Yazılı ve Sözlü Sorular Araştırma Komisyonları Soruşturma Komisyonları
                                                                      Son Tutanak Tutanak Sorgu Tutanak Metinleri Gizli Oturum Tutanakları
                                                                                                                                            Uluslararası Komisyonlar Dostluk Grupları
                                                                                      Genel Sekreterlik Mevzuat Telefon Rehberi Etik Komisyon Duyurular

DÖNEM : 21 CİLT : 30 YASAMA YILI : 2

 

T. B. M. M.

TUTANAK DERGİSİ

76 ncı Birleşim

5 . 4 . 2000 Çarşamba

 

 

İ Ç İ N D E K İ L E R

  I. – GEÇEN TUTANAK ÖZETİ

II. – BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) GÜNDEMDIŞI KONUŞMALAR

1. – İstanbul Milletvekili Nazif Okumuş’un, Alparslan Türkeş’in ölümünün üçüncü yıldönümüne ilişkin gündemdışı konuşması

III. – KANUN TASARI VE TEKLİFLERİYLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER

1. – Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu Tasarısı ve Plan ve Bütçe ve Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonları Raporları (1/501) (S. Sayısı : 367)

2. – Demokratik Sol Parti Genel Başkanı İstanbul Milletvekili Bülent Ecevit, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Osmaniye Milletvekili Devlet Bahçeli ve Anavatan Partisi Genel Başkanı Rize Milletvekili Mesut Yılmaz ile 251 Milletvekilinin, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 69 uncu Maddesinde Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifi, Demokratik Sol Parti Genel Başkanı İstanbul Milletvekili Bülent Ecevit, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Osmaniye Milletvekili Devlet Bahçeli ve Anavatan Partisi Genel Başkanı Rize Milletvekili Mesut Yılmaz ile 243 Milletvekilinin, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 86 ncı Maddesinde Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifi ile Demokratik Sol Parti Genel Başkanı İstanbul Milletvekili Bülent Ecevit, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Osmaniye Milletvekili Devlet Bahçeli, Anavatan Partisi Genel Başkanı Rize Milletvekili Mesut Yılmaz ve Doğru Yol Partisi Genel Başkanı İstanbul Milletvekili Tansu Çiller ile 399 Milletvekilinin Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 101 inci Maddesinde Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifi ve Anayasa Komisyonu Raporu (2/479, 2/478, 2/477) (S. Sayısı : 389 ve 389’a 1 inci ek)

I. – GEÇEN TUTANAK ÖZETİ

TBMM Genel Kurulu saat 15.00'te açılarak iki oturum yaptı.

Van Milletvekili Hüseyin Çelik'in, sınır ticaretine hükümetlerce yapılan müdahaleler nedeniyle karşılaşılan zorluklara ilişkin gündemdışı konuşmasına, Devlet Bakanı Tonca Toskay,

Konya Milletvekili Özkan Öksüz'ün, Sosyal Sigortalar Kurumu prim taban ve tavan ödemelerinin artırılmasının sakıncalarına ilişkin gündemdışı konuşmasına da, Devlet Bakanı Mehmet Keçeciler,

Cevap verdiler;

Eskişehir Milletvekili Mehmet Mail Büyükerman, Osmanlı Devletinin yabancı devletlere borçları ve cumhuriyet döneminde Türk parasına ilişkin gündemdışı bir konuşma yaptı.

Arnavutluk Meclisi ve

Polonya Parlamentosu Dışişleri Komisyonu Başkanları ile

Brezilya Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler ve Millî Savunma Komisyonu Başkanının,

Beraberlerinde birer parlamento heyetiyle ülkemize davet edilmelerine ilişkin Başkanlık tezkereleri Genel Kurulun bilgisine sunuldu.

Türkiye Büyük Millet Meclisinde, Türkiye ile Moldova, Türkmenistan, Bangladeş, Endonezya ve Küba dostluk grupları kurulmasına ilişkin Başkanlık tezkeresi ile

Bazı milletvekillerine Başkanlık tezkeresinde belirtilen sebep ve sürelerle izin verilmesi,

Kabul edildi.

Balıkesir Milletvekili İlyas Yılmazyıldız ve 28 arkadaşının, esnaf ve sanatkârlar ile KOBİ'lerin sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/129) okundu; önergenin gündemdeki yerini alacağı ve öngörüşmesinin, sırasında yapılacağı açıklandı.

Şanlıurfa Milletvekili M. Niyazi Yanmaz'ın, (6/293) esas numaralı sözlü sorusunu geri aldığına ilişkin önergesi okundu; sözlü sorunun geri verildiği bildirildi.

Trabzon Milletvekili Şeref Malkoç'un, Trabzon İli Merkezinde Gazipaşa, Fatih ve Değirmendere Adıyla Üç İlçe Kurulması (2/413),

Ağrı Milletvekili Nidai Seven'in, Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Hakkında 41 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulüne Dair Kanun ile 78 ve 190 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması (2/190),

Hakkında Kanun Tekliflerinin, İçtüzüğün 37 nci maddesine göre doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergelerinin, yapılan görüşmelerden sonra, kabul edildikleri açıklandı.

Dilekçe Komisyonunda boş bulunan ve Fazilet Partisi Grubuna düşen üyeliğe, Batman Milletvekili Alaattin Sever Aydın seçildi.

Gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleriyle Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmının:

1 inci sırasında bulunan, Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu Tasarısı (1/501) (S. Sayısı : 367) ile

3 üncü sırasında bulunan, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Rusya Federasyonu Hükümeti Arasında Rus Doğalgazının Karadeniz Altından Türkiye Cumhuriyetine Sevkiyatına İlişkin 15 Aralık 1997 Tarihli Anlaşmaya Ek Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun Tasarısı (1/633) (S. Sayısı : 384),

Komisyon yetkilileri Genel Kurulda hazır bulunmadıklarından ertelendi;

2 nci sırasında bulunan, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinin Değiştirilmesine İlişkin Kanun Teklifinin (2/479, 2/478, 2/477) (S. Sayısı : 389) ikinci görüşmelerinin, alınan karar gereğince, 5 Nisan 2000 Çarşamba günü yapılacağı açıklandı;

4 üncü sırasında bulunan, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Azerbaycan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Sınır Olay ve Uyuşmazlıklarının Çözümüne Dair Sözleşme ve İlgili Protokollerin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair (1/314) (S. Sayısı : 35),

5 inci sırasında bulunan, Türkiye Cumhuriyeti ile Avustralya Arasında Suçluların Geri Verilmesi Antlaşması ile Bu Antlaşmada Değişiklik Yapılmasına İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında (1/279) (S. Sayısı : 125),

6 ncı sırasında bulunan, Türkiye Cumhuriyeti ve Mısır Arap Cumhuriyeti Arasında Mahkeme Kararlarının Tanınması ve Tenfizi Hakkında Sözleşmenin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair (1/296) (S. Sayısı : 164),

7 nci sırasında bulunan, Türkiye Cumhuriyeti ve Moldova Cumhuriyeti Arasında Hukukî, Ticarî ve Cezaî Konularda Adlî Yardımlaşma Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair (1/291) (S. Sayısı : 163),

8 inci sırasında bulunan, Türkiye Cumhuriyeti ile Kuveyt Devleti Arasında Hususî Hukuk, Ticaret ve Ceza Hukuku Konularında Hukukî ve Adlî İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair (1/313) (S. Sayısı : 166),

9 uncu sırasında bulunan, Türkiye Cumhuriyeti ile Tacikistan Cumhuriyeti Arasında Hukukî, Ticarî ve Cezaî Konularda Adlî Yardımlaşma Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair (1/318) (S. Sayısı : 169),

10 uncu sırasında bulunan, Türkiye Cumhuriyeti ile Hırvatistan Cumhuriyeti Arasında Hukukî ve Ticarî Konularda Adlî İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında (1/519) (S. Sayısı : 179),

11 inci sırasında bulunan, Türkiye Cumhuriyeti ile Belçika Krallığı Arasında 4 Temmuz 1966 Tarihinde Brüksel'de İmzalanan Sosyal Güvenlik Hakkındaki Genel Sözleşmenin Revizyonu ile İlgili Sözleşmenin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair (1/338) (S. Sayısı : 46),

12 nci sırasında bulunan, Türkiye Cumhuriyeti ile Avusturya Cumhuriyeti Arasında Sosyal Güvenlik Hakkında Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair (1/625) (S. Sayısı : 371),

Kanun Tasarılarının, görüşmelerinden sonra yapılan açık oylamalar sonucunda kabul edildikleri ve kanunlaştıkları açıklandı.

Alınan karar gereğince, 5 Nisan 2000 Çarşamba günü saat 13.00'te toplanmak üzere, birleşime 20.25'te son verildi.

Murat Sökmenoğlu

Başkanvekili

Melda Bayer Sebahattin Karakelle

Ankara Erzincan

Kâtip Üye Kâtip Üye

Cahit Savaş Yazıcı

İstanbul

Kâtip Üye

BİRİNCİ OTURUM

Açılma Saati : 13.00

5 Nisan 2000 Çarşamba

BAŞKAN : Yıldırım AKBULUT

KÂTİP ÜYELER: Şadan ŞİMŞEK (Edirne), Sebahattin KARAKELLE (Erzincan)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 76 ncı Birleşimini açıyorum.

Toplantı yetersayısı vardır; görüşmelere başlıyoruz.

Gündeme geçmeden önce, merhum Alparslan Türkeş'in vefatının üçüncü yıldönümü vesilesiyle gündemdışı söz isteyen İstanbul Milletvekili Sayın Nazif Okumuş'a söz vereceğim.

Buyurun. (MHP ve ANAP sıralarından alkışlar)

II. – BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) GÜNDEMDIŞI KONUŞMALAR

1. – İstanbul Milletvekili Nazif Okumuş’un, Alparslan Türkeş’in ölümünün üçüncü yıldönümüne ilişkin gündemdışı konuşması

NAZİF OKUMUŞ (İstanbul) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; şu an Milliyetçi Hareket Partisi olarak yalnızca, bir, parti ve siyaset formalitesi için değil, samimî bir vefa borcu için yüksek huzurlarınızdayım. Hepinizi saygı ve sevgiyle selamlarken, merhum genel başkanımız Alparslan Türkeş'in üçüncü ölüm yıldönümü vesilesiyle beylik bir anma konuşmasından Yüce Heyetinizin münezzeh olduğunun bilincindeyim. O itibarla, merhum Türkeş'ten hepimize, bütün partilere ve bütün Türk Milletine miras kaldığına inandığım temel birikimi üzerinde durmak istiyorum.

Yürekten inanıyorum ki, şu an hepimiz, bu temel birikimi, en azından özü açısından, itirazsız benimsemekteyiz. En kestirme ifadesiyle söylemek gerekirse, bu birikimin adı, uzlaşma kültürüdür. Bu kültürün ruhu da parti çıkarı açısından, her zaman, her şartta fedakârlık yapabilme karakteridir. Herkes bu karakteri onaylar, böyle olunması ve böyle davranılması gerektiğini tereddütsüz ifade eder; ama, bir gönderme ve hele sataşma amacı gütmeden belirtmek isterim ki, bu karakteri onaylamak kolay da, yaşamak, çetin bir iştir.

İnancımız o ki, bu Yüce Meclisin çatısı altında bulunan bütün değerli üyeler ve gruplar, sözde olduğu kadar, öz bakımından da parti çıkarlarından fedakârlık yapabilmeyi karakter edinmişlerdir. Belki bu karakteri sergilemede yöntem farklılıklarımız vardır, ya da en azından böyle olmalıdır.

Değerli milletvekilleri, bildiğiniz gibi, çeşitli sebeplerden ötürü zaman zaman kutuplaşmaların yaşandığı ülkemizde, imaj kirletme çabalarından herkes bir ölçüde etkilenmiş, bazı siyaset adam ve akımları hak etmedikleri kadar sivil algılanmış ve öyle algılatılmak istenmiştir; ama, hamdolsun ki, toplumca bu geri tabloyu aşmaya çalışıyoruz, aşmaktayız. Sanıyorum, bu çabalarda bize rehber olacak örneklerden biri de, merhum Alparslan Türkeş'tir. Zaman içinde eriyen kin duygularının ardından objektif olarak bakabilen herkes çok açık biçimde görür ki, bizler, bugün, merhum Türkeş'in en beklenmedik anlarda, siyaseten pek çok riskleri alarak sergilediği uzlaşmacı tutumu benimsemekten kaçınamayız.

Değerli milletvekilleri hafızalarına başvurdukları takdirde, bu değerlendirmenin salt bir parti söylemi olmadığını kabul buyuracaklardır. Hepimiz ibretle hatırlıyoruz ki, 1970'li yıllarda yaşadığımız iki siyasî uzlaşma deneyi son derece önemli bir rehber niteliği taşımaktadır. Bu iki tecrübeden ilkinde, merhum Alparslan Türkeş'in kendisine şu veya bu derecede yakın siyasî oluşumlarla kolayca uzlaşabildiğini görürüz.

Kıbrıs Barış Harekâtından sonra, ülkenin içine sürüklendiği siyasî istikrarsızlık ortamında, o zamanki adıyla Adalet Partisi, Millî Selamet Partisi ve Cumhuriyetçi Güven Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisinin bir araya gelerek hükümeti kurmasını sağlayan uzlaşma sürecinde, merhum Türkeş'in nasıl etkin bir rol oynadığını hepimiz bilmekteyiz. Bu oluşumu, bazıları çeşitli açılardan değerlendirebilirler; ancak, burada önemli olan, merhum Türkeş'in, doğal rekabet içinde bulunduğu siyasî partilerle uzlaşmada gösterdiği olgunluktur; çünkü, tabanları birbirine yakın olan partiler arasındaki uzlaşma, türlü sosyal ve psikolojik sebeplerden ötürü zordur ve ciddî fedakârlıklar gerektirir; Türkeş, bunu, o dönemde başarmış bir siyasetçidir; ama, eğer, uzlaşmacı yaklaşım, sadece, siyaseten nispî yakınlık içinde bulunan kadrolarla sınırlı kalsaydı, pek önemli bir özellik sayılmayabilirdi. Oysa, görüyoruz ki, aynı dönemin ikinci ibret verici örneğinde, merhum Türkeş, ülkenin kan gölü içinde yüzdüğü bir dönemde, kendisine en ağır ithamlarda bulunan ve karşıt siyasî çizgiyi temsil eden partinin, yani, 1970'li yılların Cumhuriyet Halk Partisinin adayına destek vererek, Meclis Başkanlığı seçimindeki kilitlenmenin aşılmasında da başrolü oynamış bir siyaset adamıdır.

Değerli milletvekilleri, bu davranışların, güncel şartlarla ilgili siyasî seçenekler, tutumlar, hatta, parti gerekleri olduğu söylenebilir. Daha açıkçası, böyle örneklerle, bir uzlaşmacı karakterden söz edilmeyeceği de öne sürülebilir. Şüphesiz, eğer bu örneklerle sınırlı kalınsaydı, böyle bir yargıya hak verilebilirdi. Oysa, çok iyi biliyoruz ki, merhum Türkeş...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – 1 dakika ilave süre veriyorum.

NAZİF OKUMUŞ (Devamla) – ...aynı uzlaşmacı yaklaşımı kesintisiz devam ettirmiş ve 1991 seçimlerine girilirken, önemli bir ittifakın gerçekleşmesinde de başrolü, kilit olarak oynamıştır.

Yine, aynı Türkeş, 1991 seçimlerinden sonra bu Parlamentoda oluşturulan, Sosyaldemokrat Halkçı Parti diye bildiğimiz Cumhuriyet Halk Partisi ile Doğru Yol Partisinin birlikte oluşturduğu iktidara kayıtsız şartsız destek vermiş ve o iktidarın arkasında, ardında dik bir şekilde durmasını bilmiştir.

Aynı Türkeş, bu Parlamentoda, İnsan Hakları Komisyonu Başkanlığına, güneydoğudan bir milletvekili kardeşimizin seçilmesi için ısrarlı olmuş, bunda da başarılı olmuş ve böylece, uzlaşmacı siyasetin örneklerini sunmuştur.

Bugün, Milliyetçi Hareket Partisi "Başbuğumuz" diye ifade ettiğimiz Sayın Türkeş'in bu çizdiği yolda uzlaşmacı siyasetini, liderinden grubuna kadar izlemekte ve onu, Yüce Türk Milletinin asil evlatlarıyla birlikte saygıyla anmaktadır. Dolayısıyla, bir ülkenin siyasetine, tarihine...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

NAZİF OKUMUŞ (Devamla) – ...coğrafyasına, sanatına ve kültürüne imza atmış Büyük Devlet Adamı Alparslan Türkeş'i, huzurlarınızda bir kez daha rahmetle anıyor, bize, bu fırsatı verdiğiniz ve Sayın Başbuğumuzu da dün anma törenleri vesilesiyle bizlere kolaylık sağladığınız, Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına bizlere bir gün süreyle izin verdiğiniz için, bütün siyasî parti gruplarına, partili arkadaşlarım adına teşekkür ediyor, hepinize saygılar sunuyorum. (MHP ve ANAP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

Sayın milletvekilleri, alınan karar gereğince, gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleriyle Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmına geçiyoruz.

Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu Tasarısı ve Plan ve Bütçe ve Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonları raporlarının görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.

III. – KANUN TASARI VE TEKLİFLERİYLE KOMİSYONLARDAN

GELEN DİĞER İŞLER

1. – Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu Tasarısı ve Plan ve Bütçe ve Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonları Raporları (1/501) (S. Sayısı : 367)

BAŞKAN – Komisyon?.. Yok.

Hükümet?.. Yok.

Tasarının görüşülmesi ertelenmiştir.

Sayın milletvekilleri, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinin Değiştirilmesine İlişkin Kanun Teklifi ve Anayasa Komisyonu raporunun ikinci görüşmelerine başlıyoruz.

2. – Demokratik Sol Parti Genel Başkanı İstanbul Milletvekili Bülent Ecevit, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Osmaniye Milletvekili Devlet Bahçeli ve Anavatan Partisi Genel Başkanı Rize Milletvekili Mesut Yılmaz ile 251 Milletvekilinin, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 69 uncu Maddesinde Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifi, Demokratik Sol Parti Genel Başkanı İstanbul Milletvekili Bülent Ecevit, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Osmaniye Milletvekili Devlet Bahçeli ve Anavatan Partisi Genel Başkanı Rize Milletvekili Mesut Yılmaz ile 243 Milletvekilinin, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 86 ncı Maddesinde Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifi ile Demokratik Sol Parti Genel Başkanı İstanbul Milletvekili Bülent Ecevit, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Osmaniye Milletvekili Devlet Bahçeli, Anavatan Partisi Genel Başkanı Rize Milletvekili Mesut Yılmaz ve Doğru Yol Partisi Genel Başkanı İstanbul Milletvekili Tansu Çiller ile 399 Milletvekilinin Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 101 inci Maddesinde Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifi ve Anayasa Komisyonu Raporu (2/479, 2/478, 2/477) (S. Sayısı : 389 ve 389'a 1 inci ek) (1)

BAŞKAN – Komisyon?.. Var.

Hükümet?.. Var.

Sayın milletvekilleri, bilindiği gibi, anayasa değişiklik tekliflerinin ikinci görüşmelerinde, gerek teklifin tümü üzerinde gerekse maddeleri üzerinde görüşme açılmamakta, yalnızca, maddeler üzerinde verilmiş değişiklik önergeleri görüşülmekte, birinci görüşmede üzerinde değişiklik teklifi bulunmayan bir madde hakkında ikinci görüşmede önerge verilememektedir. Anayasanın 175 inci ve İçtüzüğün 94 üncü maddeleri gereğince, Anayasa değişiklik tekliflerinin maddelerinin ve tümünün kabulü üye tamsayısının en az beşte üç çoğunluğunun gizli oyuyla mümkündür; yani, teklifin maddelerinin ve tümünün kabulü için en az 330 kabul oyu gerekmektedir.

İkinci görüşmeye esas olacak metin, 389’a 1 inci ek sıra sayısıyla bastırılıp dağıtılmıştır. Bu metnin 3 üncü maddesinde yer alan "veya" sözcüğü sehven "ile" şeklinde basılmıştır, bu durumu düzeltir, bilgilerinize sunarım.

Şimdi, teklifin 1 inci maddesini okutuyorum:

(1) 389 S. Sayılı Basmayazı 29.3.2000 tarihli 73 üncü Birleşim Tutanağına eklidir.

389’a 1 inci Ek S. Sayılı Basmayazı bu birleşim tutanağına eklidir.

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASININ BAZI MADDELERİNİN

DEĞİŞTİRİLMESİNE İLİŞKİN KANUN TEKLİFİ

MADDE 1. – 7.11.1982 tarihli ve 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 69 uncu maddesinin altıncı fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Bir siyasi partinin 68 inci maddenin dördüncü fıkrası hükümlerine aykırı eylemlerinden ötürü temelli kapatılmasına, ancak o partinin kanunla belirlenen ölçütlere göre bu nitelikteki fiilleri işlediğinin yetkili mahkemelerce kesin hükme bağlandığı ve bu kesin hükmün odak oluşturmaya yeterli olduğu hususunun Anayasa Mahkemesince tespit edilmesi halinde karar verilir.”

BÜLENT ARINÇ (Manisa) – Sayın Başkan...

BAŞKAN – Buyurun.

BÜLENT ARINÇ (Manisa) – Sayın Başkan, değerli arkadaşlarım; Sayın Başkanım, oylamaya geçmeden önce gizli oylamanın usulü ve Başkanlığınız tarafından nasıl bir uygulama yapılacağı konusunda bir açıklama yapmanızda zaruret var; şunun için: Günlerden beri, hükümeti teşkil eden siyasî partilerin liderleri, oturarak, bir karar verdiler, bu kararı da Sayın Başbakan açıkladı. Söylediler ki: "Bugün gizli yapılması gereken oylamanın açık oylamasında bir mahzur yoktur, her türlü tedbirler alınacaktır, milletvekillerinin hangi oyu kullandığının tespitine çalışılacaktır." Bu, Anayasanın açıkça ihlalidir.

Sayın Başbakan, geçmiş konuşmalarıyla yetinmedi, bugün saat 12.30'da, Meclis basın bürosunda bir basın toplantısı yaparak, bir açık bildiri yayınladı. Bu bildiride aynen şunu söylemektedir: "Açık oy, oylarını açıkta kullanmalarıdır" diyor imza atan milletvekillerine. Eğer, imzayla bir kanun teklifi veya tasarısı geçecek olsaydı, bugün Mecliste bir oylama yapmaya gerek olmaz, gizli oya da hiç ihtiyaç hâsıl olmazdı. Milletvekillerinin oylarını açıkça kullanmaları konusunda bir baskı ve dayatma yapılıyor ve Sayın Başbakan da, büyük bir talihsiz olarak bunu kamuoyuna açıklıyor.

DEVLET BAKANI VE BAŞBAKAN YARDIMCISI HASAN HÜSAMETTİN ÖZKAN (İstanbul) – Yok öyle bir şey!

BÜLENT ARINÇ (Devamla) – Sayın Başkan, dolayısıyla, Parlamentonun saygınlığını ve itibarını korumak, milletvekillerinin görevlerini eksiksiz, bihakkın ve Anayasa gereğince yapmalarını temin etmek sizin göreviniz, bizim de buna katkıda bulunmak vazifemizdir. (FP sıralarından alkışlar)

Eğer, usul hakkında tartışma açmaya gerek duyarsanız, sözlerimi tamamlarım. Bu sıralarda kim oturacak; oylama nasıl yönetilecek; oy kabinlerinin kapısı açık bırakılacak mı bırakılmayacak mı; ıskartalar, grup başkanvekillerine veya görevlendirilmiş kişilere teslim edilecek mi edilmeyecek mi; yukarıdan zumlama yapılarak, kişilerin oylarının rengi tespite çalışılacak mı? Bütün bunları kınıyorum; milletvekillerine güvensizliğin çok açık bir işareti olarak bunu kınıyorum. (FP sıralarından "bravo" sesleri alkışlar)

Sayın Başkan, dolayısıyla, idare amirleri orada ne yapacaklardır, divan üyeleri ne yapacaklardır; her önüne gelen oraya oturacak mıdır; oy veren, oy pusulasından sadece beyazı mı verecektir, 2 tanesini başka tarafa mı atacaktır; biz, bunun takipçisiyiz, siz de bunu yapacaksınız.

Saygılar sunuyorum, oylama konusunda açıklama bekliyorum. (FP sıralarından alkışlar)

DEVLET BAKANI VE BAŞBAKAN YARDIMCISI HASAN HÜSAMETTİN ÖZKAN (İstanbul) – Sizin beklemeniz bir şey ifade etmez, İçtüzük hükümleri var.

BAŞKAN – Peki, teşekkür ederim.

Şimdi, önergeleri görüşelim; oylamaya geçeceğimiz zaman, bu İçtüzük ve Anayasa hükümlerini, Yüce Meclise bir kere daha hatırlatacağım.

Madde üzerinde 7 adet önerge vardır; madde, bir fıkradan oluştuğu için, 4 önergeyi, önce geliş sıralarına göre okutacağım, sonra aykırılıklarına göre işleme alacağım.

İlk önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Anayasanın 69 uncu maddesinin altıncı fıkrasında değişiklik yapan teklifin aşağıdaki şekilde düzeltilmesini arz ederiz.

Süleyman Arif Emre Mustafa Kamalak Mehmet Çiçek

İstanbul Kahramanmaraş Yozgat

Ramazan Toprak Ahmet Derin İsmail Alptekin

Aksaray Kütahya Bolu

Rıza Ulucak

Ankara

Altıncı fıkra:

Bir siyasî partinin 68 inci maddenin dördüncü fıkrası hükümlerine aykırı eylemlerinden ötürü temelli kapatılmasına, ancak o parti üyelerinin kanunla belirlenen ölçülere göre bu nitelikteki fiilleri işlediğinin yetkili mahkemelerce kesin hükme bağlandığı ve bu kesin hükümlerin odak oluşturmaya yeterli olduğu hususunun Anayasa Mahkemesince tespit edilmesi halinde karar verilir.

BAŞKAN - Diğer önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Anayasanın 69 uncu maddesinde değişiklik öngören teklifin sondan ikinci satırınca yer alan "bu kesin hükmün" ifadesinin "bu hükümlerin" olarak düzeltilmesini arz ederim.

Saygılarımla.

Süleyman Arif Emre Fahrettin Kukaracı Ramazan Toprak

İstanbul Erzurum Aksaray

Ahmet Derin İsmail Alptekin Rıza Ulucak

Kütahya Bolu Ankara

Mustafa Kamalak

Kahramanmaraş

BAŞKAN - Diğer önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Anayasanın görüşülmekte olan 69 uncu maddesinin yedinci fıkrasının sonuna "temelli kapatılan bir partinin hangi hallerde bir başka ad altında kurulmuş sayılacağı hususu kanunla düzenlenir" cümlesinin eklenmesini arz ederiz.

Mustafa Kamalak Ramazan Toprak Mehmet Çiçek

Kahramanmaraş Aksaray Yozgat

İsmail Alptekin Rıza Ulucak Ahmet Derin

Bolu Ankara Kütahya

Fahrettin Kukaracı

Erzurum

BAŞKAN – Diğer önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Konu : Değişiklik teklifi

Anayasanın tadiline dair 389 sıra sayılı teklifin 69 uncu maddesinin sekizinci fıkrasının aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

Yasin Hatiboğlu Nurettin Aktaş Lütfi Doğan

Çorum Gaziantep Gümüşhane

Fahrettin Kukaracı Mehmet Batuk

Erzurum Kocaeli

Teklifim: "Bir siyasî partinin temelli kapatılmasına beyan veya faaliyetleriyle sebep olan kurucuları dahil üyeleri, Anayasa Mahkemesinin temelli kapatmaya ilişkin kesin kararının Resmî Gazetede gerekçeli olarak yayımlanmasından başlayarak iki yıl süreyle bir başka partinin kurucusu, üyesi, yöneticisi ve deneticisi olamazlar."

BAŞKAN – En aykırı olması nedeniyle, biraz evvel okuttuğumuz dördüncü önergeyi tekrar okutup, işleme alacağım:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Konu : Değişiklik teklifi

Anayasanın tadiline dair 389 sıra sayılı teklifin 69 uncu maddesinin sekizinci fıkrasının aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederim.

Yasin Hatiboğlu

(Çorum)

ve arkadaşları

Teklifim : "Bir siyasî partinin temelli kapatılmasına beyan veya faaliyetleriyle sebep olan kurucuları dahil üyeleri, Anayasa Mahkemesinin temelli kapatmaya ilişkin kesin kararının Resmî Gazetede gerekçeli olarak yayımlanmasından başlayarak iki yıl süreyle bir başka partinin kurucusu, üyesi, yöneticisi ve deneticisi olamazlar."

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

ANAYASA KOMİSYONU BAŞKANI ERTUĞRUL YALÇINBAYIR (Bursa) – Katılmıyoruz Sayın Başkanım.

BAŞKAN – Katılmıyor.

Hükümet önergeye katılıyor mu?

ORMAN BAKANI İ. NAMİ ÇAĞAN (İstanbul) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Katılmıyor.

Önerge sahibi söz almak istiyor mu?

YASİN HATİBOĞLU (Çorum) – Lütfederseniz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Buyurun. (FP sıralarından alkışlar)

YASİN HATİBOĞLU (Çorum) – Sayın Başkan, Yüce Meclisin değerli üyeleri; Sayın Okumuş'un rahmet dilemesine, temennisine katılıyorum; rahmet diliyorum. Merhum Türkeş'i, çok eskiden beri tanırım. Sayın Okumuş haklıdır ve ben zannediyorum, Sayın Okumuş, bugün, merhum Türkeş'in, şu uzlaşmaların çok lazım olduğu dönemde yokluğunu hissediyor...

NAZİF OKUMUŞ (İstanbul) – Hayır, hissetmiyorum; temsilcisi var burada çünkü.

YASİN HATİBOĞLU (Devamla) – Onu ifade etmek istedi; katılıyorum. Uzlaşma sağlanırdı zannediyorum.

İSMAİL KÖSE (Erzurum) – Temsilcisi var burada, temsilcisi...

YASİN HATİBOĞLU (Devamla) – Şimdi, önergeye geliyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 69 uncu maddenin sekizinci fıkrası, siyasal yasaklar handikapıdır. Çok övünülecek yanları olan tarihimizde, noktasal da olsa, bizi üzen lekeler vardır; prensler, veliahtlar, şehzadeler, kıtaller, sürgünler... Edebiyatçı sürgün, tarihçi sürgün, siyasetçi sürgün... Bilmiyorum, merak edip baktınız mı, siyaset ne anlama geliyor. Bir tarife göre siyaset, hedefe ulaşabilmenin meşru yollarıdır; doğrudur; ama, siyasetin bir başka anlamı var. Ölüm... Siyaseten ölüm. Siyaset meydanı yahut da meydan-ı siyaset; insanların idam edildiği meydan anlamına geliyor. Evet, maalesef, birçok ülkede belki; ama, bizde, çok daha, daha çok siyasetçiye acı, ıstırap, gözyaşı... Ne yapacağız, ne kazanacağız acaba?! Anayasalar erdemini ve faziletini... Sayın Yekta Güngör Özden "hak ve özgürlüklere ilişkin güvenceleri kurumsallaştırarak somutlaştırdıkça anayasaların saygınlıkları artar" diyor; doğrudur. Anayasamızı saygın hale getirmeliyiz. Sene 960; siyasî yasaklar var. Sene 980; siyasî yasaklar var. Siyasî yasaklarla yatıp, siyasî yasaklarla kalkıyoruz. Siyasî yasaksız bir anayasayı çocuklarımıza, evlatlarımıza ve ahfadımıza miras olarak bırakabilirsek, bundan daha tatlı, bundan daha güzel, bundan daha güvenilir bir miras nerede var acaba. Siz, zannetmeyesiniz ki, Yasin Hatiboğlu, şimdi, kendine lazım oldu, çıktı, Muhterem Prof. Dr. Necmettin Erbakan ve arkadaşları için bu teklifi getirdi; zannedebilirsiniz, öyle değil mi, içinden geçiyor bazılarının. (DSP sıralarından "doğru, doğru" sesleri) Doğru, değil mi. Pekala...

Şimdi bakınız, bizim inanç sistemimiz, bizim felsefemiz, başkası için istemediğimizi kendimiz için istemeyiz; farkımız bu bizim.

Bakınız, size bir tutanak gösteriyorum ve biraz nostalji yaşıyorum izninizle. 26 Mart 1974... Zannediyorum, içinizden bazılarının ilkokul, lise çağları.

26 Mart 1974; 57 nci Birleşim; Birinci Oturum. Okuyorum:

"MSP Grubu Adına Yasin Hatiboğlu (Çorum) – Muhterem Başkan, Yüce Meclisin değerli üyeleri;

Üzerinde görüştüğümüz konu siyasî bir konudur. Gönül bu meselenin bugüne gelmeden çok öncelerden halledilmiş olmasını arzu ederdi; ancak, bilemeyeceğimiz sebeplerden dolayı sürüncemede bırakıldı yahut tabiri aherle sürüncemede kaldı ve bugüne geldi. Gönlümüz, mahkûm edildiği günden beri siyasî suçlu olmaları nedeniyle, daima aflarının yanında olmuştur." Yani, 60 siyasî yasaklılığının acısını 74'e kadar yüreğimizde taşımışız. 80 yasaklamasının acısını da yüreğimizde yaşadık.

Beyler, 80 ihtilalinin getirdiği yasaklamaların kaldırılması mücadelesini de 87 yıllarında verdik; yani, şunu ifade etmek istiyorum: Bu ülke ne kazanacak; bu ülkeye hayatını, varını varlığını vakfetmiş insanları bir köşeye, Magosa'ya sevk etmiş gibi, Fizan'a sevk etmiş gibi, bir yerde oturtturarak bu ülke ne kazanacak?! Geliniz, Sayın Okumuş'un ifade ettiği gibi, merhum Türkeş'in ruhunu da taziz ederek, sevindirerek, şu 69 uncu maddenin sekizinci fıkrasının, teklifim istikametinde düzeltilmesine katkı verelim.

Başkanlığa ve Yüce Heyete saygılar sunuyorum. (FP ve MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmemiştir.

Diğer önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Anayasanın görüşülmekte olan 69 uncu maddesinin yedinci fıkrası sonuna "Temelli kapatılan bir partinin hangi hallerde bir başka ad altında kurulmuş sayılacağı hususu kanunla düzenlenir" cümlesinin eklenmesini arz ederiz.

Mustafa Kamalak

(Kahramanmaraş)

ve arkadaşları

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

ANAYASA KOMİSYONU BAŞKANI ERTUĞRUL YALÇINBAYIR (Bursa) – Katılmıyoruz efendim.

BAŞKAN – Hükümet?..

ORMAN BAKANI İ. NAMİ ÇAĞAN (İstanbul) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Önerge sahibi söz almak ister mi?

MUSTAFA KAMALAK (Kahramanmaraş) – Evet efendim.

BAŞKAN – Buyurun efendim.

Süreniz 5 dakika. (FP sıralarından alkışlar)

MUSTAFA KAMALAK (Kahramanmaraş) – Sayın Başkanım, değerli arkadaşlarım; konuşmama başlarken hepinizi hürmetle selamlıyorum.

Değerli arkadaşlarım, Anayasanın mevcut fıkrası aynen şöyledir: "Temelli kapatılan bir parti bir başka ad altında kurulamaz." Bir partinin hangi hallerde başka ad altında kurulmuş sayılacağı hususu burada açık değildir. Yani, anayasa koyucu bu hükmü vaz etmiş; ama, ölçüleri belirtmemiştir. Halbuki, Anayasamızın belirlediği kuvvetler ayrılığı ilkesine göre, yasama organı kuralları koyar, yürütme uygular, yargı da uygulamanın kurallara, yani kanunlara uygun olup olmadığını denetler. Başka bir deyişle, ölçüyü yasama organı koyacak, Türkiye Büyük Millet Meclisi koyacak, sizler koyacaksınız; idare, yürütme, bir bütün halinde uygulayacak; yargı da denetleyecektir.

Değerli arkadaşlarım, Anayasanın 69 uncu maddesinin yedinci fıkrasında herhangi bir ölçü, herhangi bir ölçüt, herhangi bir kriter öngörülmemiştir. Biz, önergemizde diyoruz ki Türkiye Büyük Millet Meclisi, bu ölçüyü koysun, Yüksek Mahkeme ve diğer yargı organları da kişilerin, kurumların bu ölçüye uygun davranıp davranmadığını denetlesin. Talebimiz budur; aslında, Anayasanın amir hükmü de budur. Zira -tekraren arz ediyorum- kuralı yasama organı koyacak, ölçüyü sizler koyacaksınız; ama, burada bu ölçü yok.

Biz, önergemizle diyoruz ki, evet, kabul, temelli kapatılan bir parti bir başka ad altında kurulamaz, kurulamasın; ama, buraya, lütfen, şunu ekleyelim: Temelli kapatılan bir partinin hangi hallerde bir başka ad altında kurulmuş sayılacağı kanunla belirlenir. Kaldı ki, bu talebimiz, Anayasanın aynı maddesinin son fıkrasında da açıkça belirtilmiştir. Orada -ara kısımları atlayarak, kısaca arz ediyorum- deniliyor ki "Siyasî partilerin kapatılmaları kanunla düzenlenir."

Değerli arkadaşlarım, temelli kapatılmış olan bir partinin başka bir ad altında kurulmuş sayılacağı hususu da bir kapatma sebebi olduğuna göre, kapatma sebepleri de Anayasanın açık hükmüne göre kanunla düzenleneceğine göre, diyoruz ki, lütfen, bu ölçüyü, gelin, beraber koyalım, Anayasanın amir hükmüne uyalım. Talebimiz budur değerli arkadaşlarım.

Lütfen, her bir arkadaşımız, elindeki metni açıp okusun, Anayasaya baksın. Soruyorum sizlere: Bir parti, gerçekten, hangi hallerde başka bir partinin devamı sayılacaktır?

Değerli arkadaşlarım, ortaya böyle bir ölçü konulmadığı takdirde, şu Mecliste, biz, falan yahut filan partinin devamı değiliz diyebilecek bir parti çıkar mı? Tekraren arz ediyorum: İş keyfiyete kalınca, keyfîliğe kalınca, hukuktan uzaklaşılınca, şu Mecliste, ben daha önce kapatılmış bir partinin uzaktan yakından devamı değilim diyebilecek bir parti var mı? (ANAP sıralarından "var, var" sesleri)

MUSTAFA RÜŞTÜ TAŞAR (Gaziantep) – Biz varız.

MUSTAFA KAMALAK (Devamla) – Değerli arkadaşlarım, ama, bakın, Anayasa Mahkemesinin tutanaklarında, seçim meydanlarında, seçim meydanlarındaki konuşmalarında, her bir arkadaşımızın "biz 46 ruhuyuz" , "şu partinin devamıyız" yahut "şuradan geliyoruz" biçiminde beyanları vardır. Biz de diyoruz ki, biz hiçbir partinin devamı değiliz; ama, birileri de "hayır" diyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sürenize 1 dakika ilave ediyorum.

MUSTAFA KAMALAK (Devamla) – Biz diyoruz ki "evet mi hayır mı, ölçüyü siz koyun." Talebimiz bu. Ölçüyü siz koyun. Zira, hukuk devletinde kanunların açık olması gerekir ve yine hukuk ölçülerine göre, ne ki yasak değil, serbesttir. Başka bir ifadeyle, kanunen yasak olmayan her şey, hukuk devletinde serbesttir.

Değerli arkadaşlarım, o halde, yasak nereden başlıyor, sınır neresidir, bunu bilmemiz lazım. Allahaşkına, ben soruyorum: İçinizde, bu madde için, bu fıkra için bir sınır çizecek milletvekili var mı? Evet, bakalım, var mısınız?.. Bakın, tekrar ediyorum: Temelli kapatılan bir parti bir başka ad altında kurulamazın sınırı nereden başlıyor?

Teşekkür ederim. (FP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmemiştir.

3 üncü önergeyi işleme alıyoruz:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Anayasanın 69 uncu maddesinin altıncı fıkrasında değişiklik yapan teklifin aşağıdaki şekilde düzeltilmesini arz ederiz.

Süleyman Arif Emre

(İstanbul)

ve arkadaşları

Altıncı fıkra: "Bir siyasî partinin 68 inci maddenin dördüncü fıkrası hükümlerine aykırı eylemlerinden ötürü temelli kapatılmasına, ancak o parti üyelerinin kanunla belirlenen ölçülere göre bu nitelikteki fiilleri işlediğinin yetkili mahkemelerce kesin hükme bağlandığı ve bu kesin hükümlerin odak oluşturmaya yeterli olduğu hususunun Anayasa Mahkemesince tespit edilmesi halinde karar verilir."

BAŞKAN – Önergeye Komisyon katılıyor mu?

ANAYASA KOMİSYONU BAŞKANI ERTUĞRUL YALÇINBAYIR (Bursa) – Katılamıyoruz efendim.

BAŞKAN – Hükümet?..

ORMAN BAKANI İ. NAMİ ÇAĞAN (İstanbul) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.

Önerge sahibi söz almak istiyor mu?

SÜLEYMAN ARİF EMRE (İstanbul) – Evet, Sayın Başkan.

BAŞKAN – Buyurun efendim. (FP sıralarından alkışlar)

SÜLEYMAN ARİF EMRE (İstanbul) – Muhterem Başkan, değerli üyeler; 69 uncu madde değişiklik teklifinde, önemli bir imla, yani yazım hatası vardır. Bu yanlışlık düzeltilmediği takdirde, kanunun, esprisi dışında, tatbik kabiliyeti olmayan bir nitelik kazanması ihtimali mevcuttur.

Nedir bu yanlışlık? Burada, getirilen teklifte deniliyor ki, bir partinin 68 inci maddenin dördüncü fıkrası hükümlerine aykırı eylemlerden ötürü temelli kapatılmasına, ancak o partinin kanunla belirlenen ölçütlere göre bu nitelikteki fiillerin işlendiği yetkili mahkemelerce kesin hükme bağlandığı takdirde, bu kesin hükümler Anayasa Mahkemesine arz edilecek.

Şimdi, burada, parti tüzelkişiliği 68 inci maddenin dördüncü fıkrasında yasak sayılan ve hepsi de ceza normuna giren fiilleri ihlal ettiği halde kim yargılanacak; bu filleri yapan partili üyeler değil; çünkü "o partinin" diye başlıyor, parti hükmî şahsiyetini kastediyor teklif. Kanunlaştığı takdirde, partinin ceza mahkemelerinde yargılanması gibi bir garabet, bir tezat ortaya çıkacak. Halbuki, bu durum, Anayasanın kesin diğer hükümleri ile Siyasî Partiler Kanununun teşkil ettiği siyasî partiler hukuku sistematiğine çok aykırı bir durumdur. Burada, yargılanması istenilen kişiler, partili üyelerdir; bunlar, yasakları çiğnemişlerdir. Şimdiye kadar, bunlar, yargılanmadan, savunma hakkı tanınmadan, parti kapatıldığı takdirde yasaklara çarptırılmaktaydılar. Daha demokratik bir uygulama olsun diye, partili üyelere savunma hakkı tanıyalım diye bu değişiklik yapılmıştır, isabetlidir; ama, yazılış şekli yanlıştır. "Partili üyelerin" diye başlayıp, yargılamanın, partili üyelere muzaf olması, şamil olması gerekirken, parti hükmî şahsiyetini bir ağır ceza mahkemesine, bir sulh ceza mahkemesine, asliye ceza mahkemesine yargılattırmak gibi bir garabet ortaya çıkmaktadır. Bunu mutlaka düzeltmemiz gerekmektedir.

Bendeniz, avukat sıfatıyla, partilerin sulh ceza mahkemesinde yargılandığı devrelerde o türlü mahkemelere de girdim, savunmalar yaptım. Ta geriye götüren, teklif sahiplerinin esas maksadı böyle olmadığı halde uygulamayı geriye götürebilecek bir yanlışlık vardır. Bunun için, önergemizin kabul edilmesinde isabet olduğuna inanıyorum. Kaldı ki, gerekçenin üçüncü ve dördüncü fıkralarını okuduğumuz takdirde, aynen benim savunduğum görüşü gerekçenin kabul ettiğini, gerekçe ile Meclisin tasdikine sunulan metnin tezat teşkil ettiğini göreceksiniz. Ne diyor burada: "Anayasa Mahkemesinin, bir siyasî partinin yukarıda sözü edilen fiillerin işlendiği bir odak durumuna geldiğini belirleyebilmesi için, öncelikle bu fiillerin işlendiğine karar vermesi, başka bir ifadeyle -burası çok mühim- bu eylemleri işleyen failleri yargılaması gerekir." Anayasa Mahkemesi, failleri yargılayamayacağına göre, Yüce Divan sıfatıyla bu konudaki yetkileri kısıtlı olduğu cihetle, bu kanun değişikliğiyle, bu failler ait olduğu normal mahkemelerde yargılansın istiyor teklif; gerekçe de bunu gösteriyor. Bu gerekçenin diğer bir hükmünde de benim arz ettiğim hususlar aynen yazılmıştır. Bu yanlışlığın düzeltilmesi lazımdır. Uygulamanın kolaylaştırılması lazımdır. Bu iş, uygulayacak yargı organlarının yorumuna bırakılmamalıdır. Bu açıklığı kazandırma görevi yasama organına aittir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – 1 dakika ilave ediyorum.

SÜLEYMAN ARİF EMRE (Devamla) – Bu bakımdan, birçok dış ve iç hukukî çevrelerin karşısına, defolu, tatbik kabiliyeti olmayan veya çok zor olan bir hükmü çıkarmamızda isabet olmadığı kanaatindeyim. Önergemin kabulünü istirham ediyorum.

Saygılar sunarım. (FP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmemiştir.

4 üncü önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Anayasanın 69 uncu maddesinde değişiklik öngören teklifin sondan ikinci satırında yer alan "bu kesin hükmün" ifadesinin "bu hükümlerin" olarak düzeltilmesini arz ederim.

Saygılarımla.

Mustafa Kamalak

(Kahramanmaraş)

ve arkadaşları

BAŞKAN – Önergeye komisyon katılıyor mu?

ANAYASA KOMİSYONU BAŞKANI ERTUĞRUL YALÇINBAYIR (Bursa) – Katılmıyoruz efendim.

BAŞKAN – Hükümet katılıyor mu?..

ORMAN BAKANI İ. NAMİ ÇAĞAN (İstanbul) – Katılmıyoruz efendim.

BAŞKAN – Önerge sahibi söz almak istiyor mu?

MUSTAFA KAMALAK (Kahramanmaraş) – Evet efendim.

BAŞKAN – Buyurun efendim. (FP sıralarından alkışlar)

MUSTAFA KAMALAK (Kahramanmaraş) – Sayın Başkanım, değerli arkadaşlarım; hepinizi, yine hürmetle selamlıyorum.

Değerli arkadaşlarım, burada bir anayasa yapıyoruz; ancak, eldeki teklif, hem Türkçe bakımından hem anayasa tekniği açısından hem de kanun sistematiği yönünden yanlıştır. Önergeyle bu yanlışlığın düzeltilmesini talep ediyoruz.

Değerli arkadaşlarım, ne deniliyor teklifte: "Bir siyasî partinin 68 inci maddenin dördüncü fıkrası hükümlerine aykırı eylemlerinden ötürü temelli kapatılmasına, ancak o partinin kanunla belirlenen ölçütlere göre bu nitelikteki fiilleri işlediğinin -bakın, fiili işleyen, metne göre, partidir- yetkili mahkemelerce -dikkatlerinize arz ediyorum; yetkili mahkemeler çoğul- kesin hükme bağlandığı -takdir edersiniz ki buraya kadar gelen akıştan, kesin hükümler çoğuldur, fiiller çoğul, mahkemeler çoğul, öyle olunca verilen kesin hüküm de çoğul olacaktır tabiî olarak- ve bu kesin hükmün odak oluşturmaya yeterli olduğu hususunun Anayasa Mahkemesince tespit edilmesi halinde karar verilir."

Değerli arkadaşlarım, burada sondan ikinci satırdaki "kesin" ifadesi fazlalıktır; çünkü, bir önceki ifadede bu işaret sıfatı, zaten o kesin hükme gönderme yapıyor. Anayasa tekniği bakımından, burada tekerrür, bir fazlalıktır; Anayasa tekniği bakımından lüzumsuz bir ifadedir. Bunun çıkarılmasını öneriyoruz.

Ayrıca, diyoruz ki, buradaki hüküm de çoğul olmalı; çünkü, bu işaret sıfatının gönderme yaptığı hükümler çoğuldur. Bu münasebetle "bu kesin hükmün" lafzı "bu kesin hükümlerin" şeklinde düzeltilmelidir. Eve varınca, ilkokul 5'e yahut ortaokula giden bir çocuğunuz, bir yakınınız varsa metni verin "evladım, şu metinde Türkçe bakımından ne gibi noksanlıklar var" diye o öğrencimizden metin üzerinde çalışma yapmasını talep edin, emin olun "buradaki şu 'kesin' ifadesi fazladır; buradaki 'hüküm' ifadesi de çoğul olmalı" diyecektir; çünkü, cümlenin akışı bunu gerektirir.

Kaldı ki, değerli arkadaşlarım, Partilerarası Uzlaşma Komisyonunun üzerinde mutabık kaldığı metinde, bu ifade, çoğul olarak kullanılmıştır. Doğrusu da öyledir. Teklifin gerekçesinde de, ifade, düzgün olarak ifade edilmiş. Şöyle deniliyor gerekçede: "Yukarıda sayılan eylemlerin işlenip işlenmediğinin yetkili mahkemelerce yapılacak bir yargılama sonucunda belirlenip kesin hükme bağlanmasından sonra, bu kesin hükümlerin... " Tekraren arz ediyorum: "...bu kesin hükümlerin." Bizim arz etmeye çalıştığımız, düzeltilmesini istediğimiz husus da budur. Esasen, bu hususta, kanaatimce, bir önergeye de lüzum yoktu; çünkü, sonuç itibariyle, yanlışlık, bir imla yanlışlığıdır; mutlaka düzeltilmesi lazım.

Değerli arkadaşlarım, reddettirebilirsiniz. Önergemiz kabul edildiği takdirde, anayasa yapımındaki bir yanlışlığı düzeltmiş olursunuz, şerefi Yüce Meclise ait olur; ama, bu haliyle geçecek olursa, kanaatimce, bu yanlışlığın gölgesi hepimizi üzer. Takdir sizlerindir.

Hepinizi, tekraren, hürmetle selamlıyorum efendim. (FP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmemiştir.

SACİT GÜNBEY (Diyarbakır) – Sayın Başkan, el kaldırmayanlar var efendim, niye saymıyorsunuz?

BAŞKAN – Çok açık efendim, tereddütü mucip bir hal yok.

Sayın milletvekilleri, Anayasa ve İçtüzüğümüze göre, anayasa değişiklik tekliflerinin oylamalarının düzgün olarak ifade edilmiş. Şöyle deniliyor gerekçede: "Yukarıda sayılan eylemlerin işlenip işlenmediğinin yetkili mahkemelerce yapılacak bir yargılama sonucunda belirlenip kesin hükme bağlanmasından sonra, bu kesin hükümlerin... " Tekraren arz ediyorum: "...bu kesin hükümlerin." Bizim arz etmeye çalıştığımız, düzeltilmesini istediğimiz husus da budur. Esasen, bu hususta, kanaatimce, bir önergeye de lüzum yoktu; çünkü, sonuç itibariyle, yanlışlık, bir imla yanlışlığıdır; mutlaka düzeltilmesi lazım.

Değerli arkadaşlarım, reddettirebilirsiniz. Önergemiz kabul edildiği takdirde, anayasa yapımındaki bir yanlışlığı düzeltmiş olursunuz, şerefi Yüce Meclise ait olur; ama, bu haliyle geçecek olursa, kanaatimce, bu yanlışlığın gölgesi hepimizi üzer. Takdir sizlerindir.

Hepinizi, tekraren, hürmetle selamlıyorum efendim. (FP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmemiştir.

SACİT GÜNBEY (Diyarbakır) – Sayın Başkan, el kaldırmayanlar var efendim, niye saymıyorsunuz?

BAŞKAN – Çok açık efendim, tereddütü mucip bir hal yok.

Sayın milletvekilleri, Anayasa ve İçtüzüğümüze göre, anayasa değişiklik tekliflerinin oylamalarının gizli oylama şeklinde yapılması zorunluluğu vardır.

OĞUZHAN ASİLTÜRK (Malatya) – Sayın Başkan, daha önce bir talebimiz vardı...

BAŞKAN – Bir saniye efendim...

Ben, Yüce Meclise, bu Anayasa ve İçtüzük hükümlerini...

İSMAİL KAHRAMAN (İstanbul) – Soru var.

OĞUZHAN ASİLTÜRK (Malatya) – Soru vardı...

BAŞKAN – Efendim, müsaade ederseniz, ben, hükümleri bir hatırlatayım, sonra size söz vereceğim.

Bu nedenle, sayın milletvekillerinin, oylamanın gizliliğine halel getirecek davranışlardan kaçınmaları hususunda gerekli hassasiyeti göstermelerini önemle rica ediyorum.

Şimdi, gizli oylamanın ne şekilde yapılacağını arz ediyorum: İçtüzüğün 148 inci maddesine göre, komisyon sıralarında yer alan Kâtip Üye, adı okunan milletvekiline, biri beyaz, biri yeşil, biri de kırmızı olmak üzere üç yuvarlak pul ile bir mühürlü zarf verecek, pul ve zarf verilen milletvekilini ad defterinde işaretleyecektir. Bildiğiniz üzere, bu pullardan beyaz olanı kabul, kırmızı olanı ret, yeşil olanı ise çekimser oyu ifade etmektedir. Oyunu kullanacak sayın üye, Kâtip Üyeden üç yuvarlak pul ile bir mühürlü zarfı aldıktan ve adını ad defterine işaretlettikten sonra oy hücresine girecek, oy olarak kullanacağı pulu hücrede zarfın içerisine koyarak zarfı yapıştıracak, diğer iki pulu ise, hücre içerisinde bulunan ıskarta kutusuna atacaktır. Bilahara, hücreden çıkacak olan üye, oy pulunun bulunduğu zarfı, Başkanlık Divanı kürsüsünün önüne konulan oy kutusuna atacaktır. Oylamada adı okunmayan milletvekiline pul ve zarf verilmeyecektir.

Evet, buyurun efendim.

OĞUZHAN ASİLTÜRK (Malatya) – Sayın Başkan, kanunlar görüşülürken, konuşmalar, önergeler bittikten sonra, bazı konularda eğer yeterince açıklık yoksa, usul, milletvekillerinin, komisyon başkanına bazı sorular sorarak bu konulara açıklık getirmesi yönündedir; şimdiye kadar da böyle uygulandı.

Sizin aracılığınızla, Sayın Komisyon Başkanına iki soru yöneltmek istiyorum.

Birincisi, altıncı fıkrayla ilgili olarak sorum şu: Anayasa değişikliği metninde, partinin usulüne uygun olarak yerel mahkemelerde yargılanarak kesin hüküm tesisinden sonra kapatma davası açılacağı hükme bağlanıyor. Şimdi, bu durumda, yerel mahkemelerde yargılanacak olan, partili üyeler midir yoksa parti tüzelkişiliği midir? Anayasa Komisyonu Sayın Başkanından uygulamaya ışık tutması için açıklama rica ediyorum. Birinci sorum budur. Eğer uygun görürseniz, cevaptan sonra yedinci fıkrayla ilgili ikinci sorumu soracağım.

BAŞKAN – Şimdi efendim, usulümüzde, oylamaya geçildiği esnada -ikinci oylamada da, biliyorsunuz, sadece verilen önergeler hakkında görüşmeler yapılabiliyor- bir soru sorma müessesesi yok. (FP sıralarından "var var" sesleri) Siz, eğer, bizim tutumumuzla ilgili veyahut oylama nasıl yapılacak şeklinde bir soru soruyorsanız, ona ben cevap verebilirim.

OĞUZHAN ASİLTÜRK (Malatya) – Sayın Başkan, biliyorsunuz, siz oylama için izaha geçmeden önce, ben, bir kere daha, zatıâlinize, yazılı olarak gönderdiğim talebimi tekrar ettim. Sizin o izahatınızdan önce bu soruları sormam lazımdı; ancak, siz "müsadenizle, sonra söz vereceğim" dediğiniz için, birinci sorum...

BAŞKAN – Hayır, ben şunu anladım... Ben açıklama yaptıktan sonra belki oylamayla ilgili sormak istediğiniz soruları sorma gereği duymazsınız düşüncesiyle hareket ettim.

OĞUZHAN ASİLTÜRK (Malatya) – Sayın Başkan, biliyorsunuz...

BAŞKAN – Evet... Efendim, bir dakika müsaade edin.

Soru sorma müessesi yok. Oylamayla ilgili konuda aydınlanmak istiyorsanız, hayhay, sorun, ben cevap vereyim.

OĞUZHAN ASİLTÜRK (Malatya) – Sayın Başkan, 60 ncı maddeyi zatıâliniz de çok iyi biliyorsunuz; ama, okuyayım: "Sorular, konuşmalar bittikten sonra sıra ile sorulur." Bütün kanun değişikliklerinde, anayasa değişikliklerinde bu uygulandı. O uygulamalara göre, şimdi, Komisyon Başkanı açıklık getirmeli.

1 inci soruyu sordum; izin verirseniz, 2 nci soruyu da sorayım; belki birlikte uygun görürsünüz... Yedinci fıkraya eklenmesi istenen cümle_ Anayasa hukukunda bilinen her türlü anayasa hükmünün kanunla düzenleneceği genel kuraldır. Şimdi, Sayın Komisyon Başkanından, şunun açıklığa kavuşturulmasını talep ediyorum: İştirak etmemelerinin sebebi, acaba, 69 uncu maddenin onuncu fıkrasında zaten bu hükmün olduğu, tekerrür olacağı, haşiv mahiyetinde gördükleri için midir? Bunun da, zabıtlara geçmesinde yarar var. Faydalı bir iş yaptığımızı sanıyorum. Delaletinizle, Sayın Komisyon Başkanından, cevaplarını istirham ediyorum.

YASİN HATİBOĞLU (Çorum) – Sayın Başkanım, müsaade eder misiniz?..

BAŞKAN – Buyurun.

YASİN HATİBOĞLU (Çorum) – Sayın Başkanım, zatıâlinizinde çok iyi bildiği üzere, 60 ıncı maddenin yedinci fıkrası aynen şöyledir: "Sorular, konuşmalar bittikten sonra sıra ile sorulur."

Şimdi, Anayasanın müzakere ve kabul biçimini düzenleyen hükümlere göre, bu maddeyle ilgili olarak başka bir konuşmamız olacak mı bizim; olmayacak. O halde, şu nokta, tam konuşmaların bittiği noktadır; öyleyse, yine bu nokta, soruların sorulacağı noktadır. Eğer bundan sonra maddeler üzerinde müzakere açacaksınız, haklısınız, doğrudur; o müzakerelerden sonra ancak soru sorulabilir. Böyle bir imkânınız bulunmadığına göre, konuşmaların bittiği noktada sorular tevcih olunmalıdır.

Arkadaşımızın talebi yerindedir. İltifat ederseniz, Tüzüğe uygun hareket edilmiş olur diyorum, saygı sunuyorum.

NEJAT ARSEVEN (Ankara) – Sayın Başkanım, soru olmaz.

BAŞKAN – Bir dakika efendim...

Peki, buyurun efendim.

ANAYASA KOMİSYONU BAŞKANI ERTUĞRUL YALÇINBAYIR (Bursa) – Sayın Başkanım, bu hususlar, Komisyonumuzda tartışılmıştır.

AYDIN TÜMEN (Ankara) – Sayın Başkan, hayır...

MEHMET EMREHAN HALICI (Konya) – Sayın Başkan... Efendim...

BAŞKAN – Bir dakika efendim... Müsaade buyurun... Tartışmaya mahal yok efendim... Tartışmayalım, soruya cevap versin efendim.

AYDIN TÜMEN (Ankara) – Hayır efendim...

NEJAT ARSEVEN (Ankara) – Sayın Başkan...

ANAYASA KOMİSYONU BAŞKANI ERTUĞRUL YALÇINBAYIR (Bursa) – Anayasanın 69 uncu maddesi, siyasî partilerin uyacakları esasları belirtmiştir. (Gürültüler)

AYDIN TÜMEN (Ankara) – Hayır efendim...

BAŞKAN – Bir dakika efendim... Dinleyelim...

ANAYASA KOMİSYONU BAŞKANI ERTUĞRUL YALÇINBAYIR (Bursa) – Ben, burada, Komisyonu temsil ediyorum, şahsım adına konuşmuyorum.

AYDIN TÜMEN (Ankara) – Hayır Sayın Başkan...

BAŞKAN – Bir dakika... Dinleyelim efendim...

ANAYASA KOMİSYONU BAŞKANI ERTUĞRUL YALÇINBAYIR (Bursa) – Sayın Başkanım, konu, Komisyonumuzda tartışılmıştır. Anayasanın 69 uncu maddesi, siyasî partilerin uyacakları esasları 10 fıkra halinde düzenlemiştir; yedinci fıkra, konuştuğumuz konudur, onuncu fıkra ise "siyasî partilerin kuruluş ve çalışmaları kanunla düzenlenir" hükmünü amirdir. Bunlar, bir bütün içinde, birlikte, uygulamayı yapacak olan Anayasa Mahkemesince değerlendirilecek husustur.

Diğer konuya gelince, 68 inci maddenin dördüncü fıkrası, siyasî partilerin tüzük ve programları ile eylemlerinin neyi amaçlayamayacağı ve suç işlenmesine teşvik edemeyeceğini belirlemiştir. Burada, şüphesiz ki, yine, Anayasa Mahkemesi, yorum kararıyla, buna siyasî parti yöneticileri ve/veya/ile üyeleri tarafından işlenen suçları da, kendi yorumuyla değerlendirecektir.

Teşekkür ederim.

CEVAT AYHAN (Sakarya) – Sayın Başkanım, sorunun cevabı olmadı.

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, şimdi, 1 inci maddenin gizli oylamasına geçiyoruz.

BÜLENT ARINÇ (Manisa) – Sayın Başkan...

BAŞKAN – Evet, buyurun.

DEVLET BAKANI VE BAŞBAKAN YARDIMCISI HASAN HÜSAMETTİN ÖZKAN (İstanbul) – Soru olmaz ki Sayın Başkanım.

BAŞKAN – Soru yok efendim; tamam; yani, cevap verildi. Bunları münakaşaya gerek yok; sorular soruldu, cevapları da verildi.

NEJAT ARSEVEN (Ankara) – Yok öyle bir usul, yok...

BAŞKAN – Peki, söyleyin buyurun.

DEVLET BAKANI VE BAŞBAKAN YARDIMCISI HASAN HÜSAMETTİN ÖZKAN (İstanbul) – Önergelerden sonra soru sorulmaz bir kere Sayın Başkan.

BAŞKAN – Şimdi, dinleyelim efendim.

BÜLENT ARINÇ (Manisa) – Sayın Başkan, soru sormuyorum ben. Gizli oylamayla ilgili usulü ortaya koydunuz, size teşekkür ediyorum. İçtüzüğün 148 inci maddesini okudunuz. İki konu dikkatimi çekti. Bu oylamaların sağlıklı ve sıhhatli olması Parlamentomuzun itibarıdır. Bugün, Sayın Başbakan açıklamasında, açık oy kullanılabileceğini, Barolar Birliği Başkanının da Anayasa ihlali olmayacağını söylediğini...

AYDIN TÜMEN (Ankara) – Bu açıklama daha önce yapıldı Sayın Başkan.

BÜLENT ARINÇ (Manisa) – Sayın Başkan...

BAŞKAN – Efendim, lütfen...

BÜLENT ARINÇ (Manisa) – Ben Türkçe konuşuyorum.

Sayın Başbakan, Barolar Birliği Başkanının böyle bir ifadesi olduğunu söyledi "açık oylama olursa, bu, Anayasa ihlali olmaz, Anayasa Mahkemesi iptal etmez" dedi. Saat 13.00'te, CNN'de, aynı Baro Başkanı, sözlerinin tahrif edildiğini, çarpıtıldığını ifade etti. Bu bir. (FP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)

İkincisi, Divan üyesi bir arkadaşımızı komisyon sırasına oturtacaksınız, pulları verecek. Bu komisyon sıralarında oturan arkadaşlarımızın hangisini görevlendirdiniz? Divan amirleri, Meclis amirleri, Divan üyeleri herkes orada bulunacaksa, biz de katkıda bulunalım; yok, Başkanlıkça görevlendirdiğiniz arkadaşlar varsa, lütfen, sıraları boşaltsınlar ve oyunu açıkça gösteren, oyunu bu şekilde kutuya atan milletvekili olursa müeyyideniz ne olacak?

Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN – Peki efendim.

DEVLET BAKANI VE BAŞBAKAN YARDIMCISI HASAN HÜSAMETTİN ÖZKAN (İstanbul) – Soru soramazsınız efendim, soru-cevap yok.

BAŞKAN – Soru yok efendim, soru yok. Şimdi, soru sormuyor, bir temennisini veyahut bir görüşünü açıklıyor. Soru soruldu ve cevabı verildi.

Oylamaya geçiyorum.

Ad okunmak suretiyle oylamayı yapacağız.

Burada Divan üyeleri oturuyor. Divan üyeleri, oy sayma işlemini ve oy sürecini takiple görevlidir efendim ve diğer üyeler de komisyon üyeleridir. Divan üyeleri oturacak efendim; diğerleri, yani Komisyon üyelerinin haricinde oturanlar orayı terk etsin efendim.

ŞEREF MALKOÇ (Trabzon) – Biz Komisyon üyesiyiz, Genel Kurul salonunda yer olmadığı için burada oturuyoruz; komisyon üyelerine öncelik tanınsın.

BAŞKAN – Lütfen... Efendim...

BÜLENT ARINÇ (Manisa) – Görevliler otursun...

BAŞKAN – Adana İlinden başlatıyoruz efendim.

Sayın milletvekilleri, Sayın Aydın Menderes'e, oyunu önce kullanma imkânını veriyoruz efendim.

CEMİL ÇİÇEK (Ankara) – Sayın Başkan, tek tek alın; böyle aldığınız takdirde kargaşa olacaktır; bu haliyle sağlıklı oylama yapılamaz. Komisyon üyeleri daha evvel orada oturuyorlardı; lütfen, gereğini yapın.

BAŞKAN – Sayın Komisyon üyeleri, Sayın Başkan ve Sözcüsü kalmak üzere diğerleri lütfen terk etsinler efendim.

Sadece adı okunan üye gelsin ve oyunu kullansın, onun haricinde birikimlere sebebiyet vermeyelim efendim.

Adana'dan başlıyoruz efendim.

(Oyların toplanmasına başlandı)

Recai Yıldırım...

TEVHİT KARAKAYA (Erzincan) – Sayın Başkan, burada açık oy kullanılıyor...

CEMİL ÇİÇEK (Ankara) – Sayın Başkan, burada açık oy kullanılıyor, açık açık oy kullanılıyor; teker teker kullanılsın.

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, lütfen, adı okunmayan milletvekili orada bulunmasın.

CEMİL ÇİÇEK (Ankara) – Efendim, teker teker... Böyle alındığı takdirde sıkıntı olacaktır. Bu haliyle sağlıklı bir oylama yapılamaz.

BAŞKAN – Efendim, adı okunmayan milletvekilimiz orada bulunmasın.

CEMİL ÇİÇEK (Ankara) – Açık oylama yapıldı orada; lütfen müdahale edin Sayın Başkan.

BAŞKAN – Herkes, Tüzük üzre oyunu kullansın. Oyunuzu, Anayasa ve Tüzük gereği kullanınız efendim.

CEMİL ÇİÇEK (Ankara) – Sayın Başkan, bakınız, orada hiç kabine girmeden herkes oyunu kullanıyor.

BAŞKAN – Efendim, oyunuzu hücrede kullanın...

Sayın milletvekilleri, lütfen, Anayasa ve İçtüzük gereğini yerine getirin, oyunuzu hücrede kullanın, gizlilik kuralına riayet edin efendim.

T. RIZA GÜNERİ (Konya) – Sayın Başkan, Anayasa ihlal ediliyor.

BAŞKAN – Oylarınızı, lütfen, kabinlerde kullanın!..

T. RIZA GÜNERİ (Konya) – Meclis Başkanının değil, parti genel başkanının emri dinleniliyor Sayın Başkan.

CEMİL ÇİÇEK (Ankara) – Sayın Başkanım, isimler teker teker okunsun, oylama sağlıklı yapılsın.

BAŞKAN – Lütfen oturun...

CEMİL ÇİÇEK (Ankara) – Efendim, herkes oyunu teker teker kullansın.

BAŞKAN – Efendim, beşer beşer olsun, onar onar olsun...

Efendim, lütfen, siz de oturun.

(Oyların toplanmasına devam edildi)

Dengir Mir Mehmet Fırat...

ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul) – Sayın Başkan, bakınız içeri girmiyor, girmiyor...

ABDÜLLATİF ŞENER (Sıvas) – Sayın Başkan, kabine girmeden oy kullanılıyor.

BAŞKAN – Sayın milletvekili, lütfen, oyunuzu hücrede kullanın efendim.

Siz de yerinize oturun lütfen.

Herkes yerine otursun efendim.

(Oyların toplanmasına devam edildi)

Ali Rıza Gönül...

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, adı okunmayan milletvekilimiz sıraya girmesin ve adı okunmayana, zarf ve pullar verilmesin Sayın Divan Üyeleri.

(Oyların toplanmasına devam edildi)

Cafer Tufan Yazıcıoğlu...

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, anayasa değişiklik teklifinin ikinci oylamasında vekâleten oy kullanacak bakanların adlarını okuyorum: Devlet Bakanı Sayın Rüştü Kâzım Yücelen, Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Sayın Cumhur Ersümer'in yerine...

ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR BAKANI VE BAŞBAKAN YARDIMCISI MUSTAFA CUMHUR ERSÜMER (Çanakkale) – Saat 15.00'ten sonra ayrılacağım Sayın Başkan, seyahate gideceğim; ondan sonra kullanacaklar.

BAŞKAN – Peki.

Tarım ve Köyişleri Bakanı Sayın Hüsnü Yusuf Gökalp, Devlet Bakanı Sayın Abdulhaluk Mehmet Çay'ın yerine; Bayındırlık ve İskân Bakanı Sayın Koray Aydın, Ulaştırma Bakanı Sayın Enis Öksüz'ün yerine; Millî Eğitim Bakanı Sayın Metin Bostancıoğlu, Adalet Bakanı Sayın Hikmet Sami Türk'ün yerine; Maliye Bakanı Sayın Sümer Oral, İçişleri Bakanı Sayın Sadettin Tantan'ın yerine; Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Sayın Hüsamettin Özkan, Dışişleri Bakanı Sayın İsmail Cem'in yerine oy kullanacaklardır.

(Oyların toplanmasına devam edildi)

Abdulsamet Turgut...

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, oylarınızı hücrede kullanın efendim.

(Oyların toplanmasına devam edildi)

Mustafa Düz...

KAMER GENÇ (Tunceli) – Sayın Başkan, Başkanlık Divanı üyeleri, ne zamandan beri orada gözetleyicilik yapıyor?!

Düzeni iyi sağlayamıyorsunuz!

Bunları tutanağa geçin kardeşim, gizli oy açık kullanılıyor!

(Oyların toplanmasına devam edildi)

İsmail Kahraman...

SALİH KAPUSUZ (Kayseri) - Sayın Başkan...

AZMİ ATEŞ (İstanbul) – Sayın Başkan, hiç müdahale etmiyorsunuz, Sayın Başbakanı niye ikaz etmiyorsunuz?!.. (DSP sıralarından "otur yerine" sesleri, FP sıralarından sıra kapaklarına vurmalar, alkışlar [!])

MUSA UZUNKAYA (Samsun) – Maşallah!... Maşallah!..

ABDÜLLATİF ŞENER (Sıvas) – Sayın Başkan, Anayasa ihlal ediliyor; açıkça Anayasa ihlal ediliyor.

ŞÜKRÜ ÜNAL (Osmaniye)– Sayın Başkan, niçin müdahale etmiyorsunuz!..

MUSA UZUNKAYA (Samsun) – Sayın Başkan, maşallah, hiç müdahale etmiyorsunuz!..

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Anayasa ve İçtüzük hükümlerini Yüce Meclise okudum. Anayasamızda, bu oyun gizli olduğu ve İçtüzüğümüzde keza, gizli olduğu ifade ediliyor. Bu hususta milletvekillerimizin Anayasa ve İçtüzük hükümlerine uymaları kadar tabiî bir şey olamaz.

Benim endişem, bu gibi hallerle, normal olarak kabul oyu almış olan maddelerin, belki de, bu gibi davranışlarla geçersiz sayılması gibi bir sonucun doğmuş olabilmesidir. (FP sıralarından alkışlar)

Lüften, buna fırsat vermeyelim ve herkes İçtüzük gereği oylarını kullansın.

MEHMET ÖZYOL (Adıyaman) – İçtüzük gereğince oylarını kullanmıyorlar!..

BAŞKAN – Lütfen, hücrelerde kullanın, İçtüzük gizlilik hükümlerini yerine getirin. Bu, elbette Başkanın görevi olmakla beraber, sizlerin de bize yardımcı olmanız kadar tabiî bir şey olamaz; çünkü, Anayasa böyle diyor, İçtüzük böyle diyor.

(Oyların toplanmasına devam edildi)

BAŞKAN – Oyunu kullanmayan sayın milletvekilimiz var mı? Yok.

Oy verme işlemi tamamlanmıştır.

Sayıma geçiyoruz.

(Oyların ayırımı yapıldı)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, görüşülen kanun teklifinin 1 inci maddesinin yapılan gizli oylama sonucunu arz ediyorum:

Kullanılan oy sayısı : 540

Kabul : 349

Ret : 134

Çekinser : 9

Boş : 31

Geçersiz : 17

Bu sonuca göre, 1 inci madde , Anayasaya ve İçtüzükte kabul için geçerli beşte 3 çoğunluğu sağlamış bulunmaktadır.

Şimdi, 2 nci maddeyi okutuyorum:

MADDE 2. – Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 86 ncı maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi "Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin ödenek, yolluk ve emeklilik işlemleri kanunla düzenlenir" şeklinde değiştirilmiş; fıkranın sonuna "Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri ile bunların emeklileri Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı ile ilgilendirilirler ve ve üyeliği sona erenlerin istekleri halinde ilgileri devam eder" ibaresi eklenmiş ve aynı maddenin ikinci fıkrasında geçen "sosyal güvenlik kuruluşları " ibaresi "Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı" olarak değiştirilmiştir.

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, bu madde üzerinde verilmiş herhangi bir önerge yoktur; o nedenle, oylamaya geçiyoruz.

Oylama işlemine Adana İli milletvekillerinden başlıyoruz.

(Oylar toplandı)

BAŞKAN – Oyunu kullanmayan sayın milletvekili var mı? Yok.

Oy verme işlemi tamamlanmıştır.

Şimdi, sayıma geçiyoruz.

(Oyların ayırımı yapıldı)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, görüşülmekte olan kanun teklifinin 2 nci maddesinin yapılan gizli oylamasının sonucunu arz ediyorum:

Kullanılan oy sayısı : 519

Kabul : 345

Ret : 140

Çekimser : 5

Boş : 17

Geçersiz : 12

Bu sonuca göre, 2 nci madde, Anayasa ve İçtüzükte kabul için gerekli beşte 3 çoğunluğu sağlamış bulunmaktadır.

Şimdi, 3 üncü maddeyi okutuyorum:

MADDE 3. – Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 101 inci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, üçüncü fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.

“Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisince kırk yaşını doldurmuş ve yükseköğrenim yapmış kendi üyeleri veya bu niteliklere ve milletvekili seçilme yeterliğine sahip Türk vatandaşları arasından beş yıllık bir süre için seçilir. Bir kimse, en fazla iki kez Cumhurbaşkanı seçilebilir.”

BAŞKAN – Bu madde üzerinde verilmiş bir önerge var; okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

389 sıra sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 101 inci maddesinde değişiklik yapılmasına ilişkin kanun teklifinin birinci fıkrasından "ve yükseköğrenim yapmış" ibaresinin çıkarılmasını arz ve talep ederim.

Nazlı Ilıcak Mehmet Batuk Mahfuz Güler

İstanbul Kocaeli Bingöl

Avni Doğan Cemil Çiçek

Kahramanmaraş Ankara

BAŞKAN – Komisyon bu önergeye katılıyor mu?

ANAYASA KOMİSYONU BAŞKANI ERTUĞRUL YALÇINBAYIR (Bursa) – Katılmıyoruz.

BAŞKAN – Hükümet?..

ORMAN BAKANI İ. NAMİ ÇAĞAN (İstanbul) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Önerge sahibi söz almak istiyor mu?

BÜLENT ARINÇ (Manisa) – Gerekçe okunsun.

BAŞKAN – Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe:

Mevcut maddede, cumhurbaşkanlığı, yükseköğrenim şartına bağlanmaktadır. Bu durumda, ülkeye başbakan ve bakan olarak hizmet etmiş birçok kimse, temsilî bir makam olan cumhurbaşkanlığı görevine gelememekte. Yüce Meclis, yükseköğrenimini tamamlamamış birini bu göreve layık gördüğü takdirde, bu iradenin önünde engelleyici bir hükmün bulunmaması gerektiği kanaatindeyim.

BAŞKAN – Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmemiştir.

3 üncü maddenin gizli oylamasına geçiyoruz.

Adana İlinden başlıyoruz.

(Oylar toplandı)

BAŞKAN – Oyunu kullanmayan sayın milletvekili var mı? Yok.

Oy verme işlemi tamamlanmıştır.

Sayıma geçiyoruz.

(Oyların ayırımı yapıldı)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, görüşülmekte olan kanun teklifinin 3 üncü maddesinin yapılan gizli oylaması sonucunu arz ediyorum:

Kullanılan oy sayısı : 535

Kabul : 303

Ret : 177

Çekimser : 6

Boş : 26

Geçersiz : 23

Sayın milletvekilleri, bu sonuca göre, teklifin 3 üncü maddesi gerek birinci görüşmede, gerekse bu görüşmede öngörülen çoğunlukta kabul oyu alamadığından reddedilmiştir.

Birleşime, 18.45'te toplanmak üzere, ara veriyorum.

Kapanma Saati : 18.20

İKİNCİ OTURUM

Açılma Saati : 18.52

BAŞKAN : Yıldırım AKBULUT

KÂTİP ÜYELER : Sebahattin KARAKELLE (Erzincan), Şadan ŞİMŞEK (Edirne)

BAŞKAN – Türkiye Büyük Millet Meclisinin 76 ncı Birleşiminin İkinci Oturumunu açıyorum.

III. – KANUN TASARI VE TEKLİFLERİYLE KOMİSYONLARDAN

GELEN DİĞER İŞLER (Devam)

2. – Demokratik Sol Parti Genel Başkanı İstanbul Milletvekili Bülent Ecevit, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Osmaniye Milletvekili Devlet Bahçeli ve Anavatan Partisi Genel Başkanı Rize Milletvekili Mesut Yılmaz ile 251 Milletvekilinin, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 69 uncu Maddesinde Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifi, Demokratik Sol Parti Genel Başkanı İstanbul Milletvekili Bülent Ecevit, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Osmaniye Milletvekili Devlet Bahçeli ve Anavatan Partisi Genel Başkanı Rize Milletvekili Mesut Yılmaz ile 243 Milletvekilinin, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 86 ncı Maddesinde Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifi ile Demokratik Sol Parti Genel Başkanı İstanbul Milletvekili Bülent Ecevit, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Osmaniye Milletvekili Devlet Bahçeli, Anavatan Partisi Genel Başkanı Rize Milletvekili Mesut Yılmaz ve Doğru Yol Partisi Genel Başkanı İstanbul Milletvekili Tansu Çiller ile 399 Milletvekilinin Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 101 inci Maddesinde Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifi ve Anayasa Komisyonu Raporu (2/479, 2/478, 2/477) (S. Sayısı : 389 ve 389'a 1 inci ek) (Devam)

BAŞKAN – Çalışmalarımıza kaldığımız yerden devam edeceğiz.

Komisyon?.. Burada.

ANAYASA KOMİSYONU BAŞKANI ERTUĞRUL YALÇINBAYIR (Bursa) – Sayın Başkan, bir maruzatımız var.

BAŞKAN – Buyurun.

ANAYASA KOMİSYONU BAŞKANI ERTUĞRUL YALÇINBAYIR(Bursa) – İçtüzüğün 88 ve 45 inci maddelerindeki yetkiye dayanarak, teklifin Komisyona geri verilmesini arz ederim.

Teşekkür ederim.

İSMAİL KAHRAMAN (İstanbul) – Sayın Başkan...

BAŞKAN – Buyurun.

İSMAİL KAHRAMAN (İstanbul) – Sayın Başkan, Sayın Anayasa Komisyonu Başkanının, Komisyon olarak "geri çekiyoruz" beyanı var. Önümüzdeki bir anayasa değişikliğidir ve malumu âliniz hükümet tarafından bir tasarı şeklinde getirilemez, milletvekillerinin teklifidir ve Mecliste görüşülmeye başladığı andan itibaren de Genel Kurulun malıdır.

Burada, Anayasa Komisyonunun herhangi bir toplantısı da mevzubahis olmadığı halde, Sayın Başkanının böyle bir beyanı, İçtüzüğe aykırı bir beyandır ve yanlış bir tatbikata yol açar.

Arz ederim.

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, sayın komisyon başkanları, İçtüzüğün, yanılmıyorsam 45 veyahut 46 ncı maddesi gereğince komisyonu temsilen bu yetkilerini kullanabilir ve şimdiye kadarki uygulamalarda da böyle olmuştur.

YASİN HATİBOĞLU (Çorum) – Sayın Başkan, bir hususu arz edebilir miyim?

BAŞKAN - Buyurun Sayın Hatiboğlu.

YASİN HATİBOĞLU (Çorum) – Sayın Başkanım, İçtüzüğümüzün 88 inci maddesi gayet açık: Komisyon başkanlarımız komisyonu temsil ederler; komisyonu temsilen, bir defaya mahsus olmak üzere, komisyona alma talebinde bulunduğuna göre, bunun müzakere edilmesi, başka türlü neticeye götürülmesi uygun değildir. Komisyonun bu hakkı, bir defayı geçmemek üzere, her zaman vardır.

O hususu arz ettim efendim.

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

Uygulamaya göre -ki, İçtüzük hükmü de budur- bu teklif, müzakere edilmeksizin, tüm önergelerle birlikte komisyona iade edilmiştir.

Sayın milletvekilleri, kanun tasarı ve tekliflerini sırasıyla görüşmek için, 6 Nisan 2000 Perşembe günü saat 15.00'te toplanmak üzere, birleşimi kapatıyorum.

Kapanma Saati : 18.58

 

Türkiye Büyük Millet Meclisi Resmi internet Sitesi
© 2009 T.B.M.M.