DÖNEM : 21 YASAMA YILI : 3 T. B. M. M. TUTANAK
DERGİSİ CİLT : 60 85 inci
Birleşim 17 . 4 . 2001 Salı İ Ç İ N D E K İ L E RI. - GEÇEN
TUTANAK ÖZETİ II. - GELEN KÂĞITLAR III. - BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI A) GÜNDEMDIŞI KONUŞMALAR 1. - Samsun Milletvekili Şenel Kapıcı'nın, köy enstitülerinin
kuruluşunun 61 inci yıldönümü münasebetiyle gündemdışı konuşması ve Millî
Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu'nun cevabı 2. - Adana Milletvekili Ali Gören'in, şekerpancarı üreticilerinin
devletten alacakları paraya ilişkin gündemdışı konuşması 3. - Gaziantep Milletvekili Mustafa Rüştü Taşar'ın, sekizinci
Cumhurbaşkanımız Turgut Özal'ın ölümünün 8 inci yıldönümüne ilişkin gündemdışı
konuşması B) TEZKERELER VE ÖNERGELER 1. - Ankara Milletvekili Uluç Gürkan'ın, Ankara İline Bağlı Olarak
Çayırhan Adıyla Bir İlçe Kurulmasına ilişkin Kanun Teklifinin (2/568) doğrudan
gündeme alınmasına dair önergesi (4/350) 2. - Bayburt Milletvekili Şaban Kardeş'in, Yükseköğretim Kurumları
Teşkilâtı Hakkında 41 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü
Hakkında 2809 Sayılı Kanuna Ek ve Geçici Maddeler Eklenmesi ve 78 ve 190 Sayılı
Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına ilişkin Kanun Teklifinin
(2/523) doğrudan gündeme alınmasına dair önergesi (4/351) 3. - Aydın Milletvekili Bekir Ongun'un, Bir İlçe Kurulmasına (2/282)
ilişkin Kanun Teklifinin doğrudan gündeme alınmasına dair önergesi (4/352) IV. - ÖNERİLER A) SİYASÎ PARTİ GRUBU ÖNERİLERİ 1. - Genel Kurulun çalışma gün ve saatleriyle gündemdeki sıralamanın
yeniden düzenlenmesine ilişkin DSP, MHP ve ANAP Gruplarının müşterek önerisi V.- SORULAR VE CEVAPLAR A) SÖZLÜ SORULAR VE CEVAPLARI 1. - Bursa Milletvekili Faruk
Çelik'in, kurumlararası nakilleri izne bağlayan genelgeye ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/557) 2. - Elazığ Milletvekili Ahmet
Cemil Tunç'un, Elazığ - Kovancılar'a askerlik şubesi açılmasına ilişkin
Millî Savunma Bakanından sözlü
soru önergesi (6/564) 3. - Elazığ Milletvekili Ahmet
Cemil Tunç'un, Elazığ - Karakoçan Küçük Sanayi Sitesi inşaatına ilişkin
Sanayi ve Ticaret Bakanından
sözlü soru önergesi (6/567) 4. - Elazığ Milletvekili Ahmet
Cemil Tunç'un, Elazığ-Kovancılar Küçük Sanayi Sitesi inşaatına ilişkin Sanayi
ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesi (6/569) 5. - Elazığ Milletvekili Ahmet
Cemil Tunç'un, Elazığ-Kovancılar İlçesi Devlet Hastanesine uzman doktor atanıp
atanmayacağına ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/573) 6. - Elazığ Milletvekili Ahmet
Cemil Tunç'un, Elazığ Kültür Merkezi inşaatına
ilişkin Kültür Bakanından
sözlü soru önergesi (6/574) 7. - Elazığ Milletvekili Ahmet
Cemil Tunç'un, Keban İmam Hatip Lisesi inşaatına ilişkin Millî Eğitim
Bakanından sözlü soru önergesi (6/575) 8. - Elazığ Milletvekili Ahmet
Cemil Tunç'un, Elazığ-Sivrice öğrenci pansiyonuna ilişkin Millî Eğitim
Bakanından sözlü soru önergesi (6/576) 9. - Elazığ Milletvekili Ahmet
Cemil Tunç'un, Elazığ-Kovancılar İlçesindeki öğrenci pansiyonuna ilişkin Millî
Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/577) 10. - Elazığ Milletvekili Ahmet
Cemil Tunç'un, Elazığ-Karakoçan İlçesi vakıf öğrenci yurduna ilişkin Devlet
Bakanından sözlü soru önergesi (6/578) 11. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ - Palu - Gökdere
Beldesinin ulaşımına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/580) 12. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ - Karakoçan
İlçesine bağlı bazı köy yollarına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi
(6/583) 13. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ - Karakoçan İlçesi
Yeşilbelen Köyünün yol ve içmesuyu sorunlarına ilişkin Devlet Bakanından sözlü
soru önergesi (6/584) 14. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ - Karakoçan İlçesi
Sarıbaşak Köyü İlköğretim Okuluna ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru
önergesi (6/585) 15. - Elazığ Milletvekili Ahmet
Cemil Tunç'un, Elazığ - Karakoçan İlçesi Kocadayı ve Keklik köylerinin
ilköğretim okullarının ne zaman
açılacağına ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/586) 16. - Elazığ Milletvekili Ahmet
Cemil Tunç'un, Elazığ - Karakoçan İlçesi Kuşbayırı Köyünün içme suyu sorununa ilişkin
Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/587) 17. - Elazığ Milletvekili Ahmet
Cemil Tunç'un, Elazığ İline bağlı bazı
köylerin yol sorununa ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi
(6/588) 18. - Elazığ Milletvekili Ahmet
Cemil Tunç'un, Elazığ İline bağlı bazı köylerin yollarına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru
önergesi (6/589) 19. - Elazığ Milletvekili Ahmet
Cemil Tunç'un, Elazığ İli köylerinin içme suyu sorununa ilişkin
Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/590) 20. - Elazığ Milletvekili Ahmet
Cemil Tunç'un, Elazığ İli Karakoçan İlçesine bağlı Bulgurcuk, Güllüce ve Demirdelen köylerinin yollarına ilişkin
Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/591) 21. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ - Karakoçan
İlçesine bağlı bazı köylerin yollarına ilişkin
Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/592) 22. - Elazığ Milletvekili Ahmet
Cemil Tunç'un, Elazığ - Kovancılar - Okçular yoluna ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/593) 23. - Elazığ Milletvekili Ahmet
Cemil Tunç'un, Elazığ - Kovancılar - Karasungur ve Mirahmet köylerinin
yollarına ilişkin Devlet Bakanından
sözlü soru önergesi (6/594) 24. - Elazığ Milletvekili Ahmet
Cemil Tunç'un, Elazığ - Karaçor Grup yoluna ilişkin Devlet Bakanından sözlü
soru önergesi (6/595) 25. - Elazığ Milletvekili Cemil Tunç'un, Elazığ'da yapımı devam eden
kapalı yüzme havuzunun ödenek ihtiyacına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/596) 26. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ - Karakoçan -
Bulgurcuk Köyünün içme suyu projesine ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru
önergesi (6/597) 27. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ - Karakoçan -
Çelebi Köyünün içme suyu ve yol sorunlarına
ilişkin Devlet Bakanından sözlü
soru önergesi (6/598) 28. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ - Karakoçan -
Çıtak Köyü okulunun ne zaman açılacağına ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü
soru önergesi (6/599) 29. - Elazığ Milletvekili Ahmet
Cemil Tunç'un, Elazığ - Karakoçan - Çıtak Köyü yoluna ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi
(6/600) 30. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ - Karakoçan -
Demirtaş Köyü yoluna ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/601) 31. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ -Karakoçan - Demirtaş Köyünün imam ihtiyacına ilişkin
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından sözlü soru önergesi (6/602) 32. - Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya'nın, Bağ-Kur emeklilerinden
kesilen prime ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından sözlü soru önergesi
(6/604) 33. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ Sarıcan Beldesinin
sağlık personeli ihtiyacına ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi
(6/606) 34. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ-Karakoçan-Sarıcan
Beldesinin ve köylerinin öğretmen ihtiyacına ilişkin Millî Eğitim Bakanından
sözlü soru önergesi (6/610) 35. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ-Karakoçan İlçesine
bağlı bazı köylerin spor sahası ihtiyacına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru
önergesi (6/612) 36. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ-Karakoçan İlçesine
bağlı bazı köylerin kapalı bulunan okullarına ilişkin Millî Eğitim Bakanından
sözlü soru önergesi (6/613) 37. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ-Karakoçan İlçesi
Karapınar Köyünün okul ihtiyacına ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru
önergesi (6/615) 38. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ-Karakoçan ilçesi
Gündeğdi köyünün sulama göleti ihtiyacına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru
önergesi (6/616) 39. - Elazığ Milletvekili Ahmet
Cemil Tunç'un, Elazığ-Karakoçan İlçesine bağlı bazı köylerin kanalizasyon
sorununa ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/617) 40. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ-Karakoçan
İlçesi'ne bağlı bazı köylerin içme sularına ilişkin Devlet Bakanından sözlü
soru önergesi (6/618) 41. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ-Karakoçan İlçesi
Devlet Hastanesinin uzman doktor ihtiyacına ilişkin Sağlık Bakanından sözlü
soru önergesi (6/619) 42. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ-Karakoçan İlçesi
Altınoluk İlköğretim Okulu ihtiyacına ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü
soru önergesi (6/620) 43. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ-Karakoçan İlçesi
Başyurt Köyünde bulunan hazine arazilerine ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru
önergesi (6/621) ve Devlet Bakanı Edip Safder Gaydalı'nın cevabı 44. - Elazığ Milletvekili Ahmet
Cemil Tunç'un, Elazığ-Karakoçan İlçesine bağlı bazı köylerin sulama kanaleti
ihtiyacına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/622) 45. - Elazığ Milletvekili Ahmet
Cemil Tunç'un, Elazığ-Karakoçan İlçesi Kalkankaya Köyüne sulama göleti yapılıp
yapılmayacağına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/623) 46. - Elazığ Milletvekili Ahmet
Cemil Tunç'un, Elazığ-Karakoçan İlçesine bağlı bazı köylerin imam ihtiyacına
ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından sözlü soru önergesi (6/624) 47. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ-Arıcak-Kaş Köyü
sulama projesine ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/625) 48. - Elazığ Milletvekili Ahmet
Cemil Tunç'un, Elazığ-Keban İlçesine bağlı bazı köylerin içme sularına ilişkin
Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/626) 49. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ-Keban İlçesine
bağlı bazı köylerin kanalizasyon sorununa ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru
önergesi (6/627) 50. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ-Keban İlçesine
bağlı bazı köylerin grup yoluna ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi
(6/628) 51. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ-Keban İlçesine
bağlı bazı köylerin sulama kanalı ve içme suyu sorununa ilişkin Devlet
Bakanından sözlü soru önergesi (6/629) 52. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ İlinde temel
eğitim okulu yapılıp yapılmayacağına ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru
önergesi (6/630) 53. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ İlinde hayvancılık
ve tarım alanında uygulanan projelere ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından
sözlü soru önergesi (6/631) 54. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Köy Hizmetleri İl
Müdürlüğünün Elazığ İlindeki yatırım projelerine ilişkin Devlet Bakanından
sözlü soru önergesi (6/633) 55. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ İlinde uyguladığı
projelere ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesi (6/636) 56. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ İlindeki tarihî
eserlere ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/637) 57. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Harput'taki eski
eserlerin onarımı ile ilgili projelere ilişkin Kültür Bakanından sözlü soru
önergesi (6/638) 58. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Tapu Kadastro Genel
Müdürlüğünün Elazığ İlinde uyguladığı projelere ilişkin Devlet Bakanından sözlü
soru önergesi (6/639) 59. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ Havaalanına
ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/643) 60. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, TCDD Genel Müdürlüğünün
Elazığ İlinde uyguladığı projelere ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru
önergesi (6/644) 61. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ ve ilçelerinde
uyguladığı projelere ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/645) 62. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Tekel Genel Müdürlüğünün
Elazığ ve ilçelerinde uyguladığı projelere ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru
önergesi (6/646) 63. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ ve ilçelerinde
uyguladığı projelere ilişkin Kültür Bakanından sözlü soru önergesi (6/647) 64. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un,
Elazığ-Karakoçan-Palu-Arıcak ilçelerinde boşalan köylere ilişkin İçişleri
Bakanından sözlü soru önergesi (6/648) 65. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ ve ilçelerinde
uyguladığı projelere ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/649) 66. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Orman Bölge Müdürlüğünün
Elazığ ve ilçelerindeki çalışmalarına ve ödenek miktarına ilişkin Orman
Bakanından sözlü soru önergesi (6/650) 67. - Ankara Milletvekili M.Zeki Çelik'in, İç Anadolu Bölgesinin
ulaşımına ve Ankara-Gölbaşı-Şereflikoçhisar-Aksaray-Ulukışla arasında bir
demiryolu bağlantısı kurulup kurulmayacağına ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü
soru önergesi (6/652) 68. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, Rusya'dan helikopter
alınacağı yolunda basında çıkan haberlere ilişkin Başbakandan sözlü soru
önergesi (6/658) 69. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, "Basında Bugün"
adlı bültenin içeriğine ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanından sözlü
soru önergesi (6/659) 70. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, TÜPRAŞ'ın özelleştirilmesi
için verilen ilân ve reklamlara ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi
(6/661) 71. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, DMS sonucuna göre yapılacak
atamalara ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/662) 72. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, POAŞ ihalesiyle ilgili
iddialara ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/663) 73. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, THK tarafından Samsun
İlinde toplanan kurban derilerine ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi
(6/667) 74. - Şırnak Milletvekili Abdullah Veli Seyda'nın, Şırnak, Cizre ve
Silopi sanayi siteleri projelerine ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından sözlü
soru önergesi (6/671) 75. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, TÜPRAŞ'ın özel bankalardaki
hesaplarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/672) 76. - İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak'ın, MİT ajanı olduğu iddia
edilen bir basın mensubuna ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/673) 77. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, memurlara yapılan çocuk
yardımına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/674) ve Devlet Bakanı Edip
Safder Gaydalı'nın cevabı 78. - Nevşehir Milletvekili Mükremin Taşkın'ın, Galatasaray-Leeds maçı
öncesi meydana gelen olaylara ve sorumlularına ilişkin İçişleri Bakanından
sözlü soru önergesi (6/675) 79. - İzmir Milletvekili Süha Tanık'ın, Göztepe-Erzurumspor maçında
güvenlik görevlilerinin sergilediği tutuma ilişkin İçişleri Bakanından sözlü
soru önergesi (6/676) 80.- Batman Milletvekili Alaattin Sever Aydın'ın, Batman Adliye binası
inşaatına ilişkin Adalet Bakanından sözlü soru önergesi (6/678) 81. - Batman Milletvekili
Alaattin Sever Aydın'ın, meslek
liselerinden liselere geçişin engellendiği iddialarına ilişkin Millî
Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/679) 82. - Batman Milletvekili
Alaattin Sever Aydın'ın, Batman İlinde yapımı devam eden bazı hastanelere
ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/680) 83. - Nevşehir Milletvekili
Mükremin Taşkın'ın, Nevşehir'deki Tekel İçki Fabrikasına ilişkin Devlet
Bakanından (Rüştü Kazım Yücelen) sözlü soru önergesi (6/682) 84. - İstanbul Milletvekili
Ahmet Güzel'in, Halkalı SSK Hastanesi inşaatına ve Küçükçekmece SSK
Dispanserine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından sözlü soru önergesi
(6/683) 85. - Van Milletvekili Hüseyin
Çelik'in, Türkiye-İran geçiş yollarındaki bazı uygulamalara ilişkin İçişleri
Bakanından sözlü soru önergesi (6/684) 86. - Samsun Milletvekili Musa
Uzunkaya'nın, daha önceki hükümetler döneminde yapılan cep telefonu ihalelerine
ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/685) 87. - Samsun Milletvekili Musa
Uzunkaya'nın, Samsun-Çarşamba jandarma birliklerince ve polis tarafından bir
kişiye işkence yapıldığı iddiasına ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/686) 88. - Samsun Milletvekili Musa
Uzunkaya'nın, Bafra Kaymakamlığınca hazırlanan bir kitaba ilişkin İçişleri
Bakanından sözlü soru önergesi (6/687) 89. - Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır'ın, Avrupa Birliği çevre
mevzuatına uyum konusunda yapılan çalışmalara ilişkin Çevre Bakanından sözlü
soru önergesi (6/689) 90. - Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Yalçınkaya'nın, Şanlıurfa'da serbest
bölge kurulması için yapılan çalışmalara ilişkin Başbakandan sözlü soru
önergesi (6/690) 91. - Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Yalçınkaya'nın, Şanlıurfa
İlindeki mayınlı tarım arazilerine ilişkin
Başbakandan sözlü soru önergesi (6/692) 92. - Van Milletvekili Fetullah Gültepe'nin, Türk Telekom'a alınan
geçici işçilere ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/693) 93. - Manisa Milletvekili Mustafa Enöz'ün, tarımsal girdi fiyatlarına
ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/695) 94. - Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya'nın,
Erzincan-Kemah-Muratboynu köyünün bazı sorunlarına ilişkin Devlet Bakanından
sözlü soru önergesi (6/697) 95. - Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya'nın, Erzincan - Kemah - Eriç Köyü içme suyu şebekesine
ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/698) 96. - Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya'nın, Erzincan'ın bazı köylerinin yol ve içme
suyu sorunlarına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/699) 97. - Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya'nın, Erzincan-Kemah-Dedeoğlu
Köyü sulama göletine ilişkin Devlet Bakanından
sözlü soru önergesi (6/700) 98. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, Hicaz Demiryolu Projesi ve
Hac taşımacılığına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/701) 99. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, emekli subayların özel
sektörde görev almalarına ilişkin Millî Savunma Bakanından sözlü soru önergesi
(6/702) 100. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, kamu kurum ve
kuruluşlarına ait sosyal tesislerde
başörtüsü yasağı uygulandığı iddialarına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısından sözlü soru önergesi (6/703) 101. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, başörtüsü sorununa ilişkin
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından
sözlü soru önergesi (6/704) 102. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, nüfus dairelerinde bir
kuruluşun perakende satış fişi ile tahsilat yaptığı iddialarına ilişkin
İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/706) 103. - Van Milletvekili Maliki Ejder Arvas'ın, Van İlinde sınır
ticaretinin kısıtlanmasının nedenine ilişkin
Başbakandan sözlü soru önergesi (6/710) 104. - Van Milletvekili Maliki
Ejder Arvas'ın, Van Bölgesi sağlık
hizmetlerini geliştirme ve destekleme projesine ilişkin Sağlık Bakanından sözlü
soru önergesi (6/711) 105. - İstanbul Milletvekili
Ahmet Güzel'in, İstanbul - Kınalıada'da bulunan aktarıcı antenlere
ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru
önergesi (6/713) 106. - İstanbul Milletvekili Yücel Erdener'in, deneme üretimi yapılan
tohumluklara ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/714) 107. - Şanlıurfa Milletvekili Yahya Akman'ın, Birecik İlçesinin
öğretmenevi ihtiyacına ilişkin Millî
Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi
(6/715) 108. - Erzincan Milletvekili Tevhit
Karakaya'nın Erzincan-Tercan-Gevenli, Balıklı, Kemah-Kemerkaya
köylerinin içme suyu ve sulama kanalı sorununa ilişkin Devlet Bakanından
(Mustafa Yılmaz) sözlü soru önergesi (6/716) 109. - Amasya Milletvekili Akif
Gülle'nin, 27-28 Mayıs 2000
tarihlerinde yapılan açık lise sınavlarında Ankara Ayrancı Lisesi'nde
bazı öğrencilerin sınava alınmadığı iddiasına ilişkin Millî Eğitim Bakanından
sözlü soru önergesi (6/717) 110. -Yozgat Milletvekili Mehmet Çiçek'in, 27-28 Mayıs 2000 tarihinde yapılan açık lise sınavlarında
Ankara Ayrancı Lisesi'nde bazı öğrencilerin sınava alınmadığı iddiasına ilişkin
Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/720) 111. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, yurt dışındaki
işçilerimizin hukuki sorunlarına ve 1993 yılında Hollanda'da polis tarafından
öldürüldüğü iddia edilen bir Türk vatandaşına ilişkin Dışişleri Bakanından
sözlü soru önergesi (6/721) 112. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, İstanbul'un fethi kutlamalarına
ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/722) 113. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, nüfus müdürlüklerince
alınan faks ücretlerine ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/723)
114. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, Başbakanlık Yüksek
Denetleme Kuruluna yapılan atamalara ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi
(6/724) ve Devlet Bakanı Edip Safder Gaydalı'nın cevabı 115. - İstanbul Milletvekili Ali
Coşkun'un, Hazine garantisi veya izni verilen kamu kuruluşlarına ilişkin Devlet
Bakanından sözlü soru önergesi (6/725) 116. - İstanbul Milletvekili Ali Coşkun'un, teşvik kredisi alanların
karşılaştıkları sorunlara ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/726) 117. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, Sigorta Teftiş Kurulu
Samsun Grup Başkanlığının başka bir ile taşınması yönünde bir çalışma olup
olmadığına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından sözlü soru önergesi
(6/727) 118. - Gaziantep Milletvekili Mehmet Ay'ın, Gaziantep-Nurdağı
İlçesindeki Ballıkaya Barajı projesine ilişkin
Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı ve Başbakan Yardımcısından sözlü soru
önergesi (6/729) 119. - Şırnak Milletvekili Abdullah Veli Seyda'nın, havaalanlarındaki
VIP uygulamasına ilişkin Dışişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/730) 120. - İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak'ın, Samsun İdare
Mahkemesi üyelerinin tayin edilme nedenlerine ilişkin Adalet Bakanından sözlü
soru önergesi (6/732) 121. - Konya Milletvekili Özkan Öksüz'ün, UZEV'in yasalara uymayarak
halkı mağdur ettiği iddiasına ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru
önergesi (6/733) 122. - Konya Milletvekili Özkan Öksüz'ün, Devlet ve özel üniversitelere
yapılacak Devlet yardımları belirlenirken uyulacak kriterlere ilişkin Millî
Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/734) 123. - İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak'ın, Yargı Mevzuatı
Bültenine ilişkin Adalet Bakanından sözlü soru önergesi (6/736) 124. - Tunceli Milletvekili
Kamer Genç'in, Bolu Tünel inşaatına ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü
soru önergesi (6/737) 125. - Tunceli Milletvekili
Kamer Genç'in, Türk Ticaret Bankası Genel Müdürü hakkında açılmış ceza davası
olup olmadığına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/739) 126. - Mardin Milletvekili Veysi
Şahin'in, Mardin-Midyat İlçesindeki tarihi ve kültürel önemi olan alanlara
ilişkin Kültür Bakanından sözlü soru önergesi (6/741) 127. - Şanlıurfa Milletvekili Ahmet Karavar'ın, İstanbul-Bayrampaşa
Cezaevi ile diğer cezaevlerinde meydana gelen olaylara ilişkin Adalet Bakanından
sözlü soru önergesi (6/742) 128. - Şanlıurfa Milletvekili Ahmet Karavar'ın, ceza ve tutukevlerine
ilişkin Adalet Bakanından sözlü soru önergesi (6/743) 129. - Şanlıurfa Milletvekili Ahmet Karavar'ın Af Tasarısı ve F Tipi
Cezaevi projelerine ilişkin Adalet Bakanından sözlü soru önergesi (6/744) 130. - Şanlıurfa Milletvekili Ahmet Karavar'ın, tutuklu ve mahkûmların
sorunlarına ilişkin Adalet Bakanından sözlü soru önergesi (6/745) 131. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, Samsun Türk Telekom Bölge
Müdürlüğünün Trabzon'a nakledilmesine ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru
önergesi (6/746) 132. - Şanlıurfa Milletvekili Yahya Akman'ın, Şanlıurfa'nın turizm
potansiyeline ilişkin Turizm Bakanından sözlü soru önergesi (6/748) 133. - Şanlıurfa Milletvekili Yahya Akman'ın, Şanlıurfa Bağ-Kur hizmet
binasına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanından sözlü soru önergesi (6/749) ve Devlet Bakanı Edip Safder
Gaydalı'nın cevabı 134. - İstanbul Milletvekili Ahmet Güzel'in, İstanbul Büyükşehir
Belediyesinin Olimpiyat Komitesine olan borcuna ilişkin Devlet Bakanından sözlü
soru önergesi (6/751) 135. - İstanbul Milletvekili Ahmet Güzel'in, İstanbul Büyükşehir
Belediyesinin Olimpiyat Komitesine olan borcuna ilişkin İçişleri Bakanından
sözlü soru önergesi (6/752) 136. - Sinop Milletvekili Kadir Bozkurt'un, Sinop İlindeki sağlık
personeli açığına ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/753) 137. - Sinop Milletvekili Kadir Bozkurt'un, 2000 yılı yatırım
programında Köy Hizmetlerinin payına ve Sinop İlinin durumuna ilişkin Devlet
Bakanından sözlü soru önergesi (6/754) 138. - Sinop Milletvekili Kadir Bozkurt'un, Sinop-Boyabat İlçesinde
Organize Sanayi Bölgesi kurulması çalışmalarına ilişkin Sanayi ve Ticaret
Bakanından sözlü soru önergesi (6/755) 139. - Sinop Milletvekili Kadir Bozkurt'un, Sinop İlindeki taşımalı
eğitim uygulamasına ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/756) 140. - Sinop Milletvekili Kadir Bozkurt'un, 2000 yılı yatırım
programında Sinop İlinin genel durumuna ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü
soru önergesi (6/757) 141. - Sinop Milletvekili Kadir Bozkurt'un, Marmara Depremi Acil Yeniden
Yapılandırma Projesine ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/758) 142. - Sinop Milletvekili Kadir Bozkurt'un, Sinop-Türkeli İlçesi balıkçı
barınağına ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/759) 143. - Sinop Milletvekili Kadir Bozkurt'un, Sinop-Gerze İlçesi balıkçı
barınağına ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/760) 144. - Sinop Milletvekili Kadir Bozkurt'un, Sinop-Yenikent balıkçı
barınağına ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/761) 145. - Sinop Milletvekili Kadir Bozkurt'un, Sinop-Soğuksu bölgesinde
depolanan zehirli varillere ilişkin Çevre Bakanından sözlü soru önergesi
(6/762) 146. - İstanbul Milletvekili Ahmet Güzel'in, İstanbul SSK
hastanelerindeki gönüllü fazla çalışma
uygulamasına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından sözlü soru önergesi
(6/763) 147. - Bursa Milletvekili Ahmet
Sünnetçioğlu'nun, Bursa-Yenişehir Havaalanının ne zaman açılacağına ilişkin
Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/764) 148. - Bursa Milletvekili Ahmet
Sünnetçioğlu'nun, Bursa-Yenişehir
otoyolu projesine ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü soru
önergesi (6/765) 149. - Bursa Milletvekili Ahmet
Sünnetçioğlu'nun, okullardaki
zehirlenme olaylarına ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi
(6/767) 150. - Bursa Milletvekili Ahmet
Sünnetçioğlu'nun, Bursa-Yalova'daki okullara dağıtılmak üzere gönderilen kuru
incire ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/768) 151. - Bursa Milletvekili Ahmet Sünnetçioğlu'nun, organize sanayi
bölgelerindeki vergilendirmeye
ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından
sözlü soru önergesi (6/769) 152. - Bursa Milletvekili Ahmet Sünnetçioğlu'nun, organize sanayi
bölgelerinde uygulanan teşviklere
ilişkin Sanayi ve Ticaret
Bakanından sözlü soru önergesi (6/770) 153. - Bursa Milletvekili Ahmet Sünnetçioğlu'nun, organize sanayi
bölgelerinde uygulanan vergi indirimleri ve yürürlük tarihine ilişkin
Sanayi ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesi (6/771) 154. - Bursa Milletvekili Ahmet Sünnetçioğlu'nun, Bursa doğalgaz kombine
çevrim santrali ve nakil hattının bulunduğu tesislerin kamulaştırma bedeline
ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar
Bakanından sözlü soru önergesi (6/772) ve Devlet Bakanı Edip Safder Gaydalı'nın
cevabı B) YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI 1. - Kastamonu Milletvekili Nurhan Tekinel'in; SSK'lıların sağlık giderlerine, SSK'nın tıbbî malzeme alımlarıyla ilgili bazı iddialara, İlişkin soruları ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan'ın
cevabı (7/3635,3636) 2. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Devlet memurluğu sınavı
yapılmadan önce açılan sınavları kazananların durumuna ilişkin sorusu ve Devlet
Bakanı Recep Önal'ın cevabı (7/3804) 3. - Karaman Milletvekili Zeki Ünal'ın, hayat standardı esasının yeniden
uygulamaya konulmasına ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Sümer Oral'ın cevabı
(7/3814) 4.- Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya'nın; Erzincan-Üzümlü-Sansa Köyünün yol sorununa, Erzincan-İliç-Özlü Köyünün yol sorununa, Erzincan-Kemaliye-Topkapı Köyü ile Gümüşçeşme Ağıllar Mezrasının içme
suyu sorununa, Erzincan-Üzümlü-Sansa Köyünün sulama arklarının onarımına, İlişkin soruları ve Devlet Bakanı Mustafa Yılmaz'ın cevabı (7/3847,
3848, 3851, 3852) 5. - Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya'nın, 2000 Malî Yılı içinde
yer değiştiren memurlara ilişkin Başbakandan sorusu ve Maliye Bakanı Sümer
Oral'ın cevabı (7/3849) 6. - Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya'nın, Erzincan Kemah Bozoğlak Bucağı yoluna ilişkin Başbakandan
sorusu ve Devlet Bakanı Mustafa Yılmaz'ın cevabı (7/3859) 7. - Aksaray Milletvekili Ramazan Toprak'ın, Köy Hizmetleri Genel
Müdürlüğünün lağvedilmesi yönündeki çalışmalara ilişkin Başbakandan sorusu ve
Devlet Bakanı Mustafa Yılmaz'ın cevabı (7/3884) 8. - Şanlıurfa Milletvekili Mustafa Niyazi Yanmaz'ın, cep telefonlarında
uygulanan sabit ücrete ilişkin sorusu ve Ulaştırma Bakanı Enis Öksüz'ün cevabı
(7/3849) 9. - Konya Milletvekili Veysel Candan'ın, ekonomik kriz nedeniyle
meydana gelebilecek olaylara ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Sadettin
Tantan'ın, cevabı (7/3897) 10. - Konya Milletvekili Veysel Candan'ın, TELEKOM'un özelleştirilmesine
yönelik çalışmalarına ilişkin sorusu ve Ulaştırma Bakanı Enis Öksüz'ün cevabı
(7/3902) 11. - Konya Milletvekili Veysel Candan'ın, Almanya-Berlin Turizm
Fuarında açılan standlara ilişkin sorusu ve Turizm Bakanı Erkan Mumcu'nun
cevabı (7/3920) 12. - Konya Milletvekili Hüseyin Arı'nın, Diyarbakırspor-Kombassan Konyaspor
maçına ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Fikret Ünlü'nün yazılı cevabı (7/3932) 13. - İstanbul Milletvekili Azmi Ateş'in, DDY'na ait
İstanbul-Zeytinburnu'ndaki binaların kiralanmasına ilişkin sorusu ve Ulaştırma
Bakanı Enis Öksüz'ün cevabı (7/3936) 14. - Balıkesir Milletvekili İlhan Aytekin'in, SSK primlerine ilişkin
sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan'ın cevabı (7/3945) 15. - Karaman Milletvekili Zeki Ünal'ın; Vakıf ve derneklere 2001 yılında yapılan yardımlara, 2000 yılında Karaman İlindeki belediyelere yapılan yardımlara, İlişkin soruları ve Maliye Bakanı Sümer Oral'ın cevabı (7/3949, 3961) VI. - KANUN TASARI VE TEKLİFLERİYLE
KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER 1. - İzmir Milletvekili Rifat Serdaroğlu'nun; İstanbul Milletvekili
Bülent Akarcalı'nın; Amasya Milletvekili Ahmet İyimaya'nın; Ankara Milletvekili
Yıldırım Akbulut'un; Şırnak Milletvekili Mehmet Salih Yıldırım'ın; Gaziantep
Milletvekili Ali Ilıksoy, Konya Milletvekili Ömer İzgi ve Ankara Milletvekili
Nejat Arseven'in; İstanbul Milletvekili Ziya Aktaş ve 42 Arkadaşının; Zonguldak
Milletvekili Hasan Gemici'nin ve İzmir Milletvekili Işılay Saygın'ın; Türkiye
Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünde Değişiklik Yapılmasına Dair İçtüzük Teklifleri
ve Anayasa Komisyonu Raporu (2/94, 2/232, 2/286, 2/307, 2/310, 2/311, 2/325,
2/442, 2/449) (S. Sayısı: 527) 2. - Emniyet Teşkilâtı Kanunu, Polis Yükseköğretim Kanunu ve 190 Sayılı
Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Eki Cetvellerde
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Emniyet Teşkilâtı Kanununun Bir
Maddesinde Değişiklik Yapılmasına Dair 490 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ve
İçişleri ve Plan ve Bütçe Komisyonları Raporları (1/497, 1/212) (S. Sayısı:
438) 3. - Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Yurtdışı Teşkilâtı Hakkında 189 Sayılı
Kanun Hükmünde Kararname ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/53) (S. Sayısı: 433) 4. - Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu ile Nakdî Tazminat ve
Aylık Bağlanması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına İlişkin 624 Sayılı
Kanun Hükmünde Kararname ile Fazilet Partisi Grup Başkanvekili
Kahramanmaraş Milletvekili Avni Doğan
ve 7 Arkadaşının; Anava-tan Partisi Grup Başkanvekilleri Bartın Milletvekili
Zeki Çakan, Denizli Milletvekili Beyhan Aslan, Eskişehir Milletvekili İ.Yaşar
Dedelek ile Antalya Milletvekili Cengiz Aydoğan'ın Aynı Mahiyetteki Kanun
Teklifleri ve İçişleri, Millî Savunma ve Plan ve Bütçe Komisyonları Raporları
(1/757, 2/603, 2/605) (S. Sayısı: 592) 5. - Ekonomik, Kültürel, Eğitim ve Teknik İşbirliği Başkanlığı Kurulması,
206 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin İki Maddesinin Değiştirilmesi ve 190
Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Eki Cetvellere Bir İlave Yapılması Hakkında
480 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Bu Kanun Hükmünde Kararname ve Devlet
Memurları Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri ve
Plan ve Bütçe Komisyonları Raporları (1/206, 1/779) (S. Sayısı: 639) 6. - Doğal Gaz Piyasası Kanunu Tasarısı ve Sanayi, Ticaret, Enerji,
Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji ve Plan ve Bütçe Komisyonları Raporları
(1/836) (S. Sayısı : 651) I. – GEÇEN TUTANAK ÖZETİ TBMM Genel Kurulu saat 14.00'te açılarak üç oturum yaptı. Konya Milletvekili Veysel Candan'ın, Türkiye Büyük Millet Meclisi
Hesaplarını İnceleme Komisyonu üyeliğinden çekildiğine, Osmaniye Milletvekili Şükrü Ünal ve 20 arkadaşının, Osmaniye İlindeki
orman köylülerinin (10/190), Osmaniye Milletvekili Şükrü Ünal ve 20 arkadaşının, Osmaniye İlindeki
yerfıstığı üretiminin ve üreticilerinin (10/191), Sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla birer Meclis araştırması açılmasına; İlişkin önergeleri Genel Kurulun bilgisine sunuldu; araştırma
önergelerinin gündemdeki yerlerini alacakları ve öngörüşmelerinin, sırası
geldiğinde yapılacağı açıklandı. Türkiye Büyük Millet Meclisi Hesaplarını İnceleme Komisyonunda boş
bulunan ve Fazilet Partisi Grubuna düşen 1 üyeliğe, Grubunca aday gösterilen
Tokat Milletvekili Mehmet Ergün Dağcıoğlu seçildi. Gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleriyle Komisyonlardan Gelen Diğer İşler"
kısmında bulunan: TBMM İçtüzüğünde Değişiklik Yapılmasına Dair İçtüzük Teklifleri ve
Anayasa Komisyonu Raporunun (2/94, 2/232, 2/286, 2/307, 2/310, 2/311, 2/325,
2/442, 2/449) (S. Sayısı:527) görüşmeleri, daha önce geri alınan maddelere
ilişkin Komisyon raporu henüz hazırlanmadığından; Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Yurtdışı Teşkilâtı Hakkında 189 Sayılı
Kanun Hükmünde Kararnameye (1/53) (S. Sayısı: 433), Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu ile Nakdî Tazminat ve Aylık
Bağlanması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına İlişkin 624 Sayılı Kanun
Hükmünde Kararnameye (1/757, 2/603, 2/605)(S. Sayısı: 592), Ekonomik, Kültürel, Eğitim ve Teknik İşbirliği Başkanlığı Kurulması, 206
Sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye (1/206, 1/779) (S. Sayısı: 639); İlişkin kanun tasarılarının görüşmeleri, komisyon yetkilileri Genel
Kurulda hazır bulunmadıklarından; Ertelendi. Polis Yüksek Öğretim Kanunu Tasarısının (1/497, 1/212) (S. Sayısı: 438)
tümü üzerindeki görüşmeler tamamlandı, 9 uncu maddesi kabul edildi, 10 uncu
maddesinin görüşmelerinin bitiminde, istem üzerine yapılan yoklamalar sonucunda
Genel Kurulda toplantı yetersayısı bulunamadığından, 17 Nisan 2001 Salı günü saat 15.00'te toplanmak üzere, birleşime
19.02'de son verildi.
No. : 123 II. – GELEN
KÂĞITLAR 17.4.2001 SALI Sözlü Soru
Önergeleri 1.- Nevşehir Milletvekili Mükremin Taşkın'ın,
basın-yayın organlarına verilen ilân, reklam ve teşviklere ilişkin Başbakandan
sözlü soru önergesi (6/1394) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.4.2001) 2.- Nevşehir Milletvekili Mükremin Taşkın'ın, ekonomik
kriz öncesi Merkez Bankasından satılan dövizlere ilişkin Devlet Bakanından
(Kemal Derviş) sözlü soru önergesi (6/1395) (Başkanlığa geliş tarihi :
13.4.2001) 3.- Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, TESK ve TŞOF
başkan ve yönetim kurulu üyelerinin maaşlarına ilişkin Başbakandan sözlü soru
önergesi (6/1396) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.4.2001) 4.- Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, çocuk
sağlığı ve gelişimi konusunda yapılan çalışmalara ilişkin Sağlık Bakanından
sözlü soru önergesi (6/1397) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.4.2001) Yazılı Soru
Önergeleri 1.- Manisa Milletvekili Rıza Akçalı'nın, 2000 yılı sonu
itibariyle Ziraat Bankası ve Halk Bankası tarafından kullandırılan ticari
krediler ile batık kredi miktarına ilişkin Devlet Bakanından (Kemal Derviş)
yazılı soru önergesi (7/4058) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.4.2001) 2.- Manisa Milletvekili Rıza Akçalı'nın,
19.2.2001-21.2.2001 tarihleri arasında en fazla döviz satılan ilk beş kuruluşa
ilişkin Devlet Bakanından (Kemal Derviş) yazılı soru önergesi (7/4059)
(Başkanlığa geliş tarihi : 13.4.2001) 3.- İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak'ın, bazı TV
sahiplerinin RTÜK Kanununun 29 uncu
maddesine aykırı hareket ettikleri iddialarına ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/4060) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.4.2001) 4.- Konya Milletvekili Remzi Çetin'in, pancar
üreticilerinin elektrik borçlarına ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından
yazılı soru önergesi (7/4061) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.4.2001) 5.- Konya Milletvekili Remzi Çetin'in, pancar
üreticilerinin alacaklarına ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından yazılı soru
önergesi (7/4062) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.4.2001) 6.- Konya Milletvekili Remzi Çetin'in, GAP bölgesindeki
arazi satışlarıyla ilgili iddialara ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/4063) (Başkanlığa geliş
tarihi :13.4.2001) 7.- Şanlıurfa Milletvekili Mustafa Niyazi Yanmaz'ın, kamu kuruluşlarının ilaç
bedellerini geç ödediği iddiasına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru
önergesi (7/4064) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.4.2001) 8.- Şanlıurfa Milletvekili Mustafa Niyazi Yanmaz'ın,
BAĞ-KUR ve SSK'lının ilaç bedellerinin geç ödendiği iddiasına ilişkin Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/4065) (Başkanlığa geliş
tarihi : 13.4.2001) 9.- Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, Kızılay
Genel Başkanı hakkındaki iddialara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/4066) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.4.2001) 10.- Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, GAP,
Manavgat Irmağı ve Mudurnu Tavukçuluğu
satın almak isteyen yabancı
firmalara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/4067) (Başkanlığa geliş
tarihi : 13.4.2001) 11.- Karaman Milletvekili Zeki Ünal'ın, havaalanlarına
ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/4068) (Başkanlığa geliş
tarihi : 13.4.2001) 12.- Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, İstanbul-Eminönü
Mahmutpaşa Camii İmamının gözaltına alınmasına ve hutbelere ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/4069) (Başkanlığa geliş tarihi:13.4.2001) 13.- Adana Milletvekili Ali Gören'in, valiliklerde ve
il özel idarelerinde yapıldığı iddia edilen savurganlıklara ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/4070) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.4.2001) 14.-Adana Milletvekili Ali Gören'in, 2000-2001 yılında
Merkez Bankasınca özel bankalara kullandırılan kredilere ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/4071) (Başkanlığa geliş tarihi:13.4.2001) 15.- İstanbul Milletvekili Nazif Okumuş'un,
birleştirilen bankalarda çalışan personele ilişkin Devlet Bakanından (Kemal
Derviş) yazılı soru önergesi (7/4072) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.4.2001) 16.- Antalya Milletvekili Mehmet Baysarı'nın,
Antalya-Konyaaltı Turem Otelinin kapatılmasına ilişkin Turizm Bakanından yazılı
soru önergesi (7/4073) (Başkanlığa geliş tarihi: 16.4.2001) 17.- Sinop Milletvekili Kadir Bozkurt'un, rüzgar
enerjisi santrallerine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru
önergesi (7/4074) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.4.2001) 18.- Sinop Milletvekili Kadir Bozkurt'un, Sinop
Karadeniz Yelken İhtisas Kulübüne ilişkin Devlet Bakanından (Fikret Ünlü)
yazılı soru önergesi (7/4075) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.4.2001 19.- Gaziantep Milletvekili Nurettin Aktaş'ın,
Gaziantep'teki sanayicilerin elektrik faturaları ile ilgili şikayetlerine
ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/4075)
(Başkanlığa geliş tarihi : 16.4.2001) 20.- Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Bakanlığın
yeni lojman alımına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/4076)
(Başkanlığa geliş tarihi : 16.4.2001) 21.- Konya Milletvekili Veysel Candan'ın, kriz öncesi
Merkez Bankası'ndan satılan dövize ilişkin Devlet Bakanından (Kemal Derviş)
yazılı soru önergesi (7/4078) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.4.2001) 22.- Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Bayrak
Tüzüğünde yapılan değişikliğe ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/4079)
(Başkanlığa geliş tarihi : 16.4.2001) BİRİNCİ
OTURUM Açılma Saati
: 15.00 17 Nisan 2001
Salı BAŞKAN:
Başkanvekili Mehmet Vecdi GÖNÜL KÂTİP ÜYELER:
Levent MISTIKOĞLU(Hatay), Mehmet AY (Gaziantep) BAŞKAN - Türkiye Büyük Millet Meclisinin 85 inci
Birleşimini en iyi dileklerimle açıyor, saygılar sunuyorum. Toplantı yetersayısı vardır; görüşmelere başlıyoruz. Sayın milletvekilleri, gündeme geçmeden önce, üç sayın
milletvekiline gündemdışı söz vereceğim. Gündemdışı ilk söz, köy enstitülerinin 61 inci kuruluş
yıldönümü münasebetiyle söz isteyen Samsun Milletvekili Sayın Şenel Kapıcı'ya
aittir. Buyurun Sayın Kapıcı. (DSP sıralarından alkışlar) Süreniz 5 dakika efendim. III. - BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI A) GÜNDEMDIŞI KONUŞMALAR 1. - Samsun Milletvekili Şenel
Kapıcı'nın, köy enstitülerinin kuruluşunun 61 inci yıldönümü münasebetiyle
gündemdışı konuşması ve Millî Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu'nun cevabı ŞENEL KAPICI (Samsun) - Sayın Başkan, sayın
milletvekilleri; Atatürk aydınlatmacılığının geniş kitlelere yayılması
hareketinin etkili bir şekilde gerçekleşmesi için, 3803 sayılı Köy Enstitüleri
Yasasının 17 Nisan 1940'ta kabulüyle ilgili olarak, 61 inci kuruluş yıldönümü
kutlamaları hakkında söz almış bulunmaktayım. Meclisimizi saygıyla
selamlıyorum. Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Mustafa Kemal
Atatürk'ün önderliğinde, 19 Mayıs 1919'da başlatılan Kurtuluş Savaşı
harekâtının sonunda, Osmanlı İmparatorluğunun yıkıntıları arasında yeni bir
güneş gibi doğacak olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti, kesinlikle halk yönetimine
dayalı, yenilikçi, devrimci, çağdaş bir devlet olacaktı; bu devletin temelinde
de, eğitim ve öğretim yer alacaktı. Bunun için, ilk girişimler, 1928 yılında
başlatılmıştı. Daha sonra, dönemin Millî Eğitim Bakanı Hasan Âli Yücel ve
İlköğretim Genel Müdürü İsmail Hakkı Tonguç, 17 Nisan 1940 tarihinde başlayıp,
21 köy enstitüsünü kurarak, çok yönlü işlevini -iş içinde iş aracı, iş içinde
iş eğitimi- amaçlamışlardı. Kaynağında, tümüyle üretim temel alınıyordu. Köy enstitülerini, sadece ilköğretimi çözecek kurumlar
olarak görmek büyük hatadır; bir sistem olarak, Türkiye kalkınmasını hedef
almıştır. Bu sistemde, yetenekli her çocuğun yeteneği ölçüsünde üst düzey
öğrenim kurumlarına girebilmesi, parasız eğitim yoluyla sağlanmıştı. Geniş
kitlenin çocukları, köy çocukları, ilkokullarda, köy enstitülerinde, bir
yükseköğrenim kurumu olan Yüksek Köy Enstitüsünde tamamen parasız öğrenim görüyorlardı. Böylece, fırsat
eşitliğine işlerlik kazandırılmış, geniş kitlelerin yetenekli çocuklarının üst
öğrenim kurumlarına geçişleri kolaylaştırılmıştı. Bugün, köylerde, kentlerin varoşlarında yaşayan geniş
kitlelerin çocuklarının, olanaksızlıklar nedeniyle fırsat eşitliği ilkesinden
yeterince yararlanamadığı gerçeğiyle karşı karşıyayız. Bu durum düzeltilmezse,
ciddî sorunlar beklenilebilir. Yeni üretim tekniklerini köye ve kente götürme,
eğitimi yayma, cumhuriyeti köye ve kent varoşlarına taşıma, laik anlayışı
topluma yerleştirme, politeknik okullara yakın hizmet vermeyi hedefliyordu. Ne
yazık ki, Demokrat Parti, bu enstitüleri 1954 yılında kapatma yoluna gitti. Köy enstitülerine, çok partili yaşamın, bir bakıma,
demokrasinin öncü kuruluşları gözüyle bakabiliriz. İnanılıyordu ki, Türkiye'de
demokrasinin gerçekleşmesi, bütün vatandaşların hiç olmazsa ilköğretim
çarkından geçmesiyle mümkündür. Hiç olmazsa ilköğretim görmüş vatandaşların
daha bilinçli seçmen olacağı, daha bilinçli üretken olacağı ve böylece,
ekonomik bağımsızlığa kavuşacağı varsayılmıştır. Köy enstitülerinde ve Yüksek
Köy Enstitüsünde okuyanların seçilebilme konumuna geçmiş olmaları, devlet
yönetiminde daha çok sayıda görev almaları mümkün olacaktı. Köy enstitülerinin acele kapatılmasının başlıca
nedenleri, örümcek kafalı şer güçlerce, köy enstitüsü ruhunu yok etme,
öğretmenlik soyunu tüketmekti. Bunu başaramayacaklar. 61 inci yılda da bu ruh
yaşıyor ve yaşayacaktır. Köy enstitüleri, Türkiye koşullarını, sorunlarını
önplana çıkaran, bunlara çare olacak kurumlardı. Kısa sürede, pek çok ilkeleri
günümüz koşullarında da uygulanabilir ilkeler olmuştu. Bunların gözden
geçirilerek güncelleştirilmesiyle, ülkemizin çok şey kazanacağına inanıyorum. Bu duygu ve düşüncelerimle, köy enstitüsünde
yetişenleri, dönemin Millî Eğitim Bakanı Hasan Âli Yücel ve İlköğretim Genel
Müdürü İsmail Hakkı Tonguç'u saygı ve rahmetle anıyor, Yüce Meclisi tekrar
saygıyla selamlıyorum. (DSP sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Kapıcı. Sayın Kapıcı'nın konuşmasına, Millî Eğitim Bakanı Sayın
Metin Bostancıoğlu cevap verecekler. Buyurun Sayın Bostancıoğlu. Süreniz 20 dakika efendim. MİLLÎ EĞİTİM BAKANI METİN BOSTANCIOĞLU (Sinop) - Sayın
Başkan, sayın milletvekilleri; köy enstitüleri, cumhuriyetimizin değerlerini ve
çağdaşlığını köylere taşımış, Atatürk devrimlerini hayata geçirmiş, eğitimde
fırsat ve olanak eşitliğinin sağlanmasında çok önemli katkılarda bulunmuştur. Köy enstitüleri, eğitim-öğretimde bir yaşam biçimidir.
Köy enstitüleri, karanlıktan aydınlığa atılan bir adımdır, aydınlanma
hareketidir. Köy enstitüleri, ulusal ve özgün bir modeldir, bizim modelimizdir.
Köy enstitüleri, Atatürk ilke ve devrimleri ile cumhuriyet ruhunun en iyi
yaşandığı yerlerden biridir. Köy enstitüleri, fırsat ve olanak eşitliğinin en
güzel uygulamasıdır. Köy enstitüleri mezunu öğretmenlerimizin hizmet ruh ve
anlayışı, her türlü takdirin üzerindedir. Köy enstitüleri, en güzel imece
örneğidir. İşte, bu özellikleri taşıyan köy enstitüleri, ünlü
matematikçiler, ünlü edebiyatçılar, ünlü ressamlar, ünlü spor adamları, ünlü
müzisyenler, ünlü politikacılar yetiştirmiştir. Köy enstitülerinin kuruluş yıldönümünü kutlarken, bu
kurumlardan mezun olup hayatta olanlara hizmetlerinden dolayı teşekkür ediyor,
aramızdan ayrılanları rahmetle anıyorum. Şubat 1954 yılında öğretmen okullarına dönüştürülen 21
köy enstitümüzden 18'i, bugün, Anadolu öğretmen lisesi olarak hizmet
yapmaktadır. 1999 yılında, Kültür Bakanlığımızca köy enstitüleri binaları
koruma altına alınmıştır. Sayın milletvekilleri, köy enstitüleri bize tarihin
mirasıdır; onları birer müze olarak, onları birer anı olarak yaşatacağız.
Ayrıca, bugün, Hasanoğlan'da köy enstitüleri müzesi kurma çalışmalarımız da
hızla sürdürülmektedir. Köy enstitüleri felsefesinin, bugünkü çağdaş eğitime
ışık tutacağına inanıyorum. Sekiz yıllık zorunlu ilköğretim uygulamasıyla
başlayan ve yurdun dörtbir yanına yayılan YİBO'larımız ve bu okullarımızın 8
inci sınıflarındaki yönlendirme, işte, bu modelin günümüze yansımış şeklidir.
Yatılı ilköğretim bölge okullarımız, o gün olduğu gibi bugün de, politik
tercihlerle değil, nereye gerekiyorsa oraya kurulmaktadır. YİBO ve PİO'lar, ya
bir köyde ya da bir kasabanın yanındadır. Sayın milletvekilimizin "bugün, köylerde,
kentlerin varoşlarında yaşayan geniş kitlelerin çocuklarının, olanaksızlıklar
nedeniyle fırsat eşitliği ilkesinden yeterince yararlanamadığı gerçeğiyle karşı
karşıyayız" sözü, gerçeği yansıtmamaktadır. "Bu durum düzelmezse
ciddi sorunlar beklenebilir. Yeni üretim tekniklerini, köye ve kente götürme,
eğitimi yayma, cumhuriyeti köy ve kent varoşlarına taşıma, laik anlayışı topluma
yerleştirme, politeknik okullara yakın hizmet vermeyi hedefliyordu"
deniliyor. Bizim sekiz yıllık zorunlu eğitimle başlattığımız, yatılı bölge
okullarının yerlerinin tespiti ve yatılı bölge okullarında okuyan çocuklarımız
bakımından bu modelin uygulanmasından başka bir şey değildir. Bugün, YİBO ve PİO'larda okuyan çocuklarımızın tamamı
köy çocuklarıdır, kırsal alanın çocuklarıdır. Köy enstitülerinin bu kadar
kıymetli insanlar yetiştirmesi bize şunu gösteriyor: Türk köylü çocuğuna okuma
olanağı verdiğimizde, başaramayacağı hiçbir iş yoktur. İşte, bu nedenlerle,
biz, köy enstitülerini, felsefe olarak, yatılı bölge okulları ve pansiyonlarda
yaşatıyoruz. Sekiz yıllık zorunlu eğitimin yasasının yürürlüğe
girdiği 1997 yılında ülkemizde 147 yatılı bölge okulu varken, bugün 266 yatılı
bölge okulumuz var; yüzde 80 artış... Cumhuriyetin kuruluşundan 1997 yılına
kadar 147, dört yıl içerisinde de, yüzde 80 artışla, cumhuriyet döneminin
tamamına yakın bir artışla 266'ya yükselmiştir. 1996-1997 yılında pansiyonlu ilköğretim okulumuz 27
iken, bugün pansiyonlu ilköğretim okulumuzun sayısı 231'dir; artış, yüzde
755'tir. Bu, köy enstitüleri felsefesinin yaşatılması değil de nedir?! Öğrenci sayısına gelince: İlköğretim seviyesinde 497
okulda 178 707 öğrenci, ortaöğretimde 895 okulda 153 796 öğrenci olmak üzere,
332 503 öğrenci parasız yatılı okumaktadır. Bu çocukların tamamının yemesi,
içmesi, giyimi ve eğitimi, devlet tarafından parasız verilmektedir. Ayrıca, her
gün, yaklaşık 603 000 öğrenci tam donanımlı okullara taşınmakta, öğle yemeği
verilmekte ve tekrar, akşam evlerine götürülmektedir. Bu da, kırsal alanda
hiçbir çocuğun eğitimsiz kalmaması çalışmasıdır. Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Yüce Önder
Atatürk'ün kurduğu demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye
Cumhuriyetimizin eğitim tarihinde iz bırakan köy enstitülerini kuranlara,
onlardan yetişenlere, bu ruhla ülkemize hizmet edenlere minnet ve şükranlarımı
sunuyor; hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum. (DSP ve ANAP sıralarından
alkışlar) BAŞKAN - Sayın Bakana teşekkür ediyoruz. Zannediyorum aynı konuda, çok kısa söz talebi olan
Sayın İsmail Aydınlı; buyurun efendim. Oradan, oturduğunuz yerden efendim; mikrofonu açtım. İSMAİL AYDINLI (İstanbul) - Sayın Başkanım, mikrofona
gerek yok. BAŞKAN - Mikrofonu açtım; oturduğunuz yerden efendim. 60 ıncı maddemiz öyle diyor; ne yapalım?.. İSMAİL AYDINLI (İstanbul) - Sayın Başkan, Türkiye Büyük
Millet Meclisinin değerli üyeleri; sözlerime başlarken, hepinizi saygıyla
selamlarım. Köy enstitülerinin 61 inci kuruluş yıldönümü nedeniyle
söz almış bulunuyorum. Türkiye Büyük Millet Meclisi, 17 Nisan 1940 tarihinde
3803 sayılı Yasayı kabul ederek, köy enstitülerinin kurulmasına olanak sağladı.
17 Nisan tarihi, son altmış yıllık eğitim ve toplum yaşamımızda çok önem ve
anlam ifade eden bir gün olarak kabul edilmektedir. Köy enstitüleri, İkinci Dünya Savaşının en çetin
koşullarında, bir avuç yurtsever ülkücü eğitimcinin öncülüğünde ve köy
çocuklarının özverili, inançlı emekleriyle kuruldu. Yurdumuzun dörtbir yanına
dağılan köy enstitülerinin sayısı altı yedi yıl gibi kısa bir sürede 21'e
yükseldi. Köy enstitüleri, çağdaş eğitim, bilim ilkelerine, yurt gerçeklerine
dayalı, ulusal, özgün ve evrensel eğitim, öğretim ve üretim kurumlarıydı; iş ve
üretim içinde, iş için eğitim ilkelerine dayalı kurumlardı. Köy enstitülerinde
öğrenciler, üretirken öğreniyor, öğrenirken üretiyorlar; hem öğretmen hem de
yurttaşlara köy yaşamının her alanında örnek ve öncü insanlar olarak
yetiştiriliyorlardı. Köy enstitüleri, kendi kendine yeten, kendi binalarını
yapan, gereksinmelerini büyük ölçüde işlettikleri tarla, bağ, bahçelerden ve
yetiştirdikleri hayvanlardan elde eden eğitim öğretim kurumlarıydı. Kuruluş
yasasında da belirtildiği gibi, amaçları, yalnızca, köy okullarına seçilme
yoluyla köy çocuklarını öğretmen yetiştirmek değil, aynı zamanda, köylerimizin
şiddetle gereksinme duyduğu sağlık memuru, ebe, demirci, dülger, tarımcı da
yetiştirmekti. Köyü içinden canlandırıp kalkındıracak, durgun toplumsal ve
ekonomik yapıyı harekete geçirecek, öncü, örnek, üretici ve yaratıcı insanlar
yetiştirmekti. Köy enstitüleri, bugün bir kez daha saygıyla andığımız bu
okulların fikir babası ve baş uygulayıcısı, büyük eğitimci, yurtsever İsmail
Hakkı Tonguç'un sözleriyle, köyü içeriden uyandırma, canlandırma girişimiydi.
Enstitüler, çok kısa zamanda başarılı olmuşlar, Anadolu bozkırında çağdaş,
laik, eğitim, üretim ve uygarlık merkezi haline gelmişlerdir. Ünlü Amerikalı eğitimci ve filozof John Dewey köy
enstitülerine hayranlığını şu sözlerle dile getirmiştir: "Hayalimdeki
okullar Türkiye'de kuruluyor." Anısı önünde bugün bir kez daha eğildiğim ünlü devlet
adamımız ve köy enstitülerinin kurulmasına büyük destek veren İsmet İnönü, bu
kurumları, cumhuriyet tarihimizin en verimli kurumları olarak nitelendirmiştir.
Son altmış yıldır, yerli-yabancı birçok ünlü eğitimci,
toplum bilimci, toplum kalkınmacısı, gazeteci, düşünür köy enstitülerini
inceleyip övmüşler; UNESCO, enstitüleri birçok geri kalmış ülkeye de örnek
göstermiştir. BAŞKAN - Sayın Aydınlı, lütfen toparlayın; 3,5 dakika
oldu. İSMAİL AYDINLI (İstanbul) - 5 dakika olmadı Başkanım. BAŞKAN - Hayır, süre, 3 dakikadır efendim. Söylenecekler söylendi; lütfen toparlayın. Buyurun. İSMAİL AYDINLI (İstanbul) - Geçen yılki konuşmasında,
İçişleri Bakanımız Sayın Sadettin Tantan, Türkiye'de en büyük tehlikenin ve
sorunun cehalet olduğunu belirtirken, bunun bir nedeninin de cumhuriyetin ilk
yıllarında açılmış halkevleri ve köy enstitülerinin kapatılması olduğunu haklı
olarak vurgulamıştır. Değerli arkadaşlarım, bu kısa konuşmamda, köy
enstitülerinin dayandığı ilkeleri, niteliklerini, kuruldukları yılların
koşullarını, başarılarını sayıp dökmeyeceğim; ancak, şu kadarını belirteyim:
Köy enstitüleri, çok partili yaşama geçerken, tek darbelenen çağdaş, laik,
demokratik kurumlar olmuştur. BAŞKAN - Sayın Aydınlı, mikrofonunuzu kapatmak zorunda
kalacağım. Lütfen, son cümleniz efendim... İSMAİL AYDINLI (İstanbul) - Peki. Eğer köy enstitüleri, halkevleri gibi kurumlar
kapatılmamış olsalardı, Türkiye, bugün ekonomide, eğitimde ve demokraside çok
ileri bir aşamada olacaktı. BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Aydınlı. İSMAİL AYDINLI (İstanbul) - Türkiye, karanlık güçlerin,
cumhuriyet, demokrasi ve laiklik düşmanı terör örgütlerinin at oynattığı bir
ülke olmayacaktı. Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (DSP sıralarından
alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Aydınlı. Gündemdışı ikinci söz, şekerpancarı üreticilerinin
devletten alacakları paralar hakkında söz isteyen Adana Milletvekili Sayın Ali
Gören'e aittir. Buyurun Sayın Gören. Süreniz 5 dakika. 2. - Adana Milletvekili Ali Gören'in,
şekerpancarı üreticilerinin devletten alacakları paraya ilişkin gündemdışı
konuşması ALİ GÖREN (Adana) - Muhterem Başkanım, değerli
milletvekili arkadaşlarım; bugün Hakkın rahmetine kavuşmasının yıldönümü olan
rahmetli Başbakanımız ve Cumhurbaşkanımız Sayın Turgut Özal'ın anısını rahmetle
yâd ediyor, Yüce Meclisimize ve milletimize başsağlığı diliyorum. Değerli arkadaşlarım, toplumlar, insanî değerleri
ortaya koymak, sürdürmek ve geliştirmekle yükümlüdürler. "Adalet mülkün
temelidir" prensibine inanan ve önemseyen bir milletin vekili olarak,
huzurunuzda, halkımın zayi olan haklarını dile getirmek üzere söz almış
bulunuyorum. Değerli arkadaşlarım, bu ülkede, vergi vermede, askere
gitmede, ülke ve devlet için her türlü görevde öne sürülen halkımın büyük
çoğunluğunun haklarının, bugünkü yöneticiler ve özellikle, 57 nci hükümet
tarafından gözetilmemesi nedeniyle, halkımın haklarını savunmak üzere
huzurunuzdayım. Öncelikle ve özellikle, Sayın Başbakanımıza
yöneltiyorum sorularımı. Devlete ürününü satan veya devletin bir şekilde
emlakini istimlak ettiği vatandaşın ödemesinde fevkalade duyarsız ve ağırdan
alan tutumunuza karşı, yüksek faizle para aldığınız kurum veya kişilere,
paralarını acele ve titizlikle ödemekteki ölçünüz ve prensibiniz nedir? Bunu,
açık olarak öğrenmek istiyoruz. Sadece ben değil, hem Millet Meclisimizin
çoğunluğu hem de vatandaşımız, bunun açık, net ve anlaşılır cevabını
istemektedir. Diğer ürünlerde olduğu gibi, şekerpancarı
üreticilerinin alacağı olan 495 trilyon lirayı tamamen ödemeyip, sadece 2000
yılında, 18,7 katrilyonu faiz olmak üzere, 37,5 katrilyonu nasıl bulup
ödediniz?! Vatandaşın halen devletten alacağı varken onu umursamayıp,
faizcilerin günlük ve saatlik ödemelerindeki dakikliğiniz arasındaki çifte
standart ve farklılık, hangi ölçüye dayanmaktadır?! Zenginlere ödeme
çabukluğunuz, halkın büyük çoğunluğunun hakkını teslimde neden sizi duyarlılığa
sevk etmemektedir?! Bu haksızlık karşısında, lokmalar boğazınıza tıkanmamakta
mıdır, yastığa başınızı koyduğunuzda uykunuz kaçmıyor mu ve vicdanlarınızda
derin bir sızlamaya yol açmıyor mu?! Zaten, şekerpancarının maliyeti olan 35
000 lira yerine daha düşük fiyat vererek ve onu da vaktinde ödemeyerek pula
çevirdiğiniz, yok ettiğiniz halkın değerlerinin beraberinde neleri yok
ettiğinin idrakinde olsanız, vatandaşın devlete karşı olan duygusunun ve tahrip
olan muhabbetinin farkında olsanız, Sayın Başbakanım, bu koltuklarda bir gün
değil, bir saat bile durmamanız lazım. Bu yılın ilk ayında, yine faizci sektöre ödediğiniz 3,4
katrilyona karşılık 15 katrilyon borçlanırken gösterdiğiniz gayreti, niçin
üretici vatandaşa karşı göstermiyorsunuz?! Veya tersini soruyorum: Vatandaşın
parasını ödemekte duyarsız kalıp, ona borçlanmazken, niçin faizleri vaktinde ve
saatinde ödemek için bu kadar gayretkeş oluyorsunuz? (FP sıralarından alkışlar) Ülke genelinde iktisadî ölçüt haline getirdiğiniz dolar
aşırı yükseldikçe, vatandaşa sattığınız her türlü devlet tekelinde olan
malın -gübre, gaz, mazot,
şeker- fiyatını olanca hızıyla artırırken, sabit gelirli olan vatandaşın
imkânlarının bittiğini, vatandaşın etinin yağının değil, kemiğinin iliğinin
kuruduğunu niçin düşünmüyorsunuz?! Sayın Başbakanım, sadece ekonomiden sorumlu değil,
hükümetten de sorumlu bakan haline getirdiğiniz Sayın Derviş'e bu işleri
sipariş etmekle, halkın karşısında hesap veremeyeceğiniz günlere kendinizi
hazırlamanızı diliyorum. Vatandaş "bu işlerden Başbakanın haberi yok
mudur" diye sormaktadır ve ne ekonomiden sorumlu veya hükümetten sorumlu
bakandan ne de diğer bakanlardan, Başbakandan bu hususlara çözüm getirme
yöntemlerini anlatmasını istemektedir. Değerli arkadaşlarım, seçim bölgem olan Adana'da,
halkımın çok ciddî bir geçim sıkıntısı ve karamsarlık içerisinde olduğunu
üzülerek gördüm. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN - Sayın Gören, lütfen, toparlayınız. ALİ GÖREN (Devamla) - Toparlıyorum Sayın Başkan. Ceyhan'ın Doruk Beldesinde, halk, aldığı kredileri
ödeyememenin karabasanı altında inim inim inlemektedir; buğday taban fiyatı
yine geç mi belirlenecek; yine, ödentiler geç mi yapılacak ve ücret düşük mü
tutulacak, çiftçi yine tüccarın insafına ve eline mi teslim edilecek diye kara
kara düşünmektedir. Aynı zamanda, Sayın Tarım Bakanımıza sormak istiyorum.
Sadece Bakanlar Kurulunda kavga etmek yetmez Sayın Bakanım. Sayın Bakanımız
Kemal Derviş Bey, IMF'nin ve faizcilerin hakkını korurken "çiftçiye niçin
yok" diye çiftçinin hakkını koparmayı beklerdik senden. (FP sıralarından
alkışlar) Sayın Derviş, IMF ve rantiyenin haklarını nasıl koruyorsa, siz de,
çiftçinin hakkını koruyup, ona götürmeliydiniz. 1,5 katrilyon destek bekleyen
çiftçiye, 400 trilyonu aşmayacak bir miktarla nasıl yardımcı olabileceksiniz?!
Hangilerine yardımcı olup, hangilerini dışlayacaksınız?! Siz, ekonomide tedbir
almakta gecikiyorsunuz -bankalar olmasaydı- esnafı, çiftçiyi bankalardan
kurtarmakta gecikiyorsunuz. Allahaşkına, kaç saat uyuyorsunuz günde, kaç
saat?!. Uyandıran yok mu sizi?! (FP sıralarından alkışlar) (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN - Sayın Gören son cümleniz için... ALİ GÖREN (Devamla) - Daha söyleyecek çok sözüm var;
ama, bu sözlerimin dikkate alınmasını diliyor, hepinize teşekkür ediyorum. (FP
sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Gören. Gündemdışı üçüncü söz, sekizinci Cumhurbaşkanımız
merhum Turgut Özal'ın vefatının 8 inci yıldönümü münasebetiyle söz isteyen,
Gaziantep Milletvekili Sayın Mustafa Taşar'a aittir. Buyurun Sayın Taşar. (ANAP sıralarından alkışlar) Konuşma süreniz 5 dakikadır. 3. - Gaziantep Milletvekili Mustafa Rüştü
Taşar'ın, sekizinci Cumhurbaşkanımız Turgut Özal'ın ölümünün 8 inci yıldönümüne
ilişkin gündemdışı konuşması MUSTAFA RÜŞTÜ TAŞAR (Gaziantep) - Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Anavatan Partisinin kurucusu, Başbakanımız, sekizinci
Cumhurbaşkanımız merhum Turgut Özal'ın ölümünün sekizinci yılı münasebetiyle
gündemdışı söz aldım. Bu imkânı bana tanıyan Sayın Başkana ve değerli
milletvekili arkadaşlarıma teşekkür ediyor, Yüce Heyetinizi ve ekranları
başında bizi izleyen değerli vatandaşlarımızı saygıyla selamlıyorum. Değerli arkadaşlarım, yüreği insan sevgisiyle, vatan
sevgisiyle ve hizmet aşkıyla dolu, halka hizmeti Hakka hizmet sayacak kadar
mukaddes gören ve bu anlayışı siyaset dünyamıza taşıyan örnek siyaset adamı;
bütün halkımızın ve dünyanın takdirini kazanan büyük devlet adamı; sevgi,
barış, hoşgörü ve siyasette uzlaşmanın sembol ismi; düşünce, inanç ve teşebbüs
özgürlüğünü, vatandaşımız için vazgeçilemez en temel üç özgürlük olarak gören,
gerçek bir demokrasi abidesi olan sekizinci Cumhurbaşkanımız merhum Turgut
Özal'ın ebediyete intikal edişinin sekizinci yılındayız. Türkiye'de tıkanan
sisteme işlerlik kazandıran, devleti yeniden çalıştıran, hizmet ve hedeflerin
en öncelikli noktasına insanı yerleştiren, ülkemizi sıradan bir üçüncü dünya
ülkesi olmaktan kurtaran adımlara öncülük eden merhum Turgut Özal aramızdan
ayrılalı sekiz yıl oldu. O, yüreği vatan, millet ve insan sevgisiyle dopdolu; O,
engin hoşgörü sahibi; O, demokrat; O, Türkiye yararına her düşünceyi
değerlendirmeyi ve değişik düşüncelerden faydalanmayı şiar edinmiş örnek bir
siyaset adamıydı. O, yönetime ve milletin vekâletine talip olmadan Türkiye ve
dünya gerçeklerini iyi okumuş, analiz etmiş, o doğrultuda uygulanabilir ve
devam ettirilebilir proje ve hedefler ortaya koymuş bir değerimizdi. O, ortaya
koyduğu düşünceleriyle hâlâ yaşayan, bugün ve yarın hepimize rehber olacak
fikirleriyle örnek bir düşünce adamıydı. Milliyetçilik, muhafazakârlık, sosyal adaletçilik ve
serbest piyasa ekonomisi ilkelerini, Türkiye gerçekleri ışığında, bir potada
sentezleyen rahmetli Turgut Özal, sosyal barışın şartlarını ve siyasî
kamplaşmaların panzehirini de ortaya koyması bakımından, Türkiye için eşsiz bir
birleştirici, her kesime hitap eden yapısıyla sentez bir kişilikti. Rahmetli Özal, değişime, yeniliklere ve yeni bilgilere
açık, başkalarının düşüncelerine ve istişareye önem veren, toplumun değerlerine
bağlı gerçek bir aydın ve demokrat bir devlet adamıydı. Milletin iradesine ve sağduyusuna her zaman inandı.
Milletimizin kendisine ve geleceğine dair güven duygusunu aşıladı.
"Başaramayacağımız hiçbir şey yoktur; Türkiye karar verince her şeyi
başarır" sözleri, onun Türkiye'ye ve Türk Milletine olan güven duygusunun
işaretleridir. Türk Milleti, Özal'a olan sevgisini ve minnetini,
merhum Özal'a karşı yürütülen bütün karalama kampanyalarına ve iftiralara
rağmen, her zaman göstermiştir. Halkımız, gün geçtikçe, onun eserlerini,
hizmetlerini, yapmak istediklerini çok daha iyi anlamakta ve merhum Özal'a olan
sevgisi giderek artmaktadır. Aradan 8 yıl geçtikten sonra dahi giderek artan
Özal sevgisi, merhum Özal hakkında söylenebilecek bütün iyi nitelik ve övgüleri
haklı kılmaya yetecek düzeydedir. Değerli arkadaşlarım, özellikle bugün ülkemizin
içerisinde bulunduğu şartlarda ve yaşadığımız sıkıntıları aşma konusunda hiç de
umutsuz olmamamız gerektiğini Atatürk'ten sonra bizlere en iyi gösteren, Turgut
Özal olmuştur. Atatürk, Türkiye'ye olarak yürümemiz gereken çağdaş hedeflerin
rotasını belirlemiştir, ilk adımları atmış ve Türkiye'nin hedeflerini
gerçekleştirecek kurumların ve düzenlemelerin temellerini kurmuştur. Türkiye,
bu rota üzerinde yürüdüğü sürece belli bir noktaya gelmeyi başarmıştır.
Atatürk'ü ve hedeflerini en iyi anlayan Turgut Özal ise, Türkiye'nin bu
hedefleri yakalamasında en büyük mesafeyi aşmıştır. Siyasî hayata başlamasıyla
birlikte, günümüzdeki sıkıntılardan çok daha büyük ve kapsamlı karamsar bir
tabloyu devralmış; devraldığı bu tablodan, dünyayla pek çok alanda rekabet
etmeye başlayan, geleceğe umutla bakan ve kaybettiği mesafeyi süratle telafi
eden bir Türkiye sahneye çıkmıştır. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN - Sayın Taşar, lütfen tamamlayınız. MUSTAFA RÜŞTÜ TAŞAR (Devamla) - Hayhay Sayın Başkanım. Merhum Turgut Özal, Türkiye'yi bir bölgesel güç, bir
dünya devleti haline getirdi. Yakın tarihimizde milletimize, ülkemize çağ
atlatan icraatların sahibi olan merhum Özal, nereden geldiğini unutmadan, çağın
icaplarına uygun adımlar atmasını bilen, geçmişle gelecek arasında birikim ve
kültür köprüsünü gözardı etmeyen bir devlet adamıydı. Ancak, başlatılan atılım
ve değişim adımları son yıllarda sık sık kesintiye uğrayınca, bu defa Türkiye,
tekrar, 1980'li yılların başındakine benzer bir umutsuz havayı yeniden teneffüs
etmek zorunda kalmıştır; fakat, yine, karamsarlığa, umutsuzluğa ve yılgınlığa
düşmemizi gerektirecek bir durum yoktur; çünkü, elimizde, bugünkü
sıkıntılarımızı aşacak hem potansiyel hem de bu yönde umutvar olmamızı
gerektirecek sayıda tecrübemiz vardır. Potansiyelimiz, milletimizdir,
milletimizin bağrından çıkan kurumlardır, bu kurumları işleten hizmet ve çözüm
üreten yetişmiş kadrolarımızdır. Tecrübemiz ise, Türkiye'nin şaşmaz rotasını
çizen büyük önder Atatürk ve 1980'li yıllardaki... (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN - Sayın Taşar, mikrofonunuzu yeniden açıyorum,
lütfen, tamamlayınız. MUSTAFA RÜŞTÜ TAŞAR (Devamla) - Tamamlıyorum efendim. ... Türkiye'den yeni bir Türkiye mucizesini çıkaran,
Turgut Özal'dır. Onun için, umutvar olmamız, geleceğimize ve kendimize
inanmamız için sayısız nedenimiz, pek az millete nasip olan tarihî değerlerimiz
ve tecrübelerimiz vardır. Halkımız bizlerden bu tecrübeleri değerlendirmemizi,
bu potansiyele ve birikime sahip çıkmamızı beklemektedir. Bu düşüncelerle sözlerimi bitirmeden önce, kurucu Genel
Başkanımız, Başbakanımız ve Sekizinci Cumhurbaşkanımız Turgut Özal'a, Yüce
Mevla'dan gani gani rahmet diliyor; onun ilkelerini, projelerini, ideallerini
ve hedeflerini gerçekleştirme kararlılığımızı bir kere daha ifade ediyor;
mekânının cennet olmasını diliyor; hepinize saygılar sunuyorum. (Alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Taşar. Biz de, Sekizinci Cumhurbaşkanımız büyük devlet adamını
rahmetle anıyoruz. Sayın milletvekilleri, Başkanlığın Genel Kurula diğer
sunuşları vardır. Demokratik Sol Parti, Milliyetçi Hareket Partisi ve
Anavatan Partisi Gruplarının İçtüzüğün 19 uncu maddesine göre verilmiş müşterek
önerileri vardır; önce tümünü okutup işleme alacağım, sonra ayrı ayrı
oylarınıza sunacağım. IV. - ÖNERİLER A) SİYASÎ PARTİ GRUBU ÖNERİLERİ 1. - Genel Kurulun çalışma gün ve
saatleriyle gündemdeki sıralamanın yeniden düzenlenmesine ilişkin DSP, MHP ve
ANAP Gruplarının müşterek önerisi Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Danışma Kurulunun 16 Nisan 2001 Pazartesi günü yaptığı
toplantıda, siyasî parti grupları arasında oybirliği sağlanamadığından,
gruplarımızın ekteki müşterek önerilerinin, Genel Kurulun onayına sunulmasını
arz ve teklif ederiz. Saygılarımızla. Emrehan Halıcı İsmail Köse Zeki
Çakan DSP Grup
Başkanvekili MHP Grup Başkanvekili ANAP Grup Başkanvekili Öneriler: 1- 16 Nisan 2001 tarihli gelen kâğıtlarda yayımlanan
651 sıra sayılı kanun tasarısının 48 saat geçmeden gündemin "Kanun Tasarı
ve Teklifleriyle Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmının 6 ncı
sırasına, aynı tarihli gelen kâğıtlarda yayımlanan 646 sıra sayılı Kanun
Tasarısının 48 saat geçmeden gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleriyle
Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmının 7 nci sırasına, gündemin
"Kanun Tasarı ve Teklifleriyle Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmının
257 nci sırasında yer alan 644 sıra sayılı kanun tasarısının, bu kısmın 8 inci
sırasına alınması önerilmiştir. 2.- Genel Kurulun; 17 Nisan 2001 Salı günü 15.00-20.00,
18 Nisan 2001 Çarşamba, 19 Nisan 2001 Perşembe ve 20 Nisan 2001 Cuma günleri
14.00-20.00 saatleri arasında çalışması; 20 Nisan 2001 Cuma günü de kanun
tasarı ve tekliflerinin görüşülmesi; 18 Nisan 2001 Çarşamba günü gündemin 7 nci
sırasına kadar olan tasarı ve tekliflerin, 19 Nisan 2001 Perşembe günü de
gündemin 9 uncu sırasına kadar olan tasarı ve tekliflerin görüşmelerinin
tamamlanmasına kadar çalışma süresinin uzatılması; 17 Nisan 2001 Salı günü
sözlü sorular hariç diğer denetim konularının, 18 Nisan 2001 Çarşamba günü de
sözlü soruların görüşülmemesi önerilmiştir. BAŞKAN - Söz almak isteyen?.. Buyurun Sayın Hatiboğlu. Lehte, aleyhte?.. YASİN HATİBOĞLU (Çorum) - Mecellede bir kural vardır,
bilirsiniz "malumu, ilama hacet yoktur" diye... BAŞKAN - Süreniz 10 dakika efendim. YASİN HATİBOĞLU (Çorum) - Sayın Başkan, Yüce Heyetin
değerli üyeleri; gündem denilen, bir kurulun çalışmalarını düzenleyen, o
kurulun çalışmalarına katkıda bulunmayı arzu eden insanlara ışık tutan, onların
hazırlanmasını sağlayan yola, yönteme bir türlü giremedik ya da onu ihmal
etmeyi, bir başka ifadeyle -beni anlayışla karşılayınız lütfen- kuralsızlığı,
kural haline getirdik. Anayasanın 95 inci maddesi gayet açık; Türkiye Büyük
Millet Meclisi, kendi yaptığı İçtüzükle çalışır, İçtüzüğün kavram ve
kurallarını esas alır diyor. İçtüzüğün 49 uncu maddesi, gündemi belirlemiştir.
Bu üçlü ittifakın, görünürde üçlü ittifakın bugüne kadar şu uygulamaya uyduğunu
hiç gördünüz mü, bana Allah rızası için söyler misiniz -Başkanlığa da dönerek
soruyorum- hiç rastladınız mı?! İçtüzük diyor ki: "Başkan birleşimi
kapatırken, gündemde bulunan hususlardan hangilerinin gelecek birleşimde veya
birleşimlerde görüşüleceğini Genel Kurula bildirir. Bu husus ayrıca ilan
tahtasına da talik olunur." Bu, boşuna icat edilmedi. Yapmayın sayın
milletvekilleri! Bunun bir anlamı vardır, bunun bir manası vardır. Sayın Başkan
bugün birleşimi kapatırken, ilan edecek, diyecek ki; sayın milletvekilleri ve
-televizyon aracılığıyla, bir anlamda, halkımıza dönerek- ey ahali, yarınki
birleşimde -89 uncu birleşimde, 90 ıncı birleşimde- hazır olunuz, biz sizin
için şunları, şunları, şunları görüşeceğiz; heyecan da göstermeyiniz; bu işimiz
neden ihmal edildi, hatta neden imhal edildi diye bir tereddüde, bir korkuya, bir
endişeye kapılmayınız; bak, ben ilan ediyorum Meclis Başkanınız olarak, yarın
şu konular görüşülecek... Takip ediniz, birleşim kapatılırken bunu yapmaya
mecbur Başkanlık. İHSAN ÇABUK (Ordu) - Başkan, siz yaptınız mı? YASİN HATİBOĞLU (Devamla) - Ben yaptım tabiî, yapmaz
olur muyum efendim, buna mecburuz; İçtüzük gayet açık. Bakın, zabıtlara bakın;
İçtüzük gayet açık; yarınki çalışmamızı bugünden duyuruyoruz. Niye?.. Bayanlar,
beyler, beyefendiler; burası Türkiye Büyük Millet Meclisidir, ciddî bir müessesedir,
çalışma usulleri ve yöntemleri ciddî olmak zorundadır. Bugün şimdi Başkanımız
kapatırken ilan edecek, sabah biz geleceğiz, başka şeyle karşılaşacağız, bizi
izleyenler başka şeyle karşılaşacak; diyecekler ki "lime tekulûne mâ lâ
tefalûn." Yani yapmadığınız, yapmayacağınız şeyi niye söylüyorsunuz"
diye yakamıza bu millet yapışırsa, ne cevap vereceğiz?! Yapmayın! Değerli milletvekilleri, bunun bir başka faydası, hatta
zarureti var; ben hazırlıklı olmalıyım. Bakın, Mecellede bir kural vardır:
"Kıyas-ı nefis caiz değildir." Yani, benim size benzememem yahut
sizin bana benzememeniz, birinin öbürüne benzememesi ve ona dayanarak bir hüküm
vermek doğru değildir; herkes ayrıdır ve de doğaldır; buna, hepimizin saygı
göstermesi lazım. Buradan şuraya gelmek istiyorum: Siz, hazırlıklı gelme
ihtiyacı duymuyor olabilirsiniz. Bir kanun görüşülecek, değil mi efendim; buna
hazırlanma ihtiyacını duymuyor olabilirsiniz. Allah, sizi, doğuştan bu konuda
yetiştirmiş, göndermiş olabilir. "İlm-î ledün" dediğimiz kaynaktan
istifade etmiş, içmiş olabilirsiniz; ama, ben beşer Yasin Hatiboğlu, benim daha
önceden dersime çalışmam lazım ki, getirilen konunun yanlışını işaret edeyim,
doğrusunu getirip teklif edeyim; bunu yapabilmem için, benim dersimi çalışmam
lazım. Sizin zekânızın, hafızanızın, kabiliyetinizin üstün olduğu kanaatinde
olabilirsiniz; ama, ben bir vasat vatandaşım -şahsım için söylüyorum- izin
verin, ben hazırlanayım; hayır, bunu da izin vermiyorsunuz. İşte, vermezseniz,
bu kanunlar titrek çıkıyor, titrek, nereye bastığı belli değil. Bizim
istirhamımız budur beyler. Denetim nerede?! Bankalardan şikâyetçiyiz, değil mi;
vurgundan, soygundan kırgından şikâyetçiyiz, hepimiz şikâyetçiyiz. Ben, ne
DSP'den ne MHP'den ne ANAP'tan ne DYP'den ne Fazilet'ten bir kardeşimin
"ya, amma da iyi oldu, iyi soymuşlar, aferin. Tamam, falan efendi, seni
attılar üç gün; ama, zarar yok; sen orada biraz istirahat buyur; yatlar
duruyor, katlar duruyor; çocuklar, evlatlar, töremeler, bacak kadar veletler
-affedersiniz; velet, çocuk anlamınadır, yanlış anlamayın- bunlar, yatlarla,
katlarla keyif edecekler..." HASAN AKGÜN (Giresun) - Siz "çocuklar" deyin,
Türkçe söyleyin. YASİN HATİBOĞLU (Devamla) - Peki, çocuklar diyelim
efendim. Yani, veledi ne maksatla söylediğim belli; veledi
"çocuk" demekle değiştirmiş olmuyoruz; o yine öyledir. Peki, bundan şikâyetçi olmayan var mı içimizde; yok,
hepimiz şikâyetçiyiz. İyi, güzel de; bizim ağlamamız, gözyaşı dökmemiz, köydeki
insanımızın ilacına para oluyor mu, ekmeğine katık oluyor mu, emeklimin eczane
kapısında sekteikalpten yıkılmasına engel oluyor mu, pancar köylümün
tırnaklarıyla pancar sökmesinin acı ve ıstırabını izale ediyor mu; hayır...
Bunu nasıl yapacağız beyler?! Bakın, bir şey söyleyeyim: Biz -ayırmıyorum ha,
Parlamento olarak biz- yani, siz, arif insanlarsınız. Dinleyen, söyleyenden
ariftir. Ben "biz" derim; ama, siz, kimin anlaşılacağını iyi
bilirsiniz. Biz, kendimizi denetlemeyeceğiz, denetletmeyeceğiz, bu denetim
yollarını kapatacağız, sonra dönüp, bankayı hortumlayanı denetleyeceğiz; kim
inanır buna, nasıl inandıracaksınız insanları?! Eğer denetimden korkmuyor isek,
bu icrayı denetlemek bizim birinci görevimizdir. Yasa yapmasanız da olur,
mevcut yasalarla götürürsünüz; ama, denetlemezseniz, 12,5 milyar bir rivayete
göre ve âlâ rivayetin 19 milyar ve dahi bir başka rivayete göre 40 milyar
dolar... Hiç, çarptınız, çıkardınız mı?.. Ben, bir çarpmaya kalkıştım, cin
çarpmışa döndüm!.. Hiç, çarptınız, çıkardınız mı?.. Şimdi, Sayın Derviş, dervişane bir teslimiyetle, yana
döne para arıyor. Siz de geldiniz, dediniz ki: "Bu yangından, bizi, derviş
kılıklı bir zat kurtarır." Hani vardır ya, böyle, beyaz atla, yeşil
cüppelerle falan biri gelir... "Öyle bir derviş kişi bu işi halleder"
dediniz. Nerede?.. O da geldi, para arıyor. Doğrudur... Ne yapacaktı yani?! O
da para arıyor. Ben size söylüyorum beyler, ben size söylüyorum... 12,5
milyar fona gidenler dolayısıyla, 5 milyar da şubat dolayısıyla; işte size 17
milyar dolar... Derviş kişinin aradığı ise 12 milyar dolar. Bunu nasıl elde
edeceksiniz beyler; denetimle... Denetmezseniz, götürürler. Bakın, iki denetim vardır. Bir, beşerî denetim. Siz,
tepesine bineceksiniz, kanunlar çerçevesinde tepesine bineceksiniz ya da
şurasına, o korkuyu, Allah korkusunu, Hak korkusunu, hesap korkusunu
yerleştireceksiniz. Sizin olmadığınız, denetlemediğiniz yerde, diyecek ki;
Parlamento beni görmese bile, Allah beni görüyor, bunun hesabını veremem. O
yok, o yok; ondan sonra da hırsızlıktan şikâyet ediyoruz. Yapmayın!.. Değerli milletvekilleri, evet, kanunlar çıkarılmalıdır,
buna ihtiyacımız vardır; buna bir şey demiyoruz anamuhalefet olarak, ülkeyi
dertten, sıkıntıdan kurtaracak neyiniz varsa, getirin. Bakınız "Ne oldu bize" diye manşet atmışlar.
"Ne oldu bize" diyor. "Türkiye toplumsal deprem yaşıyor, her gün
onlarca dükkân kapanıyor, umudunu yitirenler ölümü seçiyor." Bunu niye söylüyorum: Buna keyif meyif olmuyoruz. Allah
rızası için dinleyin bizim hıçkırığımızı, heyecanımızı, haykırışımızı... Buna
keyif meyif olmuyoruz. Bu insanlar bizim. Televizyon seyretmekten artık
dayanamaz oldum ben. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) YASİN HATİBOĞLU (Devamla) - Sayın Başkan, toparlıyorum.
BAŞKAN - Lütfen tamamlayınız. Buyurun efendim. YASİN HATİBOĞLU (Devamla) - Liberation Gazetesi, Le
Figaro Gazetesi... Fransa'ya hayatımda hiç güvenmedim ben; hele, bize karşı
olan tavrından sonra; ama, gazeteleri neler yazıyor -ben, bunları okumayacağım-
lütfen, bir bakın, okuyun. Beyler, denetimi yapmazsanız, soyulmamız devam eder. Şu
rezalete bir bakın!.. Bak, Radikal Gazetesi... Hani ala-ü vâlâ ile her gün
alkışlıyordu ya!.. Aman bu alkışlara güvenmeyin iktidardakiler! Güvenmeyin!
"Elmerü fi zemenil ikbâli keşşecere..." Türkçesini söyleyeyim; diyor
ki "insanlar, ikbal ve iktidar zamanlarında meyveli ağaca benzerler,
herkes o ağacın altına toplanır, o meyveyi birer birer sömürürler, yerler,
bakarlar ki, kuru dallar ve sarı gazellerden başka bir şey kalmamış, sonra o
ağacı terk eder, koşarlar, başka bir meyveli ağacı sömürmek üzere
giderler." İktidarınızdayken, bu gazetelerin, bu televizyonların, bu
patronların, bu kartellerin size yağ yakmasına itibar ve itimat etmeyin lütfen;
sizi yarın terk ederler... (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) YASİN HATİBOĞLU (Devamla) - Sayın Başkanım, bir dakika
lütfederseniz... BAŞKAN - Cümlenizi tamamlamanız için mikrofonu
açıyorum; buyurun efendim. YASİN HATİBOĞLU (Devamla) - Cümleme bağlarsanız,
birbuçuk saatlik tek cümle kurarım Sayın Başkan!.. BAŞKAN - Cümleyi kurdunuz, tamamlandı!.. YASİN HATİBOĞLU (Devamla) - Peki... "Hazine Müsteşarlığına yapılan ihbarlarda, kamu
bankalarından düşük faizle kredi alanların, bu kredileri yine aynı bankalarda
gecelik yüzde 7 500 faizle değerlendirdikleri bildirildi" diyor...
Yapmayın! Bunu ben mi yapacağım arkadaş?! Beyler, ben muhalefetim, benim elimde
denetim kurullarım yok, teftiş kurullarım yok, mahkemelerim yok. Çok açık
söylüyor, isim de veriyor; diyor ki "çok ucuz, düşük faizle, aynı
bankadan, (a) bankasından, kamu bankasından şu kadar milyar aldı, tekrar oraya,
başka bir ili dolaştırarak oraya, yüzde 7 500 faizle yatırdı." Etmeyin! Bu
ağlayan köylüye ne diyeceğiz, ağlayan işçiye ne diyeceğiz, istihdamsız, işsiz
güçsüz, boşta gezen benim karagözlü kardeşime ne diyeceğiz? Peki, siz ne
diyeceksiniz?.. Hadi biz yine buluruz söyleyeceğimizi de, siz ne diyeceksiniz? BAŞKAN - Sayın Hatiboğlu, lütfen... YASİN HATİBOĞLU (Devamla) - Efendim, teşekkür ediyorum. Yani, bu gündemin sık sık değiştirilmesine karşı
olduğumuzu, hele böyle bir düzenlemeye karşı olduğumuzu arz ve ifade ediyor, Sayın
Başkanın toleransına, sizlerin de... HASAN AKGÜN (Giresun)- Sabrınıza... YASİN HATİBOĞLU (Devamla)- ...böyle beni teşvik edici
dinleyişinize teşekkür ediyorum. Efendim, sabır taşırıcı sözler söylemem; ben, beni
bilirim. Saygı sunuyorum efendim. (FP sıralarından alkışlar) BAŞKAN- Teşekkür ederim Sayın Hatiboğlu. Başka söz talebi?.. Yok. Şimdi, önerinin maddelerini ayrı ayrı okutup oylarınıza
sunacağım: Öneriler: 1. - 16 Nisan 2001 tarihli gelen kâğıtlarda yayımlanan
651 sıra sayılı kanun tasarısının 48 saat geçmeden gündemin "Kanun Tasarı
ve Teklifleriyle Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmının 6 ncı
sırasına, aynı tarihli gelen kâğıtlarda yayımlanan 646 sıra sayılı kanun
tasarısının 48 saat geçmeden gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleriyle
Komisyonlardan Diğer İşler" kısmının 7 nci sırasına, gündemin "Kanun
Tasarı ve Teklifleriyle Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmının 257 nci
sırasında yer alan 644 sıra sayılı kanun tasarısının, bu kısmın 8 inci sırasına
alınması önerilmiştir. BAŞKAN- Öneriyi kabul edenler... Kabul etmeyenler...
Öneri kabul edilmiştir. İkinci öneriyi okutuyorum: 2. - Genel Kurulun; 17 Nisan 2001 Salı günü
15.00-20.00, 18 Nisan 2001 Çarşamba, 19 Nisan 2001 Perşembe ve 20 Nisan 2001
Cuma günleri 14.00-20.00 saatleri arasında çalışması; 20 Nisan 2001 Cuma günü
de kanun tasarı ve tekliflerinin görüşülmesi; 18 Nisan 2001 Çarşamba günü
gündemin 7 nci sırasına kadar olan tasarı ve tekliflerin, 19 Nisan 2001
Perşembe günü de gündemin 9 uncu sırasına kadar olan tasarı ve tekliflerin
görüşmelerinin tamamlanmasına kadar çalışma süresinin uzatılması; 17 Nisan 2001
Salı günü sözlü sorular hariç diğer denetim konularının, 18 Nisan 2001 Çarşamba
günü de sözlü soruların görüşülmemesi önerilmiştir. BAŞKAN- Önerinin 2 nci maddesini oylarınıza
sunuyorum... Kabul edenler... SUAT PAMUKÇU (Bayburt)- Karar yetersayısının
aranılmasını istiyoruz. (DSP sıralarından "Geçti artık" sesleri) BAŞKAN- Peki, arayacağım. Kabul etmeyenler... Efendim, Divan Üyelerimiz arasında ittifak hasıl olmamıştır;
oylamayı elektronik cihazla yapacağız. Oylama için 3 dakika süre veriyorum ve oylama işlemini
başlatıyorum. (Elektronik cihazla oylama yapıldı) BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, karar yetersayısı
vardır ve önerinin 2 nci maddesi kabul edilmiştir. Böylece, grupların müşterek önerilerinin her 2 maddesi
de kabul edilmiş olmaktadır. İçtüzüğün 37 nci maddesine göre verilmiş doğrudan
gündeme alınma önergeleri vardır; bu 3 adet önergeyi ayrı ayrı okutup işleme
alacağım ve oylarınıza sunacağım. İlk önergeyi okutuyorum: III. –
BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI (Devam) B) TEZKERELER VE ÖNERGELER 1. - Ankara Milletvekili Uluç Gürkan'ın,
Ankara İline Bağlı Olarak Çayırhan Adıyla Bir İlçe Kurulmasına İlişkin Kanun
Teklifinin (2/568) doğrudan gündeme alınmasına dair önergesi (4/350) Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına 2/568 esas numaralı, Ankara İline Bağlı Olarak Çayırhan
Adıyla Bir İlçe Kurulmasına Yasa Teklifim, havale edildiği komisyonlarda 45
günlük süre geçmiş olmasına rağmen görüşülememiştir. Teklifimin, İçtüzüğün 37
nci maddesine göre doğrudan Genel Kurul gündemine alınması için gerekenin
yapılmasını saygılarımla arz ederim. H.Uluç Gürkan Ankara BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, iki söz talebi var;
bunlar, Ankara Milletvekili Sayın Uluç Gürkan ve Ankara Milletvekili Sayın Zeki
Çelik'e ait. Sayın Gürkan, buyurun efendim, ilk söz sizin. (DSP
sıralarından alkışlar) Süreniz 5 dakika. H. ULUÇ GÜRKAN (Ankara) - Sayın Başkan, sayın
milletvekilleri; Çayırhan, Ankara'nın yaklaşık 120 kilometre batısında,
Beypazarı ve Nallıhan'ın arasında; ilçe olmayı, Türkiye'deki standartlarda,
gerçekten hak eden bir beldemiz. Nüfusu 100 000'in üzerinde. Gelişmeye müsait;
kömür yatakları var, bir termik santralı var. Bu nedenle, Ankara'nın Polatlı
dışında göç alan tek çevre yerleşim birimi. Ankara'nın diğer bütün ilçeleri göç
veriyorlar; Çayırhan, Polatlı'yla birlikte göç alıyor. Termik santralın ve kömür yatakların özelleştirilmesi
nedeniyle de, Çayırhanlılar üzerinde, bir psikolojik olumsuzluk var. İlçe olma
yolunda vereceğiniz oylar, belki, bu psikolojik rahatsızlığın aşılmasına da
katkı koyacaktır. Çayırhan'ın ilçe olması, yanı sıra, hiçbir ek külfet,
hiçbir malî yük de getirmeyecektir. TEAŞ ve TKİ'nin halen atıl kalmış olan
binaları, ilçe örgütlenmesinde belediye olarak örgütlenmenin ötesinde bir
ilçenin kamusal örgütlenmesinde de bütün gerekli altyapıyı hazırlayacak
büyüklükte ve kapasitededir. Çayırhan, sözün kısası, ilçe olmak için oylarınızı,
gerçekten, hak etmektedir. Desteğinizi bekliyor, hepinizi saygıyla
selamlıyorum. (Alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Gürkan. İkinci söz, Ankara Milletvekili Sayın Zeki Çelik'e ait. Buyurun efendim. (FP sıralarından alkışlar) Süreniz 5 dakikadır. MEHMET ZEKİ ÇELİK (Ankara) - Değerli Başkan, değerli
milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum. Sayın Gürkan'ın vermiş olduğu önergeye ben de katkı
sağlamak üzere söz aldım. Gerçekten, Ankara hem nüfusu hem idarî bölünüşü
itibariyle çok geniş bir alanı kapsamakta. Bir taraftan Evren, Şereflikoçhisar
gibi, öbür taraftan Nallıhan, Beypazarı gibi çok geniş bir alana yayılmış bir
ilimiz. Tabiî, buradan bu hizmetlerin yürütülmesi de gerçekten zor gözüküyor.
Ben, daha önce vermiş olduğum bir önergeyle Beypazarı'nın il olmasını ve adı
geçen beldemiz olan Çayırhan'ın da, konumu itibariyle, ilçe olmasını teklif
etmiştim. Fazilet Partisi olarak, biz de buna katkı sağlıyor, bu
konuda olumlu oy vereceğimizi bildiriyor, saygılar sunuyorum. (Alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Çelik. Sayın milletvekilleri, önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge, kabul edilmiştir. İkinci önergeyi okutuyorum: 2. - Bayburt Milletvekili Şaban
Kardeş'in, Yükseköğretim Kurumları Teşkilâtı Hakkında 41 Sayılı Kanun Hükmünde
Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında 2809 Sayılı Kanuna Ek ve Geçici
Maddeler Eklenmesi ve 78 ve 190 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik
Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifinin (2/523) doğrudan gündeme alınmasına dair
önergesi (4/351) Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına 2/523 esas numaralı kanun teklifim, havale edildiği
komisyonlarda 45 günlük süre geçmiş olmasına rağmen görüşülmemiştir. İçtüzüğün 37 nci maddesine göre doğrudan gündeme
alınması hususunda gereğini saygılarımla arz ederim. 6.2.2001 Şaban Kardeş Bayburt BAŞKAN - İki söz talebi var; Bayburt Milletvekili Sayın
Şaban Kardeş ve Bayburt Milletvekili Sayın Suat Pamukçu. İlk söz, Bayburt Milletvekili Sayın Şaban Kardeş'e ait. Buyurun efendim. (MHP sıralarından alkışlar) Süreniz 5 dakikadır. ŞABAN KARDEŞ (Bayburt) - Sayın Başkan, sayın
milletvekilleri; Bayburt Dedekorkut Üniversitesi kurulmasıyla ilgili
Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Hakkında 41 sayılı Kanun Hükmünde
Kararnamenin Değiştirilerek Kabulüne Dair 2809 Sayılı Kanuna Bazı Maddeler
Eklenmesi Hakkında Kanun Teklifimizin doğrudan gündeme alınmasıyla ilgili
önergemiz üzerinde söz almış bulunuyorum; bu vesileyle, Yüce Heyetinizi
saygıyla selamlıyorum. Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; üniversiteler,
ülkeler ve bölgesel gelişmeler üzerinde önemli fonksiyonlar üstlenmiştir. İlmî
ve teknolojik gelişmelerin toplum hayatındaki önemi, tartışma götürmez bir
gerçektir. Bölgesel kalkınmayı ve gelişmeyi sağlamadan, ülkenin gelişmesini
sağlamak mümkün değildir. Toplumsal barışın sağlanması da, bölgelerarası
gelişmişlik farklılığının ve bütün kesimler arasındaki dengesizliğin
giderilmesine bağlıdır. Bayburt, 1989 yılında il statüsüne kavuşmuş bir ilimiz
olmakla birlikte, kalkınmasını, maalesef, sağlayamayan ve ülke ortalamasının
1/3 düzeyinde millî gelire sahip bulunmaktadır. Bu geri kalmışlık zincirini bir
şekilde açmamız gerekiyor. Devlet politikası olarak, bölgeler arasındaki
gelişmişlik farklılıklarını ortadan kaldırmamız gerekiyor. Bunu başarmanın bir
ayağı da, ilmî ve teknolojik alandaki gelişmelerdir. Böyle gelişmişlik düzeyi
düşük illerimizin desteklenmesi, diğer illerimize de rahat bir nefes
aldıracaktır. Cazibe merkezi haline gelen büyük illerimizde, altyapı
yetersizlikleri sürekli gündemde tutulmakla birlikte, göç veren illerimiz ise,
göçü durdurabilmenin çarelerini aramaktadır. Bu noktadan hareketle, göç veren illerimizde,
devletimizin biraz daha aktivitesini artırması gerekmektedir. Üniversite veya
eğitimle, göçün yakın bir ilgisi bulunmaktadır. Ekonomik problem yaşayan
insanlarımız, çocuklarıyla birlikte, ya eğitim ve öğretim gördüğü ile göç
etmekte veya harcamalarını karşılayamayacak durumda iseler, maalesef, eğitim ve
öğretim haklarından vazgeçmektedirler. Kurulması teklif edilen üniversitenin "Dede Korkut"
adıyla kurulmasını, Türk Milletine hizmetlerinden hareketle ve bu ismin
yaşatılması gayesiyle vermiş bulunmaktayız. Her millet, kültürel zenginliğiyle
övünmek ister veya övünür; ancak, bazıları övündüğü kaynakları açıkça
gösterebilir. Ne mutludur ki, Türk Milleti, bu konuda, övünebileceğinden daha
fazla birikime sahiptir. Bu birikimin şaheserlerinden biri de, Dede Korkut
hikâyeleridir. Dede Korkut, Oğuz Türklerine ait olduğu bilinen 12 boy
içinde, sadece, Oğuz Türklerinin değil, hemen hemen bütün Türk boylarının dünya
görüşünü, hayat tarzını, ifade kabiliyetini ve güzelliğini, inançlarını dile
getirmiştir. Bu sebeplerden dolayı, hepimize ait değerleri taşıyıp yansıtması
sebebiyle, Korkut Atamız, Kazak bozkırlarından Altay Dağı eteklerinden,
Anadolu, Doğu Avrupa'ya kadar, geniş Türk coğrafyasında tanınır, sevilir ve
sayılır. Dede Korkut'un hikmetli sözleri, sadece yaşadığı dönem
için değil, günümüz için de, bizim açımızdan son derece büyük ehemmiyete sahip
sözlerdir; çünkü, bu sözler, bize, Türk Milletinin hangi hasletlere sahip
olduğunu, nelerin uğruna canını ortaya koyduğunu, neye ağlayıp neye güldüğünü,
sosyal adaleti nasıl sağladığını, ailevî ilişkilerini nasıl düzenlediğini,
sadakatin ne olduğunu ve bunun gibi gerek yüksek ideallerle gerekse günlük
hayatın ayrıntılarıyla ilgili bize ait birçok unsuru göstermektedir. Bütün bu
güzel özellikleriyle, Dede Korkut, Türk ruhunu yansıtan, abidevî dil ve kültür
yadigârlarımızdandır. Günümüzde, taşıdığı mesajları doğru anlayıp doğru
yorumlamak, bütün Türk Milletinin görevidir. Bu duygu ve düşüncelerle, Bayburt İlimiz Dede
Korkut'una sahip çıkmıştır; 1995 yılından başlayarak, her yıl, temmuz ayında,
yurtiçi ve yurt dışından gelen ilim adamları ve devlet erkânıyla birlikte,
uluslararası düzeyde Dede Korkut şenliklerini sürekli hale getirmiştir. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN - Sayın
Kardeş, lütfen toparlayınız. ŞABAN KARDEŞ (Devamla) - Dede Korkut şenlikleri vasıta
kılınarak, Türk dünyasıyla da bir araya gelinmektedir. Bayburt Dede Korkut adıyla bir üniversite kurulması
doğrultusunda verdiğimiz önergenin gündeme alınması noktasında olumlu
desteklerinizi bekler; Yüce Heyetinizi saygıyla selamlarım. (MHP sıralarından
alkışlar) BAŞKAN- Teşekkür ederim. Aynı konuda ikinci söz, Bayburt Milletvekili Sayın Suat
Pamukçu'ya ait. Buyurun Sayın Pamukçu. (FP sıralarından alkışlar) Süreniz 5 dakika. SUAT PAMUKÇU (Bayburt)- Teşekkür ederim Sayın Başkan. Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım;
değerli kardeşimiz, Bayburt Milletvekilimiz Şaban Kardeş Bey'in Bayburt'ta bir
üniversite kurulmasına ilişkin önergesi üzerine, bendeniz de, bir iki şey
söylemek üzere huzurlarınıza geldim; Yüce Heyetinizi saygıyla selamlıyorum. Malumlarınız üzere, bundan yaklaşık iki ay kadar önce,
yine aynı konuda bendenizin de bir kanun teklifi huzurlarınıza gelmiş idi;
yüksek tasviplerinizle, bu teklifimiz kabul görmüş ve şu anda, gündemin 228
inci sırasında yerini almış durumda. Şimdi, Bayburt'a bir üniversite yetmiyor,
iki üniversite kuracağız inşallah yüksek tasviplerinizle. Gerçekten, üniversiteler, bir bölgenin ekonomik, sosyal
ve kültürel zenginleşmesine katkı sağlayan önemli kurumlarımızdır. Bayburtumuz,
kültürel açıdan baktığınız zaman, tarihte, gerçekten, çok önemli bir yer tutmuş
bir yöremizdir. Bayburt, Ahmed-i Zencani, Şeyh Veysi ve Ekmelettin Baberti gibi
büyük âlimleri yetiştiren bir yöremizdir ve yine Bayburt, İrşadiler, Celaliler,
Ruhiler, Ağlar Babalar, Hicraniler, Zihniler gibi büyük şairlerimizin de
yurdudur. Bu bakımdan, Bayburt Üniversitesi kurulması, Bayburt'ta bir
üniversite kurulması durumunda, Bayburt'un bu zengin kültür kaynaklarından bu
öğrencilerimizin istifade etmesi gayet doğaldır ve üniversite için de büyük bir
zenginliktir. Ekonomik yönden de, yörenin kalkınmasına büyük fayda
sağlayacaktır; buna da inanıyoruz. Bayburt, 1970'li yıllarda, Karadeniz Bölgesinin
neredeyse tamamının et ihtiyacını karşılayan bir ilimiz idi. 1980'li yıllara
kadar Karadeniz Bölgesinin et, süt ve süt mamullerine ilişkin gıda ihtiyacını
karşılayan bir yöre durumundaydı; ancak, bölgemizde ve Bayburtumuzda -maalesef,
üzülerek söyleyelim- 1980'li yıllardan itibaren hayvancılık konusunda yapılan
yanlış uygulamalar, yanlış icraatlar sonucunda hayvancılık hemen hemen ölmüş
durumdadır ve bu yüzden de büyük bir göç veren bölge durumuna düşmüştür. Bayburt'un tarım yönünden ikinci önemli ürünü
şekerpancarıdır. Bayburt'un rakımı 1 600 metre civarındadır, 1 500'ün
üzerindedir, bu bölgede, kültür bitkisi olarak, sanayi bitkisi olarak, pancar
dışında herhangi bir bitkinin yetişmesi mümkün değil. Zaten, buğday, arpa gibi
tahılın da yetişme imkânı yoktur, verim çok düşüktür; ancak, ne yazık ki,
üzülerek ifade edeyim, geçtiğimiz günlerde kabul ettiğimiz Şeker Kanunuyla
pancar üretimimiz de önümüzdeki iki, üç yıl içerisinde tamamen ölmüş olacaktır.
Bu ülkeyi, 1980'den beri, bu şekle getiren bir yönetim
anlayışını nasıl tavzih etmemiz lazım, nasıl vasıflandırmamız lazım
bilemiyorum; ancak, şimdi, önümüze bir fırsat gelmiştir, bu fırsatı
değerlendirmemiz lazım. Bayburt'un tamamen yok olmamasının çaresi, bu
üniversitenin, artık, kurulmasına kalmıştır. 1980'li yıllara kadar nüfusu 250
000 civarında olan Bayburt, şu anda 100 000'in altına düşmüştür; yani, bu kadar
büyük göç veren bir yörenin tarihten, haritadan silinmesine kimsenin gönlü razı
olmaz inancındayım. Bu bakımdan, bu kanun teklifini vermiş olmasından
dolayı değerli kardeşime hem teşekkürlerimi hem de tebriklerimi sunuyorum ve
Yüce Heyetinizden de kabul göreceği ümidiyle, hepinize saygılar sunuyor,
teşekkürlerimi arz ediyorum. (Alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Pamukçu. Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir. Üçüncü ve son önergeyi okutuyorum: 3. - Aydın Milletvekili Bekir Ongun'un,
Bir İlçe Kurulmasına (2/282) İlişkin Kanun Teklifinin doğrudan gündeme
alınmasına dair önergesi (4/352) Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına (2/282) esas numaralı Bir İlçe Kurulmasına İlişkin
Kanun Teklifim havale edildiği komisyonlarda 45 gün geçmesine rağmen
görüşülmediği için, İçtüzüğün 37 nci maddesine göre doğrudan gündeme alınmasını
saygılarımla arz ederim. Bekir Ongun Aydın BAŞKAN - Önerge sahibi olarak, Sayın Ongun; buyurun
efendim. Süreniz 5 dakika. BEKİR ONGUN (Aydın) - Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; 13.8.1999 tarihinde vermiş olduğum, Aydın İli Umurlu
Beldesinin İlçe Olması Hakkındaki Kanun Teklifim 45 gün içerisinde ilgili
komisyonlarda görüşülmediğinden, İçtüzüğün 37 nci maddesine göre doğrudan
gündeme alınması konusunda söz almış bulunuyorum; hepinize saygılar sunarım. Değerli milletvekilleri, 1982 Anayasası, ülkemizin
merkezî idare kuruluşu bakımından, coğrafya durumuna, ekonomik şartlara ve kamu
hizmetlerinin gereklerine göre, illere; illerin de diğer kademeli bölümlere
ayrılacağını hüküm altına almış bulunmaktadır. Anayasamızın bu ilkesi
doğrultusunda, ülkemiz il, ilçe ve bugün işlerliğini yitirmiş bucak olarak
teşkilatlanmış bulunmaktadır. Ülkemizdeki kamu hizmetlerinin çok önemli bir
bölümü bu taşra teşkilatı tarafından yerine getirilmektedir. Bilimin ve teknolojinin her gün baş döndürücü bir hızla
geliştiği dünyamızda, insan ihtiyaçları da bu gelişmeye paralel olarak
artmakta, ihtiyaçların karşılanması yeni örgütlenmelere gereksinim
yaratmaktadır. Diğer taraftan, sosyal devlet ilkesi gereğince, devletin
özellikle sosyal hayata giderek artan müdahalesi, insanları devletten daha çok
hizmet bekler duruma getirmektedir. Devletten, giderek artan bu beklentiler
karşısında, merkezî idare, coğrafî yapıdan, nüfus yoğunluğundan, ulaşım ve
haberleşmedeki yetersizlikten dolayı, kamu hizmetlerini zamanında, etkin ve
verimli bir şekilde yerine getirememektedir. Ancak, taşra teşkilatını
geliştirmek ve güçlendirmek yoluyla sorunların üstesinden gelmek mümkün
olabilecektir. Aydın Merkeze bağlı Umurlu Beldesinin imar sınırları
350 hektar, kadastro imar sınırları dışı 22 kilometredir.Umurlu Beldemizde
bulunan organize sanayi bölgesi 1 050 000 metrekaredir. Halen 23 fabrika
üretimde, 25 fabrika inşaat halinde, 30 fabrika da proje aşamasındadır. Toplam
78 fabrika faaliyete geçecektir. Fabrikaların tamamı tamamlandığında ise 5
000'i aşkın insanın bu fabrikalarda çalışacağı tahmin edilmektedir. Umurlu Beldesi E-24 karayolu üzerindedir; yani,
İzmir-Aydın-Denizli karayolu üzerindedir. Umurlu Beldesine bağlı 15 köy bulunmaktadır. Şu andaki
Umurlu'nun merkez nüfusu 9 979 kişidir. Fabrikaların hepsi bittiğinde, bu
nüfusun 20 000'e ulaşacağı tahmin edilmektedir. Bu bakımdan, yukarıda belirtilen nedenlerden ötürü,
Umurlu Beldesinin ilçe statüsüne bir an önce kavuşturulmasının her yönüyle
yararlı olacağı kanaati hasıl olduğundan, sayın milletvekillerinden
desteklerini bekliyor, hepinize saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Ongun. YASİN HATİBOĞLU (Çorum) - Başka söz talebi var mı Sayın
Başkan? BAŞKAN - Efendim, Aydın Milletvekili Sayın Ali Rıza
Gönül söz istemişlerdir... YASİN HATİBOĞLU (Çorum) - Bendeniz de yerimden kısa bir
hususu arz edeceğim efendim. BAŞKAN - Hayhay efendim. Sayın Gönül, buyurun efendim. (DYP sıralarından
alkışlar) Konuşma süreniz 5 dakika. ALİ RIZA GÖNÜL (Aydın) - Sayın Başkanım, değerli
milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum. Aydın İlimizin çok güzel bir beldesi Umurlu Beldemizin
ilçe olması yolundaki verilmiş olan kanun teklifinin, süresi içinde
görüşülmemesi nedeniyle, İçtüzüğün 37 nci maddesi gereğince gündeme alınması
yolundaki talebi görüşmekteyiz. Ben, bu konudaki olumlu düşüncemi açıklamadan evvel,
değerli milletvekili arkadaşlarımızın dikkatini bir konuya çekmek istiyorum.
Bugün inceledim, baktım, yazılı gündemde, görüşülmeyi bekleyen 259 tane kanun
tasarısı ve teklifi var. Bunların içinde, İçtüzük 37'ye göre, şu an görüşmekte
olduğumuz önerge gibi, yazılı gündeme girmiş 73 tane kanun teklifi
bulunmaktadır. Ne yazık ki, bölge milletvekillerinin, il milletvekili
arkadaşlarımızın veya iktidarıyla muhalefetiyle milletvekili arkadaşlarımızın
gerek gördüğü bu teklifler oylanmakta, yazılı gündeme girmekte; ama, maalesef,
bir türlü görüşülme sırası gelememektedir. Halbuki, bunların içinde, insanımızı
doğrudan ilgilendiren, onların ekonomik ve sosyal hayatını derinden etkileyecek
çok önemli, çok güzel hazırlanmış kanun teklifleri de bulunmaktadır. Tabiî, bu
arada, gerek Bursa İlinde gerek Kahramanmaraş'ta, Kastamonu'da, İzmir'de,
değişik illerimizde, ihtiyaçtan kaynaklanan yeni ilçe kurulması talepleri de
önergeyle yazılı gündeme girmiş; ama, hiçbirisi şu ana kadar görüşülememiştir. Şu anda görüşümü ifade ettiğim Aydın İlimizin Umurlu
Beldesi de, aynı konumdadır. Gerçekten, coğrafî konumu, ulaşımı, haberleşmesi,
kaynakları, altyapı hizmetleri, alan genişliği ve nüfus yoğunluğu itibariyle,
Umurlu Kasabamız, ilçe olmayı çoktan hak etmiş, takriben 10 000 nüfusu olan
şirin bir beldemizdir. Tabiî, Aydınımızda, aynı konumda olan değişik
beldelerimiz de var; mesela, bir Atça Kasabamız, 10 000'in üzerinde nüfusu,
aynı özellikleriyle ilçe olmayı beklemekte; yine Ortaklar Kasabamız, 15 000'in
üzerindeki nüfusu ve diğer özellikleriyle ilçe olmayı beklemekte; yine, aynı
zamanda, Sökemize bağlı, çok güzel, çok şirin, çok büyük, çok hareketli, ticarî
hayatı çok gelişmiş Bağarası Kasabamız da bulunmaktadır. Yani, bu kasabalar
Türkiye'nin değişik bölgelerinde olabilir, Aydın'da olabilir veya bir başka
ilde olabilir; ama, ihtiyaçlar, artık bu beldelerin ilçe olmasını gerekli
kılmaktadır. Böyle bölük pörçük, birbirinden farklı ve bağımsız önergeler
halinde bu Meclis gündemine gelmesi yerine, konuyu, Türkiye'nin yeniden idari
yapılanmasını ele almak, gerçekten il olması gereken yerleşim birimlerimizi il
yapmak, ilçe olması gereken beldelerimize de bir çırpıda, yasal bir
düzenlemeyle ilçe hüviyetini kazandırmak kanaatimce daha doğru olur diye
düşünüyorum. Bu nedenle, gerek Umurlu Kasabamızın, gerek Bağarası
gerek Ortakların gerekse Atça Kasabamızın ilçe olmaları umuduyla bu önergeye
destek vermenizi rica ediyorum, olumlu olarak baktığımızı da ifade ediyorum,
Yüce Heyetinize saygılar sunuyorum. (DYP ve FP sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Gönül. Dört sayın milletvekilimiz, 60 ıncı madde gereğince,
yerlerinden çok kısa söz talebinde bulunmuşlardır, ilk olarak Sayın
Hatiboğlu'na veriyorum sözü. Buyurun Sayın Hatiboğlu. YASİN HATİBOĞLU (Çorum) - Sayın Başkanım, değerli
milletvekilleri; gerçekten Aydın İlimizin Umurlu Beldesi gerek coğrafî yapı
itibariyle, gerekse fizikî ilişkiler bakımından ilçe olmaya layık ve şâyeste
bir beldemizdir; Grubumuz da, meseleye böyle bakıyor. Esasen ben hatırlıyorum, geçen dönem Aydın Milletvekili
olan Muhammet Polat arkadaşımız epeyce çaba sarf etmişti bu ve benzer konularda,
şimdi kendisi Parlamentoda değil; ama, biz varız. Ben, değerli Grup
Başkanvekilimiz Sayın Gönül ve değerli önerge sahiplerine de destek vermek için
-Çorum'dan kalkıp Aydın'a destek olur mu elbette; Umurlu, bir belde, ahalinin
umurundan anlayacak bir ilçe olacaktır, biz destek veriyoruz- hayırlı olsun
diyoruz Aydınlılara. Teşekkür ederim. BAŞKAN - Teşekkür ederim. İkinci söz, Aydın milletvekili Sayın Ali Uzunırmak'ın. Buyurun efendim. ALİ UZUNIRMAK (Aydın) - Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; konuşmacı arkadaşlarımızın belirttiği gibi, beldemiz hem nüfus
açısından, hem köy yapısı açısından, ekonomik üretim ve potansiyel açısından
organize sanayi bölgesinin kurulması neticesinde de bir potansiyele ulaşmıştır.
Tabiî ki, artık günümüzde, ilçe konumundaki kurumlarımızla oradaki insanlara
hizmet etmek devletin bir görevi haline gelmiştir; çünkü, beldeden merkez
ilçeye her türlü kuruma olan ihtiyaçtaki akış, insanların hem zamanını almakta
hem de bir yük yüklemektedir. Dolayısıyla, bir diğer açıdan, Aydın'ın
gelecekteki büyük şehir olmasında merkez ilçe nüfusunu etkilemesi açısından da,
bugün Umurlu'nun ilçe olarak Aydın'ın büyük şehir olma hazırlığına katkısı,
mutlaka, bu konumda daha faydalı olacaktır. Yüce Heyetin desteğini bekliyor ve saygılarımı
sunuyorum. Teşekkür ediyorum. BAŞKAN - Teşekkür ederim. Sayın Musa Demirci, buyurun efendim. MUSA DEMİRCİ (Sıvas) - Sayın Başkan, değerli
arkadaşlar; ben, Aydın'da hizmet yapmış bir arkadaş olarak şunu söylüyorum ki,
Aydın'ın Umurlu Beldesi, gerçekten, şirin, tarım ve sanayinin artık içiçe
girdiği bir beldemiz; yaz ve bahar faslıyla beraber, hakikaten, sebze ve
meyvenin ambarı durumundadır, oradan Türkiye'nin her tarafına kamyonlarla sebze
ve meyve sevk edilir. Bilhassa şu mevsimde yediğiniz çağla ve eriğin en güzeli
Umurlu'da yetişir. Zaten yapı itibariyle de, yerleşim itibariyle de ilçe olmayı
hak etmiş bir beldemizdir. Bu bakımdan önergeyi destekliyor, hepinize saygılar
sunuyorum. BAŞKAN - Teşekkür ederim. Son söz Sayın Beyhan Aslan'a ait. Buyurun Sayın Aslan. BEYHAN ASLAN (Denizli) - Sayın Başkanım, değerli
arkadaşlar; E-24 Karayolu üzerinde bulunan Aydın İli Umurlu Beldesi, 10 000
nüfusuyla ve çevresinde 15'e yakın köyüyle ciddî bir ticaret ve sanayi
beldesidir, 78'e yakın fabrika mevcuttur. Anavatan Partisi Grubu olarak, Sayın Bekir Ongun
tarafından verilen bu önergeye destek veriyoruz ve Umurlu'nun ilçe olması için
verilen teklifin, doğrudan gündeme alınmasını destekliyoruz. Hayırlı olsun. BAŞKAN - Teşekkür ediyorum. Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Önerge kabul edilmiştir. Sayın milletvekilleri, biraz evvel kabul ettiğiniz grup
önerileri gereğince -ki, artık sizin kararınız oldu- 1 saat süreyle; yani, şu
anda saat 16.30, saat 17.30'a kadar sözlü soruları görüşeceğiz. V. - SORULAR VE CEVAPLAR A) SÖZLÜ SORULAR VE CEVAPLARI 1.
- Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, kurumlararası nakilleri izne
bağlayan genelgeye ilişkin Başbakandan
sözlü soru önergesi (6/557) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?..Yok. Sayın Çelik görüşmek istiyor mu acaba? Sayın Çelik yok. İçtüzüğün 98 inci maddesinin son fıkrası uyarınca, bu
sözlü soru yazılı soruya çevrilecektir. Sözlü soru önergesi gündemden çıkarılmıştır. 2. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ - Kovancılar'a askerlik
şubesi açılmasına ilişkin Millî Savunma Bakanından sözlü soru önergesi (6/564) BAŞKAN - Soruya
cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sayın Cemil Tunç, konuşacak mısınız efendim? AHMET CEMİL TUNÇ (Elazığ) - Hayır. BAŞKAN - Bu soru da, üç birleşim içinde
cevaplandırılmadığından, İçtüzüğün 98 inci maddesinin son fıkrası uyarınca,
yazılı soruya çevrilecektir. Sözlü soru önergesi gündemden çıkarılmıştır. 3. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ - Karakoçan Küçük Sanayi
Sitesi inşaa-tına ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesi (6/567) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 4. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ-Kovancılar Küçük Sanayi
Sitesi inşaatına ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesi
(6/569) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 5. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ-Kovancılar İlçesi Devlet
Hastanesine uzman doktor atanıp atanmayacağına ilişkin Sağlık Bakanından sözlü
soru önergesi (6/573) BAŞKAN - Soruya
cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 6. - Elazığ
Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ Kültür Merkezi inşaatına ilişkin
Kültür Bakanından sözlü soru önergesi (6/574) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 7. - Elazığ
Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Keban İmam Hatip Lisesi inşaatına
ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/575) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 8. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ-Sivrice öğrenci pansiyonuna ilişkin
Millî Eğitim Bakanından sözlü
soru önergesi (6/576) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 9. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ-Kovancılar İlçesindeki
öğrenci pansi-yonuna ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi
(6/577) BAŞKAN - Soruya
cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 10. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ-Karakoçan İlçesi vakıf
öğrenci yurduna ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/578) BAŞKAN - Soruya
cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 11. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil
Tunç'un, Elazığ - Palu - Gökdere Beldesinin ulaşımına ilişkin Devlet Bakanından
sözlü soru önergesi (6/580) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 12. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil
Tunç'un, Elazığ - Karakoçan İlçesine bağlı bazı köy yollarına ilişkin Devlet
Bakanından sözlü soru önergesi (6/583) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 13. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil
Tunç'un, Elazığ - Karakoçan İlçesi Yeşilbelen Köyünün yol ve içmesuyu
sorunlarına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/584) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 14. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil
Tunç'un, Elazığ - Karakoçan İlçesi Sarıbaşak Köyü İlköğretim Okuluna ilişkin
Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/585) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. SACİT GÜNBEY (Diyarbakır) - Sayın Başkan, hükümet yok
zaten orada, bomboş hükümet sıraları. BAŞKAN - Yapacak bir şey yok. Biraz evvel karar
aldınız; biz, bir saat bunları okuyacağız. SACİT GÜNBEY (Diyarbakır) - Bir tane bakan yok orada. AHMET CEMİL TUNÇ (Elazığ) - Okunmasının da bir anlamı
yok. MEHMET BEKÂROĞLU (Rize) - Ama, niye bir saat kaybediyoruz,
oylayın ve geçin. OKTAY VURAL (İzmir) - Oylayalım... BAŞKAN - Biraz evvel oyladık; bir saat görüşelim diye
karar verdiniz. Bir müddet daha devam edelim, tahammülünüzü aşarsa... SACİT GÜNBEY (Diyarbakır) - Bir tane bakan gelmiyor
Meclise Sayın Başkan. NEVZAT ERCAN (Sakarya) - Sayın Başkan, öneri oylandı,
bir saat sözlü sorular bölümü olarak kararlaştırıldı; bir saat sözlü soruları
görüşeceğiz burada. BAŞKAN - Bir saat görüşeceğiz; evet, çare yok. Ben
aksini söylüyorsunuz zannettim de, onun için, tecrübeli grup başkanvekilimiz
olarak... HASAN EKİNCİ (Artvin) - Sayın Başkan, Bakanlar Kurulu
çekilmiş; orada yok... BAŞKAN - Efendim, okunma sırasına göre hesap edip,
gelebilir; yani, yapacak bir şey yok. SACİT GÜNBEY (Diyarbakır) - Kameralar çeksin Bakanlar
Kurulunu. AYDIN TÜMEN (Ankara) - Siz, bir nöbetçi bakan
getiriyorsunuz buraya, o cevap veriyordu; hatırlıyorsunuz değil mi? MEHMET BEKÂROĞLU (Rize) - Siz de getirin... 15. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ - Karakoçan İlçesi
Kocadayı ve Keklik köylerinin ilköğretim okullarının ne zaman açılacağına
ilişkin Millî Eğitim Bakanından
sözlü soru önergesi (6/586) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 16. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ - Karakoçan İlçesi
Kuşbayırı Köyünün içme suyu sorununa ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru
önergesi (6/587) BAŞKAN - Soruya
cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 17. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ İline bağlı bazı köylerin yol sorununa ilişkin Devlet
Bakanından sözlü soru önergesi (6/588) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 18. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ İline bağlı bazı
köylerin yollarına ilişkin Devlet
Bakanından sözlü soru önergesi (6/589) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 19. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ İli köylerinin içme suyu
sorununa ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi
(6/590) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 20. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ İli Karakoçan İlçesine
bağlı Bulgurcuk, Güllüce ve Demirdelen
köylerinin yollarına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/591) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 21. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil
Tunç'un, Elazığ - Karakoçan İlçesine bağlı bazı köylerin yollarına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi
(6/592) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 22. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ - Kovancılar - Okçular
yoluna ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/593) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 23. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ - Kovancılar -
Karasungur ve Mirahmet köylerinin yollarına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/594) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 24. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ - Karaçor Grup yoluna
ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/595) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 25. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil
Tunç'un, Elazığ'da yapımı devam eden kapalı yüzme havuzunun ödenek ihtiyacına
ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru
önergesi (6/596) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 26. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil
Tunç'un, Elazığ - Karakoçan - Bulgurcuk Köyünün içme suyu projesine ilişkin
Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/597) BAŞKAN - Soruya
cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 27. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil
Tunç'un, Elazığ - Karakoçan - Çelebi Köyünün içme suyu ve yol sorunlarına ilişkin
Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/598) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 28. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil
Tunç'un, Elazığ - Karakoçan - Çıtak Köyü okulunun ne zaman açılacağına ilişkin
Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/599) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 29. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ - Karakoçan - Çıtak Köyü
yoluna ilişkin Devlet Bakanından sözlü
soru önergesi (6/600) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 30. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil
Tunç'un, Elazığ - Karakoçan - Demirtaş Köyü yoluna ilişkin Devlet Bakanından
sözlü soru önergesi (6/601) BAŞKAN - Soruya
cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. MEHMET DÖNEN (Hatay) - Sayın Başkan, bütün soruları
okunmuş ve ertelenmiş kabul edelim (!) Biraz ciddiye alsınlar Meclisi... BAŞKAN - Sayın Bakanlar, belki, birine cevap verir. 31. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil
Tunç'un, Elazığ -Karakoçan - Demirtaş
Köyünün imam ihtiyacına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından sözlü
soru önergesi (6/602) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 32. - Erzincan Milletvekili Tevhit
Karakaya'nın, Bağ-Kur emeklilerinden kesilen prime ilişkin Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanından sözlü soru önergesi (6/604) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 33. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil
Tunç'un, Elazığ Sarıcan Beldesinin sağlık personeli ihtiyacına ilişkin Sağlık
Bakanından sözlü soru önergesi (6/606) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 34. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil
Tunç'un, Elazığ-Karakoçan-Sarıcan Beldesinin ve köylerinin öğretmen ihtiyacına
ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/610) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 35. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil
Tunç'un, Elazığ-Karakoçan İlçesine bağlı bazı köylerin spor sahası ihtiyacına
ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/612) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 36. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil
Tunç'un, Elazığ-Karakoçan İlçesine bağlı bazı köylerin kapalı bulunan okullarına
ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/613) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 37. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil
Tunç'un, Elazığ-Karakoçan İlçesi Karapınar Köyünün okul ihtiyacına ilişkin
Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/615) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 38. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil
Tunç'un, Elazığ-Karakoçan İlçesi Gündeğdi köyünün sulama göleti ihtiyacına
ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/616) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 39. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ-Karakoçan
İlçesine bağlı bazı köylerin kanalizasyon sorununa ilişkin Devlet Bakanından
sözlü soru önergesi (6/617) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 40. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil
Tunç'un, Elazığ-Karakoçan İlçesine bağlı bazı köylerin içme sularına ilişkin
Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/618) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 41. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil
Tunç'un, Elazığ-Karakoçan İlçesi Devlet Hastanesinin uzman doktor ihtiyacına
ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/619) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Sağlık Bakanı?..
Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 42. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil
Tunç'un, Elazığ-Karakoçan İlçesi Altınoluk İlköğretim Okulu ihtiyacına ilişkin
Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/620) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 43. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil
Tunç'un, Elazığ-Karakoçan İlçesi Başyurt Köyünde bu-lunan hazine arazilerine
ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/621) ve Devlet Bakanı Edip
Safder Gaydalı'nın cevabı BAŞKAN - Sayın Bakan cevaplandıracaklar; onun için,
önergeyi okutuyorum: Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Aşağıdaki sorularımın Maliye Bakanı Sayın Sümer Oral
tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim. Ahmet Cemil Tunç Elazığ Elazığ İli Karakoçan İlçesi Başyurt Köyünde bulunan
hazine arazilerinden ihtiyaç sahiplerine arsa tahsis etmeyi düşünüyor musunuz? BAŞKAN - Sayın Devlet Bakanımız cevap verecekler. Buyurun Sayın Gaydalı. Süreniz 5 dakika efendim. DEVLET BAKANI EDİP SAFDER GAYDALI (Bitlis) - Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; Elazığ Milletvekilimiz Sayın Ahmet Cemil
Tunç'un sözlü sorusuna, Maliye Bakanı Sayın Sümer Oral adına, cevap vermek
üzere huzurlarınızdayım; hepinize en derin saygılarımı sunuyorum. Söz konusu önergede, Elazığ İli Karakoçan İlçesi
Başyurt Köyünde bulunan hazineye ait taşınmaz mallardan ihtiyaç sahiplerine
arsa tahsis edilmesinin düşünülüp düşünülmediği hakkında bilgi istenilmektedir.
Öncelikle şu hususu bilgilerinize sunmak istiyorum:
1050 sayılı Muhasebei Umumiye Kanununun 23 üncü maddesi ile Bakanlığımızın
Teşkilat ve Görevleri Hakkında 178 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 13/d
maddesine göre, hazineye ait taşınmaz malların, genel, katma ve özel bütçeli
kuruluşlara tahsisi yapılmaktadır. Dolayısıyla, hazine taşınmaz mallarının
şahıslara tahsisi mümkün bulunmamaktadır. Başyurt Köyünde bulunan hazine arazileri genel olarak
2886 sayılı Devlet İhale Kanunu hükümlerine göre ihaleyle satılmaktadır.
Ayrıca, 4070, 4071 ve 4072 sayılı kanunlara göre de hak sahiplerine doğrudan
satış ve devir yapılmaktadır. 6.10.1994 tarih ve 198 sayılı Millî Emlak Genel
Tebliğine göre ise, hazineye ait tarım arazileri, topraksız veya yeterli
toprağı olmayan çiftçilere belirli normlar içerisinde kiraya verilmektedir. Buna göre, şahıslar tarafından, hazineye ait taşınmaz
malların satışının veya kiralanmasının talep edilmesi halinde, Bakanlığımızca
gerekli değerlendirme yapılacaktır. Bilgilerinize saygıyla arz ederim. BAŞKAN - Sayın Devlet Bakanımıza teşekkür ediyorum. Sayın Tunç, ilave edeceğiniz bir şey var mı? AHMET CEMİL TUNÇ (Elazığ) - Hayır Sayın Başkan. BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, sözlü soru
önergelerinin okunmasına devam edeceğiz. Divan Kâtibi tarafından ve oturarak okunmasını
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir. Şimdi, 44 üncü sıradan itibaren devam ediyoruz. 44. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ-Karakoçan
İlçesine bağlı bazı köylerin sulama kanaleti ihtiyacına ilişkin Devlet
Bakanından sözlü soru önergesi (6/622) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Devlet Bakanı?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 45. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ-Karakoçan İlçesi
Kalkankaya Köyüne sulama göleti yapılıp yapılmayacağına ilişkin Devlet
Bakanından sözlü soru önergesi (6/623) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Devlet Bakanı?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 46. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ-Karakoçan
İlçesine bağlı bazı köylerin imam ihtiyacına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısından sözlü soru önergesi (6/624) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 47. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil
Tunç'un, Elazığ-Arıcak-Kaş Köyü sulama projesine ilişkin Devlet Bakanından
sözlü soru önergesi (6/625) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 48. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ-Keban İlçesine
bağlı bazı köylerin içme sularına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi
(6/626) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 49. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil
Tunç'un, Elazığ-Keban İlçesine bağlı bazı köylerin ka-nalizasyon sorununa
ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/627) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 50. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil
Tunç'un, Elazığ-Keban İlçesine bağlı bazı köylerin grup yoluna ilişkin Devlet
Bakanından sözlü soru önergesi (6/628) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 51. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil
Tunç'un, Elazığ-Keban İlçesine bağlı bazı köylerin sulama kanalı ve içme suyu
sorununa ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/629) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 52. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil
Tunç'un, Elazığ İlinde temel eğitim okulu yapılıp yapılmayacağına ilişkin Millî
Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/630) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 53. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil
Tunç'un, Elazığ İlinde hayvancılık ve tarım alanında uygulanan projelere
ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/631) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 54. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil
Tunç'un, Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün Elazığ İlindeki yatırım projelerine
ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/633) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 55. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil
Tunç'un, Elazığ İlinde uyguladığı projelere ilişkin Sanayi ve Ticaret
Bakanından sözlü soru önergesi (6/636) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 56. - Elazığ Milletvekili Ahmet
Cemil Tunç'un, Elazığ İlindeki tarihi eserlere ilişkin Devlet Bakanından sözlü
soru önergesi (6/637) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 57. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil
Tunç'un, Harput'taki eski eserlerin onarımı ile ilgili projelere ilişkin Kültür
Bakanından sözlü soru önergesi (6/638) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 58. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil
Tunç'un, Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünün Elazığ İlinde uyguladığı projelere
ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/639) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 59. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil
Tunç'un, Elazığ Havaalanına ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi
(6/643) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 60. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil
Tunç'un, TCDD Genel Müdürlüğünün Elazığ İlinde uyguladığı projelere ilişkin
Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/644) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 61. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil
Tunç'un, Elazığ ve ilçelerinde uyguladığı projelere ilişkin Ulaştırma
Bakanından sözlü soru önergesi (6/645) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 62. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil
Tunç'un, Tekel Genel Müdürlüğünün Elazığ ve ilçelerinde uyguladığı projelere
ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/646) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 63. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil
Tunç'un, Elazığ ve ilçelerinde uyguladığı projelere ilişkin Kültür Bakanından
sözlü soru önergesi (6/647) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 64. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil
Tunç'un, Elazığ-Karakoçan-Palu-Arıcak ilçelerinde boşalan köylere ilişkin
İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/648) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 65. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil
Tunç'un, Elazığ ve ilçelerinde uyguladığı projelere ilişkin Sağlık Bakanından
sözlü soru önergesi (6/649) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 66. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil
Tunç'un, Orman Bölge Müdürlüğünün Elazığ ve ilçelerindeki çalışmalarına ve
ödenek miktarına ilişkin Orman Bakanından sözlü soru önergesi (6/650) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 67. - Ankara Milletvekili M. Zeki
Çelik'in, İç Anadolu Bölgesinin ulaşımına ve
Ankara-Gölbaşı-Şereflikoçhisar-Aksaray-Ulukışla arasında bir demiryolu
bağlantısı kurulup kurulmayacağına ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru
önergesi (6/652) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 68. - Samsun Milletvekili Musa
Uzunkaya'nın, Rusya'dan helikopter alınacağı yolunda basında çıkan haberlere
ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/658) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Başbakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 69. - Samsun Milletvekili Musa
Uzunkaya'nın, "Basında Bugün" adlı bültenin içeriğine ilişkin Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanından sözlü soru önergesi (6/659) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Meclis Sayın Başkanı veya
Meclis Başkanvekili?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 70. - Samsun Milletvekili Musa
Uzunkaya'nın, TÜPRAŞ'ın özelleştirilmesi için verilen ilân ve reklamlara
ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/661) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 71. - Samsun Milletvekili Musa
Uzunkaya'nın, DMS sonucuna göre yapılacak atamalara ilişkin Devlet Bakanından
sözlü soru önergesi (6/662) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 72. - Samsun Milletvekili Musa
Uzunkaya'nın, POAŞ ihalesiyle ilgili iddialara ilişkin Devlet Bakanından sözlü
soru önergesi (6/663) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 73. - Samsun Milletvekili Musa
Uzunkaya'nın, THK tarafından Samsun İlinde toplanan kurban derilerine ilişkin
Başbakandan sözlü soru önergesi (6/667) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Başbakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 74. - Şırnak Milletvekili Abdullah Veli
Seyda'nın, Şırnak, Cizre ve Silopi sanayi siteleri projelerine ilişkin Sanayi
ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesi (6/671) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Başbakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 75. - Samsun Milletvekili Musa
Uzunkaya'nın, TÜPRAŞ'ın özel bankalardaki hesaplarına ilişkin Başbakandan sözlü
soru önergesi (6/672) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 76. - İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı
Ilıcak'ın, MİT ajanı olduğu iddia edilen bir basın mensubuna ilişkin
Başbakandan sözlü soru önergesi (6/673) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Başbakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 77. - Samsun Milletvekili Musa
Uzunkaya'nın, memurlara yapılan çocuk yardımına ilişkin Başbakandan sözlü soru
önergesi (6/674) ve Devlet Bakanı Edip Safder Gaydalı'nın cevabı BAŞKAN - Soruyu cevaplandırmak üzere, Sayın Devlet
Bakanı buradalar. Önce, soruyu okutuyorum: Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Aşağıdaki sorularıma, Başbakan Sayın Bülent Ecevit'in
sözlü olarak cevap vermesini delaletlerinize arz ederim. Musa Uzunkaya Samsun 1.- Çocuklarına 23 Nisanı bayram olarak hediye etmiş
bir ülkenin Başbakanı olarak, devlet memurlarının çocukları için ödenmekte olan
695 000 TL aylığı yeterli görüyor musunuz? 2.- Dünyanın hangi ülkesinde, çalışanların çocukları
için yaklaşık 1 dolarlık aylık yardım yapılmaktadır? Dünyanın en kalabalık
ülkesi olan Çin'de bu yardım ne kadardır? 3.- Yardımın sadece iki çocukla sınırlı tutulmasının
gerekçesi nedir? Aylık 695 000 TL'nin çocuk yapmayı teşvik edici bir unsur
olduğuna mı inanıyorsunuz? 4.- Bu uygulamanızı ne zamana kadar sürdüreceksiniz? BAŞKAN - Sayın Başbakan adına, Devlet Bakanı Sayın Edip
Safder Gaydalı cevap verecekler. Buyurun Sayın Bakan. Süreniz 5 dakika. DEVLET BAKANI EDİP SAFDER GAYDALI (Bitlis) - Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; Samsun Milletvekili Sayın Musa Uzunkaya'nın
sözlü sorusuna cevap vermek üzere huzurlarınızdayım; hepinize en derin
saygılarımı sunuyorum. Bilindiği üzere, aile ve çocuk yardımı ödeneği, bir
maaş unsuru olarak, dünyanın birçok ülkesinde verilmektedir. Bu ödemenin
ülkemizdeki uygulaması, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunuyla belirli esaslara
bağlanmıştır. Halen, her 1 çocuk için 50 gösterge rakamının memur
maaş katsayısıyla çarpımı suretiyle bulunan miktar, azamî 2 çocuk için, her ay
itibariyle maaşla birlikte ödenmektedir. 50 x (katsayı) 13 810 = 690 000 TL 1
çocuk için. Söz konusu ödemenin bugüne kadar geçirdiği süreç
sonucunda, mevcut miktarının yeterli olduğunu ileri sürmek tabiî ki mümkün
bulunmamaktadır; ancak, yapılan ödeme miktarı, sabit bir gösterge rakamının
(50) aylıklarla uygulanan katsayıyla (13 810) çarpımı sonucunda bulunduğundan,
katsayı artışına bağlı olarak, her yıl, maaşlarla aynı düzeyde artmaktadır.
Bunun doğal sonucu olarak, 1996 yılından bugüne kadar, çocuk yardımının maaş
içerisindeki payı büyük ölçüde değişmemiştir. Aile yardımı ve diğer bütün ödeme unsurlarının yüksek
belirlenmesi için gerekli ilk şart, sağlam gelir kaynaklarına sahip olmaktır.
Bu kaynaklara sahip olmadan yapılabilecek her türlü artışın, bir süre sonra
önemini yitirdiği herkes tarafından bilinmektedir. Bununla birlikte, hükümetimizin, kamu çalışanlarımızı
aileleriyle birlikte yaşanabilir bir gelir seviyesinde bulundurma azim ve
gayreti içerisinde bulunduğunu, yetersiz kalan bu nitelikteki bazı maaş
unsurlarının bütçe imkânları çerçevesinde makul seviyeye çıkarılması
çalışmalarını devam ettirdiğimizi de belirtmek isterim. Arz ederim. BAŞKAN - Sayın Devlet Bakanımıza teşekkür ediyorum. Şimdi, kaldığımız yerden sözlü soruları okumaya devam
edeceğiz. 78. - Nevşehir Milletvekili Mükremin
Taşkın'ın, Galatasaray-Leeds maçı öncesi meydana gelen olaylara ve
sorumlularına ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/675) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 79. - İzmir Milletvekili Süha Tanık'ın,
Göztepe-Erzurumspor maçında güvenlik görevlilerinin sergilediği tutuma ilişkin
İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/676) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 80.- Batman Milletvekili Alaattin Sever
Aydın'ın, Batman Adliye binası inşaatına ilişkin Adalet Bakanından sözlü soru
önergesi (6/678) BAŞKAN - Soruya cevap Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir 81. - Batman Milletvekili Alaattin Sever Aydın'ın, meslek liselerinden liselere geçişin engellendiği
iddialarına ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/679) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 82. - Batman Milletvekili Alaattin Sever Aydın'ın, Batman İlinde yapımı devam
eden bazı hastanelere ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/680) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 83. - Nevşehir Milletvekili Mükremin Taşkın'ın, Nevşehir'deki Tekel İçki
Fabrikasına ilişkin Devlet Bakanından (Rüştü Kâzım Yücelen) sözlü soru önergesi
(6/682) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 84. - İstanbul Milletvekili Ahmet Güzel'in, Halkalı SSK Hastanesi inşaatına ve
Küçükçekmece SSK Dispanserine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından
sözlü soru önergesi (6/683) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 85. - Van Milletvekili Hüseyin Çelik'in, Türkiye-İran geçiş yollarındaki bazı uygulamalara ilişkin
İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/684) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 86. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, daha önceki hükümetler
döneminde yapılan cep telefonu ihalelerine ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü
soru önergesi (6/685) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 87. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, Samsun-Çarşamba jandarma
birliklerince ve polis tarafından bir kişiye işkence yapıldığı iddiasına
ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru
önergesi (6/686) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 88. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, Bafra Kaymakamlığınca
hazırlanan bir kitaba ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/687) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 89. - Bursa Milletvekili Ertuğrul
Yalçınbayır'ın, Avrupa Birliği çevre mevzuatına uyum konu-sunda yapılan
çalışmalara ilişkin Çevre Bakanından sözlü soru önergesi (6/689) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 90. - Şanlıurfa Milletvekili Mehmet
Yalçınkaya'nın, Şanlıurfa'da serbest bölge kurulması için yapılan çalışmalara
ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/690) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Başbakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 91. - Şanlıurfa Milletvekili Mehmet
Yalçınkaya'nın, Şanlıurfa İlindeki
mayınlı tarım arazileri-ne ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi
(6/692) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Başbakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 92. - Van Milletvekili Fetullah
Gültepe'nin, Türk Telekom'a alınan geçici işçilere ilişkin Ulaş-tırma
Bakanından sözlü soru önergesi (6/693) BAŞKAN - Sözlü
soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 93. - Manisa Milletvekili Mustafa
Enöz'ün, tarımsal girdi fiyatlarına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü
soru önergesi (6/695) BAŞKAN - Sözlü
soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 94. - Erzincan Milletvekili Tevhit
Karakaya'nın, Erzincan-Kemah-Muratboynu Köyünün bazı sorunlarına ilişkin Devlet
Bakanından sözlü soru önergesi (6/697) BAŞKAN - Sözlü soruya cevap
verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 95. - Erzincan Milletvekili Tevhit
Karakaya'nın, Erzincan - Kemah - Eriç
Köyü içme suyu şebekesine ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/698)
BAŞKAN - Sözlü
soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü Sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 96. - Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya'nın,
Erzincan'ın bazı köylerinin yol ve içme
suyu sorunlarına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/699) BAŞKAN - Sözlü
soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 97. - Erzincan Milletvekili Tevhit
Karakaya'nın, Erzincan-Kemah-Dedeoğlu Köyü sulama göletine ilişkin Devlet
Bakanından sözlü soru önergesi (6/700) BAŞKAN - Sözlü
soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun
görüşülmesi ertelenmiştir. 98. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın,
Hicaz Demiryolu Projesi ve Hac taşımacılığına ilişkin Başbakandan sözlü soru
önergesi (6/701) BAŞKAN - Sözlü
soruya cevap verecek Sayın Başbakan?.. Yok. Sözlü sorunun
görüşülmesi ertelenmiştir. 99. - Samsun Milletvekili Musa
Uzunkaya'nın, emekli subayların özel sektörde görev almalarına ilişkin Millî
Savunma Bakanından sözlü soru önergesi (6/702) BAŞKAN - Sözlü
soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun
görüşülmesi ertelenmiştir. 100. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın,
kamu kurum ve kuruluşlarına ait sosyal
tesislerde başörtüsü yasağı uygulandığı iddialarına ilişkin Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısından sözlü soru önergesi (6/703) BAŞKAN - Sözlü
soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun
görüşülmesi ertelenmiştir. 101. - Samsun Milletvekili Musa
Uzunkaya'nın, başörtüsü sorununa ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısından sözlü soru önergesi
(6/704) BAŞKAN - Sözlü
soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun
görüşülmesi ertelenmiştir. 102. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in,
nüfus dairelerinde bir kuruluşun perakende satış fişi ile tahsilat yaptığı
iddialarına ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/706) BAŞKAN - Sözlü
soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun
görüşülmesi ertelenmiştir. 103. - Van Milletvekili Maliki Ejder
Arvas'ın, Van İlinde sınır ticaretinin kısıtlanmasının nedenine ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/710) BAŞKAN - Sözlü
soruya cevap verecek Sayın Başbakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 104. - Van Milletvekili Maliki Ejder Arvas'ın, Van Bölgesi sağlık hizmetlerini geliştirme ve destekleme
projesine ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/711) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 105. - İstanbul Milletvekili Ahmet Güzel'in, İstanbul - Kınalıada'da
bulunan aktarıcı antenlere ilişkin
İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/713) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 106. - İstanbul Milletvekili Yücel
Erdener'in, deneme üretimi yapılan tohumluklara ilişkin Tarım ve Köyişleri
Bakanından sözlü soru önergesi (6/714) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 107. - Şanlıurfa Milletvekili Yahya
Akman'ın, Birecik İlçesinin öğretmenevi ihtiyacına ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/715) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 108. - Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya'nın Erzincan-Tercan-Gevenli,
Balıklı, Kemah-Kemerkaya köylerinin içme suyu ve sulama kanalı sorununa ilişkin
Devlet Bakanından (Mustafa Yılmaz) sözlü soru önergesi (6/716) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 109. - Amasya Milletvekili Akif Gülle'nin, 27-28 Mayıs 2000 tarihlerinde yapılan açık lise sınavlarında
Ankara Ayrancı Lisesi'nde bazı öğrencilerin sınava alınmadığı iddiasına ilişkin
Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/717) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 110. -Yozgat Milletvekili Mehmet
Çiçek'in, 27-28 Mayıs 2000 tarihinde
yapılan açık lise sınavlarında Ankara Ayrancı Lisesi'nde bazı öğrencilerin
sınava alınmadığı iddiasına ilişkin Millî E-ğitim Bakanından sözlü soru
önergesi (6/720) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 111. - Samsun Milletvekili Musa
Uzunkaya'nın, yurt dışındaki işçilerimizin hukuki sorunlarına ve 1993 yılında
Hollanda'da polis tarafından öldürüldüğü iddia edilen bir Türk vatandaşına
ilişkin Dışişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/721) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 112. - Samsun Milletvekili Musa
Uzunkaya'nın, İstanbul'un fethi kutlamalarına ilişkin Başbakandan sözlü soru
önergesi (6/722) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 113. - Samsun Milletvekili Musa
Uzunkaya'nın, nüfus müdürlüklerince alınan faks ücretlerine ilişkin İçişleri
Bakanından sözlü soru önergesi (6/723) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 114. - Samsun Milletvekili Musa
Uzunkaya'nın, Başbakanlık Yüksek Denetleme Kuruluna yapılan atamalara ilişkin
Başbakandan sözlü soru önergesi (6/724) ve Devlet Bakanı Edip Safder
Gaydalı'nın cevabı BAŞKAN - Sayın Uzunkaya'nın sözlü sorusuna Sayın Bakan
cevap verecekler. Sözlü soru önergesini okutuyorum: Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Aşağıdaki sorularıma Başbakan Sayın Bülent Ecevit'in
sözlü cevap vermesini delaletlerinize arz ederim. Musa Uzunkaya Samsun 1. Başbakanlık Yüksek Denetleme Kuruluna atamalarda göz
önünde bulundurulan kriterler nelerdir? 2. Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu üyeliğine bazı
bakanların ve eski bir başbakanın özel tavassutuyla getirildiği iddia edilen
Işık Eyüboğlu'nun, aynı zamanda da Erdemir Yönetim Kurulu Üyesi olduğu doğru
mudur? 3. Bu iddia doğruysa, muhtemel bir denetimde hem hâkim
hem de sanık durumunda olmak hukuka uygun mudur? 4. Erdemir Genel Müdürlüğünün Ankara'da irtibat bürosu
olduğu halde, yönetim kurulu toplantılarının İstanbul Hilton'da ve benzeri
otellerde yapılması, yönetim kurulu üyelerine özel oto ve şoförlerin tahsisi,
uygulamakta olduğunuz ekonomi politikalarınıza uygun mudur? BAŞKAN - 114 üncü soruya, Sayın Başbakan adına, Devlet
Bakanı Sayın Edip Safder Gaydalı cevap verecekler. Süreniz 5 dakika efendim. Buyurun. DEVLET BAKANI EDİP SAFDER GAYDALI (Bitlis) - Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; Samsun Milletvekili Sayın Musa Uzunkaya'nın
sözlü sorusuna cevap vermek üzere huzurlarınızdayım. Bilindiği gibi, Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu,
Anayasamızın 165 inci maddesi kapsamında olan kuruluşları malî, idarî, hukukî,
teknik ve ekonomik yönlerden denetlemekte ve hazırlanan raporlar Türkiye Büyük
Millet Meclisi KİT Komisyonunda görüşülerek karara bağlanmaktadır. Yüksek Denetleme Kurulu, Başbakanlığa bağlı olmakla
beraber, denetim çalışmalarını, tamamen bağımsız ve özerk bir tarzda
yürütmektedir. Yüksek Denetleme Kurulunun hukukunu düzenleyen ve
24.6.1983 tarihinde yürürlüğe giren 72 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 10
uncu maddesi, kurul üyeliğine atanacakların niteliklerini belirtmiş
bulunmaktadır. Buna göre, kurul üyesi olarak atanabilmek için; İdarî, iktisadî, malî, hukukî ve teknik alanlarda
lisans öğretimi yapmış olmak. Kamu görevlerinde en az 20 yıl başarı ile çalışmış
olmak. 20 yılın en az 3 yılını başdenetçi veya üst düzey
yönetici olarak geçirmiş bulunmak gereklidir. Kurul üyeliğine atanacak kişilerde yasanın aradığı söz
konusu şartlar yanında, özellikle, bağımsız karar verebilme, tarafsız ve
objektif davranabilme gibi denetim hizmeti için kaçınılmaz olan nitelikler de
aranmaktadır. Işık Eyüboğlu, yukarıda belirtilen yasal şartlarla
diğer nitelikleri taşıdığı için, 5.11.1999 tarihinde, Bakanlar Kurulu
kararnamesiyle Yüksek Denetleme Kurulu üyeliğine atanmıştır. İlgilinin, yasanın aradığı şartların tamamını hiçbir
kuşku duyulmaksızın fazlasıyla yerine getirdiğine emin olunmalıdır. İlgili,
yirmi yılı aşkın memuriyeti süresince genel müdür yardımcılığı, genel müdür
vekilliği gibi üst düzey görevlerde bulunmuş, iki yılı aşkın süre de Erdemir
Genel Müdürü olarak görev yapmıştır. Işık Eyüboğlu, 25.3.1997 tarihli, Devlet Bakanı Sayın
Ufuk Söylemez'in oluru ile Ereğli Demir Çelik Fabrikaları AŞ'ye yönetim kurulu
üyeliği görevine atanmış, şirketin 30.3.2000 tarihinde yapılan olağan genel
kurul toplantısında ise, bir yıl süreyle görev yapmak üzere tekrar yönetim
kurulu üyeliğine seçilmiştir. Işık Eyüboğlu'nun bu görevi halen devam
etmektedir. Işık Eyüboğlu'nun, bir taraftan Yüksek Denetleme Kurulu
üyesi, bir taraftan da Erdemir Yönetim Kurulu üyesi olması, hukuka aykırılık
teşkil etmemektedir. Erdemir, 7462 sayılı özel kanunla kurulmuş olup, söz
konusu kanunun 9 uncu maddesi "Şirket sermayesinde resmî sektörün hissesi
ne nispette olursa olsun Şirket, 1050, 2490 ve 3460 sayılı kanunlarla ek ve
tadillerine Divanı Muhasebatın vize ve murakabesine tabi olmadığı gibi 3656,
3659, 6245 ve 7244 sayılı kanunlarla ek ve tadilleri hükümlerine tabi
değildir" hükmünü taşımaktadır. Söz konusu hüküm nedeniyle, Erdemir, Başbakanlık Yüksek
Denetleme Kurulu ile Türkiye Büyük Millet Meclisi KİT Komisyonunun denetimine
tabi bulunmamaktadır. Dolayısıyla, soruda işaret edilen bir durumla
karşılaşılması söz konusu değildir. Erdemir'in şirket esas mukavelesinin 8 inci maddesi
hükmünde, yönetim kurulu toplantılarının şirket merkezi olan Ankara dışında
yapılabileceği öngörülmüştür. Diğer taraftan, yönetim kurulu üye ve denetçileri
arasında Ankara dışında ikamet eden ve çalışanlar da bulunmaktadır. Bu nedenle,
yönetim kurulu toplantıları zaman zaman Ankara dışında da yapılmaktadır. Kamu
kurum ve kuruluşları ile Erdemir büyüklüğündeki özel şirketlerin uygulaması
paralelinde ve kuruluş yılından bu yana yönetim kurulu üye ve denetçilerine
görev ve unvanlarıyla mütenasip makam otosu ve şoförü tahsis edilmektedir. Bilgilerinize arz ederim. BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Bakan. Sayın Uzunkaya?.. Yok. Soru cevaplandırılmıştır. Diğer soruya geçiyoruz. 115.
- İstanbul Milletvekili Ali Coşkun'un, Hazine garantisi veya izni
verilen kamu kuruluşlarına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi
(6/725) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 116. - İstanbul Milletvekili Ali
Coşkun'un, teşvik kredisi alanların karşılaştıkları sorunlara ilişkin Devlet
Bakanından sözlü soru önergesi (6/726) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 117. - Samsun Milletvekili Musa
Uzunkaya'nın, Sigorta Teftiş Kurulu Samsun Grup Başkanlığının başka bir ile
taşınması yönünde bir çalışma olup olmadığına ilişkin Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanından sözlü soru önergesi (6/727) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 118. - Gaziantep Milletvekili Mehmet Ay'ın,
Gaziantep-Nurdağı İlçesindeki Ballıkaya Barajı projesine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı ve Başbakan
Yardımcısından sözlü soru önergesi (6/729) BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, 118 inci soru, soru
sahibi tarafından geri alındığı halde, hataen gündemde yer almıştır. Diğer soruya geçiyoruz. 119. - Şırnak Milletvekili Abdullah Veli
Seyda'nın, havaalanlarındaki VIP uygulamasına iliş-kin Dışişleri Bakanından
sözlü soru önergesi (6/730) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 120. - İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı
Ilıcak'ın, Samsun İdare Mahkemesi üyelerinin tayin edilme nedenlerine ilişkin
Adalet Bakanından sözlü soru önergesi (6/732) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 121. - Konya Milletvekili Özkan Öksüz'ün,
UZEV'in yasalara uymayarak halkı mağdur ettiği iddiasına ilişkin Millî Eğitim
Bakanından sözlü soru önergesi (6/733) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 122. - Konya Milletvekili Özkan Öksüz'ün,
Devlet ve özel üniversitelere yapılacak Devlet yardımları belirlenirken
uyulacak kriterlere ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/734) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 123. - İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı
Ilıcak'ın, Yargı Mevzuatı Bültenine ilişkin Adalet Bakanından sözlü soru
önergesi (6/736) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 124. - Tunceli Milletvekili Kamer Genç'in, Bolu Tünel inşaatına ilişkin
Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü soru önergesi (6/737) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 125. - Tunceli Milletvekili Kamer Genç'in, Türk Ticaret Bankası Genel Müdürü
hakkında açılmış ceza davası olup olmadığına ilişkin Başbakandan sözlü soru
önergesi (6/739) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Başbakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 126. - Mardin Milletvekili Veysi Şahin'in, Mardin-Midyat İlçesindeki tarihi ve
kültürel önemi olan alanlara ilişkin Kültür Bakanından sözlü soru önergesi
(6/741) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 127. - Şanlıurfa Milletvekili Ahmet
Karavar'ın, İstanbul-Bayrampaşa cezaevi ile diğer cezaevlerinde meydana gelen
olaylara ilişkin Adalet Bakanından sözlü soru önergesi (6/742) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 128. - Şanlıurfa Milletvekili Ahmet
Karavar'ın, ceza ve tutukevlerine ilişkin Adalet Bakanından sözlü soru
önergesi(6/743) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 129. - Şanlıurfa Milletvekili Ahmet
Karavar'ın Af tasarısı ve F tipi cezaevi projelerine ilişkin Adalet Bakanından
sözlü soru önergesi (6/744) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 130. - Şanlıurfa Milletvekili Ahmet
Karavar'ın, tutuklu ve mahkûmların sorunlarına ilişkin Adalet Bakanından sözlü
soru önergesi (6/745) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 131. - Samsun
Milletvekili Musa Uzunkaya’nın, Samsun Türk Telekom Bölge Müdürlüğünün
Trabzon’a nakledilmesine ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi
(6/746) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 132. - Şanlıurfa Milletvekili Yahya
Akman'ın, Şanlıurfa'nın Turizm potansiyeline ilişkin Turizm Bakanından sözlü
soru önergesi (6/748) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 133. - Şanlıurfa Milletvekili Yahya
Akman'ın, Şanlıurfa Bağ-Kur hizmet binasına ilişkin Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanından sözlü soru önergesi
(6/749) ve Devlet Bakanı Edip Safder Gaydalı'nın cevabı BAŞKAN - 133 üncü sıradaki soru önergesini, Sayın
Devlet Bakanı cevaplandıracaklar; onun için, önergeyi okutuyorum: Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Aşağıdaki sorularımın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Sayın Yaşar Okuyan tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını delaletlerinize
arz ederim. Saygılarımla. Yahya Akman Şanlıurfa 35 000 Bağ-Kur üyesi bulunan Şanlıurfamızın hizmetleri,
halen, 200 metrekarelik bir alanda ve 20 kişilik bir personelle
yürütülmektedir. Bu durum on yıldan beri böyledir. On yıl önce Bağ-Kur'lu
sayısı 17 000 idi ve kısmen bir rahatlık söz konusuydu. Ancak, esnafımız,
bugün, İş ve İşçi Bulma Kurumuyla müşterek olarak kullanacağı geniş bir binada
hizmet beklemektedir. Bu çerçevede; Sorular: 1- Bağ-Kur Müdürlüğünün daha rahat ve geniş bir binada
hizmet vermesine yönelik olarak Bakanlığınızca yapılmış bir çalışma var mıdır?
Yoksa, gündeminize almayı düşünüyor musunuz? 2- Hizmetlerin daha çabuk gerçekleştirilmesi ve hem
memurların hem de Bağ-Kur'lu esnafımızın rahatlaması için personel sayısının
artırılması hususunda bir çalışmanız var mıdır? 3- Hizmetin yerinde verilmesi için, ilçeler bazında
Bağ-Kur irtibat büroları açmak hususunda çalışmalarınız var mıdır? BAŞKAN - Devlet Bakanımız Sayın Edip Safder Gaydalı;
buyurun efendim. Süreniz 5 dakika. (ANAP sıralarından alkışlar) DEVLET BAKANI EDİP SAFDER GAYDALI (Bitlis) - Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; Şanlıurfa Milletvekilimiz Sayın Yahya
Akman'ın, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına sorduğu soruyu cevaplamak
üzere huzurlarınızdayım. Bağ-Kur Şanlıurfa İl Müdürlüğü, mülkiyeti Şoförler ve
Otomobilciler Derneğine ait binanın toplam 600 metrekare alanlı 3 ve 4 üncü
katlarında kiracı sıfatıyla hizmet yürütmektedir. Birçok il müdürlüğünde olduğu
gibi, Şanlıurfa İl Müdürlüğünün bina sorununa da, yıllar itibariyle yürürlüğe
konulan ve tasarrufa yönelik Başbakanlık genelgelerinde de yer alan bağlayıcı
hükümler nedeniyle köklü bir çözüm getirilememiştir. Ancak, bu il müdürlüğünde hizmet binasına duyulan
ihtiyacın had safhaya ulaşması karşısında, Bağ-Kur 2000 bütçe yılı içerisinde,
adı geçen il müdürlük hizmetlerinin karşılanmasını teminen, kamu kurum ve
kuruluşlarından bina kiralanması, bunun mümkün olmaması halinde, İhale
Yönetmeliği hükümleri çerçevesinde gerçek ve tüzelkişilerden taşınmaz
kiralanması için yönetim kurulunca ön mutabakat kararı alınmıştır. Yönetim kurulunun söz konusu kararı çerçevesinde
adıgeçen il müdürlüğü talimatlandırılmış olup, mülkiyeti Türkiye İş Kurumuna
ait, inşaatı henüz tamamlanan binanın 2 ve 3 üncü katlarının Bağ-Kur Genel
Müdürlüğü tarafından hizmet binası olarak kiralanması hususunda çalışmalara
devam edilmektedir. İlk Defa Devlet Kamu Hizmeti ve Görevlerine Devlet
Memuru Olarak Atanacaklar İçin Mecburi Yeterlilik ve Yarışma Sınavları Genel
Yönetmeliğinin 2.2.1999 tarih ve 99/12377 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla
değiştirilen ek 1 inci maddesiyle, yönetmelik kapsamında bulunan kamu kurum ve
kuruluşlarında devlet memuru olarak çalışmak isteyenlerin yazılı sınavlarının,
yılda iki defadan fazla olmamak üzere, ülke çapında, merkezî olarak, Devlet
Personel Başkanlığınca, ÖSYM Başkanlığına yaptırılacağı hükme bağlanmıştır. Bu hüküm çerçevesinde 17.10.1999 tarihinde yapılan
devlet memurluğu sınavı sonucunda, 1 adet veznedar, 2 adet dava takip memuru ve
4 adet memur olmak üzere toplam 7 adet personel, anılan il müdürlüğüne atanmaya
hak kazanarak, Devlet Personel Başkanlığınca söz konusu kuruma tefriki yapılmış
olup, atama işlemleri devam etmektedir. Ayrıca, diğer kamu kurum ve kuruluşlarından, anılan İl
Müdürlüğüne naklen atanma talebinde bulunulması halinde de, Başbakanlığın
13.10.1999 tarih ve 1999/9 sayılı Genelgesi ve Başbakanlık Personel ve
Prensipler Genel Müdürlüğünden alınan naklen atamalar hakkındaki 3.10.2000
tarih ve 43 sayılı yazısı doğrultusunda işlemler yapılmaktadır. Söz konusu kurum, kanunda yer almamakla beraber, il
merkezine uzak ve sigortalı sayısı fazla olan ilçelerde, meslek kuruluşlarının
talebi ve oluşacak tüm masrafların talepte bulunanlarca karşılanması kaydıyla,
personel durumu da dikkate alınarak, irtibat bürolarının açılmasına onay
verilmekte olup, bunun için, ilgili kuruluşların, il müdürlüklerine müracaatı
gerekmektedir. Bağ-Kur Şanlıurfa İl Müdürlüğü, 1479 sayılı Kanun
kapsamında 11 770, 2926 sayılı Kanun
kapsamında 2 610 olmak üzere toplam 14 380 sigortalıya hizmet vermektedir. Söz konusu kurumun yurt çapındaki kadro dağılımı göz
önünde bulundurulduğunda, yaklaşık 1 000 sigortalı ve hak sahibine 1 memur
kadrosu düşünüldüğünde, anılan il müdürlüğünün rasyonel bir hizmet verebilmesi
için, yeterli sayıda -37- kadro tahsis edilmiştir. Ayrıca, anılan il müdürlüğüne kurum içi ve kurum
dışından naklen atama talepleri olması halinde de, personel sayısının
artırılması için söz konusu talepler değerlendirilmektedir. Öte yandan, sigortalı sayısı fazla olan ve il
merkezlerine uzak bulunan ilçelerde açılan Bağ-Kur irtibat büroları, meslek
kuruluşlarının veya yerel idarelerin talepleri üzerine ve bu bürolar için yer
ve bilgisayar temini için oluşacak tüm masrafların, talepte bulunan kurum ve
kuruluşlarca karşılanması halinde açılabilmektedir. Bu çerçevede, Birecik Ticaret ve Sanayi Odası
Başkanlığının 8.10.1999 tarih ve 1999/267 sayılı yazısıyla, Birecik İlçesinde
Bağ-Kur irtibat bürosu açılması talebinde bulunulmuştur. Bu talep, Bağ-Kur
Genel Müdürlüğünce değerlendirilmiş ve söz konusu şartları yerine getirmeleri
halinde, Birecik İlçesinde irtibat bürosu açılabileceği bildirilmiştir. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN - Lütfen, toparlar mısınız. DEVLET BAKANI EDİP SAFDER GAYDALI (Devamla) - Ancak,
sözü geçen oda yetkililerince büroda kullanılacak malzemelerin temin
edilemeyeceği ifade edilmiştir. Bu durumda, Birecik İlçesinde irtibat bürosu
açılmasıyla ilgili olarak yapılabilecek herhangi bir işlem bulunmamaktadır. Bilgilerinize arz ederim. BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Bakan. Sayın Akman?.. Yoklar. Soru cevaplandırılmıştır. Devam ediyoruz: 134. - İstanbul Milletvekili Ahmet
Güzel'in, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin Olimpiyat Komitesine olan borcuna
ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/751) BAŞKAN - Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 135. - İstanbul Milletvekili Ahmet Güzel'in, İstanbul Büyükşehir
Belediyesinin Olimpiyat Komitesine olan borcuna ilişkin İçişleri Bakanından
sözlü soru önergesi (6/752) BAŞKAN - Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 136. - Sinop Milletvekili Kadir
Bozkurt'un, Sinop İlindeki sağlık personeli açığına ilişkin Sağlık Bakanından
sözlü soru önergesi (6/753)
Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 137. - Sinop Milletvekili Kadir
Bozkurt'un, 2000 yılı yatırım programında Köy Hizmetlerinin payına ve Sinop
İlinin durumuna ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/754) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 138. - Sinop Milletvekili Kadir
Bozkurt'un, Sinop-Boyabat İlçesinde Organize Sanayi Bölgesi kurulması
çalışmalarına ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesi (6/755) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 139. - Sinop Milletvekili Kadir
Bozkurt'un, Sinop İlindeki taşımalı eğitim uygulamasına ilişkin Millî Eğitim
Bakanından sözlü soru önergesi (6/756) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 140. - Sinop Milletvekili Kadir
Bozkurt'un, 2000 yılı yatırım programında Sinop İlinin genel durumuna ilişkin
Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/757) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 141. - Sinop Milletvekili Kadir
Bozkurt'un, Marmara Depremi Acil Yeniden Yapılandırma Projesine ilişkin
Başbakandan sözlü soru önergesi (6/758) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 142. - Sinop Milletvekili Kadir
Bozkurt'un, Sinop-Türkeli İlçesi balıkçı barınağına ilişkin Ulaştırma
Bakanından sözlü soru önergesi (6/759) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 143. - Sinop Milletvekili Kadir
Bozkurt'un, Sinop-Gerze İlçesi balıkçı barınağına ilişkin Ulaştırma Bakanından
sözlü soru önergesi (6/760) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 144. - Sinop Milletvekili Kadir
Bozkurt'un, Sinop-Yenikent balıkçı barınağına ilişkin Ulaştırma Bakanından
sözlü soru önergesi (6/761) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 145. - Sinop Milletvekili Kadir
Bozkurt'un, Sinop-Soğuksu bölgesinde depolanan zehirli varillere ilişkin Çevre
Bakanından sözlü soru önergesi (6/762) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 146. - İstanbul Milletvekili Ahmet
Güzel'in, İstanbul SSK hastanelerindeki
gönüllü fazla çalışma uygulamasına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanından sözlü soru önergesi (6/763) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 147. - Bursa Milletvekili Ahmet Sünnetçioğlu'nun, Bursa-Yenişehir Havaalanının
ne zaman açılacağına ilişkin Ulaştırma
Bakanından sözlü soru önergesi (6/764) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 148. - Bursa Milletvekili Ahmet Sünnetçioğlu'nun, Bursa-Yenişehir otoyolu projesine ilişkin Bayındırlık ve
İskân Bakanından sözlü soru önergesi (6/765) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 149. - Bursa Milletvekili Ahmet Sünnetçioğlu'nun, okullardaki zehirlenme olaylarına ilişkin Millî Eğitim Bakanından
sözlü soru önergesi (6/767) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 150. - Bursa Milletvekili Ahmet Sünnetçioğlu'nun, Bursa-Yalova'daki okullara
dağıtılmak üzere gönderilen kuru incire ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru
önergesi (6/768) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 151. - Bursa Milletvekili Ahmet
Sünnetçioğlu'nun, organize sanayi bölgelerindeki vergilendirmeye ilişkin
Sanayi ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesi (6/769) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 152. - Bursa Milletvekili Ahmet Sünnetçioğlu'nun, organize sanayi
bölgelerinde uygulanan teşviklere
ilişkin Sanayi ve Ticaret
Bakanından sözlü soru önergesi (6/770) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 153. - Bursa Milletvekili Ahmet Sünnetçioğlu'nun, organize sanayi
bölgelerinde uygulanan vergi indirimleri ve yürürlük tarihine ilişkin
Sanayi ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesi (6/771) BAŞKAN - Soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Sözlü sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 154. - Bursa Milletvekili Ahmet Sünnetçioğlu'nun, Bursa doğalgaz kombine
çevrim santrali ve nakil hattının bulunduğu tesislerin kamulaştırma bedeline
ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar
Bakanından sözlü soru önergesi (6/772) ve Devlet Bakanı Edip Safder Gaydalı'nın
cevabı Sözlü soruya cevap verecek Sayın Bakan?.. Hazır. Sözlü soru önergesini okutuyorum: Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Aşağıdaki sorularımın Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı
Sayın Cumhur Ersümer tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim. Ahmet Sünnetçioğlu Bursa Bursa doğalgaz kombine çevrim santrali ile otosansit
trafo merkezine enerji iletişimini sağlayan ve 50 direkten oluşan 154 kv. nakil
hattının istimlak ve irtifak tesisleri yapılıp hak sahiplerine henüz ödeme
yapılmamıştır. 1. Bu durumdaki vatandaşlarımızın mağduriyetlerinin
giderilmesi için bu ödemeleri ne zaman yapmayı düşünüyorsunuz? BAŞKAN - Teşekkür ederim. Sözlü soruya, Devlet Bakanı Sayın Edip Safder Gaydalı
cevap vereceklerdir. Buyurun Sayın Gaydalı. Sayın Gaydalı, süreniz 5 dakika. DEVLET BAKANI EDİP SAFDER GAYDALI (Bitlis) - Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; Bursa Milletvekilimiz Sayın Ahmet
Sünnetçioğlu'nun sözlü sorusuna cevap vermek üzere huzurlarınızdayım. 154 kv. otosansit Bursa doğalgaz çevrim santrali enerji
nakil hattıyla 154 kv'lik otosansit Bursa 3 TM enerji nakil hatlarının
kamulaştırma haritaları ihaleten yaptırılacak olup, Bakanlığımıza bağlı TEAŞ ve
DSİ Genel Müdürlükleriyle Karayolları Genel Müdürlüğü kamulaştırma birimleri
işbirliğinde yapılan çalışmalar sonucunda ihaleye esas sözleşmeler
hazırlanmıştır. Söz konusu enerji nakil hatlarının ihalelerine esas evraklar
hazırlanmış olup, enerji nakil hatlarının kamulaştırma haritalarının
yapılmasını müteakip, istimlak ve irtifak bedelleri hak sahiplerine
ödenecektir. Bilgilerinize arz ederim. BAŞKAN - Teşekkür ederim. Sayın Sünnetçioğlu'nun ilave edeceği bir husus var mı?
Yok. Soru cevaplandırılmış oldu. Sayın milletvekilleri, sözlü sorular için ayrılan 1
saat tamamlanmıştır. Şimdi, gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleri ile
Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmına geçiyoruz. Önce yarım kalan işlerden başlayacağız. VI. - KANUN TASARI VE TEKLİFLERİYLE
KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER 1. - İzmir Milletvekili Rifat Serdaroğlu'nun;
İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı'nın; Amasya Milletvekili Ahmet
İyimaya'nın; Ankara Milletvekili Yıldırım Akbulut'un; Şırnak Milletvekili
Mehmet Salih Yıldırım'ın; Gaziantep Milletvekili Ali Ilıksoy, Konya
Milletvekili Ömer İzgi ve Ankara Milletvekili Nejat Arseven'in; İstanbul
Milletvekili Ziya Aktaş ve 42 Arkadaşının; Zonguldak Milletvekili Hasan
Gemici'nin ve İzmir Milletvekili Işılay Saygın'ın; Türkiye Büyük Millet Meclisi
İçtüzüğünde Değişiklik Yapılmasına Dair İçtüzük Teklifleri ve Anayasa Komisyonu
Raporu (2/94, 2/232, 2/286, 2/307, 2/310, 2/311, 2/325, 2/442, 2/449)
(S.Sayısı: 527) BAŞKAN - 10.1.2001 tarihli 42 nci Birleşimde İçtüzüğün
88 inci maddesine göre Komisyona geri verilen Türkiye Büyük Millet Meclisi
İçtüzüğünde Değişiklik Yapılmasına Dair İçtüzük Tekliflerinin görüşülmeyen
maddeleriyle ilgili Komisyon raporu Başkanlığa henüz intikal etmediğinden,
teklifin görüşülmesini erteliyoruz. Emniyet Teşkilâtı Kanunu, Polis Yükseköğretim Kanunu ve
190 Sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Eki
Cetvellerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Emniyet Teşkilâtı
Kanununun Bir Maddesinde Değişiklik Yapılmasına Dair 490 Sayılı Kanun Hükmünde
Kararname ve İçişleri ve Plan ve Bütçe Komisyonları raporlarının görüşmelerine
kaldığımız yerden devam edeceğiz. 2. - Emniyet Teşkilâtı Kanunu, Polis
Yükseköğretim Kanunu ve 190 Sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde
Kararnamenin Eki Cetvellerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile
Emniyet Teşkilâtı Kanununun Bir Maddesinde Değişiklik Yapılmasına Dair 490
Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ve İçişleri ve Plan ve Bütçe Komisyonları
Raporları (1/497, 1/212) (S. Sayısı: 438) BAŞKAN - Komisyon?.. Yok. Ertelenmiştir. Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Yurtdışı Teşkilatı
Hakkında 189 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ve Dışişleri Komisyonu raporunun
görüşmelerine başlayacağız. 3. - Kamu Kurum ve Kuruluşlarının
Yurtdışı Teşkilâtı Hakkında 189 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ve Dışişleri
Komisyonu Raporu (1/53) (S. Sayısı: 433) BAŞKAN - Komisyon?.. Yok. Ertelenmiştir. Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu ile Nakdi
Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına İlişkin
624 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Fazilet Partisi Grup Başkanvekili
Kahramanmaraş Milletvekili Avni Doğan
ve 7 Arkadaşının; Anavatan Partisi Grup Başkanvekilleri Bartın Milletvekili
Sayın Zeki Çakan, Denizli Milletvekili Sayın Beyhan Aslan, Eskişehir
Milletvekili Sayın İ. Yaşar Dedelek ile Antalya Milletvekili Sayın Cengiz Aydoğan'ın
Aynı Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve İçişleri, Millî Savunma ve Plan ve Bütçe
Komisyonları raporlarının görüşmelerine başlayacağız. 4. - Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı
Kanunu ile Nakdî Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanunda Değişiklik
Yapılmasına İlişkin 624 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Fazilet Partisi
Grup Başkanvekili Kahramanmaraş Milletvekili
Avni Doğan ve 7 Arkadaşının; Anavatan Partisi Grup Başkanvekilleri Bartın
Milletvekili Zeki Çakan, Denizli Milletvekili Beyhan Aslan, Eskişehir
Milletvekili İ.Yaşar Dedelek ile Antalya Milletvekili Cengiz Aydoğan'ın Aynı Mahiyetteki
Kanun Teklifleri ve İçişleri, Millî Savunma ve Plan ve Bütçe Komisyonları
Raporları (1/757, 2/603, 2/605) (S. Sayısı: 592) BAŞKAN - Komisyon?... Yok. Ertelenmiştir. Ekonomik, Kültürel, Eğitim ve Teknik İşbirliği
Başkanlığı Kurulması, 206 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin İki Maddesinin
Değiştirilmesi ve 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Eki Cetvellere Bir
İlave Yapılması Hakkında 480 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Bu Kanun
Hükmünde Kararname ve Devlet Memurları Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair
Kanun Tasarısı ve Dışişleri ve Plan ve Bütçe Komisyonları raporlarının
görüşmelerine başlayacağız. 5. - Ekonomik, Kültürel, Eğitim ve Teknik
İşbirliği Başkanlığı Kurulması, 206 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin İki
Maddesinin Değiştirilmesi ve 190 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Eki
Cetvellere Bir İlave Yapılması Hakkında 480 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile
Bu Kanun Hükmünde Kararname ve Devlet Memurları Kanununda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri ve Plan ve Bütçe Komisyonları
Raporları (1/206, 1/779) (S. Sayısı: 639) BAŞKAN - Komisyon?.. Yok. Ertelenmiştir. Doğalgaz Piyasası Kanunu Tasarısı ve Sanayi, Ticaret,
Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji ve Plan ve Bütçe Komisyonları
raporlarının görüşmelerine başlıyoruz. 6. - Doğal Gaz Piyasası Kanunu Tasarısı
ve Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji ve Plan ve
Bütçe Komisyonları Raporları (1/836) (S.Sayısı 651) (1) BAŞKAN - Komisyon?.. Hazır. Hükümet?.. Hazır. Komisyon raporu 651 sıra sayısıyla bastırılarak
dağıtılmıştır. Şimdi, tasarının tümü üzerindeki müzakerelere
başlıyoruz. İlk söz, Fazilet Partisi Grubunun görüşlerini ifade
etmek üzere Konya Milletvekili Sayın Veysel Candan'a ait. Buyurun Sayın Candan (FP sıralarından alkışlar) Süreniz 20 dakika. FP GRUBU ADINA VEYSEL CANDAN (Konya) - Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri, görüşülmekte olan 651 sıra sayılı Doğalgaz Piyasası
Kanunu Tasarısı hakkında Fazilet Partisi Grubunun görüşlerini açıklamak üzere
söz almış bulunuyorum; muhterem Heyetinizi saygıyla selamlıyorum. Değerli arkadaşlarım, çok önemli bir konuyu müzakere
edeceğiz; bu konuyu müzakere ederken, parti kimliklerimizi bir tarafa
bırakacağız, millî kaynaklarımızı müzakere edeceğiz, bir yerde, ekonomik
bağımsızlığımızı müzakere edeceğiz. Konuyu dikkatle takip ederlerse değerli
milletvekili arkadaşlarımız... En azından, tasarıyı okuma imkânı bulmayan
arkadaşlarımızın, mutlaka, oylarını kullanmamalarının doğru olacağı
kanaatindeyim. Öncelikle, konuya girmeden önce, bir hususun altını
çizmek istiyorum: Yabancı sermayeye karşı değiliz, yabancı sermayenin götürdüğü
aşırı servete karşıyız. Elimizdeki tasarı, Dünya Bankası tarafından
hazırlanmış, yönetmeliği de Dünya Bankası tarafından ihale edilmiş, bizim
Bakanlığımız da son rötuşları yapmıştır. Değerli arkadaşlarım, bu yasa tasarısını iyi
anlayabilmek için, Avrupa Birliği ulusal programını, dünyadaki enerji
rezervlerini, Kafkasya'yı, ABD-Rusya rekabetini, Avrupa Birliği enerji
ihtiyacını, uluslararası anlaşmaları, Mavi Akımı, rafinerilerimizi, boru
hatlarını, TÜPRAŞ'ı, BOTAŞ'ı, gelecekteki enerji politikalarını, içinde
bulunduğumuz ekonomik krizi, dayatmaları, kime hizmet edildiğini, dünya
ekonomisini ve dünya siyasetini, mutlaka, iyi okumamız gerektiğine inanıyorum. (1) 651 S.
Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir. 1991 yılında Rusya dağılıyor, Kafkaslarda enerji kaynakları
müzakere ediliyor ve gündemdedir. Yalnız, doğalgaz, Kafkaslarda 17 milyar
metreküple dünya rezervinin yüzde 6'sını teşkil etmektedir. Burada ABD ve Rusya
rekabeti, Avrupa Birliği durumu fevkalade önemli ve Türkiye'nin enerjide
üstleneceği rol de çok önemlidir. Bugüne kadar Kafkaslarda, maalesef, aktif bir
politikamızın olduğunu söylemek, daha doğrusu, millî bir enerji politikamızın
olduğunu söylemek mümkün değil. Burada, bize takdir edilen, biçilen görev
doğu-batı enerji koridorudur. Türkiye için Kafkaslarda iki proje çok önemlidir.
Bunlardan bir tanesi, Bakü-Ceyhan boru hattıdır; fizibilite 3 milyar dolarlık
bir çalışmadır. Fizibl olması için, günde, 1 milyon varil petrolün kaynaktan
akması lazım; ancak, Azerbaycan'da da bu kaynak yok, dışarıdan temin
edilecektir; yani, ortada yapılma ihtimali zayıf olan bir projedir. İkinci olarak, Kazakistan-Rusya arasında yapılan
anlaşma bizim için çok önemlidir. Tengiz-Novorossisk hattından Karadenize
gelecek ve tankerlerle Boğaz'dan taşınacaktır. Bu anlaşma, bizim için fevkalade
tehlikelidir. Boğazlar-Montrö Antlaşmasına göre, Boğazlardan geçiş serbest
bırakılacağı zaman, Boğaz trafiği fevkalade değişik boyutta olacak ve bizim
için de tehlikeli olacaktır. Üçüncü olarak, Türkmenistan doğalgazı... Şu ana kadar
bizimle bir anlaşma yapılamadı. Burada şunu hemen ifade edeyim, Sovyetler
Birliği dağıldıktan sonra, Rusya,
dağılan ülkelerde de güç ve baskı unsuru olarak enerji kaynaklarını kullanmaktadır.
Şimdi, burada, bir taraftan, Rusya'yla, ciddî anlamda
Boğazlar konusunda anlaşamazken, Mavi
Akım Projesiyle, doğalgazda, Rusya'ya bağımlı hale gelmek fevkalade yanlıştır,
stratejik açıdan da tehlikelidir. Değerli arkadaşlar, Türkiye, elektrik enerjisi üretiminde
ağırlıklı olarak doğalgaz
çevrim santrallarını kullanmaktadır. Hatırlanacağı üzere, Rusya'dan
aldığımız 16 milyar metreküplük doğalgaza, yeni anlaşmayla, Mavi Akım Projesiyle,
30 milyar metreküp ilave ettiğimiz zaman, Rusya'yla 46 milyar metreküplük bir
anlaşmamız vardır. İşte, bütün bu politikaların oluşmasında, ciddî anlamda, bir
enerji politikamızın olduğunu söylemek mümkün değil. Değerli arkadaşlar, Türkiye, aslında, tüm enerji
mevzuatını Avrupa Birliğiyle bütünleştiriyor, uygun hale getiriyor. 17 Aralık
1991'de Lahey'de Avrupa Birliği, ABD, Doğu Avrupa Ülkeleri ve Sovyetlerden
ayrılan toplam 38 ülke, Avrupa Enerji Şartını imzalamışlardır. Değerli milletvekili arkadaşlarım, bu anlaşma, Türkiye
için fevkalade önemlidir. Bu anlaşmaya göre, petrol boru hatları, doğalgaz,
elektrik nakil şebekeleri, tüm enerji sistemleri, hattın geçtiği ülkelerden
sorumludur. Kapasite artırımında da, bu ülkelerin bir engelleme yapması söz
konusu değildir. Bunların altına imza atan Türkiye, dikkatle incelendiği
zaman, Kafkaslardan Avrupa'ya gidecek olan doğalgaz ve diğer enerjiyle ilgili
bir ülke durumundadır. Böyle olmasına rağmen, maddî imkânlardan istifade etme
noktasına baktığımız zaman, Türkiye'nin, hemen hemen buradan hiçbir maddî
menfaatı söz konusu değildir. Uluslararası yapılan diğer ciddî bir anlaşma da, devletlerarası
"INOGATE" dediğimiz, petrol ve gaz taşıma programıdır ve bu
programda, enterkonnekte sistemde, doğalgaz, petrol, elektrik enerjileri,
üretilen ülke dışına satılabilmektedir. Türkiye, mart 2000'de de, şemsiye
anlaşmasıyla bu anlaşma içine girmiştir. Ayrıca, Yunanistan-DEPA ve
Türkiye-BOTAŞ işbirliği mutabakatı imzalamışlardır. Dikkat edilirse, bütün bu
anlaşmalarda, Türkiye, hemen hemen tamamen seyirci durumundadır. Değerli arkadaşlar, dikkat edilecek olursa, bütün bu
senaryonun içerisinde, Irak ve İran bu programlarda yoktur. Birleşmiş Milletler
kanalıyla satılan Irak petrollerinden beklenen ve toplanan milyarca dolardan
Türkiye hiç istifade edememektedir. Neden, bu fondan Türkiye'ye para
ödenmediğini sormak, bir milletvekili olarak hakkımızdır. 50 nci maddenin, hâlâ, neden işletilmediği, kriz
döneminde bile, Türkiye'yi yakın müttefik ilan eden Avrupa Birliği ülkeleri ve
ABD'nin, bu konu üzerinde hiç durmadıkları fevkalade üzücü bir olaydır. Değerli arkadaşlar, aslında, Irak'ta hazır, TEKFEN ve
TPAO konsorsiyumla çalışmalar tamamlatılmış ve Rusya doğalgazından yarı
fiyatına, diğer petrol ürünlerini de buna göre daha indirimli alma şansına
sahibiz ve kriz içinde bulunan Türk ekonomisinin de buna ihtiyacı vardır.
Hükümet, bu yönde çalışma yapacağı yerde, sadece BOTAŞ'ı özelleştirme... Bize
göre, bu da tam yapılamıyor, biraz sonra ifade edeceğim. Değerli arkadaşlar, Türkiye, OECD ülkeleri içerisinde
en pahalı doğalgaz kullanan ülkedir. Şimdi, Türkiye'de, doğalgaz çevrim
santralları da elektrik ürettiği zaman, OECD ülkeleri içerisinde en pahalı
elektrik üreten, dolayısıyla, sanayide, girdiyi menfi yönde en fazla sağlayan
bir anlayışın içindeyiz. Değerli arkadaşlar, bu konuyu tartışmaya açmadan önce,
dünyada yazılan, çizilen ve konuşulanlara bakmak lazım. Yeni dünya düzeni,
çokuluslu şirketler, daha önce altyapı hizmetlerine yatırım yapıyorlardı, şimdi
ise, enerji ve telekoma yatırım yapmaktadırlar; bunun sağlıklı olması için
devlet tekelinden de arındırmak istemektedirler. İşte, BOTAŞ'ın devlet tekelinden
çıkması talebi Dünya Bankasından gelmektedir. Bu şirketlerin söylemlerine
baktığımız zaman, dünyayla bütünleşme, küreselleşme ve globalleşmedir. Kredi
kuruluşlarına baktığımız zaman, bir adı Dünya Bankası, diğer adı da IMF'dir. Değerli arkadaşlar, dikkat çekici bir konu, bu tasarı,
aslında, Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığının talebi olmasına rağmen, talep,
Enerji Bakanlığından değil, devlet bakanlığından, yani, ekonomiden sorumlu
Devlet Bakanlığından ve Dünya Bankasından gelmektedir. Değerli arkadaşlar, peki, bizim, bu Dünya Bankası ve
IMF ile münasebetlerimiz ne olacak? Bir kere, her şeyden evvel, millî
menfaatlerımızı azamî derecede korumak mecburiyetindeyiz; bu tasarıda, bunların
korunduğu kanaati bizde yoktur. Değerli arkadaşlar, konuşmamın başında ifade ettim,
yabancı sermayeye karşı olmadığımızı; ama, dünyanın hiçbir yerinde, dolar gelip
TL'ye çevrilecek, TL'de üç aylık hisse senedi alınacak, üç ay sonra, hisse
senetleri TL'ye çevrilip, dolara çevrildiği zaman, üç ay gibi kısa bir zamanda
yıllık yüzde 50 bazında dolara kâr alarak yabancı sermaye gitmektedir. Böyle
bir ticaret, böyle bir usul, böyle bir çalışma şekli dünyanın hiçbir yerinde
yoktur. Bu şartlar içinde baktığımız zaman, Dünya Bankası ve IMF'nin bize dost
olarak yaklaştığını söylemek mümkün değildir. Şimdi, aslında, hem IMF'nin hem
Dünya Bankasının yaptığı işlemlere baktığımız zaman, Malezya Başbakanının
açıklamaları çok enteresandır; bir hafta önce, aynen şunları söylüyor:
"Uluslararası sermaye, gelişmekte olan ülkelere sömürü mekanizması kurdu
-Demin ifade ettiğim, üç ayda, dolar bazında yüzde 30, yüzde 40 para götürmesi;
ticaret değil, bu, bir sömürüdür -böylece, ülke, ekonomik kontrol ediliyor; bu
mekanizmaya karşı çıkan ülke krize sürükleniyor." Yani, bir Başbakan,
başından geçen, ülkesiyle ilgili şartları anlatıyor. Bakın, IMF'nin taleplerini söylüyor: "Bizden spekülasyona
izin vermemiz, büyümeyi durdurmamız, mega projelere girmememiz istendi -aynen,
bizden de talepleri böyle- aksi halde, bizi yok edeceklerini söylediler ve
söylediklerini hep yaptık. İstedikleri hisseleri satın aldılar, istedikleri
zaman da dışarıya götürdüler; bunlara hep göz yumduk; ama, sonunda, büyük
fonlarla spekülatif para kazanıp, ülke dışına çıkardılar." İşte,
Malezya'da oynanan bu oyun, aynen, Türkiye'de de oynanmaktadır. Şimdi, Başbakan devam ediyor "sonuç olarak, ne
söyledilerse tersini yaptık; dev yatırımlara giriştik, gelişmiş ülkelerle açığı
kapattık. Bunun bedeli olarak, sistem, bizden intikam aldı." Değerli arkadaşlar, demek ki, bağımsız bir Türk
ekonomisi, her zaman, krizle karşı karşıya gelme ihtimal dahilindedir. Biz, bu
satırları okuyunca, Türkiye'deki krizlerle, bizimle ne kadar benzerlik
gösterdiğini yakından anlamış oluyoruz. Aslında, yabancı sermaye, iki tarafı
kesen bir bıçak gibi; ama, bizdeki yabancı sermaye, daima, IMF ve Dünya Bankası
doğrultusunda, hep, kendi istikametinde kesmektedir. İşte, şu ana kadar, biz de, Avrupa Birliğine giriş
sürecinde, ülke menfaatlarını bir tarafa bırakarak, ne olursa olsun, mutlaka
girmeliyiz anlayışından hareketle, önce, gümrük birliğinden taviz verdik. Şimdi
de, enteresandır, tasarı buraya gelmeden önce, daha dün, BOTAŞ'ın Mısır'la
yaptığı Doğalgaz Anlaşması durduruldu. Tıpkı, tasarı çıkmış, sanki, uygulamaya
konulmuş gibi. Bu, fevkalade üzücü değerli arkadaşlar. Değerli milletvekili arkadaşlarım, bir üzüntümü daha
ifade etmek istiyorum. Parlamentondaki milletvekili arkadaşlarımız, gelen her
tasarıyı kabul etmek veya reddetmek, yani, oylama memuru değildir. Bu yasa
tasarısı, önümüzdeki yirmi yıl, belli sermayeyi Türkiye'de tutacak ve yaklaşık
milyarlarca dolarla ifade eden kaynağı dışarıya götürecektir. Böyle çok hassas
konularda, milletvekili arkadaşlarımızın -bir kere daha ifade edeyim, bu
tutanaklar, mutlaka, tarihe şahitlik edecektir- en azından, tasarıyı okumayan
arkadaşlarımızın bu yasaya oy vermesinin yanlış olacağı kanaatindeyim. Değerli arkadaşlar, bu alt bilgileri ifade ettikten
sonra, şimdi, tasarıya gelmek istiyorum. Böyle bir tasarıya ihtiyaç var mıdır;
böyle bir tasarı getiriliş itibariyle doğru ve yanlışları, eksiklikleri
nelerdir, yanlışları nedir, bu tasarı geldikten sonra kanunlaşırsa ülke, millî
kaynaklarından neler kaybedecek; onların üzerinde durmak istiyorum. Hatırlanacağı üzere, doğalgaz olayı, Türkiye'de 1990'lı
yıllarda 397 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameyle yürürlüğe girdi. Yani, kurulan
POTAŞ Genel Müdürlüğü doğalgazı ithal ediyor, pazarlıyor ve dağıtımını da
belediyelerle birlikte yapıyordu. Şimdi, gerekçede, illerde dağıtımlar
yapılırken, altyapı için sermaye olmadığından, hem dış kaynak hem iç kaynakları
harekete geçirmek suretiyle doğalgazı devlet tekelinden kurtaracağız deniliyor. Peki, şimdi, bu tasarıda yanlış ve eksik gördüğümüz
konular nelerdir: Bir kere, doğalgaz, entegre düşünülmesi gereken bir
konudur; yani, ithalatını, dağıtımını, denetimini dikkatli yapmak, bir entegre
oluşum kurmak durumundayız. Değerli arkadaşlar, hep, özelleştirmelerde yapılan
şudur: Bakın, bu kürsüden çok söyledik "POAŞ'ı özelleştirmeyin, önce
TÜPRAŞ'la beraber aynı halkadır, dikkat edin" dedik, ama, siz, POAŞ'ı
özelleştirdiniz, TÜPRAŞ zarar ediyor, halen de zarara devam ediyor, neden;
TÜPRAŞ'ın üretiminin yüzde 40'ını POAŞ pazarlıyordu; ama, TÜPRAŞ'tan mal
almayan POAŞ şimdi, yurtdışından ithal ediyor, bizim tesislerimiz boş duruyor;
yani, bir yerde özelleştirme yapılırken, kârlı alanlar özel sektöre, zarar eden
alanlar da kamuya, devlete bırakılmaktadır. Bu ayırım yapıldığı zaman, BOTAŞ'ta
milyarlarca dolar para harcanarak yapılan boru hatlarını, ucuz fiyatla, özel
şirketlere vereceğiz; yani, burada sadece BOTAŞ'ın alacağı bir kira bedeli
olacaktır. Değerli arkadaşlar, dışkaynak geleceği iddiası...
Burada, Uluslararası Tahkim Yasası görüşülürken, hem de geriye işletilirken
iddialar şuydu: "Uluslararası Tahkim Yasası çıkarsa, yabancı sermaye rahat
gelir." Hayır; gelmedi de... Bugün, uluslararası sermayenin gelebilmesi
için, siyasî istikrar lazım, bir de dolar bazında -bizde olduğu gibi- yüzde
40-50... Aslında buna ticaret, yabancı sermaye demek mümkün değil; buna,
sömürgecilik demek mümkün. ABD'de doların değeri yıllık yüzde 2-3 iken,
Türkiye'de yılda yüzde 45 götürüyorsa, bunu, yabancı sermaye veya dışticaret
diye tarif etmek mümkün değil; insanın deli olması lazım. Değerli arkadaşlar, bu program içerisinde, bu tasarıda,
her şeyden evvel, arama yok, üretim yok; yani, sadece dışarıdan gelen doğalgazı
BOTAŞ'a değil, filan filan şirketlere -5 tane şirkete- verelim demek yanlış. Değerli milletvekilleri, bakın, vicdanlarınıza
sesleniyorum: Eğer, bu yasa tasarısı böyle çıkar ve bu tasarı sonucunda
Türkiye'de arzu etmediğimiz 4-5 tane
özel tekel oluşursa, rantlar onlara giderse, burada oturduğumuzun hiçbir manası
kalmaz ve fevkalade üzülürsünüz. Ben, bütün milletvekili arkadaşlarımın bu
hassasiyeti göstereceği kanaatindeyim. Değerli arkadaşlar, bu özelleştirmelerde yapılan iş
şudur: Devamlı, kamu tekeli yerine, özel tekel oluşturulmaktadır. Bakın;
Türkiye'de çimento sanayii özelleştirildi, kim oluştu; 3 tane kartel, bir
tanesi Fransızların, 2 tanesi yerli ve Türkiye'de çimento sektöründe anlaşmalı
fiyatla vatandaş devamlı soyulmaktadır. Demek ki, siz, bir yasa tasarısını
getirdiğiniz zaman, o tasarının sonuçlarının ne olacağını önceden görmek
mecburiyetindesiniz; ama, bu metni Dünya Bankası tercüme etmiş, bize göndermiş.
Dahasını söyleyeyim; Bakanlığın bu kanunu yürütmek için
hazırlayacağı yönetmeliği de Dünya Bankası ihale etmiş, onu da Dünya Bankası
hazırlıyor. O zaman, Enerji Bakanlığı ne işe yarar; o zaman soruyorum
milletvekilleri ne işe yarar; biz ne işe yarayacağız? Değerli arkadaşlar, şimdi size bir metin okuyacağım.
Aslında, sizler, bu kanunu kabul etmeye mecbursunuz, böyle anlam çıkıyor.
Bakın, hükümet ortaklarından, enerjiden sorumlu Devlet Bakanımız Sayın Recep
Önal... Konuşmamın başında söyledim, hiçbir partiyi aşağılamak veya suçlamak
için söylemiyorum, millî bir mesele konuşuyoruz. Bu konuştuğumuz meselelerde
parti yok; DSP, MHP, Fazilet yok; millî bir mesele konuşuyoruz. Bakın, Dünya Bankası Başkanına bir mektup yazılıyor. Bu
mektuptaki şu cümleleri aynen okuyorum ve takdirinize arz ediyorum:
"Hükümet, BOTAŞ'ın acilen doğalgaz petrol üretim şirketi, doğalgaz dağıtım
şirketleri ve bir doğalgaz şirketi şeklinde ayrılmasını planlamaktadır.
Düzenleyici kurumun kurulmasından sonra, kamu doğalgaz ticaret şirketi, yeni
gaz alım sözleşmelerine girmeyecek ve diğer lisanslı toptan satıcılarla aynı
koşullar altında faaliyet gösterecektir." Değerli arkadaşlar, biz, bir devlete mektup
yazabiliriz, bir ricada da bulunabiliriz, bir talepte de bulunabiliriz; ama, bu
talepler milleti, millî iradeyi incitmemeli. Bakın, ne diyor devamında: "Sayın Başkan -Dünya
Bankası Başkanına söylüyor- sizi temin ederim ki, hükümet, reform programımızı
yukarıda özetlenen şekliyle tam olarak uygulayacaktır -yani, batan programdan
bahsediyor- ancak, enflasyonu düşürmek, hedeflerimize ulaşmak ve ekonomik
büyümeyi yeniden tesis etmek için gerekirse ilave önlemler almaya
hazırız." Değerli arkadaşlar, siz bu yazıyı yazdığınız zaman, bu
tasarıyı kabul ettiniz demek. Her türlü önlemi alacaksan al, bu tasarıyı Meclisinden
geçir diyor; yani, bu kadar itibar zedeleyici bir cümle kullanılmasından
fevkalade üzüntü duyduğumu bir kere daha iletmek istiyorum. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN - Sayın Candan, lütfen tamamlar mısınız. VEYSEL CANDAN (Devamla) - 3 dakika daha verirseniz
tamamlıyorum. Değerli arkadaşlar, şimdi, bakanlık yerine bir üst
kurul oluşturuluyor. Orada dikkatimi çekti, üst kurul diyor ki "hibe kabul
edebilir" Bununla, doğrudan doğruya rüşvetin adını, tasarıda
"hibe" yazıyorsunuz. O zaman benim üst kurulda bir işim varsa, bir
konsorsiyum oluşturduysam, vereceğim 1 milyon dolar hibe ve lisansı alacağım.
Yani, devlet kurumunun hibe kabul ettiği nerede görülmüştür?! Bu, fevkalade
yanlıştır; mutlaka değiştirilmelidir. Değerli arkadaşlar, tüketiciye seçme hakkı yoktur,
büyük endüstri kurumları hariç; ama, bir Ankara İlinde, siz, bir hattan
alacaksınız; yani, tüketici rekabeti söz konusu değildir. Değerli arkadaşlar, çok enteresan; yine, Uluslararası
Tahkim Yasası burada görüşülürken anayasa değişikliğinde, enerji ticarî
faaliyettir, kamu hizmeti değildir denildi, öyle kabul edildi ve Anayasa
değiştirildi. Şimdi, burada deniliyor ki, kamu yararı gerekçesiyle istenilen
yer kamulaştırılabilecek, istimlak yapılabilecek. Bu, bir kere, çıkış noktası
itibariyle Anayasaya aykırıdır. Değerli arkadaşlar, yine, 3194 sayılı İmar Yasasına
müdahale vardır. Özellikle, partili arkadaşlarım belediyeleri çok iyi bilir.
Belediyede imar bütünlüğü gerekir; halbuki, bu yasayla, bir BOTAŞ veya herhangi
bir özel kurum, bir tesis yapacak ve belediye diyecek ki, bunu böylece paftaya
işle; o da, alıp bunu işleyecek. Bu, önümüzdeki yıllarda, birkaç yıl sonra,
arazi rantına kendiliğinden döner; 1 milyon metrekare yeri alır, oraya ufak bir
tesis yapar, imar da işletir; daha sonra, revizyon imar planlarıyla,
milyarlarca dolar birilerinin cebine girer. Değerli arkadaşlarım, bir diğer önemli konu da, BOTAŞ,
2009 yılına kadar bu faaliyetleri azaltarak gidecek. Şimdi, şunu muhakeme
edebiliyor musunuz; ülke, bir krizde, çıkmaya hep beraber uğraşıyoruz, inşallah
çıkacağız... Peki, bu kanunun, madem 2009 yılına kadar devam edecekse, acele
nedir o zaman, neyi yapmak istiyoruz?! Mesela... (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN - Sayın Candan, son cümleniz için açıyorum. VEYSEL CANDAN (Devamla) - Mesela, özel bankaları
dolandıran, hortumlayanların mal varlıklarına el koyma, şirketlerine el koyma
kanun tasarısını getirin, burada, hep beraber 1 dakikada geçirelim değerli
arkadaşlar. Netice itibariyle, Türkiye'de alınması gereken ciddî
tedbirler var. Ben, milletvekili arkadaşlarımdan bir kere daha rica ediyorum.
Eğer, tasarıyı okumadıysanız, lütfen, oy vermeyin, oy kullanmayın, bu
mesuliyete girmeyin. Bu kanun, gayet
iyi niyetle olsa bile, Enerji Bakanımız da, mutlaka, iyi niyetle düşünüyordur;
ama, bu uygulamaların sonunda, 8-10 tane, dünya çapında büyük petrol
şirketlerine imkân sağlamaktan öteye gitmez. Yoksa, yabancı sermaye, her yere
gittiği gibi bize de gelmeli; ama, getirdiği kadar, götürdüğü para çok önemli.
Dünyada bunun rantı yüzde 2 ise bizde de 2-3 götürmeli, dolar bazında yüzde 50
kâr götürmemelidir diyor; muhterem heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (FP
sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Candan. Milliyetçi Hareket Partisinin görüşlerini, Niğde
Milletvekili Sayın Mükerrem Levent ifade edecekler. Buyurun Sayın Levent. (MHP sıralarından alkışlar) ZEKİ ERGEZEN (Bitlis) - Sayın Başkanım, müsaadeniz
varsa, sayın hatip konuşmadan bir hususu hatırlatabilir miyim; konuyla ilgili
değil, genel, usul hakkında... BAŞKAN - Hatip müsaade ediyor mu? MÜKERREM LEVENT (Niğde) - Evet efendim. BAŞKAN - Yerinizden olmak kaydıyla, İçtüzüğün 60 ıncı
maddesine göre size söz veriyorum. Buyurun. ZEKİ ERGEZEN (Bitlis) - Sayın Başkanım, şu anda
görüşülmekte olan kanun veya bundan sonraki kanunlarla ilgili -belki, İçtüzüğe
aykırıdır iddiası olabilir; ama, hükümetin, her zaman için imkânı vardır-
komisyonlardaki gibi, önce Sayın Bakanımız, bu kanunla ilgili veya bundan
sonraki kanunlarla ilgili bir genel çerçeve belirlese, Meclisimizi ve
dinlemekte olan kamuoyu bilgilendirse, ondan sonra grup başkanvekillerimiz
konuşsa daha etkin, daha anlamlı olur diyorum; ancak, şu söylenilebilir: Bugüne
kadar böyle bir gelenek ittihaz edilmedi. Bakanın soruları cevaplandırmasına,
bilgi veriyor deniliyor; ama, zaten yerimizden sorular soruyoruz; sorulara, o
zaman, Sayın Bakanımız cevap verebilir diye bir hatırlatmada bulunuyor,
komisyonlardaki usul daha verimlidir diyor ve saygılar sunuyorum. BAŞKAN - Teşekkür ederim. Sayın Ergezen, sözleriniz Tüzüğe aykırı değil. Aslında,
bildiğiniz gibi, Tüzüğümüzün 70 inci ve 81 inci maddeleri, komisyona ve
hükümete, gruplardan daha önce söz hakkı veriyor; ama, bu, sayın hükümetin ve
sayın komisyonun takdirindedir. Teşekkür ederim efendim. Sayın hatip, buyurun efendim. Süreniz 20 dakika. MHP GRUBU ADINA MÜKERREM LEVENT (Niğde) - Teşekkür
ediyorum Sayın Başkan. Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; görüşülmekte olan
Doğalgaz Piyasası Kanunu Tasarısı üzerinde, Milliyetçi Hareket Partisi Grubu
adına, partimizin görüşlerini açıklamak üzere söz almış bulunuyorum. Değerli milletvekilleri, bilindiği üzere 2.1.1990 tarih
ve 397 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameyle doğalgazın sıvılaştırılmış hali dahil
ithali, ithal edilen doğalgazın satışı, satış fiyatının tespiti ve ülke içinde
dağıtım yetkisi BOTAŞ'a aittir. Aynı Kanun Hükmünde Kararname BOTAŞ'ın veya
doğalgaz dağıtım hizmeti vermek üzere kurulmuş sermaye şirketlerinin doğalgaz
dağıtım tesisleri kurmasına, işletmesine ve bu gazın satışını yapmasına
Bakanlar Kurulunca karar verilmektedir. Toplam 6 maddeden oluşan bu kısa kanun hükmündeki
kararname dışında, doğalgaz piyasasını düzenleyen başka bir yasal düzenleme
bulunmamaktadır. Bunun sonucunda, ülkemizde, gelişmiş ülkelerin
kullandığı çevre dostu olan doğalgaz girdisi maalesef yaygınlaşmamıştır.
Bilindiği gibi, ülkemizde beş şehir dışında altyapı oluşmadığı için doğalgaz
kullanılmamaktadır. Bu şehirlerden İstanbul, Ankara ve İzmit'te belediye
kuruluşları sınırlı malî kaynaklarıyla altyapı yatırımlarını yapmıştır. Bu
şehirler dışında Eskişehir ve Bursa'da, BOTAŞ tarafından şehir dağıtım şebekesi
yapılmış olup, kamu kaynaklarının yetersizliği nedeniyle kullanılan dış
krediler nedeniyle kamu maliyesinde risk altına girmiştir. Hazırlanan bu Doğalgaz Piyasası Yasasıyla ülkemizde
önemli yasal boşluk doldurulmaktadır. Yasayı incelediğimizde göreceğimiz gibi,
doğalgaz piyasasında, ithalat, toptan satış, depolama, iletim ve şehirlerde
doğalgaz dağıtım faaliyetlerinde, ne kamu ne de özel tekel bırakılmamakta ve
piyasa, belirli bir süreç içerisinde tamamen serbestleştirilmektedir. Bu durum,
Avrupa Birliğine girme sürecinde bulunan ülkemiz yasalarının da, Avrupa
ülkelerinde uygulanan yasalara uyumunu sağlayacaktır. Bunun yanında, BOTAŞ'ın
yapmış olduğu al ya da öde şartı bulunan sözleşmelerden dolayı kamu
kuruluşlarının ağır cezaî müeyyideler ödemesinin de önüne geçilmektedir. Yasa, kısaca devletin yapmak zorunda kaldığı
yatırımların özel sektörün ekonomik ve malî gücünü devreye sokmak suretiyle,
yükü devletin üzerinden almasını sağlayacaktır. Yaptığımız araştırmaya göre, bu yasa tasarısını
hazırlayan bürokrat grubu, Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığının bilgisi
dahilinde, tasarıyı, sektörün içerisinde olan özel ve kamu kuruluşları yanında,
Petrol Mühendisleri Odası dahil çok sayıda kuruluşun görüşlerine sunmuş,
yasaların hazırlanmasında uyulması gereken şeffaflık konusunda örnek bir tutum
sergilemişlerdir. Bu durum, görüşlerine başvurulan kuruluşlar nezdinde takdirle
karşılanmıştır. Bu nedenle, ben de, hem Bakanlığa hem de yasayı hazırlayan
bürokratlara teşekkür ediyorum. Bence, yasaların hazırlanmasında bu prensiplere
uyulduğu takdirde, yasaların uzun ömürlü olması da sağlanmış olacaktır. Doğal Gaz Piyasası Kanunu Tasarısının maddeleri
içerisinde yapılan düzenlemelere baktığımızda, kanunun amacının; doğalgazın
güvenliği, ekonomik ve rekabet ortamında kullanıcılara sunumuna yönelik şeffaf,
ayırım gözetmeyen, istikrarlı ve özel hukuk hükümlerine göre faaliyet
gösterecek bir piyasanın oluşturulması olduğu belirtilmektedir. Kanunun kapsamı ise; doğalgaz piyasasında tekel
konumunun kaldırılarak piyasanın serbestleştirilmesi ve sektörde faaliyet
gösterecekler arasında rekabetin sağlanması ve geliştirilmesi için gerekli
düzenlemelerin yapılması ve piyasanın şeffaf, eşitlikçi ve istikrarlı bir
yapıya kavuşturulması; sektörde faaliyetlerin lisans ve sertifika alarak
yapılması, tüzelkişilerin bu kanun çerçevesinde faaliyette bulunmalarına
ilişkin usul ve esasların düzenlenmesi; tüketicilere yeterli, kaliteli, sürekli,
düşük maliyetli doğalgaz arzının temin edilmesi için piyasada gerekli
düzenleme, gözetim ve denetim usul ve esaslarının idarî ve malî özerkliği haiz
bir otoritece belirlenmesi olarak sayılmaktadır. Hem amaç hem de kapsam son derece tatmin edicidir. Ayrıca, elektrik ve doğalgazın enerji sektörü
içerisinde yer alması nedeniyle, yakın zamanda çıkarılan Elektrik Piyasası
Kanunuyla kurulacak olan elektrik piyasası düzenleme kurumunun adı "enerji
piyasası kurumu" olarak değiştirilmiş ve enerji sektörünün tek bir otorite
tarafından yönetilmesi sağlanmıştır. Kanun tasarısında, doğalgaz piyasa faaliyetleri olarak
sayılan doğalgazın ithalatı, iletimi ve toptan satışı, şehiriçi doğalgaz
dağıtımı, depolama ve ihracat faaliyetleri ayrı ayrı tanımlanarak, bu
faaliyetlerde bulunacak firmaların uymak zorunda oldukları lisans alımıyla
ilgili esaslar yer almaktadır. Ayrıca, doğalgaz iletim, dağıtım ve depolama
tesislerine ait yapım, proje, servis, müşavirlik ve kontrolörlük hizmetlerinin,
ancak sertifika almış firmalar aracılığıyla gerçekleştirilebileceğiyle ilgili
temel hususlara yer verilmiştir. Bunun nedeninin, can ve mal güvenliği
açısından tehlikeli olan doğalgaz tesislerinin, ehliyetsiz kişi veya kuruluşlar
tarafından yapılmasının önlenmesi olduğu açıkça görülmektedir. Rekabetin tesis edilmesi, geliştirilmesi, sisteme giriş
ve serbest tüketicilerin belirlenmesi, bu kanunda düzenlenen diğer önemli
hususlar arasındadır. Halen yürürlükte olan 397 sayılı Kanun Hükmünde
Kararnamenin yürürlükten kaldırılması sağlanarak, BOTAŞ'a verilen doğalgazın
ithalat, dağıtım, iletim, depolama ve satış tekeli, bu kanunla kaldırılmakta ve
doğalgaz piyasasında taraflar oluşturulmaktadır. Değerli milletvekilleri, doğalgazın ithalatı, iletimi,
toptan satışı, dağıtımı, depolanması ve ihracatı, özel hukuk tüzelkişilerince
yapılacaktır. Sektördeki tüm faaliyet alanlarına, yerli ve yabancı sermayeye
dayalı özel sektör girebilecektir. BOTAŞ'ın ithalat payının 2009 yılına kadar
yüzde 20'ye düşürülmesi hedeflenmiştir. BOTAŞ'ın payı bu orana düşünceye kadar,
yeni anlaşmalar yapamayacaktır. Her yıl devredilecek alım veya satış
sözleşmeleri miktarı, kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibariyle, BOTAŞ
tarafından alımı taahhüt edilmiş bulunan toplam gaz miktarının yüzde 10'undan
az olamayacaktır. Ayrıca, BOTAŞ'ın dikey yapısına, 2009 yılından sonra
son verilecektir; yani, BOTAŞ, faaliyet alanlarına göre bölünecektir. Bölünme
işleminin, geçiş süresi öngörülerek yapılması, piyasa oturuncaya kadar BOTAŞ'ın
görevlerini tek çatı altında yürütmesi, yumuşak bir iniş açısından faydalı
olmuştur. Sektörde ithalat, üretim, iletim, depolama, toptan
satış, ihracat ve dağıtım şirketleri faaliyet gösterecektir. Piyasanın
işleyişi, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunca yürütülecektir. Piyasa
faaliyetleri, kurumdan alınacak lisanslarla gerçekleştirilebilecektir. Tesislerin tasarımı, yapımı, bakım ve onarımları da
kurumdan alınacak sertifika sahiplerince yapılabilecektir. Şehir dağıtımları, kurum ihalesiyle belirlenecek
dağıtım şirketlerine, mülkiyetleriyle birlikte verilecektir. Ayrıca, dağıtım şirketleri, sahip oldukları şebekeleri
satış yoluyla devredeceklerdir. Belediyeler, yüzde 10'u geçmeyen payla ve
sermaye koyma şartı aranmaksızın, bu şirketlere ortak olabileceklerdir.
Böylece, yerel yönetimlerin güçlendirilmesine,
belediye gelirlerinin artırılarak halka daha iyi hizmet vermelerine de imkân
sağlanmıştır. Rekabetin korunması ve geliştirilmesi kapsamında,
üretim şirketleri hariç olmak üzere, hiçbir tüzelkişi, 1 Ocak 2009 tarihinden
sonra, yıllık ulusal doğalgaz tüketiminin yüzde 20'sinden fazlasını
satamayacaktır. Şirketlerin, ayrı bir şirket kurarak zincir oluşturmasına izin
verilmeyecektir. Böylece, özel tekellerin oluşmasının önüne geçileceği
öngörülmektedir. Kanunla, serbest tüketicilerin satın aldığı yıllık doğalgaz
miktarı 1 000 metreküpten fazla olanlar, elektrik enerjisi üretim şirketleri ve
otoprodüktörler ve üretim amaçlı kullanılmak üzere gaz alan üreticiler olarak
tanımlanarak, Hollanda ve Fransa gibi bazı Avrupa ülkelerinden daha ileri bir uygulama
getirilmiştir. Zira, Avrupa Birliği Gaz Direktifine göre, 2003 yılına kadar
öngörülen serbest tüketici limiti 25 milyon metreküp olup, bu miktar, 2003
yılında 15 milyon metreküpe düşecektir. Ayrıca, dağıtım şebekesi olmayan şehirlerde, yatırımı
teşvik amacıyla, o şehir için serbest tüketici olma sınırını değiştirme yetkisi
kuruma verilecek, doğalgazın tüm şehirlerimize yaygınlaştırılması
sağlanacaktır. Dağıtım şirketlerince, serbest olmayan tüketicilere
uygulanacak perakende satış fiyatları ve tarife esaslarının kurumca
belirlenmesi öngörülerek, tüketicilerin haklarının korunması hususunda
hassasiyet gösterilmiştir. Kurum, doğalgaz piyasasının düzenlenmesinde şu
yetkilere sahip olacaktır: -Piyasada faaliyet gösterecek tüzelkişilere lisans ve
sertifika verilmesi, - Piyasa faaliyetlerine ilişkin usul ve esasların
düzenlenmesi, - Piyasa faaliyetlerinin izlenmesi, - Tarife usul ve esaslarının belirlenmesi, - Piyasada faaliyet gösteren tüzelkişilerin eşitlik ve
şeffaflık standartlarına uymalarını sağlamak için, faaliyetlerinin,
uygulamalarının, ilgili lisans hüküm ve şartlarına uyup uymadıklarının
denetlenmesi, - İdarî para cezalarının uygulanması. Sayın milletvekilleri, milletimizin refah seviyesini
artırmak için, özellikle sanayicilerimizin serbest dolaşıma tabi ürünlerinin
rekabet gücünü artıracak nitelikte, güvenilir ve ekonomik yeni enerji
kaynakları sağlamanın ve bunların istikrarlı bir piyasa içerisinde sunumunun
son derece önemli olduğu muhakkaktır. Sayın milletvekilleri, bu tasarının kanunlaşmasıyla
birlikte, doğalgaz sektöründeki altyapı yatırımlarının yerli ve yabancı özel
yatırımcılar tarafından hızla tamamlanması imkânı yaratılmış olacak ve enerji
darboğazlarıyla karşılaşılması önlenmiş olacaktır. Ayrıca, doğalgaz piyasasındaki tekele son verilerek,
piyasa serbestleştirilerek rekabete açılacak, sistemden herkes yararlanacak,
gaz arz emniyeti temin edilecek ve böylece endüstriye ucuz enerji girdisi temin
edilerek maliyetlerin düşürülmesi sağlanacaktır. Bu kanunun Yüce Milletimize hayırlı olmasını diliyor;
hepinize saygılar sunuyorum. (MHP ve DSP sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Levent. Anavatan Partisi Grubu adına, Kırıkkale Milletvekili
Sayın Nihat Gökbulut görüşlerini ifade edecekler. Buyurun efendim. Süreniz 20 dakikadır. ANAP GRUBU ADINA NİHAT GÖKBULUT (Kırıkkale) - Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; Yüce Heyetinizi saygıyla selamlıyorum. 651 sıra sayılı Doğal Gaz Piyasası Kanunu Tasarısı
üzerinde Anavatan Partisi Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Sözlerime başlamadan önce, bugün, 8 inci
Cumhurbaşkanımız merhum Turgut Özal'ın ölüm yıldönümü vesilesiyle, kendisini
rahmetle, minnetle, cennetle; ama, özellikle hasretle anıyorum, Allah rahmet
eylesin diyorum. Değerli milletvekilleri, Yüce Meclisimiz, 20.2.2001
tarihinde Elektrik Piyasası Kanununu kabul ederek, enerji piyasasında yasal bir
boşluğu doldurarak, bu konuda ciddî bir adım atmıştı. Bugün, yine, enerji
piyasasının umutla beklediği Doğalgaz Piyasası Kanunu Tasarısını birlikte müzakere
edeceğiz. Ülkemizde, enerji piyasasında üretim ve tüketim dengelerini
kıyaslamadan, bu iki yasanın temel ruhunu ve amacını anlamak mümkün değildir. 21 inci Yüzyılın başlangıcında, yeni binyılda, dünya
devletlerinin ve ülkemizin en büyük sorunu, verimi yüksek temiz enerji
kaynaklarını bulmak ve onları işleyip değerlendirmektir. Bir ülke için, enerji ve enerji kaynakları, sanayiin
gelişmesi, kalkınmanın ana göstergesi, sosyoekonomik, siyasî güç demektir.
Öncelikle, millî enerji politikamızı, ana unsurlarıyla, tespit ve tayin
etmeliyiz. Peki, nedir millî enerji politikamız veya nasıl bir millî enerji
politikası takip etmeliyiz: Öncelikle, enerji, bulunabilir olmalıdır; çünkü, en
pahalı enerji, olmayan ve bulunmayan enerjidir. Ekonomiye, insan sağlığına,
çevreye, ülke turizmine, ülke sanayiine zarar vermeyecek şekilde olmalıdır.
Ekonomik giderleri az, ekonomik girdisi fazla olacak şekilde
değerlendirilmelidir. Ama, her şeyden önce, temiz, çevreyi kirletmeyen ve fosil
atık bırakmayacak şekilde olmalıdır. Yerli, yenilenebilir, sürekli ve yeterli
biçimde olmalıdır. Değerli milletvekilleri, tüm bu olumlu faktörleri, aynı
anda bulmamız ve temin etmemiz mümkün değildir. O halde ne yapmamız gerekir?
Yerli kaynaklarımız, tümünü kullanmış olsak dahi, birincil enerji ihtiyacımızın
ancak yüzde 27'sini karşılıyorsa, o halde, nasıl bir millî enerji politikası
izlememiz gerekir? Bu sorunun cevabını, yalın ve net bir şekilde vermemiz
gerekir. Hidrolik kaynaklarımızın tümünü kullansak, uzun bir
süre ve yüksek maliyet doğurmaktadır. Mevcut linyit kaynaklarımız düşük
kalorilidir ve kullandığımızda, korkunç bir fosil atık bırakmakta ve çevre
kirliliği doğurmaktadır. O halde, yerli kaynaklarımızı, çevreye zarar vermeden
ve finansmanını temin ederken, tüm koşullarda, optimum seviyeyi yakalayarak,
alternatif enerji kaynaklarını harekete geçirmemiz gerekmektedir. Tüm bu
şartlarda, gerek nüfus artışı gerek sanayileşme ve kalkınma hamlelerine bağlı
olarak, enerji ihtiyacının karşılanması ve şehirlerimizde kış döneminde
maksimum seviyeye ulaşan hava kirliliğine çözüm olarak, doğalgaz, en optimum
alternatif enerji kaynağı olarak görülmektedir. Ülkemizin tüm hidrolik ve kömüre dayalı elektrik
enerjisini kullanmış olsak, 245 milyar kilovat/saatle sınırlıdır; oysa, 2005
ile 2010 periyotları arasında, yıllık yüzde 7,4 elektrik ihtiyacı artışıyla, bu
talep 300 milyar kilovat/saat olmaktadır. Nükleer enerji ise, kısa ve orta
vadede bir çözüm üretecek konumda olmayıp, ülkemiz için ancak uzun vadede bir
çözüm olarak görünmektedir. Kalkınmamız, gelişmemiz, halkımızın refah
seviyesini artırmamız için, alternatif enerji kaynaklarını bulmamız ve yeterli
elektrik üretmemiz zaruret halini almıştır. Güçlü ve saygın bir ülke olmak ve küreselleşen dünyada
arzu ettiğimiz yeri almak istiyorsak, kalkınmanın temel şartı olan enerjiye
yeterince sahip olmak zorundayız. Bu ise, dünya gerçekleri ve ülke çıkarları
doğrultusunda, sürekli bir enerji politikasını, aksatmadan uygulamakla
mümkündür. Bu politikanın birinci adımını, Elektrik Piyasası Kanununu çıkararak
attık. İkinci önemli adım ise, bugün birlikte müzakeresini yaptığımız Doğal Gaz
Piyasası Kanunudur. Peki, bugün, doğalgaz piyasası durumu nedir, ne kadar
ihtiyacımız var? 2000 yılı itibariyle Rusya'dan 10 milyar metreküp, Cezayir'den
3,6 milyar metreküp ve Nijerya'dan 704 milyon metreküp LNG olmak üzere toplam
14,3 milyar metreküp doğalgaz ithalatı yapılmıştır. Bunun 9,5 milyar
metreküpünü elektrik sektöründe, 111 milyon metreküpünü gübre sanayiinde, 2,8
milyar metreküpünü ise konut sektöründe kullanmışız. Gelecekteki perspektife
baktığımızda ise, ülkemizde, doğalgaz sarfiyatının 2010 yılında 58 milyar
metreküp, 2020 yılında ise 78 milyar metreküp olması beklenmektedir. Değerli milletvekilleri, sadece 2003 yılından önce
devreye girecek doğalgaz çevrim santralları için yılda toplam 20 milyar 880
milyon metreküp doğalgaza ihtiyaç duyulacaktır. Tüm bu ihtiyaçlar
perspektifinde, doğalgazın iletim hatlarının yapılması, terminallerin
kurulması, şehir dağıtım hatlarının inşası, doğalgaz çevrim santrallarının
reelize edilmesi, bütçe imkânlarıyla mümkün değildir. Burada her kanunu tenkit eden, tenkit etmenin
kolaycılığı içerisinde kanunları müzakere eden arkadaşlara şunu sormak
istiyorum: Doğalgaz yatırımları konusunda 30 milyar doları hangi kaynaktan
bulacaklar ve 57 şehrimize doğalgazı hangi imkânlarla temin edecekler? Burada
tenkit etmek kolay; önemli olan, çözüm yollarını ortaya koymak ve çözmektir. Tüm bu doğalgaz yatırımları için yaklaşık 30 milyar
dolara ihtiyaç duyulmaktadır. Nitekim, on yıllık perspektif içerisinde, BOTAŞ,
sadece 5 şehrimize doğalgaz götürmüştür. Peki, diğer şehirlerimizin doğalgaza
ihtiyacı yok mu?.. Çevre kirliliği en önemli sorunlarımızdan biri değil mi?..
Elektrik ihtiyacımızı nasıl karşılayacağız?.. 30 milyar dolarlık yatırımın
gerçekleşmesi için, piyasanın, kendi şartları içinde, eşit rekabet koşullarında
ve liberal bir ortamda bu piyasanın düzenlenmesi gerektiğine inanmaktayız. Değerli milletvekilleri, Doğal Gaz Piyasası Kanunu
Tasarısıyla, Elektrik Piyasası Düzenleme Kurulu ve doğalgaz piyasası düzenleme
kurumu ve kurulu birleştirilerek, enerji piyasası düzenleme kurulu ve kurumu
ihdas edilmiştir; yani, tek bir üst kurula görev verilmiştir. Ayrıca, bu
kurulun denetimi, Plan ve Bütçe Komisyonunda yapılan bir değişiklikle,
Başbakanlık Yüksek Denetleme Kuruluna bırakılmıştır. Ayrıca, şehirlerimizde kurulacak doğalgaz dağıtım
şirketlerine, o şehirlerin belediyelerini, kuracakları şirkete yüzde 10
bedelsiz olarak, sermayedar olarak alma şartı getirilmiştir. Değerli milletvekilleri, bilindiği üzere, kaynaklarımız
kıt ve az; talep ve isteklerimiz ise sonsuzdur. Türkiye'nin ve insanın bir
gerçeğidir bu. Ülke sorunlarının çözümünde tenkit etmenin dayanılmaz
hafifliğine kaçan ucuzluk mantığı, bizi hep çıkmaza götürmektedir. Bugün, ülke
gerçekleri, şüphe ve kuşkunun yanında, ilmin ışığında sorunlara çözüm yolu
bulmayı da gerektirmektedir. Türkiye, kendisinde olmayan doğalgazı, Rusya'dan
da Türkmenistan'dan da Azerbaycan'dan da ve nereden bulursa oradan almak ve
temin etmekle mükelleftir. Bakanlık, Elektrik Piyasası Kanununda olduğu gibi,
Doğal Gaz Piyasası Kanunu Tasarısıyla, elindeki imkânları ve yaptırımları üst
kurula devretmektedir. Sorunların piyasa için değil, piyasa içinde eşit rekabet
şartlarında çözümünü öngörmektedir. Bu şartlar içinde, devlet ve Bakanlık,
devletin nimetini dağıtan, müdahale eden, planlayan değil, piyasa şartlarını
oluşturan ve denetleyen konuma dönüşmektedir. Artık, modern devletin tanımı da
bu çerçeve içerisindedir. Değerli milletvekilleri, enerji işi, sadece devlete
bırakılmayacak kadar ciddî bir iştir. Yatırım riski taşımayan teknokrat ekibin
amprik tahminleri hiçbir zaman gerçekçi olmamıştır. İleriye dönük doğalgaz
kullanımına ait tahminlerin DPT ve Bakanlıkça farklı olmaları, piyasadaki risk,
kayıp, kazanç denkleminden uzak olmalarından kaynaklanmaktadır. Unutmayalım ki,
piyasa kendi kurallarına göre çalışır; yanlış planlayan, yanlış tahmin eden,
faturasını kendi çeker. Kamuda ise, yanlış planlayan, yanlış yatırım yapanların
riski yoktur; yanlışlıkları devlet çarkı içerisinde kaybolur gider, kimse de
hesap sormaz. Değerli milletvekilleri, bazı rakamlar vardır ki, yorum
gerektirmez; aynen, Türkiye'de gelir dağılımındaki bozukluk gibi; 1992 yılında
sıfır olan içborç faizlerimizin, 2001 yılında vergi gelirlerimizin yüzde 95'ini
götürdüğü gibi; 1992 yılında sosyal güvenlik kurumlarına hazineden ve bütçeden
hiçbir sübvansiyon verilmezken, 2000 yılı bütçesinde 3,5 katrilyon liralık
sübvansiyon verildiği gibi. Enerji sektöründeki bazı rakamlar da yorum gerektirmez;
yıllık elektrik tüketimimizin dünya ortalamasının altında olduğu ve 1998 yılı
elektrik tüketimimizin, sadece ve sadece 1 748 kilovat/saat olduğu gibi; tüm
yerli kaynaklarımızı kullansak, talebimizin ancak yüzde 27'sini karşıladığı
gibi; enerji kaynakları açısından, üzülerek ifade etmek gerekir ki, dışa
bağımlı olduğumuz ve mutlaka ithal etmemiz gerektiği gibi; mevcut hidrolik
santrallarımızın yıllık üretimlerinin 31,2 milyar kilovat/saat olduğu gibi;
ancak, Adapazarı, Gebze ve İzmir doğalgaz çevrim santrallarının iki yıl
içerisinde bittiğinde, 31,4 milyar kilovat/saat elektrik üreteceği gibi; Mavi
Akım sözleşmesiyle 16 milyar metreküp doğalgazı Rusya Federasyonundan
alacağımız ve bunun 9,5 milyar metreküpünü bu üç doğalgaz çevrim santralında
kullanacağımız gibi. Bu rakamlar, yorumsuz, çıplak rakamlardır. Bize, enerji
sektöründe yapmamız gerekeni, yapılması gerekenleri göstermektedir; çünkü,
lafla peynir gemisi yürümüyor. Tenkit edenlerin, buraya, müşahhas çözüm
yollarını ortaya koymaları gerekir. Enerji sektöründeki darboğazı aşmak için her yıl 5
milyar dolar yatırım yapmamız gerekmektedir. Bütçeden ayrılan pay ise, 1 milyar
dolardır. O halde, 4 milyar dolarlık yatırımı nereden ve nasıl bulacağız? Bunun
için, 4 milyar dolarlık yatırımın özel sektörce veya yabancı sermayece
yapılabilmesi için, yasal düzenlemelerin olması ve piyasa şartlarının
gerçekleşmesi zarureti ortadır. İşte, Elektrik Piyasası Kanunu, buna bağlı
olarak, doğalgaz piyasası kanunu, enerji yatırımında ihtiyaç duyulan; ama,
bütçeden karşılanmayan, karşılanması mümkün olmayan 4 milyar dolarlık yatırımın
realizasyonunu sağlamak için huzurlarınıza getirilmiştir. Değerli milletvekilleri, Türkiye, elektrik enerjisi
ihtiyacını tespit eden uzun vadeli bir plan yapmalı ve bu planı gerçekleştirmek
üzere, özel sektör ve kamu ayırımı yapmaksızın, elektrik santrallarını devreye
sokmak zorundadır. Enerji tasarrufunu da iyi değerlendirmek zorundayız.
Enerji tasarrufu, ihtiyacımız olanı kullanmamak değildir. Enerji tasarrufunun
hedefi, enerjinin daha rasyonel kullanılması ve verimliliği artırmaktır. İletim
hatlarındaki kayıp ve kaçak yüzde 22 civarında olup, bunun maliyetinin yaklaşık
1 milyar dolar olduğunu bilmemizde ve kamuoyuna açıklamakta büyük bir fayda
duyuyorum. Ülke olarak bu kadar enerjiye ne gerek var
paradoksundan kendimizi kurtarmamız gerekmektedir. Hirfanlı Barajı açıldığında,
bu kadar enerjiyi toprağa mı vereceğiz zihniyetini, şu anda, başka tezahürler
şeklinde görmekteyiz. Bu paradoks içinde, ülkenin, gerçekten, ihtiyacı olan
önemli proje ve yatırımlarına karar veren ve imza atan yetkili bürokrat ve
siyasetçiyi bulamama tehlikesi içerisindeyiz. Oysa, ülkemizin sorunlarının
çözümü için kararlı, bilgili ve taşın altına parmağını değil başını koyacak
yürekli siyasetçilere ihtiyacımız var. Unutmayalım ki, bu devlet, bebek ve
köpek davalarıyla astığı başbakana, yirmibeş yıl sonra, devlet töreniyle
itibarını iade etti. Değerli milletvekilleri, küçük çocukların karanlıktan
korkmalarını belki bağışlayabiliriz; ancak, gerçek trajedi, yetişkin, aydın
kişilerin aydınlıktan korkmasıdır. Bu ülke, aydınlıktan korkmayan ve karanlığın
üzerine yüreklice giden aydınlar vasıtasıyla aydınlanacaktır. Doğalgaz Piyasası Kanunu Tasarısının, enerjisiyle
ülkemizi aydınlatması dileğiyle, Yüce Heyetinizi saygıyla selamlar; tasarının,
hayırlı ve uğurlu olmasını dilerim. (ANAP, DSP VE MHP sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Gökbulut. YASİN HATİBOĞLU (Çorum) - Sayın Başkan, Sayın Gökbulut,
bir sürçülisanla "bu işler, devlete bırakılmayacak kadar ciddî
işlerdir" diye bir beyanda bulundu. Kastı o değildir, kesinlikle
biliyorum, bir sürçülisandır; sırf zabıtlarda düzeltilsin diye ifade ediyorum.
Onu bir düzeltirsek zabıtlarda, faydalı olur. NİHAT GÖKBULUT (Kırıkkale) - Sadece devlete... BAŞKAN - Peki efendim, teşekkür ederiz. Karşılıklı anlayışınız için de teşekkür ederiz. Doğru Yol Partisi Grubu adına, Hatay Milletvekili Sayın
Mehmet Dönen; buyurun efendim. Konuşma süreniz 20 dakika. DYP GRUBU ADINA MEHMET DÖNEN (Hatay) - Sayın Başkan,
değerli milletvekili arkadaşlarım; bugün görüşülmekte olan Doğalgaz Piyasası
Kanunu Tasarısı üzerinde, Doğru Yol Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum;
Grubum ve şahsım adına hepinizi saygıyla selamlıyorum. Değerli arkadaşlarım, bugün görüşülmekte olan yasa
tasarısı, gerçekten, ülkemiz için çok önem taşıyan bir yasal düzenleme. Yine,
arkadaşlarım buradan belirttiler, Türkiye'nin enerji stratejisi, gerçekten,
içinde bulunduğumuz koşullarda daha da önem kazanmakta. Biz, Doğru Yol Partisi
olarak, Anadolu'nun, Ortaasya'dan Avrupa'ya uzanan bir enerji koridoru haline
getirilmesinden yanayız. Bu, Anadolu'nun enerji koridoru haline getirilmesini
sağlarken, aynı zamanda, son günlerde Putin'in Sovyetler Birliğini yeniden
canlandırma hevesi içinde olduğu, Birleşik Devletler Topluluğunu daha güçlü bir
bağla birleştirmeye çalıştığı bir dönemde, o ülkelerin ekonomik bağımsızlıkları
çok önem taşımakta, bunun için de Moskova'nın dışında, başka bir kanaldan, o
ülkelerin enerjilerini gelişmiş ülkelere pazarlamaları çok önem taşımakta ve
Türkiye, enerji stratejisini, bu temel stratejiyi gözardı etmeden saptamalıdır
diye düşünüyoruz. Değerli arkadaşlarım, tabiî, biz, bu görüşülmekte olan
Doğal Gaz Piyasası Yasa Tasarısına ilke olarak karşı değiliz. Biz, serbest
piyasa ekonomisinden yana ve serbest piyasa ekonomisinin her türlü tekelden
uzak bir biçimde gelişmesinden yanayız; çünkü, biz, rekabetin, daha ucuz ve
daha kaliteli hizmet verebileceğine inanıyoruz. Onun için, rekabetin oluşması,
devlet tekelinin ortadan kaldırılması ve onun arkasından özel tekellerin de
kurulmaması ve kurulmasına izin verilmemesi, bizim temel politikamızın
kaynaklarından biridir. Biz, devlet de tekel olsa, özel sektör de tekel olsa,
her türlü tekele karşıyız. Onun için, biz, ilke olarak, bu, özellikle, BOTAŞ'ın
ithal etme, iletme, depolama ve dağıtma tekelinin sona ermesini, bu açıdan,
olumlu buluyoruz. Ancak, tabiî, bu yasa tasarısında gördüğümüz birtakım temel
eksiklikler ve aksaklıklar var; bunları da, sizlerle paylaşmak istiyoruz. Yani,
bizim, bu yasa tasarısının gerekçesinde okuduğumuz, gerçekten, çevreye uyumlu,
çevreyle uyumlu, çevreyi kirletmeyen ve özellikle, serbest piyasa koşullarına
göre depolanması, ithalatı ve satılması, gerçekleştirilmesi amaçlanan bu yasa
tasarısının amaçlarına baktığımızda, bunu içermekte; ama, gerçeğine
baktığımızda, gerçekten, bu yasa tasarısıyla, biz, doğalgaz piyasasını, serbest
rekabet koşullarına uygun olarak oluşturuyor muyuz, oluşturmuyor muyuz; burada,
baktığımızda, bunun oluşmayacağını, en azından, zaten, yasa tasarısının
kendisi, bunun dokuz yıl oluşamayacağını içermektedir. Şimdi, değerli arkadaşlarım, Türkiye'nin, önümüzdeki on
yıl içerisinde, 50 milyar metreküp civarında bir doğalgaz ihtiyacına sahip
olduğunu hepimiz biliyoruz veya özellikle, BOTAŞ ve diğer kurumların
saptamaları da bunu gösteriyor. BOTAŞ'ın, bugüne kadar, dünyadan, dünyanın
çeşitli ülkelerinden, yani, Sovyetler Birliğinden veya Ortaasya
cumhuriyetlerinden, İran'dan veya diğer Afrika ülkelerinden aldığı, almak için
yaptığı doğalgaz sözleşmelerine baktığımızda, bugüne kadar, 60 milyar
metreküpün üzerinde bir anlaşma yapmışız. Şimdi, siz, zaten, belirli fiyattan
-fiyatını bilmiyoruz, Bakanlık bize de çok net söylemiyor- doğalgaz alım
garantisi vermişsiniz; bunu alsanız da, almasanız da, bu parayı ödeyeceksiniz.
Yani, Hazine garantisi vermişsiniz ve alım garantisi vermişsiniz; bunu almak
zorundasınız. Peki, bu fiyatlardan aldığınız doğalgazı, hangi argümanlarla,
hangi mekanizmalarla doğalgazın piyasasını oluşturmakta kullanacaksınız? Zaten,
tekel olarak almışsınız. Burada, dokuz yıl içerisinde -yani 2009 yılına kadar-
BOTAŞ, yaptığı bu alım sözleşmelerini ihaleyle devredecek deniliyor; yani,
toplam piyasanın yüzde 20'sine -kendi hissesinin, payının yüzde 20 seviyesine-
düşünceye kadar, bu özelleştirme sürecini devam ettirecek. Değerli arkadaşlarım, burada bir şeye dikkatinizi
çekmek istiyorum. Örneğin, BOTAŞ, şu anda, doğalgazı 100 dolardan alım
garantisiyle ithal ediyor; buna masraflarını koyuyor ve masraflarından sonra,
piyasaya bunu satıyor. Ee, şimdi, bizim yakındığımız nedir; piyasada doğalgaz
fiyatı yüksek. Bizim, Ortaasya'da ve
Balkanlarda en modern fabrikamız, gübre fabrikamız İGSAŞ, pahalı doğalgaz
olduğu için de kapatıldı, çalıştırılamıyor. Biz, bu yasayla birlikte doğalgaz piyasasının
oluşacağı ve daha ucuz doğalgazı toplumumuzun, halkımızın, bireyimizin
kullanımına sunacağımız için bu yasayı çıkarıyoruz. Yani, piyasa oluşturmaktan
maksat nedir; rekabet oluşacak ve özellikle rekabetin getirdiği ucuzluk ve daha
kaliteli hizmetten yararlanılacak. Bunun için, özellikle bu yasa tasarılarını
kanunlaştırıyoruz ve toplumumuzun hizmetine sunmak istiyoruz. Burada, BOTAŞ, belirli ihalelerle, bu alım garantisi
vererek aldığı doğalgazı satacak, ihaleye çıkacak ve satacak. Şimdi, bu satış
sırasında, doğalgazı, BOTAŞ, oradan aldığının daha mı altında satacak? Yoo.
Belirli bir miktar üzerine kâr koyarak satacak. Değerli arkadaşlarım, şimdi, belirli miktarda bir kâr
koyacak ve artı, üzerine doğalgazı, özellikle BOTAŞ'ın tekelinde olan iletim
hakkının da kirasını alacak. Bu da gösteriyor ki, önümüzdeki süreçte, doğalgaz
piyasası bundan daha ucuz bir piyasaya kavuşmayacak; yani, toplum, daha ucuz
doğalgaz... Benim, Ankara'da doğalgaz kullanan, İstanbul'da doğalgaz kullanan
vatandaşım daha ucuz doğalgaz kullanmayacak veya doğalgazla çalışan çevrim
santrallarından, özellikle maliyet artı kâr mantığıyla çalışan ve TEAŞ'a
maliyet artı kâr sistemiyle elektrik satan bu yap-işlet-devretlerde daha ucuz
doğalgaz kullanamadıkları için, daha pahalı elektrik satacaklar ve dolayısıyla,
daha ucuz elektrik kullanma şansına da sahip olmayacağız. Bir başka boyutu olayın: Özellikle, BOTAŞ, bu, alım
garantisi verdiği doğalgazı satarken, karşıda kimden aldıysa, hangi ülkeden
aldıysa, o ülkelerdeki şirketlerin de muvafakatini, onayını almak zorunda.
Peki, o şirketler, bu hakları; yani, BOTAŞ gibi bir devlet garantisi olan bir
müşteriye mal sattığı gibi bir özel sektöre de aynı koşullarda malı satar mı?
Tabiî, onun bir riski vardır, o risk primini üzerine koyar, öyle satar. Böyle
olunca da, piyasada, yine, bizim, ucuz doğalgaz kullanma şansımız olmaz. Değerli arkadaşlarım, BOTAŞ, bu ihaleyi kimler arasında
yapacak; BOTAŞ, bu ihaleleri, üst kuruldan lisans almış kuruluşlara, şirketlere
satacak; yani, kurulacak olan bu üst kurul, belirli şirketlere lisans verecek,
lisans alan şirketler de, BOTAŞ'tan doğalgazı alıp pazarlama hakkına sahip
olacaklar. Değerli arkadaşlarım, oluşacak olan üst kurul, eğer
taraflı ve partizanca oluşturulursa, gerçekten, Türkiye'de çok büyük sıkıntılar
ortaya çıkar. Şimdi, burada baktığınızda, üst kurulun, özellikle enerji üst
kurulu olarak, elektrik piyasaları üst kuruluyla birlikte mütalaa edilmesi
-bizim komisyonumuzda ve Sanayi, Ticaret, Enerji,Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve
Teknoloji Komisyonunda- çok olumlu bir olay olmuştur. Bu kurul çok önem
taşımaktadır. Bu kurul, bir siyasî partinin il başkanları veya eski
milletvekillerinin atandığı kurul olmamalıdır. Eğer bunu yaparsanız, hiçbir
inandırıcılığınız kalmaz. Bu noktada, bu yasayı isteyen Dünya Bankası ve IMF,
bu yasanın işlemeyeceğini görür ve bu yasalara bağlı olarak vereceği kredileri
de vermezler. Değerli arkadaşlarım, burada, özellikle çok önemli bir
işlevi yerine getirecek olan üst kurul; yani, lisans verecek olan üst kurul,
eğer taraflı ve yanlı olursa, şirketleri ona göre belirlerse ve sonuç olarak,
kamuoyunda inandırıcılığı olmazsa, bu ihaleler üzerinde çok büyük şaibeler
olur. Bunu önlemenin temel yolu, buraya güvenilir, inanılır, bu konuda deneyimi
ve birikimi olan kişilerin atanmasıdır, Bunlar çok önemli kurullar. Onun için,
bu kurulların çok önem taşıdığı kanısındayız. Değerli arkadaşlarım, çekincemiz olan bir başka konu da
şu: Özellikle, bu yasanın uygulanmasını sağlayacak olan temel yönetmeliklerin
çıkmasına kadar geçecek olan süre çok önem taşımaktadır. Bu tasarıda bu süre
oniki ay, artı altı ay da uzatılma süresiyle onsekiz ay olarak saptanmıştır. 18
ay süresi içerisinde, eğer üst kurul kurulana kadar, lisans almadan dağıtım
ihalelerine girmek isteyen müteahhitler müracaat ederlerse, bu hangi prosedüre
sahip olacaktır; bu yasayla düzenlenmiş. Bakalım hangi prosedüre göre yapılacak
ihaleler: Önce, Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığı bu ihalenin koşullarını
belirleyecek ve girebilecek firmaları belirleyecek, ondan sonra BOTAŞ bu
ihaleyi yapacak, daha sonra da Bakanlar Kurulu bu ihaleyi onaylayacak. Değerli arkadaşlarım, mademki BOTAŞ bu konuda
deneyimli, birikimli bir kuruluşumuz, niye Bakanlık -Enerji ve Tabiî Kaynaklar
Bakanlığı- burada bu ihale şartlarını ve koşullarını belirleyen kurul oluyor,
makam oluyor?! Burada ihaleyi yapacak olan BOTAŞ, bütün kurallarını belirlesin,
ihalesini yapsın, Bakanlık aracığıyla da Bakanlar Kuruluna gönderelim. Şimdi, bizim burada, acaba, İran gazı önümüzdeki
süreçte doğu illerimizden başlayarak Ankara'ya kadar gelecek, buralardaki gaz
dağıtım ihalelerini bu onsekiz ay içerisinde Bakanlık tamamlayıp, bitirip ve
kurula hiçbir şey bırakmayacak mı diye bir kuşkumuz var; yani, bu geçiş süresi
onsekiz aysa, bu onsekiz aylık süreç içerisinde Bakanlık bunu bitirebilir.
Şimdi, Sayın Bakan, kalkıp, burada, böyle bir niyetimiz yoktur diyebilir; ama,
böyle bir niyetleri yoksa, gelirler, burada, bu ihaleyi BOTAŞ'ın yapmasını,
şartlarını BOTAŞ'ın belirlemesini -ki, komisyonda bu çok tartışıldı- sağlarlar
ve özellikle Bakanlık aracılığıyla, Bakanlar Kurulunun onayına sunarlar. O
zaman Bakanlık da, kendi üzerine düşecek olan birtakım dedikodudan, aslı olmasa
da kendilerine yönelik birtakım eleştirilerden kendilerini alıkoymuş olurlar ve
kendileri için de daha yararlı olur diye düşünüyorum. Değerli arkadaşlarım, şimdi, tabiî ki, bu düzenleme,
Türkiye'de ilk defa düzenlenecek olan bir yasal düzenleme; bunun, eksiklikleri,
aksaklıkları olacaktır. Zaman içerisinde bu yasa yeniden gündeme gelecek ve
düzeltilecektir; ama, şu anlattıklarımla oturup, yasayı birlikte ele
aldığımızda, bugün, bu yasa, Avrupa'da uygulanan birtakım yasal düzenlemelerden
tercüme edilmiş. Bunu uygulayan ülkelere baktığımızda, bu doğalgaz piyasası
kanununu yüzyıldır uygulamakta ve belirli bir birikime, belirli bir deneyime
sahipler. Bizim içerisinde bulunduğumuz konjonktür gibi, onlar, çok uzun
yıllara yayılan, yani, yirmibeş otuz yıllara varan bağlantılarla başlamamışlar
bu işe. Şimdi, tam bir rekabet içinde, tam bir rekabet koşullarına uygun
biçimde o yasayı uygulamak oralarda mümkün; ama, Türkiye'nin bugünkü
konjonktüründe, bir tekelin ortadan kalkmasıyla, özellikle önümüzdeki günlerde,
piyasanın oluşacağını beklemek bence biraz saflık olur diye düşünüyorum. Değerli arkadaşlarım, onun için, biz, bu eksik ve
aksaklıklarına rağmen, Türkiye'de ilk defa uygulandığı için -şimdiden
rezervimizi koyarak, şimdiden çekincelerimizi koyarak- böyle bir piyasa
düzenleyecek yasaya ihtiyaç olduğunu söylüyoruz, söyleyegeliyoruz. Çünkü, biz,
Doğru Yol Partisi olarak, enerji konusunda, her zaman, bulunmayan enerjinin en
pahalı enerji olduğunu kabul eden bir partiyiz. (DYP sıralarından alkışlar) Bu
enerjiyi, özellikle ihtiyacımız olan enerjiyi, içinde bulunduğumuz coğrafyanın
ve dünyanın içinde bulunduğu küreselleşme sürecinin temel karakterine uygun
olarak bulmak zorundayız. Biz, hiçbir zaman, bir ülkeden doğalgaz aldığımızda,
o ülkeye bağlı kalacağımız kanısında değiliz. Biz, ekonomide, dünyanın dışında,
dünyadan dışlanmış bir ekonomik modeli hiçbir zaman savunmuyoruz. Dünyayla
entegre olmuş, dünyada özellikle karşılıklı bağımlılığı temel ilke kabul etmiş
bir anlayışı kabul ediyoruz. Biz, her zaman, serbest piyasa ekonomisinden ve
onun sonuçlarının topluma iyi bir biçimde yansımasından yanayız. Biz, bu
yasaya, piyasayı oluşturamayacağı ve... (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN - Sayın Dönen, lütfen toparlayınız. MEHMET DÖNEN (Devamla) - ...yeterince şeffaf olmadığı
kanısında olduğumuz için çekincelerimizi koyduk. Bu yasanın ülkemize hayırlı olmasını diliyor, hepinize
saygılar sunuyorum. (DYP sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Dönen. Gruplar adına son söz, Demokratik Sol Parti Grubunun
görüşlerini ifade edecek olan Bursa Milletvekili Sayın Hayati Korkmaz'a ait. Buyurun Sayın Korkmaz. (DSP sıralarından alkışlar) Süreniz 20 dakikadır. DSP GRUBU ADINA HAYATİ KORKMAZ (Bursa) - Sayın Başkan,
değerli milletvekili arkadaşlarım; doğalgaz piyasası tasarısının bütünü
üzerinde, Demokratik Sol Parti Grubunun görüşlerini açıklamak için söz almış
bulunuyorum; sözlerime başlarken, hepinizi saygıyla selamlıyorum. Sanayimiz, elektrik üretimi ve konutların ısınma
ihtiyacını karşılamak açısından son derece önemli olan doğalgazın yeniden
düzenlenmesine ihtiyaç olduğunu hepimiz biliyoruz. İşte, bu ihtiyacı
karşılayacak olan doğalgaz piyasası kurulunun kuruluşuyla ilgili yasa
tasarısını bugün görüşüyoruz. Dileğimiz, en kısa sürede, bu kurulun, amacına
uygun bir şekilde, toplumumuza hizmet verecek şekilde yürürlüğe girmesi. Bu kanunun temel amaçlarından biri, BOTAŞ'ın bu
piyasada tekel konumunu ortadan kaldırmak, piyasaya yeni aktörlerin girmesini
sağlayarak, bir yandan, rekabeti, kaliteyi yükseltmek, diğer taraftan da, on
yıl içinde yaklaşık 50 şehre doğalgaz vermeyi planlıyoruz; bunların ihtiyaç duyduğu
yaklaşık 30-34 milyar dolarlık kaynağı, sadece devlet tarafından değil, bu
piyasaya girecek yeni kuruluşlar, yeni firmalar sayesinde gerçekleştirmek. Bu yasayla, yine, doğalgaz piyasası dört ihtisas
birimine ayrılıyor: Üretim, iletim, dağıtım ve depolama. Bugün, hepsini BOTAŞ
yürütüyor, hepsinde yetersizlikler var; ama, en önemlisi, sanıyorum, depolama
konusunda ciddî sıkıntılarımız var. Depolamanın, bu kanunla, iki amaca hizmet
etmesi hedefleniyor: Birincisi, mevsim değişiklikleriyle birlikte doğan
aşırı ihtiyaçları karşılamak. İkincisi de, gün içinde meydana gelen pikleri
karşılamak üzere depolamayı amaçlıyor. Bunlarla ilgili şirketler oluşacak,
yerleri belirlenecek ve bunlar da, sanıyorum, sanayimizde ve konut ısınmasında,
bugün karşılaştığımız sıkıntıların çözülmesinde bir araç olacak. Plan ve Bütçe Komisyonunda kanun tasarısı görüşülürken,
enerji politikasının bir bütün olduğunu dikkate alarak, doğalgazın da, hem
sanayimizde hem de elektrik üretiminde kullanılıyor olması nedeniyle, daha önce
çıkarmış olduğumuz Elektrik Piyasası Kuruluyla birleştirilerek, Enerji Piyasası
Kurulu adı altında toplamış olduk. Bu sayede, enerji politikalarımızın
bütünlüğü tekrar korunmuş, bu çalışmaların, bu şekilde devamı sağlanmış oluyor.
Yine, bu, komisyonda görüşülürken ve bundan önce de,
yine, bu kurullarla ilgili görüşmeler yapılırken, bir sıkıntıyla sürekli karşı
karşıyaydık. Bu özerk, bağımsız kurulların denetimi konusunda, ne yazık ki, şu
anki mevcut yasal düzenlemeler yetersiz kalıyor. Sanıyorum, en doğru çözüm,
hükümetimizin, en kısa sürede bir çerçeve kanun hazırlaması ve bütün bu
kurulların denetimiyle ilgili, ortadaki denetim sıkıntılarını çözmek üzere,
önce, komisyonlara getirip, sonra da Meclisten görüşülerek çıkması. Bunu
yapmadığımız sürece, ne yazık ki, tartışmalar devam ediyor. Bu kurulda, önce,
Elektrik Piyasası Kanununda denetimi Sayıştay yapıyordu, sonra, biz, Devlet
Denetleme Kuruluna verdik. Her ikisinin de ne yazık ki sıkıntıları var.
Dileğimiz, tabiî ki, esas bu konuyla ilgili kanunun bir an önce buraya gelmesi. Yine, bu kanunla, yerel yönetimlerin, özellikle dağıtım
konusunda önemli görevleri olduğunun, işlevleri olduğunun bilinciyle,
kendilerine hem yüzde 10 bedelsiz hisse verilmesi sağlanmış durumda hem de
hisseleri ne olursa olsun, yönetim kurullarında bir üyeyle temsilleri sağlanmış
bulunuyor. Diğer taraftan, son derece önemli olan bu kanunun geçiş
süreci oldukça uzun bir süreyi kapsamaktadır. Bir yandan, kanunun yürürlüğe
girmesi için gerekli yönetmelik altyapısı ve diğer altyapıların çalışmaları
yapılmak zorunda, diğer taraftan da, bugün, 5 şehrimizde doğalgaz dağıtım işi
gerçekleşmektedir. 3 ilimizde, İstanbul, Ankara ve İzmit'te, doğrudan
belediyelerimiz bu işi gerçekleştirmektedir. Hazırlanan kanunla, bunların geçiş
sürecinin nasıl olacağı ve yasaya nasıl uyumlu hale getirileceği açıklanmış
durumdadır. Yine, aynı şekilde, Bursa ve Eskişehir'de de bu dağıtım
işini doğrudan BOTAŞ yapmaktadır. Bunların da, altı ay gibi kısa bir sürede
ihale aşamasına getirilerek yasaya uygun halde dağıtım işlemini yapması
sağlanmış olacak. Yasayla, bütün yetkiler kurula devredilmektedir. Geçiş
süreci bazı istisnalar içermektedir. Buna, biz, bir istisna daha koymak zorunda
kaldık; doğalgaz alım sözleşmelerini bundan sonra kurul yapacak; ancak,
Mısır'la belirli anlaşmalar parafe edildi; Komisyonumuz, bu anlaşmanın devam
etmesi, görüşmelerin devam etmesi ve gerektiği takdirde bu anlaşmanın yapılması
yönünde yetki verdi. Bununla, bir taraftan, bugüne kadar alacağımız en ucuz
doğalgaz alınmış olacak, diğer taraftan da, bu anlaşmaya paralel olarak,
Mısır'la ikili serbest ticaret anlaşması yapılarak, ekonomik ve ticarî
ilişkilerimize yeni bir boyut kazandırılmış olacak. Ben, bu kanunun ülkemize hayırlı olmasını diliyor; bu
duygu ve düşüncelerle, hepinize saygılar sunuyorum. (DSP sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Korkmaz. Sayın milletvekilleri, böylece, gruplar adına yapılacak
konuşmaların tamamı yapılmış oldu. Şimdi, şahıslar adına söz taleplerini sırasıyla
okuyorum: Sayın Veysel Candan, Sayın Nazlı Ilıcak, Sayın Aslan Polat, Sayın Ali
Coşkun, Sayın Murat Akın, Sayın Masum Türker, Sayın Mehmet Bekâroğlu. Bildiğiniz gibi, ancak iki arkadaşımıza söz
verebileceğiz. Başta okuduğum üç arkadaşımız, üç sayın milletvekilimiz... ALİ COŞKUN (İstanbul) - Diğer arkadaşlarım çekildiler
efendim; Nazlı Hanım ile ben konuşacağım. BAŞKAN - Kimler çekildi efendim; Veysel Bey ile Aslan
Bey mi çekildi? YASİN HATİBOĞLU (Çorum) - Sayın Candan söz hakkını
Sayın Coşkun'a devretti efendim. BAŞKAN - Tamam efendim. O zaman, önce Sayın Ali Coşkun görüşecekler. İstanbul Milletvekili Sayın Ali Coşkun; buyurun
efendim. (FP sıralarından alkışlar) Süreniz 10 dakika. ALİ COŞKUN (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum. Bilindiği gibi, bütün dünyada ve ülkemizde, enerji,
sosyal ve ekonomik gelişmelerin temel girdilerinden biridir, olmazsa olmaz
şartlarından biridir ve enerji politikaları, bütün dünya politikalarını, her
yönde -savaşlar dahil- etkileyen önemli unsurlar haline gelmiştir. Ülkemiz, dünya hampetrol ve doğalgaz rezervinin yüzde
76'sının yer aldığı bir coğrafyada; yani, Ortadoğu, Kafkas-Hazar, Rusya
Federasyonu yataklarının merkezinde bulunmaktadır. Ülkemizde böylesine önemli,
hayatî ehemmiyeti haiz bir konumda, çoğu zaman ihmale uğramış, gereksiz
önyargılı davranışlarla ve siyasî çekişmelerle, beklenen gelişme -üzülerek
belirteyim ki- elde edilememiştir. Bu durum, aynı zamanda, tankerler
dolayısıyla Boğazları, Karadeniz'i ve Marmara'yı tehdit etmektedir. Hatta bu
konuda yapmış olduğum gündemdışı konuşmadan sonra, bir yıl önce, vermiş
olduğumuz, Boğazlarla ilgili araştırma önergemiz, 88 inci sırada beklemektedir
ve bu tanker konusu, Marmara Depremi kadar İstanbul'u, boğazları tehlikeye
sokacak bir durumdadır. Şu ana kadar da ciddî tedbirler alınmadığını üzülerek
görüyoruz. Değerli arkadaşlarım, enerji politikası bir bütündür,
birbirinden ayırt etmeden ele alınması gerekir. Oysaki, hükümetimiz, yıllardır,
aylardır ihmal ederek, önce elektrik piyasası, sonra doğalgaz tasarısını
getirmiş; petrol ise, henüz Meclise sunulmamıştır. Kömür, nükleer enerji ve
yenilenebilir enerjiler ise, ya hiç yer almamıştır ya da tatminkâr şekilde bu
yasalara girmemiştir. 1981 yılında düzenlenen İkinci İktisat Kongresinde
Rahmetli Turgut Beyin -bu vesileyle tekrar rahmetle anıyorum- talimatları
doğrultusunda, "Türkiye'nin enerji sorunları ve çözüm yolları
raporunu" bendeniz hazırlamıştım. O günden beri enerji konusunun
özelleştirilmesi gündemdedir; ancak, o yıllarda, takdir edersiniz ki, bu konuyu
fazlaca gündemde tutmak, vatan hainliğiyle ithama kadar gidilmekte idi; fakat,
bugün, artık, bütün dünyada konjonktür değişmiş, ülkemizde de özelleştirme
kavramı öne çıkmış ve dolayısıyla enerji konusu özellikle Sekizinci Beş Yıllık
Programı tartıştığımız Haziran 2000 yılından sonra gündeme gelmiştir. Ne yazık
ki, temmuz ayından beri koalisyonu meydana getiren partilerimiz, özellikle
liderleri, bu konuyu tartışma konusu yapmış ve bir komisyon kurulmuş, hatta,
yanılmıyorsam, MHP'den değerli Devlet Bakanımız Şuayip Üşenmez bu komitede
görev almıştı. Şimdi hatırladığıma göre, önümüzdeki yirmi yılda doğalgaz
konusunda yaklaşık 30 milyar dolar yatırım gerektiği ve 200 milyar doları aşan
bir ticarî potansiyel olacağı görüşüyle, doğalgaz başta olmak üzere, enerji
kaynaklarının özelleştirilmesine karşı çıkılmıştı. Ayrıca, elektrik piyasası ve
gaz piyasası tasarıları, Sanayi ve Ticaret Komisyonumuzda, ısrarla, enerji
konusunun tümüyle bir üst kurulda ele alınması tekliflerimize rağmen,
yetkililerce benimsenmemiş; ancak, son anda oldubittiye getirilerek, Bütçe
Komisyonunda, bu kere, bu doğalgaz yasasına atıf yapılarak, Elektrik Piyasası
Düzenleme Kurulu ve Kurumuna bağlanmıştır. Bu değişikliğin de sebebini anlamak
mümkün değildir. Biz, böylesine önemli konuları, bekletip, her zaman dış
güçlerin dayatması sonucunda mı ele alacağız? Bu tasarı da, dün dağıtıldı, bugün elimize geçti. Son
değişiklikleri bile derinlemesine hiçbir arkadaş inceleyemedi. Umarım, iki kez
Meclise gelen Bankalar Yasasına ve umarım ki, iki ayda hazırlanan ve hükümetin
krizden çıkışını anlatan, "Türkiye'nin Güçlü Ekonomisine Geçiş
Programı" diye, cumartesi günü Sayın Kemal Derviş'in takdim ettiği şu
rapora da dönmez. Değerli arkadaşlarım, Anadolu'da bir tabir vardır:
"Acele işe şeytan karışır." Bakınız, iki ay milletin beklediği bu
geçiş programının 12 nci sayfasından skandal bir cümleyi okuyorum; "Güçlü
Ekonomiye Geçiş Programı, Temel Amaç ve Araçları" bölümünde, 12 nci
sayfada, bu ülkeyi krize sürükleyen, açlığı, yoksulluğu getiren, ekonomik
depremi getiren yolsuzluklarla ilgili bir cümle var; "Yolsuzlukla
mücadelenin önlenmesi hedeflenmektedir." Yani, bu hükümet, şu programla
artık yolsuzlukla mücadele etmeyecek; yolsuzlukla mücadelenin de önlenmesi
öngörülüyor. Bu, belki sürçülisandır, belki tapaj hatasıdır, belki
düzeltilmiştir; ama, bu, dünyaya karşı ayıptır. Arkadaşlar, böyle, bekleyip de emrivakilerle yasaları
bu Meclise getirmeniz hiçbir yarar sağlamaz. O bakımdan, enerji konusu bu ülke
için fevkalade önemli bir konudur. Anlaşılıyor ki, Dünya Bankasının zorlaması
neticesinde, bu yasa da Meclisten alelacele geçirilmek istenmektedir. Ben şimdi sormak istiyorum. Petrol yasası ne zaman
gelecek ve petrol yasası da, acaba, bir maddeyle atıf yapılarak Elektrik
Piyasası Düzenleme Üst Kuruluna ve Kurumuna mı bağlanacak? Acaba, bu yasayı
geri çeksek ve hepsini derli toplu getirsek, daha faydalı olmaz mı? Değerli arkadaşlarım, birkaç arkadaşımla konuştum;
engin toleransınıza sığınarak söylüyorum; enerji meselesini, maalesef, böyle,
acelecilikten, arkadaşlarım derinlemesine inceleyememiş. Şimdi, ben birkaç rakam vermek istiyorum. Dünyadaki
enerji rezervlerinin, aşağı yukarı, petrol ve doğalgaz olarak, 2050 yılında
biteceği öngörülmektedir. Petrol 144 milyar ton, 41 yıllık ömrü var; doğalgaz
147 trilyon metreküp, 63 yıl ömrü var; kömür -taş kömür ve linyit beraber- 984
milyar ton, 218 yıl ömrü var. Şimdi, petrol ve doğalgaz, 50 yıllık ömürde, bütün
dünyayı ilgilendiren bir politika olduğuna göre, bizim, alelacele çıkardığımız
yasalarla, bu yasayla ülkenin enerji politikalarını sağlıklı bir yapıya
kavuşturacağımız şüphelidir. Zira, Avrupa Birliğinin kapısında beklerken,
ulusal program gereği uyum çalışmalarının yürütüleceği önümüzdeki yıllarda
enerji tüketiminin hızla artması gerekiyor; çünkü, kalkınmamız ona bağlı. Bakın, şu anda, diğer enerji türlerinde, toplam olarak,
Avrupa ortalamasının 1/3'ünde Türkiye kişi başına tüketim yapıyor, dünya
ortalamasında üçte 2'si; elektrik enerjisinde Avrupa ortalamasının dörtte 1'i,
dünya ortalamasının dörtte 3'ü. Buradan da görülüyor ki, Türkiye, henüz gelişme
aşamasında olan bir ülke ve mutlak surette önümüzdeki yirmi yılda çok hızlı
gelişmesi ve dolayısıyla, kişi başına enerji tüketiminin de hızla artması
gerekiyor. Bütün enerji birimlerinde, yıllık 80 milyon ton eşdeğer petrol
tüketimi var; bunun yüzde 33'ü yerli karşılanıyor, yüzde 67'si ithale dayalı.
2020 yılında ithal kaynakları yüzde 76'ya ulaşacak. Dışticaret dengemizin açık verdiği ve bu kadar döviz
sıkıntısının olduğu ülkemizde, takdir edersiniz ki, dışticaret açığı yönünden
de ithalat kalemleri içinde en büyük yeri enerji aldığına göre, ülke, bu
bakımdan da önemli sorunlarla karşı karşıya. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN - Lütfen toparlayınız. ALİ COŞKUN (Devamla) - Şu anda, alınan 13 miyar
metreküp doğalgazın yaklaşık yüzde 59'u santrallarda, yüzde 21'i sanayide,
yüzde 20'si de konut ve hizmet sektöründe kullanılmaktadır. Dolayısıyla, bu
getirilen tasarıda da ithalatı hâlâ BOTAŞ yapacaktır. 357 sayılı kararnameyle tekelcilik
kaldırılacaktır; fakat, burada en büyük dağıtımı yapan ve bu işin yatırımını,
çilesini çeken belediyeler ihmal edilmiştir ve hisse katılımı yüzde 10
sınırlanmıştır. Bu konuda, ilgili maddelerde önergelerimiz olacak. Vakit
yetmediği için detaya inmiyorum. Biz, enerjinin özelleştirilmesinden yanayız; ama, bu
yasada, gerekçesinde de belirtildiği gibi, bizim korkumuz, endişemiz, bir
taraftan tekelleşmeyi kaldırırken, öbür taraftan yabancı tekelleşme ve
kartelleşmeye fırsat verilecektir. O bakımdan, bu konulara dikkatinizi genel
olarak çekmek istiyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (FP sıralarından
alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Coşkun. Hükümet adına, Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Sayın
Cumhur Ersümer görüşecekler. Buyurun efendim. (ANAP ve DSP sıralarından alkışlar) Süreniz 20 dakika. ASLAN POLAT (Erzurum) - Nazlı Hanım konuştuktan sonra
cevap verseydiniz. ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR BAKANI MUSTAFA CUMHUR ERSÜMER
(Çanakkale) - Sonra gene cevap veririz, bir mâni yok. Sayın Başkan, sayın üyeler; öncelikle, sizleri saygıyla
selamlıyorum. Gerçekten, gerek Enerji Komisyonunda gerek Plan ve
Bütçe Komisyonunda yaptığımız çalışmalar esnasında, görüşleriyle,
konuşmalarıyla katkıda bulunan ve Meclisimizin huzuruna bu yasanın
gelebilmesini sağlayan komisyon üyesi arkadaşlarımıza da, başta başkanları
olmak üzere, teşekkür ediyorum. Yine, biraz önce, burada grupları adına yapılan
konuşmalarda bütün hepimizin tespit ettiği gibi, gerçekten, bu yasanın
Türkiye'nin ihtiyacı olduğu; ancak, yasanın hazırlanması esnasında, yasanın
hedefleri bakımından birtakım tartışmalar olduğu dile getirildi. Tabiî, bütün
bu yapılan konuşmalara, konuşmacılara, önerilere teşekkür ediyoruz. Mutlaka,
Meclisimizdeki görüşmeler esnasında da dile getirilen bu görüşler dikkate
alınacak; eğer Yüce Meclisimiz gerek görürse, gerekli değişiklikleri de
yapacaktır. Biz, 57 nci hükümet olarak birtakım tenkitlere maruz
kalıyorsak da, öncelikle Avrupa Birliği yolunda ulusal planın altına imza
attık. Netice itibariyle, bu ulusal planın bir an önce gerçekleştirilebilmesi
noktasında da gerekli hazırlıklarımızı yapıyoruz. Bir başka ulusal plan, ulusal program da, ekonomiyle
ilgili olarak, geçtiğimiz cumartesi günü ilan edildi. Yani, Türkiye, bundan
sonraki hedeflerini yerine getirebilmesi noktasında, iki ulusal planın
gerçekleştirilmesiyle ilgili ciddî bir çalışmanın içerisine girdi. Ancak, şuna
bir bakmamız lazım: Bu ulusal planların yapılmasında, acaba, birileri zorluyor
mu, Türkiye'ye bunlar dikte mi ettiriliyor, yoksa, bunlar Türkiye'nin
ihtiyaçlarından mı kaynaklanıyor? Kim ne derse desin, kim nasıl bakarsa baksın;
Türkiye, herhangi bir ümmetin parçası değil, uluslararası platformun bir üyesi
olmaya gözünü dikmiştir, onu gerçekleştirme çabasını sürdürmektedir ve yine,
bunu gerçekleştirme noktasındaki zorlama, milletimizin zorlamasıdır,
Türkiye'nin kendi içinden doğan ihtiyaçların zorlamasıdır, Türkiye'nin gerçek
ihtiyaçlarının dayatmasıdır. Onun dışında da başka bir sebep aramamak gerekir. Tabiî, biz konumuza, enerjiye dönelim. Şu anda,
Türkiye, yasal altyapı bakımından, hemen hemen bütün sektörlerin en önünde, en
öncelikli olarak enerji sektöründe çok önemli adımlar atmıştır. Tabiî -daha
önce de burada dile getirildi- hepinizin de destekleriyle
gerçekleştirebildiğimiz bir anayasa değişikliğini yaptık, anayasa değişikliğine
paralel olarak uyum yasalarını çıkardık ve müteakiben, zinciri tamamlamaya
devam ediyoruz beyanıyla huzurlarınıza geldik, Elektrik Piyasası Kanununu
çıkardık, şimdi de doğalgaz piyasasını düzenleyen yasa tasarısıyla
huzurlarınızdayız; konuşmacılar dile getirdi, çok kısa bir süre sonra da petrol
piyasasının düzenlenmesiyle ilgili tasarıyı huzurlarınıza getireceğiz. Netice
itibariyle, bütün bu bütünün bir başka önemli parçası olan transit boru hatları
ile hidrokarbonların Türkiye'de taşınmasıyla ilgili yasayı da, bir başka adıyla
"Bakü-Ceyhan Yasası" diye nitelendirdiğiniz yasayı da, yine,
Meclisimizin kabulleriyle kanunlaştırdık. Yani, bir bütün olarak, artık,
Türkiye'de enerji piyasasının düzenlenmesiyle ilgili yasal altyapıyı tamamlamış
olacağız. Tabiî, bu kapsamda, TEAŞ'ın üçe bölünmesiyle ilgili,
Yüksek Planlama Kurulunun kararıyla ilgili müracaatımızı yaptık. Diğer yandan
da, biraz önce belirttiğim gibi, petrol piyasası kanununu da çok kısa bir
sürede Bakanlar Kuruluna arz edeceğiz. Tabiî, bütün bunların sonucunda ne olacak... Her şey
söylenir; yani, işte "siz Anayasayı değiştirdiniz, hemen paralar gelecek
diyordunuz; geldi mi, gelmedi mi" tartışılır, şimdi, siz, kurullar
kuruyorsunuz, bu kurallara bu işleri havale ediyorsunuz" da
değerlendirilebilir; ama, Türkiye, bir yola girmiştir; Türkiye, çağdaş yönetim
tarzlarını benimseyerek 57 nci hükümetin koyduğu hedefleri gerçekleştirebilme
noktasındadır. Doğrudur; işte, daha önce Radyo Televizyon Üst Kurulu
gerçekleşmişti, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Üst Kurulu kuruldu; daha önce
Elektrik Piyasası Kanunuyla Elektrik Piyasası Kurulunu oluşturmayı
kararlaştırmıştık, bu tasarıyla da Doğalgaz Piyasasını Düzenleme Kurulunu hedefleyerek
yola çıkmıştık; ancak, Enerji Komisyonumuzda benim önerimi arkadaşların kabulü
ve Plan ve Bütçe Komisyonundaki kabulle de, bu kanundaki yeni hükümlerle, biz,
bu işi, Enerji Piyasası Kuruluna dönüştürdük. Biz de, komisyonda, Türkiye'nin
içinde bulunduğu şartları dikkate aldık ve bir kurulda bu iki piyasanın
düzenlenmesi hususunun yetkilendirilmesine karar verdik; Meclisimiz de karar
verirse, bu gerçekleşecek. Tabiî, çeşitli iddialar ileri sürülebilir. İşte, burada
siyasîlerin hâkim olacağı iddia edilebilir, buraya bir güvensizlik dile
getirilebilir; ancak, biraz pozitif bakalım, biraz pozitif düşünelim. Bu
kurulun önemini, bu Mecliste bulunan
herkes kavradığı gibi, tabiî ki, hükümet de kavramaktadır. Yani, biz, bu
kurula, Türkiye'nin çok önemli bir sektörünü emanet ediyoruz. Bir yandan
elektrik piyasasını düzenleyeceğiz, diğer yandan doğalgaz piyasasını
düzenleyeceğiz. Tabiî ki, bu kurula atamalar yapılırken, bu kurulda
görevlendirmeler yapılırken, bu hususlara harfiyen riayet edileceğini, bu
hususların çok ciddî bir şekilde dikkate alınacağını biliyorum, inanıyorum, o
şekilde ifade etme çabası içerisinde oluyorum. Tabiî, Türkiye'nin doğalgaz projeleri, Türkiye'nin
içinde bulunduğu doğalgaz projelerinin durumu; bu doğalgaz ithal edilecek,
doğalgazın kullanımı... Bunlar, çeşitli vesilelerle konuşuldu, değerlendirildi.
Ben, çok kısa, özet vermek istiyorum. Şimdi, onbeş yıl önce -bugün ölüm yıldönümü, nur içinde
yatsın- 1986 yılında, Turgut Özal'ın Başbakanlığı döneminde, ilk defa Türkiye
doğalgazla tanışmış. Tanışmış da ne olmuş dememiz lazım; hep beraber, Meclisçe
buna bakmamız lazım. Ne olmuş; aradan onbeş yıl geçmiş. Bu onbeş yıllık süre
içinde, doğalgazı, Türkiye'de, sadece 5 ilimize götürebilmişiz. İşte, İstanbul,
Ankara, İzmit, Bursa, Eskişehir. Peki, doğalgaz kullanan bu 5 ilin özelliği
nedir, diğer illerimizden farklılığı nedir; niye bu 5 il kullanıyor da, geriye
kalan 75 ilimiz kullanamıyor diye de düşünmemiz gerekir. İşte, bizi zorlayan,
bize dayatan bu ihtiyaçtır. Yani, doğalgazı kullanan organize sanayi
bölgelerimiz veya belli sektörler bazında sanayi ile kullanamayan sanayi
arasındaki haksız rekabet, bizi, bu kanunu huzurlarınıza getirmeye zorlamıştır
ve yine, ucuz ve temiz bir yakıt olan doğalgazın yaygın bir şekilde kullanımına
olan ihtiyaç, bizi huzurlarınıza getirmiştir. Şimdi, bu yasayla bizim
hedeflediğimiz en önemli unsurlardan biri de budur. Şu anda, inşaatı bitmiş doğalgaz boru hattı, yani,
Doğubayazıt, Erzurum, Sıvas, Kayseri, Ankara'dan Konya'ya devam eden doğalgaz
boru hattı; yine, hidrostatik çalışmaları devam eden Samsun-Ankara doğalgaz
boru hattı ve bu doğalgaz boru hatlarıyla birlikte, Konya'dan alacağımız,
Burdur-Isparta tarikiyle İzmir'e götüreceğimiz, yine, Karacabey'den İzmir'e
getireceğimiz doğalgaz boru hattı, Sıvas'tan alacağımız bir branşmanla
Malatya-Antep hinterlandına indireceğimiz doğalgaz boru hatlarıyla, biz, 57
ilimize ulaşıyoruz. Ne zamana kadar; hedefimiz 2005 yılı. 2005 yılına kadar
devam edecek bir süreç içinde, 2002, 2003, 2004 ve 2005 yılı olmak üzere, bu 57
ilimize doğalgazı götürmeyi hedefliyoruz. Peki, bu yasa bize ne sağlayacaktıra baktığımızda, bu
yasa, bize, biraz önce, sözlerimin başında belirttiğim gibi, Türkiye'nin dünya
piyasalarıyla, dünyayla bütünleşebilme sürecinde finans kaynağını
sağlayacaktır. Bizim yaptığımız hesaplara göre, şu dediğimiz dağıtımın
yapılabilmesi, bu doğalgazın Türkiye'de pazarlanabilmesinin sağlanması, 30
milyar dolarlık bir portföy gerektiriyor. Türkiye'nin, bugün için bu imkânı
yok; BOTAŞ'ın da yok. BOTAŞ, şu anda, çıktığı ihalelerin hemen hemen
tamamınında kredili ihaleler şeklinde çıkabiliyor. Bu kaynağımız yok. Türkiye,
bu kaynağı bulmak zorunda, bu kaynağı sağlamak zorunda. İşte, bu yasayla, ana
hedeflerimizden biri de, Türkiye'nin 21 inci Yüzyılda hazırlayabileceği en
önemli altyapısı olan doğalgaz altyapısının sağlanabilmesine yönelik
çalışmalardır. Hedefimiz nedir? Biz, ana iletim hatlarıyla, doğalgazı
Türkiye'de yaygınlaştıracağız; ama, belli noktalarda bıraktığımız
branşmanlarda, doğalgazın alınması, o tüketim mahalline götürülmesi ve tüketim
mahallinde dağıtılması işini de ihale şeklinde gerçekleştireceğiz.
Belediyelerimizi de bu işin dışında tutuyor değiliz. Doğalgaz dağıtım işini
alacak bütün firmalar, ihaleye girmeden önce, yüzde 10'luk bir hissesini
oradaki belediyeye devretme taahhüdünde bulunacaklar. Belediyeler olmadan bu
dağıtım işinin olmayacağını çok iyi biliyoruz. Belediyelerin içinde bulunmadığı
bir gaz dağıtım işinin yapılabilmesi hiç de mümkün gözükmüyor. Tabiî, burada, başka hususlar da dile getirildi. Şu ana
kadar BOTAŞ'ın bu manada bir dağıtım ihalesini gerçekleştirmesi söz konusu
değil ve BOTAŞ, netice itibariyle de, piyasadaki aktörlerden biri olacak. O
nedenle, bizim, Bakanlar Kuruluna sevk ettiğimiz yasa tasarımızda, bu yapılacak
olan dağıtım ihalelerinin kriterlerinin, yönteminin, şeklinin belirlenmesi
yetkisini bakanlığa aldık. Tabiî ki, bu ihaleleri fiilen gerçekleştirecek olan
da, deneyimiyle, tecrübesiyle, netice itibariyle, BOTAŞ olacaktır. Tabiî, burada asıl önemli olan, bu gaz dağıtım işinde
rol alacak olan aktörlerdir. Biz, yerli ve yabancı sermayenin mutlaka bu
dağıtım işinde görev alacağını ve netice itibariyle, bu dağıtım işinin hızlı
bir şekilde gerçekleşeceğini ümit ediyoruz, onu hedefliyoruz. Tabiî, BOTAŞ'ın, iletimdeki tekeli devam edecek. Bizim,
BOTAŞ'ın şu anda sahip olduğu ana iletim hatlarını devretmek gibi bir kararımız
yok, yasayla da böyle bir şey getirmedik; ancak, yeni ana iletim hattı yapma
arzusunda olan şirketler, tabiî ki, yapabileceklerdir. Yani, BOTAŞ'ın iletim
hatlarının özelleştirilmesi diye bir husus söz konusu değildir. Onu da kısaca
belirtmek istiyorum. 2003 yılından itibaren -yani, 2009 yılından bahsedildi-
BOTAŞ'ın taahhütlerini devralmak kaydıyla, özel şirketler piyasaya
girebilecekler. Girer mi girmez mi, niye girsin; yani, kötü falcılık yapmaktan,
herhalde, Türkiye'nin bir fayda sağlaması söz konusu değil. Ben de size diyorum
ki, o gün gelsin, bak göreceksiniz, nasıl girecekler, nasıl kapış kapış bu
sektörde rol oynamak, aktör olabilmek çabasını sürdürecekler. Niye girsinler;
şunun için girecekler: Tabiî ki, şu anda BOTAŞ'ın almış olduğu taahhütler ve
yaptığı satış esnasında bir marjı var. BOTAŞ, devrediyorken taahhütlerini bu
marjını da devredecek. İşte, o şirketlerin 2003 yılından itibaren bu piyasada
yer almalarını sağlayacak olan ana unsur bu marjdır, bu kârdır diye belirtmek
istiyorum. Mısır gazının iptal edildiği falan söylendi burada;
yanlıştır. Biz, Mısır gazıyla ilgili görüşmelerimizi sürdürüyoruz, bir protokol
imzaladık ve bu protokolün yerine getirilmesi çabamızı sürdürüyoruz. Ancak,
yasanın hazırlanması esnasında bir mutabakata varılmamıştı. En son, Plan ve
Bütçe Komisyonunda bir mutabakata varılarak... Mısır doğalgazının Türkiye'ye
getirilmesiyle ilgili projemizi de devam ettireceğiz. Şimdi, bu projelerin teker teker değerlendirmesini
yapmaya vaktim kalmadı; ancak, Mısır doğalgazıyla ilgili bir hususu açıkça
söylemek istiyorum ki, Mısır doğalgazıyla ilgili, geçtiğimiz ay Şam'da bir
anlaşma imzalandı; Mısır, Lübnan, Ürdün ve Suriye Başbakanları bir araya
geldiler, bu doğalgazın, El-Ariş'ten çıkarak, deniz geçişiyle Lübnan'a
getirilmesi, Lübnan üzerinden, Ürdün ve Suriye kanalıyla Türkiye sınırına
getirilmesi konusunda bir anlaşma imzaladılar. Bu anlaşma, yani, bu gaz
anlaşması, neticede, Türkiye'ye getirilecek olan gazla ilgili bir anlaşmadır.
Yani, bu işin siyasî boyutu bir yana, Türkiye'nin böylesine bir projenin içinde
bulunmasının bir başka önemi de, Mısır gazının, Türkiye üzerinden Avrupa'ya
götürülmesiyle ilgili anlaşmada, mutabakatta hüküm bulunmasıdır. Biraz önce dile getirildi; işte, INOGATE Projesi.
Türkiye, INOGATE Projesinde önderdir, öncüdür. Geçtiğimiz aylarda Brüksel'de
imzalanan mutabakatla Türkiye üzerinden geçecek doğalgaz, Güney Avrupa Gaz
Projesi kapsamında Yunanistan üzerinden İtalya'ya ulaştırılacaktır. Avrupa'da
gaza ihtiyaç mı var? Cambridge Enerjinin yaptığı değerlendirmeye göre, 2010
yılı itibariyle, Avrupa'nın doğalgaz açığı 80 milyar metreküptür ve Avrupa'ya
doğalgazı alternatif olarak götürebilme imkânına sahip olan ülkelerden
birincisi ve başında gelen de Türkiye'dir. Tabiî ki, Türkmenistan doğalgazının
da, aynı şekilde Türkiye üzerinden Avrupa'ya satışı ve netice itibariyle,
Türkiye'nin -daha önceki konuşmalarımızda da belirttiğimiz gibi- 21 inci
Yüzyılda gaz ve petrol projelerine, gaz ve petrol boru hatlarına evsahipliği
yapması, bu Anadolu topraklarında 21 inci Yüzyılın en önemli projelerinin
sınırlarımız içinde bulunması, Türkiye'nin doğu-batı koridorunu teşkil etmesi,
Türkiye'nin bir enerji köprüsü olabilmesinin temelleri de, işte, bu şekilde atılarak,
çalışmaları da sürdürülmektedir. Tabiî, boru hatları deyince -biraz önce de burada dile
getirildi- petrol boru hatlarına değinmemek söz konusu değil. Bakü-Ceyhan'la
ilgili çeşitli değerlendirmeler yapılıyor. Bakü-Ceyhan petrol boru hattı, yılda
50 milyon ton petrolü Hazar Bölgesinden, Ortaasya'dan Akdeniz'e indirecektir.
"İşte, efendim, başka boru hatları rakip olmuştur, bunun gerçekleşmesi söz
konusu değildir" diyen iddialara da ben hiç kulak asmıyorum; çünkü, gerek
çevresel bakımdan gerek maliyetleri bakımından Bakü-Ceyhan, ana petrol boru
hattıdır. Şu anda Novorossisk hattından Karadeniz'e 28 milyon ton/yıl
kapasiteyle petrol getirecek olan hattın geliştirilmesi söz konusu değildir;
çünkü, bu hattın 54 milyon ton/yıla çıkarılabilmesi için, hemen hemen 2 milyar
dolara yakın bir yatırım yapılması gerekmektedir. Bakü-Ceyhan petrol boru
hattında, bunun inşaatıyla ilgili bir sponsor grup teşkil edilmiştir. İşte,
Socar -Azerbaycan- yüzde 50'yle, BP -İngiltere- yüzde 25'le, Unicol -Amerika-
yüzde 7,48'le, Statoil -Norveç- yüzde 6'yla, TPAO yüzde 5'le, Hitachi -Japonya-
yüzde 2,92'yle, Ramko, Delta bir araya gelmişler, bu boru hattının sponsoru
olacaklarını beyan etmişlerdir. Yine, özellikle Kazakistan'da önemli petrol
sahalarına sahip olan Chevron şirketi de, Kazak petrollerinin Bakü'ye
indirilmesi ve Bakü'den de, Bakü-Ceyhan petrol boru hattıyla Akdenize taşınması
noktasında sponsor olma talebini bize iletmiştir. Tabiî, boğazlar burada çok büyük önem arz ediyor. Ben
gazetelerden takip ediyorum, kamuoyunda tartışılıyor. Biz, Karadenizin ekolojik
dengesinin bozulmasına ve boğazların doğal bir petrol yolu olarak düşünülmesine
karşıyız ve bu konuda, Türkiye, hem anlaşmaların kendisine yüklediği vecibeleri
yerine getirecektir hem de uluslararası petrol taşımacılığının kendisine
verdiği bütün hakları kullanacaktır. Çift karinalı tankerlerin inşa edilmesi,
belli kapasiteden sonra çift cidarlı tankerlerin yapılması, can ve mal
emniyetinin, geçişin emniyetli bir şekilde sağlanmasıyla ilgili tedbirlerini de
alacaktır. Doğalgaz boru hatları konusuna döndüğümüzde, yine dile
getirildi "bu tasarıda arama yok, bu tasarıda üretim yok" denildi.
Doğrudur; bu tasarı, sadece doğalgaz piyasasını düzenleyen tasarıdır, arama
yoktur, üretim yoktur; ama, doğalgaz bir hidrokarbondur. Doğalgazın aranması,
üretilmesi ve diğer sektörlerdeki etkinlikleri petrol yasasında düzenlenmiştir;
onun için bu tasarıda yoktur. İnşallah, kısa bir sürede petrol yasasını
getireceğiz, doğalgazla ilgili üretimin de, istihsalin de orada düzenlendiğini
hep birlikte göreceğiz. Türkiye, maalesef, üzülerek ifade ediyorum, doğalgaz
kaynakları bakımından çok fakir bir ülke. Türkiye, şu anda ihtiyacı olan
doğalgazın yüzde 99'una yakın bir kısmını ithal etmek zorunda olan bir ülke;
ama, Türkiye'nin, şu anda özellikle Azerbaycan gazı kapsamında Türkiye'ye
getirilecek olan 6,6 milyar metreküplük doğalgazda, TPAO'nun yüzde 9'luk
hissesi vardır. Bir başka türlü ifade edersek, Azeri gazıyla beraber Türkiye,
ortağı olan TPAO ile birlikte, yüzde 9'luk kendi gazını Azerbaycan'dan
getirebilme imkânına kavuşacaktır. Bir başka türlü ifade edersek, Türkiye,
bugün TPAO'nun ortak olduğu şirketler vasıtasıyla, özellikle Hazar bölgesinde
yüzde 35'lik bir hisse sahibidir ve Türkiye'nin, belli bir dönem sonra, 2005
yılında 40 milyon tona, 2010 yılında 60 milyon tona çıkacak olan petrol
ihtiyacının da önemli bir kısmını karşılayabilecektir diye ifade etmek
istiyorum. Tabiî, maddelere geçildiğinde de tekrar görüşlerimizi
sizlerle paylaşabilmek imkânına kavuşacağımı belirtmek istiyorum. Tekrar beni
dinlediğiniz için sizlere teşekkür ediyorum, hepinizi saygıyla selamlıyorum.
(ANAP, DSP ve MHP sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Bakan. Sayın milletvekilleri, görüşmekte olduğumuz tasarı
üzerindeki son söz, İstanbul Milletvekili Sayın Nazlı Ilıcak'a aittir. Buyurun Sayın Ilıcak. (FP sıralarından alkışlar) Konuşma süreniz 10 dakika efendim. AYŞE NAZLI ILICAK (İstanbul) - Sayın Başkan, saygıdeğer
milletvekilleri; 651 sıra sayılı Doğalgaz Piyasası Kanunu Tasarısı üzerinde
şahsım adına söz almış bulunuyorum; hepinizi saygıyla selamlıyorum. Bu tasarıyla bir doğalgaz piyasası kurulmakta ve
üretim, depolama, ithalat, ihracat, nakil ve dağıtım hizmetleri özel sektöre
açılmaktadır. Elbette ki, serbest rekabeti geliştirecek ve bu şekilde kaliteyi
artıracak bir düzenlemeye bizim karşı çıkmamız düşünülemez; ama, acaba rekabet
doğru dürüst korunabilecek mi diye endişemiz var. Tekeli kıracağız diye adımlar
atılırken, acaba piyasaya yeni karteller mi girecek? Hele, bu onsekiz ay müddetle
Enerji Bakanlığının, yani, yargıya düşmüş bir Enerji Bakanlığının etkili
konumda bulunması ve büyük rant dağıtılması, gerçekten, endişemizi büyük ölçüde
artırmaktadır. Ayrıca, kurulacak Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun
denetimi konusunda kuşkularımız var ve şöyle bir teklif getirmek istiyoruz:
Aslında, Büyük Millet Meclisinin devredışı bırakılmaması lazım ve Büyük Millet
Meclisinin, esas itibariyle, bu kadar etkili bir konumda olan kurumu
denetlemesi lazım; çünkü, bu kurumun elinden büyük imkânlar geçiyor, piyasa
faaliyetlerini yürüten tüzelkişilere sertifika ve lisanslar verebiliyor. Biz,
Türkiye Büyük Millet Meclisini sürekli devredışı bırakarak, aslında siyasetin
de alanını daraltmış oluyoruz. Şimdi, bu genel girişten sonra, Türkiye'nin doğalgaz
politikası üzerinde birkaç söz söylemek istiyorum. Türkiye, doğalgazı, bir
enerji kaynağı olarak kabul etmiştir. Bu tercih, aynı zamanda, Ortaasya ve
Kafkasya'da yeni ortaya çıkan Türk cumhuriyetlerinin bağımsızlığını teminat
altına almaya yönelmektedir ve onların sahip olduğu kaynakların, petrol
kaynaklarının, doğalgaz kaynaklarının Türkiye üzerinden Batıya sevk edilmesinin
teminat altına alınması düşünülmüştür böyle bir politika benimsenirken; yani,
Türkiye'nin bir enerji koridoru haline getirilmesi düşünülmüştür. Şimdi, buralarda Rusya Federasyonuyla bir rekabetimiz
var. Bizim Bakü-Ceyhan hattımıza karşı, Rusya, Bakü-Novorossisk hattını
savunmakta; Türkmenistan doğalgazının Türkiye üzerinden Avrupa'ya taşınmasına
karşı da, Rusya, Mavi Akım Projesini savunmaktadır. Şimdi, biz, aslında, Mavi
Akıma onay vererek, maalesef, önce, Türkmenistan'ı Rusya'ya bağımlı hale
getirdik ve alternatif doğalgaz imkânlarımızı geliştiremediğimiz için, yani
yeterince geliştiremediğimiz için, Türkiye'yi de Rusya gazına bağımlı hale
getirdik. Şimdi, birkaç örnek vermek istiyorum. Devlet Planlama
Teşkilatının tahminlerine göre, ülkemiz, 2010 yılında, ancak 30 milyar metreküp
doğalgaz tüketebilecek. Şimdi, bu tahminleri esas alırsak, zaten Rusya ile 14
milyar metreküp bir doğalgaz bağlantımız var, mavi gazla da 16 milyar metreküpü
ilave edersek, işte, biz, 30 milyar metreküpü Rusya'dan alıyoruz. Diyelim ki,
Enerji Bakanlığının tahminleri doğru olsun ve 2010 yılında Türkiye'nin ihtiyacı
54 milyar metreküp olsun; fakat, burada da bir çelişki var. Enerji Bakanlığı,
1995'te yaptığı tahminlerde, 2010 yılı için 31 milyar metreküp bir ihtiyaçtan
söz ediyordu; birdenbire, 1997 tahmininde, bu ihtiyacı 54 milyar metreküpe
çıkardı. Biz, 54 milyar metreküpü doğru kabul etsek dahi, yine, Türkiye, büyük
ölçüde, yüzde 55, yüzde 60 mertebesinde Rusya doğalgazına bağımlı hale geliyor.
Aynı zamanda -demin söyledim- bu Mavi Akım, Türkmenistan'ı da Rusya'ya bağımlı
hale getirmiştir. Öte yandan, bu Mavi Akım Projesi, esasında,
gerçekleştirilmesi son derece zor bir projedir. Niçin; çünkü, Karadeniz
altından, 2 100 metre derinlikten 360 kilometre uzunluğunda iki paralel hat
geçecek. Böyle bir projenin benzeri dünyada yok. Meksika Körfezinde Mensa
Projesinde ulaşılan en derin satıh 1 600 metre. Demek ki, bu,
gerçekleştirilmesi son derece zor bir proje. İkincisi, bu gazı, biz, çok daha pahalıya satın
alıyoruz; yani, biz, Türkmenistan'dan bu gazı satın alsaydık, 1 000 metreküpü
için 70 dolar ödeyecekken, Rus gazı için 110 dolar ödemekteyiz. Şimdi, Sayın
Ersümer, her zamanki gibi, tabiî, bunun aksini iddia edecek, birinin fiyatının
kuyu başı fiyatı, birinin de teslim fiyatı olduğunu söyleyecek; ama, bizim de
uzmanlardan aldığımız bilgilere göre, bu, doğru değil. Uluslararası Enerji
Ajansı, 1998 yılı raporunda, Türkmen gazı kuyu başı fiyatını 18 dolar olarak
tespit etmiştir. Eğer Sayın Ersümer'in sözleri doğru olsaydı, Türkmenistan'ı
ziyareti sırasında, Türkmenbaşı Niyazov, onu, niye sert bir dille
eleştirecekti? Bakın, Niyazov, o zaman şöyle diyordu: "Türk siyasetinde
anlamadığımız bir şeyler dönmektedir. Rusya, bizden 42 dolara doğalgazı alıp,
size 114 dolara satacak. Hazar geçişli hattı iki yıl içinde yapmalıyız."
Ersümer de, Türkiye'nin öncelikli projesinin Türkmen gazı olduğunu ifade etmiştir
ve bu projeye Türkiye'de kimse karşı değil" deyince de, Niyazov
"sizden ve Mesut Yılmaz'dan başka kimse karşı değil" cevabını
kendisine vermiştir ve orada Niyazov zaten "Mavi Akım ile bizim projemiz
arasında bir çelişki var, gelin bu Mavi Akım Projesinden vazgeçin"
demiştir. Şimdi, ben, Sayın Bakana şunu sormak istiyorum. Hani bu
Mavi Akım Projesi 15 Nisan 2001'de tamamen tamamlanacaktı ve Rusya'dan doğalgaz
gelecekti? Şimdi, siz 15 Nisan 2001 de bu tamamlanacak gerekçesine sığınarak,
ona dayanarak, BOTAŞ ile Gasprom arasında Aralık 1997'de imzalanan alım satım
anlaşmasının 18/1, 18/2 ve 18/3'üncü maddelerine aykırı bir biçimde, Öztaş
Haznedaroğlu Şirketine 52 milyon dolar avans verdiniz. Hatta, bunun için, 26
Kasım 1998 tarihli BOTAŞ Yönetim Kurulu kararını, daha sonra 14 Temmuz 1999'da
değiştirdiniz. O sırada, o arada Rusya'ya bir heyet yolladınız. Çünkü, sizin,
BOTAŞ, Haznedaroğlu Şirketine 52 milyon
dolar avansı verebilmeniz için, Karadeniz altından geçişin sağlama bağlanması
lazımdı; bunun için, boruların temin kontratlarının hazırlanmış olması, kesin
siparişinin yapılmış olması, finansmanının temin edilmiş olması ve satıcı
firmadan da teyidin alınmış olması lazımdı; ama, ne yaptı Rusya'ya giden heyet;
dedi ki: "Rusya tarafında bu inşaat sürüyor, nasıl olsa onlar Karadeniz
altındaki geçidi de yapacaklardır; dolayısıyla, bizim Ankara - Samsun
arasındaki geçide başlamamamız için bir sebep yok." Bakın, sözleşme
şartlarına aykırı olarak, o çok gizli olarak tuttuğunuz, fakat, bizim elimize
geçen bu sözleşme şartlarına aykırı olarak, 14 Temmuz 1999'da, daha önce alınan
BOTAŞ Yönetim Kurulu kararını değiştirdiniz ve gerekçe olarak "bu hattı
Ruslar tamamladığı takdirde, bize de 'ya bunu al veya parasını öde' dedikleri
takdirde, biz bir tazminat yükümlülüğüyle karşı karşıya kalırız; onun için, bu
52 milyon dolarlık avansı hemen Öztaş Haznedaroğlu firmalarına ödeyelim"
dediniz. Şimdi, demek ki, bize gelseydi bu, bize diyeceklerdi ki "ya al,
ya öde." Şimdi, Rusya Karadeniz altında bu geçidi
tamamlamadığına göre ve biz de buna dayanarak 52 milyon dolar ödediğimize göre,
acaba, Rusya da bize tazminat ödeyecek mi; yoksa siz, o anlaşmayı tek taraflı
tazminat esasına göre mi yaptınız? Ben, bunu da şahsen sormak istiyorum size ve
size aslında bir soru daha sormak istiyorum; madem BOTAŞ tekeli kırılacaktı,
madem böyle, piyasayı rekabete açacak bir kanun getiriyordunuz, niçin
alelacele, BOTAŞ ile Gasprom arasında böyle bir sözleşme imzalamak lüzumunu
hissettiniz ve bu sözleşmeyi imzalarken, Ankara-Samsun hattını, acaba, sayın
yetkililer, ihalesiz olarak niçin bir firmaya verdiniz? Siz, uluslararası
sözleşme filan diyorsunuz; bu uluslararası sözleşmeyi hazırlayıp, pişirip,
gizli bir şekilde önümüze getiren de sizsiniz... Bakın, bazı rakamlarla mukayese yapmak istiyorum:
Doğubeyazıt-Erzurum hattı 291 kilometre, 172 milyon dolar, kilometre fiyatı 571
dolar sadece Doğubeyazıt-Erzurum hattının. Erzurum-Sıvas boru hattının
kilometre fiyatı 473 dolar; ama, ihalesiz verdiğiniz Samsun-Ankara hattının
kilometresi 763 dolar. Madem böyle bir sözleşme... Nasıl olsa piyasa rekabete
açılacaktı, nasıl olsa BOTAŞ tekeli kırılacaktı, niyeydi bu aceleniz?! (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN - Sayın Ilıcak, lütfen tamamlayınız. AYŞE NAZLI ILICAK (Devamla) - Tamamlayacağım. Pahalı pahalı, Samsun-Ankara boru hattını yaptırmak
için miydi bu aceleniz?! Bakın Sayın Cumhur Ersümer -bir tek cümleyle burada
hazırunu selamlayıp çekileceğim- siz geçen hafta konuşurken dediniz ki
"ama, siz de tef çalıyorsunuz." Ben de diyorum ki Sayın Ersümer,
keşke sizin tek kusurunuz, sadece tef çalmak olsaydı!.. Saygılar sunuyorum efendim. (FP sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Ilıcak. ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR BAKANI MUSTAFA CUMHUR ERSÜMER
(Çanakkale) - Sayın Başkan, izniniz olursa, bir iki hususu belirtmek istiyorum. BAŞKAN - İsterseniz sorular sırasında cevap verin. ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR BAKANI MUSTAFA CUMHUR ERSÜMER
(Çanakkale) - Nasıl arzu ederseniz... BAŞKAN - Aksi takdirde, konuşursanız, bir başka
milletvekilinin konuşma hakkı doğacaktır. ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR BAKANI MUSTAFA CUMHUR ERSÜMER
(Çanakkale) - Hayır, ben konuşmak için değil de, cevap olsun diye söz
istemiştim. BAŞKAN - Sorular sırasında cevap vereceksiniz nasıl
olsa. Sayın milletvekilleri, 651 sıra sayılı tasarının tümü
üzerindeki konuşmalar tamamlanmış oldu. Şimdi, soru ve cevap bölümüne geçiyoruz. 11 arkadaşımızın sorusu var; sırayla adlarını okuyorum:
Sayın Kukaracı, Sayın Ilıcak, Sayın Levent, Sayın Budak, Sayın Gebeş, Sayın
Uzunkaya, Sayın Erbaş, Sayın Polat, Sayın Günbey, Sayın Büyüköztürk ve Sayın
İmamoğlu. Şimdi, arkadaşlarıma sırasıyla söz vereceğim; yalnız,
lütfen, sorular çok kısa, yalın ve mütalaasız olsun ki, mümkün mertebe çok
arkadaşımız soru sormak imkânına sahip olsunlar. İlk söz, Sayın Kukaracı'nın. Buyurun Sayın Kukaracı. FAHRETTİN KUKARACI (Erzurum) - Sayın Başkan, aşağıdaki
sorularımın Sayın Bakan tarafından cevaplandırılmasına delaletinizi arz ederim. Soru 1: Tasarıda, doğalgazın şehiriçi dağıtımını
yapacak olan şirketin, yetki aldığı şehirde bulunan belediyeye yüzde 10
nispetinde pay vereceği; bunun bedelli veya bedelsiz olarak hiçbir şekilde
aşılamayacağı hükme bağlanmıştır. Her türlü kazı faaliyetlerinden, yol, asfalt,
çevre ve altyapıdan zarar görecek olan belediyeye, bedeli karşılığında daha
fazla hisse verilemez mi? Verilemezse, neden? Soru 2: Uzun zamandan beri doğalgaz hayaliyle yaşayan,
2001 Temmuzunda da bu hayalin gerçekleşmeyeceği anlaşılan Erzurum, ne zaman
doğalgaza kavuşacaktır? Kesin tarih verebilir misiniz? Teşekkür ediyorum. BAŞKAN - Teşekkür ediyorum. Sayın Ilıcak, buyurun efendim. AYŞE NAZLI ILICAK (İstanbul) - Sayın Başkan,
delaletinizle Sayın Bakana şu soruları sormak istiyorum: Birinci sorum: Acaba, Rusya'dan gelen doğalgaz boru
hattı, 15 Nisan 2001'de tamamlanamayacağına göre, ne zaman tamamlanacak? Bu
Karadeniz geçişli boru hattının tam tarih itibariyle ne zaman bitirileceği
ve hangi aşamada olduğunu öğrenmek istiyorum. İkinci sorum: Samsun-Ankara boru hattı için TÜMAŞ'a bir
fizibilite çalışması yaptırılmıştı ve çok yüksek bir fiyat tespit etmişti
TÜMAŞ. Daha sonra, BOTAŞ Yönetim Kurulu kararına da geçen bir olay cereyan
etti. TÜMAŞ Başkanı Çetin Atuk ile BOTAŞ yönetim kurulunun 2 üyesi bir otelde
karşılaştılar; BOTAŞ Yönetim Kurulu üyeleri dediler ki "niçin fizibilite
olarak bu kadar yüksek bir fiyat tespit ettiniz." Çetin Atuk, buna cevap
olarak "BOTAŞ'ın 'yüzde 25 daha yüksek bir fiyat tespit edin' diye bir
talimatı oldu" dedi. Sonra, bu olay, BOTAŞ Yönetim Kurulunda tartışıldı ve
"bu konu araştırılsın" diye, o dönemin Başkanı Nevzat Arseven'e bir
talimat verildi. Şimdi, bu araştırıldı mı? Acaba BOTAŞ'tan kim "daha
yüksek bir fiyat belirlensin" diye, TÜMAŞ'a böyle bir talimat vermişti?
Bunu da öğrenmek istiyorum. BAŞKAN - Teşekkür ederim. Sayın Levent, buyurun. MÜKERREM LEVENT (Niğde) - Sayın Başkanım,
aracılığınızla, Sayın Bakanıma aşağıdaki soruyu yöneltiyorum: Niğde, yüzde 65'i tarım, sebzecilik ve meyvecilikle
geçinen bir ilimizdir. Isınma problemlerinde büyük bir çevre kirliliği
yaşanmaktadır. Doğalgaz verilecek 56 ilin içinde Niğde'nin de olduğunu daha
önce söylemiştiniz. Şimdi, bir defa daha teyit eder misiniz; yani, Niğde,
doğalgazla ne zaman tanışacak? Teşekkür ediyorum. BAŞKAN - Teşekkür ediyorum. Sayın Budak, buyurun. YAKUP BUDAK (Adana) - Sayın Başkanım, Sayın Bakanın
cevaplaması üzere aşağıdaki soruyu yöneltiyorum. Doğalgazı değişik ülkelerden ve değişik kaynaklardan
temin etmek amacıyla, aynı zamanda doğalgazın alımında fiyat istikrarının
sağlanması için, İran'dan, 1998 yılında Erzurum'a, 1999 yılında da Ankara'ya
getirilmesi planlanan doğalgaz çalışmaları şu anda ne durumdadır? Türkiye, 2001 yılının temmuz ayında doğalgazı almak
üzere bir anlaşma, sözleşme yapmıştır; aksi takdirde, tazminat ödeyecektir. Bu
doğalgazı, temmuz ayında aldığımızda kullanabilecek miyiz; bunun altyapısı
yapılmış mıdır? BAŞKAN - Teşekkür ediyorum. Sayın Gebeş, buyurun. ALİ GEBEŞ (Konya) - Sayın Başkanım, aracılığınızla,
Sayın Bakanımızdan aşağıdaki sorularımı sormak istiyorum: Birinci sorum: Konya İli, birinci derecede hava
kirliliğine matuf iller arasında bulunmaktadır. Güney iletim hattı çalışmaları
devam etmekte olup, boru hattının döşenmesi, bu yıl içerisinde ne zaman
bitirilecektir? İkinci sorum: Finansman sıkıntısı var mıdır? Üçüncü ve son sorum: Seydişehir alüminyum tesislerine
kadar doğalgaz gideceğine göre, Seydişehir'de doğalgaz çevrim santralı
kurulmasını düşünüyor musunuz? Teşekkür ediyorum. BAŞKAN - Teşekkür ediyorum. Sayın Uzunkaya, buyurun. MUSA UZUNKAYA (Samsun) - Sayın Başkan, delaletinizle
Sayın Bakandan suallerimin cevabını istirham ediyorum. Bir kere, Mavi Akım çalışmaları az önce de soruldu, şu
anda hangi aşamadadır? 15 Nisan itibariyle teslimi gerektiği halde, tazminat
konusunda karşı tarafla bir ilişki kuruldu mu, şu anda böyle bir çalışma var
mı? Diğer taraftan -yine, Sayın Ilıcak konuşmasında
söyledi- 2 100 metre zeminde ve Karadenizin altında hidrojen sülfür gazı çok
yoğun. Gerçekten, bir Bakan sıfatıyla, teknolojik olarak, bu gazın, yani
doğalgazın Karadenizin altından Samsun'a ulaştırılabileceğine inanıyor musunuz
ve bize gerçek bir tarih verebilir misiniz? Ayrıca, Samsun'dan Ankara'ya kadar boru döşeme
işlemleri bitmiş midir? Zannediyorum, yine, az önce konuşmalarda bir farklı
değerlendirme oldu. İşe başlanmadan ilgili firmalara 52 milyon dolar para
verildi; ama, şu ana kadar ilgili firmalara, her iki ortaklığa ne kadar para
ödenmiştir? 30 artı 30; boruların her iki cihetinden 60 metrelik istimlak
alanlarında, vatandaşların istimlak parası -Samsun'dan Ankara'ya kadar-
ödemeleri yapılmış mıdır? Ayrıca, Samsun yöresine doğalgazın dağılımı konusunda
herhangi bir çalışma -daha önce taahhütte bulunulmuştu- Çarşamba ve Bafra
istikametine doğalgazın tahsisi söz konusu olacak mıdır? Teşekkür ediyorum. BAŞKAN - Sayın Polat, buyurun. ASLAN POLAT (Erzurum) - Sayın Başkanım, delaletinizle
Sayın Bakanıma şu soruyu sormak istiyorum: Şimdi, Sayın Bakanım, İran doğalgazı için, Plan ve
Bütçe Komisyonunda "temmuz sonunda bitecekti, İran bir aylık müsaade
istedi; ağustos sonunda İran doğalgazı Türkiye'ye gelecek ve Konya'ya kadar
uzanacak" dedi. Şimdi, Sayın Bakanıma çok net olarak soracağım ve
cevabını beklediğim soru şu: 54 üncü hükümet döneminde Erzurum'a bir doğalgaz
çevrim santralı yapılacak ve bu İran'dan gelen doğalgaz orada işlenecekti. Siz,
ne o doğalgaz çevrim santralını yaptınız ne de Erzurum'da belediye çalışmaları
olmadığından, bu doğalgazın, Erzurum'da, şu anda kullanılacak durumu yok. Yine,
Devlet İstatistik Enstitüsünün bu ayki raporuna göre, Erzurum İli. Türkiye'de,
Ağrı'dan sonra en fazla hava kirliliğine maruz kalan şehrimiz oldu. Bu durumda şunu soruyorum: Hükümet olarak, dağalgaz,
Erzurum'un önünden geçip Ankara'ya doğru girerken, Erzurum halkı, çevrim
santralını kullanamadan, doğalgazı Erzurum'da kullanamadan buna bakarken, siz,
Erzurum halkından özür dileyecek misiniz, Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı
olarak ve hükümetin büyük ortağı Milliyetçi Hareket Partisi olarak? Saygılar sunarım. (MHP sıralarından
"karıştırdın" sesleri) BAŞKAN - Teşekkür ediyorum. Buyurun Sayın Erbaş. FETHULLAH ERBAŞ (Van) - Sayın Başkanım, aracılığınızla,
aşağıdaki sorularımın Sayın Bakan tarafından cevaplandırılmasını arz ediyorum. Birinci sorum: İran'dan gelen doğalgaz, Van'a ne zaman
verilecektir? İkinci sorum: Rusya, Mavi Akımla, hem üretime hem de
nakliyeye ambargo koymuştur. Ek protokolün 4 üncü maddesine göre, Rusya'dan
alınan gazın, Rusya'nın onayı olmadan üçüncü ülkelere satışı yapılamıyor. 30
milyar metreküpten fazla olan bu gazı ne yapacağız? Rusya, bu konuda, pazara da
ambargo koymuş olmuyor mu? BAŞKAN - Teşekkür ederim. Buyurun Sayın Günbey. SACİT GÜNBEY (Diyarbakır) - Sayın Başkan,
aracılığınızla, Sayın Bakandan, aşağıdaki soruların cevaplandırılmasını arz
ediyorum. Efendim, 54 üncü hükümet döneminde, Irak'la, bir
doğalgaz anlaşması imzalanmıştı. Anlaşmanın özeti şuydu: Irak, belli bir
doğalgaz alanını Türkiye'ye tahsis edecek, Türkiye o alandan doğalgaz
çıkaracak, Türkiye'ye getirecek ve ücretini ödeyecekti. Bu anlaşmayı, geçen
aylar içerisinde, Irak'a yaptığımız seyahatte, Irak yetkilileri de dile
getirdiler ve oradaki ticaret ataşemiz de teyit etti. Bu anlaşmanın gereği
yerine getirilecek mi? Eğer Birleşmiş Milletler bahane olarak gösterilecekse,
ben şunu örnek olarak göstereceğim: 54 üncü hükümet döneminde, yine, Kerkük -
Yumurtalık boru hattı, Birleşmiş Milletler kararına rağmen açılmıştı ve bu boru
hattı çalışıyor mu; yüzde kaç oranında çalışıyor? Bunu da öğrenmek istiyorum. Son olarak, bir de şunu öğrenmek istiyorum: Son
günlerde, belli kanunlar getirilirken, kurullar, başkanlıkları kuruluyor. Bu
format, siyasî iktidarların dışında, özerk alanlar oluşturacak mı
oluşturmayacak mı; siyasetçilerin alanını daraltıyor mu daraltmıyor mı? Teşekkür ederim efendim. BAŞKAN - Teşekkür ederim. Buyurun Sayın Büyüköztürk. BİROL BÜYÜKÖZTÜRK (Osmaniye) - Sayın Başkan,
aracılığınızla, Sayın Bakanıma şu soruyu sormak istiyorum: Teknoloji baş döndürücü bir hızla ilerlemekte. Bu
ilerleme neticesi, alternatif ve çok ucuz bir enerji bulunma ihtimalini düşünerek,
alacağımız doğalgazlarla ilgili 15-20 yıllık taahhütlü anlaşmalarda, bu
ihtimalle ilgili bir şerh koymayı nasıl değerlendirirsiniz? Teşekkür ederim. BAŞKAN - Teşekkür ederim. Son soru, Sayın İmamoğlu'nun... M. TURHAN İMAMOĞLU (Kocaeli) - Sayın Başkan, sorum
şöyledir: Mavi Akım Projesi teknik olarak gerçekleşmezse,
önümüzdeki yıllarda gaz planlaması aksamış olur mu? Eğer proje gerçekleşmezse,
Samsun-Ankara hattının tersine olarak kullanılması planlanabilir mi? BAŞKAN - Teşekkür ederim. Sayın milletvekilleri, tasarının tümünün müzakeresinin
tamamlanması için 7 dakikamız var. Tümünün müzakeresinin tamamlanmasına kadar çalışma
süremizin uzatılmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Kabul edilmiştir. Sayın Bakan, lütfen sorulara cevap veriniz; buyurun
efendim. Lütfen, kısa tutalım... ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR BAKANI MUSTAFA CUMHUR ERSÜMER
(Çanakkale) - Sayın Başkan, teşekkür ediyorum. Sayın Kukaracı'nın sorusuyla başlamak istiyorum. Şimdi,
belediyelere, bu gaz dağıtım işi yapılırken verilmiş olan zararlar, yani,
asfaltın, yolun kırılması nedeniyle verilecek zararlar, o işi yapacak şirket
tarafından karşılanacaktır. O nedenle, buradaki yüzde 10, belediyelerin bu işin
içinde bulunması için, bütün aktörler bakımından yeterli görülmüştür demek
durumundayım. Niğde ile ilgili soru yöneltildi. Burada, Niğde'ye 2003
yılında gazın götürülmesi planlanmış durumda. Yine, Erzurum'la ilgili soruldu. Erzurum'a 2002 yılında
gazın getirilmesi planlanmış durumda. ASLAN POLAT (Erzurum) - Geliyor mu? Nasıl Geliyor Sayın
Bakan? ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR BAKANI MUSTAFA CUMHUR ERSÜMER
(Çanakkale) - Yine, Sayın Erbaş Van'la ilgili sordu... 2004 yılını hedefliyoruz
Van'a gazın getirilmesiyle ilgili... Sayın Günbey... ASLAN POLAT (Erzurum) - Sayın Bakanım, transit geçişi
sormadık biz; şehirde nasıl kullanılacak, onu sorduk. ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR BAKANI MUSTAFA CUMHUR ERSÜMER
(Çanakkale) - İşte, bu yasayı çıkarırsak, bu yasa tarif ediyor nasıl
kullanılacağını, nasıl dağıtılacağını; o ihtiyacı görmek bakımından zaten bu
yasayı huzurlarınıza getirdik. Sayın İmamoğlu, Mavi Akımın gerçekleşmemesi ihtimalini
sordular; diğer arkadaşların sorularında da bu yer aldı. Ben, bir Enerji Bakanı
olarak, benim önüme teknik olarak getirilen verileri değerlendirerek
konuşuyorum; Mavi Akım Projesinin gerçekleşmemesini öngörmemizi gerektirecek
herhangi bir husus söz konusu değil. MUSA UZUNKAYA (Samsun) - Şayet gerçekleşmezse ne
yapacaksınız Sayın Bakan? ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR BAKANI MUSTAFA CUMHUR ERSÜMER
(Çanakkale) - Sayın Başkan, böyle bir usulümüz yok. MUSA UZUNKAYA (Samsun) - Hayır, istifade edelim. Millet
bekliyor. Aylardır ne yaptığınız belli değil. ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR BAKANI MUSTAFA CUMHUR ERSÜMER
(Çanakkale) - İzin verirlerse arkadaşlar, sorulara cevap verme çabası içinde
olayım. BAŞKAN - Sayın Bakan, siz, lütfen, cevaplarınıza devam
ediniz efendim. ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR BAKANI MUSTAFA CUMHUR ERSÜMER
(Çanakkale) - O imkânı bulamıyorum Sayın Başkan. Mavi Akım Projesiyle ilgili, gazın gelmemesi diye bir
şey söz konusu değil, bizim yaptığımız çalışmalara göre. Samsun-Ankara
arasındaki doğalgaz boru hattının inşaatı da, gerek Rusya'daki kara bölümündeki
inşaat gerekse deniz geçişiyle paralel bir şekilde yürütülmektedir. Mavi Akımla ilgili, Sayın Ilıcak'ın soruları oldu.
Tabiî, Sayın Ilıcak'ın buraya sığdırıverdiği soruların tamamına benim şu anda
cevap vermem söz konusu değil. Tabiî, başka bir husus daha var; önceden anonslu
olarak, devlet güvenlik mahkemesine, Mavi Akımla ilgili, bizimle ilgili de bir
suç duyurusunda bulundu kendileri. Şu anda yargıya intikal etmiş bir husus diye
de nitelendirebileceğimiz bir konu; ancak, avansla ilgili bir konuyu çok kısaca
değerlendirmek istiyorum: Şimdi, bizi "15 Nisana kadar, efendim, bu iş
bitmedi; vay efendim, siz bu avansı niye ödediniz" diye suçluyorlar.
Tabiî, bizim, Enerji Bakanlığı olarak, BOTAŞ'ın yapmakta olduğu işlerle ilgili
kişisel konumumuzun, Bakanlığın bu işteki denetimlerinin ne olduğunu kendileri
çok iyi biliyor. Ben, şimdi kendilerine, kavas vasıtasıyla bir şey
göndereceğim. Bu avansın ödenebilmesi için, Yüksek Planlama Kurulu kararı
istihsaline bağlı olmamasına karşın, halen hükümetin değişiklik döneminde
olması nedeniyle YPK kararı oluşturulmasının dahi mümkün olmaması sebebiyle,
Doğubeyazıt-Erzurum arasındaki işte avansın ödenmesiyle ilgili bir yazı var.
Burada şöyle bir ibare var: "Yukarıda belirtilen açıklamalar ışığında,
konunun önemine ve Başbakanlık Yüksek Denetleme Kuruluna binaen, limitleri
dahilinde kalmak üzere ödenebilmesi Bakanlığımızca uygun görülmüştür."
İmza: Recai Kutan; Bakan... (ANAP sıralarından alkışlar) Yani, şimdi bunu
alsınlar o zaman, Sayın Genel Başkanlarını da DGM'ye şikâyet etsinler; burada
sunuyorum... Alsınlar, götürsünler, şikâyet etsinler... AYŞE NAZLI ILICAK (İstanbul) - Hayır efendim, Karadeniz
geçişi teminat altına alınmadan avans ödenemeyeceği mukaveleye bağlanmıştı.
Şimdi konuyu saptırmayın... ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR BAKANI MUSTAFA CUMHUR ERSÜMER
(Çanakkale) - Hayır, burada... BAŞKAN - Karşılıklı konuşmayalım efendim. AYŞE NAZLI ILICAK (İstanbul) - Karadeniz geçişi teminat
altına alınmadan... Aynı şey değil! ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR BAKANI MUSTAFA CUMHUR ERSÜMER
(Çanakkale) - Burada birtakım olayları ve rakamları çarpıtarak, kendi
hazırladığınız gerçekdışı beyanlara gerekçe bulma çabasını bir daha
sürdürmeyin. AYŞE NAZLI ILICAK (İstanbul) - Hayır efendim, mukavele
var. ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR BAKANI MUSTAFA CUMHUR ERSÜMER
(Çanakkale) - Siz, önceden anons ettiniz, DGM'ye götürdünüz, şikâyet ettiniz.
Biz, burada bir gizli oturum yaptık; bu gizli oturumda, kimseden gizlemeden, şu
anda dahi açıklamaya mezun olmadığımız fiyatları, anlaşmaları, Türkiye'nin
girdiği taahhütleri, ödenen avansları çok net bir şekilde ifade ettik; ama,
hâlâ dönüp dönüp bir yere takılı kalıyorsunuz. Ödenen avans ne olmuştur? Avans ne demektir? Avans
ödenmiştir ve şu ana kadar 280 milyon dolar ödenen istihkakın içinden 52 milyon
dolar avansın 41,5 milyonu geri alınmıştır. Geriye kala kala 9,5 milyon
dolarlık bir avans ödemesi yapılmıştır. Bu iş nereye yapılmıştır; bu iş,
Türkiye Cumhuriyeti topraklarına yapılmıştır; Samsun'dan Ankara'ya. Yüreğiniz
kaldırmayabilir. Gidin, bir görün o boru hattını, o inşa edilen büyük eseri
görün; mutlaka, gelip burada bir gün teşekkür edeceksiniz Sayın Ilıcak. (ANAP
sıralarından alkışlar) AYŞE NAZLI ILICAK (İstanbul) - Karadeniz hattı ne zaman
bitiyor Sayın Bakan? BAŞKAN - Tamam mı efendim? MEHMET ERGÜN DAĞCIOĞLU (Tokat) - Karadeniz ne zaman
yapılıyor, Karadeniz? ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR BAKANI MUSTAFA CUMHUR ERSÜMER
(Çanakkale) - Sayın Başkanım, diğer hususlarla ilgili cevapları yazılı olarak
sunabilme çabası içinde olacağız... MUSA UZUNKAYA (Samsun) - İstimlak bedelleri ödeniyor mu
Sayın Bakan? ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR BAKANI MUSTAFA CUMHUR ERSÜMER
(Çanakkale) - İstimlak bedellerini ödeyerek geliyoruz. İşte, Kırıkkale
Milletvekili arkadaşımız burada; acaba, bir borcumuz kaldı mı?.. MUSA UZUNKAYA (Samsun) - Ödeniyor mu? ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR BAKANI MUSTAFA CUMHUR ERSÜMER
(Çanakkale) - Yapmayın Sayın Uzunkaya!.. MUSA UZUNKAYA (Samsun) - Ee, soruyoruz; istimlak
bedelleri ödeniyor mu!.. ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR BAKANI MUSTAFA CUMHUR ERSÜMER
(Çanakkale) - Sayın Başkan, diğer konularla ilgili yazılı cevaplarda
bulunacağımı arz ediyorum. Soru sorarak katkıda bulunan arkadaşlarıma da teşekkür
ediyorum, sağ olun. (ANAP sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür ediyorum. Sayın milletvekilleri, tasarının tümü üzerindeki
görüşmeler tamamlanmıştır. Şimdi, maddelere geçilmesini oylarınıza sunacağım;
ancak, maddelere geçilmesinin açık oylamayla yapılmasıyla ilgili bir önerge
vardır. Açık oylamayla ilgili önergeyi okutup, önerge
sahiplerinin burada olup olmadıklarını arayacağım... YASİN HATİBOĞLU (Çorum) - Sayın Başkan... BAŞKAN - Buyurun sayın başkan. YASİN HATİBOĞLU (Çorum) - Sayın Başkan, belki düzeltme
ihtiyacı duyarsınız diye bir hususu arz etmek istiyorum. Müzakere edilen bu tasarının tümünün müzakeresinin
bitimine kadar süre uzattınız; halbuki, tümü üzerindeki müzakerenin bitimine
kadar olmalıydı; düzeltme ihtiyacı duyarsanız... BAŞKAN - "Tümü
üzerinde" dedim efendim. YASİN HATİBOĞLU (Çorum) - Efendim "tümünün
müzakeresine kadar" dediniz.
Öyleyse, mesele yok... BAŞKAN - Maddelere geçilmesine kadar; tavzih
ediyorum... Peki efendim. İSMAİL KÖSE (Erzurum) - Sayın Başkan... BAŞKAN - Buyurun efendim. İSMAİL KÖSE (Erzurum) - Bir hususun açıklığa
kavuşturulması için söz istiyorum Sayın Başkan. Sayın Aslan Polat, Milliyetçi Hareket Partisinin özür dilemesiyle
ilgili bir konu söyledi; bunu açıklığa kavuşturmak istiyorum. BAŞKAN - Efendim, mikrofonunuzu açalım; çünkü,
sözlerinizi hiç anlayamıyorum. Buyurun sayın başkanvekili. İSMAİL KÖSE (Erzurum) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Zaman zaman, Meclis Genel Kurulunda değerli
milletvekillerimiz şahit olmaktadır; Fazilet Partisi Erzurum Milletvekili Sayın
Aslan Polat, İsmail Köse ile Milliyetçi Hareket Partisini, grup başkanvekilliği
ile İsmail Köse'yi karıştırıyor ve parti zemini ile Meclis Genel Kurulu
zeminini de karıştırıyor. Ben, yanındaki değerli grup başkanvekilinden rica
ediyorum; ben, İsmail Köse olarak, şu anda, Milliyetçi Hareket Partisinin Grup
Başkanvekiliyim; bu kürsüden ya da bulunduğu yerden bana atfen söyleyeceği her
söz, Milliyetçi Hareket Partisine karşı kullanılmış söz olarak kabul edilir;
arkamda Milliyetçi Hareket Partisi Grubu var; sözlerine dikkat etmesini rica
ediyorum. (MHP sıralarından alkışlar) ASLAN POLAT (Erzurum) - Sayın başkanvekili beni tehdit ediyorsa, bu tehdit boş yere... İSMAİL KÖSE (Erzurum) - Şunu da söylemek istiyorum:
Meclis Genel Kurulu, siyasî propaganda yeri değildir. BAŞKAN - Sayın Köse, siz de sataşmaya fırsat vermeyin
lütfen... İSMAİL KÖSE (Erzurum) - Efendim, bakın, Meclisteki
konuşmalarımız, kanun tasarı ve teklifleri üzerinde olur. Şimdi, doğalgazın Erzurum'a gelmesini, Milliyetçi
Hareket Partisi, bütün milletvekillerimiz, hatta bu Meclisin içerisinde bulunan
tüm siyasî partilerimiz arzu ederler, kimse buna karşı olmaz; ama, özellikle,
sanki Milliyetçi Hareket Partisi bu işi yerine getirmemiş "özür dilesin
Erzurumludan" diye bir sözü sarf etmek, fevkalade abesle iştigaldir. (MHP
sıralarından alkışlar) İtirazımız bunadır; çünkü, bugün, doğalgaz boru hattının
Erzurum'dan geçmesi zaten programdadır; Sayın Bakan da az önce ifade etmiştir.
Çevrim santralının Erzurum'da yapılmasıyla ilgili çabamızı, gayretimizi
belgelerle; Devlet Planlama Teşkilatından almış olduğumuz tüm belgeleri, Sayın
Bakanın bize vermiş olduğu yazılı belgeleri, Erzurum'da yazılı basına, görsel basına
zaten intikal ettirmiş bulunmaktayız. Şunu ifade etmek istiyorum ve Genel Kuruldan özür
diliyorum: Burası şahıslarımızın, illerimizin hizmetleriyle ilgili yapmış
olduğumuz çalışmaların anlatıldığı zemin değildir. Bu değerli kardeşime tekrar
rica ediyorum; kurumları karıştırmasın, faaliyetlerimizi, çalışmalarımızı
karıştırmasın. BAŞKAN - Lütfen tamamlayınız... İSMAİL KÖSE (Erzurum) - Tamamlıyorum Sayın Başkanım. MEHMET ERGÜN DAĞCIOĞLU (Tokat) - Sabaha kadar sürecek
mi bu?! İSMAİL KÖSE (Erzurum) - Bakın, geçen gün, muhtarlarla
ilgili bir beyanda bulundu. Ben, şu Yüce Heyete saygı duyduğum için kalkıp
burada itiraz etmedim. Hatta benim lafım değil; Erzurum Muhtarlar Derneği
Başkanının, kendisinin yalan söylediğine dair burada beyanı vardır. Ben
kendisine şimdi gönderiyorum; daha doğrusu, kendisinin bulunduğu grup
başkanvekiline gönderiyorum. Arkadaşımız konuşmalarına dikkat etsin. Teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından
alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür ediyorum. ASLAN POLAT (Erzurum) - Sayın Başkanım, ismimi
zikretti... BAŞKAN - Sayın Polat, çok kısa lütfen... İsminiz
geçtiği için söz veriyorum. ASLAN POLAT (Erzurum) - Sayın Başkanım, delaletinizle,
şunu söylemek istiyorum: Birincisi, İsmail Köse bir şey söyledi. Ben bugün
kendisinin adını anmadım; sadece, MHP Grubu dedim. Şimdi, dediğim şey şudur: "Bana söylenen söz, MHP
Grubuna demektir; lafına dikkat etsin" demekle, beni, MHP Grubuyla tehdit
ediyorsa, bu tehditler havadır, boştur benim için; bir. (MHP sıralarından
gülüşmeler) Öyle, MHP falan bana boş gelir. İkincisi... BAŞKAN - Efendim, lütfen tansiyonu yükseltmeyelim. ASLAN POLAT (Erzurum) - Hayır, ben her zaman cevabı
aynen veririm. BAŞKAN - Tavzih ediyorsunuz... ASLAN POLAT (Erzurum) - Ben, Sayın Bakanıma dedim ki:
"Erzurum'un önünden doğalgaz geçerken şehir bundan faydalanamıyor,
doğalgaz çevrim santralı yapılamadı; dolayısıyla, bu doğalgaz çevrim santralı
54 üncü hükümet döneminden beri Erzurum'da münakaşa edilen bir konudur; çevrim
santralını yapamadınız, doğalgazı Erzurum'a kullandıramıyorsunuz, Erzurum
halkından özür dileyecek misiniz?" Şimdi, Milliyetçi Hareket Partisi doğalgaz çevrim
satralını Erzurum'a yaptırdıysa, ben özür dilerim; yaptırmadılarsa, onlar
benden özür dilesin. (MHP sıralarından gürültüler) BAŞKAN - Peki efendim, konuşmanız anlaşılmıştır. ASLAN POLAT (Erzurum) - İki, doğalgaz Erzurum halkına
geldi ve Erzurum halkı doğalgazı kullanıyorsa ben MHP'den özür dilerim; yoksa,
onlar bizden özür dilesinler. Saygılar sunarım. BAŞKAN - Teşekkür ederim. Efendim, mesele anlaşılmıştır. Konuşma tavzih
edilmiştir. Şimdi, açık oylama talebi vardır; önce, önergeyi
okutacağım, sonra da talepte bulunan sayın milletvekillerinin salonda bulunup
bulunmadıklarını tespit edeceğim: Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına 651 sıra sayılı kanun tasarısının maddelerine
geçilmesine ilişkin oylamasının açık oylama usulüyle yapılmasını arz ve teklif
ederiz. Suat Pamukçu?.. Burada. Mehmet Özyol?.. Burada. Musa Uzunkaya?.. Burada. Nazlı Ilıcak?.. Burada. Teoman Rıza Güneri?.. Burada. Aslan Polat?.. Burada. Osman Aslan?.. Burada. Maliki Ejder Arvas?.. Burada. Rıza Ulucak?.. Burada. Ali Oğuz?.. Burada. Zeki Çelik?.. Burada. Azmi Ateş?.. Burada. Zeki Ünal?.. Burada. Ergün Dağcıoğlu?.. Burada. Mustafa Geçer?.. Burada. Yakup Budak?.. Burada. Yaşar Canbay?.. Burada. Sacit Günbey?.. Burada. Metin Kalkan?.. Burada. Veli Seyda?.. Burada. Sayın milletvekilleri, tasarının maddelerine
geçilmesini oylarınıza sunacağım; açık oylama talep edilmiştir. Açık oylamanın elektronik oylama cihazıyla yapılmasını
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir. Oylama için 3 dakika süre vereceğim. Oylama işlemini başlatıyorum. (Elektronik cihazla oylama yapıldı) BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, görüşmekte olduğumuz
tasarının maddelerine geçilmesi hususunda yapılan açıkoylamaya, 246 sayın
milletvekilimiz katılmış; bunlardan, 215'i kabul, 31'i ret oyu vermiştir. Böylece, tasarının maddelerine geçilmesi kabul
edilmiştir. Sayın milletvekilleri, kanun tasarı ve tekliflerini
sırasıyla görüşmek için, 18 Nisan 2001 Çarşamba günü, alınan karar gereğince
saat 14.00'te toplanmak üzere birleşimi kapatıyor, hepinize hayırlı akşamlar
diliyorum. Kapanma Saati
: 20.09 |
|