Yazılı ve Sözlü Sorular Araştırma Komisyonları Soruşturma Komisyonları
                                                                      Son Tutanak Tutanak Sorgu Tutanak Metinleri Gizli Oturum Tutanakları
                                                                                                                                            Uluslararası Komisyonlar Dostluk Grupları
                                                                                      Genel Sekreterlik Mevzuat Telefon Rehberi Etik Komisyon Duyurular

DÖNEM : 21        CİLT : 60       YASAMA YILI : 3

 

 

 

T. B. M. M.

TUTANAK DERGİSİ

 

 

86 ncı Birleşim

18 . 4 . 2001 Çarşamba

 

 

İ Ç İ N D E K İ L E R

  I. - GEÇEN TUTANAK ÖZETİ

 II. - GELEN KÂĞITLAR

III. - YOKLAMA

IV. - BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) GündemdIşI Konuşmalar

1. - Yozgat Milletvekili Mesut Türker'in, Türkiye'nin ekonomik sorunları ve çözüm yollarına ilişkin gündemdışı konuşması

2. - Van Milletvekili Hüseyin Çelik'in, Van İlinde hayvancılık, sınır ticareti, mülteciler meselesi ve köye götürülecek hizmetlere ilişkin gündemdışı konuşması

3. - Konya Milletvekili Lütfi Yalman'ın, Mevlana Kültür Merkezi inşaatına ilişkin gündemdışı konuşması

B) Tezkereler ve Önergeler

1. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın  (6/1281) ve (6/1300) esas numaralı sözlü sorularını geri aldığına ilişkin önergesi (4/353)

2. - İstanbul Milletvekili Ahmet Güzel'in  (6/1292), (6/1293) ve (6/1299) esas numaralı sözlü sorularını geri aldığına ilişkin önergesi (4/354)

3. - Batman Milletvekili Alaattin Sever Aydın'ın (6/850) ve (6/851) esas numaralı sözlü sorularını geri aldığına ilişkin önergesi (4/355)

4. - Tekstil ve konfeksiyon sektörünün sorunlarının araştırılarak alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla kurulan (10/10) esas numaralı Meclis Araştırması Komisyonu Başkanlığının süre uzatımına ilişkin tezkeresi (3/802)

V. - KANUN TASARI VE TEKLİFLERİYLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER

1. - İzmir Milletvekili Rıfat Serdaroğlu'nun; İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı'nın; Amasya Milletvekili Ahmet İyimaya'nın; Ankara Milletvekili Yıldırım Akbulut'un; Şırnak Milletvekili Mehmet Salih Yıldırım'ın; Gaziantep Milletvekili Ali Ilıksoy, Konya Milletvekili Ömer İzgi ve Ankara Milletvekili Nejat Arseven'in; İstanbul Milletvekili Ziya Aktaş ve 42 Arkadaşının; Zonguldak Milletvekili Hasan Gemici'nin ve İzmir Milletvekili Işılay Saygın'ın; Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünde Değişiklik Yapılmasına Dair İçtüzük Teklifleri ve Anayasa Komisyonu Raporu  (2/94,  2/232,  2/286,  2/307,  2/310,  2/311, 2/325, 2/442, 2/449) (S. Sayısı :  527)

2. - Emniyet Teşkilâtı Kanunu, Polis Yükseköğretim Kanunu ve 190 Sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Eki Cetvellerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Emniyet Teşkilâtı Kanununun Bir Maddesinde Değişiklik Yapılmasına Dair 490 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ve İçişleri ve Plan ve Bütçe Komisyonları Raporları (1/497, 1/212) (S. Sayısı: 438)

3. - Doğal Gaz Piyasası Kanunu Tasarısı ve Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji ve Plan ve Bütçe Komisyonları Raporları (1/836) (S. Sayısı : 651)

VI. - SORULAR VE CEVAPLAR

A) YazIlI Sorular ve CevaplarI

1. - Karaman Milletvekili Zeki Ünal'ın, personele ilişkin sorusu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Ömer İzgi'nin cevabı (7/2718)

2. - Kahramanmaraş Milletvekili Mustafa Kamalak'ın, 1999-2001 yıllarında tabiî afet sebebiyle hangi il, ilçe ve beldelere fazla çalışma ücreti veya tazminat ödendiğine ilişkin Başbakandan sorusu ve Maliye Bakanı Sümer Oral'ın cevabı (7/3867)

3. - Afyon Milletvekili İsmet Attila'nın, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu personeline ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı Kemal Derviş'in cevabı (7/3868)

4. - Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya'nın, diabet hastası  memurların kullandıkları şeker ölçüm çubuğu bedellerine ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Sümer Oral'ın cevabı (7/3943)

5. - Tokat Milletvekili M.Ergün Dağcıoğlu'nun, son ekonomik krizin 2001 yılı bütçe programına etkilerine ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Sümer Oral'ın cevabı (7/3958)


I. - GEÇEN TUTANAK ÖZETİ

 

TBMM Genel Kurulu saat 15.00'te açıldı.

Samsun Milletvekili Şenel Kapıcı'nın, köy enstitülerinin kuruluşunun 61 inci yıldönümü münasebetiyle yaptığı gündemdışı konuşmaya, Millî Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu cevap verdi.

Adana Milletvekili Ali Gören, şekerpancarı üreticilerinin devletten alacakları paraya,

Gaziantep Milletvekili Mustafa Rüştü Taşar da, sekizinci Cumhurbaşkanı merhum Turgut Özal'ın ölümünün 8 inci yıldönümüne,

İlişkin gündemdışı birer konuşma yaptılar.

16 Nisan 2001 tarihli gelen kâğıtlarda yayımlanan, 651 sıra sayılı kanun tasarısının, 48 saat geçmeden gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleriyle Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmının 6 ncı sırasına; aynı tarihli gelen kâğıtlarda yayımlanan 646 sıra sayılı kanun tasarısının, 48 saat geçmeden, 7 nci sırasına, 257 nci sırasında yer alan 644 sıra sayılı kanun tasarısının, bu kısmın 8 inci sırasına alınmasına;

Genel Kurulun 17 Nisan 2001 Salı günü 15.00-20.00, 18 Nisan 2001 Çarşamba, 19 Nisan 2001 Perşembe ve 20 Nisan 2001 Cuma günleri 14.00-20.00 saatleri arasında çalışmasına; 20 Nisan 2001 Cuma günü de kanun tasarı ve tekliflerinin görüşülmesine; 18 Nisan 2001 Çarşamba günü, gündemin 7 nci sırasına kadar olan tasarı ve tekliflerin, 19 Nisan 2001 Perşembe günü de gündemin 9 uncu sırasına kadar olan tasarı ve tekliflerin görüşmelerinin tamamlanmasına kadar çalışma süresinin uzatılmasına; 17 Nisan 2001 Salı günü sözlü sorular hariç diğer denetim konularının, 18 Nisan 2001 Çarşamba günü de sözlü soruların görüşülmemesine;

İlişkin DSP, MHP ve ANAP Gruplarının müşterek önerisinin;

Ankara Milletvekili Uluç Gürkan'ın, Ankara İline Bağlı Olarak Çayırhan Adıyla Bir İlçe Kurulmasına (2/568),

Bayburt Milletvekili Şaban Kardeş'ın, Yükseköğretim Kurumları Teşkilâtı Hakkında 41 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında 2809 Sayılı Kanuna Ek ve Geçici Maddeler Eklenmesi ve 78 ve 190 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına (2/523),

Aydın Milletvekili Bekir Ongun'un, Bir İlçe Kurulmasına (2/282),

İlişkin Kanun Tekliflerinin doğrudan gündeme alınmasına dair önergelerinin;

Yapılan görüşmelerden sonra kabul edildiği açıklandı.

Gündemin "Sözlü Sorular" kısmının:

1 inci sırasında bulunan (6/557),

2 nci sırasında bulunan (6/564),

Esas numaralı sözlü sorular üç birleşim içerisinde cevaplandırılmadığından, yazılı soruya çevrildi.

3 üncü sırasında bulunan (6/567),

4 üncü sırasında bulunan (6/569),

5 inci sırasında bulunan (6/573),

  6 ncı sırasında bulunan (6/574),

  7 nci sırasında bulunan (6/575),

  8 inci sırasında bulunan (6/576),

  9 uncu sırasında bulunan (6/577),

10 uncu sırasında bulunan (6/578),

11 inci sırasında bulunan (6/580),

12 nci sırasında bulunan (6/583),

13 üncü sırasında bulunan (6/584),

14 üncü sırasında bulunan (6/585),

15 inci sırasında bulunan (6/586),

16 ncı sırasında bulunan (6/587),

17 nci sırasında bulunan (6/588),

18 inci sırasında bulunan (6/589),

19 uncu sırasında bulunan (6/590),

20 nci sırasında bulunan (6/591),

21 inci sırasında bulunan (6/592),

22 nci sırasında bulunan (6/593),

23 üncü sırasında bulunan (6/594),

24 üncü sırasında bulunan (6/595),

25 inci sırasında bulunan (6/596),

26 ncı sırasında bulunan (6/597),

27 nci sırasında bulunan (6/598),

28 inci sırasında bulunan (6/599),

29 uncu sırasında bulunan (6/600),

30 uncu sırasında bulunan (6/601),

31 inci sırasında bulunan (6/602),

32 nci sırasında bulunan (6/604),

33 üncü sırasında bulunan (6/606),

34 üncü sırasında bulunan (6/610),

35 inci sırasında bulunan (6/612),

36 ncı sırasında bulunan (6/613),

37 nci sırasında bulunan (6/615),

38 inci sırasında bulunan (6/616),

39 uncu sırasında bulunan (6/617),

40 ıncı sırasında bulunan (6/618),

41 inci sırasında bulunan (6/619),

42 nci sırasında bulunan (6/620),

44 üncü sırasında bulunan (6/622),

45 inci sırasında bulunan (6/623),

46 ncı sırasında bulunan (6/624),

47 nci sırasında bulunan (6/625),

48 inci sırasında bulunan (6/626),

49 uncu sırasında bulunan (6/627),

50 nci sırasında bulunan (6/628),

51 inci sırasında bulunan (6/629),

52 nci sırasında bulunan (6/630),

53 üncü sırasında bulunan (6/631),

54 üncü sırasında bulunan (6/633),

55 inci sırasında bulunan (6/636),

56 ncı sırasında bulunan (6/637),

57 nci sırasında bulunan (6/638),

58 inci sırasında bulunan (6/639),

59 uncu sırasında bulunan (6/643),

60 ıncı sırasında bulunan (6/644),

61 inci sırasında bulunan (6/645),

62 nci sırasında bulunan (6/646),

63 üncü sırasında bulunan (6/647),

64 üncü sırasında bulunan (6/648),

65 inci sırasında bulunan (6/649),

66 ncı sırasında bulunan (6/650),

67 nci sırasında bulunan (6/652),

68 inci sırasında bulunan (6/658),

69 uncu sırasında bulunan (6/659),

70 inci sırasında bulunan (6/661),

71 inci sırasında bulunan (6/662),

72 nci sırasında bulunan (6/663),

73 üncü sırasında bulunan (6/667),

74 üncü sırasında bulunan (6/671),

75 inci sırasında bulunan (6/672),

76 ncı sırasında bulunan (6/673),

78 inci sırasında bulunan (6/675),

79 uncu sırasında bulunan (6/676),

80 inci sırasında bulunan (6/678),

81 inci sırasında bulunan (6/679),

82 nci sırasında bulunan (6/680),

83 üncü sırasında bulunan (6/682),

84 üncü sırasında bulunan (6/683),

85 inci sırasında bulunan (6/684),

86 ncı sırasında bulunan (6/685),

87 nci sırasında bulunan (6/686),

88 inci sırasında bulunan (6/687),

89 uncu sırasında bulunan (6/689),

90 ıncı sırasında bulunan (6/690),

91 inci sırasında bulunan (6/692),

92 nci sırasında bulunan (6/693),

93 üncü sırasında bulunan (6/695),

94 üncü sırasında bulunan (6/697),

95 inci sırasında bulunan (6/698),

96 ncı sırasında bulunan (6/699),

97 nci sırasında bulunan (6/700),

98 inci sırasında bulunan (6/701),

99 uncu sırasında bulunan (6/702),

100 üncü sırasında bulunan (6/703),

101 inci sırasında bulunan (6/704),

102 nci sırasında bulunan (6/706),

103 üncü sırasında bulunan (6/710),

104 üncü sırasında bulunan (6/711),

105 inci sırasında bulunan (6/713),

106 ncı sırasında bulunan (6/714),

107 nci sırasında bulunan (6/715),

108 inci sırasında bulunan (6/716),

109 uncu sırasında bulunan (6/717),

110 uncu sırasında bulunan (6/720),

111 inci sırasında bulunan (6/721),

112 nci sırasında bulunan (6/722),

113 üncü sırasında bulunan (6/723),

115 inci sırasında bulunan (6/725),

116 ncı sırasında bulunan (6/726),

117 nci sırasında bulunan (6/727),

119 uncu sırasında bulunan (6/730),

120 nci sırasında bulunan (6/732),

121 inci sırasında bulunan (6/733),

122 nci sırasında bulunan (6/734),

123 üncü sırasında bulunan (6/736),

124 üncü sırasında bulunan (6/737),

125 inci sırasında bulunan (6/739),

126 ncı sırasında bulunan (6/741),

127 nci sırasında bulunan (6/742),

128 inci sırasında bulunan (6/743),

129 uncu sırasında bulunan (6/744),

130 uncu sırasında bulunan (6/745),

131 inci sırasında bulunan (6/746),

132 inci sırasında bulunan (6/748),

134 üncü sırasında bulunan (6/751),

135 inci sırasında bulunan (6/752),

136 ncı sırasında bulunan (6/753),

137 nci sırasında bulunan (6/754),

138 inci sırasında bulunan (6/755),

139 uncu sırasında bulunan (6/756),

140 ıncı sırasında bulunan (6/757),

141 inci sırasında bulunan (6/758),

142 nci sırasında bulunan (6/759),

143 üncü sırasında bulunan (6/760),

144 üncü sırasında bulunan (6/761),

145 inci sırasında bulunan (6/762),

146 ncı sırasında bulunan (6/763),

147 nci sırasında bulunan (6/764),

148 inci sırasında bulunan (6/765),

149 uncu sırasında bulunan (6/767),

150 nci sırasında bulunan (6/768),

151 inci sırasında bulunan (6/769),

152 nci sırasında bulunan (6/770),

153 üncü sırasında bulunan (6/771),

Esas numaralı sözlü sorular, ilgili Bakanlar Genel Kurulda hazır bulunmadıklarından, ertelendi.

43 üncü sırasında bulunan, Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un (6/621),

Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın:

77 nci sırasında bulunan (6/674),

114 üncü sırasında bulunan (6/724),

133 üncü sırasında bulunan, Şanlıurfa Milletvekili Yahya Akman'ın (6/749),

154 üncü sırasında bulunan, Bursa Milletvekili Ahmet Sünnetçioğlu'nun (6/772),

Esas numaralı sözlü sorularına, Devlet Bakanı Edip Safder Gaydalı cevap verdi.

Gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleriyle Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmında bulunan:

TBMM İçtüzüğünde Değişiklik Yapılmasına Dair İçtüzük Teklifleri ve Anayasa Komisyonu Raporunun (2/94, 2/232, 2/286,2/307,2/310,2/311, 2/325,2/442,2/449)(S. Sayısı : 527) görüşmeleri, daha önce geri alınan maddelere ilişkin Komisyon Raporu henüz hazırlanmadığından;

Polis Yüksek Öğretim Kanunu Tasarısının (1/497, 1/212) (S. Sayısı :  438);

Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Yurtdışı Teşkilâtı Hakkında 189 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye İlişkin Kanun Tasarısının (1/53)(S. Sayısı :  433),

Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu ile Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına İlişkin 624 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye İlişkin Kanun Tasarısının (1/757, 2/603, 2/605)(S. Sayısı :  592),

Ekonomik, Kültürel, Eğitim ve Teknik İşbirliği Başkanlığı Kurulması, 206 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye İlişkin Kanun Tasarısının (1/206, 1/779)(S. Sayısı :  639),

Görüşmeleri, komisyon yetkilileri Genel Kurulda hazır bulunmadıklarından;

Ertelendi.

Elektrik Piyasası Kanununda Değişiklik Yapılması ve Doğalgaz Piyasası Hakkında Kanun Tasarısının (1/836) (S. Sayısı :  651) tümü üzerindeki görüşmeler tamamlandı.

18 Nisan 2001 Çarşamba günü, alınan karar gereğince saat 14.00'te toplanmak üzere, birleşime 20.09'da son verildi.

Mehmet Vecdi Gönül

 

 

Başkanvekili

 

 

 

Levent Mıstıkoğlu

Mehmet Ay

 

Hatay

Gaziantep

 

Kâtip Üye

Kâtip Üye


No. :124

II. - GELEN KÂĞITLAR

18 . 4 . 2001  Çarşamba

Teklifler

1. - Doğru Yol Partisi Grup Başkanvekili Sakarya Milletvekili Nevzat Ercan'ın; 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununa Bir Ek Madde Eklenmesi Hakkında Kanun Teklifi (2/737) (Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 9.4.2001)

2. - Bursa Milletvekili Ali Arabacı'nın; Siyasî Partiler Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/738) (Plan ve Bütçe ve Anayasa Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 11.4.2001)

3. - Aydın Milletvekili Bekir Ongun'un; Hususi İdarelerden Maaş Alan İlkokul Öğretmenlerinin Kadrolarına, Terfi, Taltif ve Cezalandırılmalarına ve Bu Öğretmenler İçin Teşkil Edilecek Sağlık ve İçtimai Yardım Sandığı ile Yapı Sandığına ve Öğretmenlerin Alacaklarına Dair Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/739) (Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor ve Plan ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 12.4.2001)

4. - İzmir Milletvekili Kemal Vatan'ın; İzmir İlinde Bayraklı Adı ile Bir İlçe Kurulması Hakkında Kanun Teklifi (2/740) (İçişleri ve Plan ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 12.4.2001)

5. - Eskişehir Milletvekili Necati Albay'ın; Yükseköğretim Kurumları Teşkilâtı Hakkında 41 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulüne Dair 2809 Sayılı Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/741) (Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 12.4.2001)

6. - Tokat  Milletvekili  Reşat Doğru  ve  2 Arkadaşının;  Devlet  Memurları  Kanununa  Ekli I Sayılı Cetvelde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/742) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 12.4.2001)

Rapor

1. - Türkiye Büyük Millet Meclisi Saymanlığının Ocak, Şubat, Mart 2001 Ayları Hesabına Ait Türkiye Büyük Millet Meclisi Hesaplarını İnceleme Komisyonu Raporu (5/14) (S. Sayısı: 652) (Dağıtma tarihi: 18.4.2001) (GÜNDEME)

Sözlü  Soru Önergesi

1. - Hatay Milletvekili Namık Kemal Atahan'ın, İçel havalimanı projesine  ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/1398) (Başkanlığa geliş tarihi: 17.4.2001)

Yazılı  Soru Önergeleri

1. - Konya Milletvekili Mehmet Gölhan'ın, BAĞ-KUR Genel Müdürlüğünün eczanelere olan borçlarına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/4082) (Başkanlığa geliş  tarihi: 17.4.2001)

2. - Hatay Milletvekili Mustafa Geçer'in, ithal ilaç sıkıntısına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru  önergesi (7/4083) (Başkanlığa geliş tarihi: 17.4.2001)

3. - Karaman Milletvekili Zeki Ünal'ın, Türk Bayrağı Tüzüğünde yapılan değişikliğe ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Devlet Bahçeli) yazılı soru  önergesi (7/4084) (Başkanlığa geliş tarihi: 17.4.2001)

4. - Konya Milletvekili Veysel Candan'ın, kamu bankalarının düşük faizle verdiği kredilere ilişkin Devlet Bakanından (Kemal Derviş) yazılı soru önergesi (7/4085) (Başkanlığa geliş  tarihi: 17.4.2001)

5. - Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya'nın, TRT'nin reklam gelirlerine ilişkin Devlet Bakanından (Rüştü Kâzım Yücelen) yazılı soru önergesi (7/4086) (Başkanlığa geliş  tarihi: 17.4.2001)

6. - Tokat Milletvekili Bekir Sobacı'nın, Samsun, Ordu ve Sinop illerindeki elektrik dağıtım işi ihalesini alan işadamına ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/4087) (Başkanlığa geliş  tarihi: 17.4.2001)

 


BİRİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 14.00

18 Nisan 2001 Çarşamba

BAŞKAN: Başkanvekili Mehmet Vecdi Gönül

KÂTİP ÜYELER: Levent MIstIkoğlu (Hatay), Cahit Savaş YazIcI (İstanbul)

BAŞKAN - Türkiye Büyük Millet Meclisinin 86 ncı Birleşimini açıyor, en iyi dileklerimi ve saygılarımı sunuyorum.

Toplantı yetersayısı vardır; görüşmelere başlıyoruz.

Gündeme geçmeden önce, üç sayın milletvekiline gündemdışı söz vereceğim.

Gündemdışı ilk söz, Türkiye'nin ekonomik sorunları ve çözüm yolları konusunda söz isteyen, Yozgat Milletvekili Sayın Mesut Türker'e aittir.

Buyurun Sayın Türker. (MHP sıralarından alkışlar)

Süreniz 5 dakika.

IV. - BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) GündemdIşI Konuşmalar

1. - Yozgat Milletvekili Mesut Türker'in, Türkiye'nin ekonomik sorunları ve çözüm yollarına ilişkin gündemdışı konuşması

MESUT TÜRKER (Yozgat) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye'nin ekonomik sorunları ve çözüm yolları hakkında gündemdışı söz almış bulunuyorum; bu vesileyle, Yüce Heyetinize saygılar sunuyorum.

Değerli milletvekilleri, uzun yıllardan beri ülkemizde uygulanan yanlış politikalar sonucunda, cumhuriyet tarihinin en büyük ekonomik ve sosyal bunalımını yaşamaktayız. Bunda, hemen herkes fikir birliği halindedir; ancak, bugün yaşadığımız bunalımların nedenleri yerine, maalesef, sonuçlarını tartışmaktayız. O halde, öncelikle yapmamız gereken, bu noktaya nasıl ve niçin geldiğimizi, daha doğrusu nasıl getirildiğimizi sorgulamak olmalıdır.

Özellikle son yıllarda, ülkemizde, millî siyaset dinamikleri yerine, dış odaklarca yazılan yanlış reçeteler uygulanmaktadır. Bu reçeteler uyarınca, Türk insanı, ranta, spekülatif kazanç ekonomisine yönlendirilmiş; her köşe başına bir banka ve bir de döviz bürosu açılmış, değişik yöntemlerle devlete karşı tefecilik en kârlı ve en kolay yatırım seçenekleri haline getirilmiştir. Buna karşılık, üretim yapanlar, desteklenmek yerine , kendi kaderlerine terk edilip, âdeta cezalandırılmıştır.

Değerli milletvekilleri, Türk insanına ait küçük sermaye kümelerinin bir araya gelmeleri suretiyle dev üretim organizasyonları kuran oluşumlar, kendilerine rakip istemeyen sermaye oligarşisinin boy hedefi haline getirilmiş, kendilerine Atatürkçülüğü kalkan yapan ve bir ayakları dışarıda bulunan tekelci kapitalizmin insafsız vurguncuları, Anadolu'da yaşayan bu kaplanları boğmak üzere, sermayeyi renklendirerek mahkûm etmekten bile medet ummuşlardır. Oysa ki, sermayenin yeşili veya kırmızısı olmaz. Bir millî sermaye vardır, bir de gayrimillî sermaye vardır. Millî sermaye, üretim yapan, istihdam yaratan ve ülkede kalan sermayedir. Gayrimillî sermaye ise, yarattıkları ekonomik provokasyon ortamlarında vur kaç taktiğiyle millî değerleri iç eden, terlemeden kazanan, yüzü dışarıya dönük işbirlikçi sermayedir. Bu anlayışın bir sonucu olarak geldiğimiz nokta itibariyle, özsermayesini üretime yatıran sanayici krizin faturasına muhatap kılınırken, spekülatör sermayeye, gecelik faizlerin yüzde 7 500'e vurduğu bir ortamda, bir gecede yüzde 20, bir haftada yüzde 70 kazanç sağlamanın yolu açılmıştır. Buna bağlı olarak da, üretime dayalı ekonomi çökertilmiş, ithalat kalemleri ve rakamları tam anlamıyla patlamış ve işsizler ordusu çığ gibi büyüme göstermiştir. İşte, bugün yaşadığımız çöküntü halinin temel nedeni budur. Temel neden budur; ama, bugün, çözüm adına, gayrimillî güçler tarafından dayatılan, yine, dışarılarda yazılıp elimize tutuşturulmak istenen reçeteler, yine, üretimi yasaklayacak ve daha büyük işsizler ordusunun kurulmasına davetiye çıkaracaktır.

Değerli milletvekilleri, içine itildiğimiz, dışborç bataklığının egemenlik haklarımızı tartışılır duruma getirdiği bir noktada, çözüm olarak yine dışborca sarılmak, aslında bir çözüm değil, olsa olsa yaşadığımız krizi, daha da büyümesi pahasına, birazcık ertelemekten ibarettir. Bunun içindir ki, tam bağımsızlık ülküsünü, cumhuriyetin birinci ödevi olarak tanımlayan Büyük Atatürk, millî seferberliği, dışborçları artırmak için değil, bitirmek için başlatmıştır. Bunun gibi, cumhuriyetin yetmiş yıllık birikimlerini, ne pahasına olursa olsun, yerli ve yabancı kimlere giderse gitsin, yeter ki, sırtımızdan atalım yaklaşımıyla özelleştirmek de kesinlikle bir çözüm değildir. Birçoğu stratejik önem taşıyan bu millî değerler devletten koparıldığında, artık, devletin ekonomiyi yönlendirme şansından veya sosyal devletten bahsetmemiz mümkün olmayacaktır.

Değerli milletvekilleri, şunu bilelim ki, Türkiye'yi, yaşadığı bu sıkıntıdan ne IMF ne Dünya Bankası ne de Avrupa Birliği kurtaracaktır. Atatürk'ün, İstiklal Savaşına başlarken söylediği gibi, bugün de milleti, yine milletin azim ve kararlılığı kurtaracaktır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Türker, lütfen toparlayınız.

Buyurun efendim.

MESUT TÜRKER (Devamla) - Bunun için de ilk yapılması gereken, milletin, devletine olan güvenini yeniden tesis etmek ve bunun gereklerine uygun davranmaktır.

Bu duygu ve düşüncelerle, Yüce Heyetinize saygılar sunuyorum. (Alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Türker.

Gündemdışı ikinci söz, Van'da hayvancılık, sınır ticareti, mülteciler meselesi ve köye götürülecek hizmetler hakkında söz isteyen Van Milletvekili Sayın Hüseyin Çelik'e aittir.

Buyurun Sayın Çelik.

Süreniz 5 dakika efendim.

2. - Van Milletvekili Hüseyin Çelik'in, Van İlinde hayvancılık, sınır ticareti, mülteciler meselesi ve köye götürülecek hizmetlere ilişkin gündemdışı konuşması

HÜSEYİN ÇELİK (Van) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Van İli, 1 milyonu aşkın nüfusu, eşsiz tabiî güzellikleri, zengin tarihî ve kültürel mirasıyla, ülkemizin, aynı zamanda çileli serhat şehirlerinden birisidir. 57 nci hükümetin beceriksiz ekonomik politikaları yüzünden bütün ülke kan ağlarken, Van Vilayeti, âdeta, kan kusuyor.

Ülkedeki genel ekonomik krizin yansımaları bir yana, benim vilayetime, bu hükümet tarafından, bir yığın ambargo uygulanmaktadır. Sözümona, hayvan kaçakçılığını önlemek amacıyla Sayın Tarım ve Köyişleri Bakanının hayvan hareketlerine koyduğu tahdit, hayvancılıkla geçinen ve hayvan ticareti yapan halkımızı canından bezdirmiştir. Sınırda kaçakçılığı önleme yerine, içeride hayvancılığı âdeta yok edecek bir yığın formalite ve kırtasiyecilik getirilmiştir. İnsanları içeri kapatmak gibi ilkel bir yöntem uygulandığı halde, doğru dürüst bir nüfus sayımı yapamayan bu hükümet, ilimizde, sözümona, hayvan sayımı yaptırmış, ancak bu konuda da bir yığın sıkıntının ortaya çıkmasına yol açmıştır. Geçmişte özellikle küçükbaş hayvancılığının merkezlerinden birisi olan Van, her geçen gün bu özelliğini yitirmektedir. 1984 yılından beri terör ortamında tarımı ve hayvancılığı çok ciddî darbe yiyen ilimiz, böylelikle en öldürücü darbeyi de bu hükümetten yemiştir.

Sınır ticareti ilimizin en önemli geçim kaynaklarından biriydi, 56 ve 57 nci hükümetler bunu da çok gördüler. Vergi kaybı oluyor gerekçesiyle sınır ticaretine konu olan mallar, kına, naylon terlik, mermer ve çok sınırlı bir miktarda mazotla sınırlandırıldı. Kapıköy'deki açık pazarda da sadece bu malların satılabileceği, gizli yazılarla ilgililere bildirildi. Devlet Bakanlarımız Sayın Tunca Toskay ve Mehmet Keçeçiler'i kına ve naylon terlik ihtiyaçlarını bu açık pazardan temin etmeleri için davet ediyoruz.

Değerli milletvekilleri, bu uygulama ve anlayış, bir vilayetin halkıyla alay etmek değil de nedir? Bu hükümet vergiden başka bir şey bilmez mi? Vergi, vergi, vergi diyorsunuz, onu da toplamayı beceremiyorsunuz; çünkü, uyguladığınız yanlış ekonomik politikalar sayesinde bu gidişle vergi alınabilecek esnaf, tüccar ve sanayici kalmayacak.

Dünyada sınırlar açılırken, sınırlardaki şehirler komşusu olduğu ülkenin nimetlerinden yararlanırken, siz, neredeyse, yeniden, sınırlara mayın döşeyeceksiniz. Vanlı birçok vatandaş, standart depolarında bile taşıdıkları faturasız mazot ve benzin yüzünden kaçakçı muamelesi görmüşler, yüzlercesinin ekmek teknesi olan minibüsleri, kamyonları, otobüsleri bağlanmıştır. Güvenlik kuvvetlerine, mülkî ve askerî yetkililere bu rezaletin sebebini soruyorsunuz, onlar, hükümetin talimatlarını yerine getirdiklerini söylüyorlar. Hemşerilerimizin neredeyse onda 1'i 1918 sayılı Kanuna muhalefetten damgalı hale gelmiş.

Benim ilimde en çok kullanılan kelime, olağanüstü hal uygulaması kalktığı halde "yasak" kelimesidir. Devlet yatırımı yok, özel sektör yatırımı yok, tarım ve hayvancılık can çekişiyor, sınır ticareti ise hükümetin kurbanı... Devletin kamu personeline ödediği maaşlar olmazsa, bölgede, bakkallar bile siftah edemeyecek. Alternatif geçim kaynakları göstermeden onu yasakla bunu yasakla... Böylelikle nereye varılır?!. Aslında, halkımız, hükümetten, himmet beklemekten çok gölge etmemesini istiyor.

31 Mart-10 Nisan tarihleri arasında ilimin neredeyse bütün ilçelerine, birçok köyüne gittim. Yol diye bir şey yok. Çoğu tesviye olan köy yollarında deprem sonrası yarıklara benzeyen yarıklar var. 5 200 kilometrelik köy yolu ağımızın o da kâğıt üzerinde yüzde 4'ü asfalttır. Bu sefil tabloya rağmen, anlı şanlı Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünün, vilayetimiz için programa koyduğu köy yolu asfaltlaması tamı tamına 5 kilometredir. Yanlış duymadınız tamı tamına 5 kilometre. Allahaşkına bu komiklik sizin de sinirlerinize dokunmuyor mu? İşin garibi bu yollarla bir de taşımalı eğitim yapılıyor. Yolun olmadığı yerde taşımalı eğitim yapılıyor! Sayın Sabancı gibi "vah, vah, vah, memleketim!" demekten kendimizi alamıyoruz.

Köylünün içme ve sulama taleplerine ise "inşallah ileride" cevapları veriliyor.

Yerli halkımızın sefaleti kendisine yetmiyormuş gibi, bir de Van'da sayısı 10 000'i aşan mülteci var. İran, Irak, Afganistan, Pakistan ve sair yerlerden kaçak yollarla gelen mülteciler Van'daki insan manzaralarını biraz daha dramatikleştiriyorlar.

(Mikrofon otomatik cihat tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Çelik, lütfen toparlayınız.

HÜSEYİN ÇELİK (Devamla) - İşsizliğin kol gezdiği şehirde karıntokluğuna çalışan mülteciler, ayrıca, fuhuş, uyuşturucu ticareti, hırsızlık gibi olayların da artmasına yol açıyorlar; hükümetin, bunlarla ilgili en ufak bir tedbiri yok. Sayın İçişleri Bakanımıza konuyu anlattım; ilgili fasılda tedbir almak için para bulunmadığını söyledi. Birleşmiş Milletlere yapılan müracaatlar, yerine göre, yıllarca sonuçlandırılamıyor.

Vanımızın, şüphesiz, bütün problemleri bunlardan ibaret değildir. Zamanım olsa, Sayın Ecevit'in köykentlerinden, doğu için açtığı paketlerden, köye dönüş meselesinin yerinde saydığından, adı var kendisi yok 107 maddelik doğu ve güneydoğu eylem planından söz edecektim.

 Sayın Hükümeti, başını kumdan çıkararak biraz Ankara'dan öteye bakmaya davet ediyorum.

Yüce Heyetinizi en derin saygılarımla selamlıyorum efendim. (DYP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Çelik.

Sayın Bakan, cevap verecek misiniz?

TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI HÜSNÜ YUSUF GÖKALP (Sıvas) - Hayır Sayın Başkan.

BAŞKAN - Peki efendim.

Gündemdışı üçüncü söz, Mevlana Kültür Merkezinin, 2001 yılı ihtifallerine yetiştirilmesi konusunda söz isteyen Konya Milletvekili Sayın Lütfi Yalman'a aittir.

Buyurun Sayın Yalman. (FP sıralarından alkışlar)

Süreniz 5 dakika.

3. - Konya Milletvekili Lütfi Yalman'ın, Mevlana Kültür Merkezi inşaatına ilişkin gündemdışı konuşması

LÜTFİ YALMAN (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; Konya'da 1992 yılında ihale edilip inşaatı başlatılan ve yaklaşık dokuz yıldan beri devam edip tamamlanamayan Mevlana Kültür Merkezî inşaatıyla ilgili olarak gündemdışı söz aldım; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, hepimizin bildiği gibi, Hazreti Mevlana, Konya'nın, Türkiye'nin ve hatta bütün insanlığın iyilik ve hoşgörü sembolü haline gelmiş, büyük bir mutasavvıf ve büyük bir düşünürdür. Görüş ve düşünceleriyle insanlığa ışık tutmuş, insan sevgisi, insan hakları ve hoşgörü konusunda abide şahsiyettir. Böyle bir büyük insanın görüş ve düşüncelerini, insan sevgisini ve insan anlayışını yaymak ve tanıtmak hepimizin aslî vazifesi olmalıdır.

İşte, böyle bir anlayışla, 1992 yılında Konya'da Mevlana Kültür Merkezî inşaatının temeli atıldı; bedeli 1 trilyon 100 milyar lira civarında belirlendi; ancak, dokuz yıldan beri hâlâ bitirilememiş ve sürüncemede kalmış bir inşaattır. 1997 yılında Konya Karatay Belediyesi ile Kültür Bakanlığı arasında bir önanlaşma yapılarak belediyeye devri sağlanmış idi; ancak, 1997 yılında yine maliyet 2,5 trilyon olarak hesaplanıyordu. 55 inci hükümet bu sözleşmeyi iptal etti ve maalesef, şu ana kadar da sürüncemede kalmasına sebep oldu; çünkü, Karatay Belediyesi, en azından, ihtifallerin yapılacağı salonu en geç iki yıl içerisinde bitirecek idi sözleşme gereği. Bugün, proje maliyetinin 10 trilyon lirayı aşacağından söz ediliyor. Bu fatura, ihmalin ve belki de siyasî ihtirasın bu millete ağır bedelidir.

Sayın milletvekilleri, Mevlana ve Mevlana'nın inanç ve düşünce dünyası, siyasî çekişmelere veya ihtiraslara kurban edilebilecek bir değer değildir. Mevlana, inanç turizminin, dünyadaki mihver isimlerinden biridir. Mevlana Müzesini ziyaret edenlerin sayısı yılda 1,5 milyonu aşmaktadır. Mevlana, dünyaya mal olmuş bir insandır.

Mevlana'nın tefekkür dünyasının, evrensel boyutta, bütün insanlığa ulaştırılması gerekir ve Mevlana, gerçek düşünce boyutuyla insanlığa tanıtılmalıdır. Mevlana'daki insan kavramının olanca derinliğiyle idrak edilmesi, insanlığa, başta, barışın sağlanması, kardeşliğin ve insan sevgisinin toplumun her kesiminde yudumlanması açısından, her alanda büyük katkı sağlayacaktır. O halde, Mevlana'nın fikrî derinliğinin, düşünce dünyasının, herkese en uygun şartlarda anlatılması, her şeyden önce, bizim insanlık vazifemizdir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Mevlana Kültür Merkezi inşaatı için, 57 nci hükümet, 2001 yılı bütçesinden 1 milyar liralık ödenek ayırdı, sadece 1 milyar liralık. Bu, şu andaki müteahhit firmanın, inşaattaki bekçisinin bir yıllık maaşını bile karşılayamaz; çok gülünç bir rakamdır. Oraya, 1999'da 50 milyar lira, 2000 yılında ise 30 milyar lira gönderilmişti. Oysa, iktidar partisi milletvekilleri arkadaşlarımız, 2000 yılında 1 trilyon liranın ayrıldığına dair, âdeta, beyanat yarışına girmişlerdi.

Değerli arkadaşlarım, 2000 yılı açısından, Mevlana Müzesinin yıllık geliri 1 trilyon liradır. 2001 yılında, bu gelirin, yaklaşık 2 trilyon lira civarında olacağı tahmin edilmektedir. Sadece Mevlana Müzesinin gelirleri eğer Kültür Merkezi için ayrılmış olsaydı, tahmin ediyorum ki, çoktan biterdi. Konya'dan alınanın Konya'ya verilmesinden daha tabiî ne olabilir. Şu anda, Konya Büyükşehir Belediye Başkanımızın açıklamalarına göre, Sayın Kültür Bakanının, Kültür Merkezinin Büyükşehir Belediyesine devredilmesi konusunda, samimî ve ciddî yaklaşımları olduğunu öğreniyoruz. Ancak, Kültür Merkezinin bir an önce bitirilebilmesi için -Mevlana Müzesi gelirlerini de dikkate alarak- Kültür Bakanlığının, mutlaka, desteklemesi şarttır. Mevlana Kültür Merkezinin tamamlanması, ihtifallerin (törenlerin) pota altından kurtarılması, sadece Konya'yı değil, Türkiye'yi ve dünyayı sevindirecektir, Mevlana'yı sevindirecektir.

Değerli arkadaşlarım, Mevlana Hazretleriyle ilgili yazılmış birkaç mısralık bir şiiri burada okuyup, sözlerimi tamamlayacağım. Eğer, pota altından ihtifaller (törenler) kurtarılırsa...

Aşiyanın ne güzel mihrabı var

Ne güzel minberi var!

Nilüferler yıkanır havuzunda

Suyu var, zemzemi var, kevseri var.

Eğilin çeşmelerin çeşmesine...

Ki su halinde akan mermeri var.

Bir saray her köşe... herkes sultan...

Her başın, her eserin efseri var.

Ne ilahî, ne rahim insanlar;

Ne temiz yüzleri var!

Dar değildir; gelin ey öksüzler..

Bütün öksüzlere kâfi yeri var.

Mevlana Kültür Merkezî inşaatının bir önce tamamlanarak, törenlerin pota altından kurtarılması ve Mevlana'ya yakışır tarzda yapılması duygu ve temennisiyle, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (Alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Yalman.

Sayın milletvekilleri, sunuşlar ve görüşeceğimiz kanun maddeleri uzun metinlerden ibaret; onun için, Divan Kâtibinin, sunuşları ve kanun maddelerini oturarak sizlere takdim etmesi hususunu oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Şimdi, Başkanlığın Genel Kurula diğer sunuşları vardır.

Sözlü soru önergelerinin geri alınmasına dair 3 adet önerge vardır; sırasıyla okutuyorum:

B) Tezkereler ve Önergeler

1. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın  (6/1281) ve (6/1300) esas numaralı sözlü sorularını geri aldığına ilişkin önergesi (4/353)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Gündemin "Sözlü Sorular" kısmının 580 ve 599 uncu sıralarında yer alan (6/1281), (6/1300) esas numaralı sözlü soru önergelerimi geri alıyorum.

Gereğini saygılarımla arz ederim.

     Musa Uzunkaya

           Samsun

BAŞKAN - Sözlü soru önergeleri geri verilmiştir.

İkinci önergeyi okutuyorum:

2. - İstanbul Milletvekili Ahmet Güzel'in  (6/1292), (6/1293) ve (6/1299) esas numaralı sözlü sorularını geri aldığına ilişkin önergesi (4/354)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Gündemin "Sözlü Sorular" kısmının 591, 592 ve 598 inci sıralarında yer alan (6/1292), (6/1293) ve (6/1299) esas numaralı sözlü soru önergelerimi geri alıyorum.

Gereğini saygılarımla arz ederim.

     Ahmet Güzel

        İstanbul

BAŞKAN - Sözlü soru önergeleri geri verilmiştir.

Son önergeyi okutuyorum:

3. - Batman Milletvekili Alaattin Sever Aydın'ın (6/850) ve (6/851) esas numaralı sözlü sorularını geri aldığına ilişkin önergesi (4/355)

 

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Gündemin "Sözlü Sorular" kısmının 223 ve 224 üncü sıralarında yer alan (6/850) ve (6/851) esas numaralı sözlü soru önergelerimi geri alıyorum.

Gereğini arz ederim.

Saygılarımla.

     Alaattin Sever Aydın

              Batman

BAŞKAN - Sözlü soru önergeleri geri verilmiştir.

Tekstil ve konfeksiyon sektörünün sorunlarının araştırılarak alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla kurulan (10/10) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu Bakanlığının, Komisyonun görev süresinin uzatılmasına dair bir tezkeresi vardır; okutuyorum:

4. - Tekstil ve konfeksiyon sektörünün sorunlarının araştırılarak alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla kurulan (10/10) esas numaralı Meclis Araştırması Komisyonu Başkanlığının süre uzatımına ilişkin tezkeresi (3/802)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Tekstil ve konfeksiyon sektörünün sorunlarının araştırılarak alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca kurulan (10/10) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonumuz, Genel Kurul tarafından verilen üç aylık sürede çalışmalarını tamamlayamamıştır. Bu nedenle, 17.4.2001 tarihinde toplanan komisyonumuz, Genel Kuruldan, İçtüzüğün 105 inci maddesine göre 18.4.2001 tarihinden itibaren bir aylık eksüre istenmesine karar verilmiştir.

Gereğini bilgilerinize arz ederim.

   Ertuğrul Yalçınbayır

             Bursa

      Komisyon Başkanı

BAŞKAN - İçtüzüğün 105 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan "araştırmasını üç ay içinde bitiremeyen komisyona bir aylık kesin süre verilir" hükmü gereğince, komisyona bir aylık eksüre verilmiştir.

Sayın milletvekilleri, alınan karar gereğince, sözlü soruları görüşmüyor ve gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleriyle Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmına geçiyoruz.

Önce, yarım kalan işlerden başlayacağız.

 

V. - KANUN TASARI VE TEKLİFLERİYLE KOMİSYONLARDAN

GELEN DİĞER İŞLER

1. - İzmir Milletvekili Rıfat Serdaroğlu'nun; İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı'nın; Amasya Milletvekili Ahmet İyimaya'nın; Ankara Milletvekili Yıldırım Akbulut'un; Şırnak Milletvekili Mehmet Salih Yıldırım'ın; Gaziantep Milletvekili Ali Ilıksoy, Konya Milletvekili Ömer İzgi ve Ankara Milletvekili Nejat Arseven'in; İstanbul Milletvekili Ziya Aktaş ve 42 Arkadaşının; Zonguldak Milletvekili Hasan Gemici'nin ve İzmir Milletvekili Işılay Saygın'ın; Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünde Değişiklik Yapılmasına Dair İçtüzük Teklifleri ve Anayasa Komisyonu Raporu (2/94, 2/232, 2/286, 2/307, 2/310, 2/311, 2/325, 2/442, 2/449) (S. Sayısı: 527)

BAŞKAN - Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünde Değişiklik Yapılmasına Dair İçtüzük Teklifinin görüşülmeyen maddeleriyle ilgili Komisyon raporu Başkanlığa verilmediğinden, teklifin görüşmelerini erteliyoruz.

Emniyet Teşkilâtı Kanunu, Polis Yükseköğretim Kanunu ve 190 Sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Eki Cetvellerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Emniyet Teşkilâtı Kanununun Bir Maddesinde Değişiklik Yapılmasına Dair 490 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin müzakerelerine kaldığımız devam edeceğiz.

2. - Emniyet Teşkilâtı Kanunu, Polis Yükseköğretim Kanunu ve 190 Sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Eki Cetvellerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Emniyet Teşkilâtı Kanununun Bir Maddesinde Değişiklik Yapılmasına Dair 490 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ve İçişleri ve Plan ve Bütçe Komisyonları Raporları (1/497, 1/212) (S. Sayısı: 438)

BAŞKAN - Komisyon?.. Yok.

Ertelenmiştir.

Doğalgaz Piyasası Kanunu Tasarısı ve Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji ve Plan ve Bütçe Komisyonları raporlarının müzakerelerine kaldığımız yerden devam ediyoruz.

3. - Doğal Gaz Piyasası Kanunu Tasarısı ve Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji ve Plan ve Bütçe Komisyonları Raporları (1/836) (S. Sayısı : 651) (1)

 BAŞKAN - Komisyon?.. Hazır.

Hükümet?.. Hazır.

Sayın milletvekilleri, hatırlanacağı üzere, tasarının tümü üzerindeki görüşmeler tamamlanmış, maddelere geçilmesi oylarınızla kabul edilmişti.

Şimdi, 1 inci maddeyi okutuyorum:

DOĞALGAZ PİYASASI KANUNU TASARISI

(ELEKTRİK PİYASASI KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI VE

DOĞALGAZ PİYASASI HAKKINDA KANUN TASARISI)

BİRİNCİ KISIM

Genel Hükümler

BİRİNCİ BÖLÜM

Amaç, Kapsam, Tanımlar ve Yetki

Amaç

MADDE 1.- Bu Kanunun amacı, doğalgazın kaliteli, sürekli, ucuz, rekabete dayalı esaslar çerçevesinde  çevreye zarar vermeyecek şekilde tüketicilerin kullanımına sunulması için, doğalgaz piyasasının serbestleştirilerek mali açıdan güçlü, istikrarlı ve şeffaf bir doğalgaz piyasasının oluşturulması ve bu piyasada bağımsız bir düzenleme ve denetimin sağlanmasıdır.

BAŞKAN - Maddeler üzerinde görüşmeler yapacağız; yalnız, gündemde bir hata yapılmış, onu bilgilerinize sunmak istiyorum. Görüşmekte olduğumuz Doğalgaz Piyasası Kanunu Tasarısıyla ilgili 6 ncı maddenin başına açık oylamaya tabidir işarete konulmuştur; kanun tasarısı açık oylamaya tabi değildir. Neticeten, bilmenizde fayda olduğunu düşünüyorum.

Madde üzerindeki, grupları adına ilk söz, Doğru Yol Partisi Grubu adına Burdur Milletvekili Sayın Mustafa Örs'e aittir.

Buyurun Sayın Örs.

Süreniz 5 dakika.

                          

(1) 651 S. Sayılı Basmayazı 17.4.2001 tarihli 85 inci Birleşim Tutanağına eklidir.

DYP GRUBU ADINA MUSTAFA ÖRS (Burdur) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 651 sıra sayılı Doğalgaz Piyasası Kanun Tasarısının amacını belirleyen 1 inci maddesi hakkında, Doğru Yol Partisi Grubu adına görüşlerimi sunmak üzere söz almış bulunuyorum; şahsım ve grubum adına hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, tasarının geneli üzerinde Doğru Yol Partisi Grubumuz adına Sayın Mehmet Dönen görüşlerini Yüce Meclise sunmuşlardı. Sayın Dönen'in vurguladığı konuların hükümetçe dikkate alınacağını umuyorum ve tavsiye ediyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; enerjinin bir toplumun ekonomik kalkınmasında ne denli önemli olduğunu hepimiz biliyoruz. Enerji, bu açıdan, her ülke için aynı zamanda stratejik bir değer olma konumunu da taşımaktadır. Türkiye'nin geçmiş yıllarda gerek geçmişte gerekse gelecekte enerji sorunuyla sürekli karşı karşıya kaldığı; ancak, bu sorunu aşmak için zaman zaman komşu ülkelerden enerji satın aldığını da biliyoruz.

Doğalgazın çevreyle en uyumlu enerji kaynağı olduğu yüksek malumlarınızdır. Bugün toplam enerji tüketimi içerisinde doğalgazın önemli bir payı olduğunu da biliyoruz; ancak, bu enerji kaynağı ithal edilmekte ve değişik alanlarda dağıtımı yapılarak tüketilmektedir. İthalatın artmasıyla birlikte tüketim ağı da genişlemiş, bugün özellikle Ankara, İstanbul gibi illerde geniş kitlelerce kullanılmaya başlanılmıştır.

Değerli milletvekilleri, az önce de belirttiğim gibi, enerji, ekonomik ve sosyal kalkınma için temel girdilerden birisi durumundadır. Artan nüfus, kentleşme, sanayileşme, teknolojinin yaygınlaşması ve refah artışına paralel olarak enerji tüketimi kaçınılmaz bir şekilde büyümektedir. Buna karşılık, enerji tüketiminin mümkün olan en alt düzeyde tutulması, enerjinin, tasarruflu ve verimli bir şekilde kullanılması büyük önem arz etmektedir. Bu nedenledir ki, sürdürülebilir bir kalkınma yaklaşımı içinde, ekonomik ve sosyal gelişimi destekleyecek, çevreye en az düzeyde zarar verecek asgarî miktar ve maliyette enerji tüketimi ve dolayısıyla, arzı hedef alınmak durumundadır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu genel çerçeve içerisinde enerji yatırımlarının yapılması büyük önem arz etmektedir. Kamunun bugün tek başına tüm enerji yatırımlarını gerçekleştirmesi mümkün bulunmamaktadır. Bu nedenledir ki, gerek yurt içinde ve gerekse yurt dışındaki özel yatırımcıların devreye konulması gerekmektedir. Burada, enerji sektörünün optimal bir sistem anlayışıyla gerçekleştirilmesi esas alınmalıdır. Bunun da, yeni projeler, kapasite ve yer seçimi itibariyle ayrıntılı çalışmalara dayanması gerektiği açıktır.

Sayın milletvekilleri, özel kesimin enerji yatırımlarına yönlendirilmesi, aşırı garantilerle değil, sağlıklı işleyen bir proje seçimi, projenin değerlendirilmesi, denetlenmesi ve işletimi yaklaşımıyla olmalıdır. Ancak bu şekilde büyük ve finansal açıdan güçlü özel sektör kuruluşlarının enerji alanındaki yatırımlara çekilmesi mümkün olabilir. Bu çerçevede, rekabetin sağlanması amacıyla, büyük tüketicilere kendi elektrik üreticilerini seçme serbestliğinin verilmesi büyük önem taşımaktadır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; tasarının 1 inci maddesiyle, doğalgazı, kaliteli, sürekli ve ucuz bir şekilde tüketicilerin kullanımına sunmak ve malî açıdan güçlü, istikrarlı ve saydam bir doğalgaz piyasası oluşturarak piyasada bağımsız bir denetimin sağlanması amaçlanmaktadır. Biz, Doğru Yol Partisi olarak bu amaçlara karşı değiliz. Bu memleketin, bu milletin çıkarlarının korunduğu, serbest rekabetin olduğu her aşamada parti olarak desteğimiz vardır; ama, önemli olan, bu ilkelerin yazılmış olması değil, uygulanmış olmasıdır. Çünkü, biz, Doğru Yol Partisi olarak, rekabeti ekonomik kalkınmanın motoru olarak görüyoruz. Dileğimiz, bu yasanın, enerji sektöründe sağlıklı bir rekabet ortamı yaratması ve beklenen verimli yabancı sermayenin ülkeye gelmesini sağlamasıdır. Tabiî ki, bunun olabilmesi için de öncelikle, siyasî, ekonomik ve sosyal istikrarın olması şarttır. Ayrıca, asıl amacı rekabeti gerçekleştirmek olan bu yasa tasarısıyla rekabetin sağlanması olası görülmemektedir. Çünkü, BOTAŞ, bugüne kadar, büyük oranda (37 milyar metreküp) doğalgaz bağlantısı yapmıştır. Bu bağlantı doğrultusunda doğalgaz pazarlaması yapılacağı için, rekabet koşullarının oluşması çok güç görülmektedir.

Bu duygularla, tasarının milletimiz için hayırlı, uğurlu olmasını diler, bu vesileyle, şahsım ve Doğru Yol Partisi Grubumuz adına, hepinizi ve aziz milletimizi saygıyla selamlarım. (DYP sıralarından alkışlar)

Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Örs.

Fazilet Partisi Grubunun görüşlerini, Hatay Milletvekili Sayın Metin Kalkan ifade edecekler.

Buyurun Sayın Kalkan. (FP sıralarından alkışlar)

Sayın Kalkan, süreniz 5 dakika.

FP GRUBU ADINA SÜLEYMAN METİN KALKAN (Hatay) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün, yine, son günlerde çok sıkıntı çektiğimiz, güya krize karşı bir tedbir kanunu tasarısı üzerinde, Grubum adına konuşmak için huzurlarınızdayım.

Ekonomimiz ve siyasetimiz Dünya Bankası yönetimine girdiğinden beri, bağımsızlığımızla ilgili veya ülkemizin gelecekteki çıkarlarını korumakla ilgili sözleri burada çok rahat söyleyemediğimizi hissediyoruz. Çünkü, öyle bir kamuoyu oluşturuyorlar ki, bu kanunun çıkması, muhakkak bu krizin bitmesi içindir ve bu kriz, ancak yine krizi çıkaran Dünya Bankası yetkililerinin bize emrettiği, önümüze koyduğu ve dayattığı maddelerle aşılır şeklinde, holding medyasının da geniş bir propagandasıyla, maalesef, ülke kamuoyuna egemen olmuş durumdadır.

Uzun zamandır adım adım ilerliyorlar, önce Tahkim Yasasını çıkarıyorlar, sonra da ülkemize, 1 koyup 1 000 almak üzere sermaye girdirmek için ve sermayelerini, garanti altında çok büyük kârlara eriştirmek için kanun tekliflerini sıralıyorlar. Bu kanun tekliflerine engel olabilecek her türlü mevzuatı ve her türlü bu sömürülerine engel olacak hareketi ve fikrî akımı da durduruyorlar. Bunları görüyoruz ve maalesef, ülkemizin, bu hususta duyarlı olduğunu zannettiğimiz -hangi partinin olursa olsun- milletvekillerinin de, gerçekten, içine düşülen krizden  çıkılacağını umularak buna yardımcı olmalarına bir anlam veremiyorum.

Uzun zamandır, 17-18 defadır, IMF'nin, emirlerinden başka çare yok diye körü körüne bütün maddelerini çıkardığımız ve sözlerine uyduğumuz halde, şu son iki aydır düştüğümüz durumu, bir daha, bir aydın olarak, bir ülke sorumlusu olarak, milletin vekili olarak, eğer, önümüze alıp düşünürsek, şimdi, bundan sonrası için de, doğrusu, hiçbir umut ve hiçbir kurtuluş ümidi göremiyoruz.

Ben sormak istiyorum Sayın Bakana ve iktidar partisi milletvekillerine: Acaba, bu Doğal Gaz Piyasası Kanunu Tasarısı, hiç yeni bir handikapa veya sömürüye veya ileride bir probleme yol açmayacak, bakanlık elemanlarımızca ve bakanlığımızca ve iktidar partisi milletvekillerince, gerçekten çok titiz bir elemeye tabi tutuldu mu?

Gerçekten, bu kanun tasarısını kendileri mi hazırladılar, yoksa Dünya Bankasının hazırladığını aynen mi buraya sundular? Bunun yönetmeliklerini şu anda hazırladılar mı, yoksa, Dünya Bankası bunları madde madde belirledi mi?

Bir kurum kurduktan sonra, bu kurumun, o kuruluş aşamasında, daha önceden haberdar olan sermaye çevrelerinin, sömürülerini yapabilmek için onlara özel alan hazırlandı mı? Örneğin, bakanlıkta bulunan, şu anda bakanlık yetkililerinin ve bürokrasisinin...

Bunları söylemekte kendimi çok haklı addediyorum; çünkü, şu anda Enerji Bakanlığındaki birtakım olayları, devlet güvenlik mahkemelerinin koridorlarından, savcılarından ve oraya düşmüş bürokratların "mecbur kaldık da biz böyle davrandık" diye ifadelerinden korkarak, bilhassa iktidar partisi milletvekillerini bu konuya dikkatlerini çekmek üzere uyarıyorum.

Şimdi, bu kanun tasarısı, önce Gaz Piyasası Düzenleme Kanunu Tasarısı olarak geliyor, bilahara son maddelerde, Elektrik Piyasası Kuruluyla birleştiriliyor ve yetkiler oraya veriliyor ve bu kurul... Bakanlık, önce oniki ay, sonra onsekiz ay yetkili oluyor. Onsekiz ayda zaten bu hususta yapılabilecek her şey yapılacak. Ondan sonra Bakanlığın etkili olduğu bir kurul bu düzenlemelerde etkin olacak.

Bakın arkadaşlar, aslında, bu, bir özelleştirme değil, bir kurumlaştırma, bir kurullaştırma! Türkiye, Bakanlar Kurulu yönetiminden çıktı, bir kayyum öncülüğünde kurullararası, devasa kurullar bütünü yönetimine girdi. Elbette, gerçekten özgür ve milletin yararına, dünyanın kabul ettiği serbest piyasa ekonomisini tatbik edecek hiçbir yolsuzluğa kapı bırakmayacak bir özelleştirmeye biz canı gönülden taraftarız; ama, her türlü bu kurum ve kurullaştırmanın arkasından, bankalarda da olduğu gibi, milletin soyulduğunu görmekten bizar olduk. Bu soyulmanın da arkası kesilmiyor, bitmiyor. Ben çok iyi biliyorum ki, iktidar partisi milletvekillerinin hiçbiri de memnun değil.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Lütfen tamamlayınız.

SÜLEYMAN METİN KALKAN (Devamla) - Ve bundan kesinlikle bir netice çıkmayacak; ama, öyle bir kamuoyu oluşturdular ki, bundan başka hiçbir çıkış yolu yok ve bunu uygulamazsak kriz daha derinleşir... Krizi, bizzat bilerek, bilinçli derinleştiriyorlar. Dolar kendiliğinden düşmeye başladığı anda, buyurun Merkez Bankasının müdahaleleriyle tekrar yükseklerde tutuluyor. Bunların hepsi bir oyundur, bir sömürü oyunudur, Türkiye'nin teslim alınması oyunudur.

Bu hususta dikkatlerinizi çekiyor, hepinize saygılar sunuyorum.

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Kalkan.

1 inci madde üzerinde başka söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.

2 nci maddeyi okutuyorum:

Kapsam

MADDE 2.- Bu Kanun doğal gazın ithali, iletimi, dağıtımı, depolanması, pazarlanması, ticareti ve ihracatı ile bu faaliyetlere ilişkin tüm gerçek ve tüzel kişilerin hak ve yükümlülüklerini kapsar.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Doğru Yol Partisi Grubu adına, Aksaray Milletvekili Sayın Murat Akın; buyurun efendim. (DYP sıralarından alkışlar)

Sayın Akın, süreniz 5 dakika.

DYP GRUBU ADINA MURAT AKIN (Aksaray) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Doğal Gaz Piyasası Kanun Tasarısının 2 nci maddesi üzerinde Grubum adına söz almış bulunmaktayım; bu vesileyle hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, 2 nci madde, aynı zamanda 3 üncü maddeyle ilgili bir maddedir. 2 nci maddede, doğalgazın ithali, iletimi, dağıtımı, depolanması, pazarlanması, ticareti ve ihracatı ile bu faaliyetlere ilişkin tüm gerçek ve tüzelkişilerin hak ve mükellefiyetlerini kapsamaktadır. Ancak, bu "tüzelkişi" tabirine tasarıda bir açıklık getirilmemiş. Sermaye şirketleri statüsünde olan tüzelkişiler var, bir de, şahsî yükümlülüğü olan şahıs şirketleri var. Bilindiği üzere, doğalgaz dağıtımı veya iletimi olsun, pazarlaması olsun, bu nevî işler, büyük miktarda sermayeyi gerektirir bir ticarî faaliyet olması nedeniyle, umumiyetle sermaye şirketleri kastedilmiş olması lazım, yoksa, tüzelkişilikleri olan kollektif şirketin, bu işleri yapacak kapasitede olmadıkları, olamayacakları gibi, bilgi birikimi ve teknolojik olarak diğer sermaye birikimini de bilançosunda taşımaları mümkün değildir. Bilhassa, Sayın Bakanımız, bu sermaye şirketlerinden de, adi komandit şirketler, komandite ve komanditer ortaklardan oluşan hisseli komandit şirketler, bu nevî şirketler de, yarın bu işlere talip olduğunda, belki, ileride bir sıkıntı çıkabilir. Burada sermaye şirketlerinden maksat, limitet şirketin ve anonim şirketin kastedildiğinin herhalde anlaşılmış olması lazım.

Değerli milletvekilleri, biraz önce ifade ettiğim gibi, 3 üncü maddede, yine 9 uncu bent, 14 üncü bent, 16 ncı bent, 18 inci bent, 20 nci bent ve 24 üncü bentte de, bu maddeye bağlı olarak, aynı kapalı ifadeler yer almaktadır.

Değerli milletvekilleri, doğalgaz taşınması ve ticaretiyle yetkili tek kuruluş BOTAŞ Genel Müdürlüğü olup, bilindiği üzere, faaliyetini 1994 yılı sonuna kadar, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığına bağlı olarak sürdürmüştür. Şubat 1995 tarihinde Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığından ayrılan BOTAŞ, bu tarihten itibaren faaliyetlerini bir kamu iktisadî teşekkülü olarak sürdürmektedir; ancak, şehiriçi dağıtım faaliyetleri belediyeler tarafından, biraz önce ifade ettiğim gibi, sermaye şirketi statüsünde olan, belediyeye bağlı, BİT diye tabir edilen belediye iktisadî teşekkülleri tarafından yürütülmektedir.

1999 yılında ülkemizde doğalgazın üretimi, Hamitabat, Umurca, Karacaoğlan, Değirmenköy, Karaçalı, Kuzey Marmara, Silivri, Çamurlu, Barbeş Derin, Hayrabolu, Gelindere, Tekirdağ Kumrular ve Ardıç olmak üzere 13 sahada yapılmış olup, bu sahalardan 10 adedi Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığına aittir.

Değerli milletvekilleri, Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planına baktığımız zaman, orada, tasarıyla veya bu düzenlemeyle ilgili şu ifadeler yer almaktadır; bu eksiklik de giderilirse çok faydalı olur: "Doğalgaz sektöründe, elektrik sektörüne paralel sorunlar ortaya çıkmaya başlamıştır. Yapılan doğalgaz ithali bağlantıları ve projeleri, sağlıklı bir talep çalışmasına dayanmamaktadır. Müracaat aşamasındaki çok sayıda özel doğalgaz santral projesinin potansiyel talep kaynağı olarak kabul edilmesi neticesinde, yakın dönem için aşırı bir gaz bağlantısına girilmiş bulunmaktadır. Doğalgaz ithal bağlantılarının ve boru hattı güzergahının gerçekçi talep çalışmalarına dayandırılması ihtiyacı, önemini korumaktadır"

Değerli milletvekilleri, ayrıca, Aksaray İlinden de geçmekte olan doğalgaz hattından, doğalgazın, Sayın Bakanımızın geçmişte ifade ettiği gibi, 2002'nin ocak ayında...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Akın, lütfen, toparlar mısınız; Aksaray'ı baştan alabilirsiniz.

MURAT AKIN (Devamla) - Aksaray İlinin yakınından geçmekte olan doğalgaz boru hattı, Seydişehir Alüminyum Tesislerine gitmekte. Geçmişte, bakanlık yetkilileri, BOTAŞ ve Sayın Bakanımızca, doğalgazın, 2002 yılının ocak ayında verileceği ifade edilmiştir. Hemşehrilerim adına Aksaray Milletvekili olarak, Sayın Bakanımızdan, bu projenin aksamamasını temenni ediyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (DYP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Akın.

Madde üzerinde ikinci söz, Fazilet Partisi Grubunun görüşlerini ifade edecek olan Erzurum Milletvekili Sayın Aslan Polat'a ait. (FP sıralarından alkışlar)

Sayın Polat, konuşma süreniz 5 dakika efendim.

FP GRUBU ADINA ASLAN POLAT (Erzurum) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; 651 sıra sayılı Doğal Piyasası Kanun Tasarısının 2 nci maddesi üzerinde, Fazilet Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum; hepinizi saygıyla selamlarım.

Tasarının bu maddesi, doğalgazın ithali, iletimi, dağıtımı, depolanması, pazarlanması ve ticaretini kapsamaktadır. Tasarının hükümetten gelen şeklinde, doğalgaz piyasası düzenleme kurumunun kurulması ve çalışma usul ve esasları da kapsam içine alınmış iken, Elektrik Piyasası Kurulu ile Doğalgaz Piyasası Kurullarının, "Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu" adıyla birleştirilmesinden dolayı "Doğalgaz Piyasası düzenleme kurumu" ifadesi kapsam maddesinden çıkarılmış bulunmaktadır.

Ülkemizde enerji talebi, üretim ve ithalat kısmına baktığımızda 1 000 ton eşdeğer petrol olarak, 2000 yılında, talep 79,6 milyon ton eşdeğer petrol, üretim 27,6 milyon ton eşdeğer petrol, net ithalat 52 milyon ton eşdeğer petroldür. Talebin yerli üretimle karşılanma oranının, 2000 yılında yüzde 35, 2005'te yüzde 26, 2010'da yüzde 28 olacağı tahmin edilmektedir. Buradan görüldüğü üzere, ülkemiz, net enerji kaynağı ithal eden ülke konumundadır. Yine, ülkemizde, 2000 yılında 14,7 milyar metreküp, 2005 yılında 46,2 milyar metreküp, 2010 yılında 55 milyar metreküp doğalgaza ihtiyacımız olduğu, Dünya Enerji Konseyi raporlarında da görülmektedir.

BOTAŞ tarafından yapılan ithalat anlaşmalarımız ise; Rusya Federasyonundan alınan mevcut 6 milyar metreküp doğalgaz miktarına ilaveten, 1998 yılındaki anlaşma paralelinde, 8 milyar metreküp daha alınacaktır. Ayrıca, Mavi Akım Anlaşmasıyla, Karadeniz altından 16 milyar metreküp doğalgaz alımı yapılacaktır.

Cezayir'den alınan yıllık 2 milyar metreküp doğalgaza eşdeğer LNG, 1995 yılında yapılan anlaşmayla, 4 milyar metreküpe çıkarılmıştır.

Nijerya'dan alınan LNG, 1,2 milyar metreküp doğalgaz eşdeğerlidir.

İran'la yapılan anlaşmayla, Sayın Bakanın, Plan ve Bütçe Komisyonunda verdiği bilgiye göre, bu yıl ağustos ayından itibaren gaz alımına başlanacak ve 3 milyar metreküple başlanacak olan alım, 2005 yılında 10 milyar metreküp/yıla ulaşacaktır.

1999 yılında Türkmenistan'la yapılan anlaşmayla, yılda 16 milyar metreküp doğalgazın, Hazar Denizi geçişiyle, alım anlaşması yapılmıştır.

Irak'la sahaların genişletilmesine paralel olarak, 1996 yılında yapılan anlaşmayla, yılda 10 milyar metreküp doğalgazın boruyla nakli anlaşması yapılmıştır.

Mısır'dan Akdeniz altından geçirilerek Türkiye'ye ulaştırılacak boru hattıyla, yılda 10 milyar metreküp doğalgazın alımına ilişkin, karadan ve denizden, 2 alternatifle doğalgazın Türkiye'ye taşınmasına ilişkin anlaşma, 1999 yılında imzalanmıştır.

Ayrıca, bir Cezayir firmasından da spot LNG alımı anlaşması, 1998 yılında yapılmıştır.

Ayrıca, Sayın Bakanın Plan ve Bütçe Komisyonunda söylediği, Azerbaycan'dan Şah Denizinden çıkarılan ve Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığının ortak olduğu 6,6 milyar metreküplük doğalgazın önemli bir bölümünün ülkemize getirilmesi için anlaşma imzalanmıştır. Bu anlaşmaları toplarsak,  87,8 milyar metreküp rakamına ulaşırız. Halbuki, Enerji Bakanlığının da belirttiği üzere, 2010 yılında ülkemizin ihtiyacı 55 milyar metreküptür.

Şimdi, Enerji Bakanlığından öğrenmek istediğimiz husus şudur: 2010 yılında enerji ihtiyacımızı 55 milyar metreküp olarak tespit eden sizsiniz. Enerji Bakanlığı olarak yaptığınız anlaşmaların toplamı ise 87 milyar 800 milyon metreküp. Bu anlaşmaları yapan da sizsiniz; yani, siz ve sizden önceki cumhuriyet hükümetlerinin Enerji Bakanları. Ayrıca, bu gaz geldiğinde, bu gazın alınacağını taahhüt eden, almasanız dahi ödeme yapacağını söyleyen de, yine, sizin Bakanlığınız. İşte, bunun için, Devlet Planlama Teşkilatı, Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı, Enerji Bölümü 1405 nolu başlıkta "yapılan doğalgaz ithal bağlantıları ve projeleri sağlıklı bir talep çalışmasına dayanmamaktadır. Müracaat aşamasındaki çok sayıda özel doğalgaz santral projelerinin potansiyel talep kaynağı olarak kabul edilmesi neticesinde, yakın dönem içinde aşırı bir gaz bağlantısına girilmiş bulunmaktadır" yine, 1406 nolu başlıkta, "doğalgaz ithal bağlantılarının ve boru hattı güzergâhlarının gerçekçi talep çalışmalarına dayandırılması ihtiyacı önemini korumaktadır" denilerek, doğalgaz talep çalışmalarının ithal bağlantılarının ve boru hattı güzergâhlarının gerçekçi bir çalışmaya dayandırılmadığını, DPT açıkça söylemektedir. İşin acı tarafı, Sayın Enerji Bakanımızın enerji hesaplarına, iktidar kanadı destekleyerek güvenoyu vermekte, yine, aynı iktidar kanadı, Sayın Bakanın hesaplarının hatalı ve yanlış olduğunu söyleyen DPT raporunu da, değiştirmeden, aynen onaylayıp, yürürlüğe girmesine vesile olmaktadır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Polat, lütfen, toparlayınız.

ASLAN POLAT (Devamla) - O zaman, biz, iktidar milletvekillerine, haklı olarak şunu sormak isteriz: Sizin hangi güvenoyunuzu güvenelim?

Devlet Planlama Teşkilatı, Enerji Bakanlığının sadece alım anlaşmalarına itiraz etmemekte, enerji alım bağlantılarına da itiraz etmektedir. 1404 nolu başlıkta "sektörde uzun vadede rekabete açık piyasa oluşturulması amacı, yürütülen uzun vadeli, yüksek tarifeli ve alım ödeme garantili proje uygulamalarıyla çelişir hale gelmiştir" denilmekte; bu konuda, Dünya Bankası Eylül 2000 raporu 27 nolu başlıkta "rekabete dayalı bir ihale sonucunda verilmeyen hükümet garantili yap-işlet-devret projelerine bel bağlanması, yeni enerji üretiminde maliyetlerin çok yüksek olmasına yol açmıştır. Reel fiyat artışları ve başka olumlu gelişmeler olmadan, TEAŞ 2010 yılına kadar, her yıl yaklaşık 1,5 milyar dolara ulaşacak zararlarla karşılaşacak" denmektedir.

Tasarının hayırlı olmasını diler, hepinize saygılar sunarım. (FP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.

Sayın milletvekilleri, 2 nci madde üzerinde başka söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum:

SUAT PAMUKÇU (Bayburt) - Sayın Başkan, karar yetersayısının aranılmasını istiyorum.

BAŞKAN - Karar yetersayısı arayacağım.

Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Karar yetersayısı yoktur; 10 dakika ara veriyorum.

Kapanma Saati: 14.51

İKİNCİ OTURUM

Açılma Saati :15.00

BAŞKAN : Başkanvekili Mehmet Vecdi GÖNÜL

KÂTİP ÜYELER : Levent MISTIKOĞLU (Hatay), Mehmet AY (Gaziantep)

BAŞKAN - Türkiye Büyük Millet Meclisinin 86 ncı Birleşiminin İkinci Oturumunu açıyorum.

Görüşmelere kaldığımız yerden devam edeceğiz.

 

V. - KANUN TASARI VE TEKLİFLERİYLE KOMİSYONLARDAN

GELEN DİĞER İŞLER (Devam)

3. - Doğal Gaz Piyasası Kanunu Tasarısı ve Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji ve Plan ve Bütçe Komisyonları Raporları (1/836) (S. Sayısı: 651) (Devam)

BAŞKAN - Komisyon ve Hükümet yerinde.

2 nci maddenin oylamasında karar yetersayısı bulunamamıştı.

Şimdi, elektronik cihazla oylama yapacağım.

2 dakika süre veriyorum.

Oylama işlemini başlatıyorum.

(Elektronik cihazla oylama yapıldı)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, karar yetersayısı vardır; madde kabul edilmiştir.

3 üncü maddeyi okutuyorum:

Tanımlar

MADDE 3.- Bu Kanunun uygulanmasında;

1) Bakanlık : Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığını,

2) Bakan : Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanını,

3) BOTAŞ : Boru Hatları ile Petrol Taşıma Anonim Şirketini,

4) Kurum : Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunu

5) Kurul : Enerji Piyasası Düzenleme Kurulunu

6) Tüzel kişi (şirket) : Bu Kanun hükümleri uyarınca doğal gazın üretimi, iletimi, dağıtımı, toptan satışı, ithali, ihracı, ticareti ve depolanması fonksiyonlarını yürütmek üzere kurulmuş özel veya kamu hukuku tüzel kişisini,

7) Doğal gaz : Yerden çıkarılan veya çıkarılabilen gaz halindeki doğal hidrokarbonlar ile bu gazların piyasaya sunulmak üzere çeşitli yöntemlerle sıvılaştırılmış, basınçlandırılmış veya fiziksel işlemlere tabi tutulmuş (Sıvılaştırılmış Petrol Gazı -LPG hariç) diğer hallerini,

8) Üretim : Doğal gazın 7/3/1954 tarihli ve 6326 sayılı Petrol Kanunu kapsamında Türkiye'de yer altında bulunan yataklarından yer üstüne çıkarılmasını, temizlenmesini ve arıtılmasını, toplama hatlarıyla iletim hatlarına kadar taşınmasını,

9) Üretim şirketi (işletmeci) : Türkiye'de üretim faaliyetini gerçekleştiren tüzel kişiyi,

10) İletim : Üretime mahsus toplama hatları ve dağıtım şebekeleri haricindeki gaz boru hattı şebekesi veya sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) taşıma vasıtalarıyla gerçekleştirilen doğal gaz naklini,

11) İletim şirketi : İletim faaliyetlerini gerçekleştiren tüzel kişiyi,

12) Dağıtım : Doğal gazın müşterilere teslim edilmek üzere mahalli gaz boru hattı şebekesi ile naklini ve perakende satışını,

13) Şehir : Belediye veya büyükşehir belediye sınırları içerisinde kalan imarlı alanlar bütününü,

14) Dağıtım şirket : Belirlenen bir şehirde doğal gazın dağıtımı ve mahalli gaz boru hattı şebekesi ile nakli faaliyetlerini yapmaya yetkili kılınan tüzel kişiyi,

15) Toptan satış : Doğal gazın dağıtım şirketlerine ve serbest tüketicilere yapılan satışını,

16) Toptan satış şirketi : Sistem içinde veya dışında, iletim veya dağıtım faaliyeti yapmaksızın, doğal gazın toptan satış faaliyeti ile iştigal eden tüzel kişiyi,

17) Serbest tüketici : Yurt içinde herhangi bir üretim şirketi, ithalat şirketi, dağıtım şirketi veya toptan satış şirketi ile doğal gaz alım-satım sözleşmesi yapma serbestisine sahip gerçek veya tüzel kişiyi,

18) Serbest olmayan tüketici (abone) : Doğal gazı kendi kullanımı için dağıtım şirketlerinden almak zorunda olan gerçek veya tüzel kişiyi,

19) Depolama : Günlük ve mevsimlik değişiklikleri karşılamak ve doğal gaz temininin azalması veya durması ile meydana gelen doğal gaz açığını gidermek amacıyla doğal gazın, sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) veya gaz olarak depolanmasını,

20) Depolama şirketi : Doğal gazın depolama faaliyetini gerçekleştirmek üzere yetkilendirilen tüzel kişiyi,

21) Sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) tesisi : Doğal gazın sıvı olarak taşınması ve depolanması amacıyla sıvılaştırılması, boşaltılması, depolanması ve tekrar gaz haline getirilmesi için kullanılan tesisleri,

22) Depolama tesisi : Üretimde yararlanılan tesisler hariç olmak üzere, bir tüzel kişinin mülkiyet veya işletmesinde bulunan ve doğal gazı, LNG veya gaz olarak depolamaya mahsus tesisi,

23) Sistem : Doğal gazın üretimi, iletimi, depolanması ve dağıtımı işlevlerini yerine getirmek üzere kurulan tesis ve teçhizatı,

24) Sistem kullanıcısı : Sistemden gaz alan veya sisteme gaz temin eden veya sistem üzerinden transit gaz geçişi yapan gerçek veya tüzel kişiyi,

25) Bağlantılı sistem : Birbirleriyle karşılıklı bağlanmış ve bütün oluşturan sistemi,

26) Dolaysız hat : Bir serbest tüketiciyi bağlantılı sistem oluşturacak şekilde besleyen doğal gaz boru hattını, doğal gazın şehirler arasında ve özel vasıtalarla taşınmasını iletim şebekelerinin ulaşamadığı yerlerde basıncının düşürülerek satılmasını,

27) Mahallî gaz boru hattı : Şehir içi doğal gaz dağıtımı yapacak olan dağıtım şirketinin inşa edip işleteceği tüm dağıtım hatlarını,

28) Dağıtım şebekesi : Bir dağıtım şirketinin belirlenmiş bölgesinde, işlettiği doğal gaz dağıtım tesislerini ve boru hatlarını,

29) Dikey bütünleşmiş tüzel kişi : Doğal gazın üretim, iletim, dağıtım, ithalat, ihracat, depolama veya satış faaliyetlerinden iki veya daha fazlasını gerçekleştiren tüzel kişiyi,

30) Teslim sözleşmesi : Sistem kullanıcıları veya onların adına hareket edenlerle iletim şirketleri arasında veya depolama şirketi ve iletim şirketleri arasında veya iletim şirketlerinin kendi aralarında doğal gazın devir teslimi için yapılan sözleşmeyi,

31) Taşıma sözleşmesi : Sistem kullanıcıları ile iletim şirketleri arasında doğal gazın taşınması amacıyla yapılan sözleşmeyi,

32) İthalatçı şirket : Doğal gazın toptan satış şirketlerine, serbest tüketicilere veya ihracatçı şirketlere satışı veya yurt dışına doğrudan satışı amacıyla yurt dışından LNG veya gaz formunda doğal gaz temin edilmesi faaliyetlerini gerçekleştiren tüzel kişiyi,

33) Ulusal iletim şebekesi : Ulusal iletim sisteminin bir parçası olan yüksek basınçlı boru hatlarını,

34) Ulusal iletim sistemi : Doğal gazın ülke çapında iletimini sağlayan ulusal iletim şebekesi ile dağıtım, depolama, sıvılaştırma, sıvılaştırılmış gazın gazlaştırılması ve benzeri diğer iletim tesislerinden oluşan sistemi,

35) İhracatçı şirket : Üretim şirketi ve toptan satış şirketlerinden veya ithalatçı şirketlerden satın aldığı gazı yurt dışına pazarlayan tüzel kişiyi,

36) Piyasa faaliyeti : Doğal gazın, iletim, dağıtım, toptan satış, ithalat, ihracat ve LNG tesislerinde sıvı olarak veya yer altı ve yer üstü tesislerinde gaz veya sıkıştırılmış gaz olarak depolanması dahil olmak üzere, alımı, satımı veya hizmet ve ticari faaliyetleri ile bu faaliyetlere ilişkin işlemlerden oluşan faaliyeti,

37) Tarife: Doğal gazın iletimi, dağıtımı, LNG veya gaz olarak depolanması ve satışı ile bunlara dair hizmetlere ilişkin fiyat, hüküm ve şartları içeren düzenlemeleri,

38) Lisans : Tüzel kişilere piyasa faaliyetinde bulunabilmeleri için bu Kanun uyarınca Kurul tarafından her bir piyasa faaliyeti için verilen izin belgesini,

39) Sertifika : Doğal gaz faaliyeti yapan tüzel kişilerin sistemde yer alacak tesislerinin tasarımı, yapımı, revizyonu, bakımı, onarımı, kontrolü, müşavirliği ve benzeri hizmetlerde bulunacak gerçek ve tüzel kişilerin yeterliliğini gösteren ve Kurul tarafından verilen izni,

40) Kullanıcı birliği : Mülkiyetindeki dağıtım şebekesiyle üyelerinin doğal gaz ihtiyacını karşılayan organize sanayi bölgelerini ve kooperatiflerini,

41) Sıkıştırılmış doğal gaz : Doğal gazın basınçlandırılmış halini,

42) Yatay bütünleşmiş tüzel kişi : Doğal gazın üretim, iletim, dağıtım, ithalat, ihracat, depolama veya satış faaliyetlerinden en az birini gerçekleştiren ve aynı zamanda doğal gaz sektörüne dahil olmayan başka bir faaliyeti gerçekleştiren tüzel kişiyi,

İfade eder.

BAŞKAN - 3 üncü madde üzerinde ilk söz, Fazilet Partisi Grubu adına, Samsun Milletvekili Sayın Musa Uzunkaya'ya ait.

Buyurun Sayın Uzunkaya. (FP sıralarından alkışlar)

Süreniz 5 dakika.

FP GRUBU ADINA MUSA UZUNKAYA (Samsun) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; Yüce Heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

651 sıra sayılı Doğal Gaz Piyasası Kanunu Tasarısının 3 üncü maddesi üzerinde Fazilet Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum.

Az önce saate baktım, tam 9 dakikada bu madde okundu; yani, 3 üncü maddede 42 tane ayrı başlık altında tanıtımlar var; maddenin okuma süresi 9 dakika. Maddeyle ilgili olarak iktidar konuşmuyor, muhalefet 2 parti, 5'er dakikadan 10 dakika konuşacak. Nasıl bir madde üzerinde; okunması, seri bir şekilde okunması 9 dakika alan bir madde üzerinde.

Şimdi, iktidar olarak, yakın geçmişte yaptığınız tüzük değişikliğiyle, bu sükûtunuzun, sonuçta millete neleri getireceğini hiç düşünüyor musunuz? Şu yasaların ya bir kısmını alelacele hiç görüştürmeden...

AYDIN TÜMEN (Ankara) - Biz, boş laf yapmıyoruz, icraat yapıyoruz, yasa çıkarıyoruz.

MUSA UZUNKAYA (Devamla) - Vallahi "boş laf yapmıyoruz" diyor Sayın Başkanvekilim "icraat yapıyoruz" diyor. İcraat ne biliyor musunuz?!. Bugün dolar 1 350 000'e vurdu. Kemal Derviş de şortla geziyor Ankara piyasalarında, piyasa düzeliyor!

Değerli arkadaşlar, icraat bu ise, bu icraattan dolayı milletten özür dilemeniz lazım; özür... Hangi icraattan bahsediyorsunuz, nerede o icraat?! Yani, bir ekonomiyi kurtaracak bakanın Hilton Otelinde geceliği 300-500 dolara kalması icraatsa; milletin simit bulamadığı bir ülke ekonomisinde icraat bunlarsa ve bunda ne yaptığınızı millete doğru dürüst anlatma imkânınız yoksa, işte...

Değerli arkadaşlar, dün, bu yasa tasarısını, Sayın Bakanımız, bize, burada bir şekilde anlatmaya çalıştı. Bakın, bir yığın kuruluş teşekkül ediyor burada; kurumlar var, kuruluşlar var. Bunların ülkeye getirip götüreceğine... Bir kere, şu anda, şunu açık olarak söylemek lazım: Elbette, Türkiye Cumhuriyeti hükümetleri, dünya şartlarının gerektirdiği ölçüler içerisinde özerkleşmeyi, özelleşmeyi, özel kesiminin piyasaya girmesini önkoşul olarak, ekonominin bugünkü şartları açısından önplana çıkarmalıdır; doğrudur; ancak, burada, gazın dışarıdan gelişinde oluşturulan Rusya tröstü gibi yeni tröstlerin, yeni kesimlerin oluşturulması ve yine, hâlâ Parlamentoya bir türlü getirmediğiniz yerel idareler yasası -veya ona bir zamanlar reform yasası diyorduk, deniliyordu- belediyelerin kısılan tüm imkânları yanında, şu anda doğalgaza kavuşan belediyelerin, doğalgaz hizmetiyle aldıkları imkânların da yok edilmesi hadisesi yatıyor.

Bu gazın Türkiye'ye gelişinde şaibeler var. Yani, gecesinin karanlığında, bir aydınlığı beklememiz mümkün olmayan bir sabahı sanki bununla vaat etmek istiyorsunuz; ama, açıkça söylüyorum; bu yasayla, Türkiye'ye... İşte, Mavi Akımla ilgili bugüne kadar söylenilenler, edilenler. Sadece Türkiye'de değil, Batı dünyasında da -Amerika dahil- Türkiye'nin doğalgaz anlaşmaları konusunda ifade ettiklerine, belki kendi çıkarları açısından endişelerine bakılacak olursa, Mavi Akım dahil, diğer doğalgazın gelişiminde de, Türkiye'de kurulacak bu oluşumlar açısından da ciddî sıkıntıları görmezlikten gelmek mümkün değil.

Değerli arkadaşlar, şu 42 madde içerisinde belediyelerin yeri yok; hatta, belediyelerin imkânları büyük oranda kısıtlanıyor, âdeta, bugüne kadar bu hizmeti büyük bir gayretle vatandaşın, abonenin ayağına götüren belediyelerin de büyük oranda malî imkânlar açısından dışlanması söz konusu. Yeni oluşturulacak kurumlar içerisinde, Enerji Bakanlığının 18 aylık müdahalesiyle, açıkça söylüyorum -şu anda bunu ben söylemiyorum, dünya kamuoyu söylüyor, Türkiye kamuoyu biliyor- şaibeli bir bakanlık, şaibeli birkısım doğalgaz çalışmaları... BOTAŞ'ın kendisinden kaynaklandığını söylemiyorum; ama, şu andaki icra mantalitesinden kaynaklanan bu şaibeler karşısında 18 ay bunun üzerinde müdahil olacak olan Enerji Bakanlığının şu anda toplumda verebileceği görüntünün insanları ikna edici bir görüntü olmadığını da burada kabul ve itiraf etmek lazım.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Uzunkaya, lütfen toparlayınız.

MUSA UZUNKAYA (Devamla) - Sözlerimi bitiriyorum Sayın Başkanım.

Bir kere, bu tasarıda, belediyeler devredışı bırakılıyor. Belediyelerin işbirliği olmadan bu işin yapılması oldukça zor. Muhtemeldir ki, önümüzdeki dönemlerde, bu çalışmalarda, zaman zaman değişik kurumların belediye alanları içerisinde şehirlerin görüntüsünü kanallar açarak bozmaları daha yaygın hale gelecek; çünkü, layüsel bir şekilde bunları çeşitli mahal ve bölgelere aktarım imkânları olacak.  Oysa ki, Avrupa'da Avrupa Belediyeler Birliği bu olayın içindedir yapılan tespitlere göre. Belediyeler, demin söylediğim gibi, büyük oranda gelir kaybına uğratılmak istenilmektedir.

Kaldı ki, değerli arkadaşlar, bakın, bu işin garabetine ki, 22.2.2001 tarihinde kabul edilen Enerji Piyasası Kanunu, bu yasa tasarısıyla değiştiriliyor. Tam 57 gün önce büyük gayretle şuradan geçirdiğiniz yasayı, bu tasarının maddeleriyle büyük oranda değiştiriyorsunuz. Bakın, şu maddelerin hepsi Enerji Piyasası Kanununun  değişimidir. Kaç gün önce çıkardınız; 2 ay bile olmadı, daha 57 gün önce, buradan, büyük mücadelelerle geçirdiğiniz bu kanunu...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Uzunkaya son cümleniz lütfen...

MUSA UZUNKAYA (Devamla) - Dolayısıyla, bir şeyi daha ortaya koydu bu yasa, iki aylık bir zaman dahi geçmeden, dün yaptığınızı bugün burada bozma durumuyla karşı karşıya geliyorsunuz. Dün yaptığını beğenmeyen bir hükümetin, bugün yaptığından kaç gün sonra nedamet duyacağını, bilmiyorum, bu millete anlatması mümkün müdür; ama, devri Derviş ve saadetinizde pişmanlığınızın süresi çok uzun olmayacaktır diye düşünüyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (FP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Uzunkaya.

ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR BAKANI MUSTAFA CUMHUR ERSÜMER  (Çanakkale) - Sayın Başkanım, yerimden bir açıklama yapmak istiyorum, bir yanlış anlaşılmayı düzeltmek bakımından.

BAŞKAN - Her maddede 5 dakikalık konuşma hakkınız var; hay hay, buyurun.

Hükümet adına, Sayın Bakan konuşacaklar.

Süreniz 5 dakika efendim.

ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR BAKANI MUSTAFA CUMHUR ERSÜMER  (Çanakkale) - Sayın Başkan, sayın üyeler; şimdi, burada bir yanlış anlaşılma var. Biz, bu getirdiğimiz yasa tasarısıyla, daha önce Meclisimizin kabul etmiş olduğu yasada bir değişiklik yapmıyoruz. Buradaki değişiklik hükümleri, bu yasa tasarısının getirilişindeki değişikliklerdir ve o yasadaki kurula yeni görevler veriyoruz. Bunda bir yanlışlık var mı -ki, bu, her komisyonda da kabul edildi- buna, hiç kimse de itiraz etmedi.

MUSA UZUNKAYA (Samsun) - Sayın Başkan, şuradaki başlığa bakın...

BAŞKAN - Sayın Uzunkaya, lütfen dinleyin; itirazınız varsa, sonra konuşursunuz. Lütfen...

MUSA UZUNKAYA (Samsun) - Sayın Başkanım, başlık "Elektrik Piyasası Kanununda Yapılan Değişiklikler, Üçüncü Bölüm..." Sayın Bakanım, bu bölümü nereden saklıyor?!

BAŞKAN - Sayın Uzunkaya, lütfen oturunuz.

MUSA UZUNKAYA (Samsun) - Başlığınız, elektrik piyasasında değişikliktir.

BAŞKAN - Sayın Uzunkaya, lütfen oturunuz. Sayın Bakanı dinleyelim, sonra, itirazınızı yaparsınız.

ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR BAKANI MUSTAFA CUMHUR ERSÜMER  (Çanakkale) - Yani, şimdi, zarfa mı bakacağız mazrufa mı bakacağız? Siz, elinizdeki bir sayfadaki bir yazının şekliyle ilgili konuşuyorsunuz; ben, yapılan işi anlatmaya çalışıyorum Sayın Uzunkaya.

Bir de, tabiî, bir bakanlığı, üç beş kişinin tutuklanması... 22 genel müdürlüğü bulunan, 80'den fazla genel müdür muavini bulunan, 125 000 personel çalışan bir bakanlığı, üç beş kişinin belirli suçlardan dolayı tutuklanması, halen bir iddianamenin verilmemesi, halen bir suçlama yöneltilmemiş olmasına rağmen, gazetelerde yayımlanan birtakım beyan ve ifadelere dayanarak, kalkıp "şaibelidir" diye suçlamak, size yakışmaz Sayın Uzunkaya. Bu hususu da belirtmek istiyorum.

Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

MUSA UZUNKAYA (Samsun) - Yani, şaibe yok mu demek istiyorsunuz Sayın Bakan?

ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR BAKANI MUSTAFA CUMHUR ERSÜMER  (Çanakkale) - Ben diyeceğimi dedim.

BAŞKAN - Doğru Yol Partisi Grubu adına, Erzurum Milletvekili Sayın Zeki Ertugay konuşacaklar.

Buyurun Sayın Ertugay. (DYP sıralarından alkışlar)

Süreniz 5 dakika.

DYP GRUBU ADINA ZEKİ ERTUGAY (Erzurum) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Doğalgaz Piyasası Yasa Tasarısının 3 üncü maddesi üzerinde görüşlerimizi arz etmek üzere huzurlarınızdayım; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Bu yasa tasarısıyla, doğalgazdaki tekellerin kaldırılması, doğalgazın dağıtımının, iletiminin, pazarlanmasının serbest piyasa koşullarında oluşturulması öngörülmektedir. Bu düşünceye, bu amaca, prensip olarak, parti olarak katılıyoruz. Değerli arkadaşlarımız da, grup sözcümüz de görüşlerini bu doğrultuda ifade etti; ancak, bu yasa tasarısıyla, piyasanın oluşması, serbest piyasa koşullarında oluşturulması konusunda bazı tereddütlerimiz de var. Mesela, BOTAŞ, Türkiye'nin on yıllık bir ihtiyacını, sözleşmelerle belirlemiş ve belirli fiyatlardan bağlantı yapmış durumda. Bunun geçişi, yeniden düzenlenmesi nasıl olacak; bu konuda, arkadaşlarımız, ilerleyen maddelerde görüşlerini arz edecekler.

Ben, özellikle, şunu ifade etmek istiyorum: İran doğalgazı, aşağı yukarı, otuz yıldan beri, Türkiye'nin gündemindedir ve ilk önce, 1995 yılındaki hükümetler tarafından, zamanın Enerji Bakanı tarafından, bir sözleşmeyle de, bir imzayla da İran doğalgazının Türkiye'ye getirilmesi konusu esasa bağlanmış ve anlaşma yapılmıştır. Sonraki yıllarda, bu proje yürümüştür, başarılı yürümüştür ve üç aşamalı olan bu projenin, Doğubeyazıt-Erzurum hattı, 300 kilometrelik hat tamamlanmış       -1998 yılında zannediyorum- diğer, ikinci ve üçüncü aşamaları, yani, Erzurum-Sıvas, Sıvas-Ankara aşamaları da devam etmiş ve tamamlanmıştır.

Burada, özellikle, şunu söylemek istiyorum: Sayın Bakana, Sayın Başbakana, doğalgaz projesinin ilk uygulandığı il olması hasebiyle, Erzurum'la ilgili olarak çeşitli sorularımız oldu. Yani, bir çevrim santralının kurulması başlangıçta planlanmıştı ve burada, özellikle geçen yıllarda, aşağı yukarı üç dört yıllık zaman içerisinde, Türkiye'nin ve Erzurum'un, hem ekonomik kaybı hem sosyal beklentisinden dolayı, umutsuzluktan dolayı ve bu konuda Erzurum'un temel ihtiyacı olması bakımından dolayı, bir sosyal maliyet de ortaya çıktı. Bunun için, sorularımıza ve bu konudaki gelişmelere, Sayın Bakanın çok açık cevap vermesini arzu ediyoruz; çünkü, yasayı çıkarmak bir mesele değil, önemli olan uygulamadır. Bu uygulama da, bugüne kadar, İran doğalgazının Türkiye'ye getirilmesi konusunda, maalesef, olumsuzluklarla dolu olmuştur.

Bugün, Erzurum, gerçekten, Türkiye'nin hava kirliliği bakımından öncelikli illeri arasındadır, en yoğun hava kirliliğine sahip bir ildir; ayrıca, gelir dağılımının bozukluğu itibariyle, sanayiin gelişmeye çok ihtiyacı olduğu, çok muhtaç olduğu bir ilimizdir. Bu açılardan düşünüldüğü zaman, bu projenin, doğalgazın, söz verildiği gibi, hiç değilse bu yaz, iki üç ay içerisinde, Erzurumlunun ve bölgenin hizmetine sunulması büyük aciliyet göstermektedir.

Yine, bu çevrim santralının kurulmasında sadece ekonomik hesapları değil, biraz da sosyal rantabiliteyi dikkate almanın çok gerekli olduğu kanaatindeyim. Bugün, belki, kaç kişi istifade edecek, ne kadar sanayii var gibi hesaplar yapılarak, bu bölgelerde çevrim santrallarının kurulması kârlı değil gibi argümanlar ileriye sürülebilir; çünkü, böyle görüşler, böyle yaklaşımlar var değerli bakanlık yetkililerinde. Onun için, bu işin bitirilmesinde, sosyal devlet prensibinin de öncelikle, sosyal faydanın da öncelikle ele alınmasının çok yararlı olduğunu düşünüyorum. Bu yasanın, Türkiye'nin çok önemli meselelerinden biri olan enerji meselesinde, enerji probleminin çözümünde bir adım olacağını düşünüyoruz, olumlu da yaklaşıyoruz; ancak, uygulamada, çok adaletli ve ülke bütünlüğünün tamamını aynı şartlarda istifade ettirebilecek, bölge ihtiyaçlarının giderilmesinde bir lokomotif görevi yapmasını sağlayacak bir yaklaşımın ve önceliğin, özellikle Doğu Anadolu Bölgesine ve bu projenin...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Ertugay, lütfen toparlar mısınız.

ZEKİ ERTUGAY (Devamla) - Hemen tamamlıyorum.

...ilk yapıldığı, ilk tamamlandığı kısmı itibariyle, Erzurum'un istifade ettirilmesi konusunda gereken hassasiyetin gösterilmesini temenni ediyorum; Yüce Heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (DYP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz Sayın Ertugay.

Başka söz talebi?.. Yok.

Madde üzerinde bir değişiklik önergesi vardır; önce önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

651 sıra sayılı Kanun Tasarısının 3 üncü maddesinde aşağıdaki şekilde değişiklik yapılmasını arz ve teklif ederiz.

 

Suat Pamukçu

Fahrettin Kukaracı

Aslan Polat

 

Bayburt

Erzurum

Erzurum

 

Hüseyin Karagöz

 

Şeref Malkoç

 

Çankırı

 

Trabzon

 

6 ncı bentteki "ticareti" kelimesinden sonra "kiralanması" ibaresinin ilavesini,

7 nci bentteki "(Sıvılaştırılmış Petrol Gazı-LPG hariç)" ibaresinin çıkarılmasını,

8 inci bendine "sıvılaştırılmasını" ibaresinin eklenmesini,

  9 uncu bendinde "Türkiye'de" kelimesinden sonra "doğalgaz" ibaresinin ilavesini,

10 uncu bendinde "(LNG) taşıma" ibaresinden sonra "boru ve" ibaresinin eklenmesini,

11 inci bendindeki "faaliyetlerini gerçekleştiren" ibaresi yerine "faaliyetinde bulunan" ibaresinin konulmasını,

12 nci bendindeki "müşteriler" ibaresinden sonra "gaz sayacında" ibaresinin eklenmesini,

13 üncü bendindeki "imarlı" ibaresinin çıkarılmasını,

14 üncü bendindeki "Belirlenen" ibaresinin çıkarılmasını,

16 ncı bendindeki "sistem içinde veya dışında" ibaresinin çıkarılmasını,

17 nci bendindeki "yurt içinde" ibaresinin çıkarılmasını,

18 inci bendinin tasarı metninden çıkarılmasını,

19 uncu bendindeki "Günlük ve mevsimlik değişiklikleri karşılamak ve" ibaresinin çıkarılmasını,

22 nci bendindeki "Üretimde yararlanılan tesisler hariç olmak üzere" ibaresinin çıkarılmasını,

23 üncü bendindeki "teçhizatı" ibaresinden önce "eklentileri ile" ibaresinin ilavesini,

24 üncü bendindeki "gaz geçişi yapan" ibaresinden sonra "veya sistemi kiralayan" ibaresinin ilavesini,

27 nci bendindeki "inşa edip" ibaresinden sonra "veya kiralayarak" ibaresinin eklenmesini,

28 inci bendindeki "belirlenmiş bölgesinde" ibaresinin metinden çıkarılmasını,

32 nci bendindeki "gerçekleştirilen" ibaresi yerine "yapan" ibaresinin kullanılmasını,

35 inci bendindeki "üretim şirketi veya toptan satış şirketlerinden veya ithalatçı şirketlerden" ibaresinin yerine "ürettiği veya" ibaresinin konulmasını.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Önergeye Sayın Komisyon katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ NİHAT GÖKBULUT (Kırıkkale) - Sayın Başkan, önergeye katılırsak tasarının anlamı değişir, katılmıyoruz.

BAŞKAN - Sayın Hükümet?..

ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR BAKANI MUSTAFA CUMHUR ERSÜMER  (Çanakkale) - Katılmıyoruz.

BAŞKAN - Sayın Pamukçu, önerge sahibi olarak gerekçelerini açıklayacaklar.

Buyurun efendim.

Süreniz 5 dakika.

SUAT PAMUKÇU (Bayburt) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; önergemiz üzerine söz aldım; Yüce Heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Şimdi, söze nereden başlayacağımı da bilemiyorum; yani, önergeyi mi izah edeyim; bu önerge niçin uzun oldu, onu mu izah edeyim; gerekçe niye bu kadar kısa, onu mu izah edeyim...

Zaman zaman vatandaşların yanına gittiğimizde, bazı vatandaşlarımız, bize, hep "yahu, niye biraz daha sert muhalefet yapmıyorsunuz, niye yumruk vurmuyorsunuz?" diye sual sorduklarında, onlara şöyle cevap veriyorum: Bakın, Türkiye Büyük Millet Meclisinde, biz, zaman zaman yalvarıyoruz, olmuyor; zaman zaman kendimizi parçalıyoruz, olmuyor; zaman zaman en şiddetli şekilde tenkidimizi yapıyoruz, yine olmuyor, hatta insan ölüyor. Nitekim, geçtiğimiz günlerde yapılan içtüzük değişikliğinde yaşadığımız acı olayları hepimiz biliyoruz. Buna rağmen, kürsüdeki Sayın Başkan, sonunda "kabul edenler, etmeyenler" diyor, olay orada bitiyor; ne yaparsanız yapın!

Şimdi, hükümet, görüşmekte olduğumuz tasarıda bir madde düzenlemiş -biraz önce konuşan değerli arkadaşımız da ifade ettiler- sadece okunması 9 dakika sürdü. En azından, geçtiğimiz günlerde yaptığımız bu yeni içtüzük değişikliğinin, bu hazırladığımız önergemizle, ne kadar zararlı olduğunu bilmem anlatabiliyor muyum? Bir yerde, ben, bunu anlatmak için de, böyle uzun bir önerge düzenledim.

Bakın, bu maddede 42 bent sayılmış. Bir milletvekili, 42 bendin 42'sinde de değişiklik yapmak isterse nasıl yapacak? Şimdi, bu önergeyi oya sunsanız -belki içinden 10 tanesi kabule şayan değişikliktir, 15 tanesi değildir- bu nasıl oylanacak? Bu kadar çarpık bir düzenlemeyi gözlerinizin önüne sermek için bu önergeyi -bir bakıma- bu şekilde hazırladım; bu birincisi.

İkincisi; önergeye gelince: Önergede gerçekten düzeltilmesi gereken hususlar var. Mesela, 11 inci bentteki 'müşterilere' ibaresinden sonra 'gaz sayacı' ibaresinin eklenmesini" demişiz.

Bakın, tasarının 12 nci bendini okuyorum: "Doğalgazın müşterilere teslim edilmek üzere mahallî gaz boru hattı şebekesiyle naklini ve perakende satışını." Müşteriye nerede teslim edecek? Biz buraya "sayaçta teslim edilsin" ibaresini koyduk. Yani, hiç olmazsa, yarın karşımıza çıkacak olan ihtilaflar çözülmüş olsun. Doğalgaz şirketi getirecek kapının önünde bırakacak veya sokağın başında bırakacak, haydi bir ihtilaf! Tasarıda bunun tanımını yaparken, bu ihtilaf olmasın diye "sayaçta teslim" ibaresini koymuş olalım diyoruz. Böyle bir düzenlemeyle nasıl yapacaksınız?..

Mesela, önergeden bir başka misal vereyim, hepsini okumaya zamanımız yok: "13 üncü bentteki 'imarlı' ibaresinin çıkarılmasını" demişiz.

Bakın, bir şehirde, yeri imarlı olan mülkiyetler var, imarsız olan yerleşim yerleri var. Yani, siz doğalgazı gecekonduya götürmeyecek misiniz?.. Gecekonduda oturan vatandaş doğalgazdan istifade etmeyecek mi Sayın Bakan?..

Bir başka misal daha vereyim: Mesela, 19 uncu bentteki "günlük ve mevsimlik değişiklikleri karşılamak" ibaresinin çıkarılmasını istemişiz. Bu ne demek?

Şimdi, bakın, 19 uncu bendi okuyayım: "Günlük ve mevsimlik değişiklikleri karşılamak -bu depolama tanımı- ve doğalgaz temininin azalması veya durmasıyla meydana gelen doğalgaz açığını gidermek amacıyla, doğalgazın, sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) veya gaz olarak depolanmasını."

Peki, "günlük ve mevsimlik değişiklikler" ne demek?.. Yarın, bu, bir ihtilaf konusu olmaz mı Sayın Bakan?.. Yani, birisine depolama ücreti ödemek, günlük değişiklikleri karşılamak, mevsimlik değişiklikleri karşılamak için, böyle bir bahaneye sığınarak yapılamaz mı?.. Bu, bir istismar aracı olamaz mı?..

Bir başka misal vereyim: Maddenin 27 nci bendindeki "inşa edip" ibaresinden sonra "veya kiralayarak" ibaresi konsa... Yani, bir tesisi inşa eden, yarın, o tesisi bırakıp gitse, birisi gelip kiralasa, onunla bu tanım uyuşmayacak mı?..

Anlatmak istediğim şu: Yani, geçmişte bir düzenleme yaptık; ama, bu düzenleme, maalesef, bu Mecliste, milletvekillerinin...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Pamukçu, lütfen toparlar mısınız.

SUAT PAMUKÇU (Devamla) - ...görüşülen tasarı veya teklifler üzerinde değişiklik yapma hakkını sınırladı, milletvekilinin bu hakkını gasp etti. Bu yanlıştan bir an önce dönelim.

Bu önergemizle, maddede değiştirilmesi gereken hususlar varsa, hiç olmazsa, redaksiyon yoluyla değiştirilmesi hususunda belki yetki verilebilir Komisyona. Huzurlarınıza bu hususu arz etmek üzere geldim.

Sayın Başkan, teşekkür ederim müsamahanıza.

Değerli arkadaşlar, hepinize saygılar sunuyorum. (FP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Pamukçu.

Komisyonun ve Hükümetin katılmadığı önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmemiştir.

Görüşmekte olduğumuz 3 üncü maddeyi Komisyondan geldiği şekliyle...

SUAT PAMUKÇU (Bayburt) - Sayın Başkan, karar yetersayısının aranılmasını istiyorum.

BAŞKAN - ...oylarınıza sunacağım ve karar yetersayısını arayacağım.

Oylamayı elektronik cihazla yapacağım ve 2 dakika süre vereceğim.

Oylama işlemini başlatıyorum.

(Elektronik cihazla oylama yapıldı)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, karar yetersayısı vardır ve 3 üncü madde kabul edilmiştir.

4 üncü maddeyi okutuyorum:

İKİNCİ BÖLÜM

Doğal Gaz Piyasası Faaliyetleri, Yapım ve Hizmet Faaliyetleri , Lisans ve Sertifikaların

Genel Esasları

Doğal gaz piyasa faaliyetleri

MADDE 4.- 1) Bu Kanuna göre doğal gaz piyasa faaliyetlerinde bulunacak tüzel kişilerin gerekli lisansları almaları şarttır.

2) Doğal gaz piyasasında faaliyet gösterecek tüzel kişilerin lisans almak için Kuruma yapacakları başvuruya, başvuru yapıldığı tarihten itibaren, en fazla 60 gün içerisinde Kurum tarafından cevap verilir. Lisans başvuru talebi Kurul tarafından  reddedildiği takdirde, reddetme kararı başvuru sahibine gerekçesi ile birlikte bildirilir.

3) Piyasada faaliyet gösterecek özel hukuk tüzel kişilerinin 29/6/1956 tarihli ve 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümleri doğrultusunda anonim şirket veya limitet şirket olarak kurulmaları halinde, hisselerin tamamının nama yazılı olması şarttır. Bu şirketlerin sermayeleri ile ana sözleşmelerinde bulunması gereken diğer hususlar yönetmelikle düzenlenir.

4) Doğal gaz piyasa faaliyetleri şunlardır:

a) İthalat:Doğal gazın ithalat yoluyla temin edilmesi ithalat lisansına göre yapılır.

İthalat lisansı almak için başvuran tüzel kişilerde;

1) İthalat yapacak teknik ve ekonomik güce sahip olunması,

2) İthal edilecek doğal gazın kaynağı, rezervleri, üretim tesisleri ve iletim sistemi hakkında kesin bilgi ve garantinin bulunması,

3) Her sene ithal edilecek doğal gazın yüzde onu kadar bir miktarı beş yıl içerisinde ulusal topraklarda depolama imkanına sahip olunması hususunda depolama faaliyeti yapacak tüzel kişilerden Kurumca belirlenen taahhüt ve garantilerin alınması,

4) Ulusal iletim sisteminin gelişmesine ve güvenliğine katkıda bulunabilme yeterliliğine sahip olması, bu amaçla sistemin gelişmesini gerçekleştirecek tüzel kişilerin yatırımlarına ekonomik destek sağlayabilmesi,

Şartları aranır.

İthalatçı şirketler, yapacakları her ithalat bağlantısı için ayrı ayrı lisans almak zorundadır. İthalatçı şirketler, ithalat sözleşmelerinde yer alan sözleşme sürelerini, süre uzatımlarını, öngörülen yıllık ve mevsimlik ithalat miktarlarını ve bu miktarlardaki değişiklikler ile sözleşmelerde veya temditlerinde yer alan ve sistemin güvenliğini ilgilendiren yükümlülükleri Kuruma bildirmek zorundadır.

İthalatçı şirketler, ithal yoluyla temin ettikleri doğal gazı yurt içinde toptan satış şirketlerine veya ihracatçı şirketlere, satış sözleşmesi ile devredebilecekleri gibi serbest tüketicilere ve ihracat lisansı almak kaydıyla yurt dışına da pazarlayabilir. Ancak, ihracatçı şirketlere yapılan devir, ithalatçı şirketin lisans kapsamındaki taahhütlerini ortadan kaldırmaz.

Herhangi bir ithalatçı şirketin, ithal yoluyla temin ettiği yıllık doğal gaz miktarı, Kurumca belirlenecek cari yıla ait ulusal gaz tüketim tahmininin yüzde yirmisini aşamaz.

İthalatçı şirket, yapmış olduğu bütün sözleşmelere ait Kurumun talep ettiği bilgi ve belgeleri vermek zorundadır.

b) Üretim: Doğal gaz arama ve üretim faaliyetleri 6326 sayılı Petrol Kanununa göre yapılır. Arama ve işletme ruhsatları Petrol İşleri Genel Müdürlüğü tarafından verilir. Üretim faaliyeti, piyasa faaliyetinden sayılmaz.

Üretim şirketleri, ürettikleri gazı toptan satış lisansı almak kaydıyla toptan satış şirketlerine, ithalatçı şirketlere, dağıtım şirketlerine veya serbest tüketicilere pazarlayabilir. Üretici şirketler bu satış miktarının Kurumca cari yıla ilişkin olarak belirlenecek ulusal tüketim tahmininin yüzde yirmisini geçmemek kaydıyla doğrudan serbest tüketicilere, geri kalan doğal gazı ise, ithalatçı şirketler, dağıtım şirketleri veya toptan satış şirketleri vasıtasıyla piyasaya sunabilir.

Üretim şirketleri, ihracatçı lisansı almak kaydıyla ürettiği gazı ihraç edebilir.

Üretim şirketlerinin satış ve ihracat lisansı almak için (e) ve (f) bentlerinde yer alan lisans koşullarını taşımaları zorunludur.

Üretilen doğal gaz, iletim şirketleri ile yapılacak taşıma ve teslim sözleşmelerine göre taşıttırılır. Üretim merkezinin bağlantılı sisteme uzak olması halinde, üretilen gazın bağlantılı sistem oluşturma şartı aranmaksızın dolaysız hat ile iletilmesi ve serbest tüketicilere satışı üretim şirketlerince yapılabilir. Ancak, bu husus, Kurulun ekonomik ve teknik şartları gözönünde bulundurarak vereceği karara bağlıdır. Ayrıca, üretim şirketleri ürettiği doğal gazın üretim kapasitesinin 8inci Maddenin (a) fıkrasının (1) numaralı bendinde belirtilen miktardan az olması durumunda, üretilen doğal gazı, şehir içi dağıtım faaliyeti yapmaksızın diğer tüketicilere satabilir. Üretim şirketlerinin iletim ve depolama ile ilgili mevcut tesislerdeki hakları saklıdır. Bu hakkın kullanılması (c) ve (d) bentlerindeki hükümlere tabidir.

Üretim şirketleri, tarifeler, teslim kuralları, gaz kalitesi, gaz arzı mevsimsel değişiklikler gibi hususlarda Kurumun yapacağı düzenlemelere uymakla yükümlüdür.

c) İletim: İletim faaliyetini gerçekleştirecek olan tüzel kişiler, aşağıdaki hususlara uymakla yükümlüdür.

1) İletim şirketleri sistemin uygun olması halinde, Kurum tarafından tespit edilen kriterler çerçevesinde, sisteme bağlanmak isteyen kullanıcıları on iki ay içerisinde en uygun şebekeye bağlamakla yükümlüdür.

2) Sisteme giriş talebini iletim şirketinin reddetmesi halinde kullanıcı, Kurumu bu durumdan haberdar edebilir. İletim şirketinin, şebeke işleyişi ile ilgili yönetmeliği ihlal ettiğinin Kurumca tespit edilmesi durumunda, iletim şirketi kullanıcının sisteme giriş bağlantısını Kurulun vereceği karara göre yapar.

3) Kurum, kullanıcıların sisteme girişi ile ilgili taleplerini inceleyerek, iletim faaliyetlerinin aksamamasına, bu Kanunda belirtilen hususları göz önüne alarak, sistemin işleyişine engel olunmamasına azami dikkati gösterir.

4) İletim şirketleri, iletim faaliyetleri yapan diğer iletim şirketleri ile güvenli ve verimli bir işletim amacıyla eşgüdümlü çalışma yapabilmeleri için birbirlerine Kurumca belirlenen tüm teknik bilgileri vermek zorundadır.

5) İletim şirketleri, doğal gazın akışı ve sistemin işlemesi için gerekli ayarlama ve diğer her türlü hizmetlerin yerine getirilmesi hususunda kendilerinin sahip olduğu kısımdan sorumludur. Ayrıca, iletim şirketleri kendi sorumlu olduğu hatlarda, gaz iletiminin güvenli bir biçimde, verimli ve en az maliyet ile gerçekleştirilmesine yönelik her türlü tedbiri almaya ve bu Kanunda öngörülen diğer hususları yerine getirmeye mecburdur.

6) İletim şirketlerinin faaliyete geçebilmesi için, Kuruldan lisans almaları zorunludur. Sistemin işleyişini ihlal eden iletim şirketlerine, bu Kanunda belirtilen cezalar tatbik edilir.

7) İletim şirketleri, ithalatçı şirket, toptan satış şirketi, üretim şirketi ve ihracatçı şirketler ile taşıma sözleşmesi yapar. İletim şirketleri ayrıca, üretim şirketi, serbest tüketici, depolama şirketi ve diğer iletim şirketleri ile teslim sözleşmeleri yapar. Yapılan veya yapılacak sözleşmelerde Kurumca belirlenen usul ve esaslar gözönünde bulundurulur ve sistemin işleyişini engelleyen veya aksatan hükümlere yer verilmez.

8) Kurul, iletim şirketlerince transit doğal gaz iletimini de dikkate alarak hazırlanan ulusal iletim şebekesi yatırım programlarını inceler ve onaylar.

9) Mevcut, planlanan ve yapımı devam etmekte olan ulusal iletim şebekesi BOTAŞ'a ait olur. İletim şirketlerince mevcut hatlarla bağlantılı sistem oluşturacak şekilde inşa edilecek iletim amaçlı yeni boru hatları mülkiyeti kendilerine ait olmak üzere yatırım yapan diğer iletim şirketlerince işletilir. İletim şirketlerinin diğer hak ve yükümlülükleri çıkarılacak yönetmeliklerle belirlenir.

d) Doğal gazın depolanması :Depolama faaliyeti yapacak olan tüzel kişiler aşağıdaki hususlara uymakla yükümlüdür.

1)Tüzel kişiler, doğal gazın yer altı ve yer üstünde gaz veya LNG olarak depolanması faaliyetlerinde bulunabilmeleri için, Kuruldan lisans almak zorundadır. Söz konusu lisans olmaksızın depolama faaliyetinde bulunulamaz. Lisans talebinde bulunan tüzel kişiler, çıkarılacak yönetmelikte yer alacak koşullara uymak mecburiyetindedir.

Depolama lisansı almak için başvuran tüzel kişilerde;

aa) Depolama yapacak teknik ve ekonomik yeterliliğe sahip olmak,

bb) Tasarrufları altında bulunacak depolama kapasitelerinin tümünü sistemin eşgüdümlü ve güvenli bir tarzda işlemesine yardımcı olacak şekilde idare edeceklerini taahhüt etmek,

cc) Tasarrufları altında bulunacak depolama kapasitelerinin sistem elverişli olduğu takdirde, tarafsız ve eşit bir şekilde hizmete sunulacağını taahhüt etmek,

Şartları aranır.

2) 6326 sayılı Kanuna göre, işletme ruhsatına sahip şirketlerin doğal gaz ürettiği yer altı doğal gaz yatağını, depolama amacı ile kullanmak üzere Petrol İşleri Genel Müdürlüğünün onayının alınmasını müteakip Kuruma başvurması halinde, Kurul tarafından uygun görüldüğü takdirde, işletme ruhsatının ilgili bölümü depolama lisansına çevrilir. Ancak, üretim şirketinin Kuruma yaptığı başvuruda, depolama lisansı için istenen yeterliliğe sahip olduğunu belgelemesi şarttır.

Şirket, depolama faaliyetine başladığı takdirde, depolama faaliyetini, muhasebesini ayrıştırmak suretiyle üretim faaliyetinden ayrı olarak yürütür.

Depolama şirketine yapılan taleplerin reddedilmesi ve sistem kullanıcısının bu durumdan Kurumu haberdar etmesi halinde, Kurum gerekli incelemeleri ve denetimleri yaparak depolama şirketinin yayımlanan usul ve esaslar ile lisans şartlarını ihlal ettiğini tespit etmesi halinde, depolama şirketini talep edilen hizmeti vermeğe icbar edebilir. Yapılan bu ihlal nedeniyle, bu Kanunda gösterilen cezai müeyyideler uygulanır.

e) Toptan satış : Toptan satış şirketleri, serbest tüketicilere yapacakları toptan satış faaliyeti için, Kuruldan lisans almak zorundadır. İthalatçı lisansı almış olan tüzel kişilerin, toptan satış lisansı alma zorunlulukları yoktur. İthalat lisansı ile doğal gaz toptan satışı yapabilirler.

Toptan satış faaliyeti yapmak isteyen tüzel kişilerin, lisans almak için doğal gazı nereden temin edeceğini ve hangi taşıma koşulları ile satışı gerçekleştireceğini, yeterli teknik ve ekonomik gücünün bulunduğunu ve sistemin emniyetli bir şekilde işlemesine yardımcı olmak amacıyla, gerekli depolama kapasitelerine sahip olduğunu göstermesi ve ayrıca, yönetmeliklerde belirtilen diğer taahhüt ve garantileri de vermesi gerekir.

Doğal gazın toptan satış faaliyetlerinin düzenlenmesinde aşağıdaki esaslara uyulması zorunludur.

1) Dağıtım şirketlerine doğal gaz satışı yapan tüzel kişiler, Kurumca öngörülecek süre içerisinde, müşterilerin mevsimsel azami doğal gaz çekişlerini karşılamak amacıyla, gerekli arz planlamasını yapmak ve depolama tedbirlerini almak ve bu amaçla depolama şirketleri ile yapacakları kira sözleşmelerini Kuruma ibraz etmek zorundadır. Gerekli depolama tedbirlerinin alınması için, lisansın verildiği tarihten itibaren beş yıllık bir süre tanınır. Bu süre, ülkedeki depolama tesislerinin yeterli düzeye ulaşmaması halinde Kurul kararı ile iki yıla kadar uzatılabilir.

Ayrıca, Kurul her yıl iklim değerlerine göre, her şehir için müteakip yılın mevsimsel yoğunluğunu karşılayacak dengeleme amaçlı depolama miktarlarını tayin etmeye ve gerekli tedbirleri almaya yetkilidir.

2) Serbest tüketicilere toptan gaz satışı yapan tüzel kişiler, bu Kanunun yürürlüğe girmesini müteakip müşterilerine mevsimlik, günlük ve saatlik esneklik limitleri dahilinde gaz girişini sağlamak mecburiyetindedir. Toptan satıcıların gerekli arz ve depolama kapasitelerine ulaşması zorunlu olup, ayrıca lisansın verildiği tarihten itibaren beş yıllık bir süre içinde gerekli depolama tedbirlerini almak zorundadır. Bu amaçla depolama şirketleri ile yapacakları kira sözleşmelerini Kuruma ibraz ederler. Bu süre, ülkedeki depolama tesislerinin yeterli düzeye ulaşmaması halinde uzatılabilir.

3) Doğal gaz toptan satışı yapan tüzel kişiler, Kurum tarafından öngörülen süre içerisinde beklenen talebi karşılayabilecek iletim, depolama ve sistemi dengeleyici kapasiteleri sağlamak zorundadır.

4) Toptan satış şirketi, ithalatçı şirket veya ihracatçı şirket veya serbest tüketici veya dağıtım şirketi ile satış sözleşmeleri yapar ve fiyatları serbestçe belirler. Ticari gizliliği olan bilgiler Kurum hariç üçüncü taraflara açıklanamaz ve suiistimal edilemez.

5) Toptan satış şirketlerinin, doğal gaz ithalatı yapabilmesi için ithalatçı lisansı alması zorunludur.

6) Toptan satış şirketlerinin her birinin bir yıl içinde satışını gerçekleştirdikleri toplam gaz miktarı, Kurumca cari yıla ilişkin belirlediği ulusal tüketim tahmininin yüzde yirmisini geçemez.

7) Toptan satış şirketleri, bölgesel sınırlama getirilmeksizin yurt genelinde satış yapabilir.

f) Doğal gazın ihracı:İthal edilmiş veya yurt içinde üretilmiş doğal gazı yurt dışına ihraç etmek isteyen tüzel kişiler, Kuruldan ihracatçı lisansı alır. Lisans almak isteyen şirketlerin çıkarılacak yönetmeliklerde belirtilen şartların yanında;

1) Teknik ve ekonomik yeterliğe sahip olduğunu göstermesi,

2) Doğal gazı, hangi ülkeye ve hangi taşıma vasıtaları ile ihraç edeceğini bildirmesi,

3) İhraç nedeniyle sistemin işleyişini ve ülke ihtiyacını aksatmayacağını ve ayrıca sistemin emniyetini ihlal ettiği durumlarda, meydana gelen zarar ve ziyanı tazmin edeceğini garanti etmesi ve bu hususta meydana gelebilecek zarar ve ziyanı karşılamak üzere zorunlu sigorta yapması,

Şartları aranır.

Ancak, transit hatları işleten iletim şirketleri,bu bendin (3) numaralı alt bendinde belirtilen garanti şartından muaftır.

g) Doğal gazın şehir içi dağıtımı: Şehir içi doğal gaz dağıtım hizmeti, Kurum tarafından açılacak ihaleyi kazanan şirkete mahalli doğalgaz dağıtım şebekesinin mülkiyeti de dahil olmak üzere, şehrin gelişmişlik düzeyi, tüketim kapasitesi ve kullanıcı sayısı gibi hususlar dikkate alınarak Kurum tarafından belirlenecek lisans süresi için verilir.

Kurumun belirli bir şehir için açacağı ihale, Resmi Gazete'de ilan edilir. Şirketlerin ihaleye katılmak için vereceği teklifler, çıkarılacak yönetmeliklerde belirtilen usul ve esaslara göre değerlendirilerek ihaleyi kazanan şirkete dağıtım lisansı verilir ve şirket o şehirde dağıtım faaliyetlerini gerçekleştirmeye yetkili dağıtım şirketi unvanını alır.

Dağıtım lisansı alan tüzel kişiler, bu Kanunda dağıtım lisansı ile ilgili hükümlere ve Kurumca belirlenecek usul ve esaslara uymakla yükümlüdür. Dağıtım lisansı alan tüzel kişi, mülkiyetinde olacak dağıtım şebekesini lisans süresi sona ermeden başka bir tüzel kişiye satabilir.

Lisans süresi sona eren dağıtım şirketi, lisans süresinin tamamlanmasından bir yıl önce, söz konusu şehir içi dağıtım lisansının yenilenmesini Kurumdan talep etmesi halinde Kurul, şirketin ekonomik ve teknik gücünü, hizmet kalitesini, abonelerinin memnuniyetini, Kurumca çıkarılacak yönetmeliklerde belirtilecek diğer hususları dikkate alarak ikinci kez dağıtım lisansı verebilir. Lisans sahibinin lisans süresi yukarıda belirtilen nedenlerle uzatılmadığı takdirde, Kurum ilgili şehir için yeniden ihale açar ve mevcut şebekenin işletme ve mülkiyeti için en uygun teklifi veren tüzel kişiye dağıtım lisansını verir. Şebekenin bedeli Kurum tarafından tahsil edilerek önceki lisans sahibine ödenir.

Kurum, mülkiyet sahibi dağıtım şirketinin dağıtım faaliyetlerini yönlendirir, denetler, izler ve gerektiğinde bu hizmetleri, masrafları dağıtım şirketine ait olmak üzere, bu Kanuna tabi sertifika sahibi gerçek ve tüzel kişilerden satın alabilir. Doğal gazın şehir içi dağıtımına ait ihale usul ve esasları, değerlendirme kriterleri ve lisansta bulunması gereken diğer hususlar yönetmelikle düzenlenir.

Kuruldan dağıtım lisansı alan şehir içi dağıtım şirketi, yetki aldığı şehirde bulunan belediye veya belediye şirketini sermaye koyma şartı aramaksızın, yüzde on nispetinde dağıtım şirketine ortak olmaya davet etmek zorundadır. Bu sermaye oranı bedelli veya bedelsiz olarak hiçbir surette aşılamaz.

Kurum, belediye veya belediye şirketinin hisse almaması veya en az bir yönetim kurulu üyeliğine hak kazanılmayacak oranda hisse alması halinde, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 275 inci Maddesine göre belediyeye şirket yönetim ve denetim kurullarında temsil hakkı verecek düzenlemelerin yapılmasını, şehir içi dağıtım şirketinden isteyebilir.

Dağıtım şirketlerinin yükümlülükleri;

1) Doğal gaz dağıtım şirketleri, dağıtım şebekeleri için sevkiyat kontrol merkezi kurarlar. Ancak, Kurum tarafından tüketim kapasitesinin yetersiz olduğu belirlenen şehirlerde bu şart aranmaz.

2) Dağıtım şirketleri sorumluluk alanlarında bulunan tüketicilerin talep etmesi halinde, bu tüketicileri sisteme bağlamakla yükümlüdür. Ancak bağlantı yapma yükümlülüğü, şirketin tasarrufu altındaki sistemin bağlantı yapmaya imkan veren kapasitede olmasına ve tüketicinin de kendi üzerine düşen ve dağıtım yönetmeliğinde öngörülen işlemleri yapmasına ve belirleyeceği usul ve esaslara göre, bağlantının teknik ve ekonomik olarak gerçekleşmesinin mümkün olmasına bağlıdır. Bu konuda ihtilaf olması halinde bağlantının teknik ve ekonomik olup olmadığına Kurul karar verir.

3) Bağlama talebi reddedilen kullanıcı durumu Kuruma bildirir. Kurul dağıtım şirketinin konu hakkındaki savunmasını aldıktan sonra, bu maddede belirtilen esasların ihlal edildiğinin tespit edilmesi halinde, şirket Kurulun konu hakkında vereceği karara uymak zorundadır.

4) Dağıtım şirketleri, konut, ticarethane ve sanayi dahil tüketicileri doğal gaz kullanmak için yaptırdıkları veya mevcut olan iç tesisatı kendi teknik perrsoneline veya kendi adına çalışan denetim şirketlerine kontrol ettirebilir. İç tesisatın, yayımlanacak iç tesisat yönetmeliğine uygun olmadığının tespiti halinde, şirket gaz vermeyi reddedebileceği gibi vermekte olduğu gazı da kesebilir. Tüketicinin tesisatı uygun hale getirip tekrar başvurması halinde, aynı işlemler tekrarlanır. İç tesisatta yapılacak izinsiz tadilat, uygunsuz ve kötü kullanım, yanlış ve bozuk ekipman kullanılması, proje dışı tesisat yapımı ile tesisatın bakımsızlığı nedeniyle doğabilecek zarar ve ziyanlardan dağıtım şirketleri sorumlu değildir.

5) Dağıtım şirketleri, yurt çapında sadece iki şehirde lisans sahibi olabilir. Ancak, bu sayı, şehirlerin gelişmişlik durumu, tüketim kapasitesi ve kullanıcı sayısı gibi hususlar dikkate alınarak Kurul kararıyla artırılabilir. Kurul, nüfus yoğunluğuna göre bir şehri sınırları belirlenmiş birden fazla dağıtım bölgesine ayırabilir ve her bölgeyi ayrı ayrı ihale edebilir.

h) Sıkıştırılmış doğal gaz dağıtımı ve iletimi: Doğal gazın kuyubaşı, ulusal iletim şebekesi veya şehir içi dağıtım sisteminden satın alınıp sıkıştırılması ve basınçlı kaplara doldurulması, sıkıştırılmış haldeki doğal gazın şehirler arasındaki özel vasıtalarla taşınması ve iletim şebekelerinin ulaşamadığı yerlerde basıncının düşürülerek satılması faaliyetlerini yapacak tüzel kişilerin, bu faaliyetler için Kuruldan lisans almaları zorunludur. Bu faaliyeti yapacak tüzel kişilerin, lisans almak için ilgili yönetmeliklerde yer alan şartlara uymaları yanında, yapacakları faaliyet kapsamında yer alacak tesis ve ekipmanların Türk Standartlarına ve/veya Avrupa Birliğince kabul edilen  standartlara uygun ve güvenli olacağını garanti etmesi şartı aranır.

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, 4 üncü madde üzerinde ilk söz, Fazilet Partisi Grubu adına, Çankırı Milletvekili Sayın Hüseyin Karagöz'e ait.

Buyurun Sayın Karagöz.

Süreniz 5 dakika.

FP GRUBU ADINA HÜSEYİN KARAGÖZ (Çankırı) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 651 sıra sayılı Doğalgaz Piyasası Kanunu Tasarısının 4 üncü maddesi üzerinde Fazilet Partisi Grubunun görüşlerini açıklamak üzere söz almış bulunuyorum; Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, bugün, ülkemiz için çok önemli bir kanun tasarısını görüşüyoruz. Türkiye, doğalgazla tanışalı onbeş yıl kadar bir süre olmuştur. Enerji üretiminde, sanayide, ısı santrallarında, ev ve işyerlerinde kullanılmakta olan doğalgaz, ucuz ve çevre dostu olması sebebiyle kullanım sahası giderek yaygınlaşan, aranılan ve talep edilen bir enerji kaynağı olarak kendini hissettirmektedir.

Şu anda ülkemizde doğalgaza olan talep karşılanamamaktadır. Bu tasarıyla, doğalgaz piyasası kurulmakta ve üretim, depolama, ithalat, ihracat, nakil ve dağıtım hizmetleri özel sektöre bırakılmaktadır. Elbette ki, serbest rekabeti geliştirecek ve bu şekilde kaliteyi artıracak bir düzenlemeye bizim karşı çıkmamız diye bir şey söz konusu değildir; ancak, rekabet doğru dürüst korunmalı, tekeli kaldırmak adına yeni karteller oluşturulmamaya özen gösterilmelidir.

Halen, doğalgazın ithali, satışı, dağıtım yetkisi BOTAŞ'a verilmiştir. Belediyeler ise altyapı hizmetlerini yaparak dağıtım hizmetlerini sürdürmektedir.

Tasarı çok önemli değişiklikler getirmektedir. Tasarıyla, bir tarafta enerji piyasası kurulu, diğer tarafta, piyasada faaliyet gösterecek kuruluşlar, doğalgaz kullanan sanayi işletmeleri, tüketici halk ve belediyeler bulunmaktadır.

Tasarının, en az hatayla kanunlaşması için, taraflarca yeterince değerlendirilip olgunlaştırılması gerekmekteydi. Buna imkân verilmemiştir.

Tasarı, 4 Nisan 2001 tarihinde Başbakanlıktan Türkiye Büyük Millet Meclisine sevk edilmiş, 10 nisanda Sanayi Komisyonunda, 12 nisanda da Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülmüş, 17 nisanda Genel Kurulda görüşülmeye başlanmıştır. Tasarı bu haliyle yasalaştığı takdirde, bir müddet sonra tekrar görüşülmek üzere Genel Kurulun huzuruna gelmesi kaçınılmaz olacaktır.

Değerli milletvekilleri, tasarının 4 üncü maddesi, en uzun madde; tam altı sayfa. Okuyan kâtip arkadaş, saate baktım, bunu 20 dakikada okudu.

Burada üç önemli konu var: Doğalgaz piyasası faaliyetleri, yapım ve hizmet faaliyetleri, lisans ve sertifikaların genel esasları. Bu üç başlık bir maddede mündemiç. Şimdi, burada, tabiî, hükümet ve tasarıyı hazırlayanlar ince bir hesap yapmış, nasıl olsa iktidar konuşmuyor, iki muhalefet partisi 5'erden 10 dakika konuşuyor, bir madde altında toplarsak 10 dakikada bu işi bitiririz. Bunu üç başlık altında, üç maddede toplarsak, bu 10x3=30 dakika olur, yarım saat sürer. Bir hayli aceleci bir tavır...

Bu ince hesap ve hassasiyeti, hükümetin, memleket yönetiminde, ortalık yangın yerindeyken, bu yangının söndürülmesinde de bu tarz acele etmesini beklerdik, isterdik; doğrusu bunu göremiyoruz. Kaldı ki, bu tip memleket meselelerini de, bir kişiye, hükümet havale etti. Şimdi oradan gelen yasa tasarılarını da süratle geçirmek için bir hayli gayrette.

Değerli arkadaşlar, biz bu gayrete de bir şey demiyoruz; ancak, şu tasarılar bu kadar süratli geçtiği takdirde, bugünden yarına memleket meselelerine çözüm olacaksa, daha da süratli geçsin, hatta karar alınsın, bu maddeler de okunmasın.

Vaktim, doluyor, biraz da madde üzerinde bir şeyler söylememe müsaade edin.

Sayın Bakanımız, dün Genel Kurulda yaptığı konuşmada, "belediyelerin içinde olmadığı bir dağıtım şebekesi düşünmek mümkün değildir" dedi. Bugün bu dağıtımı belediyeler yapıyor, şirketleri de var; ama, biz bu tasarıda diyoruz ki: "Yeni kurulacak dağıtım şirketlerine belediyeler yüzde 10'dan fazla ortak olmasın." Serbest piyasa, bırakın, yüzde 50'den fazla olmamak kaydıyla, bedelini de ödüyorlarsa, ortak olsunlar, bunun ne sakıncası var.

Aynı şekilde "şu anda maliki bulunduğu şirketleri de şu kadar zaman içinde yüzde 10'un altına indirsin" deniliyor. Bunu da yüzde 50'nin altına indirsin, bu tarzda açılsın özel sektöre. Bu ne yapacaktır; bunun faydası şu:

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Karagöz, lütfen, toparlayanız.

HÜSEYİN KARAGÖZ (Devamla) - Kalite artacak, hizmet daha süratli yapılacak; neticede, arzu edilen de budur.

Ben, bu tasarının ülkemize ve özellikle doğalgazın ulaşacağı insanımıza hayırlı olmasını temenni eder, Yüce Meclisi saygıyla selamlarım.(FP sıralarından alkışla)

BAŞKAN - Teşekkür ederin Sayın Karagöz.

Doğru Yol Partisinin görüşlerini Aksaray Milletvekili Sayın Murat Akın ifade edecekler; buyurun Sayın Akın. (DYP sıralarından alkışlar)

Süreniz 5 dakika efendim.

DYP GRUBU ADINA MURAT AKIN (Aksaray) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 651 sıra sayılı tasarının 4 üncü maddesi üzerinde söz almış bulunmaktayım; bu vesileyle hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, 4 üncü madde, yedi sayfadan ibaret çok uzun bir maddedir ve -biraz önce arkadaşımızın da ifade ettiği gibi- çok karışık ifadelerden oluşmaktadır. Ayrıca, hepsi de bir maddede toplandığı için, anlaşılması, çözülmesi oldukça zor bir madde.

Maddenin (b) bendinde "Üretim: Doğalgaz arama ve üretim faaliyetleri 6326 sayılı Petrol Kanununa göre yapılır. Arama ve işletme ruhsatları Petrol İşleri Genel Müdürlüğü tarafından verilir. Üretim faaliyeti, piyasa faaliyetinden sayılmaz" deniliyor.

Değerli milletvekilleri, doğalgaz piyasası faaliyetleri içinde yer alan bu bent, oldukça, serbest rekabet piyasası esasına göre belirlenecek doğalgaz fiyatlarına ters düşen bir ibaredir. Bilindiği üzere, üretim, serbest rekabet esasına göre oluşan piyasalarda fiyatın belirlenmesinde büyük etkendir. Bu şekildeki bir madde, ibare, liberal ekonomide, serbest ekonomide doğru bir düzenlemeyi gerekli kılmamaktadır.

Ayrıca "iletim hariç, dağıtım, depolama, pazarlama, bunların hepsi serbest rekabet esasına göre oluşacak ve kuruldan lisans alan tüzel veya gerçek kişiler tarafından yerine getirilecek" deniliyor. Doğalgazın ithalinden, üretiminden, son tüketiciye, nihaî tüketiciye ulaşana kadar birçok aracı kuruluşlar girmektedir. Bu aracı kuruluşlar kâr esasına göre çalışacaklarından, doğalgaz fiyatının belirlenmesinde, tespitinde, mutlaka kendi kâr hadlerini koyacaklardır.

Değerli milletvekilleri, bilindiği üzere, doğalgazı orta gelirli insanlar, fakir insanlar, yokluk içinde kıvranan insanlar da kullanmakta, öbür taraftan zengin kesim de kullanmaktadır. Fiyat, hiçbir kesim tefrik edilmeden tespit edildiği için, fakir, orta gelirli ve orta gelirin altında olan insanlarımız çok büyük sıkıntı çekmektedirler. Üretiminde, ithalinde -dağıtımı dahil, depolanması dahil- lisans devirleri de söz konusu olduğuna göre, bu lisans devirlerinden dolayı, devreden şirketler kâr paylarını da koyacaklarına göre, nihayetinde, nihaî tüketici bunun bedelini ödeyecektir. Bu bedel ödemede -fiyat belirlemede hayli yüksek fiyatlar oluşacağından- tüketici, nihaî tüketici, kullanıcı çok zor duruma düşecektir. Dolayısıyla, lisans devirlerinde olsun, fiyat belirlemede olsun, fakir halk kitlelerinin de doğalgazı kullandığı düşünülerek, mutlaka, fiyatı oldukça aşağı seviyelerde tespit yollarının ve düzenlemelerinin tasarıda yer almasının doğru olacağı kanaatindeyim.

Değerli milletvekilleri, Nevşehir dahil, Kırşehir dahil biliyorsunuz Kapadokya bölgesi, Aksaray ve Nevşehir İllerini içine almaktadır. Ihlara Vadisi, bu Kapadokya bölgesi içerisindedir ve Peri Bacalarının olduğu Aksaray ve Nevşehir İlleri içerisinde bulunmaktadır. Doğalgaz dağıtımından, Nevşehir İlinin, Kırşehir İlinin de Aksaray'la birlikte mutlaka 2002 Ocak ayı içerisinde faydalanmasının çok iyi olacağı düşüncesindeyim.

Nevşehir'deki Peri Bacaları, hava kirliliğinden çok etkilenmektedir; çünkü, oranın nevi şahsına münhasır bir coğrafî yapısı vardır. Eğer, doğalgazı buralara getirmediğimiz takdirde... Buralar, bilhassa orta ve fakir insanların bulunduğu bölgelerdir ve kirli katı yakıtlar tüketilmektedir. Bu kirli katı yakıtlar çevre kirliliğine sebep olduğu gibi, bilhassa Kapadokya bölgesine de turizm açısından zarar vermektedir.

Bu bölgeye, kışın, bilhassa Amerikalılar ve Japonlar çok gelmektedir. Belki denilir ki, katı yakıt yazın kullanılıyor mu; ama, bilhassa Japonlar yazdan fazla kışın bu bölgelere gelmektedir...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Akın, lütfen tamamlayınız.

MURAT AKIN (Devamla) - Sayın Bakanım, Nevşehir dahil, Kırşehir ve Aksaray dahil bu üç ilimizin 2002 Ocak ayında doğalgaza kavuşturulması temennisiyle hepinizi saygıyla selamlıyorum. (DYP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Akın.

Sayın milletvekilleri, görüşmekte olduğumuz 4 üncü madde üzerinde 3 adedi sayın milletvekillerine ve 1 adedi de hükümete ait olmak üzere 4 önerge vardır.

Önergeleri sırasıyla okutup, sonra işleme alacağım.

İlk önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 651 sıra sayılı Doğalgaz Piyasası Kanunu Tasarısının 4 üncü maddesinin (g) doğalgazın şehir içi dağıtımını düzenleyen alt bendinin "Kuruldan dağıtım lisansı alan şehir içi dağıtım şirketi, yetki aldığı şehirde bulunan belediye veya belediye şirketini sermaye koyma şartı aranmaksızın, yüzde on nispetinde dağıtım şirketine ortak olmaya davet etmek zorundadır. Bu sermaye oranı bedelli veya bedelsiz olarak hiçbir surette aşılamaz" bölümünün "Kuruldan dağıtım lisansı alan şehir içi dağıtım şirketi, yetki aldığı şehirde bulunan belediye veya belediye şirketini sermaye koyma şartı aranmaksızın yüzde on nispetinde dağıtım şirketine ortak olmaya davet etmek zorundadır. Bu sermaye oranı bedelli olmak şartı ile ayrıca % 10 nispetinde artırılabilir."

 

Aslan Polat

Suat Pamukçu

Sabahattin Yıldız

 

Erzurum

Bayburt

Muş

 

Nurettin Aktaş

Fethullah Erbaş

 

 

Gaziantep

Van

 

BAŞKAN - İkinci önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 651 sıra sayılı Doğalgaz Piyasası Kanunu Tasarısının doğalgaz piyasa faaliyetlerini düzenleyen 4 üncü maddesinin (g) doğalgazın şehir içi dağıtımını düzenleyen alt bendinde yer alan "Kuruldan dağıtım lisansı alan şehir içi dağıtım şirketi, yetki aldığı şehirde bulunan belediye veya belediye şirketini sermaye koyma şartı aranmaksızın, yüzde on nispetinde dağıtım şirketine ortak olmaya davet etmek zorundadır. Bu sermaye oranı bedelli veya bedelsiz olarak hiçbir surette aşılamaz" kısmının "Kuruldan dağıtım lisansı alan şehir içi dağıtım şirketi, yetki aldığı şehirde bulunan belediye veya belediye şirketini sermaye koyma şartı aranmaksızın yüzde on nispetinde dağıtım şirketine ortak olmaya davet etmek zorundadır. Bu sermaye oranı bedelli olmak şartı ile yüzde yirmi oranında ayrıca artırılabilir."

 

Aslan Polat

Fahrettin Kukaracı

Suat Pamukçu

 

Erzurum

Erzurum

Bayburt

 

Hüseyin Karagöz

Ali Coşkun

 

 

Çankırı

 İstanbul

 

 

BAŞKAN - Üçüncü önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

651 sıra sayılı Doğalgaz Piyasası Kanunu Tasarısının 4 üncü maddesinin doğalgazın şehir içi dağıtımını düzenleyen (g) alt bendinin "Kuruldan dağıtım lisansı alan şehir içi dağıtım şirketi, yetki aldığı şehirde bulunan belediye şirketini sermaye koyma şartı aranmaksızın % 10 nispetinde ortak olmaya davet etmek zorundadır" ifadesinden sonra gelmek üzere "bu sermaye oranı bedelli veya bedelsiz olarak % 50'yi aşamaz" şeklinde değiştirilmesini arz ve teklif ediyoruz.

 

Ali Coşkun

Aslan Polat

Suat Pamukçu

 

İstanbul

Erzurum

Bayburt

 

Hüseyin Arı

Hüseyin Karagöz

 

 

Konya

Çankırı 

 

                       

BAŞKAN - Son önergeyi okutup, işleme alacağım:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan Doğalgaz Piyasası Kanunu Tasarısının 4 üncü maddesinin (g) bendinin 6 ncı fıkrasının ikinci cümlesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederim.

"Bu sermaye oranı bedeli ödenmek kaydıyla en fazla yüzde on oranında artırılabilir. Ancak bu artış Hazineye borcu bulunmayan ve ilave kredi talep etmeyen veya Hazineye olan kredi borçlarını tasfiye ettikten sonra, bu amaçla Hazine garantili kredi sağlamaması kaydıyla mümkün olabilir."

                             Cumhur Ersümer

                        Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı

BAŞKAN - Sayın Komisyon katılıyor mu efendim?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANVEKİLİ HAYRETTİN ÖZDEMİR (Ankara) - Takdire bırakıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Sayın Hükümet katılıyor mu?..

ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR BAKANI MUSTAFA CUMHUR ERSÜMER  (Çanakkale) - Kısa bir açıklama yapabilir miyim Sayın Başkanım?

BAŞKAN - Efendim, önce, katılıp katılmadığınızı lütfen söyleyin.

ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR BAKANI MUSTAFA CUMHUR ERSÜMER  (Çanakkale) - Gayet tabiî efendim, benim imzam var.

BAŞKAN - Katılıyorsunuz. Açıklama yapmaya imkân kalmıyor "katılıyorum" dedikten sonra.

ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR BAKANI MUSTAFA CUMHUR ERSÜMER  (Çanakkale) - Hayır, Mecliste bir konsensüs var da, o konuda bir tespitimi arz edecektim Sayın Başkanım.

AYDIN TÜMEN (Ankara) - Sayın Başkan, ufak bir açıklama iyi olabilir.

BAŞKAN - Şimdi, efendim,  katıldıktan sonra, gerekçe açıklamaya imkân kalmıyor. Yani, katılınmasa açıklanabilir; ama, size daha sonra söz vereceğim.

ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR BAKANI MUSTAFA CUMHUR ERSÜMER  (Çanakkale) - Peki, Başkanım.

BAŞKAN - Komisyonun ve Hükümetin katıldığı önergeyi, bir şekilde, ben de açıklamak istiyorum: Birinci önergeyle aynı şeyleri ifade ediyor, yüzde 10'luk bir artışı ifade ediyor. Onu da, birinci önerge sahiplerinin bilgilerine ve dikkatlerine sunmak istiyorum.

Şimdi, Komisyonun ve Hükümetin katıldığı önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmiştir.

ALİ COŞKUN (İstanbul) - Alkışlayalım, ilk defa bir önerge kabul edildi. (FP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Bu durumda, diğer önergeler de aynı fıkrayla ilgili olduğu için, işleme koyma imkânı yoktur.

ASLAN POLAT (Erzurum) - Bizimkiler  daha fazlaydı  Sayın Başkanım;  biz,  yüzde 20 demiştik.

BAŞKAN - Aynı fıkra; yani, yüzde 10 kabul edilince, onu... Başka fıkra olsa, işleme alacağız.

Şimdi, Sayın Bakan bir açıklama yapmayı arzu ediyordu, madde üzerinde konuşmadı, şimdi kendisine söz veriyorum.

Buyurun efendim.

ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR BAKANI MUSTAFA CUMHUR ERSÜMER  (Çanakkale) - Çok teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Gerçi benim açıklayacağım hususu siz çok net bir şekilde belirttiniz. Biz sunulan önergelerden ve Meclis Grup Başkanvekillerinden aldığımız ışık doğrultusunda, netice itibariyle Meclisimizde belediyelere kanunla verilen yüzde 10'luk katılım hakkının az olduğu kanaati hâsıl oldu, biz de, Hazineyle bu konuyla ilgili görüşüyorduk, netice itibariyle belli garantilerin verilmesi kaydıyla, böyle bir hususun mümkün olabileceğini tespit ettik ve önergemizi bu maksatla verdik. Ben, önergeye destek veren bütün gruplara teşekkür ederim Sayın Başkanım.

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Bakan.

Maddeyi kabul edilen önerge doğrultusundaki değişik şekliyle oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... 4 üncü madde kabul edilmiştir.

5 inci maddeyi okutuyorum:

Yapım ve hizmet faaliyetleri

MADDE 5.- Doğalgaz piyasasında faaliyet gösterecek ithalatçı  şirket, ihracatçı  şirket, iletim şirketi, depolama  şirketi, dağıtım  şirketi, toptan satış  şirketi ve serbest tüketiciler, Kurumdan sertifika almış gerçek ve tüzel kişiler ile yapım ve hizmet sözleşmesi imzalayabilir. Doğalgazla ilgili herhangi bir yapım ve hizmet faaliyeti, sertifika sahibi olmayan kişiler tarafından gerçekleştirilemez.

İç tesisat ve servis hatları ile ilgili sertifikalar Kurum adına ve Kurum tarafından yetkilendirilen resmi veya özel şirketler ile şehir içi dağıtım şirketlerince verilir. Gerçek ve tüzel kişilerin, sertifika almak için Kuruma yapacakları başvurulara altmış gün içerisinde Kurum tarafından cevap verilir.

Sistemle ilgili ;

a) Fizibilite, etüt, proje, müşavirlik, kontrol ve denetleme,

b) Yapım,

c) Servis, bakım, ve  onarım gibi hizmetleri yapacak olanlar da yapacakları faaliyetler için, Kurumdan sertifika almak zorundadır. Yapım ve hizmet faaliyeti yapmak isteyenler, Kurum tarafından hazırlanacak yönetmeliğe göre, Kuruma başvurur. Söz konusu yönetmeliğin öngördüğü yeterlik şartlarını taşıyanlara sertifika verilir.

Yapım ve hizmet faaliyetinde bulunacak gerçek veya tüzel kişiler, Kurumca hazırlanan yönetmelik ve yayımlanacak tebliğlere uygun faaliyet göstermek zorundadır.

Yapım ve hizmet alanında faaliyet göstermek üzere iç tesisat ve servis hatları alanında, dağıtım  şirketlerinden sertifika almış olanlar, dağıtım şirketleri tarafından denetlenir. Ancak tüketicilerin başvurması halinde, Kurum tarafından da denetlenebilir. Tüketicilerin Kuruma başvurma usul ve esasları yönetmelik ile düzenlenir.

BAŞKAN - 5 inci madde üzerinde, ilk söz Fazilet Partisi Grubu adına, İstanbul Milletvekili Sayın Nazlı Ilıcak'ın.

Sayın Ilıcak?.. Yok.

Başka arkadaşınız var mı efendim?

YASİN HATİBOĞLU (Çorum) - Bir de Sayın Ergezen'i idra edebilir miyiz efendim? Sayın Zeki Ergezen... Onun için de vermiştik.

BAŞKAN - Tabiî, zatıâliniz grup başkanvekilisiniz, kimi tensip ederseniz, onu...

Sayın Ergezen?..Yok.

Doğru Yol Partisi Grubu adına, Eskişehir Milletvekili Sayın Sadri Yıldırım; buyurun efendim. (DYP sıralarından alkışlar)

Sayın Yıldırım, süreniz 5 dakika.

DYP GRUBU ADINA MEHMET SADRİ YILDIRIM (Eskişehir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 651 sıra sayılı Doğazgaz Piyasası Kanunu Tasarısının 5 inci maddesi üzerinde, Doğru Yol Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum; bu vesileyle, Partim ve şahsım adına Yüce Heyetinize saygılar sunuyorum.

Ülkemizde enerji ihtiyacının her geçen gün arttığı ve dünya konjonktüründeki değişimlerin ülkemiz lehine yeni imkânlar oluşturduğu dikkate alınarak yeni düzenlemelere ihtiyaç duyulmuş, bu nedenle bu tasarı hazırlanmıştır.

Bu tasarı, tüm ülkelerde olduğu gibi, bizim ülkemiz için de çok önemlidir. Bu tasarının esas amacı, bugüne kadar BOTAŞ'ın tekelinde olan doğalgaz taşıma ve pazarlamasının rekabete açılmasını sağlamaktır; ancak, amacı rekabeti gerçekleştirmek olan bu yasayla, rekabetin sağlanması olası görülmemektedir; çünkü, BOTAŞ, bugüne kadar büyük oranda doğalgaz bağlantısı yapmıştır. Bu bağlantı doğrultusunda doğalgaz pazarlaması yapılacağı için rekabet koşullarının oluşması çok güç görünmektedir.

Tüm bunlar gösteriyor ki, doğalgaz piyasasının oluşması amacıyla çıkarılan ve başka bir ülkeden tercüme edildiği için ülkemiz koşullarına da uygun bulunmayan bu yasa, uygulamaya konulduğu zaman, önemli aksaklıklar ortaya çıkacaktır; ancak, eksikliklerine rağmen, bu kanunun, serbest piyasa ekonomisi, tekelleri kaldırma, rekabet, sanayi ve ekonomi için çıkması zorunludur; çünkü, bu tasarı, doğalgazın ithalatından dağıtım ve kullanımına kadar, hizmet veren kişi ve kuruluşların belirlenmesi, uyacakları hükümlerin tespiti ve yetkilendirilmesiyle denetlenmelerini düzenlemektedir. Yani, doğalgaz sektöründeki tüm faaliyetleri düzenleyecek ve gerekli önlemleri, geciktirmeden yürürlüğe koyacak ve sektörün herhangi bir tıkanıklığa uğramadan faaliyette bulunması sağlanacaktır.

Değerli milletvekilleri, enerji konusu, yeni bir yüzyıla atım attığımız bugünlerde Türkiye gündeminin ilk sıralarında yer almaktadır. Türkiye'nin hızla artan enerji talebi karşısında, enerji ve malî kaynaklarının kısıtlı olması nedeniyle çözümlerin bulunmasını gerekli kılmaktadır. Dünyada sayılı ülkede rastlanan bu talep artışı, sadece ekonomik büyümeyi değil, aynı zamanda hızlı şehirleşme ve tüketici alışkanlıklarında meydana gelen değişiklikleri de yansıtmaktadır.

Türkiye'de, öteden beri, planlı ve uzun vadeli bir ulusal enerji politikası izlenememiştir. Enerjinin öne çıktığı 21 inci asırda, enerji politikasının, hükümetlerüstü, bağımsız bir kurulca yürütülmesi gerekir. Bu sebeple, esas maksat, enerjinin sanayiciye, vatandaşa ucuz sağlanması gerekir; çünkü, enerji olmadan sanayi olmaz. Bu nedenle, enerji üst kurulu, doğalgaz dağıtımı ve iletimi yapacak firmalara, gerekli koşulları yerine getirdiğinde lisans verecektir. Dağıtım yapacak olan şirketler, sermaye paylarının yüzde 10'unu ücretsiz olarak belediyeye devredecektir.

Değerli milletvekilleri, 5 inci madde ise, doğalgaz piyasasında faaliyet gösterecek ithalatçı, ihracatçı, iletim, depolama, dağıtım ve toptan satış şirketi ve serbest tüketiciler, kurumdan sertifika almış gerçek ve tüzelkişiler ile yapım ve hizmet sözleşmesi imzalayabilir; yani, sertifika almayan kişiler, doğalgazla ilgili herhangi bir iş yapamaz ve faaliyette bulunamaz. Hatta, sistemle ilgili etüt, proje, müşavirlik, kontrol ve denetleme, yapım, servis, bakım ve onarım hizmetlerini de sertifikası olanlar yapabilir; sertifika da kurumdan, altmış gün içerisinde, yeterli olanlara verilecektir.

Bu nedenle, bu yasanın ülkemize ve milletimize hayırlı ve uğurlu olmasını diliyor; Doğru Yol Partisi Grubu ve şahsım adına saygılar sunuyorum. (DYP ve DSP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Yıldırım.

YASİN HATİBOĞLU (Çorum) - Sayın Başkanım, Sayın Aslan Polat, Grubumuz adına görüş ifade edecekler.

BAŞKAN - Hay hay.

5 inci maddede. Fazilet Partisi Grubunun görüşlerini, Erzurum Milletvekili Sayın Aslan Polat ifade edecekler.

Buyurun efendim.

Süreniz 5 dakikadır.

FP GRUBU ADINA ASLAN POLAT (Erzurum) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlarım.

Bu 5 inci maddede sertifikalarla ilgili düzenlemeler var. "Doğalgaz piyasasında faaliyet gösterecek ithalatçı şirket, ihracatçı şirket, iletim şirketi.....serbest tüketiciler, Kurumdan, sertifika almış gerçek ve tüzelkişiler ile yapım ve hizmet sözleşmesi imzalayabilir." deniyor.

Biraz aşağıdaki fıkralarda da "iç dağıtım yapan şirketlere sertifikayı bu dağıtım şirketleri verebilir" deniyor.

Bakın, burada önemli olan şu: Biraz önce kabul edilen ve belediyelerin hissesini yüzde 10 artıran... Hatta, bizim yüzde 10 ve yüzde 20 artırılması yönünde önergemiz vardı; Sayın Başkan, aykırılık derecesine göre devam etseydi, yüzde 20'ye yüzde 10'u da belki kabul edilebilirdi; ama -Meclisin durumu da müsaitti- Sayın Başkan, öyle takdir buyurmadılar.

Belediyeler -yani, yerel yönetimler- bu dağıtım şirketlerinde ağırlıklı olurlarsa, servis yapacak şirketlere de yerel insanlardan vererek, o bölgelerde kalkınmayı sağlarlar ve paranın orada kalmasına sebep olurlar. Biz, bunları çok önemsediğimiz için bu maddeler üzerinde duruyoruz.

Şimdi, farzımuhal, herhangi bir belediye düşünelim. Oradaki dağıtımı tamamen yabancı bir şirket almış diyelim. O yabancı şirket, gerek binalar içindeki dağıtımları gerekse servis hatları için dağıtımları da kendi firmalarına verecektir. Kendi firmalarına verince, o şehrin dışındaki insanlar bunu yapınca, oradan kazandıkları paralar, o büyük meblağlar, o şehirlere kalmayacaktır. Şimdi, bizim burada en çok feveran ettiğimiz konu, Doğu, Güneydoğu ve Orta Anadolu'da büyük bir maddî boşluk meydana gelmekte ve buralardan batıya büyük bir sermaye akımı olmaktadır.

İşte, birkaç defa bunu söyledik. Mesela, Millî Eğitim Bakanlığının ihalelerinde de aynı şeyi söyledik: "Ankara'dan ihale yapıyorsanız, bu bölgedeki ihaleleri alan firmalar yerel müteahhitler olmayınca, o bölgelere para kalmıyor, para tamamen batıya gidiyor, doğu ve güneydoğu bölgeleri fakirleşiyor" demiştik. Bunlar, bugün, istatistik anketlerinde de aynen bellidir, istatistiklerde de bellidir. Şimdi, biz, bu konuda da, yine bunun üzerinde çok duruyoruz, diyoruz ki: Burada dağıtım yapacak  şirketlerin yerel olmasında;  yani, iç serviste yerel olmasında o bölge için  büyük fayda vardır.

Bir de, burada, kontrol konusu var, o da biraz önemsediğimiz bir konu; deniliyor ki: "İç tesisat ve servis hatları alanında, dağıtım şirketlerinden sertifika almış olanlar, dağıtım şirketleri tarafından denetlenir. Ancak tüketicilerin başvurması halinde, kurum tarafından da denetlenebilir."

Bu, doğru bir maddedir, şundan doğru bir maddedir: Eğer bu iç dağıtım şirketlerinin imalatını sadece, dağıtımı yapan büyük firma denetleyecek olursa, kendi seçtiği firmayı denetlerken, belki, tüketici aleyhinde denetimde biraz pasiflik gösterebilirdi; ama, bunu kurumun da denetlemesine açmak doğru olmuştur. Dolayısıyla, burada meydana gelecek itirazlarda, kurum direkt devreye girerek tüketicilerin haklarını da koruyacaktır diye düşünüyoruz.

Şimdi, doğalgaz, tabiî, çok önemli bir konu, ta dünyanın bir ucundan getirdiğimiz bu doğalgazı, böyle yanlış uygulamalarla, hatalı imalatlarla, hem ekonomik yönden kaybolmasını önlemek hem de -Allah korusun- yanıcı bir gaz olduğu için, bunda meydana gelecek zararlarda yangın tehlikesi de olabileceği için, bunların, gerçekten sertifikalı, fizibiliteleri sağlam yapılmış, bakımları sağlam yapılmış, ciddî olarak bu işe eğilmiş, bilgisi olan firmalar tarafından yapılmasının uygun olduğu kanaatindeyiz. Zaten, bundan dolayı, teknik bir madde olan bu maddeye Plan ve Bütçe Komisyonunda da önemli itirazlar gelmemişti.

İtirazlar sadece şuna gelmektedir: Gerek serbest tüketiciler gerekse sertifika almış gerçek ve tüzelkişiler ile yapım ve hizmet sözleşmesi imzalandığı zaman, bu konuları yapan insanların gerçekten sertifika almış ve bu işte hassas davranan firmalar olmasının uygun olacağı kanaatindeyiz.

Uygun bir madde olarak gördüğümüz bu maddenin hayırlı olmasını diliyorum; fakat, gönlüm daha da arzu ederdi ki, bir önceki maddede belediyelere verilen hisse yüzde 10 değil de yüzde 20 ile sağlansaydı, çok daha mantıklı olacağını biliyorum; çünkü, bizzat benim de bildiğim, şu anda, mesela bazı vilayetlerimiz var ki; İzmit Belediyemizde -o gün biriyle görüşüyordum- bir firma, onlara yüzde 30 bedelsiz teklifinde bulunmuş. Bizim Erzurum Büyükşehir Belediyesinde, şu anda, bir firma yüzde 16 bedelsiz teklifinde bulunmuştu. Şimdi, sizin getirdiğiniz bu önergeyle, sadece, bedelsizi yüzde 10'a düşürdünüz. Neyse ki, yüzde 10 da belediyeye alma imkânı getirdiniz; onda da bir kısıtlama getirdiniz "borcu olmayan belediyeler" dediniz. Ben, Doğu Anadolu Bölgesinde, borcu olmayan bir belediye bilmiyorum. Dolayısıyla, sizin bu yüzde 10 ilavenizden, doğu ve güneydoğudaki belediyelerimiz önemli ölçüde faydalanamayacaklardır; ama, yine de önünü açmış olduğunuz için hayırlı buluyorum.

Hepinize saygılar sunuyorum. (FP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Polat.

5 inci madde üzerinde 3 adet önerge vardır; sırasıyla okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 651 sıra sayılı yasa tasarısının 5 inci maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesinin "Doğalgazla ilgili herhangi bir yapım ve hizmet faaliyeti sertifika sahibi olmayan şirket tarafından gerçekleştirilemez" olarak değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

 

Fethullah Erbaş

Suat Pamukçu

Fahrettin Kukaracı

 

Van

Bayburt

Erzurum

 

Yakup Budak

Mustafa Geçer

Remzi Çetin

 

Adana

Hatay

Konya

BAŞKAN - İkinci önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 651 sıra sayılı yasa tasarısının 5 inci maddesinin ikinci fıkrasının " İç tesisat ve servis hatları ile ilgili sertifikalar Kurum adına ve Kurum tarafından yetkilendirilen dağıtım şirketlerince verilir." olarak değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

 

Fethullah Erbaş

Yakup Budak

Musa Demirci

 

Van

Adana

Sıvas

 

Aslan Polat

Ahmet Karavar

Ahmet Sünnetçioğlu

 

Erzurum

Şanlıurfa

Bursa

 

M. Altan Karapaşaoğlu

Remzi Çetin

 

 

Bursa

Konya

 

BAŞKAN - Üçüncü önergeyi okutup, işleme alacağım.

Önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 651 sıra sayılı yasa tasarısının 5 inci maddesinin üçüncü fıkrasının "Sistemle ilgili" başlayarak devam eden "Gibi hizmetleri yapacak olan yapım ve hizmet şirketleri yapacakları faaliyetler için kurumdan sertifika almak zorundadırlar." olarak değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

 

Fethullah Erbaş

Aslan Polat

Mahfuz Güler

 

Van

Erzurum

Bingöl

 

 

 

 

 

Yakup Budak

Mustafa Geçer

Remzi Çetin

 

Adana

Hatay

Konya

 

M. Altan Karapaşaoğlu

 

 

 

Bursa

 

 

BAŞKAN - Sayın Komisyon, bu önergeye katılıyor musunuz efendim?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANVEKİLİ HAYRETTİN ÖZDEMİR (Ankara) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Sayın Hükümet?..

ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR BAKANI MUSTAFA CUMHUR ERSÜMER  (Çanakkale) - Katılmıyoruz Sayın Başkanım.

BAŞKAN - Sayın Fethullah Erbaş?..

FETHULLAH ERBAŞ (Van) - Gerekçe okunsun Sayın Başkan.

BAŞKAN - Son okuduğumuz önergenin gerekçesini okutuyorum:

Gerekçe:

Malzeme temin edecek firmalardan yeterlik aranması gereksizdir. Bu konuda, Türkiye genelinde TSEK ve TÜRKAK, malzeme kalitesi sertifikası vermektedir.

BAŞKAN - Hükümetin ve Komisyonun katılmadığı önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmemiştir.

Diğer önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 651 sıra sayılı yasa tasarısının 5 inci maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesinin "Doğalgazla ilgili herhangi bir yapım ve hizmet faaliyeti, sertifika sahibi olmayan şirket tarafından gerçekleştirilemez" olarak değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

                               Fethullah Erbaş

                                               (Van)

                                  ve arkadaşları

BAŞKAN - Sayın Komisyon katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANVEKİLİ HAYRETTİN ÖZDEMİR (Ankara) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Sayın Hükümet?..

ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR BAKANI MUSTAFA CUMHUR ERSÜMER  (Çanakkale) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Sayın Erbaş, gerekçeyi mi okuyalım?

FETHULLAH ERBAŞ (Van) - Evet.

BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe:

Zira, sistemin tanımlarda yeri vardır. "Doğalgazla ilgili herhangi bir" ifadesi çok geniş şekilde yorumlanabilir. Keza, bir alt fıkrada da "sistemle ilgili" ifadesi kullanılmıştır.

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmemiştir.

İlk önergeyi işleme alıyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 651 sıra sayılı yasa tasarısının 5 inci maddesinin ikinci fıkrasının "İç tesisat ve servis hatlarıyla ilgili sertifikalar Kurum adına ve Kurum tarafından yetkilendirilen dağıtım şirketlerine verilir" olarak değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

                               Fethullah Erbaş

                                               (Van)

                                  ve arkadaşları

BAŞKAN - Sayın Komisyon katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANVEKİLİ HAYRETTİN ÖZDEMİR (Ankara) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Sayın Hükümet katılıyor mu?

ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR BAKANI MUSTAFA CUMHUR ERSÜMER  (Çanakkale) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Sayın Erbaş, gerekçeyi mi okuyalım?

FETHULLAH ERBAŞ (Van) - Evet.

BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe:

Bir şehirde hem kurumun hem de gaz dağıtım şirketinin yetkilendireceği firmalara sertifika verilirse kargaşaya sebep olacaktır. Sertifikalı firmaların kuruma itiraz hakları zaten mevcuttur.

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmemiştir.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.

6 ncı maddeyi okutuyorum:

Lisans ve sertifikaların genel esasları

MADDE 6.- Bu Kanun kapsamında Kurul tarafından verilecek lisans ve sertifikaların tabi olacağı usul ve esaslar ile lisans ve sertifikalarda yer alacak asgari hükümler şunlardır:

a) Lisans ve sertifikaların tabi olacağı usul ve esaslar:

1) Piyasa faaliyetleri ile iştigal edecek tüzel kişiler, faaliyetlerine başlamadan önce, her bir faaliyet için ve söz konusu faaliyetlerin birden fazla tesiste yürütülecek olması halinde, her tesis için ayrı ayrı lisans almak zorundadır.

2) Birden fazla lisansa sahip olan aynı tüzel kişi veya aynı faaliyeti birden fazla tesiste yürüten tüzel kişiler, lisansa tabi her faaliyet veya tesis için ayrı ayrı muhasebe kayıtları tutmak zorundadır.

3) Lisans veya sertifika başvuru usul ve esasları, lisans ve sertifika sahibi tüzel kişilerin hak ve yükümlülükleri, lisans sahibinin haklarının temliki, lisans tadili, süreleri, süre uzatımı ve sahibi tarafından lisans veya sertifikadan vazgeçilmesi halleri ile faaliyetin türü ve iletim, dağıtım ve depolaması yapılan doğal gaz miktarına göre belirlenecek lisans ve sertifika bedelleri yönetmelikle düzenlenir.

4) Lisanslar ve sertifikalar bir defada en az 10, en fazla 30 yıl süre ile verilir.

5) Tüzel kişiler, Kurul tarafından belirlenen lisans ve sertifika alma, yenileme, tadil, suret çıkartma sertifika ve yıllık lisans bedellerini Kuruma ödemek zorundadır.

6) Lisans sahibi tüzel kişiler; tesislerini, yasal defter ve kayıtlarını, Kurul denetimine hazır bulundurmak, Kurul tarafından talep edildiğinde denetime açmak ve Kurumun faaliyetlerini yerine getirebilmesi için ihtiyaç duyacağı her türlü bilgi ve belgeyi zamanında Kurula vermek zorundadır.

b) Lisanslarda asgari olarak yer alacak hükümler:

1) Lisans kapsamında hizmet verilecek gerçek ve tüzel kişilere dair gruplar veya kategoriler ile yürütülecek faaliyet türlerini belirleyen hükümler.

2) Bir dağıtım ya da iletim lisansı sahibinin, gerçek ve tüzel kişilere, aynı kapasiteye sahip sistem kullanıcıları arasında ayrım gözetmeksizin sisteme erişim ve sistemi kullanım imkanı sağlayacağına dair hükümler.

3) Bu Kanunda yer alan fiyatlandırma esaslarını tespit etmeye, piyasa ihtiyaçlarını dikkate alarak, abonelere yapılan doğal gaz satışında uygulanacak fiyatlandırma esaslarını tespit etmeye ve bu fiyatlarda enflasyon nedeniyle ihtiyaç duyulacak ayarlamalara ilişkin formülleri uygulamaya dair yöntemler ve bunların denetlenmesine dair hükümler.

4) Lisans sahibinin Kurula tam ve doğru bilgi vermesini ve abonelere yapılan satışlar açısından; dağıtım lisansı sahibinin doğal gaz alımlarını en ekonomik kaynaktan yapmasını ve gerektiğinde yaptığı alımlarda en ekonomik alımı yaptığını kanıtlamasını sağlayacak hükümler.

5) Yönetmelik uyarınca, hizmet maliyetlerinin yansıtılmasına dair kurallar ile işletme kayıplarını asgariye indirecek önlemlerin uygulanmasına dair esasları içeren hükümler.

6) Lisansın iptali ve sona ermesine ilişkin hükümler.

7) Lisansta değişiklik yapılmasına ilişkin hükümler.

8) Lisans sahibinin Kuruma ödemekle yükümlü olacağı bedeller ve ödeme koşullarına ilişkin hükümler.

9) Lisans sahibine ait veya kullanımındaki tesis ve/veya tesislerin gerektiğinde lisans amaçları doğrultusunda başkalarına kullandırılması koşullarına ilişkin hükümler.

10) Lisans sahibinin Kurul tarafından verilen tüm talimatlara uyma yükümlülüklerine ilişkin hükümler.

11) Lisans kapsamında, Kuruldan izin alınmaksızın yapılabilecek faaliyetlere ilişkin hükümler.

12) Lisans kapsamındaki faaliyetler ile ilgili uyuşmazlıkların hangilerinin Kurul tarafından çözüleceğine ilişkin hükümler.

13) Lisansta yer alan hak ve yükümlülüklerin hangi süre, koşul ve hallerde geçersiz olacağına ilişkin hükümler.

14) Hizmetin teknik gereklere göre yapılmasını sağlayacak hükümler.

c) Sertifikalarda asgari olarak :

1) Sertifika kapsamında hizmet verilecek gerçek ve tüzel kişilere dair gruplar veya kategoriler ile yürütülecek faaliyet türlerini belirleyen hükümler,

2) Sertifika iptali ve sona ermesine ilişkin hükümler,

3) Sertifikada değişiklik yapılmasına ilişkin hükümler,

4) Sertifika sahibinin Kuruma ödemekle yükümlü olacağı bedeller ve ödeme koşullarına ilişkin hükümler,

5) Sertifika sahibinin Kurul tarafından verilen tüm talimatlara ve yönetmeliklere uyma yükümlülüklerine ilişkin hükümler,

6) Sertifika kapsamında,  Kuruldan izin  alınmaksızın yapılabilecek  faaliyetlere  ilişkin hükümler,

7) Sertifika kapsamındaki faaliyetleri ile ilgili uyuşmazlıkların hangilerinin Kurul tarafından çözüleceğine ilişkin hükümler,

8) Sertifikada yer alan hak ve yükümlülüklerin hangi süre, koşul ve hallerde geçersiz olacağına ilişkin hükümler,

9) Faaliyetlerin teknik gereklere göre yapılmasını sağlayacak hükümler,

Bulunur.

d) Lisans veya sertifikaların sona ermesi: Lisans ve sertifikalar Kurul tarafından lisans veya sertifikada belirtilen yöntem uyarınca süreleri uzatılmadığı takdirde, sürelerinin bitiminde veya lisans veya sertifika sahibi gerçek veya tüzel kişinin iflası halinde kendiliğinden , lisans veya sertifika sahibi gerçek veya tüzel kişinin lisans veya sertifikadan vazgeçmeyi istemesi halinde ise ancak Kurul onayı ile sona erer.

BAŞKAN - 6 ncı madde üzerinde gruplar adına ilk söz, Fazilet Partisi Grubu adına, Erzurum Milletvekili Sayın Aslan Polat'a ait.

Buyurun Sayın Polat. (FP sıralarından alkışlar)

Süreniz 5 dakika.

FP GRUBU ADINA ASLAN POLAT (Erzurum) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlarım.

Şimdi, bu madde, lisans ve sertifikaların genel esaslarını belirtiyor; ama, bazı çok önemli maddeleri de var. O da şu: Bu kanun tasarısının birinci özelliği, çok fazla yönetmeliklere ve genelgelere imkân tanınmış olması.

Şimdi, yönetmelik ve genelgeler, kanununda alt ve üst sınır çok da iyi belirtilmediği takdirde, bilhassa dış yapımcıları ve dışarıdan ihaleye gelenleri biraz tedirgin ediyor Türkiye'de; çünkü, Türkiyemizdeki birtakım dedikodular onları da rahatsız ettiği için, kanun tasarılarını böyle çok fazla genelgeye, yok, işte, efendim, yönetmeliklere tabi bırakmanın, bilhassa bu enerji konusunda uygun olmadığını da kanaatim olarak belirtmek istiyorum.

Şimdi, burada, üzerinde duracağım birkaç tane madde var ve bunlar önemli. Bir tanesi şu; deniliyor ki: "Bu Kanunda yer alan fiyatlandırma esaslarını tespit etmeye, piyasa ihtiyaçlarını dikkate alarak, abonelere yapılan doğal gaz satışında uygulanacak fiyatlandırma esaslarını tespit etmeye ve bu fiyatlarda enflasyon nedeniyle ihtiyaç duyulacak ayarlamalara ilişkin formülleri uygulamaya dair yöntemler ve bunların denetlenmesine dair hükümler."

Şimdi, bu, çok önemli. Buradaki enflasyon oranı nasıl olacak? Mesela, bu yılı alalım ele. Sizin getirdiğiniz bütçe programında enflasyon yüzde 12 görünüyor "TEFE yüzde 12 olacak" diyorsunuz. Ekbütçede yüzde 57'den bahsediyorsunuz; fakat, bütün basın ve bütün Türkiye'ye, hatta, bugünkü dolardaki yükselmelere de bakarsanız, bu, yüzde 57 değil de yüzde 100'lere yaklaşan bir oranda çıkacak.

Şimdi, burada, bu fiyatlandırmayı tespit ederken, kurul, enflasyonu ne alacak; yüzde 12 mi, yaşanan enflasyonu mu, geçerli enflasyonu mu?.. Bunları da çok iyi bilmek lazım; çünkü, bu nokta üzerinde de dikkat etmemiz lazım. Ben, bunun biraz yoruma açık olduğunu düşünüyorum. Bir de, enerji çok önemli bir meblağa ihtiyaç gösterdiği için, ilerde büyük tartışmalara sebep olur diye de düşünüyorum.

 Mesela, bunun aynı uygulaması, müteahhitlerin müteahhitlik karnesindeki birim fiyatlarında var. Siz, geçen birim fiyatlarda yüzde 23 civarında bir artış yaptınız müteahhit karnelerinde, şimdi bütün müteahhitlerde buna karşı bir itiraz meydana geldi; çünkü, enflasyon çok yüksek miktarlara çıktı. Yani, şunu ne için söylemek istedim; bu fiyatlandırmalar, içine para giren konularda, biraz, böyle, birtakım kurullara çok fazla yetki vermek ileride problem yaratır diye düşündüğümü belirtmek isterim.

Şimdi, burada, bir önemli nokta da şu var; deniliyor ki:"Lisans sahibinin doğal gaz alımlarını en ekonomik kaynaktan yapmasını ve gerektiğinde yaptığı alımlarda en ekonomik alımı yaptığını kanıtlaması..."  Şimdi, bu kanıtlama işi de, gerçekten biraz yoruma açık bir konu. En ekonomik buradan aldım, şuradan aldım... Kurul, her şeye, böyle çok müdahale etmeye çalışırsa ve bu kadar büyük meblağları taşıyan konularda müdahale etmeye çalışırsa, yarın, burada da birtakım problemler olur diye düşünüyorum; çünkü, Enerji Bakanlığının, artık, bugün, her yaptığı icraattan dolayı -ben haklı veya haksız demiyorum ama- basına da intikal etmiş vaziyette, yargıya sürekli hesap veren bir kuruma, bu kadar büyük meblağları yönetmeliklerle, tebliğlerle çıkaracaksınız demeyi, biraz fazla mesuliyet yüklemek olarak görüyorum.

Ayrıca, burada lisansların iptaline ait konular da var. Gerçek veya tüzel kişinin iflası halinde kendiliğinden lisans düşer deniliyor; doğru tabiî. Zaten, bu hükümettin yaptığı politika sonunda iflas etmeyen bir firma da kalmadı. Sadece bankaları kurtarmayı hükümet taahhüt ediyor; ama, diğer bütün firmaların iflas ettiği zaman ne yapacağına dair de en ufak bir imkân belirtmiyor.

Şimdi, ben, bir de şunu söylemek istiyorum bu bakanlık konusunda: Enerji Bakanlığı bu fiyatlandırmalarla konuştuğu zaman... Mesela, doğalgazı elektrik santrallarına aldı, çok pahalı olduğunu, Devlet Planlama Teşkilatı, Hazine Müsteşarlığı söyledi dedik. Yani, o kadar ki, mesela, sadece, bu, doğalgaz çevrim santrallarıyla ilgili değil. Bir şey daha söylemek istiyorum. Enerji pahalılığı, sadece, bilhassa ağırlıklı olarak 1992-94 yıllarında yapılan yap-işlet-devret doğalgaz satrallarından değil, son yıllarda enerji sıkıntısı bahanesiyle üretimleri önemli ölçüde artan otoprodüktörler vasıtasıyla da olmaktadır. Örneğin, 1999 yılı dördüncü döneminde otoprodüktörlerin üretimdeki payı yüzde 11,61 iken, bu oran 2000 yılı dördüncü döneminde yüzde 14,56; yani, yüzde 40 nispetinde artmıştır. Enerji raporunda da belirtildiği üzere, otoprodüktörler, üretmiş oldukları elektrik enerjisinin ihtiyaçtan fazla olanını, TEAŞ'a, TEDAŞ'a, TEDAŞ'ın bağlı olduğu ortaklarına veya diğer kuruluşlara, dağıtım şirketleri tarafından nihaî tüketiciye satılan elektrik enerjisinin ortalama satış fiyatının yüzde 70 fazlasına kadar bir fiyatla satabilmektedirler.

Şimdi, bir taraftan bu hükümet sürekli olarak tasarruftan, devlet giderini kısmaktan bahsedecek; ama, diğer taraftan, enerji gibi, sanayiin ve modern yaşamın en önemli ana gerekçesinde ciddî hesap yapmayacaksınız ve otoprodüktörleri devreye sokacaksınız veya enerji krizi var deyip bunları devreye soktuktan sonra da normal piyasa fiyatının yüzde 70 fazlasından buradan elektrik alacaksınız; ondan sonra da, kalkacaksınız, ben tasarruf yapıyorum diyeceksiniz. Tasarrufu yaparken de sayın bakanlar...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Polat, lütfen toparlar mısınız.

ASLAN POLAT (Devamla) - Toparlıyorum.

Herhangi bir bakanımız bakanlığa resmî arabayla değil de kendi arabasıyla gittiği zaman tasarruf yaptığınızı zannedeceksiniz; ama, otoprodüktörlere yüzde 40 fazla, pahalı ödeyeceksiniz veya LNG alımlarında normal doğalgazın 2,5 katı kadar fazla, pahalı olan bunları bir taraftan teşvik edeceksiniz, yönlendireceksiniz. Ondan sonra da, bize niye itiraz ediyorsunuz diyorsunuz.

Sayın Bakanım, kusura bakmayın ama, Devlet Planlama Teşkilatı ve Dünya Bankası sizi o kadar tenkit ediyor ki, bizim tenkit etmemize hiçbir lüzum kalmıyor.

Hepinize saygılar sunarım. (FP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.

Sayın milletvekilleri, madde üzerinde önerge yoktur.

Maddeyi bu şekliyle oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.

7 nci maddeyi okutuyorum:

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Rekabetin Korunması ve Geliştirilmesi, Bilgi Verme, Hesap Ayrışımı,

Serbest Tüketicinin Belirlenmesi ve Sisteme Girişte İstisnai Haller

Rekabetin korunması ve geliştirilmesi, bilgi verme ve hesap ayrışımı

MADDE 7.- a) Rekabetin korunması ve geliştirilmesine ilişkin esaslar aşağıda belirtilmiştir.

1) 7/12/1994 tarih ve 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanunda öngörülen rekabet özgürlüğü, hakim durumun kötüye kullanılmaması, birleşme ve devir almaya ilişkin hususlar, doğalgaz piyasasında faaliyet gösterecek tüzel kişilere de uygulanır.

2) Türkiye'deki üretim şirketleri hariç olmak kaydıyla hiçbir tüzel kişi Kurumun cari yıla ait olarak belirlediği ulusal doğal gaz tüketim tahmininin yüzde yirmisinden fazlasını satamaz. Bu oran, kayıplar düşüldükten sonra, kalan net ulusal tüketim miktarından şirketin doğrudan doğruya veya sermayesinin yarısından fazlası kendisine ait şirketler vasıtasıyla tükettiği gaz miktarı tenzil edilerek bulunur. Bu oranın aşılması halinde Kurum tarafından gerekli önlemler alınır.

3) Doğal gaz piyasa faaliyeti yapan herhangi bir tüzel kişi, kendi faaliyet alanı dışında faaliyet gösteren tüzel kişilerden sadece bir tanesine iştirak edebilir ancak ayrı bir şirket kuramaz . Kendi faaliyet alanında, faaliyet gösteren hiç bir tüzelkişiye iştirak edemez ve şirket kuramaz. Ancak iştirak ettiği tüzelkişi üzerinde doğrudan veya dolaylı olarak o tüzelkişinin sermayesinin veya ticari mal varlığının yarısından fazlasını veya oy haklarının yarısından fazlasını kullanma hakkına ya da denetim kurulu, yönetim kurulu veya tüzelkişiyi temsile yetkili organların üyelerinin yarıdan fazlasını atama hakkına ya da işlerini idare etme hakkına sahip olamaz.BOTAŞ'ın mevcut iştirakleri ile ilgili hakları saklıdır.

b) Doğalgaz piyasasında faaliyet gösteren tüzelkişiler yaptıkları faaliyetle ilgili konularda, bilgi vermekle yükümlüdürler. Verilecek bilgilerin kapsamı ve bilgi verilecek merciler aşağıda belirtilmiştir;

1) Doğalgaz iletim ve sevkiyat kontrolü yapan iletim şirketleri, LNG tesisi ve yeraltı depolama tesisi işleten depolama şirketleri, şehiriçi doğal gaz dağıtım faaliyeti yapan dağıtım şirketleri, doğalgaz temin eden üretim ve ithalat şirketleri, kendileriyle aynı alanda faaliyet gösteren diğer şirketlere, yaptıkları faaliyetlerin doğalgaz sisteminin emniyetli ve verimli işlemesini teminen yeterli bilgi vermekle yükümlüdürler.

2) Bu maddede belirtilen bilgilerin kapsamı, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra, Kurumun öncelikle çıkaracağı yönetmeliklerde belirlenecektir.

3) Doğalgaz piyasasında faaliyet gösteren taraflar ticarî yönden hassas bilgi ve belgeleri gizli tutmakla yükümlüdür. Ancak, Rekabet Kurumu ve  Kurumun, yapacağı soruşturmalar nedeniyle, ilgililere verecekleri  bilgilerden dolayı sorumlu tutulamaz.

4) Doğalgaz piyasasında faaliyet gösteren tüzelkişiler, doğalgaz alım-satımı sırasında bizzat edindikleri veya denetleyen, denetlenen veya bağlı tüzelkişiler vasıtasıyla edindikleri gizli bilgileri, kendi menfaatları veya kendilerine bağlı firmalar yararına kullanamaz.

c) Doğal gaz piyasasında birden fazla konuda faaliyet gösteren tüzelkişilerin muhasebe ayrışımlarını yapmaları zorunludur.

d) Dağıtım şirketlerinin bir yıl içerisinde dağıtacakları gazın en fazla yüzde ellisini bir tüzel kişiden satın almaları esas olup, Kurul rekabet ortamı oluşmasını dikkate alarak bu miktarı artırmaya veya azaltmaya yetkilidir.

BAŞKAN - 7 nci madde üzerinde ilk söz, Fazilet Partisi Grubu adına, Ordu Milletvekili Sayın Eyüp Fatsa'ya ait.

Buyurun Sayın Fatsa. (FP sıralarından alkışlar)

Süreniz 5 dakika efendim.

FP GRUBU ADINA EYÜP FATSA (Ordu) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 651 sıra sayılı Doğalgaz Piyasası Kanunu Tasarısının 7 nci maddesi üzerinde, Fazilet Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum; bu vesileyle, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, bu tasarıyla, bir doğalgaz piyasası Kurulmakta; üretim, depolama, ithalat, ihracat, nakil ve dağıtım hizmetleri, özel sektöre açılmaktadır. Serbest rekabeti geliştirecek ve kaliteyi artıracak bu düzenlemeye karşı çıkmamız söz konusu değildir; ancak, doğalgazdaki devlet tekelini kaldırmak amacıyla getirilen bu kanun tasarısının, yeni tekellerin ve kartellerin oluşmasına yardımcı olacağı endişesini taşımaktayız.

Değerli arkadaşlar, üzerinde söz almış olduğum 7 nci madde, rekabetin korunmasıyla ilgilidir. Türkiye'de, özellikle, son dönemde çıkarılan kanunlar, milletimizin ihtiyaçlarına cevap vermek için değil de, sanki, uluslararası sermayenin emirleri doğrultusunda, IMF ve Dünya Bankası aracılığıyla ülke varlıklarının çokuluslu şirketlere peşkeş çekilmesi için çıkarılıyor görüntüsü hâkimdir. Bu görüntüyü, ister istemez, zikretmek mecburiyetindeyim; çünkü, bu kanun tasarısı, Türkiye Büyük Millet Meclisine gönderilme mercii açısından da dikkat çekicidir. Böyle bir kanun tasarısının, Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığı tarafından gönderilmesi gerekirken, ekonomiden sorumlu Devlet Bakanlığı aracılığıyla gönderiliyor olması düşündürücüdür. Anlaşılıyor ki, Dünya Bankası tarafından kredilendirilecek uluslararası sermaye, büyük bir pazar olan bu sahayı da ele geçirmeyi arzu etmektedir. Bize göre, düzenleme, piyasa oluşturmayı da içerdiğinden, oluşacak piyasaya, mutlaka, tekeller hâkim olacaktır. Bu sonuca ulaşmak için, müneccim olmaya da gerek yoktur. Ülkemizde sermaye yetersizdir ve kanun tasarısının gerekçesinde de açıkça ifade edilmiştir. Tasarıyla, sermaye oluşturmak için yabancı kuruluşları davet ve kuruluşlardan davete icabet amaçlanmaktadır. Yabancı sermayenin de, doğalgaz piyasasına perakendeci gibi girmeyeceği açık bir gerçektir.

Değerli arkadaşlar, bu kanun tasarısında, bir yönetmelik gibi, ayrıntılara girilmiş ve belirli düzenlemeler yapılmıştır. Gerçi, çoğu zaman, rekabetin korunması konusunda kanunlar bile yeterli değildir. Rekabeti, ancak, kendisine güven duyulan, adaletinden şüphe edilmeyen siyasî iktidarlar sağlayabilir. Bu hükümetin, kamuoyundaki görüntüsüyle, ne millî çıkarları koruma ne de rekabet esaslarını teminat altına alabileceği kanaati kamuoyunda hâkim değildir.

Değerli arkadaşlar, Doğalgaz Piyasası Kanunu Tasarısında getirilen şartlarda, rekabet edebilecek yerli sermayeli şirketlerin meydana gelebilmesi mümkün görülmemektedir. Özellikle, yerli sermaye ve belediyelerin bu konuda teşvik edilmesi gerekmektedir.

Doğalgaz ithali ve pazarlanması konusunda, özelleştirme adı altında yeni KİT'lerin oluşmasından büyük endişe duymaktayız; çünkü, doğalgaz tüketiminin yüzde 5'i yerli, yüzde 95'i ithaldir. Aslında, 8,8 milyar metreküp rezervimiz mevcuttur. Bu da, Türkiye tüketiminin ancak altı yılını karşılayabilmektedir. Bu rakamlar, bize, ithalata bağlı bir tüketimi öngörmektedir. Önümüzdeki yirmi yılda 30 milyar dolar yatırım yapılması gerekmektedir. Bu da, yaklaşık 200 milyar dolar ticaret hacmini öngörmektedir. Bu sebeple, kanun tasarısının gerekçesinde de bahsedildiği gibi, Dünya Bankasının açtığı bu kapıdan yabancı sermaye girecektir.

Değerli arkadaşlar, bir kez daha endişemizi sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu tasarıyla, devlet tekelinden kurtulalım derken, uluslararası sermayenin tekeline mahkûm olacağımız endişesini bir kere daha ifade etmek istiyorum.

Bu duygularla, çıkarılacak olan bu kanunun hayırlı olmasını temenni ediyor, Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (FP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Fatsa.

Doğru Yol Partisi Grubunun görüşlerini ifade etmek üzere, Hatay Milletvekili Sayın Mehmet Dönen; buyurun efendim. (DYP sıralarından alkışlar)

Süreniz 5 dakika efendim.

DYP GRUBU ADINA MEHMET DÖNEN (Hatay) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; görüşülmekte olan Doğalgaz Piyasası Kanunu Tasarıyla ilgili en önemli bölümlerden birisi bu. Yani, devlet tekelini ortadan kaldırıyoruz; devlet tekelini ortadan kaldırarak, ulusal ve uluslararası rekabete açık bir piyasa oluşturuyoruz.

Biz, uluslararası sermayeye karşı değiliz; onlar da ülkemize gelsinler ve ülkemizde yatırım yapsınlar, Türkiye'de yatırımlarını işe, aşa dönüştürsünler. Bu, ülkemizin faydasına, zararına değil; ancak, tabiî ki, ülkemizde, bu rekabet koşullarının oluşmasını düzenleyen -yani, burada hakem rolü oynayacak ve gerektiği zaman kırmızı kart gösterecek, oyun dışı hareketleri; yani, oluşan tekelleri, monopolleri oyun dışına itebilecek- sistemin iyi kurulması gerekir. Yasanın bu bölümünde, bu, aşağı yukarı, teknik olarak belirli ölçüde belirlenmiş; yani, şirket birleşmeleri, bir şirketin bir başka şirketle hangi koşullarda bir araya gelebileceği, dağıtım ve ihracat şirketlerinin, depolama şirketlerinin farklı şirketler olacağını düzenlemiş. Yine, ülkemizdeki var olan tüketimin ancak yüzde 20'sine kadar olan kısmının ithalat veya dağıtım hakkına sahip olacağı bu yasa tasarısının 7 nci maddesinde düzenlenmiş; ancak, bizim rekabet hukukumuzun, bugünkü koşullarda, özellikle bu piyasaları düzenleyecek boyutta olmadığı kanısındayım veya bir başka deyişle, bizim bugünkü rekabet hukukumuz, bu tekellerin, monopollerin oluşmasını önlemede yeterli olmayabilir. Yasada yeni değişiklikler olması gerekir; yani, Rekabet Yasasını yeniden düzenlememiz gerekir ki, oluşturacağımız -yani, enerji piyasasında, elektrik enerjisi piyasasında, doğalgaz piyasasında, yarın petrol piyasasında oluşturacağımız- bu yeni piyasada önemli rolü Rekabet Kurulu üstlenebilsin. Aksi takdirde, biz, bugün yalnızca şikâyete bağlı çalışan bir rekabet hukukunun, buralarda, çok önemli işlevleri yerine getiremeyeceği kanısındayız; çünkü, buralardaki rekabet ne kadar -bu yasada- açıklık ilkesine, şeffaflık ilkesine dayansa da, sonuç olarak, Rekabet Kurulu, kendiliğinden harekete geçip, buralarda hiçbir araştırma yapamaz, şu andaki tasarıya göre kendiliğinden bir araştırma yapmak, monopol veya tekel oluşumunu incelemek durumunda değil. O zaman, mademki bu düzenlemeleri yapıyoruz, hükümetimizin, önümüzdeki günlerde, Rekabet Yasasını da tekrar gözden geçirerek... Rekabet Kurulunun, şikâyete bağlı incelemenin dışında, hiçbir şikâyet olmaksızın, kendiliğinden oralarda araştırma yapıp, kuşku duyduğu bölümlerde araştırma yapıp, onun gereğini yerine getirmesi gerekir. Aksi takdirde, gizli monopoller ve gizli tekeller oluşabilir. Bunun için, bunu, muhakkak, Rekabet Yasasıyla önlememiz gerekir.

Burada çok teknik konular var. Biz, zaten, tasarının bütününe de karşı değiliz, bu teknik ayrıntıları da kabul ediyoruz. Çok önemli teknik ayrıntılar var. Bunların birçoğu, yabancı ülkelerden dilimize tercüme edildiği için... Elbette ki, yeni uygulanan bir yasada, bunların eksiklikleri, aksaklıkları çıktıkça, bunlar düzeltilecek, yeniden gözden geçirilecek; ama, rekabet hukukunu yeniden gözden geçirmemiz gerekir.

Türkiye'de, bütün tekelleri, kamu tekellerini rekabete açtığımız bugünlerde, rekabetin tam anlamıyla sağlanması için gerekli yasal koşulların yerine getirilmesi gerektiği kanısındayız. Onun için, bu madde üzerinde konuşma gereksinimi duyduk.

Bu yasanın hepimize hayırlı olmasını diliyor, saygılar sunuyorum. (DYP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Dönen.

Sayın milletvekilleri, 7 nci madde üzerinde önerge yoktur.

III. - Y O K L A M A

BAŞKAN - 7 nci maddeyi oylarınıza sunacağım; yalnız, yoklama talebi var. Yoklama talebi önergesini okutup, talepte bulunanları salonda arayacağım.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Genel Kurul salonunda toplantı yetersayısı yoktur. 7 nci maddenin oylamasında, toplantı yetersayısının aranılması için yoklama yapılmasını arz ve teklif ederiz.

BAŞKAN - Şimdi, yoklama talep eden arkadaşları tespit ediyorum:

Mehmet Bekâroğlu?.. Burada.

Ahmet Sünnetçioğlu?.. Burada.

Zeki Çelik?.. Burada.

Şükrü Ünal?.. Burada.

Ali Oğuz?.. Burada.

Rıza Ulucak?.. Burada.

Fethullah Erbaş?.. Burada.

Lütfi Doğan?.. Burada.

Yakup Budak?.. Burada.

Mustafa Geçer?.. Burada.

Metin Kalkan?.. Burada.

Salih Kapusuz?.. Burada.

Akif Gülle?.. Burada.

Mahmut Göksu?.. Burada.

Bekir Sobacı?.. Burada.

Osman Pepe?.. Burada.

Suat Pamukçu?.. Burada.

Eyyüp Sanay?.. Burada.

Latif Öztek?.. Burada.

Hüseyin Karagöz?..

AVNİ DOĞAN (Kahramanmaraş) - Tekabbül ediyorum.

BAŞKAN - Tekabbül ettiniz.

Efendim, 7 nci maddenin oylamasını elektronik cihazla yapacağım ve toplantı yetersayısını arayacağım.

Önergede isimleri bulunan sayın milletvekilleri yoklamaya girmesinler, onlar bervechi peşin var sayılıyorlar.

Yoklama için 3 dakika süre veriyor ve yoklama işlemini başlatıyorum.

(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, toplantı yetersayısı vardır; görüşmelere kaldığımız yerden devam ediyoruz.

V. - KANUN TASARI VE TEKLİFLERİYLE KOMİSYONLARDAN

GELEN DİĞER İŞLER (Devam)

3. - Doğal Gaz Piyasası Kanunu Tasarısı ve Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji ve Plan ve Bütçe Komisyonları Raporları (1/836) (S. Sayısı: 651) (Devam)

BAŞKAN - 7 nci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... 7 nci madde kabul edilmiştir.

8 inci maddeyi okutuyorum:

Serbest tüketicinin belirlenmesi ve sisteme girişte istisnai haller

MADDE 8.- a) Serbest Tüketiciler aşağıdaki sınıflamaya göre belirlenir.

1) Satın aldığı yıllık doğal gaz miktarı bir milyon metreküpten daha fazla olan tüketiciler ve kullanıcı birlikleri,

2) Elektrik enerjisi üretimi için gaz satın alan şirketler,

3) Elektrik ve ısı enerjisi üreten kojenerasyon tesisleri,

4) Üretim faaliyetinde kullanılmak üzere, Türkiye de doğal gaz üreten üretim şirketleri,

Serbest tüketici statüsündedir. Ancak, Kurul , bütün tüketiciler serbest tüketici oluncaya kadar her yıl serbest tüketici olma sınırını yeniden belirleyecektir.

Kurul, bu Maddede belirtilen sınıflamaların uygulanmasını yakından takip eder. Dağıtım şirketlerinin, sorumluluk alanları haricinde bulunan abonelere , doğal gaz temin etme zorunlulukları yoktur. Toptan satış şirketleri bu tüketicilere doğal gaz satıp satmamakta serbesttir.

b) Kurul, sadece lisans verilme aşamasında olmak üzere, şehirlerin gelişmişlik durumu, gaz tüketimi ve şehirlerde alt yapı yatırımlarının teşvik edilmesi amacıyla, serbest tüketici olmak için aranan yıllık tüketim miktarının sınırını tespit etmeye yetkilidir. Doğal gaz piyasa faaliyeti yapan tüzel kişiler bu Kanunda belirtilen sisteme giriş koşullarına göre sisteme bağlantı yapmak isteyenlerin sisteme girişine müsaade etmekle yükümlüdür.

Doğal gaz piyasa faaliyeti yapan tüzel kişiler, sisteme giriş için talepte bulunan diğer tüzel kişiler ve serbest tüketicilerin sisteme giriş taleplerini,ancak yeterli kapasiteye sahip olamama veya bu kişilerin  sisteme girişleri halinde yükümlülüklerini  yerine getiremeyecekleri veya mevcut sözleşmeleri nedeniyle ciddi mali ve ekonomik tazminatlara mahkum olabilecekleri durumlarda kabul etmeyebilir.

Kapasitesizlik veya hizmet yükümlülükleri veya mevcut sözleşmeler nedeniyle, meydana gelen ciddi ekonomik güçlükler yüzünden sisteme giriş talebinin reddedilmesi halinde, durum gerekçeleriyle birlikte derhal Kuruma bildirilir.

Kurul, kapasite veya bağlantı yokluğu veya başka bir engel olup olmadığını, bu Kanun ve çıkarılacak yönetmeliklerde belirtilen kriterlere göre araştırarak üç ay içerisinde kararını taraflara bildirir.

Sisteme giriş talep eden kullanıcının kapasite veya bağlantı yokluğu durumunu bertaraf etmek amacıyla gerekli masrafları yüklenmesi halinde sisteme giriş reddedilemez.

Piyasada faaliyet gösteren tüzel kişilerin  mevcut sözleşmelerinde yer alan hükümlerden kaynaklanan ciddi ekonomik ve mali güçlükler nedeniyle sisteme girişin reddedilmesi halinde, iletim şirketi imzaladığı sözleşme nedeniyle, zor durumda kalan diğer tüzel kişinin Kuruma başvurması üzerine, Kuruldan sisteme giriş mecburiyetini geçici olarak kaldırmasını talep edebilir ve gerekli bilgilerle birlikte sorunun çözümü için planladığı önlemleri Kurula sunar. Kurul, 2 ay içinde, talep konusunda yapılacak işlem hakkında karar verir.

Ancak, sisteme giriş mecburiyetinin geçici olarak kaldırılması talebinin, Kurul tarafından reddedilmesi halinde, iletim şirketi talepte bulunan gerçek ve tüzel kişiyi sisteme bağlamaya mecburdur.

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, 8 inci madde üzerinde grupların sayın sözcülerini dinleyeceğiz.

Sayın milletvekilleri, lütfen, aramızda konuşmayalım efendim.

Fazilet Partisi Grubunun görüşlerini sunmak üzere, Bayburt Milletvekili Sayın Suat Pamukçu; buyurun efendim. (FP sıralarından alkışlar)

FP GRUBU ADINA SUAT PAMUKÇU (Bayburt) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Yüce Heyetinizi tekrar saygıyla selamlıyorum.

Görüşmekte olduğumuz Doğal Gaz Piyasası Kanunu Tasarısının 8 inci maddesine gelmiş bulunuyoruz. Tabiî, böylesine önemli bir kanun tasarısını görüşürken, bu kanunla ne amaçlanıyor, bunun üzerinde birkaç şey söylemek istiyorum.

Malumlarınız üzere, bundan önce Elektrik Piyasası Kanununu kabul ettik; arkasından, Şeker Kanununu kabul ettik; şimdi de, Doğal Gaz Piyasası Kanunu Tasarısını kabul etmek üzereyiz; öyle anlaşılıyor, bu da kabul edilecek ve arkasından da, bugün Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülen Merkez Bankası Kanunu gelecek ve arkasından diğerleri...

Bir aydan beri, hep bu kanunlar konuşuluyor. Konuştuğumuz bu kanunlarla ne amaçlanıyor; üzerinde dikkatlice durduk mu durmadık mı; bizim, şahsen, bu konuda endişemiz var.

Şimdi, Elektrik Piyasası Kanunuyla, elektrik piyasasını yabancı şirketlere açtık. Şeker Kanunuyla, şeker pancarının ekimini öldürdük, şeker piyasasını da yabancılara açtık. Şimdi, doğalgaz piyasasını da yabancılara açıyoruz.

Şimdi, itiraz eden arkadaşlarımız var. Arkadaş, Türkiye, doğalgaz üretimi neredeyse sıfır olan bir ülke; doğalgazın tamamı ithalatla karşılanıyor. Doğalgazı ithal ettiğiniz ülkeler, kime satacağına karar verir. Herhalde, uluslararası şirketler dururken, bizim birkaç tane şirketimize satacak değil, bunun tedbirini almanız da mümkün değil. Dolayısıyla, daha işin başında yabancı şirketler bulunacak; siz ne yaparsanız yapın, rekabet deyin, serbest piyasa deyin, ne derseniz deyin, hiçbir şey değişmez.

Şimdi, bu kanunların süratle Meclisten geçirilmesi, bildiğiniz gibi, geçen günlerde de fiilî başbakanımız mister Derviş'in programıyla açıklanmıştı. Program denilen şey, bir yönüyle, hayallerim dizisi; bir yönüyle de, Türkiye'yi, adım adım, kapitülasyonlara götüren bir program.

MEHMET EMREHAN HALICI (Konya) - Mister Pamukçu, doğru konuş!

SUAT PAMUKÇU (Devamla) - Mister Derviş, bir başbakan edasıyla, yanına teknokratları da alarak, bir teknokratlar kabinesiymiş gibi...

GÖNÜL SARAY ALPHAN (Amasya) - Bir Bakana hitap ediyor Sayın Başkan...

BAŞKAN - Yerinize oturunuz; cevap verirsiniz arzu ediyorsanız.

MEHMET EMREHAN HALICI (Konya) - Siz de mâni olun Sayın Başkan.

SUAT PAMUKÇU (Devamla) - Bir teknokratlar kabinesi gibi, oturup, bir program açıklıyor.

GÖNÜL SARAY ALPHAN (Amasya) - Sayın Başkan, bir Bakana hitap ediyor; böyle konuşamaz...

BAŞKAN - Efendim, müdahale etmeyiniz.

MEHMET EMREHAN HALICI (Konya) - Siz müdahale edeceksiniz Sayın Başkan.

SUAT PAMUKÇU (Devamla) - Yanında oturanlara bakıyorsunuz, tamamen teknokratlar, hükümet yok ortada; Maliye Müsteşarı, Dışticaret Müsteşarı, Hazine Müsteşarı...

MEHMET EMREHAN HALICI (Konya) - Öyle şey yok...

BAŞKAN - Sayın Pamukçu, siz de ifadelerinize dikkat edin efendim.

MEHMET EMREHAN HALICI (Konya) - Hemen düzeltsin Sayın Başkan. Ayıp, ayıp!..

SUAT PAMUKÇU (Devamla) - ...Merkez Bankası Başkanı, Özelleştirme İdaresi yetkilisi; hükümet yok ortada. Program açıklanıyor; arkadan da, üç lider oturuyor "biz bu programa destek veriyoruz" diyor. Ya, böyle şey olur mu ya?! Niçin, Başbakanınız kendisi açıklamıyor programı? "Bu programa biz destek veriyoruz" ne demek?! Ne demek?!. (DSP sıralarından "Saygılı konuş!" sesleri)

MEHMET EMREHAN HALICI (Konya) - Saygılı konuş, saygılı!

BAŞKAN - Sayın Pamukçu, lütfen, tartışmaya meydan vermeyiniz.

SUAT PAMUKÇU (Devamla) - Destek veriyormuş!.. Yahu, sizin desteğe ihtiyacınız var, ne destek vereceksiniz?!. (FP sıralarından alkışlar) Kendisi himmeti muhtaç dede, kaldı gayrıya himmet ede!.. Kendiniz desteğe muhtaçsınız, programa destek veriyormuş!..(DSP sıralarından gürültüler)

Program dediğiniz ne? Program dediğiniz bu programı, bu filmi, biz, 16 kere seyrettik, 17 kere seyrettik, değişen bir şey yok...

MEHMET EMREHAN HALICI (Konya) - 30 kere seyretsen de bir şey anlamazsın sen!..

SUAT PAMUKÇU (Devamla) - İçinde zam var, vergi var. Arkadaşlar, zam ve vergi koymak için, zam yapmak için Amerika'dan adam getirmeye ne gerek var yahu?! Siz, bu işi herkesten daha iyi biliyorsunuz, Amerikalıdan da iyi bilirsiniz; ne gerek vardı?! (FP sıralarından alkışlar)

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Pamukçu...

SUAT PAMUKÇU (Devamla) - Programın içerisinde...

MEHMET EMREHAN HALICI (Konya) - Saygısızlığının doğruğunda Sayın Başkan; lütfen; müdahale edin.

BAŞKAN - Sayın Pamukçu, bir dakika müsaade eder misiniz. Efendim, lütfen, kanuna inhisar ettirin konuşmanızı, maddeye inhisar ettirin ve tartışmaya meydan vermeyin.

Buyurun.

SUAT PAMUKÇU (Devamla) - Bu kanun, bu madde, programla ilişkilidir efendim. Kanunun gerekçesini okuduğunuz zaman, madde gerekçesinde, gerekçe diye bir şey yok ki... Gerekçe burada. Biz neyi anlatıyoruz? Bu programın içerisinde çiftçi yok, esnaf yok, işçi yok, memur yok, işsiz yok... Bu programa baktığınız zaman, soruyorum... Bakın, şimdi, Merkez Bankası Kanunu Tasarısı görüşülüyor, neredeyse Türkiye'nin bağımsızlığı gidiyor. (DSP ve MHP sıralarından "Allah Allah!" sesleri) Milliyetçiler nerede, sosyal demokratlar nerede?! (DSP ve MHP sıralarından gürültüler)

MÜKERREM LEVENT (Niğde) - Hocanın havuzuyla karıştırma bunu.

SUAT PAMUKÇU (Devamla) - "Bağımsızlık şiarımdır" diyen Atatürk nerede arkadaşlar, bu programın neresinde; bu programın neresinde, siz söyleyin?!.

MEHMET EMREHAN HALICI (Konya) - Atatürk'ün adını ağzına alırken dikkatli ol!..

BAŞKAN - Efendim, müdahale etmeyin. Siz de cevap verirsiniz; size söz hakkı veririm, cevap verirsiniz.

YUSUF KIRKPINAR (İzmir) - Siz de müdahale edin Sayın Başkan.

MEHMET EMREHAN HALICI (Konya) - Mister Pamukçu!..

MELDA BAYER (Ankara) - Ama Sayın Başkan, saygıya davet edin.

BAŞKAN - Cevap verirsiniz...

SUAT PAMUKÇU (Devamla) - Bakın, bir kere daha uyarıyoruz, bir kardeşiniz olarak uyarıyorum; gidişiniz gidiş değil.

MEHMET EMREHAN HALICI (Konya) - Sen kendine bak!

SUAT PAMUKÇU (Devamla) - Bakın, bu işin sonu felakettir; yazıktır, günahtır!.. Yapmayın!.. Yapmayın!..

MÜKERREM LEVENT (Niğde) - Hocanın havuzuyla karıştırma!.. Havuzdan bahset, havuzdan!

SUAT PAMUKÇU (Devamla) - Bir büyük siyasetçinin dediği gibi, sonunda sizi biz bile kurtaramayız; açıkça ifade ediyorum. (DSP ve MHP sıralarından gürültüler)

Şimdi, gelen bu kanunlar, mutlaka, Anayasa Mahkemesine gidecek. Fazilet Partisi olarak, bu memleketi kapitülasyonlara yeniden mahkûm etmeyeceğiz; kesinlikle ifade ediyorum, mahkûm etmeyeceğiz; bunun için ne gerekiyorsa yapacağız. (FP sıralarından alkışlar)

MÜKERREM LEVENT (Niğde) - Sen havuzdan bahset!..

MİHRALİ AKSU (Erzincan) - Sen havuza gir, havuza!..

SUAT PAMUKÇU (Devamla) - Gerekirse Anayasa Mahkemesine de gideceğiz.

GÖNÜL SARAY ALPHAN (Amasya) - Güle güle!

MEHMET EMREHAN HALICI (Konya) - Daha  gideceğiniz  çok  yer  var sizin  Sayın Pamukçu!

ESVET ÖZDOĞU (Ankara)  - Zaman doldu Sayın Başkan.

SUAT PAMUKÇU (Devamla) - Merkez Bankası Kanunu Tasarısı buraya gelecek. Bakın, bu kanun tasarısı görüşülürken, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası milletin kontrolünden çıkarılacak -şimdiden haber veriyorum- İsviçre'deki uluslararası bankacılık sistemine bağlanacak. Nerede bağımsızlığınız?!. Nerede egemenliğiniz?!. Ne yaptığınızı bilmiyorsunuz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Pamukçu, son cümleniz için mikrofonu açıyorum.

SUAT PAMUKÇU (Devamla) - Teşekkür ederim.

BAŞKAN - Peki; teşekkür ediyorum.

MEHMET EMREHAN HALICI (Konya) - Güle güle Mister Pamukçu!

ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR BAKANI MUSTAFA CUMHUR ERSÜMER  (Çanakkale) - Sayın Başkan, söz istiyorum.

DEVLET BAKANI HASAN GEMİCİ (Zonguldak) - Sayın Başkan...

BAŞKAN - Sayın Bakan konuşacak; isterseniz, o konuşsun, sonra siz konuşun.

DEVLET BAKANI HASAN GEMİCİ (Zonguldak) - Sayın Başkan, hatip, burada, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Bakanı Sayın Kemal Derviş için "mister" şeklinde... (FP sıralarından "Duymuyoruz" sesleri)

BAŞKAN - Mikrofonu açalım.

DEVLET BAKANI HASAN GEMİCİ (Zonguldak) - Meclis Başkanı olarak size, Sayın Pamukçu'nun bu sözünü düzeltmesini arz ediyorum.

BAŞKAN - Baştan söyler misiniz.

DEVLET BAKANI HASAN GEMİCİ (Zonguldak) - Eğer siz de söyleme katılmıyorsanız, lütfen...

BAŞKAN - Baştan söyler misiniz.

DEVLET BAKANI HASAN GEMİCİ (Zonguldak) - Hatip, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bir bakanına "Mister Derviş" diye hitapta bulunmuştur. Böyle bir ifadede bulunmaya hakkı yoktur. Bunu düzeltmesini arz ediyorum. (FP sıralarından alkışlar [!])

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.

Sayın Pamukçu?..

SUAT PAMUKÇU (Bayburt) - Efendim, İngilizce "bay" anlamına gelir, "sayın" anlamına da gelir; bu şekilde tavzih ediyorum.

MEHMET EMREHAN HALICI (Konya) - Sayın Başkan, siz tatmin oldunuz mu?!

DEVLET BAKANI RÜŞTÜ KÂZIM YÜCELEN (İçel) - İngiltere Parlamentosu mu burası?!

DEVLET BAKANI HASAN GEMİCİ (Zonguldak) - Burası Türkiye Cumhuriyeti Parlamentosudur Sayın Pamukçu.

MEHMET EMREHAN HALICI (Konya) - Size de bu İngilizce çok yakışıyor!

MAHFUZ GÜLER (Bingöl) - Amerika'da öyle söylüyorlar.

MEHMET BEKÂROĞLU (Rize) - "Mister" kelimesine mi taktınız yani?!

BAŞKAN - Sayın Pamukçu, "sayın" manasına söylediğinizi ifade ettiniz.

SUAT PAMUKÇU (Bayburt) - Evet.

AVNİ DOĞAN (Kahramanmaraş) - Sayın Başkan, söz istiyorum...

OĞUZ AYGÜN (Ankara) - Sayın Başkan, milletvekillerine "yahu" dedi; bunu ne manada kullandı acaba değerli arkadaşımız?

BAŞKAN - Efendim, karşılıklı konuşma arasında takip edemedim.

Efendim, Grup Başkanvekiline söz veriyorum.

AVNİ DOĞAN (Kahramanmaraş) - Sayın Başkanım, bir tasarı görüşüyoruz. Tasarılar görüşülürken, Meclis İçtüzüğüne göre, her parti grubu çıkar, görüşlerini açıklar. Her ne hikmet ise, Demokratik Sol Parti Grubu, tasarı görüşülürken, oraya çıkıp, milletin kürsüsünden hiçbir görüş açıklamıyor; ama, oraya kim çıkarsa, provoke ediyor; bu yanlış. Şimdi, arkadaşlara söylüyorum; arkadaşımızın konuştuklarından beğenmedikleri bir şey varsa, bundan sonrası için de oradan saldırmasınlar, oraya geçsinler, milletin huzurunda eleştirsinler.

Teşekkür ediyorum. (FP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Hükümet adına...

DEVLET BAKANI HASAN GEMİCİ (Zonguldak) - Sayın Başkan, o kürsü kutsaldır, orası insanları aşağılayacak ifadelerde bulunma yeri değildir.

MEHMET EMREHAN HALICI (Konya) - Sayın Başkan...

BAŞKAN - Evet, sayın başkan, buyurun.

MEHMET EMREHAN HALICI (Konya) - Sayın Başkanım, demin -Sayın Pamukçu diyorum- arkadaşımızın yaptığı konuşma, içerik olarak herhangi bir hususta itiraz etmemize gerek olmayacak bir konuşma; çünkü, her zaman alışkanlık haline getirdiler, madde üzerinde konuşmuyorlar. Genel olarak hep sataşmalarla ve gerçek olmayan birtakım bilgilerle, Meclisimizin ve bizlerin zamanını israf ediyorlar; ancak, buna, biz, birkaç kez, Meclis Başkanvekillerimizi nazik bir biçimde uyarmamıza rağmen -yöneten sayın başkanvekilimizin bu duruma müdahale etmesi gerekir- ve konu dışında, madde dışında konuşmalarına rağmen, biz, burada sükûnetle, kürsüye çıkan vekillerin konuşmalarını takip etmeye çalışıyoruz. "Provoke" lafı bize değil, tamamen, o lafı kullananlara yakışan bir laftır. (DSP sıralarından alkışlar) Sadece ve sadece, hakaret edildiği zaman ve Türkiye Cumhuriyetinin bakanına, Başbakanına ağza alınmayacak bir biçimde tabirler kullanıldığı zaman, biz haklı olarak, o tabirleri düzeltmeleri anlamında müdahale ediyoruz.

Siz, uygun görüyor musunuz?!. Türkiye Cumhuriyetinin bir bakanına "sayın" yerine önek olarak "mister" kullanılması ve bunu da müstehzi bir edayla sayın konuşmacının kürsüde kullanması, hiçbirimizin kabul edeceği bir tavır değildir. Bu, bizden önce sizin mâni olmanız gereken ve hiçbir zaman da ikna olmamanız gereken bir konudur. Düzeltilmesini önemle rica ediyorum Sayın Başkanım.

Sağ olun. (DSP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim efendim.

ŞEREF MALKOÇ (Trabzon) - Ne söyleyeceğimizi yazın verin de, bari onu okuyalım orada.

MEHMET EMREHAN HALICI (Konya) - İngilizce ve Arapça dışında Türkçe konuşun.

ŞEREF MALKOÇ (Trabzon) - Grup başkanvekilisiniz; yapmayın allahaşkına!..

SUAT PAMUKÇU (Bayburt)- Sayın Derviş alınmıyor, siz niye alınıyorsunuz kardeşim?!

ŞEREF MALKOÇ (Trabzon)- Yapmayın! Yazın verin bize ne söyleyeceğimizi!

SUAT PAMUKÇU (Bayburt)- Bakan alınmıyor, bunlar niye alınıyor, ben onu anlamadım.

BAŞKAN- Sayın milletvekilleri, birbirimize tahammül etmezsek, bu Mecliste çalışamayız. Birbirimize tahammül edeceğiz.

Görevimizi de yapıyoruz efendim, görevimizi yapıyoruz. Görevimizi sizden öğrenecek değiliz. (FP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar; DSP sıralarından gürültüler)

Siz, önce orada oturmayı öğrenin, müdahale etmemeyi öğrenin. Bana müdahale eden, kürsüye ne yapar!..

MEHMET EMREHAN HALICI (Konya)- Sayın Başkan...

BAŞKAN- Rica ederim...

AYDIN TÜMEN (Ankara)- Sayın Başkan, lütfen, İçtüzüğü uygulayın.

BAŞKAN- Uyguluyorum efendim. Ama, her cümlenin sonu gelmeden o cümleye itiraz etmek, fikir hürriyetine aykırı olur.

Şimdi Sayın Bakana söz veriyorum...

MEHMET EMREHAN HALICI (Konya)- Size "mister" desek kabul eder misiniz Sayın Başkan?! Pamukçu size de aynı şekilde hitap etse, ne yaparsınız?

BAŞKAN- Efendim, kabul edilecek bir ifade değildir.

İSMAİL AYDINLI (İstanbul)- Sayın Başkan, biz de "mister mollalar" desek, kabul eder mi arkadaşlar?!

BAŞKAN- Efendim, müsaade ederseniz, işimizi yapmaya çalışalım. İşimizin hatırına bazı şeyleri duymamamız belki daha doğru olur.

Şimdi Sayın Bakana 8 inci madde üzerinde söz veriyorum.

Oturduğunuz yerden mi konuşacaksınız?

ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR BAKANI MUSTAFA CUMHUR ERSÜMER (Çanakkale)- Evet Sayın Başkanım, izniniz olursa.

BAŞKAN- 8 inci madde üzerinde söz veriyorum.

Süreniz 5 dakika efendim.

ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR BAKANI MUSTAFA CUMHUR ERSÜMER (Çanakkale)- Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Sayın Başkanım, söz verdiğiniz için teşekkür ediyorum.

Tabiî, şimdi bu kanun tasarısıyla ilgili genel değerlendirmeler yapıldı. 8 inci madde kapsamında da yapılan değerlendirmeleri, maalesef, tek bir kelimesini dahi, bu madde kapsamında kabul etmemiz söz konusu değil. Tabiî ki, ben de şimdi yapacağım değerlendirmelerle bu kuralın biraz dışına çıkacağım; affınıza sığınıyorum.

Şimdi, bu kanun tasarısıyla ilgili bir tercüme iddiası var. Geliyor insanlar, birbirlerinin dediklerini tekrarlıyorlar. Bu kanun tasarısının tek bir maddesi, tek bir kelimesi dahi tercüme değildir; önce onu belirleyelim. Dün belirttim; bu, bir dayatma değildir; buradaki dayatma, Türk Halkının dayatmasıdır, Türkiye'nin bir isteğinin, bir ihtiyacının dayatmasıdır dedim; ama, tekrar ediliyor.

Bir "sömürge" lisanı başladı, bir "bağımsızlık elden gidiyor" telaşı başladı. Yani, siz şunu mu söylemeye çalışıyorsunuz: Arkasında 350 milletvekili desteği bulunan bir koalisyon hükümeti, kalkacak, Türkiye'nin birtakım haklarının, şu veya bu şekilde, şu veya bu şirkete, şu veya bu devlete devredilmesine göz yumacak, görmezliğe gelecek!.. Bunu siz göreceksiniz de biz görmeyeceğiz, siz bunu bileceksiniz de biz bilmeyeceğiz!.. Böyle bir şey olur mu?!.. Böyle bir şeyi ileri sürmenin mesnedi nerededir, gerekçesi nerededir, neye dayanarak bunları söylüyorsunuz ve burada, gerçekten, hem milletimizin hem Meclisimizin aklını bulandırıyorsunuz.

Bir yeni tehdit daha; Anayasa Mahkemesi... 

Sayın üye, bizim buraya getirdiğimiz yasaları siz Anayasa Mahkemesine de götürdünüz, biz gittik... Yine o yasayla ilgili de burada birtakım iddialarda bulundunuz "bu yasa berbat edecek, iptal edilecek, rezil olacaksınız" dediniz. Ben, Anayasa Mahkemesine müracaat ettim Enerji Bakanı olarak "sayın mahkeme, eğer usuldense, geleyim, şu yasayı bir anlatayım" dedim. Sizin o dilekçenizde yazdığınız ne kadar -gayriciddi demek zorunda kalacağım- mesnetsiz iddialar varsa, hiçbiri kabul görmedi. Gittik anlattık... Siz yine gidin, Anayasa Mahkemesine dava açın. Gerekirse, biz, gider, Anayasa Mahkemesinde de bu yasalarımızı anlatırız. Anayasa Mahkememizin vereceği kararlara karşı da hepimizin boynu kıldan incedir; ama, gelin, sadece politika adına, sadece siyaset yapmak adına, burada, tamamen bu milletin yararına, önümüzdeki doğalgaz probleminin hızlı bir şekilde hallolabilmesi, 57 ilimize doğalgazın ulaştırılabilmesi amacıyla getirilmiş bu yasayla ilgili ve böylesine bir yasa üzerinde siyaset yapmak adına birtakım yanlış ve hakikaten hiçbirimizin gönlüne ve beynine sığdıramadığımız, sizin de söyledikten sonar belki de pişman olduğunuz birtakım nitelendirmeleri, ne Sayın Başbakan ne Sayın Bakan ne sayın hükümet ne de bu gruplar için, yapmayın diye kısaca belirtmek istedim.

Teşekkür ederim Sayın Başkan. (ANAP, MHP ve DSP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum efendim.

8 inci madde üzerinde bir önerge vardır, okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 651 sıra sayılı yasa tasarısının 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin birinci alt bendinin "satın aldığı yıllık doğalgaz miktarı 25 milyon metreküpten daha fazla olan tüketiciler ve kullanıcı birlikleri" olarak değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

 

Fethullah Erbaş

Musa Demirci

Mehmet Altan Karapaşaoğlu

 

Van

Sıvas

Bursa

 

Ali Sezal

Fahrettin Kukaracı

 

 

Kahramanmaraş

Erzurum

 

BAŞKAN - Komisyon katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ NİHAT GÖKBULUT (Kırıkkale) - Sayın Başkan, katılmıyoruz.

BAŞKAN - Sayın Hükümet katılıyor mu?

ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR BAKANI MUSTAFA CUMHUR ERSÜMER  (Çanakkale) - Katılmıyoruz Sayın Başkanım.

BAŞKAN - Konuşacak mısınız, gerekçesini mi okuyalım?

FETHULLAH ERBAŞ (Van) - Konuşacağım.

BAŞKAN - Van Milletvekili Sayın Fethullah Erbaş, önergenin gerekçesini açıklayacaklar. Buyurun efendim. (FP sıralarından alkışlar)

Süreniz 5 dakika.

FETHULLAH ERBAŞ (Van) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; tasarıda "1 milyon metreküp" denilmiş; biz de, önergemizde, tüketimi 25 milyon metreküpten daha fazla olan tüketicilerin kullanıcı birliklerine dahil olmasını istedik.

Buradaki kastımız şu: Özellikle sıcak mevsimlerde gaz satışları önemli ölçüde azalacak olan dağıtım şirketlerini ekonomik darboğaza sokacağı gibi, taahhütlerinde de büyük ölçüde güçlüklere neden olacağı kaygısıdır; bu nedenle önergeyi vermiş bulunuyoruz.

Değerli arkadaşlar, bu tasarıyla, doğalgaz piyasası kurulmakta, üretim, depolama, ithalat, ihracat, nakil ve dağıtım hizmetleri özel sektöre açılmaktadır. Serbest rekabeti geliştirecek ve kaliteyi artıracak bu düzenlemeye karşı çıkmamız mümkün değildir; ancak, doğalgazdaki devlet tekelini kaldırmak amacıyla getirilen bu kanun tasarısının, yeni tekeller ve kartellerin oluşmasına yardımcı olacağı endişesini taşıyoruz.

Değerli arkadaşlar, 55 inci, 56 ncı ve 57 nci hükümetler döneminde  çıkarılan kanunlara dikkatle bakıldığında, rekabet şartlarına ve liberal ekonominin gereklerine uygun olduğu iddia edildiği halde, her birisi, iri devlete yeni kurum kazandırmaktadır. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, enerji piyasası düzenleme kurumu ve bunun gibi birsürü kurumlar, devleti küçülteceğine büyütüyor.

Değerli arkadaşlar, rekabetin korunmasıyla ilgili olan bu maddede, Türkiye'de özellikle son dönemde çıkarılan kanunlar, milletimizin ihtiyaçlarına cevap vermek için değil, sanki uluslararası sermayenin emirleri doğrultusunda, IMF, Dünya Bankası aracılığıyla ülke varlıklarının çokuluslu şirketlere peşkeş çekilmesi için çıkarılıyor görüntüsü hâkim oluyor. Yani, arkadaşlarımızın bu konuda söylemlerinin hepsinde de bu vardır; doğrudur, bunlara katılıyoruz.

Bu görüntüyü ister istemez zikretmek durumundayız; çünkü, bu kanun tasarısı, Türkiye Büyük Millet Meclisine gönderilme mercii açısından da dikkat çekicidir; yani, tasarının Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığı tarafından gönderilmesi gerekirken, ekonomiden sorumlu Devlet Bakanlığı aracılığıyla gönderiliyor olması düşündürücüdür. Anlaşılıyor ki, Dünya Bankası tarafından kredilendirilecek uluslararası sermaye, büyük bir pazar olan bu sahayı da ele geçirmiş olacaktır. Bize göre, düzenleme, piyasa oluşturmayı da içerdiğinden, oluşacak piyasaya mutlaka tekeller hâkim olacaktır. Bu sonuca ulaşmak için müneccim olmaya da gerek yoktur.

Ülkemizde sermaye yetersizdir ve kanun tasarısının gerekçesinde de açıkça ifade edilmiştir. Tasarıyla, sermaye oluşturmak için, yabancı kuruluşlardan, devlet kuruluşlarından davete icabet amaçlanmaktadır. Yabancı sermayenin de, doğalgaz piyasasına, perakendeci gibi giremeyeceği açık bir gerçektir.

Değerli arkadaşlar, şöyle gözlerimi kapatıyorum, sene 1967, 1968, 1969; o gün arkadaşlarımla attığım slogan şuydu: "Gerçekten tam bağımsız Türkiye." O gün, 6. Filo geldiği zaman, boğazım yırtılırcasına, Boğazda sabaha kadar bağırıyordum "go home Amerika" diye. O gün yine bağırıyordum "kahrolsun emperyalizm ve onun işbirlikçi uşakları" diye ve sloganlar atıyordum.

Şimdi, burada, bu kürsüden konuşuyorum ve doğalgaz piyasası kanunu tasarısı için burada birtakım şeyler söylüyoruz bütün Meclis. Evet, yabancı sermayeyi teşvik için, yabancı sermayenin gelip buralarda bir şeyler yapması için âdeta burada çırpınıyorum. Tezatlarıma bakıyorum; hakikaten, o gün, o saf, o temiz insanlar, o günkü durumlarıyla bağırdılar, biz de bağırdık; ama, o günden bu noktaya nasıl geldim, kendi kendime şaşırıyorum; hakikaten şaşırıyorum.

Evet, Doğal Gaz Piyasası Kanunu ülkemize hayırlı olsun; ama, yine aynı duygularla "emperyalizm ve onun işbirlikçi uşakları kahrolsun" diyorum. (FP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Erbaş.

Sayın Erbaş'ın gerekçesini açıkladığı önergeye Hükümet ve Komisyon katılmamıştır.

Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmemiştir.

8 inci maddeyi, Komisyondan geldiği şekliyle oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.

9 uncu maddeyi okutuyorum:

İKİNCİ KISIM

Çeşitli Hükümler

BİRİNCİ BÖLÜM

Yaptırımlar ve Yaptırımların Uygulanmasındaki Usul, Ön Araştırma, Soruşturma ve

Dava Hakkı ile Tarifeler

Yaptırımlar ve yaptırımların uygulanmasındaki usul

MADDE 9. - Kurul, doğal gaz piyasasında faaliyet gösteren gerçek veya tüzel kişilere yapacağı yazılı ihtara rağmen mevzuata aykırı durumlarını devam ettirenlere aşağıdaki yaptırım ve cezaları uygular:

a) Kurul tarafından bilgi isteme veya yerinde inceleme hallerinde; istenen bilgilerin yanlış, eksik veya yanıltıcı olarak verildiğinin saptanması veya hiç bilgi verilmemesi ya da yerinde inceleme imkanının verilmemesi hallerinde, ikiyüz milyar lira para cezası verilir ve yedi gün içinde bilgilerin doğru olarak verilmesi ve/veya inceleme imkanının sağlanması ihtar edilir. Ancak, kolay giderilebilecek kusurlu haller için ilgili gerçek ve tüzel kişilerden belgelerin doğru olarak verilmesi ve/veya inceleme imkanının sağlanması istenir.

b) Bu Kanun hükümlerine ve çıkarılan yönetmelik, talimat ve tebliğlere aykırı hareket edildiğinin saptanması halinde, ikiyüzelli milyar lira para cezası verilir ve otuz gün içinde gönderilmesi ihtar edilir.

c) Lisans veya sertifika genel esasları ve yükümlülüklerinden herhangi birisinin yerine getirilmediğinin saptanması halinde, üçyüz milyar lira para cezası verilir ve otuz gün içinde düzeltilmesi ihtar edilir.

d) Lisans veya sertifika müracaatında ve bunların verilmesinde aranan şartlar konusunda, gerçek dışı belge sunulması veya yanıltıcı bilgi verilmesi veya lisans veya sertifikada öngörülen hususları etkileyecek şartlardaki değişikliklerin Kurula bildirilmemesi halinde, dörtyüz milyar lira para cezası verilir ve otuz gün içinde düzeltilmesi ihtar edilir.

e) Lisans müracaatı sırasında iştirak ilişkisi konusunda yanıltıcı bilgi verilmesi veya faaliyet süresi boyunca iştirak ilişkisi yasağına aykırı davranışta bulunulması halinde, dörtyüz milyar lira para cezası verilir ve otuz gün içerisinde iştirak ilişkisinin düzeltilmesi ihtar edilir.

f) Piyasada, lisans kapsamı dışında faaliyet gösterildiğinin saptanması halinde, beşyüz milyar lira para cezası verilir ve on beş gün içinde kapsam dışı faaliyetin veya aleyhe faaliyetin durdurulması ihtar edilir.

g) Lisans veya sertifikanın verilmesine esas olan şartların, faaliyetlerin yürütülmesi sırasında ortadan kalktığının saptanması halinde lisans veya sertifika iptal edilir.Ancak, bu şartların baştan mevcut olmadığının saptanması halinde ise; lisans veya sertifikanın iptali yanında ayrıca beşyüz milyar lira para cezası verilir.

Yukarıdaki para cezalarını gerektiren fiillerin ihtara rağmen düzeltilmemesi veya tekrarlanması hallerinde para cezaları her defasında bir önceki cezanın iki katı oranında artırılarak uygulanır. Bu cezaların verildiği tarihten itibaren iki yıl içinde idari para cezası verilmesini gerektiren aynı fiil işlenmediği takdirde önceki cezalar tekrarda esas alınmaz. Ancak, aynı fiil iki yıl içinde işlendiği takdirde, artırılarak uygulanacak para cezasının tutarı cezaya muhatap tüzel kişinin bir önceki mali yılına ilişkin bilançosundaki safi satış hasılatının yüzde yirmisini aşamaz. Cezaların bu düzeye ulaşması halinde, Kurul lisans veya sertifikayı iptal edebilir.

Bir lisans veya sertifikanın iptali halinde, yeni bir lisans veya sertifika verilene kadar, verilen hizmetin aksamaması için Kurul gereken önlemleri alır.

Doğal gaz şehir içi dağıtım lisansının iptal edilmesinin zorunlu hale gelmesi durumunda Kurul hizmetin aksamaması için gerekli tedbirleri önceden almak suretiyle, lisansı iptal eder. Dağıtım şebekesinin mülkiyetini elinde bulunduran lisans sahibinin nam ve hesabına yüz yirmi gün içerisinde ilgili şebekenin satışı ve yeni lisans sahibinin belirlenmesi için ihaleye çıkılır. Uygulamaya ilişkin usul ve esaslar yönetmeliklerde belirlenir.

Bu maddede düzenlenen tüm idari para cezaları hiçbir şekilde ilgili cezayı ödeyen tüzel kişi tarafından hazırlanacak tarifelerde maliyet unsuru olarak yer almaz.

Para cezası, bu Kanuna aykırı hareket eden tarafların her birine ayrı ayrı uygulanır. Bu Kanun gereğince para cezasını gerektiren fiillerin 1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Türk Ceza Kanunu veya ceza hükmünü içeren diğer kanunlarda suç sayılması, söz konusu para cezalarının verilmesine engel olmayacağı gibi, lisans veya sertifikanın iptaline de mani değildir.

Bu Kanundaki cezaları gerektiren fiillerin birden fazla olması halinde ve aralarında irtibat olması durumunda en yüksek cezayı gerektirecek fiilin cezası; irtibat bulunmaması halinde ise, her birinin cezası ayrı ayrı uygulanır.

Para cezası uygulama hakkı, aykırılığın vuku bulduğunun Kurulca öğrenildiği tarihi izleyen yılın başından itibaren beş yıllık zamanaşımına tabidir. Sürekli veya tekrarlanan bir aykırılık söz konusu ise zaman aşım süresi,  aykırılığın sona erdiği ya da en son tekrarlandığı günden itibaren başlar.

Kurulun inceleme ve araştırma amacıyla yapacağı herhangi bir işlem, bu işlemin ilgili tarafa tebliği, karar aleyhine yargı yoluna başvurulmuş olması, zamanaşımını keser.

Verilen para cezası 21/7/1953 tarih ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre Maliye Bakanlığınca tahsil olunur.

Bu maddedeki para cezası miktarları her yıl 765 sayılı Türk Ceza Kanununun ek 2 nci maddesi hükümleri uyarınca artırılır.

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, 9 uncu madde üzerinde söz vermeden evvel, Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Sayın Ersümer'in, bir konuşmada geçen "bu tasarı Hazineden sorumlu Bakan tarafından sevk edilmiştir" noktasına bir ufak işareti var. 60 ncı madde gereğince, yerinden söz veriyorum.

Buyurun efendim.

ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR BAKANI MUSTAFA CUMHUR ERSÜMER  (Çanakkale) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Daha önce, bir başka konuşmacının da beyanında geçti; anladım ki tekrar ede tekrar ede yerleşecek.

Bu tasarıyı, biz, Enerji Bakanlığında hazırladık, Enerji Bakanlığında tasarıyla ilgili çalışmalar belli bir seviyeye gelince Başbakanlığa sevk ettik, Başbakanlıkta son halini verdik. Tasarının sevk yazısında Enerji Bakanı olarak benim imzam var.

Ayrıca, Meclise sevk edilirken, tabiî ki Sayın Başbakanın imzasıyla sevk edildi; yani, herhangi bir devlet bakanlığında hazırlanıp, ondan sonra da Meclise getirilmiş diye söylenen beyanı -niye söylendiği bizce malum, biraz önce belirttiğim çerçevede söyleniyor- düzeltmek ihtiyacını duydum.

Söz verdiğiniz için teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.

Fazilet Partisi Grubu adına Bursa Milletvekili Sayın Altan Karapaşaoğlu...

YASİN HATİBOĞLU (Çorum) - Efendim, salonda hazır değil maalesef Sayın Karapaşaoğlu.

BAŞKAN - Evet, başka söz talebi?.. Yok.

YASİN HATİBOĞLU (Çorum) - Efendim, tabiî, bizim Grubumuz, sizin de çok yakından takip ettiğiniz üzere, bütün maddelerde hazırlıklı olarak çıkmayı ilke edinmiştir. Görev, Karapaşaoğlu'nun idi; hazır olmayınca sırf konuşmuş olmak için bir arkadaşımdan da rica etmedim.

Bu sebeple, konuşma talebimiz yok efendim. (Alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim efendim.

Başka söz talebi?.. Yok.

Önerge yok.

9 uncu maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.

10 uncu maddeyi okutuyorum:

Ön araştırma, soruşturma ve dava hakkı

MADDE 10.- Kurul, resen veya kendisine intikal eden ihbar veya şikâyetler üzerine doğrudan soruşturma açılmasına ya da soruşturma açılmasına gerek olup olmadığının tespiti için ön araştırma yapılmasına karar verir.

Ön araştırma ve soruşturmada takip edilecek usul ve esaslar yürürlüğe konulacak yönetmelikle düzenlenir.

Kurul kararına karşı açılacak davalar ilk derece mahkemesi olarak Danıştayda görülür. Danıştay, Kurul kararlarına karşı yapılan başvuruları acele işlerden sayar.

BAŞKAN - 10 uncu madde üzerinde, Bursa Milletvekili Sayın Altan Karapaşaoğlu...

YASİN HATİBOĞLU (Çorum) - Aynı gerekçeyle sözcümüz yoklar.

BAŞKAN - Aynı gerekçeyle yoklar.

Başka söz talebi?.. Yok.

Önerge yok.

10 uncu maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.

11 inci maddeyi okutuyorum:

Tarifeler

MADDE 11.- Bu Kanun kapsamında Kurulca onaylanmak üzere düzenlenen tarifeler, tarifelerin belirlenmesi ve uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar şunlardır:

1) Bağlantı Tarifeleri: Kurumca belirlenecek bağlantı tarife esasları, ilgili bağlantı anlaşmalarına dahil edilecek olan ve iletim sistemi ya da bir dağıtım sistemine bağlantı için eşit durumda olan serbest tüketiciler arasında ayrım yapılmaması esasına dayalı hükümleri ve şartları içerir. Fiyatlar, bu esaslar dahilinde taraflarca serbestçe belirlenir. Abonelere, Kurum ve dağıtım şirketi arasında belirlenen sabit bağlantı tarifeleri uygulanır.

2) İletim ve Depolama Tarifesi: Kurum, iletim ve sevkiyat kontrolüne ait tarifeleri belirler. Tarifelerde iletim mesafesi, iletilen gaz miktarı ve öngöreceği diğer faktörleri dikkate alır.

İletim ve sevkiyat kontrol hizmeti yapan tüzelkişiler, tarifelerini, Kurum tarafından belirlenecek süre içerisinde Kuruma bildirirler. Kurum, bildirilen tarifelerden ve bu maddede yer alan esaslardan hareketle yeni tarifeleri belirler.

Kurum tarafından hazırlanacak olan iletim tarifesi, üretilen, ithal veya ihraç edilen doğalgazın nakli için iletim şebekesinden yararlanan eşit durumda olan tüm kullanıcılar arasında fark gözetmeksizin uygulanacak fiyatları, hükümleri ve tarife şartlarını içerir.

Kurum, transit doğalgaz iletiminin teşvik edilmesi amacıyla transit iletim tarifelerini yurtiçi iletim tarifelerinden farklı usul ve esaslara göre tespit etme yetkisine sahiptir.

Depolama tarifeleri, depolamacı şirketler ile depolama hizmeti alan tüzelkişiler arasında serbestçe belirlenir.

İletim ve depolama şirketleri, ekonomik, verimli ve güvenli işletmecilik hizmeti verdiklerini Kuruma göstermek zorundadırlar.

3) Toptan Satış Tarifesi: Kurum, doğalgaz satış tarifelerinde esas alınacak unsurlar ve şartları belirler. Satış fiyatları ise, bu esaslar dahilinde doğalgaz alım satımı yapan taraflarca serbestçe belirlenir.

4) Perakende Satış Tarifesi: Dağıtım şirketleri en ucuz kaynaktan gaz temin ettiklerini, verimli ve güvenli işletmecilik yaptıklarını ispat etmek zorunda olup, lisans süresi içerisinde de bu yükümlülüğe uymak zorundadır. Dağıtım şirketinin birim gaz alım fiyatı , birim hizmet bedeli, amortisman bedelleri  ve diğer faktörlerden meydana gelecek olan perakende satış fiyatları ve tarife esasları Kurumca belirlenir. Belirlenen perakende satış fiyatının dışında tüketicilerden herhangi bir ad altında ücret talep edilemez. Perakende satış tarifeleri enflasyon ve diğer hususlar gözönüne alınarak, dağıtım şirketlerinin Kuruma başvurması halinde yeniden tespit edilebilir. Kurum, bu fiyatların tespitinde hizmet maliyeti, yatırıma imkân sağlayacak makul ölçüde kârlılık ve piyasada cari olan doğalgaz alış fiyatlarını ve benzeri durumları dikkate alır. Kurulun onayladığı tarifelerin hüküm ve şartları, bu tarifelere tâbi olan tüm gerçek ve tüzelkişileri bağlar.

Bir gerçek veya tüzelkişinin bu Kanunda öngörülen ödemelerden herhangi birini yapmaması halinde, söz konusu hizmetin durdurulmasını da içeren usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir.

Bu maddede belirtilen esaslar doğrultusunda Kurum bütün tarife türleri için tarifeler yönetmeliği hazırlar. Hazırlanan yönetmelik esasları doğrultusunda ilgili tüzelkişilerce hazırlanacak fiyat tarifeleri, her yıl ekim ayının sonuna kadar hazırlanır ve Kurulun görüşüne sunulur. Kurul, bu başvuruları aynı yılın 31 Aralık tarihini geçmeyecek şekilde inceler ve uygun bulması halinde onaylar. Tarife esasları ve limitleri Kurumca enflasyon ve diğer hususlar gözönüne alınarak yeniden ayarlanabilir.

İthal ve yerli doğal gazın ithal ve satışında Akaryakıt Fiyat İstikrar Fonu mevzuatına ilişkin hükümler uygulanmaz.

BAŞKAN - 11 inci madde üzerinde ilk söz, Fazilet Partisi Grubu adına Ankara Milletvekili Sayın Zeki Çelik'e ait.

Buyurun efendim. (FP sıralarından alkışlar)

Süreniz 5 dakika.

FP GRUBU ADINA MEHMET ZEKİ ÇELİK (Ankara) - Değerli Başkan, değerli milletvekilleri; 651 sıra sayılı Doğalgaz Piyasası Kanunu Tasarısı üzerinde, Fazilet Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, bu kanun, bize borç verenlerin istediği bir kanundur; yoksa, çok aciliyeti olmadığını düşünüyorum. Bir atasözü var "borç alan buyruk alır" diye; ayrıca "alacaklı, borçlunun duacısıdır" diye,  devamlı telaffuz edilen bir söz vardır. Tabiî, alacaklı, her zaman, aman borçluma bir zarar gelmesin diye, onu kollayıp, korur ve gözetler ve ona göre de, ben alacağımı nasıl tahsil ederim düşüncesiyle hareket eder. İşte, bu getirilen tasarı da, maalesef, borçların tahsili ve nasıl bölüşüleceğine dair hükümler getiren bir tasarıdır.

Değerli Bakanım, bizim, Türkiye Petrolleri Anonim Şirketinin de ortak olduğu -Enerji Bakanı olduğunuz için soruyorum- Azerbaycan'daki Şah Denizi Projesinde yüzde 9 hissemiz var. Bildiğimiz kadarıyla, 1 trilyon metreküp rezervi olan bu projede, bizim hissemize isabet eden 90 milyar metreküpün tahsiliyle alakalı veyahut da onun herhangi bir şekilde, boru hatlarıyla veya başka bir taşıma vasıtasıyla, hem ülkemize ulaştırılması hem de uluslararası pazarlara pazarlanmasıyla ilgili ne tür bir çalışmamız var? Bu konuda bizleri bilgilendirirseniz memnun olacağız.

11 inci madde, birincisi bağlantı tarifelerini, ikincisi iletim, depolama tarifesi, üçüncüsü toptan satış tarifesi ve dördüncüsü de perakende satış tarifesini düzenlemektedir.

Şimdi, burada, aynı doğalgaz boru hattından gelen, Rusya'dan aynı hattan gelen ve alınan gazı Türkiye'de biri Gasprom diğeri de Turusgas olmak üzere iki firma pazarlamaktadır. Sözgelimi Gasprom 100 dolardan pazarlıyorsa Turusgas 120 dolar almaktadır. Bu fiyat farkı neyin nesidir anlamak mümkün değil. Bu konuda da gerçekten kamuoyunun ve bizlerin bilgilendirilmesi, hepimizin beklentisi içerisindedir.

Bugün gazetelerde bir havadis var, diyor ki: "Piyasanın havasını bir günde bozdular." Standard and Poors'un Türkiye'nin kredi notunu düşürmesi sonucu ve Bakanlar Kurulunda çıkan tartışmalar sonucunda piyasalarda Devlet Bakanı Kemal Derviş'in programıyla oluşan olumlu hava birdenbire bozulmuş; yani, evvela adamı öldürmeye niyetleniyorsunuz, sonra işte hadi cezanı hafifletelim diyorsunuz, 1 300 000 liraya çıkmış olan doları işte önceki gün 1 100 000 seviyesine indirdiniz, şu anda yine 1 300 000'in üzerinde seyretmiş; yani piyasanın havası değil, sizin havanız bozuk bir defa, bunların düzelmesi mümkün değil.

Değerli arkadaşlar, tasarının muhtevasına baktığımız zaman, serbest piyasa şartlarıyla alakası olmadığını görüyoruz. Bu tasarıyla dünya şirketlerine özel bir imtiyaz tanınmaktadır. BOTAŞ, kanun yürürlüğe girdiğinde ithalat yetkisi almıyor ve tamamen bunu özel firmalara ve şirketlere bırakıyor. Üst Kurul kurulmadan önce bir hazırlık dönemi var, bu hazırlık dönemi de oniki ay ve ondan sonra onsekiz aya çıkartılabiliyor, bunu da bakanlık yapıyor ve bu arada işte bunlar firmalara dağıtılacaktır. Yani, burada, yine bir hinlik var. Çünkü, o kurul kuruluncaya kadar Enerji Bakanlığı istediği firmalara bunu arzu ettiği şekilde verecek, zaten kurul kurulduktan sonra bunlara ihtiyaç kalmayacak.

Ayrıca, bu konuda kamuoyunda birtakım sermaye gruplarının bu işin içinde olduğu ve kabine değişikliği karşılığında hükümetin ömrünü sürdürme çabalarının da bu tasarıyla alakası olduğu yönünde birtakım beyanatlar, açıklamalar ve kaygılar var. Bu çevrelerin bu hedefleri arasında Sayın Enerji Bakanı da var; ama, sanki diğer bakanların hepsi başarılı da, sadece Enerji Bakanı mı başarısız?! Lütfen, bu konuda haksızlık yapmayalım.

Değerli arkadaşlar, bu arada, belediyelerin devre dışı bırakıldığını görüyoruz. Biraz evvel, belediyelerin yüzde 10 olan paylarının isterlerse yüzde 20'ye çıkarılabileceği şeklinde kabul edilen bir önerge oldu. Bizim görüştüğümüz bazı uluslararası firmalar diyorlar ki, biz belediyelere yüzde 30 kâr, yüzde 10 hibe ve işletmeye alındıktan sonra da yüzde 20 işletme kârı vermek karşılığında dağıtım yapmayı teklif ediyoruz; ama, tabiî ki, bu imkân tanınmıyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Lütfen toparlayınız efendim.

MEHMET ZEKİ ÇELİK (Devamla) - Bu arada, eğer belediyelere bu imkânlar verilmiş olursa, elde edecekleri kârlarla, bunları kamu hizmetinde kullanacaklar  ve bu ülke insanı bunlardan istifade etmiş olacak.

Burada, meydana getirilen kurulun üzerinde çok şaibeler olduğu konusunu da söyleyebilirim; çünkü, üç tane kurulu birleştirip tek kurul haline getiriyorsunuz, korkunç sermayelere hükmedecek bir kurulun şaibelerden kurtulması mümkün değil.

Hepinizi saygıyla selamlıyor, hayırlı olmasını diliyorum. (FP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Çelik.

Madde üzerinde önerge yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.

12 nci maddeyi okutuyorum:

İKİNCİ BÖLÜM

Diğer Hükümler, Değiştirilen, Kaldırılan ve Uygulanmayacak Hükümler

Diğer hükümler

MADDE 12.- a) Kamulaştırma; Bu Kanunda öngörülen faaliyetlerin gerektirmesi halinde, 4/11/1983 tarih ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununda belirtilen esaslar dahilinde kamulaştırma yapılır. Bu konuda Kurulca verilecek lüzum kararı, kamu yararı kararı yerine geçer ve müteakip işlemler Kamulaştırma Kanunu hükümlerine göre yürütülür.

Kamulaştırılan taşınmazın mülkiyeti Hazineye; kullanma hakkı kamulaştırma bedelini ödeyen tüzel kişiye ait olur. Kullanma hakları, ilgili lisans veya sertifikanın bir cüzü olup geçerliliği bunların geçerlilik süresi ile sınırlıdır.

Lisans veya sertifikanın sona ermesi veya iptali halinde, tüzel kişilerce ödenmiş bulunan kamulaştırma bedelleri iade edilmez.

b) Mülkiyetin gayri ayni haklar ve kiralama; Tüzel kişiler, faaliyetleri ile ilgili olarak kamuya ait araziler üzerinde, bedeli ilgili tüzel kişi tarafından ödenmesi suretiyle mülkiyetin gayri ayni hak tesisini ve bu arazilerin kiralanmasını talep edebilir.

Bu istek Kurulca uygun görüldüğünde, Kurum ilgili kanunlar uyarınca ihtiyaca göre intifa, irtifak, üst hakkı veya uzun süreli kiralama yoluna gider.

Bu  şekilde elde edilen hakkın bedelini ödeme yükümlülüğü devralan tüzel kişiye aittir. Kullanma hakları, ilgili lisans veya sertifikanın bir cüzü olup, geçerliliği bunların geçerlilik süresi ile sınırlıdır.

c) Tebligat; Kurum tarafından bu Kanuna göre yapılacak tebligatlar, 11/2/1959 tarih ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılır.

d) Kurumun para, evrak ve her çeşit malları Devlet malı hükmündedir. Görevleri ile ilgili olarak suç işleyen Kurul Başkanı ve üyeleri ile Kurum personeli Devlet memurları gibi cezalandırılır. Kurul üyeleri ve personeline karşı işlenen suçlar Devlet memuruna karşı işlenmiş sayılır. Bu konudaki kovuşturmalar genel hükümlere göre yürütülür.

e) BOTAŞ veya doğal gaz piyasa faaliyeti yapmak üzere lisans sahibi olan tüzel kişilerin başvurusu üzerine ilgili idare 3/5/1985 tarih ve 3194 sayılı  İmar Kanununa göre doğal gazın depolanması, iletimi ve dağıtım hatlarının imar planında önceden tahsis edilmiş olması  şartını aramaz ve doğal gaz iletim, dağıtım hatları ile depolama tesislerinin projesi uyarınca imar planına işleyerek gerekli ruhsatları verir.

f) Doğal gazın ithali, satışı, satış  fiyatının tespiti ve dağıtımı konusu ile ilgili olarak 1580 sayılı Belediye Kanunu ve 27/6/1984 tarih ve 3030 sayılı Büyük Şehir Belediyelerinin Yönetimi Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanun ile diğer kanun ve kanun hükmünde kararnamelerin bu Kanuna aykırı hükümleri uygulanmaz.

g) BOTAŞ'ın doğal gazla ilgili alacakları hakkında 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uygulanır.

h) Doğal gaz dağıtımı faaliyeti yapan mevcut kuruluşlarda istihdam edilen T.C. Emekli Sandığına tâbi personelinden, isteyenlerin T.C. Emekli Sandığı ile ilişkileri devam ettirilir.

BAŞKAN - 12 nci madde üzerinde ilk söz, Fazilet Partisi Grubu adına, Adana Milletvekili Sayın Yakup Budak'a ait.

Buyurun Sayın Budak. (FP sıralarından alkışlar)

Süreniz 5 dakikadır.

FP GRUBU ADINA YAKUP BUDAK (Adana) - Sayın Başkan, değerli üyeler; sözlerime başlarken, hepinizi saygıyla selamlıyorum. 651 sıra sayılı kanun tasarısının 12 nci maddesi üzerinde, Fazilet Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum; bu vesileyle, tekrar saygılarımı sunuyorum.

Bu maddede, genelde kamulaştırmayla ilgili konular dile getirilmektedir ve gerçekten, madde metninde "bu konuda kurulca verilecek lüzum kararı, kamu yararı kararı yerine geçer ve müteakip işlemler Kamulaştırma Kanunu hükümlerine göre yürütülür" deniliyor.

Kamu yararı kararı yerine geçer diye düşünüyoruz ve böyle bir hüküm veriyoruz. Halbuki, bu kuruldaki insanlara baktığımız zaman, hiçbirisinin kamulaştırmayla ilgili konuları takip edecek, bu konuda fikir yürütebilecek ve hukukî düzenlemeleri takip edecek insanlardan oluşmadığını görüyoruz. Böyle bir kurula "kamu yararı vardır" deme yetkisi veriyoruz.

Aynı zamanda, maddenin (e) fıkrasında ise "İmar Kanununa göre doğalgazın depolanması, iletimi ve dağıtım hatlarının imar planında önceden tahsis edilmiş olması şartını aramaz ve doğalgaz iletim, dağıtım hatları ile depolama tesislerinin projesi uyarınca imar planına işleyerek  gerekli ruhsatları verir" denilmektedir.

Şimdi, elbette ki, bu doğalgaz şirketi ne yapacak; kendi hesabına, kitabına göre bir proje yapacak ve bu projeyi de uygulanmak üzere belediyeye gönderecek. Belediyenin, şehrin ilgili yetkililerinin hiç inceleme yetkisi yok; imar planında belirtilen hususlara hiç dikkat etmek yok, sadece, kamu yararı da gözönünde bulundurulduğu için, aynen, bu proje uygulanacak. Allahaşkına, bu belediyelerimiz ne yapacaklar; şehrin görünümü, çevre düzenlemesi ne olacak?!

Gidin, Bursamızın en güzel yeri Çekirge'de Hüdavendigâr Camii var. Elektrik İşletmesi, bu caminin yanına koskoca bir trafo koymuş. Acaba, tarihî çevrenin korunması açısından çok mu uygun?!

Yine, gidin, Adana'da, Ramazanoğullarından kalma bir medrese var. Medresenin köşesini yıkmışlar, koskoca bir trafo koymuşlar; niye; çünkü, kamu yararı var. Kamu yararı olunca da ne çevre düzeninin ne tarihî çevrenin korunması gibi hiçbir ilke tanınmıyor; burada da, sadece bir kurula yetki veriliyor, o kurulun yetkisini de, kendisine yetki verilen doğalgaz şirketi kullanacak, belediyelerin de bu konuda hiçbir itiraz hakları olmayacak ve bunun yanında da, çevre düzenlemesiydi, imardı, düzendi, görünümdü, tarihî dokuydu, bunun hiçbirine dikkat edilmeyecek.

Maalesef, bu uygulamaları, elektrik işletmelerinin bu zamana kadarki uygulamalarında gördük; çünkü, benzer şeyler vardı. Daha önce buna benzer bir düzenlemeyi, Orman Kanununda da gördük. Maalesef, bu konularda hiç dikkatimiz çekilmiyor. Sadece -Sayın Bakan itiraz edecek, ama- Dünya Bankasının talepleri doğrultusunda, IMF'nin talepleri doğrultusunda böyle bir kanun çıkacak, bu kanunun uygulanmasıyla ilgili daha önce hangi uygulamalar var, bunları kuracağımız şirketlerle nasıl yandaşlarımıza dağıtırız, bunlar olacak.

Tabiî, Sayın Derviş'in sözü geçtiği zaman da, burada, arkadaşlarımız alınıyorlar, anlamakta güçlük çekiyorum. Sayın Derviş "bu zamana kadar yalan üzerine politika yapıldı" diyor ve iktidar âdeta nisan yağmuru yağdı zannediyor "teşekkür ederiz, arkasındayız" diyor. Bazı şeyleri söyleyince ayağa kalkıyorlar, kendilerine hakaret edilince de teşekkür ediyorlar; bunu anlamakta güçlük çekiyorum. Bu, Derviş yasasıdır; bu memleketin ekonomisini düzeltecek, doğalgaz şebekesini düzenleyecek şekilde değildir.

Düzenleme Kuruluna görev veriyoruz; elektrik piyasasıyla ilgili Düzenleme Kurulunun görevine doğalgazı da ilave ediyoruz ve bu 7 kişilik kurul bütün bunları yapacak, bu takibatı yapacak, ondan sonra da karar verecek, buradaki arkadaşlarımız da gönül rahatlığıyla oturacaklar.

Parmak sayısıyla her şeyi çıkarabilirsiniz; ama, parmak sayısıyla çıkardığınız her şeyin doğru olduğuna, siz, kendinizi inandırabiliyor musunuz? İnandırabilmiş olsaydınız, çıkardığınız yasaları, bir ay sonra, iki ay sonra, üç ay sonra tekrar buraya getirmezdiniz. Demek ki, parmak sayısına göre çıkarılan her şey doğru değildir, hak ve hukuk ölçülerine riayet edilerek yapılmış düzenlemeler de değildir.

Onun için, gelin, muhalefetin bu konulardaki düzenleme taleplerini dikkate alın. Bu, iktidar-muhalefet meselesi de değildir. Yarın doğalgaz geldiğinde, bu ülkenin her partisine oy vermiş insanlar, bu ülkenin insanları istifade edecekler; ama, bu yasalar çıkarılırken, böyle "doğalgaz şirketi" adı altında, yabancı sermayenin talepleri doğrultusunda çıkaracak olursak, belediye kanunu, imar kanunu; bütün yetkileri ellerinden alacak olursak, ne çevreyi korumuş oluruz ne imara riayet etmiş oluruz ne de imar uygulayan belediyelerden şikâyet etmeye hakkımız olur diye düşünüyorum. Dolayısıyla, bu düzenleme, maalesef, yanlış bir düzenleme olmuştur.

Doğalgaz dağıtımı faaliyeti yapan mevcut şirketlerin personeliyle ilgili bir düzenleme var. Bunlara bu hakkı verirken, diğer kurumların personeline de aynı hakkı vermemiz gerektiğini ifade ediyorum.

Saygılar sunuyorum. (FP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Budak.

Başka söz talebi?.. Yok.

Sayın Bakanın, yerinden, çok kısa bir açıklama talebi var.

Tabiî, bir hususu arz etmek istiyorum: İçtüzüğümüzün 60 ıncı maddesi, konuşmaların kürsüden yapılmasını, ancak çok kısa olursa yerinden olabileceğini amirdir.

Çok kısaysa, buyurun efendim.

ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR BAKANI MUSTAFA CUMHUR ERSÜMER  (Çanakkale) - Çok teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Sayın Budak'ın konuşmasında belirttiği bir husus var; yani, belediyelerin imar planlarında belirlenmeyen, istimlak edilmeyen hiçbir yere, şu anda, elektrik idaresinin, gelip, bir trafo koyması mümkün değil, böyle bir şey söz konusu değil.

Yine aynı şekilde, biraz önce belirtilen ve Kurulumuzca da artırılan hisse nispetinde, belediyelerimiz de, bu yönetimde temsil edileceklerdir; yani, bu gaz dağıtım işini yapacak olan şirkette, belediyelerimiz de temsil edilecektir. Zaten, belediyelerimizin burada bulunmasını sağlamaya yönelik esas amacımız da, bu tip işlerin birlikte yapılmasının sağlanmasıdır.

Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Bakan.

Madde üzerinde önerge yok.

12 nci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.

13 üncü maddeyi okutuyorum:

Değiştirilen, kaldırılan ve uygulanmayacak hükümler

MADDE 13.- a) 1/9/1983 tarih ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanununun 64 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan "turistik tesislerin" ibaresinden sonra gelmek üzere "ve doğal gaz iletim, dağıtım ve depolama tesis ve şebekelerinin ihtiyacı olan arazilerin" ibaresi eklenmiştir.

b) 6326 sayılı Petrol Kanununun bu Kanuna aykırı hükümleri uygulanamaz.

c) 2/1/1990 tarihli ve 397 sayılı Doğal Gazın Kullanımı Hakkında Kanun Hükmünde Kararname yürürlükten kaldırılmıştır.

BAŞKAN - Madde üzerinde, Fazilet Partisi Grubunun görüşlerini, Konya Milletvekili Sayın Remzi Çetin ifade edecekler.

Buyurun Sayın Çetin. (FP sıralarından alkışlar)

Süreniz 5 dakikadır efendim.

FP GRUBU ADINA REMZİ ÇETİN (Konya) - Muhterem Başkan, muhterem milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlarım.

Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak, son birkaç yıldır ülkemizin yaşadığı gelişmelerin dikkatle değerlendirmeye alınması gerekir. İçinden geçmekte olduğumuz zorlukların nasıl vuku bulduğu hususunda ciddî tahlillere ihtiyaç duyulması icap eder. Ülke yönetiminin sorumluluğunu üzerinde taşıyan kimseler olarak, bu analizler, evvela, 550 milletvekilinden müteşekkil Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından yapılmalıdır. Siyasete ve siyasetçiye güveni tesis etmenin yolu, Türkiye Büyük Millet Meclisinin etkinliğini göstermekle mümkündür.

Değerli milletvekilleri, yapacağımız kanunlara iyi dikkat etmemiz gerekir. Her kanunun, yeterli düşünme, tetkik, araştırma, müzakere safhalarından sonra hazırlanıp kabul edilmesi gerekir. Türkiye Büyük Millet Meclisi, kanun fabrikası gibi çalışamaz. Şu kadar zamanda şu kadar kanun yaptık demek marifet değildir. Eğer bir kanun, bir ay sonra, tadil için tekrar Genel Kurula geliyorsa, kanun yapma tekniği açısından yeterli dikkat göstermediğimiz ortaya çıkar. Örneğin, 20.2.2001 tarihinde, Elektrik Piyasası Kanunu, 4628 sayılı Kanun olarak kabul edildi. Şimdi, bu kanunla kabul edilen kurumu, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu olarak tadil ediyoruz. Dikkat edin arkadaşlar, işlerimizin nasıl alelacele yapıldığına; yeterli müzakere, düşünme, araştırma şansı yok. Şimdi, bu kuruma, doğalgazı da denetleme yetkisi veriyoruz; bir süre sonra, petrolü de bu kuruma bağlayacağız. Böylece, elektrik, doğalgaz, petrol gibi üç ana enerji alanını bir kurum idare edecek. Bu kurumun idare etmek zorunda kaldığı işlerin cesametini, büyüklüğünü düşünmenizi isterim. Bugün, devletin çeşitli kurumlarının müdahalesiyle, enerji alanında dünden bugüne yapılan ihalelerle ilgili kapsamlı soruşturmalar yapılıyor, önemli sayıda üst düzey Bakanlık memurları şu anda içeride; sayın savcının, iddianamesini hazırladığına dair, basında haberler yer aldı.

Enerji, bütün zamanların en tehlikeli konusudur; ihtilaller, harpler olmuştur. Süleymaniye, Kerkük, Erbil, Musul gibi özbeöz Türk illeri, İngilizlerin iblisliği yüzünden ve uluslararası enerji tekellerinin gayretiyle elimizden fırladı gitti.

Enerji tehlikeli bir konudur; böyle tehlikeli bir konuda kanun yaparken de, önemine paralel bir hassasiyet gösterilmesi gerekir. Acaba, yapılması muhtemel hatalarla ülkemizi ciddî bir ipotek altına sokabilir miyiz diye endişe ediyorum. Bu endişelerimizi ortadan kaldıracak emareler göremiyorum.

Bakın, 19 Şubata kadar, kimse, Türkiye'nin böyle bir ekonomik sıkıntıya gireceğine ihtimal vermiyordu. İki yıl ısrarla sürdürülmeye çalışılan bir ekonomik programdan başarılı neticeler beklerken bir ekonomik çıkmazla karşı karşıya kaldık. Sayın Derviş Amerika'dan apar topar getirildi. Sayın Derviş'in Amerika'dan getirilme mecburiyeti bile, uygulanan ekonomik programın akıbetini göstermeye yeter sanırım.

Ekonomik programla ilgili bu açıklamaları arz etmemizin sebebi, böyle, çok çeşitli ihtimalleri bünyesinde taşıyan bir kanun tasarısı hakkında da oldukça ihtiyatî yaklaşma mecburiyetini hissetmemizdendir. Böyle kanunların şakası yok; çünkü, bu tip kanunlarla, ülkemizin, uluslararası tekellerin ipoteğine girme riski vardır. Ülkemizi ve gelecek nesilleri çok ciddî tehlikeyle karşı karşıya bırakabiliriz. Yüce Meclisin ciddî bir vicdan muhasebesi yapmasını istiyoruz.

Bu kanun tasarısıyla, açık bir şekilde, belediyelere haksızlık yapılmaktadır. Yüzde 10 pay yüzde 20'ye çıkarıldı şimdi. Bütün yükü belediyeler çekecek. İmar tadilatı yapacak, bütün icraatlarını doğalgaz şebekesine göre yeniden tadil ve dizayn edecekler; ama, sadece yüzde 20, yüzde 10 da parasını vermek şartıyla sahibi olacaklar; bunu son derece yanlış buluyoruz. Bu kanun tasarısının en büyük yanlışı ve eksiği de burada; yani, dahilî unsurlara, başta belediyeler olmak üzere, çok az yer veriyor, âdeta, uluslararası tekellere meydanı boş bırakıyoruz. Avrupa Birliği ülkelerinin tamamında belediyeler şartı önemli bir yer tutar. 3194 sayılı İmar Yasasına göre belediyelerin hak ve yetkileri devam etmeli. İmar planlarının belediyelerin elinden alınmasının doğuracağı mahzurlar açıktır. Ayrıca, belediye payları en az yüzde 30 nispetinde olmalıdır. Sayın Bakanımız da izah etti; belediyelerle işbirliği yapmadan çalışmanın mümkün olamayacağını söylediler. Öyleyse, belediyelere yapılan haksızlığı giderelim.

Dış sermaye akışına kimse karşı değil. Unutmamak gerekir ki, dış sermaye tahakkümüne karşı yapabileceğimiz fazla direnç dayanağımız yoktur. Belediyeler bu bakımdan bir fırsattır. Dış sermayenin ve uluslararası tekellerin tahakkümüne girmeden, karşılıklı menfaat esasına göre, nasıl bir enerji siyaseti takip etmeliyiz, vurgulamak istediğimiz esas husus budur.

Kanun tasarısı genel hatlarıyla incelendiği zaman bu endişelerimiz karşımıza çıkmaktadır. Dahilî unsurlarımızı da devrede tutmak suretiyle, dengeli ve karşılıklı menfaat esasına dayalı dış sermaye akışını nasıl sağlayabileceğiz? BOTAŞ'ı küçültüyoruz ve ithalat sınırlaması getiriyoruz...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Lütfen tamamlayınız.

REMZİ ÇETİN (Devamla) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

İşlerin önemli bir bölümü yönetmeliklerle görülüyor. Halbuki, yönetmelikler her zaman değiştirilebilir ve işlerin yürümesi zorlaşabilir. Kurumun hibe alması son derece sakıncalıdır. Sıkıştırılmış gaz filosu kurmak zorunda kalacağız. Yatırım ve gaz maliyeti oldukça yükselecek.

Yüce Meclisin gerekli hassasiyeti göstereceğine inanıyor; hepinize saygılar sunuyorum.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Çetin.

Başka söz talebi?.. Yok.

Önerge yok.

13 üncü maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.

14 üncü maddeyi okutuyorum:

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Elektrik Piyasası Kanununda Yapılan Değişiklikler

MADDE 14.- 20/2/2001 tarihli ve 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun 1 inci maddesinin 6 numaralı bendi ile İkinci Kısım, Birinci Bölüm ve 4 üncü madde başlığı ile madde metninde geçen "Elektrik Piyasası Düzenleme Kurumu" ibareleri "Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu", 1 inci maddesinin 7 numaralı bendi ile İkinci Kısım, Birinci Bölüm ve 5 inci maddenin başlığı ve metninde geçen "Elektrik Piyasası Düzenleme Kurulu" ibareleri "Enerji  Piyasası Düzenleme Kurulu" olarak değiştirilmiştir.

BAŞKAN - 14 üncü madde üzerinde ilk söz, Fazilet Partisi Grubu adına, Konya Milletvekili Sayın Remzi Çetin'e ait.

Buyurun Sayın Çetin. (FP sıralarından alkışlar)

Süreniz 5 dakika.

FP GRUBU ADINA REMZİ ÇETİN (Konya) - Muhterem Başkan, sayın milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlarım.

Ülkemiz, coğrafî, tarihî, kültürel büyük avantajlara sahiptir. Türkiye'yi yönetenlerin bu büyük avantajın farkında olması gerekir. Bu avantajı yerli yerinde kullanabilmemiz halinde sağlayacağımız millî avantajlar, oldukça fazla ve yüksek olacaktır. Dünyada ispatlanmış doğalgaz rezervi 141 trilyon metreküptür; yıllık kullanım 1,8 trilyon metreküptür; kullanım süresi 80 yıldır. Doğalgaz rezerv dağılımı, Rusya Federasyonu artı Türk cumhuriyetleri yüzde 39,69; Ortadoğu yüzde 32,01; Cezayir, Libya, Mısır yüzde 3,87; diğerleri yüzde 24,43. Bu rezerv dağılımından da görüleceği gibi, ülkemizin de içinde etkili olarak yer aldığı coğrafyada, doğalgaz rezervinin yüzde 80'i yer almaktadır. Rusya Federasyonunun, Türk cumhuriyetlerinin doğalgazlarının, Türkiye üzerinden, Avrupa'ya ve diğer bölgelere nakli son derece kolay ve ekonomiktir. Bu durumda, ülkemiz, uluslararası enerji köprüsü veya enerji terminali özelliği kazanmaktadır.

Uluslararası petrol boru hatları açısından ülkemizin durumu:

1 - Irak-Türkiye hampetrol boru hattı.

2 - Hazar-Akdeniz hampetrol boru hattı.

3 - Ceyhan-Samsun hampetrol boru hattı.

4 - Uluslararası doğalgaz boru hatları.

5 - Rusya Federasyonu-Avrupa-Türkiye doğalgaz boru hattı.

6 - Rusya Federasyonu-Karadeniz-Türkiye doğalgaz boru hattı

7 - Türkmenistan-Türkiye-Avrupa doğalgaz boru hattı.

8 - İran-Türkiye doğalgaz boru hattı.

  9 - Transbalkan doğalgaz boru hattı.

10 - Mısır-Türkiye doğalgaz boru hattı.

11 - Irak-Türkiye doğalgaz boru hattı.

12 - Rusya-Türkiye-İsrail doğalgaz boru hattıdır.

Görüldüğü gibi, ülkemiz, önemli bir santral görevi ifa edebilecek konumdadır. Öyleyse, bütün bu avantajları göz önüne almaya mecburuz. Doğalgaza sahip olmak kadar, uygun şartlarda dünya pazarına iletmek de önemlidir. Her ne kadar hammadde açısından yeterli olmayan ülkemiz, tevzi açısından oldukça önemli bir konumdadır; jeostratejik konumu itibariyle, enerji köprüsü görevi görmektedir.

Türkiye, bu önemli konumunu iyi değerlendirmelidir. Ciddî bir pazarlık gücüne sahibiz. Kaldı ki, tarihî ve kültürel olarak doğalgaz rezervi bulunduran ülkelerle olan yakınlığımız göz önüne alındığında, bu avantajlı durumumuz daha da artmaktadır. Özellikle Türk cumhuriyetleriyle olan ilişkilerimizde engin devlet tecrübemizden yeterince istifade etmeliyiz. Türk coğrafyasının kendi ayakları üzerinde durmasına yardımcı olmalıyız; çünkü, bizim bıraktığımız boşluğu başka ülkelerin doldurduğu görülmektedir. Türk cumhuriyetlerinin yeniden ezilmeden toparlanmalarında üzerimize düşeni tam yapabildiğimizi söylemek zordur. Özellikle enerji hammaddesi, Türk cumhuriyetleriyle aramızda oluşacak ticarî canlılıkta ilk akla gelmesi gerekir. Lakin, Rusya ile gerekenin üzerindeki ilişkilerimiz, acaba, enerji açısından, hem bizi Rusya'ya aşırı bağımlı hale getirirken hem de başta Türkmenistan olmak üzere, Türk cumhuriyetlerini dış dünyaya daha bağımsız açılmalarına engel oluşturmuş olmuyor mu?

Değerli milletvekilleri, Türkiye, sahip olduğu coğrafî ve tarihî avantajları itibariyle, enerji meselesinde en bağımsız hareket edebilecek konumdadır. Hareket alanımızı daraltmamamız gerekir. Millî menfaatlarımız hangi ülkeden, hangi şartlarla enerji hammaddesi teminini öngörüyorsa, bunu yapabilecek esnek harekete sahip bir ülkeyiz. Öyleyse, niçin Rusya Federasyonuna alabildiğine bağımlı hale gelelim... Yönetimin, bağımsız, çeşitli menfaat kaygılarından uzak, millî çıkarlarımıza göre siyaset belirleme mecburiyeti vardır.

Haziran veya temmuz ayında para ödemeye başlayacağımız İran doğalgazını kullanacak altyapıda hazır mıyız? Sayın Bakanımız açıklama lütfederlerse memnun oluruz.

Mavi Akımın, metalürjik şartlar itibariyle deniz derinliği ve Karadenizin özel şartları itibariyle mümkünlük derecesi nedir? Her ne kadar bu mesele ağırlıklı olarak Rusya Federasyonunu ilgilendiriyorsa da, uluslararası anlaşmalar gereği projenin rantabl olarak mümkün olmaması halinde ortaya çıkacak yeni duruma adaptasyon için yeni temin projeleri elimizde mevcut mudur? Sayın Bakanımız bu konularda açıklama lütfederlerse memnun oluruz.

Ayrıca, belediyelerin, 3194 sayılı İmar Yasasına göre, eskiden olduğu gibi, bu konuda da ilgili firmayla işbirliği halinde yetkili kılınmasının da faydalığı olacağına tekrar dikkat çekiyor; hepinizi saygıyla selamlıyorum. (FP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Çetin.

NEVZAT ERCAN (Sakarya) - Sayın Başkanım, Doğru Yol Partisi Grubu adına, Sayın Mehmet Dönen konuşacaklar.

BAŞKAN - Doğru Yol Partisi Grubu adına, Hatay Milletvekili Sayın Mehmet Dönen; buyurun efendim.

Süreniz 5 dakika.

DYP GRUBU ADINA MEHMET DÖNEN (Hatay) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; biz, Doğru Yol Partisi Grubu olarak, birçok maddede söz almadık; teknik maddelerdi, olması gereken maddelerdi ve bu maddeler de, alt komisyonda ve Plan ve Bütçe Komisyonunda enine boyuna tartışıldı. Bunun için, burada, biz, söz almayarak zaman kaybını önlemeyi amaçladık.

Bu maddeler, Üçüncü Bölüm ve ek maddeler, yani, 14, 15, 16, 17 ve ek maddeler, Plan ve Bütçe Komisyonunda bizim katkı yaparak sağladığımız maddelerdir. Biz bu yasayı hazırladığımız sürede, daha doğrusu bu yasa, Plan ve Bütçe Komisyonuna geldiğinde, Elektrik Piyasası Üst Kurulu ile bu Doğalgaz Piyasası Üst Kurulunun ayrı ayrı iki üst kurul olması yerine, tek üst kurulda birleşmesini ve bunun adının da, enerji piyasası üst kurulu olmasını sağlamak için büyük bir çalışma yaptık; muhalefetiyle iktidarıyla da bu konudaki çalışmaları sonuçlandırdık.

Sonuç olarak, bence, önümüzdeki sürede çıkacak olan petrol piyasası yasasıyla da, yine, bu enerji piyasası üst kurulu bütünleşir; ayrı ayrı üç kurul ve yeni şemalar oluşacağı yerde tek kurul oluşur. Bu tek kurul, gerçekten, daha yararlı ve daha koordineli bir biçimde çalışır. Yani, burada söylenildiği gibi, bu maddelerle, var olan Elektrik Piyasası Yasasını -bundan önce çıkardığımız 4628 sayılı Yasayı- tekrar değiştirmiyoruz; bu iki yasayı birbiriyle bütünleştiriyoruz. Bu iki yasayı birbiriyle bütünleştirdiğimiz süreçte de, bu -az önce numarasını verdiğim- 14, 15, 16, 17 ve ek maddeler buna yönelik. Biz, burada, bundan sonra, bunlar üstünde herhangi bir görüşme yapmayacağız. Çekincemiz olan ek maddelerde, buraya çıkıp görüşlerimizi yine sizlerle paylaşacağız; ama, bu maddeler üstünde de, zaten, olduğu gibi kabul ettiğimiz görüşler olduğu için, burada çıkıp söz almayacağız.

Ben burada bir konuya daha değinmek istiyorum: Son günlerde, bu ekonomik krizle birlikte hükümette çok ilginç gelişmeler gözlüyorum. Bugün, burada, bunu da çok açık bir biçimde gözledim. Bu yasayı kim hazırladı tartışmaları bu Mecliste gündeme geldi ve Sayın Bakan, işte "bizim Bakanlığımız hazırladı..."

Değerli arkadaşlarım, koalisyon bile olsanız, bizim sistemimizde, hükümetlerin müteselsil bir sorumluluğu vardır. Bu, hükümetin yasası olarak görülür ve hükümet, bütün olarak bu yasadan sorumludur. Ben, koalisyonun bir partisiyim, bu partide bana şu bakanlık düştü, öbürüne  bu bakanlık düştü; ondan o sorumlu, bundan ben sorumluyum demek şansına sahip değilsiniz. Çıkıp televizyonlarda, gazetelerde "bu sene turizm gelişecek, bu benim başarım..." Bunlar filan kimsenin başarısı değil. Burada, herkesin aklını başına alıp, şu açıkladığınız program iyi kötü, eleştirilir eleştirilmez; buna destek verecek misiniz vermeyecek misiniz; yoksa, bu kadar millet, size boşu boşuna mı umut bağlıyor? Eğer, boşu boşuna umut ediyorsa, bırakın gidin. Her biriniz ayrı ayrı demeç verme şansına sahip değilsiniz; bütün olarak bir sorumluluğunuz var.

Biz de kriz yaşadık, biz de sorumluluk taşıdık, dimdik, hepimiz birbirimizle bütün olarak -yine koalisyonduk- o krizden çıkmasını bildik, ikinci sene, yüzde 8'le dünyanın en büyük gelişmesini sağladık; ama, böyle ayrı ayrı demeç vermedik. Bırakın bunları artık, yeter; yani, millet bunlardan usandı.

Onun için, değerli arkadaşlarım, huzurunuzda, bu konuyu da, bu vesileyle bir kez daha sizlerle paylaşmak istedim ve hepinize teşekkür ediyorum. (DYP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Dönen.

Madde üzerinde önerge yok.

14 üncü maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.

15 inci maddeyi okutuyorum:

MADDE 15.- 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun 5 inci maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki 5/A maddesi eklenmiştir.

"Kurulun doğalgaz piyasası ile ilgili görevleri

MADDE 5/A.- Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu, doğalgaz piyasası ile ilgili olarak aşağıda belirtilen hususlardaki görevleri de yerine getirir:

a) Doğalgaz piyasa faaliyetlerine ilişkin plan, politika ve uygulamalarla ilgili Kurum görüş ve önerilerini belirlemek,

b) Doğalgaz piyasa faaliyetlerine ilişkin doğrudan taraf olunan uluslararası anlaşmalardan doğan hak ve yükümlülüklerin ifası için, Kuruma düşen görevlerin yapılmasını sağlamak,

c) Doğal Gaz Piyasası Kanunu ile Kuruma yetki verilen konularda, doğalgaz piyasa faaliyetlerine ilişkin her türlü düzenlemeleri onaylamak ve bunların yürütülmesini sağlamak,

d) Doğal Gaz Piyasası Kanununda yer alan  lisans ve sertifikaların verilmesine ve bunların yürütülmesi ve iptaline ilişkin her türlü kararları almak ve uygulamak,

e) Doğal Gaz Piyasası Kanununda yer alan hükümler dahilinde özel hallerde uygulamaya konulabilecek sınırlama ve yükümlülüklerin tespiti ile fiyat belirlemesine yönelik kararları almak,

f) Doğalgaz piyasası içerisinde rekabetin hiç veya yeterince oluşmadığı alanlarda, fiyat ve tarife teşekkülüne ilişkin usul ve esasları düzenlemek,

g) Doğal Gaz Piyasası  Kanununda belirlenen faaliyetlere ilişkin tarifeleri onaylamak veya tarife revizyonları hakkında karar almak,

h) Doğalgaz piyasası faaliyetleri ile ilgili denetleme, ön araştırma ve soruşturma işlemlerini yürütülmesi, yetkisi dahilinde ceza ve yaptırımları uygulamak ve dava açmak da dahil olmak üzere her türlü adli ve idari makama başvuru kararlarını almak,

ı) Doğal Gaz Piyasası Kanununun uygulanması ile ilgili olarak tüzel kişiler veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında çıkacak ihtilafları çözmek,

i) Doğal Gaz Piyasası Kanununda gösterilen diğer görevleri yerine getirmek ve yetkileri kullanmaktır."

BAŞKAN - 15 inci madde üzerinde, Fazilet Partisi Grubu adına, Adana Milletvekili Yakup Budak; buyurun. (FP sıralarından alkışlar)

Süreniz 5 dakika.

FP GRUBU ADINA YAKUP BUDAK (Adana) - Sayın Başkan, değerli üyeler; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

15 inci maddede de, enerji piyasası düzenleme kurulu tekrar düzenleniyor ve görevleri tadat ediliyor. Daha önce, Elektrik Piyasası Kurulu olarak belirlenen kurulun ismi değiştiriliyor ve burada da, enerji piyasası düzenleme kurulu oluşturulduğu ifade ediliyor. Enerji piyasası düzenleme kurulu, daha önce de ifade edildiği gibi, 7 kişiden oluşuyor ve tamamını Bakanlar Kurulu atıyor ve bunlardan birisi başkan, birisi ikinci başkan, 5 tanesi de üyelerden teşekkül ediyor. Bu 7 tane yönetim kurulu üyesi, bütün bu konulara karar verecek; hem elektrik piyasasıyla ilgili hem de doğalgaz piyasasıyla ilgili bütün konularda işbirliği yapacak.

Sayın Bakanın, biraz önceki açıklamasında "efendim, biz, bu doğalgaz şirketlerine belediyeleri de yüzde 10 oranında ortak etmeyi planladık; dolayısıyla, belediyeler yer alacaklar; dolayısıyla, imar kanunlarındaki pürüzler kendiliğinden ortadan kalkacak" gibi bir ifadeleri oldu. Sayın Bakanım, zannediyorum, imar kanunlarını, belediyelerimizin içerisinde bulunmuş oldukları sıkıntıları, hatta, büyükşehir belediyeleri ile alt belediyelerin, ilçe belediyelerin imar bakımından karşı karşıya kaldıkları sıkıntıları, ya duymuyor ya da görmezlikten geliyor. Burada, dikkat edilecek olursa, belediyelerle işbirliğini içerecek tarzda değil de, belediyelere dayatmada bulunacak, belediyelere emredici hükümler bu kanun tasarısında yer almaktadır. Dolayısıyla, böylesine emredici hükümlerin olduğu bir yerde, bu şirketlerin belediyelerle işbirliği içerisinde imar düzenlemelerini yapacaklarını düşünmek, zannediyorum çok akılcı olmayacaktır. Bırakın doğalgaz şirketlerini, alt belediyelerle, ilçe belediyeleriyle büyükşehir belediyeleri, imar konusunda, daha doğru dürüst, mevzuattan kaynaklanan sıkıntılardan dolayı, bir araya gelip şehirlerimizin güzelleşmesi noktasında imar planlarını gereğince yapamıyorlar. Dolayısıyla, Sayın Bakanım kusura bakmasınlar; ama, bu, imar açısından da çok ciddî sıkıntıları beraberinde getirecek bir düzenlemedir; milyonların oyuyla seçilmiş olan belediye başkanlarımızı töhmet altında bırakacak ve belediye başkanlarımızın işlerini güçleştirecek, âdeta, belediye meclislerini, bu konuda, imar konusunda işlevsiz hale dönüştürecek emredici hükümler içermektedir. Bunun tekrar gözden geçirilmesi gerekir, tekrar düzenlenmesi gerekir.

Yine, bu enerji piyasası düzenleme kurulunun denetimi noktasında ciddî sıkıntılar ortaya çıkacaktır; Bakanlar Kurulu atıyor, denetlenmesi noktasında, takip edilmesi noktasında, maalesef, hiçbir öneri, hiçbir düzenleme yapılmıyor. Daha ileriki günlerde geleceği ifade edilen, petrol yasasıyla geleceği ifade edilen -elektrikte oldu, şimdi doğalgazda yapıyoruz- gelecekte, petrol piyasasıyla ilgili düzenlemeler de bu kurula havale edilecek. Petrolün, elektriğin, doğalgazın arz edilmesi, ithalatı, ihracatı, dağıtılması, iletimi, pazarlanması, fiyatlarının tespit edilmesi, sertifikaların verilmesi, lisansların verilmesi, bütün bu kurula veriliyor; âdeta, gelecek hükümetlerin de elleri kolları bağlanıyor. Niye; bu kurul altı yıllığına seçilecek ve bu kurulların sertifika verdiği, lisans verdiği şirketler, otuz yıllık, kırk yıllık haklara sahip olacaklar; dolayısıyla da bu kurullar -şayet Meclis tarafından denetlenebilecek birtakım mekanizmalar getirilmezse- özerk olacaklar; ama, millî iradeye karşı sorumlu olmayan, Meclise karşı sorumlu olmayan kurulların da, sık sık millî iradenin başına ne sıkıntılar açtığını da görüyoruz. Dolayısıyla, özerk olarak, bağımsız olarak oluşturulacak bütün kurulların, nihaî olarak, millet iradesinin temsilcisi olan bir makama, Meclise hesap verme yükümlülüğü içerisinde olacaklarını düşünmeleri, alacakları kararları da ona göre tespit etmeleri gerekir. Aksi halde, ileriki dönemlerde, kendi başına buyruk, iktidarla kurumların birbirleriyle bağdaşmadığı tutumlarla bu politikaların ciddî sıkıntılara gireceğini ifade etmek istiyorum. Onun için de, getirilecek mekanizmalarla, muhakkak surette, bu kurumların, bu kuruluşların üzerinde millî iradenin denetiminin olması şarttır. Millî iradenin denetiminin olmadığı kurum ve kuruluşlar, maalesef, kendilerine buyruk hareket ediyorlar. Dolayısıyla, milletin menfaatlarını, ülkenin menfaatlarını, milletin iradesiyle oluşmuş Meclisin politikalarını ve belirleyeceği stratejileri dikkate almadan uygulamalara girişiyorlar. Bugün, içerisinde bulunmuş olduğumuz sıkıntıların temelinde de, bu kurumların kendi başlarına buyruk hareket etmeleri yatmaktadır. Onun için, yapılacak düzenlemelerle, bu kurumları, muhakkak surette, Meclis tarafından, işleyişleri, denetimleri, girdileri çıktıları itibariyle denetlenecekleri bir mekanizmanın oluşturulması gerektiği kanaatimi ifade ediyor; hepinize saygılar sunuyorum. (FP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Budak.

Madde üzerinde önerge yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.

16 ncı maddeyi okutuyorum:

MADDE 16.- 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun 6 ncı maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Yasaklar ve görevden alma

Madde 6.- Kurul üyeleri üyelikleri süresince özel bir kanuna dayanmadıkça kamu ya da özel kuruluşlarda hiç bir görev alamazlar. Kurul üyeleri, üyeliklerinin sona ermesinden itibaren iki yıl süre ile elektrik ve doğalgaz  piyasalarında faaliyet gösteren özel hukuk hükümlerine tâbi tüzel kişiliklerde ya da bunların iştiraklerinde görev alamaz ya da bu tür işlere ortak olamazlar ve bu tüzel kişilerden ya da iştiraklerden gelir sağlayacak ya da sağlayabilecek doğrudan ya da dolaylı ilişkiye giremez ve elektrik enerjisi ticareti ve doğalgaz ticareti  ile uğraşamaz.

Kurul üyeleri, göreve başlamadan önce maliki oldukları Hazine Müsteşarlığı tarafından çıkarılan borçlanmaya ilişkin menkul kıymetler dışındaki, elektrik ve doğalgaz  piyasalarında faaliyet gösteren tüzel kişilere veya bunların iştiraklerine ait her türlü hisselerini ya da menkul kıymetlerini üçüncü dereceye kadar kan ve ikinci dereceye kadar sıhri hısımları dışındakilere, görev sürelerinin başlamasından itibaren otuz gün içinde satmak veya devretmek suretiyle elden çıkarmak zorundadır.

Kurul üyelerinin eşleri ve birinci dereceye kadar kan hısımları, elektrik ve doğalgaz piyasalarında faaliyet gösteren kamu kurum ve kuruluşları dışındaki tüzel kişiliklerde ya da bunların iştiraklerinde Kurul üyelerinin atanmasından sonra ve üyelik süresi boyunca görev alamaz ya da bu tür işlere ortak olamazlar ve bu tüzel kişilerden ya da iştiraklerden gelir sağlayacak ya da sağlayabilecek doğrudan ya da dolaylı ilişkiye giremez ve elektrik enerjisi ticareti ve doğalgaz  ticareti  ile uğraşamaz.

Kurul üyeleri ve Kurum personeli, Kurumla ilgili gizlilik taşıyan bilgileri ve elektrik enerjisi ve doğalgaz  sektöründe yer alan gerçek ve tüzel kişilere ait her türlü sırları, görevlerinden ayrılmış olsalar bile açıklayamaz, kendilerinin veya başkalarının menfaatine kullanamaz.

Kurul üyelerinin görev süreleri dolmadan görevlerine son verilemez. Ancak, bu maddedeki yasakları ihlal ettiği veya bu Kanun ile kendilerine verilen görevler ile ilgili olarak işlediği suçlardan dolayı haklarında mahkumiyet kararı kesinleşen Kurul Başkan ve üyeleri, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu uyarınca Devlet memuru olmak için aranan şartları kaybettikleri tespit edilen veya üç aydan fazla bir süre ile hastalık, kaza veya başka bir nedenle görevlerini yapamaz durumda olan veya görev süresinin kalan kısmında görevine devam edemeyeceği, üç aylık süre beklenmeksizin tam teşekküllü bir hastaneden alınacak heyet raporu ile tevsik edilen Kurul üyeleri, süreleri dolmadan Bakanlar Kurulu tarafından görevden alınır.

BAŞKAN - 16 ncı madde üzerinde ilk söz, Fazilet Partisi Grubu adına, Osmaniye Milletvekili Sayın Şükrü Ünal'a ait.

Buyurun Sayın Ünal. (FP sıralarından alkışlar)

Süreniz 5 dakika.

FP GRUBU ADINA ŞÜKRÜ ÜNAL (Osmaniye) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 651 sıra sayılı Doğalgaz Piyasası Kanun Tasarısının 16 ncı maddesi üzerinde söz almış bulunmaktayım; bu vesileyle, şahsım ve Grubum adına, Yüce Heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; artan nüfus, şehirleşme, sanayileşme, teknolojinin yaygınlaşması ve refah artışına paralel olarak ülkemizin enerji tüketimi hızla artmaktadır. Buna karşın, ülkemizde, planlananın aksine, uzun yıllardır, sektörün sağlıklı bir şekilde yapılandırılması sağlanamamış, yatırımlar istikrarlı bir şekilde yürütülememiştir. Enerji yatırımlarında yaşanan istikrarsızlıklara bağlı olarak bazı dönemler aşırı atıl üretim kapasitesiyle, diğer dönemlerde ise ciddî enerji açıklarıyla yaşanmak durumunda kalınmıştır. Enerji sektöründe temel amaç, artan nüfusun ve gelişen ekonominin enerji ihtiyacının sürekli ve kesintisiz bir şekilde ve mümkün olan en düşük maliyetlerle güvenli bir arz sistemi içinde karşılanması olmalıdır. Enerji yatırımlarında yaşanan istikrarsızlıklara bağlı olarak, bazı dönemler, aşırı atıl üretim kapasitesiyle, diğer dönemlerde ise, ciddî enerji açıklarıyla yaşanmak durumunda kalınmıştır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşmekte olduğumuz tasarıda, doğalgazın kaliteli, sürekli, ucuz, rekabete dayalı esaslar içinde ve çevreye zarar vermeyecek şekilde tüketicilerin kullanımına sunulması için, doğalgaz piyasasının serbestleştirilerek, malî açıdan güçlü, istikrarlı ve şeffaf bir doğalgaz piyasası oluşturulması amaçlanmaktadır.

Doğalgaz yasa tasarısı, geçtiğimiz günlerde açıklanan ve toplum tarafından da destek gördüğü ileri sürülen ekonomik programın öncelikli yasaları arasında yer almaktadır. Tasarı üzerinde önemle durulması gerekli olmasına rağmen, ayrıntılı görüşülmesi ve incelenmesi için Sanayi Komisyonumuza yeterli süre tanınmamış, muhalefetin görüş ve incelemelerine de yer verilmemiştir.

Şimdi, diyorum ki, muhalefetin görüş ve ifadelerine tahammül edemeyen hükümet, muhalefetin sesini kısmakla aslen halkın sesini kısmaktadır. Ekonomik programları için muhalefetten destek almayan veya muhalefetin desteğine gerek duymayan bu iktidar, halkın da bu programa ve hükümete güven duymadığının, programa destek vermediğinin farkında olmalıdır. İktidar mensupları sokaklarda dolaşmadan, halkın içine çıkmadan, bazı gazete manşetlerine bakarak, bu güven kaybının farkına varamaz. Bilinmelidir ki, halkın desteğini almayan, IMF'ye ve birtakım çıkar çevrelerine sırtını dayayan hükümetler, ülkeyi, sadece ve sadece bunalıma sürüklemişlerdir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye, Ortaasya ve Kafkasya'da bulunan zengin petrol ve doğalgaz kaynaklarını Avrupa'ya taşıyacak olan doğu-batı enerji köprüsü üzerindedir.

Bir noktanın daha altını çizmek istiyorum: Doğalgazla ilgili çokuluslu projeler hemen hemen her gün gündemde tutulmaktadır. Büyük bir doğalgaz pazarı olan Türkiye'nin doğalgaz sektörünün sağlam bir yapıya kavuşturulması mı gündem konusu, yoksa çokuluslu şirketlerin arasında yaşanan bir kavga mı gündemin konusudur?

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu yasayla, özelleştirme politikalarının bir zinciri olarak, doğalgazda devlet tekelinin kaldırılması öngörülmekte, bütünüyle dışa bağımlı bir enerji olan doğalgazın özelleştirilmesi ise tüm vatandaşların elektrik ve enerji gibi kamu hizmetlerinden yararlanması ilkesini tehdit etmektedir. Yine, görülmüştür ki, devletin kârlı alanlardan elini çekip, özelleştirmeye gitmesiyle, devletin elini çektiği alanlarda tekel gücüne sahip şirketler ortaya çıkmış, şirketler, aralarındaki fiyat anlaşmalarıyla fiyatları yüksek tutmuşlardır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Lütfen tamamlayınız.

ŞÜKRÜ ÜNAL (Devamla) - Tamamlıyorum efendim.

Türkiye, elektrik enerjisinin yüzde 35'ini doğalgazdan karşılama noktasına gelmiştir. Bu oranın hızla artması sonucu, Türkiye, bu enerji kaynağıyla dışa bağımlı bir ekonomik sürece girmektedir. Tasarının yasalaşması halinde, ithalat serbestisinin getirilmesiyle, uluslararası şirketler, dışarıdan ucuz doğalgaz getirip, ülkemizde yüksek fiyatlarla piyasaya sunacaklardır. Doğalgaz ithalatı ve dağıtımının serbest bırakılmasıyla, Türkiye'de Mavi Akım Projesiyle Rusya, doğalgaz tekeline dönüşecek, doğalgaz dağıtımına el koyacaktır.

Tasarıda bir olumlu nokta, yeni bir üstkurulun oluşturulmasına imkân verilmemiş, Elektrik Piyasası Kuruluyla birleştirilerek, enerji piyasası düzenleme kurulu çatısı altında oluşturulması öngörülmüştür. Fakat, burada da, kurul üyelerini atamada siyasî baskı ve kararlar kurumun bağımsızlığını zedeleyecektir endişesindeyiz.

Bütün bunlarla beraber, bu yasa tasarısının ülkemize hayırlı olmasını diliyor, Yüce Heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (FP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.

Sayın milletvekilleri, 16 ncı maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.

17 nci maddeyi okutuyorum:

MADDE 17.- 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu 8 inci  maddesinin (b) bendinin ikinci alt bendine aşağıdaki hüküm eklenmiş ve (d) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Elektrik Piyasasında faaliyet gösteren tüzelkişilerin ortaklık payları ile ilgili hususlar doğalgaz piyasasına yönelik üretim yapan tesislere uygulanmaz. Ancak, doğalgaz depolama tesisleri bu kapsam dahilindedir."

"d) Kurum, Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu tarafından denetlenir."

BAŞKAN - 17 nci madde üzerinde, ilk söz, Fazilet Partisi Grubu adına, Hatay Milletvekili Sayın Mustafa Geçer'e ait.

Buyurun Sayın Geçer. (FP sıralarından alkışlar)

Süreniz 5 dakika.

FP GRUBU ADINA MUSTAFA GEÇER (Hatay) - Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; 651 sıra sayılı Doğalgaz Piyasası Kanunu Tasarısının 17 nci maddesi üzerinde Fazilet Partisi adına söz almış bulunuyorum; bu vesileyle, Yüce Heyetinizi selamlıyor, saygılar sunuyorum.

Değerli milletvekilleri, tasarının 17 nci maddesi, bundan bir veya birbuçuk ay kadar önce çıkarılan Elektrik Piyasası Kanununun 8 inci maddesinin (b) bendinde ve (d) bendinde değişiklikler içermektedir.

17 nci maddeyle düzenleme, aslında, daha yukarıdaki maddelerde, Elektrik Piyasası Kurulunun veya Elektrik Piyasası Düzenleme Kurumunun, gaz piyasasını da düzenlemek üzere, orada atıfta bulunmakta ve buradaki kurul ve kurumları, Elektrik Piyasası Kurum ve Kuruluna tevdi etmektedir.

Aslında, Elektrik Piyasası Kanunu, Enerji Piyasası Kanunu, Gaz Piyasası Kanunu, Petrol Piyasası Kanunu gibi kanunların çıkarılacağı, kasım krizinden hemen sonra, hükümetin IMF'ye sunmuş olduğu niyet mektubunda belirtilmişti; ama, ondan sonra, nasıl olduysa, o yasalar üretilemediği için, önce, Elektrik Piyasası Kanunu çıkarıldı. Orada, kurum ve kurul olarak bazı düzenlemeler yapıldı; Elektrik Piyasası Düzenleme Kurumu ve Kurulu oluşturuldu. Kurumun temsil ve karar organı, kurul olarak düzenlendi. Belki, ileride, bu kanunlar tamamen birleştirilerek, Enerji Piyasası Kanunu şeklinde tek kanun haline getirileceği için, burada oluşmuş, piyasayı denetleyecek organlar olan Elektrik Piyasası Düzenleme Kurumu ve Elektrik Piyasası Düzenleme Kurulu, aynı zamanda, gaz piyasasını da, doğalgaz piyasasını da Türkiye'de denetleyecek; bunlarla ilgili sertifikaların verilmesi, hak sahiplerine haklarının tevdi edilmesi ve dağıtımı, Türkiye'nin gaz ihtiyacının tespiti noktasında, bu kurul görevli olacak.

Aslında, Türkiye'de, bu düzenlemelerin hangi zemine oturtulduğu çok önemlidir. Şu anda, ülkemizde, karma ekonomi düzenden, kapitalist bir sosyoekonomik düzene dönüşümün sancıları yaşanıyor. Liberal düzen falan deniyor; ama, aslında, kapitalist düzenin uygulaması liberalizmdir, temeli budur.

Türkiye'de, aslında, şu anda, karma ekonomi düzenin öngördüğü, yani, özel sektörün kârlı bulmadığı sosyal alanlara devletin yatırım yapması veya özel sektörün elinde haksız bir rekabet vasıtası olacak, çok kazanç getirecek alanlara veya Türkiye'de oluşmamış bir sermayenin yatırım yapamayacağı, ancak, stratejik ve sosyal boyutu olan büyük yatırımların devlet eliyle yapılması şu anda terk edilerek, tamamen bu alanlardan devlet çekilip özel sektöre devredilmesinin üzerine, o zemin üzerine, yasalar ve yasal düzenlemeler yapılıyor.

Bu yasa tasarısı da, böyle bir zemin üzerine oturtulmuş bir düzenlemenin Türkiye'deki enerji sektöründe, enerji alanında çok büyük bir payı olan ve gelecekte artacak olan gaz piyasasını düzenleyen bir tasarıdır. Türkiye'de, aslında, bu piyasayı düzenleyebilecek yerli sermaye var mıdır yok mudur, bunun ne kadarı özel sektör tarafından düzenlenmelidir; bunlar üzerinde pek kafa yorulmadı. Alelacele, IMF talepleri doğrultusunda, biraz daha belki borç alabilmek için, Türkiye'nin bu dönüşümü yaşaması gerektiği anlayışı üzerinde, hükümet, şu anda bu düzenlemeyi yapmaya çalışıyor; ama, gelecekte, Türkiye'nin gerçekten kalkınmasına ve sosyal bir yükümlülüğü olan devletin sosyal işleri yerine getirmesinde bunun ne kadar  faydası olacak olmayacak veya böyle bir alana ve dönüşüme geçmenin Türkiye'de altyapısı var mıdır yok mudur; bunların üzerinde düşünüldüğünü zannetmiyorum; çünkü, geçen, bir konuşmada geçti, temmuz ayında İran doğalgazı Türkiye'ye gelecek. Şu anda, bu doğalgazın kullanımına yönelik altyapıyı, şehir altyapılarını yapabilecek bir kredi olmadığı gibi veya Türkiye'de buna talip bir sektör olmadığı ortada olduğu için, 4-4,5 milyar dolarlık bir yatırım gerektiren bu alana henüz talipli bulunmadığı için, bu gaz temmuzda Türkiye'ye gelecek; ancak, ödemelere devam edilirken, bu gaz kullanılamayacak.

Peki, Türkiye'de bu kadar büyük alanı, bu kadar büyük finansman gerektiren bu gaz piyasasını ve gaz piyasasının gerektirdiği dağıtım, üretim, ithalat, ihracat gibi, ikmal gibi alanları düzenleyecek yerli sermaye var mıdır; yoktur. Burada beklenen, tahmin ediyorum, bu yasayla yabancı sermaye gelecek, Türkiye de bunları düzenleyecek; biz bunları yapamıyoruz, henüz sermaye oluşamadı, henüz bilgi birikimimiz yoktur; ama, biz, bu sisteme dönüşürsek...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Lütfen tamamlayınız.

MUSTAFA GEÇER (Devamla) - Böyle bir yapısal düzenlemeye geçtiğimiz zaman, bunu, yabancı sermaye gelecek, Türkiye'de yapacak. Onlar belli kârlar elde edecek. Türkiye'nin, burada, sosyal ve iktisadî veya millî geliri ne olacak ne olmayacak veya bunlar Türkiye'ye gelecek mi gelmeyecek mi, bunların hesabı yapılmadığından, bu yasanın, şu anda, Türkiye'de yürüyebileceğini zannetmiyorum ve bu yasadan beklenen amaçların tahakkuk edeceğini de, ben, şahsen zannetmiyorum.

Her şeye rağmen, bu yasanın Türkiye'ye faydalar getirmesini temenni ediyor, saygılar sunuyorum. (FP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Geçer.

Başka söz talebi?.. Yok.

Önerge yok.

17 nci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.

18 inci maddeyi okutuyorum:

MADDE 18.- 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu 9 uncu maddesinin dokuzuncu fıkrasının birinci cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Emeklilik açısından Kurum personelinin durumu, Başkanlık tarafından hazırlanacak ve Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir."

BAŞKAN - Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.

19 uncu maddeyi okutuyorum:

MADDE 19.- 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesinden sonra gelmek üzere "A) Kurumun elektrik piyasası ile ilgili gelirleri aşağıdaki gelir kalemlerinden oluşur;" şeklinde bir bend eklenmiş ve (e) bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki düzenleme yeni (B) bendi olarak eklenmiştir.

"B) Kurumun  doğal gaz piyasası ile ilgili gelirleri aşağıdaki gelir kalemlerinden oluşur:

a) Katılma payı,

b) Lisans, sertifika, onay ve vize işlemleri üzerinden alınacak bedeller,

c) Yayın ve sair gelirler,

d) Ayrıntıları kamuoyuna duyurulmak kaydıyla ve piyasanın gelişimine dair etüt ve proje çalışmalarının finansmanında kullanılmak üzere uluslararası kurum ve kuruluşlar tarafından verilecek hibeler,

Katılma payının mükellefi, lisans ve sertifika sahibi olan tüzel kişilerdir. Katılma payı, anılan mükelleflerin yıllık faaliyet dönemine ilişkin olarak düzenleyecekleri gelir tablolarında yer alan safi satış hasılatı tutarının, Kurulca % 0,2 (binde iki) oranını aşmayacak şekilde belirlenecek katılma payı oranı ile çarpımı sonucu bulunur. Yıl içerisinde uygulanacak katılma payı oranı, bir önceki yılın Aralık ayı içerisinde ilan edilir."

BAŞKAN - 19 uncu maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.

20 nci maddeyi ek madde 1'le beraber okutup, ek maddeleri ayrı ayrı oylatacağım.

MADDE 20.- 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanuna aşağıdaki ek maddeler eklenmiştir.

EK MADDE 1.- Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu, bu Kanunun uygulanması ile birlikte, Doğal Gaz Piyasası Kanununu da uygulamakla  yetkili ve sorumludur. Doğal gaz sektörü ile elektrik enerjisi sektörünün birbirinden farklı piyasalar olması nedeniyle Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu ve Kurulu piyasalarla ilgili görev, yetki ve düzenlemeleri ayrı ayrı ve kendi kanunlarına göre yürütür.

BAŞKAN - 20 nci maddeyle getirilen ek madde 1'i oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Ek madde 1 kabul edilmiştir.

Ek madde 2'yi okutuyorum:

EK MADDE 2.- Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu, doğal gazın ithali, iletimi, dağıtımı, depolanması, ticareti ve ihracatı ile bu faaliyetlerine ilişkin tüm gerçek ve tüzel kişilerin hak ve yükümlülüklerini tanımlayan lisans ve sertifikaların verilmesinden , piyasa ve sistem işleyişinin incelenmesinden, dağıtım ve müşteri hizmetleri yönetmeliklerinin oluşturulmasından, tadilinden ve uygulattırılmasından, denetlenmesinden maliyeti yansıtan fiyatların incelenmesinden ve piyasada Doğal Gaz  Piyasası Kanununa uygun  şekilde  davranılmasını sağlamaktan yetkili ve sorumludur.

Doğal Gaz Piyasası Kanununun yürütülmesinde, gerçek ve tüzel kişilerin Kurumdan alacakları lisans veya sertifika kapsamında yapacağı faaliyetlerin denetimi, gözetimi, yönlendirilmesi, uyulacak usul ve esaslar ile bu lisans ve sertifikaların kapsamı, verilme kriterleri, süreleri, bedellerinin tespit şekli, çevre mevzuatı ile uyum sağlaması, sicil kayıtlarının tutulma usulü ile lisans ve sertifika sahiplerinin hak ve yükümlülükleri ve piyasanın düzenlenmesi ile ilgili gerek görülen diğer hususlar çıkarılacak yönetmeliklerle düzenlenir.

Kurum, Kurul kararıyla Doğal Gaz Piyasası Kanunu hükümleri uyarınca çıkaracağı yönetmelikleri ve uzun vadeli programları piyasada faaliyet gösteren tüzel kişilerin ve ilgili kurum ve kuruluşların görüşlerini alarak hazırlar.

BAŞKAN - 20 nci madde ile getirilen ek madde 2'yi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Ek madde 2 kabul edilmiştir.

Şimdi, 20 nci maddeyi, ek madde 1 ve ek madde 2 olarak oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... 20 inci maddenin tümü kabul edilmiştir.

Şimdi, geçici madde 1'i okutuyorum:

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

Geçici Hükümler

GEÇİCİ MADDE 1.- Hazırlık dönemi, bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren on iki aylık süreyi ifade eder. Bakanlar Kurulu bu süreyi bir defaya mahsus olmak üzere altı aya kadar uzatabilir.

Hazırlık dönemi kapsamında:

Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten evvel alınmış kanuni bir hak, belge, izin veya yetkilendirmeye müsteniden yapılmakta olan doğalgaz piyasa faaliyeti, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en fazla 24 ay daha devam edebilir. Anılan faaliyetlerin bu süreden sonra devamı, bu Kanuna göre alınacak izne bağlıdır.

Yapılmakta olan doğalgaz piyasa faaliyetlerinin bu Kanunun hükümleri dairesinde devamına izin verilebilmesi için:

a) Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 20 ay içinde Kuruma müracaat edilmesi,

b) Doğal gaz piyasa faaliyetinde bulunan tüzel kişinin, söz konusu faaliyeti yapmaktan men edilmemiş olması,

şarttır.

Hazırlık dönemi içerisinde şehirlerde doğalgaz dağıtım yetkisi alacak şirketin ihale suretiyle seçimi, seçilen şirketin izin alınmak üzere Bakanlar Kuruluna sunulması, izin verme sözleşmesinin Bakanlık ile imzalanma prosedürü ve benzer işlemler Bakanlık tarafından hazırlanacak tebliğe göre yapılır. Bakanlık bu konuda BOTAŞ Genel Müdürlüğünü söz konusu işlerin yürütülmesi için görevlendirir. Bakanlık ile izin verilen şirket arasında imzalanacak izin verme sözleşmesi Bakanlar Kurulu onayı ile yürürlüğe girer ve hazırlık döneminin sonunda, Kurum tarafından hazırlanacak mevzuat hükümlerine uymadığı takdirde, Kurul sözleşmeyi mevzuata uygun hale getirebilmek için gerekli değişikliği yaparak dağıtım lisansına dönüştürür. İzin verme sözleşmesi imzalayan dağıtım şirketi bu değişikliğe itiraz edemez.

Hazırlık dönemi sonuna kadar doğalgaz piyasa faaliyetleri yapmak isteyen hiç bir şirkete bu Kanuna göre lisans veya sertifika verilmez.

Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren, hazırlık dönemi içerisinde Kanunun uygulanmasına yönelik uyuşmazlıkların hallinde veya tereddütlerin giderilmesinde Bakanlık yetkili ve görevlidir.

BAŞKAN- Geçici 1 inci madde üzerinde ilk söz, Fazilet Partisi Grubu adına, Bayburt Milletvekili Sayın Suat Pamukçu'nun. (FP sıralarından alkışlar)

Buyurun efendim.

Süreniz 5 dakikadır.

FP GRUBU ADINA SUAT PAMUKÇU (Bayburt)- Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Yüce Heyetinizi yeniden saygıyla selamlıyorum.

Kanun tasarısının sonuna geldik. İtirazlarımız tabiî ki, devam ediyor; onu saklı tutuyorum. Ancak, geçici 1 inci maddeyle ilgili görüşlerimizi ifade etmek istiyorum.

Daha önce kabul ettiğimiz birtakım maddelerle, Elektrik Piyasası Kuruluna verilmiş olan görevler, Sermaye Piyasası Kurulu olarak da görev yapmak üzere görevlendirildi; yani, adı değiştirildi, Enerji Piyasası Kurulu yapıldı. Dolayısıyla, o kurul, hem elektrik piyasasını düzenleme görevini üstlenmiş oldu hem de doğalgaz piyasasını düzenleme görevini üstlenmiş oldu.

Daha önceki kanunda, bu kurulun oluşması için tanınan süre, kanunun geçici maddesine göre üç ay; yani, Bakanlar Kurulu, Enerji Piyasası Kurulunu üç ay içerisinde atayacak, görevlendirecek. Elektrik Piyasası Kanunu 3 Martta çıktığına göre -nisan, mayıs, haziran- demek ki haziranın 3'üne kadar bu kurul oluşmuş olacak. Yani, önümüzde 45 günden az bir süre var veya 45 günlük bir süre var.

Şimdi, bu tasarıya baktığımız zaman ne görüyoruz?.. Bir hazırlık dönemi tarif edilmiş. 12 aylık süre, gerektiğinde Bakanlar Kurulu kararıyla 18 aya çıkarılacak olan bir hazırlık dönemi. Hazırlık döneminin bu kadar uzun tarif edilmiş olması bizce doğru değil. Niye doğru değil?.. Şimdi oluşturulan bir kurula birtakım yetkiler o kanunla verilmiş, bu tasarıda gerekli görülen birtakım yetkiler, düzenlemeler de o kurula verildi, geçtiğimiz maddelerde kabul edildi. Şimdi, bu 12 aylık süre içerisinde ne yapılıyor? "Hazırlık dönemi içerisinde, şehirlerde doğalgaz dağıtım tesislerinin ihalesi yapılacak..." Kim yapacak; Bakanlık yapacak. Bakanlık ihaleyi yapacak, uygun gördüğü şirketi Bakanlar Kuruluna götürüp onaylattıracak. Niye Bakanlık yapıyor? Şurada kalmış 45 gün. 45 gün sonra, bu kurul, bu ihaleyi de yapar. Zaten bu görevler ona verilmiş. Herhalde, Elektrik Piyasası Kanunundan önce gerekli olan ihaleleri yaptınız, orada artık yapılacak ihale kalmadı, dolayısıyla, nasıl olsa o kurul artık bu tür ihaleleri yapmayacak; ama, bu piyasa şu anda bakir. Daha henüz İstanbul, Ankara, işte Bursa dışında doğalgaz dağıtım işi yapılmıyor. Türkiye'nin bu kadar büyük kentleri hazır bekliyor, doğalgaza bir an önce kavuşmak için de can atıyor, böyle bir pazarın bu kurula bırakılmayacağına herhalde karar verdiniz, öyle anlaşılıyor "bunu biz Bakanlık olarak yapalım" diyorsunuz.

Sayın Bakan, bakın, bundan önce, elektrik piyasasıyla ilgili ihaleler hakkında bu Mecliste binlerce defa şikâyetler dile getirildi, binlerce defa birtakım kayırmalar, birtakım yolsuzluk iddiaları dile getirildi. Bu kadar dile getirilmiş iddialardan sonra, siz, bu tasarıya böyle bir yetkiyi nasıl koydunuz? Siz, yani, hiç olmazsa, bu kurula devretmekle, bu tür şayialardan kendinizi kurtarmış olurdunuz.

Sonra, bakın ne diyor: Hazırlık dönemi sonunda, bu şirketlere, bu kurulu, izin vermekle de yükümlü sayıyorsunuz; yani, oraya "imzalamakla yükümlüdür" demişsiniz; ama, o zaten bir şey ifade etmez. Şirketler zaten dünden razı o işe; ama, siz, burada, kuruma bir yükümlülük getiriyorsunuz, diyorsunuz ki: "...Kurul sözleşmeyi mevzuata uygun hale getirebilmek için gerekli değişikliği yaparak dağıtım lisansına dönüştürür." Dönüştürebilir de değil "dönüştürür." Kanunla bu görevi veriyorsunuz. Şirket de imzalamakla yükümlüdür. Şirketin, imzalamamak diye herhangi bir seçeneği yok ki; böyle kaymaklı işi kim imzalamaz.

Arkasından -bu konuda önergelerimiz de var-  son paragrafta deniliyor ki: "Bu Kanun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren, hazırlık dönemi içerisinde Kanunun uygulanmasına yönelik uyuşmazlıkların hallinde Bakanlık yetkilidir." Bakanlık, mahkeme mi; uyuşmazlıkta nasıl yetkili kılıyorsunuz?! Yani, yargının yetkisini bu Bakanlığa nasıl verirsiniz?!

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Toparlayın efendim.

SUAT PAMUKÇU (Devamla) - Dolayısıyla, bu geçici madde düzenlenişi açısından da etik açıdan da şaibeden, bu hükümetin, bu bakanlığın kurtulması açısından da yanlış. Verdiğimiz önergeler var. Önergeler herhalde biraz sonra okunacak. Hazırlık dönemini, bu kurumun oluşumuna kadar tarif etmemiz gerekir diye düşünüyoruz.

Yüce Heyetinize saygılar sunuyorum. Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Pamukçu.

Doğru Yol Partisi Grubu adına, Hatay Milletvekili Sayın Mehmet Dönen; buyurun efendim. (DYP sıralarından alkışlar)

Süreniz 5 dakika.

DYP GRUBU ADINA MEHMET DÖNEN (Hatay) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşmekte olduğumuz yasa tasarısının en önemli bölümlerinden birisi bu geçici madde 1.

Bu tasarı yasalaştıktan sonra enerji üst kurulu atanacak ve bu atandıktan sonra da yönetmelikler çıkacak ve Bakanlar Kurulu kararıyla çıkacak yönetmelikler yayımlandıktan sonra, bu kurul, bu işleri yapmaya başlayacak. Ancak, bu kurul, lisans verme ve ihale yapma yetkisini kazanıncaya kadar, yani bu yönetmelikler çıkıncaya kadar bir eksüre gerekmektedir ki, bu eksürenin gerekliliği doğal. Bu ek süre 12 ay, 6 ay uzatılabilme şansı var ve toplam eksüre 18 ay. Bu eksürede ne olacak: Bu eksürede, bugün var olan acil sorunların çözülmesi için yetkili bir kurul olması gerekir veya bir başka deyişle, önümüzdeki bir iki ay içerisinde İran gazı geliyor; İran gazının geçeceği güzergâhlarda dağıtım ihalesini almak için müracaat eden firmalar olacak. Bir kurum da, doğal olarak, bunları geciktirmemek için, 18 ay zaman kazanabilmek için doğal olarak bir ihale yapacak ve bu ihaleyi sonuçlandıracak. Sonuçlandırdığı ihaleyi alan kurumlar, şirketler, kurul kurulduktan sonra, eğer kurulun önüne koyduğu bütün şartları yerine getirirse, bu şirket lisans alacak ve işini devam ettirecek. Peki, işte esas kilit noktası şurada: Bu ihaleleri kim yapsın; Bakanlık mı yapsın, BOTAŞ mı yapsın? Tartışmanın özünde bu var.

Bu tartışmalar sonucunda, bu ihalelerin şartlarını Bakanlık belirleyecek ve belirlediği şartlar doğrultusunda BOTAŞ ihale yapacak ve bu ihaleyi Bakanlar Kurulu onaylayarak yürürlüğe koyacak.

Peki bunda ne var diyebilirsiniz: Elbetteki ben, Bakanlığımızın değerli bürokratlarını hiçbir zaman hiçbir şekilde zan altına sokmak istemem. Bu ihale şartnamesini hazırlayamazlar, yanlış hazırlarlar, taraflı davranırlar, kendi adamlarına bu ihaleyi verecek biçimde şartname hazırlarlar demiyorum; ama, kamuoyunda böyle bir tartışma var. Deniliyor ki, bu 18 aylık süreç içerisinde, bakanlık, kendine göre birtakım şartlar oluşturacak, belirli firmaları tarif edecek, bu dağıtım şebekelerini, o belirli firmalar alacak. Yani, bunu ben söylemiyorum, böyle söylentiler var kamuoyunda Sayın Bakanım. Biz de diyoruz ki, madem böyle dedikodular, böyle söylentiler var kamuoyunda, bu Bakanlığımız zaten belirli konularda, bu dedikodularla, şaibelerle zan altında bırakılıyor, bu Bakanlığımızı zan altında bırakmayalım. Bırakalım, BOTAŞ tecrübeli bir kuruluş, şartlarını kendisi koysun ve ihaleyi de kendisi yapsın; sonuç olarak da, sonuçlanan bu ihaleyi Bakanlar Kurulu onaylasın.

Bizim, Bakanlığın, şartları koyması doğru olmaz diye düşünüyoruz, yani, bunu bu kürsüden biz çok farklı söylüyoruz; ama, sizin aranızdan bile çıkıp gelen arkadaşlar, çok açık bir dille, farklı bir biçimde bu sözleri burada dile getiriyorlar.

Bizim söylemek istediğimiz net, eğer, Bakanlık kuralları koyarsa, bir firmayı, ola ki, tarif ederlerse, önümüzdeki dönemde, bu firma da, Bakanlık da zan altında kalır, bunları önleyici bir tedbir olarak, bırakalım, BOTAŞ, şartlarını da koysun, ihalesini de yapsın. Bu geçiş sürecinde, elbette ki, ihtisas sahibi bir kurum olması gerekir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Lütfen, tamamlayınız efendim.

MEHMET DÖNEN (Devamla) - Bu da BOTAŞ olsun diyoruz biz değerli arkadaşlarım; kabul edersiniz, etmezsiniz, onu siz bilirsiniz; ama, bizim görüşümüz bu yönde. Biz, Bakanlığımızı da esirgemek, korumak istiyoruz. Bu olumlu muhalefet anlayışı içerisinde bu sözleri söylüyoruz.

Hepinize teşekkür ederim. (DYP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.

Hükümet adına, Sayın Enerji Bakanı konuşacaklar; buyurun efendim.

Süreniz 5 dakika.

ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR BAKANI MUSTAFA CUMHUR ERSÜMER (Çanakkale) -Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; öncelikle sizi saygıyla selamlıyorum.

Tabiî, burada tartışılan şeyin ne olduğunu herkes çok iyi anlıyor. Yani, muhalefet diyor ki, efendim, Enerji Bakanlığıyla ilgili birtakım soruşturmalar yürütülüyor, o nedenle, bundan sonra yapılacak olan işleri de Enerji Bakanlığı yapmasın.

Tabiî, netice itibariyle, sizin hedeflediğiniz bu sözleri söyledikten sonra bakıp, acaba ne olacak?! Şimdi, nasıl bakarsanız öyle görürsünüz, bir defa onu bu şekilde tespit etmemiz lazım. Biz, Bakanlık olarak şu ve bu şekilde, aman şu işleri şöyle veya böyle yapalım tarzında bir iddia içinde olmadık.

Şimdi, "neler yapılacaktır"a baktığınız zaman, yani, hazırlık döneminde yönetmelikler, lisanslar hazırlanacak ve lisans verme kriterleri belirlenecek, mütakiben şehirlerde doğalgaz dağıtım ihalesi için şartname ve kriterler belirlenecek. Bakanlığın talip olduğu iş bu.

Tasarıyı beraberce bir daha okuyalım: "... Bakanlar Kuruluna sunulması, izin verme sözleşmesinin Bakanlık ile imzalanma prosedürü ve benzer işlemler Bakanlık tarafından hazırlanacak tebliğe göre yapılır." Tebliğ nedir; tebliği Bakanlık hazırlar, Başbakanlığa sunar, Başbakanlık gerekli yerlerin izinlerini aldıktan sonra yayınlar. Hazırlanacak olan tebliğlere karşı yasa yolu açıktır. İsteyen, dilediği şekilde, hazırlanan bu tebliğde, eğer serbest rekabet şartlarının oluşmadığını görürse veyahut bu ihalede yapılacak olan işlerde bir şeffaflık olmadığını tespit ederse, bu tebliğle ilgili yargı yoluna da müracaat edebilir.

O nedenle, duyduğunuz endişeler, her bakımdan yersizdir, yanlıştır. Önyargılı hareket etmemeniz lazım. Yürütülen birtakım soruşturmalar var; daha bir iddianame bile ortaya çıkmış değil. Bir görün bakalım, ne denecek, kim suçlanacak, nasıl suçlanacak?.. Ve ondan sonra gelin -biraz önce belirttim- 125 000 personeli, 22 genel müdürlüğü olan ve Türkiye'de, her zaman, bundan sonra ileriye doğru, en az 50 yıl yaptığı işler konuşulacak ve teşekkür edilecek bir Bakanlığı, bu tarzda suçlamaya yönelmeyin diyorum.

Tabiî, bizim, şaibeden kurtulmak gibi bir endişemiz yok, hiç de öyle bir ihtiyaç içinde değiliz. İleri sürülen iddialar meydandadır; ama, bulaştırılmak istenilen, yaratılmaya çalışılan şaibeye sizler destek olmayın, sizler ortak olmayın diye belirtmek istiyorum.

BOTAŞ'ın çıkmış olduğu son ihaleye 183 tane firma müracaat etti. Bu ihale neydi; yeni doğalgaz boru hatlarının yapılmasıydı. BOTAŞ bunları değerlendiriyor. Biz, BOTAŞ'ın tecrübesine güveniyoruz, bu işi en iyi şekilde yapacağına da inanıyoruz. İşte, o nedenle, zaten bu tebliğdeki işlerin yürütülmesi yetkisini de kanunla BOTAŞ'a veriyoruz; BOTAŞ, buradaki, bu işlemleri yürütür diyoruz.

Neticede, yapılacak olan iş, üstüne basa basa söylüyorum; Türkiye'nin 57 iline, belki de tamamına doğalgazın götürülmesidir. Burada yapılacak olan iş, bu işi yapacak en iyi insanların, en iyi şekilde yapabilecek olan kişilerin ve şirketlerin belirlenmesidir. Çıkılacak olan ihale uluslararası bir ihaledir. Burada, uluslararası ihalede uyulması gereken kriterler meydandadır. Eğer, bu noktada, zaten bu yasada bir zafiyet varsa, bu yasadan umduğumuzu, murat ettiğimizi bulmamız da söz konusu değildir. Bu geçici bir yetkidir; geçici bir süre için verilen yetkidir; neticede, dönüp, kurula müncer olacak olan bir yetkidir.

Teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum. (ANAP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Bakan.

Sayın milletvekilleri, saat 19.00. Çalışma süremizle ilgili düşüncemi arz etmek ve özellikle sayın grup başkanvekillerimizin görüşlerini almak istiyorum.

Bildiğiniz gibi, Genel Kurulumuzun 17.4.2001 tarihli ve 85 inci Birleşiminde, saat 20.00'ye kadar çalışılması kabul edilmiştir. Bir tahmine göre, saat 20.00'de veya muhtemelen en geç 20.30'da bitirmemiz söz konusu. Bu sebeple, eğer sizler de uygun görüyorsanız, yemek arası vermeden devam etmeyi düşünüyorum. Kararımız da zaten bu istikamettedir.

Yalnız, bir şey arz etmek istiyorum; saat 19.00 itibariyle lokantamızda servis başlamıştır, özellikle kulisteki arkadaşlarımıza duyurulur. Lokantamız zarar etmesin bari...

YASİN HATİBOĞLU (Çorum) - Sayın Başkan, servis başladığına göre, buraya yaptırmak mümkün değil mi?!

BAŞKAN - Çok değişim halindeki bir Türkiye'de, inşallah o da olur diyelim, eğer değişim müspetse.

Sayın milletvekilleri, görüşmekte olduğumuz geçici 1 inci madde üzerinde iki önerge vardır. Sırasıyla okutacağım ve ikincisinden itibaren işleme alacağım.

Birinci önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

651 sıra sayılı kanun tasarısının geçici 1 inci maddesinin birinci fıkrasının "Hazırlık dönemi, Enerji Piyasası Kurulu atanıncaya kadar olan süreyi ifade eder." şeklinde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

 

Suat Pamukçu

Eyyüp Sanay

Bekir Sobacı

 

Bayburt

Ankara

Tokat

 

T. Rıza Güneri

Remzi Çetin

Hüseyin Kansu

 

Konya

Konya

İstanbul

 

BAŞKAN - İkinci önergeyi okutup işleme alacağım:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

651 sıra sayılı kanun tasarısının geçici 1 inci maddesinin son fıkrasındaki "Uyuşmazlıkların hallinde veya..." ibaresinin çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

 

Suat Pamukçu

T.Rıza Güneri

Bekir Sobacı

 

Bayburt

Konya

Tokat

 

Eyyüp Sanay

M.Zeki Okudan

Şeref Malkoç

 

Ankara

Antalya

Trabzon

 

Metin Kalkan

Remzi Çetin

 

 

Hatay

Konya

 

BAŞKAN - Sayın Komisyon önergeye katılıyor mu efendim?..

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ NİHAT GÖKBULUT (Kırıkkale) - Sayın Başkan, katılmıyoruz.

BAŞKAN - Sayın Hükümet katılıyor mu?..

ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR BAKANI MUSTAFA CUMHUR ERSÜMER  (Çanakkale) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Sayın Pamukçu, gerekçeyi mi okuyalım efendim?

SUAT PAMUKÇU (Bayburt) - Gerekçe okunsun efendim.

BAŞKAN - Peki efendim, gerekçeyi okutuyorum.

Gerekçe: Bakanlık, yargı organı gibi hareket edemez.

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmemiştir.

Birinci önergeyi tekrar okutup, işleme alacağım:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

651 sıra sayılı kanun tasarısının geçici 1 inci maddesinin birinci fıkrasının "Hazırlık dönemi, Enerji Piyasası Kurulu atanıncaya kadar olan süreyi ifade eder." şeklinde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

 

Suat Pamukçu

Eyyüp Sanay

Bekir Sobacı

 

Bayburt

Ankara

Tokat

 

T. Rıza Güneri

Remzi Çetin

Hüseyin Kansu

 

Konya

Konya

İstanbul

 

BAŞKAN - Sayın Komisyon önergeye katılıyor mu?..

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ NİHAT GÖKBULUT (Kırıkkale) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Sayın Hükümet katılıyor mu?..

ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR BAKANI MUSTAFA CUMHUR ERSÜMER  (Çanakkale) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Önerge sahiplerinden konuşmak isteyen var mı efendim?

REMZİ ÇETİN (Konya) - Açıklama yapacağım Sayın Başkan.

BAŞKAN - Önergeyi  açıklamak üzere,  Konya Milletvekili  Sayın Remzi Çetin;  buyurun efendim.

Konuşma süreniz 5 dakika efendim.

REMZİ ÇETİN (Konya) - Muhterem Başkan, muhterem milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Şimdi, Sayın Bakanımız müsterih olsunlar; yani, konuştuğumuz konunun ne zatıâlileriyle ne de diğer bakanlık personeliyle bir alakası yoktur. Hiçbir arkadaşımızı, yapmakta oldukları kıymetli görevi içerisinde gelişigüzel değerlendirme hakkına sahip olmadığımızı peşinen ifade etmek istiyorum. O bakımdan, söz konusu olan iddialar, Yüce Meclisin hiçbir ferdini bağlamaz. Dolayısıyla, yapacağımız değerlendirmeler, gelişmelere bağlı değildir.

Burada, sadece, söylenilmek istenen konu şudur: Şimdi, ben, Sanayi Komisyonu üyesi olmam münasebetiyle biliyorum; orada, elektrik enerjisi üst kurulunu oluştururken, üst kurul oluşturma şartları içerisinde, kanun kabul edildiği andan itibaren üç ay içerisinde üst kurul oluşturulur denildi. Kanun 20.2.2001 tarihinde kabul edildiğine göre, bu sürenin aşağı yukarı yarıdan fazlası geçmiş durumda; yani, yaklaşık kırkbeş gün sonra, o kanunun öngörmüş olduğu kurul tekemmül etmiş olacak. O bakımdan, şimdi, o kanunla oluşturulan üst kurulun ismi, bu kanunla değiştirilerek, doğalgazla bağlandığına göre, bu kurul tarafından işlerin deruhte edilmesinin daha uygun olacağı kanaati genelde hâkim olmuştur. Gerçi, olup biten gelişmeler, bu şekilde bir değerlendirme yapıldığı zaman bazı çağrışımlar yapıyorsa da, kesinlikle ifade etmek istiyorum ki, gelişen olaylarla bizim yaptığımız teklif arasında bir ilişki kurulmamasını hassaten istirham ediyoruz. Bunun daha sağlıklı olacağı kanaatindeyiz; çünkü, BOTAŞ'ı, şu an da en yetkili kurum olarak, en yetkili devlet kuruluşu olarak, bu kanunla, zaten, yeteri kadar hırpalıyoruz. 2009 yılına kadar üzerindeki ağırlıkları yüzde 20, yüzde 20 azaltmak suretiyle, en son yüzde 20'ye kadar bir ağırlık üzerinde bırakıyoruz. Şimdi, BOTAŞ'ın önemi kaçınılmaz; uluslararası itibara sahip, kredi temin edebilen, ihalelere iştirak edebilen önemli bir kurumumuz. Dolayısıyla, bunun özelliklerini fazla hırpalamadan, bu kurumu fazla zedelemeden, bunu devrede tutmanın faydaları var. Mademki, daha önce kabul edilmiş olan Elektrik Piyasası Kanununa göre, üç ay içerisinde söz konusu üst kurul teşekkül edeceğine ve bu üst kurul, doğalgaza da nezaret edeceğine göre, o zaman, Bakanlar Kurulu kararıyla oniki aylık bir süre, artı bunun altı ay artırılabilme yetkisiyle onsekiz aylık bir ara dönemde, gerçekten çok şeylerin yapılabileceği de muhakkaktır. Öyleyse, bu kurul, bu zaman dilimi içerisinde ne yapacak? Yani, üç ay sonra, 20.2.2001 tarihinden itibaren, üç ay içerisinde bu kurul teşekkül edeceğine göre, teşekkül etmiş bir kurul bir tarafta çalışmaya devam edecek, öbür taraftan da, doğalgazla ilgili, sayın bakanlık yetkili olmaya devam edecek. Burada, sanıyorum, bir uyumlaştırmanın yapılması gerekiyor; ya bu kurul kanunda öngörüldüğü şekilde yetkisini ifa etmeli, Bakanlık devreden çekilmeli... Dolayısıyla, bakanlığın, bu kurul olduğu halde, iş yapar durumda olmaması gerekiyor; yani, kanunu çıkarırken hedeflediğimiz hususlara aykırı bir durum olduğu kanaatindeyiz.

Zaten, şimdi, doğalgaz konusunda Türkiye'nin gerçekten açmazları var, ciddî zaman kaybımız var 2000 yılına göre. Mesela, buradaki rakamları göz önüne alacak olursak, 2020 yılında, 85 milyar metreküp ihtiyacımızı temin edecek altyapıya sahip olmamız gerekiyor. Şu anda, Türkiye, bunu henüz başarabilmiş değil. İran, bizimle yaptığı anlaşmaya bağlı olarak, doğalgaz şebekesini bizim sınıra getirip dayadı. Haziran ayından veya en geç temmuz ayından itibaren, eğer, biz, İran doğalgazını kullanabilecek durumda olmazsak, para ödemek zorunda kalacağız; yani, parasını ödediğimiz; ama, kullanamadığımız bir doğalgazla karşı karşıya kalacağız. Dolayısıyla, şimdi, nereden bakarsak bakalım, gerçekten, ülkemiz adına olayı değerlendirdiğimiz zaman, millî menfaatlar adına olayı değerlendirdiğimiz zaman, birtakım güçlüklerle, ciddî zorluklarla karşı karşıyayız. Halkımızı bu kadar yüklerle karşı karşıya bırakmaya Yüce Meclisin gönlünün razı olmayacağı kanaatindeyiz. Dolayısıyla, burada, Sayın Bakan -istirham ediyoruz- ve aynı şekilde, sayın bakanlık personeli de alınganlık göstermesinler. Hiçbir arkadaşımızı, netleşmemiş herhangi bir meseleden dolayı, töhmet altına, itham altına almaya kimsenin hakkı da yoktur, yetkisi de yoktur. O bakımdan, biz, ülkemize hizmet edenlere, başta Sayın Bakanımız ve değerli bakanlık personeli olmak üzere, gerçekten müteşekkiriz, teşekkür ediyoruz; ancak, burada zikredilen hususun, kendilerinin ifade etmeye çalıştığı noktadan olmadığını da ayrıca ifade etmeye çalışıyoruz; yani, her türlü dedikodudan, her türlü yanlış kanaat uyandıracak hallerden arındırılmış bir uygulamayı devreye sokarsak, bu, hepimiz için rahatlatıcı olur kanaatimi arz etmek istiyorum ve hepinizi saygıyla selamlıyorum. (FP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Sayın Çetin'e teşekkür ediyorum.

Hükümetin ve Komisyonun katılmadığı önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmemiştir.

Geçici 1 inci maddeyi komisyondan geldiği şekliyle oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Geçici 1 inci madde kabul edilmiştir.

Geçici madde 2'yi okutuyorum:

GEÇİCİ MADDE 2.- BOTAŞ, bu Kanunun yayımlandığı tarihten sonra ithalatı ulusal tüketimin %20 si oranına düşünceye kadar yeni doğalgaz alım sözleşmesi yapamaz. Hazırlık döneminden sonra başlamak üzere her yıl en geç 2009 yılına kadar toplam yıllık ithalat miktarını yıllık ulusal tüketiminin % 20 sine düşürünceye kadar, mevcut doğalgaz alım veya satış sözleşmelerinin kısmi veya bütün olarak tüm hak ve yükümlülükleri ile birlikte devredilmesi için istekli olan diğer ithalat lisans sahibi şirketlerin katılacağı devir için BOTAŞ tarafından ihale yapılır. İhaleyi kazanan tüzelkişiye, söz konusu devir için BOTAŞ'ca muvafakat verilir. İlgili tüzelkişi sözleşmenin satıcı tarafı ile devredilecek miktar için, yeni sözleşme yapmasından sonra devir yürürlüğe girer. Ancak ihaleyi kazanan tüzelkişinin satıcı taraf ile sözleşme yapamaması halinde, ithalatçı şirketin BOTAŞ'ın tüm yurt dışı mükellefiyetini yerine getirmeyi kabul etmesi ve ikili anlaşmalarla belirlenen doğalgaz alım fiyatının altında olmamak şartıyla, satış yoluyla devir gerçekleşebilir. Hazine garantili sözleşmesi bulunan Yap İşlet ve Yap İşlet Devret santralleri, Hazine Müsteşarlığına başvurarak ilgili Hazine garantilerinden feragat etmek koşuluyla, doğalgaz alımlarını piyasa koşulları içinde basiretli bir işletmeci gibi davranarak en ekonomik kaynaktan yaptıklarını Kurula ispat etmek ve doğalgaz satın alma maliyetindeki düşüşü, elektriğin satış fiyatında bir azalma sağlayacak şekilde yansıtmak zorundadırlar.

BOTAŞ tarafından her takvim yılında devredilen miktarlar, Kanunun yürülüğe girdiği tarihte alım taahhüdünde bulunulan toplam doğalgaz miktarının % 10'undan daha az olamaz.

Ayrıca, BOTAŞ'ın mevcut sözleşmelerinin var olduğu ülkeler dışındaki ülkelerden yapılacak ithalat için yapılacak müracaatlarda Kurul, piyasada rekabet ortamının oluşturulması, mevcut sözleşmelerden doğan yükümlülükleri ve ihracat bağlantılarını dikkate alarak belirleyeceği usul ve esaslar dahilinde müracaatları değerlendirerek ithalata müsaade edebilir. Ancak, BOTAŞ'ın mevcut sözleşmelerinin var olduğu ülkeler ile bu sözleşme süreleri sona erinceye kadar bu ülkeler ile hiç bir ithalatçı şirket tarafından yeni gaz alım sözleşmeleri yapılamaz. Söz konusu mevcut sözleşmelerin sona erdiği tarihten itibaren aynı miktarlar için yeni ithalat sözleşmeleri yapılabilir. Ancak, ihraç amaçlı veya Kurumca tespit edilecek yurt içi doğalgaz arz açığının olması durumunda sözkonusu ülkelerle yeni gaz alım bağlantıları yapılabilir.

Bu Kanun hükümlerine göre, dağıtım faaliyeti hariç, BOTAŞ'ın dikey bütünleşmiş tüzelkişiliği 2009 yılına kadar devam eder. Bu tarihten sonra BOTAŞ yatay bütünleşmiş tüzelkişiliğe uygun olarak yeniden yapılandırılır. Yeniden yapılandırılma sonucu meydana gelecek yeni tüzelkişilerden, sadece gaz alım ve satım sözleşmelerine sahip olan ve ithalat faaliyeti yapacak olan şirket, BOTAŞ'ı temsil eder ve BOTAŞ adı ile anılır. Yeniden yapılandırılma sonucu ortaya çıkan bu şirketlerden iletim faaliyeti yapan şirket hariç, diğerleri iki yıl içinde özelleştirilir.

BOTAŞ'ın, iletim, depolama, satış, ithalat faaliyetlerine ilişkin muhasebe ayırışımı, hazırlık dönemi sonundan itibaren 12 ay içerisinde gerçekleştirilir.

BOTAŞ'ın Hazine garantili yükümlülükleri saklıdır.

BAŞKAN - Geçici 2 nci madde üzerinde ilk söz, Fazilet Partisi Grubu adına, Çorum Milletvekili Sayın Yasin Hatiboğlu'nun.

Buyurun efendim. (FP sıralarından alkışlar)

Süreniz 5 dakika.

FP GRUBU ADINA YASİN HATİBOĞLU (Çorum) - Sayın Başkan, Yüce Meclisin değerli üyeleri; doğalgazın ithali, dağıtımı, yararlandırılması konusunda bir düzenleme getirildi; ek maddesi, geçici maddesi, diyelim ki haydi hatır için, kalıcı maddesi... Ne kadar kalıcı olacağını bilmiyoruz doğrusu. Bütün arkadaşlarımın ifadesinden ve bir de bu üçlü iktidarın bugüne kadar getirdiği, yaptığı kanunlardan -üç ay, beş ay, altı ay sonra, nasıl, dönüp, yeniden düzenleme çabasına girdiğini bildiğim ve gördüğüm için- ne kadar kalıcı olduğu konusunda tereddütlü olduğumu ifade ediyorum.

Şimdi, bu kanunu görüştük, konuştuk; ben, bir başka yüzüne bakacağım izin verirseniz; bizim için, Parlamento için bu çok önemlidir. Biz, doğalgazı, başka konuyu da otururuz, düzenleriz; eksiği olur, üç ay sonra bir daha tanzim ederiz, düzeltiriz, beş ay sonra yaparız; ama, öyle bir şey yapıyoruz ki, bunun düzeltilmesi mümkün değil. Ben, bu konuda çok hassas bir insanım; nedendir, yeri midir, değil midir, haklı mıyım, değil miyim... Zannediyorum, şimdi ifade ettiğim zaman, bunu, sizler ve bizi izleyen, özellikle hukuk uygulayıcıları ve hukukçular takdir edeceklerdir.

Değerli milletvekilleri, kanunlar, genel olur, objektif olur, olabildiğince kısa olur ve olabildiğince anlaşılır olur; öyle olmalıdır. Yani, bir maddenin birinci cümlesinden başladığınız zaman, sona gittiğinizde, birinci cümleyle, hatta birinci bentle son bent arasındaki insicamı, irtibatı, intizamı kaybetmemelisiniz; uygulayıcı ve tatbikatçı bu irtibatı kaybetmemelidir.

Şimdi, şu getirdiğiniz kanunla... Bu, sizin ilk eseriniz ve ilk işiniz de değil... Bakınız, yana yakıla anlatmışım, ne zaman; 29 Kasım 2000 Çarşamba günü 1 inci Birleşimde. Bir vergi kanunu getirmişsiniz, çıkmış demişim ki: "Yapmayın, uygulayıcı nasıl uygulayacak bunu?" 5 sayfalık bir madde beyler!.. İbreti âlem olsun diye ilan ediyorum. 5 sayfalık bir madde!.. Erinmedim, birer birer saydım; 842 kelimelik bir madde. Böyle kanun düzenlemesi olur mu?! Ona üzülüyordum; maşallah, yine rekor sizde kaldı, şimdi, elinizdeki kanun metninin -çıkınca, hep "bu, teknik bir konudur" diyorsunuz- hem de doğalgaz gibi teknik bir konuda, 4 üncü maddenizi hiç merak edip baktınız mı beyler! Bürokrat arkadaşları ilgilendirmez, bakmayabilirler; hükümetin de çok acelesi var, eli taşın altındadır, bakmayabilir; ama, bu bizim eserimiz, bizim! Bu kanun bizim eserimiz. Biz vazı-ı kanunuz, biz yasa yapıcıyız; bu, bizim eserimizdir. Eser, müessiri temsil eder. Eserdeki kusur, müessirdeki kusurdur. Müessirdeki güzellik, esere akseder. Bunu hiç düşünüyor muyuz? Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz, şahsın görünür rütbei aklı eserinde. Bizim eserimiz bu.

Beyler, bizden sonra bu Meclise hayırlısıyla gelecek gençler, insanlar, bizi inceleyecekler, ağabeylerimiz, seleflerimiz, geçmişlerimiz, bir kanunu nasıl düzenlemişler, bakalım diyecekler ve önlerine bu gelecek. Kaç sayfa, merak edip baktınız mı Sayın Bakan, Sayın Komisyon; 6 sayfa!..  Sık satır 6 sayfa... Kaç kelime, baktınız mı; 1 999 kelime!.. Hoca rahmetullahın dünya merkezini tarif ettiği gibi değil. Buyurun... Oturdum, kelime kelime hepsini saydım, 1 999 kelimelik bir madde. Uygulayıcı bunun altından nasıl çıkacak, bana söyler misiniz? Biz, kanun yapmak zorundayız beyler; içeriğini değiştirebiliriz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Hatiboğlu, lütfen toparlar mısınız.

YASİN HATİBOĞLU (Devamla) - Toparlıyorum efendim.

Söyledik kerrat ile merrat ile, olmadı takririmiz kâfi bize...

Topluyorum efendim.

Şimdi, beyler, benim üzüntüm şu: Bu, bizim eserimizdir, Parlamentonun eseridir. Yarın, bizden sonrakiler gelecek, böyle bir kanun düzenlemesi biz nasıl yapıyoruz... Tutanaklara inenler bunu bilir, inmeyenlere ise zaten söyleyecek sözüm yok.

Şimdi, inceleyecek, diyecek ki, bizim geçmişimiz şöyle güzel bir kanun düzenlemiş; kaç satır olursa olsun, başıyla sonu arasındaki ilgi ve irtibat kopmuyor diyecek.

Buyurun; hangi hafıza, hangi zekâ, hangi kabiliyet 6 sayfalık bir maddeyi uygularken, başıyla sonunu bir arada tutacak ve uygulayacak;       1 999 kelimeyi!.. Merak ederseniz sayınız. Lütfen, kanunlar "kodifikasyon" denilen, hukuk tekniği dediğimiz tekniğe uysun.

Sayın Bakanım, doğalgazda tekniğe uygun bir nakil yapmazsanız infilak olmaz mı; olur efendim.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Hatiboğlu, son cümleniz için açıyorum; lütfen tamamlayın.

YASİN HATİBOĞLU (Devamla) - Hukukta da, kurallarına uygun hukuk yapmazsanız, hukuk infilaki olur.

Ben, hepinize saygı sunuyor; teşekkür ediyorum. (FP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Hatiboğlu.

Doğru Yol Partisi Grubunun görüşlerini, Hatay Milletvekili Sayın Mehmet Dönen ifade edecekler.

Buyurun efendim. (DYP sıralarından alkışlar)

Süreniz 5 dakika.

DYP GRUBU ADINA MEHMET DÖNEN (Hatay) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu tartıştığımız ve biraz sonra da yasalaşacak olan tasarının en önemli maddelerinden birisi de bu. Geçici maddeler, önemli maddeler olarak burada yer almakta.

Değerli milletvekilleri, biz, grup olarak çekincelerimizi koyduk; yani, bu yasanın hangi noktalarda sıkıntıları olduğunu, uygulamada güçlük çekileceğini çok açık ve net bir biçimde koyduk.

Sayın Bakan, zaman zaman, buradan bize cevap verirken "bu yasa tercüme bir yasa değil, bizim bakanlığın" dedi. Bu yasanın tercüme olması da çok önem taşımıyor; yani, birikimi olan, know-how olan ülkelerden tercüme etmek, yararlanmak çok yanlış bir şey değil.

Biz, alt komisyonda bu tasarıyı görüşürken, bürokrat arkadaşlarımızla birlikte çalışırken, örneğin "dikey bütünleşmiş tüzelkişilik", "yatay bütünleşmiş tüzelkişilik" gibi kavramlarla karşılaştık. Yahu, nedir bunlar, nasıl oluyor, farklı bir şey koyamayız mı yerine dediğimizde "bunu İngilizce'den çevirdik; ama, yerine başka bir şey koyamadık" dedi arkadaşlar ve doğru, haklılar; ama, tercüme de olabilirdi. Buna alınganlık göstermeye gerek yok. Elbette ki, yüz yıldır bu yasayı uygulayan ülkelerin birikiminden biz de yararlanacağız. Buna niye alınganlık gösterilir; bunu anlamak mümkün değil.

Değerli arkadaşlarım, bu yasa tasarısının bu maddesi, özellikle, Elektrik Piyasası Yasasıyla çok yakından ilgili. Hepimiz de biliyoruz ki, BOTAŞ'ın, alım garantileri verdiği, sözleşme yaptığı, yurt dışından birtakım gaz alımları var. Bunları da, yurt dışında, elbette belli firmalara satıyor; ki, özellikle, BOT (yap-işlet-devret) dediğimiz sistemle yapılan ve alımını da TEAŞ olarak garanti ettiğimiz yap-işlet-devret çevrim santralları var. Elektriği, maliyet artı kâr üzerinden alacağız biz bunlardan. Garanti vermişiz bu yatırımlarda. Burada, BOTAŞ, bunlarla da, gaz temini konusunda akit imzalamış. Şimdi, burada, doğal olarak, BOTAŞ, kendi hissesini -bu maddede de görülüyor- belli ölçüde -yani, toplam tüketimin yüzde 20'sine düşene kadar- dokuz yıl içerisinde satacak. Belki, dokuz yılda, bu sorunların birçoğu yaşanmayabilir; ama, BOTAŞ devreden çıktığı zaman, bu çevrim santrallarına, sen git, istediğin yerden gaz al dediğimiz zaman... Şöyle düşünelim, bir firma, yurt dışında, gazı olan bir ülkede iş yapıyor, Türkiye'de de çevrim santrali var; onlarla anlaşmalı olarak, BOTAŞ'ın fiyatının yüzde 50 daha üstünde bir fiyatla gaz aldı. Bu aldığı gazı ne yapacak; çevrim santralında elektriğe dönüştürecek. Elektriği kime satacak? Ee, TEAŞ olarak garanti etmişsiniz, ben alacağım diyorsunuz. Hangi modelle verecek; maliyet artı kârla verecek. Şimdi, maliyet artı kârla, bu yüksek maliyetten gazı kime yüklemiş olacak; bu gazın bu yüksek maliyetini, elektrik tüketicisine yüklemiş olacak. İşte, bizim bu beklediğimiz... Burada, biz bunun, aslında, komisyonda, işte, basiretli bir tüccar gibi davranıp, böyle, çok geniş cümlelerle önünü kesmeye çalıştık; ama, oraya, örnek olarak şunu koyamadık: Bu çevrim santralları, BOTAŞ'tan aldığı fiyatın daha üstünde bir fiyatı, elektrik ürettiği doğalgaza yansıtamaz deseydik ve belli bir noktada... Çünkü, zaten, BOTAŞ bunu yirmi yıllık, yirmibeş yıllık sözleşmelerle almış değerli arkadaşlarım. Yirmibeş yıllık sözleşmelerle aldıysa, bu çevrim santrallarının, ondan daha yüksek bir fiyatla gaz almasına imkân vermemek, bu noktayı tıkamak lazımdı. Bu, çok önemli bir nokta, ileride karşımıza çıkacak ve tüketicimizin daha yüksek fiyattan elektrik kullanmasını sağlayacak bir uygulama olacak. İşte, biz onun için karşı çıktık; çok önemli bir noktaydı...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Dönen, lütfen toparlayınız.

MEHMET DÖNEN (Devamla) - Toparlıyorum Sayın Başkan.

Bu çok önemli noktayı belli bir ölçüde de olsa giderebildik; ama, daha da, belirli tuzakları içinde taşımakta.

Bunu bilgilerinize sundum ve bu görüşümü sizlerle paylaştım; hepinize saygılar sunuyorum. (DYP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum efendim.

Sayın milletvekilleri, geçici 2 nci madde üzerinde başka söz talebi yok. Önerge yok; ancak, geçici 2 nci maddenin yazımında, sehven, altıncı satırında "lisans sahibi" ifadesi kullanılmış. En son satırdır; yani, 120 nci sayfanın en son satırının hemen başında. Bunun "lisans yeterlik sahibi" olması gerektiği ifade edilmiştir.

Şimdi, Sayın Komisyona soruyorum; katılıyor musunuz efendim?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ NİHAT GÖKBULUT (Kırıkkale) - Evet efendim.

BAŞKAN - Sayın Hükümet katılıyor mu?

ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR BAKANI MUSTAFA CUMHUR ERSÜMER  (Çanakkale) - Katılıyoruz efendim.

BAŞKAN - Bunun bir redaksiyon olarak telakkisi mümkün. Bu düzeltmeyle birlikte geçici 2 nci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Geçici madde 2 bu düzeltmeyle kabul edilmiştir.

Geçici 3 üncü maddeyi okutuyorum:

GEÇİCİ MADDE 3.- Şehiriçi dağıtım faaliyetlerinde geçiş süreci aşağıdaki gibi yapılır;

a) Bakanlık, bu Kanunun yürürlüğe girmesini müteakiben iki ay içerisinde BOTAŞ'ın mülkiyetinde ve işletiminde bulunan Eskişehir ve Bursa şehir içi dağıtım işletmeleri ve varlıklarının özelleştirilmesi için Özelleştirme İdaresi Başkanlığına bildirir. Özelleştirme işlemleri, hazırlık döneminden sonra en geç altı aylık bir süre içerisinde, Kurum tarafından belirlenecek usul ve esaslar dikkate alınarak ve 24/11/1994 tarihli ve 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamalarının Düzenlenmesine ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun hükümleri dairesinde Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından gerçekleştirilir. İlgili şehirlerdeki işletmelerin Özelleştirme İdaresince tüzel kişilere devredilmesi ve dağıtım faaliyetine başlayabilmesi için, bu Kanunun 4 üncü maddesinin (g) bendinde belirtilen Belediyeye karşı olan yükümlülüklerin yerine getirilmesi ve  Kuruldan şehir içi dağıtım lisansı alınması zorunludur.

b) Mülkiyeti, işletmesi ve doğal gaz ticaret hakkı belediye veya belediye şirketine ait olan mevcut şehir içi doğal gaz dağıtım tüzel kişileri, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren, üç yıl içinde maliki oldukları ve işlettikleri şehir içi doğalgaz dağıtım şebeke ve lisanslarını mevcut hazine garantili ve devirli borçlarını erken itfa ve bu borçların üstlenilmesi neticesinde doğan Hazineye ait olan borçlarının ödenmesinde kullanılması kaydıyla dış kredi borçlarının geri ödeme takvimine bağlı olmaksızın veya hazine garantili ve devirli dış  borçlarının en son  anapara  ödeme  tarihinden itibaren 3 yıl içerisinde kamu hisselerini % 10 veya altına düşürecek şekilde devrederek yeniden yapılanacaklardır.  

c) Belediye veya belediyeye ait şirketler tarafından halihazırda yapılmakta olan dağıtım faaliyeti Kurulla, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 24 ay içerisinde yapılacak dağıtım lisansı hükümlerine göre yürütülecektir. Kurumun hazırlayacağı lisans, diğer şehirlerde uygulanan tip lisanslara uygun olacaktır. Ancak, ilgili belediye veya belediye şirketinin şehrin özelliklerine göre lisansta yer almasında fayda veya zorunluluk görülen hususlar, Kurulca değerlendirilerek gerektiğinde lisansta yer verilir.

d) Şehir içi doğal gaz dağıtım şirketleri, 1 Ocak 2002 tarihinden itibaren dağıtım ve satış faaliyetleri için şirket içinde muhasebe ayrışımını yapmak zorundadır.

BAŞKAN - Geçici 3 üncü madde üzerinde ilk söz, Fazilet Partisi Grubu adına, Erzurum Milletvekili Sayın Aslan Polat'a ait.

Sayın Polat, buyurun.

Süreniz 5 dakika.

FP GRUBU ADINA ASLAN POLAT (Erzurum) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlarım.

Şimdi, bu geçici 3 üncü madde, Plan ve Bütçe Komisyonunda belki de en çok tartışılan maddelerden birisi oldu; yalnız, müspet yönde ilerleme sağlandı; Yani, belediyelerle uyum sağlanarak yapılan bir maddedir. Onu söylemek istiyorum. Bu maddenin birinci bendinde bir özelleştirmeden bahsediliyor. Bursa ve Eskişehir'deki şehiriçi dağıtımların özelleştirilmesinden bahsediliyor. Zaten, özelleştirmede Enerji Bakanlığının ne kadar başarılı olduğu ortada; dolayısıyla, bunda da ne kadar başarılı olacağını hep beraber göreceğiz! Yalnız, (b) bendinde şu var: Bu maddenin Plan ve Bütçe Komisyonundan gelen şeklinde "Mülkiyeti, işletmesi ve doğalgaz ticaret hakkı belediye veya belediye şirketine ait olan mevcut şehiriçi doğalgaz dağıtım tüzelkişileri, bu Kanun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren, hazine garantili dış kredi borçlarının ödeme sürelerinin bitimini takip eden en geç üç yıl içerisinde kamu hisselerini yüzde 10'a düşürebilirler" denilmişti. Şimdi, burada, bir esneklik getirildi; çünkü, bunların borçlarına baktığımız zaman, Ankara'nın 2009, İstanbul 2025 yılında bitecekti. O kadar zaman beklemesinler, daha erken yapabilsinler diye burada uygulamaya ilk kısmı getirildi. O ilk kısımda da, bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç yıl içinde, maliki oldukları ve işlettikleri şehiriçi doğalgaz dağıtım, şebeke ve lisanlarını, mevcut hazine garantili ve devirli borçlarını erken itfa ve bu borçların üstlenilmesi neticesinde doğan hazineye ait borçların ödenmesinde kullanılmak kaydıyla özelleştirme imkânı verildi. Burada da, bilhassa, İstanbul ve Ankara Belediyelerine, isterlerse, üç yıl içerisinde, bu 2009 ve 2025 yılını beklemeden özelleştirme imkânı getiren bir maddedir. Bu maddedeki maksat da, mademki özelleştirmeye gidiyoruz, belediyelerin de bir finans ihtiyacı varsa, hazinenin de borcunu alma ihtiyacı varsa, müştereken bu iş yapılsın diye konulmuş bir madde oldu.

Yalnız, burada üç yıl yeterli mi, yetersiz mi diye çok itiraz oldu. Buna DSP'li arkadaşlar da çok itiraz ettiler ve içlerinde bunun uygulanamayacağını, üç yılın az olacağında ısrar eden arkadaşlar oldu, bilgisine güvendiğim arkadaşlar da bunu dediler. Ben de, bu üç yılın biraz az olduğunu, en azından bir beş yıl olsa daha iyi olacağını zannediyorum; ama, komisyon, o yönde kararını verdi ve üç yılda bitsin dedi.

Yalnız, burada bir şey var. Sayın Bakanım, 4 üncü maddede, siz, yüzde 10 sınırına yüzde 10 da bedelli alabilme koyduğunuza göre, tahmin ediyorum ki, buna paralel bir düzenlemeyi burada yapmanız icap eder; çünkü, o yüzde 10'unu değiştirmeniz icap edecek diye düşünüyorum.

Sayın milletvekilleri, burada, geçici 4 üncü maddeyle, artık bu tasarı burada kanunlaşmış olacak ve doğalgazların da özelleştirilmesine imkan tanımış olacağız. Ben, burada, son olarak şunu  söylemek istiyorum: Bir dönemden beri, Türkiyemizde de, bir globalleşme, dünyayla bütünleşme adı altında bir uygulamaya doğru gidiyoruz. Bunda ne kadar iyi ettiğimizden de biraz şüphem var benim.

Şimdi, finans sektörünü sürekli olarak dış dünyanın denetimine açıyoruz ve finans sektörünü, işte, Güney Amerika'da da, Doğu Avrupa ülkelerinde de, son beş yılda Batı sermayesi, hemen hemen bu bankaların yüzde 50'den fazlası olmak şartıyla, yüzde 50'nin üzerine geçirmiş çoğunda. 5 yılda yüzde 5 olan, yüzde 10 olan hisseler, şimdi yüzde 50'nin üzerine çıkmış durumda. Türkiyemizde  de, bu büyük finans sıkıntısı içerisinde, finans sektörünün banka özelleştirmesinde, bilhassa, kamu bankalarının özelleştirilmesinde de yine bunlar dış dünyanın denetimine geçecek diye şüphem var.

Bir de, enerji ihalelerini de yüzde 20'de sınırladık ve büyük yatırım isteyen bu konularda da, yine, dünya büyük finans şirketlerinin ve çokuluslu şirketlerin eline geçeceğinden de yine bir şüphem var.

Şimdi bir şey söylemek istiyorum. Evet, özelleştirme, liberalleştirme iyi de, enerji sektörü ve finans sektörü gibi, bir ülkenin can damarı olan, yani, finans ve enerjiyi tamamen çokuluslu şirketlerin denetimine verirsek ve yüzde 50'den fazla oran da onların eline geçerse, o ülkede bağımsız sanayiden, bağımsızlıktan ne kadar rahat bahsederiz diye de bir endişem olduğunu burada belirtmek istiyorum; çünkü, bir sanayiin aslı enerjidir; yüzde 50'den fazlasını, yüzde 80'ine yakınını yabancı şirketlerin almasına imkân tanıyoruz. Finans sektörü, zaten, ekonominin bütün ruhudur. Son yapılan bütün dünya uygulamalarıyla -Güney Amerika'da da öyle, Doğu Avrupa'da da öyle- yüzde 50'den fazlası, bütün çokuluslu şirketlerin eline geçiyor. Bu şirketler, hem parayı hem enerjiyi ele geçirirlerse, o ülkenin yönetiminde de etkili olacakları kanaati bende hâkim; yoksa, liberalleşmeye karşı olmuyorum; ama, bir yerde, oranlar yüzde 50'nin üzerine çıkmaya başladığı zaman, biraz milliyetçi damarımız burada kabarıyor diye düşünüyorum; ama, yine de, tasarının hayırlı olmasını diler; hepinize saygılar sunarım. (FP ve MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Polat.

Sayın milletvekilleri, geçici 3 üncü madde üzerinde başka söz talebi?.. Yok.

Önerge yok.

Yalnız bir hususu bilgilerinize sunmak istiyorum: Sayın Aslan Polat da isabetle tespit etmiş. Bildiğiniz gibi, 4 üncü maddenin (g) alt bendinde belediye hissesi en fazla yüzde 10 olarak tespit edilmişken, önergeyle yüzde 20'ye çıkarılmış ve sizlerce kabul edilmiştir. Bu değişiklik doğrultusunda, geçici 3 üncü maddenin (b) bendinin 7 nci satırında yer alan yüzde 10'un, yüzde 20'ye çıkarılması gerekmektedir. Daha pratik ifade edersek, 122 nci sayfanın ilk paragrafının son satırındaki yüzde 10 ibaresi, yüzde 20'ye çıkarılacaktır.

Sayın Komisyon aynı fikirde mi efendim?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ NİHAT GÖKBULUT (Kırıkkale) - Evet efendim...

BAŞKAN - Sayın Hükümet?..

ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR BAKANI MUSTAFA CUMHUR ERSÜMER  (Çanakkale) - Tabiî efendim; daha önceki değişikliğe paralel hale getiriyoruz.

BAŞKAN - Kanunun iç insicamı bakımından...

Bu değişiklikle, geçici 3 üncü maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Geçici 4 üncü maddeyi okutuyorum:

GEÇİCİ MADDE 4.- Bu Kanunun yürürlük tarihinden önce BOTAŞ tarafından parafe edilmiş olan Mısır doğalgaz alım satım anlaşması, bu kanunun yürürlüğe girmesinden sonra, Kurul tarafından yapılacak olan arz talep dengesi çalışmaları sonucunda ortaya arz açığı çıkması durumunda, söz konusu anlaşma sonuçlandırılarak bu Kanunun kapsamı dışında tutulur.

BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Geçici 4 üncü maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.

21 inci maddeyi okutuyorum:

Yürürlük

MADDE 21.- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

BAŞKAN - 21 inci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.

22 nci maddeyi okutuyorum:

Yürütme

MADDE 22.- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

BAŞKAN - 22 nci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.

Sayın milletvekilleri, maddelerin görüşülmesi tamamlanmıştır.

Şimdi, tasarının tamamının oylanmasına geçmeden evvel, oylarının rengini belli etmek üzere  söz isteyen sayın milletvekilleri var; lehte, Niğde Milletvekili Sayın Mükerrem Levent ve İstanbul Milletvekili Sayın Masum Türker; aleyhte, Rize Milletvekili Sayın Mehmet Bekâroğlu.

Bildiğiniz gibi, Tüzük gereğince, ancak, bir sayın milletvekiline lehte, bir sayın milletvekiline aleyhte söz verilebilmektedir.

Lehinde olmak üzere, Sayın Mükerrem Levent; buyurun. (MHP sıralarından alkışlar)

Konuşma süreniz 5 dakika efendim.

MÜKERREM LEVENT (Niğde) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Bu kanunun geçmesinde, özellikle, muhalefet partilerine çok teşekkür ediyorum. Türkiye'nin, daha iyi günlere, daha hayırlı günlere geleceğine inanıyorum ve bu nedenle de kanunun milletimize hayırlı olmasını diliyorum.

Hepinize teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum. (Alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Levent.

Aleyhinde olmak üzere, Rize Milletvekili Sayın Mehmet Bekâroğlu; buyurun efendim. (FP sıralarından alkışlar)

Konuşma süreniz 5 dakika.

MEHMET BEKÂROĞLU (Rize) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; doğalgazın ithali, dağıtımı ve satışına ilişkin hususları düzenleyen yasanın görüşmeleri tamamlandı. Daha doğrusu, tasarının maddeleri okundu ve oylandı; üzerinde ciddî bir görüşme yapılmadı. Özellikle, iktidar partileri grupları, milletvekilleri, yasa tasarısıyla ilgili düşüncelerini açıklamadılar. Biraz sonra tasarının tümü oylanacak, iktidar milletvekillerinin oylarıyla da muhtemelen kabul edilecek.

Değerli milletvekilleri, bu yasa tasarısının, Türkiye'nin en büyük kurumunu oluşturduğunun farkında mısınız, bilmiyorum. Sayın Bakanın komisyonda yapmış olduğu konuşmadan anlıyoruz ki, bu yasayla oluşturulacak kurum, 200 milyar dolar civarında bir maddî varlığın yönlendirmesini yapacak.

Değerli arkadaşlarım, siz, iktidara geldiğinizden beri -iktidar partileri gruplarına söylüyorum- oluşturmuş olduğunuz birtakım kurumlarla, çoğu layüsel olan kurumlarla, hükümetin ve Türkiye Büyük Millet Meclisinin yetkilerini devrediyorsunuz. Böyle bir ortamda da, siyasete, milletvekillerine güven kalmadı deme hakkınız yok. Şimdi, ben size soruyorum, gerçekten, bu durumdaki bir siyasete, siz, milletvekilleri olarak güveniyor musunuz?

Değerli arkadaşlarım, bu tasarı biraz sonra yasalaşacak; ama, bundan önce birkaç konuyu size hatırlatmak, bazı uyarıları yapmak istiyorum. Öncelikle, bir acelecilik var. Bu acelecilik yeni değil, 57 nci hükümet kurulduğundan beri, aynı acelecilik devam ediyor. Çok acil diye, sabahlara kadar Meclis çalışıyor ve çok sayıda yasa çıkarıldı, çıkarılıyor. Ancak, muhalefetin tüm uyarılarına rağmen, bütün uyarılar gözardı edilerek çıkarmış olduğunuz bu yasalara, acil, mutlaka çıkarılması gerektiğini söylediğiniz bu yasalara rağmen, uygulamış olduğunuz program çöktü, ülke, iflasın eşiğine geldi. Sizin burada el kaldırdığınız yasalar nedeniyle, insanımız yüzde 95 fakirleşti ve bu fakirleşmenin nerede duracağını hiç kimse bilmiyor. Ülke, kan ağlıyor.

Şimdi, aynı acelecilikle yeni yasalara el kaldırmaktasınız. Size deniliyor ki: "Başka çare yok; bu yasalar çıkmazsa, ülke batar..." Ben, size, başka bir şey söyleyeyim. Ben, bu yüce kürsüden uyarımı yapayım; siz, yine, bildiğinizi okuyun; umarım, sonunda ben mahcup olurum.

Bakınız, değerli arkadaşlarım, ülke, kuşatılmış durumdadır. Doğalgaz yasası da, bundan sonra gelecek yasalar da, ülkenin, milletin hayrına değil. Uluslararası bir kuşatma altındayız. Ondört ay uygulanıp çöken program, bir oyun idi. IMF, bile bile, bu oyunu oynadı. Dünya sermayesi, bunu, bile bile yaptı. Bu yasalar çıksın diye bu krizler yaratıldı. Bu yasalar çıksın diye, şu anda ülke kan ağlıyor değerli arkadaşlarım. Amaç, Türkiye'yi haraç mezat kapatmaktır. Bor madenleri dahil, tüm sabit değerlerimize el koyacaklar değerli arkadaşlarım. Türkiye'yi, işsizler, sendikasız işçiler ve topraksız köylülerin yaşadığı güneyli bir ülke haline getirecekler. Sayın Derviş, Amerika Birleşik Devletlerinde "12 milyar dolar gelmezse, ülke batar" dedi ve 12 milyar doları, şu anda, sizin oylarınızla yasalaşan birtakım yasalara bağladı, birtakım kurullara bağladı değerli arkadaşlarım. Bu da, gösteriyor ki, bu oyun, bile bile oynandı. Dünya sermayesi ve onların arkasındaki güçler, siyasî güçler, bu oyunu, bile bile oynadılar.

Değerli milletvekilleri, DSP'li ve MHP'li arkadaşlara sesleniyorum. Sizin duyarlılığınızı, milliyetçiliğinizi, ulusalcılığınızı biliyorum. Millete söz verdiniz, verdiğiniz sözler ortada. Bakınız, Sayın Derviş, dünya sermayesi ve arkasındaki güçlerin temsilcisi olarak burada bulunuyor. Dünyaya entegre olacağız deniliyor. Bu entegrasyonun anlamını görmek gerekir değerli arkadaşlarım. Bu entegrasyon, Türk işçisi için, Türk memuru için, çiftçisi için, esnafı için, sanayicisi için ne anlama geliyor; bunu, görmek gerekir değerli arkadaşlarım.

Sayın Derviş, turizm diyor. Bu çıkardığınız yasalarla, Türk çiftçisi, esnafı, hatta sanayicisi, bu milletin bütünü, turizmde, güneyde eğlenen birinci sınıf insanlara hizmet edecek garson haline getirilecek.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Bekâroğlu, lütfen toparlayınız.

MEHMET BEKÂROĞLU (Devamla) - Toparlıyorum efendim.

Bunu görelim değerli arkadaşlarım.

Ayrıca, bana öyle geliyor ki, yeni dünya sistemine göre, Türkiye, çok büyük... Bakınız, Derviş'in programında da, sosyal kesimler, toplum, insan, reel sektör yok. İnsanlar, işsiz ve aç kalacaklar, toplumsal barışımız bozulacak.

Değerli arkadaşlarım, esnaf protestolarını, Tandoğan'ı hatırlayın. Bunların nerede duracağını hiç kimse bilmiyor. Yine, siz de, ben de, 13 milyar dolar karşılığında, ülkenin sadece sabit değerleri mi veriliyor, yoksa dışpolitikayla ilgili, ülkenin stratejik değerleri de veriliyor mu; bu konuda bir bilgi sahibi değiliz.

Değerli arkadaşlarım, sonuç olarak, bu yasa ve diğerleri, şeker, tütün, havacılık, Telekom, petrol, bor, Merkez Bankası yasaları, hepsi, ülkenin dünya sermayesi ve arkasındaki siyasî güçlere teslim edilmesi anlamına geliyor. Ben böyle düşünüyorum değerli arkadaşlarım ve Türk işçisinin de, memurunun da, çiftçisinin de, esnafının da böyle düşündüğünü sanıyorum. Siz, 18 Nisan seçimlerinde millete böyle dememiştiniz. Millet, size, ülkeyi dünya sermayesine devretmeniz için yetki vermedi, oy vermedi.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Lütfen, son cümlenizi söyleyiniz.

MEHMET BEKÂROĞLU (Devamla) - Peki efendim.

Değerli arkadaşlarım, ya bu yasaları reddedin ya da millete gidin ve sorun; bakalım millet ne diyor... Türkiye'nin dünya sermayesine peşkeş çekilmesine evet mi diyor değerli arkadaşlarım?!

Oyumun rengi, elbette aleyhte olacaktır.

Saygılarımı arz ediyorum. (FP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.

Sayın milletvekilleri, tasarının tümü üzerindeki müzakereler tamamlanmıştır.

Şimdi, tasarının tümünü oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Tasarının tümü kabul edilmiş ve kanunlaşmıştır; ülkemize hayırlı olsun.

Sayın Bakan teşekkür edecekler.

Buyurun efendim.

ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR BAKANI MUSTAFA CUMHUR ERSÜMER  (Çanakkale) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; öncelikle sizleri saygıyla selamlıyorum.

Gerçekten, Meclisimizin bu yasaya gösterdiği hassasiyet, bizi, bir an önce, petrol yasasını da Meclisin huzuruna getirme noktasında kamçılamıştır. Bu yasalar -daha önce de ifade ettik- Türkiye'nin dünyayla bütünleşmesini, dünyayla entegre olmasını sağlayacak yasalardır ve netice itibariyle, yapılacak uygulamalar sonucunda da görülecektir ki, bu kürsüden "ben, inşallah mahcup olurum" diyenler mahcup olacaktır.

Çok teşekkür ediyorum; saygılar sunuyorum. (ANAP, DSP ve MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Bakan.

Sayın milletvekilleri, kanun tasarı ve tekliflerini sırasıyla görüşmek üzere, 19 Nisan 2001 Perşembe günü, alınan karar gereğince, saat 14.00'te toplanmak üzere birleşimi kapatıyor; hepinize hayırlı akşamlar diliyorum.

Kapanma Saati : 19.44

Türkiye Büyük Millet Meclisi Resmi internet Sitesi
© 2009 T.B.M.M.