Yazılı ve Sözlü Sorular Araştırma Komisyonları Soruşturma Komisyonları
                                                                      Son Tutanak Tutanak Sorgu Tutanak Metinleri Gizli Oturum Tutanakları
                                                                                                                                            Uluslararası Komisyonlar Dostluk Grupları
                                                                                      Genel Sekreterlik Mevzuat Telefon Rehberi Etik Komisyon Duyurular

DÖNEM : 21 CİLT : 13 YASAMA YILI : 2

 

T. B. M. M.

TUTANAK DERGİSİ

2 nci Birleşim

5 . 10 . 1999 Salı

 

 

İ Ç İ N D E K İ L E R

  I. – GEÇEN TUTANAK ÖZETİ

II. – GELEN KÂĞITLAR

III. – YOKLAMA

IV. – BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) GÜNDEMDIŞI KONUŞMALAR

1. – Aydın Milletvekili Ali Rıza Gönül’ün, pamuk üreticilerinin yeni alım fiyat politikası ve tespit edilen fiyatlarla ilgili sorunlarına ilişkin gündemdışı konuşması

2. – Ankara Milletvekili Şevket Bülend Yahnici’nin, 5 Ekim 1999 Atatürk’ün Ankara hemşehriliğini kabulünün 77 nci yıldönümüne ilişkin gündemdışı konuşması

3. – Kocaeli Milletvekili Halil Çalık’ın, depremden sonra bölgede eğitim sektörünün sorunlarına ve alınması gereken tedbirlere ilişkin gündemdışı konuşması ve Millî Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu’nun cevabı

B) TEZKERELER VE ÖNERGELER

1. – 4453 sayılı Bazı Suç ve Cezaların Affına İlişkin Kanunun, Anayasanın 89 uncu maddesine göre bir defa daha görüşülmek üzere gönderildiğine ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/354)

2. – Anayasanın 100 üncü maddesi gereğince, Meclis soruşturması açılmasına ilişkin önergelerin, sadece milletvekilleri tarafından en az 55 imzayla verilebileceğine, aksi takdirde TBMM Başkanlığının, Meclis soruşturması açılmasına ilişkin bir işlemi re’sen yürütmesine imkân bulunmadığına ilişkin TBMMBaşkanlığı tezkeresi (3/355)

3. – Devlet eski Bakanı Aysel Baykal hakkında dosyanın, Anayasanın 100 üncü maddesine göre değerlendirilmek üzere TBMM’nin takdirine sunulmasının uygun görüldüğüne ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/356)

4. – Ölüm cezasına hükümlü Mehmet Nuri Özen ve Hasan Aşkın hakkındaki dava dosyasının geri verilmesine ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/357)

5. – Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya’nın, (6/144) esas numaralı sözlü sorusunu geri aldığına ilişkin önergesi (4/22)

6. – Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya’nın, (6/145) esas numaralı sözlü sorusunu geri aldığına ilişkin önergesi (4/23)

7. – Balıkesir Milletvekili İsmail Özgün’ün, (6/156) esas numaralı sözlü sorusunu geri aldığına ilişkin önergesi (4/24)

8. – Yozgat Milletvekili Mehmet Çiçek’in, (6/157) esas numaralı sözlü sorusunu geri aldığına ilişkin önergesi (4/25)

9. – Hatay Milletvekili Namık Kemal Atahan’ın, (6/62) esas numaralı sözlü sorusunu geri aldığına ilişkin önergesi (4/26)

10. – Hatay Milletvekili Namık Kemal Atahan’ın, (6/63) esas numaralı sözlü sorusunu geri aldığına ilişkin önergesi (4/27)

11. – Bingöl Milletvekili Necati Yöndar’ın, (6/147) esas numaralı sözlü sorusunu geri aldığına ilişkin önergesi (4/28)

12. – Bayburt Milletvekili Suat Pamukçu’nun, Yükseköğretim Kurumları Teşkilâtı Hakkında 41 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulüne Dair 2809 Sayılı Kanuna Bazı Maddeler Eklenmesi Hakkında Kanun Teklifinin (2/37) doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/29)

C) GENSORU, GENEL GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI VE MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGELERİ

1. – İzmir Milletvekili B. Suat Çağlayan ve 26 arkadaşının, pratisyen hekimlerin sorunlarının araştırılarak ülke sağlığı açısından alınması gerekli önlemlerin belirlenmesi konusunda Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/75)

2. – Diyarbakır Milletvekili Sacit Günbey ve 28 arkadaşının, Dicle Nehrine petrol atığı bırakıldığı iddialarının araştırılarak alınması gerekli önlemlerin belirlenmesi konusunda Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/76)

3. – Erzincan Milletvekili Mihrali Aksu ve 55 arkadaşının, üniversite kurulacak illerde aranacak kıstasların belirlenmesi konusunda Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/78)

4. – Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu ve 26 arkadaşının, cezaevlerinde meydana gelen olayların ve sorumlularının araştırılarak alınması gerekli önlemlerin belirlenmesi konusunda Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/77)

V. — SORULAR VE CEVAPLAR

A) SÖZLÜ SORULAR VE CEVAPLARI

1. – Hatay Milletvekili Namık Kemal Atahan’ın, gazetecilerin TBMM kulislerine girmelerinin yasaklanıp yasaklanmayacağına ilişkin TBMM Başkanından sorusu ve TBMM Başkanı Vekili Mehmet Vecdi Gönül’ün cevabı (6/6)

2.– Şanlıurfa Milletvekili Ahmet Karavar’ın, Şanlıurfa Gaziantep otoyolu inşaatına ve Şanlıurfa-Akçakale karayolu projesine ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü soru önergesi (6/19)

3. – Şanlıurfa Milletvekili Ahmet Karavar’ın, 1999 bütçesinden Şanlıurfa Köy Hizmetlerine ayrılan ödenek miktarına ve bazı köylerin yol ihtiyacına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/20)

4. – Şanlıurfa Milletvekili Ahmet Karavar’ın, Şanlıurfa İlinin kültür merkezi ihtiyacına ve turistik değeri olan bazı mağara ve harabelerin restorasyonuna ilişkin Kültür Bakanından sözlü soru önergesi ve Kültür Bakanı M. İstemihan Talay’ın cevabı (6/22)

5. – Şanlıurfa Milletvekili Ahmet Karavar’ın, Toplu Konut İdaresince Şanlıurfa’da uygulamaya konulan konut projesine ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/24)

6. – Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya’nın, yurt dışındaki işçilerimizin sorunlarına ve alınacak önlemlere ilişkin Dışişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/27)

7. – Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya’nın, Karadeniz Bölgesinde silâh sanayiinin teşvik kapsamına alınmasına ve Bafra ve Kavak Organize Sanayi Bölgesine ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesi (6/28)

8. – Balıkesir Milletvekili İsmail Özgün’ün, Balıkesir İline bağlı köy yollarından kaçının asfaltlandığına ve asfaltlanmayan yollara ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/30)

9. – Şanlıurfa Milletvekili Ahmet Karavar’ın, Şanlıurfa İl merkezi küçük sanayi sitesi inşaatına ve bazı ilçelere organize sanayi bölgesi yapımı için ödenek ayrılıp ayrılmadığına ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesi (6/34)

10. – Bitlis Milletvekili Yahya Çevik’in, Bitlis İli Mutki İlçesine bağlı Meydan-Yazıcık arasındaki yol yapımına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/44)

11. – Bitlis Milletvekili Yahya Çevik’in, Bitlis Sağlık Meslek Lisesinin hizmet binası ihtiyacına ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi ve Millî Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu’nun cevabı (6/45)

12. – Bitlis Milletvekili Yahya Çevik’in, Haydarpaşa-Tatvan arasında yük ve yolcu taşımacılığı yapan Van Gölü ekspresine ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/46)

13. – Bitlis Milletvekili Yahya Çevik’in, Bitlis SSK İl Müdürlüğünde hizmetlerin aksadığı iddiasına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından sözlü soru önergesi ve Devlet Bakanı Edip Safder Gaydalı’nın cevabı (6/47)

14. – Bitlis Milletvekili Yahya Çevik’in, Bitlis İli Güroymak İlçesi ile Muş İli arasında yer alan arazinin ıslah çalışmalarına ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı ve Başbakan Yardımcısından sözlü soru önergesi ve Devlet Bakanı Edip Safder Gaydalı’nın cevabı (6/48)

15. – Şırnak Milletvekili Abdullah Veli Seyda’nın, Şırnak Havaalanı Projesine ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/49)

16. – Şırnak Milletvekili Abdullah Veli Seyda’nın, Cizre Barajı Projesine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı ve Başbakan Yardımcısından sözlü soru önergesi ve Devlet Bakanı Edip Safder Gaydalı’nın cevabı (6/50)

17. – Şırnak Milletvekili Abdullah Veli Seyda’nın, Şırnak ve Cizre Devlet Hastanelerinin tomografi ihtiyacına ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/51)

18. – Şanlıurfa Milletvekili Mustafa Niyazi Yanmaz’ın, Harran İlçesindeki tarihî eserlerin restorasyonuna ilişkin Kültür Bakanından sözlü soru önergesi ve Kültür Bakanı M. İstemihan Talay’ın cevabı (6/52)

19. – Şanlıurfa Milletvekili Mustafa Niyazi Yanmaz’ın, Ceylanpınar Devlet Hastanesinin personel ve ldoktor ihtiyacına ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/53)

20. – Şanlıurfa Milletvekili Mustafa Niyazi Yanmaz’ın, Ceylanpınar-Kızıltepe karayolunun asfaltlanmasına ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü soru önergesi (6/54)

21. – Şanlıurfa Milletvekili Mustafa Niyazi Yanmaz’ın, Şanlıurfa Türk Halk Müziği Korosunda görevli personele ilişkin Kültür Bakanından sözlü soru önergesi ve Kültür Bakanı M. İstemihan Talay’ın cevabı (6/55)

22. – Şanlıurfa Milletvekili Mustafa Niyazi Yanmaz’ın, Ceylanpınar-Muratlı Köyü sağlık ocağının doktor ve personel ihtiyacına ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi ve Sağlık Bakanı Osman Durmuş’un cevabı (6/56)

23. – Tunceli Milletvekili Kamer Genç’in, Tunceli polis lojmanı inşaatına ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/57)

24. – Tunceli Milletvekili Kamer Genç’in, Tunceli-Mazgirt İlçesi-Akpazar sulaması ile Çemişkezek İlçesi Akçapınar ve Sakyol (Pulur) sulaması ihalelerine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı ve Başbakan Yardımcısından sözlü soru önergesi ve Devlet Bakanı Edip Safder Gaydalı’nın cevabı (6/58)

25. – Eskişehir Milletvekili Mehmet Sadri Yıldırım’ın, SSK’nın prim alacaklarına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından sözlü soru önergesi ve Devlet Bakanı Edip Safder Gaydalı’nın cevabı (6/59)

26. – Eskişehir Milletvekili Mehmet Sadri Yıldırım’ın, pancardaki kota uygulamasının kaldırılıp kaldırılmayacağına ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesi (6/60)

27. – Hatay Milletvekili Namık Kemal Atahan’ın, otoyol kamulaştırma bedeli ödemelerine ve otoyol ihalelerine ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü soru önergesi (6/62)

28. – Hatay Milletvekili Namık Kemal Atahan’ın, İskenderun SSK Hastanesinin uzman doktor ihtiyacına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından sözlü soru önergesi (6/63)

29. – Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, Erzincan Sağlık Meslek Lisesi binası ve öğretmen lojmanı inşaatına ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü soru önergesi (6/64)

30. – Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, Erzincan ve Refahiye kapalı spor salonlarının onarım ihtiyacına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/65)

31. – Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, Erzincan Çayırlı Projesine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı ve Başbakan Yardımcısından sözlü soru önergesi ve Devlet Bakanı Edip Safder Gaydalı’nın cevabı (6/66)

32. – Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, Erzincan İlindeki Devlet Hastanesinin ve sağlık ocaklarının personel ihtiyacına ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/67)

33. – Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya’nın, borsa işlemlerine şaibe karıştırıldığı iddialarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/68)

34. – İzmir Milletvekili Güler Aslan’ın, hastanelerdeki ve sağlık ocaklarındaki personel açıklarına ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/69)

35. – Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya’nın, Cumhuriyet Üniversitesinde görevli bir dekan ve bazı öğretim üyelerinin bölücü örgüt mensubu bir teröristin mezarını ziyaret ettikleri iddiasına ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/70)

36. – Konya Milletvekili Hüseyin Arı’nın, Konya-Ereğli Şeker Fabrikası arıtma tesisi projesine ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesi (6/71)

37. – Konya Milletvekili Hüseyin Arı’nın, Konya-Ereğli’de yapımı devam eden hastane binası inşaatının ne zaman tamamlanacağına ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/72)

38. – Konya Milletvekili Hüseyin Arı’nın, Konya-Karapınar-Ereğli karayolunun genişletilmesi ile ilgili bir çalışma olup olmadığına ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü soru önergesi (6/73)

39. – Konya Milletvekili Hüseyin Arı’nın, öpüşmenin halk sağlığını tehdit ettiği iddiasına ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/74)

40. – Ağrı Milletvekili Celal Esin’in, Ağrı Devlet Hastanesinin uzman doktor ve araç gereç ihtiyacına ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/75)

41. – Ağrı Milletvekili Celal Esin’in, Ağrı SSK Hastanesinin uzman doktor, personel ve tıbbî cihaz ihtiyacına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından sözlü soru önergesi ve Devlet Bakanı Edip Safder Gaydalı’nın cevabı (6/76)

42. – Ağrı Milletvekili Celal Esin’in, Ağrı Organize Sanayi Bölgesi ile Patnos Küçük Sanayi Sitesi inşaatlarına ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesi (6/77)

43. – Ağrı Milletvekili Celal Esin’in, Atatürk Üniversitesinin fakülte ve yüksekokul ihtiyacına ve Erzurum Öğretmenevine ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/78)

44. – Ağrı Milletvekili Celal Esin’in, Ağrı İlinin kayak tesisi ve stadyum ihtiyacına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/79)

45. – Ağrı Milletvekili Celal Esin’in, Ağrı İlinin doğalgazdan yararlanması için yapılacak çalışmalara ve bazı baraj projelerine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı ve Başbakan Yardımcısından sözlü soru önergesi ve Devlet Bakanı Edip Safder Gaydalı’nın cevabı (6/81)

B) YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI

1. – İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı’nın, İzmir-Konak İlçe Belediyesinin bazı uygulamalarına ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan’ın yazılı cevabı (7/427)

2. – Kırıkkale Milletvekili Kemal Albayrak’ın, THK’nun gelir kaynaklarına personel sayısına ve Kocaeli depremine katkısına ilişkin Başbakandan sorusu ve İçişleri Bakanı Sadettin Tantan’ın yazılı cevabı (7/490)

3. – Bingöl Milletvekili Hüsamettin Korkutata’nın, Malatya Barosuna kayıtlı karı-koca avukatın evine güvenlik güçlerince yasalara aykırı bir şekilde baskın düzenlendiği iddiasına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Sadettin Tantan’ın yazılı cevabı (7/495)

4. – Samsun Milletvekili Erdoğan Sezgin’in, Malatya Barosuna kayıtlı karı-koca avukatın evine güvenlik güçlerince yasalara aykırı bir şekilde baskın düzenlendiği iddiasına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Sadettin Tantan’ın yazılı cevabı (7/496)

5. – İçel Milletvekili Ayfer Yılmaz’ın, Malatya Barosuna kayıtlı karı-koca avukatın evine güvenlik güçlerince yasalara aykırı bir şekilde baskın düzenlendiği iddiasına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Sadettin Tantan’ın yazılı cevabı (7/497)

6. – Ankara Milletvekili Zeki Çelik’in, Malatya Barosuna kayıtlı karı-koca avukatın evine güvenlik güçlerince yasalara aykırı bir şekilde baskın düzenlendiği iddiasına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Sadettin Tantan’ın yazılı cevabı (7/498)

7. – Van Milletvekili Fethullah Gültepe’nin, Malatya Barosuna kayıtlı karı-koca avukatın evine güvenlik güçlerince yasalara aykırı bir şekilde baskın düzenlendiği iddiasına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Sadettin Tantan’ın yazılı cevabı (7/499)

8. – Diyarbakır Milletvekili Ömer Vehbi Hatipoğlu’nun, Malatya Barosuna kayıtlı karı-koca avukatın evine güvenlik güçlerince yasalara aykırı bir şekilde baskın düzenlendiği iddiasına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Sadettin Tantan’ın yazılı cevabı (7/500)

9. – Diyarbakır Milletvekili Salih Sümer’in, Malatya Barosuna kayıtlı karı-koca avukatın evine güvenlik güçlerince yasalara aykırı bir şekilde baskın düzenlendiği iddiasına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Sadettin Tantan’ın yazılı cevabı (7/501)

10. – İstanbul Milletvekili Celal Adan’ın, Malatya Barosuna kayıtlı karı-koca avukatın evine güvenlik güçlerince yasalara aykırı bir şekilde baskın düzenlendiği iddiasına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Sadettin Tantan’ın yazılı cevabı (7/502)

11. – Denizli Milletvekili Mehmet Gözlükaya’nın, Malatya Barosuna kayıtlı karı-koca avukatın evine güvenlik güçlerince yasalara aykırı bir şekilde baskın düzenlendiği iddiasına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Sadettin Tantan’ın yazılı cevabı (7/503)

12. – Bursa Milletvekili Oğuz Tezmen’in, Malatya Barosuna kayıtlı karı-koca avukatın evine güvenlik güçlerince yasalara aykırı bir şekilde baskın düzenlendiği iddiasına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Sadettin Tantan’ın yazılı cevabı (7/504)

13. – Antalya Milletvekili Salih Çelen’in, Malatya Barosuna kayıtlı karı-koca avukatın evine güvenlik güçlerince yasalara aykırı bir şekilde baskın düzenlendiği iddiasına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Sadettin Tantan’ın yazılı cevabı (7/505)

VI. — GENSORU, GENEL GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI VE MECLİS ARAŞTIRMASI

A) ÖNGÖRÜŞMELER

1. – Yozgat Milletvekili İlyas Arslan ve 20 arkadaşının, Yozgat İlinin ekonomik, sosyal, kültürel ve kentsel sorunlarının araştırılarak alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/1)

I. — GEÇEN TUTANAK ÖZETİ

TBMM Genel Kurulu saat 15.00’te açıldı.

TBMM Başkanı Yıldırım Akbulut, 21 inci Dönem 2 nci Yasama Yılını, çalışmaların, karşılıklı sevgi, saygı, hoşgörü ortamı içerisinde, hukukun üstünlüğü ve insan haklarına saygılı bir şekilde sürdürülmesi temennisiyle açtı.

Ebediyete intikal eden Kütahya Milletvekili Kadir Görmez ile Bolu Milletvekili Avni Akyol için saygı duruşunda bulunuldu.

Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, 21 inci Dönem 2 nci Yasama Yılının açış konuşmasını yaptı.

Türkiye Büyük Millet Meclisinin 1 Ekim 1999Cuma günü başlayacak olan yeni yasama yılının ilk birleşiminde, Cumhurbaşkanının açış konuşmasından sonra başka konuların görüşülmemesine ilişkin Danışma Kurulu önerisi kabul edildi.

5 Ekim 1999 Salı günü saat 15.00’te toplanmak üzere, birleşime 17.19’da son verildi.

Yıldırım Akbulut Başban

Tevhit Karakaya Levent Mıstıkoğlu Erzincan Hatay Kâtip Üye Kâtip Üye

 

 

 

II. — GELEN KÂĞITLAR

4.10.1999 PAZARTESİ

Tasarı

1. — Askerlik Kanununa Bir Geçici Madde Eklenmesi Hakkında Kanun Tasarısı (1/543) (Millî Savunma ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 4.10.1999)

Teklif

1. — Ankara Milletvekili Yıldırım Akbulut’un; Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün Bazı Maddelerinin Değiştirilmesine Dair İçtüzük Teklifi (2/307) (Anayasa Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 29.9.1999)

BİRİNCİ OTURUM

Açılma Saati : 15.00

5 Ekim 1999 Salı

BAŞKAN : Başkanvekili Ali ILIKSOY

KÂTİP ÜYELER : Levent MISTIKOĞLU (Hatay), Tevhit KARAKAYA (Erzincan)

 

 

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 21 inci Dönem İkinci Yasama Yılının 2 nci Birleşimini açıyorum.

III.- YOKLAMA

BAŞKAN – Elektronik cihazla yoklama yapacağız.

Yoklama için 5 dakikalık süre vereceğim.

Sayın milletvekillerinin, burada bulunduklarını oy düğmelerine basmak suretiyle bildirmelerini, elektronik cihaza giremeyen üye arkadaşların teknik personelden yardım istemelerini, buna rağmen giremeyen üye arkadaşımız olursa, yoklama pusulalarını Başkanlığımıza ulaştırmalarını rica ediyorum.

Yoklama işlemini başlatıyorum.

(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, toplantı yetersayımız vardır; görüşmelere başlıyoruz.

Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 21 inci Dönem İkinci Yasama Yılının 2 nci Birleşimine başlamış bulunuyoruz.

Hatırladığınız üzere, Birinci Yasama Yılında, Türkiye’nin çok önemli sorunlarına çözüm olabilecek yasal düzenlemeleri, iktidarıyla muhalefetiyle, hep birlikte gerçekleştirdik. Öyle inanıyorum ki, 21 inci Dönem Parlamentosu, 21 inci Yüzyıla yaklaştığımız şu son günlerde, Türkiye’yi çağdaş uygarlık düzeyine eriştirecek, onun üzerine çıkaracak yasal düzenlemeleri, yine, hep birlikte, iktidarımızla ve muhalefetimizle yapacağımız umuduyla, İkinci Yasama Yılının hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum.

Sayın milletvekilleri, gündeme geçmeden önce, gündemdışı, üç arkadaşıma söz vereceğim.

Gündemdışı ilk söz, pamuk üreticilerinin, yeni alım fiyat politikası ve tespit edilen fiyatlarla ilgili sorunları hakkında söz isteyen, Aydın Milletvekili Sayın Ali Rıza Gönül’e aittir.

Buyurun Sayın Gönül.

Süreniz 5 dakika.

Ancak, şunu belirteyim; gündemdışı söz isteyen arkadaşlarımızın İçtüzükte belirlenen 5 dakikalık süreye itibar etmelerini, özellikle rica ediyorum.

Buyurun efendim.

IV. – BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) GÜNDEMDIŞI KONUŞMALAR

1. – Aydın Milletvekili Ali Rıza Gönül’ün, pamuk üreticilerinin yeni alım fiyat politikası ve tespit edilen fiyatlarla ilgili sorunlarına ilişkin gündemdışı konuşması

ALİ RIZA GÖNÜL (Aydın) – Değerli arkadaşlarım, İkinci Yasama Yılının Meclisimize, milletimize hayırlı olması dileğiyle, Sayın Başkan ve Yüce Heyetinize saygılarımı sunuyorum.

Özünde, bugün, sadece pamukçunun sorunlarını ve fiyat politikasını değil, aynı zamanda, Türk tarımının içinde bulunduğu feci durumu tartışmak, irdelemek, teknoloji kullanımından verim ve maliyet hesaplarına kadar tüm meselelerin Yüce Meclisin huzuruna getirilmesinin faydalı olacağına inandığımı ifade ederek sözlerime başlamak istiyorum.

Değerli milletvekilleri, şu anda, pancar üreticisi büyük sıkıntıda, tahıl üreticisi büyük sıkıntıda, fındıkçı büyük sıkıntıda, ayçiçeği üreticisi öyle, üzümcü öyle, incirci öyle ve tabiî ki, hasat mevsimini yaşamakta olan pamuk üreticisi de büyük sıkıntı içinde bulunmaktadır. Pamuk üreten her bölgeden pamukçunun feryatları yükselmektedir. Gerek alım politikası gerek fiyat gerekse ödemeler konusunda, pamuk üreticisi perişan bir durumdadır.

Sayın hükümetin, Sayın Başbakan ve Sayın Bakanın bu sözlere kulak tıkaması mümkün değildir. Bu yükselen sesleri ve feryatları duymak, gerekli tedbirleri almak zorunda olduklarını, altını çizerek ifade etmek istiyorum.

Dünya fiyatları düşüktür, dünya fiyatlarına göre verdiğimiz fiyat uygundur gibi bir gerekçenin arkasına gizlenmek mümkün değildir. Dünya fiyatlarının neye göre düşük olduğunu hesap edecek olursak, tabiî ki, pamuğun maliyetinin, bizde, dünya fiyatlarına göre yüksek olmasıdır. Eğer, pamukçu, bugün, mazotu 300 000 liradan alıyorsa, gübreyi, ilacı, ekipmanı yüksek fiyatlarla temin edip yüksek maliyetle pamuk üretimi yapabiliyorsa, bunun suçlusu ve sorumlusu, herhalde Türk çiftçisi değildir, Türk pamukçusu da değildir. Düşününüz ki, geçen iki yıl içerisinde, gerek akaryakıtta gerekse ekipmanda, gübrede, ilaçlamada yüzde 200’leri aşan bir fiyat artışı olmuştur. Bu şartlar içerisinde, Türk pamukçusunun, Türk üreticisinin, dünya fiyatlarıyla rekabet etmesi mümkün değildir. Rekabet edemeyecek duruma düşürülmüş olan Türk çiftçisinin, herhalde, yüksek maliyetle ürün elde etmesinin sorumluluğu kendisine de ait değildir.

O nedenle, bugüne kadar ele alınmış olan, uygulanabilir hale getirilmiş olan tarım politikası, açıkça ifade ediyorum ki, iflas etme noktasına gelmiştir. Özellikle, tespit ve ilan edilen, 230 000 lira Ege pamuğu, 205 000 lira Çukurova pamuğu ve 215 000 lira Güneydoğu, GAP bölgesi pamuğu fiyatları yetersizdir. Düşününüz ki, üretici, bu fiyatların içinden, en az 40 000 ilâ 50 000 lira toplama ücreti ödemek zorundadır. Şimdi, sadece fiyat belirlenmiş olması yetmiyor; ürün bedelinin ödenmemiş olması, ödenmekte gecikilmiş olması da tam bir fecaattir.

Değerli arkadaşlarım, lütfen, pamuk bölgelerindeki tarım satış kooperatiflerinin önlerine gittiğinizde, kilometrelerce uzayan ve mahsulünü teslim etmek için gece gündüz traktörünün başında yatan üreticiyi göreceksiniz ve bu insanlar, şu ana kadar teslim ettikleri ürünün bedellerini alamamanın sıkıntısı içindedirler.

Dünkü tarih itibariyle, Tariş Pamuk Birliği, 130 bin ton civarında mahsul almıştır; ödenen para, 700 milyar, artı, bugün itibariyle gittiyse 1 trilyon, 1,7 trilyon liradır; ama, alınan mahsulün tutarı kaç liradır biliyor musunuz değerli arkadaşlarım; 33 trilyon liradır. Bu insanlar, toplayıcısının parasını verecek, bankaya olan borcunu ödeyecek...

BAŞKAN – Sayın Gönül, size, ilave 1 dakika süre veriyorum, lütfen toparlayınız.

ALİ RIZA GÖNÜL (Devamla) – Bu insanlar, üzülerek ifade ediyorum, tefeciye borçlu insanlar, kooperafitlere borçlu insanlar, bankalara borçlu insanlar ve şu anda, gerçekten, özellikle Ege Bölgesinde, Güneydoğu Anadolu Bölgesinde ve pamuk üretilen bütün bölgelerde feryatlar yükselmektedir. Korkarım ki, tepkinin önünü alamaz hale geleceğiz.

Onun için, bu işin bir tek çözüm yolu vardır; o da, takdir edersiniz ki, hükümetin, dünya fiyatlarının arkasına gizlenip fiyatı düşük tutması değil, ödemeyi zamanında yapması ve özellikle 56 ncı hükümetin borcu olan, geçen yıldan kalma 10 senti ödemesi ve dünya şartlarına göre, dünya rekabetine göre ayakta kalmasını istiyorsanız, Türk pamukçusuna en az 25 sent prim ödemesini temin etmesidir.

O nedenle, sayın hükümetin, ilgili bakanların, mesele üzerinde hassasiyetle duracaklarına inanmak istiyoruz. Türk pamuk üreticisinin bu sorunlarının mutlaka ele alınacağını umut ederek, Yüce Heyetinize saygılar sunuyorum. (DYP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederiz Sayın Gönül.

Gündemdışı konuşmaya Hükümet adına yanıt verecek sayın bakan var mı? Yok.

Gündemdışı ikinci söz, 5 Ekim Atatürk’ün Ankara hemşeriliğini kabulünün yıldönümü münasebetiyle söz isteyen, Ankara Milletvekili Sayın Şevket Bülend Yahnici’ye aittir.

Buyurun sayın Yahnici. (MHP sıralarından alkışlar)

Süreniz 5 dakikadır.

2. – Ankara Milletvekili Şevket Bülend Yahnici’nin, 5 Ekim 1999 Atatürk’ün Ankara hemşeriliğini kabulünün 77 nci yıldönümüne ilişkin gündemdışı konuşması

ŞEVKET BÜLEND YAHNİCİ (Ankara) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün, Ankara ve Ankara’nın da ötesinde Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kuruluş ve kurtuluş mücadelesi tarihi açısından önemli bir gündür. 5 Ekim 1922 tarihi, Mustafa Kemal Atatürk’ün Ankara hemşeriliğini kabul ettiği gündür.

Olay ne şekilde gelişmiş, kısaca bir bakmak lazım: Mustafa Kemal, Ankara’dadır; Meclis, Ankara’da çalışmalara başlamıştır; fakat, yeni bir seçim dönemi ve yeniden milletvekillikleri söz konusudur ve birkısım muhalefet, Mustafa Kemal’i sırf dışlayabilmek ve Parlamento içindeki koltuğundan edebilmek ve dolayısıyla, belki de başlatmış olduğu mücadelede devre dışı bırakabilmek amacıyla bir önerge hazırlar. Önerge, Başkanlığa verilir. Önergenin muhtevası şudur: “Eğer ki, memleket hudutları içerisinde doğmamış ve memleket hudutları içerisindeki herhangi bir şehirde beş yıl süreyle ikamet etmemiş bir kişi parlamenter olamaz, milletvekili seçilemez.”

Önerge bu şekildedir ve o tarihte, Mustafa Kemal’in doğduğu yer olan Selanik, maalesef, memleket hudutları dışındadır. Çare, ya Mustafa Kemal’in Parlamentodan dışlanması ya da bir başka yolla Mustafa Kemal’in parlamenterliğinin sağlanmasıdır. Mustafa Kemal, 27 Aralık 1919’dan bu tarafa Ankara’dadır. Ankara eşrafı, Ankara Belediyesi, Ankaralı esnaf bir araya gelir ve 2 Ekim 1922 tarihinde Mustafa Kemal’e Ankara hemşeriliği teklif edilir. Mustafa Kemal bundan büyük memnuniyet duyar ve 5 Ekim 1922 tarihinde yayımlamış olduğu bir mesajla, Ankara hemşeriliğini büyük bir şerefle kabul ettiğini Ankaralılara duyurur. “Beni, Ankara’nın hamiyetli hemşerileri arasına girmeye davet suretiyle verilen iltifatınıza en içten şükranlarımı bildiririm. Sevgili ulusumuzun, bütün dünyanın düşmanlığına karşı zaferle taçlandırdığı kurtuluş mücadelesi tarihinde Ankara adı, en aziz bir yeri koruyacaktır” diyen Mustafa Kemal, sözlerini “Büyük Millet Meclisi için yeniden yapılan seçimde, beni Ankara’dan üye seçmek suretiyle bu fahri sıfata ayrı bir yetki eklediniz. Büyük Millet Meclisi, sizin yüksek yakınlığınız sayesinde, korkusuz, kurtuluş mücadelesini sürdürebilmiştir. Bundan ötürü, Ankaralı hemşerilerimin bu vatan kurtuluşu mücadelesinde ayrı bir şeref payı vardır. Bu nedenle, hemşerilerimi bir kardeş içtenliğiyle tebrik eder ve bana karşı gösterdiğiniz kalpten sevgiye karşılık hepinizi yürekten kucaklarım” şeklinde sürdürmüştür. Mustafa Kemal’in, 5 Ekimde Ankaralılara hitabı böyledir.

Burada büyük bir hisse vardır. Mustafa Kemal, Cebelitarık’dan Filistin’e cepheden cepheye koşmuş olmasına rağmen, İstanbul’da, Samsun’da, Sıvas’ta, Ankara’da, Amasya’da pek çok yerde millî mücadele için çalışmış olmasına rağmen, yurdun herhangi bir köşesinde beş seneden fazla oturmadı diye Türkiye Büyük Millet Meclisinden dışlanmak istenmiştir. Bu, büyük bir hissedir. Mustafa Kemal’i kalpten, yürekten içine basan, sığdıran Ankara’dır, Ankaralılardır. Bir Ankara Milletvekili olarak bunun gururunu duyuyor, taşıyor ve yaşıyorum!

BAŞKAN – Sayın Yahnici, size 1 dakika ilave süre verdim; lütfen, toparlayınız.

ŞEVKET BÜLEND YAHNİCİ (Devamla) – Teşekkür ederim.

Biz, 5 Ekimi, on seneden bu tarafa, Ankara Kulübü olarak, bir şeref günü olarak kutlamaktayız. Sizlere, Yüce Meclise, bütün Ankara milletvekillerine, bu şehrin havasını hep beraber yaşamakta olduğumuz Ankaralı milletvekilleri olarak hepinize -sadece Ankara’dan seçilmiş milletvekili arkadaşlarımı kastetmiyorum- 5 Ekim tarihlerini, Mustafa Kemal’in Ankara hemşeriliğini kabul tarihi olan 5 Ekimleri, kurtuluş ve kuruluş mücadelesi tarihimizin önemli bir günü olarak daima hatırlayalım diye, bir kere daha hatırlatmak istedim. Bu günle, Atatürk’ün, Ankara’da, Ankara hemşerisi olduğu günle gurur duyuyoruz; bunu sizlerle paylaşmak istedim.

Bu vesileyle, bu memlekete hizmet etmiş olan bütün insanları ve Mustafa Kemal Atatürk’ü bir kere daha rahmetle yâd etmek istedim.

Saygılar sunuyorum. (Alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederiz Sayın Yahnici.

Gündemdışı konuşmaya yanıt verecek sayın bakan?.. Yok.

Gündemdışı üçüncü söz, deprem bölgesinde, depremden sonraki eğitimle ilgili olarak söz isteyen, Kocaeli Milletvekili Sayın Halil Çalık’ın.

Buyurun Sayın Çalık. (DSP sıralarından alkışlar)

Süreniz 5 dakika.

3. – Kocaeli Milletvekili Halil Çalık’ın, depremden sonra bölgede eğitim sektörünün sorunlarına ve alınması gereken tedbirlere ilişkin gündemdışı konuşması ve Millî Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu’nun cevabı

HALİL ÇALIK (Kocaeli) – Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; deprem bölgesindeki eğitimin sorunları üzerinde gündemdışı söz almış bulunuyorum. Bölge halkını, ulusumuzu ve tüm insanlığı büyük acılara gark eden, asrın felaketi olarak isimlendirilen ve Marmara Bölgesindeki Kocaeli, Sakarya, Yalova, İstanbul, Bolu, Bursa ve Eskişehir İllerini etkileyen depremin üzerinden 48 gün geçti. Depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Tanrı’dan rahmet, yaralı yurttaşlarımıza acil şifalar ve tüm ulusumuza başsağlığı dileyerek, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Ayrıca, milletvekillerimiz Sayın Avni Akyol ve Sayın Kadir Görmez’e de Allah’tan rahmet diliyorum.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; depremlerin ekonomik, psikolojik, sosyolojik ve fizikî yönden sorunlar yarattığını hepimiz takdir ederiz. Sosyal bir devlet olan Türkiye Cumhuriyeti Devletinin, böyle bir felaket sonrasında da sosyal devlet olmanın gereğini yerine getirmenin gayreti içinde olduğundan, bölge milletvekili olarak benim ve bu kutsal çatı altında bulunan hiç kimsenin kuşkusu yoktur.

Sayın milletvekilleri, bölgede yaptığımız müşahedelerde, bölgenin en büyük sorununun barınma sorunu olduğunu gördük. Zira, önümüz kıştır. Vatandaşın en büyük isteği, kış mevsimini çadırda değil, mevsim koşullarından etkilenmeyeceği konutlarda geçirmektir. Vatandaşın bunu devletten istemesi ve beklemesi de en doğal hakkıdır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Marmara Bölgesinde yaşanan bu felaket, sadece, 7 ilimizde yaşayan insanlarımızı değil, 65 milyon insanımızı etkilemiştir. Zira, deprem bölgesi illerinden, başta İstanbul olmak üzere, Kocaeli, Bursa, kısmen Sakarya ve Eskişehir, birer sanayi kenti olmanın ötesinde, ülkemizin en çok göç alan illerinin başında gelmekteydi. Ancak, Kocaeli ve Sakarya, deprem sonrasında göç veren iller olmuştur. Özellikle, Kocaeli’nden taşraya göçler başlamıştır.

Değerli milletvekilleri, bölge illerinde depremden en çok etkilenen sektörlerin başında da eğitim sektörü gelmektedir. Marmara Bölgesini yıkan deprem, milyonlarca öğrencimizin kaderini etkilemektedir. Okulların yıkıldığı, öğretmenlerin enkaz altında yaşamını yitirdiği bölgede ilköğretim, ortaöğretim ve üniversitelerde okuyan milyonlarca öğrenci ve aile olumsuz etkilendi. Ölenler arasında çok sayıda çocuk ve genç de var. Böyle bir ortamda sağlıklı eğitimin yapılabilmesi için, okullarımızın yeniden yapılanması ve depremzedelerin yaralarının sarılması gerekir.

Deprem bölgesindeki illerimizde -Kocaeli ve Sakarya hariç- 1999-2000 öğretim yılının zamanında başlamış olması, hepimiz açısından gurur vericidir; çünkü, bir yüzyılın bitişi ve yeni yüzyılın başlangıcı olması münasebetiyle, bu, fevkalede önemlidir.

Gönlümüz, Kocaeli ve Sakarya’daki okullarımızın da zamanında açılmasından yanaydı; ancak, deprem nedeniyle, bu, gerçekleşemedi; ama, dün, deprem bölgesindeki illerimizin bir kısmında ara verilen eğitim ve öğretime yeniden başlanmış olması, ayrı bir mutluluk kaynağıdır. Zira, bu, bölge halkının normal hayata geçme isteğinin ve çabasının bir belirtisidir.

Kocaeli ve Sakarya İllerinde de hiç zaman geçirmeden okullar açılmalı; eğitim kurumlarının açılışındaki belirsizlik ortadan kaldırılmalıdır. Aksi takdirde, başta seçim bölgem Kocaeli olmak üzere, deprem bölgesi illerinden göçler devam edecek, bazı öğretim kurumları öğrencisizlik yüzünden kapanmayla karşı karşıya kalacaktır.

Bakanlık üst düzey yetkililerinden, deprem bölgesi illerindeki yardıma muhtaç öğrencilere, Millî Eğitim Bakanlığı ve Millî Eğitim Vakfınca, giysi, kitap, kırtasiye yardımları yapıldığını öğrendim. Sayın Millî Eğitim Bakanı ve Millî Eğitim Vakfı yöneticilerine, bölge halkı adına, şükranlarımı sunuyorum.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Millî Eğitim Bakanlığınca, 30 000 öğretmen ataması kısa süre önce gerçekleştirildi. Deprem bölgesi illerine de bu atamalardan öğretmen verildi. Dolayısıyla, öğretmen açığı söz konusu değildir. Ancak, özellikle, Kocaeli ve Sakarya İllerinde barınma sorunu olduğundan, yeni atanan öğretmenler de bu sorunla karşı karşıya kalacaklardır. Bu durum, öğretmenleri olumsuz yönde etkileyecektir.

Kocaeli İlinde, Millî Eğitim Bakanlığına ait 461 kurum bulunmaktadır.

BAŞKAN – Sayın Çalık, size 1 dakika ilave süre veriyorum efendim.

HALİL ÇALIK (Devamla) – Teşekkür ediyorum.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; bunlardan, bir kısmı ağır, bir kısmı orta, bir kısmı hafif hasarlı olmak üzere, 205 okulumuz onarım beklemektedir. Bunlar, en kısa sürede onarıma alınarak, kış mevsimi başlamadan, amaçları doğrultusunda kullanılması sağlanmalıdır.

Eğitim ağırlıklı konuşmamda, bölgedeki üniversiteden de söz etmeden geçemeyeceğim. Depremde, seçim bölgemdeki Kocaeli Üniversitesinin merkez binası dahil, Aslanbey Belde Kampusü yerle bir olmuştur. Zararın, kamuoyunda, 20 trilyon civarında olduğu telaffuz edilmektedir. Yaklaşık 20 000 öğrencimize hizmet veren bu kurumu gözardı etmemeliyiz diye düşünüyorum. Kocaeli Üniversitesinin bir an önce yeniden yapılması konusunda da her türlü önlem alınmalıdır.

Sonuç olarak, Sayın Millî Eğitim Bakanımızın, yapılan çalışmalar hakkında kamuoyunu ve bizleri bilgilendirmesini rica ediyorum. Ulusça büyük bir felaketin acısını hep birlikte yaşadık. Tasada, kıvançta, kaderde biriz; dert, hepimizin derdidir; hiçbir parti, hiçbir görüş ayırımı yapmaksızın bölgedeki yaraları sarmak...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

HALİL ÇALIK (Devamla) - ...hepimizin aslî görevidir. Yüce Türk Milletinin Parlamentodan beklediği de budur. Allah’tan, insanlık âlemine bir daha böyle bir felaketi yaşatmamasını diler, hepinizi saygıyla selamlarım. (DSP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Çalık.

Gündemdışı konuşmaya Sayın Millî Eğitim Bakanımız yanıt verecektir.

Süreniz 20 dakika efendim.

Buyurun.

Sayın bakanlara hatırlatıyorum, İçtüzük değişikliğinden sonra, bu süreniz, sanıyorum 10 dakikaya kadar düşecektir; ona göre hazırlıklı olunuz.

Buyurun.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI METİN BOSTANCIOĞLU (Sinop) – Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Türkiye Büyük Millet Meclisinin 21 inci Dönem İkinci Yasama Yılının ülkemize güzellikler getirmesini diliyorum.

Bugün, 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günüdür. Bütün dünyadaki öğretmenlerin bu gününü kutluyorum. Ülkemiz ve bütün dünya, öğretmenlere çok şey borçludur.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; 1 Ekim 1999 günü Türkiye Büyük Millet Meclisi açılırken, Türk millî eğitimi acı bir gününü yaşıyordu. Çünkü, ben, çok yakın bir dostumu, en büyük destekçimi; eğitim camiası, duayenini; Türk siyaseti renkli bir simasını kaybetmişti. Acımız, kelimelerle anlatılamayacak kadar büyük idi, elemle çarpıyordu yüreklerimiz. Çünkü, aramızda bir Avni Akyol olmayacaktı bundan sonra. Ancak, o, mükemmel kişiliği, engin kültürü, sınırsız hoşgörüsü, uzlaşmacı tutumu, eğitime olan tutkusu, örnek alınacak hizmet anlayışıyla; özetle, kendisini Türk eğitimine ve ulusunun yüce çıkarlarına adamışlığıyla sonsuza dek yüreklerimizde koruyacak yerini.

Çok ilklerde imzası var Sayın Avni Akyol’un. Taşımalı eğitim, çok programlı liseler, Anadolu güzel sanatlar liseleri, Anadolu öğretmen liseleri ve öğretmen adaylarına burs uygulaması, hep onu hatırlatacak. Millî Eğitim Akademisi, onun temelini attığı; ancak, gerçekleşmeyen rüyası olarak daima hatırlanacaktır. Onu, ebedî istirahatgâhına minnet ve şükran duygularıyla uğurladık. Kendisine Allah’tan rahmet, kederli ailesine, eğitim camiasına ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Anavatan Grubuna başsağlığı diliyorum.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; 17 Ağustos 1999 tarihinde meydana gelen deprem felaketinden hemen sonra, deprem bölgesindeki bütün okullarımız, Bakanlığımızın teknik elemanları ile müşavir firmaların teknik elemanlarından oluşan 7 ayrı ortak komisyon tarafından tek tek incelenmiştir. Ayrıca, İstanbul’daki okullar, İstanbul Teknik Üniversitesi, Yıldız Teknik Üniversitesi, Boğaziçi Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesinin mimarlık ve mühendislik fakültelerine, İstanbul dışındaki okullar ise Orta Doğu Teknik Üniversitesine incelettirilmiştir.

Afetlerle ilgili yasa gereği, yetkili olan Bayındırlık ve İskân Bakanlığı elemanları, deprem bölgesindeki bütün okullarımızda incelemelerde bulunmuş, okul binaları hakkında “kullanılabilir” ya da “kullanılamaz” şeklinde raporlar vermiştir.

Kullanılamaz raporu verilen okullarımızda, kesinlikle öğretim başlatılmamıştır. Raporlar, vatandaşlarımızın kaygıya kapılmamaları için okullarımızın kapılarında ilan edilmiştir. Hiçbir çocuğumuz, kullanılamaz raporu bulunan okula sokulmamıştır. Hatta, sağlam raporu verilmiş olsa da, görünüm itibariyle veli ve öğrencilerimizi rahatsız eden okullar da öğretime açılmamıştır.

Kocaeli ve Sakarya İlleri dışındaki, altyapı sorunu bulunmayan İstanbul, Bursa, Yalova, Eskişehir ve Bolu’da, bütün yurtta olduğu gibi, 13 Eylül 1999’da öğretime başlama konusunda, Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırması Enstitüsü Müdürü ile çeşitli üniversitelerin konuyla ilgili bilim adamları, eğitimciler ve psikologların görüşü alınmıştır.

Deprem bölgesindeki öğretmenlerimiz, Millî Eğitim Bakanlığı, UNICEF, Hacettepe Üniversitesi, Başkent Üniversitesi ve Türk Psikologlar Derneğinin ortak çalışmasıyla, psikolojik rehberlik seminerine alınmıştır. İlk haftalarda okulların bahçelerinin ve 1 inci katlarının kullanılması ve daha çok oyun içerikli faaliyetlere yer verilmesi, deprem ve depremden korunma, ilk yardım konularında bilgiler verilmesi kararlaştırılmış ve uygulanmaya başlanmıştır.

Deprem bölgesindeki öğrencilerin, İstanbul Üniversitesi, Gazi Üniversitesi, Ankara Üniversitesi, Uludağ Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi ve İzzet Baysal Üniversitesinin tıp fakülteleri tarafından sağlık taramasından geçirilmesi kararlaştırılmış ve bu çalışma, 13 Eylül 1999 günü başlatılmıştır.

Depremden zarar gören ailelerin çocukları ile depremden zarar gören okulların bütün öğrencilerine giyim ve kırtasiye yardımında bulunulmuş, yemek gereksinimleri karşılanmıştır. Yetim ve öksüz kalmış ya da maddî ve manevî zarara uğramış tüm ailelerin çocuklarına, parasız yatılı olarak öğrenimlerine devam etme olanağı sağlanmıştır. Bakanlığımız Millî Eğitim Vakfı ve Millî Eğitim Sağlık ve Eğitim Vakfı tarafından, öğretmenlerimize maddî yardım yapılması, barınma sorunlarının hemen giderilmesi kararlaştırılmış, ölen öğretmen ve personelimizin geride kalanlarına 500’er milyon lira, evi yıkılanlara da 100’er milyon lira yardımda bulunulmuştur.

17 Ağustos 1999 tarihindeki depremden sonra, yöneticiler, öğretmenler ve öğrencilerimize okullarımızda deprem tatbikatı yaptırılmıştır.

Bütün bunlardan sonra, ilgili bilim adamlarının da görüşü alınarak, çocuklarımızın, depremin yarattığı olumsuz psikolojiden kurtarılarak, normal yaşama döndürülmesi için öğretime başlanılması kararı verilmiştir. Çocukları, zihinlerindeki deprem korkusu, felaket, çaresizlik ve umutsuzluk duygularından bir an önce uzaklaştırmamız gerekir; onlara baskı yapmadan, konuşarak, kaygılarını paylaşmalıyız; hayata bağlanmaları için, kendilerine ve çevrelerindekilere güvenlerini sağlamak, korkularını azaltmak gerekir. Çocuklara, bu yöndeki yardım ise, okul ve oyun ortamında verilir. Eğer, sürekli olarak korkuyu, felaketi körüklersek, afet karşısında çaresizlik, umutsuzluk ve depresyona dönüşür. Bu nedenle, özellikle, çocukların kaygılarını paylaşmamız, çocuklara güven vermemiz, onları yıkıntı ve çöküntünün içerisinden çekip, okul ve oyun ortamına almamız gerekir.

Depremden yaklaşık bir ay sonraki bir tarih olan 13 Eylül 1999, bu nedenlerle, okulların açılması için en uygun zamandı. 13 Eylül 1999 Pazartesi günü, 1999-2000 öğretim yılının açılışı, Yalova’da, benim, Sayın Bakanımız Yaşar Okuyan’ın, diğer deprem bölgesi illerinde de Bakanlığımız üst düzey yetkililerinin katılımıyla gerçekleştirilmiştir.

Bu tarihte, okul, öğretmen ve öğrenci sayımız şöyledir: Deprem bölgesindeki 7 ilde okul sayımız 6 168’dir; bunların 42’si yıkılmıştır; ancak, biraz önce belirttiğim nedenlerle, 116’sı hizmet dışı bırakılmıştır. 6 168 okulda 72 870 öğretmen mevcuttur; 2 801 882 öğrenci eğitim görmektedir.

13 Eylül Pazartesi günü öğleden sonra meydana gelen artçı deprem, bölgedeki öğrencilerimiz, öğretmenlerimiz ve velilerimizde endişeye sebep olduğundan, bölgedeki okulların bir süre tatil edilmesi uygun görülmüştür.

13 Eylülde meydana gelen artçı depremde hiçbir okul binamız yıkılmamıştır. Bölgedeki hiçbir okulumuzda, olayın yarattığı heyecan dışında, yaralanma meydana gelmemiş, deprem tatbikatının da yardımıyla, öğretmenlerimiz, soğukkanlılıkla çocuklarımızı bahçeye çıkarmış, çocuklarımız da depremin bilinciyle hareket etmişlerdir.

Deprem bölgesindeki 7 ilde okullarımızın geçici bir süre tatil edilmesinin, okul binalarında hasar meydana gelmesiyle ya da okullarımızın dayanıklı olup olmadığıyla hiçbir ilgisi bulunmamaktadır. Bu tatilin amacı, öğrenci, öğretmen ve velilerimizin psikolojik yönden rahatlamalarını sağlamaktır.

Kocaeli ve İstanbul’da İstanbul Teknik Üniversitesi, Yalova’da Yıldız Teknik Üniversitesi, Sakarya’da Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Gölcük ve Karamürsel’de Boğaziçi Üniversitesi, artçı depremin ardından okullarda yeniden teknik inceleme yapmış, okulların kullanılıp kullanılamayacağını raporla tespit etmiştir. 7 ildeki okullar, Bayındırlık ve İskân Bakanlığının elemanlarınca da teknik incelemeden geçirilmiştir. Bu incelemelerden sonra, Bursa, Eskişehir, Bolu valilikleri, illerindeki teknik çalışmaların tamamlandığını, vatandaşların psikolojik yönden rahatladığını ifade ederek, okulları 27 Eylül 1999 Pazartesi günü açabileceklerini belirtmişlerdir. Valiliklerin teklifleri üzerine, 3 ilimizde okullar 27 Eylül Pazartesi nü açılmıştır. İstanbul ve Yalova’da ise, teknik incelemelerin tamamlanması, psikolojik rahatlamanın sağlanması açısından 4 Ekim 1999 tarihinin okulların öğretime açılması için olası ve uygun bir tarih olabileceği görülmüş; bu illerimizde, okulların 4 Ekimden önce açılamayacağı kamuoyuna duyurulmuştur.

Geçen hafta, İstanbul’da ve Yalova’da teknik çalışmalar sonuçlanmış, kullanılamayacak okullardaki öğrencilerin öğrenimlerine hangi okullarda devam edecekleri saptanmış, buna ilişkin duyuru yapılmış ve 4 Ekim Pazartesi günü (dün) bu iki ilimizde öğretim-eğitim yeniden başlamıştır.

İstanbul’da, artçı depremden sonra, 567’si ilköğretim, 220’si ortaöğretim okulu olmak üzere 787 okul teknik incelemeden geçirilmiştir. Bayındırlık İl Müdürlüğünün oluşturduğu 84 ekip ve İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Fakültesi tarafından yapılan incelemeler sonucu 44’ü ilköğretim, 22’si ortaöğretim okulu olmak üzere 66 okul hakkında “kullanılamaz raporu” verilmiştir.

Sonuç olarak, deprem dolayısıyla, İstanbul’daki 3 174 okul ve eğitim kurumundan 66’sı kullanılamayacak şekilde hasar görmüştür. Bu okulların öğrencileri başka okullara nakledilmiş, bu öğrencilerin bir bölümü -yakın olduğu için- yürüyerek, bir bölümü kendi ulaşım imkânlarıyla nakledildikleri okullara giderken, İl Millî Eğitim Müdürlüğü ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan protokolle, Sarıyer’de, belediye otobüslerinin öğrencileri ücretsiz olarak taşımaları sağlanmıştır.

Yalova’da yapılan teknik incelemeler sonucunda da, merkez ve ilçelerindeki toplam 62 okuldan 2’sinin kullanılamaz durumda olduğu saptanmıştır. 41 okulda eğitim, kendi binası ya da ek binalarda yapılırken, 13 okul başka okullara taşınmakta, 8 okul ise, onarımları tamamlanana kadar çadırda eğitim vermektedir.

Sakarya ve Kocaeli’nde de, okullarımızın en kısa zamanda açılması için çalışmalarımızı yoğun bir şekilde sürdürüyoruz. İstanbul Teknik Üniversitesi, Boğaziçi Üniversitesi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesiyle işbirliği yapılarak, bu illerimizdeki fizikî koşullar hazırlanmakta, buna yönelik projeler oluşturulmaktadır. Bakanlığımız, bu konuda elinden gelen bütün çabayı göstermektedir; ancak, bu illerimizde okulların açılabilmesi için, velilerden, sivil toplum örgütlerinden, yönetici ve öğretmenlerden yardım ve destek bekliyorum. Bu yardımlar, çocuklarımızın geleceği demek olan eğitim-öğretimin başlamasını hızlandıracaktır.

Kocaeli’nde, toplam 381 okulun 147’si hafif hasarlı, 50’si orta hasarlı, 33’ü ağır hasarlıdır, 15 okul binasının yıkılması gerekmektedir. 564 okulun bulunduğu Sakarya’da ise hafif hasarlı 117, orta hasarlı 50, ağır hasarlı 8 okul bulunmaktadır; 10 okul ise onarılamayacak derecede hasar gördüğü için yıkılacaktır.

Deprem bölgesindeki okullardan kısa sürede onarımı yapılabilecek olanlar için, Bakanlığımızca, 7 ilimize, ilk etapta 2 620 000 000 000 lira ödenek gönderilmiştir. Deprem bölgesinde görev yapan 72 870 öğretmenden, 36’sı emekli, 138’i de görevli olmak üzere, 174’ünü, maalesef, depremde yitirmiş bulunuyoruz. Deprem bölgesinden ayrılmak isteyen 1 997 öğretmen –ki, bu öğretmenler maddî ve psikolojik zarar gördüklerini ileri sürmektedirler– istekleri doğrultusunda başka illere nakledilmiştir; 231 öğretmen de, başka illerden deprem bölgesine atanmak istemişler, onların da atamaları yapılmıştır. 20 Eylül 1999 günü gerçekleştirdiğimiz öğretmen atamasında, deprem bölgesindeki illere toplam 7 756 yeni öğretmen atanmıştır. Deprem bölgesindeki 7 ilden Türkiye’nin diğer 73 iline 10 000’e yakın öğrenci, misafir öğrenci olarak veya kaydını aldırmak suretiyle gitmiştir. 10 000’e yakın öğrenci de, İstanbul İlimize eğitimlerine devam etmek üzere gitmişler, misafir öğrenci olarak ya da kayıtlarını aldırmak suretiyle eğitimlerine İstanbul’da devam etmektedirler.

Her öğretim yılı başında öğretmenlerimize verilen öğretim yılına hazırlık ödeneği bu yıl 50 milyon lira olarak ödenmiş, ancak, deprem bölgesindeki öğretmenlerimiz için bu ödeneğin 100 milyon liraya çıkarılmasına ilişkin teklifimiz Bakanlar Kuruluna sunulmuş ve imzaya açılmıştır.

Deprem bölgesindeki 7 ilimizden toplam 12 258 öğrencinin başka illere gittiğini -10 000’in üzerinde- biraz önce belirtmiştim.

Bakanlığımız, depremin öğretmenlerimizin üzerinde yarattığı olumsuz psikolojik etkilerin giderilmesi için, psikolojik rehberlik çalışmalarına artçı depremlerden sonra da devam etmiş, altı ay süreli psikolojik ve rehberlik eğitimine başlanmıştır. Bu eğitim programına, üniversiteler, sivil toplum örgütleri, UNICEF, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığıyla birlikte Bakanlığımızın çeşitli birimlerindeki uzmanlar ve rehber öğretmenlerimiz katılmaktadır. Bu çalışmalar, Bakanlığımızca yeni çıkarılan, Afetlerde Uygulanacak Rehberlik ve Psikolojik Danışma Hizmetleri Yönergesi çerçevesinde yapılacaktır.

Sayın milletvekilleri, ülkemiz, deprem kuşakları üzerindedir. Deprem kuşaklarını ülkemizden çıkarma olanağına sahip olmadığımıza göre, depremden en az etkilenecek şekilde yeni yerleşim yerleri belirlemek ve buralarda depreme dayanıklı binalar yapmak zorundayız; Bakanlık olarak, bütün çabalarımız bu yöndedir. Çok sık tekrar edildiği gibi, depremle yaşamayı öğrenmek zorundayız. Depremin paniğe, can ve mal kaybına neden olmaması için eğitime önem vermeliyiz. Deprem eğitimine başladık; ancak, bu eğitim, sadece okullarımızda yapılacak ve uygulanacak bir eğitim türü olmadığından, tam gün, tam yıl ve ömür boyu sürmelidir.

Bu düşünceyi, bütün yurda yayma yönünde, siz milletvekillerimize çok önemli görev düşmektedir. Akıl ve bilimin aydınlattığı bu yolda yapacağınız bütün çalışmalar için teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum. (DSP, MHP, ANAP ve DYP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederiz Sayın Bakanım; süreye harfiyen uydunuz.

Sayın milletvekilleri, Başkanlığın Genel Kurula diğer sunuşları vardır; ancak, sunuşlar uzun bir süreyi kapsayacağından kâtip üye arkadaşımızın oturarak sunuşları yapması hususunu oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.

4453 sayılı, Bazı Suç ve Cezaların Affına İlişkin Kanunun geri gönderilmesine dair Cumhurbaşkanlığı tezkeresi vardır; okutuyorum:

B) TEZKERELER VE ÖNERGELER

1. – 4453 sayılı Bazı Suç ve Cezaların Affına İlişkin Kanunun, Anayasanın 89 uncu maddesine göre bir defa daha görüşülmek üzere geri gönderildiğine ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/354)

1 Eylül 1999

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi: 28 Ağustos 1999 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-1635/4281 sayılı yazınız.

Türkiye Büyük Millet Meclisince kabul edilen 4453 sayılı “Bazı Suç ve Cezaların Affına İlişkin Kanun” aşağıda arz edilen gerekçelerle, Anayasanın 89 uncu ve 104 üncü maddeleri gereğince bir defa daha görüşülmek üzere iade edilmiştir.

1. Bilindiği üzere, Anayasanın 87 nci maddesi, Türkiye Büyük Millet Meclisine Anayasanın 14 üncü maddesinde yazılı devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne ve Türk Devleti ve Cumhuriyetinin varlığına yönelik fiiller ile Anayasamızın 169 uncu maddesinde yer alan orman suçları dışında kalan diğer suçlarla ilgili olarak genel ve özel af yasası çıkarma yetkisi vermektedir.

Tabiî ki, Türkiye Büyük Millet Meclisi; Anayasanın bu maddesi ile konulan sınırlar dahilinde hareket ederek, af yasaları tedvin eder.

Bir bütün olan Anayasanın 89 uncu ve 104 üncü maddeleri ise, bu hususta Cumhurbaşkanına da bir yetki tanımış ve bir yükümlülük vermiştir.

Cumhurbaşkanı, kabul edilen kanunların “tekrar görüşülmesi”ni isteyebilir.

Kanunların, Anayasa ve hukuka, adalet ve nasafet kurallarına ve kamu vicdanına uygunluğunu aramak, Cumhurbaşkanının görevidir.

Cumhurbaşkanı ayrıca, kanunları yerindelik açısından da inceleyebilir.

2. Anayasanın 10 uncu maddesinde “Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.

Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz.

Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde ve kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar” hükmü yer almıştır.

Buna göre, herkesin kanun önünde eşit olması gerektiği gibi, kanunların da genellik ilkelerine uygun olarak tedvin edilmesi hukukun temel ilkesidir. Bu bağlamda, kabul edilen 4453 sayılı Kanunda, Türk Ceza Kanununun 313 üncü maddesi af kapsamı dışında tutulmakla beraber, ceza indirimi uygulanacak suçlar içine alınmıştır. Bunun sonucunda cürüm işlemek için örgüt oluşturanlar bir bakıma ayrıcalıklı konuma getirilmiş bulunmaktadırlar.

3. 4453 sayılı “Bazı Suç ve Cezaların Affına İlişkin Kanun”un 2 nci maddesi verilen cezaların bütün sonuçlarını kapsayacak şekilde genel affı içermekte olduğu halde,

4 üncü maddesinde yapılan düzenleme ile, af kapsamı dışında kalan bazı suçlarla, diğer suçlarda ceza indirimi sağlanarak, özel af niteliğine dönüştürülmüş ve daha sonra yapılan düzenleme ile af edilen ve indirim yapılan bütün cezalara erteleme hükmü getirilerek, kanunun yapım tekniğinde bütünlük korunmamıştır.

Yukarıda belirtilen nedenlerle, 4453 sayılı “Bazı Suç ve Cezaların Affına İlişkin Kanun” Anayasanın 89 uncu ve 104 üncü maddeleri gereğince “bir defa daha görüşülmek üzere” iade edilmiştir.

Arz ederim.

Süleyman Demirel

Cumhurbaşkanı

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının bir duyurusu vardır; okutuyorum:

2. – Anayasanın 100 üncü maddesi gereğince, Meclis soruşturması açılmasına ilişkin önergelerin, sadece milletvekilleri tarafından en az 55 imzayla verilebileceğine, aksi takdirde TBMM Başkanlığının, Meclis soruşturması açılmasına ilişkin bir işlemi re’sen yürütmesine imkân bulunmadığına ilişkin TBMMBaşkanlığı tezkeresi (3/355)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna

Devlet eski Bakanı Aysel Baykal hakkındaki soruşturma raporu, Başbakanlığın 13.9.1999 tarihli ve B.02.0.PPG.012.310/14562 sayılı yazısına ekli olarak Anayasanın 100 üncü maddesine göre gereği yapılmak üzere Başkanlığımıza intikal ettirilmiştir.

Bilindiği gibi, Anayasanın 100 üncü maddesi uyarınca Meclis soruşturması önergeleri sadece milletvekilleri tarafından ve en az (55) imzalı olarak verilebilmektedir.

Böyle bir önerge olmadan, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının anılan dosyayla ilgili olarak Meclis soruşturmasına ilişkin bir işlemi resen yürütmesi mümkün bulunmadığından, yapılan uygulamalar doğrultusunda, konunun Genel Kurula sunulması ve söz konusu dosyanın milletvekillerinin tetkik ve takdirlerine açılması Başkanlığımızca uygun görülmüştür.

Konuya ilişkin Başbakanlık tezkeresi okutulup, Genel Kurulun bilgisine sunulduktan sonra Başkanlığımızda bulunan dosya sayın milletvekillerinin tetkikine açılacaktır.

Yüce Heyetin bilgilerine sunulur.

Yıldırım Akbulut

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Konuyla ilgili Başbakanlık tezkeresini okutuyorum:

3. – Devlet eski Bakanı Aysel Baykal hakkında dosyanın, Anayasanın 100 üncü maddesine göre değerlendirilmek üzere TBMM’nin takdirine sunulmasının uygun görüldüğüne ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/356)

13 Eylül 1999

Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna

İlgi: Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanlığının 19.8.1999 tarih ve B.02.0.TKB-013-1122 sayılı yazısı.

Devlet eski Bakanı Aysel Baykal hakkında; Başbakanlık Başmüfettişleri Selahaddin Ergönenç ile Mehmet Öztürk tarafından yapılan soruşturma neticesinde tanzim olunan 9.2.1998 tarih ve 22/98-3 sayılı fezleke, Danıştay İdarî İşler Kurulunun 15.7.1999 tarih ve 1999/04-109 sayılı kararına istinaden adı geçen başmüfettişlerce düzenlenen 12.8.1998 tarih ve 22/98-6 sayılı ek fezleke ve ekleriyle, 5.8.1999 tarih ve 22/99-33 sayılı müfettişlik görüş yazısı ve bu yazı üzerine Adalet Bakanlığından alınan 12.8.1999 tarih ve 018756 sayılı cevabî yazı ile Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanlığının ilgi yazısının sureti ilişikte gönderilmiştir.

Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 100 üncü maddesine göre gereğini arz ederim.

Bülent Ecevit

Başbakan

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Söz konusu dosya, Kanunlar ve Kararlar Müdürlüğünde sayın üyelerin tetkikine açılmıştır.

Başbakanlığın bir başka tezkeresi vardır; okutuyorum:

4. – Ölüm cezasına hükümlü Mehmet Nuri Özen ve Hasan Aşkın hakkındaki dava dosyasının geri verilmesine ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/357)

23 Eylül 1999

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi: a) 7.1.1999 tarih ve B.02.0.PPG.0.12-315/00347 sayılı yazımız.

b) Adalet Bakanlığının 8.9.1999 tarih ve B.03.0.CİG.0.00.00.0.-1.134.12.1998/19874 sayılı yazısı.

Ölüm cezasına hükümlü Mehmet Nuri Özen ve Hasan Aşkın hakkındaki dava dosyası gereği yapılmak üzere ilgi (a) yazımız ekinde gönderilmişti.

Diğer sanık Fesih Yavaş’ın sonradan düzeltme talebinde bulunması nedeniyle, ilgi (a) yazımız ekinde gönderilen dava dosyalarının Adalet Bakanlığına iade edilmek üzere Başbakanlığa gönderilmesi hususunda gereğini arz ederim.

Bülent Ecevit

Başbakan

BAŞKAN – Adalet Komisyonunda bulunan bu dosya hükümete geri verilmiştir.

Sözlü soru önergelerinin geri alınmasına dair 7 adet önerge vardır; okutuyorum:

5. – Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya’nın, (6/144) esas numaralı sözlü sorusunu geri aldığına ilişkin önergesi (4/22)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Gündemin “Sözlü Sorular” kısmının 103 üncü sırasında yer alan (6/144) esas numaralı sözlü soru önergeme yazılı cevap aldığımdan, soru önergemi geri alıyorum.

Gereğini saygılarımla arz ederim.

Musa Uzunkaya Samsun

BAŞKAN – Sözlü soru önergesi geri verilmiştir.

6. – Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya’nın, (6/145) esas numaralı sözlü sorusunu geri aldığına ilişkin önergesi (4/23)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Gündemin “Sözlü Sorular” kısmının 100 üncü sırasında yer alan (6/145) esas numaralı sözlü soru önergeme yazılı cevap aldığımdan, soru önergemi geri alıyorum.

Gereğini saygılarımla arz ederim.

Musa Uzunkaya Samsun

BAŞKAN – Sözlü soru önergesi geri verilmiştir.

7. – Balıkesir Milletvekili İsmail Özgün’ün, (6/156) esas numaralı sözlü sorusunu geri aldığına ilişkin önergesi (4/24)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Gündemin “Sözlü Sorular” kısmının 110 uncu sırasında yer alan (6/156) esas numaralı sözlü soru önergeme yazılı cevap aldığımdan, soru önergemi geri alıyorum.

Gereğini saygılarımla arz ederim.

İsmail Özgün

Balıkesir

BAŞKAN – Sözlü soru önergesi geri verilmiştir.

8. – Yozgat Milletvekili Mehmet Çiçek’in, (6/157) esas numaralı sözlü sorusunu geri aldığına ilişkin önergesi (4/25)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Gündemin “Sözlü Sorular” kısmının 111 inci sırasında yer alan (6/157) esas numaralı sözlü soru önergeme yazılı cevap aldığımdan, soru önergemi geri alıyorum.

Gereğini saygılarımla arz ederim.

Mehmet Çiçek

Yozgat

BAŞKAN – Sözlü soru önergesi geri verilmiştir.

9. – Hatay Milletvekili Namık Kemal Atahan’ın, (6/62) esas numaralı sözlü sorusunu geri aldığına ilişkin önergesi (4/26)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Bayındırlık ve İskân Bakanı Sayın Koray Aydın’ın cevaplandırması dileğiyle İskenderun otoban kamulaştırma bedellerinin ne zaman ödeneceği hakkındaki sözlü soru önergem Sayın Koray Aydın tarafından yazılı olarak cevaplandırılmış bulunduğundan, gündemin 27 nci sırasında yer alan (6/62) esas numaralı sözlü soru önergemi geri çekiyorum.

Saygılarımla.

Namık Kemal Atahan

Hatay

BAŞKAN – Sözlü soru önergesi geri verilmiştir.

10. – Hatay Milletvekili Namık Kemal Atahan’ın, (6/63) esas numaralı sözlü sorusunu geri aldığına ilişkin önergesi (4/27)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Yaşar Okuyan’ın cevaplandırması dileğiyle İskenderun Sosyal Sigortalar Kurumu Hastanesinde yoğun bakım ünitesi kurulduğunu bunun takdire değer bir çalışma olduğunu bildirmiş, ancak, hastanenin kardiyoloji uzmanı yokluğundan bahisle, ne zaman atama yapılacağını, ayrıca, ağır sanayi bölgesi olan İskenderun gibi bir yörede çok yoğun sigortalıya hizmet veren hastaneye plastik cerrahın atanıp atanmayacağını sormuş idim.

Sözlü sorum, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan tarafından yazılı olarak cevaplandırılmış bulunduğundan, gündemin 28 inci sırasında yer alan (6/63) esas numaralı sözlü soru önergemi geri çekiyorum.

Saygılarımla.

Namık Kemal Atahan

Hatay

BAŞKAN – Sözlü soru önergesi geri verilmiştir.

11. – Bingöl Milletvekili Necati Yöndar’ın, (6/147) esas numaralı sözlü sorusunu geri aldığına ilişkin önergesi (4/28)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Gündemin sözlü soru önergeleri kısmının 101 inci sırasında bulunan (6/147) sıra sayılı soru önergemi, soru önergeme yazılı cevap aldığımdan dolayı geri çekmek istiyorum.

Arz ederim.

Necati Yöndar

Bingöl

BAŞKAN – Sözlü soru önergesi geri verilmiştir.

4 adet Meclis araştırma önergesi vardır; okutuyorum:

C) GENSORU, GENEL GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI VE MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGELERİ

1. – İzmir Milletvekili B. Suat Çağlayan ve 26 arkadaşının, pratisyen hekimlerin sorunlarının araştırılarak ülke sağlığı açısından alınması gerekli önlemlerin belirlenmesi konusunda Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/75)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Pratisyen hekimlerin mezuniyet öncesi ve sonrası sorunlarının araştırılması ve bu konuda ülke sağlığı açısından önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasını istiyoruz.

Gereği için emirlerinizi arz ederiz.

1. B. Suat Çağlayan (İzmir)

2. Fikret Uzunhasan (Muğla)

3. Salih Dayıoğlu (İzmir)

4. Mehmet Özcan (İzmir)

5. Güler Aslan (İzmir)

6. Rahmi Sezgin (İzmir)

7. Hasan Erçelebi (Denizli)

8. Ziya Aktaş (İstanbul)

9. Mehmet Kocabatmaz (Denizli)

10. M. Güven Karahan (Balıkesir)

11. Mahmut Erdir (Eskişehir)

12. Sadık Kırbaş (Çanakkale)

13. Mehmet Yaşar Ünal (Uşak)

14. Eyüp Doğanlar (Niğde)

15. Erol Karan (Karabük)

16. Ahmet Arkan (Kocaeli)

17. Ergün Bayrak (Artvin)

18. Mehmet Emrehan Halıcı (Konya)

19. Cahit Savaş Yazıcı (İstanbul)

20. Erol Al (İstanbul)

21. Mustafa Karslıoğlu (Bolu)

22. Hayati Korkmaz (Bursa)

23. Atilla Mutman (İzmir)

24. Bayram Fırat Dayanıklı (Tekirdağ)

25. Mehmet Tahir Köse (İstanbul)

26. Saffet Başaran (İzmir)

27. Osman Kılıç (İstanbul)

Gerekçe:

Ülkemizde çok sayıda açılmış olan tıp fakültelerinde çok farklı düzeylerde eğitim verilmektedir. Bunun sonucu olarak, tıp doktoru olarak toplum sağlığımızı emanet ettiğimiz doktorlarımızın sağlık uygulamaları büyük farklılıklar göstermektedir. Yeni fakültelerin açılması konusunda dikkatli davranılmamakta, gerek öğretim üyesi eksikliği ve gerekse bir doktoru yetiştirme olanakları bakımından yetersizlik olmasına karşın fakülteler açılmaktadır. Bu koşullarda açılmış fakültelere alınan öğrencilerin başarısızlıklarını sadece o öğrencilerin sırtlarına yüklemek çabasıyla, baraj niteliğinde ortak sınavlardan bahsedilmektedir.

Mezun olduktan sonra Anadolu’ya gönderilen doktorlarımız ne ekonomik olarak tatmin edilmekte ne de hakça ve eşit olarak, bögelerimizde görevlendirilebilmektedir. Bütün bunların yanı sıra, tıpta uzmanlık sınavı (TUS) denen -ve gerçekte de yapılması gereken- sınavı temel hedef oluşturmuşuz bu doktorlarımız için. Yaklaşık yüzde 7-8 şans için, binlerce doktorumuz, bu TUS sınavına girmekte ve âdeta bir kurtuluş sınavı olarak algılanan bu sınav için, fakültenin ilk sınıfından itibaren gerek öğrenciler ve gerekse genç doktorlar, tüm güçlerini ve mesailerini harcamaktadırlar.

TUS’ta başarısız olan büyük çoğunluk, mutsuz, umutsuz, kırgın ve kızgındır. Halbuki, hem ülke sağlığımız için hem de yaklaşık 20 000’i kamu kesiminde çalışan 40 000 pratisyen doktorumuzun umutlarını canlı tutabilmek için, geçmişten ders alınarak gelecekte yapılabilecek şeylerin olduğu bir gerçektir.

Ülke sağlığımızın daha iyiye götürülmesi amacıyla, pratisyen hekimlerin gerek yetişmeleri gerek kamu hizmetinde kullanımları ve gerekse beklentilerinin iyi belirlenmesi gerekir. Bu amaçla, bir Meclis araştırması açılmasının yararlı olacağı inancındayız.

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Önerge, gündemdeki yerini alacak ve Meclis araştırması açılıp açılmaması konusundaki öngörüşme, sırası geldiğinde yapılacaktır.

Diğer önergeyi okutuyorum:

2. – Diyarbakır Milletvekili Sacit Günbey ve 28 arkadaşının, Dicle Nehrine petrol atığı bırakıldığı iddialarının araştırılarak alınması gerekli önlemlerin belirlenmesi konusunda Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/76)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Kısıtlı içmesuyu kaynaklarına sahip olan Diyarbakır İlimizin içmesuyu ihtiyacının büyük bir kısmı Dicle Nehri ile Devegeçidi Barajından karşılanmaktadır. Ancak, son dört yılda, önce Shell şirketi, şimdi ise Shell’in tüm petrol sahaları ve sondaj kuyularını devralan Fransız PERENCO firmasınca, merkeze bağlı Hantepe Köyünde bulunan 19 ve 20 nci petrol kuyularından Dicle Nehrine binlerce varil petrol atığı enjekte edilmiş, bu sebeple halkın sağlığı sorumsuzca hiçe sayılmış ve çiftçilerimiz büyük zararlara uğratılmıştır.

Olayın vahameti nedeniyle alınması gereken önlemler ve zararların tespiti açısından, Anayasa ve İçtüzüğün ilgili maddeleri gereğince Meclis araştırması açılmasını saygıyla arz ederiz.

1- Sacit Günbey (Diyarbakır)

2- Seyyit Haşim Haşimi (Diyarbakır)

3- Ömer Vehbi Hatipoğlu (Diyarbakır)

4- Bülent Arınç (Manisa)

5- Osman Aslan (Diyarbakır)

6- Sabahattin Yıldız (Muş)

7- Turhan Alçelik (Giresun)

8- Ahmet Derin (Kütahya)

9- Aslan Polat (Erzurum)

10- İsmail Alptekin (Bolu)

11- Ahmet Demircan (Samsun)

12- Bekir Sobacı (Tokat)

13- Süleyman Arif Emre (İstanbul)

14- Hüseyin Karagöz (Çankırı)

15- Yaşar Canbay (Malatya)

16- Avni Doğan (Kahramanmaraş)

17- Ali Sezal (Kahramanmaraş)

18- Lütfi Doğan (Gümüşhane)

19- Remzi Çetin (Konya)

20- Ahmet Cemil Tunç (Elazığ)

21- Latif Öztek (Elazığ)

22- Mustafa Niyazi Yanmaz (Şanlıurfa)

23- Yahya Akman (Şanlıurfa)

24- Hüsamettin Korkutata (Bingöl)

25- Hüseyin Arı (Konya)

26- Mahmut Göksu (Adıyaman)

27- Mehmet Çiçek (Yozgat)

28- Yasin Hatiboğlu (Çorum)

29- Akif Gülle (Amasya)

Gerekçe:

Daha önce, Shell Şirketi, dünya standartları gereği petrol atıklarını yerin 2 200-2 800 metre altına enjekte etmesi gerekirken maliyetlerini düşük tutmak ve yüksek kâr elde etmek için yerin daha üst katmanlarına pompalamak suretiyle Diyarbakır halkının içmesuyunun karşılandığı Devegeçidi Barajına atıklarını karıştırmıştı. Şimdi ise, aynı firmanın tüm hisse senetlerini satın alan Fransız Perenco firması, aynı yolla, bu defa Diyarbakır’ın merkeze bağlı Hantepe Köyünde bulunan 19 ve 20 nci petrol kuyularından, yine ilimiz halkının içmesuyunun karşılandığı Dicle Nehrine, günde 120 000 varil zehirli ve kanserojen madde içeren bu atıkları dökmeye devam etmektedirler.

İşsizlik, yoksulluk, terör, göç gibi nedenlerle boğuşan yöre halkımızın bu sorunları yetmezmiş gibi, sorumsuz bu kuruluş tarafından akıtılan petrol atıkları, bilindiği gibi insan sağlığını tehdit etmekle birlikte, petrol ve türevleri toprağı kirletmekte, atık maddeler yıllarca toprakta kalmakta, fiziksel ve kimyasal yöntemlerle de toprakların arındırılması hemen hemen imkânsız hale gelmektedir.

Yine bilindiği gibi kanserojen madde içeren mineral yağ, 1 milyon litre içmesuyunu kullanılmaz hale getirmekte ve yaklaşık yetmiş yıl topraktan arındırılması mümkün olmamaktadır.

Bu durum halkımızın sağlığını bozmakla birlikte, çevre ve çiftçilerimizin topraklarını kullanılmaz hale getirmiş ve ürünlerine büyük zararlar vermesine sebep olmuştur.

Bu nedenle, gerçeklerin bir komisyon tarafından tespit edilmesi ve önlem alınması işbu Meclis araştırma önergemiz verilmiştir.

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Önerge gündemdeki yerini alacak ve Meclis araştırması açılıp açılmaması konusundaki öngörüşme, sırası geldiğinde yapılacaktır.

Diğer önergeyi okutuyorum:

3. – Erzincan Milletvekili Mihrali Aksu ve 55 arkadaşının, üniversite kurulacak illerde aranacak kıstasların belirlenmesi konusunda Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/78)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Üniversitesi olmayan illerimizde yeni üniversiteler kurulması taleplerinin değerlendirilmesine temel oluşturacak çalışmalar yapmak ve alınacak gerekli önlemler için Anayasa ve İçtüzüğün ilgili maddeleri doğrultusunda Meclis araştırması açılmasını saygıyla arz ederiz.

1- Mihrali Aksu (Erzincan)

2- Sebahattin Karakelle (Erzincan)

3- Burhan İsen (Batman)

4- Necmettin Cevheri (Şanlıurfa)

5- Salih Sümer (Diyarbakır)

6- Nail Çelebi (Trabzon)

7- Rıdvan Budak (İstanbul)

8- Mehmet Vecdi Gönül (Kocaeli)

9- Faris Özdemir (Batman)

10- Ahmet Tan (İstanbul)

11- Ali Coşkun (İstanbul)

12- Ziya Aktaş (İstanbul)

13- Zeki Ertugay (Erzurum)

14- Mehmet Gölhan (Konya)

15- Ayvaz Gökdemir (Erzurum)

16- Mücahit Himoğlu (Erzurum)

17- Şuayip Üşenmez (Yozgat)

18- Kamer Genç (Tunceli)

19- İsmail Karakuyu (Kütahya)

20- Bekir Aksoy (Çorum)

21- Celal Adan (İstanbul)

22- Hüseyin Çelik (Van)

23- Mustafa Cihan Paçacı (Ankara)

24- Ahmet İyimaya (Amasya)

25- Fetullah Gültepe (Van)

26- İlyas Arslan (Yozgat)

27- Mehmet Selim Ensarioğlu (Diyarbakır)

28- Metin Musaoğlu (Mardin)

29- Şaban Kardeş (Bayburt)

30- Necati Yöndar (Bingöl)

31- Bekir Ongun (Aydın)

32- Saffet Arıkan Bedük (Ankara)

33- Saffet Kaya (Ardahan)

34- Kadir Görmez (Kütahya)

35- Mustafa Örs (Burdur)

36- Mehmet Şandır (Hatay)

37- Recai Yıldırım (Adana)

38- Osman Müderrisoğlu (Antalya)

39- Süleyman Coşkuner (Burdur)

40- Ali Güngör (İçel)

41- Şefkat Çetin (Ankara)

42- Cemal Enginyurt (Ordu)

43- Mustafa Enöz (Manisa)

44- Yusuf Kırkpınar (İzmir)

45- Ahmet Erol Ersoy (Yozgat)

46- Şevket Bülend Yahnici (Ankara)

47- Mehmet Hanifi Tiryaki (Gaziantep)

48- Ali Özdemir (Gaziantep)

49- Hüseyin Akgül (Manisa)

50- Lütfi Ceylan (Tokat)

51- Mustafa Haykır (Kırşehir)

52- Ali Halaman (Adana)

53- Hayrettin Özdemir (Ankara)

54- Arslan Aydar (Kars)

55- Metin Ergun (Muğla)

56- Mehmet Arslan (Ankara)

Gerekçe:

Günümüzde bilgi çağı olarak nitelendirdiğimiz 21 inci Yüzyılın kapısında bulunmaktayız. Gelişmelerin baş döndürücü bir hızla devam ettiği zamanımıza ayak uydurabilen toplumların varlıklarını sağlıklı bir biçimde devam ettirebilmeleri, bu gelişmelere ayak uydurabilmeleriyle mümkündür.

Küreselleşen ve her geçen gün gelişmelerle biraz daha küçülen dünyamızda, günün gereklerine uygun yatırım ve çalışmaları yapmak büyük bir zorunluluk olarak ortaya çıkmaktadır. Bu çalışmaların yapılacağı kurumların ve kuruluşların da üniversiteler olduğu bilinen bir gerçektir.

Kurulduğu yörelerin kalkınmalarına yaptığı katkı yanında, yöreye götürdükleri sosyal ve kültürel değişikliklerle, üniversitelerimiz her zaman lokomotif görevi üstlenmişlerdir. Bu nedenledir ki, hemen hemen her ilimizin özlemi durumunda olmuşlardır. Bu özlemler doğrultusunda, Yüce Meclisimize çok sayıda kanun teklifleri verilmiştir. Muhakkak ki, bu teklifler Meclisimizde ele alınacak, mutlaka değerlendirilecektir. Ancak, zaman tasarrufunu sağlamak ve yatırımın en verimli şekilde hayata geçmesini sağlamak açısından, altyapısını tamamlamış, üniversite olmak için gerekli bütün hazırlıklarını yapmış illerimizin taleplerinin daha öncelikli değerlendirilmesi gerekmektedir.

Erzincan İlimiz de, üniversite özlemiyle yanıp tutuşan illerimizden biridir. Şu anda, ilimizde, 2 fakülte, 4 yüksekokul, 2 600’den fazla öğrenci, 300 civarında akademik personel, 200 civarında idarî ve yardımcı personelle eğitim ve öğretim hizmeti sürdürülmektedir. İlimizdeki 2 fakülteye ilaveten kurulacak 5 fakültenin de bina ve altyapısı mevcuttur. Kurulacak üniversite ile artacak öğrenci kapasitesinin ihtiyacını karşılayacak öğrenci yurtları ve sosyal tesisleri hazır durumdadır. Ayrıca, birçok üniversite ilinde bulunmayan ve öğretim üyelerine tahsis edilen boş lojmanlar bekletilmektedir. Bütün Erzincanlı, fizikî altyapısını tamamlamış Erzincan Üniversitesinin tabelasının takılmasını beklemektedir.

Erzincan ve benzeri illere üniversitenin kurulması ve henüz altyapısını yeteri kadar tamamlamamış illerimizin tekliflerinin, belirlenecek kıstasların göz önünde bulundurularak değerlendirilmesi ve gereken tedbirlerin alınması amacıyla bu Meclis araştırma önergesi verilmiştir.

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Önerge, gündemdeki yerini alacak ve Meclis araştırması açılıp açılmaması konusundaki öngörüşme, sırası geldiğinde yapılacaktır.

Diğer önergeyi okutuyorum:

4. – Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu ve 26 arkadaşının, cezaevlerinde meydana gelen olayların ve sorumlularının araştırılarak alınması gerekli önlemlerin belirlenmesi konusunda Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/77)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Son günlerde cezaevlerinde meydana gelen ve ölümlerle sonuçlanan olaylar, başta tutuklu ve mahkûm aileleri olmak üzere, milletimizi ciddî endişelere sevk etmiştir. Özellikle Ulucanlar Cezaevinde 10 kişinin ölmesi, uzun namlulu silahlar dahil çok sayıda silah ve malzemenin bulunması, görevlilerin kamuoyuna yeterli bilgi vermemeleri, kuşkulara neden olmaktadır.

Cezaevlerinin durumunu araştırmak, son günlerdeki olayların sebebini ve sorumlularını, bu tip olayların önlenmesi için alınacak tedbirleri tespit etmek için Anayasanın 98, TBMM İçtüzüğünün 104 ve 105 inci maddeleri gereğince bir Meclis araştırması açılmasını saygıyla arz ederiz. 1.10.1999

1 – Mehmet Bekâroğlu (Rize)

2 – Süleyman Metin Kalkan (Hatay)

3 – Mehmet Bedri İncetahtacı (Gaziantep)

4 – Mustafa Baş (İstanbul)

5 – Ömer Vehbi Hatipoğlu (Diyarbakır)

6 – Osman Pepe (Kocaeli)

7 – Yasin Hatiboğlu (Çorum)

8 – Veysel Candan (Konya)

9 – Mehmet Zeki Okudan (Antalya)

10 – Ali Gören (Adana)

11 – Zülfükar İzol (Şanlıurfa)

12 – Nurettin Aktaş (Gaziantep)

13 – Hüseyin Kansu (İstanbul)

14 – Yahya Akman (Şanlıurfa)

15 – Hüseyin Karagöz (Çankırı)

16 – Mehmet Elkatmış (Nevşehir)

17 – Turhan Alçelik (Giresun)

18 – Ahmet Derin (Kütahya)

19 – Bahri Zengin (İstanbul)

20 – Fahrettin Kukaracı (Erzurum)

21 – Musa Demirci (Sıvas)

22 – Mehmet Zeki Çelik (Ankara)

23 – Sacit Günbey (Diyarbakır)

24 – Ramazan Toprak (Aksaray)

25 – Abdullah Veli Seyda (Şırnak)

26 – Mehmet Ergün Dağcıoğlu (Tokat)

27 – Bülent Arınç (Manisa)

Gerekçe:

Cezaevlerinin bir türlü durulmaması, neredeyse her gün olayların yaşanması, başta tutuklu ve mahkûm aileleri olmak üzere milletimizi tedirgin etmektedir.

Mafya hesaplaşması, uyuşturucu ticareti, isyanlar, ölümle sonuçlanan çatışmalar cezaevlerinde neredeyse her gün yaşanan olaylar olmuştur. Eski Başbakan Sayın Mesut Yılmaz dahil birçok yetkili, cezaevlerinin devletin kontrolünden çıktığını ifade etmektedir.

Cezaevlerinde yapılan aramalarda, uzun namlulu silahlar dahil çok sayıda silah ve malzeme bulunmaktadır. Bazı cezaevlerinde kimi mahkûmların krallar gibi yaşadığı, kimi mahkûmların da insanlık dışı muamelelere tabi tutulduğu, yaşam için gerekli asgarî imkânlardan bile mahrum oldukları iddia edilmektedir.

Cezaevi güvenliğinden sorumlu olanlar, yakalanan silahların nasıl girdiğinin cevabını veremezken, tam bir zindancı zihniyetiyle cezaevlerini insan yaşayamaz mekânlar haline dönüştürmektedirler.

Ulucanlar Cezaevinde yaşanan olaylarda 10 kişinin ölmesi, olayların nedenleri konusunda doyurucu bir açıklamanın yapılmaması, ölenlerin otopsilerinde avukat ve yakınlarının bulundurulmaması, kuşkuları iyice artırmaktadır. Cezaevinde yatan tutuklu ve mahkûmların can güvenliği devletimize emanettir; kimsenin bu insanların can güvenliğini tehlikeye atma yetkisi yoktur.

Bu olayların Sayın Başbakanın ABD gezisine denk gelmesi, umulur ki bir tesadüftür. Özellikle Sayın Başbakanın ABD gezisinde yaşadığımız bu son olay, insan hakları ihlalleriyle suçlanan Türkiye Devletinin dış dünyadaki itibarını ciddî bir şekilde zedelemiştir.

Bütün bu sebeplerle, cezaevlerinin durumunun araştırılması, yaşanan olayların sebebi ve sorumlularının ortaya çıkarılması ve alınacak tedbirlerin tespiti amacıyla bir Meclis araştırmasının açılması zorunlu hale gelmiştir.

BAŞKAN – Önerge bilgilerinize sunulmuştur.

Önerge gündemdeki yerini alacak ve Meclis araştırması açılıp açılmaması husundaki öngörüşme, sırası geldiğinde yapılacaktır.

İçtüzüğün 37 nci maddesine göre verilmiş doğrudan gündeme alınma önergesi vardır; okutup işleme koyacağım ve oylarınıza sunacağım:

B) TEZKERELER VE ÖNERGELER (Devam)

12. – Bayburt Milletvekili Suat Pamukçu’nun, Yükseköğretim Kurumları Teşkilâtı Hakkında 41 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulüne Dair 2809 Sayılı Kanuna Bazı Maddeler Eklenmesi Hakkında Kanun Teklifinin (2/37) doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/29)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Hakkında 41 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulüne Dair 2809 Sayılı Kanuna Bazı Maddeler Eklenmesi Hakkında Kanun Teklifim havale edildiği komisyonlarda 45 gün içinde görüşülmediğinden, İçtüzüğün 37 nci maddesine binaen doğrudan gündeme alınmasını saygılarımla arz ederim. 30.7.1999

Suat Pamukçu

Bayburt

BAŞKAN – Evet, İçtüzük gereği, önerge üzerinde komisyon, hükümet ve teklif sahibi ile bir milletvekiline söz verme hakkımız vardır.

Önerge sahibi olarak konuşacak mısınız Sayın Pamukçu?

SUAT PAMUKÇU (Bayburt) – Konuşacağım Sayın Başkan.

BAŞKAN – Buyurun Sayın Pamukçu.

Süreniz 5 dakikadır.

SUAT PAMUKÇU (Bayburt) – Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Bayburt üniversitesi kurulmasıyla ilgili Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Hakkında 41 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulüne Dair 2809 Sayılı Kanuna Bazı Maddeler Eklenmesi Hakkında Kanun Teklifimizin doğrudan Meclis gündemine alınması önergemizden dolayı söz almış bulunuyorum. Bu sebeple, Sayın Başkana teşekkür ediyor, Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Üniversitelerimiz ve yükseköğretim kurumlarımız, halkımızın siyasî, iktisadî, sosyal ve kültürel açıdan yetişmesini ve gelişmesini sağlayan, bilgi üreten ve bilgiyi toplumun her kesimine yayan, günümüzün ve geleceğimizin sorunlarına bilimsel çözümler arayan, üst düzeyde eğitim ve araştırma yapan, yeni bilgilerin ve yetişmiş insangücünün üretim kaynağıdır.

Bugün, her ülkenin bilim ve teknolojideki düzeyi, başta ekonomik, sosyal, kültürel ve demokratik boyutlar olmak üzere, gelişmişliğinin temel göstergesi olmuş; kalkınmışlık, insan kalitesi endeksine bağlı hale gelmiş; yetişmiş insangücü, üretim faktörleri arasında sayılmıştır. Böylece, toplumun üniversiteyle bütünleşmesi kaçınılmaz olmuştur.

İktisadî gelişmelerini tamamlamış uzakdoğu ve gelişmiş Batı ülkelerinde bilgi çağı yakalanmış, internet ağlarıyla bilgi yaygınlaşmıştır. Bu ülkelerde üniversitede okumak, bilgisayar kullanmak, internetten faydalanmak, bir ayrıcalık değil, her insanının istifade ettiği olağan işler arasına girmiştir.

Sayın milletvekilleri, Bayburt, Karadeniz Bölgesini Doğu Anadolu’ya bağlayan transit yolu üzerinde bulunan, 3 650 kilometrekare alana sahip, denizden 1 550 metre yükseklikte, MÖ 3000 yıllarına dayanan tarihî tecrübesi ve kültür birikimi olan bir ilimiz.

Tarihî bilgilere göre Bayburt, Urartulardan başlayarak Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular, Danişmentliler, Akkoyunlular ve son olarak da Osmanlıların egemenliğine geçmiştir. Uzun yıllar sancak merkezi olma vasfını sürdürmüş, tarihin çeşitli dönemlerinde harplere sahne olmuş, Ermeni ve Rus işgalleri altında kalmıştır. 21 Şubat 1918’de Rus işgalinden ve Ermeni mezaliminden kurtulmuş; idarî yönden, 1925 yılına kadar Erzurum’a, bu tarihten sonra da Gümüşhane’ye bağlanmıştır. 1989 yılında da il statüsüne kavuşmuştur. Bütün bunlara rağmen, her dönemde kültürel açıdan önemli bir merkez olma özelliğini koruyan ilimiz, köklü ve derin bir geçmişe sahiptir. Ayrıca, Kuzeydoğu Anadolu ve Doğu Karadeniz kuşağının yeraltı ve yerüstü kaynaklarına sahip, tarım ve hayvancılığa elverişli sulak arazileri olan, nüfusunun yüzde 60’ı tarım ve hayvancılıkla uğraşan, ancak tarım ve hayvancılık babadan kalma yöntemlerle yapıldığı için emeğinin karşılığını alamayan bir yerleşim merkezimizdir.

Bu sebeple, tarım ve hayvancılığa dayalı projeler üretecek, bunların yan ürünlerinin değerlendirilmesinde halkımıza rehberlik yapacak bir üniversitenin kurulması, yöremiz insanıyla birlikte, ülkemize iktisadî yararlar sağlayacaktır; üniversite ile sanayi ve tarım işbirliğinin geliştirilmesi sağlanmış olacaktır.

Bunun dışında, Bayburt İlimizde dokumacılık, el işleri, yöreye mahsus bir giysi türü olan ehram, Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesinde zikrettiği gibi kilim ve seccade dokumacılığı ünlüdür. Doğu Anadolu ikliminin hâkim olduğu, kış mevsiminin uzun sürdüğü ilimizde, yöre ekonomisine katkılar sağlayacak, turizmi canlandıracak, el sanatlarının gelişmesinde bilimsel açıdan destek olacak üniversitenin kuruluşuna destek olacağınıza yürekten inanıyorum.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Bayburt, gerek Selçuklular gerekse Osmanlılar döneminde bölgenin en önemli eğitim, kültür ve sanat merkezlerinden biri olmuştur. Osmanlı döneminde Yakutiye ve Mahmudiye Medreselerinin kurulmuş olması, Ahmedi Zencani, Şeyh Veysi, Ekmeleddin Baberti gibi alimlerin, millî kültürümüze ve edebiyatımıza büyük hizmetler veren İrşadi, Celali, Ruhi, Ağlar Baba, Hicrani, Zihni gibi şairlerin ve günümüzde bilim ve fikir adamlarının yetişmesi, Bayburt’ta eğitim ve kültüre verilen önemin bir göstergesidir. İlimizde bir üniversitenin kurulması halinde, Bayburtumuzun kültür derinliklerinde üniversite öğrencilerimize ve hocalarımıza tez konusu olacak millî kültürümüzün hazinesi fazlasıyla mevcuttur.

BAŞKAN – Sayın Pamukçu, 1 dakika ilave süre veriyorum; lütfen toparlayınız.

SUAT PAMUKÇU (Devamla) – Biraz fazla rica etsem. 2 dakika lütfen...

BAŞKAN – Hayır efendim; 1 dakika.

SUAT PAMUKÇU (Devamla) – Yeni bir ilimiz olan Bayburt, devlet öncülüğünde yapılan istihdam sağlayıcı, gelir getiren yatırımlardan hak ettiği payı alamamış, sanayi yatırımları yok denecek kadar az olan bir ilimizdir. Küçük sanayimizin de, ağır iklim şartları, hammadde sıkıntısı gibi durumlarla karşı karşıya olduğu açıktır. Ülkemizin nüfusu sürekli artarken, buna mukabil, 1970’li yıllardan beri, Bayburt’un nüfusu, göç sebebiyle sürekli azalmaktadır. İlimizin gelir ve istihdam imkânlarından mahrum bırakılması, sanayi yatırımlarının olmaması, ticaret ve hizmet sektörünün yeterince gelişmemesi, küçük sermaye sahiplerinin kredi ve teşviklerden yararlandırılmaması, göç olgusunu hızlandıran başlıca sebeplerdendir.

Yukarıda kısmen sıraladığımız gerekçeler ve bunlara bağlı birçok sebepler dikkate alınarak, Bayburt üniversitesi kurulmasıyla ilgili kanun teklifimizin yasalaşarak fiilen kurulmasının zaruret olduğuna tüm Bayburt halkıyla birlikte yürekten inanmaktayız. Zaten Bayburt üniversitesinin kurulmasıyla ilgili altyapı çalışmaları Bayburt Hizmet Vakfı öncülüğünde hızla yürütülmektedir.

Atatürk Üniversitesine bağlı...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

Kanun teklifimizin gündeme alınması hususunda gereken hassasiyeti göstereceğinize inanıyor, hepinize saygılar sunuyorum. (FP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederiz Sayın Pamukçu.

Başka söz istemi?.. Yok.

Sayın milletvekilleri, Sayın Pamukçu’nun biraz önce gerekçesini izah ettiği önergesinin doğrudan gündeme alınması hususunu oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmemiştir.

Sayın milletvekilleri, gündemin “Sözlü Sorular” kısmına geçiyoruz.

V. — SORULAR VE CEVAPLAR

A) SÖZLÜ SORULAR VE CEVAPLARI

1. – Hatay Milletvekili Namık Kemal Atahan’ın, gazetecilerin TBMM kulislerine girmelerinin yasaklanıp yasaklanmayacağına ilişkin TBMM Başkanından sorusu ve TBMM Başkanı Vekili Mehmet Vecdi Gönül’ün cevabı (6/6)

BAŞKAN – 1 inci sırada yer alan, Hatay Milletvekili Namık Kemal Atahan’ın, gazetecilerin kulislere girmelerinin yasaklanıp yasaklanmayacağına ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanından sözlü soru önergesinin görüşmelerine başlıyoruz.

Sayın Başkanlık?.. Hazır.

Soruyu okutuyorum:

21.6.1999

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Konu: Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığından sözlü cevaplandırılması dileğimizdir. (İçtüzük 100 üncü madde gereğince)

17.6.1999 tarihli TBMM Basında Bugün bülteninde de yayınlanan gazeteci yazar Emin Çölaşan’ın “Yolgeçen Hanı Meclis” başlıklı yazısının 5 inci bendinde “Meclis yönetimi ve bazı milletvekillerinin kulisi gazetecilere kapatmak istediği” şeklinde bir yazı çıkmıştır. Başkanlığınızın böyle bir çalışma içinde olup olmadığı hususunda sözlü açıklama yapılmasını arz ederim.

Namık Kemal Atahan

Hatay

BAŞKAN – Buyurun Sayın Başkan.

TBMM BAŞKANI VEKİLİ MEHMET VECDİ GÖNÜL (Kocaeli) – Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Hatay Milletvekili Sayın Namık Kemal Atahan’ın, gazetecilerin kulislere girmelerinin yasaklanıp yasaklanmayacağına ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına yönelttiği sözlü soru önergesini cevaplandırmak üzere huzurunuzdayım. Yüce Heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Türkiye Büyük Millet Meclisinde görev yapan gazetecilerin çalışmaları, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanının 9 Mart 1998 tarih ve 73 sayılı kararı doğrultusunda çıkarılmış olan Türkiye Büyük Millet Meclisinde Basın ve Yayın Mensuplarının Çalışmaları Hakkında Yönetmelikte belirtilen esas ve usüller çerçevesinde yürütülmektedir. Söz konusu yönetmelikte, Türkiye Büyük Millet Meclisinin basın ve yayın mensuplarıyla ilişkileri düzenlenmek ve yürütülmek üzere, Basınla İlişkiler Kurulu oluşturulmuştur. Türkiye Büyük Millet Meclisinde görev yapan gazeteciler, çalışmalarını, bu Kurul tarafından kendilerine verilen, bir, parlamento muhabiri kartı, iki, geçici basın kartı ve nihayet, kameraman ve foto muhabiri kartı ile bu kartlar karşılığında kendilerine tanınmış olan haklar çerçevesinde yürütmektedirler.

Yukarıda ifade edilen kart sahiplerine tanınan haklar ise, adı geçen yönetmeliğin 13 üncü maddesinde belirtilmiştir. Bu maddeye göre, parlamento muhabiri kartı verilen basın ve yayın mensupları, Türkiye Büyük Millet Meclisi şeref kapısı dışında tüm kapılardan giriş ve çıkış yapabilirler. Parlamento muhabiri kartı taşıyanlar, Genel Kurul toplantılarını ve izinli olarak komisyon ve siyasî parti grup toplantılarını kendilerine ayrılan yerden izleyebilirler. Parlamento muhabiri veya kameraman veya foto muhabiri kartı taşıyanlar, Türkiye Büyük Millet Meclisi içerisinde, kütüphane, lokanta, berber, kendilerine ayrılan açık otopark ve benzeri hizmetlerden yararlanabilirler. Kameraman ve foto muhabiri kartı taşıyanlar, kulislere kesinlikle giremezler, izinsiz olarak kamera ve fotoğraf makineleriyle birlikte Türkiye Büyük Millet Meclisi binaları ve bahçelerinde dolaşamazlar, izin verilmedikçe komisyon ve siyasî parti grup salonlarına giremezler. Geçici basın kartı taşıyanlar, kesinlikle iç kulislere giremezler, özel görüşmelerini dış kulislerde veya randevu verilen yerlerde yaparlar, Genel Kurul toplantılarını basın locasından izleyebilirler.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Basınla İlişkiler Kurulu, Başkanlığımızın onayını alarak, imkânlar ölçüsünde, basın ve yayın kuruluşlarına Türkiye Büyük Millet Meclisi binaları içerisinde çalışma bürosu tahsis edebilir.

Başkanlığımız, basın ve yayın mensuplarının Türkiye Büyük Millet Meclisindeki çalışmaları sırasında ilgili yönetmelik hükümlerinin hassasiyetle uygulanmasının zorunlu olduğu görüşündedir ve gazetecilerin kulislere girmelerinin yasaklanması yolunda herhangi bir karar alınmamıştır.

Bilgilerinize sunar, saygılarımı arz ederim. (Alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederiz Sayın Başkan.

Soru cevaplandırılmıştır.

2.– Şanlıurfa Milletvekili Ahmet Karavar’ın, Şanlıurfa-Gaziantep otoyolu inşaatına ve Şanlıurfa-Akçakale karayolu projesine ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü soru önergesi (6/19) (2)

BAŞKAN – 2 nci sırada yer alan, Şanlıurfa Milletvekili Ahmet Karavar’ın, Şanlıurfa-Gaziantep otoyolu inşaatına ve Şanlıurfa-Akçakale karayolu projesine ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü soru önergesinin görüşmelerine başlıyoruz.

Sayın Bakan?.. Yok.

Önerge, üç birleşim içinde cevaplandırılmadığından, İçtüzüğün 98 inci maddesinin son fıkrası uyarınca yazılı soruya çevrilecektir.

Soru önergesi gündemden çıkarılmıştır.

3.– Şanlıurfa Milletvekili Ahmet Karavar’ın, 1999 bütçesinden Şanlıurfa Köy Hizmetlerine ayrılan ödenek miktarına ve bazı köylerinin yol ihtiyacına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/20) (2)

BAŞKAN – 3 üncü sırada yer alan, Şanlıurfa Milletvekili Ahmet Karavar’ın, 1999 bütçesinden Şanlıurfa Köy Hizmetlerine ayrılan ödenek miktarına ve bazı köylerinin yol ihtiyacına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesinin görüşmelerine başlıyoruz.

İlgili Bakan hazır mı? Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan yok.

Bu nedenle, üç birleşim içinde cevaplandırılmadığından, İçtüzüğün 98 inci maddesinin son fıkrası uyarınca, soru önergesi, yazılı soruya dönüşmüştür.

4. – Şanlıurfa Milletvekili Ahmet Karavar’ın, Şanlıurfa İlinin kültür merkezi ihtiyacına ve turistik değeri olan bazı mağara ve harabelerin restorasyonuna ilişkin Kültür Bakanından sözlü soru önergesi ve Kültür Bakanı M. İstemihan Talay’ın cevabı (6/22)

BAŞKAN – 4 üncü sırada yer alan, Şanlıurfa Milletvekili Ahmet Karavar’ın, Şanlıurfa İlinin kültür merkezi ihtiyacına ve turistik değeri olan bazı mağara ve harabelerin restorasyonuna ilişkin Kültür Bakanından sözlü soru önergesinin görüşmelerine başlıyoruz.

Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?.. Burada.

Soru önergesini okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki soruların Kültür Bakanı Sayın İstemihan Talay tarafından aracılığınızla sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim. 26.6.1999

Ahmet Karavar

Şanlıurfa

Sorular:

1- Her yönden büyüyüp gelişen Şanlıurfa İlinde, ekonomik, sosyal, kültürel, folklorik ve sanatsal faaliyetlerin icraı için bir kültür merkezinin yapılması amacıyla Bakanlık olarak bir planlamanız var mıdır?

2- Şanlıurfa’da, dinî, tarihî ve turistik alanların yanı sıra, inanç turizmi açısından önemli özellikler taşıyan Harran, Bozdo Mağaraları, Hal-el Ba’rur Kervansarayı, Şuayp Şehri Harabelerinin restorasyonunun yapılması ve adı geçen yerlerin turistik yol ağı içerisinde değerlendirilerek asfaltlanması konusunda, 1999 yılı bütçesinde ayrılan herhangi bir ödenek var mıdır?

BAŞKAN – Soruyu cevaplandırmak üzere, Kültür Bakanı Sayın İstemihan Talay; buyurun.

Süreniz 5 dakikadır.

KÜLTÜR BAKANI M. İSTEMİHAN TALAY (İçel) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Şanlıurfa Milletvekili Sayın Ahmet Karavar’ın sözlü soru önergesini cevaplandırmak üzere söz almış bulunuyorum; Yüce Meclisi saygılarımla selamlıyorum.

Şanlıurfa’da bir kültür merkezi yapılması konusu yatırım programımızda yer almış bulunmaktadır; ancak, henüz, arsa sorunu ve tahsisi çözümlenemediği için, bu konu realize edilme aşamasına gelmemiştir. Bununla birlikte, bu yıl için proje çalışmaları başlatılmış ve Şanlıurfa’nın özgün yapısına uygun bir çalışmanın yürütülmesi konusunda prensip kararı alınmıştır.

Bazı tarihî ve turistik kültür varlıklarının restorasyonu konusunda, 1999 yılı bütçemizde herhangi bir ödenek yoktur; ama, bu kültür varlıklarının yakın bir biçimde incelenmesi ve değerlendirilmesi için, Sayın Milletvekilinin önerdiği doğrultuda, bunların araştırılma çalışmaları başlatılmış ve 2000 yılı içinde bütçe imkânları ölçüsünde bunlarla ilgilenilmesi konusunda bir çalışma yürütülmektedir.

Bilgilerinize saygılarımla arz ederim.

BAŞKAN –Teşekkür ederim Sayın Bakan.

Soru cevaplandırılmıştır.

5. – Şanlıurfa Milletvekili Ahmet Karavar’ın, Toplu Konut İdaresi’nce Şanlıurfa’da uygulamaya konulan konut projesine ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/24) (2)

BAŞKAN – 5 inci sırada yer alan, Şanlıurfa Milletvekili Ahmet Karavar’ın, Toplu Konut idaresince Şanlıurfa’da uygulamaya konulan konut projesine ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesinin görüşmelerine başlıyoruz.

Soruyu yanıtlayacak sayın bakan?.. Yok.

Önerge, üç birleşim içinde cevaplandırılamadığından, İçtüzüğün 98 inci maddesinin son fıkrası uyarınca yazılı soruya çevrilecektir.

Önerge gündemden çıkarılmıştır.

6.- Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya’nın, yurt dışındaki işçilerimizin sorunlarına ve alınacak önlemlere ilişkin Dışişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/27) (2)

BAŞKAN – 6 ncı sırada yer alan, Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya’nın, yurt dışındaki işçilerimizin sorunlarına ve alınacak önlemlere ilişkin Dışişleri Bakanından sözlü soru önergesinin görüşmelerine başlıyoruz.

Sayın Uzunkaya?.. Yok.

Soruyu yanıtlayacak sayın bakan?.. Yok.

Bu soru önergesi de, üç birleşim içinde cevaplandırılamadığından, İçtüzüğün 98 inci maddesinin son fıkrası uyarınca yazılı soruya çevrilecektir.

Önerge gündemden çıkarılmıştır.

7.- Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya’nın, Karadeniz Bölgesinde silah sanayiinin teşvik kapsamına alınmasına ve Bafra ve Kavak Organize Sanayi Bölgesine ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesi (6/28) (2)

BAŞKAN – 7 nci sırada yer alan, Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya’nın, Karadeniz Bölgesinde silah sanayiinin teşvik kapsamına alınmasına ve Bafra ve Kavak Organize Sanayi Bölgesine ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesinin görüşmelerine başlıyoruz.

Sayın Uzunkaya?.. Yok.

Soruyu yanıtlayacak sayın bakan?.. Yok.

Bu soru önergesi de, üç birleşim içinde cevaplandırılamadığından, İçtüzüğün 98 inci maddesinin son fıkrası uyarınca yazılı soruya çevrilecektir.

Önerge gündemden çıkarılmıştır.

8.- Balıkesir Milletvekili İsmail Özgün’ün, Balıkesir İline bağlı köy yollarından kaçının asfaltlandığına ve asfaltlanmayan yollara ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/30) (2)

BAŞKAN – 8 inci sırada yer alan, Balıkesir Milletvekili İsmail Özgün’ün, Balıkesir İline bağlı köy yollarından kaçının asfaltlandığına ve asfaltlanmayan yollara ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesinin görüşmelerine başlıyoruz.

Sayın Özgün?.. Yok.

Soruyu yanıtlayacak Sayın Devlet Bakanı?.. Yok.

Bu soru önergesi de, üç birleşim içinde cevaplandırılamadığından, İçtüzüğün 98 inci maddesinin son fıkrası uyarınca yazılı soruya çevrilecektir.

Bu nedenle, önerge gündemden çıkarılmıştır.

9. -Şanlıurfa Milletvekili Ahmet Karavar’ın, Şanlıurfa İl merkezi küçük sanayi sitesi inşaatına ve bazı ilçelere organize sanayi bölgesi yapımı için ödenek ayrılıp ayrılmadığına ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesi (6/34) (2)

BAŞKAN – 9 uncu sırada yer alan, Şanlıurfa Milletvekili Ahmet Karavar’ın, Şanlıurfa il merkezi küçük sanayi sitesi inşaatına ve bazı ilçelere organize sanayi bölgesi yapımı için ödenek ayrılıp ayrılmadığına ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesinin görüşmelerine başlıyoruz.

Sayın Karavar?.. Yok.

Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?.. Yok.

Bu soru önergesi de üç birleşim içinde cevaplandırılamadığından İçtüzüğün 98 inci maddesinin son fıkrası uyarınca yazılı soruya çevrilecektir; bu sebeple, önerge gündemden çıkarılmıştır.

10. - Bitlis Milletvekili Yahya Çevik’in, Bitlis İli Mutki İlçesine bağlı Meydan-Yazıcık arasındaki yol yapımına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/44)

BAŞKAN- 10 uncu sırada yer alan, Bitlis Milletvekili Yahya Çevik’in, Bitlis İli Mutki İlçesine bağlı Meydan-Yazıcık arasındaki yol yapımına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesinin görüşmelerine başlıyoruz.

Sayın Çevik?.. Burada.

Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?.. Yok.

İlgili Bakan olmadığı için, sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

11. – Bitlis Milletvekili Yahya Çevik’in, Bitlis Sağlık Meslek Lisesinin hizmet binası ihtiyacına ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi ve Millî Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu’nun cevabı (6/45)

BAŞKAN- 11’inci sırada yer alan, Bitlis Milletvekili Yahya Çevik’in, Bitlis Sağlık Meslek Lisesinin hizmet binası ihtiyacına ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesinin görüşmelerine başlıyoruz.

Sayın Çevik?.. Hazır.

Sayın Bakan?.. Hazır.

Soru önergesini okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aracılığınızla, aşağıdaki sorularımın, Sayın Millî Eğitim Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Yahya Çevik

Bitlis

Sağlık Bakanlığı ile YÖK Başkanlığı arasında 22.11.1996 tarihinde imzalanan bir protokolle, Bitlis Sağlık Meslek Lisesi hizmet binası, Yüzüncü Yıl Üniversitesine bağlı bir sağlık yüksekokulu kurulmak amacıyla, 20 yıl süreyle devredilmiştir. Bu nedenle, binasız kalan okulumuz, son mezunlarını da bu yıl vererek kapanmak zorunda kalmıştır.

Sorular:

1-İlimizin Sağlık Meslek Lisesinin eğitim hizmetine devamının sağlanması için yeni bir bina tahsis edilmesi düşünülmekte midir?

2-Düşünülüyorsa, YÖK aracılığıyla Yüzüncü Yıl Üniversitesine sağlık yüksekokulu açılması amacıyla bağlanan okulumuz eski binasının kullanılmayan üç katında mevcut 30 dersliğin, okulumuz yeni binasına kavuşuncaya kadar, Sağlık Bakanlığının da sıcak baktığı bu amaca tahsis edilmesi mümkün müdür?

BAŞKAN – Buyurun Sayın Bakanım.

Süreniz 5 dakika Sayın Bakanım.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI METİN BOSTANCIOĞLU (Sinop) – Sağlık Bakanığı ile Yüksek Öğretim Kurulu Başkanlığı arasında, 22.11.1996 tarihli protokolle, sağlık yüksekokulu kurulması amacıyla, Yüzüncü Yıl Üniversitesine devredilen Bitlis Sağlık Meslek Lisesi hizmet binasının, sadece yüksekokulun ihtiyacını karşılayabilir kapasitede olması ve yurt binasının bulunmaması nedeniyle, bir kısmının sağlık meslek lisesine tahsis edilmesi mümkün görülmemektedir.

Tarım meslek liseleri Tarım ve Köyişleri Bakanlığına, adalet meslek liseleri Adalet Bakanlığına, Anadolu maliye meslek liseleri Maliye Bakanlığına bağlı olduğu gibi, sağlık meslek liseleri de, bina yapımı ve donatımı da dahil olmak üzere, eğitim-öğretim ve her türlü iş ve işlemleri yönünden Sağlık Bakanlığına bağlıdır.

Teşekkür ederim. (DSP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Biz teşekkür ediyoruz.

Soru cevaplandırılmıştır.

12.- Bitlis Milletvekili Yahya Çevik’in, Haydarpaşa-Tatvan arasında yük ve yolcu taşımacılığı yapan Van Gölü Ekspresine ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/46)

BAŞKAN – 12 nci sırada yer alan, Bitlis Milletvekili Yahya Çevik’in, Haydarpaşa-Tatvan arasında yük ve yolcu taşımacılığı yapan Van Gölü Ekspresine ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesinin görüşmelerine başlayacağız.

Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?.. Yok.

Soru ertelenmiştir.

13. – Bitlis Milletvekili Yahya Çevik’in, Bitlis SSK İl Müdürlüğünde hizmetlerin aksadığı iddiasına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından sözlü soru önergesi ve Devlet Bakanı Edip Safder Gaydalı’nın cevabı (6/47)

BAŞKAN – 13 üncü sırada yer alan, Bitlis Milletvekili Yahya Çevik’in, Bitlis SSK İl Müdürlüğünde hizmetlerin aksadığı iddiasına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından sözlü soru önergesinin görüşmelerine başlıyoruz.

Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?.. Hazır.

Soru önergesini okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aracılığınızla aşağıdaki sorumun Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Yahya Çevik

Bitlis

1991 yılında Bitlis İlimizde kurulan SSK İl Müdürlüğümüzün yeterli sayıda personeli de (22 personel) olmasına rağmen verilen hizmet, sağlık karnesi vermekten öteye geçememiştir.

Soru:

35 bin sigortalının bulunduğu ilimizde, mevcut potansiyeliyle, SSK İl Müdürlüğümüzün ihtiyaca cevap verebilmesi için, halen personel ve sağlık karnesi hizmetleri veren servislerinin yanında, işverenler, muhasebe, emeklilik ve icra takip servislerinin de faaliyete geçirilip, vatandaşlarımızın, sorunlarını halletmek için ilimize 240 kilometre uzaklıkta bulunan Van İlimizdeki SSK Bölge Müdürlüğüne gitme zorunluluğundan kurtarılarak, mağduriyetlerinin giderilmesi için gerekli çalışmaları yapmayı düşünüyor musunuz?

BAŞKAN – Soruyu yanıtlamak üzere, Devlet Bakanı Sayın Edip Safder Gaydalı.

Süreniz 5 dakikadır efendim; buyurun.

DEVLET BAKANI EDİP SAFDER GAYDALI (Bitlis) – Sayın Başkan, Bitlis Milletvekili Sayın Yahya Çevik’in tarafımıza yönelttiği sözlü soru önergesini cevaplandırmak üzere söz almış bulunuyorum; Yüce Heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Sosyal Sigortalar Kurumu Bitlis Sigorta Müdürlüğünün, 1 müdür yardımcısı, 1 muhasebeci, 2 şef, 1 avukat, 8 memur, 1 veznedar, 1 santral memuru, 1 daktilograf, 1 icra memuru, 1 şoför, 2 bekçi ve 2 hizmetli olmak üzere, toplam 22 personeli bulunmaktadır. Bu personelden 7’sinin Van Sigorta Müdürlüğünde muhasebe, işverenler, bordro kontrol ve icra işlemleriyle ilgili eğitimlerine bu yılın eylül ayında başlanmıştır. Söz konusu personelin eğitimlerinin tamamlanmasını müteakip, Bitlis Sigorta Müdürlüğü bünyesindeki mevcut hizmetlere ilaveten, işverenler, muhasebe, emeklilik, bordro kontrol, icra işlemleri gibi hizmetleri veren servisleri de faaliyete geçirilecektir.

Bilgilerinize arz eder, saygılar sunarım. (ANAP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Soru cevaplandırılmıştır; teşekkür ederiz Sayın Bakan.

14. – Bitlis Milletvekili Yahya Çevik’in, Bitlis İli Güroymak İlçesi ile Muş İli arasında yer alan arazinin ıslah çalışmalarına ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı ve Başbakan Yardımcısından sözlü soru önergesi ve Devlet Bakanı Edip Safder Gaydalı’nın cevabı (6/48)

BAŞKAN – 14 üncü sırada yer alan, Bitlis Milletvekili Yahya Çevik’in Bitlis İli Güroymak İlçesi ile Muş İli arasında yer alan arazinin ıslah çalışmalarına ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı ve Başbakan Yardımcısından sözlü soru önergesinin görüşmelerine başlıyoruz.

Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?.. Hazır.

Soruyu okutuyorum :

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aracılığınızla, aşağıdaki sorumun Sayın Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanınca sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Yahya Çevik

Bitlis

Bitlis İlimize bağlı Güroymak İlçesi ile Muş İlimiz arasında yer alan sıcak su mevkiini de içine alan 101 bin hektarlık geniş, sulak ve sazlık arazinin, şekenpancarı ekilen dörtte 1’lik bir bölümünün dışında kalan kısmı tamamen atıldır.

Soru: Bu arazinin, gerekli ıslah çalışmalarıyla, endüstriyel ve tarımsal ürünlerin yetiştirilmesini mümkün kılacak, bölgenin var olan işsizlik sorununu biraz olsun azaltacak bir proje çalışmanız var mıdır ? Yoksa, böyle bir çalışma yapacak mısınız ?

BAŞKAN – Soruyu cevaplandırmak üzere Devlet Bakanı Sayın Edip Safder Gaydalı.

Süreniz 5 dakikadır; buyurun.

DEVLET BAKANI EDİP SAFDER GAYDALI (Bitlis) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Bitlis Milletvekili Sayın Yahya Çevik’in sözlü sorusunu cevaplamak üzere söz aldım; Yüce Heyeti saygıyla selamlıyorum.

Muş Alpaslan II Projesiyle, mevcut durumda sulanmakta olan 10 150 hektar arazi dahil, Bitlis Güroymak İlçesi ile Muş arasında yer alan arazilerin 78 210 hektarlık kısmının sulanması, Devlet Su İşlerince, Muş Alpaslan II Projesi adı altında ele alınmıştır.

1994 yılında planlama çalışmaları tamamlanmış olan Muş Ovasının ıslah ve taşkından korunmasını da içeren bu proje kapsamında, Muş’un 30 kilometre kuzeyinde Murat Nehri üzerinde düşünülen 106 metre yüksekliğindeki 15,79 hektometreküp gövde hacimli, 2 430 hektometreküp toplam depolama hacmine sahip kaya dolgu tipindeki Alpaslan II Barajında depolanacak sularla, Muş Ovasında cazibe ve pompajlamayla 78 210 hektar arazinin sulanması, 200 megavat kurulu güçlü etek santralıyla, yılda 714 milyar vat/saat enerji üretilmesi öngörülmüştür. Alpaslan sulamaları kesin proje çalışmaları ihale programında olup, 1999 yılı içerisinde ihale edilecektir. Yüzde 100 kredili olarak yaptırılacak olan Alpaslan II Barajı ve HES Projesi, Türkiye ile ABD İkili İşbirliği Protokolünde yer almakta ve konuyla ilgili görüşmeler devam etmektedir.

Yüce Kurulun bilgilerine arz ederim.

BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Bakan

15.– Şırnak Milletvekili Abdullah Veli Seyda’nın, Şırnak Havaalanı Projesine ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/49)

BAŞKAN – 15 inci sırada yer alan, Şırnak Milletvekili Abdullah Veli Seyda’nın, Şırnak Havaalanı Projesine ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesinin görüşmelerine başlıyoruz.

Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan var mı? Yok.

Soru ertelenmiştir.

16. – Şırnak Milletvekili Abdullah Veli Seyda’nın, Cizre Barajı Projesine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı ve Başbakan Yardımcısından sözlü soru önergesi ve Devlet Bakanı Edip Sayfder Gaydalı’nın cevabı (6/50)

BAŞKAN – 16 ncı sırada yer alan, Şırnak Milletvekili Abdullah Veli Seyda’nın, Cizre Barajı Projesine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı ve Başbakan Yardımcısından sözlü soru önergesinin görüşmelerine başlıyoruz.

Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?.. Var.

Soru önergesini okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Sayın Cumhur Ersümer tarafından sözlü olarak cevaplandırılması hususunda gereğini arz ederim.

Abdullah Veli Seyda

Şırnak

Sorular

1. Cizre Barajı 1999 yılı yatırım programına alınmış mıdır?

2. Projelendirme çalışmaları tamamlanmış mıdır?

3. İhalesi için gerekli kaynak temini ve ihale işlemi hangi aşamadadır?

BAŞKAN – Soruyu cevaplandırmak üzere, Devlet Bakanı Sayın Edip Safder Gaydalı.

Buyurun Sayın Bakanım.

Süreniz 5 dakika.

DEVLET BAKANI EDİP SAFDER GAYDALI (Bitlis) – Şırnak Milletvekili Sayın Abdullah Veli Seyda’nın sözlü sorusunu cevaplamak üzere söz aldım; Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

11 Eylül 1998 tarihinde, Ankara’da, Kanada Büyükelçisi Sayın Mace ile Türkiye Cumhuriyeti Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Sayın Cumhur Ersümer tarafından imzalanan, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kanada Hükümeti arasında enerji alanında ikili işbirliğiyle ilgili mutabakat zaptında belirlenen Cizre Barajı ve Hidroelektrik Santralı Projesinin inşaatı ve elektromekanik teçhizatının temin ve tesisi işinin, Türk ve Kanada firmalarından oluşan bir konsorsiyumla müzakerelerde bulunularak yaptırılması hususunda, 12.3.1999 tarih ve 12658 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla, Bakanlığımız yetkili kılınmıştır.

Cizre Barajı ve Hidroelektrik Santralı, Güneydoğu Anadolu Bölgesinde, Suriye sınırının 8 kilometre mesafesinde, Dicle Nehri üzerinde yer almakta olup, 2X120 megavat kurulu gücündeki santralla, yılda 1,2 milyar kilovat/saat enerji üretilecektir.

Cizre Barajı ve Hidroelektrik Santralı konsorsiyumuyla ilk toplantı, 13.7.1999 tarihinde yapılmış ve konsorsiyumdan, teklifini vermesi istenmiştir.

Bilgilerinize arz ederim.

BAŞKAN – Teşekkür ederiz Sayın Bakan.

Böylece, soru cevaplandırılmıştır.

17. - Şırnak Milletvekili Abdullah Veli Seyda’nın, Şırnak ve Cizre Devlet hastanelerinin tomografi cihazı ihtiyacına ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/51)

BAŞKAN – 17 nci sırada yer alan, Şırnak Milletvekili Abdullah Veli Seyda’nın, Şırnak ve Cizre Devlet Hastanelerinin tomografi cihazı ihtiyacına ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesinin görüşmelerine başlıyoruz.

Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan var mı? Yok.

Soru ertelenmiştir.

18. – Şanlıurfa Milletvekili Mustafa Niyazi Yanmaz’ın, Harran İlçesindeki tarihî eserlerin restorasyonuna ilişkin Kültür Bakanından sözlü soru önergesi ve Kültür Bakanı M. İstemihan Talay’ın cevabı (6/52)

BAŞKAN – 18 inci sırada yer alan, Şanlıurfa Milletvekili Mustafa Niyazi Yanmaz’ın, Harran İlçesindeki tarihî eserlerin restorasyonuna ilişkin Kültür Bakanından sözlü soru önergesinin görüşmelerine başlıyoruz.

Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?.. Hazır.

Soru önergesini okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun Kültür Bakanı Sayın İstemihan Talay tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasına delalet etmenizi saygılarımla arz ederim.

Mustafa Niyazi Yanmaz

Şanlıurfa

Soru:

Dünyanın en eski şehirlerinden olan Şanlıurfa’nın tarihî Harran İlçesindeki kümbet evler ve tarihî kale yok olmakla karşı karşıyadır.

Bu tarihî eserlerin restorasyonu ve yeniden tabiî şekillerine kavuşmaları için bir girişiminiz olacak mı?

BAŞKAN – Buyurun Sayın Bakanım.

Süreniz 5 dakikadır.

KÜLTÜR BAKANI M. İSTEMİHAN TALAY (İçel) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Şanlıurfa Milletvekili Sayın Mustafa Niyazi Yanmaz’ın sözlü soru önergesini cevaplandırmak üzere söz almış bulunuyorum; Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilimizin uyarısı ve önerileri doğrultusunda, oluşturulan bir heyetle, Şanlıurfa’nın Harran İlçesindeki kümbet evler ve tarihî kaleyle ilgili restorasyon çalışmaları mahallinde inceletilmeye başlanmıştır; imkânlar ölçüsünde gelecek yılın programına alınacaktır.

Bilgilerinize saygıyla sunarım.

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Bakan.

Soru böylece cevaplandırılmıştır.

19. - Şanlıurfa Milletvekili Mustafa Niyazi Yanmaz’ın, Ceylanpınar Devlet Hastanesinin personel ve doktor ihtiyacına ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/53)

BAŞKAN – 19 uncu sırada yer alan, Şanlıurfa Milletvekili Mustafa Niyazi Yanmaz’ın, Ceylanpınar Devlet Hastanesinin personel ve doktor ihtiyacına ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesinin görüşmelerine başlayacağız.

Soru önergesini yanıtlayacak Sayın Bakan?.. Yok.

Soru ertelenmiştir.

20. -Şanlıurfa Milletvekili Mustafa Niyazi Yanmaz’ın, Ceylanpınar-Kızıltepe karayolunun asfaltlanmasına ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü soru önergesi (6/54)

BAŞKAN – 20 nci sırada yer alan, Şanlıurfa Milletvekili Mustafa Niyazi Yanmaz’ın, Ceylanpınar-Kızıltepe karayolunun asfaltlanmasına ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü soru önergesinin görüşmelerine başlayacağız.

Soru önergesini yanıtlayacak Sayın Bakan?.. Yok.

Soru ertelenmiştir.

21. – Şanlıurfa Milletvekili Mustafa Niyazi Yanmaz’ın, Şanlıurfa Türk Halk Müziği Korosunda görevli personele ilişkin Kültür Bakanından sözlü soru önergesi ve Kültür Bakanı M. İstemihan Talay’ın cevabı (6/55)

BAŞKAN – 21 inci sırada yer alan, Şanlıurfa Milletvekili Mustafa Niyazi Yanmaz’ın, Şanlıurfa Türk Halk Müziği Korosunda görevli personele ilişkin Kültür Bakanından sözlü soru önergesinin görüşmelerine başlıyoruz.

Soru önergesini yanıtlayacak Sayın Bakan?.. Hazır.

Soru önergesini okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun Kültür Bakanı Sayın İstemihan Talay tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasına delalet etmenizi saygılarımla arz ederim.

Mustafa Niyazi Yanmaz Şanlıurfa

1991 yılında Şanlıurfa İlimizde kurulan Türk Halk Müziği Korosu, müziğimizin âdeta menbaı olan bu bölgemizde büyük hizmetler vereceği umulurken, maalesef korodaki sanatçılar bir şekilde yolunu bulup geçici görevle Ankara’ya gelmeleri, kurumu işlevsiz hale getirmiştir.

Soru: Şanlıurfa İlimizin Türk Halk Müziği Korosunda halen görevli kadrolu görülen, ancak geçici görevle ayrılan sanatçıların tekrar görev yerine iadeleri için bir girişiminiz olacak mı?

BAŞKAN – Soruyu cevaplandırmak üzere, Kültür Bakanımız Sayın İstemihan Talay; buyurun efendim.

Süreniz 5 dakika.

KÜLTÜR BAKANI M. İSTEMİHAN TALAY (İçel) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Şanlıurfa Devlet Türk Halk Müziği Korosunda görevli sanatçılar, zaman içinde, eş durumu ve sağlık problemleri nedeniyle, Ankara Devlet Türk Halk Müziği Korosunda geçici olarak görevlendirilmişlerdir.

Bunun sonucunda, koronun sanatçı mevcudunda doğal olarak azalmalar ortaya çıkmıştır. Daha önce kadrolara alınan sanatçıların bölge dışından seçilmesinin, zaman içinde bu sorunun ortaya çıkmasına yol açtığı bilinen bir gerçektir. Yeni kadro taleplerimizde, mahallî sanatçıların istihdamına yönelik bir anlayış önplanda tutulacaktır. Bu konudaki çalışmalar nihaî aşamaya gelmemiştir.

Bilgilerinize saygıyla sunarım.

BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Bakanım.

22. – Şanlıurfa Milletvekili Mustafa Niyazi Yanmaz’ın, Ceylanpınar-Muratlı Köyü sağlık ocağının doktor ve personel ihtiyacına ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi ve Sağlık Bakanı Osman Durmuş’un cevabı (6/56)

BAŞKAN – 22 nci sırada yer alan, Şanlıurfa Milletvekili Mustafa Niyazi Yanmaz’ın, Ceylanpınar Muratlı Köyü Sağlık Ocağının doktor ve personel ihtiyacına ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesinin görüşmelerine başlıyoruz.

Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?.. Hazır.

Soru önergesini okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun Sağlık Bakanı Sayın Osman Durmuş tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasına delalet etmenizi saygılarımla arz ederim.

Mustafa Niyazi Yanmaz

Şanlıurfa

Şanlıurfa İli Ceylanpınar İlçesine bağlı Muratlı Köyü Sağlık Ocağı 5 000 kişiye hizmet vermektedir. Ancak, Sağlık Ocağınının tek kadrolu doktoru olan Süleyman Güler de Şanlıurfa Hızır Servisine geçici olarak görevlendirilmiştir.

Şu anda Muratlı Sağlık Ocağında sadece bir memur bulunmaktadır.

Soru: 5 000 kişiye hizmet veren Muratlı Sağlık Ocağına acilen 1 doktor, 1 hemşire, 1 ebe ve 1 hizmetliye ihtiyaç vardır. Bu ihtiyacı ne zaman karşılayacaksınız?

BAŞKAN – Soruyu cevaplandırmak üzere, Sağlık Bakanımız Sayın Osman Durmuş.

Süreniz 5 dakikadır efendim.

SAĞLIK BAKANI OSMAN DURMUŞ (Kırıkkale) – Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; Bakanlığımızın kayıtlarının tetkikinden, Şanlıurfa Ceylanpınar Muratlı Sağlık Ocağına 5.1.1999-30.4.1999 tarihlerinde 2 pratisyen tabibin tayin edildiği ve önergede Muratlı Sağlık Ocağı tabibi olduğu halde Ceylanpınar Devlet Hastanesinde geçici olarak görevlendirildiği belirtilen Doktor Süleyman Güler’in ise, kadrolu olarak Ceylanpınar Devlet Hastanesinde görev yaptığı anlaşılmıştır.

Ayrıca, önergede adı geçen Muratlı Sağlık Ocağının eksik personel ihtiyacının, il içerisinde kadro fazlası çalışan yerlerden nakil yoluyla görevlendirme yapılarak karşılanması hususunda, 26.7.1999 tarih, 67407 sayılı yazımızla, Şanlıurfa Valiliğine talimat verilmiştir. İhtiyaçların şimdilik böylece karşılanması durumunda kalınmıştır.

Bakanlığıma bağlı sağlık kuruluşlarının personel eksiğinin kalmaması arzu edilmekte olan bir husustur. Bakanlığıma bağlı sağlık kurum ve kuruluşlarımızın acilen sağlık ve yardımcı sağlık personeli ihtiyacı bulunmasına rağmen, 1995 yılından beri özellikle ebe, hemşire ve sağlık memuru gibi hizmetine daha fazla ihtiyacımız olan unvanlarda Bakanlığıma kadro ihdası sağlanamadığından, mevcut personel eliyle hizmet sunulmasına çalışılmaktadır.

Bu sebeple, gerek önergede konu edilen sağlık ocağına ve gerekse diğer sağlık kuruluşlarına açıktan tayin yapılamadığı gibi, Başbakanlığın 13.1.1999 tarih, 1999/9 sayılı genelgesi uyarınca tayin ve nakiller durdurulmuş olduğundan, eş durumu mazeretleri dışında diğer illerden nakil de yapılamamaktadır.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; sağlık meslek liselerinden mezun olup da atama bekleyen yardımcı sağlık personelinin ve sağlık meslek lisesi mezunları dışında kalan diğer unvanlardaki sağlık personelinin tayinlerinin yapılabilmesi ve bu suretle Bakanlığımın sağlık personeli ihtiyacının karşılanması maksadıyla 35 641 kadronun ihdası için hazırlanıp, daha evvelki yasama döneminde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sunulan ve fakat Meclis İçtüzüğünün 77 nci maddesi uyarınca hükümsüz sayılan kanun tasarısının yenilenmesi hususundaki talep Başbakanlığa arz edilmiştir. Tasarının kabul edilmesi ve Başbakanlık ve Maliye Bakanlığınca açıktan atama izni verilmesi halinde, ilk yapılacak olan devlet memurları genel sınavı sonuçlarına göre kazanan adayların atamaları yapılarak, bütün ülke genelindeki sağlık personeli ihtiyacı büyük ölçüde karşılanmış olacaktır.

Sayın milletvekilleri, ülkemiz genelinde olduğu gibi, Şanlıurfa İlinde ve adı geçen sağlık ocağımızda sağlık personeli sayısının yetersiz olduğu tarafımca bilinmekte olup, sağlık personeli ihtiyacının karşılanması için Bakanlığımca teklif edilen unvan ve sayıda sağlık personelinin açıktan atama yoluyla istihdamına imkân verilmesinin gerekli olduğu açıktır. Bu çalışmalarımızın başarıya ulaşması için desteklerinizi esirgemeyeceğinize olan inancımla, Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederiz Sayın Bakanım.

Soru cevaplandırılmıştır.

23. - Tunceli Milletvekili Kamer Genç’in, Tunceli polis lojmanı inşaatına ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/57)

BAŞKAN – 23 üncü sırada yer alan, Tunceli Milletvekili Kamer Genç’in, Tunceli polis lojmanı inşaatına ilişkin İçişleri Bakanından soru önergesinin görüşmelerine başlayacağız.

Soruyu cevaplandıracak Sayın Bakan?.. Yok.

Soru ertelenmiştir.

24. – Tunceli Milletvekili Kamer Genç’in, Tunceli-Mazgirt İlçesi-Akpazar sulaması ile Çemişkezek İlçesi Akçapınar ve Sakyol (Pulur) sulaması ihalelerine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı ve Başbakan Yardımcısından sözlü soru önergesi ve Devlet Bakanı Edip Safder Gaydalı’nın cevabı (6/58)

BAŞKAN – 24 üncü sırada yer alan, Tunceli Milletvekili Kamer Genç’in, Tunceli-Mazgirt İlçesi-Akpazar sulaması ile Çemişkezek İlçesi Akçapınar ve Sakyol (Pulur) sulaması ihalelerine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı ve Başbakan Yardımcısından soru önergesinin görüşmelerine başlıyoruz.

Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?.. Burada.

Soru önergesini okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun aracılığınızla Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı ve Başbakan Yardımcısından sözlü olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.

Kamer Genç

Tunceli

Soru: 1997 tarihinden itibaren projesi tamamlanan, 1998 programına alınan ve 1998 yılında ihalesi yapılacağı yazılı ve sözlü olarak daha önce bana bildirilen Tunceli İli Mazgirt İlçesi Akpazar sulaması ile Çemişkezek İlçesi Akçapınar ve Sakyol (Pulur) sulaması ihalelerini 1999 yılında yapmayı düşünüyor musunuz? Düşünmüyorsanız, ne zaman, anılan ihaleleri yapacaksınız?

BAŞKAN - Soruyu cevaplandırmak üzere, Devlet Bakanımız Sayın Edip Safder Gaydalı; buyurun efendim.

Süreniz 5 dakika.

DEVLET BAKANI EDİP SAFDER GAYDALI (Bitlis) – Sayın Başkan, Tunceli Milletvekili Sayın Kamer Genç’in sözlü soru önergesini cevaplamak üzere söz almış bulunuyorum; Yüce Heyeti saygıyla selamlıyorum.

1.- Tunceli Çemişkezek Projesi; Akçapınar pompaj sulaması: Projeleri hazır olup, 1999 yılı yatırım programında 6,2 trilyon TL keşif bedeli ve 16 milyar TL ödenekle yer almaktadır.

2.- Sakyol pompaj sulaması: Projeleri hazır olup, 1999 yılı yatırım programında 6,472 trilyon Tl keşif bedeli ve 20 milyar TL ödenekle yer almaktadır.

27.12.1997 tarihli Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren bütçe kanununun 10 uncu maddesinde, işin ihale edilebilmesi için, yıl içi ödeneğinin, keşif bedelinin yüzde 10’undan az olmaması gerektiği belirtilmektedir. Bahse konu 2 adet sulama projesinin ödenekleri, keşif bedellerinin yüzde 10’undan az olduğu için, bütçe kanununun söz konusu maddesine aykırılık teşkil etmektedir. İhalelerin yapılabilmesi için, asgarî ödenek miktarının temin edilmesi gerekmektedir.

Tunceli-Akpazar Projesinde -Akpazar sulaması- sulama alanının haritası eksiktir, projeleri yoktur. 1999 yılı yatırım programında, 3,5 trilyon Türk Lirası keşif bedeli, 950 milyonTürk Lirası ödenekle yer almaktadır. Söz konusu proje, Devlet Planlama Teşkilatı müsaadesine tabi olup, haritalarının eksikliğinden dolayı projelerinin hazır olmaması ve ayrıca, keşif bedelinin en az yüzde 10’u kadar ödeneğinin olmaması nedeniyle, ihalesi mümkün değildir.

Bilgilerinize arz ederim.

BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Bakan.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Sayın Başkan, yerimden kısa bir açıklama yapmak istiyorum.

BAŞKAN – Buyurun Sayın Genç.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Çok teşekkür ederim Sayın Bakanın açıklamalarına.

Bu projeler, geçen sene de yine programdaydı, ihale için biraz ödenek ayırmışlardı; yine ihale yapılmadı. Hatta, Sayın Bakan, o zamanki Enerji Bakanı, bana gönderdiği yazıda, 1998 yılında bu 2 sulamanın ihale edileceğini bildirmişti. Şimdi, Tunceli’de hiçbir yatırım yok ve Tunceli’de, bugüne kadar, bir sulama suyu ihalesi de yapılmamış. Bu 2 proje de çok önemli projeler. Tunceli’de, biliyorsunuz, köylerin büyük bir kısmı yakıldı, yıkıldı; insanların büyük bir kısmı, şehir merkezlerinde işsiz güçsüz yatıyor. Hiç olmazsa, bu 2 proje, bu sulama suyu projeleri ihaleye konulduğu takdirde, burada yaşayan insanlara önemli bir geçim kaynağı sağlanacağından, sayın hükümetten özellikle rica ediyoruz. Yani, bu sene geçti, hiç olmazsa önümüzdeki sene, bunun için -bütçe kanununun o maddesini de biliyorum- ya yeteri kadar ödenek ayırsınlar ya da böyle, insanları kandırmak için bir parça ödenek ayırıp, ondan sonra da “efendim, ne yapalım, yeteri kadar, yüzde 10 ödenek yok” demesinler; ya ödenek koymasınlar ya da koydukları projelere de, bütçe kanununun bu hükmünü göz önünde tutarak, yeterli ödenek koysunlar ve böylece ihaleyi yapsınlar. Bunlar çok önemlidir; yani, millî ekonomimize katkıları bakımından da çok önemlidir.

Özellikle Akpazar Projesinin ihalesi yapıldığı takdirde, o civarda yaşayan insanların, şekerpancarı ekme bakımından çok önemli bir gelir kaynakları olacaktır; bu nedenle, hükümetten rica ediyorum. Çemişkezek de yine aynı. Tunceli’de, 2 tane önemli ova var; bu 2 ova da susuz. Hiç olmazsa, başka yerlere bir yatırım yaparken, Tunceli’yi de gözardı etmeyelim. Zaten, şimdiye kadar, Tunceli’ye hiç bakan gitmedi; işte, ne geçen dönemdeki bakanlar gitti ne bu dönemde bir bakan Tunceli’ye gitti. Rica ediyoruz, gitsinler, o insanların sefaletini de görsünler.

Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

BAŞKAN – Teşekkür ederiz Sayın Genç.

Sayın Bakan, bir yanıtınız var mı efendim?

DEVLET BAKANI EDİP SAFDER GAYDALI (Bitlis) – Efendim, 2000 yılı bütçesinde kale alınacaktır.

BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz.

Böylece soru yanıtlandırılmıştır.

25. – Eskişehir Milletvekili Mehmet Sadri Yıldırım’ın, SSK’nın prim alacaklarına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından sözlü soru önergesi ve Devlet Bakanı Edip Safder Gaydalı’nın cevabı (6/59)

BAŞKAN – 25 inci sırada, Eskişehir Milletvekili Mehmet Sadri Yıldırım’ın, SSK’nın prim alacaklarına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından sözlü soru önergesinin görüşmelerine başlıyoruz.

Soruyu cevaplandıracak Sayın Bakan?.. Hazır.

Soru önergesini okutuyorum.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Yaşar Okuyan tarafından sözlü olarak cevaplandırılması hususunda gereğini arz ederim.

Saygılarımla.

Mehmet Sadri Yıldırım

Eskişehir

Soru:

KİT’lerin, belediyelerin, özel sektörün, sanayicilerin Sosyal Sigortalar Kurumuna ne kadar prim borçları vardır.

BAŞKAN – Soruyu cevaplandırmak üzere, Devlet Bakanı Sayın Edip Safder Gaydalı; buyurun.

Süreniz 5 dakika efendim.

DEVLET BAKANI EDİP SAFDER GAYDALI (Bitlis) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Eskişehir Milletvekili Sayın Mehmet Sadri Yıldırım’ın tarafımıza yönelttiği sözlü soru önergesini cevaplamak üzere söz almış bulunuyorum, Yüce Heyeti saygıyla selamlıyorum.

Sosyal Sigortalar Kurumunun işverenlerden olan prim alacakları, 1998 Aralık ayı itibariyle 192,1 trilyon lira prim aslı ve bu alacaklar için, 1999 Nisan ayı itibariyle hesaplanan 283,6 trilyon lira gecikme zammı olmak üzere toplam 475,7 trilyon liradır.

Bu miktarın 89,8 trilyon lirası kamu kesimine, 386 trilyon lirası özel kesime aittir. Kamu kurum ve kuruluşlarından olan 89,8 trilyon liralık alacakların da 30,9 trilyon lirası KİT’lere, 54,6 trilyon lirası belediyelere, 4,3 trilyon lirası da diğer kamu kuruluşlarına ait bulunmaktadır.

Bilgilerinize arz ederim.

BAŞKAN – Teşekkür ederiz Sayın Bakanım.

Böylece, soru yanıtlandırılmıştır.

26. - Eskişehir Milletvekili Mehmet Sadri Yıldırım’ın, pancardaki kota uygulamasının kaldırılıp kaldırılmayacağına ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesi (6/60)

BAŞKAN – 26 ncı sırada yer alan, Eskişehir Milletvekili Mehmet Sadri Yıldırım’ın, pancardaki kota uygulamasının kaldırılıp kaldırılmayacağına ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesinin görüşmelerine başlayacağız.

Soruyu cevaplandıracak Sayın Bakan?.. Yok.

Soru ertelenmiştir.

27. - Hatay Milletvekili Namık Kemal Atahan’ın, otoyol kamulaştırma bedeli ödemelerine ve otoyol ihalelerine ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü soru önergesi (6/62)

BAŞKAN – 27 nci sırada yer alan, Hatay Milletvekili Namık Kemal Atahan’ın, otoyol kamulaştırma bedeli ödemelerine ve otoyol ihalelerine ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü soru önergesi daha önce geri çekilmiştir.

28. - Hatay Milletvekili Namık Kemal Atahan’ın, İskenderun SSK Hastanesinin uzman doktor ihtiyacına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından sözlü soru önergesi (6/63)

BAŞKAN – 28 inci sırada yer alan, Hatay Milletvekili Namık Kemal Atahan’ın, İskenderun SSK Hastanesinin uzman doktor ihtiyacına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından sözlü soru önergesi daha önce geri çekilmiştir.

29. - Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, Erzincan Sağlık Meslek Lisesi binası ve öğretmen lojmanı inşaatına ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü soru önergesi (6/64)

BAŞKAN – 29 uncu sırada yer alan, Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, Erzincan Sağlık Meslek Lisesi binası ve öğretmen lojmanı inşaatına ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü soru önergesinin görüşmelerine başlayacağız.

Sayın Bakan?.. Yok.

Soru önergesi ertelenmiştir.

30. - Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, Erzincan ve Refahiye kapalı spor salonlarının onarım ihtiyacına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/65)

BAŞKAN – 30 uncu sırada yer alan, Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, Erzincan ve Refahiye kapalı spor salonlarının onarım ihtiyacına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesinin görüşmelerine başlayacağız.

Soruyu cevaplandıracak Sayın Bakan?.. Yok.

Soru ertelenmiştir.

31. – Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, Erzincan Çayırlı Projesine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı ve Başbakan Yardımcısından sözlü soru önergesi ve Devlet Bakanı Edip Safder Gaydalı’nın cevabı (6/66)

BAŞKAN – 31 inci sırada yer alan, Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, Erzincan Çayırlı Projesine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı ve Başbakan Yardımcısından sözlü soru önergesinin görüşmelerine başlıyoruz.

Soruyu cevaplandıracak Sayın Bakan?.. Hazır.

Soru önergesini okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Sayın M. Cumhur Ersümer tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasına delaletlerinizi saygıyla arz ederim. 8.7.1999

Tevhit Karakaya

Erzincan

1- Erzincan-Çayırlı İlçesinin ve birkısım köylerimizin tarım arazilerinin sulanmasında büyük önem arz eden Erzincan-Çayırlı Projesi (Turnaçayırı Barajı) planlama çalışmaları hangi aşamadadır?

2- Baraj ihalesi ne zaman yapılacaktır?

BAŞKAN – Soruyu cevaplandırmak üzere, Devlet Bakanımız Sayın Edip Safder Gaydalı; buyurun efendim.

Süreniz 5 dakika.

DEVLET BAKANI EDİP SAFDER GAYDALI (Bitlis) – Sayın Başkan, Erzincan Milletvekilimiz Sayın Tevhit Karakaya’nın sözlü sorusunu cevaplamak üzere söz almış bulunuyorum; Yüce Heyeti saygıyla selamlıyorum.

Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünce, Doğu Anadolu Bölgesinde Erzincan İli Çayırlı İlçesinde, Fırat Nehrinin kolu olan Balıklı Pulk Çayının su potansiyelinin değerlendirilerek yöredeki arazilerin sulu tarıma açılması amacıyla Çayırlı Projesi geliştirilmiştir.

Ön inceleme çalışmaları tamamlanmış olan proje kapsamında önerilen 51 bin hektometreküp depolama hacimli 81,30 metre yüksekliğindeki Turnaçayırı Barajı ile yıllık 50 hektometreküp su potansiyeline sahip Balıklı Çayının sularının, söz konusu barajda düzenlenerek, Çayırlı Ovası ve civardaki köylere ait 11 707 hektar sahanın sulanması öngörülmüştür.

Proje, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün etüt ve planlama çalışmaları programında yer almakta olup, sürdürülmekte olan bu çalışmalara bağlı olarak, teknik ve ekonomik yönden kesin yapılabilirliği belirlenecektir.

Söz konusu planlama çalışmalarının tamamlanmasına bağlı olarak, kesin projeleri de hazırlanacak Çayırlı Projesine, bütçe imkânları çerçevesinde uygulama programlarında yer verilecektir.

Bilgilerinize arz ederim.

BAŞKAN – Böylece soru cevaplandırılmıştır.

Teşekkür ediyoruz Sayın Bakan.

32. - Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, Erzincan İlindeki Devlet Hastanesinin ve sağlık ocaklarının personel ihtiyacına ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/67)

BAŞKAN – 32 nci sırada yer alan, Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, Erzincan İlindeki Devlet Hastanesinin ve sağlık ocaklarının personel ihtiyacına ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesinin görüşmelerine başlayacağız.

Soruyu cevaplandıracak Sayın Bakan?.. Yok.

Soru ertelenmiştir.

33.- Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya’nın, borsa işlemlerine şaibe karıştırıldığı iddialarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/68)

BAŞKAN – 33 üncü sırada yer alan, Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya’nın borsa işlemlerine şaibe karıştırıldığı iddialarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesinin görüşmelerine başlayacağız.

Sayın Başbakan veya yerine soruyu cevaplandıracak Sayın Bakan?.. Yok.

Soru ertelenmiştir.

34. -İzmir Milletvekili Güler Aslan’ın, hastanelerdeki ve sağlık ocaklarındaki personel açıklarına ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/69)

BAŞKAN – 34 üncü sırada yer alan, İzmir Milletvekili Güler Aslan’ın hastanelerdeki ve sağlık ocaklarındaki personel açıklarına ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesinin görüşmelerine başlayacağız.

Sayın Bakan?.. Yok.

Soru ertelenmiştir.

35.- Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya’nın, Cumhuriyet Üniversitesinde görevli bir dekan ve bazı öğretim üyelerinin bölücü örgüt mensubu bir teröristin mezarını ziyaret ettikleri iddiasına ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/70)

BAŞKAN –  35 inci sırada yer alan, Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya’nın Cumhuriyet Üniversitesinde görevli bir dekan ve bazı öğretim üyelerinin bölücü örgüt mensubu bir teröristin mezarını ziyaret ettikleri iddiasına ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesinin görüşmelerine başlayacağız.

Soruyu cevaplandıracak Sayın Bakan?.. Yok.

Soru ertelenmiştir.

36 .- Konya Milletvekili Hüseyin Arı’nın, Konya-Ereğli Şeker Fabrikası arıtma tesisi projesine ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesi (6/71)

BAŞKAN – 36 ncı sırada yer alan, Konya Milletvekili Hüseyin Arı’nın Konya-Ereğli Şeker Fabrikası arıtma tesisi projesine ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesinin görüşmelerine başlayacağız.

Soruyu cevaplandıracak Sayın Bakan?.. Yok.

Soru ertelenmiştir.

37. - Konya Milletvekili Hüseyin Arı’nın, Konya-Ereğli’de yapımı devam eden hastane binası inşaatının ne zaman tamamlanacağına ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/72)

BAŞKAN – 37 nci sırada yer alan, Konya Milletvekili Hüseyin Arı’nın Konya-Ereğli’de devam eden hastane binası inşaatının ne zaman tamamlanacağına ilişkin Sağlık Bakanından sözlü önergesinin görüşmelerine başlayacağız.

Soruyu cevaplandıracak Sayın Bakan?.. Yok.

Soru ertelenmiştir.

38. - Konya Milletvekili Hüseyin Arı’nın, Konya-Karapınar-Ereğli karayolunun genişletilmesi ile ilgili bir çalışma olup olmadığına ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü soru önergesi (6/73)

BAŞKAN – 38 inci sırada, Konya Milletvekili Hüseyin Arı’nın Konya-Karapınar-Ereğli karayolunun genişletilmesiyle ilgili bir çalışma olup olmadığına ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü soru önergesinin görüşmelerine başlayacağız.

Soruyu cevaplandıracak Sayın Bakan?.. Yok.

Soru ertelenmiştir.

39.- Konya Milletvekili Hüseyin Arı’nın, öpüşmenin halk sağlığını tehdit ettiği iddiasına ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/74)

BAŞKAN – 39 uncu sırada yer alan, Konya Milletvekili Hüseyin Arı’nın, öpüşmenin halk sağlığını tehdit ettiği iddiasına ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesinin görüşmelerine başlayacağız.

Soruyu cevaplandıracak Sayın Bakan?.. Yok.

Soru ertelenmiştir.

40. - Ağrı Milletvekili Celal Esin’in, Ağrı Devlet Hastanesinin uzman doktor ve araç gereç ihtiyacına ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/75)

BAŞKAN – 40 ıncı sırada yer alan, Ağrı Milletvekili Celal Esin’in, Ağrı Devlet Hastanesinin uzman doktor ve araç gereç ihtiyacına ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesinin görüşmelerine başlayacağız.

Soruyu cevaplandıracak Sayın Bakan?.. Yok.

Soru ertelenmiştir.

41. — Ağrı Milletvekili Celal Esin’in, Ağrı SSK Hastanesinin uzman doktor, personel ve tıbbî cihaz ihtiyacına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından sözlü soru önergesi ve Devlet Bakanı Edip Safder Gaydalı’nın cevabı (6/76)

BAŞKAN – 41 inci sırada yer alan, Ağrı Milletvekili Celal Esin’in Ağrı SSK Hastanesinin uzman doktor, personel ve tıbbî cihaz ihtiyacına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından sözlü soru önergesinin görüşmelerine başlıyoruz.

Soru önergesini cevaplayacak Sayın Bakan?.. Hazır.

Soru önergesini okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Yaşar Okuyan tarafından sözlü olarak cevaplanmasını arz ederim.

Saygılarımla.

Celal Esin

Ağrı

1- 1991 yılında 35 yatak kapasiteli olarak inşa edilen ve idarî yönden Erzurum Sigorta Hastanesine bağlı olan Ağrı Sigorta Hastanesi tıbbî personel, idarî personel ve cihaz eksikliği yüzünden verimli hizmet verememektedir. 20 bin sigortalıya hizmet vermeye çalışan hastanemize uzman hekim, hemşire, teknisyen, laborant, şoför ve hizmetli personel takviyesi yapmayı düşünüyor musunuz?

2- Ayrıca ambulans ve gerekli tıbbî cihaz gönderilmesi konusunda ve hastane eczanesinin hizmete açılması konusunda bir çalışmanız var mı?

BAŞKAN – Soruyu cevaplandırmak üzere, Devlet Bakanımız Sayın Edip Safder Gaydalı; buyurun efendim.

Süreniz 5 dakikadır.

DEVLET BAKANI EDİP SAFDER GAYDALI (Bitlis) – Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Ağrı Milletvekili Sayın Celal Esin’in tarafımıza yönelttiği sözlü soru önergesini cevaplandırmak üzere söz almış bulunuyorum. Yüce Heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Sosyal Sigortalar Kurumu Ağrı Hastanesinde 3 tabip, 21 hemşire, 5 ebe, 5 laborant, 2 sağlık teknisyeni olmak üzere 36 sağlık personeli; 1 muhasebeci, 2 veznedar, 9 memur, 3 daktilo, 1 şoför, 1 bekçi ve 4 hizmetli olmak üzere 21 idarî personelle birlikte toplam 57 personel görev yapmaktadır.

Sağlık Bakanlığı norm kadro kıstaslarına göre, Sosyal Sigortalar Kurumu sağlık tesislerinin istenilen ölçüde verimli hizmet verebilmesi için, toplam kadro sayısının 66 000 olması gerekmekte; ancak, Kurumumuzca, bugün için, sağlık tesislerinde 45 000 personelle hizmet verilmeye çalışılmaktadır; yani, kurum sağlık tesislerinin, 21 000 kadroya daha ihtiyacı bulunmaktadır.

Bakanlığımızca hazırlanan ve Türkiye Büyük Millet Meclisi gündeminde bulunan Sosyal Güvenlik Reformu Kanun Tasarısında, Sosyal Sigortalar Kurumu sağlık tesisleri için yeni kadrolar ihdasını öngören düzenlemeler de yer almıştı ve bu da, Türkiye Büyük Millet Meclisinden çıkmıştı.

Diğer taraftan, Sosyal Sigortalar Kurumu Ağrı Hastanesinin ihtiyacı bulunan tıbbî cihazlardan, 1 adet diş üniti, 1 adet diş fotöyü, 1 adet diş röntgen cihazı, 1 adet kuru hava sterilizatörü temin edilerek hastaneye teslim edilmiş; 1 adet 12 godelli santrfüj cihazı ile 2 adet dozometre alımı için de adı geçen hastaneye yetki verilmiştir. Ayrıca, 1 adet otomatik film banyo cihazı, 1999 yılı Yatırım Programı içerisinde değerlendirilecektir.

Bilgilerinize arz eder, saygılar sunarım.

BAŞKAN – Teşekkür ederiz Sayın Bakanım.

Böylece soru cevaplandırılmıştır.

42. - Ağrı Milletvekili Celal Esin’in, Ağrı Organize Sanayi Bölgesi ile Patnos Küçük Sanayi Sitesi inşaatlarına ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesi (6/77)

BAŞKAN – 42 nci sırada yer alan Ağrı Milletvekili Celal Esin’in, Ağrı Organize Sanayi Bölgesi ile Patnos Küçük Sanayi Sitesi inşaatlarına ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesinin görüşmelerine başlayacağız.

Soruyu cevaplandıracak Sayın Bakan?.. Yok.

Soru ertelenmiştir.

43.- Ağrı Milletvekili Celal Esin’in, Atatürk Üniversitesinin fakülte ve yüksekokul ihtiyacına ve Erzurum öğretmenevine ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/78)

BAŞKAN – 43 üncü sırada yer alan Ağrı Milletvekili Celal Esin’in, Atatürk Üniversitesinin fakülte ve yüksekokul ihtiyacına ve Erzurum öğretmenevine ilişkin Milli Eğitim Bakanından sözlü soru önergesinin görüşmelerine başlayacağız.

Soruyu cevaplandıracak Sayın Bakan?.. Yok.

Soru ertelenmiştir.

44. - Ağrı Milletvekili Celal Esin’in, Ağrı İlinin kayak tesisi ve stadyum ihtiyacına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/79)

BAŞKAN – 44 üncü sırada yer alan, Ağrı Milletvekili Celal Esin’in, Ağrı İlinin kayak tesisi ve stadyum ihtiyacına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesinin görüşmelerine başlayacağız.

Soruyu cevaplandıracak Sayın Bakan?.. Yok.

Soru ertelenmiştir.

45. — Ağrı Milletvekili Celal Esin’in, Ağrı İlinin doğalgazdan yararlanması için yapılacak çalışmalara ve bazı baraj projelerine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı ve Başbakan Yardımcısından sözlü soru önergesi ve Devlet Bakanı Edip Safder Gaydalı’nın cevabı (6/81)

BAŞKAN – 45 inci sırada yer alan, Ağrı Milletvekili Celal Esin’in, Ağrı İlinin doğalgazdan yararlanması için yapılacak çalışmalara ve bazı baraj projelerine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı ve Başbakan Yardımcısından sözlü soru önergesinin görüşmelerine başlıyoruz.

Soruyu cevaplandıracak Sayın Bakan?.. Hazır.

Soru önergesini okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Sayın Cumhur Ersümer tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Saygılarımla

Celal Esin

Ağrı

1- İlimizin ekonomik yönden kalkınmasında büyük faydalar sağlayacak ve 202 milyon metreküp su toplama kapasitesi olan, 36 300 hektarlık alanı ve 29 yerleşim birimini kapsayacak olan Yazıcı Barajının inşaatı 1995 yılında başladığı ve 1998 yılında bitirilmesi planlandığı halde hâlâ bitirilememiştir. Bu yıl içerisinde yeterli ödeneği ayırıp bitirmeyi düşünüyor musunuz?

2- İlimizden geçmekte olan doğalgaz boru hattı üzerinde bir hat vanası, basınç düşürme istasyonu ve ölçüm istasyonu kurmayı düşünüyor musunuz? Ayrıca, Bakanlığınız, Ağrı’nın doğalgazdan faydalanması için ne gibi çalışmalar yapmaktadır?

3- Patnos İlçemizde kurulması planlanan, 1997 yılı yatırım programına alınan ve 19 000 hektar tarım alanını sulayacak olan Şekerova Barajı ne zaman ihale edilip inşaatına başlanacaktır? Aynı şekilde, Diyadin Murat Barajı, Tutak Karahalit Barajı, Tutak Kesik Barajının İhalelerini yapmayı düşünüyor musunuz?

BAŞKAN – Soruyu cevaplandırmak üzere, Devlet Bakanımız Sayın Edip Safder Gaydalı; buyurun.

Süreniz 5 dakika.

DEVLET BAKANI EDİP SAFDER GAYDALI (Bitlis) – Sayın başkan, değerli milletvekilleri; Ağrı Milletvekilimiz Sayın Celal Esin’in sözlü sorusunu cevaplamak üzere söz almış bulunuyorum; Yüce Heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Ağrı İli, kuruluşumuz tarafından beş bölüm halinde inşa edilmesi planlanan Doğu Anadolu doğalgaz boru hattının birinci bölümünde yer almaktadır. Söz konusu bölüme ait inşa çalışmalarının Kasım 1999 tarihinde tamamlanması beklenmektedir. Ülkemizin giderek artan doğalgaz ihtiyacının karşılanması amacıyla yapımına başlanan ve 2001 yılı ortalarında tümüyle işletmeye alınması planlanan Doğu Anadolu doğalgaz boru hattı güzergâhı üzerindeki kentlerde de doğalgaz kullanımının sağlanması düşünülmektedir. Bu amaçla, söz konusu hat üzerinde, Ağrı için 4 inçlik bir hat vanası bırakılmıştır. Teknik olarak, Ağrı İline gaz arzı sağlanabilmesi için, hat vanasından itibaren Ağrı’ya kadar bir bağlantı hattı yapılması ve iletim hattı basıncını dağıtım hattı basıncına düşürecek bir basınç düşürme ve ölçüm istasyonu kurulması gerekecektir. Bahsekonu bağlantı hattı ile istasyon yatırımlarının yapılması halinde, 2001 yılının ikinci yarısından itibaren, Ağrı İlimize gaz arzı sağlanması mümkün olabilecektir.

Bilgilerinize arz ederim.

BAŞKAN – Teşekkür ederiz Sayın Bakan.

Soru cevaplandırılmıştır.

Sayın milletvekilleri, sözlü sorularla ilgili kısmımızın süresi tamamlanmıştır.

Şimdi, gündemin “Genel Görüşme ve Meclis Araştırması Yapılmasına Dair Öngörüşmeler” kısmına geçiyoruz.

VI. — GENSORU, GENEL GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI

VE MECLİS ARAŞTIRMASI

A) ÖNGÖRÜŞMELER

1. - Yozgat Milletvekili İlyas Arslan ve 20 arkadaşının, Yozgat İlinin ekonomik, sosyal, kültürel ve kentsel sorunlarının araştırılarak alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/1) (1)

BAŞKAN – Bu kısmın birinci sırasında yer alan, Yozgat Milletvekili İlyas Arslan ve 20 arkadaşının, Yozgat İlinin ekonomik, sosyal, kültürel ve kentsel sorunlarının araştırılarak alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesinin öngörüşmesine başlıyoruz.

Hükümet?..

Sayın milletvekilleri, hükümet, 6.7.1999 tarihli 29 uncu Birleşimde de temsil edilmediğinden görüşmelere başlıyoruz.

Önerge daha önce okunduğu için tekrar okutmuyorum.

İçtüzüğümüze göre, Meclis araştırması açılıp açılmaması hususunda, sırasıyla, Hükümete, siyasî parti gruplarına ve önergedeki birinci imza sahibi veya onun göstereceği bir diğer imza sahibine söz verilecektir.

Konuşma süreleri, hükümet ve gruplar adına 20’şer dakika, önerge sahibi içinse 10 dakikadır.

Şimdi, söz sırası, Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına Yozgat Milletvekili Sayın Mesut Türker’de.

Buyurun efendim. (MHP sıralarından alkışlar)

Süreniz 20 dakikadır.

MHP GRUBU ADINA MESUT TÜRKER (Yozgat) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Yozgat İlinin ekonomik, sosyal, kültürel ve kentsel sorunlarıyla ilgili olarak Milliyetçi Hareket Partisinin görüşlerini açıklamak üzere huzurlarınızda bulunuyorum; bu vesileyle, hepinize saygılar sunarım. Yeni yasama yılının da, Türk Milletine, Meclisimize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.

Yozgat İli, İç Anadolu Bölgesinin Orta Kızılırmak bölümünde Bozok Platosu üzerinde yer almıştır. İl genel nüfusu 615 618; Merkez İlçeyle birlikte 14 ilçe, 51 belde ve 576 köyü olan bir ilimizdir. Başkent Ankara’ya 2 saatlik bir mesafede olmasına rağmen, sosyal, kültürel ve ekonomik yönden en geri kalmış illerin başında yer almaktadır. Ancak, Yozgat insanı, yüzyıllardır atalarından intikal etmiş olan hizmet anlayışına sahiptir. Ayrıca Yozgatlı, memleket ve millet sevgisi konusunda âdeta sembol olmuş, örnek olmuştur. Bu yörenin insanları, kendilerinden önce başkalarına ve memleketine hizmet etme anlayışıyla yetişmişlerdir. Millî Mücadelede ve sonrasında, bu toprakların insanları, kendilerinden istenen her türlü fedakârlığa seve seve katlanmışlardır. Yozgatlı, kendisini vatan ve milletine adamış; hatta kendisini fazlasıyla ihmal etmiştir.

Değerli milletvekilleri, Yozgat nüfusunun yüzde 65’i köylerde, yüzde 35’i şehirlerde yaşamaktadır. 1996 yılında yapılan bir araştırmaya göre, 80 il içinde 58 inci gelişmişlik sırasınde yer almaktadır. İlimizde fert başına düşen gelir 1 245 dolardır; yani, Yozgatlı yoksulluk içindedir; günlük işlerini yapabilecek derecede beslenememekte; gerektiği şekilde giyinememekte ve barınamamaktadır; velhâsıl, insanca yaşama şartlarına sahip bulunmamaktadır. Yozgat, Türkiye nüfusunun yüzde 1’ine sahiptir. Millî gelirden aldığı pay ise yüzde 0,5’tir. Yozgatlı, hak ettiği imkânların en az yarısıyla yetinmektedir. Türkiye’de üretilen her türlü mal ve hizmetten payına düşenin yarısını almaktadır. Yozgatlı, ürettiğinin, çalıştığının yarısını aldığı gibi, diğer imkânların da çok azından faydalanabilmektedir; ödediği vergiler ve aldığı kamu hizmetleri arasında bir denge yoktur. Yozgatlı, bırakınız devlet imkânlarını, kendi tasarruflarının bile karşılığını alamamaktadır. Bir Yozgatlının bankalara yatırdığı 9 Türk Lirasının 2 lirası Yozgatlıya kredi olarak dönmektedir. Yozgatlının banka tasarrufları başka bölgelerde kullanılmakta veya bankalar tarafından hazine bonosu olarak değerlendirilmektedir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; akla gelen bu örnekler dahi Yozgat’ın yıllardır ihmal edilmiş, kaderine terk edilmiş, sahipsiz bir yöre olduğunu göstermeye yeter. Cumhuriyet kurulduğundan beri devlet yatırımları olarak Yozgat’a yapılan bira fabrikası ile son yıllarda faaliyete geçen şeker fabrikasıdır. İlimizdeki ekonomik faaliyetler, genelde ferdî teşebbüslerle yürümektedir. Devlet yatırımlarından en az yararlanmaktadır. Bunun en çarpıcı örneği de, Yozgat İlimizin eğitim seviyesindeki tablosudur. Şöyle ki: Yüksekokul mezunu yüzde 1,83, lise mezunu yüzde 5,74, ortaokul mezunu yüzde 7,57, ilkokul mezunu ise yüzde 84,83’tür.

İlimiz hemen hemen her konuda Türkiye standartlarının altında yer almaktadır. Bir doktorun bakmakla yükümlü olduğu insan sayısı dünya standartlarına göre 480 kişi, Türkiye ortalaması 876, Yozgatımızda ise 2 245 civarındadır. Uzman doktor açığı ve de yardımcı sağlık personeli açığı ileri derecede olması sebebiyle 240 sağlık evinden 200 tanesi kapalıdır, 11 diş hekimi 55 500 kişiye hizmet vermektedir; ancak, son aylarda, Sağlık Bakanlığımız tarafından gerek uzman doktor gerekse pratisyen doktor ve de yardımcı sağlık personeli tayiniyle biraz olsun yukarıdaki tabloda değişiklikler olmuştur; kendilerine buradan teşekkür ediyorum.

Sağlık hizmetlerinin yaygınlığının ve ilin sosyoekonomik düzeyinin bir göstergesi olan bebek ölüm oranı binde 79, çocuk ölüm oranı ise binde 22. Söz konusu oranlar, sırasıyla, binde 67 ve binde 16 olan ülke ortalamasının çok üzerindedir. Ayrıca, Yozgat’ta yaşayan sigortalı işçilerimizin ve ailelerinin durumu daha da vahimdir; çünkü, gerek il merkezinde gerekse ilçelerimizde SSK’ya ait herhangi bir sağlık kuruluşu olmadığı için ve gerekli sözleşmeler de yapılmadığı için, sigortalı hastalarımız Allah’a emanet yaşamaktadırlar.

Buradan ilgili Bakanımıza sormak istiyorum: Yozgat’ta yaşayan sigortalı işçiler ve ailelerinin sağlık hizmetleri konusunda ne gibi zorluklar yaşadığını biliyorlar mı? Biliyorlarsa, şimdiye kadar ne gibi işlemler yapılmıştır?

Değerli milletvekilleri, Yozgat İlimizde haberleşme ve ulaşım, Türkiye ortalamasının çok altındadır; 100 kişiye 14 telefon düşmektedir; köy yollarının, ancak, yüzde 18’i asfaltlanmıştır. Gerek il merkezinde gerekse ilçe, belde ve köylerin büyük bir çoğunluğunda içmesuyu ve altyapı yetersizliği ileri düzeydedir.

Hayvancılık sektörü yok olma durumuna gelmiş, gübre kullanımının giderek azalması sonucunda tarımsal üretimde tüm umutlar yok olmuştur. Ayrıca, bu yıl yaşanan kuraklık nedeniyle, Yozgat genelinde yüzde 100’e varan zarar ve ziyan söz konusudur. Tüm bu olumsuzluklara karşın, bu yıl köylümüz sattığı mahsulün parasını alamadığı gibi, ayrıca, Ziraat Bankası tarafından da hacze boğulmuştur. Bu konuda, ilgili bakanlarımızın dikkatini çekmek isterim.

Değerli milletvekilleri, belirtmiş olduğum tüm bu olumsuzluklar ve özellikle şekerpancarına uygulanan kota nedeniyle Yozgatımızda işsizlik ve yoksulluk had safhaya ulaşmıştır. Bunun sonucunda sürekli göç veren ilimiz, gerçekten çaresiz durumdadır. Yapılan araştırmalardan, 2 ilâ 2,5 milyon insanımızın Yozgat dışında yaşadığı, göç ettiği bilinmektedir.

Sayın milletvekilleri, Yozgatlının yıllardır umutla beklediği ve bir türlü gerçekleşmeyen yatırımlardan da bahsetmek istiyorum. 4 fakülte ve 3 yüksekokulumuz mevcut; ancak, Erciyes Üniversitesine bağlıdır. Yozgatlı, bağımsız ve bağlantısız Bozok Üniversitesini istemektedir.

Projesinin tamamlandığı söylenen, fakat, bir türlü gerçekleşmeyen havaalanımız, yaşlılar ve bakıma muhtaç insanlarımız için planlanan rehabilitasyon merkezi, neredeyse bitmeden yıkıma terk edilmiş vaziyette beklemektedir. Kırıkkale-Yozgat ve Yıldızeli demiryolu hattının neredeyse unutulup, gündemden çıkarılması, yapılması düşünülen baraj, gölet ve su kanallarının ödeneksizlik nedeniyle sürekli ertelenmesi, jeotermik kaynakların gerekli yatırımlar yapılmadığı için heba olup gitmesi.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Yozgatlının taşıdığı Türkiye sevdası herkes tarafından bilinmektedir. Yozgatlı, tarihinin hiçbir döneminde, vatan topraklarının bir karışının dahi elden çıkarılmasına müsaade etmemiştir. Tarihte olduğu gibi, bugün de Yozgatlı, değerli vatan evlatlarını, Türk gençlerini bölücü teröre şehit vermekte tereddüt etmemiştir. Türk vatanının bütünlüğü, Türk Milletinin birliği uğruna şehit düşen yiğit Türk evlatlarına derin minnet duymaktayız, ruhları şad olsun.

Değerli milletvekilleri; bugüne kadar, Yozgat ve Yozgatlı, layık olduğu hizmetleri ve yatırımları alamaması sonucu yoksulluk sınırı içerisindedir. Yozgatlı, bugüne kadar, kendi dertlerini, sorunlarını fazlaca gündeme getirmemiştir. Böylece, ağlamayana meme yok misali, Yozgatlı da hep ihmal edilmiştir; bunun sonucunda, yukarıda belirtmiş olduğumuz sorunların içerisinde âdeta boğulma noktasına gelmiştir; yani, Yozgatlının artık tahammülü kalmamıştır.

Ben, Bozok Yaylasının yiğit evlatlarının öncelikli sorunlarını, dertlerini anlatmaya çalıştım. Sorunların çözümü konusunda, tüm üyelerimizin ve özellikle hükümet yetkililerinin, bakanlarımızın ilgi ve alakasını beklemekteyiz.

Hepinize saygılar sunuyorum. (Alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederiz Sayın Türker.

Doğru Yol Partisi Grubu adına, Eskişehir Milletvekili Sayın Mehmet Sadri Yıldırım; buyurun efendim. (DYP sıralarından alkışlar)

Süreniz 20 dakika.

DYP GRUBU ADINA MEHMET SADRİ YILDIRIM (Eskişehir) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; konuşmama başlamadan evvel, yeni yasama yılının milletimize, memleketimize ve Meclisimize hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Yozgat Milletvekili İlyas Arslan ve arkadaşları tarafından, Yozgat’ın ekonomik, sosyal, kültürel ve kentsel sorunlarının tespit edilmesi ve gerekli tedbirlerin alınması amacıyla Anayasamızın 98, İçtüzüğümüzün 104 ve 105 inci maddeleri gereğince Meclis araştırması açılması istenilmektedir; bu amaçla, Doğru Yol Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum, Yüce Meclisi tekrar saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, Yozgat İlimiz, Anadolu’nun ortasında M.Ö. 2500 yıllarında kurulmuş, o günden bugüne kadar kurulan devletlerde hep önemli rol oynamış bir ilimiz. 1175 yılında Selçuklu hâkimiyetine geçmiş, 1402 yılında yapılan Ankara Savaşıyla da Osmanlı İmparatorluğuna katılmış, Osmanlı’ya sancaklık yapmış. Cumhuriyete geçişimizden sonra ise, önce “Bozok” adını, sonra ise “Yozgat” adını almış bir ilimiz.

Yozgat, 14 000 kilometrekare alana, 614 000 nüfusa sahip. Sanayileşmeden nasibini alamamış, sermayesi olmayan, sanayii olmayan, tüccarı olmayan bir ilimiz. Fert başına millî geliri 1 275 dolar; ancak, bulunan nüfusun yüzde 81’i tarımda çalışan bir ilimiz.

Yozgat’ın ekonomik ve sosyal sorunlarını çözebilmemiz için öncelikle Yozgat’ın bugünkü ekonomik durumunun, sosyal durumunun ne olduğunu tespit etmek zorundayız. Türkiyemiz ve illeriyle durumunu karşılaştırırsak; Türkiye’de fert başına düşen millî gelirin ortalaması, 1997 yılında 3 021 dolar, İç Anadolu Bölgesinde fert başına düşen millî gelir 1996 yılında 2 804, 1997 yılında ise 3 000 dolara yakın. Yozgat İlimizde fert başına düşen millî gelir, 1996 yılında 1 375 dolar, 1997 yılında ise 1 275 dolara düşmüş; Yozgat 1997 yılında daha fazla fakirleşmiş. Yozgat’ın fakirliğini çevre illerle mukayese ettiğimizde de aynı şeyleri görüyoruz: 1997 yılında, Çorum 2 366 dolar, Kırıkkale 3 358 dolar, Kayseri 2 298 dolar, Kırşehir 2 199 dolar; Yozgat, 1 275 dolarla çevre illerin en fakiri.

Son on yıldaki gelişme düzeyine bakıyoruz, o da içler acısı. 1988 ve 1997 yılları arası, Türkiye fert başına düşen millî gelirini 1 629 dolardan 3 021 dolara çıkarmış; yani, on yılda 1 392 dolar artış sağlamış. Yozgat ise, son on yılda, 1988 ve 1997 yılları arası, fert başına düşen millî gelirini 710 dolardan 1 275 dolara çıkarmış, ancak 565 dolar artış sağlayabilmiştir. Yozgat’ın çevresindeki illere baktığımızda ise, son on yılda, Kırıkkale fert başına düşen millî gelirini 1 828 dolar artırmış, Çorum 1 277, Kırşehir 1 132, Kayseri 1 075 dolar artırmış. Son on yılda, çevre iller Yozgat’tan 2-3 misli fazla artış sağlamışlardır. Son on yılda en fazla bakan çıkarmasına rağmen, Yozgat’ın durumu bu. Yozgat, bugünden itibaren, fert başına düşen millî gelirini her yıl yüzde 10 artırsa, Kırıkkale’yi 11 yılda ancak yakalayabiliyor.

Yozgat’ın tarımdaki durumuna bakıyoruz: Türkiyemizde tarımda çalışan nüfusa bakıyoruz, yüzde 53,66; İç Anadolu Bölgemizde tarımda çalışan nüfus ortalaması yüzde 50,48, Türkiye ortalamasından daha düşük; Yozgat’ta ise içler acısı; tarımda çalışan nüfus yüzde 80,99. Dünyanın hiçbir yerinde, nüfusunun yüzde 50’den fazlası tarımda çalışıp da zengin olmuş ülkesi yok. Gelişmiş ülkelerde, tarımda çalışan nüfus oranı yüzde 10’lar civarındadır. Avrupa’da tarımda çalışan kesim yüzde 8 civarında, Amerika’da ise yüzde 3’lerdedir. Türkiyemizde tarımda çalışan kesim yüzde 50’den fazla. Yozgat İlimizde ise -bir felaket- nüfusun yüzde 81’i tarımda çalışıyor.

Türkiyemizde ücretli kesimin, işte çalışanların, işi olanların oranı yüzde 38,45; İç Anadolu Bölgesinde yüzde 40,25; Yozgat’ta ise, işte çalışan ücretli kesim, işi olan sadece yüzde 15,82; yani, yüzde 16’lar civarında.

Türkiye’de işveren, işadamı ortalaması 1000 kişide 134 kişi, İç Anadolu’da 1000 kişide 120 kişi, Yozgat’ta ise 1000 kişide 30 kişi, işadamı, sanayici, esnaf olarak Yozgat’a katkıda bulunuyorlar.

Türkiye’de sigortalı nüfusun genel nüfusa oranı yüzde 43,56; 100 kişiden 44 kişi sigortalı, sağlıktan faydalanıyor; İç Anadolu Bölgesinde yüzde 40,88; Yozgat’ta ise sigortalı nüfusun genel nüfusa oranı yüzde 12; 100 kişiden sadece 12 kişi sigortalı.

Sanayileşmede Yozgat ne durumda, ona bakalım: İmalat sanayiinde işyeri sayısının Türkiye ortalamasının İç Anadolu Bölgesindeki oranı yüzde 12,42; bu oran, Yozgat ilinde yüzde 0,16; Yozgat’ın çevresindeki illerden Çorum’da yüzde 0,92; Kayseri’de yüzde 1,62. Katmadeğere baktığımızda da, Yozgat’ın durumu burada da felaket boyutta.

Sayın milletvekilleri, Yozgat İlimizin eğitimdeki durumuna göz attığımızda ise, Türkiye’de okuma-yazma bilenlerin oranı yüzde 80,46 -81 civarında- bu oran, İç Anadolu Bölgesinde yüzde 84,49 olmasına rağmen, Yozgat İlimizde okuma-yazma bilenlerin oranı yüzde 75,96 veya yüzde 76.

Ortaokul ve dengi okullarda Türkiye ortalaması yüzde 11,72; İç Anadolu’da yüzde 12,24; Yozgat İlimizde yüzde 9,82.

Lise ve dengi okullardaki durum ise, Türkiye ortalaması yüzde 12, İç Anadolu Bölgesinde yüzde 13,33 olmasına rağmen, Yozgat İlimizde yüzde 7,47.

Yüksekokul ve fakülte mezunlarının durumuna baktığımız zaman; Türkiye ortalaması yüzde 4,72, İç Anadolu Bölgesinde yüzde 5,65 olmasına rağmen, Yozgat İlimizde yüzde 2,43; İç Anadolu Bölgesi ortalamasının yarısı kadar bile değil.

Değerli milletvekilleri, İç Anadolu Bölgemizin eğitim ortalaması Türkiye ortalamasından daha iyi olmasına rağmen, İç Anadolu Bölgesi içinde olan ilimizde eğitimin durumunun ne kadar içler acısı olduğu ortadadır.

21 inci Yüzyıl teknoloji ve bilgi çağı olacak diyoruz. Dünyada bilgi çağı baş döndürücü bir şekilde gelişmekte. Dünyanın gelişmiş ülkeleri bilgisayara, telekomünikasyona ve internete geçmiş durumda. Yozgat İlimizin durumu maalesef bu; 80 ilimizin yüzde 80’inde durum bu.

Yüksekokul mezunu, fakülte mezunu ortalaması Yozgat’ta 2,43; İç Anadolu Bölgemizde yüzde 5,65; Türkiye’de yüzde 4,72. Gelişmiş ülkelere baktığımızda ise, üniversite seviyesinde okullaşma oranı yüzde 45’ler düzeyinde; Türkiye ortalamamızın 10 katı; Yozgat İlimizin ise 20 katıdır.

Değerli milletvekilleri, illerimizin gelişmişlik oranları çok farklı. 80 ilimizin fert başına düşen millî gelirine baktığımız zaman, 19 ilimizin fert başına düşen millî gelirinin Türkiye ortalamasının üstünde olduğunu görürüz. 19 ilimizde fert başına düşen millî gelir 3 000 doların üzerinde. Bu illerimiz Türkiyemizin gelişmiş illeri sayılabilir. 26 ilimizde ise fert başına düşen millî gelir 2 000 doların üzerinde. Bu ikinci grup gelişmekte olan illerimiz birinci gruba yaklaşmış durumda. Bu bir ve ikinci grubu oluşturan 45 ilimizde ekonomik durum, sanayileşme, eğitim, sigortalı nüfus geri kalan 35 ilimize göre çok iyi durumda sayılabilir. Yozgat İlimizin de içerisinde olduğu 35 ilimiz ise, geri kalmış, gelişememiş durumda.

Değerli milletvekilleri, Atatürkümüzün söylediği “eğer vatan kupkuru dağlar ve taşlardan, virane köy, kasaba ve şehirlerden ibaret olsaydı, bir zindandan, bir hapishaneden farkı olmazdı” sözü, Yozgat İlimiz için de geçerli, Yozgat İlimiz gibi olan diğer 34 ilimiz için de geçerlidir. Devletin görevi, öncelikle bu 35 ili zindan olmaktan, hapishane olmaktan kurtarmaktır.

Değerli milletvekilleri, Yozgat’ta kalkınmayı sağlamak için, ekonomik gelişmeyi sağlamak için yapılacak en öncelikli iş, tarımda çalışan yüzde 81’lik kesim Türkiye ortalamasının yüzde 30 üstünde; bu kesimin oranını düşürmek zorundayız, tarımda çalışan kesimi sanayie çekmek zorundayız.

Yozgat’ta ücret almadan, ailesinin işinde çalışan kesimin oranı yüzde 60,50; İç Anadolu’da bu, yüzde 36 oranında, 100 kişiden 61 kişi, Yozgat’ta, ücret almadan ailesinin işinde çalışıyor.

Yatırım olmayan bir ilde işsizlik olur. Yatırım yapılmayan bir ilde işsizler, işsizler ordusu haline gelir. Yozgat İlimizde durum bu. Yozgat’ın bu durumdan kurtarılabilmesi için, Yozgat’ta, tarımda çalışan kesimi yüzde 20, yüzde 30’lara indirmek zorundayız. Bu ise Yozgat’ın sanayileşmesiyle olur.

Doğru Yol Partisi ve Cumhuriyet Halk Partisi döneminde programa alınan organize sanayi bölgesinin altyapısı bitmiş durumda. Organize sanayi bölgesinde fabrikaların kurulması için, sanayicilere cazip hale getirmemiz gerekmektedir. Bunun önceliği, havaalanı gibi, demiryolu ulaşımı gibi, karayolu ulaşımı gibi altyapıları tamamlamakla olur. Bu, bence kalkınmada öncelikli il olmaktan, teşvik kapsamına girmekten daha fazla önem arz etmektedir. Yalnızca, Yozgat’ın birinci derecede kalkınmada öncelikli il olması buna yetmez. Yıllardır, kalkınmada öncelikli iller, teşvik kapsamında olmalarına rağmen, yatırım, istenilen düzeye ulaşamamıştır. Yatırımcılar, teşviki, hep altyapısını tamamlamış, ulaşım imkânı kolay olan, ihracat imkânı kolay olan illere yapmaktadırlar. 1996 yılının ilk altı ayında 1 katrilyon 293 trilyon liralık teşvik belgesi alınmış, bunun yalnızca yüzde 12,7’lik kısmı, yani 164 trilyonluk kısmı kalkınmada öncelikli illere gitmiştir. Yüzde 87,3’lük, yani 1 katrilyon 129 trilyonluk kısım ise altyapısı olan illere gitmiştir, yatırım oralara yapılmıştır. 647 trilyonluk bölüm Marmara Bölgesine, Kocaeli, Sakarya, Tekirdağ, Bursa, Çanakkale gibi illere; 164 trilyonluk bölüm Ege Bölgesine, Denizli, İzmir, Manisa, Uşak gibi illere; 130 trilyonluk bölüm Akdeniz Bölgesine; 158 trilyonluk bölüm ise İç Anadolu Bölgesindeki Ankara, Konya, Kayseri gibi altyapısı bitmiş illere gitmiştir.

Yozgat’ı cazip hale getirmek için, öncelikle, Yozgat’ın sanayileşmesi için gerekli olan altyapısı tamamlanmalı; projesi biten havaalanının ihalesi yapılıp, kısa sürede bitirilmeli; Sıvas’a kadar uzanan Kırıkkale-Balışeyh-Yozgat-Yıldızeli demiryolu hattı yapımına hız verilmeli. Bu projenin gerçekleşmesi durumunda Kırıkkale-Sıvas demiryolu 80 kilometre kısalacaktır. Bu yol, hem Yozgat hem Sıvas için, hem de çevre iller ve ülkemiz için büyük bir önemi haizdir.

Yozgat İlimizi ve çevresindeki illeri yatırıma cazip hale getirmek, yatırımcıların bu bölgelere yatırım yapmasını sağlamak için, Vergi Kanununu çıkarırken yaptığımız, sadece birkaç tane çok büyük güce sahip yatırımcının faydalanabildiği “250 milyon doların üzerinde yatırım yapana yüzde 200 teşvik uygulanır” maddesini “kalkınmada öncelikli illerde bulunan organize sanayi bölgelerinde yatırım yapan yaytırımcıya yüzde 200 teşvik uygulanır” şeklinde değiştirelim ve değiştirilmesi gerekir. Bunu yapalım, bakın, Yozgat ve Yozgat gibi illerde, bugünkü şartlara rağmen, nasıl bir yatırım patlaması oluyor, bir görün. Bunu yaparsanız, Vergi Yasasındaki bu madde, birkaç büyük zengine özel bir kanun maddesi olmaktan çıkar, hem adil hale gelmiş olur hem de binlerce yatırımcı bu maddeden faydalanarak bu bögelerde yatırım yapar, sanayileşmesini sağlar.

Değerli milletvekilleri, Yozgat İlimizde tarıma elverişli arazi 800 000 hektar civarındadır. 614 000 nüfusun yüzde 81’i tarıma elverişli bu araziden geçimini sağlamaktadır. 800 000 hektar civarındaki tarıma elverişli arazinin 77 000 hektarında sulu tarım, geri kalan 713 000 hektarında ise kuru tarım yapılmaktadır.

Tarımda çalışan yüzde 81’lik kesimi yüzde 20, yüzde 30’lara indirmenin dışında tarımla geçinen Yozgat İlimizde sulamayla ilgili birçok proje olmasına rağmen, Doğru Yol Partisi döneminde, 1993 yılında başlanan Gelingüllü Barajı hâlâ bitirilememiştir; 5 121 hektar alanı sulayacaktır; bitirilmelidir. Yine, Gelingüllü Barajının Yerköy grubu 3 455 hektar alanı sulayacaktır. Gelingüllü Barajı kanaletleri bittiğinde Kırıkkale’ye bağlı Delice ve Çerikli İlçelerimizin tarım alanları da sulamaya açılacaktır.

Bu barajın haricinde, projeleri hazırlanmış, ihale aşamasına gelmiş olan Ilısu Barajı 3 442 hektar araziyi, Musabeyli Barajı 2 309 hektar araziyi, Hasbek Barajı 2 905 hektar araziyi, Sarıhamzalı Barajı 2 340 hektar araziyi sulayacaktır. Bu salama barajlarının ihaleleri bir an önce yapılıp bitirilmelidir.

Tarıma elverişli, fakat, kuru tarım yapılan bu arazilerin sulamaya açılması tarım gelirlerini en az 4-5 misli artırarak, Yozgat çiftçisinin refah seviyesinin yükselmesini sağlayacaktır.

Yozgat İlimizde yüzde 21’lere varan büyük mera alanları bulunmaktadır; bu mera alanları ıslah edilmelidir.

Genel Başkanımız Sayın Tansu Çiller ile MHP Genel Başkanı merhum Alparslan Türkeş tarafından temeli atılan -temel atma töreninde ben de bulunmuştum- Yozgat Belediyesine ait et süt entegre tesisleri bitmiş olmasına rağmen, boş ve çalışmaz halde bekletilmektedir. Koalisyon ortağı MHP’nin bence ilk işi bu tesisi bir an önce hizmete açmak olmalı. Bu et süt entegre tesisinin randımanlı bir şekilde çalışabilmesi için gerekli yardımlar acilen yapılmalıdır.

Bunun dışında, tarım kesiminin kullandığı gübre sübvansiyonu yüzde 50 olmalı. Şekerpancarına konulan kota acilen kaldırılmalı. Buğday alımında, ofisler, çiftçiyi zora sokmadan ürününü almalı, Yozgat çiftçisini özel sektörün kucağına itmemeli.

Tarım arazilerinde küçülme olmaktadır. 500 dönüm arazisi olan bir ailenin 500 dönümlük arazisi, babadan oğula, oğuldan onun oğluna geçişlerde parçalanmakta ve 500 dönümlük arazi, kırk elli yıl içerisinde 100 dönüme, 50 dönüme kadar inmekte, tarla küçüldüğünden, istenilen verimli çalışma yapılamamaktadır. Bu konuda çıkarılacak gerekli kanunlarla, veraset nedeniyle tarla küçülmesini önleyici çözümler bulunmalıdır.

Değerli milletvekilleri, eğitim düzeyi en düşük illerimizden biri olan Yozgat İlimizde 1990’lı yıllarda 3 fakülte kuruldu. 3 fakülte ve 2 yüksekokulu bulunan Yozgat’ta, fakülte binasının açılışında ben de bulundum; Sayın Çiller ve merhum Türkeş fakülte binalarının açılışını birlikte yaptılar. Fakülte binasının yapılmasını sağlayan Yozgatlı işadamı Erdoğan Akdağ, konuşmasında şunları söyledi: “Açılışını yaptığınız fakülte binasında devletin bir kuruşu yok. Bu fakülte binasını ben ve Yozgat halkı, devletten bir kuruş almadan yaptık. Bizim sizden ricamız, Meclisten, bizim üniversite kanunumuzu çıkarmanız. Üniversite binalarını devletten bir kuruş almadan biz Yozgatlılar kendimiz yapacağız.”

Değerli milletvekilleri, Yozgatlılar, üniversitenin Yozgat’a ne getireceğinin bilincinde. Mecliste, bütün gruplar anlaşıp, Yozgat üniversitesini bir an önce kanunlaştırmalıyız.

Değerli milletvekilleri, Yozgat İlimizde, zaten, bir elin parmakları kadar az olan yatırımcı, sanayici ve esnaf, diğer illerimizde olduğu gibi çok zor durumda. Peşin vergi bir an önce kaldırılmalı. Nereden buldun ve malî milat, esnafı, işadamını perişan etti; ya süresi uzatılsın ya da kaldırılsın.

Değerli milletvekilleri, 1970’li yıllarda esnaf karaborsacıların eline düşmüştür. Bugün de, hem Yozgat’ta hem de diğer illerde, bilhassa tarım kesiminde, sanayici, esnaf ve nakliyeciler tefecilerin eline düşmüştür.

BAŞKAN – Sayın Yıldırım, size 1 dakika ilave süre veriyorum; buyurun efendim.

MEHMET SADRİ YILDIRIM (Devamla) – Bankalara giremeyen, kredi alamayan esnaf, tefecilerden kredi alır hale geldi. Bankalar, işadamına, sanayiciye, esnafa kredi vermek yerine, yüksek faizle devlete para satmaktadır. Tefeciye düşen esnaflar kemiklerine kadar soyulmakta, bu, Yozgat’taki esnafı da, Kırıkkale’deki esnafı da, Ankara’daki esnafı da mahvetmekte, batırmaktadır. Bunlara çözüm bulunmadıkça, Türkiye’nin düzelmesi, esnafın, sanayicinin nefes alması mümkün değildir.

Değerli milletvekilleri, Yozgat’ta ve diğer illerimizde, öncelikle, istihdamdaki tarım sektörü ağırlıklı yapıyı sanayileşmeye geçirmek zorundayız. Yozgat’ta ve diğer illerimizde hızlı ve istikrarlı bir büyümenin yolu, herkese bir miktar geliri, sübvansiyonu yardım olarak vermek yerine, herkesin daha fazla gelir elde edebileceği ortamı yaratmaktan geçer. Devlet, sanayileşmenin motoru olarak özel sektörü güçlendirmek zorundadır, bunun için gerekli olan altyapıyı oluşturmak ve teşvik sistemini uygulamak zorundadır.

Yozgat İlimizde eğitim, üzerinde durulması gereken en önemli, en hayatî konudur.

Devlet, ekonomik hayatta...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Teşekkür ederiz...

MEHMET SADRİ YILDIRIM (Devamla) – Sayın Başkanım, 1 dakika daha...

BAŞKAN – Efendim, ben, prensiplerim gereği eksüre vermiyorum. Zaten, elinizdeki metin de daha yarım saate yakın bir süreyi kapsar. Onu, inşallah, değerli arkadaşlarımızla birlikte araştırma önergesinde değerlendirirsiniz.

Teşekkür ediyoruz Sayın Yıldırım.

MEHMET SADRİ YILDIRIM (Devamla) – Peki efendim...

Teşekkür ediyorum. (DYP ve FP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Fazilet Partisi Grubu adına, Yozgat Milletvekili Sayın Mehmet Çiçek; buyurun efendim.

Süreniz 20 dakika.

FP GRUBU ADINA MEHMET ÇİÇEK (Yozgat) – Sayın Başkanım, saygıdeğer milletvekilleri; yeni yasama yılımızın Meclisimize, Meclisimiz vasıtasıyla ülkemize ve bizlerden hasretle hizmet bekleyen kardeş ülkelere hayırlı, uğurlu olmasını diliyor, mensubu bulunduğum ilimin problemlerinin dile getirilmiş olmasından mutluluk duyuyorum ve hepinize teşekkür ediyorum.

Yozgat İli, Türk yerleşim merkezlerinden ilk yerleşim merkezini oluşturmaktadır. Gerçi, Yozgat İlinde yapılan kazılar ve araştırmalardan elde edilen bilgiler, yöredeki yerleşim tarihinin erken Tunç Devrine dayandığını gösteriyor. Bizans döneminde, doğudan gelen Türkmenlerin bu yörede görülmeye başlaması ise, 11 inci Yüzyılın ikinci yarısına, Malazgirt Savaşından sonraki döneme rastlıyor.

1075’ten sonra, Oğuz boylarından Bozoklar, Hazar Denizinin güneyini katetmek suretiyle, Maraş-Kayseri üzerinden Yozgat Çiçekdağı çevresine yerleşiyorlar. Bu nedenle, yöre, daha sonraları “Bozok Bölgesi” adıyla anılmıştır.

Çeşitli tarihî olaylardan sonra, bir âyan ailesi olan Çapanoğlu ailesi, 19 uncu Yüzyılın ortalarına kadar Bozok yöresinde egemen olmuştur.

18 inci yüzyıl başlarında Bozok yöresine gelen göçebe Türkmenler, bu topraklardaki akarsu kaynaklarına yerleşmeye başladılar, 18 inci Yüzyıl ortalarında Bozok yöresine tamamen hâkim oldular.

Çapanoğlu Ahmed Ağanın kenti, bugünkü yerinde, bir yayla köyü olan ve adı otlak anlamına gelen “yoz” kelimesi ile kent anlamına gelen “gat” sözcüklerinin birleşmesinden oluşan Yozgat yerleşim merkezi oluştu. Bozok, cumhuriyetin ilanından sonra il yapıldı ve adı, 25 Haziran 1927’de Yozgat İli olarak tescil edildi.

Yozgat ve Yozgat çevresinde yaşayan insanlar, tarih boyunca, çalışkan, dürüst, mert, vatanperver olarak tarihe geçti. Devletine bağlılığı, her ne kadar, çok isyanların bulunduğu bölge olarak tanınsa bile, yasalara saygılılığı, Türk geleneğini Orta Asya’dan taşıyan, halen bugün bile aynen yaşatan, göreneklerine sadık ve yardımlaşmayı seven bir yapıya sahip Yozgat, günümüz Türkiyesinde bu özelliklerini hâlâ devam ettirmektedir.

Bu güzel özellikleri, cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, 3 Şubat 1934’te Yozgat’ta şöyle dile getiriyor: “Ünlü süvarileri harp meydanlarında kahramanca dövüşen Türk yiğitlerinin harman olduğu diyar Bozok Yaylasının kahraman çocukları; var olun!” Bu kahraman ilin ve yiğitlerinin, çağdaş dünyamızda varlığını, ekonomik, sosyal ve kültürel yönden geliştirerek sürdürmesi gerekir.

Benden önce konuşan arkadaşlarım, çok veciz ifadeyle, Yozgat’ın bugünkü halini gözler önüne sermektedir.

Sayın milletvekilleri, Ankara’ya 210 kilometre uzaklıkta, devletimizin başkentine bu kadar yakınlıktaki bir ilin, yakın tarihimizde birinci derecede kalkınmada öncelikli yöre olarak belirlenmiş olması, 75 inci yılını kutladığımız cumhuriyet için son derece önemli bir eksikliktir.

Sizleri, ayrı ayrı, Yozgat’a davet ediyoruz. Doğunun, mahrumiyetinden, sıkıntılarından, köyünün kentinin dertlerinden, bu Meclis kürsüsünde, her konuşmanın arkasında bahsedilir; ama, biz, doğuyu da gezdik, gördük; hiçbir doğu ili, Yozgat kadar mahrumiyet içinde değildir. Bugün, hâlâ, Köy Hizmetleri İl Müdürlüğümüzün, düzenleyip hizmete sunamadığı, oldukça geniş, eksik köy yolları ağı vardır. Hâlâ, bugün, köylerimizde, insanlar, içmesuyu bulamadığı için, dere sularından istifade etmektedirler. Kâğıt üzerinde kasaba yaptığımız nice kasabalarımız vardır ki, mahrumiyetinden çok sık bahsedilen güneydoğu köylerinden, kasabalarından çok daha mahrumiyet içerisindedir.

Saygıdeğer milletvekilleri, Yozgat, 1.1.1999 itibariyle, il genelinde, 981 kilometre devlet yolu, 947 kilometre asfalt, 2 586 kilometre stabilize, 725 kilometre tesviye ve 349 kilometresi ise ham yol olan bir yol ağına sahiptir. Bazı mezralara ise, hâlâ ulaşılamamaktadır; keçiyolu diye tabir ettiğimiz yollarla ulaşılabilmektedir.

Yozgat, tarım ürünleri bakımından, Türkiye genelinde önde gelen, ancak, gerektiği gibi devlet imkânlarından istifade edemediği için, ilgisizlik sebebiyle, bomboş, sadece tarım ürünlerini kaldırma mecburiyetinde kalan, yağış olmadığı zaman da masulünü -bu yıl da olduğu gibi- tarlada bırakmak mecburiyetinde olan ilimizdir. Tarla ürünleri içinde, Türkiye, İç Anadolu Bölgesi, Yozgat İlinden etkilenen alan bakımından en yüksek tahıl ürünlerinin yetiştirildiği yerdir.

Saygıdeğer milletvekilleri, ne hikmetse, Devlet Demiryolları, Orta Anadolu’da oluşmaya başladığında, Yerköy İlçemize kadar gelmiş; Doğru Yol Partisinin düşüncelerini ortaya koyan sayın milletvekili arkadaşımızın belirttiği gibi, Kırıkkale-Yozgat-Sıvas üzerinden gitmesi lazımgelirken, milletvekili, bakan arkadaşlarımızın, Yozgat’ın çıkardığı bakan arkadaşlarımızın bütün ısrarlarına rağmen, hålâ, bizim de üzerinde ısrarla durmamıza rağmen demiryolu projesi, yıllardır bir başka yıla, bir başka bahara aktarılmak suretiyle, Kırşehir, Nevşehir, Kayseri’yi dolaşır ondan sonra Çetinkaya’dan Sıvas’a ulaşır. Hep merak ederdim Çocukluğumda, acaba, bu tren, hangi manialarla, hangi engellerden dolayı Yozgat’ın içinden geçmez? Şimdi biz, Yozgat’ın problemlerinin görüşüldüğü şu günde, siz Yüce Meclisimizden ve siz değerli milletvekili arkadaşlarımızdan, ilgili bakanlarımızdan, Yerköy-Sıvas demiryolu hattının acilen yapılmasının, ülkemiz kalkınmasında çok önemli bir yer aldığı kanaatindeyiz.

Saygıdeğer milletvekilleri, ortak pazar ülkelerinin, mallarını, ucuz yollardan Doğu’ya, Çin’e ve Orta Asya ülkelerine, Orta Asya Türk cumhuriyetlerine intikal ettirmek için yol aradıklarını biliyoruz. Bu yolun en kısa ve en ucuz intikali ise, demiryolu projelerini artırmamızdan geçmektedir. Bunun da en kısa yolu, Yerköy’den Kırşehir ve Nevşehir’i dolaşan demiryolunun Yozgat’ın içerisinden geçirilerek Sıvas’a ulaştırılmasıyla mümkün olacaktır.

Saygıdeğer milletvekilleri, Yozgat, Kayseri, Çorum, Ankara ve Sıvas bölgelerine pay edilmiş bir ilimizdir; bölgeler, bu illerde, şube müdürlükleri ise Yozgat’ta bulunmaktadır.

Dikkatlerinize özellikle sunuyorum: Karayolları açısından Yozgat üç bölge tarafından idare ediliyor; Çekerek ilçemizin girişindeki yol, Kayseri bölgesi, çıkışındaki yol Samsun bölgesi, Tokat istikametine giden yol ise bir başka bölgemiz tarafından düzenlenmektedir. Bu karmaşa, bu ilçemiz başta olmak üzere, ilimize hizmetlerin gelmesini engellemektedir. Dolayısıyla, biz, bölgelerin bir tek yerde, Ankara’da toplanmasını arzu ediyoruz.

Saygıdeğer milletvekilleri, millî eğitim politikamızdaki yanlışlık en çok Yozgat’ı vurmuştur. Kalkınmada öncelikli yöre olması dolayısıyla, bu yıl arzu edilen miktara yakın öğretmen ataması yapılmıştır; ama, bundan önceki yıllarda taşımalı eğitim sisteminin getirdiği eksiklikler, ilimizde eğitimin gerilemesine sebep olmuştur. Bir köyümüzde bölge okulu açılmış, bu köyümüze 8-10 kilometre uzaklıktaki yerlerden öğrenciler yaya olarak gelmektedirler ve okula da sadece matematik öğretmeni atanmıştır. Bu, bir tek okul için böyle değildir, birçok okulumuz bu durumdadır. İnşallah, Millî Eğitim Bakanımız, ilimizin bu eksikliğini süratle giderici tedbirleri alacaktır.

Sağlık hizmetlerine gelince: Yapılmış binaların içerisinde, hekim şöyle dursun, maalesef, sağlık memurlarını, ebeleri bile bulamamaktayız; binalar boş olduğu için, belli bir müddet sonra harap olmaktadır. Dolayısıyla, ülkemizin sağlık politikasındaki en acı, en sıkıntılı dönemi yine yöremiz yaşamaktadır.

Saygıdeğer milletvekilleri, Yozgat’ın sizlerden birinci derecede istediği şey, Bozok üniversitesinin açılmasıdır. Fakültelerimiz faaliyetlerini sürdürmektedir; yeterli altyapı hazırlanmıştır ve teklifimiz ikinci sırada yer almaktadır. Yüksek tensiplerinizle Yozgat’ta açacağımız Bozok üniversitesinin, tarihi çok eski olan bu ilimizin kültür hayatına, Orta Anadolu’nun tam ortasında, göbeğinde büyük hizmet vereceğine inanıyoruz.

Medeniyetlerin, çok eski dönemlerde merkez oluşturduğundan bahsetmiştim. Yakın dönemde yapılan çalışmalarda, merkeze bağlı Büyüknefes Köyümüzde Almanların ilk cetlerinin yaşadığı tarihî kaynaklardan tespit edilmiş; orada yapılan araştırmalar, kazılar bunu göstermiştir. Şimdi, Avrupa’dan ciddî manada turist akımı oluşmuştur; fakat, turist kafileleri, Ankara’dan Yozgat’a kadar 210 kilometre yol katetmek mecburiyetindedirler. Halbuki, yapılacak olan Yozgat Havaalanı, yapımı planlanmış olan Yozgat Havaalanı hizmete açıldığı takdirde, buraya gelecek turistlerimiz, Yozgat’ı, Hattuşaş’ı, Boğazkale’yi ziyaret ettikten sonra, Kerkenez bölgesinden sonra Nevşehir istikametine gidecek, böylelikle Orta Anadolu da, kültürel mirasımızın, dışarıdan gelen insanlar tarafından dikkatle takip edilmesini, ziyaret edilmesini temin edecektir. Onun için, süratle havaalanımızın yapılması gerekmektedir.

Saygıdeğer milletvekilleri, organize sanayi bölgesi, Yozgatımızda yeni yeni iş alanlarının oluşmasına, fabrikaların açılmasına yardım etmiş ve başlamıştır. Biz, ülkemizin yatırımcılarını, kalkınmada öncelikli yöre olan ilimize davet ediyoruz. Yozgat, gurur duyduğumuz bir müesseseyle hem Yozgatımızda hem ülkemizde hem dünyada hizmetlerini sürdürür olmuştur.Yozgat, Yimpaş, Yibitaş gibi iki kuruluşumuzun ve devletimizin açtığı bira fabrikasının dışında yatırımı olmayan bir il. Yozgatlı, yerli ve Avrupa’daki işçi ortaklarının iştirakiyle kurduğu mağazalar zinciri sayesinde Yozgat’ı tanıtır olmuştur; ama, bu yeterli değildir.

Biz, bugün, deprem dolayısıyla, yaptığımız yatırımda, ülkemizin yanlış politikasını gördük; sadece Marmara Bölgesine, sadece İstanbul ve çevresine yerleştirdiğimiz sanayi kuruluşlarının, hayatımızı, ülkemizin sosyal, ekonomik, siyasî ve kültürel hayatını nasıl etkilediğini gördük ve yaşıyoruz. Onun için, artık, devletimiz yatırım politikasını değiştirmeli, nüfusu Orta Anadolu’nun bozkırlarından, İç Anadolu’dan bu bölgelere aktarmayacak tedbirleri almalı, Yozgat ve bölgemiz yatırımlarla donatılmalıdır.

Saygıdeğer milletvekilleri, mutlaka, hepiniz kendi bölgelerinizde yaşıyorsunuz; bir yeri, kâğıt üzerinde ilçe yapmak yetmiyor; bir yeri, belde belediye başkanlığı tabelasını asmak suretiyle belde yaptığınızı ilan etmeniz yetmiyor; ilçeyi ilçe yapmadan önce, beldeyi belde yapmadan önce, oranın, gerçekten ilçe, gerçekten belde olmasını temin edecek altyapıyı oluşturmamız gerekir. Köy görünümünde, hiçbir özelliği olmayan, gelişmemiş olan yerleri, ilçe yapmanın bir manası yok.

Bugün, Yozgat Belediyesi, mahrumiyet içerisinde, geliri olmayan, kendi yağıyla kavrulan, sadece devletten aldığı üç beş kuruşluk yardımla personelinin maaşlarını ödeme durumunda olan bir il belediyesi konumundadır. Dolayısıyla, belediyemizin hizmetlerinin artabilmesi için, ilimizin sanayi kuruluşlarının artırılmasında büyük imkân olması, yardım olması gerektiği inancındayız.

Saygıdeğer milletvekilleri, Yozgat, tarihte de olduğu gibi, şehidi en bol olan ilimizdir. Geçenlerde şehitlerimize berat verme toplantısında bulundum. Orada, Anadolu’nun yağız delikanlılarının, güneydoğuda 185 şehidimizin, güneydoğuda hiç tereddüt etmeden, bu ülke için, bu ülkenin varlığı için, bekası için canını verdiğini gördük. Bundan önceki dönemlerde de, Yozgat, bu görevi eksiksiz ifa etmiştir. Nerede savaş varsa, oraya Yozgatlı gitmiştir, savaşmıştır; Yemen’den, Galiçya’dan, Kafkaslar’dan Balkanlar’a kadar her yerde Yozgatlı şehidin kabir taşı vardır. O zaman, Yozgatlının, canını verdiği, sevgisini verdiği, ruhunu verdiği, her şeyini verdiği devletinden, başka illerin elde ettiği imkânların, en azından o kadarını arzu etmesi, istemesi hakkıdır.

BAŞKAN – Sayın Çiçek, size, 1 dakika ilave süre veriyorum; buyurun, tamamlayın.

MEHMET ÇİÇEK (Devamla) – Dolayısıyla, Yüce Meclisimizden, sizlerden, milletvekili arkadaşlarımızdan Yozgat’la ilgili getirdiğimiz her türlü teklifte bize destek olacağınıza, bize yardımcı olacağınıza, kararlarınızla ve oylarınızla açacağımız Bozok üniversitemizle, havaalanımızla ve demiryolumuzun Sıvas’la bağlantısıyla ilgili getireceğimiz tekliflerde bize destek olacağınıza inanıyoruz. Yozgatlı, sizleri, hep şükranla anacak ve Yozgatlı, bu yaptığımız görüşmelerden sonra, bu görüşmeleri sadece söz safhasında bırakmadığımızı, icraata koyduğumuzu gördükten sonra, sizi hep şükranla yâd edecektir.

İlim adına, sizlere teşekkürlerimi arz ediyor; saygılarımı sunuyorum. (FP ve MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederiz Sayın Çiçek.

Demokratik Sol Parti Grubu adına, Amasya Milletvekili Sayın Gönül Saray. (DSP sıralarından alkışlar)

Süreniz 20 dakika efendim.

Buyurun.

DSP GRUBU ADINA GÖNÜL SARAY ALPHAN (Amasya) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Yozgat İlimizin ekonomik, sosyal ve kültürel sorunlarının saptanarak, alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla verilen Meclis araştırması önergesi doğrultusunda, Grubum Demokratik Sol Parti adına söz almış bulunuyorum.

Aynı coğrafî bölgedeki benzer sorunların yaşandığı Yozgat, Çorum, Tokat, seçim bölgem Amasya ile komşu iller olup, bu illerimizin DSP’li tek milletvekili olarak, Yozgatlı hemşerilerimizin problemlerine elimizden geldiğince, dilimizin döndüğünce ve gücümüzün yettiğince derman olmaya çalışacağız. Bu nedenle, olabildiğince tarafsız, somut ve rakamlara dayalı, komşu illerle karşılaştırmalı ve belgeli olarak sunacağım Yozgat ve yöremin sorunlarını ele almak fırsatını verdikleri için, Sayın İlyas Arslan ve 20 arkadaşına teşekkür ederek sözlerime başlamak istiyorum.

Cumhuriyetin ilk yıllarında “Bozok” adıyla il olan bu şehrimiz, adını Oğuz boylarından Bozokların yöreye yerleşimiyle almıştır. 1927’de adı “Yozgat” olarak değiştirilmiştir. “Yoz” sürü ya da otlak anlamındadır; sonuna kent anlamındaki “gat” sözcüğünü alan Yozgat, böylelikle, ekonomik anlamda kendisini adıyla tanımlar. Yani, başlıca gelir kaynağı tarım, hayvancılık ve besiciliktir. İllerin toplam tarımsal üretim değerlerine göre, yani bitkisel, hayvansal ürünler ve canlı hayvan üretim değerleri baz alınarak yapılan 1996 istatistiklerinde Yozgat, 58 trilyon 972 milyar ile 80 vilayetimiz içerisinde 21 inci sırada, Tokat 23 üncü sırada, Çorum 27 nci sırada ve ilim Amasya ise 41 inci sırada yer almaktadır.

14 037 kilometrekare ile Amasya’nın yaklaşık üç katı toprak alanına sahip olan Yozgat, yüzölçümü itibariyle Türkiye’nin 15 inci büyük toprak alanına sahiptir. Tipik kara iklimine sahip ilimizde, Delice ve Çekerek ırmakları, hayat suyu görevindedirler. Step bitki örtüsünün egemen olduğu Yozgat, Orman Bakanlığımızın “Yeşil Kuşak Projesi” kapsamında yer almakta ve her yıl, boş alanlara ağaç dikim çalışmaları yapılmaktadır.

Toplam 614 259 olan il nüfusunun yüzde 56’sı köylerde, yüzde 44’ü şehir merkezlerinde yaşamaktadır. 1997 genel nüfus tespitine göre, Türkiye’nin 36 ncı nüfus büyüklüğünde olan Yozgat’ta nüfus yoğunluğu 43.7 kişi olup, Türkiye ortalamasının çok altındadır. Yıllık nüfus artış hızı binde 4.90’dır ve Türkiye illeri ortalamasında 36 ncı sıradadır; komşumuz Tokat, sıralamada 29 uncu sırada, diğer komşu illerimiz Çorum 37 nci sırada ve Amasya 52 nci sırada yer almaktadır.

Bütün bu veriler ve bütün bu verilerin ortalaması, Türkiye ortalaması olan binde 15.8’le kıyaslanırsa, Yozgatımızın, göç veren iller kapsamında olduğu açıkça görülmektedir.

İş ve İşçi Bulma Kurumu vasıtasıyla, bugüne kadar 19 750 civarında işçi yurt dışına gönderilmiştir; resmî kanallardan giden bu işçiler, göç rakamlarını tam anlamıyla verememektedirler. Halen yurt dışında çalışan Yozgatlı işçi sayısının 55 000’in üstünde olduğu tahmin edilmektedir. Ayrıca, il genelinde 5 357 işçi mevcut olup, kayıtlı işsiz bulunmaktadır. Rakamlar, özel sektör ve devletin yeteri kadar istihdam yaratamamasından kaynaklanan işsizlik sorununun en çarpıcı biçimde bu yörelerde maksimize olduğunu kanıtlamaktadır.

Kişi başına gayri safî yurtiçi hâsıla, 1997 rakamlarıyla, Yozgat’ta, 693 milyon 930 bin lira olup, 1 milyar 802 milyon olan Türkiye ortalamasının yarısından daha azdır ve Yozgat, 80 vilayetimiz sıralamasında 66 ncı sırada yer alır; komşuları Çorum 34, Amasya 46, Tokat 49 uncu sıradadır. Rakamların yalan söylemediğine inanan bir yüksek mühendis olarak, yalnızca bu verinin bile, Yozgat’ın ekonomik seviyesini yorumsuz anlatabildiği düşüncesindeyim.

Bütün bu değerlere rağmen, kamu yatırım harcamaları, hiç iç açıcı olmayıp, 1997 rakamlarıyla, kişi bazında 9 milyon 831 bin lira civarındadır; yani, Türkiye ortalamasının 12 milyon 711 lira olduğu düşünülürse, Türkiye’de yatırım yapılan iller sıralamasında 36 ncı sırada yer alan Yozgat’a yeteri kadar yatırımın gitmediği somutlanmış olur. Seçim bölgem Amasya, bu sıralamada 65 inci il olarak, 80 vilayetin sonlarında yer almakta ve Türkiye ortalamasının ancak üçte 1’ine yaklaşmaktadır.

Yozgatımızın merkez ilçeyle birlikte 14 ilçesi, 65 belediyesi, 576 köyü mevcuttur. Bu köylerden 345’inde tapulama işlemi tamamlanmış olup, 255 köyümüzün tapulamasının da ivedilikle bitirilmesi gerekmektedir.

683 ilköğretim okulumuz, 1 özel ilköğretim okulumuz, 72 lise ve dengi okulumuz, 5 sağlık meslek lisemizde toplam 108 327 öğrencimiz öğrenim görmektedir ve 4 688 öğretmenimiz de görev yapmaktadır.

Ayrıca, Yozgat’ta, Kayseri Erciyes Üniversitesine bağlı 3 fakülte ve 3 yüksekokulda toplam 3 126 üniversite öğrencisi öğrenim görmektedir.

İl merkezindeki Mühendislik ve Mimarlık Fakültesinde, mobilya mühendisliği, inşaat mühendisliği, jeoloji mühendisliği, mimarlık bölümleri ile iktisadî ve idari bilimler fakültesi, fen–edebiyat fakültesi, meslek yüksekokulu, sağlık meslek yüksekokulu, Sıvas Cumhuriyet Üniversitesine bağlı Akdağmadeni Meslek Yüksek Okulu bulunmaktadır. Altyapısı bu kadar hazır olan Yozgat Üniversitesi, Yozgat için, artık, zamanı gelmiş olan bir kanunî düzenleme niteliğini taşımaktadır.

1998-1999 eğitim-öğretim yılında, taşımalı sistem uygulamasıyla, ilköğrenime mensup toplam 7 781 öğrenci, her türlü iklim koşullarında, merkez okullara taşınmaktadır. Sekiz yıllık kesintisiz eğitime inanmış tüm veliler adına, bu uygulama için, il genelinde 14 minibüs ihtiyacını, Sayın Millî Eğitim Bakanımıza bu kürsüden duyurmayı bir görev biliyorum. 2001 yılına kadar, sekiz yıllık kesintisiz eğitim uygulamasının istenilen seviyede yürütülmesini teminen yapım, onarım, donatım ve taşımalı sistem ihtiyaçları için, Yozgat İlimizin ihtiyacı olacak olan ödenek, bugünün rakamlarıyla 40 trilyon lira civarındadır.

İlimizde, 1 özel ilköğretim okulu, 9 özel dersane, 6 özel bilgisayar kursu, 12 sürücü kursu ve 14 halk eğitim merkezi ve bunlara bağlı çeşitli branşlarda açılan kurslar bulunmaktadır. Ortaöğrenim öğrencilerinin barınmasına imkân veren çeşitli vakıf ve derneklere ait 19 özel yurt, Yozgat İlimizin büyük bir ihtiyacını gidermekte olup, kalite ve çağdaş eğitimin amaçları yönünde denetlenmesi konusunda velilerimizin istemlerini, yine, bu kürsüden yetkililere iletmeyi bir borç biliyorum.

Yozgat İlimizde 1 belde, 17 mezranın dışında otomatik telefonsuz hiçbir yerleşim birimi kalmamıştır. Yine, 576 köyümüzün tamamında elektrik mevcuttur. Yozgat İlimizde ulaşım, demiryolu ve karayolu ile yapılmaktadır. Bu bağlamda, il sınırları içinde 130 kilometre devlet demiryolu, 394 kilometre devlet yolu, 472 kilometre il yolu ve 4 607 kilometre köy yolu ağı mevcuttur. 1997 rakamlarına göre, kırsal yerleşim bölgeleri asfalt yol oranı sıralamasında yüzde 27.39 ile Yozgat 41 inci sırada yer almaktadır. Bu oran, Türkiye ortalamasının -ki, yüzde 25.09’dur- çok üstündedir.

1997 yılı yatırım programına alınan Atatürk yolunun 3 kilometrelik varyant ihalesi yapılmış olup, yolun tamamlanması, Hatuşaş’ı Kapadokya turizm bölgesine bağlayan en kısa yol olması açısından büyük önem taşımaktadır. Yozgat İlimizin turizm gelirlerinin artmasında çok önemli rolü olan bu varyant için 1999 yılı bütçemizde 22 milyar lira ödenek ayrılmıştır. Yine, Yozgat-Boğazkale, Yozgat çıkışındaki 4 kilometre için bütçeden 50 milyar lira ödenek ayrıldığını, Yerköy ayrımı Yozgat-Sorgun arasındaki 61 kilometrelik yol için 250 milyar lira ödenek ayrıldığını bu kürsüden duyurmak isterim.

Ayrıca, batıyı doğuya bağlayan önemli ulaşım hatlarımızdan olan E-88 karayolunun Yozgat İli içinde kalan Çelikli-Yerköy-Yozgat arasının tamamlanarak, geçmiş yıllarda Yozgatlıların hizmetine sunulması, 56 ncı Hükümetimizin bir başarısı olmuştur.

Tarım ve hayvancılığı adında taşıyan Yozgat İlimizin, Devlet Su İşleri yatırım programına alınması beklenen ve büyük projeler kapsamında yer alan Ilısu Barajı, Musabeyli Barajı, Hasbek Barajı, Sarıhamzalı Barajı,Taşlık Barajı önümüzdeki yıllar içerisinde mutlaka gündeme getirilmelidir. Ödenek yokluğu nedeniyle, bu projelere uzun vadeli bakmak yerine, en azından dışkaynaklı yap-işlet-devret sistemi için yeşil ışık yakılmalıdır düşüncesindeyiz. Unutulmamalıdır ki, bu yörelerdeki tüm illerimizin geleceği, refahı ve kalkınması, tarım ve hayvancılığa dayalı sanayiyle olacaktır. Yani, ana materyal sudur.

Tüm bu nedenlerle, hiç olmazsa, inşaat seviyesi yüzde 50’lerde olan ve 1999’da bitirilmesi planlanmış olan Gelingülü Projesi, Yenimahalle sulama inşaatı ve yan birimleri olan, halen inşaatı yarım kalmış Yerköy grubu, Aşağısekili sulaması ve pompaj sulamasına ağırlık verilerek, 12 bin hektar alanın sulamasının temin edilebileceği görüşündeyiz. Bu konuda görüş istediğimiz Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü, Yozgat İlimizdeki büyük ve küçük su işleri ve Gelingülü Barajı konusunda, tarafımıza sevindirici bir rapor hazırlamıştır. Buna göre, 55 inci ve 56 ncı hükümetler tarafından, Gelingülü Projesi kapsamındaki sulama tesislerinden Paşaköy sulaması 25.7.1997 tarihinde işletmeye açılmış, Paşaköy grubu sulaması ikmal işine 1998 yılında başlanılmış, 5 121 hektarlık Yerköy grubu Yenimahalle sulamasının 1 500 hektarlık kısmının 1999’da deneme işletmesine açılması kararlaştırılmıştır. Yine bu proje kapsamında, Yerköy grubu Aşağısekili sulaması inşaatının biten 500 hektarlık sulama kısmının bu yıl içinde deneme işletmesine açılması kesinleşmiştir. Yine 29.7.1998 tarihinde başlanılan Gelingülü Barajı aksının sol sahilinde, ana kanalda 12 bin metre uzunluğundaki kısmın kazısı yapılmıştır.

1997 verilerine göre, yeterli içmesuyu olan kırsal yerleşim yerleri oranı Yozgat’ta yüzde 90 olup, 80 vilayetimiz sıralamasında 19 uncu sırada yer almaktadır. Türkiye ortalamasının yüzde 83 ve ilim Amasya ortalamasının yüzde 64 olduğu göz önüne alınırsa, Yozgat alt sıralamalarda yer alan 71 ilimizden, bu konuda daha iyi bir durumdadır. Ancak, yöremin tüm illerinin ekonomik kalkınmışlık, gelir ve eğitim düzeyi açısından örnek olması idealini taşıdığımızdan, Yozgat’ın daha da iyilerine layık olduğunu önemle vurgulamak isterim.

Bu arada, 1998 yılında bitirilen Yozgat-Sarıkaya-Konurlu Köyü taşkın kontrolü işi ve 1999’da bitirilmesi planlanan Yozgat-Şefaatli-Gülistan göletleri ve sulaması da DSİ’nin Yozgat İlimizdeki çalışmalarının güzel örnekleridir.

Yozgatımızın sorunlarının ele alındığı bu sunuşumuzda, sağlık sorunlarına değinmeden geçmek mümkün değildir. İl genelinde 1’i doğumevi olmak üzere toplam 10 devlet hastanesi hizmet vermekte, 97 sağlık ocağı, 291 sağlık evi hizmet görmektedir.

Yozgatımızın yeterli gibi görünen bu iyi yüzünün yanında, doktor başına 2 636 hasta düştüğünü söyleyerek ve olumsuz yüzünü de irdeleyerek siz değerli milletvekillerimize Yozgat’ı tanıtmaya devam etmek istiyorum.

Yozgatımızda doktoru olmayan 32 sağlık ocağı, sağlık memuru olmayan 42 sağlık ocağı, hemşiresi olmayan 48 sağlık ocağı, ebesi olmayan 40 sağlık ocağı, ebesi olmayan 268 sağlık evi, binası olup ebesi olmayan 122 sağlık evi mevcuttur. Sayın Sağlık Bakanımızın konuya duyarlılıkla yaklaşacağından emin olarak en az 3 ambulans ihtiyaçımızı da dikkatlerine sunmak isteriz.

Sağlıklı vücutların sağlıklı nesilleri temsil edeceğine inanan bir anne ve bir vekil olarak, yapımına 1990 yılında başlanmış ve inşaat seviyesi yüzde 90 olan Gençlik Merkezinin 1999 yılında, yani bu yıl hizmete gireceğini gençlerimize duyurmak istiyorum.

Yine, 1997’de, tarafımızdan ihalesi yapılmış olan kapalı spor salonunun inşaatı, bu yıl itibariyle hızlandırılacak olup, en kısa zamanda açılarak, Yozgat spor kulüplerinin ve okulların müsabaka taleplerini karşılayacaktır.

Yozgatımızın, yukarıda açıklamaya çalıştığım tüm olumlu ve olumsuz veriler ışığında, Olağanüstü Hal Bölgesinde ve Kalkınmada Öncelikli Yörelerde İstihdam Yaratılması ve Yatırımların Teşvik Edilmesi Hakkında Kanun kapsamına alınmış olması; yani, kamuoyunda bilinen adıyda 41 trilyonluk güneydoğu teşvik paketi kapsamında olması, devletimizin Yozgat’a verdiği önemin tartışılmaz bir göstergesidir.

Bu kapsamda, 97 ve 98’de, 655 kişiye iş alanı yaratacak olan 12 teşvik belgesi verilmiştir. Toplam yatırım yutarı 4 741 489 000 000 liradır. Yozgatlı tüm girişimcilerimizi ve Türkiye girişimcilerini, akıllı ve gerçekçi projeler üreterek, hayvancılık ve tarım tabanlı sanayilere yönelerek, istihdam yaratacak projeler üretmeye ve Yozgat’ın ekonomik sorunlarının çözümünde kendilerine sunulan bu teşvik olanaklarını zorlamaya davet ediyorum.

Tüm Yozgatlı hemşerilerimize, Demokratik Sol Parti adına, esenlik ve aydınlık günler dileklerimi iletir, Yozgat’ın sorunlarının çözümlenmesi konusunda katkılarınız için siz değerli milletvekillerimize ve devlet birimlerimizdeki tüm emeği geçen çalışanlarımıza, şahsım ve Grubum adına teşekkürü bir borç biliyorum. Dinleme sabrınız ve ilginiz için, tüm Yozgatlılar adına teşekkürler ediyorum. (Alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Saray.

Gruplar adına son konuşma, Anavatan Partisi Grubu adına Yozgat Milletvekili Sayın Lutfullah Kayalar’ın.

Buyurun efendim. (ANAP sıralarından alkışlar)

Süreniz 20 dakika.

ANAP GRUBU ADINA LUTFULLAH KAYALAR (Yozgat) – Sayın Başkan, Yüce Meclisimizin değerli milletvekilleri; Yozgatımızın sorunlarıyla ilgili verilmiş olan Meclis araştırması önergesiyle ilgili olarak, Anavatan Partisi Grubu adına söz almış bulunmaktayım; bu vesileyle, Yüce Meclise, Grubum ve şahsım adına saygılar sunuyorum.

Değerli arkadaşlarım, Refah Partili değerli milletvekillerimizce -Yozgat milletvekillerimiz ve diğer milletvekillerince- Yozgat İlimizin sorunlarıyla ilgili olarak verilmiş olan bu önergemizle birlikte, şu anda görüşülme sırasını bekleyen 9 ilimizle ilgili araştırma önergesi bulunmaktadır. Yani, bu şekilde, diğer illerle de ilgili bir çalışma sergilenmektedir; bunun ilki, Yozgat’tır. Yozgat’ın meselelerinin Meclisimizde gündeme gelmesinden dolayı memnun olduğumuzu da özellikle ifade etmek istemekteyim.

Burada, değerli konuşmacılar, değerli sözcüler, Yozgatla ilgili konulara gerçekten çok değişik açılardan baktığımız zaman, Yozgat’ı yansıtan, bazı rakamlara veya değerlendirmelere katılmasak bile, güzel bilgiler verdiler. Yozgat’ı 1983 yılından bugüne kadar, değerli Yozgatlı hemşerilerilerimizin bize verdiği görev doğrultusunda, tabiî ki inanan bir insan olarak, Allah’ın nasip ve kısmet etmesiyle, bugüne kadar temsil eden bir parlamenterim.

Mutlaka ki, Yozgatımızın da Türkiye’nin de, diğer illerimizin de sorunları vardır; geçmişte vardı, bugün oluyor, gelecekte de olacaktır; ancak, bunları çözmek, hükümetlerimizin ve Meclisimizin görevidir. Bu görevi cumhuriyet hükümetleri imkânları ölçüsünde yerine getirebilmek için, Yozgatımızda da, Türkiye’de de gayret sarf etmişlerdir.

1983’te ilk göreve başladığımız yılları kısaca Yüce Meclisimize hatırlatmakta fayda mülahaza etmekteyim. Yozgatımız ve Yozgat’la birlikte Türkiyemizin de birçok ilinde köylerin tamamında henüz elektrik yoktu, köylerinde henüz asfalt yoktu, köylerinde telefon yoktu; köylere ulaşımda, köylerdeki eğitimde, köylerin sağlıkla ilgili konularında fevkalade büyük problemler vardı. Bunlar, Yozgat’la birlikte, bütün Türkiye’de ele alınarak çözülmeye başlandı, bu doğrultuda büyük çabalar sarf edildi. Bugün Meclisimizde olan değerli parlamenter arkadaşlarımızla birlikte ve şu anda olmayan çok değerli parlamenter arkadaşlarımızla birlikte, o günkü cumhuriyet hükümetlerinin sayın bakanları ve yöneticileriyle birlikte bu sorunlara el atıldı.

Yozgatımız, köylerinden başlayarak, gerçekten 1983’ten sonra bir kalkınma hamlesi içine alınmış oldu. Yozgatımızda, biraz önce çok değerli sözcülerin de ifade ettikleri gibi, eğitimde olsun, sağlıkta olsun, gerçekten azımsanmayacak hizmetler ortaya konuldu.

Bugün, eğitimle ilgili, burada, elimde başlıcaları yazılı olan, şu anda isim isim sayamayacağımız kadar çok endüstri meslek lisesi, sağlık meslek lisesi, normal lise, ticaret lisesi, imam hatip lisesi, öğrenci yurtları... İsim isim saymaya kalksak, belki 20 dakikamız zor yetecek; sadece eğitimle ilgili...

Bunlar yeter mi; hayır, bunlar yetmez. Eğitimle ilgili olarak, okulları yapmakla, o okulların içerisindeki birtakım alet edevatları tamamlamakla işi halledebiliyor muyuz; hayır, halledemiyoruz. Yozgat’ta da, Türkiye’de de. Bugün, hâlâ, Yozgat’ta had safhada öğretmen eksiği bulunmaktadır, tabiî ki, Türkiye’de de bulunmaktadır. Bunları tamamlamak hükümetlerimizin görevidir.

Sağlıkla ilgili, Yozgatımızda, sadece Yozgat merkezde ve iki ilçesinde olan hastanelerine ilave olarak, bugün, birkaçını saymak gerekirse, Sarıkaya, Sorgun, Akdağmadeni, Şefaatli, Çekerek, Çandır gibi ilçelerimizin devlet hastaneleri, Yozgat merkezde doğumevi hastanesi; aynı şekilde, Yozgat’taki 112 acil servisleri, burada sayamayacağım kadar sağlık evi ve sağlık ocağı açılışları yapılmış bulunmaktadır; ama, gene, değerli arkadaşlarımızın da ifade ettikleri gibi, sağlık personeli konusunda, Yozgat’ta da, Türkiye’de de hâlâ eksiklerimiz bulunmaktadır.

Bugün, burada, çok değerli milletvekili arkadaşlarımın da ifade ettiği gibi, uzman hekim açısından, Yozgatımızda son aylarda bir ilerleme vardır. Uzman hekim açısından bu ilerlememiz, biraz sonra üzerinde daha geniş olarak duracağımız, Yozgat’ın OHAL Teşvik Yasası kapsamına alınmasından dolayı kaynaklanmaktadır; çünkü, kendilerine mecburî hizmet yükümlülüğü getirilen uzman hekimlerimiz, Yozgat’ı daha avantajlı il olarak gördüklerinden, bu sahada da tercih edilen bir il konumuna gelmiş bulunmaktadır.

Aynı şekilde, Yozgatımızın köyleriyle ilgili, özellikle 1983-1991 dönemi içerisinde, gerçekten tam bir kalkınma hamlesi başlatılmış bulunmakta idi. Burada üzülerek ifade ediyorum ki; 1991 yılından sonra, 1996 yılına gelinceye kadar geçen beş yıllık süre içerisinde, köylerimizde -ki, 650 civarında köyümüz vardır, 4 bin küsur kilometre köy yolu ağı vardır- beş yılda yapılan toplam asfalt 110 kilometredir. Sadece 1991 yılında yapılan köy yolu asfaltı 360 kilometredir. Bunu, hükümetlerarası veya partilerarası bir olay olarak ortaya koymak istememekteyim; ama, hizmetlerde zaman zaman artma, zaman zaman da bir gerileme dönemini yaşadığımız -Türkiye’de değişik örneklerinde de olduğu gibi- bir vakıadır, bir gerçektir. Bugün de Yozgatımızın köylerinde asfalt konusunda, telefon konusunda ve biraz önce ifade ettiğimiz sağlık ve eğitim konularında eksiklerimiz bulunmaktadır.

Yozgat’taki, bu kısmen altyapı olarak nitelendirdiğimiz sağlık, eğitim, köy altyapılarıyla birlikte, değerli arkadaşlarımızın da dile getirdiği gibi, Yozgat’a iki değişik açıdan bakmak durumundayız. Birincisi, Yozgat nüfusunun büyük çoğunluğu tarımla iştigal etmektedir. Burada verilen rakamlara katılmıyorum; ama, gerçek olan da, Türkiye’nin özellikle batıdaki sanayileşmiş illeriyle kıyasladığımız zaman, köy nüfusu fazladır. Dolayısıyla, tarımla ilgili olan hizmetlere ağırlık verilmesi gerekmektedir. Tarımın da canı kanı sulamadır. Yozgat’ta, sulama konusunda, gerçekten çok büyük bir mesafe aldık ve almaya da devam ediyoruz. Şu anda Yozgat, sulamayla ilgili yatırımlar konusunda Türkiye’nin önde gelen illerinden birisidir.

1983-1991 döneminde, Yozgatımızda 17 gölet yapılmış bulunmaktadır. Aynı dönem içerisinde, şimdi burada bulunan Sayın Bakanımız Cemil Çiçek ve rahmetli Özal’la birlikte, Gelingülü Barajının temellerini atmıştık. Bu barajımızın inşaatına 1996’ya kadar, maalesef, yeterli hızla devam edilmedi. 1996’dan sonraki hükümetler döneminde verilen hızla, bugün, Yozgat hudutları içerisinde sulanabilecek olan bölümlerin aşağı yukarı tamamına yakını sulanabilir duruma gelmiş bulunmaktadır. Bundan önceki hükümetimiz döneminde, Çekerek mıntıkasında Süreyyabey Barajının temelini attık. Yozgat’la birlikte 4 vilayetimize hizmet verecek olan bu barajımız, Türkiye’nin, Orta Anadolu’daki GAP’ı denecek olan bir baraj hüviyetindedir ve Yozgat’la birlikte, 4 vilayet diye ifade ettiğim Tokat, Amasya ve Çorum illerinin çiftçilerine, gerçekten büyük bir imkân sağlayacak olan bu barajımızın -geçen yıl- bir yılda bitirilecek olsa, maliyeti 100 trilyon liradır; fevkalade önemli ve büyük bir barajdır.

Yine, geçen yıl, bir diğer İlimiz Kayseri’de temelini attığımız Yamula Barajı -ki, yatırım projelerinde değil; yap-işlet-devret modeliyle yapılmaktadır- 172 bin dönüm arazi sulayacaktır; bunun 71 bin dönümü de Yozgat hudutları içerisindeki arazi sulanmasıyla ilgilidir.

Bitirilmiş olan Uzunlu Barajı, bitirilmiş olan Yahyasaray Barajıyla birlikte, Yozgatımızda, şu anda -DSP sözcüsü değerli arkadaşımızın da ifade ettiği gibi- Devlet Su İşleri kanalıyla sulanabilecek durumda olan bütün arazilerin fizibilitesi bitirilmiş durumdadır, planlaması, projesi bitirilmiş durumdadır. Bundan sonrası, burada da ifade edildiği gibi, Yahyasaray Barajına ilave olarak, Hasbek projesi, aynı şekilde, Musabeyli Barajı, İnandık Barajı, Bahçecik Barajı, Ilısu Barajı ve isimlerini burada daha saymıyorum; bu barajlarımızın tamamı, artık, yatırım programlarında yer alma sırasını beklemektedirler. Bu, sulamayla ilgili konuyu tarıma bağlı olarak ifade etmeye çalıştım.

Yine, Yozgat’ta, 1989 yılında başlattığımız kırsal kalkınma projemizden, bugüne kadar, Yozgat çiftçisine ve özellikle Yozgat tarımına ve köylüsüne 600 milyara yaklaşan bir rakamla hizmet verilmiş bulunulmaktadır. Yeterli mi; değil; ama, kıyasladığımız zaman, belki birçok ilimizin sahip olamayacağı imkânlardı; bunlar da, Yozgat’ta yapılan imkânlardı.

Tarımla ilgili, sadece Toprak Mahsulleri Ofisimizde yapılan yatırımları, biraz önce isimlerini sayamayacağımı söylediğim, 32 adet, içerisinde çok büyükleri de olmak üzere, silolarıyla birlikte, Toprak Mahsulleri Ofisinde yatırım yapma imkânını elde etmişiz. Tohumculukla ilgili olan çalışmalar bunların dışındadır.

Burada, ifade etmek istediğim olay şudur: Türkiye’ye paralel olarak veya Türkiye’nin büyük bir kesimine paralel olarak, Yozgat’ta da tarımla iştigal etmek, tarımla geçiminizi sağlamak tercih edilecek bir olay değildir. Dolayısıyla, işsizi çok olan, bu oranda da genci çok olan -arkadaşlarımızla da paylaşıyoruz ve bütün Türkiye’nin de bildiği gibi- ve gerçekten vatanına, milletine, tarihin her döneminde kanıyla, canıyla sahip çıkmış olan bu yörenin insanlarına iş verebilmek hepimizin görevi. İş verebilmeniz için, Türkiye’deki genel politikalara da uygun olarak sanayileşmek mecburiyetindesiniz. Sanayileşmek lafla olmuyor. Sanayileşebilmek için yatırım yapmanız gerekiyor. Dolayısıyla, küçük sanayi sitelerinden başlayarak, Yozgatımızın merkezinde, Sorgun İlçemizde, Akdağmadeni İlçemizde, Yerköy İlçemizde, Şefaatli İlçemizdeki küçük sanayi sitelerini bitirdik ve bu biten küçük sanayi sitelerinin tamamının temeli 1991 yılından önce atılmış; bir kısmı bitirilmiş, bir kısmı devam eder halde bırakılmıştır. Arada geçen altı yedi yıllık dönem içerisinde, bunlar birçok yatırımda olduğu gibi, aynı şekilde bırakılmışlardır. Geçtiğimiz bu bir iki yıllık dönem içerisinde bunlar tamamlandı ve Yozgatlı küçük esnafımızın hizmetine sunuldu. Boğazlıyan İlçemizde devam ediyoruz, Sarıkaya ve Çekerek ilçelerimizdeki küçük sanayi sitelerimiz de yatırım programlarında yer alma sırasını beklemekte. Küçük sanayi siteleri bir adımdır; Türkiye için bir adımdı, Yozgat için de bir adımdır.

Yozgatımızın tarımında, biraz önce ifade ettiğim, yine burada bulunan değerli milletvekili arkadaşım Sayın Cemil Çiçek ve şu anda burada olmayan değerli milletvekilleriyle birlikte, bugünkü Meclis Başkanımız ve rahmetli Özal’la birlikte şeker fabrikamızın temelini atmış idik. Bu şeker fabrikamızı da -Allah kısmet etti- bundan birbuçuk yıl önce, beş altı yıllık gecikmeyle, açabilme imkânını elde ettik.

Şimdi ifade etmek istediğim: Sanayileşme noktasında, şeker fabrikasıyla birlikte, organize sanayi bölgemizin de Yozgat’ta yapılabilmesi için, 1990 yılı programına bunlar girmişti. Şeker fabrikasının temeli atıldı, gecikmeyle biz bitirdik. Organize sanayi bölgesi inşaatı devam edemedi; şu nedenden, bu nedenden... 1996 yılında, Allah kısmet etti, o ilin temsilcisi olarak, organize sanayi bölgemizin temelini ben attım. Organize sanayi bölgemizin inşaatı onsekiz ayda bitti. Bu bitişle birlikte -biraz önce arkadaşlarımızın da bahsettiği gibi- Yozgat, bir ikinci güzel olaya şahit oldu.

Hükümetimizin çıkardığı OHAL Teşvik Yasası kapsamına giren Yozgatımızdaki organize sanayi sitemizin de bitmesiyle birlikte, Orta Anadolu’daki tek il ve batıya en yakın il olma avantajının da iyi kullanılmasıyla birlikte, Türkiye’de ekonominin sıkıntı içerisinde olduğu bir dönemde, Türkiye’de mevcut fabrikaların kapasitelerini düşürdüğü, işçi çıkardığı bir dönemde, yeni yatırımların yapılmadığı bir dönemde, Yozgat Organize Sanayi Bölgemizde, şu anda 40’ın üzerinde fabrika inşaat halindedir; bunlardan, beş altısı bitmiş ve deneme üretimine başlanılmıştır. 40 fabrika, bundan iki sene önce Yozgat’ta yoktu. Şu anda, Yozgat’ın, sadece organize sanayi bölgesinde 42 fabrika inşaat halindedir.

Türkiye genelinde, ekonominin düzelmesiyle birlikte, ümit ediyorum ki -bizim hedeflediğimiz- sadece organize sanayi bölgesinde 12 000 Yozgat genci iş bulacaktır; üstelik de, bizlerin peşinde gezmeden iş bulacaktır, özel sektörde iş bulacaktır.

Aynı şekilde, Yerköy İlçemizin değişik mıntıkalarında, Sorgun İlçemizin değişik mıntıkalarında, Boğazlıyan İlçemizde ve Akdağmadeni İlçemizde, bu OHAL Teşvik Yasasından faydalanarak şu anda teşebbüse geçmiş olan değerli girişimcilerin teşebbüslerinin bazıları da bitmiş bulunmaktadır. Şu anda, Yozgat’ın Akdağmadeni İlçesinden, İngiltere Londra’daki Selfrich mağazasına konfeksiyon ihraç edilmektedir; oradaki 300’ün üzerinde gencimiz de bu fabrikada çalışmaktadır. Sadece bu yasadan dolayıdır bu yatırım patlamasının ortaya çıkması.

Aynı şekilde, Çekerek İlçemizde, şu anda, tarıma dayalı bir sanayi kuruluşu da –ki, fevkalade büyük olacağına inandığımız bir sanayi kuruluşu- yatırım çalışmalarının büyük bir kısmını bitirmiş ve temel atma safhasına gelmiş bulunmaktadır.

Buradan ifade etmek istediğim şudur: Tarımla birlikte, hedefimiz, sanayi kenti olan bir Yozgat haline gelmektir. Bu noktada, Yozgat altyapısını tamamlamış ve bundan sonra, ümit ediyoruz ki, burada arkadaşlarımızın da ifade ettiği gibi, Türkiye’deki yatırımcıları Yozgat’a davet etmek, Yozgat’ı Türkiye’deki yatırımcılara tanıtmak ve bu yatırımlarda ne kadar avantajlı olacaklarını kendilerine iyi izah edebilmek gibi ayrıca bir görevimiz de vardır. 40 küsur fabrikamızın 100’ün üzerine çıkması noktasında elimizden gelen çabayı göstermemiz lazımdır.

Bunu ifade ederken, olaya, sadece Yozgat olarak da bakmamamız lazım. Türk sanayiinin gelişmesi bakımından, Türk sanayiinin dış ülkelerde rekabet edebilmesi bakımından, maliyetini düşürmesi gerekmektedir. Bugün, sanayimizin büyük bir kesimi, hepimizi üzüntüye gark eden bu depremden büyük zararlar gören Adapazarı, İzmit, İstanbul ve İstanbul’dan sonra da Trakya’nın büyük bir bölümüne, Bursa mıntıkasına doğru yayılarak, buralarda yoğunlaşmış bulunmaktadır; ama, buralardaki planlamaların yapılarak, sadece Yozgat açısından değil, bütün Orta Anadolu’da yatırım yapacaklara yeni imkânların tanınması ve bu sanayi planlamasının, yatırımların bu bölgelere kaydırılması, Türk sanayicisinin dış pazarlarda rekabet edebilmesi açısından da fevkalade önemlidir. Bugün, özellikle tekstilde yurt dışındaki rekabetin kaybedilmesinin altında yatan, Batı’daki yerleşim yerlerinde işçi ücretlerindeki artıştan ziyade, işçi temin edilmesindeki zorluklardır. Bir tarafta, işçi çalıştırmak için bekleyen müesseseler, öbür tarafta, çalışmak için bekleyen insanlar; ama, bunların bir bölgeye yoğunlaşmasının getirdiği sıkıntılar... Belki de, bu görüşmelerin Yozgatımıza ve Orta Anadolu’ya sağlayacağı en büyük faydalardan birisi budur.

Yozgat’taki yeşil kuşak projeleri ve Yozgat’taki diğer projelerle birlikte iki üç konuya, vaktin el verdiği ölçüde değinmek istiyorum. Bunların başında, Yozgat üniversitesi konusu gelmektedir. Bugün, gerçekten, Yozgat üniversitesinin altyapısı hazırdır. Yozgatımızın merkezinde bulunan fakülte ve yüksekokullara ilave olarak, Sıvas Cumhuriyet Üniversitesine bağlı Akdağmadeni Yüksekokulu, ikinci yılında on bölüme ulaşmış bulunmaktadır. Hükümetimizden istirhamımız, Yozgatlılar olarak, yeni üniversite kanununun bir an önce Meclis gündemine getirilmesi ve bu noktada, Yozgat ile birlikte, gerçekten, altyapısını tamamlamış olan illerimizde yeni üniversitenin açılmasını sağlamaktır.

Aynı şekilde, Yozgatımızdaki havaalanı konusu arkadaşlarımız tarafından dile getirildi. Gerçekten, Yozgat’taki organize sanayi bölgesindeki bu yatırımların gelişmesine paralel olarak havaalanına ihtiyacımız vardır... (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Kayalar, 1 dakikalık süre içerisinde lütfen toparlayınız; sürenin sonuna geldik efendim.

LUTFULLAH KAYALAR (Devamla) – 1991 yılında, havaalanımız, o günkü rakamlarla 600 milyon lira ödenekle de başlatılmış bulunmaktaydı; ancak, şimdi yapılması gereken... Bundan önce, bağımsız Ulaştırma Bakanımızın döneminde DPT’ye de teklifi yapıldı. Gerçekten, Hattuşaş turistik merkezine 30 kilometre mesafede olan Yozgat Havaalanının Orta Anadolu’ya hitap edecek ve uluslararası bir havaalanı kapasitesine kavuşturulmasını temin edecek yeni bir havaalanı teklifi, Devlet Planlama Teşkilatımıza 26.2.1999’da yapılmış bulunmaktadır. Bunun çıkarılması noktasında tüm partilerin yardımını istirham ediyoruz.

Aynı şekilde, üzerinde durulan demiryolu projesi, sadece Yozgat projesi değildir; bir Orta Anadolu projesidir, bir Türkiye projesidir ve Türkiye ile Ortaasya’yı birbirine bağlayacak olan bir projedir; bu projeyle ilgili bütün planlama bitirilmiş bulunmaktadır ve bu projede...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Kayalar.

LUTFULLAH KAYALAR (Devamla) – Sözümü tamamlayayım müsaade ederseniz.

BAŞKAN – Efendim, zatıâlinize süre versek, bir saat daha... Hayır, prensiplerime aykırı; vermiyorum...

Teşekkür ederim.

LUTFULLAH KAYALAR (Devamla) – Bunu bitirme noktasında da, tüm Meclisimizden, Yozgatlılar olarak, destek bekliyoruz Türkiye projesine.

Hepinize sevgi ve saygılar sunuyorum. (ANAP sıralarından alkışlar)

İSMAİL KAHRAMAN (İstanbul) – Sayın Başkan, şu anda saat 19.00; ama, bir tek konuşmacı var; ondan sonra oylanıp, bitecek. Müsaade buyurursanız, bir 10 dakika içinde tamamlarız bu görüşmeyi.

BAŞKAN – Efendim, maşallah, hatiplerimiz Yozgat konusunda o kadar doluydular ki, herkes 1’er dakikalık ilave süreleri de tamamladı.

İSMAİL KAHRAMAN (İstanbul) – Gruplar bitti efendim...

BAŞKAN – Efendim, sürenin sonuna geldik.

Gruplar adına görüşmeler tamamlanmıştır.

Bu nedenle, sözlü sorular ile kanun tasarı ve tekliflerini sırasıyla görüşmek üzere, 6 Ekim 1999 Çarşamba günü saat 15.00’te toplanmak üzere, birleşimi kapatıyorum.

Kapanma Saati: 18.58

 

 

V. — SORULAR VE CEVAPLAR (Devam)

B) YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI

1. – İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı’nın, İzmir-Konak İlçe Belediyesinin bazı uygulamalarına ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan’ın yazılı cevabı (7/427)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Yaşar Okuyan tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Bülent Akarcalı İstanbul

İzmir Konak İlçe Belediyesi İmar Müdürlüğü yetkilileri ev alacak vatandaşları, müteahhitlerden SSK’ya borcu olmadığına dair belge istemeleri konusunda uyarmış. Buna göre oturma raporu için belediyeye başvuracak kişilerden evi inşa eden müteahhidin prim borcu bulunmadığına dair belge istenecek. Belgenin getirilmemesi halinde oturma izni verilmeyecek.

1. İzmir Konak İlçe Belediyesinin bu uygulamaları, vatandaşa eziyet ve yasalara aykırı bir uygulama değil midir?

2. Bu talimat Bakanlığınızdan mı çıkmıştır?

3. Vatandaşa yükümlü olmadığı halde “ispat et” mecburiyetini getirmek, antidemokratik, totaliter bir anlayış değil midir?

4. Bu uygulamayı durdurmayı düşünmekte misiniz?

T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı 4.10.1999 Sosyal Güvenlik Kuruluşları Genel Müdürlüğü Sayı: B.13.0.SGK.0.13.00.01/6045-23351

Konu: Yazılı Soru Önergesi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi: 16.8.1999 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/427-1498/3977 sayılı yazınız.

İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı tarafından hazırlanan “İzmir-Konak İlçe Belediyesinin bazı uygulamalarına ilişkin” 7/427 esas nolu yazılı soru önergesi Bakanlığımca incelenmiştir.

Bilindiği üzere; 506 sayılı Kanunun 4447 sayılı Kanunla değiştirilmeden önce yürürlükte bulunan 8 inci maddesi gereğince işverenlerin işyerlerini, 9 uncu maddesi uyarınca da çalıştırdıkları sigortalıları sigortalı çalıştırmaya başladıkları tarihten itibaren en geç bir ay içinde Kurumun ilgili sigorta Müdürlüğüne bildirmeleri gerekmektedir.

İşverenler, Kanunda belirtilen bu yükümlülüklerini yerine getirmedikleri takdirde, işyeri 30.11.1987 tarih ve 19619 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 9 uncu maddesinin (b) fıkrasına istinaden resmî makamlarca verilen ruhsatlara dayanılarak ya da sigorta müfettişlerince yapılan tespitler üzerine resen 506 sayılı Kanun hükümlerine tabi tutulmaktadır.

Ancak, mevcut sigorta müfettişi sayısının yetersiz olması nedeniyle işyerlerinin denetimi istenilen düzeyde gerçekleştirilememektedir.

Bu bakımdan, özellikle inşaat sektöründe çok sayıda sigortasız işçi çalıştırıldığından, inşaat işyerlerinin tescil edilebilmesi, dolayısıyla bu işyerlerinde çalışan kimselerin sosyal güvenliklerinin sağlanması amacıyla İçişleri Bakanlığınca Valiliklere 26.7.1976 tarih ve 9.2.3-1976/7 sayılı genelge gönderilmiş ve bu genelge sayesinde, Belediyeler tarafından yapı ruhsatı verilen işyerlerini gösterir listeler veya bu ruhsatların birer nüshaları her ay Kuruma gönderilmek suretiyle işyeri bildirgesi vermemiş olan işverenlere ait inşaat işyerlerinin de tescil edilmesi mümkün olmuştur.

Ayrıca, Bakanlığımız ile İçişleri Bakanlığı tarafından müştereken hazırlanan ve 4.9.1992 tarih ve 21335 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan tebliğde; Belediye ve mücavir alan sınırları içinde ve dışında kalan yerlerde işçi çalıştırmak suretiyle yapıldığı halde Kuruma bildirilmemiş bina inşaatı işyerlerinin saptanarak tescil edilmesi ve çalışan işçilerin sosyal güvenliğinin sağlanması, aynı zamanda Kurumun, sigortasız işçi çalıştırılmasından kaynaklanan prim kaybının önlenmesi amaçlanmıştır.

Diğer taraftan, tamamlanmış binalara yapı kullanma izin belgesi verilirken belediyelerce işverenin bu işyerinden dolayı Sosyal Sigortalar Kurumuna prim borcunun bulunmadığını kanıtlayan bir belgenin istenilmesine devam edilmesinin, gerek çalıştırılanların sosyal güvenliklerinin sağlanması ve gerekse Kurumun prim kaybının önlenmesi bakımından uygun olduğu düşünülmektedir.

Öte yandan; elektrik ve su aboneliğinin olduğu taşınmazlarda yeni abonelik tesis edilirken sözkonusu uygulamaya benzer uygulamanın da aboneliği tesis edilecek kuruluşlarca uygulandığı bilinmektedir.

Dolayısıyla İzmir-Konak İlçe Belediyesinin uygulaması tebliğ gereği olup bir usulsüzlük bulunmamaktadır.

Bilgilerinizi arz ederim.

Yaşar Okuyan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı

2. – Kırıkkale Milletvekili Kemal Albayrak’ın, THK’nun gelir kaynaklarına, personel sayısına ve Kocaeli depremine katkısına ilişkin Başbakandan sorusu ve İçişleri Bakanı Sadettin Tantan’ın cevabı (7/490)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Başbakan Sayın Bülent Ecevit tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim. 25.8.1999

Kemal Albayrak Kırıkkale

1. Türk Hava Kurumunun görev ve gelir kaynakları nelerdir?

2. Türk Hava Kurumunda kaç personel görev yapmaktadır?

3. 17.8.1999 günü merkez üssü Kocaeli olan depremde Türk Hava Kurumunun herhangi bir katkısı olmuş mudur?

T.C. İçişleri Bakanlığı 30.9.1999 Emniyet Genel Müdürlüğü Sayı: B.05.1.EGM.0.12.01.01/221000

Konu: Yazılı soru önergesi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi: a)TBMM Başkanlığının 31.8.1999 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/490-1680/4419 sayılı yazısı.

b) Başbakanlığın 6.9.1999 tarih ve B.02.0.KKG.0.12/106-66-9/4285 sayılı yazısı.

Kırıkkale Milletvekili Kemal Albayrak tarafından TBMM Başkanlığına sunulan ve Sayın Başbakanımıza yöneltilen ve Başbakanımızca da kendileri adına tarafımdan cevaplandırılması istenilen yazılı soru önergesindeki hususlarla ilgili Bakanlığımca inceleme başlatılmış olup, inceleme sonucunda önergeye cevap verileceğini bilgilerinize arz ederim.

Sadettin Tantan İçişleri Bakanı

3. – Bingöl Milletvekili Hüsamettin Korkutata’nın, Malatya Barosuna kayıtlı karı-koca avukatın evine güvenlik güçlerince yasalara aykırı bir şekilde baskın düzenlendiği iddiasına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Sadettin Tantan’ın yazılı cevabı (7/495)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıda yazılı sorumun İçişleri Bakanımız tarafından cevaplandırılmasını arz ederim. 27.8.1999 Hüsamettin Korkutata Bingöl

Soru: 23.8.1999 günü geceyarısı saat 23.15’de her ikisi de Malatya Barosuna kayıtlı avukat olan bir karı kocanın evine, herhangi bir sanığın kovalanma durumu olmaksızın emniyet güçlerince baskın yapılmıştır. Yasalara uygun olmayan bu baskını gerçekleştirenler hakkında ne tür önlem almayı veya işlem yapmayı düşünüyorsunuz?

T.C. İçişleri Bakanlığı 30.9.1999 Emniyet Genel Müdürlüğü Sayı: B.05.1.EGM.0.12.01.01-220990

Konu: Yazılı soru önergesi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi: TBMM Başkanlığının 7.9.1999 gün ve A.01.GNS.0.10.00.02-7/495-1697/4484 sayılı yazısı.

Bingöl Milletvekili Hüsamettin Korkutata tarafından TBMM Başkanlığına sunulan ve tarafımdan yazılı olarak cevaplandırılması istenilen soru önergesinin cevabı aşağıya çıkarılmıştır.

Yasadışı Türkiye İslamî Hareketi Örgütüne yönelik yapılan operasyonlar neticesi, yakalanan şahısların ifadelerinden örgütün Malatya sorumlusu olan ve Malatya Devlet Güvenlik Mahkemesinin 16.5.1999 gün ve 1999/10 sorgu ve 1999/167 Hz. sayılı gıyabî tevkif müzekkeresi ile aranan Zekeriya Şengöz’ün 23.8.1999 günü Malatya ili Fırat Mahallesi, Hastane caddesi, Özel Hastane sokak Mehmet Emin Apartmanına girdiği, ancak hangi dairede olduğunun belirlenememesi üzerine, tüm dairelerde arama yapılması için Malatya Devlet Güvenlik Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcı vekilinin şifahî ve bilahare yazılıya çevrilen arama izinlerine istinaden, 23.8.1999 günü saat 23.00 sıralarında arama yapılmak istendiğinde, önergeye esas teşkil eden Avukat Faik Demez’in ikametini arattırmak istememesi üzerine, durumun görevlilerce açıklanmasından sonra izin verdiği 23.8.1999 günü saat 23.10’da mahallinde düzenlenen “Muvafakatlı Ev Arama Tutanağı”ndan anlaşılmıştır.

Bilgilerinize arz ederim.

Sadettin Tantan İçişleri Bakanı

4. – Samsun Milletvekili Erdoğan Sezgin’in, Malatya Barosuna kayıtlı karı-koca avukatın evine güvenlik güçlerince yasalara aykırı bir şekilde baskın düzenlendiği iddiasına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Sadettin Tantan’ın yazılı cevabı (7/496)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıda yazılı sorumun İçişleri Bakanımız tarafından cevaplandırılmasını arz ederim. 27.8.1999 Erdoğan Sezgin Samsun

Soru: 23.8.1999 günü geceyarısı saat 23.15’de her ikisi de Malatya Barosuna kayıtlı avukat olan bir karı kocanın evine, herhangi bir sanığın kovalanma durumu olmaksızın emniyet güçlerince baskın yapılmıştır. Yasalara uygun olmayan bu baskını gerçekleştirenler hakkında ne tür önlem almayı veya işlem yapmayı düşünüyorsunuz?

T.C. İçişleri Bakanlığı 30.9.1999 Emniyet Genel Müdürlüğü Sayı: B.05.1.EGM.0.12.01.01-220993

Konu: Yazılı soru önergesi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi: TBMM Başkanlığının 7.9.1999 gün ve A.01.GNS.0.10.00.02-7/496-1698/4485 sayılı yazısı.

Samsun Milletvekili Erdoğan Sezgin tarafından TBMM Başkanlığına sunulan ve tarafımdan yazılı olarak cevaplandırılması istenilen soru önergesinin cevabı aşağıya çıkarılmıştır.

Yasadışı Türkiye İslamî Hareketi Örgütüne yönelik yapılan operasyonlar neticesi, yakalanan şahısların ifadelerinden örgütün Malatya sorumlusu olan ve Malatya Devlet Güvenlik Mahkemesinin 16.5.1999 gün ve 1999/10 sorgu ve 1999/167 Hz. sayılı gıyabî tevkif müzekkeresi ile aranan Zekeriya Şengöz’ün 23.8.1999 günü Malatya ili Fırat Mahallesi, Hastane caddesi, Özel Hastane sokak Mehmet Emin Apartmanına girdiği, ancak hangi dairede olduğunun belirlenememesi üzerine, tüm dairelerde arama yapılması için Malatya Devlet Güvenlik Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcı vekilinin şifahî ve bilahare yazılıya çevrilen arama izinlerine istinaden, 23.8.1999 günü saat 23.00 sıralarında arama yapılmak istendiğinde, önergeye esas teşkil eden Avukat Faik Demez’in ikametini arattırmak istememesi üzerine, durumun görevlilerce açıklanmasından sonra izin verdiği 23.8.1999 günü saat 23.10’da mahallinde düzenlenen “Muvafakatlı Ev Arama Tutanağı”ndan anlaşılmıştır.

Bilgilerinize arz ederim.

Sadettin Tantan İçişleri Bakanı

5. – İçel Milletvekili Ayfer Yılmaz’ın, Malatya Barosuna kayıtlı karı-koca avukatın evine güvenlik güçlerince yasalara aykırı bir şekilde baskın düzenlendiği iddiasına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Sadettin Tantan’ın yazılı cevabı (7/497)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıda yazılı sorumun İçişleri Bakanımız tarafından cevaplandırılmasını arz ederim. Ayfer Yılmaz İçel

Soru: 23.8.1999 günü geceyarısı saat 23.15’de her ikiside Malatya Barosuna kayıtlı avukat olan bir karı kocanın evine, herhangi bir sanığın kovalanma durumu olmaksızın emniyet güçlerince baskın yapılmıştır. Yasalara uygun olmayan bu baskını gerçekleştirenler hakkında ne tür önlem almayı veya işlem yapmayı düşünüyorsunuz?

T.C. İçişleri Bakanlığı 30.9.1999 Emniyet Genel Müdürlüğü Sayı: B.05.1.EGM.0.12.01.01-220999

Konu: Yazılı soru önergesi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi: TBMM Başkanlığının 7.9.1999 gün ve A.01.GNS.0.10.00.02-7/497-1699/4486 sayılı yazısı.

İçel Milletvekili Ayfer Yılmaz tarafından TBMM Başkanlığına sunulan ve tarafımdan yazılı olarak cevaplandırılması istenilen soru önergesinin cevabı aşağıya çıkarılmıştır.

Yasadışı Türkiye İslamî Hareketi Örgütüne yönelik yapılan operasyonlar neticesi, yakalanan şahısların ifadelerinden örgütün Malatya sorumlusu olan ve Malatya Devlet Güvenlik Mahkemesinin 16.5.1999 gün ve 1999/10 sorgu ve 1999/167 Hz. sayılı gıyabî tevkif müzekkeresi ile aranan Zekeriya Şengöz’ün 23.8.1999 günü Malatya ili Fırat Mahallesi, Hastane caddesi, Özel Hastane sokak Mehmet Emin Apartmanına girdiği, ancak hangi dairede olduğunun belirlenememesi üzerine, tüm dairelerde arama yapılması için Malatya Devlet Güvenlik Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcı vekilinin şifahî ve bilahare yazılıya çevrilen arama izinlerine istinaden, 23.8.1999 günü saat 23.00 sıralarında arama yapılmak istendiğinde, önergeye esas teşkil eden Avukat Faik Demez’in ikametini arattırmak istememesi üzerine, durumun görevlilerce açıklanmasından sonra izin verdiği 23.8.1999 günü saat 23.10’da mahallinde düzenlenen “Muvafakatlı Ev Arama Tutanağı”ndan anlaşılmıştır.

Bilgilerinize arz ederim.

Sadettin Tantan İçişleri Bakanı

6. – Ankara Milletvekili Zeki Çelik’in, Malatya Barosuna kayıtlı karı-koca avukatın evine güvenlik güçlerince yasalara aykırı bir şekilde baskın düzenlendiği iddiasına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Sadettin Tantan’ın yazılı cevabı (7/498)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıda yazılı sorumun İçişleri Bakanımız tarafından cevaplandırılmasını arz ederim. 27.8.1999 Zeki Çelik Ankara

Soru: 23.8.1999 günü geceyarısı saat 23.15’de her ikiside Malatya Barosuna kayıtlı avukat olan bir karı kocanın evine, herhangi bir sanığın kovalanma durumu olmaksızın emniyet güçlerince baskın yapılmıştır. Yasalara uygun olmayan bu baskını gerçekleştirenler hakkında ne tür önlem almayı veya işlem yapmayı düşünüyorsunuz?

T.C. İçişleri Bakanlığı 30.9.1999 Emniyet Genel Müdürlüğü Sayı: B.05.1.EGM.0.12.01.01-220998

Konu: Yazılı soru önergesi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi: TBMM Başkanlığının 7.9.1999 gün ve A.01.GNS.0.10.00.02-7/498-1700/4487 sayılı yazısı.

Ankara Milletvekili Zeki Çelik tarafından TBMM Başkanlığına sunulan ve tarafımdan yazılı olarak cevaplandırılması istenilen soru önergesinin cevabı aşağıya çıkarılmıştır.

Yasadışı Türkiye İslamî Hareketi Örgütüne yönelik yapılan operasyonlar neticesi, yakalanan şahısların ifadelerinden örgütün Malatya sorumlusu olan ve Malatya Devlet Güvenlik Mahkemesinin 16.5.1999 gün ve 1999/10 sorgu ve 1999/167 Hz. sayılı gıyabî tevkif müzekkeresi ile aranan Zekeriya Şengöz’ün 23.8.1999 günü Malatya ili Fırat Mahallesi, Hastane caddesi, Özel Hastane sokak Mehmet Emin Apartmanına girdiği, ancak hangi dairede olduğunun belirlenememesi üzerine, tüm dairelerde arama yapılması için Malatya Devlet Güvenlik Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcı vekilinin şifahî ve bilahare yazılıya çevrilen arama izinlerine istinaden, 23.8.1999 günü saat 23.00 sıralarında arama yapılmak istendiğinde, önergeye esas teşkil eden Avukat Faik Demez’in ikametini arattırmak istememesi üzerine, durumun görevlilerce açıklanmasından sonra izin verdiği 23.8.1999 günü saat 23.10’da mahallinde düzenlenen “Muvafakatlı Ev Arama Tutanağı”ndan anlaşılmıştır.

Bilgilerinize arz ederim.

Sadettin Tantan İçişleri Bakanı

7. – Van Milletvekili Fethullah Gültepe’nin, Malatya Barosuna kayıtlı karı-koca avukatın evine güvenlik güçlerince yasalara aykırı bir şekilde baskın düzenlendiği iddiasına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Sadettin Tantan’ın yazılı cevabı (7/499)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıda yazılı sorumun İçişleri Bakanımız tarafından cevaplandırılmasını arz ederim. 27.8.1999 Fethullah Gültepe Van

Soru: 23.8.1999 günü geceyarısı saat 23.15’de her ikiside Malatya Barosuna kayıtlı avukat olan bir karı kocanın evine, herhangi bir sanığın kovalanma durumu olmaksızın emniyet güçlerince baskın yapılmıştır. Yasalara uygun olmayan bu baskını gerçekleştirenler hakkında ne tür önlem almayı veya işlem yapmayı düşünüyorsunuz?

T.C. İçişleri Bakanlığı 30.9.1999 Emniyet Genel Müdürlüğü Sayı: B.05.1.EGM.0.12.01.01-220997

Konu: Yazılı soru önergesi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi: TBMM Başkanlığının 7.9.1999 gün ve A.01.GNS.0.10.00.02-7/499-1701/4488 sayılı yazısı.

Van Milletvekili Fethullah Gültepe tarafından TBMM Başkanlığına sunulan ve tarafımdan yazılı olarak cevaplandırılması istenilen soru önergesinin cevabı aşağıya çıkarılmıştır.

Yasadışı Türkiye İslamî Hareketi Örgütüne yönelik yapılan operasyonlar neticesi, yakalanan şahısların ifadelerinden örgütün Malatya sorumlusu olan ve Malatya Devlet Güvenlik Mahkemesinin 16.5.1999 gün ve 1999/10 sorgu ve 1999/167 Hz. sayılı gıyabî tevkif müzekkeresi ile aranan Zekeriya Şengöz’ün 23.8.1999 günü Malatya ili Fırat Mahallesi, Hastane caddesi, Özel Hastane sokak Mehmet Emin Apartmanına girdiği, ancak hangi dairede olduğunun belirlenememesi üzerine, tüm dairelerde arama yapılması için Malatya Devlet Güvenlik Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcı vekilinin şifahî ve bilahare yazılıya çevrilen arama izinlerine istinaden, 23.8.1999 günü saat 23.00 sıralarında arama yapılmak istendiğinde, önergeye esas teşkil eden Avukat Faik Demez’in ikametini arattırmak istememesi üzerine, durumun görevlilerce açıklanmasından sonra izin verdiği 23.8.1999 günü saat 23.10’da mahallinde düzenlenen “Muvafakatlı Ev Arama Tutanağı”ndan anlaşılmıştır.

Bilgilerinize arz ederim.

Sadettin Tantan İçişleri Bakanı

8. – Diyarbakır Milletvekili Ömer Vehbi Hatipoğlu’nun, Malatya Barosuna kayıtlı karı-koca avukatın evine güvenlik güçlerince yasalara aykırı bir şekilde baskın düzenlendiği iddiasına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Sadettin Tantan’ın yazılı cevabı (7/500)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıda yazılı sorumun İçişleri Bakanımız tarafından cevaplandırılmasını arz ederim. 27.8.1999 Ömer Vehbi Hatipoğlu Diyarbakır

Soru: 23.8.1999 günü geceyarısı saat 23.15’de her ikiside Malatya Barosuna kayıtlı avukat olan bir karı kocanın evine, herhangi bir sanığın kovalanma durumu olmaksızın emniyet güçlerince baskın yapılmıştır. Yasalara uygun olmayan bu baskını gerçekleştirenler hakkında ne tür önlem almayı veya işlem yapmayı düşünüyorsunuz?

T.C. İçişleri Bakanlığı 30.9.1999 Emniyet Genel Müdürlüğü Sayı: B.05.1.EGM.0.12.01.01-220996

Konu: Yazılı soru önergesi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi: TBMM Başkanlığının 7.9.1999 gün ve A.01.GNS.0.10.00.02-7/500-1702/4489 sayılı yazısı.

Diyarbakır Milletvekili Ömer Vehbi Hatipoğlu tarafından TBMM Başkanlığına sunulan ve tarafımdan yazılı olarak cevaplandırılması istenilen soru önergesinin cevabı aşağıya çıkarılmıştır.

Yasadışı Türkiye İslamî Hareketi Örgütüne yönelik yapılan operasyonlar neticesi, yakalanan şahısların ifadelerinden örgütün Malatya sorumlusu olan ve Malatya Devlet Güvenlik Mahkemesinin 16.5.1999 gün ve 1999/10 sorgu ve 1999/167 Hz. sayılı gıyabî tevkif müzekkeresi ile aranan Zekeriya Şengöz’ün 23.8.1999 günü Malatya ili Fırat Mahallesi, Hastane caddesi, Özel Hastane sokak Mehmet Emin Apartmanına girdiği, ancak hangi dairede olduğunun belirlenememesi üzerine, tüm dairelerde arama yapılması için Malatya Devlet Güvenlik Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcı vekilinin şifahî ve bilahare yazılıya çevrilen arama izinlerine istinaden, 23.8.1999 günü saat 23.00 sıralarında arama yapılmak istendiğinde, önergeye esas teşkil eden Avukat Faik Demez’in ikametini arattırmak istememesi üzerine, durumun görevlilerce açıklanmasından sonra izin verdiği 23.8.1999 günü saat 23.10’da mahallinde düzenlenen “Muvafakatlı Ev Arama Tutanağı”ndan anlaşılmıştır.

Bilgilerinize arz ederim.

Sadettin Tantan İçişleri Bakanı

9. – Diyarbakır Milletvekili Salih Sümer’in, Malatya Barosuna kayıtlı karı-koca avukatın evine güvenlik güçlerince yasalara aykırı bir şekilde baskın düzenlendiği iddiasına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Sadettin Tantan’ın yazılı cevabı (7/501)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıda yazılı sorumun İçişleri Bakanımız tarafından cevaplandırılmasını arz ederim. 27.8.1999 Salih Sümer Diyarbakır

Soru: 23.8.1999 günü geceyarısı saat 23.15’de her ikiside Malatya Barosuna kayıtlı avukat olan bir karı kocanın evine, herhangi bir sanığın kovalanma durumu olmaksızın emniyet güçlerince baskın yapılmıştır. Yasalara uygun olmayan bu baskını gerçekleştirenler hakkında ne tür önlem almayı veya işlem yapmayı düşünüyorsunuz?

T.C. İçişleri Bakanlığı 30.9.1999 Emniyet Genel Müdürlüğü Sayı: B.05.1.EGM.0.12.01.01-220995

Konu: Yazılı soru önergesi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi: TBMM Başkanlığının 7.9.1999 gün ve A.01.GNS.0.10.00.02-7/501-1704/4490 sayılı yazısı.

Diyarbakır Milletvekili Salih Sümer tarafından TBMM Başkanlığına sunulan ve tarafımdan yazılı olarak cevaplandırılması istenilen soru önergesinin cevabı aşağıya çıkarılmıştır.

Yasadışı Türkiye İslamî Hareketi Örgütüne yönelik yapılan operasyonlar neticesi, yakalanan şahısların ifadelerinden örgütün Malatya sorumlusu olan ve Malatya Devlet Güvenlik Mahkemesinin 16.5.1999 gün ve 1999/10 sorgu ve 1999/167 Hz. sayılı gıyabî tevkif müzekkeresi ile aranan Zekeriya Şengöz’ün 23.8.1999 günü Malatya ili Fırat Mahallesi, Hastane caddesi, Özel Hastane sokak Mehmet Emin Apartmanına girdiği, ancak hangi dairede olduğunun belirlenememesi üzerine, tüm dairelerde arama yapılması için Malatya Devlet Güvenlik Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcı vekilinin şifahî ve bilahare yazılıya çevrilen arama izinlerine istinaden, 23.8.1999 günü saat 23.00 sıralarında arama yapılmak istendiğinde, önergeye esas teşkil eden Avukat Faik Demez’in ikametini arattırmak istememesi üzerine, durumun görevlilerce açıklanmasından sonra izin verdiği 23.8.1999 günü saat 23.10’da mahallinde düzenlenen “Muvafakatlı Ev Arama Tutanağı”ndan anlaşılmıştır.

Bilgilerinize arz ederim.

Sadettin Tantan İçişleri Bakanı

10. – İstanbul Milletvekili Celal Adan’ın, Malatya Barosuna kayıtlı karı-koca avukatın evine güvenlik güçlerince yasalara aykırı bir şekilde baskın düzenlendiği iddiasına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Sadettin Tantan’ın yazılı cevabı (7/502)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıda yazılı sorumun İçişleri Bakanımız tarafından cevaplandırılmasını arz ederim. 27.8.1999 Celal Adan İstanbul

Soru: 23.8.1999 günü geceyarısı saat 23.15’de her ikiside Malatya Barosuna kayıtlı avukat olan bir karı kocanın evine, herhangi bir sanığın kovalanma durumu olmaksızın emniyet güçlerince baskın yapılmıştır. Yasalara uygun olmayan bu baskını gerçekleştirenler hakkında ne tür önlem almayı veya işlem yapmayı düşünüyorsunuz?

T.C. İçişleri Bakanlığı 30.9.1999 Emniyet Genel Müdürlüğü Sayı: B.05.1.EGM.0.12.01.01-220994

Konu: Yazılı soru önergesi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi: TBMM Başkanlığının 7.9.1999 gün ve A.01.GNS.0.10.00.02-7/502-1705/4491 sayılı yazısı.

İstanbul Milletvekili Celal Adan tarafından TBMM Başkanlığına sunulan ve tarafımdan yazılı olarak cevaplandırılması istenilen soru önergesinin cevabı aşağıya çıkarılmıştır.

Yasadışı Türkiye İslamî Hareketi Örgütüne yönelik yapılan operasyonlar neticesi, yakalanan şahısların ifadelerinden örgütün Malatya sorumlusu olan ve Malatya Devlet Güvenlik Mahkemesinin 16.5.1999 gün ve 1999/10 sorgu ve 1999/167 Hz. sayılı gıyabî tevkif müzekkeresi ile aranan Zekeriya Şengöz’ün 23.8.1999 günü Malatya ili Fırat Mahallesi, Hastane caddesi, Özel Hastane sokak Mehmet Emin Apartmanına girdiği, ancak hangi dairede olduğunun belirlenememesi üzerine, tüm dairelerde arama yapılması için Malatya Devlet Güvenlik Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcı vekilinin şifahî ve bilahare yazılıya çevrilen arama izinlerine istinaden, 23.8.1999 günü saat 23.00 sıralarında arama yapılmak istendiğinde, önergeye esas teşkil eden Avukat Faik Demez’in ikametini arattırmak istememesi üzerine, durumun görevlilerce açıklanmasından sonra izin verdiği 23.8.1999 günü saat 23.10’da mahallinde düzenlenen “Muvafakatlı Ev Arama Tutanağı”ndan anlaşılmıştır.

Bilgilerinize arz ederim.

Sadettin Tantan İçişleri Bakanı

11. – Denizli Milletvekili Mehmet Gözlükaya’nın, Malatya Barosuna kayıtlı karı-koca avukatın evine güvenlik güçlerince yasalara aykırı bir şekilde baskın düzenlendiği iddiasına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Sadettin Tantan’ın yazılı cevabı (7/503)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıda yazılı sorumun İçişleri Bakanımız tarafından cevaplandırılmasını arz ederim. 27.8.1999 Mehmet Gözlükaya Denizli

Soru: 23.8.1999 günü geceyarısı saat 23.15’de her ikiside Malatya Barosuna kayıtlı avukat olan bir karı kocanın evine, herhangi bir sanığın kovalanma durumu olmaksızın emniyet güçlerince baskın yapılmıştır. Yasalara uygun olmayan bu baskını gerçekleştirenler hakkında ne tür önlem almayı veya işlem yapmayı düşünüyorsunuz?

T.C. İçişleri Bakanlığı 30.9.1999 Emniyet Genel Müdürlüğü Sayı: B.05.1.EGM.0.12.01.01-220992

Konu: Yazılı soru önergesi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi: TBMM Başkanlığının 7.9.1999 gün ve A.01.GNS.0.10.00.02-7/503-1705/4492 sayılı yazısı.

Denizli Milletvekili Mehmet Gözlükaya tarafından TBMM Başkanlığına sunulan ve tarafımdan yazılı olarak cevaplandırılması istenilen soru önergesinin cevabı aşağıya çıkarılmıştır.

Yasadışı Türkiye İslamî Hareketi Örgütüne yönelik yapılan operasyonlar neticesi, yakalanan şahısların ifadelerinden örgütün Malatya sorumlusu olan ve Malatya Devlet Güvenlik Mahkemesinin 16.5.1999 gün ve 1999/10 sorgu ve 1999/167 Hz. sayılı gıyabî tevkif müzekkeresi ile aranan Zekeriya Şengöz’ün 23.8.1999 günü Malatya ili Fırat Mahallesi, Hastane caddesi, Özel Hastane sokak Mehmet Emin Apartmanına girdiği, ancak hangi dairede olduğunun belirlenememesi üzerine, tüm dairelerde arama yapılması için Malatya Devlet Güvenlik Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcı vekilinin şifahî ve bilahare yazılıya çevrilen arama izinlerine istinaden, 23.8.1999 günü saat 23.00 sıralarında arama yapılmak istendiğinde, önergeye esas teşkil eden Avukat Faik Demez’in ikametini arattırmak istememesi üzerine, durumun görevlilerce açıklanmasından sonra izin verdiği 23.8.1999 günü saat 23.10’da mahallinde düzenlenenMuvafakatlı Ev Arama Tutanağı”ndan anlaşılmıştır.

Bilgilerinize arz ederim.

Sadettin Tantan İçişleri Bakanı

12. – Bursa Milletvekili Oğuz Tezmen’in, Malatya Barosuna kayıtlı karı-koca avukatın evine güvenlik güçlerince yasalara aykırı bir şekilde baskın düzenlendiği iddiasına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Sadettin Tantan’ın yazılı cevabı (7/504)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıda yazılı sorumun İçişleri Bakanımız tarafından cevaplandırılmasını arz ederim. 27.8.1999 Oğuz Tezmen Bursa

Soru: 23.8.1999 günü geceyarısı saat 23.15’de her ikiside Malatya Barosuna kayıtlı avukat olan bir karı kocanın evine, herhangi bir sanığın kovalanma durumu olmaksızın emniyet güçlerince baskın yapılmıştır. Yasalara uygun olmayan bu baskını gerçekleştirenler hakkında ne tür önlem almayı veya işlem yapmayı düşünüyorsunuz?

T.C. İçişleri Bakanlığı 30.9.1999 Emniyet Genel Müdürlüğü Sayı: B.05.1.EGM.0.12.01.01-220991

Konu: Yazılı soru önergesi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi: TBMM Başkanlığının 7.9.1999 gün ve A.01.GNS.0.10.00.02-7/504-1706/4493 sayılı yazısı.

Bursa Milletvekili Oğuz Tezmen tarafından TBMM Başkanlığına sunulan ve tarafımdan yazılı olarak cevaplandırılması istenilen soru önergesinin cevabı aşağıya çıkarılmıştır.

Yasadışı Türkiye İslamî Hareketi Örgütüne yönelik yapılan operasyonlar neticesi, yakalanan şahısların ifadelerinden örgütün Malatya sorumlusu olan ve Malatya Devlet Güvenlik Mahkemesinin 16.5.1999 gün ve 1999/10 sorgu ve 1999/167 Hz. sayılı gıyabî tevkif müzekkeresi ile aranan Zekeriya Şengöz’ün 23.8.1999 günü Malatya ili Fırat Mahallesi, Hastane caddesi, Özel Hastane sokak Mehmet Emin Apartmanına girdiği, ancak hangi dairede olduğunun belirlenememesi üzerine, tüm dairelerde arama yapılması için Malatya Devlet Güvenlik Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcı vekilinin şifahî ve bilahare yazılıya çevrilen arama izinlerine istinaden, 23.8.1999 günü saat 23.00 sıralarında arama yapılmak istendiğinde, önergeye esas teşkil eden Avukat Faik Demez’in ikametini arattırmak istememesi üzerine, durumun görevlilerce açıklanmasından sonra izin verdiği 23.8.1999 günü saat 23.10’da mahallinde düzenlenen “Muvafakatlı Ev Arama Tutanağı”ndan anlaşılmıştır.

Bilgilerinize arz ederim.

Sadettin Tantan İçişleri Bakanı

13. – Antalya Milletvekili Salih Çelen’in, Malatya Barosuna kayıtlı karı-koca avukatın evine güvenlik güçlerince yasalara aykırı bir şekilde baskın düzenlendiği iddiasına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Sadettin Tantan’ın yazılı cevabı (7/505)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıda yazılı sorumun İçişleri Bakanımız tarafından cevaplandırılmasını arz ederim. 27.8.1999 Salih Çelen Antalya

Soru: 23.8.1999 günü geceyarısı saat 23.15’de her ikiside Malatya Barosuna kayıtlı avukat olan bir karı kocanın evine, herhangi bir sanığın kovalanma durumu olmaksızın emniyet güçlerince baskın yapılmıştır. Yasalara uygun olmayan bu baskını gerçekleştirenler hakkında ne tür önlem almayı veya işlem yapmayı düşünüyorsunuz?

T.C. İçişleri Bakanlığı 4.10.1999 Emniyet Genel Müdürlüğü Sayı: B.05.1.EGM.0.12.01.01-223817

Konu: Yazılı soru önergesi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi: TBMM Başkanlığının 7.9.1999 gün ve A.01.GNS.0.10.00.02-7/505-1707/4494 sayılı yazısı.

Antalya Milletvekili Salih Çelen tarafından TBMM Başkanlığına sunulan ve tarafımdan yazılı olarak cevaplandırılması istenilen soru önergesinin cevabı aşağıya çıkarılmıştır.

Yasadışı Türkiye İslamî Hareketi Örgütüne yönelik yapılan operasyonlar neticesi, yakalanan şahısların ifadelerinden örgütün Malatya sorumlusu olan ve Malatya Devlet Güvenlik Mahkemesinin 16.5.1999 gün ve 1999/10 sorgu ve 1999/167 Hz. sayılı gıyabî tevkif müzekkeresi ile aranan Zekeriya Şengöz’ün 23.8.1999 günü Malatya ili Fırat Mahallesi, Hastane caddesi, Özel Hastane sokak Mehmet Emin Apartmanına girdiği, ancak hangi dairede olduğunun belirlenememesi üzerine, tüm dairelerde arama yapılması için Malatya Devlet Güvenlik Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcı vekilinin şifahî ve bilahare yazılıya çevrilen arama izinlerine istinaden, 23.8.1999 günü saat 23.00 sıralarında arama yapılmak istendiğinde, önergeye esas teşkil eden Avukat Faik Demez’in ikametini arattırmak istememesi üzerine, durumun görevlilerce açıklanmasından sonra izin verdiği 23.8.1999 günü saat 23.10’da mahallinde düzenlenen “Muvafakatlı Ev Arama Tutanağı”ndan anlaşılmıştır.

Bilgilerinize arz ederim.

Sadettin Tantan İçişleri Bakanı

 

 

 

 

 

Türkiye Büyük Millet Meclisi Resmi internet Sitesi
© 2009 T.B.M.M.