugün tüm dünyada yeni bir kavram olan gen tedavisi uygulamaları için, bazı üniversite hastanelerimizde gen tedavi merkezleri kurulmuş bulunmaktadır. Günümüzde, bu tıbbî merkezlerimizde, gelişmiş ülkelerdekine benzer şekilde, organ ve kemik iliği transplantasyon çalışmaları yaygın ve geniş kapsamlı şekilde sürdürülmektedir. Yine, son zamanlarda beyin ve sinir sistemiyle ilgili ameliyatlar, kalp ve damar sistemiyle ilgili olan ameliyatlar, gelişmiş ülkelerdekine eşdeğer bir şekilde yapılmakta ve hatta, birçok dünya tıp merkezinin önünde hizmet veren tıp merkezlerimiz bulunmaktadır.

Burada gözlemlerimiz göstermiştir ki, yardımcı tıp personelinin yetişmesi ve bilgilendirilmesi bakımından, biraz daha çalışmamız gerektiği inancındayım. Hepimiz bilmekteyiz ki, tüm bu hizmetler, modern teknoloji ve büyük yatırımlar gerektirmektedir; ancak, bu alanda da, gerekli yatırım için ödeneğin yeterince sağlanamadığı da bilinen bir gerçektir.

Değerli milletvekilleri, ülkemizde, 1990 yılında 39 milyon civarında olan ayakta muayene sayısı, 1999 yılında 55 milyon civarına çıkmıştır. Ülkemizde, yine, hastanede 1 hastanın yatış süresi, 1990'da ortalama 6,2 günken, 2000 yılında 5,3 güne düşmüştür. Bu da, Türk tıbbının gittikçe daha verimli, daha iyi hizmetler verebileceğini, süratle yenilikleri kabul edip uyguladığını, verimlilik ve teknolojik alanlarda daha ileriyi gördüğünü, birçok imkânları yakaladığını ve kullandığını göstermektedir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Kaya, konuşmanızı, lütfen 2 dakika içerisinde tamamlayınız.

Buyurun efendim. 

MEHMET KAYA (Devamla) - Bugün, gelişmiş ülkelerde ne çeşit ameliyatlar yapılıyorsa, ülkemizde de aynı ameliyatlar yapılmakta; dünyada tıbbî teknolojideki gelişmeler, Türk tıbbı tarafından, en kısa zamanda ülkemize intikal ettirilmektedir.

Değerli milletvekilleri, bugün, Türk tıbbı, dünya tıbbıyla bütünleşmiş, dünya tıbbının bir parçası haline gelmiştir. Türk tıbbı, geçmişte olduğu gibi günümüzde de, gelişmiş ülke olarak kabul edilen birçok ülkeden bugün de ileridedir. Bu nedenlerle, Türk tıbbının ileriki zamanlarda da dünya tıbbının önünde olacağına inancım tamdır.

Bu duygu ve düşüncelerle konuşamama son verirken, Aziz Türk Milletini ve onun Yüce Meclisini saygılarımla selamlıyorum. (Alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Kaya.

Gündemdışı ikinci söz, karayollarındaki kantarların hizmete açılması hakkında söz isteyen, Zonguldak Milletvekili Sayın Tahsin Boray Baycık'a aittir.

Buyurun Sayın Baycık. (DSP sıralarından alkışlar)

Süreniz 5 dakika efendim.

2.- Zonguldak Milletvekili Tahsin Boray Baycık'ın, Karayolları Genel Müdürlüğüne bağlı tartı istasyonlarının yetersizliği nedeniyle istiap haddinden fazla yük taşıyan kamyonların trafikte yarattığı sorunlara ve çözüm yollarına ilişkin gündemdışı konuşması ve Bayındırlık ve İskân Bakanı Koray Aydın'ın cevabı

TAHSİN BORAY BAYCIK (Zonguldak) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; seçim bölgemdeki karayolu taşımacılığının ve karayollarımızın uzun yıllardan beri çözülemeyen sorunlarını dile getirmek için huzurlarınıza gelmiş bulunmaktayım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Bilindiği gibi, ülkemizin çeşitli sanayi kuruluşlarının hammaddesi olan, yassı mamulü üreten Ereğli Demir ve Çelik Fabrikalarının yıllık üretimi 3,5 milyon ton olup, bu miktarın yaklaşık 2,5 milyon tonu, Karadeniz Ereğlisi-Düzce karayolu üzerinden, kamyonlarla taşınmaktadır. Bu durum, bir kamyon ordusunun sürekli yollarda olması demektir. Bu kamyonlar, gerek nakliye işini organize eden nakliyeci ve komisyoncuların baskısıyla belirlenen nakliye ücretlerinin azlığı gerekse kamyon sahiplerinin senetlerini daha rahat bir şekilde ödemek istemesi nedeniyle, taşıma kapasitelerinin 2-2,5 katına kadar varan fazla yükle yola çıkmaya zorlanmaktadırlar. Bu nedenlerle, karayollarımızın birim alanına düşen yük miktarı artmakta, dolayısıyla, kilometresi milyarlarca liraya mal olan ve her yıl yeniden yapılan veya onarılan yollarımız delik deşik olmakta, bu kısır döngüyle millî servetimiz heba olmaktadır. Kamyonların fren sistemlerinin istiap haddine göre imal edildiği göz önüne alınırsa, aşırı yüklü kamyonlar, fren gücüyle durmakta zorluk çektikleri için, çok sık kazalara sebep olmaktadırlar.

Düzce-Karadeniz Ereğlisi karayolu üzerindeki Hiciz ve Kabalak rampalarında, her yıl, onlarca kamyon, yine fazla tonaj yüzünden devrilmekte, yoldan çıkmakta, özellikle, inişli çıkışlı ve eğimli yollarda 5 ilâ 15 kilometre/saat kadar hıza düşmekte, arkalarında konvoylar oluşmakta ve sabırsız-lanan sürücüler de, konvoylardan hatalı bir şekilde çıkarak öndeki aracı geçme gayesiyle kazalara neden olmaktadırlar.

Benzer olumsuzlukları çoğaltmak mümkündür. Trafiğin çekilmez hal aldığı bu karayolu, İstanbul üzerinden Trakya'ya, Ankara üzerinden İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu'ya kadar uzanan bir potansiyel tehlikenin kaynağı haline gelmektedir. Kamyonların, Karayolları Genel Müdürlüğüne bağlı tartı istasyonlarındaki tartı işleminden sonra trafiğe çıkmasına izin verilmesi ve kamyonların kapasitelerine uygun yüklenmesinin teminiyle sorun kökünden halledilecektir. Zira, Karayolları Trafik Kanununun 65 inci maddesine göre, yük denetimi ve kontrolü görevi Karayolları Genel Müdürlüğüne aittir. Şu anda konuştuğum yol üzerinde Karayolları kantarı 12 saat görev yapmaktadır; ama, ne yazık ki, yola çıkan kamyonlar, kantar kapandıktan sonra yollarına devam etmektedirler.

Karayollarının aşırı bozulmasına yol açan bu korsan taşımacılığın önlenmesi için, sabit ve seyyar kantar sayısının çoğaltılması, Karayolları Genel Müdürlüğünce ihalesi yapılmış olan 115 adet seyyar kantarın bir an önce hizmete sokulması, sabit tartı istasyonlarının yerine işletmenin bilinen zorluklarıyla daha az masraflı ve daha pratik sistemler olarak bilinen ön ihbar sistemli seyyar kantarlar veya ön ihbar sistemli sabit aks kantarlarının hizmete sokulması gerekmektedir. Bu konuda, Karayolları Genel Müdürlüğüne, hükümetimizin gerek personel ve gerekse kaynak bakımından yardımcı olması gerekmektedir.

Çok değerli milletvekilleri, bir başka konuya daha değinmek istiyorum. Yük taşıyan şoförlerden, nakliye firmaları, istiap haddini aşan taşımacılık sırasında trafiğin kendilerine uyguladığı 547 milyon TL'lik para cezası karşılığında açık senet veya çek almaktadırlar. Bu konuda şoförlere verilen ceza ise, 54 milyon liradır. Eğer, şoföre verilen bu ceza da 547 milyon liraya çıkarılırsa, şoför esnafı, aşırı yükle yakalandığında 1 094 000 000 lira ödeyeceğinden, aşı yük almayı göze alamayacaktır. Dolayısıyla, nakliye ücretleri artırılacak ve aşırı yük taşıması olmayacaktır. Bu konuda, Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonunun şoför arkadaşlara sahip çıkması gerekmektedir.

Sayın milletvekilleri, son olarak da, sürücü kurslarıyla ilgili görüşlerimi size sunmak istiyorum. Sürücü kurslarının, özellikle, pratik eğitim süreleri yetersizdir ve ehliyet alma hakkını elde eden sürücüler, ertesi gün, trafikte, acemi hareketleriyle sıkıntılar yaratmaktadırlar. Sürücü kurslarına başvurup da ehliyet alamayan hemen hemen kimse yoktur. Sürücü eğitiminin Avrupa Topluluğu standartlarına yükseltilmesi gerekmektedir. Bu konuda, Millî Eğitim Bakanlığı çalışmaları başlatmalı ve standart eğitim almış sürücülere ehliyet verilmesi sağlanmalıdır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sadece yöremin değil, aynı zamanda tüm ülkemizin sorunlarından birisi olan bu konularda beni dinlediğiniz için teşekkür eder, hepinize saygılar sunarım. (DSP ve MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Baycık.

Sayın Baycık'ın konuşmasına, Bayındırlık ve İskân Bakanımız cevap verecekler.

Buyurun efendim. (MHP sıralarından alkışlar)

Süreniz 20 dakika.

BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI KORAY AYDIN (Ankara) - Sayın Başkan, çok değerli milletvekili arkadaşlarım; Zonguldak Milletvekilimiz Sayın Boray Baycık'ın, karayollarındaki kantarların hizmete açılması konusunda yapmış olduğu gündemdışı konuşmasına cevap vermek üzere söz almış bulunuyorum; bu vesileyle, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Ağırlık denetimi, yolun ömrü ile üzerinden geçen yük arasında doğrudan bağlantılı bulunmaktadır. Konuyu teknik olarak ifade etmek ve değerlendirmek gerekirse, standart dingil yükünden fazla yüklenen taşıtların yola verdiği hasar, fiilî dingil yükü ile standart dingil yükü oranının dördüncü kuvveti şeklinde tanımlanabilir.

Bu nedenle, yasalarla tespit edilmiş olan dingil yükleri üzerinde yüklenmiş taşıtların, yolun ömrünü kısaltmanın yanında, trafik güvenliği yönünden de olumsuzlukları vardır. Ağır yüklü taşıtlar, özellikle iniş-çıkış eğimli yollarda 5-15 kilometre/saat kadar hızlara düşmekte, arkalarında konvoylar oluşmakta ve sabırsızlanan sürücüler, konvoydan hatalı bir şekilde çıkarak, öndeki aracı geçme gayesiyle kazalara neden olmaktadır. Teknik donanımı belirli bir yük değerine göre imal edilmiş olan bu araçlar, istiap haddinin üzerinde yüklenince fren, aks, lastik ve aktarma organlarında meydana gelen arızalar, iniş eğimli yollarda fren balatalarının ısınması yüzünden kazalara sebebiyet vermektedir. Arıza yapıp yolda kalan ve işaretlenmemiş olan bu gibi araçlara arkadan çarpma şeklinde de kazalar meydana gelmektedir. Bu ve benzer olumsuzlukları çoğaltmak mümkündür.

Ülkemizde, yük taşımacılığının -kilometre veyahut ton cinsinden- yüzde 89'u karayoluyla yapılmaktadır. Taşımaları düzenleyen bir kanunun olmayışı yüzünden, isteyen istediği şekilde yük taşıyabilmektedir.

Ayrıca, ağır taşıt oranının ülkemizde yüzde 40-50 arasında oluşu, bu karmaşayı daha da artırmaktadır. Taşıtların, örneğin, üç dingilli araçların yüzde 30'u, bu olumsuzluğa ilaveten, istiap haddinin üzerinde yüklenmektedir. 2918 sayılı Trafik Kanununun 7/i maddesi, karayolu üzerinde ağırlık denetimi görevini Bakanlığımızın Karayolları Genel Müdürlüğüne vermiştir. Karayolları Genel Müdürlüğümüz, bu görevi, iki yerde sabit -bunlar, Ereğli ve Karabük'te- ve elinde bulunan 44 adet seyyar kantarla da çeşitli yerlerde yapmaktadır. Ereğli Sabit Tartı İstasyonu, bu aylarda sürekli çalıştırılmaktadır. Karabük Tartı İstasyonu ise, haftanın belirli günlerinde, şaşırtmalı saatlerde, tek vardiya üzerinden çalıştırılabilmektedir. Zaten, problem de, büyük oranda buradan gelmektedir. Sürekli çalıştırmanın önündeki engel ise, personel yetersizliğidir.

Ayrıca, bazı yörelerde, kamu kurumları veya özel sabit tartı istasyonlarından da yararlanılmaktadır. Karayolları Genel Müdürlüğünün politikası, ülke yollarının üzerinde, düğüm teşkil eden ve sayısı 45 civarında olan yerde sabit istasyonlar kurmak ile buraları by-pass eden yerlerde ise, seyyar kantarlarla denetim yapmaktır.

Söz konusu görevin bundan böyle daha etkili olarak yapılabilmesi için şu tedbirler alınmıştır: 115 adet daha seyyar kantar teslim alınmıştır. Önümüzdeki temmuz ayından itibaren yapılacak dağıtımlarını müteakip, ağırlık denetiminde etkin bir miktara ulaşılmış ve bu konuda önemli bir tedbir alınmış olacaktır.

Sabit tartı istasyonunu işletmenin zorlukları dikkate alınarak, yeni alternatifler için de çalışmalar sürdürülmektedir. Daha az masrafla, daha pratik sistemler olarak, ön ihbar sistemli seyyar ve ön ihbar sistemli sabit aks kantarı gibi sistemlere doğru çalışmalar başlatılmıştır. Bu amaçla, 20 adet sabit aks kantarının, sabit kantarların yerine monte edilerek, üzerinden geçen aksları sırayla tartan, daha basit ve ucuz sistemler şartnamesi yapılmış ve Dünya Bankasından finanse edileceği için, Bankanın onayına gönderilmiştir. Muhtemelen, 2002 yılında devreye sokulmaları durumunda, ülke sathında, geçmişe oranla daha etkili bir denetim yapma imkânına kavuşulacaktır.

Uygun yerlerde özel sektöre ait kantarların ihale yoluyla kiralanarak denetim yapılması ekonomik olduğundan, bizler tarafından da tercih edilmekte olup, teşvik edilmektedir.

Aşırı yüklemeyi önlemenin en doğru yolu, yükün kaynağında denetlenmesidir. Bununla ilgili olarak, Trafik Kanununun 4262 sayılı Yasanın 4 üncü maddesiyle yeniden donatılmış olmasına rağmen, istismarcıların bulduğu pratik yollar -örneğin, irsaliye göstermemek, çift irsaliye kesmek, yasal yüklenmiş yük üzerinde daha sonra ilave yük almak ve bunun gibi yollar- yüzünden istenilen fayda sağlanamamıştır.

İstiap haddinden fazla yük taşıyanlara tatbik edilen cezalar ise şöyledir: 65/b maddesine göre, sürücüye 54 200 000 TL; 65/b-5 maddesine göre de, yükü verene 547 200 000 TL.

Bu konu, her haliyle trafik güvenliğini tehdit etmektedir. Bu bakımdan, Sayın Milletvekilimiz Boray Baycık'ın bunu ülke gündemine getirerek, burada, bize de bu açıklamaları yapma imkânını verdiği için, kendisine teşekkür ediyor; hepinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Sayın Bayındırlık ve İskân Bakanımıza teşekkür ediyoruz.

Gündemdışı son söz, sivil toplum kuruluşları hakkında söz isteyen Konya Milletvekili Sayın Hüseyin Arı'ya aittir.

Buyurun Sayın Arı. (FP sıralarından alkışlar)

Süreniz 5 dakika efendim.

3. – Konya Milletvekili Hüseyin Arı’nın, sivil toplum kuruluşlarının demokratik sistemlerdeki rolü, önemi ve temel görevlerine ilişkin gündemdışı konuşması

HÜSEYİN ARI (Konya) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; sivil toplum kuruluşlarının demokratik sistemlerdeki rolü üzerinde söz almış bulunuyorum; heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlarım, demokratik parlamenter sistemler, örgütlenme ve hak arama rejimleridir. Sistemin, istisnasız, tüm kurumlarının faaliyetleri şeffaftır ve siyasî güç tarafından denetlenir. Bu sistemlerde, örgütlenmiş sivil toplum kuruluşlarının teşekkülüyle, sosyal devlet olma ve halkın demokrasiye doğrudan katılımı sağlanmaktadır. O halde, demokrasinin âdeta sigortaları durumundaki sivil toplum örgütleri, varlıklarını ve hayat haklarını demokrasiye borçlu olan kurum ve teşekküllerdir. Demokrasi dışı rejimlerde, bu tür örgütlenmiş sivil toplum örgütlerinden bahsedemezsiniz. Zaten, bu tip rejimlerde bu tür kurumlara gerek de duyulmaz.

Değerli arkadaşlarım, böylece, demokrasilerde sivil toplum örgütlerinin rolü, önemi ve temel görevleri de kendiliğinden ortaya çıkmaktadır.

Birinci ve en temel görevleri, faaliyet gösterdikleri toplumda, varlıklarını borçlu oldukları demokrasiyi korumak ve kollamaktır.

İkinci temel görevleri ise, üye ve mensuplarının, yani, halkın, yönetime karşı hak ve hukukuyla, sosyal güvenliklerini sağlamak ve geliştirmektir.

Sayın milletvekilleri, demek oluyor ki, demokratik sistemlerde, demokrasinin o ülkede tüm kurum ve kurallarıyla yerleşmesini ve işlemesini sağlamak, siyasî partilerin olduğu gibi, sivil toplum örgütlerinin ve hür basının da en başta gelen temel ve ortak görevleridir.

Bizim ülkemizdeki ve toplumumuzdaki duruma bakacak olursak, ne yazık ki, yıllardır süregelen demokrasidışı kesintisiz ararejimlerle demokratik parlamenter sistem çok büyük yaralar almış; demokrasinin temel ve evrensel kurallarından örgütlenme hakkı, aradönemlerde çıkarılmış olan ve millî iradeyi yansıtmayan Anayasamız ve kanunlarla ya kısıtlanmış ya da yasaklarla daraltılmıştır. Böyle antidemokratik bir ortamda ise, demokratik sistem, devletçi ve statükocu bir yapıya dönüşmüştür. Çok tabiîdir ki, bu tarz bir yapı içerisinde, birtakım fırsatçı, statükocu, azınlık egemen güçler de, bu zafiyetten yararlanarak, soygun, vurgun, rüşvete dayalı, azınlığın çoğunluğu sömürdüğü ve hükmettiği bir soygun ve sömürü düzeni kurmuşlardır.

Bugün, ülkemizde, varlıklarını bu düzene borçlu olan statükocu, egemen güçler, maalesef, demokratikleşmenin önündeki en büyük engeli oluşturmaktadırlar. Ne hazindir ki, bunlara karşı demokratik mücadele vermesi gereken sivil toplum kuruluşlarının kemiyet bakımından en büyükleri dahi bu mücadelede çok cılız kalmakta ve hatta, esas görevleri olan demokrasiyi korumak, kollamak ve hak aramak yerine, maalesef, bu kuruluşların üst yönetim kadroları, amaçları dışında ve bu düzene paralel faaliyetleriyle, âdeta, onlara prim vererek, destek bile olmaktadırlar.

Ekonomisi güçlü, insanlarının refah seviyeleri yüksek Batı toplumlarında bunun sırrının ne olduğunu araştırırsak, bugün, bu ülkelerin güçlü ekonomilerinin arkasında çok güçlü bir demokrasi ve bu demokrasiye sahip çıkan çok güçlü ve etkin bir örgütlenme neticesi oluşmuş sivil toplum kuruluşlarının olduğunu bariz bir şekilde görürüz.

Bu farkı anlamak için, bir iki örnekle kıyaslama yapacak olursak değerli arkadaşlarım, geçtiğimiz yıllarda, Fransa'da, Fransız Hükümeti, çiftçilerin hakkını gasp eden bir karar aldı; derhal, Fransız Çiftçiler Birliği, ertesi gün, bütün yolları kilitlediler, sütleri yollara döktüler; akşama, o hükümet, bu etkin tavır koyuştan, âdeta titredi ve aldığı o yanlış kararı geri çekti.

Yine, Avrupa'daki son akaryakıt zammına karşı bütün toplumun gösterdiği tepkiyi hepiniz biliyorsunuz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Arı, lütfen toparlayınız.

HÜSEYİN ARI (Devamla) - Bize gelince. Çiftçilerimizin hakkı dört yıldır bu hükümetlerce gasp edildiği halde, daha geçen yıl, tabanfiyatların düşük olması nedeniyle, bizim Ziraat Odaları Birliği, Ankara'dan 800 kilometre ötede, Tekirdağ'da, göstermelik, cılız bir mitingle bu olayı geçiştirdi.

Aynı şekilde, esnafımızın yalnız bırakılışı...

Yine, buna benzer şekilde, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin aldığı dünkü karar, hepimizi rencide etmektedir. 141 dosyadan 131'inde Türkiye'yi mahkûm ediyor; 9,4 trilyon borca; yani, tazminat ödemeye mahkûm ediyor. Bu nedir? Burada da tepki göstermesi gereken, başta hukukçularımızın olması lazım ve Türkiye Barolar Birliği, maalesef, bu konuda, âdeta sessiz kalmaktadır. Bunun sebepleri nelerdir? Anayasadaysa, gelin, Anayasayı hep birlikte değiştirelim.

Sonuç olarak, sivil toplum kuruluşları, siyasî partiler ve hür basın, tüm toplumu elbirliğiyle yönlendirerek, bu ülkede demokrasiyi koruyup kollamalı ve demokratik zemini bulmalıyız ve sivil inisiyatifi sağlamalıyız.

Hepinize saygılar sunarım. (FP ve DYP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Arı.

Başkanlığın Genel Kurula diğer sunuşları vardır.

Sayın Divan Kâtibinin sunuşları oturarak yapmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Başbakanlığın, İçtüzüğün 75 inci maddesine göre verilmiş 2 adet tezkeresi vardır; sırasıyla okutuyorum:

B) Tezkereler ve Önergeler

1.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Almanya Federal Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Türkiye'de Almanca Eğitim Veren Bir Vakıf Üniversitesinin Kurulmasına İlişkin Çerçeve Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Başbakanlık tezkeresi (3/843)

                                        11.6.2001

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi: 12.1.2001 tarihli ve B.02.0.KKG.0.10/101-186/243 sayılı yazımız.

İlgi yazımızla Başkanlığınıza sunulan "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Almanya Federal Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Türkiye'de Almanca Eğitim Veren Bir Vakıf Üniversitesinin Kurulmasına İlişkin Çerçeve Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı"nın İçtüzüğün 75 inci maddesine göre geri gönderilmesini arz ederim.

                                  Bülent Ecevit

                                         Başbakan

BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.

Dışişleri Komisyonunda bulunan tasarı, Başbakanlığa iade edilmiştir.

İkinci tezkereyi okutuyorum:

2. - Çocuk Haklarına Dair Sözleşmeye Ek Çocukların Silâhlı Çatışmalara Müdahil Edilmesine İlişkin İhtiyarî Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/844)

                                        11.6.2001

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi: 18.4.2001 tarihli ve B.02.0.KKG.0.10/101-278/1846 sayılı yazımız.

İlgi yazımızla Başkanlığınıza sunulan "Çocuk Haklarına Dair Sözleşmeye Ek Çocukların Silahlı Çatışmalara Müdahil Edilmesine İlişkin İhtiyari Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun Tasarısı"nın İçtüzüğün 75 inci maddesine göre geri gönderilmesini arz ederim.

                                  Bülent Ecevit

                                         Başbakan

BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.

Dışişleri Komisyonunda bulunan tasarı, hükümete iade edilmiştir.

Komisyondan istifa önergesi vardır; okutuyorum:

3.- Çankırı Milletvekili Hüseyin Karagöz'ün, Plan ve Bütçe Komisyonu üyeliğinden çekildiğine ilişkin önergesi (4/391)

                                        11.6.2001

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Plan ve Bütçe Komisyonu üyeliğinden istifa ediyorum.

Gereğini saygılarımla arz ederim.

                            Hüseyin Karagöz

                                            Çankırı

BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.

Sayın milletvekilleri, Danışma Kurulunun bir önerisi vardır; önce okutacağım ve sonra işleme alıp, oylarınıza sunacağım:

V.- ÖNERİLER

A) DanIşma Kurulu Önerİlerİ

1.- Genel Kurulun 7.6.2001 tarihli 114 üncü Birleşiminde okunmuş bulunan ve aynı tarihli gelen kâğıtlarda yayımlanan, Başbakan Bülent Ecevit hakkındaki (11/14) esas numaralı gensoru önergesinin gündemin "Özel Gündemde Yer Alacak İşler" kısmında yer almasına ve Anayasanın 99 uncu maddesi gereğince gündeme alınıp alınmayacağı hususundaki görüşmelerin 14.6.2001 Perşembe günkü birleşimde yapılmasına ilişkin Danışma Kurulu önerisi

Danışma Kurulu Önerisi

No. 75                 Tarihi: 12.6.2001

Genel Kurulun 7.6.2001 tarihli 114 üncü Birleşiminde okunmuş bulunan ve aynı tarihli gelen kâğıtlarda yayımlanan, Başbakan Bülent Ecevit hakkındaki (11/14) esas numaralı gensoru önergesinin gündemin "Özel Gündemde Yer Alacak İşler" kısmında yer almasının ve Anayasanın 99 uncu maddesi gereğince gündeme alınıp alınmayacağı hususundaki görüşmelerin 14.6.2001 Perşembe günkü birleşimde yapılmasının Genel Kurulun onayına sunulması Danışma Kurulunca uygun görülmüştür.

 

 

 

Ömer İzgi

 

 

 

Türkiye Büyük Millet Meclisi

 

 

 

Başkanı

 

Aydın Tümen

 

Mehmet Şandır

 

DSP Grubu Başkanvekili

 

MHP Grubu Başkanvekili

 

Avni Doğan

 

Nihat Gökbulut

 

FP Grubu Başkanvekili

 

ANAP Grubu Başkanvekili

 

 

Ali Rıza Gönül

 

 

 

DYP Grubu Başkanvekili

 

 

 

 

 

BAŞKAN - Söz talebi?.. Yok.

Danışma Kurulu önerisini oylarınıza sunuyorum... Kabul...

LÜTFÜ ESENGÜN (Erzurum) - Karar yetersayısının aranılmasını istiyoruz.

MEHMET ŞANDIR (Hatay) - Sayın Başkan, oylamaya geçmiştiniz efendim.

BAŞKAN - Karar yetersayısını arayacağım.

Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Karar yetersayısı yoktur.

10 dakika ara veriyorum.

 

Kapanma Saati: 16.04


ÜÇÜNCÜ OTURUM

Açılma Saati: 16.15

BAŞKAN: Başkanvekili Mehmet Vecdi GÖNÜL

KÂTİP ÜYELER: Şadan ŞİMŞEK (Edirne), Hüseyin ÇELİK (Van)

BAŞKAN- Türkiye Büyük Millet Meclisinin 115 inci Birleşiminin Üçüncü Oturumunu açıyorum.

V.- ÖNERİLER (Devam)

A) DanIşma Kurulu Önerİlerİ (Devam)

1.- Genel Kurulun 7.6.2001 tarihli 114 üncü Birleşiminde okunmuş bulunan ve aynı tarihli gelen kâğıtlarda yayımlanan, Başbakan Bülent Ecevit hakkındaki (11/14) esas numaralı gensoru önergesinin gündemin "Özel Gündemde Yer Alacak İşler" kısmında yer almasına ve Anayasanın 99 uncu maddesi gereğince gündeme alınıp alınmayacağı hususundaki görüşmelerin 14.6.2001 Perşembe günkü birleşimde yapılmasına ilişkin Danışma Kurulu önerisi (Devam)

ÊBAŞKAN - Sayın milletvekilleri, hatırlanacağı üzere, Danışma Kurulunun bir önerisi oylanırken karar yetersayısının aranılması istenmiş ve karar yetersayısı bulunamamıştı.

Şimdi, elektronik cihazla tekrar oylama yapacağım ve 3 dakikalık süre vereceğim.

Elektronik cihaza giremeyen milletvekillerinin, pusula göndermelerini; ancak bu süre içerisinde gönderdikleri takdirde kabul edileceğini arz ediyorum.

Oylama işlemini başlatıyorum.

      (Elektronik cihazla oylama yapıldı)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, karar yetersayısı vardır ve Danışma Kurulu önerisi kabul edilmiştir.

Doğru Yol Partisi Grubunun, İçtüzüğün 19 uncu maddesine göre verilmiş önerileri vardır; önce, tümünü okutup işleme alacağım, sonra her maddeyi ayrı ayrı oylarınıza sunacağım.

Önerinin tümünü okutuyorum:

B) SİyasÎ Partİ Grubu Önerİlerİ

1.- Genel Kurulun çalışma gün ve saatleriyle gündemdeki sıralamanın yeniden düzenlenmesine ilişkin DYP Grubu önerisi

                             12 Haziran 2001

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Danışma Kurulunun 12.6.2001 Salı günü (bugün) yapılan toplantısında siyasî parti grupları arasında oybirilği sağlanamadığından, Grubumuzun aşağıdaki önerilerinin İçtüzüğün 19 uncu maddesi gereğince Genel Kurulun onayına sunulmasını arz ederim.

Saygılarımla.

                                Ali Rıza Gönül

                            Doğru Yol Partisi

                          Grup Başkanvekili

Öneriler:

1.- Gündemin "Genel Görüşme ve Meclis Araştırması Yapılmasına Dair Öngörüşmeler" kısmının 130 uncu sırasında yer alan (10/160) esas numaralı Meclis araştırma önergesinin bu kısmın 1 inci sırasına alınması ve öngörüşmelerinin 12 Haziran 2001 Salı günü (bugün) yapılması önerilmiştir.

2.- Gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleriyle Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmının 219 uncu sırasında yer alan 613 sıra sayılı kanun teklifinin bu kısmın 10 uncu sırasına, 207 nci sırasında yer alan 583 sıra sayılı kanun teklifinin 11 inci sırasına, 201 inci sırasında yer alan 574 sıra sayılı kanun teklifinin 12 nci sırasına, 148 inci sırasında yer alan 460 sıra sayılı kanun teklifinin 13 üncü sırasına, 273 üncü sırasında yer alan 694  sıra sayılı kanun teklifinin 14 üncü sırasına, 186 ncı sırasında yer alan 542 sıra sayılı kanun teklifinin 15 inci sırasına alınması önerilmiştir.

3. Genel Kurulun 12 Haziran 2001 Salı günü 15.00-20.00 saatleri arasında, 13 Haziran 2001 Çarşamba ve 14 Haziran 2001 Perşembe günleri 14.00-20.00 saatleri arasında çalışması, 12 Haziran 2001 Salı günü (10/160) esas numaralı araştırma önergesinin öngörüşmelerinin tamamlanmasından sonra kanun tasarı ve tekliflerinin görüşmelerine devam edilmesi önerilmiştir.

BAŞKAN - Grup önerisi üzerine...

ALİ RIZA GÖNÜL (Aydın) - Sayın Başkan, söz istiyorum.

BAŞKAN - Buyurun Sayın Ali Rıza Gönül.

Süreniz 10 dakika.

ALİ RIZA GÖNÜL (Aydın) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Muhterem Heyetinizi Grubum ve şahsım adına saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, tabiî ki, grup önerimizde sıra sayısı sunulmak suretiyle 6 yasa teklifinin gündemin ilk sıralarına alınması ve görüşülmesi talebimiz Muhterem Heyetinize okunarak arz edilmiştir. Öncelikle taleplerimizin ne olduğu konusunda Heyetinizi bilgilendirmek istiyorum.

10 uncu sıraya alınmasını istediğimiz yasa teklifi, Küçük Çiftçilerin Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatiflerine Olan Borç Faizlerinin Bir Bölümünün Affı, İcra Takip İşlemlerinin Durdurulması ve Yeni Bir Ödeme Planına Bağlanmasına Dair Kanun Teklifi; ikincisi, Küçük Esnaf ve Sanatkarlar ile Orta Boy İşletmelerin Bazı Borç Faizlerinin Sınırlandırılmasına Dair Kanun Teklifi; üçüncüsü, Belediyelerin Faiz Borçlarının Affı Hakkında Kanun Teklifi; dördüncüsü, 2924 Sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi Hakkında Kanunun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi; beşincisi, Muhtar Ödenek ve Sosyal Güvenlik Yasasının Bir Maddesinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi; altıncısı, Siyasal Bilgiler Fakültesinin isminin sonuna "Mülkiye" tabirinin eklenmesine dair olan kanun teklifidir.

Değerli milletvekilleri, bu kanun tekliflerinin hepsi, İçtüzüğün 37 nci maddesine göre gündeme alınan kanun teklifleridir. Bu kanun tekliflerinin bir birkaç tanesi Milliyetçi Hareket Partisi milletvekili arkadaşlarımızın teklifi, bir iki tanesi Demokratik Sol Partili arkadaşlarımızın teklifi, bir tanesi Anavatan Partisi milletvekili arkadaşımızın teklifi ve bir tanesi de Doğru Yol Partisi milletvekili arkadaşımızın teklifidir.

Bu tekliflerin özü, ekonomik sıkıntılardan bunalmış olan çiftçimizin, esnafımızın rahatlatılması, belediyelerin büyük malî kriz içinde bulunmalarına çözüm bulunması ve diğer sosyal konularda da muhtarlarımızın maaşlarının düzenlenmesidir.

Şimdi, biz, bütün bu tekliflerin Genel Kurulda 37 nci maddeye göre gündeme alınması yolunda yapılan konuşmalarda, teklif sahiplerine, 5 siyasî partinin milletvekilleri olarak destek verdik. Orman köylülerinin sorunlarının çözümlenmesine dair olan ve Orman Kanununda yapılacak değişiklikleri içeren kanun teklifine de -çok iyi hatırlıyorum- bütün siyasî partilere mensup arkadaşlarımız, kürsüden, söz almak suretiyle destek verdiler.

Şimdi, eğer bu teklifler oybirliğiyle ve bütün siyasî parti milletvekillerimizin ve gruplarımızın desteğiyle gündeme alınmışlar ise, mutlaka ihtiyaç olduğundan, doğru olduğundan ve haklı olduğundan dolayı alınmıştır.

Biz de, bugün, buradan, Muhterem Heyetinize diyoruz ki; değerli arkadaşlarım, ülkede çiftçi büyük sıkıntı içindedir, emekli büyük sıkıntı içindedir, memur büyük sıkıntı içindedir, esnaf büyük sıkıntı içindedir, belediye başkanları büyük sıkıntı içindedir, orman köylülerinin sorunları dağ gibi birikmiştir. Gelin, hep beraber, nasıl bu yasa tekliflerini İçtüzüğün 37 nci maddesine göre doğrudan gündeme almış isek, bu kanun tekliflerini, 10 uncu sıradan itibaren ön sıralara alalım ve bugünden başlamak suretiyle, salı günü, çarşamba günü ve perşembe günü bu yasa tekliflerini görüşelim ve kanunlaştıralım.

Bugün, büyük sıkıntı içinde bulunan çiftçilerimizin kredi borçlarının faizlerini taksitlendirelim, bugün, yatırımcı, müteşebbis KOBİ sahiplerinin, işadamlarının, vergi mükelleflerinin yine vergi borçlarının faizlerini taksitlendirelim ve böylece, anaparalarını ödemelerinin yolunu açalım, şeklinde verilmiş olan bu kanun tekliflerinin doğru olduğuna inandığınıza eminim.

Orman Kanununda yapılacak değişikliklerle, orman köylülerimizin devletle kavgalı olmalarına bir son verilmelidir diyoruz. Bunların gerek mülkiyetten gerekse zilyetlikten doğan haklarını korumaları ve ormandan daha fazla faydalanmak suretiyle ekonomik gelir sağlamalarına yardımcı olacak bu kanun teklifini de, bütün milletvekili arkadaşlarımızın kabul edeceklerine, buna oy vereceklerine eminim.

Ayrıca -biraz sonra iktidar partilerinin grup önerisi geldiğinde arz edeceğim- emeklilerin ve memurların durumlarıyla ilgili bir araştırma önergesinin de gündeme alınması talebinde bulunduk; ama, üzülerek ifade edeyim ki, bu talebimiz yerinde görülmedi ve reddedildi; o konudaki düşüncelerimizi de biraz sonra Muhterem Heyetinize arz edeceğim.

Kısacası, şunu ifade etmek istiyorum: Eğer bu kanun tekliflerinin gündeme alınması yolunda oy vermişseniz, doğru bir karar verdiniz, doğru bir kararla, bu kanun tekliflerinin gündeme girmesini sağladınız. Eğer o kararınız doğru ise, şimdi de bu kanun tekliflerinin gündemin ön sıralarına alınmak suretiyle görüşülmesi yolundaki Doğru Yol Partisinin önerisine de doğal olarak oy vermeniz gerekir diye düşünüyorum. Böylece, bu vatandaşlarımızın, üst üste koyduğunuz zaman 50 milyon yapan -çiftçisi, esnafı, emeklisi, memuru- bu insanların problemlerine, bu ekonomik sıkıntı içerisinde, bir nebze olsun, çare buluruz diye düşünüyorum.

O nedenle, Muhterem Heyetinizden, getirmiş olduğumuz bu öneriye oy vermenizi, destek olmanızı rica ediyorum. Eğer destek olmuyorsanız, o zaman bizi dinleyen vatandaşlarımız da haklı olarak şunu sorarlar: "Mademki bu yasa teklifleri doğru değildi, niye düzenlediniz?" Bunu, DSP'li arkadaşıma sorarlar, MHP'li arkadaşıma sorarlar, Anavatan Partili arkadaşıma sorarlar. Doğru olduğuna inandıysanız, gruplar olarak gündeme alınması yolunda da oy verdiyseniz, şimdi oy vermiyorsanız, ya o zaman yaptığınız doğru, bugün yapacağınız yanlış veya bugün yaptığınız doğru, ama, gündeme alınması yolunda izhar ettiğiniz iradeniz ve kararınız yanlıştır. Eğer doğru olduğuna inanıyorsak -ki, inandığımıza inanıyorum- bu doğru kararı, doğru iradeyle devam ettirmemiz gerekir. Bu yasa tekliflerini, mutlaka, ön sıralara alıp, görüşmemiz ve yasalaştırmamız gerekir. Milyonlarca insan bunu bekliyor bizden. Milyonlarca umutsuz insan, çaresiz insan, bunu bekliyor ve bu nedenle, Muhterem Heyetinizden ve bütün parti gruplarından ve değerli milletvekili arkadaşlarımdan, Doğru Yol Partisinin, huzurunuza getirmiş olduğu bu öneriye destek olmanızı rica ediyorum.

Bu vesileyle, Yüce Heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (DYP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Önerinin lehinde konuştu Sayın Ali Rıza Gönül.

Yine, önerinin lehinde konuşmak üzere, Sayın Doğan; buyurun. (FP sıralarından alkışlar)

Süreniz 10 dakikadır.

AVNİ DOĞAN (Kahramanmaraş) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün, Danışma Kurulunda iki ayrı öneriyi görüştük. Birincisi, Doğru Yol Partisi Grubunun önerileriydi; ikincisi, iktidar partilerinin getirdiği önerilerdi.

Biz, esasen, iktidar partilerinin getirdiği, özellikle, bugün görüşülmesini istediği, yarın görüşülmesini istediği yasa tasarılarına karşı değiliz içerik olarak, onu söyleyeyim; komisyonlardan da bizim desteğimizle geçti bunların büyük bir bölümü.

Ancak, Doğru Yol Partisi Grubunun getirdiği teklifler ile hükümet partilerinin getirdiği teklifleri kıyasladığımızda, iki önemli fark görüyoruz. Doğru Yol Partisi Grubunun önerileri, aralarında, iktidar partisi milletvekillerinin, genel başkan yardımcılarının, grup başkanvekillerinin teklif ettiği, Türkiye'nin acilen çözülmesi gereken sosyal problemleriyle ilgili, köylüyle ilgili, dargelirliyle ilgili, küçük çiftçiyle ilgili, küçük esnafla ilgili kanun tekliflerini içermekte. Dolayısıyla, Doğru Yol Partisi Grubu, bu konuyu, Meclis gündemine taşıma gayreti içerisinde olmakla, çok doğru, çok isabetli bir çalışma yapmış; konunun aciliyeti var. Hükümetin Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine getirdiği konuların, bir tanesi hariç, aciliyeti yok. Emekli Sandığıyla ilgili, şehit yakınlarının emekliliğiyle ilgili konu gerçekten acil; ona bir itirazımız yok. Gerçi şehit yakınlarına bir şey mi getiriyor; bir şey getirmiyor. Birkaç yüz kişinin maaşını 80 milyon lira artırıyor, 30 000 kişinin maaşını da 80 000 lira artırıyor; ama, her şeye rağmen, şehit ve şehitlik kavramının Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine gelmesi bile, Türkiye Büyük Millet Meclisi açısından, Türkiye'nin gündemi açısından önemli.

Şimdi, Doğru Yol Partisi Grubu ne istiyor; burada, memurların, dargelirlilerin ekonomik durumunun düzeltilmesini istiyor; küçük çiftçilerin Ziraat Bankasına olan borçlarının ertelenmesi, faizlerinin affedilmesiyle ilgili Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekilinin önerisinin bugün görüşülmesini istiyor. Daha önce, İçtüzüğün 37 nci maddesine göre, doğrudan gündeme alnıma önerisi görüşüldü; 37 nci maddeye göre, Meclisin gündemine girdi. Burada bir test var, burada bir test yapıyoruz: Milliyetçi Hareket Partisi, kendi Grup Başkanvekilinin önerisinin arkasında mı değil mi; yüce millet bunu test edecek. Ben, arkasında durabilecekleri kanaatinde değilim. Niye değilim: Bunu istemiyorlar mı; istiyorlar; ama, bu, Derviş'in temel prensiplerine aykırı, Derviş'in Türkiye'ye getirdiği temel prensiplere aykırı. O açıdan isteyebileceklerini zannetmiyorum; çünkü, IMF'nin istediği şey, Türkiye'de Türk tarımını yok etmek, Türk tarımını öldürmek. Hatırlarsınız, beş altı yıl önce, bir profesör, her gün, televizyonlarda mercimeğin faydalarını anlatıyordu; Türkiye'de mercimek fazlası vardı, onu yurt içinde eritmek için mercimeğin faydalarını anlatıyordu. Garip, bugün, Kanada'dan mercimek alıyor Türkiye; yani, bu politikayı kim yapmış olursa olsun, ister bugünkü hükümetler ister dünkü hükümetler isterse yarınki hükümetler yapacak olsun, bu, yanlıştır. Türkiye'yi gıda maddeleri açısından kendine yeter 7 ülkeden biri olmaktan çıkaran politikalar yanlış politikalardır. Bugün, Amerika'nın bize söylediği şey şu; diyor ki: "Biz, bu desteği -IMF desteğini- size, Amerikan çiftçisinin vergileriyle yapıyoruz. O halde, siz, bırakın şu ekip biçmeyi, Amerikan çiftçisinin ürettiklerini satın alın." Bu, Şeker Kanunuyla gerçekleşti; bu, yarın getireceğiniz Tütün Kanunuyla gerçekleşecek. Mercimekte böyleyiz; iki yıl sonra, buğdayda böyle olacağız. Problem ne: Problem, Türkiye'nin hiçbir konuda millî politikalar geliştirememesi. On günlüğüne IMF'nin Türkiye masası yetkilisi geldi; gazeteler nasıl yazdı, ne yazdı büyük gazeteler: "Teftişe geldi" diye yazdı; teftişe geldi... Hiçbir uluslararası kuruluş Türkiye'yi denetleyememeli, Türkiye'yi teftiş etmemeli. Türkiye, yıllardır, ilk defa, bir hükümet tarafından, maalesef, bu duruma düşürüldü.

Şimdi, değerli arkadaşlar, bir diğer konu, yine, Anavatan Partisi Genel Başkan Yardımcısının teklifi, orman köylülerinin durumuyla ilgili bir düzenleme. Burada, bütün partiler, hararetle destekledi. Orman köylülerinin sıkıntısını biliyoruz; ama, çözmüyoruz.

Bakın, size iki fırsat; bir, iktidar partisi grup başkanvekillerinden birinin verdiği bir kanun teklifi için muhalefet "gelin, bunu görüşelim; çiftçinin durumu gerçekten kötü" diyor. Yine, iktidar partisi genel başkan yardımcılarından birinin, Sayın Ali Er'in verdiği bir kanun teklifiyle ilgili olarak iki muhalefet partisi "gelin, bunu görüşelim, orman köylülerinin durumunu düzeltelim" diyor; bu fırsatı iktidarın kaçırmaması lazım. Burada bir samimiyet testi var.

Efendim, bu, IMF prensiplerine uygun mu, uygun değil mi; uygun değil, onu söyleyeyim. IMF, Türk çiftçisinin sorunlarının çözülmesini istemiyor, orman köylüsünün sorunlarının çözülmesini istemiyor; IMF, aksine, çemberinde bulunduğu ülkelerin tarım ürünlerinin Türkiye'ye girmesini istiyor, bir kere bunun altını çizmemiz lazım. Türkiye'nin kendini kurtarması için, önce IMF'den kurtarması lazım. Bu IMF meselesi benim aklıma hep Şair Eşref'in bir mısraını, bir dörtlüğünü hatırlatıyor. Yıllar önce, düyun-i umumiye zamanında padişaha karşı yazılmış bir dörtlük; siz deyin ki bu hükümete yazılmış.

Şair Eşref diyor ki:

"Birer suretle senden ecnebiler cizye almakta,

Verirsin padişahım bittabi korku belasından;

Utanmazsın ahaliden iane celb ü ceminden

Ne farkın kaldı bilmem bir dilenci kethudasından"

Evet, ya şunu yaparsınız, ya 1,5 milyar doları vermem demek cumhuriyet hükümetini bir dilenci kethüdasına döndürmekten başka hiçbir şey değil. İşte Türkiye'nin problemi bu; işte, Türkiye'nin problemi, mevcut hükümetin bu anlayışı, mevcut hükümetin "dışardan bakan" namı, adı altında, bakan kılığında bir müstemleke şefi getirmesi Türkiye'nin problemi.

FİKRET UZUNHASAN (Muğla) - Yavaş ol yavaş!

AVNİ DOĞAN (Devamla) - Sen de gel buraya, hızlı ol.

Bu benim kanaatim değil, bu, bütün dünyanın kanaati.

AYDIN TÜMEN (Ankara) - O sadece sizin...

BAŞKAN - Karşılıklı konuşmayalım efendim.

AVNİ DOĞAN (Devamla) - Burada, ilgili bakan duruyor, ilgili bakan. Adam, ayağının tozuyla köprüye zam yapılacağını söylüyor. Benim bildiğim, köprü, Bayındırlık Bakanlığına bağlı...

M. ZEKİ SEZER (Ankara) - Devlete bağlı.

AVNİ DOĞAN (Devamla) - Bayındırlık Bakanlığı devletten başka bir şeye mi bağlı?

BAŞKAN - Sayın Doğan, lütfen karşılıklı konuşmayalım.

AVNİ DOĞAN (Devamla) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; eğer, DSP'liler, bir gün çıkıp, burada, bu kürsüde konuşma erkekliğini gösterirlerse, burada tartışma biter... (DSP sıralarından gürültüler)

AYDIN TÜMEN (Ankara) - Sen ne diyorsun be!..

BAŞKAN - Sayın Doğan...

AVNİ DOĞAN (Devamla) - Oradan laf atmayı bırakmalılar... (DSP sıralarından "sözlerini geri alsın" sesleri, gürültüler)

Evet, işte millet...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Doğan, karşılıklı konuşmanın ve ifadelerin... Lütfen...

MEHMET ÇÜMEN (İzmir) - Sen ne konuşuyorsun!..

MEHMET EMREHAN HALICI (Konya) - Siz uyarın, biz uyarmayalım Sayın Başkan.

BAŞKAN - Tamam efendim, söylüyorum... (DSP sıralarından gürültüler) Bir dakika efendim... Müsaade ederseniz, siz söylemeyin, ben söyleyeyim.

AVNİ DOĞAN (Devamla) - Gelin burada konuşun...

MEHMET EMREHAN HALICI (Konya) - Sus!..

AVNİ DOĞAN (Devamla) - Benim konuşmamı engellemeyin...

M. ZEKİ SEZER (Ankara) - Biz konuşmasını biliriz, sana soracak değiliz; densizlik yapma!

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri...

M. ZEKİ SEZER (Ankara) - Densizlik yapma!..

AVNİ DOĞAN (Devamla) - Garip bir şey... Diyorum ki...

M. ZEKİ SEZER (Ankara) - Sen ne dediğini bilmiyorsun, elin ayağın titriyor.

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, siz bana söyleyin, ben oraya söyleyeyim; lütfen karşılıklı konuşmayın.

Efendim, mikrofon kapalı mı?.. Kapalı... (DSP sıralarından gürültüler)

Bir dakika efendim... Bir dakika...

M. ZEKİ SEZER (Ankara) - Konuşurken elin ayağın titriyor.

BAŞKAN - Sayın grup başkanvekilleri, lütfen...

AVNİ DOĞAN (Devamla) - Kendinizi Derviş yerine koymayın...

M. ZEKİ SEZER (Ankara) - Konuşma be!

BAŞKAN - Sayın Doğan, lütfen... Müsaade eder misiniz.

Sayın milletvekilleri, bu şekilde bir yere gidemeyiz.

M. ZEKİ SEZER (Ankara) - "Kendinizi Derviş yerine koymak" ne demek... Ellerin titriyor.

BAŞKAN - Sayın Doğan, siz de, lütfen, karşı tarafı üzecek kelimeler kullanmayın.

SALİH DAYIOĞLU (İzmir) -  Ne konuştuğunun farkında değil.

BAŞKAN - 1 dakika süreniz kaldı, onu veriyorum; buyurun.

MEHMET EMREHAN HALICI (Konya) - Sayın Başkan, gerektiği gibi uyarmıyorsunuz. Sözünü geri alsın.

BAŞKAN - Sayın Doğan, buyurun efendim.

AVNİ DOĞAN (Devamla) - Ben, geri alacağım sözü hiçbir zaman söylemem.

M. ZEKİ SEZER (Ankara) - Allah Allah, ne büyük adamsın!

AVNİ DOĞAN (Devamla) - Siz bana oradan diyorsunuz ki konuşma, ben size diyorum ki, çıkın, konuşun. Bu aradaki fark; biri özgürlüğü savunan fark, biri insanları susturmaya çalışan fark.

Sözlerimi...

SALİH DAYIOĞLU (İzmir) - Sen adaba uymak zorundasın.

AVNİ DOĞAN (Devamla) - Sen de çık adabıyla konuş, niye çıkamıyorsun...

BAŞKAN - Lütfen, karşılıklı konuşmayın... Sayın Doğan, lütfen tamamlayın siz de.

AVNİ DOĞAN (Devamla) - Niye çıkamıyorsun... Erkeksen çık.

M. ZEKİ SEZER (Ankara) - Niye çıkamayalım!

SALİH DAYIOĞLU (İzmir) - Erkekliği senden öğrenecek değiliz.

AVNİ DOĞAN (Devamla) - Çıkamazsınız... Çıkamazsınız... Söyleyebileceğiniz bir şey yok.

M. ZEKİ SEZER (Ankara) - Niye çıkamayalım... Sana mı soracağız...

BAŞKAN - Lütfen tamamlayın Sayın Doğan.

AVNİ DOĞAN (Devamla) - Evet, sözlerimi Şair Eşref'in bir başka dörtlüğüyle bitiriyorum:

"Her biri halince icrayı mezalim etmede,

Görse bir memuru insan, bir şaki zanneyliyor.

Eyleme bihude ey biçare feryad ü figan,

Ahı mazlumu hükümet musiki zanneyliyor."

Hepinize saygılar sunuyorum. (FP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.

Efendim, öneri üzerinde konuşacaksınız değil mi Sayın Tümen?

AYDIN TÜMEN (Ankara) - Evet, aleyhinde efendim.

BAŞKAN - Buyurun efendim.

Süreniz 10 dakika.

AYDIN TÜMEN (Ankara) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli arkadaşlarım; Doğru Yol Partisinin vermiş olduğu grup önerisinin aleyhinde söz aldım; bu vesileyle hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Şimdi, enteresandır, bir zamanlar, sokaklarda "erkek ürkek" diye, biz, bir şey söylemedik; ama, herhalde erkeklik testinin yapılacağı yer de bu kürsüler değil. (DSP sıralarından alkışlar)

Erkeklik testi yapmayı gerçekten çok arzu eden insanlar, bunu icraatlarında gösterirler, bunu yüreklerinde gösterirler, bunu sözde değil, fiiliyatta gösterirler Sayın Grup Başkanvekili.

Değerli arkadaşlarım, biz, Demokratik Sol Parti olarak, bugüne kadar, Meclis kürsüsünde, Meclis adabına uygun, bu seviyeye hitap edebilecek konuşmalar yapmaya büyük özen gösterdik ve bizim tasvip etmediğimiz konuşmalara karşı da, o seviyeye inmemek açısından, mümkün olduğunca da söz almamaya, karşılık vermemeye çalıştık.

Biz, söz söyleme değil icraat gösterme mevkiindeyiz. Söz sizde, çok laf sizde; ama, icraat bizde. Biz, bu icraat görevimizi yerine getiriyoruz. (DSP sıralarından alkışlar) Bugüne kadar, hep konuşulanları gördük, verilen sözleri gördük; ama, icraat makamına geldiğinizde, o çadırlarda bile fırça yediğinizi gördük. (FP sıralarından gürültüler)

MEHMET BEKÂROĞLU (Rize) - Söyleyecek başka sözün yok ki!..

AYDIN TÜMEN (Devamla) - Devlet onurunu, devlet itibarını korumak demek, devletin ve halkın düşüncelerine ve anlayışına saygı göstermek demektir.

ŞEREF MALKOÇ (Trabzon) - IMF kulağını çeker...

MEHMET BEKÂROĞLU (Rize) - IMF Başkanı kaç kere fırçaladı?!

BAŞKAN - Karşılıklı konuşmayalım lütfen.

AYDIN TÜMEN (Devamla) - Biz, Türkiye Cumhuriyeti Devletini korumanın, yasalarını en iyi şekilde uygulamanın çabaları ve çalışmaları içerisindeyiz; eğer, biz, gerçekten, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin yasalarını, hukukunu en iyi şekilde korumasaydık, mahkeme kapılarında olurduk. (DSP sıralarından alkışlar) Bu açıdan, herkes, kendi durumunu, kendi yapısını, hukukî durumunu yakinen irdelemelidir.

MEHMET BEKÂROĞLU (Rize) - Siyasete ve demokrasiye inanmıyorsunuz ki!.. Kongrede genel başkan adayını konuşturmadınız.

MEHMET EMREHAN HALICI (Konya) - Konuşma!..

MEHMET BEKÂROĞLU (Rize) - Buyur; cevap ver...

AYDIN TÜMEN (Devamla) - Ben, sizin, oturduğunuz yerden konuşmanıza cevap vermem; çünkü, ben sizin seviyenize inmem. (DSP sıralarından alkışlar) Çünkü, yaptığınız konuşmaları, hem burada hem sokakta yapmış olduğunuz çalışmaları, kimleri temsil ettiğinizi, bu kamuoyu gayet iyi biliyor, benim söylememe gerek yok. (FP sıralarından gürültüler)

MEHMET BEKÂROĞLU (Rize) - Milleti temsil ediyoruz. Kimi temsil ediyoruz?!. Kim gönderdi bizi?!.

AYDIN TÜMEN (Devamla) - Kamuoyu gayet iyi biliyor.

BAŞKAN - Lütfen efendim... Lütfen...

MEHMET BEKÂROĞLU (Rize) - Sayın Başkan, kimi temsil ediyoruz; söylesin lütfen.

BAŞKAN - Lütfen, yerinize oturun.

MEHMET BEKÂROĞLU (Rize) - Niye milleti ikiye ayırıyor?.. Bize kim rey verdi; lütfen söylesin.

AYDIN TÜMEN (Devamla) - Doğru Yol Partisi Grubu önerisinin arkasından, bizim, iktidar grupları olarak vereceğimiz...

Bu ruh halini anlamak çok zor Sayın Başkan; çok sert bir itiraz gösterip de, yerine otururken gülmek kadar, böyle zafiyet içerisinde olmak kadar kötü bir şey yok. (DSP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Sayın Tümen, lütfen, konuya geliniz; lütfen...

MEHMET BEKÂROĞLU (Rize) - Bu arkadaşı muayene ettirin, muayene...

AYDIN TÜMEN (Devamla) - Sayın Başkan, bizim, iktidar grupları olarak getireceğimiz bir öneri var. Biz, doğal olarak kendi önerimize sahip çıkmak durumundayız ve 1 Temmuz itibariyle de Parlamentoyu tatile sokmayı düşünüyoruz. Bunun için, Parlamentonun gündemine, bir paket olarak, yasa önerilerini getirdik ve getirdiğimiz önerilerin hepsi de, halkımızın gündeminde olan ve beklentisi içerisinde oldukları kanun tasarı ve teklifleridir. Bu açıdan, kendi önerimizi destekliyoruz.

Hepinize saygılar sunuyorum. (DSP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Tümen.

Öneri üzerinde başka söz talebi yok.

Sayın milletvekilleri, önerileri tek tek okutup, oylarınıza sunacağım.

Birinci öneriyi okutuyorum:

Öneriler:

1- Gündemin "Genel Görüşme ve Meclis Araştırması Yapılmasına Dair Öngörüşmeler" kısmının 130 uncu sırasında yer alan (10/160) esas numaralı Meclis araştırma önergesinin bu kısmın birinci sırasına alınması ve öngörüşmelerinin 12 Haziran 2001 Salı günü (bugün) yapılması önerilmiştir.

BAŞKAN - Öneriyi kabul edenler...

TURHAN GÜVEN (İçel) - Karar yetersayısının aranılmasını istiyorum, bundan sonraki maddede.

BAŞKAN - Kabul etmeyenler... Öneri kabul edilmemiştir.

Karar yetersayısının aranılmasını oylamaya geçmeden önce isteyin lütfen efendim; yani, kabul edenler demeden önce isteyin.

TURHAN GÜVEN (İçel) - Dikkat ederseniz, bundan sonraki maddede diye bir ilave yaptım.

BAŞKAN - Peki efendim...

İkinci öneriyi okutuyorum:

2- Gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleriyle Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmının 219 uncu sırasında yer alan 613 sıra sayılı kanun teklifinin bu kısmın 10 uncu sırasına, 207 nci sırasında yer alan 583 sıra sayılı kanun teklifinin 11 inci sırasına, 201 inci sırasında yer alan 574 sıra sayılı kanun teklifinin 12 nci sırasına, 148 inci sırasında yer alan 460 sıra sayılı kanun teklifinin 13 üncü sırasına, 273 üncü sırasında yer alan 694 sıra sayılı kanun teklifinin 14 üncü sırasına, 186 ncı sırasında yer alan 542 sıra sayılı kanun teklifinin 15 inci sırasına alınması önerilmiştir.

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, karar yetersayısının aranılması istenmiştir.

Şimdi, bir hususu arz edeceğim: Her oylamadan evvel, karar yetersayısı istenmesi ihtimaline binaen, her iki Sayın Divan Kâtibimiz mevcut üyeleri saymaktadırlar ve ona göre oylama yapmaktayız. Şimdi, iki Divan Kâtibi arasında görüş farkı olduğundan, elektronik cihazla oylama yaptıracağım.

Oylama için 3 dakika süre veriyorum ve oylama işlemini başlatıyorum.

(Elektronik cihazla oylama yapıldı)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, karar yetersayısı vardır ve öneri kabul edilmemiştir.

Şimdi, 3 üncü öneriyi okutup, oylayacağım:

3- Genel Kurulun 12 Haziran 2001 Salı günü 15.00-20.00 saatleri arasında, 13 Haziran 2001 Çarşamba ve 14 Haziran 2001 Perşembe günleri 14.00-20.00 saatleri arasında çalışması, 12 Haziran 2001 Salı günü (10/160) esas numaralı araştırma önergesinin öngörüşmelerinin tamamlanmasından sonra kanun tasarı ve tekliflerinin görüşmelerine devam edilmesi önerilmiştir.

BAŞKAN - Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Öneri kabul edilmemiştir.

Şimdi, Demokratik Sol Parti, Milliyetçi Hareket Partisi ve Anavatan Partisi Gruplarının İçtüzüğün 19 uncu maddesine göre verilmiş müşterek önerileri vardır; önce tümünü okutup işleme alacağım, sonra ayrı ayrı okutup, oylarınıza sunacağım.

Tümünü okutuyorum:

2. - Genel Kurulun çalışma gün ve saatleriyle gündemdeki sıralamanın yeniden düzenlenmesine ilişkin DSP, MHP ve ANAP Gruplarının müşterek önerisi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Danışma Kurulunun 12 Haziran 2001 Salı günü (bugün) yaptığı toplantıda, siyasî parti grupları arasında oybirliği sağlamadığından, gruplarımızın ekteki müşterek önerilerinin Genel Kurulun onayına sunulmasını arz ve teklif ederiz.

Saygılarımızla.

 

Aydın Tümen

Mehmet Şandır

Nihat Gökbulut

 

DSP Grubu Başkanvekili

MHP Grubu Başkanvekili

ANAP Grubu Başkanvekili

Öneriler:

1- 11 Haziran 2001 tarihli gelen kâğıtlarda yayımlanan 708 sıra sayılı kanun tasarısının 48 saat geçmeden gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleriyle Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmının 12 nci sırasına, gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleriyle Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmının 263 üncü sırasında yer alan 681 sıra sayılı kanun tasarısının, bu kısmın 13 üncü sırasına, 261 inci sırasında yer alan 679 sıra sayılı kanun tasarısının, 14 üncü sırasına, 274 üncü sırasında yer alan 695 sıra sayılı kanun tasarısı ve teklifinin, 15 inci sırasına, 11 Haziran 2001 tarihli gelen kâğıtlarda yayımlanan 707 sıra sayılı kanun tasarı ve teklifinin 48 saat geçmeden gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleriyle Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmının 16 ncı sırasına, 34 üncü sırasında yer alan 173 sıra sayılı kanun tasarısının, 17 nci sırasına, alınması önerilmiştir.

2 - Genel Kurulun 12 Haziran 2001 Salı günü 15.00-20.00, 13 Haziran 2001 Çarşamba, 14 Haziran 2001 Perşembe, 15 Haziran 2001 Cuma, 18 Haziran 2001 Pazartesi, 19 Haziran 2001 Salı, 20 Haziran 2001 Çarşamba, 21 Haziran 2001 Perşembe ve 22 Haziran 2001 Cuma günleri 14.00-20.00 saatleri arasında çalışması; 12 Haziran 2001 Salı ve 19 Haziran 2001 Salı günleri sözlü sorular ile diğer denetim konularının, 13 Haziran 2001 Çarşamba ve 20 Haziran 2001 Çarşamba günleri sözlü soruların görüşülmemesi, 12 Haziran 2001 Salı, 18 Haziran 2001 Pazartesi, 19 Haziran 2001 Salı ve 22 Haziran 2001 Cuma günleri de kanun tasarı ve tekliflerinin görüşülmesi, 12 Haziran 2001 Salı günü gündemin 12 nci sırasına, 13 Haziran 2001 Çarşamba günü gündemin 14 üncü sırasına kadar olan tasarı ve tekliflerin görüşmelerinin tamamlanmasına kadar çalışma süresinin uzatılması önerilmiştir.

BAŞKAN - Önerinin aleyhinde, Sayın Avni Doğan; buyurun efendim. (FP sıralarından alkışlar)

Süreniz 10 dakika.

AVNİ DOĞAN (Kahramanmaraş) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; üç iktidar partisinin grup önerisi üzerinde konuşmak üzere söz aldım; hepinize saygılar sunuyorum.

Üç tasarı eğer gündeme alınırsa, üçüne de destek vereceğimizi buradan söylüyorum. Biz, bu tasarıların bugün gündeme alınmasına karşıyız.

Biz kimi temsil ediyoruz?!.Sayın DSP Grup Başkanvekili, bize, kimi temsil ettiğinizi biliyoruz biçiminde bir laf söyledi. Bakın, biz, kesinlikle, banka hortumcularını temsil etmiyoruz; banka boşaltanları temsil etmiyoruz. 100 liralık vergiden 110 lira faiz ödeyenleri temsil etmiyoruz. Biz, kapalı mahfillerde Korkmaz Yiğit'le Türkiye'yi paylaşanları temsil etmiyoruz. Biz, halk ekmek kuyruklarına soktuğunuz o fakir insanları temsil ediyoruz. Biz, açlığa mahkûm ettiğiniz köylüyü temsil ediyoruz. Biz, ürününü, 5 kuruşa düşürdüğünüz çiftçiyi temsil ediyoruz. Biz, Çanakkale'de ölenlerin torunlarını temsil ediyoruz. (DSP ve MHP sıralarından gürültüler) Biz, büyük Türk Milletini, onun kültürünü temsil ediyoruz; onunla kavgalı olduğunuz için, sizinle mücadeleye giriyoruz. (FP sıralarından alkışlar)

Şimdi, orada burada fırça yemeye gelince: Biz, kimseden fırça yemedik; kimseden fırça yemeyiz. Fırça yemediğimiz için, başımızın kesilmesine razı olduğumuz; ama, bükülmesine razı olmadığımız için, o söylediğiniz badirelerden geçiyoruz. Bu, bizim için en büyük şereftir; en büyük gururdur. (FP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar) Kim fırça yedi; sizin bakanınız. O müstemleke şefi, MHP'li bir bakana şunu söyledi: "Bak, bunu yapmıyoruz; IMF beni fırçalıyor." Fırça yiyen sizsiniz; IMF'den de fırça yiyen sizsiniz. Bugün, gazetenin biri "Başkan Bush kızdı" diyor, Başkan Bush'tan da fırça yiyen sizsiniz.

Bizim mahkemelik olmamıza gelince... Yüce Türk adaletinde yargılanmak bizim için şereftir. Sonuç ne çıkarsa çıksın, biz, bildiğimiz yola devam edeceğiz. Hak bildiğimiz yola, yalnız başımıza kalsak da, devam edeceğiz; ama "bizim icraatımız var, sözümüz yok" diyorsunuz. Bu kürsü, milletin vekillerinin söz söylemesi için; yoksa, olmazdı; milletin vekilleri söz söylesin diye. Söz söylemek, kimsenin icraatına engel değil. İcraatını savunabilir durumda bir parti olabilmek, bir hükümet olabilmek, işte, her partiye, her hükümete nasip olmuyor. Bu, önemli.

"Efendim, icraat yaparız." Yaptığınız icraat belli; kasım krizi, sizin icraatınızın sonucu; şubat krizi, sizin icraatınızın sonucu; sizin icraatınızın sonucu, doların 1 200 000 lira olması; sizin icraatınızın sonucu, borsanın  11 000'lere inmesi; sizin icraatınızın sonucu, Türk Milletinin gece yüzde 50 fakirleşmesi. Sizin icraatınızın tek özeti, IMF'den, milletin seçmediği, Dünya Bankasından Amerika'nın gönderdiği Derviş'tir. Siz, böyle icraat yapıyorsunuz.

Evet, sizin o eleştirdiğiniz hükümet, pancar fiyatını 3 katına çıkarmıştı, buğday fiyatını 2 katına çıkarmıştı, memur maaşını bir yılda yüzde 140 artırmıştı içborcu azaltmıştı, dışborcu azaltmıştı. Sizin o eleştirdiğiniz zihniyet, bundan otuz yıl önce, otuz yıl önce, bu faizin, bu memleketin başına bela olacağını söylemişti. Bugün, siz de söylüyorsunuz; ama, otuz yıl sonra söylüyorsunuz. Otuz yıl sonradan, bir partiyi geriden takip etmek, tabi, Türkiye'nin hayrına değil.

Şimdi, bu zihniyet, faizin, bu memleketin bir gün başına bela olacağını söylerken, o 68 kuşağı -ki, onları kimin temsil ettiğini bilir- Beyazıt kulesine kızıl bayrak çekmekle meşguldü. Bizim farkımız bu. Biz, erkeklik ürkeklik lafını etmedik.

MEHMET EMREHAN HALICI (Konya) - Girme o konuya...

AVNİ DOĞAN (Devamla) - Siz girdiğiniz için söylüyorum.

Bizim kim olduğumuzu bu millet bilir Biz, kimseden fırça yemeyiz. Biz, sadece milletin vicdanında mahkûm olmamak gibi, milletin vicdanında meşru olmak gibi, milletin vicdanında alnı açık olmak gibi bir yolu kendimize görev bilmişiz; ötesi vız gelir tırıs gider. Bunu, bilmeniz lazım.

Yanlış olan şudur: Yanlış olan, burada olmayan, burada kendisini savunacak durumda olmayan; ama, Türkiye'nin şerefi olan, Türkiye'nin gururu olan, Türkiye'ye çok büyük hizmetler etmiş, size rağmen, size rağmen Kıbrıs harekâtını gerçekleştirmiş bir başbakanın arkasından burada laf etmek. (DSP sıralarından gülüşmeler) Burada kendisini savunma şansı yok. Evet, işte bu, seviyeli -biraz önce seviyeden bahsediyordunuz ya- bir eleştiri değil.

Evet, bugün tartışılıyor bakın... Bugün, Kıbrıs tartışılıyor, sizin hükümetiniz tarafından tartışılıyor; Kuzey Irak tartışılıyor, Türkiye'nin bütün millî değerleri tartışılıyor. Makedonya'da, bugün, Türkler sürülüyor, bu milletin evlatları sürülüyor, evladı fatihan sürülüyor, susuyorsunuz; ama, kabadayılığınız kime?

MEHMET EMREHAN HALICI (Konya) - İsim ver, isim...

AVNİ DOĞAN (Devamla) - Kabadayılığınız, küçük çiftçiyi birazcık kalkındıralım diyen muhalefete karşı. Bir gün, bunların hesabı sorulacak. Biz, burada, bir tarih yazmaya çalışıyoruz. Biz, burada, hangi mahfildeysek, orada bir tarih yazmaya çalışıyoruz.

MEHMET EMREHAN HALICI (Konya) - Erbakan Hocanın adını bile telaffuz edemedin... Etsene...

AVNİ DOĞAN (Devamla) - Yani, niye, ısrarla Erbakan'ın adını...

BAŞKAN - Sayın Doğan, karşılıklı konuşmayalım.

MEHMET EMREHAN HALICI (Konya) - O kadar methediyorsan, o kadar savunuyorsan, ismini açıkça söylesene...

AVNİ DOĞAN (Devamla) - Yani, niye, ısrarla onu istiyorsun?

BAŞKAN - Sayın Halıcı... Lütfen...

AVNİ DOĞAN (Devamla) - Niye ısrarla... Çok mu seviyorsun Erbakan’ı?!

BAŞKAN - Karşılıklı sohbet etmeyelim lütfen.

AVNİ DOĞAN (Devamla) - Biz, Erbakan'ın ismini her zaman şerefle anarız, bu millet, her zaman şerefle anar. Şimdi, aldın mı cevabını?! Biz, üzerinde durmayacağımız, açıklayamayacağımız, savunamayacağımız hiçbir konuya girmeyiz, neye mal olursa olsun girmeyiz. Bu, bizim farkımızdır.

AYDIN TÜMEN (Ankara) - Fazla konuşma!..

MEHMET EMREHAN HALICI (Konya) - Önergeye dön...

AVNİ DOĞAN (Devamla) - Biz, Türk Milletinin değerlerinden doğduk, millî değerlerinden doğduk. Bu milletin vicdanının sesi olmayı kendimize görev biliyoruz; onun için, ne çadırda fırça yeriz ne IMF'den fırça yeriz. Sizin gözlerinize bakan kriz görüyor, kasımı görüyor, şubatı görüyor.

Hepinize saygılar sunuyorum. (FP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Doğan.

AYDIN TÜMEN (Ankara) - Buna cevap vermeye değmez Sayın Başkan... Bu kürsünün mehabeti var!..

BAŞKAN - Buyurun Sayın Gönül. (DYP sıralarından alkışlar)

Sayın Gönül, aleyhte mi efendim?

ALİ RIZA GÖNÜL (Aydın) - Evet Sayın Başkan.

BAŞKAN - Buyurun.

Konuşma süreniz 10 dakikadır.

ALİ RIZA GÖNÜL (Aydın) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Muhterem Heyetinizi Grubum ve şahsım adına selamlıyorum.

Biraz evvel, değerli milletvekili arkadaşlarıma dilimin döndüğü kadar izah etmeye çalıştım. Doğru Yol Partisi olarak getirdiğimiz öneriye sizlerden destek bekledik; ama, maalesef, elimiz boş kaldı, destek vermediniz. Milletimize, vermiş olduğunuz bu kararın hayırlı olduğunu söylemek mümkün değil; ama, size hayırlı olsun. Kararınızın arkasında duramadığınızı gösterdiniz; getirdiğiniz kanun teklifinin arkasında duramadığınızı gösterdiniz. Yani, vatandaşa selam "işte, biz bu kanun teklifini verdik" dediniz; ama, muhalefetin getirdiği "buyurun görüşelim" teklifine destek vermediniz. Şimdi, bizim burada bir hakkımız doğdu.

HASAN GÜLAY (Manisa) - Ne hakkı?!.

İHSAN ÇABUK (Ordu) - Doğmadı... Doğmadı...

ALİ RIZA GÖNÜL (Devamla) - O hakkımız, sizi şikâyet etmektir millete, sizleri millete şikâyet etmektir. Tabiî ki, ben şikâyet edeceğim. Küçük çiftçiye, buğday, tütün, pamuk, üzüm, ayçiçeği üreticisine ne cevap vereceksiniz?!

Diyeceğiz ki: "Küçük Çiftçilerin Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatiflerine Olan Borç Faizlerinin Bir Bölümünün Affı, İcra Takip İşlemlerinin Durdurulmasına Dair Kanun Teklifinin öncelikle görüşülmesini istedik; ama, iktidar partileri bunun görüşülmesini istemediler." Yanlış mı?!. Eğer istiyorduysanız, o zaman "evet" demeniz lazımdı; demediğinize göre, benim için de, Doğru Yol Partisi için de, tabi ki, sizi millete şikâyet etme hakkı doğmuştur. Bu kanun teklifi sizin efendim, sizin, biz getirmedik; ama, siz, bunun görüşülmesini istemediniz, onun için kullandığınız oydan dolayı sizi şikâyet edeceğiz.

Sadece bu değil... Küçük Esnaf ve Sanatkârlar ile Orta Boy İşletmelerin, Bazı Borç Faizlerinin Sınırlandırılmasına Dair Kanun Teklifi...

AYDIN TÜMEN (Ankara) - Zamanı gelince görüşürüz Sayın Gönül.

ALİ RIZA GÖNÜL (Devamla) - Tabiî ki görüşeceğiz... Bizimle değil, milletle görüşeceksiniz. Bizimle görüşmeyeceksiniz, hesabınızı milletle göreceksiniz; çünkü, eminim, millet sizin defterinizi dürecektir.

Şimdi, şunları da diyeceğiz: "Getirdik; ama, oy vermediler, görüştürmediler, bu tekliflere, kendi tekliflerine sahip olmadılar."

Başka... Belediye başkanlarının sıkıntılarını hiç duymuyor musunuz değerli milletvekilleri?! Belediye başkanları personelinin maaşını ödeyemiyor; "bunların da faiz borçlarını silelim" dedik "hayır" dediniz.

Başka... Biraz evvel arz ettim; ama, tekrarında fayda görüyorum; çünkü, milletimiz, esnafı, işçisi, emeklisi, memuru, çiftçisi bizi dinliyor, bizi izliyorlar, ben de şikâyetimi, Muhterem Heyetinize arz ettiğim gibi, onlara da bu şekilde arz ediyorum.

Orman köylüleri için -Sayın Doğan da ifade ettiler, ben de söyledim- o gün, birbirimize sıra vermiyorduk; aman, orman köylülerinin sorunlarını tamamlayalım, sorunlarını çözelim diyen siz değil miydiniz? Bu kanun teklifini getiren de Anavatan Partisinden Ali Er Bey; kendisine teşekkür ediyorum. Bu teklife destek verdik, sizler de destek verdiniz; ama, bugün görüşelim dedik "hayır, görüşmeyeceğiz, gündemin ön sıralarına almıyoruz" dediniz. Bunlar doğru karar mı değerli milletvekilleri?!

Muhtarların durumlarını düzelten kanun teklifi 3 maddeden ibarettir; biri yürürlük, biri ilan, diğer bir maddesi de muhtar maaşlarının düzeltilmesine yöneliktir. Mahalle muhtarı olsun, köy muhtarı olsun, bunlar köyün hamalıdır, köyün patronudur, köyün esiridir, geleni gideni çok, devlet kapısından, devlet dairesinden bir ayağı eksik olmaz; 7 günün 6 gününü ilde, ilçede geçiren insandır. Gelin, bunların sorunlarını çözelim dedik, niye "hayır" dediniz?!

Elbette bunu, bu kürsüden Muhterem Heyetinize arz ettiğim gibi izleyen vatandaşlarımıza da arz edeceğiz. Milletvekili arkadaşlarımız da şüphesiz "tatile erken girelim; sizi daha fazla şikâyet etmek için zamanımız olsun."  Oralarda da söyleyeceğiz bunları.

Değerli arkadaşlarım, onun için...

MUSTAFA GÜVEN KARAHAN (Balıkesir) - Millet sizi dinlemiyor...

ALİ RIZA GÖNÜL (Devamla) - Tabi, tabi!.. Tabi, elbette, millet, bu yaptıklarınızın hesabını mutlaka soracaktır; ama olumlu soracak ama olumsuz soracak; ama, mutlaka soracak.

Buradan şunu da söylemeye hakkım var: Hepimizi üzmüştür, millî onurumuzu ve haysiyetimizi rencide etmiştir, bugünkü basın toplantısında bunu kınadığımı da ifade ettim. Dünya Bankasının yetkilisi, bu ülkenin Parlamentosunun üzerindeymiş gibi, hükümetin üzerindeymiş gibi "bu ödevlerinizi iyi çalışın; şu şu kanunları çıkarmazsanız size para yok" diyor. Değerli arkadaşlarım, bırakın, böyle dayatmalı, böyle şantaj kokan, böyle tehdit kokan bir ifadeyle söylenmiş yasa tasarılarını buraya getiriyorsunuz -ben söylemiyorum- Sayın Derviş'in ismiyle anılan Derviş yasalarını getiriyorsunuz, çıkarıyorsunuz da, milletvekili arkadaşlarımızın getirmiş olduğu bu tekliflere niye öncelik vermiyorsunuz; niye kendi iradenizle bu kararı alıp, biz, bu kanun tekliflerini yasalaştırmak istiyoruz, çiftçiyi memuru, emekliyi, esnafı bir nebze olsun rahatlatalım demiyorsunuz?

Değerli milletvekilleri, bakınız, bu cumartesi günü Aydın'daydım; Emekliler Derneğimizi ziyaret ettim. İnanınız ki yüreğiniz paralanıyor. Bugün, gerek emekli maaşları arasındaki farklılık gerekse miktar olarak 120 milyon, 150 milyon, 180 milyon lira maaşla geçinememenin ıstırabını ifade ediyorlar. Bir araştırma önergemiz vardı, şu maaşlar arasındaki dengesizliği giderici, açlık sınırı altında kalan bu insanlar, çoluğuyla çocuğuyla, yirmibeş yıllık otuz yıllık hizmetin sonrasında bir sıcak çorba içsin, öğleyin, akşamleyin bir iki kap yemek yesin diye bir araştırma önergesi vererek bunları araştıralım, gerekli tedbirlerin alınması için çalışalım, uğraşalım, hükümete tavsiye ve telkinde bulunalım dedik, ona da "hayır" dediniz; onu da şikâyet edeceğiz. Yani, sizin, bu hükümet etme, icraatta bulunma mantığınızı anlamak mümkün değil.

Değerli milletvekilleri, o nedenle, acilen, emekli, memur, işçi, Bağ-Kur’lu esnafın maaşlarının yükseltilmesi gerekiyor; 220-230 milyon açlık sınırı; ama, bir Bağ-Kur’lunun aldığı maaş yanılmıyorsam 100-110 milyon lira. Emekli Sandığına tabi bir emeklinin aldığı maaş 200 milyon lirayı geçmiyor.

Değerli arkadaşlarım, elimizi vicdanımıza koyalım. Bu insanların feryadına kulak tıkayamayız, tıkayamazsınız. Eğer samimiyseniz, eğer sosyal devlet ilkesini savunuyorsak, eğer sosyal barıştan bahsedebileceksek, sosyal huzurdan bahsedebileceksek, bizim, bu insanların da derdine mutlaka çare bulmamız lazım; ama, üzülerek ifade ediyorum, açlık sınırının altında yaşamak zorunda kalan insan sayısı her gün artıyor. Türkiye Cumhuriyetinin Bakanlar Kurulunun, cumhuriyet hükümetinin görevi açlığı ve yoksulluğu yaygınlaştırmak değil, açlığı ve yoksulluğu azaltmaktır; ama, görüyoruz ki, siz bir dayatma anlayışı ve zihniyetiyle bu ülkede bunu yapamıyorsunuz, başaramıyorsunuz. Getirdiğiniz nokta gemiyi batırmak olmuştur, arabayı devirmek olmuştur, açlığı, fakirliği, çaresizliği ve yoksulluğu yaygınlaştırmak olmuştur.

Evet, onun için, mutlaka  -ister altı ay sonra olsun ister bir sene sonra olsun isterseniz iki sene sonra olsun- bu milletin önüne varacağız. Bu yaptıklarınızın hesabını millet mutlaka sizden soracaktır diyor, Muhterem Heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (DYP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Gönül.

Başka söz talebi?.. Yok.

Öneriyi tekrar okutup, ayrı ayrı, maddelerini oylayacağım:

Öneriler:

1.- 11 Haziran 2001 tarihli gelen kâğıtlarda yayımlanan 708 sıra sayılı kanun tasarısının 48 saat geçmeden, gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleriyle Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmının 12 nci sırasına, gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleriyle Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmının 263 üncü sırasında yer alan 681 sıra sayılı kanun tasarısının, bu kısmın 13 üncü sırasına, 261 inci sırasında yer alan 679 sıra sayılı kanun tasarısının, 14 üncü sırasına, 274 üncü sırasında yer alan 695 sıra sayılı kanun tasarısı ve teklifinin, 15 inci sırasına, 11 Haziran 2001 tarihli gelen kâğıtlarda yayımlanan 707 sıra sayılı kanun tasarı ve teklifinin 48 saat geçmeden gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmının 16 ncı sırasına, 34 üncü sırasında yer alan 173 sıra sayılı kanun tasarısının 17 nci sırasına alınması önerilmiştir.

FETHULLAH ERBAŞ (Van) - Karar yetersayısının aranılmasını istiyorum.

BAŞKAN - Karar yetersayısının aranılmasını istiyorsunuz.

Önerinin 1 inci maddesini oylarınıza sunacağım ve karar yetersayısını arayacağım: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Karar yetersayısı yoktur, 87 evet oyu var.

HASAN GÜLAY (Manisa) - Sayın...

BAŞKAN - Daha önce sayılmıştı.

Birleşime 10 dakika ara veriyorum efendim.

 

Kapanma Saati : 17.18


DÖRDÜNCÜ OTURUM

Açılma Saati: 17.30

BAŞKAN- Başkanvekili Mehmet Vecdi GÖNÜL

KÂTİP ÜYELER: Şadan ŞİMŞEK (Edirne), Hüseyin ÇELİK (Van)

BAŞKAN- Sayın milletvekilleri, 115 inci Birleşimin Dördüncü Oturumunu açıyorum.

V. – ÖNERİLER (Devam)

B) SİYASÎ PARTİ GRUBU ÖNERİLERİ (Devam)

2.- Genel Kurulun çalışma gün ve saatleriyle gündemdeki sıralamanın yeniden düzenlenmesine ilişkin DSP, MHP ve ANAP Gruplarının müşterek önerisi (Devam)

BAŞKAN- Hatırlanacağı üzere, müşterek grup önerisinin 1 inci maddesinin oylanması sırasında karar yetersayısının aranılması istenmiş ve karar yetersayısına ulaşılamamıştı.

Şimdi, herhangi bir tartışmaya meydan vermemek için, elektronik cihazla oylama yapacağız.

Oylama için 3 dakika süre veriyorum.

Oylama işlemini başlatıyorum.

(Elektronik cihazla oylama yapıldı)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, karar yetersayısı vardır ve müşterek önerinin 1 inci maddesi kabul edilmiştir.

2 nci maddesini okutuyorum:

2- Genel Kurulun 12 Haziran 2001 Salı günü 15.00-20.00, 13 Haziran 2001 Çarşamba, 14 Haziran 2001 Perşembe, 15 Haziran 2001 Cuma, 18 Haziran 2001 Pazartesi, 19 Haziran 2001 Salı, 20 Haziran 2001 Çarşamba, 21 Haziran 2001 Perşembe ve 22 Haziran 2001 Cuma günleri 14.00-20.00 saatleri arasında çalışması; 12 Haziran 2001 Salı ve 19 Haziran 2001 Salı günleri sözlü sorular ile diğer denetim konularının, 13 Haziran 2001 Çarşamba ve 20 Haziran 2001 Çarşamba günleri sözlü soruların görüşülmemesi, 12 Haziran 2001 Salı, 18 Haziran 2001 Pazartesi, 19 Haziran 2001 Salı ve 22 Haziran 2001 Cuma günleri de kanun tasarı ve tekliflerinin görüşülmesi, 12 Haziran 2001 Salı günü gündemin 12 nci sırasına, 13 Haziran 2001 Çarşamba günü gündemin 14 üncü sırasına kadar olan tasarı ve tekliflerin görüşmelerinin tamamlanmasına kadar çalışma süresinin uzatılması önerilmiştir.

BAŞKAN - Grup önerisini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Öneri kabul edilmiştir.

İçtüzüğün 37 nci maddesine göre verilmiş doğrudan gündeme alınma önergeleri vardır. Bu 3 adet önergeyi ayrı ayrı okutup, işleme alacağım ve oylarınıza sunacağım.

İlk önergeyi okutuyorum:

IV. – BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI (Devam)

B) TEZKERELER VE ÖNERGELER (Devam)

4.- Aydın Milletvekili Bekir Ongun'un, Bir İlçe Kurulmasına İlişkin Kanun Teklifinin (2/283) doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/392)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

(2/283) esas numaralı Bir İlçe Kurulmasına İlişkin Kanun Teklifim, havale edildiği komisyonlarda, kırkbeş gün geçmesine rağmen görüşülmediği için, İçtüzüğün 37 nci maddesine göre doğrudan gündeme alınmasını saygılarımla arz ederim.

                                    Bekir Ongun

                                              Aydın

BAŞKAN - Önerge sahibi sıfatıyla, Sayın Ongun; buyurun efendim. (MHP sıralarından alkışlar)

Size, önergenizi açıklamak için 5 dakika süre veriyorum.

BEKİR ONGUN (Aydın) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 13.8.1999 tarihinde vermiş olduğum Ortaklar'ın ilçe olmasıyla ilgili teklifim bugüne kadar görüşülmediğinden, İçtüzüğün 37 nci maddesine göre doğrudan gündeme alınmasıyla ilgili önergem üzerine söz almış bulunuyorum; he-pinize saygılar sunuyorum.

1982 Anayasası, ülkemizin merkezî idare teşkilatı bakımından, coğrafya durumuna, ekonomik şartlara ve kamu hizmetlerinin gereklerine göre, illere; illerin de kademeli olarak bölümlere ayrılacağını hüküm altına almış bulunmaktadır. Anayasamızın bu ilkesi doğrultusunda, ülkemiz, il, ilçe ve bugün işlerliğini yitirmiş olan bucak olarak teşkilatlanmış bulunmaktadır. Ülkemizdeki kamu hizmetlerinin çok önemli bir bölümü, bu taşra teşkilatı tarafından yerine getirilmektedir.

Bilimin ve teknolojinin her gün baş döndürücü bir hızla geliştiği dünyamızda, insan ihtiyaçları da, bu gelişmeye paralel olarak artmakta, ihtiyaçların karşılanması yeni örgütlenmelere ihtiyaç yaratmaktadır. Diğer taraftan, sosyal devlet ilkesi gereğince, devletin, özellikle sosyal hayata giderek artan müdahalesi, insanları, devletten daha çok hizmet bekler duruma getirmektedir. Devletten, giderek artan bu beklentiler karşısında, merkezî idare, coğrafî yapıdan, nüfus yoğunluğundan, ulaşım ve haberleşmedeki yetersizlikten dolayı, kamu hizmetlerini, zamanında, etkin ve verimli bir şekilde yerine getirememektedir; ancak, taşra teşkilatını geliştirmek ve güçlendirmek yoluyla sorunların üstesinden gelmek mümkün olabilecektir.

Bugün görüştüğümüz Germencik İlçesine bağlı Ortaklar, 1886 yılında Aydın-İzmir Devlet Demiryolu üzerinde kurulan istasyon çevresinde oluşan küçük bir yerleşim birimiyken, hızla gelişmiştir. 1940'lı yıllarda E24 Devlet Karayolu üzerinde gelişmeye başlamıştır. İzmir-Söke demiryolları kavşağında; ayrıca, Didim, Bodrum, Selçuk, Kuşadası, Fethiye, Marmaris gibi önemli tarihî ve turistik karayolu kavşağının üzerinde bulunması, sanayi ve ticarî yönden büyümesini sağlamıştır. Bucağın batısında bulunan Germencik İlçesine 10 kilometre, güneyde Söke'ye 20 kilometre, batıda Kuşadası ve Selçuk'a 25 kilometre ve kuzeyde Tire İlçesine 60 kilometre mesafede olup, ayrıca, Aydın-İzmir İl sınırının son beldesidir.

Ortaklar, yurt içerisinde ve yurt dışında, altmış yıldır meşhur olan çöp şişiyle tanınmaktadır.

Organize sanayimiz hizmete girme aşamasına getirilmiş; ayrıca, 5 adet kiremit-tuğla fabrikası, 3 adet mermer işletmesi, merkezde 7 adet, köylerde 5 adet olmak üzere toplam 12 adet otomatik kontini zeytinyağı fabrikası, yaklaşık her biri 500 işçi kapasiteli 6 adet ithalat ve ihracat yapan gıda sanayii, 1 adet tekstil sanayii, 1 adet ziraat aletleri fabrikası, 1 adet nebatî yağ fabrikası gibi sanayi tesisleri kurulmuş; buna paralel, tarım sektöründe, incir, zeytin ve pamukçuluk gelişmiştir.

Ayrıca, turistik yol güzergâhında, değişik ticarî amaçlı tesisler açılarak iş kapasitesi daha da genişlemiş olup, ülkemizin her yanından beldemize göç başlamıştır. Şu an, nüfusunun, resmî kayıtlara göre 12 000, gayriresmî kayıtlara göre 14 000 civarında olduğu tahmin edilmektedir; çünkü, doğudan, beldeye büyük göç yaşanmaktadır. Sadece Ortaklar Anadolu Öğretmen Lisesinde 1 500 kişi yaşamaktadır.

Bu bakımdan, yukarıda belirtilen nedenlerden ötürü, Ortaklar Beldesinin ilçe statüsüne bir an önce kavuşturulması için desteğinizi bekliyor, Yüce Meclise saygılar sunuyorum. (Alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.

Şahsı adına, Sayın Ali Rıza Gönül; buyurun efendim. (DYP sıralarından alkışlar)

Süreniz 5 dakika.

ALİ RIZA GÖNÜL (Aydın) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Muhterem Heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Bugün, İçtüzüğün 37 nci maddesine göre doğrudan gündeme alınması talep edilen Ortaklar Kasabasının ilçe olmasını içeren kanun teklifini, ben, Aydın Milletvekili bir kişi olarak yürekten destekliyor ve olumlu bakıyorum. Doğru Yol Partisi Grubu da bu teklife destek vermektedir.

Tabiî ki, bazı milletvekili arkadaşlarımız yakından bilmeyebilirler; ama, Ortaklar, gerçekten, çok flaş, çok bilinen bir yerleşim birimidir; çünkü, gerek Milas'a gerek Bodrum'a gerekse Kuşadası'na gidenlerin yüzde 80'i, yüzde 90'ı, Ortaklar Kasabasının içinden geçer. Hakikaten, Umurlu Kasabamız gibi, Atça Kasabamız gibi, Bağarası Kasabamız gibi, Ortaklar Kasabamız da, ilçe olmayı hak etmiş bir idarî yerleşim birimimizdir. Gerçekten, eğitim kurumlarıyla, iş hayatıyla, ziraat potansiyeliyle, nüfusu, haberleşmesi, ulaşımıyla, Ortaklar Kasabası, öncelikli olarak ilçe olacak yerlerden bir tanesidir.

Özellikle geçmiş dönemlerde bu kasabamıza kazandırmış olduğumuz hizmetler, bu kasabanın şeklini, ekonomik yönünü, sosyal hayatını fevkalade yakından ve derinden etkilemiştir. Polis teşkilatı mevcut, çok kapsamlı sağlık ocağı mevcut, öğretmen okulu olan, ifade ettiğim gibi, tarımı gelişmiş, yol, ulaşım ve haberleşme hizmetleri de en üst düzeyde olan bir kasabamızdır. Ayrıca, yine, dönemimizde bu kasabaya kazandırmış olduğumuz organize sanayi bölgesi de, özellikle yatırım yapmak isteyen işadamlarının ilgisini çekmektedir. Bu nedenle, biz, Bağarasımız gibi, Atçamız gibi, Umurlu Kasabamız gibi, Ortaklar Kasabamızın da ilçe olması yolunda verilmiş olan ve İçtüzük 37 nci maddeye göre, gündeme alınması istenen bu teklife katılıyoruz ve destek oluyoruz.

Her ne kadar, bu kanun teklifinin gündeme girmesiyle, ilçe olmayacak ise de, ilçelik sıfatını kazanmayacak olsa da, belki önümüzdeki aylarda, daha doğrusu, bu Parlamentonun olası bir erken veya normal seçimine kadar, bu teklif Genel Kurulda görüşülür ise, diğer kasabalarımızla birlikte Ortaklar Kasabamız da ilçe olabilir.

Gönlümüz, bütün bu tekliflerin yasalaşmasından yanadır; gerçekten Aydın'ın inci tanesi gibi olan bu 4 kasabasının ilçelik sıfatını kazanmasıdır. Bu vesileyle, yürekten desteklediğimizi, Doğru Yol Partisinin de, bu teklife olumlu oy vereceğini, Muhterem Heyetinize arz eder, hepinizi saygıyla selamlarım. (DYP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Gönül.

Sayın Halit Dikmen de, oturduğu yerden görüşlerini belirtmek istiyor. Çok kısa olmak üzere söz veriyorum.

Buyurun efendim.

HALİT DİKMEN (Aydın)- Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Aydın İlinin 14 000 nüfuslu Ortaklar Beldesi, önemli bir karayolu kavşağında, İzmir İline sınır ve ilçe olmayı hak etmiş bir beldemizdir. Dolayısıyla, Ortaklar Beldesinin ilçe olması hakkında, Aydın Milletvekili Sayın Bekir Ongun'un vermiş olduğu kanun teklifini desteklediğimi belirtir, hepinize saygılarımı sunarım.

BAŞKAN- Teşekkür ediyorum Sayın Dikmen.

III. – Y O K L A M A

(FP sıralarından bir grup milletvekili ayağa kalktı)

YASİN HATİBOĞLU (Çorum)- Sayın Başkan, yoklama istiyoruz efendim.

BAŞKAN- Peki efendim, oylamadan evvel, yoklama talebinizi dikkate alacağım.

Sayın milletvekilleri, ayağa kalkarak yoklama isteyen sayın milletvekillerinin adlarını okuyacağım; bu sayın milletvekillerinin yoklamaya girmemeleri lazım; çünkü, yoklamada var sayılacaklar; kimleri tespit ettiğimizin bilinmesi bakımından okuyorum: Fethullah Erbaş, Yahya Akman, Zeki Çelik, Mehmet Bekâroğlu, İsmail Özgün, Latif Öztek, Aslan Polat, Mehmet Batuk, Yasin Hatiboğlu, Ali Oğuz, Ali Sezal, Avni Doğan, Ahmet Sünnetçioğlu, Dengir Mir Mehmet Fırat, Mahfuz Güler, Cevat Ayhan, Sacit Günbey, Rıza Ulucak, Mahmut Göksu, Fahrettin Kukaracı.

Yoklama için 3 dakikalık süre veriyorum.

Süreyi başlatıyorum.

(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, toplantı yetersayısı vardır.

IV. – BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI (Devam)

B) TEZKERELER VE ÖNERGELER (Devam)

4. – Aydın Milletvekili Bekir Ongun'un, Bir İlçe Kurulmasına İlişkin Kanun Teklifinin (2/283), doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/392) (Devam)

BAŞKAN - Şimdi, Sayın Bekir Ongun tarafından verilen ve diğer iki sayın milletvekili tarafından da destekleyici konuşmalar yapılan, İçtüzüğün 37 nci maddesine göre doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmiştir.

İkinci önergeyi okutuyorum:

5. – Balıkesir Milletvekili Aydın Gökmen'in, Balıkesir İlinde Büyükşehir Belediyesi Kuruluşu Hakkında Kanun Teklifinin (2/519), doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/393)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

25.04.2001 tarih ve 12682 sayı ile vermiş olduğum, Balıkesir İlinde Büyükşehir Belediyesi Kuruluşu Hakkında Kanun Teklifim, ilgili komisyonda 45 gün içinde görüşülmediğinden, İçtüzüğün 37 nci maddesine göre işlem yapılmasını arz ederim.

Saygılarımla. 26.03.2001

                               Aydın Gökmen

                                          Balıkesir

BAŞKAN - Önerge sahibi olarak Sayın Aydın Gökmen, buyurun efendim. (MHP sıralarından alkışlar)

Süreniz 5 dakika.

AYDIN GÖKMEN (Balıkesir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; vermiş olduğum, Balıkesir İlinde Büyükşehir Belediyesi Kuruluşu Hakkında Kanun Teklifinin doğrudan gündeme alınması için söz almış bulunmaktayım; Yüce Heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Balıkesir, merkez ilçe dahil 19 ilçesi, 52 beldesi, 907 köyüyle büyük bir ilimizdir. Bir taraftan Marmara Denizine, diğer taraftan Ege Denizine kıyıları olan; Bursa, İzmir ve İstanbul üçgeni ortasında bulunan, demiryoluyla, karayoluyla, havayoluyla, denizyoluyla bağlantılı, büyümeye müsait bir ilimizdir.

Balıkesir, son yıllarda büyüyen ve mevcut potansiyeliyle de yerel sorunları artan bir il konumundadır. Bölgesinde turizm merkezi olması, özellikle yaz aylarında artan nüfusu nedeniyle yerel hizmetlerin zamanında yerine getirilmesi daha da önem kazanmaktadır.

Gönül ister ki, her şehrimizde olduğu gibi, bu şehrimizde de hizmetler süratle aksın, vatandaşa, hizmetler, daha süratli ulaşsın ve bundan, milletimiz, halkımız nasibini fazlasıyla alsın. İşte, bu halisane duygularla, bu kanun teklifimi hazırlamış bulunmaktayım.

Değerli milletvekilleri, Balıkesir İlimizde, özellikle kış aylarında, sis yoğunluğu ve hava kirliliği, zaman zaman, ulaşımı engellemektedir. Havadaki nem oranı yüzdesinin çok olması, özellikle şehir merkezinde rüzgâr oluşmaması, kirlilik oranını yüzde 10 daha artırmaktadır. Bu durum, Çevre Yönetmeliğinde bile yerini bulamamaktadır. Bunlara ilaveten, yer konumu ve iklim özelliği nedeniyle, kükürt dioksit ve partikül madde konsantrasyonu da artmaktadır.

Bu sebeplerden dolayı, doğalgaz kullanımına geçebilmek için, bu konuda, 1999 yılında, Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığıyla yapmış olduğumuz görüşmeler sonucunda, şu anda, doğalgaz iletim hatları inşası devam etmektedir; inşallah, şehir içi iletimi ve dağıtımı, Balıkesir Büyükşehir Belediyemize nasip olur.

Değerli milletvekilleri, Balıkesir İlimiz ile Bandırma İlçemiz arasında, yakın bir zamanda, ray otobüs sistemine geçilecektir. İstanbul'la, feribot, deniz otobüsleri ve Körfez Havaalanıyla ulaşım sağlanmasıyla, ilimiz, ticaret ve turizm hacminde artış göstermektedir. Bu nedenle, yerel hizmetlerin verimli ve etkin bir şekilde yerine getirilmesi, mevcut durumda zor olacaktır.

Yine, ilimizde, üniversite, polis okulu, askerî kışlalar, er eğitim alayı, çavuş talimgâhı, teknik astsubaylık okulu, hava üssü gibi kurumlar, merkeze uzaklıkları nedeniyle, yerel hizmetlerden yeterince faydalanamamaktadırlar.

Değerli milletvekilleri, mahallî idare hizmetlerinin, etkin, verimli, ekonomik, halkın ihtiyaç ve tercihlerine uygun biçimde yürütülmesi için, yerel yönetimler yasa tasarısında uygulamaya konulacak reformların ülkemizde hayata geçirilmesinin büyük rolü olacaktır.

Genel olarak, kısaca özetlediğim ve hizmet alma alanı çok geniş olan kentimiz, toplutaşıma, ulaşım, içmesuyu, kanalizasyon, doğalgaz, enerji, trafik, imar gibi temel belediye hizmetlerinin planlı, programlı, verimli olarak yerine getirilmesini sağlamak amacıyla, Balıkesir'de büyükşehir belediyesi kurulması için vermiş olduğum teklife olumlu yönde oy vereceğinize inanıyor; Yüce Heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (Alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Gökmen.

Balıkesir Milletvekili Sayın İsmail Özgün; buyurun efendim. (FP sıralarından alkışlar)

Süreniz 5 dakika.

İSMAİL ÖZGÜN (Balıkesir) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; hepinizi hürmetle selamlıyorum.

Balıkesir İlimizin büyükşehir belediyesi haline gelmesi için, Balıkesir Milletvekili Sayın Aydın Gökmen'in vermiş olduğu kanun teklifinin gündeme alınmasıyla ilgili olarak söz almış bulunmaktayım. Aynı yönde kanun teklifini, ben, hem geçtiğimiz dönemde hem de bu dönemde Türkiye Büyük Millet Meclisine vermiştim; ancak, bugüne kadar yasalaşması mümkün olmadı. Temennimiz, tabiî, burada gündeme alınarak, bir an evvel yasalaşmasıdır.

Esasında, iktidar milletvekillerimizin kanun tekliflerini burada gündeme aldırmalarını, tabiî, destekliyoruz; ama, iktidardan bir başka beklentimiz var. Bunların, hükümet görüşü olarak, hükümet tasarısı olarak buraya gelmesi ve hükümetin bu tekliflerin, tasarıların arkasında durarak, bunları bir an evvel kanunlaştırmasıdır; temennimiz odur.

Balıkesir, büyükşehir belediyesi olmayı çoktan hak etmiş illerimizden birisidir. Aşağı yukarı toplamda 1 100 000 nüfusu olan, hem Marmara Denizine hem Ege Denizine kıyısı olan, bir tarafta Bursa, bir tarafta Manisa, İzmir Vilayetleriyle komşuluk etme durumda, sınırları oralara kadar uzanan büyük bir coğrafya üzerinde bulunan önemli bir ilimizdir ve Türkiye ekonomisine, bugüne kadar ödediği vergilerle çok önemli katkıları olan bir ilimizdir. Türkiye'de toplanılan vergilerin illere göre sıralamasını yaparsanız, Balıkesir 10 uncu veya 15 inci vilayet olur; yani, Türkiye'ye, ekonomiye, maliyeye vergi verme sıralamasında ilk 10 içerisine giren bir il, ne yazık ki, oradan, yatırımlardan pay almaya geldiğinde hatırlanmamaktadır ve istediği yatırımı, hak ettiği yatırımı da alamamaktadır. O bakımdan, yatırımları daha iyi yapabilmesi için, Balıkesir İlimizin, mutlaka, büyükşehir belediyesi olması gerekir.

Şehrin, bugün, tıkanmış olan önemli sorunları var; hava kirliliğinden tutun, ulaşımdan, organize sanayi bölgesine, üniversiteyle ilgili yatırımlara, belediyenin yatırımlarına kadar çok büyük sıkıntıları var. O bakımdan, Balıkesir İli, mutlaka, bütçeden hak ettiğini alması gerekir; bu da tabiî, öncelikle, büyükşehir belediyesi olmasıyla gerçekleşecektir.

Şimdi, organize sanayi bölgesi... Etrafındaki illerin hemen hepsinde organize sanayi bölgesi oluşmuş; ama, Balıkesir'de, hâlâ, organize sanayi bölgesinin altyapısı tamamlanmış değildir ve bu son krizlerle beraber, yapılmaya çalışılan inşaatlar da durmuş durumdadır, bir adım ileri gidilememektedir. Organize sanayi bölgesinin mutlaka ayağa kaldırılması gerekir. Büyük bir işsizlik sıkıntısı, bugün, Balıkesir'de vardır; bunun da önlenmesi elbette ki, sanayileşmeyle olacaktır.

Öbür taraftan, ulaşımla ilgili sorunlar vardır. Sayın Bayındırlık Bakanımız geçtiğimiz günlerde Balıkesir'e geldi; Balıkesir-Susurluk-Bursa karayolunun durumunu gördü; Balıkesir'e yakışmıyor. İstanbul-İzmir ulaşımını gerçekleştiren bu devlet karayolu, ne yazık ki, uzun yıllardan beri yapılamıyor, iki seneden beri de çivi çakılmadı. O bakımdan, bu karayolunun mutlaka bir an evvel yapılması gerekir.

Bursa-Bandırma karayolu aynı şekilde; İzmir'den feribotla Bandırma'ya gelen sürücüler bu yolda çok büyük sıkıntı çekiyorlar; bunun yapılması gerekir.

Öbür taraftan, Balıkesir Üniversitesi ve Balıkesir arasındaki yolun bir an evvel yapılması lazım; köy yolundan farkı yoktur. Tabiî, bunların hepsinin yapılması gerekir.

Öbür taraftan, üniversiteyle ilgili yatırımların yapılması gerekir; çünkü, üniversite, çok geride kaldı; çevre vilayetlerimiz içerisinde, belki, en önce biz başladık; ama, bakıyoruz, en sonraya biz kaldık; bu konunun da üzerinde durulması gerekir.

Velhasıl, Balıkesir'in, önce, bir büyükşehir belediyesi olması, şehrin merkezinden sorunların çözülerek, ilçelerimize kadar bütün diğer sorunların da çözülerek, hak ettiği yeri alması gerekir. Balıkesir, hakkını istemektedir, çok da bir şey istemiyor; yani, Türkiye genelinde ödediği vergi sıralamasında ilk 10 arasına giriyorsa, yatırımlarda da, müsaade edin, aynı hakkı, aynı payı alsın diyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Özgün, lütfen toparlar mısınız.

İSMAİL ÖZGÜN (Devamla) - Bitiriyorum Sayın Başkan.

O bakımdan, Muhterem Heyetinizden, Balıkesir'in, büyükşehir belediyesi olması hususunda verilmiş olan kanun teklifinin doğrudan gündeme alınması noktasında oylarınızı istirham ediyor; hepinizi, saygıyla, hürmetle selamlıyorum. (FP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Özgün.

Aynı konuda, zannediyorum...

İLYAS YILMAZYILDIZ (Balıkesir) - Sayın Başkan...

BAŞKAN - Şimdi, 60 ıncı madde gereğince, önce, Sayın Hüseyin Kalkan söz talep etti; çok kısa olarak, ona söz veriyorum.

HÜSEYİN KALKAN (Balıkesir) - Sayın Başkanım, kıymetli arkadaşlar; Balıkesir, batıda bir ilimiz olmasına rağmen, Trakya'dan Çanakkale'yi İç Anadolu'ya bağlayan, İstanbul'u İzmir'e bağlayan, çok önemli bir konumda olan; bir tarafı Marmara kıyısında, bir tarafı Ege kıyısında olan bir ilimiz; 19 ilçesi, 1 100 000 küsur nüfusa sahip bir ilimiz. Şu ana kadar, Türkiye bütçesinden, hak ettiğini alamamıştır ve eğer, kıymetli arkadaşım Aydın Gökmen'in vermiş olduğu bu doğrudan gündeme alınma önergesi kabul edilirse, hiç olmazsa, kısmen, Balıkesir'in bu hakkı verilmiş olacaktır. Bunu destekliyorum ve bütün arkadaşlarımın da desteklemelerini arzu ediyorum.

Saygılarımla.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.

Sayın Beyhan Aslan.

BEYHAN ASLAN (Denizli) - Sayın Başkanım, değerli arkadaşlar; Balıkesir Milletvekili Aydın Gökmen Beyin, Balıkesir İlinde büyükşehir belediyesi kurulmasıyla ilgili kanun teklifinin doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesini Genel Kurula getirmiştir. Daha önce de, 37 nci maddeye göre, bazı illerimizin büyükşehir olmasına ilişkin Genel Kurula öneriler geldi. Şu anda Denizli, Malatya ve Kahramanmaraş'ın da büyükşehir olması Genel Kurul gündeminde  Bugün, buna Balıkesir'i de ekleyeceğiz ve biz, Anavatan Partisi Grubu olarak destekliyoruz; ancak, mahallî idareler yasası gelmek üzere. Büyükşehir olmanın kriterlerini, ilçe olmanın ve belde olmanın kriterlerini komisyonlarda elbirliğiyle tespit edelim ve bu tespitten sonra, inşallah, bu illerimiz, yani Denizli, Malatya, Kahramanmaraş -ki, buna Balıkesir'i de ekleriz- büyükşehir olurlar diye düşünüyorum ve arkadaşımızın bu önerisini destekliyorum.

Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.

Sayın Yılmazyıldız, buyurun efendim.

İLYAS YILMAZYILDIZ (Balıkesir) - Sayın Başkanım, değerli arkadaşlar; arkadaşımızın, Balıkesir'in büyükşehir olmasıyla ilgili önergesini ben ve Doğru Yol Partisi olarak destekliyoruz; ancak, bu arkadaşımız, iktidara mensup bir milletvekili olduğu için, bunun, Danışma Kurulunda da öncelikle görüşülmesini talep ederek yasalaşması konusunda bir çalışması olursa, Doğru Yol Partisi Grup Başkanvekilleri de buna olumlu yaklaşacaklardır. Biz, her şeyden önce, Balıkesir'e bir tıp fakültesi kurulmasını, organize sanayi ile ilgili problemlerin çözülmesini ve İstanbul- Bursa-İzmir karayolunun önemli bir bağlantısı olan Balıkesir-Susurluk-Bursa karayolunun hiç olmazsa bu yıl bitirilmesini rica ediyoruz, bu öneriyi Doğru Yol Partisi olarak desteklediğimizi bildiriyoruz ve hepinize saygılar sunuyoruz.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmiştir.

Son önergeyi okutuyorum:

6.- Sakarya Milletvekili Nevzat Ercan'ın, 21.7.1953 Tarihli 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun Kapsamına  Amme Alacakları ile 4.1.1961 Tarihli ve 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu Kapsamına Giren ve 31.12.1999 Tarihinden Önceki Dönemlere Ait veya Bu Tarihe Kadar Beyan Edilmesi Gereken Vergi, Resim ve Harçlara İlişkin Kanun Teklifinin (2/651), doğrudan Gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/394)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

15.12.2000 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına 8 milletvekili arkadaşımızla birlikte sunmuş olduğumuz 21.7.1953 tarihli 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun kapsamına giren amme alacaklar ile 4.1.1961 tarihli 213 sayılı Vergi Usul Kanunu kapsamına giren ve 31.12.1999 tarihinden önceki dönemlere ait veya bu tarihe kadar beyan edilmesi gereken vergi, resim ve harçlara ilişkin olarak hazırlanan kanun teklifimiz, sevk edildiği komisyonda bugüne kadar görüşülemediğinden, İçtüzüğün 37 nci maddesine göre, doğrudan gündeme alınması hususunda gereği arz ederim.

Saygılarımla.

                                  Nevzat Ercan

                                           Sakarya

BAŞKAN - Sayın Ercan konuşacak mısınız?

TURHAN GÜVEN (İçel) - Sayın Başkan, ben konuşacağım.

BAŞKAN - Sayın Güven'in de teklifte imzası olduğu için, teklif sahibi olarak konuşacaklar.

İçel Milletvekili Sayın Güven, buyurun. (DYP sıralarından alkışlar)

Süreniz 5 dakika.

TURHAN GÜVEN (İçel) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bundan tam altı ay önce, bir kanun teklifi hazırlayıp verdik. O günlerde, yine biliyorsunuz, Türkiye'de ekonomik sıkıntı başlamıştı, ciddî ekonomik sorunları yaşıyordu Türkiye ve bu arada, Yüce Meclis, bir af kanunuyla meşguldü. Adlî işlemlerden ötürü, bir af yasasını, iki defa görüştük; gitti, geldi, tekrar değişik bir hüviyet aldı; tekrar gitti, geldi; sonunda, adam öldürmeyi, Türk Ceza Kanununun çok maddesini ve ceza hükmü ihtiva eden kanunlardaki hükümlerin büyük bir bölümünü tecil, meşruten tahliye, davayı tehir veya cezayı tehir şeklinde çıkardık, erteleme şeklinde çıkardık. Biz de, bundan mülhem olarak, madem, siz, eli kanlı adamları bile birtakım aflardan yararlandırıyorsunuz, bari, bu memlekette, ekonomik ciddî bunalım içinde olan Türkiye'nin vergi veren mükellefini de bazı sıkıntılarından kurtarmanız lazımdır dedik ve altı ay evvel bir kanun teklifi verdik. Birincisi, biliyorsunuz, şu anda Anayasa Mahkemesinde; ama, ikincisi, zarureten ortaya konulan bir olay. Nedir; ticarî ve sanayi hayatımız, iki kere, bu kanun teklifinden sonra duvara tosladı. Dışarıdan getirilen bir bakan vasıtasıyla Türkiye'nin ekonomik sıkıntısı giderilmeye çalışılıyor; fakat, vergi mükellefi, borcunu, yani, namuslu vergi mükellefi borcunu ödeyemez halde, vergisini veremez halde. O zaman nedir?.. SSK, Bağ-Kur, tarım kesimi, sosyal güvenlik kurumlarına tabi işverenler ve sigortalılar bütün yükümlülüklerini aksattılar. İşte, bunu ortadan kaldıracak, hem Türk ekonomisine hem vergi mükellefine nefes aldıracak olan bu kanun teklifini verdik. Biliyorsunuz, siz de yaşıyorsunuz; bugün, salonun bu tarafında oturanların, yarın başka tarafta oturabilir; fakat, her nedense, bir kanun teklifi muhalefetten geldiği zaman, ne kadar düzgün olursa olsun ve milletin yararına ne getirirse getirsin, kale alınmıyor. Komisyon, bunu gündemine alıp da görüşme gereğini bile hissetmedi; ama, hükümetten veya başka taraftan naklen gelen bir kanun tasarısı olsaydı -bugün, biraz evvel aldığınız karar gibi- 48 saat geçmeden huzurunuza gelebilirdi.

Bir tarafta, milletin vergisini verecek olan kesimini siz rahatlatmak isterken buna karşı çıkılıyor, daha doğrusu görmezlikten geliniyor, o ıstırap paylaşılmak istenmiyor; ama, öbür tarafta, bir emir ve talimat gereği gibi görünen olayları, siz, daha komisyonda dahi görüşülmeden gündeme alma yollarını arıyorsunuz; bu yanlış.

Değerli arkadaşlar, onun için, müsaade ederseniz, İçtüzüğün bize verdiği yetkiyle, bu takdir hakkını kullanarak, şu kanun teklifini gündeme alma konusunda, iktidarıyla, muhalefetiyle... Çünkü, geçen gün de ifade etmeye çalıştım, komisyonlar uzmanlık sahalarıdır, komisyonlarda siyasî düşüncenin geçerliliği olmaz. Burada önemli olan, kanun tasarı veya teklifinin yararlı olup olmayacağıdır. Bunu, eğer, hep birlikte gündeme alma durumunda olursak, umut ediyorum ki, kanunlaştığı takdirde, geç dahi olsa, Türkiye'de vergi mükelleflerine, namuslu vergi mükelleflerine biraz nefes aldırmış oluruz.

Hepinize saygılar sunuyorum, teşekkür ediyorum. (DYP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Güven.

Şahsı adına, Sakarya Milletvekili Sayın Nezir Aydın; buyurun efendim. (FP sıralarından alkışlar)

Süreniz 5 dakika efendim.

NEZİR AYDIN (Sakarya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşmekte olduğumuz önerge hakkında şahsım adına söz almış bulunuyorum.

Özellikle, Gelir Vergisi, Bağ-Kur, sigorta ve bu konudaki teklif ve tasarı söz konusu olduğunda, gündeme geldiğinde ister istemez deprem, 17 Ağustos ve 12 Kasım akla geliyor.

Değerli arkadaşlar bu muvacehede söyleyeceğim şudur veya şöyle söze başlamak istiyorum: Maalesef, 17 Ağustostan bu yana iki yıla yakın bir süre geçmiştir; ama, biz 57 nci hükümete hâlâ depremi anlatabilmiş değiliz. Maalesef, bu idare, bu deprem vakasını tam olarak hâlâ kavrayabilmiş değildir. Niçin bunu ifade ediyorum:

Değerli arkadaşlar; çünkü, ülke zaten büyük bir ekonomik kriz içerisindeydi. Marmara Bölgesi, özellikle Sakarya, 17 Ağustos ve 12 Kasım depremleriyle daha büyük bir felaket içerisine sürüklendi. 19 Şubat kriziyle birlikte bu sıkıntı, dertler ikiye, üçe, dörde, beşe, ona, belki yüze katlandı; ama, ne yazık ki, hâlâ bizim 57 nci hükümetimiz depremle ilgili, deprem bölgesiyle ilgili bir kanun, bir tasarı getirmiş değildir.

Daha önce, Türkiye'de olan bu tip olaylar -Allah bir daha göstermesin- olduğu zaman, Erzincan örneğinde gördüğümüz gibi, kanunlar yapılıyordu, o bölgenin sayın valisi, belediye başkanları, oda başkanları, velhasıl, tüm kurum ve kuruluşları devamlı Ankara yollarında olmuyordu; ama, ne yazıktır ki, 17 Ağustostan beri, bizim, başta, değişen valimiz ve valilerimiz olmak üzere, belediye başkanlarımız, oda başkanlarımız, devamlı, Ankara'ya gelmekte, dertlerini ilgililere, yetkililere anlatmakta, ama, bir türlü çözüm bulunamamaktadır.

Şu anda ne yapılıyor? Değerli arkadaşlar, bir tasarı var gündemde, sadece Adapazarı'nın merkezi, Kocaeli'nin Yalova ve Karamürsel İlçeleri, Düzce ve 8 ilçesiyle birlikte bir vergi terkini söz konusu.

Değerli arkadaşlar, Sakarya'nın Akyazı İlçesinde 60 civarında bina yıkılmıştır. Yine, Hendek'te, Kocaali'de, Karasu'da, Sapanca'da binalar, işyerleri yıkılmıştır; ama, bu vergi terkin yasa tasarısına göre, buradaki arkadaşlarımız, malını, her şeyini kaybetmesine rağmen, böyle bir terkinden istifade edememektedir. Sahilde, yan yana iki ilçe, Akçakoca ve Kocaali, birisi Sakarya'nın ilçesi birisi Düzce'nin ilçesi... Yanlış anlaşılmasın, olmasın demiyorum, mutlaka Akçakoca da olmalıdır; ama, Akçakoca'nın hemen bitişiğindeki Kocaali'de de olmalıdır. Bunu yapmazsanız, bu adaletsizlik oluşturur.

Değerli arkadaşlar, Adapazarı'nda, özellikle depremin en yoğun vurduğu bölgede, bilen, gören, yolu geçen herkes, Adapazarı'ını ve Adapazarlıyı tanıyan herkes şunu çok iyi bilecektir ki, Adapazarlı depremden sonra devletine kırgındır, hükümetine kırgındır. Bunu, her gün yaşıyoruz biz. Neden; çünkü, en yoğun acıyı, en yoğun yıkımı yiyen Adapazarı'dır; ama, geçen gün, başta, Valimiz, Büyükşehir Belediye Başkanımız, oda başkanları ve tüm milletvekilleriyle bir heyet olarak dertleri Sayın Maliye Bakanımıza taşıdığımızda, aynen söylediği şudur: "Haklısınız, doğru diyorsunuz; ama, ben bunu Kocaeli'ye ve Yaşar Okuyan'a nasıl anlatırım"

Arkadaşlar, biz, hakkı, Hakkı'ya değil, haklıya vermek mecburiyetindeyiz; 57 nci hükümet bunu yapmalıdır. Sayın Başbakanın, sayın yardımcılarının, sayın bakanların yapmak mecburiyetinde olduğu budur.

Bugün, Adapazarı'nda, vergi borcunu ödeyemediği için Bağ-Kur sağlık karnesinden istifade edemeyen, Bağ-Kur primlerini ödeyemediği için sağlık karnelerini alamayan ve sağlık yardımlarından istifade edemeyen esnafımız çoğunluktadır.

Bu vesileyle, hazır, amme alacaklarıyla ilgili mesele Meclis gündemine gelmişken, bu dertleri de sizlere aktarmayı bir görev biliyorum ve temenni ediyorum ki, inşallah, buradaki -bazıları buradalar- bakanlarımız bu meseleleri duyarlar, anlarlar ve gerekeni geç de olsa yerine getirirler.

Bu duygu ve düşüncelerle, Yüce Meclisi ve Sayın Başkanı saygıyla selamlıyorum. (FP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Aydın.

Görüşülmekte olan önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...

EVLİYA PARLAK (Hakkâri) - Sayın Başkan, karar yetersayısını arayalım.

BAŞKAN - Talepte geç kaldınız.

Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmemiştir.

Gündemin "Seçim" kısmına geçiyoruz.

VI. – SEÇİMLER

A) KOMİSYONLARDA AÇIK BULUNAN ÜYELİKLERE SEÇİM

1. – Plan ve Bütçe Komisyonununda açık bulunan üyeliğe seçim

BAŞKAN - Plan ve Bütçe Komisyonunda boşalan ve Fazilet Partisi Grubuna düşen 1 üyelik için, Kütahya Milletvekili Sayın Ahmet Derin aday gösterilmiştir.

Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiş ve Sayın Derin seçilmiştir; hayırlı olsun.

Sayın milletvekilleri, gündemin "Oylaması Yapılacak İşler" kısmına geçiyoruz.

Bu kısımda yer alan, Konya Milletvekili Sayın Veysel  Candan ve 23 arkadaşının, Emekli Sandığının sorunlarının araştırılarak, yeniden yapılandırılması için alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesinin oylamasını yapacağız.

 VII. – OYLAMASI YAPILACAK İŞLER

1. - Konya Milletvekili Veysel Candan ve 23 arkadaşının, 8.5.2001 tarihli 97 nci Birleşimde başlanılarak, 5.6.2001 tarihli 112 nci Birleşimde öngörüşmeleri tamamlanan, Emekli Sandığı'nın sorunlarının araştırılarak yeniden yapılandırılması için alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesinin oylaması (10/12) (1)                                               

BAŞKAN - Meclis araştırması önergesi üzerinde öngörüşmeler, Genel Kurulun, 5 Haziran 2001 tarihli 112 nci Birleşiminde tamamlanmıştı.

Şimdi, Meclis araştırması açılıp açılmaması hususunu oylarınıza sunacağım...

NEZİR AYDIN (Sakarya) - Karar yetersayısının aranılmasını istiyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Peki, efendim; karar yetersayısı arayacağım.

Meclis araştırması açılmasını kabul edenler... Kabul etmeyenler...

Her iki tarafta da karar yetersayısı yoktur; birleşime 10 dakika ara veriyorum.

 

Kapanma Saati: 18.24


BEŞİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 18.35

BAŞKAN: Başkanvekili Mehmet Vecdi GÖNÜL

KÂTİP ÜYELER: Şadan ŞİMŞEK (Edirne), Hüseyin ÇELİK (Van)

 

BAŞKAN- Türkiye Büyük Millet Meclisinin 115 inci Birleşiminin Beşinci Oturumunu açıyorum.

Görüşmelere kaldığımız yerden devam ediyoruz.

VII. – OYLAMASI YAPILACAK İŞLER (Devam)

1.- Konya Milletvekili Veysel Candan ve 23 arkadaşının, 8.5.2001 tarihli 97 nci Birleşimde başlanılarak, 5.6.2001 tarihli 112 nci Birleşimde öngörüşmeleri tamamlanan, Emekli Sandığının sorunlarının araştırılarak yeniden yapılandırılması için alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesinin oylaması (10/12) (Devam)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, gündemin "Oylaması Yapılacak İşler" kısmında, Konya Milletvekili Veysel Candan ve 23 arkadaşının, Emekli Sandığının sorunlarının araştırılarak yeniden yapılandırılması için alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesinin oylamasında karar yetersayısı istenmiş; ancak karar yetersayısına ulaşılamamıştı.

Şimdi, elektronik cihazla aynı oylamayı tekrarlayacağız.

3 dakika süre veriyorum ve oylamayı başlatıyorum:

(Elektronik cihazla oylama yapıldı)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, karar yetersayısı vardır ve Meclis araştırması açılması kabul edilmemiştir.

Şimdi, alınan karar gereğince, sözlü sorular ile diğer denetim konularını görüşmüyor ve gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleriyle Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmına geçiyoruz.

Önce yarım kalan işlerden başlayacağız.

VIII. – KANUN TASARI VE TEKLİFLERİYLE KOMİSYONLARDAN

GELEN DİĞER İŞLER

1. - İzmir Milletvekili Rifat Serdaroğlu'nun; İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı'nın; Amasya Milletvekili Ahmet İyimaya'nın; Ankara Milletvekili Yıldırım Akbulut'un; Şırnak Milletvekili Mehmet Salih Yıldırım'ın; Gaziantep Milletvekili Ali Ilıksoy, Konya Milletvekili Ömer İzgi ve Ankara Milletvekili Nejat Arseven'in; İstanbul Milletvekili Ziya Aktaş ve 42 Arkadaşının;  Zonguldak Milletvekili Hasan Gemici'nin ve İzmir Milletvekili Işılay Saygın'ın; Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünde Değişiklik Yapılmasına Dair İçtüzük Teklifleri ve Anayasa Komisyonu Raporu (2/94, 2/232, 2/286, 2/307, 2/310, 2/311, 2/325, 2/442, 2/449) (S. Sayısı : 527)

BAŞKAN - Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünde değişiklik yapılmasına dair İçtüzük tekliflerinin görüşülmeyen maddeleriyle ilgili komisyon raporu Başkanlığa verilmediğinden, teklifin müzakerelerini erteliyoruz.

Şimdi, Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri İzleme Kurulları İzleme Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu raporunun müzakerelerine kaldığımız yerden devam ediyoruz.

2. - Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri İzleme Kurulları Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/851) (S. Sayısı : 669) (1)

BAŞKAN - Komisyon?.. Hazır.

Hükümet?.. Hazır.

4 üncü madde üzerindeki görüşmeler tamamlanmıştı.

III.- YOKLAMA

BAŞKAN - 4 üncü maddeyi oylarınıza sunacağım; yalnız, daha evvel, bir yoklama talebi geldi. Yoklamaya ilişkin önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Salonda yeterli çoğunluk yoktur; 4 üncü maddenin oylanmasından önce yoklama yapılmasını arz ederiz.

BAŞKAN - İmza sahiplerinin burada bulunup bulunmadığını arayacağım:

Avni Doğan?.. Burada.

Mehmet Ali Şahin?.. Burada.

Yahya Akman?.. Burada.

Lütfü Esengün?.. Burada.

Mehmet Özyol?..Burada.

Mahmut Göksu?.. Burada.

Latif Öztek?.. Burada.

Ali Oğuz?.. Burada.

Rıza Ulucak?.. Burada.

Mustafa Geçer?.. Burada.

Özkan Öksüz?..

MEHMET BEKÂROĞLU (Rize) - Tekabbül ediyorum.

BAŞKAN - Mehmet Batuk?.. Burada.

Nezir Aydın?.. Burada.

Ahmet Sünnetçioğlu?.. Burada.

Sacit Günbey?.. Burada.

Cevat Ayhan?.. Burada.

Yaşar Canbay?.. Burada.

Ahmet Karavar?.. Burada.

Şeref Malkoç?.. Burada.

Mehmet Çiçek?..

HÜSEYİN KARAGÖZ (Çankırı) - Tekabbül ediyorum.

BAŞKAN - Alaattin Sever Aydın?.. Burada.

Yoklama talebini elekronik cihazla yerine getireceğiz.

Yoklama için 5 dakika süre veriyorum.

(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, toplantı yetersayısı vardır; müzakerelere devam ediyoruz.

VIII. – KANUN TASARI VE TEKLİFLERİYLE KOMİSYONLARDAN

GELEN DİĞER İŞLER (Devam)

2. - Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri İzleme Kurulları Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/851) (S. Sayısı : 669) (Devam)

BAŞKAN - Görüşmeleri tamamlanmış olan 4 üncü maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.

5 inci maddeyi okutuyorum:

İzleme kurulu üyelerinin seçimi ve andiçmesi

MADDE 5. - İzleme kurullarının üyeleri, 3 ve 4 üncü maddelerde yazılı şartlara durumları uygun olan kişilerden re'sen veya o yerdeki ilgili kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının görüşleri alınarak ya da o yerin en büyük mülkî âmirinin yardımıyla belirlenecek olanlar ile doğrudan başvuranlar arasında adlî yargı adalet komisyonunca oybirliğiyle seçilirler.

Üyeler, göreve başlamadan önce adlî yargı adalet komisyonunun önünde aşağıdaki şekilde andiçerler :

"Üstlendiğim görevi Anayasa ve kanunlar gereğince tam bir dikkat, dürüstlük ve tarafsızlıkla yürüteceğime namusum ve şerefim üzerine andiçerim"

Andiçme tutanağı dosyalarında saklanır.

BAŞKAN - Gruplar adına ilk söz, Fazilet Partisi Grubu adına, Van Milletvekili Sayın Fethullah Erbaş'a aittir.

Buyurun Sayın Erbaş. (FP sıralarından alkışlar)

Süreniz 5 dakika.

FP GRUBU ADINA FETHULLAH ERBAŞ (Van) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yasa tasarısının 5 inci maddesi üzerinde Fazilet Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Her şeyden önce, cezaevlerinde iyileştirmeler getiren bu tasarıyı Meclis gündemine getirdiği için, Sayın Bakanımızı ve Komisyonu tebrik ediyorum. Bu yasa tasarısının gündeme gelmesiyle beraber, Strazburg'daki Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin bir vesileyle vermiş olduğu, Türkiye'deki cezaevlerinin durumlarının iyileştirilmesiyle ilgili karara da bir cevap niteliğinde olduğunu burada belirtmek istiyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu yasa tasarısının tenkit edilen tek maddesi üzerinde; yani, 5 inci maddesi üzerinde konuşma aldık. Bu maddeyi irdeleyecek olursak şöyle düşünebiliriz: Türkiye demokratikleşmelidir; bunun önündeki engeller, inşallah, birer birer ortadan kaldırılarak adım adım demokratik cumhuriyete ulaşacaktır. Cezaevlerinde insan onuruna yakışmayan işlemlerin yapıldığı, hak ihlalleri olduğu bir vakıadır. Son günlerde, iki yasa tasarısının -ki, bunlardan bir tanesi Terörle Mücadele Kanununun 16 ncı maddesiydi, diğer bir yasa tasarısı da İnfaz Hâkimliği Yasa Tasarısıydı- yasalaşmasıyla, bu konuda umut verici gelişmeler olmaktadır. Keza, düşünceyi ifadenin suç olmaktan çıkarılması da gerekmektedir değerli arkadaşlar. 21 inci Yüzyılda insanların hindi gibi düşünmeleri mümkün değildir. Malumdur, Hoca pazara gittiğinde bakmış ki, bir papağana çok yüksek fiyat veriyorlar. Sormuş, demiş ki, bir kuşa niye bu kadar fazla fiyat veriyorlar? Koşmuş, evine gitmiş, bir hindi getirmiş. Onlar, papağan için 10 akçe istemişler; Hoca "benimki 20 akçe eder" demiş. Gülmüşler, "Hoca, hindi hiç 20 akçe olur mu" demişler. Hoca "elin küçük kuşu 10 akçe eder de benim hindim niye etmesin?" demiş. "Bak, bu kuş konuşuyor, onun için bu kadar" demişler; Hoca "benimki de düşünüyor" demiş.

Değerli arkadaşlar, insanları, hindi gibi düşünmek... Yani, hindiler güzel düşünüyor; baktığın zaman, düşünceli düşünceli dururlar. Kafanızdaki düşünceleri ifade etmezseniz, hiçbir şey yok; ama, düşüncenin ifade edilmesi noktasına gelindiğinde, kanun, yakamıza yapışıyor.

Değerli arkadaşlar, düşüncenin ifade edilmesinin, inşallah, 21 inci Asra girerken, Türkiyemizde, cezasının ortadan kaldırılması lazım. Ancak eyleme dönüştüğü zaman suç sayılabilsin.

Değerli arkadaşlar, Terörle Mücadele Kanununun 16 ncı maddesinde yapılan değişiklikle biraz umutlandık, inşallah, devamı gelecektir diyoruz. Tecrit koşullarının kaldırılması, Terörle Mücadele Kanununun 16 ncı maddesiyle bazı koşulların iyileştirilmesi bir vakadır. İnşallah, ileride, devletin yeniden yapılanmasıyla da, zindancı zihniyet ortadan kaldırılacaktır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sivil bir izleme kuruluna ihtiyaç vardır. Tasarıdaki haliyle, izleme kurulları, memur gibidirler. Yani, bunlar, bir açıklama yapamıyorlar, sadece, tuttukları raporları, üç ayda bir infaz hâkimliğine, cumhuriyet başsavcılığına, Türkiye Büyük Millet Meclisi İnsan Haklarını İnceleme Komisyonuna gönderiyorlar ve bu raporlar, ileride ne olacak, onu da pek bilmiyoruz.

Bu maddenin üç safhası bulunmaktadır. Bunlardan birincisi, aday olma safhasıdır. Birincisi, adlî yargı adalet komisyonu, resen, kendilerinin seçtiği kişiyi atayabiliyor; ikincisi, kamu kurumu niteliğindeki odalar, barolar ve meslek kuruluşlarının görüşleri alınarak bir kişi tespit ediliyor; kaymakam ve valilerin yardımıyla bir kişi tespit edilebiliyor veya kendisi, adaylığını doğrudan bir dilekçeyle, adlî yargı adalet komisyonuna bildiriyor ve adlî yargı adalet komisyonu, bunlar arasından bir kişiyi seçiyor.

Değerli arkadaşlar, adlî yargı adalet komisyonu, 3 kişidir. Bunlar oybirliğiyle seçebilirler ancak; yani, bu 5 üyeyi, 4 yıl için, ancak oybirliğiyle...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Lütfen, toparlayınız.

FETHULLAH ERBAŞ (Devamla) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Şimdi, bu 3 üyeden 1 tanesi istemese, kim olursa olsun, seçilemeyecektir. Evet, uygulama için belki önemlidir; çünkü, kimlerle çalışacakları malum; savcıyla, infaz hâkimliğiyle çalışacağı için, önemlidir.

Biz, teklifimizde, şöyle diyoruz ve bu 5 kişinin şöyle seçilmesini istiyoruz: 1 üye yine meslek odalarından -eczacılar odasından, tabip odasından- seçilsin; 1 üyeyi barolar tespit edip göstersin; 2 üye de, her ilçede ve her ilde kurulan insan hakları kurullarından seçilsin; 1 üye de, yine adlî yargı adalet komisyonuna müracaat edenler arasından seçilsin. Böylece, daha uygun, daha sivil bir izleme kurulu oluşmuş olur.

Kanun tasarısının tamamını da destekliyoruz. Bu madde üzerinde önergelerimiz var, destek verirseniz teşekkür ederim.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum.(FP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Erbaş.

Doğru Yol Partisi Grubu adına, Samsun Milletvekili Sayın Erdoğan Sezgin; buyurun efendim. (DYP sıralarından alkışlar)

Süreniz 5 dakika.

DYP GRUBU ADINA ERDOĞAN SEZGİN (Samsun) - Sayın Başkan, Yüce Meclisin sayın üyeleri; Adalet Bakanlığının idarî yapısının değiştirilmesi, günün şart ve koşullarına uydurulması, ihtiyaçlara cevap verebilmesi için getirilen bütün yasa tasarısı veya tekliflerde, DYP Grubu olarak heyecan duyduk ve destek verdik. Daha geçenlerde, infaz hâkimliği diye, yeni bir hâkimlik ve yeni bir görev alanı ihdas edildi. Bu kanunla birlikte, tutuklu ve hükümlülere, sağlıklı yaşam koşullarını, sevk ve nakil işlemlerinden tutun da, beslenmeye kadar, bütün konularda olması gereken haklar, yasal hale, ilk defa getirildi ve bu Meclisten de geçti. Şimdi, her nedense "ceza infaz kurumları ve tutukevlerini izleme kurulları" diye yeni bir kurul daha getiriliyor. Peki, bu kurul ne işe yarayacak?.. Daha geçenlerde, infaz hâkimliğinin görev alanına giren bütün hususlarda inceleme ve rapor tanzim etme yetkisi, bu izleme kurullarına verilmektedir.

Değerli milletvekilleri, esasında, bir problem olduğu zaman, infaz hâkimliği, teknik konularda, bu tür bilirkişilerden istifade etme salahiyetini ve yetkisini haiz bulunmaktadır. Peki, bu izleme kurulu, durup dururken nereden çıktı?.. Esasında, bu konular, infaz hâkimliği yetkisine verilerek, tutuklu ve hükümlülerin yasayla verilen bütün hakları garanti altına alınmıştır. Bu izleme kurulları nereden çıktı, bunu anlamakta, ben, zorluk çekiyorum. Bu, esasında, idarî yapıda bir reform dahi değildir. Düşününüz, Adalet Bakanlığının idarî yönetimi, infaz hâkimliği, cumhuriyet savcılığı arasında bu kurumlar varken, buraya bir de "izleme kurulları" diye bir kurul getiriyorsunuz. Devleti küçültelim derken, bazı ihtilafları daha süratli halledelim derken, böyle bir kurulun, cumhuriyet savcılığı makamıyla, infaz hâkimliği kararlarıyla ve cezaevi yönetimiyle ters düşecek raporlarının, ileride, bu kurumda ve bu infaz hâkimliğiyle getirdiğimiz kuralları uygulamada sıkıntı yaratacağını ifade etmek istiyorum.

Her zaman bu kürsüde ifade ettik: "Devleti küçültelim, küçültelim..." dedik; ama, lüzumsuz yere izleme kurulları oluşturmanın, her adlî yargı çerçevesinde, en azından, adalet komisyonu olan yerlerde böyle izleme kurulları oluşturmamızın fevkalade kadro kabarıklığına ve devlette sarfiyata sebep olacağını düşünüyorum.

Esasında, şu ana kadar, Türkiye'de, bu tür, millî müesseselerimizi denetleyen uluslararası birtakım izleme kurulları vardı; Yüce Mecliste bunların adını ifade etmek istemiyorum, hepsi Yüce Heyetinizce malumdur. Ancak, bu izleme kurulu, şimdiye kadar Türkiye'nin itibarıyla oynayan bu kurumların yerini mi aldı da, böyle, birden bu yasa tasarısı getirildi; bunu anlamakta zorluk çekiyorum.

Esasında, Türk ceza ve infaz kurumlarında, İnfaz Hâkimliği Kanunuyla gerekli reform yapılmıştır. Bu izleme kurullarının bir külfet olacağını; yargı ve cumhuriyet savcılıkları, Adalet Bakanlığı arasına sıkıştırılan, hiçbir yaptırım gücü ve yetkisi olmayan, raporları yarın sansasyona sebep verecek böyle bir kurulun katiyede karşısında olduğumu ifade ediyor, Yüce Heyetinize saygılar sunuyorum. (DYP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Sezgin.

Sayın milletvekilleri, madde üzerinde üç adet değişiklik önergesi vardır; bunları sırasıyla okutup, en sonuncusundan işleme alacağım.

Birinci önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 669 sıra sayılı kanun tasarısının 5 inci maddesinin birinci fıkrasının aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

 

Yahya Akman

Mehmet Bekâroğlu

Nezir Aydın

 

Şanlıurfa

Rize

Sakarya

 

Şükrü Ünal

 

İsmail Alptekin

 

Osmaniye

 

Bolu

İzleme kurulu üyeleri 3 ve 4 üncü maddelerdeki şartları taşımaları kaydıyla, baronun bildirdiği 1, tabipler odasının bildirdiği 1, ticaret ve sanayi odasının bildirdiği 1, insan hakları kurulunun bildirdiği 1 ve esnaf ve sanatkârlar odasının bildirdiği 1 üyeden kurulur. Üyelerin gerekli şartları taşıyıp taşımadıklarını Adalet Komisyonu belirler.

BAŞKAN - Diğer önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 669 sıra sayılı yasa tasarısının 5 inci maddesinin birinci fıkrasının "izleme kurullarının üyeleri, 3 ve 4 üncü maddede yazılı şartlara durumları uygun olan kişilerden o yerdeki odalardan 1 üye, barolardan 1 üye, insan hakları kurullarından 2 üye ve doğrudan baş vuranlar arasından 1 üye olmak üzere Adlî Yargı Adalet Komisyonunca oybirliğiyle seçilirler" olarak değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

 

Fethullah Erbaş

Osman Aslan

Eyüp Fatsa

 

Van

Diyarbakır

Ordu

 

Mehmet Ali Şahin

Fahrettin Kukaracı

Yaşar Canbay

 

İstanbul

Erzurum

Malatya

BAŞKAN - Sonuncu önergeyi okutup, akabinde işleme alacağım.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 669 sıra sayılı Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri İzleme Kurulları Kanunu Tasarısının 5 inci maddesinin birinci fıkrasının "izleme kurulunun üyeleri, 3 ve 4 üncü maddelerde yazılı şartlara durumları uygun olan kişilerden o yerin insan hakları kurulu üyeleri arasından iki kişi, meslek kuruluşlarının göstereceği bir üye ve baroların göstereceği iki adaydan birisi ve müracaat edenler arasından resen bir üyeyi, Adlî Yargı ve Adalet Komisyonunca oybirliğiyle seçilirler" olarak değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

 

Fethullah Erbaş

Mehmet Bekâroğlu

Osman Yumakoğulları

 

Van

Rize

İstanbul

 

Lütfi Doğan

 

Maliki Ejder Arvas

 

Gümüşhane

 

Van

BAŞKAN - Sayın Komisyon önergeye katılıyor mu efendim?

ADALET KOMİSYONU BAŞKANI EMİN KARAA (Kütahya) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Sayın Hükümet katılıyor mu?

ADALET BAKANI HİKMET SAMİ TÜRK (Trabzon) - Katılmıyoruz.

BAŞKAN - Önerge sahiplerinden Sayın Mehmet Bekâroğlu, buyurun. (FP sıralarından alkışlar)

Süreniz 5 dakika.

MEHMET BEKÂROĞLU (Rize) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Görüşmekte olduğumuz 669 sıra sayılı tasarının 5 inci maddesiyle ilgili verdiğimiz önerge üzerinde konuşacağım.

Bu tasarı açıkça gösteriyor ki, cezaevlerindeki mevcut yapı, özellikle tutuklu ve hükümlüler açısından güven için yeterli değil. Cezaevleri, Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğüne ait yönetim tarafından, müdürler tarafından idare ediliyor. Cezaevlerinde, cezaevinden sorumlu bir cumhuriyet savcısı var. Birkaç hafta önce çıkarılan bir yasayla, cezaevlerinde infaz yargıçlığı kuruldu; ama, bütün bunlar güven açısından yeterli bulunmuyor ki, Sayın Adalet Baka-nı, Meclis Genel Kuruluna, ceza infaz kurumları ve tutukevleri izleme kurulları diye yeni bir kurul teklif ettiler.

Aslında, prensip olarak, bu kurul gerçekten doğru; ancak, buradaki temel amaç; şu anda tutuklu ve hükümlüler açısından büyük iddialar mevcut, bu iddialar değişik raporlara yansımıştır; cezaevlerinde kötü muamele olduğuna, zaman zaman işkence yapıldığına dair iddialar mevcut; bu iddiaları ortadan kaldırmak için, böyle, yeni bir kurul oluşturuluyor; ancak, eğer, bu kurul, şu hazırlanan tasarıda gösterildiği şekilde yasalaşırsa, hükümete bağlı devlet memurluğu niteliğinden ayrı bir kurul olacak. Biraz evvel konuşan DYP sözcüsünün belirttiği gibi, mevcut yapıda, zaten, en çok tartışılan konulardan bir tanesi, cezaevinin iç güvenliğinden Adalet Bakanlığı; ama, dış güvenliğinden, İçişleri Bakanlığı, jandarma sorumlu. Bu iki kurum arasında çok ciddî sorunlar yaşanmaktadır. Bir hasta nakledilecektir; ama, koordinasyon kurulamadığından dolayı gecikebilmektedir. Bu konuda yakınma var; deniliyor ki: "Cezaevinin yönetiminin, bütünüyle, bir tek bakanlığa verilmesi gerekir; ya Adalet Bakanlığına ya da İçişleri Bakanlığına..." Tabiî ki, Adalet  Bakanlığına verilmesi gerekir.

Şimdi yeni bir kurul oluşturuluyor. Bu kurul, hem seçilmesinde hem de çalışmasında, aynen devlet memurları gibi çalışacak. Halbuki, buradaki temel amaç ve espri, burada yapılan uygulamaların sivil toplum tarafından, toplum tarafından denetlenmesi. Bu şekilde ortaya çıkacak raporlarla, açıklamalarla insanlar, tutuklu ve hükümlülerin yakınları, bu konuda endişe taşıyan toplum kesimleri içeride yapılan uygulamaların insan haklarına aykırı olmadığını belirtecekler ya da bu kurulların sürekli olarak cezaevlerine gidecek olması, cezaevlerinde yapılması muhtemel olan insan hakları ihlalleri konusunda caydırıcı olacak; ama, bu kurul yine devlet tarafından seçiliyor, adlî yargı adalet komisyonu tarafından seçiliyor, o bölgenin valisi ya da kaymakamının teklifiyle seçiliyor ve çalışmaları aynen devlet memurları gibi oluyor. Bunlar da ilgililere rapor verecekler, ilgililerin izni olmadan açıklama yapamayacaklar. Bu madde bu tasarının göstermelik bir tasarı olduğunu ortaya koyuyor.

Sayın Adalet Bakanı, dışarıdan, özellikle yurt dışından gelen eleştirileri dikkate alarak "biz cezaevleri reformu yapıyoruz, çağdaş bir ceza infaz kurumları oluşturuyoruz, rejimi oluşturuyoruz" iddiasıyla bunları buraya getirmiştir; ama, oluşturulan izleme komitesinin, maalesef, hiç çağdaş bir yönü yoktur. Eğer, gerçekten bu tasarının amacına hizmet edilmesi isteniyorsa, izleme kurulları oluşturulacak olan illerde ya da ilçelerde o ilde bulunan sivil toplum örgütlerinin teklifleriyle verilecek üyelerden oluşan bir izleme kurulu oluşturulmalıdır. Bu da çok basittir; illerde konuyla ilgili tabip odaları vardır, konuyla ilgili barolar vardır, insan hakları kurulları vardır, insan hakları dernekleri vardır; ama, maalesef, biz, toplumumuza, insanımıza, kamu kurumu niteliğinde olan sivil toplum kurumlarına bile güvenmiyoruz, onların, bir şekilde -arkamızı döndüğümüzde- ihanet edebileceklerini düşünüyoruz ki, bu düşünce değişmediği müddetçe, biz, bırakın (F) tipi cezaevlerinde insan hakları ihlallerini düzeltmeyi, biz, bütün ülkeyi (F) tipi cezaevlerine çeviriyoruz; maalesef böyle görünüyor. Dolayısıyla, bu önergemize destek bekliyor, saygılar sunuyorum. (FP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...

MUSTAFA NİYAZİ YANMAZ (Şanlıurfa) - Sayın Başkan, karar yetersayısının aranılmasını istiyorum.

BAŞKAN - "Kabul edenler" dedim, ondan önce isteyin lütfen.

Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmemiştir.

2 nci önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 669 sıra sayılı yasa tasarısının 5 inci maddesinin birinci fıkrasının "izleme kurullarının üyeleri, 3 ve 4 üncü maddede yazılı şartlara durumları uygun olan kişilerden, o yerdeki odalardan 1 üye, barolardan 1 üye, insan hakları kurullarından 2 üye ve doğrudan başvuranlar arasından 1 üye olmak üzere Adlî Yargı Adalet Komisyonunca oybirliğiyle seçilirler" olarak değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

         Fethullah Erbaş (Van) ve arkadaşları

BAŞKAN - Sayın Komisyon katılıyor mu efendim?

ADALET KOMİSYONU BAŞKANI EMİN KARAA (Kütahya) - Katılmıyoruz.

BAŞKAN - Sayın Hükümet katılıyor mu?

ADALET BAKANI HİKMET SAMİ TÜRK (Trabzon) - Katılmıyoruz.

BAŞKAN - Önerge sahibi konuşacak mı, yoksa gerekçeyi mi okutalım?

FETHULLAH ERBAŞ (Van) - Gerekçe okunsun.

BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:

"Gerekçe: İzleme kurulu üyelerinin sivil olması için sivil toplum kurullarının bildireceği isimlerden seçilmesinde yarar vardır."

MEHMET BATUK (Kocaeli) - Karar yetersayısının aranılmasını istiyorum.

BAŞKAN - Karar yetersayısını arayacağım.

Önergeyi kabul edenler... Kabul etmeyenler... Efendim, karar yetersayısı yoktur, ara vereceğim; yalnız, bir hususu özellikle sayın grup başkanvekillerine danışarak yapmak istiyorum.

Bu birleşimin başında aldığımız karar gereğince, bugün saat 20.00'ye kadar çalışacağız; ancak, üç ayrı kanun tasarısını 20.00'ye kadar bitiremezsek, bitinceye kadar çalışacağız. Bu kanun tasarıları, yürütme ve yürürlük maddeleri hariç, 14 madde; ikisinin de tümü üzerinde müzakereler yapılacağından, en az 6 saatlik bir çalışma süremiz var. Karar yetersayısı bulunamadığı için bir ara vermek zorundayız. Bundan istifade, bunun yemek arasıyla birleştirilerek, zaman kaybedilmemesini düşünüyorum. Ne dersiniz?..

İBRAHİM YAŞAR DEDELEK (Eskişehir) - Uygundur.

BAŞKAN - Uygundur.

O zaman, saat 20.10'da toplanmak üzere, birleşime 1 saat ara veriyorum.

Kapanma Saati : 19.13

ALTINCI OTURUM

Açılma Saati : 20.10

BAŞKAN : Başkanvekili Mehmet Vecdi GÖNÜL

KÂTİP ÜYELER: Şadan ŞİMŞEK (Edirne), Hüseyin ÇELİK (Van)

BAŞKAN - Türkiye Büyük Millet Meclisinin 115 inci Birleşiminin Altıncı Oturumunu açıyorum.

Hatırlanacağı üzere, 669 sıra sayılı kanun tasarısının 5 inci maddesinin müzakeresinde kalmıştık; kaldığımız yerden devam ediyoruz.

VIII. – KANUN TASARI VE TEKLİFLERİYLE KOMİSYONLARDAN

GELEN DİĞER İŞLER (Devam)

2. - Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri İzleme Kurulları Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/851) (S. Sayısı : 669) (Devam)

BAŞKAN - Komisyon?.. Hazır.

Hükümet?.. Hazır.

Bu müzakereler sırasında verilen üç önergeden -üçüncü önerge reddedilmişti- Sayın Fethullah Erbaş tarafından verilen ikinci önergenin oylaması sırasında karar yetersayısı bulunamadığı için oturuma ara vermiştik.

Önergeye Komisyon ve Hükümet katılmamıştı.

Şimdi, önergenin oylamasını elektronik cihazla yapacağım ve 3 dakika süre vereceğim.

Oylama işlemini başlatıyorum.

(Elektronik cihazla oylama yapıldı)

BAŞKAN - Karar yetersayısı yoktur. Birleşime 10 dakika...

AVNİ DOĞAN (Kahramanmaraş) - İki defadır üst üste oluyor Sayın Başkan.

BAŞKAN - 57 nci maddenin son fıkrasına göre, yoklamada, iki sefer olunca kapatıyoruz; karar yetersayısı arandığında ise, bir sefer daha bulunamazsa, kapatmak zorunda kalacağız.

Birleşime 10 dakika ara veriyorum.

Kapanma Saati: 20.15

 

 

 

 

 

 

YEDİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 20.25

BAŞKAN: Başkanvekili Mehmet Vecdi GÖNÜL

KÂTİP ÜYELER: Şadan ŞİMŞEK (Edirne), Hüseyin ÇELİK (Van)

BAŞKAN- Türkiye Büyük Millet Meclisinin 115 inci Birleşiminin Yedinci Oturumunu açıyorum.

Görüşmelere kaldığımız yerden devam ediyoruz.

VIII. – KANUN TASARI VE TEKLİFLERİYLE KOMİSYONLARDAN

GELEN DİĞER İŞLER (Devam)

2. - Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri İzleme Kurulları Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/851) (S. Sayısı: 669) (Devam)

BAŞKAN - Komisyon ve Hükümet yerinde.

Hatırlanacağı üzere, 669 sıra sayılı kanun tasarısının 5 inci maddesi üzerinde verilen bir önergenin oylaması sırasında karar yetersayısının aranılması istenilmiş ve iki defa karar yetersayısına ulaşılamamıştı. Şimdi, oylamayı tekrarlayacağız.

Yeni gelmiş olabilecek arkadaşlarımız için hatırlatıyorum: Önergede ilk imza Sayın Fethullah Erbaş'a aittir ve Komisyon ve Hükümet önergeye katılmamıştır.

Oylama için 3 dakika süre veriyorum ve oylama işlemini başlatıyorum.

(Elektronik cihazla oylama yapıldı)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, karar yetersayısı vardır ve önerge reddedilmiştir.

Şimdi, sonuncu önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 669 sıra sayılı kanun tasarısının 5 inci maddesinin birinci fıkrasının aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

                                 Yahya Akman

                                       (Şanlıurfa)

                                  ve arkadaşları

"İzleme Kurulu üyeleri, 3 ve 4 üncü maddelerdeki şartları taşımaları kaydıyla, baronun bildirdiği 1, tabipler odasının bildirdiği 1, ticaret ve sanayi odasının bildirdiği 1, insan hakları kurulunun bildirdiği 1 ve esnaf ve sanatkârlar odasının bildirdiği 1 üyeden kurulur. Üyelerin gerekli şartları taşıyıp taşımadıklarını Adalet Komisyonu belirler."

BAŞKAN - Sayın Komisyon katılıyor mu efendim?

ADALET KOMİSYONU BAŞKANI EMİN KARAA (Kütahya) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Sayın Hükümet katılıyor mu?

ADALET BAKANI HİKMET SAMİ TÜRK (Trabzon) - Katılmıyoruz.

BAŞKAN - Sayın Akman, buyurun.

Süreniz 5 dakika.

YAHYA AKMAN (Şanlıurfa) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; 669 sıra sayılı yasa tasarısının 5 inci maddesinde vermiş olduğum önerge üzerinde söz almış bulunuyorum; bu vesileyle, Yüce Heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, geçtiğimiz bir ay içerisinde Adalet Bakanlığımızın getirmiş olduğu, öyle zannediyorum, dördüncü veya beşinci yasa tasarısını görüşüyoruz. Biz, anamuhalefet partisi olarak, getirilmiş olan bu yasa tasarılarının tamamına destek verdik. Niçin destek verdik; halkımızın ihtiyacı olduğu için; Türkiye'nin, dışarıdan bakıldığı zaman, mevcut olan o kötü görüntüsünü ortadan kaldırabilmek için, cezaevleriyle, ölüm oruçlarıyla, işkencelerle, kötü muamelelerle memleketimizin anılmaması için, bunlar onurumuzu rencide ettiği için; biz, bunlara destek verdik.

Bu verdiğimiz desteğin, iktidar kanadında güzel yankı bulmadığı kanaatindeyim. Bakın, şu önümüzdeki tasarıda, geçtiğimiz günlerden bu yana özellikle ricada bulunuyoruz, diyoruz ki, Sayın Bakanım, sayın hükümet, sayın komisyon, gelin, senede onlarcası gelen şu dış heyetlerin ikide bir söylediği "şu şu şu konuları da düzeltmeniz lazım; Türkiye'ye şu konuda kırık notlar verdik" gibi tenkit edici, bizim onurumuzu kırıcı şeyleri yaşamaktansa, biz, bu eksikliklerimizi, bizatihi kendi insanlarımız eliyle gidermenin bir yolunu bulalım. Aynı zamanda, biz, bunları yapabilecek güçte ve kabiliyette bir milletiz.

Nedir bu; görüşmekte olduğumuz izleme kurullarındaki üyelerin seçimi konusu, sadece bizim değil, kamuoyunda birçok insanın kafasında soru işaretleri bırakıyor. Deniliyor ki, bu izleme kurulları, doğrudan doğruya memur niteliğindeki insanlardan atanacak, bu insanlar burada gerçek bir denetim görevini yapamayacak. Ama, yine, kanunlarla kurulmuş olan, ülkemizin meşru zeminlerinde çeşitli kuruluşları temsil etme durumunda olan belli kurullardan birer kişi almak suretiyle bu kurulları oluşturalım diyoruz. Bunları oluştururken, belki, bazı yasadışı örgütlerin, buralara insan sokma ve sair girişimlerini engelleme konusu için de, zaten, mevcut yasada, tabiri caizse, çok ciddî filtreler var. Daha önce kabul etmiş olduğumuz iki maddede, örneğin 3 üncü maddede, buraya seçilecek olan insanların 657 sayılı Devlet Memurları Kanunundaki bütün şartları taşıması gerektiği ifade ediliyor. Yetmiyor, üç dört ayrı bentte daha, bunlara ilişkin ilave şartlar öngörülüyor. Bir sonraki maddede, yine, üç ayrı filtreden geçirilmek suretiyle; nedir; işte, cezaevlerinde yakını olandan olmayacak, cezaeviyle bir şekilde bir ilişkisi olmayacak, alım-satım ilişkisi vesaire olmayacak gibi, çok ince elenip sık dokunan, bu şartları taşıyan insanların, o memlekette hizmet veren baroların, tabipler birliğinin, ticaret, sanayi odalarının, insan hakları kurullarının, esnaf-sanatkâr odaları birlikleri gibi kanunlarla kurulmuş olan, meşruiyeti var olan... Zaten bu seçilecek olan kişilerin evsafları sayılıyor; üniversite mezunu olacak, şu şu fakülteleri bitirmiş olacak, şu kadar hizmeti olacak gibi, bazı artı şartların yanında bunların bildirilmesi, o çevrede, hakikaten, izleme yapacak bir kurulun meydana gelmesi sonucunu beraberinde getirir. Yani, bunların vermiş olduğu raporlar, bunların yapmış olduğu ikazlar, Avrupa'nın yapmış olduğu ikazlardan çok daha iyi olur; çünkü, bu, orada, dış ülkelerde tartışılacağına, kendi ülkemiz içerisinde tartışılsa, şayet, yine, onlardan bazıları denetim için geldiği zaman, bu aksaklıkların tamamen giderilmiş olduklarını görecekler.

Bu gibi, samimî ve dürüst bir niyetle vermiş olduğumuz önergeye, maalesef, Sayın Bakanımız, yine, katılmadığını ifade ettiler. Ben, şahsen, uzlaşma kültürü gereği, getirilmiş olan yasalara bu kadar destek veren bir anamuhalefet partisinin de dikkate alınması gerektiğini düşünüyorum, böyle olması gerektiğini düşünüyorum. Yani, getiriyorsunuz 10 maddelik, 20 maddelik, 30 maddelik bir yasayı; halkın temsilcisi olan, halkın sözcüsü olan anamuhalefet partisinin bir önerisini de lütfen kabul edin ki, hiç olmazsa, toplum nezdinde bu uzlaşma görüntüsü çok daha güzel olsun, çok daha tatlı olsun; çünkü, bizim yaptığımız tenkitler, muhakkak ki, Avrupa'nın bize yapmış olduğu tenkitlerden çok daha az rencide edicidir; çünkü, biz, kendimizi bu işin içerisinde sayarak bu tenkitleri kendi kendimize yapıyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Lütfen toparlayın Sayın Akman.

YAHYA AKMAN (Devamla) - Ben, önergemizin Sayın Bakanımız tarafından kabul edilmemiş olmasından dolayı üzüntülüyüm.

5 dakikalık süre içerisinde, gerekçelerimi Sayın Genel Kurula izah etmeye çalıştım. Ümit ederim ki, bu gerekçeler çerçevesinde, değerli arkadaşlarımızın desteğiyle önergemiz kabul edilir diyor; hepinize saygılar sunuyorum. (FP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Akman.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmemiştir.

III.- YOKLAMA

BAŞKAN - 5 inci maddeyi oylarınıza sunmadan önce, bir yoklama talebi var; yoklama talebini okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Salonda toplantı yetersayısı yoktur. Maddenin oylamasına geçilmeden yoklama yapılmasını arz ederiz.

BAŞKAN - Avni Doğan?.. Burada.

Yakup Budak?.. Burada.

Mahmut Göksu?.. Burada.

Rıza Ulucak?.. Burada.

Ali Sezal?.. Burada.

Osman Aslan?.. Burada.

Şükrü Ünal?.. Burada.

Eyyüp Sanay?.. Burada.

Mustafa Geçer?.. Burada.

Sait Açba?.. Burada.

Mehmet Elkatmış?.. Burada.

Ergün Dağcıoğlu?.. Burada.

Mehmet Batuk?.. Burada.

Mehmet Özyol?.. Burada.

Tevhit Karakaya?.. Burada.

Salih Kapusuz?.. Burada.

Zeki Ergezen?.. Burada.

Lütfi Yalman?.. Burada.

Yahya Akman?.. Burada.

Mehmet Bekâroğlu?.. Burada.

Sayın milletvekilleri, yoklamayı elektronik cihazla yapacağız.

Yoklama için 3 dakika süre veriyorum ve yoklama işlemini başlatıyorum.

(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)

BAŞKAN- Sayın milletvekilleri, toplantı yetersayısı yoktur.

Şimdi, grup başkanvekillerine soruyorum. Eğer toplanabileceksek... Çünkü, 20 sayısını da kaybedeceğiz. Şu anda 142'deyiz.

Buyurun.

İSMAİL KÖSE (Erzurum)- Sayın Başkanım, 15 dakika ara istiyoruz efendim.

BAŞKAN- Diğer grup başkanvekilleri?..

AVNİ DOĞAN (Kahramanmaraş)- 10 dakika...

ALİ RIZA GÖNÜL (Aydın)- 10 dakika...

BAŞKAN- Nihat Bey?..

NİHAT GÖKBULUT (Kırıkkale)- 15 dakika Sayın Başkan...

AYDIN TÜMEN (Ankara)- 15 dakika ara verin Sayın Başkan.

BAŞKAN- Efendim, ortalamasını bulalım; saat 20.55'e kadar ara veriyorum.

 

Kapanma Saati: 20.42

 

 

 


SEKİZİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 20.55

BAŞKAN: Başkanvekili Mehmet Vecdi GÖNÜL

KÂTİP ÜYELER: Şadan ŞİMŞEK (Edirne), Hüseyin ÇELİK (Van)

BAŞKAN- Türkiye Büyük Millet Meclisinin 115 inci Birleşiminin Sekizinci Oturumunu açıyorum.

III.- Y O K L A M A

BAŞKAN - 669 sıra sayılı kanun tasarısının görüşmeleri esnasında yoklama talebi olmuş ve toplantı yetersayısına ulaşılamamıştı. Şimdi, yoklamayı tekrarlayacağız.

3 dakika süre veriyorum; süreyi başlatıyorum.

(Elektronik cihazla oylama yapıldı)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, toplantı yetersayısına ulaşılamamıştır.

57 nci madde gereğince, kanun tasarı ve tekliflerini sırasıyla görüşmek için 13 Haziran 2001 Çarşamba günü ve alınan karar uyarınca saat 14.00'te toplanmak üzere birleşimi kapatıyor, hepinize iyi akşamlar diliyorum.

Kapanma Saati: 21.00

 

Türkiye Büyük Millet Meclisi Resmi internet Sitesi
© 2009 T.B.M.M.