DÖNEM
: 21 YASAMA
YILI : 3 T. B. M. M. TUTANAK DERGİSİ CİLT : 42 8 inci Birleşim 26 . 10 . 2000 Perşembe İ
Ç İ N D E K İ L E R Sayfa I.- GEÇEN
TUTANAK ÖZETİ II.- GELEN
KÂĞITLAR III.-BAŞKANLIĞIN
GENEL KURULA SUNUŞLARI A) OTURUM
BAŞKANLARININ KONUŞMALARI 1.- TBMM Başkanvekili Murat
Sökmenoğlu'nun, 21 inci Dönem Üçüncü Yasama Yılının başarılı olması dileğiyle
konuşması B)
GÜNDEMDIŞI KONUŞMALAR 1.- Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt'un,
esnaf ve sanatkârların sorunlarına ilişkin gündemdışı konuşması 2.- Balıkesir Milletvekili İsmail
Özgün'ün, zeytin ve zeytinyağı üreticilerinin sorunlarına ilişkin gündemdışı
konuşması. 3.- Eskişehir Milletvekili Mehmet Mail
Büyükerman'ın, Eskişehir'in Sivrihisar İlçesi İstiklalbağı Köyünü ziyaretine ve
köylülerin sorunlarına ilişkin gündemdışı konuşması C)
BAŞKANLIK DUYURULARI 1.- Plan ve Bütçe Komisyonunda bağımsız
üyelere ayrılan komisyon üyeliği için aday olacakların Başkanlığa yazılı
müracaatta bulunmalarına ilişkin Başkanlık duyurusu IV.- KANUN
TASARI VE TEKLİFLERİYLE KOMİSYONLAR-DAN GELEN DİĞER İŞLER 1.- Yükseköğretim Kurumları Teşkilâtı
Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarıları ve Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor ve
Plan ve Bütçe Komisyonları Raporları (1/650, 1/679) (S.Sayısı: 517) 2.- Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Yurtdışı
Teşkilatı Hakkında 189 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ve Dışişleri Komisyonu
Raporu (1/53) 3.- Karaman Milletvekili Zeki Ünal'ın, faaliyetine son verilen
firmalara ilişkin sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Ahmet Kenan Tanrıkulu'nun
ce-vabı (7/2390) 4.- Çankırı Milletvekili Hüseyin
Karagöz'ün, Çankırı'da uygulanan ecri misil bedellerine ilişkin sorusu ve
Maliye Bakanı Sümer Oral'ın cevabı (7/2412) 5.- Amasya Milletvekili Ahmet İyimaya'nın,
Turhal Şeker Fabrikasının atıklarına ilişkin sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı
Ahmet Kenan Tanrıkulu'nun cevabı (7/2560) 6.- Balıkesir Milletvekili İsmail
Özgün'ün, pamuk üreticilerinin desteklenmesine ilişkin Başbakandan sorusu ve
Sanayi ve Ticaret Bakanı Ahmet Kenan Tanrıkulu'nun cevabı (7/2578) 7.- Denizli Milletvekili Mehmet
Gözlükaya'nın, başta Denizli ve Tekirdağ olmak üzere illere yapılan yardımlara
ilişkin sorusu ve Çevre Bakanı Fevzi Aytekin'in cevabı (7/2659) 8.- Afyon Milletvekili İsmet Attila'nın,
Afyon-Emirdağ-Adayazı Kasabasının çöp kamyonu talebine ilişkin sorusu ve Çevre
Bakanı Fevzi Aytekin'in cevabı (7/2690)(S.Sayısı: 433) 3.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile
Azerbaycan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Denizcilik Anlaşmasının Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm
ve Dışişleri Komisyonları Raporları (1/302)(S.Sayısı: 150) 4.- Anavatan Partisi Grup
Başkanvekili Kastamonu Milletvekili Murat Başesgioğlu, Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili Konya Milletvekili Ömer İzgi, Doğru Yol Partisi Grup
Başkanvekili Ankara Milletvekili Saffet Arıkan Bedük, Fazilet Partisi Grup Başkanvekili
İstanbul Milletvekili İsmail Kahraman ve Demokratik Sol Parti Grup Başkanvekili
Konya Milletvekili Emrehan Halıcı'nın, 298 Sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve
Seçmen Kütükleri Hakkında Kanunun 47 nci Maddesine Bir Fıkra Eklenmesi Hakkında
Kanun Teklifi ve Anayasa Komisyonu Raporu (2/527) (S.Sayısı: 494) 5.- 190 Sayılı Genel
Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye Bir Geçici Madde Eklenmesine
Dair Kanun Tasarısı ve Tarım, Orman ve Köyişleri ve Plan ve Bütçe Komisyonları
Raporları (1/479) (S. Sayısı:173) 6.
- Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü Adına Tescil Edilecek Taşınmaz Mallar
Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Tarım, Orman ve
Köyişleri Komisyonu Raporu (1/506) (S. Sa-yısı : 205) V.- SORULAR
VE CEVAPLAR A) YAZILI
SORULAR VE CEVAPLARI 1.- Giresun Milletvekili Rasim
Zaimoğlu'nun, fındık üreticilerinin sorunlarına ilişkin sorusu ve Sanayi ve
Ticaret Bakanı Ahmet Kenan Tanrıkulu'nun cevabı (7/2375) 2.- Sivas Milletvekili Musa Demirci'nin,
ABD Büyükelçisinin TİGEM'e ait çiftliklere yaptığı ziyaretine ilişkin sorusu ve
Tarım ve Köyişleri Bakanı Hüsnü Yusuf Gökalp'in cevabı (7/2383) TBMM Genel Kurulu saat 15.00’te açıldı. Konya Milletvekili Özkan Öksüz, eğitim
alanında uygulamalardan kaynaklanan sorunlara, Tekirdağ Milletvekili Bayram Fırat
Dayanıklı, ekonomideki son gelişmelere ve alınması gereken tedbirlere, İlişkin gündemdışı birer konuşma yaptılar; Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet
Kaya’nın, Elbistan-Afşin kömür havzası üzerinde kurulmuş ve kurulacak olan
termik santralların önemlerine, çevreye olan zararlarına ve santrallara işçi
alımında dikkat edilmesi gereken hususlara ilişkin gündemdışı konuşmasına,
Devlet Bakanı Edip Safder Gaydalı cevap verdi. Türkiye Büyük Millet Meclisinde : Türkiye-Cezayir, Türkiye-Meksika, Türkiye-Yemen, Dostluk grupları kurulmasına ilişkin
Başkanlık tezkeresi kabul edildi. Başkanlık Divanı Üyelikleri için yapılan
seçim sonucunda : Başkanvekilliklerine; Gaziantep Milletvekili Ali Ilıksoy, İstanbul Milletvekili Murat Sökmenoğlu, Kocaeli Milletvekili Mehmet Vecdi Gönül, Ankara Milletvekili Nejat Arseven, Kâtip Üyeliklere; Ankara Milletvekili Melda Bayer, Edirne Milletvekili Şadan Şimşek, İstanbul Milletvekili Cahit Savaş Yazıcı, Bursa Milletvekili Burhan Orhan, Gaziantep Milletvekili Mehmet Ay, Kocaeli Milletvekili Mehmet Batuk, Şanlıurfa Milletvekili Yahya Akman, Hatay Milletvekili Levent Mıstıkoğlu, Erzincan Milletvekili Sebahattin
Karakelle, VanMilletvekili Hüseyin Çelik, İdare Amirliklerine; İzmir Milletvekili Hakan Tartan, İstanbul Milletvekili Ahmet Çakar, Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç, Tekirdağ Milletvekili Enis Sülün, Diyarbakır Milletvekili Salih Sümer, Seçildiler. Komisyonlara üye seçimi için siyasî parti
gruplarınca aday gösterme işlemi henüz tamamlanamadığından, 26 Ekim 2000
Perşembe günü saat 15.00’te toplanmak üzere, birleşime 15.32’de son verildi. Ömer İzgi Başkan Mehmet Elkatmış Melda Bayer Nevşehir Ankara Geçici Kâtip Üye Geçici Kâtip
Üye No. : 15 II. - GELEN KÂĞITLAR 26.10.2000 PERŞEMBE Tasarı 1.- Güneydoğu Avrupa
Çokuluslu Barış Gücü Anlaşmasının İkinci Ek Protokolünün Onaylan-masının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/768) (Millî Savunma ve Dışişleri Komisyon-larına)
(Başkanlığa geliş tarihi : 20.10.2000) Rapor 1.- Cumhurbaşkanlığı 1999
Malî Yılı Kesinhesap Cetvelinin Sunulduğuna İlişkin Cumhur-başkanlığı Genel
Sekreterliği Tezkeresi ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Hesaplarını İnceleme
Komisyonu Raporu (3/595) (S. Sayısı : 523) (Dağıtma tarihi : 26.10.2000) (GÜNDEME) BİRİNCİ OTURUM Açılma Saati: 15.00 26 Ekim 2000 Perşembe BAŞKAN: Başkanvekili Murat SÖKMENOĞLU KÂTİP ÜYELER: Hüseyin ÇELİK (Van), Levent Mıstıkoğlu (Hatay) BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 8 inci Birleşimini açıyorum. Toplantı yetersayısı
vardır; görüşmelere başlıyoruz. III.-BAŞKANLIĞIN
GENEL KURULA SUNUŞLARI A) Oturum
Başkanlarının Konuşmaları 1.- TBMM
Başkanvekili Murat Sökmenoğlu'nun, 21 inci Dönem Üçüncü Yasama Yılının başarılı
olması dileğiyle konuşması BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 21 inci Dönem Üçüncü Yasama
Yılına başlarken, siz değerli milletvekillerine sağlık, esenlik ve üstün
başarılar diliyorum. Türkiye Cumhuriyeti
Devletinin temel organı, demokrasimizin kalbi, millî iradenin tecelligâhı olan
Yüce Meclisimiz, millî tarihimizin her döneminde olduğu gibi, büyük kurtarıcı
ve ilk reisimiz eşsiz Atatürk'ün gösterdiği istikamette yürüyen büyük Türk Milletine
emanet ettiği cumhuriyetin bekası ve daha da yücelmesi için üstün çaba sarf
edecektir. Kuvayı Milliye ruhuyla
bezenmiş Büyük Millet Meclisimiz, devletimizin ve milletimizin muasır medeniyet
seviyesinin üzerine çıkma yolundaki üstün hizmetlerini de başarıyla sürdürecektir
efendim. Muhterem milletvekilleri,
bu inanç ve güvenle önümüzdeki yasama yıllarında tekrar başarı dileğiyle Yüce
Heyetinize en derin saygılarımı arz ediyorum efendim. (Alkışlar) Teşekkür ediyorum. Gündeme geçmeden önce üç
sayın arkadaşıma gündemdışı söz vereceğim. Gündemdışı ilk söz,
esnafın sorunları hakkında söz isteyen Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt'a
aittir. Buyurun Sayın Enginyurt.
(MHP ve DSP sıralarından alkışlar) Malumunuz süreniz 5
dakika. B) GÜNDEMDIŞI KONUŞMALAR 1. - Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt’un, esnaf ve
sanatkârların sorunlarına ilişkin gündemdışı konuşması CEMAL ENGİNYURT (Ordu) -
Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; yeni bir yasama yılına başladığımız
bu yeni dönemin Türk Milletine hayırlı ve uğurlu olması dileklerimle hepinizi
saygıyla selamlıyorum. 57 nci hükümetin, esnaf,
köylü, memur, işçi ve işveren bütünlüğü içerisinde topyekûn, Türkiye'nin
aydınlık yarınlara ulaşması için gösterdiği gayreti, bir milletvekili olmanın
ötesinde bir vatandaş olarak takdirle karşılıyorum; lakin, yıllar boyu süregelen
ülke problemlerinin bir çırpıda çözülmesinin mümkün olmadığının idraki
içerisinde bazı sıkıntıları da dile getirmek gerektiğine inanıyorum. Bu
sebeple, özellikle küçük esnafımızın mağduriyetlerinin de giderilmesi açısından
bu açıklamaların dikkate alınmasını arzu ediyorum. Birinci olarak gündeme
getirmek istediğim mesele Bağ-Kurdan emekli olan esnaflarımızla ilgilidir. İlgili olanların malumu
olduğu üzere, yıllarca Bağ-Kura prim ödeyerek emekliliğe hak kazanmış
esnaflarımızın emekli maaşlarından Bağ-Kur yüzde 10 prim kesmektedir. Zaten
günün şartlarına göre az bir ücret alan bu emekli esnafımız, vergisini de
ödediği göz önüne alınırsa, büyük bir mağduriyet yaşamaktadır. Hükümetimizin ve
bu konuyla ilgili sayın bakanımızın bir an evvel bu meseleyi, yani emekli
maaşından kesilen yüzde 10 primi kaldırarak küçük esnafımızı bir nebze de olsa
rahatlatmasını bekliyoruz. İkinci olarak, bakkal
esnafımızı yakından ilgilendiren ve bütün Türkiye'nin genelini kapsayan hiper
ve grossmarketlere dikkatinizi çekmek istiyorum. Hiper ve grossmarketler, bugün
ülkemizde faaliyet gösteren yüzde 35 esnafımızı olumsuz etkilemektedir; büyük
alışveriş merkezleri faaliyete geçerken, civarda bulunan ve 80 faaliyet kolunda
ekmek mücadelesi veren yüzlerce esnaf ve sanatkârın işletmesinin kapanmasına
neden olmuştur; ayrıca, girişimcilik ruhunu yok ederek, orta sınıfın
vazgeçilmez küçük girişimci grubunu çok da uzun olmayan bir sürede ücretli
durumuna düşürebilecektir. Bütün bu sebeplerle, hiper
ve grossmarketleri, Avrupa ülkelerinde olduğu gibi, şehir merkezlerinde
açılmasına müsaade edilmemeli, çalışma mahal ve saatlerine ilişkin hukuksal
düzenlemeler, Avrupa Birliği mevzuatı örnek alınarak süratle yürürlüğe konulmalıdır. Üçüncü mesele, yaklaşık
altmış yıldan beri yürürlükte olan 2559 sayılı Polis Vazife ve Selahiyet
Kanununun, özellikle 7, 8 ve 12 nci maddeleri, esnaf ve sanatkârlarımızı
çağdışı uygulamalara muhatap kıldığından, ülkemizin gelişen şartlarına uygun
bir biçimde yeniden düzenlenmesidir. Bu yasa, özellikle ülke
genelinde sayıları 400 000'in üzerinde olan kahvehane, kıraathane ve benzeri
işyeri sahiplerini yakinen ilgilendirmektedir. Bu mekânların, eğlence yeri
olmayıp, içki içilmeyen ve satılmayan yerler olarak müşterilerine hizmet verdiği
göz önüne alınarak, geçmişte kalmış ilkel yasanın düzeltilmesi bir
mecburiyettir. "Mesul
müdürlük" diye 2559 sayılı Kanunda yer alan, tüzükte ise açık ve net bir
şekilde açıklayıcı bir bilgiyle ifade edilmeyen mesul müdürlük, esnafımız için büyük
bir handikaptır. Sermayesinden ziyade emeğiyle hizmet veren ve yanında bir
ocakçı, bir de garson çalıştıran ufacık kahvehane işletmelerinde mesul müdürlük
aramak pek akıllıca olmasa gerekir. Özellikle biz siyasîlerin
her seçim döneminde ve daha sonraki ziyaretlerimizde uğrak yeri olan
kahvehanelerin bu sorunlarına çözüm bulunması bir zorunluluktur. Esnaf genel müdürlüğü
kurarak küçük esnafımıza yıllar sonra şefkat elini uzatan 57 nci hükümetten, bu
konuda da, 4.7.1934 tarihli ve 2559 sayılı Polis Vazife ve Selahiyet Kanununun
bazı maddelerinin değiştirilmesine ilişkin Antalya Milletvekili Sayın Metin
Şahin'in verdiği kanun teklifinin de hayatiyete geçirilmesini o insanlar adına
talep ediyor, saygılarımı sunuyorum. (MHP, DSP ve ANAP sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür ederim
Sayın Enginyurt. Gündemdışı ikinci söz,
zeytin ve zeytinyağı üreticilerinin sorunları hakkında söz isteyen Balıkesir
Milletvekili Sayın İsmail Özgün'e aittir. Buyurun Sayın Özgün. (FP
sıralarından alkışlar) Süreniz 5 dakika efendim. 2. - Balıkesir Milletvekili İsmail Özgün’ün, zeytin ve
zeytinyağı üreticilerinin sorunlarına ilişkin gündemdışı konuşması. İSMAİL ÖZGÜN (Balıkesir)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yeni yasama döneminin hayırlı uğurlu
olmasını diliyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. Değerli milletvekilleri, ekim ayının sonuna gelmiş
bulunmaktayız; ancak, zeytin ve zeytinyağı üreticileriyle ilgili olarak
açıklanması gerektiğine inandığım taban fiyat ve prim konusu, hükümet
tarafından hâlâ açıklanmamaktadır. Biraz önce, iktidar
partisi mensubu milletvekili arkadaşımız, burada, esnaf ve sanatkârların
sorunlarından bahsetti; hepsine katılıyorum; ancak, burası, iktidar
partilerinin sızlanma yeri değildir; burası, iktidar partilerinin yaptığı
hizmetleri anlatacağı yerdir. (FP ve DYP sıralarından alkışlar) Sorun
varsa -ki, vardır- o zaman, esnafın
sorunlarını iktidar çözmek zorundadır. Zeytin ve zeytinyağı üreticileriyle
ilgili sorunlar orta yerde duruyor; hükümet bunu çözmek durumundadır. Kasım ayına geldik, hâlâ,
zeytin ve zeytinyağı üreticisi kaç para prim alacağını bilmiyor, ürününe kaç
para taban fiyatı verilecek, haberi yok; ama, Avrupa Birliği ülkelerinde bu
meseleler ağustos ayında çözüme kavuşuyor ve ağustos ayında Avrupa Birliği ülkelerindeki
bir üretici ürününe kaç para verileceğini, kaç para prim alacağını biliyor. O
halde, hükümet, bir an evvel, ne kadar prim vereceğini ve ne kadar taban fiyat
vereceğini açıklamalıdır. Üretici, dört gözle sıkıntı içerisinde beklemektedir.
Şimdi, üretici, talebinde -açık söylüyorum- prim 60 sentten aşağı olmamalıdır,
5 asit 1 kilogram zeytinyağına verilecek prim 60 sentten aşağı olmamalıdır;
maliyetimiz en az 1 milyon 200 bin lira civarındadır diyor. O halde, bugünkü
şartlarda üreticinin eline 2 dolardan az para geçmemelidir; ama, fısıltılardan,
dedikodulardan, hatta bürokrasiden duyduğumuz kadarıyla, zeytinyağı üreticisine
kilo başına 28 sentlik prim verileceği ve fiyat olarak da 700-800 000 lira civarında
bir fiyatın düşünüldüğü söylenmektedir. Bakın açık söylüyorum, eğer hükümet
böyle bir uygulamaya gidecekse, zeytin ve zeytinyağı üreticileri perişan oldu
demektir. Zeytin dalında kalır; zeytin, üreticisinin emeği dalında kalır; o
zeytinler toplanmaz. O bakımdan, ben, henüz
fiyatlar açıklanmadan, muhalefet partisi milletvekili olarak buradan
uyarıyorum: Lütfen, zeytin ve zeytinyağı üreticisinin emeğini karşılayınız. 60
sentlik prim mutlaka verilmelidir. Önceki sene 40 sent uygulandı; şimdi 28
sent... Efendim, bütçe imkânlarımız bu kadar diyemezsiniz. Batık bankalara 8,5
milyar doları nereden buluyorsanız, zeytin üreticisine, zeytinyağı üreticisine
de oradan bulacaksınız. (FP ve DYP sıralarından "Bravo" sesleri,
alkışlar) Bulmak zorundasınız... Bütçe imkânlarınızı görüyoruz, getirdiğiniz
bütçeyi gördük; işte, Hazineye aktarılmış 20 küsur katrilyon, Maliyeye
aktarılmış 10 küsur katrilyon... Gerisi yok, yatırım diye bir şey yok. O
bakımdan, zeytin ve zeytinyağı üreticisini kollamak zorundasınız. Tabiî, burada söylemem
gereken bir husus, zeytinsineğiyle mücadele, zeytin zararlılarıyla...(MHP
sıralarından gürültüler) BAŞKAN -Sayın Özgün, bir
dakika efendim... Karşılıklı konuşmayın
efendim... Siz de bütçeyi bütçe
müzakerelerinde tenkit edersiniz; zeytine dönün. Buyurun. İSMAİL ÖZGÜN (Devamla) -
...mücadele konusunda geçtiğimiz dönem, üreticiler açısından ne yazık ki olumlu
geçmedi. Bakmayın, iklim şartları iyi idi;ama, kötü de olabilirdi. Bakınız, Körfez Zeytin
Zararlıları Mücadele Birliğinin Tarım Bakanlığına yazdığı bir yazı var;
oradan, ilk yılı olması münasebetiyle
"188 milyar lira nakit ihtiyacımız var" diyor, yardım istiyor; cevap
"hayır, veremeyiz." Tekrar yazılıyor; "efendim, uçak
kiralıyoruz, ilaçlama yapacağız" 100 milyar lira isteniyor, hâlâ -bilemiyorum, Sayın Bakanımız burada- gitmiyor,
gönderilmiyor. O bakımdan, evet, bunlar, tabi, üreticilerin bir araya
gelmesiyle olması gerekir; ama, ilk yılı olması münasebetiyle, bakanlığın da,
bu mücadele birliklerine gereken yardımı yapması gerekir. Öbür taraftan, değerli
arkadaşlar, iç tüketimimizi artırmamız lazım. Yunanistan'da fert başına düşen
yıllık tüketim 21 kilogramdır, İspanya'da 10, İtalya'da onakeza; ama,
Türkiye'de 1 kilogramdır. Eğer, 2 kilograma çıkarabilsek, belki, zeytin ve
zeytinyağıyla ilgili sorunları çözmüş olacağız. ( Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı) İSMAİL ÖZGÜN (Devamla)-
Bitiriyorum Sayın Başkan... BAŞKAN - Efendim
toparlayın, bu dönem artık, müsamaha yok. Buyurun. TURHAN GÜVEN (İçel) -Niye
Sayın Başkan, ne değişti?!. Eski Başkanvekilleri aynen seçildi.. BAŞKAN - Zamana
ihtiyacımız var da onun için efendim. İSMAİL ÖZGÜN (Devamla)-
Burada söylemek istediğim diğer bir husus olarak da, ihracatı artırıcı
tedbirlerin alınması gerekir diyorum. Ulusal zeytinyağı konseyi kurulmalıdır;
içerisindeyken çıktığımız Uluslararası Zeytinyağı Konseyine tekrar katılmamız
gerekir diye düşünüyorum. Hepinizi saygıyla,
hürmetle selamlıyorum. ( FP sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür ederim
Sayın Özgün. Efendim, gündemdışı
üçüncü söz, Sivrihisar İstiklalbağı Köyünde yapılan bir törenin düşündürdükleri
hakkında söz isteyen Eskişehir Milletvekili Mehmet Mail Büyükerman'a aittir. Buyurun Sayın Büyükerman.
( DYP, FP ve ANAP sıralarından alkışlar) 3.-
Eskişehir Milletvekili Mehmet Mail Büyükerman'ın, Eskişehir'in Sivrihisar
İlçesi İstiklalbağı Köyünü ziyaretine ve köylülerin sorunlarına ilişkin
gündemdışı konuşması. MEHMET MAİL BÜYÜKERMAN (Eskişehir) - Türkiye
Büyük Millet Meclisinin Sayın Başkanını ve sayın üyelerini saygılarımla
selamlıyorum. Yeni yasama yılının başarılı geçmesini diliyorum ve Sayın
Başkanımı açılış konuşmasından dolayı kutluyorum. BAŞKAN - Teşekkür ederim. MEHMET MAİL BÜYÜKERMAN
(Devamla) - Bundan bir müddet evvel, Eskişehir'in Sivrihisar İlçesinin
İstiklalbağı Köyünde yapılan ağaç dikme törenine beni götürdüler. Köye yaklaştığımda, geniş
bir vadide, yeşillik içerisinde bir ortam buldum; âdeta cennetten bir köşe,
çomak dikseniz ağaç olacak bir ortam. Burayı görmekten çok mutlu olmuşken, köye
girdik; evler iki katlı, görkemli, yuvarlak ağaçlardan yapılmış, hiç başka
köylerde olmayan bir veçhe; ama, köylülerin evlerinde sessizlik var. Dedim,
niye burada bir hareket yok; evler boş dediler. Niçin; bu insanlar boşaltıp
şehirlere göç ettiler. Neden; burada yaşama olanağı bulamıyorlar; aç kaldılar
ve şehirlerde, kapıcı, kömürcü, kaloriferci gibi en süflî hizmetlere talip
oldular ve gittiler. Bu, tabiî, düşündürücü. Okul durumu dedim; okul
kapatıldı dediler. Tabiî, aileler gidince, çocuklar da olmayınca, okul mecburen
kapanıyor. Üç beş öğrenciye de... Diğer köylerin de durumu aynı olduğu için,
her gün, o köylerin öğrencileri bir otobüsle Sivrihisar'a götürülüyor ve orada
eğitim gösterilip akşam getiri-liyor dediler. Bu çok hazin bir durumdu. Biraz sonra tören
başladı. Kır saçlı, gün görmüş, okumuş tipli bir zat söz aldı ve şöyle
söyledi:"1947 yılında köy enstitüsünden mezun olup bu köye
atandım..." Tayin edildim demiyor, köy enstitüsünün diliyle Türkçe
söylüyor "atandım" diyor. "...Bu köyde uzun dönem hizmet verdim.
Bu köyün insanları benimle iç içe oldular, ben de onlarla kaynaştım, hatta,
buradan evlendim. Gördüğünüz iki katlı evleri, köy enstitüsünde öğrendiğim
marangozluk, duvarcılık, demircilik gibi zanaatlardan faydalanarak, bundan fırsat
bularak, köylüleri de çalıştırmak suretiyle, bu iki katlı evleri yaptık; hatta,
görkemli bir bina da yaptık, orayı köyodası yaptık..." İşte, orada içim
burkuldu; çünkü, ben, o günleri, o dönemleri yaşayan bir kişi olarak,
Türkiye'de, 4 332 köyodasının bir dönemin siyasetine kurban edilerek
kapatıldığını ve 478 halkevinin de kapatıldığını biliyorum. "...Bu arada, ben,
burada, pek çok öğrenci yetiştirdim. Aileleri, bu öğrencileri Eskişehir'e ve
hatta daha başka illere daha yüksek eğitim görmek üzere gönderecek parasal güce
sahiptiler... Bu, çok ilginç; şimdi açlar ve köyü terk etmişler!.. "...Karşı yamaç
tamamen ormandı, dağ tamamen ormandı; şimdi orman diye bir şey yok; tüpçam
dikilerek kırk elli sene ilerisine orman yetiştirilmeye çalışılıyor... Tabiî,
gelmiş geçmiş iktidarlar oy toplamak için altı ayda bir orman affı çıkarırlarsa,
olacağı budur!.. Hal böyleyken, şimdi bir
düşünmek lazım; 1947'den bu yana geçen elliüç sene içerisinde birileri geldi ve
geçti; 1950'den sonra Demokrat Parti iktidarı görüldü, on yıl. Bu ilk
yıllardaki güzel günleri, bunalımlı günler takip etti ve benim yaşadığım karaborsalı
günler geldi ve penisilin bulunamadı ve benim bir yakınım, penisiline çok
ihtiyacı varken ve yaşama olanağı ancak penisilinle olacak durumdayken, biz,
eczanelerde olmayan penisilini, hastane köşelerinde, servislerde, revirlerde
acaba 1 tane, 2 tane toplayabilir miyiz diye uğraştık; fakat, yeterli olmadı ve
20 yaşındaki yakınımızı toprağa verdik; bu böyle... Ondan sonra askerî dönem
geldi; arkasından "böyük Türkiye" dönemi geldi. Bu "böyük
Türkiye" dönemi, bizi, 70 sente muhtaç eden bir dönem oldu. O da yetmedi;
arkasından, Güneş Motel olayıyla başlayan bir dönem geldi. BAŞKAN - Sayın
Büyükerman, burada olmayan insanlara, cevap imkânı olmayan insanlara, özellikle
Sayın... MUSTAFA KEMAL AYKURT
(Denizli) - Devam et... BAŞKAN - Efendim,
lütfen... MEHMET MAİL BÜYÜKERMAN
(Devamla) - Sayın Başkanım, biz, tarihi ve olanları, yaşadıklarımızı
anlatıyoruz; hiçbir şeyde hiçbir kastımız olamaz. (FP ve DYP sıralarından
alkışlar) Bunun için, samimî, halisane olan şeyler... Hissiyatla, sabırla
dinlenilir. BAŞKAN - Anladım da,
Sayın Demirel'in burada size cevap verme imkânı yok; tarih de anlatsanız. MUSTAFA KEMAL AYKURT
(Denizli) - İnsanlara cevap vermiyor, devri söylüyor. SAFFET ARIKAN BEDÜK
(Ankara) - Tarihten ibret almak lazım. MEHMET MAİL BÜYÜKERMAN
(Devamla) - Bu "Böyük Türkiye" dönemini başka dönemler takip etti.
İşte, Çiller dönemi geldi, Mesut Yılmaz dönemi geldi, Turgut Özal dönemi geldi
ve nihayet bugüne gelindi... BAŞKAN - Toparlayın
efendim. NECATİ ALBAY ( Eskişehir)
- Konu ne?! MEHMET MAİL BÜYÜKERMAN
(Devamla) - Bugün bizim durumumuz nedir? Yedi yıl evvel millî gelir 3 000
dolarken, bugün de aynı miktarda olduğunu, hatta daha aşağı olduğunu görüyoruz. BAŞKAN - Efendim,
toparlar mısınız... TURHAN GÜVEN (İçel) -
Efendim, vaktimiz bol. BAŞKAN - Bir
toparlarsanız memnun olurum; teşekkür ederim efendim. MEHMET MAİL BÜYÜKERMAN
(Devamla) - Biraz müsaade buyurunuz. Dışticaret açığımız
büyümüştür, bütçe açığımız büyümüştür; ama, Türkiye büyümemiştir. Hal
böyleyken, enflasyon canavarı diye, sanki gerçekten maddî bir varlıkmış gibi
"enflasyon düştüydü, kayktıydı" gibi sözlerle millet avutulmaktadır;
ama, insanlar geçim zorluğu içerisindedir. Ekmek bulamıyor insanlar,
çöplüklerden ekmek topluyorlar. Bu böyle gitmez, bunun bir çaresi olması lazım.
MUSTAFA KEMAL TUĞMANER
(Mardin) - Edebiyat yapma! MEHMET MAİL BÜYÜKERMAN
(Devamla) - 85 milyon lira parayla insanlar geçinemez. Cumhurbaşkanının 650
milyon lira para aldığını duyduğum zaman şaşırdım; bu da yanlıştır. Milletvekillerinin
ödeneklerinde de, millet, nedense, bu mukayeseyle, haliyle, horlama şeklinde
bir tutum, kavrayış içerisindedir. Bütün bunların bir gerçek uzlaştırıcı duruma
getirilmesi gerekmektedir. MUSTAFA KEMAL TUĞMANER
(Mardin) - Sayın Başkan, süre doldu. NECATİ ALBAY (Eskişehir)
- Sayın Başkan, süre doldu. BAŞKAN - Sayın
Büyükerman, toparlar mısınız. MEHMET MAİL BÜYÜKERMAN
(Devamla) - Toparlıyorum... Son cümlemi arz ediyorum. BAŞKAN - Sivrihisar'dan
buraya kadar geldik, burada bitirelim. MEHMET MAİL BÜYÜKERMAN
(Devamla) - Nihayet, biz, 5 Nisan 2000 gününe geldik... 5 Nisan 2000 günüyle
ilgili, yazarların duayeni Hasan Pulur'un şöyle bir yazısı elimdedir ve bu çok
ilginçtir, bunu okuyup, sözlerimi bitireceğim. Yazı, 7 Nisan 2000
tarihli Milliyet Gazetesinde çıkmış ve başlığında da "Turgut Özal'dan özür
dilesek mi" deniliyor ve şöyle devam ediyor: "Bir iki günden beri,
rahmetli Özal'dan acaba özür dilesek mi diye düşünmekteyiz. Rahmetli 'Anayasayı
bir kere delsek ne çıkar' demişti ve dillere düşmüştü; az yazı
yazmamıştık" Şimdi, aradan yıllar
geçti; kim düşünebilirdi ki, yıllar sonra, Ecevit'in, Anayasayı bir kere
delmekle bir şey olmaz bile demeden, Anayasayı göstere göstere deldiğini, hatta
milletvekillerini delmeye teşvik edeceğini?!. Anayasanın 175 inci maddesine
rağmen "oylarınızı gizli değil, açık verin" demek, Anayasayı delmek
değil de nedir?!. Tarih ayrıntılarla doludur; bunu da, tarih, muhakkak
yazacaktır. Ben bu duygularla, bu
ekonomik durumun ağır bunalımı içerisinde siyasî bunalımların da yaşandığını
tespit ederek, hepinize saygılar sunuyorum. (DYP ve FP sıralarından
"Bravo" sesleri, alkışlar) BAŞKAN- Teşekkür ederim
Sayın Büyükerman. Sayın milletvekilleri,
Başkanlığın bir duyurusu vardır. C)
BAŞBAKANLIK DUYURULARI 1.- Plan ve
Bütçe Komisyonunda bağımsız üyelere ayrılan komisyon üyeliği için aday
olacakların Başkanlığa yazılı müracaatta bulunmalarına ilişkin Başkanlık
duyurusu BAŞKAN- Plan ve Bütçe
Komisyonunda bağımsız milletvekillerine 1 üyelik düşmektedir. Bu Komisyona üye olmak
isteyen bağımsız üyelerin 1 Kasım 2000 Çarşamba günü saat 18.00'e kadar Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına yazılı olarak başvurmaları rica olunur. Şimdi, gündemin
"Seçim" kısmına geçiyoruz. Bu kısımda, komisyonlara
üye seçimi yer almaktadır, ancak, siyasî parti gruplarınca aday gösterme işlemi
tamamlanmadığından bu seçimleri de yapamıyoruz. Böylece, gündemin
"Kanun Tasarı ve Teklifleriyle Komisyonlardan Gelen Diğer İşler"
kısmına geçiyoruz. Önce, yarım kalan
işlerden başlıyoruz. Yükseköğretim Kurumları
Teşkilatı Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarılarının
müzakeresine kaldığımız yerden devam edeceğiz. IV.- KANUN
TASARI VE TEKLİFLERİYLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER
İŞLER 1.-
Yükseköğretim Kurumları Teşkilâtı Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarıları ve Millî Eğitim, Kültür,
Gençlik ve Spor ve Plan ve Bütçe Komisyonları Raporları (1/650, 1/679)
(S.Sayısı: 517) BAŞKAN- Komisyon ?.. Yok. Hükümet?.. Yok. Tasarının müzakeresi
ertelenmiştir. Kamu Kurum ve
Kuruluşlarının Yurtdışı Teşkilatı Hakkında 189 Sayılı Kanun Hükmünde
Kararnameyle ilgili tasarının müzakeresine başlayacağız. 2. - Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Yurtdışı Teşkilâtı
Hakkında 189 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ve Dışişleri Komisyonu Raporu
(1/53) (S.Sayısı : 433) BAŞKAN - Komisyon?... KAMER GENÇ (Tunceli) -
Sayın Başkan, komisyonların seçimi yapılmadı. BAŞKAN - Efendim,
malumunuz, İçtüzüğün 20 nci maddesine göre, yenisi seçilinceye kadar,
komisyonlar, Başkanlık Divanının teşekkülünden sonra çalışıyorlar. SAFFET ARIKAN BEDÜK
(Ankara) - Sayın Başkan, Hükümet yok. BAŞKAN - Efendim,
hükümeti arayacağız, usulden gidiyoruz. SAFFET ARIKAN BEDÜK
(Ankara) - Yok ki... BAŞKAN - Yok, tamam,
görüyorum efendim... Peşin hükümlü olamam ki... Hükümeti arayacağım. KAMER GENÇ (Tunceli) -
Sayın Başkan... BAŞKAN - Buyurun efendim. KAMER GENÇ (Tunceli) -
Şimdi, bahsettiğiniz İçtüzük hükmünün burada uygulanma olanağı yok.
Biliyorsunuz, hem Anayasaya göre hem İçtüzüğe göre, bir seçim döneminde,
komisyonlar ve Başkanlık Divanı için iki seçim yapılıyor; birincisinin süresi
iki yasama yılı, ikincisinin de üç yasama yılı. İki yasama yılı dolduğuna göre
komisyonların görev süreleri otomatikman bitmiştir; yeni komisyonların
seçiminden sonra komisyonların yetkileri başlayacaktır. BAŞKAN - Efendim, müsaade
edin, zatıâliniz çok önemli ve deneyimli bir Meclis başkanve-kilisiniz;
hatırlatayım size ben bunu, rahat edeyim. KAMER GENÇ (Tunceli) -
Hayır efendim... BAŞKAN - Bir dakika
efendim... Nasıl hayır!.. İçtüzüğü okuyorum. TURHAN GÜVEN (İçel) -
Yanlış yazılmış, yanlış düzenlenmiş o. BAŞKAN - Efendim... KAMER GENÇ (Tunceli) -
Efendim, öyle değil. TURHAN GÜVEN (İçel) -
Sayın Başkan, hükümet olmadığına göre zaten görüşemeyiz. BAŞKAN - İçtüzüğün 20 nci
maddesinin son fıkrasında "komisyonlar için, bir yasama döneminde iki
seçim yapılır. İlk seçilenlerin görev süresi iki, ikinci devre için
seçilenlerin görev süresi üç yasama yılıdır. Görev süreleri yenileri
seçilinceye kadar devam eder" denilmektedir. Bu ne demek?!. KAMER GENÇ (Tunceli) -
Bence onunla ilgisi yok. BAŞKAN - Nasıl yok
efendim!.. İçtüzüğü okuyorum... Aşkolsun yani... "Sizce"yle idare
etmiyoruz ki burayı, İçtüzük diyorsunuz, İçtüzüğe göre idare ediyoruz. TURHAN GÜVEN (İçel) -
Yanlış... BAŞKAN - Bir dakika
efendim... TURHAN GÜVEN (İçel) -
İkinci yasama yılı bitti. BAŞKAN - Sayın Güven,
siz, Danışma Meclisi üyesisiniz; istirham ederim. TURHAN GÜVEN (İçel) -
Evet, ben onun Başkanlığını da yaptım Sayın Başkan. BAŞKAN - Ama, çok önemli;
işte, yazıyor efendim. TURHAN GÜVEN (İçel) -
Bana öğretmeyin... BAŞKAN - Ben, size
öğretmiyorum, okuyorum; haddim değil kimseye bir şey öğretmek, sadece okurum
ben. "...görev süreleri
yenileri seçilinceye kadar devam eder." Efendim, zaten komisyon
yok, kapatacağız. Niye münakaşa ediyoruz ki? TURHAN GÜVEN (İçel) -
Mesele yok, tamam. Doğru anlaşılması önemli, doğru anlaşılsın. BAŞKAN - Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ile Azerbaycan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Denizcilik
Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve
Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm ve Dışişleri Komisyonları raporlarının
müzakerelerine başlıyoruz. 3. - Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Azerbaycan Cumhuriyeti
Hükümeti Arasında Denizcilik Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair
Kanun Tasarısı ve Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm ve Dışişleri
Komisyonları Raporları (1/302) (S. Sayısı:150) (1) BAŞKAN - Komisyon?.. Yok.
Ertelenmiştir efendim.
(Gürültüler) Komisyon burada mı
efendim?.. Komisyon buradaymış efendim. SAFFET ARIKAN BEDÜK
(Ankara) - Hükümet hiç yok, niye "hükümet burada mı" diye
sormuyorsunuz? TURHAN GÜVEN (İçel) -
Madem komisyon var, başlayalım. SAFFET ARIKAN BEDÜK
(Ankara) - Sayın Başkan, Hayvanları Koruma Kanun Tasarısıyla ilgili Komisyonun
Sayın Başkanı burada, buyurun görüşelim. TURHAN GÜVEN (İçel) -
Haydi görüşelim. BAŞKAN- Efendim,
affedersiniz; 3 üncü sırayı okudum, bitirelim, oraya da gelelim. Komisyon burada. Hükümet?.. Yok. Var mı efendim?.. Hükümet
buradaymış; buyurun efendim. Efendim, Hükümet
nerede?.. Buyurun Sayın Bakanım. TURHAN GÜVEN (İçel) -
Hükümet zaten yok da, böyle el yordamıyla hükümet bulunmaz. Hükümeti aramanın
da bir usulü vardır. BAŞKAN - Sayın Komisyon
Başkanı, buyurun efendim. TURHAN GÜVEN (İçel) -
Sayın Başkan, komisyonun üye sayısı değişiyor; hani oluyor ya, komisyon
başkanlığı bir partiden alınıp öbürüne veriliyor; bütün bunları niye göz önüne
almıyorsunuz?!. BAŞKAN - Efendim,
biliyorsunuz, ben parti işlerine burnumu sokmuyorum, ben Meclisi idare
ediyorum; gerisini bilmem; gazete dedikodularıyla da hareket edecek değilim. TURHAN GÜVEN (İçel) -
Komisyonun aynı komisyon olmadığını ifade etmek istiyorum. BAŞKAN - Sayın Güven,
affedersiniz, bendeniz İçtüzüğü uyguluyorum. TURHAN GÜVEN (İçel) -
Yanlış uyguluyorsunuz Sayın Başkan. Bu cümle o manaya alınmaz. Bir üst cümle ne
diyor "iki yasama yılıdır", bitti... BAŞKAN - Efendim, Hükümet
ve Komisyon yerlerini aldılar. Komisyon raporunun okunup
okunmaması hususunu oylarınıza sunacağım: Raporun okunmasını kabul edenler...
Kabul etmeyenler... Raporun okunması kabul edilmemiştir efendim. Tasarının tümü üzerinde
söz isteyen, Fazilet Partisi Ankara Milletvekili Sayın Rıza Ulucak söz
istemişlerdir. (1) 150 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir. RIZA ULUCAK (Ankara) -
Konuşmak istemiyorum Sayın Başkan. BAŞKAN - Grupları adına
başka söz isteyen var mı efendim?.. Yok. TURHAN GÜVEN (İçel) -
Grupları adına konuşacak arkadaşımız yok ki! BAŞKAN - Efendim, bir
uluslararası anlaşma. TURHAN GÜVEN (İçel) -
Tamam efendim, bir şey demiyorum size. BAŞKAN - Tasarının tümü üzerindeki görüşmeler tamamlanmıştır. Tasarının maddelerine
geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir efendim. Tasarının 1 inci
maddesini okutuyorum efendim: TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE AZERBAYCAN CUMHURİYETİ
HÜKÜMETİ ARASINDA DENİZCİLİK ANLAŞMASININ ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI MADDE 1. - 5.5.1997
tarihinde Ankara'da imzalanan "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Azerbaycan
Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Denizcilik Anlaşması"nın onaylanması uygun
bulunmuştur. BAŞKAN - Madde üzerinde
söz isteyen sayın üye?..Yok. Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir efendim. 2 nci maddeyi okutuyorum
: MADDE 2. - Bu Kanun
yayımı tarihinde yürürlüğe girer. BAŞKAN - Madde üzerinde
söz isteyen sayın üye?..Yok. Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir. 3 üncü maddeyi okutuyorum
: MADDE 3. - Bu Kanun
hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür. BAŞKAN - Madde üzerinde
söz isteyen sayın üye?.. Yok. Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir efendim. Tasarının tümü açık
oylamaya tabidir. Açık oylamanın elektronik
cihazla yapılması hususunu oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Kabul edilmiştir efendim. Alınan karar gereğince
elektronik cihazla oylama yapılacaktır. Oylama için 5 dakika süre
vereceğim. Bu süre içinde sisteme giremeyen sayın üyelerin teknik personelden
yardım istemelerini, bu yardıma rağmen de sisteme giremeyen üyelerin, oy
pusulalarını oylama için öngörülen 5 dakikalık süre içinde Başkanlığa ulaştırmalarını
rica ediyorum. Ayrıca, vekâleten oy
kullanacak sayın bakanlar varsa, hangi bakana vekâleten oy kullandığını, oyunun
rengini ve kendisinin ad ve soyadı ile imzasını da havi oy pusulasını, yine
oylama için öngörülen 5 dakikalık süre içinde Başkanlığımıza sunmalarını rica
ediyorum efendim. Oylama işlemini
başlatıyorum. (Elektronik cihazla
oylama yapıldı) BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri; Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Azerbaycan Cumhuriyeti
Hükümeti Arasında Denizcilik Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair
Kanun Tasarısı, 204 kabul oyuyla kanunlaşmıştır efendim; hayırlı uğurlu olsun.
(Alkışlar) Muhalefet partilerine de
teşekkür ediyorum. Bu yasama yılının ilk gününde böyle bir tasarıyı geçirmenin
kıvancını yaşıyoruz hep beraber. Teşekkür ederim. KAMER GENÇ (Tunceli) -
Sayın Başkan, Dışişleri Komisyonumuzun görev süresi şimdi üç yasama yılı olmadı
mı? BAŞKAN - Efendim, okuduk
ya 20 nci maddeyi... Biz geçirdik, zatıâliniz oy verdiniz, kabullendiniz benim
fikrimi. KAMER GENÇ (Tunceli) -
Sayın Başkan, bizim çalışmadan rahatsız olduğumuz yok; ama, bir İçtüzüğümüz
var, bir Anayasamız var, bunları uygulayalım. Şimdi, sayın Dışişleri
Komisyonumuzun yetkisi üçüncü yasama yılında da devam ediyor, böyle olmaz;
yani, İçtüzükte diyor ki iki yasama yılı. BAŞKAN - Sayın Genç
istirham ederim... Ben anlayamadım bu işi, Türkçe okuyorum, çok açık ve seçik;
Türkçemde de bir bozukluk yok. "Görev süreleri yenileri seçilinceye kadar
devam eder"in manası ne? KAMER GENÇ (Tunceli) -
Bununla ilgisi yok. BAŞKAN - İlgisi yok mu? KAMER GENÇ (Tunceli) -
Efendim, boşalması halinde devam eder. Burada boşalma yok; bitmiş görev
süresi... BAŞKAN - Efendim... Müsaade edin devam
edelim. Zaten komisyonlar yok olacak. Anavatan Partisi Grup
Başkanvekili Kastamonu Milletvekili Murat Başesgioğlu, Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili Konya Milletvekili Ömer İzgi, Doğru Yol Partisi Grup
Başkanvekili Ankara Milletvekili Saffet Arıkan Bedük, Fazilet Partisi Grup Başkanvekili
İstanbul Milletvekili İsmail Kahraman ve Demokratik Sol Parti Grup Başkanvekili
Konya Milletvekili Emrehan Halıcı'nın, 298 Sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve
Seçmen Kütükleri Hakkında Kanunun 47 nci Maddesine Bir Fıkra Eklenmesi Hakkında
Kanun Teklifi ve Anayasa Komisyonu raporunun müzakeresine başlayacağız. 4.- Anavatan Partisi Grup Başkanvekili Kastamonu
Milletvekili Murat Başesgioğlu, Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
Konya Milletvekili Ömer İzgi, Doğru Yol Partisi Grup Başkanvekili Ankara
Milletvekili Saffet Arıkan Bedük, Fazilet Partisi Grup Başkanvekili İstanbul
Milletvekili İsmail Kahraman ve Demokratik Sol Parti Grup Başkanvekili Konya
Milletvekili Emrehan Halıcı'nın, 298 Sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve
Seçmen Kütükleri Hakkında Kanunun 47 nci Maddesine Bir Fıkra Eklenmesi Hakkında
Kanun Teklifi ve Anayasa Komisyonu Raporu (2/527) (S.Sayısı: 494) BAŞKAN - Hükümet?..
Burada. Komisyon?.. Yok. Ertelenmiştir. 190 Sayılı Genel Kadro ve
Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye Bir Geçici Madde Eklenmesine Dair
Kanun Tasarısı, Tarım, Orman ve Köyişleri ve Plan ve Bütçe Komisyonlarının
raporlarının müzakeresine başlayacağız. 5.- 190 Sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde
Kararnameye Bir Geçici Madde Eklenmesine Dair Kanun Tasarısı ve Tarım, Orman ve
Köyişleri ve Plan ve Bütçe Komisyonları Raporları (1/479) (S. Sayısı:173) BAŞKAN - Hükümet?..
Burada. Komisyon?.. Yok. Ertelenmiştir. Sayın milletvekilleri,
anlaşılan, Tarım Komisyonu bugün yok. Sayın Tarım Bakanı burada ve sırada da
tarımla ilgili diğer kanun tasarıları var ve komisyon olmayacağına göre de,
bunları tekrar okuyup... SAFFET ARIKAN BEDÜK
(Ankara) - Sayın Başkan, gündemdeki hayvanları koruma kanunu tasarısında,
İçtüzüğe göre, hükümetin bir sefer bulunmama durumu var. Komisyon başkanı
burada. Dolayısıyla, o kanun tasarısına kadar sırayla okumanız gerekir. Teşekkür ederim. BAŞKAN - Efendim, kaçıncı
sırada bu? SAFFET ARIKAN BEDÜK
(Ankara) - 12 nci sırada... BAŞKAN - Efendim,
komisyon yok. Komisyon olmayınca... SAFFET ARIKAN BEDÜK
(Ankara) - Komisyon burada Sayın Başkan... BAŞKAN - Efendim, arz
ediyorum... Müsaade buyurun... SAFFET ARIKAN BEDÜK
(Ankara) - Sayın Başkan, komisyon burada; bazılarında var, bazılarında yok diye
ısrar edemezsiniz. Komisyon burada, bekliyor, oturacak, isterseniz devam
ettirin. BAŞKAN - Arz ediyorum
efendim. Tarım Bakanı burada, tarımla ilgili kanun tasarılarında komisyon yok,
okuyup da vakit kaybetmenin manası olmadığı için, erteleme imkânımız vardı,
erteledik ve onun için de, Genel Kurulun, komisyonlar seçilinceye kadar iş yapmayacağı
meydana çıktı; yani, Sayın Genç'in iddiasının, İçtüzükte olmamasına rağmen, pratikte
doğru olduğu meydana çıkmıştır. SAFFET ARIKAN BEDÜK
(Ankara) - Sayın Başkan, biraz evvel, hepsini okudunuz ve nihayet bir kanun
tasarısını da kabul etti bu Meclis. Dolayısıyla en sonunda da, Tarım
İşletmeleriyle ilgili kanun tasarısına kadar geldiniz, sayın hükümet de orada
oturdu. Komisyon yok;ama, 12 nci maddede, hayvanları koruma kanunu tasarısında,
hükümet, geçen dönemden itibaren, bir sefere mahsus olmak üzere bulunmama
hakkına sahip olduğundan dolayı bulunmadı ve hakkını kaybetti. Komisyon Başkanı
burada olduğuna göre -burada oturmak suretiyle- 12 nci sıradaki hayvanları
koruma kanunu tasarısının görüşülmesinin mümkün olduğunu söylüyoruz. BAŞKAN - Hangi komisyon
başkanı efendim; Çevre Komisyonu Başkanı var. TURHAN GÜVEN (İçel) -
Evet, Çevre Komisyonu. SAFFET ARIKAN BEDÜK
(Ankara) - Efendim, Çevre Komisyonu... BAŞKAN - Biz Tarım, Orman
ve Köyişleri Komisyonundan bahsediyoruz. SAFFET ARIKAN BEDÜK
(Ankara) - Sayın Başkan, Tarım Komisyonundanı bahsediyorsunuz; ama, gündemin,
ondan sonraki maddelerine de geçmeniz lazım. Yani, istediğiniz maddeyi okuyup
istediğiniz maddeyi okumama hakkına sahip değilsiniz. BAŞKAN - Olur mu efendim,
istediğimle ilgisi yok, ben sırayla okuyorum. SAFFET ARIKAN BEDÜK
(Ankara) - Evet, okumaya devam edin; efendim, tamam. BAŞKAN - Okuyayım
efendim. SAFFET ARIKAN BEDÜK
(Ankara) - Okuyun. BAŞKAN - Hükümet yok
zaten... SAFFET ARIKAN BEDÜK
(Ankara) - 12 nci maddeye kadar okumanızı bekliyorum. BAŞKAN - Efendim, grup
başkanvekillerinden gelen talep, birleşimin devam etmemesi, ka-patılması
üzerine; ama, ben bir tane daha okuyacağım efendim. Tarım İşletmeleri Genel
Müdürlüğü Adına Tescil Edilecek Taşınmaz Mallar Hakkında Kanunda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı, Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu raporunun
müzakeresine başlayacağız. 6.- Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü Adına Tescil Edilecek
Taşınmaz Mallar Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve
Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Raporu (1/506) (S. Sayısı: 205) BAŞKAN - Hükümet?.. Burada. Komisyon?.. Yok. Ertelenmiştir. Efendim, daha birçok
komisyon yok; ben bu Meclisi kapatıyorum, hiçbir çaresi yok... (Gülüşmeler) TURHAN GÜVEN (İçel) -
Zaten açman hataydı Başkan. Kapatmanı ben doğal karşılıyorum ama, açman
hataydı. SAFFET ARIKAN BEDÜK
(Ankara) - Sayın Başkan, bu keyfî bir yönetimdir; bu tutum ve davranışınız da
doğru değildir. BAŞKAN - Komisyonlara üye
seçimini yapmak ve sözlü sorular ile diğer denetim konularını sırasıyla
görüşmek için, 31 Ekim 2000 Salı günü saat 15.00'te toplanmak üzere, birleşimi
kapatı-yorum. Kapanma Saati : 15.45 |
|