Yazılı ve Sözlü Sorular Araştırma Komisyonları Soruşturma Komisyonları
                                                                      Son Tutanak Tutanak Sorgu Tutanak Metinleri Gizli Oturum Tutanakları
                                                                                                                                            Uluslararası Komisyonlar Dostluk Grupları
                                                                                      Genel Sekreterlik Mevzuat Telefon Rehberi Etik Komisyon Duyurular

DÖNEM : 21 CİLT : 26 YASAMA YILI : 2

 

T. B. M. M.

TUTANAK DERGİSİ

60 ıncı Birleşim

22 . 2 . 2000 Salı

 

 

İ Ç İ N D E K İ L E R

  I. — GEÇEN TUTANAK ÖZETİ

II. — GELEN KÂĞITLAR

III. — BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) GÜNDEMDIŞI KONUŞMALAR

1. — Manisa Milletvekili Ekrem Pakdemirli’nin, Anayasada yapılması düşünülen değişikliklere ilişkin gündemdışı konuşması

2. —Ankara Milletvekili Abdurrahman Küçük’ün, Fransız Parlamentosunda görüşülmek üzere hazırlanan sözde Ermeni soykırım tasarısına ilişkin gündemdışı konuşması

3. —Bursa Milletvekili Faruk Çelik’in, mahallî idarelerde görevli memurların kadro sorunlarına ilişkin gündemdışı konuşması ve Çevre Bakanı Fevzi Aytekin’in cevabı

B)TEZKERELER VE ÖNERGELER

1.—Çin Halk Cumhuriyeti Ulusal Halk Kongresi Daimî Komitesi Başkanı Li Peng’in vaki davetine icabetle Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Yıldırım Akbulut başkanlığında Çin Halk Cumhuriyetine resmî ziyarette bulunacak Parlamento heyetine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/473)

2. —İslam Konferansı Örgütü Üyeleri Parlamento Birliğinde temsil edilmek üzere oluşturulan Türkiye Büyük Millet Meclisi İslam Konferansı Örgütü Üyeleri Parlamento Birliğine siyasî parti gruplarınca aday gösterilen milletvekillerine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/474)

3. —İtalya Senatosu Başkanı ile İtalya Meclis Başkanının vaki davetine icabetle Türkiye Büyük Millet Meclisini temsilen Avrupa-Akdeniz Kadın Parlamenterler Forumuna katılacak 4 kişilik parlamento heyetinde yer alacak milletvekillerine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/475)

4. —İstanbul Milletvekili Nevzat Yalçıntaş’ın (9/18) esas numaralı Meclis Soruşturması Komisyonu üyeliğinden çekildiğine ilişkin önergesi (4/130)

5. —Karabük Milletvekili Erol Karan’ın (9/28) esas numaralı Meclis Soruşturması Komisyonu üyeliğinden çekildiğine ilişkin önergesi (4/131)

6. —Elazığ Milletvekili Mustafa Gül’ün (9/32) esas numaralı Meclis Soruşturması Komisyonu üyeliğinden çekildiğine ilişkin önergesi (4/132)

7. —Isparta Milletvekili Osman Gazi Aksoy’un (9/38) esas numaralı Meclis Soruşturması Komisyonu üyeliğinden çekildiğine ilişkin önergesi (4/133)

8.—Manisa Milletvekili M. Necati Çetinkaya’nın (9/40, 41) esas numaralı Meclis Soruşturması Komisyonu üyeliğinden çekildiğine ilişkin önergesi (4/134)

9.—Bingöl Milletvekili Mahfuz Güler’in (9/31) esas numaralı Meclis Soruşturması Komisyonu üyeliğinden çekildiğine ilişkin önergesi (4/135)

10. —(9/29) esas numaralı Meclis Soruşturması Komisyonu Geçici Başkanlığının, Komisyonun başkan, başkanvekili, sözcü ve kâtip üye seçimlerine ilişkin tezkeresi (3/476)

11. —(9/31) esas numaralı Meclis Soruşturması Komisyonu Geçici Başkanlığının, Komisyonun başkan, başkanvekili, sözcü ve kâtip üye seçimlerine ilişkin tezkeresi (3/477)

12. —(9/32) esas numaralı Meclis Soruşturması Komisyonu Geçici Başkanlığının, Komisyonun başkan, başkanvekili, sözcü ve kâtip üye seçimlerine ilişkin tezkeresi (3/478)

13. —(9/33) esas numaralı Meclis Soruşturması Komisyonu Geçici Başkanlığının, Komisyonun başkan, başkanvekili, sözcü ve kâtip üye seçimlerine ilişkin tezkeresi (3/479)

14. —(9/34) esas numaralı Meclis Soruşturması Komisyonu Geçici Başkanlığının, Komisyonun başkan, başkanvekili, sözcü ve kâtip üye seçimlerine ilişkin tezkeresi (3/480)

15. —(9/38) esas numaralı Meclis Soruşturması Komisyonu Geçici Başkanlığının, Komisyonun başkan, başkanvekili, sözcü ve kâtip üye seçimlerine ilişkin tezkeresi (3/481)

16. —(9/39) esas numaralı Meclis Soruşturması Komisyonu Geçici Başkanlığının, Komisyonun başkan, başkanvekili, sözcü ve kâtip üye seçimlerine ilişkin tezkeresi (3/482)

17. —(9/40, 41) esas numaralı Meclis Soruşturması Komisyonu Geçici Başkanlığının, Komisyonun başkan, başkanvekili, sözcü ve kâtip üye seçimlerine ilişkin tezkeresi (3/483)

18. —(9/42) esas numaralı Meclis Soruşturması Komisyonu Geçici Başkanlığının, Komisyonun başkan, başkanvekili, sözcü ve kâtip üye seçimlerine ilişkin tezkeresi (3/484)

19. —(9/43) esas numaralı Meclis Soruşturması Komisyonu Geçici Başkanlığının, Komisyonun başkan, başkanvekili, sözcü ve kâtip üye seçimlerine ilişkin tezkeresi (3/485)

20.—Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Kaya’nın, Kahramanmaraş İlinde Büyükşehir Belediyesi Kurulması Hakkında Kanun Teklifinin (2/352) doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/136)

21. —Burdur Milletvekili Süleyman Coşkuner’in, Yükseköğretim Kurumları Teşkilâtı Hakkında 41 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulüne Dair Kanun ile 78 ve 190 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifinin (2/362) doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/137)

C) GENSORU, GENEL GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI VE MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGELERİ

1.—İzmir Milletvekili Oktay Vural ve 31 arkadaşının, sit alanı uygulaması konusunda Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/120)

IV.—KANUN TASARI VE TEKLİFLERİYLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER

1. —İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak’ın, Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon Raporu (3/304) (S. Sayısı :331)

2. —İzmir Milletvekili H. Ufuk Söylemez’in Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon Raporu (3/305) (S. Sayısı :332)

3. —İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak’ın Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon Raporu (3/308) (S. Sayısı :333)

4. —Elazığ Milletvekili Mehmet Ağar’ın Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon Raporu (3/309) (S. Sayısı :334)

5.—Amasya Milletvekili Akif Gülle’nin Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon Raporu (3/330) (S. Sayısı :335)

6.—İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak’ın Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon Raporu (3/331) (S. Sayısı :336)

7. — Karabük Milletvekili Mustafa Eren’in Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon Raporu (3/344) (S. Sayısı :337)

8. —İstanbul Milletvekili Hayri Kozakçıoğlu’nun Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon Raporu (3/345) (S. Sayısı :338)

V.—GENSORU, GENEL GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI VE MECLİS ARAŞTIRMASI

A)GÖRÜŞMELER

1. —Sakarya Milletvekili Cevat Ayhan ve 48 Arkadaşı, İzmir Milletvekili Atilla Mutman ve 33 Arkadaşı, Erzurum Milletvekili İsmail Köse ve 20 Arkadaşı, DYP Grubu adına Grup Başkanvekilleri Ankara Milletvekili Saffet Arıkan Bedük ve İçel Milletvekili TurhanGüven ile ANAP Grubu adına Grup Başkanvekilleri Kastamonu Milletvekili Murat Başesgioğlu, Denizli Milletvekili BeyhanAslan ve Bartın Milletvekili Zeki Çakan’ın, Ülkemizde Meydana Gelen Deprem Felaketi Konusunda Yapılan Çalışmaların Tüm Yönleriyle İncelenerek Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan (10/66, 67, 68, 69, 70) esas numaralı Meclis Araştırması Komisyonu Raporu (S. Sayısı :308)

VI. —SEÇİMLER

A)KOMİSYONLARDA AÇIK BULUNAN ÜYELİKLERE SEÇİM

1. —(9/29) esas numaralı Meclis Soruşturması Komisyonunda açık bulunan üyeliğe seçim

2. —(9/32) esas numaralı Meclis Soruşturması Komisyonunda açık bulunan üyeliğe seçim

3. —(9/38) esas numaralı Meclis Soruşturması Komisyonunda açık bulunan üyeliğe seçim

VII. –SORULAR VE CEVAPLAR

A)YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI

1. —Kırıkkale Milletvekili Kemal Albayrak’ın, Kırıkkale İlinde yapılacak yatırımlara ilişkin sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Ahmet Kenan Tanrıkulu’nun cevabı (7/1124)

2. —Kırıkkale Milletvekili Kemal Albayrak’ın, Kırıkkale İlinde yapılacak yatırımlara ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Osman Durmuş’un cevabı (7/1131)

3. —Kırıkkale Milletvekili Kemal Albayrak’ın, Kırıkkale İlinde yapılacak yatırımlara ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu’nun cevabı (7/1134)

4. —Kırıkkale Milletvekili Kemal Albayrak’ın;

—Kırıkkale İlinde yapılacak yatırımlara,

Tokat Milletvekili M.Ergün Dağcıoğlu’nun;

—Tokat İlindeki yatırımlara,

Muğla Milletvekili Fikret Uzunhasan’ın;

—Muğla-Merkez-Yerkesik Meteoroloji İstasyonunun yeniden açılıp açılmayacağına,

Aksaray Milletvekili Ramazan Toprak’ın;

—Aksaray İli için planlanan yatırımlara,

İlişkin soruları ve Devlet Bakanı Ramazan Mirzaoğlu’nun cevabı (7/1145, 1167, 1208, 1215)

5. —Kırıkkale Milletvekili Kemal Albayrak’ın;

—Kırıkkale İlinde yapılacak yatırımlara,

Aksaray Milletvekili Ramazan Toprak’ın;

—Aksaray İli için planlanan yatırımlara,

İlişkin soruları ve Devlet Bakanı Recep Önal’ın cevabı (7/1152, 1240)

6. —Tokat Milletvekili M. Ergün Dağcıoğlu’nun;

—Tokat İlindeki yatırımlara,

Aksaray Milletvekili Ramazan Toprak’ın;

—Aksaray İli için planlanan yatırımlara,

İlişkin soruları ve Devlet Bakanı Yüksel Yalova’nın cevabı (7/1162, 1238)

7.—Tokat Milletvekili M. Ergün Dağcıoğlu’nun, Tokat İlindeki yatırımlara ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Osman Durmuş’un cevabı (7/1182)

8. —Tokat Milletvekili M. Ergün Dağcıoğlu’nun, Tokat İlindeki yatırımlara ilişkin sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Ahmet Kenan Tanrıkulu’nun cevabı (7/1185)

9. —Aksaray Milletvekili Ramazan Toprak’ın Aksaray İli için planlanan yatırımlara ilişkin sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Ahmet Kenan Tanrıkulu’nun cevabı (7/1221)

10. —Aksaray Milletvekili Ramazan Toprak’ın Aksaray İli için planlanan yatırımlara ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Osman Durmuş’un cevabı (7/1225)

11. —Aksaray Milletvekili Ramazan Toprak’ın Aksaray İli için planlanan yatırımlara ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu’nun cevabı (7/1228)

12.—Trabzon Milletvekili Şeref Malkoç’un, Trabzon limanına ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Yüksel Yalova’nın cevabı (7/1246)

13. —Manisa Milletvekili Bülent Arınç’ın, İMKB’de alım-satım yapma izni verilen bir yabancı firmaya ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı Recep Önal’ın cevabı (7/1249)

14.—İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı’nın, İstanbul yeni dış hatlar terminalinde bavul taşıyan arabaların ücretlerine ilişkin sorusu ve Ulaştırma Bakanı Enis Öksüz’ün cevabı (7/1255)

15. —Çanakkale Milletvekili Nevfel Şahin’in, 1980 yılından önce öğretmenlikten ayrılanlara ait hizmet belgelerinin arşivlenip arşivlenmediğine ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu’nun cevabı (7/1261)

16.—Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, Erzincan Anadolu Lisesine usulsüz öğrenci kaydı yapıldığı iddiasına ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu’nun cevabı (7/1265)

17. —İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı’nın, iki özel şirketin cep telefonlarından elde ettiği sabit ücret gelirlerine ilişkin sorusu ve Ulaştırma Bakanı Enis Öksüz’ün cevabı (7/1267)

18. —Amasya Milletvekili Ahmet İyimaya’nın, öğretmen maaşlarının iyileştirilmesiyle ilgili bir çalışma olup olmadığına ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu’nun cevabı (7/1271)

19.—Şanlıurfa Milletvekili Zülfükar İzol’un, Şanlıurfa İline yapılacak yatırımlara ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Osman Durmuş’un cevabı (7/1278)

20.—Şanlıurfa Milletvekili Zülfükar İzol’un, Şanlıurfa İline yapılacak yatırımlara ilişkin sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Ahmet Kenan Tanrıkulu’nun cevabı (7/1279)

21.—Şanlıurfa Milletvekili Zülfükar İzol’un, Şanlıurfa İline yapılacak yatırımlara ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu’nun cevabı (7/1281)

22. —İstanbul Milletvekili İrfan Gündüz’ün, TRT’nin yılbaşı 2000 programının yapımına ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Mehmet Ali İrtemçelik’in cevabı (7/1293)

23. —Konya Milletvekili Lütfi Yalman’ın, borsada işlem yapan Born Investment Holding Company S.A. isimli şirkete ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı Recep Önal’ın cevabı (7/1296)

24. —Balıkesir Milletvekili İsmail Özgün’ün, zeytinyağı ithaline ve yemeklik zeytinyağı rekoltesine ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Tunca Toskay’ın cevabı (7/1303)

25. —Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın, Bursa’daki balıkçı barınakları projelerine ilişkin sorusu ve Ulaştırma Bakanı Enis Öksüz’ün cevabı (7/1304)

26.—İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı’nın, GAP İdaresince bastırılıp dağıtılan bir dergiye ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Mustafa Yılmaz’ın cevabı (7/1314)

27.—Amasya Milletvekili Ahmet İyimaya’nın, Yeni Çeltek Kömür ve Madencilik A. Ş.’nin ekonomik ve malî durumuna ilişkin sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Ahmet Kenan Tanrıkulu’nun cevabı (7/1315)

28. —Erzurum Milletvekili Aslan Polat’ın, Kalkınma Bankasınca Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da yarım kalmış yatırımları teşvik için verilen kredilere ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Mustafa Yılmaz’ın cevabı (7/1329)

29. —Karaman Milletvekili Zeki Ünal’ın, Karaman-Kazımkarabekir-Akarköy’de lise açılıp açılmayacağına ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu’nun cevabı (7/1331)

30.—Karaman Milletvekili Zeki Ünal’ın, Karaman İline yapılacak yatırımlara ilişkin sorusu ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Hüsnü Yusuf Gökalp’in cevabı (7/1342)

31. —Nevşehir Milletvekili Mehmet Elkatmış’ın, Mahallî İdareler Genel Müdürlüğünce Nevşehir İlindeki belediyelere yapılan yardımlara ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Sadettin Tantan’ın cevabı (7/1360)

32. —Karaman Milletvekili Zeki Ünal’ın, başörtülü öğrencilerin Adana Merkez kütüphanesine alınmadığı iddiasına ilişkin sorusu ve Kültür Bakanı M. İstemihan Talay’ın cevabı (7/1374)

33. —Ordu Milletvekili Eyüp Fatsa’nın, Alman Hristiyan Demokrat Partisince DSP’ye usulsüz para yardımı yapıldığı iddialarına ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı H. Hüsamettin Özkan’ın cevabı (7/1378)

 

I. —GEÇEN TUTANAK ÖZETİ

TBMM Genel Kurulu saat 15.00’te açıldı.

Diyarbakır Milletvekili Sebgetullah Seydaoğlu, dünyadaki gelişmeler paralelinde Türkiye’de ekonomik ve sosyal alanda uygulanması gereken politikalara ilişkin gündemdışı bir konuşma yaptı;

Yozgat Milletvekili Mesut Türker’in, Yozgat İlinde yaşayan sigortalı işçilerin sağlık sorunlarına;

Kütahya Milletvekili Ahmet Derin’in Maden Tetkik Arama Genel Müdürlüğünün sorunlarına ve madencilik sektörünün içinde bulunduğu duruma;

İlişkin gündemdışı konuşmalarına, Devlet Bakanı Edip Safder Gaydalı cevap verdi.

Avrupa Kıtası Habitat Global Parlamenterler Bölgesel Konsey Başkanının vâki davetine bir parlamento heyetiyle icabet edilmesi kararı alındığına ilişkin Başkanlık tezkeresi,

İstanbul Milletvekili Mehmet Gül’ün (9/29),

Kocaeli Milletvekili Halil Çalık’ın (9/24),

Esas numaralı Meclis Soruşturması Komisyonları üyeliklerinden çekildiklerine ilişkin önergeleri;

(9/18), (9/19), (9/24), (9/27) ve (9/28) esas numaralı Meclis Soruşturması Komisyonları Geçici Başkanlıklarının, Komisyonların başkan, başkanvekili, sözcü ve kâtip üye seçimlerine ilişkin tezkereleri;

Genel Kurulun bilgisine sunuldu.

16.2.2000 tarihinde dağıtılan ve aynı tarihli gelen kâğıtlarda yayımlanan (10/66, 67, 68, 69, 70) esas numaralı Meclis Araştırması Komisyonunun deprem felaketi nedeniyle yapılan çalışmalar ve alınması gereken tedbirler konusundaki 308 sıra sayılı raporunun gündemin “Özel Gündemde Yer Alacak İşler” kısmında yer almasına ve görüşmelerinin 22.2.2000 Salı günkü birleşimde yapılmasına ilişkin Danışma Kurulu önerisi kabul edildi.

(9/18), (9/24), (9/31), (9/33), (9/38), (9/39), (9/40), (9/41), (9/42) ve (9/43) esas numaralı Meclis Soruşturması Komisyonlarında boş bulunan üyelikler için siyasî parti gruplarının 3 katı olarak gösterdikleri adaylar arasında ad çekme suretiyle üye seçimi yapıldı. Başkanlıkça, Başkanlık Divanı seçimlerini yapamamış bulunan komisyonların başkan, başkanvekili, sözcü ve kâtip üye seçimini yapmak üzere toplanacakları gün, saat ve yere ilişkin duyuruda bulunuldu.

Gündemin “Kanun Tasarı ve Teklifleriyle Komisyonlardan Gelen Diğer İşler” kısmının :

1 inci sırasında bulunan, Gelibolu Yarımadası Tarihî Millî Parkı Kanunu Tasarısının (1/392), (S. Sayısı :186) görüşmeleri tamamlanarak, yapılan açık oylama sonucunda kabul edildiği ve kanunlaştığı açıklandı;

2 nci sırasında bulunan, Hayvanları Koruma Kanunu Tasarısı (1/393) (S. Sayısı :89) Komisyon yetkilileri Genel Kurul salonunda hazır bulunmadıklarından ertelendi.

22 Şubat 2000 Salı günü saat 15.00’te toplanmak üzere, birleşime 18.10’da son verildi.

Nejat Arseven

Başkanvekili

Cahit Savaş Yazıcı Mehmet Ay

İstanbul Gaziantep

Kâtip Üye Kâtip Üye

II. —GELEN KÂĞITLAR

18.2.2000 CUMA No. : 80

Teklifler

1. — Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Erzurum Milletvekili İsmail Köse’nin; 4.6.1985 Tarihli ve 3213 Sayılı Maden Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi ve Bir Geçici Madde Eklenmesi ile 11.12.1936 Tarihli ve 3078 Sayılı Tuz Kanununun Yürürlükten Kaldırılması Hakkında Kanun Teklifi (2/453) (Plan ve Bütçe ve Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 14.2.2000)

2. — İzmir Milletvekili Rıfat Serdaroğlu’nun; Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/454) (Dışişleri ve Plan ve Bütçe ve Anayasa Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 15.2.2000)

3. — Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya ve 20 Arkadaşının; Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/455) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 15.2.2000)

4. — Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya ve 18 Arkadaşının; Yardım Toplama Kanununa Bir Geçici Madde Eklenmesi Hakkında Kanun Teklifi (2/456) (İçişleri Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 15.2.2000)

Raporlar

1. — Kahramanmaraş Milletvekili Avni Doğan’ın Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon Raporu ve Hatay Milletvekili Namık Kemal Atahan’ın İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre Rapora İtirazı (3/278) (S. Sayısı: 262’ye 1 inci ek) (Dağıtma tarihi : 18.2.2000) (GÜNDEME)

2. — Trabzon Milletvekili Eyüp Aşık’ın Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon Raporu ve Hatay Milletvekili Namık Kemal Atahan’ın İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre Rapora İtirazı (3/351) (S. Sayısı: 272’ye 1 inci ek) (Dağıtma tarihi : 18.2.2000) (GÜNDEME)

3. — Diyarbakır Milletvekili Ömer Vehbi Hatipoğlu, Malatya Milletvekili Oğuzhan Asiltürk ve Bitlis Milletvekili Zeki Ergezen’in Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon Raporları ve Hatay Milletvekili Namık Kemal Atahan’ın İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre Raporlara İtirazı (3/367) (S. Sayısı: 274’e 1 inci ek) (Dağıtma tarihi : 18.2.2000) (GÜNDEME)

4. — İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak’ın Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon Raporu (3/304) (S. Sayısı: 331) (Dağıtma tarihi : 18.2.2000) (GÜNDEME)

5. — İzmir Milletvekili Hasan Ufuk Söylemez’in Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon Raporu (3/305) (S. Sayısı: 332) (Dağıtma tarihi : 18.2.2000) (GÜNDEME)

6. — İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak’ın Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon Raporu (3/308) (S. Sayısı: 333) (Dağıtma tarihi : 18.2.2000) (GÜNDEME)

7. — Elazığ Milletvekili Mehmet Ağar’ın Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon Raporu (3/309) (S. Sayısı: 334) (Dağıtma tarihi : 18.2.2000) (GÜNDEME)

8. — Amasya Milletvekili Akif Gülle’nin Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon Raporu (3/330) (S. Sayısı: 335) (Dağıtma tarihi : 18.2.2000) (GÜNDEME)

9. — İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak’ın Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon Raporu (3/331) (S. Sayısı: 336) (Dağıtma tarihi : 18.2.2000) (GÜNDEME)

10. — Karabük Milletvekili Mustafa Eren’in Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon Raporu (3/344) (S. Sayısı: 337) (Dağıtma tarihi : 18.2.2000) (GÜNDEME)

11. — İstanbul Milletvekili Hayri Kozakçıoğlu’nun Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon Raporu (3/345) (S. Sayısı: 338) (Dağıtma tarihi : 18.2.2000) (GÜNDEME)

12. — İstanbul Milletvekili Aydın Ayaydın’ın Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon Raporu (3/346) (S. Sayısı: 339) (Dağıtma tarihi : 18.2.2000) (GÜNDEME)

13. — Amasya Milletvekili Akif Gülle’nin Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon Raporu (3/347) (S. Sayısı: 340) (Dağıtma tarihi : 18.2.2000) (GÜNDEME)

14. — Niğde Milletvekili Doğan Baran’ın Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon Raporu (3/348) (S. Sayısı: 341) (Dağıtma tarihi : 18.2.2000) (GÜNDEME)

15. — Niğde Milletvekili Mükerrem Levent’in Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon Raporu (3/349) (S. Sayısı: 342) (Dağıtma tarihi : 18.2.2000) (GÜNDEME)

16. — Diyarbakır Milletvekili Nurettin Atik’in Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon Raporu (3/350) (S. Sayısı: 343) (Dağıtma tarihi : 18.2.2000) (GÜNDEME)

17. — Amasya Milletvekili Gönül Saray Alphan’ın Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon Raporu (3/394) (S. Sayısı: 344) (Dağıtma tarihi : 18.2.2000) (GÜNDEME)

18. — Denizli Milletvekili Hasan Erçelebi’nin Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon Raporu (3/397) (S. Sayısı: 345) (Dağıtma tarihi : 18.2.2000) (GÜNDEME)

19. — Antalya Milletvekili Kemal Çelik’in Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon Raporu (3/412) (S. Sayısı: 346) (Dağıtma tarihi : 18.2.2000) (GÜNDEME)

20. — İstanbul Milletvekili Aydın Ayaydın’ın Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon Raporu (3/413) (S. Sayısı: 347) (Dağıtma tarihi : 18.2.2000) (GÜNDEME)

Sözlü Soru Önergeleri

1. — Şanlıurfa Milletvekili Mustafa Niyazi Yanmaz’ın, Şanlıurfa İlindeki demiryolu projesine ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/533) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.2.2000)

2. — Tunceli Milletvekili Kamer Genç’in, Mısır’dan doğal gaz alınmasıyla ilgili bir girişimde bulunulup bulunulmadığına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/534) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.2.2000)

Yazılı Soru Önergeleri

1. — Amasya Milletvekili Ahmet İyimaya’nın, cezaevine girişlerinde avukatlara yapılan uygulamalara ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/1458) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.2.2000)

2. — Sakarya Milletvekili Cevat Ayhan’ın, Tasarruf Teşvik Fonunda biriken paralara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/1459) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.2.2000)

3. — Sakarya Milletvekili Cevat Ayhan’ın, hemzemin geçitlere ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/1460) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.2.2000)

4. — Sakarya Milletvekili Cevat Ayhan’ın, yatılı bölge okullarına ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/1461) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.2.2000)

5. — Sakarya Milletvekili Cevat Ayhan’ın, cep telefonlarının uluslararası konuşmalardan doğan borçlarına ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/1462) (Başkanlığa geliş tarihi: 16.2.2000)

6. — Sakarya Milletvekili Cevat Ayhan’ın, ilköğretim burs sınavının ne zaman yapılacağına ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/1463) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.2.2000)

7. — Sakarya Milletvekili Cevat Ayhan’ın, demiryollarında meydana gelen trafik kazalarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/1464) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.2.2000)

8. — Diyarbakır Milletvekili Osman Aslan’ın, Devlet Bakanı Şükrü Sina Gürel’in özel kalem müdürü ve bazı personel hakkındaki iddialara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/1465) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.2.2000)

9. — Konya Milletvekili Teoman Rıza Güneri’nin, Kombassan-Konyaspor maçının yayından kaldırılmasına ilişkin Devlet Bakanından (M. Ali İrtemçelik) yazılı soru önergesi (7/1466) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.2.2000)

10. — Giresun Milletvekili Rasim Zaimoğlu’nun, Giresun’daki öğretmen, okul ve derslik açığına ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/1467) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.2.2000)

21.2.2000 PAZARTESİ

Tasarılar No. : 81

1. — Hayvan Islahı Kanunu Tasarısı (1/630) (Adalet ve Plan ve Bütçe ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 18.2.2000)

2. — Doğal Afetlere Karşı Alınacak Önlemler ve Doğal Afetler Nedeniyle Doğan Zararların Giderilmesi İçin Yapılacak Düzenlemeler Hakkında Yetki Kanununun Süresinin Uzatılmasına İlişkin Kanun Tasarısı (1/631) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 18.2.2000)

3. — Bazı Suç Failleri Hakkında Uygulanacak Hükümlere Dair Kanunda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısı (1/632) (Adalet Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 18.2.2000)

Teklifler

1. — Trabzon Milletvekilleri Orhan Bıçakçıoğlu ve Nail Çelebi’nin; Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifi (2/457) (Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor ve Plan ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 18.2.2000)

2. — Erzurum Milletvekili Mücahit Himoğlu’nun; Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/458) (İçişleri Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 18.2.2000)

Raporlar

1. — Çiftçi Mallarının Korunması Hakkında Kanun Tasarısı ve İçişleri ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonları Raporları (1/470) (S. Sayısı : 348) (Dağıtma tarihi : 21.2.2000) (GÜNDEME)

2. — Rize Milletvekili Ahmet Kabil’in, Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Hakkında 41 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulüne Dair Kanuna İki Ek Madde Eklenmesi Hakkında Kanun Teklifi ve İçtüzüğün 37 nci Maddesine Göre Doğrudan Gündeme Alınma Önergesi (2/85) (S. Sayısı : 349) (Dağıtma tarihi : 21.2.2000) (GÜNDEME)

3. — Trabzon Milletvekili Şeref Malkoç ve 20 Arkadaşının, Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Hakkında 41 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulüne Dair Kanunun Bir Maddesinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ve İçtüzüğün 37 nci Maddesine Göre Doğrudan Gündeme Alınma Önergesi (2/364) (S. Sayısı : 350) (Dağıtma tarihi : 21.2.2000) (GÜNDEME)

4. — EURO’nun Hukukî Araçlara Etkisi Hakkında Kanun Tasarısı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (1/514) (S. Sayısı : 351) (Dağıtma tarihi : 21.2.2000) (GÜNDEME)

Sözlü Soru Önergeleri

1. — Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik’in, Ankara İlindeki imam ve müezzin sayısına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (H. Hüsamettin Özkan) sözlü soru önergesi (6/535) (Başkanlığa geliş tarihi : 17.2.2000)

2. — Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik’in, Ankara Göğüs ve Meslek Hastalıkları Hastanesi inşaatına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından sözlü soru önergesi (6/536) (Başkanlığa geliş tarihi : 17.2.2000)

3. — Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik’in, Devlet memurluğu sınavı yapılmadan önce açılan sınavları kazananların durumuna ilişkin Devlet Bakanından (Şükrü Sina Gürel) sözlü soru önergesi (6/537) (Başkanlığa geliş tarihi : 17.2.2000)

4. — İstanbul Milletvekili Osman Yumakoğulları’nın, Antalya Anadolu İmam Hatip Lisesinden özel bir liseye geçiş yapan öğrencinin naklinin geçersiz sayılmasına ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/538) (Başkanlığa geliş tarihi :17.2.2000)

Yazılı Soru Önergeleri

1. — Antalya Milletvekili Mehmet Zeki Okudan’ın, Antalya İlinin, kadın hastalıkları, doğumevi ve çocuk hastalıkları üniteleri ihtiyacına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/1468) (Başkanlığa geliş tarihi : 17.2.2000)

2. — Antalya Milletvekili Mehmet Zeki Okudan’ın, Antalya İlindeki ticarî işletmelerin vergilendirilme şekline ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/1469) (Başkanlığa geliş tarihi : 17.2.2000)

3. — Antalya Milletvekili Mehmet Zeki Okudan’ın, Antalya Büyükşehir Belediyesinin sportif faaliyetler için tahsis ettiği yere ilişkin Devlet Bakanından (Fikret Ünlü) yazılı soru önergesi (7/1470) (Başkanlığa geliş tarihi : 17.2.2000)

4. — Antalya Milletvekili Mehmet Zeki Okudan’ın, orman ve tapu kadastrosu geçmemiş sahalarda çam ve meyve ağacı kesimi için uygulanan prosedüre ilişkin Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/1471) (Başkanlığa geliş tarihi : 17.2.2000)

5. — Antalya Milletvekili Mehmet Zeki Okudan’ın, LPG proje kontrollerine ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/1472) (Başkanlığa geliş tarihi : 17.2.2000)

6. — Antalya Milletvekili Mehmet Zeki Okudan’ın, Antalya’daki turistik tesislerde uygulanabilecek elektrik kesintilerine ilişkin Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/1473) (Başkanlığa geliş tarihi : 17.2.2000)

7. — Antalya Milletvekili Mehmet Zeki Okudan’ın, Antalya’da kurulacak hidroelektrik santrallerine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı ve Başbakan Yardımcısından yazılı soru önergesi (7/1474) (Başkanlığa geliş tarihi : 17.2.2000)

8. — Karaman Milletvekili Zeki Ünal’ın, Doğu Anadolu Su Havzaları Rehabilitasyon pojesine ilişkin Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/1475) (Başkanlığa geliş tarihi : 17.2.2000)

9. — Karaman Milletvekili Zeki Ünal’ın, Karaman-Başyayla İlçesi Büyükkarapınar ve Üzümlü Köylerinin gölet ihtiyacına ilişkin Devlet Bakanından (Mustafa Yılmaz) yazılı soru önergesi (7/1476) (Başkanlığa geliş tarihi : 17.2.2000)

10. — Trabzon Milletvekili Şeref Malkoç’un, bazı vakıf yurtlarının Millî Eğitim Bakanlığına devrine ilişkin Devlet Bakanından (Yüksel Yalova) yazılı soru önergesi (7/1477) (Başkanlığa geliş tarihi : 17.2.2000)

11. — Trabzon Milletvekili Şeref Malkoç’un, Amasya Şeker Fabrikasında çalışan işçilerin ödenmeyen ücretlerine ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/1478) (Bakanlığa geliş tarihi : 17.2.2000)

22.2.2000 SALI

Tasarılar No. : 82

1. — Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Rusya Federasyonu Hükümeti Arasında Rus Doğal Gazının Karadeniz Altından Türkiye Cumhuriyetine Sevkiyatına İlişkin 15 Aralık 1997 Tarihli Anlaşmaya Ek Protokolun Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun Tasarısı (1/633) (Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji ve Dışişleri Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 18.2.2000)

2. — Türkiye Cumhuriyeti ile Kırgız Cumhuriyeti Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/634) (Plan ve Bütçe ve Dışişleri Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 18.2.2000)

3. — Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/635) (Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 18.2.2000)

4. — Sınır Aşan Suçları Önleme ve Mücadele Etmeye İlişkin İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/636) (İçişleri ve Dışişleri Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 18.2.2000)

5. — Orman Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı (1/637) (Tarım, Orman ve Köyişleri ve Plan ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 21.2.2000)

Teklifler

1. — Şanlıurfa Milletvekili Ahmet Karavar’ın; Siverek Adı ile Bir İl Kurulmasına Dair Kanun Teklifi (2/459) (İçişleri ve Plan ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 18.2.2000)

2. — Yozgat Milletvekili Mehmet Çiçek ve 4 Arkadaşının; Yükseköğretim Kanununa Geçici Maddeler Eklenmesine Dair Kanun Teklifi (2/460) (Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 18.2.2000)

3. — Hatay Milletvekili Mustafa Geçer ve 20 Arkadaşının; Payas Adında Bir İlçe Kurulması Hakkında Kanun Teklifi (2/461) (İçişleri ve Plan ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 21.2.2000)

Sözlü Soru Önergeleri

1. — Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya’nın, TRT-1’de yayımlanan Politikanın Nabzı Programına ilişkin Devlet Bakanından (Yüksel Yalova) sözlü soru önergesi (6/539) (Başkanlığa geliş tarihi : 18.2.2000)

2. — Siirt Milletvekili Ahmet Nurettin Aydın’ın, Siirt 50.Yıl SSK Hastanesinin sağlık personeli ihtiyacına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından sözlü soru önergesi (6/540) (Başkanlığa geliş tarihi : 18.2.2000)

Yazılı Soru Önergeleri

1. — Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik’in, enerji sıkıntısına ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı ve Başbakan Yardımcısından yazılı soru önergesi (7/1479) (Başkanlığa geliş tarihi : 17.2.2000)

2. — Afyon Milletvekili Müjdat Kayayerli’nin, Bakanlıklarda yurt dışındaki Türklerle ilgili birim kurulup kurulmayacağına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/1480) (Başkanlığa geliş tarihi : 18.2.2000)

3. — Antalya Milletvekili Mehmet Zeki Okudan’ın, İmar Yönetmeliğinde yapılan değişikliğe ilişkin Bayındırlık ve İskan Bakanından yazılı soru önergesi (7/1481) (Başkanlığa geliş tarihi : 18.2.2000)

4. — Adana Milletvekili Mehmet Metanet Çulhaoğlu’nun, Adana-İmamoğlu-Yedigöze Barajı Projesine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı ve Başbakan Yardımcısından yazılı soru önergesi (7/1482) (Başkanlığa geliş tarihi : 18.2.2000)

5. — Erzurum Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, Pancar Üreticileri Kooperatifi için yapılan ortaklık kesintisine ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/1483) (Başkanlığa geliş tarihi : 18.2.2000)

6. — Ankara Milletvekili Saffet Arıkan Bedük’ün, afet kapsamı tebliğine alınmayan Van’ın Erciş, Karapınar ve Çelebibağı belediyelerine ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/1484) (Başkanlığa geliş tarihi : 18.2.2000)

7. — Ankara Milletvekili Saffet Arıkan Bedük’ün, KOBİ’lere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/1485) (Başkanlığa geliş tarihi : 21.2.2000)

8. — Konya Milletvekili Veysel Candan’ın, gazeteler tarafından düzenlenen promosyon kampanyalarına ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/1486) (Başkanlığa geliş tarihi : 21.2.2000)

9. — Kocaeli Milletvekili Osman Pepe’nin, doğal afete maruz kalan belediyeler için tespit edilen gelir payları çarpım katsayılarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/1487) (Başkanlığa geliş tarihi : 21.2.2000)

10. — Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç’un, TRT’de yayımlanan Politikanın Nabzı programına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/1488) (Başkanlığa geliş tarihi : 21.2.2000)

11. — Erzurum Milletvekili Aslan Polat’ın, Erzurum’dan geçen Nato Petrol Boru Hattı yakınlarındaki sivil depo dolum tesislerine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı ve Başbakan Yardımcısından yazılı soru önergesi (7/1489) (Başkanlığa geliş tarihi : 21.2.2000)

12. — Yozgat Milletvekili İlyas Arslan’ın, Çekerek, Aydıncık, Kadışehri ilçelerinin Karayolları 65 inci Yozgat Şube Şefliğine bağlanıp bağlanmayacağına ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/1490) (Başkanlığa geliş tarihi : 21.2.2000)

Meclis Araştırması Önergesi

1. — İzmir Milletvekili Oktay Vural ve 31 arkadaşının, sit alanı uygulaması konusunda Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/120) (Başkanlığa geliş tarihi : 17.2.2000)

BİRİNCİ OTURUM

Açılma Saati : 15.00

22 Şubat 2000 Salı

BAŞKAN : Başkanvekili Ali ILIKSOY

KÂTİP ÜYELER: Levent MISTIKOĞLU (Hatay), Burhan ORHAN (Bursa)

BAŞKAN – Türkiye Büyük Millet Meclisinin 60 ıncı Birleşimini açıyorum.

Toplantı yetersayımız vardır; görüşmelere başlıyoruz.

Gündeme geçmeden önce, üç arkadaşıma gündemdışı söz vereceğim.

Gündemdışı ilk söz, Anayasamızda yapılması düşünülen değişiklikler hakkında söz isteyen, Manisa Milletvekili Sayın Ekrem Pakdemirli'ye aittir.

Buyurun.

Süreniz 5 dakika efendim.

III. — BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) GÜNDEMDIŞI KONUŞMALAR

1. — Manisa Milletvekili Ekrem Pakdemirli’nin, Anayasada yapılması düşünülen değişikliklere ilişkin gündemdışı konuşması

EKREM PAKDEMİRLİ (Manisa) – Sayın Başkan, değerli arkadaşlarım; bugünlerde, gündemde anayasa değişiklikleri var. Anayasanın, temel hak ve özgürlükler, devletin yeniden yapılanması, cumhuriyetin temel organları, yargı bağımsızlığı, mahallî idarelerle ilgili değişiklikler konuşulacağına, Cumhurbaşkanlığı makamının siyasallaştırılması ve mevcut Cumhurbaşkanının tekrar seçilebilmesinin yollarının açılmasıyla meşgul oluyoruz.

Mevcut Anayasamızı hazırlayan komisyonun sözcüsü arkadaşımızın, gerek Meclis Başkanına gerekse tarafımıza, benim de sizlere aktardığım çok güzel ve anlamlı açıklamaları, bize, bu değişikliğin fevkalade yanlış olacağını, yapmamamız gerektiğini, hatta ve hatta bunu hiç müzakere etmememiz gerektiğini ifade etmektedir. Ben, hukukçulara olan saygım ve ihtisasa hürmetim dolayısıyla, hakikaten, Sayın Prof. Dr. Şener Akyol'un bu müracaatının Başkanlık Divanınca dikkate alınmasını arz ediyorum.

Değerli arkadaşlar, cumhurbaşkanlığı seçimi yerine, gelin, temel hükümlerden madde 8'i değiştirelim.

Madde 14'ü tekrar yazalım.

Madde 24'ün, din ve vicdan özgürlüğünün lafzına, Anayasanın ruhuna uygun bir şekilde yeniden kaleme alınmasını sağlayalım.

Madde 32'deki düzeltme ve cevap hakkını daha açık ve net kaleme alarak, insanların şeref ve haysiyetinin ufak bir haber uğruna yok edilmesini önleyelim.

Siyasî hakları ve ödevleri yeniden düzenleyerek, 68 inci maddenin, parti kapatmalarının daha zorlaştırılarak, terörle birlikte düşünülmesi gereğini ortaya koyalım.

Madde 77 ve 78'i, beraberce tekrar yazarak, araseçimi, üye tamsayısının yüzde 5'i oranında boşalma olması halinde mecbur kılalım.

Madde 83'te, kürsü masuniyetinin dışında, dokunulmazlıkları kaldıralım. Bu, bizimle ilgili.

Madde 86'yı yeniden yazarak, özlük hakları ile emeklilik için düzenleme getirelim.

Madde 101'i tekrar kaleme alarak, cumhurbaşkanı seçilebilme şartlarını daha evrensel konuma getirelim. Bir kimseye diyorsunuz ki "tahsiliniz ne olursa olsun, başbakan olabilirsiniz; ama, cumhurbaşkanı olamazsınız." Halbuki, parlamenter sistemde, yürütme erkinin başı, cumhurbaşkanından daha yetkilidir; tabiî ki, figüratif anlamda, temsil anlamında değil; ama, yetki yönünden, başbakan, çok daha yetkilidir. "Siz başbakanlık yapabilirsiniz; ama, cumhurbaşkanı olamazsınız" denilmektedir.

Madde 104'te, sorumsuzlukla, Cumhurbaşkanının yetkileri bir arada düşünülerek, tekrar düzenlenmelidir. Cumhurbaşkanımıza -Anayasa yazılırken, tekrar seçilmeme koşulu olduğu için- yarıbaşkanlık sisteminde olan yetkiler verilmiş; ama, sorumsuzluk getirilmiştir. Sorumsuzluk müessesesi ta cumhuriyetin başından beri var, buna dokunmayalım, Cumhurbaşkanı sorumsuz olsun; ama, yetkilerini bu şekilde düzenleyip, bu geniş anlamda bırakmayalım.

Gelin, 105 inci maddede yer alan, Cumhurbaşkanının kararlarını da yargıya açalım.

108 inci maddeyle oluşturulan Devlet Denetleme Kurulunu daha etkin hale getirelim; bazı önemli meselelerde yaptığı araştırma, bağlayıcı bir nitelik kazansın.

118 inci maddede yer alan Millî Güvenlik Kurulunu, tam manasıyla istişarî bir organ haline getirelim.

143 üncü maddeyle kurulan devlet güvenlik mahkemelerini, ancak sıkıyönetim altında işler ve çalışır hale getirelim.

153 üncü maddede yer alan, Anayasa Mahkemesi kararlarının gerekçesi olmadan, gerekçesi yayımlanmadan açıklanamama hükmüne rağmen açıklama yapıldığı için, bunu yeniden yazalım ve Anayasa Mahkemesini, Anayasayı ihlal eder halde tutmayalım.

Madde 144'deki hâkim ve savcıların denetimini, çalışır ve etkin bir halde yeniden kaleme alalım.

Madde 153'teki Anayasa Mahkemesinin kuruluşunu yeniden düzenleyelim.

Madde 166'yı yeniden kaleme alarak, serbest piyasa ekonomisinin uygun müessese haline getirilmesini sağlayalım.

Madde 167'yi, Merkez Bankasının emisyonunu da düzenleyici bir biçimde yeniden yazalım.

Madde 169'daki ormanların geliştirilmesini özendirici biçimde kaleme alalım ve birçok maddeyi de birleştirerek, daha öz ve kısa bir anayasa kaleme alalım.

Hepinize saygılar sunuyorum efendim. (ANAP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Pakdemirli.

Konuşmaya yanıt verecek Sayın Bakan?..Yok.

Gündemdışı ikinci söz, zaman zaman gündeme getirilmeye çalışılan ve bugünlerde Fransız Parlamentosunda görüşülmek üzere hazırlanan, Ermeni soykırımı kanun tasarısıyla ilgili olarak söz isteyen, Ankara Milletvekili Sayın Abdurrahman Küçük'e aittir.

Buyurun Sayın Küçük. (MHP sıralarından alkışlar)

Konuşma süreniz 5 dakika efendim.

2. —Ankara Milletvekili Abdurrahman Küçük’ün, Fransız Parlamentosunda görüşülmek üzere hazırlanan sözde Ermeni soykırım tasarısına ilişkin gündemdışı konuşması

ABDURRAHMAN KÜÇÜK (Ankara) – Sayın Başkan, çok değerli milletvekilleri; bugün, şu saatlerde görüşülmekte olduğunu basın yoluyla da öğrenmiş bulunduğumuz, sözde Ermeni soykırımı tasarısı üzerinde söz almış bulunuyorum.

Bu tasarı, yıllardan beri, her vesileyle gündeme getirilmekte, rasgele de tartışılmaktadır. Ben, öyle zannediyorum ki, Fransız Hükümeti, aslı olmayan, tarihî gerçekleri tersyüz eden ve yıllardan beri devam eden Fransa-Türkiye ilişkilerine zarar vermesine vesile olacak böyle bir tasarının gündeme alınmasına imkân vermeyecektir.

Tabiî "soykırımı tasarısı" denildiğinde, önce soykırımı nedir; onu, genel hatlarıyla ortaya koymak lazım. Geçtiğimiz hafta, bir sayın milletvekilimiz bu konuyu gündeme getirmiş, Dışişleri Bakanımız da bu konuda açıklama yapmıştı. İkisine de teşekkür ediyorum ve Türk Dışişleri Bakanlığının hassasiyetinden dolayı, başta Sayın Bakanımızı ve Dışişleri Bakanlığı temsilcilerini de tebrik ediyorum.

Soykırımı, genelde, tasarlanan, daha önceden kararlaştırılarak şuurlu bir şekilde bir başka ırkı yok etmektir. Türk tarihine dönüp baktığımızda, tam tersi, Türk Milleti, tarih boyunca, soykırımına uğrayanlara kucak açmış, onları bağrına basmıştır. Türkler Anadolu'ya geldiğinde, Ermeniler farklı bir mezhepten diye zulme uğrarken, Türkler, onları kucaklamıştır. 1492 yılında, İspanya'da Yahudilere karşı başlatılan soykırımının kucaklayıcısı, önleyicisi, yine Türk Milleti olmuştur. Böyle bir durumda, 1915 yılında zorunlu tehcir hadisesini soykırımı olarak göstermek, hem tarihi çarpıtmaktır hem de gerçekleri tersyüz etmektir; çünkü, o gün hükümetin almış olduğu kararda "toplanma bölgelerini daimî bir denetim ve gözetim altında bulundurunuz; onların güvenlikleri ve düzenlikleri ile istirahatlarını sağlamak için gerekli tedbirleri alınız; aciz ve fakir olanların yiyeceklerini, giyeceklerini temin ediniz; her gün bir doktor getirilmesi için sıhhî şartları gözden geçiriniz" deniliyor ve bu şekilde devam ediyor. Böyle bir karar alan devletin soykırımı yapması, gerçeklerle bağdaşmaz; ama, şunu söyleyeyim, Amerika generalinin, Rus generalinin hatıralarına baktığınızda, sadece, Erzincan'da, Erzurum'da, Van'da, Muş'ta, Bitlis'te Ermeni terör örgütü Taşnak ve Hınçak Komitelerinin yaptığı katliamı, her gün yapılan araştırmalar, kazılar ortaya koymaktadır. Onun için, tarihi değerlendirirken, olayları değerlendirirken çok iyi tahlil etmek lazım, geçmişi çok iyi değerlendirmek lazım.

Onun için söylüyorum, diyorum ki, bu konuda on yıl çalışmış birisi olarak, bu önemli ve gerçekten sekiz yüzyıl geçmişi olan ve Türk tarihinin iftihar vesilesi olan bir konuyu 5 dakikada izah etmek zor; ama, bir şeyin altını çizmek istiyorum. "A Quila Faute" diye, bu olaylar üzerine, Fransızca olarak yazılıp basılan kitapta bir değerlendirme yapılıyor: "Hata kimde?" Ve Ermeniler yaptıkları hatada, "hata, Ermeni ihtilal partilerindedir" diyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Küçük, size 1 dakika eksüre veriyorum; lütfen toparlayın.

ABDURRAHMAN KÜÇÜK (Devamla) – Tarihin hangi bir döneminde, asırlarca beraber yaşamış bir milletin, bu kadar olanlar karşısında sessiz kalması düşünülebilir mi?.. Türkler ile Ermeniler bin yıldır, beraber, yan yana yaşamışlardır. Onun için, Grekler, kendilerine "buyurun, bizim hâkimiyetimize geçin" dediklerinde, Ermenilerin cevabı şu olmuştur: "Biz, ne zaman sizin hâkimiyetinize girdiysek, teslimiyetimiz ölümümüze sebep olmuştur; bizi, himayeleriyle kuşatan Müslüman efendilerimizin, Türklerin hâkimiyetinde bırakın." (MHP sıralarından alkışlar) Tarih, yine, bu noktaya gelmiştir. Ermenilerden şunu bekliyoruz: Kendilerini Türk Milletiyle karşı karşıya getirmek isteyenlere "bizi rahat bırakın; biz, Türklerle tarih boyunca beraber olduk, yine, beraber olmaya devam edeceğiz" demelerini bekliyor, hepinize saygılar sunuyorum. (Alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederiz Sayın Küçük.

Gündemdışı konuşmaya yanıt verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Gündemdışı üçüncü söz, mahallî idarelerde görevli memurların kadro sorunlarıyla ilgili olarak söz isteyen Bursa Milletvekili Sayın Faruk Çelik'e aittir.

Buyurun. (FP sıralarından alkışlar)

Süreniz 5 dakika efendim.

3. —Bursa Milletvekili Faruk Çelik’in, mahallî idarelerde görevli memurların kadro sorunlarına ilişkin gündemdışı konuşması ve Çevre Bakanı Fevzi Aytekin’in cevabı

FARUK ÇELİK (Bursa) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; mahallî idareler ve bunların üyesi oldukları kurumların memur kadro ihdası ve derece ve unvan değişikliklerindeki gecikme ve memur atamalarıyla ilgili gündemdışı söz almış bulunuyorum; Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, çerçeve 190 sayılı Kanun Hükmündeki Kararname gereği, il özel idareleri, belediyeler ve bunların üyesi oldukları birliklerin memur kadro ihdası ve derece ve unvan değişikliklerine ilişkin Bakanlar Kurulu kararı, 1997 yılına kadar düzenli olarak uygulanmıştır. 1997 yılından bugüne kadar, İçişleri Bakanlığımıza gönderilen kadro ihdas, iptal, terfi, derece yükseltme, unvan taleplerine, ne yazık ki cevap verilememiştir. Dolayısıyla, bu kadro tıkanıklığı, memurları, özlük ve emeklilik haklarında ve unvan taleplerinde kayıplara uğratmış, mahallî idarelerdeki memurların önemli bir kısmı mağdur edilmişlerdir.

1996 yılının kararnamesi nisan ayında çıkarılmış, 1997 ve 1998 yılında, bu konuyla ilgili kararnameler çıkarılamamış, 1999 yılı içinde de bu kararname çıkarılamamış, teamüllere aykırı olarak 1999 yılının son gününde çıkarıldığını Bakanlık yetkilileri ifade ediyorlar ise de, il özel idare müdürlerimiz, belediyelerimiz ve bağlı kuruluşlar, tekliflerine hâlâ cevap alamadıklarını ifade etmektedirler.

Dolayısıyla, mahallî idarelerimizdeki memurlarımızın mağduriyetlerinin devam ettiğini belirtmek istiyorum.

Yönetim açısından baktığımız zaman, kadro iptal ve ihdas olmayınca, meydana gelen tıkanıklık, bazı sıkıntıları da beraberinde getirmektedir. Örneğin, bir belediyenin teknik eleman ihtiyacını işçi kadrosundan karşıladığını, herhalde bilmeyenimiz yoktur.

Değerli milletvekilleri, devlet idaresinde devamlılık esastır. Halkımıza hizmet bakımından en yakın noktada olan insanlarımızı mağdur etmek, doğru değildir. Devlet idaresi keyfiyet kaldırmaz. Haksızlığa zemin hazırlamak, hiçbir idarecinin hakkı olmamalıdır.

Değerli milletvekilleri, mahallî idarelerdeki memurlarımızın yanında, diğer kurumlardaki memurlarımızı da yakından etkileyen iki genelgeden bahsetmek istiyorum. 13 Ocak 1990 tarihli Başbakanlık genelgesi, kamu kurum ve kuruluşlarında, müktesep yapılacak derece terfileri hariç olmak üzere, tüm atamaları Başbakanlığa bağlamışken, 3 Ocak 2000 tarih ve 43 sayılı Başbakanlık genelgesi, kurumlararası naklen atamaları, kurum içi unvan ve kadro değişikliği atamalarını ve kurum içi, kadro, unvan değişikliği olmaksızın yapılacak atamaları da Başbakanlığın iznine tabi tutmaktadır. Yani, yerel yönetimlerin hareket sahası, son bir yıl içerisinde daha da daraltılmıştır. Bir memurun şef olması veya şefin şube müdürü olması, müdür yardımcısının müdür olması, ne yazık ki, 21 inci Yüzyıla girdiğimiz şu günlerde, halen, Başbakanlığın iznine tabi şekilde devam ediyor.

Bir belediye başkanını düşününüz, hizmetin verimliliği açısından, bir elemanını, bir kurumdan bir başka kuruma nakletmesi gerekiyor; ama, bu, 3030 sayılı Yasa gereği kendisine verilmiş bir hak iken, bir büyükşehir belediye başkanı bu hakkını kullanamıyor; aynı kurum içerisinde, elemanını, bir kurumdan bir kuruma aktarma şansına sahip değildir; mutlaka, ekli formlarla Başbakanlığa müracaat edip, o elamanın oraya naklini sağlayabilir.

Tüm nakil, yer değiştirme ve atamalar Başbakanlığın iznine tabi olunca, ister istemez, partizanca davranışlar artmakta ve iktidar mensubu belediyelerin talepleri öncelik arz etmekte, yerine getirilmektedir. Muhalefete mensup belediyelerimiz ise, maalesef, bu konuda, son derece sıkıntılı günler yaşamaktadır.

Değerli milletvekilleri, çağdaş dünya, merkezin yetkilerini yerel yönetimlere devrederken ve Türkiye'de yerelleşme nutukları atılırken, yasalar hiçe sayılarak, belediye başkanlarının yetkilerinin valilere ve merkezî hükümetlere devredilmeye çalışılması nasıl izah edilebilir... İster istemez "bu anlayıştaki bir hükümet, yerel yönetimler yasasını Meclisin gündemine getirebilir mi" sorusu aklımıza gelmektedir.

BAŞKAN – Sayın Çelik, size 1 dakika süre veriyorum.

FARUK ÇELİK (Devamla) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, ilk defa memur olacaklarla ilgili yapılan sınavlar neticesinde, yüzbinlerce gencimiz iş konusunda umutlandırılmış; fakat, sınavı kazanan gençlerimiz, aylardır, ne olacağı ve ne yapacağı konusunda yetkili ağızlar tarafından bilgilendirilmemişlerdir.

Son olarak şunu ifade etmek istiyorum: Ekonomik açıdan perişan edilen memurlarımızın ekonomik sıkıntılarının bir an önce giderilmesi, özlük haklarındaki gecikme ve ayırımcılığın bir an önce ortadan kaldırılması, atamalarda partizanlığın yapılmaması ve yönetimde güven bunalımının giderilmesi temennisiyle Yüce Meclise saygılar sunuyorum. (FP ve DYP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Çelik.

Gündemdışı konuşmaya yanıt vermek üzere, Çevre Bakanı Sayın Fevzi Aytekin; buyurun efendim.

ÇEVRE BAKANI FEVZİ AYTEKİN (Tekirdağ) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; değerli İçişleri Bakanımız burada olmadığından dolayı, onun adına, Sayın Faruk Çelik'in gündemdışı konuşmasına yanıt vermek üzere huzurunuzdayım.

İl özel idareleri ve belediyeler ile bunlara bağlı birlik, müessese ve işletmelerde görev yapan 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu kapsamındaki memur personelin kadro iptal, ihdas ve değişikliklerine ilişkin çalışmalar, 190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 ve 9 uncu maddelerine istinaden, Maliye Bakanlığı ve Devlet Personel Başkanlığının uygun görüşü alınmak üzere, yılda bir defa yapılmaktadır.

İl özel idaresi ve belediyelerin 1996 yılı teklifleri, 13.3.1997 tarih ve 97/9436 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla onaylanmış olup, valiliklere gönderilmiştir.

1997 ve 1998 yıllarında, il özel idareleri ve belediyeler, valilikleri aracılığıyla, kadro iptal, ihdas ve değişikliklerine ilişkin taleplerini, Bakanlığımıza intikal ettirmişlerdir. Bakanlığımız yetkilileri, 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 nci maddesi doğrultusunda, uygun görüş alınmak üzere, Maliye Bakanlığı ve Devlet Personel Başkanlığı uzmanlarıyla komisyon çalışması yapmışlar ve sağlanan mutabakat sonucunda, 28.5.1999 gün ve 10306 sayılı yazımızla, Bakanlar Kurulu kararı alınmak üzere, Başbakanlık Kanunlar ve Kararlar Genel Müdürlüğüne sunulmuş; ancak, kararname çalışmaları sonuçlanamamıştır.

Ayrıca, 1996, 1997, 1998 yıllarında kurulmuş olup, seçimleri 18 Nisan 1999 tarihinde yapılan 415 belediyenin kadro taleplerinin Bakanlığımıza intikali zaman alacağından, bu belediyelerde hizmetlerin aksamaması amacıyla, nüfus durumları göz önüne alınarak hazırlanan memur kadrolarına ilişkin cetveller, acil olarak ihdasının gerektiği bildirilerek, Maliye Bakanlığı ve Devlet Personel Başkanlığına, uygun görüşleri alınmak üzere yazılmış ve Bakanlar Kurulumuz tarafından, 415 belediyenin 5 913 kadro ihdası, 16.6.1999 tarih ve 99/12966 sayıyla onaylanmıştır.

1999 yılında ise, 1997, 1998, 1999 yıllarını kapsayacak şekilde birikmiş, üç yıllık, toplam 2 227 belediye, 77 il özel idaresine ait 35 225 kadro ve unvan değişikliği ve 3 087 kadro ihdas teklifleri üzerinde yeniden çalışmalar yapılmış, 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci maddesi doğrultusunda, Maliye Bakanlığı ve Devlet Personel Başkanlığının da uygun görüşleri alındıktan sonra hazırlanan cetveller, Bakanlar Kurulu kararı alınmak üzere, Başbakanlık Kanunlar ve Kararlar Genel Müdürlüğüne sunulmuştur.

Bakanlar Kurulumuz, 30.12.1999 tarih ve 13884 sayılı kararıyla konuyu uygun görmüş olup, bu durum, valilikler aracılığıyla, il özel idareleri ve belediyelere bir yazıyla bildirilmiştir.

Bilgilerinize arz olunur.

Hepinize saygılar sunuyorum. (DSP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – İçişleri Bakanı adına konuşan, Çevre Bakanımız Sayın Fevzi Aytekin'e teşekkür ediyorum.

Başkanlığın Genel Kurula diğer sunuşları vardır.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının 3 adet tezkeresi vardır; okutacağım; ancak, öncelikle, Kâtip Üye arkadaşımızın tezkereleri oturarak okuması hususunu oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.

İlk tezkereyi okutuyorum :

B)TEZKERELER VE ÖNERGELER

1.—Çin Halk Cumhuriyeti Ulusal Halk Kongresi Daimi Komitesi Başkanı Li Peng’in vaki davetine icabetle Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Yıldırım Akbulut başkanlığında Çin Halk Cumhuriyetine resmî ziyarette bulunacak Parlamento heyetine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/473)

17 Şubat 2000

Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna

Çin Halk Cumhuriyeti Ulusal Halk Kongresi Daimî Komitesi Başkanı Li Peng'in vaki davetine icabetle, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Yıldırım Akbulut başkanlığındaki bir Parlamento heyetinin, 19-24 Şubat 2000 tarihleri arasında Çin Halk Cumhuriyetine resmî bir ziyarette bulunması, TBMM'nin tatilde bulunduğu dönemde, Türkiye Büyük Millet Meclisinin Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkındaki 3620 sayılı Kanunun 11 inci maddesi uyarınca, TBMM Başkanvekili başkanlığında, siyasî parti grup başkanvekilleriyle yapılan toplantıda kararlaştırılmıştır.

Alınan karar ve heyeti oluşturmak üzere siyasî parti gruplarının bildirmiş olduğu isimler, söz konusu kanunun 2 nci maddesi uyarınca Genel Kurulun bilgilerine sunulur.

Yıldırım Akbulut

Türkiye Büyük Millet Meclisi

Başkanı

Adı Soyadı Seçim İli

Ahmet İyimaya Amasya

Halit Dikmen Aydın

Mehmet Şandır Hatay

İlhan Aküzüm Kars

Abdüllatif Şener Sıvas

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

İkinci tezkereyi okutuyorum :

2. —İslam Konferansı Örgütü üyeleri Parlamento Birliğinde temsil edilmek üzere oluşturulan Türkiye Büyük Millet Meclisi İslam Konferansı Örgütü Üyeleri Parlamento Birliğine siyasî parti gruplarınca aday gösterilen milletvekillerine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/474)

17 Şubat 2000

Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna

Türkiye Büyük Millet Meclisinin Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkında 3620 sayılı Kanunun 2 nci maddesine göre İslam Konferansı Örgütü Üyeleri Parlamento Birliğinde temsil edilmek üzere oluşturulan "Türkiye Büyük Millet Meclisi İslam Konferansı Örgütü Üyeleri Parlamento Birliği"ne siyasî parti grup başkanlıklarınca aday gösterilen üyelerin isimleri Genel Kurulun bilgilerine sunulur.

Yıldırım Akbulut

Türkiye Büyük Millet Meclisi

Başkanı

Türkiye Büyük Millet Meclisi

İslam Kalkınma Örgütü Üyeleri Parlamento Birliği

Osman Müderrisoğlu Antalya Milletvekili

Lütfi Doğan Gümüşhane Milletvekili

Yılmaz Karakoyunlu İstanbul Milletvekili

Necdet Tekin Kırklareli Milletvekili

Erdoğan Sezgin Samsun Milletvekili

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Üçüncü tezkereyi okutuyorum:

3. —İtalya Senatosu Başkanı ile İtalya Meclis Başkanının vaki davetine icabetle Türkiye Büyük Millet Meclisini temsilen Avrupa-Akdeniz Kadın Parlamenterler Forumuna katılacak 4 kişilik parlamento heyetinde yer alacak milletvekillerine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/475)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna

İtalya Senatosu Başkanı ile İtalya Meclis Başkanının vaki davetine icabetle Türkiye Büyük Millet Meclisini temsilen dört kadın parlamenterden oluşan heyetin, 7 - 8 Mart 2000 tarihlerinde İtalya'da yapılacak olan "Avrupa – Akdeniz Kadın Parlamenterler Forumu"na katılması, Türkiye Büyük Millet Meclisinin Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkındaki 3620 sayılı Kanunun 9 uncu maddesi uyarınca, Genel Kurulun 1 Şubat 2000 tarihli 54 üncü Birleşiminde kabul edilmiştir.

Anılan Kanunun 2 nci maddesi uyarınca, heyetimizi oluşturmak üzere siyasî parti gruplarınca bildirilen üyelerimizin isimleri Genel Kurulun bilgilerine sunulur.

Murat Sökmenoğlu

Türkiye Büyük Millet Meclisi

Başkanı Vekili

Adı Soyadı Seçim İli

Oya Akgönenç Muğisuddin Ankara Milletvekili

Sema Tutar Pişkinsüt Aydın Milletvekili

Melek Denli Karaca Çorum Milletvekili

Işılay Saygın İzmir Milletvekili

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

6 adet, Komisyonlardan istifa önergesi vardır; okutuyorum:

4. —İstanbul Milletvekili Nevzat Yalçıntaş’ın (9/18) esas numaralı Meclis Soruşturması Komisyonu üyeliğinden çekildiğine ilişkin önergesi (4/130)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

(9/18) nolu Soruşturma Komisyonundan istifa ediyorum.

Gereğini saygıyla arz ederim. 17.02.2000

Nevzat Yalçıntaş

İstanbul

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

5. —Karabük Milletvekili Erol Karan’ın (9/28) esas numaralı Meclis Soruşturması Komisyonu üyeliğinden çekildiğine ilişkin önergesi (4/131)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

(9/28) no.lu İzmit'te SEKA'ya ait bir arazinin Ford Otomotiv Sanayii Anonim Şirketine bedelsiz verilmesi suretiyle görevin kötüye kullanılması hakkında açılan soruşturma komisyonu üyeliğimden, başka komisyonda da üye bulunmam nedeniyle istifa etmek istiyorum.

Gereğini bilgilerinize arz ederim.

Erol Karan

Karabük

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

6. —Elazığ Milletvekili Mustafa Gül’ün (9/32) esas numaralı Meclis Soruşturması Komisyonu üyeliğinden çekildiğine ilişkin önergesi (4/132)

21.2.2000

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu ile yükseköğretim konulu araştırma komisyonundaki Başkanlık görevlerim nedeniyle çok yoğun bir çalışma temposu içinde bulunduğumdan (9/32) esas numaralı Meclis soruşturması komisyonundan istifamın kabulünü arz ederim.

Mustafa Gül

Elazığ

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

7. —Isparta Milletvekili Osman Gazi Aksoy’un (9/38) esas numaralı Meclis Soruşturması Komisyonu üyeliğinden çekildiğine ilişkin önergesi (4/133)

18.2.2000

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Seçilmiş olduğum (9/38) esas numaralı Meclis soruşturması komisyonu üyeliğinden istifa ediyorum.

Gereğini saygılarımla arz ederim.

Osman Gazi Aksoy

Isparta

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

8.—Manisa Milletvekili M. Necati Çetinkaya’nın (9/40, 41) esas numaralı Meclis Soruşturması Komisyonu üyeliğinden çekildiğine ilişkin önergesi (4/134)

21.2.2000

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Üyesi bulunduğum (9/40,41) esas numaralı soruşturma komisyonu üyeliğinden istifa ediyorum.

Gereğini arz ederim.

M. Necati Çetinkaya

Manisa

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

9.—Bingöl Milletvekili Mahfuz Güler’in (9/31) esas numaralı Meclis Soruşturması Komisyonu üyeliğinden çekildiğine ilişkin önergesi (4/135)

22.2.2000

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

(9/31) esas numaralı Meclis soruşturması komisyonu üyeliğinden istifa ediyorum.

Gereğini saygılarımla arz ederim.

Mahfuz Güler

Bingöl

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Bazı Meclis soruşturması komisyonlarının başkan, başkanvekili, sözcü ve kâtip seçimine ilişkin tezkereleri vardır; sırasıyla okutup, ayrı ayrı bilgilerinize sunacağım.

10. —(9/29) esas numaralı Meclis Soruşturması Komisyonu Geçici Başkanlığının, Komisyonun başkan, başkanvekili, sözcü ve kâtip üye seçimlerine ilişkin tezkeresi (3/476)

17.2.2000

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Komisyonumuz başkan, başkanvekili, sözcü ve kâtip seçimi için 17.2.2000 Perşembe günü saat 11.00'de toplanmış, kullanılan 10 adet oy pusulasının tasnifi sonucu aşağıda adı, soyadı ve seçim çevresi belirtilen üyeler, karşılarında gösterilen oyları alarak başkan, başkanvekili, sözcü ve kâtip seçilmişlerdir.

Bilgilerinize sunulur.

Saygılarımla.

Ali Arabacı

Bursa

Komisyon Geçici Başkanı

Adı ve Soyadı Seçim Bölgesi Aldığı Oy

Başkan : Halil Çalık Kocaeli 10

Başkanvekili : Aydın Ayaydın İstanbul 10

zcü : Bekir Ongun Aydın 10

Kâtip : Mahmut Bozkurt Adıyaman 10

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Diğer tezkereyi okutuyorum:

11. —(9/31) esas numaralı Meclis Soruşturması Komisyonu Geçici Başkanlığının, Komisyonun başkan, başkanvekili, sözcü ve kâtip üye seçimlerine ilişkin tezkeresi (3/477)

17.2.2000

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Komisyonumuz başkan, başkanvekili, sözcü ve kâtip seçimi için 17.2.2000 Perşembe günü saat 12.00'de toplanmış, kullanılan 10 adet oy pusulasının tasnifi sonucu aşağıda adı, soyadı ve seçim çevresi belirtilen üyeler, karşılarında gösterilen oyları alarak başkan, başkanvekili, sözcü ve kâtip seçilmişlerdir.

Bilgilerinize sunulur.

Saygılarımla.

Mahmut Erdir

Eskişehir

Komisyon Geçici Başkanı

Adı ve Soyadı Seçim Bölgesi Aldığı Oy

Başkan : Mehmet Telek Afyon 10

Başkanvekili : Cengiz Güleç Sıvas 10

Sözcü : Nizamettin Sevgili Siirt 10

Kâtip : Basri Coşkun Malatya 10

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Diğer tezkereyi okutuyorum:

12. —(9/32) esas numaralı Meclis Soruşturması Komisyonu Geçici Başkanlığının, Komisyonun başkan, başkanvekili, sözcü ve kâtip üye seçimlerine ilişkin tezkeresi (3/478)

17.2.2000

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Komisyonumuz, başkan, başkanvekili, sözcü ve kâtip seçimi için 17.2.2000 Perşembe günü saat 13.00'te toplanmış, kullanılan 13 adet oy pusulasının tasnifi sonucu aşağıda adı, soyadı ve seçim çevresi belirtilen üyeler, karşılarında gösterilen oyları alarak başkan, başkanvekili, sözcü ve kâtip seçilmişlerdir.

Bilgilerinize sunulur.

Saygılarımla.

Halil İbrahim Özsoy

Afyon

Komisyon Geçici Başkanı

Adı ve Soyadı Seçim Bölgesi Aldığı Oy

Başkan : Cemal Özbilen Kırklareli 8

Başkanvekili : Arslan Aydar Kars 12

Sözcü : Ergün Bayrak Artvin 11

Kâtip : Şaban Kardeş Bayburt 11

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Diğer tezkereyi okutuyorum:

13. —(9/33) esas numaralı Meclis Soruşturması Komisyonu Geçici Başkanlığının, Komisyonun başkan, başkanvekili, sözcü ve kâtip üye seçimlerine ilişkin tezkeresi (3/479)

17.2.2000

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Komisyonumuz, başkan, başkanvekili, sözcü ve kâtip seçimi için 17.2.2000 Perşembe günü saat 14.00'te toplanmış, kullanılan 10 adet oy pusulasının tasnifi sonucu aşağıda adı, soyadı ve seçim çevresi belirtilen üyeler, karşılarında gösterilen oyları alarak başkan, başkanvekili, sözcü ve kâtip seçilmişlerdir.

Bilgilerinize sunulur.

Saygılarımla.

Evren Bulut

Edirne

Komisyon Geçici Başkanı

Adı ve Soyadı Seçim Bölgesi Aldığı Oy

Başkan : Tarık Cengiz Samsun 10

Başkanvekili : İbrahim Halil Oral Bitlis 10

Sözcü : Miraç Akdoğan Malatya 10

Kâtip : Güler Aslan İzmir 10

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Diğer tezkereyi okutuyorum:

14. —(9/34) esas numaralı Meclis Soruşturması Komisyonu Geçici Başkanlığının, Komisyonun başkan, başkanvekili, sözcü ve kâtip üye seçimlerine ilişkin tezkeresi (3/480)

17.2.2000

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Komisyonumuz, başkan, başkanvekili, sözcü ve kâtip seçimi için 17.2.2000 Perşembe günü saat 15.00'te toplanmış, kullanılan 12 adet oy pusulasının tasnifi sonucu aşağıda adı, soyadı ve seçim çevresi belirtilen üyeler, karşılarında gösterilen oyları alarak başkan, başkanvekili, sözcü ve kâtip seçilmişlerdir.

Bilgilerinize sunulur.

Saygılarımla.

Hakkı Oğuz Aykut

Hatay

Komisyon Geçici Başkanı

Adı ve Soyadı Seçim Bölgesi Aldığı Oy

Başkan : Erdoğan Toprak İstanbul 11

Başkanvekili : Hakkı Oğuz Aykut Hatay 10

Sözcü : Seydi Karakuş Kütahya 9

Kâtip : M. Turhan İmamoğlu Kocaeli 9

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Diğer tezkereyi okutuyorum:

15. —(9/38) esas numaralı Meclis Soruşturması Komisyonu Geçici Başkanlığının, Komisyonun başkan, başkanvekili, sözcü ve kâtip üye seçimlerine ilişkin tezkeresi (3/481)

18.2.2000

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Suç işlemek amacıyla teşekkül oluşturduğu ve bu eyleminin Türk Ceza Kanununun 313, 296, 240, 31 ve 33 üncü maddelerine uyduğu iddiasıyla İçişleri eski Bakanı Mehmet Ağar hakkında kurulan Meclis soruşturması komisyonumuz, başkan, başkanvekili, sözcü ve kâtip üyelerini seçmek üzere 18.2.2000 Cuma günü saat 11.00'de Ana Bina PTT karşısı Soruşturma Komisyonu Toplantı Salonunda 10 üyeyle toplanmış ve aşağıda isimleri yazılı sayın üyeler belirtilen görevlere seçilmişlerdir.

Hasan Gülay

Manisa

Komisyon Geçici Başkanı

Adı ve Soyadı Seçim Bölgesi Aldığı Oy

Başkan : Masum Türker İstanbul 10

Başkanvekili : Mehmet Pak İstanbul 10

Sözcü : İ. Sühan Özkan İstanbul 9

Kâtip : Lütfi Yalman Konya 10

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Diğer tezkereyi okutuyorum:

16. —(9/39) esas numaralı Meclis Soruşturması Komisyonu Geçici Başkanlığının, Komisyonun başkan, başkanvekili, sözcü ve kâtip üye seçimlerine ilişkin tezkeresi (3/482)

18.2.2000

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İzmit Körfez Geçiş Projesi ihalesinde ihale usul ve esaslarını ihlal ederek rekabet ortamının oluşmasını önlediği, firma seçiminde yanlı davranarak devleti zarara uğratmak suretiyle görevini kötüye kullandığı ve bu eylemlerinin Türk Ceza Kanununun 240 ıncı maddesine uyduğu iddiasıyla Bayındırlık ve İskân Bakanlarından Yaşar Topçu hakkında Anayasanın 100 üncü ve İçtüzüğün 107 nci maddeleri uyarınca kurulan komisyonumuz, başkan, başkanvekili, sözcü ve kâtip üyelerini seçmek üzere 18.2.2000 Cuma günü saat 12.00'de Ana Bina PTT karşısı Soruşturma Komisyonu Toplantı Salonunda 9 üyeyle toplanmış ve aşağıda isimleri yazılı sayın üyeler belirtilen görevlere seçilmişlerdir.

Mihrali Aksu

Erzincan

Komisyon Geçici Başkanı

Adı ve Soyadı Seçim Bölgesi Aldığı Oy

Başkan : Osman Kılıç İstanbul 9

Başkanvekili : Mihrali Aksu Erzincan 8

Sözcü : Mahmut Bozkurt Adıyaman 8

Kâtip : Orhan Ocak Bursa 8

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Diğer tezkereyi okutuyorum:

17. —(9/40, 41) esas numaralı Meclis Soruşturması Komisyonu Geçici Başkanlığının, Komisyonun başkan, başkanvekili, sözcü ve kâtip üye seçimlerine ilişkin tezkeresi (3/483)

18.2.2000

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Yasadışı örgütlerle ve mensuplarıyla birlikte hareket ettikleri, örgüt mensuplarının işledikleri suçların ortaya çıkarılmasını engelledikleri ve suçluları himaye ettikleri, devlet ihalelerinde çetelerle işbirliği yaptıkları, hükümetin çeteler ve mafyayla mücadelede izlediği politikanın başarıya ulaşmasını engelleyerek görevlerini kötüye kullandıkları ve bu eylemlerinin Türk Ceza Kanununun 296 ve 240 ıncı maddelerine uyduğu iddiasıyla Başbakan A. Mesut Yılmaz ve Devlet eski Bakanı Eyüp Aşık haklarında Anayasanın 100 üncü ve İçtüzüğün 107 nci maddeleri uyarınca kurulan komisyonumuz, başkan, başkanvekili, sözcü ve kâtip üyelerini seçmek üzere 18.2.2000 Cuma günü saat 13.00'te Ana Bina PTT karşısı Soruşturma Komisyonu Toplantı Salonunda 12 üyeyle toplanmış ve aşağıda isimleri yazılı sayın üyeler belirtilen görevlere seçilmişlerdir.

Rıza Ulucak

Ankara

Komisyon Geçici Başkanı

Adı ve Soyadı Seçim Bölgesi Aldığı Oy

Başkan : Ali Güngör İçel 12

Başkanvekili : Cavit Kavak İstanbul 12

Sözcü : Salih Dayıoğlu İzmir 12

Kâtip : Cezmi Polat Erzurum 12

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Diğer tezkereyi okutuyorum:

18. —(9/42) esas numaralı Meclis Soruşturması Komisyonu Geçici Başkanlığının, Komisyonun başkan, başkanvekili, sözcü ve kâtip üye seçimlerine ilişkin tezkeresi (3/484)

18.2.2000

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Telsim ve Turkcell firmalarıyla imzalanan sözleşmelerine ve 4046 numaralı Özelleştirme Kanunu hükümlerine aykırı davranmak suretiyle devleti gelir kaybına uğratarak görevlerini kötüye kullandıkları ve bu eylemlerinin Türk Ceza Kanununun 240 ıncı maddesine uyduğu iddiasıyla Başbakan A. Mesut Yılmaz ve Ulaştırma eski Bakanı Necdet Menzir haklarında Anayasanın 100 üncü ve İçtüzüğün 107 nci maddeleri uyarınca kurulan komisyonumuz, başkan, başkanvekili, sözcü ve kâtip üyelerini seçmek üzere 18.2.2000 Cuma günü saat 14.00'te Ana Bina PTT karşısı Soruşturma Komisyonu Toplantı Salonunda 12 üyeyle toplanmış ve aşağıda isimleri yazılı sayın üyeler belirtilen görevlere seçilmişlerdir.

Osman Müderrisoğlu

Antalya

Komisyon Geçici Başkanı

Adı ve Soyadı Seçim Bölgesi Aldığı Oy

Başkan : Mehmet Nacar Kilis 12

Başkanvekili : Hasan Suna Yalova 9

Sözcü : İ. Yaşar Dedelek Eskişehir 11

Kâtip : Cumali Durmuş Kocaeli 12

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Diğer tezkereyi okutuyorum:

19. —(9/43) esas numaralı Meclis Soruşturması Komisyonu Geçici Başkanlığının, Komisyonun başkan, başkanvekili, sözcü ve kâtip üye seçimlerine ilişkin tezkeresi (3/485)

18.2.2000

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Türk Ticaret Bankasının satışı ihalesiyle ilgili olarak ortaya atılan yolsuzluk iddiaları konusunda gerekli tedbirleri almayarak görevlerini kötüye kullandıkları ve bu eylemlerinin Türk Ceza Kanununun 240 ıncı maddesine uyduğu iddiasıyla Devlet Bakanı Güneş Taner ve Başbakan A. Mesut Yılmaz haklarında Anayasanın 100 üncü ve İçtüzüğün 107 nci maddeleri uyarınca kurulan komisyonumuz, başkan, başkanvekili, sözcü ve kâtip üyelerini seçmek üzere 18.2.2000 Cuma günü saat 15.00'te Ana Bina PTT karşısı Soruşturma Komisyonu Toplantı Salonunda 13 üyeyle toplanmış ve aşağıda isimleri yazılı sayın üyeler belirtilen görevlere seçilmişlerdir.

Yılmaz Karakoyunlu

İstanbul

Komisyon Geçici Başkanı

Adı ve Soyadı Seçim Bölgesi Aldığı Oy

Başkan : Yılmaz Karakoyunlu İstanbul 12

Başkanvekili : Hayrettin Özdemir Ankara 12

Sözcü : Ali Tekin Adana 13

Kâtip : Armağan Yılmaz Uşak 12

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Bir Meclis araştırması önergesi vardır; okutuyorum:

C) GENSORU, GENEL GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI VE MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGELERİ

1.—İzmir Milletvekili Oktay Vural ve 31 arkadaşının, sit alanı uygulaması konusunda Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/120)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Ülkemizin kültür ve tabiat varlıklarını koruma altına almak amacıyla belirlenen sit alanı uygulamasının amacına ulaşıp ulaşmadığı, sebep ve neticeleri, nerelerin sit alanı ilan edildiği, bunlardan hangilerinin daha sonra sit alanından çıkarıldığı ve bu kararların gerekçeleri, farklı uygulamalar yapılıp yapılmadığı, koruma amaçlı bu kararların gerçek amacına uygun olup olmadığı, kararların alınması sırasında yeterince inceleme yapılıp yapılmadığı, kararların bilimsel esaslara uygun olup olmadığı, koruma kurullarının kültür ve tabiat varlıklarımızı hakkıyla koruyabilecek bilgi ve deneyime sahip kişilerden oluşturulan özerk ve tarafsız kuruluşlar olup olmadığı ve menfaat sahiplerinin haklarının korunup korunmadığı, hak sahipleri arasında farklı uygulamalar yapılıp yapılmadığı hususlarının tespiti ve bu çerçevede kalıcı çözümlerin geliştirilmesi amacıyla Anayasanın 98, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri gereğince bir Meclis araştırması açılmasını arz ederiz.

16.2.2000

Saygılarımızla.

1. Oktay Vural (İzmir)

2. İsmail Köse (Erzurum)

3. Mehmet Kaya (Kahramanmaraş)

4. Mükremin Taşkın (Nevşehir)

5. Metin Ergun (Muğla)

6. Ali Uzunırmak (Aydın)

7. Nesrin Ünal (Antalya)

8. Cemal Enginyurt (Ordu)

9. Hakkı Duran (Çankırı)

10. Ali Serdengeçti (Manisa)

11. Mihrali Aksu (Erzincan)

12. Osman Fevzi Zihnioğlu (Sakarya)

13. Mehmet Şandır (Hatay)

14. Nevzat Taner (Kahramanmaraş)

15. Hüseyin Akgül (Manisa)

16. Mustafa Enöz (Manisa)

17. Osman Müderrisoğlu (Antalya)

18. Süleyman Coşkuner (Burdur)

19. Şevkat Çetin (Ankara)

20. Edip Özbaş (Kahramanmaraş)

21. Mehmet Nacar (Kilis)

22. Mükerrem Levent (Niğde)

23. Ali Işıklar (Ankara)

24. Orhan Şen (Bursa)

25. Mustafa Gül (Elazığ)

26. Abdülkadir Akcan (Afyon)

27. Yusuf Kırkpınar (İzmir)

28. Ahmet Erol Ersoy (Yozgat)

29. Sadık Yakut (Kayseri)

30. Ömer İzgi (Konya)

31. Lütfi Ceylan (Tokat)

32. Şevket Bülent Yahnici (Ankara)

Gerekçe:

Sit alanları, ülkemizin kültür ve tabiat varlıklarını koruma altına alarak gelecek nesillere aktarabilmek amacıyla 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu uyarınca Kültür Bakanlığınca tespit edilir ve kültür ve tabiat varlıklarını koruma kurulları kararıyla tescil edilir. Sit, 2863 sayılı Kanunda yapılan tarifine göre "tarih öncesinden günümüze kadar gelen çeşitli medeniyetlerin ürünü olup, yaşadıkları devrin sosyal, ekonomik, mimarî ve benzeri özelliklerini yansıtan kent ve kent kalıntıları, önemli tarihî hadiselerin cereyan ettiği yerler ve tespiti yapılmış tabiat özellikleri ile korunması gereken alanlarıdır." Kültür Bakanlığının verilerine göre, 1999 yıl sonu itibariyle, Türkiye'de, arkeolojik, doğal, kentsel, tarihî ve diğer olmak üzere, beş türde olmak üzere, toplam 5 606 sit alanı vardır.

Bakanlık tarafından tespit edilen bölgelerde kurulan koruma kurulları, sit alanlarının tescilinin yanında, kültür ve tabiat varlıklarının gruplandırılması, koruma alanlarının tespiti, geçiş dönemi yapı şartları, koruma amaçlı imar planları ve değişikliklerin onaylanması, korunması gerekli taşınmaz kültür varlıklarından özelliklerini kaybetmiş olanlarının tescil kayıtlarının kaldırılması, koruma alanlarıyla ilgili uygulamaya yönelik kararların alınması gibi görevleri de üstlenmektedir.

Sit alanlarının tespitinde temel amaç, kültür ve tabiat varlıklarımızın korunması olmakla beraber, uygulama neticelerinin bu amacı temin etmediği de görülmektedir.

Sit alanı ilan edilen bölgelerde imar planları değiştirilerek, koruma amaçlı imar planları yapılmakta, böylece, bu bölgelerde taşınmaz mal sahiplerinin mülkiyet hakları, koruma amaçlı imar planları çerçevesinde sınırlandırılmaktadır. Bu uygulamalarıyla, sit, kamu rantlarıyla son derece alakalıdır; diğer taraftan, bu uygulama, mülkiyet hakkını doğrudan etkilemektedir.

Bazı bölgelerin önce sit alanı ilan edilerek bölgede imar sınarlaması yoluyla gayrimenkul fiyatlarının düşürülmesi ve daha sonra, tekrar sit alanından çıkarılarak bu bölgelerde sit alanı kararından sonra gayrimenkul alımı yoluyla bazı kişilere rant sağlandığı ve bazı sit alanı kararlarının ise bilimsel esaslara aykırı olarak alındığı, korunması gerekli kültür ve tabiat varlığı olup olmadığı tartışmalı bölgelerin sit alanı ilan edilerek vatandaşların boş yere mağdur edildiği, sit alanı ilan edilen birçok bölgede yapılaşmanın önüne bir türlü geçilemediği, sit alanları içinde yapılaşma konusunda farklı kişi ve kurumlara ayrıcalıklı davranılarak alınan kararların ihlal edildiği iddiaları sık sık gündeme gelmekte, bu da, sit alanı uygulamalarına güvensizlik yaratmaktadır.

Sonuç olarak, kültür ve tabiat varlıklarımızın yeterince korunabilmesi; alınan kararların sebep ve sonuçlarının, bu uygulamaların kültür ve tabiat varlıklarımızın korunmasında etkili olup olmadığının ve sebeplerinin tespiti; koruma kurulları kararlarındaki şaibelerin ve yanlış uygulamalardan kaynaklanan güvensizliklerin giderilerek, şeffaf ve bilimsel uygulamaların önünün açılması, alınması gereken tedbirlerin tespitiyle mümkün olacaktır.

Bu amaçla, kültür ve tabiat varlıklarımızın korunmasına yönelik sit alanı uygulamalarının Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından araştırılması ve mevcut durumun tespiti, gelecekteki uygulamalara ışık tutacaktır.

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Meclis araştırması önergesi bilgilerinize sunulmuştur.

Önerge, gündemdeki yerini alacak ve Meclis araştırması açılıp açılmaması hususundaki öngörüşme, sırasında yapılacaktır.

Sayın milletvekilleri, gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmının 1 ilâ 8 inci sıralarında, Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu karma komisyonun, bazı milletvekillerinin yasama dokunulmazlıklarına ilişkin raporları vardır; ayrı ayrı okutup, bilgilerinize sunacağım:

IV. —KANUN TASARI VE TEKLİFLERİYLE KOMİSYONLARDAN

GELEN DİĞER İŞLER

1. — İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak’ın Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon Raporu (3/304) (S. Sayısı: 331) (1)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Başkanlıkça, 27.7.1999 tarihinde karma komisyonumuza gönderilen İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak’ın yasama dokunulmazlığının kaldırılması hakkında Başbakanlık tezkeresi, İçtüzüğün 132 nci maddesine göre kurulan hazırlık komisyonuna incelenmek üzere verilmiştir.

Hazırlık komisyonu, inceleme sonucunu özetleyen 30.11.1999 günlü raporuyla, basın yoluyla hakaret suçu isnat olunan İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak hakkındaki kovuşturmanın, milletvekilliği sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesine karar vermiştir.

İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak, komisyonumuza gelerek sözlü savunmasını yapmıştır.

Dosyada bulunan belge ve bilgiler ile hazırlık komisyonu raporunu inceleyen karma komisyonumuz, bütün demokratik ülkelerde yasama meclisleri üyelerine, yasama görevlerini gereği gibi yerine getirebilmelerini sağlamak amacıyla bazı bağışıklıkların (dokunulmazlıkların) tanındığını; ancak, böyle farklı bir statünün onları ayrıcalıklı ve hukukun dışında bir grup haline getirmek için olmadığını; tersine, yasama görevinin kamu yararına uygun biçimde yapılabilmesi için Meclis çalışmalarına engel olunmaması ve bağımsızlıklarının bir başka yönden de güvence altına alınması amacına yöneldiğini göz önüne almıştır. Anayasanın 83 üncü maddesinin de bu anlayışa dayandığı ve bu amacı taşıdığı açıktır. Bu nedenlerle ve isnat olunan eylemin niteliği dikkate alınarak, İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak hakkındaki kovuşturmanın, milletvekilliği sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesine oy çokluğuyla karar verilmiştir.

Raporumuz Genel Kurulun bilgilerine arz edilmek üzere Yüksek Başkanlığa saygıyla sunulur.

Ertuğrul Yalçınbayır

Bursa

Komisyon Başkanı ve üyeler

BAŞKAN – 2 nci sıradaki raporu okutuyorum :

2. — İzmir Milletvekili Hasan Ufuk Söylemez’in Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon Raporu (3/305) (S. Sayısı: 332) (1)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Başkanlıkça, 27.7.1999 tarihinde karma komisyonumuza gönderilen İzmir Milletvekili Hasan Ufuk Söylemez’in yasama dokunulmazlığının kaldırılması hakkında Başbakanlık tezkeresi, İçtüzüğün 132 nci maddesine göre kurulan hazırlık komisyonuna incelenmek üzere verilmiştir.

Hazırlık komisyonu, inceleme sonucunu özetleyen 30.11.1999 günlü raporuyla, görevi kötüye kullanma suçu isnat olunan İzmir Milletvekili Hasan Ufuk Söylemez hakkındaki kovuşturmanın milletvekilliği sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesine karar vermiştir.

İzmir Milletvekili Hasan Ufuk Söylemez, komisyonumuza yazılı olarak savunmasını vermiştir.

Dosyada bulunan belge ve bilgiler ile hazırlık komisyonu raporunu inceleyen karma komisyonumuz, bütün demokratik ülkelerde yasama meclisleri üyelerine, yasama görevlerini gereği gibi yerine getirebilmelerini sağlamak amacıyla bazı bağışıklıkların (dokunulmazlıkların) tanındığını; ancak böyle farklı bir statünün onları ayrıcalıklı ve hukukun dışında bir grup haline getirmek için olmadığını; tersine, yasama görevinin kamu yararına uygun biçimde yapılabilmesi için, Meclis çalışmalarına engel olunmaması ve bağımsızlıklarının bir başka yönden de güvence altına alınması amacına yöneldiğini göz önüne almıştır. Anayasanın 83 üncü maddesinin de bu anlayışa dayandığı ve bu amacı taşıdığı açıktır. Bu nedenlerle ve isnat olunan eylemin niteliği dikkate alınarak, İzmir Milletvekili Hasan Ufuk Söylemez hakkındaki kovuşturmanın, milletvekilliği sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesine oy çokluğuyla karar verilmiştir.

Raporumuz Genel Kurulun bilgilerine arzedilmek üzere Yüksek Başkanlığa saygıyla sunulur.

Ertuğrul Yalçınbayır

Bursa

Komisyon Başkanı ve üyeler

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

3 üncü sıradaki raporu okutuyorum :

3. — İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak’ın Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon Raporu (3/308) (S. Sayısı: 333) (1)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Başkanlıkça, 27.7.1999 tarihinde karma komisyonumuza gönderilen İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak’ın yasama dokunulmazlığının kaldırılması hakkında Başbakanlık tezkeresi, İçtüzüğün 132 nci maddesine göre kurulan hazırlık komisyonuna incelenmek üzere verilmiştir.

Hazırlık komisyonu, inceleme sonucunu özetleyen 30.11.1999 günlü raporuyla, basın yoluyla hakaret suçu isnat olunan İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak hakkındaki kovuşturmanın milletvekilliği sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesine karar vermiştir.

İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak, komisyonumuza gelerek sözlü savunmasını yapmıştır.

Dosyada bulunan belge ve bilgiler ile hazırlık komisyonu raporunu inceleyen karma komisyonumuz, bütün demokratik ülkelerde yasama meclisleri üyelerine, yasama görevlerini gereği gibi yerine getirebilmelerini sağlamak amacıyla bazı bağışıklıkların (dokunulmazlıkların) tanındığını; ancak böyle farklı bir statünün onları ayrıcalıklı ve hukukun dışında bir grup haline getirmek için olmadığını; tersine, yasama görevinin kamu yararına uygun biçimde yapılabilmesi için Meclis çalışmalarına engel olunmaması ve bağımsızlıklarının bir başka yönden de güvence altına alınması amacına yöneldiğini göz önüne almıştır. Anayasanın 83 üncü maddesinin de bu anlayışa dayandığı ve bu amacı taşıdığı ıktır. Bu nedenlerle ve isnat olunan eylemin niteliği dikkate alınarak, İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak hakkındaki kovuşturmanın, milletvekilliği sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesine oy çokluğuyla karar verilmiştir.

Raporumuz Genel Kurulun bilgilerine arz edilmek üzere Yüksek Başkanlığa saygıyla sunulur.

Ertuğrul Yalçınbayır

Bursa

Komisyon Başkanı ve üyeler

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

4 üncü sıradaki raporu okutuyorum :

4.— Elazığ Milletvekili Mehmet Ağar’ın Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon Raporu (3/309) (S. Sayısı: 334) (2)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Başkanlıkça, 27.7.1999 tarihinde karma komisyonumuza gönderilen Elazığ Milletvekili Mehmet Ağar’ın yasama dokunulmazlığının kaldırılması hakkında Başbakanlık tezkeresi, İçtüzüğün 132 nci maddesine göre kurulan hazırlık komisyonuna incelenmek üzere verilmiştir.

Hazırlık komisyonu, inceleme sonucunu özetleyen 30.11.1999 günlü raporuyla, cürüm işlemek için oluşturulan teşekkül üyesine yardım etmek suçu isnat olunan Elazığ Milletvekili Mehmet Ağar hakkındaki kovuşturmanın milletvekilliği sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesine karar vermiştir.

Elazığ Milletvekili Mehmet Ağar, komisyonumuza gelerek sözlü savunmasını yapmıştır.

Dosyada bulunan belge ve bilgiler ile hazırlık komisyonu raporunu inceleyen karma komisyonumuz, bütün demokratik ülkelerde yasama meclisleri üyelerine, yasama görevlerini gereği gibi yerine getirebilmelerini sağlamak amacıyla bazı bağışıklıkların (dokunulmazlıkların) tanındığını; ancak böyle farklı bir statünün onları ayrıcalıklı ve hukukun dışında bir grup haline getirmek için olmadığını; tersine, yasama görevinin kamu yararına uygun biçimde yapılabilmesi için Meclis çalışmalarına engel olunmaması ve bağımsızlıklarının bir başka yönden de güvence altına alınması amacına yöneldiğini göz önüne almıştır. Anayasanın 83 üncü maddesinin de bu anlayışa dayandığı ve bu amacı taşıdığı açıktır. Bu nedenlerle ve isnat olunan eylemin niteliği dikkate alınarak, Elazığ Milletvekili Mehmet Ağar hakkındaki kovuşturmanın, milletvekilliği sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesine oy çokluğuyla karar verilmiştir.

Raporumuz Genel Kurulun bilgilerine arz edilmek üzere Yüksek Başkanlığa saygıyla sunulur.

Ertuğrul Yalçınbayır

Bursa

Komisyon Başkanı ve üyeler

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

5 inci sırada yer alan karma komisyon raporunu okutuyorum :

5. — Amasya Milletvekili Akif Gülle’nin Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon Raporu (3/330) (S. Sayısı: 335) (1)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Başkanlıkça, 10.8.1999 tarihinde karma komisyonumuza gönderilen Amasya Milletvekili Akif Gülle'nin yasama dokunulmazlığının kaldırılması hakkında Başbakanlık tezkeresi, İçtüzüğün 132 nci maddesine göre kurulan hazırlık komisyonuna incelenmek üzere verilmiştir.

Hazırlık komisyonu, inceleme sonucunu özetleyen 30.11.1999 günlü raporuyla, Devlet İhale Kanununa muhalefet etmek suretiyle görevi kötüye kullanma suçu isnat olunan Amasya Milletvekili Akif Gülle hakkındaki kovuşturmanın milletvekilliği sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesine karar verilmiştir.

Dosyada bulunan belge ve bilgiler ile hazırlık komisyonu raporunu inceleyen karma komisyonumuz, bütün demokratik ülkelerde yasama meclisleri üyelerine, yasama görevlerini gereği gibi yerine getirebilmelerini sağlamak amacıyla bazı bağışıklıkların (dokunulmazlıkların) tanındığını; ancak böyle farklı bir statünün onlara ayrıcalıklı ve hukukun dışında bir grup haline getirmek için olmadığını; tersine, yasama görevinin kamu yararına uygun biçimde yapılabilmesi için Meclis çalışmalarına engel olunmaması ve bağımsızlıklarının bir başka yönden de güvence altına alınması amacına yöneldiğini göz önüne almıştır. Anayasanın 83 üncü maddesinin de bu anlayışa dayandığı ve bu amacı taşıdığı açıktır. Bu nedenlerle ve isnat olunan eylemin niteliği dikkate alınarak, Amasya Milletvekili Akif Gülle hakkındaki kovuşturmanın milletvekilliği sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesine oy çokluğuyla karar verilmiştir.

Raporumuz, Genel Kurulun bilgilerine arz edilmek üzere Yüksek Başkanlığa saygıyla sunulur.

Ertuğrul Yalçınbayır

Bursa

Komisyon Başkanı ve üyeler

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

6 ncı sırada yer alan karma komisyon raporunu okutuyorum :

6.— İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak’ın Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon Raporu (3/331) (S. Sayısı: 336) (1)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Başkanlıkça, 10.8.1999 tarihinde karma komisyonumuza gönderilen İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak’ın yasama dokunulmazlığının kaldırılması hakkında Başbakanlık tezkeresi, İçtüzüğün 132 nci maddesine göre kurulan hazırlık komisyonuna incelenmek üzere verilmiştir.

Hazırlık komisyonu, inceleme sonucunu özetleyen 30.11.1999 günlü raporuyla, devlete ait gizli sırları ifşa suçu isnat olunan İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak hakkındaki kovuşturmanın milletvekilliği sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesine karar vermiştir.

İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak, komisyonumuza gelerek sözlü olarak savunmasını yapmıştır.

Dosyada bulunan belge ve bilgiler ile hazırlık komisyonu raporunu inceleyen karma komisyonumuz, bütün demokratik ülkelerde yasama meclisleri üyelerine, yasama görevlerini gereği gibi yerine getirebilmelerini sağlamak amacıyla bazı bağışıklıkların (dokunulmazlıkların) tanındığını; ancak, böyle farklı bir statünün onları ayrıcalıklı ve hukukun dışında bir grup haline getirmek için olmadığını; tersine, yasama görevinin kamu yararına uygun biçimde yapılabilmesi için Meclis çalışmalarına engel olunmaması ve bağımsızlıklarının bir başka yönden de güvence altına alınması amacına yöneldiğini göz önüne almıştır. Anayasanın 83 üncü maddesinin de bu anlayışa dayandığı ve bu amacı taşıdığı açıktır. Bu nedenlerle ve isnat olunan eylemin niteliği dikkate alınarak, İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak hakkındaki kovuşturmanın, milletvekilliği sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesine oy çokluğuyla karar verilmiştir.

Raporumuz, Genel Kurulun bilgilerine arz edilmek üzere Yüksek Başkanlığa saygıyla sunulur.

Ertuğrul Yalçınbayır

Bursa

Komisyon Başkanı ve üyeler

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

7 nci sırada yer alan karma komisyon raporunu okutuyorum :

7. — Karabük Milletvekili Mustafa Eren’in Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon Raporu (3/344) (S. Sayısı: 337) (2)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Başkanlıkça, 1.10.1999 tarihinde karma komisyonumuza gönderilen Karabük Milletvekili Mustafa Eren'in yasama dokunulmazlığının kaldırılması hakkında Başbakanlık tezkeresi, İçtüzüğün 132 nci maddesine göre kurulan hazırlık komisyonuna incelenmek üzere verilmiştir.

Hazırlık komisyonu, inceleme sonucunu özetleyen 30.11.1999 günlü raporuyla, görevi ihmal suçu isnat olunan Karabük Milletvekili Mustafa Eren hakkındaki kovuşturmanın milletvekilliği sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesine karar vermiştir.

Karabük Milletvekili Mustafa Eren, komisyonumuza yazılı olarak savunmasını vermiştir.

Dosyada bulunan belge ve bilgiler ile hazırlık komisyonu raporunu inceleyen karma komisyonumuz, bütün demokratik ülkelerde yasama meclisleri üyelerine, yasama görevlerini gereği gibi yerine getirebilmelerini sağlamak amacıyla bazı bağışıklıkların (dokunulmazlıkların) tanındığını; ancak böyle farklı bir statünün onları ayrıcalıklı ve hukukun dışında bir grup haline getirmek için olmadığını; tersine, yasama görevinin kamu yararına uygun bir biçimde yapılabilmesi için Meclis çalışmalarına engel olunmaması ve bağımsızlıklarının bir başka yönden de güvence altına alınması amacına yöneldiğini göz önüne almıştır. Anayasanın 83 üncü maddesinin de bu anlayışa dayandığı ve bu amacı taşıdığı açıktır. Bu nedenlerle ve isnat olunan eylemin niteliği dikkate alınarak, Karabük Milletvekili Mustafa Eren hakkındaki kovuşturmanın, milletvekilliği sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesine oy çokluğuyla karar verilmiştir.

Raporumuz Genel Kurulun bilgilerine arz edilmek üzere Yüksek Başkanlığa saygıyla sunulur.

Ertuğrul Yalçınbayır

Bursa

Komisyon Başkanı ve üyeler

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

8 inci sıradaki karma komisyon raporunu okutuyorum :

8. — İstanbul Milletvekili Hayri Kozakçıoğlu’nun Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon Raporu (3/345) (S. Sayısı: 338) (1)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Başkanlıkça, 1.10.1999 tarihinde karma komisyonumuza gönderilen İstanbul Milletvekili Hayri Kozakçıoğlu’nun yasama dokulmazlığının kaldırılması hakkında Başbakanlık tezkeresi, İçtüzüğün 132 nci maddesine göre kurulan hazırlık komisyonuna incelenmek üzere verilmiştir.

Hazırlık komisyonu, inceleme sonucunu özetleyen 30.11.1999 günlü raporuyla, görevi ihmal suçu isnat olunan İstanbul Milletvekili Hayri Kozakçıoğlu hakkındaki kovuşturmanın milletvekilliği sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesine karar vermiştir.

İstanbul Milletvekili Hayri Kozakçıoğlu, komisyonumuza yazılı olarak savunmasını vermiştir.

Dosyada bulunan belge ve bilgiler ile hazırlık komisyonu raporunu inceleyen karma komisyonumuz, bütün demokratik ülkelerde yasama meclisleri üyelerine, yasama görevlerini gereği gibi yerine getirebilmelerini sağlamak amacıyla bazı bağışıklıkların (dokunulmazlıkların) tanındığını; ancak böyle farklı bir statünün onları ayrıcalıklı ve hukukun dışında bir grup haline getirmek için olmadığını; tersine, yasama görevinin kamu yararına uygun biçimde yapılabilmesi için Meclis çalışmalarına engel olunmaması ve bağımsızlıklarının bir başka yönden de güvence altına alınması amacına yöneldiğini göz önüne almıştır. Anayasanın 83 üncü maddesinin de bu anlayışa dayandığı ve bu amacı taşıdığı açıktır. Bu nedenlerle ve isnat olunan eylemin niteliği de dikkate alınarak, İstanbul Milletvekili Hayri Kozakçıoğlu hakkındaki kovuşturmanın, milletvekilliği sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesine oy çokluğuyla karar verilmiştir.

Raporumuz Genel Kurulun bilgilerine arz edilmek üzere Yüksek Başkanlığa saygıyla sunulur.

Ertuğrul Yalçınbayır

Bursa

Komisyon Başkanı ve üyeler

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Sayın milletvekilleri, okunan raporların tümü, kovuşturmanın milletvekilliği sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesine ilişkindir. On gün içinde itiraz edilmediği takdirde, bu raporlar kesinleşmiş olacaktır.

Gündemin "Başkanlığın Genel Kurula Sunuşları" kısmında, İçtüzüğün 37 nci maddesine göre verilmiş iki adet doğrudan gündeme alınma önergesi vardır; ayrı ayrı okutup işleme alacağım ve daha sonra da oylarınıza sunacağım.

Birinci önergeyi okutuyorum:

III. —BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI (Devam)

B) TEZKERELER VE ÖNERGELER (Devam)

20.—Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Kaya’nın, Kahramanmaraş İlinde Büyükşehir Belediyesi Kurulması Hakkında Kanun Teklifinin (2/352) doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/136)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

(2/352) esas numaralı kanun teklifimin, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün 37 nci maddesi gereğince, doğrudan Genel Kurul gündemine alınmasını arz ederim.

Saygılarımla.

Mehmet Kaya

Kahramanmaraş

BAŞKAN – Önerge sahibi sıfatıyla, Sayın Mehmet Kaya; buyurun. (MHP sıralarından alkışlar)

Süreniz 5 dakika efendim.

MEHMET KAYA (Kahramanmaraş) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Kahramanmaraş'ın büyükşehir olması hakkındaki konuşmamı yapmak üzere, huzurlarınızda, söz almış bulunuyorum; hepinizi saygılarımla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, Kahramanmaraş, Akdeniz, Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölge sınırları içinde yer almış bir ilimizdir. Kuzeyden Sıvas, güneyden Gaziantep, doğudan Adıyaman ve Malatya, Batıdan Adana ve kuzeybatıdan Kayseri'yle çevrilidir. Bu coğrafî konumuyla, iklim bitkisi, bitki örtüsü ve toprak çeşitliliği yönünden büyük bir zenginlik taşımaktadır. İl, geniş bir akarsu ağıyla örülmüştür. Bellibaşlı düzlükler ve ovalar, Kahramanmaraş, Afşin, Elbistan ve Göksun Ovalarıdır. Önemli yerleşme noktaları da bu ovalar ve vadilerdir.

Değerli milletvekilleri, hepimizin bildiği gibi, Birinci Dünya Savaşı, 1918'de itilaf devletlerinin galibiyetiyle sona ermiştir. Savaş sonucu, Osmanlı Devleti de yenik olarak kabul edilmiştir. Savaş sonunda, Sevr Anlaşması ve Mondros Mütarekesiyle, Osmanlı Devletinden, otuza yakın devlet kurulmuştur. İş bununla da bitmemiş, Anadolumuzun kuzeyi, güneyi, doğusu, batısı Batılı devletlerce paylaşılarak işgal edilmiştir.

Anadolumuzun güney kısmı ve Maraş Vilayeti de itilaf devletlerinden Fransa tarafından işgal edilmiştir. Maraş halkı, bu Fransız ve Ermeni işgal güçlerinden son derece rahatsız olmuştur. Maraş halkı, cumhuriyetimizin ilanından dört yıl önce, kendi imkânlarıyla, Maraşlının azmi ve kararıyla, Sütçü İmam ve arkadaşlarının başlattığı kurtuluş harekâtıyla, 22 gün 22 gece canını dişine takarak, hiçbir fedakârlıktan kaçınmadan, 12 Şubat 1919'da işgalcilerden Maraş'ı kurtarmışlardır. Maraşlı, bu zaferini, Maraşlının azim ve kararıyla başarmıştır. Maraşlı, bu kurtuluş harbini, 1919'da, cumhuriyetimizin ilanından dört yıl önce, tüfeğini ve mermisini kendisi yaparak, yiyecek ve giyecek ihtiyaçlarını kendisi temin ederek, düşmanla başabaş savaşarak kazanmıştır.

Maraşlı, bu hareketiyle, Anadolu'da yerel Kuvayı Milliye ruhunun gelişmesine katkıda bulunmuş, örnek olmuş; Kurtuluş Savaşımızın da ilk kıvılcımlarını atmıştır.

Maraşlı, bu kararlı millî müdafaasıyla, aziz Türk Milletinin esir edilemeyeceğini tüm dünyaya göstermiş; Türk Milletinin kurtuluşunun yine Türk Milletinin azim ve kararıyla olacağını, Kurtuluş Savaşının arifesinde işaret etmiştir.

Milletimizin bizzat kendisinin başlatarak zafere götürdüğü bu kurtuluş hareketi, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'e ve silah arkadaşlarına da büyük bir destek olmuştur. Daha sonra, Maraş Vilayeti, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk tarafından istiklal madalyası ve kahramanlık beratıyla ödüllendirilmiştir.

80 yıldır da, 12 şubatlar, Kahramanmaraş'ın kurtuluş merasim ve törenleri, olayların tarihteki cereyan edişi doğrultusunda, esasına uygun şekilde yapılmaktadır. En son, 12 Şubat 2000 tarihinde, 80 inci kurtuluş yıldönümü, Cumhurbaşkanımız Sayın Süleyman Demirel, bakanlarımız, milletvekillerimiz ve tüm devlet erkânının katılımlarıyla, coşkuyla kutlanmıştır.

Kahramanmaraş, her zaman, cumhuriyetten önce ve sonra, Türk Milletinin şiarına uygun şekilde davranmış ve özellikle cumhuriyet döneminde, cumhuriyet ilkelerine bağlılık içerisinde, çağdaş yolda gelişmiştir.

Bu bağlamda, Kahramanmaraş'ın bugüne gelmesinde canlarını veren aziz şehitlerimizi ve Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ü saygıyla anıyor ve Maraşlılar adına şükranlarımı arz etmek istiyorum.

Değerli milletvekilleri, Kahramanmaraş'ın ekonomisi, coğrafî konumu ve arazi yapısı itibariyle, tarıma dayalı olarak gelişmiştir; ancak, son yıllarda, sanayide de çok hızlı gelişmeler olmaktadır. Halkın gelir kaynağını, hayvancılık, tarım ve el sanatları oluşturmaktadır. Ayrıca, bölge, tekstil fabrikaları yönünden de oldukça zengindir. Kahramanmaraş'ta, son yıllarda, sanayide çok hızlı bir gelişme yaşanmakta ve bu arada, tarım da kendi önemini korumaktadır; sanayi ise, ağırlıklı olarak tarıma dayalıdır. Yörenin sahip olduğu tarımsal potansiyel nedeniyle, gıda, dokuma ve giyim gibi tarıma dayalı sanayi gelişimi öncülük kazanmıştır. Ayrıca, ilde, kâğıt, hidrofil, pamuk, tuğla, plastik eşya ve son yıllarda da, özellikle çelik mutfak eşyası üretimi ve ticareti önemli ölçüde yapılmaktadır.

1997 genel nüfus sayımına göre Kahramanmaraş'ın toplam nüfusu 1 025 241'dir; şehiriçi nüfusu ise 300 827 olup, nüfus bakımından ülkemizin 17 nci büyük ilidir.

Değerli milletvekilleri, Kahramanmaraş hızla gelişen kentlerimizden biri olup, gerek tarımsal potansiyeli, sermaye birikimi ve gerekse girişimi ve kapasitesiyle, kaynaklar daha rasyonel kullanıldığında, kısa zamanda, gelişmişlik bakımından Türkiye ortalamasının üzerine çıkabilecek düzeydedir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Kaya, 1 dakika süre veriyorum; lütfen, toparlayın.

MEHMET KAYA (Devamla) – Teşekkür ederim Başkanım.

Kahramanmaraş İli, çevre yerleşim birimleri içerisinde birçok bakımdan üstün, büyük ve gelişmiş olduğu gibi, nüfus olarak da bu büyüklüğünü muhafaza etmekte ve nüfusunu hızla artırmaktadır. Kahramanmaraş İli, tarım, hayvancılık, inşaat ve sanayide de oldukça canlıdır. Ticaret hayatındaki bu canlanmaya hızla artan nüfusun katkısı da oldukça fazladır. Kahramanmaraş İlinin, Elbistan-Afşin Termik Santralı, şeker fabrikası, un fabrikaları, tuğla fabrikaları ve çeşitli tekstil fabrikalarını sanayi kuruluşları arasında saymak mümkündür. Bunlar, ekonomik değerlerinin büyük bir kısmını teşkil etmektedir.

Değerli milletvekilleri, Yüce Meclise sunmuş olduğumuz bu teklif, Kahramanmaraş'ın büyükşehir olması hakkındadır. Teklifimiz, bu haliyle, Kahramanmaraş'ın idarî yapısını çok değiştirmemekle beraber, genel bütçemizi de fazla etkilememektedir.

Bizler, Kahramanmaraş milletvekilleri olarak, Kahramanmaraş İlinin büyükşehir belediyeliğini hak ettiğini düşünerek, bu teklifimizi, Kahramanmaraş halkı adına Yüce Meclise arz etmiş bulunuyoruz. Bu teklifimizi Yüce Meclisimizin kabul etmesi halinde, tüm Kahramanmaraş halkı ve 9 milletvekili olarak minnettar kalacağız.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MEHMET KAYA (Devamla) – Bu konudaki konuşmama son verirken, Aziz Türk Milletini ve onun Yüce Meclisini saygılarımla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederiz Sayın Kaya.

TURHAN GÜVEN (İçel) – Sayın Başkan, Sayın Mehmet Sağlam da aynı konuda konuşacak.

BAŞKAN – İçtüzük gereği, ancak bir milletvekiline söz verebiliyorum.

TURHAN GÜVEN (İçel) – Sayın Başkan, yerinden...

BAŞKAN – Sayın Mehmet Sağlam da söz istedi; ama, İçtüzük gereği, bunu yerine getirme şansımız yok.

TURHAN GÜVEN (İçel) – Sevgi, saygı sunacak.

BAŞKAN – Söz, Kahramanmaraş Milletvekili Sayın Ali Sezal'ın; buyurun efendim. (FP sıralarından alkışlar)

Süreniz 5 dakika...

TURHAN GÜVEN (İçel) – Sayın Başkan, bu bir anane halindedir. Böyle bir olay geldiği zaman, o ilin milletvekilleri, hangi partiden olurlarsa olsunlar, bir iki nezaket cümlesi sarf ederler.

ALİ SEZAL (Kahramanmaraş) – Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; Kahramanmaraş Belediyesinin büyükşehir statüsüne kavuşturulması için, 9 Kahramanmaraş milletvekili olarak, bir yasa tasarısı hazırladık ve yüce huzurunuza getirdik.

Değerli arkadaşlar, şu anda, ülkemizde, 15 tane büyükşehir belediyemiz var. Bunun yanında, namzet illerimiz de var; Malatya gibi, Urfa gibi, Elazığ gibi, Sakarya gibi, Denizli gibi...

Büyükşehir olabilmek için bazı şartları haiz olmak gerekir. Baktım, düşündüm, Kahramanmaraş, hakikaten, bu şartları haiz bir ilimizdir. Büyükşehir olmak, evvela, bir beldeye bir statü kazandırıyor; bunun yanında da, gelir kaynaklarında büyük artışlar oluyor. Örneğin, 200 000-300 000 nüfuslu bir ilin şahıs başına geliri 1 milyon lira iken, eğer sanayileşmiş, vergisini veren bir il ise, bu oran 4-5 katına kadar artıyor. Yani, büyükşehir olmuş bir belediyenin imkânı ile olmamış belediyenin imkânı arasında 5 kata yaklaşan farklar var. Örneğin, İzmit Belediyesinin nüfusu, belki 15 inci, 16 ncı sıradadır; ama, ülke genelinde belediye olarak aldığı payla 3 üncü sıradadır.

Değerli arkadaşlar, Değerli Milletvekilimiz Mehmet Kaya Bey arz ettiler; ben, bazı başka konulara değinmek istiyorum. Bir defa, il olarak, nüfus olarak, belediye olarak, nüfusumuz 301 000’dir. Bunun da, Türkiye sıralamasındaki yeri 17 nciliktir. 20’ye yakın büyükşehir belediyemiz olacağına göre, Kahramanmaraş bu hakkı kazanmıştır. Hazırlanan yeni yerel yönetimler yasa taslağında da aynen mevcuttur. 300 000'i aşan illerin büyükşehir olma yetkisi Bakanlar Kuruluna verilmektedir ki, Kahramanmaraş İli olarak bu hakkı da kazanıyoruz.

İkinci olarak, Kahramanmaraş, son yıllarda, Türkiye’de, sanayileşmede önde gelen bir ilimizdir; hatta, 1997-1998 yıllarında, sanayi bazında, yatırımda ülke birincisidir. Halen ilimizde dokuma, iplik, boya, kasar, giyim gibi 256 adet tekstil sektörü, 60 adet gıda sektörü, 18 adet kimya sektörü, 48 adet metal sanayii olmak üzere, orta ve büyük çapta 384 adet büyük fabrikamız vardır. İstihdam olarak, çalışan nüfusun, 1/6’sı, yani 25 000 kişisi, bu fabrikalarda iş sahibi olmuştur. Enerji tüketimi olarak, sanayi enerji tüketiminde 836 milyon kilovat/saat ile ülke 15 incisiyiz; yani, sanayide enerji tüketimi bakımından 15 inci sıradayız.

1990’lı yılların başında kurulan ve hızla gelişen Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi ve yine, 1990’lı yılların başında konuşlanan tugay düzeyindeki askerî birliğimiz nedeniyle, ilimizde büyük bir nüfus artışı yaşanmaktadır. Bundan önceki nüfus sayımında, belediyemizin nüfusu 228 000 iken, son nüfus sayımında 73 000 artarak -yani, ilimize bir il daha eklenerek- 301 000’e ulaşmıştır.

Evet, Kahramanmaraş, sanayi bakımından olsun, modern şehircilik bakımından olsun, övünülecek bir noktaya gelmiştir. Ancak, bu hızlı gelişmenin sağlıklı olabilmesi için, yol, su, kanal, okul, spor sahası, yeşil alan, kültür sitesi gibi, birçok modern şehircilik anlayışının vazgeçilmez unsurlarının da maddeten yanında olması, Büyük Millet Meclisimizin, zannediyorum, bir görevidir.

12 Şubat 1920 yılında, dışarıdan hiç yardım almadan kendini istiladan kurtaran, ilk kurşunu atan, istiklal mücadelesini başlatan, bu nedenle, 5 Nisan 1925 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisinden, savaşa yediden yetmişe kadar topyekûn katıldığı için kırmızı şeritli istiklal madalyasını alan bu kente, zannediyorum, Büyük Millet Meclisimiz gerekli ihtimamı gösterecektir.

Bu duygular içerisinde, oy vereceğinize inanıyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum efendim. (Alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederiz Sayın Sezal.

Buyurun Sayın Sağlam.

MEHMET SAĞLAM (Kahramanmaraş) – Kürsüden konuşabilir miyim Sayın Başkan?

BAŞKAN – Efendim, yerinizden...Söz veremiyoruz. Söyleyeceğiniz iki cümleyi ayakta ifade edin efendim.

MEHMET SAĞLAM (Kahramanmaraş) – Efendim, 1997 yılı nüfus sayımında merkez nüfusu 300 000'i geçen 4 il var Türkiye'de; Denizli, Şanlıurfa, Malatya ve Kahramanmaraş. Bunun üçünün, esasen, Yüce Meclis, daha önceki teklifleriyle büyükşehir olmasını gündeme aldı. Dolayısıyla, biz de, Doğru Yol Partisi Grubu olarak, Kahramanmaraş'ın büyükşehir olmasının gündeme alınmasının doğru olacağı kanaatindeyiz.

Arz ediyorum Sayın Başkan.

BAŞKAN – Teşekkür ederiz Sayın Sağlam.

MURAT BAŞESGİOĞLU (Kastamonu) – Sayın Başkan, Sayın Ali Doğan da yerinden...

BAŞKAN – Efendim, Sayın Ali Doğan da bu konuya sıcak bakar. Sanıyorum, Anavatan Grubu da Sayın Ali Doğan'ı kırmaz, uyar.

Ben de, Kahramanmaraş'ı, gerek nüfusu gerek son yıllardaki ekonomik gelişmesi, kültürel yapısı ve üniversitesiyle birlikte büyükşehir olmayı hak etmiş bir ilimiz olarak değerlendiriyorum. Bütün Kahramanmaraş milletvekili arkadaşlarımızın bu konuda söz istekleri var; ama, İçtüzüğe göre, bunların tamamını yerine getirme şansımız yok. Ben, bütün arkadaşlarımızın -özellikle Kahramanmaraş milletvekili arkadaşlarımızın- bu konuda hemfikir olduklarını burada Kahramanmaraşlılara ifade ediyorum.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmiştir. (Alkışlar)

İçtüzüğün 37 nci maddesine göre verilmiş doğrudan gündeme alınma önergesi vardır; okutup, işleme alacağım:

21. —Burdur Milletvekili Süleyman Coşkuner’in, Yükseköğretim Kurumları Teşkilâtı Hakkında 41 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulüne Dair Kanun ile 78 ve 190 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifinin (2/362) doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/137)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

22.11.1999 tarihinde, 7081 sayı ile, Burdur'da bir üniversite kurulması ile ilgili kanun teklifimi verdim.

İçtüzüğün 37 nci maddesine göre kanun teklifimin doğrudan gündeme alınmasını arz ederim.

Saygılarımla.

Süleyman Coşkuner

Burdur

BAŞKAN – Önerge sahibi olarak, buyurun. (MHP sıralarından alkışlar)

Süreniz 5 dakika efendim.

SÜLEYMAN COŞKUNER (Burdur) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Burdur İlimizde "Mehmet Âkif Ersoy" adıyla bir üniversite kurulmasına ilişkin kanun teklifimin doğrudan gündeme alınması hakkında vermiş olduğum önergeyle ilgili söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle, Yüce Heyetinizi ve bizleri izleyen değerli vatandaşlarımızı, sevgi, saygı ve hürmetlerimle selamlıyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; üniversitelerin ve fakültelerin Türkiye genelinde yaygınlaştırılmasıyla, bilim ve eğitim kurumlarının, bulundukları çevrenin sosyal, kültürel ve ekonomik problemleriyle daha yakından ilgilenmesi imkânı sağlanmaktadır.

Ülkemizin az gelişmişlik zincirlerini kırıp, gelişmiş ülkeler arasında hak ettiği yeri alması için, öncelikle, bilime ve birer bilim yuvası olan üniversitelere gereken önemin verilmesi gerekmektedir.

Yeterli altyapı potansiyeli bulunan ilimizde bir üniversite kurulması, yöremizin ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınmasına büyük katkı sağlayacaktır. İlimizden mebusluk yapmış ve İstiklal Marşımızın şairi Mehmet Âkif Ersoy adıyla Burdur'da bir üniversite kurulmasıyla, Millî Marşımıza ve Mehmet Âkif Ersoy'a, millî tarihimiz ve kültürümüz açısından büyük bir kadirşinaslık ve saygı örneği sergilenmiş olacaktır.

Dünyada gelişmişlik göstergelerinden biri de, eğitim ve öğretim kurumlarının sayısıdır. Türkiye'de kurulan 73 üniversiteye karşılık, Amerika Birleşik Devletlerinde 3 300, Japonya'da 458, Güney Kore'de 258 üniversite vardır. Ülkemizdeki yükseköğrenim çağındaki gençler arasında okullaşma oranı yüzde 15,3 iken, bu oran, Amerika Birleşik Devletlerinde yüzde 60, Güney Kore'de yüzde 38, Fransa'da yüzde 35, İspanya'da yüzde 40, Japonya'da yüzde 30'dur.

Aile bireyleri, her ne pahasına olursa olsun, çocuklarını normal şartlardaki devlet üniversitelerinde okutmak istemektedirler. İstikbalin ümidi olan genç nesiller de, üniversitelerde eğitim görüp, milletimizi ve ülkemizi yüceltmek istiyorlar.

Anayasamız, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, sosyal bir devlet olarak tanımlamıştır. Anayasanın 50 nci maddesine göre, halkın öğrenim ve eğitim ihtiyaçlarının sağlanmasını, devletin başta gelen ödevleri arasında saymıştır.

Burdur'da okuma yazma bilenlerin yüzde 71'i ilköğretim, yüzde 8,2'si lise ve yüzde 3,5'i üniversite mezunudur. İlimizde bulunan 41 lisede 7 249 öğrenci öğrenim görmekte ve her yıl 1 695 öğrenci mezun olmaktadır.

İlimizde, Akdeniz Üniversitesine bağlı Burdur Veteriner Fakültesi, Süleyman Demirel Üniversitesine bağlı Burdur Eğitim Fakültesi, Burdur Sağlık Yüksekokulu, Burdur Meslek Yüksekokulu, Bucak Hikmet Tolunay Meslek Yüksekokulu ve Gölhisar Meslek Yüksekokulu, toplam 211 öğretim elemanı, 87 memur ve 7 426 öğrenciyle eğitimine devam etmektedir.

Burdur'daki mevcut yükseköğretim kurumlarıyla kurulacak olan üniversitenin faaliyetlerini başarılı bir seviyede yapabilmesi için gerekli eğitim ve öğretim binaları, sosyal tesisleri ve öğrenci yurtları yaptırmak ve bunlar yapılıncaya kadar ihtiyaç duyulan bina ve yerleri temin etmek, her türlü araç ve gereçleri sağlamak ve giderlerini karşılamak amacıyla, 1993 yılında, ilimizde, Burdur Yükseköğretim Vakfı kurulmuştur.

Burdur Valiliği, Burdur Belediyesi ve Burdur Yükseköğretim Vakfının girişimleriyle, üniversite kampus sahası için yeterli olan 13 000 dönümlük arsanın tamamı alınmış ve tapu tescili yapılmıştır. 1 250 dönümlük bir arazi de, üniversite sahası olarak, belediye meclisi kararıyla, İller Bankasınca ayrılmıştır.

Fakülte ve yüksekokulların eğitim, öğretim ve idare binaları yanında, kapalı alanı 1 100 metrekare olan öğrenci sosyal tesisleri ile bir kapalı spor salonu, laboratuvarlar, atölyeler yapılmış ve öğrencilerin hizmetine sunulmuştur.

İlimizde, yükseköğretime hizmet veren ve Kredi ve Yurtlar Kurumuna bağlı, 446 öğrenci kapasiteli kız yurdu ile 1 844 öğrenci kapasiteli erkek öğrenci yurtları vardır. Yükseköğretim vakfınca da 100 öğrenci kapasiteli yükseköğretim kız yurdu açılmıştır. Ayrıca, temin ve tahsis edilen yeni bir arsa üzerinde daha büyük kapasiteli bir yurt yapım çalışması da devam etmektedir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – 1 dakika süre veriyorum; lütfen, toparlayınız.

SÜLEYMAN COŞKUNER (Devamla) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Burdur Mehmet Âkif Ersoy üniversitesi için, mevcutlarına ilaveten, her türlü yer ve binaların sağlanması ve yapımı, Burdur Valiliği, Burdur Belediye Başkanlığı, Burdur Yükseköğrenim Vakfı başta olmak üzere Burdur'daki tüm kamu ve sivil toplum kuruluşlarının teminatı altındadır. Kurulacak olan üniversitenin bina ve altyapı sorunu bulunmamaktadır.

Görüldüğü üzere, Burdur İlinde, dinamik bir sosyal ve ekonomik gelişme potansiyeli mevcuttur. İlimizin, sadece, bu potansiyeli harekete geçirecek motor güce ihtiyacı vardır. Kalkınma ise, bilindiği üzere, ancak eğitim yoluyla sağlanabilir. Sayıları her geçen gün artan gençlerimize, çağdaş, etkin ve verimli bir eğitim imkânı sağlamak amacıyla yeni tedbirlerin alınması elzemdir.

Burdur İlimiz, zengin tarihî mirası, kültürel değerleri, sosyoekonomik canlılığı ve coğrafî konumu itibariyle bir üniversiteye kavuşturulması gereken illerimizden biridir. Bu konuda, valilik, belediye başkanlığı, yükseköğretim vakfı, ticaret ve sanayi odası, borsa, esnaf ve sanatkârlar odası başkanlıkları ve diğer resmî ve sivil toplum kuruluşları ile yöre insanından yoğun istekler gelmekte ve mutlaka Burdur İlinde üniversitemizin kurulması istenmektedir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

SÜLEYMAN COŞKUNER (Devamla) – Bu açıdan, desteklerinizi istiyor, hepinize sevgi, saygı ve selamlarımı arz ediyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederiz Sayın Coşkuner.

Burdur milletvekillerimiz Sayın Mustafa Örs ve Sayın Hasan Macit söz istemişlerdir; ancak, İçtüzük gereği bir milletvekili arkadaşıma daha söz vereceğim. Öncelikli söz, Sayın Mustafa Örs'ündür.

Buyurun Sayın Örs. (DYP sıralarından alkışlar)

Süreniz 5 dakika efendim.

MUSTAFA ÖRS (Burdur) – Sayın Başkan, çok değerli milletvekilleri; öncelikle, hepinize saygılarımı sunuyorum.

Ben de, Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Hakkında 41 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulüne Dair Kanun ile 78 ve 190 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifinin, İçtüzüğün 37 nci maddesine göre doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önerge hakkında söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle, tekrar, hepinize ve yüce milletimize saygılarımı sunuyorum.

Biraz önce değerli milletvekili arkadaşımın da söylediği gibi, kanun teklifi, Burdur'a Mehmet Âkif Ersoy üniversitesi kurulması hakkındadır. Ben de, aynı amaçla, 16.11.1999 tarihinde, yeni madde eklenmesi şeklindeki teklifimle, Mehmet Âkif Ersoy üniversitesinin kurulmasını istemiştim; ancak, 17.11.1999 tarihinde komisyonun salt çoğunluğu olmaması nedeniyle görüşmeye alınamamıştı. Yine, aynı amaçla, 9.12.1999 tarihinde ek madde eklenmesi şeklindeki talebimiz, 15.12.1999'da, aynı gerekçeyle gündeme alınamamıştır.

Bu teklifimizden sonra Sayın Bakanımıza sorduğumda, kendisinin bu değerlendirmeleri yaptığını, Bakanlar Kuruluna sunacağını ve Burdur'un özellikle eğitim fakültesinin çok başarılı çalışmalarının olduğunu, Burdur'daki altyapının tamamen hazır olduğunu, bu şekildeki diğer illerimizle beraber değerlendirilerek, bu konunun mutlaka görüşüleceğini söylemişlerdi. Ben, hem kendisine hem sizlere, diğer değerli milletvekili arkadaşlarıma, bu konuda, şimdiden teşekkür ediyor, desteklerinizi bekliyorum.

Yine, üçüncü kez olmak üzere, ben de, başka milletvekili arkadaşlarımla beraber, Sayın Coşkuner'in de imzasının olduğu kanun teklifimi, 29.12.1999 tarihinde 8542 sayıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sunmuş idim.

Değerli milletvekilleri, içinde bulunduğumuz bilgi ve yüksek teknoloji çağında hemen bütün ülkeler, yükseköğretimi yaygınlaştırma ve geliştirme çabalarını yoğunlaştırmışlardır ve bu konuyu da önceliklerinin başına koymuşlardır; çünkü, bugün, ülkelerin varlıklarını sürdürmeleri, bilim ve eğitimdeki yarışta elde ettikleri dereceye bağımlı hale gelmiştir. Bu ülkelerde birleşilen ortak görüş, 21 nci Yüzyılın uyumlu ve güçlü bir toplumu olabilmek, ancak teknoloji ağırlıklı yükseköğretimden geçen toplumların hakkı olduğudur. Biz de, çağdaş uygarlığın seçkin bir ortağı olma hedefimize, çağı yaratan ülkelerin, yükseköğretimde hem nitelik hem de nicelik bakımından bulundukları düzeye ulaşma yolundaki çalışmalarımıza artan bir kararlılık, azim, güç ve hızla devam etme zorunda olduğumuzun bilincindeyiz.

Bu düşünceyle, çok pahalı bir yatırım olan eğitim, eldeki kaynakları en etkin ve verimli bir şekilde kullanmak ve çevresel katkıları değerlendirmek suretiyle kapasite yaratmak, ülkemizde de yükseköğretimde izlenen temel ilke, eğilim ve politikalar arasında yer almaktadır.

Burdur, bir üniversite için gerekli demografik yapı yanında, üzerinde bütün tesisleriyle bir üniversite kurulabilecek ve bu amaçla tahsis edilmiş bir alana sahip bulunmaktadır. Bu nedenle, üniversite kurulması için belirlenen ölçütler çerçevesinde gerekli koşulları taşıyan Burdur İlinde bir üniversite kurulması, toplumun sosyal, kültürel, ekonomik yönden kalkınması için zorunlu görünmektedir.

Ayrıca, üniversite kurma çalışmaları çerçevesinde, şehir imar planında 1986 yılında yapılan değişiklikle, şehir merkezinde, göle nazır, 1 250 dönümlük bir bölge, üniversite sahası olarak belediye meclisi kararı ve İller Bankasınca ayrılmıştır. Halen bu arazi belediyemizce imara kapalı tutulup üniversite alanı olarak muhafaza edilmektedir. Mevcut yurtlarımız da bu alanın bir bölümünde yerleşmiştir.

Buna ilave olarak, ayrıca, 1993 yılında, şehir merkezine 8-10 kilometre mesafede, 13 000 dönümlük bir arazi, Akdeniz Üniversitesi Veteriner Fakültesine devredilmiştir.

Burdur'da, Millî Eğitim Bakanlığı Kredi ve Yurtlar Kurumuna ait Eğitim Fakültesi Kampusu içerisinde 440 yataklı kız yurdu ile şehir merkezindeki 72 dönümlük kampus içinde 1844 yataklı 5 bloktan oluşan yurtlarımız vardır. Düşünceme göre, Burdur'da temel fakülteleriyle, 10-15 yüksekokuluyla, saygınlığı ve kalitesi olan bir nokta üniversitesinin kurulması gerekmektedir.

1997 yılı genel nüfus sayımı sonuçlarına göre il merkezi nüfusu 56 000, genel nüfusu 251 000 olan Burdurumuzun komşu illerinin tümündeki diğer üniversitelerle beraber, bölgemizin Burdur'da da kurulacak bir üniversiteye kavuşmasının, bölge kalkınmasına, özellikle, faydası olacağını arz ediyorum. Tabiî ki, kalkınma konusunda, üniversitelerle beraber bazı illerimizin de kalkınmada birinci derecede öncelikli iller kapsamına alınmasında da fayda olduğunu burada arz etmek istiyorum.

Burdur, altyapısı mevcut, açık ve kapalı fizikî alanları ile öğretim elemanı ve öğrenci sayıları itibariyle üniversiteye hazırdır. Burdurumuzun hızlı kalkınması, iyi gelişmesi için Burdur'da bir üniversite istiyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – 1 dakika süre veriyorum; toparlayınız.

MUSTAFA ÖRS (Devamla) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Türkiye'de yüzde 45, Burdur'da ise yüzde 70-80 oranında sütçülük, hayvancılık ve tarımla uğraşım vardır. Bu değerler, Burdur'da kurulacak bir Mehmet Âkif Ersoy üniversitesindeki her türlü ihtiyacı karşılayacak durumdadır.

Süleyman Demirel Üniversitesine bağlı Eğitim Fakültesi, Akdeniz Üniversitesine bağlı Veteriner Fakültesi; ayrıca, Süleyman Demirel Üniversitesine bağlı Sağlık Yüksekokulu, Meslek Yüksekokulu, Bucak Hikmet Tolunay ve Gölhisar Meslek Yüksekokullarında 211 öğretim üyesi, 87 memur ve 7 426 öğrenci mevcuttur. 9-14 yaş arasında 30 000, 15 ile 19 yaş arasında 25 000 nüfusumuz vardır. Ayrıca -zamanım yetmeyeceği için kısa kesiyorum- bütün fakülte ve üniversitelerimizin garajları, atölyeleri, kampusları, yurtları, tamamen, bir üniversite kurulmaya hazır durumdadır.

Ben de, millî şairimizin, bu çatı altında ayakta alkışlarla kabul edilen ve defalarca okunan İstiklâl Marşımızın şairinin, yazarının ve Burdur'un ilk milletvekili olan Mehmet Âkif Ersoy adına Burdur'da bir üniversite kurulması konusundaki kabul oylarınızı arz ediyorum.

Hepinize saygılarımı sunuyorum. ( DYP ve FP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederiz.

Buyurun Sayın Macit.

HASAN MACİT (Burdur) – Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşımız Süleyman Coşkuner'in önergesine destek vermek için söz almış bulunuyorum; İçtüzüğümüz gereği bir kişiye söz verebildiğiniz için, yerimden bir iki cümleyle desteğimi arz etmek istiyorum.

Burdur'un dokuzbin yıllık tarihî geçmişi içerisinde sosyal yapısı, kültürel yapısı açısından bir üniversitenin kurulması zorunluluktur. Kısacası, Burdur'un üniversiteye, üniversitenin Burdur'a ihtiyacı vardır. Bu anlamda, üniversite yasa teklifinin doğrudan gündeme alınmasını destekliyor, saygılar sunuyorum. (Alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederiz Sayın Macit.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Önerge kabul edilmiştir.

Gündemin "Özel Gündemde Yer Alacak İşler" kısmına geçiyoruz.

Genel Kurulun 17. 2. 2000 tarihli 59 uncu Birleşiminde alınan karar gereğince, bu kısımda yer alan, ülkemizde meydana gelen deprem felaketi konusunda yapılan çalışmaların tüm yönleriyle incelenerek alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca kurulmuş bulunan (10/66, 67, 68, 69, 70) esas numaralı Meclis Araştırması Komisyonunun 308 sıra sayılı raporu üzerindeki genel görüşmelere başlıyoruz.

V.—GENSORU, GENEL GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI VE

MECLİS ARAŞTIRMASI

A) GÖRÜŞMELER

1. —Sakarya Milletvekili Cevat Ayhan ve 48 Arkadaşı, İzmir Milletvekili Atilla Mutman ve 33 Arkadaşı, Erzurum Milletvekili İsmail Köse ve 20 Arkadaşı, DYP Grubu Adına Grup Başkanvekilleri Ankara Milletvekili Saffet Arıkan Bedük ve İçel Milletvekili Turhan Güven ile ANAP Grubu Adına Grup Başkanvekilleri Kastamonu Milletvekili Murat Başesgioğlu, Denizli Milletvekili Beyhan Aslan ve Bartın Milletvekili Zeki Çakan’ın Ülkemizde Meydana Gelen Deprem Felaketi Konusunda Yapılan Çalışmaların Tüm Yönleriyle İncelenerek Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci Maddeleri Uyarınca Birer Meclis Araştırması Açılmasına İlişkin Önergeleri (10/66, 67, 68, 69, 70) Üzerine Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu Raporu (S.Sayısı : 308) (1)

BAŞKAN – Komisyon ?..Hazır.

Hükümet ?..Hazır.

İçtüzüğümüze göre, Meclis Araştırması Komisyonu raporu üzerindeki genel görüşmede, ilk söz hakkı önerge sahiplerine aittir; daha sonra, İçtüzüğümüzün 72 nci maddesine göre, siyasî parti grupları adına birer üyeye, şahısları adına iki üyeye söz verilecektir; ayrıca, istemleri halinde, Komisyon ve Hükümete de söz verilecektir; bu suretle, Meclis Araştırması Komisyonu raporu üzerindeki genel görüşme tamamlanmış olacaktır.

Konuşma süreleri, komisyon, hükümet ve siyasî parti grupları için 20'şer dakika, önerge sahipleri için 10'ar dakikadır.

Komisyon raporu 308 sıra sayısıyla bastırılıp dağıtılmıştır.

Rapor üzerinde söz alan sayın milletvekillerinin isimlerini okuyorum: Önerge sahipleri henüz bildirmediler.

(10/66,67,68,69,70) ESAS NUMARALI MECLİS ARAŞTIRMASI KOMİSYONU BAŞKANI ATİLLA MUTMAN (İzmir) – Sayın Başkan, söz istiyorum.

BAŞKAN – Başlangıçta mı söz istiyorsunuz?

(10/66,67,68,69,70) ESAS NUMARALI MECLİS ARAŞTIRMASI KOMİSYONU BAŞKANI ATİLLA MUTMAN (İzmir) – Evet.

BAŞKAN – Peki.

İlk söz, İçtüzük gereği, başlangıçta söz isteyen Komisyon Başkanımız Sayın Atilla Mutman'a aittir.

Buyurun Sayın Mutman. (DSP sıralarından alkışlar)

Süreniz 20 dakika efendim.

(10/66,67,68,69,70) ESAS NUMARALI MECLİS ARAŞTIRMASI KOMİSYONU BAŞKANI ATİLLA MUTMAN (İzmir) – Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Özellikle, 17 Ağustosta meydana gelmiş olan acı felakette binlerce insanımızın kaybı, bütün milletimizi derinden üzdü. Özet olarak, onbinlerce vatandaşımız yaralandı, Türkiye büyük maddî ve manevî kayba sahne oldu.

17 Ağustos depreminin hemen akabinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi, oybirliğiyle, Meclis araştırması komisyonu kurmaya karar verdi ve Komisyonumuz, bu büyük deprem sonrası, alınması gereken tedbirleri belirlemek üzere kuruldu. Üç aylık süre bitmek üzereyken, 12 Kasımda Düzce'de yaşanmış olan büyük deprem felaketiyle, bir ay eksüre isteme durumunda kaldık.

Maalesef, 17 Ağustos depremine, devletimiz ve halkımız hazırlıksız yakalandı. Meclis bir aylık yaz tatiline girerken, Komisyonumuz görevine başladı ve bölgeye sık sık ziyaretlerde bulunduk. Gidemediğimiz zamanlarda, özellikle o bölgedeki Komisyon üyesi milletvekillerimiz sayesinde, gelişmeler konusunda, bölgeyi yakın gözlem altında tuttuk ve deprem bölgesi ziyaretlerimiz ve komisyon üyelerimizin bölgede sık sık gözlemleri neticesinde, Başbakanlık Kriz Masasını bilgilendirmeyi, görevimiz gereği dışında, bir milletvekili gerekliliği içinde düşündük, değerlendirdik ve olumlu olumsuz her gelişme sonrası, sorunların ve iyi gelişmelerin tarafımızdan değerlendirilmesi yapılarak, Başbakanlık Kriz Masasına ve ilgi duyan bakanlarımıza sunuldu.

Özellikle, depremle ilgili komisyon çalışmalarımız esnasında, pek çok bürokratı, uzmanı dinleme fırsatı bulduk. Özellikle Kızılay eski Başkanı Sayın Demir'i Meclise davet ettik ve ilk şok durum esnasında Kızılayın içinde bulunduğu aciz konum hakkında bazı milletvekillerimizin haklı sorularına Sayın Demir maruz kaldı ve biz, özellikle deprem konusunda, Türkiye'nin hazırlıksız yakalanmasının gereği, bundan sonra olası depremlerde bir daha böyle zor durumlar yaşanmaması açısından, depremle direkt ilgili veya dolaylı ilgili olan kurumların yetkililerini Meclise davet ettik, onları dinledik.

Şunu direkt olarak söyleyebilirim: Bölgeye ilk esnada yaptığımız ziyarette, şok durumun hemen akabinde, belli zorluklar belli bölgelerde yaşanmasına karşın, göreceli olarak, daha sonraki ziyaretlerimizde, durumun iyileşmekte olduğunu da fark ettik; ama, koordinasyondaki eksiklikleri, iletişimin bloke olmasını, kurtarma çalışmalarındaki yetersizlikleri, Kızılayın sergilediği aciz durumu ve enkazların temizlenmesi konusundaki sorunları söylemeden geçmek mümkün değil; ama, bunun başlıca sebebi, özellikle Türkiye'nin doğal afet gerçeğini bilip de, yıllarca önce başlatılması gereken hazırlık çalışmalarının yapılmamış olmasıdır. Ancak, hükümetimizin çok geçmeden aldığı yerinde kararlarla, depremzedelerin önündeki belirsizlik kalkmış, geçici barınmayla ilgili sorunlar çözülmüştür.

Bu büyük deprem sonrasında 12 Kasımda Düzce'de yaşanan ikinci deprem, birinci deprem sonrası görülmüş olan olumsuzlukların yaşanmasına pek sahne olmamıştır. Özellikle koordinasyondaki eksiklikler, 12 Kasım Düzce depreminde pek görülmemiştir; kriz masaları, çok daha bilinçli, deneyimli valiler tarafından donatılmıştır. Ayrıca, 17 Ağustos depreminde yaşanmış olan iletişimdeki çöküş, ikinci depremde görülmemiştir. Ancak, biz yine Komisyonumuza, özellikle Telekomdan yetkili amiri, bizi bilgilendirmek üzere davet ettik ve 12 Kasımda Düzce'deki depremden sonra, birinci depremde karşılaşılmış olan komünikasyon zorluklarının pek yaşanmadığını kendileri ifade ettiler.

Ben, özellikle, konuşmamı, çalışmamız sonucu hazırlanmış olan raporumuza yönlendirmek istiyorum: Haklı olarak, bütün parti sözcüleri -ki, çoğu da, zannediyorum, bizim Komisyonumuzda değerli görevler yapmış arkadaşlarımız olacaktır- kendi bakışlarıyla, çeşitli boyutlarıyla depremi, deprem sonrasını, sorunlarıyla ve iyi gelişmeleriyle ele alacaklardır. Ama, biz, raporumuzu, belli kaideler üzerinde, özellikle, genel bilgiler ve Komisyon çalışmaları birinci bölümde, değerlendirmeler ikinci bölümde, öneriler üçüncü bölümde yer almak üzere oluşturduk.

Raporumuzun birinci bölümü, depremin tanımı ile ülkemizin deprem açısından dezavantajları, geçmişten günümüze uzanan afet olayları, yasal düzenlemeler ve depremle ilgili kurumları incelememizle başlıyor. Ayrıca, 1884 ile 1999 yılları arasında Türkiye'de meydana gelmiş 6'dan daha büyük şiddetteki depremlerin tablosu raporumuzda yer alıyor. 5 ile 6 şiddeti arasındaki depremlerin tablosunun sayfayı taşıracağı düşüncesiyle, biz alıkoyduk, rapora yerleştirmedik; ancak, o büyük depremlerde yüzyılı aşkın sürede meydana gelmiş ölüm olaylarının adet olarak tespitini, raporumuzdaki tablonun bir önceki sayfasına yerleştirdik.

Şunu söylemek gerekir ki, baktığınız zaman yüzyıllık periyoda, Türkiye, özellikle, Kuzey Anadolu fay hattında doğudan batıya zaman zaman sallanıyor ve depremler, zaman zaman çok şiddetli oluyor; hatta 6-7 şiddetinde büyük depremler yaşanıyor ve yine baktığınız zaman coğrafyamıza, özellikle bölge haritamıza, o bölgede, batıya doğru büyük yerleşim alanları bulunuyor, bu bölge, büyük nüfuslar taşıyor ve ayrıca, endüstrimizin en büyük ağırlığı, en büyük kısmı bu bölgede yer alıyor. Sadece birinci ve ikinci derece deprem bölgesi, Türkiye'de, yüzde 70 oranında, ayrıca, üçüncü derece, dördüncü derece deprem bölgeleri de söz konusu; yani, düşünün, birinci, ikinci derece deprem bölgesinin hemen hemen yüzde 80'i, büyük sanayi tesislerine sahip olan bölge oluyor; onun için, özellikle, alınması gereken tedbirler konusunda ciddî hazırlıklar yapılması gerekli. Zaten, Komisyonumuz da bu amaçla sizlerin sayesinde kuruldu ve çalışmamızı, hakikaten, bir uyum ve dayanışma içinde yürüttük; bütün arkadaşlar arasında uyum vardı, kesinlikle, dar hesaplar yoktu; çünkü, ülkemiz büyük bir afetle başbaşa kalmıştı, binlerce insanımızın yaşamı son bulmuştu, onbinlerce insanımız yaralanmıştı ve zor durumda kalmıştı; ayrıca, evsiz barksız insanlar, işsizler, bayağı önemli bir rakamı oluşturuyordu.

Değerlendirme bölümünde, özellikle, kriz masaları, belediyelerin tutumları, kurtarma faaliyetleri, deprem konusunda teknik olarak araştırma geliştirme çalışmaları, iletişim, ulaşım, imar mevzuatı gibi konularda değerlendirmelerde bulunduk. Her bir değerlendirme sonucunda bir öneriye ulaştık; yani, bir sorun var, o sorunun çözümünü, raporumuzun sonunda, 39 maddeden oluşan öneriler paketinde sunduk.

Ben, önerilere özet olarak girmek istiyorum. Öncelikle, kısa bir dönem için, Komisyon Başkanlığı gibi önemli bir görevde bulundum ve bu görevin gereğinin bilinci içerisinde, değerli arkadaşlarımızla birlikte, kesinlikle uyumlu bir çalışma içerisinde, çok önemli öneriler geliştirdik. Türkiye, bundan sonra da doğal afet gerçeği içerisinde var olacağına göre, bu sunduğumuz önerilerin kesinlikle gözardı edilmemesi gerekir; yani, hazırladığımız raporumuzun Meclis arşivlerinde tozlanmaması gerekir; bu, çok önemli, altı çizilecek bir olaydır değerli arkadaşlar.

Önerilerimizin özellikle 1 inci maddesiyle ilgili, devlet, deprem konusunda ciddî bir politika oluşturmalıdır; yani, bu politika, başlıbaşına kurulacak bir yapısal yönetim içerisinde olmalı ve Türkiye'nin, depremle ilgili, makro düzeyde, bölgesel düzeyde ve lokal düzeyde belli mevzi planları, imar planları yapılmalıdır.

2 nci ve 3 üncü önerilerimiz, özellikle, bilimsel çalışmaları kontrol etmesi için, ayrıyeten araştırma ve geliştirme çalışmalarını yürütebilmesi için bir "Deprem Araştırma Kurulu" kurulmasını öngörüyor. Ayrıca, İçişleri Bakanlığı bünyesinde bulunan Sivil Savunma Genel Müdürlüğü ile Bayındırlık ve İskân Bakanlığı bünyesinde bulunan Afet İşleri Genel Müdürlüğünün bir çatı altında toplanıp -o çatının üzeri başkanlık mı olur, genel müdürlük mü olur, bakanlık mı olur- direkt olarak Başbakanlığa bağlanmasında yarar vardır diye düşünüyoruz.

4'le 9 arasındaki öneriler, en fazla Meclisimizi ilgilendiriyor. Burada, acilen Meclisten geçirmemiz gereken, Türkiye'nin doğal afet gerçeği içerisinde değerlendirilmesi gereken yasal düzenlemeler öneriliyor. Mesela, bu yasal düzenlemeler içerisinde, imar mevzuatı birinci sırada yer alıyor; yani, bu şartlarda, bugüne kadar gelmiş olan imar mevzuatıyla, depremlerin, bundan sonra alınması gereken tedbirlerden gerektiği kadar nasibi, gerektiği kadar katkıyı alabilmesi için, imar mevzuatının acilen Meclise gelip, son şekliyle, çağın gereksinimlerine uygun şekliyle Meclisten geçmesi gerekiyor.

Ayrıca, 1580 ve 3030 sayılı belediye yasalarının, Mecliste, elden geçmesi gerekiyor. Hazır, Genel Kurula, yerel yönetimlerle ilgili yasa tasarısı gelecek; hiç, burada, önergelerle, bu ilgili yasalarda yapılması gereken düzenlemeleri yapma durumunda kalmadan, Sayın Bakanımız, bu bizim önerilerimizde yer alan 1580 ve 3030 sayılı belediye yasalarında gerekli düzenlemeyi yapabilir ve bunlar, Meclise hazır bir şekilde de gelebilir.

Aynı şekilde, 3360 sayılı il özel idaresiyle ilgili ve 5442 sayılı il idaresiyle ilgili yasalarda gerekli düzenlemelerin Meclisten geçmesi gerekiyor.

Bunlardan çok daha önemli diyebileceğim, yapı sigortasının veya deprem sigortasının, acilen, yasal baza oturtulması gerekiyor; yani, bundan sonra, vatandaşın dikkatsizce yapmış olduğu binaların sebebi ve sorumlusu devlet olmamalı.

Tabiî ki, bugüne kadar, belediyelerin takındıkları tavırlar, imar müsaadesi verdikleri yerlerin imar müsaade şartlarına uymaması, yani, özellikle, hiç olmayacak alanların imara açılması, maalesef, bu acı faturayı memleketimizin önüne getirmiştir.

10 uncu öneri, tüm illerde, belediye teşkilatlarının, kendi bünyeleri içerisinde, afet planlaması ve yönetim birimini oluşturmalarını gerekli kılıyor; yani, sadece Afet İşleri Genel Müdürlüğü, Bayındırlık Bakanlığı, kurtarmayla ilgili Sivil Savunma Genel Müdürlüğü veya bilimsel araştırma ve geliştirmeyle ilgili Deprem Araştırma Kurulu meşgul olmasın, aynı zamanda, belediye sınırları içerisinde, belediyeler, kendi bünyelerinde kuracakları bu yönetim birimiyle, olaylara direkt olarak yön verebilsinler.

11 inci öneride "Kızılayın kuruluş ve teşkilat yapısı gözden geçirilmelidir" deniliyor. Zaten, bizim komisyonumuzun kurulmasının ardından, hemen akabinde, Meclisimiz, yine oybirliğiyle karar vererek, Kızılayla ilgili araştırma komisyonunu kurdu. Biz, değerli arkadaşlarımızla beraber, Kızılayla ilgili daha fazla öneri geliştirmeyi uygun bulmadık; onun için, bu önerinin gereğinin yapılacağını umut ediyoruz.

12 ile 17 arasındaki öneriler, kurtarma faaliyetleriyle ilgili. Maalesef, 17 Ağustosta o acı olaydan sonra, yabancı memleketlerden gelen kurtarma ekiplerine mecbur kalmamız, bütün vatandaşlarımızı ve biz vekilleri de derinden üzmüştür. Oysa, daha önce, üçyüz beşyüz kişiden oluşan o ordunun 10 misli, 20 misli daha fazla sayıda kendi insanlarımıza eğitim verilerek, bilinçlendirilerek gönüllü kuruluşlar oluşturulsaydı, o büyük felakette, belki daha fazla canlı insanımızı enkazların altından kurtarma durumunda kalabilirdik; ama, bunu başaramadık; fakat, bundan sonra başarmak zorundayız. Bakınız, orada, 17 Ağustos depremi enkazında uğraş veren bir iki tane sivil gönüllü kuruluş vardı; ancak, 12 Kasım Düzce depreminden sonra, âdeta, hiçbir teşvik görmeden, gönüllü kuruluşlar çoğaldı ve hemen akabinde, Düzce depreminin ardından bölgeye intikal ettiler, kendi ellerindeki yeterli veya yetersiz birtakım malzemelerle kurtarma çalışmalarına başladılar. Miktarları iki üçün çok üzerindeydi, belki onbeş yirminin üzerindeydi; yani, vatandaşımız duyarlı hale gelmeye başladı; yani, biz, 17 Ağustos depreminin acı felaketinin sonrasında, depremle yaşamayı öğrenmeye başladık değerli arkadaşlar.

12 ile 17 arasındaki öneriler arasında, özellikle Meclisimize, yine önemli bir iş düşüyor; 7126 sayılı Sivil Savunma Yasasını, Türkiye'de bütün Anadolu sathına yaygınlaştıracak biçimde, yaygınlaştırma imkânı verecek yasal değişikliği yapmak zorundayız.

18 ile 20 arasındaki öneriler, yaratılacak kaynakla ilgili. Biliyorsunuz, geçtiğimiz onlu yıllar içerisinde, afetler ve sivil savunma fonları vardı ve bunlar, tamamen doğal afetlerle ilgili kullanılırdı; şimdi, bütçenin içerisine sokuldu. Bunlar, derhal serbest bırakılmalıdır ve ayrıca, kaynak çeşitlendirilmelidir, çoğaltılmalıdır.

21 ile 24 arasındaki öneriler, mühendis ve müteahhitlerin sorumluluklarını içeren önerilerdir ve aynı zamanda, binaların yapı kalitesini öngören önerilerdir. Biliyorsunuz, mühendislerle ilgili, halen 1934 yılında çıkmış olan mimar ve mühendislerin yetki ve sorumluluklarıyla ilgili yasa mevcuttur ve düşünün, onlu yıllar geçmiştir; artık, bu, hükmünü kaybetmiştir. Bu yasanın acilen değişmesi lazım. Her mühendislik odasının ayrı meslek yasalarının çıkarılmasında yarar vardır. Burada, yine, Meclisimize önemli bir görev düşmektedir.

Ayrıca, yapı kalitesi çok önemlidir. Örneğin, Türkiye'de beton harcı, daha henüz, birtakım bölgelerde, elle karıştırılmaktadır. Vibratör kullanılmadan karıştırılmanın elle olmasının, her ne kadar kaliteli malzeme kullanılırsa kullanılsın, kesinlikle randıman vermesi mümkün değildir; bunu, uzmanlar söylüyor. Ayrıca -çok önemli bir bilgidir bu- Türkiye'de, üzülerek söylüyorum, daha halen, trasslı çimento satılıyor. Trasslı çimentonun yüzde 30'u toprak -mukavemetli topraktan- yüzde 5'i harç, geri kalan yüzde 65'i de klinker denilen çimentonun özünden oluşuyor. Oysa, hiçbir Batı ülkesinde, bu çimentonun inşaatlarda kullanılmasına rastlamak mümkün değildir. Değerli arkadaşlar, Türkiye'de, halen, bazı bölgelerde -duyumumuz vardır- bu çimento, sadece sıvalarda kullanılması gerekirken, sadece bahçe duvarları örmede kullanılması gerekirken, binalarda kullanılmaktadır. Bu, çok büyük hatadır ve bakın, 17 Ağustos sonrası ve 12 Kasım sonrası, Marmara depremi bölgelerini oluşturan illerde yapılan testlerde ve ayrıca Düzce depremindeki alanda yapılan kalite kontrol testlerinde, bu yıkılmış olan binalardan alınan beton parçalarında, o çimento kalitesinin, zorunlu olan BS-20 kalitesini karşılamadığı, uzmanlar tarafından söylenmiştir. BS-8, BS-12 kalitesindeki çimento kullanılmıştır o yapılarda; yani, o gösteriyor ki, trasslı çimento yani yüzde 65'i klinker olan çimento o yapılarda kullanılmıştır ve üzülerek söylüyorum, Türkiye'de halen o çimento kullanılmaktadır. O çimentonun taşıyıcı özelliği olmadığı için, kullanılması derhal yasaklanmalıdır ve trasslı çimento torbalarının üzerine etiket yapıştırılarak, o çimentonun satılmasının yasaklanması gereklidir; bunu da derhal, Afet İşleri Genel Müdürlüğünün yapması gereklidir; bu çok önemli bir konudur. Bunu sadece ben söylemiyorum...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Mutman, size 2 dakika süre veriyorum; toparlayınız.

(10/66, 67, 68, 69, 70) ESAS NUMARALI MECLİS ARAŞTIRMASI KOMİSYONU BAŞKANI ATİLLA MUTMAN (Devamla) – ... aynı zamanda "kamuoyuna duyuru" başlığı altında, Türk Hazır Beton Birliği Yönetim Kurulunun yayımladığı bildiride de söylüyorlar, bunu kendileri söylüyor; yani, Türk Hazır Beton Birliği Yönetim Kurulunu oluşturan kişiler, zaten büyük çimento fabrikalarının temsilcileri, bunlar söylüyor; diyorlar ki: "Eğer siz, zorunlu gördüğünüz BS-20 kalitesini tutturacak çimentoyu piyasada yasal satış haline sokamazsanız, halen trasslı çimentolar satılıyorsa, diğer bölgelerde yüksek şiddette deprem söz konusu olduğunda, o binalar yerle bir olur." Bunlar gerçeklerdir değerli kardeşlerim.

25 ile 27 arasındaki öneriler, zemin etütleriyle ilgilidir. Zemin etütleri zorunlu görülmelidir. Ayrıca, deprem riski yüksek olan bölgelerde, kaya düşmesi, çığ ve heyelan olan alanların kesinlikle yerleşime açılmalarına müsaade edilmemelidir.

28 ile 38 arasındaki öneriler, özellikle bu son depremde yaşanmış veya bu depremle açığa çıkmış sorunlara yöneltilmiş önerilerdir; onları kısaca geçiyorum: Toplumun doğal afetlerle ilgili bilinçlendirilmesi, yaygın eğitim programları, deprem bölgesindeki vatandaş ve çocuklarımız için rehabilitasyon çalışmalarına önem verilmesi, bir afet anında bloke olmayacak haberleşme sisteminin kurulması; Tüpraşta çıkan yangından hareketle, tehlike yaratabilecek tesislerin, belli bir zaman dilimi içerisinde, deprem riski az olan bölgelere taşınması; hasar tespit çalışmalarının deneyimli elemanlarca yapılması; davaların çok olmasından dolayı, deprem bölgesine savcı ve hâkim gönderilmesi; sık sık deprem senaryoları yapılması gibi önerileri içermektedir.

Sözlerime son verirken, alınması gereken tedbirlerin başında, sağlam zemine sağlam bina olduğunu asla unutmamak gerekir diyorum değerli arkadaşlarım.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

(10/ 66, 67, 68, 69, 70) ESAS NUMARALI MECLİS ARAŞTIRMASI KOMİSYONU BAŞKANI ATİLLA MUTMAN (Devamla) – Umut ediyorum ki, araştırma raporundaki önerilerin gereği yapılacak, deprem felaketleri öncesi, ülkemiz daha hazırlıklı hale gelecektir.

Hepinize saygılar sunarım. (Alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederiz Sayın Mutman.

Doğru Yol Partisi Grubu adına, Bursa Milletvekili Sayın Teoman Özalp. (DYP sıralarından alkışlar)

DYP GRUBU ADINA TEOMAN ÖZALP (Bursa) – Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; ülkemizde meydana gelen deprem felaketi konusunda yapılan çalışmaların tüm yönleriyle incelenerek alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla, Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 üncü ve 105 inci maddeleri uyarınca, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunun 27.8.1999 tarihli birleşiminde alınan karar gereği kurulan Meclis Araştırması Komisyonu çalışmalarını tamamlayarak, raporunu Yüce Heyetinize sunmuş bulunmaktadır.

(10/ 66, 67, 68, 69, 70) esas numaralı Meclis Araştırması Komisyonu raporu üzerinde, Doğru Yol Partisi Grubunun görüşlerini açıklamak üzere söz almış bulunuyorum; Grubum ve şahsım adına, Yüce Heyeti saygıyla selamlıyorum.

Sayın Başkan, değerli millletvekilleri; öncelikle, 17 Ağustos 1999 ve 12 Kasım 1999 tarihlerinde meydana gelen deprem felaketleri nedeniyle hayatını kaybedenlere bir kez daha Yüce Tanrı'dan rahmet, yakınlarına ve tüm milletimize başsağlığı diler, bu gibi felaketlerin bir daha yaşanmamasını Cenabı Hak'tan niyaz ederim.

Hepimizin malumu olduğu üzere, 17 Ağustos 1999 Salı günü saat 03.02'de meydana gelen, merkez üssü Kocaeli olmak üzere, İstanbul, Sakarya, Yalova, Bolu, Bursa, Eskişehir ve Zonguldak İllerimiz ile bu illerimize bağlı ilçelerimizde meydana gelen deprem, mal ve can kaybı açısından, cumhuriyet tarihimizin en büyük depremi olmuştur. Akabinde meydana gelen Düzce-Kaynaşlı depremi, yaralarımızı bir kez daha derinleştirmiştir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ülkece geçirdiğimiz bu büyük felaketlerden ders almak, gelecekte olabilecek her türlü doğal felaketlere hazırlıklı olmak, can ve mal kaybını o derece azaltacaktır. Devletimizce alınan deprem öncesi ve sonrası tedbirler, görüşülmelidir. Kamu ve özel bina inşaatları, temelden itibaren denetlenmelidir. Sivil Savunma birliklerinin yetersizliği karşısında, bu birlikleri yeniden yapılandırmak, teknolojik imkânlarla donatmak gerekir. Ayrıca, bu noktalardan hareketle, yasal boşluklar tespit edilmeli ve yasal boşluklar, çıkarılacak yasalarla doldurulmalıdır. Mevcut sorunlar yerinde incelenmeli ve gelişmiş ülkelerin uygulamaları da dikkate alınarak, sorunların bütünüyle araştırılması ve çözümler üretilmesi gerekir. Ayrıca, başarılı bir çalışma yapmış bulunan Komisyonun bu çalışmalarının da çok iyi analiz edilerek önlemlerin alınması şarttır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; insan aklı, yaşanması olası birtakım tehlikeleri önleyebildiği ölçüde değerlidir. Yüce Meclis, raporda saptanan gerçekleri ve önerileri yasal düzenlemeye dönüştürmek için yeni bir doğal afetin yaşanmasını beklememelidir. 57 nci hükümet, ülkemizin, her an, burun buruna yaşadığı doğal afetlerle ilgili çalışmaları değerlendirip, bugüne kadar görülen aksaklıkları ortadan kaldıracak kanun tasarılarını Yüce Meclise getirmelidir. Biz, Doğru Yol Partisi olarak, pozitif siyaset adına, gerekli desteği vereceğimizi, buradan açıkça ifade ediyoruz.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; araştırma komisyonunun hazırlamış olduğu bu raporun, Yüce Meclis tarafından ayrı bir önemde değerlendirilmesi gerektiği düşüncesindeyim. Komisyonun incelediği bu konu, ülkemizin mevcut şartlarını ve yapısını anlatan bir konudur. Bilim adamlarının ifade ettiği gibi, artık, depremle yaşamaya alışmalıyız. Bu nedenle, her birimiz, bu konuyu, partisel ve bireysel çıkarlarımızın üzerinde değerlendirmeliyiz. Yüce Meclis, deprem araştırma komisyonunun raporunu irdelerken, anayasal bir gereğin yerine getirilmesi gibi şünmemeli; çözümü bir an önce getirmelidir. Bu komisyon raporu, arşivin tozlu raflarında ve bilgisayar disketlerinde kalmamalıdır. Şayet, bu Parlamento, doğal afetler konusunda gerekli düzenlemeleri yapmazsa, büyük bir vebal altında kalacaktır; bunun sorumluluğunu da mevcut 57 nci cumhuriyet hükümeti taşıyacaktır. Doğal afetler konusunda, sorunu çözümleyici her türlü yasal düzenlemeyi desteklemeye hazır olduğumuzu, burada ifade etmek istiyorum. Bizim, bu iyi niyetli yaklaşımımız dikkate alınmazsa, bütün sorumluluk da mevcut hükümetin olacaktır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 17 Ağustos 1999 depreminden sonra, Doğru Yol Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Sayın Tansu Çiller'in, derhal deprem bölgesinde olağanüstü hal ilan edilerek, koordinasyonun sağlanması ve devletin gücünü vatandaşın hissetmesi yönündeki uyarıları dikkate alınmamıştır. Mevcut komisyon raporunda da, koordinasyon eksikliği açıkça ifade edilmektedir. Erzincan ve Dinar depremlerinde başarılı bir sınav vermiş bulunan Doğru Yol Partisi Liderinin uyarıları dinlenmeyerek, devlet sıkıntıya düşürülmüş, vatandaş kendi kaderine terk edilmiştir. İnanın, o dönemde, milletin kendi dayanışması olmasa, durum çok vahim olurdu. Ben, iddia ediyorum ki, devletin kurumları arasında koordinasyonun verimli bir şekilde sağlanması imkânı olsaydı, can kaybında önemli bir azalma olurdu. Böyle doğal felaketlerde, muhalefetin olumlu uyarılarını dikkate almak ve o görüşlerden istifade etmek gerekir. Mevcut hükümet, o günlerde, muhalefetin olumlu uyarılarını ve önerilerini dikkate almamıştır. Umarım, bütün partilerin önerileriyle kurulan bu komisyonun raporunda belirtilen hususları bir an önce uygulamaya koyar.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; ülkemizde, deprem yeni yaşanan bir olay değildir. Daha geçtiğimiz sekiz yılda, 5 büyük deprem olmuştur; Erzincan'da, Dinar'da, Ceyhan'da, Kocaeli'de ve Düzce'de büyük depremler olmuştur. Yüzyıllardır ülkemizde deprem olmaktadır.

Her doğal afet sonrası, zararların azaltılması amacıyla önemli değişiklikler olmaktadır. Bu politika değişikliklerini ele aldığımızda, 1944 öncesi, 1944-1958 arası ve 1958 sonrası olarak değerlendirebiliriz.

1944 öncesine bakarsak, doğal afetler ve özellikle depremlerde, insanlara yardım etme geleneği çok eski tarihlere uzanmaktadır. Bu konuda ilk yazılı örnek, 14 Eylül 1509 tarihinde meydana gelen İstanbul depreminde görülmektedir. 13 000 insanın öldüğü rivayet edilen ve 109 cami ve 1 047 yapının yıkıldığı bilinen bu depremden sonra, zamanın Osmanlı Padişahı II. Bayezit, çıkardığı bir fermanla, yeniden ev yapmak amacıyla, aile başına 20 altın bağışta bulunmuştur; ayrıca, bu fermanla, deprem sonrası İstanbul'un yeniden imarı için 50 000 usta görevlendirilmiş ve 14 ilâ 60 yaş arasındaki erkeklerin inşaat işlerinde çalışmaları emredilmiştir. Deniz kenarındaki dolgu zeminler üzerinde ev yapmak yasaklanmış ve ahşap karkas -yani, bağdadî dediğimiz, ahşap karkas- ev yapımı teşvik edilmiştir değerli milletvekilleri.

1848 yılından önce, depremle ilgili alınan kararlar, deprem öncesi mal ve can kaybını önleyici kararlar olmayıp, deprem sonrası yaraları sarmak olarak nitelendirilebilir.

1848 yılında çıkarılan Ebniye Nizamnamesiyle yapılaşmalarda bazı kurallar getirilmiştir. 1882 yılında çıkarılan Ebniye Nizamnamesiyle de, belediye teşkilatı olan yerlerde, altyapı ve yolların düzenlenmesi konusu -yapılarla ilgili- esasa bağlanmıştır.

1923 yılında, cumhuriyetin ilanıyla birlikte, yapılaşmalara ve yerleşmelere yeni esaslar getirilmesi, Mübadele, İmar ve İskân Bakanlığının Kuruluşu başlamış; ancak, bu bakanlık, bir yıl sonra kaldırılmıştır.

1930 yılında yürürlüğe giren 1580 sayılı Belediye Kanunu, 1933 yılında 2290 sayılı Belediye Yapı ve Yolları Kanunu çıkarılmış, daha sonraları da, bu kanunlarda çeşitli değişiklikler yapılmıştır.

Böylece, Osmanlı İmparatorluğu döneminden bu yana uygulanmaya devam edilen Ebniye Nizamnamesi, 4 - 5 madde dışında, uygulamadan kaldırılmıştır.

1944 - 1958 yılları arasına bakarsak, 26 Aralık 1939 büyük Erzincan depremi sonrası ülkemizde vuku bulan Niksar-Erbaa, Adapazarı-Hendek, Tosya-Ladik, Bolu-Gerede depremlerinde 43 319 kişinin ölmesi, 75 000 kişinin yaralanması ve 200 000 civarında yapının yıkılması sonucu, deprem öncesi ve sonrası zararları azaltmak amacıyla, 18 Temmuz 1944 tarihinde, 4623 sayılı Yer Sarsıntılarından Evvel ve Sonra Alınacak Tedbirler Hakkında Kanun çıkarılmıştır. Bu dönemin en önemli değişikliği de budur.

1958 sonrasına bakarsak, ülkemizde doğal afet zararlarının azaltılması çalışmaları açısından önemli politika değişikliklerinin yaşandığı ve uluslararası alandaki yeni gelişmelere paralellik sağlandığı yıllar olmuştur. İmar ve İskân Bakanlığının, 1958 yılında, 7116 sayılı Kanunla Bayındırlık Bakanlığından ayrılması, en önemli gelişme ise, 15.5.1959 tarihinde, çeşitli değişikliklerle bugün hâlâ ayakta duran, 7269 sayılı Umumî Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirler ile Yapılacak Yardımlara Dair Kanunun çıkarılması olmuştur. Ayrıca, doğal afetler sonrası acil yardım ve kurtarmayla ilgili olarak, 7126 sayılı Sivil Müdafaa Kanunu çıkarılmıştır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; her deprem sonrası birçok yasa çıkmasına rağmen, afet zamanlarında bir organizasyon eksikliği dikkati çekmektedir. Çağdaş afet yönetimi ve doğal afetlerle mücadele, her şeyden önce, doğadaki mevcut tehlikelerin doğurabileceği zararları azaltabilmek için, doğanın en akılcı yol ve yöntemlerle kullanılması gerekir. Doğal afetle mücadele için, en sade vatandaştan en yetkili makamlara kadar, herkese görev ve sorumluluklar düşmektedir. Öncelikle, doğal afet zararlarının, doğal afetler olmadan alınacak yasal, idarî ve teknik önlemlerle azaltılabileceğine inanmak ve uygulanacak afet sistemini buna göre düzenlemek gerekir.

Doğal afetlerde meydana gelen zararlara baktığımızda, hızlı nüfus artışı ve göçlere bağlı olarak, denetimsiz şehirleşme ve sanayileşme, yasa ve yönetmeliklere aykırı olarak yapılan kaçak ve çarpık yapılaşmalar; ayrıca, imar afları, kırsal kesimde kontrolsüzlük; merkezî yönetim, yerel yönetim, özel sektör ve halk arasındaki koordinasyonun sağlanamaması; her kademedeki bilgi, eğitim ve denetim eksikliği göze çarpmaktadır. Depremde hasar gören yapılarda görev alan müteahhit ve kontrolörlere dava açılmaması veya cezaların caydırıcı olmaması; üniversitelerimizin, inşaat mühendisi, mimar, şehir plancısı ve yer bilimcisi yetiştiren fakültelerinde doğal afetle ilgili fazla eğitimin verilmemesi...

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; deprem sonrası, depremden zarar gören bazı belediyelerin mağdur edildiği ortadadır. Geçen hafta, Bursa İlimizin bazı ilçelerini gezdim. İnanın öyle şikâyetler var ki, şaşırmamak elde değil. Aynı şikâyetleri bazı milletvekilleri daha önce dile getirmişlerdi. Orhangazi İlçemize bağlı belde belediyelerinin bir kısmı 17 Ağustos 1999 tarihindeki depremde zarar görmüştür. İktidara mensup belediyelerin genel bütçeden aldıkları payların çarpım katsayısı artarken, muhalefet partilerine mensup Narlıca, Sölöz, Yeni Sölöz, Demirtaş ve Boyalıca Belediyelerinin genel bütçeden aldıkları payların çarpım katsayısı artırılmamıştır. Bu açıkladığım belediyeler, depremden zarar gören belediyelerdir. Aynı durum, İzmit-Kuruçeşme belde belediyesinin ve daha birçok belediyenin başına gelmiştir.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; devlet olmak, devleti yönetmek o kadar kolay değildir. Devleti yönetenler, tüm kişi ve kurumlara eşit şekilde davranmak zorundadır. Bu bendendir, bu benden değildir mantığı yanlıştır. Bu yanlışı yapanlar, erdemlilik gösterip, söz konusu yanlışlarından derhal dönmelidirler.

Ayrıca, deprem bölgesinde, bu kış ayında çadırdan prefabrike evlere taşınmayla ilgili problem vardır. Söz konusu problemin ana kaynağı, çadırdan prefabrike evlere taşınılınca verilen 100 milyon liralık kira yardımı ile yemek yardımının kesilmesidir. Devlet aynı yardımı devam ettirdiği takdirde, prefabrike evlere taşınma işlemi kolaylaşacak, dolayısıyla da, vatandaş, bu ağır kış şartlarında kısmen de olsa rahatlayacaktır. Bunun neticesinde, devlete güven yeniden tesis edilmeye başlanmış olacaktır.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; doğal afetlerde can ve mal kaybını asgarî düzeye indirecek tedbirler şu şekilde özetlenebilir: Yapı sigortası, meslek sigortası, sertifikalı mühendislik, Devlet İhale Yasası, inşaat müteahhitliği sistemi, inşaat malzemelerinin standartlara uygunluğu ve denetlenmesi derhal sağlanmalıdır.

Ülkemiz deprem kuşağında olduğuna göre, bir afet işleri müsteşarlığı kurularak, kurtarma, yardım ve koordinasyonun bu kurum tarafından yerine getirilmesi gerekir. Ayrıca, sivil savunma hizmetlerinin de buraya bağlanması faydalı olacaktır.

Doğal afetten sonra, devletin bir sigorta şirketi gibi görev yapması yerine, deprem bölgelerinde, afet öncesi deprem sigortasını teşvik edecek yasaları bir an önce çıkarmalı ve bu yönde çalışmalar yapılmalıdır.

Fennî mesullüğün yerine sertifikalı mühendislik derhal getirilmelidir. Kalifiye kalfa ve usta yetiştirmek için tedbir alınmalıdır. Ayrıca, halen yürürlükte olan 7269 sayılı Kanun, daha sonra çıkarılan 4123 ve 4133 sayılı Kanunlar tek bir yasa halinde, çerçeve yasa hazırlanmalıdır.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; deprem, saniyelerle ölçülen çok kısa bir süreçtir ve yapılacak işlerin sayısı yok denecek kadar azdır. Bu nedenlerle, deprem öncesi çalışmalar son derece önemlidir.

338 sıra sayılı deprem araştırma raporunun 39 maddelik öneriler bölümü çok iyi tahlil edilerek tozlu raflarda kalması engellenmelidir; çünkü, 345 sıra numaralı Meclis araştırma raporu 25 Kasım 1997 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda görüşülmüş ve bugün, burada konuşulan tüm konular, o dönemde tartışılmıştır. Ancak, 55 ve 56 ncı cumhuriyet hükümetleri, konuya gerekli duyarlılığı göstermeyerek 17 Ağustos 1999 tarihinde meydana gelen depremin olumsuz koşullarına zemin hazırlamışlardır.

25 Kasım 1997 günü Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda konuşma yapan hatiplerin bazı ifadelerine yer vermekte fayda görüyorum.

BAŞKAN – Sayın Özalp, son 1 dakikanız efendim.

Buyurun.

TEOMAN ÖZALP (Devamla) – Sayın Cengiz Altınkaya: "Bu komisyonun üyesi olan, olmayan bütün milletvekillerimizi zahmet edip bu raporu okumaya davet ediyorum. Ülkemizin insanlarını seviyorsak, sadece lafla değil, sadece mikrofonla değil, yürekten seviyorsak, geliniz, bu raporun sonunda önerilen bütün teklifleri kanun haline getirelim."

Sayın Osman Hazer: "Ana politika olarak, bir afet anında, gerek merkezde gerekse yerel ölçekte etkili bir afet yönetimi uygulanmasını sağlayan yeni bir afet yasasına ihtiyaç duyulmaktadır."

Sayın Abdülkadir Akgöl: "Ülkemiz dünyanın en aktif deprem kuşaklarından olan Akdeniz-Alp-Himalaya deprem kuşağında olduğundan, nüfusumuzun yaklaşık üçte 2'si, her an büyük bir depremle karşılaşabilecek bölgelerde yaşamaktadır. Derhal bu konuyla ilgili çalışma yapılmalıdır."

Konuşmalar böyledir değerli arkadaşlarım...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – 2 dakika eksüre veriyorum, toparlayınız efendim.

TEOMAN ÖZALP (Devamla) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Görüldüğü üzere, o tarihlerde, bu olaylar, iktidara ve muhalefete mensup milletvekillerince dile getirilmiş; ama, 55 ve 56 ncı hükümetler bu konuya duyarlılık göstermemiştir.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; o gün iktidarda bulunan Demokratik Sol Parti ve Anavatan Partisi bugün de iktidardadır. 345 sıra sayılı komisyon raporunu niçin dikkate almamışlardır? Bu soruya öncelikle bir cevap vermek zorundadırlar. Yüce Meclisin inceleme yaparak hazırlamış olduğu raporu dikkate almış olsalardı, bu araştırma komisyonuna gerek duyulur muydu? Can ve mal kaybının bu kadar fazla olması önlenemez miydi?

Çadırda ve prefabrike evlerde kalanlara da, aylık ödenmek şartıyla, 100 milyon nakdî yardım yapılmalıdır. Bu sağlandığı takdirde depremzedeler prefabrike evlere taşınacaklardır.

Bu yerleşim alanlarında kalanların çoğu işini kaybetmiştir; akşam evine getireceği bir lokma ekmek veya çocuğuna vereceği şeker parası dahi yoktur. Hatta, minibüse binecek parasının dahi olmadığı ifade edilmektedir. Bu durum çözülmediği takdirde çeşitli sıkıntıları beraberinde getirecektir.

Bu yıl, çadır ve prefabrike evlere yerleşme işlemiyle geçmiştir; fakat, kalıcı konutların ihalesinin hâlâ yapılmaması, gelecek yıl için büyük sıkıntı doğuracaktır. Kalıcı konutlara süratle başlanmalı ve gelecek yıl kurtarılmalıdır. Derhal ihale yapılmadığı takdirde, depremzedeler, gelecek yıl da kış aylarında çadır ve barakalarda kalacaklardır. Kışı, yine aynı yerlerde geçireceklerdir.

Değerli milletvekilleri, kamuoyunda sıkça tartışılan bir konuyu da, bu vesileyle, burada, aktarmayı uygun buluyorum. Bilindiği gibi, basında deprem yardımlarının nasıl harcandığı konusunda tartışmalar çıkmış, hatta, bu hususta, bir hükümet yetkilisinin basında çıkan sözleri yer almıştır; memur maaşlarının deprem yardımlarından ödendiği belirtilmiştir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

TEOMAN ÖZALP (Devamla) – Gerçekten, deprem yardımları amacı dışında kullanıldıysa, durum çok vahimdir. Hükümetin, harcamaları nasıl yaptığı ve toplanan iç ve dış yardımlarla ilgili olarak Meclisimizin detaylı olarak bilgilendirilmesi gerekmektedir. Bu gerekçeleri de göz önüne alarak, 57 nci hükümetin, mevcut bulunan 338 sıra sayılı komisyon raporunu önemle ele almasını temenni ediyorum.

Ülkemizin bir daha böyle üzücü doğal afetlere maruz kalmamasını diler, Yüce Heyete saygılarımı sunarım. (DYP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederiz Sayın Özalp.

NEVZAT ERCAN (Sakarya) – Ne olacak, yani, burada önemli bir şey konuşuluyor; biraz daha eksüre verseniz...

BAŞKAN – Efendim, prensibim gereği vermiyorum.

NEVZAT ERCAN (Sakarya) – Nedir yani bu?!

BAŞKAN – Efendim, ben, İçtüzüğü uyguluyorum.

İkinci söz, Anavatan Partisi Grubu adına, Eskişehir Milletvekili Sayın İbrahim Yaşar Dedelek'in.

Buyurun efendim.

NEVZAT ERCAN (Sakarya) – Sayın Başkan, sizin, konuya göre duyarlı olmanız lazım. Burada depremle ilgili bir araştırma komisyonu raporunun önemli sonuçları tartışılıyor; 5 dakika daha konuşsa ne olur?..

BAŞKAN – Efendim, 20 dakikada her şeyi söylerler.

NEVZAT ERCAN (Sakarya) – Konuşsun arkadaşlar; dinleyelim, yararlanalım.

BAŞKAN – Sayın Ercan, konuşmacılar kürsüdeyken, çoğu dinlemiyor, herkes kendi arasında konuşuyor; ben, buradan görüyorum.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Biz dinliyoruz...

MURAT AKIN (Aksaray) – Biz dinliyoruz...

BAŞKAN – Arada bir!..

KAMER GENÇ (Tunceli) – Ne demek arada bir; biz, devamlı dinliyoruz.

NEVZAT ERCAN (Sakarya) – Zabıtlara geçiyor; o bakımdan söylüyorum.

BAŞKAN – Buyurun Sayın Dedelek.

ANAP GRUBU ADINA İBRAHİM YAŞAR DEDELEK (Eskişehir) – Teşekkür ederim.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 17 Ağustos 1999 tarihinde ülkemizde meydana gelen deprem felaketi konusunda kurulan deprem araştırma komisyonu raporuyla ilgili Grubum adına söz almış bulunuyorum; sözlerime başlamadan önce, hepinizi en derin saygılarımla selamlıyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 17 Ağustos 1999 tarihinde, saat 03.02'de, Kocaeli, Sakarya, Bolu, Yalova başta olmak üzere, İstanbul, Eskişehir, Bursa ve Zonguldak'ta büyük bir deprem afeti meydana gelmiştir. Geniş bir coğrafyada etkisini gösteren 7,4 büyüklüğündeki deprem, 20 000'e yakın can kaybına, 100 000 civarında konut ve işyerinin yıkılmasına veya ağır hasarına neden olmuştur.

Bu büyük felaketin yaraları sarılmaya çalışılırken, 12 Kasım 1999 tarihinde, Düzce ve Kaynaşlı'yı etkisi altına alan, 895 insanımızın ölümüne yol açan ikinci bir deprem afeti vuku bulmuştur.

Bu depremlerle birlikte, son yıllarda ülkemizde meydana gelen depremlerde 80 000 can kaybı olmuş ve 500 000'in üzerinde konut yıkılmış veya ağır hasar görmüştür. Yapılan istatistiklere göre, ülkemizde her dört yılda bir yıkıcı depremler vuku bulmaktadır.

17 Ağustos depremi, şiddeti, yaygınlığı, etkilediği nüfus itibariyle dünyada meydana gelen depremlerin en büyüklerinden biri, ülkemizde ise yaşanan en büyük depremdir. Bu kadar geniş bir coğrafyada meydana gelen bu depremde, ne kadar önlem alınırsa alınsın can ve mal kaybının olması kaçınılmazdı; ancak, deprem öncesi alınması lazım gelen tedbirlerin yetersizliği, bu konuda sivil savunma örgütlerinin eğitimsizliği, depremlerle ilgili ulusal, bölgesel ve kentsel planlamaların zamanında ve yeterince yapılamaması, bu depremde can ve mal kaybının daha fazla olmasına neden olmuştur.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 1950'li yıllardan itibaren ülkemizde köylerden kentlere hızlı bir göç başlamış, 1950'li yıllarda köy nüfusu yüzde 75, kent nüfusu yüzde 25 iken, 2000 yılında bu oran tam tersine dönmüştür. Bu hızlı nüfus değişimine karşı, maalesef, yeterli önlemler alınamamış; köyden kente gelen insanımız başını sokacak barınağını plansız, programsız, sağlık ve altyapı şartlarından yoksun hazine arazilerine ve hisseli parsel dediğimiz tarım arazilerine yapmışlardır.

Belediyelerimiz, acilen yapılması gereken imar planlarını hazırlatıp uygulamaya koyamadığı gibi, mantar gibi çoğalan kaçak yapıların elektrik ve sularını bağlayarak, bunları yasal hale getirmişlerdir. Özellikle, büyük kentlerimizi dolduran kaçak yapıların yıkılması yerine, zaman zaman çıkarılan imar afları, bu tür kaçak yapılaşmaya büyük bir prim vermiştir.

Bu hızlı nüfus değişimi sürecinde kent nüfusu çoğalırken, deprem, sanayileşme, ulaşım ve kentleşmeyle ilgili master planlar, maalesef, yeterince yapılmamıştır. Ayrıca, belediyelerimizin yeni imara açtığı alanların hiçbirisinde jeolojik etütler yoktur. Son depremin büyük çapta etkilediği alanların birinci derece tarım arazisi olduğu da bir gerçektir.

Ulusal, bölgesel ve kentsel planlamaların gecikmesi, sağlıklı ve düşünülerek yapılmaması, sanayileşme ve kentleşme alanlarının geniş bir satıh yerine, dar bir bölgeye sığdırılması, son depremdeki büyük kayıplarımızın ana nedenidir.

Türkiye coğrafyasının beşte 1'ini kapsayan bu bölgede, Türkiye nüfusunun yüzde 42'si barınmaktadır. Yine, Türkiye sanayisinin yüzde 43'ü bu bölgede kurulmuştur. Bu da, uzun yıllardan bu yana, yapılan bölgelerarası dengesizlikleri ve eşitsizlikleri gözetmemenin, planlama süreçlerinden kopmuş olmanın somut bir göstergesidir.

Şehircilik ilkeleri ve planlama kuralları, Yalova'da olması gereken nüfusu, bugün, bizim karşımıza 7 katı olarak çıkardıysa, bu yığılma Gölcük'de, bu yığılma Değirmendere'de, Karamürsel'de ve diğerlerinde de oluştuysa, kentin kuruluşundan bugüne kadar, iki üç sefer yıkıcı depremlere sahne olan Adapazarı'nda yeniden şiddetli deprem olduysa, Türkiye'de bir şeylerin atlanmış olduğunu görüyoruz.

Deprem üzerine yapılan bilimsel tartışmalarda, deprem bölgesi, bir satıh değil, bir hat olarak ele alınmaktadır. Oysa, Türkiye'deki yerleşim alanlarının -sadece, Körfez, Marmara için söylemiyorum- yüzde 95'i deprem kuşakları üzerine kurulmuş olup, sanayisinin yüzde 98'i ise risk taşıyan bu alanlardadır. Yani, Türkiye'nin hemen hemen her yerinde, aynı şiddet ve aynı büyüklükte depremlerin olması muhtemeldir.

Türk toplumu, depremlerle iç içedir ve depremlerle yaşamak zorundadır diyoruz; ancak, bu gerçeği ifade ederken, depremler karşısında alacağımız önlemleri de beraberinde getirmemiz şarttır. Deprem öncesi alınacak önlemlerin yetersizliği ve yine, deprem esnasında acil yardım, kurtarma, arama çalışmalarındaki başarısızlığımızı kabul etmemiz gerekir. Bu depremden sonra alınacak önlemleri bilimsel bir şekilde araştırarak ve yeni bir örgütlenmeye başlayarak, kısa bir zamanda, afetlerle ilgili büyük bir organizasyon yapmamız artık zarurî hale gelmiştir. Halkın deprem felaketlerine karşı eğitilmesinden, devletin kurum ve kuruşlarının depreme karşı bilimsel bir anlayışla örgütlenmesi için, büyük ve ciddî bir çalışmaya ihtiyaç vardır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 17 Ağustos 1999 depreminde gördüğüm eksiklikleri ve alınacak önlemleri sizlere arz etmeye çalışıyorum. Sivil savunma teşkilatının deprem afetlerine karşı hazırlıksız ve eğitimsiz olduğunu, geçirdiğimiz bu depremde gördük. Kurulduğundan bugüne kadar, sadece klasik ve nükleer savaş hallerindeki kurtarma çalışmaları dışında hiçbir eğitim almayan sivil savunma teşkilatımızın bünyesindeki eleman sayısı yetersiz, teknik eleman sayısı yok denilecek kadar azdır. Sivil Savunma Genel Müdürlüğünün bir daire başkanı, Meclis deprem araştırma komisyonumuza gelip bilgi verdiğinde, şu çarpıcı örnekleri kendisinden aldık ve bunları size aktarmak istiyorum:

Şu anda, Sivil Savunma Genel Müdürlüğü bünyesinde inşaat mühendisi, mimar yok, yani yapıyla ilgili eleman yok, kadrolu iki mühendisleri var; birisi elektrik, diğeri ise bilgisayar mühendisi. Ayrıca, il müdürlerinin tamamı teknik vasıflı olmadığı gibi, tekniker vasfında elemanları da olmayan bir kuruluş halindedir. İl müdürlüklerinde, daha önceden hazırlanarak bilgisayara yüklenmiş mahalle, semt, cadde, sokak krokileri ile mevcut binaların krokileri yoktur. Oysa, belediyelerle müşterek yapılacak bir çalışmayla, kentin tüm binalarının planları çıkarılabilmiş olsaydı, deprem sonrası kurtarma esnasında, ekipler, çöken binanın neresinden kurtarma çalışmalarına başlanacağını daha iyi bilir, zaman kaybetmez ve daha fazla can kurtarabilirlerdi.

Sivil Savunma Genel Müdürlüğünün ödeneklerinin artırılması şarttır. Sivil savunma il örgütlerinin kadrosu afetlere karşı eğitilmiş elemanlarla takviye edilmelidir. Ayrıca, il örgütlerine bağlı mahalle sorumluları, mahalle sorumlularına bağlı sokak temsilcilerinin oluşturularak, bunların eğitimden geçirilmesi ve bu gönüllü görevliler sayesinde halkımızın topyekûn eğitiminin sağlanması zarurî hale gelmiştir.

Yine, Silahlı Kuvvetlerimizin silah altındaki yedek subay ve erlerden bir bölümünü eğitmesi, yerel yönetimlerin ise kendi güçlerine göre kurtarma ekiplerini kurması şarttır. Gönüllü kurtarma kuruluşlarına destek verilmelidir. Böylece, bir deprem anında, il bazında sivil kurtarma birliklerinin kurulması gerçekleşmiş olacaktır.

Depremle ilgili ilk önlem planlama aşamasında başlar. Deprem riskinin yüksek olduğu bölgelerde, özellikle depremin şiddetini artırıcı özellikler arz eden alüvyon zeminli alanlarda yerleşimlerin mutlaka kısıtlanması gerekir. Buna rağmen, konut ve sanayi alanı olarak kullanılması kaçınılmaz olan bölgelerde ise, depreme dayanıklı yapı sistemlerinin geliştirilerek uygulanması zorunludur.

Can ve mal kaybını azaltmada alınacak önlemlerden biri de inşaat yapımı esnasında yapılacak denetimlerdir. Deprem kuşağında bulunan ülkemizde yaşanmış pek çok acı tecrübe ortadayken, gerek belediyelerimizin gerek mimar, mühendis ve müteahhitlerimizin gerekse bunları satın alan insanlarımızın deprem riskini gözardı etmeleri düşündürücüdür. Ancak, bu sorunun çözümü, inşaat firmalarından ve konutları satın alan insanlardan çok, inşaat aşamasında yapılacak teknik denetimlerin sağlıklı ve dürüst olarak yapılmasını sağlayacak şartların oluşturulmasında yatmaktadır. Ülkemizde, bu alanlarda gerek kontrolörlük hizmetini yapacak gerekse zemin şartlarına uygun yeni inşaat sistemlerini kuracak yeterli bilgi birikimi ve yetişmiş teknik eleman mevcuttur; ancak, bunları aktif ve yetkili hale getirecek yasal düzenlemelere ihtiyaç vardır.

Büyükşehir ve il belediyeleri dışındaki ilçe ve belde belediyelerimizin pek çoğunda teknik eleman yoktur veya yok denilecek kadar azdır. Belediyelerimizde mimar, inşaat mühendisi, jeoloji mühendis, şehir plancısı sayısı son derece azdır ve yetersizdir. Belediyelerimizin bünyesinde, inşaatın yapımı esnasında beton ve demir donatı kontrollerini yapacak teknik ekipler mevcut değildir. Belediye, proje ruhsatını verirken, projelerin üzerine "hesap hataları fennî mesulüne aittir" kaşesini basarak, inşaatın tüm sorumluluğunu proje müellifine yüklemektedir. Bundan sonraki inşaat safhasında, yapının sağlamlığı ve projesine uygunluğu, müteahhitin namusuna, teknik uygulama sorumlusunun denetimine bağlıdır. Buna çözüm olarak, zorunlu yapı sigorta sisteminin acilen yeni bir düzenlemeyle uygulamaya konulmasında yarar vardır; ihtisaslaşmış inşaat kontrol birimlerinin sigorta sistemi içinde yer alması, daha sıkı bir denetimin yapılmasını sağlayacaktır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu depremde, Kızılay, maalesef, deprem altında kalmıştır. Geçmişten günümüze kadar, tabiî afetler vuku bulduğunda afetzedelere yardım elini açan, şefkatle afetzedeleri sarıp sarmalayan Kızılayımız, kötü yönetimleri sayesinde, bu depremde halkımızın büyük tepkisini almıştır; bu depremde en küçük bir başarısı yoktur; bu nedenle, Kızılayın yeniden yapılanmasını sağlayacak yeni bir yasaya ihtiyaç vardır.

Bu depremle birlikte, vatandaşlarımızın da eğitimsizliği ortaya çıkmıştır. Tevekkülü yaşam biçimi kabul eden anlayışımızı artık ortadan kaldırmamız, bilgi toplumu haline gelmemiz için, insanımıza çağdaş eğitim vermemiz gerekmektedir. Bir başka deyişle, bilimi yaşadığımız hayata sokmalıyız. Özellikle ilköğretim okullarında, tabiî afetler ve alınacak önlemler konusunda ilgili derslerin müfredatlara konulması gerekli hale gelmiştir.

Daha önce de belirttiğim gibi, ulusal, bölgesel ve kentsel planların son yıllarda yapılmaması, özellikle deprem bölgesindeki yerleşimlerde aşırı yüklenmeye neden olmuş, yoğunluk artmıştır. Dünyanın hiçbir uygar ülkesinde, hem turizm hem hizmet hem de sanayi sektörü, bizde olduğu gibi içiçe geçmiş değildir. Bir örnek vermek gerekirse, Almanya'da, ağır sanayi, Ruhr Havzasında, bir plan çerçevesinde geliştirilmiş, limanlardan sadece yükleme, boşaltma ve deniz ulaşımı yapılmaktadır. Körfezde ise sanayi tesisleri ile deniz ulaşımı içiçedir. Sanayi tesislerinin atıkları körfezde canlı bırakmamış, sanayi tesisleri ile konut alanları adeta bütünleşmiştir. Sanayi yatırımlarının, çok zarurî olanlarının dışındakilerinin, zaman içerisinde boşaltılarak Anadolu'ya kaydırılmasında fayda vardır.

Yerel yönetimlerin yapısının güçleneceği yerde, zaman içerisinde zayıfladığını ve yozlaştığını bu depremle görmüş bulunuyoruz. Bazı yerel yöneticiler -hepsi için söylemiyorum- ve yerel meclisler, yasalarla kendilerine tanınan hakları kötüye kullanarak, birinci derece tarım arazilerini imara açmışlar, zemin mukavemetini incelemeden çok katlı yapılara ruhsat vermişler, bulundukları kentleri beton yığınına çevirmişlerdir. İnşaat esnasında projelerin tam uygulanmaması, denetim eksikliği, teknik eleman yetersizliği, belediyelerimizin yetkilerinin yeniden gözden geçirilmesi gerçeğini ortaya koymuştur. Yerel yönetimlerle ilgili gelecek olan yasaya, bu konuda bazı maddelerin eklenmesinde yarar vardır.

Deprem, özellikle Sakarya ve Gölcük'ü merkezden vurmuştur. İşyerlerinin tamamına yakınının yıkıldığı bu ilçe ve ilimizde, maalesef, esnaf perişan durumdadır. Özellikle hizmet sektörünün yaygın olduğu bu il ve ilçemizdeki esnafımız, Halk Bankasından düşük faizli ve uzun vadeli kredi talep etmektedir. Bu kredilerin de, bir an önce ellerine ulaşması için hükümetimizden destek bekliyoruz.

Depremde hasar gören orta ölçekli sanayi işletmelerine, Halk Bankasınca onarım kredisi verilmeye başlanması sevindiricidir. Bu krediden yararlanan orta ölçekli sanayici yeniden üretime başlamıştır; ancak, bu yeterli değildir, artırılması faydalı olacaktır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; araştırmaya önem vermeli ve geliştirmeliyiz. Bu depremde pek çok yerbilimci, medyada görüşlerini belirtmişlerdir. Birinin görüşü, maalesef, diğerinin görüşünü tutmamaktadır, aralarında büyük çelişkiler görülmektedir. Yeni bir deprem enstitüsü kurularak kaynak temini yapılmalı ve bu enstitüde gerçek, bilimsel araştırmaların yapılmasına imkân tanınmalıdır.

Yine, Sivil Savunma, Afet İşleri, hatta, Kızılay, Maden Tetkik ve Arama, kurulacak yeni deprem enstitüsü deprem master planları hazırlayacak ve buna paralel, ulusal, bölgesel ve kentsel planlamalar yapacak yeni bir organizasyon teşkil ettirilip, mevcut kurumlarla birleştirilerek, tabiî afetler, imar ve koordinasyon müsteşarlığı veya bakanlığı kurulmalıdır.

Bakınız, bugün, Sivil Savunma Teşkilatı, İçişleri Bakanlığında Afet İşleri Bayındırlık ve İskân Bakanlığında, MTA ise kendi içinde bağımsız durumdadır. Sivil savunma teşkilatlarını örgütlemek, hatta, Kızılayın, yapılacak bir değişiklikle buraya bağlanmasıyla birlikte, yeniden yapılanmasını sağlamak, sismik araştırmalar yapmak, jeolojik etütler yaparak deprem master planını oluşturmak, yerel yönetimleri deprem konusunda denetlemek, ulusal, bölgesel ve kentsel yerleşim planları yapmak, depreme uygun yeni inşaat sistemlerini geliştirmek ve uygulamaya koymak, tabiî afetler, imar ve koordinasyon müsteşarlığı veya bakanlığının görevleri olmalıdır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; cumhuriyet tarihimizin bu en büyük doğal afetinin yıkıcı sonuçlarına karşın, hâlâ, bu sonucu yaratan nedenler ciddî olarak sorgulanıp ortaya konamaz, bu sorgulama sadece birkaç müteahhit ve teknik elemanla sınırlı olmanın ötesine geçemez ve bu çerçevede merkezî yönetimlerden yerel yönetimlere kadar uzanan zincirin çeşitli kademelerinde yer alan sorumlular ortaya çıkarılmazsa, bundan sonra beklenen bir depremde daha ciddî kayıpların olması kaçınılmaz olacaktır.

Burada suçlu kimdir; suçlu arayacaksak, suçlu hepimiziz; yani, bu deprem, yaşadığımız ilk deprem değil, sonuncusu da olmayacaktır. Ülkemizde depremlerin olacağını bilimadamları pek çok defalar işaret ettiler. Depremlerle artık içiçe yaşadığımız gerçeğini, geçirdiğimiz acı tecrübelerle öğrendik; ama, bu depremin sonuçları Türkiye'nin sosyoekonomik yapısına bir ayna tutarak, bu konudaki yanlışlıklarımızı, eksikliklerimizi başka hiçbir depremde olmadığı kadar açık ve çıplak bir biçimde gözler önüne sermiştir. Toplum, bu aynanın gösterdiklerini ciddî bir biçimde değerlendirip, ders çıkarabildiği takdirde, bir daha vuku bulacak depremlerden daha az can ve mal kaybıyla çıkmamız mümkün olacaktır.

Tamamına yakınının deprem kuşağında, sanayi ve iş yatırımlarıyla nüfusun büyük kısmının yer aldığı gelişmiş yörelerin ise birinci derece deprem kuşağında yer aldığı ülkemizde, özellikle gelişmiş yörelerdeki metropollerde, kaçak yapılaşmanın, ruhsatlı yapılaşmayı aşan bir orana ulaşmış olması, deprem etkilerinin artması açısından büyük bir risk yaratmaktadır. Kaçak yapıların, sadece, kaçak kentleşen yörelerin sorunu olmadığı, planlı alanlardaki birçok binanın, az ya da çok ruhsat dışı ekleri ve kaçak katları olduğu ve yapılan plan tadilatlarıyla, bu kaçak eklerin ve ilavelerin yasallaştırılarak ruhsata bağlandığı göz önünde tutulduğunda, yasal gelişmiş bölgelerin bile, kaçak yapılaşmanın damgasını taşıdığı ve bunun da riski artırdığı görülmektedir.

Ülkemizde, 1950'li yıllarda başlayan köyden kente hızlı göç sonucu ortaya çıkan gecekondu sorununun, 1970'lerden sonra nitelik değiştirerek, karşılanamayan barınma ihtiyacının doğurduğu bir sorun olmaktan çıkıp, rant kaynaklı bir kaçak yapılaşmaya, 1980'den sonra ise kaçak yapı sorununun, kaçak kentler haline dönüştüğü bilinmektedir. Büyük kentlerimizin pek çoğunda çok katlı gecekondu mahalleleri oluşmuştur.

1948'den başlamak üzere Türkiye'de toplam 15 kez imar affı çıkarılmıştır. Bu aflar, kaçak yapı yapanlara cesaret vermiş, nasıl olsa yeni bir imar affı çıkar düşüncesiyle, kaçak yapılar kentlerimizin yarıdan fazlasını teşkil eder duruma gelmiştir. 17 Ağustosta meydana gelen depremdeki can kaybının yükselmesine neden olan yaptığımız bu yanlışlardır, bu hatalardır; bu yanlışlardan ders alabilecek miyiz?

BAŞKAN – Sayın Dedelek, 2 dakika eksüre veriyorum; lütfen, toparlayınız.

İBRAHİM YAŞAR DEDELEK (Devamla) – Tamamlıyorum efendim.

Yaşadığımız bu acı tecrübelerin aynasında, Yüce Meclisimizin değerli milletvekillerinin huzurunda, şahsım ve Partimin görüşlerini sizlere arz etmeye çalıştım. Bu konuda Yüce Meclisimize önemli görevler düşmektedir. Türk insanı bizim en kutsal varlığımızdır. Bu Meclisten çıkaracağımız yasaların en önemlileri depremle ilgili yasalar olmalıdır. Ben, bu depremde, dört ay deprem bölgesinde büyük bir özveriyle çalışma yapan Türkiye Büyük Millet Meclisi Deprem Araştırma Komisyonu Başkanı ve üyelerine ve geniş coğrafyada meydana gelen, geniş çapta can ve mal kaybına yol açan bu afetin açtığı yaraları kısa zamanda saran hükümetimize teşekkürü bir borç biliyorum.

Cenabı Allah, bir daha, böyle afetleri ülkemize ve Yüce Milletimize göstermesin diyorum ve Yüce Meclisimizi en derin saygılarımla selamlıyorum. (Alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Dedelek.

Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına, İstanbul Milletvekili Nazif Okumuş.

Buyurun Sayın Okumuş. (MHP sıralarından alkışlar)

Süreniz 20 dakika.

MHP GRUBU ADINA NAZİF OKUMUŞ (İstanbul) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 17 Ağustos 1999 tarihinde, merkez üssü Gölcük olan ve 7,4 şiddetindeki deprem, başta Kocaeli, Sakarya, İstanbul, Yalova, Eskişehir, Bolu, Zonguldak ve civar illerde büyük çapta can ve mal kaybına sebep olmuştur.

Dünya çapında yüzyılın en büyük felaketlerinden biri sayılan deprem, sadece Marmara Bölgesi ve civar illerde değil, bütün yurt çapında yaşayan insanlarımızı mağdur etmiş ve derin üzüntüye boğmuştur. Hiç beklenmedik bir anda meydana gelen bu depremde binlerce insanımız hayatını kaybetmiş, onbinlerce insanımız da sakat kalmıştır.

Resmî kayıtlara göre, 17 Ağustos depremi, 70 000 konut ve binlerce işyerine mal olmuştur; ayrıca, yine, yaklaşık 70 000 konut ve yaklaşık 10 000 işyeri de orta hasar görmüştür, 80 000 konut ise, az hasar görmüştür.

Düzce-Kaynaşlı-Bolu merkezli depremde ise, yine, yaklaşık 10 000 konut yıkılmış veya ağır hasar görmüş, 6 000 konut da orta hasarlı olmuştur. Felaket, yukarıda verdiğimiz rakamlardan da anlaşılacağı üzere, çok büyük olmuştur.

Şimdi, burada, 17 Ağustosta yaşanan acıları, sonrasındaki sıkıntıları hepimiz bildiğimiz için, tekrar etmek ve siz değerli milletvekillerini, tabiri caizse, meşgul etmek istemiyorum.

Böylesine bir felaket sonrasında, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve 57 nci hükümet, yine, Türk Milletiyle gönülleri birleştirerek, milletimizin bu derin yarasını sarabilmek için, iyniyetle, özveriyle, çalışmalarını başlatmıştır. Devletimiz bütün imkânlarını seferber etmiş, hükümetimiz, gece gündüz demeden, yaraları sarma çabası içerisinde yerini almıştır. Bakanlarından bürokratlarına, en alt birimden en üst birimdeki bütün çalışanlarına kadar, devlet, devleti temsil eden kuruluşlar, deprem bölgesinde yerlerini almış; âdeta, geceli gündüzlü çalışarak, bir seferberlik içerisinde, bugünlere kadar gelmişlerdir. Bu çalışmalarda özellikle Türk Milletinin vefakâr ve asil evlatlarını, çeşitli gönüllü kuruluşlar çerçevesinde bir araya gelmiş evlatlarını unutmamak ve önemle yâd etmek gerekiyor.

Felaketin yaygın bir alanı kapsaması, ulaşım ve haberleşme ağlarının felce uğraması, çok sayıda binanın ağır hasar görüp enkaz haline gelmesi, kurtarma ve ilkyardım çalışmalarını ilk başta olumsuz yönde etkilemiştir. Buna rağmen, başta gönüllü kuruluşlarımız, bu milletin has evlatları, bu milletin güzel evlatları olmak üzere, bütün kurum ve kuruluşlarıyla olağanüstü bir gayretin içerisine girilmiştir.

Ancak, Türkiye'deki sorun, afet sonrasındaki çabaların yeterliliği veya yetersizliğinden ziyade, deprem öncesi çalışma ve tedbirlerin yeterliliği ve yetersizliği noktasında düğümlenmektedir. Yeni inşaat alanları, toplukonut ve gecekondu önleme bölgeleri tayin ve tespit edilirken, depremle mücadele şartları, maalesef, yeterince dikkate alınmamaktadır. Birinci derecede deprem kuşağındaki yerleşim merkezlerinde depreme dayanıklı konut üretimi projeleri bugüne kadar uygulanmamıştır; yerel yönetimler, bu tür konutların üretimi ve kontrolü konusunda yeterli duyarlılığı tam olarak gözetmemişlerdir. Türk inşaat sektörü, son yıllarda, dünya çapında haklı bir şöhrete ulaşmış, teknolojik donanım ve tecrübe olarak dünya standartlarını yakalamıştır, bundan gurur duyuyoruz; ancak, buna rağmen, kendi coğrafyamızda kendimize âdeta nankör davranmışız ve inşaat konusunda gerekli hassasiyet ve titizliği gösteremediğimiz ortaya çıkmıştır. İnşaat alanında süratle bir mevzuat yenilenmesine gidilmesi ve inşaat sektörünün daha iyi şekilde denetlenmesi zarurî hale gelmiştir. Dolayısıyla, benden önce bu kürsüden Genel Kurulumuza hitap eden değerli hatiplerin de ifade ettiği gibi, Türkiye'de, sıkıntılar, geçmişten bu tarafa yapılan uygulamalara dikkat gösteremediğimizden de kaynaklanmıştır. Türkiye'de, yıllardır iktidar olup, bu sıkıntıları çözmek yerine daha da derinleştiren ve muhtemel afetlerde yaraların artmasına vesile olanların da, şimdi, geçmişteki sıkıntıları dikkate alıp, âdeta itirafta bulunmaları önemli bir gelişmedir. Dolayısıyla, 17 Ağustos depreminin Türkiye'de yeni bir devir, yeni bir inkılap açacağını ümit ettiğimizi ifade ederken, bunları da düşünüyor ve bugün gelinen noktada, Yüce Meclisin çatısı altında bulunan, hangi siyasî partiye mensup olursa olsun, bütün sayın milletvekillerinin ve dolayısıyla gruplarımızın birleştiklerini müşahede etmenin haklı olarak sevincini ve mutluluğunu yaşıyoruz. Umarız ki, siyasetteki deformasyon ve bencilliğin ortadan kalkması yolunda, bu düşünceler önemli bir adımı da oluşturur.

Binaenaleyh, bütün bu noktalardan hareketle, yasal boşlukları tespit etmek ve doldurmak, gelişmiş ülkelerin uygulamalarını da dikkate alarak sorunları bütünüyle incelemek ve araştırmak, çözümler üretmek gerekmektedir.

Bütün bu hususların Meclis zemininde sağlıklı bir şekilde incelenip araştırılması amacıyla, tüm siyasî partilerimizin değerli üyeleri tarafından birer Meclis araştırması önergesi verilmiştir. 5 önerge Genel Kurulda birleştirilerek, araştırma komisyonu kurulması kararlaştırılmıştır.

Neticede, burada, tüm siyasî partilere ve önerge sahiplerine, böylesine hassas bir konuda duyarlı oldukları için teşekkür ediyoruz. Özellikle, böyle büyük bir felaketi siyasî çıkar sağlayacak şekilde istismar etmedikleri için, tüm siyasî partilere bir kez daha teşekkür ediyoruz. Siyasî rantlardan arınmış bir şekilde, iyi niyetle ve özveriyle kurulan Komisyon kurulduğu zaman Genel Kurul tatile girdiğinden, tatilde de çalışmalarını sürdürdüğü için, Komisyonun Sayın Başkan ve değerli üyelerine ayrıca teşekkür ediyoruz. Komisyon üyelerinin bu özverili çalışmaları, ifade ettiğimiz gibi, ayrıca takdir konusudur.

Komisyon çalışmaları sonucunda, görüyoruz ki "kriz masaları kurularak çalışmaya başlanılmasına rağmen, kurtarma ve yardım komiteleri ile sivil savunma mükelleflerinin yeterince organize olamadığı ve olaylara müdahalede aksamalar olduğu görülmüştür" deniliyor. Kriz masalarında görev alan kamu yöneticileri, muhakkak ki, iyi niyetle ve özveri içerisinde çalışmalarını sürdürdüler; ancak, doğal afetlerde, ellerinde acil müdahale plan ve programlarının bulunmadığı, varsa bile, hadisenin dehşeti karşısında uygulayamadıkları anlaşılmaktadır. Zor günlerin kurumu olarak en hazırlıklı kurum olması beklenen Kızılayın, 17 Ağustos Marmara depreminde, aslî görevleri olan sağlık, çadır, gıda malzemesi ve ikmali gibi konularda bekleneni verdiğini söylemek de mümkün değildir.

Deprem sonrasında açıkta kalan vatandaşlarımızın barınmalarını sağlamak üzere çadırkentlerin oluşturulması ve sonrasında geçici prefabrike evlerin yapımında, devletimizin ve devleti temsil eder konumdaki 57 nci hükümetin, verdiği sözü tutarak, zamanında bunları teslim etmesi, vatandaşlarımızın ümitlenmesine ve devlet ile millet arasındaki köprünün, yine sağlam bir şekilde tesis edilmesine vesile olmuştur.

Buradan, başta 57 nci hükümetin değerli üyelerine ve hassaten Bayındırlık ve İskân Bakanlığı olmak üzere bu konuda emeği ve gayreti geçenlere, huzurlarınızda teşekkür etmek istiyoruz. Aynı gayreti ve çalışmayı kalıcı konutların yapımında da göstereceklerinin sözünü verdiklerine göre, bu konuda onlara yine güvenimiz tamdır ve güvenimizi yenilemek istiyoruz.

Ayrıca, depremden hemen sonra bölgeye ulaşan Sayın Hasan Gemici’nin başında bulunduğu Devlet Bakanlığı ve çalışanlarına ve halen bölgede canla başla çalışan Sağlık Bakanlığının tüm personeline ve Sayın Bakana da teşekkür etmek istiyoruz.

Türkiye coğrafyasının yüzde 96’sının deprem kuşağında yer aldığı gerçeğinin bilinciyle, ülke olarak, 17 ağustos deprem felaketi karşısında, bu derece hazırlıksız yakalanmamak, can ve mal kaybı bakımından da, bu derece ağır bir fatura ödememek için, topyekûn bir mücadelenin yapılması şarttır. Bu mücadele içerisinde, en sade vatandaştan en yetkili makamlara kadar herkese görev ve sorumluluk düşmektedir.

Komisyonun özveriyle çalışarak hazırlamış olduğu raporundaki önerilerin hepsi fevkalade önemli konulardır. Raporun dikkatle ele alınarak, yapılması gereken mevzuat değişikliklerinin bir an evvel yapılması, tekliflerin ilgili kurum ve kuruluşlarca en kısa sürede hayatiyete geçirilmesi hepimizin temennisi.

Bu raporu, başta 57 nci hükümet olmak üzere, Türkiye Büyük Millet Meclisinin siz sayın üyeleri, sivil toplum örgütleri, basın yayın organları ve ilgili tüm kamu ve özel kurum ve kuruluşların, dikkatlice okuyup değerlendirerek üstlerine düşen görevi yapması gerektiğini Yüce Heyetinizin huzurunda istirham ediyorum. Milletimiz için, hepimiz için bunu özellikle vurguluyorum. Umarım, herkes, yaşanan bu felaket karşısında üstüne düşen vazifeyi idrak etmiştir. Alacağımız önlem ve tedbirlerle, ileride vuku bulabilecek -Allah esirgesin- herhangi bir afet sonrası bu tür can kayıpları ve zayiatlar, inşallah bir daha gerçekleşmez.

Az önce, Doğru Yol Partisinin sayın temsilcisi değerli hatip Bursa Milletvekili Teoman Özalp Bey de önceki bu tip komisyonların raporlarını gündeme getirdi ve o önceki raporları hatırlatarak, önerilerin dikkate alınması yolundaki dilek ve temennilere dikkat çekti. Kendisine ve şahsında siz değerli milletvekillerine bir müjde vermek istiyorum. 57 nci hükümetin ve özellikle Bayındırlık Bakanlığının bu konudaki çalışmaları başlamıştır ve birer birer de hayata geçmektedir. 17 Ağustos depreminden sonra yapılan mevzuat değişiklikleri ve yenilikleri, tıpkı şu anda siz değerli milletvekillerinin de elinde bulunan komisyonumuzun hazırlamış olduğu raporda yer alan teklif ve öneriler çerçevesindedir. Her şeyden önce, 1580 sayılı Yasaya tabi belediyelerin imar yönetmelikleri değiştirilerek, jeoteknik raporların hazırlanması, TSE'ye uygun malzeme seçimi, çevre düzeni planı yapımı ve müellifin görüşünün alınması, plan ve projelerin denetimi zorunlu hale getirilmiş; ayrıca, mahallî idarelerin eleman yetersizliğini giderecek tedbirler alınmıştır.

Yine, depremden etkilenen illerdeki orta ve az hasarlı yapıları güçlendirmek veya onarmak isteyen kişilere yardımcı olmak üzere proje kontrol müşavirliği belgesi uygulamaya konulmuştur.

Yine, yapıda can ve mal güvenliğini sağlamak, kontrolsüz ve kalitesiz yapılaşmayı önlemek için yapı denetimi hakkındaki kanun hükmünde kararname hazırlanarak Başbakanlığa gönderilmiş olup imza aşamasındadır. Bu kanun, bütün siyasî partilerin ve özellikle, Türkiye'de yıllardır iktidar olan siyasî partilerin arzu ettikleri, istedikleri; fakat, gerçekleştiremedikleri ve inşallah, hepimizin gayretleriyle, 17 Ağustos depreminden de çıkardığımız dersle, 57 nci hükümetin çıkaracağı en önemli kanun olacaktır.

Fennî mesul yerine uzman mühendis ve mimarlık hakkında kanun hükmünde kararname hazırlanmış olup, yine, imza safhasındadır. Bununla ilgili olarak da, meslek odaları tarafından sınavla uzmanlık belgesi verileceği hepimiz tarafından bilinmektedir.

Değerli milletvekilleri, yine, Genel Kurul gündeminde çokça ifade edildiği gibi, ihale ve imar kanunuyla ilgili çalışmalar devam etmektedir ve 2000 yılı sonuna kadar, yasalaşması için Yüce Meclise hükümet tarafından sunulacağı, burada, hepimize duyurulmaktadır. İhale Yasasıyla, anahtar teslimi ihale sistemi benimsenmiş olup "uygulama projesi ve yeterli ödeneği olmayan işler ihale edilmeyecektir" diye hükümetin bir düşüncesi ve hayata sokmaya çalıştığı çalışması vardır.

Yine, zorunlu deprem sigortasıyla ilgili kanun hükmünde kararnamenin çıkarılarak uygulamaya başlanıldığını hepimiz bilmekteyiz. Gerek bu yasa gerekse yapı denetimi kanunu yürürlüğe girince, deprem ve afetlerden dolayı konutları hasar görenlere yardım yapılması ve kalıcı konut yapımı gündemden çıkarak, bütçeden herhangi bir harcama yapılmayacak, böylece, bu gibi afetler karşısında, doğrudan devleti bağlayıcı, devletin bütçesini sarsıcı bir eylemin içerisine girilmemiş olunacaktır.

Afet İşleri Genel Müdürlüğü, yeniden yapılanacak şekilde Bakanlığın kuruluşu hakkındaki kanun hükmünde kararnamede değişikliklere başlanıldığını ve 2000 yılı içerisinde, modern ve teknik açıdan güçlü bir sistem ve organizasyon yapısının sağlanacağını, yine hepimiz bilmekteyiz.

Binaenaleyh, yine 2000 yılı içerisinde yapılacak olan çalışmalar vardır. Bunlar, bütün Türkiye'de, imar planlarının yeniden değiştirilmesini hedeflemektedir. Bu konudaki çalışmalar, ilgili bakanlık ve kuruluşlarda, ivedi bir şekilde devam etmektedir.

Depreme karşı planlama çalışmaları, yeni yönetmeliklere göre, tüm Türkiye'de iyileştirilecektir. Bölge planlamasının yapılması için hukukî çalışmalar da gözden geçirilmektedir ve bu çalışmaların önemli bir tarafını oluşturmaktadır.

Deprem bölgesinde, coğrafyamız dikkate alındığı zaman, depremin tahmin ve değerlendirmelerinde, bilimsel kurallara uygun ve etik esasların getirilmesi çalışmaları da devam etmektedir. Her şeyden önemlisi, bölgede, rant ekonomisi yaratacak hususların da önüne geçilmeye çalışılmaktadır.

Deprem kültürünün oluşması için, eğitim programları da, hepimizin bildiği gibi, başta Millî Eğitim ve Kültür Bakanlıklarımız olmak üzere, sosyal konularla meşgul olan devlet bakanlıklarımızın bünyesinde, planlı ve koordineli bir şekilde sürdürülmektedir.

Yine, en önemlisi, imar yetkileri yetkisiz ellerden kurtarılacaktır.

Yeri gelmişken ifade etmek istiyorum ki, ayrıca, şu anda 57 nci hükümetin önünde bulunan mahallî idareler kanun tasarısı, hepimiz için, Yüce Parlamento için, çok önemli bir fırsattır. Hükümetimizin, bu tasarının içerisine, afetler karşısında, mahallî ve mülkî idare amirliklerine, gerekli yetki, sorumluluk ve malî imkânları verebilecek hükümleri koyması da, en büyük arzu ve temennimizden biridir. Binaenaleyh, böyle bir çalışma, mahallî idareler kanun tasarısında dikkate alınır ve gereği de yerine getirilirse, umut ediyoruz ki, Türkiye için, imar konusunda, yeni bir dönemin de başlamasına vesile olunacaktır.

Değerli milletvekilleri, 17 ağustos Marmara, 12 kasım Düzce, Kaynaşlı ve Bolu merkezli depremlerde hayatını kaybeden birlerce kardeşimize, evladımıza Cenabı Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifaler diliyoruz.

Ayrıca, depremin yaşandığı bölgelerimizdeki bütün insanlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi yineliyor ve Türk Milletiyle Türk Devletinin el ele vermesiyle yeni ve güzel bir geleceğin, bölge halkı için, beklenenden daha kısa zamanda gerçekleşeceğine olan inancımızı, Yüce Meclisin siz değerli üyeleriyle de Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına paylaşmak istiyorum.

Yeni yüzyılımızın Türk Milleti için aydınlık ve refah içerisinde olması temennilerimle Yüce Heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (Alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederiz Sayın Okumuş.

Demokratik Sol Parti Grubu adına, Yalova Milletvekili Sayın Hasan Suna konuşacaktır.

Buyurun Sayın Suna.

Sayın Suna, süreniz 20 dakikadır.

DSP GRUBU ADINA HASAN SUNA (Yalova) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Deprem Araştırma Komisyonu raporu üzerinde Demokratik Sol Partinin görüşlerini aktarmak üzere karşınızdayım. Yüce Heyetinizi, bizleri izlemekte olan değerli vatandaşlarımızı, Grubum ve şahsım adına en samimi duygularımla selamlıyorum.

Bilindiği gibi ülkemiz, yeryüzünün en aktif deprem kuşaklarından birisi olan Akdeniz-Alp-Himalaya deprem kuşağı üzerindedir. Topraklarımızın yüzde 96'sı farklı oranlarda deprem tehlikesine sahip, yüzde 66'sı aktif fay hatlarıyla kaplıdır.

Nüfusu 1 milyonun üzerinde olan 11 büyük kentimiz olmak üzere nüfusumuzun toplam yüzde 70'i, büyük sanayi kuruluşlarımızın yüzde 75'i bu riskli alanlar üzerinde bulunmaktadır. Böylesine depremselliğe sahip ülkemizde, ortalama birbuçuk yıl aralıklarla, can ve mal kaybına neden olan büyüklükte depremleri bütün olumsuzluklarıyla yaşamaktayız.

Depremlerin yol açtığı zararlar, yıllık toplam millî gelirden binde 7'lik kayıp yaratmakta, bu da kalkınma hızımızı 1 puan geriye çekmektedir. Bu maddî kayıpların yanında, son yüzyılda 65 önemli depremde yaklaşık 96 bin vatandaşımızı kaybettik. Bu kadar zayiattan sonra, böylesine önemli bir doğal afet karşısında, bundan sonra yapılması gerekenleri doğru tespit edebilmek için geçmişte yapılanları doğru tahlil etmek durumundayız.

Konuyla ilgili olarak ülkemizde bugüne kadar yapılan yasal ve kurumsal çalışmaları, 1944 yılı öncesi, 1944-1958 yılları arası ve 1958 yılından sonraki çalışmalar olmak üzere üçe ayırmak mümkündür. Önümüzdeki yıllarda bu çalışmaları tasnif etmek isteyenler, 1999 sonrası diye yeni bir süreci tarif edeceklerdir; çünkü, yaşadığımız son felaketlerden sonra, hükümetimiz, yeni yasal ve kurumsal yapıyı oluşturmak için hızla çalışmaktadır.

1944 yılı öncesi çalışmalara göz atacak olursak, bu konuda ilk yazılı örneği oluşturan 1509 İstanbul depremiyle 1939 Erzincan depreminde olduğu gibi, diğer depremlerde de görünen şudur: Meydana gelen depremlerden sonra, devlet, yaraları sarmak için yardıma koşmuş, yıkılan binaların yerine yenileri yapılmış, mağdurların vergi borçları ertelenmiş ya da terkin edilmiş ve böylece depremden doğan zararları gidermeye çalışmıştır.

1944-1958 yılları arasında ise, 1939-1944 yılları arasında büyük Erzincan depremiyle başlayıp kısa aralıklarla meydana gelen Niksar-Erbaa, Adapazarı-Hendek, Tosya-Ladik, Bolu-Gerede depremlerinde 43 319 kişinin ölmesi, 75 000 vatandaşımızın yaralanması, 200 000 civarında yapının yıkılması nedeniyle, o günün cumhuriyet hükümeti, deprem olayının doğurduğu sorunların, yalnızca, yıkılanın yerine yeni ev yaparak çözülemeyeceğini, ülkemizde mutlaka deprem zararlarının azaltılması için bazı çalışmaların yapılmasının da gerektiği kararına vararak 4623 sayılı Yer Sarsıntılarından Evvel ve Sonra Alınacak Tedbirler Hakkında Kanunu çıkarmıştır. Bu yasayla, ülkenin deprem tehlikesiyle karşı karşıya kalacak bölgelerinin tespiti, bu bölgelerde yapılacak yapılar için bazı özel yaptırımların zorunlu hale getirilmesi, acil durumlarda uygulanmak üzere il ve ilçelerde yardım ve kurtarma programlarının önceden hazırlanması, jeolojik etütler yapılmadan yeni yerleşim alanlarına izin verilmemesi gibi önlemler getirilmiş; deprem sırasında yönetici ve halkın görev ve sorumlulukları da tarif edilmiştir. Ülkemizde gerçek anlamda doğal afet zararlarının azaltılmasına yönelik çalışmalar bu yasayla başlamıştır.

O yıllarda, Japonya, Amerika Birleşik Devletleri, İtalya'nın dışında, benzer kanuna sahip başka bir ülke bulunmamaktaydı. Bu kanun uyarınca Bayındırlık Bakanlığı, üniversitelerle işbirliği yaparak, 1945 yılında, Türkiye'nin ilk deprem bölgeleri haritasıyla, Türkiye Yer Sarsıntısı Bölgeleri Yapı Yönetmeliği, bugünkü adıyla, Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkında Yönetmelik hazırlanmış ve uygulanması zorunlu hale getirilmiştir.

1950'li yılların ortalarından itibaren başlayan sanayileşme, göç ve şehirleşmedeki hızlı gelişme nedeniyle, 1956 yılında, 6785 sayılı İmar Kanunu çıkarılmıştır. Bu yasayla yerleşme yerlerinin belirlenmesi sırasında, doğal afet tehlikesinin ortaya çıkarılması ve yapı denetiminin sağlanması konularına öncelik verilmiştir. Bu kanunun yürürlüğe girmesiyle, ülkede önemi gittikçe artan imar, konut ve afet politikalarının daha sağlıklı yürütülmesi için, İmar ve İskân Bakanlığı adı altında yeni bir bakanlığın kuruluş hazırlıkları başlamıştır.

1958 yılı sonrası çalışmalarında ise -ülkemizde doğal afet zararlarının azaltılması çalışmaları bu dönemde başlamıştır- uluslararası alandaki yeni gelişmelere paralel olarak bu konuda önemli politika değişikleri yapılmıştır. 1958 yılında 7116 sayılı Kanunla kurulan İmar ve İskân Bakanlığının temel görevleri, afetlerden önce ve sonra gerekli tedbirleri almak, ülkenin bölge, şehir ve köylerinin planlarını yapmak, konut ve iskân sorunlarını çözmek, ülkedeki yapı malzemelerinin geliştirilmesi ve standartlarını hazırlamaktı. Yine, aynı yıl, 7126 sayılı Sivil Müdafaa Kanunu çıkarılarak, bu kanun kapsamına, doğal afetler sırasında yapılması gereken kurtarma ve ilk yardım çalışmalarının da dahil edilmesi, bu konuda önemli bir boşluğu doldurmuştur.

En önemli gelişme ise, 1959 yılında çeşitli değişikliklerle, bugün, hâlâ, yürürlükte olan 7269 sayılı Umumî Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirler Yapılacak Yardımlara Dair Kanunun çıkarılması olmuştur. Afet zararlarının azaltılması için, afet öncesi, afet sırası ve afet sonrasında yapılması gereken çalışmaları düzenleyen bu yasanın en önemli özelliği, hazırlanan çalışma programının bir bütçeyle destekleniyor olmasıdır. O güne kadar, her afetten sonra, genel bütçeden "Fevkalade Tahsisat" adı altında ek ödenek ve ayrı bir yasa çıkarılarak afet sonrası yaralar sarılmaya çalışılmıştır. Halbuki, 7269 sayılı Yasayla, genel bütçe dışında afet fonu oluşturularak çalışmalara süreklilik kazandırılmıştır. Ancak, 7269 sayılı Kanuna, zaman içinde ortaya çıkan yeni ihtiyaçlar ve yeni gelir kaynaklarına gereksinim duyulduğundan 1981'de 2479, 1985'te 3177 sayılı kanunlarla bazı maddeler eklenmiş, bazı maddeleri de değiştirilmiştir.

1992 yılında Erzincan'da yaşanan deprem felaketi, yalnızca fiziksel kayıplara değil, göç, işsizlik, üretim kaybı gibi sosyal ve ekonomik kayıplara yol açtığı gerçeğini ortaya çıkarmıştır. Yürürlükte olan 7269 sayılı Kanunun, bu tür sosyal ve ekonomik kayıpları azaltmaya imkân vermediği görülmüştür. Bu eksikliği gidermek için 1992 yılında 3838 sayılı Yasa çıkarılarak Erzincan depremi yaraları kısa zamanda sarılmıştır. Daha sonra meydana gelen depremlerde benzer ihtiyaçları karşılayabilmek için, 1995'te 4123 ve 4133, 1997'de 4264 sayılı yasalarla, 7269 sayılı Yasa takviye edilerek deprem yaraları sarılmaya çalışılmıştır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu yasal süreçte çok önemli görevler üstlenmiş olan İmar ve İskân Bakanlığı kapatılmış, afet zararlarının azaltılması için yapılması gereken çalışmaların sürdürülmesi amacıyla Afet İşleri Genel Müdürlüğü; arama, kurtarma çalışmalarını yürütmek üzere Sivil Savunma Genel Müdürlüğü görevlendirilmiştir. Başlangıçta, bütçeleri fonlarla karşılanan bu programlar çok başarılı olmuşlardır; ancak, hükümetler tarafından uygulanan ekonomik politikalar nedeniyle, Afetler Fonu, diğer fonlarla birlikte, 1992 yılından itibaren genel bütçe kapsamına alınmıştır. Kurum, faaliyetlerini, bütçeden ayrılan sınırlı ödeneklerle sürdürmeye çalışmıştır. Ayrılan kaynağın sınırlı olması, çalışmaların planlı bir şekilde yürütülmesine olanak tanımamıştır.

Afet öncesi çalışmalar bu noktada iken, 17 Ağustos ve 12 Kasım 1999 felaketlerini yaşadık. 17 Ağustos depremi, etkilediği alan, şiddeti, salınım süresi, çekirdek derinliği, yerleşim alanlarına yakınlığı olarak incelendiğinde, yeryüzünde ender görülen büyüklükte bir felaketti. Aletsel büyüklüğü 7,4; yıkım şiddeti 11; salınım süresi 50 saniye, üstelik, kısa aralıklarla oluşan 4 merkezli bu depremlerde 18 000 canımızı kaybettik, onbinlerce insanımız yaralandı, 75 000 konut, 12 500 işyeri yıkıldı. 74 000 konut, 11 000 işyeri orta hasar; 89 000 konut, 9 500 işyeri az hasar gördü. Binlerce resmî bina yıkıldı ya da hasar gördü. 150 000 ailemiz evsiz kaldı. Böylesine büyük bir felaketin altından kalkmak için, mevcut mevzuatın yeterli olmayacağını gören hükümetimiz, yerinde bir kararla, kanun hükmünde kararnamelerle sorunu çözme yolunu seçti.

Bir yandan hasar tespiti, enkaz kaldırma çalışmaları sürerken, bir yandan da, barınma sorununu üç aşamada çözme kararı verildi. Birinci aşamada, konutları yıkılan ve orta hasarlı olan yurttaşlarımız için çadır kentlerde 160 000 çadır kuruldu. İkinci aşamada, insanlarımızın kış soğuğundan korunabilmeleri için kışlık çadır ve 31 000'i Bayındırlık Bakanlığımızca olmak üzere, yardımlarla 35 000 prefabrike konut üretilip, zamanında hak sahiplerine teslim edildi. Üçüncü aşamada, kalıcı konutların yapılması planlandı. Kalıcı konutlarla ilgili yer seçimi çalışmaları halen sürmektedir.

Bunun yanında, barınma sorununu kendi çözen 110 000 aileye, bir yıl ödenmek üzere, her ay 100 milyon lira barınma yardımı yapılmaktadır.

Az hasarlı konutların onarımı için, konut başına 600 milyon liralık onarım yardımı yapılmıştır, bugüne kadar bu olanaktan 69 000 aile yararlanmıştır.

Ayrıca, ölen yurttaşlarımızın birinci derecede yakınlarına 750 milyon lira yardım yapılmıştır.

Yine, depremde, fiilen geçimlerini temin ettikleri işyeri hasar gören esnafımıza; az hasarlılar için 200 milyon, orta hasarlılar için 350 milyon, ağır hasarlılar için 500 milyon lira karşılıksız sosyal yardım yapılmıştır.

Depremde birinci derecede sakat kalanlara 500 milyon, ikinci derecede sakat kalanlara 350 milyon sosyal yardım yapılmıştır.

Bu yardımlar, karşılıksız sosyal yardımlardır ve bugüne kadar yaklaşık 330 000 aileye, 120 trilyon lira ödeme yapılmıştır. Planlanan karşılıksız sosyal yardımların tutarı 210 trilyon Türk Lirasıdır.

Ayrıca, Akdeniz ve Ege sahillerindeki 33 000 yatak kapasiteli kamu konukevleri ve sosyal tesisler depremzedelere tahsis edilmiş, bu tesislerden faydalananların ulaşım ve iaşeleri hükümetimizce karşılanmıştır.

Depremde konutu yıkılan veya ağır hasar görenlere; köydeki konutlar için 3,5 milyar, il ve ilçe merkezlerindeki konutlar için 6 milyar lira kredi verilmektedir. Konutları orta hasarlı yurttaşlara ise köylerde 1,5 milyar, il ve ilçe merkezlerinde 2 milyar lira takviye ve onarım yardımı yapılmaktadır. Ayrıca, esnaf ve sanatkârlara, küçük işletmelere, çeşitli kredi olanakları sağlanmıştır.

Depremzede yurttaşlarımızın, Ziraat Bankası, Halk Bankası, Emlak Bankası, Tarım Kredi Kooperatifleri, Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü, orman idaresine olan borçları, Sosyal Sigortalar, Bağ-Kur prim ve vergi borçları ertelenmiştir.

Son deprem felaketi yaralarını sarabilmek için Ek Vergi Yasası çıkarılmış, deprem bölgesi bu vergi kapsamı dışında tutulmuştur.

Depremde hurda haline gelenlerin yerine alınan yeni taşıtlardan, Taşıt Alım ve Ek Taşıt Alım Vergisi alınmaması kararlaştırılmıştır. Ayrıca, deprem bölgesindeki yatırımlar için yeni kolaylıklar getirilmiştir.

Millî Eğitim Bakanlığımız, depremde çocuklarımızın eğitimlerinin aksamadan sürmesi için çeşitli olanaklar sağlamıştır. İsteyen öğrenciler, komşu illerde misafir öğrenci olarak eğitimlerini sürdürmektedirler. Ayrıca, depremzede çocuklarımız için, ilköğretim ve lise düzeyinde, Türkiye genelinde 32 000 parasız yatılı kontenjanı oluşturulmuştur. Bu öğrencilerin, giyim, kırtasiye, yemek ve harçlık gereksinimleri karşılanmaktadır.

Depremde zarar görmüş yükseköğrenim öğrencilerine de, ücretsiz yurt, kredi ve benzeri olanaklar sağlanmıştır. Bu öğrencilerimizden katkı payı ve öğretim ücreti alınmamaktadır.

Doğal afetler anında ve öncesinde, acil durum yönetiminin etkin bir şekilde gerçekleştirilmesi önem arz etmektedir. Bunun için, Başbakanlığa bağlı Türkiye Acil Durum Yönetimi Başkanlığı kurulmuştur. Benzeri merkezler, kamu kurum ve kuruluşlarında da oluşturulacaktır.

Depremle ilgili yardımlar, Başbakanlıkta oluşturulan Başbakanlık, Maliye müfettişleri ve bankalar yeminli murakıplarından oluşan bir komisyonca etkin bir şekilde denetlenmektedir.

Sivil savunma hizmetlerinin etkili ve yaygın bir şekilde yerine getirilebilmesi için hazırlıklar hızla sürmektedir.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; ülkemizde kentleşmenin sağlıklı bir şekilde gerçekleştirilmesi, mevcut yapılardan ihtiyaç duyulanların güçlendirilmesi, yeni yapılacak binaların depreme dayanıklı olarak inşa edilmesi, yerleşme yerlerinin seçimlerinin bilimsel yöntemlerle yapılması, etkili bir denetim ve sigorta sistemi getirilmesi amacıyla çalışmalar hızla sürdürülmektedir. Kısaca, sağlam zeminde sağlam yapıların yapılması için gerekli yasal ve kurumsal düzenlemeler 21 inci Dönem Yüce Heyetimizin eseri olacaktır.

Bu duygularla hepinizi selamlamadan önce, bugüne kadar ülkemizde vuku bulan depremlerde kaybettiğimiz tüm vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diler, hepinizi tekrar saygıyla selamlarım. (Alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederiz Sayın Suna.

Fazilet Partisi Grubu adına, Ankara Milletvekili Sayın Zeki Çelik.

Buyurun Sayın Çelik. (FP sıralarından alkışlar)

FP GRUBU ADINA MEHMET ZEKİ ÇELİK (Ankara) – Değerli Başkan, değerli milletvekilleri; 17 Ağustos depreminin akabinde kurulan Türkiye Büyük Millet Meclisi Deprem Araştırma Komisyonunun raporunun Genel Kurula takdimi üzerine, Fazilet Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum.

17 Ağustos ve 12 Kasım depremlerinden dolayı acımız büyüktür. Ölenlere rahmet, kalanlara sağlık ve afiyet diliyor, millet olarak böyle felaketlerle bir daha karşılaşmamayı temenni ederken, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Yıllardan beri toplumsal hafızanın zayıfladığını, kentleşmeden sanayileşmeye, şehircilikten tarıma kadar her konuda plansız, programsız olduğumuzu bilmemiz lazım.

Depreme maruz kalan bölge, Türkiye nüfusunun yüzde 42'sini, sanayinin yüzde 43'ünü, yüzölçümünün de beşte 1'ini kaplamaktadır. Bu sepepten dolayı, yaşadığımız deprem felaketini çok iyi tahlil etmek gerekir. Bütün bu rakamlar, o bölgede, ranta dayalı ticaret, sanayi ve yerleşimin olduğunu göstermektedir.

Öncelikle, bugün yaşadığımız ve bundan sonra karşılaşabileceğimiz her türlü felaket için, almamız gereken tedbirleri ve olmazsa olmaz kabul edilmesi gereken prensipleri sıralayalım: Planlama eksiksiz yapılmalı, yerleşim alanı doğru seçilmelidir. Zemin etüdleri, ada, parsel bazında yapılmalı, imar sistemi sağlıklı çalışmalıdır. İmar hukuku tam olarak uygulanmalı, toprak kullanımı akılcı yapılmalıdır. Projeler her safhada denetlenmeli, malzeme seçimi ve kalitesine dikkat edilmelidir. Sağlıklı bir denetim yapılmalı, denetimle ilgili kanunlar eksiksiz hazırlanmalı ve uygulanmalıdır.

Bütün bunlar, bilgili insanlar, sertifikalı teknik elemanlarla sağlanır. İlk eğitimden itibaren, halkın ve kamuoyunun bilgilendirilmesi; bilime ehemmiyet verilerek, bilimsel verilere göre hareket edilmesi gerekir. Eğitim sistemindeki çarpıklık ortadadır. Liselerimizde, meslekî eğitim veren okullarımızda, depremle ilgili nazarî ve tatbikî bilgiler verilmemektedir. Geçmiş yıllarda, kahvehane gibi toplu yerlerde, depremden nasıl korunulacağına, bir lentonun nasıl yerleştirileceğine dair resimli bilgiler verilirdi. Üniversitelerde deprem bilgisi çok az verilmektedir. Tatbikata yönelik teknik eleman yetersizliği de had safhadadır.

Değerli milletvekilleri, MTA'nın ilk günlerde hazırladığı rapor, yapı hasarlarında zemin özelliklerinin belirleyici olduğunu ortaya koymaktadır. Ölümle sonuçlanan hasarlar, fay boyunca 20 ilâ 200 metre genişliğindeki yüzey kırığı ile bataklık ve dayanıksız zeminler olan, pekişmemiş kum, çakıl, milden oluşan; yani, alüvyon zeminler üzerinde gerçekleşmektedir. Zaten, alüvyon, belirsiz zemin demektir. Kâse içerisindeki bir çorbayı salladığınızda, üzerinde olanlar nasıl sağa sola sallanır veya içine gömülürse, bu zemin de öyledir. Can kaybı ve hasarın asıl nedeni, bölgedeki yapılaşmanın yoğun olarak depreme karşı zayıf jeolojik zeminler üzerinde olmasıyla tamamen ilgilidir; yani, tarım arazilerinin yapılaşmaya açılmasıdır.

İnsanla ilgili, o bölgedeki yoğunluk çabası ise tamamen bizim hatamızdır. Nüfus fazlalığı, çok katlı binalar, sanayi ve müteahhitleri teşvik eden, maalesef, gene insandır, yönetimlerdir, siyasilerdir.

Osmanlı döneminde İstanbul'un nüfusu 500 000'i geçirilmemeye çalışılmış, Gebze'de, Bostancıbaşı, gelenleri, İstanbul'a sokmamıştır. Bu deprem, binaları, bilinen yatay yüklerin dışında "tak" diye vurmuş, burgu gibi burmuştur. Bunun için, Amerika'da bilinmeyen kuvvetlere karşı hesaplar yüzde 20 artırılmıştır. Bilinmelidir ki, 4 üncü derecede deprem bölgesindeki bir inşaatın maliyeti ile 1 inci derecede deprem bölgesindeki bir inşaatın maliyet farkı yüzde 20'dir. O halde, insan hayatı için buna dikkat edilmelidir.

Son yüzyıl içerisinde, ülkemizde hasar yapan 130 civarında deprem olmuş, bu depremler sebebiyle 85 000 insanımızın hayatını kaybettiği, 600 000 binanın yıkıldığı veya ağır hasar gördüğü tespit ve tahmin edilmiştir.

Değerli Başkan, değerli milletvekilleri; istatistiklere göre ekonomik kayıplarımız, bu tabiî afetler neticesinde, her yıl, gayri safî millî hasılanın yüzde 1'i mertebesinde olmaktadır. Bu kayıplara, stok kaybı, üretim, işsizlik, pazar kaybı, fiyat artışları ve buna benzer dolaylı ekonomik kayıpları da kattığınız zaman, toplam ekonomik kayıpların, gayri safî millî hasılanın yüzde 3 veya 4'üne tekabül ettiğini görmekteyiz; demek ki, hadise çok önemlidir. Peki, biz yeterli tedbirleri alıyor muyuz; hayır.

Bakın, 1997 yılında, gene Atilla Mutman'ın başkanlığında hazırlanan ve doğal afetlerle meydana gelen can ve mal kaybını en aza indirmek için alınması gereken tedbirlerin belirlemesi maksadıyla kurulan Türkiye Büyük Millet Meclisi araştırma komisyonunca, gayet güzel bir rapor hazırlanmış, 22 maddelik tedbirler paketi sunulmuş; ama, tozlu raflarda kalmış.

Kısa başlıklarla sunuyorum: "Gecekondulaşma ve kaçak yapılaşmayı teşvik eden imar affı politikasından vazgeçilmelidir." denilmiş. Görüldü ki, Düzce'de, yıkılan binaların yüzde 80'i, maalesef, imar affına girenlerdir.

Gene "1580 sayılı Belediye, 3030 sayılı Büyükşehir Kanunları, cezaî müeyyideleri de kapsayacak şekilde yeniden düzenlenmelidir.

Meslek odaları ve mühendislerin görev, yetki ve sorumluluklarıyla ilgili mevzuat, fennî mesuliyet sistemi yerine, mutlaka yetki mühendislik ile müşavir mühendislik düzeni yaşama geçirilmelidir. İnşaat müteahhitliği sistemi kökten değiştirilmelidir.

Afet zararlarının azaltılması konusunda araştırma geliştirme faaliyetleri öncelikli konular arasına alınmalı, özel sektörün de katılımı sağlanmalıdır.

İnşaatların bünyesine giren, kum, çakıl, çimento, çelik ve tuğla gibi inşaat ana malzemelerinin üretimi, yetki sahibi kamu kuruluşları tarafından sürekli denetlenmelidir.

Sivil Savunma Kanunu yeniden düzenlenmeli, gönüllü arama ve kurtarma faaliyetleri teşvik edilmeli ve desteklenmelidir.

Belediyelerdeki itfaiye teşkilatları, bir afet anında kurtarma ve ilk yardım yapacak şekilde yeniden örgütlenmeli, donanımlı hale getirilmeli ve eğitilmelidir.

Afet anında iletişim çok önemlidir; bir afet anında kesilmeyecek, bloke olmayacak hızlı ve etkin bir haberleşme sistemi kurulmalıdır.

Mülkî idare amirlerinin, afet yönetimi konusunda, akademik ve hizmet içi eğitime tabi tutulmaları gerekmekte, kaymakamlık kurslarında, afet yönetimi konusunda en geniş şekilde işlem yapılmalıdır.

Afet riski yüksek olan bölgelerden başlamak üzere, mevcut yapı ve altyapıların, afetler olmadan önce güçlendirilmesi ve yenilenmesi çalışmalarına önem ve öncelik verilmeli ve bu amaç için de, yeterli iç ve dışkaynaklar bulunarak özel proje hazırlanmalıdır" denilmektedir.

Bakınız, bu ana başlıklarla saymış olduğum hususlar, üç yıl önce bir rapor olarak verilmiş olan hususlardır. Bununla ilgili olarak, İstanbul Valisinin verdiği bilgilere göre, 2 milyon 400 bin konut ve 10 000 civarında resmî bina var. Bakanlık, bunların tetkikinin yapılarak, iyileştirme çalışmalarının başlatılmasını emretmiş; vali de, kaymakamlardan, ilçelerdeki binaların sahipleri tarafından tespitlerinin yapılmasını ve tedbir alınmasını istemiş; yani, herkes topu birbirine atıyor!.. Peki, hangi zaman, hangi eleman ve hangi parayla bunlar yapılacak? Oysa, İstanbul için, acil eylem planına ihtiyaç var.

Değerli milletvekilleri, "hafızai beşer nisyan ile maluldür" diye bir söz vardır; yani, biz, her şeyi çabuk unutuyoruz. Soruyorum size, daha birkaç önce yaşadığımız acı deprem felaketi bizim gündemimizde midir; hayır; çünkü, unuttuk; çünkü, günübirlik yaşıyoruz, günü kurtarmaya çalışıyoruz. Halbuki, afetler olmadan önce yapılacak çalışmalar ve alınacak tedbirlerle zararların azaltılması yerine, bugüne kadar, hep yara sarmakla uğraşmışız. Afete yapılacak ekonomik yatırımın, geri dönen bir yatırım olarak değerlendirilmesi lazım. Tabiî, fayları bilmek amaçtır, onun zararlarını azaltmaya yönelik çalışma yapılmasını sağlar; ama, Türkiye, deprem bölgesidir; bu gerçeği kabullenmemiz lazım. Ahmet Mete Işıkara "her zaman 6,3 şiddetinde bir deprem olma ihtimali yüzde 63'tür" diyor; bunu unutmayalım. Son otuz yılda, Varto'dan Dinar'a kadar vuku bulan depremler de bunun kanıtıdır.

Günümüze, yani, 17 Ağustosa geldiğimizde karşılaştığımız manzara nedir? Bizim raporumuzda da belirttiğimiz gibi, devletimiz ve halkımız hazırlıksız yakalanmıştır. En büyük eksiklik de koordinasyon olmayışıdır, çekip çeviren olmayışıdır, enformasyon olmayışıdır, çok başlılık olmasıdır. Böyle afetlerde görev alanlar, Afet İşleri Genel Müdürlüğü, Sivil Savunma Genel Müdürlüğü ve Kızılay'dır; bunun yanında, gönüllü kuruluşlar, sivil toplum örgütleri ve belediyelerdir. Bugünkü haliyle Afet İşleri Genel Müdürlüğü afete uğramıştır, fonksiyonu ortadan kaldırılmıştır. Önceden, yılda 150 000 prefabrike konut üretme kapasitesine sahip teknik elemanları, deprem araştırma ünitesiyle canlı bir kuruluş olan Afet İşleri Genel Müdürlüğü, bugün, görevden alınan bürokratlara depo görevi yapmaktadır. Bayındırlık eski bakanlarından biri, Kobe depremi gibi bir depreme her zaman hazırlıklı olduklarını söylemiştir. Nerede bu hazırlık? 17 Ağustosta böyle bir hazırlığı göreniniz oldu mu? Bugünkü hükümetin Devlet Bakanı "Afet İşleri ekipleri hâlâ bölgeye gitmedi; neredeler? İki gündür beyefendilerin yollarını bekliyorum; 100 kişi yola çıkmışlar, hâlâ, gelen giden yok. Elin adamı, ta Amerika'dan geldi, iş yapıyor. İzmit'e Ankara mı uzak, Amerika mı?! Afet İşleri memurları gelip hasar tespiti yapamadıklarından enkaz kaldıramıyoruz; sonunda, kendim çıkacağım iş makinesinin üstüne" diye feveran ediyordu. Hasar tespit çalışmaları da, çok alelusul, bina konusunda tecrübesi olmayan elemanlarca yapıldığından fahiş hatalar işlenmiştir. En basitinden, tamamen çökmüş binanın, elinde projesi olmadan, 20 daireli olduğunu yazdıkları gibi veya olmayan binaya hasarlı raporu verilmesi, hasarlıyla hasarsız binaların birbirine karıştırılması gibi.

Gelelim sivil savunmaya: Sayın Ecevit Başbakan olduğundan, görsel ve yazılı medyanın felaketin rezaletiyle, rezaletin felaketini tüm boyutlarıyla yansıtmasına önce kızdı; ama sonra, o da, gerçekçi bir otokritik yapmak zorunda kaldı. Sayın Ecevit "sivil savunmada Türkiye sınıfta kaldı, sivil savunma birlikleri aldatıcı görünümde, iş var denilsin diye oluşturulmuş" dedi. Kurumlar, imaj ve dekor tutkusundan kurtulup, saydamlaşmalıdır. 1617 personeli mevcut; ama sadece bir elektronik, bir elektrik mühendisi, bir bilgisayar mühendisi ve birkaç tane teknisyeni var, kurtarmada çalışacak elemanları yok. Pense, kerpeten, çekiç gibi ufak tefek malzemesi olan bir sivil savunma. Eğer 10 eğitimli adamı olsaydı, 10 tane ekip oluşturur, çok sağlıklı bir çalışma yapılırdı.

Sahi, yardıma gelen yabancı ekipler bunları nasıl sağlayabilmişler? Ekipleriyle, köpekleriyle, alet edavatlarıyla anında yetişiyorlar... Acaba toplumsal olaylarda kullanmak üzere köpek yetiştirenler, onları eğitenler, bu işler için köpek eğitmeyi hiç düşünmediler mi?!

Gelelim anlı şanlı Kızılay Teşkilatına. Bereket versin ki, deprem, yaz mevsiminde oldu. O bölge insanının, hem tatil münasebetiyle dışarıda olması hem de fındık hasadı ve benzer ziraî faaliyetler sebebiyle kırsal alanlarda bulunması can kaybını azaltmıştır; ayrıca, havaların sıcaklığı dışarıda kalmaya imkân tanımıştır. Eğer, şimdiki gibi kış mevsimine denk gelseydi, tamamen perişan olunacak, depremden kurtulanlar soğuktan telef olacaktı. Yazın sıcağında ister barınma çadırı olsun, isterse korku çadırı olsun, ihtiyacını karşılayamayan Kızılay kış şartlarında ne hale gelecekti düşünmek istemiyorum.

Birçok bakanlıklardan daha büyük bir bütçesi olan, ayrıca nakdî ve aynî yardımlarla büyük imkânlara sahip bu kuruluşun içyüzü ortaya çıkmış, yolsuzluklarla nasıl talan edildiği gün yüzüne aydınlanmış ve haklı olarak Meclis araştırma komisyonu kurulmuştur. Bütün vali ve kaymakamlar Kızılaydan çadır, battaniye, sağlık, sıcak aş ve gıda yardımı konusunda şikâyetçi olmuşlardır. Yalova Valisi, "gönderilen 9 000 çadırın 1 500'ü yırtıktı, bir o kadarının da direği yoktu, bunların üzerini naylonla kapattık" diyordu.

Ey Kızılay, bunun için, eğitimli personelin, yük taşıyan helikopterin, sağlık ekiplerini nakledecek uçakların, sağlık malzemelerini ulaştıracak TIR'ların, modern çadırların, özel giysilerin, enkaz koklama köpeklerin, portatif yaşama ünitelerin, termal kameraların, telsizlerin, bilgisayarların, uydu telefonların depolarında, stoklarında olmalıydı, yılların birikimi ve tecrübesiyle, üç saat içerisinde deprem bölgesine ulaşmalıydın.

Değerli Başkan, değerli milletvekilleri; acı, ama, sevindirici bir husus, böylesi bir felakette halkımızın duyarlılığı, hamiyet duyguları, yardım etme arzusuyla harekete geçmesidir.

Bunun yanında, sivil toplum örgütleri, gönüllü kuruluşlar, vakıf ve dernekler, belediyeler, uluslararası kuruluşların olağanüstü çalışma ve gayretlerini de tebrik etmek gerekir. Gerçekten, birinci günün öğlen vaktinden itibaren, belediyelerimiz, sıcak aş dağıtımı, sağlık hizmetleri, araç gereçleriyle kurtarma çalışmalarına katılmışlardır. Sivil toplum örgütleri de kendi konularında her türlü yardımı yapmışlardır. Ancak, bir müddet sonra, bu kuruluşların, belediyelerin bölgeden uzaklaştırılmasıyla, hizmetlerin Kızılay aracılığıyla yürütüleceği kararı çıkmıştır. Bu karar, olumsuzlukları artırmıştır, şöyle ki; Sakarya'da 34 000 kişilik çadırkentlere Kızılay hizmet veriyordu; ama, sokak arasındaki 70 000-80 000 insana ise bu kuruluşlar hizmet veriyordu, devletin karşılayacağı masrafın yükünü hafifletiyordu. Böyle olunca, o insanlar o hizmetten mahrum bırakılmış oldu. Daha sonra öğrendik ki, Kızılay, yemek işini ihale ediyor. Ey Kızılay, paran çoksa, halen ihtiyaçlar çok, oraya harca.

Depremle beraber elektrikler kesildi, iletişim durdu. Güvenlik açısından enerji ve doğalgaz kesilebilir; ama, ya haberleşme?! En önemlisi telekomünikasyon. Hepimiz sallandık, Ankara da dahil; fakat, vaziyet nedir bilinmiyor. Cumhurbaşkanını, Başbakanı, bakanları, valileri acze düşürüp çaresiz bırakmaya kimsenin hakkı yoktur.

Komisyon üyesi milletvekilimiz, haberleşme sağlanamayınca, sabah 9.00'da Düzce'ye geldim. Elektronikçi olduğunu söyleyen bir genç, arabasıyla geldi, yer uydu telefonunu kurarak her tarafla haberleşmeyi sağladı. Ekmek, su, ilaç, çadır getiren araçları yönlendirmeye çalıştı. Ankara Büyükşehir Belediyesi, öğlen, 60 000 kişiye sıcak yemek verdi. Düzce'nin yeni SSK Hastanesinin açılması için müsteşar emir vermesine rağmen, 10 gün sonra ancak hizmet vermeye başladı; işte bürokrasi, işte zihniyet!

Yer uydu telefonu 3 000 dolar; Cumhurbaşkanına, Başbakana, bakanlara, valilere birer tane alınamaz mıydı?! Bir vatandaş dünyayla görüşüyor; devlet erkânı bihaber! Düzce'nin 10 kilometre yakınındaki Gölyaka'nın dörtte 3'ü çökmüş haberleri yok! Telekom da diyor ki: "4 tane yer uydu telefonunu deprem sabahı hazırladık Gölbaşı'nda helikoptere yüklemek için; maalesef, 1 gün bekledik" Azamî 400 000'er bin abonesi olması gereken cep telefonları abone sayısını 6,5 milyon adet yapar ve buna göre altyapısını gerçekleştirmeyi sağlamazsanız sonuç bu olur.

Karayollarında ve şehir içlerindeki trafik karmaşası bir başka âlem. Emniyet güçleri, askerî birlikler, yeterli müdahaleyi yapmayınca, eli sopalı gençler trafiğe nizam vermeye çalıştılar.

Yaşanan bu kargaşanın sebebi ne; ne yapılmalıydı? İlk anda, hemen koordinatör bir bakan atanmalıydı ve bu arada Marmara Bölgesi dışında, bilhassa afetlerde görev yapan vali, kaymakam, bayındırlık müdürleri, mühendis ve belediye başkanlarından oluşan kriz masalarıyla ekipler oluşturulmalıydı; çünkü, o bölgede görev yapan bütün mülkî, idarî, belediye ve askerî görevlileri şok içerisinde; belki, bir kısmı ölmüş bir kısmı yaralı veya yakınları ölmüş durumda veya enkaz başında; dolayısıyla, verim alınamazdı; ama, öyle olmadı, kendi halleri içerisinde devam ettirildiler ve iki ay sonra, faydalı olacakları zaman, vali ve kaymakamların tayinlerini yaptılar. Eşgüdüm sağlayarak, yetki kargaşasını önleyerek verimli çalışmalar yapılmalıydı.

Üç ay sonra atanan koordinatör vali de işe yaramadı. Etkin bir koordinasyon için doğrudan katkı sağlayan kuruluşların bir çatı altında toplanması gerekirdi.

Komisyonumuzun görevi olmamasına rağmen, bölgeyle ilgili her yapmış olduğu çalışmada birtakım tedbirler alınmasını istemiştir. Fındık ve pancar gibi ziraî ürün bedellerinin ödenmesi, geçici iskân sorununun bir an önce çözümü, Sakarya ve Gölcük'te geçici iskân yerine kalıcı iskân yapılması, öğretim yılının başlaması sebebiyle kapsamlı açıklama yapılması, belediyelere acil yardım yapılması, KOBİ'lere, esnafa yardım yapılması, SSK ve Bağ-Kur borçlarının tehir edilmesi ve buna benzer, memur ve işçilerin bölgeden ayrılmasını önleyecek tedbirler gibi, kira yardımı yapılması; bedeli verilerek, isteyenin kendi evini yapması; olumsuz etkilerin giderilmesi için çocuklara yönelik rehabilitasyonun yapılması ve tedirginliği önlemek için halkın önüne geleceğe yönelik program konulması... Mesela, kışı nasıl geçirecek; çadırda mı, prefakrikede mi, başka bir şeyde mi; daimi yerleşim ne zaman olacak; çözüm tarihi nedir gibi.

Tabiî, mutlaka, bölgenin imarı için yürütülecek ihalelerden yörenin müteahhitlerinin de istifade etmesini sağlayacak çalışma yapılmalı ki, ekonomik bir potansiyel oluşsun.

Şimdi, bu bilgiler ışığında, hükümetin bazı kararlar aldığını; ama, maaselef, bürokrasiyi aşamadığını görüyoruz ve koordinasyon yetersizliği nedeniyle sıkıntılar yaşadığını görüyoruz.

Bakınız, şu elimdeki kitapcıkları, ben, Sakarya'da, Valiliğin önündeki çadırda gördüm. Gayet güzel kitapcıklar hazırlanmış ve yapılacak yardımlar, hak sahipliği ile hukukî işlemler vesaireyi ihtiva ediyor; ama, bunlardan kimsenin haberi yok.

Hükümet "borçları erteleyin" diyor; görevliler, icra memuru gönderiyorlar. 100 milyon lira kira yardımı yapılıyor; çadırkentte veya prefabrikede oturuyorsanız, kesiliyor. Halbuki, tamamı değil de 20-25 milyon lirası kesilebilir; gerisiyle de o insanlar geçimlerini sağlarlar. Tabiî, prefabrikelerin bir bölümünün de boş kaldığını görüyoruz.

Diğer deprem bölgelerinde de, komisyonumuz, çeşitli çalışma ve araştırmalar yaptı; ama, geçmişte yaşananlarla bugün yaşananların tıpatıp birbirinin benzeri olduğunu gördük maalesef.

BAŞKAN – Sayın Çelik, 2 dakika eksüre veriyorum; lütfen, toparlayınız.

MEHMET ZEKİ ÇELİK (Devamla) – Evet.

Erzincan, Ceyhan ve Dinar'da güzel yerleşimler sağlanmış; ama, Varto ve Lice'de, maalesef, otuz yılı aşkın süredir, hâlâ 10 000'in üzerinde konut teslim edilmemiş; büyük bir ihmal ve sorumsuzluk var.

Bu arada, birkaç hususa dikkati çekmek istiyorum: Şehir ve kasabaların yol, su ve kanalizasyonlarının mutlaka yapılması lazım; yoksa, bu sefer, pislikten salgın hastalıklar oluşacaktır. Yeni yerleşimlerin belirlenerek, bir an evvel kalıcı iskâna geçilmesi; işyerleri hasar gören esnaf, tüccar ve sanayicilere ciddî yardımlar yapılması; tarımla uğraşan kesime de ciddî bir takım katkılar sağlanması ve uygulamada da netlik kazanmayan hususların açıklığa kavuşması gerekiyor. İşsizliğin telafisi için, bu bölgede, memur imtihanını kazananlara öncelik verilmesi...

Tabiî, burada, afet öncesi, afet esnası ve afet sonrası çalışmaların yapılmamış olması, afeti felakete dönüştüren en önemli nedendir. Bütün mesele, insan unsuruna gelip dayanmaktadır. İnsanı eğitmediğiniz sürece, hiçbir sorunun üstesinden gelemezsiniz. Enkaz altında her şeyini bırakan, gece zengin yatıp sabah fakir kalkan bölge halkımız, büyük bir azimle hayat mücadelesini devam ettiriyor; hafızalarda ve fotoğraflarda kalan güzelliklerin tekrar canlanmasına çalışıyorlar.

Deprem Araştırması Komisyonunun yapmış olduğu güzel çalışmanın, öncekiler gibi raflarda kalmamasını ve uygulamaya konulmasını ümit ediyor, Yüce Meclisinizi saygıyla selamlıyorum. (FP ve ANAP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederiz Sayın Çelik.

Başka söz isteği yok.

Böylece, Ülkemizde Meydana Gelen Deprem Felaketi Konusunda Yapılan Çalışmaların Tüm Yönleriyle İncelenerek Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca kurulmuş bulunan (10/66, 67, 68, 69, 70) esas numaralı Meclis araştırması komisyonu raporu üzerindeki genel görüşme tamamlanmıştır.

İSMAİL KAHRAMAN (İstanbul) – Sayın Başkan...

OSMAN PEPE (Kocaeli) – Önerge sahipleri adına söz istiyoruz efendim.

BAŞKAN – Efendim, onu başlangıçta biz anons ettik, kimse söz istemedi; gruplara geçince olmaz.

Gündemin "Seçim" kısmına geçiyoruz.

Denizcilik Müsteşarlığına ait bazı işlerin ihalelerinde ve personel alımıyla ilgili konularda görevini kötüye kullandığı ve ihaleye fesat karıştırdığı iddiasıyla, Devlet eski Bakanı Burhan Kara hakkında kurulan (9/29) esas numaralı Meclis Soruşturması Komisyonunda boş bulunan ve Milliyetçi Hareket Partisi Grubuna düşen 1 üyelik için seçim yapacağız.

VI. —SEÇİMLER

A)KOMİSYONLARDA AÇIK BULUNAN ÜYELİKLERE SEÇİM

1. —(9/29) esas numaralı Meclis Soruşturması Komisyonunda açık bulunan üyeliğe seçim

BAŞKAN – Milliyetçi Hareket Partisinin, 1 üyelik için, 3 kat olarak gösterdiği adayların isimlerini okuyorum :

Adı ve Soyadı Seçim Çevresi

Hüseyin Kalkan (Balıkesir)

Mehmet Kaya (Kahramanmaraş)

Cahit Tekelioğlu (İçel)

Adayların adları torbaya konulmuştur; torbadan bir isim çekiyorum:

Mehmet Kaya (Kahramanmaraş)

Petrol Ofisi A.Ş'nin özelleştirilmesinde ihaleye fesat karıştırdıkları ve usulsüzlük yapmak suretiyle görevlerini kötüye kullandıkları iddiasıyla eski Başbakan Ahmet Mesut Yılmaz ve Devlet eski Bakanı Işın Çelebi hakkında kurulan (9/32) esas numaralı Meclis Soruşturması Komisyonunda boş bulunan ve Milliyetçi Hareket Partisi Grubuna düşen 1 üyelik için seçim yapacağız.

2. —(9/32) esas numaralı Meclis Soruşturması Komisyonunda açık bulunan üyeliğe seçim

BAŞKAN – Milliyetçi Hareket Partisi Grubunun, 1 üyelik için 3 kat olarak gösterdiği adayların adlarını okuyorum :

Adı ve Soyadı Seçim Çevresi

Mehmet Metanet Çulhaoğlu (Adana)

Hüseyin Kalkan (Balıkesir)

Cahit Tekelioğlu (İçel)

Adayların adları torbaya konulmuştur.

Torbadan, ismin birini çekiyorum:

Hüseyin Kalkan (Balıkesir)

Suç İşlemek amacıyla teşekkül oluşturduğu iddiasıyla İçişleri eski Bakanı Mehmet Ağar hakkında kurulan (9/38 esas numaralı Meclis Soruşturması Komisyonunda boş bulunan ve Milliyetçi Hareket Partisi Grubuna düşen 1 üyelik için seçim yapacağız.

3. —(9/38) esas numaralı Meclis Soruşturması Komisyonunda açık bulunan üyeliğe seçim

BAŞKAN – Milliyetçi Hareket Partisi Grubunun, 1 üyelik için 3 kat olarak gösterdiği adayların isimlerini okuyorum:

Adı ve Soyadı Seçim Çevresi

Ali Özdemir (Gaziantep)

Mustafa Yaman (Giresun)

Sedat Çevik (Ankara)

Torbadan, isimlerden birini çekiyoruz :

Mustafa Yaman (Giresun)

"Seçimler" kısmını da tamamlamış oluyoruz.

Sayın milletvekilleri, çalışma süremizin sonuna yaklaştık; o nedenle, "Sözlü Sorular" kısmına geçsek de, zamanımız kâfi gelmeyecektir.

Kanun tasarı ve tekliflerini sırasıyla görüşmek için, 23 Şubat 2000 Çarşamba günü saat 15.00'te toplanmak üzere birleşimi kapatıyorum.

Kapanma Saati : 18.46

 

VII. – SORULAR VE CEVAPLAR

A) YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI

1. – Kırıkkale Milletvekili Kemal Albayrak’ın, Kırıkkale İlinde yapılacak yatırımlara ilişkin sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Ahmet Kenan Tanrıkulu’nun cevabı (7/1124)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Sanayi ve Ticaret Bakanı Sayın Ahmet Kenan Tanrıkulu tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim. 24.12.1999

Kemal Albayrak

Kırıkkale

1. Bakanlığınızın halen Kırıkkale İlinde yürüttüğü mevcut yatırım projeleri nelerdir?

Sözkonusu projeler için 1999 yılı itibariyle ne kadar harcama yapılmıştır ve işin bitirilme süresi nedir, 2000 yılında ne kadar ödenek ayrılmıştır?

2. 2000 malî yılı Bakanlığınız bütçesinde Kırıkkale İlinde halen devam eden yatırımlar için ne kadar ödenek ayrılmıştır? Yatırımlar ne zaman bitirilecektir?

3. Bakanlığınızın 2000 yılı bütçesi ve iş programına göre Kırıkkale İli için düşünülen yeni yatırımlar var mıdır? Bu yatırımlar için ne kadar ödenek verilmesi planlanmıştır ve yıl sonu itibarı ile işin gerçekleşme nispeti ne olacaktır?

T.C.

Sanayi ve Ticaret Bakanlığı 21.2.2000

Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği

Sayı :B.14.0.BHİ.01-63

Konu : Yazılı soru önergesi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi :25.1.2000 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/1124-3408/8458 sayılı yazınız.

Kırıkkale Milletvekili Kemal Albayrak’ın, “Kırıkkale İlinde yapılacak olan yatırımlara” ilişkin olarak tarafımdan cevaplandırılmasını istediği (7/1124) esas nolu yazılı soru önergesiyle ilgili cevabımız ekte takdim edilmiştir.

Bilgilerinizi ve gereğini arz ederim.

Ahmet Kenan Tanrıkulu

Sanayi ve Ticaret Bakanı

Kırıkkale Milletvekili Sayın Kemal Albayrak’ın Yazılı Sorularına İlişkin Cevaplarımız

Kırıkkale-Merkez I Organize Sanayi Bölgesi (OSB) Projesi

1999 yılında bitirilerek sanayicinin hizmetine sunulmuştur. 150 hektar büyüklüğündeki sözkonusu proje için 1999 yılı fiyatlarıyla 1,8 trilyon TL. kullandırılmıştır.

Kırıkkale-Merkez II OSBProjesi

1998 yılından beri Yatırım Programlarımızda yer almakta olup, 2000 yılı Yatırım Programında “400 Ha” karakteristik ve “Etüt, kamulaştırma ve yatırım için gereken harcamaların tamamı müteşebbis heyet tarafından karşılanacaktır.” dip notuyla, devam eden projeler arasındadır. 2004 yılında bitirilmesi planlanmaktadır.

30 işyerlik Balışeyh Küçük Sanayi Sitesi Projesi

Bakanlığımız 2000 yılı yatırım programı teklifinde yer almaktadır.

Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu Genel Müdürlüğü :

Kuruluşumuz ağırlıklı olarak Türk Silahlı Kuvvetlerinin mühimmat ve silah ihtiyacını karşılamaya yönelik üretim yapan tesislere sahiptir. Bu tesislerin büyük bölümü de Kırıkkale İlinde yer almaktadır.

Türk Silahlı Kuvvetlerimizin yeniden yapılanmasında ihtiyaç duyulan yeni tip mühimmat ve silah üretimlerinin, karşılanabilmesi için Kuruluşumuzun mevcut üretim hatlarında modernizasyon yapılması ve ilave üretim hatları kurulması yönünde yatırımlar planlanmakta ve uygulamaya geçilmektedir.

Bu yatırımlar, Kuruluşumuzun yatırım programında Modern Silahlar III olarak yer alan toplu projenin alt projeleri kapsamında yürütülmektedir.

2000 Yılı Yatırım Programında, 636 milyon $ proje tutarı ve 25 alt projesi olan Modern Silahlar III Projesinin 396.3 milyon TL.’lik bölümü Kırıkkale’deki tesisler için öngörülen yatırımlara ait olup onbir alt proje kapsamında yürütülecektir.

Modern Silahlar III Projesi kapsamında olup Silahsan A.Ş. bünyesinde yürütülen “Yeni Tip Tabanca Projesi” 1999 yılında tamamlanmıştır.

Bunun dışında Pirinçsan A.Ş. bünyesinde “Yüksük Presleri Hattı Modernizasyonu”, Ağır Silah ve Çelik San. ve Tic. A.Ş. bünyesinde “ESU Curuf Altında Ergitme Tesisi Modernizasyonu” ve “Isı Sistemleri Rehabilitasyonu” projeleri yürütülmektedir. Bunlardan “GGFM Sürekli Dövme Tesisi Modernizasyonu Projesi” ise 1999 yılında tamamlanmıştır.

1999 yılında, Kuruluşumuzca yürütülen proje yatırımları için gerçekleştirilen kesin olmayan harcama tutarı 13 047 315 milyon TL.’dir. Bunun 11 597 431 milyon TL.’lik kısmı Kırıkkale’de yürütülen projelerimize aittir. Bu da Kuruluş genelindeki proje harcamalarının yaklaşık % 89’una denk gelmektedir.

Ağırlıklı olarak 2002 yılında bitirilmesi öngörülen Kırıkkale’de yürütülen projelerin tamamlanmasıyla daha verimli üretim yapılmasının yanında hem Türk Silahlı Kuvvetlerimizin yeniden yapılanmasına katkıda bulunacak, hem de Kırıkkale İlinde yaratılan katma değere büyük ölçüde katkıda bulunulmuş olacaktır.

Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş. Genel Müdürlüğü :

Kırıkkale İlinde yürütülen mevcut ya da 2000 yılı için planlanan herhangi bir projesi bulunmamaktadır.

Sümer Halıcılık El Sanatları Sanayi ve Ticaret A.Ş. Genel Müdürlüğü :

Kuruluşumuza ait üretimlerin çoğunluğu Kalkınmada Öncelikli Yörelerdeki iller hinterlandında ağırlığı atölye üretimi olmak üzere, diğer illeri kapsayan yerlerde ise, atölye üretiminin yanı sıra, çoğunluğu münferit ve amil üretimlerini içermektedir. Kuruluşumuz üretimi, her üretim sezonu başlangıcında yapılan piyasa ve müşteri talepleri doğrultusunda hazırlanan Üretim Master Programı (Ü.M.P.) çerçevesinde gerçekleştirilmekte olup tip, desen, ebat ve renk bazında bölge üretimleri planlanmaktadır. Kırıkkale İlinde üretimler çoğunlukla atölye ve münferitler vasıtasıyla yapılmaktadır.

Öte yandan, el halı ve kilim üretimi dışındaki diğer el sanatları ile ilgili olarak “El Sanatları Ar-Ge Ünitesi Projesi” Devlet Planlama Teşkilâtının 2000 Yılı Yatırım Programında yer almış olup, bu proje kapsamında sözkonusu illerde alan taraması yapılarak yörenin özelliklerini taşıyan el sanatları ürünleri belirlenecek ve bunların organize bir şekilde üretimleri ve pazarlamaları sağlanacaktır. Böylece yöre insanına, istihdam olanağı yaratılarak aile bütçesine ek gelir temin edilmiş olacaktır.

Yozgat Halıcılık Bölge Şefliği hinterlandı içinde bulunan Kırıkkale İlimizin Sulakyurt İlçesi köylerinde ve Karakeçeli ilçelerinde atölyeler açılmış olup, alternatif iş kollarının fazla olması nedeni ile dokuyucular atölyelere devam etmedikleri için atölyeler kapanmıştır. Sözkonusu İlimize bağlı Kalecik civarında 8 münferit ile İpek halısı üretimi gerçekleştirilmekte olup, usta ve yeterli sayıda dokuyucu bulunması halinde ve sözkonusu yerde Üretim Master Programı çerçevesinde ihtiyaç duyulan halıların üretimi için atölye açılabilecektir.

Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı :

KOSGEBtemelde yatırımcı bir kuruluş olmadığı için daha çok sektörel gelişmeyi sağlamak amacıyla değişik illerde birçok işletmenin yararlanabileceği projeler yürütmektedir. Bu çerçevede Kırıkkale İlinde 1999 ve 2000 yatırım programı kapsamında proje yürütülmemektedir.

Bu nedenle Kırıkkale İli için gelecek olan taleplere karşın hizmet götürebilmesi amacıyla Ankara Ostim KÜGEM’e sorumluluk verilmiştir.

MKEK Tarafından Kırıkkale İlinde Yürütülen Mevcut Yatırım Projeleri Tablosu

(X Milyon TL.)

1999 Yılı Harcama

Kesin 2000 Yılı Ödenek

Yeri

Proje Adı (Kırıkkale) Dış Toplam Dış Toplam

1. GFMSürekli Dövme Tesisi Ağır Silah ve 169 736 247 081 – –

Çelik San.

2. ESU Curuf Altında Ergitme Ağır Silah ve – – 400 000 470 000

Tesisi Modernizasyonu Çelik San.

3. Yüksük Presleri Hattı Pirinçsan A.Ş. 346 119 359 792 45 000 59 700

Modernizasyonu

4. Isı Sistemleri Nitrosan, Ağır – 53 – 1 350 000

Rehabilitasyonu Silah ve Çelik

San., Silahsan,

K.Kale Bölge Md.

5. Modern Silahlar III

– Yeni Tip Tabanca Üretimi Silahsan A.Ş. 97 117 98 976 – –

– 155 mm. Mühimmat Üretimi Mühimmatsan A.Ş. – – 2 600 000 2 653 000

– 25 mm. Mühimmat Üretimi Mühimmatsan A.Ş. – 120 054 3 100 000 3 700 000

– Bomba Gövdesi Dövme Tesisi Ağır Silah ve 240 007 254 731 1 000 000 1 300 000

Çelik San.

– Namlu Dövme ve Namlu Silahsan A.Ş. 806 965 887 803 400 000 500 000

İşleme Tesisi

1999 Yılı Harcama

Kesin 2000 Yılı Ödenek

Yeri

Proje Adı (Kırıkkale) Dış Toplam Dış Toplam

– 40 mm. Otomatik Bombaatar Mühimmatsan A.Ş. – – 100 000 110 000

Mühimmatı Üretimi

– 5,56 mm. Piyade Tüfeği Silahsan A.Ş. 5 430 386 5 980 495 2 200 000 2 500 000

– Küresel Barut Üretimi Nitrosan A.Ş. – 222 587 3 400 000 4 400 000

– Yeni İmla Tesisi Mühimmatsan A.Ş. – 306 295 – 100 000

– Kırıkkale İmla Tesisi Mühimmatsan A.Ş. 491 696 3 118 020 2 500 000 6 500 000

Yenilenmesi

– AZDMTapası Üretimi Mühimmatsan A.Ş. – 2 544 670 000 700 000

– 155 mm. (52 Kalibre) Ağır Silah ve – – 1 300 000 1 700 000

Silah Sistemi Üretimi Çelik San.

Genel Toplam 7 582 036 11 597 431 17 715 000 26 042 000

 

MKEK Tarafından Kırıkkale’de Yürütülen Modern Silahlar III Projesi Kapsamındaki

Projelerle İlgili Bilgiler

Mühimmatsan A.Ş.

Proje Adı : 155 mm. Mühimmat Üretimi Modernizasyonu

Tutarı : 116,3 Milyon $

Amacı : 60 000 Adet/Yıl 155 mm. Mühimmat Üretimi, 1960 yılında kurulan hattın modernize edilerek yeni tip mühimmatların üretilmesi ve kalitenin iyileştirilmesi

Son Durum : Teklif değerlendirme aşamasındadır.

Proje Adı : 25 mm. Mühimmat Üretimi

Tutarı : 30 Milyon $

Amacı : 170 000 Adet/Yıl 25 mm. Mühimmat Üretimi

Son Durum : Teklif değerlendirme çalışmaları tamamlanarak seçilen firma ile Temmuz 1999’da sözleşme imzalanmıştır. Sözleşmenin yürürlüğe girmesine ilişkin çalışmalar sürdürülmektedir.

Proje Adı : 40 mm. Otomatik Bombaatar (OBA) Mühimmat Üretimi

Tutarı : 14.4 Milyon $

Amacı : 115 000 Adet/Yıl 40 mm. (OBA) Mühimmat Üretimi

Son Durum : İhaleye çıkılmak üzere şartname hazırlık çalışmaları sürdürülmektedir.

Proje Adı : Yeni İmla Tesisi

Tutarı : 101,6 Milyon $

Amacı : Meskun mahal dışında, Kırıkkale İli Yahşihan İlçesi Bedesten Deresi Mevkiinde yeni bir imla tesisinin kurulması. Bu yatırımın gerçekleşmesiyle Kırıkkale İlinde yenilenen İmla İşletmesi yedek olarak muhafaza edilecektir

Son Durum : Yeni İmla Tesisi için düşünülen Bedesten Deresi mevkiindeki arazi için kamulaştırma çalışmaları yapılmaktadır.

Proje Adı : AZDM Tapası Üretimi

Tutarı : 1.8 Milyon $

Amacı : AZDM Tapa Gövdesi ile diğer iki tipi tapa parçalarının üretimi için proje kapsamında CNC Torna ve Freze Tezgâhlarının alınması

Son Durum : Çıkılan ihalede alınan tekliflerin değerlendirilmesi sonucunda firma seçilmiş ve firma ile pazarlık görüşmeleri yapılmıştır. Şu aşamada firma ile imzalanacak sözleşmenin taslağı hazırlanmaktadır.

Proje Adı : İmla Tesisi Yenilenmesi

Tutarı : 45,5 Milyon $

Amacı : İmla İşletmesinde 3 Temmuz 1997 tarihinde meydana gelen patlamada üretim yapılamaz duruma gelen tesisten kalan bazı bina ve birimlerin ilave yatırımlarla işletmeye alınması

Son Durum : Aralık 1997’de imzalanan sözleşme kapsamında yurt dışından temin edilen ana makine-donanım, yapılan binalara yerleştirilerek montajı yapılmıştır. Aynı zamanda elektrik, su ve buhar ihtiyaçları karşılanmış, yangın algılama ve söndürme tesisleri tamamlanarak, Dolum, Montaj ve Ambalaj Tesisinin 16 Temmuz 1999’da kabulü yapılarak tesis işletmeye alınmıştır.

Altyapı çalışmaları tümüyle tamamlanmıştır. Kurulacak olan 50 civarındaki atölye, idarî ve sosyal bina ile depoların % 75’i 1999 yılı sonuna kadar tamamlanmış olacaktır. Yurt içinden temini öngörülen makine-teçhizatın tamamına yakını temin edilmiştir. Yurt dışından sağlanması gereken makine-teçhizatın ise % 70’i siparişe bağlanmıştır.

Nitrosan A.Ş.

Proje Adı : Küresel Barut Üretimi

Tutarı : 32,1 Milyon $

Amacı : Türk Silahlı Kuvvetlerimizin ihtiyacı olan hafif silah mühimmatında kullanılmak üzere, silindirik baruta göre daha yüksek performans gösteren küresel banutun üretilmesi

Son Durum : Seçilen firma ile Kasım 1999’da Lisans, Know-How ve Tedarik Sözleşmeleri imzalanmıştır. Sözleşmelerin yürürlüğe girmesine ilişkin çalışmalar sürdürülmektedir.

Ağır Silah ve Çelik San. ve Tic. A.Ş.

Proje Adı : Bomba Gövdesi Dövme Tesisi

Tutarı : 3.4 Milyon $

Amacı : Hava Kuvvetleri Komutanlığının 500 lb ve 2000 lb’lik uçak bombası taleplerinin karşılanması için 500 lb MK82 ve 2000 lb. MK84 uçak bombası gövdelerini hammadde borudan dövecek bir tesisin temini amaçlanmıştır

Son Durum : Dövme Tezgâhının temini için seçilen firma ile Mayıs 1999 tarihinde imzalanan sözleşme avans ödemesi yapılarak Eylül 1999’da yürürlüğe girmiştir. Tezgâh Eylül 2000 başında Türkiye’ye sevk edilecektir. Montaj ve işletmeye alma çalışmaları için öngörülen süre yaklaşık 4 aydır.

Proje Adı : 155 mm. (52 Kalibre)Silah Sistemi Üretimi

Tutarı : 22 Milyon $

Amacı : 300 Takım/7 Yıl 155 mm. (52 Kalibre) Silah Sistemi Üretimi (Silahlı Kuvvetlerimizin talebine göre kapasite değişebilir)

Son Durum : Türk Silahlı Kuvvetlerimizin 155 mm. (52 Kalibre) Silah Sistemi ihtiyacını karşılamak üzere 2000 Yılı Yatırım Programına yeni proje olarak konulmuştur.

Silahsan A.Ş.

Proje Adı : Namlu Dövme ve İşleme Tesisi

Tutarı : 4,2 Milyon $

Amacı : Hafif silah (tabanca ve tüfek) namlularının dövülmesi ve işlenmesi

Son Durum : Teknik ve ekonomik ömürlerini doldurmuş ve ihtiyacı-çeşit, kalite ve kapasite açısından karşılayamayan namlu dövme tezgâhlarının yerine yüksek kapasiteli, gelişmiş bir tezgâhın temini için seçilen firma ile Mart 1998’de sözleşme imzalanmış, Haziran 1998’de % 25 oranında avans ödemesi yapılarak sözleşme yürürlüğe girmiştir. Temmuz 1999 sonu sevkedilen tezgâhın; montajı ve performans testleri yapılarak Eylül 1999 sonunda kabulü yapılmıştır. Proje kapsamındaki 5 adet Talaşlı İmalat Tezgâhının alımı ile proje tamamlanacaktır.

Proje Adı : 5.56 mm. Piyade Tüfeği Üretimi

Tutarı : 25 Milyon $

Amacı : Silahlı Kuvvetlerimizin 5.56 mm. Piyade Tüfeği ihtiyacının; Yıllık 20 000 adet tüfek kapasiteli üretim hattı kurularak karşılanması

Son Durum : Seçilen firma ile Nisan 1998’de Lisans, Know How ve Tedarik Sözleşmesi imzalanmış. 30 Ekim 1998 tarihinde % 20 oranında avans ödemesi yapılarak sözleşmeler yürürlüğe girmiştir.

Tedarik anlaşması kapsamında alınacak olan tüm makine ve ilgili T.A.M. (Takım, Aparat, Mastar) sevkedilmiş, montajları yapılmış ve üretime alınmıştır.

– 2000 SKDkilitinin montajı tamamlanmıştır.

– 3000 SKD kilitinin montaj işlemlerinin çoğu tamamlanmıştır.

– Mevcut tezgâhların adaptasyonlarının çoğunluğu tamamlanmış ve parça üretimi-

ne başlanmıştır.

– Hammaddenin çoğunluk kısmı sevkedilmiştir.

– Toplam 12 sevkiyatının 10’u gerçekleştirilmiştir.

– 2000 yılının ikinci yarısında Hat’tın işletmeye alınması planlanmaktadır.

2. – Kırıkkale Milletvekili Kemal Albayrak’ın, Kırıkkale İlinde yapılacak yatırımlara ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Osman Durmuş’un cevabı (7/1131)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Sağlık Bakanı Sayın Osman Durmuş tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim. 24.12.1999

Kemal Albayrak

Kırıkkale

1. Bakanlığınızın halen Kırıkkale İlinde yürüttüğü mevcut yatırım projeleri nelerdir?

Sözkonusu projeler için 1999 yılı itibariyle ne kadar harcama yapılmıştır ve işin bitirilme süresi nedir, 2000 yılında ne kadar ödenek ayrılmıştır?

2. 2000 malî yılı Bakanlığınız bütçesinde Kırıkkale İlinde halen devam eden yatırımlar için ne kadar ödenek ayrılmıştır? Yatırımlar ne zaman bitirilecektir?

3. Bakanlığınızın 2000 yılı bütçesi ve iş programına göre Kırıkkale İli için düşünülen yeni yatırımlar var mıdır? Bu yatırımlar için ne kadar ödenek verilmesi planlanmıştır ve yıl sonu itibarı ile işin gerçekleşme nispeti ne olacaktır?

T.C.

Sağlık Bakanlığı 11.2.2000

Araştırma, Planlama Koordinasyon

Kurulu Başkanlığı

Sayı :B.100.A.P.K.0000000/Yat-193

Konu : Yazılı soru önergesi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi :25.1.2000 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-3874 sayılı yazıları.

Kırıkkale Milletvekili Sayın Kemal Albayrak tarafından verilen Kırıkkale İlinde yapılacak olan yatırımlara ilişkin yazılı soru önergesinin cevabı ilişikte sunulmaktadır.

Arz ederim.

Doç. Dr. Osman Durmuş

Sağlık Bakanı

 

Kırıkkale Milletvekili Sayın Kemal Albayrak’ın “Kırıkkale İlinde Yapılacak Olan Yatırımlara” İlişkin Yazılı Soru Önergesinin Cevabıdır

Sorular :

1. Bakanlığınızın halen Kırıkkale İlinde yürüttüğü mevcut yatırım projeleri nelerdir?

Sözkonusu projeler için 1999 yılı itibariyle ne kadar harcama yapılmıştır ve işin bitirilme süresi nedir, 2000 yılında ne kadar ödenek ayrılmıştır?

2. 2000 yılı Bakanlığınız bütçesinden Kırıkkale İlinde halen devam eden yatırımlar için ne kadar ödenek ayrılmıştır? Yatırımlar ne zaman bitirilecektir?

3. Bakanlığınızın 2000 yılı bütçesi ve iş programına göre Kırıkkale İli için düşünülen yeni yatırımlar var mıdır? Bu yatırımlar için ne kadar ödenek verilmesi planlanmıştır ve yıl sonu itibariyle işin gerçekleşme nispeti ne olacaktır?

Cevaplar :

1. Bakanlığımızın halen Kırıkkale İlinde yürüttüğü projeler;

84I000240 Proje nolu Kırıkkale-Delice 50 yataklı Devlet Hastanesine 1999 yılı içinde gönderilen ödenek miktarı 48 513 000 000 TL.’dir. 2000 yılı ödenek miktarı 49 955 000 000 TL. olup, 2000 yılı içinde bitirilmesi planlanmaktadır.

91H020610 Proje nolu Kırıkkale-Delice 200 Öğrencilik Sağlık Meslek Lisesine 1999 yılı içinde gönderilen ödenek miktarı 77 025 000 000 TL.’dir. 2000 yılı ödenek miktarı 199 820 000 000 TL. olup, 2001 yılı içinde bitirilmesi planlanmaktadır.

91I000140 Proje nolu Kırıkkale-Merkez Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlamasına 1999 yılı içinde gönderilen ödenek miktarı, 28 810 000 000 TL.’dir. 2000 yılı ödenek miktarı 24 978 000 000 TL. olup, 2001 yılı içinde bitirilmesi planlanmaktadır.

94I000070 Proje nolu Kırıkkale-Keskin 50 yatak ve 10 daire+Lojmanlı Devlet Hastanesine 1999 yılı içinde gönderilen ödenek miktarı, 321 810 000 000 TL.’dir. 2000 yılı ödenek miktarı 44 960 000 000 TL. olup, 2001 yılı içinde bitirilmesi planlanmaktadır.

99H020090 Proje nolu Kırıkkale 200 Öğrencilik Atatürk Sağlık Meslek Lisesinin 1999 yılı içinde ihalesi yapılmamıştır. 2000 yılı ödenek miktarı 7 493 000 000 TL. olup, 2002 yılı içinde bitirilmesi planlanmaktadır.

99I000710 Proje nolu Kırıkkale Sağlık Müdürlüğü hizmet binasının 1999 yılı içinde ihalesi yapılmamıştır. 2000 yılı ödenek miktarı 3418 sayılı Kanun gelirlerinden karşılanacak olup 10 000 000 000 TL.’dir. 2000 yılı içinde bitirilmesi planlanmaktadır.

91I000110 Proje nolu Kırıkkale Aşağı Mahmutlar Sağlık Ocağına 1999 yılı içinde gönderilen ödenek miktarı, 19 108 000 000 TL.’dir. 2000 yılı ödenek miktarı 34 969 000 000 TL. olup, 2001 yılı içinde bitirilmesi planlanmaktadır.

94I000100 Proje nolu Kırıkkale-Balışeyh-Hüseyinobası Sağlık Evine 1999 yılı içinde gönderilen ödenek miktarı toplamı, 5 274 000 000 TL.’dir. 2000 yılı ödenek miktarı 7 317 000 000 TL. olup, 2001 yılı içinde adı geçen projelerin bitirilmesi planlanmaktadır.

96I000600 Proje nolu Kırıkkale-Bahşili ve Delice Büyükyağlı Sağlık Ocaklarına 1999 yılı içinde toplam 38 772 000 000 TL. gönderilmiştir. 2000 yılı ödenek miktarı toplamları 15 986 000 000 TL. olup, 2000 yılı içinde bitirilmesi planlanmaktadır.

96I000610 Proje nolu Kırıkkale 4 nolu Karşıyaka, 6 nolu Karşıyaka, 7 nolu Çallöz, Kimseki İl Tipi Sağlık Ocaklarına 1999 yılı içinde tasarruf tedbirleri nedeniyle ödenek gönderilmemiştir. 2000 yılı ödenek miktarı toplamı ise 38 448 000 000 TL. olup, 2001 yılı içinde adı geçen projelerin bitirilmesi planlanmaktadır.

96I000630 Proje nolu Kırıkkale-Yahşihan-Mahmutlar Şarklısı ve Sulakyurt-Deredüzü Sağlık Evlerine 1999 yılı içinde toplam 9 703 000 000 000 TL. ödenek gönderilmiştir. 2000 yılı ödenek miktarları toplamı 14 986 000 000 TL. olup, 2001 yılı içinde adı geçen projelerin bitirilmesi planlanmaktadır.

98I000640 Proje nolu Kırıkkale-Keskin-Koçak, Delice-Arbişli, Keskin-Yoncalı Sağlık Evleri ile Keskin-Hacıömersolaklısı Sağlık Ocağına 1999 yılı içinde tasarruf tedbirleri nedeniyle ödenek gönderilmemiştir. 2000 yılı ödenek miktarı toplamı ise 13 916 000 000 TL. olup, 2001 yılı içinde bitirilmesi planlanmaktadır.

2. 2000 yılı Bakanlığımız bütçesinden Kırıkkale İlinde halen devam eden yatırımlar için toplam 452 828 000 000 TL. ödenek ayrılmıştır.

3. Bakanlığımızın 2000 yılı bütçesi ve iş programına göre Kırıkkale İlinde 2000 yılı yatırım programında 2000I0060 Proje no ile Bölge Hastanesi ve Acil Yardım Travmatoloji Hastanesi yer almaktadır. Adı geçen hastanenin yılı ödeneği 3418 sayılı Kanun ödeneklerinden karşılanacak olup 500 000 000 000 TL.’dir. Arsa hukukî bilgilerinin tamamlanmasından sonra ihalesi yapılacaktır.

3. – Kırıkkale Milletvekili Kemal Albayrak’ın, Kırıkkale İlinde yapılacak yatırımlara ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu’nun cevabı (7/1134)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Millî Eğitim Bakanı Sayın Metin Bostancıoğlu tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim. 24.12.1999

Kemal Albayrak

Kırıkkale

1. Bakanlığınızın halen Kırıkkale İlinde yürüttüğü mevcut yatırım projeleri nelerdir?

Sözkonusu projeler için 1999 yılı itibariyle ne kadar harcama yapılmıştır ve işin bitirilme süresi nedir, 2000 yılında ne kadar ödenek ayrılmıştır?

2. 2000 malî yılı Bakanlığınız bütçesinde Kırıkkale İlinde halen devam eden yatırımlar için ne kadar ödenek ayrılmıştır? Yatırımlar ne zaman bitirilecektir?

3. Bakanlığınızın 2000 yılı bütçesi ve iş programına göre Kırıkkale İli için düşünülen yeni yatırımlar var mıdır? Bu yatırımlar için ne kadar ödenek verilmesi planlanmıştır ve yıl sonu itibarı ile işin gerçekleşme nispeti ne olacaktır?

T.C.

Millî Eğitim Bakanlığı 21.2.2000

Araştırma, Planlama ve Koordinasyon

Kurulu Başkanlığı

Sayı :B.08.0APK.0.03.05.00-03/454

Konu : Soru önergesi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi :TBMM Başkanlığının 25.1.2000 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-3871-7/1134-3419/8468 sayılı yazınız.

Kırıkkale Milletvekili Sayın Kemal Albayrak’ın “Kırıkkale İlinde yapılacak olan yatırımlara ilişkin” yazılı soru önergesi incelenmiştir.

1-2. Bakanlar Kurulunun 99/13414 sayılı Kararı eki olarak Resmî Gazetenin 23933 mükerrer sayısında yayınlanan 2000 Yılı Yatırım Programına göre Kırıkkale İlindeki Bakanlığımız yatırımlarını gösterir liste ekte sunulmuştur.

Programa göre yapımı devam eden müstakil proje numaralı eğitim yatırımları için 2000 yılında 855 milyar lira ödenek tahsisi öngörülmüştür.

Kırıkkale İli İl Yapım Programı için 1999 yılında 700 milyar lira tahsis edilmiş, ayrıca ihaleleri ve ödemeleri merkezden yapılan dört ilköğretim okulu gerçekleştirilmiştir.

Ödeneği toplu olarak verilen, yatırım programında yeri muhtelif olarak belirlenen yatırımların; harcamaları ile fiziki ve nakdî gerçekleşme durumları iller bazında incelenmektedir. İlköğretim kurumları il yapım programları için, bütçe imkânları paralelinde tahsis edilecek ödenek miktarına esas olan dördüncü dönem yatırım uygulama raporlarının değerlendirme çalışmaları sürdürülmektedir. 2000 yılı için bu değerlendirme sonuçlarına ve bütçe imkânlarına göre Kırıkkale İline de ödenek tahsisi yapılacaktır.

3. 2000 yılında, giderleri 4306 sayılı Kanunla sağlanan eğitime katkı payı gelirinden karşılanmak üzere Kırıkkale’de, 960 öğrenci kapasiteli bir ilköğretim okulunun yapımı için hazırlıklara başlanılmıştır.

Bilgilerinize arz ederim.

Metin Bostancıoğlu

Millî Eğitim Bakanı

 

 

Kırıkkale İli 2000 Yılı Yatırım Programı

(Milyon TL.)

Başlama 1999 Yılı

Sıra Bitiş Proje Tahmini 2000

No. Proje No. Proje Adı İli İlçesi Karakteristik Tarihi Tutarı Harcama Yatırımı

1 1994H010080 Genel Lise (1) Kırıkkale Merkez 21 Derslik 1994-2001 390 000 110 000 200 000

2 1995H010110 Anadolu Lisesi (1) Kırıkkale Merkez 24 Derslik+300 Öğr. 1995-2000 1 030 000 730 000 300 000

Pans.+’10 D. Loj.

3 1995H021040 Çok Programlı Kırıkkale Balışeyh 500 Öğrencilik 1995-2000 350 000 100 000 250 000

Lise (1)

4 1995H021410 Çok Programlı Kırıkkale Çelebi 500 Öğrencilik 1995-2000 350 000 225 000 125 000

Lise (1)

5 1995H020080 Çıraklık Eğitim Kırıkkale Merkez İkmal İnşaatı 1992-2000 252 000 242 000 10 000

Merkezi Atöl. İnş.

TOPLAM 2 372 000 1 407 000 885 000

(1) 3418 Sayılı Kanun Gelirlerinden karşılanacaktır.

4. – Kırıkkale Milletvekili Kemal Albayrak’ın;

– Kırıkkale İlinde yapılacak yatırımlara,

Tokat Milletvekili M. Ergün Dağcıoğlu’nun;

– Tokat İlindeki yatırımlara,

Muğla Milletvekili Fikret Uzunhasan’ın;

– Muğla-Merkez-Yerkesik Meteoroloji İstasyonunun yeniden açılıp açılmayacağına,

Aksaray Milletvekili Ramazan Toprak’ın;

– Aksaray İli için planlanan yatırımlara,

İlişkin soruları ve Devlet Bakanı Ramazan Mirzaoğlu’nun cevabı (7/1145, 1167, 1208, 1215)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Devlet Bakanı Sayın Ramazan Mirzaoğlu tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim. 24.12.1999

Kemal Albayrak

Kırıkkale

1. Bakanlığınızın halen Kırıkkale İlinde yürüttüğü mevcut yatırım projeleri nelerdir?

Sözkonusu projeler için 1999 yılı itibariyle ne kadar harcama yapılmıştır ve işin bitirilme süresi nedir, 2000 yılında ne kadar ödenek ayrılmıştır?

2. 2000 malî yılı Bakanlığınız bütçesinde Kırıkkale İlinde halen devam eden yatırımlar için ne kadar ödenek ayrılmıştır? Yatırımlar ne zaman bitirilecektir?

3. Bakanlığınızın 2000 yılı bütçesi ve iş programına göre Kırıkkale İli için düşünülen yeni yatırımlar var mıdır? Bu yatırımlar için ne kadar ödenek verilmesi planlanmıştır ve yıl sonu itibarı ile işin gerçekleşme nispeti ne olacaktır?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Devlet Bakanı Sayın Ramazan Mirzaoğlu tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasına delaletlerinizi saygılarımla arz ederim. 24.12.1999

M. Ergün Dağcıoğlu

Tokat

1. Bakanlığınızın halen Tokat İlinde yürüttüğü mevcut yatırım projeleri nelerdir? Sözkonusu projeler için 1999 yılı itibariyle ne kadar harcama yapılmış ve işin bitirilme seviyesi ne olmuştur?

2. 2000 malî yılı Bakanlığınız bütçesinde Tokat İlinde halen devam eden yatırımlar için ne kadar ödenek öngörülmüştür? Bu ödeneklerin iş programına göre kullanılması halinde mevcut yatırımların ne zaman bitirilmesi düşünülmektedir?

3. Bakanlığınızın 2000 yılı bütçesi ve iş programına göre Tokat İli için düşünülen yeni bir yatırım var mıdır? Bu hizmetler için ne kadar ödenek verilmesi planlanmıştır ve yıl sonu itibariyle işin gerçekleşme nispeti ne olacaktır?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun Meteorolojiden sorumlu Devlet Bakanımız tarafından yazılı cevaplandırılmasını arz ederim. Saygılarımla. 5.1.2000

Fikret Uzunhasan

Muğla

Soru : Ege Bölgemiz çok eski çağlardan beri yer hareketlerinin ve meteorolojik hadiselerin çok sık yaşandığı bir bölgedir. 1940’lı ve 1950’li yıllarda Muğla İli Marmaris ve Fethiye ilçelerinde yaşanan depremler bunun en çarpıcı örnekleridir.

Geçmişte bu durum bilindiğinden Muğla Merkez Yerkesik Beldesinde bir meteoroloji ve deprem erken uyarı merkezi kurulmuştu. Ancak daha sonra bu istasyon atıl bırakılmıştır.

Tektonik hadiselerin, son Marmara depremi sırasında ve sonrasında da devam ettiği bu bölgedeki, Yerkesik Meteoroloji İstasyonunun işler konuma getirmemiz mümkün olabilir mi?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Devlet Bakanı Sayın Ramazan Mirzaoğlu tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını delaletlerinizle arz ederim. 13.1.2000

Ramazan Toprak

Aksaray

Sorular :

Bakanlığınızın, Aksaray İli ile ilgili olarak,

1. 2000 yılı ve sonrası için planlanmış veya planlanması öngörülen yatırımları nelerdir?

2. Sözkonusu yatırımların fizikî ve malî gerçekleşme oranları ile muhtemel tamamlanma tarihleri nedir?

T.C.

Devlet Bakanlığı 17.2.2000

Sayı :B.02.0.011/00326

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi :25.1.2000 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-3880 sayılı yazınız.

İlgi yazınıza istinaden Kırıkkale Milletvekili Kemal Albayrak’ın 7/1145 Esas Nolu, Tokat Milletvekili Mehmet Ergün Dağcıoğlu’nun 7/1167 Esas Nolu, Muğla Milletvekili Fikret Uzunhasan’ın 7/1208 Esas Nolu ve Aksaray Milletvekili Ramazan Toprak’ın 7/1215 Esas Nolu soru önergelerine cevaben Bakanlığım ilgili kuruluşu Türk Standartları Enstitüsü Başkanlığı ve Denizcilik Müsteşarlığının sözkonusu illerde yatırımları bulunmamaktadır.

Bakanlığıma bağlı Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğünce soru önergelerine verilen cevaplar ekte gönderilmiştir.

Bilgilerinizi ve gereğini arz ederim.

Prof. Dr. Ramazan Mirzaoğlu

Devlet Bakanı

Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü

Kırıkkale İli ile ilgili konular :

Faal olarak şu anda hizmet veren Kırıkkale ve Keskin Meteoroloji İstasyonlarına, Dünya Bankasından alınacak kredi ile otomatik meteoroloji istasyonu kurulması planlamaya alınmıştır. Ayrıca, kapalı durumda olan Karakeçili Meteoroloji İstasyonu faal hale getirilmiştir.

Tokat İli ile ilgili konular :

Reorganizasyon çalışmalarımız içerisinde Küçük Klima İstasyonu olan Niksar, Taşova, Sulusaray’ın Büyük Klima Müdürlüğü olarak, kapalı durumda bulunan Erbaa’nın ise Büyük Klima Müdürlüğü olması planlanmıştır. Ayrıca, Başçiftlik İlçesinde yeni Büyük Klima Müdürlüğü açılması da planlamaya alınmıştır.

Muğla İli ile ilgili konular :

Dünya Bankasından alınacak kredi ile Muğla İli ve Bodrum, Dalaman, Datça, Fethiye Köyceğiz, Marmaris, Milas, Yatağan ilçelerinde otomatik Meteoroloji İstasyonu kurulması planlanmıştır. Mevcut istasyonların dağılımı Dünya Meteoroloji Teşkilâtının belirlediği standartlara göre yeterli olduğundan sözü edilen Yerkesik Beldesinde kapalı olan istasyon ilerideki çalışmalarda gözönüne alınacaktır.

Aksaray İli ile ilgili konular :

Aksaray’da Büyük Klima Meteoroloji İstasyon Müdürlüğü, Balcı’da Küçük Klima Meteoroloji İstasyonu hizmet vermektedir.

5. – Kırıkkale Milletvekili Kemal Albayrak’ın;

– Kırıkkale İlinde yapılacak yatırımlara,

Aksaray Milletvekili Ramazan Toprak’ın;

– Aksaray İli için planlanan yatırımlara,

İlişkin soruları ve Devlet Bakanı Recep Önal’ın cevabı (7/1152, 1240)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Devlet Bakanı Sayın Recep Önal tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim. 24.12.1999

Kemal Albayrak

Kırıkkale

1. Bakanlığınızın halen Kırıkkale İlinde yürüttüğü mevcut yatırım projeleri nelerdir?

Sözkonusu projeler için 1999 yılı itibariyle ne kadar harcama yapılmıştır ve işin bitirilme süresi nedir, 2000 yılında ne kadar ödenek ayrılmıştır?

2. 2000 malî yılı Bakanlığınız bütçesinde Kırıkkale İlinde halen devam eden yatırımlar için ne kadar ödenek ayrılmıştır? Yatırımlar ne zaman bitirilecektir?

3. Bakanlığınızın 2000 yılı bütçesi ve iş programına göre Kırıkkale İli için düşünülen yeni yatırımlar var mıdır? Bu yatırımlar için ne kadar ödenek verilmesi planlanmıştır ve yıl sonu itibarı ile işin gerçekleşme nispeti ne olacaktır?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Devlet Bakanı Sayın Recep Önal tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını delaletlerinizle arz ederim. 13.1.2000

Ramazan Toprak

Aksaray

Sorular :

Bakanlığınızın, Aksaray İli ile ilgili olarak,

1. 2000 yılı ve sonrası için planlanmış veya planlanması öngörülen yatırımları nelerdir?

2. Sözkonusu yatırımların fizikî ve malî gerçekleşme oranları ile muhtemel tamamlanma tarihleri nedir?

T.C.

Başbakanlık 17.2.2000

Hazine Müsteşarlığı

Sayı :B.02.1.HM.0.KAF.04.02/53398-2/12714

Konu : Yazılı soru önergesi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı

Genel Sekreterliğine

İlgi :a) 25.1.2000 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-3862 sayılı yazınız.

b) 31.1.2000 tarih ve B.02.1.HM.0.KAF.04.02/53398-27382 sayılı yazımız.

İlgi (a) yazınız konusu Kırıkkale Milletvekili Sayın Kemal Albayrak tarafından Kırıkkale İlinde yapılacak olan yatırımlara ilişkin ve Aksaray Milletvekili Sayın Ramazan Toprak tarafından Aksaray İli için planlanan yatırımlara ilişkin olarak cevaplandırılması istenilen 7/1152 esas nolu 3437/8486 sayılı, 7/1240 esas nolu 3699/8961 sayılı soru önergelerine verilecek cevaba esas olacak bilgilerin temini için ilgide kayıtlı yazınız ve ekleri ilgi (b) yazımızla Devlet Planlama Teşkilâtı Müsteşarlığına gönderilmiştir.

Sözkonusu soru önergeleriyle ilgili olarak Devlet Planlama Teşkilâtı Müsteşarlığından alınan bilgiler ekte gönderilmektedir.

Bilgilerine arz ederim.

Recep Önal

Devlet Bakanı

Kırıkkale İli Yatırımlarıyla İlgili Sorular ve Cevaplar

Soru 1. Bakanlığınızın halen Kırıkkale İlinde yürüttüğü mevcut yatırım projeleri nelerdir?

Sözkonusu projeler için 1999 yılı itibariyle ne kadar harcama yapılmıştır ve işin bitirilme süresi nedir, 2000 yılında ne kadar ödenek ayrılmıştır?

Cevap 1. Ekteki listede görülebileceği üzere, 2000 Yılı Yatırım Programında, diğer illerimizi de ilgilendirdiği için muhtelif iller kapsamında yer alan yatırımlar ve yatırım programında yer almayan mahallî idare yatırımları hariç olmak üzere, Kırıkkale İlimizde, çeşitli sektörlerde ve muhtelif kamu kuruluşları tarafından yürütülecek olan 53 adet proje mevcuttur. Kırıkkale İlinde yer alan ve toplam tutarı 2000 yılı fiyatlarıyla 241 trilyon TL. olan sözkonusu 53 adet proje için başlangıçtan 1999 yılı sonuna kadar kümülatif olarak 29 trilyon TL. nakdî harcama yapılmış olup, 2000 yılında 25 trilyon TL. ödenek ayrılmıştır. Her bir proje için öngörülen bitiş süreleri ekte yer alan proje listesinde belirtilmiştir.

Soru 2. 2000 malî yılı Bakanlığınız bütçesinde Kırıkkale İlinde halen devam eden yatırımlar için ne kadar ödenek ayrılmıştır?Yatırımlar ne zaman bitirilecektir?

Cevap 2. Kırıkkale İli ile ilgili olarak, muhtelif iller kapsamındaki yatırımlar hariç olmak üzere 2000 Yılı Yatırım Programında yer alan 53 adet projenin 46 adedi daha önceki yıllarda programa alınan ve halen devam etmekte olan projeler olup, sözkonusu 46 adet kamu yatırım projesi için 2000 Yılı Yatırım Programında 24 trilyon TL. ödenek ayrılmıştır. Her bir proje için öngörülen bitiş süreleri ekte yer alan Kırıkkale İli yatırım projeleri listesinde belirtilmiştir.

Soru 3. Bakanlığınızın 2000 yılı bütçesi ve iş programına göre Kırıkkale İli için düşünülen yatırımlar var mıdır? Bu yatırımlar için ne kadar ödenek verilmesi planlanmıştır ve yıl sonu itibariyle işin gerçekleşme nispeti ne olacaktır?

Cevap 3. Ekteki yatırım projeleri listesinden de görülebileceği üzere; Kırıkkale İlinde yer alan 53 adet kamu yatırım projesi kapsamında, toplam maliyeti 5,2 trilyon TL. olan 7 adedi yeni projeler olup, bunlar için toplam 1,3 trilyon TL. ödenek ayrılmıştır. Sözkonusu projeler, mevcut ödeneğin tamamen harcanması durumunda, 2000 yıl sonu itibariyle proje maliyetinin yüzde 25’i oranında nakdî olarak gerçekleştirilmiş olacaktır. Bunlardan toplam maliyeti 782 milyar TL. olan 4 adet proje ise yıllık projelerdir ve 2000 yılında proje maliyeti kadar ödenek ayrılmış olup, 2000 yılı içinde başlayıp bitirilmeleri planlanmıştır.

 

 

 

BU SAYFA FİLİM ÇEKİLECEK

 

 

 

BU SAYFA FİLİM ÇEKİLECEK

 

 

 

BU SAYFA FİLİM ÇEKİLECEK

Aksaray İli Yatırımlarıyla İlgili Sorular ve Cevaplar

Soru 1. Bakanlığınızın, Aksaray İli ile ilgili olarak,

1. 2000 yılı ve sonrası için planlanmış veya planlanması öngörülen yatırımları nelerdir?

2. Sözkonusu yatırımların fizikî ve malî gerçekleşme oranları ile muhtemel tamamlanma tarihleri nedir?

Cevap 1. 2000 Yılı Yatırım Programında, mahallî idare yatırımları ve muhtelif iller kapsamındaki yatırımlar hariç olmak üzere, Aksaray İlimizde yer alan kamu yatırım projeleri ekteki listede yer almaktadır. Muhtelif iller kapsamında yer almakla birlikte, kısmen Aksaray İlimizi de ilgilendiren bazı projeler de, Aksaray İli toplamına dahil edilmeden ekteki listenin sonunda belirtilmiştir.

2. Mahallî idare yatırımları ve muhtelif iller kapsamındakiler hariç olmak üzere, ekteki listeden de görülebileceği gibi, Aksaray İlimizde yer alan ve toplam tutarı 2000 yılı fiyatlarıyla 55 trilyon TL. olan 30 adet proje için 1999 yıl sonu itibariyle kümülatif olarak 19 trilyon TL. harcama ile yüzde 35 oranında nakdî gerçekleşme sağlanmıştır. 2000 yılında ise sözkonusu projelere 3 trilyon TL. ödenek ayrılmıştır. Her bir proje için öngörülen bitiş tarihi ekteki proje listesinde belirtilmiştir.

 

 

 

BU SAYFA FİLİM ÇEKİLECEK

 

 

 

BU SAYFA FİLİM ÇEKİLECEK

6. — Tokat Milletvekili M. Ergün Dağcıoğlu’nun;

- Tokat İlindeki yatırımlara,

Aksaray Milletvekili Ramazan Toprak’ın;

- Aksaray İli için planlanan yatırımlara,

İlişkin soruları ve Devlet Bakanı Yüksel Yalova’nın cevabı (7/1162, 1238)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Devlet Bakanı Sayın Yüksel Yalova tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasına delaletlerinizi saygılarımla arz ederim.

24.12.1999

M. Ergün Dağcıoğlu

Tokat

1. Bakanlığınızın halen Tokat İlinde yürüttüğü mevcut yatırım projeleri nelerdir? Sözkonusu projeler için 1999 yılı itibariyle ne kadar harcama yapılmış ve işin bitirilme seviyesi ne olmuştur?

2. 2000 malî yılı Bakanlığınız bütçesinde Tokat İlinde halen devam eden yatırımlar için ne kadar ödenek öngörülmüştür? Bu ödeneklerin iş programına göre kullanılması halinde mevcut yatırımların ne zaman bitirilmesi düşünülmektedir?

3. Bakanlığınızın 2000 yılı bütçesi ve iş programına göre Tokat İli için düşünülen yeni bir yatırım var mıdır? Bu hizmetler için ne kadar ödenek verilmesi planlanmıştır ve yıl sonu itibariyle işin gerçekleşme nispeti ne olacaktır?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Devlet Bakanı Sayın Yüksel Yalova tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını delaletlerinizle arz ederim.

13.1.2000

Ramazan Toprak

Aksaray

Sorular :

Bakanlığınızın, Aksaray İli ile ilgili olarak,

1. 2000 yılı ve sonrası için planlanmış veya planlanması öngörülen yatırımları nelerdir?

2. Sözkonusu yatırımların fizikî ve malî gerçekleşme oranları ile muhtemel tamamlanma tarihleri nedir?

T.C.

Devlet Bakanlığı 18.2.2000

Sayı : B.02.0.006/01-407

Konu : Soru önergesi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi : 25 Ocak 2000 tarih, A.01.0.GNS.0.10.00.02-3863 ve 3882 sayılı yazılarınız.

Tokat Milletvekili Mehmet Ergün Dağcıoğlu ve Aksaray Milletvekili Ramazan Toprak tarafından tevcih edilen ve tarafımdan cevaplandırılmasını istedikleri 7/1162-3449 ve 7/1238-3697 esas sayılı soru önergeleri incelenmiştir.

Bakanlığıma bağlı Özelleştirme İdaresi Başkanlığı kapsamındaki kuruluşlardan sadece Aksaray Azmi Millî T.A.Ş. Aksaray İlinde bulunmakla birlikte, sözkonusu kuruluş için yatırım yapılmamaktadır. Tokat İlinde ise özelleştirme kapsamında herhangi bir kuruluş bulunmamaktadır.

Bilgilerinize arz ederim.

Dr. Yüksel Yalova

Devlet Bakanı

7. — Tokat Milletvekili M. Ergün Dağcıoğlu’nun, Tokat İlindeki yatırımlara ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Osman Durmuş’un cevabı (7/1182)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımınSağlık Bakanı Sayın Osman Durmuş tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasına delaletlerinizi saygılarımla arz ederim.

24.12.1999

M. Ergün Dağcıoğlu

Tokat

1. Bakanlığınızın halen Tokat İlinde yürüttüğü mevcut yatırım projeleri nelerdir? Sözkonusu projeler için 1999 yılı itibariyle ne kadar harcama yapılmış ve işin bitirilme seviyesi ne olmuştur?

2. 2000 malî yılı Bakanlığınız bütçesinde Tokat İlinde halen devam eden yatırımlar için ne kadar ödenek öngörülmüştür? Bu ödeneklerin iş programına göre kullanılması halinde mevcut yatırımların ne zaman bitirilmesi düşünülmektedir?

3. Bakanlığınızın 2000 yılı bütçesi ve iş programına göre Tokat İli için düşünülen yeni bir yatırım var mıdır? Bu hizmetler için ne kadar ödenek verilmesi planlanmıştır ve yıl sonu itibariyle işin gerçekleşme nispeti ne olacaktır?

T.C.

SağlıkBakanlığı

Araştırma, Planlama ve Koordinasyon Kurulu Başkanlığı 21.2.2000

Sayı : B100APK0000000/239

Konu : Yazılı soru önergesi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi : 25.1.2000 tarih ve A.010.GNS.0.10.00.02.-3874 sayılı yazı

Tokat Milletvekili Sayın Mehmet Ergün Dağcıoğlu tarafından, “Tokat İlindeki yatırımlara” ilişkin yazılı soru önergesinin cevabı ilişikte sunulmaktadır.

Arz ederim.

Doç. Dr. Osman Durmuş

Sağlık Bakanı

Tokat Milletvekili Sayın Mehmet Ergün Dağcıoğlu’nun “Tokat İlindeki yatırımlar”a ilişkin yazılı soru önergesinin cevabıdır.

Sorular :

1. Bakanlığınızın halen Tokat İlinde yürüttüğü mevcut yatırım projeleri nelerdir? Sözkonusu projeler için 1999 yılı itibariyle ne kadar harcama yapılmış ve işin bitirilme seviyesi ne olmuştur?

2. 2000 malî yılı Bakanlığınızın bütçesinde Tokat İlinde halen devam eden yatırımlar için ne kadar ödenek öngörülmüştür? Bu ödeneklerin iş programına göre kullanılması halinde mevcut yatırımların ne zaman bitirilmesi düşünülmektedir?

3. Bakanlığınızın 2000 yılı bütçesi ve iş programına göre Tokat İli için düşünülen yeni bir yatırım var mıdır? Bu hizmetler için ne kadar ödenek verilmesi planlanmıştır ve yıl sonu itibariyle işin gerçekleşmesi nispeti ne olacaktır?

Cevaplar :

1. Bakanlığımızın Tokat İlinde yürüttüğü mevcut yatırım projeleri, projeler için 1999 yılı itibariyle yapılan harcamalar ve işin bitirilme seviyesi ekli çizelgede gösterilmiştir.

2. 2000 yılı Bakanlığımız bütçesinden Tokat İlindeki yatırımlar için öngörülen ödenekler, mevcut yatırımların bitirilmesi düşünülen tarihler ilişikteki çizelgededir.

3. 14.1.2000 tarih ve 23933 sayılı Resmî Gazetede yayınlanan 2000 yılı yatırım programında Tokat İline ait yeni yatırım bulunmamaktadır.

SAYFA 247 FİLME ALINACAKTIR.

8. — Tokat Milletvekili M. Ergün Dağcıoğlu’nun, Tokat İlindeki yatırımlara ilişkin sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Ahmet Kenan Tanrıkulu’nun cevabı (7/1185)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Sanayi ve Ticaret Bakanı Sayın Ahmet Kenan Tanrıkulu tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasına delaletlerinizi saygılarımla arz ederim.

24.12.1999

M. Ergün Dağcıoğlu

Tokat

1. Bakanlığınızın halen Tokat İlinde yürüttüğü mevcut yatırım projeleri nelerdir? Sözkonusu projeler için 1999 yılı itibariyle ne kadar harcama yapılmış ve işin bitirilme seviyesi ne olmuştur?

2. 2000 malî yılı Bakanlığınız bütçesinde Tokat İlinde halen devam eden yatırımlar için ne kadar ödenek öngörülmüştür? Bu ödeneklerin iş programına göre kullanılması halinde mevcut yatırımların ne zaman bitirilmesi düşünülmektedir?

3. Bakanlığınızın 2000 yılı bütçesi ve iş programına göre Tokat İli için düşünülen yeni bir yatırım var mıdır? Bu hizmetler için ne kadar ödenek verilmesi planlanmıştır ve yıl sonu itibariyle işin gerçekleşme nispeti ne olacaktır?

T.C.

Sanayi ve Ticaret Bakanlığı

Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği 21.2.2000

Sayı : B.14.0.BHİ.01-69

Konu : Yazılı soru önergesi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi : 25.1.2000 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/1185-3472/8526 sayılı yazınız.

Tokat Milletvekili Mehmet Ergün Dağcıoğlu’nun, “Tokat İlindeki yatırımlara” ilişkin olarak tarafımdan cevaplandırılmasını istediği (7/1185) esas no.lu yazılı soru önergesiyle ilgili cevabımız ekte takdim edilmiştir.

Bilgilerinizi ve gereğini arz ederim.

Ahmet Kenan Tanrıkulu

Sanayi ve Ticaret Bakanı

Tokat Milletvekili Sayın M. Ergün Dağcıoğlu’nun
Yazılı Sorularına İlişkin Cevaplarımız

Cevap 1-2 :

Tokat-Merkez II Organize Sanayi Bölgesi (OSB) projesi, 2000 yılı yatırım programında 150 hektar karakteristiği ile devam eden projeler arasında yer almaktadır. Altyapı (yol, içmesuyu, kanalizasyon, yağmursuyu) inşaatı fizikî gerçekleşmesi % 32’dir. 2000 yılı yatırım programı ödeneği net 530,5 Milyar TL. olup 20,6 Milyar TL. harcama yapılmış, kalan ödeneği 509,9 Milyar TL.’dir. Projenin 2002 yılında tamamlanması planlanmaktadır. Proje için bugüne kadar verildiği yılın fiyatlarıyla 742,8 Milyar TL. kredi kullandırılmıştır. Bu meblağın 1999 yılı fiyatları ile karşılığı 1,6 Trilyon TL.’dir.

Tokat-Niksar Organize Sanayi Bölgesi (OSB) projesi, 2000 yılı yatırım programında 210 hektar karakteristiği ile devam eden projeler arasında yer almakta olup, ilk etapta 50 hektarlık kısmının inşaatına başlanacaktır. İlgili kuruluş temsilcilerinden oluşan Yer Seçimi Komisyonunca uygun görülen Çaytarla mevkiindeki alanının 167 hektarının kamulaştırma işlemleri tamamlanmış olup, altyapı proje ihalesi çalışmaları devam etmektedir. 2000 yılı yatırım programı ödeneği net 72,9 Milyar TL. olup henüz harcama yapılmamıştır. Proje için bugüne kadar verildiği yılın fiyatlarıyla 86,9 Milyar TL. kredi kullandırılmıştır. Bu meblağın 1999 yılı fiyatları ile karşılığı 133,2 Milyar TL.’dir.

Tokat-Turhal Organize Sanayi Bölgesi (OSB) projesi, 2000 yılı yatırım programında 190 hektar karakteristiği ile devam eden projeler arasında yer almakta olup, ilk etapta 50 hektarlık kısmının inşaatına başlanacaktır. 1999 yılı yatırım programında yeralan ve yer seçimi yapılmış olan Tokat-Turhal+Zile OSB projesinden Müteşebbis Teşekkülün talebi üzerine vazgeçilmiştir. 2000 yılı yatırım programında Tokat-Turhal OSB olarak yeralan proje için Turhal İlçesi sınırları dahilinde yeniden yer seçimi yapılmıştır. İlgili kuruluş temsilcilerinden oluşan Yer Seçimi Komisyonunca incelenen Çoraklık mevkiindeki 125 hektarlık alana ilişkin DSİ ve Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü görüşleri beklenmektedir. Adı geçen kuruluşların görüşlerinin olumlu olması halinde yer seçimi tamamlanarak kamulaştırma çalışmalarına geçilebilecektir. 2000 yılı yatırım programı ödeneği net 72,9 Milyar TL.’dir.

Tokat-Erbaa Organize Sanayi Bölgesi (OSB) projesi, 2000 yılı yatırım programında 170 hektar karakteristiği ile devam eden projeler arasında yer almakta olup, ilk etapta 50 hektarlık kısmının inşaatına başlanacaktır. İlgili kuruluş temsilcilerinden oluşan Yer Seçimi Komisyonunca uygun görülen Çelikler mevkiindeki alanının 136 hektarının kamulaştırma işlemleri tamamlanmış olup, Etüt Proje Mühendislik hizmetleri ihalesi için makamın 24.1.2000 tarih ve 18 sayılı Oluru ile Müteşebbis Teşekküle yetki verilmiştir. 2000 yılı program ödeneği net 72,9 Milyar TL. olup henüz harcama yapılmamıştır. Proje için bugüne kadar verildiği yılın fiyatlarıyla 107,4 Milyar TL. kredi kullandırılmıştır. Bu meblağın 1999 yılı fiyatları ile karşılığı 167,7 Milyar TL.’dir.

Tokat-Merkez (I+II) OSB Arıtma Projesi, 2000 yılı yatırım programında Etüt karakteristiği ile OSB Arıtma Projeleri arasında yer almaktadır. Müteşebbis Teşekkül Başkanlığınca bölgenin belediye atık su arıtma tesisine bağlanacağı ifade edilmiştir.

Tokat-Reşadiye Küçük Sanayi Sitesi (KSS) projesi, Bakanlığımız 2000 yılı yatırım programı teklifinde “100 işyeri-% 70 kredi” karakteristiği ile devam eden projeler arasında yer almaktadır. Üstyapı inşaatı Kooperatif Başkanlığının kendi imkânları ile devam etmektedir.

Cevap 1 :

Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu Genel Müdürlüğü

Kuruluşumuzun Tokat İlinde bir yatırımı yoktur.

Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş. Genel Müdürlüğü

a) Devam eden projelerden Turhal Alkol Fabrikası Atıklarının Arıtılması ve Değerlendirilmesi projesi için 1999 yılı itibariyle bir harcama yapılmamıştır.

b) Modernizasyon ve Atık Su Arıtımı Yatırımları kapsamında 1999 yılında Turhal Şeker Fabrikasına 80 Milyar 252 Milyon TL. harcama yapılmıştır.

c) Yıllık Yatırım Projelerden idame, yenileme ve tamamlama yatırımı kapsamında 1999 yılında Turhal Şeker Fabrikasına 197 Milyar 232 Milyon TL. Turhal Makine Fabrikasına 12 Milyar 976 Milyon TL. harcama yapılmıştır.

Sümer Halıcılık El Sanatları Sanayi ve Ticaret A.Ş. Genel Müdürlüğü

Kuruluşumuza ait üretimlerin çoğunluğu Kalkınmada Öncelikli Yörelerdeki iller hinterlandında ağırlığı atölye üretimi olmak üzere, diğer illeri kapsayan yerlerde ise, atölye üretiminin yanısıra, çoğunluğu münferit ve amil üretimlerini içermektedir. Kuruluşumuz üretimi, her üretim sezonu başlangıncında yapılan piyasa ve müşteri talepleri doğrultusunda hazırlanan Üretim Master Programı (Ü.M.P.) çerçevesinde gerçekleştirilmekte olup tip, desen, ebat ve renk bazında bölge üretimleri planlanmaktadır. Tokat İlinde üretim, atölye, münferit ve amiller vasıtasıyla yapılmaktadır.

Niksar Halıcılık Bölge Müdürlüğü hinterlandı içerisinde yer alan Tokat İli ve ilçelerinde 50 civarında faaliyet alanları mevcut olup buralarda üretim 9 atölye, 4 amil, 522 münferit ile yürütülmektedir. Niksar Bölge Müdürlüğünde Üretim Master Programı çerçevesinde Hereke tipi halı üretimi yapılmakta olup, 1999 yılında 2,525 m2 ham halı üretilmiş ve 125 Milyar TL. harcama yapılmıştır.

Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı

KOSGEB, temelde yatırımcı bir kuruluş olmadığı için daha çok sektörel gelişmeyi sağlamak amacıyla değişik illerdeki birçok işletmenin yararlanabileceği projeler yürütmektedir. Bu çerçevede Tokat İlinde 1999 ve 2000 yatırım programı kapsamında proje yürütülmemektedir.

Bu nedenle Tokat İli için gerekli olan taleplere karşın hizmet götürebilmesi amacıyla Çorum Kügem’e sorumluluk verilmiştir.

Cevap 2 :

Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş. Genel Müdürlüğü

a) 2000 yılı yatırım programına göre Turhal Alkol Fabrikası Atıklarının Arıtılması ve Değerlendirilmesi projesinin bitiş tarihi 2001 olarak belirlenmiş ve projeye 2000 yılı için 1 Milyar TL. ödenek ayrılmıştır.

b) 2000 yılında Turhal Şeker Fabrikasına Atık Su Arıtımı projesi kapsamında 53 Milyar TL. yıllık yatırım projelerinden idame, yenileme ve tamamlama yatırımı kapsamında 196 Milyar TL., Turhal Makine Fabrikasına idame, yenileme ve tamamlama yatırımı kapsamında 32 Milyar TL. ödenek ayrılması öngörülmüştür. Bu yatırımlar kuruluşumuza ayrılan ödenekler çerçevesinde sürdürülmektedir.

Sümer Halıcılık El Sanatları Sanayi ve Ticaret A.Ş. Genel Müdürlüğü

El halı ve kilim üretimi dışındaki diğer el sanatları ile ilgili olarak “El Sanatları Ar-Ge Ünitesi Projesi” Devlet Planlama Teşkilâtının 2000 yılı yatırım programında yer almış olup, bu proje kapsamında söz konusu illerde alan taraması yapılarak yörenin özelliklerini taşıyan el sanatları ürünleri belirlenecek ve bunların organize bir şekilde üretimleri ve pazarlanmaları sağlanacaktır. Böylece yöre insanına, istihdam olanağı yaratılarak aile bütçesine ek gelir temin edilmiş olacaktır.

Niksar Halıcılık Bölge Müdürlüğü hinterlandı içerisinde yer alan Tokat İli ve ilçelerinde 2000 yılında 3000 m2 ham halı üretilecek ve dokuyuculara 200 Milyar TL harcama yapılacaktır. 2000 yılı içerisinde dokuyucu potansiyeli araştırması sürdürülmekte olup, potansiyel tespit edilmesi halinde atölyeler açılabilecektir.

Cevap 3 :

Tokat-Zile OSB projesi, Bakanlığımız 2000 yılı yatırım programı teklifinde etüt karakteristiği “yeni projeler” arasında bulunmaktadır. 14.1.2000 tarih ve 23933 mükerrer sayılı Resmî Gazete- de yayımlanan Bakanlığımız 2000 yılı yatırım programında yeni OSB projeleri isim belirlenmeksizin toplulaştırılmış ödenek ile “muhtelif” adı altında yer almaktadır. Tokat-Zile OSB projesinin Devlet Planlama Teşkilâtı Müsteşarlığınca yeni proje olarak 2000 yılı yatırım programına dahil edilmesi durumunda Bakanlığımızca yer seçimi tamamlanarak projelendirme çalışmalarına başlanabilecektir.

Tokat-Yeşilyurt Küçük Sanayi Sitesi (KSS) projesi, Bakanlığımız 2000 yılı yatırım programı teklifinde “50 işyeri -% 70 kredi” karakteristiği ile “Yeni Projeler” arasında yer almaktadır. Yer seçimi Bakanlığımız elemanlarınca 2.9.1999 tarihinde yapılmış olup, Kuştepesi mevkiinde seçilen alanın kooperatifçe satın alınması hususunda 21.9.1999 tarih ve 10276-10278 sayılı dağıtımlı yazımızla kooperatif, valilik ve belediye başkanlığına talimat verilmiştir. 14.1.2000 tarih ve 23933 mükerrer sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Bakanlığımız 2000 yılı yatırım programında yeni KSS projeleri isim belirlenmeksizin toplulaştırılmış ödenek ile “muhtelif” adı altında yer almaktadır. Tokat-Yeşilyurt KSS projesinin, Devlet Planlama Teşkilâtı Müsteşarlığınca yeni proje olarak 2000 yılı yatırım programına dahil edilmesi durumunda, arsa alımı ve projelendirme çalışmalarına başlanabilecektir.

Bakanlığımız kuruluşlarının ise 2000 yılında Tokat İlinde yeni yatırım projeleri bulunmamaktadır.

9. — Aksaray Milletvekili Ramazan Toprak’ın Aksaray İli için planlanan yatırımlara ilişkin sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Ahmet Kenan Tanrıkulu’nun cevabı (7/1221)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Sanayi ve Ticaret Bakanı Sayın Ahmet Kenan Tanrıkulu tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını delaletlerinizle arz ederim.

13.1.2000

Ramazan Toprak

Aksaray

Sorular :

Bakanlığınızın, Aksaray İli ile ilgili olarak,

1. 2000 yılı ve sonrası için planlanmış veya planlanması öngörülen yatırımları nelerdir?

2. Söz konusu yatırımların fizikî ve malî gerçekleşme oranları ile muhtemel tamamlanma tarihleri nedir?

T.C.

Sanayi ve Ticaret Bakanlığı

Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği 21.2.2000

Sayı : B.14.0.BHİ.01-65

Konu : Yazılı soru önergesi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi : 25.1.2000 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/1221-3680/8942 sayılı yazınız.

Aksaray Milletvekili RamazanToprak’ın, “Aksaray İli için planlanan yatırımlara” ilişkin olarak tarafımdan cevaplandırılmasını istediği (7/1221) esas no.lu yazılı soru önergesiyle ilgili cevabımız ekte takdim edilmiştir.

Bilgilerinizi ve gereğini arz ederim.

Ahmet Kenan Tanrıkulu

Sanayi ve Ticaret Bakanı

Aksaray Milletvekili Sayın Ramazan Toprak’ın Yazılı Sorularına İlişkin Cevaplarımız

Cevap 1-2 :

Aksaray-Merkez Organize Sanayi Bölgesi (OSB) projesi, 2000 Yılı Yatırım Programında 286 hektar karakteristiği ile devam eden projeler arasında yer almaktadır. Altyapı (yol, içmesuyu, kanalizasyon, yağmur suyu) inşaatı fizikî gerçekleşmesi % 44’tür. AG-OG Elektrik şebekesi inşaatı tamamlanmıştır. Bölgede 132 adet sanayi parseli bulunmakta olup, 96 adedinin tahsisi yapılmıştır. Tahsisi yapılan parsellerde 3 adet sanayi tesisi üretime geçmiş olup, 25 adet tesisin de inşaatı devam etmektedir. 2000 yılı program ödeneği net 485,5 Milyar TL. olup henüz harcama yapılmamıştır. Projenin 2001 yılında tamamlanması planlanmaktadır. Proje için bugüne kadar cari fiyatları ile 778,4 Milyar TL. kredi kullandırılmıştır. Bu meblağın 1999 yılı fiyatları ile karşılığı 1,6 Trilyon TL.’dir.

Aksaray-Merkez II OSB projesi; Bakanlığımız 2000 Yılı Yatırım Programı teklifinde “Etüt” karakteristiği ve “etüt, kamulaştırma ve yatırım için gereken harcamaların tamamı müteşebbis heyet tarafından karşılanacaktır” dip notu ile “Yeni Projeler” arasında bulunmaktadır. 14.1.2000 tarih ve 23933 mükerrer sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Bakanlığımız 2000 Yılı Yatırım Programında yeni OSB projeleri isim belirlenmeksizin toplulaştırılmış ödenek ile “muhtelif” adı altında yer almaktadır. Aksaray-Merkez II OSB projesinin, Devlet Planlama Teşkilâtı Müsteşarlığınca yeni proje olarak 2000 yılı yatırım programına dahil edilmesi durumunda, Bakanlığımızca yer seçimi ve projelendirme çalışmalarına başlanabilecektir.

Aksaray-Ağaçören Küçük Sanayi Sitesi (KSS) projesi; Bakanlığımız 2000 Yılı Yatırım Programı teklifinde “40 işyeri-% 70 kredi” karakteristiği ile “yeni projeler” arasında bulunmaktadır. 14.1.2000 tarih ve 23933 mükerrer sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Bakanlığımız 2000 yılı yatırım programında yeni KSS projeleri isim belirlenmeksizin toplulaştırılmış ödenek ile “muhtelif” adı altında yer almaktadır. Aksaray-Ağaçören KSSprojesinin, Devlet Planlama Teşkilâtı Müsteşarlığınca yeni proje olarak 2000 yılı yatırım programına dahil edilmesi durumunda, Bakanlığımızca yer seçimi ve projelendirme çalışmalarına başlanabilecektir.

Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu GenelMüdürlüğü

Kuruluşumuzun Aksaray İlinde bir yatırımı yoktur.

Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş. Genel Müdürlüğü :

Kuruluşumuzun Aksaray İlinde bir yatırımı yoktur.

23 Temmuz 1997 tarih ve 23058 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Bakanlar Kurulunun 14.7.1997 tarih ve 97/9582 sayılı kararı ile M.B. Şeker ve Nişasta Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketine Aksaray’da 10 000 ton günlük pancar işleme kapasiteli şeker fabrikası kurma izni verilmiştir. Bu nedenle; ilgili kuruluşumuz Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş. Genel Müdürlüğünün yatırım programında bulunan Aksaray Şeker Fabrikası Projesi Yüksek Planlama Kurulunca 1998 yılında programından çıkarılmıştır.

Sümer Halıcılık El Sanatları Sanayi ve Ticaret A.Ş. Genel Müdürlüğüne

Kuruluşumuza ait üretimlerin çoğunluğu Kalkınmada Öncelikli Yörelerdeki iller hinterlandında ağırlığı atölye üretimi olmak üzere, diğer illeri kapsayan yerlerde ise, atölye üretiminin yanısıra, çoğunluğu münferit ve amil üretimlerini içermektedir. Kuruluşumuz üretimi, her üretim sezonu başlangıcında yapılan piyasa ve müşteri talepleri doğrultusunda hazırlanan Üretim Master Programı (Ü.M.P.) çerçevesinde gerçekleştirilmekte olup tip, desen, ebat ve renk bazında bölge üretimleri planlanmaktadır. Aksaray İlinde üretimler çoğunlukla atölye ve münferitler vasıtasıyla yapılmaktadır.

Öte yandan, el halı ve kilim üretimi dışındaki diğer el sanatları ile ilgili olarak “El Sanatları Ar-Ge Ünitesi Projesi” Devlet Planlama Teşkilâtının 2000 Yılı Yatırım Programında yer almış olup, bu proje kapsamında söz konusu illerde alan taraması yapılarak yörenin özelliklerini taşıyan el sanatları ürünleri belirlenecek ve bunların organize bir şekilde üretimleri ve pazarlanmaları sağlanacaktır. Böylece yöre insanına, istihdam olanağı yaratılarak aile bütçesine ek gelir temin edilmiş olacaktır.

Konya Halıcılık Bölge Müdürlüğü hinterlandı içerisinde faaliyet gösteren Aksaray İli ve ilçelerinde potansiyel araştırması yapılmıştır. Bu Bölge Müdürlüğünde Kuruluşumuza ait üretim master programı çerçevesinde Ladik tipi halı üretimi yapılmakta olup, üretiminin büyük bir kısmı amil üretimi sistemi ile gerçekleştirilmekte olduğundan 2000 yılı için planlanmış bir yatırım bulunmamaktadır. Üretim sezonu başlamadan önce yapılan araştırmada Ladik tipi halı dokumak isteyen dokuyucuların bulunmadığı ve dokuyucuların daha ziyade % 100 yün halı ve kilim dokumak istedikleri belirlenmiştir. Ancak Kuruluşun üretim master programı çerçevesinde yer alan ve son yıllarda satış şansı az olan Ladik tipi halı üretimine talep olduğu takdirde bu yörede atölye açılabilecektir.

Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı :

Bağlı Kuruluşumuz Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı temelde yatırımcı bir kuruluş olmadığı için daha çok sektörel gelişmeyi sağlamak amacıyla değişik illerde birçok işletmenin yararlanabileceği projeler yürütmektedir. Bu çerçevede Aksaray İlinde 1999 ve 2000 yatırım programı kapsamında proje yürütülmemektedir.

Bu nedenle Aksaray İli için gelecek olan taleplere karşın hizmet götürebilmesi amacıyla Nevşehir Kügem ve Çorum Kügem’e sorumluluk verilmiştir.

10. — Aksaray Milletvekili Ramazan Toprak’ın Aksaray İli için planlanan yatırımlara ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Osman Durmuş’un cevabı (7/1225)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Sağlık Bakanı Sayın Osman Durmuş tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını delaletlerinizle arz ederim.

Ramazan Toprak

Aksaray

Sorular :

Bakanlığınızın, Aksaray İli ile ilgili olarak,

1. 2000 yılı ve sonrası için planlanmış veya planlanması öngörülen yatırımları nelerdir?

2. Söz konusu yatırımların fizikî ve malî gerçekleşme oranları ile muhtemel tamamlanma tarihleri nedir?

T.C.

SağlıkBakanlığı

Araştırma, Planlama ve Koordinasyon Kurulu Başkanlığı 11.2.2000

Sayı : B100APK0000000195

Konu : Yazılı soru önergesi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi : 25.1.2000 tarih ve A.010.GNS.0.10.00.02.-3874 sayılı yazı

Aksaray Milletvekili Sayın Ramazan Toprak tarafından, “Aksaray İli için planlanan yatırımlar”a ilişkin yazılı soru önergesinin cevabı ilişikte sunulmaktadır.

Arz ederim.

Doç. Dr. Osman Durmuş

SağlıkBakanı

Aksaray Milletvekili Sayın Ramazan Toprak’ın “Aksaray İli için planlanan yatırımlar”a ilişkin yazılı soru önergesinin cevabıdır.

Sorular :

Bakanlığınızın Aksaray İli ile ilgili olarak,

1. 2000 yılı ve sonrası için planlanmış veya planlanması öngörülen yatırımları nelerdir?

2. Söz konusu yatırımların fizikî ve malî gerçekleşmesi oranları ile muhtemel tamamlanma tarihleri nedir?

Cevaplar :

1. Bakanlığımızın Aksaray İlinde 2000 yılı ve sonrası için yeni bir yatırımı bulunmamaktadır. Daha önce başlatılan ve 2000 yılında devam eden yatırımlar ise;

Aksaray-Ağaçören, Eskil, Sarıyahşi, Ortaköy ve Gülağaç Devlet Hastaneleri,

Aksaray Acil Yardım ve Travmatoloji Hastanesi, Onkoloji Hastanesi,

Aksaray-Gözlükuyu, Uzunkaya, Dikmen, Karacaören ve Belisırma Sağlık Evleri,

Aksaray-Armutlu Sağlık Ocağı, 6 No.lu Sağlık Ocağı, Çitevi Sağlık Ocağı, Yenikent Sağlık Ocağı ve Akcakent Sağlık Ocağı,

Aksaray-Ortaköy 1 No.lu Sağlık Ocağı ve Sarıkaraman Sağlık Ocağı

Aksaray-Merkez Sağlık Meslek Lisesi projeleridir.

2. Söz konusu yatırımların fizikî ve malî gerçekleşme oranları ile muhtemel tamamlanma tarihleri şöyledir :

Aksaray-Ağaçören Devlet Hastanesi;

Fizikî gerçekleşme oranı % 95, malî gerçekleşme 209 milyar 464 milyon (İki yüz dokuz milyar dört yüz altmış dört milyon) TL. olup 2000 yılında tamamlanması planlanan yatırımlardandır. 2000 yılı ödeneği olarak 59 milyar 946 milyon (Elli dokuz milyar dokuz yüz kırk altı milyon) TL. ödenek ayrılmıştır. Yapımı Özel İdare tarafından yürütülmektedir.

Aksaray-Eskil Devlet Hastanesi;

2000 yılında bitirilmesi planlanan yatırımlardan olup fizikî gerçekleşme oranı % 98’dir. 1999 sonu itibariyle 184 milyar 603 milyon (yüz seksen dört milyar altı yüz üç milyon) TL. ödenek gönderilmiş ve 2000 yılı ödeneği olarak 59 milyar 946 milyon (Elli dokuz milyar dokuz yüz kırk altı milyon) TL ödenek ayrılmıştır.

Aksaray-Sarıyahşi DevletHastanesi :

1999 sonu itibariyle 208 milyar 208 milyon (İki yüz sekiz milyar iki yüz sekiz milyon) TL. ayrılmış olup 2000 yılında bitirilmesi planlanmıştır. Yapımını Bayındırlık ve İskân Bakanlığı yürütmektedir. Fizikî gerçekleşme oranı % 95’dir.

Aksaray-Ortaköy DevletHastanesi :

Fizikî gerçekleşmesi % 90 olan, 2000 yılında bitirilmesi planlanan Bayındırlık ve İskân Bakanlığınca yapımı sürdürülen hastane inşaatı için 1999 sonu itibariyle 166 milyar 446 milyon (yüzaltmışaltımilyardörtyüzkırkaltımilyon) TL. ödenek harcanmış, 2000 yılı bütçesinden 44 milyar 960 milyon (Kırkdörtmilyardokuzyüzaltmışmilyon) TL. ayrılmıştır.

Aksaray-Gülağaç Devlet Hastanesi;

Fizikî gerçekleşme oranı % 60 olup, 2000 yılında bitirilmesi planlanan yatırımlardandır. 1999 yılı ödeneği olarak 120 milyar 88 milyon (Yüzyirmimilyarseksensekizmilyon) TL. ödenek harcanmış, 2000 yılı bütçesinden 44 milyar 960 milyon (Kırkdörtmilyardokuzyüzaltmışmilyon) TL. ayrılmıştır. Yapımı özel idarece yürütülmektedir.

Aksaray-Onkoloji Hastanesi;

Henüz ihale edilmemiş olup, keşfi hazırlanmaktadır. 2000 yılı ödeneği olarak 14 milyar 987 milyon (Ondörtmilyardokuzyüzseksenyedimilyon) TL. ödenek ayrılmıştır. İnşaat yapımı Bayındırlık ve İskân Bakanlığınca yürütülmektedir. 2000 yılında bitirilmesi planlanmaktadır.

Aksaray-Acil Yardım ve Travmatoloji Hastanesi;

Fizikî gerçekleşme oranı % 15 olup, 2000 yılı ödeneği 19 milyar 982 milyon (Ondokuzmilyar dokuzyüzseksenikimilyon) TL.’dir. 1999 yılı sonuna kadar 44 milyar 861 milyon (Kırkdörtmilyarsekizyüzaltmışbirmilyon) TL. harcanmış olup, 2001 yılında bitirilmesi planlanan yatırımlar arasında yer almaktadır. İnşaatın yapımı Bayındırlık ve İskân Bakanlığınca yürütülmektedir.

Aksaray İlinde yapılan 7 adet sağlık ocağı için 63 milyar 796 milyon TL. ile, 5 adet sağlık evi için 21 milyar 233 milyon TL. ödenek ayrılmış olup, 2001 yılında bitirilmesi planlanan yatırımlar içinde yer almaktadır.

Aksaray-SağlıkMeslek Lisesi;

Fizikî gerçekleşme oranı % 99 olup, 2000 yılı ödeneği 249 milyar 775 milyon TL. ayrılmıştır. 1999 yılı sonuna kadar toplam 225 milyar 49 milyon TL. harcanmış olup, 2000 yılında bitirilmesi planlanan yatırımlar içinde yer almaktadır.

11. — Aksaray Milletvekili RamazanToprak’ın Aksaray İli için planlanan yatırımlara ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu’nun cevabı (7/1228)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Millî Eğitim Bakanı Sayın Metin Bostancıoğlu tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını delaletlerinizle arz ederim.

13.1.2000

Ramazan Toprak

Aksaray

Sorular :

Bakanlığınızın, Aksaray İli ile ilgili olarak,

1. 2000 yılı ve sonrası için planlanmış veya planlanması öngörülen yatırımları nelerdir?

2. Söz konusu yatırımların fizikî ve malî gerçekleşme oranları ile muhtemel tamamlanma tarihleri nedir?

T.C.

Millî Eğitim Bakanlığı

Araştırma, Planlama ve Koordinasyon Kurulu Başkanlığı 21.2.2000

Sayı : B.08.0.APK.0.03.05.00-03/455

Konu : Soru önergesi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi : TBMM Başkanlığının 25.1.2000 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-3871-7/1228-3687/8949 sayılı yazısı.

Aksaray Milletvekili Sayın RamazanToprak’ın “Aksaray İli için planlanan yatırımlara ilişkin” yazılı soru önergesi incelenmiştir.

Bakanlar Kurulunun 99/13414 sayılı Kararı eki olarak Resmî Gazete’nin 23933 mükerrer sayısında yayınlanan 2000 Yılı Yatırım Programına göre Aksaray İlindeki Bakanlığımız yatırımlarını gösterir liste ekte sunulmuştur.

Ödeneği toplu olarak verilen, yatırım programında yeri muhtelif olarak belirlenen yatırımların; harcamaları ile fizikî ve nakdî gerçekleşme durumları iller bazında incelenmektedir. İlköğretim kurumları il yapım programları için, bütçe imkânları paralelinde tahsis edilecek ödenek miktarına esas olan dördüncü dönem yatırım uygulama raporlarının değerlendirme çalışmaları sürdürülmektedir. 2000 yılı için bu değerlendirme sonuçlarına ve bütçe imkânlarına göre Aksaray İline de ödenek tahsisi yapılacaktır.

2000 yılında, giderleri 4306 sayılı Kanunla sağlanan eğitime katkı payı gelirinden karşılanmak üzere Aksaray İlinde, 960 öğrenci kapasiteli iki ilköğretim okulunun yapımı için hazırlıklara başlanılmıştır.

Bilgilerinize arz ederim.

Metin Bostancıoğlu

Millî Eğitim Bakanı

Aksaray İli 2000 Yılı Yatırım Programı

Başlama 1999 Yılı

Sıra Bitiş Proje Tahmini 2000

No Proje No Proje Adı İli İlçesi Karakteristik Tarihi Tutarı Harcama Yatırımı

TOPLAM 4 788 000 4 433 000 355 000

1 1995H010100 Ortopedik Engelliler Okulu İkmali Aksaray Merkez 125 Öğr. 1995-2000 1 533 000 1 548 000 5 000

2 1995H012440 Fen Lisesi Aksaray Merkez 24 Derslik+200 Öğr.Pans. 1995-2000 680 000 550 000 130 000

3 1995H012450 Büyükbölcek Mahallesi Genel Lise Aksaray Merkez 24 Derslik 1995-2000 610 000 540 000 70 000

4 1995H021400 Çok Programlı Lise (1) Aksaray Ağaçören 500 Öğrencilik 1995-2000 290 000 240 000 50 000

5 1984H020010 Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi

İkmali (1) Aksaray Merkez 500 Öğrencilik 1991-2000 1 350 000 1 330 000 20 000

6 1997H020500 Anadolu Öğretmen Lisesi (1) Aksaray Merkez 300 Öğrenci Pan. 1997-2000 305 000 225 000 80 000

 

 

 

 

 

 

(1) 3418 Sayılı Kanun Gelirlerinden karşılanacaktır.

12. — Trabzon Milletvekili Şeref Malkoç’un, Trabzon Limanına ilişkin sorusu ve DevletBakanı Yüksel Yalova’nın cevabı (7/1246)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın aracılığınızla Devlet Bakanı Sayın Yüksel Yalova tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ediyorum.

Şeref Malkoç

Trabzon

Sorular :

1. Trabzon Limanı hangi tarihte yapılmıştır? İlk yapıldığı tarihteki yükleme boşaltma kapasitesi ne idi? Ve hangi tarihte ilave rıhtım ve mendirek yapılmıştır? İlave rıhtımın yapılması ile tahmil, tahliye kapasitesi ne miktarda artmıştır.

2. Trabzon Limanındaki mevcut vinçler hangi tarihlidir ve kapasiteleri nedir?

3. Trabzon Limanındaki mevcut vinçler ve forkliftler ekonomik ömrünü tamamlamış, kapalı eşya depoları yetersiz ve taşımacılığın yoğun olduğu dönemlerde mevcut rıhtımlar yetersiz kalmaktadır. Bu bakımdan;

a) Trabzon Limanındaki mevcut vinçleri ve forkliftleri yenilemeyi düşünüyor musunuz? Bu iş için bir çalışmanız ve buna ayrılmış paranız var mıdır?

b) Yetersiz kalan kapalı eşya depolarını ve yetersiz kalan rıhtımları büyütmeyi düşünüyor musunuz? Buna ilişkin bir proje, bir çalışma var mıdır?

4. Yolcu ulaşımının yük taşımacılığından ayrılarak daha düzenli hale getirilmesi için ayrı bir yolcu rıhtımının yapılması ve kıymetli yüklerin korunabilmesi için kapalı bir sundurma yapmayı düşünüyor musunuz?

5. Geçen yıl fırtına ve dalga yüzünden tahrip olan mendireğin uç kısmındaki bölümlerde proje hatası, mühendislik hatası, yapım hatası veya müteahhitlik hatası var mıydı? Varsa ilgilileri hakkında ne gibi işlem veya işlemler yapıldı?

Tahrip olan mendireği onarmayı düşünüyor musunuz? Bununla ilgili bir çalışma var mı? Ayrılmış ödenek var mı?

6. Trabzon limanının yabancı limanlarla rekabet edebilmesi için makine parkının yenilenerek kapasitesinin artırılmasını düşünüyor musunuz? Bununla ilgili bir çalışma var mı?

7. Trabzon limanına en son yatırım (makine, rıhtım vb. gibi) ne zaman yapıldı. Limanın 1997-1998-1999 kâr-zarar durumu nedir?

8. Trabzon limanını özelleştirmeyi düşünüyor musunuz? Düşünüyorsanız bugüne kadar ne gibi işlemler yapılmıştır?

T.C.

DevletBakanlığı 18.2.2000

Sayı : B.02.0.006/01-406

Konu : Soru önergesi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi : 25 Ocak 2000 tarih, A.01.0.GNS.0.10.00.02-3863 sayılı yazınız.

Trabzon Milletvekili Şeref Malkoç tarafından tevcih edilen ve tarafımdan cevaplandırılmasını istediği 7/1246-3705 esas sayılı soru önergesine ilişkin Özelleştirme İdaresi Başkanlığının 16.2.2000 tarih ve 1092 sayılı cevabi yazısı ekte gönderilmiştir.

Bilgilerinize arz ederim.

Dr. Yüksel Yalova

Devlet Bakanı

T.C.

Başbakanlık

Özelleştirme İdaresi Başkanlığı 16.2.2000

Sayı : B.02.01.ÖİB.0.65.00.1092

Konu : Soru önergesi

Devlet Bakanlığına

(Sayın Yüksel Yalova)

İlgi : 27.1.2000 tarih ve 195 sayılı yazınız.

Trabzon Milletvekili Sayın Şeref Malkoç tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına tevcih edilen 7/1246-3705 esas sayılı soru önergesi ve verilen cevaplar aşağıdadır.

Soru 1. Trabzon limanı hangi tarihte yapılmıştır? İlk yapıldığı tarihteki yükleme boşaltma kapasitesi ne idi? Ve hangi tarihte ilave rıhtım ve mendirek yapılmıştır? İlave rıhtımın yapılması ile tahmil, tahliye kapasitesi ne miktarda artmıştır?

Cevap 1. 8 Temmuz 1946 tarihinde temeli atılan Trabzon limanı 25.6.1954 tarihinde bitirilerek hizmete açılmıştır. İlk yapıldığı tarihte yıllık yükleme boşaltma kapasitesi 1 103 000 ton olmakla beraber, ilave rıhtım ve mendireklerin 1980-1986 yılları arasında yapılması ile 414 m’lik rıhtım 1525 m’ye çıkmış ve yıllık yükleme boşaltma kapasitesi 3 500 000 tona yükselmiştir.

Soru 2. Trabzon limanındaki mevcut vinçler hangi tarihlidir ve kapasiteleri nedir?

Cevap 2.

A) Trabzon limanında bulunan 12 adet rıhtım vinçlerinden;

Adedi Kapasitesi (Ton) Markası Modeli

1 25 A.E.İ. Sabit 1962

1 5 A.E.İ. Rıhtım 1962

3 3 A.E.İ. Rıhtım 1962

3 3 Demag 1956

2 10 Asmas STF 1988

2 10 MŞM 1981

B) Mobil vinçler tekerlekli Colesler;

Adedi Kapasitesi (Ton) Markası Modeli

7 10 Coles 1983

1 10 Coles 1962

1 25 Coles 1984

2 3 Coles 1962

Soru 3. Trabzon limanındaki mevcut vinçler ve forkliftler ekonomik ömrünü tamamlamış, kapalı eşya depoları yetersiz ve taşımacılığın yoğun olduğu dönemlerde mevcut rıhtımlar yetersiz kalmaktadır. Bu bakımdan;

a) Trabzon limanındaki mevcut vinçleri ve forkliftleri yenilemeyi düşünüyor musunuz? Bu iş için bir çalışmanız ve buna ayrılmış paranız var mı?

b) Yetersiz kalan kapalı eşya depolarını ve yetersiz kalan rıhtımları büyütmeyi düşünüyor musunuz? Buna ilişkin bir proje, bir çalışma var mıdır?

Cevap 3.

a) Limandaki vinç ve forkliftler ekonomik olarak kullanılır durumdadır. Bu nedenle yenilemelerine şimdilik gerek görülmemektedir. Periyodik bakımları ise yapılmaktadır.

b)Limandaki depo ve rıhtımlar ihtiyacı karşılayacak durumda olduğundan şimdilik büyütülmelerine gerek görülmemektedir.

Genel ekonomik kriz neticesi, deniz sektöründe meydana gelen ticarî daralma dolayısıyla limanın fiilî kapasitesinin % 14 dolayına düştüğü gözönüne alınarak limandaki iş makinalarının yenilenmesi, depo ve rıhtımların büyütülmesi gibi yeni yatırımlara yönelmeye şimdilik gerek görülmemektedir.

Soru 4. Yolcu ulaşımının yük taşımacılığından ayrılarak daha düzenli hale getirilmesi için ayrı bir yolcu rıhtımının yapılması ve kıymetli yüklerin korunabilmesi için kapalı bir sundurma yapmayı düşünüyor musunuz?

Cevap 4. Limanda ayrı bir yolcu rıhtımı ve kapalı sundurma yapılması düşünülmüş olup, ön çalışmaları yapılmıştır. Bununla beraber son yıllarda yolcu ve yük miktarındaki düşüş yanında mevcut rıhtım, antrepo ve yolcu salonu ihtiyacı karşılar durumda olduğundan, yeni bir yatırım yapılması ekonomik ve zarurî görülmemektedir.

Soru 5. Geçen yıl fırtına ve dalga yüzünden tahrip olan mendireğin uç kısmındaki bölümlerde proje hatası, mühendislik hatası, yapım hatası veya müteahhitlik hatası var mıydı? Varsa ilgilileri hakkında ne gibi işlem veya işlemler yapıldı?

Tahrip olan mendireği onarmayı düşünüyor musunuz? Bununla ilgili bir çalışma var mı? Ayrılmış ödenek var mı?

Cevap 5. Liman mendireğindeki tahribatın proje, mühendislik ve müteahhit hatasından kaynaklandığına dair bir tespit mevcut değildir. Hasar beklenmeyen büyük çaptaki deniz hareketi ve dalga büyüklüğünden kaynaklanmıştır. Mendireğin onarılması konusunda gerekli girişimlerde bulunulmuş olup, DLH İnşaatı Genel Müdürlüğünün 2000 yılı yatırım programına alınmıştır.

Soru 6. Trabzon limanının yabancı limanlarla rekabet edebilmesi için makine parkının yenilenerek kapasitesinin artırılmasını düşünüyor musunuz? Bununla ilgili bir çalışma var mı?

Cevap 6. Limanda şu anda kapasitenin % 14’ü kullanıldığından yeni yatırımlara gidilmesi ekonomik ve zarurî görülmemektedir.

Soru 7. Trabzon limanına en son yatırım (makine, rıhtım, vb. gibi) ne zaman yapıldı? Limanın 1997-1998-1999 kâr-zarar durumu nedir?

Cevap 7.

Limanda en son 1999 yılında yapılan yatırımlar :

a) Coles vinçlerinin tamiri 12 000 000 000.- TL.

b) MŞM vinç tamiri 13 000 000 000.- TL.

c) Limanın taranması 132 000 000 000.- TL.

d) STFAvinç tamiri 179 000.- ABD Doları

Limanın Kâr-Zarar Durumu :

Yıllar Kâr Zarar

1997 151 300 000 000.- TL.

1998 130 428 000 000.- TL.

1999 700 000 000 000.- TL.

1999 yılında olumsuz ekonomik koşullar neticesi özellikle Birleşik Devletler Topluluğu ülkelerinden gelen gemi ve yolcu sayısındaki azalmalar gerek bu gemilere verilen liman hizmetlerinden elde edilen gelirlerin kaybına gerekse limanda turistlere hizmet veren Free-Shop’ların kapanmasına ve Free-Shop’lardan elde edilen kira gelirlerinde büyük oranda düşmeye neden olmuştur.

Buna ilaveten 1999 yılı içerisinde limanda onarımlara yapılan harcamalar ile liman taranmasına yapılan harcamalar limanın 1999 yılı gelir-gider bilançosunu menfi yönde etkilemiştir.

Soru 8. Trabzon limanını özelleştirmeyi düşünüyor musunuz? Düşünüyorsanız bugüne kadar ne gibi işlemler yapılmıştır?

Cevap 8. Trabzon limanının özelleştirilmesi için gerekli çalışmalar yapılmış, 1997 yılında bir ve 1998 yıllarında iki kez ihaleye çıkılmıştır. İlk iki ihaleye tek teklif gelmesi, üçüncü ihalede ise ihaleyi kazanan Trabzon Limanı Ortak Girişim Grubunun ihale şartlarını yerine getirmemesinden dolayı ihaleler iptal edilmiştir. 2000 yılında tekrar ihaleye çıkılması için çalışmalar devam etmektedir.

Bilgilerinize arz ederim.

Uğur Bayar

Özelleştirme İdaresi Başkanı

13. — Manisa Milletvekili Bülent Arınç’ın, İMKB’de alım-satım yapma izni verilen bir yabancı firmaya ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı Recep Önal’ın cevabı (7/1249)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Sayın Başbakan tarafından yazılı olarak cevaplandırılması hususunda delaletlerinizi saygıyla arz ederim.

14.1.2000

Bülent Arınç

Manisa

Sorular :

1. Borsa Başkanlığı Born Investment Holding Company S.A. adlı yabancı şirkete İstanbul Menkul Kıymetler Borsasında alım-satım yapılmasına ne zaman izin verilmiştir?

2. İ.M.K.B.’de hisse senetleri alım-satım işlemleri yapan Born Investment Holding Company S.A. nın sahibi kimdir?

3. Bu kuruluş Borsa’ya girdiği günden bugüne değin hangi şirketlerin hisselerini, hangi miktarlarda ve hangi zamanlarda alıp-satmıştır?

4. Bu şirket 11 Nisan 1997 tarihinde mi kurulmuştur? Şirketin merkezi Lüksemburg mudur?

5. Bu şirketin sermayesi 35 milyon dolar mıdır? Şirketin 35 milyon dolarlık sermayesinin 34 999 998 dolarını Falcon Enterp.Ltd. 2 dolarını ise Eurozone Trading Ltd. şirketleri mi ödemiştir?

6. Aydın Doğan Born Investment Holding Company S.A. şirketinin yönetim kurulu başkanlığını yapmış mıdır?

7. Doğan Holding Genel Koordinatörü İmre Barmanbek bu şirketin finans müdürlüğü görevini üstlenmiş midir? İmre Barmanbek aynı zamanda Doğan Grubu’nun yan kuruluşları olan Doğan Şirketler Grubu Holding A.Ş. Doğan Holding, Hürriyet Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş., Çelik Halat, Ray Sigorta, İSEDAŞ İstanbul Elektrik Dağıtım Sanayi ve Ticaret A.Ş., Zigana Elektrik Dağıtım A.Ş. DİTAŞ Doğan Yedek Parça İmalatı ve Teknik A.Ş., Doğan Finansal Kiralama A.Ş. de yönetim kurulu üyesi midir? İmre Barmanbek Devlet Planlama Teşkilâtının Teşvikler Bölümünde hiç çalışmış mıdır?

8. Aydın Doğan’ın kızı Hanzade Doğan, Born Investment Holding Company S.A. Şirketinin yönetim kurulunda görev almış mıdır?

9. Born Investment Holding Company S.A. Milliyet Gazetesi’nin % 8.65 hissesine sahip olmuş mudur?

10. Devletin resmî yayın kuruluşu Anadolu Ajansı 28 Ocak 1998 günü “Doğan Grubundan hisse satışı” başlıklı bir haber geçmiştir. Haberde “Hürriyet Gazetecilik, Milliyet Gazetecilik ve Doğan Şirketler Grubu Holding A.Ş. hisselerinin bir bölümünün, Born Investment Holding Company S.A. ya satılacağı” bildirilmiştir. Haberde bahsi geçen şirket bu şirket midir?

11. Doğan Yayın Holding A.Ş. ile Born Investment Holding Company arasında 28.1.1998 tarihinde imzalanan “hisse senedi alım-satım sözleşmesi”nde kimlerin imzası bulunmaktadır?

12. Born Investment Holding Company S.A.’nın borsadaki hisse senetleri alım-satım işlemlerine TEBYatırım A.Ş.mi aracılık etmiştir?

T.C.

DevletBakanlığı 17.2.2000

Sayı : B.02.0.004/(16)686

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi : a) Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının 25.1.2000 tarihli ve KAN.KAR.MD.A.01.-0.GNS.0.10.00.02-7/1249-3712/9017 sayılı yazısı.

b) Başbakanlığın 31.1.2000 tarihli ve B.02.0.KKG.0.12/106-146/497 sayılı yazısı.

c) 17.2.2000 tarihli ve DEDA-İ-10/187-2087 sayılı yazı.

d) 11.2.2000 tarihli ve 9/GDD-27-GİZLİ-3003 sayılı yazı.

Born Investment Holding Company S.A. adlı şirketin kuruluş ve faaliyetleri ile ilgili olarak Manisa Milletvekili Bülent Arınç’ın Sayın Başbakanımıza tevcih ettiği ve Sayın Başbakanımızca da koordinatörlüğünde cevaplandırması tensip olunan 7/1249-3712 sayılı yazılı soru önergesi hakkındaki ilgi (a) yazınız üzerine, Bakanlığım ilgili kuruluşu Sermaye Piyasası Kurulu Başkanlığından alınan ilgi (c) yazı ile aynı konuda İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Başkanlığından alınan ilgi (d) yazının suretleri ilişikte gönderilmiştir.

Bilgilerine arz ederim.

Recep Önal

Devlet Bakanı

Başbakanlık

Sermaye Piyasası Kurulu

Denetleme Dairesi 17.2.2000

Sayı : DEDA-İ-10/187-2087

Konu : Soru önergesi

T.C.

Devlet Bakanlığına

(Sn. Recep Önal)

İlgi : Makamlarının 31.1.2000 tarih ve B.02.0.004 (16) 396 sayılı evrak akış ve talimat formu

İlgi forma bağlı T.C. Başbakanlık Kanunlar ve Kararlar Genel Müdürlüğünün 31.1.2000 tarih ve B.02.0.KKG.0.12/106-146/497 sayılı yazısı ekindeki Manisa Milletvekili Bülent Arınç tarafından verilen soru önergesinde bulunan sorular ile bu sorulara ilişkin cevaplar aşağıdadır.

Soru 1. Borsa Başkanlığınca Born Inverstment Holding Company S.A. adlı yabancı şirkete İstanbul Menkul Kıymetler Borsasında alım-satım yapılmasına ne zaman izin verilmiştir?

Cevap 1. Bilindiği üzere, Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararın 15/d-i maddesi uyarınca dışarıda yerleşik kişilerin, (yurtdışındaki yatırım ortaklıkları ve yatırım fonları dahil) her türlü menkul kıymetler ile diğer sermaye piyasası araçlarını sermaye piyasası mevzuatına göre yetkili bulunan bankalar ve aracı kurumlar vasıtası ile satın almaları, satmaları, bu kıymetler ve araçlara ait gelirler ile bunların satış bedellerini bankalar ve özel finans kurumları aracılığıyla transfer ettirmeleri serbesttir. Bu çerçevede, Born Investment Holding Company S.A. adlı yabancı şirkete İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB)’nda alım-satım yapılmasına izin verilmesini gerekli kılan bir düzenleme bulunmamaktadır.

Soru 2. İ.M.K.B.’de hisse senetleri alım-satım işlemleri yapan Born Investment Holding Company S.A. nın sahibi kimdir?

Cevap 2. Doğan Holding A.Ş. ile İstanbul Menkul Kıymetler Borsasından temin edilen bilgilere göre, Born Investment Holding Company S.A.’nın büyük ortağa 34 999 998 ABD Doları ile Falcon Enterprises Limited, küçük ortağı ise 2 ABD Doları ile Eurozone Trading Limited unvanlı şirketlerdir. Falcon Enterprises adlı şirketin büyük ortağı ise, Aydın Doğan’dır.

Soru 3. Bu kuruluş Borsa’ya girdiği günden bugüne değin hangi şirketlerin hisselerini, hangi miktarlarda ve hangi zamanlarda alıp-satmıştır?

Cevap 3. Born Investment Holding Company S.A. 12.2.1998 tarihinde İMKB Toptan Satışlar Pazarında 396 000 000 000 TL. nominal değerde Milliyet Gazetecilik A.Ş. hisse senedi satın almıştır. 13.2.1998 tarihinde ise, Born Investment Holding Company S.A. almış olduğu hisse senetlerinin 319 143 000 000 TL. nominal değerdeki bölümünü İMKB’de özel emirle Credit Agricole Lazard Financial Products Bank’a satmıştır.

Ayrıca, Born Investment Holding Company S.A.’nın 14.5.1999 tarihinde yaptığı Doğan Şirketler Grubu Holding A.Ş. hisse senedi alımına ilişkin açıklamaları 28.1.1998, 7.5.1999 ve 12.5.1999 tarihlerinde; 21.12.1999 tarihinde yaptığı Hürriyet Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş. hisse senedi alımına ilişkin açıklamaları ise 28.1.1998, 9.12.1999, 17.12.1999 ve 20.12.1999 tarihlerinde İMKB Günlük Bülteni ile kamuya duyurulmuştur. Bu alım satım işlemlerinde sözkonusu hisse senetlerinin fiyatları, İMKB Toptan Satışlar Pazarı kriterleri çerçevesinde belirlenmiştir.

Soru 4. Bu şirket 11 Nisan 1997 tarihinde mi kurulmuştur? Şirketin merkezi Lüksemburg mudur?

Cevap 4. Doğan Holding A.Ş.’den ve İstanbul Menkul Kıymetler Borsasından temin edilen bilgilere göre, şirket merkezi Lüksemburg olup, 11.4.1997 tarihinde kurulmuştur. Şirket’in Falcon Investment Company olan unvanı, 6.10.1997 tarihinde Born Investment Holding Company S.A. olarak değiştirilmiştir.

Soru 5. Bu şirketin sermayesi 35 milyon dolar mıdır? Şirketin 35 milyon dolarlık sermayesinin 34 999 998 dolarını Falcon Enterp. Ltd., 2 dolarını ise Eurozone Trading Ltd. şirketleri mi ödemiştir?

Cevap 5. Doğan Holding A.Ş. ve İstanbul Menkul Kıymetler Borsasından alınan bilgilere göre, Born Investment Holding Company S.A.’nın sermayesi 35 milyon ABD doları olup, bu sermayenin 34 999 998, - ABD doları Falcon Enterprises Limited, 2, -ABD doları ise Eurozone Trading Limited unvanlı şirketlere aittir.

Soru 6. Aydın Doğan Born Investment Holding Company S.A. şirketinin yönetim kurulu başkanlığını yapmış mıdır?

Cevap 6. İstanbul Menkul Kıymetler Borsasından temin edilen bilgilere göre, Aydın Doğan kuruluşundan itibaren Born Investment Holding Company S.A.’nın yönetim kurulu başkanlığını yapmıştır.

Soru 7. Doğan Holding Genel Koordinatörü İmre Barmanbek bu şirketin finans müdürlüğü görevini üstlenmiş midir? İmre Barmenbek aynı zamanda Doğan Grubunun yan kuruluşları olan Doğan Şirketler Grubu Holding A.Ş. Doğan Holding, Hürriyet Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş., Çelik Halat, Ray Sigorta, İSEDAŞ İstanbul Elektrik Dağıtım Sanayi ve Ticaret A.Ş., Zigana Elektrik Dağıtım A.Ş. Ditaş Doğan Yedek Parça İmalatı ve Teknik A.Ş., Doğan Finansal Kiralama A.Ş.’de yönetim kurulu üyesi midir? İmre Barmenbek Devlet Planlama Teşkilâtı’nın Teşvikler Bölümünde hiç çalışmış mıdır?

Cevap 7. İmre Barmanbek, 13.8.1999 tarihinden itibaren Doğan Şirketler Grubu Holding A.Ş.’nin, 19.3.1998 tarihinden itibaren Ditaş Doğan Yedek Parça İmalatı ve Teknik A.Ş.’nin, 16.3.1999 tarihinden itibaren Hürriyet Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.’nin, 26.3.1999 tarihinden itibaren Çelik Halat ve Tel Sanayii A.Ş.’nin, 25.3.1999 tarihinden itibaren Ray Sigorta A.Ş.’nin yönetim kurulu üyesidir. Doğan Holding A.Ş.’den alınan açıklamada, İmre Barmanbek’in Devlet Planlama Teşkilâtının Teşvikler Bölümünde çalıştığı ve 30 yıl önce Devlet Planlama Teşkilâtının Teşvikler Bölümündeki görevinden ayrılmış olduğu belirtilmektedir. Ayrıca, İstanbul Menkul Kıymetler Borsasından temin edilen bilgilere göre, İmre Barmanbek Born Investment Holding Company S.A.’nın kuruluşundan itibaren bu şirketin finans müdürü olup, günlük işlemlerin yönetimi ve şirketin temsil edilmesi için yetkili kılınmıştır. Konu hakkında kurulumuz nezdinde başkaca bir bilgi bulunmamaktadır.

Soru 8. Aydın Doğan’ın kızı Hanzade Doğan, Born Investment Holding Company S.A. Şirketi’nin yönetim kurulunda görev almış mıdır?

Cevap 8. Doğan Holding A.Ş. ve İstanbul Menkul Kıymetler Borsasından temin edilen bilgilere göre, V. Hanzade Doğan, kuruluşundan itibaren Born Investment Holding Company S.A.’nın yönetim kurulunda görev almıştır.

Soru 9. Born Investment Holding Company S.A. Milliyet Gazetesi’nin % 8,65 hissesine sahip olmuş mudur?

Cevap 9. Yukarıda 3 numaralı soruya verilen cevapta belirtilen 12.2.1998 tarihli işlem sonucunda Born Investment Holding Company S.A., Milliyet Gazetecilik A.Ş.’nin % 8,65 hissesine sahip olmuştur.

Soru 10. Devletin resmî yayın kuruluşu Anadolu Ajansı 28 Ocak 1998 günlü “Doğan Grubundan hisse satışı” başlıklı bir haber geçmiştir. Haberde “Hürriyet Gazetecilik, Milliyet Gazetecilik ve Doğan Şirketler Grubu Holding A.Ş. hisselerinin bir bölümünün, Born Investment Holding Company S.A.’ya satılacağı” bildirilmiştir. Haberde bahsi geçen bu şirket midir?

Cevap 10. Anadolu Ajansı’nın haber kaynağı kurulumuzca bilinmemekle birlikte, yukarıda Cevap 3’de yeralan bilgiler çerçevesinde, haberde bahsi geçen şirketin Born Investment Holding Company S.A. olduğu anlaşılmaktadır. Bu konuda Kurulumuz nezdinde başkaca bir bilgi bulunmamaktadır.

Soru 11. Doğan Yayın Holding A.Ş. ile Born Investment Holding Company S.A. arasında 28.1.1998 tarihinde imzalanan “hisse senedi alım satım sözleşmesinde” kimlerin imzası bulunmaktadır?

Cevap 11. Born Investment Holding Company S.A. ile Doğan Yayın Holding A.Ş. arasında imzalanan “Hisse Senedi Alım Satım Sözleşmesi”nde Born Investment Holding Company S.A.’nı temsilen İmre Barmanbek’in, Doğan Yayın Holding A.Ş.’ni temsilen Ali Rıza Temuroğlu ve Müzehher Kaymak’ın imzaları bulunmaktadır.

Soru 12. Born Investment Holding Company S.A.’nın borsadaki hisse senetleri alım satım işlemlerinde TEB Yatırım A.Ş.’mi aracılık etmiştir?

Cevap 12. TEB Yatırım Menkul Değerler A.Ş. aracılık etmiştir.

Bilgilerinize arz ederim.

Ek : Ekler ek dizinindedir.

Prof. Dr. Muhsin Mengütürk

Kurul Başkanı

 

Ek Dizini (1)

1. Doğan Şirketler Grubu Holding A.Ş.’nin 15.2.2000 tarihinde Kurulumuza iletilen yazısı. (Cevap 2, 4, 5, 7, 8)

2. İMKB’den alınan bilgi ve belgeler (Cevap 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 12)

3. Doğan Yayın Holding A.Ş. ve Born Investment Holding Company S.A. arasında imzalanan 28.1.1998 tarihli sözleşme (Cevap 11)

4. Doğan Şirketler Grubu Holding A.Ş.’nin imza sirküleri (Cevap 11)

5. Doğan Yayın Holding A.Ş.’nin imza sirküleri (Cevap 11)

6. Doğan Yayın Holding A.Ş.’nin 16.2.2000 tarihli yazısı (Cevap 11)

 

(1) Eki hacimli olduğundan bastırılmamıştır. Kan. Kar. Md. dosyasındadır.

14. – İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı’nın, İstanbul yeni dış hatlar terminalinde bavul taşıyan arabaların ücretlerine ilişkin sorusu ve Ulaştırma Bakanı Enis Öksüz’ün cevabı (7/1255)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Ulaştırma Bakanı Sayın Enis Öksüz tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Bülent Akarcalı

İstanbul

1. – İstanbul yeni dış hatlar terminalinde bavul taşımak için kullanılan arabaların 1 dolar yada 2 mark karşılığında çalıştıkları doğru mudur?

2. – Bu uygulama gayrı millî değil midir?

3. – 2000 yılındaki döviz kurları Merkez Bankasında önceden tespit edip açıklandığına göre uygulamayı araba başına bir milyon TL. olarak tespit ettirmeyi düşünür müsünüz?

T.C.

Ulaştırma Bakanlığı 16.2.2000

Araştırma Planlama ve Koordinasyon

Kurulu Başkanlığı

Sayı: B.11.0.APK.0.10.01.21/EA-236-4699

Konu: İstanbul Milletvekili Sayın Bülent Akarcalı’nın yazılı soru önergesi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi: TBMM Başkanlığının 25.1.2000 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/1255-3718/9025 sayılı yazısı.

İstanbul Milletvekili Sayın Bülent Akarcalı’nın 7/1255-3718 sayılı yazılı soru önergesinin cevabı ekte sunulmuştur.

Bilgilerinize arz ederim.

Prof. Dr. Enis Öksüz

Ulaştırma Bakanı

İstanbul Milletvekili Sayın Bülent Akarcalı’nın 7/1255-3718 Sayılı

Yazılı Soru Önergesi ve Cevabı

Sorular:

1. – İstanbul yeni dış hatlar terminalinde bavul taşımak için kullanılan arabaların 1 dolar ya da 2 mark karşılığında çalıştıkları doğru mudur?

2. – Bu uygulama gayrı millî değil midir?

3. – 2000 yılındaki döviz kurları Merkez Bankasında önceden tespit edip açıkladığına göre uygulamayı araba başına bir milyon TL. olarak tespit ettirmeyi düşünür müsünüz?

Cevap:

Atatürk Hava Limanı Yeni Dış Hatlar Terminal Binasında uygulanan bagaj arabası ücretleri, yaklaşık 600 000 TL. karşılığıdır. Ücretin, dövizle ödeme yapılması mecburiyeti söz konusu olmayıp, DHMİ Genel Müdürlüğü ile Görevli Şirket arasında imzalanan sözleşme hükümlerine uygun tahsil edilmektedir.

Önergede bahsettiğiniz 1 milyon TL. sabit ücretin uygulanması halinde bu meblağ, diğer hava limanlarında uygulanan ücretin %25’ini geçeceğinden sözleşme hükümlerine aykırılık teşkil edecektir.

15. – Çanakkale Milletvekili Nevfel Şahin’in, 1980 yılından önce öğretmenlikten ayrılanlara ait hizmet belgelerinin arşivlenip arşivlenmediğine ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu’nun cevabı (7/1261)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın delaletinizle Millî Eğitim Bakanı Sayın Metin Bostancıoğlu, tarafından yazılı olarak cevaplandırılması hususunda gereğini saygılarımla arz ederim.

Nevfel Şahin

Çanakkale

1980 yılından önce öğretmenlik yapmış ve daha sonra meslekten ayrılmış bulunan vatandaşlarımız, bu dönemi kapsayan çalışmalarını belgelendirmekte ve ispat etmekte çeşitli zorluklarla karşılaşmaktalar. Bu konu özellikle emeklilik söz konusu olduğunda büyük bir problem olmaktadır.

Sorular:

1. – 1980 öncesinde çalışmış, istifa etmiş veya başka kuruma geçmiş öğretmenlerimizin, Hizmet Belgelerinin saklandığı veya arşivlendiği bir çalışma, Bakanlığınızca bugüne kadar yapılmış mıdır?

2. – Bu ve benzeri şekilde Hizmet Belgesi alamayan mağdur öğretmenlerimizin emeklilik işlemleri yürümemektedir. Bu konudaki mağduriyetleri önlemek için nasıl bir çalışma yapmayı düşünüyorsunuz?

3. – 1970-74 yılları arasında İstanbul Millî Eğitim Müdürlüğüne bağlı Şirinevler İlkokulunda görev yapan Nuri Uzunca’nın o dönemdeki çalışmalarını belgeleyememektedir. İlgili kişi hizmet belgesi almak için bugüne kadar yapmış olduğu, sayısız müracaata neden cevap verilmemektedir?

Not: Nuri Uzunca

Sicil No. : 16168 (İstanbul)

Emekli Sandığı No. : 48-184-112

Baba Adı: Ali

Doğum Yeri: Bulgaristan

Doğum Tarihi: 1948

T.C.

Millî Eğitim Bakanlığı 21.2.2000

Araştırma, Planlama ve Koordinasyon

Kurulu Başkanlığı

Sayı: B.08.0.APK.0.05.05.00-03/458

Konu: Soru önergesi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi: TBMM Başkanlığının 25.1.2000 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-3871-7/1261-3743/9091 sayılı yazısı.

Çanakkale Milletvekili Sayın Nevfel Şahin’in “1980 yılından önce öğretmenlikten ayrılanlara ait hizmet belgelerinin arşivlenip arşivlenmediğine ilişkin” yazılı soru önergesi incelenmiştir.

1-2. – Bakanlığımız personelinden, eğitim ve öğretim hizmetleri sınıfında görev yapanların sicil dosyaları, görev yaptıkları valiliklerce tutulmaktadır. Bunlardan, görevlerinden çekilen veya çekilmiş sayılanların sicil dosyaları ise en son görev yaptıkları kurumlarca saklanmaktadır. Ancak, başka kurumlara naklen atananların sicil dosyaları yeni atandıkları kurumlara, açıktan atananların ise atandıkları kurumlarca sicil dosyalarının istenmesi halinde atandıkları kurumlara gönderilmekte olup, bunların emeklilik işlemleri de en son görev yaptıkları kurumlar tarafından yürütülmektedir.

3. – Yapılan araştırma sonucu; 1970-1974 yılları arasında İstanbul’da Şirinevler İlkokulunda görev yaptığı belirtilen Nuri Uzunca’nın, İl Millî Eğitim Müdürlüğü Arşivinde sicil dosyası çıkmadığı ve söz konusu okulda herhangi bir kaydına rastlanmadığı için hizmet belgesi düzenlenemediği anlaşılmıştır.

Bilgilerinize arz ederim.

Metin Bostancıoğlu

Millî Eğitim Bakanı

16. – Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, Erzincan Anadolu Lisesine usulsüz öğrenci kaydı yapıldığı iddiasına ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu’nun cevabı (7/1265)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Millî Eğitim Bakanı Sayın Metin Bostancıoğlu tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasına delaletinizi saygı ile arz ederim. 14.1.2000

Tevhit Karakaya

Erzincan

1. – Bakanlığınıza bağlı “önkayıt sistemi ile öğrenci alan” Anadolu Liselerinden Erzincan’da bulunan Anadolu Liselerine 1999-2000 öğretim yılında kaç öğrenci kaydedilmiştir?

2. – Sınav kılavuzunda belirlenen ilkelere aykırı olarak dokuz öğrencinin kaydının yapıldığı doğru mudur? Kaydedildi ise gerekçesi nedir?

T.C.

Millî Eğitim Bakanlığı 21.2.2000

Araştırma, Planlama ve Koordinasyon

Kurulu Başkanlığı

Sayı: B.08.0.APK.0.03.05.00-03/441

Konu: Soru önergesi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi: TBMM Başkanlığının 27.1.2000 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-3930-7/1265-3750/9107 sayılı yazısı.

Erzincan Milletvekili Sayın Tevhit Karakaya’nın Erzincan’daki Anadolu liselerine usulsüz öğrenci kaydı yapıldığı iddiasına ilişkin yazılı soru önergesi incelenmiştir.

1. – 1999-2000 öğretim yılında, Bakanlığımıza bağlı ön kayıtla öğrenci alan Anadolu liselerinden Erzincan İlinde bulunan; Erzincan Anadolu Lisesine 108 ve Millî Piyango Anadolu Lisesine de 108 olmak üzere toplam 216 öğrenci kaydolmuştur.

2. – Öğrenci kontenjanı 108 olan Erzincan Anadolu Lisesine asıl listeden 100 öğrenci kaydını yaptırmıştır. Bunlardan 5’inin de velilerinin kamu görevi nakilleri nedeniyle il dışına çıkmasıyla okulda 13 öğrencilik açık kontenjan oluşmuştur.

Öğrenci kontenjanı 108 olan Millî Piyango Anadolu Lisesine ise asıl listeden 94 öğrenci kaydını yaptırmıştır. Bunlardan 1’inin velisinin isteği üzerine kaydını geri alması, 1’inin de “seviye belirleme sınavı”nı başararak 9 uncu sınıfa devam etme hakkını elde etmesi nedeniyle okulda 16 öğrencilik açık kontenjan oluşmuştur.

Söz konusu okulların boş kontenjanları, 1999 Orta Öğretim Kurumları Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Kılavuzunun ön kayıt esaslarına uygun olarak doldurulmuş olup, herhangi bir usulsüzlük söz konusu değildir.

Bilgilerinize arz ederim.

Metin Bostancıoğlu

Millî Eğitim Bakanı

17. – İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı’nın, iki özel şirketin cep telefonlarından elde ettiği sabit ücret gelirlerine ilişkin sorusu ve Ulaştırma Bakanı Enis Öksüz’ün cevabı (7/1267)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Ulaştırma Bakanı Sayın Enis Öksüz tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Bülent Akarcalı

İstanbul

Cep telefonlarından ayda 2,5 milyon TL. sabit ücret alınmaktadır. Oysa Telekom’un zamanında tahsil ettiği 400 000 TL. sabit ücret mahkeme kararı ile kaldırılmıştır.

1. – Bu durumda Turkcell ve Telsim şirketlerinin her ay tahsil ettiği 2,5 milyon TL. sabit ücret hukuka aykırı değil midir?

2. – Kamu kurumu olan Telekom’un tahsil etmediğini 2 özel şirketin tahsil etmesi sizce uygun mudur?

3. – Tahsil edilen paraların yılda ikiyüzkırktrilyon olduğunu biliyor musunuz? (8 milyon abone X 12 ay X 2,5 milyon)

4. – Bu paranın faiziyle birlikte cep telefonlarının özel sektöre devri tarihinden itibaren tahsilini düşünüyor musunuz?

5. – Bu uygulamayı ne zaman durdurmayı düşünürsünüz?

T.C.

Ulaştırma Bakanlığı 16.2.2000

Araştırma Planlama ve Koordinasyon

Kurulu Başkanlığı

Sayı: B.11.0.APK.0.10.01.21/EA-237-4696

Konu: İstanbul Milletvekili Sayın Bülent Akarcalı’nın yazılı soru önergesi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi: 27.1.2000 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-3931 sayılı yazınız.

İstanbul Milletvekili Sayın Bülent Akarcalı’nın 7/1267-3753 sayılı yazılı soru önergesinin cevabı ekte sunulmuştur.

Bilgilerinize arz ederim.

Prof. Dr. Enis Öksüz

Ulaştırma Bakanı

İstanbul Milletvekili Sayın Bülent Akarcalı’nın 7/1267-3753 Sayılı

Yazılı Soru Önergesi ve Cevabı

Sorular:

Cep telefonlarından ayda 2,5 milyon TL. sabit ücret alınmaktadır. Oysa Telekom’un zamanında tahsil ettiği 400 000 TL. sabit ücret mahkeme kararı ile kaldırılmıştır.

1. – Bu durumda Turkcell ve Telsim şirketlerinin her ay tahsil ettiği 2,5 milyon TL. sabit ücret hukuka aykırı değil midir?

2. – Kamu kurumu olan Telekom’un tahsil etmediğini 2 özel şirketin tahsil etmesi sizce uygun mudur?

3. – Tahsil edilen paraların yılda ikiyüzkırktrilyon olduğunu biliyor musunuz? (8 milyon abone X 12 ay X 2,5 milyon)

4. – Bu paranın faiziyle birlikte cep telefonlarının özel sektöre devri tarihinden itibaren tahsilini düşünüyor musunuz?

5. – Bu uygulamayı ne zaman durdurmayı düşünürsünüz?

Cevap:

Malumları olduğu üzere; Ülkemizde gezgin (mobil) telefon hizmeti ilk defa PTT Genel Müdürlüğü ile Turkcell ve Telsim firmaları arasında imzalanan “Gelir Paylaşımı Esasına Dayalı Sözleşme”lerle başlatılmıştır. Bu gelir paylaşımı sözleşmeleri, 406 sayılı Kanuna 4161 sayılı Kanunun 4 üncü maddesi ile eklenen geçici 6 ncı maddesi hükmü gereği Bakanlığımızca “GSM-Pan Avrupa Mobil Telefon Sisteminin Kurulması ve İşletilmesine Dair İmtiyaz Verilmesine İlişkin Lisans Sözleşmesi”ne, dönüştürülmüştür. Bu maddenin “Bu sözleşmelerdeki lisans esasına geçişle ilgili hükümler saklı kalmak üzere” ibaresinin Anayasa Mahkemesince iptali nedeniyle, bu ibarenin gelir paylaşımı sözleşmesindeki ilgili bölümü dikkate alınmaksızın işlem tesis edilmiştir. Bu nedenle PTT Genel Müdürlüğü ve Türk Telekom Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen işletme dönemindeki ücret sistemi lisansa geçişte de aynen muhafaza edilmiş ve lisans ücretinin değerini tespitle görevli komisyonca da bu ücret kalemi aynen dikkate alınmıştır.

GSM telefon işletmeciliğinde altyapı; basit olarak baz istasyonları, baz istasyon kontrol istasyonları ve anahtarlama işlemi yapan muhtelif hiyerarşiyi kapsayan santrallardan oluşmaktadır. Bu sistemde, gezgin abonenin içinde bulunduğu hücre ile bu hücreye tahsis edilmiş alıcı-verici arasında telsiz olarak irtibat kurulmakta ve bu hücre dışında telefon trafiği mevcut altyapı kullanılarak irtibat sağlanmaktadır. Bu sistemde bir gezgin abonenin hangi hücrede olduğu 24 saat 365 gün süreyle izlenmekte, bu bilgi bir merkezde sürekli olarak muhafaza edilmekte ve gezgin abone dünyanın ve ülkemizin herhangi bir yerinden arandığında, gelen çağrı (trafik) o hücreye doğru yönlendirilmektedir. Diğer bir ifadeyle GSM sisteminde konuşma trafiği olmaksızın da sistem çalışır vaziyettedir ve abonenin bulunduğu hücreyi belirlemek maksadıyla sürekli olarak hücre içine giren veya çıkanların tespiti için bir sistem kurulmakta ve çalışır vaziyette tutulmaktadır. Bu husus gezgin GSM telefon aboneleri ile sabit hatlarla bağlı olan ve kısaca PSTN abonesi olarak adlandırılan telefonlar arasındaki en önemli farklılıktır.

GSM sisteminin yukarıdaki özelliği nedeniyle bahse konu sabit ücret tahsili yapılmaktadır.

Sabit ücret uygulaması halen mahkemeye intikal etmiş bir konu olup, diğer ücret uygulamaları hakkında da yeni çalışma başlatmış bulunuyoruz. Ayrıca önümüzdeki aylarda yapılacak yeni GSM ihaleleriyle birlikte sağlanacak rekabetle, hem mevcut fiyatlar düşecek, hem de vatandaşlarımızın şikayetleri sona erecektir.

18. – Amasya Milletvekili Ahmet İyimaya’nın, öğretmen maaşlarının iyileştirilmesiyle ilgili bir çalışma olup olmadığına ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu’nun cevabı (7/1271)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Yazılı olarak cevaplandırmak kaydıyla aşağıdaki soruların değerli Millî Eğitim Bakanımız Metin Bostancıoğlu’na tevcihini dilerim. 18.1.2000

Ahmet İyimaya

Amasya

Sorular:

1. – Geleceği kendilerine emanet edeceğimiz nesilleri eğiten ve bilgi toplumuna giden yolun büyük mimarları olan öğretmenlerimizin ekonomik koşullarını, özellikle maaşlarını yaşanabilir düzeye getirecek özel bir çalışmanız var mıdır?

2. – Böyle bir çalışmanız varsa asgarî ne kadar süre içerisinde uygulamaya konabileceğini tahmin ediyorsunuz?

T.C.

Millî Eğitim Bakanlığı 21.2.2000

Araştırma, Planlama ve Koordinasyon

Kurulu Başkanlığı

Sayı: B.08.0.APK.0.03.05.00-03/443

Konu: Soru önergesi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi: TBMM Başkanlığının 27.1.2000 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-3930-7/1271-3758/9128 sayılı yazısı.

Amasya Milletvekili Sayın Ahmet İyimaya’nın “Öğretmen maaşlarının iyileştirilmesiyle ilgili bir çalışma olup olmadığına ilişkin” yazılı soru önergesi incelenmiştir.

1. – 22-26 Şubat 1999 tarihleri arasında Ankara’da toplanan 16 ncı Millî Eğitim Şûrasında alınan kararlar doğrultusunda;

a) Öğretmenlere, görev-yetki ve sorumluluklarına uygun sosyal ve ekonomik bir statü kazandırılması,

b) Öğretmenlerin, çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve emekli olanların emeklilik sonrası yaşam standartlarının yükseltilmesi,

c) Öğretmenlerin, mezun oldukları okul veya branşları yönüyle bir ayrıma tâbi tutulmaksızın, giriş derece ve kademelerine bir derece ilave edilerek hizmete alınmaları,

d) Öğretmenlerin, katıldıkları ve başarıyla tamamladıkları hizmet içi eğitimlerinin özlük haklarına yansıtılması,

e) Her tür ve derecedeki örgün ve yaygın eğitim kurumlarında görev yapan öğretmenlerin fiilî hizmet sürelerine, her yıl için üç ay fiilî hizmet zammı eklenmesi,

hususlarında gerekli yasal düzenlemelerin gerçekleştirilmesine yönelik çalışmalar sürdürülmektedir.

2. – Söz konusu çalışmaların mümkün olan en kısa sürede sonuçlandırılması öncelikli hedeflerimiz arasındadır.

Bilgilerinize arz ederim.

Metin Bostancıoğlu

Millî Eğitim Bakanı

19. – Şanlıurfa Milletvekili Zülfükar İzol’un, Şanlıurfa İline yapılacak yatırımlara ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Osman Durmuş’un cevabı (7/1278)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Sağlık Bakanı Sayın Osman Durmuş tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Saygılarımla.

Zülfükar İzol

Şanlıurfa

Sorular:

1. – Bakanlığınızın 2000 Malî Yılı Bütçe yatırım ödenekleri ne kadardır?

2. – 2000 yılında Şanlıurfa İline ayrılan yatırım ödenekleri, genel, katma ve Bakanlığınızla ilgili özerk bütçeli daireler ve yatırımlar projeleri itibariyle ne kadardır?

3. – Ayrılan ödenekler çerçevesinde Şanlıurfa’daki mevcut yatırımların ne zaman tamamlanması öngörülmektedir?

T.C.

Sağlık Bakanlığı 11.2.2000

Araştırma, Planlama ve Koordinasyon

Kurulu Başkanlığı

Sayı: B.100.APK.0000000/Yat-192

Konu: Yazılı soru önergesi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi: 27 Ocak 2000 tarih ve A.0.1.0.GNS.0.10.00.02-3933 sayılı yazıları

Şanlıurfa Milletvekili Sayın Zülfükar İzol tarafından verilen “Şanlıurfa İline ayrılan ödenek ve yatırımlar”a ilişkin yazılı soru önergesinin cevabı ilişikte sunulmaktadır.

Arz ederim.

Doç. Dr. Osman Durmuş

Sağlık Bakanı

Şanlıurfa Milletvekili Sayın Zülfükar İzol’un “Şanlıurfa İlinin yatırımlarına” ilişkin

yazılı soru önergesinin cevabıdır.

Sorular:

1. – Bakanlığınızın 2000 Malî Yılı Bütçe yatırım ödenekleri ne kadardır?

2. – 2000 yılında Şanlıurfa İline ayrılan yatırım ödenekleri, genel, katma ve Bakanlığınızla ilgili özerk bütçeli daireler ve yatırımlar projeleri itibariyle ne kadardır?

3. – Ayrılan ödenekler çerçevesinde Şanlıurfa’daki mevcut yatırımların ne zaman tamamlanması öngörülmektedir?

Cevaplar:

1. – Bakanlığımızın toplam yatırımlarına Yapı-Tesis için bütçeden 21 trilyon 889 milyar TL., Makine-Teçhizat ödeneği olarak, genel bütçenin 113.600 harcama kaleminden 6 trilyon 322 milyar 381 milyon 800 bin TL. ayrılmıştır.

2. – 2000 yılında Şanlıurfa İli Yatırımları için; 586 milyar 990 milyon TL. ayrılmış olup, Makine-Teçhizat amaçlı ihtiyaçlar yıl içinde intikal edecek istekler doğrultusunda bütçe imkânları nispetinde değerlendirilecektir.

2000 Yılı Şanlıurfa İli Yataklı Tedavi Kurumları Kuruluşlarının bütçeleri aşağıda belirtilmiştir.

Şanlıurfa Devlet Hastanesi 600 harcama kalemi : 415 000 000 001

Şanlıurfa Doğum ve Çoc. Bak. 600 harcama kalemi : 50 000 000 001

Şanlıurfa Ceylanpınar Devlet Hastanesi 600 harcama kalemi : 5 000 000 001

Şanlıurfa Akçakale Devlet Hastanesi 600 harcama kalemi : 12 000 000 001

Şanlıurfa Siverek Devlet Hastanesi 600 harcama kalemi : 3 000 000 001

Şanlıurfa Viranşehir Devlet Hastanesi 600 harcama kalemi : 25 800 000 001

Şanlıurfa Birecik Devlet Hastanesi 600 harcama kalemi : 40 000 000 001

Şanlıurfa Suruç Devlet Hastanesi 600 harcama kalemi : 16 000 000 001

Şanlıurfa Hilvan Devlet Hastanesi 600 harcama kalemi : 2 500 000 001

3. – Şanlıurfa Devlet Hastanesi, Siverek Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Merkezi 2000 yılında, Viranşehir Devlet Hastanesi, Harran Devlet Hastanesi, Birecik Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Merkezi, Ceylanpınar Verem Savaş Dispanseri, 3 adet Sağlık Ocağı ile 23 adet Sağlık Evi ise 2001 yılında bitirilmesi planlanan yatırımların içinde yer almaktadır.

20. – Şanlıurfa Milletvekili Zülfükar İzol’un, Şanlıurfa İline yapılacak yatırımlara ilişkin sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Ahmet Kenan Tanrıkulu’nun cevabı (7/1279)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Sanayi ve Ticaret Bakanı Sayın Ahmet Kenan Tanrıkulu tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Saygılarımla.

Zülfükar İzol

Şanlıurfa

Sorular:

1. – Bakanlığınızın 2000 Malî Yılı Bütçe yatırım ödenekleri ne kadardır?

2. – 2000 yılında Şanlıurfa İline ayrılan yatırım ödenekleri, genel, katma ve Bakanlığınızla ilgili özerk bütçeli daireler ve yatırımlar projeleri itibariyle ne kadardır?

3. – Ayrılan ödenekler çerçevesinde Şanlıurfa’daki mevcut yatırımların ne zaman tamamlanması öngörülmektedir?

T.C.

Sanayi ve Ticaret Bakanlığı 21.2.2000

Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği

Sayı: B.14.0.BHİ.01.71

Konu: Yazılı soru önergesi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi: 27.1.2000 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/1279-3768/9150 sayılı yazınız.

Şanlıurfa Milletvekili Zülfükar İzol’un, “Şanlıurfa İline yapılacak yatırımlara” ilişkin olarak tarafımdan cevaplandırılmasını istediği (7/1279) esas nolu yazılı soru önergesiyle ilgili cevabımız ekte takdim edilmiştir.

Bilgilerinizi ve gereğini arz ederim.

Ahmet Kenan Tanrıkulu

Sanayi ve Ticaret Bakanı

Şanlıurfa Milletvekili Sayın Zülfükar İzol’un Yazılı Sorularına İlişkin Cevaplarımız

Sanayi ve Ticaret Bakanlığı 2000 Malî Yılı Bütçesi Yatırım Ödenekleri

Cevap 1:

(Milyon TL.)

OSB ve KSS (kamulaştırma dahil) 35 450 000

Sanat modelleri satım alınması 650 000

Dış Proje Kredileri 1 140 387

Metroloji Projesi 180 000

Uçak Tasarım ve Dizaynı Projesi 60 000

Ürün Borsaları 309 613

Patent Enstitüsü 1 550 000

(Hizmet ve Lojman binaları yapımı için

vizeli arsa kamulaştırma ve satın alınmaları)

Toplam 39 340 000

Cevap 2:

A. Organize Sanayi Bölgeleri:

Merkez II OSB (TEVSİ)

2000 Yılı Yatırım Programında 1134 hektar karakteristiği ile “Yatırım için gereken harcamaların tamamı Müteşebbis Heyet tarafından karşılanacaktır” dipnotu ile “devam eden” projeler arasında yer almaktadır.

1999 yılında kamulaştırma için 32 milyar 641 milyon TL kredi kullandırılmıştır.

Merkez I OSB (ARITMA)

2000 yılı Yatırım Programında “Etüt” karakteristiği ile OSB Arıtma projeleri arasında yer almaktadır.

2000 yılı Yatırım Programı Ödeneği 1 milyon TL’dir.

2000 yılında atık su arıtma tesisine ait ihale projesi ihale hazırlıkları yapılacaktır.

B. Küçük Sanayi Siteleri:

Merkez II. Bölüm (EVREN)KSS

2000 yılı Yatırım Programında “500 işyeri, Çırak Okulu ve altyapı” karakteristiği ile devam eden projeleri arasında yer almaktadır.

2000 yılı Yatırım Programı ödeneği net 194.2 milyar TL olup 2000 yılında harcama yapılmamıştır.

Birecik KSS

1999 yılı Yatırım Programında “300 işyeri, Çırak Okulu ve altyapı” karakteristiği ile devam eden projeler arasında yer almaktadır.

210 işyerine ait üstyapı projesi Bakanlığımızca onaylanmıştır. Keşiflerin hazırlanmasını müteakip, mevcut Bütçe imkanları çerçevesinde üstyapı inşaat ihalesi yapılabilecektir.

2000 yılı Yatırım Programı Ödeneği 1 milyon TL.’dir.

Cevap 3:

A. Organize Sanayi Bölgeleri Planlanan Bitim Tarihi

Merkez II OSB (TEVSİ) 2004

Merkez I OSB (ARITMA) 2001

yılında bitirilmesi planlanmaktadır.

B. Küçük Sanayi Siteleri

Merkez II. Bölüm (EVREN) KSS 2001

Birecik KSS 2003

yılında bitirilmesi planlanmaktadır.

 

343 Sayfa Filme Alınacak

 

 

344 sayfa Filme Alınacak

21. – Şanlıurfa Milletvekili Zülfükar İzol’un, Şanlıurfa İline yapılacak yatırımlara ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu’nun cevabı (7/1281)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Millî Eğitim Bakanı Sayın Metin Bostancıoğlu tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Saygılarımla.

Zülfükar İzol

Şanlıurfa

Sorular:

1. – Bakanlığınızın 2000 Malî Yılı Bütçe yatırım ödenekleri ne kadardır?

2. – 2000 yılında Şanlıurfa İline ayrılan yatırım ödenekleri genel, katma ve Bakanlığınızla ilgili özerk bütçeli daireler ve yatırımlar projeleri itibariyle ne kadardır?

3. – Ayrılan ödenekler çevresinde Şanlıurfa’daki mevcut yatırımların ne zaman tamamlanması öngörülmektedir?

T.C.

Millî Eğitim Bakanlığı 21.2.2000

Araştırma, Planlama ve Koordinasyon

Kurulu Başkanlığı

Sayı: B.08.0.APK.0.03.05.00-03/457

Konu: Soru önergesi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi: TBMM Başkanlığının 27.1.2000 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-3930-7/1281-3770/9152 sayılı yazısı.

Şanlıurfa Milletvekili Sayın Zülfükar İzol’un “Şanlıurfa İline yapılacak yatırımlara ilişkin” yazılı soru önergesi incelenmiştir.

1. – Bakanlığımızın 2000 Malî Yılı Bütçe yatırım ödenekleri, 666 trilyon 782 milyar liradır.

2. – 2000 yılında, 222 sayılı Kanun hükümlerine göre il ilköğretim kurumları yapım programında yer alacak yatırımların ödenek ihtiyaçları, 80 il bazında 1999 yılı uygulamalarının kesin sonucu alındıktan sonra belirlenecektir.

Bakanlığımızca, 4306 sayılı Kanun gelirlerinden finanse edilmek üzere, merkezden ihale edilerek gerçekleştirilmesi planlanan ilköğretim okullarından 6’sı Şanlıurfa İlinde yer almaktadır. Söz konusu okulların yapımında uygulanan, götürü bedel veya anahtar teslimi sözleşme usulünün gereği, idarece önceden bedel tahmini yapılmamaktadır. İşler ihale edildikten sonra ihale bedelleri belirlenebilecektir.

Bunların dışında, 2000 yılı yatırım programında Şanlıurfa İlinde yer alan yatırımların, başlama ve bitiş tarihleri ile 2000 yılı ödeneğine ait bilgiler ekteki tabloda sunulmuştur.

Bakanlığımızca, merkezden ihaleleri yapılarak gerçekleştirilecek projeler ile il ilköğretim kurumları yapım programı dahilinde devam edilen projelerin tamamı 2000 yılı sonu itibariyle bitirilmeye çalışılacaktır.

Bilgilerinize arz ederim.

Metin Bostancıoğlu

Millî Eğitim Bakanı

2000 YILI YATIRIM PROGRAMI

(Milyon TL)

1999 Sonuna Kadar

İşin Proje Tutarı Tahmini Harcama 2000 Yatırımı

Başlama Dış Dış

Yer Bitiş

Proje No Proje Adı (İl ve İlçesi) Karakteristik Tarihi Dış Toplam Kredi Özkaynak Toplam Kredi Özkaynak Toplam

Şanlıurfa İli Toplamı

Devam Eden Projeler Toplamı

4 870 000 160 000 1 220 000

4 870 000 160 000 1220 000

1994H010080 Genel Lise (AP) (1) Şanlıurfa-Siverek 21 Derslik 1996-2000 320 000 100 000 220 000

1997H010090 Genel Lise (1) Şanlıurfa-Merkez 21 Derslik 1997-2001 400 000 10 000 150 000

1998H010200 Fen Lisesi İkmal İnş. (1) Şanlıurfa-Merkez Özel Proje 1998-2001 850 000 50 000 300 000

1998H010300 Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi (1) Şanlıurfa-Merkez 16 Derslik+300 Öğr. Pan. 1998-2001 650 000 80 000

1998H010350 Öğrenci Pansiyonu (1) Şanlıurfa-Siverek 100 Öğrencilik Pansiyon 1998-2001 200 000 120 000

1997H010080 II. Endüstri Meslek Lisesi Yeni Okul (AP) (1) Şanlıurfa-Merkez 1000 Öğrencilik 1997-2001 1 500 000 150 000

1998H020160 II. Kız Meslek Lisesi (AP) (1) Şanlıurfa-Merkez 500 Öğrencilik 1998-2001 450 000 100 000

1997H020210 Otelcilik ve Turizm Mes. Lis. Öğretim Bin. (AP) (1) Şanlıurfa-Merkez 500 Öğrencilik 1997-2001 500 000 100 000

(1) 3418 sayılı Kanun gelirlerinden karşılanacaktır.

 

22. – İstanbul Milletvekili İrfan Gündüz’ün, TRT’nin yılbaşı 2000 programının yapımına ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Mehmet Ali İrtemçelik’in cevabı (7/1293)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın TRT’den sorumlu Devlet Bakanı Sayın Yüksel Yalova tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını delaletlerinizle arz ederim.

Prof. Dr. İrfan Gündüz

İstanbul

Sorular:

1. – Yılbaşı 2000 programının TRT tarafından Böcek adlı bir firmaya 300 milyar TL.’sına yaptırılması hususu doğru mudur? Eğer bu program Böcek firmasınca yapılmışsa, bunu hangi gerekçelerle bu firma yapmıştır?

2. – Yapım nerede ve nasıl gerçekleştirilmiştir?

3. – Yapımda TRT teknik imkanları stüdyoları ve elemanları kullanılmış mıdır? Bu firma niçin tercih edilmiştir?

4. – TRT’nin bu yapımı gerçekleştirmesi halinde ortaya çıkacak maliyet ne olabilirdi?

5. – Bu yapımın daha önce TRT içinde yapılan yılbaşı programlarından farklılığı nelerdir?

T.C.

Devlet Bakanlığı 17.2.2000

Sayı: B.02.0.0015/218

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi: Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı Genel Sekreterliği Kanunlar ve Kararlar Dairesi Başkanlığının 26.1.2000 tarih ve Kan. Kar. Md. A.01.0.GNS.0.10.002-7/1293-3791/9209 sayılı yazıları.

İstanbul Milletvekili Prof. Dr. İrfan Gündüz’ün Bakanlığımız tarafından yazılı olarak cevaplandırılması talebiyle vermiş olduğu 7/1293/3791 sayılı soru önergesi ile ilgili cevaplarımız aşağıda verilmektedir.

1-4. – Önerge konusu “Yılbaşı 2000” adlı program Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu Genel Müdürlüğü yapımıdır. Söz konusu Program Önergede belirtilen miktarın 1/2 sinden daha az bir maliyetle yapılmıştır.

2. – “Yılbaşı 2000” adlı yapım, daha fazla mekan ve teknik imkan kullanılarak, daha fazla sanatçının katılımı sağlanarak, Feshane Festival Sarayı, Haydarpaşa Garı, Kuzey Deniz Saha Komutanlığı, Sultanahmet Camii, Hayal Kahvesi, Ankara Gemisi, Samsun Gemisi, Çırağan Sarayı, Dolmabahçe Sarayı, Aya İrini, Beylerbeyi Sarayı, Yıldız Şale, Topkapı Sarayı ve 1. Boğaz Köprüsü gibi İstanbul’un tarihi, kültürel ve turistik mekanlarında, naklen yayın araçları ve aktüel çekim yöntemiyle, klip titizliği içinde hazırlanmış ve tüm çekimler gece gerçekleştirilmiştir.

3. – Sekiz saatlik dev bir proje olan “Yılbaşı 2000” adlı programın yapımında, diğer Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu Genel Müdürlüğü yapımlarında olduğu gibi kişi ve teçhizat bazında Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu Genel Müdürlüğü tarafından sağlanabilecek her türlü ihtiyaç Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu Genel Müdürlüğü tarafından sağlanmış, ancak Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu Genel Müdürlüğünde bulunmayan ya da zamanın darlığı sebebiyle aynı anda birçok sette çalışılmak zorunda kalındığından tedarik edilemeyen hizmetlerin kiralanması veya satın alınması yoluna gidilmiştir. Bu kapsamda, 7 kalemlik ışık malzemesi ve 2 steady-cam kamera için hizmet, Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu Genel Müdürlüğünün yürürlükteki mevzuat hükümlerine uygun olarak Komisyon kararı ile Böcek adlı firmadan alınmıştır.

5. – “Yılbaşı 2000” adlı yapımda, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkmenistan, Azerbaycan gibi Türk Cumhuriyetlerinin Cumhurbaşkanları, Başkanları ve Sanatçılarının 2000 yılı mesajlarına da yer verilmiş ve dünyaya, tüm Türk dünyası ile uyum ve işbirliği içinde olduğumuz mesajı iletilerek diğer programlardan ayrı bir misyon üstlenmiştir. Bu açıdan bakıldığında diğer yılbaşı programlarından farklı olduğu görülmektedir. Diğer yandan, yaklaşık 1 000 sanatçının kamera karşısında bir stüdyo dekoru içine sıkıştırılması yerine İstanbul’un tarihi, kültürel ve turistik mekanlarında çekim yapılması düşünülmüş ve yapımın diğer yapımlar yanında, yılbaşının hemen akabinde gelen Şeker Bayramı programının hazırlanmasında kaynak olması da amaçlanmıştır.

Saygılarımla arz ederim.

Mehmet Ali İrtemçelik

Devlet Bakanı

23. – Konya Milletvekili Lütfi Yalman’ın, borsada işlem yapan Born İnvestment Holding Company S.A. isimli şirkete ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı Recep Önal’ın cevabı (7/1296)

Türkiye Büyük MilletMeclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Başbakan Sayın Bülent Ecevit tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.

Lütfi Yalman

Konya

1. Son zamanlarda borsanın dengesiz bir şekilde yükselmesiyle ilgili olarak medyaya yansıyan çeşitli haberlerde bir kısım kuruluşların spekülatif işlemleri sonucunda borsada suni olarak yükselmelerin meydana geldiği iddialarıyla ilgili herhangi bir araştırma yapılmış mıdır? Bu araştırmalar neticesinde ortaya çıkan sonuçlar neler olmuştur?

2. Doğan Holding’le ilgili ortaklığı bulunduğu iddia edilen Born Investment Holding Company S.A. isimli kuruluşun Doğan Holding’le ortaklığı var mıdır? Söz konusu şirkete İMKB’den alım satım yapmasına Borsa Başkanlığı ne zaman izin vermiştir?

3. İMKB’de hisse senetleri alım satımı yapan Born Investment Holding Company S.A. isimli şirketin asıl sahibi kimdir?

4. Söz konusu kuruluş borsaya girdiği günden bugüne kadar hangi şirketlerin hisselerini, hangi tarihlerde ve hangi miktarlarda alıp satmıştır?

5. Şirketin kuruluş tarihi nedir? Merkezi neresidir?

6. Şirketin sermayesi 35 milyon Dolar mıdır? Şirketin 35 milyon dolarlık sermayesinin 34 milyon 999 bin 998 Dolarını Falcon, Enterp. Ltd., 2 Dolarını ise Eurozone Trading Ltd. şirketleri mi ödemiştir? Aydın Doğan bu şirketin yönetim kurulu başkanlığını yapmış mıdır?

7. Doğan Holding genel koordinatörü İmre Sarmanbek Devlet Planlama Teşkilâtı’nın teşvikler bölümünde çalışmış mıdır? Çalıştı ise hangi yıllarda çalışmıştır? Çalıştığı yıllar içerisinde Doğan Holding’e veya Doğan Holding bünyesinde herhangi bir şirketine teşvik verilmiş midir? Verilen bu teşvikin türü ve limiti nedir?

8. Aydın Doğan’ın kızı Hanzade Doğan, Born Investment Holding Company S.A. şirketinin yönetim kurulunda görev almış mıdır? Hangi tarihlerde görev almıştır ve bu görevini şu anda devam ettirmekte midir?

9. Doğan Holding hisselerinin borsada aşırı yükselmesine neden olan işlemlerin arkasında Doğan Holding’in organize ettiği bazı kuruluşların bulunduğu iddiaları araştırılmış mıdır?

T.C.

Devlet Bakanlığı 17.2.2000

Sayı: B.02.0.004/(16)685

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi: a) Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının 27.1.2000 tarihli ve KAN.KAR.MD.A. 01.0.GNS.0.10.00.02-7/1296-3808/9256 sayılı yazısı.

b) Başbakanlığın 1.2.2000 tarihli ve B.02.0.KKG.0.12/106-149-2/544 sayılı yazısı.

c) 17.2.2000 tarihli ve DEDA-İ-10/188-2088 sayılı yazı.

d) 11.2.2000 tarihli ve 9/GDD-26-GİZLİ-3002 sayılı yazı.

Borsada suni olarak meydana gelen yükselmeler ve Born Investment Holding Company S.A. adlı şirketin kuruluş ve faaliyetleri ile ilgili olarak Konya Milletvekili Lütfi Yalman’ın Sayın Başbakanımıza tevcih ettiği ve Sayın Başbakanımızca da koordinatörlüğümde cevaplandırılması tensip olunan 7/1296-3808 sayılı yazılı soru önergesi hakkındaki ilgi (a) yazınız üzerine, Bakanlığım ilgili kuruluşu Sermaye Piyasası Kurulu Başkanlığından alınan ilgi (c) yazı ile aynı konuda İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Başkanlığından alınan ilgi (d) yazının suretleri ilişikte gönderilmiştir.

Bilgilerinize arz ederim.

Recep Önal

Devlet Bakanı

Başbakanlık Sermaye Piyasası Kurulu

Denetleme Dairesi

Sayı: DEDA-İ-10/188.2088 17.2.2000

Konu: Soru önergesi

T.C.

Devlet Bakanlığına

(Sn. Recep Önal)

İlgi: Makamlarının 1.2.2000 tarih ve B.02.0.004(16)439 sayılı evrak akış ve talimat formu.

İlgi forma bağlı T.C. Başbakanlık Kanunlar ve Kararlar Genel Müdürlüğünün 1.2.2000 tarih ve B.02.0.KKG.0.12/106-149-2/544 sayılı yazısı ekindeki Konya Milletvekili Lütfi Yalman tarafından verilen soru önergesinde yer alan sorular ve bu sorulara ilişkin cevaplar aşağıdadır.

Soru 1. Son zamanlarda borsanın dengesiz bir şekilde yükselmesiyle ilgili olarak medyaya yansıyan çeşitli haberlerde bir kısım kuruluşların spekülatif işlemleri sonucunda borsada suni olarak yükselmelerin meydana geldiği iddialarıyla ilgili herhangi bir araştırma yapılmış mıdır? Bu araştırmalar neticesinde ortaya çıkan sonuçlar neler olmuştur?

Cevap 1. İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) Hisse Senetleri Piyasasında oluşan fiyat ve miktar hareketleri İMKB bünyesindeki gözetim faaliyetleri kapsamında sürekli izlenmekte olup, olağandışılıkların tespiti halinde Kurulumuza bildirilmektedir. Kurulumuzca sermaye piyasası mevzuatı çerçevesinde gerekli incelemeler yapılarak, aykırılıkların tespiti halinde konu Cumhuriyet Savcılıklarına intikal ettirilmektedir. Bu, sürekli ve düzenli olarak yapılan bir uygulamadır.

Soru 2. Doğan Holding’le ilgili ortaklığı bulunduğu iddia edilen Born Investment Holding Company S.A. isimli kuruluşun Doğan Holding’le ortaklığı var mıdır? Söz konusu şirkete İMKB’den alım satım yapmasına Borsa Başkanlığı ne zaman izin vermiştir?

Cevap 2. Doğan Holding A.Ş. ve İstanbul Menkul Kıymetler Borsasından temin edilen bilgilere göre, Born Investment Holding Company S.A.’nın büyük ortağı 34 999 998 ABD Doları ile Falcon Enterprises Limited, küçük ortağı ise 2 ABD Doları ile Eurozone Trading Limited unvanlı şirketlerdir. Falcon Enterprises adlı şirketin büyük ortağı ise Aydın Doğan’dır.

Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararın 15/d-i maddesi uyarınca dışarıda yerleşik kişilerin, (yurt dışındaki yatırım ortaklıkları ve yatırım fonları dahil) her türlü menkul kıymetler ile diğer sermaye piyasası araçlarını sermaye piyasası mevzuatına göre yetkili bulunan bankalar ve aracı kurumlar vasıtası ile satın almaları, satmaları, bu kıymetler ve araçlara ait gelirler ile bunların satış bedellerini bankalar ve özel finans kurumları aracılığıyla transfer ettirmeleri serbesttir. Bu çerçevede, Born Investment Holding Company S.A. adlı yabancı şirkete İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB)’nda alım-satım yapılmasına izin verilmesini gerekli kılan bir düzenleme bulunmamaktadır.

Soru 3. İMKB’de hisse senetleri alım satımı yapan Born Investment Holding Company S.A. isimli şirketin asıl sahibi kimdir?

Cevap 3. Yukarıda 2 nci soruya verilen cevaptan anlaşılacağı üzere ve Doğan Holding A.Ş. ve İstanbul Menkul Kıymetler Borsasından temin edilen bilgilere göre, Born Investment Holding Company S.A.’nın büyük ortağı 34 999 998 ABD Doları ile Falcon Enterprises Limited, küçük ortağı ise 2 ABD Doları ile Eurozone Trading Limited unvanlı şirketlerdir. Falcon Enterprises adlı şirketin büyük ortağı ise, Aydın Doğan’dır.

Soru 4. Söz konusu kuruluş borsaya girdiği günden bugüne kadar hangi şirketlerin hisselerini, hangi tarihlerde ve hangi miktarlarda alıp satmıştır?

Cevap 4. Born Investment Holding Company S.A. 12.2.1998 tarihinde İMKB Toptan Satışlar Pazarında 396 000 000 000 TL nominal değerdeki Milliyet Gazetecilik A.Ş. hisse senetlerini satın almıştır. Born Investment Holding Company S.A. almış olduğu hisse senetlerinin 319 143 000 000 TL. nominal değerli kısmını 13.2.1998 tarihinde, İMKB’de özel emirle Credit Agricole Lazard Financial Products Bank’a satmıştır.

Ayrıca, Born Investment Holding Company S.A.’nın 14.5.1999 tarihinde yaptığı Doğan Şirketler Grubu Holding A.Ş. hisse senedi alımına ilişkin açıklamaları 28.1.1998, 7.5.1999 ve 12.5.1999 tarihlerinde; 21.12.1999 tarihinde yaptığı Hürriyet Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş. hisse senedi alımına ilişkin açıklamaları ise 28.1.1998, 9.12.1999, 17.12.1999 ve 20.12.1999 tarihlerinde İMKB Günlük Bülteni ile kamuya duyurulmuştur. Bu alım-satım işlemlerinde söz konusu hisse senetlerinin fiyatları, İMKB Toptan Satışlar Pazarı kriterleri çerçevesinde belirlenmiştir.

Soru 5. Şirketin kuruluş tarihi nedir? Merkezi neresidir?

Cevap 5. Doğan Holding A.Ş. ve İstanbul Menkul Kıymetler Borsasından temin edilen bilgilere göre, Born Investment Holding Company S.A.’nın merkezi Lüksemburg olup, 11.4.1997 tarihinde kurulmuştur.

Soru 6. Şirketin sermayesi 35 milyon dolar mıdır? Şirketin 35 milyon Dolarlık sermayesinin 34 milyon 999 bin 998 Dolarını Falcon Enterp. Ltd., 2 Dolarını ise Eurozone Trading Ltd. şirketleri mi ödemiştir? Aydın Doğan bu şirketinin yönetim kurulu başkanlığını yapmış mıdır?

Cevap 6. Doğan Holding A.Ş. ve İstanbul Menkul Kıymetler Borsasından alınan bilgilere göre, Born Investment Holding Company S.A.’nın sermayesi 35 milyon ABD Doları olup, bu sermayenin 34 999 998, ABD Doları Falcon Enterprises Limited ve 2, ABD Doları ise Eurozone Trading Limited unvanlı şirketlere aittir. Ayrıca Aydın Doğan, kuruluşundan itibare Born Inverstment Holding Company S.A.’nın yönetim kurulu başkanlığını yapmaktadır.

Soru 7. Doğan Holding genel koordinatörü İmre Barmanbek Devlet Planlama Teşkilâtı’nın teşvikler bölümünde hiç çalışmış mıdır? Çalıştı ise hangi yıllarda çalışmıştır? Çalıştığı yıllar içerisinde Doğan Holding’e veya Doğan Holding bünyesinde herhangi bir şirketine teşvik verilmiş midir? Verilen bu teşvikin türü ve limiti nedir?

Cevap 7. Doğan Holding A.Ş.’den alınan açıklamaya göre, İmre Barmanbek Devlet Planlama Teşkilâtının Teşvikler Bölümünde çalışmış olup, 30 yıl önce Devlet Planlama Teşkilâtının Teşvikler Bölümündeki görevinden ayrılmıştır.

Sorunun diğer bölümleri ile ilgili olarak Kurulumuz nezdinde herhangi bir bilgi bulunmamaktadır.

Soru 8. Aydın Doğan’ın kızı Hanzade Doğan, Born Investment Holding Company S.A. şirketinin yönetim kurulunda görev almış mıdır? Hangi tarihlerde görev almıştır ve de görevini şu anda devam ettirmekte midir?

Cevap 8. Doğan Holding A.Ş. ve İstanbul Menkul Kıymetler Borsasından temin edilen bilgilere göre, V. Hanzade Doğan, kuruluşundan itibaren Born Investment Holding Company S.A.’nın yönetim kurulunda görev almıştır.

Soru 9. Doğan Holding hisselerinin borsada aşırı yükselmesine neden olan işlemlerin arkasında Doğan Holding’in organaze ettiği bazı kuruluşların bulunduğu iddiaları araştırılmış mıdır?

Cevap 9. İMKB Hisse Senetleri Piyasasında işlem görmekte olan Milliyet Gazetecilik A.Ş. hisse senetlerinin 7.11.1997-22.1.1998 dönemindeki olağandışı fiyat ve miktar hareketleri ile ilgili olarak Kurulumuzca yapılan denetim sonuçları 15.3.1999-19.3.1999 tarih ve 1999/10 sayılı Kurulumuz Haftalık Bülteninde kamuya duyurulmuş ve konu yargıya intikal ettirilmiştir. Adı geçen şirket hisse senetleri ile ilgili olarak devam eden başka bir inceleme bulunmamaktadır.

Bilgilerinize arz ederim.

Ek: Ekler ek dizinindedir.

Prof. Dr. Muhsin Mengütürk

Kurul Başkanı

Ek Dizini (1)

1. Doğan Şirketler Grubu Holding A.Ş.’nin 15.2.2000 tarihinde Kurulumuza iletilen yazısı. (Cevap 2,3,5,6,7,8)

2. İMKB’den alınan bilgi ve belgeler (Cevap 2,3,4,5,6,8)

3. Kurulumuzun 15.3.1999-19.3.1999 tarih ve 1999/10 sayılı Haftalık Bülteni (Cevap 9)

(1) Eki hacimli olduğundan bastırılmamıştır. Kan. Kar. Md. dosyasındadır.

24. – Balıkesir Milletvekili İsmail Özgün’ün, zeytinyağı ithaline ve yemeklik zeytinyağı rekoltesine ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Tunca Toskay’ın cevabı (7/1303)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın delaletinizle ilgili Devlet Bakanı tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını, saygılarımla arz ve talep ederim.

İsmail Özgün

Balıkesir

Sorular :

1. Dış Ticaret Müsteşarlığından izin alan bir firmanın 1000 ton zeytinyağı ithal ettiği ve Dış Ticaret Müsteşarlığının “Başvuran her firmaya ithalat izni vereceği” yönünde basında çıkan haberler doğru mudur?

2. Eğer doğru ise bu yağlar ihraç kaydıyla mı getirilmiştir? Yoksa iç piyasaya sunulacak mıdır?

3. Zeytinyağı ithal politikamız nedir?

4. Tarım Bakanlığı tarafından Zeytin Sineği mücadelesi yapılmaması nedeniyle yemeklik zeytinyağı rekoltesinde ne kadarlık bir düşme olmuştur?

T.C.

Başbakanlık 15.2.2000

Dış Ticaret Müsteşarlığı

İhracat Genel Müdürlüğü

Sayı : B.02.1.DTM.0.02.01.01/9184

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı

Genel Sekreterliğine

İlgi :27.1.2000 tarihli ve A.01.0.GNS.0.10.02-7/1303-3816/9263 sayılı yazıları.

Balıkesir Milletvekili Sn. İsmail Özgün’ün, Bakanlığıma muhatap yazılı soru önergesine ilişkin cevabî yazı ekte sunulmaktadır.

Bilgilerine arz ederim.

Prof. Dr. Tunca Toskay

Devlet Bakanı

Balıkesir Milletvekili İsmail Özgün’ün Zeytinyağına İlişkin Yazılı Soru Önergesi

Hakkında Cevabî Yazı

Soru 1 :

Dış Ticaret Müsteşarlığından izin alan bir firmanın 1000 ton zeytinyağı ithal ettiği ve Dış Ticaret Müsteşarlığının “Başvuran her firmaya ithalat izni vereceği” yönünde basında çıkan haberler doğru mudur?

Cevap 1 :

1999/2000 sezonunda gerçekleşen düşük rekolte nedeniyle, özellikle geçtiğimiz yıl içinde güçlenmiş bulunan dış pazarlardaki yerimizin kaybedilmemesi amacıyla ve 3 ay içinde ihracatın gerçekleştirilmesi kaydıyla ham zeytinyağı ve pirina yağı ithal talepleri, belirli kriterler çerçevesinde değerlendirilmeye alınmıştır. Bu çerçevede, Dahilde İşleme Rejimi çerçevesinde ham zeytinyağı ithaline 11 Şubat 2000 tarihinden itibaren izin verilmiş olup, mevcut durumda 2 300 ton zeytinyağı için Dahilde İşleme İzin Belgesi verilmiştir.

Soru 2 :

Eğer doğru ise bu yağlar ihraç kaydıyla mı getirilmiştir? Yoksa iç piyasaya sunulacak mıdır?

Cevap 2 :

Dahilde İşleme Rejimi; Türkiye Gümrük Bölgesi içerisinde (serbest bölgeler hariç) yerleşik firmalara, Dahilde İşleme İzin Belgeleri kapsamında ihracı taahhüt edilen işlem görmüş ürünlerin üretimi için gerekli olan hammade, yardımcı madde, yarı mamul ve ambalaj malzemelerinin anılan Rejim çerçevesinde ithali esnasında Ticaret Politikası önlemlerine tabî tutulmaksızın alınması gereken her türlü vergi ve fon tutarı kadar teminat alınarak ithaline müsaade edilmesi esasına dayanmaktadır. Bu çerçevede, anılan Rejim kapsamında getirilen hammadde, yarı mamul ve diğer ürünlerin iç piyasaya sürülmesi mümkün bulunmamaktadır.

Soru 3 :

Zeytinyağı ithal politikamız nedir?

Cevap 3 :

Dahilde İşleme Rejimi çerçevesinde yapılan ithalatta, üreticilerimizin zarar görmemesi ilkesi ön planda gelmektedir. Fındık, çekirdeksiz kuru üzüm gibi ürünlerde olduğu gibi, yerli üreticilerimizin mağduriyetine neden olmamak düşüncesiyle ham zeytinyağı ithalatına da 11 Şubat 2000 tarihine kadar izin verilmemiştir.

Ancak geçtiğimiz 1998/99 sezonunda anılan ürün ihracatımızın bir önceki sezona göre % 138,8 artarak 44 512 tondan 106 325 tona yükselmesi nedeniyle, bu sezona devreden zeytinyağı miktarı 25 000 ton düzeyinde gerçekleşmiştir.

1999/2000 sezonunda 54 000 ton seviyesindeki zeytinyağı rekoltesi, geçen sezondan devreden bahsekonu 25 000 ton stokla sadece 70 000 ton dolaylarındaki iç tüketimi karşılamaya yeterli olduğundan, bakiye 9 000 ton zeytinyağının (TARİŞ’in 6 500 ton stoğu dahil), ortalama 50 000 ton düzeyindeki sezonluk ihracatımız için yeterli olmayacağı düşünülmektedir.

Bu çerçevede, kazanılan ihraç pazarlarımızın korunması ve geliştirilmesi, büyük gayret gerektiren bir çalışma süreci sonucunda mümkün olabilmektedir. Bu nedenle, içinde bulunduğumuz ihraç sezonuna mahsus olmak üzere, yukarıda sözü edilen kriterler çerçevesinde ham zeytinyağı ve pirina yağı ithal talepleri, 11 Şubat 2000 tarihinden itibaren firma bazında değerlendirmeye alınmıştır.

Soru 4 :

Tarım Bakanlığı tarafından Zeytin Sineği mücadelesi yapılmaması nedeniyle yemeklik zeytinyağı rekoltesinde ne kadarlık bir düşme olmuştur?

Cevap 4 :

Ülkemiz zeytinyağı rekoltesi “var yılı”nda 180-200 000 ton ve “yok yılı”nda 45-50 000 ton dolayında gerçekleşmektedir. Ancak, zeytin sineği mücadelesinin yapılmaması halinde zeytin ve zeytinyağı rekoltemizde kalite açısından düşme görülebilmektedir.

25. – Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın, Bursa’daki balıkçı barınakları projelerine ilişkin sorusu ve Ulaştırma Bakanı Enis Öksüz’ün cevabı (7/1304)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Ulaştırma Bakanı tarafından yazılı olarak cevaplandırılması dileğiyle aşağıdaki sorularımı arz ederim. 24.1.2000

Ertuğrul Yalçınbayır

Bursa

Sorular :

DLH İnşaatı Genel Müdürlüğünün Bursa İlini ilgilendiren yatırım projeleri ile ilgili olarak :

1. Bursa’da Balıkçı Barınakları projeleri sayısı, projelerin toplam tutarı. önceki yıllar harcaması, 2000 yılı ödenekleri ne kadardır?

2. Projelerin parasal ve fiziksel gerçekleşme oranı ne kadardır?

3. Projelerin ekonomiye katkıları nelerdir?

4. Projelerden 2000 ve 2001 yılında bitirilecek olanlar hangileridir?

T.C.

Ulaştırma Bakanlığı 16.2.2000

Araştırma Planlama ve

Koordinasyon Kurulu Başkanlığı

Sayı : B.11.0.APK.0.10.01.21./EA/-235-4702

Konu : Bursa Milletvekili Sayın Ertuğrul Yalçınbayır’ın yazılı soru önergesi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi : TBMM Başkanlığının 3.2.2000 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/1304-3827/9301 sayılı yazısı.

Bursa Milletvekili Sayın Ertuğrul Yalçınbayır’ın 7/1304-3827 sayılı yazılı soru önergesiyle sormuş olduğu, Bursa İli Balıkçı Barınaklarıyla ilgili bilgiler tablo halinde ekte sunulmuştur.

Bilgilerinize arz ederim.

Prof. Dr. Enis Öksüz

Ulaştırma Bakanı

 

 

 

SAYFA 403 FİLME ALINACAK!

26. – İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı’nın, GAP İdaresince bastırılıp dağıtılan bir dergiye ilişkin sorusu veDevlet Bakanı Mustafa Yılmaz’ın cevabı (7/1314)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Devlet Bakanı Sayın Mustafa Yılmaz tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Bülent Akarcalı

İstanbul

GAP İdaresinin Türkçe-İngilizce Yıl 7-1999 GAP Review adlı “GAP’ın kalkınma deneyimi eğitime dönüşüyor” başlıklı 120 sayfalık birinci kalite kalın kuşe kağıda dergi basılmış ve dağıtılmıştır.

1. Bu dergiden kaç adet basılmıştır?

2. Kağıt, baskı ve dağıtım masrafları olarak kaç milyar TL. harcanmıştır?

3. Bu dergi büyük bir israf örneği değil midir?

T.C.

Devlet Bakanlığı 18.2.2000

Sayı : B.02.0.010/031.5407

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi : TBMM Başkanlığı Genel Sekreterliğinin 7.2.2000 gün ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-4045 sayılı yazısı.

İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı’nın 7/1314 esas no. lu soru önergesi incelenmiştir.

GAP İdaresince çıkarılmakta olan “GAP REVİEW, Sayı : 13” 4000 adet basılmıştır.

Kâğıt ve baskı masrafı olarak 5 milyar 400 milyon TL, dağıtım masrafı olarak da 1 milyar 170 milyon TL. harcanmıştır.

GAP Dergisi, GAP İdaresince, Güneydoğu Anadolu Projesi çerçevesindeki gelişmeleri, ulaşılan durumu ve GAP kalkınmasına ilişkin tüm bilgileri derleyen, ilgili tüm kesimlerin iletişimini ve katkısını sağlamayı amaçlayan, ülke içi ve ülke dışı hedef kitleye yönelik yayınlanan tek doküman olup 1992 den beri yılda üç defa yayınlanmaktadır.

Bilgilerinize arz ederim.

Mustafa Yılmaz

Devlet Bakanı

27. – Amasya Milletvekili Ahmet İyimaya’nın, Yeni Çeltek Kömür ve Madencilik A.Ş.’nin ekonomik ve malî durumuna ilişkin sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Ahmet Kenan Tanrıkulu’ nun cevabı (7/1315)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Sanayi ve Ticaret Bakanı Sayın Ahmet Kenan Tanrıkulu tarafından yazılı olarak cevaplandırılmak üzere yöneltilmesi talep olunur.

24.1.2000

Ahmet İyimaya

Amasya

Sorular :

1. Bakanlığın vesayeti altında faaliyet gösteren Yeni Çeltek Kömür ve Madencilik A.Ş.’nin, sorunun yöneltildiği tarih itibarıyla ekonomik ve malî durumu özellikle borç kalemi konusundaki veriler nelerdir?

2. Şirketin Merzifon ve Sorgun işletmelerinde çalışan işçilerin maaşsız izin yoluyla hizmet akitlerinin askıya alınması ve gerçekleşen yahut yakın gelecekte gerçekleşecek olan maaş ödeme durumları ve iş güvenceleri konularındaki veriler nelerdir?

3. Şirketin kömür stoklarının piyasaya arzı ve tüketimi ile bunda gecikilmesi halinde yanma tehlikesi konularındaki gerçek durum nedir?

4. Şirketin rehabilitasyonu bölge ve ülke ekonomisine reel katkı sağlayacak bir yapıya kavuşturulması konusunda proje veya çalışma mevcut mudur?

T.C.

Sanayi ve Ticaret Bakanlığı 21.2.2000

Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği

Sayı : B.14.0.BHİ 01-61

Konu : Yazılı soru önergesi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi : 3.2.2000 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/1315-3846/9336 sayılı yazınız.

Amasya Milletvekili Ahmet İyimaya’nın, “Yeni Çeltek Kömür ve Madencilik A.Ş.’nin ekonomik ve malî durumuna” ilişkin olarak tarafımdan cevaplandırılmasını istediği (7/1315) esas no. lu yazılı soru önergesiyle ilgili cevabımız ekte takdim edilmiştir.

Bilgilerinizi ve gereğini arz ederim.

Ahmet Kenan Tanrıkulu

Sanayi ve Ticaret Bakanı

Amasya Milletvekili Sayın Ahmet İyimaya’nın

Yazılı Sorularına İlişkin Cevaplarımız

İlgili kuruluşumuz T. Şeker Fabrikaları A.Ş.’nin bir iştiraki olan Yeni Çeltek Kömür Madencilik A.Ş. 30.3.1955 yılında kurulmuştur. Sermayesi 55 milyar TL. olup, iştirak oranları aşağıda gösterilmiştir.

Ortaklar İştirak oranı (%)

T. Şeker Fabrikaları A.Ş. 16,00

Kömür İşletmeleri A.Ş. 34,00

Amasya Pancar Ekicileri Kooperatifi 36,00

Merzifon Belediyesi 10,00

Amasya Belediyesi 4,00

TOPLAM 100,00

1. Yeni Çeltek Kömür ve Madencilik A.Ş. 1999 yılı faaliyetlerini 816 milyar TL. zararla kapatmış olup, mevcut borç dağılımı aşağıda gösterilmiştir.

Borç Dağılımı Tutarı (TL)

İşçiler 408 154 000 000

Krediler 627 500 000 000

Madencilik Fonu 91 794 000 000

Ek Kurumlar Vergisi 21 913 050 000

Borç Dağılımı Tutarı (TL)

Kıdem Tazminatları 69 000 000 000

Sonuçlanan Avanslar 50 000 000 000

TOPLAM 1 268 361 050 000

2. Çeltek Kömür ve Madencilik A.Ş. istihdam politikasını, kömür satışlarına bağlı olarak çalışanlar lehine düzenlemektedir. Kömür satışlarının arttırılması yönünde gerekli bütün önlemler alınmış olup, çalışanların iş akitlerinin geçici sürelerde askıya alınmaması için her türlü çaba sarfedilmektedir.

Kömür satış bağlantılarının artırılmasına paralel olarak ve mevcut imkânlar çerçevesinde maaş ödemelerinin aksatılmadan sürdürülmesine gayret gösterilmektedir. Ayrıca, çalışanların iş güvencelerinde endişe yaratacak herhangi bir durum söz konusu değildir.

3. Mevcut kömür stoklarının bir an önce satılabilmesi yönünde yoğun çaba harcanmakta ve stok kömürün yanmaması için gerekli her türlü teknik önlem alınmaktadır.

4. Yeni Çeltek Kömür ve Madencilik A.Ş.’nin

– Merzifon İşletmesinde :

Kömür Yıkama ve Torbalama Tesisi ihalesi yapılmış olup, kalitenin yükseltilmesi ve bunun sonucunda satışın arttırılması amaçlanmaktadır.

– Sorgun İşletmesinde :

Bir adet Kömür Paketleme Tesisinin Ocak 2000’de faaliyete geçmesi sonucu satışlarda artış gözlenmiştir. Aynı Tesisten öncelikle 2 adet daha yaptırılması planlanmıştır. İşletmede, ekonomik ömürlerini tamamlayan iş makinaları olanaklar çerçevesinde yenilenecek, daha sonra ise, her iki işletmede yenileme ve iyileştirme projeleri uygulamaya konulacaktır.

28. – Erzurum Milletvekili Aslan Polat’ın, Kalkınma Bankasınca Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da yarım kalmış yatırımları teşvik için verilen kredilere ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Mustafa Yılmaz’ın cevabı (7/1329)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın, Türkiye Kalkınma Bankası Genel Müdürlüğünün bağlı olduğu Devlet Bakanı Sayın Mustafa Yılmaz tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Saygılarımla.

Aslan Polat

Erzurum

Türkiye Kalkınma Bankasınca bilhassa Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da yarım kalmış yatırımları teşvik için, 1999 yılında 10 trilyon, 2000 yılında 30 trilyon, toplam, 40 trilyon TL. kredi dağıtılarak bu yarım kalmış yatırımları ekonomiye kazandırmak ve bölgede yaygın olarak yaşanan işsizliğe bir nebze çare bulunması istenmişti.

6 Eylül 1999 gününe kadar müracaat etmesi istenen firmalardan bu tarihe kadar müracaat eden 703 firmadan 243’üne kredi verilebilmiş, şartları müsait olan firmalar da dahil diğerlerinin kaynak yetersizliğinden kredi talepleri yerine getirilememiştir.

Sayın Bakandan yazılı olarak cevaplandırılmasını istediğim sorularım şunlardır :

1. 2000 yılı için ayırdığınız kredi limiti daha yılın Ocak ayının ortalarında tükenmiş ise siz de bu ayrılan kredilerin ihtiyacı karşılamaktan uzak olduğunu kabul ediyor musunuz?

2. Kredi yetersizliğini kabul ediyor iseniz, Hazineden, geri kalan firmaların kendi ihtiyacını karşılamak için ödenek talebiniz olacak mıdır, olacak ise bu miktar ne kadar olacaktır?

3. Yeni gelecek kredi miktarı ile bilhassa Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da yarım kalmış yatırımlara öncelik tanımayı düşünüyor musunuz?

T.C.

Devlet Bakanlığı 18.2.2000

Sayı : B.02.0.010/031.5408

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi : TBMM Başkanlığı Genel Sekreterliğinin 3.2.2000 gün ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/1329-3964/9544 sayılı yazısı.

Erzurum Milletvekili Aslan Polat’a ait soru önergesi incelenmiştir.

26.2.1999 tarih, 99/12477 sayılı ve 9.4.1999 tarih, 1265 sayılı kararnameler çerçevesinde 26 ilde yarım kalmış, işletme sermayesi yetersizliği sebebiyle işletmeye geçememiş veya kısmen geçmiş imalat sanayi, tarımsal sanayi, sağlık, eğitim ve turizm yatırımlarının teşviki desteklenmesi ve ekonomiye kazandırılması amacıyla kararnamede belirlenen 6 aylık sürenin bitimi olan 6.9.1999 tarihine kadar firmaların müracaatları kabul edilmiş, anonim şirket statüsündeki şirketlerin başvuruları Bankamızca, diğer firmaların başvuruları ise imzalanan protokol çerçevesinde Vakıflar Bankasınca değerlendirmeye alınmıştır. Değerlendirmesi tamamlanarak olumlu bulunan firmalara kararnamede belirtilen 40 420 milyar TL. lık limite kadar kredi tahsisleri yapılmış olup, mukavele ve ödeme işlemleri sürdürülmektedir.

7.2.2000 tarihi itibariyle kredi talebi bekleme aşamasında olan, Bankamızda 123 adet firmanın 19 314,3 milyar TL, T. Vakıflar Bankasında 92 adet firmanın 17 161,9 milyar TL lık talebi bulunmaktadır. Toplam olarak değerledirilmek üzere bekleyen firma sayısı 215 ve talep edilen kredi tutarı 36 476,2 milyar TL. dır.

Kararname ile belirlenen 40 420 milyar TL. lık fon tutarının firmaların tümünün talebini karşılayamaması nedeniyle durum 8.2.2000 tarih, 1157 sayılı yazımız ile T.C. Başbakanlık Hazine Müsteşarlığına iletilmiştir.

Kararnamede belirlenen 26 ilin arasından Yozgat, Ordu, Hatay, Gümüşhane, Sivas illeri hariç 21 tanesi Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerimizde bulunmaktadır.

Bilgilerinize arz ederim.

Mustafa Yılmaz

Devlet Bakanı

29. – Karaman Milletvekili Zeki Ünal’ın, Karaman-Kazımkarabekir-Akarköy’de lise açılıp açılmayacağına ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu’nun cevabı (7/1331)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun Millî Eğitim Bakanı Sayın Metin Bostancıoğlu tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.

27.1.2000

Zeki Ünal

Karaman

Karaman Kazımkarabekir İlçesine bağlı Akarköy’ün nüfusu 2000’e yakındır. Civar köylerle birlikte bu nüfus 3000’e yaklaşmaktadır.

Halen ilköğretim okulunu bitiren öğrenciler, liseyi okumak üzere ilçe merkezine gitmek zorunda kalmaktadırlar. Bu zorluklar bazı öğrencilerin lise öğrenimini terketmelerine sebep olmaktadır. Lise öğrenimini engelleyen olumsuz şartlar Akarköy’de bir lisenin açılmasını zorunlu kılmaktadır.

Sorum şudur :

Akarköy’e lise açılması konusunda, Bakanlığınızca çalışma yapılmakta mıdır?

T.C.

Millî Eğitim Bakanlığı 21.2.2000

Araştırma Planlama ve

Koordinasyon Kurulu Başkanlığı

Sayı : B.08.0.APK.0.03.05.00-03/456

Konu : Soru önergesi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi : TBMM Başkanlığının 3.2.2000 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-4039-7/1331-3966/9546 sayılı yazısı.

Karaman Milletvekili Sayın Zeki Ünal’ın “Karaman-Kazımkarabekir-Akarköy’de lise açılıp açılmayacağına ilişkin” yazılı soru önergesi incelenmiştir.

1379 sayılı Millî Eğitim Temel Kanununun 29 uncu maddesinde “Nüfusu az ve dağınık olan Millî Eğitim Bakanlığınca gerekli görülen yerlerde, ortaöğretimin genel, meslekî ve teknik öğretim programlarını bir yönetim altında uygulayan çok programlı liseler kurulabilir.”, Millî Eğitim Bakanlığı Çok Programlı Lise Yönergesinin 8 inci maddesinin (b) şıkkında da “Çok programlı lise açılması istenilen yerleşim biriminin ilçe olması veya merkez nüfusunun en az 5 000 olması” hükümleri yer almaktadır.

15.8.1994 tarih ve 2412 sayılı Tebliğler Dergisinde yayımlanan Kurum Açılması ve kapatılmasına İlişkin Esasların 3 üncü maddesinde ise genel lise açılabilmesi için “il merkezleri dışında okulun açılacağı yerleşim biriminin merkez nüfusunun en az 20 000 olması” şartı aranmaktadır.

Karaman İli Kazımkarabekir İlçesi, Akarköy’ün merkez nüfusu 1 931 olduğundan mevcut mevzuata göre lise veya çok programlı lise açılması mümkün görülmemektedir.

Bilgilerinize arz ederim.

Metin Bostancıoğlu

Millî Eğitim Bakanı

30. – Karaman Milletvekili Zeki Ünal’ın, Karaman İline yapılacak yatırımlara ilişkin sorusu ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Hüsnü Yusuf Gökalp’in cevabı (7/1342)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Tarım ve Köyişleri Bakanı Sayın Hüsnü Yusuf Gökalp tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.

31.1.2000

Zeki Ünal

Karaman

Sorularım şunlardır :

1. Bakanlığınızca, 2000 yılında Karaman’a yapılacak olan yeni yatırımlar nelerdir? Ayrılan ödenek miktarı ne kadardır?

2. Devam eden yatırımlar nelerdir? Ayrılan ödenek miktarları ne kadardır?

T.C.

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı 21.2.2000

Araştırma Planlama ve

Koordinasyon Kurulu Başkanlığı

Sayı : KDD.S.Ö.1.01/473

Konu : Yazılı soru önergesi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi : TBMM Bşk. lığının 7.2.2000 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/1342-3993/9605 sayılı yazısı.

İlgi yazı ekinde bakanlığımıza intikal eden ve Karaman Milletvekili Sayın Zeki Ünal’a ait olan 31.1.2000 tarih ve 7/1342-3993 sayılı yazılı soru önergesiyle ilgili bilgiler aşağıya çıkarılmıştır.

Soru : Bakanlığınızca, 2000 yılında Karaman İline yapılacak yeni ve devam eden yatırımlar nelerdir? Ayrılan ödenek miktarları ne kadardır?

Cevap : Bakanlığımız 2000 Malî Yılı Yatırım Programının, Karaman İli’nde uygulanması,bakanlığımız taşra teşkilâtlarından Karaman İl Müdürlüğü ile ona bağlı ilçe müdürlükleri vasıtasıyla yapılmaktadır.

Karaman İlinde; 2000 Malî Yılı Yatırım Programında, 14 adedi tarımsal amaçlı olmak üzere toplam 15 adet proje uygulaması bulunmaktadır. Tarımsal amaçlı olmayan tek proje, Bayındırlık ve İskân Bakanlığınca yürütülen, merkez ve taşra teşkilâtlarının modernizasyonu kapsamındaki, il tarım sitesi ve ek tesislerin inşaatı projesidir. Uygulanmakta olan projelerin ikisi cari harcama projesi olup, diğerleri yatırım projesidir.

Karaman İlinde, il müdürlüğü ve ona bağlı ilçe müdürlüklerinde uygulanan tarımsal üretimi geliştirme kapsamındaki beş adet yatırım projesinden; Bitkisel Üretimi Geliştirme Projesi için 3 milyar 200 milyon TL., Nadas Alanlarının Daraltılması Projesi için 4 milyar 50 milyon TL., Çayır Mera Yem Bitkileri ve Hayvancılık Projesi için 1 milyar 600 milyon TL., Hayvancılığı Geliştirme Projesi için 2 milyar 700 milyon TL. ve Dış Kaynaklı Hayvancılık Projesi için 450 milyon TL. olmak üzere, toplam 12 milyar TL. ödenek ayrılmıştır.

Koruma ve kontrol hizmetleri kapsamındaki dört adet yatırım projesinden; Bitki Hastalık ve Zararlıları ile Mücadele Projesi için 6 milyar TL., Hayvan Hastalık ve Zararlılarıyla Mücadele Projesi için 6 milyar 400 milyon TL., Su Ürünlerini Kiralama ve Koruma Kontrol Hizmetleri Projesi için 150 milyon TL. ve Gıda Denetim Hizmetlerini Geliştirme Projesi için 2 milyar 45 milyon TL. olmak üzere toplam 14 milyar 595 milyon TL. ödenek öngörülmüştür.

Teşkilâtlanma ve destekleme hizmetleri kapsamındaki iki adet yatırım projesinden; Kooperatif Survey Projesi için 120 milyon TL. ve Kadın Çiftçileri Teşkilâtlandırma Yayım Projesi için 3 milyar 400 milyon TL. olmak üzere, toplam 3 milyar 520 milyon TL. ödenek tefrik edilmiştir.

Ayrıca; teşkilâtlanma ve destekleme hizmetleri kapsamında, geçmiş yıllardan bu yana süreklilik arz eden, ortakların mülkiyetinde süt sığırcılığı projeleri uygulanmaktadır. Bu konuda, projeleri uygun görülen daha pek çok kooperatif bulunmaktadır. Bu kooperatiflerin tamamı, ülke genelinde ve Karaman’da bütçe imkânlarının sınırlı olması yüzünden desteklenememektedirler. Yeterli ödenek imkânlarına kavuşulduğunda, bu kooperatiflerin programa alınarak desteklenmesi mümkün olabilecektir.

Koordinasyon hizmetleri kapsamında tek yatırım projesi olan, Merkez ve Taşra Teşkilâtının Modernizasyonu Projesi için 160 milyar TL. ödenek ayrılmıştır.

Taşıtların kiralanma bakım onarım ve işletilme giderleri hizmetleri kapsamındaki yatırım projesi için 29 milyar 610 milyon TL. ve aynı kapsamdaki cari harcama projesi için 4 milyar 200 milyon TL. olmak üzere, toplam 33 milyar 810 milyon TL. ödenek ayrılmıştır.

Merkez dışı yönetim hizmetleri kapsamındaki cari harcama projesi için 8 milyar 310 milyon TL. ödenek tefrik edilmiştir.

Buna göre, Karaman İl Müdürlüğü ve ona bağlı ilçe müdürlüklerince yürütülen, muhtelif amaçlı yatırım ve cari harcama projeleri için ayrılan toplam ödenek miktarı 232 milyar 235 milyon TL. dır.

Bakanlığımızın 2000 Yılı bütçesi ve iş programına göre, mevcut projeli uygulamalara devam edilecektir. Bunların dışında ek bir program bulunmamaktadır.

Bilgilerinize arz ederim.

Prof. Dr. Hüsnü Yusuf Gökalp

Tarım ve Köyişleri Bakanı

31. – Nevşehir Milletvekili Mehmet Elkatmış’ın, Mahallî İdareler GenelMüdürlüğünce Nevşehir İlindeki belediyelere yapılan yardımlara ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Sadettin Tantan’ın cevabı (7/1360)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Sayın İçişleri Bakanı tarafından yazılı olarak cevaplandırılması için gereğini saygı ile arz ederim.

Mehmet Elkatmış

Nevşehir

SORULAR

1. Bakanlığınızca Mahallî İdareler Genel Müdürlüğü tarafından Nevşehir İlimizdeki hangi Belediyeye ne kadar karşılıksız veya proje karşılığı yardım yapılmıştır?

2. Bu yardımlar için hangi kriterler esas alınmıştır?

3. Yine Bakanlığınızca Nevşehir’deki Belediyelere 1999 ve 2000 yılı içerisinde asker ailelerine yardım ve maaş için ne kadar para gönderilmiştir?

T.C.

İçişleri Bakanlığı 20.2.2000

Mahallî İdareler

Genel Müdürlüğü

Sayı : B.05.0.MAH.0.65.00.002/80203

Konu : Yazılı soru önergesi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi : TBMM Başkanlığının 10.2.2000 tarihli ve KAN.KAR.MD.A.01.0.GNS.0.10.00.02-4151-7/1360-4054/9720 sayılı yazısı.

Nevşehir Milletvekili Sayın Mehmet Elkatmış’ın ilgi yazı ekinde alınan ve tarafımdan cevaplandırılması istenilen, “Mahallî İdareler Genel Müdürlüğünce Nevşehir İlindeki belediyelere yapılan yardımlara ilişkin” yazılı soru önergesine cevap teşkil edecek bilgiler aşağıya çıkarılmıştır.

Mahallî İdareler Fonundan belediyelere proje karşılığında yapılan yardımlar; Fon Yönetmeliğinin 9 uncu maddesinde yer alan;

a) Yeni kurulan belediyeler,

b) Kalkınma plan ve programlarına göre, kalkınmada öncelikli iller kapsamına giren belediyeler,

c) Turistik bölgelerdeki belediyeler,

ç) Daha önce hiç yardım almamış belediyeler

d) Kendi imkânları ile başlamış ve keşifine göre yarısı tamamlanmış bir işin tamamlanması için başvuran belediyeler,

e) Fon yardımı ile başlattığı projeyi planlanan süre içerisinde başarı ile bitirip bir başka hizmet için başvuran belediyeler,

öncelik sırasına göre yapılmaktadır.

Mahallî İdareler Fonundan ve Muhtaç Asker Ailelerine Yardım Fonundan Nevşehir İline 1999 yılında yapılan yardımlara ilişkin liste ekte sunulmuştur.

Bilgilerinize arz ederim.

Sadettin Tantan

İçişleri Bakanı

32. — Karaman Milletvekili Zeki Ünal’ın, başörtülü öğrencilerin Adana merkez kütüphanesine alınmadığı iddiasına ilişkin sorusu ve Kültür Bakanı M. İstemihan Talay’ın cevabı (7/1374)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Kültür Bakanı Sayın İstemihan Talay tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.

2.2.2000

Zeki Ünal

Karaman

Basından öğrendiğimize göre Adana merkez kütüphanesinde, başörtülü öğrencilerin kütüphaneye alınmadığı ve bu sebeple, öğrencilerin yapmak zorunda oldukları ödevleri ile araştırma ve incelemelerini yapamadıkları iddia edilmektedir.

Sorularım şunlardır :

1. Bu iddia doğru mudur?

2. Doğru ise, öğrencileri kütüphaneye almayan yöneticiler ve görevliler hakkında ne gibi işlem yapılacaktır?

3. Bu uygulama; tüm Türkiye’yi huzursuzluğa iten başörtüsü yasağının bir uzantısı mıdır?

4. Bu tür uygulamalara, insanımızın bigi edinme, araştırma ve inceleme yapma haklarının engellenmesini Kültür Bakanı olarak uygun buluyor musunuz?

T.C.

Kültür Bakanlığı

Araştırma, Planlama ve Koordinasyon

Kurulu Başkanlığı 18.2.2000

Sayı : B.16.0.APK.0.12.00.01.940-129

Konu : Yazılı soru önergesi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi : TBMM Başkanlığı KAN.KAR.MÜD.’nün 10 Şubat 2000 gün ve A.01.0.GNS.0. 10. 00. 02-9735 sayılı yazısı.

Karaman Milletvekili Sayın Zeki Ünal’ın “Başörtülü öğrencilerin Adana merkez kütüphanesine alınmadığı iddiasına ilişkin” 7/1374-4069 esas no.lu yazılı soru önergesinin cevabı hazırlanarak ekte sunulmaktadır.

Bilgilerinize arz ederim.

M. İstemihan Talay

Kültür Bakanı

Cevap 1 : Ülkemiz genelinde tüm halk kütüphanelerinde olduğu gibi Adana İl Halk Kütüphanesinde de cins, yaş, ırk, milliyet, din, dil, eğitim, kültür, kılık-kıyafet sosyoekonomik, düzey ve politik görüş farkı gözetmeksizin vatandaşlarımızın hepsine hizmet verilmektedir.

Bu nedenle, başörtülü öğrencilere yönelik bir ayırım yapılmamakta olup, tüm vatandaşlarımız gibi onlar da kütüphane hizmetlerinden serbestçe yararlanmaktadırlar. Bu iddialar tamamen asılsızdır.

33. — Ordu Milletvekili Eyüp Fatsa’nın, Alman Hristiyan Demokrat Partisince DSP’ye usulsüz para yardımı yapıldığı iddialarına ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı H. Hüsamettin Özkan’ın cevabı (7/1378)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Delaletinizle aşağıdaki sorularımın Başbakan Sayın Bülent Ecevit tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

3.2.2000

Eyüp Fatsa

Ordu

Avrupa ve Türk kamuoyunun yakından takip ettiği ve Federal Almanya eski Başbakanı Hristiyan Demokrat Partisi (CDU)’nin Onursal Başkanı Helmut Kohl’ün istifasıyla sonuçlanan yardım skandalının tartışmaları devam ediyor. Son olarak Kohl’ün partisine yapılan usulsüz yardım paralarının önemli bir bölümünün “kardeş partilere” gönderdiğine ilişkin haberler Avrupa basınında yer aldı. Almanya’da yayınlanan Süddeutche Zeeitung ve Avusturya’da yayınlanan Die Presse gazeteleri sözkonusu yardımın ayrı ayrı zamanlarda Türkiye’ye gönderildiği yardımın 14 milyar Avusturya Şilingi ve 2 milyon Alman Markının (560 trilyon TL)DSP Genel Başkanı ve Başbakana gönderildiği iddia edilmektedir;

1. Helmut Kohl’ün partisi Hristiyan Demokrat Partisini “kardeş parti” olarak tanımlıyor musunuz?

2. Bir Demokratik Sol Partinin Anayasa ve yasalara aykırı olarak dış ülkede faaliyet gösteren bir partiden yardım alabilmesini doğru buluyor musunuz?

3. Türk kamuoyu sizi ve partinizi temiz siyaset propagandasıyla tanır. Böyle bir iddia karşısında ne yapmayı planlıyorsunuz?

4. Bu konuda kamoyunda hiçbir tereddüt kalmaması için araştırma yaptırmayı ve bunun sonuçlarını kamuoyuna açıklamayı düşünüyor musunuz?

5. Eğer iddialar doğru çıkarsa Helmut Kohl gibi istifa etmeyi düşünüyor musunuz?

T.C.

Devlet Bakanlığı

Başbakan Yardımcılığı 18.2.2000

Sayı : B.02.0.002/44/0276

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı

Genel Sekreterliği

Kanunlar ve Kararlar Dairesi Başkanlığına

İlgi : 10.2.2000 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-4149 sayılı yazınız.

Ordu Milletvekili Eyüp Fatsa’nın Sayın Başbakanımıza tevcih ettiği ve tarafımdan Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün 99 uncu maddesi gereğince cevaplandırılması istenen 7/1378 esas no.lu yazılı soru önergesi ile ilgili bilgiler hazırlanarak ekte gönderilmiştir.

Bilgilerinizi rica ederim.

H. Hüsamettin Özkan

Devlet Bakanı ve

Başbakan Yardımcısı

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan’ın, Bir Alman Partisince Başbakan ve DSPGenel Başkanı Sayın Bülent Ecevit’e Bağışta Bulunulduğu Yolundaki Gerçek Dışı İddialarla İlgili Olarak Fazilet Partisi Ordu Milletvekili Sayın Eyüp Fatsa Tarafından Sayın Başbakanca

Yanıtlanmak Üzere Verilen Yazılı Soru Önergesindeki Sorulara Verdiği Yanıtlar

Soru 1 : Helmut Kohl’ün partisi Hristiyan Demokrat Partisini “kardeş parti” olarak tanımlıyor musunuz?

Yanıt : Demokratik Sol Partinin herhangi bir ülkedeki herhangi bir partiyle “kardeş parti” ilişkisi yoktur. Kaldı ki, Alman Hristiyan Demokrat Partisi (CDU) ile siyasal çizgi bakımından bir yakınlığımız da sözkonusu değildir.

Soru 2 : Bir Demokratik Sol Partinin Anayasa ve yasalara aykırı olarak dış ülkede faaliyet gösteren bir partiden yardım alabilmesini doğru buluyor musunuz?

Yanıt : Anayasamızın 69 uncu maddesine göre ülkemizdeki herhangi bir partinin yabancı devletlerden, uluslararası kuruluşlardan ve Türk uyrukluğunda olmayan gerçek ve tüzelkişilerden maddî yardım alması temelli kapatılma nedeni olacak bir suçtur.

Demokratik Sol Parti, ülkemizdeki partilerin herhangi bir yabancı kaynaktan, vakıflar yoluyla veya herhangi bir başka yoldan, yardım almalarına da öteden beri karşıdır.

Soru 3 : Türk kamuoyu sizi ve partinizi temiz siyaset propagandasıyla tanır. Böyle bir iddia karşısında ne yapmayı planlıyorsunuz?

Yanıt : Bu iddia çirkin bir iftiradır; baştan aşağı uydurmadır. Bu iftiranın yer aldığı yabancı yayın organlarının gerekli düzeltmeyi yapmaları diplomatik yollardan istenmiştir; bu konuda gerekli uyarılar yapılmıştır.

Kamuoyumuza da, Sayın Başbakanımız tarafından 3 Şubat günü, bu konuda gerekli açıklama yapılmıştır.

Soru 4 : Bu konuda kamuoyunda hiçbir tereddüt kalmaması için araştırma yaptırmayı ve bunun sonuçlarını kamuoyuna açıklamayı düşünüyor musunuz?

Yanıt : Ortada araştırılacak bir husus yoktur, çünkü iddia iler-tutar yanı olmayan bir iftiradır.

Soru 5 : Eğer iddialar doğru çıkarsa Helmut Kohl gibi istifa etmeyi düşünüyor musunuz?

Yanıt : Uydurma iddiaların doğru çıkması sözkonusu değildir. Ayrıca, bu gibi konularda Başbakanımız ve Genel Başkanımız Sayın Bülent Ecevit’in duyarlılığının bir örneğini de kendilerinden aldığım bilgi doğrultusunda kamuoyunun bilgisine sunmakta yarar görüyorum :

1970’li yılların sonlarında, sosyal demokrat eğilimli bir Alman vakfı, o yıllarda Sayın Bülent Ecevit’in genel başkanı olduğu eski Cumhuriyet Halk Partisine külliyetli bir maddî yardımda bulunmayı önerir. Bilindiği kadarıyla, bu tür dış yardımların kaynağı ilgili Alman resmî makamlarınca karşılanmaktadır. Sözkonusu Alman vakfının önerisi o zaman partinin Genel Başkanı olan Sayın Bülent Ecevit tarafından reddedilmiştir. Yapılan tüm ısrarlara karşın da Sayın Ecevit red kararını değiştirmemiştir. Kaldı ki, Cumhuriyet Halk Partisinin dolaylı yollardan dış yardım almasını sağlayabilecek herhangi bir vakıfla ilişiği de yoktur.

Şimdi, Sayın Bülent Ecevit’in Genel Başkanı olduğu Demokratik Sol Partinin de bu tür ilişkileri bulunmamaktadır.

Demokratik Sol Partinin doğrudan veya dolaylı olarak herhangi bir dış yardımdan yararlanması sözkonusu değildir.

Demokratik Sol Parti, bu gibi konularda son derece duyarlıdır.

Partimize veya onun Sayın Genel Başkanına yöneltilen veya yöneltilecek olan herhangi bir iftira, eğer düzeltilmezse, yasal yollara başvurulması doğaldır.

 

BİRLEŞİM 60 IN SONU

Türkiye Büyük Millet Meclisi Resmi internet Sitesi
© 2009 T.B.M.M.