DÖNEM : 21 CİLT : 60 YASAMA
YILI : 3 T. B. M. M. TUTANAK
DERGİSİ 86 ncı
Birleşim 18 . 4 . 2001 Çarşamba İ Ç İ N D E K İ L E R
I. - GEÇEN TUTANAK ÖZETİ II. - GELEN KÂĞITLAR III. - YOKLAMA IV. - BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI A) GündemdIşI
Konuşmalar 1. - Yozgat Milletvekili Mesut Türker'in, Türkiye'nin ekonomik sorunları
ve çözüm yollarına ilişkin gündemdışı konuşması 2. - Van Milletvekili Hüseyin Çelik'in, Van İlinde hayvancılık, sınır
ticareti, mülteciler meselesi ve köye götürülecek hizmetlere ilişkin gündemdışı
konuşması 3. - Konya Milletvekili Lütfi Yalman'ın, Mevlana Kültür Merkezi
inşaatına ilişkin gündemdışı konuşması B) Tezkereler ve
Önergeler 1. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın (6/1281) ve (6/1300) esas numaralı sözlü sorularını geri aldığına
ilişkin önergesi (4/353) 2. - İstanbul Milletvekili Ahmet Güzel'in (6/1292), (6/1293) ve (6/1299) esas numaralı sözlü sorularını
geri aldığına ilişkin önergesi (4/354) 3. - Batman Milletvekili Alaattin Sever Aydın'ın (6/850) ve (6/851) esas
numaralı sözlü sorularını geri aldığına ilişkin önergesi (4/355) 4. - Tekstil ve konfeksiyon sektörünün sorunlarının araştırılarak
alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla kurulan (10/10) esas
numaralı Meclis Araştırması Komisyonu Başkanlığının süre uzatımına ilişkin
tezkeresi (3/802) V. - KANUN TASARI VE TEKLİFLERİYLE
KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER 1. - İzmir Milletvekili Rıfat Serdaroğlu'nun; İstanbul Milletvekili
Bülent Akarcalı'nın; Amasya Milletvekili Ahmet İyimaya'nın; Ankara Milletvekili
Yıldırım Akbulut'un; Şırnak Milletvekili Mehmet Salih Yıldırım'ın; Gaziantep
Milletvekili Ali Ilıksoy, Konya Milletvekili Ömer İzgi ve Ankara Milletvekili
Nejat Arseven'in; İstanbul Milletvekili Ziya Aktaş ve 42 Arkadaşının; Zonguldak
Milletvekili Hasan Gemici'nin ve İzmir Milletvekili Işılay Saygın'ın; Türkiye
Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünde Değişiklik Yapılmasına Dair İçtüzük Teklifleri
ve Anayasa Komisyonu Raporu (2/94, 2/232,
2/286, 2/307, 2/310,
2/311, 2/325, 2/442, 2/449) (S. Sayısı : 527) 2. - Emniyet Teşkilâtı Kanunu, Polis Yükseköğretim Kanunu ve 190 Sayılı
Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Eki Cetvellerde
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Emniyet Teşkilâtı Kanununun Bir
Maddesinde Değişiklik Yapılmasına Dair 490 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ve
İçişleri ve Plan ve Bütçe Komisyonları Raporları (1/497, 1/212) (S. Sayısı:
438) 3. - Doğal Gaz Piyasası Kanunu Tasarısı ve Sanayi, Ticaret, Enerji,
Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji ve Plan ve Bütçe Komisyonları Raporları
(1/836) (S. Sayısı : 651) VI. - SORULAR VE CEVAPLAR A) YazIlI
Sorular ve CevaplarI 1. - Karaman Milletvekili Zeki Ünal'ın, personele ilişkin sorusu ve
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Ömer İzgi'nin cevabı (7/2718) 2. - Kahramanmaraş Milletvekili Mustafa Kamalak'ın, 1999-2001 yıllarında
tabiî afet sebebiyle hangi il, ilçe ve beldelere fazla çalışma ücreti veya
tazminat ödendiğine ilişkin Başbakandan sorusu ve Maliye Bakanı Sümer Oral'ın
cevabı (7/3867) 3. - Afyon Milletvekili İsmet Attila'nın, Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumu personeline ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı Kemal
Derviş'in cevabı (7/3868) 4. - Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya'nın, diabet hastası memurların kullandıkları şeker ölçüm çubuğu
bedellerine ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Sümer Oral'ın cevabı (7/3943) 5. - Tokat Milletvekili M.Ergün Dağcıoğlu'nun, son ekonomik krizin 2001
yılı bütçe programına etkilerine ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Sümer Oral'ın
cevabı (7/3958) I. - GEÇEN TUTANAK ÖZETİ TBMM Genel Kurulu saat 15.00'te açıldı. Samsun Milletvekili Şenel Kapıcı'nın, köy enstitülerinin kuruluşunun 61
inci yıldönümü münasebetiyle yaptığı gündemdışı konuşmaya, Millî Eğitim Bakanı
Metin Bostancıoğlu cevap verdi. Adana Milletvekili Ali Gören, şekerpancarı üreticilerinin devletten
alacakları paraya, Gaziantep Milletvekili Mustafa Rüştü Taşar da, sekizinci Cumhurbaşkanı
merhum Turgut Özal'ın ölümünün 8 inci yıldönümüne, İlişkin gündemdışı birer konuşma yaptılar. 16 Nisan 2001 tarihli gelen kâğıtlarda yayımlanan, 651 sıra sayılı kanun
tasarısının, 48 saat geçmeden gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleriyle
Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmının 6 ncı sırasına; aynı tarihli
gelen kâğıtlarda yayımlanan 646 sıra sayılı kanun tasarısının, 48 saat
geçmeden, 7 nci sırasına, 257 nci sırasında yer alan 644 sıra sayılı kanun
tasarısının, bu kısmın 8 inci sırasına alınmasına; Genel Kurulun 17 Nisan 2001 Salı günü 15.00-20.00, 18 Nisan 2001
Çarşamba, 19 Nisan 2001 Perşembe ve 20 Nisan 2001 Cuma günleri 14.00-20.00
saatleri arasında çalışmasına; 20 Nisan 2001 Cuma günü de kanun tasarı ve
tekliflerinin görüşülmesine; 18 Nisan 2001 Çarşamba günü, gündemin 7 nci
sırasına kadar olan tasarı ve tekliflerin, 19 Nisan 2001 Perşembe günü de
gündemin 9 uncu sırasına kadar olan tasarı ve tekliflerin görüşmelerinin
tamamlanmasına kadar çalışma süresinin uzatılmasına; 17 Nisan 2001 Salı günü
sözlü sorular hariç diğer denetim konularının, 18 Nisan 2001 Çarşamba günü de
sözlü soruların görüşülmemesine; İlişkin DSP, MHP ve ANAP Gruplarının müşterek önerisinin; Ankara Milletvekili Uluç Gürkan'ın, Ankara İline Bağlı Olarak Çayırhan
Adıyla Bir İlçe Kurulmasına (2/568), Bayburt Milletvekili Şaban Kardeş'ın, Yükseköğretim Kurumları Teşkilâtı
Hakkında 41 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında
2809 Sayılı Kanuna Ek ve Geçici Maddeler Eklenmesi ve 78 ve 190 Sayılı Kanun
Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına (2/523), Aydın Milletvekili Bekir Ongun'un, Bir İlçe Kurulmasına (2/282), İlişkin Kanun Tekliflerinin doğrudan gündeme alınmasına dair
önergelerinin; Yapılan görüşmelerden sonra kabul edildiği açıklandı. Gündemin "Sözlü Sorular" kısmının: 1 inci sırasında bulunan (6/557), 2 nci sırasında bulunan (6/564), Esas numaralı sözlü sorular üç birleşim içerisinde
cevaplandırılmadığından, yazılı soruya çevrildi. 3 üncü sırasında bulunan (6/567), 4 üncü sırasında bulunan (6/569), 5 inci sırasında bulunan (6/573), 6 ncı sırasında bulunan
(6/574), 7 nci sırasında bulunan
(6/575), 8 inci sırasında bulunan
(6/576), 9 uncu sırasında bulunan
(6/577), 10 uncu sırasında bulunan (6/578), 11 inci sırasında bulunan (6/580), 12 nci sırasında bulunan (6/583), 13 üncü sırasında bulunan (6/584), 14 üncü sırasında bulunan (6/585), 15 inci sırasında bulunan (6/586), 16 ncı sırasında bulunan (6/587), 17 nci sırasında bulunan (6/588), 18 inci sırasında bulunan (6/589), 19 uncu sırasında bulunan (6/590), 20 nci sırasında bulunan (6/591), 21 inci sırasında bulunan (6/592), 22 nci sırasında bulunan (6/593), 23 üncü sırasında bulunan (6/594), 24 üncü sırasında bulunan (6/595), 25 inci sırasında bulunan (6/596), 26 ncı sırasında bulunan (6/597), 27 nci sırasında bulunan (6/598), 28 inci sırasında bulunan (6/599), 29 uncu sırasında bulunan (6/600), 30 uncu sırasında bulunan (6/601), 31 inci sırasında bulunan (6/602), 32 nci sırasında bulunan (6/604), 33 üncü sırasında bulunan (6/606), 34 üncü sırasında bulunan (6/610), 35 inci sırasında bulunan (6/612), 36 ncı sırasında bulunan (6/613), 37 nci sırasında bulunan (6/615), 38 inci sırasında bulunan (6/616), 39 uncu sırasında bulunan (6/617), 40 ıncı sırasında bulunan (6/618), 41 inci sırasında bulunan (6/619), 42 nci sırasında bulunan (6/620), 44 üncü sırasında bulunan (6/622), 45 inci sırasında bulunan (6/623), 46 ncı sırasında bulunan (6/624), 47 nci sırasında bulunan (6/625), 48 inci sırasında bulunan (6/626), 49 uncu sırasında bulunan (6/627), 50 nci sırasında bulunan (6/628), 51 inci sırasında bulunan (6/629), 52 nci sırasında bulunan (6/630), 53 üncü sırasında bulunan (6/631), 54 üncü sırasında bulunan (6/633), 55 inci sırasında bulunan (6/636), 56 ncı sırasında bulunan (6/637), 57 nci sırasında bulunan (6/638), 58 inci sırasında bulunan (6/639), 59 uncu sırasında bulunan (6/643), 60 ıncı sırasında bulunan (6/644), 61 inci sırasında bulunan (6/645), 62 nci sırasında bulunan (6/646), 63 üncü sırasında bulunan (6/647), 64 üncü sırasında bulunan (6/648), 65 inci sırasında bulunan (6/649), 66 ncı sırasında bulunan (6/650), 67 nci sırasında bulunan (6/652), 68 inci sırasında bulunan (6/658), 69 uncu sırasında bulunan (6/659), 70 inci sırasında bulunan (6/661), 71 inci sırasında bulunan (6/662), 72 nci sırasında bulunan (6/663), 73 üncü sırasında bulunan (6/667), 74 üncü sırasında bulunan (6/671), 75 inci sırasında bulunan (6/672), 76 ncı sırasında bulunan (6/673), 78 inci sırasında bulunan (6/675), 79 uncu sırasında bulunan (6/676), 80 inci sırasında bulunan (6/678), 81 inci sırasında bulunan (6/679), 82 nci sırasında bulunan (6/680), 83 üncü sırasında bulunan (6/682), 84 üncü sırasında bulunan (6/683), 85 inci sırasında bulunan (6/684), 86 ncı sırasında bulunan (6/685), 87 nci sırasında bulunan (6/686), 88 inci sırasında bulunan (6/687), 89 uncu sırasında bulunan (6/689), 90 ıncı sırasında bulunan (6/690), 91 inci sırasında bulunan (6/692), 92 nci sırasında bulunan (6/693), 93 üncü sırasında bulunan (6/695), 94 üncü sırasında bulunan (6/697), 95 inci sırasında bulunan (6/698), 96 ncı sırasında bulunan (6/699), 97 nci sırasında bulunan (6/700), 98 inci sırasında bulunan (6/701), 99 uncu sırasında bulunan (6/702), 100 üncü sırasında bulunan (6/703), 101 inci sırasında bulunan (6/704), 102 nci sırasında bulunan (6/706), 103 üncü sırasında bulunan (6/710), 104 üncü sırasında bulunan (6/711), 105 inci sırasında bulunan (6/713), 106 ncı sırasında bulunan (6/714), 107 nci sırasında bulunan (6/715), 108 inci sırasında bulunan (6/716), 109 uncu sırasında bulunan (6/717), 110 uncu sırasında bulunan (6/720), 111 inci sırasında bulunan (6/721), 112 nci sırasında bulunan (6/722), 113 üncü sırasında bulunan (6/723), 115 inci sırasında bulunan (6/725), 116 ncı sırasında bulunan (6/726), 117 nci sırasında bulunan (6/727), 119 uncu sırasında bulunan (6/730), 120 nci sırasında bulunan (6/732), 121 inci sırasında bulunan (6/733), 122 nci sırasında bulunan (6/734), 123 üncü sırasında bulunan (6/736), 124 üncü sırasında bulunan (6/737), 125 inci sırasında bulunan (6/739), 126 ncı sırasında bulunan (6/741), 127 nci sırasında bulunan (6/742), 128 inci sırasında bulunan (6/743), 129 uncu sırasında bulunan (6/744), 130 uncu sırasında bulunan (6/745), 131 inci sırasında bulunan (6/746), 132 inci sırasında bulunan (6/748), 134 üncü sırasında bulunan (6/751), 135 inci sırasında bulunan (6/752), 136 ncı sırasında bulunan (6/753), 137 nci sırasında bulunan (6/754), 138 inci sırasında bulunan (6/755), 139 uncu sırasında bulunan (6/756), 140 ıncı sırasında bulunan (6/757), 141 inci sırasında bulunan (6/758), 142 nci sırasında bulunan (6/759), 143 üncü sırasında bulunan (6/760), 144 üncü sırasında bulunan (6/761), 145 inci sırasında bulunan (6/762), 146 ncı sırasında bulunan (6/763), 147 nci sırasında bulunan (6/764), 148 inci sırasında bulunan (6/765), 149 uncu sırasında bulunan (6/767), 150 nci sırasında bulunan (6/768), 151 inci sırasında bulunan (6/769), 152 nci sırasında bulunan (6/770), 153 üncü sırasında bulunan (6/771), Esas numaralı sözlü sorular, ilgili Bakanlar Genel Kurulda hazır
bulunmadıklarından, ertelendi. 43 üncü sırasında bulunan, Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un
(6/621), Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın: 77 nci sırasında bulunan (6/674), 114 üncü sırasında bulunan (6/724), 133 üncü sırasında bulunan, Şanlıurfa Milletvekili Yahya Akman'ın
(6/749), 154 üncü sırasında bulunan, Bursa Milletvekili Ahmet Sünnetçioğlu'nun
(6/772), Esas numaralı sözlü sorularına, Devlet Bakanı Edip Safder Gaydalı cevap
verdi. Gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleriyle Komisyonlardan Gelen Diğer
İşler" kısmında bulunan: TBMM İçtüzüğünde Değişiklik Yapılmasına Dair İçtüzük Teklifleri ve
Anayasa Komisyonu Raporunun (2/94, 2/232, 2/286,2/307,2/310,2/311,
2/325,2/442,2/449)(S. Sayısı : 527) görüşmeleri, daha önce geri alınan
maddelere ilişkin Komisyon Raporu henüz hazırlanmadığından; Polis Yüksek Öğretim Kanunu Tasarısının (1/497, 1/212) (S. Sayısı : 438); Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Yurtdışı Teşkilâtı Hakkında 189 Sayılı
Kanun Hükmünde Kararnameye İlişkin Kanun Tasarısının (1/53)(S. Sayısı : 433), Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu ile Nakdi Tazminat ve Aylık
Bağlanması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına İlişkin 624 Sayılı Kanun
Hükmünde Kararnameye İlişkin Kanun Tasarısının (1/757, 2/603, 2/605)(S. Sayısı
: 592), Ekonomik, Kültürel, Eğitim ve Teknik İşbirliği Başkanlığı Kurulması, 206
Sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye İlişkin Kanun Tasarısının (1/206, 1/779)(S.
Sayısı : 639), Görüşmeleri, komisyon yetkilileri Genel Kurulda hazır
bulunmadıklarından; Ertelendi. Elektrik Piyasası Kanununda Değişiklik Yapılması ve Doğalgaz Piyasası Hakkında
Kanun Tasarısının (1/836) (S. Sayısı :
651) tümü üzerindeki görüşmeler tamamlandı. 18 Nisan 2001 Çarşamba günü, alınan karar gereğince saat 14.00'te
toplanmak üzere, birleşime 20.09'da son verildi.
No. :124 II. - GELEN KÂĞITLAR 18 . 4 . 2001 Çarşamba Teklifler 1. - Doğru Yol Partisi Grup Başkanvekili Sakarya Milletvekili Nevzat
Ercan'ın; 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununa Bir Ek
Madde Eklenmesi Hakkında Kanun Teklifi (2/737) (Millî Eğitim, Kültür, Gençlik
ve Spor Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 9.4.2001) 2. - Bursa Milletvekili Ali Arabacı'nın; Siyasî Partiler Kanununda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/738) (Plan ve Bütçe ve Anayasa
Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 11.4.2001) 3. - Aydın Milletvekili Bekir Ongun'un; Hususi İdarelerden Maaş Alan
İlkokul Öğretmenlerinin Kadrolarına, Terfi, Taltif ve Cezalandırılmalarına ve
Bu Öğretmenler İçin Teşkil Edilecek Sağlık ve İçtimai Yardım Sandığı ile Yapı
Sandığına ve Öğretmenlerin Alacaklarına Dair Kanunda Değişiklik Yapılması
Hakkında Kanun Teklifi (2/739) (Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor ve Plan
ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 12.4.2001) 4. - İzmir Milletvekili Kemal Vatan'ın; İzmir İlinde Bayraklı Adı ile
Bir İlçe Kurulması Hakkında Kanun Teklifi (2/740) (İçişleri ve Plan ve Bütçe
Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 12.4.2001) 5. - Eskişehir Milletvekili Necati Albay'ın; Yükseköğretim Kurumları
Teşkilâtı Hakkında 41 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek
Kabulüne Dair 2809 Sayılı Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi
(2/741) (Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonuna) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12.4.2001) 6. - Tokat Milletvekili Reşat Doğru
ve 2 Arkadaşının; Devlet
Memurları Kanununa Ekli I Sayılı Cetvelde Değişiklik Yapılması
Hakkında Kanun Teklifi (2/742) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12.4.2001) Rapor 1. - Türkiye Büyük Millet Meclisi Saymanlığının Ocak, Şubat, Mart 2001
Ayları Hesabına Ait Türkiye Büyük Millet Meclisi Hesaplarını İnceleme Komisyonu
Raporu (5/14) (S. Sayısı: 652) (Dağıtma tarihi: 18.4.2001) (GÜNDEME) Sözlü
Soru Önergesi 1. - Hatay Milletvekili Namık Kemal Atahan'ın, İçel havalimanı
projesine ilişkin Ulaştırma Bakanından
sözlü soru önergesi (6/1398) (Başkanlığa geliş tarihi: 17.4.2001) Yazılı
Soru Önergeleri 1. - Konya Milletvekili Mehmet Gölhan'ın, BAĞ-KUR Genel Müdürlüğünün
eczanelere olan borçlarına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı
soru önergesi (7/4082) (Başkanlığa geliş
tarihi: 17.4.2001) 2. - Hatay Milletvekili Mustafa Geçer'in, ithal ilaç sıkıntısına ilişkin
Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi
(7/4083) (Başkanlığa geliş tarihi: 17.4.2001) 3. - Karaman Milletvekili Zeki Ünal'ın, Türk Bayrağı Tüzüğünde yapılan
değişikliğe ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Devlet Bahçeli)
yazılı soru önergesi (7/4084)
(Başkanlığa geliş tarihi: 17.4.2001) 4. - Konya Milletvekili Veysel Candan'ın, kamu bankalarının düşük faizle
verdiği kredilere ilişkin Devlet Bakanından (Kemal Derviş) yazılı soru önergesi
(7/4085) (Başkanlığa geliş tarihi:
17.4.2001) 5. - Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya'nın, TRT'nin reklam
gelirlerine ilişkin Devlet Bakanından (Rüştü Kâzım Yücelen) yazılı soru
önergesi (7/4086) (Başkanlığa geliş
tarihi: 17.4.2001) 6. - Tokat Milletvekili Bekir Sobacı'nın, Samsun, Ordu ve Sinop
illerindeki elektrik dağıtım işi ihalesini alan işadamına ilişkin Enerji ve
Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/4087) (Başkanlığa geliş tarihi: 17.4.2001) BİRİNCİ OTURUM Açılma Saati: 14.00 18 Nisan 2001 Çarşamba BAŞKAN: Başkanvekili Mehmet Vecdi Gönül KÂTİP ÜYELER: Levent MIstIkoğlu (Hatay), Cahit Savaş YazIcI (İstanbul) BAŞKAN - Türkiye Büyük Millet Meclisinin 86 ncı Birleşimini açıyor, en
iyi dileklerimi ve saygılarımı sunuyorum. Toplantı yetersayısı vardır; görüşmelere başlıyoruz. Gündeme geçmeden önce, üç sayın milletvekiline gündemdışı söz vereceğim. Gündemdışı ilk söz, Türkiye'nin ekonomik sorunları ve çözüm yolları
konusunda söz isteyen, Yozgat Milletvekili Sayın Mesut Türker'e aittir. Buyurun Sayın Türker. (MHP sıralarından alkışlar) Süreniz 5 dakika. IV. - BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI A) GündemdIşI
Konuşmalar 1. - Yozgat Milletvekili Mesut Türker'in,
Türkiye'nin ekonomik sorunları ve çözüm yollarına ilişkin gündemdışı konuşması MESUT TÜRKER (Yozgat) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
Türkiye'nin ekonomik sorunları ve çözüm yolları hakkında gündemdışı söz almış
bulunuyorum; bu vesileyle, Yüce Heyetinize saygılar sunuyorum. Değerli milletvekilleri, uzun yıllardan beri ülkemizde uygulanan yanlış
politikalar sonucunda, cumhuriyet tarihinin en büyük ekonomik ve sosyal
bunalımını yaşamaktayız. Bunda, hemen herkes fikir birliği halindedir; ancak,
bugün yaşadığımız bunalımların nedenleri yerine, maalesef, sonuçlarını
tartışmaktayız. O halde, öncelikle yapmamız gereken, bu noktaya nasıl ve niçin
geldiğimizi, daha doğrusu nasıl getirildiğimizi sorgulamak olmalıdır. Özellikle son yıllarda, ülkemizde, millî siyaset dinamikleri yerine, dış
odaklarca yazılan yanlış reçeteler uygulanmaktadır. Bu reçeteler uyarınca, Türk
insanı, ranta, spekülatif kazanç ekonomisine yönlendirilmiş; her köşe başına
bir banka ve bir de döviz bürosu açılmış, değişik yöntemlerle devlete karşı
tefecilik en kârlı ve en kolay yatırım seçenekleri haline getirilmiştir. Buna
karşılık, üretim yapanlar, desteklenmek yerine , kendi kaderlerine terk edilip,
âdeta cezalandırılmıştır. Değerli milletvekilleri, Türk insanına ait küçük sermaye kümelerinin bir
araya gelmeleri suretiyle dev üretim organizasyonları kuran oluşumlar,
kendilerine rakip istemeyen sermaye oligarşisinin boy hedefi haline getirilmiş,
kendilerine Atatürkçülüğü kalkan yapan ve bir ayakları dışarıda bulunan tekelci
kapitalizmin insafsız vurguncuları, Anadolu'da yaşayan bu kaplanları boğmak
üzere, sermayeyi renklendirerek mahkûm etmekten bile medet ummuşlardır. Oysa
ki, sermayenin yeşili veya kırmızısı olmaz. Bir millî sermaye vardır, bir de
gayrimillî sermaye vardır. Millî sermaye, üretim yapan, istihdam yaratan ve
ülkede kalan sermayedir. Gayrimillî sermaye ise, yarattıkları ekonomik
provokasyon ortamlarında vur kaç taktiğiyle millî değerleri iç eden, terlemeden
kazanan, yüzü dışarıya dönük işbirlikçi sermayedir. Bu anlayışın bir sonucu
olarak geldiğimiz nokta itibariyle, özsermayesini üretime yatıran sanayici
krizin faturasına muhatap kılınırken, spekülatör sermayeye, gecelik faizlerin
yüzde 7 500'e vurduğu bir ortamda, bir gecede yüzde 20, bir haftada yüzde 70
kazanç sağlamanın yolu açılmıştır. Buna bağlı olarak da, üretime dayalı ekonomi
çökertilmiş, ithalat kalemleri ve rakamları tam anlamıyla patlamış ve işsizler
ordusu çığ gibi büyüme göstermiştir. İşte, bugün yaşadığımız çöküntü halinin
temel nedeni budur. Temel neden budur; ama, bugün, çözüm adına, gayrimillî
güçler tarafından dayatılan, yine, dışarılarda yazılıp elimize tutuşturulmak
istenen reçeteler, yine, üretimi yasaklayacak ve daha büyük işsizler ordusunun
kurulmasına davetiye çıkaracaktır. Değerli milletvekilleri, içine itildiğimiz, dışborç bataklığının
egemenlik haklarımızı tartışılır duruma getirdiği bir noktada, çözüm olarak
yine dışborca sarılmak, aslında bir çözüm değil, olsa olsa yaşadığımız krizi,
daha da büyümesi pahasına, birazcık ertelemekten ibarettir. Bunun içindir ki,
tam bağımsızlık ülküsünü, cumhuriyetin birinci ödevi olarak tanımlayan Büyük
Atatürk, millî seferberliği, dışborçları artırmak için değil, bitirmek için
başlatmıştır. Bunun gibi, cumhuriyetin yetmiş yıllık birikimlerini, ne pahasına
olursa olsun, yerli ve yabancı kimlere giderse gitsin, yeter ki, sırtımızdan
atalım yaklaşımıyla özelleştirmek de kesinlikle bir çözüm değildir. Birçoğu
stratejik önem taşıyan bu millî değerler devletten koparıldığında, artık,
devletin ekonomiyi yönlendirme şansından veya sosyal devletten bahsetmemiz
mümkün olmayacaktır. Değerli milletvekilleri, şunu bilelim ki, Türkiye'yi, yaşadığı bu
sıkıntıdan ne IMF ne Dünya Bankası ne de Avrupa Birliği kurtaracaktır.
Atatürk'ün, İstiklal Savaşına başlarken söylediği gibi, bugün de milleti, yine
milletin azim ve kararlılığı kurtaracaktır. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN - Sayın Türker, lütfen toparlayınız. Buyurun efendim. MESUT TÜRKER (Devamla) - Bunun için de ilk yapılması gereken, milletin,
devletine olan güvenini yeniden tesis etmek ve bunun gereklerine uygun
davranmaktır. Bu duygu ve düşüncelerle, Yüce Heyetinize saygılar sunuyorum. (Alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Türker. Gündemdışı ikinci söz, Van'da hayvancılık, sınır ticareti, mülteciler
meselesi ve köye götürülecek hizmetler hakkında söz isteyen Van Milletvekili
Sayın Hüseyin Çelik'e aittir. Buyurun Sayın Çelik. Süreniz 5 dakika efendim. 2. - Van Milletvekili Hüseyin Çelik'in,
Van İlinde hayvancılık, sınır ticareti, mülteciler meselesi ve köye götürülecek
hizmetlere ilişkin gündemdışı konuşması HÜSEYİN ÇELİK (Van) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Van İli, 1
milyonu aşkın nüfusu, eşsiz tabiî güzellikleri, zengin tarihî ve kültürel
mirasıyla, ülkemizin, aynı zamanda çileli serhat şehirlerinden birisidir. 57
nci hükümetin beceriksiz ekonomik politikaları yüzünden bütün ülke kan
ağlarken, Van Vilayeti, âdeta, kan kusuyor. Ülkedeki genel ekonomik krizin yansımaları bir yana, benim vilayetime,
bu hükümet tarafından, bir yığın ambargo uygulanmaktadır. Sözümona, hayvan
kaçakçılığını önlemek amacıyla Sayın Tarım ve Köyişleri Bakanının hayvan
hareketlerine koyduğu tahdit, hayvancılıkla geçinen ve hayvan ticareti yapan
halkımızı canından bezdirmiştir. Sınırda kaçakçılığı önleme yerine, içeride
hayvancılığı âdeta yok edecek bir yığın formalite ve kırtasiyecilik
getirilmiştir. İnsanları içeri kapatmak gibi ilkel bir yöntem uygulandığı
halde, doğru dürüst bir nüfus sayımı yapamayan bu hükümet, ilimizde, sözümona,
hayvan sayımı yaptırmış, ancak bu konuda da bir yığın sıkıntının ortaya
çıkmasına yol açmıştır. Geçmişte özellikle küçükbaş hayvancılığının
merkezlerinden birisi olan Van, her geçen gün bu özelliğini yitirmektedir. 1984
yılından beri terör ortamında tarımı ve hayvancılığı çok ciddî darbe yiyen
ilimiz, böylelikle en öldürücü darbeyi de bu hükümetten yemiştir. Sınır ticareti ilimizin en önemli geçim kaynaklarından biriydi, 56 ve 57
nci hükümetler bunu da çok gördüler. Vergi kaybı oluyor gerekçesiyle sınır
ticaretine konu olan mallar, kına, naylon terlik, mermer ve çok sınırlı bir
miktarda mazotla sınırlandırıldı. Kapıköy'deki açık pazarda da sadece bu
malların satılabileceği, gizli yazılarla ilgililere bildirildi. Devlet
Bakanlarımız Sayın Tunca Toskay ve Mehmet Keçeçiler'i kına ve naylon terlik
ihtiyaçlarını bu açık pazardan temin etmeleri için davet ediyoruz. Değerli milletvekilleri, bu uygulama ve anlayış, bir vilayetin halkıyla
alay etmek değil de nedir? Bu hükümet vergiden başka bir şey bilmez mi? Vergi,
vergi, vergi diyorsunuz, onu da toplamayı beceremiyorsunuz; çünkü,
uyguladığınız yanlış ekonomik politikalar sayesinde bu gidişle vergi
alınabilecek esnaf, tüccar ve sanayici kalmayacak. Dünyada sınırlar açılırken, sınırlardaki şehirler komşusu olduğu ülkenin
nimetlerinden yararlanırken, siz, neredeyse, yeniden, sınırlara mayın
döşeyeceksiniz. Vanlı birçok vatandaş, standart depolarında bile taşıdıkları
faturasız mazot ve benzin yüzünden kaçakçı muamelesi görmüşler, yüzlercesinin
ekmek teknesi olan minibüsleri, kamyonları, otobüsleri bağlanmıştır. Güvenlik
kuvvetlerine, mülkî ve askerî yetkililere bu rezaletin sebebini soruyorsunuz,
onlar, hükümetin talimatlarını yerine getirdiklerini söylüyorlar.
Hemşerilerimizin neredeyse onda 1'i 1918 sayılı Kanuna muhalefetten damgalı
hale gelmiş. Benim ilimde en çok kullanılan kelime, olağanüstü hal uygulaması
kalktığı halde "yasak" kelimesidir. Devlet yatırımı yok, özel sektör
yatırımı yok, tarım ve hayvancılık can çekişiyor, sınır ticareti ise hükümetin
kurbanı... Devletin kamu personeline ödediği maaşlar olmazsa, bölgede,
bakkallar bile siftah edemeyecek. Alternatif geçim kaynakları göstermeden onu
yasakla bunu yasakla... Böylelikle nereye varılır?!. Aslında, halkımız,
hükümetten, himmet beklemekten çok gölge etmemesini istiyor. 31 Mart-10 Nisan tarihleri arasında ilimin neredeyse bütün ilçelerine,
birçok köyüne gittim. Yol diye bir şey yok. Çoğu tesviye olan köy yollarında
deprem sonrası yarıklara benzeyen yarıklar var. 5 200 kilometrelik köy yolu
ağımızın o da kâğıt üzerinde yüzde 4'ü asfalttır. Bu sefil tabloya rağmen, anlı
şanlı Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünün, vilayetimiz için programa koyduğu köy
yolu asfaltlaması tamı tamına 5 kilometredir. Yanlış duymadınız tamı tamına 5
kilometre. Allahaşkına bu komiklik sizin de sinirlerinize dokunmuyor mu? İşin
garibi bu yollarla bir de taşımalı eğitim yapılıyor. Yolun olmadığı yerde
taşımalı eğitim yapılıyor! Sayın Sabancı gibi "vah, vah, vah,
memleketim!" demekten kendimizi alamıyoruz. Köylünün içme ve sulama taleplerine ise "inşallah ileride"
cevapları veriliyor. Yerli halkımızın sefaleti kendisine yetmiyormuş gibi, bir de Van'da
sayısı 10 000'i aşan mülteci var. İran, Irak, Afganistan, Pakistan ve sair
yerlerden kaçak yollarla gelen mülteciler Van'daki insan manzaralarını biraz
daha dramatikleştiriyorlar. (Mikrofon otomatik cihat tarafından kapatıldı) BAŞKAN - Sayın Çelik, lütfen toparlayınız. HÜSEYİN ÇELİK (Devamla) - İşsizliğin kol gezdiği şehirde karıntokluğuna
çalışan mülteciler, ayrıca, fuhuş, uyuşturucu ticareti, hırsızlık gibi
olayların da artmasına yol açıyorlar; hükümetin, bunlarla ilgili en ufak bir
tedbiri yok. Sayın İçişleri Bakanımıza konuyu anlattım; ilgili fasılda tedbir
almak için para bulunmadığını söyledi. Birleşmiş Milletlere yapılan
müracaatlar, yerine göre, yıllarca sonuçlandırılamıyor. Vanımızın, şüphesiz, bütün problemleri bunlardan ibaret değildir.
Zamanım olsa, Sayın Ecevit'in köykentlerinden, doğu için açtığı paketlerden,
köye dönüş meselesinin yerinde saydığından, adı var kendisi yok 107 maddelik
doğu ve güneydoğu eylem planından söz edecektim. Sayın Hükümeti, başını kumdan
çıkararak biraz Ankara'dan öteye bakmaya davet ediyorum. Yüce Heyetinizi en derin saygılarımla selamlıyorum efendim. (DYP
sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Çelik. Sayın Bakan, cevap verecek misiniz? TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI HÜSNÜ YUSUF GÖKALP (Sıvas) - Hayır Sayın
Başkan. BAŞKAN - Peki efendim. Gündemdışı üçüncü söz, Mevlana Kültür Merkezinin, 2001 yılı
ihtifallerine yetiştirilmesi konusunda söz isteyen Konya Milletvekili Sayın
Lütfi Yalman'a aittir. Buyurun Sayın Yalman. (FP sıralarından alkışlar) Süreniz 5 dakika. 3. - Konya Milletvekili Lütfi Yalman'ın,
Mevlana Kültür Merkezi inşaatına ilişkin gündemdışı konuşması LÜTFİ YALMAN (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım;
Konya'da 1992 yılında ihale edilip inşaatı başlatılan ve yaklaşık dokuz yıldan
beri devam edip tamamlanamayan Mevlana Kültür Merkezî inşaatıyla ilgili olarak
gündemdışı söz aldım; hepinizi saygıyla selamlıyorum. Değerli arkadaşlar, hepimizin bildiği gibi, Hazreti Mevlana, Konya'nın,
Türkiye'nin ve hatta bütün insanlığın iyilik ve hoşgörü sembolü haline gelmiş,
büyük bir mutasavvıf ve büyük bir düşünürdür. Görüş ve düşünceleriyle insanlığa
ışık tutmuş, insan sevgisi, insan hakları ve hoşgörü konusunda abide
şahsiyettir. Böyle bir büyük insanın görüş ve düşüncelerini, insan sevgisini ve
insan anlayışını yaymak ve tanıtmak hepimizin aslî vazifesi olmalıdır. İşte, böyle bir anlayışla, 1992 yılında Konya'da Mevlana Kültür Merkezî
inşaatının temeli atıldı; bedeli 1 trilyon 100 milyar lira civarında
belirlendi; ancak, dokuz yıldan beri hâlâ bitirilememiş ve sürüncemede kalmış
bir inşaattır. 1997 yılında Konya Karatay Belediyesi ile Kültür Bakanlığı
arasında bir önanlaşma yapılarak belediyeye devri sağlanmış idi; ancak, 1997
yılında yine maliyet 2,5 trilyon olarak hesaplanıyordu. 55 inci hükümet bu
sözleşmeyi iptal etti ve maalesef, şu ana kadar da sürüncemede kalmasına sebep
oldu; çünkü, Karatay Belediyesi, en azından, ihtifallerin yapılacağı salonu en
geç iki yıl içerisinde bitirecek idi sözleşme gereği. Bugün, proje maliyetinin
10 trilyon lirayı aşacağından söz ediliyor. Bu fatura, ihmalin ve belki de
siyasî ihtirasın bu millete ağır bedelidir. Sayın milletvekilleri, Mevlana ve Mevlana'nın inanç ve düşünce dünyası,
siyasî çekişmelere veya ihtiraslara kurban edilebilecek bir değer değildir.
Mevlana, inanç turizminin, dünyadaki mihver isimlerinden biridir. Mevlana
Müzesini ziyaret edenlerin sayısı yılda 1,5 milyonu aşmaktadır. Mevlana,
dünyaya mal olmuş bir insandır. Mevlana'nın tefekkür dünyasının, evrensel boyutta, bütün insanlığa
ulaştırılması gerekir ve Mevlana, gerçek düşünce boyutuyla insanlığa
tanıtılmalıdır. Mevlana'daki insan kavramının olanca derinliğiyle idrak
edilmesi, insanlığa, başta, barışın sağlanması, kardeşliğin ve insan sevgisinin
toplumun her kesiminde yudumlanması açısından, her alanda büyük katkı
sağlayacaktır. O halde, Mevlana'nın fikrî derinliğinin, düşünce dünyasının,
herkese en uygun şartlarda anlatılması, her şeyden önce, bizim insanlık
vazifemizdir. Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Mevlana Kültür Merkezi inşaatı
için, 57 nci hükümet, 2001 yılı bütçesinden 1 milyar liralık ödenek ayırdı,
sadece 1 milyar liralık. Bu, şu andaki müteahhit firmanın, inşaattaki
bekçisinin bir yıllık maaşını bile karşılayamaz; çok gülünç bir rakamdır.
Oraya, 1999'da 50 milyar lira, 2000 yılında ise 30 milyar lira gönderilmişti.
Oysa, iktidar partisi milletvekilleri arkadaşlarımız, 2000 yılında 1 trilyon
liranın ayrıldığına dair, âdeta, beyanat yarışına girmişlerdi. Değerli arkadaşlarım, 2000 yılı açısından, Mevlana Müzesinin yıllık
geliri 1 trilyon liradır. 2001 yılında, bu gelirin, yaklaşık 2 trilyon lira
civarında olacağı tahmin edilmektedir. Sadece Mevlana Müzesinin gelirleri eğer
Kültür Merkezi için ayrılmış olsaydı, tahmin ediyorum ki, çoktan biterdi.
Konya'dan alınanın Konya'ya verilmesinden daha tabiî ne olabilir. Şu anda,
Konya Büyükşehir Belediye Başkanımızın açıklamalarına göre, Sayın Kültür
Bakanının, Kültür Merkezinin Büyükşehir Belediyesine devredilmesi konusunda,
samimî ve ciddî yaklaşımları olduğunu öğreniyoruz. Ancak, Kültür Merkezinin bir
an önce bitirilebilmesi için -Mevlana Müzesi gelirlerini de dikkate alarak-
Kültür Bakanlığının, mutlaka, desteklemesi şarttır. Mevlana Kültür Merkezinin
tamamlanması, ihtifallerin (törenlerin) pota altından kurtarılması, sadece
Konya'yı değil, Türkiye'yi ve dünyayı sevindirecektir, Mevlana'yı
sevindirecektir. Değerli arkadaşlarım, Mevlana Hazretleriyle ilgili yazılmış birkaç
mısralık bir şiiri burada okuyup, sözlerimi tamamlayacağım. Eğer, pota altından
ihtifaller (törenler) kurtarılırsa... Aşiyanın ne güzel mihrabı var Ne güzel minberi var! Nilüferler yıkanır havuzunda Suyu var, zemzemi var, kevseri var. Eğilin çeşmelerin çeşmesine... Ki su halinde akan mermeri var. Bir saray her köşe... herkes sultan... Her başın, her eserin efseri var. Ne ilahî, ne rahim insanlar; Ne temiz yüzleri var! Dar değildir; gelin ey öksüzler.. Bütün öksüzlere kâfi yeri var. Mevlana Kültür Merkezî inşaatının bir önce tamamlanarak, törenlerin pota
altından kurtarılması ve Mevlana'ya yakışır tarzda yapılması duygu ve temennisiyle,
hepinizi saygıyla selamlıyorum. (Alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Yalman. Sayın milletvekilleri, sunuşlar ve görüşeceğimiz kanun maddeleri uzun
metinlerden ibaret; onun için, Divan Kâtibinin, sunuşları ve kanun maddelerini
oturarak sizlere takdim etmesi hususunu oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir. Şimdi, Başkanlığın Genel Kurula diğer sunuşları vardır. Sözlü soru önergelerinin geri alınmasına dair 3 adet önerge vardır;
sırasıyla okutuyorum: B) Tezkereler ve
Önergeler 1. - Samsun Milletvekili Musa
Uzunkaya'nın (6/1281) ve (6/1300) esas
numaralı sözlü sorularını geri aldığına ilişkin önergesi (4/353) Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Gündemin "Sözlü Sorular" kısmının 580 ve 599 uncu sıralarında
yer alan (6/1281), (6/1300) esas numaralı sözlü soru önergelerimi geri
alıyorum. Gereğini saygılarımla arz ederim. Musa Uzunkaya Samsun BAŞKAN - Sözlü soru önergeleri geri verilmiştir. İkinci önergeyi okutuyorum: 2. - İstanbul Milletvekili Ahmet
Güzel'in (6/1292), (6/1293) ve (6/1299)
esas numaralı sözlü sorularını geri aldığına ilişkin önergesi (4/354) Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Gündemin "Sözlü Sorular" kısmının 591, 592 ve 598 inci
sıralarında yer alan (6/1292), (6/1293) ve (6/1299) esas numaralı sözlü soru
önergelerimi geri alıyorum. Gereğini saygılarımla arz ederim. Ahmet Güzel İstanbul BAŞKAN - Sözlü soru önergeleri geri verilmiştir. Son önergeyi okutuyorum: 3. - Batman Milletvekili Alaattin Sever
Aydın'ın (6/850) ve (6/851) esas numaralı sözlü sorularını geri aldığına
ilişkin önergesi (4/355) Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Gündemin "Sözlü Sorular" kısmının 223 ve 224 üncü sıralarında
yer alan (6/850) ve (6/851) esas numaralı sözlü soru önergelerimi geri
alıyorum. Gereğini arz ederim. Saygılarımla. Alaattin Sever Aydın Batman BAŞKAN - Sözlü soru önergeleri geri verilmiştir. Tekstil ve konfeksiyon sektörünün sorunlarının araştırılarak alınması
gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla kurulan (10/10) Esas Numaralı Meclis
Araştırması Komisyonu Bakanlığının, Komisyonun görev süresinin uzatılmasına
dair bir tezkeresi vardır; okutuyorum: 4. - Tekstil ve konfeksiyon sektörünün
sorunlarının araştırılarak alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla
kurulan (10/10) esas numaralı Meclis Araştırması Komisyonu Başkanlığının süre
uzatımına ilişkin tezkeresi (3/802) Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Tekstil ve konfeksiyon sektörünün sorunlarının araştırılarak alınması
gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve
105 inci maddeleri uyarınca kurulan (10/10) Esas Numaralı Meclis Araştırması
Komisyonumuz, Genel Kurul tarafından verilen üç aylık sürede çalışmalarını
tamamlayamamıştır. Bu nedenle, 17.4.2001 tarihinde toplanan komisyonumuz, Genel
Kuruldan, İçtüzüğün 105 inci maddesine göre 18.4.2001 tarihinden itibaren bir
aylık eksüre istenmesine karar verilmiştir. Gereğini bilgilerinize arz ederim. Ertuğrul
Yalçınbayır Bursa Komisyon Başkanı BAŞKAN - İçtüzüğün 105 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan
"araştırmasını üç ay içinde bitiremeyen komisyona bir aylık kesin süre
verilir" hükmü gereğince, komisyona bir aylık eksüre verilmiştir. Sayın milletvekilleri, alınan karar gereğince, sözlü soruları görüşmüyor
ve gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleriyle Komisyonlardan Gelen Diğer
İşler" kısmına geçiyoruz. Önce, yarım kalan işlerden başlayacağız. V. - KANUN TASARI VE TEKLİFLERİYLE
KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER 1. - İzmir Milletvekili Rıfat
Serdaroğlu'nun; İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı'nın; Amasya Milletvekili
Ahmet İyimaya'nın; Ankara Milletvekili Yıldırım Akbulut'un; Şırnak Milletvekili
Mehmet Salih Yıldırım'ın; Gaziantep Milletvekili Ali Ilıksoy, Konya
Milletvekili Ömer İzgi ve Ankara Milletvekili Nejat Arseven'in; İstanbul
Milletvekili Ziya Aktaş ve 42 Arkadaşının; Zonguldak Milletvekili Hasan
Gemici'nin ve İzmir Milletvekili Işılay Saygın'ın; Türkiye Büyük Millet Meclisi
İçtüzüğünde Değişiklik Yapılmasına Dair İçtüzük Teklifleri ve Anayasa Komisyonu
Raporu (2/94, 2/232, 2/286, 2/307, 2/310, 2/311, 2/325, 2/442, 2/449) (S.
Sayısı: 527) BAŞKAN - Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünde Değişiklik Yapılmasına
Dair İçtüzük Teklifinin görüşülmeyen maddeleriyle ilgili Komisyon raporu
Başkanlığa verilmediğinden, teklifin görüşmelerini erteliyoruz. Emniyet Teşkilâtı Kanunu, Polis Yükseköğretim Kanunu ve 190 Sayılı Genel
Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Eki Cetvellerde Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Emniyet Teşkilâtı Kanununun Bir Maddesinde
Değişiklik Yapılmasına Dair 490 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin
müzakerelerine kaldığımız devam edeceğiz. 2. - Emniyet Teşkilâtı Kanunu, Polis
Yükseköğretim Kanunu ve 190 Sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde
Kararnamenin Eki Cetvellerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile
Emniyet Teşkilâtı Kanununun Bir Maddesinde Değişiklik Yapılmasına Dair 490
Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ve İçişleri ve Plan ve Bütçe Komisyonları
Raporları (1/497, 1/212) (S. Sayısı: 438) BAŞKAN - Komisyon?.. Yok. Ertelenmiştir. Doğalgaz Piyasası Kanunu Tasarısı ve Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî
Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji ve Plan ve Bütçe Komisyonları raporlarının
müzakerelerine kaldığımız yerden devam ediyoruz. 3. - Doğal Gaz Piyasası Kanunu Tasarısı
ve Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji ve Plan ve
Bütçe Komisyonları Raporları (1/836) (S. Sayısı : 651) (1) BAŞKAN - Komisyon?.. Hazır. Hükümet?.. Hazır. Sayın milletvekilleri, hatırlanacağı üzere, tasarının tümü üzerindeki
görüşmeler tamamlanmış, maddelere geçilmesi oylarınızla kabul edilmişti. Şimdi, 1 inci maddeyi okutuyorum: DOĞALGAZ PİYASASI KANUNU TASARISI (ELEKTRİK PİYASASI KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK
YAPILMASI VE DOĞALGAZ PİYASASI HAKKINDA KANUN
TASARISI) BİRİNCİ
KISIM Genel
Hükümler BİRİNCİ
BÖLÜM Amaç,
Kapsam, Tanımlar ve Yetki Amaç MADDE 1.- Bu Kanunun amacı, doğalgazın kaliteli, sürekli, ucuz, rekabete
dayalı esaslar çerçevesinde çevreye
zarar vermeyecek şekilde tüketicilerin kullanımına sunulması için, doğalgaz
piyasasının serbestleştirilerek mali açıdan güçlü, istikrarlı ve şeffaf bir
doğalgaz piyasasının oluşturulması ve bu piyasada bağımsız bir düzenleme ve
denetimin sağlanmasıdır. BAŞKAN - Maddeler üzerinde görüşmeler yapacağız; yalnız, gündemde bir
hata yapılmış, onu bilgilerinize sunmak istiyorum. Görüşmekte olduğumuz
Doğalgaz Piyasası Kanunu Tasarısıyla ilgili 6 ncı maddenin başına açık oylamaya
tabidir işarete konulmuştur; kanun tasarısı açık oylamaya tabi değildir.
Neticeten, bilmenizde fayda olduğunu düşünüyorum. Madde üzerindeki, grupları adına ilk söz, Doğru Yol Partisi Grubu adına
Burdur Milletvekili Sayın Mustafa Örs'e aittir. Buyurun Sayın Örs. Süreniz 5 dakika. (1) 651 S. Sayılı Basmayazı 17.4.2001 tarihli 85 inci
Birleşim Tutanağına eklidir. DYP GRUBU ADINA MUSTAFA ÖRS (Burdur) - Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; görüşülmekte olan 651 sıra sayılı Doğalgaz Piyasası Kanun
Tasarısının amacını belirleyen 1 inci maddesi hakkında, Doğru Yol Partisi Grubu
adına görüşlerimi sunmak üzere söz almış bulunuyorum; şahsım ve grubum adına
hepinizi saygıyla selamlıyorum. Değerli milletvekilleri, tasarının geneli üzerinde Doğru Yol Partisi
Grubumuz adına Sayın Mehmet Dönen görüşlerini Yüce Meclise sunmuşlardı. Sayın
Dönen'in vurguladığı konuların hükümetçe dikkate alınacağını umuyorum ve
tavsiye ediyorum. Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; enerjinin bir toplumun ekonomik
kalkınmasında ne denli önemli olduğunu hepimiz biliyoruz. Enerji, bu açıdan,
her ülke için aynı zamanda stratejik bir değer olma konumunu da taşımaktadır.
Türkiye'nin geçmiş yıllarda gerek geçmişte gerekse gelecekte enerji sorunuyla
sürekli karşı karşıya kaldığı; ancak, bu sorunu aşmak için zaman zaman komşu
ülkelerden enerji satın aldığını da biliyoruz. Doğalgazın çevreyle en uyumlu enerji kaynağı olduğu yüksek
malumlarınızdır. Bugün toplam enerji tüketimi içerisinde doğalgazın önemli bir
payı olduğunu da biliyoruz; ancak, bu enerji kaynağı ithal edilmekte ve değişik
alanlarda dağıtımı yapılarak tüketilmektedir. İthalatın artmasıyla birlikte
tüketim ağı da genişlemiş, bugün özellikle Ankara, İstanbul gibi illerde geniş
kitlelerce kullanılmaya başlanılmıştır. Değerli milletvekilleri, az önce de belirttiğim gibi, enerji, ekonomik
ve sosyal kalkınma için temel girdilerden birisi durumundadır. Artan nüfus,
kentleşme, sanayileşme, teknolojinin yaygınlaşması ve refah artışına paralel
olarak enerji tüketimi kaçınılmaz bir şekilde büyümektedir. Buna karşılık,
enerji tüketiminin mümkün olan en alt düzeyde tutulması, enerjinin, tasarruflu
ve verimli bir şekilde kullanılması büyük önem arz etmektedir. Bu nedenledir
ki, sürdürülebilir bir kalkınma yaklaşımı içinde, ekonomik ve sosyal gelişimi
destekleyecek, çevreye en az düzeyde zarar verecek asgarî miktar ve maliyette
enerji tüketimi ve dolayısıyla, arzı hedef alınmak durumundadır. Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu genel çerçeve içerisinde
enerji yatırımlarının yapılması büyük önem arz etmektedir. Kamunun bugün tek
başına tüm enerji yatırımlarını gerçekleştirmesi mümkün bulunmamaktadır. Bu
nedenledir ki, gerek yurt içinde ve gerekse yurt dışındaki özel yatırımcıların
devreye konulması gerekmektedir. Burada, enerji sektörünün optimal bir sistem
anlayışıyla gerçekleştirilmesi esas alınmalıdır. Bunun da, yeni projeler,
kapasite ve yer seçimi itibariyle ayrıntılı çalışmalara dayanması gerektiği
açıktır. Sayın milletvekilleri, özel kesimin enerji yatırımlarına
yönlendirilmesi, aşırı garantilerle değil, sağlıklı işleyen bir proje seçimi,
projenin değerlendirilmesi, denetlenmesi ve işletimi yaklaşımıyla olmalıdır.
Ancak bu şekilde büyük ve finansal açıdan güçlü özel sektör kuruluşlarının
enerji alanındaki yatırımlara çekilmesi mümkün olabilir. Bu çerçevede,
rekabetin sağlanması amacıyla, büyük tüketicilere kendi elektrik üreticilerini
seçme serbestliğinin verilmesi büyük önem taşımaktadır. Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; tasarının 1 inci maddesiyle,
doğalgazı, kaliteli, sürekli ve ucuz bir şekilde tüketicilerin kullanımına
sunmak ve malî açıdan güçlü, istikrarlı ve saydam bir doğalgaz piyasası
oluşturarak piyasada bağımsız bir denetimin sağlanması amaçlanmaktadır. Biz,
Doğru Yol Partisi olarak bu amaçlara karşı değiliz. Bu memleketin, bu milletin
çıkarlarının korunduğu, serbest rekabetin olduğu her aşamada parti olarak
desteğimiz vardır; ama, önemli olan, bu ilkelerin yazılmış olması değil,
uygulanmış olmasıdır. Çünkü, biz, Doğru Yol Partisi olarak, rekabeti ekonomik
kalkınmanın motoru olarak görüyoruz. Dileğimiz, bu yasanın, enerji sektöründe
sağlıklı bir rekabet ortamı yaratması ve beklenen verimli yabancı sermayenin
ülkeye gelmesini sağlamasıdır. Tabiî ki, bunun olabilmesi için de öncelikle,
siyasî, ekonomik ve sosyal istikrarın olması şarttır. Ayrıca, asıl amacı
rekabeti gerçekleştirmek olan bu yasa tasarısıyla rekabetin sağlanması olası
görülmemektedir. Çünkü, BOTAŞ, bugüne kadar, büyük oranda (37 milyar metreküp)
doğalgaz bağlantısı yapmıştır. Bu bağlantı doğrultusunda doğalgaz pazarlaması
yapılacağı için, rekabet koşullarının oluşması çok güç görülmektedir. Bu duygularla, tasarının milletimiz için hayırlı, uğurlu olmasını diler,
bu vesileyle, şahsım ve Doğru Yol Partisi Grubumuz adına, hepinizi ve aziz
milletimizi saygıyla selamlarım. (DYP sıralarından alkışlar) Teşekkür ediyorum. BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Örs. Fazilet Partisi Grubunun görüşlerini, Hatay Milletvekili Sayın Metin
Kalkan ifade edecekler. Buyurun Sayın Kalkan. (FP sıralarından alkışlar) Sayın Kalkan, süreniz 5 dakika. FP GRUBU ADINA SÜLEYMAN METİN KALKAN (Hatay) - Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; bugün, yine, son günlerde çok sıkıntı çektiğimiz, güya krize
karşı bir tedbir kanunu tasarısı üzerinde, Grubum adına konuşmak için
huzurlarınızdayım. Ekonomimiz ve siyasetimiz Dünya Bankası yönetimine girdiğinden beri,
bağımsızlığımızla ilgili veya ülkemizin gelecekteki çıkarlarını korumakla
ilgili sözleri burada çok rahat söyleyemediğimizi hissediyoruz. Çünkü, öyle bir
kamuoyu oluşturuyorlar ki, bu kanunun çıkması, muhakkak bu krizin bitmesi
içindir ve bu kriz, ancak yine krizi çıkaran Dünya Bankası yetkililerinin bize
emrettiği, önümüze koyduğu ve dayattığı maddelerle aşılır şeklinde, holding
medyasının da geniş bir propagandasıyla, maalesef, ülke kamuoyuna egemen olmuş
durumdadır. Uzun zamandır adım adım ilerliyorlar, önce Tahkim Yasasını çıkarıyorlar,
sonra da ülkemize, 1 koyup 1 000 almak üzere sermaye girdirmek için ve
sermayelerini, garanti altında çok büyük kârlara eriştirmek için kanun
tekliflerini sıralıyorlar. Bu kanun tekliflerine engel olabilecek her türlü
mevzuatı ve her türlü bu sömürülerine engel olacak hareketi ve fikrî akımı da
durduruyorlar. Bunları görüyoruz ve maalesef, ülkemizin, bu hususta duyarlı
olduğunu zannettiğimiz -hangi partinin olursa olsun- milletvekillerinin de,
gerçekten, içine düşülen krizden
çıkılacağını umularak buna yardımcı olmalarına bir anlam veremiyorum. Uzun zamandır, 17-18 defadır, IMF'nin, emirlerinden başka çare yok diye
körü körüne bütün maddelerini çıkardığımız ve sözlerine uyduğumuz halde, şu son
iki aydır düştüğümüz durumu, bir daha, bir aydın olarak, bir ülke sorumlusu
olarak, milletin vekili olarak, eğer, önümüze alıp düşünürsek, şimdi, bundan
sonrası için de, doğrusu, hiçbir umut ve hiçbir kurtuluş ümidi göremiyoruz. Ben sormak istiyorum Sayın Bakana ve iktidar partisi milletvekillerine:
Acaba, bu Doğal Gaz Piyasası Kanunu Tasarısı, hiç yeni bir handikapa veya
sömürüye veya ileride bir probleme yol açmayacak, bakanlık elemanlarımızca ve
bakanlığımızca ve iktidar partisi milletvekillerince, gerçekten çok titiz bir
elemeye tabi tutuldu mu? Gerçekten, bu kanun tasarısını kendileri mi hazırladılar, yoksa Dünya
Bankasının hazırladığını aynen mi buraya sundular? Bunun yönetmeliklerini şu
anda hazırladılar mı, yoksa, Dünya Bankası bunları madde madde belirledi mi? Bir kurum kurduktan sonra, bu kurumun, o kuruluş aşamasında, daha
önceden haberdar olan sermaye çevrelerinin, sömürülerini yapabilmek için onlara
özel alan hazırlandı mı? Örneğin, bakanlıkta bulunan, şu anda bakanlık
yetkililerinin ve bürokrasisinin... Bunları söylemekte kendimi çok haklı addediyorum; çünkü, şu anda Enerji
Bakanlığındaki birtakım olayları, devlet güvenlik mahkemelerinin
koridorlarından, savcılarından ve oraya düşmüş bürokratların "mecbur
kaldık da biz böyle davrandık" diye ifadelerinden korkarak, bilhassa
iktidar partisi milletvekillerini bu konuya dikkatlerini çekmek üzere
uyarıyorum. Şimdi, bu kanun tasarısı, önce Gaz Piyasası Düzenleme Kanunu Tasarısı
olarak geliyor, bilahara son maddelerde, Elektrik Piyasası Kuruluyla
birleştiriliyor ve yetkiler oraya veriliyor ve bu kurul... Bakanlık, önce oniki
ay, sonra onsekiz ay yetkili oluyor. Onsekiz ayda zaten bu hususta
yapılabilecek her şey yapılacak. Ondan sonra Bakanlığın etkili olduğu bir kurul
bu düzenlemelerde etkin olacak. Bakın arkadaşlar, aslında, bu, bir özelleştirme değil, bir
kurumlaştırma, bir kurullaştırma! Türkiye, Bakanlar Kurulu yönetiminden çıktı,
bir kayyum öncülüğünde kurullararası, devasa kurullar bütünü yönetimine girdi.
Elbette, gerçekten özgür ve milletin yararına, dünyanın kabul ettiği serbest
piyasa ekonomisini tatbik edecek hiçbir yolsuzluğa kapı bırakmayacak bir
özelleştirmeye biz canı gönülden taraftarız; ama, her türlü bu kurum ve
kurullaştırmanın arkasından, bankalarda da olduğu gibi, milletin soyulduğunu
görmekten bizar olduk. Bu soyulmanın da arkası kesilmiyor, bitmiyor. Ben çok
iyi biliyorum ki, iktidar partisi milletvekillerinin hiçbiri de memnun değil. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN - Lütfen tamamlayınız. SÜLEYMAN METİN KALKAN (Devamla) - Ve bundan kesinlikle bir netice
çıkmayacak; ama, öyle bir kamuoyu oluşturdular ki, bundan başka hiçbir çıkış
yolu yok ve bunu uygulamazsak kriz daha derinleşir... Krizi, bizzat bilerek,
bilinçli derinleştiriyorlar. Dolar kendiliğinden düşmeye başladığı anda,
buyurun Merkez Bankasının müdahaleleriyle tekrar yükseklerde tutuluyor.
Bunların hepsi bir oyundur, bir sömürü oyunudur, Türkiye'nin teslim alınması
oyunudur. Bu hususta dikkatlerinizi çekiyor, hepinize saygılar sunuyorum. BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Kalkan. 1 inci madde üzerinde başka söz talebi?.. Yok. Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Madde kabul
edilmiştir. 2 nci maddeyi okutuyorum: Kapsam MADDE 2.- Bu Kanun doğal gazın ithali, iletimi, dağıtımı, depolanması,
pazarlanması, ticareti ve ihracatı ile bu faaliyetlere ilişkin tüm gerçek ve
tüzel kişilerin hak ve yükümlülüklerini kapsar. BAŞKAN - Teşekkür ederim. Doğru Yol Partisi Grubu adına, Aksaray Milletvekili Sayın Murat Akın;
buyurun efendim. (DYP sıralarından alkışlar) Sayın Akın, süreniz 5 dakika. DYP GRUBU ADINA MURAT AKIN (Aksaray) - Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Doğal Gaz Piyasası Kanun Tasarısının 2 nci maddesi üzerinde
Grubum adına söz almış bulunmaktayım; bu vesileyle hepinizi saygıyla
selamlıyorum. Değerli milletvekilleri, 2 nci madde, aynı zamanda 3 üncü maddeyle
ilgili bir maddedir. 2 nci maddede, doğalgazın ithali, iletimi, dağıtımı, depolanması,
pazarlanması, ticareti ve ihracatı ile bu faaliyetlere ilişkin tüm gerçek ve tüzelkişilerin
hak ve mükellefiyetlerini kapsamaktadır. Ancak, bu "tüzelkişi"
tabirine tasarıda bir açıklık getirilmemiş. Sermaye şirketleri statüsünde olan
tüzelkişiler var, bir de, şahsî yükümlülüğü olan şahıs şirketleri var. Bilindiği
üzere, doğalgaz dağıtımı veya iletimi olsun, pazarlaması olsun, bu nevî işler,
büyük miktarda sermayeyi gerektirir bir ticarî faaliyet olması nedeniyle,
umumiyetle sermaye şirketleri kastedilmiş olması lazım, yoksa, tüzelkişilikleri
olan kollektif şirketin, bu işleri yapacak kapasitede olmadıkları,
olamayacakları gibi, bilgi birikimi ve teknolojik olarak diğer sermaye
birikimini de bilançosunda taşımaları mümkün değildir. Bilhassa, Sayın
Bakanımız, bu sermaye şirketlerinden de, adi komandit şirketler, komandite ve
komanditer ortaklardan oluşan hisseli komandit şirketler, bu nevî şirketler de,
yarın bu işlere talip olduğunda, belki, ileride bir sıkıntı çıkabilir. Burada
sermaye şirketlerinden maksat, limitet şirketin ve anonim şirketin
kastedildiğinin herhalde anlaşılmış olması lazım. Değerli milletvekilleri, biraz önce ifade ettiğim gibi, 3 üncü maddede,
yine 9 uncu bent, 14 üncü bent, 16 ncı bent, 18 inci bent, 20 nci bent ve 24
üncü bentte de, bu maddeye bağlı olarak, aynı kapalı ifadeler yer almaktadır. Değerli milletvekilleri, doğalgaz taşınması ve ticaretiyle yetkili tek
kuruluş BOTAŞ Genel Müdürlüğü olup, bilindiği üzere, faaliyetini 1994 yılı
sonuna kadar, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığına bağlı olarak sürdürmüştür.
Şubat 1995 tarihinde Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığından ayrılan BOTAŞ, bu
tarihten itibaren faaliyetlerini bir kamu iktisadî teşekkülü olarak
sürdürmektedir; ancak, şehiriçi dağıtım faaliyetleri belediyeler tarafından,
biraz önce ifade ettiğim gibi, sermaye şirketi statüsünde olan, belediyeye
bağlı, BİT diye tabir edilen belediye iktisadî teşekkülleri tarafından
yürütülmektedir. 1999 yılında ülkemizde doğalgazın üretimi, Hamitabat, Umurca,
Karacaoğlan, Değirmenköy, Karaçalı, Kuzey Marmara, Silivri, Çamurlu, Barbeş
Derin, Hayrabolu, Gelindere, Tekirdağ Kumrular ve Ardıç olmak üzere 13 sahada
yapılmış olup, bu sahalardan 10 adedi Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığına
aittir. Değerli milletvekilleri, Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planına
baktığımız zaman, orada, tasarıyla veya bu düzenlemeyle ilgili şu ifadeler yer
almaktadır; bu eksiklik de giderilirse çok faydalı olur: "Doğalgaz
sektöründe, elektrik sektörüne paralel sorunlar ortaya çıkmaya başlamıştır.
Yapılan doğalgaz ithali bağlantıları ve projeleri, sağlıklı bir talep
çalışmasına dayanmamaktadır. Müracaat aşamasındaki çok sayıda özel doğalgaz
santral projesinin potansiyel talep kaynağı olarak kabul edilmesi neticesinde,
yakın dönem için aşırı bir gaz bağlantısına girilmiş bulunmaktadır. Doğalgaz
ithal bağlantılarının ve boru hattı güzergahının gerçekçi talep çalışmalarına
dayandırılması ihtiyacı, önemini korumaktadır" Değerli milletvekilleri, ayrıca, Aksaray İlinden de geçmekte olan
doğalgaz hattından, doğalgazın, Sayın Bakanımızın geçmişte ifade ettiği gibi,
2002'nin ocak ayında... (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN - Sayın Akın, lütfen, toparlar mısınız; Aksaray'ı baştan
alabilirsiniz. MURAT AKIN (Devamla) - Aksaray İlinin yakınından geçmekte olan doğalgaz
boru hattı, Seydişehir Alüminyum Tesislerine gitmekte. Geçmişte, bakanlık
yetkilileri, BOTAŞ ve Sayın Bakanımızca, doğalgazın, 2002 yılının ocak ayında
verileceği ifade edilmiştir. Hemşehrilerim adına Aksaray Milletvekili olarak,
Sayın Bakanımızdan, bu projenin aksamamasını temenni ediyor, hepinizi saygıyla
selamlıyorum. (DYP sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Akın. Madde üzerinde ikinci söz, Fazilet Partisi Grubunun görüşlerini ifade
edecek olan Erzurum Milletvekili Sayın Aslan Polat'a ait. (FP sıralarından
alkışlar) Sayın Polat, konuşma süreniz 5 dakika efendim. FP GRUBU ADINA ASLAN POLAT (Erzurum) - Sayın Başkan, sayın
milletvekilleri; 651 sıra sayılı Doğal Piyasası Kanun Tasarısının 2 nci maddesi
üzerinde, Fazilet Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum; hepinizi saygıyla
selamlarım. Tasarının bu maddesi, doğalgazın ithali, iletimi, dağıtımı, depolanması,
pazarlanması ve ticaretini kapsamaktadır. Tasarının hükümetten gelen şeklinde,
doğalgaz piyasası düzenleme kurumunun kurulması ve çalışma usul ve esasları da
kapsam içine alınmış iken, Elektrik Piyasası Kurulu ile Doğalgaz Piyasası
Kurullarının, "Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu" adıyla
birleştirilmesinden dolayı "Doğalgaz Piyasası düzenleme kurumu"
ifadesi kapsam maddesinden çıkarılmış bulunmaktadır. Ülkemizde enerji talebi, üretim ve ithalat kısmına baktığımızda 1 000
ton eşdeğer petrol olarak, 2000 yılında, talep 79,6 milyon ton eşdeğer petrol,
üretim 27,6 milyon ton eşdeğer petrol, net ithalat 52 milyon ton eşdeğer
petroldür. Talebin yerli üretimle karşılanma oranının, 2000 yılında yüzde 35,
2005'te yüzde 26, 2010'da yüzde 28 olacağı tahmin edilmektedir. Buradan
görüldüğü üzere, ülkemiz, net enerji kaynağı ithal eden ülke konumundadır.
Yine, ülkemizde, 2000 yılında 14,7 milyar metreküp, 2005 yılında 46,2 milyar
metreküp, 2010 yılında 55 milyar metreküp doğalgaza ihtiyacımız olduğu, Dünya
Enerji Konseyi raporlarında da görülmektedir. BOTAŞ tarafından yapılan ithalat anlaşmalarımız ise; Rusya
Federasyonundan alınan mevcut 6 milyar metreküp doğalgaz miktarına ilaveten,
1998 yılındaki anlaşma paralelinde, 8 milyar metreküp daha alınacaktır. Ayrıca,
Mavi Akım Anlaşmasıyla, Karadeniz altından 16 milyar metreküp doğalgaz alımı
yapılacaktır. Cezayir'den alınan yıllık 2 milyar metreküp doğalgaza eşdeğer LNG, 1995
yılında yapılan anlaşmayla, 4 milyar metreküpe çıkarılmıştır. Nijerya'dan alınan LNG, 1,2 milyar metreküp doğalgaz eşdeğerlidir. İran'la yapılan anlaşmayla, Sayın Bakanın, Plan ve Bütçe Komisyonunda
verdiği bilgiye göre, bu yıl ağustos ayından itibaren gaz alımına başlanacak ve
3 milyar metreküple başlanacak olan alım, 2005 yılında 10 milyar metreküp/yıla
ulaşacaktır. 1999 yılında Türkmenistan'la yapılan anlaşmayla, yılda 16 milyar
metreküp doğalgazın, Hazar Denizi geçişiyle, alım anlaşması yapılmıştır. Irak'la sahaların genişletilmesine paralel olarak, 1996 yılında yapılan
anlaşmayla, yılda 10 milyar metreküp doğalgazın boruyla nakli anlaşması
yapılmıştır. Mısır'dan Akdeniz altından geçirilerek Türkiye'ye ulaştırılacak boru
hattıyla, yılda 10 milyar metreküp doğalgazın alımına ilişkin, karadan ve
denizden, 2 alternatifle doğalgazın Türkiye'ye taşınmasına ilişkin anlaşma,
1999 yılında imzalanmıştır. Ayrıca, bir Cezayir firmasından da spot LNG alımı anlaşması, 1998
yılında yapılmıştır. Ayrıca, Sayın Bakanın Plan ve Bütçe Komisyonunda söylediği,
Azerbaycan'dan Şah Denizinden çıkarılan ve Türkiye Petrolleri Anonim
Ortaklığının ortak olduğu 6,6 milyar metreküplük doğalgazın önemli bir
bölümünün ülkemize getirilmesi için anlaşma imzalanmıştır. Bu anlaşmaları
toplarsak, 87,8 milyar metreküp
rakamına ulaşırız. Halbuki, Enerji Bakanlığının da belirttiği üzere, 2010
yılında ülkemizin ihtiyacı 55 milyar metreküptür. Şimdi, Enerji Bakanlığından öğrenmek istediğimiz husus şudur: 2010
yılında enerji ihtiyacımızı 55 milyar metreküp olarak tespit eden sizsiniz.
Enerji Bakanlığı olarak yaptığınız anlaşmaların toplamı ise 87 milyar 800
milyon metreküp. Bu anlaşmaları yapan da sizsiniz; yani, siz ve sizden önceki
cumhuriyet hükümetlerinin Enerji Bakanları. Ayrıca, bu gaz geldiğinde, bu gazın
alınacağını taahhüt eden, almasanız dahi ödeme yapacağını söyleyen de, yine,
sizin Bakanlığınız. İşte, bunun için, Devlet Planlama Teşkilatı, Sekizinci Beş
Yıllık Kalkınma Planı, Enerji Bölümü 1405 nolu başlıkta "yapılan doğalgaz
ithal bağlantıları ve projeleri sağlıklı bir talep çalışmasına dayanmamaktadır.
Müracaat aşamasındaki çok sayıda özel doğalgaz santral projelerinin potansiyel
talep kaynağı olarak kabul edilmesi neticesinde, yakın dönem içinde aşırı bir
gaz bağlantısına girilmiş bulunmaktadır" yine, 1406 nolu başlıkta,
"doğalgaz ithal bağlantılarının ve boru hattı güzergâhlarının gerçekçi
talep çalışmalarına dayandırılması ihtiyacı önemini korumaktadır"
denilerek, doğalgaz talep çalışmalarının ithal bağlantılarının ve boru hattı
güzergâhlarının gerçekçi bir çalışmaya dayandırılmadığını, DPT açıkça
söylemektedir. İşin acı tarafı, Sayın Enerji Bakanımızın enerji hesaplarına,
iktidar kanadı destekleyerek güvenoyu vermekte, yine, aynı iktidar kanadı,
Sayın Bakanın hesaplarının hatalı ve yanlış olduğunu söyleyen DPT raporunu da,
değiştirmeden, aynen onaylayıp, yürürlüğe girmesine vesile olmaktadır. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN - Sayın Polat, lütfen, toparlayınız. ASLAN POLAT (Devamla) - O zaman, biz, iktidar milletvekillerine, haklı
olarak şunu sormak isteriz: Sizin hangi güvenoyunuzu güvenelim? Devlet Planlama Teşkilatı, Enerji Bakanlığının sadece alım anlaşmalarına
itiraz etmemekte, enerji alım bağlantılarına da itiraz etmektedir. 1404 nolu
başlıkta "sektörde uzun vadede rekabete açık piyasa oluşturulması amacı,
yürütülen uzun vadeli, yüksek tarifeli ve alım ödeme garantili proje
uygulamalarıyla çelişir hale gelmiştir" denilmekte; bu konuda, Dünya
Bankası Eylül 2000 raporu 27 nolu başlıkta "rekabete dayalı bir ihale
sonucunda verilmeyen hükümet garantili yap-işlet-devret projelerine bel
bağlanması, yeni enerji üretiminde maliyetlerin çok yüksek olmasına yol
açmıştır. Reel fiyat artışları ve başka olumlu gelişmeler olmadan, TEAŞ 2010
yılına kadar, her yıl yaklaşık 1,5 milyar dolara ulaşacak zararlarla
karşılaşacak" denmektedir. Tasarının hayırlı olmasını diler, hepinize saygılar sunarım. (FP
sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür ediyorum. Sayın milletvekilleri, 2 nci madde üzerinde başka söz talebi?.. Yok. Maddeyi oylarınıza sunuyorum: SUAT PAMUKÇU (Bayburt) - Sayın Başkan, karar yetersayısının aranılmasını
istiyorum. BAŞKAN - Karar yetersayısı arayacağım. Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Karar yetersayısı yoktur; 10 dakika
ara veriyorum. Kapanma Saati: 14.51 İKİNCİ OTURUM Açılma Saati :15.00 BAŞKAN : Başkanvekili Mehmet Vecdi GÖNÜL KÂTİP ÜYELER : Levent MISTIKOĞLU (Hatay),
Mehmet AY (Gaziantep) BAŞKAN - Türkiye Büyük Millet Meclisinin 86 ncı Birleşiminin İkinci
Oturumunu açıyorum. Görüşmelere kaldığımız yerden devam edeceğiz. V. - KANUN TASARI VE TEKLİFLERİYLE
KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam) 3. - Doğal Gaz Piyasası Kanunu Tasarısı
ve Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji ve Plan ve
Bütçe Komisyonları Raporları (1/836) (S. Sayısı: 651) (Devam) BAŞKAN - Komisyon ve Hükümet yerinde. 2 nci maddenin oylamasında karar yetersayısı bulunamamıştı. Şimdi, elektronik cihazla oylama yapacağım. 2 dakika süre veriyorum. Oylama işlemini başlatıyorum. (Elektronik cihazla oylama yapıldı) BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, karar yetersayısı vardır; madde kabul
edilmiştir. 3 üncü maddeyi okutuyorum: Tanımlar MADDE 3.- Bu Kanunun uygulanmasında; 1) Bakanlık : Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığını, 2) Bakan : Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanını, 3) BOTAŞ : Boru Hatları ile Petrol Taşıma Anonim Şirketini, 4) Kurum : Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunu 5) Kurul : Enerji Piyasası Düzenleme Kurulunu 6) Tüzel kişi (şirket) : Bu Kanun hükümleri uyarınca doğal gazın
üretimi, iletimi, dağıtımı, toptan satışı, ithali, ihracı, ticareti ve
depolanması fonksiyonlarını yürütmek üzere kurulmuş özel veya kamu hukuku tüzel
kişisini, 7) Doğal gaz : Yerden çıkarılan veya çıkarılabilen gaz halindeki doğal
hidrokarbonlar ile bu gazların piyasaya sunulmak üzere çeşitli yöntemlerle
sıvılaştırılmış, basınçlandırılmış veya fiziksel işlemlere tabi tutulmuş
(Sıvılaştırılmış Petrol Gazı -LPG hariç) diğer hallerini, 8) Üretim : Doğal gazın 7/3/1954 tarihli ve 6326 sayılı Petrol Kanunu
kapsamında Türkiye'de yer altında bulunan yataklarından yer üstüne
çıkarılmasını, temizlenmesini ve arıtılmasını, toplama hatlarıyla iletim
hatlarına kadar taşınmasını, 9) Üretim şirketi (işletmeci) : Türkiye'de üretim faaliyetini
gerçekleştiren tüzel kişiyi, 10) İletim : Üretime mahsus toplama hatları ve dağıtım şebekeleri
haricindeki gaz boru hattı şebekesi veya sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) taşıma
vasıtalarıyla gerçekleştirilen doğal gaz naklini, 11) İletim şirketi : İletim faaliyetlerini gerçekleştiren tüzel kişiyi, 12) Dağıtım : Doğal gazın müşterilere teslim edilmek üzere mahalli gaz
boru hattı şebekesi ile naklini ve perakende satışını, 13) Şehir : Belediye veya büyükşehir belediye sınırları içerisinde kalan
imarlı alanlar bütününü, 14) Dağıtım şirket : Belirlenen bir şehirde doğal gazın dağıtımı ve
mahalli gaz boru hattı şebekesi ile nakli faaliyetlerini yapmaya yetkili
kılınan tüzel kişiyi, 15) Toptan satış : Doğal gazın dağıtım şirketlerine ve serbest
tüketicilere yapılan satışını, 16) Toptan satış şirketi : Sistem içinde veya dışında, iletim veya
dağıtım faaliyeti yapmaksızın, doğal gazın toptan satış faaliyeti ile iştigal
eden tüzel kişiyi, 17) Serbest tüketici : Yurt içinde herhangi bir üretim şirketi, ithalat
şirketi, dağıtım şirketi veya toptan satış şirketi ile doğal gaz alım-satım
sözleşmesi yapma serbestisine sahip gerçek veya tüzel kişiyi, 18) Serbest olmayan tüketici (abone) : Doğal gazı kendi kullanımı için
dağıtım şirketlerinden almak zorunda olan gerçek veya tüzel kişiyi, 19) Depolama : Günlük ve mevsimlik değişiklikleri karşılamak ve doğal
gaz temininin azalması veya durması ile meydana gelen doğal gaz açığını
gidermek amacıyla doğal gazın, sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) veya gaz olarak
depolanmasını, 20) Depolama şirketi : Doğal gazın depolama faaliyetini gerçekleştirmek
üzere yetkilendirilen tüzel kişiyi, 21) Sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) tesisi : Doğal gazın sıvı olarak
taşınması ve depolanması amacıyla sıvılaştırılması, boşaltılması, depolanması
ve tekrar gaz haline getirilmesi için kullanılan tesisleri, 22) Depolama tesisi : Üretimde yararlanılan tesisler hariç olmak üzere,
bir tüzel kişinin mülkiyet veya işletmesinde bulunan ve doğal gazı, LNG veya
gaz olarak depolamaya mahsus tesisi, 23) Sistem : Doğal gazın üretimi, iletimi, depolanması ve dağıtımı
işlevlerini yerine getirmek üzere kurulan tesis ve teçhizatı, 24) Sistem kullanıcısı : Sistemden gaz alan veya sisteme gaz temin eden
veya sistem üzerinden transit gaz geçişi yapan gerçek veya tüzel kişiyi, 25) Bağlantılı sistem : Birbirleriyle karşılıklı bağlanmış ve bütün
oluşturan sistemi, 26) Dolaysız hat : Bir serbest tüketiciyi bağlantılı sistem oluşturacak
şekilde besleyen doğal gaz boru hattını, doğal gazın şehirler arasında ve özel
vasıtalarla taşınmasını iletim şebekelerinin ulaşamadığı yerlerde basıncının
düşürülerek satılmasını, 27) Mahallî gaz boru hattı : Şehir içi doğal gaz dağıtımı yapacak olan
dağıtım şirketinin inşa edip işleteceği tüm dağıtım hatlarını, 28) Dağıtım şebekesi : Bir dağıtım şirketinin belirlenmiş bölgesinde,
işlettiği doğal gaz dağıtım tesislerini ve boru hatlarını, 29) Dikey bütünleşmiş tüzel kişi : Doğal gazın üretim, iletim, dağıtım,
ithalat, ihracat, depolama veya satış faaliyetlerinden iki veya daha fazlasını
gerçekleştiren tüzel kişiyi, 30) Teslim sözleşmesi : Sistem kullanıcıları veya onların adına hareket
edenlerle iletim şirketleri arasında veya depolama şirketi ve iletim şirketleri
arasında veya iletim şirketlerinin kendi aralarında doğal gazın devir teslimi
için yapılan sözleşmeyi, 31) Taşıma sözleşmesi : Sistem kullanıcıları ile iletim şirketleri
arasında doğal gazın taşınması amacıyla yapılan sözleşmeyi, 32) İthalatçı şirket : Doğal gazın toptan satış şirketlerine, serbest
tüketicilere veya ihracatçı şirketlere satışı veya yurt dışına doğrudan satışı
amacıyla yurt dışından LNG veya gaz formunda doğal gaz temin edilmesi
faaliyetlerini gerçekleştiren tüzel kişiyi, 33) Ulusal iletim şebekesi : Ulusal iletim sisteminin bir parçası olan
yüksek basınçlı boru hatlarını, 34) Ulusal iletim sistemi : Doğal gazın ülke çapında iletimini sağlayan
ulusal iletim şebekesi ile dağıtım, depolama, sıvılaştırma, sıvılaştırılmış
gazın gazlaştırılması ve benzeri diğer iletim tesislerinden oluşan sistemi, 35) İhracatçı şirket : Üretim şirketi ve toptan satış şirketlerinden
veya ithalatçı şirketlerden satın aldığı gazı yurt dışına pazarlayan tüzel
kişiyi, 36) Piyasa faaliyeti : Doğal gazın, iletim, dağıtım, toptan satış,
ithalat, ihracat ve LNG tesislerinde sıvı olarak veya yer altı ve yer üstü
tesislerinde gaz veya sıkıştırılmış gaz olarak depolanması dahil olmak üzere,
alımı, satımı veya hizmet ve ticari faaliyetleri ile bu faaliyetlere ilişkin
işlemlerden oluşan faaliyeti, 37) Tarife: Doğal gazın iletimi, dağıtımı, LNG veya gaz olarak
depolanması ve satışı ile bunlara dair hizmetlere ilişkin fiyat, hüküm ve
şartları içeren düzenlemeleri, 38) Lisans : Tüzel kişilere piyasa faaliyetinde bulunabilmeleri için bu
Kanun uyarınca Kurul tarafından her bir piyasa faaliyeti için verilen izin
belgesini, 39) Sertifika : Doğal gaz faaliyeti yapan tüzel kişilerin sistemde yer
alacak tesislerinin tasarımı, yapımı, revizyonu, bakımı, onarımı, kontrolü,
müşavirliği ve benzeri hizmetlerde bulunacak gerçek ve tüzel kişilerin
yeterliliğini gösteren ve Kurul tarafından verilen izni, 40) Kullanıcı birliği : Mülkiyetindeki dağıtım şebekesiyle üyelerinin
doğal gaz ihtiyacını karşılayan organize sanayi bölgelerini ve
kooperatiflerini, 41) Sıkıştırılmış doğal gaz : Doğal gazın basınçlandırılmış halini, 42) Yatay bütünleşmiş tüzel kişi : Doğal gazın üretim, iletim, dağıtım,
ithalat, ihracat, depolama veya satış faaliyetlerinden en az birini
gerçekleştiren ve aynı zamanda doğal gaz sektörüne dahil olmayan başka bir
faaliyeti gerçekleştiren tüzel kişiyi, İfade eder. BAŞKAN - 3 üncü madde üzerinde ilk söz, Fazilet Partisi Grubu adına,
Samsun Milletvekili Sayın Musa Uzunkaya'ya ait. Buyurun Sayın Uzunkaya. (FP sıralarından alkışlar) Süreniz 5 dakika. FP GRUBU ADINA MUSA UZUNKAYA (Samsun) - Sayın Başkan, değerli
milletvekili arkadaşlarım; Yüce Heyetinizi saygıyla selamlıyorum. 651 sıra sayılı Doğal Gaz Piyasası Kanunu Tasarısının 3 üncü maddesi
üzerinde Fazilet Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum. Az önce saate baktım, tam 9 dakikada bu madde okundu; yani, 3 üncü
maddede 42 tane ayrı başlık altında tanıtımlar var; maddenin okuma süresi 9
dakika. Maddeyle ilgili olarak iktidar konuşmuyor, muhalefet 2 parti, 5'er
dakikadan 10 dakika konuşacak. Nasıl bir madde üzerinde; okunması, seri bir
şekilde okunması 9 dakika alan bir madde üzerinde. Şimdi, iktidar olarak, yakın geçmişte yaptığınız tüzük değişikliğiyle,
bu sükûtunuzun, sonuçta millete neleri getireceğini hiç düşünüyor musunuz? Şu
yasaların ya bir kısmını alelacele hiç görüştürmeden... AYDIN TÜMEN (Ankara) - Biz, boş laf yapmıyoruz, icraat yapıyoruz, yasa
çıkarıyoruz. MUSA UZUNKAYA (Devamla) - Vallahi "boş laf yapmıyoruz" diyor
Sayın Başkanvekilim "icraat yapıyoruz" diyor. İcraat ne biliyor
musunuz?!. Bugün dolar 1 350 000'e vurdu. Kemal Derviş de şortla geziyor Ankara
piyasalarında, piyasa düzeliyor! Değerli arkadaşlar, icraat bu ise, bu icraattan dolayı milletten özür
dilemeniz lazım; özür... Hangi icraattan bahsediyorsunuz, nerede o icraat?!
Yani, bir ekonomiyi kurtaracak bakanın Hilton Otelinde geceliği 300-500 dolara
kalması icraatsa; milletin simit bulamadığı bir ülke ekonomisinde icraat
bunlarsa ve bunda ne yaptığınızı millete doğru dürüst anlatma imkânınız yoksa,
işte... Değerli arkadaşlar, dün, bu yasa tasarısını, Sayın Bakanımız, bize,
burada bir şekilde anlatmaya çalıştı. Bakın, bir yığın kuruluş teşekkül ediyor
burada; kurumlar var, kuruluşlar var. Bunların ülkeye getirip götüreceğine...
Bir kere, şu anda, şunu açık olarak söylemek lazım: Elbette, Türkiye
Cumhuriyeti hükümetleri, dünya şartlarının gerektirdiği ölçüler içerisinde
özerkleşmeyi, özelleşmeyi, özel kesiminin piyasaya girmesini önkoşul olarak,
ekonominin bugünkü şartları açısından önplana çıkarmalıdır; doğrudur; ancak,
burada, gazın dışarıdan gelişinde oluşturulan Rusya tröstü gibi yeni
tröstlerin, yeni kesimlerin oluşturulması ve yine, hâlâ Parlamentoya bir türlü
getirmediğiniz yerel idareler yasası -veya ona bir zamanlar reform yasası
diyorduk, deniliyordu- belediyelerin kısılan tüm imkânları yanında, şu anda
doğalgaza kavuşan belediyelerin, doğalgaz hizmetiyle aldıkları imkânların da
yok edilmesi hadisesi yatıyor. Bu gazın Türkiye'ye gelişinde şaibeler var. Yani, gecesinin
karanlığında, bir aydınlığı beklememiz mümkün olmayan bir sabahı sanki bununla
vaat etmek istiyorsunuz; ama, açıkça söylüyorum; bu yasayla, Türkiye'ye...
İşte, Mavi Akımla ilgili bugüne kadar söylenilenler, edilenler. Sadece
Türkiye'de değil, Batı dünyasında da -Amerika dahil- Türkiye'nin doğalgaz
anlaşmaları konusunda ifade ettiklerine, belki kendi çıkarları açısından
endişelerine bakılacak olursa, Mavi Akım dahil, diğer doğalgazın gelişiminde
de, Türkiye'de kurulacak bu oluşumlar açısından da ciddî sıkıntıları
görmezlikten gelmek mümkün değil. Değerli arkadaşlar, şu 42 madde içerisinde belediyelerin yeri yok;
hatta, belediyelerin imkânları büyük oranda kısıtlanıyor, âdeta, bugüne kadar
bu hizmeti büyük bir gayretle vatandaşın, abonenin ayağına götüren
belediyelerin de büyük oranda malî imkânlar açısından dışlanması söz konusu.
Yeni oluşturulacak kurumlar içerisinde, Enerji Bakanlığının 18 aylık
müdahalesiyle, açıkça söylüyorum -şu anda bunu ben söylemiyorum, dünya kamuoyu
söylüyor, Türkiye kamuoyu biliyor- şaibeli bir bakanlık, şaibeli birkısım doğalgaz
çalışmaları... BOTAŞ'ın kendisinden kaynaklandığını söylemiyorum; ama, şu
andaki icra mantalitesinden kaynaklanan bu şaibeler karşısında 18 ay bunun
üzerinde müdahil olacak olan Enerji Bakanlığının şu anda toplumda verebileceği
görüntünün insanları ikna edici bir görüntü olmadığını da burada kabul ve
itiraf etmek lazım. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN - Sayın Uzunkaya, lütfen toparlayınız. MUSA UZUNKAYA (Devamla) - Sözlerimi bitiriyorum Sayın Başkanım. Bir kere, bu tasarıda, belediyeler devredışı bırakılıyor. Belediyelerin
işbirliği olmadan bu işin yapılması oldukça zor. Muhtemeldir ki, önümüzdeki
dönemlerde, bu çalışmalarda, zaman zaman değişik kurumların belediye alanları
içerisinde şehirlerin görüntüsünü kanallar açarak bozmaları daha yaygın hale
gelecek; çünkü, layüsel bir şekilde bunları çeşitli mahal ve bölgelere aktarım
imkânları olacak. Oysa ki, Avrupa'da
Avrupa Belediyeler Birliği bu olayın içindedir yapılan tespitlere göre.
Belediyeler, demin söylediğim gibi, büyük oranda gelir kaybına uğratılmak
istenilmektedir. Kaldı ki, değerli arkadaşlar, bakın, bu işin garabetine ki, 22.2.2001
tarihinde kabul edilen Enerji Piyasası Kanunu, bu yasa tasarısıyla
değiştiriliyor. Tam 57 gün önce büyük gayretle şuradan geçirdiğiniz yasayı, bu
tasarının maddeleriyle büyük oranda değiştiriyorsunuz. Bakın, şu maddelerin
hepsi Enerji Piyasası Kanununun
değişimidir. Kaç gün önce çıkardınız; 2 ay bile olmadı, daha 57 gün
önce, buradan, büyük mücadelelerle geçirdiğiniz bu kanunu... (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN - Sayın Uzunkaya son cümleniz lütfen... MUSA UZUNKAYA (Devamla) - Dolayısıyla, bir şeyi daha ortaya koydu bu
yasa, iki aylık bir zaman dahi geçmeden, dün yaptığınızı bugün burada bozma
durumuyla karşı karşıya geliyorsunuz. Dün yaptığını beğenmeyen bir hükümetin,
bugün yaptığından kaç gün sonra nedamet duyacağını, bilmiyorum, bu millete
anlatması mümkün müdür; ama, devri Derviş ve saadetinizde pişmanlığınızın
süresi çok uzun olmayacaktır diye düşünüyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum.
(FP sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Uzunkaya. ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR BAKANI MUSTAFA CUMHUR ERSÜMER (Çanakkale) - Sayın Başkanım, yerimden bir
açıklama yapmak istiyorum, bir yanlış anlaşılmayı düzeltmek bakımından. BAŞKAN - Her maddede 5 dakikalık konuşma hakkınız var; hay hay, buyurun. Hükümet adına, Sayın Bakan konuşacaklar. Süreniz 5 dakika efendim. ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR BAKANI MUSTAFA CUMHUR ERSÜMER (Çanakkale) - Sayın Başkan, sayın üyeler;
şimdi, burada bir yanlış anlaşılma var. Biz, bu getirdiğimiz yasa tasarısıyla,
daha önce Meclisimizin kabul etmiş olduğu yasada bir değişiklik yapmıyoruz.
Buradaki değişiklik hükümleri, bu yasa tasarısının getirilişindeki
değişikliklerdir ve o yasadaki kurula yeni görevler veriyoruz. Bunda bir
yanlışlık var mı -ki, bu, her komisyonda da kabul edildi- buna, hiç kimse de
itiraz etmedi. MUSA UZUNKAYA (Samsun) - Sayın Başkan, şuradaki başlığa bakın... BAŞKAN - Sayın Uzunkaya, lütfen dinleyin; itirazınız varsa, sonra
konuşursunuz. Lütfen... MUSA UZUNKAYA (Samsun) - Sayın Başkanım, başlık "Elektrik Piyasası
Kanununda Yapılan Değişiklikler, Üçüncü Bölüm..." Sayın Bakanım, bu bölümü
nereden saklıyor?! BAŞKAN - Sayın Uzunkaya, lütfen oturunuz. MUSA UZUNKAYA (Samsun) - Başlığınız, elektrik piyasasında değişikliktir. BAŞKAN - Sayın Uzunkaya, lütfen oturunuz. Sayın Bakanı dinleyelim,
sonra, itirazınızı yaparsınız. ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR BAKANI MUSTAFA CUMHUR ERSÜMER (Çanakkale) - Yani, şimdi, zarfa mı bakacağız
mazrufa mı bakacağız? Siz, elinizdeki bir sayfadaki bir yazının şekliyle ilgili
konuşuyorsunuz; ben, yapılan işi anlatmaya çalışıyorum Sayın Uzunkaya. Bir de, tabiî, bir bakanlığı, üç beş kişinin tutuklanması... 22 genel
müdürlüğü bulunan, 80'den fazla genel müdür muavini bulunan, 125 000 personel
çalışan bir bakanlığı, üç beş kişinin belirli suçlardan dolayı tutuklanması,
halen bir iddianamenin verilmemesi, halen bir suçlama yöneltilmemiş olmasına
rağmen, gazetelerde yayımlanan birtakım beyan ve ifadelere dayanarak, kalkıp
"şaibelidir" diye suçlamak, size yakışmaz Sayın Uzunkaya. Bu hususu
da belirtmek istiyorum. Teşekkür ederim Sayın Başkanım. BAŞKAN - Teşekkür ederim. MUSA UZUNKAYA (Samsun) - Yani, şaibe yok mu demek istiyorsunuz Sayın
Bakan? ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR BAKANI MUSTAFA CUMHUR ERSÜMER (Çanakkale) - Ben diyeceğimi dedim. BAŞKAN - Doğru Yol Partisi Grubu adına, Erzurum Milletvekili Sayın Zeki
Ertugay konuşacaklar. Buyurun Sayın Ertugay. (DYP sıralarından alkışlar) Süreniz 5 dakika. DYP GRUBU ADINA ZEKİ ERTUGAY (Erzurum) - Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Doğalgaz Piyasası Yasa Tasarısının 3 üncü maddesi üzerinde
görüşlerimizi arz etmek üzere huzurlarınızdayım; hepinizi saygıyla
selamlıyorum. Bu yasa tasarısıyla, doğalgazdaki tekellerin kaldırılması, doğalgazın
dağıtımının, iletiminin, pazarlanmasının serbest piyasa koşullarında
oluşturulması öngörülmektedir. Bu düşünceye, bu amaca, prensip olarak, parti
olarak katılıyoruz. Değerli arkadaşlarımız da, grup sözcümüz de görüşlerini bu
doğrultuda ifade etti; ancak, bu yasa tasarısıyla, piyasanın oluşması, serbest
piyasa koşullarında oluşturulması konusunda bazı tereddütlerimiz de var.
Mesela, BOTAŞ, Türkiye'nin on yıllık bir ihtiyacını, sözleşmelerle belirlemiş
ve belirli fiyatlardan bağlantı yapmış durumda. Bunun geçişi, yeniden
düzenlenmesi nasıl olacak; bu konuda, arkadaşlarımız, ilerleyen maddelerde
görüşlerini arz edecekler. Ben, özellikle, şunu ifade etmek istiyorum: İran doğalgazı, aşağı
yukarı, otuz yıldan beri, Türkiye'nin gündemindedir ve ilk önce, 1995 yılındaki
hükümetler tarafından, zamanın Enerji Bakanı tarafından, bir sözleşmeyle de,
bir imzayla da İran doğalgazının Türkiye'ye getirilmesi konusu esasa bağlanmış
ve anlaşma yapılmıştır. Sonraki yıllarda, bu proje yürümüştür, başarılı
yürümüştür ve üç aşamalı olan bu projenin, Doğubeyazıt-Erzurum hattı, 300
kilometrelik hat tamamlanmış -1998
yılında zannediyorum- diğer, ikinci ve üçüncü aşamaları, yani, Erzurum-Sıvas,
Sıvas-Ankara aşamaları da devam etmiş ve tamamlanmıştır. Burada, özellikle, şunu söylemek istiyorum: Sayın Bakana, Sayın
Başbakana, doğalgaz projesinin ilk uygulandığı il olması hasebiyle, Erzurum'la
ilgili olarak çeşitli sorularımız oldu. Yani, bir çevrim santralının kurulması
başlangıçta planlanmıştı ve burada, özellikle geçen yıllarda, aşağı yukarı üç
dört yıllık zaman içerisinde, Türkiye'nin ve Erzurum'un, hem ekonomik kaybı hem
sosyal beklentisinden dolayı, umutsuzluktan dolayı ve bu konuda Erzurum'un
temel ihtiyacı olması bakımından dolayı, bir sosyal maliyet de ortaya çıktı.
Bunun için, sorularımıza ve bu konudaki gelişmelere, Sayın Bakanın çok açık
cevap vermesini arzu ediyoruz; çünkü, yasayı çıkarmak bir mesele değil, önemli
olan uygulamadır. Bu uygulama da, bugüne kadar, İran doğalgazının Türkiye'ye
getirilmesi konusunda, maalesef, olumsuzluklarla dolu olmuştur. Bugün, Erzurum, gerçekten, Türkiye'nin hava kirliliği bakımından
öncelikli illeri arasındadır, en yoğun hava kirliliğine sahip bir ildir;
ayrıca, gelir dağılımının bozukluğu itibariyle, sanayiin gelişmeye çok ihtiyacı
olduğu, çok muhtaç olduğu bir ilimizdir. Bu açılardan düşünüldüğü zaman, bu
projenin, doğalgazın, söz verildiği gibi, hiç değilse bu yaz, iki üç ay
içerisinde, Erzurumlunun ve bölgenin hizmetine sunulması büyük aciliyet
göstermektedir. Yine, bu çevrim santralının kurulmasında sadece ekonomik hesapları
değil, biraz da sosyal rantabiliteyi dikkate almanın çok gerekli olduğu
kanaatindeyim. Bugün, belki, kaç kişi istifade edecek, ne kadar sanayii var
gibi hesaplar yapılarak, bu bölgelerde çevrim santrallarının kurulması kârlı
değil gibi argümanlar ileriye sürülebilir; çünkü, böyle görüşler, böyle
yaklaşımlar var değerli bakanlık yetkililerinde. Onun için, bu işin
bitirilmesinde, sosyal devlet prensibinin de öncelikle, sosyal faydanın da
öncelikle ele alınmasının çok yararlı olduğunu düşünüyorum. Bu yasanın,
Türkiye'nin çok önemli meselelerinden biri olan enerji meselesinde, enerji
probleminin çözümünde bir adım olacağını düşünüyoruz, olumlu da yaklaşıyoruz;
ancak, uygulamada, çok adaletli ve ülke bütünlüğünün tamamını aynı şartlarda
istifade ettirebilecek, bölge ihtiyaçlarının giderilmesinde bir lokomotif
görevi yapmasını sağlayacak bir yaklaşımın ve önceliğin, özellikle Doğu Anadolu
Bölgesine ve bu projenin... (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN - Sayın Ertugay, lütfen toparlar mısınız. ZEKİ ERTUGAY (Devamla) - Hemen tamamlıyorum. ...ilk yapıldığı, ilk tamamlandığı kısmı itibariyle, Erzurum'un istifade
ettirilmesi konusunda gereken hassasiyetin gösterilmesini temenni ediyorum;
Yüce Heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (DYP sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz Sayın Ertugay. Başka söz talebi?.. Yok. Madde üzerinde bir değişiklik önergesi vardır; önce önergeyi okutuyorum: Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına 651 sıra sayılı Kanun Tasarısının 3 üncü maddesinde aşağıdaki şekilde
değişiklik yapılmasını arz ve teklif ederiz.
6 ncı bentteki "ticareti" kelimesinden sonra
"kiralanması" ibaresinin ilavesini, 7 nci bentteki "(Sıvılaştırılmış Petrol Gazı-LPG hariç)"
ibaresinin çıkarılmasını, 8 inci bendine "sıvılaştırılmasını" ibaresinin eklenmesini, 9 uncu bendinde
"Türkiye'de" kelimesinden sonra "doğalgaz" ibaresinin
ilavesini, 10 uncu bendinde "(LNG) taşıma" ibaresinden sonra "boru
ve" ibaresinin eklenmesini, 11 inci bendindeki "faaliyetlerini gerçekleştiren" ibaresi
yerine "faaliyetinde bulunan" ibaresinin konulmasını, 12 nci bendindeki "müşteriler" ibaresinden sonra "gaz
sayacında" ibaresinin eklenmesini, 13 üncü bendindeki "imarlı" ibaresinin çıkarılmasını, 14 üncü bendindeki "Belirlenen" ibaresinin çıkarılmasını, 16 ncı bendindeki "sistem içinde veya dışında" ibaresinin
çıkarılmasını, 17 nci bendindeki "yurt içinde" ibaresinin çıkarılmasını, 18 inci bendinin tasarı metninden çıkarılmasını, 19 uncu bendindeki "Günlük ve mevsimlik değişiklikleri karşılamak
ve" ibaresinin çıkarılmasını, 22 nci bendindeki "Üretimde yararlanılan tesisler hariç olmak
üzere" ibaresinin çıkarılmasını, 23 üncü bendindeki "teçhizatı" ibaresinden önce
"eklentileri ile" ibaresinin ilavesini, 24 üncü bendindeki "gaz geçişi yapan" ibaresinden sonra
"veya sistemi kiralayan" ibaresinin ilavesini, 27 nci bendindeki "inşa edip" ibaresinden sonra "veya
kiralayarak" ibaresinin eklenmesini, 28 inci bendindeki "belirlenmiş bölgesinde" ibaresinin
metinden çıkarılmasını, 32 nci bendindeki "gerçekleştirilen" ibaresi yerine
"yapan" ibaresinin kullanılmasını, 35 inci bendindeki "üretim şirketi veya toptan satış şirketlerinden
veya ithalatçı şirketlerden" ibaresinin yerine "ürettiği veya"
ibaresinin konulmasını. BAŞKAN - Teşekkür ederim. Önergeye Sayın Komisyon katılıyor mu? PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ NİHAT GÖKBULUT (Kırıkkale) - Sayın
Başkan, önergeye katılırsak tasarının anlamı değişir, katılmıyoruz. BAŞKAN - Sayın Hükümet?.. ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR BAKANI MUSTAFA CUMHUR ERSÜMER (Çanakkale) - Katılmıyoruz. BAŞKAN - Sayın Pamukçu, önerge sahibi olarak gerekçelerini
açıklayacaklar. Buyurun efendim. Süreniz 5 dakika. SUAT PAMUKÇU (Bayburt) - Sayın Başkan, değerli milletvekili
arkadaşlarım; önergemiz üzerine söz aldım; Yüce Heyetinizi saygıyla
selamlıyorum. Şimdi, söze nereden başlayacağımı da bilemiyorum; yani, önergeyi mi izah
edeyim; bu önerge niçin uzun oldu, onu mu izah edeyim; gerekçe niye bu kadar
kısa, onu mu izah edeyim... Zaman zaman vatandaşların yanına gittiğimizde, bazı vatandaşlarımız,
bize, hep "yahu, niye biraz daha sert muhalefet yapmıyorsunuz, niye yumruk
vurmuyorsunuz?" diye sual sorduklarında, onlara şöyle cevap veriyorum:
Bakın, Türkiye Büyük Millet Meclisinde, biz, zaman zaman yalvarıyoruz, olmuyor;
zaman zaman kendimizi parçalıyoruz, olmuyor; zaman zaman en şiddetli şekilde
tenkidimizi yapıyoruz, yine olmuyor, hatta insan ölüyor. Nitekim, geçtiğimiz
günlerde yapılan içtüzük değişikliğinde yaşadığımız acı olayları hepimiz
biliyoruz. Buna rağmen, kürsüdeki Sayın Başkan, sonunda "kabul edenler,
etmeyenler" diyor, olay orada bitiyor; ne yaparsanız yapın! Şimdi, hükümet, görüşmekte olduğumuz tasarıda bir madde düzenlemiş
-biraz önce konuşan değerli arkadaşımız da ifade ettiler- sadece okunması 9
dakika sürdü. En azından, geçtiğimiz günlerde yaptığımız bu yeni içtüzük
değişikliğinin, bu hazırladığımız önergemizle, ne kadar zararlı olduğunu bilmem
anlatabiliyor muyum? Bir yerde, ben, bunu anlatmak için de, böyle uzun bir
önerge düzenledim. Bakın, bu maddede 42 bent sayılmış. Bir milletvekili, 42 bendin 42'sinde
de değişiklik yapmak isterse nasıl yapacak? Şimdi, bu önergeyi oya sunsanız
-belki içinden 10 tanesi kabule şayan değişikliktir, 15 tanesi değildir- bu
nasıl oylanacak? Bu kadar çarpık bir düzenlemeyi gözlerinizin önüne sermek için
bu önergeyi -bir bakıma- bu şekilde hazırladım; bu birincisi. İkincisi; önergeye gelince: Önergede gerçekten düzeltilmesi gereken
hususlar var. Mesela, 11 inci bentteki 'müşterilere' ibaresinden sonra 'gaz
sayacı' ibaresinin eklenmesini" demişiz. Bakın, tasarının 12 nci bendini okuyorum: "Doğalgazın müşterilere
teslim edilmek üzere mahallî gaz boru hattı şebekesiyle naklini ve perakende
satışını." Müşteriye nerede teslim edecek? Biz buraya "sayaçta teslim
edilsin" ibaresini koyduk. Yani, hiç olmazsa, yarın karşımıza çıkacak olan
ihtilaflar çözülmüş olsun. Doğalgaz şirketi getirecek kapının önünde bırakacak
veya sokağın başında bırakacak, haydi bir ihtilaf! Tasarıda bunun tanımını
yaparken, bu ihtilaf olmasın diye "sayaçta teslim" ibaresini koymuş
olalım diyoruz. Böyle bir düzenlemeyle nasıl yapacaksınız?.. Mesela, önergeden bir başka misal vereyim, hepsini okumaya zamanımız
yok: "13 üncü bentteki 'imarlı' ibaresinin çıkarılmasını" demişiz. Bakın, bir şehirde, yeri imarlı olan mülkiyetler var, imarsız olan
yerleşim yerleri var. Yani, siz doğalgazı gecekonduya götürmeyecek misiniz?..
Gecekonduda oturan vatandaş doğalgazdan istifade etmeyecek mi Sayın Bakan?.. Bir başka misal daha vereyim: Mesela, 19 uncu bentteki "günlük ve
mevsimlik değişiklikleri karşılamak" ibaresinin çıkarılmasını istemişiz.
Bu ne demek? Şimdi, bakın, 19 uncu bendi okuyayım: "Günlük ve mevsimlik
değişiklikleri karşılamak -bu depolama tanımı- ve doğalgaz temininin azalması
veya durmasıyla meydana gelen doğalgaz açığını gidermek amacıyla, doğalgazın,
sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) veya gaz olarak depolanmasını." Peki, "günlük ve mevsimlik değişiklikler" ne demek?.. Yarın,
bu, bir ihtilaf konusu olmaz mı Sayın Bakan?.. Yani, birisine depolama ücreti
ödemek, günlük değişiklikleri karşılamak, mevsimlik değişiklikleri karşılamak
için, böyle bir bahaneye sığınarak yapılamaz mı?.. Bu, bir istismar aracı
olamaz mı?.. Bir başka misal vereyim: Maddenin 27 nci bendindeki "inşa
edip" ibaresinden sonra "veya kiralayarak" ibaresi konsa...
Yani, bir tesisi inşa eden, yarın, o tesisi bırakıp gitse, birisi gelip
kiralasa, onunla bu tanım uyuşmayacak mı?.. Anlatmak istediğim şu: Yani, geçmişte bir düzenleme yaptık; ama, bu
düzenleme, maalesef, bu Mecliste, milletvekillerinin... (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN - Sayın Pamukçu, lütfen toparlar mısınız. SUAT PAMUKÇU (Devamla) - ...görüşülen tasarı veya teklifler üzerinde
değişiklik yapma hakkını sınırladı, milletvekilinin bu hakkını gasp etti. Bu
yanlıştan bir an önce dönelim. Bu önergemizle, maddede değiştirilmesi gereken hususlar varsa, hiç
olmazsa, redaksiyon yoluyla değiştirilmesi hususunda belki yetki verilebilir
Komisyona. Huzurlarınıza bu hususu arz etmek üzere geldim. Sayın Başkan, teşekkür ederim müsamahanıza. Değerli arkadaşlar, hepinize saygılar sunuyorum. (FP sıralarından
alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Pamukçu. Komisyonun ve Hükümetin katılmadığı önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmemiştir. Görüşmekte olduğumuz 3 üncü maddeyi Komisyondan geldiği şekliyle... SUAT PAMUKÇU (Bayburt) - Sayın Başkan, karar yetersayısının aranılmasını
istiyorum. BAŞKAN - ...oylarınıza sunacağım ve karar yetersayısını arayacağım. Oylamayı elektronik cihazla yapacağım ve 2 dakika süre vereceğim. Oylama işlemini başlatıyorum. (Elektronik cihazla oylama yapıldı) BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, karar yetersayısı vardır ve 3 üncü madde
kabul edilmiştir. 4 üncü maddeyi okutuyorum: İKİNCİ
BÖLÜM Doğal
Gaz Piyasası Faaliyetleri, Yapım ve Hizmet Faaliyetleri , Lisans ve
Sertifikaların Genel
Esasları Doğal gaz piyasa faaliyetleri MADDE 4.- 1) Bu Kanuna göre doğal gaz piyasa faaliyetlerinde bulunacak
tüzel kişilerin gerekli lisansları almaları şarttır. 2) Doğal gaz piyasasında faaliyet gösterecek tüzel kişilerin lisans
almak için Kuruma yapacakları başvuruya, başvuru yapıldığı tarihten itibaren,
en fazla 60 gün içerisinde Kurum tarafından cevap verilir. Lisans başvuru
talebi Kurul tarafından reddedildiği
takdirde, reddetme kararı başvuru sahibine gerekçesi ile birlikte bildirilir. 3) Piyasada faaliyet gösterecek özel hukuk tüzel kişilerinin 29/6/1956
tarihli ve 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümleri doğrultusunda anonim
şirket veya limitet şirket olarak kurulmaları halinde, hisselerin tamamının
nama yazılı olması şarttır. Bu şirketlerin sermayeleri ile ana sözleşmelerinde
bulunması gereken diğer hususlar yönetmelikle düzenlenir. 4) Doğal gaz piyasa faaliyetleri şunlardır: a) İthalat:Doğal gazın ithalat yoluyla temin edilmesi ithalat lisansına
göre yapılır. İthalat lisansı almak için başvuran tüzel kişilerde; 1) İthalat yapacak teknik ve ekonomik güce sahip olunması, 2) İthal edilecek doğal gazın kaynağı, rezervleri, üretim tesisleri ve
iletim sistemi hakkında kesin bilgi ve garantinin bulunması, 3) Her sene ithal edilecek doğal gazın yüzde onu kadar bir miktarı beş
yıl içerisinde ulusal topraklarda depolama imkanına sahip olunması hususunda
depolama faaliyeti yapacak tüzel kişilerden Kurumca belirlenen taahhüt ve
garantilerin alınması, 4) Ulusal iletim sisteminin gelişmesine ve güvenliğine katkıda
bulunabilme yeterliliğine sahip olması, bu amaçla sistemin gelişmesini
gerçekleştirecek tüzel kişilerin yatırımlarına ekonomik destek sağlayabilmesi, Şartları aranır. İthalatçı şirketler, yapacakları her ithalat bağlantısı için ayrı ayrı
lisans almak zorundadır. İthalatçı şirketler, ithalat sözleşmelerinde yer alan
sözleşme sürelerini, süre uzatımlarını, öngörülen yıllık ve mevsimlik ithalat
miktarlarını ve bu miktarlardaki değişiklikler ile sözleşmelerde veya
temditlerinde yer alan ve sistemin güvenliğini ilgilendiren yükümlülükleri
Kuruma bildirmek zorundadır. İthalatçı şirketler, ithal yoluyla temin ettikleri doğal gazı yurt
içinde toptan satış şirketlerine veya ihracatçı şirketlere, satış sözleşmesi
ile devredebilecekleri gibi serbest tüketicilere ve ihracat lisansı almak
kaydıyla yurt dışına da pazarlayabilir. Ancak, ihracatçı şirketlere yapılan
devir, ithalatçı şirketin lisans kapsamındaki taahhütlerini ortadan kaldırmaz. Herhangi bir ithalatçı şirketin, ithal yoluyla temin ettiği yıllık doğal
gaz miktarı, Kurumca belirlenecek cari yıla ait ulusal gaz tüketim tahmininin
yüzde yirmisini aşamaz. İthalatçı şirket, yapmış olduğu bütün sözleşmelere ait Kurumun talep
ettiği bilgi ve belgeleri vermek zorundadır. b) Üretim: Doğal gaz arama ve üretim faaliyetleri 6326 sayılı Petrol
Kanununa göre yapılır. Arama ve işletme ruhsatları Petrol İşleri Genel
Müdürlüğü tarafından verilir. Üretim faaliyeti, piyasa faaliyetinden sayılmaz. Üretim şirketleri, ürettikleri gazı toptan satış lisansı almak kaydıyla
toptan satış şirketlerine, ithalatçı şirketlere, dağıtım şirketlerine veya
serbest tüketicilere pazarlayabilir. Üretici şirketler bu satış miktarının
Kurumca cari yıla ilişkin olarak belirlenecek ulusal tüketim tahmininin yüzde
yirmisini geçmemek kaydıyla doğrudan serbest tüketicilere, geri kalan doğal
gazı ise, ithalatçı şirketler, dağıtım şirketleri veya toptan satış şirketleri
vasıtasıyla piyasaya sunabilir. Üretim şirketleri, ihracatçı lisansı almak kaydıyla ürettiği gazı ihraç
edebilir. Üretim şirketlerinin satış ve ihracat lisansı almak için (e) ve (f)
bentlerinde yer alan lisans koşullarını taşımaları zorunludur. Üretilen doğal gaz, iletim şirketleri ile yapılacak taşıma ve teslim
sözleşmelerine göre taşıttırılır. Üretim merkezinin bağlantılı sisteme uzak
olması halinde, üretilen gazın bağlantılı sistem oluşturma şartı aranmaksızın
dolaysız hat ile iletilmesi ve serbest tüketicilere satışı üretim şirketlerince
yapılabilir. Ancak, bu husus, Kurulun ekonomik ve teknik şartları gözönünde
bulundurarak vereceği karara bağlıdır. Ayrıca, üretim şirketleri ürettiği doğal
gazın üretim kapasitesinin 8inci Maddenin (a) fıkrasının (1) numaralı bendinde
belirtilen miktardan az olması durumunda, üretilen doğal gazı, şehir içi
dağıtım faaliyeti yapmaksızın diğer tüketicilere satabilir. Üretim
şirketlerinin iletim ve depolama ile ilgili mevcut tesislerdeki hakları
saklıdır. Bu hakkın kullanılması (c) ve (d) bentlerindeki hükümlere tabidir. Üretim şirketleri, tarifeler, teslim kuralları, gaz kalitesi, gaz arzı
mevsimsel değişiklikler gibi hususlarda Kurumun yapacağı düzenlemelere uymakla
yükümlüdür. c) İletim: İletim faaliyetini gerçekleştirecek olan tüzel kişiler,
aşağıdaki hususlara uymakla yükümlüdür. 1) İletim şirketleri sistemin uygun olması halinde, Kurum tarafından
tespit edilen kriterler çerçevesinde, sisteme bağlanmak isteyen kullanıcıları
on iki ay içerisinde en uygun şebekeye bağlamakla yükümlüdür. 2) Sisteme giriş talebini iletim şirketinin reddetmesi halinde
kullanıcı, Kurumu bu durumdan haberdar edebilir. İletim şirketinin, şebeke
işleyişi ile ilgili yönetmeliği ihlal ettiğinin Kurumca tespit edilmesi
durumunda, iletim şirketi kullanıcının sisteme giriş bağlantısını Kurulun
vereceği karara göre yapar. 3) Kurum, kullanıcıların sisteme girişi ile ilgili taleplerini
inceleyerek, iletim faaliyetlerinin aksamamasına, bu Kanunda belirtilen
hususları göz önüne alarak, sistemin işleyişine engel olunmamasına azami
dikkati gösterir. 4) İletim şirketleri, iletim faaliyetleri yapan diğer iletim şirketleri
ile güvenli ve verimli bir işletim amacıyla eşgüdümlü çalışma yapabilmeleri
için birbirlerine Kurumca belirlenen tüm teknik bilgileri vermek zorundadır. 5) İletim şirketleri, doğal gazın akışı ve sistemin işlemesi için
gerekli ayarlama ve diğer her türlü hizmetlerin yerine getirilmesi hususunda
kendilerinin sahip olduğu kısımdan sorumludur. Ayrıca, iletim şirketleri kendi
sorumlu olduğu hatlarda, gaz iletiminin güvenli bir biçimde, verimli ve en az
maliyet ile gerçekleştirilmesine yönelik her türlü tedbiri almaya ve bu Kanunda
öngörülen diğer hususları yerine getirmeye mecburdur. 6) İletim şirketlerinin faaliyete geçebilmesi için, Kuruldan lisans
almaları zorunludur. Sistemin işleyişini ihlal eden iletim şirketlerine, bu
Kanunda belirtilen cezalar tatbik edilir. 7) İletim şirketleri, ithalatçı şirket, toptan satış şirketi, üretim
şirketi ve ihracatçı şirketler ile taşıma sözleşmesi yapar. İletim şirketleri
ayrıca, üretim şirketi, serbest tüketici, depolama şirketi ve diğer iletim
şirketleri ile teslim sözleşmeleri yapar. Yapılan veya yapılacak sözleşmelerde
Kurumca belirlenen usul ve esaslar gözönünde bulundurulur ve sistemin
işleyişini engelleyen veya aksatan hükümlere yer verilmez. 8) Kurul, iletim şirketlerince transit doğal gaz iletimini de dikkate
alarak hazırlanan ulusal iletim şebekesi yatırım programlarını inceler ve
onaylar. 9) Mevcut, planlanan ve yapımı devam etmekte olan ulusal iletim şebekesi
BOTAŞ'a ait olur. İletim şirketlerince mevcut hatlarla bağlantılı sistem
oluşturacak şekilde inşa edilecek iletim amaçlı yeni boru hatları mülkiyeti
kendilerine ait olmak üzere yatırım yapan diğer iletim şirketlerince işletilir.
İletim şirketlerinin diğer hak ve yükümlülükleri çıkarılacak yönetmeliklerle
belirlenir. d) Doğal gazın depolanması :Depolama faaliyeti yapacak olan tüzel
kişiler aşağıdaki hususlara uymakla yükümlüdür. 1)Tüzel kişiler, doğal gazın yer altı ve yer üstünde gaz veya LNG olarak
depolanması faaliyetlerinde bulunabilmeleri için, Kuruldan lisans almak
zorundadır. Söz konusu lisans olmaksızın depolama faaliyetinde bulunulamaz.
Lisans talebinde bulunan tüzel kişiler, çıkarılacak yönetmelikte yer alacak
koşullara uymak mecburiyetindedir. Depolama lisansı almak için başvuran tüzel kişilerde; aa) Depolama yapacak teknik ve ekonomik yeterliliğe sahip olmak, bb) Tasarrufları altında bulunacak depolama kapasitelerinin tümünü
sistemin eşgüdümlü ve güvenli bir tarzda işlemesine yardımcı olacak şekilde
idare edeceklerini taahhüt etmek, cc) Tasarrufları altında bulunacak depolama kapasitelerinin sistem
elverişli olduğu takdirde, tarafsız ve eşit bir şekilde hizmete sunulacağını
taahhüt etmek, Şartları aranır. 2) 6326 sayılı Kanuna göre, işletme ruhsatına sahip şirketlerin doğal
gaz ürettiği yer altı doğal gaz yatağını, depolama amacı ile kullanmak üzere
Petrol İşleri Genel Müdürlüğünün onayının alınmasını müteakip Kuruma başvurması
halinde, Kurul tarafından uygun görüldüğü takdirde, işletme ruhsatının ilgili
bölümü depolama lisansına çevrilir. Ancak, üretim şirketinin Kuruma yaptığı
başvuruda, depolama lisansı için istenen yeterliliğe sahip olduğunu belgelemesi
şarttır. Şirket, depolama faaliyetine başladığı takdirde, depolama faaliyetini,
muhasebesini ayrıştırmak suretiyle üretim faaliyetinden ayrı olarak yürütür. Depolama şirketine yapılan taleplerin reddedilmesi ve sistem
kullanıcısının bu durumdan Kurumu haberdar etmesi halinde, Kurum gerekli
incelemeleri ve denetimleri yaparak depolama şirketinin yayımlanan usul ve
esaslar ile lisans şartlarını ihlal ettiğini tespit etmesi halinde, depolama
şirketini talep edilen hizmeti vermeğe icbar edebilir. Yapılan bu ihlal
nedeniyle, bu Kanunda gösterilen cezai müeyyideler uygulanır. e) Toptan satış : Toptan satış şirketleri, serbest tüketicilere
yapacakları toptan satış faaliyeti için, Kuruldan lisans almak zorundadır.
İthalatçı lisansı almış olan tüzel kişilerin, toptan satış lisansı alma
zorunlulukları yoktur. İthalat lisansı ile doğal gaz toptan satışı
yapabilirler. Toptan satış faaliyeti yapmak isteyen tüzel kişilerin, lisans almak için
doğal gazı nereden temin edeceğini ve hangi taşıma koşulları ile satışı
gerçekleştireceğini, yeterli teknik ve ekonomik gücünün bulunduğunu ve sistemin
emniyetli bir şekilde işlemesine yardımcı olmak amacıyla, gerekli depolama
kapasitelerine sahip olduğunu göstermesi ve ayrıca, yönetmeliklerde belirtilen
diğer taahhüt ve garantileri de vermesi gerekir. Doğal gazın toptan satış faaliyetlerinin düzenlenmesinde aşağıdaki
esaslara uyulması zorunludur. 1) Dağıtım şirketlerine doğal gaz satışı yapan tüzel kişiler, Kurumca
öngörülecek süre içerisinde, müşterilerin mevsimsel azami doğal gaz çekişlerini
karşılamak amacıyla, gerekli arz planlamasını yapmak ve depolama tedbirlerini
almak ve bu amaçla depolama şirketleri ile yapacakları kira sözleşmelerini
Kuruma ibraz etmek zorundadır. Gerekli depolama tedbirlerinin alınması için,
lisansın verildiği tarihten itibaren beş yıllık bir süre tanınır. Bu süre,
ülkedeki depolama tesislerinin yeterli düzeye ulaşmaması halinde Kurul kararı
ile iki yıla kadar uzatılabilir. Ayrıca, Kurul her yıl iklim değerlerine göre, her şehir için müteakip
yılın mevsimsel yoğunluğunu karşılayacak dengeleme amaçlı depolama miktarlarını
tayin etmeye ve gerekli tedbirleri almaya yetkilidir. 2) Serbest tüketicilere toptan gaz satışı yapan tüzel kişiler, bu
Kanunun yürürlüğe girmesini müteakip müşterilerine mevsimlik, günlük ve saatlik
esneklik limitleri dahilinde gaz girişini sağlamak mecburiyetindedir. Toptan
satıcıların gerekli arz ve depolama kapasitelerine ulaşması zorunlu olup,
ayrıca lisansın verildiği tarihten itibaren beş yıllık bir süre içinde gerekli
depolama tedbirlerini almak zorundadır. Bu amaçla depolama şirketleri ile
yapacakları kira sözleşmelerini Kuruma ibraz ederler. Bu süre, ülkedeki depolama
tesislerinin yeterli düzeye ulaşmaması halinde uzatılabilir. 3) Doğal gaz toptan satışı yapan tüzel kişiler, Kurum tarafından
öngörülen süre içerisinde beklenen talebi karşılayabilecek iletim, depolama ve
sistemi dengeleyici kapasiteleri sağlamak zorundadır. 4) Toptan satış şirketi, ithalatçı şirket veya ihracatçı şirket veya
serbest tüketici veya dağıtım şirketi ile satış sözleşmeleri yapar ve fiyatları
serbestçe belirler. Ticari gizliliği olan bilgiler Kurum hariç üçüncü taraflara
açıklanamaz ve suiistimal edilemez. 5) Toptan satış şirketlerinin, doğal gaz ithalatı yapabilmesi için
ithalatçı lisansı alması zorunludur. 6) Toptan satış şirketlerinin her birinin bir yıl içinde satışını
gerçekleştirdikleri toplam gaz miktarı, Kurumca cari yıla ilişkin belirlediği
ulusal tüketim tahmininin yüzde yirmisini geçemez. 7) Toptan satış şirketleri, bölgesel sınırlama getirilmeksizin yurt
genelinde satış yapabilir. f) Doğal gazın ihracı:İthal edilmiş veya yurt içinde üretilmiş doğal
gazı yurt dışına ihraç etmek isteyen tüzel kişiler, Kuruldan ihracatçı lisansı
alır. Lisans almak isteyen şirketlerin çıkarılacak yönetmeliklerde belirtilen
şartların yanında; 1) Teknik ve ekonomik yeterliğe sahip olduğunu göstermesi, 2) Doğal gazı, hangi ülkeye ve hangi taşıma vasıtaları ile ihraç
edeceğini bildirmesi, 3) İhraç nedeniyle sistemin işleyişini ve ülke ihtiyacını
aksatmayacağını ve ayrıca sistemin emniyetini ihlal ettiği durumlarda, meydana
gelen zarar ve ziyanı tazmin edeceğini garanti etmesi ve bu hususta meydana gelebilecek
zarar ve ziyanı karşılamak üzere zorunlu sigorta yapması, Şartları aranır. Ancak, transit hatları işleten iletim şirketleri,bu bendin (3) numaralı
alt bendinde belirtilen garanti şartından muaftır. g) Doğal gazın şehir içi dağıtımı: Şehir içi doğal gaz dağıtım hizmeti,
Kurum tarafından açılacak ihaleyi kazanan şirkete mahalli doğalgaz dağıtım
şebekesinin mülkiyeti de dahil olmak üzere, şehrin gelişmişlik düzeyi, tüketim
kapasitesi ve kullanıcı sayısı gibi hususlar dikkate alınarak Kurum tarafından
belirlenecek lisans süresi için verilir. Kurumun belirli bir şehir için açacağı ihale, Resmi Gazete'de ilan
edilir. Şirketlerin ihaleye katılmak için vereceği teklifler, çıkarılacak
yönetmeliklerde belirtilen usul ve esaslara göre değerlendirilerek ihaleyi
kazanan şirkete dağıtım lisansı verilir ve şirket o şehirde dağıtım
faaliyetlerini gerçekleştirmeye yetkili dağıtım şirketi unvanını alır. Dağıtım lisansı alan tüzel kişiler, bu Kanunda dağıtım lisansı ile
ilgili hükümlere ve Kurumca belirlenecek usul ve esaslara uymakla yükümlüdür.
Dağıtım lisansı alan tüzel kişi, mülkiyetinde olacak dağıtım şebekesini lisans
süresi sona ermeden başka bir tüzel kişiye satabilir. Lisans süresi sona eren dağıtım şirketi, lisans süresinin
tamamlanmasından bir yıl önce, söz konusu şehir içi dağıtım lisansının
yenilenmesini Kurumdan talep etmesi halinde Kurul, şirketin ekonomik ve teknik
gücünü, hizmet kalitesini, abonelerinin memnuniyetini, Kurumca çıkarılacak
yönetmeliklerde belirtilecek diğer hususları dikkate alarak ikinci kez dağıtım
lisansı verebilir. Lisans sahibinin lisans süresi yukarıda belirtilen
nedenlerle uzatılmadığı takdirde, Kurum ilgili şehir için yeniden ihale açar ve
mevcut şebekenin işletme ve mülkiyeti için en uygun teklifi veren tüzel kişiye
dağıtım lisansını verir. Şebekenin bedeli Kurum tarafından tahsil edilerek
önceki lisans sahibine ödenir. Kurum, mülkiyet sahibi dağıtım şirketinin dağıtım faaliyetlerini
yönlendirir, denetler, izler ve gerektiğinde bu hizmetleri, masrafları dağıtım
şirketine ait olmak üzere, bu Kanuna tabi sertifika sahibi gerçek ve tüzel
kişilerden satın alabilir. Doğal gazın şehir içi dağıtımına ait ihale usul ve
esasları, değerlendirme kriterleri ve lisansta bulunması gereken diğer hususlar
yönetmelikle düzenlenir. Kuruldan dağıtım lisansı alan şehir içi dağıtım şirketi, yetki aldığı
şehirde bulunan belediye veya belediye şirketini sermaye koyma şartı
aramaksızın, yüzde on nispetinde dağıtım şirketine ortak olmaya davet etmek
zorundadır. Bu sermaye oranı bedelli veya bedelsiz olarak hiçbir surette
aşılamaz. Kurum, belediye veya belediye şirketinin hisse almaması veya en az bir
yönetim kurulu üyeliğine hak kazanılmayacak oranda hisse alması halinde, 6762
sayılı Türk Ticaret Kanununun 275 inci Maddesine göre belediyeye şirket yönetim
ve denetim kurullarında temsil hakkı verecek düzenlemelerin yapılmasını, şehir
içi dağıtım şirketinden isteyebilir. Dağıtım şirketlerinin yükümlülükleri; 1) Doğal gaz dağıtım şirketleri, dağıtım şebekeleri için sevkiyat
kontrol merkezi kurarlar. Ancak, Kurum tarafından tüketim kapasitesinin
yetersiz olduğu belirlenen şehirlerde bu şart aranmaz. 2) Dağıtım şirketleri sorumluluk alanlarında bulunan tüketicilerin talep
etmesi halinde, bu tüketicileri sisteme bağlamakla yükümlüdür. Ancak bağlantı
yapma yükümlülüğü, şirketin tasarrufu altındaki sistemin bağlantı yapmaya imkan
veren kapasitede olmasına ve tüketicinin de kendi üzerine düşen ve dağıtım
yönetmeliğinde öngörülen işlemleri yapmasına ve belirleyeceği usul ve esaslara
göre, bağlantının teknik ve ekonomik olarak gerçekleşmesinin mümkün olmasına
bağlıdır. Bu konuda ihtilaf olması halinde bağlantının teknik ve ekonomik olup
olmadığına Kurul karar verir. 3) Bağlama talebi reddedilen kullanıcı durumu Kuruma bildirir. Kurul
dağıtım şirketinin konu hakkındaki savunmasını aldıktan sonra, bu maddede
belirtilen esasların ihlal edildiğinin tespit edilmesi halinde, şirket Kurulun
konu hakkında vereceği karara uymak zorundadır. 4) Dağıtım şirketleri, konut, ticarethane ve sanayi dahil tüketicileri doğal
gaz kullanmak için yaptırdıkları veya mevcut olan iç tesisatı kendi teknik
perrsoneline veya kendi adına çalışan denetim şirketlerine kontrol ettirebilir.
İç tesisatın, yayımlanacak iç tesisat yönetmeliğine uygun olmadığının tespiti
halinde, şirket gaz vermeyi reddedebileceği gibi vermekte olduğu gazı da
kesebilir. Tüketicinin tesisatı uygun hale getirip tekrar başvurması halinde,
aynı işlemler tekrarlanır. İç tesisatta yapılacak izinsiz tadilat, uygunsuz ve
kötü kullanım, yanlış ve bozuk ekipman kullanılması, proje dışı tesisat yapımı
ile tesisatın bakımsızlığı nedeniyle doğabilecek zarar ve ziyanlardan dağıtım
şirketleri sorumlu değildir. 5) Dağıtım şirketleri, yurt çapında sadece iki şehirde lisans sahibi
olabilir. Ancak, bu sayı, şehirlerin gelişmişlik durumu, tüketim kapasitesi ve
kullanıcı sayısı gibi hususlar dikkate alınarak Kurul kararıyla artırılabilir.
Kurul, nüfus yoğunluğuna göre bir şehri sınırları belirlenmiş birden fazla
dağıtım bölgesine ayırabilir ve her bölgeyi ayrı ayrı ihale edebilir. h) Sıkıştırılmış doğal gaz dağıtımı ve iletimi: Doğal gazın kuyubaşı,
ulusal iletim şebekesi veya şehir içi dağıtım sisteminden satın alınıp
sıkıştırılması ve basınçlı kaplara doldurulması, sıkıştırılmış haldeki doğal
gazın şehirler arasındaki özel vasıtalarla taşınması ve iletim şebekelerinin
ulaşamadığı yerlerde basıncının düşürülerek satılması faaliyetlerini yapacak
tüzel kişilerin, bu faaliyetler için Kuruldan lisans almaları zorunludur. Bu
faaliyeti yapacak tüzel kişilerin, lisans almak için ilgili yönetmeliklerde yer
alan şartlara uymaları yanında, yapacakları faaliyet kapsamında yer alacak
tesis ve ekipmanların Türk Standartlarına ve/veya Avrupa Birliğince kabul
edilen standartlara uygun ve güvenli
olacağını garanti etmesi şartı aranır. BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, 4 üncü madde üzerinde ilk söz, Fazilet
Partisi Grubu adına, Çankırı Milletvekili Sayın Hüseyin Karagöz'e ait. Buyurun Sayın Karagöz. Süreniz 5 dakika. FP GRUBU ADINA HÜSEYİN KARAGÖZ (Çankırı) - Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; 651 sıra sayılı Doğalgaz Piyasası Kanunu Tasarısının 4 üncü
maddesi üzerinde Fazilet Partisi Grubunun görüşlerini açıklamak üzere söz almış
bulunuyorum; Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. Değerli milletvekilleri, bugün, ülkemiz için çok önemli bir kanun
tasarısını görüşüyoruz. Türkiye, doğalgazla tanışalı onbeş yıl kadar bir süre
olmuştur. Enerji üretiminde, sanayide, ısı santrallarında, ev ve işyerlerinde
kullanılmakta olan doğalgaz, ucuz ve çevre dostu olması sebebiyle kullanım
sahası giderek yaygınlaşan, aranılan ve talep edilen bir enerji kaynağı olarak
kendini hissettirmektedir. Şu anda ülkemizde doğalgaza olan talep karşılanamamaktadır. Bu
tasarıyla, doğalgaz piyasası kurulmakta ve üretim, depolama, ithalat, ihracat,
nakil ve dağıtım hizmetleri özel sektöre bırakılmaktadır. Elbette ki, serbest
rekabeti geliştirecek ve bu şekilde kaliteyi artıracak bir düzenlemeye bizim
karşı çıkmamız diye bir şey söz konusu değildir; ancak, rekabet doğru dürüst
korunmalı, tekeli kaldırmak adına yeni karteller oluşturulmamaya özen
gösterilmelidir. Halen, doğalgazın ithali, satışı, dağıtım yetkisi BOTAŞ'a verilmiştir.
Belediyeler ise altyapı hizmetlerini yaparak dağıtım hizmetlerini
sürdürmektedir. Tasarı çok önemli değişiklikler getirmektedir. Tasarıyla, bir tarafta
enerji piyasası kurulu, diğer tarafta, piyasada faaliyet gösterecek kuruluşlar,
doğalgaz kullanan sanayi işletmeleri, tüketici halk ve belediyeler
bulunmaktadır. Tasarının, en az hatayla kanunlaşması için, taraflarca yeterince
değerlendirilip olgunlaştırılması gerekmekteydi. Buna imkân verilmemiştir. Tasarı, 4 Nisan 2001 tarihinde Başbakanlıktan Türkiye Büyük Millet
Meclisine sevk edilmiş, 10 nisanda Sanayi Komisyonunda, 12 nisanda da Plan ve
Bütçe Komisyonunda görüşülmüş, 17 nisanda Genel Kurulda görüşülmeye
başlanmıştır. Tasarı bu haliyle yasalaştığı takdirde, bir müddet sonra tekrar
görüşülmek üzere Genel Kurulun huzuruna gelmesi kaçınılmaz olacaktır. Değerli milletvekilleri, tasarının 4 üncü maddesi, en uzun madde; tam
altı sayfa. Okuyan kâtip arkadaş, saate baktım, bunu 20 dakikada okudu. Burada üç önemli konu var: Doğalgaz piyasası faaliyetleri, yapım ve
hizmet faaliyetleri, lisans ve sertifikaların genel esasları. Bu üç başlık bir
maddede mündemiç. Şimdi, burada, tabiî, hükümet ve tasarıyı hazırlayanlar ince
bir hesap yapmış, nasıl olsa iktidar konuşmuyor, iki muhalefet partisi 5'erden
10 dakika konuşuyor, bir madde altında toplarsak 10 dakikada bu işi bitiririz.
Bunu üç başlık altında, üç maddede toplarsak, bu 10x3=30 dakika olur, yarım saat
sürer. Bir hayli aceleci bir tavır... Bu ince hesap ve hassasiyeti, hükümetin, memleket yönetiminde, ortalık
yangın yerindeyken, bu yangının söndürülmesinde de bu tarz acele etmesini
beklerdik, isterdik; doğrusu bunu göremiyoruz. Kaldı ki, bu tip memleket
meselelerini de, bir kişiye, hükümet havale etti. Şimdi oradan gelen yasa
tasarılarını da süratle geçirmek için bir hayli gayrette. Değerli arkadaşlar, biz bu gayrete de bir şey demiyoruz; ancak, şu
tasarılar bu kadar süratli geçtiği takdirde, bugünden yarına memleket
meselelerine çözüm olacaksa, daha da süratli geçsin, hatta karar alınsın, bu
maddeler de okunmasın. Vaktim, doluyor, biraz da madde üzerinde bir şeyler söylememe müsaade
edin. Sayın Bakanımız, dün Genel Kurulda yaptığı konuşmada,
"belediyelerin içinde olmadığı bir dağıtım şebekesi düşünmek mümkün
değildir" dedi. Bugün bu dağıtımı belediyeler yapıyor, şirketleri de var;
ama, biz bu tasarıda diyoruz ki: "Yeni kurulacak dağıtım şirketlerine
belediyeler yüzde 10'dan fazla ortak olmasın." Serbest piyasa, bırakın,
yüzde 50'den fazla olmamak kaydıyla, bedelini de ödüyorlarsa, ortak olsunlar,
bunun ne sakıncası var. Aynı şekilde "şu anda maliki bulunduğu şirketleri de şu kadar zaman
içinde yüzde 10'un altına indirsin" deniliyor. Bunu da yüzde 50'nin altına
indirsin, bu tarzda açılsın özel sektöre. Bu ne yapacaktır; bunun faydası şu: (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN - Sayın Karagöz, lütfen, toparlayanız. HÜSEYİN KARAGÖZ (Devamla) - Kalite artacak, hizmet daha süratli yapılacak;
neticede, arzu edilen de budur. Ben, bu tasarının ülkemize ve özellikle doğalgazın ulaşacağı insanımıza
hayırlı olmasını temenni eder, Yüce Meclisi saygıyla selamlarım.(FP
sıralarından alkışla) BAŞKAN - Teşekkür ederin Sayın Karagöz. Doğru Yol Partisinin görüşlerini Aksaray Milletvekili Sayın Murat Akın
ifade edecekler; buyurun Sayın Akın. (DYP sıralarından alkışlar) Süreniz 5 dakika efendim. DYP GRUBU ADINA MURAT AKIN (Aksaray) - Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; 651 sıra sayılı tasarının 4 üncü maddesi üzerinde söz almış
bulunmaktayım; bu vesileyle hepinizi saygıyla selamlıyorum. Değerli milletvekilleri, 4 üncü madde, yedi sayfadan ibaret çok uzun bir
maddedir ve -biraz önce arkadaşımızın da ifade ettiği gibi- çok karışık
ifadelerden oluşmaktadır. Ayrıca, hepsi de bir maddede toplandığı için,
anlaşılması, çözülmesi oldukça zor bir madde. Maddenin (b) bendinde "Üretim: Doğalgaz arama ve üretim
faaliyetleri 6326 sayılı Petrol Kanununa göre yapılır. Arama ve işletme
ruhsatları Petrol İşleri Genel Müdürlüğü tarafından verilir. Üretim faaliyeti,
piyasa faaliyetinden sayılmaz" deniliyor. Değerli milletvekilleri, doğalgaz piyasası faaliyetleri içinde yer alan
bu bent, oldukça, serbest rekabet piyasası esasına göre belirlenecek doğalgaz
fiyatlarına ters düşen bir ibaredir. Bilindiği üzere, üretim, serbest rekabet
esasına göre oluşan piyasalarda fiyatın belirlenmesinde büyük etkendir. Bu
şekildeki bir madde, ibare, liberal ekonomide, serbest ekonomide doğru bir
düzenlemeyi gerekli kılmamaktadır. Ayrıca "iletim hariç, dağıtım, depolama, pazarlama, bunların hepsi
serbest rekabet esasına göre oluşacak ve kuruldan lisans alan tüzel veya gerçek
kişiler tarafından yerine getirilecek" deniliyor. Doğalgazın ithalinden,
üretiminden, son tüketiciye, nihaî tüketiciye ulaşana kadar birçok aracı
kuruluşlar girmektedir. Bu aracı kuruluşlar kâr esasına göre çalışacaklarından,
doğalgaz fiyatının belirlenmesinde, tespitinde, mutlaka kendi kâr hadlerini
koyacaklardır. Değerli milletvekilleri, bilindiği üzere, doğalgazı orta gelirli
insanlar, fakir insanlar, yokluk içinde kıvranan insanlar da kullanmakta, öbür
taraftan zengin kesim de kullanmaktadır. Fiyat, hiçbir kesim tefrik edilmeden
tespit edildiği için, fakir, orta gelirli ve orta gelirin altında olan
insanlarımız çok büyük sıkıntı çekmektedirler. Üretiminde, ithalinde -dağıtımı
dahil, depolanması dahil- lisans devirleri de söz konusu olduğuna göre, bu
lisans devirlerinden dolayı, devreden şirketler kâr paylarını da koyacaklarına
göre, nihayetinde, nihaî tüketici bunun bedelini ödeyecektir. Bu bedel ödemede
-fiyat belirlemede hayli yüksek fiyatlar oluşacağından- tüketici, nihaî
tüketici, kullanıcı çok zor duruma düşecektir. Dolayısıyla, lisans devirlerinde
olsun, fiyat belirlemede olsun, fakir halk kitlelerinin de doğalgazı kullandığı
düşünülerek, mutlaka, fiyatı oldukça aşağı seviyelerde tespit yollarının ve
düzenlemelerinin tasarıda yer almasının doğru olacağı kanaatindeyim. Değerli milletvekilleri, Nevşehir dahil, Kırşehir dahil biliyorsunuz
Kapadokya bölgesi, Aksaray ve Nevşehir İllerini içine almaktadır. Ihlara
Vadisi, bu Kapadokya bölgesi içerisindedir ve Peri Bacalarının olduğu Aksaray
ve Nevşehir İlleri içerisinde bulunmaktadır. Doğalgaz dağıtımından, Nevşehir
İlinin, Kırşehir İlinin de Aksaray'la birlikte mutlaka 2002 Ocak ayı içerisinde
faydalanmasının çok iyi olacağı düşüncesindeyim. Nevşehir'deki Peri Bacaları, hava kirliliğinden çok etkilenmektedir;
çünkü, oranın nevi şahsına münhasır bir coğrafî yapısı vardır. Eğer, doğalgazı
buralara getirmediğimiz takdirde... Buralar, bilhassa orta ve fakir insanların
bulunduğu bölgelerdir ve kirli katı yakıtlar tüketilmektedir. Bu kirli katı
yakıtlar çevre kirliliğine sebep olduğu gibi, bilhassa Kapadokya bölgesine de
turizm açısından zarar vermektedir. Bu bölgeye, kışın, bilhassa Amerikalılar ve Japonlar çok gelmektedir.
Belki denilir ki, katı yakıt yazın kullanılıyor mu; ama, bilhassa Japonlar
yazdan fazla kışın bu bölgelere gelmektedir... (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN - Sayın Akın, lütfen tamamlayınız. MURAT AKIN (Devamla) - Sayın Bakanım, Nevşehir dahil, Kırşehir ve
Aksaray dahil bu üç ilimizin 2002 Ocak ayında doğalgaza kavuşturulması
temennisiyle hepinizi saygıyla selamlıyorum. (DYP sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Akın. Sayın milletvekilleri, görüşmekte olduğumuz 4 üncü madde üzerinde 3
adedi sayın milletvekillerine ve 1 adedi de hükümete ait olmak üzere 4 önerge
vardır. Önergeleri sırasıyla okutup, sonra işleme alacağım. İlk önergeyi okutuyorum: Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Görüşülmekte olan 651 sıra sayılı Doğalgaz Piyasası Kanunu Tasarısının 4
üncü maddesinin (g) doğalgazın şehir içi dağıtımını düzenleyen alt bendinin
"Kuruldan dağıtım lisansı alan şehir içi dağıtım şirketi, yetki aldığı
şehirde bulunan belediye veya belediye şirketini sermaye koyma şartı
aranmaksızın, yüzde on nispetinde dağıtım şirketine ortak olmaya davet etmek
zorundadır. Bu sermaye oranı bedelli veya bedelsiz olarak hiçbir surette
aşılamaz" bölümünün "Kuruldan dağıtım lisansı alan şehir içi dağıtım
şirketi, yetki aldığı şehirde bulunan belediye veya belediye şirketini sermaye
koyma şartı aranmaksızın yüzde on nispetinde dağıtım şirketine ortak olmaya
davet etmek zorundadır. Bu sermaye oranı bedelli olmak şartı ile ayrıca % 10
nispetinde artırılabilir."
BAŞKAN - İkinci önergeyi okutuyorum: Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Görüşülmekte olan 651 sıra sayılı Doğalgaz Piyasası Kanunu Tasarısının
doğalgaz piyasa faaliyetlerini düzenleyen 4 üncü maddesinin (g) doğalgazın
şehir içi dağıtımını düzenleyen alt bendinde yer alan "Kuruldan dağıtım
lisansı alan şehir içi dağıtım şirketi, yetki aldığı şehirde bulunan belediye
veya belediye şirketini sermaye koyma şartı aranmaksızın, yüzde on nispetinde
dağıtım şirketine ortak olmaya davet etmek zorundadır. Bu sermaye oranı bedelli
veya bedelsiz olarak hiçbir surette aşılamaz" kısmının "Kuruldan
dağıtım lisansı alan şehir içi dağıtım şirketi, yetki aldığı şehirde bulunan
belediye veya belediye şirketini sermaye koyma şartı aranmaksızın yüzde on
nispetinde dağıtım şirketine ortak olmaya davet etmek zorundadır. Bu sermaye
oranı bedelli olmak şartı ile yüzde yirmi oranında ayrıca artırılabilir."
BAŞKAN - Üçüncü önergeyi okutuyorum: Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına 651 sıra sayılı Doğalgaz Piyasası Kanunu Tasarısının 4
üncü maddesinin doğalgazın şehir içi dağıtımını düzenleyen (g) alt bendinin
"Kuruldan dağıtım lisansı alan şehir içi dağıtım şirketi, yetki aldığı
şehirde bulunan belediye şirketini sermaye koyma şartı aranmaksızın % 10
nispetinde ortak olmaya davet etmek zorundadır" ifadesinden sonra gelmek
üzere "bu sermaye oranı bedelli veya bedelsiz olarak % 50'yi aşamaz"
şeklinde değiştirilmesini arz ve teklif ediyoruz.
BAŞKAN - Son önergeyi okutup, işleme alacağım: Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına Görüşülmekte olan Doğalgaz Piyasası Kanunu Tasarısının
4 üncü maddesinin (g) bendinin 6 ncı fıkrasının ikinci cümlesinin aşağıdaki
şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederim. "Bu sermaye oranı bedeli ödenmek kaydıyla en fazla
yüzde on oranında artırılabilir. Ancak bu artış Hazineye borcu bulunmayan ve
ilave kredi talep etmeyen veya Hazineye olan kredi borçlarını tasfiye ettikten
sonra, bu amaçla Hazine garantili kredi sağlamaması kaydıyla mümkün
olabilir." Cumhur Ersümer Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı BAŞKAN - Sayın Komisyon katılıyor mu efendim? PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANVEKİLİ HAYRETTİN ÖZDEMİR
(Ankara) - Takdire bırakıyoruz Sayın Başkan. BAŞKAN - Sayın Hükümet katılıyor mu?.. ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR BAKANI MUSTAFA CUMHUR
ERSÜMER (Çanakkale) - Kısa bir açıklama
yapabilir miyim Sayın Başkanım? BAŞKAN - Efendim, önce, katılıp katılmadığınızı lütfen
söyleyin. ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR BAKANI MUSTAFA CUMHUR
ERSÜMER (Çanakkale) - Gayet tabiî
efendim, benim imzam var. BAŞKAN - Katılıyorsunuz. Açıklama yapmaya imkân
kalmıyor "katılıyorum" dedikten sonra. ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR BAKANI MUSTAFA CUMHUR
ERSÜMER (Çanakkale) - Hayır, Mecliste
bir konsensüs var da, o konuda bir tespitimi arz edecektim Sayın Başkanım. AYDIN TÜMEN (Ankara) - Sayın Başkan, ufak bir açıklama
iyi olabilir. BAŞKAN - Şimdi, efendim, katıldıktan sonra, gerekçe açıklamaya imkân kalmıyor. Yani,
katılınmasa açıklanabilir; ama, size daha sonra söz vereceğim. ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR BAKANI MUSTAFA CUMHUR
ERSÜMER (Çanakkale) - Peki, Başkanım. BAŞKAN - Komisyonun ve Hükümetin katıldığı önergeyi,
bir şekilde, ben de açıklamak istiyorum: Birinci önergeyle aynı şeyleri ifade
ediyor, yüzde 10'luk bir artışı ifade ediyor. Onu da, birinci önerge
sahiplerinin bilgilerine ve dikkatlerine sunmak istiyorum. Şimdi, Komisyonun ve Hükümetin katıldığı önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul
edilmiştir. ALİ COŞKUN (İstanbul) - Alkışlayalım, ilk defa bir
önerge kabul edildi. (FP sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Bu durumda, diğer önergeler de aynı fıkrayla
ilgili olduğu için, işleme koyma imkânı yoktur. ASLAN POLAT (Erzurum) - Bizimkiler daha fazlaydı Sayın Başkanım; biz, yüzde 20 demiştik. BAŞKAN - Aynı fıkra; yani, yüzde 10 kabul edilince,
onu... Başka fıkra olsa, işleme alacağız. Şimdi, Sayın Bakan bir açıklama yapmayı arzu ediyordu,
madde üzerinde konuşmadı, şimdi kendisine söz veriyorum. Buyurun efendim. ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR BAKANI MUSTAFA CUMHUR
ERSÜMER (Çanakkale) - Çok teşekkür
ediyorum Sayın Başkanım. Gerçi benim açıklayacağım hususu siz çok net bir
şekilde belirttiniz. Biz sunulan önergelerden ve Meclis Grup
Başkanvekillerinden aldığımız ışık doğrultusunda, netice itibariyle
Meclisimizde belediyelere kanunla verilen yüzde 10'luk katılım hakkının az
olduğu kanaati hâsıl oldu, biz de, Hazineyle bu konuyla ilgili görüşüyorduk,
netice itibariyle belli garantilerin verilmesi kaydıyla, böyle bir hususun
mümkün olabileceğini tespit ettik ve önergemizi bu maksatla verdik. Ben,
önergeye destek veren bütün gruplara teşekkür ederim Sayın Başkanım. BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Bakan. Maddeyi kabul edilen önerge doğrultusundaki değişik
şekliyle oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... 4 üncü
madde kabul edilmiştir. 5 inci maddeyi okutuyorum: Yapım ve hizmet faaliyetleri MADDE 5.- Doğalgaz piyasasında faaliyet gösterecek
ithalatçı şirket, ihracatçı şirket, iletim şirketi, depolama şirketi, dağıtım şirketi, toptan satış
şirketi ve serbest tüketiciler, Kurumdan sertifika almış gerçek ve tüzel
kişiler ile yapım ve hizmet sözleşmesi imzalayabilir. Doğalgazla ilgili
herhangi bir yapım ve hizmet faaliyeti, sertifika sahibi olmayan kişiler
tarafından gerçekleştirilemez. İç tesisat ve servis hatları ile ilgili sertifikalar
Kurum adına ve Kurum tarafından yetkilendirilen resmi veya özel şirketler ile
şehir içi dağıtım şirketlerince verilir. Gerçek ve tüzel kişilerin, sertifika
almak için Kuruma yapacakları başvurulara altmış gün içerisinde Kurum
tarafından cevap verilir. Sistemle ilgili ; a) Fizibilite, etüt, proje, müşavirlik, kontrol ve
denetleme, b) Yapım, c) Servis, bakım, ve
onarım gibi hizmetleri yapacak olanlar da yapacakları faaliyetler için,
Kurumdan sertifika almak zorundadır. Yapım ve hizmet faaliyeti yapmak
isteyenler, Kurum tarafından hazırlanacak yönetmeliğe göre, Kuruma başvurur.
Söz konusu yönetmeliğin öngördüğü yeterlik şartlarını taşıyanlara sertifika
verilir. Yapım ve hizmet faaliyetinde bulunacak gerçek veya
tüzel kişiler, Kurumca hazırlanan yönetmelik ve yayımlanacak tebliğlere uygun
faaliyet göstermek zorundadır. Yapım ve hizmet alanında faaliyet göstermek üzere iç
tesisat ve servis hatları alanında, dağıtım
şirketlerinden sertifika almış olanlar, dağıtım şirketleri tarafından
denetlenir. Ancak tüketicilerin başvurması halinde, Kurum tarafından da
denetlenebilir. Tüketicilerin Kuruma başvurma usul ve esasları yönetmelik ile
düzenlenir. BAŞKAN - 5 inci madde üzerinde, ilk söz Fazilet Partisi
Grubu adına, İstanbul Milletvekili Sayın Nazlı Ilıcak'ın. Sayın Ilıcak?.. Yok. Başka arkadaşınız var mı efendim? YASİN HATİBOĞLU (Çorum) - Bir de Sayın Ergezen'i idra
edebilir miyiz efendim? Sayın Zeki Ergezen... Onun için de vermiştik. BAŞKAN - Tabiî, zatıâliniz grup başkanvekilisiniz, kimi
tensip ederseniz, onu... Sayın Ergezen?..Yok. Doğru Yol Partisi Grubu adına, Eskişehir Milletvekili
Sayın Sadri Yıldırım; buyurun efendim. (DYP sıralarından alkışlar) Sayın Yıldırım, süreniz 5 dakika. DYP GRUBU ADINA MEHMET SADRİ YILDIRIM (Eskişehir) -
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 651 sıra sayılı Doğazgaz Piyasası Kanunu
Tasarısının 5 inci maddesi üzerinde, Doğru Yol Partisi Grubu adına söz almış
bulunuyorum; bu vesileyle, Partim ve şahsım adına Yüce Heyetinize saygılar
sunuyorum. Ülkemizde enerji ihtiyacının her geçen gün arttığı ve
dünya konjonktüründeki değişimlerin ülkemiz lehine yeni imkânlar oluşturduğu
dikkate alınarak yeni düzenlemelere ihtiyaç duyulmuş, bu nedenle bu tasarı
hazırlanmıştır. Bu tasarı, tüm ülkelerde olduğu gibi, bizim ülkemiz
için de çok önemlidir. Bu tasarının esas amacı, bugüne kadar BOTAŞ'ın tekelinde
olan doğalgaz taşıma ve pazarlamasının rekabete açılmasını sağlamaktır; ancak,
amacı rekabeti gerçekleştirmek olan bu yasayla, rekabetin sağlanması olası
görülmemektedir; çünkü, BOTAŞ, bugüne kadar büyük oranda doğalgaz bağlantısı
yapmıştır. Bu bağlantı doğrultusunda doğalgaz pazarlaması yapılacağı için
rekabet koşullarının oluşması çok güç görünmektedir. Tüm bunlar gösteriyor ki, doğalgaz piyasasının oluşması
amacıyla çıkarılan ve başka bir ülkeden tercüme edildiği için ülkemiz
koşullarına da uygun bulunmayan bu yasa, uygulamaya konulduğu zaman, önemli
aksaklıklar ortaya çıkacaktır; ancak, eksikliklerine rağmen, bu kanunun,
serbest piyasa ekonomisi, tekelleri kaldırma, rekabet, sanayi ve ekonomi için
çıkması zorunludur; çünkü, bu tasarı, doğalgazın ithalatından dağıtım ve kullanımına
kadar, hizmet veren kişi ve kuruluşların belirlenmesi, uyacakları hükümlerin
tespiti ve yetkilendirilmesiyle denetlenmelerini düzenlemektedir. Yani,
doğalgaz sektöründeki tüm faaliyetleri düzenleyecek ve gerekli önlemleri,
geciktirmeden yürürlüğe koyacak ve sektörün herhangi bir tıkanıklığa uğramadan
faaliyette bulunması sağlanacaktır. Değerli milletvekilleri, enerji konusu, yeni bir
yüzyıla atım attığımız bugünlerde Türkiye gündeminin ilk sıralarında yer
almaktadır. Türkiye'nin hızla artan enerji talebi karşısında, enerji ve malî
kaynaklarının kısıtlı olması nedeniyle çözümlerin bulunmasını gerekli
kılmaktadır. Dünyada sayılı ülkede rastlanan bu talep artışı, sadece ekonomik
büyümeyi değil, aynı zamanda hızlı şehirleşme ve tüketici alışkanlıklarında
meydana gelen değişiklikleri de yansıtmaktadır. Türkiye'de, öteden beri, planlı ve uzun vadeli bir
ulusal enerji politikası izlenememiştir. Enerjinin öne çıktığı 21 inci asırda,
enerji politikasının, hükümetlerüstü, bağımsız bir kurulca yürütülmesi gerekir.
Bu sebeple, esas maksat, enerjinin sanayiciye, vatandaşa ucuz sağlanması
gerekir; çünkü, enerji olmadan sanayi olmaz. Bu nedenle, enerji üst kurulu,
doğalgaz dağıtımı ve iletimi yapacak firmalara, gerekli koşulları yerine
getirdiğinde lisans verecektir. Dağıtım yapacak olan şirketler, sermaye
paylarının yüzde 10'unu ücretsiz olarak belediyeye devredecektir. Değerli milletvekilleri, 5 inci madde ise, doğalgaz
piyasasında faaliyet gösterecek ithalatçı, ihracatçı, iletim, depolama, dağıtım
ve toptan satış şirketi ve serbest tüketiciler, kurumdan sertifika almış gerçek
ve tüzelkişiler ile yapım ve hizmet sözleşmesi imzalayabilir; yani, sertifika
almayan kişiler, doğalgazla ilgili herhangi bir iş yapamaz ve faaliyette
bulunamaz. Hatta, sistemle ilgili etüt, proje, müşavirlik, kontrol ve
denetleme, yapım, servis, bakım ve onarım hizmetlerini de sertifikası olanlar
yapabilir; sertifika da kurumdan, altmış gün içerisinde, yeterli olanlara
verilecektir. Bu nedenle, bu yasanın ülkemize ve milletimize hayırlı
ve uğurlu olmasını diliyor; Doğru Yol Partisi Grubu ve şahsım adına saygılar
sunuyorum. (DYP ve DSP sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Yıldırım. YASİN HATİBOĞLU (Çorum) - Sayın Başkanım, Sayın Aslan
Polat, Grubumuz adına görüş ifade edecekler. BAŞKAN - Hay hay. 5 inci maddede. Fazilet Partisi Grubunun görüşlerini,
Erzurum Milletvekili Sayın Aslan Polat ifade edecekler. Buyurun efendim. Süreniz 5 dakikadır. FP GRUBU ADINA ASLAN POLAT (Erzurum) - Sayın Başkan,
sayın milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlarım. Bu 5 inci maddede sertifikalarla ilgili düzenlemeler
var. "Doğalgaz piyasasında faaliyet gösterecek ithalatçı şirket, ihracatçı
şirket, iletim şirketi.....serbest tüketiciler, Kurumdan, sertifika almış
gerçek ve tüzelkişiler ile yapım ve hizmet sözleşmesi imzalayabilir."
deniyor. Biraz aşağıdaki fıkralarda da "iç dağıtım yapan
şirketlere sertifikayı bu dağıtım şirketleri verebilir" deniyor. Bakın, burada önemli olan şu: Biraz önce kabul edilen
ve belediyelerin hissesini yüzde 10 artıran... Hatta, bizim yüzde 10 ve yüzde
20 artırılması yönünde önergemiz vardı; Sayın Başkan, aykırılık derecesine göre
devam etseydi, yüzde 20'ye yüzde 10'u da belki kabul edilebilirdi; ama
-Meclisin durumu da müsaitti- Sayın Başkan, öyle takdir buyurmadılar. Belediyeler -yani, yerel yönetimler- bu dağıtım
şirketlerinde ağırlıklı olurlarsa, servis yapacak şirketlere de yerel
insanlardan vererek, o bölgelerde kalkınmayı sağlarlar ve paranın orada
kalmasına sebep olurlar. Biz, bunları çok önemsediğimiz için bu maddeler
üzerinde duruyoruz. Şimdi, farzımuhal, herhangi bir belediye düşünelim.
Oradaki dağıtımı tamamen yabancı bir şirket almış diyelim. O yabancı şirket,
gerek binalar içindeki dağıtımları gerekse servis hatları için dağıtımları da
kendi firmalarına verecektir. Kendi firmalarına verince, o şehrin dışındaki
insanlar bunu yapınca, oradan kazandıkları paralar, o büyük meblağlar, o
şehirlere kalmayacaktır. Şimdi, bizim burada en çok feveran ettiğimiz konu,
Doğu, Güneydoğu ve Orta Anadolu'da büyük bir maddî boşluk meydana gelmekte ve
buralardan batıya büyük bir sermaye akımı olmaktadır. İşte, birkaç defa bunu söyledik. Mesela, Millî Eğitim
Bakanlığının ihalelerinde de aynı şeyi söyledik: "Ankara'dan ihale
yapıyorsanız, bu bölgedeki ihaleleri alan firmalar yerel müteahhitler
olmayınca, o bölgelere para kalmıyor, para tamamen batıya gidiyor, doğu ve
güneydoğu bölgeleri fakirleşiyor" demiştik. Bunlar, bugün, istatistik
anketlerinde de aynen bellidir, istatistiklerde de bellidir. Şimdi, biz, bu
konuda da, yine bunun üzerinde çok duruyoruz, diyoruz ki: Burada dağıtım
yapacak şirketlerin yerel
olmasında; yani, iç serviste yerel
olmasında o bölge için büyük fayda
vardır. Bir de, burada, kontrol konusu var, o da biraz
önemsediğimiz bir konu; deniliyor ki: "İç tesisat ve servis hatları
alanında, dağıtım şirketlerinden sertifika almış olanlar, dağıtım şirketleri
tarafından denetlenir. Ancak tüketicilerin başvurması halinde, kurum tarafından
da denetlenebilir." Bu, doğru bir maddedir, şundan doğru bir maddedir: Eğer
bu iç dağıtım şirketlerinin imalatını sadece, dağıtımı yapan büyük firma
denetleyecek olursa, kendi seçtiği firmayı denetlerken, belki, tüketici
aleyhinde denetimde biraz pasiflik gösterebilirdi; ama, bunu kurumun da
denetlemesine açmak doğru olmuştur. Dolayısıyla, burada meydana gelecek
itirazlarda, kurum direkt devreye girerek tüketicilerin haklarını da
koruyacaktır diye düşünüyoruz. Şimdi, doğalgaz, tabiî, çok önemli bir konu, ta
dünyanın bir ucundan getirdiğimiz bu doğalgazı, böyle yanlış uygulamalarla,
hatalı imalatlarla, hem ekonomik yönden kaybolmasını önlemek hem de -Allah
korusun- yanıcı bir gaz olduğu için, bunda meydana gelecek zararlarda yangın
tehlikesi de olabileceği için, bunların, gerçekten sertifikalı, fizibiliteleri
sağlam yapılmış, bakımları sağlam yapılmış, ciddî olarak bu işe eğilmiş,
bilgisi olan firmalar tarafından yapılmasının uygun olduğu kanaatindeyiz.
Zaten, bundan dolayı, teknik bir madde olan bu maddeye Plan ve Bütçe
Komisyonunda da önemli itirazlar gelmemişti. İtirazlar sadece şuna gelmektedir: Gerek serbest
tüketiciler gerekse sertifika almış gerçek ve tüzelkişiler ile yapım ve hizmet
sözleşmesi imzalandığı zaman, bu konuları yapan insanların gerçekten sertifika
almış ve bu işte hassas davranan firmalar olmasının uygun olacağı
kanaatindeyiz. Uygun bir madde olarak gördüğümüz bu maddenin hayırlı
olmasını diliyorum; fakat, gönlüm daha da arzu ederdi ki, bir önceki maddede
belediyelere verilen hisse yüzde 10 değil de yüzde 20 ile sağlansaydı, çok daha
mantıklı olacağını biliyorum; çünkü, bizzat benim de bildiğim, şu anda, mesela
bazı vilayetlerimiz var ki; İzmit Belediyemizde -o gün biriyle görüşüyordum-
bir firma, onlara yüzde 30 bedelsiz teklifinde bulunmuş. Bizim Erzurum
Büyükşehir Belediyesinde, şu anda, bir firma yüzde 16 bedelsiz teklifinde
bulunmuştu. Şimdi, sizin getirdiğiniz bu önergeyle, sadece, bedelsizi yüzde
10'a düşürdünüz. Neyse ki, yüzde 10 da belediyeye alma imkânı getirdiniz; onda
da bir kısıtlama getirdiniz "borcu olmayan belediyeler" dediniz. Ben,
Doğu Anadolu Bölgesinde, borcu olmayan bir belediye bilmiyorum. Dolayısıyla,
sizin bu yüzde 10 ilavenizden, doğu ve güneydoğudaki belediyelerimiz önemli
ölçüde faydalanamayacaklardır; ama, yine de önünü açmış olduğunuz için hayırlı
buluyorum. Hepinize saygılar sunuyorum. (FP sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Polat. 5 inci madde üzerinde 3 adet önerge vardır; sırasıyla
okutuyorum: Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına Görüşülmekte olan 651 sıra sayılı yasa tasarısının 5
inci maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesinin "Doğalgazla ilgili
herhangi bir yapım ve hizmet faaliyeti sertifika sahibi olmayan şirket
tarafından gerçekleştirilemez" olarak değiştirilmesini arz ve teklif
ederiz.
BAŞKAN - İkinci önergeyi okutuyorum: Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına Görüşülmekte olan 651 sıra sayılı yasa tasarısının 5
inci maddesinin ikinci fıkrasının " İç tesisat ve servis hatları ile
ilgili sertifikalar Kurum adına ve Kurum tarafından yetkilendirilen dağıtım
şirketlerince verilir." olarak değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
BAŞKAN - Üçüncü önergeyi okutup, işleme alacağım. Önergeyi okutuyorum: Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına Görüşülmekte olan 651 sıra sayılı yasa tasarısının 5
inci maddesinin üçüncü fıkrasının "Sistemle ilgili" başlayarak devam
eden "Gibi hizmetleri yapacak olan yapım ve hizmet şirketleri yapacakları
faaliyetler için kurumdan sertifika almak zorundadırlar." olarak
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
BAŞKAN - Sayın Komisyon, bu önergeye katılıyor musunuz
efendim? PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANVEKİLİ HAYRETTİN ÖZDEMİR
(Ankara) - Katılmıyoruz Sayın Başkan. BAŞKAN - Sayın Hükümet?.. ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR BAKANI MUSTAFA CUMHUR
ERSÜMER (Çanakkale) - Katılmıyoruz
Sayın Başkanım. BAŞKAN - Sayın Fethullah Erbaş?.. FETHULLAH ERBAŞ (Van) - Gerekçe okunsun Sayın Başkan. BAŞKAN - Son okuduğumuz önergenin gerekçesini
okutuyorum: Gerekçe: Malzeme temin edecek firmalardan yeterlik aranması
gereksizdir. Bu konuda, Türkiye genelinde TSEK ve TÜRKAK, malzeme kalitesi
sertifikası vermektedir. BAŞKAN - Hükümetin ve Komisyonun katılmadığı önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul
edilmemiştir. Diğer önergeyi okutuyorum: Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına Görüşülmekte olan 651 sıra sayılı yasa tasarısının 5
inci maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesinin "Doğalgazla ilgili
herhangi bir yapım ve hizmet faaliyeti, sertifika sahibi olmayan şirket
tarafından gerçekleştirilemez" olarak değiştirilmesini arz ve teklif
ederiz. Fethullah Erbaş (Van) ve arkadaşları BAŞKAN - Sayın Komisyon katılıyor mu? PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANVEKİLİ HAYRETTİN ÖZDEMİR
(Ankara) - Katılmıyoruz Sayın Başkan. BAŞKAN - Sayın Hükümet?.. ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR BAKANI MUSTAFA CUMHUR
ERSÜMER (Çanakkale) - Katılmıyoruz
Sayın Başkan. BAŞKAN - Sayın Erbaş, gerekçeyi mi okuyalım? FETHULLAH ERBAŞ (Van) - Evet. BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum: Gerekçe: Zira, sistemin tanımlarda yeri vardır. "Doğalgazla
ilgili herhangi bir" ifadesi çok geniş şekilde yorumlanabilir. Keza, bir
alt fıkrada da "sistemle ilgili" ifadesi kullanılmıştır. BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmemiştir. İlk önergeyi işleme alıyorum: Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına Görüşülmekte olan 651 sıra sayılı yasa tasarısının 5
inci maddesinin ikinci fıkrasının "İç tesisat ve servis hatlarıyla ilgili
sertifikalar Kurum adına ve Kurum tarafından yetkilendirilen dağıtım
şirketlerine verilir" olarak değiştirilmesini arz ve teklif ederiz. Fethullah Erbaş (Van) ve arkadaşları BAŞKAN - Sayın Komisyon katılıyor mu? PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANVEKİLİ HAYRETTİN ÖZDEMİR
(Ankara) - Katılmıyoruz Sayın Başkan. BAŞKAN - Sayın Hükümet katılıyor mu? ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR BAKANI MUSTAFA CUMHUR
ERSÜMER (Çanakkale) - Katılmıyoruz
Sayın Başkan. BAŞKAN - Sayın Erbaş, gerekçeyi mi okuyalım? FETHULLAH ERBAŞ (Van) - Evet. BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum: Gerekçe: Bir şehirde hem kurumun hem de gaz dağıtım şirketinin
yetkilendireceği firmalara sertifika verilirse kargaşaya sebep olacaktır.
Sertifikalı firmaların kuruma itiraz hakları zaten mevcuttur. BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmemiştir. Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Madde kabul edilmiştir. 6 ncı maddeyi okutuyorum: Lisans ve sertifikaların genel esasları MADDE 6.- Bu Kanun kapsamında Kurul tarafından
verilecek lisans ve sertifikaların tabi olacağı usul ve esaslar ile lisans ve
sertifikalarda yer alacak asgari hükümler şunlardır: a) Lisans ve sertifikaların tabi olacağı usul ve
esaslar: 1) Piyasa faaliyetleri ile iştigal edecek tüzel
kişiler, faaliyetlerine başlamadan önce, her bir faaliyet için ve söz konusu
faaliyetlerin birden fazla tesiste yürütülecek olması halinde, her tesis için
ayrı ayrı lisans almak zorundadır. 2) Birden fazla lisansa sahip olan aynı tüzel kişi veya
aynı faaliyeti birden fazla tesiste yürüten tüzel kişiler, lisansa tabi her
faaliyet veya tesis için ayrı ayrı muhasebe kayıtları tutmak zorundadır. 3) Lisans veya sertifika başvuru usul ve esasları,
lisans ve sertifika sahibi tüzel kişilerin hak ve yükümlülükleri, lisans
sahibinin haklarının temliki, lisans tadili, süreleri, süre uzatımı ve sahibi
tarafından lisans veya sertifikadan vazgeçilmesi halleri ile faaliyetin türü ve
iletim, dağıtım ve depolaması yapılan doğal gaz miktarına göre belirlenecek
lisans ve sertifika bedelleri yönetmelikle düzenlenir. 4) Lisanslar ve sertifikalar bir defada en az 10, en
fazla 30 yıl süre ile verilir. 5) Tüzel kişiler, Kurul tarafından belirlenen lisans ve
sertifika alma, yenileme, tadil, suret çıkartma sertifika ve yıllık lisans
bedellerini Kuruma ödemek zorundadır. 6) Lisans sahibi tüzel kişiler; tesislerini, yasal
defter ve kayıtlarını, Kurul denetimine hazır bulundurmak, Kurul tarafından
talep edildiğinde denetime açmak ve Kurumun faaliyetlerini yerine getirebilmesi
için ihtiyaç duyacağı her türlü bilgi ve belgeyi zamanında Kurula vermek
zorundadır. b) Lisanslarda asgari olarak yer alacak hükümler: 1) Lisans kapsamında hizmet verilecek gerçek ve tüzel
kişilere dair gruplar veya kategoriler ile yürütülecek faaliyet türlerini
belirleyen hükümler. 2) Bir dağıtım ya da iletim lisansı sahibinin, gerçek
ve tüzel kişilere, aynı kapasiteye sahip sistem kullanıcıları arasında ayrım
gözetmeksizin sisteme erişim ve sistemi kullanım imkanı sağlayacağına dair
hükümler. 3) Bu Kanunda yer alan fiyatlandırma esaslarını tespit
etmeye, piyasa ihtiyaçlarını dikkate alarak, abonelere yapılan doğal gaz
satışında uygulanacak fiyatlandırma esaslarını tespit etmeye ve bu fiyatlarda
enflasyon nedeniyle ihtiyaç duyulacak ayarlamalara ilişkin formülleri
uygulamaya dair yöntemler ve bunların denetlenmesine dair hükümler. 4) Lisans sahibinin Kurula tam ve doğru bilgi vermesini
ve abonelere yapılan satışlar açısından; dağıtım lisansı sahibinin doğal gaz
alımlarını en ekonomik kaynaktan yapmasını ve gerektiğinde yaptığı alımlarda en
ekonomik alımı yaptığını kanıtlamasını sağlayacak hükümler. 5) Yönetmelik uyarınca, hizmet maliyetlerinin
yansıtılmasına dair kurallar ile işletme kayıplarını asgariye indirecek
önlemlerin uygulanmasına dair esasları içeren hükümler. 6) Lisansın iptali ve sona ermesine ilişkin hükümler. 7) Lisansta değişiklik yapılmasına ilişkin hükümler. 8) Lisans sahibinin Kuruma ödemekle yükümlü olacağı
bedeller ve ödeme koşullarına ilişkin hükümler. 9) Lisans sahibine ait veya kullanımındaki tesis
ve/veya tesislerin gerektiğinde lisans amaçları doğrultusunda başkalarına
kullandırılması koşullarına ilişkin hükümler. 10) Lisans sahibinin Kurul tarafından verilen tüm
talimatlara uyma yükümlülüklerine ilişkin hükümler. 11) Lisans kapsamında, Kuruldan izin alınmaksızın
yapılabilecek faaliyetlere ilişkin hükümler. 12) Lisans kapsamındaki faaliyetler ile ilgili
uyuşmazlıkların hangilerinin Kurul tarafından çözüleceğine ilişkin hükümler. 13) Lisansta yer alan hak ve yükümlülüklerin hangi
süre, koşul ve hallerde geçersiz olacağına ilişkin hükümler. 14) Hizmetin teknik gereklere göre yapılmasını
sağlayacak hükümler. c) Sertifikalarda asgari olarak : 1) Sertifika kapsamında hizmet verilecek gerçek ve
tüzel kişilere dair gruplar veya kategoriler ile yürütülecek faaliyet türlerini
belirleyen hükümler, 2) Sertifika iptali ve sona ermesine ilişkin hükümler, 3) Sertifikada değişiklik yapılmasına ilişkin hükümler, 4) Sertifika sahibinin Kuruma ödemekle yükümlü olacağı
bedeller ve ödeme koşullarına ilişkin hükümler, 5) Sertifika sahibinin Kurul tarafından verilen tüm
talimatlara ve yönetmeliklere uyma yükümlülüklerine ilişkin hükümler, 6) Sertifika kapsamında, Kuruldan izin
alınmaksızın yapılabilecek
faaliyetlere ilişkin hükümler, 7) Sertifika kapsamındaki faaliyetleri ile ilgili
uyuşmazlıkların hangilerinin Kurul tarafından çözüleceğine ilişkin hükümler, 8) Sertifikada yer alan hak ve yükümlülüklerin hangi
süre, koşul ve hallerde geçersiz olacağına ilişkin hükümler, 9) Faaliyetlerin teknik gereklere göre yapılmasını
sağlayacak hükümler, Bulunur. d) Lisans veya sertifikaların sona ermesi: Lisans ve
sertifikalar Kurul tarafından lisans veya sertifikada belirtilen yöntem
uyarınca süreleri uzatılmadığı takdirde, sürelerinin bitiminde veya lisans veya
sertifika sahibi gerçek veya tüzel kişinin iflası halinde kendiliğinden ,
lisans veya sertifika sahibi gerçek veya tüzel kişinin lisans veya sertifikadan
vazgeçmeyi istemesi halinde ise ancak Kurul onayı ile sona erer. BAŞKAN - 6 ncı madde üzerinde gruplar adına ilk söz,
Fazilet Partisi Grubu adına, Erzurum Milletvekili Sayın Aslan Polat'a ait. Buyurun Sayın Polat. (FP sıralarından alkışlar) Süreniz 5 dakika. FP GRUBU ADINA ASLAN POLAT (Erzurum) - Sayın Başkan,
sayın milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlarım. Şimdi, bu madde, lisans ve sertifikaların genel
esaslarını belirtiyor; ama, bazı çok önemli maddeleri de var. O da şu: Bu kanun
tasarısının birinci özelliği, çok fazla yönetmeliklere ve genelgelere imkân
tanınmış olması. Şimdi, yönetmelik ve genelgeler, kanununda alt ve üst
sınır çok da iyi belirtilmediği takdirde, bilhassa dış yapımcıları ve dışarıdan
ihaleye gelenleri biraz tedirgin ediyor Türkiye'de; çünkü, Türkiyemizdeki
birtakım dedikodular onları da rahatsız ettiği için, kanun tasarılarını böyle
çok fazla genelgeye, yok, işte, efendim, yönetmeliklere tabi bırakmanın,
bilhassa bu enerji konusunda uygun olmadığını da kanaatim olarak belirtmek
istiyorum. Şimdi, burada, üzerinde duracağım birkaç tane madde var
ve bunlar önemli. Bir tanesi şu; deniliyor ki: "Bu Kanunda yer alan
fiyatlandırma esaslarını tespit etmeye, piyasa ihtiyaçlarını dikkate alarak,
abonelere yapılan doğal gaz satışında uygulanacak fiyatlandırma esaslarını
tespit etmeye ve bu fiyatlarda enflasyon nedeniyle ihtiyaç duyulacak
ayarlamalara ilişkin formülleri uygulamaya dair yöntemler ve bunların
denetlenmesine dair hükümler." Şimdi, bu, çok önemli. Buradaki enflasyon oranı nasıl
olacak? Mesela, bu yılı alalım ele. Sizin getirdiğiniz bütçe programında
enflasyon yüzde 12 görünüyor "TEFE yüzde 12 olacak" diyorsunuz.
Ekbütçede yüzde 57'den bahsediyorsunuz; fakat, bütün basın ve bütün Türkiye'ye,
hatta, bugünkü dolardaki yükselmelere de bakarsanız, bu, yüzde 57 değil de
yüzde 100'lere yaklaşan bir oranda çıkacak. Şimdi, burada, bu fiyatlandırmayı tespit ederken,
kurul, enflasyonu ne alacak; yüzde 12 mi, yaşanan enflasyonu mu, geçerli
enflasyonu mu?.. Bunları da çok iyi bilmek lazım; çünkü, bu nokta üzerinde de
dikkat etmemiz lazım. Ben, bunun biraz yoruma açık olduğunu düşünüyorum. Bir
de, enerji çok önemli bir meblağa ihtiyaç gösterdiği için, ilerde büyük
tartışmalara sebep olur diye de düşünüyorum. Mesela, bunun
aynı uygulaması, müteahhitlerin müteahhitlik karnesindeki birim fiyatlarında
var. Siz, geçen birim fiyatlarda yüzde 23 civarında bir artış yaptınız
müteahhit karnelerinde, şimdi bütün müteahhitlerde buna karşı bir itiraz
meydana geldi; çünkü, enflasyon çok yüksek miktarlara çıktı. Yani, şunu ne için
söylemek istedim; bu fiyatlandırmalar, içine para giren konularda, biraz,
böyle, birtakım kurullara çok fazla yetki vermek ileride problem yaratır diye
düşündüğümü belirtmek isterim. Şimdi, burada, bir önemli nokta da şu var; deniliyor
ki:"Lisans sahibinin doğal gaz alımlarını en ekonomik kaynaktan yapmasını
ve gerektiğinde yaptığı alımlarda en ekonomik alımı yaptığını
kanıtlaması..." Şimdi, bu
kanıtlama işi de, gerçekten biraz yoruma açık bir konu. En ekonomik buradan
aldım, şuradan aldım... Kurul, her şeye, böyle çok müdahale etmeye çalışırsa ve
bu kadar büyük meblağları taşıyan konularda müdahale etmeye çalışırsa, yarın, burada
da birtakım problemler olur diye düşünüyorum; çünkü, Enerji Bakanlığının,
artık, bugün, her yaptığı icraattan dolayı -ben haklı veya haksız demiyorum
ama- basına da intikal etmiş vaziyette, yargıya sürekli hesap veren bir kuruma,
bu kadar büyük meblağları yönetmeliklerle, tebliğlerle çıkaracaksınız demeyi,
biraz fazla mesuliyet yüklemek olarak görüyorum. Ayrıca, burada lisansların iptaline ait konular da var.
Gerçek veya tüzel kişinin iflası halinde kendiliğinden lisans düşer deniliyor;
doğru tabiî. Zaten, bu hükümettin yaptığı politika sonunda iflas etmeyen bir
firma da kalmadı. Sadece bankaları kurtarmayı hükümet taahhüt ediyor; ama,
diğer bütün firmaların iflas ettiği zaman ne yapacağına dair de en ufak bir
imkân belirtmiyor. Şimdi, ben, bir de şunu söylemek istiyorum bu bakanlık
konusunda: Enerji Bakanlığı bu fiyatlandırmalarla konuştuğu zaman... Mesela,
doğalgazı elektrik santrallarına aldı, çok pahalı olduğunu, Devlet Planlama
Teşkilatı, Hazine Müsteşarlığı söyledi dedik. Yani, o kadar ki, mesela, sadece,
bu, doğalgaz çevrim santrallarıyla ilgili değil. Bir şey daha söylemek
istiyorum. Enerji pahalılığı, sadece, bilhassa ağırlıklı olarak 1992-94
yıllarında yapılan yap-işlet-devret doğalgaz satrallarından değil, son yıllarda
enerji sıkıntısı bahanesiyle üretimleri önemli ölçüde artan otoprodüktörler
vasıtasıyla da olmaktadır. Örneğin, 1999 yılı dördüncü döneminde
otoprodüktörlerin üretimdeki payı yüzde 11,61 iken, bu oran 2000 yılı dördüncü
döneminde yüzde 14,56; yani, yüzde 40 nispetinde artmıştır. Enerji raporunda da
belirtildiği üzere, otoprodüktörler, üretmiş oldukları elektrik enerjisinin
ihtiyaçtan fazla olanını, TEAŞ'a, TEDAŞ'a, TEDAŞ'ın bağlı olduğu ortaklarına
veya diğer kuruluşlara, dağıtım şirketleri tarafından nihaî tüketiciye satılan
elektrik enerjisinin ortalama satış fiyatının yüzde 70 fazlasına kadar bir
fiyatla satabilmektedirler. Şimdi, bir taraftan bu hükümet sürekli olarak
tasarruftan, devlet giderini kısmaktan bahsedecek; ama, diğer taraftan, enerji
gibi, sanayiin ve modern yaşamın en önemli ana gerekçesinde ciddî hesap
yapmayacaksınız ve otoprodüktörleri devreye sokacaksınız veya enerji krizi var
deyip bunları devreye soktuktan sonra da normal piyasa fiyatının yüzde 70
fazlasından buradan elektrik alacaksınız; ondan sonra da, kalkacaksınız, ben
tasarruf yapıyorum diyeceksiniz. Tasarrufu yaparken de sayın bakanlar... (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN - Sayın Polat, lütfen toparlar mısınız. ASLAN POLAT (Devamla) - Toparlıyorum. Herhangi bir bakanımız bakanlığa resmî arabayla değil
de kendi arabasıyla gittiği zaman tasarruf yaptığınızı zannedeceksiniz; ama,
otoprodüktörlere yüzde 40 fazla, pahalı ödeyeceksiniz veya LNG alımlarında
normal doğalgazın 2,5 katı kadar fazla, pahalı olan bunları bir taraftan teşvik
edeceksiniz, yönlendireceksiniz. Ondan sonra da, bize niye itiraz ediyorsunuz
diyorsunuz. Sayın Bakanım, kusura bakmayın ama, Devlet Planlama
Teşkilatı ve Dünya Bankası sizi o kadar tenkit ediyor ki, bizim tenkit etmemize
hiçbir lüzum kalmıyor. Hepinize saygılar sunarım. (FP sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür ediyorum. Sayın milletvekilleri, madde üzerinde önerge yoktur. Maddeyi bu şekliyle oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir. 7 nci maddeyi okutuyorum: ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Rekabetin Korunması ve Geliştirilmesi, Bilgi Verme,
Hesap Ayrışımı, Serbest Tüketicinin Belirlenmesi ve Sisteme Girişte
İstisnai Haller Rekabetin korunması ve geliştirilmesi, bilgi verme ve
hesap ayrışımı MADDE 7.- a) Rekabetin korunması ve geliştirilmesine
ilişkin esaslar aşağıda belirtilmiştir. 1) 7/12/1994 tarih ve 4054 sayılı Rekabetin Korunması
Hakkında Kanunda öngörülen rekabet özgürlüğü, hakim durumun kötüye
kullanılmaması, birleşme ve devir almaya ilişkin hususlar, doğalgaz piyasasında
faaliyet gösterecek tüzel kişilere de uygulanır. 2) Türkiye'deki üretim şirketleri hariç olmak kaydıyla
hiçbir tüzel kişi Kurumun cari yıla ait olarak belirlediği ulusal doğal gaz
tüketim tahmininin yüzde yirmisinden fazlasını satamaz. Bu oran, kayıplar
düşüldükten sonra, kalan net ulusal tüketim miktarından şirketin doğrudan
doğruya veya sermayesinin yarısından fazlası kendisine ait şirketler
vasıtasıyla tükettiği gaz miktarı tenzil edilerek bulunur. Bu oranın aşılması
halinde Kurum tarafından gerekli önlemler alınır. 3) Doğal gaz piyasa faaliyeti yapan herhangi bir tüzel
kişi, kendi faaliyet alanı dışında faaliyet gösteren tüzel kişilerden sadece
bir tanesine iştirak edebilir ancak ayrı bir şirket kuramaz . Kendi faaliyet
alanında, faaliyet gösteren hiç bir tüzelkişiye iştirak edemez ve şirket
kuramaz. Ancak iştirak ettiği tüzelkişi üzerinde doğrudan veya dolaylı olarak o
tüzelkişinin sermayesinin veya ticari mal varlığının yarısından fazlasını veya
oy haklarının yarısından fazlasını kullanma hakkına ya da denetim kurulu,
yönetim kurulu veya tüzelkişiyi temsile yetkili organların üyelerinin yarıdan
fazlasını atama hakkına ya da işlerini idare etme hakkına sahip olamaz.BOTAŞ'ın
mevcut iştirakleri ile ilgili hakları saklıdır. b) Doğalgaz piyasasında faaliyet gösteren tüzelkişiler
yaptıkları faaliyetle ilgili konularda, bilgi vermekle yükümlüdürler. Verilecek
bilgilerin kapsamı ve bilgi verilecek merciler aşağıda belirtilmiştir; 1) Doğalgaz iletim ve sevkiyat kontrolü yapan iletim
şirketleri, LNG tesisi ve yeraltı depolama tesisi işleten depolama şirketleri,
şehiriçi doğal gaz dağıtım faaliyeti yapan dağıtım şirketleri, doğalgaz temin
eden üretim ve ithalat şirketleri, kendileriyle aynı alanda faaliyet gösteren
diğer şirketlere, yaptıkları faaliyetlerin doğalgaz sisteminin emniyetli ve
verimli işlemesini teminen yeterli bilgi vermekle yükümlüdürler. 2) Bu maddede belirtilen bilgilerin kapsamı, bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten sonra, Kurumun öncelikle çıkaracağı yönetmeliklerde
belirlenecektir. 3) Doğalgaz piyasasında faaliyet gösteren taraflar
ticarî yönden hassas bilgi ve belgeleri gizli tutmakla yükümlüdür. Ancak,
Rekabet Kurumu ve Kurumun, yapacağı
soruşturmalar nedeniyle, ilgililere verecekleri bilgilerden dolayı sorumlu tutulamaz. 4) Doğalgaz piyasasında faaliyet gösteren tüzelkişiler,
doğalgaz alım-satımı sırasında bizzat edindikleri veya denetleyen, denetlenen
veya bağlı tüzelkişiler vasıtasıyla edindikleri gizli bilgileri, kendi
menfaatları veya kendilerine bağlı firmalar yararına kullanamaz. c) Doğal gaz piyasasında birden fazla konuda faaliyet
gösteren tüzelkişilerin muhasebe ayrışımlarını yapmaları zorunludur. d) Dağıtım şirketlerinin bir yıl içerisinde
dağıtacakları gazın en fazla yüzde ellisini bir tüzel kişiden satın almaları
esas olup, Kurul rekabet ortamı oluşmasını dikkate alarak bu miktarı artırmaya
veya azaltmaya yetkilidir. BAŞKAN - 7 nci madde üzerinde ilk söz, Fazilet Partisi
Grubu adına, Ordu Milletvekili Sayın Eyüp Fatsa'ya ait. Buyurun Sayın Fatsa. (FP sıralarından alkışlar) Süreniz 5 dakika efendim. FP GRUBU ADINA EYÜP FATSA (Ordu) - Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; 651 sıra sayılı Doğalgaz Piyasası Kanunu Tasarısının 7
nci maddesi üzerinde, Fazilet Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum; bu
vesileyle, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. Değerli arkadaşlar, bu tasarıyla, bir doğalgaz piyasası
Kurulmakta; üretim, depolama, ithalat, ihracat, nakil ve dağıtım hizmetleri,
özel sektöre açılmaktadır. Serbest rekabeti geliştirecek ve kaliteyi artıracak
bu düzenlemeye karşı çıkmamız söz konusu değildir; ancak, doğalgazdaki devlet
tekelini kaldırmak amacıyla getirilen bu kanun tasarısının, yeni tekellerin ve
kartellerin oluşmasına yardımcı olacağı endişesini taşımaktayız. Değerli arkadaşlar, üzerinde söz almış olduğum 7 nci
madde, rekabetin korunmasıyla ilgilidir. Türkiye'de, özellikle, son dönemde
çıkarılan kanunlar, milletimizin ihtiyaçlarına cevap vermek için değil de,
sanki, uluslararası sermayenin emirleri doğrultusunda, IMF ve Dünya Bankası
aracılığıyla ülke varlıklarının çokuluslu şirketlere peşkeş çekilmesi için
çıkarılıyor görüntüsü hâkimdir. Bu görüntüyü, ister istemez, zikretmek
mecburiyetindeyim; çünkü, bu kanun tasarısı, Türkiye Büyük Millet Meclisine
gönderilme mercii açısından da dikkat çekicidir. Böyle bir kanun tasarısının,
Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığı tarafından gönderilmesi gerekirken,
ekonomiden sorumlu Devlet Bakanlığı aracılığıyla gönderiliyor olması
düşündürücüdür. Anlaşılıyor ki, Dünya Bankası tarafından kredilendirilecek
uluslararası sermaye, büyük bir pazar olan bu sahayı da ele geçirmeyi arzu
etmektedir. Bize göre, düzenleme, piyasa oluşturmayı da içerdiğinden, oluşacak
piyasaya, mutlaka, tekeller hâkim olacaktır. Bu sonuca ulaşmak için, müneccim
olmaya da gerek yoktur. Ülkemizde sermaye yetersizdir ve kanun tasarısının
gerekçesinde de açıkça ifade edilmiştir. Tasarıyla, sermaye oluşturmak için
yabancı kuruluşları davet ve kuruluşlardan davete icabet amaçlanmaktadır.
Yabancı sermayenin de, doğalgaz piyasasına perakendeci gibi girmeyeceği açık
bir gerçektir. Değerli arkadaşlar, bu kanun tasarısında, bir
yönetmelik gibi, ayrıntılara girilmiş ve belirli düzenlemeler yapılmıştır.
Gerçi, çoğu zaman, rekabetin korunması konusunda kanunlar bile yeterli
değildir. Rekabeti, ancak, kendisine güven duyulan, adaletinden şüphe edilmeyen
siyasî iktidarlar sağlayabilir. Bu hükümetin, kamuoyundaki görüntüsüyle, ne
millî çıkarları koruma ne de rekabet esaslarını teminat altına alabileceği
kanaati kamuoyunda hâkim değildir. Değerli arkadaşlar, Doğalgaz Piyasası Kanunu
Tasarısında getirilen şartlarda, rekabet edebilecek yerli sermayeli şirketlerin
meydana gelebilmesi mümkün görülmemektedir. Özellikle, yerli sermaye ve
belediyelerin bu konuda teşvik edilmesi gerekmektedir. Doğalgaz ithali ve pazarlanması konusunda, özelleştirme
adı altında yeni KİT'lerin oluşmasından büyük endişe duymaktayız; çünkü,
doğalgaz tüketiminin yüzde 5'i yerli, yüzde 95'i ithaldir. Aslında, 8,8 milyar
metreküp rezervimiz mevcuttur. Bu da, Türkiye tüketiminin ancak altı yılını
karşılayabilmektedir. Bu rakamlar, bize, ithalata bağlı bir tüketimi
öngörmektedir. Önümüzdeki yirmi yılda 30 milyar dolar yatırım yapılması
gerekmektedir. Bu da, yaklaşık 200 milyar dolar ticaret hacmini öngörmektedir.
Bu sebeple, kanun tasarısının gerekçesinde de bahsedildiği gibi, Dünya
Bankasının açtığı bu kapıdan yabancı sermaye girecektir. Değerli arkadaşlar, bir kez daha endişemizi sizlerle
paylaşmak istiyorum. Bu tasarıyla, devlet tekelinden kurtulalım derken,
uluslararası sermayenin tekeline mahkûm olacağımız endişesini bir kere daha
ifade etmek istiyorum. Bu duygularla, çıkarılacak olan bu kanunun hayırlı
olmasını temenni ediyor, Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (FP sıralarından
alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Fatsa. Doğru Yol Partisi Grubunun görüşlerini ifade etmek
üzere, Hatay Milletvekili Sayın Mehmet Dönen; buyurun efendim. (DYP
sıralarından alkışlar) Süreniz 5 dakika efendim. DYP GRUBU ADINA MEHMET DÖNEN (Hatay) - Sayın Başkan,
değerli milletvekili arkadaşlarım; görüşülmekte olan Doğalgaz Piyasası Kanunu
Tasarıyla ilgili en önemli bölümlerden birisi bu. Yani, devlet tekelini ortadan
kaldırıyoruz; devlet tekelini ortadan kaldırarak, ulusal ve uluslararası
rekabete açık bir piyasa oluşturuyoruz. Biz, uluslararası sermayeye karşı değiliz; onlar da
ülkemize gelsinler ve ülkemizde yatırım yapsınlar, Türkiye'de yatırımlarını
işe, aşa dönüştürsünler. Bu, ülkemizin faydasına, zararına değil; ancak, tabiî
ki, ülkemizde, bu rekabet koşullarının oluşmasını düzenleyen -yani, burada
hakem rolü oynayacak ve gerektiği zaman kırmızı kart gösterecek, oyun dışı
hareketleri; yani, oluşan tekelleri, monopolleri oyun dışına itebilecek-
sistemin iyi kurulması gerekir. Yasanın bu bölümünde, bu, aşağı yukarı, teknik
olarak belirli ölçüde belirlenmiş; yani, şirket birleşmeleri, bir şirketin bir
başka şirketle hangi koşullarda bir araya gelebileceği, dağıtım ve ihracat
şirketlerinin, depolama şirketlerinin farklı şirketler olacağını düzenlemiş.
Yine, ülkemizdeki var olan tüketimin ancak yüzde 20'sine kadar olan kısmının
ithalat veya dağıtım hakkına sahip olacağı bu yasa tasarısının 7 nci maddesinde
düzenlenmiş; ancak, bizim rekabet hukukumuzun, bugünkü koşullarda, özellikle bu
piyasaları düzenleyecek boyutta olmadığı kanısındayım veya bir başka deyişle,
bizim bugünkü rekabet hukukumuz, bu tekellerin, monopollerin oluşmasını
önlemede yeterli olmayabilir. Yasada yeni değişiklikler olması gerekir; yani,
Rekabet Yasasını yeniden düzenlememiz gerekir ki, oluşturacağımız -yani, enerji
piyasasında, elektrik enerjisi piyasasında, doğalgaz piyasasında, yarın petrol
piyasasında oluşturacağımız- bu yeni piyasada önemli rolü Rekabet Kurulu
üstlenebilsin. Aksi takdirde, biz, bugün yalnızca şikâyete bağlı çalışan bir
rekabet hukukunun, buralarda, çok önemli işlevleri yerine getiremeyeceği
kanısındayız; çünkü, buralardaki rekabet ne kadar -bu yasada- açıklık ilkesine,
şeffaflık ilkesine dayansa da, sonuç olarak, Rekabet Kurulu, kendiliğinden
harekete geçip, buralarda hiçbir araştırma yapamaz, şu andaki tasarıya göre
kendiliğinden bir araştırma yapmak, monopol veya tekel oluşumunu incelemek durumunda
değil. O zaman, mademki bu düzenlemeleri yapıyoruz, hükümetimizin, önümüzdeki
günlerde, Rekabet Yasasını da tekrar gözden geçirerek... Rekabet Kurulunun,
şikâyete bağlı incelemenin dışında, hiçbir şikâyet olmaksızın, kendiliğinden
oralarda araştırma yapıp, kuşku duyduğu bölümlerde araştırma yapıp, onun
gereğini yerine getirmesi gerekir. Aksi takdirde, gizli monopoller ve gizli
tekeller oluşabilir. Bunun için, bunu, muhakkak, Rekabet Yasasıyla önlememiz
gerekir. Burada çok teknik konular var. Biz, zaten, tasarının
bütününe de karşı değiliz, bu teknik ayrıntıları da kabul ediyoruz. Çok önemli
teknik ayrıntılar var. Bunların birçoğu, yabancı ülkelerden dilimize tercüme
edildiği için... Elbette ki, yeni uygulanan bir yasada, bunların eksiklikleri,
aksaklıkları çıktıkça, bunlar düzeltilecek, yeniden gözden geçirilecek; ama,
rekabet hukukunu yeniden gözden geçirmemiz gerekir. Türkiye'de, bütün tekelleri, kamu tekellerini rekabete
açtığımız bugünlerde, rekabetin tam anlamıyla sağlanması için gerekli yasal
koşulların yerine getirilmesi gerektiği kanısındayız. Onun için, bu madde
üzerinde konuşma gereksinimi duyduk. Bu yasanın hepimize hayırlı olmasını diliyor, saygılar
sunuyorum. (DYP sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Dönen. Sayın milletvekilleri, 7 nci madde üzerinde önerge
yoktur. III. - Y O K
L A M A BAŞKAN - 7 nci maddeyi oylarınıza sunacağım; yalnız,
yoklama talebi var. Yoklama talebi önergesini okutup, talepte bulunanları
salonda arayacağım. Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına Genel Kurul salonunda toplantı yetersayısı yoktur. 7
nci maddenin oylamasında, toplantı yetersayısının aranılması için yoklama
yapılmasını arz ve teklif ederiz. BAŞKAN - Şimdi, yoklama talep eden arkadaşları tespit
ediyorum: Mehmet Bekâroğlu?.. Burada. Ahmet Sünnetçioğlu?.. Burada. Zeki Çelik?.. Burada. Şükrü Ünal?.. Burada. Ali Oğuz?.. Burada. Rıza Ulucak?.. Burada. Fethullah Erbaş?.. Burada. Lütfi Doğan?.. Burada. Yakup Budak?.. Burada. Mustafa Geçer?.. Burada. Metin Kalkan?.. Burada. Salih Kapusuz?.. Burada. Akif Gülle?.. Burada. Mahmut Göksu?.. Burada. Bekir Sobacı?.. Burada. Osman Pepe?.. Burada. Suat Pamukçu?.. Burada. Eyyüp Sanay?.. Burada. Latif Öztek?.. Burada. Hüseyin Karagöz?.. AVNİ DOĞAN (Kahramanmaraş) - Tekabbül ediyorum. BAŞKAN - Tekabbül ettiniz. Efendim, 7 nci maddenin oylamasını elektronik cihazla
yapacağım ve toplantı yetersayısını arayacağım. Önergede isimleri bulunan sayın milletvekilleri
yoklamaya girmesinler, onlar bervechi peşin var sayılıyorlar. Yoklama için 3 dakika süre veriyor ve yoklama işlemini
başlatıyorum. (Elektronik cihazla yoklama yapıldı) BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, toplantı yetersayısı
vardır; görüşmelere kaldığımız yerden devam ediyoruz. V. - KANUN TASARI VE TEKLİFLERİYLE
KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam) 3. - Doğal Gaz Piyasası Kanunu Tasarısı
ve Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji ve Plan ve
Bütçe Komisyonları Raporları (1/836) (S. Sayısı: 651) (Devam) BAŞKAN - 7 nci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... 7 nci madde kabul edilmiştir. 8 inci maddeyi okutuyorum: Serbest tüketicinin belirlenmesi ve sisteme girişte
istisnai haller MADDE 8.- a) Serbest Tüketiciler aşağıdaki sınıflamaya
göre belirlenir. 1) Satın aldığı yıllık doğal gaz miktarı bir milyon
metreküpten daha fazla olan tüketiciler ve kullanıcı birlikleri, 2) Elektrik enerjisi üretimi için gaz satın alan
şirketler, 3) Elektrik ve ısı enerjisi üreten kojenerasyon
tesisleri, 4) Üretim faaliyetinde kullanılmak üzere, Türkiye de
doğal gaz üreten üretim şirketleri, Serbest tüketici statüsündedir. Ancak, Kurul , bütün
tüketiciler serbest tüketici oluncaya kadar her yıl serbest tüketici olma
sınırını yeniden belirleyecektir. Kurul, bu Maddede belirtilen sınıflamaların
uygulanmasını yakından takip eder. Dağıtım şirketlerinin, sorumluluk alanları
haricinde bulunan abonelere , doğal gaz temin etme zorunlulukları yoktur.
Toptan satış şirketleri bu tüketicilere doğal gaz satıp satmamakta serbesttir. b) Kurul, sadece lisans verilme aşamasında olmak üzere,
şehirlerin gelişmişlik durumu, gaz tüketimi ve şehirlerde alt yapı
yatırımlarının teşvik edilmesi amacıyla, serbest tüketici olmak için aranan
yıllık tüketim miktarının sınırını tespit etmeye yetkilidir. Doğal gaz piyasa
faaliyeti yapan tüzel kişiler bu Kanunda belirtilen sisteme giriş koşullarına
göre sisteme bağlantı yapmak isteyenlerin sisteme girişine müsaade etmekle
yükümlüdür. Doğal gaz piyasa faaliyeti yapan tüzel kişiler, sisteme
giriş için talepte bulunan diğer tüzel kişiler ve serbest tüketicilerin sisteme
giriş taleplerini,ancak yeterli kapasiteye sahip olamama veya bu kişilerin sisteme girişleri halinde yükümlülüklerini yerine getiremeyecekleri veya mevcut
sözleşmeleri nedeniyle ciddi mali ve ekonomik tazminatlara mahkum
olabilecekleri durumlarda kabul etmeyebilir. Kapasitesizlik veya hizmet yükümlülükleri veya mevcut
sözleşmeler nedeniyle, meydana gelen ciddi ekonomik güçlükler yüzünden sisteme
giriş talebinin reddedilmesi halinde, durum gerekçeleriyle birlikte derhal
Kuruma bildirilir. Kurul, kapasite veya bağlantı yokluğu veya başka bir
engel olup olmadığını, bu Kanun ve çıkarılacak yönetmeliklerde belirtilen
kriterlere göre araştırarak üç ay içerisinde kararını taraflara bildirir. Sisteme giriş talep eden kullanıcının kapasite veya
bağlantı yokluğu durumunu bertaraf etmek amacıyla gerekli masrafları yüklenmesi
halinde sisteme giriş reddedilemez. Piyasada faaliyet gösteren tüzel kişilerin mevcut sözleşmelerinde yer alan hükümlerden
kaynaklanan ciddi ekonomik ve mali güçlükler nedeniyle sisteme girişin
reddedilmesi halinde, iletim şirketi imzaladığı sözleşme nedeniyle, zor durumda
kalan diğer tüzel kişinin Kuruma başvurması üzerine, Kuruldan sisteme giriş
mecburiyetini geçici olarak kaldırmasını talep edebilir ve gerekli bilgilerle
birlikte sorunun çözümü için planladığı önlemleri Kurula sunar. Kurul, 2 ay içinde,
talep konusunda yapılacak işlem hakkında karar verir. Ancak, sisteme giriş mecburiyetinin geçici olarak
kaldırılması talebinin, Kurul tarafından reddedilmesi halinde, iletim şirketi
talepte bulunan gerçek ve tüzel kişiyi sisteme bağlamaya mecburdur. BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, 8 inci madde üzerinde
grupların sayın sözcülerini dinleyeceğiz. Sayın milletvekilleri, lütfen, aramızda konuşmayalım
efendim. Fazilet Partisi Grubunun görüşlerini sunmak üzere,
Bayburt Milletvekili Sayın Suat Pamukçu; buyurun efendim. (FP sıralarından
alkışlar) FP GRUBU ADINA SUAT PAMUKÇU (Bayburt) - Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; Yüce Heyetinizi tekrar saygıyla selamlıyorum. Görüşmekte olduğumuz Doğal Gaz Piyasası Kanunu
Tasarısının 8 inci maddesine gelmiş bulunuyoruz. Tabiî, böylesine önemli bir
kanun tasarısını görüşürken, bu kanunla ne amaçlanıyor, bunun üzerinde birkaç
şey söylemek istiyorum. Malumlarınız üzere, bundan önce Elektrik Piyasası
Kanununu kabul ettik; arkasından, Şeker Kanununu kabul ettik; şimdi de, Doğal
Gaz Piyasası Kanunu Tasarısını kabul etmek üzereyiz; öyle anlaşılıyor, bu da
kabul edilecek ve arkasından da, bugün Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülen
Merkez Bankası Kanunu gelecek ve arkasından diğerleri... Bir aydan beri, hep bu kanunlar konuşuluyor.
Konuştuğumuz bu kanunlarla ne amaçlanıyor; üzerinde dikkatlice durduk mu
durmadık mı; bizim, şahsen, bu konuda endişemiz var. Şimdi, Elektrik Piyasası Kanunuyla, elektrik piyasasını
yabancı şirketlere açtık. Şeker Kanunuyla, şeker pancarının ekimini öldürdük,
şeker piyasasını da yabancılara açtık. Şimdi, doğalgaz piyasasını da
yabancılara açıyoruz. Şimdi, itiraz eden arkadaşlarımız var. Arkadaş,
Türkiye, doğalgaz üretimi neredeyse sıfır olan bir ülke; doğalgazın tamamı
ithalatla karşılanıyor. Doğalgazı ithal ettiğiniz ülkeler, kime satacağına
karar verir. Herhalde, uluslararası şirketler dururken, bizim birkaç tane
şirketimize satacak değil, bunun tedbirini almanız da mümkün değil.
Dolayısıyla, daha işin başında yabancı şirketler bulunacak; siz ne yaparsanız
yapın, rekabet deyin, serbest piyasa deyin, ne derseniz deyin, hiçbir şey
değişmez. Şimdi, bu kanunların süratle Meclisten geçirilmesi,
bildiğiniz gibi, geçen günlerde de fiilî başbakanımız mister Derviş'in
programıyla açıklanmıştı. Program denilen şey, bir yönüyle, hayallerim dizisi;
bir yönüyle de, Türkiye'yi, adım adım, kapitülasyonlara götüren bir program. MEHMET EMREHAN HALICI (Konya) - Mister Pamukçu, doğru
konuş! SUAT PAMUKÇU (Devamla) - Mister Derviş, bir başbakan
edasıyla, yanına teknokratları da alarak, bir teknokratlar kabinesiymiş gibi... GÖNÜL SARAY ALPHAN (Amasya) - Bir Bakana hitap ediyor
Sayın Başkan... BAŞKAN - Yerinize oturunuz; cevap verirsiniz arzu
ediyorsanız. MEHMET EMREHAN HALICI (Konya) - Siz de mâni olun Sayın
Başkan. SUAT PAMUKÇU (Devamla) - Bir teknokratlar kabinesi
gibi, oturup, bir program açıklıyor. GÖNÜL SARAY ALPHAN (Amasya) - Sayın Başkan, bir Bakana
hitap ediyor; böyle konuşamaz... BAŞKAN - Efendim, müdahale etmeyiniz. MEHMET EMREHAN HALICI (Konya) - Siz müdahale
edeceksiniz Sayın Başkan. SUAT PAMUKÇU (Devamla) - Yanında oturanlara
bakıyorsunuz, tamamen teknokratlar, hükümet yok ortada; Maliye Müsteşarı,
Dışticaret Müsteşarı, Hazine Müsteşarı... MEHMET EMREHAN HALICI (Konya) - Öyle şey yok... BAŞKAN - Sayın Pamukçu, siz de ifadelerinize dikkat edin
efendim. MEHMET EMREHAN HALICI (Konya) - Hemen düzeltsin Sayın
Başkan. Ayıp, ayıp!.. SUAT PAMUKÇU (Devamla) - ...Merkez Bankası Başkanı,
Özelleştirme İdaresi yetkilisi; hükümet yok ortada. Program açıklanıyor;
arkadan da, üç lider oturuyor "biz bu programa destek veriyoruz"
diyor. Ya, böyle şey olur mu ya?! Niçin, Başbakanınız kendisi açıklamıyor
programı? "Bu programa biz destek veriyoruz" ne demek?! Ne demek?!.
(DSP sıralarından "Saygılı konuş!" sesleri) MEHMET EMREHAN HALICI (Konya) - Saygılı konuş, saygılı! BAŞKAN - Sayın Pamukçu, lütfen, tartışmaya meydan
vermeyiniz. SUAT PAMUKÇU (Devamla) - Destek veriyormuş!.. Yahu,
sizin desteğe ihtiyacınız var, ne destek vereceksiniz?!. (FP sıralarından
alkışlar) Kendisi himmeti muhtaç dede, kaldı gayrıya himmet ede!.. Kendiniz
desteğe muhtaçsınız, programa destek veriyormuş!..(DSP sıralarından gürültüler) Program dediğiniz ne? Program dediğiniz bu programı, bu
filmi, biz, 16 kere seyrettik, 17 kere seyrettik, değişen bir şey yok... MEHMET EMREHAN HALICI (Konya) - 30 kere seyretsen de
bir şey anlamazsın sen!.. SUAT PAMUKÇU (Devamla) - İçinde zam var, vergi var.
Arkadaşlar, zam ve vergi koymak için, zam yapmak için Amerika'dan adam
getirmeye ne gerek var yahu?! Siz, bu işi herkesten daha iyi biliyorsunuz,
Amerikalıdan da iyi bilirsiniz; ne gerek vardı?! (FP sıralarından alkışlar) (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN - Sayın Pamukçu... SUAT PAMUKÇU (Devamla) - Programın içerisinde... MEHMET EMREHAN HALICI (Konya) - Saygısızlığının doğruğunda
Sayın Başkan; lütfen; müdahale edin. BAŞKAN - Sayın Pamukçu, bir dakika müsaade eder
misiniz. Efendim, lütfen, kanuna inhisar ettirin konuşmanızı, maddeye inhisar
ettirin ve tartışmaya meydan vermeyin. Buyurun. SUAT PAMUKÇU (Devamla) - Bu kanun, bu madde, programla
ilişkilidir efendim. Kanunun gerekçesini okuduğunuz zaman, madde gerekçesinde,
gerekçe diye bir şey yok ki... Gerekçe burada. Biz neyi anlatıyoruz? Bu
programın içerisinde çiftçi yok, esnaf yok, işçi yok, memur yok, işsiz yok...
Bu programa baktığınız zaman, soruyorum... Bakın, şimdi, Merkez Bankası Kanunu
Tasarısı görüşülüyor, neredeyse Türkiye'nin bağımsızlığı gidiyor. (DSP ve MHP
sıralarından "Allah Allah!" sesleri) Milliyetçiler nerede, sosyal
demokratlar nerede?! (DSP ve MHP sıralarından gürültüler) MÜKERREM LEVENT (Niğde) - Hocanın havuzuyla karıştırma
bunu. SUAT PAMUKÇU (Devamla) - "Bağımsızlık
şiarımdır" diyen Atatürk nerede arkadaşlar, bu programın neresinde; bu
programın neresinde, siz söyleyin?!. MEHMET EMREHAN HALICI (Konya) - Atatürk'ün adını ağzına
alırken dikkatli ol!.. BAŞKAN - Efendim, müdahale etmeyin. Siz de cevap
verirsiniz; size söz hakkı veririm, cevap verirsiniz. YUSUF KIRKPINAR (İzmir) - Siz de müdahale edin Sayın
Başkan. MEHMET EMREHAN HALICI (Konya) - Mister Pamukçu!.. MELDA BAYER (Ankara) - Ama Sayın Başkan, saygıya davet
edin. BAŞKAN - Cevap verirsiniz... SUAT PAMUKÇU (Devamla) - Bakın, bir kere daha
uyarıyoruz, bir kardeşiniz olarak uyarıyorum; gidişiniz gidiş değil. MEHMET EMREHAN HALICI (Konya) - Sen kendine bak! SUAT PAMUKÇU (Devamla) - Bakın, bu işin sonu
felakettir; yazıktır, günahtır!.. Yapmayın!.. Yapmayın!.. MÜKERREM LEVENT (Niğde) - Hocanın havuzuyla
karıştırma!.. Havuzdan bahset, havuzdan! SUAT PAMUKÇU (Devamla) - Bir büyük siyasetçinin dediği
gibi, sonunda sizi biz bile kurtaramayız; açıkça ifade ediyorum. (DSP ve MHP
sıralarından gürültüler) Şimdi, gelen bu kanunlar, mutlaka, Anayasa Mahkemesine
gidecek. Fazilet Partisi olarak, bu memleketi kapitülasyonlara yeniden mahkûm
etmeyeceğiz; kesinlikle ifade ediyorum, mahkûm etmeyeceğiz; bunun için ne
gerekiyorsa yapacağız. (FP sıralarından alkışlar) MÜKERREM LEVENT (Niğde) - Sen havuzdan bahset!.. MİHRALİ AKSU (Erzincan) - Sen havuza gir, havuza!.. SUAT PAMUKÇU (Devamla) - Gerekirse Anayasa Mahkemesine
de gideceğiz. GÖNÜL SARAY ALPHAN (Amasya) - Güle güle! MEHMET EMREHAN HALICI (Konya) - Daha gideceğiniz
çok yer var sizin
Sayın Pamukçu! ESVET ÖZDOĞU (Ankara)
- Zaman doldu Sayın Başkan. SUAT PAMUKÇU (Devamla) - Merkez Bankası Kanunu Tasarısı
buraya gelecek. Bakın, bu kanun tasarısı görüşülürken, Türkiye Cumhuriyet
Merkez Bankası milletin kontrolünden çıkarılacak -şimdiden haber veriyorum-
İsviçre'deki uluslararası bankacılık sistemine bağlanacak. Nerede
bağımsızlığınız?!. Nerede egemenliğiniz?!. Ne yaptığınızı bilmiyorsunuz. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN - Sayın Pamukçu, son cümleniz için mikrofonu
açıyorum. SUAT PAMUKÇU (Devamla) - Teşekkür ederim. BAŞKAN - Peki; teşekkür ediyorum. MEHMET EMREHAN HALICI (Konya) - Güle güle Mister
Pamukçu! ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR BAKANI MUSTAFA CUMHUR
ERSÜMER (Çanakkale) - Sayın Başkan, söz
istiyorum. DEVLET BAKANI HASAN GEMİCİ (Zonguldak) - Sayın
Başkan... BAŞKAN - Sayın Bakan konuşacak; isterseniz, o konuşsun,
sonra siz konuşun. DEVLET BAKANI HASAN GEMİCİ (Zonguldak) - Sayın Başkan,
hatip, burada, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Bakanı Sayın Kemal Derviş için
"mister" şeklinde... (FP sıralarından "Duymuyoruz" sesleri) BAŞKAN - Mikrofonu açalım. DEVLET BAKANI HASAN GEMİCİ (Zonguldak) - Meclis Başkanı
olarak size, Sayın Pamukçu'nun bu sözünü düzeltmesini arz ediyorum. BAŞKAN - Baştan söyler misiniz. DEVLET BAKANI HASAN GEMİCİ (Zonguldak) - Eğer siz de
söyleme katılmıyorsanız, lütfen... BAŞKAN - Baştan söyler misiniz. DEVLET BAKANI HASAN GEMİCİ (Zonguldak) - Hatip, Türkiye
Cumhuriyeti Devletinin bir bakanına "Mister Derviş" diye hitapta
bulunmuştur. Böyle bir ifadede bulunmaya hakkı yoktur. Bunu düzeltmesini arz
ediyorum. (FP sıralarından alkışlar [!]) BAŞKAN - Teşekkür ediyorum. Sayın Pamukçu?.. SUAT PAMUKÇU (Bayburt) - Efendim, İngilizce
"bay" anlamına gelir, "sayın" anlamına da gelir; bu şekilde
tavzih ediyorum. MEHMET EMREHAN HALICI (Konya) - Sayın Başkan, siz
tatmin oldunuz mu?! DEVLET BAKANI RÜŞTÜ KÂZIM YÜCELEN (İçel) - İngiltere
Parlamentosu mu burası?! DEVLET BAKANI HASAN GEMİCİ (Zonguldak) - Burası Türkiye
Cumhuriyeti Parlamentosudur Sayın Pamukçu. MEHMET EMREHAN HALICI (Konya) - Size de bu İngilizce
çok yakışıyor! MAHFUZ GÜLER (Bingöl) - Amerika'da öyle söylüyorlar. MEHMET BEKÂROĞLU (Rize) - "Mister" kelimesine
mi taktınız yani?! BAŞKAN - Sayın Pamukçu, "sayın" manasına
söylediğinizi ifade ettiniz. SUAT PAMUKÇU (Bayburt) - Evet. AVNİ DOĞAN (Kahramanmaraş) - Sayın Başkan, söz
istiyorum... OĞUZ AYGÜN (Ankara) - Sayın Başkan, milletvekillerine
"yahu" dedi; bunu ne manada kullandı acaba değerli arkadaşımız? BAŞKAN - Efendim, karşılıklı konuşma arasında takip
edemedim. Efendim, Grup Başkanvekiline söz veriyorum. AVNİ DOĞAN (Kahramanmaraş) - Sayın Başkanım, bir tasarı
görüşüyoruz. Tasarılar görüşülürken, Meclis İçtüzüğüne göre, her parti grubu
çıkar, görüşlerini açıklar. Her ne hikmet ise, Demokratik Sol Parti Grubu,
tasarı görüşülürken, oraya çıkıp, milletin kürsüsünden hiçbir görüş
açıklamıyor; ama, oraya kim çıkarsa, provoke ediyor; bu yanlış. Şimdi,
arkadaşlara söylüyorum; arkadaşımızın konuştuklarından beğenmedikleri bir şey
varsa, bundan sonrası için de oradan saldırmasınlar, oraya geçsinler, milletin
huzurunda eleştirsinler. Teşekkür ediyorum. (FP sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür ederim. Hükümet adına... DEVLET BAKANI HASAN GEMİCİ (Zonguldak) - Sayın Başkan,
o kürsü kutsaldır, orası insanları aşağılayacak ifadelerde bulunma yeri
değildir. MEHMET EMREHAN HALICI (Konya) - Sayın Başkan... BAŞKAN - Evet, sayın başkan, buyurun. MEHMET EMREHAN HALICI (Konya) - Sayın Başkanım, demin
-Sayın Pamukçu diyorum- arkadaşımızın yaptığı konuşma, içerik olarak herhangi
bir hususta itiraz etmemize gerek olmayacak bir konuşma; çünkü, her zaman
alışkanlık haline getirdiler, madde üzerinde konuşmuyorlar. Genel olarak hep
sataşmalarla ve gerçek olmayan birtakım bilgilerle, Meclisimizin ve bizlerin
zamanını israf ediyorlar; ancak, buna, biz, birkaç kez, Meclis
Başkanvekillerimizi nazik bir biçimde uyarmamıza rağmen -yöneten sayın
başkanvekilimizin bu duruma müdahale etmesi gerekir- ve konu dışında, madde
dışında konuşmalarına rağmen, biz, burada sükûnetle, kürsüye çıkan vekillerin
konuşmalarını takip etmeye çalışıyoruz. "Provoke" lafı bize değil,
tamamen, o lafı kullananlara yakışan bir laftır. (DSP sıralarından alkışlar)
Sadece ve sadece, hakaret edildiği zaman ve Türkiye Cumhuriyetinin bakanına,
Başbakanına ağza alınmayacak bir biçimde tabirler kullanıldığı zaman, biz haklı
olarak, o tabirleri düzeltmeleri anlamında müdahale ediyoruz. Siz, uygun görüyor musunuz?!. Türkiye Cumhuriyetinin
bir bakanına "sayın" yerine önek olarak "mister"
kullanılması ve bunu da müstehzi bir edayla sayın konuşmacının kürsüde
kullanması, hiçbirimizin kabul edeceği bir tavır değildir. Bu, bizden önce
sizin mâni olmanız gereken ve hiçbir zaman da ikna olmamanız gereken bir
konudur. Düzeltilmesini önemle rica ediyorum Sayın Başkanım. Sağ olun. (DSP sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür ederim efendim. ŞEREF MALKOÇ (Trabzon) - Ne söyleyeceğimizi yazın verin
de, bari onu okuyalım orada. MEHMET EMREHAN HALICI (Konya) - İngilizce ve Arapça
dışında Türkçe konuşun. ŞEREF MALKOÇ (Trabzon) - Grup başkanvekilisiniz;
yapmayın allahaşkına!.. SUAT PAMUKÇU (Bayburt)- Sayın Derviş alınmıyor, siz
niye alınıyorsunuz kardeşim?! ŞEREF MALKOÇ (Trabzon)- Yapmayın! Yazın verin bize ne
söyleyeceğimizi! SUAT PAMUKÇU (Bayburt)- Bakan alınmıyor, bunlar niye
alınıyor, ben onu anlamadım. BAŞKAN- Sayın milletvekilleri, birbirimize tahammül
etmezsek, bu Mecliste çalışamayız. Birbirimize tahammül edeceğiz. Görevimizi de yapıyoruz efendim, görevimizi yapıyoruz.
Görevimizi sizden öğrenecek değiliz. (FP sıralarından "Bravo"
sesleri, alkışlar; DSP sıralarından gürültüler) Siz, önce orada oturmayı öğrenin, müdahale etmemeyi
öğrenin. Bana müdahale eden, kürsüye ne yapar!.. MEHMET EMREHAN HALICI (Konya)- Sayın Başkan... BAŞKAN- Rica ederim... AYDIN TÜMEN (Ankara)- Sayın Başkan, lütfen, İçtüzüğü
uygulayın. BAŞKAN- Uyguluyorum efendim. Ama, her cümlenin sonu
gelmeden o cümleye itiraz etmek, fikir hürriyetine aykırı olur. Şimdi Sayın Bakana söz veriyorum... MEHMET EMREHAN HALICI (Konya)- Size "mister"
desek kabul eder misiniz Sayın Başkan?! Pamukçu size de aynı şekilde hitap
etse, ne yaparsınız? BAŞKAN- Efendim, kabul edilecek bir ifade değildir. İSMAİL AYDINLI (İstanbul)- Sayın Başkan, biz de
"mister mollalar" desek, kabul eder mi arkadaşlar?! BAŞKAN- Efendim, müsaade ederseniz, işimizi yapmaya
çalışalım. İşimizin hatırına bazı şeyleri duymamamız belki daha doğru olur. Şimdi Sayın Bakana 8 inci madde üzerinde söz veriyorum.
Oturduğunuz yerden mi konuşacaksınız? ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR BAKANI MUSTAFA CUMHUR ERSÜMER
(Çanakkale)- Evet Sayın Başkanım, izniniz olursa. BAŞKAN- 8 inci madde üzerinde söz veriyorum. Süreniz 5 dakika efendim. ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR BAKANI MUSTAFA CUMHUR ERSÜMER
(Çanakkale)- Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Sayın Başkanım, söz
verdiğiniz için teşekkür ediyorum. Tabiî, şimdi bu kanun tasarısıyla ilgili genel
değerlendirmeler yapıldı. 8 inci madde kapsamında da yapılan değerlendirmeleri,
maalesef, tek bir kelimesini dahi, bu madde kapsamında kabul etmemiz söz konusu
değil. Tabiî ki, ben de şimdi yapacağım değerlendirmelerle bu kuralın biraz dışına
çıkacağım; affınıza sığınıyorum. Şimdi, bu kanun tasarısıyla ilgili bir tercüme iddiası
var. Geliyor insanlar, birbirlerinin dediklerini tekrarlıyorlar. Bu kanun
tasarısının tek bir maddesi, tek bir kelimesi dahi tercüme değildir; önce onu
belirleyelim. Dün belirttim; bu, bir dayatma değildir; buradaki dayatma, Türk
Halkının dayatmasıdır, Türkiye'nin bir isteğinin, bir ihtiyacının dayatmasıdır
dedim; ama, tekrar ediliyor. Bir "sömürge" lisanı başladı, bir
"bağımsızlık elden gidiyor" telaşı başladı. Yani, siz şunu mu
söylemeye çalışıyorsunuz: Arkasında 350 milletvekili desteği bulunan bir
koalisyon hükümeti, kalkacak, Türkiye'nin birtakım haklarının, şu veya bu
şekilde, şu veya bu şirkete, şu veya bu devlete devredilmesine göz yumacak,
görmezliğe gelecek!.. Bunu siz göreceksiniz de biz görmeyeceğiz, siz bunu
bileceksiniz de biz bilmeyeceğiz!.. Böyle bir şey olur mu?!.. Böyle bir şeyi
ileri sürmenin mesnedi nerededir, gerekçesi nerededir, neye dayanarak bunları
söylüyorsunuz ve burada, gerçekten, hem milletimizin hem Meclisimizin aklını
bulandırıyorsunuz. Bir yeni tehdit daha; Anayasa Mahkemesi... Sayın üye, bizim buraya getirdiğimiz yasaları siz
Anayasa Mahkemesine de götürdünüz, biz gittik... Yine o yasayla ilgili de
burada birtakım iddialarda bulundunuz "bu yasa berbat edecek, iptal
edilecek, rezil olacaksınız" dediniz. Ben, Anayasa Mahkemesine müracaat
ettim Enerji Bakanı olarak "sayın mahkeme, eğer usuldense, geleyim, şu
yasayı bir anlatayım" dedim. Sizin o dilekçenizde yazdığınız ne kadar -gayriciddi
demek zorunda kalacağım- mesnetsiz iddialar varsa, hiçbiri kabul görmedi.
Gittik anlattık... Siz yine gidin, Anayasa Mahkemesine dava açın. Gerekirse,
biz, gider, Anayasa Mahkemesinde de bu yasalarımızı anlatırız. Anayasa
Mahkememizin vereceği kararlara karşı da hepimizin boynu kıldan incedir; ama,
gelin, sadece politika adına, sadece siyaset yapmak adına, burada, tamamen bu
milletin yararına, önümüzdeki doğalgaz probleminin hızlı bir şekilde
hallolabilmesi, 57 ilimize doğalgazın ulaştırılabilmesi amacıyla getirilmiş bu
yasayla ilgili ve böylesine bir yasa üzerinde siyaset yapmak adına birtakım
yanlış ve hakikaten hiçbirimizin gönlüne ve beynine sığdıramadığımız, sizin de
söyledikten sonar belki de pişman olduğunuz birtakım nitelendirmeleri, ne Sayın
Başbakan ne Sayın Bakan ne sayın hükümet ne de bu gruplar için, yapmayın diye
kısaca belirtmek istedim. Teşekkür ederim Sayın Başkan. (ANAP, MHP ve DSP
sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür ediyorum efendim. 8 inci madde üzerinde bir önerge vardır, okutuyorum: Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına Görüşülmekte olan 651 sıra sayılı yasa tasarısının 8
inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin birinci alt bendinin
"satın aldığı yıllık doğalgaz miktarı 25 milyon metreküpten daha fazla
olan tüketiciler ve kullanıcı birlikleri" olarak değiştirilmesini arz ve
teklif ederiz.
BAŞKAN - Komisyon katılıyor mu? PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ NİHAT GÖKBULUT
(Kırıkkale) - Sayın Başkan, katılmıyoruz. BAŞKAN - Sayın Hükümet katılıyor mu? ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR BAKANI MUSTAFA CUMHUR
ERSÜMER (Çanakkale) - Katılmıyoruz
Sayın Başkanım. BAŞKAN - Konuşacak mısınız, gerekçesini mi okuyalım? FETHULLAH ERBAŞ (Van) - Konuşacağım. BAŞKAN - Van Milletvekili Sayın Fethullah Erbaş,
önergenin gerekçesini açıklayacaklar. Buyurun efendim. (FP sıralarından
alkışlar) Süreniz 5 dakika. FETHULLAH ERBAŞ (Van) - Sayın Başkanım, değerli
milletvekilleri; tasarıda "1 milyon metreküp" denilmiş; biz de,
önergemizde, tüketimi 25 milyon metreküpten daha fazla olan tüketicilerin
kullanıcı birliklerine dahil olmasını istedik. Buradaki kastımız şu: Özellikle sıcak mevsimlerde gaz
satışları önemli ölçüde azalacak olan dağıtım şirketlerini ekonomik darboğaza
sokacağı gibi, taahhütlerinde de büyük ölçüde güçlüklere neden olacağı
kaygısıdır; bu nedenle önergeyi vermiş bulunuyoruz. Değerli arkadaşlar, bu tasarıyla, doğalgaz piyasası
kurulmakta, üretim, depolama, ithalat, ihracat, nakil ve dağıtım hizmetleri
özel sektöre açılmaktadır. Serbest rekabeti geliştirecek ve kaliteyi artıracak
bu düzenlemeye karşı çıkmamız mümkün değildir; ancak, doğalgazdaki devlet
tekelini kaldırmak amacıyla getirilen bu kanun tasarısının, yeni tekeller ve
kartellerin oluşmasına yardımcı olacağı endişesini taşıyoruz. Değerli arkadaşlar, 55 inci, 56 ncı ve 57 nci
hükümetler döneminde çıkarılan
kanunlara dikkatle bakıldığında, rekabet şartlarına ve liberal ekonominin gereklerine
uygun olduğu iddia edildiği halde, her birisi, iri devlete yeni kurum kazandırmaktadır.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, enerji piyasası düzenleme kurumu ve
bunun gibi birsürü kurumlar, devleti küçülteceğine büyütüyor. Değerli arkadaşlar, rekabetin korunmasıyla ilgili olan
bu maddede, Türkiye'de özellikle son dönemde çıkarılan kanunlar, milletimizin
ihtiyaçlarına cevap vermek için değil, sanki uluslararası sermayenin emirleri
doğrultusunda, IMF, Dünya Bankası aracılığıyla ülke varlıklarının çokuluslu
şirketlere peşkeş çekilmesi için çıkarılıyor görüntüsü hâkim oluyor. Yani,
arkadaşlarımızın bu konuda söylemlerinin hepsinde de bu vardır; doğrudur,
bunlara katılıyoruz. Bu görüntüyü ister istemez zikretmek durumundayız;
çünkü, bu kanun tasarısı, Türkiye Büyük Millet Meclisine gönderilme mercii
açısından da dikkat çekicidir; yani, tasarının Enerji ve Tabiî Kaynaklar
Bakanlığı tarafından gönderilmesi gerekirken, ekonomiden sorumlu Devlet
Bakanlığı aracılığıyla gönderiliyor olması düşündürücüdür. Anlaşılıyor ki,
Dünya Bankası tarafından kredilendirilecek uluslararası sermaye, büyük bir
pazar olan bu sahayı da ele geçirmiş olacaktır. Bize göre, düzenleme, piyasa
oluşturmayı da içerdiğinden, oluşacak piyasaya mutlaka tekeller hâkim
olacaktır. Bu sonuca ulaşmak için müneccim olmaya da gerek yoktur. Ülkemizde sermaye yetersizdir ve kanun tasarısının
gerekçesinde de açıkça ifade edilmiştir. Tasarıyla, sermaye oluşturmak için,
yabancı kuruluşlardan, devlet kuruluşlarından davete icabet amaçlanmaktadır.
Yabancı sermayenin de, doğalgaz piyasasına, perakendeci gibi giremeyeceği açık
bir gerçektir. Değerli arkadaşlar, şöyle gözlerimi kapatıyorum, sene
1967, 1968, 1969; o gün arkadaşlarımla attığım slogan şuydu: "Gerçekten
tam bağımsız Türkiye." O gün, 6. Filo geldiği zaman, boğazım
yırtılırcasına, Boğazda sabaha kadar bağırıyordum "go home Amerika"
diye. O gün yine bağırıyordum "kahrolsun emperyalizm ve onun işbirlikçi
uşakları" diye ve sloganlar atıyordum. Şimdi, burada, bu kürsüden konuşuyorum ve doğalgaz
piyasası kanunu tasarısı için burada birtakım şeyler söylüyoruz bütün Meclis.
Evet, yabancı sermayeyi teşvik için, yabancı sermayenin gelip buralarda bir
şeyler yapması için âdeta burada çırpınıyorum. Tezatlarıma bakıyorum;
hakikaten, o gün, o saf, o temiz insanlar, o günkü durumlarıyla bağırdılar, biz
de bağırdık; ama, o günden bu noktaya nasıl geldim, kendi kendime şaşırıyorum;
hakikaten şaşırıyorum. Evet, Doğal Gaz Piyasası Kanunu ülkemize hayırlı olsun;
ama, yine aynı duygularla "emperyalizm ve onun işbirlikçi uşakları
kahrolsun" diyorum. (FP sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Erbaş. Sayın Erbaş'ın gerekçesini açıkladığı önergeye Hükümet
ve Komisyon katılmamıştır. Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Önerge kabul edilmemiştir. 8 inci maddeyi, Komisyondan geldiği şekliyle oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir. 9 uncu maddeyi okutuyorum: İKİNCİ KISIM Çeşitli Hükümler BİRİNCİ BÖLÜM Yaptırımlar ve Yaptırımların Uygulanmasındaki Usul, Ön
Araştırma, Soruşturma ve Dava Hakkı ile Tarifeler Yaptırımlar ve yaptırımların uygulanmasındaki usul MADDE 9. - Kurul, doğal gaz piyasasında faaliyet
gösteren gerçek veya tüzel kişilere yapacağı yazılı ihtara rağmen mevzuata
aykırı durumlarını devam ettirenlere aşağıdaki yaptırım ve cezaları uygular: a) Kurul tarafından bilgi isteme veya yerinde inceleme
hallerinde; istenen bilgilerin yanlış, eksik veya yanıltıcı olarak verildiğinin
saptanması veya hiç bilgi verilmemesi ya da yerinde inceleme imkanının
verilmemesi hallerinde, ikiyüz milyar lira para cezası verilir ve yedi gün
içinde bilgilerin doğru olarak verilmesi ve/veya inceleme imkanının sağlanması
ihtar edilir. Ancak, kolay giderilebilecek kusurlu haller için ilgili gerçek ve
tüzel kişilerden belgelerin doğru olarak verilmesi ve/veya inceleme imkanının
sağlanması istenir. b) Bu Kanun hükümlerine ve çıkarılan yönetmelik,
talimat ve tebliğlere aykırı hareket edildiğinin saptanması halinde, ikiyüzelli
milyar lira para cezası verilir ve otuz gün içinde gönderilmesi ihtar edilir. c) Lisans veya sertifika genel esasları ve
yükümlülüklerinden herhangi birisinin yerine getirilmediğinin saptanması
halinde, üçyüz milyar lira para cezası verilir ve otuz gün içinde düzeltilmesi
ihtar edilir. d) Lisans veya sertifika müracaatında ve bunların
verilmesinde aranan şartlar konusunda, gerçek dışı belge sunulması veya
yanıltıcı bilgi verilmesi veya lisans veya sertifikada öngörülen hususları
etkileyecek şartlardaki değişikliklerin Kurula bildirilmemesi halinde, dörtyüz
milyar lira para cezası verilir ve otuz gün içinde düzeltilmesi ihtar edilir. e) Lisans müracaatı sırasında iştirak ilişkisi
konusunda yanıltıcı bilgi verilmesi veya faaliyet süresi boyunca iştirak
ilişkisi yasağına aykırı davranışta bulunulması halinde, dörtyüz milyar lira
para cezası verilir ve otuz gün içerisinde iştirak ilişkisinin düzeltilmesi
ihtar edilir. f) Piyasada, lisans kapsamı dışında faaliyet
gösterildiğinin saptanması halinde, beşyüz milyar lira para cezası verilir ve
on beş gün içinde kapsam dışı faaliyetin veya aleyhe faaliyetin durdurulması
ihtar edilir. g) Lisans veya sertifikanın verilmesine esas olan
şartların, faaliyetlerin yürütülmesi sırasında ortadan kalktığının saptanması
halinde lisans veya sertifika iptal edilir.Ancak, bu şartların baştan mevcut
olmadığının saptanması halinde ise; lisans veya sertifikanın iptali yanında
ayrıca beşyüz milyar lira para cezası verilir. Yukarıdaki para cezalarını gerektiren fiillerin ihtara
rağmen düzeltilmemesi veya tekrarlanması hallerinde para cezaları her defasında
bir önceki cezanın iki katı oranında artırılarak uygulanır. Bu cezaların
verildiği tarihten itibaren iki yıl içinde idari para cezası verilmesini
gerektiren aynı fiil işlenmediği takdirde önceki cezalar tekrarda esas alınmaz.
Ancak, aynı fiil iki yıl içinde işlendiği takdirde, artırılarak uygulanacak
para cezasının tutarı cezaya muhatap tüzel kişinin bir önceki mali yılına
ilişkin bilançosundaki safi satış hasılatının yüzde yirmisini aşamaz. Cezaların
bu düzeye ulaşması halinde, Kurul lisans veya sertifikayı iptal edebilir. Bir lisans veya sertifikanın iptali halinde, yeni bir
lisans veya sertifika verilene kadar, verilen hizmetin aksamaması için Kurul
gereken önlemleri alır. Doğal gaz şehir içi dağıtım lisansının iptal
edilmesinin zorunlu hale gelmesi durumunda Kurul hizmetin aksamaması için
gerekli tedbirleri önceden almak suretiyle, lisansı iptal eder. Dağıtım
şebekesinin mülkiyetini elinde bulunduran lisans sahibinin nam ve hesabına yüz
yirmi gün içerisinde ilgili şebekenin satışı ve yeni lisans sahibinin
belirlenmesi için ihaleye çıkılır. Uygulamaya ilişkin usul ve esaslar
yönetmeliklerde belirlenir. Bu maddede düzenlenen tüm idari para cezaları hiçbir
şekilde ilgili cezayı ödeyen tüzel kişi tarafından hazırlanacak tarifelerde
maliyet unsuru olarak yer almaz. Para cezası, bu Kanuna aykırı hareket eden tarafların
her birine ayrı ayrı uygulanır. Bu Kanun gereğince para cezasını gerektiren
fiillerin 1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Türk Ceza Kanunu veya ceza hükmünü
içeren diğer kanunlarda suç sayılması, söz konusu para cezalarının verilmesine
engel olmayacağı gibi, lisans veya sertifikanın iptaline de mani değildir. Bu Kanundaki cezaları gerektiren fiillerin birden fazla
olması halinde ve aralarında irtibat olması durumunda en yüksek cezayı
gerektirecek fiilin cezası; irtibat bulunmaması halinde ise, her birinin cezası
ayrı ayrı uygulanır. Para cezası uygulama hakkı, aykırılığın vuku bulduğunun
Kurulca öğrenildiği tarihi izleyen yılın başından itibaren beş yıllık
zamanaşımına tabidir. Sürekli veya tekrarlanan bir aykırılık söz konusu ise
zaman aşım süresi, aykırılığın sona erdiği
ya da en son tekrarlandığı günden itibaren başlar. Kurulun inceleme ve araştırma amacıyla yapacağı
herhangi bir işlem, bu işlemin ilgili tarafa tebliği, karar aleyhine yargı
yoluna başvurulmuş olması, zamanaşımını keser. Verilen para cezası 21/7/1953 tarih ve 6183 sayılı Amme
Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre Maliye Bakanlığınca
tahsil olunur. Bu maddedeki para cezası miktarları her yıl 765 sayılı
Türk Ceza Kanununun ek 2 nci maddesi hükümleri uyarınca artırılır. BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, 9 uncu madde üzerinde
söz vermeden evvel, Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Sayın Ersümer'in, bir
konuşmada geçen "bu tasarı Hazineden sorumlu Bakan tarafından sevk
edilmiştir" noktasına bir ufak işareti var. 60 ncı madde gereğince,
yerinden söz veriyorum. Buyurun efendim. ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR BAKANI MUSTAFA CUMHUR
ERSÜMER (Çanakkale) - Teşekkür ediyorum
Sayın Başkan. Daha önce, bir başka konuşmacının da beyanında geçti;
anladım ki tekrar ede tekrar ede yerleşecek. Bu tasarıyı, biz, Enerji Bakanlığında hazırladık,
Enerji Bakanlığında tasarıyla ilgili çalışmalar belli bir seviyeye gelince
Başbakanlığa sevk ettik, Başbakanlıkta son halini verdik. Tasarının sevk
yazısında Enerji Bakanı olarak benim imzam var. Ayrıca, Meclise sevk edilirken, tabiî ki Sayın
Başbakanın imzasıyla sevk edildi; yani, herhangi bir devlet bakanlığında
hazırlanıp, ondan sonra da Meclise getirilmiş diye söylenen beyanı -niye
söylendiği bizce malum, biraz önce belirttiğim çerçevede söyleniyor- düzeltmek
ihtiyacını duydum. Söz verdiğiniz için teşekkür ediyorum Sayın Başkan. BAŞKAN - Teşekkür ediyorum. Fazilet Partisi Grubu adına Bursa Milletvekili Sayın
Altan Karapaşaoğlu... YASİN HATİBOĞLU (Çorum) - Efendim, salonda hazır değil
maalesef Sayın Karapaşaoğlu. BAŞKAN - Evet, başka söz talebi?.. Yok. YASİN HATİBOĞLU (Çorum) - Efendim, tabiî, bizim
Grubumuz, sizin de çok yakından takip ettiğiniz üzere, bütün maddelerde
hazırlıklı olarak çıkmayı ilke edinmiştir. Görev, Karapaşaoğlu'nun idi; hazır
olmayınca sırf konuşmuş olmak için bir arkadaşımdan da rica etmedim. Bu sebeple, konuşma talebimiz yok efendim. (Alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür ederim efendim. Başka söz talebi?.. Yok. Önerge yok. 9 uncu maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir. 10 uncu maddeyi okutuyorum: Ön araştırma, soruşturma ve dava hakkı MADDE 10.- Kurul, resen veya kendisine intikal eden
ihbar veya şikâyetler üzerine doğrudan soruşturma açılmasına ya da soruşturma
açılmasına gerek olup olmadığının tespiti için ön araştırma yapılmasına karar
verir. Ön araştırma ve soruşturmada takip edilecek usul ve
esaslar yürürlüğe konulacak yönetmelikle düzenlenir. Kurul kararına karşı açılacak davalar ilk derece
mahkemesi olarak Danıştayda görülür. Danıştay, Kurul kararlarına karşı yapılan
başvuruları acele işlerden sayar. BAŞKAN - 10 uncu madde üzerinde, Bursa Milletvekili Sayın
Altan Karapaşaoğlu... YASİN HATİBOĞLU (Çorum) - Aynı gerekçeyle sözcümüz
yoklar. BAŞKAN - Aynı gerekçeyle yoklar. Başka söz talebi?.. Yok. Önerge yok. 10 uncu maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir. 11 inci maddeyi okutuyorum: Tarifeler MADDE 11.- Bu Kanun kapsamında Kurulca onaylanmak üzere
düzenlenen tarifeler, tarifelerin belirlenmesi ve uygulanmasına ilişkin usul ve
esaslar şunlardır: 1) Bağlantı Tarifeleri: Kurumca belirlenecek bağlantı tarife
esasları, ilgili bağlantı anlaşmalarına dahil edilecek olan ve iletim sistemi
ya da bir dağıtım sistemine bağlantı için eşit durumda olan serbest tüketiciler
arasında ayrım yapılmaması esasına dayalı hükümleri ve şartları içerir.
Fiyatlar, bu esaslar dahilinde taraflarca serbestçe belirlenir. Abonelere,
Kurum ve dağıtım şirketi arasında belirlenen sabit bağlantı tarifeleri
uygulanır. 2) İletim ve Depolama Tarifesi: Kurum, iletim ve
sevkiyat kontrolüne ait tarifeleri belirler. Tarifelerde iletim mesafesi,
iletilen gaz miktarı ve öngöreceği diğer faktörleri dikkate alır. İletim ve sevkiyat kontrol hizmeti yapan tüzelkişiler,
tarifelerini, Kurum tarafından belirlenecek süre içerisinde Kuruma bildirirler.
Kurum, bildirilen tarifelerden ve bu maddede yer alan esaslardan hareketle yeni
tarifeleri belirler. Kurum tarafından hazırlanacak olan iletim tarifesi,
üretilen, ithal veya ihraç edilen doğalgazın nakli için iletim şebekesinden
yararlanan eşit durumda olan tüm kullanıcılar arasında fark gözetmeksizin
uygulanacak fiyatları, hükümleri ve tarife şartlarını içerir. Kurum, transit doğalgaz iletiminin teşvik edilmesi
amacıyla transit iletim tarifelerini yurtiçi iletim tarifelerinden farklı usul
ve esaslara göre tespit etme yetkisine sahiptir. Depolama tarifeleri, depolamacı şirketler ile depolama
hizmeti alan tüzelkişiler arasında serbestçe belirlenir. İletim ve depolama şirketleri, ekonomik, verimli ve
güvenli işletmecilik hizmeti verdiklerini Kuruma göstermek zorundadırlar. 3) Toptan Satış Tarifesi: Kurum, doğalgaz satış
tarifelerinde esas alınacak unsurlar ve şartları belirler. Satış fiyatları ise,
bu esaslar dahilinde doğalgaz alım satımı yapan taraflarca serbestçe
belirlenir. 4) Perakende Satış Tarifesi: Dağıtım şirketleri en ucuz
kaynaktan gaz temin ettiklerini, verimli ve güvenli işletmecilik yaptıklarını
ispat etmek zorunda olup, lisans süresi içerisinde de bu yükümlülüğe uymak
zorundadır. Dağıtım şirketinin birim gaz alım fiyatı , birim hizmet bedeli,
amortisman bedelleri ve diğer
faktörlerden meydana gelecek olan perakende satış fiyatları ve tarife esasları
Kurumca belirlenir. Belirlenen perakende satış fiyatının dışında tüketicilerden
herhangi bir ad altında ücret talep edilemez. Perakende satış tarifeleri
enflasyon ve diğer hususlar gözönüne alınarak, dağıtım şirketlerinin Kuruma
başvurması halinde yeniden tespit edilebilir. Kurum, bu fiyatların tespitinde
hizmet maliyeti, yatırıma imkân sağlayacak makul ölçüde kârlılık ve piyasada
cari olan doğalgaz alış fiyatlarını ve benzeri durumları dikkate alır. Kurulun
onayladığı tarifelerin hüküm ve şartları, bu tarifelere tâbi olan tüm gerçek ve
tüzelkişileri bağlar. Bir gerçek veya tüzelkişinin bu Kanunda öngörülen
ödemelerden herhangi birini yapmaması halinde, söz konusu hizmetin
durdurulmasını da içeren usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir. Bu maddede belirtilen esaslar doğrultusunda Kurum bütün
tarife türleri için tarifeler yönetmeliği hazırlar. Hazırlanan yönetmelik
esasları doğrultusunda ilgili tüzelkişilerce hazırlanacak fiyat tarifeleri, her
yıl ekim ayının sonuna kadar hazırlanır ve Kurulun görüşüne sunulur. Kurul, bu
başvuruları aynı yılın 31 Aralık tarihini geçmeyecek şekilde inceler ve uygun
bulması halinde onaylar. Tarife esasları ve limitleri Kurumca enflasyon ve
diğer hususlar gözönüne alınarak yeniden ayarlanabilir. İthal ve yerli doğal gazın ithal ve satışında Akaryakıt
Fiyat İstikrar Fonu mevzuatına ilişkin hükümler uygulanmaz. BAŞKAN - 11 inci madde üzerinde ilk söz, Fazilet
Partisi Grubu adına Ankara Milletvekili Sayın Zeki Çelik'e ait. Buyurun efendim. (FP sıralarından alkışlar) Süreniz 5 dakika. FP GRUBU ADINA MEHMET ZEKİ ÇELİK (Ankara) - Değerli
Başkan, değerli milletvekilleri; 651 sıra sayılı Doğalgaz Piyasası Kanunu
Tasarısı üzerinde, Fazilet Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum; hepinizi
saygıyla selamlıyorum. Değerli arkadaşlar, bu kanun, bize borç verenlerin
istediği bir kanundur; yoksa, çok aciliyeti olmadığını düşünüyorum. Bir atasözü
var "borç alan buyruk alır" diye; ayrıca "alacaklı, borçlunun
duacısıdır" diye, devamlı telaffuz
edilen bir söz vardır. Tabiî, alacaklı, her zaman, aman borçluma bir zarar
gelmesin diye, onu kollayıp, korur ve gözetler ve ona göre de, ben alacağımı
nasıl tahsil ederim düşüncesiyle hareket eder. İşte, bu getirilen tasarı da,
maalesef, borçların tahsili ve nasıl bölüşüleceğine dair hükümler getiren bir
tasarıdır. Değerli Bakanım, bizim, Türkiye Petrolleri Anonim
Şirketinin de ortak olduğu -Enerji Bakanı olduğunuz için soruyorum-
Azerbaycan'daki Şah Denizi Projesinde yüzde 9 hissemiz var. Bildiğimiz
kadarıyla, 1 trilyon metreküp rezervi olan bu projede, bizim hissemize isabet
eden 90 milyar metreküpün tahsiliyle alakalı veyahut da onun herhangi bir
şekilde, boru hatlarıyla veya başka bir taşıma vasıtasıyla, hem ülkemize
ulaştırılması hem de uluslararası pazarlara pazarlanmasıyla ilgili ne tür bir
çalışmamız var? Bu konuda bizleri bilgilendirirseniz memnun olacağız. 11 inci madde, birincisi bağlantı tarifelerini,
ikincisi iletim, depolama tarifesi, üçüncüsü toptan satış tarifesi ve dördüncüsü
de perakende satış tarifesini düzenlemektedir. Şimdi, burada, aynı doğalgaz boru hattından gelen,
Rusya'dan aynı hattan gelen ve alınan gazı Türkiye'de biri Gasprom diğeri de
Turusgas olmak üzere iki firma pazarlamaktadır. Sözgelimi Gasprom 100 dolardan
pazarlıyorsa Turusgas 120 dolar almaktadır. Bu fiyat farkı neyin nesidir
anlamak mümkün değil. Bu konuda da gerçekten kamuoyunun ve bizlerin
bilgilendirilmesi, hepimizin beklentisi içerisindedir. Bugün gazetelerde bir havadis var, diyor ki: "Piyasanın
havasını bir günde bozdular." Standard and Poors'un Türkiye'nin kredi
notunu düşürmesi sonucu ve Bakanlar Kurulunda çıkan tartışmalar sonucunda
piyasalarda Devlet Bakanı Kemal Derviş'in programıyla oluşan olumlu hava
birdenbire bozulmuş; yani, evvela adamı öldürmeye niyetleniyorsunuz, sonra işte
hadi cezanı hafifletelim diyorsunuz, 1 300 000 liraya çıkmış olan doları işte
önceki gün 1 100 000 seviyesine indirdiniz, şu anda yine 1 300 000'in üzerinde
seyretmiş; yani piyasanın havası değil, sizin havanız bozuk bir defa, bunların
düzelmesi mümkün değil. Değerli arkadaşlar, tasarının muhtevasına baktığımız
zaman, serbest piyasa şartlarıyla alakası olmadığını görüyoruz. Bu tasarıyla
dünya şirketlerine özel bir imtiyaz tanınmaktadır. BOTAŞ, kanun yürürlüğe
girdiğinde ithalat yetkisi almıyor ve tamamen bunu özel firmalara ve şirketlere
bırakıyor. Üst Kurul kurulmadan önce bir hazırlık dönemi var, bu hazırlık
dönemi de oniki ay ve ondan sonra onsekiz aya çıkartılabiliyor, bunu da
bakanlık yapıyor ve bu arada işte bunlar firmalara dağıtılacaktır. Yani,
burada, yine bir hinlik var. Çünkü, o kurul kuruluncaya kadar Enerji Bakanlığı
istediği firmalara bunu arzu ettiği şekilde verecek, zaten kurul kurulduktan
sonra bunlara ihtiyaç kalmayacak. Ayrıca, bu konuda kamuoyunda birtakım sermaye
gruplarının bu işin içinde olduğu ve kabine değişikliği karşılığında hükümetin
ömrünü sürdürme çabalarının da bu tasarıyla alakası olduğu yönünde birtakım
beyanatlar, açıklamalar ve kaygılar var. Bu çevrelerin bu hedefleri arasında
Sayın Enerji Bakanı da var; ama, sanki diğer bakanların hepsi başarılı da,
sadece Enerji Bakanı mı başarısız?! Lütfen, bu konuda haksızlık yapmayalım. Değerli arkadaşlar, bu arada, belediyelerin devre dışı
bırakıldığını görüyoruz. Biraz evvel, belediyelerin yüzde 10 olan paylarının
isterlerse yüzde 20'ye çıkarılabileceği şeklinde kabul edilen bir önerge oldu.
Bizim görüştüğümüz bazı uluslararası firmalar diyorlar ki, biz belediyelere
yüzde 30 kâr, yüzde 10 hibe ve işletmeye alındıktan sonra da yüzde 20 işletme
kârı vermek karşılığında dağıtım yapmayı teklif ediyoruz; ama, tabiî ki, bu
imkân tanınmıyor. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN - Lütfen toparlayınız efendim. MEHMET ZEKİ ÇELİK (Devamla) - Bu arada, eğer
belediyelere bu imkânlar verilmiş olursa, elde edecekleri kârlarla, bunları
kamu hizmetinde kullanacaklar ve bu
ülke insanı bunlardan istifade etmiş olacak. Burada, meydana getirilen kurulun üzerinde çok şaibeler
olduğu konusunu da söyleyebilirim; çünkü, üç tane kurulu birleştirip tek kurul
haline getiriyorsunuz, korkunç sermayelere hükmedecek bir kurulun şaibelerden
kurtulması mümkün değil. Hepinizi saygıyla selamlıyor, hayırlı olmasını
diliyorum. (FP sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Çelik. Madde üzerinde önerge yok. Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Madde kabul edilmiştir. 12 nci maddeyi okutuyorum: İKİNCİ BÖLÜM Diğer Hükümler, Değiştirilen, Kaldırılan ve
Uygulanmayacak Hükümler Diğer hükümler MADDE 12.- a) Kamulaştırma; Bu Kanunda öngörülen
faaliyetlerin gerektirmesi halinde, 4/11/1983 tarih ve 2942 sayılı Kamulaştırma
Kanununda belirtilen esaslar dahilinde kamulaştırma yapılır. Bu konuda Kurulca
verilecek lüzum kararı, kamu yararı kararı yerine geçer ve müteakip işlemler
Kamulaştırma Kanunu hükümlerine göre yürütülür. Kamulaştırılan taşınmazın mülkiyeti Hazineye; kullanma
hakkı kamulaştırma bedelini ödeyen tüzel kişiye ait olur. Kullanma hakları,
ilgili lisans veya sertifikanın bir cüzü olup geçerliliği bunların geçerlilik
süresi ile sınırlıdır. Lisans veya sertifikanın sona ermesi veya iptali
halinde, tüzel kişilerce ödenmiş bulunan kamulaştırma bedelleri iade edilmez. b) Mülkiyetin gayri ayni haklar ve kiralama; Tüzel
kişiler, faaliyetleri ile ilgili olarak kamuya ait araziler üzerinde, bedeli
ilgili tüzel kişi tarafından ödenmesi suretiyle mülkiyetin gayri ayni hak
tesisini ve bu arazilerin kiralanmasını talep edebilir. Bu istek Kurulca uygun görüldüğünde, Kurum ilgili
kanunlar uyarınca ihtiyaca göre intifa, irtifak, üst hakkı veya uzun süreli
kiralama yoluna gider. Bu şekilde elde
edilen hakkın bedelini ödeme yükümlülüğü devralan tüzel kişiye aittir. Kullanma
hakları, ilgili lisans veya sertifikanın bir cüzü olup, geçerliliği bunların
geçerlilik süresi ile sınırlıdır. c) Tebligat; Kurum tarafından bu Kanuna göre yapılacak
tebligatlar, 11/2/1959 tarih ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre
yapılır. d) Kurumun para, evrak ve her çeşit malları Devlet malı
hükmündedir. Görevleri ile ilgili olarak suç işleyen Kurul Başkanı ve üyeleri
ile Kurum personeli Devlet memurları gibi cezalandırılır. Kurul üyeleri ve
personeline karşı işlenen suçlar Devlet memuruna karşı işlenmiş sayılır. Bu
konudaki kovuşturmalar genel hükümlere göre yürütülür. e) BOTAŞ veya doğal gaz piyasa faaliyeti yapmak üzere
lisans sahibi olan tüzel kişilerin başvurusu üzerine ilgili idare 3/5/1985
tarih ve 3194 sayılı İmar Kanununa göre
doğal gazın depolanması, iletimi ve dağıtım hatlarının imar planında önceden tahsis
edilmiş olması şartını aramaz ve doğal
gaz iletim, dağıtım hatları ile depolama tesislerinin projesi uyarınca imar
planına işleyerek gerekli ruhsatları verir. f) Doğal gazın ithali, satışı, satış fiyatının tespiti ve dağıtımı konusu ile
ilgili olarak 1580 sayılı Belediye Kanunu ve 27/6/1984 tarih ve 3030 sayılı
Büyük Şehir Belediyelerinin Yönetimi Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin
Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanun ile diğer kanun ve kanun hükmünde
kararnamelerin bu Kanuna aykırı hükümleri uygulanmaz. g) BOTAŞ'ın doğal gazla ilgili alacakları hakkında 6183
sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uygulanır. h) Doğal gaz dağıtımı faaliyeti yapan mevcut
kuruluşlarda istihdam edilen T.C. Emekli Sandığına tâbi personelinden,
isteyenlerin T.C. Emekli Sandığı ile ilişkileri devam ettirilir. BAŞKAN - 12 nci madde üzerinde ilk söz, Fazilet Partisi
Grubu adına, Adana Milletvekili Sayın Yakup Budak'a ait. Buyurun Sayın Budak. (FP sıralarından alkışlar) Süreniz 5 dakikadır. FP GRUBU ADINA YAKUP BUDAK (Adana) - Sayın Başkan,
değerli üyeler; sözlerime başlarken, hepinizi saygıyla selamlıyorum. 651 sıra
sayılı kanun tasarısının 12 nci maddesi üzerinde, Fazilet Partisi Grubu adına
söz almış bulunuyorum; bu vesileyle, tekrar saygılarımı sunuyorum. Bu maddede, genelde kamulaştırmayla ilgili konular dile
getirilmektedir ve gerçekten, madde metninde "bu konuda kurulca verilecek
lüzum kararı, kamu yararı kararı yerine geçer ve müteakip işlemler Kamulaştırma
Kanunu hükümlerine göre yürütülür" deniliyor. Kamu yararı kararı yerine geçer diye düşünüyoruz ve
böyle bir hüküm veriyoruz. Halbuki, bu kuruldaki insanlara baktığımız zaman,
hiçbirisinin kamulaştırmayla ilgili konuları takip edecek, bu konuda fikir
yürütebilecek ve hukukî düzenlemeleri takip edecek insanlardan oluşmadığını
görüyoruz. Böyle bir kurula "kamu yararı vardır" deme yetkisi
veriyoruz. Aynı zamanda, maddenin (e) fıkrasında ise "İmar
Kanununa göre doğalgazın depolanması, iletimi ve dağıtım hatlarının imar
planında önceden tahsis edilmiş olması şartını aramaz ve doğalgaz iletim,
dağıtım hatları ile depolama tesislerinin projesi uyarınca imar planına
işleyerek gerekli ruhsatları
verir" denilmektedir. Şimdi, elbette ki, bu doğalgaz şirketi ne yapacak;
kendi hesabına, kitabına göre bir proje yapacak ve bu projeyi de uygulanmak
üzere belediyeye gönderecek. Belediyenin, şehrin ilgili yetkililerinin hiç
inceleme yetkisi yok; imar planında belirtilen hususlara hiç dikkat etmek yok,
sadece, kamu yararı da gözönünde bulundurulduğu için, aynen, bu proje
uygulanacak. Allahaşkına, bu belediyelerimiz ne yapacaklar; şehrin görünümü,
çevre düzenlemesi ne olacak?! Gidin, Bursamızın en güzel yeri Çekirge'de Hüdavendigâr
Camii var. Elektrik İşletmesi, bu caminin yanına koskoca bir trafo koymuş.
Acaba, tarihî çevrenin korunması açısından çok mu uygun?! Yine, gidin, Adana'da, Ramazanoğullarından kalma bir
medrese var. Medresenin köşesini yıkmışlar, koskoca bir trafo koymuşlar; niye;
çünkü, kamu yararı var. Kamu yararı olunca da ne çevre düzeninin ne tarihî
çevrenin korunması gibi hiçbir ilke tanınmıyor; burada da, sadece bir kurula
yetki veriliyor, o kurulun yetkisini de, kendisine yetki verilen doğalgaz
şirketi kullanacak, belediyelerin de bu konuda hiçbir itiraz hakları olmayacak
ve bunun yanında da, çevre düzenlemesiydi, imardı, düzendi, görünümdü, tarihî
dokuydu, bunun hiçbirine dikkat edilmeyecek. Maalesef, bu uygulamaları, elektrik işletmelerinin bu
zamana kadarki uygulamalarında gördük; çünkü, benzer şeyler vardı. Daha önce
buna benzer bir düzenlemeyi, Orman Kanununda da gördük. Maalesef, bu konularda
hiç dikkatimiz çekilmiyor. Sadece -Sayın Bakan itiraz edecek, ama- Dünya
Bankasının talepleri doğrultusunda, IMF'nin talepleri doğrultusunda böyle bir
kanun çıkacak, bu kanunun uygulanmasıyla ilgili daha önce hangi uygulamalar
var, bunları kuracağımız şirketlerle nasıl yandaşlarımıza dağıtırız, bunlar
olacak. Tabiî, Sayın Derviş'in sözü geçtiği zaman da, burada,
arkadaşlarımız alınıyorlar, anlamakta güçlük çekiyorum. Sayın Derviş "bu
zamana kadar yalan üzerine politika yapıldı" diyor ve iktidar âdeta nisan
yağmuru yağdı zannediyor "teşekkür ederiz, arkasındayız" diyor. Bazı
şeyleri söyleyince ayağa kalkıyorlar, kendilerine hakaret edilince de teşekkür
ediyorlar; bunu anlamakta güçlük çekiyorum. Bu, Derviş yasasıdır; bu memleketin
ekonomisini düzeltecek, doğalgaz şebekesini düzenleyecek şekilde değildir. Düzenleme Kuruluna görev veriyoruz; elektrik
piyasasıyla ilgili Düzenleme Kurulunun görevine doğalgazı da ilave ediyoruz ve
bu 7 kişilik kurul bütün bunları yapacak, bu takibatı yapacak, ondan sonra da
karar verecek, buradaki arkadaşlarımız da gönül rahatlığıyla oturacaklar. Parmak sayısıyla her şeyi çıkarabilirsiniz; ama, parmak
sayısıyla çıkardığınız her şeyin doğru olduğuna, siz, kendinizi inandırabiliyor
musunuz? İnandırabilmiş olsaydınız, çıkardığınız yasaları, bir ay sonra, iki ay
sonra, üç ay sonra tekrar buraya getirmezdiniz. Demek ki, parmak sayısına göre
çıkarılan her şey doğru değildir, hak ve hukuk ölçülerine riayet edilerek
yapılmış düzenlemeler de değildir. Onun için, gelin, muhalefetin bu konulardaki düzenleme
taleplerini dikkate alın. Bu, iktidar-muhalefet meselesi de değildir. Yarın
doğalgaz geldiğinde, bu ülkenin her partisine oy vermiş insanlar, bu ülkenin
insanları istifade edecekler; ama, bu yasalar çıkarılırken, böyle
"doğalgaz şirketi" adı altında, yabancı sermayenin talepleri
doğrultusunda çıkaracak olursak, belediye kanunu, imar kanunu; bütün yetkileri
ellerinden alacak olursak, ne çevreyi korumuş oluruz ne imara riayet etmiş
oluruz ne de imar uygulayan belediyelerden şikâyet etmeye hakkımız olur diye
düşünüyorum. Dolayısıyla, bu düzenleme, maalesef, yanlış bir düzenleme
olmuştur. Doğalgaz dağıtımı faaliyeti yapan mevcut şirketlerin
personeliyle ilgili bir düzenleme var. Bunlara bu hakkı verirken, diğer
kurumların personeline de aynı hakkı vermemiz gerektiğini ifade ediyorum. Saygılar sunuyorum. (FP sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Budak. Başka söz talebi?.. Yok. Sayın Bakanın, yerinden, çok kısa bir açıklama talebi
var. Tabiî, bir hususu arz etmek istiyorum: İçtüzüğümüzün 60
ıncı maddesi, konuşmaların kürsüden yapılmasını, ancak çok kısa olursa yerinden
olabileceğini amirdir. Çok kısaysa, buyurun efendim. ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR BAKANI MUSTAFA CUMHUR
ERSÜMER (Çanakkale) - Çok teşekkür
ediyorum Sayın Başkanım. Sayın Budak'ın konuşmasında belirttiği bir husus var;
yani, belediyelerin imar planlarında belirlenmeyen, istimlak edilmeyen hiçbir
yere, şu anda, elektrik idaresinin, gelip, bir trafo koyması mümkün değil,
böyle bir şey söz konusu değil. Yine aynı şekilde, biraz önce belirtilen ve Kurulumuzca
da artırılan hisse nispetinde, belediyelerimiz de, bu yönetimde temsil
edileceklerdir; yani, bu gaz dağıtım işini yapacak olan şirkette,
belediyelerimiz de temsil edilecektir. Zaten, belediyelerimizin burada
bulunmasını sağlamaya yönelik esas amacımız da, bu tip işlerin birlikte
yapılmasının sağlanmasıdır. Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım. BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Bakan. Madde üzerinde önerge yok. 12 nci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir. 13 üncü maddeyi okutuyorum: Değiştirilen, kaldırılan ve uygulanmayacak hükümler MADDE 13.- a) 1/9/1983 tarih ve 2886 sayılı Devlet
İhale Kanununun 64 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan "turistik
tesislerin" ibaresinden sonra gelmek üzere "ve doğal gaz iletim,
dağıtım ve depolama tesis ve şebekelerinin ihtiyacı olan arazilerin"
ibaresi eklenmiştir. b) 6326 sayılı Petrol Kanununun bu Kanuna aykırı
hükümleri uygulanamaz. c) 2/1/1990 tarihli ve 397 sayılı Doğal Gazın Kullanımı
Hakkında Kanun Hükmünde Kararname yürürlükten kaldırılmıştır. BAŞKAN - Madde üzerinde, Fazilet Partisi Grubunun
görüşlerini, Konya Milletvekili Sayın Remzi Çetin ifade edecekler. Buyurun Sayın Çetin. (FP sıralarından alkışlar) Süreniz 5 dakikadır efendim. FP GRUBU ADINA REMZİ ÇETİN (Konya) - Muhterem Başkan,
muhterem milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlarım. Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak, son birkaç yıldır
ülkemizin yaşadığı gelişmelerin dikkatle değerlendirmeye alınması gerekir.
İçinden geçmekte olduğumuz zorlukların nasıl vuku bulduğu hususunda ciddî
tahlillere ihtiyaç duyulması icap eder. Ülke yönetiminin sorumluluğunu üzerinde
taşıyan kimseler olarak, bu analizler, evvela, 550 milletvekilinden müteşekkil
Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından yapılmalıdır. Siyasete ve siyasetçiye
güveni tesis etmenin yolu, Türkiye Büyük Millet Meclisinin etkinliğini
göstermekle mümkündür. Değerli milletvekilleri, yapacağımız kanunlara iyi
dikkat etmemiz gerekir. Her kanunun, yeterli düşünme, tetkik, araştırma,
müzakere safhalarından sonra hazırlanıp kabul edilmesi gerekir. Türkiye Büyük
Millet Meclisi, kanun fabrikası gibi çalışamaz. Şu kadar zamanda şu kadar kanun
yaptık demek marifet değildir. Eğer bir kanun, bir ay sonra, tadil için tekrar
Genel Kurula geliyorsa, kanun yapma tekniği açısından yeterli dikkat
göstermediğimiz ortaya çıkar. Örneğin, 20.2.2001 tarihinde, Elektrik Piyasası
Kanunu, 4628 sayılı Kanun olarak kabul edildi. Şimdi, bu kanunla kabul edilen
kurumu, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu olarak tadil ediyoruz. Dikkat edin
arkadaşlar, işlerimizin nasıl alelacele yapıldığına; yeterli müzakere, düşünme,
araştırma şansı yok. Şimdi, bu kuruma, doğalgazı da denetleme yetkisi
veriyoruz; bir süre sonra, petrolü de bu kuruma bağlayacağız. Böylece,
elektrik, doğalgaz, petrol gibi üç ana enerji alanını bir kurum idare edecek.
Bu kurumun idare etmek zorunda kaldığı işlerin cesametini, büyüklüğünü
düşünmenizi isterim. Bugün, devletin çeşitli kurumlarının müdahalesiyle, enerji
alanında dünden bugüne yapılan ihalelerle ilgili kapsamlı soruşturmalar yapılıyor,
önemli sayıda üst düzey Bakanlık memurları şu anda içeride; sayın savcının,
iddianamesini hazırladığına dair, basında haberler yer aldı. Enerji, bütün zamanların en tehlikeli konusudur;
ihtilaller, harpler olmuştur. Süleymaniye, Kerkük, Erbil, Musul gibi özbeöz
Türk illeri, İngilizlerin iblisliği yüzünden ve uluslararası enerji
tekellerinin gayretiyle elimizden fırladı gitti. Enerji tehlikeli bir konudur; böyle tehlikeli bir
konuda kanun yaparken de, önemine paralel bir hassasiyet gösterilmesi gerekir.
Acaba, yapılması muhtemel hatalarla ülkemizi ciddî bir ipotek altına sokabilir
miyiz diye endişe ediyorum. Bu endişelerimizi ortadan kaldıracak emareler
göremiyorum. Bakın, 19 Şubata kadar, kimse, Türkiye'nin böyle bir
ekonomik sıkıntıya gireceğine ihtimal vermiyordu. İki yıl ısrarla sürdürülmeye
çalışılan bir ekonomik programdan başarılı neticeler beklerken bir ekonomik
çıkmazla karşı karşıya kaldık. Sayın Derviş Amerika'dan apar topar getirildi.
Sayın Derviş'in Amerika'dan getirilme mecburiyeti bile, uygulanan ekonomik
programın akıbetini göstermeye yeter sanırım. Ekonomik programla ilgili bu açıklamaları arz etmemizin
sebebi, böyle, çok çeşitli ihtimalleri bünyesinde taşıyan bir kanun tasarısı
hakkında da oldukça ihtiyatî yaklaşma mecburiyetini hissetmemizdendir. Böyle
kanunların şakası yok; çünkü, bu tip kanunlarla, ülkemizin, uluslararası
tekellerin ipoteğine girme riski vardır. Ülkemizi ve gelecek nesilleri çok
ciddî tehlikeyle karşı karşıya bırakabiliriz. Yüce Meclisin ciddî bir vicdan
muhasebesi yapmasını istiyoruz. Bu kanun tasarısıyla, açık bir şekilde, belediyelere
haksızlık yapılmaktadır. Yüzde 10 pay yüzde 20'ye çıkarıldı şimdi. Bütün yükü
belediyeler çekecek. İmar tadilatı yapacak, bütün icraatlarını doğalgaz
şebekesine göre yeniden tadil ve dizayn edecekler; ama, sadece yüzde 20, yüzde
10 da parasını vermek şartıyla sahibi olacaklar; bunu son derece yanlış
buluyoruz. Bu kanun tasarısının en büyük yanlışı ve eksiği de burada; yani,
dahilî unsurlara, başta belediyeler olmak üzere, çok az yer veriyor, âdeta,
uluslararası tekellere meydanı boş bırakıyoruz. Avrupa Birliği ülkelerinin
tamamında belediyeler şartı önemli bir yer tutar. 3194 sayılı İmar Yasasına
göre belediyelerin hak ve yetkileri devam etmeli. İmar planlarının
belediyelerin elinden alınmasının doğuracağı mahzurlar açıktır. Ayrıca,
belediye payları en az yüzde 30 nispetinde olmalıdır. Sayın Bakanımız da izah
etti; belediyelerle işbirliği yapmadan çalışmanın mümkün olamayacağını
söylediler. Öyleyse, belediyelere yapılan haksızlığı giderelim. Dış sermaye akışına kimse karşı değil. Unutmamak
gerekir ki, dış sermaye tahakkümüne karşı yapabileceğimiz fazla direnç
dayanağımız yoktur. Belediyeler bu bakımdan bir fırsattır. Dış sermayenin ve
uluslararası tekellerin tahakkümüne girmeden, karşılıklı menfaat esasına göre,
nasıl bir enerji siyaseti takip etmeliyiz, vurgulamak istediğimiz esas husus
budur. Kanun tasarısı genel hatlarıyla incelendiği zaman bu
endişelerimiz karşımıza çıkmaktadır. Dahilî unsurlarımızı da devrede tutmak
suretiyle, dengeli ve karşılıklı menfaat esasına dayalı dış sermaye akışını
nasıl sağlayabileceğiz? BOTAŞ'ı küçültüyoruz ve ithalat sınırlaması
getiriyoruz... (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN - Lütfen tamamlayınız. REMZİ ÇETİN (Devamla) - Teşekkür ederim Sayın Başkan. İşlerin önemli bir bölümü yönetmeliklerle görülüyor.
Halbuki, yönetmelikler her zaman değiştirilebilir ve işlerin yürümesi
zorlaşabilir. Kurumun hibe alması son derece sakıncalıdır. Sıkıştırılmış gaz
filosu kurmak zorunda kalacağız. Yatırım ve gaz maliyeti oldukça yükselecek. Yüce Meclisin gerekli hassasiyeti göstereceğine
inanıyor; hepinize saygılar sunuyorum. BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Çetin. Başka söz talebi?.. Yok. Önerge yok. 13 üncü maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir. 14 üncü maddeyi okutuyorum: ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Elektrik Piyasası Kanununda Yapılan Değişiklikler MADDE 14.- 20/2/2001 tarihli ve 4628 sayılı Elektrik
Piyasası Kanununun 1 inci maddesinin 6 numaralı bendi ile İkinci Kısım, Birinci
Bölüm ve 4 üncü madde başlığı ile madde metninde geçen "Elektrik Piyasası
Düzenleme Kurumu" ibareleri "Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu",
1 inci maddesinin 7 numaralı bendi ile İkinci Kısım, Birinci Bölüm ve 5 inci
maddenin başlığı ve metninde geçen "Elektrik Piyasası Düzenleme
Kurulu" ibareleri "Enerji
Piyasası Düzenleme Kurulu" olarak değiştirilmiştir. BAŞKAN - 14 üncü madde üzerinde ilk söz, Fazilet
Partisi Grubu adına, Konya Milletvekili Sayın Remzi Çetin'e ait. Buyurun Sayın Çetin. (FP sıralarından alkışlar) Süreniz 5 dakika. FP GRUBU ADINA REMZİ ÇETİN (Konya) - Muhterem Başkan,
sayın milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlarım. Ülkemiz, coğrafî, tarihî, kültürel büyük avantajlara
sahiptir. Türkiye'yi yönetenlerin bu büyük avantajın farkında olması gerekir.
Bu avantajı yerli yerinde kullanabilmemiz halinde sağlayacağımız millî
avantajlar, oldukça fazla ve yüksek olacaktır. Dünyada ispatlanmış doğalgaz
rezervi 141 trilyon metreküptür; yıllık kullanım 1,8 trilyon metreküptür;
kullanım süresi 80 yıldır. Doğalgaz rezerv dağılımı, Rusya Federasyonu artı
Türk cumhuriyetleri yüzde 39,69; Ortadoğu yüzde 32,01; Cezayir, Libya, Mısır
yüzde 3,87; diğerleri yüzde 24,43. Bu rezerv dağılımından da görüleceği gibi,
ülkemizin de içinde etkili olarak yer aldığı coğrafyada, doğalgaz rezervinin
yüzde 80'i yer almaktadır. Rusya Federasyonunun, Türk cumhuriyetlerinin
doğalgazlarının, Türkiye üzerinden, Avrupa'ya ve diğer bölgelere nakli son
derece kolay ve ekonomiktir. Bu durumda, ülkemiz, uluslararası enerji köprüsü
veya enerji terminali özelliği kazanmaktadır. Uluslararası petrol boru hatları açısından ülkemizin
durumu: 1 - Irak-Türkiye hampetrol boru hattı. 2 - Hazar-Akdeniz hampetrol boru hattı. 3 - Ceyhan-Samsun hampetrol boru hattı. 4 - Uluslararası doğalgaz boru hatları. 5 - Rusya Federasyonu-Avrupa-Türkiye doğalgaz boru
hattı. 6 - Rusya Federasyonu-Karadeniz-Türkiye doğalgaz boru
hattı 7 - Türkmenistan-Türkiye-Avrupa doğalgaz boru hattı. 8 - İran-Türkiye doğalgaz boru hattı. 9 -
Transbalkan doğalgaz boru hattı. 10 - Mısır-Türkiye doğalgaz boru hattı. 11 - Irak-Türkiye doğalgaz boru hattı. 12 - Rusya-Türkiye-İsrail doğalgaz boru hattıdır. Görüldüğü gibi, ülkemiz, önemli bir santral görevi ifa
edebilecek konumdadır. Öyleyse, bütün bu avantajları göz önüne almaya mecburuz.
Doğalgaza sahip olmak kadar, uygun şartlarda dünya pazarına iletmek de
önemlidir. Her ne kadar hammadde açısından yeterli olmayan ülkemiz, tevzi
açısından oldukça önemli bir konumdadır; jeostratejik konumu itibariyle, enerji
köprüsü görevi görmektedir. Türkiye, bu önemli konumunu iyi değerlendirmelidir.
Ciddî bir pazarlık gücüne sahibiz. Kaldı ki, tarihî ve kültürel olarak doğalgaz
rezervi bulunduran ülkelerle olan yakınlığımız göz önüne alındığında, bu
avantajlı durumumuz daha da artmaktadır. Özellikle Türk cumhuriyetleriyle olan
ilişkilerimizde engin devlet tecrübemizden yeterince istifade etmeliyiz. Türk
coğrafyasının kendi ayakları üzerinde durmasına yardımcı olmalıyız; çünkü,
bizim bıraktığımız boşluğu başka ülkelerin doldurduğu görülmektedir. Türk
cumhuriyetlerinin yeniden ezilmeden toparlanmalarında üzerimize düşeni tam
yapabildiğimizi söylemek zordur. Özellikle enerji hammaddesi, Türk
cumhuriyetleriyle aramızda oluşacak ticarî canlılıkta ilk akla gelmesi gerekir.
Lakin, Rusya ile gerekenin üzerindeki ilişkilerimiz, acaba, enerji açısından,
hem bizi Rusya'ya aşırı bağımlı hale getirirken hem de başta Türkmenistan olmak
üzere, Türk cumhuriyetlerini dış dünyaya daha bağımsız açılmalarına engel
oluşturmuş olmuyor mu? Değerli milletvekilleri, Türkiye, sahip olduğu coğrafî
ve tarihî avantajları itibariyle, enerji meselesinde en bağımsız hareket
edebilecek konumdadır. Hareket alanımızı daraltmamamız gerekir. Millî
menfaatlarımız hangi ülkeden, hangi şartlarla enerji hammaddesi teminini
öngörüyorsa, bunu yapabilecek esnek harekete sahip bir ülkeyiz. Öyleyse, niçin
Rusya Federasyonuna alabildiğine bağımlı hale gelelim... Yönetimin, bağımsız,
çeşitli menfaat kaygılarından uzak, millî çıkarlarımıza göre siyaset belirleme
mecburiyeti vardır. Haziran veya temmuz ayında para ödemeye başlayacağımız
İran doğalgazını kullanacak altyapıda hazır mıyız? Sayın Bakanımız açıklama
lütfederlerse memnun oluruz. Mavi Akımın, metalürjik şartlar itibariyle deniz
derinliği ve Karadenizin özel şartları itibariyle mümkünlük derecesi nedir? Her
ne kadar bu mesele ağırlıklı olarak Rusya Federasyonunu ilgilendiriyorsa da,
uluslararası anlaşmalar gereği projenin rantabl olarak mümkün olmaması halinde
ortaya çıkacak yeni duruma adaptasyon için yeni temin projeleri elimizde mevcut
mudur? Sayın Bakanımız bu konularda açıklama lütfederlerse memnun oluruz. Ayrıca, belediyelerin, 3194 sayılı İmar Yasasına göre,
eskiden olduğu gibi, bu konuda da ilgili firmayla işbirliği halinde yetkili
kılınmasının da faydalığı olacağına tekrar dikkat çekiyor; hepinizi saygıyla
selamlıyorum. (FP sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Çetin. NEVZAT ERCAN (Sakarya) - Sayın Başkanım, Doğru Yol
Partisi Grubu adına, Sayın Mehmet Dönen konuşacaklar. BAŞKAN - Doğru Yol Partisi Grubu adına, Hatay
Milletvekili Sayın Mehmet Dönen; buyurun efendim. Süreniz 5 dakika. DYP GRUBU ADINA MEHMET DÖNEN (Hatay) - Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; biz, Doğru Yol Partisi Grubu olarak, birçok maddede
söz almadık; teknik maddelerdi, olması gereken maddelerdi ve bu maddeler de,
alt komisyonda ve Plan ve Bütçe Komisyonunda enine boyuna tartışıldı. Bunun
için, burada, biz, söz almayarak zaman kaybını önlemeyi amaçladık. Bu maddeler, Üçüncü Bölüm ve ek maddeler, yani, 14, 15,
16, 17 ve ek maddeler, Plan ve Bütçe Komisyonunda bizim katkı yaparak
sağladığımız maddelerdir. Biz bu yasayı hazırladığımız sürede, daha doğrusu bu
yasa, Plan ve Bütçe Komisyonuna geldiğinde, Elektrik Piyasası Üst Kurulu ile bu
Doğalgaz Piyasası Üst Kurulunun ayrı ayrı iki üst kurul olması yerine, tek üst
kurulda birleşmesini ve bunun adının da, enerji piyasası üst kurulu olmasını
sağlamak için büyük bir çalışma yaptık; muhalefetiyle iktidarıyla da bu
konudaki çalışmaları sonuçlandırdık. Sonuç olarak, bence, önümüzdeki sürede çıkacak olan
petrol piyasası yasasıyla da, yine, bu enerji piyasası üst kurulu bütünleşir;
ayrı ayrı üç kurul ve yeni şemalar oluşacağı yerde tek kurul oluşur. Bu tek
kurul, gerçekten, daha yararlı ve daha koordineli bir biçimde çalışır. Yani,
burada söylenildiği gibi, bu maddelerle, var olan Elektrik Piyasası Yasasını
-bundan önce çıkardığımız 4628 sayılı Yasayı- tekrar değiştirmiyoruz; bu iki
yasayı birbiriyle bütünleştiriyoruz. Bu iki yasayı birbiriyle
bütünleştirdiğimiz süreçte de, bu -az önce numarasını verdiğim- 14, 15, 16, 17
ve ek maddeler buna yönelik. Biz, burada, bundan sonra, bunlar üstünde herhangi
bir görüşme yapmayacağız. Çekincemiz olan ek maddelerde, buraya çıkıp
görüşlerimizi yine sizlerle paylaşacağız; ama, bu maddeler üstünde de, zaten,
olduğu gibi kabul ettiğimiz görüşler olduğu için, burada çıkıp söz almayacağız. Ben burada bir konuya daha değinmek istiyorum: Son
günlerde, bu ekonomik krizle birlikte hükümette çok ilginç gelişmeler
gözlüyorum. Bugün, burada, bunu da çok açık bir biçimde gözledim. Bu yasayı kim
hazırladı tartışmaları bu Mecliste gündeme geldi ve Sayın Bakan, işte
"bizim Bakanlığımız hazırladı..." Değerli arkadaşlarım, koalisyon bile olsanız, bizim
sistemimizde, hükümetlerin müteselsil bir sorumluluğu vardır. Bu, hükümetin
yasası olarak görülür ve hükümet, bütün olarak bu yasadan sorumludur. Ben,
koalisyonun bir partisiyim, bu partide bana şu bakanlık düştü, öbürüne bu bakanlık düştü; ondan o sorumlu, bundan
ben sorumluyum demek şansına sahip değilsiniz. Çıkıp televizyonlarda,
gazetelerde "bu sene turizm gelişecek, bu benim başarım..." Bunlar
filan kimsenin başarısı değil. Burada, herkesin aklını başına alıp, şu
açıkladığınız program iyi kötü, eleştirilir eleştirilmez; buna destek verecek
misiniz vermeyecek misiniz; yoksa, bu kadar millet, size boşu boşuna mı umut
bağlıyor? Eğer, boşu boşuna umut ediyorsa, bırakın gidin. Her biriniz ayrı ayrı
demeç verme şansına sahip değilsiniz; bütün olarak bir sorumluluğunuz var. Biz de kriz yaşadık, biz de sorumluluk taşıdık, dimdik,
hepimiz birbirimizle bütün olarak -yine koalisyonduk- o krizden çıkmasını
bildik, ikinci sene, yüzde 8'le dünyanın en büyük gelişmesini sağladık; ama,
böyle ayrı ayrı demeç vermedik. Bırakın bunları artık, yeter; yani, millet
bunlardan usandı. Onun için, değerli arkadaşlarım, huzurunuzda, bu konuyu
da, bu vesileyle bir kez daha sizlerle paylaşmak istedim ve hepinize teşekkür
ediyorum. (DYP sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Dönen. Madde üzerinde önerge yok. 14 üncü maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir. 15 inci maddeyi okutuyorum: MADDE 15.- 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun 5
inci maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki 5/A maddesi eklenmiştir. "Kurulun doğalgaz piyasası ile ilgili görevleri MADDE 5/A.- Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu, doğalgaz
piyasası ile ilgili olarak aşağıda belirtilen hususlardaki görevleri de yerine
getirir: a) Doğalgaz piyasa faaliyetlerine ilişkin plan,
politika ve uygulamalarla ilgili Kurum görüş ve önerilerini belirlemek, b) Doğalgaz piyasa faaliyetlerine ilişkin doğrudan
taraf olunan uluslararası anlaşmalardan doğan hak ve yükümlülüklerin ifası
için, Kuruma düşen görevlerin yapılmasını sağlamak, c) Doğal Gaz Piyasası Kanunu ile Kuruma yetki verilen
konularda, doğalgaz piyasa faaliyetlerine ilişkin her türlü düzenlemeleri
onaylamak ve bunların yürütülmesini sağlamak, d) Doğal Gaz Piyasası Kanununda yer alan lisans ve sertifikaların verilmesine ve
bunların yürütülmesi ve iptaline ilişkin her türlü kararları almak ve
uygulamak, e) Doğal Gaz Piyasası Kanununda yer alan hükümler
dahilinde özel hallerde uygulamaya konulabilecek sınırlama ve yükümlülüklerin
tespiti ile fiyat belirlemesine yönelik kararları almak, f) Doğalgaz piyasası içerisinde rekabetin hiç veya
yeterince oluşmadığı alanlarda, fiyat ve tarife teşekkülüne ilişkin usul ve
esasları düzenlemek, g) Doğal Gaz Piyasası
Kanununda belirlenen faaliyetlere ilişkin tarifeleri onaylamak veya
tarife revizyonları hakkında karar almak, h) Doğalgaz piyasası faaliyetleri ile ilgili denetleme,
ön araştırma ve soruşturma işlemlerini yürütülmesi, yetkisi dahilinde ceza ve
yaptırımları uygulamak ve dava açmak da dahil olmak üzere her türlü adli ve
idari makama başvuru kararlarını almak, ı) Doğal Gaz Piyasası Kanununun uygulanması ile ilgili
olarak tüzel kişiler veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında çıkacak
ihtilafları çözmek, i) Doğal Gaz Piyasası Kanununda gösterilen diğer
görevleri yerine getirmek ve yetkileri kullanmaktır." BAŞKAN - 15 inci madde üzerinde, Fazilet Partisi Grubu
adına, Adana Milletvekili Yakup Budak; buyurun. (FP sıralarından alkışlar) Süreniz 5 dakika. FP GRUBU ADINA YAKUP BUDAK (Adana) - Sayın Başkan,
değerli üyeler; hepinizi saygıyla selamlıyorum. 15 inci maddede de, enerji piyasası düzenleme kurulu
tekrar düzenleniyor ve görevleri tadat ediliyor. Daha önce, Elektrik Piyasası
Kurulu olarak belirlenen kurulun ismi değiştiriliyor ve burada da, enerji
piyasası düzenleme kurulu oluşturulduğu ifade ediliyor. Enerji piyasası
düzenleme kurulu, daha önce de ifade edildiği gibi, 7 kişiden oluşuyor ve
tamamını Bakanlar Kurulu atıyor ve bunlardan birisi başkan, birisi ikinci
başkan, 5 tanesi de üyelerden teşekkül ediyor. Bu 7 tane yönetim kurulu üyesi,
bütün bu konulara karar verecek; hem elektrik piyasasıyla ilgili hem de
doğalgaz piyasasıyla ilgili bütün konularda işbirliği yapacak. Sayın Bakanın, biraz önceki açıklamasında
"efendim, biz, bu doğalgaz şirketlerine belediyeleri de yüzde 10 oranında
ortak etmeyi planladık; dolayısıyla, belediyeler yer alacaklar; dolayısıyla,
imar kanunlarındaki pürüzler kendiliğinden ortadan kalkacak" gibi bir
ifadeleri oldu. Sayın Bakanım, zannediyorum, imar kanunlarını,
belediyelerimizin içerisinde bulunmuş oldukları sıkıntıları, hatta, büyükşehir
belediyeleri ile alt belediyelerin, ilçe belediyelerin imar bakımından karşı
karşıya kaldıkları sıkıntıları, ya duymuyor ya da görmezlikten geliyor. Burada,
dikkat edilecek olursa, belediyelerle işbirliğini içerecek tarzda değil de,
belediyelere dayatmada bulunacak, belediyelere emredici hükümler bu kanun
tasarısında yer almaktadır. Dolayısıyla, böylesine emredici hükümlerin olduğu
bir yerde, bu şirketlerin belediyelerle işbirliği içerisinde imar
düzenlemelerini yapacaklarını düşünmek, zannediyorum çok akılcı olmayacaktır.
Bırakın doğalgaz şirketlerini, alt belediyelerle, ilçe belediyeleriyle
büyükşehir belediyeleri, imar konusunda, daha doğru dürüst, mevzuattan
kaynaklanan sıkıntılardan dolayı, bir araya gelip şehirlerimizin güzelleşmesi
noktasında imar planlarını gereğince yapamıyorlar. Dolayısıyla, Sayın Bakanım
kusura bakmasınlar; ama, bu, imar açısından da çok ciddî sıkıntıları
beraberinde getirecek bir düzenlemedir; milyonların oyuyla seçilmiş olan
belediye başkanlarımızı töhmet altında bırakacak ve belediye başkanlarımızın
işlerini güçleştirecek, âdeta, belediye meclislerini, bu konuda, imar konusunda
işlevsiz hale dönüştürecek emredici hükümler içermektedir. Bunun tekrar gözden
geçirilmesi gerekir, tekrar düzenlenmesi gerekir. Yine, bu enerji piyasası düzenleme kurulunun denetimi
noktasında ciddî sıkıntılar ortaya çıkacaktır; Bakanlar Kurulu atıyor,
denetlenmesi noktasında, takip edilmesi noktasında, maalesef, hiçbir öneri,
hiçbir düzenleme yapılmıyor. Daha ileriki günlerde geleceği ifade edilen,
petrol yasasıyla geleceği ifade edilen -elektrikte oldu, şimdi doğalgazda
yapıyoruz- gelecekte, petrol piyasasıyla ilgili düzenlemeler de bu kurula
havale edilecek. Petrolün, elektriğin, doğalgazın arz edilmesi, ithalatı,
ihracatı, dağıtılması, iletimi, pazarlanması, fiyatlarının tespit edilmesi,
sertifikaların verilmesi, lisansların verilmesi, bütün bu kurula veriliyor;
âdeta, gelecek hükümetlerin de elleri kolları bağlanıyor. Niye; bu kurul altı
yıllığına seçilecek ve bu kurulların sertifika verdiği, lisans verdiği
şirketler, otuz yıllık, kırk yıllık haklara sahip olacaklar; dolayısıyla da bu
kurullar -şayet Meclis tarafından denetlenebilecek birtakım mekanizmalar
getirilmezse- özerk olacaklar; ama, millî iradeye karşı sorumlu olmayan,
Meclise karşı sorumlu olmayan kurulların da, sık sık millî iradenin başına ne
sıkıntılar açtığını da görüyoruz. Dolayısıyla, özerk olarak, bağımsız olarak oluşturulacak
bütün kurulların, nihaî olarak, millet iradesinin temsilcisi olan bir makama,
Meclise hesap verme yükümlülüğü içerisinde olacaklarını düşünmeleri, alacakları
kararları da ona göre tespit etmeleri gerekir. Aksi halde, ileriki dönemlerde,
kendi başına buyruk, iktidarla kurumların birbirleriyle bağdaşmadığı tutumlarla
bu politikaların ciddî sıkıntılara gireceğini ifade etmek istiyorum. Onun için
de, getirilecek mekanizmalarla, muhakkak surette, bu kurumların, bu
kuruluşların üzerinde millî iradenin denetiminin olması şarttır. Millî iradenin
denetiminin olmadığı kurum ve kuruluşlar, maalesef, kendilerine buyruk hareket
ediyorlar. Dolayısıyla, milletin menfaatlarını, ülkenin menfaatlarını, milletin
iradesiyle oluşmuş Meclisin politikalarını ve belirleyeceği stratejileri
dikkate almadan uygulamalara girişiyorlar. Bugün, içerisinde bulunmuş olduğumuz
sıkıntıların temelinde de, bu kurumların kendi başlarına buyruk hareket
etmeleri yatmaktadır. Onun için, yapılacak düzenlemelerle, bu kurumları,
muhakkak surette, Meclis tarafından, işleyişleri, denetimleri, girdileri
çıktıları itibariyle denetlenecekleri bir mekanizmanın oluşturulması gerektiği
kanaatimi ifade ediyor; hepinize saygılar sunuyorum. (FP sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Budak. Madde üzerinde önerge yok. Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Madde kabul edilmiştir. 16 ncı maddeyi okutuyorum: MADDE 16.- 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun 6
ncı maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. "Yasaklar ve görevden alma Madde 6.- Kurul üyeleri üyelikleri süresince özel bir
kanuna dayanmadıkça kamu ya da özel kuruluşlarda hiç bir görev alamazlar. Kurul
üyeleri, üyeliklerinin sona ermesinden itibaren iki yıl süre ile elektrik ve
doğalgaz piyasalarında faaliyet
gösteren özel hukuk hükümlerine tâbi tüzel kişiliklerde ya da bunların
iştiraklerinde görev alamaz ya da bu tür işlere ortak olamazlar ve bu tüzel
kişilerden ya da iştiraklerden gelir sağlayacak ya da sağlayabilecek doğrudan
ya da dolaylı ilişkiye giremez ve elektrik enerjisi ticareti ve doğalgaz
ticareti ile uğraşamaz. Kurul üyeleri, göreve başlamadan önce maliki oldukları
Hazine Müsteşarlığı tarafından çıkarılan borçlanmaya ilişkin menkul kıymetler
dışındaki, elektrik ve doğalgaz
piyasalarında faaliyet gösteren tüzel kişilere veya bunların iştiraklerine
ait her türlü hisselerini ya da menkul kıymetlerini üçüncü dereceye kadar kan
ve ikinci dereceye kadar sıhri hısımları dışındakilere, görev sürelerinin
başlamasından itibaren otuz gün içinde satmak veya devretmek suretiyle elden
çıkarmak zorundadır. Kurul üyelerinin eşleri ve birinci dereceye kadar kan
hısımları, elektrik ve doğalgaz piyasalarında faaliyet gösteren kamu kurum ve
kuruluşları dışındaki tüzel kişiliklerde ya da bunların iştiraklerinde Kurul
üyelerinin atanmasından sonra ve üyelik süresi boyunca görev alamaz ya da bu
tür işlere ortak olamazlar ve bu tüzel kişilerden ya da iştiraklerden gelir
sağlayacak ya da sağlayabilecek doğrudan ya da dolaylı ilişkiye giremez ve
elektrik enerjisi ticareti ve doğalgaz
ticareti ile uğraşamaz. Kurul üyeleri ve Kurum personeli, Kurumla ilgili
gizlilik taşıyan bilgileri ve elektrik enerjisi ve doğalgaz sektöründe yer alan gerçek ve tüzel kişilere
ait her türlü sırları, görevlerinden ayrılmış olsalar bile açıklayamaz, kendilerinin
veya başkalarının menfaatine kullanamaz. Kurul üyelerinin görev süreleri dolmadan görevlerine
son verilemez. Ancak, bu maddedeki yasakları ihlal ettiği veya bu Kanun ile
kendilerine verilen görevler ile ilgili olarak işlediği suçlardan dolayı
haklarında mahkumiyet kararı kesinleşen Kurul Başkan ve üyeleri, 657 sayılı
Devlet Memurları Kanunu uyarınca Devlet memuru olmak için aranan şartları
kaybettikleri tespit edilen veya üç aydan fazla bir süre ile hastalık, kaza
veya başka bir nedenle görevlerini yapamaz durumda olan veya görev süresinin
kalan kısmında görevine devam edemeyeceği, üç aylık süre beklenmeksizin tam
teşekküllü bir hastaneden alınacak heyet raporu ile tevsik edilen Kurul
üyeleri, süreleri dolmadan Bakanlar Kurulu tarafından görevden alınır. BAŞKAN - 16 ncı madde üzerinde ilk söz, Fazilet Partisi
Grubu adına, Osmaniye Milletvekili Sayın Şükrü Ünal'a ait. Buyurun Sayın Ünal. (FP sıralarından alkışlar) Süreniz 5 dakika. FP GRUBU ADINA ŞÜKRÜ ÜNAL (Osmaniye) - Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; 651 sıra sayılı Doğalgaz Piyasası Kanun Tasarısının 16
ncı maddesi üzerinde söz almış bulunmaktayım; bu vesileyle, şahsım ve Grubum
adına, Yüce Heyetinizi saygıyla selamlıyorum. Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; artan nüfus,
şehirleşme, sanayileşme, teknolojinin yaygınlaşması ve refah artışına paralel
olarak ülkemizin enerji tüketimi hızla artmaktadır. Buna karşın, ülkemizde,
planlananın aksine, uzun yıllardır, sektörün sağlıklı bir şekilde
yapılandırılması sağlanamamış, yatırımlar istikrarlı bir şekilde
yürütülememiştir. Enerji yatırımlarında yaşanan istikrarsızlıklara bağlı olarak
bazı dönemler aşırı atıl üretim kapasitesiyle, diğer dönemlerde ise ciddî
enerji açıklarıyla yaşanmak durumunda kalınmıştır. Enerji sektöründe temel
amaç, artan nüfusun ve gelişen ekonominin enerji ihtiyacının sürekli ve
kesintisiz bir şekilde ve mümkün olan en düşük maliyetlerle güvenli bir arz sistemi
içinde karşılanması olmalıdır. Enerji yatırımlarında yaşanan istikrarsızlıklara
bağlı olarak, bazı dönemler, aşırı atıl üretim kapasitesiyle, diğer dönemlerde
ise, ciddî enerji açıklarıyla yaşanmak durumunda kalınmıştır. Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşmekte
olduğumuz tasarıda, doğalgazın kaliteli, sürekli, ucuz, rekabete dayalı esaslar
içinde ve çevreye zarar vermeyecek şekilde tüketicilerin kullanımına sunulması
için, doğalgaz piyasasının serbestleştirilerek, malî açıdan güçlü, istikrarlı
ve şeffaf bir doğalgaz piyasası oluşturulması amaçlanmaktadır. Doğalgaz yasa tasarısı, geçtiğimiz günlerde açıklanan
ve toplum tarafından da destek gördüğü ileri sürülen ekonomik programın
öncelikli yasaları arasında yer almaktadır. Tasarı üzerinde önemle durulması
gerekli olmasına rağmen, ayrıntılı görüşülmesi ve incelenmesi için Sanayi
Komisyonumuza yeterli süre tanınmamış, muhalefetin görüş ve incelemelerine de
yer verilmemiştir. Şimdi, diyorum ki, muhalefetin görüş ve ifadelerine
tahammül edemeyen hükümet, muhalefetin sesini kısmakla aslen halkın sesini
kısmaktadır. Ekonomik programları için muhalefetten destek almayan veya
muhalefetin desteğine gerek duymayan bu iktidar, halkın da bu programa ve
hükümete güven duymadığının, programa destek vermediğinin farkında olmalıdır.
İktidar mensupları sokaklarda dolaşmadan, halkın içine çıkmadan, bazı gazete
manşetlerine bakarak, bu güven kaybının farkına varamaz. Bilinmelidir ki,
halkın desteğini almayan, IMF'ye ve birtakım çıkar çevrelerine sırtını dayayan
hükümetler, ülkeyi, sadece ve sadece bunalıma sürüklemişlerdir. Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye,
Ortaasya ve Kafkasya'da bulunan zengin petrol ve doğalgaz kaynaklarını
Avrupa'ya taşıyacak olan doğu-batı enerji köprüsü üzerindedir. Bir noktanın daha altını çizmek istiyorum: Doğalgazla
ilgili çokuluslu projeler hemen hemen her gün gündemde tutulmaktadır. Büyük bir
doğalgaz pazarı olan Türkiye'nin doğalgaz sektörünün sağlam bir yapıya
kavuşturulması mı gündem konusu, yoksa çokuluslu şirketlerin arasında yaşanan
bir kavga mı gündemin konusudur? Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu yasayla,
özelleştirme politikalarının bir zinciri olarak, doğalgazda devlet tekelinin
kaldırılması öngörülmekte, bütünüyle dışa bağımlı bir enerji olan doğalgazın
özelleştirilmesi ise tüm vatandaşların elektrik ve enerji gibi kamu
hizmetlerinden yararlanması ilkesini tehdit etmektedir. Yine, görülmüştür ki,
devletin kârlı alanlardan elini çekip, özelleştirmeye gitmesiyle, devletin
elini çektiği alanlarda tekel gücüne sahip şirketler ortaya çıkmış, şirketler,
aralarındaki fiyat anlaşmalarıyla fiyatları yüksek tutmuşlardır. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN - Lütfen tamamlayınız. ŞÜKRÜ ÜNAL (Devamla) - Tamamlıyorum efendim. Türkiye, elektrik enerjisinin yüzde 35'ini doğalgazdan
karşılama noktasına gelmiştir. Bu oranın hızla artması sonucu, Türkiye, bu
enerji kaynağıyla dışa bağımlı bir ekonomik sürece girmektedir. Tasarının
yasalaşması halinde, ithalat serbestisinin getirilmesiyle, uluslararası
şirketler, dışarıdan ucuz doğalgaz getirip, ülkemizde yüksek fiyatlarla
piyasaya sunacaklardır. Doğalgaz ithalatı ve dağıtımının serbest
bırakılmasıyla, Türkiye'de Mavi Akım Projesiyle Rusya, doğalgaz tekeline
dönüşecek, doğalgaz dağıtımına el koyacaktır. Tasarıda bir olumlu nokta, yeni bir üstkurulun
oluşturulmasına imkân verilmemiş, Elektrik Piyasası Kuruluyla birleştirilerek,
enerji piyasası düzenleme kurulu çatısı altında oluşturulması öngörülmüştür.
Fakat, burada da, kurul üyelerini atamada siyasî baskı ve kararlar kurumun
bağımsızlığını zedeleyecektir endişesindeyiz. Bütün bunlarla beraber, bu yasa tasarısının ülkemize
hayırlı olmasını diliyor, Yüce Heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (FP
sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür ediyorum. Sayın milletvekilleri, 16 ncı maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir. 17 nci maddeyi okutuyorum: MADDE 17.- 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu 8
inci maddesinin (b) bendinin ikinci alt
bendine aşağıdaki hüküm eklenmiş ve (d) bendi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir. "Elektrik Piyasasında faaliyet gösteren
tüzelkişilerin ortaklık payları ile ilgili hususlar doğalgaz piyasasına yönelik
üretim yapan tesislere uygulanmaz. Ancak, doğalgaz depolama tesisleri bu kapsam
dahilindedir." "d) Kurum, Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu
tarafından denetlenir." BAŞKAN - 17 nci madde üzerinde, ilk söz, Fazilet
Partisi Grubu adına, Hatay Milletvekili Sayın Mustafa Geçer'e ait. Buyurun Sayın Geçer. (FP sıralarından alkışlar) Süreniz 5 dakika. FP GRUBU ADINA MUSTAFA GEÇER (Hatay) - Sayın Başkan,
kıymetli milletvekilleri; 651 sıra sayılı Doğalgaz Piyasası Kanunu Tasarısının
17 nci maddesi üzerinde Fazilet Partisi adına söz almış bulunuyorum; bu
vesileyle, Yüce Heyetinizi selamlıyor, saygılar sunuyorum. Değerli milletvekilleri, tasarının 17 nci maddesi,
bundan bir veya birbuçuk ay kadar önce çıkarılan Elektrik Piyasası Kanununun 8
inci maddesinin (b) bendinde ve (d) bendinde değişiklikler içermektedir. 17 nci maddeyle düzenleme, aslında, daha yukarıdaki
maddelerde, Elektrik Piyasası Kurulunun veya Elektrik Piyasası Düzenleme
Kurumunun, gaz piyasasını da düzenlemek üzere, orada atıfta bulunmakta ve
buradaki kurul ve kurumları, Elektrik Piyasası Kurum ve Kuruluna tevdi
etmektedir. Aslında, Elektrik Piyasası Kanunu, Enerji Piyasası
Kanunu, Gaz Piyasası Kanunu, Petrol Piyasası Kanunu gibi kanunların
çıkarılacağı, kasım krizinden hemen sonra, hükümetin IMF'ye sunmuş olduğu niyet
mektubunda belirtilmişti; ama, ondan sonra, nasıl olduysa, o yasalar
üretilemediği için, önce, Elektrik Piyasası Kanunu çıkarıldı. Orada, kurum ve
kurul olarak bazı düzenlemeler yapıldı; Elektrik Piyasası Düzenleme Kurumu ve
Kurulu oluşturuldu. Kurumun temsil ve karar organı, kurul olarak düzenlendi.
Belki, ileride, bu kanunlar tamamen birleştirilerek, Enerji Piyasası Kanunu
şeklinde tek kanun haline getirileceği için, burada oluşmuş, piyasayı
denetleyecek organlar olan Elektrik Piyasası Düzenleme Kurumu ve Elektrik
Piyasası Düzenleme Kurulu, aynı zamanda, gaz piyasasını da, doğalgaz piyasasını
da Türkiye'de denetleyecek; bunlarla ilgili sertifikaların verilmesi, hak
sahiplerine haklarının tevdi edilmesi ve dağıtımı, Türkiye'nin gaz ihtiyacının
tespiti noktasında, bu kurul görevli olacak. Aslında, Türkiye'de, bu düzenlemelerin hangi zemine
oturtulduğu çok önemlidir. Şu anda, ülkemizde, karma ekonomi düzenden,
kapitalist bir sosyoekonomik düzene dönüşümün sancıları yaşanıyor. Liberal
düzen falan deniyor; ama, aslında, kapitalist düzenin uygulaması liberalizmdir,
temeli budur. Türkiye'de, aslında, şu anda, karma ekonomi düzenin
öngördüğü, yani, özel sektörün kârlı bulmadığı sosyal alanlara devletin yatırım
yapması veya özel sektörün elinde haksız bir rekabet vasıtası olacak, çok
kazanç getirecek alanlara veya Türkiye'de oluşmamış bir sermayenin yatırım
yapamayacağı, ancak, stratejik ve sosyal boyutu olan büyük yatırımların devlet
eliyle yapılması şu anda terk edilerek, tamamen bu alanlardan devlet çekilip
özel sektöre devredilmesinin üzerine, o zemin üzerine, yasalar ve yasal
düzenlemeler yapılıyor. Bu yasa tasarısı da, böyle bir zemin üzerine oturtulmuş
bir düzenlemenin Türkiye'deki enerji sektöründe, enerji alanında çok büyük bir
payı olan ve gelecekte artacak olan gaz piyasasını düzenleyen bir tasarıdır.
Türkiye'de, aslında, bu piyasayı düzenleyebilecek yerli sermaye var mıdır yok
mudur, bunun ne kadarı özel sektör tarafından düzenlenmelidir; bunlar üzerinde
pek kafa yorulmadı. Alelacele, IMF talepleri doğrultusunda, biraz daha belki
borç alabilmek için, Türkiye'nin bu dönüşümü yaşaması gerektiği anlayışı
üzerinde, hükümet, şu anda bu düzenlemeyi yapmaya çalışıyor; ama, gelecekte,
Türkiye'nin gerçekten kalkınmasına ve sosyal bir yükümlülüğü olan devletin
sosyal işleri yerine getirmesinde bunun ne kadar faydası olacak olmayacak veya böyle bir alana ve dönüşüme
geçmenin Türkiye'de altyapısı var mıdır yok mudur; bunların üzerinde
düşünüldüğünü zannetmiyorum; çünkü, geçen, bir konuşmada geçti, temmuz ayında
İran doğalgazı Türkiye'ye gelecek. Şu anda, bu doğalgazın kullanımına yönelik
altyapıyı, şehir altyapılarını yapabilecek bir kredi olmadığı gibi veya
Türkiye'de buna talip bir sektör olmadığı ortada olduğu için, 4-4,5 milyar
dolarlık bir yatırım gerektiren bu alana henüz talipli bulunmadığı için, bu gaz
temmuzda Türkiye'ye gelecek; ancak, ödemelere devam edilirken, bu gaz
kullanılamayacak. Peki, Türkiye'de bu kadar büyük alanı, bu kadar büyük
finansman gerektiren bu gaz piyasasını ve gaz piyasasının gerektirdiği dağıtım,
üretim, ithalat, ihracat gibi, ikmal gibi alanları düzenleyecek yerli sermaye
var mıdır; yoktur. Burada beklenen, tahmin ediyorum, bu yasayla yabancı sermaye
gelecek, Türkiye de bunları düzenleyecek; biz bunları yapamıyoruz, henüz
sermaye oluşamadı, henüz bilgi birikimimiz yoktur; ama, biz, bu sisteme
dönüşürsek... (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN - Lütfen tamamlayınız. MUSTAFA GEÇER (Devamla) - Böyle bir yapısal düzenlemeye
geçtiğimiz zaman, bunu, yabancı sermaye gelecek, Türkiye'de yapacak. Onlar
belli kârlar elde edecek. Türkiye'nin, burada, sosyal ve iktisadî veya millî
geliri ne olacak ne olmayacak veya bunlar Türkiye'ye gelecek mi gelmeyecek mi,
bunların hesabı yapılmadığından, bu yasanın, şu anda, Türkiye'de
yürüyebileceğini zannetmiyorum ve bu yasadan beklenen amaçların tahakkuk
edeceğini de, ben, şahsen zannetmiyorum. Her şeye rağmen, bu yasanın Türkiye'ye faydalar
getirmesini temenni ediyor, saygılar sunuyorum. (FP sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Geçer. Başka söz talebi?.. Yok. Önerge yok. 17 nci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir. 18 inci maddeyi okutuyorum: MADDE 18.- 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu 9 uncu
maddesinin dokuzuncu fıkrasının birinci cümlesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir. "Emeklilik açısından Kurum personelinin durumu,
Başkanlık tarafından hazırlanacak ve Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılacak
yönetmelikle düzenlenir." BAŞKAN - Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir. 19 uncu maddeyi okutuyorum: MADDE 19.- 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun 10
uncu maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesinden sonra gelmek üzere
"A) Kurumun elektrik piyasası ile ilgili gelirleri aşağıdaki gelir
kalemlerinden oluşur;" şeklinde bir bend eklenmiş ve (e) bendinden sonra
gelmek üzere aşağıdaki düzenleme yeni (B) bendi olarak eklenmiştir. "B) Kurumun
doğal gaz piyasası ile ilgili gelirleri aşağıdaki gelir kalemlerinden
oluşur: a) Katılma payı, b) Lisans, sertifika, onay ve vize işlemleri üzerinden
alınacak bedeller, c) Yayın ve sair gelirler, d) Ayrıntıları kamuoyuna duyurulmak kaydıyla ve
piyasanın gelişimine dair etüt ve proje çalışmalarının finansmanında
kullanılmak üzere uluslararası kurum ve kuruluşlar tarafından verilecek
hibeler, Katılma payının mükellefi, lisans ve sertifika sahibi
olan tüzel kişilerdir. Katılma payı, anılan mükelleflerin yıllık faaliyet
dönemine ilişkin olarak düzenleyecekleri gelir tablolarında yer alan safi satış
hasılatı tutarının, Kurulca % 0,2 (binde iki) oranını aşmayacak şekilde
belirlenecek katılma payı oranı ile çarpımı sonucu bulunur. Yıl içerisinde
uygulanacak katılma payı oranı, bir önceki yılın Aralık ayı içerisinde ilan
edilir." BAŞKAN - 19 uncu maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir. 20 nci maddeyi ek madde 1'le beraber okutup, ek
maddeleri ayrı ayrı oylatacağım. MADDE 20.- 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanuna
aşağıdaki ek maddeler eklenmiştir. EK MADDE 1.- Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu, bu
Kanunun uygulanması ile birlikte, Doğal Gaz Piyasası Kanununu da
uygulamakla yetkili ve sorumludur.
Doğal gaz sektörü ile elektrik enerjisi sektörünün birbirinden farklı piyasalar
olması nedeniyle Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu ve Kurulu piyasalarla ilgili
görev, yetki ve düzenlemeleri ayrı ayrı ve kendi kanunlarına göre yürütür. BAŞKAN - 20 nci maddeyle getirilen ek madde 1'i
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Ek madde 1 kabul
edilmiştir. Ek madde 2'yi okutuyorum: EK MADDE 2.- Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu, doğal
gazın ithali, iletimi, dağıtımı, depolanması, ticareti ve ihracatı ile bu
faaliyetlerine ilişkin tüm gerçek ve tüzel kişilerin hak ve yükümlülüklerini
tanımlayan lisans ve sertifikaların verilmesinden , piyasa ve sistem
işleyişinin incelenmesinden, dağıtım ve müşteri hizmetleri yönetmeliklerinin
oluşturulmasından, tadilinden ve uygulattırılmasından, denetlenmesinden
maliyeti yansıtan fiyatların incelenmesinden ve piyasada Doğal Gaz Piyasası Kanununa uygun şekilde
davranılmasını sağlamaktan yetkili ve sorumludur. Doğal Gaz Piyasası Kanununun yürütülmesinde, gerçek ve
tüzel kişilerin Kurumdan alacakları lisans veya sertifika kapsamında yapacağı
faaliyetlerin denetimi, gözetimi, yönlendirilmesi, uyulacak usul ve esaslar ile
bu lisans ve sertifikaların kapsamı, verilme kriterleri, süreleri, bedellerinin
tespit şekli, çevre mevzuatı ile uyum sağlaması, sicil kayıtlarının tutulma
usulü ile lisans ve sertifika sahiplerinin hak ve yükümlülükleri ve piyasanın
düzenlenmesi ile ilgili gerek görülen diğer hususlar çıkarılacak
yönetmeliklerle düzenlenir. Kurum, Kurul kararıyla Doğal Gaz Piyasası Kanunu
hükümleri uyarınca çıkaracağı yönetmelikleri ve uzun vadeli programları
piyasada faaliyet gösteren tüzel kişilerin ve ilgili kurum ve kuruluşların
görüşlerini alarak hazırlar. BAŞKAN - 20 nci madde ile getirilen ek madde 2'yi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Ek madde 2 kabul
edilmiştir. Şimdi, 20 nci maddeyi, ek madde 1 ve ek madde 2 olarak
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... 20 inci maddenin
tümü kabul edilmiştir. Şimdi, geçici madde 1'i okutuyorum: DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Geçici Hükümler GEÇİCİ MADDE 1.- Hazırlık dönemi, bu Kanunun yayımı
tarihinden itibaren on iki aylık süreyi ifade eder. Bakanlar Kurulu bu süreyi
bir defaya mahsus olmak üzere altı aya kadar uzatabilir. Hazırlık dönemi kapsamında: Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten evvel alınmış
kanuni bir hak, belge, izin veya yetkilendirmeye müsteniden yapılmakta olan
doğalgaz piyasa faaliyeti, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en fazla
24 ay daha devam edebilir. Anılan faaliyetlerin bu süreden sonra devamı, bu
Kanuna göre alınacak izne bağlıdır. Yapılmakta olan doğalgaz piyasa faaliyetlerinin bu
Kanunun hükümleri dairesinde devamına izin verilebilmesi için: a) Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 20 ay
içinde Kuruma müracaat edilmesi, b) Doğal gaz piyasa faaliyetinde bulunan tüzel kişinin,
söz konusu faaliyeti yapmaktan men edilmemiş olması, şarttır. Hazırlık dönemi içerisinde şehirlerde doğalgaz dağıtım
yetkisi alacak şirketin ihale suretiyle seçimi, seçilen şirketin izin alınmak
üzere Bakanlar Kuruluna sunulması, izin verme sözleşmesinin Bakanlık ile
imzalanma prosedürü ve benzer işlemler Bakanlık tarafından hazırlanacak tebliğe
göre yapılır. Bakanlık bu konuda BOTAŞ Genel Müdürlüğünü söz konusu işlerin
yürütülmesi için görevlendirir. Bakanlık ile izin verilen şirket arasında
imzalanacak izin verme sözleşmesi Bakanlar Kurulu onayı ile yürürlüğe girer ve
hazırlık döneminin sonunda, Kurum tarafından hazırlanacak mevzuat hükümlerine
uymadığı takdirde, Kurul sözleşmeyi mevzuata uygun hale getirebilmek için
gerekli değişikliği yaparak dağıtım lisansına dönüştürür. İzin verme sözleşmesi
imzalayan dağıtım şirketi bu değişikliğe itiraz edemez. Hazırlık dönemi sonuna kadar doğalgaz piyasa
faaliyetleri yapmak isteyen hiç bir şirkete bu Kanuna göre lisans veya
sertifika verilmez. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren, hazırlık
dönemi içerisinde Kanunun uygulanmasına yönelik uyuşmazlıkların hallinde veya
tereddütlerin giderilmesinde Bakanlık yetkili ve görevlidir. BAŞKAN- Geçici 1 inci madde üzerinde ilk söz, Fazilet
Partisi Grubu adına, Bayburt Milletvekili Sayın Suat Pamukçu'nun. (FP
sıralarından alkışlar) Buyurun efendim. Süreniz 5 dakikadır. FP GRUBU ADINA SUAT PAMUKÇU (Bayburt)- Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; Yüce Heyetinizi yeniden saygıyla selamlıyorum. Kanun tasarısının sonuna geldik. İtirazlarımız tabiî
ki, devam ediyor; onu saklı tutuyorum. Ancak, geçici 1 inci maddeyle ilgili
görüşlerimizi ifade etmek istiyorum. Daha önce kabul ettiğimiz birtakım maddelerle, Elektrik
Piyasası Kuruluna verilmiş olan görevler, Sermaye Piyasası Kurulu olarak da
görev yapmak üzere görevlendirildi; yani, adı değiştirildi, Enerji Piyasası
Kurulu yapıldı. Dolayısıyla, o kurul, hem elektrik piyasasını düzenleme
görevini üstlenmiş oldu hem de doğalgaz piyasasını düzenleme görevini üstlenmiş
oldu. Daha önceki kanunda, bu kurulun oluşması için tanınan
süre, kanunun geçici maddesine göre üç ay; yani, Bakanlar Kurulu, Enerji
Piyasası Kurulunu üç ay içerisinde atayacak, görevlendirecek. Elektrik Piyasası
Kanunu 3 Martta çıktığına göre -nisan, mayıs, haziran- demek ki haziranın 3'üne
kadar bu kurul oluşmuş olacak. Yani, önümüzde 45 günden az bir süre var veya 45
günlük bir süre var. Şimdi, bu tasarıya baktığımız zaman ne görüyoruz?.. Bir
hazırlık dönemi tarif edilmiş. 12 aylık süre, gerektiğinde Bakanlar Kurulu
kararıyla 18 aya çıkarılacak olan bir hazırlık dönemi. Hazırlık döneminin bu
kadar uzun tarif edilmiş olması bizce doğru değil. Niye doğru değil?.. Şimdi
oluşturulan bir kurula birtakım yetkiler o kanunla verilmiş, bu tasarıda
gerekli görülen birtakım yetkiler, düzenlemeler de o kurula verildi, geçtiğimiz
maddelerde kabul edildi. Şimdi, bu 12 aylık süre içerisinde ne yapılıyor?
"Hazırlık dönemi içerisinde, şehirlerde doğalgaz dağıtım tesislerinin
ihalesi yapılacak..." Kim yapacak; Bakanlık yapacak. Bakanlık ihaleyi
yapacak, uygun gördüğü şirketi Bakanlar Kuruluna götürüp onaylattıracak. Niye
Bakanlık yapıyor? Şurada kalmış 45 gün. 45 gün sonra, bu kurul, bu ihaleyi de
yapar. Zaten bu görevler ona verilmiş. Herhalde, Elektrik Piyasası Kanunundan
önce gerekli olan ihaleleri yaptınız, orada artık yapılacak ihale kalmadı,
dolayısıyla, nasıl olsa o kurul artık bu tür ihaleleri yapmayacak; ama, bu
piyasa şu anda bakir. Daha henüz İstanbul, Ankara, işte Bursa dışında doğalgaz
dağıtım işi yapılmıyor. Türkiye'nin bu kadar büyük kentleri hazır bekliyor, doğalgaza
bir an önce kavuşmak için de can atıyor, böyle bir pazarın bu kurula
bırakılmayacağına herhalde karar verdiniz, öyle anlaşılıyor "bunu biz
Bakanlık olarak yapalım" diyorsunuz. Sayın Bakan, bakın, bundan önce, elektrik piyasasıyla
ilgili ihaleler hakkında bu Mecliste binlerce defa şikâyetler dile getirildi,
binlerce defa birtakım kayırmalar, birtakım yolsuzluk iddiaları dile getirildi.
Bu kadar dile getirilmiş iddialardan sonra, siz, bu tasarıya böyle bir yetkiyi
nasıl koydunuz? Siz, yani, hiç olmazsa, bu kurula devretmekle, bu tür
şayialardan kendinizi kurtarmış olurdunuz. Sonra, bakın ne diyor: Hazırlık dönemi sonunda, bu
şirketlere, bu kurulu, izin vermekle de yükümlü sayıyorsunuz; yani, oraya
"imzalamakla yükümlüdür" demişsiniz; ama, o zaten bir şey ifade
etmez. Şirketler zaten dünden razı o işe; ama, siz, burada, kuruma bir
yükümlülük getiriyorsunuz, diyorsunuz ki: "...Kurul sözleşmeyi mevzuata
uygun hale getirebilmek için gerekli değişikliği yaparak dağıtım lisansına
dönüştürür." Dönüştürebilir de değil "dönüştürür." Kanunla bu
görevi veriyorsunuz. Şirket de imzalamakla yükümlüdür. Şirketin, imzalamamak
diye herhangi bir seçeneği yok ki; böyle kaymaklı işi kim imzalamaz. Arkasından -bu konuda önergelerimiz de var- son paragrafta deniliyor ki: "Bu Kanun
yürürlüğe girdiği tarihten itibaren, hazırlık dönemi içerisinde Kanunun
uygulanmasına yönelik uyuşmazlıkların hallinde Bakanlık yetkilidir."
Bakanlık, mahkeme mi; uyuşmazlıkta nasıl yetkili kılıyorsunuz?! Yani, yargının
yetkisini bu Bakanlığa nasıl verirsiniz?! (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN - Toparlayın efendim. SUAT PAMUKÇU (Devamla) - Dolayısıyla, bu geçici madde
düzenlenişi açısından da etik açıdan da şaibeden, bu hükümetin, bu bakanlığın
kurtulması açısından da yanlış. Verdiğimiz önergeler var. Önergeler herhalde
biraz sonra okunacak. Hazırlık dönemini, bu kurumun oluşumuna kadar tarif
etmemiz gerekir diye düşünüyoruz. Yüce Heyetinize saygılar sunuyorum. Teşekkür ediyorum
Sayın Başkan. BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Pamukçu. Doğru Yol Partisi Grubu adına, Hatay Milletvekili Sayın
Mehmet Dönen; buyurun efendim. (DYP sıralarından alkışlar) Süreniz 5 dakika. DYP GRUBU ADINA MEHMET DÖNEN (Hatay) - Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; görüşmekte olduğumuz yasa tasarısının en önemli
bölümlerinden birisi bu geçici madde 1. Bu tasarı yasalaştıktan sonra enerji üst kurulu
atanacak ve bu atandıktan sonra da yönetmelikler çıkacak ve Bakanlar Kurulu
kararıyla çıkacak yönetmelikler yayımlandıktan sonra, bu kurul, bu işleri
yapmaya başlayacak. Ancak, bu kurul, lisans verme ve ihale yapma yetkisini
kazanıncaya kadar, yani bu yönetmelikler çıkıncaya kadar bir eksüre
gerekmektedir ki, bu eksürenin gerekliliği doğal. Bu ek süre 12 ay, 6 ay
uzatılabilme şansı var ve toplam eksüre 18 ay. Bu eksürede ne olacak: Bu
eksürede, bugün var olan acil sorunların çözülmesi için yetkili bir kurul
olması gerekir veya bir başka deyişle, önümüzdeki bir iki ay içerisinde İran
gazı geliyor; İran gazının geçeceği güzergâhlarda dağıtım ihalesini almak için
müracaat eden firmalar olacak. Bir kurum da, doğal olarak, bunları
geciktirmemek için, 18 ay zaman kazanabilmek için doğal olarak bir ihale
yapacak ve bu ihaleyi sonuçlandıracak. Sonuçlandırdığı ihaleyi alan kurumlar,
şirketler, kurul kurulduktan sonra, eğer kurulun önüne koyduğu bütün şartları
yerine getirirse, bu şirket lisans alacak ve işini devam ettirecek. Peki, işte
esas kilit noktası şurada: Bu ihaleleri kim yapsın; Bakanlık mı yapsın, BOTAŞ
mı yapsın? Tartışmanın özünde bu var. Bu tartışmalar sonucunda, bu ihalelerin şartlarını
Bakanlık belirleyecek ve belirlediği şartlar doğrultusunda BOTAŞ ihale yapacak
ve bu ihaleyi Bakanlar Kurulu onaylayarak yürürlüğe koyacak. Peki bunda ne var diyebilirsiniz: Elbetteki ben,
Bakanlığımızın değerli bürokratlarını hiçbir zaman hiçbir şekilde zan altına
sokmak istemem. Bu ihale şartnamesini hazırlayamazlar, yanlış hazırlarlar,
taraflı davranırlar, kendi adamlarına bu ihaleyi verecek biçimde şartname
hazırlarlar demiyorum; ama, kamuoyunda böyle bir tartışma var. Deniliyor ki, bu
18 aylık süreç içerisinde, bakanlık, kendine göre birtakım şartlar oluşturacak,
belirli firmaları tarif edecek, bu dağıtım şebekelerini, o belirli firmalar
alacak. Yani, bunu ben söylemiyorum, böyle söylentiler var kamuoyunda Sayın
Bakanım. Biz de diyoruz ki, madem böyle dedikodular, böyle söylentiler var
kamuoyunda, bu Bakanlığımız zaten belirli konularda, bu dedikodularla,
şaibelerle zan altında bırakılıyor, bu Bakanlığımızı zan altında bırakmayalım.
Bırakalım, BOTAŞ tecrübeli bir kuruluş, şartlarını kendisi koysun ve ihaleyi de
kendisi yapsın; sonuç olarak da, sonuçlanan bu ihaleyi Bakanlar Kurulu
onaylasın. Bizim, Bakanlığın, şartları koyması doğru olmaz diye
düşünüyoruz, yani, bunu bu kürsüden biz çok farklı söylüyoruz; ama, sizin
aranızdan bile çıkıp gelen arkadaşlar, çok açık bir dille, farklı bir biçimde
bu sözleri burada dile getiriyorlar. Bizim söylemek istediğimiz net, eğer, Bakanlık
kuralları koyarsa, bir firmayı, ola ki, tarif ederlerse, önümüzdeki dönemde, bu
firma da, Bakanlık da zan altında kalır, bunları önleyici bir tedbir olarak,
bırakalım, BOTAŞ, şartlarını da koysun, ihalesini de yapsın. Bu geçiş
sürecinde, elbette ki, ihtisas sahibi bir kurum olması gerekir. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN - Lütfen, tamamlayınız efendim. MEHMET DÖNEN (Devamla) - Bu da BOTAŞ olsun diyoruz biz
değerli arkadaşlarım; kabul edersiniz, etmezsiniz, onu siz bilirsiniz; ama,
bizim görüşümüz bu yönde. Biz, Bakanlığımızı da esirgemek, korumak istiyoruz.
Bu olumlu muhalefet anlayışı içerisinde bu sözleri söylüyoruz. Hepinize teşekkür ederim. (DYP sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür ediyorum. Hükümet adına, Sayın Enerji Bakanı konuşacaklar;
buyurun efendim. Süreniz 5 dakika. ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR BAKANI MUSTAFA CUMHUR ERSÜMER
(Çanakkale) -Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; öncelikle sizi saygıyla
selamlıyorum. Tabiî, burada tartışılan şeyin ne olduğunu herkes çok
iyi anlıyor. Yani, muhalefet diyor ki, efendim, Enerji Bakanlığıyla ilgili
birtakım soruşturmalar yürütülüyor, o nedenle, bundan sonra yapılacak olan
işleri de Enerji Bakanlığı yapmasın. Tabiî, netice itibariyle, sizin hedeflediğiniz bu
sözleri söyledikten sonra bakıp, acaba ne olacak?! Şimdi, nasıl bakarsanız öyle
görürsünüz, bir defa onu bu şekilde tespit etmemiz lazım. Biz, Bakanlık olarak
şu ve bu şekilde, aman şu işleri şöyle veya böyle yapalım tarzında bir iddia
içinde olmadık. Şimdi, "neler yapılacaktır"a baktığınız
zaman, yani, hazırlık döneminde yönetmelikler, lisanslar hazırlanacak ve lisans
verme kriterleri belirlenecek, mütakiben şehirlerde doğalgaz dağıtım ihalesi
için şartname ve kriterler belirlenecek. Bakanlığın talip olduğu iş bu. Tasarıyı beraberce bir daha okuyalım: "...
Bakanlar Kuruluna sunulması, izin verme sözleşmesinin Bakanlık ile imzalanma
prosedürü ve benzer işlemler Bakanlık tarafından hazırlanacak tebliğe göre
yapılır." Tebliğ nedir; tebliği Bakanlık hazırlar, Başbakanlığa sunar,
Başbakanlık gerekli yerlerin izinlerini aldıktan sonra yayınlar. Hazırlanacak
olan tebliğlere karşı yasa yolu açıktır. İsteyen, dilediği şekilde, hazırlanan
bu tebliğde, eğer serbest rekabet şartlarının oluşmadığını görürse veyahut bu
ihalede yapılacak olan işlerde bir şeffaflık olmadığını tespit ederse, bu
tebliğle ilgili yargı yoluna da müracaat edebilir. O nedenle, duyduğunuz endişeler, her bakımdan
yersizdir, yanlıştır. Önyargılı hareket etmemeniz lazım. Yürütülen birtakım
soruşturmalar var; daha bir iddianame bile ortaya çıkmış değil. Bir görün
bakalım, ne denecek, kim suçlanacak, nasıl suçlanacak?.. Ve ondan sonra gelin
-biraz önce belirttim- 125 000 personeli, 22 genel müdürlüğü olan ve
Türkiye'de, her zaman, bundan sonra ileriye doğru, en az 50 yıl yaptığı işler
konuşulacak ve teşekkür edilecek bir Bakanlığı, bu tarzda suçlamaya yönelmeyin
diyorum. Tabiî, bizim, şaibeden kurtulmak gibi bir endişemiz
yok, hiç de öyle bir ihtiyaç içinde değiliz. İleri sürülen iddialar
meydandadır; ama, bulaştırılmak istenilen, yaratılmaya çalışılan şaibeye sizler
destek olmayın, sizler ortak olmayın diye belirtmek istiyorum. BOTAŞ'ın çıkmış olduğu son ihaleye 183 tane firma
müracaat etti. Bu ihale neydi; yeni doğalgaz boru hatlarının yapılmasıydı.
BOTAŞ bunları değerlendiriyor. Biz, BOTAŞ'ın tecrübesine güveniyoruz, bu işi en
iyi şekilde yapacağına da inanıyoruz. İşte, o nedenle, zaten bu tebliğdeki
işlerin yürütülmesi yetkisini de kanunla BOTAŞ'a veriyoruz; BOTAŞ, buradaki, bu
işlemleri yürütür diyoruz. Neticede, yapılacak olan iş, üstüne basa basa
söylüyorum; Türkiye'nin 57 iline, belki de tamamına doğalgazın götürülmesidir.
Burada yapılacak olan iş, bu işi yapacak en iyi insanların, en iyi şekilde
yapabilecek olan kişilerin ve şirketlerin belirlenmesidir. Çıkılacak olan ihale
uluslararası bir ihaledir. Burada, uluslararası ihalede uyulması gereken
kriterler meydandadır. Eğer, bu noktada, zaten bu yasada bir zafiyet varsa, bu
yasadan umduğumuzu, murat ettiğimizi bulmamız da söz konusu değildir. Bu geçici
bir yetkidir; geçici bir süre için verilen yetkidir; neticede, dönüp, kurula
müncer olacak olan bir yetkidir. Teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum. (ANAP
sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Bakan. Sayın milletvekilleri, saat 19.00. Çalışma süremizle
ilgili düşüncemi arz etmek ve özellikle sayın grup başkanvekillerimizin
görüşlerini almak istiyorum. Bildiğiniz gibi, Genel Kurulumuzun 17.4.2001 tarihli ve
85 inci Birleşiminde, saat 20.00'ye kadar çalışılması kabul edilmiştir. Bir
tahmine göre, saat 20.00'de veya muhtemelen en geç 20.30'da bitirmemiz söz konusu.
Bu sebeple, eğer sizler de uygun görüyorsanız, yemek arası vermeden devam
etmeyi düşünüyorum. Kararımız da zaten bu istikamettedir. Yalnız, bir şey arz etmek istiyorum; saat 19.00
itibariyle lokantamızda servis başlamıştır, özellikle kulisteki arkadaşlarımıza
duyurulur. Lokantamız zarar etmesin bari... YASİN HATİBOĞLU (Çorum) - Sayın Başkan, servis
başladığına göre, buraya yaptırmak mümkün değil mi?! BAŞKAN - Çok değişim halindeki bir Türkiye'de, inşallah
o da olur diyelim, eğer değişim müspetse. Sayın milletvekilleri, görüşmekte olduğumuz geçici 1
inci madde üzerinde iki önerge vardır. Sırasıyla okutacağım ve ikincisinden
itibaren işleme alacağım. Birinci önergeyi okutuyorum: Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına 651 sıra sayılı kanun tasarısının geçici 1 inci
maddesinin birinci fıkrasının "Hazırlık dönemi, Enerji Piyasası Kurulu
atanıncaya kadar olan süreyi ifade eder." şeklinde değiştirilmesini arz ve
teklif ederiz.
BAŞKAN - İkinci önergeyi okutup işleme alacağım: Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına 651 sıra sayılı kanun tasarısının geçici 1 inci
maddesinin son fıkrasındaki "Uyuşmazlıkların hallinde veya..."
ibaresinin çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
BAŞKAN - Sayın Komisyon önergeye katılıyor mu
efendim?.. PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ NİHAT GÖKBULUT
(Kırıkkale) - Sayın Başkan, katılmıyoruz. BAŞKAN - Sayın Hükümet katılıyor mu?.. ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR BAKANI MUSTAFA CUMHUR
ERSÜMER (Çanakkale) - Katılmıyoruz
Sayın Başkan. BAŞKAN - Sayın Pamukçu, gerekçeyi mi okuyalım efendim? SUAT PAMUKÇU (Bayburt) - Gerekçe okunsun efendim. BAŞKAN - Peki efendim, gerekçeyi okutuyorum. Gerekçe: Bakanlık, yargı organı gibi hareket edemez. BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmemiştir. Birinci önergeyi tekrar okutup, işleme alacağım: Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına 651 sıra sayılı kanun tasarısının geçici 1 inci
maddesinin birinci fıkrasının "Hazırlık dönemi, Enerji Piyasası Kurulu
atanıncaya kadar olan süreyi ifade eder." şeklinde değiştirilmesini arz ve
teklif ederiz.
BAŞKAN - Sayın Komisyon önergeye katılıyor mu?.. PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ NİHAT GÖKBULUT
(Kırıkkale) - Katılmıyoruz Sayın Başkan. BAŞKAN - Sayın Hükümet katılıyor mu?.. ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR BAKANI MUSTAFA CUMHUR
ERSÜMER (Çanakkale) - Katılmıyoruz
Sayın Başkan. BAŞKAN - Önerge sahiplerinden konuşmak isteyen var mı
efendim? REMZİ ÇETİN (Konya) - Açıklama yapacağım Sayın Başkan. BAŞKAN - Önergeyi
açıklamak üzere, Konya
Milletvekili Sayın Remzi Çetin; buyurun efendim. Konuşma süreniz 5 dakika efendim. REMZİ ÇETİN (Konya) - Muhterem Başkan, muhterem
milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum. Şimdi, Sayın Bakanımız müsterih olsunlar; yani,
konuştuğumuz konunun ne zatıâlileriyle ne de diğer bakanlık personeliyle bir
alakası yoktur. Hiçbir arkadaşımızı, yapmakta oldukları kıymetli görevi
içerisinde gelişigüzel değerlendirme hakkına sahip olmadığımızı peşinen ifade
etmek istiyorum. O bakımdan, söz konusu olan iddialar, Yüce Meclisin hiçbir
ferdini bağlamaz. Dolayısıyla, yapacağımız değerlendirmeler, gelişmelere bağlı
değildir. Burada, sadece, söylenilmek istenen konu şudur: Şimdi,
ben, Sanayi Komisyonu üyesi olmam münasebetiyle biliyorum; orada, elektrik
enerjisi üst kurulunu oluştururken, üst kurul oluşturma şartları içerisinde,
kanun kabul edildiği andan itibaren üç ay içerisinde üst kurul oluşturulur
denildi. Kanun 20.2.2001 tarihinde kabul edildiğine göre, bu sürenin aşağı
yukarı yarıdan fazlası geçmiş durumda; yani, yaklaşık kırkbeş gün sonra, o
kanunun öngörmüş olduğu kurul tekemmül etmiş olacak. O bakımdan, şimdi, o
kanunla oluşturulan üst kurulun ismi, bu kanunla değiştirilerek, doğalgazla
bağlandığına göre, bu kurul tarafından işlerin deruhte edilmesinin daha uygun
olacağı kanaati genelde hâkim olmuştur. Gerçi, olup biten gelişmeler, bu
şekilde bir değerlendirme yapıldığı zaman bazı çağrışımlar yapıyorsa da,
kesinlikle ifade etmek istiyorum ki, gelişen olaylarla bizim yaptığımız teklif
arasında bir ilişki kurulmamasını hassaten istirham ediyoruz. Bunun daha
sağlıklı olacağı kanaatindeyiz; çünkü, BOTAŞ'ı, şu an da en yetkili kurum
olarak, en yetkili devlet kuruluşu olarak, bu kanunla, zaten, yeteri kadar
hırpalıyoruz. 2009 yılına kadar üzerindeki ağırlıkları yüzde 20, yüzde 20
azaltmak suretiyle, en son yüzde 20'ye kadar bir ağırlık üzerinde bırakıyoruz.
Şimdi, BOTAŞ'ın önemi kaçınılmaz; uluslararası itibara sahip, kredi temin
edebilen, ihalelere iştirak edebilen önemli bir kurumumuz. Dolayısıyla, bunun
özelliklerini fazla hırpalamadan, bu kurumu fazla zedelemeden, bunu devrede
tutmanın faydaları var. Mademki, daha önce kabul edilmiş olan Elektrik Piyasası
Kanununa göre, üç ay içerisinde söz konusu üst kurul teşekkül edeceğine ve bu
üst kurul, doğalgaza da nezaret edeceğine göre, o zaman, Bakanlar Kurulu
kararıyla oniki aylık bir süre, artı bunun altı ay artırılabilme yetkisiyle
onsekiz aylık bir ara dönemde, gerçekten çok şeylerin yapılabileceği de
muhakkaktır. Öyleyse, bu kurul, bu zaman dilimi içerisinde ne yapacak? Yani, üç
ay sonra, 20.2.2001 tarihinden itibaren, üç ay içerisinde bu kurul teşekkül
edeceğine göre, teşekkül etmiş bir kurul bir tarafta çalışmaya devam edecek,
öbür taraftan da, doğalgazla ilgili, sayın bakanlık yetkili olmaya devam
edecek. Burada, sanıyorum, bir uyumlaştırmanın yapılması gerekiyor; ya bu kurul
kanunda öngörüldüğü şekilde yetkisini ifa etmeli, Bakanlık devreden
çekilmeli... Dolayısıyla, bakanlığın, bu kurul olduğu halde, iş yapar durumda
olmaması gerekiyor; yani, kanunu çıkarırken hedeflediğimiz hususlara aykırı bir
durum olduğu kanaatindeyiz. Zaten, şimdi, doğalgaz konusunda Türkiye'nin gerçekten
açmazları var, ciddî zaman kaybımız var 2000 yılına göre. Mesela, buradaki
rakamları göz önüne alacak olursak, 2020 yılında, 85 milyar metreküp
ihtiyacımızı temin edecek altyapıya sahip olmamız gerekiyor. Şu anda, Türkiye,
bunu henüz başarabilmiş değil. İran, bizimle yaptığı anlaşmaya bağlı olarak,
doğalgaz şebekesini bizim sınıra getirip dayadı. Haziran ayından veya en geç
temmuz ayından itibaren, eğer, biz, İran doğalgazını kullanabilecek durumda
olmazsak, para ödemek zorunda kalacağız; yani, parasını ödediğimiz; ama,
kullanamadığımız bir doğalgazla karşı karşıya kalacağız. Dolayısıyla, şimdi,
nereden bakarsak bakalım, gerçekten, ülkemiz adına olayı değerlendirdiğimiz
zaman, millî menfaatlar adına olayı değerlendirdiğimiz zaman, birtakım
güçlüklerle, ciddî zorluklarla karşı karşıyayız. Halkımızı bu kadar yüklerle
karşı karşıya bırakmaya Yüce Meclisin gönlünün razı olmayacağı kanaatindeyiz.
Dolayısıyla, burada, Sayın Bakan -istirham ediyoruz- ve aynı şekilde, sayın
bakanlık personeli de alınganlık göstermesinler. Hiçbir arkadaşımızı,
netleşmemiş herhangi bir meseleden dolayı, töhmet altına, itham altına almaya
kimsenin hakkı da yoktur, yetkisi de yoktur. O bakımdan, biz, ülkemize hizmet
edenlere, başta Sayın Bakanımız ve değerli bakanlık personeli olmak üzere,
gerçekten müteşekkiriz, teşekkür ediyoruz; ancak, burada zikredilen hususun,
kendilerinin ifade etmeye çalıştığı noktadan olmadığını da ayrıca ifade etmeye
çalışıyoruz; yani, her türlü dedikodudan, her türlü yanlış kanaat uyandıracak
hallerden arındırılmış bir uygulamayı devreye sokarsak, bu, hepimiz için
rahatlatıcı olur kanaatimi arz etmek istiyorum ve hepinizi saygıyla
selamlıyorum. (FP sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Sayın Çetin'e teşekkür ediyorum. Hükümetin ve Komisyonun katılmadığı önergeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmemiştir. Geçici 1 inci maddeyi komisyondan geldiği şekliyle
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Geçici 1 inci madde
kabul edilmiştir. Geçici madde 2'yi okutuyorum: GEÇİCİ MADDE 2.- BOTAŞ, bu Kanunun yayımlandığı
tarihten sonra ithalatı ulusal tüketimin %20 si oranına düşünceye kadar yeni
doğalgaz alım sözleşmesi yapamaz. Hazırlık döneminden sonra başlamak üzere her
yıl en geç 2009 yılına kadar toplam yıllık ithalat miktarını yıllık ulusal
tüketiminin % 20 sine düşürünceye kadar, mevcut doğalgaz alım veya satış
sözleşmelerinin kısmi veya bütün olarak tüm hak ve yükümlülükleri ile birlikte
devredilmesi için istekli olan diğer ithalat lisans sahibi şirketlerin
katılacağı devir için BOTAŞ tarafından ihale yapılır. İhaleyi kazanan
tüzelkişiye, söz konusu devir için BOTAŞ'ca muvafakat verilir. İlgili tüzelkişi
sözleşmenin satıcı tarafı ile devredilecek miktar için, yeni sözleşme
yapmasından sonra devir yürürlüğe girer. Ancak ihaleyi kazanan tüzelkişinin
satıcı taraf ile sözleşme yapamaması halinde, ithalatçı şirketin BOTAŞ'ın tüm
yurt dışı mükellefiyetini yerine getirmeyi kabul etmesi ve ikili anlaşmalarla
belirlenen doğalgaz alım fiyatının altında olmamak şartıyla, satış yoluyla
devir gerçekleşebilir. Hazine garantili sözleşmesi bulunan Yap İşlet ve Yap
İşlet Devret santralleri, Hazine Müsteşarlığına başvurarak ilgili Hazine garantilerinden
feragat etmek koşuluyla, doğalgaz alımlarını piyasa koşulları içinde basiretli
bir işletmeci gibi davranarak en ekonomik kaynaktan yaptıklarını Kurula ispat
etmek ve doğalgaz satın alma maliyetindeki düşüşü, elektriğin satış fiyatında
bir azalma sağlayacak şekilde yansıtmak zorundadırlar. BOTAŞ tarafından her takvim yılında devredilen
miktarlar, Kanunun yürülüğe girdiği tarihte alım taahhüdünde bulunulan toplam
doğalgaz miktarının % 10'undan daha az olamaz. Ayrıca, BOTAŞ'ın mevcut sözleşmelerinin var olduğu
ülkeler dışındaki ülkelerden yapılacak ithalat için yapılacak müracaatlarda
Kurul, piyasada rekabet ortamının oluşturulması, mevcut sözleşmelerden doğan
yükümlülükleri ve ihracat bağlantılarını dikkate alarak belirleyeceği usul ve
esaslar dahilinde müracaatları değerlendirerek ithalata müsaade edebilir. Ancak,
BOTAŞ'ın mevcut sözleşmelerinin var olduğu ülkeler ile bu sözleşme süreleri
sona erinceye kadar bu ülkeler ile hiç bir ithalatçı şirket tarafından yeni gaz
alım sözleşmeleri yapılamaz. Söz konusu mevcut sözleşmelerin sona erdiği
tarihten itibaren aynı miktarlar için yeni ithalat sözleşmeleri yapılabilir.
Ancak, ihraç amaçlı veya Kurumca tespit edilecek yurt içi doğalgaz arz açığının
olması durumunda sözkonusu ülkelerle yeni gaz alım bağlantıları yapılabilir. Bu Kanun hükümlerine göre, dağıtım faaliyeti hariç,
BOTAŞ'ın dikey bütünleşmiş tüzelkişiliği 2009 yılına kadar devam eder. Bu
tarihten sonra BOTAŞ yatay bütünleşmiş tüzelkişiliğe uygun olarak yeniden
yapılandırılır. Yeniden yapılandırılma sonucu meydana gelecek yeni
tüzelkişilerden, sadece gaz alım ve satım sözleşmelerine sahip olan ve ithalat
faaliyeti yapacak olan şirket, BOTAŞ'ı temsil eder ve BOTAŞ adı ile anılır.
Yeniden yapılandırılma sonucu ortaya çıkan bu şirketlerden iletim faaliyeti
yapan şirket hariç, diğerleri iki yıl içinde özelleştirilir. BOTAŞ'ın, iletim, depolama, satış, ithalat
faaliyetlerine ilişkin muhasebe ayırışımı, hazırlık dönemi sonundan itibaren 12
ay içerisinde gerçekleştirilir. BOTAŞ'ın Hazine garantili yükümlülükleri saklıdır. BAŞKAN - Geçici 2 nci madde üzerinde ilk söz, Fazilet
Partisi Grubu adına, Çorum Milletvekili Sayın Yasin Hatiboğlu'nun. Buyurun efendim. (FP sıralarından alkışlar) Süreniz 5 dakika. FP GRUBU ADINA YASİN HATİBOĞLU (Çorum) - Sayın Başkan,
Yüce Meclisin değerli üyeleri; doğalgazın ithali, dağıtımı, yararlandırılması
konusunda bir düzenleme getirildi; ek maddesi, geçici maddesi, diyelim ki haydi
hatır için, kalıcı maddesi... Ne kadar kalıcı olacağını bilmiyoruz doğrusu.
Bütün arkadaşlarımın ifadesinden ve bir de bu üçlü iktidarın bugüne kadar
getirdiği, yaptığı kanunlardan -üç ay, beş ay, altı ay sonra, nasıl, dönüp,
yeniden düzenleme çabasına girdiğini bildiğim ve gördüğüm için- ne kadar kalıcı
olduğu konusunda tereddütlü olduğumu ifade ediyorum. Şimdi, bu kanunu görüştük, konuştuk; ben, bir başka
yüzüne bakacağım izin verirseniz; bizim için, Parlamento için bu çok önemlidir.
Biz, doğalgazı, başka konuyu da otururuz, düzenleriz; eksiği olur, üç ay sonra
bir daha tanzim ederiz, düzeltiriz, beş ay sonra yaparız; ama, öyle bir şey
yapıyoruz ki, bunun düzeltilmesi mümkün değil. Ben, bu konuda çok hassas bir
insanım; nedendir, yeri midir, değil midir, haklı mıyım, değil miyim...
Zannediyorum, şimdi ifade ettiğim zaman, bunu, sizler ve bizi izleyen,
özellikle hukuk uygulayıcıları ve hukukçular takdir edeceklerdir. Değerli milletvekilleri, kanunlar, genel olur, objektif
olur, olabildiğince kısa olur ve olabildiğince anlaşılır olur; öyle olmalıdır.
Yani, bir maddenin birinci cümlesinden başladığınız zaman, sona gittiğinizde,
birinci cümleyle, hatta birinci bentle son bent arasındaki insicamı, irtibatı,
intizamı kaybetmemelisiniz; uygulayıcı ve tatbikatçı bu irtibatı
kaybetmemelidir. Şimdi, şu getirdiğiniz kanunla... Bu, sizin ilk
eseriniz ve ilk işiniz de değil... Bakınız, yana yakıla anlatmışım, ne zaman;
29 Kasım 2000 Çarşamba günü 1 inci Birleşimde. Bir vergi kanunu getirmişsiniz,
çıkmış demişim ki: "Yapmayın, uygulayıcı nasıl uygulayacak bunu?" 5
sayfalık bir madde beyler!.. İbreti âlem olsun diye ilan ediyorum. 5 sayfalık
bir madde!.. Erinmedim, birer birer saydım; 842 kelimelik bir madde. Böyle
kanun düzenlemesi olur mu?! Ona üzülüyordum; maşallah, yine rekor sizde kaldı,
şimdi, elinizdeki kanun metninin -çıkınca, hep "bu, teknik bir
konudur" diyorsunuz- hem de doğalgaz gibi teknik bir konuda, 4 üncü maddenizi
hiç merak edip baktınız mı beyler! Bürokrat arkadaşları ilgilendirmez,
bakmayabilirler; hükümetin de çok acelesi var, eli taşın altındadır,
bakmayabilir; ama, bu bizim eserimiz, bizim! Bu kanun bizim eserimiz. Biz
vazı-ı kanunuz, biz yasa yapıcıyız; bu, bizim eserimizdir. Eser, müessiri
temsil eder. Eserdeki kusur, müessirdeki kusurdur. Müessirdeki güzellik, esere
akseder. Bunu hiç düşünüyor muyuz? Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz, şahsın
görünür rütbei aklı eserinde. Bizim eserimiz bu. Beyler, bizden sonra bu Meclise hayırlısıyla gelecek
gençler, insanlar, bizi inceleyecekler, ağabeylerimiz, seleflerimiz,
geçmişlerimiz, bir kanunu nasıl düzenlemişler, bakalım diyecekler ve önlerine
bu gelecek. Kaç sayfa, merak edip baktınız mı Sayın Bakan, Sayın Komisyon; 6
sayfa!.. Sık satır 6 sayfa... Kaç
kelime, baktınız mı; 1 999 kelime!.. Hoca rahmetullahın dünya merkezini tarif
ettiği gibi değil. Buyurun... Oturdum, kelime kelime hepsini saydım, 1 999
kelimelik bir madde. Uygulayıcı bunun altından nasıl çıkacak, bana söyler
misiniz? Biz, kanun yapmak zorundayız beyler; içeriğini değiştirebiliriz. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN - Sayın Hatiboğlu, lütfen toparlar mısınız. YASİN HATİBOĞLU (Devamla) - Toparlıyorum efendim. Söyledik kerrat ile merrat ile, olmadı takririmiz kâfi
bize... Topluyorum efendim. Şimdi, beyler, benim üzüntüm şu: Bu, bizim eserimizdir,
Parlamentonun eseridir. Yarın, bizden sonrakiler gelecek, böyle bir kanun
düzenlemesi biz nasıl yapıyoruz... Tutanaklara inenler bunu bilir, inmeyenlere
ise zaten söyleyecek sözüm yok. Şimdi, inceleyecek, diyecek ki, bizim geçmişimiz şöyle
güzel bir kanun düzenlemiş; kaç satır olursa olsun, başıyla sonu arasındaki
ilgi ve irtibat kopmuyor diyecek. Buyurun; hangi hafıza, hangi zekâ, hangi kabiliyet 6
sayfalık bir maddeyi uygularken, başıyla sonunu bir arada tutacak ve
uygulayacak; 1 999 kelimeyi!..
Merak ederseniz sayınız. Lütfen, kanunlar "kodifikasyon" denilen,
hukuk tekniği dediğimiz tekniğe uysun. Sayın Bakanım, doğalgazda tekniğe uygun bir nakil
yapmazsanız infilak olmaz mı; olur efendim. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN - Sayın Hatiboğlu, son cümleniz için açıyorum;
lütfen tamamlayın. YASİN HATİBOĞLU (Devamla) - Hukukta da, kurallarına
uygun hukuk yapmazsanız, hukuk infilaki olur. Ben, hepinize saygı sunuyor; teşekkür ediyorum. (FP
sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Hatiboğlu. Doğru Yol Partisi Grubunun görüşlerini, Hatay
Milletvekili Sayın Mehmet Dönen ifade edecekler. Buyurun efendim. (DYP sıralarından alkışlar) Süreniz 5 dakika. DYP GRUBU ADINA MEHMET DÖNEN (Hatay) - Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; bu tartıştığımız ve biraz sonra da yasalaşacak olan
tasarının en önemli maddelerinden birisi de bu. Geçici maddeler, önemli
maddeler olarak burada yer almakta. Değerli milletvekilleri, biz, grup olarak
çekincelerimizi koyduk; yani, bu yasanın hangi noktalarda sıkıntıları olduğunu,
uygulamada güçlük çekileceğini çok açık ve net bir biçimde koyduk. Sayın Bakan, zaman zaman, buradan bize cevap verirken
"bu yasa tercüme bir yasa değil, bizim bakanlığın" dedi. Bu yasanın
tercüme olması da çok önem taşımıyor; yani, birikimi olan, know-how olan
ülkelerden tercüme etmek, yararlanmak çok yanlış bir şey değil. Biz, alt komisyonda bu tasarıyı görüşürken, bürokrat
arkadaşlarımızla birlikte çalışırken, örneğin "dikey bütünleşmiş
tüzelkişilik", "yatay bütünleşmiş tüzelkişilik" gibi kavramlarla
karşılaştık. Yahu, nedir bunlar, nasıl oluyor, farklı bir şey koyamayız mı
yerine dediğimizde "bunu İngilizce'den çevirdik; ama, yerine başka bir şey
koyamadık" dedi arkadaşlar ve doğru, haklılar; ama, tercüme de olabilirdi.
Buna alınganlık göstermeye gerek yok. Elbette ki, yüz yıldır bu yasayı
uygulayan ülkelerin birikiminden biz de yararlanacağız. Buna niye alınganlık
gösterilir; bunu anlamak mümkün değil. Değerli arkadaşlarım, bu yasa tasarısının bu maddesi,
özellikle, Elektrik Piyasası Yasasıyla çok yakından ilgili. Hepimiz de
biliyoruz ki, BOTAŞ'ın, alım garantileri verdiği, sözleşme yaptığı, yurt
dışından birtakım gaz alımları var. Bunları da, yurt dışında, elbette belli
firmalara satıyor; ki, özellikle, BOT (yap-işlet-devret) dediğimiz sistemle
yapılan ve alımını da TEAŞ olarak garanti ettiğimiz yap-işlet-devret çevrim
santralları var. Elektriği, maliyet artı kâr üzerinden alacağız biz bunlardan.
Garanti vermişiz bu yatırımlarda. Burada, BOTAŞ, bunlarla da, gaz temini
konusunda akit imzalamış. Şimdi, burada, doğal olarak, BOTAŞ, kendi hissesini
-bu maddede de görülüyor- belli ölçüde -yani, toplam tüketimin yüzde 20'sine
düşene kadar- dokuz yıl içerisinde satacak. Belki, dokuz yılda, bu sorunların
birçoğu yaşanmayabilir; ama, BOTAŞ devreden çıktığı zaman, bu çevrim
santrallarına, sen git, istediğin yerden gaz al dediğimiz zaman... Şöyle
düşünelim, bir firma, yurt dışında, gazı olan bir ülkede iş yapıyor, Türkiye'de
de çevrim santrali var; onlarla anlaşmalı olarak, BOTAŞ'ın fiyatının yüzde 50
daha üstünde bir fiyatla gaz aldı. Bu aldığı gazı ne yapacak; çevrim santralında
elektriğe dönüştürecek. Elektriği kime satacak? Ee, TEAŞ olarak garanti
etmişsiniz, ben alacağım diyorsunuz. Hangi modelle verecek; maliyet artı kârla
verecek. Şimdi, maliyet artı kârla, bu yüksek maliyetten gazı kime yüklemiş
olacak; bu gazın bu yüksek maliyetini, elektrik tüketicisine yüklemiş olacak.
İşte, bizim bu beklediğimiz... Burada, biz bunun, aslında, komisyonda, işte,
basiretli bir tüccar gibi davranıp, böyle, çok geniş cümlelerle önünü kesmeye çalıştık;
ama, oraya, örnek olarak şunu koyamadık: Bu çevrim santralları, BOTAŞ'tan
aldığı fiyatın daha üstünde bir fiyatı, elektrik ürettiği doğalgaza yansıtamaz
deseydik ve belli bir noktada... Çünkü, zaten, BOTAŞ bunu yirmi yıllık, yirmibeş
yıllık sözleşmelerle almış değerli arkadaşlarım. Yirmibeş yıllık sözleşmelerle
aldıysa, bu çevrim santrallarının, ondan daha yüksek bir fiyatla gaz almasına
imkân vermemek, bu noktayı tıkamak lazımdı. Bu, çok önemli bir nokta, ileride
karşımıza çıkacak ve tüketicimizin daha yüksek fiyattan elektrik kullanmasını
sağlayacak bir uygulama olacak. İşte, biz onun için karşı çıktık; çok önemli
bir noktaydı... (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN - Sayın Dönen, lütfen toparlayınız. MEHMET DÖNEN (Devamla) - Toparlıyorum Sayın Başkan. Bu çok önemli noktayı belli bir ölçüde de olsa
giderebildik; ama, daha da, belirli tuzakları içinde taşımakta. Bunu bilgilerinize sundum ve bu görüşümü sizlerle
paylaştım; hepinize saygılar sunuyorum. (DYP sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür ediyorum efendim. Sayın milletvekilleri, geçici 2 nci madde üzerinde
başka söz talebi yok. Önerge yok; ancak, geçici 2 nci maddenin yazımında,
sehven, altıncı satırında "lisans sahibi" ifadesi kullanılmış. En son
satırdır; yani, 120 nci sayfanın en son satırının hemen başında. Bunun
"lisans yeterlik sahibi" olması gerektiği ifade edilmiştir. Şimdi, Sayın Komisyona soruyorum; katılıyor musunuz
efendim? PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ NİHAT GÖKBULUT
(Kırıkkale) - Evet efendim. BAŞKAN - Sayın Hükümet katılıyor mu? ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR BAKANI MUSTAFA CUMHUR
ERSÜMER (Çanakkale) - Katılıyoruz
efendim. BAŞKAN - Bunun bir redaksiyon olarak telakkisi mümkün.
Bu düzeltmeyle birlikte geçici 2 nci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Geçici madde 2 bu düzeltmeyle kabul edilmiştir. Geçici 3 üncü maddeyi okutuyorum: GEÇİCİ MADDE 3.- Şehiriçi dağıtım faaliyetlerinde geçiş
süreci aşağıdaki gibi yapılır; a) Bakanlık, bu Kanunun yürürlüğe girmesini müteakiben
iki ay içerisinde BOTAŞ'ın mülkiyetinde ve işletiminde bulunan Eskişehir ve
Bursa şehir içi dağıtım işletmeleri ve varlıklarının özelleştirilmesi için
Özelleştirme İdaresi Başkanlığına bildirir. Özelleştirme işlemleri, hazırlık
döneminden sonra en geç altı aylık bir süre içerisinde, Kurum tarafından
belirlenecek usul ve esaslar dikkate alınarak ve 24/11/1994 tarihli ve 4046
sayılı Özelleştirme Uygulamalarının Düzenlenmesine ve Bazı Kanun ve Kanun
Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun hükümleri dairesinde
Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından gerçekleştirilir. İlgili
şehirlerdeki işletmelerin Özelleştirme İdaresince tüzel kişilere devredilmesi
ve dağıtım faaliyetine başlayabilmesi için, bu Kanunun 4 üncü maddesinin (g)
bendinde belirtilen Belediyeye karşı olan yükümlülüklerin yerine getirilmesi
ve Kuruldan şehir içi dağıtım lisansı
alınması zorunludur. b) Mülkiyeti, işletmesi ve doğal gaz ticaret hakkı
belediye veya belediye şirketine ait olan mevcut şehir içi doğal gaz dağıtım
tüzel kişileri, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren, üç yıl içinde
maliki oldukları ve işlettikleri şehir içi doğalgaz dağıtım şebeke ve
lisanslarını mevcut hazine garantili ve devirli borçlarını erken itfa ve bu
borçların üstlenilmesi neticesinde doğan Hazineye ait olan borçlarının
ödenmesinde kullanılması kaydıyla dış kredi borçlarının geri ödeme takvimine
bağlı olmaksızın veya hazine garantili ve devirli dış borçlarının en son
anapara ödeme tarihinden itibaren 3 yıl içerisinde kamu
hisselerini % 10 veya altına düşürecek şekilde devrederek yeniden
yapılanacaklardır. c) Belediye veya belediyeye ait şirketler tarafından
halihazırda yapılmakta olan dağıtım faaliyeti Kurulla, bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten itibaren 24 ay içerisinde yapılacak dağıtım lisansı
hükümlerine göre yürütülecektir. Kurumun hazırlayacağı lisans, diğer şehirlerde
uygulanan tip lisanslara uygun olacaktır. Ancak, ilgili belediye veya belediye
şirketinin şehrin özelliklerine göre lisansta yer almasında fayda veya
zorunluluk görülen hususlar, Kurulca değerlendirilerek gerektiğinde lisansta
yer verilir. d) Şehir içi doğal gaz dağıtım şirketleri, 1 Ocak 2002
tarihinden itibaren dağıtım ve satış faaliyetleri için şirket içinde muhasebe
ayrışımını yapmak zorundadır. BAŞKAN - Geçici 3 üncü madde üzerinde ilk söz, Fazilet
Partisi Grubu adına, Erzurum Milletvekili Sayın Aslan Polat'a ait. Sayın Polat, buyurun. Süreniz 5 dakika. FP GRUBU ADINA ASLAN POLAT (Erzurum) - Sayın Başkan,
sayın milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlarım. Şimdi, bu geçici 3 üncü madde, Plan ve Bütçe
Komisyonunda belki de en çok tartışılan maddelerden birisi oldu; yalnız, müspet
yönde ilerleme sağlandı; Yani, belediyelerle uyum sağlanarak yapılan bir
maddedir. Onu söylemek istiyorum. Bu maddenin birinci bendinde bir
özelleştirmeden bahsediliyor. Bursa ve Eskişehir'deki şehiriçi dağıtımların
özelleştirilmesinden bahsediliyor. Zaten, özelleştirmede Enerji Bakanlığının ne
kadar başarılı olduğu ortada; dolayısıyla, bunda da ne kadar başarılı olacağını
hep beraber göreceğiz! Yalnız, (b) bendinde şu var: Bu maddenin Plan ve Bütçe
Komisyonundan gelen şeklinde "Mülkiyeti, işletmesi ve doğalgaz ticaret
hakkı belediye veya belediye şirketine ait olan mevcut şehiriçi doğalgaz
dağıtım tüzelkişileri, bu Kanun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren, hazine
garantili dış kredi borçlarının ödeme sürelerinin bitimini takip eden en geç üç
yıl içerisinde kamu hisselerini yüzde 10'a düşürebilirler" denilmişti.
Şimdi, burada, bir esneklik getirildi; çünkü, bunların borçlarına baktığımız
zaman, Ankara'nın 2009, İstanbul 2025 yılında bitecekti. O kadar zaman
beklemesinler, daha erken yapabilsinler diye burada uygulamaya ilk kısmı getirildi.
O ilk kısımda da, bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç yıl içinde,
maliki oldukları ve işlettikleri şehiriçi doğalgaz dağıtım, şebeke ve
lisanlarını, mevcut hazine garantili ve devirli borçlarını erken itfa ve bu borçların
üstlenilmesi neticesinde doğan hazineye ait borçların ödenmesinde kullanılmak
kaydıyla özelleştirme imkânı verildi. Burada da, bilhassa, İstanbul ve Ankara Belediyelerine,
isterlerse, üç yıl içerisinde, bu 2009 ve 2025 yılını beklemeden özelleştirme
imkânı getiren bir maddedir. Bu maddedeki maksat da, mademki özelleştirmeye
gidiyoruz, belediyelerin de bir finans ihtiyacı varsa, hazinenin de borcunu
alma ihtiyacı varsa, müştereken bu iş yapılsın diye konulmuş bir madde oldu. Yalnız, burada üç yıl yeterli mi, yetersiz mi diye çok
itiraz oldu. Buna DSP'li arkadaşlar da çok itiraz ettiler ve içlerinde bunun
uygulanamayacağını, üç yılın az olacağında ısrar eden arkadaşlar oldu,
bilgisine güvendiğim arkadaşlar da bunu dediler. Ben de, bu üç yılın biraz az
olduğunu, en azından bir beş yıl olsa daha iyi olacağını zannediyorum; ama,
komisyon, o yönde kararını verdi ve üç yılda bitsin dedi. Yalnız, burada bir şey var. Sayın Bakanım, 4 üncü
maddede, siz, yüzde 10 sınırına yüzde 10 da bedelli alabilme koyduğunuza göre,
tahmin ediyorum ki, buna paralel bir düzenlemeyi burada yapmanız icap eder;
çünkü, o yüzde 10'unu değiştirmeniz icap edecek diye düşünüyorum. Sayın milletvekilleri, burada, geçici 4 üncü maddeyle,
artık bu tasarı burada kanunlaşmış olacak ve doğalgazların da
özelleştirilmesine imkan tanımış olacağız. Ben, burada, son olarak şunu söylemek istiyorum: Bir dönemden beri,
Türkiyemizde de, bir globalleşme, dünyayla bütünleşme adı altında bir
uygulamaya doğru gidiyoruz. Bunda ne kadar iyi ettiğimizden de biraz şüphem var
benim. Şimdi, finans sektörünü sürekli olarak dış dünyanın
denetimine açıyoruz ve finans sektörünü, işte, Güney Amerika'da da, Doğu Avrupa
ülkelerinde de, son beş yılda Batı sermayesi, hemen hemen bu bankaların yüzde
50'den fazlası olmak şartıyla, yüzde 50'nin üzerine geçirmiş çoğunda. 5 yılda
yüzde 5 olan, yüzde 10 olan hisseler, şimdi yüzde 50'nin üzerine çıkmış
durumda. Türkiyemizde de, bu büyük
finans sıkıntısı içerisinde, finans sektörünün banka özelleştirmesinde, bilhassa,
kamu bankalarının özelleştirilmesinde de yine bunlar dış dünyanın denetimine
geçecek diye şüphem var. Bir de, enerji ihalelerini de yüzde 20'de sınırladık ve
büyük yatırım isteyen bu konularda da, yine, dünya büyük finans şirketlerinin
ve çokuluslu şirketlerin eline geçeceğinden de yine bir şüphem var. Şimdi bir şey söylemek istiyorum. Evet, özelleştirme,
liberalleştirme iyi de, enerji sektörü ve finans sektörü gibi, bir ülkenin can
damarı olan, yani, finans ve enerjiyi tamamen çokuluslu şirketlerin denetimine
verirsek ve yüzde 50'den fazla oran da onların eline geçerse, o ülkede bağımsız
sanayiden, bağımsızlıktan ne kadar rahat bahsederiz diye de bir endişem
olduğunu burada belirtmek istiyorum; çünkü, bir sanayiin aslı enerjidir; yüzde
50'den fazlasını, yüzde 80'ine yakınını yabancı şirketlerin almasına imkân
tanıyoruz. Finans sektörü, zaten, ekonominin bütün ruhudur. Son yapılan bütün
dünya uygulamalarıyla -Güney Amerika'da da öyle, Doğu Avrupa'da da öyle- yüzde
50'den fazlası, bütün çokuluslu şirketlerin eline geçiyor. Bu şirketler, hem
parayı hem enerjiyi ele geçirirlerse, o ülkenin yönetiminde de etkili
olacakları kanaati bende hâkim; yoksa, liberalleşmeye karşı olmuyorum; ama, bir
yerde, oranlar yüzde 50'nin üzerine çıkmaya başladığı zaman, biraz milliyetçi
damarımız burada kabarıyor diye düşünüyorum; ama, yine de, tasarının hayırlı
olmasını diler; hepinize saygılar sunarım. (FP ve MHP sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Polat. Sayın milletvekilleri, geçici 3 üncü madde üzerinde
başka söz talebi?.. Yok. Önerge yok. Yalnız bir hususu bilgilerinize sunmak istiyorum: Sayın
Aslan Polat da isabetle tespit etmiş. Bildiğiniz gibi, 4 üncü maddenin (g) alt
bendinde belediye hissesi en fazla yüzde 10 olarak tespit edilmişken, önergeyle
yüzde 20'ye çıkarılmış ve sizlerce kabul edilmiştir. Bu değişiklik
doğrultusunda, geçici 3 üncü maddenin (b) bendinin 7 nci satırında yer alan
yüzde 10'un, yüzde 20'ye çıkarılması gerekmektedir. Daha pratik ifade edersek,
122 nci sayfanın ilk paragrafının son satırındaki yüzde 10 ibaresi, yüzde 20'ye
çıkarılacaktır. Sayın Komisyon aynı fikirde mi efendim? PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ NİHAT GÖKBULUT
(Kırıkkale) - Evet efendim... BAŞKAN - Sayın Hükümet?.. ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR BAKANI MUSTAFA CUMHUR
ERSÜMER (Çanakkale) - Tabiî efendim;
daha önceki değişikliğe paralel hale getiriyoruz. BAŞKAN - Kanunun iç insicamı bakımından... Bu değişiklikle, geçici 3 üncü maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir. Geçici 4 üncü maddeyi okutuyorum: GEÇİCİ MADDE 4.- Bu Kanunun yürürlük tarihinden önce
BOTAŞ tarafından parafe edilmiş olan Mısır doğalgaz alım satım anlaşması, bu
kanunun yürürlüğe girmesinden sonra, Kurul tarafından yapılacak olan arz talep
dengesi çalışmaları sonucunda ortaya arz açığı çıkması durumunda, söz konusu
anlaşma sonuçlandırılarak bu Kanunun kapsamı dışında tutulur. BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok. Geçici 4 üncü maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir. 21 inci maddeyi okutuyorum: Yürürlük MADDE 21.- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer. BAŞKAN - 21 inci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir. 22 nci maddeyi okutuyorum: Yürütme MADDE 22.- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu
yürütür. BAŞKAN - 22 nci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir. Sayın milletvekilleri, maddelerin görüşülmesi
tamamlanmıştır. Şimdi, tasarının tamamının oylanmasına geçmeden evvel,
oylarının rengini belli etmek üzere söz
isteyen sayın milletvekilleri var; lehte, Niğde Milletvekili Sayın Mükerrem
Levent ve İstanbul Milletvekili Sayın Masum Türker; aleyhte, Rize Milletvekili
Sayın Mehmet Bekâroğlu. Bildiğiniz gibi, Tüzük gereğince, ancak, bir sayın
milletvekiline lehte, bir sayın milletvekiline aleyhte söz verilebilmektedir. Lehinde olmak üzere, Sayın Mükerrem Levent; buyurun.
(MHP sıralarından alkışlar) Konuşma süreniz 5 dakika efendim. MÜKERREM LEVENT (Niğde) - Teşekkür ediyorum Sayın
Başkan. Bu kanunun geçmesinde, özellikle, muhalefet partilerine
çok teşekkür ediyorum. Türkiye'nin, daha iyi günlere, daha hayırlı günlere
geleceğine inanıyorum ve bu nedenle de kanunun milletimize hayırlı olmasını
diliyorum. Hepinize teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum.
(Alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Levent. Aleyhinde olmak üzere, Rize Milletvekili Sayın Mehmet
Bekâroğlu; buyurun efendim. (FP sıralarından alkışlar) Konuşma süreniz 5 dakika. MEHMET BEKÂROĞLU (Rize) - Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; doğalgazın ithali, dağıtımı ve satışına ilişkin hususları
düzenleyen yasanın görüşmeleri tamamlandı. Daha doğrusu, tasarının maddeleri
okundu ve oylandı; üzerinde ciddî bir görüşme yapılmadı. Özellikle, iktidar
partileri grupları, milletvekilleri, yasa tasarısıyla ilgili düşüncelerini
açıklamadılar. Biraz sonra tasarının tümü oylanacak, iktidar milletvekillerinin
oylarıyla da muhtemelen kabul edilecek. Değerli milletvekilleri, bu yasa tasarısının,
Türkiye'nin en büyük kurumunu oluşturduğunun farkında mısınız, bilmiyorum.
Sayın Bakanın komisyonda yapmış olduğu konuşmadan anlıyoruz ki, bu yasayla
oluşturulacak kurum, 200 milyar dolar civarında bir maddî varlığın
yönlendirmesini yapacak. Değerli arkadaşlarım, siz, iktidara geldiğinizden beri
-iktidar partileri gruplarına söylüyorum- oluşturmuş olduğunuz birtakım
kurumlarla, çoğu layüsel olan kurumlarla, hükümetin ve Türkiye Büyük Millet
Meclisinin yetkilerini devrediyorsunuz. Böyle bir ortamda da, siyasete,
milletvekillerine güven kalmadı deme hakkınız yok. Şimdi, ben size soruyorum,
gerçekten, bu durumdaki bir siyasete, siz, milletvekilleri olarak güveniyor
musunuz? Değerli arkadaşlarım, bu tasarı biraz sonra
yasalaşacak; ama, bundan önce birkaç konuyu size hatırlatmak, bazı uyarıları
yapmak istiyorum. Öncelikle, bir acelecilik var. Bu acelecilik yeni değil, 57
nci hükümet kurulduğundan beri, aynı acelecilik devam ediyor. Çok acil diye,
sabahlara kadar Meclis çalışıyor ve çok sayıda yasa çıkarıldı, çıkarılıyor.
Ancak, muhalefetin tüm uyarılarına rağmen, bütün uyarılar gözardı edilerek
çıkarmış olduğunuz bu yasalara, acil, mutlaka çıkarılması gerektiğini
söylediğiniz bu yasalara rağmen, uygulamış olduğunuz program çöktü, ülke,
iflasın eşiğine geldi. Sizin burada el kaldırdığınız yasalar nedeniyle,
insanımız yüzde 95 fakirleşti ve bu fakirleşmenin nerede duracağını hiç kimse
bilmiyor. Ülke, kan ağlıyor. Şimdi, aynı acelecilikle yeni yasalara el
kaldırmaktasınız. Size deniliyor ki: "Başka çare yok; bu yasalar çıkmazsa,
ülke batar..." Ben, size, başka bir şey söyleyeyim. Ben, bu yüce kürsüden
uyarımı yapayım; siz, yine, bildiğinizi okuyun; umarım, sonunda ben mahcup
olurum. Bakınız, değerli arkadaşlarım, ülke, kuşatılmış
durumdadır. Doğalgaz yasası da, bundan sonra gelecek yasalar da, ülkenin,
milletin hayrına değil. Uluslararası bir kuşatma altındayız. Ondört ay
uygulanıp çöken program, bir oyun idi. IMF, bile bile, bu oyunu oynadı. Dünya
sermayesi, bunu, bile bile yaptı. Bu yasalar çıksın diye bu krizler yaratıldı.
Bu yasalar çıksın diye, şu anda ülke kan ağlıyor değerli arkadaşlarım. Amaç,
Türkiye'yi haraç mezat kapatmaktır. Bor madenleri dahil, tüm sabit
değerlerimize el koyacaklar değerli arkadaşlarım. Türkiye'yi, işsizler,
sendikasız işçiler ve topraksız köylülerin yaşadığı güneyli bir ülke haline
getirecekler. Sayın Derviş, Amerika Birleşik Devletlerinde "12 milyar
dolar gelmezse, ülke batar" dedi ve 12 milyar doları, şu anda, sizin
oylarınızla yasalaşan birtakım yasalara bağladı, birtakım kurullara bağladı
değerli arkadaşlarım. Bu da, gösteriyor ki, bu oyun, bile bile oynandı. Dünya
sermayesi ve onların arkasındaki güçler, siyasî güçler, bu oyunu, bile bile
oynadılar. Değerli milletvekilleri, DSP'li ve MHP'li arkadaşlara
sesleniyorum. Sizin duyarlılığınızı, milliyetçiliğinizi, ulusalcılığınızı
biliyorum. Millete söz verdiniz, verdiğiniz sözler ortada. Bakınız, Sayın
Derviş, dünya sermayesi ve arkasındaki güçlerin temsilcisi olarak burada
bulunuyor. Dünyaya entegre olacağız deniliyor. Bu entegrasyonun anlamını görmek
gerekir değerli arkadaşlarım. Bu entegrasyon, Türk işçisi için, Türk memuru
için, çiftçisi için, esnafı için, sanayicisi için ne anlama geliyor; bunu,
görmek gerekir değerli arkadaşlarım. Sayın Derviş, turizm diyor. Bu çıkardığınız yasalarla,
Türk çiftçisi, esnafı, hatta sanayicisi, bu milletin bütünü, turizmde, güneyde
eğlenen birinci sınıf insanlara hizmet edecek garson haline getirilecek. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN - Sayın Bekâroğlu, lütfen toparlayınız. MEHMET BEKÂROĞLU (Devamla) - Toparlıyorum efendim. Bunu görelim değerli arkadaşlarım. Ayrıca, bana öyle geliyor ki, yeni dünya sistemine
göre, Türkiye, çok büyük... Bakınız, Derviş'in programında da, sosyal kesimler,
toplum, insan, reel sektör yok. İnsanlar, işsiz ve aç kalacaklar, toplumsal
barışımız bozulacak. Değerli arkadaşlarım, esnaf protestolarını, Tandoğan'ı
hatırlayın. Bunların nerede duracağını hiç kimse bilmiyor. Yine, siz de, ben
de, 13 milyar dolar karşılığında, ülkenin sadece sabit değerleri mi veriliyor,
yoksa dışpolitikayla ilgili, ülkenin stratejik değerleri de veriliyor mu; bu
konuda bir bilgi sahibi değiliz. Değerli arkadaşlarım, sonuç olarak, bu yasa ve
diğerleri, şeker, tütün, havacılık, Telekom, petrol, bor, Merkez Bankası
yasaları, hepsi, ülkenin dünya sermayesi ve arkasındaki siyasî güçlere teslim
edilmesi anlamına geliyor. Ben böyle düşünüyorum değerli arkadaşlarım ve Türk
işçisinin de, memurunun da, çiftçisinin de, esnafının da böyle düşündüğünü
sanıyorum. Siz, 18 Nisan seçimlerinde millete böyle dememiştiniz. Millet, size,
ülkeyi dünya sermayesine devretmeniz için yetki vermedi, oy vermedi. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN - Lütfen, son cümlenizi söyleyiniz. MEHMET BEKÂROĞLU (Devamla) - Peki efendim. Değerli arkadaşlarım, ya bu yasaları reddedin ya da
millete gidin ve sorun; bakalım millet ne diyor... Türkiye'nin dünya
sermayesine peşkeş çekilmesine evet mi diyor değerli arkadaşlarım?! Oyumun rengi, elbette aleyhte olacaktır. Saygılarımı arz ediyorum. (FP sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür ediyorum. Sayın milletvekilleri, tasarının tümü üzerindeki
müzakereler tamamlanmıştır. Şimdi, tasarının tümünü oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Tasarının tümü kabul edilmiş ve kanunlaşmıştır;
ülkemize hayırlı olsun. Sayın Bakan teşekkür edecekler. Buyurun efendim. ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR BAKANI MUSTAFA CUMHUR
ERSÜMER (Çanakkale) - Sayın Başkan,
sayın milletvekilleri; öncelikle sizleri saygıyla selamlıyorum. Gerçekten, Meclisimizin bu yasaya gösterdiği
hassasiyet, bizi, bir an önce, petrol yasasını da Meclisin huzuruna getirme
noktasında kamçılamıştır. Bu yasalar -daha önce de ifade ettik- Türkiye'nin
dünyayla bütünleşmesini, dünyayla entegre olmasını sağlayacak yasalardır ve
netice itibariyle, yapılacak uygulamalar sonucunda da görülecektir ki, bu
kürsüden "ben, inşallah mahcup olurum" diyenler mahcup olacaktır. Çok teşekkür ediyorum; saygılar sunuyorum. (ANAP, DSP
ve MHP sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Bakan. Sayın milletvekilleri, kanun tasarı ve tekliflerini
sırasıyla görüşmek üzere, 19 Nisan 2001 Perşembe günü, alınan karar gereğince,
saat 14.00'te toplanmak üzere birleşimi kapatıyor; hepinize hayırlı akşamlar
diliyorum. Kapanma Saati
: 19.44 |
|