Yazılı ve Sözlü Sorular Araştırma Komisyonları Soruşturma Komisyonları
                                                                      Son Tutanak Tutanak Sorgu Tutanak Metinleri Gizli Oturum Tutanakları
                                                                                                                                            Uluslararası Komisyonlar Dostluk Grupları
                                                                                      Genel Sekreterlik Mevzuat Telefon Rehberi Etik Komisyon Duyurular

DÖNEM : 21        YASAMA YILI : 3

 

 

 

T. B. M. M.

TUTANAK DERGİSİ

 

CİLT : 60

 

85 inci Birleşim

17 . 4 . 2001 Salı

 

 

İ Ç İ N D E K İ L E RI. - GEÇEN TUTANAK ÖZETİ

II. - GELEN KÂĞITLAR

III. - BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) GÜNDEMDIŞI KONUŞMALAR

1. - Samsun Milletvekili Şenel Kapıcı'nın, köy enstitülerinin kuruluşunun 61 inci yıldönümü münasebetiyle gündemdışı konuşması ve Millî Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu'nun cevabı

2. - Adana Milletvekili Ali Gören'in, şekerpancarı üreticilerinin devletten alacakları paraya ilişkin gündemdışı konuşması

3. - Gaziantep Milletvekili Mustafa Rüştü Taşar'ın, sekizinci Cumhurbaşkanımız Turgut Özal'ın ölümünün 8 inci yıldönümüne ilişkin gündemdışı konuşması

B) TEZKERELER VE ÖNERGELER

1. - Ankara Milletvekili Uluç Gürkan'ın, Ankara İline Bağlı Olarak Çayırhan Adıyla Bir İlçe Kurulmasına ilişkin Kanun Teklifinin (2/568) doğrudan gündeme alınmasına dair önergesi (4/350)

2. - Bayburt Milletvekili Şaban Kardeş'in, Yükseköğretim Kurumları Teşkilâtı Hakkında 41 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında 2809 Sayılı Kanuna Ek ve Geçici Maddeler Eklenmesi ve 78 ve 190 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına ilişkin Kanun Teklifinin (2/523) doğrudan gündeme alınmasına dair önergesi (4/351)

3. - Aydın Milletvekili Bekir Ongun'un, Bir İlçe Kurulmasına (2/282) ilişkin Kanun Teklifinin doğrudan gündeme alınmasına dair önergesi (4/352)

IV. - ÖNERİLER

A) SİYASÎ PARTİ GRUBU ÖNERİLERİ

1. - Genel Kurulun çalışma gün ve saatleriyle gündemdeki sıralamanın yeniden düzenlenmesine ilişkin DSP, MHP ve ANAP Gruplarının müşterek önerisi

V.- SORULAR VE CEVAPLAR

A) SÖZLÜ SORULAR VE CEVAPLARI

1.  - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, kurumlararası nakilleri izne bağlayan  genelgeye ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/557)

2. - Elazığ  Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ - Kovancılar'a askerlik şubesi açılmasına    ilişkin  Millî Savunma Bakanından   sözlü soru önergesi (6/564)

3. - Elazığ  Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ - Karakoçan Küçük Sanayi Sitesi inşaatına   ilişkin  Sanayi ve Ticaret Bakanından   sözlü soru önergesi (6/567)

4. - Elazığ  Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ-Kovancılar Küçük Sanayi Sitesi inşaatına ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesi (6/569)

5. - Elazığ  Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ-Kovancılar İlçesi Devlet Hastanesine uzman doktor atanıp atanmayacağına ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/573)

6. - Elazığ  Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ Kültür Merkezi inşaatına  ilişkin  Kültür  Bakanından   sözlü soru önergesi (6/574)

7. - Elazığ  Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Keban İmam Hatip Lisesi inşaatına    ilişkin  Millî Eğitim Bakanından  sözlü soru önergesi (6/575)

8. - Elazığ  Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ-Sivrice öğrenci pansiyonuna   ilişkin  Millî Eğitim Bakanından  sözlü soru önergesi (6/576)

9. - Elazığ  Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ-Kovancılar İlçesindeki öğrenci pansiyonuna ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/577)

10. - Elazığ  Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ-Karakoçan İlçesi vakıf öğrenci yurduna ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/578)

11. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ - Palu - Gökdere Beldesinin ulaşımına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/580)

12. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ - Karakoçan İlçesine bağlı bazı köy yollarına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/583)

13. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ - Karakoçan İlçesi Yeşilbelen Köyünün yol ve içmesuyu sorunlarına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/584)

14. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ - Karakoçan İlçesi Sarıbaşak Köyü İlköğretim Okuluna ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/585)

15. - Elazığ  Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ - Karakoçan İlçesi Kocadayı ve Keklik köylerinin ilköğretim okullarının  ne zaman açılacağına   ilişkin  Millî Eğitim Bakanından   sözlü soru önergesi (6/586)

16. - Elazığ  Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ - Karakoçan İlçesi Kuşbayırı Köyünün içme suyu sorununa   ilişkin  Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/587)

17. - Elazığ  Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ  İline bağlı bazı köylerin yol sorununa    ilişkin   Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/588)

18. - Elazığ  Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ İline bağlı bazı köylerin yollarına    ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/589)

19. - Elazığ  Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ İli köylerinin içme suyu sorununa  ilişkin  Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/590)

20. - Elazığ  Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ İli Karakoçan İlçesine bağlı  Bulgurcuk, Güllüce ve Demirdelen köylerinin yollarına   ilişkin   Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/591)

21. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ - Karakoçan İlçesine bağlı bazı köylerin yollarına ilişkin  Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/592)

22. - Elazığ  Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ - Kovancılar - Okçular yoluna ilişkin  Devlet Bakanından  sözlü soru önergesi (6/593)

23. - Elazığ  Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ - Kovancılar - Karasungur ve Mirahmet köylerinin yollarına ilişkin  Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/594)

24. - Elazığ  Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ - Karaçor Grup yoluna ilişkin  Devlet Bakanından  sözlü soru önergesi (6/595)

25. - Elazığ Milletvekili Cemil Tunç'un, Elazığ'da yapımı devam eden kapalı yüzme havuzunun ödenek ihtiyacına ilişkin  Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/596)

26. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ - Karakoçan - Bulgurcuk Köyünün içme suyu projesine ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/597)

27. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ - Karakoçan - Çelebi Köyünün içme suyu ve yol sorunlarına    ilişkin  Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/598)

28. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ - Karakoçan - Çıtak Köyü okulunun ne zaman açılacağına ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/599)

29. - Elazığ  Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ - Karakoçan - Çıtak Köyü yoluna ilişkin  Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/600)

30. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ - Karakoçan - Demirtaş Köyü yoluna ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/601)

31. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ -Karakoçan  - Demirtaş Köyünün imam ihtiyacına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından sözlü soru önergesi (6/602)

32. - Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya'nın, Bağ-Kur emeklilerinden kesilen prime ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından sözlü soru önergesi (6/604)

33. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ Sarıcan Beldesinin sağlık personeli ihtiyacına ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/606)

34. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ-Karakoçan-Sarıcan Beldesinin ve köylerinin öğretmen ihtiyacına ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/610)

35. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ-Karakoçan İlçesine bağlı bazı köylerin spor sahası ihtiyacına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/612)

36. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ-Karakoçan İlçesine bağlı bazı köylerin kapalı bulunan okullarına ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/613)

37. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ-Karakoçan İlçesi Karapınar Köyünün okul ihtiyacına ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/615)

38. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ-Karakoçan ilçesi Gündeğdi köyünün sulama göleti ihtiyacına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/616)

39. - Elazığ Milletvekili  Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ-Karakoçan İlçesine bağlı bazı köylerin kanalizasyon sorununa ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/617)

40. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ-Karakoçan İlçesi'ne bağlı bazı köylerin içme sularına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/618)

41. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ-Karakoçan İlçesi Devlet Hastanesinin uzman doktor ihtiyacına ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/619)

42. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ-Karakoçan İlçesi Altınoluk İlköğretim Okulu ihtiyacına ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/620)

43. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ-Karakoçan İlçesi Başyurt Köyünde bulunan hazine arazilerine ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/621) ve Devlet Bakanı Edip Safder Gaydalı'nın cevabı

44. - Elazığ Milletvekili  Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ-Karakoçan İlçesine bağlı bazı köylerin sulama kanaleti ihtiyacına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/622)

45. - Elazığ Milletvekili  Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ-Karakoçan İlçesi Kalkankaya Köyüne sulama göleti yapılıp yapılmayacağına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/623)

46. - Elazığ Milletvekili  Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ-Karakoçan İlçesine bağlı bazı köylerin imam ihtiyacına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından sözlü soru önergesi (6/624)

47. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ-Arıcak-Kaş Köyü sulama projesine ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/625)

48. - Elazığ Milletvekili  Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ-Keban İlçesine bağlı bazı köylerin içme sularına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/626)

49. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ-Keban İlçesine bağlı bazı köylerin kanalizasyon sorununa ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/627)

50. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ-Keban İlçesine bağlı bazı köylerin grup yoluna ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/628)

51. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ-Keban İlçesine bağlı bazı köylerin sulama kanalı ve içme suyu sorununa ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/629)

52. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ İlinde temel eğitim okulu yapılıp yapılmayacağına ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/630)

53. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ İlinde hayvancılık ve tarım alanında uygulanan projelere ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/631)

54. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün Elazığ İlindeki yatırım projelerine ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/633)

55. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ İlinde uyguladığı projelere ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesi (6/636)

56. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ İlindeki tarihî eserlere ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/637)

57. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Harput'taki eski eserlerin onarımı ile ilgili projelere ilişkin Kültür Bakanından sözlü soru önergesi (6/638)

58. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünün Elazığ İlinde uyguladığı projelere ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/639)

59. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ Havaalanına ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/643)

60. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, TCDD Genel Müdürlüğünün Elazığ İlinde uyguladığı projelere ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/644)

61. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ ve ilçelerinde uyguladığı projelere ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/645)

62. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Tekel Genel Müdürlüğünün Elazığ ve ilçelerinde uyguladığı projelere ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/646)

63. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ ve ilçelerinde uyguladığı projelere ilişkin Kültür Bakanından sözlü soru önergesi (6/647)

64. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ-Karakoçan-Palu-Arıcak ilçelerinde boşalan köylere ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/648)

65. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ ve ilçelerinde uyguladığı projelere ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/649)

66. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Orman Bölge Müdürlüğünün Elazığ ve ilçelerindeki çalışmalarına ve ödenek miktarına ilişkin Orman Bakanından sözlü soru önergesi (6/650)

67. - Ankara Milletvekili M.Zeki Çelik'in, İç Anadolu Bölgesinin ulaşımına ve Ankara-Gölbaşı-Şereflikoçhisar-Aksaray-Ulukışla arasında bir demiryolu bağlantısı kurulup kurulmayacağına ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/652)

68. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, Rusya'dan helikopter alınacağı yolunda basında çıkan haberlere ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/658)

69. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, "Basında Bugün" adlı bültenin içeriğine ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanından sözlü soru önergesi (6/659)

70. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, TÜPRAŞ'ın özelleştirilmesi için verilen ilân ve reklamlara ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/661)

71. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, DMS sonucuna göre yapılacak atamalara ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/662)

72. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, POAŞ ihalesiyle ilgili iddialara ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/663)

73. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, THK tarafından Samsun İlinde toplanan kurban derilerine ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/667)

74. - Şırnak Milletvekili Abdullah Veli Seyda'nın, Şırnak, Cizre ve Silopi sanayi siteleri projelerine ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesi (6/671)

75. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, TÜPRAŞ'ın özel bankalardaki hesaplarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/672)

76. - İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak'ın, MİT ajanı olduğu iddia edilen bir basın mensubuna ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/673)

77. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, memurlara yapılan çocuk yardımına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/674) ve Devlet Bakanı Edip Safder Gaydalı'nın cevabı

78. - Nevşehir Milletvekili Mükremin Taşkın'ın, Galatasaray-Leeds maçı öncesi meydana gelen olaylara ve sorumlularına ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/675)

79. - İzmir Milletvekili Süha Tanık'ın, Göztepe-Erzurumspor maçında güvenlik görevlilerinin sergilediği tutuma ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/676)

80.- Batman Milletvekili Alaattin Sever Aydın'ın, Batman Adliye binası inşaatına ilişkin Adalet Bakanından sözlü soru önergesi (6/678)

81. - Batman  Milletvekili Alaattin Sever Aydın'ın, meslek  liselerinden liselere geçişin engellendiği iddialarına ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/679)

82. - Batman  Milletvekili Alaattin Sever Aydın'ın, Batman İlinde yapımı devam eden bazı hastanelere ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/680)

83. - Nevşehir Milletvekili  Mükremin Taşkın'ın, Nevşehir'deki Tekel İçki Fabrikasına ilişkin Devlet Bakanından (Rüştü Kazım Yücelen) sözlü soru önergesi (6/682)

84. - İstanbul  Milletvekili Ahmet Güzel'in, Halkalı SSK Hastanesi inşaatına ve Küçükçekmece SSK Dispanserine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından sözlü soru önergesi (6/683)

85. - Van Milletvekili  Hüseyin Çelik'in, Türkiye-İran geçiş yollarındaki bazı uygulamalara ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/684)

86. - Samsun Milletvekili  Musa Uzunkaya'nın, daha önceki hükümetler döneminde yapılan cep telefonu ihalelerine ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/685)

87. - Samsun Milletvekili  Musa Uzunkaya'nın, Samsun-Çarşamba jandarma birliklerince ve polis tarafından bir kişiye işkence yapıldığı iddiasına ilişkin İçişleri Bakanından sözlü  soru önergesi (6/686)

88. - Samsun Milletvekili  Musa Uzunkaya'nın, Bafra Kaymakamlığınca hazırlanan bir kitaba ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/687)

89. - Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır'ın, Avrupa Birliği çevre mevzuatına uyum konusunda yapılan çalışmalara ilişkin Çevre Bakanından sözlü soru önergesi (6/689)

90. - Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Yalçınkaya'nın, Şanlıurfa'da serbest bölge kurulması için yapılan çalışmalara ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/690)

91. - Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Yalçınkaya'nın, Şanlıurfa İlindeki  mayınlı tarım arazilerine ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/692)

92. - Van Milletvekili Fetullah Gültepe'nin, Türk Telekom'a alınan geçici işçilere ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/693)

93. - Manisa Milletvekili Mustafa Enöz'ün, tarımsal girdi fiyatlarına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/695)

94. - Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya'nın, Erzincan-Kemah-Muratboynu köyünün bazı sorunlarına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru  önergesi (6/697)

95. - Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya'nın, Erzincan  - Kemah - Eriç Köyü içme suyu şebekesine ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/698)

96. - Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya'nın, Erzincan'ın  bazı köylerinin yol  ve içme  suyu sorunlarına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/699)

97. - Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya'nın, Erzincan-Kemah-Dedeoğlu Köyü sulama göletine ilişkin Devlet Bakanından  sözlü soru önergesi (6/700)

98. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, Hicaz Demiryolu Projesi ve Hac taşımacılığına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/701)

99. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, emekli subayların özel sektörde görev almalarına ilişkin Millî Savunma Bakanından sözlü soru önergesi (6/702)

100. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, kamu kurum ve kuruluşlarına  ait sosyal tesislerde başörtüsü yasağı uygulandığı iddialarına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından sözlü soru önergesi (6/703)

101. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, başörtüsü sorununa ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından  sözlü soru önergesi (6/704)

102. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, nüfus dairelerinde bir kuruluşun perakende satış fişi ile tahsilat yaptığı iddialarına ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/706)

103. - Van Milletvekili Maliki Ejder Arvas'ın, Van İlinde sınır ticaretinin kısıtlanmasının nedenine ilişkin  Başbakandan sözlü soru önergesi (6/710)

104. - Van Milletvekili  Maliki Ejder Arvas'ın, Van Bölgesi  sağlık hizmetlerini geliştirme ve destekleme projesine ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/711)

105. - İstanbul Milletvekili  Ahmet Güzel'in, İstanbul - Kınalıada'da bulunan aktarıcı antenlere ilişkin  İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/713)

106. - İstanbul Milletvekili Yücel Erdener'in, deneme üretimi yapılan tohumluklara ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/714)

107. - Şanlıurfa Milletvekili Yahya Akman'ın, Birecik İlçesinin öğretmenevi ihtiyacına ilişkin   Millî Eğitim  Bakanından sözlü soru önergesi (6/715)

108. - Erzincan Milletvekili Tevhit  Karakaya'nın Erzincan-Tercan-Gevenli, Balıklı, Kemah-Kemerkaya köylerinin içme suyu ve sulama kanalı sorununa ilişkin Devlet Bakanından (Mustafa Yılmaz) sözlü soru önergesi (6/716)

109. - Amasya Milletvekili  Akif Gülle'nin, 27-28 Mayıs 2000  tarihlerinde yapılan açık lise sınavlarında Ankara Ayrancı Lisesi'nde bazı öğrencilerin sınava alınmadığı iddiasına ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/717)

110. -Yozgat Milletvekili Mehmet Çiçek'in, 27-28 Mayıs 2000  tarihinde yapılan açık lise sınavlarında Ankara Ayrancı Lisesi'nde bazı öğrencilerin sınava alınmadığı iddiasına ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/720)

111. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, yurt dışındaki işçilerimizin hukuki sorunlarına ve 1993 yılında Hollanda'da polis tarafından öldürüldüğü iddia edilen bir Türk vatandaşına ilişkin Dışişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/721)

112. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, İstanbul'un fethi kutlamalarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/722)

113. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, nüfus müdürlüklerince alınan faks ücretlerine ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/723)

114. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, Başbakanlık Yüksek Denetleme Kuruluna yapılan atamalara ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/724) ve Devlet Bakanı Edip Safder Gaydalı'nın cevabı

115.  - İstanbul Milletvekili Ali Coşkun'un, Hazine garantisi veya izni verilen kamu kuruluşlarına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/725)

116. - İstanbul Milletvekili Ali Coşkun'un, teşvik kredisi alanların karşılaştıkları sorunlara ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/726)

117. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, Sigorta Teftiş Kurulu Samsun Grup Başkanlığının başka bir ile taşınması yönünde bir çalışma olup olmadığına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından sözlü soru önergesi (6/727)

118. - Gaziantep Milletvekili Mehmet Ay'ın, Gaziantep-Nurdağı İlçesindeki Ballıkaya Barajı projesine ilişkin  Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı ve Başbakan Yardımcısından sözlü soru önergesi (6/729)

119. - Şırnak Milletvekili Abdullah Veli Seyda'nın, havaalanlarındaki VIP uygulamasına ilişkin Dışişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/730)

120. - İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak'ın, Samsun İdare Mahkemesi üyelerinin tayin edilme nedenlerine ilişkin Adalet Bakanından sözlü soru önergesi (6/732)

121. - Konya Milletvekili Özkan Öksüz'ün, UZEV'in yasalara uymayarak halkı mağdur ettiği iddiasına ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/733)

122. - Konya Milletvekili Özkan Öksüz'ün, Devlet ve özel üniversitelere yapılacak Devlet yardımları belirlenirken uyulacak kriterlere ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/734)

123. - İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak'ın, Yargı Mevzuatı Bültenine ilişkin Adalet Bakanından sözlü soru önergesi (6/736)

124. - Tunceli  Milletvekili Kamer Genç'in, Bolu Tünel inşaatına ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü soru önergesi (6/737)

125. - Tunceli  Milletvekili Kamer Genç'in, Türk Ticaret Bankası Genel Müdürü hakkında açılmış ceza davası olup olmadığına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/739)

126. - Mardin  Milletvekili Veysi Şahin'in, Mardin-Midyat İlçesindeki tarihi ve kültürel önemi olan alanlara ilişkin Kültür Bakanından sözlü soru önergesi (6/741)

127. - Şanlıurfa Milletvekili Ahmet Karavar'ın, İstanbul-Bayrampaşa Cezaevi ile diğer cezaevlerinde meydana gelen olaylara ilişkin Adalet Bakanından sözlü soru önergesi (6/742)

128. - Şanlıurfa Milletvekili Ahmet Karavar'ın, ceza ve tutukevlerine ilişkin Adalet Bakanından sözlü soru önergesi (6/743)

129. - Şanlıurfa Milletvekili Ahmet Karavar'ın Af Tasarısı ve F Tipi Cezaevi projelerine ilişkin Adalet Bakanından sözlü soru önergesi (6/744)

130. - Şanlıurfa Milletvekili Ahmet Karavar'ın, tutuklu ve mahkûmların sorunlarına ilişkin Adalet Bakanından sözlü soru önergesi (6/745)

131. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, Samsun Türk Telekom Bölge Müdürlüğünün Trabzon'a nakledilmesine ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/746)

132. - Şanlıurfa Milletvekili Yahya Akman'ın, Şanlıurfa'nın turizm potansiyeline ilişkin Turizm Bakanından sözlü soru önergesi (6/748)

133. - Şanlıurfa Milletvekili Yahya Akman'ın, Şanlıurfa Bağ-Kur hizmet binasına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik  Bakanından sözlü soru önergesi (6/749) ve Devlet Bakanı Edip Safder Gaydalı'nın cevabı

134. - İstanbul Milletvekili Ahmet Güzel'in, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin Olimpiyat Komitesine olan borcuna ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/751)

135. - İstanbul Milletvekili Ahmet Güzel'in, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin Olimpiyat Komitesine olan borcuna ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/752)

136. - Sinop Milletvekili Kadir Bozkurt'un, Sinop İlindeki sağlık personeli açığına ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/753)

137. - Sinop Milletvekili Kadir Bozkurt'un, 2000 yılı yatırım programında Köy Hizmetlerinin payına ve Sinop İlinin durumuna ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/754)

138. - Sinop Milletvekili Kadir Bozkurt'un, Sinop-Boyabat İlçesinde Organize Sanayi Bölgesi kurulması çalışmalarına ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesi (6/755)

139. - Sinop Milletvekili Kadir Bozkurt'un, Sinop İlindeki taşımalı eğitim uygulamasına ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/756)

140. - Sinop Milletvekili Kadir Bozkurt'un, 2000 yılı yatırım programında Sinop İlinin genel durumuna ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/757)

141. - Sinop Milletvekili Kadir Bozkurt'un, Marmara Depremi Acil Yeniden Yapılandırma Projesine ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/758)

142. - Sinop Milletvekili Kadir Bozkurt'un, Sinop-Türkeli İlçesi balıkçı barınağına ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/759)

143. - Sinop Milletvekili Kadir Bozkurt'un, Sinop-Gerze İlçesi balıkçı barınağına ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/760)

144. - Sinop Milletvekili Kadir Bozkurt'un, Sinop-Yenikent balıkçı barınağına ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/761)

145. - Sinop Milletvekili Kadir Bozkurt'un, Sinop-Soğuksu bölgesinde depolanan zehirli varillere ilişkin Çevre Bakanından sözlü soru önergesi (6/762)

146. - İstanbul Milletvekili Ahmet Güzel'in, İstanbul SSK hastanelerindeki  gönüllü fazla çalışma uygulamasına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından sözlü soru önergesi (6/763)

147. - Bursa  Milletvekili Ahmet Sünnetçioğlu'nun, Bursa-Yenişehir Havaalanının ne zaman açılacağına ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/764)

148. - Bursa  Milletvekili Ahmet Sünnetçioğlu'nun, Bursa-Yenişehir  otoyolu projesine ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü soru önergesi (6/765)

149. - Bursa  Milletvekili Ahmet Sünnetçioğlu'nun,  okullardaki zehirlenme olaylarına ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/767)

150. - Bursa  Milletvekili Ahmet Sünnetçioğlu'nun, Bursa-Yalova'daki okullara dağıtılmak üzere gönderilen kuru incire ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/768)

151. - Bursa Milletvekili Ahmet Sünnetçioğlu'nun, organize sanayi bölgelerindeki  vergilendirmeye ilişkin  Sanayi ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesi (6/769)

152. - Bursa Milletvekili Ahmet Sünnetçioğlu'nun, organize sanayi bölgelerinde uygulanan teşviklere  ilişkin  Sanayi ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesi (6/770)

153. - Bursa Milletvekili Ahmet Sünnetçioğlu'nun, organize sanayi bölgelerinde uygulanan vergi indirimleri ve yürürlük tarihine  ilişkin  Sanayi ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesi (6/771)

154. - Bursa Milletvekili Ahmet Sünnetçioğlu'nun, Bursa doğalgaz kombine çevrim santrali ve nakil hattının bulunduğu tesislerin kamulaştırma bedeline ilişkin  Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi (6/772) ve Devlet Bakanı Edip Safder Gaydalı'nın cevabı

B) YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI

1. - Kastamonu Milletvekili Nurhan Tekinel'in;

SSK'lıların sağlık giderlerine,

SSK'nın tıbbî malzeme alımlarıyla ilgili bazı iddialara,

İlişkin soruları ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan'ın cevabı (7/3635,3636)

2. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Devlet memurluğu sınavı yapılmadan önce açılan sınavları kazananların durumuna ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Recep Önal'ın cevabı (7/3804)

3. - Karaman Milletvekili Zeki Ünal'ın, hayat standardı esasının yeniden uygulamaya konulmasına ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Sümer Oral'ın cevabı (7/3814)

4.- Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya'nın;

Erzincan-Üzümlü-Sansa Köyünün yol sorununa,

Erzincan-İliç-Özlü Köyünün yol sorununa,

Erzincan-Kemaliye-Topkapı Köyü ile Gümüşçeşme Ağıllar Mezrasının içme suyu sorununa,

Erzincan-Üzümlü-Sansa Köyünün sulama arklarının onarımına,

İlişkin soruları ve Devlet Bakanı Mustafa Yılmaz'ın cevabı (7/3847, 3848, 3851, 3852)

5. - Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya'nın, 2000 Malî Yılı içinde yer değiştiren memurlara ilişkin Başbakandan sorusu ve Maliye Bakanı Sümer Oral'ın cevabı (7/3849)

6. - Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya'nın, Erzincan Kemah  Bozoğlak Bucağı yoluna ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı Mustafa Yılmaz'ın cevabı (7/3859)

7. - Aksaray Milletvekili Ramazan Toprak'ın, Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünün lağvedilmesi yönündeki çalışmalara ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı Mustafa Yılmaz'ın cevabı (7/3884)

8. - Şanlıurfa Milletvekili Mustafa Niyazi Yanmaz'ın, cep telefonlarında uygulanan sabit ücrete ilişkin sorusu ve Ulaştırma Bakanı Enis Öksüz'ün cevabı (7/3849)

9. - Konya Milletvekili Veysel Candan'ın, ekonomik kriz nedeniyle meydana gelebilecek olaylara ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Sadettin Tantan'ın, cevabı (7/3897)

10. - Konya Milletvekili Veysel Candan'ın, TELEKOM'un özelleştirilmesine yönelik çalışmalarına ilişkin sorusu ve Ulaştırma Bakanı Enis Öksüz'ün cevabı (7/3902)

11. - Konya Milletvekili Veysel Candan'ın, Almanya-Berlin Turizm Fuarında açılan standlara ilişkin sorusu ve Turizm Bakanı Erkan Mumcu'nun cevabı (7/3920)

12. - Konya Milletvekili Hüseyin Arı'nın, Diyarbakırspor-Kombassan Konyaspor maçına ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Fikret Ünlü'nün yazılı cevabı (7/3932)

13. - İstanbul Milletvekili Azmi Ateş'in, DDY'na ait İstanbul-Zeytinburnu'ndaki binaların kiralanmasına ilişkin sorusu ve Ulaştırma Bakanı Enis Öksüz'ün cevabı (7/3936)

14. - Balıkesir Milletvekili İlhan Aytekin'in, SSK primlerine ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan'ın cevabı (7/3945)

15. - Karaman Milletvekili Zeki Ünal'ın;

Vakıf ve derneklere 2001 yılında yapılan yardımlara,

2000 yılında Karaman İlindeki belediyelere yapılan yardımlara,

İlişkin soruları ve Maliye Bakanı Sümer Oral'ın cevabı (7/3949, 3961)

VI. - KANUN TASARI VE TEKLİFLERİYLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER

1. - İzmir Milletvekili Rifat Serdaroğlu'nun; İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı'nın; Amasya Milletvekili Ahmet İyimaya'nın; Ankara Milletvekili Yıldırım Akbulut'un; Şırnak Milletvekili Mehmet Salih Yıldırım'ın; Gaziantep Milletvekili Ali Ilıksoy, Konya Milletvekili Ömer İzgi ve Ankara Milletvekili Nejat Arseven'in; İstanbul Milletvekili Ziya Aktaş ve 42 Arkadaşının; Zonguldak Milletvekili Hasan Gemici'nin ve İzmir Milletvekili Işılay Saygın'ın; Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünde Değişiklik Yapılmasına Dair İçtüzük Teklifleri ve Anayasa Komisyonu Raporu (2/94, 2/232, 2/286, 2/307, 2/310, 2/311, 2/325, 2/442, 2/449) (S. Sayısı: 527)

2. - Emniyet Teşkilâtı Kanunu, Polis Yükseköğretim Kanunu ve 190 Sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Eki Cetvellerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Emniyet Teşkilâtı Kanununun Bir Maddesinde Değişiklik Yapılmasına Dair 490 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ve İçişleri ve Plan ve Bütçe Komisyonları Raporları (1/497, 1/212) (S. Sayısı: 438)

3. - Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Yurtdışı Teşkilâtı Hakkında 189 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/53) (S. Sayısı: 433)

4. - Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu ile Nakdî Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına İlişkin 624 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Fazilet Partisi Grup Başkanvekili Kahramanmaraş  Milletvekili Avni Doğan ve 7 Arkadaşının; Anava-tan Partisi Grup Başkanvekilleri Bartın Milletvekili Zeki Çakan, Denizli Milletvekili Beyhan Aslan, Eskişehir Milletvekili İ.Yaşar Dedelek ile Antalya Milletvekili Cengiz Aydoğan'ın Aynı Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve İçişleri, Millî Savunma ve Plan ve Bütçe Komisyonları Raporları (1/757, 2/603, 2/605) (S. Sayısı: 592)

5. - Ekonomik, Kültürel, Eğitim ve Teknik İşbirliği Başkanlığı Kurulması, 206 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin İki Maddesinin Değiştirilmesi ve 190 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Eki Cetvellere Bir İlave Yapılması Hakkında 480 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Bu Kanun Hükmünde Kararname ve Devlet Memurları Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri ve Plan ve Bütçe Komisyonları Raporları (1/206, 1/779) (S. Sayısı: 639)

6. - Doğal Gaz Piyasası Kanunu Tasarısı ve Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji ve Plan ve Bütçe Komisyonları Raporları (1/836) (S. Sayısı : 651)


I. – GEÇEN TUTANAK ÖZETİ

TBMM Genel Kurulu saat 14.00'te açılarak üç oturum yaptı.

Konya Milletvekili Veysel Candan'ın, Türkiye Büyük Millet Meclisi Hesaplarını İnceleme Komisyonu üyeliğinden çekildiğine,

Osmaniye Milletvekili Şükrü Ünal ve 20 arkadaşının, Osmaniye İlindeki orman köylülerinin (10/190),

Osmaniye Milletvekili Şükrü Ünal ve 20 arkadaşının, Osmaniye İlindeki yerfıstığı üretiminin ve üreticilerinin (10/191),

Sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla birer Meclis araştırması açılmasına;

İlişkin önergeleri Genel Kurulun bilgisine sunuldu; araştırma önergelerinin gündemdeki yerlerini alacakları ve öngörüşmelerinin, sırası geldiğinde yapılacağı açıklandı.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Hesaplarını İnceleme Komisyonunda boş bulunan ve Fazilet Partisi Grubuna düşen 1 üyeliğe, Grubunca aday gösterilen Tokat Milletvekili Mehmet Ergün Dağcıoğlu seçildi.

Gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleriyle Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmında bulunan:

TBMM İçtüzüğünde Değişiklik Yapılmasına Dair İçtüzük Teklifleri ve Anayasa Komisyonu Raporunun (2/94, 2/232, 2/286, 2/307, 2/310, 2/311, 2/325, 2/442, 2/449) (S. Sayısı:527) görüşmeleri, daha önce geri alınan maddelere ilişkin Komisyon raporu henüz hazırlanmadığından;

Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Yurtdışı Teşkilâtı Hakkında 189 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye (1/53) (S. Sayısı: 433),

Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu ile Nakdî Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına İlişkin 624 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye (1/757, 2/603, 2/605)(S. Sayısı: 592),

Ekonomik, Kültürel, Eğitim ve Teknik İşbirliği Başkanlığı Kurulması, 206 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye (1/206, 1/779) (S. Sayısı: 639);

İlişkin kanun tasarılarının görüşmeleri, komisyon yetkilileri Genel Kurulda hazır bulunmadıklarından;

Ertelendi.

Polis Yüksek Öğretim Kanunu Tasarısının (1/497, 1/212) (S. Sayısı: 438) tümü üzerindeki görüşmeler tamamlandı, 9 uncu maddesi kabul edildi, 10 uncu maddesinin görüşmelerinin bitiminde, istem üzerine yapılan yoklamalar sonucunda Genel Kurulda toplantı yetersayısı bulunamadığından,

17 Nisan 2001 Salı günü saat 15.00'te toplanmak üzere, birleşime 19.02'de son verildi.

 

 

Murat Sökmenoğlu

 

 

 

Başkanvekili

 

 

Yahya Akman

 

Cahit Savaş Yazıcı

 

Şanlıurfa

 

İstanbul

 

Kâtip Üye

 

Kâtip Üye

                                                                                          No. : 123

II. – GELEN KÂĞITLAR

 17.4.2001 SALI

Sözlü Soru Önergeleri

1.- Nevşehir Milletvekili Mükremin Taşkın'ın, basın-yayın organlarına verilen ilân, reklam ve teşviklere ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1394) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.4.2001)

2.- Nevşehir Milletvekili Mükremin Taşkın'ın, ekonomik kriz öncesi Merkez Bankasından satılan dövizlere ilişkin Devlet Bakanından (Kemal Derviş) sözlü soru önergesi (6/1395) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.4.2001)

3.- Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, TESK ve TŞOF başkan ve yönetim kurulu üyelerinin maaşlarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1396) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.4.2001)

4.- Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, çocuk sağlığı ve gelişimi konusunda yapılan çalışmalara ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/1397) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.4.2001)

Yazılı Soru Önergeleri

1.- Manisa Milletvekili Rıza Akçalı'nın, 2000 yılı sonu itibariyle Ziraat Bankası ve Halk Bankası tarafından kullandırılan ticari krediler ile batık kredi miktarına ilişkin Devlet Bakanından (Kemal Derviş) yazılı soru önergesi (7/4058) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.4.2001)

2.- Manisa Milletvekili Rıza Akçalı'nın, 19.2.2001-21.2.2001 tarihleri arasında en fazla döviz satılan ilk beş kuruluşa ilişkin Devlet Bakanından (Kemal Derviş) yazılı soru önergesi (7/4059) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.4.2001)

3.- İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak'ın, bazı TV sahiplerinin RTÜK  Kanununun 29 uncu maddesine aykırı hareket ettikleri iddialarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/4060) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.4.2001)

4.- Konya Milletvekili Remzi Çetin'in, pancar üreticilerinin elektrik borçlarına ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/4061) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.4.2001)

5.- Konya Milletvekili Remzi Çetin'in, pancar üreticilerinin alacaklarına ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/4062) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.4.2001)

6.- Konya Milletvekili Remzi Çetin'in, GAP bölgesindeki arazi satışlarıyla ilgili iddialara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi  (7/4063) (Başkanlığa geliş tarihi :13.4.2001)

7.- Şanlıurfa  Milletvekili Mustafa Niyazi Yanmaz'ın, kamu kuruluşlarının ilaç bedellerini geç ödediği iddiasına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/4064) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.4.2001)

8.- Şanlıurfa Milletvekili Mustafa Niyazi Yanmaz'ın, BAĞ-KUR ve SSK'lının ilaç bedellerinin geç ödendiği iddiasına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/4065) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.4.2001)

9.- Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, Kızılay Genel Başkanı hakkındaki iddialara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/4066) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.4.2001)

10.- Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, GAP, Manavgat Irmağı ve Mudurnu Tavukçuluğu  satın  almak isteyen yabancı firmalara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/4067) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.4.2001)

11.- Karaman Milletvekili Zeki Ünal'ın, havaalanlarına ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/4068) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.4.2001)

12.- Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, İstanbul-Eminönü Mahmutpaşa Camii İmamının gözaltına alınmasına ve hutbelere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/4069) (Başkanlığa geliş tarihi:13.4.2001)

13.- Adana Milletvekili Ali Gören'in, valiliklerde ve il özel idarelerinde yapıldığı iddia edilen savurganlıklara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/4070) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.4.2001)

14.-Adana Milletvekili Ali Gören'in, 2000-2001 yılında Merkez Bankasınca özel bankalara kullandırılan kredilere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/4071) (Başkanlığa geliş tarihi:13.4.2001)

15.- İstanbul Milletvekili Nazif Okumuş'un, birleştirilen bankalarda çalışan personele ilişkin Devlet Bakanından (Kemal Derviş) yazılı soru önergesi (7/4072) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.4.2001)

16.- Antalya Milletvekili Mehmet Baysarı'nın, Antalya-Konyaaltı Turem Otelinin kapatılmasına ilişkin Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/4073) (Başkanlığa geliş tarihi: 16.4.2001)

17.- Sinop Milletvekili Kadir Bozkurt'un, rüzgar enerjisi santrallerine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/4074) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.4.2001)

18.- Sinop Milletvekili Kadir Bozkurt'un, Sinop Karadeniz Yelken İhtisas Kulübüne ilişkin Devlet Bakanından (Fikret Ünlü) yazılı soru önergesi (7/4075) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.4.2001

19.- Gaziantep Milletvekili Nurettin Aktaş'ın, Gaziantep'teki sanayicilerin elektrik faturaları ile ilgili şikayetlerine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/4075) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.4.2001)

20.- Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Bakanlığın yeni lojman alımına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/4076) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.4.2001)

21.- Konya Milletvekili Veysel Candan'ın, kriz öncesi Merkez Bankası'ndan satılan dövize ilişkin Devlet Bakanından (Kemal Derviş) yazılı soru önergesi (7/4078) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.4.2001)

22.- Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Bayrak Tüzüğünde yapılan değişikliğe ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/4079) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.4.2001)


BİRİNCİ OTURUM

Açılma Saati : 15.00

17 Nisan 2001 Salı

BAŞKAN: Başkanvekili Mehmet Vecdi GÖNÜL

KÂTİP ÜYELER: Levent MISTIKOĞLU(Hatay), Mehmet AY (Gaziantep)

 

BAŞKAN - Türkiye Büyük Millet Meclisinin 85 inci Birleşimini en iyi dileklerimle açıyor, saygılar sunuyorum.

Toplantı yetersayısı vardır; görüşmelere başlıyoruz.

Sayın milletvekilleri, gündeme geçmeden önce, üç sayın milletvekiline gündemdışı söz vereceğim.

Gündemdışı ilk söz, köy enstitülerinin 61 inci kuruluş yıldönümü münasebetiyle söz isteyen Samsun Milletvekili Sayın Şenel Kapıcı'ya aittir.

Buyurun Sayın Kapıcı. (DSP sıralarından alkışlar)

Süreniz 5 dakika efendim.

III. - BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) GÜNDEMDIŞI KONUŞMALAR

1. - Samsun Milletvekili Şenel Kapıcı'nın, köy enstitülerinin kuruluşunun 61 inci yıldönümü münasebetiyle gündemdışı konuşması ve Millî Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu'nun cevabı

ŞENEL KAPICI (Samsun) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Atatürk aydınlatmacılığının geniş kitlelere yayılması hareketinin etkili bir şekilde gerçekleşmesi için, 3803 sayılı Köy Enstitüleri Yasasının 17 Nisan 1940'ta kabulüyle ilgili olarak, 61 inci kuruluş yıldönümü kutlamaları hakkında söz almış bulunmaktayım. Meclisimizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde, 19 Mayıs 1919'da başlatılan Kurtuluş Savaşı harekâtının sonunda, Osmanlı İmparatorluğunun yıkıntıları arasında yeni bir güneş gibi doğacak olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti, kesinlikle halk yönetimine dayalı, yenilikçi, devrimci, çağdaş bir devlet olacaktı; bu devletin temelinde de, eğitim ve öğretim yer alacaktı. Bunun için, ilk girişimler, 1928 yılında başlatılmıştı. Daha sonra, dönemin Millî Eğitim Bakanı Hasan Âli Yücel ve İlköğretim Genel Müdürü İsmail Hakkı Tonguç, 17 Nisan 1940 tarihinde başlayıp, 21 köy enstitüsünü kurarak, çok yönlü işlevini -iş içinde iş aracı, iş içinde iş eğitimi- amaçlamışlardı. Kaynağında, tümüyle üretim temel alınıyordu.

Köy enstitülerini, sadece ilköğretimi çözecek kurumlar olarak görmek büyük hatadır; bir sistem olarak, Türkiye kalkınmasını hedef almıştır. Bu sistemde, yetenekli her çocuğun yeteneği ölçüsünde üst düzey öğrenim kurumlarına girebilmesi, parasız eğitim yoluyla sağlanmıştı. Geniş kitlenin çocukları, köy çocukları, ilkokullarda, köy enstitülerinde, bir yükseköğrenim kurumu olan Yüksek Köy Enstitüsünde tamamen parasız  öğrenim görüyorlardı. Böylece, fırsat eşitliğine işlerlik kazandırılmış, geniş kitlelerin yetenekli çocuklarının üst öğrenim kurumlarına geçişleri kolaylaştırılmıştı.

Bugün, köylerde, kentlerin varoşlarında yaşayan geniş kitlelerin çocuklarının, olanaksızlıklar nedeniyle fırsat eşitliği ilkesinden yeterince yararlanamadığı gerçeğiyle karşı karşıyayız. Bu durum düzeltilmezse, ciddî sorunlar beklenilebilir. Yeni üretim tekniklerini köye ve kente götürme, eğitimi yayma, cumhuriyeti köye ve kent varoşlarına taşıma, laik anlayışı topluma yerleştirme, politeknik okullara yakın hizmet vermeyi hedefliyordu. Ne yazık ki, Demokrat Parti, bu enstitüleri 1954 yılında kapatma yoluna gitti.

Köy enstitülerine, çok partili yaşamın, bir bakıma, demokrasinin öncü kuruluşları gözüyle bakabiliriz. İnanılıyordu ki, Türkiye'de demokrasinin gerçekleşmesi, bütün vatandaşların hiç olmazsa ilköğretim çarkından geçmesiyle mümkündür. Hiç olmazsa ilköğretim görmüş vatandaşların daha bilinçli seçmen olacağı, daha bilinçli üretken olacağı ve böylece, ekonomik bağımsızlığa kavuşacağı varsayılmıştır. Köy enstitülerinde ve Yüksek Köy Enstitüsünde okuyanların seçilebilme konumuna geçmiş olmaları, devlet yönetiminde daha çok sayıda görev almaları mümkün olacaktı.

Köy enstitülerinin acele kapatılmasının başlıca nedenleri, örümcek kafalı şer güçlerce, köy enstitüsü ruhunu yok etme, öğretmenlik soyunu tüketmekti. Bunu başaramayacaklar. 61 inci yılda da bu ruh yaşıyor ve yaşayacaktır.

Köy enstitüleri, Türkiye koşullarını, sorunlarını önplana çıkaran, bunlara çare olacak kurumlardı. Kısa sürede, pek çok ilkeleri günümüz koşullarında da uygulanabilir ilkeler olmuştu. Bunların gözden geçirilerek güncelleştirilmesiyle, ülkemizin çok şey kazanacağına inanıyorum.

Bu duygu ve düşüncelerimle, köy enstitüsünde yetişenleri, dönemin Millî Eğitim Bakanı Hasan Âli Yücel ve İlköğretim Genel Müdürü İsmail Hakkı Tonguç'u saygı ve rahmetle anıyor, Yüce Meclisi tekrar saygıyla selamlıyorum. (DSP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Kapıcı.

Sayın Kapıcı'nın konuşmasına, Millî Eğitim Bakanı Sayın Metin Bostancıoğlu cevap verecekler.

Buyurun Sayın Bostancıoğlu.

Süreniz 20 dakika efendim.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI METİN BOSTANCIOĞLU (Sinop) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; köy enstitüleri, cumhuriyetimizin değerlerini ve çağdaşlığını köylere taşımış, Atatürk devrimlerini hayata geçirmiş, eğitimde fırsat ve olanak eşitliğinin sağlanmasında çok önemli katkılarda bulunmuştur.

Köy enstitüleri, eğitim-öğretimde bir yaşam biçimidir. Köy enstitüleri, karanlıktan aydınlığa atılan bir adımdır, aydınlanma hareketidir. Köy enstitüleri, ulusal ve özgün bir modeldir, bizim modelimizdir. Köy enstitüleri, Atatürk ilke ve devrimleri ile cumhuriyet ruhunun en iyi yaşandığı yerlerden biridir. Köy enstitüleri, fırsat ve olanak eşitliğinin en güzel uygulamasıdır. Köy enstitüleri mezunu öğretmenlerimizin hizmet ruh ve anlayışı, her türlü takdirin üzerindedir. Köy enstitüleri, en güzel imece örneğidir.

İşte, bu özellikleri taşıyan köy enstitüleri, ünlü matematikçiler, ünlü edebiyatçılar, ünlü ressamlar, ünlü spor adamları, ünlü müzisyenler, ünlü politikacılar yetiştirmiştir.

Köy enstitülerinin kuruluş yıldönümünü kutlarken, bu kurumlardan mezun olup hayatta olanlara hizmetlerinden dolayı teşekkür ediyor, aramızdan ayrılanları rahmetle anıyorum.

Şubat 1954 yılında öğretmen okullarına dönüştürülen 21 köy enstitümüzden 18'i, bugün, Anadolu öğretmen lisesi olarak hizmet yapmaktadır. 1999 yılında, Kültür Bakanlığımızca köy enstitüleri binaları koruma altına alınmıştır.

Sayın milletvekilleri, köy enstitüleri bize tarihin mirasıdır; onları birer müze olarak, onları birer anı olarak yaşatacağız. Ayrıca, bugün, Hasanoğlan'da köy enstitüleri müzesi kurma çalışmalarımız da hızla sürdürülmektedir.

Köy enstitüleri felsefesinin, bugünkü çağdaş eğitime ışık tutacağına inanıyorum. Sekiz yıllık zorunlu ilköğretim uygulamasıyla başlayan ve yurdun dörtbir yanına yayılan YİBO'larımız ve bu okullarımızın 8 inci sınıflarındaki yönlendirme, işte, bu modelin günümüze yansımış şeklidir. Yatılı ilköğretim bölge okullarımız, o gün olduğu gibi bugün de, politik tercihlerle değil, nereye gerekiyorsa oraya kurulmaktadır. YİBO ve PİO'lar, ya bir köyde ya da bir kasabanın yanındadır.

Sayın milletvekilimizin "bugün, köylerde, kentlerin varoşlarında yaşayan geniş kitlelerin çocuklarının, olanaksızlıklar nedeniyle fırsat eşitliği ilkesinden yeterince yararlanamadığı gerçeğiyle karşı karşıyayız" sözü, gerçeği yansıtmamaktadır. "Bu durum düzelmezse ciddi sorunlar beklenebilir. Yeni üretim tekniklerini, köye ve kente götürme, eğitimi yayma, cumhuriyeti köy ve kent varoşlarına taşıma, laik anlayışı topluma yerleştirme, politeknik okullara yakın hizmet vermeyi hedefliyordu" deniliyor. Bizim sekiz yıllık zorunlu eğitimle başlattığımız, yatılı bölge okullarının yerlerinin tespiti ve yatılı bölge okullarında okuyan çocuklarımız bakımından bu modelin uygulanmasından başka bir şey değildir.

Bugün, YİBO ve PİO'larda okuyan çocuklarımızın tamamı köy çocuklarıdır, kırsal alanın çocuklarıdır. Köy enstitülerinin bu kadar kıymetli insanlar yetiştirmesi bize şunu gösteriyor: Türk köylü çocuğuna okuma olanağı verdiğimizde, başaramayacağı hiçbir iş yoktur. İşte, bu nedenlerle, biz, köy enstitülerini, felsefe olarak, yatılı bölge okulları ve pansiyonlarda yaşatıyoruz.

Sekiz yıllık zorunlu eğitimin yasasının yürürlüğe girdiği 1997 yılında ülkemizde 147 yatılı bölge okulu varken, bugün 266 yatılı bölge okulumuz var; yüzde 80 artış... Cumhuriyetin kuruluşundan 1997 yılına kadar 147, dört yıl içerisinde de, yüzde 80 artışla, cumhuriyet döneminin tamamına yakın bir artışla 266'ya yükselmiştir.

1996-1997 yılında pansiyonlu ilköğretim okulumuz 27 iken, bugün pansiyonlu ilköğretim okulumuzun sayısı 231'dir; artış, yüzde 755'tir. Bu, köy enstitüleri felsefesinin yaşatılması değil de nedir?!

Öğrenci sayısına gelince: İlköğretim seviyesinde 497 okulda 178 707 öğrenci, ortaöğretimde 895 okulda 153 796 öğrenci olmak üzere, 332 503 öğrenci parasız yatılı okumaktadır. Bu çocukların tamamının yemesi, içmesi, giyimi ve eğitimi, devlet tarafından parasız verilmektedir. Ayrıca, her gün, yaklaşık 603 000 öğrenci tam donanımlı okullara taşınmakta, öğle yemeği verilmekte ve tekrar, akşam evlerine götürülmektedir. Bu da, kırsal alanda hiçbir çocuğun eğitimsiz kalmaması çalışmasıdır.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Yüce Önder Atatürk'ün kurduğu demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyetimizin eğitim tarihinde iz bırakan köy enstitülerini kuranlara, onlardan yetişenlere, bu ruhla ülkemize hizmet edenlere minnet ve şükranlarımı sunuyor; hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum. (DSP ve ANAP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Sayın Bakana teşekkür ediyoruz.

Zannediyorum aynı konuda, çok kısa söz talebi olan Sayın İsmail Aydınlı; buyurun efendim.

Oradan, oturduğunuz yerden efendim; mikrofonu açtım.

İSMAİL AYDINLI (İstanbul) - Sayın Başkanım, mikrofona gerek yok.

BAŞKAN - Mikrofonu açtım; oturduğunuz yerden efendim.

60 ıncı maddemiz öyle diyor; ne yapalım?..

İSMAİL AYDINLI (İstanbul) - Sayın Başkan, Türkiye Büyük Millet Meclisinin değerli üyeleri; sözlerime başlarken, hepinizi saygıyla selamlarım.

Köy enstitülerinin 61 inci kuruluş yıldönümü nedeniyle söz almış bulunuyorum.

Türkiye Büyük Millet Meclisi, 17 Nisan 1940 tarihinde 3803 sayılı Yasayı kabul ederek, köy enstitülerinin kurulmasına olanak sağladı. 17 Nisan tarihi, son altmış yıllık eğitim ve toplum yaşamımızda çok önem ve anlam ifade eden bir gün olarak kabul edilmektedir.

Köy enstitüleri, İkinci Dünya Savaşının en çetin koşullarında, bir avuç yurtsever ülkücü eğitimcinin öncülüğünde ve köy çocuklarının özverili, inançlı emekleriyle kuruldu. Yurdumuzun dörtbir yanına dağılan köy enstitülerinin sayısı altı yedi yıl gibi kısa bir sürede 21'e yükseldi. Köy enstitüleri, çağdaş eğitim, bilim ilkelerine, yurt gerçeklerine dayalı, ulusal, özgün ve evrensel eğitim, öğretim ve üretim kurumlarıydı; iş ve üretim içinde, iş için eğitim ilkelerine dayalı kurumlardı. Köy enstitülerinde öğrenciler, üretirken öğreniyor, öğrenirken üretiyorlar; hem öğretmen hem de yurttaşlara köy yaşamının her alanında örnek ve öncü insanlar olarak yetiştiriliyorlardı. Köy enstitüleri, kendi kendine yeten, kendi binalarını yapan, gereksinmelerini büyük ölçüde işlettikleri tarla, bağ, bahçelerden ve yetiştirdikleri hayvanlardan elde eden eğitim öğretim kurumlarıydı. Kuruluş yasasında da belirtildiği gibi, amaçları, yalnızca, köy okullarına seçilme yoluyla köy çocuklarını öğretmen yetiştirmek değil, aynı zamanda, köylerimizin şiddetle gereksinme duyduğu sağlık memuru, ebe, demirci, dülger, tarımcı da yetiştirmekti. Köyü içinden canlandırıp kalkındıracak, durgun toplumsal ve ekonomik yapıyı harekete geçirecek, öncü, örnek, üretici ve yaratıcı insanlar yetiştirmekti. Köy enstitüleri, bugün bir kez daha saygıyla andığımız bu okulların fikir babası ve baş uygulayıcısı, büyük eğitimci, yurtsever İsmail Hakkı Tonguç'un sözleriyle, köyü içeriden uyandırma, canlandırma girişimiydi. Enstitüler, çok kısa zamanda başarılı olmuşlar, Anadolu bozkırında çağdaş, laik, eğitim, üretim ve uygarlık merkezi haline gelmişlerdir.

Ünlü Amerikalı eğitimci ve filozof John Dewey köy enstitülerine hayranlığını şu sözlerle dile getirmiştir: "Hayalimdeki okullar Türkiye'de kuruluyor."

Anısı önünde bugün bir kez daha eğildiğim ünlü devlet adamımız ve köy enstitülerinin kurulmasına büyük destek veren İsmet İnönü, bu kurumları, cumhuriyet tarihimizin en verimli kurumları olarak nitelendirmiştir.

Son altmış yıldır, yerli-yabancı birçok ünlü eğitimci, toplum bilimci, toplum kalkınmacısı, gazeteci, düşünür köy enstitülerini inceleyip övmüşler; UNESCO, enstitüleri birçok geri kalmış ülkeye de örnek göstermiştir.

BAŞKAN - Sayın Aydınlı, lütfen toparlayın; 3,5 dakika oldu.

İSMAİL AYDINLI (İstanbul) - 5 dakika olmadı Başkanım.

BAŞKAN - Hayır, süre, 3 dakikadır efendim.

Söylenecekler söylendi; lütfen toparlayın.

Buyurun.

İSMAİL AYDINLI (İstanbul) - Geçen yılki konuşmasında, İçişleri Bakanımız Sayın Sadettin Tantan, Türkiye'de en büyük tehlikenin ve sorunun cehalet olduğunu belirtirken, bunun bir nedeninin de cumhuriyetin ilk yıllarında açılmış halkevleri ve köy enstitülerinin kapatılması olduğunu haklı olarak vurgulamıştır.

Değerli arkadaşlarım, bu kısa konuşmamda, köy enstitülerinin dayandığı ilkeleri, niteliklerini, kuruldukları yılların koşullarını, başarılarını sayıp dökmeyeceğim; ancak, şu kadarını belirteyim: Köy enstitüleri, çok partili yaşama geçerken, tek darbelenen çağdaş, laik, demokratik kurumlar olmuştur.

BAŞKAN - Sayın Aydınlı, mikrofonunuzu kapatmak zorunda kalacağım. Lütfen, son cümleniz efendim...

İSMAİL AYDINLI (İstanbul) - Peki.

Eğer köy enstitüleri, halkevleri gibi kurumlar kapatılmamış olsalardı, Türkiye, bugün ekonomide, eğitimde ve demokraside çok ileri bir aşamada olacaktı.

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Aydınlı.

İSMAİL AYDINLI (İstanbul) - Türkiye, karanlık güçlerin, cumhuriyet, demokrasi ve laiklik düşmanı terör örgütlerinin at oynattığı bir ülke olmayacaktı.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (DSP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Aydınlı.

Gündemdışı ikinci söz, şekerpancarı üreticilerinin devletten alacakları paralar hakkında söz isteyen Adana Milletvekili Sayın Ali Gören'e aittir.

Buyurun Sayın Gören.

Süreniz 5 dakika.

2. - Adana Milletvekili Ali Gören'in, şekerpancarı üreticilerinin devletten alacakları paraya ilişkin gündemdışı konuşması

ALİ GÖREN (Adana) - Muhterem Başkanım, değerli milletvekili arkadaşlarım; bugün Hakkın rahmetine kavuşmasının yıldönümü olan rahmetli Başbakanımız ve Cumhurbaşkanımız Sayın Turgut Özal'ın anısını rahmetle yâd ediyor, Yüce Meclisimize ve milletimize başsağlığı diliyorum.

Değerli arkadaşlarım, toplumlar, insanî değerleri ortaya koymak, sürdürmek ve geliştirmekle yükümlüdürler. "Adalet mülkün temelidir" prensibine inanan ve önemseyen bir milletin vekili olarak, huzurunuzda, halkımın zayi olan haklarını dile getirmek üzere söz almış bulunuyorum.

Değerli arkadaşlarım, bu ülkede, vergi vermede, askere gitmede, ülke ve devlet için her türlü görevde öne sürülen halkımın büyük çoğunluğunun haklarının, bugünkü yöneticiler ve özellikle, 57 nci hükümet tarafından gözetilmemesi nedeniyle, halkımın haklarını savunmak üzere huzurunuzdayım.

Öncelikle ve özellikle, Sayın Başbakanımıza yöneltiyorum sorularımı. Devlete ürününü satan veya devletin bir şekilde emlakini istimlak ettiği vatandaşın ödemesinde fevkalade duyarsız ve ağırdan alan tutumunuza karşı, yüksek faizle para aldığınız kurum veya kişilere, paralarını acele ve titizlikle ödemekteki ölçünüz ve prensibiniz nedir? Bunu, açık olarak öğrenmek istiyoruz. Sadece ben değil, hem Millet Meclisimizin çoğunluğu hem de vatandaşımız, bunun açık, net ve anlaşılır cevabını istemektedir.

Diğer ürünlerde olduğu gibi, şekerpancarı üreticilerinin alacağı olan 495 trilyon lirayı tamamen ödemeyip, sadece 2000 yılında, 18,7 katrilyonu faiz olmak üzere, 37,5 katrilyonu nasıl bulup ödediniz?! Vatandaşın halen devletten alacağı varken onu umursamayıp, faizcilerin günlük ve saatlik ödemelerindeki dakikliğiniz arasındaki çifte standart ve farklılık, hangi ölçüye dayanmaktadır?! Zenginlere ödeme çabukluğunuz, halkın büyük çoğunluğunun hakkını teslimde neden sizi duyarlılığa sevk etmemektedir?! Bu haksızlık karşısında, lokmalar boğazınıza tıkanmamakta mıdır, yastığa başınızı koyduğunuzda uykunuz kaçmıyor mu ve vicdanlarınızda derin bir sızlamaya yol açmıyor mu?! Zaten, şekerpancarının maliyeti olan 35 000 lira yerine daha düşük fiyat vererek ve onu da vaktinde ödemeyerek pula çevirdiğiniz, yok ettiğiniz halkın değerlerinin beraberinde neleri yok ettiğinin idrakinde olsanız, vatandaşın devlete karşı olan duygusunun ve tahrip olan muhabbetinin farkında olsanız, Sayın Başbakanım, bu koltuklarda bir gün değil, bir saat bile durmamanız lazım.

Bu yılın ilk ayında, yine faizci sektöre ödediğiniz 3,4 katrilyona karşılık 15 katrilyon borçlanırken gösterdiğiniz gayreti, niçin üretici vatandaşa karşı göstermiyorsunuz?! Veya tersini soruyorum: Vatandaşın parasını ödemekte duyarsız kalıp, ona borçlanmazken, niçin faizleri vaktinde ve saatinde ödemek için bu kadar gayretkeş oluyorsunuz? (FP sıralarından alkışlar)

Ülke genelinde iktisadî ölçüt haline getirdiğiniz dolar aşırı yükseldikçe, vatandaşa sattığınız her türlü devlet tekelinde olan malın          -gübre, gaz, mazot, şeker- fiyatını olanca hızıyla artırırken, sabit gelirli olan vatandaşın imkânlarının bittiğini, vatandaşın etinin yağının değil, kemiğinin iliğinin kuruduğunu niçin düşünmüyorsunuz?!

Sayın Başbakanım, sadece ekonomiden sorumlu değil, hükümetten de sorumlu bakan haline getirdiğiniz Sayın Derviş'e bu işleri sipariş etmekle, halkın karşısında hesap veremeyeceğiniz günlere kendinizi hazırlamanızı diliyorum. Vatandaş "bu işlerden Başbakanın haberi yok mudur" diye sormaktadır ve ne ekonomiden sorumlu veya hükümetten sorumlu bakandan ne de diğer bakanlardan, Başbakandan bu hususlara çözüm getirme yöntemlerini anlatmasını istemektedir.

Değerli arkadaşlarım, seçim bölgem olan Adana'da, halkımın çok ciddî bir geçim sıkıntısı ve karamsarlık içerisinde olduğunu üzülerek gördüm.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Gören, lütfen, toparlayınız.

ALİ GÖREN (Devamla) - Toparlıyorum Sayın Başkan.

Ceyhan'ın Doruk Beldesinde, halk, aldığı kredileri ödeyememenin karabasanı altında inim inim inlemektedir; buğday taban fiyatı yine geç mi belirlenecek; yine, ödentiler geç mi yapılacak ve ücret düşük mü tutulacak, çiftçi yine tüccarın insafına ve eline mi teslim edilecek diye kara kara düşünmektedir.

Aynı zamanda, Sayın Tarım Bakanımıza sormak istiyorum. Sadece Bakanlar Kurulunda kavga etmek yetmez Sayın Bakanım. Sayın Bakanımız Kemal Derviş Bey, IMF'nin ve faizcilerin hakkını korurken "çiftçiye niçin yok" diye çiftçinin hakkını koparmayı beklerdik senden. (FP sıralarından alkışlar) Sayın Derviş, IMF ve rantiyenin haklarını nasıl koruyorsa, siz de, çiftçinin hakkını koruyup, ona götürmeliydiniz. 1,5 katrilyon destek bekleyen çiftçiye, 400 trilyonu aşmayacak bir miktarla nasıl yardımcı olabileceksiniz?! Hangilerine yardımcı olup, hangilerini dışlayacaksınız?! Siz, ekonomide tedbir almakta gecikiyorsunuz -bankalar olmasaydı- esnafı, çiftçiyi bankalardan kurtarmakta gecikiyorsunuz. Allahaşkına, kaç saat uyuyorsunuz günde, kaç saat?!. Uyandıran yok mu sizi?! (FP sıralarından alkışlar)

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Gören son cümleniz için...

ALİ GÖREN (Devamla) - Daha söyleyecek çok sözüm var; ama, bu sözlerimin dikkate alınmasını diliyor, hepinize teşekkür ediyorum. (FP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Gören.

Gündemdışı üçüncü söz, sekizinci Cumhurbaşkanımız merhum Turgut Özal'ın vefatının 8 inci yıldönümü münasebetiyle söz isteyen, Gaziantep Milletvekili Sayın Mustafa Taşar'a aittir.

Buyurun Sayın Taşar. (ANAP sıralarından alkışlar)

Konuşma süreniz 5 dakikadır.

3. - Gaziantep Milletvekili Mustafa Rüştü Taşar'ın, sekizinci Cumhurbaşkanımız Turgut Özal'ın ölümünün 8 inci yıldönümüne ilişkin gündemdışı konuşması

MUSTAFA RÜŞTÜ TAŞAR (Gaziantep) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Anavatan Partisinin kurucusu, Başbakanımız, sekizinci Cumhurbaşkanımız merhum Turgut Özal'ın ölümünün sekizinci yılı münasebetiyle gündemdışı söz aldım. Bu imkânı bana tanıyan Sayın Başkana ve değerli milletvekili arkadaşlarıma teşekkür ediyor, Yüce Heyetinizi ve ekranları başında bizi izleyen değerli vatandaşlarımızı saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlarım, yüreği insan sevgisiyle, vatan sevgisiyle ve hizmet aşkıyla dolu, halka hizmeti Hakka hizmet sayacak kadar mukaddes gören ve bu anlayışı siyaset dünyamıza taşıyan örnek siyaset adamı; bütün halkımızın ve dünyanın takdirini kazanan büyük devlet adamı; sevgi, barış, hoşgörü ve siyasette uzlaşmanın sembol ismi; düşünce, inanç ve teşebbüs özgürlüğünü, vatandaşımız için vazgeçilemez en temel üç özgürlük olarak gören, gerçek bir demokrasi abidesi olan sekizinci Cumhurbaşkanımız merhum Turgut Özal'ın ebediyete intikal edişinin sekizinci yılındayız. Türkiye'de tıkanan sisteme işlerlik kazandıran, devleti yeniden çalıştıran, hizmet ve hedeflerin en öncelikli noktasına insanı yerleştiren, ülkemizi sıradan bir üçüncü dünya ülkesi olmaktan kurtaran adımlara öncülük eden merhum Turgut Özal aramızdan ayrılalı sekiz yıl oldu.

O, yüreği vatan, millet ve insan sevgisiyle dopdolu; O, engin hoşgörü sahibi; O, demokrat; O, Türkiye yararına her düşünceyi değerlendirmeyi ve değişik düşüncelerden faydalanmayı şiar edinmiş örnek bir siyaset adamıydı. O, yönetime ve milletin vekâletine talip olmadan Türkiye ve dünya gerçeklerini iyi okumuş, analiz etmiş, o doğrultuda uygulanabilir ve devam ettirilebilir proje ve hedefler ortaya koymuş bir değerimizdi. O, ortaya koyduğu düşünceleriyle hâlâ yaşayan, bugün ve yarın hepimize rehber olacak fikirleriyle örnek bir düşünce adamıydı.

Milliyetçilik, muhafazakârlık, sosyal adaletçilik ve serbest piyasa ekonomisi ilkelerini, Türkiye gerçekleri ışığında, bir potada sentezleyen rahmetli Turgut Özal, sosyal barışın şartlarını ve siyasî kamplaşmaların panzehirini de ortaya koyması bakımından, Türkiye için eşsiz bir birleştirici, her kesime hitap eden yapısıyla sentez bir kişilikti.

Rahmetli Özal, değişime, yeniliklere ve yeni bilgilere açık, başkalarının düşüncelerine ve istişareye önem veren, toplumun değerlerine bağlı gerçek bir aydın ve demokrat bir devlet adamıydı.

Milletin iradesine ve sağduyusuna her zaman inandı. Milletimizin kendisine ve geleceğine dair güven duygusunu aşıladı. "Başaramayacağımız hiçbir şey yoktur; Türkiye karar verince her şeyi başarır" sözleri, onun Türkiye'ye ve Türk Milletine olan güven duygusunun işaretleridir.

Türk Milleti, Özal'a olan sevgisini ve minnetini, merhum Özal'a karşı yürütülen bütün karalama kampanyalarına ve iftiralara rağmen, her zaman göstermiştir. Halkımız, gün geçtikçe, onun eserlerini, hizmetlerini, yapmak istediklerini çok daha iyi anlamakta ve merhum Özal'a olan sevgisi giderek artmaktadır. Aradan 8 yıl geçtikten sonra dahi giderek artan Özal sevgisi, merhum Özal hakkında söylenebilecek bütün iyi nitelik ve övgüleri haklı kılmaya yetecek düzeydedir.

Değerli arkadaşlarım, özellikle bugün ülkemizin içerisinde bulunduğu şartlarda ve yaşadığımız sıkıntıları aşma konusunda hiç de umutsuz olmamamız gerektiğini Atatürk'ten sonra bizlere en iyi gösteren, Turgut Özal olmuştur. Atatürk, Türkiye'ye olarak yürümemiz gereken çağdaş hedeflerin rotasını belirlemiştir, ilk adımları atmış ve Türkiye'nin hedeflerini gerçekleştirecek kurumların ve düzenlemelerin temellerini kurmuştur. Türkiye, bu rota üzerinde yürüdüğü sürece belli bir noktaya gelmeyi başarmıştır. Atatürk'ü ve hedeflerini en iyi anlayan Turgut Özal ise, Türkiye'nin bu hedefleri yakalamasında en büyük mesafeyi aşmıştır. Siyasî hayata başlamasıyla birlikte, günümüzdeki sıkıntılardan çok daha büyük ve kapsamlı karamsar bir tabloyu devralmış; devraldığı bu tablodan, dünyayla pek çok alanda rekabet etmeye başlayan, geleceğe umutla bakan ve kaybettiği mesafeyi süratle telafi eden bir Türkiye sahneye çıkmıştır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Taşar, lütfen tamamlayınız.

MUSTAFA RÜŞTÜ TAŞAR (Devamla) - Hayhay Sayın Başkanım.

Merhum Turgut Özal, Türkiye'yi bir bölgesel güç, bir dünya devleti haline getirdi. Yakın tarihimizde milletimize, ülkemize çağ atlatan icraatların sahibi olan merhum Özal, nereden geldiğini unutmadan, çağın icaplarına uygun adımlar atmasını bilen, geçmişle gelecek arasında birikim ve kültür köprüsünü gözardı etmeyen bir devlet adamıydı. Ancak, başlatılan atılım ve değişim adımları son yıllarda sık sık kesintiye uğrayınca, bu defa Türkiye, tekrar, 1980'li yılların başındakine benzer bir umutsuz havayı yeniden teneffüs etmek zorunda kalmıştır; fakat, yine, karamsarlığa, umutsuzluğa ve yılgınlığa düşmemizi gerektirecek bir durum yoktur; çünkü, elimizde, bugünkü sıkıntılarımızı aşacak hem potansiyel hem de bu yönde umutvar olmamızı gerektirecek sayıda tecrübemiz vardır. Potansiyelimiz, milletimizdir, milletimizin bağrından çıkan kurumlardır, bu kurumları işleten hizmet ve çözüm üreten yetişmiş kadrolarımızdır. Tecrübemiz ise, Türkiye'nin şaşmaz rotasını çizen büyük önder Atatürk ve 1980'li yıllardaki...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Taşar, mikrofonunuzu yeniden açıyorum, lütfen, tamamlayınız.

MUSTAFA RÜŞTÜ TAŞAR (Devamla) - Tamamlıyorum efendim.

... Türkiye'den yeni bir Türkiye mucizesini çıkaran, Turgut Özal'dır. Onun için, umutvar olmamız, geleceğimize ve kendimize inanmamız için sayısız nedenimiz, pek az millete nasip olan tarihî değerlerimiz ve tecrübelerimiz vardır. Halkımız bizlerden bu tecrübeleri değerlendirmemizi, bu potansiyele ve birikime sahip çıkmamızı beklemektedir.

Bu düşüncelerle sözlerimi bitirmeden önce, kurucu Genel Başkanımız, Başbakanımız ve Sekizinci Cumhurbaşkanımız Turgut Özal'a, Yüce Mevla'dan gani gani rahmet diliyor; onun ilkelerini, projelerini, ideallerini ve hedeflerini gerçekleştirme kararlılığımızı bir kere daha ifade ediyor; mekânının cennet olmasını diliyor; hepinize saygılar sunuyorum. (Alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Taşar.

Biz de, Sekizinci Cumhurbaşkanımız büyük devlet adamını rahmetle anıyoruz.

Sayın milletvekilleri, Başkanlığın Genel Kurula diğer sunuşları vardır.

Demokratik Sol Parti, Milliyetçi Hareket Partisi ve Anavatan Partisi Gruplarının İçtüzüğün 19 uncu maddesine göre verilmiş müşterek önerileri vardır; önce tümünü okutup işleme alacağım, sonra ayrı ayrı oylarınıza sunacağım.

IV. - ÖNERİLER

A) SİYASÎ PARTİ GRUBU ÖNERİLERİ

1. - Genel Kurulun çalışma gün ve saatleriyle gündemdeki sıralamanın yeniden düzenlenmesine ilişkin DSP, MHP ve ANAP Gruplarının müşterek önerisi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Danışma Kurulunun 16 Nisan 2001 Pazartesi günü yaptığı toplantıda, siyasî parti grupları arasında oybirliği sağlanamadığından, gruplarımızın ekteki müşterek önerilerinin, Genel Kurulun onayına sunulmasını arz ve teklif ederiz.

Saygılarımızla.

Emrehan Halıcı İsmail Köse              Zeki Çakan

DSP Grup Başkanvekili  MHP Grup Başkanvekili ANAP Grup Başkanvekili

Öneriler:

1- 16 Nisan 2001 tarihli gelen kâğıtlarda yayımlanan 651 sıra sayılı kanun tasarısının 48 saat geçmeden gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleriyle Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmının 6 ncı sırasına, aynı tarihli gelen kâğıtlarda yayımlanan 646 sıra sayılı Kanun Tasarısının 48 saat geçmeden gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleriyle Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmının 7 nci sırasına, gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleriyle Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmının 257 nci sırasında yer alan 644 sıra sayılı kanun tasarısının, bu kısmın 8 inci sırasına alınması önerilmiştir.

2.- Genel Kurulun; 17 Nisan 2001 Salı günü 15.00-20.00, 18 Nisan 2001 Çarşamba, 19 Nisan 2001 Perşembe ve 20 Nisan 2001 Cuma günleri 14.00-20.00 saatleri arasında çalışması; 20 Nisan 2001 Cuma günü de kanun tasarı ve tekliflerinin görüşülmesi; 18 Nisan 2001 Çarşamba günü gündemin 7 nci sırasına kadar olan tasarı ve tekliflerin, 19 Nisan 2001 Perşembe günü de gündemin 9 uncu sırasına kadar olan tasarı ve tekliflerin görüşmelerinin tamamlanmasına kadar çalışma süresinin uzatılması; 17 Nisan 2001 Salı günü sözlü sorular hariç diğer denetim konularının, 18 Nisan 2001 Çarşamba günü de sözlü soruların görüşülmemesi önerilmiştir.

BAŞKAN - Söz almak isteyen?..

Buyurun Sayın Hatiboğlu.

Lehte, aleyhte?..

YASİN HATİBOĞLU (Çorum) - Mecellede bir kural vardır, bilirsiniz "malumu, ilama hacet yoktur" diye...

BAŞKAN - Süreniz 10 dakika efendim.

YASİN HATİBOĞLU (Çorum) - Sayın Başkan, Yüce Heyetin değerli üyeleri; gündem denilen, bir kurulun çalışmalarını düzenleyen, o kurulun çalışmalarına katkıda bulunmayı arzu eden insanlara ışık tutan, onların hazırlanmasını sağlayan yola, yönteme bir türlü giremedik ya da onu ihmal etmeyi, bir başka ifadeyle -beni anlayışla karşılayınız lütfen- kuralsızlığı, kural haline getirdik.

Anayasanın 95 inci maddesi gayet açık; Türkiye Büyük Millet Meclisi, kendi yaptığı İçtüzükle çalışır, İçtüzüğün kavram ve kurallarını esas alır diyor. İçtüzüğün 49 uncu maddesi, gündemi belirlemiştir. Bu üçlü ittifakın, görünürde üçlü ittifakın bugüne kadar şu uygulamaya uyduğunu hiç gördünüz mü, bana Allah rızası için söyler misiniz -Başkanlığa da dönerek soruyorum- hiç rastladınız mı?! İçtüzük diyor ki: "Başkan birleşimi kapatırken, gündemde bulunan hususlardan hangilerinin gelecek birleşimde veya birleşimlerde görüşüleceğini Genel Kurula bildirir. Bu husus ayrıca ilan tahtasına da talik olunur." Bu, boşuna icat edilmedi. Yapmayın sayın milletvekilleri! Bunun bir anlamı vardır, bunun bir manası vardır. Sayın Başkan bugün birleşimi kapatırken, ilan edecek, diyecek ki; sayın milletvekilleri ve -televizyon aracılığıyla, bir anlamda, halkımıza dönerek- ey ahali, yarınki birleşimde -89 uncu birleşimde, 90 ıncı birleşimde- hazır olunuz, biz sizin için şunları, şunları, şunları görüşeceğiz; heyecan da göstermeyiniz; bu işimiz neden ihmal edildi, hatta neden imhal edildi diye bir tereddüde, bir korkuya, bir endişeye kapılmayınız; bak, ben ilan ediyorum Meclis Başkanınız olarak, yarın şu konular görüşülecek... Takip ediniz, birleşim kapatılırken bunu yapmaya mecbur Başkanlık.

İHSAN ÇABUK (Ordu) - Başkan, siz yaptınız mı?

YASİN HATİBOĞLU (Devamla) - Ben yaptım tabiî, yapmaz olur muyum efendim, buna mecburuz; İçtüzük gayet açık. Bakın, zabıtlara bakın; İçtüzük gayet açık; yarınki çalışmamızı bugünden duyuruyoruz. Niye?.. Bayanlar, beyler, beyefendiler; burası Türkiye Büyük Millet Meclisidir, ciddî bir müessesedir, çalışma usulleri ve yöntemleri ciddî olmak zorundadır. Bugün şimdi Başkanımız kapatırken ilan edecek, sabah biz geleceğiz, başka şeyle karşılaşacağız, bizi izleyenler başka şeyle karşılaşacak; diyecekler ki "lime tekulûne mâ lâ tefalûn." Yani yapmadığınız, yapmayacağınız şeyi niye söylüyorsunuz" diye yakamıza bu millet yapışırsa, ne cevap vereceğiz?! Yapmayın!

Değerli milletvekilleri, bunun bir başka faydası, hatta zarureti var; ben hazırlıklı olmalıyım. Bakın, Mecellede bir kural vardır: "Kıyas-ı nefis caiz değildir." Yani, benim size benzememem yahut sizin bana benzememeniz, birinin öbürüne benzememesi ve ona dayanarak bir hüküm vermek doğru değildir; herkes ayrıdır ve de doğaldır; buna, hepimizin saygı göstermesi lazım.

Buradan şuraya gelmek istiyorum: Siz, hazırlıklı gelme ihtiyacı duymuyor olabilirsiniz. Bir kanun görüşülecek, değil mi efendim; buna hazırlanma ihtiyacını duymuyor olabilirsiniz. Allah, sizi, doğuştan bu konuda yetiştirmiş, göndermiş olabilir. "İlm-î ledün" dediğimiz kaynaktan istifade etmiş, içmiş olabilirsiniz; ama, ben beşer Yasin Hatiboğlu, benim daha önceden dersime çalışmam lazım ki, getirilen konunun yanlışını işaret edeyim, doğrusunu getirip teklif edeyim; bunu yapabilmem için, benim dersimi çalışmam lazım. Sizin zekânızın, hafızanızın, kabiliyetinizin üstün olduğu kanaatinde olabilirsiniz; ama, ben bir vasat vatandaşım -şahsım için söylüyorum- izin verin, ben hazırlanayım; hayır, bunu da izin vermiyorsunuz. İşte, vermezseniz, bu kanunlar titrek çıkıyor, titrek, nereye bastığı belli değil. Bizim istirhamımız budur beyler.

Denetim nerede?! Bankalardan şikâyetçiyiz, değil mi; vurgundan, soygundan kırgından şikâyetçiyiz, hepimiz şikâyetçiyiz. Ben, ne DSP'den ne MHP'den ne ANAP'tan ne DYP'den ne Fazilet'ten bir kardeşimin "ya, amma da iyi oldu, iyi soymuşlar, aferin. Tamam, falan efendi, seni attılar üç gün; ama, zarar yok; sen orada biraz istirahat buyur; yatlar duruyor, katlar duruyor; çocuklar, evlatlar, töremeler, bacak kadar veletler -affedersiniz; velet, çocuk anlamınadır, yanlış anlamayın- bunlar, yatlarla, katlarla keyif edecekler..."

HASAN AKGÜN (Giresun) - Siz "çocuklar" deyin, Türkçe söyleyin.

YASİN HATİBOĞLU (Devamla) - Peki, çocuklar diyelim efendim.

Yani, veledi ne maksatla söylediğim belli; veledi "çocuk" demekle değiştirmiş olmuyoruz; o yine öyledir.

Peki, bundan şikâyetçi olmayan var mı içimizde; yok, hepimiz şikâyetçiyiz. İyi, güzel de; bizim ağlamamız, gözyaşı dökmemiz, köydeki insanımızın ilacına para oluyor mu, ekmeğine katık oluyor mu, emeklimin eczane kapısında sekteikalpten yıkılmasına engel oluyor mu, pancar köylümün tırnaklarıyla pancar sökmesinin acı ve ıstırabını izale ediyor mu; hayır... Bunu nasıl yapacağız beyler?!

Bakın, bir şey söyleyeyim: Biz -ayırmıyorum ha, Parlamento olarak biz- yani, siz, arif insanlarsınız. Dinleyen, söyleyenden ariftir. Ben "biz" derim; ama, siz, kimin anlaşılacağını iyi bilirsiniz. Biz, kendimizi denetlemeyeceğiz, denetletmeyeceğiz, bu denetim yollarını kapatacağız, sonra dönüp, bankayı hortumlayanı denetleyeceğiz; kim inanır buna, nasıl inandıracaksınız insanları?! Eğer denetimden korkmuyor isek, bu icrayı denetlemek bizim birinci görevimizdir. Yasa yapmasanız da olur, mevcut yasalarla götürürsünüz; ama, denetlemezseniz, 12,5 milyar bir rivayete göre ve âlâ rivayetin 19 milyar ve dahi bir başka rivayete göre 40 milyar dolar... Hiç, çarptınız, çıkardınız mı?.. Ben, bir çarpmaya kalkıştım, cin çarpmışa döndüm!.. Hiç, çarptınız, çıkardınız mı?..

Şimdi, Sayın Derviş, dervişane bir teslimiyetle, yana döne para arıyor. Siz de geldiniz, dediniz ki: "Bu yangından, bizi, derviş kılıklı bir zat kurtarır." Hani vardır ya, böyle, beyaz atla, yeşil cüppelerle falan biri gelir... "Öyle bir derviş kişi bu işi halleder" dediniz. Nerede?.. O da geldi, para arıyor. Doğrudur... Ne yapacaktı yani?! O da para arıyor.

Ben size söylüyorum beyler, ben size söylüyorum... 12,5 milyar fona gidenler dolayısıyla, 5 milyar da şubat dolayısıyla; işte size 17 milyar dolar... Derviş kişinin aradığı ise 12 milyar dolar. Bunu nasıl elde edeceksiniz beyler; denetimle... Denetmezseniz, götürürler.

Bakın, iki denetim vardır. Bir, beşerî denetim. Siz, tepesine bineceksiniz, kanunlar çerçevesinde tepesine bineceksiniz ya da şurasına, o korkuyu, Allah korkusunu, Hak korkusunu, hesap korkusunu yerleştireceksiniz. Sizin olmadığınız, denetlemediğiniz yerde, diyecek ki; Parlamento beni görmese bile, Allah beni görüyor, bunun hesabını veremem. O yok, o yok; ondan sonra da hırsızlıktan şikâyet ediyoruz. Yapmayın!..

Değerli milletvekilleri, evet, kanunlar çıkarılmalıdır, buna ihtiyacımız vardır; buna bir şey demiyoruz anamuhalefet olarak, ülkeyi dertten, sıkıntıdan kurtaracak neyiniz varsa, getirin.

Bakınız "Ne oldu bize" diye manşet atmışlar. "Ne oldu bize" diyor. "Türkiye toplumsal deprem yaşıyor, her gün onlarca dükkân kapanıyor, umudunu yitirenler ölümü seçiyor."

Bunu niye söylüyorum: Buna keyif meyif olmuyoruz. Allah rızası için dinleyin bizim hıçkırığımızı, heyecanımızı, haykırışımızı... Buna keyif meyif olmuyoruz. Bu insanlar bizim. Televizyon seyretmekten artık dayanamaz oldum ben.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

YASİN HATİBOĞLU (Devamla) - Sayın Başkan, toparlıyorum.

BAŞKAN - Lütfen tamamlayınız.

Buyurun efendim.

YASİN HATİBOĞLU (Devamla) - Liberation Gazetesi, Le Figaro Gazetesi... Fransa'ya hayatımda hiç güvenmedim ben; hele, bize karşı olan tavrından sonra; ama, gazeteleri neler yazıyor -ben, bunları okumayacağım- lütfen, bir bakın, okuyun.

Beyler, denetimi yapmazsanız, soyulmamız devam eder. Şu rezalete bir bakın!.. Bak, Radikal Gazetesi... Hani ala-ü vâlâ ile her gün alkışlıyordu ya!.. Aman bu alkışlara güvenmeyin iktidardakiler! Güvenmeyin! "Elmerü fi zemenil ikbâli keşşecere..." Türkçesini söyleyeyim; diyor ki "insanlar, ikbal ve iktidar zamanlarında meyveli ağaca benzerler, herkes o ağacın altına toplanır, o meyveyi birer birer sömürürler, yerler, bakarlar ki, kuru dallar ve sarı gazellerden başka bir şey kalmamış, sonra o ağacı terk eder, koşarlar, başka bir meyveli ağacı sömürmek üzere giderler." İktidarınızdayken, bu gazetelerin, bu televizyonların, bu patronların, bu kartellerin size yağ yakmasına itibar ve itimat etmeyin lütfen; sizi yarın terk ederler...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

YASİN HATİBOĞLU (Devamla) - Sayın Başkanım, bir dakika lütfederseniz...

BAŞKAN - Cümlenizi tamamlamanız için mikrofonu açıyorum; buyurun efendim.

YASİN HATİBOĞLU (Devamla) - Cümleme bağlarsanız, birbuçuk saatlik tek cümle kurarım Sayın Başkan!..

BAŞKAN - Cümleyi kurdunuz, tamamlandı!..

YASİN HATİBOĞLU (Devamla) - Peki...

"Hazine Müsteşarlığına yapılan ihbarlarda, kamu bankalarından düşük faizle kredi alanların, bu kredileri yine aynı bankalarda gecelik yüzde 7 500 faizle değerlendirdikleri bildirildi" diyor... Yapmayın! Bunu ben mi yapacağım arkadaş?! Beyler, ben muhalefetim, benim elimde denetim kurullarım yok, teftiş kurullarım yok, mahkemelerim yok. Çok açık söylüyor, isim de veriyor; diyor ki "çok ucuz, düşük faizle, aynı bankadan, (a) bankasından, kamu bankasından şu kadar milyar aldı, tekrar oraya, başka bir ili dolaştırarak oraya, yüzde 7 500 faizle yatırdı." Etmeyin! Bu ağlayan köylüye ne diyeceğiz, ağlayan işçiye ne diyeceğiz, istihdamsız, işsiz güçsüz, boşta gezen benim karagözlü kardeşime ne diyeceğiz? Peki, siz ne diyeceksiniz?.. Hadi biz yine buluruz söyleyeceğimizi de, siz ne diyeceksiniz?

BAŞKAN - Sayın Hatiboğlu, lütfen...

YASİN HATİBOĞLU (Devamla) - Efendim, teşekkür ediyorum.

Yani, bu gündemin sık sık değiştirilmesine karşı olduğumuzu, hele böyle bir düzenlemeye karşı olduğumuzu arz ve ifade ediyor, Sayın Başkanın toleransına, sizlerin de...

HASAN AKGÜN (Giresun)- Sabrınıza...

YASİN HATİBOĞLU (Devamla)- ...böyle beni teşvik edici dinleyişinize teşekkür ediyorum.

Efendim, sabır taşırıcı sözler söylemem; ben, beni bilirim.

Saygı sunuyorum efendim. (FP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN- Teşekkür ederim Sayın Hatiboğlu.

Başka söz talebi?.. Yok.

Şimdi, önerinin maddelerini ayrı ayrı okutup oylarınıza sunacağım:

Öneriler:

1. - 16 Nisan 2001 tarihli gelen kâğıtlarda yayımlanan 651 sıra sayılı kanun tasarısının 48 saat geçmeden gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleriyle Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmının 6 ncı sırasına, aynı tarihli gelen kâğıtlarda yayımlanan 646 sıra sayılı kanun tasarısının 48 saat geçmeden gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleriyle Komisyonlardan Diğer İşler" kısmının 7 nci sırasına, gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleriyle Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmının 257 nci sırasında yer alan 644 sıra sayılı kanun tasarısının, bu kısmın 8 inci sırasına alınması önerilmiştir.

BAŞKAN- Öneriyi kabul edenler... Kabul etmeyenler... Öneri kabul edilmiştir.

İkinci öneriyi okutuyorum:

2. - Genel Kurulun; 17 Nisan 2001 Salı günü 15.00-20.00, 18 Nisan 2001 Çarşamba, 19 Nisan 2001 Perşembe ve 20 Nisan 2001 Cuma günleri 14.00-20.00 saatleri arasında çalışması; 20 Nisan 2001 Cuma günü de kanun tasarı ve tekliflerinin görüşülmesi; 18 Nisan 2001 Çarşamba günü gündemin 7 nci sırasına kadar olan tasarı ve tekliflerin, 19 Nisan 2001 Perşembe günü de gündemin 9 uncu sırasına kadar olan tasarı ve tekliflerin görüşmelerinin tamamlanmasına kadar çalışma süresinin uzatılması; 17 Nisan 2001 Salı günü sözlü sorular hariç diğer denetim konularının, 18 Nisan 2001 Çarşamba günü de sözlü soruların görüşülmemesi önerilmiştir.

BAŞKAN- Önerinin 2 nci maddesini oylarınıza sunuyorum... Kabul edenler...

SUAT PAMUKÇU (Bayburt)- Karar yetersayısının aranılmasını istiyoruz. (DSP sıralarından "Geçti artık" sesleri)

BAŞKAN- Peki, arayacağım.

Kabul etmeyenler...

Efendim, Divan Üyelerimiz arasında ittifak hasıl olmamıştır; oylamayı elektronik cihazla yapacağız.

Oylama için 3 dakika süre veriyorum ve oylama işlemini başlatıyorum.

(Elektronik cihazla oylama yapıldı)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, karar yetersayısı vardır ve önerinin 2 nci maddesi kabul edilmiştir.

Böylece, grupların müşterek önerilerinin her 2 maddesi de kabul edilmiş olmaktadır.

İçtüzüğün 37 nci maddesine göre verilmiş doğrudan gündeme alınma önergeleri vardır; bu 3 adet önergeyi ayrı ayrı okutup işleme alacağım ve oylarınıza sunacağım.

İlk önergeyi okutuyorum:

III. – BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI (Devam)

B) TEZKERELER VE ÖNERGELER

1. - Ankara Milletvekili Uluç Gürkan'ın, Ankara İline Bağlı Olarak Çayırhan Adıyla Bir İlçe Kurulmasına İlişkin Kanun Teklifinin (2/568) doğrudan gündeme alınmasına dair önergesi (4/350)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

2/568 esas numaralı, Ankara İline Bağlı Olarak Çayırhan Adıyla Bir İlçe Kurulmasına Yasa Teklifim, havale edildiği komisyonlarda 45 günlük süre geçmiş olmasına rağmen görüşülememiştir. Teklifimin, İçtüzüğün 37 nci maddesine göre doğrudan Genel Kurul gündemine alınması için gerekenin yapılmasını saygılarımla arz ederim.

                                                        H.Uluç Gürkan                                                                                                                                                        Ankara

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, iki söz talebi var; bunlar, Ankara Milletvekili Sayın Uluç Gürkan ve Ankara Milletvekili Sayın Zeki Çelik'e ait.

Sayın Gürkan, buyurun efendim, ilk söz sizin. (DSP sıralarından alkışlar)

Süreniz 5 dakika.

H. ULUÇ GÜRKAN (Ankara) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Çayırhan, Ankara'nın yaklaşık 120 kilometre batısında, Beypazarı ve Nallıhan'ın arasında; ilçe olmayı, Türkiye'deki standartlarda, gerçekten hak eden bir beldemiz. Nüfusu 100 000'in üzerinde. Gelişmeye müsait; kömür yatakları var, bir termik santralı var. Bu nedenle, Ankara'nın Polatlı dışında göç alan tek çevre yerleşim birimi. Ankara'nın diğer bütün ilçeleri göç veriyorlar; Çayırhan, Polatlı'yla birlikte göç alıyor.

Termik santralın ve kömür yatakların özelleştirilmesi nedeniyle de, Çayırhanlılar üzerinde, bir psikolojik olumsuzluk var. İlçe olma yolunda vereceğiniz oylar, belki, bu psikolojik rahatsızlığın aşılmasına da katkı koyacaktır.

Çayırhan'ın ilçe olması, yanı sıra, hiçbir ek külfet, hiçbir malî yük de getirmeyecektir. TEAŞ ve TKİ'nin halen atıl kalmış olan binaları, ilçe örgütlenmesinde belediye olarak örgütlenmenin ötesinde bir ilçenin kamusal örgütlenmesinde de bütün gerekli altyapıyı hazırlayacak büyüklükte ve kapasitededir.

Çayırhan, sözün kısası, ilçe olmak için oylarınızı, gerçekten, hak etmektedir. Desteğinizi bekliyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (Alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Gürkan.

İkinci söz, Ankara Milletvekili Sayın Zeki Çelik'e ait.

Buyurun efendim. (FP sıralarından alkışlar)

Süreniz 5 dakikadır.

MEHMET ZEKİ ÇELİK (Ankara) - Değerli Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Gürkan'ın vermiş olduğu önergeye ben de katkı sağlamak üzere söz aldım. Gerçekten, Ankara hem nüfusu hem idarî bölünüşü itibariyle çok geniş bir alanı kapsamakta. Bir taraftan Evren, Şereflikoçhisar gibi, öbür taraftan Nallıhan, Beypazarı gibi çok geniş bir alana yayılmış bir ilimiz. Tabiî, buradan bu hizmetlerin yürütülmesi de gerçekten zor gözüküyor. Ben, daha önce vermiş olduğum bir önergeyle Beypazarı'nın il olmasını ve adı geçen beldemiz olan Çayırhan'ın da, konumu itibariyle, ilçe olmasını teklif etmiştim.

Fazilet Partisi olarak, biz de buna katkı sağlıyor, bu konuda olumlu oy vereceğimizi bildiriyor, saygılar sunuyorum. (Alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Çelik.

Sayın milletvekilleri, önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge, kabul edilmiştir.

İkinci önergeyi okutuyorum:

2. - Bayburt Milletvekili Şaban Kardeş'in, Yükseköğretim Kurumları Teşkilâtı Hakkında 41 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında 2809 Sayılı Kanuna Ek ve Geçici Maddeler Eklenmesi ve 78 ve 190 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifinin (2/523) doğrudan gündeme alınmasına dair önergesi (4/351)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

2/523 esas numaralı kanun teklifim, havale edildiği komisyonlarda 45 günlük süre geçmiş olmasına rağmen görüşülmemiştir.

İçtüzüğün 37 nci maddesine göre doğrudan gündeme alınması hususunda gereğini saygılarımla arz ederim.                                                                6.2.2001                               

                                                                  Şaban Kardeş

                                                                           Bayburt

BAŞKAN - İki söz talebi var; Bayburt Milletvekili Sayın Şaban Kardeş ve Bayburt Milletvekili Sayın Suat Pamukçu.

İlk söz, Bayburt Milletvekili Sayın Şaban Kardeş'e ait.

Buyurun efendim. (MHP sıralarından alkışlar)

Süreniz 5 dakikadır.

ŞABAN KARDEŞ (Bayburt) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Bayburt Dedekorkut Üniversitesi kurulmasıyla ilgili Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Hakkında 41 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulüne Dair 2809 Sayılı Kanuna Bazı Maddeler Eklenmesi Hakkında Kanun Teklifimizin doğrudan gündeme alınmasıyla ilgili önergemiz üzerinde söz almış bulunuyorum; bu vesileyle, Yüce Heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; üniversiteler, ülkeler ve bölgesel gelişmeler üzerinde önemli fonksiyonlar üstlenmiştir. İlmî ve teknolojik gelişmelerin toplum hayatındaki önemi, tartışma götürmez bir gerçektir. Bölgesel kalkınmayı ve gelişmeyi sağlamadan, ülkenin gelişmesini sağlamak mümkün değildir. Toplumsal barışın sağlanması da, bölgelerarası gelişmişlik farklılığının ve bütün kesimler arasındaki dengesizliğin giderilmesine bağlıdır.

Bayburt, 1989 yılında il statüsüne kavuşmuş bir ilimiz olmakla birlikte, kalkınmasını, maalesef, sağlayamayan ve ülke ortalamasının 1/3 düzeyinde millî gelire sahip bulunmaktadır. Bu geri kalmışlık zincirini bir şekilde açmamız gerekiyor. Devlet politikası olarak, bölgeler arasındaki gelişmişlik farklılıklarını ortadan kaldırmamız gerekiyor. Bunu başarmanın bir ayağı da, ilmî ve teknolojik alandaki gelişmelerdir. Böyle gelişmişlik düzeyi düşük illerimizin desteklenmesi, diğer illerimize de rahat bir nefes aldıracaktır. Cazibe merkezi haline gelen büyük illerimizde, altyapı yetersizlikleri sürekli gündemde tutulmakla birlikte, göç veren illerimiz ise, göçü durdurabilmenin çarelerini aramaktadır.

Bu noktadan hareketle, göç veren illerimizde, devletimizin biraz daha aktivitesini artırması gerekmektedir. Üniversite veya eğitimle, göçün yakın bir ilgisi bulunmaktadır. Ekonomik problem yaşayan insanlarımız, çocuklarıyla birlikte, ya eğitim ve öğretim gördüğü ile göç etmekte veya harcamalarını karşılayamayacak durumda iseler, maalesef, eğitim ve öğretim haklarından vazgeçmektedirler.

Kurulması teklif edilen üniversitenin "Dede Korkut" adıyla kurulmasını, Türk Milletine hizmetlerinden hareketle ve bu ismin yaşatılması gayesiyle vermiş bulunmaktayız. Her millet, kültürel zenginliğiyle övünmek ister veya övünür; ancak, bazıları övündüğü kaynakları açıkça gösterebilir. Ne mutludur ki, Türk Milleti, bu konuda, övünebileceğinden daha fazla birikime sahiptir. Bu birikimin şaheserlerinden biri de, Dede Korkut hikâyeleridir.

Dede Korkut, Oğuz Türklerine ait olduğu bilinen 12 boy içinde, sadece, Oğuz Türklerinin değil, hemen hemen bütün Türk boylarının dünya görüşünü, hayat tarzını, ifade kabiliyetini ve güzelliğini, inançlarını dile getirmiştir. Bu sebeplerden dolayı, hepimize ait değerleri taşıyıp yansıtması sebebiyle, Korkut Atamız, Kazak bozkırlarından Altay Dağı eteklerinden, Anadolu, Doğu Avrupa'ya kadar, geniş Türk coğrafyasında tanınır, sevilir ve sayılır.

Dede Korkut'un hikmetli sözleri, sadece yaşadığı dönem için değil, günümüz için de, bizim açımızdan son derece büyük ehemmiyete sahip sözlerdir; çünkü, bu sözler, bize, Türk Milletinin hangi hasletlere sahip olduğunu, nelerin uğruna canını ortaya koyduğunu, neye ağlayıp neye güldüğünü, sosyal adaleti nasıl sağladığını, ailevî ilişkilerini nasıl düzenlediğini, sadakatin ne olduğunu ve bunun gibi gerek yüksek ideallerle gerekse günlük hayatın ayrıntılarıyla ilgili bize ait birçok unsuru göstermektedir. Bütün bu güzel özellikleriyle, Dede Korkut, Türk ruhunu yansıtan, abidevî dil ve kültür yadigârlarımızdandır. Günümüzde, taşıdığı mesajları doğru anlayıp doğru yorumlamak, bütün Türk Milletinin görevidir.

Bu duygu ve düşüncelerle, Bayburt İlimiz Dede Korkut'una sahip çıkmıştır; 1995 yılından başlayarak, her yıl, temmuz ayında, yurtiçi ve yurt dışından gelen ilim adamları ve devlet erkânıyla birlikte, uluslararası düzeyde Dede Korkut şenliklerini sürekli hale getirmiştir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN -  Sayın Kardeş, lütfen toparlayınız.

ŞABAN KARDEŞ (Devamla) - Dede Korkut şenlikleri vasıta kılınarak, Türk dünyasıyla da bir araya gelinmektedir.

Bayburt Dede Korkut adıyla bir üniversite kurulması doğrultusunda verdiğimiz önergenin gündeme alınması noktasında olumlu desteklerinizi bekler; Yüce Heyetinizi saygıyla selamlarım. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN- Teşekkür ederim.

Aynı konuda ikinci söz, Bayburt Milletvekili Sayın Suat Pamukçu'ya ait.

Buyurun Sayın Pamukçu. (FP sıralarından alkışlar)

Süreniz 5 dakika.

SUAT PAMUKÇU (Bayburt)- Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; değerli kardeşimiz, Bayburt Milletvekilimiz Şaban Kardeş Bey'in Bayburt'ta bir üniversite kurulmasına ilişkin önergesi üzerine, bendeniz de, bir iki şey söylemek üzere huzurlarınıza geldim; Yüce Heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Malumlarınız üzere, bundan yaklaşık iki ay kadar önce, yine aynı konuda bendenizin de bir kanun teklifi huzurlarınıza gelmiş idi; yüksek tasviplerinizle, bu teklifimiz kabul görmüş ve şu anda, gündemin 228 inci sırasında yerini almış durumda. Şimdi, Bayburt'a bir üniversite yetmiyor, iki üniversite kuracağız inşallah yüksek tasviplerinizle.

Gerçekten, üniversiteler, bir bölgenin ekonomik, sosyal ve kültürel zenginleşmesine katkı sağlayan önemli kurumlarımızdır. Bayburtumuz, kültürel açıdan baktığınız zaman, tarihte, gerçekten, çok önemli bir yer tutmuş bir yöremizdir. Bayburt, Ahmed-i Zencani, Şeyh Veysi ve Ekmelettin Baberti gibi büyük âlimleri yetiştiren bir yöremizdir ve yine Bayburt, İrşadiler, Celaliler, Ruhiler, Ağlar Babalar, Hicraniler, Zihniler gibi büyük şairlerimizin de yurdudur. Bu bakımdan, Bayburt Üniversitesi kurulması, Bayburt'ta bir üniversite kurulması durumunda, Bayburt'un bu zengin kültür kaynaklarından bu öğrencilerimizin istifade etmesi gayet doğaldır ve üniversite için de büyük bir zenginliktir. Ekonomik yönden de, yörenin kalkınmasına büyük fayda sağlayacaktır; buna da inanıyoruz.

Bayburt, 1970'li yıllarda, Karadeniz Bölgesinin neredeyse tamamının et ihtiyacını karşılayan bir ilimiz idi. 1980'li yıllara kadar Karadeniz Bölgesinin et, süt ve süt mamullerine ilişkin gıda ihtiyacını karşılayan bir yöre durumundaydı; ancak, bölgemizde ve Bayburtumuzda -maalesef, üzülerek söyleyelim- 1980'li yıllardan itibaren hayvancılık konusunda yapılan yanlış uygulamalar, yanlış icraatlar sonucunda hayvancılık hemen hemen ölmüş durumdadır ve bu yüzden de büyük bir göç veren bölge durumuna düşmüştür.

Bayburt'un tarım yönünden ikinci önemli ürünü şekerpancarıdır. Bayburt'un rakımı 1 600 metre civarındadır, 1 500'ün üzerindedir, bu bölgede, kültür bitkisi olarak, sanayi bitkisi olarak, pancar dışında herhangi bir bitkinin yetişmesi mümkün değil. Zaten, buğday, arpa gibi tahılın da yetişme imkânı yoktur, verim çok düşüktür; ancak, ne yazık ki, üzülerek ifade edeyim, geçtiğimiz günlerde kabul ettiğimiz Şeker Kanunuyla pancar üretimimiz de önümüzdeki iki, üç yıl içerisinde tamamen ölmüş olacaktır.

Bu ülkeyi, 1980'den beri, bu şekle getiren bir yönetim anlayışını nasıl tavzih etmemiz lazım, nasıl vasıflandırmamız lazım bilemiyorum; ancak, şimdi, önümüze bir fırsat gelmiştir, bu fırsatı değerlendirmemiz lazım. Bayburt'un tamamen yok olmamasının çaresi, bu üniversitenin, artık, kurulmasına kalmıştır. 1980'li yıllara kadar nüfusu 250 000 civarında olan Bayburt, şu anda 100 000'in altına düşmüştür; yani, bu kadar büyük göç veren bir yörenin tarihten, haritadan silinmesine kimsenin gönlü razı olmaz inancındayım.

Bu bakımdan, bu kanun teklifini vermiş olmasından dolayı değerli kardeşime hem teşekkürlerimi hem de tebriklerimi sunuyorum ve Yüce Heyetinizden de kabul göreceği ümidiyle, hepinize saygılar sunuyor, teşekkürlerimi arz ediyorum. (Alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Pamukçu.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Üçüncü ve son önergeyi okutuyorum:

3. - Aydın Milletvekili Bekir Ongun'un, Bir İlçe Kurulmasına (2/282) İlişkin Kanun Teklifinin doğrudan gündeme alınmasına dair önergesi (4/352)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

(2/282) esas numaralı Bir İlçe Kurulmasına İlişkin Kanun Teklifim havale edildiği komisyonlarda 45 gün geçmesine rağmen görüşülmediği için, İçtüzüğün 37 nci maddesine göre doğrudan gündeme alınmasını saygılarımla arz ederim.

                                                                    Bekir Ongun

                                                                              Aydın

BAŞKAN - Önerge sahibi olarak, Sayın Ongun; buyurun efendim.

Süreniz 5 dakika.

BEKİR ONGUN (Aydın) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 13.8.1999 tarihinde vermiş olduğum, Aydın İli Umurlu Beldesinin İlçe Olması Hakkındaki Kanun Teklifim 45 gün içerisinde ilgili komisyonlarda görüşülmediğinden, İçtüzüğün 37 nci maddesine göre doğrudan gündeme alınması konusunda söz almış bulunuyorum; hepinize saygılar sunarım.

Değerli milletvekilleri, 1982 Anayasası, ülkemizin merkezî idare kuruluşu bakımından, coğrafya durumuna, ekonomik şartlara ve kamu hizmetlerinin gereklerine göre, illere; illerin de diğer kademeli bölümlere ayrılacağını hüküm altına almış bulunmaktadır. Anayasamızın bu ilkesi doğrultusunda, ülkemiz il, ilçe ve bugün işlerliğini yitirmiş bucak olarak teşkilatlanmış bulunmaktadır. Ülkemizdeki kamu hizmetlerinin çok önemli bir bölümü bu taşra teşkilatı tarafından yerine getirilmektedir.

Bilimin ve teknolojinin her gün baş döndürücü bir hızla geliştiği dünyamızda, insan ihtiyaçları da bu gelişmeye paralel olarak artmakta, ihtiyaçların karşılanması yeni örgütlenmelere gereksinim yaratmaktadır. Diğer taraftan, sosyal devlet ilkesi gereğince, devletin özellikle sosyal hayata giderek artan müdahalesi, insanları devletten daha çok hizmet bekler duruma getirmektedir. Devletten, giderek artan bu beklentiler karşısında, merkezî idare, coğrafî yapıdan, nüfus yoğunluğundan, ulaşım ve haberleşmedeki yetersizlikten dolayı, kamu hizmetlerini zamanında, etkin ve verimli bir şekilde yerine getirememektedir. Ancak, taşra teşkilatını geliştirmek ve güçlendirmek yoluyla sorunların üstesinden gelmek mümkün olabilecektir.

Aydın Merkeze bağlı Umurlu Beldesinin imar sınırları 350 hektar, kadastro imar sınırları dışı 22 kilometredir.Umurlu Beldemizde bulunan organize sanayi bölgesi 1 050 000 metrekaredir. Halen 23 fabrika üretimde, 25 fabrika inşaat halinde, 30 fabrika da proje aşamasındadır. Toplam 78 fabrika faaliyete geçecektir. Fabrikaların tamamı tamamlandığında ise 5 000'i aşkın insanın bu fabrikalarda çalışacağı tahmin edilmektedir.

Umurlu Beldesi E-24 karayolu üzerindedir; yani, İzmir-Aydın-Denizli karayolu üzerindedir.

Umurlu Beldesine bağlı 15 köy bulunmaktadır. Şu andaki Umurlu'nun merkez nüfusu 9 979 kişidir. Fabrikaların hepsi bittiğinde, bu nüfusun 20 000'e ulaşacağı tahmin edilmektedir.

Bu bakımdan, yukarıda belirtilen nedenlerden ötürü, Umurlu Beldesinin ilçe statüsüne bir an önce kavuşturulmasının her yönüyle yararlı olacağı kanaati hasıl olduğundan, sayın milletvekillerinden desteklerini bekliyor, hepinize saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Ongun.

YASİN HATİBOĞLU (Çorum) - Başka söz talebi var mı Sayın Başkan?

BAŞKAN - Efendim, Aydın Milletvekili Sayın Ali Rıza Gönül söz istemişlerdir...

YASİN HATİBOĞLU (Çorum) - Bendeniz de yerimden kısa bir hususu arz edeceğim efendim.

BAŞKAN - Hayhay efendim.

Sayın Gönül, buyurun efendim. (DYP sıralarından alkışlar)

Konuşma süreniz 5 dakika.

ALİ RIZA GÖNÜL (Aydın) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Aydın İlimizin çok güzel bir beldesi Umurlu Beldemizin ilçe olması yolundaki verilmiş olan kanun teklifinin, süresi içinde görüşülmemesi nedeniyle, İçtüzüğün 37 nci maddesi gereğince gündeme alınması yolundaki talebi görüşmekteyiz.

Ben, bu konudaki olumlu düşüncemi açıklamadan evvel, değerli milletvekili arkadaşlarımızın dikkatini bir konuya çekmek istiyorum. Bugün inceledim, baktım, yazılı gündemde, görüşülmeyi bekleyen 259 tane kanun tasarısı ve teklifi var. Bunların içinde, İçtüzük 37'ye göre, şu an görüşmekte olduğumuz önerge gibi, yazılı gündeme girmiş 73 tane kanun teklifi bulunmaktadır. Ne yazık ki, bölge milletvekillerinin, il milletvekili arkadaşlarımızın veya iktidarıyla muhalefetiyle milletvekili arkadaşlarımızın gerek gördüğü bu teklifler oylanmakta, yazılı gündeme girmekte; ama, maalesef, bir türlü görüşülme sırası gelememektedir. Halbuki, bunların içinde, insanımızı doğrudan ilgilendiren, onların ekonomik ve sosyal hayatını derinden etkileyecek çok önemli, çok güzel hazırlanmış kanun teklifleri de bulunmaktadır. Tabiî, bu arada, gerek Bursa İlinde gerek Kahramanmaraş'ta, Kastamonu'da, İzmir'de, değişik illerimizde, ihtiyaçtan kaynaklanan yeni ilçe kurulması talepleri de önergeyle yazılı gündeme girmiş; ama, hiçbirisi şu ana kadar görüşülememiştir.

Şu anda görüşümü ifade ettiğim Aydın İlimizin Umurlu Beldesi de, aynı konumdadır. Gerçekten, coğrafî konumu, ulaşımı, haberleşmesi, kaynakları, altyapı hizmetleri, alan genişliği ve nüfus yoğunluğu itibariyle, Umurlu Kasabamız, ilçe olmayı çoktan hak etmiş, takriben 10 000 nüfusu olan şirin bir beldemizdir. Tabiî, Aydınımızda, aynı konumda olan değişik beldelerimiz de var; mesela, bir Atça Kasabamız, 10 000'in üzerinde nüfusu, aynı özellikleriyle ilçe olmayı beklemekte; yine Ortaklar Kasabamız, 15 000'in üzerindeki nüfusu ve diğer özellikleriyle ilçe olmayı beklemekte; yine, aynı zamanda, Sökemize bağlı, çok güzel, çok şirin, çok büyük, çok hareketli, ticarî hayatı çok gelişmiş Bağarası Kasabamız da bulunmaktadır. Yani, bu kasabalar Türkiye'nin değişik bölgelerinde olabilir, Aydın'da olabilir veya bir başka ilde olabilir; ama, ihtiyaçlar, artık bu beldelerin ilçe olmasını gerekli kılmaktadır. Böyle bölük pörçük, birbirinden farklı ve bağımsız önergeler halinde bu Meclis gündemine gelmesi yerine, konuyu, Türkiye'nin yeniden idari yapılanmasını ele almak, gerçekten il olması gereken yerleşim birimlerimizi il yapmak, ilçe olması gereken beldelerimize de bir çırpıda, yasal bir düzenlemeyle ilçe hüviyetini kazandırmak kanaatimce daha doğru olur diye düşünüyorum.

Bu nedenle, gerek Umurlu Kasabamızın, gerek Bağarası gerek Ortakların gerekse Atça Kasabamızın ilçe olmaları umuduyla bu önergeye destek vermenizi rica ediyorum, olumlu olarak baktığımızı da ifade ediyorum, Yüce Heyetinize saygılar sunuyorum. (DYP ve FP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Gönül.

Dört sayın milletvekilimiz, 60 ıncı madde gereğince, yerlerinden çok kısa söz talebinde bulunmuşlardır, ilk olarak Sayın Hatiboğlu'na veriyorum sözü.

Buyurun Sayın Hatiboğlu.

YASİN HATİBOĞLU (Çorum) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; gerçekten Aydın İlimizin Umurlu Beldesi gerek coğrafî yapı itibariyle, gerekse fizikî ilişkiler bakımından ilçe olmaya layık ve şâyeste bir beldemizdir; Grubumuz da, meseleye böyle bakıyor.

Esasen ben hatırlıyorum, geçen dönem Aydın Milletvekili olan Muhammet Polat arkadaşımız epeyce çaba sarf etmişti bu ve benzer konularda, şimdi kendisi Parlamentoda değil; ama, biz varız. Ben, değerli Grup Başkanvekilimiz Sayın Gönül ve değerli önerge sahiplerine de destek vermek için -Çorum'dan kalkıp Aydın'a destek olur mu elbette; Umurlu, bir belde, ahalinin umurundan anlayacak bir ilçe olacaktır, biz destek veriyoruz- hayırlı olsun diyoruz Aydınlılara.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

İkinci söz, Aydın milletvekili Sayın Ali Uzunırmak'ın.

Buyurun efendim.

ALİ UZUNIRMAK (Aydın) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; konuşmacı arkadaşlarımızın belirttiği gibi, beldemiz hem nüfus açısından, hem köy yapısı açısından, ekonomik üretim ve potansiyel açısından organize sanayi bölgesinin kurulması neticesinde de bir potansiyele ulaşmıştır. Tabiî ki, artık günümüzde, ilçe konumundaki kurumlarımızla oradaki insanlara hizmet etmek devletin bir görevi haline gelmiştir; çünkü, beldeden merkez ilçeye her türlü kuruma olan ihtiyaçtaki akış, insanların hem zamanını almakta hem de bir yük yüklemektedir. Dolayısıyla, bir diğer açıdan, Aydın'ın gelecekteki büyük şehir olmasında merkez ilçe nüfusunu etkilemesi açısından da, bugün Umurlu'nun ilçe olarak Aydın'ın büyük şehir olma hazırlığına katkısı, mutlaka, bu konumda daha faydalı olacaktır.

Yüce Heyetin desteğini bekliyor ve saygılarımı sunuyorum.

Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Sayın Musa Demirci, buyurun efendim.

MUSA DEMİRCİ (Sıvas) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; ben, Aydın'da hizmet yapmış bir arkadaş olarak şunu söylüyorum ki, Aydın'ın Umurlu Beldesi, gerçekten, şirin, tarım ve sanayinin artık içiçe girdiği bir beldemiz; yaz ve bahar faslıyla beraber, hakikaten, sebze ve meyvenin ambarı durumundadır, oradan Türkiye'nin her tarafına kamyonlarla sebze ve meyve sevk edilir. Bilhassa şu mevsimde yediğiniz çağla ve eriğin en güzeli Umurlu'da yetişir. Zaten yapı itibariyle de, yerleşim itibariyle de ilçe olmayı hak etmiş bir beldemizdir. Bu bakımdan önergeyi destekliyor, hepinize saygılar sunuyorum.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Son söz Sayın Beyhan Aslan'a ait.

Buyurun Sayın Aslan.

BEYHAN ASLAN (Denizli) - Sayın Başkanım, değerli arkadaşlar; E-24 Karayolu üzerinde bulunan Aydın İli Umurlu Beldesi, 10 000 nüfusuyla ve çevresinde 15'e yakın köyüyle ciddî bir ticaret ve sanayi beldesidir, 78'e yakın fabrika mevcuttur.

Anavatan Partisi Grubu olarak, Sayın Bekir Ongun tarafından verilen bu önergeye destek veriyoruz ve Umurlu'nun ilçe olması için verilen teklifin, doğrudan gündeme alınmasını destekliyoruz.

Hayırlı olsun.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmiştir.

Sayın milletvekilleri, biraz evvel kabul ettiğiniz grup önerileri gereğince -ki, artık sizin kararınız oldu- 1 saat süreyle; yani, şu anda saat 16.30, saat 17.30'a kadar sözlü soruları görüşeceğiz.

V. - SORULAR VE CEVAPLAR

A) SÖZLÜ SORULAR VE CEVAPLARI

1.  - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, kurumlararası nakilleri izne bağlayan  genelgeye ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/557)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?..Yok.

Sayın Çelik görüşmek istiyor mu acaba? Sayın Çelik yok.

İçtüzüğün 98 inci maddesinin son fıkrası uyarınca, bu sözlü soru yazılı soruya çevrilecektir.

Sözlü soru önergesi gündemden çıkarılmıştır.

2. - Elazığ  Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ - Kovancılar'a askerlik şubesi açılmasına    ilişkin  Millî Savunma Bakanından   sözlü soru önergesi (6/564)

 BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sayın Cemil Tunç, konuşacak mısınız efendim?

AHMET CEMİL TUNÇ (Elazığ) - Hayır.

BAŞKAN - Bu soru da, üç birleşim içinde cevaplandırılmadığından, İçtüzüğün 98 inci maddesinin son fıkrası uyarınca, yazılı soruya çevrilecektir.

Sözlü soru önergesi gündemden çıkarılmıştır.

3. - Elazığ  Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ - Karakoçan Küçük Sanayi Sitesi inşaa-tına   ilişkin  Sanayi ve Ticaret Bakanından   sözlü soru önergesi (6/567)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

4. - Elazığ  Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ-Kovancılar Küçük Sanayi Sitesi inşaatına ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesi (6/569)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

5. - Elazığ  Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ-Kovancılar İlçesi Devlet Hastanesine uzman doktor atanıp atanmayacağına ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/573)

 BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

 6. - Elazığ  Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ Kültür Merkezi inşaatına  ilişkin  Kültür  Bakanından   sözlü soru önergesi (6/574)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

 7. - Elazığ  Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Keban İmam Hatip Lisesi inşaatına ilişkin  Millî Eğitim Bakanından  sözlü soru önergesi (6/575)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

8. - Elazığ  Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ-Sivrice öğrenci pansiyonuna   ilişkin  Millî Eğitim Bakanından  sözlü soru önergesi (6/576)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

9. - Elazığ  Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ-Kovancılar İlçesindeki öğrenci pansi-yonuna ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/577)

 BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

10. - Elazığ  Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ-Karakoçan İlçesi vakıf öğrenci yurduna ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/578)

 BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

11. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ - Palu - Gökdere Beldesinin ulaşımına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/580)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

12. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ - Karakoçan İlçesine bağlı bazı köy yollarına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/583)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

13. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ - Karakoçan İlçesi Yeşilbelen Köyünün yol ve içmesuyu sorunlarına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/584)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

14. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ - Karakoçan İlçesi Sarıbaşak Köyü İlköğretim Okuluna ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/585)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

SACİT GÜNBEY (Diyarbakır) - Sayın Başkan, hükümet yok zaten orada, bomboş hükümet sıraları.

BAŞKAN - Yapacak bir şey yok. Biraz evvel karar aldınız; biz, bir saat bunları okuyacağız.

SACİT GÜNBEY (Diyarbakır) - Bir tane bakan yok orada.

AHMET CEMİL TUNÇ (Elazığ) - Okunmasının da bir anlamı yok.

MEHMET BEKÂROĞLU (Rize) - Ama, niye bir saat kaybediyoruz, oylayın ve geçin.

OKTAY VURAL (İzmir) - Oylayalım...

BAŞKAN - Biraz evvel oyladık; bir saat görüşelim diye karar verdiniz. Bir müddet daha devam edelim, tahammülünüzü aşarsa...

SACİT GÜNBEY (Diyarbakır) - Bir tane bakan gelmiyor Meclise Sayın Başkan.

NEVZAT ERCAN (Sakarya) - Sayın Başkan, öneri oylandı, bir saat sözlü sorular bölümü olarak kararlaştırıldı; bir saat sözlü soruları görüşeceğiz burada.

BAŞKAN - Bir saat görüşeceğiz; evet, çare yok. Ben aksini söylüyorsunuz zannettim de, onun için, tecrübeli grup başkanvekilimiz olarak...

HASAN EKİNCİ (Artvin) - Sayın Başkan, Bakanlar Kurulu çekilmiş; orada yok...

BAŞKAN - Efendim, okunma sırasına göre hesap edip, gelebilir; yani, yapacak bir şey yok.

SACİT GÜNBEY (Diyarbakır) - Kameralar çeksin Bakanlar Kurulunu.

AYDIN TÜMEN (Ankara) - Siz, bir nöbetçi bakan getiriyorsunuz buraya, o cevap veriyordu; hatırlıyorsunuz değil mi?

MEHMET BEKÂROĞLU (Rize) - Siz de getirin...

15. - Elazığ  Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ - Karakoçan İlçesi Kocadayı ve Keklik köylerinin ilköğretim okullarının  ne zaman açılacağına   ilişkin  Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/586)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

16. - Elazığ  Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ - Karakoçan İlçesi Kuşbayırı Köyünün içme suyu sorununa ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/587)

 BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

17. - Elazığ  Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ  İline bağlı bazı köylerin yol sorununa    ilişkin   Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/588)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

18. - Elazığ  Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ İline bağlı bazı köylerin yollarına    ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/589)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

19. - Elazığ  Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ İli köylerinin içme suyu sorununa  ilişkin  Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/590)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

20. - Elazığ  Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ İli Karakoçan İlçesine bağlı  Bulgurcuk, Güllüce ve Demirdelen köylerinin yollarına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/591)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

21. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ - Karakoçan İlçesine bağlı bazı köylerin yollarına ilişkin  Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/592)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi  ertelenmiştir.

22. - Elazığ  Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ - Kovancılar - Okçular yoluna ilişkin  Devlet Bakanından  sözlü soru önergesi (6/593)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi  ertelenmiştir.

23. - Elazığ  Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ - Kovancılar - Karasungur ve Mirahmet köylerinin yollarına ilişkin  Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/594)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi  ertelenmiştir.

24. - Elazığ  Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ - Karaçor Grup yoluna ilişkin  Devlet Bakanından  sözlü soru önergesi (6/595)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi  ertelenmiştir.

25. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ'da yapımı devam eden kapalı yüzme havuzunun ödenek ihtiyacına ilişkin  Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/596)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi  ertelenmiştir.

26. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ - Karakoçan - Bulgurcuk Köyünün içme suyu projesine ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/597)

 BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi  ertelenmiştir.

27. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ - Karakoçan - Çelebi Köyünün içme suyu ve yol sorunlarına    ilişkin  Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/598)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

28. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ - Karakoçan - Çıtak Köyü okulunun ne zaman açılacağına ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/599)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

29. - Elazığ  Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ - Karakoçan - Çıtak Köyü yoluna ilişkin  Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/600)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

30. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ - Karakoçan - Demirtaş Köyü yoluna ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/601)

 BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

MEHMET DÖNEN (Hatay) - Sayın Başkan, bütün soruları okunmuş ve ertelenmiş kabul edelim (!) Biraz ciddiye alsınlar Meclisi...

BAŞKAN - Sayın Bakanlar, belki, birine cevap verir.

31. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ -Karakoçan  - Demirtaş Köyünün imam ihtiyacına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından sözlü soru önergesi (6/602)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

32. - Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya'nın, Bağ-Kur emeklilerinden kesilen prime ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından sözlü soru önergesi (6/604)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

33. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ Sarıcan Beldesinin sağlık personeli ihtiyacına ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/606)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

34. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ-Karakoçan-Sarıcan Beldesinin ve köylerinin öğretmen ihtiyacına ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/610)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

35. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ-Karakoçan İlçesine bağlı bazı köylerin spor sahası ihtiyacına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/612)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

36. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ-Karakoçan İlçesine bağlı bazı köylerin kapalı bulunan okullarına ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/613)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

37. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ-Karakoçan İlçesi Karapınar Köyünün okul ihtiyacına ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/615)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

38. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ-Karakoçan İlçesi Gündeğdi köyünün sulama göleti ihtiyacına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/616)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

39. - Elazığ Milletvekili  Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ-Karakoçan İlçesine bağlı bazı köylerin kanalizasyon sorununa ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/617)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

40. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ-Karakoçan İlçesine bağlı bazı köylerin içme sularına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/618)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

41. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ-Karakoçan İlçesi Devlet Hastanesinin uzman doktor ihtiyacına ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/619)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Sağlık Bakanı?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

42. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ-Karakoçan İlçesi Altınoluk İlköğretim Okulu ihtiyacına ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/620)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

 43. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ-Karakoçan İlçesi Başyurt Köyünde bu-lunan hazine arazilerine ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/621) ve Devlet Bakanı Edip Safder Gaydalı'nın cevabı

BAŞKAN - Sayın Bakan cevaplandıracaklar; onun için, önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Maliye Bakanı Sayın Sümer Oral tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

                                                        Ahmet Cemil Tunç

                                                                              Elazığ

Elazığ İli Karakoçan İlçesi Başyurt Köyünde bulunan hazine arazilerinden ihtiyaç sahiplerine arsa tahsis etmeyi düşünüyor musunuz?

BAŞKAN - Sayın Devlet Bakanımız cevap verecekler.

Buyurun Sayın Gaydalı.

Süreniz 5 dakika efendim. 

DEVLET BAKANI EDİP SAFDER GAYDALI (Bitlis) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Elazığ Milletvekilimiz Sayın Ahmet Cemil Tunç'un sözlü sorusuna, Maliye Bakanı Sayın Sümer Oral adına, cevap vermek üzere huzurlarınızdayım; hepinize en derin saygılarımı sunuyorum.

Söz konusu önergede, Elazığ İli Karakoçan İlçesi Başyurt Köyünde bulunan hazineye ait taşınmaz mallardan ihtiyaç sahiplerine arsa tahsis edilmesinin düşünülüp düşünülmediği hakkında bilgi istenilmektedir.

Öncelikle şu hususu bilgilerinize sunmak istiyorum: 1050 sayılı Muhasebei Umumiye Kanununun 23 üncü maddesi ile Bakanlığımızın Teşkilat ve Görevleri Hakkında 178 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 13/d maddesine göre, hazineye ait taşınmaz malların, genel, katma ve özel bütçeli kuruluşlara tahsisi yapılmaktadır. Dolayısıyla, hazine taşınmaz mallarının şahıslara tahsisi mümkün bulunmamaktadır.

Başyurt Köyünde bulunan hazine arazileri genel olarak 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu hükümlerine göre ihaleyle satılmaktadır. Ayrıca, 4070, 4071 ve 4072 sayılı kanunlara göre de hak sahiplerine doğrudan satış ve devir yapılmaktadır. 6.10.1994 tarih ve 198 sayılı Millî Emlak Genel Tebliğine göre ise, hazineye ait tarım arazileri, topraksız veya yeterli toprağı olmayan çiftçilere belirli normlar içerisinde kiraya verilmektedir.

Buna göre, şahıslar tarafından, hazineye ait taşınmaz malların satışının veya kiralanmasının talep edilmesi halinde, Bakanlığımızca gerekli değerlendirme yapılacaktır.

Bilgilerinize saygıyla arz ederim.

BAŞKAN - Sayın Devlet Bakanımıza teşekkür ediyorum.

Sayın Tunç, ilave edeceğiniz bir şey var mı?

AHMET CEMİL TUNÇ (Elazığ) - Hayır Sayın Başkan.

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, sözlü soru önergelerinin okunmasına devam edeceğiz.

Divan Kâtibi tarafından ve oturarak okunmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Şimdi, 44 üncü sıradan itibaren devam ediyoruz.

44. - Elazığ Milletvekili  Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ-Karakoçan İlçesine bağlı bazı köylerin sulama kanaleti ihtiyacına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/622)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Devlet Bakanı?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

45. - Elazığ Milletvekili  Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ-Karakoçan İlçesi Kalkankaya Köyüne sulama göleti yapılıp yapılmayacağına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/623)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Devlet Bakanı?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

46. - Elazığ Milletvekili  Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ-Karakoçan İlçesine bağlı bazı köylerin imam ihtiyacına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından sözlü soru önergesi (6/624)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

47. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ-Arıcak-Kaş Köyü sulama projesine ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/625)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

48. - Elazığ Milletvekili  Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ-Keban İlçesine bağlı bazı köylerin içme sularına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/626)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

49. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ-Keban İlçesine bağlı bazı köylerin ka-nalizasyon sorununa ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/627)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

50. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ-Keban İlçesine bağlı bazı köylerin grup yoluna ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/628)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

51. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ-Keban İlçesine bağlı bazı köylerin sulama kanalı ve içme suyu sorununa ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/629)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

52. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ İlinde temel eğitim okulu yapılıp yapılmayacağına ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/630)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

53. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ İlinde hayvancılık ve tarım alanında uygulanan projelere ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/631)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

54. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün Elazığ İlindeki yatırım projelerine ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/633)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

55. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ İlinde uyguladığı projelere ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesi (6/636)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

56. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ İlindeki tarihi eserlere ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/637)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

57. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Harput'taki eski eserlerin onarımı ile ilgili projelere ilişkin Kültür Bakanından sözlü soru önergesi (6/638)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

58. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünün Elazığ İlinde uyguladığı projelere ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/639)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

59. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ Havaalanına ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/643)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

60. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, TCDD Genel Müdürlüğünün Elazığ İlinde uyguladığı projelere ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/644)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

61. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ ve ilçelerinde uyguladığı projelere ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/645)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

62. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Tekel Genel Müdürlüğünün Elazığ ve ilçelerinde uyguladığı projelere ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/646)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

63. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ ve ilçelerinde uyguladığı projelere ilişkin Kültür Bakanından sözlü soru önergesi (6/647)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

64. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ-Karakoçan-Palu-Arıcak ilçelerinde boşalan köylere ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/648)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

65. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ ve ilçelerinde uyguladığı projelere ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/649)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

66. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Orman Bölge Müdürlüğünün Elazığ ve ilçelerindeki çalışmalarına ve ödenek miktarına ilişkin Orman Bakanından sözlü soru önergesi (6/650)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

67. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, İç Anadolu Bölgesinin ulaşımına ve Ankara-Gölbaşı-Şereflikoçhisar-Aksaray-Ulukışla arasında bir demiryolu bağlantısı kurulup kurulmayacağına ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/652)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

68. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, Rusya'dan helikopter alınacağı yolunda basında çıkan haberlere ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/658)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Başbakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

69. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, "Basında Bugün" adlı bültenin içeriğine ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanından sözlü soru önergesi (6/659)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Meclis Sayın Başkanı veya Meclis Başkanvekili?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

70. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, TÜPRAŞ'ın özelleştirilmesi için verilen ilân ve reklamlara ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/661)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

71. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, DMS sonucuna göre yapılacak atamalara ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/662)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

72. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, POAŞ ihalesiyle ilgili iddialara ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/663)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

73. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, THK tarafından Samsun İlinde toplanan kurban derilerine ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/667)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Başbakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

74. - Şırnak Milletvekili Abdullah Veli Seyda'nın, Şırnak, Cizre ve Silopi sanayi siteleri projelerine ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesi (6/671)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Başbakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

75. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, TÜPRAŞ'ın özel bankalardaki hesaplarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/672)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

76. - İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak'ın, MİT ajanı olduğu iddia edilen bir basın mensubuna ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/673)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Başbakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

77. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, memurlara yapılan çocuk yardımına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/674) ve Devlet Bakanı Edip Safder Gaydalı'nın cevabı

BAŞKAN - Soruyu cevaplandırmak üzere, Sayın Devlet Bakanı buradalar.

Önce, soruyu okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularıma, Başbakan Sayın Bülent Ecevit'in sözlü olarak cevap vermesini delaletlerinize arz ederim.

                                                             Musa Uzunkaya

                                                                            Samsun

1.- Çocuklarına 23 Nisanı bayram olarak hediye etmiş bir ülkenin Başbakanı olarak, devlet memurlarının çocukları için ödenmekte olan 695 000 TL aylığı yeterli görüyor musunuz?

2.- Dünyanın hangi ülkesinde, çalışanların çocukları için yaklaşık 1 dolarlık aylık yardım yapılmaktadır? Dünyanın en kalabalık ülkesi olan Çin'de bu yardım ne kadardır?

3.- Yardımın sadece iki çocukla sınırlı tutulmasının gerekçesi nedir? Aylık 695 000 TL'nin çocuk yapmayı teşvik edici bir unsur olduğuna mı inanıyorsunuz?

4.- Bu uygulamanızı ne zamana kadar sürdüreceksiniz?

BAŞKAN - Sayın Başbakan adına, Devlet Bakanı Sayın Edip Safder Gaydalı cevap verecekler.

Buyurun Sayın Bakan.

Süreniz 5 dakika.

DEVLET BAKANI EDİP SAFDER GAYDALI (Bitlis) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Samsun Milletvekili Sayın Musa Uzunkaya'nın sözlü sorusuna cevap vermek üzere huzurlarınızdayım; hepinize en derin saygılarımı sunuyorum.

Bilindiği üzere, aile ve çocuk yardımı ödeneği, bir maaş unsuru olarak, dünyanın birçok ülkesinde verilmektedir. Bu ödemenin ülkemizdeki uygulaması, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunuyla belirli esaslara bağlanmıştır.

Halen, her 1 çocuk için 50 gösterge rakamının memur maaş katsayısıyla çarpımı suretiyle bulunan miktar, azamî 2 çocuk için, her ay itibariyle maaşla birlikte ödenmektedir. 50 x (katsayı) 13 810 = 690 000 TL 1 çocuk için.

Söz konusu ödemenin bugüne kadar geçirdiği süreç sonucunda, mevcut miktarının yeterli olduğunu ileri sürmek tabiî ki mümkün bulunmamaktadır; ancak, yapılan ödeme miktarı, sabit bir gösterge rakamının (50) aylıklarla uygulanan katsayıyla (13 810) çarpımı sonucunda bulunduğundan, katsayı artışına bağlı olarak, her yıl, maaşlarla aynı düzeyde artmaktadır. Bunun doğal sonucu olarak, 1996 yılından bugüne kadar, çocuk yardımının maaş içerisindeki payı büyük ölçüde değişmemiştir.

Aile yardımı ve diğer bütün ödeme unsurlarının yüksek belirlenmesi için gerekli ilk şart, sağlam gelir kaynaklarına sahip olmaktır. Bu kaynaklara sahip olmadan yapılabilecek her türlü artışın, bir süre sonra önemini yitirdiği herkes tarafından bilinmektedir.

Bununla birlikte, hükümetimizin, kamu çalışanlarımızı aileleriyle birlikte yaşanabilir bir gelir seviyesinde bulundurma azim ve gayreti içerisinde bulunduğunu, yetersiz kalan bu nitelikteki bazı maaş unsurlarının bütçe imkânları çerçevesinde makul seviyeye çıkarılması çalışmalarını devam ettirdiğimizi de belirtmek isterim.

Arz ederim.

BAŞKAN - Sayın Devlet Bakanımıza teşekkür ediyorum.

Şimdi, kaldığımız yerden sözlü soruları okumaya devam edeceğiz.

78. - Nevşehir Milletvekili Mükremin Taşkın'ın, Galatasaray-Leeds maçı öncesi meydana gelen olaylara ve sorumlularına ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/675)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

79. - İzmir Milletvekili Süha Tanık'ın, Göztepe-Erzurumspor maçında güvenlik görevlilerinin sergilediği tutuma ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/676)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

80.- Batman Milletvekili Alaattin Sever Aydın'ın, Batman Adliye binası inşaatına ilişkin Adalet Bakanından sözlü soru önergesi (6/678)

BAŞKAN - Soruya cevap Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir

81. - Batman  Milletvekili Alaattin Sever Aydın'ın, meslek  liselerinden liselere geçişin engellendiği iddialarına ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/679)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

82. - Batman  Milletvekili Alaattin Sever Aydın'ın, Batman İlinde yapımı devam eden bazı hastanelere ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/680)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

83. - Nevşehir Milletvekili  Mükremin Taşkın'ın, Nevşehir'deki Tekel İçki Fabrikasına ilişkin Devlet Bakanından (Rüştü Kâzım Yücelen) sözlü soru önergesi (6/682)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

84. - İstanbul  Milletvekili Ahmet Güzel'in, Halkalı SSK Hastanesi inşaatına ve Küçükçekmece SSK Dispanserine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından sözlü soru önergesi (6/683)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

85. - Van Milletvekili  Hüseyin Çelik'in, Türkiye-İran geçiş  yollarındaki  bazı  uygulamalara ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/684)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

86. - Samsun Milletvekili  Musa Uzunkaya'nın, daha önceki hükümetler döneminde yapılan cep telefonu ihalelerine ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/685)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

87. - Samsun Milletvekili  Musa Uzunkaya'nın, Samsun-Çarşamba jandarma birliklerince ve polis tarafından bir kişiye işkence yapıldığı iddiasına ilişkin İçişleri Bakanından sözlü  soru önergesi (6/686)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

88. - Samsun Milletvekili  Musa Uzunkaya'nın, Bafra Kaymakamlığınca hazırlanan bir kitaba ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/687)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

89. - Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır'ın, Avrupa Birliği çevre mevzuatına uyum konu-sunda yapılan çalışmalara ilişkin Çevre Bakanından sözlü soru önergesi (6/689)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

90. - Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Yalçınkaya'nın, Şanlıurfa'da serbest bölge kurulması için yapılan çalışmalara ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/690)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Başbakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

91. - Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Yalçınkaya'nın, Şanlıurfa İlindeki  mayınlı tarım arazileri-ne ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/692)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Başbakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

92. - Van Milletvekili Fetullah Gültepe'nin, Türk Telekom'a alınan geçici işçilere ilişkin Ulaş-tırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/693)

BAŞKAN -  Sözlü soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

93. - Manisa Milletvekili Mustafa Enöz'ün, tarımsal girdi fiyatlarına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/695)

BAŞKAN -  Sözlü soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

94. - Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya'nın, Erzincan-Kemah-Muratboynu Köyünün bazı sorunlarına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru  önergesi (6/697)

BAŞKAN -  Sözlü soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

95. - Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya'nın, Erzincan  - Kemah - Eriç Köyü içme suyu şebekesine ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/698)

BAŞKAN -  Sözlü soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü Sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

96. - Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya'nın, Erzincan'ın  bazı köylerinin yol  ve içme  suyu sorunlarına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/699)

BAŞKAN -  Sözlü soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

97. - Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya'nın, Erzincan-Kemah-Dedeoğlu Köyü sulama göletine ilişkin Devlet Bakanından  sözlü soru önergesi (6/700)

BAŞKAN -  Sözlü soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

 Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

98. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, Hicaz Demiryolu Projesi ve Hac taşımacılığına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/701)

BAŞKAN -  Sözlü soruya cevap verecek Sayın Başbakan?.. Yok.

 Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

99. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, emekli subayların özel sektörde görev almalarına ilişkin Millî Savunma Bakanından sözlü soru önergesi (6/702)

BAŞKAN -  Sözlü soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

 Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

100. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, kamu kurum ve kuruluşlarına  ait sosyal tesislerde başörtüsü yasağı uygulandığı iddialarına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından sözlü soru önergesi (6/703)

BAŞKAN -  Sözlü soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

 Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

101. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, başörtüsü sorununa ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından  sözlü soru önergesi (6/704)

BAŞKAN -  Sözlü soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

 Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

102. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, nüfus dairelerinde bir kuruluşun perakende satış fişi ile tahsilat yaptığı iddialarına ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/706)

BAŞKAN -  Sözlü soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

 Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

103. - Van Milletvekili Maliki Ejder Arvas'ın, Van İlinde sınır ticaretinin kısıtlanmasının nedenine ilişkin  Başbakandan sözlü soru önergesi (6/710)

BAŞKAN -  Sözlü soruya cevap verecek Sayın Başbakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

104. - Van Milletvekili  Maliki Ejder Arvas'ın, Van Bölgesi  sağlık hizmetlerini geliştirme ve destekleme projesine ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/711)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

105. - İstanbul Milletvekili  Ahmet Güzel'in, İstanbul - Kınalıada'da bulunan aktarıcı antenlere ilişkin  İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/713)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

106. - İstanbul Milletvekili Yücel Erdener'in, deneme üretimi yapılan tohumluklara ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/714)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

107. - Şanlıurfa Milletvekili Yahya Akman'ın, Birecik İlçesinin öğretmenevi ihtiyacına ilişkin   Millî Eğitim  Bakanından sözlü soru önergesi (6/715)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

108. - Erzincan Milletvekili Tevhit  Karakaya'nın Erzincan-Tercan-Gevenli, Balıklı, Kemah-Kemerkaya köylerinin içme suyu ve sulama kanalı sorununa ilişkin Devlet Bakanından (Mustafa Yılmaz) sözlü soru önergesi (6/716)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

109. - Amasya Milletvekili  Akif Gülle'nin, 27-28 Mayıs 2000  tarihlerinde yapılan açık lise sınavlarında Ankara Ayrancı Lisesi'nde bazı öğrencilerin sınava alınmadığı iddiasına ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/717)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

110. -Yozgat Milletvekili Mehmet Çiçek'in, 27-28 Mayıs 2000  tarihinde yapılan açık lise sınavlarında Ankara Ayrancı Lisesi'nde bazı öğrencilerin sınava alınmadığı iddiasına ilişkin Millî E-ğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/720)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

111. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, yurt dışındaki işçilerimizin hukuki sorunlarına ve 1993 yılında Hollanda'da polis tarafından öldürüldüğü iddia edilen bir Türk vatandaşına ilişkin Dışişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/721)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

112. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, İstanbul'un fethi kutlamalarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/722)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

113. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, nüfus müdürlüklerince alınan faks ücretlerine ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/723)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

114. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, Başbakanlık Yüksek Denetleme Kuruluna yapılan atamalara ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/724) ve Devlet Bakanı Edip Safder Gaydalı'nın cevabı

BAŞKAN - Sayın Uzunkaya'nın sözlü sorusuna Sayın Bakan cevap verecekler.

Sözlü soru önergesini okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularıma Başbakan Sayın Bülent Ecevit'in sözlü cevap vermesini delaletlerinize arz ederim.

                                                             Musa Uzunkaya

                                                                            Samsun

1. Başbakanlık Yüksek Denetleme Kuruluna atamalarda göz önünde bulundurulan kriterler nelerdir?

2. Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu üyeliğine bazı bakanların ve eski bir başbakanın özel tavassutuyla getirildiği iddia edilen Işık Eyüboğlu'nun, aynı zamanda da Erdemir Yönetim Kurulu Üyesi olduğu doğru mudur?

3. Bu iddia doğruysa, muhtemel bir denetimde hem hâkim hem de sanık durumunda olmak hukuka uygun mudur?

4. Erdemir Genel Müdürlüğünün Ankara'da irtibat bürosu olduğu halde, yönetim kurulu toplantılarının İstanbul Hilton'da ve benzeri otellerde yapılması, yönetim kurulu üyelerine özel oto ve şoförlerin tahsisi, uygulamakta olduğunuz ekonomi politikalarınıza uygun mudur?

BAŞKAN - 114 üncü soruya, Sayın Başbakan adına, Devlet Bakanı Sayın Edip Safder Gaydalı cevap verecekler.

Süreniz 5 dakika efendim.

Buyurun.

DEVLET BAKANI EDİP SAFDER GAYDALI (Bitlis) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Samsun Milletvekili Sayın Musa Uzunkaya'nın sözlü sorusuna cevap vermek üzere huzurlarınızdayım.

Bilindiği gibi, Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu, Anayasamızın 165 inci maddesi kapsamında olan kuruluşları malî, idarî, hukukî, teknik ve ekonomik yönlerden denetlemekte ve hazırlanan raporlar Türkiye Büyük Millet Meclisi KİT Komisyonunda görüşülerek karara bağlanmaktadır.

Yüksek Denetleme Kurulu, Başbakanlığa bağlı olmakla beraber, denetim çalışmalarını, tamamen bağımsız ve özerk bir tarzda yürütmektedir.

Yüksek Denetleme Kurulunun hukukunu düzenleyen ve 24.6.1983 tarihinde yürürlüğe giren 72 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 10 uncu maddesi, kurul üyeliğine atanacakların niteliklerini belirtmiş bulunmaktadır. Buna göre, kurul üyesi olarak atanabilmek için;

İdarî, iktisadî, malî, hukukî ve teknik alanlarda lisans öğretimi yapmış olmak.

Kamu görevlerinde en az 20 yıl başarı ile çalışmış olmak.

20 yılın en az 3 yılını başdenetçi veya üst düzey yönetici olarak geçirmiş bulunmak gereklidir.

Kurul üyeliğine atanacak kişilerde yasanın aradığı söz konusu şartlar yanında, özellikle, bağımsız karar verebilme, tarafsız ve objektif davranabilme gibi denetim hizmeti için kaçınılmaz olan nitelikler de aranmaktadır.

Işık Eyüboğlu, yukarıda belirtilen yasal şartlarla diğer nitelikleri taşıdığı için, 5.11.1999 tarihinde, Bakanlar Kurulu kararnamesiyle Yüksek Denetleme Kurulu üyeliğine atanmıştır.

İlgilinin, yasanın aradığı şartların tamamını hiçbir kuşku duyulmaksızın fazlasıyla yerine getirdiğine emin olunmalıdır. İlgili, yirmi yılı aşkın memuriyeti süresince genel müdür yardımcılığı, genel müdür vekilliği gibi üst düzey görevlerde bulunmuş, iki yılı aşkın süre de Erdemir Genel Müdürü olarak görev yapmıştır.

Işık Eyüboğlu, 25.3.1997 tarihli, Devlet Bakanı Sayın Ufuk Söylemez'in oluru ile Ereğli Demir Çelik Fabrikaları AŞ'ye yönetim kurulu üyeliği görevine atanmış, şirketin 30.3.2000 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında ise, bir yıl süreyle görev yapmak üzere tekrar yönetim kurulu üyeliğine seçilmiştir. Işık Eyüboğlu'nun bu görevi halen devam etmektedir.

Işık Eyüboğlu'nun, bir taraftan Yüksek Denetleme Kurulu üyesi, bir taraftan da Erdemir Yönetim Kurulu üyesi olması, hukuka aykırılık teşkil etmemektedir.

Erdemir, 7462 sayılı özel kanunla kurulmuş olup, söz konusu kanunun 9 uncu maddesi "Şirket sermayesinde resmî sektörün hissesi ne nispette olursa olsun Şirket, 1050, 2490 ve 3460 sayılı kanunlarla ek ve tadillerine Divanı Muhasebatın vize ve murakabesine tabi olmadığı gibi 3656, 3659, 6245 ve 7244 sayılı kanunlarla ek ve tadilleri hükümlerine tabi değildir" hükmünü taşımaktadır.

Söz konusu hüküm nedeniyle, Erdemir, Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu ile Türkiye Büyük Millet Meclisi KİT Komisyonunun denetimine tabi bulunmamaktadır. Dolayısıyla, soruda işaret edilen bir durumla karşılaşılması söz konusu değildir.

Erdemir'in şirket esas mukavelesinin 8 inci maddesi hükmünde, yönetim kurulu toplantılarının şirket merkezi olan Ankara dışında yapılabileceği öngörülmüştür.

Diğer taraftan, yönetim kurulu üye ve denetçileri arasında Ankara dışında ikamet eden ve çalışanlar da bulunmaktadır. Bu nedenle, yönetim kurulu toplantıları zaman zaman Ankara dışında da yapılmaktadır. Kamu kurum ve kuruluşları ile Erdemir büyüklüğündeki özel şirketlerin uygulaması paralelinde ve kuruluş yılından bu yana yönetim kurulu üye ve denetçilerine görev ve unvanlarıyla mütenasip makam otosu ve şoförü tahsis edilmektedir.

Bilgilerinize arz ederim.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Bakan.

Sayın Uzunkaya?.. Yok.

Soru cevaplandırılmıştır.

Diğer soruya geçiyoruz.

115.  - İstanbul Milletvekili Ali Coşkun'un, Hazine garantisi veya izni verilen kamu kuruluşlarına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/725)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

116. - İstanbul Milletvekili Ali Coşkun'un, teşvik kredisi alanların karşılaştıkları sorunlara ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/726)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

117. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, Sigorta Teftiş Kurulu Samsun Grup Başkanlığının başka bir ile taşınması yönünde bir çalışma olup olmadığına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından sözlü soru önergesi (6/727)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

118. - Gaziantep Milletvekili Mehmet Ay'ın, Gaziantep-Nurdağı İlçesindeki Ballıkaya Barajı projesine ilişkin  Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı ve Başbakan Yardımcısından sözlü soru önergesi (6/729)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, 118 inci soru, soru sahibi tarafından geri alındığı halde, hataen gündemde yer almıştır.

Diğer soruya geçiyoruz.

119. - Şırnak Milletvekili Abdullah Veli Seyda'nın, havaalanlarındaki VIP uygulamasına iliş-kin Dışişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/730)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

120. - İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak'ın, Samsun İdare Mahkemesi üyelerinin tayin edilme nedenlerine ilişkin Adalet Bakanından sözlü soru önergesi (6/732)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

121. - Konya Milletvekili Özkan Öksüz'ün, UZEV'in yasalara uymayarak halkı mağdur ettiği iddiasına ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/733)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

122. - Konya Milletvekili Özkan Öksüz'ün, Devlet ve özel üniversitelere yapılacak Devlet yardımları belirlenirken uyulacak kriterlere ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/734)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

123. - İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak'ın, Yargı Mevzuatı Bültenine ilişkin Adalet Bakanından sözlü soru önergesi (6/736)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

124. - Tunceli  Milletvekili Kamer Genç'in, Bolu Tünel inşaatına ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü soru önergesi (6/737)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

125. - Tunceli  Milletvekili Kamer Genç'in, Türk Ticaret Bankası Genel Müdürü hakkında açılmış ceza davası olup olmadığına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/739)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Başbakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

126. - Mardin  Milletvekili Veysi Şahin'in, Mardin-Midyat İlçesindeki tarihi ve kültürel önemi olan alanlara ilişkin Kültür Bakanından sözlü soru önergesi (6/741)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

127. - Şanlıurfa Milletvekili Ahmet Karavar'ın, İstanbul-Bayrampaşa cezaevi ile diğer cezaevlerinde meydana gelen olaylara ilişkin Adalet Bakanından sözlü soru önergesi (6/742)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

128. - Şanlıurfa Milletvekili Ahmet Karavar'ın, ceza ve tutukevlerine ilişkin Adalet Bakanından sözlü soru önergesi(6/743)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

129. - Şanlıurfa Milletvekili Ahmet Karavar'ın Af tasarısı ve F tipi cezaevi projelerine ilişkin Adalet Bakanından sözlü soru önergesi (6/744)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

130. - Şanlıurfa Milletvekili Ahmet Karavar'ın, tutuklu ve mahkûmların sorunlarına ilişkin Adalet Bakanından sözlü soru önergesi (6/745)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

131. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya’nın, Samsun Türk Telekom Bölge Müdürlüğünün Trabzon’a nakledilmesine ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/746)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

132. - Şanlıurfa Milletvekili Yahya Akman'ın, Şanlıurfa'nın Turizm potansiyeline ilişkin Turizm Bakanından sözlü soru önergesi (6/748)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

133. - Şanlıurfa Milletvekili Yahya Akman'ın, Şanlıurfa Bağ-Kur hizmet binasına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik  Bakanından sözlü soru önergesi (6/749) ve Devlet Bakanı Edip Safder Gaydalı'nın cevabı

BAŞKAN - 133 üncü sıradaki soru önergesini, Sayın Devlet Bakanı cevaplandıracaklar; onun için, önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Yaşar Okuyan tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını delaletlerinize arz ederim.

Saygılarımla.

                                                                 Yahya Akman

                                                                          Şanlıurfa

35 000 Bağ-Kur üyesi bulunan Şanlıurfamızın hizmetleri, halen, 200 metrekarelik bir alanda ve 20 kişilik bir personelle yürütülmektedir. Bu durum on yıldan beri böyledir. On yıl önce Bağ-Kur'lu sayısı 17 000 idi ve kısmen bir rahatlık söz konusuydu. Ancak, esnafımız, bugün, İş ve İşçi Bulma Kurumuyla müşterek olarak kullanacağı geniş bir binada hizmet beklemektedir.

Bu çerçevede;

Sorular:

1- Bağ-Kur Müdürlüğünün daha rahat ve geniş bir binada hizmet vermesine yönelik olarak Bakanlığınızca yapılmış bir çalışma var mıdır? Yoksa, gündeminize almayı düşünüyor musunuz?

2- Hizmetlerin daha çabuk gerçekleştirilmesi ve hem memurların hem de Bağ-Kur'lu esnafımızın rahatlaması için personel sayısının artırılması hususunda bir çalışmanız var mıdır?

3- Hizmetin yerinde verilmesi için, ilçeler bazında Bağ-Kur irtibat büroları açmak hususunda çalışmalarınız var mıdır?

BAŞKAN - Devlet Bakanımız Sayın Edip Safder Gaydalı; buyurun efendim.

Süreniz 5 dakika. (ANAP sıralarından alkışlar)

DEVLET BAKANI EDİP SAFDER GAYDALI (Bitlis) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Şanlıurfa Milletvekilimiz Sayın Yahya Akman'ın, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına sorduğu soruyu cevaplamak üzere huzurlarınızdayım.

Bağ-Kur Şanlıurfa İl Müdürlüğü, mülkiyeti Şoförler ve Otomobilciler Derneğine ait binanın toplam 600 metrekare alanlı 3 ve 4 üncü katlarında kiracı sıfatıyla hizmet yürütmektedir. Birçok il müdürlüğünde olduğu gibi, Şanlıurfa İl Müdürlüğünün bina sorununa da, yıllar itibariyle yürürlüğe konulan ve tasarrufa yönelik Başbakanlık genelgelerinde de yer alan bağlayıcı hükümler nedeniyle köklü bir çözüm getirilememiştir.

Ancak, bu il müdürlüğünde hizmet binasına duyulan ihtiyacın had safhaya ulaşması karşısında, Bağ-Kur 2000 bütçe yılı içerisinde, adı geçen il müdürlük hizmetlerinin karşılanmasını teminen, kamu kurum ve kuruluşlarından bina kiralanması, bunun mümkün olmaması halinde, İhale Yönetmeliği hükümleri çerçevesinde gerçek ve tüzelkişilerden taşınmaz kiralanması için yönetim kurulunca ön mutabakat kararı alınmıştır.

Yönetim kurulunun söz konusu kararı çerçevesinde adıgeçen il müdürlüğü talimatlandırılmış olup, mülkiyeti Türkiye İş Kurumuna ait, inşaatı henüz tamamlanan binanın 2 ve 3 üncü katlarının Bağ-Kur Genel Müdürlüğü tarafından hizmet binası olarak kiralanması hususunda çalışmalara devam edilmektedir.

İlk Defa Devlet Kamu Hizmeti ve Görevlerine Devlet Memuru Olarak Atanacaklar İçin Mecburi Yeterlilik ve Yarışma Sınavları Genel Yönetmeliğinin 2.2.1999 tarih ve 99/12377 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla değiştirilen ek 1 inci maddesiyle, yönetmelik kapsamında bulunan kamu kurum ve kuruluşlarında devlet memuru olarak çalışmak isteyenlerin yazılı sınavlarının, yılda iki defadan fazla olmamak üzere, ülke çapında, merkezî olarak, Devlet Personel Başkanlığınca, ÖSYM Başkanlığına yaptırılacağı hükme bağlanmıştır.

Bu hüküm çerçevesinde 17.10.1999 tarihinde yapılan devlet memurluğu sınavı sonucunda, 1 adet veznedar, 2 adet dava takip memuru ve 4 adet memur olmak üzere toplam 7 adet personel, anılan il müdürlüğüne atanmaya hak kazanarak, Devlet Personel Başkanlığınca söz konusu kuruma tefriki yapılmış olup, atama işlemleri devam etmektedir.

Ayrıca, diğer kamu kurum ve kuruluşlarından, anılan İl Müdürlüğüne naklen atanma talebinde bulunulması halinde de, Başbakanlığın 13.10.1999 tarih ve 1999/9 sayılı Genelgesi ve Başbakanlık Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğünden alınan naklen atamalar hakkındaki 3.10.2000 tarih ve 43 sayılı yazısı doğrultusunda işlemler yapılmaktadır.

Söz konusu kurum, kanunda yer almamakla beraber, il merkezine uzak ve sigortalı sayısı fazla olan ilçelerde, meslek kuruluşlarının talebi ve oluşacak tüm masrafların talepte bulunanlarca karşılanması kaydıyla, personel durumu da dikkate alınarak, irtibat bürolarının açılmasına onay verilmekte olup, bunun için, ilgili kuruluşların, il müdürlüklerine müracaatı gerekmektedir.

Bağ-Kur Şanlıurfa İl Müdürlüğü, 1479 sayılı Kanun kapsamında 11 770,  2926 sayılı Kanun kapsamında 2 610 olmak üzere toplam 14 380 sigortalıya hizmet vermektedir.

Söz konusu kurumun yurt çapındaki kadro dağılımı göz önünde bulundurulduğunda, yaklaşık 1 000 sigortalı ve hak sahibine 1 memur kadrosu düşünüldüğünde, anılan il müdürlüğünün rasyonel bir hizmet verebilmesi için, yeterli sayıda -37- kadro tahsis edilmiştir.

Ayrıca, anılan il müdürlüğüne kurum içi ve kurum dışından naklen atama talepleri olması halinde de, personel sayısının artırılması için söz konusu talepler değerlendirilmektedir.

Öte yandan, sigortalı sayısı fazla olan ve il merkezlerine uzak bulunan ilçelerde açılan Bağ-Kur irtibat büroları, meslek kuruluşlarının veya yerel idarelerin talepleri üzerine ve bu bürolar için yer ve bilgisayar temini için oluşacak tüm masrafların, talepte bulunan kurum ve kuruluşlarca karşılanması halinde açılabilmektedir.

Bu çerçevede, Birecik Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığının 8.10.1999 tarih ve 1999/267 sayılı yazısıyla, Birecik İlçesinde Bağ-Kur irtibat bürosu açılması talebinde bulunulmuştur. Bu talep, Bağ-Kur Genel Müdürlüğünce değerlendirilmiş ve söz konusu şartları yerine getirmeleri halinde, Birecik İlçesinde irtibat bürosu açılabileceği bildirilmiştir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Lütfen, toparlar mısınız.

DEVLET BAKANI EDİP SAFDER GAYDALI (Devamla) - Ancak, sözü geçen oda yetkililerince büroda kullanılacak malzemelerin temin edilemeyeceği ifade edilmiştir. Bu durumda, Birecik İlçesinde irtibat bürosu açılmasıyla ilgili olarak yapılabilecek herhangi bir işlem bulunmamaktadır.

Bilgilerinize arz ederim.

BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Bakan.

Sayın Akman?.. Yoklar.

Soru cevaplandırılmıştır.

Devam ediyoruz:

134. - İstanbul Milletvekili Ahmet Güzel'in, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin Olimpiyat Komitesine olan borcuna ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/751)

BAŞKAN - Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

135. - İstanbul Milletvekili  Ahmet Güzel'in, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin Olimpiyat Komitesine olan borcuna ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/752)

BAŞKAN - Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

136. - Sinop Milletvekili Kadir Bozkurt'un, Sinop İlindeki sağlık personeli açığına ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/753)

ÊBAŞKAN - Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

137. - Sinop Milletvekili Kadir Bozkurt'un, 2000 yılı yatırım programında Köy Hizmetlerinin payına ve Sinop İlinin durumuna ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/754)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

138. - Sinop Milletvekili Kadir Bozkurt'un, Sinop-Boyabat İlçesinde Organize Sanayi Bölgesi kurulması çalışmalarına ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesi (6/755)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

139. - Sinop Milletvekili Kadir Bozkurt'un, Sinop İlindeki taşımalı eğitim uygulamasına ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/756)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

140. - Sinop Milletvekili Kadir Bozkurt'un, 2000 yılı yatırım programında Sinop İlinin genel durumuna ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/757)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

141. - Sinop Milletvekili Kadir Bozkurt'un, Marmara Depremi Acil Yeniden Yapılandırma Projesine ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/758)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

142. - Sinop Milletvekili Kadir Bozkurt'un, Sinop-Türkeli İlçesi balıkçı barınağına ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/759)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

143. - Sinop Milletvekili Kadir Bozkurt'un, Sinop-Gerze İlçesi balıkçı barınağına ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/760)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

144. - Sinop Milletvekili Kadir Bozkurt'un, Sinop-Yenikent balıkçı barınağına ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/761)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

145. - Sinop Milletvekili Kadir Bozkurt'un, Sinop-Soğuksu bölgesinde depolanan zehirli varillere ilişkin Çevre Bakanından sözlü soru önergesi (6/762)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

146. - İstanbul Milletvekili Ahmet Güzel'in, İstanbul SSK hastanelerindeki  gönüllü fazla çalışma uygulamasına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından sözlü soru önergesi (6/763)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

147. - Bursa  Milletvekili Ahmet Sünnetçioğlu'nun, Bursa-Yenişehir Havaalanının ne zaman açılacağına ilişkin  Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/764)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

148. - Bursa  Milletvekili Ahmet Sünnetçioğlu'nun, Bursa-Yenişehir  otoyolu projesine ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü soru önergesi (6/765)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

149. - Bursa  Milletvekili Ahmet Sünnetçioğlu'nun,  okullardaki zehirlenme olaylarına ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/767)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

150. - Bursa  Milletvekili Ahmet Sünnetçioğlu'nun, Bursa-Yalova'daki okullara dağıtılmak üzere gönderilen kuru incire ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/768)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

151. - Bursa Milletvekili Ahmet Sünnetçioğlu'nun, organize sanayi bölgelerindeki  vergilendirmeye ilişkin  Sanayi ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesi (6/769)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

152. - Bursa   Milletvekili Ahmet Sünnetçioğlu'nun, organize sanayi bölgelerinde uygulanan teşviklere  ilişkin  Sanayi ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesi (6/770)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

153. - Bursa   Milletvekili Ahmet Sünnetçioğlu'nun, organize sanayi bölgelerinde uygulanan  vergi  indirimleri ve yürürlük tarihine  ilişkin  Sanayi ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesi (6/771)

BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

154. - Bursa   Milletvekili Ahmet Sünnetçioğlu'nun, Bursa doğalgaz kombine çevrim santrali ve nakil hattının bulunduğu tesislerin kamulaştırma bedeline ilişkin  Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi (6/772) ve Devlet Bakanı Edip Safder Gaydalı'nın cevabı

Sözlü soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Hazır.

Sözlü soru önergesini okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Sayın Cumhur Ersümer tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

                                                                             Ahmet Sünnetçioğlu

                                                                               Bursa

Bursa doğalgaz kombine çevrim santrali ile otosansit trafo merkezine enerji iletişimini sağlayan ve 50 direkten oluşan 154 kv. nakil hattının istimlak ve irtifak tesisleri yapılıp hak sahiplerine henüz ödeme yapılmamıştır.

1. Bu durumdaki vatandaşlarımızın mağduriyetlerinin giderilmesi için bu ödemeleri ne zaman yapmayı düşünüyorsunuz?

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Sözlü soruya, Devlet Bakanı Sayın Edip Safder Gaydalı cevap vereceklerdir.

Buyurun Sayın Gaydalı.

Sayın Gaydalı, süreniz 5 dakika.

DEVLET BAKANI EDİP SAFDER GAYDALI (Bitlis) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Bursa Milletvekilimiz Sayın Ahmet Sünnetçioğlu'nun sözlü sorusuna cevap vermek üzere huzurlarınızdayım.

154 kv. otosansit Bursa doğalgaz çevrim santrali enerji nakil hattıyla 154 kv'lik otosansit Bursa 3 TM enerji nakil hatlarının kamulaştırma haritaları ihaleten yaptırılacak olup, Bakanlığımıza bağlı TEAŞ ve DSİ Genel Müdürlükleriyle Karayolları Genel Müdürlüğü kamulaştırma birimleri işbirliğinde yapılan çalışmalar sonucunda ihaleye esas sözleşmeler hazırlanmıştır. Söz konusu enerji nakil hatlarının ihalelerine esas evraklar hazırlanmış olup, enerji nakil hatlarının kamulaştırma haritalarının yapılmasını müteakip, istimlak ve irtifak bedelleri hak sahiplerine ödenecektir.

Bilgilerinize arz ederim.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Sayın Sünnetçioğlu'nun ilave edeceği bir husus var mı? Yok.

Soru cevaplandırılmış oldu.

Sayın milletvekilleri, sözlü sorular için ayrılan 1 saat tamamlanmıştır.

Şimdi, gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmına geçiyoruz.

Önce yarım kalan işlerden başlayacağız.

VI. - KANUN TASARI VE TEKLİFLERİYLE KOMİSYONLARDAN

GELEN DİĞER İŞLER

1. - İzmir Milletvekili Rifat Serdaroğlu'nun; İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı'nın; Amasya Milletvekili Ahmet İyimaya'nın; Ankara Milletvekili Yıldırım Akbulut'un; Şırnak Milletvekili Mehmet Salih Yıldırım'ın; Gaziantep Milletvekili Ali Ilıksoy, Konya Milletvekili Ömer İzgi ve Ankara Milletvekili Nejat Arseven'in; İstanbul Milletvekili Ziya Aktaş ve 42 Arkadaşının; Zonguldak Milletvekili Hasan Gemici'nin ve İzmir Milletvekili Işılay Saygın'ın; Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünde Değişiklik Yapılmasına Dair İçtüzük Teklifleri ve Anayasa Komisyonu Raporu (2/94, 2/232, 2/286, 2/307, 2/310, 2/311, 2/325, 2/442, 2/449) (S.Sayısı: 527)

BAŞKAN - 10.1.2001 tarihli 42 nci Birleşimde İçtüzüğün 88 inci maddesine göre Komisyona geri verilen Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünde Değişiklik Yapılmasına Dair İçtüzük Tekliflerinin görüşülmeyen maddeleriyle ilgili Komisyon raporu Başkanlığa henüz intikal etmediğinden, teklifin görüşülmesini erteliyoruz.

Emniyet Teşkilâtı Kanunu, Polis Yükseköğretim Kanunu ve 190 Sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Eki Cetvellerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Emniyet Teşkilâtı Kanununun Bir Maddesinde Değişiklik Yapılmasına Dair 490 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ve İçişleri ve Plan ve Bütçe Komisyonları raporlarının görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.

2. - Emniyet Teşkilâtı Kanunu, Polis Yükseköğretim Kanunu ve 190 Sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Eki Cetvellerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Emniyet Teşkilâtı Kanununun Bir Maddesinde Değişiklik Yapılmasına Dair 490 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ve İçişleri ve Plan ve Bütçe Komisyonları Raporları (1/497, 1/212) (S. Sayısı: 438)

BAŞKAN - Komisyon?.. Yok.

Ertelenmiştir.

Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Yurtdışı Teşkilatı Hakkında 189 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ve Dışişleri Komisyonu raporunun görüşmelerine başlayacağız.

3. - Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Yurtdışı Teşkilâtı Hakkında 189 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/53) (S. Sayısı: 433)

BAŞKAN - Komisyon?.. Yok.

Ertelenmiştir.

Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu ile Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına İlişkin 624 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Fazilet Partisi Grup Başkanvekili Kahramanmaraş  Milletvekili Avni Doğan ve 7 Arkadaşının; Anavatan Partisi Grup Başkanvekilleri Bartın Milletvekili Sayın Zeki Çakan, Denizli Milletvekili Sayın Beyhan Aslan, Eskişehir Milletvekili Sayın İ. Yaşar Dedelek ile Antalya Milletvekili Sayın Cengiz Aydoğan'ın Aynı Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve İçişleri, Millî Savunma ve Plan ve Bütçe Komisyonları raporlarının görüşmelerine başlayacağız.

4. - Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu ile Nakdî Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına İlişkin 624 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Fazilet Partisi Grup Başkanvekili Kahramanmaraş  Milletvekili Avni Doğan ve 7 Arkadaşının; Anavatan Partisi Grup Başkanvekilleri Bartın Milletvekili Zeki Çakan, Denizli Milletvekili Beyhan Aslan, Eskişehir Milletvekili İ.Yaşar Dedelek ile Antalya Milletvekili Cengiz Aydoğan'ın Aynı Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve İçişleri, Millî Savunma ve Plan ve Bütçe Komisyonları Raporları (1/757, 2/603, 2/605) (S. Sayısı: 592)

BAŞKAN - Komisyon?... Yok.

Ertelenmiştir.

Ekonomik, Kültürel, Eğitim ve Teknik İşbirliği Başkanlığı Kurulması, 206 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin İki Maddesinin Değiştirilmesi ve 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Eki Cetvellere Bir İlave Yapılması Hakkında 480 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Bu Kanun Hükmünde Kararname ve Devlet Memurları Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri ve Plan ve Bütçe Komisyonları raporlarının görüşmelerine başlayacağız.

5. - Ekonomik, Kültürel, Eğitim ve Teknik İşbirliği Başkanlığı Kurulması, 206 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin İki Maddesinin Değiştirilmesi ve 190 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Eki Cetvellere Bir İlave Yapılması Hakkında 480 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Bu Kanun Hükmünde Kararname ve Devlet Memurları Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri ve Plan ve Bütçe Komisyonları Raporları (1/206, 1/779) (S. Sayısı: 639)

BAŞKAN - Komisyon?.. Yok.

Ertelenmiştir.

Doğalgaz Piyasası Kanunu Tasarısı ve Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji ve Plan ve Bütçe Komisyonları raporlarının görüşmelerine başlıyoruz.

6. - Doğal Gaz Piyasası Kanunu Tasarısı ve Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji ve Plan ve Bütçe Komisyonları Raporları (1/836) (S.Sayısı 651) (1)

BAŞKAN - Komisyon?.. Hazır.

Hükümet?.. Hazır.

Komisyon raporu 651 sıra sayısıyla bastırılarak dağıtılmıştır.

Şimdi, tasarının tümü üzerindeki müzakerelere başlıyoruz.

İlk söz, Fazilet Partisi Grubunun görüşlerini ifade etmek üzere Konya Milletvekili Sayın Veysel Candan'a ait.

Buyurun Sayın Candan (FP sıralarından alkışlar)

Süreniz 20 dakika.

FP GRUBU ADINA VEYSEL CANDAN (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, görüşülmekte olan 651 sıra sayılı Doğalgaz Piyasası Kanunu Tasarısı hakkında Fazilet Partisi Grubunun görüşlerini açıklamak üzere söz almış bulunuyorum; muhterem Heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlarım, çok önemli bir konuyu müzakere edeceğiz; bu konuyu müzakere ederken, parti kimliklerimizi bir tarafa bırakacağız, millî kaynaklarımızı müzakere edeceğiz, bir yerde, ekonomik bağımsızlığımızı müzakere edeceğiz. Konuyu dikkatle takip ederlerse değerli milletvekili arkadaşlarımız... En azından, tasarıyı okuma imkânı bulmayan arkadaşlarımızın, mutlaka, oylarını kullanmamalarının doğru olacağı kanaatindeyim.

Öncelikle, konuya girmeden önce, bir hususun altını çizmek istiyorum: Yabancı sermayeye karşı değiliz, yabancı sermayenin götürdüğü aşırı servete karşıyız. Elimizdeki tasarı, Dünya Bankası tarafından hazırlanmış, yönetmeliği de Dünya Bankası tarafından ihale edilmiş, bizim Bakanlığımız da son rötuşları yapmıştır.

Değerli arkadaşlarım, bu yasa tasarısını iyi anlayabilmek için, Avrupa Birliği ulusal programını, dünyadaki enerji rezervlerini, Kafkasya'yı, ABD-Rusya rekabetini, Avrupa Birliği enerji ihtiyacını, uluslararası anlaşmaları, Mavi Akımı, rafinerilerimizi, boru hatlarını, TÜPRAŞ'ı, BOTAŞ'ı, gelecekteki enerji politikalarını, içinde bulunduğumuz ekonomik krizi, dayatmaları, kime hizmet edildiğini, dünya ekonomisini ve dünya siyasetini, mutlaka, iyi okumamız gerektiğine inanıyorum.

                                                    

(1) 651 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.

1991 yılında Rusya dağılıyor, Kafkaslarda enerji kaynakları müzakere ediliyor ve gündemdedir. Yalnız, doğalgaz, Kafkaslarda 17 milyar metreküple dünya rezervinin yüzde 6'sını teşkil etmektedir. Burada ABD ve Rusya rekabeti, Avrupa Birliği durumu fevkalade önemli ve Türkiye'nin enerjide üstleneceği rol de çok önemlidir. Bugüne kadar Kafkaslarda, maalesef, aktif bir politikamızın olduğunu söylemek, daha doğrusu, millî bir enerji politikamızın olduğunu söylemek mümkün değil. Burada, bize takdir edilen, biçilen görev doğu-batı enerji koridorudur. Türkiye için Kafkaslarda iki proje çok önemlidir. Bunlardan bir tanesi, Bakü-Ceyhan boru hattıdır; fizibilite 3 milyar dolarlık bir çalışmadır. Fizibl olması için, günde, 1 milyon varil petrolün kaynaktan akması lazım; ancak, Azerbaycan'da da bu kaynak yok, dışarıdan temin edilecektir; yani, ortada yapılma ihtimali zayıf olan bir projedir.

İkinci olarak, Kazakistan-Rusya arasında yapılan anlaşma bizim için çok önemlidir. Tengiz-Novorossisk hattından Karadenize gelecek ve tankerlerle Boğaz'dan taşınacaktır. Bu anlaşma, bizim için fevkalade tehlikelidir. Boğazlar-Montrö Antlaşmasına göre, Boğazlardan geçiş serbest bırakılacağı zaman, Boğaz trafiği fevkalade değişik boyutta olacak ve bizim için de tehlikeli olacaktır. 

Üçüncü olarak, Türkmenistan doğalgazı... Şu ana kadar bizimle bir anlaşma yapılamadı. Burada şunu hemen ifade edeyim, Sovyetler Birliği  dağıldıktan sonra, Rusya, dağılan ülkelerde de güç ve baskı unsuru olarak enerji kaynaklarını kullanmaktadır.

Şimdi, burada, bir taraftan, Rusya'yla, ciddî anlamda Boğazlar konusunda  anlaşamazken, Mavi Akım Projesiyle, doğalgazda, Rusya'ya bağımlı hale gelmek fevkalade yanlıştır, stratejik açıdan da tehlikelidir.

Değerli arkadaşlar, Türkiye, elektrik enerjisi  üretiminde  ağırlıklı  olarak  doğalgaz  çevrim santrallarını kullanmaktadır. Hatırlanacağı üzere, Rusya'dan aldığımız 16 milyar metreküplük doğalgaza, yeni anlaşmayla, Mavi Akım Projesiyle, 30 milyar metreküp ilave ettiğimiz zaman, Rusya'yla 46 milyar metreküplük bir anlaşmamız vardır. İşte, bütün bu politikaların oluşmasında, ciddî anlamda, bir enerji politikamızın olduğunu söylemek mümkün değil.

Değerli arkadaşlar, Türkiye, aslında, tüm enerji mevzuatını Avrupa Birliğiyle bütünleştiriyor, uygun hale getiriyor. 17 Aralık 1991'de Lahey'de Avrupa Birliği, ABD, Doğu Avrupa Ülkeleri ve Sovyetlerden ayrılan toplam 38 ülke, Avrupa Enerji Şartını imzalamışlardır.

Değerli milletvekili arkadaşlarım, bu anlaşma, Türkiye için fevkalade önemlidir. Bu anlaşmaya göre, petrol boru hatları, doğalgaz, elektrik nakil şebekeleri, tüm enerji sistemleri, hattın geçtiği ülkelerden sorumludur. Kapasite artırımında da, bu ülkelerin bir engelleme yapması söz konusu değildir.

Bunların altına imza atan Türkiye, dikkatle incelendiği zaman, Kafkaslardan Avrupa'ya gidecek olan doğalgaz ve diğer enerjiyle ilgili bir ülke durumundadır. Böyle olmasına rağmen, maddî imkânlardan istifade etme noktasına baktığımız zaman, Türkiye'nin, hemen hemen buradan hiçbir maddî menfaatı söz konusu değildir.

Uluslararası yapılan diğer ciddî bir anlaşma da, devletlerarası "INOGATE" dediğimiz, petrol ve gaz taşıma programıdır ve bu programda, enterkonnekte sistemde, doğalgaz, petrol, elektrik enerjileri, üretilen ülke dışına satılabilmektedir. Türkiye, mart 2000'de de, şemsiye anlaşmasıyla bu anlaşma içine girmiştir. Ayrıca, Yunanistan-DEPA ve Türkiye-BOTAŞ işbirliği mutabakatı imzalamışlardır. Dikkat edilirse, bütün bu anlaşmalarda, Türkiye, hemen hemen tamamen seyirci durumundadır.

Değerli arkadaşlar, dikkat edilecek olursa, bütün bu senaryonun içerisinde, Irak ve İran bu programlarda yoktur. Birleşmiş Milletler kanalıyla satılan Irak petrollerinden beklenen ve toplanan milyarca dolardan Türkiye hiç istifade edememektedir. Neden, bu fondan Türkiye'ye para ödenmediğini sormak, bir milletvekili olarak hakkımızdır.

50 nci maddenin, hâlâ, neden işletilmediği, kriz döneminde bile, Türkiye'yi yakın müttefik ilan eden Avrupa Birliği ülkeleri ve ABD'nin, bu konu üzerinde hiç durmadıkları fevkalade üzücü bir olaydır.

Değerli arkadaşlar, aslında, Irak'ta hazır, TEKFEN ve TPAO konsorsiyumla çalışmalar tamamlatılmış ve Rusya doğalgazından yarı fiyatına, diğer petrol ürünlerini de buna göre daha indirimli alma şansına sahibiz ve kriz içinde bulunan Türk ekonomisinin de buna ihtiyacı vardır. Hükümet, bu yönde çalışma yapacağı yerde, sadece BOTAŞ'ı özelleştirme... Bize göre, bu da tam yapılamıyor, biraz sonra ifade edeceğim.

Değerli arkadaşlar, Türkiye, OECD ülkeleri içerisinde en pahalı doğalgaz kullanan ülkedir. Şimdi, Türkiye'de, doğalgaz çevrim santralları da elektrik ürettiği zaman, OECD ülkeleri içerisinde en pahalı elektrik üreten, dolayısıyla, sanayide, girdiyi menfi yönde en fazla sağlayan bir anlayışın içindeyiz.

Değerli arkadaşlar, bu konuyu tartışmaya açmadan önce, dünyada yazılan, çizilen ve konuşulanlara bakmak lazım. Yeni dünya düzeni, çokuluslu şirketler, daha önce altyapı hizmetlerine yatırım yapıyorlardı, şimdi ise, enerji ve telekoma yatırım yapmaktadırlar; bunun sağlıklı olması için devlet tekelinden de arındırmak istemektedirler. İşte, BOTAŞ'ın devlet tekelinden çıkması talebi Dünya Bankasından gelmektedir. Bu şirketlerin söylemlerine baktığımız zaman, dünyayla bütünleşme, küreselleşme ve globalleşmedir. Kredi kuruluşlarına baktığımız zaman, bir adı Dünya Bankası, diğer adı da IMF'dir.

Değerli arkadaşlar, dikkat çekici bir konu, bu tasarı, aslında, Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığının talebi olmasına rağmen, talep, Enerji Bakanlığından değil, devlet bakanlığından, yani, ekonomiden sorumlu Devlet Bakanlığından ve Dünya Bankasından gelmektedir.

Değerli arkadaşlar, peki, bizim, bu Dünya Bankası ve IMF ile münasebetlerimiz ne olacak? Bir kere, her şeyden evvel, millî menfaatlerımızı azamî derecede korumak mecburiyetindeyiz; bu tasarıda, bunların korunduğu kanaati bizde yoktur.

Değerli arkadaşlar, konuşmamın başında ifade ettim, yabancı sermayeye karşı olmadığımızı; ama, dünyanın hiçbir yerinde, dolar gelip TL'ye çevrilecek, TL'de üç aylık hisse senedi alınacak, üç ay sonra, hisse senetleri TL'ye çevrilip, dolara çevrildiği zaman, üç ay gibi kısa bir zamanda yıllık yüzde 50 bazında dolara kâr alarak yabancı sermaye gitmektedir. Böyle bir ticaret, böyle bir usul, böyle bir çalışma şekli dünyanın hiçbir yerinde yoktur. Bu şartlar içinde baktığımız zaman, Dünya Bankası ve IMF'nin bize dost olarak yaklaştığını söylemek mümkün değildir. Şimdi, aslında, hem IMF'nin hem Dünya Bankasının yaptığı işlemlere baktığımız zaman, Malezya Başbakanının açıklamaları çok enteresandır; bir hafta önce, aynen şunları söylüyor: "Uluslararası sermaye, gelişmekte olan ülkelere sömürü mekanizması kurdu -Demin ifade ettiğim, üç ayda, dolar bazında yüzde 30, yüzde 40 para götürmesi; ticaret değil, bu, bir sömürüdür -böylece, ülke, ekonomik kontrol ediliyor; bu mekanizmaya karşı çıkan ülke krize sürükleniyor." Yani, bir Başbakan, başından geçen, ülkesiyle ilgili şartları anlatıyor.  Bakın, IMF'nin taleplerini söylüyor: "Bizden spekülasyona izin vermemiz, büyümeyi durdurmamız, mega projelere girmememiz istendi -aynen, bizden de talepleri böyle- aksi halde, bizi yok edeceklerini söylediler ve söylediklerini hep yaptık. İstedikleri hisseleri satın aldılar, istedikleri zaman da dışarıya götürdüler; bunlara hep göz yumduk; ama, sonunda, büyük fonlarla spekülatif para kazanıp, ülke dışına çıkardılar." İşte, Malezya'da oynanan bu oyun, aynen, Türkiye'de de oynanmaktadır.

Şimdi, Başbakan devam ediyor "sonuç olarak, ne söyledilerse tersini yaptık; dev yatırımlara giriştik, gelişmiş ülkelerle açığı kapattık. Bunun bedeli olarak, sistem, bizden intikam aldı."

Değerli arkadaşlar, demek ki, bağımsız bir Türk ekonomisi, her zaman, krizle karşı karşıya gelme ihtimal dahilindedir. Biz, bu satırları okuyunca, Türkiye'deki krizlerle, bizimle ne kadar benzerlik gösterdiğini yakından anlamış oluyoruz. Aslında, yabancı sermaye, iki tarafı kesen bir bıçak gibi; ama, bizdeki yabancı sermaye, daima, IMF ve Dünya Bankası doğrultusunda, hep, kendi istikametinde kesmektedir.

İşte, şu ana kadar, biz de, Avrupa Birliğine giriş sürecinde, ülke menfaatlarını bir tarafa bırakarak, ne olursa olsun, mutlaka girmeliyiz anlayışından hareketle, önce, gümrük birliğinden taviz verdik. Şimdi de, enteresandır, tasarı buraya gelmeden önce, daha dün, BOTAŞ'ın Mısır'la yaptığı Doğalgaz Anlaşması durduruldu. Tıpkı, tasarı çıkmış, sanki, uygulamaya konulmuş gibi. Bu, fevkalade üzücü değerli arkadaşlar.

Değerli milletvekili arkadaşlarım, bir üzüntümü daha ifade etmek istiyorum. Parlamentondaki milletvekili arkadaşlarımız, gelen her tasarıyı kabul etmek veya reddetmek, yani, oylama memuru değildir. Bu yasa tasarısı, önümüzdeki yirmi yıl, belli sermayeyi Türkiye'de tutacak ve yaklaşık milyarlarca dolarla ifade eden kaynağı dışarıya götürecektir. Böyle çok hassas konularda, milletvekili arkadaşlarımızın -bir kere daha ifade edeyim, bu tutanaklar, mutlaka, tarihe şahitlik edecektir- en azından, tasarıyı okumayan arkadaşlarımızın bu yasaya oy vermesinin yanlış olacağı kanaatindeyim.

Değerli arkadaşlar, bu alt bilgileri ifade ettikten sonra, şimdi, tasarıya gelmek istiyorum. Böyle bir tasarıya ihtiyaç var mıdır; böyle bir tasarı getiriliş itibariyle doğru ve yanlışları, eksiklikleri nelerdir, yanlışları nedir, bu tasarı geldikten sonra kanunlaşırsa ülke, millî kaynaklarından neler kaybedecek; onların üzerinde durmak istiyorum.

Hatırlanacağı üzere, doğalgaz olayı, Türkiye'de 1990'lı yıllarda 397 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameyle yürürlüğe girdi. Yani, kurulan POTAŞ Genel Müdürlüğü doğalgazı ithal ediyor, pazarlıyor ve dağıtımını da belediyelerle birlikte yapıyordu. Şimdi, gerekçede, illerde dağıtımlar yapılırken, altyapı için sermaye olmadığından, hem dış kaynak hem iç kaynakları harekete geçirmek suretiyle doğalgazı devlet tekelinden kurtaracağız deniliyor.

Peki, şimdi, bu tasarıda yanlış ve eksik gördüğümüz konular nelerdir:

Bir kere, doğalgaz, entegre düşünülmesi gereken bir konudur; yani, ithalatını, dağıtımını, denetimini dikkatli yapmak, bir entegre oluşum kurmak durumundayız.

Değerli arkadaşlar, hep, özelleştirmelerde yapılan şudur: Bakın, bu kürsüden çok söyledik "POAŞ'ı özelleştirmeyin, önce TÜPRAŞ'la beraber aynı halkadır, dikkat edin" dedik, ama, siz, POAŞ'ı özelleştirdiniz, TÜPRAŞ zarar ediyor, halen de zarara devam ediyor, neden; TÜPRAŞ'ın üretiminin yüzde 40'ını POAŞ pazarlıyordu; ama, TÜPRAŞ'tan mal almayan POAŞ şimdi, yurtdışından ithal ediyor, bizim tesislerimiz boş duruyor; yani, bir yerde özelleştirme yapılırken, kârlı alanlar özel sektöre, zarar eden alanlar da kamuya, devlete bırakılmaktadır. Bu ayırım yapıldığı zaman, BOTAŞ'ta milyarlarca dolar para harcanarak yapılan boru hatlarını, ucuz fiyatla, özel şirketlere vereceğiz; yani, burada sadece BOTAŞ'ın alacağı bir kira bedeli olacaktır.

Değerli arkadaşlar, dışkaynak geleceği iddiası... Burada, Uluslararası Tahkim Yasası görüşülürken, hem de geriye işletilirken iddialar şuydu: "Uluslararası Tahkim Yasası çıkarsa, yabancı sermaye rahat gelir." Hayır; gelmedi de... Bugün, uluslararası sermayenin gelebilmesi için, siyasî istikrar lazım, bir de dolar bazında -bizde olduğu gibi- yüzde 40-50... Aslında buna ticaret, yabancı sermaye demek mümkün değil; buna, sömürgecilik demek mümkün. ABD'de doların değeri yıllık yüzde 2-3 iken, Türkiye'de yılda yüzde 45 götürüyorsa, bunu, yabancı sermaye veya dışticaret diye tarif etmek mümkün değil; insanın deli olması lazım.

Değerli arkadaşlar, bu program içerisinde, bu tasarıda, her şeyden evvel, arama yok, üretim yok; yani, sadece dışarıdan gelen doğalgazı BOTAŞ'a değil, filan filan şirketlere -5 tane şirkete- verelim demek yanlış.

Değerli milletvekilleri, bakın, vicdanlarınıza sesleniyorum: Eğer, bu yasa tasarısı böyle çıkar ve bu tasarı sonucunda Türkiye'de arzu etmediğimiz 4-5  tane özel tekel oluşursa, rantlar onlara giderse, burada oturduğumuzun hiçbir manası kalmaz ve fevkalade üzülürsünüz. Ben, bütün milletvekili arkadaşlarımın bu hassasiyeti göstereceği kanaatindeyim.

Değerli arkadaşlar, bu özelleştirmelerde yapılan iş şudur: Devamlı, kamu tekeli yerine, özel tekel oluşturulmaktadır. Bakın; Türkiye'de çimento sanayii özelleştirildi, kim oluştu; 3 tane kartel, bir tanesi Fransızların, 2 tanesi yerli ve Türkiye'de çimento sektöründe anlaşmalı fiyatla vatandaş devamlı soyulmaktadır. Demek ki, siz, bir yasa tasarısını getirdiğiniz zaman, o tasarının sonuçlarının ne olacağını önceden görmek mecburiyetindesiniz; ama, bu metni Dünya Bankası tercüme etmiş, bize göndermiş.

Dahasını söyleyeyim; Bakanlığın bu kanunu yürütmek için hazırlayacağı yönetmeliği de Dünya Bankası ihale etmiş, onu da Dünya Bankası hazırlıyor. O zaman, Enerji Bakanlığı ne işe yarar; o zaman soruyorum milletvekilleri ne işe yarar; biz ne işe yarayacağız?

Değerli arkadaşlar, şimdi size bir metin okuyacağım. Aslında, sizler, bu kanunu kabul etmeye mecbursunuz, böyle anlam çıkıyor. Bakın, hükümet ortaklarından, enerjiden sorumlu Devlet Bakanımız Sayın Recep Önal... Konuşmamın başında söyledim, hiçbir partiyi aşağılamak veya suçlamak için söylemiyorum, millî bir mesele konuşuyoruz. Bu konuştuğumuz meselelerde parti yok; DSP, MHP, Fazilet yok; millî bir mesele konuşuyoruz.

Bakın, Dünya Bankası Başkanına bir mektup yazılıyor. Bu mektuptaki şu cümleleri aynen okuyorum ve takdirinize arz ediyorum: "Hükümet, BOTAŞ'ın acilen doğalgaz petrol üretim şirketi, doğalgaz dağıtım şirketleri ve bir doğalgaz şirketi şeklinde ayrılmasını planlamaktadır. Düzenleyici kurumun kurulmasından sonra, kamu doğalgaz ticaret şirketi, yeni gaz alım sözleşmelerine girmeyecek ve diğer lisanslı toptan satıcılarla aynı koşullar altında faaliyet gösterecektir."

Değerli arkadaşlar, biz, bir devlete mektup yazabiliriz, bir ricada da bulunabiliriz, bir talepte de bulunabiliriz; ama, bu talepler milleti, millî iradeyi incitmemeli.

Bakın, ne diyor devamında: "Sayın Başkan -Dünya Bankası Başkanına söylüyor- sizi temin ederim ki, hükümet, reform programımızı yukarıda özetlenen şekliyle tam olarak uygulayacaktır -yani, batan programdan bahsediyor- ancak, enflasyonu düşürmek, hedeflerimize ulaşmak ve ekonomik büyümeyi yeniden tesis etmek için gerekirse ilave önlemler almaya hazırız."

Değerli arkadaşlar, siz bu yazıyı yazdığınız zaman, bu tasarıyı kabul ettiniz demek. Her türlü önlemi alacaksan al, bu tasarıyı Meclisinden geçir diyor; yani, bu kadar itibar zedeleyici bir cümle kullanılmasından fevkalade üzüntü duyduğumu bir kere daha iletmek istiyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Candan, lütfen tamamlar mısınız.

VEYSEL CANDAN (Devamla) - 3 dakika daha verirseniz tamamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, şimdi, bakanlık yerine bir üst kurul oluşturuluyor. Orada dikkatimi çekti, üst kurul diyor ki "hibe kabul edebilir" Bununla, doğrudan doğruya rüşvetin adını, tasarıda "hibe" yazıyorsunuz. O zaman benim üst kurulda bir işim varsa, bir konsorsiyum oluşturduysam, vereceğim 1 milyon dolar hibe ve lisansı alacağım. Yani, devlet kurumunun hibe kabul ettiği nerede görülmüştür?! Bu, fevkalade yanlıştır; mutlaka değiştirilmelidir.

Değerli arkadaşlar, tüketiciye seçme hakkı yoktur, büyük endüstri kurumları hariç; ama, bir Ankara İlinde, siz, bir hattan alacaksınız; yani, tüketici rekabeti söz konusu değildir.

Değerli arkadaşlar, çok enteresan; yine, Uluslararası Tahkim Yasası burada görüşülürken anayasa değişikliğinde, enerji ticarî faaliyettir, kamu hizmeti değildir denildi, öyle kabul edildi ve Anayasa değiştirildi. Şimdi, burada deniliyor ki, kamu yararı gerekçesiyle istenilen yer kamulaştırılabilecek, istimlak yapılabilecek. Bu, bir kere, çıkış noktası itibariyle Anayasaya aykırıdır.

Değerli arkadaşlar, yine, 3194 sayılı İmar Yasasına müdahale vardır. Özellikle, partili arkadaşlarım belediyeleri çok iyi bilir. Belediyede imar bütünlüğü gerekir; halbuki, bu yasayla, bir BOTAŞ veya herhangi bir özel kurum, bir tesis yapacak ve belediye diyecek ki, bunu böylece paftaya işle; o da, alıp bunu işleyecek. Bu, önümüzdeki yıllarda, birkaç yıl sonra, arazi rantına kendiliğinden döner; 1 milyon metrekare yeri alır, oraya ufak bir tesis yapar, imar da işletir; daha sonra, revizyon imar planlarıyla, milyarlarca dolar birilerinin cebine girer.

Değerli arkadaşlarım, bir diğer önemli konu da, BOTAŞ, 2009 yılına kadar bu faaliyetleri azaltarak gidecek. Şimdi, şunu muhakeme edebiliyor musunuz; ülke, bir krizde, çıkmaya hep beraber uğraşıyoruz, inşallah çıkacağız... Peki, bu kanunun, madem 2009 yılına kadar devam edecekse, acele nedir o zaman, neyi yapmak istiyoruz?! Mesela...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Candan, son cümleniz için açıyorum.

VEYSEL CANDAN (Devamla) - Mesela, özel bankaları dolandıran, hortumlayanların mal varlıklarına el koyma, şirketlerine el koyma kanun tasarısını getirin, burada, hep beraber 1 dakikada geçirelim değerli arkadaşlar.

Netice itibariyle, Türkiye'de alınması gereken ciddî tedbirler var. Ben, milletvekili arkadaşlarımdan bir kere daha rica ediyorum. Eğer, tasarıyı okumadıysanız, lütfen, oy vermeyin, oy kullanmayın, bu mesuliyete  girmeyin. Bu kanun, gayet iyi niyetle olsa bile, Enerji Bakanımız da, mutlaka, iyi niyetle düşünüyordur; ama, bu uygulamaların sonunda, 8-10 tane, dünya çapında büyük petrol şirketlerine imkân sağlamaktan öteye gitmez. Yoksa, yabancı sermaye, her yere gittiği gibi bize de gelmeli; ama, getirdiği kadar, götürdüğü para çok önemli. Dünyada bunun rantı yüzde 2 ise bizde de 2-3 götürmeli, dolar bazında yüzde 50 kâr götürmemelidir diyor; muhterem heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (FP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Candan.

Milliyetçi Hareket Partisinin görüşlerini, Niğde Milletvekili Sayın Mükerrem Levent ifade edecekler.

Buyurun Sayın Levent. (MHP sıralarından alkışlar)

ZEKİ ERGEZEN (Bitlis) - Sayın Başkanım, müsaadeniz varsa, sayın hatip konuşmadan bir hususu hatırlatabilir miyim; konuyla ilgili değil, genel, usul hakkında...

BAŞKAN - Hatip müsaade ediyor mu?

MÜKERREM LEVENT (Niğde) - Evet efendim.

BAŞKAN - Yerinizden olmak kaydıyla, İçtüzüğün 60 ıncı maddesine göre size söz veriyorum.

Buyurun.

ZEKİ ERGEZEN (Bitlis) - Sayın Başkanım, şu anda görüşülmekte olan kanun veya bundan sonraki kanunlarla ilgili -belki, İçtüzüğe aykırıdır iddiası olabilir; ama, hükümetin, her zaman için imkânı vardır- komisyonlardaki gibi, önce Sayın Bakanımız, bu kanunla ilgili veya bundan sonraki kanunlarla ilgili bir genel çerçeve belirlese, Meclisimizi ve dinlemekte olan kamuoyu bilgilendirse, ondan sonra grup başkanvekillerimiz konuşsa daha etkin, daha anlamlı olur diyorum; ancak, şu söylenilebilir: Bugüne kadar böyle bir gelenek ittihaz edilmedi. Bakanın soruları cevaplandırmasına, bilgi veriyor deniliyor; ama, zaten yerimizden sorular soruyoruz; sorulara, o zaman, Sayın Bakanımız cevap verebilir diye bir hatırlatmada bulunuyor, komisyonlardaki usul daha verimlidir diyor ve saygılar  sunuyorum.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Sayın Ergezen, sözleriniz Tüzüğe aykırı değil. Aslında, bildiğiniz gibi, Tüzüğümüzün 70 inci ve 81 inci maddeleri, komisyona ve hükümete, gruplardan daha önce söz hakkı veriyor; ama, bu, sayın hükümetin ve sayın komisyonun takdirindedir.

Teşekkür ederim efendim.

Sayın hatip, buyurun efendim.

Süreniz 20 dakika.

MHP GRUBU ADINA MÜKERREM LEVENT (Niğde) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; görüşülmekte olan Doğalgaz Piyasası Kanunu Tasarısı üzerinde, Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına, partimizin görüşlerini açıklamak üzere söz almış bulunuyorum.

Değerli milletvekilleri, bilindiği üzere 2.1.1990 tarih ve 397 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameyle doğalgazın sıvılaştırılmış hali dahil ithali, ithal edilen doğalgazın satışı, satış fiyatının tespiti ve ülke içinde dağıtım yetkisi BOTAŞ'a aittir. Aynı Kanun Hükmünde Kararname BOTAŞ'ın veya doğalgaz dağıtım hizmeti vermek üzere kurulmuş sermaye şirketlerinin doğalgaz dağıtım tesisleri kurmasına, işletmesine ve bu gazın satışını yapmasına Bakanlar Kurulunca karar verilmektedir.

Toplam 6 maddeden oluşan bu kısa kanun hükmündeki kararname dışında, doğalgaz piyasasını düzenleyen başka bir yasal düzenleme bulunmamaktadır.

Bunun sonucunda, ülkemizde, gelişmiş ülkelerin kullandığı çevre dostu olan doğalgaz girdisi maalesef yaygınlaşmamıştır. Bilindiği gibi, ülkemizde beş şehir dışında altyapı oluşmadığı için doğalgaz kullanılmamaktadır. Bu şehirlerden İstanbul, Ankara ve İzmit'te belediye kuruluşları sınırlı malî kaynaklarıyla altyapı yatırımlarını yapmıştır. Bu şehirler dışında Eskişehir ve Bursa'da, BOTAŞ tarafından şehir dağıtım şebekesi yapılmış olup, kamu kaynaklarının yetersizliği nedeniyle kullanılan dış krediler nedeniyle kamu maliyesinde risk altına girmiştir.

Hazırlanan bu Doğalgaz Piyasası Yasasıyla ülkemizde önemli yasal boşluk doldurulmaktadır. Yasayı incelediğimizde göreceğimiz gibi, doğalgaz piyasasında, ithalat, toptan satış, depolama, iletim ve şehirlerde doğalgaz dağıtım faaliyetlerinde, ne kamu ne de özel tekel bırakılmamakta ve piyasa, belirli bir süreç içerisinde tamamen serbestleştirilmektedir. Bu durum, Avrupa Birliğine girme sürecinde bulunan ülkemiz yasalarının da, Avrupa ülkelerinde uygulanan yasalara uyumunu sağlayacaktır. Bunun yanında, BOTAŞ'ın yapmış olduğu al ya da öde şartı bulunan sözleşmelerden dolayı kamu kuruluşlarının ağır cezaî müeyyideler ödemesinin de önüne geçilmektedir.

Yasa, kısaca devletin yapmak zorunda kaldığı yatırımların özel sektörün ekonomik ve malî gücünü devreye sokmak suretiyle, yükü devletin üzerinden almasını sağlayacaktır.

Yaptığımız araştırmaya göre, bu yasa tasarısını hazırlayan bürokrat grubu, Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığının bilgisi dahilinde, tasarıyı, sektörün içerisinde olan özel ve kamu kuruluşları yanında, Petrol Mühendisleri Odası dahil çok sayıda kuruluşun görüşlerine sunmuş, yasaların hazırlanmasında uyulması gereken şeffaflık konusunda örnek bir tutum sergilemişlerdir. Bu durum, görüşlerine başvurulan kuruluşlar nezdinde takdirle karşılanmıştır. Bu nedenle, ben de, hem Bakanlığa hem de yasayı hazırlayan bürokratlara teşekkür ediyorum. Bence, yasaların hazırlanmasında bu prensiplere uyulduğu takdirde, yasaların uzun ömürlü olması da sağlanmış olacaktır.

Doğal Gaz Piyasası Kanunu Tasarısının maddeleri içerisinde yapılan düzenlemelere baktığımızda, kanunun amacının; doğalgazın güvenliği, ekonomik ve rekabet ortamında kullanıcılara sunumuna yönelik şeffaf, ayırım gözetmeyen, istikrarlı ve özel hukuk hükümlerine göre faaliyet gösterecek bir piyasanın oluşturulması olduğu belirtilmektedir.

Kanunun kapsamı ise; doğalgaz piyasasında tekel konumunun kaldırılarak piyasanın serbestleştirilmesi ve sektörde faaliyet gösterecekler arasında rekabetin sağlanması ve geliştirilmesi için gerekli düzenlemelerin yapılması ve piyasanın şeffaf, eşitlikçi ve istikrarlı bir yapıya kavuşturulması; sektörde faaliyetlerin lisans ve sertifika alarak yapılması, tüzelkişilerin bu kanun çerçevesinde faaliyette bulunmalarına ilişkin usul ve esasların düzenlenmesi; tüketicilere yeterli, kaliteli, sürekli, düşük maliyetli doğalgaz arzının temin edilmesi için piyasada gerekli düzenleme, gözetim ve denetim usul ve esaslarının idarî ve malî özerkliği haiz bir otoritece belirlenmesi olarak sayılmaktadır.  Hem amaç hem de kapsam son derece tatmin edicidir.

Ayrıca, elektrik ve doğalgazın enerji sektörü içerisinde yer alması nedeniyle, yakın zamanda çıkarılan Elektrik Piyasası Kanunuyla kurulacak olan elektrik piyasası düzenleme kurumunun adı "enerji piyasası kurumu" olarak değiştirilmiş ve enerji sektörünün tek bir otorite tarafından yönetilmesi sağlanmıştır.

Kanun tasarısında, doğalgaz piyasa faaliyetleri olarak sayılan doğalgazın ithalatı, iletimi ve toptan satışı, şehiriçi doğalgaz dağıtımı, depolama ve ihracat faaliyetleri ayrı ayrı tanımlanarak, bu faaliyetlerde bulunacak firmaların uymak zorunda oldukları lisans alımıyla ilgili esaslar yer almaktadır.

Ayrıca, doğalgaz iletim, dağıtım ve depolama tesislerine ait yapım, proje, servis, müşavirlik ve kontrolörlük hizmetlerinin, ancak sertifika almış firmalar aracılığıyla gerçekleştirilebileceğiyle ilgili temel hususlara yer verilmiştir. Bunun nedeninin, can ve mal güvenliği açısından tehlikeli olan doğalgaz tesislerinin, ehliyetsiz kişi veya kuruluşlar tarafından yapılmasının önlenmesi olduğu açıkça görülmektedir.

Rekabetin tesis edilmesi, geliştirilmesi, sisteme giriş ve serbest tüketicilerin belirlenmesi, bu kanunda düzenlenen diğer önemli hususlar arasındadır.

Halen yürürlükte olan 397 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlükten kaldırılması sağlanarak, BOTAŞ'a verilen doğalgazın ithalat, dağıtım, iletim, depolama ve satış tekeli, bu kanunla kaldırılmakta ve doğalgaz piyasasında taraflar oluşturulmaktadır.

Değerli milletvekilleri, doğalgazın ithalatı, iletimi, toptan satışı, dağıtımı, depolanması ve ihracatı, özel hukuk tüzelkişilerince yapılacaktır. Sektördeki tüm faaliyet alanlarına, yerli ve yabancı sermayeye dayalı özel sektör girebilecektir. BOTAŞ'ın ithalat payının 2009 yılına kadar yüzde 20'ye düşürülmesi hedeflenmiştir. BOTAŞ'ın payı bu orana düşünceye kadar, yeni anlaşmalar yapamayacaktır. Her yıl devredilecek alım veya satış sözleşmeleri miktarı, kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibariyle, BOTAŞ tarafından alımı taahhüt edilmiş bulunan toplam gaz miktarının yüzde 10'undan az olamayacaktır.

Ayrıca, BOTAŞ'ın dikey yapısına, 2009 yılından sonra son verilecektir; yani, BOTAŞ, faaliyet alanlarına göre bölünecektir. Bölünme işleminin, geçiş süresi öngörülerek yapılması, piyasa oturuncaya kadar BOTAŞ'ın görevlerini tek çatı altında yürütmesi, yumuşak bir iniş açısından faydalı olmuştur.

Sektörde ithalat, üretim, iletim, depolama, toptan satış, ihracat ve dağıtım şirketleri faaliyet gösterecektir. Piyasanın işleyişi, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunca yürütülecektir. Piyasa faaliyetleri, kurumdan alınacak lisanslarla gerçekleştirilebilecektir.

Tesislerin tasarımı, yapımı, bakım ve onarımları da kurumdan alınacak sertifika sahiplerince yapılabilecektir.

Şehir dağıtımları, kurum ihalesiyle belirlenecek dağıtım şirketlerine, mülkiyetleriyle birlikte verilecektir.

Ayrıca, dağıtım şirketleri, sahip oldukları şebekeleri satış yoluyla devredeceklerdir. Belediyeler, yüzde 10'u geçmeyen payla ve sermaye koyma şartı aranmaksızın, bu şirketlere ortak olabileceklerdir. Böylece,  yerel yönetimlerin güçlendirilmesine, belediye gelirlerinin artırılarak halka daha iyi hizmet vermelerine de imkân sağlanmıştır.

Rekabetin korunması ve geliştirilmesi kapsamında, üretim şirketleri hariç olmak üzere, hiçbir tüzelkişi, 1 Ocak 2009 tarihinden sonra, yıllık ulusal doğalgaz tüketiminin yüzde 20'sinden fazlasını satamayacaktır. Şirketlerin, ayrı bir şirket kurarak zincir oluşturmasına izin verilmeyecektir. Böylece, özel tekellerin oluşmasının önüne geçileceği öngörülmektedir. Kanunla, serbest tüketicilerin satın aldığı yıllık doğalgaz miktarı 1 000 metreküpten fazla olanlar, elektrik enerjisi üretim şirketleri ve otoprodüktörler ve üretim amaçlı kullanılmak üzere gaz alan üreticiler olarak tanımlanarak, Hollanda ve Fransa gibi bazı Avrupa ülkelerinden daha ileri bir uygulama getirilmiştir. Zira, Avrupa Birliği Gaz Direktifine göre, 2003 yılına kadar öngörülen serbest tüketici limiti 25 milyon metreküp olup, bu miktar, 2003 yılında 15 milyon metreküpe düşecektir.

Ayrıca, dağıtım şebekesi olmayan şehirlerde, yatırımı teşvik amacıyla, o şehir için serbest tüketici olma sınırını değiştirme yetkisi kuruma verilecek, doğalgazın tüm şehirlerimize yaygınlaştırılması sağlanacaktır.

Dağıtım şirketlerince, serbest olmayan tüketicilere uygulanacak perakende satış fiyatları ve tarife esaslarının kurumca belirlenmesi öngörülerek, tüketicilerin haklarının korunması hususunda hassasiyet gösterilmiştir.

Kurum, doğalgaz piyasasının düzenlenmesinde şu yetkilere sahip olacaktır:

-Piyasada faaliyet gösterecek tüzelkişilere lisans ve sertifika verilmesi,

- Piyasa faaliyetlerine ilişkin usul ve esasların düzenlenmesi,

- Piyasa faaliyetlerinin izlenmesi,

- Tarife usul ve esaslarının belirlenmesi,

- Piyasada faaliyet gösteren tüzelkişilerin eşitlik ve şeffaflık standartlarına uymalarını sağlamak için, faaliyetlerinin, uygulamalarının, ilgili lisans hüküm ve şartlarına uyup uymadıklarının denetlenmesi,

- İdarî para cezalarının uygulanması.

Sayın milletvekilleri, milletimizin refah seviyesini artırmak için, özellikle sanayicilerimizin serbest dolaşıma tabi ürünlerinin rekabet gücünü artıracak nitelikte, güvenilir ve ekonomik yeni enerji kaynakları sağlamanın ve bunların istikrarlı bir piyasa içerisinde sunumunun son derece önemli olduğu muhakkaktır.

Sayın milletvekilleri, bu tasarının kanunlaşmasıyla birlikte, doğalgaz sektöründeki altyapı yatırımlarının yerli ve yabancı özel yatırımcılar tarafından hızla tamamlanması imkânı yaratılmış olacak ve enerji darboğazlarıyla karşılaşılması önlenmiş olacaktır.

Ayrıca, doğalgaz piyasasındaki tekele son verilerek, piyasa serbestleştirilerek rekabete açılacak, sistemden herkes yararlanacak, gaz arz emniyeti temin edilecek ve böylece endüstriye ucuz enerji girdisi temin edilerek maliyetlerin düşürülmesi sağlanacaktır.

Bu kanunun Yüce Milletimize hayırlı olmasını diliyor; hepinize saygılar sunuyorum. (MHP ve DSP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Levent.

Anavatan Partisi Grubu adına, Kırıkkale Milletvekili Sayın Nihat Gökbulut görüşlerini ifade edecekler.

Buyurun efendim.

Süreniz 20 dakikadır.

ANAP GRUBU ADINA NİHAT GÖKBULUT (Kırıkkale) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Yüce Heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

651 sıra sayılı Doğal Gaz Piyasası Kanunu Tasarısı üzerinde Anavatan Partisi Grubu adına söz almış bulunmaktayım.

Sözlerime başlamadan önce, bugün, 8 inci Cumhurbaşkanımız merhum Turgut Özal'ın ölüm yıldönümü vesilesiyle, kendisini rahmetle, minnetle, cennetle; ama, özellikle hasretle anıyorum, Allah rahmet eylesin diyorum.

Değerli milletvekilleri, Yüce Meclisimiz, 20.2.2001 tarihinde Elektrik Piyasası Kanununu kabul ederek, enerji piyasasında yasal bir boşluğu doldurarak, bu konuda ciddî bir adım atmıştı. Bugün, yine, enerji piyasasının umutla beklediği Doğalgaz Piyasası Kanunu Tasarısını birlikte müzakere edeceğiz. Ülkemizde, enerji piyasasında üretim ve tüketim dengelerini kıyaslamadan, bu iki yasanın temel ruhunu ve amacını anlamak mümkün değildir.

21 inci Yüzyılın başlangıcında, yeni binyılda, dünya devletlerinin ve ülkemizin en büyük sorunu, verimi yüksek temiz enerji kaynaklarını bulmak ve onları işleyip değerlendirmektir.

Bir ülke için, enerji ve enerji kaynakları, sanayiin gelişmesi, kalkınmanın ana göstergesi, sosyoekonomik, siyasî güç demektir. Öncelikle, millî enerji politikamızı, ana unsurlarıyla, tespit ve tayin etmeliyiz. Peki, nedir millî enerji politikamız veya nasıl bir millî enerji politikası takip etmeliyiz: Öncelikle, enerji, bulunabilir olmalıdır; çünkü, en pahalı enerji, olmayan ve bulunmayan enerjidir. Ekonomiye, insan sağlığına, çevreye, ülke turizmine, ülke sanayiine zarar vermeyecek şekilde olmalıdır. Ekonomik giderleri az, ekonomik girdisi fazla olacak şekilde değerlendirilmelidir. Ama, her şeyden önce, temiz, çevreyi kirletmeyen ve fosil atık bırakmayacak şekilde olmalıdır. Yerli, yenilenebilir, sürekli ve yeterli biçimde olmalıdır.

Değerli milletvekilleri, tüm bu olumlu faktörleri, aynı anda bulmamız ve temin etmemiz mümkün değildir. O halde ne yapmamız gerekir? Yerli kaynaklarımız, tümünü kullanmış olsak dahi, birincil enerji ihtiyacımızın ancak yüzde 27'sini karşılıyorsa, o halde, nasıl bir millî enerji politikası izlememiz gerekir? Bu sorunun cevabını, yalın ve net bir şekilde vermemiz gerekir.

Hidrolik kaynaklarımızın tümünü kullansak, uzun bir süre ve yüksek maliyet doğurmaktadır. Mevcut linyit kaynaklarımız düşük kalorilidir ve kullandığımızda, korkunç bir fosil atık bırakmakta ve çevre kirliliği doğurmaktadır. O halde, yerli kaynaklarımızı, çevreye zarar vermeden ve finansmanını temin ederken, tüm koşullarda, optimum seviyeyi yakalayarak, alternatif enerji kaynaklarını harekete geçirmemiz gerekmektedir. Tüm bu şartlarda, gerek nüfus artışı gerek sanayileşme ve kalkınma hamlelerine bağlı olarak, enerji ihtiyacının karşılanması ve şehirlerimizde kış döneminde maksimum seviyeye ulaşan hava kirliliğine çözüm olarak, doğalgaz, en optimum alternatif enerji kaynağı olarak görülmektedir.

Ülkemizin tüm hidrolik ve kömüre dayalı elektrik enerjisini kullanmış olsak, 245 milyar kilovat/saatle sınırlıdır; oysa, 2005 ile 2010 periyotları arasında, yıllık yüzde 7,4 elektrik ihtiyacı artışıyla, bu talep 300 milyar kilovat/saat olmaktadır. Nükleer enerji ise, kısa ve orta vadede bir çözüm üretecek konumda olmayıp, ülkemiz için ancak uzun vadede bir çözüm olarak görünmektedir. Kalkınmamız, gelişmemiz, halkımızın refah seviyesini artırmamız için, alternatif enerji kaynaklarını bulmamız ve yeterli elektrik üretmemiz zaruret halini almıştır.

Güçlü ve saygın bir ülke olmak ve küreselleşen dünyada arzu ettiğimiz yeri almak istiyorsak, kalkınmanın temel şartı olan enerjiye yeterince sahip olmak zorundayız. Bu ise, dünya gerçekleri ve ülke çıkarları doğrultusunda, sürekli bir enerji politikasını, aksatmadan uygulamakla mümkündür. Bu politikanın birinci adımını, Elektrik Piyasası Kanununu çıkararak attık. İkinci önemli adım ise, bugün birlikte müzakeresini yaptığımız Doğal Gaz Piyasası Kanunudur.

Peki, bugün, doğalgaz piyasası durumu nedir, ne kadar ihtiyacımız var? 2000 yılı itibariyle Rusya'dan 10 milyar metreküp, Cezayir'den 3,6 milyar metreküp ve Nijerya'dan 704 milyon metreküp LNG olmak üzere toplam 14,3 milyar metreküp doğalgaz ithalatı yapılmıştır. Bunun 9,5 milyar metreküpünü elektrik sektöründe, 111 milyon metreküpünü gübre sanayiinde, 2,8 milyar metreküpünü ise konut sektöründe kullanmışız. Gelecekteki perspektife baktığımızda ise, ülkemizde, doğalgaz sarfiyatının 2010 yılında 58 milyar metreküp, 2020 yılında ise 78 milyar metreküp olması beklenmektedir.

Değerli milletvekilleri, sadece 2003 yılından önce devreye girecek doğalgaz çevrim santralları için yılda toplam 20 milyar 880 milyon metreküp doğalgaza ihtiyaç duyulacaktır. Tüm bu ihtiyaçlar perspektifinde, doğalgazın iletim hatlarının yapılması, terminallerin kurulması, şehir dağıtım hatlarının inşası, doğalgaz çevrim santrallarının reelize edilmesi, bütçe imkânlarıyla mümkün değildir.

Burada her kanunu tenkit eden, tenkit etmenin kolaycılığı içerisinde kanunları müzakere eden arkadaşlara şunu sormak istiyorum: Doğalgaz yatırımları konusunda 30 milyar doları hangi kaynaktan bulacaklar ve 57 şehrimize doğalgazı hangi imkânlarla temin edecekler? Burada tenkit etmek kolay; önemli olan, çözüm yollarını ortaya koymak ve çözmektir.

Tüm bu doğalgaz yatırımları için yaklaşık 30 milyar dolara ihtiyaç duyulmaktadır. Nitekim, on yıllık perspektif içerisinde, BOTAŞ, sadece 5 şehrimize doğalgaz götürmüştür. Peki, diğer şehirlerimizin doğalgaza ihtiyacı yok mu?.. Çevre kirliliği en önemli sorunlarımızdan biri değil mi?.. Elektrik ihtiyacımızı nasıl karşılayacağız?.. 30 milyar dolarlık yatırımın gerçekleşmesi için, piyasanın, kendi şartları içinde, eşit rekabet koşullarında ve liberal bir ortamda bu piyasanın düzenlenmesi gerektiğine inanmaktayız.

Değerli milletvekilleri, Doğal Gaz Piyasası Kanunu Tasarısıyla, Elektrik Piyasası Düzenleme Kurulu ve doğalgaz piyasası düzenleme kurumu ve kurulu birleştirilerek, enerji piyasası düzenleme kurulu ve kurumu ihdas edilmiştir; yani, tek bir üst kurula görev verilmiştir. Ayrıca, bu kurulun denetimi, Plan ve Bütçe Komisyonunda yapılan bir değişiklikle, Başbakanlık Yüksek Denetleme Kuruluna bırakılmıştır.

Ayrıca, şehirlerimizde kurulacak doğalgaz dağıtım şirketlerine, o şehirlerin belediyelerini, kuracakları şirkete yüzde 10 bedelsiz olarak, sermayedar olarak alma şartı getirilmiştir.

Değerli milletvekilleri, bilindiği üzere, kaynaklarımız kıt ve az; talep ve isteklerimiz ise sonsuzdur. Türkiye'nin ve insanın bir gerçeğidir bu. Ülke sorunlarının çözümünde tenkit etmenin dayanılmaz hafifliğine kaçan ucuzluk mantığı, bizi hep çıkmaza götürmektedir. Bugün, ülke gerçekleri, şüphe ve kuşkunun yanında, ilmin ışığında sorunlara çözüm yolu bulmayı da gerektirmektedir. Türkiye, kendisinde olmayan doğalgazı, Rusya'dan da Türkmenistan'dan da Azerbaycan'dan da ve nereden bulursa oradan almak ve temin etmekle mükelleftir. Bakanlık, Elektrik Piyasası Kanununda olduğu gibi, Doğal Gaz Piyasası Kanunu Tasarısıyla, elindeki imkânları ve yaptırımları üst kurula devretmektedir. Sorunların piyasa için değil, piyasa içinde eşit rekabet şartlarında çözümünü öngörmektedir. Bu şartlar içinde, devlet ve Bakanlık, devletin nimetini dağıtan, müdahale eden, planlayan değil, piyasa şartlarını oluşturan ve denetleyen konuma dönüşmektedir. Artık, modern devletin tanımı da bu çerçeve içerisindedir.

Değerli milletvekilleri, enerji işi, sadece devlete bırakılmayacak kadar ciddî bir iştir. Yatırım riski taşımayan teknokrat ekibin amprik tahminleri hiçbir zaman gerçekçi olmamıştır. İleriye dönük doğalgaz kullanımına ait tahminlerin DPT ve Bakanlıkça farklı olmaları, piyasadaki risk, kayıp, kazanç denkleminden uzak olmalarından kaynaklanmaktadır. Unutmayalım ki, piyasa kendi kurallarına göre çalışır; yanlış planlayan, yanlış tahmin eden, faturasını kendi çeker. Kamuda ise, yanlış planlayan, yanlış yatırım yapanların riski yoktur; yanlışlıkları devlet çarkı içerisinde kaybolur gider, kimse de hesap sormaz.

Değerli milletvekilleri, bazı rakamlar vardır ki, yorum gerektirmez; aynen, Türkiye'de gelir dağılımındaki bozukluk gibi; 1992 yılında sıfır olan içborç faizlerimizin, 2001 yılında vergi gelirlerimizin yüzde 95'ini götürdüğü gibi; 1992 yılında sosyal güvenlik kurumlarına hazineden ve bütçeden hiçbir sübvansiyon verilmezken, 2000 yılı bütçesinde 3,5 katrilyon liralık sübvansiyon verildiği gibi.

Enerji sektöründeki bazı rakamlar da yorum gerektirmez; yıllık elektrik tüketimimizin dünya ortalamasının altında olduğu ve 1998 yılı elektrik tüketimimizin, sadece ve sadece 1 748 kilovat/saat olduğu gibi; tüm yerli kaynaklarımızı kullansak, talebimizin ancak yüzde 27'sini karşıladığı gibi; enerji kaynakları açısından, üzülerek ifade etmek gerekir ki, dışa bağımlı olduğumuz ve mutlaka ithal etmemiz gerektiği gibi; mevcut hidrolik santrallarımızın yıllık üretimlerinin 31,2 milyar kilovat/saat olduğu gibi; ancak, Adapazarı, Gebze ve İzmir doğalgaz çevrim santrallarının iki yıl içerisinde bittiğinde, 31,4 milyar kilovat/saat elektrik üreteceği gibi; Mavi Akım sözleşmesiyle 16 milyar metreküp doğalgazı Rusya Federasyonundan alacağımız ve bunun 9,5 milyar metreküpünü bu üç doğalgaz çevrim santralında kullanacağımız gibi.

Bu rakamlar, yorumsuz, çıplak rakamlardır. Bize, enerji sektöründe yapmamız gerekeni, yapılması gerekenleri göstermektedir; çünkü, lafla peynir gemisi yürümüyor. Tenkit edenlerin, buraya, müşahhas çözüm yollarını ortaya koymaları gerekir.

Enerji sektöründeki darboğazı aşmak için her yıl 5 milyar dolar yatırım yapmamız gerekmektedir. Bütçeden ayrılan pay ise, 1 milyar dolardır. O halde, 4 milyar dolarlık yatırımı nereden ve nasıl bulacağız? Bunun için, 4 milyar dolarlık yatırımın özel sektörce veya yabancı sermayece yapılabilmesi için, yasal düzenlemelerin olması ve piyasa şartlarının gerçekleşmesi zarureti ortadır. İşte, Elektrik Piyasası Kanunu, buna bağlı olarak, doğalgaz piyasası kanunu, enerji yatırımında ihtiyaç duyulan; ama, bütçeden karşılanmayan, karşılanması mümkün olmayan 4 milyar dolarlık yatırımın realizasyonunu sağlamak için huzurlarınıza getirilmiştir.

Değerli milletvekilleri, Türkiye, elektrik enerjisi ihtiyacını tespit eden uzun vadeli bir plan yapmalı ve bu planı gerçekleştirmek üzere, özel sektör ve kamu ayırımı yapmaksızın, elektrik santrallarını devreye sokmak zorundadır.

Enerji tasarrufunu da iyi değerlendirmek zorundayız. Enerji tasarrufu, ihtiyacımız olanı kullanmamak değildir. Enerji tasarrufunun hedefi, enerjinin daha rasyonel kullanılması ve verimliliği artırmaktır. İletim hatlarındaki kayıp ve kaçak yüzde 22 civarında olup, bunun maliyetinin yaklaşık 1 milyar dolar olduğunu bilmemizde ve kamuoyuna açıklamakta büyük bir fayda duyuyorum.

Ülke olarak bu kadar enerjiye ne gerek var paradoksundan kendimizi kurtarmamız gerekmektedir. Hirfanlı Barajı açıldığında, bu kadar enerjiyi toprağa mı vereceğiz zihniyetini, şu anda, başka tezahürler şeklinde görmekteyiz. Bu paradoks içinde, ülkenin, gerçekten, ihtiyacı olan önemli proje ve yatırımlarına karar veren ve imza atan yetkili bürokrat ve siyasetçiyi bulamama tehlikesi içerisindeyiz. Oysa, ülkemizin sorunlarının çözümü için kararlı, bilgili ve taşın altına parmağını değil başını koyacak yürekli siyasetçilere ihtiyacımız var. Unutmayalım ki, bu devlet, bebek ve köpek davalarıyla astığı başbakana, yirmibeş yıl sonra, devlet töreniyle itibarını iade etti.

Değerli milletvekilleri, küçük çocukların karanlıktan korkmalarını belki bağışlayabiliriz; ancak, gerçek trajedi, yetişkin, aydın kişilerin aydınlıktan korkmasıdır. Bu ülke, aydınlıktan korkmayan ve karanlığın üzerine yüreklice giden aydınlar vasıtasıyla aydınlanacaktır.

Doğalgaz Piyasası Kanunu Tasarısının, enerjisiyle ülkemizi aydınlatması dileğiyle, Yüce Heyetinizi saygıyla selamlar; tasarının, hayırlı ve uğurlu olmasını dilerim. (ANAP, DSP VE MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Gökbulut.

YASİN HATİBOĞLU (Çorum) - Sayın Başkan, Sayın Gökbulut, bir sürçülisanla "bu işler, devlete bırakılmayacak kadar ciddî işlerdir" diye bir beyanda bulundu. Kastı o değildir, kesinlikle biliyorum, bir sürçülisandır; sırf zabıtlarda düzeltilsin diye ifade ediyorum. Onu bir düzeltirsek zabıtlarda, faydalı olur.

NİHAT GÖKBULUT (Kırıkkale) - Sadece devlete...

BAŞKAN - Peki efendim, teşekkür ederiz.

Karşılıklı anlayışınız için de teşekkür ederiz.

Doğru Yol Partisi Grubu adına, Hatay Milletvekili Sayın Mehmet Dönen; buyurun efendim.

Konuşma süreniz 20 dakika.

DYP GRUBU ADINA MEHMET DÖNEN (Hatay) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; bugün görüşülmekte olan Doğalgaz Piyasası Kanunu Tasarısı üzerinde, Doğru Yol Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum; Grubum ve şahsım adına hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlarım, bugün görüşülmekte olan yasa tasarısı, gerçekten, ülkemiz için çok önem taşıyan bir yasal düzenleme. Yine, arkadaşlarım buradan belirttiler, Türkiye'nin enerji stratejisi, gerçekten, içinde bulunduğumuz koşullarda daha da önem kazanmakta. Biz, Doğru Yol Partisi olarak, Anadolu'nun, Ortaasya'dan Avrupa'ya uzanan bir enerji koridoru haline getirilmesinden yanayız. Bu, Anadolu'nun enerji koridoru haline getirilmesini sağlarken, aynı zamanda, son günlerde Putin'in Sovyetler Birliğini yeniden canlandırma hevesi içinde olduğu, Birleşik Devletler Topluluğunu daha güçlü bir bağla birleştirmeye çalıştığı bir dönemde, o ülkelerin ekonomik bağımsızlıkları çok önem taşımakta, bunun için de Moskova'nın dışında, başka bir kanaldan, o ülkelerin enerjilerini gelişmiş ülkelere pazarlamaları çok önem taşımakta ve Türkiye, enerji stratejisini, bu temel stratejiyi gözardı etmeden saptamalıdır diye düşünüyoruz.

Değerli arkadaşlarım, tabiî, biz, bu görüşülmekte olan Doğal Gaz Piyasası Yasa Tasarısına ilke olarak karşı değiliz. Biz, serbest piyasa ekonomisinden yana ve serbest piyasa ekonomisinin her türlü tekelden uzak bir biçimde gelişmesinden yanayız; çünkü, biz, rekabetin, daha ucuz ve daha kaliteli hizmet verebileceğine inanıyoruz. Onun için, rekabetin oluşması, devlet tekelinin ortadan kaldırılması ve onun arkasından özel tekellerin de kurulmaması ve kurulmasına izin verilmemesi, bizim temel politikamızın kaynaklarından biridir. Biz, devlet de tekel olsa, özel sektör de tekel olsa, her türlü tekele karşıyız. Onun için, biz, ilke olarak, bu, özellikle, BOTAŞ'ın ithal etme, iletme, depolama ve dağıtma tekelinin sona ermesini, bu açıdan, olumlu buluyoruz. Ancak, tabiî, bu yasa tasarısında gördüğümüz birtakım temel eksiklikler ve aksaklıklar var; bunları da, sizlerle paylaşmak istiyoruz. Yani, bizim, bu yasa tasarısının gerekçesinde okuduğumuz, gerçekten, çevreye uyumlu, çevreyle uyumlu, çevreyi kirletmeyen ve özellikle, serbest piyasa koşullarına göre depolanması, ithalatı ve satılması, gerçekleştirilmesi amaçlanan bu yasa tasarısının amaçlarına baktığımızda, bunu içermekte; ama, gerçeğine baktığımızda, gerçekten, bu yasa tasarısıyla, biz, doğalgaz piyasasını, serbest rekabet koşullarına uygun olarak oluşturuyor muyuz, oluşturmuyor muyuz; burada, baktığımızda, bunun oluşmayacağını, en azından, zaten, yasa tasarısının kendisi, bunun dokuz yıl oluşamayacağını içermektedir.

Şimdi, değerli arkadaşlarım, Türkiye'nin, önümüzdeki on yıl içerisinde, 50 milyar metreküp civarında bir doğalgaz ihtiyacına sahip olduğunu hepimiz biliyoruz veya özellikle, BOTAŞ ve diğer kurumların saptamaları da bunu gösteriyor. BOTAŞ'ın, bugüne kadar, dünyadan, dünyanın çeşitli ülkelerinden, yani, Sovyetler Birliğinden veya Ortaasya cumhuriyetlerinden, İran'dan veya diğer Afrika ülkelerinden aldığı, almak için yaptığı doğalgaz sözleşmelerine baktığımızda, bugüne kadar, 60 milyar metreküpün üzerinde bir anlaşma yapmışız. Şimdi, siz, zaten, belirli fiyattan -fiyatını bilmiyoruz, Bakanlık bize de çok net söylemiyor- doğalgaz alım garantisi vermişsiniz; bunu alsanız da, almasanız da, bu parayı ödeyeceksiniz. Yani, Hazine garantisi vermişsiniz ve alım garantisi vermişsiniz; bunu almak zorundasınız. Peki, bu fiyatlardan aldığınız doğalgazı, hangi argümanlarla, hangi mekanizmalarla doğalgazın piyasasını oluşturmakta kullanacaksınız? Zaten, tekel olarak almışsınız. Burada, dokuz yıl içerisinde -yani 2009 yılına kadar- BOTAŞ, yaptığı bu alım sözleşmelerini ihaleyle devredecek deniliyor; yani, toplam piyasanın yüzde 20'sine -kendi hissesinin, payının yüzde 20 seviyesine- düşünceye kadar, bu özelleştirme sürecini devam ettirecek.

Değerli arkadaşlarım, burada bir şeye dikkatinizi çekmek istiyorum. Örneğin, BOTAŞ, şu anda, doğalgazı 100 dolardan alım garantisiyle ithal ediyor; buna masraflarını koyuyor ve masraflarından sonra, piyasaya bunu satıyor. Ee, şimdi, bizim yakındığımız nedir; piyasada doğalgaz fiyatı  yüksek. Bizim, Ortaasya'da ve Balkanlarda en modern fabrikamız, gübre fabrikamız İGSAŞ, pahalı doğalgaz olduğu için de kapatıldı, çalıştırılamıyor. Biz, bu yasayla birlikte doğalgaz piyasasının oluşacağı ve daha ucuz doğalgazı toplumumuzun, halkımızın, bireyimizin kullanımına sunacağımız için bu yasayı çıkarıyoruz. Yani, piyasa oluşturmaktan maksat nedir; rekabet oluşacak ve özellikle rekabetin getirdiği ucuzluk ve daha kaliteli hizmetten yararlanılacak. Bunun için, özellikle bu yasa tasarılarını kanunlaştırıyoruz ve toplumumuzun hizmetine sunmak istiyoruz.

Burada, BOTAŞ, belirli ihalelerle, bu alım garantisi vererek aldığı doğalgazı satacak, ihaleye çıkacak ve satacak. Şimdi, bu satış sırasında, doğalgazı, BOTAŞ, oradan aldığının daha mı altında satacak? Yoo. Belirli bir miktar üzerine kâr koyarak satacak.

Değerli arkadaşlarım, şimdi, belirli miktarda bir kâr koyacak ve artı, üzerine doğalgazı, özellikle BOTAŞ'ın tekelinde olan iletim hakkının da kirasını alacak. Bu da gösteriyor ki, önümüzdeki süreçte, doğalgaz piyasası bundan daha ucuz bir piyasaya kavuşmayacak; yani, toplum, daha ucuz doğalgaz... Benim, Ankara'da doğalgaz kullanan, İstanbul'da doğalgaz kullanan vatandaşım daha ucuz doğalgaz kullanmayacak veya doğalgazla çalışan çevrim santrallarından, özellikle maliyet artı kâr mantığıyla çalışan ve TEAŞ'a maliyet artı kâr sistemiyle elektrik satan bu yap-işlet-devretlerde daha ucuz doğalgaz kullanamadıkları için, daha pahalı elektrik satacaklar ve dolayısıyla, daha ucuz elektrik kullanma şansına da sahip olmayacağız.

Bir başka boyutu olayın: Özellikle, BOTAŞ, bu, alım garantisi verdiği doğalgazı satarken, karşıda kimden aldıysa, hangi ülkeden aldıysa, o ülkelerdeki şirketlerin de muvafakatini, onayını almak zorunda. Peki, o şirketler, bu hakları; yani, BOTAŞ gibi bir devlet garantisi olan bir müşteriye mal sattığı gibi bir özel sektöre de aynı koşullarda malı satar mı? Tabiî, onun bir riski vardır, o risk primini üzerine koyar, öyle satar. Böyle olunca da, piyasada, yine, bizim, ucuz doğalgaz kullanma şansımız olmaz.

Değerli arkadaşlarım, BOTAŞ, bu ihaleyi kimler arasında yapacak; BOTAŞ, bu ihaleleri, üst kuruldan lisans almış kuruluşlara, şirketlere satacak; yani, kurulacak olan bu üst kurul, belirli şirketlere lisans verecek, lisans alan şirketler de, BOTAŞ'tan doğalgazı alıp pazarlama hakkına sahip olacaklar.

Değerli arkadaşlarım, oluşacak olan üst kurul, eğer taraflı ve partizanca oluşturulursa, gerçekten, Türkiye'de çok büyük sıkıntılar ortaya çıkar. Şimdi, burada baktığınızda, üst kurulun, özellikle enerji üst kurulu olarak, elektrik piyasaları üst kuruluyla birlikte mütalaa edilmesi -bizim komisyonumuzda ve Sanayi, Ticaret, Enerji,Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonunda- çok olumlu bir olay olmuştur. Bu kurul çok önem taşımaktadır. Bu kurul, bir siyasî partinin il başkanları veya eski milletvekillerinin atandığı kurul olmamalıdır. Eğer bunu yaparsanız, hiçbir inandırıcılığınız kalmaz. Bu noktada, bu yasayı isteyen Dünya Bankası ve IMF, bu yasanın işlemeyeceğini görür ve bu yasalara bağlı olarak vereceği kredileri de vermezler.

Değerli arkadaşlarım, burada, özellikle çok önemli bir işlevi yerine getirecek olan üst kurul; yani, lisans verecek olan üst kurul, eğer taraflı ve yanlı olursa, şirketleri ona göre belirlerse ve sonuç olarak, kamuoyunda inandırıcılığı olmazsa, bu ihaleler üzerinde çok büyük şaibeler olur. Bunu önlemenin temel yolu, buraya güvenilir, inanılır, bu konuda deneyimi ve birikimi olan kişilerin atanmasıdır, Bunlar çok önemli kurullar. Onun için, bu kurulların çok önem taşıdığı kanısındayız.

Değerli arkadaşlarım, çekincemiz olan bir başka konu da şu: Özellikle, bu yasanın uygulanmasını sağlayacak olan temel yönetmeliklerin çıkmasına kadar geçecek olan süre çok önem taşımaktadır. Bu tasarıda bu süre oniki ay, artı altı ay da uzatılma süresiyle onsekiz ay olarak saptanmıştır. 18 ay süresi içerisinde, eğer üst kurul kurulana kadar, lisans almadan dağıtım ihalelerine girmek isteyen müteahhitler müracaat ederlerse, bu hangi prosedüre sahip olacaktır; bu yasayla düzenlenmiş. Bakalım hangi prosedüre göre yapılacak ihaleler: Önce, Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığı bu ihalenin koşullarını belirleyecek ve girebilecek firmaları belirleyecek, ondan sonra BOTAŞ bu ihaleyi yapacak, daha sonra da Bakanlar Kurulu bu ihaleyi onaylayacak.

Değerli arkadaşlarım, mademki BOTAŞ bu konuda deneyimli, birikimli bir kuruluşumuz, niye Bakanlık -Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığı- burada bu ihale şartlarını ve koşullarını belirleyen kurul oluyor, makam oluyor?! Burada ihaleyi yapacak olan BOTAŞ, bütün kurallarını belirlesin, ihalesini yapsın, Bakanlık aracığıyla da Bakanlar Kuruluna gönderelim.

Şimdi, bizim burada, acaba, İran gazı önümüzdeki süreçte doğu illerimizden başlayarak Ankara'ya kadar gelecek, buralardaki gaz dağıtım ihalelerini bu onsekiz ay içerisinde Bakanlık tamamlayıp, bitirip ve kurula hiçbir şey bırakmayacak mı diye bir kuşkumuz var; yani, bu geçiş süresi onsekiz aysa, bu onsekiz aylık süreç içerisinde Bakanlık bunu bitirebilir. Şimdi, Sayın Bakan, kalkıp, burada, böyle bir niyetimiz yoktur diyebilir; ama, böyle bir niyetleri yoksa, gelirler, burada, bu ihaleyi BOTAŞ'ın yapmasını, şartlarını BOTAŞ'ın belirlemesini -ki, komisyonda bu çok tartışıldı- sağlarlar ve özellikle Bakanlık aracılığıyla, Bakanlar Kurulunun onayına sunarlar. O zaman Bakanlık da, kendi üzerine düşecek olan birtakım dedikodudan, aslı olmasa da kendilerine yönelik birtakım eleştirilerden kendilerini alıkoymuş olurlar ve kendileri için de daha yararlı olur diye düşünüyorum.

Değerli arkadaşlarım, şimdi, tabiî ki, bu düzenleme, Türkiye'de ilk defa düzenlenecek olan bir yasal düzenleme; bunun, eksiklikleri, aksaklıkları olacaktır. Zaman içerisinde bu yasa yeniden gündeme gelecek ve düzeltilecektir; ama, şu anlattıklarımla oturup, yasayı birlikte ele aldığımızda, bugün, bu yasa, Avrupa'da uygulanan birtakım yasal düzenlemelerden tercüme edilmiş. Bunu uygulayan ülkelere baktığımızda, bu doğalgaz piyasası kanununu yüzyıldır uygulamakta ve belirli bir birikime, belirli bir deneyime sahipler. Bizim içerisinde bulunduğumuz konjonktür gibi, onlar, çok uzun yıllara yayılan, yani, yirmibeş otuz yıllara varan bağlantılarla başlamamışlar bu işe. Şimdi, tam bir rekabet içinde, tam bir rekabet koşullarına uygun biçimde o yasayı uygulamak oralarda mümkün; ama, Türkiye'nin bugünkü konjonktüründe, bir tekelin ortadan kalkmasıyla, özellikle önümüzdeki günlerde, piyasanın oluşacağını beklemek bence biraz saflık olur diye düşünüyorum.

Değerli arkadaşlarım, onun için, biz, bu eksik ve aksaklıklarına rağmen, Türkiye'de ilk defa uygulandığı için -şimdiden rezervimizi koyarak, şimdiden çekincelerimizi koyarak- böyle bir piyasa düzenleyecek yasaya ihtiyaç olduğunu söylüyoruz, söyleyegeliyoruz. Çünkü, biz, Doğru Yol Partisi olarak, enerji konusunda, her zaman, bulunmayan enerjinin en pahalı enerji olduğunu kabul eden bir partiyiz. (DYP sıralarından alkışlar) Bu enerjiyi, özellikle ihtiyacımız olan enerjiyi, içinde bulunduğumuz coğrafyanın ve dünyanın içinde bulunduğu küreselleşme sürecinin temel karakterine uygun olarak bulmak zorundayız. Biz, hiçbir zaman, bir ülkeden doğalgaz aldığımızda, o ülkeye bağlı kalacağımız kanısında değiliz. Biz, ekonomide, dünyanın dışında, dünyadan dışlanmış bir ekonomik modeli hiçbir zaman savunmuyoruz. Dünyayla entegre olmuş, dünyada özellikle karşılıklı bağımlılığı temel ilke kabul etmiş bir anlayışı kabul ediyoruz. Biz, her zaman, serbest piyasa ekonomisinden ve onun sonuçlarının topluma iyi bir biçimde yansımasından yanayız. Biz, bu yasaya, piyasayı oluşturamayacağı ve...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Dönen, lütfen toparlayınız.

MEHMET DÖNEN (Devamla) - ...yeterince şeffaf olmadığı kanısında olduğumuz için çekincelerimizi koyduk.

Bu yasanın ülkemize hayırlı olmasını diliyor, hepinize saygılar sunuyorum. (DYP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Dönen.

Gruplar adına son söz, Demokratik Sol Parti Grubunun görüşlerini ifade edecek olan Bursa Milletvekili Sayın Hayati Korkmaz'a ait.

Buyurun Sayın Korkmaz. (DSP sıralarından alkışlar)

Süreniz 20 dakikadır.

DSP GRUBU ADINA HAYATİ KORKMAZ (Bursa) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; doğalgaz piyasası tasarısının bütünü üzerinde, Demokratik Sol Parti Grubunun görüşlerini açıklamak için söz almış bulunuyorum; sözlerime başlarken, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sanayimiz, elektrik üretimi ve konutların ısınma ihtiyacını karşılamak açısından son derece önemli olan doğalgazın yeniden düzenlenmesine ihtiyaç olduğunu hepimiz biliyoruz. İşte, bu ihtiyacı karşılayacak olan doğalgaz piyasası kurulunun kuruluşuyla ilgili yasa tasarısını bugün görüşüyoruz. Dileğimiz, en kısa sürede, bu kurulun, amacına uygun bir şekilde, toplumumuza hizmet verecek şekilde yürürlüğe girmesi.

Bu kanunun temel amaçlarından biri, BOTAŞ'ın bu piyasada tekel konumunu ortadan kaldırmak, piyasaya yeni aktörlerin girmesini sağlayarak, bir yandan, rekabeti, kaliteyi yükseltmek, diğer taraftan da, on yıl içinde yaklaşık 50 şehre doğalgaz vermeyi planlıyoruz; bunların ihtiyaç duyduğu yaklaşık 30-34 milyar dolarlık kaynağı, sadece devlet tarafından değil, bu piyasaya girecek yeni kuruluşlar, yeni firmalar sayesinde gerçekleştirmek.

Bu yasayla, yine, doğalgaz piyasası dört ihtisas birimine ayrılıyor: Üretim, iletim, dağıtım ve depolama. Bugün, hepsini BOTAŞ yürütüyor, hepsinde yetersizlikler var; ama, en önemlisi, sanıyorum, depolama konusunda ciddî sıkıntılarımız var. Depolamanın, bu kanunla, iki amaca hizmet etmesi hedefleniyor:

Birincisi, mevsim değişiklikleriyle birlikte doğan aşırı ihtiyaçları karşılamak.

İkincisi de, gün içinde meydana gelen pikleri karşılamak üzere depolamayı amaçlıyor. Bunlarla ilgili şirketler oluşacak, yerleri belirlenecek ve bunlar da, sanıyorum, sanayimizde ve konut ısınmasında, bugün karşılaştığımız sıkıntıların çözülmesinde bir araç olacak.

Plan ve Bütçe Komisyonunda kanun tasarısı görüşülürken, enerji politikasının bir bütün olduğunu dikkate alarak, doğalgazın da, hem sanayimizde hem de elektrik üretiminde kullanılıyor olması nedeniyle, daha önce çıkarmış olduğumuz Elektrik Piyasası Kuruluyla birleştirilerek, Enerji Piyasası Kurulu adı altında toplamış olduk. Bu sayede, enerji politikalarımızın bütünlüğü tekrar korunmuş, bu çalışmaların, bu şekilde devamı sağlanmış oluyor.

Yine, bu, komisyonda görüşülürken ve bundan önce de, yine, bu kurullarla ilgili görüşmeler yapılırken, bir sıkıntıyla sürekli karşı karşıyaydık. Bu özerk, bağımsız kurulların denetimi konusunda, ne yazık ki, şu anki mevcut yasal düzenlemeler yetersiz kalıyor. Sanıyorum, en doğru çözüm, hükümetimizin, en kısa sürede bir çerçeve kanun hazırlaması ve bütün bu kurulların denetimiyle ilgili, ortadaki denetim sıkıntılarını çözmek üzere, önce, komisyonlara getirip, sonra da Meclisten görüşülerek çıkması. Bunu yapmadığımız sürece, ne yazık ki, tartışmalar devam ediyor. Bu kurulda, önce, Elektrik Piyasası Kanununda denetimi Sayıştay yapıyordu, sonra, biz, Devlet Denetleme Kuruluna verdik. Her ikisinin de ne yazık ki sıkıntıları var. Dileğimiz, tabiî ki, esas bu konuyla ilgili kanunun bir an önce buraya gelmesi.

Yine, bu kanunla, yerel yönetimlerin, özellikle dağıtım konusunda önemli görevleri olduğunun, işlevleri olduğunun bilinciyle, kendilerine hem yüzde 10 bedelsiz hisse verilmesi sağlanmış durumda hem de hisseleri ne olursa olsun, yönetim kurullarında bir üyeyle temsilleri sağlanmış bulunuyor.

Diğer taraftan, son derece önemli olan bu kanunun geçiş süreci oldukça uzun bir süreyi kapsamaktadır. Bir yandan, kanunun yürürlüğe girmesi için gerekli yönetmelik altyapısı ve diğer altyapıların çalışmaları yapılmak zorunda, diğer taraftan da, bugün, 5 şehrimizde doğalgaz dağıtım işi gerçekleşmektedir. 3 ilimizde, İstanbul, Ankara ve İzmit'te, doğrudan belediyelerimiz bu işi gerçekleştirmektedir. Hazırlanan kanunla, bunların geçiş sürecinin nasıl olacağı ve yasaya nasıl uyumlu hale getirileceği açıklanmış durumdadır.

Yine, aynı şekilde, Bursa ve Eskişehir'de de bu dağıtım işini doğrudan BOTAŞ yapmaktadır. Bunların da, altı ay gibi kısa bir sürede ihale aşamasına getirilerek yasaya uygun halde dağıtım işlemini yapması sağlanmış olacak.

Yasayla, bütün yetkiler kurula devredilmektedir. Geçiş süreci bazı istisnalar içermektedir. Buna, biz, bir istisna daha koymak zorunda kaldık; doğalgaz alım sözleşmelerini bundan sonra kurul yapacak; ancak, Mısır'la belirli anlaşmalar parafe edildi; Komisyonumuz, bu anlaşmanın devam etmesi, görüşmelerin devam etmesi ve gerektiği takdirde bu anlaşmanın yapılması yönünde yetki verdi. Bununla, bir taraftan, bugüne kadar alacağımız en ucuz doğalgaz alınmış olacak, diğer taraftan da, bu anlaşmaya paralel olarak, Mısır'la ikili serbest ticaret anlaşması yapılarak, ekonomik ve ticarî ilişkilerimize yeni bir boyut kazandırılmış olacak.

Ben, bu kanunun ülkemize hayırlı olmasını diliyor; bu duygu ve düşüncelerle, hepinize saygılar sunuyorum. (DSP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Korkmaz.

Sayın milletvekilleri, böylece, gruplar adına yapılacak konuşmaların tamamı yapılmış oldu.

Şimdi, şahıslar adına söz taleplerini sırasıyla okuyorum: Sayın Veysel Candan, Sayın Nazlı Ilıcak, Sayın Aslan Polat, Sayın Ali Coşkun, Sayın Murat Akın, Sayın Masum Türker, Sayın Mehmet Bekâroğlu.

Bildiğiniz gibi, ancak iki arkadaşımıza söz verebileceğiz. Başta okuduğum üç arkadaşımız, üç sayın milletvekilimiz...

ALİ COŞKUN (İstanbul) - Diğer arkadaşlarım çekildiler efendim; Nazlı Hanım ile ben konuşacağım.

BAŞKAN - Kimler çekildi efendim; Veysel Bey ile Aslan Bey mi çekildi?

YASİN HATİBOĞLU (Çorum) - Sayın Candan söz hakkını Sayın Coşkun'a devretti efendim.

BAŞKAN - Tamam efendim.

O zaman, önce Sayın Ali Coşkun görüşecekler.

İstanbul Milletvekili Sayın Ali Coşkun; buyurun efendim. (FP sıralarından alkışlar)

Süreniz 10 dakika.

ALİ COŞKUN (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Bilindiği gibi, bütün dünyada ve ülkemizde, enerji, sosyal ve ekonomik gelişmelerin temel girdilerinden biridir, olmazsa olmaz şartlarından biridir ve enerji politikaları, bütün dünya politikalarını, her yönde -savaşlar dahil- etkileyen önemli unsurlar haline gelmiştir.

Ülkemiz, dünya hampetrol ve doğalgaz rezervinin yüzde 76'sının yer aldığı bir coğrafyada; yani, Ortadoğu, Kafkas-Hazar, Rusya Federasyonu yataklarının merkezinde bulunmaktadır. Ülkemizde böylesine önemli, hayatî ehemmiyeti haiz bir konumda, çoğu zaman ihmale uğramış, gereksiz önyargılı davranışlarla ve siyasî çekişmelerle, beklenen gelişme -üzülerek belirteyim ki- elde edilememiştir. Bu durum, aynı zamanda, tankerler dolayısıyla Boğazları, Karadeniz'i ve Marmara'yı tehdit etmektedir. Hatta bu konuda yapmış olduğum gündemdışı konuşmadan sonra, bir yıl önce, vermiş olduğumuz, Boğazlarla ilgili araştırma önergemiz, 88 inci sırada beklemektedir ve bu tanker konusu, Marmara Depremi kadar İstanbul'u, boğazları tehlikeye sokacak bir durumdadır. Şu ana kadar da ciddî tedbirler alınmadığını üzülerek görüyoruz.

Değerli arkadaşlarım, enerji politikası bir bütündür, birbirinden ayırt etmeden ele alınması gerekir. Oysaki, hükümetimiz, yıllardır, aylardır ihmal ederek, önce elektrik piyasası, sonra doğalgaz tasarısını getirmiş; petrol ise, henüz Meclise sunulmamıştır. Kömür, nükleer enerji ve yenilenebilir enerjiler ise, ya hiç yer almamıştır ya da tatminkâr şekilde bu yasalara girmemiştir.

1981 yılında düzenlenen İkinci İktisat Kongresinde Rahmetli Turgut Beyin -bu vesileyle tekrar rahmetle anıyorum- talimatları doğrultusunda, "Türkiye'nin enerji sorunları ve çözüm yolları raporunu" bendeniz hazırlamıştım. O günden beri enerji konusunun özelleştirilmesi gündemdedir; ancak, o yıllarda, takdir edersiniz ki, bu konuyu fazlaca gündemde tutmak, vatan hainliğiyle ithama kadar gidilmekte idi; fakat, bugün, artık, bütün dünyada konjonktür değişmiş, ülkemizde de özelleştirme kavramı öne çıkmış ve dolayısıyla enerji konusu özellikle Sekizinci Beş Yıllık Programı tartıştığımız Haziran 2000 yılından sonra gündeme gelmiştir. Ne yazık ki, temmuz ayından beri koalisyonu meydana getiren partilerimiz, özellikle liderleri, bu konuyu tartışma konusu yapmış ve bir komisyon kurulmuş, hatta, yanılmıyorsam, MHP'den değerli Devlet Bakanımız Şuayip Üşenmez bu komitede görev almıştı. Şimdi hatırladığıma göre, önümüzdeki yirmi yılda doğalgaz konusunda yaklaşık 30 milyar dolar yatırım gerektiği ve 200 milyar doları aşan bir ticarî potansiyel olacağı görüşüyle, doğalgaz başta olmak üzere, enerji kaynaklarının özelleştirilmesine karşı çıkılmıştı. Ayrıca, elektrik piyasası ve gaz piyasası tasarıları, Sanayi ve Ticaret Komisyonumuzda, ısrarla, enerji konusunun tümüyle bir üst kurulda ele alınması tekliflerimize rağmen, yetkililerce benimsenmemiş; ancak, son anda oldubittiye getirilerek, Bütçe Komisyonunda, bu kere, bu doğalgaz yasasına atıf yapılarak, Elektrik Piyasası Düzenleme Kurulu ve Kurumuna bağlanmıştır. Bu değişikliğin de sebebini anlamak mümkün değildir. Biz, böylesine önemli konuları, bekletip, her zaman dış güçlerin dayatması sonucunda mı ele alacağız?

Bu tasarı da, dün dağıtıldı, bugün elimize geçti. Son değişiklikleri bile derinlemesine hiçbir arkadaş inceleyemedi. Umarım, iki kez Meclise gelen Bankalar Yasasına ve umarım ki, iki ayda hazırlanan ve hükümetin krizden çıkışını anlatan, "Türkiye'nin Güçlü Ekonomisine Geçiş Programı" diye, cumartesi günü Sayın Kemal Derviş'in takdim ettiği şu rapora da dönmez. Değerli arkadaşlarım, Anadolu'da bir tabir vardır: "Acele işe şeytan karışır." Bakınız, iki ay milletin beklediği bu geçiş programının 12 nci sayfasından skandal bir cümleyi okuyorum; "Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı, Temel Amaç ve Araçları" bölümünde, 12 nci sayfada, bu ülkeyi krize sürükleyen, açlığı, yoksulluğu getiren, ekonomik depremi getiren yolsuzluklarla ilgili bir cümle var; "Yolsuzlukla mücadelenin önlenmesi hedeflenmektedir." Yani, bu hükümet, şu programla artık yolsuzlukla mücadele etmeyecek; yolsuzlukla mücadelenin de önlenmesi öngörülüyor. Bu, belki sürçülisandır, belki tapaj hatasıdır, belki düzeltilmiştir; ama, bu, dünyaya karşı ayıptır.

Arkadaşlar, böyle, bekleyip de emrivakilerle yasaları bu Meclise getirmeniz hiçbir yarar sağlamaz. O bakımdan, enerji konusu bu ülke için fevkalade önemli bir konudur. Anlaşılıyor ki, Dünya Bankasının zorlaması neticesinde, bu yasa da Meclisten alelacele geçirilmek istenmektedir.

Ben şimdi sormak istiyorum. Petrol yasası ne zaman gelecek ve petrol yasası da, acaba, bir maddeyle atıf yapılarak Elektrik Piyasası Düzenleme Üst Kuruluna ve Kurumuna mı bağlanacak? Acaba, bu yasayı geri çeksek ve hepsini derli toplu getirsek, daha faydalı olmaz mı?

Değerli arkadaşlarım, birkaç arkadaşımla konuştum; engin toleransınıza sığınarak söylüyorum; enerji meselesini, maalesef, böyle, acelecilikten, arkadaşlarım derinlemesine inceleyememiş.

Şimdi, ben birkaç rakam vermek istiyorum. Dünyadaki enerji rezervlerinin, aşağı yukarı, petrol ve doğalgaz olarak, 2050 yılında biteceği öngörülmektedir. Petrol 144 milyar ton, 41 yıllık ömrü var; doğalgaz 147 trilyon metreküp, 63 yıl ömrü var; kömür -taş kömür ve linyit beraber- 984 milyar ton, 218 yıl ömrü var.

Şimdi, petrol ve doğalgaz, 50 yıllık ömürde, bütün dünyayı ilgilendiren bir politika olduğuna göre, bizim, alelacele çıkardığımız yasalarla, bu yasayla ülkenin enerji politikalarını sağlıklı bir yapıya kavuşturacağımız şüphelidir. Zira, Avrupa Birliğinin kapısında beklerken, ulusal program gereği uyum çalışmalarının yürütüleceği önümüzdeki yıllarda enerji tüketiminin hızla artması gerekiyor; çünkü, kalkınmamız ona bağlı.

Bakın, şu anda, diğer enerji türlerinde, toplam olarak, Avrupa ortalamasının 1/3'ünde Türkiye kişi başına tüketim yapıyor, dünya ortalamasında üçte 2'si; elektrik enerjisinde Avrupa ortalamasının dörtte 1'i, dünya ortalamasının dörtte 3'ü. Buradan da görülüyor ki, Türkiye, henüz gelişme aşamasında olan bir ülke ve mutlak surette önümüzdeki yirmi yılda çok hızlı gelişmesi ve dolayısıyla, kişi başına enerji tüketiminin de hızla artması gerekiyor. Bütün enerji birimlerinde, yıllık 80 milyon ton eşdeğer petrol tüketimi var; bunun yüzde 33'ü yerli karşılanıyor, yüzde 67'si ithale dayalı. 2020 yılında ithal kaynakları yüzde 76'ya ulaşacak.

Dışticaret dengemizin açık verdiği ve bu kadar döviz sıkıntısının olduğu ülkemizde, takdir edersiniz ki, dışticaret açığı yönünden de ithalat kalemleri içinde en büyük yeri enerji aldığına göre, ülke, bu bakımdan da önemli sorunlarla karşı karşıya.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Lütfen toparlayınız.

ALİ COŞKUN (Devamla) - Şu anda, alınan 13 miyar metreküp doğalgazın yaklaşık yüzde 59'u santrallarda, yüzde 21'i sanayide, yüzde 20'si de konut ve hizmet sektöründe kullanılmaktadır. Dolayısıyla, bu getirilen tasarıda da ithalatı hâlâ BOTAŞ yapacaktır. 357 sayılı kararnameyle tekelcilik kaldırılacaktır; fakat, burada en büyük dağıtımı yapan ve bu işin yatırımını, çilesini çeken belediyeler ihmal edilmiştir ve hisse katılımı yüzde 10 sınırlanmıştır. Bu konuda, ilgili maddelerde önergelerimiz olacak. Vakit yetmediği için detaya inmiyorum.

Biz, enerjinin özelleştirilmesinden yanayız; ama, bu yasada, gerekçesinde de belirtildiği gibi, bizim korkumuz, endişemiz, bir taraftan tekelleşmeyi kaldırırken, öbür taraftan yabancı tekelleşme ve kartelleşmeye fırsat verilecektir. O bakımdan, bu konulara dikkatinizi genel olarak çekmek istiyorum.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (FP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Coşkun.

Hükümet adına, Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Sayın Cumhur Ersümer görüşecekler.

Buyurun efendim. (ANAP ve DSP sıralarından alkışlar)

Süreniz 20 dakika.

ASLAN POLAT (Erzurum) - Nazlı Hanım konuştuktan sonra cevap verseydiniz.

ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR BAKANI MUSTAFA CUMHUR ERSÜMER (Çanakkale) - Sonra gene cevap veririz, bir mâni yok.

Sayın Başkan, sayın üyeler; öncelikle, sizleri saygıyla selamlıyorum.

Gerçekten, gerek Enerji Komisyonunda gerek Plan ve Bütçe Komisyonunda yaptığımız çalışmalar esnasında, görüşleriyle, konuşmalarıyla katkıda bulunan ve Meclisimizin huzuruna bu yasanın gelebilmesini sağlayan komisyon üyesi arkadaşlarımıza da, başta başkanları olmak üzere, teşekkür ediyorum.

Yine, biraz önce, burada grupları adına yapılan konuşmalarda bütün hepimizin tespit ettiği gibi, gerçekten, bu yasanın Türkiye'nin ihtiyacı olduğu; ancak, yasanın hazırlanması esnasında, yasanın hedefleri bakımından birtakım tartışmalar olduğu dile getirildi. Tabiî, bütün bu yapılan konuşmalara, konuşmacılara, önerilere teşekkür ediyoruz. Mutlaka, Meclisimizdeki görüşmeler esnasında da dile getirilen bu görüşler dikkate alınacak; eğer Yüce Meclisimiz gerek görürse, gerekli değişiklikleri de yapacaktır.

Biz, 57 nci hükümet olarak birtakım tenkitlere maruz kalıyorsak da, öncelikle Avrupa Birliği yolunda ulusal planın altına imza attık. Netice itibariyle, bu ulusal planın bir an önce gerçekleştirilebilmesi noktasında da gerekli hazırlıklarımızı yapıyoruz.

Bir başka ulusal plan, ulusal program da, ekonomiyle ilgili olarak, geçtiğimiz cumartesi günü ilan edildi. Yani, Türkiye, bundan sonraki hedeflerini yerine getirebilmesi noktasında, iki ulusal planın gerçekleştirilmesiyle ilgili ciddî bir çalışmanın içerisine girdi. Ancak, şuna bir bakmamız lazım: Bu ulusal planların yapılmasında, acaba, birileri zorluyor mu, Türkiye'ye bunlar dikte mi ettiriliyor, yoksa, bunlar Türkiye'nin ihtiyaçlarından mı kaynaklanıyor? Kim ne derse desin, kim nasıl bakarsa baksın; Türkiye, herhangi bir ümmetin parçası değil, uluslararası platformun bir üyesi olmaya gözünü dikmiştir, onu gerçekleştirme çabasını sürdürmektedir ve yine, bunu gerçekleştirme noktasındaki zorlama, milletimizin zorlamasıdır, Türkiye'nin kendi içinden doğan ihtiyaçların zorlamasıdır, Türkiye'nin gerçek ihtiyaçlarının dayatmasıdır. Onun dışında da başka bir sebep aramamak gerekir.

Tabiî, biz konumuza, enerjiye dönelim. Şu anda, Türkiye, yasal altyapı bakımından, hemen hemen bütün sektörlerin en önünde, en öncelikli olarak enerji sektöründe çok önemli adımlar atmıştır. Tabiî -daha önce de burada dile getirildi- hepinizin de destekleriyle gerçekleştirebildiğimiz bir anayasa değişikliğini yaptık, anayasa değişikliğine paralel olarak uyum yasalarını çıkardık ve müteakiben, zinciri tamamlamaya devam ediyoruz beyanıyla huzurlarınıza geldik, Elektrik Piyasası Kanununu çıkardık, şimdi de doğalgaz piyasasını düzenleyen yasa tasarısıyla huzurlarınızdayız; konuşmacılar dile getirdi, çok kısa bir süre sonra da petrol piyasasının düzenlenmesiyle ilgili tasarıyı huzurlarınıza getireceğiz. Netice itibariyle, bütün bu bütünün bir başka önemli parçası olan transit boru hatları ile hidrokarbonların Türkiye'de taşınmasıyla ilgili yasayı da, bir başka adıyla "Bakü-Ceyhan Yasası" diye nitelendirdiğiniz yasayı da, yine, Meclisimizin kabulleriyle kanunlaştırdık. Yani, bir bütün olarak, artık, Türkiye'de enerji piyasasının düzenlenmesiyle ilgili yasal altyapıyı tamamlamış olacağız.

Tabiî, bu kapsamda, TEAŞ'ın üçe bölünmesiyle ilgili, Yüksek Planlama Kurulunun kararıyla ilgili müracaatımızı yaptık. Diğer yandan da, biraz önce belirttiğim gibi, petrol piyasası kanununu da çok kısa bir sürede Bakanlar Kuruluna arz edeceğiz.

Tabiî, bütün bunların sonucunda ne olacak... Her şey söylenir; yani, işte "siz Anayasayı değiştirdiniz, hemen paralar gelecek diyordunuz; geldi mi, gelmedi mi" tartışılır, şimdi, siz, kurullar kuruyorsunuz, bu kurallara bu işleri havale ediyorsunuz" da değerlendirilebilir; ama, Türkiye, bir yola girmiştir; Türkiye, çağdaş yönetim tarzlarını benimseyerek 57 nci hükümetin koyduğu hedefleri gerçekleştirebilme noktasındadır. Doğrudur; işte, daha önce Radyo Televizyon Üst Kurulu gerçekleşmişti, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Üst Kurulu kuruldu; daha önce Elektrik Piyasası Kanunuyla Elektrik Piyasası Kurulunu oluşturmayı kararlaştırmıştık, bu tasarıyla da Doğalgaz Piyasasını Düzenleme Kurulunu hedefleyerek yola çıkmıştık; ancak, Enerji Komisyonumuzda benim önerimi arkadaşların kabulü ve Plan ve Bütçe Komisyonundaki kabulle de, bu kanundaki yeni hükümlerle, biz, bu işi, Enerji Piyasası Kuruluna dönüştürdük. Biz de, komisyonda, Türkiye'nin içinde bulunduğu şartları dikkate aldık ve bir kurulda bu iki piyasanın düzenlenmesi hususunun yetkilendirilmesine karar verdik; Meclisimiz de karar verirse, bu gerçekleşecek.

Tabiî, çeşitli iddialar ileri sürülebilir. İşte, burada siyasîlerin hâkim olacağı iddia edilebilir, buraya bir güvensizlik dile getirilebilir; ancak, biraz pozitif bakalım, biraz pozitif düşünelim. Bu kurulun önemini, bu Mecliste  bulunan herkes kavradığı gibi, tabiî ki, hükümet de kavramaktadır. Yani, biz, bu kurula, Türkiye'nin çok önemli bir sektörünü emanet ediyoruz. Bir yandan elektrik piyasasını düzenleyeceğiz, diğer yandan doğalgaz piyasasını düzenleyeceğiz. Tabiî ki, bu kurula atamalar yapılırken, bu kurulda görevlendirmeler yapılırken, bu hususlara harfiyen riayet edileceğini, bu hususların çok ciddî bir şekilde dikkate alınacağını biliyorum, inanıyorum, o şekilde ifade etme çabası içerisinde oluyorum.

Tabiî, Türkiye'nin doğalgaz projeleri, Türkiye'nin içinde bulunduğu doğalgaz projelerinin durumu; bu doğalgaz ithal edilecek, doğalgazın kullanımı... Bunlar, çeşitli vesilelerle konuşuldu, değerlendirildi. Ben, çok kısa, özet vermek istiyorum.

Şimdi, onbeş yıl önce -bugün ölüm yıldönümü, nur içinde yatsın- 1986 yılında, Turgut Özal'ın Başbakanlığı döneminde, ilk defa Türkiye doğalgazla tanışmış. Tanışmış da ne olmuş dememiz lazım; hep beraber, Meclisçe buna bakmamız lazım. Ne olmuş; aradan onbeş yıl geçmiş. Bu onbeş yıllık süre içinde, doğalgazı, Türkiye'de, sadece 5 ilimize götürebilmişiz. İşte, İstanbul, Ankara, İzmit, Bursa, Eskişehir. Peki, doğalgaz kullanan bu 5 ilin özelliği nedir, diğer illerimizden farklılığı nedir; niye bu 5 il kullanıyor da, geriye kalan 75 ilimiz kullanamıyor diye de düşünmemiz gerekir. İşte, bizi zorlayan, bize dayatan bu ihtiyaçtır. Yani, doğalgazı kullanan organize sanayi bölgelerimiz veya belli sektörler bazında sanayi ile kullanamayan sanayi arasındaki haksız rekabet, bizi, bu kanunu huzurlarınıza getirmeye zorlamıştır ve yine, ucuz ve temiz bir yakıt olan doğalgazın yaygın bir şekilde kullanımına olan ihtiyaç, bizi huzurlarınıza getirmiştir. Şimdi, bu yasayla bizim hedeflediğimiz en önemli unsurlardan biri de budur.

Şu anda, inşaatı bitmiş doğalgaz boru hattı, yani, Doğubayazıt, Erzurum, Sıvas, Kayseri, Ankara'dan Konya'ya devam eden doğalgaz boru hattı; yine, hidrostatik çalışmaları devam eden Samsun-Ankara doğalgaz boru hattı ve bu doğalgaz boru hatlarıyla birlikte, Konya'dan alacağımız, Burdur-Isparta tarikiyle İzmir'e götüreceğimiz, yine, Karacabey'den İzmir'e getireceğimiz doğalgaz boru hattı, Sıvas'tan alacağımız bir branşmanla Malatya-Antep hinterlandına indireceğimiz doğalgaz boru hatlarıyla, biz, 57 ilimize ulaşıyoruz. Ne zamana kadar; hedefimiz 2005 yılı. 2005 yılına kadar devam edecek bir süreç içinde, 2002, 2003, 2004 ve 2005 yılı olmak üzere, bu 57 ilimize doğalgazı götürmeyi hedefliyoruz.

Peki, bu yasa bize ne sağlayacaktıra baktığımızda, bu yasa, bize, biraz önce, sözlerimin başında belirttiğim gibi, Türkiye'nin dünya piyasalarıyla, dünyayla bütünleşebilme sürecinde finans kaynağını sağlayacaktır. Bizim yaptığımız hesaplara göre, şu dediğimiz dağıtımın yapılabilmesi, bu doğalgazın Türkiye'de pazarlanabilmesinin sağlanması, 30 milyar dolarlık bir portföy gerektiriyor. Türkiye'nin, bugün için bu imkânı yok; BOTAŞ'ın da yok. BOTAŞ, şu anda, çıktığı ihalelerin hemen hemen tamamınında kredili ihaleler şeklinde çıkabiliyor. Bu kaynağımız yok. Türkiye, bu kaynağı bulmak zorunda, bu kaynağı sağlamak zorunda. İşte, bu yasayla, ana hedeflerimizden biri de, Türkiye'nin 21 inci Yüzyılda hazırlayabileceği en önemli altyapısı olan doğalgaz altyapısının sağlanabilmesine yönelik çalışmalardır.

Hedefimiz nedir? Biz, ana iletim hatlarıyla, doğalgazı Türkiye'de yaygınlaştıracağız; ama, belli noktalarda bıraktığımız branşmanlarda, doğalgazın alınması, o tüketim mahalline götürülmesi ve tüketim mahallinde dağıtılması işini de ihale şeklinde gerçekleştireceğiz. Belediyelerimizi de bu işin dışında tutuyor değiliz. Doğalgaz dağıtım işini alacak bütün firmalar, ihaleye girmeden önce, yüzde 10'luk bir hissesini oradaki belediyeye devretme taahhüdünde bulunacaklar. Belediyeler olmadan bu dağıtım işinin olmayacağını çok iyi biliyoruz. Belediyelerin içinde bulunmadığı bir gaz dağıtım işinin yapılabilmesi hiç de mümkün gözükmüyor.

Tabiî, burada, başka hususlar da dile getirildi. Şu ana kadar BOTAŞ'ın bu manada bir dağıtım ihalesini gerçekleştirmesi söz konusu değil ve BOTAŞ, netice itibariyle de, piyasadaki aktörlerden biri olacak. O nedenle, bizim, Bakanlar Kuruluna sevk ettiğimiz yasa tasarımızda, bu yapılacak olan dağıtım ihalelerinin kriterlerinin, yönteminin, şeklinin belirlenmesi yetkisini bakanlığa aldık. Tabiî ki, bu ihaleleri fiilen gerçekleştirecek olan da, deneyimiyle, tecrübesiyle, netice itibariyle, BOTAŞ olacaktır.

Tabiî, burada asıl önemli olan, bu gaz dağıtım işinde rol alacak olan aktörlerdir. Biz, yerli ve yabancı sermayenin mutlaka bu dağıtım işinde görev alacağını ve netice itibariyle, bu dağıtım işinin hızlı bir şekilde gerçekleşeceğini ümit ediyoruz, onu hedefliyoruz.

Tabiî, BOTAŞ'ın, iletimdeki tekeli devam edecek. Bizim, BOTAŞ'ın şu anda sahip olduğu ana iletim hatlarını devretmek gibi bir kararımız yok, yasayla da böyle bir şey getirmedik; ancak, yeni ana iletim hattı yapma arzusunda olan şirketler, tabiî ki, yapabileceklerdir. Yani, BOTAŞ'ın iletim hatlarının özelleştirilmesi diye bir husus söz konusu değildir. Onu da kısaca belirtmek istiyorum.

2003 yılından itibaren -yani, 2009 yılından bahsedildi- BOTAŞ'ın taahhütlerini devralmak kaydıyla, özel şirketler piyasaya girebilecekler. Girer mi girmez mi, niye girsin; yani, kötü falcılık yapmaktan, herhalde, Türkiye'nin bir fayda sağlaması söz konusu değil. Ben de size diyorum ki, o gün gelsin, bak göreceksiniz, nasıl girecekler, nasıl kapış kapış bu sektörde rol oynamak, aktör olabilmek çabasını sürdürecekler. Niye girsinler; şunun için girecekler: Tabiî ki, şu anda BOTAŞ'ın almış olduğu taahhütler ve yaptığı satış esnasında bir marjı var. BOTAŞ, devrediyorken taahhütlerini bu marjını da devredecek. İşte, o şirketlerin 2003 yılından itibaren bu piyasada yer almalarını sağlayacak olan ana unsur bu marjdır, bu kârdır diye belirtmek istiyorum.

Mısır gazının iptal edildiği falan söylendi burada; yanlıştır. Biz, Mısır gazıyla ilgili görüşmelerimizi sürdürüyoruz, bir protokol imzaladık ve bu protokolün yerine getirilmesi çabamızı sürdürüyoruz. Ancak, yasanın hazırlanması esnasında bir mutabakata varılmamıştı. En son, Plan ve Bütçe Komisyonunda bir mutabakata varılarak... Mısır doğalgazının Türkiye'ye getirilmesiyle ilgili projemizi de devam ettireceğiz.

Şimdi, bu projelerin teker teker değerlendirmesini yapmaya vaktim kalmadı; ancak, Mısır doğalgazıyla ilgili bir hususu açıkça söylemek istiyorum ki, Mısır doğalgazıyla ilgili, geçtiğimiz ay Şam'da bir anlaşma imzalandı; Mısır, Lübnan, Ürdün ve Suriye Başbakanları bir araya geldiler, bu doğalgazın, El-Ariş'ten çıkarak, deniz geçişiyle Lübnan'a getirilmesi, Lübnan üzerinden, Ürdün ve Suriye kanalıyla Türkiye sınırına getirilmesi konusunda bir anlaşma imzaladılar. Bu anlaşma, yani, bu gaz anlaşması, neticede, Türkiye'ye getirilecek olan gazla ilgili bir anlaşmadır. Yani, bu işin siyasî boyutu bir yana, Türkiye'nin böylesine bir projenin içinde bulunmasının bir başka önemi de, Mısır gazının, Türkiye üzerinden Avrupa'ya götürülmesiyle ilgili anlaşmada, mutabakatta hüküm bulunmasıdır.

Biraz önce dile getirildi; işte, INOGATE Projesi. Türkiye, INOGATE Projesinde önderdir, öncüdür. Geçtiğimiz aylarda Brüksel'de imzalanan mutabakatla Türkiye üzerinden geçecek doğalgaz, Güney Avrupa Gaz Projesi kapsamında Yunanistan üzerinden İtalya'ya ulaştırılacaktır. Avrupa'da gaza ihtiyaç mı var? Cambridge Enerjinin yaptığı değerlendirmeye göre, 2010 yılı itibariyle, Avrupa'nın doğalgaz açığı 80 milyar metreküptür ve Avrupa'ya doğalgazı alternatif olarak götürebilme imkânına sahip olan ülkelerden birincisi ve başında gelen de Türkiye'dir. Tabiî ki, Türkmenistan doğalgazının da, aynı şekilde Türkiye üzerinden Avrupa'ya satışı ve netice itibariyle, Türkiye'nin -daha önceki konuşmalarımızda da belirttiğimiz gibi- 21 inci Yüzyılda gaz ve petrol projelerine, gaz ve petrol boru hatlarına evsahipliği yapması, bu Anadolu topraklarında 21 inci Yüzyılın en önemli projelerinin sınırlarımız içinde bulunması, Türkiye'nin doğu-batı koridorunu teşkil etmesi, Türkiye'nin bir enerji köprüsü olabilmesinin temelleri de, işte, bu şekilde atılarak, çalışmaları da sürdürülmektedir.

Tabiî, boru hatları deyince -biraz önce de burada dile getirildi- petrol boru hatlarına değinmemek söz konusu değil. Bakü-Ceyhan'la ilgili çeşitli değerlendirmeler yapılıyor. Bakü-Ceyhan petrol boru hattı, yılda 50 milyon ton petrolü Hazar Bölgesinden, Ortaasya'dan Akdeniz'e indirecektir. "İşte, efendim, başka boru hatları rakip olmuştur, bunun gerçekleşmesi söz konusu değildir" diyen iddialara da ben hiç kulak asmıyorum; çünkü, gerek çevresel bakımdan gerek maliyetleri bakımından Bakü-Ceyhan, ana petrol boru hattıdır. Şu anda Novorossisk hattından Karadeniz'e 28 milyon ton/yıl kapasiteyle petrol getirecek olan hattın geliştirilmesi söz konusu değildir; çünkü, bu hattın 54 milyon ton/yıla çıkarılabilmesi için, hemen hemen 2 milyar dolara yakın bir yatırım yapılması gerekmektedir. Bakü-Ceyhan petrol boru hattında, bunun inşaatıyla ilgili bir sponsor grup teşkil edilmiştir. İşte, Socar -Azerbaycan- yüzde 50'yle, BP -İngiltere- yüzde 25'le, Unicol -Amerika- yüzde 7,48'le, Statoil -Norveç- yüzde 6'yla, TPAO yüzde 5'le, Hitachi -Japonya- yüzde 2,92'yle, Ramko, Delta bir araya gelmişler, bu boru hattının sponsoru olacaklarını beyan etmişlerdir. Yine, özellikle Kazakistan'da önemli petrol sahalarına sahip olan Chevron şirketi de, Kazak petrollerinin Bakü'ye indirilmesi ve Bakü'den de, Bakü-Ceyhan petrol boru hattıyla Akdenize taşınması noktasında sponsor olma talebini bize iletmiştir.

Tabiî, boğazlar burada çok büyük önem arz ediyor. Ben gazetelerden takip ediyorum, kamuoyunda tartışılıyor. Biz, Karadenizin ekolojik dengesinin bozulmasına ve boğazların doğal bir petrol yolu olarak düşünülmesine karşıyız ve bu konuda, Türkiye, hem anlaşmaların kendisine yüklediği vecibeleri yerine getirecektir hem de uluslararası petrol taşımacılığının kendisine verdiği bütün hakları kullanacaktır. Çift karinalı tankerlerin inşa edilmesi, belli kapasiteden sonra çift cidarlı tankerlerin yapılması, can ve mal emniyetinin, geçişin emniyetli bir şekilde sağlanmasıyla ilgili tedbirlerini de alacaktır.

Doğalgaz boru hatları konusuna döndüğümüzde, yine dile getirildi "bu tasarıda arama yok, bu tasarıda üretim yok" denildi. Doğrudur; bu tasarı, sadece doğalgaz piyasasını düzenleyen tasarıdır, arama yoktur, üretim yoktur; ama, doğalgaz bir hidrokarbondur. Doğalgazın aranması, üretilmesi ve diğer sektörlerdeki etkinlikleri petrol yasasında düzenlenmiştir; onun için bu tasarıda yoktur. İnşallah, kısa bir sürede petrol yasasını getireceğiz, doğalgazla ilgili üretimin de, istihsalin de orada düzenlendiğini hep birlikte göreceğiz.

Türkiye, maalesef, üzülerek ifade ediyorum, doğalgaz kaynakları bakımından çok fakir bir ülke. Türkiye, şu anda ihtiyacı olan doğalgazın yüzde 99'una yakın bir kısmını ithal etmek zorunda olan bir ülke; ama, Türkiye'nin, şu anda özellikle Azerbaycan gazı kapsamında Türkiye'ye getirilecek olan 6,6 milyar metreküplük doğalgazda, TPAO'nun yüzde 9'luk hissesi vardır. Bir başka türlü ifade edersek, Azeri gazıyla beraber Türkiye, ortağı olan TPAO ile birlikte, yüzde 9'luk kendi gazını Azerbaycan'dan getirebilme imkânına kavuşacaktır. Bir başka türlü ifade edersek, Türkiye, bugün TPAO'nun ortak olduğu şirketler vasıtasıyla, özellikle Hazar bölgesinde yüzde 35'lik bir hisse sahibidir ve Türkiye'nin, belli bir dönem sonra, 2005 yılında 40 milyon tona, 2010 yılında 60 milyon tona çıkacak olan petrol ihtiyacının da önemli bir kısmını karşılayabilecektir diye ifade etmek istiyorum.

Tabiî, maddelere geçildiğinde de tekrar görüşlerimizi sizlerle paylaşabilmek imkânına kavuşacağımı belirtmek istiyorum. Tekrar beni dinlediğiniz için sizlere teşekkür ediyorum, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (ANAP, DSP ve MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Bakan.

Sayın milletvekilleri, görüşmekte olduğumuz tasarı üzerindeki son söz, İstanbul Milletvekili Sayın Nazlı Ilıcak'a aittir.

Buyurun Sayın Ilıcak. (FP sıralarından alkışlar)

Konuşma süreniz 10 dakika efendim.

AYŞE NAZLI ILICAK (İstanbul) - Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; 651 sıra sayılı Doğalgaz Piyasası Kanunu Tasarısı üzerinde şahsım adına söz almış bulunuyorum; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Bu tasarıyla bir doğalgaz piyasası kurulmakta ve üretim, depolama, ithalat, ihracat, nakil ve dağıtım hizmetleri özel sektöre açılmaktadır. Elbette ki, serbest rekabeti geliştirecek ve bu şekilde kaliteyi artıracak bir düzenlemeye bizim karşı çıkmamız düşünülemez; ama, acaba rekabet doğru dürüst korunabilecek mi diye endişemiz var. Tekeli kıracağız diye adımlar atılırken, acaba piyasaya yeni karteller mi girecek? Hele, bu onsekiz ay müddetle Enerji Bakanlığının, yani, yargıya düşmüş bir Enerji Bakanlığının etkili konumda bulunması ve büyük rant dağıtılması, gerçekten, endişemizi büyük ölçüde artırmaktadır.

Ayrıca, kurulacak Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun denetimi konusunda kuşkularımız var ve şöyle bir teklif getirmek istiyoruz: Aslında, Büyük Millet Meclisinin devredışı bırakılmaması lazım ve Büyük Millet Meclisinin, esas itibariyle, bu kadar etkili bir konumda olan kurumu denetlemesi lazım; çünkü, bu kurumun elinden büyük imkânlar geçiyor, piyasa faaliyetlerini yürüten tüzelkişilere sertifika ve lisanslar verebiliyor. Biz, Türkiye Büyük Millet Meclisini sürekli devredışı bırakarak, aslında siyasetin de alanını daraltmış oluyoruz.

Şimdi, bu genel girişten sonra, Türkiye'nin doğalgaz politikası üzerinde birkaç söz söylemek istiyorum. Türkiye, doğalgazı, bir enerji kaynağı olarak kabul etmiştir. Bu tercih, aynı zamanda, Ortaasya ve Kafkasya'da yeni ortaya çıkan Türk cumhuriyetlerinin bağımsızlığını teminat altına almaya yönelmektedir ve onların sahip olduğu kaynakların, petrol kaynaklarının, doğalgaz kaynaklarının Türkiye üzerinden Batıya sevk edilmesinin teminat altına alınması düşünülmüştür böyle bir politika benimsenirken; yani, Türkiye'nin bir enerji koridoru haline getirilmesi düşünülmüştür.

Şimdi, buralarda Rusya Federasyonuyla bir rekabetimiz var. Bizim Bakü-Ceyhan hattımıza karşı, Rusya, Bakü-Novorossisk hattını savunmakta; Türkmenistan doğalgazının Türkiye üzerinden Avrupa'ya taşınmasına karşı da, Rusya, Mavi Akım Projesini savunmaktadır. Şimdi, biz, aslında, Mavi Akıma onay vererek, maalesef, önce, Türkmenistan'ı Rusya'ya bağımlı hale getirdik ve alternatif doğalgaz imkânlarımızı geliştiremediğimiz için, yani yeterince geliştiremediğimiz için, Türkiye'yi de Rusya gazına bağımlı hale getirdik.

Şimdi, birkaç örnek vermek istiyorum. Devlet Planlama Teşkilatının tahminlerine göre, ülkemiz, 2010 yılında, ancak 30 milyar metreküp doğalgaz tüketebilecek. Şimdi, bu tahminleri esas alırsak, zaten Rusya ile 14 milyar metreküp bir doğalgaz bağlantımız var, mavi gazla da 16 milyar metreküpü ilave edersek, işte, biz, 30 milyar metreküpü Rusya'dan alıyoruz. Diyelim ki, Enerji Bakanlığının tahminleri doğru olsun ve 2010 yılında Türkiye'nin ihtiyacı 54 milyar metreküp olsun; fakat, burada da bir çelişki var. Enerji Bakanlığı, 1995'te yaptığı tahminlerde, 2010 yılı için 31 milyar metreküp bir ihtiyaçtan söz ediyordu; birdenbire, 1997 tahmininde, bu ihtiyacı 54 milyar metreküpe çıkardı. Biz, 54 milyar metreküpü doğru kabul etsek dahi, yine, Türkiye, büyük ölçüde, yüzde 55, yüzde 60 mertebesinde Rusya doğalgazına bağımlı hale geliyor. Aynı zamanda -demin söyledim- bu Mavi Akım, Türkmenistan'ı da Rusya'ya bağımlı hale getirmiştir.

Öte yandan, bu Mavi Akım Projesi, esasında, gerçekleştirilmesi son derece zor bir projedir. Niçin; çünkü, Karadeniz altından, 2 100 metre derinlikten 360 kilometre uzunluğunda iki paralel hat geçecek. Böyle bir projenin benzeri dünyada yok. Meksika Körfezinde Mensa Projesinde ulaşılan en derin satıh 1 600 metre. Demek ki, bu, gerçekleştirilmesi son derece zor bir proje.

İkincisi, bu gazı, biz, çok daha pahalıya satın alıyoruz; yani, biz, Türkmenistan'dan bu gazı satın alsaydık, 1 000 metreküpü için 70 dolar ödeyecekken, Rus gazı için 110 dolar ödemekteyiz. Şimdi, Sayın Ersümer, her zamanki gibi, tabiî, bunun aksini iddia edecek, birinin fiyatının kuyu başı fiyatı, birinin de teslim fiyatı olduğunu söyleyecek; ama, bizim de uzmanlardan aldığımız bilgilere göre, bu, doğru değil. Uluslararası Enerji Ajansı, 1998 yılı raporunda, Türkmen gazı kuyu başı fiyatını 18 dolar olarak tespit etmiştir. Eğer Sayın Ersümer'in sözleri doğru olsaydı, Türkmenistan'ı ziyareti sırasında, Türkmenbaşı Niyazov, onu, niye sert bir dille eleştirecekti? Bakın, Niyazov, o zaman şöyle diyordu: "Türk siyasetinde anlamadığımız bir şeyler dönmektedir. Rusya, bizden 42 dolara doğalgazı alıp, size 114 dolara satacak. Hazar geçişli hattı iki yıl içinde yapmalıyız." Ersümer de, Türkiye'nin öncelikli projesinin Türkmen gazı olduğunu ifade etmiştir ve bu projeye Türkiye'de kimse karşı değil" deyince de, Niyazov "sizden ve Mesut Yılmaz'dan başka kimse karşı değil" cevabını kendisine vermiştir ve orada Niyazov zaten "Mavi Akım ile bizim projemiz arasında bir çelişki var, gelin bu Mavi Akım Projesinden vazgeçin" demiştir.

Şimdi, ben, Sayın Bakana şunu sormak istiyorum. Hani bu Mavi Akım Projesi 15 Nisan 2001'de tamamen tamamlanacaktı ve Rusya'dan doğalgaz gelecekti? Şimdi, siz 15 Nisan 2001 de bu tamamlanacak gerekçesine sığınarak, ona dayanarak, BOTAŞ ile Gasprom arasında Aralık 1997'de imzalanan alım satım anlaşmasının 18/1, 18/2 ve 18/3'üncü maddelerine aykırı bir biçimde, Öztaş Haznedaroğlu Şirketine 52 milyon dolar avans verdiniz. Hatta, bunun için, 26 Kasım 1998 tarihli BOTAŞ Yönetim Kurulu kararını, daha sonra 14 Temmuz 1999'da değiştirdiniz. O sırada, o arada Rusya'ya bir heyet yolladınız. Çünkü, sizin, BOTAŞ,  Haznedaroğlu Şirketine 52 milyon dolar avansı verebilmeniz için, Karadeniz altından geçişin sağlama bağlanması lazımdı; bunun için, boruların temin kontratlarının hazırlanmış olması, kesin siparişinin yapılmış olması, finansmanının temin edilmiş olması ve satıcı firmadan da teyidin alınmış olması lazımdı; ama, ne yaptı Rusya'ya giden heyet; dedi ki: "Rusya tarafında bu inşaat sürüyor, nasıl olsa onlar Karadeniz altındaki geçidi de yapacaklardır; dolayısıyla, bizim Ankara - Samsun arasındaki geçide başlamamamız için bir sebep yok." Bakın, sözleşme şartlarına aykırı olarak, o çok gizli olarak tuttuğunuz, fakat, bizim elimize geçen bu sözleşme şartlarına aykırı olarak, 14 Temmuz 1999'da, daha önce alınan BOTAŞ Yönetim Kurulu kararını değiştirdiniz ve gerekçe olarak "bu hattı Ruslar tamamladığı takdirde, bize de 'ya bunu al veya parasını öde' dedikleri takdirde, biz bir tazminat yükümlülüğüyle karşı karşıya kalırız; onun için, bu 52 milyon dolarlık avansı hemen Öztaş Haznedaroğlu firmalarına ödeyelim" dediniz. Şimdi, demek ki, bize gelseydi bu, bize diyeceklerdi ki "ya al, ya öde."

Şimdi, Rusya Karadeniz altında bu geçidi tamamlamadığına göre ve biz de buna dayanarak 52 milyon dolar ödediğimize göre, acaba, Rusya da bize tazminat ödeyecek mi; yoksa siz, o anlaşmayı tek taraflı tazminat esasına göre mi yaptınız? Ben, bunu da şahsen sormak istiyorum size ve size aslında bir soru daha sormak istiyorum; madem BOTAŞ tekeli kırılacaktı, madem böyle, piyasayı rekabete açacak bir kanun getiriyordunuz, niçin alelacele, BOTAŞ ile Gasprom arasında böyle bir sözleşme imzalamak lüzumunu hissettiniz ve bu sözleşmeyi imzalarken, Ankara-Samsun hattını, acaba, sayın yetkililer, ihalesiz olarak niçin bir firmaya verdiniz? Siz, uluslararası sözleşme filan diyorsunuz; bu uluslararası sözleşmeyi hazırlayıp, pişirip, gizli bir şekilde önümüze getiren de sizsiniz...

Bakın, bazı rakamlarla mukayese yapmak istiyorum: Doğubeyazıt-Erzurum hattı 291 kilometre, 172 milyon dolar, kilometre fiyatı 571 dolar sadece Doğubeyazıt-Erzurum hattının. Erzurum-Sıvas boru hattının kilometre fiyatı 473 dolar; ama, ihalesiz verdiğiniz Samsun-Ankara hattının kilometresi 763 dolar. Madem böyle bir sözleşme... Nasıl olsa piyasa rekabete açılacaktı, nasıl olsa BOTAŞ tekeli kırılacaktı, niyeydi bu aceleniz?!

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Ilıcak, lütfen tamamlayınız.

AYŞE NAZLI ILICAK (Devamla) - Tamamlayacağım.

Pahalı pahalı, Samsun-Ankara boru hattını yaptırmak için miydi bu aceleniz?!

Bakın Sayın Cumhur Ersümer -bir tek cümleyle burada hazırunu selamlayıp çekileceğim- siz geçen hafta konuşurken dediniz ki "ama, siz de tef çalıyorsunuz." Ben de diyorum ki Sayın Ersümer, keşke sizin tek kusurunuz, sadece tef çalmak olsaydı!..

Saygılar sunuyorum efendim. (FP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Ilıcak.

ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR BAKANI MUSTAFA CUMHUR ERSÜMER (Çanakkale) - Sayın Başkan, izniniz olursa, bir iki hususu belirtmek istiyorum.

BAŞKAN - İsterseniz sorular sırasında cevap verin.

ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR BAKANI MUSTAFA CUMHUR ERSÜMER (Çanakkale) - Nasıl arzu ederseniz...

BAŞKAN - Aksi takdirde, konuşursanız, bir başka milletvekilinin konuşma hakkı doğacaktır.

ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR BAKANI MUSTAFA CUMHUR ERSÜMER (Çanakkale) - Hayır, ben konuşmak için değil de, cevap olsun diye söz istemiştim.

BAŞKAN - Sorular sırasında cevap vereceksiniz nasıl olsa.

Sayın milletvekilleri, 651 sıra sayılı tasarının tümü üzerindeki konuşmalar tamamlanmış oldu.

Şimdi, soru ve cevap bölümüne geçiyoruz.

11 arkadaşımızın sorusu var; sırayla adlarını okuyorum: Sayın Kukaracı, Sayın Ilıcak, Sayın Levent, Sayın Budak, Sayın Gebeş, Sayın Uzunkaya, Sayın Erbaş, Sayın Polat, Sayın Günbey, Sayın Büyüköztürk ve Sayın İmamoğlu.

Şimdi, arkadaşlarıma sırasıyla söz vereceğim; yalnız, lütfen, sorular çok kısa, yalın ve mütalaasız olsun ki, mümkün mertebe çok arkadaşımız soru sormak imkânına sahip olsunlar.

İlk söz, Sayın Kukaracı'nın.

Buyurun Sayın Kukaracı.

FAHRETTİN KUKARACI (Erzurum) - Sayın Başkan, aşağıdaki sorularımın Sayın Bakan tarafından cevaplandırılmasına delaletinizi arz ederim.

Soru 1: Tasarıda, doğalgazın şehiriçi dağıtımını yapacak olan şirketin, yetki aldığı şehirde bulunan belediyeye yüzde 10 nispetinde pay vereceği; bunun bedelli veya bedelsiz olarak hiçbir şekilde aşılamayacağı hükme bağlanmıştır. Her türlü kazı faaliyetlerinden, yol, asfalt, çevre ve altyapıdan zarar görecek olan belediyeye, bedeli karşılığında daha fazla hisse verilemez mi? Verilemezse, neden?

Soru 2: Uzun zamandan beri doğalgaz hayaliyle yaşayan, 2001 Temmuzunda da bu hayalin gerçekleşmeyeceği anlaşılan Erzurum, ne zaman doğalgaza kavuşacaktır? Kesin tarih verebilir misiniz?

Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.

Sayın Ilıcak, buyurun efendim.

AYŞE NAZLI ILICAK (İstanbul) - Sayın Başkan, delaletinizle Sayın Bakana şu soruları sormak istiyorum:

Birinci sorum: Acaba, Rusya'dan gelen doğalgaz boru hattı, 15 Nisan 2001'de tamamlanamayacağına göre, ne zaman tamamlanacak? Bu Karadeniz geçişli boru hattının tam tarih itibariyle ne zaman bitirileceği ve  hangi aşamada olduğunu öğrenmek istiyorum.

İkinci sorum: Samsun-Ankara boru hattı için TÜMAŞ'a bir fizibilite çalışması yaptırılmıştı ve çok yüksek bir fiyat tespit etmişti TÜMAŞ. Daha sonra, BOTAŞ Yönetim Kurulu kararına da geçen bir olay cereyan etti. TÜMAŞ Başkanı Çetin Atuk ile BOTAŞ yönetim kurulunun 2 üyesi bir otelde karşılaştılar; BOTAŞ Yönetim Kurulu üyeleri dediler ki "niçin fizibilite olarak bu kadar yüksek bir fiyat tespit ettiniz." Çetin Atuk, buna cevap olarak "BOTAŞ'ın 'yüzde 25 daha yüksek bir fiyat tespit edin' diye bir talimatı oldu" dedi. Sonra, bu olay, BOTAŞ Yönetim Kurulunda tartışıldı ve "bu konu araştırılsın" diye, o dönemin Başkanı Nevzat Arseven'e bir talimat verildi. Şimdi, bu araştırıldı mı? Acaba BOTAŞ'tan kim "daha yüksek bir fiyat belirlensin" diye, TÜMAŞ'a böyle bir talimat vermişti? Bunu da öğrenmek istiyorum.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Sayın Levent, buyurun.

MÜKERREM LEVENT (Niğde) - Sayın Başkanım, aracılığınızla, Sayın Bakanıma aşağıdaki soruyu yöneltiyorum:

Niğde, yüzde 65'i tarım, sebzecilik ve meyvecilikle geçinen bir ilimizdir. Isınma problemlerinde büyük bir çevre kirliliği yaşanmaktadır. Doğalgaz verilecek 56 ilin içinde Niğde'nin de olduğunu daha önce söylemiştiniz. Şimdi, bir defa daha teyit eder misiniz; yani, Niğde, doğalgazla ne zaman tanışacak?

Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.

Sayın Budak, buyurun.

YAKUP BUDAK (Adana) - Sayın Başkanım, Sayın Bakanın cevaplaması üzere aşağıdaki soruyu yöneltiyorum.

Doğalgazı değişik ülkelerden ve değişik kaynaklardan temin etmek amacıyla, aynı zamanda doğalgazın alımında fiyat istikrarının sağlanması için, İran'dan, 1998 yılında Erzurum'a, 1999 yılında da Ankara'ya getirilmesi planlanan doğalgaz çalışmaları şu anda ne durumdadır?

Türkiye, 2001 yılının temmuz ayında doğalgazı almak üzere bir anlaşma, sözleşme yapmıştır; aksi takdirde, tazminat ödeyecektir. Bu doğalgazı, temmuz ayında aldığımızda kullanabilecek miyiz; bunun altyapısı yapılmış mıdır?

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.

Sayın Gebeş, buyurun.

ALİ GEBEŞ (Konya) - Sayın Başkanım, aracılığınızla, Sayın Bakanımızdan aşağıdaki sorularımı sormak istiyorum:

Birinci sorum: Konya İli, birinci derecede hava kirliliğine matuf iller arasında bulunmaktadır. Güney iletim hattı çalışmaları devam etmekte olup, boru hattının döşenmesi, bu yıl içerisinde ne zaman bitirilecektir?

İkinci sorum: Finansman sıkıntısı var mıdır?

Üçüncü ve son sorum: Seydişehir alüminyum tesislerine kadar doğalgaz gideceğine göre, Seydişehir'de doğalgaz çevrim santralı kurulmasını düşünüyor musunuz?

Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.

Sayın Uzunkaya, buyurun.

MUSA UZUNKAYA (Samsun) - Sayın Başkan, delaletinizle Sayın Bakandan suallerimin cevabını istirham ediyorum.

Bir kere, Mavi Akım çalışmaları az önce de soruldu, şu anda hangi aşamadadır? 15 Nisan itibariyle teslimi gerektiği halde, tazminat konusunda karşı tarafla bir ilişki kuruldu mu, şu anda böyle bir çalışma var mı?

Diğer taraftan -yine, Sayın Ilıcak konuşmasında söyledi- 2 100 metre zeminde ve Karadenizin altında hidrojen sülfür gazı çok yoğun. Gerçekten, bir Bakan sıfatıyla, teknolojik olarak, bu gazın, yani doğalgazın Karadenizin altından Samsun'a ulaştırılabileceğine inanıyor musunuz ve bize gerçek bir tarih verebilir misiniz?

Ayrıca, Samsun'dan Ankara'ya kadar boru döşeme işlemleri bitmiş midir? Zannediyorum, yine, az önce konuşmalarda bir farklı değerlendirme oldu. İşe başlanmadan ilgili firmalara 52 milyon dolar para verildi; ama, şu ana kadar ilgili firmalara, her iki ortaklığa ne kadar para ödenmiştir? 30 artı 30; boruların her iki cihetinden 60 metrelik istimlak alanlarında, vatandaşların istimlak parası -Samsun'dan Ankara'ya kadar- ödemeleri yapılmış mıdır?

Ayrıca, Samsun yöresine doğalgazın dağılımı konusunda herhangi bir çalışma -daha önce taahhütte bulunulmuştu- Çarşamba ve Bafra istikametine doğalgazın tahsisi söz konusu olacak mıdır?

Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN - Sayın Polat, buyurun.

ASLAN POLAT (Erzurum) - Sayın Başkanım, delaletinizle Sayın Bakanıma şu soruyu sormak istiyorum:

Şimdi, Sayın Bakanım, İran doğalgazı için, Plan ve Bütçe Komisyonunda "temmuz sonunda bitecekti, İran bir aylık müsaade istedi; ağustos sonunda İran doğalgazı Türkiye'ye gelecek ve Konya'ya kadar uzanacak" dedi.

Şimdi, Sayın Bakanıma çok net olarak soracağım ve cevabını beklediğim soru şu: 54 üncü hükümet döneminde Erzurum'a bir doğalgaz çevrim santralı yapılacak ve bu İran'dan gelen doğalgaz orada işlenecekti. Siz, ne o doğalgaz çevrim santralını yaptınız ne de Erzurum'da belediye çalışmaları olmadığından, bu doğalgazın, Erzurum'da, şu anda kullanılacak durumu yok. Yine, Devlet İstatistik Enstitüsünün bu ayki raporuna göre, Erzurum İli. Türkiye'de, Ağrı'dan sonra en fazla hava kirliliğine maruz kalan şehrimiz oldu.

Bu durumda şunu soruyorum: Hükümet olarak, dağalgaz, Erzurum'un önünden geçip Ankara'ya doğru girerken, Erzurum halkı, çevrim santralını kullanamadan, doğalgazı Erzurum'da kullanamadan buna bakarken, siz, Erzurum halkından özür dileyecek misiniz, Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı olarak ve hükümetin büyük ortağı Milliyetçi Hareket Partisi olarak?

Saygılar sunarım. (MHP sıralarından "karıştırdın" sesleri)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.

Buyurun Sayın Erbaş.

FETHULLAH ERBAŞ (Van) - Sayın Başkanım, aracılığınızla, aşağıdaki sorularımın Sayın Bakan tarafından cevaplandırılmasını arz ediyorum.

Birinci sorum: İran'dan gelen doğalgaz, Van'a ne zaman verilecektir?

İkinci sorum: Rusya, Mavi Akımla, hem üretime hem de nakliyeye ambargo koymuştur. Ek protokolün 4 üncü maddesine göre, Rusya'dan alınan gazın, Rusya'nın onayı olmadan üçüncü ülkelere satışı yapılamıyor. 30 milyar metreküpten fazla olan bu gazı ne yapacağız? Rusya, bu konuda, pazara da ambargo koymuş olmuyor mu?

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Buyurun Sayın Günbey.

SACİT GÜNBEY (Diyarbakır) - Sayın Başkan, aracılığınızla, Sayın Bakandan, aşağıdaki soruların cevaplandırılmasını arz ediyorum.

Efendim, 54 üncü hükümet döneminde, Irak'la, bir doğalgaz anlaşması imzalanmıştı. Anlaşmanın özeti şuydu: Irak, belli bir doğalgaz alanını Türkiye'ye tahsis edecek, Türkiye o alandan doğalgaz çıkaracak, Türkiye'ye getirecek ve ücretini ödeyecekti. Bu anlaşmayı, geçen aylar içerisinde, Irak'a yaptığımız seyahatte, Irak yetkilileri de dile getirdiler ve oradaki ticaret ataşemiz de teyit etti. Bu anlaşmanın gereği yerine getirilecek mi?

Eğer Birleşmiş Milletler bahane olarak gösterilecekse, ben şunu örnek olarak göstereceğim: 54 üncü hükümet döneminde, yine, Kerkük - Yumurtalık boru hattı, Birleşmiş Milletler kararına rağmen açılmıştı ve bu boru hattı çalışıyor mu; yüzde kaç oranında çalışıyor? Bunu da öğrenmek istiyorum.

Son olarak, bir de şunu öğrenmek istiyorum: Son günlerde, belli kanunlar getirilirken, kurullar, başkanlıkları kuruluyor. Bu format, siyasî iktidarların dışında, özerk alanlar oluşturacak mı oluşturmayacak mı; siyasetçilerin alanını daraltıyor mu daraltmıyor mı?

Teşekkür ederim efendim.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Buyurun Sayın Büyüköztürk.

BİROL BÜYÜKÖZTÜRK (Osmaniye) - Sayın Başkan, aracılığınızla, Sayın Bakanıma şu soruyu sormak istiyorum:

Teknoloji baş döndürücü bir hızla ilerlemekte. Bu ilerleme neticesi, alternatif ve çok ucuz bir enerji bulunma ihtimalini düşünerek, alacağımız doğalgazlarla ilgili 15-20 yıllık taahhütlü anlaşmalarda, bu ihtimalle ilgili bir şerh koymayı nasıl değerlendirirsiniz?

Teşekkür ederim.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Son soru, Sayın İmamoğlu'nun...

M. TURHAN İMAMOĞLU (Kocaeli) - Sayın Başkan, sorum şöyledir:

Mavi Akım Projesi teknik olarak gerçekleşmezse, önümüzdeki yıllarda gaz planlaması aksamış olur mu? Eğer proje gerçekleşmezse, Samsun-Ankara hattının tersine olarak kullanılması planlanabilir mi?

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Sayın milletvekilleri, tasarının tümünün müzakeresinin tamamlanması için 7 dakikamız var.

Tümünün müzakeresinin tamamlanmasına kadar çalışma süremizin uzatılmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Sayın Bakan, lütfen sorulara cevap veriniz; buyurun efendim.

Lütfen, kısa tutalım...

ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR BAKANI MUSTAFA CUMHUR ERSÜMER (Çanakkale) - Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.

Sayın Kukaracı'nın sorusuyla başlamak istiyorum. Şimdi, belediyelere, bu gaz dağıtım işi yapılırken verilmiş olan zararlar, yani, asfaltın, yolun kırılması nedeniyle verilecek zararlar, o işi yapacak şirket tarafından karşılanacaktır. O nedenle, buradaki yüzde 10, belediyelerin bu işin içinde bulunması için, bütün aktörler bakımından yeterli görülmüştür demek durumundayım.

Niğde ile ilgili soru yöneltildi. Burada, Niğde'ye 2003 yılında gazın götürülmesi planlanmış durumda.

Yine, Erzurum'la ilgili soruldu. Erzurum'a 2002 yılında gazın getirilmesi planlanmış durumda.

ASLAN POLAT (Erzurum) - Geliyor mu? Nasıl Geliyor Sayın Bakan?

ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR BAKANI MUSTAFA CUMHUR ERSÜMER (Çanakkale) - Yine, Sayın Erbaş Van'la ilgili sordu... 2004 yılını hedefliyoruz Van'a gazın getirilmesiyle ilgili...

Sayın Günbey...

ASLAN POLAT (Erzurum) - Sayın Bakanım, transit geçişi sormadık biz; şehirde nasıl kullanılacak, onu sorduk.

ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR BAKANI MUSTAFA CUMHUR ERSÜMER (Çanakkale) - İşte, bu yasayı çıkarırsak, bu yasa tarif ediyor nasıl kullanılacağını, nasıl dağıtılacağını; o ihtiyacı görmek bakımından zaten bu yasayı huzurlarınıza getirdik.

Sayın İmamoğlu, Mavi Akımın gerçekleşmemesi ihtimalini sordular; diğer arkadaşların sorularında da bu yer aldı. Ben, bir Enerji Bakanı olarak, benim önüme teknik olarak getirilen verileri değerlendirerek konuşuyorum; Mavi Akım Projesinin gerçekleşmemesini öngörmemizi gerektirecek herhangi bir husus söz konusu değil.

MUSA UZUNKAYA (Samsun) - Şayet gerçekleşmezse ne yapacaksınız Sayın Bakan?

ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR BAKANI MUSTAFA CUMHUR ERSÜMER (Çanakkale) - Sayın Başkan, böyle bir usulümüz yok.

MUSA UZUNKAYA (Samsun) - Hayır, istifade edelim. Millet bekliyor. Aylardır ne yaptığınız belli değil.

ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR BAKANI MUSTAFA CUMHUR ERSÜMER (Çanakkale) - İzin verirlerse arkadaşlar, sorulara cevap verme çabası içinde olayım.

BAŞKAN - Sayın Bakan, siz, lütfen, cevaplarınıza devam ediniz efendim.

ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR BAKANI MUSTAFA CUMHUR ERSÜMER (Çanakkale) - O imkânı bulamıyorum Sayın Başkan.

Mavi Akım Projesiyle ilgili, gazın gelmemesi diye bir şey söz konusu değil, bizim yaptığımız çalışmalara göre. Samsun-Ankara arasındaki doğalgaz boru hattının inşaatı da, gerek Rusya'daki kara bölümündeki inşaat gerekse deniz geçişiyle paralel bir şekilde yürütülmektedir.

Mavi Akımla ilgili, Sayın Ilıcak'ın soruları oldu. Tabiî, Sayın Ilıcak'ın buraya sığdırıverdiği soruların tamamına benim şu anda cevap vermem söz konusu değil. Tabiî, başka bir husus daha var; önceden anonslu olarak, devlet güvenlik mahkemesine, Mavi Akımla ilgili, bizimle ilgili de bir suç duyurusunda bulundu kendileri. Şu anda yargıya intikal etmiş bir husus diye de nitelendirebileceğimiz bir konu; ancak, avansla ilgili bir konuyu çok kısaca değerlendirmek istiyorum:

Şimdi, bizi "15 Nisana kadar, efendim, bu iş bitmedi; vay efendim, siz bu avansı niye ödediniz" diye suçluyorlar. Tabiî, bizim, Enerji Bakanlığı olarak, BOTAŞ'ın yapmakta olduğu işlerle ilgili kişisel konumumuzun, Bakanlığın bu işteki denetimlerinin ne olduğunu kendileri çok iyi biliyor. Ben, şimdi kendilerine, kavas vasıtasıyla bir şey göndereceğim. Bu avansın ödenebilmesi için, Yüksek Planlama Kurulu kararı istihsaline bağlı olmamasına karşın, halen hükümetin değişiklik döneminde olması nedeniyle YPK kararı oluşturulmasının dahi mümkün olmaması sebebiyle, Doğubeyazıt-Erzurum arasındaki işte avansın ödenmesiyle ilgili bir yazı var. Burada şöyle bir ibare var: "Yukarıda belirtilen açıklamalar ışığında, konunun önemine ve Başbakanlık Yüksek Denetleme Kuruluna binaen, limitleri dahilinde kalmak üzere ödenebilmesi Bakanlığımızca uygun görülmüştür." İmza: Recai Kutan; Bakan... (ANAP sıralarından alkışlar) Yani, şimdi bunu alsınlar o zaman, Sayın Genel Başkanlarını da DGM'ye şikâyet etsinler; burada sunuyorum... Alsınlar, götürsünler, şikâyet etsinler...

AYŞE NAZLI ILICAK (İstanbul) - Hayır efendim, Karadeniz geçişi teminat altına alınmadan avans ödenemeyeceği mukaveleye bağlanmıştı. Şimdi konuyu saptırmayın...

ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR BAKANI MUSTAFA CUMHUR ERSÜMER (Çanakkale) - Hayır, burada...

BAŞKAN - Karşılıklı konuşmayalım efendim.

AYŞE NAZLI ILICAK (İstanbul) - Karadeniz geçişi teminat altına alınmadan... Aynı şey değil!

ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR BAKANI MUSTAFA CUMHUR ERSÜMER (Çanakkale) - Burada birtakım olayları ve rakamları çarpıtarak, kendi hazırladığınız gerçekdışı beyanlara gerekçe bulma çabasını bir daha sürdürmeyin.

AYŞE NAZLI ILICAK (İstanbul) - Hayır efendim, mukavele var.

ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR BAKANI MUSTAFA CUMHUR ERSÜMER (Çanakkale) - Siz, önceden anons ettiniz, DGM'ye götürdünüz, şikâyet ettiniz. Biz, burada bir gizli oturum yaptık; bu gizli oturumda, kimseden gizlemeden, şu anda dahi açıklamaya mezun olmadığımız fiyatları, anlaşmaları, Türkiye'nin girdiği taahhütleri, ödenen avansları çok net bir şekilde ifade ettik; ama, hâlâ dönüp dönüp bir yere takılı kalıyorsunuz.

Ödenen avans ne olmuştur? Avans ne demektir? Avans ödenmiştir ve şu ana kadar 280 milyon dolar ödenen istihkakın içinden 52 milyon dolar avansın 41,5 milyonu geri alınmıştır. Geriye kala kala 9,5 milyon dolarlık bir avans ödemesi yapılmıştır. Bu iş nereye yapılmıştır; bu iş, Türkiye Cumhuriyeti topraklarına yapılmıştır; Samsun'dan Ankara'ya. Yüreğiniz kaldırmayabilir. Gidin, bir görün o boru hattını, o inşa edilen büyük eseri görün; mutlaka, gelip burada bir gün teşekkür edeceksiniz Sayın Ilıcak. (ANAP sıralarından alkışlar)

AYŞE NAZLI ILICAK (İstanbul) - Karadeniz hattı ne zaman bitiyor Sayın Bakan?

BAŞKAN - Tamam mı efendim?

MEHMET ERGÜN DAĞCIOĞLU (Tokat) - Karadeniz ne zaman yapılıyor, Karadeniz?

ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR BAKANI MUSTAFA CUMHUR ERSÜMER (Çanakkale) - Sayın Başkanım, diğer hususlarla ilgili cevapları yazılı olarak sunabilme çabası içinde olacağız...

MUSA UZUNKAYA (Samsun) - İstimlak bedelleri ödeniyor mu Sayın Bakan?

ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR BAKANI MUSTAFA CUMHUR ERSÜMER (Çanakkale) - İstimlak bedellerini ödeyerek geliyoruz. İşte, Kırıkkale Milletvekili arkadaşımız burada; acaba, bir borcumuz kaldı mı?..

MUSA UZUNKAYA (Samsun) - Ödeniyor mu?

ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR BAKANI MUSTAFA CUMHUR ERSÜMER (Çanakkale) - Yapmayın Sayın Uzunkaya!..

MUSA UZUNKAYA (Samsun) - Ee, soruyoruz; istimlak bedelleri ödeniyor mu!..

ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR BAKANI MUSTAFA CUMHUR ERSÜMER (Çanakkale) - Sayın Başkan, diğer konularla ilgili yazılı cevaplarda bulunacağımı arz ediyorum.

Soru sorarak katkıda bulunan arkadaşlarıma da teşekkür ediyorum, sağ olun. (ANAP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.

Sayın milletvekilleri, tasarının tümü üzerindeki görüşmeler tamamlanmıştır.

Şimdi, maddelere geçilmesini oylarınıza sunacağım; ancak, maddelere geçilmesinin açık oylamayla yapılmasıyla ilgili bir önerge vardır.

Açık oylamayla ilgili önergeyi okutup, önerge sahiplerinin burada olup olmadıklarını arayacağım...

YASİN HATİBOĞLU (Çorum) - Sayın Başkan...

BAŞKAN - Buyurun sayın başkan.

YASİN HATİBOĞLU (Çorum) - Sayın Başkan, belki düzeltme ihtiyacı duyarsınız diye bir hususu arz etmek istiyorum.

Müzakere edilen bu tasarının tümünün müzakeresinin bitimine kadar süre uzattınız; halbuki, tümü üzerindeki müzakerenin bitimine kadar olmalıydı; düzeltme ihtiyacı duyarsanız...

BAŞKAN - "Tümü  üzerinde" dedim efendim.

YASİN HATİBOĞLU (Çorum) - Efendim "tümünün müzakeresine kadar" dediniz.  Öyleyse, mesele yok...

BAŞKAN - Maddelere geçilmesine kadar; tavzih ediyorum... Peki efendim.

İSMAİL KÖSE (Erzurum) - Sayın Başkan...

BAŞKAN - Buyurun efendim.

İSMAİL KÖSE (Erzurum) - Bir hususun açıklığa kavuşturulması için söz istiyorum Sayın Başkan.  Sayın Aslan Polat, Milliyetçi Hareket Partisinin özür dilemesiyle ilgili bir konu söyledi; bunu açıklığa kavuşturmak istiyorum.

BAŞKAN - Efendim, mikrofonunuzu açalım; çünkü, sözlerinizi hiç anlayamıyorum.

Buyurun sayın başkanvekili.

İSMAİL KÖSE (Erzurum) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Zaman zaman, Meclis Genel Kurulunda değerli milletvekillerimiz şahit olmaktadır; Fazilet Partisi Erzurum Milletvekili Sayın Aslan Polat, İsmail Köse ile Milliyetçi Hareket Partisini, grup başkanvekilliği ile İsmail Köse'yi karıştırıyor ve parti zemini ile Meclis Genel Kurulu zeminini de karıştırıyor.

Ben, yanındaki değerli grup başkanvekilinden rica ediyorum; ben, İsmail Köse olarak, şu anda, Milliyetçi Hareket Partisinin Grup Başkanvekiliyim; bu kürsüden ya da bulunduğu yerden bana atfen söyleyeceği her söz, Milliyetçi Hareket Partisine karşı kullanılmış söz olarak kabul edilir; arkamda Milliyetçi Hareket Partisi Grubu var; sözlerine dikkat etmesini rica ediyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

ASLAN POLAT (Erzurum) -  Sayın başkanvekili beni tehdit ediyorsa, bu tehdit boş yere...

İSMAİL KÖSE (Erzurum) - Şunu da söylemek istiyorum: Meclis Genel Kurulu, siyasî propaganda yeri değildir.

BAŞKAN - Sayın Köse, siz de sataşmaya fırsat vermeyin lütfen...

İSMAİL KÖSE (Erzurum) - Efendim, bakın, Meclisteki konuşmalarımız, kanun tasarı ve teklifleri üzerinde olur.

Şimdi, doğalgazın Erzurum'a gelmesini, Milliyetçi Hareket Partisi, bütün milletvekillerimiz, hatta bu Meclisin içerisinde bulunan tüm siyasî partilerimiz arzu ederler, kimse buna karşı olmaz; ama, özellikle, sanki Milliyetçi Hareket Partisi bu işi yerine getirmemiş "özür dilesin Erzurumludan" diye bir sözü sarf etmek, fevkalade abesle iştigaldir. (MHP sıralarından alkışlar) İtirazımız bunadır; çünkü, bugün, doğalgaz boru hattının Erzurum'dan geçmesi zaten programdadır; Sayın Bakan da az önce ifade etmiştir. Çevrim santralının Erzurum'da yapılmasıyla ilgili çabamızı, gayretimizi belgelerle; Devlet Planlama Teşkilatından almış olduğumuz tüm belgeleri, Sayın Bakanın bize vermiş olduğu yazılı belgeleri, Erzurum'da yazılı basına, görsel basına zaten intikal ettirmiş bulunmaktayız.

Şunu ifade etmek istiyorum ve Genel Kuruldan özür diliyorum: Burası şahıslarımızın, illerimizin hizmetleriyle ilgili yapmış olduğumuz çalışmaların anlatıldığı zemin değildir. Bu değerli kardeşime tekrar rica ediyorum; kurumları karıştırmasın, faaliyetlerimizi, çalışmalarımızı karıştırmasın.

BAŞKAN - Lütfen tamamlayınız...

İSMAİL KÖSE (Erzurum) - Tamamlıyorum Sayın Başkanım.

MEHMET ERGÜN DAĞCIOĞLU (Tokat) - Sabaha kadar sürecek mi bu?!

İSMAİL KÖSE (Erzurum) - Bakın, geçen gün, muhtarlarla ilgili bir beyanda bulundu. Ben, şu Yüce Heyete saygı duyduğum için kalkıp burada itiraz etmedim. Hatta benim lafım değil; Erzurum Muhtarlar Derneği Başkanının, kendisinin yalan söylediğine dair burada beyanı vardır. Ben kendisine şimdi gönderiyorum; daha doğrusu, kendisinin bulunduğu grup başkanvekiline gönderiyorum. Arkadaşımız konuşmalarına dikkat etsin.

Teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.

ASLAN POLAT (Erzurum) - Sayın Başkanım, ismimi zikretti...

BAŞKAN - Sayın Polat, çok kısa lütfen... İsminiz geçtiği için söz veriyorum.

ASLAN POLAT (Erzurum) - Sayın Başkanım, delaletinizle, şunu söylemek istiyorum: Birincisi, İsmail Köse bir şey söyledi. Ben bugün kendisinin adını anmadım; sadece, MHP Grubu dedim.

Şimdi, dediğim şey şudur: "Bana söylenen söz, MHP Grubuna demektir; lafına dikkat etsin" demekle, beni, MHP Grubuyla tehdit ediyorsa, bu tehditler havadır, boştur benim için; bir. (MHP sıralarından gülüşmeler) Öyle, MHP falan bana boş gelir.

İkincisi...

BAŞKAN - Efendim, lütfen tansiyonu yükseltmeyelim.

ASLAN POLAT (Erzurum) - Hayır, ben her zaman cevabı aynen veririm.

BAŞKAN - Tavzih ediyorsunuz...

ASLAN POLAT (Erzurum) - Ben, Sayın Bakanıma dedim ki: "Erzurum'un önünden doğalgaz geçerken şehir bundan faydalanamıyor, doğalgaz çevrim santralı yapılamadı; dolayısıyla, bu doğalgaz çevrim santralı 54 üncü hükümet döneminden beri Erzurum'da münakaşa edilen bir konudur; çevrim santralını yapamadınız, doğalgazı Erzurum'a kullandıramıyorsunuz, Erzurum halkından özür dileyecek misiniz?"

Şimdi, Milliyetçi Hareket Partisi doğalgaz çevrim satralını Erzurum'a yaptırdıysa, ben özür dilerim; yaptırmadılarsa, onlar benden özür dilesin. (MHP sıralarından gürültüler)

BAŞKAN - Peki efendim, konuşmanız anlaşılmıştır.

ASLAN POLAT (Erzurum) - İki, doğalgaz Erzurum halkına geldi ve Erzurum halkı doğalgazı kullanıyorsa ben MHP'den özür dilerim; yoksa, onlar bizden özür dilesinler.

Saygılar sunarım.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Efendim, mesele anlaşılmıştır. Konuşma tavzih edilmiştir.

Şimdi, açık oylama talebi vardır; önce, önergeyi okutacağım, sonra da talepte bulunan sayın milletvekillerinin salonda bulunup bulunmadıklarını tespit edeceğim:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

651 sıra sayılı kanun tasarısının maddelerine geçilmesine ilişkin oylamasının açık oylama usulüyle yapılmasını arz ve teklif ederiz.

Suat Pamukçu?.. Burada.

Mehmet Özyol?.. Burada.

Musa Uzunkaya?.. Burada.

Nazlı Ilıcak?.. Burada.

Teoman Rıza Güneri?.. Burada.

Aslan Polat?.. Burada.

Osman Aslan?.. Burada.

Maliki Ejder Arvas?.. Burada.

Rıza Ulucak?.. Burada.

Ali Oğuz?.. Burada.

Zeki Çelik?.. Burada.

Azmi Ateş?.. Burada.

Zeki Ünal?.. Burada.

Ergün Dağcıoğlu?.. Burada.

Mustafa Geçer?.. Burada.

Yakup Budak?.. Burada.

Yaşar Canbay?.. Burada.

Sacit Günbey?.. Burada.

Metin Kalkan?.. Burada.

Veli Seyda?.. Burada.

Sayın milletvekilleri, tasarının maddelerine geçilmesini oylarınıza sunacağım; açık oylama talep edilmiştir.

Açık oylamanın elektronik oylama cihazıyla yapılmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Oylama için 3 dakika süre vereceğim.

Oylama işlemini başlatıyorum.

(Elektronik cihazla oylama yapıldı)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, görüşmekte olduğumuz tasarının maddelerine geçilmesi hususunda yapılan açıkoylamaya, 246 sayın milletvekilimiz katılmış; bunlardan, 215'i kabul, 31'i ret oyu vermiştir.

Böylece, tasarının maddelerine geçilmesi kabul edilmiştir.

Sayın milletvekilleri, kanun tasarı ve tekliflerini sırasıyla görüşmek için, 18 Nisan 2001 Çarşamba günü, alınan karar gereğince saat 14.00'te toplanmak üzere birleşimi kapatıyor, hepinize hayırlı akşamlar diliyorum.

Kapanma Saati : 20.09

Türkiye Büyük Millet Meclisi Resmi internet Sitesi
© 2009 T.B.M.M.