DÖNEM : 21 YASAMA YILI : 1
T. B. M. M. TUTANAK DERGİSİ CİLT : 2
17 nci Birleşim 17. 6 . 1999 Perşembe
İ Ç İ N D E K İ L E R I. – GEÇEN TUTANAK ÖZETİ II. – GELEN KÂĞITLAR III. – YOKLAMA IV. – BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI A) ÇEŞİTLİ İŞLER 1. – Başkanvekili Nejat Arseven’in, Başkanvekilliği görevine başlaması nedeniyle konuşması 2. – Bütçe görüşmelerinde kişisel söz kaydına ilişkin başkanlık duyurusu B) GÜNDEMDIŞI KONUŞMALAR 1. – Hakkâri Milletvekili Evliya Parlak’ın, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde karşılaşılan sorunlara ve çözüm önerilerine ilişkin gündemdışı konuşması ve Devlet Bakanı Hikmet Uluğbay’ın cevabı 2. – Balıkesir Milletvekili Agâh Oktay Güner’in, insan yetiştirme düzeninde millî kültür ve eğitimin önemine ilişkin gündemdışı konuşması 3. – Kırıkkale Milletvekili Nihat Gökbulut’un, savunma sanayii ve Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu Kırıkkale imla tesislerine ilişkin gündemdışı konuşması C) TEZKERELER VE ÖNERGELER 1. – Güney Afrika Cumhuriyetine gidecek olan Devlet Bakanı Şuayip Üşenmez’e, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Sadi Somuncuoğlu’nun vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/219) 2. – Fransa’ya gidecek olan Millî Savunma Bakanı Sabahattin Çakmakoğlu’na, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Ramazan Mirzaoğlu’nun vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/220) 3. – Moldova Cumhuriyetine gidecek olan Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e, dönüşüne kadar, TBMM Başkanı Yıldırım Akbulut’un vekâlet edeceğine ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/221) 4. – Moldova Cumhuriyetine gidecek olan Millî Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu’na, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Fikret Ünlü’nün vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/222) 5. – İngiltere’ye gidecek olan Çevre Bakanı Fevzi Aytekin’e, dönüşüne kadar, Orman Bakanı Nami Çağan’ın vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/223) 6. – Moldova Cumhuriyetine gidecek olan Devlet Bakanı Abdulhaluk Mehmet Çay’a, dönüşüne kadar, Ulaştırma Bakanı Enis Öksüz’ün vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/224) 7. – Türkiye Büyük Millet Meclisi Hesaplarını İnceleme Komisyonu Geçici Başkanlığının; Komisyonun başkan, başkanvekili, sözcü, kâtip üye ve denetçi seçimini yaptığına ilişkin tezkeresi (3/225) D) GENSORU, GENEL GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI VE MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGELERİ 1. – Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya ve 19 arkadaşının, eğitimin sorunları ile uygulanan eğitim politikalarının araştırılması ve alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/7) 2. – Kütahya Milletvekili Ahmet Derin ve 22 arkadaşının, yumurta üreticilerinin sorunlarının araştırılarak alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/8) 3. – Kütahya Milletvekili Ahmet Derin ve 22 arkadaşının, ithal kömür uygulamasının yeniden değerlendirilmesi ve kömür üreticilerinin içinde bulunduğu durumun araştırılarak alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/9) V. – SEÇİMLER A) KOMİSYONLARA ÜYE SEÇİMİ 1. – İnsan Haklarını İnceleme Komisyonuna üye seçimi VI. – KANUN TASARI VE TEKLİFLERİYLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER 1. – Bankalar Kanunu Tasarısı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (1/5) (S. Sayısı : 1) VII. – SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR 1. – İstanbul Milletvekili Güneş Taner’in, Tunceli Milletvekili Kamer Genç’in şahsına sataşması nedeniyle konuşması
I. – GEÇEN TUTANAK ÖZETİ TBMM Genel Kurulu saat 14.00’te açılarak iki oturum yaptı. Başkanvekili Mehmet Vecdi Gönül, Başkanvekilliği görevine başlaması nedeniyle bir konuşma yaptı. İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak’ın, Türkiye’nin enerji problemlerine ilişkin gündemdışı konuşmasına, Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Mustafa Cumhur Ersümer, Ardahan Milletvekili Saffet Kaya’nın, KOBİ kredilerine ve KOBİ’lerin son günlerde içinde bulunduğu duruma ilişkin gündemdışı konuşmasına Orman Bakanı Nami Çağan, Cevap verdiler. Ağrı Milletvekili Nidai Seven, Doğu Anadolu ve teröre ilişkin gündemdışı bir konuşma yaptı. Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi, Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü Parlamenter Asamblesi, Türkiye-Avrupa Birliği Karma Parlamento Komisyonu, Parlamentolararası Birlik, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilâtı Parlamenter Asamblesi ve Karadeniz Ekonomik İşbirliği Parlamenter Asamblesinde, Türkiye Büyük Millet Meclisini temsil edecek grupları oluşturmak üzere, siyasî parti grup başkanlıklarınca aday gösterilen asıl ve yedek üyelerin isimleri ile, Başkan, başkanvekili, sözcü ve kâtip üye seçimine ilişkin; Millî Savunma, İçişleri, Dışişleri, Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor, Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm, Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler, Tarım, Orman ve Köyişleri, Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji, Dilekçe, Kamu İktisadî Teşebbüsleri, Adalet, Çevre, Komisyonları Geçici Başkanlıkları tezkereleri, Genel kurulun bilgisine sunuldu. Konya Milletvekili Veysel Candan ve 22 arkadaşının, Bağ-Kur’un içinde bulunduğu sorunların araştırılarak alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi, Konya Milletvekili Veysel Candan ve 23 arkadaşının, DDY’nın zarar etmesinin nedenlerinin araştırılarak alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi, Bursa Milletvekili Ali Rahmi Beyreli ve 20 arkadaşının, amatör sporun sorunlarının araştırılarak aksaklıkların tespit edilmesi ve alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi, Amacıyla birer Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergeleri (10/4, 10/5, 10/6) genel kurulun bilgisine sunuldu; önergelerin gündemdeki yerlerini alacağı ve öngörüşmelerinin, sırasında yapılacağı açıklandı. Bazı milletvekillerine, belirtilen sebep ve sürelerle izin ve bazı milletvekillerine de, ödenek ve yolluklarının verilmesine ilişkin başkanlık tezkereleri kabul edildi. 1999 Malî Yılı Bütçe Kanunu Tasarıları ile 1997 Malî Yılı Kesinhesap Kanunu Tasarılarının Türkiye Büyük Millet Meclisi gündeminin “Özel Gündemde Yer Alacak İşler” kısmının 1 inci, 2 nci, 3 üncü ve 4 üncü sıralarında yer almasına; bütçe görüşmelerine 24.6.1999 Perşembe günü saat 10.00’da başlanmasına ve bitimine kadar, resmî tatil günleri dahil, her gün 10.00’dan 13.00’e, 14.00’ten 20.00’ye ve 21.00’den günlük programın tamamlanmasına kadar devam olunmasına ve görüşmelerin 6 günde tamamlanmasına; Başlangıçta bütçenin tümü üzerinde gruplar ve hükümet adına yapılacak konuşmaların (hükümetin sunuş konuşması hariç) birer saat (bu süre birden fazla konuşmacı tarafından kullanılabilir), kişisel konuşmaların 10’ar dakika ile sınırlandırılmasına; Bakanlık ve daire bütçeleri üzerindeki görüşmelerin 14 turda tamamlanmasına, 14 üncü turun bitiminden sonra bütçe kanunu tasarılarının maddelerinin oylanmasına; İçtüzüğün 72 nci maddesi gereğince yapılacak görüşmelerde her turda gruplar ve hükümet adına yapılacak konuşmaların 20’şer dakika (bu süre birden fazla konuşmacı tarafından kullanılabilir), kişisel konuşmaların 10’ar dakika olmasına; kişisel konuşmalarda, her turda, içtüzüğün 61 inci maddesine göre, biri lehte biri aleyhte olmak üzere, iki üyeye söz verilmesine ve bir üyenin birden fazla turda söz kaydı yaptıramamasına; Bütçe görüşmelerinde soruların gerekçesiz ve yazılı olarak başkanlığa verilmesine ve her tur için soru cevap işleminin 20 dakika ile sınırlandırılmasına; Bütçe görüşmelerinin sonunda gruplara ve hükümete 45’er dakika süre ile söz verilmesine (bu süre birden fazla konuşmacı tarafından kullanılabilir), içtüzüğün 86 ncı maddesine göre yapılacak kişisel konuşmaların 10’ar dakika olmasına ilişkin Danışma Kurulu önerisi kabul edildi. Gündemin “Kanun Tasarı ve Teklifleriyle Komsiyonlardan Gelen Diğer İşler” kısmının 2 nci sırasında bulunan, Bankalar Kanunu Tasarısının (1/5) (S. Sayısı :1) görüşmelerine başlanarak 4 üncü maddesine kadar kabul edildi. Alınan karar gereğince 17 Haziran 1999 Perşembe günü saat 14.00’te toplanmak üzere, birleşime 23.02’de son verildi. Mehmet Vecdi Gönül Başkanvekili Burhan Orhan Sebahattin Karakelle Bursa Erzincan Kâtip Üye Kâtip Üye
II. – GELEN KÂĞITLAR No. : 11 17.6.1999 PERŞEMBE Cumhurbaşkanınca Geri Gönderilen Kanunlar 1.– 24.2.1983 Tarih ve 2802 Sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanununun 75 inci Maddesinin Birinci Fıkrası ile 19.3.1969 Tarih ve 1136 Sayılı Avukatlık Kanununun 5 inci Maddesinin (b) Bendinin Değiştirilmesi Hakkında 27.2.1991 Tarih ve 3700 Sayılı Kanun ve Anayasanın 89 uncu Maddesi Gereğince Cumhurbaşkanınca Bir Daha Görüşülmek Üzere Geri Gönderme Tezkeresi (1/6) (Adalet Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 20 nci Dönemden ) 2.– 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununa Bir Geçici Madde Eklenmesine Dair 29.5.1991 Tarih ve 3746 Sayılı Kanun ve Anayasanın 89 uncu Maddesi Gereğince Cumhurbaşkanınca Bir Daha Görüşülmek Üzere Geri Gönderme Tezkeresi (1/7) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 3.– Adlî Tıp Kurumu Kanununun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında 8.6.1992 Tarih ve 3820 Sayılı Kanun ve Anayasanın 89 uncu Maddesi Gereğince Cumhurbaşkanınca Bir Daha Görüşülmek Üzere Geri Gönderme Tezkeresi (1/8) (Anayasa ve Adalet komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 4.– 17.7.1963 Tarih ve 278 Sayılı Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu Kurulması Hakkında Kanunun Bazı Maddelerinin Değiştirilmesine Dair 2.7.1992 Tarih ve 3834 Sayılı Kanun ve Anayasanın 89 uncu Maddesi Gereğince Cumhurbaşkanınca Bir Daha Görüşülmek Üzere Geri Gönderme Tezkeresi (1/9) (Anayasa ve Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 5.– Bakanlıklar ve Bağlı Kuruluşlarda Atama Usulüne İlişkin Kanunda Değişiklik Yapılması ve 2477 Sayılı Kanunun Yürürlükten Kaldırılmasına Dair 26.2.1993 Tarih ve 3867 Sayılı Kanun ve Anayasanın 89 uncu Maddesi Gereğince Cumhurbaşkanınca Bir Daha Görüşülmek Üzere Geri Gönderme Tezkeresi (1/10) (Anayasa Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 6.– 20.1.1994 Tarih ve 3963 Sayılı Özel Dedektiflik Kanunu ve Anayasanın 89 uncu Maddesi Gereğince Cumhurbaşkanınca Bir Daha Görüşülmek Üzere Geri Gönderme Tezkeresi (1/11) (Anayasa ve İçişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 7.– Kamu Konutları ile Sosyal Tesislerin Satışı Hakkında 12.5.1994 Tarih ve 3988 Sayılı Kanun ve Anayasanın 89 uncu Maddesi Gereğince Cumhurbaşkanınca Bir Daha Görüşülmek Üzere Geri Gönderme Tezkeresi (1/12) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 8.– 5434 Sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi ve Bu Kanuna Bir Geçici Madde Eklenmesi Hakkında 17.6.1994 Tarihli ve 4006 Sayılı Kanun ve Anayasanın 89 uncu Maddesi Gereğince Cumhurbaşkanınca Bir Daha Görüşülmek Üzere Geri Gönderme Tezkeresi (1/13) (Anayasa ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 9.– 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununun Bazı Maddelerinin Değiştirilmesine İlişkin 17.6.1994 Tarihli ve 4007 Sayılı Kanun ve Anayasanın 89 uncu Maddesi Gereğince Cumhurbaşkanınca Bir Daha Görüşülmek Üzere Geri Gönderme Tezkeresi (1/14) (Anayasa ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 10.– Yurtdışında Bulunanların Sosyal Güvenlikleri Hakkında 20.3.1997 Tarih ve 4230 Sayılı Borçlanma Kanunu ve Anayasanın 89 uncu Maddesi Gereğince Cumhurbaşkanınca Bir Daha Görüşülmek Üzere Geri Gönderme Tezkeresi (1/15) (Anayasa ve Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 11.– Çalışanlardan Yapılmakta Olan Tasarruf Kesintilerine Son Verilmesi Hakkında 28.8.1996 Tarih ve 4164 Sayılı Kanun ve Anayasanın 89 uncu Maddesi Gereğince Cumhurbaşkanınca Bir Daha Görüşülmek Üzere Geri Gönderme Tezkeresi (1/16) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 12.– Millî Şeref Madalyası Hakkında 13.4.1989 Tarih ve 3532 Sayılı Kanun ve Anayasanın 89 uncu Maddesi Gereğince Cumhurbaşkanınca Bir Daha Görüşülmek Üzere Geri Gönderme Tezkeresi (1/257) ( Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi :20 nci Dönemden ) 13.– Silahlı Kuvvetler İhtiyaç Fazlası Mal ve Hizmetlerinin Satış, Hibe ve Elden Çıkarılması, Diğer Devletler Adına Yurt Dışı ve Yurt İçi Alımların Yapılması ve Eğitim Görecek Yabancı Personel Hakkında Kanunun Bazı Maddelerinin Değiştirilmesine Dair 31.5.1989 Tarih ve 3567 Sayılı Kanun ve Anayasanın 89 uncu Maddesi Gereğince Cumhurbaşkanınca Bir Daha Görüşülmek Üzere Geri Gönderme Tezkeresi (1/258) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 14.– 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu ile 926 Sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununa Ek Geçici Maddeler Eklenmesi ve 3053 Sayılı Türkiye Büyük Millet Meclisi Üyelerinin Ödenek ve Yollukları Hakkında Kanunun 1 inci Maddesinin Birinci Fıkrası ile 351 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında 16.6.1989 Tarih ve 3586 Sayılı Kanun ve Anayasanın 89 uncu Maddesi Gereğince Cumhurbaşkanınca Bir Daha Görüşülmek Üzere Geri Gönderme Tezkeresi (1/259) (Anayasa ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 15.– 5434 Sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanununa Beş Ek Madde ile 3 Geçici Madde Eklenmesi Hakkında 18.1.1990 Tarih ve 3602 Sayılı Kanun ve Anayasanın 89 uncu Maddesi Gereğince Cumhurbaşkanınca Bir Daha Görüşülmek Üzere Geri Gönderme Tezkeresi (1/260) (Anayasa ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 16.– 1918 Sayılı Kaçakçılığın Men ve Takibine Dair Kanunun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında 10.1.1991 Tarih ve 3695 Sayılı Kanun ve Anayasanın 89 uncu Maddesi Gereğince Cumhurbaşkanınca Bir Daha Görüşülmek Üzere Geri Gönderme Tezkeresi (1/261) (Adalet Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) Kanun Hükmünde Kararnameler 1.– 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu ile Bu Kanunun 1327 Sayılı Kanunla Değişik Bazı Maddelerinin Değiştirilmesine ve Bazı Maddelerinin Kaldırılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/17) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 2.– 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu ile 2 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Bazı Maddelerinin Değiştirilmesine ve Geçici Maddeler Eklenmesine Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/18) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 3.– 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu ile Bu Kanunun 1327 Sayılı Kanunla Değişik Bazı Maddelerinin Değiştirilmesine Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/19) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 4.– 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununun 1327 Sayılı Kanunla ve 6,7,8 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamelerle Değişik Bazı Maddelerinin Değiştirilmesine Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/20) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 5.– Devlet Sanayi ve İşçi Yatırım Bankası Kuruluşuna Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/21) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 6.– 926 Sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununun 137 nci Maddesinin Bazı Fıkraları ile Bu Maddeye Ekli Gösterge Tablolarının Değiştirilmesine İlişkin Kanun Hükmünde Kararname (1/22) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 7.– 926 Sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununun Değişik 137 nci Maddesinin (d) Bendinden Sonra Gelen 5,6,7 ve 8 inci Fıkralarının Değiştirilmesine İlişkin Kanun Hükmünde Kararname (1/23) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 8.– 237 Sayılı Taşıt Kanununun Değişik 12 nci Maddesinin Son Fıkrasının Değiştirilmesine İlişkin Kanun Hükmünde Kararname (1/24) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 9.– 261 Sayılı İhracatı Geliştirmek Amacıyla Vergilerle İlgili Olarak Hükümetçe Alınacak Tedbirlere Dair Kanunun 1 inci Maddesinin Değiştirilmesine İlişkin Kanun Hükmünde Kararname (1/25) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 10.– Ödeme Güçlüğü İçinde Bulunan Bankerlerin İşlemleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/26) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 11.– Ödeme Güçlüğü İçinde Bulunan Bankerlerin İşlemleri Hakkında 35 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Bazı Maddelerinin Değiştirilmesine ve Bu Kararnameye Bazı Maddeler Eklenmesine Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/27) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 12.– Ödeme Güçlüğü İçinde Bulunan Bankerlerin İşlemleri Hakkında 35 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Bazı Maddelerinin Değiştirilmesine ve Bu Kararnameye Bir Madde Eklenmesine Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/28) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 13. Ödeme Güçlüğü İçinde Bulunan Bankerlerin İşlemleri Hakkında 35 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Bazı Hükümlerinin ve Bu Kararnameye İki Madde Eklenmesine İlişkin Kanun Hükmünde Kararname (1/29) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 14.– Ödeme Güçlüğü İçinde Bulunan Bankerlerin İşlemleri Hakkında 35 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Ek 12 nci Maddesine 1 Fıkra ve Bu Kararnameye Bazı Maddeler Eklenmesine İlişkin Kanun Hükmünde Kararname (1/30) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 15.– Ödeme Güçlüğü İçinde Bulunan Bankerlerin İşlemleri Hakkında 35 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Bazı Maddelerinin Değiştirilmesine ve Bu Kararnameye Bazı Maddeler Eklenmesine İlişkin Kanun Hükmünde Kararname (1/31) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 16.– Ödeme Güçlüğü İçinde Bulunan Bankerlerin İşlemleri Hakkında 35 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye Bazı Maddeler Eklenmesine İlişkin Kanun Hükmünde Kararname (1/32) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 17.– Ödeme Güçlüğü İçinde Bulunan Bankerlerin İşlemleri Hakkında 35 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Bazı Hükümlerinin Değiştirilmesine ve Bu Kararnameye Bazı Maddeler Eklenmesine Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/33) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 18.– Devlet Tanıtma Teşkilâtı Kurulması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/34) (Dışişleri ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 19.– Ödeme Güçlüğü İçinde Bulunan Bankerlerin İşlemleri Hakkında 35 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Bazı Maddelerinin Değiştirilmesine ve Bu Kararnameye Bazı Maddeler Eklenmesine İlişkin Kanun Hükmünde Kararname (1/35) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 20.– Devlet Tanıtma Teşkilâtı Kurulması Hakkında 46 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 9 uncu Maddesinin Birinci Fıkrasının Değiştirilmesine İlişkin Kanun Hükmünde Kararname (1/36) (Dışişleri ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 21.– Ödeme Güçlüğü İçinde Bulunan Bankerlerin İşlemleri Hakkında 35 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Bir Maddesinin Değiştirilmesine İlişkin Kanun Hükmünde Kararname (1/37) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 22.– Ödeme Güçlüğü İçinde Bulunan Bankerlerin İşlemleri Hakkında 35 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Bazı Maddelerinin Değiştirilmesine ve Bu Kararnameye Bazı Maddeler Eklenmesine İlişkin Kanun Hükmünde Kararname (1/38) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 23.– Ödeme Güçlüğü İçinde Bulunan Bankerlerin İşlemleri Hakkında 35 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi ve Bu Kararnameye Bazı Maddeler Eklenmesine Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/39) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 24.– 27.1.1954 Tarihli ve 6235 Sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanununun Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi ve Bu Kanuna Bazı Maddeler Eklenmesi Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/40) (Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 25.– Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/41) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 26.– Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu Kurulmasına İlişkin Kanun Hükmünde Kararname (1/42) (Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 27.– Yükseköğretim Kurumları Öğretim Elemanlarının Kadroları Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/43) (Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 28.– 27.1.1954 Tarihli ve 6235 Sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanununun Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi ve Bu Kanuna Bazı Maddeler Eklenmesi Hakkında 19.4.1983 Tarihli ve 66 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Bazı Hükümleri ile 6235 Sayılı Kanunun Bazı Hükümlerinin Değiştirilmesine Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/44) (Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 29.– Ödünç Para Verme İşleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/45) (Adalet ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 30.– Menkul Kıymetler Borsaları Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/46) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 31.– Yükseköğretim Üst Kuruluşları ile Yükseköğretim Kurumlarının İdarî Teşkilâtı Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/47) (Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 32.– Devlet Sanayi ve İşçi Yatırım Bankası Anonim Şirketinin Kuruluşu Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/48) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 33.– Maliye ve Gümrük Bakanlığının Teşkilât ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/49) (Anayasa ve Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 34.– Bayındırlık ve İskan Bakanlığının Teşkilât ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/50) (Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm ve Anayasa komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 35.– Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığının Teşkilât ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/51) (Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler ve Anayasa komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 36.– Kültür ve Turizm Bakanlığının Teşkilât ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/52) (Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm ve Anayasa ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 37.– Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Yurtdışı Teşkilâtı Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/53) (Dışişleri Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 38.– Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/54) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 39.– Emniyet Genel Müdürlüğü İçin Kadro İhdası Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/55) (İçişleri ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 40.– 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/56) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 41.– 2876 Sayılı Atatürk, Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Kanununun Bazı Hükümlerinin Değiştirilmesine Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/57) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 42.– Maliye ve Gümrük Bakanlığının Teşkilât ve Görevleri Hakkında 13.12.1983 Tarihli ve 178 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Bazı Hükümlerinin Değiştirilmesine Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/58) (Anayasa ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 43.– 13.12.1983 Tarihli ve 180 Sayılı Bayındırlık ve İskan Bakanlığının Teşkilât ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Bazı Hükümlerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/59) (Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm ve Anayasa komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 44.– Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığının Teşkilât ve Görevleri Hakkında 181 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Bazı Hükümlerinin Değiştirilmesine Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/60) (Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler ve Anayasa komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 20 nci Dönemden ) 45.– Kültür ve Turizm Bakanlığının Teşkilât ve Görevleri Hakkında 13.12.1983 Tarihli ve 187 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Bazı Hükümlerinin Değiştirilmesine Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/61) (Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm ve Anayasa ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 46.– Devlet Personel Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/62) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 47.– Devlet İstatistik Enstitüsü Başkanlığının Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/63) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 48.– Çevre Genel Müdürlüğünün Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/64) (Çevre ve Anayasa ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 49.– Vakıflar Genel Müdürlüğünün Teşkilât ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/65) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 50.– Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğünün Teşkilât ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/66) (Dışişleri ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 51.– Kamu İktisadî Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararanme (1/67) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 52.– Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğünün Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/68) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 53.– Memurlar ve Diğer Kamu Görevlileri ile İlgili Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/69) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 54.– Memurlar ve Diğer Kamu Görevlileri ile İlgili Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/70) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 55.– Memurlar ve Diğer Kamu Görevlileri ile İlgili Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/71) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 56.– 190 Sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Eki Cetvellerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/72) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 57.– Maliye ve Gümrük Bakanlığı Personeline Ödenecek Ek Ücrete Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/73) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 58.– 2547 Sayılı Yükseköğretim Kanununun Bazı Hükümlerinin Değiştirilmesi ve Kanuna Bir Geçici Madde Eklenmesi Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/74) (Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 59.– 190 Sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Eki Cetvellerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/75) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 60.– Öğretmenlere Eğitim ve Öğretim Tazminatı Ödenmesi Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/76) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 61.– 241 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Değişik 39 uncu Maddesi ile 926 Sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununun Değişik Ek 17 ve Ek 18 inci Maddelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/77) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 62.– 190 Sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Eki Cetvellerde Değişiklik Yapılmasına ve 243 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 56 ncı Maddesinin Birinci Fıkrasının Değiştirilmesine Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/78) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 63.– 241 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname, 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu ile 926 Sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu ve 6245 Sayılı Harcırah Kanununun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/79) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 64.– Yüksek Hâkimlik Tazminatı Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/80) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 65.– 190 Sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Eki Cetvellerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/81) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 66.– 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununun Ek Geçici 12 nci ve Ek Geçici 16 ncı Maddelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/82) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 67.– 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanunun 1 inci Maddesinin Birinci Fıkrasında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/83) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 68.– 2472 Sayılı Atatürk Barajı ve Hidroelektrik Santrali, Karakaya Barajı ve Hidroelektrik Santrali ile Afşin Elbistan Linyitleri Developmanı ve Termik Santrali Projelerinde Çalıştırılacak Sözleşmeli Personel Hakkında Kanunun 1 inci Maddesinin Değiştirilmesine Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/84) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 69.– 190 Sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Eki Cetvellerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/85) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 70.– 190 Sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Eki Cetvellerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/86) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 71.– Memurlar ve Diğer Kamu Görevlileri ve Kamu Kurum ve Kuruluşları ile İlgili Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/87) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 72.– 190 Sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Eki Cetvellerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/91) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 73.– 298 Sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanunun Bazı Maddelerinin Değiştirilmesine ve Bu Kanuna Bazı Maddeler Eklenmesine Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/92) (Adalet ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 74.– 29.3.1984 Tarihli ve 2992 Sayılı, 13.5.1981 Tarihli ve 2461 Sayılı, 12.6.1979 Tarihli ve 2247 Sayılı Kanunların Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/93) (Adalet ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 75.– 233 Sayılı Kamu İktisadî Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye Bir Geçici Madde Eklenmesine Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/94) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 76.– 190 Sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Eki Cetvellerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/95) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 77.– 2547 Sayılı Yükseköğretim Kanununun İki Maddesinin Değiştirilmesine Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/97) (Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 78.– 243 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Değişik 56 nci Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/98) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 79.– 2247 Sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanunun 28 inci Maddesinin Bir Fıkrasının Değiştirilmesine Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/99) (Adalet ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 80.– Memurlar ve Diğer Kamu Görevlileri ile İlgili Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/100) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 20 nci Dönemden ) 81.– 10.10.1984 Tarihli ve 3056 Sayılı Kanunun Bazı Maddeleri ile 178 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ve 190 Sayılı Kanun Hükmündeki Kararnamenin Eki Cetvellerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/101) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 82.– Kamu İktisadî Teşebbüsleri Hakkında 233 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi ve Bu Kanun Hükmündeki Kararnameye Bir Madde Eklenmesine Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/102) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 83.– 657 Sayılı Devlet Memurlar Kanununun Değişik 112 nci Maddesine Bir Fıkra Eklenmesi Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/103) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 84.– Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/104) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 85.– Memurlar ve Diğer Kamu Görevlileriyle İlgili Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/105) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 20 nci Dönemden) 86.– 3056 Sayılı Başbakanlık Teşkilâtı Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanunun 21 nci Maddesine Bir Fıkra Eklenmesine Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/106) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 87.– 233 Sayılı Kamu İktisadî Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Bir Maddesinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/108) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 88.– Memurlar ve Diğer Kamu Görevlileri ile İlgili Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/109) ( Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 20 nci Dönemden ) 89.– Millî Piyango İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/110) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 90.– Türkiye Radyo ve Televizyon Kanununun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/112) ( Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 20 nci Dönemden ) 91.– 190 Sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Eki Cetvellerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/113) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 92.– Memurlar ve Diğer Kamu Görevlileri ile İlgili Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/114) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 93.– Devlet Sanayi ve İşçi Yatırım Bankası A.Ş.’nin Kuruluşu Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Bazı Maddelerinin Değiştirilmesine Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/115) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 94.– 657 ve 3056 Sayılı Kanunlar ile 233 ve 220 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/116) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 95.– 281 Sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlileri ve Kamu Kurum ve Kuruluşları ile İlgili Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Bir Maddesinin Değiştirilmesine Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/117) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 96.– 3152 ve 2451 Sayılı Kanunlarla 190, 231 ve 308 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/118) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 97.– 926 Sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu ile, 2377 Sayılı Öğretmenlere Eğitim ve Öğretim Tazminatı Ödenmesi Hakkında Kanun ve Devlet İstatistik Enstitüsü Başkanlığının Kuruluş ve Görevleri Hakkında 219 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/119) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 98.– 2879 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği Teşkilât Kanununun 4 üncü Maddesinin Değiştirilmesine Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/120) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 99.– 2949, 3202 ve 7471 Sayılı Kanunların Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/121) (Millî Savunma ve Tarım, Orman ve Köyişleri ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 100.– 190 Sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Eki Cetvellerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/122) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 101.– Doğal Gazın Kullanımı Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/123) (Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 102.– Çeşitli Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/124) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 103.– Kültür Bakanlığının Teşkilât ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/125) (Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor ve Anayasa ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 104.– Turizm Bakanlığının Teşkilât ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/126) (Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm ve Anayasa ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 105.– Devlet İstatistik Enstitüsü Başkanlığının Kuruluş ve Görevleri Hakkında 219 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Bazı Maddelerinin Değiştirilmesine Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/127) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 106.– 78 Sayılı Yükseköğretim Kurumları Öğretim Elemanlarının Kadroları Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Eki Cetvelleri ile 190 Sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Eki Cetvellerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/128) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 107.– 190, 354 ve 355 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/129) (Anayasa ve Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor ve Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 108.– 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu, 926 Sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu ve 3466 Sayılı Uzman Jandarma Kanununda Yer Alan Aylık Gösterge Rakamlarının Değiştirilmesi Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/130) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 109.– Bakanlıklarda ve Bağlı Kuruluşlarda Avrupa Topluluğu ile İlgili Birimler Kurulması ve 190 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Eki Cetvellerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/131) (Anayasa ve Dışişleri ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 110.– Çeşitli Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/132) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 111.– Kamu İktisadî Teşübbüsleri Hakkında 233 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye Geçici Maddeler Eklenmesine Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/133) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 112.– 190 Sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Eki Cetvellerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/134) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 113.– 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu, 926 Sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu, 2802 Sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanunu, 2914 Sayılı Yükseköğretim Personel Kanunu, 5434 Sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu ile Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması, Devlet Memurları ve Diğer Kamu Görevlilerine Memuriyet Taban Aylığı ve Kıdem Aylığı ile Ek Tazminat Ödenmesi Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/135) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 114.– 2629 Sayılı Uçuş, Paraşüt, Denizaltı, Dalgıç ve Kurbağa Adam Hizmetleri Tazminat Kanunu ve 926 Sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 13 üncü Maddesinin (d) Bendinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/136) (Millî Savunma ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 115.– 78 Sayılı Yükseköğretim Kurumları Öğretim Elemanlarının Kadroları Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Eki Cetvelleri ile 190 Sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Eki Cetvellerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/137) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 116.– Pasaport Kanunu, Devlet Memurları Kanunu, Yükseköğretim Kanunu, Yükseköğretim Personel Kanunu ve Başbakanlık Teşkilâtı Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanun ile 190 ve 281 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/138) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 117.– 190 ve 354 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/139) (Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor ve Anayasa ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 118.– 190 Sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Eki Cetvellerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/140) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 119.– Başbakanlık Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı Kurulmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/141) (Çevre ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 120.– 3143 Sayılı Kanunun Bazı Maddelerinin Değiştirilmesine ve 190 Sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Eki Cetvellerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/142) (Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 121.– 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/143) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 122.– Güneydoğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Teşkilâtının Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/144) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 123.– Çevre Müşteşarlığının Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/145) (Çevre ve Anayasa ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 124.– Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu Kurulmasına İlişkin 77 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/146) (Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 125.– Arsa Ofjsi Kanununun Bazı Maddeleri ile 190 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Eki Cetvellerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/147) (Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 126.– Sürekli Kamu Görevlerinde Sözleşmeli Personel Çalıştırılması Hakkında Kanunun Uygulama Süresinin Uzatılmasına İlişkin Kanun Hükmünde Kararname (1/148) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 127.– 190 Sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Eki Cetvellerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/149) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 128.– Türkiye Radyo Televizyon Gelirleri Kanununun Bir Maddesinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/150) (Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 129.– Aile Araştırma Kurumu Kurulması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/151) (Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 130.– Doğal Gazın Kullanımı Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/152) (Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 131.– Kamu İktisadî Teşebbüsleri Personel Rejiminin Düzenlenmesi ve 233 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Bazı Maddelerinin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/153) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 132.– Çevre Müsteşarlığının Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/154) (Çevre ve Anayasa ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 133.– Türkiye Kalkınma Bankası Anonim Şirketinin Kuruluşu Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/155) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 134.– 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/156) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 135.– Devlet İstatistik Enstitüsü Başkanlığının Kuruluş ve Görevleri Hakkında 219 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 2 nci Maddesinin (d) Fıkrasında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/157) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 136.– 78 Sayılı Yükseköğretim Kurumları Öğretim Elemanlarının Kadroları Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Eki Cetvellerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/158) (Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 137.– 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 28 inci Maddesinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/159) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 138.– 2443 ve 3056 Sayılı Kanunlarla 190 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/160) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 139.– 190 Sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Eki Cetvellerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/161) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 140.– T.C. Emekli Sandığı Kanunu ile 233 ve 399 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/162) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 141.– Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/163) (Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 142.– 190 ve 355 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/164) (Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm ve Anayasa ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 143.– Toplu Konut Kanununa Bazı Maddeler Eklenmesi ve 190 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Eki Cetvellerde Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Hükmünde Kararname (1/165) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 144.– Tasarrufların Teşviki ve Kamu Yatırımlarının Hızlandırılması Hakkında Kanun ile 190 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Eki Cetvellerde ve 223 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Hükmünde Kararname (1/167) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 145.– 633 Sayılı Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/168) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 146.– Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/169) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 147.– Memurlar ve Diğer Kamu Görevlileri ile İlgili Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/170) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 148.– Çeşitli Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/171) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 149.– Aile Araştırma Kurumu Kurulması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/173) (Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 150.– Kamu Personelinin Özlük Haklarına İlişkin Çeşitli Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/181) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 151.– Devlet Planlama Teşkilâtı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/182) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 152.– Tarım ve Köyişleri Bakanlığının Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/183) (Tarım, Orman ve Köyişleri ve Anayasa ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 153.– Çevre Bakanlığının Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/184) (Çevre ve Anayasa ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 154.– Başbakanlık Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı Kurulmasına Dair Kanun Hükmünde Kararnamade Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/185) (Çevre ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 155.– 9.1.1985 Tarihli ve 3146 Sayılı Kanun ile 190 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye Bağlı Cetvelde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/186) (Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 156.– Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/187) (Adalet ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 157.– 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu, 926 Sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu, 2914 Sayılı Yükseköğretim Personel Kanunu ve 2802 Sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanunu, 2629 Sayılı Kanun ve 3160 Sayılı Emniyet Teşkilâtı Uçuş Hizmetleri Tazminat Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/188) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 158.– Harcırah Kanununun 33 üncü Maddesinin (b) Fıkrasının Değiştirilmesi Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/189) (Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 159.– Kamu İktisadî Teşebbüsleri Personel Rejiminin Düzenlenmesi ve 233 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Bazı Maddelerinin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin 58 inci Maddesine Bir Fıkra Eklenmesi Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/190) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 160.– Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun ile 190 Sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/191) (Adalet ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 161.– 399 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/192) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 162.– Devlet Memurları Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname(1/193) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 163.– Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/194) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 164.– Uzman Erbaş Kanununun Bazı Maddeleri ile Ordu Yardımlaşma Kurumu Kanununun 17 nci Maddesinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/195) (Millî Savunma ve Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 165.– Devlet Memurları Kanunu ile Hâkimler ve Savcılar Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/196) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 166.– Başbakan ve Bakanların Temsil Ödenekleri ile Dışarıdan Atanan Bakanların Ödenek ve Yollukları Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/197) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 167.– 233 Sayılı Kamu İktisadî Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/198) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 168.– 190 ve 354 Sayılı Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/199) (Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor ve Anayasa ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 169.– Devlet Planlama Teşkilâtı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Hükmünde Kararname (1/200) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 170.– 190 Sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Eki Cetvellerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/201) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 171.– Tasarrufların Teşviki ve Kamu Yatırımlarının Hızlandırılması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/202) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 172.– Devlet Memurları Kanunu, Başbakanlık Teşkilâtı Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanun ile 190 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Eki Cetvellerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/203) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 173.– T.C. Emekli Sandığı Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/204) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 174.– 2879 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği Teşkilâtı Kanunu ile 2919 Sayılı Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Sekreterliği Teşkilât Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/205) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 175.– Ekonomik, Kültürel, Eğitim ve Teknik İşbirliği Başkanlığı Kurulması, 206 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin İki Maddesinin Değiştirilmesi ve 190 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Eki Cetvellere Bir İlave Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/206) (Dışişleri ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 176.– Silahlı Çete Mensubu Olmayıp Herhangi Bir Nedenle Çete İçinde Bulunanlardan Suç İşlemeyenler Hakkında Takibat Yapılamayacağına İlişkin Kanun Hükmünde Kararname (1/207) (Adalet Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 177.– Maliye ve Gümrük Bakanlığının Teşkilât ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Hükmünde Kararname (1/208) (Anayasa ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 178.– Gümrük Müsteşarlığının Teşkilât ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/209) (Anayasa ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 179.– Memurlar ile Diğer Bazı Kamu Görevlileri ile İlgili Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/210) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 180.– Uzman Erbaş Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/211) (Millî Savunma ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 181.– Emniyet Teşkilâtı Kanununun Bir Maddesinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/212) (İçişleri Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 182.– Denizcilik Müsteşarlığının Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/213) (Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 183.– 3143 ve 657 Sayılı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/214) (Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 184.– 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/215) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 185.– Yükseköğretim Kurumları Teşkilâtı Hakkında 41 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulüne Dair 2809 Sayılı Kanun ile 78 ve 190 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunu Değiştiren 3837 Sayılı Kanunda Değişiklik Yapılması ve Bu Kanun ile Kanun Hükmünde Kararnamelere Yeni Ek ve Geçici Maddeler Eklenmesi Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/216) (Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 186.– Türkiye Bilimler Akademisinin Kurulması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/217) (Adalet ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 187.– Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu Kurulması Hakkında Kanunun Bazı Maddelerinin Değiştirilmesine İlişkin Kanun Hükmünde Kararname (1/218) (Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 188.– 926 Sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu, 3563 Sayılı Harp Akademileri Kanunu, 2629 Sayılı Uçuş ve Paraşüt, Denizaltı, Dalgıç ve Kurbağa Adam Hizmetleri Tazminat Kanunu, 205 Sayılı Ordu Yardımlaşma Kurumu Kanunu, 1468 Sayılı Türk Silahlı Kuvvetlerinde Astsubay Nasbedilenlere Yiyecek ve Techizat Verilmesi Hakkında Kanun, 4608 Sayılı Muvazzaf Subay ve Askeri Memurlara Verilecek Elbise ve Techizat Hakkında Kanun ve 211 Sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/219) (Millî Savunma ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 189.– Yedi İlde Büyükşehir Belediyesi Kurulması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/220) (İçişleri ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 190.– Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığının Teşkilât ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığının Teşkilât ve Görevleri Hakkında 186 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Bazı Hükümlerinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Hükmünde Kararname (1/221) (Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 191.– Jandarma Teşkilât, Görev ve Yetkileri Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/222) (İçişleri Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 192.– Memurlar ve Diğer Kamu Görevlileri ile İlgili Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/223) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 193.– Türk Ticaret Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Hükmünde Kararname (1/224) (Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 194.– Bankalar Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Hükmünde Kararname (1/225) (Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 195.– 7397 Sayılı Sigorta Murakabe Kanununun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Hükmünde Kararname (1/226) (Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 196.– Devlet Planlama Teşkilâtı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/227) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 197.– Gümrük Müsteşarlığının Teşkilât ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Bazı Hükümlerinin Değiştirilmesine Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/228) (Anayasa ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 198.– Arsa Ofisi Kanununun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/229) (Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 199.– Maliye Bakanlığının Teşkilât ve Görevleri Hakkında 178 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Hükmünde Kararname (1/230) (Anayasa ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 200.– Türk Patent Enstitüsü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/231) (Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 201.– Ödünç Para Verme İşleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Bazı Maddelerinin Değiştirilmesine İlişkin Kanun Hükmünde Kararname (1/232) (Adalet ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 202.– 5434 Sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu, 29.2.1984 Tarihli ve 2983 Sayılı, 28.5.1986 Tarihli ve 3291 Sayılı Kanunlar ile 190 Sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması ve 30.5.1994 Tarihli ve 531 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye Geçici Madde Eklenmesine Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/233) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 203.– Memurlar ve Diğer Kamu Görevlileri ile İlgili Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/234) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 204.– 15.6.1989 Tarihli ve 3579 Sayılı Kanuna Bir Geçici Madde Eklenmesine İlişkin Kanun Hükmünde Kararname (1/235) (Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 205.– 22.1.1990 Tarihli ve 399 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Bir Maddesinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/236) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 206.– Sekiz İlçe ve Üç İl Kurulması ve 190 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Eki Cetvellerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/237) (İçişleri ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 207.– Patent Haklarının Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/238) (Adalet ve Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 208.– Yaş Sebze ve Meyve Ticaretinin Düzenlenmesi ve Toptancı Halleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/239) (Adalet ve İçişleri ve Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 209.– Tarım Kredi Kooperatifleri ve Birlikleri Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/240) (Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 210.– Endüstriyel Tasarımların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/241) (Adalet ve Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 211.– Coğrafi İşaretlerin Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/242) (Adalet ve Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 212.– Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/243) (Adalet ve Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 20 nci Dönemden ) 213.– Türk Ticaret Kanununun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/244) (Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar ve Bilgi ve Teknoloji ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 214.– Gıdaların Üretimi, Tüketimi ve Denetlenmesine Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/245) (Tarım, Orman ve Köyişleri ve Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 215.– Memurlar ve Diğer Kamu Görevlileri ile İlgili Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/246) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 216.– Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Kanununun Bir Maddesinde Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Hükmünde Kararname (1/247) (Adalet ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 217.– Gümrük Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/248) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 218.– Patent Haklarının Korunması Hakkında 551 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Hükmünde Kararname (1/249) (Adalet ve Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 219.– 559 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 2 nci Maddesinin Son Fıkrasının Kaldırılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/250) (Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 220.– 27.7.1967 Tarih ve 926 Sayılı ve 28.2.1982 Tarih ve 2629 Sayılı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/251) (Millî Savunma ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 221.– 14.7.1965 Tarih ve 657 Sayılı, 28.2.1982 Tarih ve 3160 Sayılı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/252) (İçişleri ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 222.– Memurlar ve Diğer Kamu Görevlileri ile İlgili Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/253) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 223.– Özürlüler İdaresi Başkanlığı Teşkilât ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/254) (Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 224.– Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Hükmünde Kararname (1/255) (Plan ve Bütçe ve Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm ve Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 225.– Özel Eğitim Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/256) (Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler ve Plan ve Bütçe ve Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) Tasarılar 1.– Türkiye Cumhuriyeti ile Irak Cumhuriyeti Arasında Konsolosluk Sözleşmesinin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/262) (Dışişleri Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 2.– Arkeolojik Mirasın Korunmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi (Gözden Geçirilmiş)nin Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun Tasarısı (1/263) (Millî Eğitim ve Dışişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 3.– Avrupa İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Koruma Sözleşmesine Ek 9 Numaralı Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/264) (Dışişleri Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 4.– Medeni ve Siyasi Haklar Konusunda Uluslararası Sözleşmeye Katılmamızın Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/265) (Dışişleri Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 5.– Dünya Turizm Teşkilâtı Tüzüğünün Bazı Maddelerinde Yapılan Değişikliklerin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/266) (Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm ve Dışişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 6.– Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Letonya Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Turizm Alanında İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/267) (Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm ve Dışişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 7.– Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Polonya Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Teknik ve Savunma Sanayii İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/268) (Millî Savunma ve Dışişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 8.– Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Polonya Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Uluslararası Karayolu Taşımacılığı Anlaşmasının Tadiline İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/269) (Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm ve Dışişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 9.– Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Litvanya Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Denizcilik Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/270) (Dışişleri Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 10.– Türkiye Cumhuriyeti ile Estonya Cumhuriyeti Arasında Kültür, Eğitim, Bilim ve Spor Alanlarında İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/271) (Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm ve Dışişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 11.– Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Litvanya Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Eğitim, Bilim, Kültür ve Spor Alanlarında İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/272) (Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor ve Dışişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 12.– Uluslararası Sergilere İlişkin Sözleşme ile Sözleşmeye Değişiklik Getiren Uluslararası Sergiler Bürosu Genel Kurul Kararına Katılmamızın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/273) (Dışişleri Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 13.– Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Hindistan Cumhuriyeti Hükümeti Arasındaki Turizm İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun Tasarısı (1/274) (Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm ve Dışişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 14.– Uydular Aracılığı ile Deniz Haberleşmesi Uluslararası Teşkilâtı Sözleşmesi ve İşletme Anlaşmasında Yapılan Değişikliğin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/275) (Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm ve Dışişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 15.– Uydular Aracılığı ile Telekomünikasyon Uluslararası Örgütüne (INTELSAT) İlişkin Anlaşmada Yapılan Değişikliğin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/276) (Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm ve Dışişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 16.– Motorlu Taşıtlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasına İlişkin Avrupa Sözleşmesinin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/277) (İçişleri ve Dışişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 17.– Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Litvanya Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Hava Taşımacılığı Anlaşmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/278) (Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm ve Dışişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 18.– Türkiye Cumhuriyeti ile Avustralya Arasında Suçluların Geri Verilmesi Andlaşması ile Bu Andlaşmada Değişiklik Yapılmasına İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun Tasarısı (1/279) (Adalet ve Dışişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 19.– Dünya Sağlık Teşkilâtı Anayasasının 24 ve 25 inci Maddelerinde Yapılan Değişikliklerin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/280) (Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler ve Dışişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 20.– Dünya Posta Birliği Kuruluş Yasası Beşinci Ek Protokolünün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/281) (Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm ve Dışişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 21.– Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Belarus Cumhuriyeti Arasında Hava Taşımacılığı Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/282) (Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm ve Dışişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 22.– Türkiye Cumhuriyeti ile Litvanya Cumhuriyeti Arasında Hukuki ve Ticari Konularda Hukuki ve Adlî İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/283) (Adalet ve Dışişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 23.– Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Letonya Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Hava Taşımacılığı Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/284) (Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm ve Dışişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 24.– Avrupa Meteoroloji Uyduları İşletme Teşkilâtı Dokunulmazlık ve Bağışıklıklar Protokolünün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/285) (Plan ve Bütçe ve Dışişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 25.– Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Uluslararası Göç Örgütü Arasında Örgütün Türkiye’deki Hukuksal Durumu, Ayrıcalıkları ve Dokunulmazlıkları Hakkında Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/286) (Plan ve Bütçe ve Dışişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 26.– Uydular Aracılığı ile Haberleşme Uluslararası Teşkilâtı Anlaşması ve Uydular Aracılığı ile Haberleşme Uluslararası Teşkilâtı İşletme Anlaşmasında Yapılan Değişikliklerin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/287) (Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm ve Dışişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 27.– Uydular Aracılığı ile Haberleşme Avrupa Teşkilâtı Sözleşmesinde Yapılan Değişikliklerin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/288) (Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm ve Dışişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 28.– Uydular Aracılığı ile Haberleşme Uluslararası Teşkilâtı İşletme Anlaşmasında Yapılan Değişikliklerin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/289) (Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm ve Dışişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 29.– Birleşmiş Milletler İklim Değişiklik Sözleşmesine Katılmamızın Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/290) (Çevre ve Dışişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 30.– Türkiye Cumhuriyeti ve Moldova Cumhuriyeti Arasında Hukuki, Ticari ve Cezai Konularda Adlî Yardımlaşma Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/291) (Adalet ve Dışişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 31.– Türkiye Cumhuriyeti ile Belarus Cumhuriyeti Arasında Dostluk ve İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/292) (Dışişleri Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 32.– Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Lübnan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Denizcilik Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/293) (Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm ve Dışişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 33.– Inmarsat Gemi Yer İstasyonlarının Karasularında ve Limanlarda Kullanılması Uluslararası Anlaşmasına Katılmamızın Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/294) (Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm ve Dışişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 34.– Ekonomik İşbirliği Teşkilâtı (ECO) Transit Ticaret Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/295) (Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji ve Dışişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 35.– Türkiye Cumhuriyeti ve Mısır Arap Cumhuriyeti Arasında Mahkeme Kararlarının Tanınması ve Tenfizi Hakkında Sözleşmenin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/296) (Adalet ve Dışişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 36.– İzmir Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun Tasarısı (1/297) (Dışişleri Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 37.– Ekonomik İşbirliği Teşkilâtı (EİT), Ulusal Temsilciler ve Uluslararası Personelin Yasal Statüsüne Dair Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun Tasarısı (1/298) (Dışişleri Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 38.– Kuzey Atlantik Konseyine Taraf Devletler ve Barış İçin Ortaklık Programına Katılan Diğer Devletler Arasında Kuvvetlerin Statüsüne İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/299) (Millî Savunma ve Dışişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 39.– Batı Avrupa Birliği, Ulusal Temsilciler ve Uluslararası Görevlilerin Statüsü Hakkında Anlaşmanın, Türkiye Tarafından Batı Avrupa Silahlanma Örgütü Faaliyetleri ile İlgili Olarak Uygulanması ve Buna İlişkin Mektupların Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun Tasarısı (1/300) (Millî Savunma ve Dışişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 40.– Uluslararası Karayolu Taşımacılığı Yapan Taşıtlarda Çalışan Taşıt Personelinin Çalışmalarına İlişkin Avrupa Anlaşmasına Katılmamızın Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/301) (Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler ve Dışişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 41.– Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Azerbaycan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Denizcilik Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/302) (Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm ve Dışişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 42.– Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile İsrail Devleti Hükümeti Arasında Kara Taşımacılığı Alanında İlkeler Muhtırasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/303) (Adalet ve Dışişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 43.– Türkiye Cumhuriyeti ile Çin Halk Cumhuriyeti Arasında Türkiye Cumhuriyeti Hong Kong Başkonsolosluğunun Yeni Hukuki Statüsünün Belirlenmesine İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/304) (Dışişleri Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 44.– Sakatların Mesleki Rehabilitasyonu ve İstihdamı Hakkında 159 Sayılı Uluslararası Çalışma Teşkilâtı (ILO) Sözleşmesinin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/305) (Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler ve Dışişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 20 nci Dönemden) 45.– Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Azerbaycan Cumhuriyeti Hükümeti Arasındaki Hava Taşımacılığı Anlaşmasına Ek Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/306) (Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm ve Dışişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 46.– Türkiye Cumhuriyeti ile Bangladeş Halk Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Hava Taşımacılığı Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/307) (Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm ve Dışişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 47.– Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Letonya Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Denizcilik Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/308) (Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm ve Dışişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 48.– Ekonomik İşbirliği Örgütü Ticaret ve Kalkınma Bankası Kuruluş Anlaşması ile Ekonomik İşbirliği Örgütü Ticaret ve Kalkınma Bankası Kuruluş Anlaşmasını Tadil Metninin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/309) (Plan ve Bütçe ve Dışişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 49.– Türkiye Cumhuriyeti ile Slovakya Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Hava Taşımacılığı Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/310) (Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm ve Dışişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 50.– Türkiye Cumhuriyeti ile Makedonya Cumhuriyeti Arasında Hukuki ve Cezai Konularda Adlî Yardımlaşma Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/311) (Adalet ve Dışişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 51.– Türkiye Cumhuriyeti ile Moldova Cumhuriyeti Arasında Konsolosluk Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/312) (Dışişleri Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 52.– Türkiye Cumhuriyeti ile Kuveyt Devleti Arasında Hususi, Hukuk, Ticaret ve Ceza Hukuku Konularında Hukuki ve Adlî İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/313) (Adalet ve Dışişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 53.– Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Azerbaycan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Sınır Olay ve Uyuşmazlıklarının Çözümüne Dair Sözleşme ve Sözleşmeye Ait Ek 1 ve 2 Numaralı Protokoller ile Türkiye - Azerbaycan Sınır Hattının Her İki Tarafından Kalan Onar Kilometrelik Bölgenin İçinde Yapılacak Sivil ve Askeri Hava Vasıtalarının Uçuşlarını Düzenleyen Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/314) (Dışişleri Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 54.– Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Slovenya Hükümeti Arasında Hava Taşımacılığı Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/315) (Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm ve Dışişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 55.– D-8 Uluslararası İcra Direktörlüğünün Türkiye’de Yararlanacağı Ayrıcalıklar, Bağışıklıklar ve Kolaylıklara Dair Kanun Tasarısı (1/316) (Dışişleri Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 56.– Çocuk Haklarına Dair Sözleşmede Yapılan Değişikliğin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/317) (Dışişleri Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 57.– Türkiye Cumhuriyeti ile Tacikistan Cumhuriyeti Arasında Hukuki, Ticari ve Cezai Konularda Adlî Yardımlaşma Andlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/318) (Adalet ve Dışişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 58.– Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Moldova Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Hava Taşımacılığı Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/319 ) (Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm ve Dışişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 59.– Uluslararası Çalışma Teşkilâtı Anayasasında Yapılan Değişiklik Hakkındaki Belgenin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/320) (Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler ve Dışişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 60.– Türkiye Cumhuriyeti ile Slovak Cumhuriyeti Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/321) (Plan ve Bütçe ve Dışişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 61.– Türkiye Cumhuriyeti ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Arasındaki Sosyal Güvenlik Anlaşması ile İlgili Ek Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/322 ) (Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler ve Dışişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 62.– Türkiye Cumhuriyeti ile Kuveyt Devleti Arasında Gelir ve Servet Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması ve Eki Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/323) (Plan ve Bütçe ve Dışişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 63.– Avrasya Ülkeleri Kadınları İşbirliği Grubu Kurulmasına İlişkin Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/ 324) (Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler ve Dışişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 64.– Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesinde Yapılan Değişikliğin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/325) (Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler ve Dışişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 65.– Türkiye Cumhuriyeti ile Tacikistan Cumhuriyeti Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/326) (Plan ve Bütçe ve Dışişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 66.– Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Güney Afrika Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Hava Taşımacılığı Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/327) (Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm ve Dışişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 67.– Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Rusya Federasyonu Hükümeti Arasında Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunmasına İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun Tasarısı (1/328) (Plan ve Bütçe ve Dışişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 68.– Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Ukrayna Hükümeti Arasında Karadeniz’deki Deniz Alanlarından Sorumlu Yetkili Makamların İşbirliğine Dair Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun Tasarısı (1/329) (Dışişleri Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 69.– Çocukların Velayetine İlişkin Kararların Tanınması ve Tenfizi ile Çocukların Velayetinin Yeniden Tesisine İlişkin Avrupa Sözleşmesinin Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun Tasarısı (1/330) (Adalet ve Dışişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 70.– Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kırgız Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Ticaret ve Ekonomik İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/331) (Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji ve Dışişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 71.– Avrupa Enerji Şartı Konferansı Nihai Senedi, Enerji Şartı Anlaşması ve Ekini Teşkil Eden Kararlar ile Enerji Verimliliğine ve İlgili Çevresel Hususlara İlişkin Enerji Şartı Protokolünün Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun Tasarısı (1/332) (Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji ve Dışişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 72.– Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Rusya Federasyonu Hükümeti Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/333) (Plan ve Bütçe ve Dışişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 73.– Uluslararası Telekomünikasyon Birliği Kuruluş Yasası ve Sözleşmesi ile Bunlara İlişkin Nihai Kararlar, Tavsiye Başlıklı Belge ve İhtiyari Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun Tasarısı (1/334) (Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm ve Dışişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 74.– Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Gürcistan Hükümeti Arasında Karadeniz’deki Deniz Alanlarından Sorumlu Yetkili Makamların İşbirliğine Dair Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun Tasarısı (1/335) (Dışişleri Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 75.– Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Rusya Federasyonu Hükümeti Arasında İnşaat Şirketlerinin Vergilendirilmesine İlişkin Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/336) (Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm ve Dışişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 76.– Türkiye Cumhuriyeti ve İsveç Krallığı Arasında 30 Haziran 1978 Tarihinde İmzalanan Sosyal Güvenlik Sözleşmesine Ek Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/337) (Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler ve Dışişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 77.– Türkiye Cumhuriyeti ile Belçika Krallığı Arasında 4 Temmuz 1966 Tarihinde Brüksel’de İmzalanan Sosyal Güvenlik Hakkındaki Genel Sözleşmenin Revizyonu ile İlgili Sözleşmenin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/338) (Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler ve Dışişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 78.– EFTA Devletleri ile Türkiye Arasında Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanuna Bir Madde Eklenmesi Hakkında Kanun Tasarısı (1/339) (Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler ve Dışişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 79.– Türkiye Cumhuriyeti ile İsrail Devleti Arasında Serbest Ticaret Alanı Anlaşması ve İlgili Notaların Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanuna Bir Madde Eklenmesi Hakkında Kanun Tasarısı (1/340) (Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji ve Dışişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 80.– Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Çin Halk Cumhuriyeti Hong Kong Özel İdarî Bölgesi Hükümeti Arasında Hava Taşımacılığı Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/341) (Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm ve Dışişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 81.– Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Malezya Hükümeti Arasında Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunmasına İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun Tasarısı (1/342) (Plan ve Bütçe ve Dışişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 82.– Türkiye Cumhuriyeti ile İspanya Krallığı Arasında Uluslararası Karayolu Taşımacılığı Andlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/343) (Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm ve Dışişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 83.– Türkiye Cumhuriyeti ile Hırvatistan Cumhuriyeti Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması ve Eki Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/344) (Plan ve Bütçe ve Dışişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 84.– Türkiye Cumhuriyeti ile Slovenya Cumhuriyeti Arasında Serbest Ticaret Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna İlişkin Kanun Tasarısı (1/345) (Plan ve Bütçe ve Dışişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 85.– Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü Şartının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/346) (Plan ve Bütçe ve Dışişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 86.– Nükleer Denemelerin Kapsamlı Yasaklanması Antlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/347) (Millî Savunma ve Dışişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 87.– Türkiye Cumhuriyeti ile Ukrayna Arasında Konsolosluk Sözleşmesinin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/348) (Dışişleri Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 88.– Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Moğolistan Hükümeti Arasında Hava Taşımacılığı Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/349) (Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm ve Dışişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 89.– Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kanada Hükümeti Arasında Sosyal Güvenlik Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/350) (Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler ve Dışişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 90.– Avrupa Yerel Topluluklar Veya Yönetimler Arasında Sınırötesi İşbirliği Çevre Sözleşmesinin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/351) (İçişleri ve Dışişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci dönemden) 91.– Türkiye Cumhuriyeti ve Mısır Arap Cumhuriyeti Arasında Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunmasına İlişkin Anlaşma ile Anlaşmada Değişiklik Yapılmasına Dair Notaların Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun Tasarısı (1/352) (Plan ve Bütçe ve Dışişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 92.– Çok Taraflı Yatırım Garanti Kuruluşu Sözleşmesinin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanunun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun Tasarısı (1/353) (Plan ve Bütçe ve Dışişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 93.– Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Arnavutluk Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Sosyal Güvenlik Sözleşmesinin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/354) (Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler ve Dışişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 94.– Türkiye Cumhuriyeti ile Letonya Cumhuriyeti Arasında Serbest Ticaret Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/355) (Plan ve Bütçe ve Dışişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 95.– Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Azerbaycan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Sosyal Güvenlik Sözleşmesinin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/356) (Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler ve Dışişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 96.– Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Ukrayna Bakanlar Kabinesi Arasında Savunma Sanayii İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/357) (Millî Savunma ve Dışişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 97.– Türkiye Cumhuriyeti ve Küba Cumhuriyeti Arasında Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunmasına İlişkin Anlaşma ve Eki Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/358) (Plan ve Bütçe ve Dışişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 98.– Petrol Kirliliğinden Doğan Zararın Hukukî Sorumluluğu ile İlgili Uluslararası Sözleşmelere Katılmamızın Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/ 359) (Çevre ve Adalet ve Dışişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 99.– Petrol Kirliliği Zararının Tazmini İçin Bir Uluslararası Fonun Kurulması ile İlgili Uluslararası Sözleşmeye Katılmamızın Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/360) (Çevre ve Plan ve Bütçe ve Dışişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 100.– Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Özbekistan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Ticaret ve Ekonomik İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun Tasarısı (1/361) (Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji ve Dışişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 101.– Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Moldova Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşması ve Eki Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/362) (Plan ve Bütçe ve Dışişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 102.– Milletlerarası Para Fonu ile Milletlerarası İmar ve Kalkınma Bankasına Katılmak İçin Hükümete Yetki Verilmesine Dair Kanuna Ek Milletlerarası Para Fonu Ana Sözleşmesinde Değişiklik Yapılmasına İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun Tasarısı (1/363) (Plan ve Bütçe ve Dışişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 103.– Balkan Ticareti Geliştirme Bölge Merkezî Kuruluş Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun Tasarısı (1/364) (Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji ve Dışişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 104.– Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Moğolistan Hükümeti Arasında Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunmasına İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun Tasarısı (1/365) (Plan ve Bütçe ve Dışişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 105.– Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Mısır Arap Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Kültür Merkezleri Kurulması ve Bu Merkezlerin Faaliyeti Hakkında Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/366) (Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor ve Dışişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 106.– Uluslararası Ticarî İşlemlerde Yabancı Kamu Görevlilerine Verilen Rüşvetin Önlenmesi Sözleşmesinin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/367) (Adalet ve Dışişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 107.– Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Federal Almanya Cumhuriyeti Hükümeti Arasındaki Hava Ulaştırma Anlaşmasında Değişiklik Yapılmasına Dair Mutabakat Zaptının Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun Tasarısı (1/368) (Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm ve Dışişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 108.– Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Belarus Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Savunma Sanayii İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun Tasarısı (1/369) (Millî Savunma ve Dışişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 109.– Uluslararası Çocuk Kaçırmanın Hukukî Veçhelerine Dair Sözleşmenin Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun Tasarısı (1/370) (Adalet ve Dışişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 110.– Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Litvanya Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşması ve Eki Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/371) (Plan ve Bütçe ve Dışişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 111.– Türkiye Cumhuriyeti ile Makedonya Cumhuriyeti Arasında Sosyal Güvenlik Sözleşmesinin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/372) (Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler ve Dışişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 112.– Karadeniz Ülkeleri Spor Bakanları Toplantı Tutanağı ile Karadeniz Oyunları Statüsünün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/373) (Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor ve Dışişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) Teklifler 1.– Yozgat Milletvekili İlyas Arslan ve 20 Arkadaşının; Yükseköğretim Kurumları Teşkilâtı Hakkında 41 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulüne Dair 2809 Sayılı Kanuna Bir Madde Eklenmesi Hakkında Kanun Teklifi (2/11) (Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 3.5.1999) 2.– Ankara Milletvekili Yücel Seçkiner’in; 20.4.1967 Tarih ve 854 Sayılı Deniz İş Kanununun 28 inci Maddesinin 2 nci Fıkrasının Değiştirilmesi Hakkında Kanun Teklifi (2/12) (Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 11.5.1999) 3.– Giresun Milletvekili Turhan Alçelik’in; Şebinkarahisar’ın İl Olması Hakkında Kanun Teklifi (2/13) (İçişleri ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 11.5.1999) 4.– Giresun Milletvekili Turhan Alçelik’in; Yükseköğretim Kurumları Teşkilâtı Hakkında 41 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulüne Dair 2809 Sayılı Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/14) (Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 11.5.1999) 5.– Adana Milletvekilleri Ali Gören ile Yakup Budak’ın; Yükseköğretim Kurumları Teşkilâtı Hakkında 41 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulüne Dair Kanunun Bir Maddesinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/15) (Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.5.1999) 6.– Muğla Milletvekili Fikret Uzunhasan’ın; Bir İlçe Kurulmasına İlişkin Kanun Teklifi (2/16) (İçişleri ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.5.1999) 7.– Muğla Milletvekili Fikret Uzunhasan’ın; Bir İl ve Dört İlçe Kurulması Hakkında Kanun Teklifi (2/17) (İçişleri ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.5.1999) 8.– Şanlıurfa Milletvekili Zülfikar İzol ve 38 Arkadaşının; Şanlıurfa İlinde Büyükşehir Belediyesi Kurulması Hakkında Kanun Teklifi (2/18) (İçişleri ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 18.5.1999) 9.– Van Milletvekili M.Ejder Arvas ve 44 Arkadaşının; Erciş Adıyla Bir İl ve Çelebibağ Adıyla Bir İlçe Kurulması Hakkında Kanun Teklifi (2/19) (İçişleri ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20.5.1999) 10.– Siirt Milletvekili Ahmet Nurettin Aydın’ın; Siirt İline Bağlı Veysel Karani Adıyla Bir İlçe Kurulması Hakkında Kanun Teklifi (2/20) (İçişleri ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 21.5.1999) 11.– Bartın Milletvekili Zeki Çakan’ın; Bartın İlinde Kozcağız ve Kumluca Adları ile İki İlçe Kurulmasına Dair Kanun Teklifi (2/21) (İçişleri ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 24.5.1999) 12.– Bartın Milletvekili Zeki Çakan’ın; 28.3.1983 Tarih ve 2809 Sayılı Yükseköğretim Kurumları Teşkilâtı Hakkında 41 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulüne Dair Kanuna Bir Ek Madde Eklenmesi Hakkında Kanun Teklifi (2/22) (Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 24.5.1999) 13.– Denizli Milletvekili Beyhan Aslan’ın; Yedi İlde Büyükşehir Belediyesi Kurulması Hakkında 9 Eylül 1993 Tarih ve 504 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 1 inci Maddesinin 1 inci Fıkrasının Değiştirilmesi Hakkında Kanun Teklifi (2/23) (İçişleri ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 24.5.1999) 14.– Konya Milletvekili Remzi Çetin ve 14 Arkadaşının; Yükseköğretim Kurumları Teşkilâtı Hakkında 41 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulüne Dair Kanuna Bir Ek Madde Eklenmesi Hakkında Kanun Teklifi (2/24) (Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 27.5.1999) 15.– Konya Milletvekili Remzi Çetin ve 14 Arkadaşının; Yükseköğretim Kurumları Teşkilâtı Hakkında 41 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulüne Dair 28.3.1983 Tarihli ve 2809 Sayılı Kanun ile 78 ve 190 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamelere Ek ve Geçici Maddeler Eklenmesine Dair Kanun Teklifi (2/25) (Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 27.5.1999) 16.– Konya Milletvekili Remzi Çetin ve 14 Arkadaşının; Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanununa Bir Ek Madde Eklenmesi Hakkında Kanun Teklifi (2/26) (Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 27.5.1999) 17.– Sıvas Milletvekili Musa Demirci ve 14 Arkadaşının; Suşehri İlinin Kurulması Hakkında Kanun Teklifi (2/27) (İçişleri ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 27.5.1999) 18.– Gaziantep Milletvekili Mehmet Bedri İncetahtacı’nın; İstiklal Madalyası Verilmiş Bulunanlara Vatanî Hizmet Tertibinden Şeref Aylığı Bağlanması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/28) (Millî Savunma ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 27.5.1999) 19.– Balıkesir Milletvekili İsmail Özgün ve 4 Arkadaşının; Bir İlçe Kurulması Hakkında Kanun Teklifi (2/29) (İçişleri ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 27.5.1999) 20.– Yozgat Milletvekili Lütfullah Kayalar’ın; Nüfusu 20.000’i Geçmeyen İlçe Belediyeleri ile Belde Belediyelerinin Kamu Kurum ve Kuruluşlarına Olan Borçlarının Affına Dair Kanun Teklifi (2/30) (İçişleri ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 28.5.1999) 21.– Siirt Milletvekili Ahmet Nurettin Aydın’ın; Bir İlçenin Adının Değiştirilmesine Dair Kanun Teklifi (2/31) (İçişleri Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 31.5.1999) 22.– Kastamonu Milletvekili Murat Başesgioğlu ve Denizli Milletvekili Beyhan Aslan’ın; 18 Mart Gününün Şehitler Günü İlan Edilmesi Hakkında Kanun Teklifi (2/32) (İçişleri Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 2.6.1999) 23.– İstanbul Milletvekili Ziya Aktaş’ın; Türkiye’de Yazılım Üretiminin ve Teknopark Kurulmasının Desteklenmesi Hakkında Kanun Teklifi (2/33) (Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 2.6.1999) 24-.– Gümüşhane Milletvekili Lütfü Doğan ve 48 Arkadaşının; Yükseköğretim Kurumları Teşkilâtı Hakkında 41 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulüne Dair 2809 Sayılı Kanuna Bazı Maddeler Eklenmesi Hakkında Kanun Teklifi (2/34) (Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 2.6.1999) 25.– Balıkesir Milletvekili İlyas Yılmazyıldız’ın; Bir İl ve İki İlçe Kurulmasına Dair Kanun Teklifi (2/35) (İçişleri ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 3.6.1999) 26.– Bayburt Milletvekili Suat Pamukçu ve 15 Arkadaşının; Akşar Adıyla Bir İlçe Kurulması Hakkında Kanun Teklifi (2/36) (İçişleri ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 3.6.1999) 27.– Bayburt Milletvekili Suat Pamukçu ve 15 Arkadaşının; Yükseköğretim Kurumları Teşkilâtı Hakkında 41 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulüne Dair 2809 Sayılı Kanuna Bazı Maddeler Eklenmesi Hakkında Kanun Teklifi (2/37) (Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 3.6.1999) 28.– Amasya Milletvekili Ahmet İyimaya’nın; Yükseköğretim Kanununa Bir Madde Eklenmesine ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Sekreterliği Teşkilât Kanununun 15 inci Maddesine Bir Fıkra Eklenmesi Hakkında Kanun Teklifi (2/38) (Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 3.6.1999) 29.– Bolu Milletvekili Avni Akyol’un; 2547 Sayılı Yükseköğretim Kanununa Bir Ek Geçici Madde Eklenmesi Hakkında Kanun Teklifi (2/39) (Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 4.6.1999) 30.– Bolu Milletvekili Avni Akyol’un; Millî Eğitim Akademisinin Teşkilât ve Görevleri Hakkında Kanun Teklifi (2/40) (Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 4.6.1999) 31.– Bolu Milletvekili Avni Akyol’un; 22.6.1965 Tarihli ve 633 Sayılı Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun 7 nci Maddesinin Yeniden Düzenlenmesine Dair Kanun Teklifi (2/41) (Anayasa ve Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 4.6.1999) 32.– Bolu Milletvekili Avni Akyol’un; Türkiye Eğitim-Öğretim Meslek Odaları ve Odalar Birliği Yasa Teklifi (2/42) (Adalet ve Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 4.6.1999) 33.– Bolu Milletvekili Avni Akyol’un; Memurlar ile Diğer Kamu Görevlilerinin Olumsuz Sicilleri Hakkında Kanun Teklifi (2/43) (Adalet Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 4.6.1999) 34.– Bolu Milletvekili Avni Akyol’un; 2547 Sayılı Yükseköğretim Kanununun 45 inci Maddesine Bir Fıkra Eklenmesi Hakkında Kanun Teklifi (2/44) (Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 4.6.1999) 35.– Bolu Milletvekili Avni Akyol’un; 2547 Sayılı Yükeköğretim Kanununa Bir Madde Eklenmesi Hakkında Kanun Teklifi (2/45) (Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 4.6.1999) 36.– Bolu Milletvekili Avni Akyol’un; Bir İlçe ve Düzce İlinin Kurulması Hakkında Kanun Teklifi (2/46) (İçişleri ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 4.6.1999) 37.– Bolu Milletvekili Avni Akyol’un; 4.11.1981 Tarih ve 2547 Sayılı Yükseköğretim Kanununa Bir Geçici Madde Eklenmesine Dair Kanun Teklifi (2/47) (Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 4.6.1999) 38.– Giresun Milletvekili Rasim Zaimoğlu’nun; Şebinkarahisar Adı ile Yeni Bir İl Kurulması Hakkında Kanun Teklifi (2/48) (İçişleri ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 4.6.1999) 39.– Giresun Milletvekili Rasim Zaimoğlu’nun; Yükseköğretim Kurumları Teşkilâtı Hakkında 41 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulüne Dair 2809 Sayılı Kanun ile 78 ve 190 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması ve Bu Kanuna Ek ve Geçici Maddeler Eklenmesi Hakkında Kanun Teklifi (2/49) (Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 4.6.1999) 40.– Amasya Milletvekilleri Adnan Uçaş, Gönül Saray (Alphan), Akif Gülle ve Ahmet İyimaya’nın; Yükseköğretim Kurumları Teşkilâtı Hakkında 41 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulüne Dair Kanunda Değişiklik Yapılması ile 78 ve 190 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamelerin Eki Cetvellerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/50) (Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 8.6.1999) 41.– Kayseri Milletvekilleri Salih Kapusuz ve Abdullah Gül’ün; Yemliha Kasabasının İlçe Olması Hakkında Kanun Teklifi (2/51) (İçişleri ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 8.6.1999) 42.– Kayseri Milletvekilleri Salih Kapusuz ve Abdullah Gül’ün; Develi İlinin Kurulması Hakkında Kanun Teklifi (2/52) (İçişleri ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 8.6.1999) 43.– Aydın Milletvekili Ali Rıza Gönül ve 2 Arkadaşının; 17.7.1964 Tarihli, 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu ve 2.9.1971 Tarihli 1479 Sayılı Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanunu ile 17.10.1983 Tarihli 2926 Sayılı Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanununa Göre Tahakkuk Eden Prim ve Diğer Alacakların Tahsilatının Hızlandırılması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/53) (Plan ve Bütçe ve Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 8.6.1999) 44.– Kastamonu Milletvekili Murat Başesgioğlu ve 9 Arkadaşının; Türkiye Emekli Subaylar, Emekli Astsubaylar, Harp Malulü Gaziler, Şehit Dul ve Yetimleri ile Muharip Gaziler Dernekleri Hakkında Kanuna Bir Madde Eklenmesine Dair Kanun Teklifi (2/54) (Millî Savunma Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 9.6.1999) 45.– Kastamonu Milletvekili Murat Başesgioğlu ve 9 Arkadaşının; İstiklal Madalyası Verilmiş Bulunanlara Vatanî Hizmet Tertibinden Şeref Aylığı Bağlanması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/55) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 9.6.1999) 46.– Erzurum Milletvekili Lütfü Esengün ve 26 Arkadaşının; Doğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Teşkilâtının Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Teklifi (2/56) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 9.6.1999) 47.– İçel Milletvekili Ali Er ve 5 Arkadaşının; Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Sekreterliği Teşkilât Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/57) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 10.6.1999) 48.– İstanbul Milletvekili Osman Yumakoğulları ve 12 Arkadaşının; 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkındaki Kanunun Bazı Maddelerinin Değiştirilmesine Dair Kanun Teklifi (2/58) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 10.6.1999) 49.– Gümüşhane Milletvekili Bedri Yaşar ve 59 Arkadaşının; Yükseköğretim Kurumları Teşkilâtı Hakkında 41 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulüne Dair 2809 Sayılı Kanuna Bazı Maddeler Eklenmesi Hakkında Kanun Teklifi (2/59) (Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 10.6.1999) Tezkereler 1.– Türkiye Büyük Millet Meclisinin Denetimine Tâbi Kuruluşların 1995 Yılı Faaliyetleri, Bilanço, Kâr ve Zarar Hesaplarına Ait Raporların Sunulduğuna İlişkin Başbakanlık Tezkeresi (3/131) (Kamu İktisadî Teşebbüsleri Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 2.– Türkiye Büyük Millet Meclisinin Denetimine Tâbi Kuruluşların 1996 Yılı Faaliyetleri, Bilanço, Kâr ve Zarar Hesaplarına Ait Raporların Sunulduğuna İlişkin Başbakanlık Tezkeresi (3/132) (Kamu İktisadî Teşebbüsleri Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 3.– Türkiye Büyük Millet Meclisinin Denetimine Tâbi Kuruluşların 1997 Yılı Faaliyetleri, Bilanço, Kâr ve Zarar Hesaplarına Ait Raporların Sunulduğuna İlişkin Başbakanlık Tezkeresi (3/133) (Kamu İktisadî Teşebbüsleri Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 4.– Seyfettin Uzundiz Hakkındaki Ölüm Cezasının Yerine Getirilmesine Dair Başbakanlık Tezkeresi (3/134) (Adalet Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci dönemden) 5.– Bekir Gedik Hakkındaki Ölüm Cezasının Yerine Getirilmesine Dair Başbakanlık Tezkeresi (3/135 ) (Adalet Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 6.– Nizamettin Özoğlu Hakkındaki Ölüm Cezasının Yerine Getirilmesine Dair Başbakanlık Tezkeresi (3/136) (Adalet Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 7.– Yakup Karaca Hakkındaki Ölüm Cezasının Yerine Getirilmesine Dair Başbakanlık Tezkeresi (3/137) (Adalet Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 8.– Mehmet Sait Dayan Hakkındaki Ölüm Cezasının Yerine Getirilmesine Dair Başbakanlık Tezkeresi (3/138) (Adalet Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 9.– Halil Yıldırım Hakkındaki Ölüm Cezasının Yerine Getirilmesine Dair Başbakanlık Tezkeresi (3/139) (Adalet Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 10.– Taner Keleşoğlu Hakkındaki Ölüm Cezasının Yerine Getirilmesine Dair Başbakanlık Tezkeresi (3/140) (Adalet Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 11.– Sinan İyit Hakkındaki Ölüm Cezasının Yerine Getirilmesine Dair Başbakanlık Tezkeresi (3/141) (Adalet Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 12.– Ali Osman Köse, Rabbena Hanedar, Hasan Şahingöz ve Ali Nazik Haklarındaki Ölüm Cezalarının Yerine Getirilmesine Dair Başbakanlık Tezkeresi (3/142) (Adalet Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 13.– Murat Katrağ Hakkındaki Ölüm Cezasının Yerine Getirilmesine Dair Başbakanlık Tezkeresi (3/143) (Adalet Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 14.– İsmail Özdemir Hakkındaki Ölüm Cezasının Yerine Getirilmesine Dair Başbakanlık Tezkeresi (3/144) (Adalet Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 15.– Coşkun Öztürk Hakkındaki Ölüm Cezasının Yerine Getirilmesine Dair Başbakanlık Tezkeresi (3/145) (Adalet Komisyonuna ) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 16.– Hasip Mehmet Atay Hakkındaki Ölüm Cezasının Yerine Getirilmesine Dair Başbakanlık Tezkeresi (3/146) (Adalet Komisyonuna ) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 17.– Mehmet Arı ile Ekrem Gökçe Haklarındaki Ölüm Cezalarının Yerine Getirilmesine Dair Başbakanlık Tezkeresi (3/147) (Adalet Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 18.– Kadir Şahin ile Mürsel Girgin Haklarındaki Ölüm Cezalarının Yerine Getirilmesine Dair Başbakanlık Tezkeresi (3/148) (Adalet Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 19.– Selmani Özcan Hakkındaki Ölüm Cezasının Yerine Getirilmesine Dair Başbakanlık Tezkeresi (3/149) (Adalet Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 20.– Aziz Varkan ile Nadir Şenol Haklarındaki Ölüm Cezalarının Yerine Getirilmesine Dair Başbakanlık Tezkeresi (3/150) (Adalet Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 21.– Halil Güneş Hakkındaki Ölüm Cezasının Yerine Getirilmesine Dair Başbakanlık Tezkeresi (3/151) (Adalet Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 22.– Erol Özpolat Hakkındaki Ölüm Cezasının Yerine Getirilmesine Dair Başbakanlık Tezkeresi (3/152) (Adalet Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 23.– Celal Atalay ile Birsen Güngören Haklarındaki Ölüm Cezalarının Yerine Getirilmesine Dair Başbakanlık Tezkeresi (3/153) (Adalet Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 24.– Yaşar Akan ile Cüneyt Erengül Haklarındaki Ölüm Cezasının Yerine Getirilmesine Dair Başbakanlık Tezkeresi (3/154) (Adalet Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 25.– Adil İnandı Hakkındaki Ölüm Cezasının Yerine Getirilmesine Dair Başbakanlık Tezkeresi (3/155) (Adalet Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 26.– Mehmet Pesci Hakkındaki Ölüm Cezasının Yerine Getirilmesine Dair Başbakanlık Tezkeresi (3/156) (Adalet Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 27.– İbrahim Çınar Hakkındaki Ölüm Cezasının Yerine Getirilmesine Dair Başbakanlık Tezkeresi (3/157) (Adalet Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 28.– Cemal Çakmak Hakkındaki Ölüm Cezasının Yerine Getirilmesine Dair Başbakanlık Tezkeresi (3/158) (Adalet Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 29.– Kemal Gömi Hakkında Ölüm Cezasının Yerine Getirilmesine Dair Başbakanlık Tezkeresi (3/159) (Adalet Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 30.– Burhanettin Duman Hakkındaki Ölüm Cezasının Yerine Getirilmesine Dair Başbakanlık Tezkeresi (3/160) (Adalet Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 31.– Aslan Kaya Hakkındaki Ölüm Cezasının Yerine Getirilmesine Dair Başbakanlık Tezkeresi (3/161) (Adalet Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 32.– Mehmet Yıldırım Hakkındaki Ölüm Cezasının Yerine Getirilmesine Dair Başbakanlık Tezkeresi (3/162) (Adalet Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 33.– Ali Azaklı ve Mustafa Namlı Haklarındaki Ölüm Cezalarının Yerine Getirilmesine Dair Başbakanlık Tezkeresi (3/163) (Adalet Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 34.– Ali Sezgin Hakkındaki Ölüm Cezasının Yerine Getirilmesine Dair Başbakanlık Tezkeresi (3/164) (Adalet Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 35.– Mehmet Nuri Özen ve Hasan Aşkın Haklarındaki Ölüm Cezalarının Yerine Getirilmesine Dair Başbakanlık Tezkeresi (3/165) (Adalet Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 36.– Çağatay Çelikel Hakkındaki Ölüm Cezasının Yerine Getirilmesine Dair Başbakanlık Tezkeresi (3/166) (Adalet Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 37.– Elazığ Milletvekili Mehmet Ağar’ın; Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/167) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 38.– İzmir Milletvekili Ufuk Söylemez’in Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/168) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 39.– Elazığ Milletvekili Mehmet Ağar’ın Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/169) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 40.– Kayseri Milletvekili Abdullah Gül’ün Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/170) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 41.– Sıvas Milletvekili Musa Demirci’nin Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/171) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 42.– Malatya Milletvekili Mehmet Recai Kutan’ın Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/172) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 43.– İstanbul Milletvekili Aydın Menderes’in Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/173) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 44.– Malatya Milletvekili Oğuzhan Asiltürk’ün Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/174) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 45.– İstanbul Milletvekili Abdulkadir Aksu’nun Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/175) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 46.– Mardin Milletvekili Fehim Adak’ın Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/176) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 47.– Ankara Milletvekili Rıza Ulucak’ın Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/177) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 48.– Elazığ Milletvekili Mehmet Ağar’ın Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/178) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden ) 49.– Kırıkkale Milletvekili Kemal Albayrak ile Diyarbakır Milletvekili Ömer Vehbi Hatipoğlu’nun Yasama Dokunulmazlıklarının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/179) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 50.– Tunceli Milletvekili Kamer Genç’in Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/180) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 51.– Elazığ Milletvekili Mehmet Ağar’ın Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/181) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona ) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 52.– Sakarya Milletvekilleri Cevat Ayhan ve Nezir Aydın’ın Yasama Dokunulmazlıklarının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/182) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 53.– Manisa Milletvekili Bülent Arınç’ın Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/183) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 54.– Diyarbakır Milletvekili Ömer Vehbi Hatipoğlu ve Kırıkkale Milletvekili Kemal Albayrak’ın Yasama Dokunulmazlıklarının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/184) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 55.– Aydın Milletvekili Yüksel Yalova’nın Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/185) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 56.– Kocaeli Milletvekili Meral Akşener’in Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/186) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 57.– Sıvas Milletvekili Temel Karamollaoğlu’nun Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/187) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 58.– Manisa Milletvekilleri Rıza Akçalı, Mehmet Necati Çetinkaya ve Sakarya Milletvekili Nevzat Ercan’ın Yasama Dokunulmazlıklarının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/188) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 59.– Sinop Milletvekili Kadir Bozkurt’un Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/189) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 60.– Çorum Milletvekili Yasin Hatiboğlu’nun Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/190) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 61.– İstanbul Milletvekili Mehmet Ali Şahin’in Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/191) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 62.– Adana Milletvekili M.Halit Dağlı’nın Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/192) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi : 20 nci Dönemden) 63.– Abdurrahim Akalp Hakkındaki Ölüm Cezasının Yerine Getirilmesine Dair Başbakanlık Tezkeresi (3/193) (Adalet Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 11.5.1999) 64.– Mehmet Fidancı ve Mehmet Sıddık Biçer Haklarındaki Ölüm Cezalarının Yerine Getirilmesine Dair Başbakanlık Tezkeresi (3/194) (Adalet Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 11.5.1999) 65.– Ali Teke Hakkındaki Ölüm Cezasının Yerine Getirilmesine Dair Başbakanlık Tezkeresi (3/195) (Adalet Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 24.5.1999) 66.– Kocaeli Milletvekili Meral Akşener’in Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/196) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi : 28.5.1999) 67.– Kahramanmaraş Milletvekili Avni Doğan’ın Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/197) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi : 11.6.1999) 68.– Bartın Milletvekili Zeki Çakan’ın Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/198) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi : 11.6.1999) 69.– Mardin Milletvekili Süleyman Çelebi’nin Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/199) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi : 11.6.1999) 70.– Kahramanmaraş Milletvekili Avni Doğan’ın Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/200) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi : 11.6.1999) 71.– Muğla Milletvekili İbrahim Yazıcı’nın Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/201) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi : 11.6.1999) 72.– Kahramanmaraş Milletvekili Avni Doğan’ın Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/202) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi : 11.6.1999) Sözlü Soru Önergeleri 1.– İstanbul Milletvekili Osman Yumakoğulları’nın, Almanya’da yaşayan Türk vatandaşlarının yurda giriş çıkışlarında karşılaştıkları sorunlara ilişkin Dışişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/4) (Başkanlığa geliş tarihi : 15.6.1999) 2.– İstanbul Milletvekili Osman Yumakoğulları’nın, iç ve dış borç miktarına ve iç borçlanma faiz oranlarına ilişkin Devlet Bakanından (Hikmet Uluğbay) sözlü soru önergesi (6/5) (Başkanlığa geliş tarihi : 15.6.1999) Yazılı Soru Önergeleri 1.– Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın, Belçika’da hayvan yemlerine zehirli madde karıştığı iddiaları üzerine bu ülkeden et ve süt ithalatı yapılıp yapılmadığına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/63) (Başkanlığa geliş tarihi : 15.6.1999) 2.– Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın, Türkiye’nin, tütün, domates ürünleri ve salatalık ihracatına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/64) (Başkanlığa geliş tarihi : 15.6.1999) Meclis Araştırması Önergeleri 1. – Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya ve 19 arkadaşının, eğitimin sorunları ile uygulanan eğitim politikalarının araştırılması ve alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/7) (Başkanlığa geliş tarihi : 14.5.1999) 2. – Kütahya Milletvekili Ahmet Derin ve 22 arkadaşının, yumurta üreticilerinin sorunlarının araştırılarak alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/8) (Başkanlığa geliş tarihi : 14.5.1999) 3. – Kütahya Milletvekili Ahmet Derin ve 22 arkadaşının, ithal kömür uygulamasının yeniden değerlendirilmesi ve kömür üreticilerinin içinde bulunduğu durumun araştırılarak alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/9) (Başkanlığa geliş tarihi : 14.5.1999) BİRİNCİ OTURUM Açılma Saati : 14.00 17 Haziran 1999 Perşembe BAŞKAN : Başkanvekili Nejat ARSEVEN KÂTİP ÜYELER : Şadan ŞİMŞEK (Edirne), Burhan ORHAN (Bursa) BAŞKAN – Türkiye Büyük Millet Meclisinin 17 nci Birleşimini açıyorum. III. – Y O K L A M A BAŞKAN – Elektronik cihazla yoklama yapacağız. Yoklama için 5 dakika süre vereceğim. Sayın milletvekillerinin, oy düğmelerine basarak, salonda bulunduklarını bildirmelerini; bu süre içerisinde elektronik sisteme giremeyen milletvekillerinin, salonda hazır bulunan teknik personelden yardım istemelerini; buna rağmen sisteme giremeyen üyelerin ise, yoklama pusulalarını, teknik personel aracılığıyla, 5 dakikalık süre içerisinde Başkanlığa ulaştırmalarını rica ediyorum. Yoklama işlemini başlatıyorum efendim. (Elektronik cihazla yoklama yapıldı) BAŞKAN – Toplantı yetersayımız vardır; görüşmelere başlıyoruz. IV. – BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI A) ÇEŞİTLİ İŞLER 1. – Başkanvekili Nejat Arseven’in, Başkanvekilliği görevine başlaması nedeniyle konuşması BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, değerli oylarınızla tevcih ettiğiniz Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanvekili sıfatıyla yöneteceğim bu ilk oturumda, öncelikle, Türkiye Büyük Millet Meclisinin kurucusu ve ilk Başkanı Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, bu yüce çatı altında görev yapan ve hizmeti geçenleri, saygı, minnet ve şükranla anıyorum. Değerli milletvekilleri, ülkemizin gündeminde, Yüce Meclisimizin önünde, aziz milletimizin menfaatları ve geleceği açısından çok önemli konular çözümlenmeyi beklemektedir. 21 inci Dönem Parlamentosunu oluşturan bizlerin, uzlaşma ve sağduyu ortamında, millî menfaatlarımızı her şeyin üzerinde tutarak, etkili, verimli ve süratli bir çalışmayla, bu sorunların üstesinden geleceğine inanıyorum. Toplumumuzun ve demokrasimizin umudu ve problemlerimizin tek çözüm yerinin Türkiye Büyük Millet Meclisi olduğu ve bugün, Meclisi oluşturan bizlere son derece önemli sorumluluk düştüğü unutulmamalıdır. Sayın milletvekilleri, bana tevcih etmiş olduğunuz bu onurlu görevi yürütürken, Anayasayı ve demokratik rejimi, Atatürk ilke ve inkılaplarını korumak ve savunmak kararlılığında, milletimizin beklentileri doğrultusunda, tam bir tarafsızlık içerisinde hareket edeceğim. Sizlerle paylaşma fırsatı bulduğum bu duygu ve düşüncelerle, birlikte yapacağımız çalışmaların milletimiz ve yurdumuz için hayırlı olmasını diler, siz sayın milletvekili arkadaşlarıma üstün başarılar ve mutluluklar temenni eder, Yüce Heyetinizi bir kere daha saygıyla selamlarım. (Alkışlar) Değerli milletvekilleri, gündeme geçmeden önce, üç arkadaşıma gündemdışı söz vereceğim. Gündemdışı ilk söz, 57 nci hükümet programındaki doğu ve güneydoğu sorunları ve çözüm önerileri hakkında söz isteyen Hakkâri Milletvekili Sayın Evliya Parlak’a aittir. Buyurun Sayın Parlak. B) GÜNDEMDIŞI KONUŞMALAR 1. – Hakkâri Milletvekili Evliya Parlak’ın, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde karşılaşılan sorunlara ve çözüm önerilerine ilişkin gündemdışı konuşması ve Devlet Bakanı Hikmet Uluğbay’ın cevabı EVLİYA PARLAK (Hakkâri) – Sayın Başkan, Yüce Meclisin saygıdeğer üyeleri; sözlerime başlarken, hepinizi en içten duygularla selamlıyorum. Ben, huzurunuza, Meclisimizden büyük bir çoğunlukla güvenoyu almış bulunan ve benim de güven duyduğum 57 nci hükümet sorunları çözmeye başlarken, doğu ve güneydoğudaki önemli meseleleri ortaya koymak ve bir yerde yardımcı olmak niyetiyle çıktım; ancak, zamanın kısıtlılığı nedeniyle, bellibaşlı meseleleri ana başlıklar halinde yüksek bilgilerinize arz etmek istiyorum. Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 57 nci hükümetin programında gördüğüm en büyük noksanlık, 6 ilde yirmibir yıldan beri sürdürülen sıkıyönetim, arkasından da olağanüstü halin kaldırılmasına ilişkin bir açıklamanın bulunmamasıdır. Benim istirhamım, bu Hükümetin uygulamasının, bu bölgedeki insana çok büyük bir güven ve moral kazandıracak olan, önümüzdeki 30 Temmuzda süresi biten olağanüstü halin kaldırılması yönünde olması dileğiyle sözlerime başlamak istiyorum. İkincisi, bölgeye atanacak olan valiler, kaymakamlar başta olmak üzere bütün idarecilerin, gerçekten, yöreyi çok iyi bilen, tecrübeli ve yöre insanını anlayan, yöre insanını, bazen, toptan potansiyel suçlu gibi görenlerden değil, o insanlarla kucaklaşmayı bilenlerden seçmenizi istirham ediyorum. Yine, doğuda en büyük sorun olan köye dönüş projesini devreye sokalım; ama, çok özenle ele alalım. Güvenliği sağlanan yörelere köylülerimizin dönmesi için, mutlaka cazip tedbirler alınarak kısa sürede bu dönüşler sağlanmalıdır. Geçen gün Sayın Van Milletvekili arkadaşımın değindiği gibi, sınır illerinde yaşayan insanlarımızın tek geçim kaynağı olan, iş alanı olan sınır ticaretine gerçekten büyük ağırlık verelim ve yeni açılması düşünülen Hakkâri-Şemdinli-Derecik, Hâkkari-Çukurca-Üzümlü kapılarının da kısa sürede devreye sokulması gerekmektedir. Bugüne kadar hükümetlerimiz, daha önce çöplüklerden ekmek toplayan insanlarımızın açlığını gidermek için Fakir Fukara Fonundan özel ödenek göndererek aşevleri açtırmıştı. Böylece, binlerce aile, akşamları evlerine sıcak bir çorba götürüyorlardı; ama, maalesef, seçimlerin arkasından bir hafta sonra bu aşevleri kapatılmıştır. Sorduğumuzda, ödenek yokluğu ileri sürülmektedir. İstirhamım, bu aşevlerinin de bir an önce tekrar devreye sokulmasıdır. Yatırımlar konusunda, Hükümetimiz, paket yerine, il bazında hatta ilçe bazında yatırımları ele almalıdır. Örnek olarak, yine, 1980’li yıllarda Zap Vadisinde, 7-8 yerde baraj etütleri yapılmış, aradan yirmi yıl geçmiş, halen bir tanesinin projesi ortaya çıkmamıştır. Yine, yıllardır, Hakkâr–Yüksekova İlçesinde havaalanı projesinden bahsedilir; ama, hayalden öteye geçmemiştir. Bunları gündeme getirip, kısa sürede gerçekleştirmemiz lazım. Yıllardır, Şemdinli-Derecik,Hakkâri-Geçitli gibi grup yolları, maalesef, ulaşıma elverişli hale getirilememiştir. Çok önemli bir konuya daha değinmek istiyorum. Bu geçtiğimiz seçimlerde -hepimizin bildiği gibi- doğu ve güneydoğudaki yerel yönetimlerin büyük çoğunluğunu Halkın Demokrasi Partisi almıştır. Belediyeler, bugüne kadar, bütün hükümetler tarafından ve özellikle cumhurbaşkanlarımız tarafından himaye edilmiş, âdeta diğer yörelerdeki belediyelerden farklı bir muameleyle karşı karşıya kalarak hizmet etmişlerdir; yani, destekler bir sübvansiyon şeklinde devam ettirilmiştir. On yıl ANAP’la yönetilen Hakkâri Belediyesi, rahmetli Turgut Özal’ın başbakanlığında olsun, cumhurbaşkanlığında olsun; 1994-1999 arasındaki belediye, yine, Sayın Cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel’in... (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN – Sayın Parlak, size 1 dakika eksüre veriyorum; lütfen, 1 dakika içinde tamamlayın efendim. EVLİYA PARLAK (Devamla) – 1994-1999 arasında, yine, Hakkâri Belediyesi, başta Sayın Cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel’in himayesinde korunmuştur. Hükümeti oluşturan partilerden istirhamım şudur: Belediyelerin nüfusu, gerçekten, yöre nüfusunun yüzde 90’ını teşkil etmektedir; aynı şefkati, aynı yardımı, aynı desteği gösterelim, bundan, ülke kârlı çıkacaktır . Son olarak, karayollarındaki aramalar, insanımızı canından bezdirir hale getirmiştir. İstirhamım, belli noktalara, uyuşturucu ve silah kaçakçılığını önleyici elektronik cihazları yerleştirip; artık, insanları, Hakkâri’den Elazığ’a kadar karayoluyla yolculuk yapmaktan kaçma noktasından vazgeçirip, Elazığ’dan bu yana nasıl rahat yolculuk yapabiliyorsa -otobüs yolculuğu, otomobil yolculuğu- o yolculuğu yapabilir hale getirmek zorundayız. Sayın Başkanım, hepinizi saygıyla selamlıyor, teşekkür ediyorum. (ANAP, DSP ve MHP sıralarından alkışlar) BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Parlak. Gündemdışı konuşmaya hükümet adına cevap verecek misiniz Sayın Bakan? DEVLET BAKANI HİKMET ULUĞBAY (Ankara) – Evet Sayın Başkan. BAŞKAN – Buyurun Sayın Bakan. (DSP sıralarından alkışlar) DEVLET BAKANI HİKMET ULUĞBAY (Ankara) – Teşekkürler Sayın Başkan. Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Doğu ve Güneydoğu Anadolumuzun kalkınması konusundaki çabaları dile getiren değerli arkadaşımıza teşekkür ederek sözlerime başlamak istiyorum. Bu Meclisin çatısı altında bulunan tüm siyasî partilerimizin ve 65 milyon vatandaşımızın gönlünde yatan, Türkiyemizin her köşesinde dengeli bir iktisadî kalkınma ve yurdumuzun dört bir köşesinde yaşayan tüm insanlarımıza aynı olanakları, aynı güzellikleri sunabilmektir. Zaten, Türkiye Büyük Millet Meclisi de, yıllardır, bunun için, o parti hükümette olsun, bu parti hükümette olsun, değişmeksizin, bu gerçeklerden hareket ederek, Türkiyemizde kişi başına geliri, bölgelerarası gelir dağılımını ve sektörler arasındaki gelişmeleri dengeli bir şekilde yurdumuzun dört bir tarafına yaymak için özel çaba gösteregeldi. O nedenle, sadece kendi hükümetimiz değil, bizden önceki hükümetlerin de bu yöndeki çabalarını saygıyla anarak ve teşekkür ederek sözlerime devam etmek istiyorum. Elbette, bu çabalar sarf edilirken, zaman zaman, belki, bu kaynakların aktarılması, terör olayları nedeniyle istenilen hızda ve boyutta olmamış olabilir; ancak, istisnasız her dönemde, o koşullar altında dahi, devlet olsun, özel sektörün yatırım yapabilenleri olsun, Doğu ve Güneydoğu Anadolumuzda da yatırımların ve istihdamın süratle gelişmesi için büyük çabalar gösterilmiştir. Her şeyden evvel yörelerimize yönelik bazı şeylerin altını çizmek istersem, Güneydoğu Anadolu Projesinin gerçekleşmesi için aktarılan kaynaklar, Türk ekonomisinin çok önemli kaynaklarıdır. Bugün, hepimiz, büyük bir mutlulukla görüyoruz ki, Harran Ovasında, insanlarımızın yüzü, pamuk ekmenin, pamuk ürününü devşirebilmenin, oradaki su kanallarından, hem sulama amaçlı hem de orada oluşan göllerde turizm amaçlı gelişmelerden, yani, diğer bir deyişle, ülkemizin diğer yerlerinde gördüğümüz güzelliklerin, bölgeye yapılan yatırımlara paralel olarak artmakta olduğunu görüyoruz. Herhalde, bundan yirmi sene evvel, hiçbirimiz, güneydoğuda, baraj göllerinde su kayağı yapılacağını aklımızdan bile geçirmezdik. Bugün, çok az da olsa, bu boyuttaki faaliyetlere bile gelebilen sonuçlar elde edilmiştir. Bu yeterli midir; bunun yeterli olduğunu hiçbirimiz iddia edemeyiz. Elbette ki yeterli değil. Daha iyiyi ve daha güzelini de götürmeye hepimiz mecburuz. İşte bu bakımdan, hükümetlerimiz, zaman zaman, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da, özel yatırımları da devlet yatırımlarına paralel olarak geliştirebilmek için özel teşvik tedbirleri almaktadır. İşte bu teşvik tedbirleri çerçevesinde, büyük bir mutlulukla görüyoruz ki, hem bölgemiz insanı hem de diğer bölgelerimizdeki insanlar, artık, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’yu bir yatırım yapma alanı olarak tercih etmekte ve bölgenin, gerek içticaretimizde gerekse de dışticaretimizde payı her geçen gün artmaktadır. Bütün bunlar mutlu gelişmeler. Aynı şekilde, eğitim olanaklarının, sağlık olanaklarının dengeli bir şekilde bu yörelerimize gelmesi için de gereken çabalar gösterilmektedir. Bu bağlamda, alınan önlemlerin yanında, KOBİ’lere verilen destek kredileri, ayrıca, bu bölgelerde yapılacak yatırımları daha da özendirebilmek için, sadece yatırım safhasında değil, imalata geçtiklerini izleyen üç yıl zarfında da, elektrik enerjisinin diğer bölgelere nazaran daha ucuz kullanılması imkânı da getirilmiştir. Bunun yanında, bölgede yatırım yapacak olan özel teşebbüse, vergi avantajlarının yanında, ayrıca, devlet arazilerinin bedelsiz tahsis edilmesine kadar uzanan, geniş bir yelpazede, özendirme tedbirleri alınmıştır. Ayrıca, biliyorsunuz, yine, bu bölgedeki, Irak Savaşının yarattığı, Irak pazarının kaybedilmesinin ekonomik etkilerini giderebilmek için de sınır ticaretine ilişkin kurallar da konulmuş ve bölge ekonomisinin bugünkü günlere gelmesinde sınır ticaretinin de önemli katkısı olmuştur. Tabiatıyla, bütün bu saydıklarım, şu ana kadar yapılabilenler. Tabiatıyla, bundan sonra da, ülkemizin ekonomik imkânlarını geliştirerek, her türlü gayreti de sarf etmek suretiyle, bölgelerimiz arasındaki kalkınmışlık farkını azaltmaya yönelik çabalar sürdürülecektir. Bunu sürdürmekteki amacımız şudur: İnsanlarımızı, göç ettirmeden, bulundukları yerlerde üretken hale getirmek ve orada ürettikleri değerlerle, yine bölgeye yatırımların, Türkiye’nin her yerinde olduğu gibi, hızla sürmesidir. Bana bunları açıklama fırsatını verdiği için değerli arkadaşımıza teşekkür ediyor, hepinize saygılar sunuyorum. (DSP sıralarından alkışlar) BAŞKAN – Teşekkür ederiz Sayın Bakan. Gündemdışı ikinci söz, insan yetiştirme düzenimiz hakkında söz isteyen, Balıkesir Milletvekili Sayın Agâh Oktay Güner’e aittir. Buyurun Sayın Güner. 2. – Balıkesir Milletvekili Agâh Oktay Güner’in, insan yetiştirme düzeninde millî kültür ve eğitimin önemine ilişkin gündemdışı konuşması AGÂH OKTAY GÜNER (Balıkesir) – Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum. Beni, insan yetiştirme düzenimizle ilgili konuşmaya sevk eden saik, bu hükümet programında, kültür, eğitim ve dil konusunda ümit veren birkaç cümlenin varlığıdır. Temennimiz ve gayretimiz, bu kıvılcımların bir alev haline gelmesi ve ülkemizin, layık olduğu insan yetiştirme düzenine, hiç ara vermeden, ciddî ve doğru adımlarla girmesidir. Hükümet programının 5 inci sayfasında, Atatürk’ün, devleti, Türk milliyetçiliği üzerine kurduğu yazılıdır. Bu, elbette ki, doğru bir hükümdür ve programda, yer yer, Atatürk’ten bahsedilmektedir. Türkiye’nin temel meselesi de buradadır. Türkiye’nin, Atatürk’e saygıyı, sevgiyi ve hepimizin birleştiği bağlılığı ifade etmesi, takdire şayan bir durumdur; ama, Atatürk’ü yetiştiren kültür şartlarına, Atatürk’ün Türkçesine, tarih şuuruna bigâne kalışımız ve o konudaki garip tavrımız, anlaşılması mümkün olmayan bir acı gerçektir. O sebeple, temennimiz, Mustafa Kemal Paşa’yı, Fevzi Paşa’yı, İsmet Paşa’yı, Ali İhsan Paşa’yı, Kâzım Karabekir Paşa’yı ve daha nice sivil bürokratı yetiştiren büyük kültür dünyasına nasıl ulaşabileceğimizi düşünmemizdir. Bu genç subaylar, bir ömür boyu yamçı üstünde yatmalarına, siperlerde savaş idare etmelerine rağmen, nasıl olmuştur da kütüphaneler dolusu kitabı okumuşlar ve eser vermişlerdir... Değerli arkadaşlarım, Yedinci Beş Yıllık Kalkınma Planına geldik ve onun programı yayımlandı. Buna göre, bugün, okulöncesi eğitim çağındaki her 100 çocuğumuzdan 90,6’sı okulöncesi eğitim görmüyor. Yine, temeleğitimde, her 100 çocuğumuzdan 12,7’si okullaşamamıştır. Lise çağındaki her 100 gençten 43,5’i okuyamamaktadır, üniversite çağındaki 100 gençten 90,5’i üniversite sıralarının dışındadır. Bu tabloya çok iyi bakmalıyız, bu tablodaki gerçekleri çok sağlıklı bir biçimde analiz etmeliyiz. Bu tablonun bize gösterdiği acı gerçek, Türkiye’nin bir ilkokul mezunları ülkesi olduğudur. İlkokul mezunlarıyla büyük kalkınma hamlelerini başlatmak ve büyük işleri bitirmek de, ne yazık ki, mümkün değildir. Türkiye’de toplam işgücünün yüzde 77’si lise seviyesinin altında bir eğitim düzeyine sahiptir. Türkiye, bu işgücüyle, insan kaynaklarına dayalı yeniden yapılandırma hedeflerini nasıl gerçekleştirecektir, istihdamını ve rekabet gücünü nasıl artıracaktır... “Avrupa Birliğine girelim” diyoruz. Bu birliğe girdiğimizde, vasıfsız işgücü haline gelme tehlikesinden ülkemizi hangi tedbirlerle kurtaracağız... Bu çarelerin alternatifleri var mı... Bu sorular ne zaman bizim gündemimizde sağlıklı tartışma konusu olacak... Avrupa Birliğine girme hedefi, topluma soyut bir hedef olarak veriliyor. Bunun maliyeti ve hazırlık boyutu, ne yazık ki, ihmal ediliyor. Halbuki, konunun bir bütün olarak ele alınması ve uygulama politikalarındaki gerçekçilik, isabetlilik oranlarının yükseltilmesi gerekiyor. Günümüzde bilgi toplumu hiç kimsenin dilinden düşmüyor. Bilgi, çağımızın en büyük gücü; ama, bilgi, sürekli yenilenmeyi gerektiriyor, yenilenen bilgiye uyum sağlamak gerekiyor. Bilgiye ayak uyduramadığımız zaman, bilgiyi yenileyemediğimiz zaman çağın dışında kalıyoruz. Eğitim, her zaman önemli; ama, bugün, her zamankinden daha çok önemli. Ne yazık ki, Avrupa İktisadî İşbirliği Teşkilatına üye devletler içerisinde, kesekâğıdı da dahil, en az kâğıt kullanan ülke Türkiye ve Türkiye, bu ülkeler içerisinde ilmî araştırmaya da en az para ayırabilen ülke. Değerli arkadaşlarım, eğitimimizin bir felsefesi var mı? Eğitimimizi genel sloganlardan, tabirlerden, ibarelerden kurtarıp, pozitivist felsefenin kalıntılarından temizleyip, millî bir felsefeye ne zaman oturtacağız ve vatan çocuklarına doğru Türkçeyi, doğru tarih bilgisini ve doğru dil bilgisini ne zaman vereceğiz? Bu ülkenin aydınları, ne yazık ki, Türkiye’nin yaşamış olduğu büyük dil tahribatı sebebiyle kendi klasiklerini okumaktan mahrumdur. Atatürk’ün nutku bile “söylev” olarak günün Türkçesine çevrilerek verilmektedir. Bu, ne acı bir durumdur. Dünya üzerinde kendi klasiğini okuyamayan tek aydın, tek münevver bizim ülkemizde yaşamaktadır. O zaman, bizim, kendi klasik kültüründen mahrum kadrolarla neden yeni düşünceler üretemediğimiz apaçık anlaşılmaktadır. Bir İngilize sorsanız “İngiliz Donanmasından mı vazgeçersin, Shakespeare’den mi?”, İngilizin cevabı, elbette ki “donanma” olacaktır. İngiliz Donanması, yanar, batar, yenilenir; ama, Shakespeare’i kaybederse, İngiliz, dilini kaybeder. Hükümet programındaki, Türkçenin zenginleştirilmesi ve yeni bir ufuktan ele alınması yolundaki vaadi, bu sebeple, son derece olumlu karşılıyorum. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN – Size de 1 dakika eksüre veriyorum Sayın Güner. AGÂH OKTAY GÜNER (Devamla) – Webster’i açtığınız zaman, Rober’i, Larousse’u açtığınız zaman veya Grand Larousse’u açtığınız zaman, her kelimenin soy kütüğü var. İlk defa ne zaman yazılı metinde kullanıldığı yazılı; ama, ne hazin tecelli ki, bizde, yirmi yıl öncesinin kitapları okunamıyor. İngilizler, çocuklarına, otuz yıl öncesinin tarihini tam yirmi yıldır okutuyorlar. Değerli arkadaşlarım, o zaman, geliniz, vatan çocuklarına, doğru tarihi, doğru dili ve dünyanın en güzel, aslî kimliğinde tek harf oynamamış olan kutsal kitabı Kur’an’a dayanan dinimizi sağlıklı bir biçimde öğretelim. Millî kültür, millî musiki, dil, mimarî ve edebiyattan meydana gelir. Edebiyat, diğer edebiyatlarla o millet arasında köprüdür. Kültürü, sanatı, hayatımızdan öylesine çıkardık ki, sadece politika konuşan ve onun dışında hiçbir meseleyle meşgul olmayan yoz bir toplum haline döndük. Ülkenin aydınları elbette ki politikayla meşgul olmalıdır; ama, bu kültür dünyasını da ihmal etmemelidir. İnsan yetiştirme düzenimizin, bu hükümet döneminde, bu Yüce Meclis tarafından ciddî bir biçimde ele alınmasını diliyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (ANAP sıralarından alkışlar) BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Güner. Gündemdışı konuşmaya cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Gündemdışı üçüncü söz, savunma sanayii ve Kırıkkale imla tesisleri konusunda söz isteyen, Kırıkkale Milletvekili Sayın Nihat Gökbulut’a aittir. Buyurun Sayın Gökbulut. 3. – Kırıkkale Milletvekili Nihat Gökbulut’un, savunma sanayii ve Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu Kırıkkale imla tesislerine ilişkin gündemdışı konuşması NİHAT GÖKBULUT (Kırıkkale) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; savunma sanayii ve Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu Kırıkkale imla tesisleri üzerine gündemdışı söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle, Sayın Başkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisinin değerli üyelerini ve aziz milletimi saygıyla selamlıyorum. Savunma duygusu, insanın en doğal duygusu olup, tarihi, insanlık tarihiyle başlar. İlk yaradılışta, insan, içgüdüsüyle, en tabiî ihtiyaçlarını karşılarken, yine, içgüdüsüyle, savunma reflekslerini geliştirmiştir. İnsanlar, insan toplulukları ve giderek toplum haline gelirken, savunma duygusunu da toplumsal savunma sistemine dönüştürmüşlerdir. Yüzyılımızda ise, modern toplum ve devletlerde, teknolojiye bağlı olarak, savunma sistemlerinin, savunma sanayii aşamasına ulaştığına şahit oluruz. Cumhuriyet tarihinde, cumhuriyetin kuruluşundan hemen sonra -üç dört yıl sonra- o yokluk ve yıkıntı içerisinde, Mustafa Kemal Atatürk’ün emriyle, Kırıkkale’de silah ve mühimmat fabrikalarının kurulması çok ilginçtir. Millî mücadele mucizesini gerçekleştiren ve memleketi kurtaran inanç, bu sefer, millî sanayi mucizesini gerçekleştirmek için ilk adımını atmıştır. Bugün, Kırıkkale’de kurulu, pirinç, mühimmat, çelik, top, silah, tüfek ve barut fabrikaları bu inançla kurulmuş olup, bizlere Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının emaneti ve eseridir. Bu esere sahip çıkmak, bu emaneti korumak, her yurtseverin ve her Atatürk milliyetçisinin vazifesidir. 1974 Kıbrıs Harekâtında, Amerikan ambargosuna karşılık, kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerinin silah, teçhizat ve mühimmat ihtiyacını bu fabrikalar ve bu fabrikalarda 24 saat gece gündüz mesai yapan emekçiler ve işçiler sağlamıştır. Bunları neden anlatıyorum... Bugünün özel bir anlamı mı var... Evet, bundan iki sene önce, 3 Temmuz 1997 günü, Kırıkkale Mühimmat Fabrikası İmla tesislerinde vahim bir patlama neticesinde tüm tesis yok olmuş, patlama merkezine yakın tüm binalar tahrip olmuş, şehir üç gün boşaltılmış ve maalesef, 3 vatandaşımız da şehit olmuştu. Felaket sonrası, halkın ve şehrin yaralarının üç ay gibi kısa bir zamanda sarılması konusunda, dönemin 55 inci cumhuriyet hükümetine, şahsım ve Kırıkkale halkı adına şükranlarımı arz ediyorum. Ancak, kurumla ilgili problemlerin halen çözümlenmemesi, SSK Bölge Hastanesinin tam hizmet vermemesi, meselenin ikinci boyutudur. Patlama, kurumun, 40 trilyon ciro kaybına sebebiyet vermiştir. Yabancı uzman ve ekiplerin 120 milyon dolara yapmaya taahhüt ettikleri, sahanın bomba artıklarından ve mühimmat parçalarından temizlenmesi işleminin, kurum ve Silahlı Kuvvetler uzmanlarınca üç ay içerisinde bedelsiz yapılması, kelimelerle ifade edilmeyecek şayanı takdir bir olaydır. Emeği geçen tüm kişilere şükranlarımı arz ediyorum. 11 trilyona, Elmadağ’a, 500 librelik bombaların dolumunu yapacak pırıl pırıl bir tesis kurulmuştur; fakat, Kırıkkale’den Elmadağ’a, her gün, 200 uzman işçinin gidip gelmesi ise, meselinin üçüncü boyutudur. Kırıkkale halkının, yok olan imla tesislerinin tekrar Kırıkkale’ye kurulmaması endişesini taşıması ise, olayın en önemli boyutudur. Mükemmel bir yeni imla tesisinin malî portesi 250 milyon dolar olup, yeni hükümetimizden bu konuda acil çözüm yolu beklemekteyiz; çünkü, bu tesisler, Kırıkkale’nin değil, Türkiye’nin ve büyük Türk Milletininin, Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarından devraldığı kutsal bir mirastır. Sayın Başkan, değerli üyeler; bilindiği gibi, ülke ve dünya gerçekleri ışığında, 1985 yılında, Savunma Sanayii Müsteşarlığı kurularak, yerli sanayinin savunma sanayiinin ihtiyaçlarına göre reorganizasyonunu ve entegrasyonunu sağlamak amacıyla, çalışmalar yürütmüştür. Gerçekten, geçen ondört yıl içinde, bu amaçla, çok önemli yatırımlara ve projelere imza atılmıştır; Savaşan Şahinler, F-16’lar, Stinger füzeleri, zırhlı araçlar, yüzlerce askeri araç ve teçhizat, bu amaçla üretilmiştir; ancak, bu faaliyetler yürütülürken, gözardı edilen ve ihmal edilen bir husus var ki, bunu belirtmek zorundayım. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN – Sayın Gökbulut, size de 1 dakika eksüre veriyorum. NİHAT GÖKBULUT (Devamla) – Teşekkür ederim. Savunma Sanayii Müsteşarlığı, yerli sanayii savunma sanayiiyle entegre ederken, bu konunun otoritesi, bilgi birikimi ve endüstriyel kapasitesiyle, Türkiye’nin tek savunma sanayii ve entegre tesisleri olan Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumunu ihmal etmiştir; çünkü, özellikle 1990 yılından sonra, bu millî kurum küçülmüş, küçülürken etkinliği artmamış, bilakis azalmıştır; 11 000 çalışanı 3 500 kişiye düşmüş, teknolojik atılımını yapamamıştır. Bununla şunu ifade etmek istiyorum: Silahlı Kuvvetlerimiz, ihtiyaçlarının yüzde 75’ini dışarıdan temin ediyor. Savunma Sanayii Müsteşarlığı, özel sanayimize destek veriyor, lakin tam netice alamıyor. Diğer taraftan, devletin kurduğu, Atatürk’ün emanet ettiği dev bir işletme, tüm altyapısı ve birikimiyle kenarda bekliyor. Bu iki gücün birleşmesi ve entegrasyonu, sorunu çözecektir. İmla patlamasının ikinci yıldönümünde, yeni imla tesislerimizin kurulması arzu ve dileğiyle, en derin saygılarımı sunar, selamlarımı iletirim. (ANAP sıralarından alkışlar) BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Gökbulut. Hükümet, gündemdışı konuşmaya cevap vermeyi düşünüyor mu efendim? DEVLET BAKANI TUNCA TOSKAY (Antalya) – İlgili bakan kendisine yazılı cevap verecek. BAŞKAN – Peki Sayın Bakan; teşekkür ediyorum. Gündemdışı konuşmalar tamamlanmıştır. Gündeme geçiyoruz. Cumhurbaşkanlığı tezkereleri vardır; okutuyorum: C) TEZKERELER VE ÖNERGELER 1. – Güney Afrika Cumhuriyetine gidecek olan Devlet Bakanı Şuayip Üşenmez’e, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Sadi Somuncuoğlu’nun vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/219) 14 Haziran 1999 Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Güney Afrika Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığının devir-teslim törenine katılmak üzere, 15 Haziran 1999 tarihinde Güney Afrika Cumhuriyetine gidecek olan Devlet Bakanı Prof. Dr. Şuayip Üşenmez’in dönüşüne kadar; Devlet Bakanlığına, Devlet Bakanı Sadi Somuncuoğlu’nun vekâlet etmesinin, Başbakanın teklifi üzerine, uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize sunarım. Süleyman Demirel Cumhurbaşkanı BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur. 2. – Fransa’ya gidecek olan Millî Savunma Bakanı Sabahattin Çakmakoğlu’na, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Ramazan Mirzaoğlu’nun vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/220) 14 Haziran 1999 Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına 43 üncü Uluslararası Havacılık ve Uzay Sergisine katılmak üzere, 15 Haziran 1999 tarihinde Fransa’ya gidecek olan Millî Savunma Bakanı Sabahattin Çakmakoğlu’nun dönüşüne kadar; Millî Savunma Bakanlığına, Devlet Bakanı Prof. Dr. Ramazan Mirzaoğlu’nun vekâlet etmesinin, Başbakanın teklifi üzerine, uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize sunarım. Süleyman Demirel Cumhurbaşkanı BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur. 3. – Moldova Cumhuriyetine gidecek olan Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e, dönüşüne kadar, TBMM Başkanı Yıldırım Akbulut’un vekâlet edeceğine ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/221) 16 Haziran 1999 Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına 17 Haziran 1999 günü Moldova’ya resmî bir ziyarette bulunacağımdan, dönüşüme kadar Cumhurbaşkanlığına, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 106 ncı maddesi uyarınca, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Yıldırım Akbulut vekâlet edecektir. Bilgilerinize sunarım. Süleyman Demirel Cumhurbaşkanı BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur. 4. – Moldova Cumhuriyetine gidecek olan Millî Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu’na, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Fikret Ünlü’nün vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/222) 15 Haziran 1999 Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Görüşmelerde bulunmak üzere, 17 Haziran 1999 tarihinde Moldova Cumhuriyetine gidecek olan Millî Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu’nun dönüşüne kadar; Millî Eğitim Bakanlığına, Devlet Bakanı Fikret Ünlü’nün vekâlet etmesinin, Başbakanın teklifi üzerine, uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize sunarım. Süleyman Demirel Cumhurbaşkanı BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur. 5. – İngiltere’ye gidecek olan Çevre Bakanı Fevzi Aytekin’e, dönüşüne kadar, Orman Bakanı Nami Çağan’ın vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/223) 15 Haziran 1999 Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Çevre ve Sağlık III. Balkanlar Konferansına katılmak üzere, 17 Haziran 1999 tarihinde İngiltere’ye gidecek olan Çevre Bakanı Fevzi Aytekin’in dönüşüne kadar; Çevre Bakanlığına, Orman Bakanı Prof. Dr. Nami Çağan’ın vekâlet etmesinin, Başbakanın teklifi üzerine, uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize sunarım. Süleyman Demirel Cumhurbaşkanı BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur. 6. – Moldova Cumhuriyetine gidecek olan Devlet Bakanı Abdulhaluk Mehmet Çay’a, dönüşüne kadar, Ulaştırma Bakanı Enis Öksüz’ün vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/224) 15 Haziran 1999 Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Görüşmelerde bulunmak üzere, 17 Haziran 1999 tarihinde Moldova Cumhuriyetine gidecek olan Devlet Bakanı Prof. Dr. Abdulhaluk Mehmet Çay’ın dönüşüne kadar; Devlet Bakanlığına, Ulaştırma Bakanı Prof. Dr. Enis Öksüz’ün vekâlet etmesinin, Başbakanın teklifi üzerine, uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize sunarım. Süleyman Demirel Cumhurbaşkanı BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur. Değerli milletvekilleri, bütçe üzerinde, kişisel söz kaydıyla ilgili olarak, Başkanlığın bir duyurusu vardır; okuyorum: A) ÇEŞİTLİ İŞLER (Devam) 2. – Bütçe görüşmelerinde kişisel söz kaydına ilişkin başkanlık duyurusu BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, bütçenin görüşme programı bastırılıp dağıtılmıştır. Bütçeler üzerinde şahısları adına söz almak isteyen sayın üyelerin, söz kayıt işlemleri 18 Haziran 1999 Cuma günü saat 09.00-10.00 arasında Demokratik Sol Parti ve Fazilet Partisi Grupları toplantı salonunda Başkanlık Divanı kâtip üyelerince imza karşılığında yapılacaktır. Bu saatten sonra, söz kaydı, Kanunlar ve Kararlar Müdürlüğünde yapılacaktır. Söz kaydını her sayın üyenin, bizzat yaptırması gerekmektedir. Başkası adına söz kaydı yapılmayacaktır. Genel Kurulun aldığı karara uygun olarak, kişisel söz kaydı, her tur için lehte ve aleyhte olmak üzere ve sadece biri hakkında yapılacaktır. Bir milletvekili, sadece bir tur için söz kaydı yaptırabilecektir. Ayrıca, duyuru ilan tahtalarına da asılmıştır. Sayın üyelerin bilgilerine sunulur. Değerli milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisi Hesaplarını İnceleme Komisyonu Geçici Başkanlığının, Komisyonun başkan, başkanvekili, sözcü, kâtip ve denetçi seçimine dair bir tezkeresi vardır; okutuyorum: C) TEZKERELER VE ÖNERGELER (Devam) 7. – Türkiye Büyük Millet Meclisi Hesaplarını İnceleme Komisyonu Geçici Başkanlığının; Komisyonun başkanı, başkanvekili, sözcü, kâtip üye ve denetçi seçimini yaptığına ilişkin tezkeresi (3/225) Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına 16 Haziran 1999 Türkiye Büyük Millet Meclisi Hesaplarını İnceleme komisyonu, Komisyon başkanı, başkanvekili, sözcü, kâtip ve denetçi seçimleri için 16 Haziran 1999 Çarşamba günü saat 16.00’da toplanmış ve kullanılan 9 oy pusula sayım sonucu aşağıda adı ve soyadı belirtilen üyeler, karşılarında gösterilen oyları alarak başkan, başkanvekili, sözcü, kâtip ve denetçi seçilmiştir. Bilgilerinize sunulur. Hüsamettin Korkutata Bingöl Türkiye Büyük Millet Meclisi Hesaplarını İnceleme Komisyonu Geçici Başkanı Başkan : Nazif Okumuş İstanbul (7) Oy Başkanvekili : Ataullah Hamidi Batman (7) Oy Sözcü : Hamdi Baktır Kayseri (7) Oy Kâtip : Burhan Bıçakçıoğlu İzmir (7) Oy Denetçi : Çetin Bilgir Kars (7) Oy BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur. Meclis araştırması önergeleri vardır. Değerli milletvekilleri, önergeleri okutmadan önce metinlerin uzunluğu dolayısıyla, Başkanlık Divanı Kâtip Üyesinin önergeleri oturarak okuması hususunu oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir. Önergeyi okutuyorum : D) GENSORU, GENEL GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI VE MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGELERİ 1. – Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya ve 19 arkadaşının, eğitimin sorunları ile uygulanan eğitim politikalarının araştırılması ve alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/7) Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Mevcut öğrenci sayısı ülke nüfusuyla kıyaslandığında eğitim şu anda nüfusun 1/3’ünü doğrudan ilgilendirmektedir. Çünkü, yaklaşık 15 milyon öğrenci, 15 milyon anne ve 15 milyon da baba olarak düşünülürse, 45 milyon insan, eğitimin doğrudan ilgi alanına girmektedir. Geri kalan 15 milyon nüfus ise, dolaylı olarak eğitimin ilgi alanına girmektedir. Öte yandan, eğitim, yetiştirdiği kuşaklarla da ülkemizin geleceğiyle çok yakından ilgilidir. Uygulanan eğitim politikaları sonunda yetiştirdiğimiz kuşaklardan memnun muyuz? Memnun değilsek, hangi eğitim politikalarını geliştirmeliyiz? Türk eğitim düzeni, ürettiği eğitim politikaları ve yetiştirdiği kuşaklar açısından çağın neresindedir? Bu ve benzeri sorular cevap beklemektedir. Mevcut Eğitim Bakanlığının bu sorulara cevap vermesi kaçınılmazdır; ama, eğitimde uygulanan politikaların kamuoyu tarafından bilinmesinde de yarar vardır. Kısaca, ekli gerekçede sunulan sebeplerden dolayı, eğitimde uygulanan politikaların gözden geçirilmesi ve alınması gerekli tedbirleri tespit etmek amacıyla, Anayasa ve İçtüzüğün ilgili maddeleri gereğince, Meclis araştırması açılmasını arz ederiz. 1- Tevhit Karakaya (Erzincan) 2- Ömer Vehbi Hatipoğlu (Diyarbakır) 3- Hüseyin Kansu (İstanbul) 4- Metin Kalkan (Hatay) 5- Bahri Zengin (İstanbul) 6- Suat Pamukçu (Bayburt) 7- Ali Rıza Gönül (Aydın) 8- Rıza Ulucak (Ankara) 9- Avni Doğan (Kahramanmaraş) 10- İsmail Özgün (Balıkesir) 11- Lütfi Yalman (Konya) 12- Maliki Ejder Arvas (Van) 13- Ahmet Derin (Kütahya) 14- Veysel Candan (Konya) 15- Oya Akgönenç Muğisuddin (Ankara) 16- Özkan Öksüz (Konya) 17- Bülent Arınç (Manisa) 18- Şükrü Ünal (Osmaniye) 19- Nezir Aydın (Sakarya) 20- Şeref Malkoç (Trabzon) Gerekçe: Ülkemizin önemli, son derece zor ve çetin şartlar içinde bulunduğu konusunda, kamuoyu düşünce birliği içindedir. Ülkemizin çözmesi gereken ekonomik, sosyal ve siyasî sorunları bulunmaktadır. Bir yandan enflasyon, işsizlik, hayat pahalılığı, öbür yandan terör, rüşvet, hırsızlık, bölücülük, hepsinden önemlisi izlenen çarpık ve yanlış iç ve dışsiyaset. Aslında, ülkemizin çözümlenmeyecek derecede ne ekonomik ne siyasî ne de sosyal sorunları vardır. Ülkemizin sorunlarının temelinde, acilen ele alınıp çözümlenmesi gereken en öncelikli sorunu eğitimdir. “Eğitim” çağdaş dünyada “çözüm”le eşanlamlıdır. Biz de ise “eğitim” “sorun”u çağrıştırmaktadır. O derece, eğitim, sorunla eşanlamlı kullanılmaktadır ki, eğitim kelimesinin anıldığı andan itibaren sorun çağrışmaktadır. Çağdaş dünyada, eğitim, çözümle eşanlamlı kullanılırken, niçin bizde sorunla eşanlamlı kullanılmaktadır? Çağdaş dünyada, hangi alanda olursa olsun, ülkeler, sorunlarına eğitimle çözüm aramakta ve bulmaktadırlar. Bizde ise, eğitim, sürekli gündemde ve çözümü ise gündemdışı tutulmaktadır. Şimdi, yukarıdaki sorunun cevabını aramak ve bulmak Türkiye Büyük Millet Meclisine düşmektedir. Başlangıçtan beri uygulanan yanlış, dayatmacı eğitim politikaları sonunda hem eğitim düzeni hem de bağlı olarak ülkemiz, yığınla sorunla karşı karşıya getirilmiştir. Bu sorunların temelindeyse eğitim bulunmaktadır. Çağdaş dünyada eğitim düzenleri üç temel esasa oturtulmuştur: 1- Bilimsellik: Eğitim politikalarını bilim yönlendirmektedir. 2- Katılımcılık: Eğitimin temel unsuru insan faktörüdür. Halkın görüşü, eğitim politikalarını belirlemektedir. 3- Ölçme ve değerlendirme: Yetiştirdiğimiz insanlardan memnun muyuz? Memnun değilsek, tedbiri nedir? Üniversite önünde yığılma, harçların bahane edilerek üniversitelerdeki öğrenci gösterileri, lise ve ortaokul düzeyine kadar inen uyuşturucu ve alkol kullanma alışkanlığı, emekliliğini isteyen 57 000 öğretmen ve arkalarında bıraktıkları açık, eğitimin son derece düşük başarı ortalaması, okul öncesinden başlayarak okullaşma oranındaki geri kalmışlık, katkı payı olarak velilerden toplanan kontrolsüz paralar, öğretmenlerin özlük hakları, bölgelerarası dengesizlikler ve eğitimin teşkilat yapısı, son kesintisiz eğitimin sonuçları başlıbaşına incelenmesi gereken konulardır. Kısaca yukarıda arz edilen sebeplerden dolayı, eğitimde uygulanan politikaların gözden geçirilmesinin zamanı gelmiştir. Eğitimde güdülen politikaların temel ilkelerinin ve politikayı yönlendiren esas unsurların değerlendirilmesi, ülkemizin geleceği için kalıcı ve sağlıklı kararların alınmasında yardımcı olacaktır. Bu sebeple, Anayasanın ve İçtüzüğün amir hükümleri gereğince, eğitimin sorunları ve uygulanan eğitim politikaları hakkında Meclis araştırması açılmasını arz ve teklif ederiz. BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur. Önerge, gündemdeki yerini alacak ve Meclis araştırması açılıp açılmaması konusundaki öngörüşme, sırası geldiğinde yapılacaktır. Diğer önergeyi okutuyorum: 2. – Kütahya Milletvekili Ahmet Derin ve 22 arkadaşının, yumurta üreticilerinin sorunlarının araştırılarak alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/8) Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Son günlerde yazılı ve görsel basına da akseden, âdeta iki üç yılda bir konjonktürel olarak oluşan, yumurta üreticilerinin bugünkü durumu içler acısıdır. Yüzde 90 yumurta randımanında bile tavuklarını kesime vermek mecburiyetinde kalan üreticilerin sorunlarını ve alınması gereken tedbirleri tespit amacıyla, Anayasa ve İçtüzüğün ilgili maddeleri gereği, Meclis araştırması açılmasını saygıyla arz ederiz. 14.5.1999 1- Ahmet Derin (Kütahya) 2-İsmail Özgün (Balıkesir) 3-Suat Pamukçu (Bayburt) 4-Metin Kalkan (Hatay) 5-Ahmet Sünnetçioğlu (Bursa) 6-Ramazan Toprak (Aksaray) 7-Mustafa Niyazi Yanmaz (Şanlıurfa) 8-Ahmet Cemil Tunç (Elazığ) 9-Ahmet Demircan (Samsun) 10-Mehmet Zeki Okutan (Antalya) 11-Kemal Albayrak (Kırıkkale) 12-Bekir Sobacı (Tokat) 13-Tevhit Karakaya (Erzincan) 14-Nurettin Aktaş (Gaziantep) 15-Mehmet Fuat Fırat (İstanbul) 16-Lütfi Yalman (Konya) 17- Zülfükar İzol (Şanlıurfa) 18- Mahfuz Güler (Bingöl) 19-Şeref Malkoç (Trabzon) 20-İlyas Arslan (Yozgat) 21-Nezir Aydın (Sakarya) 22-Osman Yumakoğulları (İstanbul) 23-Veysel Candan (Konya) Gerekçe: Bir yıldır devam edip, bugün üreticiyi isyan ettiren bir yumurta krizi devam etmektedir. Son bir yıl içinde yem fiyatları yüzde 100’ün üzerinde artmasına rağmen, yumurta üretici fiyatlarının aynı kalması, hatta düşmesi, marketlerde ise üretici fiyatının 2 misline satılması, binlerce yumurta üreticisini isyan ettirmiş, yüzde 90 randımandaki tavuklarını kesime vermek mecburiyetinde bırakmıştır. 2 kilogram gelebilen 30’luk bir viyol yumurta 300 bin TL’ye satılamamaktadır. Halbuki, aynı besin değerine sahip 2 kilogram et 4-5 milyon TL’ye satılmaktadır. Örgütsüz küçük üreticilerin gerekli tanıtım ve reklamını yapamamaları, hükümetlerin ve ilgili bakanlığın sahip çıkmaması sonucu, çok değerli bir besin olan yumurtanın tüketimi yeterince yapılmadığı gibi, az sayıda büyük sermayedarın fiyatlar konusundaki spekülatif oyunlarına da engel olunamamaktadır. İki üç yılda bir tekrarlanan; ancak, bugün, bir yıldır devam eden bu kriz, üreticileri altından kalkamayacakları borçlar altına girmeye, Ziraat Bankasından aldıkları kredileri ödeyemeyecekleri bir konuma getirmiştir. Bu açıdan, acilen tedbir alınması gerektiğine inanıyor, bunun için de konuyu Meclis gündemine taşımak gayesiyle Meclis araştırması talep ediyoruz. BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur. Önerge, gündemdeki yerini alacak ve Meclis araştırması açılıp açılmaması konusundaki öngörüşme, sırası geldiğinde yapılacaktır. Diğer önergeyi okutuyorum: 3. – Kütahya Milletvekili Ahmet Derin ve 22 arkadaşının, ithal kömür uygulamasının yeniden değerlendirilmesi ve kömür üreticilerinin içinde bulunduğu durumun araştırılarak alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/9) Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına 1987 yılında Ankara’nın hava kirliliğini önlemek amacıyla başlayan yabancı kömür ve petrokok ithali, bugün birçok ilde mahallî çevre kurullarının aldıkları haksız, yanlı ve yanlış kararlar sonucu, döviz sıkıntısı çeken ülkemize büyük yükler getirdiği gibi, yerli kömür üreticisi durumundaki birçok özel ve kamu kuruluşunu da, ürettiği kömürü satamaz hale getirmiştir. Bu açıdan, teshin dönemine girmeden, durumun ve alınması gereken önlemlerin tespiti için Anayasa ve İçtüzüğün ilgili maddeleri gereğince Meclis araştırması açılmasını saygıyla arz ederiz. 14.5.1999 1- Ahmet Derin (Kütahya) 2 - İsmail Özgün (Balıkesir) 3 - Suat Pamukçu (Bayburt) 4 - Metin Kalkan (Hatay) 5 - Ahmet Sünnetçioğlu (Bursa) 6 - Mustafa Niyazi Yanmaz (Şanlıurfa) 7 - Ramazan Toprak (Aksaray) 8 - Ahmet Demircan (Samsun) 9 - Ahmet Cemil Tunç (Elazığ) 10 - Mehmet Zeki Okutan (Antalya) 11 - Kemal Albayrak (Kırıkkale) 12 - Bekir Sobacı (Tokat) 13 - Tevhit Karakaya (Erzincan) 14 - Nurettin Aktaş (Gaziantep) 15 - Şeref Malkoç (Trabzon) 16 - Mehmet Fuat Fırat (İstanbul) 17 - Lütfi Yalman (Konya) 18 - Zülfikâr İzol (Şanlıurfa) 19 - Mahfuz Güler (Bingöl) 20 - İlyas Arslan (Yozgat) 21 - Nezir Aydın (Sakarya) 22 - Osman Yumakoğulları (İstanbul) 23 - Veysel Candan (Konya) Gerekçe: 1987 yılından başlayıp, bugün tüm yerli kömür üreticilerini zor durumda bırakan yerli kömür-ithal kömür haksız rekabeti, ülke ekonomisine büyük zararlar vermeye başlamıştır. Birçok özel sektör kömür üreticileri işletmelerini kapatmışlar, linyit üretimi yapan kamu sektöründe ise üç dört yıl üretimini durdursa yine de yetecek kömür stoklarına ulaşılmıştır. Bir yıl daha böyle devam edilirse, kamu sektörü de üretimi durdurmak mecburiyetinde kalacağı gibi, üzeri açılmış milyonlarca ton kömür kendi kendine yanmaya da başlayacaktır. Buna rağmen, illerdeki Mahallî Çevre Kurullarının birçoğu, bilgiye sahip olamadıkları için midir, yoksa çevre ve hava kirliliği konusunda çok hassas oldukları için midir, tespit ettikleri kömür kriterlerinde, ithal kömür lehine kararlar almakta ve ithal kömür lehine haksız bir rekabet oluşturmaktadırlar. Halbuki, ülkemizde, hava kirliliği yapmayan, kontrollü olarak girişi sağlandığında, İstanbul örneğinde olduğu gibi, olumlu sonuçlar alınabilen yerli linyitlerimiz mevcuttur. Gereksiz yere ya kükürt oranını çok düşük tutarak ya da istenen kaloriyi çok yüksek tutarak, birçok ilimize yerli kömür girişine mani olunmaktadır. Bu durum, döviz kaybına sebep olduğu gibi, ülke ekonomisine de büyük zararlar vermektedir. Gerçeklerin bir komisyon tarafından tespit edilmesine zaruret görüldüğü için Meclis araştırması önergemiz verilmiştir. BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur. Önerge, gündemdeki yerini alacak ve Meclis araştırması açılıp açılmaması konusundaki öngörüşme, sırasında yapılacaktır. Değerli milletvekilleri, gündemin “Seçim” kısmına geçiyoruz. V. – SEÇİMLER A) KOMİSYONLARA ÜYE SEÇİMİ 1. – İnsan Haklarını İnceleme Komisyonuna üye seçimi BAŞKAN – İnsan Haklarını İnceleme Komisyonunda Doğru Yol Partisi Grubuna düşen üyeliklere, Denizli Milletvekili Mehmet Gözlükaya, Karabük Milletvekili Mustafa Eren, Sinop Milletvekili Kadir Bozkurt, Tekirdağ Milletvekili Nihan İlgün aday gösterilmişlerdir. Şimdi, Doğru Yol Partisi Grubu tarafından, biraz önce ifade etmiş olduğum Komisyona üye olarak gösterilen arkadaşların kabulünü oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...Kabul etmeyenler...Kabul edilmiştir. Değerli milletvekilleri, alınan karar gereğince, gündemin “Kanun Tasarı ve Teklifleriyle Komisyonlardan Gelen Diğer İşler” kısmına geçiyoruz. Gündemin 1 inci sırasında, Demokratik Sol Parti Genel Başkanı İstanbul Milletvekili Bülent Ecevit, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Osmaniye Milletvekili Devlet Bahçeli ile Anavatan Partisi Genel Başkanı Rize Milletvekili Mesut Yılmaz ve 342 Milletvekilinin; Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 143 üncü Maddesinin Değiştirilmesine Dair Kanun Teklifi ve Anayasa Komisyonu raporu yer almaktadır. Teklifin birinci görüşmesi 15 Haziran 1999 Salı günü saat 23.55’te bitmiştir. İçtüzüğümüzün 93 üncü maddesinde, Anayasanın değiştirilmesine dair tekliflerin ikinci görüşmesine, birinci görüşmenin bitiminden 48 saat geçmeden başlanamayacağı hükmü yer almaktadır. Bu nedenle, teklifin ikinci görüşmelerine başlayamıyoruz. VI. – KANUN TASARI VE TEKLİFLERİYLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER 1. – Bankalar Kanunu Tasarısı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (1/5) (S. Sayısı : 1) (*) BAŞKAN - 2 nci sırada yer alan, Bankalar Kanunu Tasarısı ve Plan ve Bütçe Komisyonu raporunun görüşmelerine başlıyoruz. Komisyon ve Hükümet hazır. Geçen birleşimde, tasarının 3 üncü maddesi kabul edilmişti. Şimdi, 4 üncü maddeyi okutuyorum: Kurum başkanlığı ve hizmet birimleri MADDE 4. – 1. Başkana görevlerinde yardımcı olmak üzere Kurul kararıyla üç başkan yardımcısı atanır. Başkan yardımcıları hukuk, iktisat, malîye, bankacılık, işletmecilik, kamu yönetimi, istatistik ve mühendislik dallarında en az lisans düzeyinde öğrenim görmüş ve Kurumda veya Kurumun görev alanına giren konularda en az 10 yıl çalışmış kişiler arasından seçilir. 2. a) Kurumun hizmet birimleri; Kurum görev ve yetkilerinin gerektirdiği sayıda daire başkanlıkları şeklinde teşkilatlanmış ana hizmet birimleri, Bankalar Yeminli Murakıpları Kurulu, danışma birimleri ve yardımcı hizmet birimlerinden oluşur. Kurumun hizmet birimleri ile bunların görev ve sorumlulukları Kurulun önerisi üzerine Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. b) Bu Kanun ile Kuruma verilen görevlerin gerektirdiği aslî ve sürekli görev ve hizmetler Bankalar Yeminli Murakıpları ve Yardımcıları ile Bankacılık Uzman ve Uzman Yardımcılarından oluşan meslek personeli ve diğer personel eliyle yürütülür. c) Kurum emrinde çalıştırılan bankalar yeminli murakıpları ve Yardımcıları ile bankacılık uzman ve uzman yardımcıları ve diğer personel, sözleşmeli olarak istihdam edilir. d) Bankacılık uzman yardımcıları konuları ile ilgili dallarda en az lisans düzeyinde öğrenim yapmış adaylar arasından sınavla seçilerek alınırlar. Uzman yardımcılığına atananlar, en az üç yıl çalışmak ve olumlu sicil almak kaydıyla konuları ile ilgili hazırlayacakları uzmanlık tezinin Kurulca kabul edilmesi ve yapılacak uzmanlık sınavında başarılı olmaları halinde, en az beş üyenin olumlu oyu ile alınmış Kurul kararıyla Bankacılık Uzmanı olarak atanırlar. Bankacılık uzman ve uzman yardımcılığı yeterlik ve yarışma sınavları ile çalışma usul ve esasları yönetmelikle düzenlenir. BAŞKAN – 4 üncü madde üzerinde gruplar adına söz talebi var mı efendim? SAFFET ARIKAN BEDÜK (Ankara) – Var efendim; Samsun Milletvekilimiz Sayın Kemal Kabataş, grup adına konuşacaklar. BAŞKAN – Doğru Yol Partisi Grubu adına, Samsun Milletvekili Sayın Kabataş; buyurun efendim. Vaz mı geçiyorsunuz efendim? SAFFET ARIKAN BEDÜK (Ankara) – Vazgeçtik efendim. BAŞKAN – Gruplar adına başka söz talebi yoksa, şahıslar adına vaki talepleri değerlendireceğim. Şahsı adına, Tunceli Milletvekili Sayın Kamer Genç söz istemişlerdir. Buyurun efendim. Sayın Genç, konuşma süreniz 5 dakikadır. KAMER GENÇ (Tunceli) – Teşekkür ederim Sayın Başkan. Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; aslında, devlet içinde, bankalarla ilgili olarak, düzenleme ve denetleme kurulu diye çok yeni bir idare üretiyoruz; bu idareyle ilgili olarak birtakım düzenlemeler getiriyoruz. Tabiî, bizim bir hukuk sistemimiz var. Bu hukuk sistemimizde önemli birtakım yenilikler getirilirken, bunların uygulamalarda çok büyük tereddütler ve aksaklıklar yaratacağına inanıyorum. Mesela, ikinci bentte diyor ki: “Kurumun hizmet birimler ile bunların görev ve sorumlulukları Kurulun önerisi üzerine Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir”. Bunların hepsi çok kapalı şeyler. Yine, burada istihdam edilecek personel sözleşmeli olacak. Ben görmedim. bu kurula bağlı olarak yeni kadro ihdas edilmiş mi, kaç tane ihdas edilmiş. Yani, bu personel çeşitli bankaların personelleri arasından mı alınıp istihdam edilecek, yoksa, bu kurul için özel bir idarî mekanizma mı teşkil edilecek, bu kurula mahsus olmak üzere yeni bir personel mi alınacak; bunlar belli değil. Aslında, bu kurulun benzeri olan, mesela, bugün, Rekabet Kurulu var, TRT var, böyle, idare içinde. Bunun benzeri bir kurum mu olacak; bunlar açıklanmamıştır. Bence, bunların açıklanması lazım. Bir yandan, tabiî, yeni yeni personel, yani, birtakım imtiyazlı kişilere personel statülerini yaratırken, öte tarafta, insanlarımız, gerçekten, işsizlik konusunda çok büyük bir sıkıntı içinde. Bunlara da çare bulmak lazım. Bu arada, tabiî, söz almışken, ufak bir şeye de temas etmek istiyorum. Özellikle enerji özelleştirmelerinde, güneydoğuda hiçbir ilin TEDAŞ’ları, elektrik dağıtımları özelleşmediği halde, yalnız Bingöl ve Tunceli özelleştiriliyor. BAŞKAN – Sayın Genç... KAMER GENÇ (Devamla) – Tamam, buna bağlı geliyorum canım. Siz, herhalde, ağzımızın şeyi değilsiniz. BAŞKAN – Sayın Genç, Bankalar Kanunu Tasarısının 4 üncü maddesi üzerinde konuşuyoruz ve görüşmeleri yapıyoruz. KAMER GENÇ (Devamla) – Neyse... Tamam... Onunla bağlantılı konuşuyorum canım; oraya getireceğim. BAŞKAN – Lütfen konunun dışına çıkmayın. (DSP, MHP ve ANAP sıralarından alkışlar) KAMER GENÇ (Devamla) – Şimdi, enerji ihaleleri... Özellikle Tunceli ve Bingöl olağanüstü hal bölgesindedir ve burada elektrik dağıtımı da yapmak mümkün değil. Sayın Başkanımız da burada. Zaten, bizim ilimizde iki tane işçi çalıştıran kurum var; biri Telekom, Posta ve bir de TEDAŞ; başka hiçbir kurum yok. Ee, bu da şimdi özelleştiriliyor. Özelleşince, buradaki insanlara hizmet de gitmeyecek. Sayın Başbakan burada, kendilerinden rica ediyorum; bu Tunceli TEDAŞ’ın özelleştirilmesi konusuna bir çare bulmasını diliyorum. Aslında, bunu söylemek de sizi niye rahatsız ediyor, bilmiyorum tabiî. EMRE KOCAOĞLU (İstanbul) – O insanlara saygın varsa, ayrıca söz al. KAMER GENÇ (Devamla) – Aslında, şunu derken; yani, bu devletin iş beklenen, iş sıkıntısı çekilen, istihdam sıkıntısı çekilen bölgelerinde, mevcut olan küçük istihdam imkânları ortadan kaldırılıyor. Bir yandan da, böyle, bankalar düzenleme ve denetleme kurulu adı altında yeni kurullar oluşturuluyor ve bu kurullarda, devletin çeşitli kademelerinde, iktidarın çeşitli kademelerinde söz sahibi olan kişilere arpalık makamlar ihdas ediliyor. Bunun, bu konuyla ilgisi yok mu; var. Bunun konuyla ilgisinin olup olmadığını anlamak için de, tabiî, konuşulanları anlamak lazım. Bu itibarla, değerli milletvekilleri, bence, bu madde çok muğlaktır. Bunun, hükümet tarafından açıklanması gerekir; çünkü, burada, düzenleme yetkisi Bakanlar Kuruluna veriliyor da, bu düzenleme ne düzeyde olacak... Yani, evet, Türkiye’de tüzük çıkarmaya Bakanlar Kurulunun yetkisi var; Bakanlar Kurulu seviyesinde çıkarılacak yönetmelik var, bir de bakanın çıkardığı yönetmelik var. Burada, ilgili bakanın teklifi üzerine, tabiî ki, bu kurul Bakanlar Kurulunca seçiliyor. Bence, bu kurulun düzenlemesinin, yani, personel şeması düzenlemesinin de kanunla düzenlenmesi lazım. Bunun, Bakanlar Kuruluna verilmemesi gerektiğine inanıyorum. Fazla da zamanınızı almak istemiyorum. Saygılar sunarım efendim. BAŞKAN – Teşekkür ederiz Sayın Genç. Madde üzerinde başka söz talebi?.. Yok. Maddeyle ilgili önerge de bulunmamaktadır. Müzakaresi tamamlanmış olan 4 üncü maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir. 5 inci maddeyi okutuyorum: Bankalar yeminli murakıpları MADDE 5. – 1. Bu Kanun ile diğer kanunların bankalarla ilgili hükümlerinin uygulanmasının ve her türlü bankacılık işlemlerinin denetimi, bankaların varlıkları, alacakları, özkaynakları, borçları, kâr ve zarar hesapları arasındaki ilgi ve dengelerin ve malî bünyeyi etkileyen diğer tüm unsurların tespit ve tahlili Kurum adına doğrudan Başkana bağlı bir Kurul teşkil eden bankalar yeminli murakıpları ve yardımcıları tarafından yapılır. 2. Bankalar yeminli murakıpları ve yardımcıları, bu Kanunda yazılı görevleriyle kayıtlı olmak üzere vergi inceleme yetkisine ve 20/2/1930 tarihli ve 1567 sayılı Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun hükümlerine aykırı hareket eden banka ve ilgililer hakkında adı geçen Kanunun ek 1 inci maddesindeki yetkilere sahip oldukları gibi tüm bankaların kuruluş kanunu hükümleri ile diğer kanunların bankalarla ilgili hükümlerinin uygulanmasını da denetlemeye yetkilidirler. 3. Bankalar yeminli murakıpları ve yardımcıları, bankalar ve bankaların iştirak ve kuruluşları ile diğer gerçek ve tüzelkişilerden bu Kanun hükümleri ile ilgili görecekleri bütün bilgileri istemeye, bunların tüm defter, kayıt ve belgelerini incelemeye yetkili olup, bilgi istenenler de istenilen bilgileri vermekle, defter, kayıt ve belgeleri incelemeye hazır bulundurmakla yükümlüdürler. 4. Kamu kurum ve kuruluşları, Merkez Bankası ve benzeri kuruluşlar ile Risk Merkezi görevleriyle ilgili olarak istenecek her türlü bilgiyi gizli de olsa bankalar yeminli murakıpları ve yardımcılarına verirler. 5. Bankalar yeminli murakıp yardımcıları konuları ile ilgili dallarda yükseköğrenim yapmış adaylar arasından sınavla seçilerek alınırlar. En az üç yıl bankalar yeminli murakıp yardımcılığı yaptıktan sonra yeterlik sınavında başarı gösterenler, en az beş üyenin olumlu oyu ile alınmış Kurul kararıyla bankalar yeminli murakıbı olarak atanırlar. 6. Bankalar Yeminli Murakıpları Kurulu Başkanı, Kurum başkan yardımcısı statüsünde olup bankalar yeminli murakıbı sıfat ve yetkisini taşır. 7. Bankalar yeminli murakıpları ve yardımcıları Ankara’da Asliye Ticaret Mahkemesinde yemin etmedikçe denetim yapamazlar. 8. Bankalar yeminli murakıplarının çalışma esas ve usulleri bir yönetmelikle düzenlenir. BAŞKAN – Okunan 5 inci madde hakkında gruplar adına, Doğru Yol Partisi Grubu adına, Samsun Milletvekili Sayın Kemal Kabataş; buyurun efendim. (DYP sıralarından alkışlar) Konuşma süreniz 10 dakikadır Sayın Kabataş. DYP GRUBU ADINA KEMAL KABATAŞ (Samsun) – Sayın Başkan, Yüce Meclisin değerli üyeleri; görüşmekte olduğumuz Bankalar Kanunu Tasarısının 5 inci maddesi hakkında, Doğru Yol Partisi Grubu adına görüşlerimi açıklamak üzere söz almış bulunuyorum. Sözlerime başlamadan önce hepinizi saygıyla selamlıyorum. Değerli üyeler, devlet yönetiminde fazla önde görülmeyen, bütün mütevazılıklarıyla devlete hizmet eden, sessiz ve gerçekten büyük bir özveriyle çalışan kurumlar vardır. Bu kurumlar içerisinde, bürokraside özel yeri olan biri de, Bankalar Yeminli Murakıpları Kuruludur. Maliye Bakanlığının denetim konusundaki tüm etik değerlerini, tüm geleneklerini ve objektif görev yapma anlamında tüm değerlerini haiz, Türkiye’nin çok seçkin, çok güzide bir kuruludur. Görüşmekte olduğumuz tasarıda ve tasarıyla getirilen yeni sistem içerisinde de, bankalar yeminli murakıplarının çok özel ve ayrıcalıklı bir yeri olacaktır; çünkü, bu sistem, getirdiğimiz yeni model, sadece bir kurum çatısı altında 7 kişilik bir karar organından ibaret gibi görülüyorsa da, gerisindeki gerçek güç ve bankacılık sistemini denetleyecek güç, bankalar yeminli murakıplarından ibaret olacaktır; yani, bankalar yeminli murakıpları, bugün olduğu gibi, yarın da, önerdiğimiz yeni modelde, bankacılık sisteminin denetiminden sorumlu kurul olarak görev ifa edecektir. Burada, üzerinde durmak istediğim birkaç nokta var. Biz, yeni kurumlar, yeni kurullar oluştururken, geçmişimizle ilgili tüm değerleri yok sayıyoruz. Bu kurumda görev yapan insanlar, bugüne kadar, tarafsızlıkla, objektiflikle ve tüm profesyonel niteliklerini ortaya koyarak denetim görevini ifa etmişlerdir. Bunları bugün inkâr edemeyiz ve bunların tarafsızlığından, tarafsızlaştırılmasından söz edemeyiz. Esasen, bu kurul ve bu kurulda görev yapmakta olan değerli uzmanlar, murakıplar, gerçekten bağımsız çalışmanın, objektif çalışmanın, tarafsız olmanın ve kamu yönetiminde bu anlamda örnek olmanın bütün özelliklerini taşımaktadırlar. Dolayısıyla, oluşturulacak olan bankacılık düzenleme ve denetleme kurulunun, mevcut şekliyle, en temel direğini oluşturacak bankalar yeminli murakıplarının tarafsızlığı konusunda bir endişe yaratılmamalıdır. Tasarıyla getirilen yeni tanımlamaya göre, bankalar yeminli murakıpları kurul tarafından atanacaklardır; kurulun 5 üyesinin aynı yönde kullanacağı olumlu oyla atanacaklardır. Bugün, devletteki kariyer sistemi içerisinde iki temel esas vardır. Bunlardan birincisi, devlette, kariyer sistemi içerisinde sınavla memuriyete başlanması ve yeterlik sınavıyla terfi edilmesi ve bu sınavdan sonra da, ortak kararla atanılmasıdır. Bugünkü sistem içerisinde, devlette çalışanlar için temin edilebilmiş en önemli güvence, en önemli teminat ve bağımsız çalışma için getirilmiş en önemli tanım budur. Tasarıyla, biz, bu tanım içerisindeki ikinci önemli noktayı dışarıda bırakıyoruz. Bundan böyle, bankalar yeminli murakıpları da, oluşturulan kurul içerisinde, kurulun diğer uzmanları gibi, kurul kararıyla atanacaktır. Bu sistem, bugün, her birisi ortak kararnameyle, dörtlü kararnameyle atanmış olan değerli murakıpları rencide eder diye düşünüyorum; çünkü, devlette kariyer esası içinde çalışan insanlar için, ortak kararla atanmak, bir çeşit prestij, bir çeşit statü işidir ve benzer statüde olan, benzer görevleri yapan insanlar da atanmaları yönünden aynı statüye tabidir. Bu ayrıntı gibi görülen husus, gerçekte işin özüyle, esasıyla ilgilidir. Kurumun bağımsızlığı, kurulun bağımsızlığı ayrı bir konudur; murakıplar esasen bağımsızdır, bağımsız çalışmaktadırlar ve bağımsız çalışacaklardır. Bunu pekiştirmek anlamında, bunu güçlendirmek anlamında, murakıpların atanmasıyla ilgili esasın, kurulun yine 5 üyesinin teklifi üzerine, kurul tarafından, kurulun 5 üyesi tarafından yapılacak teklif üzerine, ortak kararla, yani, dörtlü kararla atanması, buradaki bağımsızlığı ve görev teminatını sadece güçlendirecek bir husus olacaktır. Bunun ihmal edilmemesi ve bu değerli kurumun, bu değerli kurulun ve mensuplarının bir anlamda onurlandırılması, ödüllendirilmesi lazım. Kurul içinde, uzmanlar gibi, tüm bankacılık sisteminde denetimde temel eleman olan, denetimi devlet adına, kurul adına icra edecek olan bu insanları, bu değerli uzmanları, atanmalarıyla ilgili bir ayrıntı gibi görülen bir hadisede yalnız bırakmamak, bir anlamda memurlaştırmamak ve emsalleriyle benzer statü içinde atanmalarını temin etmek doğru olur diye düşünüyorum. Bu anlamda tasarıda bir eksiklik vardır, bu eksikliğin giderilmesi için, tamamlanması için, bağımsız çalışmanın, objektif çalışmanın pekiştirilmesi için, bu değerli camia mensuplarının bir anlamda onurlandırılması için, atama sisteminin değiştirilmemesi ve kurulun teklifi üzerine, ortak kararla atanması esasının getirilmesini öneriyorum, bunun doğru olacağını ifade etmek istiyorum ve böyle bir uygulamanın, kurulun bağımsızlığıyla ilgisinin olmadığını, hatta, bağımsız çalışma anlayışını bu sistem içinde daha da pekiştireceğini düşünüyorum. Bu vesileyle, teşekkür edip, saygılar sunuyorum. (DYP sıralarından alkışlar) BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Kabataş. Fazilet Partisi Grubu adına, Sakarya Milletvekili Cevat Ayhan konuşacaklardır. Buyurun Sayın Ayhan. (FP sıralarından alkışlar) FP GRUBU ADINA CEVAT AYHAN (Sakarya) – Muhterem Başkan, muhterem üyeler; 1 sıra sayılı Bankalar Kanunu Tasarısının 5 inci maddesinde söz almış bulunuyorum. Bu madde, bankalar yeminli murakıplarıyla ilgilidir. Bankalar yeminli murakıpları, bildiğiniz gibi, halen hazine bünyesinde hizmet etmekte ve bankaları denetlemektedir. Şimdi, bu tasarıyla, bankalarla ilgili yeni kurulan kuruma, kurum bünyesinde de, bankacılık düzenleme ve denetleme kurumu bünyesinde, aynı şekilde bir kurul teşkil edilmektedir. Tabiî olan da, mevcut hazinede çalışan bu murakıpların, bu yeni kuruma devredilmesi ve bundan sonra da, bu kurula, bankalar yeminli murakıpları kuruluna nasıl eleman alınacağı, burada, bu maddede tahsis edilmiş bulunmaktadır. Bu kurul, kurum adına, doğrudan doğruya başkana bağlı olarak, yani, kurumun bir teftiş kurulu gibi çalışacak olan bir kuruldur. Yetkileri geniştir; sadece bankaların iştiraklerinin, münasebette olduğu müşterilerinin değil, bankalarla ilgisi olan, bankayla münasebeti olan bütün tüzelkişi ve şahısların hesapları üzerinde de vergi denetimi yapma yetkisine sahiptir. Komisyonda, bu vergi denetiminin sınırları hakkında tereddütler olunca, göreviyle ilgili olarak bir tarif sınırı getirilmiş bulunmaktadır. Yani, bankalarla ilgili, bankalarda tetkik sırasında, banka müşterisinin de hesaplarına eğilmek gerektiği takdirde, bankayla ilgili meseleyi aydınlatırken, oraya kadar da inme yetkisi vardır; yoksa, alelumum her tarafta vergi incelemesi yapacak manasında değildir bu. Bankalar yeminli murakıpları, devlet bürokrasisi içinde çok iyi yetişmiş, çok yüksek vasıflı elamanlardır. Türk kamu yönetiminde, iyi yetişmiş ve mensupları çok iyi meslekiçi eğitime, meslek terbiyesine ve meslek öncesi de yetiştikleri okullar itibariyle iyi eğitim almış ve imtihanla, yüksek seviyede seçilerek alınan kurumlar var. Bunlar, Maliye Bakanlığı Teftiş Kuruludur, Hesap Uzmanları Kuruludur, bankalar yeminli murakıplarıdır. Diğer kamu kurumlarında da bu tip yüksek vasıfların muhafaza edilebildiği -meslekî vasıfların- kurumlar vardır. Aslında, tabiî, gönül, bütün kamu kurumlarında istihdam edilen personelin, en yüksek vasıfta elemanlar olarak başlangıçta seçilmesini arzu etmektedir. Hakikaten, geri dönüp baktığımızda, 1950’li, 60’lı yıllarda, o dönemlerde, 60’lı yıllarda, 70’li yıllarda devlet bürokrasisi içinde bulunanlar bilirler ki, o dönemlerde, devlet bürokrasisinde fevkalade yüksek vasıflı elamanların istihdam edildiği görülmektedir. Ben, hatırlıyorum şimdi, rahmetli Prof. Mümtaz Turhan Hoca vardı; Oxford Üniversitesi mezunuydu, İstanbul Üniversitesi profesörlerinden, sosyal psikoloji hocası idi. Onun bir konferansında “Oxford mezunlarından birinci vasıfta olanlar, ikinci vasıfta olanlar, mutlaka kamu yönetimine ve öğretim üyeliğine ayrılır; üçüncü, dördüncü derecede olanlar da özel hayata giderler” denmekteydi, böyle olduğu ifade edilmekteydi. Tabiî, kamuda ücret sistemi çok düşük olduğu için ve maalesef, çalışanların geçimlerini sağlayacak ücret ödeyemediğimiz için, biz, kamu kurumlarına imtihanla da alsak, yüksek vasıfta olan, eğitim itibariyle yüksek vasıfta olan, kabiliyet itibariyle yüksek vasıfta olan elemanları istihdamda zorluk çekiyoruz. Bu, kamu yönetiminin zaafıdır. Önümüzdeki dönemde, inşallah, özelleştirmeyle ve kamu yönetiminin, mahallî idarelerde olduğu gibi, merkezde de yeniden reform edilerek, yeniden düzenlenerek, küçültülerek, ama, müessir hale getirilerek, yüksek vasıflı elemanlarla teçhiz edilmesi gerekmektedir. Yani, kamu yönetiminin, bugün, Türkiye’de başarısız olmasının sebeplerinden biri, mevzuattaki yetersizlikler ve kurumlardaki birtakım düzensizlikler, eksiklikler olmakla beraber, bir diğer tarafı da, kamu yönetimi mensuplarının vasıfları itibariyle, alınırken de, meslekiçi eğitim bakımından da kalifikasyonunun geliştirilmemiş olmasıdır. Bunlar, bize, güzel örnek olan kurumlardır; demin ifade ettiğim kurumlar arasında yeminli malî murakıplar... Bu işi, bunların en iyi yapacağına inanıyoruz esas itibariyle. Kurum, tabiî, bu şekilde, değerli uzmanları bünyesinde olursa, bankalarla ilgili denetimi gayet de verimli hale getirir. Bu vesileyle şunu da söylemek istiyorum: Türkiye Büyük Millet Meclisinin komisyonları var, Meclis çalışır; ama, maalesef, Türkiye Büyük Millet Meclisinin komisyonlarının da istenen miktarda ve vasıfta hiçbir uzmanı, elemanı yoktur. Ben, Meclise girdiğim 91’den beri hep söylerim; Türkiye Büyük Millet Meclisinin denetim gücünü, araştırma gücünü, milletvekillerinin bu gövlerini komisyonlar vasıtasıyla verimli olarak ortaya koyabilmeleri için, mutlaka, komisyonlar bünyesinde bu bankalar yeminli murakıpları veya hesap uzmanları veya Maliye müfettişleri veya mülkiye müfettişleri, İçişleri Bakanlığı gibi, mesleklerinde iyi yetişmiş ve hatta, sadece iyi yetişmiş, imtihanla alınmış değil, mesleğinin zirvesine gelmiş olan sahalarda uzmanlara ihtiyacı vardır. Yani, biz, bir kurumu yeniden düzenlerken, uzman ihtiyaçlarını burada müzakere ederken, Türkiye Büyük Millet Meclisinin de memleket gündemine hâkim olabilmesi için, bu bilgi altyapısının, uzman altyapısının geliştirilmesi gerektiğini ifade ediyorum. Hepinizi hürmetle selamlıyorum. (FP ve DSP sıralarından alkışlar) BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Ayhan. Gruplar adına Divana ulaşan başka söz talebi olmadığına göre, şahsı adına söz talebi bulunan, Tunceli Milletvekili Sayın Kamer Genç; buyurun efendim. (DYP ve FP sıralarından alkışlar) KAMER GENÇ (Tunceli) – Sayın Başkan, biraz önce bana müdahale ettiniz. Şimdi, ben buraya gelmeden önce, Tunceli’nin Ovacık İlçesinden vatandaş bana telefon ediyor; diyor ki: “ Ey milletvekilim...” VEYSEL CANDAN (Konya) – Bizi anlat... KAMER GENÇ (Devamla) – Hayır, bir dakika... “...şu anda, on gündür un kamyonları Tunceli’nin merkezinde bekliyor, on gündür yük altında Tunceli’den Ovacık’a gitmiyor; Ovacık Belediye Başkanının satın aldığı itfaiye aracı yirmi gündür Tunceli merkezinden Ovacık’a gitmiyor.” Peki, ben bu insanların vekili olarak bunu burada dile getirmeyeyim mi? İSMAİL KÖSE (Erzurum) – Bankalar Kanunu üzerinde konuş. BEYHAN ASLAN (Denizli) – O zaman, gündemdışı konuş. KAMER GENÇ (Devamla) – Efendim, tamam da, yani, gündemdışı söz istediğiniz zaman... Sonra zamanınızı da almıyorum, çok kısa konuşuyorum; ama, yani böyle bir sıkıntılar... Neyse... İSMAİL KÖSE (Erzurum) – Neden gitmediğini sordun mu? KAMER GENÇ (Devamla) – Sayın Başkan diyor: “Gündemde...” Gündem işte bu. VEYSEL CANDAN (Konya) – Banka da para, un da para... KAMER GENÇ (Devamla) – Değerli milletvekilleri, bu madde, banka yeminli murakıplarıyla ilgili bir madde. Tabiî, mevcut kanunda da banka yeminli murakıpları var; ama, önemli olan banka yeminli murakıplarının görevini hakkıyla yapması. Ben önce, maddeyle ilgili teknik birkaç konuyu söyleyeyim. Şimdi, mesela, bu 5 numaralı bentte bir durum gördüm. Sınavı kazanıyorlar... Diyor ki: “En az üç yıl bankalar yeminli murakıp yardımcılığı yaptıktan sonra yeterlik sınavında başarı gösterenler, en az beş üyenin olumlu oluyla alınmış Kurul kararıyla bankalar yeminli murakabı olarak atanırlar.” Yani, şimdi, bu aday murakıplar eğer imtihanı kazanıyorlarsa, o zaman yeniden niye kurul kararına gerek var? Adam başarılı olmuş, başarılı olduktan sonra neden yine... Hem de beş kişinin, en az beş üyenin olumlu oyuyla... Bence, gereksiz bir şey. Bir de, bankalar yeminli mukarıplarının banka müşterilerinin hesaplarını incelemesi de bence yerinde bir şey değil. Biliyorsunuz, 213 sayılı Vergi Usul Kanununda kimlerin vergi inceleme yetkisine sahip olduğu belirtilmiş. Banka yeminli murakıpları bu yetkiye sahip değil. Vergi incelemesini yapmak için de, tabiî ki, belli bir vergi hukukunun gerektirdiği bilgi, beceri ve deneyime sahip olmak lazım. Belki, bankalar yeminli murakıpları, banka mevzuatı konusunda yeterli bilgiye sahipler; ama, Türk vergi hukuku çok geniş bir sahayı kapsadığı için, bu sahanın gerektirdiği bilgiyi alacakları konusunda çok ciddî şüphelerim vardır. Bunu belirttikten sonra, bu mevcut bankaların murakabesini yapan bankalar murakıplarının, bugüne kadar neden bu görevi yapmadığını da hükümetten öğrenmek istiyorum. Mesela, Türkbankın içi boşaltılırken ve buna devletin bütçesinden 500 milyon dolar giderken, bu bankalar yeminli murakıpları neredeydi? Bankekspresin içi boşaltılırken, 200 milyon dolar devletin kasasından buraya gittiği zaman neredeydi? İnterbankın içini bazıları boşaltırken, bazılarına göre 1,5 milyar dolar, bazılarına göre 2 milyar dolar bazı kanallarla gittikten sonra, 2 milyar dolar devletten buraya aktarma yaptıkları zaman, bu bankalar murakıpları neredeydi? Bunlar görevlerini yapıp da, siyasîler mi bunları bastırdı; yoksa, bankalar yeminli murakıpları mı kaçtı? Şimdi, bakın, bunlar çok önemli konular. Yani, burada 3,5-4 milyar dolar bir para söz konusu değerli milletvekilleri. Bugün memura, işçiye, emekliye para vermiyoruz, enflasyon var ve kaynak yok diyoruz. Devlet gidiyor_ İşte, daha iki gün önce gitti, 1 katrilyon lira... Gitti, yüzde 118, yüzde 120 faizle para aldı; ama, böyle, hem bizim vergilerimizle toplanan paralar, bazı siyasî iktidarların yakınları ve işbirlikçileriyle beraber, devletin bankalarında, özel ceplere hortumlanıyor. Bizim istediğimiz o_ Bazı siyasî partilerin yakınları tarafından, piyasadan çok düşük fiyatla toplanıp da satılan kâğıtlardan, Emlak Menkul Değerler, 24 trilyon zarar etti mi etmedi mi? Bunun hesabının verilmesi lazım; işte, bu şey kanalıyla verilmesi lazım. Bakın değerli milletvekilleri, bunları söylediğimiz zaman, bize de cevap verilmiyor. Cevap verilmediğine göre, demek ki, doğrudur. Siyasî iktidarlar niçin var; siyasî iktidarlar, özellikle yolsuzluk ve yoksullukla mücadele etmeyi seçimlerde dile getirenler, işte, çıksın burada bize söylesin. Bu yoksulluk ve... Hem yoksulluk bundan ileri geliyor, yolsuzluk da bu. Onun için, değerli milletvekilleri, bu bankalar yeminli murakıplarının çok ciddî bir statüye kavuşturulup ve siyasî iktidarların uzantısı olan bu düzenleme ve denetleme kurumunun da çok etkisinden kurtarmak lazım. Aksi takdirde, siyaset adamı, siyasî talimat verir ve bu insanlar, ondan sonra da... (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN – 1 dakika eksüre veriyorum Sayın Genç. KAMER GENÇ (Devamla) – ...siyasî iktidarların oyuncağı haline gelir; öte tarafta da, devletin kaynakları gider. Değerli milletvekilleri, gerçekten, çok da rahatsızım; bu memleketteki en büyük ekonomik sıkıntı, devletin sağlıklı olarak yönetilmemesinden kaynaklanmaktadır. Bakın, 1980 ihtilalinden sonra, işçiler grev yapamadı, memurlar söz sahibi değildi ve o zaman, tabiî, halk kemeri çok sıktı, bir kaynak oldu; ama, 1983’ten, 1984’ten sonra gelen iktidarlar, hem KİT’leri büyük zararlara soktular, KİT mallarına zam yapmadılar; ondan sonra, gittiler, özel bankalardan yüzde 100’lerden, yüzde 250’lerden faiz aldılar; ekonomik çıkmaz oradan başladı. İstiyoruz ki, yani, bu ekonomiyi bir yerde düzeltmemiz lazım. Düzeltmezsek, bunun, hepimiz altında kalacağız. İşte, insanlarımız açız diye sokakta bağırırken, birileri, devletin bütün kaynaklarını getiriyorlar. Hem de maalesef, bizler milletvekiliyiz, bir tane korumamız yok; ama, onların çevresinde, 25-30 tane, üstelik devletten gelmiş polis korumaları var. Bu, Türkiye’nin bir gerçeğidir; bunun üzerine gidelim. Bu laflarımızdan birileri anlıyorsa bir şeyler anlasınlar. PERİHAN YILMAZ DOĞAN (İstanbul) – Başkanınıza söyleyin onu, Çiller’e söyleyin!.. HACI FİLİZ (Kırıkkale) – Ne çabuk öğrendiniz laf atmayı! KAMER GENÇ (Devamla) – Saygılar sunarım. (DYP sıralarından alkışlar) BAŞKAN – Teşekkür ederiz Sayın Genç. Şahısları adına ikinci söz talebi, İstanbul Milletvekili Ali Oğuz’un. Buyurun Sayın Oğuz. (FP sıralarından alkışlar) ALİ OĞUZ (İstanbul) – Sayın Başkanım, muhterem arkadaşlarım; iki günden beri devam ettiğimiz ve müzakere edip bitirmeye çalıştığımız bu kanun tasarısının, uzun maddelerle yazılmış olduğu ve kanun tekniği bakımından da fazla titizlik gösterilmediği, birçok haşiv maddelerinin bulunduğu hususunu arkadaşlarımız haklı olarak dile getirdiler; neredeyse yönetmelikle halledilmesi gereken konuların, birbirini takip eden maddeler halinde birbiri arkasına dizildiği, kanun tekniği bakımından fevkalade yanlış bir sürü teferruatın doldurulduğu bir mevzuat halinde ortaya çıktığı görülüyor. Değerli arkadaşlarım, tabiî ki, ortada bir ölü varsa, bunu birisi kaldıracak; ama, bu ölüyü kaldıracak olan, onun ölümüne sebep olan zihniyet ve yetkililerdir. Şu noktada, bankaların, birbiri ardı sıra, yaprak dökümü gibi battığı ve bunun yükünün de Maliyeye kaldığı ve bu fakir devletin, bu fakir milletin devletinin bunları ödemek mecburiyetine düştüğü ve mecbur kaldığı hususu, yine acı acı dile getirildi, arkadaşlarımız haklı olarak ifade ettiler. Tabiî, bunları dinlerken içimiz sızlıyor. Memleketin 13 milyonu fukaralık ve açlık hududundayken, elimizden geldiği kadar, muhtaç olan ülkelere, İslam ülkelerine, Türk devletlerine, muharebede, harpte, zor durumda kalmış ülkelere 140 TIR, 150 TIR göndererek, yine insanlığımızı ve merhametimizi gösteriyoruz; ancak, şunu ifade ediyorum ki, acaba, alınan bu kadar tedbir, bu işleri halledecek mi; yani, şu bankalar murakıpları veya bir düğümün üzerine bir düğüm daha, bir ipin üzerine bir ip, onun üzerine bir zincir, acaba halledecek mi? Biz, burada, bu kadar arkadaşla tedbirler almaya çalışıyoruz; ama, tatbikatta görüyoruz ki, bu kadar tedbir de yetmiyor, malı alan götürüyor, atı alan Üsküdar’a kadar gidiyor, ondan sonra haberimiz oluyor. Trilyonlarca liralık suiistimal yapılıyor, bankaların içleri boşaltılıyor; onlar, büyük iltifatlarla, yüksek yerlerden iltifat ve alaka görüyorlar; sonra da o yük, getirilip, millî bankalarımızdan, büyük bankalarımızdan birinin sırtına yamanıyor, hadi sen bunu taşı, bunun zararını telafi et, bunu kurtar, bir şey yap işte, elinden geleni yap, rezil etme bizi, ne yapalım, olan olmuş deniliyor. Şu kanunun, bu işleri kurtarma kanunu mahiyetinde geldiği her halinden görülüyor. Ne yapıp yapıp bir şeyler yapalım, bundan sonra bu olmasın diyoruz; acaba olmayacak mı?.. Bence, kanunlar ne kadar tedbirlerle, inceliklerle hazırlanırsa hazırlansın, onu hazırlayan birkaç kişinin karşısında milyonlarca insan onun boşluğunu ve eksikliklerini tespit ederek bizi ileride yine açmaza düşürecekler, bu aldığımız tedbirlerin de bir işe yaramayacağını veya yaramadığını göreceğiz değerli kardeşlerim. Bankalar yeminli murakıpları yok muydu; vardı, Maliye Bakanlığının müfettişleri yok muydu; vardı, birçok resmî kurumda Sayıştayın inceleme, denetleme görevlileri yok muydu; vardı, Başbakanlık Teftiş Kurulu yok muydu; vardı. Nasıl kaçtı bu kadar yük?!. Deve, yüküyle birlikte gitmiş!.. Şimdi diyoruz ki, eğer şunları koyarsak, biz bu işi kurtaracağız; inşallah öyle olur. 4 üncü maddede, kurum başkanlığı ve hizmet birimlerini saydık; bir sürü personel... Geldik, bankalar yeminli murakıplarında da, bu yeminli murakıpların kimlerden teşekkül edeceğini, hangi vasıfta olacaklarını, tahsil durumlarının ne olacağını, nasıl seçileceklerini, nasıl imtihan edileceklerini uzun uzun sayıyoruz. Çok vasıflı insanları buraya dolduracağız, onlar da bundan sonra bankaların arizamik hesaplarını da, durumlarını da tespit edecekler, birçok yerlerden defter isteyebilecekler, resmi kâğıtlarını isteyebilecekler, durumlarını inceleme imkânı bulacaklar, velhasıl ellerinden gelen her türlü incelemeyi yapacaklar ve netice itibariyle de, bugün başımıza gelmiş olanlar bundan sonra gelmeyecek diye bu tedbirlerin alındığını görüyoruz; inşallah öyle olur, ben öyle temenni ediyorum ve bu hislerimi ifade etmek için huzurlarınıza geldim. Hepinizi hürmet ve muhabbetle selamlıyorum efendim. (FP sıralarından alkışlar) BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Oğuz. Madde üzerindeki konuşmalar tamamlanmıştır. GÜNEŞ TANER (İstanbul) – Sayın Başkan, efendim, müsaade ederseniz, bir evvelki konuşmacının beyanlarıyla ilgili bir düzeltme yapmak istiyorum. Sayın Kamer Genç, yaklaşık 5 milyar dolar civarında paranın Türkbanktan, İnterbanktan... KAMER GENÇ (Tunceli) – 5 milyar değil, 500 milyon... O zaman siz yanlış anlamışsınız. GÜNEŞ TANER (İstanbul) – ...hortumlandığı... Müsaade ederseniz düzelteyim. KAMER GENÇ (Tunceli) – Hayır; düzeltme de; doğrusunu düzelt bari. BAŞKAN – Buyurun Sayın Taner. GÜNEŞ TANER (İstanbul) – ... hortumlandığı ifade edildi. O dönemde görevde olduğum için, hem Kurulun bilmesi açısından hem zabıtlara geçmesi açısından hem de hakikat açısından bir düzeltme yapmak istiyorum. Efendim, Mevduat Sigorta Fonu tarafından, Türkbanka yaklaşık 480 milyon dolar civarında bir kaynak aktarılmıştır. Bu kaynak hiçbir yere gitmemiştir, bu kaynak devlet tahvillerine yatırılmıştır ve devletin güvencesi altında, buradaki miktarın faizleri, zamanı geldiğinde, sermaye olarak aktarılan para, bankaya verilmektedir. Yani, bu para hiçbir yere gitmemiştir, bankanın bünyesi içerisinde durduğunu ifade etmek istiyorum; birinci hakikat bu. KAMER GENÇ (Tunceli) – Sayın Bakan, bunu cahil bir adama söylersiniz... Efendim, devlet durup dururken Türk Ticaret Bankasına niye 480 milyon dolar vermiş?!. BAŞKAN – Sayın Genç, lütfen, oturur musunuz... KAMER GENÇ (Tunceli) – Ama, doğrusunu söylesin... BAŞKAN – Lütfen, rica ediyorum... KAMER GENÇ (Tunceli) – Yani, 480 milyon dolar... BAŞKAN – Siz bu kürsüde Meclisi idare etmiş eski bir başkanvekilisiniz; yerinden nasıl konuşulacağını herhalde en iyi siz bilmesiniz bu Mecliste. Çok rica ediyorum... KAMER GENÇ (Tunceli) – Beyefendi Türk Ticaret Bankasının parasını almışsa, devlet bunun... VII. – SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR 1. – İstanbul Milletvekili Güneş Taner’in, Tunceli Milletvekili Kamer Genç’in şahsına sataşması nedeniyle konuşması GÜNEŞ TANER (İstanbul) – Sayın Başkanım, şu andan itibaren sataşma oldu; müsaade ederseniz kürsüden söz almak istiyorum. BAŞKAN – Buyurun Sayın Taner. KAMER GENÇ (Tunceli) – Ben de karşılık vereceğim. GÜNEŞ TANER (İstanbul) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; üzerinde söz aldığım bu tasarı ... BAŞKAN – Sayın Taner, size 3 dakika süre veriyorum; lütfen, başka bir sataşmaya sebep olmadan bu konuya açıklık getirmek üzere... GÜNEŞ TANER (Devamla) – Hayır, hayır; ben sadece açıklama yapacağım. BAŞKAN – Teşekkür ederim. GÜNEŞ TANER (Devamla) – ... Türkiye için son derece önemli bir kanundur, eksikliği hissedilen bir kanundur, bir an evvel çıkarılması lazımdır; önemli olan, eksiklikleri, gedikleri kapatmaktır; bundan sonra -hangi sebeple olmuşsa- bunların bir daha yeniden meydana gelmemesi için gerekli tedbirleri almaktır. Şimdi, Sayın Kamer Genç burada anlatırken, elma ile armudu birbirine karıştırıp meyve salatası yapıp, buradan siyaset yapmaya çalışıyor. Mesele, bu kanunda eksik var mı, gedik var mı; bir açık nokta daha var, buradan yine bir yılan süzülebilir mi; bunları kapatacaksak, burada gelsin bunu söylesin; ama, laf söyleyerek, hiçbir şekilde yardımcı olmadan, bu işleri karıştırarak bir yere varamaz. Şimdi, müsaade ederseniz devam ediyorum. Türkbankta, devletin parası bir yere gitmemiştir, Türkbankın içerisinde, devletin içerisindedir. Bankanın malî bünyesini kuvvetlendirmek için para aktarılmıştır. Para, banka tarafından harcanmasın diye devlet tahviline yatırılmıştır ve devlet tahvili olarak halen bankanın kasasında, devlette mevcuttur. İkincisi, gerek Bankekspres gerekse İnterbankta verilen kredilerin, kredi veriliş üslubuna, usulüne tam uygun olarak verilmediği, alınması gereken teminatlar alınmadığı için, bankalar zafiyete düşmüştür. KAMER GENÇ (Tunceli) – Kim alacak o teminatları? GÜNEŞ TANER (Devamla) – Bu durumları yerinde tespit eden murakıplar, Hazineye müracaat etmişler. Bu müracaatlar üzerine, banka sahipleri ve banka yönetimiyle yapılan görüşmeler neticesinde, İnterbankta, yüklü bir miktar teminata bağlanarak güvence altına alınmıştır. Bankekspreste ise olay maalesef fevkalade üzücüdür ve bugüne kadar bizim, devlette karşılaşmadığımız şekilde bankadan para alınmıştır; bankanın yurtdışı döviz bazındaki mevduatı, banka yönetiminin haberi olmadan yurt dışında rehin edilmiş; bunun karşılığında, birileri, bu parayı almışlar ve banka resmen soyulmuştur. Bir başka deyişle, normal bankacılık teamülü içerisinde cereyan eden bir hareket değil, bizim, Türkiye’de bugüne kadar ilk defa karşılaştığımız, teknik olarak arkadaşlarımızın ilk defa gördüğü, bundan evvel emsali olmadığı için böyle bir şeye bakma ihtiyacı hissetmedikleri bir olayla karşı karşıya gelince, gereken yapılmış, bankaya el konulmuş, gereken şahıslar hakkında da kanunî kovuşturma başlatılmıştır. Bu konuları daha fazla detaylı incelememize... Arkadaşlar devlette gereken bütün incelemeleri yapmaktadırlar; ama, buradan size daha fazla detaylı, milimetrik detayda bilgi vermek, Bankalar Kanununun gizliliği içerisinde kaldığı için mümkün olmamaktadır. Dolayısıyla, bu konuda bilgisi olmayan, kulaktandolma, sağdan soldan duyma bilgilerle çıkıp bunu bu mikrofonlardan, gerek sizlere gerekse televizyonları izleyen vatandaşlara... (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) GÜNEŞ TANER (Devamla) – Bitiriyorum efendim cümlemi... BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Taner. GÜNEŞ TANER (Devamla) – ...yanlış bir biçimde ifade ederseniz, bu hiç kimseye bir fayda sağlamaz. Saygılar sunuyorum. BAŞKAN – Teşekkür ederim. KAMER GENÇ (Tunceli) – Tabiî canım, kim menfaat sağlasın!.. Adamlar getirip devletin parasını... VI. – KANUN TASARI VE TEKLİFLERİYLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam) 1. – Bankalar Kanunu Tasarısı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (1/5) (S. Sayısı : 1) (Devam) BAŞKAN - Madde üzerindeki görüşmeler tamamlanmıştır. Madde üzerinde verilmiş bir önerge vardır; okutuyorum: KAMER GENÇ (Tunceli) – Sayın Başkan, bakın, bana cevap verdi oradan “kanunu anlamadan” dedi... BAŞKAN – Buyurun okuyun efendim. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına KAMER GENÇ (Tunceli) – Sayın Başkan, size hitap ediyorum; dinlemek zorundasın beni! BAŞKAN – Buyurun, siz okumaya devam edin. Görüşülmekte olan Bankalar Kanunu Tasarısının 5 inci maddesinin 5 numaralı fıkrasında... KAMER GENÇ (Tunceli ) – Sayın Başkan, size hitap ediyorum; nasıl okutursun! Sen daha dünkü başkansın, o kürsüde yenisin; ben o kürsüde yedi sene oturdum; beni dinlemek zorundasın! ... yer alan” en az üç yıl bankalar yeminli murakıp yardımcılığı yaptıktan sonra... KAMER GENÇ (Tunceli) – Sen, beni dinlemek zorundasın! ...yeterlik sınavında başarı gösterenler, en az beş üyenin olumlu oyu alınmış Kurul kararıyla... KAMER GENÇ (Tunceli) – Sayın Başkan, beni dinle... Sayın Başkan, sen milletvekilini kale almıyor musun?!. Sayın Başkan, sen beni kale almıyor musun?!. ... bankalar yeminli murakıbı olarak atanırlar” cümlesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesi arz ve teklif olunur... KAMER GENÇ (Tunceli) – Sen milletvekilini dinlemek zorundasın! Keseceksin onu, beni dinleyeceksin! O kürsüde oturamazsın öyle! “...En az üç yıl bankalar yeminli murakıp yardımcılığı yaptıktan sonra yeterlik sınavında başarı gösterenler, en az beş üyenin olumlu oyunu almış Kurulun teklifine istinaden ortak karar ile bankalar yeminli murakıbı olarak atanırlar.” Saffet Arıkan Bedük Hayri Kozakçıoğlu Ufuk Söylemez Ankara İstanbul İzmir Murat Akın Ali Naci Tuncer Aksaray Trabzon BAŞKAN – Sayın Komisyon önergeye katılıyor mu efendim? PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ NİHAT GÖKBULUT (Kırıkkale) – Efendim, çoğunluğumuz olmadığı için takdire bırakıyoruz. BAŞKAN – Hükümet önergeye katılıyor mu efendim? DEVLET BAKANI HİKMET ULUĞBAY (Ankara) – Katılıyoruz efendim. BAŞKAN – Komisyon ve Hükümet önergeye katılmamıştır. SAFFET ARIKAN BEDÜK (Ankara) – Sayın Başkan, Hükümet katılıyor. BAŞKAN – O zaman, önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... KAMER GENÇ (Tunceli) – Efendim, bakın, yanlış yapıyorsunuz. Komisyonun katılması lazım. Komisyonun çoğunluğu yok; nasıl katılıyor?!. BAŞKAN – Kabul etmeyenler... KAMER GENÇ (Tunceli) – Efendim, hayır... Bakın, İçtüzüğü okuyun; komisyon katılırsa ancak, konuşma hakkı doğmaz. DEVLET BAKANI HİKMET ULUĞBAY (Ankara) – “Çoğunluğumuz yoktur” diyor... KAMER GENÇ (Tunceli) – Katılamaz efendim; çoğunluğu olmayan komisyon önergeye katılamaz. BAŞKAN – Efendim, Komisyon takdire bıraktı, Hükümet de önergeye katıldığını ifade etti. Bir kere daha önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... İSMAİL KÖSE (Erzurum) – Sayın Başkan, bir yanlışlık var, bir dakika... SAFFET ARIKAN BEDÜK (Ankara) – Sayın Başkan, önergemizi oylamaya sundunuz, büyük Genel Kurulumuz kabul etti. Dolayısıyla, bu madde üzerinde yeniden bir müzakere açma hakkımız ortadan kalkmıştır; takdirlerinize arz ediyorum. Genel Kurulun kabul ettiği bir önergeyi tekrar değiştirme hakkımız yoktur. BAŞKAN – Sayın Bedük, ben henüz daha “kabul edilmiştir” demedim; sadece oylama için... SAFFET ARIKAN BEDÜK (Ankara) – “Kabul edilmiştir” dediniz; tutanaklara bakınız Sayın Başkan. HACI FİLİZ (Kırıkkale) – Tutanaklarda var, kabul edildi. İSMAİL KÖSE (Erzurum) – Sayın Başkan, Hükümet olarak değil de, Komisyon olarak katılınması gerekirken, çoğunluk olmadığı için zaten Komisyon katılamamıştır; Komisyon katılamadığı için Sayın Bakan tereddütte kalmıştır. Sayın Bakan almıştır geriye; katılma olayı yoktur ve gruplar adına da böyle bir şeyimiz yoktur. FETHULLAH ERBAŞ (Van) – Sayın Başkan, önerge kabul edildi. SAFFET ARIKAN BEDÜK (Ankara) – Sayın Başkan... Sayın Başkan... BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, birleşime yarım saat ara veriyorum. Kapanma Saati: 15.48
İKİNCİ OTURUM Açılma Saati : 16.22 BAŞKAN : Başkanvekili Nejat ARSEVEN KÂTİP ÜYELER : Şadan ŞİMŞEK (Edirne), Burhan ORHAN (Bursa)
BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, 17 nci Birleşimin İkinci Oturumunu açıyorum. VI. – KANUN TASARI VE TEKLİFLERİYLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam) 1. – Bankalar Kanunu Tasarısı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (1/5) (S. Sayısı : 1) (Devam) BAŞKAN – Bankalar Kanunu Tasarısının 5 inci maddesi üzerindeki önergenin oylamasında kalmıştık. Verilen arada, zabıtlar tetkik edilmiş ve önergenin oylamasının yarım kaldığı anlaşılmıştır. Şimdi, Komisyonun takdire bıraktığı, Hükümetin ise katıldığı önergeyi tekrar oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... ALİ OĞUZ (İstanbul) – Oylanmış, kabul edilmiş bir önerge... Olur mu?! KAMER GENÇ (Tunceli) – Arkadaşlar, arkadaşımız yeni, öğrensin... 87 nci madde der ki, komisyonun veya hükümetin katılmadığı önergelerde, başkan, ya önerge sahibine 5 dakikalık süre verir veyahut da önergenin gerekçesini okutur. Şimdi, komisyon katılamaz. Niye; çünkü, çoğunluğu yok. Bakın, biz, eskiden bu uygulamaları yaptık, arkadaşlarımız da biliyor; dolayısıyla, siz, bu önergenin gerekçesini, ya okutacaksınız veyahut da önerge sahibine söz vereceksiniz, ondan sonra oylayacaksınız. Açın, okuyun efendim... BAŞKAN – Sayın Genç, komisyonun katılmadığına dair bir beyanı yok. KAMER GENÇ (Tunceli) – Efendim, komisyonun katılabilmesi için... BAŞKAN – O maddeyi biz de tetkik ettik, takdire bırakıyor... KAMER GENÇ (Tunceli) – Sayın Başkan, takdire bırakamaz... Komisyon, komisyon sözcüsü, komisyon çoğunluğu olmadıkça, komisyon raporunun aleyhinde bulunamaz. Komisyon, ya önergeyi komisyona geri çeker veyahut da katılmaz; İçtüzük hükmü öyle; açın, bakın... Yani, bizim buradaki uygulamalarımız hep böyle; komisyon katılamaz burada; çünkü, çoğunluğu yok. BAŞKAN – Peki efendim. Önerge üzerinde açıklama yapmak üzere söz istiyorsanız Sayın Bedük, söz vereceğim; eğer, arzu ediyorsanız, gerekçeyi okutturacağım. SAFFET ARIKAN BEDÜK (Ankara) – Söz istiyorum Sayın Başkan. BAŞKAN – Buyurun Sayın Bedük. Süreniz 5 dakikadır. SAFFET ARIKAN BEDÜK (Ankara) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan Bankalar Kanunu Tasarısının 5 inci maddesinde yer alan bankalar yeminli murakıplarının güvencesini sağlamaya yönelik vermiş olduğumuz önerge üzerinde söz almış bulunuyorum. Biz, muhalefette olabiliriz; ama, muhalefette olan bir partinin teklif ettiğinin doğru olmadığı anlayışı içerisinde reddedilmesi halinde bu hiç kimseye bir şey kazandırmaz. Biz, son derece pozitif bir muhalefet anlayışı içerisinde Bankalar Kanunu Tasarısının bir an evvel yasalaşması hususunda elimizden gelen gayreti gösterdiğimizi, iktidar partilerine mensup olan bütün arkadaşlarımız, milletvekillerimiz dikkatle de izlemekte ve görmektedirler. Bankalar müessesesi, aslında, ekonomik, sosyal kalkınmamızın çok önemli müesseseleridir ve bu müesseselerin, güvence müesseseleri olduğu hususunda da, Hükümetin yapmış olduğu açıklamaları hepimiz dikkatle izlemekteyiz. Kurulan bir düzenleme kurulu vardır. Bu kurul, gerçekten önemli bir kuruldur. Bu kurul, bankaların bütün işlemlerinin düzenlenmesi ve denetlenmesi konusunda da yetkilidir; ama, bu görevleri yapacak olanlar bankalar yeminli murakıplarıdır. Bankalar yeminli murakıpları, bugüne kadar, banka konusunda ve kendi konularında fevkalade üst seviyede görev yapmış ve görevin bilinci içerisinde hizmet vermiş olan kişilerdir, görevlilerdir. Bu görevlilere itimat etmek, güven duymak, hepimizin görevidir, sorumluluğudur. Bankaların bugüne kadar gelmesinde de, fevkalade üst seviyede hizmetleri olmuştur; ancak, böylesine bir güven müessesesi olarak kurmaya çalıştığımız yeni bir kurulun, daha iyi derecede hizmet verebilmesi için, bu hizmetleri yapacak olan bankalar yeminli murakıplarını da güvence altına almak, bu kanun tasarısının ana maksadına da uygundur. Eğer, bankalar yeminli murakıplarına bir güvence vermezseniz, sadece kurulun takdirine bırakırsanız, o zaman, kurul, istediği zaman alır, istediği zaman gönderir. Oysa, kurulun teklifi ve müşterek kararla; yani, cumhurbaşkanı, başbakan ve ilgili bakanın imzalayacağı bir kararla atanması, o kuruluşun daha güzel ve daha güvenceli bir şekilde hizmet etmesine de imkân vermiş olacaktır. Deniliyor ki, efendim, bu kurulun sayısı fazla, o zaman, her biri için ayrı ayrı kararname mi çıkacaktır; hayır. Ben, yıllarca Başbakanlık Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğü yaptım. Toplu halde de, belli bir oranda, bankalar yeminli murakıplarının atamaları yapılabilir; yani, başbakanlığın veya cumhurbaşkanlığının işini artırma gibi bir anlayış da söz konusu değildir. O halde, eğer, Hükümet olarak Bankalar Kanunu Tasarısının çıkarılmasının, bankaların denetlenmesi, hizmetlerinin denetlenmesi ve düzenlenmesi konusunda güvenceli bir kurul kurulması arzu ediliyorsa -ki, öyle ifade edildi- bu kurulun hizmetlerini en güzel şekliyle bugüne kadar getirmiş ve bundan sonra getireceğine inandığımız, tamamen safiyane ve tertemiz niyetlerle, bir muhalefet anlayışı içerisinde değil, yıllarca devlette çalışmış olan bir arkadaşınız olarak söylüyorum; onlara aynı güvenceyi vermek ve ortak kararla atanmalarının temin edilmesi, sizin getirdiğiniz kanun amacının hedefine ulaşmasını da temin etmiş olacaktır. Bu anlayış içerisinde vermiş olduğumuz önergemizi destekleyeceğiniz ümidini ve temennisini taşıyorum; Yüce Heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (DYP sıralarından alkışlar) BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Bedük. Önerge sahibi olarak önerge üzerinde Sayın Bedük de gerekli açıklamaları yaptı. Şimdi, tekrar, bir kere daha zabıtlara geçmesi için ifade ediyorum: Komisyonun takdire bıraktığı, Hükümetin ise katıldığı bu önergeyi Yüce Heyetin oylarına sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmemiştir. Şimdi, mevcut haliyle maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir. Müteakip maddeyi okutuyorum: Kurum çalışanlarının özlük ve malî hakları, Kurumun bütçesi, MADDE 6. – 1. a) Kurum personeli ile Kurul üyeliklerine atananlar hakkında 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu ile ek ve değişikliklerine ilişkin hükümler uygulanır. Emeklilik açısından Kurul Başkanına Bakanlık Müsteşarı, Kurul üyelerine Bakanlık Müsteşar Yardımcısı, Kurum Başkan Yardımcılarına Bakanlık Genel Müdürü, Bankalar Yeminli Murakıpları Kurulu Başkanına Bakanlık Kurul Başkanı, Kurum 1 inci dereceli Daire Başkanlarına Bakanlık Genel Müdür Yardımcısı, en az dört yıl süreli yükseköğrenim veren fakülte veya yüksek okulları bitirmiş, Türkiye düzeyinde teftiş, denetim veya inceleme yetkisine sahip ve birinci dereceli Bankalar Yeminli Murakıplarına bakanlık müfettişi, en az dört yıl süreli yükseköğrenim veren fakülte veya yüksekokulları bitirmiş, kazanılmış hak aylıkları birinci derecede olmak şartıyla Bankacılık Uzmanlarına Hazine Uzmanı için tespit edilen ek gösterge ve makam tazminatı uygulanır. Bu görevlerde geçirilen süreler makam tazminatı ödenmesini gerektiren görevlerde geçmiş sayılır. b) Kurul Başkan ve üyeliklerine atananlardan atama yapılmadan önce kanunla kurulmuş diğer sosyal güvenlik kurumlarına bağlı olanların bu kurumlara bağlılıkları devam eder ve bunlar hakkında yukarıdaki hükümler uygulanmaz. c) Kurul Başkan ve üyeliklerine atananların Kurulda görev yaptıkları sürede eski görevleri ile olan ilişkileri kesilir. Ancak, Kuruldaki görevleri sona erdikten sonra ilgili Bakan tarafından, mükteseplerine uygun bir kadroya atanırlar. Akademik unvanların kazanılması için gerekli şartlar saklıdır. 2. a) Kurul üyelerinin aylık ücretleri Bakanlar Kurulunca belirlenir. b) Kurum personelinin ücret ve diğer malî hakları, Bakanlar Kurulunca belirlenecek esaslar çerçevesinde Kurulca tespit olunur. 3. Kurumun giderleri Kurul kararıyla yürürlüğe giren yıllık bütçeye göre yapılır. Kurumun bütçe yılı takvim yılıdır. Bütçe, bütçe yılından önce gelen 30 gün içinde hazırlanır ve giderler bir önceki yıl sonu bilanço toplamlarına göre bankalarca bütçenin yürürlüğe girmesinden önce Kuruma yapılacak ödemelerle karşılanır. Giderlere katılma payı olarak tahsil olunacak tutar bankaların bilanço toplamlarının onbinde ikisini geçemez. Belirtilen süre içerisinde ödenmeyen gider payları 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil edilir. Kurulun bütçe uygulama sonuçlarına ilişkin Yıllık Malî Raporu ve Bütçe Kesin Hesabı, Bakanlar Kurulu kararıyla ibra edilir. 4. Kurum, 26/5/1927 tarihli ve 1050 sayılı Muhasebei Umumiye Kanunu, 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, 2/4/1987 tarihli ve 3346 sayılı Kamu İktisadî Teşebbüsleri ile Fonların Türkiye Büyük Millet Meclisince Denetlenmesinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun, 21/2/1967 tarihli ve 832 sayılı Sayıştay Kanunu, 8/9/1983 tarihli ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu, 10/2/1954 tarihli ve 6245 sayılı Harcırah Kanunu ile bunların ek ve değişikliklerine tâbi değildir. 5. Kurul üyeleri ile Kurumun her türlü personelinin 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48 inci maddesinin (A) fıkrasının 1, 4, 5, 6 ve 7 nci bentlerinde belirtilen şartları taşımaları zorunludur. 6. 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanununun grev ve lokavt yasaklarına ilişkin hükümleri Kurum hizmetleri ile görevlilerine de uygulanır. BAŞKAN – Gruplar adına, Divana ulaşan söz talebi yok. SAFFET ARIKAN BEDÜK (Ankara) – Sayın Başkan, Grubumuz adına Sayın Ufuk Söylemez konuşacak. BAŞKAN – Peki efendim. Doğru Yol Partisi Grubu adına, İzmir Milletvekili Ufuk Söylemez; buyurun efendim. (DYP sıralarından alkışlar) Konuşma süreniz 10 dakika Sayın Söylemez. DYP GRUBU ADINA H. UFUK SÖYLEMEZ (İzmir) – Teşekkür ederim Sayın Başkan. Sayın Başkan, Yüce Meclisin değerli üyeleri; hepinizi, şahsım ve DYP Grubu adına saygıyla selamlayarak konuşmama başlamak istiyorum. Görüşülmekte olan Bankalar Yasa Tasarısıyla ilgili olarak, kurum çalışanlarının özlük ve malî haklarını ve bankalar yeminli murakıplarıyla ilgili maddeleri görüşüyoruz. Az önce de, murakıpların atanmasında, ortak kararla beraber, kurumun birlikte öneri yapmasını ise, maalesef, reddettik, ki, Sayın Bakanın o konuda olumlu bir yaklaşımı vardı başlangıçta; ama, maalesef, koalisyon ortaklarının, o anlamda hazırlıksız ve uyumsuz olduklarını gördük ve verilen aradan sonra -bana göre usul hatası yapılmıştır- vazgeçildi. Bakınız, sevgili milletvekillerimiz, bizim arzumuz şu: Türkiye'de, siyasî otoriteyi, siyasetçiyi, seçilmişi, demokrasiyi bir kenara bırakıyoruz, Türkiye'yi, bürokratlardan oluşmuş kurullara emanet ediyoruz, demokratik cumhuriyetimizi bürokratik cumhuriyet haline getiriyoruz. İşte, bu tür maddelerde bizim aradığımız ince ayar budur. Madem dünya çağdaş ve özerk kurumlara doğru gidiyor, evet, yapalım, Türkiye'de hiçbir kurum çağdaş ve özerk olmadığı halde yapalım (ne TRT'si ne RTÜK'ü ne başkası) ama, hiç olmazsa, seçilmiş siyasîlerin milletten aldıkları bu yetkileri her şeyleriyle bürokratik kurullara devretmelerine de bu Meclis müsaade etmesin istiyoruz. Bankalar yeminli murakıpları, yarın, kendilerini atayacak o kişilerin emri altında çalışmış olmaları nedeniyle ister istemez baskı altında kalabileceklerdir, ister istemez birtakım sıkıntılara girebileceklerdir. Halbuki, bunların atanmaları ve görevden alınmaları, kurumun ve siyasetin ortak kararıyla olmuş olsaydı, çok daha sağlıklı, dengeli bir yol olacak ve az önce ve defalarca da tekrar ettiğimiz siyaset, siyasî irade ve bürokrasi arasındaki o hassas ve doğru dengeyi bulabilecektik. Meclisimiz, maalesef, geçen maddede böyle önemli bir fırsatı reddetmiştir; bunun üzüntüsünü DYP Grubu adına beyan etmek istiyorum. Tekraren diyorum ki, bundan sonra gelecek maddelerde de bu hatayı yapmayalım. Yarın bir gün bu bürokratik kurullardan yakınmayalım. Vergi Yasasında yaptığımız aynı hataları burada yapıp da; yani, bir sene önce, bu kürsüden, bu Vergi Yasasının yanlış olduğunu, piyasayla inatlaşıldığını, piyasaları öldüreceğini, piyasa gerçeklerine aykırı olduğunu söylememize rağmen, inatla ve ısrarla çıkarmakta ısrar eden 55 inci hükümetin durumuna 57 nci hükümet gelin düşmesin; gelin düşmesin; çünkü, korkumuz, bugün yapıldığı gibi, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğine gidecekler, sanayici ve işadamlarına "pardon, biz yanlış yaptık, sil baştan yapalım; Türkiye'ye bu kadar bedel ödettik, Vergi Yasasını değiştirelim" diyecekler. Hatadan dönmek fazilettir, doğru; ama, bu kadar hatayı da ısrarla yapmayalım. Göz göre göre, seçilmiş iradenin, millî iradenin bürokratik kurullara devredilmesine göz yummayalım ve bankalar yeminli murakıplarına reva gördüğümüz bu haksız muameleyi, memuru memura atatma meselesini içimize sindirmeyelim diyorum. Hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum efendim. Sağolun. (DYP sıralarından alkışlar) BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Söylemez. Grupları adına başka söz talebi var mı efendim? Yok. Şahsı adına, Tunceli Mİlletvekili Sayın Kamer Genç. Buyurun Sayın Genç. KAMER GENÇ (Tunceli) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Sayın Başkan, konuşmama başlamadan önce, evvela, biraz önceki olayı size bir hatırlatmak istiyorum: Burada 550 milletvekili var; herhangi bir milletvekili ayağa kalktığı zaman, onu görmek zorundasınız; yoksa, sizi orada oturtmazlar. Ayrıca da, hem konuları bilmiyorsunuz, size doğruları öğretiyoruz... Bakın, acemice bir hareketiniz yüzünden, Meclisin, aşağı yukarı 45 dakikalık mesaisi heba oldu. Ben, orada kalkıyorum... Bakan çıkıyor diyor ki: "Efendim, Türkbankta, biz, getirdik 480 milyon dolar koyduk yerine; hiçbir şey olmadı; devlet tahvilini aldık." Peki, o 480 milyon doları niye koydunuz oraya; demek ki, birileri o bankanın içini boşalttı, siz, 480 milyon doları devletin kesesinden getirdiniz, koydunuz ve bundan da sorumlusunuz; ama, tabiî, bu memlekette hesap soranlar olmayınca, tabiî, siz de çıkıp, halkın karşısında, insanı kandırırsınız. (FP sıralarından alkışlar) Şimdi, sizlerden rica ediyorum: Bakın, biz, hepimiz, burada dostluk ilişkileri içinde siyasî faaliyette bulunuyoruz. Ha, ben kalkarım, söz isterim, söz vermeyebilirsiniz; ama, beni hiç kale almadan, beni görmeden, orada okumaya devam ederseniz, Türkiye Büyük Millet Meclisinin tarafsız bir başkanvekili gibi değil, bir partinin militanı gibi hareket etmiş olursunuz. Sizden rica ediyorum; ilk defa kürsüye çıktınız, size başarılar diliyorum; ama, lütfen, böyle keyfîlikler yapmayın; çünkü, o kürsü çok kutsal bir kürsüdür. Burada, eğer böyle hareket edersek, o zaman, zaten kanunlar çıkmaz. Değerli milletvekilleri, bu tasarıda çok ciddî sıkıntılar var; özellikle, bu tasarının dördüncü bendinde. Bakın, burada, bir defa, bu kurulun bütçesini Bakanlar Kurulu onaylıyor, devletin parası niteliğindeki bir para, devletin genel bütçesi dışında, Bakanlar Kurulu kararıyla ibra ediliyor. Peki, bir siyasî iktidar değişti, yerine gelen bir siyasî iktidar bu kurulun hesaplarını ibra etmedi; ne olacak? Bir. İkincisi; bu kurulun harcamaları Sayıştay denetimine tabi olmayacak, KİT niteliğinde olmayacak, Devlet İhale Kanununa tabi olmayacak ve ayrıca da, burada çalışanlar Harcırah Kanununa tabi olmadan harcırah alacaklar... Değerli arkadaşlar, bu kadar büyük çiftliğe kim gitmez ki?.. Bu büyük çiftliği neye göre yönetecekler? Eğer, bir hukuk varsa; yani, Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir hukuk devleti ise, bu hukuk devletinin ilkelerini her kuruma uygulamak zorundayız; yani, siz, lâyüsel bir müessese yaratıyorsunuz, siyasî iktidarın eline veriyorsunuz ve siyasî iktidar orayı arpalık olarak kullanıyor; harcamaları hiç tabi olmayacak, gidecek -işte, göreceğiz, zamanı geldiğinde onları açıklayacağız- yandaşlara 1'e 10, 1'e 20, 1'e 30, hatta, 1'e 100 misli kârlarla ihaleler verecekler. Mensupları neye göre harcırah alacaklar? Bakın, bazı belediye başkanları karar aldılar "efendim, milletvekili maaşı artı, bilmem, 10 milyon..." Yarın, bu kurul üyeleri "efendim, biz, milletvekilinin 10 misli maaş alacağız" dedikleri zaman önünü kim kesecek ? Değerli milletvekilleri, onun için, devlet içinde böyle lâyüsel kurumlar yaratarak devletin parasını heba etmeyelim. Bugün bunu çıkarırız, yarın başka müesseseler ayaklanacak "oraya verdiniz bana da verin" diyecek. Bakın, Türkiye Cumhuriyeti Devleti, bir hukuk devletidir; her eylem ve işleminin hukuk içinde kalması lazım. Biraz önce Sayın Ufuk Söylemez de söyledi; yani, siyasî iradenin dışında hem de Türkiye Büyük Millet Meclisinin denetimi dışında yeni bir bürokrasi sultası yaratıyorsunuz. Bence, hiç olmazsa bu harcamaların Türkiye Büyük Millet Meclisinin denetimine tabi olması lazım; yani, KİT Komisyonunda bunların denetlenmesi lazım. Denetlemediğiniz zaman, o kadar büyük suiistimaller olur ki... Şahsen benim vicdanım, buraya böyle bir fıkranın, bir bendin ilave edilmesine razı değil. Bunun bir benzeri yok; varsa, Sayın Hükümet ve Komisyon çıksın "Türkiye Cumhuriyeti Devletinde bunun bir benzeri var" desin. Yani, Harcırah Kanununa göre, adam harcırahını belirlemeyecek de nasıl... Oradaki yönetim kurulu üyeleri alacaklar kendi adamlarını oraya; yani, çok astronomik rakamlar yapacaklar. Belki, harcamaları, Devlet İhale Kanununa ve Sayıştay denetimine tabi olmayan kurumlar var; ama, bir de Kamu İktisadî Teşebbüsleri ile Fonların Türkiye Büyük Millet Meclisince Denetlenmesinin Düzenlenmesi Hakkında Kanuna da tabi olmayacaklar. Ben, büyük bir kaos yaratacağı inancıyla bunu vurgulamak istedim. Belki, arkadaşlarımız, tabiî, bizim konuşmalarımızdan da rahatsız olabilir. Bir de, bazı kanunlarda, şu gün ve sayılı kanun denilmiş; ama, burada "2822 sayılı Toplu İş Sözlemesi..." denilmiş; ona da, tarihinin, kanunda bir insicam olması bakımından, yazılması lazım. Bunların da grev ve lokavt yasaklarına gireceği niye belirtilmiş, onu da bilmiyorum. Bilmiyoruz tabiî; biz, burada düşüncelerimizi söylüyoruz. Hepinize saygılar sunarım. BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Genç. Başka söz isteyen?.. CEVAT AYHAN (Sakarya) – Söz istiyorum Sayın Başkan. BAŞKAN – Buyurun Sayın Ayhan. CEVAT AYHAN (Sakarya) – Muhterem Başkan, muhterem üyeler; 1 sıra sayılı Bankalar Kanunu Tasarısının 6 ncı maddesi üzerinde, şahsen söz almış bulunuyorum. Burada, bu maddenin (b) alt bendindeki hükmü dikkatinize arz edeceğim. Önce (a)'yı arz edeyim. (a)'da "Kurum personeli ile Kurul üyeliklerine atananlar hakkında 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu ile ek ve değişikliklerine ilişkin hükümler uygulanır" deniliyor. Yani, kurul üyeliğine veya personel olarak bir göreve tayin edilen herkes için bu hüküm getirilmiş. Emekli Sandığıyla irtibatlandırılır deniliyor, hükümler uygulanır deniliyor. (b)'de ise "Kurul Başkan ve üyeliklerine atananlardan atama yapılmadan önce kanunla kurulmuş diğer sosyal güvenlik kurumlarına bağlı olanların bu kurumlara bağlılıkları devam eder ve bunlar hakkında yukarıdaki hükümler uygulanmaz" denilmektedir. Yani, kurul başkan ve üyeliklerine tayin edilenler, SSK'ya veya Bağ-Kur'a sosyal güvenlik primi ödüyor iseler bu göreve gelmeden önce, (a) alt bendine göre, bunları Emekli Sandığıyla irtibatlandıramıyoruz. Bu, ileride, kurul başkan ve üyeliklerine seçilecekler için bir haksızlık olur; çünkü, bugün, sosyal güvenlik kurumları arasında, baktığınız zaman, Emekli Sandığı en çok istenen bir kurumdur ve üyelerin de lehinedir. İleride, bunun kaldırılması için önümüze devamlı teklifler gelir. Ben, Muhterem Komisyon Başkanı ve Muhterem Bakanla da görüştüm, zannederim değerlendiriyorlar. Bunu, bir önergeyle kaldırmamız lazım ki, kurul üyeliğine ve başkanlığına getirilen kimse Emekli Sandığıyla irtibat kurabilsin. Kurumdan ayrıldıktan sonra, tekrar SSK ile ilgili bir görevde çalışıyorsa, zaten SSK'ya prim öder. Bizim sosyal güvenlikle ilgili mevzuatımızdaki hâkim hükme göre, bildiğiniz gibi, son 7 yılda en çok nereye prim ödenmişse oradan emekli olunur. 6 yıl bu kurumda çalışan bir üye de, haklı olarak, 6 yıl çalıştığı için Emekli Sandığından emekli olmak ister; ama, bu (b) alt bendi buna mânidir. Uygun görürseniz, bunu, bir önergeyle iptal etmemiz lazım. Belki, Sayın Başkan bir iki dakika müsaade ederse, ben, bir önerge hazırlayayım veya Hükümet kanadından, Komisyondan bir arkadaşımız hazırlar. Bunu arz edeyim dedim. Teşekkür ederim. (FP sıralarından alkışlar) BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Ayhan. Madde üzerindeki görüşmeler tamamlanmıştır. Madde üzerinde verilmiş bir önerge vardır; okutuyorum: Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Görüşülmekte olan Bankalar Kanunu Tasarısının 6 ncı maddesinin 3 numaralı fıkrasının dördüncü cümlesindeki "onbinde ikisini" ibaresinin "onbinde üçünü" olarak değiştirilmesi arz ve teklif olunur. Fikret Uzunhasan İsmail Köse Zeki Çakan Muğla Erzurum Bartın Ali Günay Ömer İzgi Hatay Konya BAŞKAN – Sayın Komisyon, önergeye katılıyor musunuz? PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI METİN ŞAHİN (Antalya) – Sayın Başkan, çoğunluğumuz yok, takdire bırakıyoruz. BAŞKAN – Sayın Hükümet katılıyor mu efendim? DEVLET BAKANI VE BAŞBAKAN YARDIMCISI HASAN HÜSAMETTİN ÖZKAN (İstanbul) – Katılıyoruz Sayın Başkan. BAŞKAN – Komisyon takdire bırakmış... H. UFUK SÖYLEMEZ (İzmir) – Önerge hakkında konuşmak istiyorum efendim. BAŞKAN – Efendim, önerge için, burada katılmama olmadığı için, sadece, önerge sahipleri konuşabilir. Onun için, İçtüzüğe göre, söz verme imkânına sahip değilim. H. UFUK SÖYLEMEZ (İzmir) – İzin verirseniz, buradan bir şey söyleyeyim. BAŞKAN – Buyurun efendim. H. UFUK SÖYLEMEZ (İzmir) – Şimdi, onbinde 2 olan rakam, milyarlık banka bilançolarında Sayın Başkanım, oldukça büyük rakamdır. Bunu, onbinde 3'e çıkarmak demek, Türkiye Cumhuriyetinin en büyük fonunu bürokratik bir kurula ve Meclis denetimine gelmeyen; yani, accountilty olmayan, şeffaf olmayan ve milletin önünde hesap vermeyen bir kurula devretmek demektir. Bunun bankalar için muazzam bir gider olacağı dikkate alınarak, onbinde 2'nin onbinde 3'e çıkarılması önergesini, sayın önerge sahiplerinin geri almalarını talep ediyorum. Böyle büyük bir rant, kontrolsüz ve denetimsiz bir ranttır bize göre. Meclise gelmeyen her şey, bize göre Meclis denetimi dışındadır. O nedenle, bu önergenin geri çekilmesini tavsiye ve talep ediyoruz. BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Söylemez. DEVLET BAKANI HİKMET ULUĞBAY (Ankara) – Sayın Başkan, küçük bir noktayı sunabilir miyim? BAŞKAN – Buyurun Sayın Bakanım. DEVLET BAKANI HİKMET ULUĞBAY (Ankara) – Teşekkürler Sayın Başkan. Değerli arkadaşlar, bu, başlangıçta onbinde 5'ti. Komisyondaki değerlendirmelerimiz sonucunda bunu onbinde 2'ye düşürdük. Yalnız, ondan sonra değerlendirme yapıldı; kuruluş safhasındaki giderler ve diğerleri, sermaye piyasasındaki uygulamalar gözönüne alınmak suretiyle, gerçekçi düzeyin onbinde 3 olmasının daha doğru olduğu sonucuna varıldığı için, tekrar eski seviyesine değil, dediğim gibi, onbinde 2'den onbinde 3'e düzeltilmesi gereksinimi doğduğu için bu önerge verildi. Bilgilerinize sunuyorum. BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Bakan. H. UFUK SÖYLEMEZ (İzmir)– Onbinde 3 de bir defa yapılsın o zaman. BAŞKAN – Değerli milletvekilleri, tekrar ifade ediyorum, önergeyi, Komisyon takdire bırakmış, Hükümet ise önergeye katılmıştır. Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir. Değerli milletvekilleri, maddeyle ilgili bir önerge daha Divanımıza intikal etmiştir. Yalnız, bir önceki önergeyi işleme koyduğumuz ve neticelendirdiğimiz için, bu önergeyi işleme koyma imkânımız bulunmamaktadır. Önerge kabul edilmiştir. Şimdi, maddeyi kabul edilen önerge doğrultusunda oylarınıza sunuyorum: SAFFET ARIKAN BEDÜK (Ankara) – Sayın Başkan, İçtüzüğün 60 ıncı maddesine göre, müzakerelerin tamamlanmasından sonra Sayın Hükümete birkaç sualim vardır, müsaade ederseniz onları sormak istiyorum. BAŞKAN – Maddeyi kabul edenler... Kabul etmeyenler... SAFFET ARIKAN BEDÜK (Ankara) – Sayın Başkan, soru sormak istiyorum. BAŞKAN – Kabul edilmiştir. SAFFET ARIKAN BEDÜK (Ankara) – Sayın Başkan... BAŞKAN – Sayın Bedük, sizin bu önerinizi, önergeler verilmeden önce Divana intikal ettirmeniz gerekiyordu. Bundan sonraki maddelerde bu tür vaki taleplerinizi o şekilde ulaştırırsanız mutlaka dikkate alacağım. CEVAT AYHAN (Sakarya) – Sayın Başkan, benim de önergem vardı... SAFFET ARIKAN BEDÜK (Ankara) – Sayın Başkan, siz, gerçekten, bu Mecliste geçmiş dönemde de fevkâlade hassasiyet göstermiş olan bir zâtsınız; ama, Başkanlık yaparken, bazı eksikliklerimiz sebebiyle sanıyorum yanlış bir değerlendirme yapıyorsunuz. Birincisi, 60 ıncı maddede, müzakerelerin tamamlanmasından sonra, oylamadan önce, milletvekili oturduğu yerden tereddüt ettiği bazı konularda hükümete soru sorabileceği şeklinde bir hüküm var. İkincisi, ben bunu söyledikten sonra, oylamaya geçmeden önce, eğer benim talebimi reddediyorsanız, gerekçeleriyle birlikte bana açıklayıp, ondan sonra oylamaya geçmeniz gerekiyordu. Takdirlerinize sunuyorum. BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Bedük. Oylama tamamlanmıştır. Müteakip maddeyi okutuyorum: Bankaların kuruluşları ve faaliyete geçme esasları MADDE 7.— 1. Türkiye’de bir bankanın kurulması veya yurtdışında kurulmuş bir bankanın Türkiye’de ilk şubesinin açılmasına Kurulun, en az beş üyenin olumlu oyuyla aldığı karara istinaden yapacağı öneri üzerine Bakanlar Kurulu tarafından izin verilir. İzin için yapılacak başvurular ve iznin verilmesine ilişkin esas ve usuller, Kurulun önerisi üzerine, Bakanlar Kurulunca çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir. Kuruluşa veya Türkiye’de şube açılmasına ilişkin izinler, izin tarihinden itibaren bir yıl içinde faaliyete geçilmemesi halinde geçersiz olur. 2. Türkiye’de kurulacak bir bankanın; a) Anonim şirket şeklinde kurulması, b) Kurucularının; ba) Müflis veya konkordato ilan etmiş olmaması, bb) Tasfiyeye tabi tutulan bankerler, bankalar, sigorta şirketleri ve para ve sermaye piyasalarında faaliyet gösteren kurumlarda ve Fona devredilen bankalarda doğrudan veya dolaylı olarak yüzde on ve daha fazla bir oranda pay sahibi olmaması, bc) Hakkında 14 üncü madde uyarınca işlem yapılmakta olan bir bankada doğrudan veya dolaylı olarak yüzde on ve daha fazla bir oranda pay sahibi olmaması, bd) Taksirli suçlar hariç olmak üzere affa uğramış olsalar bile ağır hapis veya beş yıldan fazla hapis yahut basit ve nitelikli zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı suçlar ile istimal ve istihlak kaçakçılığı dışında kalan kaçakçılık suçları, resmi ihale ve alım satımlara fesat karıştırma, karapara aklama veya devlet sırlarını açığa vurma, vergi kaçakçılığı veya vergi kaçakçılığına teşebbüs ya da iştirak suçlarından dolayı hüküm giymiş bulunmaması, be) Banka kurucusu veya ortağı olmanın gerektirdiği mali güç ve itibara sahip bulunması, c) Hisse senetlerinin nakit karşılığı çıkarılması ve tamamının ada yazılı olması, tüzelkişi kurucuların yönetim ve denetimine sahip gerçek kişilerin kim olduğunun belgelenmesi ve kurucularda aranan şartları taşıması, d) Nakden ve her türlü muvazaadan ari olarak ödenmiş olan sermayesinin yirmi trilyon liradan az olmaması, e)Anasözleşmesinin bu Kanun hükümlerine uygun olması, şarttır. 3. Türkiye’de şube açmak suretiyle faaliyet gösterecek yurtdışında kurulu bankaların; a) Türkiye’ye ayrılan ödenmiş sermayelerinin (2) numaralı fıkranın (d) bendinde belirtilen miktardan az olmaması, b) Kuruldukları veya faaliyette bulundukları ülkelerde mevduat kabul etmelerinin veya bankacılık işlemleri yapmalarının yasaklanmamış veya kısıtlanmamış olması, şarttır. 4. Kuruluş izni veya Türkiye’de şube açma izni almış olan bir bankanın, mevduat kabulü veya bankacılık işlemleri yapmak üzere ayrıca izin alması şarttır. Bu izin bir beyanname ile yapılacak başvuru üzerine Kurulca verilir. Verilen izinler Resmi Gazetede yayımlanır. Kurum, bu Kanun ve bu Kanuna dayanılarak yapılan düzenlemelerdeki şartları taşımayanlara gerekli düzeltmeleri yapmaları ve eksiklikleri tamamlamaları için uygun bir süre verir. Bu süre içinde yeniden başvuranlar hakkında yapılan inceleme sonunda durumları uygun bulunmayanlara sonuç tebliğ olunur ve verilmiş olan kuruluş izni geçersiz olur. Başvuru ile iznin verilmesine ilişkin esas ve usuller Kurumca çıkarılacak yönetmelikle tespit edilir. Kuruluş izni almış bir bankanın faaliyete geçebilmesi için, a) Sermayenin nakit olarak ödenmiş olması, b) Yüzde beşi faaliyete başlamadan önce ve kalan yüzde beşi de faaliyete geçiş tarihinden itibaren bir yıl içinde olmak üzere kurucular tarafından Fona (2) numaralı fıkranın (d) bendinde belirtilen asgari sermayenin yüzde onu tutarında ayrıca sisteme giriş payı yatırılması, c) Bankacılık işlemlerini gerçekleştirebilecek ölçüde yönetim, personel ve teknik donanıma sahip olunması, şarttır. 5. Türkiye’de münhasıran kıyı bankacılığı faaliyetinde bulunmak üzere banka kurulmasına veya yurtdışında kurulu bankalarca şube açılmasına ilişkin hususlar, faaliyet esas ve alanları, hesap ve kayıt düzeni ile denetim usulleri ve faaliyetlerinin geçici veya sürekli durdurulması Kurul kararıyla belirlenir. Münhasıran kıyı bankacılığı faaliyetinde bulunan bankalar hakkında bu fıkra haricinde bu Kanunun diğer maddeleri ile 14/1/1970 tarihli ve 1211 sayılı Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Kanununun 40 ıncı maddesi uygulanmaz.Ancak, kıyı bankacılığı dışında, serbest bölgelerdeki bankacılık faaliyetleri hakkında bu Kanun hükümleri uygulanır. BAŞKAN – Madde üzerinde, Fazilet Partisi Grubu adına, Konya Milletvekili Veysel Candan. Buyurun Sayın Candan. (FP sıralarından alkışlar) Konuşma süreniz 10 dakikadır. FP GRUBU ADINA VEYSEL CANDAN (Konya) – Sayın Başkan, değerli arkadaşlarım; görüşülmekte olan Bankalar Kanunu Tasarısının 7 nci maddesi üzerinde, Fazilet Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum; Yüce Heyetinizi saygıyla selamlıyorum. Kâtip üye arkadaşın okuduğu gibi, aslında, bankaların kuruluşları ve faaliyete geçme esasları, daha önceki Bankalar Kanununda mevcuttur; yani, bir noktada, burada, malum ilam edilmiştir; aslında, değişiklik yoktur. Daha önce geçen birtakım maddelerde çok büyük miktarda bir KiT oluşturulmuştur, hem de hiç denetimsiz bir KiT oluşturulmuştur. Yarın, burada yapılacak yolsuzluklar da getirilip tekrar tartışma konusu olacaktır. Maalesef, büyük bir hata içerisinde devam etmekteyiz. 7 nci maddeyle ilgili olarak, burada, Divan Kâtibi Arkadaşımız maddeleri tek tek saydı. Bunu özetlemek gerekirse, bir bankanın kurulması için, en az, kurul tarafından 5 olumlu oy verilecek, Bakanlar Kurulu kararı olacak, bir yıl içinde faaliyete geçecek, geçmezse iptal edilecek, anonim şirket olacak. Daha önce bunların hepsi var zaten, usulen bir daha sayılmış. Banka kuracaklar müflis olmayacak, müflis olan bankalarda yüzde 10 payı olmayacak. Halbuki, RTÜK Yasasında da böyle var; ama RTÜK'tekiler hem televizyon sahibi hem banka sahibi hem de enerji ihaleleri alırlar. Dolayısıyla, mesele, kanunu yapmaktan ziyade takip etmektir. O bakımdan, zaten, bu mevcut yasalar var iken de bankaların içi boşaltılmıştı. Bu itibarla, kanaatimce, burada sayılan maddeler daha öncekilerin tekrarları; aksine, yeni hiçbir şey getirmediği ortadadır. Değerli arkadaşlar, ödenmiş sermayesi 20 trilyon olacak, ayrıca banka kuruluş izni alanlar bir de faaliyete geçerken bilgi verecek, personel ve teknik açısından yeterli olacak, kıyı bankacılığı için de özel, bu kanuna tabi olmayacak; yani 7 nci madde bu. Şimdi, kamuoyunda günlerdir ortaya konan, sanki, Bankalar Kanunu çıkarılınca devlet her şeyi bitirdi ve kurtarıcı rolü oynandı. Halbuki, dağ fare doğurdu. Anlaşıldı ki, banka tasarısı da hiçbir ekonomik konuda çözüm olmayacak. Peki, ben, şimdi bunu söylerken, muhalefet milletvekili olduğum için söylediğimi zannedeceksiniz; halbuki, bakınız, Banka Uzmanları Derneği Başkanının, tasarının tümü üzerindeki kısa, özet görüşü şudur: "Bankacılık sektörüne hiçbir yenilik getirmeyecek" şeklinde değerlendirdikten sonra, hükümet tarafından IMF ziyareti öncesi -dikkatinizi çekiyorum- alelacele hazırlanan yasanın eskisinden hiçbir farkı olmadığını belirten uzmanlar, yeni yasa için "11 Haziranda doğacak yasal boşluğu doldurmak üzere hazırlanmış bir yasadır. Bunun yanı sıra, tek bir yenilik olarak nitelendirilecek denetleme kurulunun da devlet ağırlıklı olması, siyasîlerin, sektöre müdahalelerini devam ettireceği anlaşılmaktadır. Özerk bir model oluşturulamamıştır, sektörde yaşanan keyfilikler devam edecektir. O denetleme kurulu bütçesine de, denetim olmaması, hiçbir yere hesap vermemesi de bunu göstermektedir". demektedirler. Değerli arkadaşlar, aynı uzman heyetin görüşü: "Mevduata uygulanan devlet güvencesi devam ettiği sürece bankalar, yüksek faizle mevduat toplamaya devam ediyor." Çok enteresan bir tespit var. "Mevduata, dolar bazında, yüzde 30'a varan faiz veriyorlar." Dikkatinizi çekerim, gizli faiz olayı devrededir. Dolayısıyla, kamuoyunda günlerdir anlatılmaya çalışılan bu tasarının, aslında, içi boş. Bir tek konu getiriliyor; bu denetleme kurulu. Arkasından da basına bir yasak getiriliyor; yani, bu, şu anlama geliyor: Bundan sonra bankaları soymak gerekirse, basına da haber vermeden soymak gerekecek, içi boşaltılacak. Değerli arkadaşlar, biz, Vergi Reformu Tasarısında, ekonomiyi batıracaksınız dedik; batırdınız. Bankalar Kanunu Tasarısı da, bundan sonra bankaları daha çabuk batıracak. Bu tasarı kanunlaşıp da gündeme geldikten sonra, devlete müracaat edecek banka sayısı -bakın, bu tutanaklarda altını çiziyorum- asgarî 10, azamî 30 civarında banka, devlete, Tasarruf Fonuna alınması için müracaat edecektir. Şimdi, değerli arkadaşlar, banka batırmak bir kazanç kapısı oldu. Önce izin alacaksın, sonra mevduatı toplayacaksın, topladığın mevduatı kendi naylon şirketlerine dağıtacaksın, daha sonra, batıyorum diye devlete borcunu ödeteceksin. Sonra da, böyle banka batıranlar, toplumda itibarlı olacak, köşklerde ağırlanacak; yani, kanaatimce, bu, aslında, devleti bilimsel soyma yöntemidir, geliştirilmiş bir bilimsel devleti soyma yöntemidir. Onun için, bu konularda el kaldıran, parmak kaldıran, hangi partili milletvekili olursa olsun, tasarıyı okumadan, maddelerinin ne getirip götürdüğünü bilmeden... Biraz önceki trajikomik manzara gibi bir durumla karşılaşmayalım diye düşünüyorum. Ben, burada bir hatırlatma daha yapmak istiyorum; şu anda bu tasarıyı getiren hükümet, daha önce, bir geceyarısı, mafyayla işbirliği yaparken yakalanmış bir hükümettir. Konuştuğumuz konu da bankalardır. O bakımdan, daha da hassasiyet kesbetmektedir. Efendim, halk bana soruyor telefonlarla, ben de aynı şeyi sormak istiyorum; "sayın milletvekilim, Genel Kurulda bir konuşmanız esnasında şu soruyu sorun: Bankalar Kanunu Tasarısına el kaldıran milletvekilleri, memur maaşlarına yüksek rakamlarda neden el kaldırmıyorlar?" Ben de vekâleten sizlere soruyorum. Değerli arkadaşlar, IMF geldi, IMF gitti... Bırakın bunu, ben size açık söyleyeyim: IMF'nin dünyada batırmadığı tek bir ülke yoktur; Türkiye'yi de IMF batıracaktır. Bunu bir tarafa yazın ve bir gün bunu tekrar konuşma imkânımız olacak. Şimdi, Batı istediği zaman, biz mahkemelerimizden askerî hâkimleri çıkarırız, Batı istediği zaman, daha başka şeyler de yaparız; ama, şimdi basında enteresan bir haber çıktı, merak ettim doğrusu. Haberde "Başbakan Yardımcısı Sayın Özkan, Amerikan Elçisine rest çekti, sert çıktı" diyor. Bayağı heyecanlanmıştım "ne demiş" diye, çok enteresan cümleler söylemiş, belki merak edersiniz: "ABD'nin istediği her konuda destek veriyoruz..." Elçiyle konuşuyor, Başbakan Yardımcımıza bakın!.. Diyor ki: "Sizin istediğiniz her şeyi yaptık. Ne istediniz; Irak dediniz tamam, İran dediniz tamam, Kosova dediniz tamam; ama, ekonomik konu olunca bize niye yardım etmiyorsunuz" Bir Başbakan Yardımcısına yakışacak cümleler mi bunlar bilmiyorum. Arkasından diyor ki: "Biz IMF ile görüşme yapıyoruz; Amerika olarak, Avrupa'da baskı yaptırın, IMF'den bize para verin" İşte, manzara bu. Devlet yönetimindeki ciddiyet bu. Bunlara el kaldırılmaz. Değerli arkadaşlar, geçen dönemlerden hatırlıyorum, bazı kanun tasarılarında şöyle yazıyordu: "Avrupa Birliğinin direktifiyle" Şimdi bir ilerleme kaydettik, şimdi "Avrupa ile entegrasyon için bu işleri yapıyoruz" diyorlar. Burası, Türkiye Cumhuriyetinin bağımsız bir Parlamentosu ise, burada oturan milletvekilleri de bu halkın iradesiyle geldilerse, bu milletvekillerinin serbest iradesiyle kanun çıkarılması gerekmektedir. Şimdi, açık ve net bir tespitimi ifade etmek istiyorum: Bankaları kendi haline bırakın, ekonomiye müdahale etmeyin, kimseye kıyak geçmeyin; işler daha iyi gider. Ben, bunu, ekonominin içinden, uygulamalardan gelen biri olarak söylüyorum. Sayın Bakan bir gün bankalarla ilgili bir açıklama yapıyor, hemen borsalar değişiyor. Ertesi gün kredilerle ilgili, teşviklerle ilgili bir açıklama yapıyor, bakıyorsunuz bir daha değişiyor. Ben, öyle zannediyorum ki, hem Hazineden hem ilgili yerlerden bir yerlere tüyo veriliyor. Onun için, dolar ve mark paritesi, bir bakıyorsunuz, sabah ve öğle arasında değişiyor. Dünyanın hiçbir yerinde, yarım saatte değişen bir döviz kuru olamaz arkadaşlar. Şimdi, ben, bu konuda, Hükümet yetkililerine şunu söylüyorum : Lütfen, Koç gibi düşünün, Sabancı gibi düşünün; ama, devlet ve millet için düşünün; ama, siz, hep, Koç ve benzerlerini düşündünüz. Değerli arkadaşlarım, şimdi diyorsunuz ki, hükümete güvenin. Size nasıl güveneceğiz? Geçen yıl, Plan ve Bütçe Komisyonunda, geceyarısı saat 24.00; herşey normal devam ediyor. Saat 00.30 olduğu zaman, bakıyorsunuz, bir önergeyle, bir gruba, Koç grubuna 200 milyon dolar teşvik, ek bir maddeyle ilave ediliyor. Peki, biz, bunu getirenlere, hükümet olarak -hele Parlamentoya yeni gelen hükümet ortağını uyarıyorum- nasıl güveneceğiz söyler misiniz? Bir ek önergeyle, 200 milyon dolar teşvik, bir firmaya veriliyor arkadaşlar... Basına intikal eden, konumuzla yakından ilgili; çünkü, Parlamentoya güven... Efendim, memur alımları merkezî sistemle yapılsın. Hükümetin bir kanadı diyor ki, hayır, merkezî sistemle yapılmasın; niye; biz, taraftarlarımızı nasıl alacağız? Peki, daha önce alınan bir ilke kararı varken, her parti... (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN – Sayın Candan, 1 dakika eksüre veriyorum. Lütfen tamamlayın. VEYSEL CANDAN (Devamla)– Şimdi, daha önceki hükümet döneminde, haklı olarak, özellikle, DSP'nin aldığı merkezî sistemi bertaraf ederek, niye, Fazilet Partisi kendi yandaşlarını alsın, MHP kendi yandaşlarını alsın, DSP kendi yandaşlarını alsın. Biz, işe adam mı buluyoruz; adama iş mi buluyoruz söyler misiniz değerli arkadaşlar? MUSTAFA GÜVEN KARAHAN (Balıkesir) – Sizin zamanınızda yapıldı. VEYSEL CANDAN (Devamla) – Şimdi, müsaade ederseniz, ben konuşuyorum; sıra size gelince, gelir itirazlarınızı ortaya koyarsınız. Ben, burada konuşurken, siz memmun olun diye konuşmuyorum; doğru bildiklerimi söylüyorum arkadaşlar. Bizim parti de yanlış yaptığı zaman, onu da gelir, burada, siz söylersiniz; hatta, sizden önce ben söylerim. Endişe etmeyin. Değerli arkadaşlar, neden üçüncü bir Başbakan Yardımcısı... Anlamak mümkün değil. Neden 20 devlet bakanlığı; neden herkese bir koltuk? Dönüşümlü yapın; bakan olmayan milletvekili kalmasın; en iyisi bu!.. Değerli arkadaşlar, Köşk'te, bakanlıklarda, resepsiyonlarda yiyip içen hükümet... Burada, ben Cumhurbaşkanını da eleştiriyorum, her ne kadar eleştirilemez filan deniliyorsa da... (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Candan. VEYSEL CANDAN (Devamla) – Resepsiyonlarda milletin parasını yerken, memurları unutmayın. Teşekkür eder, saygılar sunarım. (FP sıralarından alkışlar) DEVLET BAKANI VE BAŞBAKAN YARDIMCISI HASAN HÜSAMETTİN ÖZKAN (İstanbul) – Sayın Başkan, sayın sözcünün, bugünkü bir habere, doğru olmayan bir gazete haberine dayanarak bir beyanı var. Müsaade ederseniz, onun yanlış olduğunu ifade edeyim. BAŞKAN – Buyurun Sayın Bakan. (DSP sıralarından alkışlar) DEVLET BAKANI VE BAŞBAKAN YARDIMCISI HASAN HÜSAMETTİN ÖZKAN (İstanbul) – Teşekkür ederim Sayın Başkanım. Bugün, Öncü Gazetesinde, biraz evvel sayın sözcünün okuduğu bir metin var. Bu metin tamamıyla yanlış ve yalandır. Hem tekzip ettim, hem de hakkında dava açtım. Arkadaşımız, o gazetede kendileri için de birçok haber çıkar; onlara dikkat etsin, doğru olan bir şeyi, burada, kürsüye getirsin. Teşekkür ederim Sayın Başkanım. (DSP sıralarından alkışlar) BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Bakan. Efendim, madde üzerinde, Doğru Yol Partisi Grubu adına, İzmir Milletvekili Sayın Ufuk Söylemez; buyurun efendim. (DYP sıralarından alkışlar) Söz süreniz 10 dakikadır. DYP GRUBU ADINA H. UFUK SÖYLEMEZ (İzmir) – Teşekkür ederim Sayın Başkan. Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bankaların kuruluşları ve faaliyete geçme esasları hakkındaki madde üzerinde, Doğru Yol Partisi Grubu adına görüşlerimi bildirmek üzere söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum. Şimdi, tasarının geneli üzerinde yaptığımız tartışmalarda söylediğimiz sakıncalar, tasarının maddeleri ilerledikçe bir bir önümüze geliyor. Az önce kabul edilen maddede, hatırlayacağınız üzere, onbinde 2'ye indirilmiş olan masraflar, verilen bir ara önergeyle onbinde 3'e çıkarıldı; ancak, burada, bir tuzak daha var: Arkadaşlarımız, geçici maddelere bakarlarsa, orada "ilk iki yıl için kurul bunu iki katına çıkarabilir" deniliyor; yani, bugün onbinde 3 olan bu masraf payının onbinde 6'ya çıkarılması iki yıl için mümkündür. Böyle iki yıllık bir geçici madde, hem de parasal bir konuda, inanılmaz bir şey. Nedir kuruluş masrafları; bu konuda ciddî tereddüt içerisindeyiz. Zaten mevcut bir Hazine var, denetimi yapan bir müessese var; bunun, başka bir kurum adı altında örgütlenmesi, milyonlarca dolar, onmilyonlarca dolar tutan bir rakama erişiyor. Bakınız, bugünkü bilanço toplamlarının, yani 1998 yılı bilanço toplamlarının, bankaların 110 - 120 milyar doları bulan bilanço toplamlarının onbinde 3'ü 35 milyon dolar civarındadır. Bunu, arkadaki gizli geçici maddeye koyduğunuz zaman -çarpın ikiyle değerli arkadaşlarım- en az 50 - 60 milyon dolarlık bir rakam, bir yıl için, sadece memurlardan oluşturduğumuz bu bürokratik kurulun emrine verilecek ve Türkiye'deki en büyük harcama havuzu, Meclise denetime gelmeyen, Meclis denetimine tenezzül etmeyen, getirilmeyen, Meclisten kaçırılan, âdeta devlet içinde devlet olarak kendi elimizle yarattığımız bu kuruma teslim edilecektir. Meclisine güvenmeyen, ama, 6 - 7 bürokrattan oluşan bir kurula güvenen bir demokrasi, gerçekten benim içimi sızlatıyor. Bu kurumun tüm hesap ve işlemleri, Yüce Meclise getirilmeli ve mutlak ve mutlak burada denetim altına alınmalıdır. Meclis, âdeta, denetleyemediği bir ejderha yaratmaktadır, devlet içinde devlet yaratmaktadır; siyasî irade kenara çekilmiş, sessizce seyretmektedir elinden yetkilerin gidişini ve "siyasetçiler bu işi bilemez, siyaset kötüdür, parlamenterlerin al birini vur ötekine" mantığıyla "bırakalım memurlar, kurullar yapsın" deniliyor. Yarın, bu kurullara devrederek, elinizden her türlü yetkiyi alacaklar. Biz Meclise niye geldik, milletten yetkiyi niye aldık, burada hükümete güvenoyunu niye verdik? Kamuda, bütün kurumlarda Meclise hesap verme yükümlülüğü vardır. Bunu yapamazsak, bizim burada oturmamızın ne anlamı var değerli arkadaşlar? Senede 50 - 60 milyon dolar, yani 25 trilyon lira gibi bir parayı harcayacak bu kurumun denetimi Meclise gelmezse, biz neyi denetleyeceğiz halk adına, millet adına burada? İşte, her maddede bu sakınca karşımıza çıkıyor, her maddede içimiz sızlıyor. Bankalar Kanunu adı altında acaip bir kurul yaratılıyor, acaip bir bürokrasi yaratılıyor, bürokratik bir cumhuriyet yaratılıyor ve biz, burada, kendi oylarımızla, sadece parmak çoğunluğuna dayanarak buna sessiz sedasız evet diyoruz. Buna evet dememiz, sessiz kalmamız, bizi de, tarih önünde sorumlu tutar. İnanıyorum ki, en geç bir yıl sonra, bu kanun, buraya tekrar gelecek, şikâyetler ve memurlara yönelik iddialar ayyuka çıkacak, o zaman Meclis, hiçbir şey yapamamanın sıkıntısı ve üzüntüsü içinde, belki bunu aynı Vergi Yasasındaki gibi, bir özeleştiriyle tekrar geri alacak. Gelin, buna mani olalım. Biz, Mecliste en ufak bir KİT'in bile hesaplarını denetlerken, nasıl olur da kendi elimizle yarattığımız bu kurumun hesaplarını denetlemeyiz; malî politikalara böyle yön verecek bir kurumu nasıl başıboş bırakırız değerli arkadaşlarım ve burada, denetim görevini yapacak murakıplara, sizi atayan memurların üzerinden, memura memuru atattırıp da Meclisi ve siyasî otoreyi, Başbakanı, Cumhurbaşkanını bu atama zincirinin dışında bırakırız. Biz, başbakanımıza, Cumhurbaşkanımıza, Meclisin seçtiği hükümetlere güvenmeyeceğiz de, buradaki bürokrasiye her şeyi emanet edeceksek, gerçekten, demokrasimiz adına hüzünlü ve sıkıntılı bir duruma düşmüşüz demektir. Ben buna bir kez daha dikkat çekmek istiyorum. Yasada, malî güç ve itibarı olmayanlara banka kurma izni verilmeyeceği söyleniyor. Gerçekten iyiniyetli bir yasa maddesi olarak girmiş olabilir; ama, bu da süjbektiftir. Bizde, itibar, çoğu zaman, itibarsız kişiler adına da kullanılan, yanlış bir terim olarak da geçiyor. Kimlerin itibarlı olduğunu, itibarın ne olduğunu, bu kurul, hangi sübjektif, hangi objektif ölçüye göre saptayacaktır; buna lütfen açıklık getirin. Ayrıca, bankermiş, tasfiyeye tabi olmuş yüzde 10'dan fazla hissesi yoksa, o da banka kurabilirmiş deniyor; mümkün mü değerli arkadaşlarım bu? Yüzde 10'la niye sınırlıyoruz; tasfiyeye tabi tutulmuşsa, bankerlik hadisesinin içine karışmışsa, kapatılmışsa, buna yeniden, yüzde 10'da olsa, yüzde 9'da olsa hissesi, niye bir daha banka kurma izni veriyoruz; bir daha bu şansımızı, bir daha bu kanun yapma şansını bu kadar sıklıkla bulabilecek miyiz? Gelin, Vergi Yasasındaki hataya düşmeyelim; alelacele, parmak çoğunluğuna dayanarak, bu Kanun maddelerini gözden kaçırmayalım; sonra bunun hesabını milletçe hepimiz vereceğiz. Ben, hepinize, sabır ve nezaketle dinlediğiniz için teşekkür eder, saygılarımı sunarım; sağ olun. (DYP ve FP sıralarından alkışlar) BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Söylemez. Gruplar adına üçüncü söz, Anavatan Partisi Grubu adına İstanbul Milletvekili Aydın Ayaydın'ın. Buyurun efendim. Sayın Ayaydın, konuşma süreniz 10 dakikadır. ANAP GRUBU ADINA AYDIN AYAYDIN (İstanbul) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşmekte olduğumuz Bankalar Yasa Tasarısının maddeleri ve özellikle üzerinde görüştüğümüz 7 nci maddeyle ilgili olarak, şahsım ve mensubu olduğum Anavatan Partisi Grubu adına, görüşlerimi açıklamak üzere söz almış bulunmaktayım. Aslında, bu maddeler üzerinde söz almayacaktık; çünkü, bu maddelerin tümü komisyonda oldukça tartışıldı; fakat, biraz evvelki konuşmaların yanlış bir değerlendirmeye sebep olmaması açısından ilave bir açıklama gereğini hissettim; bu bakımdan söz aldım. Bugüne kadar, bankaların kuruluşları, hangi şartlarda bankalar kurulacak, nasıl bankalar kurulacak, ne vasıflar aranacak; bunlarla ilgili, kamuoyunda çeşitli spekülasyonlar yapılmaktadır. Onun için, tasarının bu maddesinde, özellikle bankaların kurulması, hangi şartlara bağlı olacağı esaslara bağlanmaktadır. Kurulmakta olan bağımsız bankalar denetleme ve düzenleme üst kurulu bu konudaki esasları belirleyecek ve Bakanlar Kurulu kararıyla bunlar gerçekleşecektir. Bakanlar Kurulu da, bu tür kuruluşların nasıl yapılacağına dair bir yönetmelikle, bu kuruluşların şeklini, banka kuruluşlarında neler aranacak, hangi vasıflarda olması gerekiyorsa bunları açık bir şekilde belirleyecek ki, bundan sonra kamuoyunda, bankaların nasıl kurulacağı, her gelen siyasal iktidarların kendi düşüncelerine göre kurulup kurulmayacağı konusunda açık ve net bir tavır ortaya çıkacaktır. Bir de, bundan önceki maddelerde, özellikle murakıp yardımcılarının yeterlilik sınavını verdikten sonra murakıplığa atanmada, bugün olduğu gibi, üçlü veya dörtlü kararnameyle olmasına ilişkin, muhalefete mensup arkadaşlarımızın değerlendirmelerini biz çok tartıştık. Özerk bir kuruluş kuruyoruz. 3 üncü maddede bu tarif edilmiştir. Bankacılık düzenleme ve denetleme kurulu, özerk bir kuruluştur. Özerk bir kuruluşun kendi iç bünyesindeki işlemlerin siyasî otorite tarafından, yani, dörtlü kararnameyle atanması özerkliğe ters gelmektedir. Bu madde, gerek alt komisyonda gerekse üst komisyonda görüşüldüğü vakit, muhalefete mensup arkadaşlarımız da bizlerle birlikte buna oy verdiler; oybirliğiyle çıkmış olan bir metindir. Muhalefete mensup olan arkadaşlarımızın da, gerçekten, bu Bankalar Kanunu Tasarısı üzerinde çok olumlu katkıları olmuştur; onlara da teşekkür ediyoruz. Hem Doğru Yol Partisi mensuplarının hem Fazilet Partisi mensuplarının hem komisyonda ve hem de Genel Kuruldaki bu katkılarına da teşekkür ediyorum; hepinize saygılar sunuyorum. (ANAP sıralarından alkışlar) BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Ayaydın. Gruplar adına başka söz talebi olmadığına göre, şahsı adına, Tunceli Milletvekili Kamer Genç, buyurun efendim. KAMER GENÇ (Tunceli) – Konuşmayacağım... BAŞKAN – Vazgeçiyorsunuz... Şahsı adına, Sakarya Milletvekili Cevat Ayhan; buyurun efendim. CEVAT AYHAN (Sakarya) – Muhterem Başkan, muhterem üyeler; 1 sıra sayılı Bankalar Kanunu Tasarısının 7 nci maddesinde şahsım adına söz aldım. Önce, şunu ifade edeyim; bu kanun tasarısı, komisyonda çok süratli, sabaha kadar müzakere edilerek çıkarıldı, bir günde, bir akşamda; yani, orada maddeler üzerinde, fıkralar üzerinde yeterince durulmadı; daha önceki metin esas alındı, çıkarıldı. Bazı eksiklikleri gördüğümüz zaman burada söylüyoruz. Bunun yadırganmaması lazım; çünkü, kanun çıktığı zaman ileride sıkıntısı duyuluyor ve geri dönme ihtiyaçları aranıyor. Nitekim, Vergi Kanununda bunu çok geniş boyutlu olarak yaşıyoruz. Şimdi, burada, benim dikkatimi çeken husus şu: 7 nci maddenin birinci bendinde "en az beş üyenin olumlu oyuyla aldığı karara istinaden yapacağı öneri üzerine Bakanlar Kurulu tarafından izin verilir" deniliyor. Yani, bir banka kurulacak, şartları hazırlanmış, usulü, erkânı burada belli, tarif edilmiş; kurul, Bakanlar Kuruluna teklif edecek; ama "beş üyenin olumlu oyuyla" deniliyor. Yani, bu, ileride, Bakanlar Kuruluyla, hükümetle, bu kurulu çatışma haline getirir. Ben önerge de verdim, inşallah, yetişir şimdi, kürsüye ulaşır. Bizim, bunu "kurulun görüşüne istinaden" dememiz lazım. Kurul görüş versin, "beş olumlu" ibaresi girmesin, kurul görüş versin; yani, bankanın kurulmasıyla ilgili. Kurula rağmen, Bakanlar Kurulu bir bankaya kurma izni vermek isteyebilir başka şartlardan, başka zaruretlerden. Yani, Kurulla niye biz hükümeti çatışma haline getirelim? Kurulun görüşü olsun; olumsuz da görüş verir, olumlu da görüş verir; ama, son kararı, hükümet verir; Türkiye'yi idare eden hükümettir. Uluslararası münasebetten doğan, bir bankanın şubesinin açılması gerekebilir. Bir başka ülkeyle yeni münasebet kurdunuz; o ülkeden bir banka gelip bir teşkilat kuracak, çalışacaktır. Teknik şartları yerine getirdiyse, kurulun olumlu görüşü, hem de beş kişinin olumlu görüşü, ileride bağlayıcı olur diye ifade ediyorum. Bunun düzeltilmesinde fayda var. "Kurulun görüşüne istinaden" olumlu olumsuz. Bu şekilde bir düzeltme için önergemizi verdik, yetişirse, inşallah, görüşürüz. İkincisi, hakikaten, burada, bakın, (b) alt bendinin (bb) alt bölümünde "Tasfiyeye tâbi tutulan bankerler, bankalar, sigorta şirketleri ve para ve sermaye piyasalarında faaliyet gösteren kurumlarda ve Fona devredilen bankalarda doğrudan veya dolaylı olarak yüzde on ve daha fazla bir oranda pay sahibi olmaması" denilmiş. Peki, o tasfiyeye tabi tutulan veya fona devredilen bankada, yüzde 9 hisseye sahip beş kişi, altı kişi bir araya gelirse, yeni bir bankanın kurucusu olursa, o zaman bu, şarta uyuyor, buna izin verecek misiniz? Ufuk Bey ifade ettiler gayet isabetle. Yani, böyle bulaşık işlere karışmış olanların yeni bir bankaya yüzde 1 de hisse olsa, yüzde 10 da hisse olsa karışmasına meydan vermemek lazım; bunu da burada hatırlatmakta fayda var. Tekrar ifade ediyorum, kanun tasarısının komisyonda müzakeresi bir gün sürdü, akşam başladı sabah saat 5'te bitti ve biz 5.30'da eve gittik; yani, bu kadar acele görüşüldü. Evet, konu acele, mühim; ama, bir yıldır acele, çıkarılmamış... Ben şimdi geçmişe dönüp kimse için bir şey söylemek istemiyorum; ama, çıkarırken de fevkalade mühim bir kanun. Vergi Kanununda da bunu yaptık biz; komisyonda Genel Kurulda sabahlara kadar çalıştık; sonra eyvah yanlış yaptık diye şimdi, bütün o Kanunu çıkaranlar - iktidar kanatları da dahil- bunu değiştirelim diyoruz. O Kanun daha çıkarken, benim ziyaret ettiğim, ticaret ve sanayi ile meşgul olan birtakım sivil kuruluşlar bunu o safhada da ifade ettiler; yazılarıyla ifade ettiler, görüşmelerde ifade ettiler, ziyaretlerle ifade ettiler; ama, biz dayatmacı bir anlayışla çoğunluğumuz var çıkarırız diyoruz ve çıkarıyoruz; ondan sonra yanlış oldu düzeltelim... Deneme tahtası değil yani. Bankaların yönetimi de deneme tahtası değil, Türkiye'nin yönetimi de deneme tahtası değil; aksi halde sıkıntıya düşüyoruz. Teşekkür ederim, hürmetlerimi arz ederim. (FP sıralarından alkışlar) BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Ayhan. Şahsı adına, Konya Milletvekili Veysel Candan; buyurun efendim. VEYSEL CANDAN (Konya) – Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; deminki konuşmamın bütünlüğü içerisinde konuşmama başlarken, hepinize saygılar sunuyorum. Aslında, Başbakan Yardımcısı "ben, o beyanda bulunmadım" dediler, biz memnun oluruz bulunmadıysa; ancak, uygulamalar, bulunduğu istikametinde. Şimdi, Kosova'da, Irak'ta, İran'da ABD'nin yanında olduğumuz zaten belli. Yunanistan da NATO'ya karşı; ama, barış gücüne güç göndermiş; şu anda, Priştine'de Yunan birlikleri var, Türk birlikleri yok. Böyle bir sitemde bulunması gayet doğal, eğer, söylemediyse eksiklik. Benim, bu konuşmamda söylemek istediğim şu idi: Bu gazete beyanatı şöyle veya böyle saptırılsa bile, işin muhteviyatında ve özünde bir değişiklik yok. IMF'yi her gün kapıda beklediğimiz belli, onlardan para talep ettiğimiz belli, hatta, IMF'den para almazsak, ekonominin batacağı gibi, yaygın bir kanaat, kamuoyunda ve hükümet üyelerinde de var. Hazineden sorumlu Devlet Bakanımız_ MUSTAFA GÜVEN KARAHAN (Balıkesir) – Böyle bir şey yok. VEYSEL CANDAN (Devamla) – Müsaade edin_ Biraz sonra ifade edeceğim, o zaman onlara da itiraz edeceksiniz; orada da söyleyeceğim. Sayın Başbakanımız da diyor "gökten para yağmıyor ki, memurlara para verelim." O da bir beyanat. Niye itiraz ediyorsunuz; her şeye itiraz etmek_ Muhalefet değilsiniz ki, hükümetsiniz, evvela bir dinleyin. Şimdi, değerli arkadaşlar, ANAP sözcüsü arkadaşımızın ifadesinde bir tabir var, mefhumu muhalifinden gittiğimiz zaman, diyor ki: "Eski bankalar kanunsuzdu ve yönetmelikleri yoktu. Biz, şimdi, bu kanunla kuruyoruz." Bu, çok acaip bir açıklama, bana çok ters geldi. Eski bankalar da bir kanuna göre kuruldu, cümle şöyle olsaydı: Orada gördüğümüz yanlışlık ve eksiklikleri tamamlamaya çalışıyoruz_ Şüphesiz, bu kanun tasarısı aslında birçok şeyler getiriyor; ama, özle ilgili değil. Bankanın soyulmasını önleyici tedbir yok. Basına yasak getiriliyor ve idarî birtakım para cezaları getiriliyor. Bunun dışında, işin özüyle ilgili, yani, içerisinde, Türkiye'deki para hareketleri, Türkiye'nin ekonomik modeli, liberasyonla ilgili birtakım teknik hareket getirecek bilgiler yok. Biz, bunu söylemeye çalışıyoruz. Yoksa, o kadar çok teferruat var ki, içinde o kadar çok bent var ki; yani, kanun tekniği açısından da ele aldığınız zaman da çok fazla mübalağa edilerek hazırlanmış bir metin; ama, muhtevası boş; onu söylemeye çalıştık. Değerli arkadaşlar, ben, bir iki konu üzerinde durmak istiyorum. Aslında, burada, tabiî, maddeler görüşülürken -biraz sonra 8 inci maddede de konuşacağım- kâtip üye okuyor. İşte, bu 7 nci maddenin içinde neler var, neler var; her şey var; yani, birçok şeyler sayılıyor, sayılıyor, sayılıyor... Konuşmacı milletvekili, bir de baştan bunları aktarma durumunda kalıyor ve bunu aktarmak, bana göre, ikinci baskı oluyor. Aslında, burada, o maddelerin muhteviyatı üzerindeki, kendi onları anlatmadan, kâtip üyenin okuduğu maddeler üzerinde, bentler üzerinde görüşlerimizi ortaya koymak, zaman açısından çok önemlidir. Dünyanın hiçbir yerinde, çok önemli bir reform diye takdim edilen bir yasanın, akşam 12.00'den, yani, insan hafızasının zayıflayıp, sabah 05.00'e kadar faaliyette çıktığı görülmemiştir. İşte, biraz önce, sayın milletvekilimiz, eski bakanımız "akşam oturduk, sabah çıkardık" dedi; şimdi de Meclise geldi. İnsafla soruyorum değerli arkadaşlar, 550 milletvekili arkadaşımızdan kaç arkadaşımız bu kanun tasarısını komisyonda veya Mecliste takip etme imkânına sahip oldu; hiç. Herkes, grup başkanvekilinin gözüne bakıyor; bu önergeye ne diyeceğiz; "evet" diyeceğiz veya "yok" diyeceğiz. Değerli arkadaşlar, bakın, biraz önce... MUSTAFA GÜVEN KARAHAN (Balıkesir) – Sor bakalım, Ufuk Söylemez katılmış mı?! VEYSEL CANDAN (Devamla) – Müsaade edin... Siz, bir arkaya oturun, çok müdahale ediyorsunuz. A. TURAN BİLGE (Konya) – Sen, milletvekilini hiçe sayıyorsun. VEYSEL CANDAN (Devamla) – Ben, bir şey söylüyorum; bakın, biraz önce, bir kurul oluşturuldu ve ona onbinde 3 para verildi. Ciddî milyarlar, trilyonlar orada toplanacak, o altı kişi harcayacak. Bir milletvekili çıkıp "bunu hasıl harcıyorsunuz" diyecek; "ne soruyorsun, var mı böyle bir şey; sen, beni denetleme hakkına sahip değilsin" diyecekler. Şimdi, Baba da öyle diyor; ama, biraz önce okuduğum metinde, Danıştay "Baba'nın parasını da inceleyelim" diyor "Meclisi de inceleyelim, Meclisi de yargıya getirsin" diyor. Doğru bir karar; yargıda çıkan bir karar. Bugün, açın okuyun basın özetini. Hukuk, böyle, yeni yeni kararlar verirken, halka açık denetimler getirirken, şimdi, bir kurul oluşturacaksınız, 6 üyeye teslim edeceksiniz; hiçbir yerde denetim ve hesap vermeyecek; böyle şey olur mu. Söyleyin şimdi; buna, buradaki milletvekili arkadaşlarımız, parmak kaldırdılar; niye kaldırdılar; biz, hükümetiz, hükümetin partisinde de uyumsuzluk olmaz; daha işin başındayız canım... Başlar başlamaz da, uyumsuzluk yapılır mı! Mantık bu. Peki, ben size söyleyeyim; altı ay sonra, bu kurulun harcadıklarını, burada geleceğiz, tartışacağız beraber. Neden tartışacağız... (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN – Sayın Candan, 1 dakika eksüre veriyorum. VEYSEL CANDAN (Devamla) – Tamam, cümlemi bitiriyorum efendim. Arkadaşlar, bizim burada maksadımız üzüm yemek, bağcıyı dövmek değil. Kanunlar çıkarken, sağlıklı çıkmaz ise, gelir döneriz, burada tartışırız. Bakın, biraz sonra konuşacağız. Vergi reform yasa tasarısı diye bas bas bağırdılar. Samimî söylüyorum, bir madde üzerinde konuşurken, bir ANAP sözcüsü, bana "vatan hainisin, sen bu kanuna karşı çıkamazsın" dedi, tutanaklarda yazılıdır; ama, şimdi, gel gör ki, bizim o gün karşı çıktığımız bütün maddeler; üç ayda bir vergi beyannamesidir, peşin vergidir... Malî milat dediniz, paralar Avrupa'ya gitti. O zaman söyledik; ama, kim söyledi; muhalefet milletvekili söylediği için geçerli olmadı. Siz, şu mantıktan sıyrılacaksınız. Bu muhalefet milletvekilleri ne diyor, ne getirmek istiyor, bu siyasî mi, hukukî mi; hakikaten haklı bir tarafı var mı?.. İşte, bu mantıkla bakılırsa, burada daha sağlıklı kanunlar çıkar diye düşünüyorum. Hepinize saygılar sunuyorum efendim. (FP sıralarından alkışlar) BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Candan. Şahsı adına, Diyarbakır Milletvekili Sayın Sebgetullah Seydaoğlu?.. Yok. Madde üzerindeki konuşmalar tamamlanmıştır. Madde üzerinde verilmiş bir önerge vardır; okutuyorum: Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Bankalar Kanunu Tasarısının 7 nci maddesinin 1 inci bendindeki "en az beş üyenin olumlu oyuyla aldığı karara" ifadesinin "görüşüne" olarak değiştirilmesini arz ederiz. Cevat Ayhan Bekir Sobacı Ali Sezal Sakarya Tokat Kahramanmaraş Alaattin Sever Aydın Temel Karamollaoğlu Nurettin Aktaş Batman Sıvas Gaziantep Veysel Candan Konya BAŞKAN – Sayın Komisyon, önergeye katılıyor musunuz? PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI METİN ŞAHİN (Antalya) – Katılmıyoruz efendim. BAŞKAN – Sayın Hükümet, önergeye katılıyor musunuz efendim? KÜLTÜR BAKANI M. İSTEMİHAN TALAY (İçel) – Katılmıyoruz Sayın Başkan. BAŞKAN – Komisyon ve Hükümet önergeye katılmamıştır. CEVAT AYHAN (Sakarya) – Sayın Başkan, söz istiyorum efendim. BAŞKAN – Sayın Ayhan, buyurun efendim. (FP sıralarından alkışlar) CEVAT AYHAN (Sakarya) – Muhterem Başkan, muhterem üyeler; önergemiz, biraz evvel de ifade ettiğim üzere, bankalar kurulunun görüşünü bildirmesi; ama, son kararı da hükümetin vermesi istikametindeydi. Görülüyor ki, hükümet buna katılmıyor. Ben, konuşmamda da ifade ettim; biz, Türkiye'nin bütün finans piyasasını, banka piyasasını, para piyasasını bir kurula veriyoruz; bir kurulun idaresine veriyoruz ve sorumluluğu kurul taşımayacak, hükümet taşıyacak; ama, yetki kurulda olacak. Bunun yanlış olduğunu ifade ediyorum; yani, bir hatadan bir başka hataya rücu etmeyelim. Geçmişte siyasîler bazı yetkilerini yerinde kullanmadıysa kullanacak siyasîler de gelir, bugünkü hükümet kullanır. Bankalar yeminli murakıplarının, bu batan bankalarla ilgili raporlarını muntazaman verdiklerine inanıyorum ben. Meclis, inşallah, bir araştırma komisyonu kurarsa bunu meydana çıkarır. Bunun sorumlusu siyasî varsa, o cezalandırılır; ama, biz, hükümete kapamayalım. Bu özerk kuruluşları hükümete kaparsanız, ileride hükümetler icraat yapamayacak hale gelir ve Türkiye de büyük sıkıntıların içine düşer. Şimdi, 5 dakika önce, İzmir'den bir işadamı aradı, büyük bir sanayici. Büyüme ihtiyacında, yüzde 85 ihracat yapıyor, yatırım ihtiyacı var "kaynak bulamıyoruz; bizim bankalarda kaynak yok; gidin, dışarıdan kredi bulun, size garanti mektubu verelim diyorlar" diyor. Çok ciddî ve benim yirmi yıldır tanıdığım, sektöründe fevkalade, hemen hemen monopole yakın ikinci derece rakibiyle beraber bu kadar güçlü bir firma, yatırım için kaynak bulamıyor. Ancak, kâr edersem fonlarımdan yatırım yapacağım... "Dışarıdan niye kredi bulmuyorsunuz" dedim; söylediği şudur: "Bir Alman sanayici, yatırımcı yüzde 5-6'yla kredi alırken bize yüzde 18'le kredi teklif ediyorlar; çünkü, altı aydır, sekiz aydır Türkiye piyasasına dışarıda güven duyulmuyor" diye bunu da ifade ediyorlar. Yani, bunu, hükümeti tenkit için söylemiyorum, Türkiye'nin içindeki realiteyi söylüyorum. Bugün, sanayici, büyümek için yatırım yapma ihtiyacındadır; ama, bu yatırımı yapacaksa da finansa ihtiyacı var; işte, Türkiye'nin de finans bakımından hali budur. Onun için, bu tasarı üzerinde tekrar tekrar düşünelim. Bu önergemin kabulü, ileride hükümetlerin önünü açar, hükümetlerin gücünü artırır diye düşünüyorum; kötüye kullanılırsa, kullanan cezasını görür; ama, hükümetlerin elini kolunu bağlamak doğru değildir. Teşekkür eder, hürmetlerimi arz ederim. (FP sıralarından alkışlar) BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Ayhan. SAFFET ARIKAN BEDÜK (Ankara) – Sayın Başkan... BAŞKAN – Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... SAFFET ARIKAN BEDÜK (Ankara) – Sayın Başkan... BAŞKAN – Buyurun efendim. SAFFET ARIKAN BEDÜK (Ankara) – Çok özür dileyerek, tekrar hatırlatma yapma ihtiyacını duyuyorum. Biraz evvel şu cihaz çalışmadı, soru sormak üzere söz istedim, vermediniz; izahat bekledim, izahatta bulunmüdınız; tekrar oylama yaptınız. Keza, bu maddeyle ilgili olarak da, aynı şekilde, hükümete soru sormak üzere söz istedim -şurası çalışıyor; bakın efendim- bütün bunlara rağmen söz vermemenizin anlamını bir türlü anlayamıyorum. Acaba, söz vermek muhalefeti dinlememek anlamına mı geliyor; yoksa, Grubumuza karşı bir tavrınız mı var; aksi halde, size intikal etmedi mi? Bu konuların, lütfen, açıklığa kavuşturulmasını sizden rica ediyorum. BAŞKAN – Sayın Bedük, öyle bir tavrın içinde olmam katiyen mümkün değil. SAFFET ARIKAN BEDÜK (Ankara) – İkinci sefer oldu efendim. BAŞKAN – Biraz önce ifade ettim, tekraren yine ifade ediyorum. İçtüzüğün 60 ıncı maddesine göre, soru sorma zamanı, konuşmaların bitiminden sonradır. Ben, önergeyle ilgili konuşmaları tamamlamış bulunuyorum. "Konuşmalar" diyor, "önergeyle ilgili konuşmalardan sonra" demiyor; ama, ben, bütün bunlara rağmen, buyurun, size söz veriyorum; soru sorabilirsiniz. Buyurun Sayın Bedük. SAFFET ARIKAN BEDÜK (Ankara) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım. Aslında, biraz evvel de yine aynı şekilde oldu; fakat, alamadık. Önergeden önce söylenildi, öyle bir hatırlatma aldım, onu da uyguladım, o manada tekrar söz aldım. BAŞKAN – Hatta, Sayın Bedük, görevli arkadaşımız da, konunun nasıl değerlendirildiğini, zannediyorum, size intikal ettirdi demin. SAFFET ARIKAN BEDÜK (Ankara) – Teşekkür ediyorum. BAŞKAN – Ben de teşekkür ediyorum. SAFFET ARIKAN BEDÜK (Ankara) – Ancak, açıklama yapmadığınız için, ondan dolayı üzüntü duyduğumu bilhassa belirtmek istiyorum. BAŞKAN – Buyurun Sayın Bedük. SAFFET ARIKAN BEDÜK (Ankara) – Sayın Başkan, Bankalar Kanunu Tasarısının 5 inci maddesinin kabulüyle ilgili olarak çifte standart uygulandığını görüyoruz. Bu kurulda çalışan personelin bir kısmının ortak kararla atanması sebebiyle güvenceye sahip oldukları, buna karşılık, yine aynı görevi yapan, denetleme görevi yapan bir başka; yani, bankalar yeminli murakıplarının ortak kararla atanmaması ise, doğrudan doğruya çiftestandardın uygulanmasına yöneliktir. O sebeple, hükümetten, özellikle İçtüzüğümüzün 89 uncu maddesi gereğince tekriri müzakereyle yeniden bir görüşme yapmak suretiyle bankalar yeminli murakıplarının, bu ortak kararla atanması hususundaki güvencelerinin tekrar verileceğini ümit ve temenni ediyorum. Bu, görüşmelerin sonuna kadar sağlanabilir. Acaba, bunu düşünüyorlar mı? Birinci sorum bu. 6 ncı maddede söz alamadığım için tekrar ifade ediyorum. Çok iyi niyetle konuşuyoruz, çok iyi niyetle tekliflerimizi yapıyoruz ve sorularımızı soruyoruz. 6 ncı maddenin (b) fıkrasında "Kurul Başkan ve üyeliklerine atananlardan atama yapılmadan önce kanunla kurulmuş diğer sosyal güvenlik kurumlarına bağlı olanların bu kurumlara bağlılıkları devam eder" deniliyor. Hükümetten ikinci sualim şu: Diyelim ki, bir kamu görevlisi Emekli Sandığına tabi bir kurumda onsekiz yirmi sene çalıştı. Sonra, Bağ-Kura veya SSK'ya bağlı bir kuruluşla bağlantısını devam ettirecek şekilde çalışmasına devam etti ve daha sonra, bu kurula, başkan veya üye olarak atandı. O takdirde, yeni atanmış olan bu kişi, Bağ-Kura mı, SSK'ya mı, yoksa Emekli Sandığına tabi bir kuruluşta görev yapmış olması sebebiyle ona tabi olarak mı emekliliğe tabi tutulacak, emekliliği sağlanmış olacak? Yani, yine bu kurumda çalışanlar arasında bir çifte standart var, Anayasaya aykırılık var. Çünkü, bir taraftan, Emekli Sandığına tabi olan bir kurumda çalıştığından dolayı, ona paralel olarak emekli oluyor; bir taraftan da, orada çalışmış; ama, daha sonra SSK'ya ve Bağ-Kura tabi bir kurumda çalışıp da burada görev aldıktan sonra, âdeta, tekrar, kendi eski sosyal güvenlik kurumuna bağlı olarak emekliliğe tabi olmuş olacak. Bu sebeple, bunların hangisi uygulanacak; bundan umulan maksat nedir? Bu kurumda bir çifte standart var mıdır? Onun açıklanmasını istiyorum. Teşekkür ediyorum. BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Bedük. Buyurun Sayın Hükümet. KÜLTÜR BAKANI M. İSTEMİHAN TALAY (İçel) – Sayın Başkan, 5 inci maddeyle ilgili olarak bir tekriri müzakere düşünmüyoruz. Emeklilikle ilgili hüküm, bizim açımızdan bir karmaşıklık ifade etmemektedir. Son yedi yıl çalıştığı kuruma ilişkin emeklilik genel düzenlemeleri de geçerlidir. SAFFET ARIKAN BEDÜK (Ankara) – Böyle bir hüküm yok... Orada öyle bir hüküm yok. KÜLTÜR BAKANI M. İSTEMİHAN TALAY (İçel) – O, genel kanunun sistemi içindedir. SAFFET ARIKAN BEDÜK (Ankara) – Öyle bir hüküm yok, dolayısıyla emredici hüküm... Bütün arkadaşlar olarak inceledik; o bakımdan, bir düzenleme yapılmaya ihtiyaç var. KÜLTÜR BAKANI M. İSTEMİHAN TALAY (İçel) – Şimdi, buradaki herhalde en önemli unsur, müktesep haklarının korunması, hangi kurumdan geldiyse, o kurumdaki haklarının devam etmesi şeklindedir. SAFFET ARIKAN BEDÜK (Ankara) – Sayın Başkan, müsaade ederseniz, açıklamak istiyorum. BAŞKAN – Buyurun efendim. SAFFET ARIKAN BEDÜK (Ankara) – Sayın Başkan, benim üzerinde durduğum, yeni atanacak olan kişilere, Başbakanlık Müsteşarının aldığı ücret üzerinden emeklilik hakkı doğuyor ve maaş alıyor; birincisi bu. Şimdi, eğer, siz, Bağ-Kur veya SSK'ya tabi bir görevliyi getirip de başkan veya üye yaparsanız, o zaman sosyal güvenlik kuruluşuyla bağlantısı devam edeceği için, onun üzerinden emekli olmuş olacak; halbuki, bir başka kişi; yani, 657; yani, 5434 sayılı Kanuna tabi olarak çalışan bir kişi eğer emekli olursa, Başbakanlık Müsteşarı veya onun devam ettirdiği göstergeler üzerinden emeklilik hakkı doğmuş olacak. Yani, burada bir çifte standart var -personel bakımından söylüyorum- bunun, mutlak surette yeniden dikkate alınmasında fayda vardır. Teşekkür ediyorum. Bu madde yeniden düzenlenebilir, çekilebilir. H. UFUK SÖYLEMEZ (İzmir) – Vergi Yasası gibi, seneye düzenlenecek Sayın Başkan! KÜLTÜR BAKANI M. İSTEMİHAN TALAY (İçel) – Sayın Bedük, bunu biz de inceleyelim ve tekrar değerlendirelim. Teşekkürler. SAFFET ARIKAN BEDÜK (Ankara) – Teşekkür ederim. BAŞKAN – Teşekkür ederim. Sayın Bedük, bir konuya daha açıklık getirmek istiyorum. Biraz önce ifade ettiniz, önümüzdeki ekranda, yerlerinden söz isteyen değerli milletvekillerimizin tuşlara dokunmaları suretiyle çeşitli yerler yanıp sönüyor. Onun için, sizin, biraz önceki söz isteme talebinizi önümüzdeki ekrandan değerlendiremedik. Yoksa, tekraren ifade ediyorum ki, bir kastı mahsusayla değildir efendim. SAFFET ARIKAN BEDÜK (Ankara) – Teşekkür ederim Sayın Başkan. TURHAN GÜVEN (içel) – Sizden de bunu bekliyorduk. BAŞKAN – Değerli milletvekilleri, hükümet ve komisyonun katılmadığı önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... (FP sıralarından "Karar yetersayısının aranılmasını istiyoruz" sesleri) Oylamaya geçtik efendim. ... Kabul etmeyenler... Kabul edilmemiştir. Şimdi, bu haliyle, maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... BEKİR SOBACI (Tokat) – Karar yetersayısının aranılmasını istiyoruz. BAŞKAN – Efendim, oylamaya geçtikten sonra ifade ettiniz. ... Kabul etmeyenler... Kabul edilmemiştir. NURETTİN AKTAŞ (Gaziantep) – Başkanım, oylamadan önce söyledik. BAŞKAN – Özür dilerim; madde kabul edilmiştir; düzeltiyorum efendim. NURETTİN AKTAŞ (Gaziantep) – Olmaz ki... Bu şekilde Meclisi idare ederseniz... Bu şekilde olmaz... Milletvekili karar yetersayısının aranılmasını isteyecek, siz oylamaya geçeceksiniz!.. Böyle şey olmaz ki... BAŞKAN – 8 inci maddeyi okutuyorum: Bankaların anasözleşme ve ortak değişiklikleri MADDE 8. – 1. Bankaların anasözleşmelerinin değiştirilmesinde Kurumun uygun görüşü aranır. Kurumca uygun görülmeyen değişiklik tasarıları genel kurulda görüşülemez. Sicil memuru, Kurumun uygun görüşü olmaksızın anasözleşme değişikliklerini Ticaret Siciline tescil edemez. Sermayenin mevzuata aykırı olarak artırıldığı tespit edilen kısmı, özkaynak hesabında dikkate alınmaz. 2. a) Bir kişinin, doğrudan veya dolaylı olarak banka sermayesinin yüzde onunu ve daha fazlasını temsil eden payları edinmesi veya bir ortağa ait payların banka sermayesinin yüzde on, yüzde yirmi, yüzde otuzüç veya yüzde ellisini aşması sonucunu veren pay edinimleri ile bir ortağa ait payların yukarıdaki oranların altına düşmesi sonucunu veren pay devirleri Kurulun iznine tâbidir. Ortak sayısının beşten aşağı düşmesine yol açan işlemler ile izin alınmadan yapılan pay devirleri pay defterine kaydolunmaz. Bu hükme aykırı olarak pay defterine yapılan kayıtlar hükümsüzdür. Oy hakkı edinilmesi ile hisselerin rehnedilmesinde de bu hüküm uygulanır. Yönetim ve denetim kurullarına üye belirleme imtiyazı veren veya intifa hakkı tanınan hisse senetlerinin devri, yukarıdaki oransal sınırlara bakılmaksızın Kurulun iznine tâbidir. b) Sermayenin doğrudan veya dolaylı olarak yüzde on ve daha fazlasına sahip olan ortakların kurucularda aranan nitelikleri taşıması şarttır. Bu nitelikleri kaybeden ortaklar ile Kurulun iznini almadan pay edinen ortaklar temettü dışındaki ortaklık haklarından yararlanamaz. Bu halde diğer ortaklık hakları Fon tarafından kullanılır. c) Tüzelkişilere yapılacak izne tâbi pay devirlerinde, devralan tüzelkişilerin yönetim ve denetimine sahip gerçek kişilerin kim olduğunun belgelenmesi ve bunların kurucularda aranan şartları taşıması zorunludur. d) Bu madde uygulamasında dolaylı pay sahipliği, 11 inci maddenin (3) numaralı fıkrasının (b) bendine göre belirlenir. BAŞKAN – Okunan madde üzerinde, Fazilet Partisi Grubu adına, Konya Milletvekili Sayın Veysel Candan; buyurun efendim. (FP sıralarından alkışlar) FP GRUBU ADINA VEYSEL CANDAN (Konya) – Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; tasarının 8 inci maddesi üzerinde söz almış bulunuyorum; Yüce Heyetinizi saygıyla selamlıyorum. Ben, tekrar, aynen, Divan Kâtibi arkadaşımın okuduğu maddeler üzerinde geçiyorum vakti onunla doldurmamak için. Bu 8 inci maddede, özellikle, bankaların anasözleşmelerinde ne bulunması gereklidir... Eğer, bir ortaklık değişikliği yapılırsa, nasıl, hangi şartlarda yapılacaktır; kurucuların durumu ne olacaktır? Tabiî, bankalar düzenleme ve denetleme kuruluna bu yetki verilmektedir. O kurul uygun görüş belirtecek; eğer, uygun görüş belirtmezse, banka kurulamayacak; ticaret siciline tescil edilecek, edilmezse, yine banka sayılmayacak; pay devirleri kurulun iznine bağlanıyor -arkadaşımız okudu, ortak sayısı 5'in altında olmayacak- pay devirlerinden izin alınmalı deniliyor. Zaten, bunlar, Bankalar Yasasında tamamen vardı; oradan alınıp bunun içerisine monte edilmiştir. Kurucularda aranan özellikler, yüzde 10'dan fazla hissesi olanlar, müflis olmayacak, suç işlemiş olmayacak, ağır ceza suçu olmayacak vesaire filan... Ama, bizde, banka sahipleri... Her ne kadar böyle de yazıyorsa, müflisler de var, suç işleyenler de var. Şimdi, efendim, diğer iki madde daha var: Yönetim ve denetime sahip olan kişilerin kim olduğu belli olacak. Verilecek kredilerin -burası çok mühim- banka kurucularının yakınlarıyla ilgili olduğu; yani, bu banka içini boşaltmaya mâni olucu bir maddedir ve çok akıllıca konulmuş bir maddedir. Öyle zannediyorum ki, banka soygunları, tasarıyı hazırlayan arkadaşlarımıza bir işaret vermiş zannediyorum! Olumlu bir adımdır; ancak, tekrar ifade ediyorum, bu tasarı, Türkiye'deki ekonomik krize derde deva olmaz, çözüm olmaz değerli arkadaşlar. Burada, Türkiye ekonomisindeki bütün mesele, esas, kanunlardan değil, kanunların eksikliğinden değil; bir, uygulamalardan; iki, para politikalarından meydana gelmektedir. Bu söylediklerimiz bizi doğrulamaktadır değerli arkadaşlar. Bakınız, son bir yılda hazinenin borç stoku -rakam veriyorum- 6 katrilyon 283 trilyon. Bir yıl içinde vardığı rakam 11 katrilyon 619 trilyon; yani, yüzde 100 artmış içborç stokumuz. Değerli arkadaşlar, önemli bir tespit daha vermek istiyorum: Hazinenin, içborç, dışborç anapara faiz toplamı 23,5 katrilyon; yani, bu yılın bütçesine eşit. Yani, ne demektir bu; sizin iç borcunuzu, dış borcunuzu topluyoruz, faizi de topluyoruz; anaparayla bütünleştirdiğin zaman, bütçenin tamamını götürüyor. Yani, maliyede, muhasebede bunun adına iflas denilir; bu ekonomiye iflas denilir. Ola ki, seçmenlerinizin karşınıza çıkıp da, Hükümet Programında yazdığınız gibi, biz, enflasyonu tek rakamlara indireceğiz... Bakın, Devlet İstatistik Enstitüsüne talimat bile verseniz onu yazamaz; çünkü, o rakamlar 3 haneli rakamlardır, mutfaktaki enflasyon yüzde 100'ün üzerindedir; yani, birine talimat da verseniz... Hayır; yüzde 80 enflasyonu yüzde 75 yazdırabilirsiniz; ama, yüzde 100 enflasyonu yüzde 8 yazdıramazsınız; o bakımdan, dikkatli olun. Şimdi, Anasol-D Hükümeti döneminde faiz oranları yıllık yüzde 122 idi ortalama borçlanma oranları. Ümit ediyoruz ki, bu hükümetin bir kanadı hassas olur. Şimdi, tabiî, ben bunları söyledikçe, hazineden sorumlu Devlet Bakanımız bize kızıyor. Yahu kızma! Biz ne anlatıyoruz burada; rakamlar meydanda, tedbir al... Eğer beceremiyorsan, istifa et; Bakan olarak istifa et. Ben, bunu bu şartlarda yapmam dersiniz, istifa edersiniz, olur biter. Değerli arkadaşlar, şimdi, bankaları, kamu bankaları ve özel bankalar nezdinde değerlendirdiğimiz zaman, kamu bankaları -KİT Komisyonunda özet bir çalışma yaptık- sahte ekspertiz raporlarıyla soyuluyor. Siyasî baskılarla kredilendirmeler yapılıyor. Sahte ipotekler... 100 milyon dolar kredi alan yere, 100 milyon dolar diye gösterdiği bir arazi 1 milyon dolar bile etmiyor; çok enterasandır. İlan, reklam adı altında trilyonlar harcanıyor. O bakımdan, devlet bankalarının şu anda -açık ve net söylüyorum, işte, yetkililer burada- hepsinin içi boşaltılmıştır; yani, sizin özelleştireceğiz falan demenize lüzum yok. Emlak Bankasından 10'ar trilyondan 70 trilyonu 7 aile almıştır, bankayı özelleştirmiştir, içini boşaltmıştır. Ayrıca, tekrar, biz şöyle ediyoruz, böyle ediyoruz demeye lüzum yok. Dört yıl bunları tenkit ettik; Türkiye'de, her şey yapanın yanına kâr kalıyor. Bakalım, yeni hükümet, hele bir kararında çok iddialı. Ümit ederiz ki, bu iddialarında sabit dururlar. Değerli arkadaşlar, şimdi, özel bankalar ne yapıyorlar; önce, yatırım bankası izni alıyor. O, kolay; yatırıma teşvik edecek diye. Arkasından, ikinci bir müracaatla, banka izni olduğu için, efendim, ticarî bankaya çevirelim diyorlar. Tabiî, siyasî irade buna çok sıcak bakıyor, hemen bankaya çevriliyor. Ticarî bankaya çevrilince ne yapıyorlar; yüzde 70'le parayı topluyorlar, yüzde 120'yle, aynı gün akşam hazineye repo ediyorlar, yüzde 50 kâr ediyorlar. O kârları nereden ediyorlar; devletten ediyorlar. Ziraat Bankasından ziraî kredi alan işadamının, hazineye para yatırıp 10 trilyonla 12 trilyon kâr aldığı raporlarda yazılıdır. Kim itiraz edebilir; buyurun, meydan burada, kürsü de burada, gelin, buna itiraz edin!.. Yok böyle bir şey. Değerli arkadaşlar, şimdi, benim, çok radikal bir hükümete tavsiyem var. Bakınız, siz, buna, ister konkordato deyin ister moratoryum deyin, içborçlarınızın kime olduğunu bilmiyorsunuz, Hükümet bilmiyor. Daha bir acı şey söyleyeyim: Sayıştay ile Hazine de ihtilaflı; biri diyor ki, bu kadar borcumuz var, öbürü diyor ki, hayır bu kadar borcumuz yok. Devlet borcunu bilmiyor; acı... Tutanaklara geçsin diye söylüyorum. İhtilaflı bir borç var; harcamada, denetimde ihtilaf var. Değerli arkadaşlar, şimdi, şunu söylüyorum. İçborç kimeyse... Türkiye'de zaten en büyük sıkıntı bu; hamiline borçlanma... Adamlar enteresandır; bu hafta içerisinde yapılan 400 trilyonluk iç borçlanmada hükümetin yaptığı şu: Kâğıt üzerinde, 400 trilyonluk kâğıdı getirene, yerine, 800 trilyonluk kâğıt veriyor; başka bir şey yaptığı yok; yani, paraları sayıp da al gözüm ver gözüm; o da yok. Kâğıtları değiştiriyorlar; yani, devlete borç verenler, arkasından birtakım tahvil kâğıtlarıyla oyun oynuyorlar; tıpkı iskambil oyunu gibi. Böyle ekonomi olmaz; böyle ekonomi düzelmez. Bakın, bunların altını çiziyorum; bir gün geleceğim, bu tutanakları çıkarıp, burada "bakın, bir zamanlar, böyle böyle demiştik" diyeceğim değerli arkadaşlar. Şimdi, evvela, Türkiye'de, hamiline ekonomiden çekilmek lazım. Böyle, bir hamiline kartla oyun oynanmaz. Hamiline oynandığı için de, devlet, kime borcu olduğunu bilmiyor; bu, çok acı bir örnektir. Şimdi, biz, gayet iyi tahmin ediyoruz, devletin borcu 20 tane holdingedir; hepsi bu kadar, topladığınız zaman 500 aile, 20 holdingdir. Değerli arkadaşlarım, 1998 sonu itibariyle, Türkiye'de, 75 banka var -bakın, çok önemli bir şey söylüyorum altını çizerek- 60 tanesi ticaret bankası, 15 tanesi yatırım bankası. Peki, 1996-1998 yıllarına geliyoruz, iş hızlanıyor; iki yıl içerisinde 9 tane bankaya kurulma izni veriliyor. Ben, şimdi, bunu, burada soruyorum; bakan da gelsin, Başbakan da gelsin, hepsi cevap versin: Bu iki yılda ne oldu da, yetmişbeş yılda, cumhuriyet tarihinde 90 tane banka kurulurken, 10 tane banka birden bitti; nereden oldu bu? Şimdi, bu bankalara bakıyoruz; ümit ediyoruz ki, kalkınma bankası olsun; hayır, tefeci bankası; devlete para satan bankalara izin veriliyor. Bunun 6 tanesi ticaret bankası, 3 tanesi kalkınma bankası. Halbuki, ben, bakıyorum, Türkiye'deki yabancı bankalarda hiçbir değişim olmamış; eğer, Türkiye ekonomisinde hızlı bir hareket varsa, onların da şube açması lazım; hayır, onlar hiç açmamış, hep 3'te kalmış; ama, biz de, iki yılda, bu gecekondu bankaları, holding bankaları artmış. Şimdi, bu tasarı görüşülürken, basından hiç ses çıkmıyor; bu da enteresan değil mi, merak ediyorsunuz; niye bu tasarıyla ilgili hiç söz çıkmıyor; çıkmaz. Siz de basıncı olsanız, siz de banka izni almış olsanız, herhalde, sizin de çıkmaz. Şu hale bakın, şimdi, basında, en ufak şeyi büyütenler, bir milletvekili villa yapmış, ortak olmuş, şöyle veya böyle; onu hep söylüyor; ama, kendi aldığı bankaları söylemiyorlar. Basın patronları... İşte, şimdi, hemen buradan çıkın, Çankaya'da giderken, bakın, sağ tarafınızda bir banka var. Köşke de çok yakınlığıyla bilinen bir zatın bankası. Onun bankasının devlete 2 katrilyon teminatı var. Ceketini giydiği zaman, devlete bırakacağı zarar, bir önce İnterbank'ın, Bursalının bıraktığının bir katı daha var. Peki, ben, bunları, niye böyle acı acı söylüyorum; dikkat edin, işte, hükümetsiniz, bunlara bakın diye söylüyorum arkadaşlar. Şimdi, bakıyoruz, hükümeti kim destekledi -bir hükümeti yıktılar- Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği. Bakıyorsunuz, onun başkanına da bir özel izin verilmiş. Yani, ver bana bir banka izni, destekleyim seni... Al gülüm ver gülüm hesabı. Böyle şey olmaz. Onun için, eğer, hakikaten ekonomiye sahip olacaksak, bu banka kurma izinleri de, öyle, hükümeti destekleyenlere değil de, ülkeye gerçek katmadeğer verenler için olmalıdır. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN – 1 dakika eksüre veriyorum Sayın Candan. VEYSEL CANDAN (Devamla) –Teşekkür ederim Sayın Başkanım. Değerli arkadaşlar, bir kere, mevduatta devamlı devlet garantisi, devleti batırmıştır. Şimdi, bu tasarıda da Bakanlar Kuruluna veriliyor, siyasî iradeye veriliyor. O ne yapacak; zaman içerisinde, istediği zaman indirecek, istediği zaman bindirecek; biraz azaltıp biraz çoğaltacak. Hiçbir şey yapamazsınız. 1 milyon tirajı olan bir gazete, hükümet aleyhinde bir manşet attığı zaman, bu rakamlar, devlet güvencesi yüzde 100 olacak. Kazara, bir bakan cesaret eder de yüzde 50'ye indirirse, bir manşet; tekrar devlet güvencesini yüzde 100'e çıkarır. Dünyanın hiçbir yerinde, hiçbir banka kuruluşunda... İşte, ABD'de 100 000 dolardır. Bankanın sermayesi ne olursa olsun, devlet ancak 100 000 dolarına kefildir. Zaten, devlet güvencesi yüzde 100 olduğu için, herkes parasını, katrilyon... Bir haftada, bütün paralar faize akmaktadır. Dolayısıyla, burada, hazine, aslında, kendisi tefecilik yapmakta ve sermayeye de tefeci olmayı önermektedir. Yanlışlık buradadır işte. Şimdi, kredi bulamayan... (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Candan. VEYSEL CANDAN (Devamla) – Peki, teşekkür ediyorum Sayın Başkan. (FP sıralarından alkışlar) BAŞKAN – Doğru Yol Partisi Grubu adına, Samsun Milletvekili Sayın Kemal Kabataş; buyurun. (DYP sıralarından alkışlar) DYP GRUBU ADINA KEMAL KABATAŞ (Samsun) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Doğru Yol Partisi Grubu adına, 8 inci maddeyle ilgili görüşlerimi sunmak üzere söz almış bulunuyorum; hepinizi saygıyla selamlarım. Bu madde, bankaların, anasözleşme ve ortak değişikliklerine ilişkin detay gibi görünen hususları düzenlemekte; fakat, özü itibariyle, bankaların kuruluşuna paralel kuruluş izni verilmesine, yeni banka kurulmasına ilişkin ve bunlarla benzerlik arz eden hususları içermektedir. Önemli bir maddedir, önemli bir düzenlemedir. Çünkü, bir bankanın kuruluş izni alınması veya bir gruba, 5 kişiye, gerçek veya tüzelkişi olarak banka kuruluş izni verilmesiyle kurulmuş bir bankada, izne tabi pay devirleri yoluyla ortaklık yapısının değiştirilmesi, banka yönetiminde ve sistemde riskler yaratabilecek önemli bir olaydır. Çünkü, banka, bir tüzelkişi olarak kim tarafından yönetiliyor, sahipleri kimlerdir konusu fevkalade önemlidir. Çünkü, bankaların kuruluş aşamasında, sahiplerle ilgili, banka sahibi olacak ortaklarla ilgili çok özel, detay şartlar aranmaktadır. Bunlar arasında, yeni metne girmiş olan, banka sahibi veya kurucusu olmanın gerektirdiği malî güç ve itibara sahip olunması şartı getirilmektedir. Her ne kadar, malî güç ve itibarın objektif bir tanımı var mıdır, kimdir malî açıdan güçlü olan, kimdir itibarlı olan konusunda bir tanım yoktur; ama, umuyorum ki, önümüzdeki dönem uygulamalarında, malî güç ve itibarın ne olduğu konusunda bir çerçeve tanım getirilecek ve banka kurucusu olacaklar için bu şartlar aranacaktır. Benzer şekilde, pay devirlerinde de bu objektif kuralların aranacağına dair maddede bir açıklık yok; sadece, belli oranları aşan pay devirlerinin Hazine'nin iznine tabi olacağı ve anasözleşme değişikliklerinin de bu yönde gerçekleştirileceği hükmü yer almaktadır. Oysa, biraz önce de ifade ettim; pay devirleri, kendi içinde, yeni kurulan bankada ortak olmak kadar önemlidir; pay devirlerinin izne tabi olmasının nedeni de budur. Yeni ortaklar, bankada yeni riskler yaratmayacak yapıda, statüde ve bankalar için kurucu olma aşamasında aranan şartları taşıyanların şartlarını taşımak durumundadırlar. Maddede sadece, pay devirlerinin Hazine'nin izniyle gerçekleştirilebileceğine dair bir genel ilke, genel kural getirilmiştir; ama, bu iznin hangi kriterlere göre, hangi ölçütlere göre verileceği, değerlendirileceği konusunda bir açıklık getirilmemiştir. Hatırlanacaktır, geçen yıl içinde, çeşitli şekillerde gerçekleştirilen pay devirleri ya da banka sahiplerinin değişmesi konusunda Hazinece verilen izinler, önemli tartışmaları kamuoyunun gündemine getirmiş ve bu konunun ne kadar kritik ve önemli olduğu, yaşanan olaylarla ortaya konulmuştur. Gerçekten, kim, hangi bankada, pay devri suretiyle yeni ortak olabilir ya da hangi bankanın yönetimi, sahipliği bu izinle değişebilir; bu, yeni banka kurmaktan çok daha önemli, en az, yeni banka kuruluşuna izin vermek kadar önemli bir hadisedir; ama, bu devre iznin hangi kriterlerle verileceği, kimin, devir yoluyla ve bu anlamda verilen izinlerle kimlerin banka sahibi olabileceği konusunda açık, net kriterler yoktur ve idare, bu konularda, teamülleri ve takdir hakkını kullanmaktadır ve bu kullanımlar konusunda da, geçen dönemde üzülerek izlediğimiz ciddî tartışmalar yaratılmıştır. Ben, diliyor ve temenni ediyorum ki, bundan sonraki pay devirlerinde, bu kriterler, kimin yüzde 10'u aşan oranda ya da değişik oranlarda yeni pay edinimlerine izin verilebileceği konusu, daha açık kriterlerle, daha objektif kriterlerle gündeme getirilsin, ortaya konulsun ve düzenlenmiş olsun; bu konudaki tartışmalar da böylece sona ermiş olsun. Madde üzerinde temenni niteliğindeki görüşlerim bunlar. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.(DYP sıralarından alkışlar) BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Kabataş. Gruplar adına başka söz talebi var mı? Yok. Şahsı adına, Tunceli Milletvekili Kamer Genç?..Yok. Sakarya Milletvekili Cevat Ayhan... CEVAT AYHAN (Sakarya) – Vazgeçiyorum Sayın Başkan. BAŞKAN – Konya Milletvekili Veysel Candan; buyurun.(FP sıralarından alkışlar) VEYSEL CANDAN (Konya) – Değerli arkadaşlar; ben, bu maddenin bentlerini arkadaşımın okuduğunu ifade ettim; bentlerle ilgili görüşlerimi ifade etmeye devam edeceğim. Bir kere, hükümetin IMF'den 5 milyar dolar gibi bir kredi talebi çok yanlış ve eksik. Yani, bütün ümitleri IMF'ye bağlamak yanlış; onu ifade ediyorum. IMF'nin tarifleri de yanlış... Çiftçiye destekleme vermeyeceksin, 65 yaşında emekli yapacaksın, mezarda emekli olacak... Belki bu rakam değiştirilebilir; ama, siz, öyle, Avrupa standardında 65 yaşı koyarsanız, hiç kimse de bu devletten bir kuruş emekli maaşı almaz. Efendim, bankalardan çiftçiye kredi vermeyin... Kime verin; rant sahiplerine verin; çünkü "ucuz vermeyin" diyor. Yani, IMF'yle bir yere varmak mümkün değil; bunu bir anlayın. Mantaliteyi, düşünce tarzımızı değiştirelim. Değerli arkadaşlar, ben, belediye başkanlığı dönemimde bir dış kredi alımında bulundum. Merak konusu olduğu için sizinle bunu paylaşmak istiyorum. Avrupa'dan kredi alacaksınız, aldığınız zaman olay şu: 100 milyon dolar kredi için, firma, bir danışman firma istiyor. Siz, Almanya'dan kredi alacaksınız; danışman firma Almanya'da. Her şeyi ona soracaksınız. Danışmanlık ücreti 10 milyon dolar; o, yazmış. Danıştıkça gidip parasını o firmadan alacak, size parayı vermiyor. Arkasından, bir malzeme alacaksınız; onun için de, size, malzemeciye bir yazı yazıyor; siz de malzemeyi alınca, oraya bilgi veriyorsunuz; ama, bütün alımları kendi bildiğine göre yaptırıyor. Almanya'da, bir masada 10 saat pazarlıktan sonra, anladım ki, Batılılar, 1 mark için, bir ay bile müzakereye açık. O bakımdan; yani, IMF geliyor, efendim, aman, bize... Açıklamalar çok enteresan. Diyor ki adam: Hükümet çok iyi gidiyor. Zannediyorum, hükümetin içinden bir yeşil ışık yaktılar; ne yaparsanız yapın, bir para verin, biz, hepsini yaparız; isteyin, emeklilik yaşını 75'e de çıkarırız, isteyin, memurlara yüzde 10 değil, sıfır zam da veririz. ANAP Genel Başkanı, tasfiye memurluğu yaptı geçen dönemde. Biliyorsunuz ne hale geldiğini; sıfır zammı telaffuz etti... Meydanlara gidemezsiniz. Bakın, pazar günü gideceksiniz bölgelerinize, memurlarla karşılacaksınız değerli arkadaşlar. Şimdi, o bakımdan, o dışkredi müzakerelerimizde, ben anladım ki, Batı ile iş görmek çok zor. Gelin, şu özkaynaklarımıza; gelin, şu kafamızdaki, ülkemizdeki, beynimizdeki öz enerjilere bakalım. Dünyayla ilgimizi keselim demiyorum da, çok akıllı hareket edelim. Yani, ben, hükümet oldum, artık, ben bu krediyi de buldum, nasıl olsa bir rahatlama getiririm mantığından vazgeçelim. Daha önce, bizden öncekiler hep böyle yaptı; işte, çıkmaz, onun için. Şimdi, dışborç, 100 milyar doların üzerinde. Ne ödüyoruz, biliyor musunuz, merak ettiniz mi; saatte 1,5 trilyon. Bunu 24'le çarpınca, 36 trilyon faiz ödüyoruz. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir faiz olayı yoktur. Şimdi, Sayın Ecevit, benim bu görüşlerime katılmış; teşekkür ediyorum. Bakın, Sayın Ecevit ne diyor... (DSP sıralarından gürültüler) Sizde hastalık haline geldi... Benim sözlerime bir alerjiniz var... Olur mu... Bir dinle kardeşim... Alerji yok; bak, ben, doğruyu tasdik ediyorum. Diyor ki: " IMF ile görüşmelerimizde, iki yıldır bizi aldatıyorlar." Ben de bunu söyledim zaten. Bizi aldatıyorlar diyor; ama, ben, şunu, tenkit için de söylüyorum... Burası güzel, Ecevit'in tespiti, Başbakanımızın tespiti güzel; ancak, bir şey daha söylemiş; bunu, ben, memurların karşısında da söylemesini istiyorum: "Devlet gelirlerinin sınırlı olduğunu belirten Ecevit, 'gökten para yağmıyor' dedi." Sayın Ecevit, seçim öncesinde de biliyordu gökten yağmur yağdığını, para yağmadığını. Niye o zaman söylemedi de şimdi söylüyor?! Bir şey daha söyleyeceğim: Koç Grubu, bundan bir ay önce Sayın Ecevit'i ziyaret etti ve "biz, arabalarımızı satamıyoruz, devlet KDV'den vazgeçsin" dedi ve KDV'leri hemen kaldırdılar Koç arabalarından; ama, arabaların satışında devlet kendi gelirinden vazgeçti. Devlet, 200 milyon lira vergiden vazgeçti; siz de aracınızı 300 milyon lira indirin, satın demedi ve böylece, Koç'a, koç gibi bir kıyak daha geçildi. MUSTAFA GÜVEN KARAHAN (Balıkesir) – Allah'tan kork... VEYSEL CANDAN (Devamla) – Ben Allah'tan çok korkarım, siz de korkarsınız; söylediklerimin hepsi de belgelidir, itirazınıza hiç lüzum yok, hiç itiraz etmeyin. Değerli arkadaşlar, memurlar sokakta coplanıyor... Bir milletvekili arkadaşım kalkıp söyleyebilir mi, biz bu halden memnunuz. Konya'da, Ankara'da, Diyarbakır'da, Erzurum'da, İstanbul'da, her tarafta, memurlar polisle, devletin bir memuru bir memuruyla karşılaşıyor. Neden oturup da bunu yetkilileriyle, sendika başkanlarıyla çözmüyoruz. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Candan. VEYSEL CANDAN (Devamla) – Cümlemizi tamamlamayalım mı Sayın Başkan... 1 dakika eksüre vermez misiniz... BAŞKAN – Hayır efendim; çok teşekkür ediyorum. Madde üzerinde başka söz talebi yoktur. Maddeyle ilgili önerge de bulunmamaktadır. Müzakeresi tamamlanmış olan 8 inci maddeyi... SALİH ÇELEN (Antalya) – Sayın Başkan, Anayasanın 96 ncı maddesi uyarınca karar yetersayısı aranabilir mi efendim? BAŞKAN – Karar yetersayısının aranmasını mı istiyorsunuz? SALİH ÇELEN (Antalya) – Evet efendim. (Gürültüler) BAŞKAN – Efendim, lütfen karşılıklı konuşmayalım, çok rica ediyorum. Sayın milletvekilleri, karar yetersayısının aranması istenilmiş olduğundan, maddenin işaretle oylamasını elektronik cihazla yapacağız. Oylama için 5 dakika süre vereceğim. Bu süre içerisinde sisteme giremeyen üyelerin, teknik personelden yardım istemelerini, bu yardıma rağmen de sisteme giremeyen üyelerin, oy pusulalarını, oylama için öngörülen 5 dakikalık süre içerisinde Başkanlığa ulaştırmalarını rica ediyorum. Ayrıca, vekâleten oy kullanacak sayın bakanlar var ise, hangi bakana vekâleten oy kullandığını, oyunun rengini ve kendisinin ad ve soyadı ile imzasını da taşıyan oy pusulasını, yine, oylama için öngörülen 5 dakikalık süre içerisinde Başkanlığa ulaştırmalarını rica ediyorum. Oylama işlemini başlatıyorum. (Elektronik cihazla oylama yapıldı) BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, karar yetersayısı vardır ve 8 inci madde kabul edilmiştir. 9 uncu maddeyi okutuyorum: Bankaların teşkilat ve organları MADDE 9. – 1- a) Bankaların yönetim kurulları beş kişiden az olamaz. Banka genel müdürü, bulunmadığı hallerde vekili yönetim kurulunun tabiî üyesidir. Bu maddenin (2) numaralı fıkrasının (a) bendinde genel müdür için öngörülen şartlar, süre hariç yönetim kurulu üyelerinin yarıdan bir fazlası için de aranır. Murahhas üyelerin genel müdürde aranan şartları taşımaları zorunludur. Türkiye’de şube açmak suretiyle faaliyette bulunan yurtdışında kurulu bankaların Türkiye'deki yönetim merkezlerinde, yönetim kurulu yetki ve sorumluluklarını taşıyan, merkez müdürünün de dahil olduğu üç kişilik bir müdürler kurulu kurulur. b) Bankaların yönetim kurulu üyeleri ile yurtdışında kurulu bankaların Türkiye’deki şubelerinin müdürler kurulu başkan ve üyeleri, seçilmeleri veya atanmalarından sonra yemin etmekle yükümlüdürler. Bunlar ile bankaların Kurulca belirlenen diğer görevlerinde bulunanlar 19/4/1990 tarihli ve 3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu hükümlerine tâbidirler. Yemin ve mal bildiriminin esas ve usulleri Kurulca belirlenir. c) Kredi açma yetkisi yönetim kuruluna aittir. Yönetim kurulu bu yetkisini Kurulca belirlenecek usul ve esaslar çerçevesinde kredi komitesine veya genel müdürlüğe devredebilir. Kredi komitesinin oluşumu ile çalışma ve karar alma esasları Kurulca belirlenir. 2. a) Banka genel müdürlerinin hukuk, iktisat, işletmecilik, malîye, bankacılık, kamu yönetimi ve dengi dallarda veya bu dallarla ilgili mühendislik alanlarında en az lisans düzeyinde öğrenim görmüş olmaları ve bankacılık veya işletmecilik alanında en az on yıllık meslekî deneyime sahip olmaları şarttır. b) Banka genel müdür yardımcılarının, asgari yarısı (a) bendinde belirtilen alanlarda olmak kaydıyla, en az lisans düzeyinde öğrenim görmüş olmaları ve bankacılık veya işletmecilik alanında en az yedi yıllık mesleki deneyime sahip olmaları şarttır. Başka unvanlarla istihdam edilseler dahi, yetki ve görevleri itibariyle genel müdür yardımcısına denk veya daha üst konumlarda görev yapan diğer yöneticiler de bu Kanunun genel müdür yardımcılarına ilişkin hükümlerine tâbidir. 3. a) Genel müdürlüğe ve yardımcılıklarına atanacakların, bu maddede aranan şartları taşıdıklarını gösteren belgelerle birlikte Kuruma bildirilmesi şarttır. Bunların atanmaları, Kurum tarafından bildirimin alındığı tarihten itibaren yedi iş günü içinde gerekçeli olumsuz bir görüş bildirilmediği takdirde yapılabilir. b) Herhangi bir nedenle görevden ayrılan genel müdür ve yardımcılarının, görevden ayrılma nedenleri banka ve görevden ayrılan tarafından, ayrılış tarihinden itibaren yedi iş günü içinde Kuruma bildirilir. c) Bu madde uygulamasında, yurtdışında kurulu bankaların Türkiye’deki merkez şubesi müdürü, genel müdür, müdürler kurulunun diğer üyeleri genel müdür yardımcısı gibi değerlendirilirler. 4. Bankalar, işlemleri nedeniyle karşılaştıkları risklerin izlenmesi ve kontrolünü sağlamak amacıyla faaliyetlerinin kapsamı ve yapısıyla uyumlu, esas ve usulleri Kurulca çıkarılacak yönetmelikle belirlenecek etkin bir iç denetim sistemi ile risk kontrol ve yönetim sistemi kurmakla yükümlüdürler. Bankaların, işlemlerinin bankacılık ilkelerine ve mevzuatına uygunluğunu denetlemek üzere yeteri kadar müfettiş çalıştırmaları zorunludur. 5. Bu Kanun hükümlerine aykırı hareketlerinden dolayı hapis veya bir defadan fazla ağır para cezası ile cezalandırılan kimseler, durumları bu Kanunun 7 nci maddesinin (2) numaralı fıkrasının (be) alt bendi hükmü hariç olmak üzere (b) bendine uymayanlar hiç bir bankada yönetim kurulu başkanı, üyesi, denetçi, genel müdür, genel müdür yardımcısı veya birinci derecede imza yetkisini haiz görevli olarak çalıştırılamazlar. Bankalar bu gibi kimselerin imza yetkilerini derhal kaldırmak zorundadırlar. Yapılan denetlemeler sonucunda, bu Kanun veya ilgili diğer mevzuat hükümlerini ihlal ettikleri ve bankanın emin bir şekilde çalışmasını tehlikeye düşürdükleri tespit edilen banka mensuplarının, haklarında kanuni kovuşturma istenmesini müteakip Kurulun talebi üzerine geçici olarak imza yetkilerinin kaldırılması zorunludur. Bu kimseler Kurulun izni olmadıkça imza yetkisini haiz personel olarak hiç bir bankada çalıştırılamazlar. 6. a) Bankaların Kurulca belirlenecek esaslara uymaları ve bu Kanun uyarınca yürürlüğe konulacak standart oranları gerçekleştirmeleri kaydıyla şube açmaları serbesttir. Kurul, gerektiğinde bankaların şube açmasını izne tâbi tutabilir. Bankaların, merkez şubesi hariç, her bir şubesi için en az 7 nci maddenin (2) numaralı fıkrasının (d) bendinde yazılı sermaye miktarının yüzde biri oranında özkaynak bulundurmaları zorunludur. b) Türkiye’de kurulan bankalar yurtdışında şube veya temsilcilik açmak için Kuruldan izin almak zorundadırlar. c) Yurtdışında kurulu bankaların mevduat kabul etmemek ve bankacılık işlemleri yapmamak kaydıyla Türkiye’de temsilcilik açmaları Kurulun iznine tâbidir. BAŞKAN – 9 uncu madde üzerinde, Doğru Yol Partisi Grubu adına, Trabzon Milletvekili Sayın Ali Naci Tuncer; buyurun efendim. DYP GRUBU ADINA ALİ NACİ TUNCER (Trabzon) – Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; görüşmekte olduğumuz Bankalar Kanunu Tasarısının 9 uncu maddesinde, bankaların teşkilat ve organları düzenlenmektedir. Malumları olduğu üzere, bankaların en yetkili kurulları yönetim kurullarıdır. Yönetim kuruluna atanacaklarda aranan nitelikler, maddenin 1/a fıkrasında belirlenmiştir. Burada, yönetim kurulu üyelerinin yarısından bir fazlasında, genel müdürlerde aranacak şartların aranacağı belirtilmiştir. Geriye kalanlarda böyle bir şart aranmamaktadır. Daha önceki mevzuatta da böyle bir düzenleme vardı. Saygıdeğer parlamenterler, kanun düzenlenmesinde, kredilerin de -ki, bankaların en önemli görevlerinden birisidir- bu kurul tarafından verileceğini belirtmekte, gerektiğinde genel müdüre veya kredi komitelerine devredeceğini de belirtmektedir. Sayın milletvekilleri, bankanın en önemli kurulu olan yönetim kuruluna niye genel müdürde olan şartları aramıyoruz biz? Bu bir uzmanlık meselesidir. Biz, yeniden, arpalıklar mı yaratmaya çalışıyoruz? Kazanamayan milletvekillerini veya iktidarda olanların yandaşlarına yer aramaya mı çalışıyoruz? İlkokul mezunu olan veya tahsili müsait olup da bankacılıktan hiç anlamayan bir insanın yönetim kurulunda ne işi var arkadaşlar?! Bugün bankalarda bunların sıkıntısını çekiyoruz. Yönetim kurulu üyelerinin cezaî ve malî sorumlulukları yönünden, genel müdürden hiçbir farkı yoktur. Gelin, yeni bir mevzuat getirirken daha önce var olan bu arpalıkları kapatalım arkadaşlar. Biz, tamamında aynı şartları arayalım. Bankacılık ihtisası olmayan, bu işten anlamayan, tahsil seviyesi buna müsait olmayan insanların burada yer almasına mani olalım ve buradaki "yarıdan fazlası" ifadesini çıkarıp, tamamında aynı şartları arayalım. Yine, aynı maddenin (b) fıkrasında genel müdür yardımcılarında da, asgarîden bir fazlasının, (a) bendindeki alanlarda hizmet yapması şartını getirmektedir. Sayın Hükümet beni bağışlasın, ben (a) fıkrasında alanları bulamadım, ben mi yanılıyorum acaba, yarıdan fazlası hangi alanlarda ihtisas yapmış olacaklar? Bunların yeniden değerlendirilerek, genel müdür yardımcılarının tamamı için -süre hariç- genel müdürde aranan şartların ve yönetim kurulunun tamamı için bu kanuna genel müdürde -yine süre şartı aranmayabilir; ama- aranan diğer şartların mutlaka konulması gerekir. Yeni bir olgu meydana getiriyoruz, yeni kurumlar meydana getiriyoruz. Bu bankacılığı elimize almışken, gelin, bu arpalıkları tıkayalım ve bu şeref de, bu Meclise, bu döneme... İnşallah, önümüze gelecek diğer mevzularda, KİT'lerdeki o arpalıkları da kapatırız ve bu dönemde, bu Meclis, şerefli bir görev yapmış olur. Hepinize saygılar sunuyorum efendim. (DYP ve FP sıralarından alkışlar) BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Tuncer. Gruplar adına başka söz talebi var mı efendim? Yok. Şahısları adına, İçel Milletvekili Sayın Turhan Güven; buyurun efendim. (DYP sıralarından alkışlar) TURHAN GÜVEN (İçel) – Sayın Başkan, evvela, Başkanlık görevinden ötürü sizi kutluyor ve başarılar diliyorum. BAŞKAN – Teşekkür ederim. TURHAN GÜVEN (Devamla) – Sayın milletvekilleri, 9 uncu maddeyle, bugüne kadar görüşülen maddelerin aksine bir tutum ve davranış huzurunuza getiriliyor. Siz, burada, siyasî otoritenin varlığını hiçe sayarak yeni bir düzenleme getirdiniz, yeni bir kurul oluşturuyorsunuz; yani, bir kesime görev veriyorsunuz, siyasî otoriteyi gözardı ediyorsunuz; ama, çok enteresandır, burada, bankaların yönetim kurullarında da, tekrar, siyasette, herhangi bir nedenle kazanmamış olan insanlara bir imkân tanıma eğilimi içindesiniz. Şimdi, genel ilke olarak eğer bir yolda gidiyorsanız, bunu sonuna kadar takip edin, izleyin. Burada, bundan vazgeçmiş görünüyorsunuz. Bankacılık gibi, Türkiye'de çok önem arz eden ve mutlaka çıkarılması lazım geldiği noktasındaki bir kanun tasarısı üzerinde görüşmeler yapılırken, bakınız, 9 uncu maddede ne deniliyor: "yönetim kurulu üyelerinin yarıdan fazlası için genel müdürdeki şartlar aranır." Yani, gerisi için nedir; aranmaz. Yani "ilkokulu bitirmiş olsa da, olmasa da, ben buna yönetim kurulu üyeliği vereceğim" diyorsunuz siz. Hani, biraz evveline kadar geçirdiğiniz şu 8 maddede bunun tamamen tersini savunuyordunuz?! Niye birdenbire vazgeçtiniz?! Niye ilkokul mezunu için böyle bir imkân tanıma yolunu seçiyorsunuz?! Bu bir tutarsızlıktır! Bu, kendini inkârdır. Bu, şu ana kadar kabul ettiğiniz maddelerin hiçe sayılması demektir; bu bir. İkincisi "beş kişiden az olamaz" diyorsunuz; peki, üst sayısı ne bunun? Yani, bir banka yönetim kurulu 40 kişi olabilir mi? Niye, taban var da tavan yok? Bu nedir? Yani, siz, birtakım insanlara imkân tanımak için, tavanda hiçbir sayı tespit etmek eğiliminde değil misiniz?! Yapmayın, bu da olmaz! İşte, bu da ikinci bir tutarsızlıktır. Hem diyeceksiniz ki: "Hayır, biz siyasî otoriteyi hiçe sayıyoruz..." Tabiî, ben buna sevindim, en azından, hiç değilse, siyaseten, bazı çok gerekli olan arkadaşlarımıza görev verilmesi keyfiyeti... Tabiî, Anayasa Mahkemesinin son iptalinden sonra bu bir zaruret haline gelmiş olabilir; Anayasa Mahkemesinin son kararından sonra belki bu zarureti duyduğunuz için bunu getiriyorsunuz; ama, gelin, bunun bir de tavanını tespit edin. Yani "beş kişiden az olamaz" ama, kaç kişi olur; onu bir bilelim de, o ilkeli davranış içinde olalım da, ileride, sui zanı mucip birtakım haller içinde bu kanun tekrar bu Yüce Meclisin gündemine gelmesin. Hepinize saygılar sunuyorum, teşekkür ederim. (DYP sıralarından alkışlar) BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Güven. Şahsı adına, Sayın Cevat Ayhan?.. CEVAT AYHAN (Sakarya) – Vazgeçtim Sayın Başkan. BAŞKAN – Şahsı adına, Tunceli Milletvekili Sayın Kamer Genç?.. KAMER GENÇ (Tunceli) – Konuşmayacağım Sayın Başkan. BAŞKAN – Peki efendim. GÜNEŞ TANER (İstanbul) – Sayın Başkan, diğer arkadaşlar vazgeçtikleri için, şahsım adına söz istiyorum. BAŞKAN – Şahsınız adına söz istiyorsunuz. Buyurun efendim. GÜNEŞ TANER (İstanbul) – Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; uluslararası bankacılık sisteminde uygulanan yönetim kurulu sistemi, Türkiye'de de uygulanmaktadır; geçen kanunda da bu böyledir, bu kanunda da aynı şekilde getirilmiştir. Şimdi, burada, tavan, taban veya yönetim kurulundaki kişilerin tahsil durumlarına gelince; bütün bankalar, netice itibariyle, anonim şirketlerdir. Bu şirketlerin sermayeleri vardır, sermaye yapıları vardır, sermayedarları vardır ve her anonim şirkette olduğu gibi, bunların bir yönetim kurulu vardır. Kanun koyucu, burada, Türkiye'de, kendi ülkemizde, yüzde 51'inde, bankacılarda -yani, genel müdürde- aranan şartı isteyerek, yönetim kurulunun çoğunluğunun teknik şartı yerine getirmesi, diğer kişilerin de yönetim kuruluna geldikleri zaman, kendi mesleklerinde tecrübeli, bilgili ve işlerini bilen kişiler olduğunu varsayar. Şimdi, eğer, biz, ilk mektep mezuniyetinin, orta mektep mezuniyetinin veya lise mezuniyetinin; hatta, üniversite mezuniyetinin, herhangi bir şirketin başarısı için yeterli şart olduğunu iddia etseydik, dünyada, üniversiteye veya liseye gitmemiş olup da hayatta başarılı olmuş olan insanlar, hiçbir şekilde başarıya ulaşamayacakları gibi, dünyanın bütün gelişmiş ülkelerinde, kendilerine, buna benzer yasaklar konurdu. Şimdi, dünyada olmayan bir sistemi, bazı, arkadaşlarımız, Türkiye'de koymamızın uygun olacağını düşünüyorlar. Oysa, bankalarımızın, sadece devlet bankalarından ibaret olmadığı, özel bankalardan da meydana geldiği; dolayısıyla yüzde 51 şartı arandıktan sonra, buraya gelecek olan kişilerin kendi işlerinde tecrübeli, bilgili kişilerden meydana geleceğini görüyoruz. Zaten bankacılık bir teamül müessesesidir. Şimdi, bu tasarı, bugün, burada görüşülüyor. Geçmişe bakınız, hangi bankanın yönetim kurulunda, bugüne kadar, demin tarif edildiği gibi -o zaman da yüzde 51 kaidesi vardı- ilkokul mezunu, hiçbir iş bilmeyen, hiçbir işten anlamayan, kötü niyetli, art niyetli, sıradan; hatta, sıradan siyasetçi olarak konulan bir kişi var; hiçbir yönetim kurulunda böyle bir insana rastlayamazsınız. İkincisi, bu Mecliste, biz, bir taraftan, siyasetin, siyasetçinin, demokrasinin gelmesi gerektiği yerden bahsederken, kendimiz, sanki siyasetin ve siyasetçinin kötü bir kişi olduğu, kötü bir kimliğe sahip olacağı ve mutlaka geldiği yerde kötü bir şey yapacakmış gibi, aynı siyasetçiden kendimiz korkuyoruz. Oysa, bırakın sistem gerekeni yapsın. Yönetim kurullarındaki kişilerin, kanunun kendilerine getirdiği mükellefiyetten dolayı; yani, yapacakları yanlışlardan dolayı, icabında şahsî iflaslarına gidecek kadar, ileriki maddelerde göreceğiniz, ağır müeyyideler var. Bu şartlar altında, hiçbir şeyden anlamayan bir ilkokul mezununun kasıtlı olarak buraya konulacağı, daha sonra bankanın batırılacağı ve bu kişinin de dönüp hapse gireceği ve onu oraya koyanların ona hapiste bakacağını düşünürseniz, aynı şeyi, insan katli için de düşünmeniz mümkündür. Biz, kanun çıkarıyoruz, diyoruz ki, adam öldürmek suçtur, her yerde olduğu gibi. O zaman ne oluyor -adam öldürmek suçtur- o zaman, birileri, bazı insanlar tutuyorlar, götürüyorlar tetikçi olarak, vurduruyorlar. Orada oluyorsa, burada da olur. Şimdi, birincisi, kendi ülkenize, kendi ülkenizin insanlarına, kendi işadamlarınıza, kendi bürokratlarınıza ve siyasetçilerinize güveneceksiniz, onların dürüst olduğunu kabul edeceksiniz. Ha, bunların arasından, zaman zaman üç beş kişi çıkarsa, üç beş kişi yanlış yaparsa, o yanlış yapana da devletin çeşitli kuruluşları, kurumları, mahkemeleri gereken cezayı verecek. Yoksa, sistemden korkarak, sistemi işlemeyecek şekilde bir yere getirirseniz, o zaman, bazı kişilerin adresini vererek, sadece ve sadece bazı kişilerin yöneteceği yönetim kurulları, bazı mesleklerin sadece burada oturacağı yönetim kurulları ve yönetimin de bu şekilde olacağını düşünürsünüz. Dolayısıyla, kanaatimce, bu tasarıda yazılan yerindedir, bugüne kadar uygulamadaki başarıyla da kendisini ispat etmiştir. Arkadaşlarımızın bu konuda ifade ettikleri şekilde çekinmeleri, korkmaları ve bir tehlikeye girecekleri konusunda bir şey olmayacağı kanaatini taşıyorum. Yüksek Kurulunuza saygılar sunuyorum. (ANAP, DSP ve MHP sıralarından alkışlar) BAŞKAN– Teşekkür ediyorum Sayın Taner. Madde üzerindeki görüşmeler tamamlanmıştır. Maddeyle ilgili önerge bulunmamaktadır. Müzakeresi tamamlanmış olan maddeyi oylarınıza sunmadan önce, zannediyorum, Komisyonun, yazılımda bir harf değişikliğiyle ilgili bir talebi ve düzeltme arzusu var... PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI METİN ŞAHİN (Antalya) – Evet Sayın Başkanım, izninizle arz edeyim. 4 üncü fıkranın ikinci satırında yer alan "esas ve usulleri Kurulca" diye devam eden cümledeki "kurulca" kelimesinde "l" harfi yerine "m" harfi getirilerek, kelimenin "kurumca" olarak düzeltilmesini istiyoruz. Böyle bir baskı hatası olmuş. BAŞKAN – Teşekkür ediyorum efendim. KAMER GENÇ (Tunceli) – "Fıkra" değil "bent" olacak. BAŞKAN – Değerli milletvekilleri, maddeyi, bu redaksiyon doğrultusunda oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir. 10 uncu maddeyi okutuyorum: Mevduata ilişkin hükümler MADDE 10. – 1. Bu Kanuna göre izin verilen bankalarla özel kanunlarına göre yetkili olanlar dışında hiç bir gerçek veya tüzelkişi aslen veya fer’an meslek edinerek mevduat kabul edemeyeceği gibi ticaret unvanları ve kamuya yapacakları açıklamalar ile ilan ve reklamlarında mevduat kabul ettikleri izlenimini yaratacak ifade ve deyimleri kullanamazlar. Bu Kanunun uygulanmasında yazılı ya da sözlü olarak veya herhangi bir şekilde halka duyurulmak suretiyle ivazsız veya bir ivaz karşılığında istendiğinde ya da belli bir vadede iade edilmek üzere para kabulü mevduat kabulü sayılır. Karşılığında mevduat cüzdanı yerine katılma belgesi, makbuz, senet ve benzeri belgelerin verilmesi, alınan paraların mevduat sayılmasına engel değildir. Resmî ve özel kuruluşlar ile ortaklıklarda, yalnız kendi çalışanlarına ait olmak üzere sağlık ve sosyal yardım, ihtiyat ve tasarruf sağlama amaçlarıyla kurulan sandıkların münhasıran kendi üyelerinden ve bu amaçlar için topladıkları paralar, bu Kanun uygulamasında mevduat sayılmaz. 28/7/1981 tarihli ve 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu hükümlerine göre sermaye piyasası araçları ihracı hakkında bu madde hükümleri uygulanmaz. 2. a) Bankalar tasarruf mevduatını diğer mevduat hesaplarından ayırmak ve mevduat hesaplarını, Merkez Bankasınca tespit edilecek vade ve türlerine göre tasnif etmek zorundadırlar. b) Tasarruf mevduatı, gerçek kişiler tarafından bu nam altında açtırılan ve ticari işlemlere konu olmayan mevduattır. Ancak vadesiz tasarruf mevduatı hesapları üzerine münhasıran çek keşide edilmesi ticari işlem sayılmaz. c) Bir bankanın iflası halinde tasarruf mevduatı sahipleri, Fonun alacaklarından sonra gelmek üzere tasarruf mevduatlarının sigortaya tâbi olmayan kısmı için 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 206 ncı maddesindeki birinci sırası anlamında imtiyazlı alacaklıdırlar. 3. 17/2/1926 tarihli ve 743 sayılı Türk Kanunu Medenisinin rehinlere ve 22/4/1926 tarihli ve 818 sayılı Borçlar Kanununun alacağın devir ve temlikine ilişkin hükümleri ile diğer kanunların verdiği yetkiler ve koyduğu yükümlülükler saklı kalmak şartıyla, mevduat sahiplerinin mevduatlarını geri alma hakları hiç bir suretle sınırlandırılamaz. Mevduat sahibi ile banka arasında vade ve ihbar süresi hakkında kararlaştırılan şartlar saklıdır. 4. Bankalar nezdindeki her türlü mevduat, emanet ve alacaklardan en son talep, işlem veya mudiin herhangi bir şekilde yazılı talimatı tarihinden başlayarak 10 yıl içinde aranmayanlar zamanaşımına tâbidir. Zamanaşımına uğrayan mevduat, emanet ve alacaklar Fona gelir kaydedilir. Bununla ilgili esas ve usuller Kurulca belirlenir. BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, çalışma süremiz dolmak üzeredir; alınan karar uyarınca, saat 20.00'de toplanmak üzere birleşime ara veriyorum. Kapanma Saati : 18.48
ÜÇÜNCÜ OTURUM Açılma Saati : 20.00 BAŞKAN : Başkanvekili Nejat ARSEVEN KÂTİP ÜYELER : Şadan ŞİMŞEK (Edirne), Vedat ÇINAROĞLU (Samsun)
BAŞKAN – Değerli milletvekilleri, 17 nci Birleşimin Üçüncü Oturumunu açıyorum. Bankalar Kanunu Tasarısının görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz. VI. – KANUN TASARI VE TEKLİFLERİYLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam) 1. – Bankalar Kanunu Tasarısı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (1/5) (S. Sayısı : 1) (Devam) BAŞKAN – Komisyon ve Hükümet yerinde. Tasarının 10 uncu maddesi okunmuştu. Madde üzerinde, gruplar adına söz talebi var mı efendim? Yok. Gruplar adına söz talebi olmadığına göre, şahısları adına, Tunceli Milletvekili Sayın Kamer Genç?.. Yok. Sakarya Milletvekili Sayın Cevat Ayhan?.. Yok. Söz talebi olmadığına göre, 10 uncu maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir. kabul edilmiştir. 11 inci maddeyi okutuyorum: Genel kredi sınırları, iştiraklere, ortaklara ve mensuplara kredi MADDE 11. – 1. Bir bankanın vereceği nakdî krediler ile teminat mektupları, kefaletler, aval, ciro ve kabuller gibi gayrinakdî krediler, satın alacağı tahvil ve benzeri sermaye piyasası araçları, tevdiatta bulunmak suretiyle ya da herhangi bir şekil ve surette vereceği ödünçler, varlıkların vadeli satışından doğan alacaklar, vadesi geçmiş nakdî krediler ve gayrinakdî kredilerin nakde tahvil olan bedelleri, izlendikleri hesaba bakılmaksızın bu Kanun uygulamasında kredi sayılır. 2. a) Bir banka gerçek veya tüzel bir kişiye özkaynaklarının yüzde yirmibeşinden fazla kredi veremez, aval ve kefaletlerini kabul edemez. Bir adi ortaklık tarafından kullanılmak üzere verilecek krediler, sorumlulukları oranında ortaklara verilmiş kredi sayılır. b) Bir gerçek ya da tüzelkişiye doğrudan veya dolaylı olarak banka özkaynaklarının yüzde onundan daha fazla bir oranda verilen krediler ile kabul edilen aval ve kefaletler büyük kredi sayılır ve kabul edilen aval ve kefaletler hariç olmak üzere bunların toplamı özkaynakların sekiz katını aşamaz. 3. a) Her birine açılacak kredi miktarı hakkında (2) numaralı fıkradaki sınırlar saklı olmak üzere, bir bankanın dolaylı kredi ilişkisi içinde bulunan gerçek veya tüzelkişilerin tümüne açacağı kredilerin toplamı banka özkaynaklarının yüzde ellisini aşamaz. b) Bu Kanun uygulamasında lehlerine kredi verilip verilmediğine bakılmaksızın; ba) Bir gerçek kişi ile eş ve velayet altındaki çocuklarına, bunların sınırsız sorumlulukla katıldıkları veya yönetim kurulu başkanı, üyesi, genel müdürü ya da genel müdür yardımcısı oldukları ortaklıklara, bb) Bir tüzelkişinin veya (ba) alt bendinde sayılanların sermayelerinin doğrudan veya dolaylı olarak yüzde yirmibeş ve daha fazlasına iştirak ettikleri ortaklıklara, verilen krediler, bir gerçek veya tüzelkişiye dolaylı olarak verilmiş kredi sayılır. Dolaylı iştirak oranı, iştirak oranlarının çarpılması suretiyle bulunur. c) Dolaylı kredi ilişkisi içinde bulunan gerçek ya da tüzelkişilerin bu krediler için bankaca kabul edilen aval ve kefaletleri dolaylı kredi sınırının hesabında dikkate alınmaz. 4. Nakit kredi temini amacıyla verilen teminat ve garantiler hariç olmak üzere gayrinakdî krediler bu maddenin uygulanmasında yüzde yirmibeş oranında dikkate alınır. 5. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü üyesi ülkeler ile Kurulca kabul edilecek diğer ülkelerdeki kredi kurumları ile yapılan işlemler veya bu kurumlarca çıkarılan ya da ödenmesi garanti edilen bono, tahvil ve benzeri sermaye piyasası araçları ve verilen diğer garantiler karşılığı yapılan işlemler Kurulca belirlenen oranlar dahilinde dikkate alınır. 6. Aşağıdaki kredi işlemleri bu maddedeki sınırlamalara tâbi değildir. a) Karşılığı nakit olan işlemler, b) Hazine, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı ve Toplu Konut İdaresi Başkanlığıyla yapılan işlemler ile bu kurumlarca çıkarılan ya da ödenmesi garanti edilen bono ve tahviller karşılığı yapılan işlemler, c) Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü üyesi ülkeler ile Kurulca kabul edilecek diğer ülkelerin merkezî yönetimleri ve merkez bankaları ile yapılan işlemler veya bu kurumlarca çıkarılan ya da ödenmesi garanti edilen bono, tahvil ve benzeri sermaye piyasası araçları karşılığı yapılan işlemler, d) Merkez Bankası ile ya da bu Banka nezdindeki piyasalarda yapılan işlemler, e) Merkez Bankası ile Türkiye İhracat ve Kredi Bankasından sağlanan reeskont kredileri ve avanslar için verilen cirolar, f) Bankaların kendi aralarındaki işlemler, g) Diğer bankaların kendi kredi sınırları dahilindeki mukabil garantileri ile verilen gayrinakdî krediler, h) Kredi limitlerinin hesabında aynı kişiye yeni kredi tahsisi halinde daha önce yabancı para cinsinden verilen kredilerin müteakiben tahsis edilen kredinin kullandırıldığı tarihteki carî kurdan dikkate alınması kaydıyla, kredilerde kur değişikliklerinin doğurduğu artışlar ile vadesi geçmiş kredilere tahakkuk ettirilen faiz ve diğer unsurlar. 7. Bu maddenin (1), (2), (3), (4), (5) ve (6) numaralı fıkra hükümleri saklı kalmak kaydıyla, bankaların; a) Sermayelerinin yüzde on ve daha fazlasına sahip oldukları iştiraklerine, b) (a) bendindeki iştiraklerinin banka iştirak payı dahil ayrı ayrı veya birlikte sermayelerinin yüzde yirmibeşinden fazlasına sahip oldukları ortaklıklara, c) (a) ve (b) bentlerindeki ortaklıkların kefaleti ile diğer gerçek ve tüzelkişilere, vereceği kredilerin toplamı banka özkaynaklarının iki katını aşamaz. 8. Bu maddenin (1), (2), (3), (4), (5) ve (6) numaralı fıkra hükümleri saklı kalmak üzere, bir bankanın sermayesinin yüzde on ve daha fazlasına sahip olan ortaklarına ve ikinci dereceye kadar, bu derece dahil, kan ve sıhrî hısımlarını kapsayacak şekilde bunlarla dolaylı kredi kapsamına giren gerçek veya tüzelkişilere vereceği kredilerin toplamı banka özkaynaklarının yarısını aşamaz. 9. Bankalar; a) Yönetim kurulu başkan ve üyeleri ile genel müdür ve yardımcılarına, kredi açmaya yetkili diğer mensuplarına, bunların eş ve velayet altındaki çocuklarına ve bunların ayrı ayrı veya birlikte sermayelerinin yüzde yirmibeş ve daha fazlasına sahip oldukları ortaklıklara, b) (a) bendinde sayılanlar dışında kalan mensupları ile bunların eş ve velayet altındaki çocuklarına, c) Banka mensuplarının kurduğu veya bunlar için kurulan sandık, dernek, sendika veya vakıflara, her ne şekil ve surette olursa olsun kredi veremez, kefaletlerini kabul edemez ve tahvil ya da benzeri menkul kıymetlerini satın alamazlar. (a) bendi hükümleri, yönetim kurulu üyeliklerinde bulunan (8) numaralı fıkra kapsamındaki gerçek kişi ortaklar ile tüzelkişi ortakların hissedarları hakkında uygulanmaz. Bir bankanın iştirak veya kuruluşlarının yönetim ve denetim kurullarında bulunan kimselerin aynı zamanda bu bankanın mensubu olması, bu iştirak ve kuruluşun banka ile işlem yapmasına engel değildir. Banka mensuplarına aylık net ücretleri toplamının beş katını aşmamak üzere verilecek nakdî krediler ile bu kişilere yönetmelikle belirlenecek esas ve şartlar çerçevesinde kredi kartı verilmek suretiyle kullandırılacak krediler ve bunlar için kabul edilecek kefaletler bu fıkra hükümlerine tâbi değildir. 10. Sonradan (8) ve (9) numaralı fıkra hükümlerine aykırı hale gelen kredilerin altı ay içinde tasfiye edilmesi zorunludur. Kredinin vadesi konusunda önceden tespit olunmuş şartlar saklıdır. 11. Bankalar açacakları krediler ve verecekleri kefalet ya da teminatlar için, talepte bulunanlardan Kurumca belirlenecek esas ve usuller dahilinde hesap durumu almak zorundadırlar. Sermayenin yarısından fazlasına genel ve katma bütçeli dairelerin, kamu iktisadi teşebbüslerinin, 28/5/1986 tarihli ve 3291 sayılı Kanun kapsamına alınan kuruluşların sahip olduğu kurum ve ortaklıklar ve bankalar dışında kalan müşterilere açılacak krediler ve verilecek kefalet ya da teminatların Kurumca belirlenecek tutarı geçmesi halinde alınacak hesap durumu belgesi ile eki bilanço ve kâr ve zarar cetvellerinin genel kabul görmüş muhasebe ilkelerine uygunluğunun Kurumca belirlenecek esaslar dahilinde 1/6/1989 tarihli ve 3568 sayılı Kanuna göre ruhsat almış, denetim yetkisine sahip meslek mensupları tarafından denetlenmesi şarttır. 12. Bankalar, kredileri ile diğer alacaklarından doğmuş veya doğması beklenen ancak miktarı kesin olarak belli olmayan zararlarını karşılamak amacıyla karşılık ayırmak zorundadırlar. Karşılık ayrılacak kredi ve alacakların nitelikleri ile karşılıklara ilişkin esas ve usuller Kurulun önerisi üzerine Bakanlar Kurulu Kararıyla düzenlenir. Bu karşılıklardan Bakanlar Kurulunun belirlediği esaslar çerçevesinde teminatsız kalan kredilere tekabül eden kısmı, ayrıldıkları yılda kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak kabul edilir. BAŞKAN – Değerli milletvekilleri, 11 inci madde üzerinde, Doğru Yol Partisi Grubu adına, Eskişehir Milletvekili Sayın Mehmet Sadri Yıldırım konuşacaklardır. Buyurun efendim. DYP GRUBU ADINA MEHMET SADRİ YILDIRIM (Eskişehir) – Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri ve değerli vatandaşlarım; Türk ekonomisinin ve reel sektörün temel direği olan Bankalar Kanunu Tasarısının 11 inci maddesiyle ilgili olarak huzurunuza çıkmış bulunuyorum. Temel işlevi fon talep edenler ile fon arz edenler arasında aracılık yapmak olan bankacılık sistemi, bu işlevi yerine getirmekte oldukça zorlanmakta ve kendisine yeni işler yaratarak, ayakta kalabilmeye çalışmaktadır. Kısacası, bankalar, giderek daha az bankacılık yapmakta, sigorta acenteliğinden portföy yöneticiliğine, yatırım danışmanlığından finansal piyasalarda spekülatörlük yapmaya kadar, bir dizi farklı işlere soyunarak varlıklarını sürdürmektedirler. Bankaların kredi verdiği firmaların malî durumunun yetersizliği, işletmelerinin iyi yönetilmemeleri, piyasa koşulları veya kötü niyetli insanların almış oldukları kredileri geri ödemedikleri bilinmektedir. Kredilerin geri ödenmemesi halini alışkanlık haline getirip ödemeyenleri ve son zamanlarda, bankaların içini boşaltıp soyduklarını, gazete haberlerinde, hep beraber okuyoruz. Gelişmiş ülkelerde, bu durum, kredi verilmeden önce ve kredinin kullanıldığı süre zarfında, işletmelerin bilançolarının yetkili denetim uzmanları tarafından denetlenmesi yoluyla kontrol altına alınmıştır. 1994 yılında çıkarılan kanun hükmünde kararnameyle, bilançoların yeminli malî müşavirler tarafından tasdik edilmesi -Bankalar Kanununun 46 ncı maddesi olarak da- hüküm altına alınmıştır; ancak, bu yetkinin kullanılmamış ya da bugüne kadar sınırlı kullanılmış olması nedeniyle, bankaların verdikleri kredilerin güvencesi olan kredi kullananların denetlenmesi gerçekleştirilememiştir. Tasarının 11 inci maddesinin onbirinci fıkrasında, genişletilerek ve denetim faaliyetine dayandırılarak 3568 sayılı Kanuna göre ruhsat almış, denetim yetkisini haiz meslek mensupları tarafından denetlenmesi fevkalade isabetlidir. Değerli milletvekilleri, verilen kredilerin güvencesi olarak, banka ortaklarının, genel yönetimin hatta şube müdürlerinin kredilendirmede başvurularını sağlayacaktır. Bu nedenle, tasarıda yer alan kurumca belirlenecek esasların, daha geniş bir kredi kullanıcısını kapsayacak düzeyde tutulması gerekir. Ülkemizde, yasama organının 3568 sayılı Yasayla denetim yetkisi verdiği meslek mensuplarının denetim faaliyeti sonucunda denetim raporu zorunluluğu istenilmediği sürece, kurumun kendisinden beklenen önemli bir görevi yerine getiremeyeceği açıktır. Sayın Başkan ve değerli milletvekilleri; serbest malî müşavirler ve yeminli malî müşavirler, 1995 yılından beri, işletmeler bazında benzeri denetimlerini ve bilanço tasdiklerini yapmaktadırlar. Söz konusu bu meslek mensuplarına ilave bir külfet getirmeyeceği gibi, aynı zamanda, işletme bazında birikim ve ihtisasları olması nedeniyle, alınacak bilgiler fevkalade faydalı olacaktır. Kredi taleplerinin belirli bir limitin üzerinde olan tutara ilişkin geri ödemelerin mümkün olup olmayacağının incelenmesi yeminli malî müşavirler, belirli limitlerin altında kalanların da serbest malî müşavirler tarafından yapılması doğru olacaktır. Adı geçen müşavirler, şahıs ve kurumların devletten olan alacaklarının yerinde olup olmadığı hususunda on seneye yakındır inceleme ve tasdiklerini yapmaktadırlar. Bu çerçevede, Maliye Bakanlığının ve Sayıştay deneticilerinin yapması gereken birçok denetim ve incelemeleri, belirtilen serbest meslek mensupları ifa etmektedir. Yapılan inceleme ve düzenlenen raporların konusu, umumiyetle, ihracatta vergi iadesi, istihkakından yapılan fazla kesintilerin iadesi ve Katma Değer Vergisi iadeleri şeklinde olmaktadır. Görüldüğü üzere, oda mensupları, bu hususları bir ihtisas dalı olarak devam ettirmektedir. Yukarıda ifade edildiği üzere, serbest malî müşavirler ve yeminli malî müşavirler, piyasada hangi işletmelerin ciddî, hangi işletmelerin batmak üzere olduğunu çok iyi bilen kişilerdir. Son zamanlarda, oda mensupları, almış olduğu yetkiyle, gerçekdışı belgelere dayanarak, naylon belgelerle devletten ödeme talebinde bulunanların da defter ve belgelerini incelemekte; aksi takdirde, doğacak cezada, mükellefle müteselsil sorumluluk taşımaktadır. Değerli milletvekilleri, oda mensupları, daha ziyade, becerikli ve yetenekli kişilerden oluşmakta olup, aynı zamanda, devlet hizmetinde bulunmuş olan ihtisas sahibi uzman denetim elemanı müfettişler ve bu dalda eğitim veren profesörlerden oluşmaktadır. Bir nevi, serbest meslek mensuplarının denetimi daha da müteselsil sorumluluk çerçevesinde değerlendirildiğinde, daha sıhhatli olacağı kanaatindeyiz. Bu hususta, bundan yüzotuz yıl önce, Osmanlı Hanedanının sadrazamlık koltuğuna dört kez oturmuş ilginç bir şahsiyeti -Âli Paşa, 1856'da, Osmanlı Devletindeki Hıristiyan ahalinin hukukî durumu ve haklarını resmîleştiren ıslahat fermanını ilan eden kişi. İhtiyatlı ve dönemin çağdaş milliyetçi akımlara açıklığıyla tanınan Âli Paşa, ölümünden bir yıl önce, 1870'de yazdığı siyasî vasiyetnamesiyle ünlü. Vasiyetname, ölüm gününün resmî tatil de ilan edildiği Osmanlının çöküş döneminde kaleme alınmış- Âli Paşa, Abdülaziz Sultana atfen yazıldığı vasiyetnamesinde şöyle diyor: "Değerli efendim, memurlarınızın önemli bir bölümü bezgin, hastalıklı durumda. Becerikli ve yetenekli kişiler kamu hizmetlerinden kaçıyor. Majestelerinin hükümeti, yalnızca kendi çıkarını gözeten acemi ve beceriksiz personel tarafından yönetiliyor. Oysa, sizin imparatorluğunuzda, kamu görevleri zeki, çalışkan, rekabetçi ve motivasyonu yüksek insanlar tarafından üstlenilmeli. Tebaanız, çok geç kalınmadan ve işler berbat hale gelmeden, vazgeçilmez sorumluluk ilkesiyle yüz yüze gelmelidir." Dünya Bankası, 1997 yılında yayınladığı raporunda, söz konusu vasiyetnameden iktisap ederek "Sultan Abdülaziz'in başına bela olan aynı sorunlar" diyor. Bugün, kamu yönetiminin de başının belasıdır. Bu vesileyle, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (DYP sıralarından alkışlar) BAŞKAN – Doğru Yol Partisi Grubu adına konuşan Eskişehir Milletvekili Sayın Sadri Yıldırım'a teşekkür ediyorum. Şu ana kadar ruplar adına Divana ulaşan başka söz talebi olmadığına göre, şahıslar adına, Tunceli Milletvekili Sayın Kamer Genç... Yok. Sakarya Milletvekili Sayın Cevat Ayhan... CEVAT AYHAN (Sakarya) – Vazgeçtim Sayın Başkan. BAŞKAN – İstemiyorsunuz. Başka söz talebi var mı efendim? ARMAĞAN YILMAZ (Uşak) – Söz istiyorum Sayın Başkan. BAŞKAN – Buyurun. ARMAĞAN YILMAZ (Uşak) – Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; tasarının 11 inci maddesi açılabilecek kredilerle ilgi olup, bu maddede bir bankanın gerçek ve tüzelkişilere açabileceği kredi miktarları belirtilmiştir; fakat, burada, gözden kaçan bir hususun olduğu kanaatindeyim. Bankaların portakal gibi içinin boşaltıldığı durumlardan biri de, paravan firmalar üzerinden riske girilmesi hadisesidir. Paravan firmalara verilen krediler kısa sürede geri dönmemekte, aleyhlerine açılan davalar da takipsiz kalmaktadır; dolayısıyla, bankaların takipteki alacakları gün geçtikçe artmaktadır. Bu sebeple, bankaların açtığı büyük kredi miktarlarının banka üstkuruluna bildirilmesi ve açılan büyük kredilerin bu kuruldan onay alınarak kullandırılmasında fayda mülahaza etmekteyim. Ayrıca, tasarıda yer alan 11 inci maddeye 13/a olarak şöyle bir ilave yapabiliriz: "Bankalar, toplam kullandırmış oldukları nakdî kredilerin belli bir oranı kadar orta ve uzun vadeli krediler kullandırmak zorundadır. Oranın tespiti, vade ve diğer esas ve usuller, kurulun bağlı olduğu bakanın teklifi üzerine, kurul tarafından çıkarılan tebliğle belirlenir." Bu şekilde bir ilavenin uygun olacağı kanaatindeyim. Bunun sebebi şudur: Günümüz Türkiyesinde, aktif olarak 75 banka hizmet görmektedir. Bunların içerisinde, Türkiye Sınai ve Yatırım Bankası ve Kalkınma Bankası olmak üzere iki banka, orta ve uzun vadeli kredi vermektedir. Diğer bankalar, hep, kısa vadeli kredilere dönüşmüş -genelde, 3, 6, 9, 12 aylık vadeler halinde- görülmektedir. Bu durumda, elinde yeteri kadar özkaynak bulunduramayan müteşebbisler, yeni yatırım yapmaktan kaçınmakta veya hiç yapmamaktadır. Nitekim, 1984 yılından beri özel sektörün ciddî bir yatırım yaptığı söylenemez. Mevcut durum, bankalar açısından memnuniyet vericidir; çünkü, bankalar, belirlemiş oldukları faiz oranı üzerinden yılda iki üç kez faiz tahakkuk ettirerek, plasman verimini rantabl seviyeye çıkarmanın hesaplarını yapmaktadır. Bankaların bu şekilde çalışması, ekonomide, sadece, kısa vadeli işletme sermayesi sıkıntısı çeken sektörlere rahatlık sağlamaktadır. Bunun yanında, asıl önemli olan, istihdam yaratma, büyüme, üretimdeki artış gibi önemli faktörlere herhangi bir katkı sağlamamaktadır. Diğer bir deyim olarak, 11 inci maddeye 13/b bendi olarak "bankalar, toplam kullandırmış oldukları nakdi kredilerin belli bir oranı üzerinde tüketici kredisi kullandıramazlar" ilavesini yapabiliriz. Bunun sebebini de şöyle izah etmek istiyorum: Tüketici kredisini bankaların kullandırması son derece rantabl bir kaynak olduğundan, diğer kredi türlerine göre kaynak maliyetinin çok üzerinde bir verim sağlaması, aylık ve üç aylık taksitler halinde tahsil edilmesi nedeniyle likit durumda olabilmeleri, küçük meblağlar olarak çok kişiye kullandırılmaları nedeniyle risk faktörünün en aza indirilmesi, kullandırma maliyetinin çok düşük olması, bankalar açısından son derece iyi bir piyasa olarak görülmektedir. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) ARMAĞAN YILMAZ (Devamla) – Sayın Başkan, bağlıyorum efendim. BAŞKAN – 1 dakika eksüre veriyorum. Buyurun efendim. ARMAĞAN YILMAZ (Devamla) – Teşekkür ederim Sayın Başkan. Ancak, tüketici kredilerine sınırlama gelmekle, tüketime olan talep azalacaktır; dolayısıyla, enflasyon oranının aşağı çekilmesine katkı sağlanacaktır. Belirlenen limitlerin dolmasıyla, ellerindeki fonları plase edemeyen bankalar, mutlaka, orta ve uzun vadeli kredi vermeye yanaşacaklardır; dolayısıyla, elinde âtıl para kalan banka, maliyeti yüksek fon kabul etmeyecek ve faizlerin düşmesine neden olacaktır. Teşekkür eder, saygılar sunarım arkadaşlar. (MHP sıralarından alkışlar) BAŞKAN – Şahsı adına konuşan Uşak Milletvekili Armağan Yılmaz'a teşekkür ediyorum efendim. Yine, şahsı adına, Manisa Milletvekili Sayın Ekrem Pakdemirli; buyurun efendim. (ANAP sıralarından alkışlar) EKREM PAKDEMİRLİ (Manisa) – Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; burada, bu kanun tasarısının en önemli maddesine geldik; ama, gruplar pek ilgi göstermedi. Belki hatırlayan arkadaşlarımız vardır. Ben, dün, burada, birkaç sual sormuştum "Sayın Bakan bunlara tatminkâr bir cevap verebiliyorsa, mesele kalmaz" demiştim; ama, bu cevap yok. Bu Bankalar Kanunu Tasarısıyla, eğer, 11 inci maddeyi böyle geçirecek olursak, mevcut büyük kredi kullanan firmaların hepsini zora sokarız. Büyük firma nasıl zora girer; ödeyemez. Ya vergisini ödeyemeyecektir veya bankanın taksidini ödeyemeyecektir; ondan sonra, küçülme durumu... Zaten, şu anda sıkıntımız büyük, bir de "siz de küçülün" dediğimiz takdirde, problemi büyütmüş oluruz. Burada, bir de, eski metinlerde olduğunun dışında bir sistem geliştirdik; her şeyi bir sepete koyduk, bütün krediler aynı sepette tarifleniyor. Halbuki, Türkiye, malumunuz, çok büyük miktarda bir işsiz ordusuna sahiptir. Burada, yatırım teşvik belgesi olmak kaydıyla yatırımları, hele hele, ihracata dönük yatırımları desteklememiz lazım. Bu destek nasıl olur; krediyle olur. Buradaki limitler, teşvik belgeli ihracata dönük yatırım olduğu takdirde, 2 ile çarpılır denir. Biz, 1980'den son değişikliğe kadar -galiba 1993'teydi son değişiklik- bu ayırımı yapmıştık. Yani, bu ayırım OECD tariflerine uymaz. Benim enflasyonum OECD tarifine uyuyor mu; bendeki işsizlik oranı OECD'nin sınırlarından kabili telif mi; değil. Yani, bizim, kendimize özgü bir geçiş dönemi sağlamamız lazım. Ha, eğer bir sıkıntımız varsa, Hükümet olarak OECD nezdinde veya Dünya Bankası, IMF nezdinde, diyebiliriz ki: "Beş yıl müddetle, Türkiye'de ihracata dönük yatırımlarda bu sınırlar 2 katıdır." Yani, mesela, burada ne diyor "yüzde 25'ine kadar" o zaman, yüzde 50 olacak. Bir yerde grup kredisi ne diyor; yüzde 50'dir. İhracata dönük teşvik belgeliyse, bu yüzde 100 olacaktır. Bir fıkra, bir cümle ekleyerek "teşvik belgeli ihracata dönük yatırımlarda bu oranlar 2 katına yükseltilir" dersek, hem bu geçişleri sağlarız, belli bir süre içinde bir problem olmaz hem de yeni yatırımlara da dur dememiş oluruz. Bunun önemini bir daha vurgulamak için söz aldım. Bana göre, şu kanun tasarısının en can alıcı maddesi budur. "Bağımsız bir kurul kurduk..." Onlar, hep, böyle şeklîdir, çok önemli değildir. Olunca, inşallah, farklı bir davranış da olmaz; ama, en önemli maddesinde biraz daha fazla vakit ayırmak ve burada biraz daha fikir jimnastiği yapmak durumundayız. Maalesef, bu kanun tasarısı bize evvelki gün gelebildi; birçoğunuz da öyle görmüştür. İşte, sıkışıklık olduğu için, Anayasa Mahkemesinin verdiği müddet 11 Haziranda bitti- acele geçiriyoruz. Acele giden, bir yerlerde tekleyebilir; onun için ben tekrar söz aldım. Aslında, bunları özetleyerek dün söylemiştim. Bugün, lütfen, bir fıkrayla, yatırımları teşviki, ihracatı teşviki dikkate alalım. Saygılar sunuyorum efendim. (ANAP sıralarından alkışlar) BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Pakdemirli. Değerli milletvekilleri, madde üzerindeki görüşmeler tamamlanmıştır. Maddeyle ilgili verilmiş 2 önerge vardır; geliş sırasına göre okutup, aykırılık derecesine göre işleme koyacağım. Önergeleri okutuyorum: Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Görüşülmekte olan 1 sıra sayılı Bankalar Kanunu Tasarısının 11 inci maddesinin dördüncü fıkrasına aşağıdaki ibarenin eklenmesini arz ve teklif ederiz. Saygılarımızla. Eklenen ibare: "...İhracatın finansmanı amacıyla verilen teminat ve garantilerde bu oran yüzde 50 olarak dikkate alınır." H. Ufuk Söylemez Saffet Arıkan Bedük Kemal Kabataş İzmir Ankara Samsun Turhan Güven Kamer Genç Metin Kocabaş İçel Tunceli Kahramanmaraş Mehmet Sağlam Kahramanmaraş BAŞKAN – Şimdi okutacağım önerge, aynı zamanda, aykırı olan önergedir; bu nedenle, okunmasını müteakip, işlemini yapacağım. Önergeyi okutuyorum: Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Görüşülmekte olan Bankalar Kanunu Tasarısının 11 inci maddesinin onbirinci fıkrasına aşağıdaki ibarenin eklenmesini arz ederiz. "Serbest muhasebeci malî müşavirler ile yeminli malî müşavirler, kurumca belirlenecek limitler çerçevesinde bankalara verilecek bilançoları denetlerler." Saffet Arıkan Bedük Turhan Güven Murat Akın Ankara İçel Aksaray H. Ufuk Söylemez Mehmet Sadri Yıldırım İzmir Eskişehir BAŞKAN – Sayın Komisyon önergeye katılıyor mu efendim? PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI METİN ŞAHİN (Antalya) – Sayın Başkanım, arkadaşlarımızın onbirinci alt bentte önerge verdiği husus, zaten, 3568 sayılı Yasaya gönderme yapılarak karşılanır haldedir; o nedenle katılmıyoruz. BAŞKAN – Sayın Hükümet katılıyorlar mı efendim? DEVLET BAKANI FİKRET ÜNLÜ (Karaman) – Katılmıyoruz efendim. BAŞKAN – Komisyon ve Hükümet önergeye katılmamıştır. Önergenin gerekçesini mi okutalım, yoksa söz mü alacaksınız efendim? MURAT AKIN (Aksaray) – Söz almak istiyorum efendim. BAŞKAN – Buyurun. MURAT AKIN (Aksaray) – Sayın Başkan ve değerli üyeler; hepinizi saygıyla selamlıyorum. Önergemizle 11 inci maddede yer almasını istediğimiz husus, serbest malî müşavirler ve yeminli malî müşavirlerin, işletme bazında, yani kredi talep eden işletmeler nezdinde inceleme yapması ve bu incelemenin, kredi talep eden müessesede, bankada esas alınması yönündedir. Bilindiği üzere, yeminli malî müşavirler ve serbest malî müşavirler hakkındaki kararname 1989 yılında çıktı ve fiilen 1994 ve müteakip yıllarda da halen uygulanmaktadır. Bu müessese, müteselsil sorumluluk getiren bağımsız ve serbest denetim organı sayılabilecek bir müessesedir ve aynı zamanda, kamu yararı ifa eden bir denetim müessesesidir. Biraz önce Eskişehir milletvekili arkadaşımızın da ifade ettiği üzere, bilhassa kamuda denetim görevi yapan merkezî denetim elemanları ve vergi denetim elemanları, yine Yüce Meclis adına denetim görevini ifa eden Sayıştay üyeleri ve Sayıştay başkanları, zamanla, emeklilik ya da görevden istifa etmek suretiyle, serbest çalışarak, kamuda yaptıkları işleri, bir nevi serbest piyasada yaparak, kamuya, işletmeye ve ekonomimizin genel durumuna katkı sağlamayı devam ettirmektedirler. Şimdi, böyle faydalı bir müessesenin, hazır birikimi olan, aynı zamanda oturmuş bir müessesenin, devletin ve insanlarımızın yararına olan ve bizlerin, alelacele, bir an evvel çıkarmak istediğimiz Bankalar Yasa Tasarısında ayrı bir hükümle -ayrı bir maddeyle değil- bu madde içerisinde yer alacak şekilde düzenlenmesiyle, bu müessese, aynı zamanda, serbest piyasada, işletme ile kamu bankaları ya da özel bankalar arasında geçiş ve isabetli bir aracılık yapacaktır. Bu vesileyle, bu denetim müessesesinin mutlak surette yerine getirilmesi gerekir. Bilindiği üzere, bankalar yeminli murakıplarının sayıları oldukça az. Aynı zamanda, talep edilen kredilerin ya da dönmesi zor olan kredilerin incelenmesi ya da banka analistleri tarafından yapılacak araştırmalar zamanında olmamaktadır; ama, bu meslek odalarında serbest murakabe görevini yapan insanlarımız, denetim elemanlarımız, uzmanlarımız, bir ücret karşılığı bu hizmeti yaptığı için, ayrıca bu işlere öncelik vermek suretiyle, hem kredi talep eden tüccarımızın haklı bir isteği varsa, zaman geçmeden yerine getirilmiş olur hem de devlete bir zarar vermek suretiyle kasıtlı hareket eden, kasıtlı kredi talep eden kişinin verdiği ve muhteviyat itibariyle yanıltıcı, sahte ve benzeri belgeleri tespit etmek suretiyle de piyasanın daha sıhhatli bir şekilde çalışmasına büyük katkı sağlanmış olur. Bu nedenle, önergemizin kabul edilmesini hepinizden istirham ediyor; hepinizi saygıyla selamlıyorum. (DYP sıralarından alkışlar) BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Akın. Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmemiştir. Diğer önergeyi okutuyorum: İzmir Milletvekili H. Ufuk Söylemez ve Arkadaşlarının Önergesi: Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Görüşülmekte olan 1 sıra sayılı Bankalar Kanunu Tasarısının 11 inci maddesinin dördüncü fıkrasına aşağıdaki ibarenin eklenmesini arz ve teklif ederiz. Eklenen ibare: "...İhracatın finansmanı amacıyla verilen teminat ve garantilerde bu oran yüzde 50 olarak dikkate alınır." BAŞKAN – Sayın Komisyon önergeye katılıyorlar mı efendim? PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI METİN ŞAHİN (Antalya) – Katılmıyoruz Sayın Başkan. BAŞKAN – Hükümet katılıyor mu efendim? DEVLET BAKANI FİKRET ÜNLÜ (Karaman) – Katılmıyoruz Sayın Başkan. BAŞKAN – Hükümet ve Komisyon önergeye katılmamıştır. Sayın Söylemez, siz veya bir arkadaşınız önerge üzerinde konuşacak mısınız? H. UFUK SÖYLEMEZ (İzmir) – Evet, ben konuşmak istiyorum. BAŞKAN – Buyurun efendim. H. UFUK SÖYLEMEZ (İzmir) – Teşekkür ederim Sayın Başkan. Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan Bankalar Kanunu Tasarısının 11 inci maddesinin dördüncü bendi "nakit kredi temini amacıyla verilen teminat ve garantiler hariç olmak üzere gayrinakdî krediler bu maddenin uygulanmasında yüzde yirmibeş oranında dikkate alınır" diyor. Ülkemizde bugünlerde yaşadığımız en önemli sorunlardan bir tanesi de, ihracatın son beş yılın en kötü performansını göstermesidir. Türkiye'de, ihracat, son beş yıldan beri -yani, 1994'ten itibaren altıncı yıl diyebiliriz buna- ilk kez -aylar bazında olsun, kümülatif olsun- dolar bazında gerilemiştir; yani, 1994 ile 1998 arasında yıllık yüzde 15,5 oranında büyüyen Türkiye'nin dolar bazındaki ihracatı, uygulanan hatalı makro ekonomik politikalar ve yanlış kur politikaları, yani kura baskı yapılarak sıcakparanın davet edilmesi sonucunda, maalesef gerilemiştir. Türk ihracatı can çekişmektedir. Lokomotif sektör olan tekstil ve konfeksiyon başta olmak üzere, otomotiv yan sanayiinden tutun da demir-çelik gibi bütün sanayilerimizde ihracatta gerileme vardır. Bu içtalepteki daralmanın, tüketimdeki daralmanın, satışlardaki azalmanın, piyasadaki durgunluğun dışında, maalesef Türkiye dışsatımda da geri gitmektedir. Az önce arz ettiğim gibi, bunun iki temel sebebi vardır. Birincisi, kura baskı yapılarak, TEFE-TÜFE ayırımı yapılarak, baskılanmış kurla, Türk Lirasının ve ihracatın rekabet gücü öldürülmüştür. Böylece, yüzde 10-12 arasında aşırı değerlenen Türk Lirası nedeniyle, ihracatçılar rekabet gücünü yitirmiştir. Bir yandan da uluslararası pazarlarda Güneydoğu Asya ülkelerinin devalüasyonlar sebebiyle rekabet güçlerindeki artış, Türk ihracatçısını sıkıntıya sokmaktadır. 55 inci hükümetin ve 56 ncı hükümetin Eximbanka destek sözleriyle açtıkları paketlerin gerçekleşme oranı, da maalesef neredeyse sıfıra yakın olmuştur. Türk ihracatı sıkıntıdadır. Mayıs ayı itibariyle, ihracatçılar meclisi verilerine göre, ilk kez ihracat yüzde 5 oranında gerilemiştir; son altı yıldır bu ilk kez olmaktadır. İhracatçılar taahhüt kapatamıyorlar; ihracatçılar, uygun faizle Eximbank ve yurtdışı kredileri bulamıyorlar; buldukları takdirde de, gelip burada Bankalar Kanununa takılıyorlar. Gelin, burada, Türkiye'nin önemli sektörlerinden olan ve döviz kazandıran bu sektörümüze destek verelim ve ihracata yönelik kredilerin limitlerini hem bankalar bazında artıralım hem de ihracatçı firmalarımızın daha geniş krediler bulabilmelerine, daha büyük garanti ve avaller verebilmelerine olanak sağlayalım. Biz DYP Grubu olarak, ihracatın içinde bulunduğu bu sıkıntıyı göz önüne alarak, ihracat kredilerini kapsayacak biçimde bu önergeyi vermiş bulunuyoruz. İhracata ve ekonomiye olumlu katkı yapacağını düşündüğümüz bu önergeye Yüce Meclisin destek olmasını bekliyoruz. Hepinizi saygılarımla selamlıyor; teşekkür ediyorum. (DYP sıralarından alkışlar) BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Söylemez. Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmemiştir. Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir. 12 nci maddeyi okutuyorum: İştirakler, emtia ticareti yasağı ve gayrimenkul üzerine işlemler MADDE 12.— 1.a) Bankalar, ana faaliyet konuları para ve sermaye piyasaları ile sigortacılık olan ve bu konularda özel kanunlarına göre izin ve ruhsat ile faaliyet gösteren malî kurumlar dışındaki bir ortaklığa, özkaynaklarının en fazla yüzde onbeşi oranında iştirak edebilirler. Bu tür ortaklıkların toplam tutarı banka özkaynaklarının yüzde altmışını aşamaz. b) Bankalar ve sermayelerinin yüzde ellisinden fazlasına sahip oldukları iştirakleri, banka sermayesinin yüzde onundan fazlasına sahip olan ortakların, yönetim kurulu başkanı ve üyelerinin, genel müdür ve yardımcılarının ayrı ayrı ya da birlikte sermayelerinin yüzde yirmibeşinden fazlasına sahip oldukları ortaklıklara iştirak edemezler. c) Bir bankanın iştirak ettiği ortaklık ve kuruluşlar, sermayelerine iştirak eden bankanın hisse senetlerini satın alamazlar, rehin olarak kabul edemezler ve karşılığında avans veremezler. d) Bankaların yurtdışında ortaklık kurmaları veya kurulmuş ortaklıklara katılmaları Kurulun iznine tabidir. e) Bu Kanuna göre yürürlüğe konulan standart oranları gerçekleştiremeyen bankalar, mevcut iştiraklerden bedelsiz edinilen hisseler hariç, hiçbir surette yeni iştirak edinemezler. 2. Bankalar; ticaret amacıyla gayrimenkul alım ve satımında bulunamayacakları gibi basılı ve külçe halinde altın ile Kurulca uygun görülecek diğer kıymetli madenlerin alım ve satımı hariç ticaret amacıyla emtia alım ve satımı ile de uğraşamazlar, gayrimenkul yatırım ortaklıkları hariç olmak üzere münhasıran gayrimenkul ticareti yapan ortaklıklara katılamazlar ve bu konuda iş yapan gerçek ve tüzelkişilere kredi açamazlar. Bankaların edinecekleri gayrimenkullerin amortismanlar düşüldükten sonraki kayıtlı değerleri toplamı özkaynaklarının yarısını aşamaz. Bu hesaplamada yeniden değerleme yapılarak gayrimenkul hesabına eklenen tutarlar yüzde elli oranında dikkate alınır. Bankaların alacaklarından dolayı edinmek zorunda kaldıkları emtia ile gayrimenkullerin elden çıkarılmasına ilişkin esas ve usuller Kurumca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. BAŞKAN – 12 nci madde üzerinde, Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına, Ağrı Milletvekili Sayın Nidai Seven; buyurun.(MHP sıralarından alkışlar) MHP GRUBU ADINA NİDAİ SEVEN (Ağrı) – Sayın Başkan, değerli üyeler; Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına 12 nci madde üzerinde görüşlerimizi belirteceğiz. Hepinize saygılar sunuyorum. Bankacılık çok teknik bir konu olduğu için, burada bunu, normal piyasa şartları gibi konuşup değerlendirmek, bana göre, çok yanlış olur, bankacılığa da hakarettir. En önemli konuyu örnek olarak vermek istiyorum. Emlak Bankasıyla ilgili bir konuya değinildi, denildi ki: "11,5 trilyon civarında bir para menkul kıymetler bazında değerlendirilerek batırıldı." Tabiî, biz, batırılan parayla ilgili bu olayın üstüne, yolsuzluk ve yoksullukla mücadele eden bir parti olarak elbette ki gideceğiz; ama, takdim edilerken, yanlış takdim edilmemesi gerekir; çünkü, hisse senedinin, İstanbul Menkul Kıymetler Borsasında alım satımı yapılmaktadır. Oradaki olayda, bildiğimiz ve araştırdığımız kadarıyla, 3-4 spekülatör, kendi adlarına hesap açmışlar ve kredi limitlerini açtırıp, oradaki brokırların, uzmanların kanalıyla yetkilerini aşıp büyük çapta bunu almışlardır; sonra, Asya krizinin çıkması sebebiyle oradaki hisse senetlerinin değerleri düşmüş, bunlar da kredili olduğu için, ödeyemez durumda kalmışlardır; sonra, banka bunu portföyüne almıştır. Yani, öyle, piyasada hisse senedi toplayacaksınız, götürüp bankaya satacaksınız; böyle bir bankacılık mantığı olmaz. İkincisi: Bankalar Kanunu, malî piyasalar kanununu değildir; Sermaye Piyasası Kuruluna ait düzenlemeler vardır, Merkez Bankasına ait düzenlemeler vardır, bankaların kendisine göre münhasır düzenlemeler vardır. Zaman zaman, malî piyasalar değerlendirilerek, işte, leasing olayı, forfaiting olayı, factoring olayı ve bu gibi konularla gündemi işgal etmenin bir anlamı yoktur. Hatırlanacağı üzere, 1994 senesinde, nisan ayında, Bankalar Kanununun 12 nci ve 62 nci maddesi tam manasıyla uygulanmadığı için, Türkiye'de bankaların batış zamanı başladı ve TYT Bank, İmpexbank, Marmarabank battı; neredeyse o günlerde Türkiye'de "overnight" dediğimiz İnterbank faizleri 1 150'ye vurdu, üç aylık hazine bonoları 250'ye kadar varan faiz oranıyla çalıştı. Demek ki, Bankalar Kanunu çok önemli; Bankalar Kanununun maddelerini değerlendirirken, insanların piyasa ağzıyla konuşmaması gerekir; teknik konuları değerlendirerek, olaylara bu manada bakması gerekir. Bu vesileyle, Bankalar Kanununun Türkiye'ye getireceği çok şey vardır, çok şey de olmalıdır. Bakınız, çeşitli sektörlerde durgunluk vardır. Bu durgunluğun sebepleri arasında, Türkiye'deki faiz oranlarının yüksek oluşu, repo oranlarının yüksek oluşu nedeniyle bütün yatırımın tamamıyla bu kanala aktarılmasından kaynaklanan sıkıntılar vardır. Bu neden kaynaklanmaktadır; Bankalar Kanununda bulunan açık ve boşluklardan kaynaklanmaktadır. İşte, 11 ve 12 nci maddelerle ilgili değerlendirmeler yapılırken, bu konu özellikle ve titizlikle ele alınmıştır ve bana göre, Bankalar Kanununun en önemli maddeleri de, kredi sınırları ve limitlerinin değerlendirildiği bu maddeler olmaktadır. Dolayısıyla, Bankalar Kanununda yapılan en önemli değişikliklerden bir tanesi şudur: Bankaların, kaynaklarını kullanırken uymak zorunda oldukları genel risk sınırlarına ilişkin 3182 sayılı Bankalar Kanununun 38 inci maddesinin hükümleri, günün şartları ve uluslararası genel kabul görmüş ilkeler dikkate alınmak suretiyle, sistematik bir şekilde yeniden düzenlenmiştir. Bu çerçevede, risk yoğunlaşmasını önlemek amacıyla, kredi tanımlaması detaylı olarak yeniden ele alınmış, bu kredi detayları yeniden ele alınırken şu hususlar meydana getirilmiştir: Biliyorsunuz, eskiden, Bankalar Kanununa göre her bir bankanın kullandırabileceği kredilerin toplamı, özkaynaklarının 20 katı kadardı; bu özkaynakların 20 katı kaldırılmış ve detaylandırılarak, özellikle bankaların gerçek ve tüzelkişilere verecekleri kredilerin özkaynaklarına oranı eskiden yüzde 20 iken, yüzde 25'e çıkarılmıştır. Yine, bir gerçek veya tüzelkişiye doğrudan veya dolaylı olarak kullandırılan ve banka özkaynaklarının yüzde 10'unu aşan krediler, büyük krediler olarak kabul edilmiş ve bu da Avrupa Birliğinin şartlarına uydurulmaya çalışılmıştır. Bu konuda büyük kredi olarak tanımlanan kredilerin toplamı banka özkaynaklarının 8 katıyla, dolaylı kredi ilişkisinde bulunan gerçek ve tüzelkişilerin tümüne birden açılacak grup kredileriyse, banka özkaynaklarının yüzde 50'siyle sınırlandırılmıştır. Yani, banka özkaynaklarının yüzde 10'unu aşan ve büyük kredi olarak değerlendirilen kredilerin toplamı, özkaynakların yüzde 10'u kadar olanının ancak 8 katına kadar değerlendirilebilecektir. Yüzde 20 ve 25 olayının esprisi olarak da, burada, büyük gruplara, holdinglere veyahut yan kuruluşlarına kredi kullandırılmaması, özellikle riskin elimine edilerek tabana yaygınlaştırılması noktası düşünülmüştür. Bankanın, dolaylı kredi ilişkisi içinde bulunan gerçek veya tüzelkişilerin tümüne açacağı kredilerin toplamı, eskiden banka özkaynaklarının yüzde 75'iyken, bu oran yüzde 50'ye düşürülmüştür. Tabiî ki, burada önemli olan nokta, dolaylı kredi oluşu sebebiyle, ortakları, iştirakleri ve bununla ilgili değerlendirmeler... Bunun dışında, nakit kredi temini amacıyla verilen teminat ve garantiler hariç olmak üzere, gayri nakdî kredilerde dikkate alınacak oran, yüzde 50'den yüzde 25'e indirilmiş; konsorsiyum şeklinde verilen kredilerde aranan şartlar kaldırılmıştır. Eskiden, gayri nakdî kredilerde -bu maddenin uygulamasında- yüzde 50 oranı nazara alınıyordu ve her bankanın riskin en az yüzde 15'ini üstlenmesi ve katılan banka sayısının 3'ten az olmaması şartıyla konsorsiyum şeklinde verilecek teminat mektuplarında ise bu oran yüzde 25'ti; bu tasarıyla, konsorsiyum şeklinde verilen kredilerde aranan şartlar kaldırılmıştır. Bunun yanında, daha önce Hazine ve Kamu Ortaklığı İdaresince ve Hazinenin kefaletiyle çıkarılan bono ve tahviller karşılığında yapılan işlemlerle ilgili hüküm yine Avrupa şartlarında değerlendirilmiş ve tasarının bu maddesiyle "Hazine, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı ve Toplu Konut İdaresi Başkanlığıyla yapılan işlemler ile kurumlarca çıkarılan ya da ödenmesi garanti edilen bono ve tahviller karşılığı yapılan işlemler" şeklinde değiştirilmiştir. Banka mensuplarına kullandırılan krediler... Biliyorsunuz, eskiden 5 maaş tutarında krediler bulunmaktaydı ve bankadan bir kredi alamıyordunuz personel olarak. Daha sonra, bu düzeltmeyle, anılan kredinin 5 maaş tutarında... Ayrıca, kredi kartı uygulaması da o insanlara getirilmiş bulunmaktadır. Yine, 12 nci maddeyle ilgili... Zaman herhalde çok dar... (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN – Sayın Seven, 1 dakika eksüre veriyorum. Lütfen, toparlayın efendim. NİDAİ SEVEN (Devamla) – Tasarıyla, bankaların bu maddede belirtilen malî kuruluşların dışındaki kuruluşlara iştirak edebilecekleri hisse senetleri toplamının özkaynaklarına oranında bir değişiklik yapılmamış; ancak, bu maddeyle, bedelsiz olarak elde edilen hisse senetlerinin bu oranın hesaplanmasına dahil edilmesi hükmü getirilmiştir. Bu da çok önemli bir madde olarak görülmektedir. Yine "kamu kuruluşları" ifadesi kaldırılmış ilgili maddede. Böylece, kamu kuruluşları şeklinde olan bankalar ve yüzde 50'sinden fazlasına sahip oldukları iştirakleri de sınırlamaya tabi tutulmuştur. Bu tasarıyla, standart oranları tutturmayan bankalar için ayrıca esneklik getirilmiş; yeni iştirak edinmeme konusunda, bedelsiz edinilen hisse senetleri hariç tutulmuştur. Bankalar, eskiden, alacaklarından dolayı edinmek zorunda oldukları ticarî emtiayı, edinme tarihinden itibaren dokuz ay içerisinde elden çıkarıyorlardı. Bu son düzenlemeyle, bankaların gayrimenkul yatırım ortaklıklarına katılımları benimsenmiştir. Zamanım olmadığı için sözlerimi burada bitiriyorum. Hepinize teşekkür ederim. (MHP sıralarından alkışlar) BAŞKAN – Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına konuşan Ağrı Milletvekili Sayın Nidai Seven'e teşekkür ediyorum. SAFFET ARIKAN BEDÜK (Ankara) – Sayın Başkan, Doğru Yol Partisi Grubunun görüşlerini İzmir Milletvekili Sayın Ufuk Söylemez sunacaktır. BAŞKAN – Doğru Yol Partisi Grubu adına İzmir Milletvekili Sayın Ufuk Söylemez, buyurun efendim. DYP GRUBU ADINA H. UFUK SÖYLEMEZ (İzmir) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan tasarının 12 nci maddesiyle ilgili olarak DYP'nin görüşlerini arz etmek üzere huzurlarınızdayım. Değerli milletvekilleri, az önce konuşan saygıdeğer konuşmacı da Bankalar Kanunundan son derece umutvar bir şekilde bahsetti ve kanun çıktığı zaman âdeta faizlerin düşeceğini, ekonomide güllük gülistanlık bir ortam olacağını ima ve beyan etti. Ben tekrar ediyorum, eğer bu kanun bu şekilde çıkarsa, olabilecek çok dar amaçlarına dahi ulaşamayacaktır. Bankalar Kanunu, başlangıçta da söylediğimiz üzere, aynı, Ceza Kanunu, Ticaret Kanunu gibi, temel bir yasadır. Türkiye'de gerek bankacılık sektöründe gerekse piyasalarda yaşananlar, bankalar kanununun olmamasından veya yetersiz olmasından falan kaynaklanmamaktadır. Eğer öyle olsaydı, Japonya ve Amerika gibi gelişmiş ülkelerde de bankalar hiç batmazdı. Bunu bir kez daha tekrar etmek istiyorum. Değerli arkadaşlar, bankalar yasasıyla Türkiye'de faizlerin düşeceğini söyleyebilir miyiz?!. Türkiye'de 4 katrilyonluk bütçe açığının yıl sonunda 8 ya da 10 katrilyona ulaşacağı beklenirken, faizlerin düşeceğini, hele hele bu bankalar kanunuyla düşeceğini beklemek ne kadar iyimser bir davranış olur!.. Eğer siz burada, ihracattaki kredi limitlerini artırmazsanız, ihracata kredi olanağı vermezseniz, bankalar kanunu çıkarsa ihracatımız düzelir mi zannediyoruz?!. Bankaların hazır birikmiş görev zararları var; bunları sıfırlamadan, bunlara karşılık ayırarak, piyasaya aktarılacak kredi miktarını artırmak değil azaltmakla sonuçlanacak bir vergi yasası gibi bir bankalar kanunuyla karşı karşıya kaldığımızı görmüyor muyuz değerli arkadaşlar?!. Bu kanun, ekonomideki hiçbir temel bozukluğu değiştirmeyecektir. Kanun çıktıktan sonra da, aşırı beklentiye giren piyasalarda gerçek bir hayal kırıklığı yaşanacaktır. Çünkü, bu kanun, temel bir kanundur; hukukî bir boşluğu doldurmak ve orta vadede sektörü regüle etmek için çıkarılmaktadır; çıkarken de, birçok eksik ve sakatla çıkmamasını sağlamak zorundayız. "Bu kanun çıkarsa, faizler düşecek, ihracat düzelecek" demek, aşırı iyimserlik, hatta bu konuda piyasaları, kamuoyunu yanlış bilgilendirmek olur. Lütfen, bu konuda biraz daha gerçekçi olalım. O zaman gelin, ihracatla ilgili verdiğimiz önergelere destek verin. O zaman gelin, murakıpların atanmasında ve bankaların denetlenmesinde siyasî iradeyle kurum arasındaki otorite dengesine yönelik önergemize destek verin. O zaman, gelin, bankalardan kredi kullanan firmaların bilançolarının, serbest muhasebeci ve malî müşavirler tarafından denetlenmesine destek verin. Bunlara destek vermediğiniz takdirde, Bankalar Kanunu gibi temel bir yasadan daha ne bekleyeceğiz, mucize mi bekleyeceğiz; onu anlıyamıyoruz. O bakımdan, burada, iktidar çoğunluğuna dayanarak, aynen Vergi Yasasında olduğu gibi, lütfen, muhalefetin verdiği önergeleri oyçokluğuyla reddetmeyin. Bu temel bir yasadır, bu yasadan ne Doğru Yol Partisinin ne de iktidar partilerinin, sabahtan akşama, siyasî olarak bir çıkarı da olamaz. Bu yasa, bankacılık sektörünü ve ekonomiyi orta vadede düzenleyecek temel bir yasadır. Bunu doğru çıkarmak -hepimiz bu ülkede yaşıyoruz, hepimiz bu milletin evladıyız- doğru olanı yapmak zorundayız diye düşünüyoruz. Bunu bir siyasî çekişme meselesi yapmayın. Muhalefet olarak verdiğimiz, aklıselim sahibi, dengeli, ihracatçıların, murakıpların, serbest muhasebecilerin, Odalar Birliğinin ilettiği meseleleri dile getiren biz muhalefete, lütfen kulak kabartın ve burada ortak bir kararla, ortak bir konsensüsle, bazı yanlış şeyleri düzeltelim. Aksi takdirde, Meclisten, çoğunluğa dayalı, piyasalarla inatlaşan Vergi Yasası gibi bir yasa çıkar; ama, o da işlevsiz kalır ve Bankalar Kanunundan beklenen umutlar da bir başka bahara kalır. Ben, tekrar, iktidarı bu konuda sorumluluğa ve işbirliğine davet ediyor, hepinize nezaketinizden ötürü teşekkür ediyorum. Sağ olun efendim. (DYP sıralarından alkışlar) BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Söylemez. Şahsı adına, Tunceli Milletvekili Kamer Genç?.. Yok. Sakarya Milletvekili Cevat Ayhan, buyurun efendim. (FP sıralarından alkışlar) CEVAT AYHAN (Sakarya) – Muhterem Başkan, muhterem üyeler; Bankalar Kanunu Tasarısının 12 nci maddesi üzerinde şahsım adına söz almış bulunuyorum. Bu madde, iştirakleri, emtia ticaretini, gayrimenkul üzerindeki sınırlamaları düzenleyen bir maddedir. Tabiî, bu düzenlemelerin sebebi -biraz evvel görüştüğümüz 11 inci maddede de kredilerle ilgili sınırlar düzenlenmişti- toplanan kaynaklar ekonomiye verimli sahalarda kullanılsın, emtia ticaretine ve gayrimenkul ticaretine yönelmesini önlemektir; bu istikamette düzenlemelerdir. Değerli arkadaşlar, tabiî, banka para toplar, parası olandan toplar, bu fonları da ekonomide kullandırır. Bizim bu değişikliği müzakere etmemizin sebebi, Türkiye'de toplanan fonların, ekonomiye faydalı olarak kullanılmasına paralel olarak, bir taraftan da başka maksatlarla kullanılması, bankaların içinin boşaltılması ve bunun zararlarının da millete fatura edilmesidir. Mevduat Sigorta Fonu, yine, kredi kullananların, vatandaşların ödedikleri paraların birikmesiyle oluşmuştur. Bunun yolunu kesmek için bu düzenleme yapılmıştır; ama, biz, bu tasarının komisyondaki müzakeresi sırasında da sorduk, dedik ki, bir banka yüksek faizlerle para topluyor, mevduat garantisi de var, bu parayı da şöyle veya böyle kasti olarak batırıyor ve Mevduat Sigorta Fonuna rücu ediyor. Bu yüksek faizler nedeniyle batacağı belli olan bankaların para toplamasını nasıl önleyeceksiniz? Sayın Bakan dedi ki "Biz buna müdahale edemeyiz, bu rekabet piyasasıdır" İyi, rekabet piyasasıdır; ama, o zaman mevduattan da garantiyi kaldıralım. 5 Nisan 1994 krizinden sonra sınırsız garanti getirdik. Bunu nasıl kaldıracağız, ne zaman kaldıracağız? Bunu kaldıramadığınız sürece, banka sahibinin riski yok, patronun riski yok; ustalıkla, şeytanî bir şekilde iyi düzenlerse, topladığı mevduatı başka yerlere aktarır. Nitekim, burada da kendi kuruluşlarına kredi vermesini yasaklamıyoruz, nispetleri değiştiriyoruz. Kendi kurumlarına kredi verecek ve "battım" diyecek, "gel kurtar" diyecek; yani, biz, bu meseleleri, önümüzdeki dönemlerde, tekrar tekrar müzakere edeceğiz. Nitekim, 5 Nisan 1994 krizinden sonra, birtakım düzenlemeler sebebiyle bu Mecliste müzakereler yapılırken, bendeniz bir ara kürsüye çıktım -banka uzmanı değilim şüphesiz; ama bir milletvekili olarak kıyısından, köşesinden meselelere girmeye gayret ediyorum- dedim ki, yani neden bu krizlere geliyoruz? Peki uluslararası denenmiş, oturmuş, işte birtakım kriterler var, buna rasyo (ratio) diyorlar; yani özkaynakları, kredileri geri dönenler, dönmeyenler falan bu konunun uzmanı arkadaşlar daha iyi bilirler, bu tip oturmuş ölçülerin olması lazım. Yani bir kazanı -mühendis olarak söylüyorum- dizayn ettiğiniz zaman, onun nominal işletme basıncı şudur, ama şu da emniyet sınırıdır, bu sınırda kazan patlar, onun için de kazanın üzerine emniyet vanaları koyulur. Mekanikte, mühendislikte belli sistemleri, dengeleri vardır. Yani bankacılıkta da bunların iyi oturtulması lazım. O zamanki Devlet Bakanı arkadaşımız "bunlar var, bunları takip ediyoruz, uygulayacağız" dedi. Elbette, bunları Hazinenin, bankalar yeminli murakıplarının, uzmanların bilmemesi mümkün değil; ama ne oluyorsa, yine bakıyoruz bir yerde bankalar iflas etmiş, boşaltılmış, hadi bakalım dön, milyonlarca doları sigorta fonundan al; yani biz bu sistemi işletemiyoruz. Bu kanunu değiştirerek ne olacak; merak ediyorum. Ben Trafik Kanununu misal verince, arkadaşlar, Trafik Kanunu buna benzemez dediler; doğru, benzemez; ama, hepsi de birbirine benziyor. Rahmetli Ali Fuat Başgil Hocanın "Demokrasi Yolunda" adlı kitabının başına bir küçük anekdot yazmış. Leylek yavruları analarına, bu yuva çok kirlendi değiştirelim diyorlar, anaları da diyor ki, sizde bu kirletme vasfı olduktan sonra nereye gitsek bu hale getiriyorsunuz diyor. Yani, onun için, biraz da dönüp bu meselelerde sorumluluk yüklenen insanların doğru seçilmesi mühim; ahlaken, bilgi bakımından... (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN – Sayın Ayhan, 1 dakika eksüre veriyorum efendim. CEVAT AYHAN (Devamla) – Teşekkür ederim. ... güven verici olmalarına ve aynı zamanda da Türkiye Büyük Millet Meclisinin denetim gücünün artırılmasına, genişletilmesine bağlıdır. Tekrar söylüyorum; yani bu Meclisin ilgili komisyonları, kurulacak yeni komisyonları, finansla ilgili, bankayla ilgili uzmanlarla takviye edilmiş ve güzel, vasıflı üyeleriyle çağırıp; belli sektörleri, belli konuları, belli kuruluşları hesaba çekemiyorsa, denetleyemiyorsa, bu sistemi işletemezsiniz; çünkü, bir tarafta yüksek bürokrat var -tenzih ederim üye olanları- yarın menfaat ilişkisine gireceği bu kuruluşlar var, bazı siyasîler var, büyük patronlar var. Zaten, geri kalmış ülkeler, bu, şu tarafından rahatlıkla soyulabilmektedir. Teşekkür ederim, hürmetlerimi arz ederim. (FP sıralarından alkışlar) BAŞKAN – Teşekkür ederim efendim. Değerli milletvekilleri, madde üzerinde başka söz isteyen olmadığına göre, madde üzerindeki görüşmeler tamamlanmıştır. Maddeyle ilgili önerge bulunmamaktadır. Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir. 13 üncü maddeyi okutuyorum: Hesap ve kayıt düzeni MADDE 13. – 1. a) Bankalar hesaplarını ve yıllık bilançoları ile kâr ve zarar cetvellerini Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Kurulca belirlenecek esas ve usullere uygun şekilde tutmak, yayımlamak ve ilgili mercilere göndermekle yükümlüdür. Kurul, bu Kanunun uygulanmasını izlemek amacıyla bankalardan belirleyeceği esaslar ve örneklere uygun her türlü cetvel, rapor ve malî tablolar istemeye, uluslararası ilke ve standartları da dikkate alarak malî bünyeleri ve kaynaklarının kullanımı ile ilgili standart oranları, bu oranlar ile malî tabloların gerekli görüldüğü takdirde yayımlanmasına ilişkin esas ve usulleri, Türkiye Bankalar Birliğinin görüşlerini alarak tespite yetkilidir. Bankalar bu cetvel, rapor ve malî tabloları Kuruma tevdi etmek ve tespit edilecek oranlara uymak zorundadır. b) Bankalar işlemlerini kayıt dışı bırakamazlar ve gerçek mahiyetlerine uygun düşmeyen bir şekilde muhasebeleştiremezler. Bankalar, kanunî ve yardımcı defterleri ile kayıtları, şubeleri, yurtiçi ve yurtdışındaki muhabirleri ile hesap uygunluğu sağlamadan bilançolarını kapatamazlar. 2. Bankaların genel kurullarına sunacağı yıllık bilançoları ile kâr ve zarar cetvellerinin bağımsız denetim kuruluşlarınca onaylanması şarttır. Bağımsız denetim kuruluşlarının kurulmasına, çalışmalarına, faaliyetlerinin geçici veya sürekli olarak durdurulmasına ilişkin esaslar Merkez Bankası ve Türkiye Serbest Muhasebeci malî Müşavirler ve Yeminli malî Müşavirler Odaları Birliğinin görüşü alınarak Kurulca düzenlenir. Bağımsız denetim kuruluşları, bu Kanun uyarınca yaptıkları faaliyetler dolayısıyla üçüncü kişilere verecekleri zararlardan sorumludurlar. 3. Kurul, yayımlanan bilanço veya kâr ve zarar cetvelinin gerçeğe aykırı olduğunun veya kamuya gerçeğe aykırı bilgi verildiğinin tespiti halinde, bilanço veya kâr ve zarar cetvelinin düzeltme beyanı ile birlikte aynı gazetelerle yeniden yayımlanması da dahil olmak üzere, mevduat sahiplerinin yanıltılmasına karşı gerekli tedbirleri almaya yetkilidir. 4. Bankalar, Kurulca tespit edilecek kapsam ve esaslar çerçevesinde doğrudan ve dolaylı iştirakleri ile yönetim ve denetimine sahip oldukları ortaklıklarının malî tablolarını konsolide etmek zorundadırlar. 5. Bankalar, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümleri saklı kalmak kaydıyla, aldıkları yazılarla faaliyetleri ile ilgili belgelerin asıllarını veya mümkün olmadığı hallerde sıhhatlerinden şüpheyi davet etmeyecek kopyalarını ve yazdıkları yazıların makine ile alınmış suretlerini tarih ve numara sırası ile düzenleyerek usulleri dairesinde saklamak zorundadırlar. Bu belgelerin Kurulca tespit olunacak usûl ve esaslar çerçevesinde mikrofilm, mikrofiş şeklinde veya elektronik, manyetik veya benzeri ortamlarda saklanmaları mümkündür. Bankaların yönetim kurulu kararları ile yurtdışında kurulu bankaların Türkiye’deki şubelerinin müdürler kurulu kararları, aralarında açıklık bırakılmamak ve satır aralarında çıkıntı olmamak şartıyla, tarih ve numara sırasıyla 29/6/1956 tarihli ve 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun defterlerle ilgili hükümleri gereğince onaylanmış müteselsil sayfa numaralı ayrı birer deftere metnin doğruluğundan hiçbir şekilde şüpheyi davet etmeyecek şekilde günü gününe kaydedilir ve her kararın altı üyeler tarafından imza olunur. İş hacimleri büyük olan bankalarda Kurumun izni ile ve yıl sonlarında ciltlettirilmeleri kaydıyla karar defterleri yerine yaprakları noterce tasdikli ve müteselsil sıra numaralı ayrı kalamoza kullanılabilir. BAŞKAN – 13 üncü madde üzerinde gruplar adına söz talebi var mı efendim?.. Yok. Şahsı adına, Tunceli Milletvekili Kamer Genç?.. KAMER GENÇ (Tunceli) – Vazgeçtim efendim. BAŞKAN – Vazgeçiyorsunuz. Sakarya Milletvekili Cevat Ayhan?.. CEVAT AYHAN (Sakarya) – Vazgeçtim efendim. BAŞKAN – Vazgeçiyorsunuz. Madde üzerinde önerge de bulunmamaktadır. Dolayısıyla, görüşmeler tamamlanmıştır. Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir. 14 üncü maddeyi okutuyorum: Denetlemeler sonucunda alınacak tedbirler MADDE 14- 1. Denetlemeler sonucunda bu Kanuna ve bu Kanuna dayanılarak alınan kararlara ve yapılan düzenlemelere, bankacılık ilke ve teamüllerine aykırı ve bankanın emin bir şekilde çalışmasını tehlikeye düşürecek nitelikte işlemlerin tespit olunması halinde Kurum, sorumluları hakkında yapılacak cezai işlem saklı olmak üzere, vereceği süreler içinde söz konusu işlemlerin düzeltilmesi ve tekrarına meydan verilmemesi için gerekli tedbirlerin alınması hususunda ilgili bankayı uyarır. Banka, verilen süreler içinde Kurumca istenen tedbirleri almak ve aldığı tedbirleri Kuruma bildirmek zorundadır. İstenen tedbirlerin alınmaması veya bankanın emin bir şekilde çalışmasını tehlikeye düşürecek nitelikteki işlemlerin tekerrürü halinde Kurul, işlemlerin mahiyet ve önemine göre; a) Yönetim kurulu üyelerinin tamamını veya bir kısmını görevden alarak veya üye sayısını artırarak bu kurula üye atamak, b) Bankanın faaliyetlerini, faaliyet türleri itibarıyla tüm teşkilatını veya gerekli görülecek şubelerini veya muhabirlerle ilişkilerini kapsayacak şekilde kısıtlamak, c) Bankanın mevduat sigortası primlerini yükseltmek veya kabul ettiği mevduatı yüzde yüz oranına kadar karşılığa tâbi tutmak, da dahil olmak üzere, bankanın emin bir şekilde çalışmasına ve mevduat sahiplerinin korunmasına yönelik her türlü tedbiri almaya ve uygulamaya yetkilidir. Bu maddeye göre Bankalara atanacak yönetim kurulu üyelerinin ücretleri Kurulca tespit olunur ve Fon'dan karşılanır. 2. Bir bankanın varlıklarının vade itibarıyla taahhütlerini karşılayamadığının veya bu durumun gerçekleşmek üzere olduğunun tespiti halinde Kurum, likiditenin güçlendirilmesi amacıyla, uygun bir süre vererek bankadan; a) Uzun vadeli veya duran değerlere yatırım yapılmaması, b) İştirakler ve gayrimenkuller gibi duran değerlerin elden çıkarılması, c) Sermayenin artırılmasını veya sermaye benzeri uzun vadeli kaynak sağlanması, da dahil olmak üzere, uygun göreceği her türlü tedbirin alınmasını isteyebilir. Kurul likiditenin güçlendirilmesi amacıyla iştirak veya gayrimenkullerin satın alınması veya karşılığında avans verilmesi ya da mevduat yapılması veya alacakların devralınması suretiyle Fondan bankaya likidite sağlanmasını, likidite dengesinin tesisi için vadeleri uzatılmak kaydıyla bankanın borçlarının Fon tarafından garanti edilmesini temine yetkilidir. 3. Bir bankanın gelir-gider dengesinin bozulduğunun ve bu durumun süreklilik kazandığının tespiti halinde Kurum, uygun bir süre vererek bankadan durumun düzeltilmesi için sermayenin arttırılması da dahil olmak üzere gider azaltıcı ve gelir artırıcı tedbirlerin alınmasını ister. Bankaca alınan bu tedbirlerin mahiyet ve kapsamına göre Kurul, malî bünyenin güçlendirilmesi için Merkez Bankasının görüşü alınarak bankanın kanuni karşılık yükümlülüklerini gerektiğinde cezai faizlerini de kaldırmak suretiyle ertelemeye veya düşürmeye yetkilidir. Verilen süre içinde gerekli tedbirlerin alınmaması veya zararların özkaynakları aşarak yabancı kaynaklara sirayet ettiğinin veya bu durumun gerçekleşmek üzere olduğunun tespiti halinde, banka sermayesi Kurul tarafından re’sen artırılarak, verilecek süre içinde hissedarlar artırılan sermayeyi taahhüde davet edilir. Sermayenin artırılmasına Kurul tarafından re'sen karar verilmesi halinde 29/6/1956 tarihli ve 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümleri uygulanmaz. Re'sen artırılan sermayenin verilen süre içinde hissedarlar veya bunların rüçhan haklarını devrettikleri Kurulca uygun görülecek kişiler tarafından taahhüt edilmemesi halinde, Kurul; a) Artırılan sermayenin Fon tarafından taahhüt edilerek ödenmesi, b) İsteklisi bulunduğu takdirde, bankanın gerektiğinde Fondan da malî destek sağlamak suretiyle bir başka bankayla birleştirilmesi veya bu bankaya devredilmesi, dahil olmak üzere, malî bünyenin güçlendirilmesi ve bankanın yeniden yapılandırılması ile ilgili her türlü önlemi almaya ve uygulanmasını istemeye yetkilidir. Kurul, malî bünyenin güçlendirilmesi amacıyla zorunlu hallerde iştirak ve gayrimenkullerin sermaye olarak konulmasına izin verebilir. 4. a) Bir bankanın yönetim ve denetimini doğrudan ya da dolaylı olarak, tek başına veya birlikte elinde bulunduran ortakların, banka kaynaklarını bankanın emin şekilde çalışmasını tehlikeye düşürecek biçimde kendi lehlerine kullandıkları veya bankayı bu suretle zarara uğrattıkları tespit edildiği takdirde, Kurul bunların temettü hariç ortaklık haklarını ve bankanın yönetimini Fona devretmeye yetkilidir. Bu şekilde kullanılan kaynaklar veya uğranılan zarar, Kurum tarafından verilen süre içinde iade veya tazmin edilmediği veya Kurumca uygun görülecek biçimde teminatlandırılmadığı ve bu şekilde kullanılan kaynaklar ve uğranılan zarar özkaynakları aştığı takdirde, bunlara ait hisseler başkaca bir işleme gerek kalmaksızın Fona intikal eder. Bankanın yönetiminin Fona devredilmesi halinde, Kurumun yazılı bildirimi üzerine bankanın yönetim ve denetimini doğrudan veya dolaylı olarak, tek başına veya birlikte elinde bulunduran ortaklar ile tüzelkişi ortakların sermayesinin %10’undan fazlasına sahip gerçek kişi hissedarları en geç yedi gün içinde kendilerine, eşlerine ve velayet altındaki çocuklarına ait taşınmaz mal ve iştiraklerini, haczi caiz olan taşınır mal, hak ve alacaklarını ve menkul kıymetlerini ve her türlü kazanç ve gelirleri ve ayrıca bildirimden önceki iki yıl içinde ivazlı veya ivazsız olarak iktisap ettikleri veya devrettikleri taşınmaz mal, haczi caiz taşınır mal, hak, alacak ve menkul kıymetlerini gösterir birer mal beyannamesini Fona vermek zorundadırlar. Bu mal beyanının hüküm ve sonuçları hakkında 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun ilgili hükümleri geçerlidir. Bu hükmün uygulanmasında, Kurumun başvurusu üzerine bankanın yönetim ve denetimini doğrudan veya dolaylı olarak, tek başına ve ya birlikte elinde bulunduran ortakların malvarlıkları üzerine mahkemece teminat aranmaksızın ihtiyatı tedbir, ihtiyati haciz kararları ile ilgililerin yurtdışına çıkmasına yasaklama dahil, alacaklıların menfaati için zorunlu olan her türlü muhafaza tedbirinin alınmasına karar verilir. Bu şekilde alınan tedbir ve hacizler, karar tarihinden itibaren altı ay içinde dava veya icra-iflas takibine konu olmazsa kendiliğinden ortadan kalkar. Kurumun ilgililer hakkında 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun Onbirinci bab hükümlerine göre açacağı iptal davasında aciz vesikası şartı aranmaz. b) Bu Kanun hükümleri çerçevesinde yönetim ve denetimleri Fona intikal eden bankaların, alacaklarını dava veya takip yoluyla tahsil etme cihetine gitmeleri halinde 492 sayılı Harçlar Kanununun 2 nci maddesi hükümleri uygulanmayacağı gibi, her türlü ihtiyatı tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinde teminat şartı aranmaz. Fonun ve Fona intikal eden bankaların alacaklarına ilişkin davalarda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun seri muhakeme usulü hükümleri uygulanır. c) Kurul, bu madde hükümleri çerçevesinde yönetimi veya hisseleri Fona intikal eden bankalar hakkında bu maddede belirtilenler de dahil olmak üzere, bankanın malî bünyesinin güçlendirilmesi yeniden yapılandırılması için gerekli her türlü tedbiri almaya yetkilidir. 5. Bir bankanın; a) (2) ve (3) numaralı fıkralarda belirtilen tedbirlerin kısmen veya tamamen alınmış olmasına rağmen malî bünyesinin güçlendirilmesine imkan bulunmadığı ya da malî bünyesinin bu tedbirler alınsa dahi güçlendirilemeyecek derecede zayıflamış olduğu, b) Faaliyetine devamının mevduat sahiplerinin hakları ve malî sistemin güven ve istikrarı bakımından tehlike arzettiği, tespit edildiği takdirde, bankacılık işlemleri yapma ve mevduat kabul etme izni, Kurulun en az beş üyenin aynı yöndeki oyuyla aldığı karara istinaden yapacağı öneri üzerine Bakanlar Kurulu tarafından kaldırılır. BAŞKAN – 14 üncü madde üzerinde gruplar adına söz talebi var mı efendim?.. Yok. Şahsı adına, Tunceli Milletvekili Sayın Kamer Genç; buyurun. KAMER GENÇ (Tunceli) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; maddenin okunmasını biraz önce dinlediniz. Maddenin okunması 15 dakika sürdü. Şimdi, 15 dakika okunması süren bir maddede, ben, 5 dakikada size ne diyeyim? Onun için, ben de, susma hakkımı kullanıyorum ve Komisyonun bundan sonra böyle madde düzenlemesini protesto ediyorum; madde üzerinde konuşmuyorum efendim. (Alkışlar) BAŞKAN – Şahsı adına, Sayın Ufuk Söylemez; buyurun efendim. H. UFUK SÖYLEMEZ (İzmir) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; tasarının 14 üncü maddesi üzerinde, Doğru Yol Partisi ve şahsımın görüşlerini açıklamak üzere söz almış bulunuyorum. MUSTAFA GÜVEN KARAHAN (Balıkesir) – Parti adına değil, şahsınız adına konuşacaksınız. H. UFUK SÖYLEMEZ (Devamla) – Doğru Yol Partili olarak şahsım adına söz almış bulunuyorum; oldu mu? Önemli olan, doğruları, gerçekleri söylemek; burada söz hakkımızı engellemek değil herhalde değil mi? Şimdi, tasarının 14 üncü maddesinde "bir bankanın varlıklarının vade itibariyle taahhütlerini karşılamadığının veya bu durumun gerçekleşmek üzere olduğunun tespiti halinde kurum, likiditenin güçlendirilmesi amacıyla, uygun bir süre vererek" deyip giden bir bent var. Şimdi, bankacılıkta vadelerin transformasyonu dediğimiz bir hadise var; yani, bankalar, iktisadî gerçeklerin kaçınılmaz zorlaması karşısında, pasiflerinin büyük bir kısmını oluşturan mevduatı bir ile üç ay arasında değişen vadelerde topluyorlar; hatta, gittikçe artan repo hacminin ağırlığı ise 1 ilâ 7 günde değişiyor; yani, over night ve 7 gün -bir hafta- arası değişiyor. Yani, enflasyonist ortamın hüküm sürdüğü bir ülke ekonomisinde, bankaların, aktifinin seyyaliyetliğini yitirmesi bir yana, herhalde açılan kredilerin vadesi bu kadar kısa olamayacak; repo işleminin teminatı olan kamu kâğıtlarında bile vade bu kadar kısa olamayacaktır. Demek ki, banka aktiflerinin vadesi, banka pasiflerinin vadesinden kat ve kat uzun olacaktır. O zaman, bu durumda, vade uyumsuzluğu nedeniyle 14 üncü madde kapsamına girmeyecek banka hemen hemen hiç kalmayabilecektir. Tasarının bu maddesinin temelinde yatan husus, bankacılıkta vade transformasyonu dediğimiz hususun kavranamamış olmasıdır. Bu hususun mutlaka değiştirilmesi gerekir. "Verilen süre içinde gerekli tedbirlerin alınmaması veya zararların özkaynakları aşarak yabancı kaynaklara sirayet ettiğinin veya bu durumun gerçekleşmek üzere olduğunun tespiti halinde" diye başlayan bölümde ise kanun tasarısının, zararın özkaynakları aşması hali, mevcut muhasebe ilke ve standartları çerçevesinde yapılacaktır. Ancak, şu anda, olduğu gibi, bir endeksleme -yani, yanlış kullanılan tabiriyle- enflasyona endeksli bir muhasebe tarzı uygulanmadığı gibi, gizli rezervlerin de dikkate alınmadığı muhasebe uygulamamızda, zararın özkaynağı geçmesi nedeniyle tedbir alınması, haksız ve gerçeklere aykırı olabilecektir. Bu nedenle, zarar ve özkaynak tespitinde, Türk Ticaret Kanununun 324 üncü maddesine benzer bir yöntem uygulanması; yani, düzenlenecek ara bilançoda banka aktiflerinin rayiç değerle dikkate alınması, zarar ve özkaynağın buna göre heseplanması uygun olacaktır. Ayrıca, bu tedbirleri almamak değil, bu tedbirleri kasten almamak da söylenebilir. Bir bankaya iştirakini sat dersin, iştiraki çok kıymetlidir; ama, o iştirake uygun alıcı bulamamıştır, uygun fiyatı alamamıştır. O nedenle, burada, kasıt unsurunun aranması ve bankaların da bu anlamda mağdur edilmemesi lazım. Yani, hep bir tarafa yontmamak lazım nalıncı keseri gibi. Bankaların da hayatiyetlerini, sağlıklı yapılarını ve enflasyon ve diğer gerçekler karşısında, kısa vadeli topladığı kaynaklar karşısında, gerçekçi olarak ayakta kalmalarına bu yasa tasarısı destek vermelidir. Bu nedenle, söz almış bulunuyorum. Bu tasarıda, maalesef, bu açıklıklar vardır ve özkaynak tespiti ve zarar tespiti konusunda, gerçekten, bankalar son derece zor duruma düşecekler, ellerindeki gayrimenkulleri, iştirakleri dahi satmakta zorlanacaklar. Burada, kasıt unsuru aranmadığı için de, kurumla veya denetim elemanlarıyla, bankalar arasında çok ciddî meseleler ortaya çıkabilecektir. Bu konuya dikkatlerinizi çekmek için söz aldım; hepinize teşekkür eder, saygılarımla selamlarım. Sağ olun efendim. (DYP sıralarından alkışlar) BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Söylemez. Değerli milletvekilleri, madde üzerindeki görüşmeler tamamlanmıştır. Önerge bulunmamaktadır. Ancak, 14 üncü maddenin 2 numaralı fıkrasının (c) bendinin ilk satırında geçen "Sermayenin artırılmasını" ibaresinin "Sermayenin artırılması" şeklinde olması, yine aynı maddenin dördüncü fıkrasının (c) bendinin son satırındaki "güçlendirilmesi" ibaresinden sonra "ve" ibaresinin eklenmesi yazılış tekniği bakımından gerekli görülmektedir. Sayın Komisyon, bu düzeltmeye katılıyor mu efendim? PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI METİN ŞAHİN (Antalya) – Katılıyoruz efendim. BAŞKAN – Değerli milletvekilleri, bu değişiklikle 14 üncü maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir. 15 inci maddeyi okutuyorum: Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu MADDE 15. – 1. Bankalardaki tasarruf mevduatı kamu tüzelkişiliğini haiz “Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu” tarafından sigorta edilir. 2. Fonun kaynakları; a) Sigorta primlerinden, b) 10 uncu maddeye göre zamanaşımına uğrayan mevduat, emanet ve alacaklardan, c) Kuruluş izni verilen bankaların kurucularının 7 nci maddenin (2) numaralı fıkrasının (d) bendinde belirtilen asgari sermayenin yüzde onu tutarında Fona yatıracakları sisteme giriş payından, d) 8 inci maddenin (2) numaralı fıkrası hükümleri çerçevesinde, devralan bakımından verilen hisse devir izinlerinde, hisseleri devralan ortaklar tarafından, devralınan hisselerin nominal bedelinin veya borsa değeri daha yüksek olduğu takdirde borsa değerinin yüzde biri oranında Fona yatırılacak tutarlardan, e) Bu Kanun hükümlerine aykırılık dolayısıyla hükmolunacak adli para cezaları ile idarî para cezalarının yüzde ellisinden, f) Fon mevcudunun gelirleri ile sair gelirlerden, oluşur. Fon olağanüstü hallerde, Hazine Müsteşarlığından izin almak kaydıyla borçlanabilir. 3. Fon her türlü vergi, resim ve harçtan muaftır. Fon kaynakları ile her türlü alacaklarının tahsilinde 21/7/1953 ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uygulanır. Fon, 1050 sayılı Muhasebe-i Umumiye Kanunu, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu ve 832 sayılı Sayıştay Kanunu ile bunların ek ve değişikliklerine tâbi değildir. 4. Fon Kurulca hazırlanacak Fon yönetmeliği dahilinde Kurum tarafından idare ve temsil olunur. Fon mevcudunun kullanılış şekil ve esasları da Fon yönetmeliğinde gösterilir. 5. a) Fon mevcudunun ihtiyacı karşılayamaması durumunda bankalardan ileride doğacak prim yükümlülüklerine mahsuben bir önceki yılda ödedikleri sigorta primi toplamına kadar avans alınabilir. Bu avans Kurulca belirlenecek oran üzerinden hesaplanacak faizi ile birlikte, doğacak prim borçlarına mahsup edilir. b) Olağanüstü şartlar nedeniyle, bankalardan alınan avansın ihtiyacı karşılamakta yetersiz kalması halinde, bakiye kısım için Kurulun talebi üzerine Merkez Bankasınca Fona avans verilir. Alınan avansın vadesi, tutarı, geri ödeme şekil ve şartları ile uygulanacak faiz oranı ve diğer hususlar Kurulun görüşü alınarak Merkez Bankasınca belirlenir. 6. a) Sigortaya tâbi olacak tasarruf mevduatının kapsamı, tutarı, sigorta priminin tarifesi ile tahsil zamanı, şekli ve diğer hususlar Kurulun önerisi üzerine Bakanlar Kurulu kararıyla belirlenir. Mevduat kabul eden bütün bankalar, kabul ettikleri tasarruf mevduatını bu kapsam ve şartlar dahilinde sigorta ettirmek zorundadır. b) Bir bankanın sermayesinin yüzde on ve daha fazlasına sahip ortakları ile yönetim kurulu veya müdürler kurulu başkan ve üyelerine, genel müdür ve yardımcılarına, kredi açmaya yetkili memurlarına, denetçilerine ve bunların ana, baba, eş ve çocuklarına ait o bankadaki tasarruf mevduatı sigortaya tâbi değildir. c) Bankalarca Fona ödenen primler kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider kabul edilir. BAŞKAN – 15 inci madde üzerinde, Fazilet Partisi Grubu adına, Sakarya Milletvekili Sayın Cevat Ayhan; buyurun efendim. (FP sıralarından alkışlar) FP GRUBU ADINA CEVAT AYHAN (Sakarya) – Muhterem Başkan, muhterem üyeler; Bankalar Kanunu Tasarısının 15 inci maddesi üzerinde, Fazilet Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum. Bu madde, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunu düzenleyen bir maddedir. Burada, fonun gelirleri, gelirlerinin yetmemesi halinde Fonun Merkez Bankası tarafından verilecek avansı kullanması ve tasarrufların sigortaya tabi olacak miktarının da, kurulun teklifi üzerine Bakanlar Kurulu tarafından belirleneceği ifade edilmektedir ve bankanın belli nispetten fazla hissesine sahip olanların da bu garantiden faydalanamayacağı, mevduatlarının bu sigortadan faydalanamayacağı ifade edilmektedir. Bundan önceki madde de, denetleme sonucunda alınacak tedbirlerdi; 14 üncü madde; görüştük. Şöyle hatırlanırsa; kurul, bankaların sıkıntıya düşmeleri halinde hangi tedbirleri alır, burada düzenlenmektedir ve 14 üncü maddenin ikinci fıkrasında, alınacak tedbirler arasında, sermayenin artırılması vesaire ve bunlar kâfi gelmediği takdirde, bankanın alacaklarının fon tarafından devralınması, iştiraklerinin devralınması gibi birtakım düzenlemeler var. Yine, devamında, 14 üncü maddenin 3 üncü bendinde de, bankanın sermayesinin artırılmasına karar verilmesi halinde, ortaklar sermaye artıramadığı takdirde, artırılan sermayenin fon tarafından taahhüt edilerek ödenmesi var; yani, banka sıkıntıya düşmüş; önceki maddelerde, bankaya "iştiraklerini sat, gayrimenkullerini sat, nakde çevir" deniliyor; bunlar yapılıyor, buna rağmen yetmiyor; bankanın alacaklarını Fon devralıyor, banka iştiraklerini satamadıysa devralıyor ve sermaye artır deniliyor. Banka ortaklarının sermaye artırması mümkün olmadığı takdirde, Fon o sermayeyi koyuyor, vazediyor ve 4 üncü bentte de -bitiriyorum- sonunda da, bankayı devrediyor Sigorta Fonuna ve yedi gün içinde, ortaklar, yüzde 10'dan fazla hisseye sahip olanlar, yönetim kurulu vesaire, mal varlıklarınızı bildirin deniliyor ve banka da böylece bitiyor; ondan sonraki tedbirleri de müteakip fıkralarda anlatmış. Tabiî, bütün bunlar nereden karşılanıyor; işte, şimdi konuştuğumuz 15 inci maddedeki Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonundan karşılanıyor. Yani, biz, bunu değiştirerek neyi teminat altına alıyoruz?! Yani, yedi kişilik bir kurul... Banka, eğer krize, sıkıntıya doğru gidiyorsa, patronlarının bilgisi dahilinde gidiyor. Yani, kuruldan önce patronlar bilir bankanın sıkıntıya girip girmediğini ve kendileri için her türlü tedbiri de alırlar. Yedi gün içerisinde mal beyanında bulun dersiniz, çok önceden mallarını devrederler, satarlar, başka türlü onun hukukî tedbirlerini alırlar. Yani, biz, mevduata garanti verdiğimiz sürece, hele şimdiki gibi hudutsuz garanti verdiğimiz sürece, o banka batış ve banka içini boşaltma hikâyelerini, hadiselerini, olaylarını burada daha yıllarca tartışacağız demektir. Onun için, burada yapılması gereken şey, mevduattan sigortanın, belli bir takvim dahilinde kademeli kademeli kaldırılmasıdır. Vatandaş güven duyduğu bankaya mevduatını tevdi etsin, tasarrufunu tevdi etsin, fonlarını tevdi etsin, duymadığına da vermesin; yani, işte, o zaman rekabet bu şekilde olur ve isterse gitsin doğrudan doğruya hisse senedi alsın isterse güvendiği bankaya yatırsın, isterse gitsin bir yere ortak olsun. Yani, biz bu kanunu çıkararak hiçbir şey yapmayacağız. Bu kanun, bu iflasları ve batışları durdurmayacak, düzene 7 kişi ne yapacak? Sonra, bu 7 kişi bu sorumluluğu nasıl sırtına alacak? Bu 7 kişi bunu ihmal ettiği zaman ne müeyyidesi var, ne yapacaksınız bu insanlara?! Onun için, bırakın piyasa rekabet şartlarında çalışsın, mevduattan sigortayı kaldırın, birdenbire kaldıramazsınız tabiî bu sıkıntılı dönemde; ama, belli bir takvim dahilinde kaldırın, rekabete sokun, parasını isteyen batacak bankaya verir isteyen batmayacak bankaya verir, isterse hisse senedi alır isterse ortak olur bir yerlere. Böyle bir düzenleme yapmakta fayda var. Bu kadar emek sarf ediyoruz; ama, bu yolun ucu da karanlık görünüyor bana; yani, bir aydınlık görünmüyor diye bunları burada ifade edeyim dedim. Teşekkür ederim, hürmetlerimi arz ederim. (FP sıralarından alkışlar) BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Ayhan. Madde üzerinde, Doğru Yol Partisi Grubu adına, Trabzon Milletvekili Sayın Ali Naci Tuncer; buyurun. (DYP sıralarından alkışlar) DYP GRUBU ADINA ALİ NACİ TUNCER (Trabzon) – Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; görüşmekte olduğumuz 15 inci madde, tasarruf mevduatlarının sigorta altına alınmasıyla ilgilidir. Buradaki önemli husus, bu sigorta kaynaklarının nereden temin edildiğidir. İlk bakışta, maddeyi okuduğumuzda, sanki bankacılık sistemi içerisinde kendi işleyişinden bu gelirler elde edilmektedir; prim ödeniyor, Fon kaynaklarından alınıyor, zamanaşımına uğrayan mevduattan alınıyor. Biraz aşağıya inip baktığımızda, tamamen devlet hazinesini ilgilendiren bir kaynak, hatta iki kaynak buraya aktarılıyor; birincisi, adlî cezaların yüzde 50'si fona aktarılıyor; malumunuz, adlî cezalar hazineye aktarılır. Yine, maddenin son fıkrasında, bu Fona ödenen primler Kurumlar Vergisinden, matrahtan düşürülüyor; dolayısıyla, kurumların ödediği vergi azalıyor. Şimdi, hazineden böyle bir kaynak aktarıyoruz buraya; denetimi nerede? 1050 sayılı Muhesebei Umumiye Kanununa tabi değil, Sayıştay denetimine tabi değil. Ya, nereye tabi bu; 3 üncü maddede getirdiğimiz, ilgili bakanın davet edeceği üç müfettişin denetimine... Bu kadar büyük, trilyonlara varan meblağlara çıkan maddî bir gücü üç müfettişin denetimine bırakıyoruz ve buradaki kaynağın büyüğü de doğrudan doğruya devlet hazinesinden çıkacak. Saygıdeğer milletvekilleri, baştan beri söylüyoruz, bu kurumun eline çok büyük yetkiler verdik; gelin, bunu Büyük Millet Meclisinin denetimine alalım. Bu yükü biz veriyoruz, bu vebali de biz çekelim; hesabını bize versinler. En küçük bir KİT'in hesabına müdahale ediyor "efendim, sen şu arabayı almayacaktın, şu sarfı yapmayacaktın" diyor, KİT Komisyonunda bürokratlarımızı yıpratıyoruz, bunların eline trilyonları veriyoruz... Üç tane, hatta birisi müfettiş bile değil, Sayıştay denetçisi, birisi Başbakanlıktan bir müfettiş -ki, bunların uzman olup olmadığından da tereddüt edilebilir- bankacılık hususunda ihtisası olmuş... Ben Başbakanlık Müsteşarlığı yaptım, kaç müfettişim vardı; Teftiş Kurulu Başkanlığı yapan arkadaşım da burada. Bunlar, ara rejimin kurduğu teftiş müesseseleridir. Onun için, bu maddeyi değiştirerek, mademki hazineden buraya aktarma yapıyoruz, denetimini sağlayacak müesseseyi de koyalım. Benim arzum, grubumun düşüncesi, bu denetimi Yüce Meclise verelim, bunun hesabını Yüce Meclis sorsun; çünkü, çok büyük paralar var burada, batan trilyonluk bankaları buralardan karşıladık. Bugünkü fondan, 2 milyar dolara yakın parayı bir bankaya verdik. Bu kadar büyük meblâğları, gelin, Meclis denetimine tabi tutalım. Hepinize saygılar sunuyorum efendim. (DYP sıralarından alkışlar) BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Tuncer. Gruplar adına başka söz talebi?.. Yok. Şahıslar adına, Tunceli Milletvekili Sayın Kamer Genç; buyurun efendim. (DYP sıralarından alkışlar) KAMER GENÇ (Tunceli) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; gerçekten, Türk ekonomisi için bir bela yaratıyoruz. Şimdi, bu kanuna sondan başlayayım. "Bankalarca Fona ödenen primler Kurumlar Vergisi matrahının tespitinde gider kabul edilir." Bir mantığı yok. İkincisi "Bir bankanın sermayesinin yüzde on ve daha fazlasına sahip olan banka sahipleri, yönetim kurulu üyeleri, müdürleri tasarruf sigortası mevduatından yararlanmaz." Zaten, banka sahipleri, bankayı hortumlayan insanlar. Bankaları tehlikeye girdiği zaman paraları çeker, getirirler. Onlar kafasız mı yani, bunlarda hiç akıl yok mu, getirecek, kendi bankasını hem iflasa götürecek hem de oraya para yatıracak!.. Bakın, bir kanun maddesini getirirken bir mantık aramak lazım. Değerli milletvekilleri, bu kadar mantıksız bir kanun nasıl geçiyor buradan, ben anlamıyorum. Ben istiyorum ki, bu Genel Kurulda bankacılar var, hem de bankacılığın da A'dan Z'ye kadar inceliklerini bilen, hatta kendi yönettikleri bankaları, kendi çevrelerine peşkeş çektiren insanlar da var. Eğer, bunlar, bu kanunları getirerek, daha ileride yeni yeni peşkeş çekme olaylarını burada Türkiye Büyük Millet Meclisinden geçirdikleri bir kanunla sağlamak istiyorlarsa, ona bir şey demem; ama, bu kanunu getirmek, bence, Türkiye için çok büyük bir bela, büyük bir ekonomi için gelecekte büyük bir kaos ve büyük bir çıkmaz sokak. Değerli arkadaşlar, gerçekten içim yanıyor. Bakın, biz, şimdi, yani bunları söylüyoruz... Ben maliyeciyim esas, yani, ben, idare hukukçusuyum ve maliyeciyim, bankacı değilim, biraz da muhasebeciyim; ama, yani bir de mantık var. Efendim, şimdi, olağanüstü şartlar nedeniyle bankalardan alınan avansın ihtiyacı karşılamaması halinde, Merkez Bankası bunlara ödeme yapacak; hangi şartlarda ödeme yapacak, ne miktarda ödeme yapacak?.. Değerli milletvekilleri, şimdi, yasama yetkisi Türkiye Büyük Millet Meclisine aittir. Türkiye Büyük Millet Meclisi hiç olmazsa azamî ve asgarî sınırlarını belirlemesi lazım. Ne kadar borçlanabilecek, ne kadar borçlanamayacak bunları belirtelim. Bunları belirtmezsek yarın banka yönetim kurulları, işte bu Fonun kişileri... Yani, Türkiye için çok büyük belalar sağlayacak. Ben burada bazı şeyleri söylüyorum. İnsanlar açlıktan inim inim inlerken, vatandaşlar "açım" diye sokaklarda bizim yanımızda, bize saldırırken, bu memlekette, birtakım insanlar, bankalar yoluyla ve Türkiye'de en kârlı sektör de banka olduğu halde, bankacılık olduğu halde, birtakım siyasî güçleri, siyasî erkleri arkasına alarak, devletin trilyonlarını, katrilyonlarını devletin bankalarından çalarken ve bu bankalardan katrilyonları çalarken, kendi etraflarına Türkiye'nin polis teşkilatından 30-40 tane kendilerine koruma tahsis edilirken -yani bunlar çok önemli. İster ne anlarsanız anlayın- biz, şimdi bunlara yeni yeni, daha da kolay kolay bu faaliyetlerini devam ettirebilmeleri için kendilerine kolaylık sağlayacak, ileride kendilerine de suç teşkil edemeyecek, yasa maddeleriyle koruyacak maddeler getiriyoruz... Gerçekten hayret ediyorum, yani bu kanunu hazırlamak için bir defa Türkiye'de, yani, dürüstlükten yana olmamak lazım, hukuktan yana olmamak lazım, milletin menfaatlarından yana olmamak lazım. Böyle bir kanun getirilmiş karşımıza. Hangi maddesini okuyabiliriz, hangi... Efendim "Fon olağanüstü hallerede, Hazine Müsteşarlığından izin almak kaydıyla borçlanabilir." Olağanüstü hal ne kardeşim, söyle burada. Olağanüstü hal nedir, bana söyle ya. Olağanüstü halde, hangi şartlarda, bana tarif et olağanüstü halde. Bu terimler, işte, 2 nci maddede; sen olağanüstü halin ne olduğunu tarif etmiş misin? Böyle, tamamen, bağlı olmayan, yöneticilerin kendi takdirleri içerisinde takdir edebilecek kıstaslarla, bu Fona ve onun Bankalar Denetleme ve Düzenleme Kuruluna yetki veriyoruz. Ee, ondan sonra da... Arkadaşlarım, biz, bu memleketi bırakalım sermaye grubuna, gelsinler yönetsinler... Ne demek, Parlamentoya ne ihtiyaç var canım?! Bu mellekette en büyük, yani, holdingler, memleketi her yönüyle yönetiyorlarsa, o zaman, yasama faaliyetini de verelim onların eline; çünkü, onların bütün hesabı, Türkiye Büyük Millet Meclisindeki bütün yetkileri kendi ellerine almak istiyorlar. Bunu inkar etmek mümkün değil. Çeşitli uygulamalarda bunları görmek mümkün. Dolayısıyla, hakikaten, Türkiye'de, ekonomiyi çıkmaza sokacak -devlet- fakir fukaradan toplanan paraları birkaç tane holdingin, büyük kuruluşun, sermayedarın tamamen emrine verebilecek bir madde. Yani, olay, işte bu Fon, Tasarruf Mevduat Sigortası. Peki, bu tasarruf mevduat sigortasının sınırı nedir? (Mikrofon elektronik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN – 1 dakika eksüre veriyorum sayın milletvekili; buyurun. KAMER GENÇ (Devamla) – Peki. Dünyanın hangi ülkesinde, böyle bir, sınırsız, mevduata sigorta vereceksiniz ve burada, halkın temsilcilerinin de bu sınırsız sigorta verdiğiniz şeyin üzerinde bir denetim hakkı olmayacak? Değerli arkadaşlar, ben isterdim ki, gerçekten, bu işleri, bunları uzun uzadıya tartışalım. Yani, işte, aylardan beri, efendim, Bankalar Kanunu, Bankalar Kanunu... Ya, Bankalar Kanunu, bu kanun çıkmasa da, zaten, bugünkü meri mevzuat bu işi karşılıyor; ama, Türkiye'nin bazı holding sahipleri istiyorlar ki, her yetkiyi kendi ellerine geçirsinler; yani, sokakta insanlar aç kalmış, önemli değil. Onlar sıkıştıkları zaman, paralarını yurt dışına transfer ederler, yurt dışında en güzel villalarda yaşarlar; ama, bizim işçimiz, bizim memurumuz, bizim esnafımız... Bugün Türkiye'de kuraklık var; kuraklık, bugün yüzde 80-90 seviyesinde. İnsanlar, o köylü, alınteriyle tarlada çalışan insan... (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Genç. KAMER GENÇ (Devamla) – ...emeğinin karşılığını almazken, biz getiriyoruz, hâlâ, holdinglere "buyurun, alın, her şeyi size veriyoruz..." Efendim, müteakip maddede konuşacağım. Saygılar sunuyorum. (DYP sıralarından alkışlar) BAŞKAN – Madde üzerindeki görüşmeler tamamlanmıştır. PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI METİN ŞAHİN (Antalya) – Sayın Başkan, bir ufak tashih yapabilir miyim? BAŞKAN – Affedersiniz... Sayın Ayhan, şahsınız adına söz talebiniz var; konuşacak mısınız efendim? Zannediyorum, Genel Kurulda yok. Maddeyle ilgili bir önerge de bulunmamaktadır. Bu arada, Komisyonun bir redaksiyon talebi var. Sayın Komisyon, lütfen, bu talebinizi Genel Kurula ifade edin. PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI METİN ŞAHİN (Antalya) – Tabiî Sayın Başkanım. Üçüncü fıkranın ikinci satırında... Basılı kitapçıktan okuyorum. KAMER GENÇ (Tunceli) – Sayın Başkan, bu fıkra, bent, alt bent meselesini karıştırdım. Hangi üçüncü fıkra? Burada üçüncü fıkra yok; bu maddede üçüncü fıkra yok... Üçüncü fıkra neredeyse, öğrenelim efendim. BAŞKAN – Buyurun Sayın Komisyon? PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI METİN ŞAHİN (Antalya) – "21.7.1953 ve 6183..." şeklinde cümle yer alıyor. Burada, 1953'ten sonra "tarihli" kelimesinin, vurgulama ve açıklık getirme anlamında, ilave edilmesini öneriyoruz. KAMER GENÇ (Tunceli) – Üçüncü fıkra nerede? BAŞKAN – Sayın Genç, fıkrayı bulabildiniz mi? 3 numaralı fıkraymış efendim. KAMER GENÇ (Tunceli) – 3 numaralı bent! BAŞKAN – 3 numaralı bent. KAMER GENÇ (Tunceli) – Evet. Doğru ifade edelim; burası Meclis... BAŞKAN – Bu redaksiyon değişikliğiyle, maddeyi Genel Kurulun oyuna sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir. 16 ncı maddeyi okutuyorum: Bankacılık işlemleri yapma ve mevduat kabul etme izninin kaldırılmasının sonuçları MADDE 16. – 1. Bir bankanın bankacılık işlemleri yapma ve mevduat kabul etme izninin kaldırılması halinde,yönetim ve denetimi Fona intikal eder. 2. İznin kaldırılmasına ilişkin Bakanlar Kurulu Kararının Resmi Gazetede yayımlandığı tarihten itibaren banka hakkındaki ihtiyati tedbir dahil her türlü icra ve iflas takibatı durur. 3. Fon, yönetim ve denetimi kendisine intikal eden bankada mevduat sahipleri ile diğer alacaklıların haklarını korumaya yönelik tedbirleri alır. Bankacılık işlemleri yapma ve mevduat kabul etme izni kaldırılan bankanın 17 nci maddede sayılan ilgililerinin mal, hak ve alacaklarına Fonun talebi üzerine mahkeme tarafından teminat şartı aranmaksızın ihtiyati tedbir veya ihtiyati haciz konulabilir. Bu şekilde alınan ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karar tarihinden itibaren altı ay içinde dava ve icra-iflas takibine konu olmaz ise kendiliğinden ortadan kalkar.Bankacılık işlemleri yapma ve mevduat kabul etme izninin kaldırıldığı tarihten itibaren bankanın alacaklıları, alacaklarını temlik edemez veya bu sonucu doğurabilecek işlemleri yapamazlar. Fon, yönetim ve denetimi kendisine intikal eden bankadaki sigortalı mevduatı doğrudan veya ilan edeceği başka bir banka aracılığı ile ödeyerek, mevduat sahipleri yerine bankanın doğrudan doğruya iflasını ister. Bu görev ve yetki münhasıran Fon’a aittir. Bu şekilde yapılacak iflas isteminde 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun178 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uygulanmaz. 4. İflas kararı alınması halinde Fon, iflas masasına imtiyazlı alacaklı sıfatıyla iştirak eder ve bu Kanunun uygulanması ile sınırlı olmak üzere 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununda yazılı iflas dairesi ve alacaklılar toplantısı ile iflas idaresi görev ve yetkilerine de sahip olarak bankayı anılan Kanun hükümleri çerçevesinde tasfiye eder. 5. İflasına hükmolunan bankanın Fona olan borçları, masanın nakit durumuna göre 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 232 nci maddesinde gösterilen sıra cetvelinin kesinleşmesi beklenmeksizin ödenir. 6. İflas kararı verilmeyen hallerde banka hakkında 18 inci maddenin (2) numaralı fıkrası hükümleri uygulanır. 7. Türkiye’de şubesi bulunan yurtdışında kurulu bankaların herhangi bir nedenle bankacılık işlemleri yapma ve mevduat kabul etme yetkilerinin kaldırılması, faaliyetlerinin durdurulması, iflas veya tasfiyelerine karar verilmesi veya konkordato ilan etmeleri halinde, bu bankaların Türkiye’deki şubeleri hakkında da 14 üncü maddenin (5) numaralı fıkrası hükümleri ile bu madde hükümleri uygulanır. Bu şubelerin mevcut ve alacaklarının yurtdışına transferine ilişkin esaslar Kurulca belirlenir. 8. Fon, iflas masasının aktifindeki paralarla, iflas idaresi sıfatıyla tahsil ettiği paraları muhafaza ve nemalandırma hususunda 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 9 uncu ve sair ilgili maddelerine tâbi değildir. 2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanununun 36 ncı maddesinin birinci fıkrası hükmü bu paralar için uygulanmaz. 9. Fon, iflas idaresi sıfatıyla ve masanın menfaatine olduğu takdirde her türlü alacaklar bakımından tahkim, sulh, kabul ve feragat yetkilerini haizdir. Müflise ait menkul ve gayrimenkullerin satışında 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu hükümleri uygulanmaz. BAŞKAN – 16 ncı madde üzerinde gruplar adına söz talebi var mı efendim?.. Yok. Şahısları adına, Tunceli Milletvekili Kamer Genç; buyurun efendim. KAMER GENÇ (Tunceli) – Vazgeçtim. BAŞKAN – Vazgeçiyorsunuz. Sakarya Milletvekili Sayın Cevat Ayhan?.. CEVAT AYHAN (Sakarya) – Vazgeçtim. BAŞKAN – Vazgeçiyorsunuz. Madde üzerinde önerge yok. Görüşmeler tamamlanmış olduğuna göre, maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir. 17 nci maddeyi okutuyorum: Şahsi sorumluluk MADDE 17. – 1. Bir bankanın yönetim kurulu ve kredi komitesi başkan ve üyeleri ile genel müdür, genel müdür yardımcıları ve imzaları bankayı ilzam eden memurlarının kanuna aykırı karar ve işlemleriyle bankanın iflasına neden olduklarının tespiti halinde, bankaya verdikleri zararlarla sınırlı olarak bunların şahsi sorumlulukları yoluna gidilerek, Kurul kararına istinaden ve Fon'un talebi üzerine şahsen iflaslarına mahkemece karar verilebilir. Bu karar ve işlemler bankanın yönetim ve denetimini doğrudan veya dolaylı olarak tek başına veya birlikte elinde bulunduran ortaklara menfaat temini amacıyla yapıldığı takdirde, menfaat temin eden ortaklar hakkında da temin ettikleri menfaat üzerinden aynı hüküm uygulanır. 14 üncü maddenin (4) numaralı fıkrasındaki mal beyannamesine ve muhafaza tedbirlerine ilişkin hükümler burada da kıyasen uygulanır. 2. Bu madde, 14 üncü maddenin (4) numaralı fıkrası gereğince ortaklık hakları sınırlandırılan ya da hisseleri devrolunan ortaklar ile anılan fıkrada belirtilen işlemlerde sorumluluğu bulunan ve bu maddenin (1) numaralı fıkrasında sayılan banka görevlileri hakkında da bankanın iflası aranmaksızın uygulanır. 3. Mahkemece iflasına karar verilenler hakkındaki takibi, alacaklı sıfatıyla Fon yürütür. 4. Bu madde hükmüne göre iflası istenenler hakkında mahkemece 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 257 nci ve izleyen maddeleri hükümleri uygulanır. 5. 16 ncı madde hükümleri, bu maddeye göre şahsi iflası istenenler hakkında da uygulanır. BAŞKAN – Okunan 17 nci madde üzerinde gruplar adına söz talebi var mı efendim? SAFFET ARIKAN BEDÜK (Ankara) – Var efendim. BAŞKAN – Buyurun Sayın Bedük. SAFFET ARIKAN BEDÜK (Ankara) – İzmir Milletvekili Ufuk Söylemez konuşacaklar. BAŞKAN – İzmir Milletvekili Ufuk Söylemez, Doğru Yol Partisi Grubu adına; buyurun efendim. DYP GRUBU ADINA H. UFUK SÖYLEMEZ (İzmir) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; tasarının 17 nci maddesi üzerinde Doğru Yol Partisi Grubunun görüşlerini açıklamak üzere söz almış bulunuyorum. Gerçekten de, 17 nci maddeyle, şahsi sorumluluk hususu yeniden düzenlenmiştir. Biz, bunu, müspet gördüğümüzü ifade etmek istiyoruz. Yöneticilerin karar ve işlemleriyle, bankayı yöneten gruba menfaat temin edilmesi sonucunda, bankanın iflasına yol açılmışsa -çok önemlidir bu- yöneticilerin yanında, bundan haksız menfaat temin eden ortakların da pay nispetleri oranında iflasına gidilmesi, doğru ve gerçekçi bir uygulamadır. Yine, bankanın yönetiminin fona devredilmesinde, bankanın iflas etme şartı aranmaksızın ortakları ve sorumlu bulunan banka görevlilerinin de şahsî iflasının istenebilmesi, önemli bir hadisedir. Biz, Doğru Yol Partisi Grubu olarak, bu maddeyi müspet bulduğumuzu ve yaşanan olaylardan çıkan dersle beraber, ortakların haksız menfaatları ve bu işlemler sonucunda bankanın iflasına yol açmaları karşısında şahsî sorumluluklarına gidilmesinin doğru ve kaçınılmaz bir karar olduğunu söylüyor ve bu kanun tasarısındaki en olumlu maddelerden biri olarak bu maddeye destek vereceğimizi beyan ediyoruz. Teşekkür ederim. (DYP, DSP ve MHP sıralarından alkışlar) BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Söylemez. AHMET İYİMAYA (Amasya) – Söz istiyorum Sayın Başkanım. BAŞKAN – Bir dakika Sayın İyimaya, daha önce söz talep eden Sayın Kamer Genç?.. KAMER GENÇ (Tunceli) – Vazgeçiyorum efendim. BAŞKAN – Vazgeçiyorsunuz. Sayın Cevat Ayhan?.. CEVAT AYHAN (Sakarya) – Konuşmayacağım efendim. BAŞKAN – Konuşmuyorsunuz. Buyurun Sayın İyimaya. AHMET İYİMAYA (Amasya) – Değerli Başkan, değerli üyeler; sözlerime başlamadan önce, hepinizi saygıyla selamlıyorum. Yasama tasarrufunda, özellikle temel bir yasa çıkarılıyorsa, müeyyideler ve sorumluluk bölümü, en temel bölümlerden birisi. Özellikle yolsuzlukların önlenmesi veya yasama tasarrufundan, bizatihi yolsuzluğun kaynaklanmaması için, sorumluluk maddelerinin çok iyi tedvin edilmesi lazımdır. Tedvin edilen bu madde, sorumluluk hukuku tekniklerinden ve yasama tekniğinden tamamen uzak bir madde. Gerçekten, muhtevaya bakıldığı zaman, sanki, şahsî sorumlulukla sınırlı bir madde olduğu farz edilebilir, anlaşılabilir. Matlab muhtevayı karşılayamıyor; sorumluluk, iflas ve takip olmalıydı. Madde, sorumluluğu iki kategoride varsayıyor Sayın Başkanım; karar ve işlem kategorisinde. Karar ve işlem kategorisi, aslında, hukukta tek kategori. Onun dışında bir başka kategori, eylemler kategorisidir. Şimdi, genel müdür, müdürler kurulu, kredi komitesi, işlem ve kararda bulunmaksızın, ihmalî eylemlerle, mevzuatın veya bu Bankalar Yasasındaki herhangi bir hükmün gereğini yerine getirmemek yoluyla zarara sebebiyet verebilir; onun için "eylemler" ibaresinin de mutlaka girmesi lazımdır. Aksi takdirde, işlemleriyle zarara sebebiyet verenleri iflasa kadar takibe götürüyorsunuz; eylemleriyle, ihmalleriyle zarara sebebiyet verenleri, bilhassa iflas noktasında ödüllendiriyorsunuz. Bundan başka, buradaki sorumluluğun türü, zincirleme midir; yoksa, bağımsız, ferdî sorumluluk mudur; bu kategori de buraya girmemiş. Borçlar Kanunu veya diğer kanunların genel hükümlerine göre, sorumluluğun -eğer, özel hükümde düzenliyorsanız- zincirleme olmadığı sonucuna varırsınız; gerçekten, bir başka yolsuzluk maddesi olarak bunu tedvin edebilirsiniz. Onun için, benim, şahsen, geçen dönemde de, kalkıp, yasama tasarrufu sırasında maddelerde müdahalem olmamıştır; ama, bu, Bankalar Kanunudur. Bankalar Kanunu, bir güven kanunudur; sistemi denetleyen ve sistemi idare eden mekanik bir kanundur. Yolsuzlukların önlenmesi de, bugün, artık, programlara temel olarak girdiğine göre, bunun, gerçekten, sorumluluk hukukunun ulaştığı çağdaş seviyeyi ve anlam bütünlüğünü içerecek şekilde -benim, Sayın Bakanımızdan veya Bakanlar Kurulundan ricam- bu akşam, hiç olmazsa, İçtüzüğün ilgili maddesine göre, maddeleri atlayarak görüşülmesi mümkündür. Yeniden düşünüp, doğruca ve sorumluluk hukukunun tüm prensiplerini ve yasama tasarrufunda varlığı gereken yolsuzluğu önleme niteliğini de içerecek şekilde kaleme alınmasını diliyorum. Bu, benim kişisel görüşüm tabiî. Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (DYP sıralarından alkışlar) BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın İyimaya. Değerli milletvekilleri, madde üzerindeki görüşmeler tamamlanmıştır. Maddeyle ilgili önerge bulunmamaktadır. DEVLET BAKANI HİKMET ULUĞBAY (Ankara) – Sayın Başkan, bir açıklamada bulunmak istiyorum. BAŞKAN – Buyurun efendim. DEVLET BAKANI HİKMET ULUĞBAY (Ankara) – Sayın Başkanım, Ceza Kanunumuzda kullanılan, cezayı tanımlayan unsurlarda "fiil" sözcüğü kullanılır ve fiil, çok geniş kapsamları içeren bir sözcüktür. Burada da "karar ve işlemleriyle" denilmektedir ve burada karar da bir eylemdir, işlem de bir eylemdir. AHMET İYİMAYA (Amasya) – Olur mu efendim; hukukta eylem başka, fiil başkadır. Haksız mıyın Sayın Başkan? DEVLET BAKANI HİKMET ULUĞBAY (Ankara) – Efendim, izin verirseniz arz ediyorum. Bir yönetim kurulunun veya karar organının, kararı alması da almaması da bir fiildir. Aynı şekilde, bir işlemi yapıp yapmamak da, sonucu itibariyle bu fiillerin sonucunu doğuruyorsa; bir görevi, yapmak suretiyle de ihmal edersiniz yapmamak suretiyle de ihmal edersiniz. Önemli olan, her iki sonucun da yarattığı hukukî sonuçtur. Hukukî sonuç olarak da burada tanımlanan, iflasına neden olmaktır. "İflasına neden olan işlem ve kararlar" dediğiniz, eylem anlamını da taşımaktadır. Bunlar da zapta geçtiği için, bu kanunun yorumunda elbette değerlendirilecektir. Teşekkür ederim. CEVAT AYHAN (Sakarya) – Sayın Başkan, izinin verirseniz Sayın Bakana bir şey sormak istiyorum. Burada "kanuna aykırı karar ve işlemleriyle" deniyor; yani, kanunda zikredilmeyen birtakım ihmalleri varsa, özel şeyleri varsa, yönlendirmeleri varsa bunu nasıl takdir edeceksiniz. Yani "kanuna aykırı" lafzı bunların cezalandırılmasını önler. Aramızda değerli hukukçular var, bunu onlar değerlendirsinler, karar versinler; ama, bu, bunları suçluluktan kurtarır, sorumluluktan kurtarır diye endişe ederim. Teşekkür ederim. BAŞKAN – Teşekkür ederim efendim. Sayın Bakanım, Sayın Komisyon, Sayın Ayhan'ın bu açıklamasına karşı bir cevabınız var mı? DEVLET BAKANI HİKMET ULUĞBAY (Ankara) – Sayın Başkanım, Sayın Ayhan'ın ileri sürdüğü... CEVAT AYHAN (Sakarya) – Kanuna aykırı demek, kanunda zikredilen bir şeyi yapmamak demektir. Yöneticinin, 24 saat suçları diye kanunda tarif edilmez ki!.. O bir performanstır, tedbirdir veya gaflettir, ihmaldir veya özel menfaat ilişkisidir. Yani, kanuna aykırı hiçbir iş yapmaz; ama, bankayı da batırır. O zaman, bunun hakkında bu sorumluluğu getiremeyeceksiniz demektir. Benim arz etmek istediğim husus budur. AHMET İYİMAYA (Amasya) – Çok doğru... DEVLET BAKANI HİKMET ULUĞBAY (Ankara) – Sayın Başkanım, arz edeyim: Bu tasarının başlangıcında "Bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde genel hükümler geçerlidir" ifadesi var; dolayısıyla, bu tasarıda hukukî bulunmayan herhangi bir unsur varsa, genel hükümlere göre işlem yapılacaktır; bu birinci husus. İkinci husus: Biraz evvel, Sayın Ayhan'ın açıkladığı durumda, herhangi bir bankanın kârlı, verimli ve bu tasarıda tanımlanan şekilde çalışmasını sağlamak görevleridir. O görevler yerine gelmediği takdirde, banka belirli bir konuma gelebilir ve kurul, birtakım yaptırımlar istemeye başlar; şunu yapmadığın için bankanın durumu kötüye gidiyor; sermayeni artır, kredilerini şu duruma getir... Bunlara karşılık, banka yönetimi reaksiyon vermiyorsa, zaten, kurulun kendisine, bankanın sağlıklı halde kalması veya getirilmesi için verdiği hedeflere gelmiyor demektir ki, o da bir eylemdir, bir fiildir ve kanuna aykırılık teşkil eder. Çünkü, dikkat ederseniz, daha önce muhtelif aşamalarda "şunları şunları yapmanız gerekir" diyor; almazsa, onun üzerine hem cezası var hem de yaptırımı var. O aşamayı da geçip, ikinci aşamaya geçtiği vakit, en nihayetinde, fonun yönetime elkoymasına kadar giden bir seri işlem var. Her seferinde de yönetime şunu yap, bunu yap tarzında, kademeli olarak, yapması gerekenler bildiriliyor. Bunların bildirilmesine rağmen, herhangi bir davranışta bulunmuyorsa, zaten, bu kanuna göre de, Ceza Kanununa göre de tüm boyutuyla iflasına sebep verme veya o noktaya doğru gidişte rol alma fiili vardır ki, o da bu tasarıda da yaptırıma konudur ve dolayısıyla, müeyyidesini bulmuştur. Arz ederim. Teşekkürler efendim. BAŞKAN – Teşekkür ederim. Sayın milletvekilleri, Sayın İyimaya'nın şahsı adına yapmış olduğu açıklamalar, Sayın Ayhan'ın da yerinden yapmış olduğu açıklamalar üzerine Hükümetin değerlendirmelerinden sonra... AHMET İYİMAYA (Amasya) – Sayın Başkan, Müsaade eder misiniz?.. BAŞKAN – Buyurun efendim. EYYÜP CENAP GÜLPINAR(Şanlıurfa)– Sayın Başkan, oyladınız mı? BAŞKAN – Hayır efendim, oylamadım. AHMET İYİMAYA (Amasya) – Efendim, hukukun temel kavramlarından birisi, temel yorumla bir defa, karşılığını iddia edemeyeceğimiz kavramlardan birisi, hukukî fiillerle hukukî işlemlerin, hukukun elifbası derecesinde ayrı olduğudur. İşlem, eylem olamaz; eylem, işlem olamaz. Şimdi soruyorum: Kredi komitesi (x) şirketine (x) milyar dolar kredi verdi, o şirket batmak üzere; genel idare kurulu, basından, batmak üzere olduğunu öğrendi ve genel idare kurulu, hukuk seksiyonuna "ihtiyati tedbir alınız" diye talimat vermedi, herhangi bir işlemi yok; 10 gün sonra da şirket battı; siz, o genel idare kurulu, banka yönetim kurulu veya kredi komitesi başkanı bir işlem yapmadığına göre -bunun hukuktaki adı selbi fiil, ihmalî eylem, onun suç olup olmaması önemli değil- soruyorum; tazminen genel hükümlere göre mesul tuttunuz; peki, bu hükme göre, yanlış işlem yapanı iflasa tabi tutuyorsunuz; hiç işlem yapmayan genel idare kurul üyelerinden herhangi birisini veya kredi komitesi başkanını iflasa tabi tutacak mısınız? Çok yanlış Başkanım. Teşekkür ediyorum. BAŞKAN – Buyurun efendim. DEVLET BAKANI HİKMET ULUĞBAY (Ankara) – İzin verirseniz Sayın Başkan açıklayayım. BAŞKAN – Buyurun. DEVLET BAKANI HİKMET ULUĞBAY (Ankara) – Arkadaşımızın verdiği örnekte, bankanın istihbaratı, açılan kredinin batmakta olduğuna yönetime haber veriyor ve yönetimde bu konuda karar alması gereken mekanizmalar karar almıyorsa... Bakın, uyarı var. İstihbarat mekanizması diyor ki, edindiğimiz istihbarata göre bu müşterimizin durumu kötüye gidiyor, önlem almamız lazım. Bu, yazılı olarak da verilen bir rapordur. AHMET İYİMAYA (Amasya) – Gazeteden aldınız efendim... İstihbarat yok sorumda. DEVLET BAKANI HİKMET ULUĞBAY (Devamla) – Efendim, gazetede yer alan bilginin doğruluk derecesine göre yine, yönetim, gereken önlemi almak durumundadır. Onun dışında, doğruluk derecesi olmayan bir fiil için... Yalnız, çeşitli ihbarlar gelebilir; ihbarların doğruluk derecesi önemli. Aklına gelen, ihbar mektubu yazabilir. Her ihbar mektubu üzerine işlem yapmak durumunda değil, istihbaratını yapacak. Banka, bir tüzelkişidir. Tüzelkişinin gerçek kişiden farkı, bünyesindeki avukatlarıyla istihbarat, risk analizi gibi birtakım kurumlarla teçhiz edilmiş durumda. Buradan, o gelen ihbarın sağlıklılık derecesini tespit edip, sağlıklı olduğunu tespit edip de yönetime bildiriyorsa ve yönetim de, buna rağmen karar almıyorsa, görevini yapmamıştır, fiilen sorumludur ve onun neticesinde de banka battıysa, kişisel sorumluluğu vardır. Elbette, bu zincirleme ilişki var. Ayrıca, tüzelkişiler... AHMET İYİMAYA (Amasya) – İflasa tabi tutabilecek misiniz? DEVLET BAKANI HİKMET ULUĞBAY (Devamla) – Tabiatıyla... Bu yetkisi var. AHMET İYİMAYA (Amasya) – Eylemlerde iflas yok, işlemlerde var. BAŞKAN – Efendim, lütfen... DEVLET BAKANI HİKMET ULUĞBAY (Devamla) – Efendim, Türk Ticaret Kanununa tabidir bu kurumlar aynı zamanda. Türk Ticaret Kanununun 20 nci maddesine göre de, basiretli tacir olmak mükellefiyeti vardır Türk Ticaret Kanununa göre kurulmuş şirketlerin. Yani, sadece, bu kuruluşlar Bankalar Kanununa tabi değildir; Borçlar Kanununa tabidir, İcra İflasa tabidir. AHMET İYİMAYA (Amasya) – Efendim, özel hüküm, genel hükme... BAŞKAN – Sayın İyimaya, sorunuza Sayın Bakan cevap veriyor, lütfen... Teşekkür ediyorum Sayın Bakanım. Bütün bu değerlendirmelerden sonra, 17 nci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir. 18 inci maddeyi okutuyorum: Bankaların devir, birleşme ve tasfiyesi MADDE 18.— 1. Türkiye’de faaliyette bulunan bankalardan birinin diğer bir veya birkaç banka ile birleşmesi veya bütün borç, alacak ve mevduatını Türkiye’de faaliyette bulunan diğer bir bankaya devretmesi, Kurulun iznine bağlıdır. İzin tarihinden itibaren üç ay içinde ilgili bankaların yetkili organlarınca karar alınarak devir veya birleşme işlemlerine geçilmediği takdirde, verilen izin geçersiz olur. Merkez Bankası, Kurulca alınacak karar üzerine devir veya birleşme işlemleri süresince bankalara mevduat munzam karşılıkları hesabından iadeler yapabilir veya bu yükümlülüklerini erteleyebilir. Bankaların bu madde hükümlerine göre birleşme ve devirlerinde 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümleri uygulanmaz. Birleşme ve devirlere ilişkin esas ve usuller Bakanlar Kurulu kararı ile çıkarılacak bir yönetmelik ile belirlenir. Birleşme veya devir işleminin kesinleşmesini müteakip, devredilen bankanın bütün hak ve borçları ile mevduatı devralan bankaya geçer ve devredilen bankanın tüzelkişiliği sona ererek kaydı Ticaret Sicilinden silinir. 2. Türkiye’de faaliyette bulunan bankalar faaliyetlerine son vermek ve bunları tasfiye etmek istedikleri takdirde, durumu Türkiye çapında basımı ve dağıtımı yapılan en az iki gazete ile ilan ve mevduat sahipleri ile alacaklılarına veya bu durumda sayılabilecek kişi ve kurumlara tebliğ ederek ellerinde bulunan aynî ve nakdî her türlü mevduat ile emanet ve cari hesap bakiyelerini ve sair borçlarını, vadeli olsalar bile vadelerini beklemeksizin iki ay içinde iadeye ve bu süre içerisinde sahibi başvurmayan aynî ve nakdî her türlü mevduat, emanet ve alacakları kuruma tevdi etmeye mecburdurlar. Kurum, bu suretle verilen değerleri, takip eden yılbaşından başlamak üzere on yıl süre ile her yıl başında usulüne göre ilan etmek suretiyle saklar. Son ilan tarihinden itibaren altı ay içinde aranmayan bu değerler fona gelir kaydolunur. Kurum, tasfiye işlemlerini denetlemeye ve ilgililerden gerek göreceği her türlü belge ve bilgiyi istemeye yetkilidir. BAŞKAN – 18 inci madde üzerinde gruplar adına söz talebi?.. Yok. Şahısları adına Tunceli Milletvekili Sayın Kamer Genç... KAMER GENÇ (Tunceli) – Sayın Başkan, yerimden bir cümle söyleyeceğim. BAŞKAN – Buyurun efendim. KAMER GENÇ (Tunceli) – Efendim, bu ikinci bentte "Türkiye çapında basımı ve dağıtımı yapılan en az iki gazete" deniliyor. Şimdi, Türkiye'de, artık, televizyon var, gazeteleri çok kişi okumuyor. Uygun görür mü Komisyon ve Hükümet "devletin televizyonlarında da yayınlanır" kelimesini ilave etsek; çünkü, Türkiye çapında yayın yapan gazeteleri kaç kişi okur; yani, en büyük gazeteler, bilmiyorum sayısını, ne kadar çıkıyor? Önemli olan, mevduat sahiplerine, bu konuyla ilişkisi olan kişilere bunu bildirmek. Uygun görürlerse "devlet radyo ve televizyonlarında yayınlanır" kelimesini de ilave edersek daha sağlıklı olur; ama, kendilerinin takdirlerine bırakıyorum. BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Genç. Şahsı adına, Sayın Ali Coşkun; buyurun. (FP sıralarından alkışlar) ALİ COŞKUN (İstanbul) – Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; ben, çok kısa olarak, Sayın Bakandan bazı konuların açıklanmasını isteyeceğim. Kamuoyunda, artık, bu konular, tartışıla tartışıla, doğru bilgi edinilemediği için, fevkalade büyük bir moral çöküntüsü halinde yayılıyor; çünkü, ekonomimizde bankaların yeri fevkalade önemlidir. Bir sene içinde kaç banka tasfiye edildi? Kaç bankaya, Mevduat Tasarruf Fonundan aktarma yapıldı ve bunun miktarı nedir? Üçüncü sualimiz, kaç banka takiptedir? Çünkü, Sayın Güneş Taner'in görevli olduğu dönemde, kendisinin açıkladığı bir rakam var; fakat, netlik kazanmadı, çeşitli yetkililer ya da kendini yetkili gören yetkisizler bankalar hakkında yorumlar yaptılar. Bu, âdeta, ekonomimizi bir deprem gibi sarsmaktadır. Söylenene göre, takipte olan, gözetimde olan bankaların sayısı oldukça yüksektir. Ben, burada bir rakam vermek istemiyorum; çünkü, doğru kaynaktan bilgi edinemiyoruz. Bu bankalar, Tasarruf Fonundan desteklenecekse, böyle bir tehlike varsa, kaç milyar dolar karşılığı Türk Lirası aktarma yapılacaktır? Şu anda Tasarruf Fonunda birikmiş miktar nedir? Gazetelerde okuduğumuz rakam 1,2 milyar dolardır. Bu da, zaten, bu fonun sağlıklı çalışmasına yeterli gözükmemektedir. Saygılarımla. BAŞKAN – Teşekkür ederim. 18 inci madde üzerindeki görüşmeler tamamlanmıştır. KAMER GENÇ (Tunceli) – Sayın Başkan, Hükümet televizyon konusunda... Yani, bence, önemli olan hak sahiplerine duyurmaktır. BAŞKAN – Efendim, bir müracaatları olmadığına göre Divana, zannediyorum dikkate almıyorlar. Madde üzerinde önerge de bulunmamaktadır. Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir. 19 uncu maddeyi okutuyorum: Türkiye Bankalar Birliği MADDE 19. – 1. Bu Kanuna tâbi bankalar faaliyet izni aldıkları tarihten itibaren bir ay içinde Türkiye Bankalar Birliğine üye olmak zorundadırlar. Tüzelkişiliği haiz ve kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşu olan bu Birliğin amacı; a) Bankacılık mesleğinin gelişmesini temin etmek, b) Bankaların birlik ve bankacılık mesleğinin gerektirdiği vakar ve disiplin içinde ekonominin ihtiyaçlarına uygun olarak çalışmalarını sağlamak, c) Bankalar arasındaki haksız rekabeti önlemek amacıyla, gerekli her türlü tedbiri almak ve uygulamak, d) İlan ve reklamlarında bankaların uyacakları esas ve şartları tür, şekil, nitelik ve miktarları itibarıyla Kurumun uygun görüşünü alarak tespit etmektir. 2. Birlik, bankacılık konusundaki mevzuatı ve aldığı karar ve önlemlerin uygulanmasını takip eder ve Kurumca alınması istenen tedbirleri alır. 3. Birliğin organ seçimleri bu Kanunda öngörülen esaslar çerçevesinde gizli oyla ve yargı gözetimi altında gerçekleştirilir. Seçim yapılacak genel kurul toplantısından en az onbeş gün önce seçimlere katılacak üye kuruluşları ve temsilcilerini belirleyen liste, toplantının gündemini, yerini, gününü, saatini ve çoğunluk olmadığı takdirde yapılacak ikinci toplantıya ilişkin hususları belirten bir yazı ile birlikte üç nüsha olarak Yüksek Seçim Kurulunca belirlenecek seçim kurulu başkanı hakime tevdi edilir. Hakim gerekli incelemeyi yaparak listeyi ve diğer hususları onaylar . Bir sandık kurulu başkanı ve iki sandık kurulu üyesi ile bunlar için birer yedek üye atar. Oy verme işlemi gizli oy, açık sayım ilkelerine göre yapılır. Seçim süresinin sonunda seçim sonuçları tutanakla tespit edilip seçim sandık kurulu başkanı ve üyeleri tarafından imzalanır. Tutanağın düzenlenmesinden itibaren iki gün içinde seçimlere yapılacak her türlü itirazlar hakim tarafından aynı gün incelenir ve kesin olarak karara bağlanır. 4. Birliğin organları, çalışma esasları ve faaliyetlerinin kapsamı Kurulun, Birliğin görüşünü alarak yapacağı öneri üzerine Bakanlar Kurulu kararıyla yürürlüğe konulacak Birlik Statüsünde gösterilir. Bankalar, Birlik Statüsüne ve Birlik tarafından alınacak karar ve tedbirlere uymak zorundadır. Birliğin giderleri, Birlik Statüsü gereğince tespit olunan oy sayısına göre bankalara dağıtılır. Bankalar, kendilerine düşen masraf paylarını statüde belirtilen süre içinde yatırmak zorundadırlar. Masraf iştirak payları belirlenen süre içinde ödenmediği takdirde Birlik tarafından icra yoluyla tahsil olunur. Masraf iştirak paylarının ödenmesine dair kararlar 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 68 inci maddesinde yazılı resmi belge niteliğindedir. 5. Birliğin aldığı genel ya da özel nitelikteki karar ve tedbirlere zamanında ve tam olarak uymayan üyeler hakkında Birlik Yönetim Kurulunca bir milyar liraya kadar para cezası uygulanabilir. Birlik, cezaları bir yandan ilgiliye tebliğ etmekle beraber diğer yandan gelir kaydı için Fona bildirir. Bu cezalar tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde ödenmediği takdirde Fon tarafından 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre takip ve tahsil olunur. BAŞKAN – 19 uncu madde üzerinde, Doğru Yol Partisi Grubu adına, İzmir Milletvekili Sayın Ufuk Söylemez; buyurun efendim. DYP GRUBU ADINA H. UFUK SÖYLEMEZ (İzmir) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; tasarının 19 uncu maddesinde, Bankalar Birliğinin görev ve yetkilerinin düzenlendiğini ve eski kanuna göre biraz daha net olarak konulduğunu görüyoruz; ancak, Bankalar Birliğinin, geçen kanunda verilen ceza verme yetkisinin, aslında sembolik kaldığını görüyoruz. Bankalar Birliği, kendi sektörünü disipline etmek, meslekî rekabet ilkelerine herkesin uymasını sağlamak, haksız reklam ve sair haksız rekabet unsurlarına müdahale etmek, gerektiği takdirde bankaların ve sektörün meselelerini dile getirmek konusunda çok daha etkin bir hale getirilebilirdi. Eğer, Türkiye'de demokrasinin kurumsallaşmasını istiyorsak, tam ve eksiksiz bir demokrasi istiyorsak, bu tür kurum ve kurulların, meslek örgütlerinin daha organize olmalarını; hem mesleğin çıkarlarını savunan hem genel ekonomiyi savunan hem de haksız rekabeti önleyen tarzda işlevsel olmalarını sağlamak zorundayız. Bu tasarıyla, Bankalar Birliğinin bazı görevleri açıklanmaktadır. Bu bizim açımızdan olumlu görülmektedir; ancak, Bankalar Birliğinin yaptırımları yetersiz görülmektedir. Bankalar Birliği, Türk ekonomisine, reel sektöre büyük destek veren, Türkiye'deki bankacılık sektörünün, malî sektörün en güçlü kurumudur; ama, bu gücünü, Türk ekonomisinde, Türk ekonomi politikalarının yönetilmesinde, Türk finans sektörünün gelişmesinde, haksız rekabetin önlenmesinde, rating ve auditing meselelerinin gelişmesinde yeterince kullanamamaktadır. Bunu, biraz kamu otoritesinden çekindiği için yapamamaktadır, biraz kendi organizasyon yetersizliği nedeniyle yapamamaktadır, biraz da, belki, kendi üyelerinin, meselelerine yeterince sahip çıkmamasından dolayı yapamamaktadır. O nedenle, meslek ilkelerinin ve bankacılık mesleğinin, birliğin görev ve yetkilerinin, kanunla biraz daha güvence altına alınmasını müspet görüyoruz; birliğin yaptırımları konusunda, birliğin yapabilecekleri konusunda verilen yetkileri, cezaî yaptırımları da son derece yetersiz ve sembolik görüyoruz. Türkiye Bankalar Birliğinin, sektörün gelişmesinde, bankacılığın ayakta durmasında ve yapılacak tüm düzenlemelerle Türk ekonomisine yönelik her türlü konuda katkı, bilgi ve aktif katılımla destek vermesi gerektiğini düşünüyor; aynı, Odalar Birliği; aynı, esnaf federasyonları, aynı sendikalar gibi bu sektörde etkin ve canlı bir işlev kazanmasını, rol almasını biz Doğru Yol Partisi olarak arzu ediyoruz. Bu düşüncelerimi ifade eder, hepinize saygılarımı sunarım. (DYP sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Söylemez. Gruplar adına başka söz talebi?..Yok. Şahısları adına Tunceli Milletvekili Sayın Kamer Genç... KAMER GENÇ (Tunceli) – Konuşmuyorum efendim. BAŞKAN - Vazgeçiyorsunuz. Sayın Cevat Ayhan... CEVAT AYHAN (Sakarya) – Vazgeçiyorum Sayın Başkan. BAŞKAN - Vazgeçiyorsunuz. Madde üzerinde önerge bulunmamaktadır. Maddeyle ilgili görüşmeler tamamlanmıştır. Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler...Kabul edilmiştir. 20 nci maddeyi okutuyorum: Diğer hükümler MADDE 20. – 1. Bakanlar Kurulu; a) Bankaların ödünç para verme işlemleri ve mevduat kabulünde uygulayacakları azami faiz oranları ile sağlayacakları diğer menfaatlerin nitelikleri ile azami miktar ya da oranlarını tespit etmeye, bunları kısmen veya tamamen serbest bırakmaya, b) Kredilerin kalkınma planlarının amaçlarına uygun olarak yönlendirilmesi için fon kurmaya, kaldırmaya, kaynağını kredilere tahakkuk ettirilen faizlerden veya sair suretlerle sağlamaya, yetkilidir. Bakanlar Kurulu, (a) bendinde belirtilen yetkilerini Merkez Bankasına devredebilir. 2. Mevduat kabul etmeyen bankalar bu Kanunun 10 uncu maddesinin (2), (3) ve (4) numaralı, 11 inci maddesinin (1), (2), (3), (4), (5), (6), (7), (8) numaralı fıkraları ile 12, 15(2/c,d ve e bentleri hariç), 16 ve 17 nci maddeleri hükümlerine tâbi değildir. Bu bankaların kuruluşunda ödenmiş sermaye tutarı 7 nci maddenin (2) numaralı fıkrasının (d) bendinde belirtilen tutarın üçte ikisinden az olamaz. Bu bankaların bankalardan ve kendi müstakrizlerinden genel esaslar dahilinde sağladıkları paralar mevduat sayılmaz. 3. 21, 22 ve 23 üncü madde hükümleri hariç olmak üzere, bu Kanundaki parasal tutar ve sınırlardan her biri, her yıl, kısmen ya da tamamen, Devlet İstatistik Enstitüsü tarafından açıklanan toptan eşya fiyatları endeksinin iki katının gerektirdiği miktar ve sınırları geçmemek üzere Kurul kararıyla artırılabilir. Bu Kanunun 21, 22 ve 23 ncü maddelerinde yer alan maktu para cezaları ise, her yıl Ocak ayından geçerli olmak üzere, 213 Sayılı Vergi Usul Kanununun Mükerrer 298 nci maddesi uyarınca tespit edilecek yeniden değerleme oranı kadar artırılmak suretiyle bulunacak tutarlar üzerinden uygulanır. 4. Bankaların, kimliklerini ve vergi kimlik numaralarını belgelemeyen müşterileri adına mevduat, kredi ve her ne ad altında olursa olsun hesap açmaları, sözleşme düzenlemeleri, havale ve kambiyo hizmetleri ile diğer bankacılık ve malî hizmetleri vermeleri yasaktır. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin esas ve usuller Kurumun görüşü alınarak malîye Bakanlığınca düzenlenir. Bu fıkra hükmüne ve Malîye Bakanlığınca yapılan düzenlemelere uymayanlar hakkında, 2/4/1998 tarihli ve 4358 sayılı Kanunun 5 inci maddesi hükmünün uygulanması bu Kanunun 24 üncü maddesinde belirlenen kovuşturma usulüne tâbi değildir. 5. Bankalar dışındaki malî kuruluşların kuruluş ve faaliyetleri bu Kanun hükümlerine tâbi değildir. Bu kurumların kuruluşlarına, faaliyetlerine, organlarına ve tasfiyelerine ilişkin hususlar ile bunların 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun ve diğer mevzuatın çeke ilişkin hükümlerine tâbi olup olmayacağı Bakanlar Kurulunca düzenlenir. Düzenleme dışı kalan hususlarda 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu ve ilgili diğer kanun hükümleri uygulanır. BAŞKAN – Değerli milletvekilleri, gruplar adına 20 nci madde hakkında söz talebi?.. SAFFET ARIKAN BEDÜK (Ankara) – Doğru Yol Partisi Grubu adına Ufuk Söylemez konuşacaklar. ALİ COŞKUN (İstanbul) –Fazilet Partisi Grubu adına Cevat Ayhan... BAŞKAN – Doğru Yol Partisi Grubu adına, İzmir Milletvekili Sayın Ufuk Söylemez; buyurun efendim. DYP GRUBU ADINA H. UFUK SÖYLEMEZ (İzmir) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan Bankalar Kanunu Tasarısının 20 nci maddesi üzerinde, Doğru Yol Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum. Bu maddede, özellikle, 20 nci maddenin 2 nci fıkrasında, bu bankaların kuruluşunda, mevduat kabul etmeyen bankalar hakkında; yani yatırım bankaları hakkında "...ödenmiş sermaye tutarı 7 nci maddenin (2) numaralı fıkrasının (d) bendinde belirtilen tutarın üçte ikisinden az olamaz. Bu bankaların bankalardan ve kendi müstakrizlerinden genel esaslar dahilinde sağladıkları paralar mevduat sayılmaz" denilmektedir. Şimdi, buradan sormak istiyorum, 6 tane bankaya yatırım bankası izni verildi Sayın Bakanım. Bunlar verildiği zaman siz bakan değildiniz; ama, bunun verilmesinin doğru ve gerekli olduğunu savundunuz buradan. Bana göre, doğru ve gerekli değildi. Türkiye'de, yatırım bankası ihtiyacı hiç yoktur. Türkiye'ye, yatırım bankasının verebileceği uzun vadeli fonları bulmak bir yana, Türk hazinesinin nasıl borçlandığını en iyi yaşayanlardan biri sizsiniz. Bu 6 bankaya, yine bir seçim öncesinde, yatırım bankası izni verildi. Değerli arkadaşlar, 1991'de de benzeri olmuştu; 1991 seçimlerinden bir ay önce, yine, böyle dört beş tane bankaya birden yatırım bankası izni verildi. Bunların birçoğuna, daha sonra, mevduat bankası izni verildi; yani, muazzam bir rant, yatırım bankası adıyla transfer edildi, hiçbir objektif kıstas konulmadan, tamamen sübjektif kriterlerle. Banka izni vermek, gerçek anlamda, Türk ekonomisinde önemli bir adımdır. Aynı zamanda, bu izni edinenler açısından da, çok fevkalade büyük bir ranttır. Bunu verirken son derece duyarlı olmak lazım. Tabiî ki, banka kurucularının, sahiplerinin, bu kanunda yazılı olan unsurları taşıması şart olmakla beraber, en önemlisi sermaye şartıdır; yani, seçim öncesi dönemde, her türlü itirazlarımıza rağmen, 6 tane bankaya, 6 gruba ve kişiye, yatırım bankası iznini bedava vereceksiniz, daha sonra, bunların sermayelerini, mevcut bu yasadaki sermaye kadar dahi yapmayacaksınız. Gelin, burada, bir haksız rekabet yaratmayalım. Gelin, burada, bu yatırım bankasının 6 tanesinin, seçim öncesi -Türk bankacılık tarihinde olmayan bir tarzda- verilmesinin şaibelerini ortadan kaldıralım. Gelin, bu yasayla, bu bankaların sermayelerini de, mevcut diğer bankalara bugün uyguladığımız 20 trilyonluk rakama çekelim. Bunu yaptığımız takdirde, biz, hepimiz, sizin samimiyetinizden emin olacağız ve bunu yaptığımız takdirde, kamuoyu da, bu yatırım bankalarına seçim öncesi bu avantaj verilerek, ucuz ve düşük bir sermayeyle büyük bir rantın aktarılmadığına inanacak. Bunu yaptığımız takdirde, bu Parlamentonun ve 57 nci hükümetin de, en azından, böyle bir haksızlığı ve yanlışlığı giderdiği konusunda kamuoyunda bir rahatlama olacaktır. Benim, hem Yüce Meclisimize hem hükümete ve komisyona teklifim: Bu yatırım bankalarının sermaye rakamlarını da, gelin, diğerleriyle aynı seviyeye çıkaralım, bu haksızlığı önleyelim veyahut da buradan bize söz verin ki, çok kısa sürede bunlara mevduat kabul izni vermeyeceksiniz. Bunu bilirsek, biz yine vicdanen rahat edeceğiz. Bu, çok önemli ve hassas bir konudur; o nedenle, ben bu konuda söz almak istedim ve gelin, yatırım bankalarının sermayelerinin de, bu kanunla, 20 trilyon rakamına mutlaka çıkarılması, üçte 2 gibi rakamlarla yeni avantajlar ve imkânlar sağlanmaması, artık bu koruma ve kayırma anlayışının, bu ahbap-çavuş kapitalizmi anlayışının gerçek bir piyasa ekonomisine, rekabetçi bir ekonomiye dönmesine olanak sağlayalım. Hepinizi sevgi ve saygılarımla selamlıyorum. Teşekkür ederim. (DYP ve MHP sıralarından alkışlar) BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Söylemez. Fazilet Partisi Grubu adına Sakarya Milletvekili Sayın Cevat Ayhan, buyurun efendim. (FP sıralarından alkışlar) FP GRUBU ADINA CEVAT AYHAN (Sakarya) – Muhterem Başkan, muhterem üyeler; Bankalar Kanunu Tasarısının 20 nci maddesinde Fazilet Partisi Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Bu madde, Bakanlar Kuruluna verilen yetkileri, ki diğer hükümler meyanında, Bakanlar Kuruluna -madde matlabı "diğer hükümlerdir"- verilen yetkileri, bankalarla ilgili uygulanacak olan cezaların her yıl artırılmasına ait usulleri ve bankaların, mevduat kabul ederken, havale kabul ederken, vergi numarasını bildirme mecburiyetini düzenleyen hükümleri ihtiva etmektedir. Burada, 4 üncü fıkrada, benim ifade etmek istediğim husus" bankaların, kimliklerini ve vergi kimlik numaralarını belgelemeyen müşterileri adına mevduat, kredi ve her ne ad altında olursa olsun, hesap açmaları, sözleşme düzenlemeleri, havale ve kambiyo hizmetleri ile diğer bankacılık ve malî hizmetleri vermeleri yasaktır" ifadesidir. Burada, 4358 sayılı Kanuna atıfta bulunuluyor. Bu Kanun 2 Nisan 1988'de Meclisten çıktı. Bu Kanunun Meclisteki müzakerelerinde de ısrarla üzerinde durduk. Yanlış hatırlamıyorsam, bu 4358 sayılı Kanunda -bu vergi kimlik numarasının bankalarda kullanılmasıyla ilgili- başka nerelerde kullanılacaksa, onunla ilgili Maliye Bakanlığı yetkilidir. Öyle hatırlıyorum. Hükümet sıralarında oturan arkadaşlarımız bunu bilirler. Şimdi, burada ise, biz, bunu mecbur hale getiriyoruz "yasaktır" diyoruz. Yürürlük maddesine bakıyorum; yürürlük maddesinde de "bu kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer." Şimdi, düşünün ki, Kars'taki asker oğluna, Afyon'un köyünden, annesi, babası, biri, 3-5 milyon havale yollayacak; getir bakalım vergi kimlik numarası diyecekler! Yani, şimdi, 65 milyon insan veya 18 yaşın üzerindekileri alırsak, şu kadar milyon insanın vergi kimlik numarası var mı; yok. O zaman da bunu tartıştık. Bu, bir taraftan, 1998'de çıkarılan vergi kanununun getirdiği, malî miladın getirdiği sıkıntıları aşmak için, hükümet, yetkili ağızlardan, vergi kanununda değişiklik yapacağını, malî miladı kaldıracağını veya erteleyeceğini ifade ediyor. Öbür taraftan, burada, biz, bu 4 üncü fıkrayla, vergi kimlik numarasını kullanma mecburiyetini getiriyoruz. Yani, bunun manası ne; bunun manası; hemen, vatandaşın düşüneceği şu olacak: Tamam, bana ne geldi, benden ne gitti; Maliye, vergi kimlik numarasıyla bunu takip edecek; ondan sonra, hesap uzmanı veya maliye müfettişi veya vergi kontrolörü gelecek; sen, bu parayı nereden buldun çıkardın bu havaleyi; niye sana bu para geldi diye, bu hesabı soracak. Bunun manası budur. Siz, ne kadar yapmayacağız deseniz de, pratikte bunun gideceği netice budur; yani, malî milattan çok daha şümulludur bu. Bütün günlük hayata yansıyacak, bütün havaleleri kapsayacak, hesap açmaları kapsayacak; bu sefer, bankalardan para kaçacak, yastık altına gidecek; bu bir. İkincisi, havale, bankalar vasıtasıyla olmayacak, özel kargo şirketleri gibi özel havale şirketleri, gayri resmi havale acenteleri teşekkül edecek. Var bugün, yurtdışı ile Türkiye arasında. Götürüyorsunuz, burada, 50 000 markı, 100 000 markı veriyorsunuz, Berlin'deki sizin istediğiniz yere, oradaki telefonla, hemen o mark teslim ediliyor. İstanbul'da alınıyor, orada teslim ediliyor. Var bunlar. Şimdi, bunu, çok daha yaygınlaştıracaksınız, kayıtdışına çıkaracaksınız diye endişe ediyorum. Bunun, ya buradan çıkarılması -ki, öbür kanunda var zaten, tekrar buraya koymaya lüzum yok; yani, 4358 sayılı Kanunda bu var- veya bunun yürürlüğüyle ilgili Bakanlar Kuruluna yetki verilmesi lazım. Bir şey yaparken, şimdi, bir başka şeyi daha yıkacağız, bunun doğurduğu sıkıntıları yaşayacağız; yani, dövizi de kaçacak yastık altına, TL'si de kaçacak yastık altına. Piyasada zaten nakit sıkıntısı var, para sıkıntısı var. Ben, bugün, sabahki konuşmamda bir vesileyle ifade ettim. Bugün, sanayi, gerek işletme faaliyetleri için gerek yatırım faaliyetleri için, iş hayatı para bulamıyor. İçeride para yok. Vergi Kanunu çıktıktan sonra, malî milattan sonra, aşağı yukarı ifade edilen, uzmanların ifade ettiği 20 milyar dolar civarında, malî milattan kaçan para yurtdışına gitti; offshore bankalardan, bilmem nereden, şu veya bu şekilde uzman arkadaşlar bilirler; yine, başka şekilde bunlar kullanılıyor. Diğer taraftan, yabancı sermayeyle de 7 milyar dolar civarında gitti; yani, 1998'de, aşağı yukarı 25 - 30 milyar dolar civarında Türkiye piyasasından para çekildi. Bilançosuna baktığınız zaman, hakikaten, yıllardır yüksek performansla gelişmekte olan, fevkalade kârlı olan, büyük ölçüde ihracata dayalı, sağlam bir yapıya sahip olan şirket yatırım yapacak, fonu müsait değil; kredi istiyor, para yok Türkiye'de bankalarda. Şöyle 50 milyon, 100 milyon dolar verin yatırım yapacağım dediğiniz zaman, bu parayı bulamıyorsunuz. Dışarıdan almaya kalkıyorsunuz, Türkiye piyasası güvensiz, piyasaya güven duyulmuyor. İşte, Londra'da, Paris'te, Frankfurt'ta, Avrupa'da yüzde 5'le, yüzde 6'yla bulduğunuz doları, krediyi -siz aynı kaynaklardan istediğiniz zaman, Türkiye'ye- yüzde 18'den veririz diyorlar. Bugün, bunu, bir sanayici bana telefonda ifade etti; yani, gerçek, fiilî iş hayatında uygulanan nispetleri söylüyorum size. Onun için, bu fıkranın üzerinde dikkatle durulmasında fayda var. Eğer hükümet ve komisyon izin verirse önerge de hazırlanır, bu çıkarılır veya yürürlüğü Bakanlar Kurulunun yetkisine bırakılır, yeni bir düzenleme yapılır. Bunu hatırlatayım dedim. Teşekkür eder, hürmetlerimi arz ederim. (FP sıralarından alkışlar) BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Ayhan. CEVAT AYHAN (Sakarya) – Sayın Başkan, benimle aynı görüşte olan sektör uzmanı arkadaşlar da var burada. Arz ederim. BAŞKAN – Buyurun Sayın Bakan. DEVLET BAKANI HİKMET ULUĞBAY (Ankara) – Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; Sayın Ayhan'ın değindiği konu, halen yürürlükte olan Bankalar Kanununun 52 nci maddesinin 2 numaralı fıkrasında yer almaktadır. Bankaların, kimliklerini ve vergi kimlik numaralarını belgelemeyen müşteriler adına mevduat, kredi ve yatırım hesabı açmaları, havale ve diğer bankacılık hizmetleri vermeleri yasaktır. Yeni bir hüküm gelmemiştir. Hüküm, aynen korunmaktadır. Yalnız, burada, ilave olarak "bu fıkranın uygulanmasına ilişkin esas ve usuller Kurumun görüşü alınarak Maliye Bakanlığınca düzenlenir" denilmiştir. Dolayısıyla, Maliye Bakanlığının bir düzenleme yapması söz konusudur burada, kurumun görüşünü alacaktır. Bunun, başlangıçtan beri Bankalar Kanununda da yer almasının nedeni, namusuyla iş yapan vatandaşlarımızı caydırmak değildir. Karapara vesaire işlemleri yaptığı için kimliklerini bildirmeden, kendilerini tanıtmadan havale yapanlara bankacılık sisteminin aracı olmamasını öngören bir düzenlemedir; yeni bir düzenleme değil, yıllardan beri kanunumuzda olan bir düzenlemedir. Sadece, düzenlemenin nasıl yapılacağına ilişkin esaslar burada tamamlanmıştır. Bu, birinci husus. İkinci husus; Sayın Söylemez'in ifade ettiği, yetki verilen yatırım bankaları ve mevduat bankaları konusunda bilgi vermek istiyorum: 3 tane yabancı banka müracaat etmiştir, bunlardan 2 tanesine mevduat toplama yetkisiyle izin verilmiştir; 3 üncü yabancı banka, yatırım bankasıdır. Bunun dışında da, 6 tane yatırım bankasına izin verilmiştir. Sayın Söylemez, Türkiye'nin özel yatırım bankasına ihtiyacı olmadığını dile getirdiler. O görüşlerine katılabilmem mümkün değildir; sebebi, özel sektörde yatırımların finansmanı için kaynak yaratabiliyorsa ve bunu finanse edebiliyorsa, bir noksanlığı doldurur. Dolayısıyla, bu bankalar yatırım bankası olarak faaliyetlerini sürdürürler; yatırım bankası olarak faaliyetlerini sürdürmede güçlük çekiyorlarsa, o takdirde, yatırım bankacılık faaliyetlerini tasfiye ederler ve piyasadan çekilirler. Teşekkürler. BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Bakan. Gruplar adına başka söz talebi yok. Şahısları adına, Sayın Kamer Genç; buyurun efendim. KAMER GENÇ (Tunceli) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; şimdi, biz, bu Mecliste 5 000'in üzerinde personel istihdam ediyoruz. Karşımıza bir kanun geliyor; bu kanunun, komisyonlarda, en azından, bir hukuk nosyonuna uygun olarak redakte edilmesi lazım. Bakın, gelen kanunda bent fıkrayla, fıkra alt bentle karıştırılmış. Değerli arkadaşlar, hukuk bilgisi olan insanlar bilir. Mesela, 20 nci maddeyi alalım. "Madde 20.- 1..." demiş. Bu (1) benttir, (a) alt benttir, (b) alt benttir. Şimdi, yine aynı hukukun temel ilkesidir. Eğer, bir maddede numara (a) veya (b) veya (1) veya (2) varsa bunlar bent olarak geçer. Mesela, (1)'in (a) veya (b)'si olursa alt bent denilebilir veya (a)'nın (1)'i veya (2)'si derse alt bent olabilir. Şimdi, bakın, burada (2) nci bentte deniliyor ki "10 uncu maddesinin (2), (3) ve (4) numaralı, 11 inci maddesinin (1), (2), (3), (4), (5) numaralı fıkraları..." Kanunda, bunlar, fıkra değil, benttir. Biraz hukuk tekniği bilelim; yani, komisyonlarda bu kadar personel istihdam ediyoruz, bir de bunlarla burada... Bunlar fıkra değil, benttir. Ayrıca "12, 15 (c, d ve e bentleri)" demiş; bentleri değil, alt bentleridir. Bu Meclisi yöneten insanlar, lütfen, burada, artık bunları redaksiyonla bizi meşgul ettirmesinler. Bu kadar personeli, biz, burada neden istihdam ediyoruz, onu da bilsinler. Yine, madde içinde geçen 7 nci ve 2 numaralı fıkrası, burası da bent olacak, (d) alt bendi olacak. Yine, 1'in (b) bendinde "(a) bendinde" deniliyor, "alt bendinde" olması lazım. Bunlar redaksiyonla ilgili şeyler. Bununla zaman geçirmememiz lazım. Bu, işin redaksiyonla ilgili bölümleri. Sayın milletvekilleri, faiz politikası çok önemli bir politikadır. Bence, bunu Bakanlar Kuruluna değil de, bağımsız olan Merkez Bankasına vermek lazım. Her devlette faiz politikasını Merkez Bankası belirler. Dolayısıyla, Bakanlar Kuruluna bu yetkiyi vermek bana göre hata. Ayrıca, 1 inci maddenin (a) alt bendinde deniliyor ki "ödünç para verme işlemleri ve mevduat kabulünde uygulanacak azamî faiz oranları ile sağlayacakları diğer menfaatlar..." Sayın Bakan bu diğer menfaatlar nedir? Bankalar, Türkiye'de, faizden başka, ayrıca, otomobil mi verecek; apartman mı verecek; bilmem ne verecek; onu söyleyin... Ne verecek onu söyleyin?! Bence, bu "diğer menfaatlar" ifadesini kaldırmak lazım değerli milletvekilleri. Şu anda yok bunun uygulaması ve böyle bir uygulamaya da gerek yok. Yani, Türkiye'de, bir defa, kişilerin, paralarını getirip de, bankalarda hem yüksek yüksek faizlerle değerlendirip, bir de onlara, bilmem, apartmanlar, lüks arabalar vermek haksızlık. Ben, bu inançtayım. Bu itibarla, bence "diğer menfaatlar" ifadesini kaldırmak lazım. Artık, yani, Türkiye'de... Bilmiyorum, diğer ülkelerde, memleketlerde faiz dışında... Türkiye'de verilen faiz, bugün, işte, dün denildi veya evvelki gün, piyasaya devlet 1 katrilyon borçlandı ve yüzde 118'le. Enflasyon yüzde 60'sa, ne oluyor; yani, aşağı yukarı yüzde 60 reel faiz ödeniyor. Bu, Türkiye için büyük bir çıkmaz. Hem reel faiz ödeyeceksiniz hem de reel faizin de üstünde birtakım diğer menfaatlar sağlayacaksınız. Ben bankacı değilim dedim; ama, bu kurulda bankacılar var, en azından bu konuları anlayan insanlar var. Bunları, bence, bu kanunda, yani, gelecekte sağlıklı bir banka düzeninin işlemesi için, burada, böyle bir düzenleme yapmak lazım; ama, maalesef, değerli milletvekilleri, bunlar söylenilmiyor burada. Burada, isterseniz, roman gibi bu kanunları okuyalım geçelim; kabul edenler... Etmeyenler... Hatta "kabul edenler, etmeyenler" de denilmesine gerek yok; yahu, canım, komisyondan gelmiş, aynen geçsin! Bakın, yani, bu Meclis niye var? Bu Meclis varlığını, bunları enine boyuna tartışarak geçirmesi lazım. Niye; çünkü, bu 550 milletvekilinin kafasında, bu memleketin her birisinin gördüğü bazı gerçekler var. Bakın, bu çatı çok geniş; bu çatı altında çok büyük düşünce grubu birbiriyle bağdaşır ve birbiriyle çelişse bile belirli bir noktada birleşir; nitelikli bir genişliğe sahip ve burada her düşüncenin de, aslında, yer alması lazım. Bu çatı, bunun için var; yoksa, burada, kanunlar gelsin "efendim, kimsenin gönlünü kırmayalım; aman, ben çıkar konuşursam, şu saatte birileri rahatsız olur" demek de... (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN – Size 1 dakika eksüre veriyorum Sayın Genç; buyurun efendim. KAMER GENÇ (Devamla) – Efendim, ayrıca, bu 3 numaralı bentte "21, 22 ve 23 üncü madde hükümleri hariç olmak üzere" deniliyor; ama, içinde deniliyor ki "21, 22 ve 23 üncü maddelerinde yer alan maktu para cezaları ise, her yıl ocak ayından geçerli olmak üzere, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun yeniden değerlendirme ölçüleri itibariyle değer artırılır. Bu kanun tasarısı, şimdi, yayımı tarihinde yürürlüğü girecek. 2000 yılında, yani, altı ayda bu cezalar, Vergi Usul Kanunundaki yeniden değerlendirme miktarı kadar artacak; biraz haksız bana göre. Bu konuda da bir geçici madde, bence, ilave etmek lazım. Bunları sizin söylemeniz lazım. Komisyonlarda bunlar tartışıyorlar da; bu komisyondaki arkadaşlar niye bu gerçekleri görmüyorlar? Biz de, burada, konuştuğumuz zaman niye rahatsız oluyorlar? Ben, bunu belirtmek istedim. Saygılar sunarım efendim. (DYP sıralarından alkışlar) BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Genç. AHMET İYİMAYA (Amasya) – Sayın Başkan söz istiyorum; soru soracağım. BAŞKAN – Sayın İyimaya, soruya geçmeden önce... Değerli milletvekilleri, çalışma süremizin bitmesine 4 dakika kaldı; fakat, bu maddenin tamamlanması için de çok az bir süremiz var. Onun için, bu maddenin tamamlanmasına kadar, çalışma süremizin uzatılmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir. Buyurun Sayın İyimaya. AHMET İYİMAYA (Amasya) – Sayın Bakan, 20 nci maddenin 5 inci bendinde, bankalar dışında kalan malî kuruluşların tabi olacağı hükümlerden Ticaret Kanunu mu, Çek Kanunu mu tercihinin Bakanlar Kurulunca yapılacağı öngörülmektedir. 1- Bir yasa sorununun veya yasayla düzenlenen sorunun Bakanlar Kurulunun kararına tevdii, Anayasanın 7 nci maddesi anlamında, yasama yetkisinin devrini içerir mi? 2- Bakanlar Kurulu kararı, yasaların hilafına her zaman tashihi, tebdili ve geri alınması mümkün olan kararlardandır. Ticaret istikrar istediğine göre, ekonomik yaşam prensip itibariyle istikrar dinamiği üzerinde oturtulması gerektiğine göre, böyle bir değişken yetkiyi oportünitel olarak, yerindelik olarak nasıl öngörüyorsunuz? 3- Yine, Çek Kanununa, Bakanlar Kurulu tercih yoluyla atıfta bulunacağına göre, Çek Kanunu da kimi cezaî hükümleri taşıdığına göre, Anayasanın 38 inci maddesine göre kanunla belirlemek zorunda olduğunuz suçları ve cezaları Bakanlar Kurulunun tercihine bırakmayı anayasal devlet ve hükümet adına nasıl karşılıyorsunuz? Teşekkür ediyorum. BAŞKAN – Buyurun Sayın Bakan. DEVLET BAKANI HİKMET ULUĞBAY (Ankara) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Sayın İyimaya'nın atıfta bulunduğu 20 nci maddenin 5 inci fıkrası meri kanunda da mecuttur. AHMET İYİMAYA (Amasya) – Bendi, bendi... DEVLET BAKANI HİKMET ULUĞBAY (Ankara) – Size göre bendi; evet. O nedenle, bankalar dışındaki malî kuruluşların kuruluş ve faaliyetleri bu kanuna tabi değildir. Bu kurumların kuruluşlarına, faaliyetlerine, organlarına, tasfiyelerine ilişkin hususlar ile bunların Türk Ticaret Kanununun ve diğer mevzuatın çeke ilişkin hükümlerine tabi olup olmayacakları Bakanlar Kurulunca düzenlenir. Bu düzenleme dışında kalan hususlar, Türk Ticaret Kanunu ve ilgili diğer kanun hükümlerine tabidir. Yani, hukukumuzda, bu hüküm, özel finans kuruluşları için konulmuş ve yıllardır uygulanmaktadır; dolayısıyla, bunların, bu çerçevede, Bakanlar Kurulu kararıyla oluşmuş bir mevzuatı vardır; bunlar, banka konumunda olmadıkları için, böyle bir yapılanmayla Bankalar Kanununa konulan bir yetkiyle hukuku tanzim edilmiştir. Banka olmayan kuruluşların faaliyetlerine ilişkin kuralları da Bankalar Kanununa koymak uygun olmaz; olsa olsa, bunlar, ayrı bir yasaya konu olabilir. O nedenle, burada, bankalar tanımlanmıştır. Bankanın dışında kalanlar için de, tabi olacakları rejim ve hukuken boşluk olmaması için, geçmişte konulduğu için, burada da tekrarlanmak suretiyle, hukukî boşluk ortadan kaldırılmıştır. Onu arz ederim. Teşekkürler Sayın Başkan. BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Bakanım. Değerli milletvekilleri, madde üzerindeki görüşmeler tamamlanmıştır. Maddeyle ilgili verilmiş 2 önerge vardır; geliş sırasına göre okutup, aykırılık derecesine göre işleme koyacağım. Önergeleri okutuyorum: "Madde 20/5: Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Görüşülmekte olan Bankalar Kanunu Tasarısının 20 nci maddesinin 5 inci fıkrasına aşağıdaki bentlerin eklenmesi arz ve teklif olunur. a) 28.6.1985 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanunu, b) 6.10.1983 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan ve bazı maddeleri 27.6.1994 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan 545 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile değiştirilen 90 sayılı Kanun Hükmünde Kararname, İle Hazine Müsteşarlığına verilen görev ve yetkiler, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kuruluna devredilmiştir." Sevgi Esen H. Ufuk Söylemez Saffet Arıkan Bedük Kayseri İzmir Ankara Ahmet İyimaya Murat Akın Mehmet Sadri Yıldırım Amasya Aksaray Eskişehir BAŞKAN – Değerli milletvekilleri, şimdi okutacağım önerge, aynı zamanda aykırı olan önergedir. Bu nedenle, okunmasını müteakip, işlemini yapacağım. Önergeyi okutuyorum: Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Görüşülmekte olan Bankalar Kanunu Tasarısının 20 nci maddesinin ikinci fıkrasının dördüncü satırında geçen "üçte ikisinden" ibaresinin "tamamından" şeklinde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz. H. Ufuk Söylemez Nevzat Ercan Saffet Arıkan Bedük İzmir Sakarya Ankara Teoman Özalp Hacı Filiz Bursa Kırıkkale BAŞKAN – Sayın Komisyon önergeye katılıyor mu efendim? PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI METİN ŞAHİN (Antalya) – Katılmıyoruz efendim. BAŞKAN – Sayın Hükümet?.. DEVLET BAKANI HİKMET ULUĞBAY (Ankara) – Katılmıyoruz efendim. BAŞKAN – Komisyon ve Hükümet önergeye katılmamıştır. Sayın Bedük, önergenizin gerekçesini mi okuyalım; yoksa, söz mü talep edeceksiniz? SAFFET ARIKAN BEDÜK (Ankara) – Önerge sahibi olarak, Sayın Ufuk Söylemez konuşacak. BAŞKAN – Buyurun Sayın Söylemez. H. UFUK SÖYLEMEZ (İzmir) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; az önce, Doğru Yol Partisi Grubu olarak verdiğimiz önerge, aslında, bir önceki maddede konuştuğum hususa ilişkindir. Yani, yatırım bankalarının, hemen seçimden önce dağıtılan 6 yatırım bankası izninin, hiç olmazsa, mevcut bu kanun tasarısıyla bankalara getirilen sermaye limitine çekilmesidir. Ayrıcalığın, korumacılığın ve kayırmacılığın, bu ülkede son bulması gerekiyor. Gelin, bu bankaları da, aynı, bu kanun tasarısındaki 20 trilyon lira olan sermaye limitine çıkaralım. Niçin üçte ikisi? Neden 5 trilyon lira sermayeyle bu bankalara 20 trilyonluk bir rant sağlıyoruz? Bunu, kamuoyuna, vicdanlarımıza nasıl izah edeceğiz? Bunu, rekabetçi gerçek piyasa ekonomisi koşullarına nasıl adapte edeceğiz? Bu kanun tasarısıyla, banka kurması halinde, diğer koşulları haiz olması halinde, kişi ve kurumlara 20 trilyon lira asgarî sermaye öngörüyoruz; onu kabul ettik az önce, 7 nci maddede. Bu maddede de, yatırım bankalarının ve özellikle seçim öncesi izin verilen 6 bankanın 5 trilyon lira olan limitlerini, gelin 20 trilyon liraya çıkaralım. 20 trilyon nedir arkadaşlar; kaba bir hesap yaptığınız takdirde, yaklaşık 50 milyon dolar mı... Bakınız, ben, size, 54 üncü hükümet döneminde yaptığımız bir banka satışının hazineye gelirini arz edeyim: Etibankı satmaya karar verdiğimiz zaman -o dönem Etibank kamu bankasıydı- tek başına satış fiyatının zararı karşılamayacağını gördük, sadece Etibankı satmanın yetmeyeceğini gördük. Dünya Bankasının bir proje kredisinden faydalandığımızda, banka içinden iki banka türettik, birinin ismine Anadolubank dedik, birinin ismine Denizbank dedik ve bunları, ihaleyle, açık artırmayla, kamuoyunun gözü önünde, banka iznini, banka ismini sattık hazine olarak; 69 milyon dolar birine, yanılmıyorsam 67,5 milyon dolar da birine fiyat biçildi ve bu bankaları satın alanlar, isim hakkını satın alarak, sadece 3 sembolik şubesiyle, hazinemize, 1997 yılında, yaklaşık 140 milyon dolara yakın bir geliri sokmanın mutluluğunu yaşadık. Yani, bir banka izni verdik, banka sahibi olmak isteyen bir grubu banka sahibi yaptık; ama, tek bir lisans karşılığında, Türk hazinesine 69 milyon dolar gelir elde ettik. Bir isme... Bir isimdir bu. Şimdi ne yapıyoruz; bu yatırım bankalarını 10 milyon dolara, 5 milyon dolara kurma izni veriyoruz. Bu, ayırımcılıktır; bu, kayırmacılıktır. Güneydoğu Asya'da oldu denilen krizin temelinde, bankacılık sektöründeki koruma, nüfuz ticareti, koruma ve kayırmanın bu ahbap çavuş ilişkileri yatmaktadır. Gelin, bundan vazgeçelim; gelin, şu öneriye destek verin. Muhalefetin bugüne kadar verdiği her önergeyi reddeden... İhracat kredilerini artıralım dedik, reddettiniz; serbest muhasebecileri koyalım dedik, reddettiniz; banka murakıplarının atamasını siyasî iradeyle ortak yapalım dedik, reddettiniz. Bari, gelin, şu haksızlığı, gecenin ilerleyen şu saatlerinde, bu yorgunluğa değecek bir şekilde, bu Parlamentoya yakışacak bir şekilde değiştirelim ve eşitlik sağlayalım; rekabette eşitlik sağlayalım, koruma ve kayırmayı kaldıralım diyoruz. Ben, Yüce Meclisin, gecenin ilerleyen bu saatinde, bu haksızlığa evet demeyeceğine, bankaların sermayelerinin artırımında eşit standartları uygulayacağına, her biri 50-60 milyon dolar eden banka lisanslarının 5-10 milyon dolara peşkeş çekilmesine izin vermeyeceğine inanıyor, hepinizi, sevgi ve saygılarımla selamlıyorum. Sağ olun efendim. (DYP ve FP sıralarından alkışlar) BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Söylemez. DEVLET BAKANI HİKMET ULUĞBAY (Ankara) – Sayın Başkan... BAŞKAN – Hükümet bir açıklama mı yapmak istiyor efendim? DEVLET BAKANI HİKMET ULUĞBAY (Ankara) – Evet efendim. BAŞKAN – Buyurun Sayın Bakan. DEVLET BAKANI HİKMET ULUĞBAY (Ankara) – Sayın Başkan, değerli üyeler... KAMER GENÇ (Tunceli) – Sayın Başkan, Sayın Bakanın bu safhada açıklama yapmasına imkân yok; çünkü, önerge bu... DEVLET BAKANI HİKMET ULUĞBAY (Ankara) – Yalnız, niye katılmadığımı... KAMER GENÇ (Tunceli) – Ama, şimdi, her şeyin bir usulü var. DEVLET BAKANI HİKMET ULUĞBAY (Ankara) – Sayın Başkan, izninizle... KAMER GENÇ (Tunceli) – Önerge üzerinde... BAŞKAN – Sayın Genç... KAMER GENÇ (Tunceli) – Bir dakika... Bir dakika... Bakın... Usul var... İBRAHİM GÜRDAL (Antalya) – Otur yerine! KAMER GENÇ (Tunceli) – Bir dakika, efendim!.. İBRAHİM GÜRDAL (Antalya) – Sana söz hakkı mı verdiler! KAMER GENÇ (Tunceli) – Şimdi, önerge üzerinde hükümet ve komisyon düşüncelerini belirtir, bunu belirttikten sonra önerge sahibi düşüncesini belirtir; ondan sonra, önerge oylanır. Böyle bir usul yok; yani, bu, İçtüzüğe aykırı. BAŞKAN – Sayın Genç teşekkür ederiz; buyurun. Buyurun Sayın Bakanım. KAMER GENÇ (Tunceli) – O zaman, bu İçtüzüğü kaldıralım... DEVLET BAKANI HİKMET ULUĞBAY (Ankara) – Sayın Söylemez bazı açıklamalar getirdikleri için ve bazı değerlendirmeler yaptıkları için, kamuoyunun bilgilendirilmesi bakımından bazı açıklamalara ihtiyaç doğdu. Şöyle ki: Söz konusu fıkrada, mevduat kabul etmeyen bankalar bu kanunun bazı hükümlerine tabi değil. Dolayısıyla, tabi olmadıkları için, bunlar halktan para toplamıyorlar. Toplamadıkları için de, bazı hükümlere tabi değiller, bazı hükümlerine de tabiler. Bu bağlamda, yatırım bankaları olmaları nedeniyle, yatırımın finansmanında topluca sağladıkları kaynakların yatırımlara aktarılması söz konusu. Diğer bankalar için, mevduat kabul edenler için belirli büyüklükteki rakamın konulmasının arkasında yatan da, o konulan sermaye özkaynakları da belirlediği için, belirli şekilde kredi açma ve diğer ilişkiler için onunla irtibatlandırma vardır. O nedenle, farklı maddelere ve farklı uygulamalara konu olmalarının nedeni bundan kaynaklanmaktadır. Tamamen aynı kanuna tabi olup, kısmen tabi olduğu hükümlerle, yatırım bankacılığının, yatırımlara daha destek veren boyuta gelmesi öngörülmüştür. Ayrıca, bir hususun daha altını çizeyim: Burada, söz konusu metinde "7 nci maddenin (2) numaralı fıkrasının (d) bendinde belirtilen tutarın üçte ikisinden az olamaz" diyor, tavan koymuyor, taban koyuyor. Dolayısıyla, o miktara da yönelik olarak izin verme hakkı mahfuzdur. Arz ederim Sayın Başkan. KAMER GENÇ (Tunceli) – Sayın Başkan, son söz milletvekilinindir, sayın milletvekimiz söz isterse söz vermek zorundasınız. BAŞKAN – Sayın Genç, İçtüzüğün 87 nci maddesinde "Komisyon ve Hükümet katılmama gerekçelerini kısaca açıklayabilir" denmektedir. Oylamaya geçiyorum: Kabul edenler... Önergeyi kabul edenler... Etmeyenler... Önerge kabul edilmemiştir. SAFFET ARIKAN BEDÜK (Ankara) – Sayın Başkan, kabul edenler deyip, oylamaya geçmiştiniz... BAŞKAN – Diğer önergeyi okutuyorum: İzmir Milletvekili H. Ufuk Söylemez ve Arkadaşlarının Önergesi: Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Görüşülmekte olan Bankalar Kanunu Tasarısının 20 nci maddesinin 5 inci fıkrasına aşağıdaki bentlerin eklenmesi arz ve teklif olunur. "Madde 20/5: a) 28.6.1985 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanunu, b) 6.10.1983 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan ve bazı maddeleri 27.6.1994 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan 545 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile değiştirilen 90 sayılı Kanun Hükmünde Kararname, İle Hazine Müsteşarlığına verilen görev ve yetkiler, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kuruluna devredilmiştir." BAŞKAN – Sayın Komisyon önergeye katılıyor mu efendim? PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI METİN ŞAHİN (Antalya) – Katılmıyoruz Sayın Başkan. BAŞKAN – Hükümet katılıyor mu? DEVLET BAKANI HİKMET ULUĞBAY (Ankara) – Katılmıyoruz; gerekçemi de şimdiden söyleyeyim ki, değerli milletvekillerimiz değerlendirsinler. Finansal kiralama bir bankacılık faaliyeti değildir. Biz, bu kurumla ve kurulla bankacılık faaliyetlerinin denetlenmesi ve gözetlenmesi esasını getiriyoruz. Diğer kanun hükmünde kararnameyle yapılan düzenleme de yine bir bankacılık faaliyeti değildir. O nedenle, bu tasarıda düzenlenen kapsam dışında olmadığı için katılmıyoruz Sayın Başkan. BAŞKAN – Teşekkür ederim. Komisyon ve Hükümet önergeye katılmamıştır. Sayın Söylemez, gerekçenizi mi okutalım, yoksa söz talebiniz mi var efendim? H. UFUK SÖYLEMEZ (İzmir) – Söz istiyorum. BAŞKAN – Buyurun efendim. H. UFUK SÖYLEMEZ (İzmir) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu önergemizi arz etmeden önce, deminki oylamada mükerrer bir durum oldu... Herhalde, aklıselim ve sağduyu galip geldi dedim; çünkü, sayın milletvekilleri az önce beni dinlerken, bu haksızlığın düzeltilmesi gerektiğine inanmış gibi bir tavır ve hava içerisindeydiler; ama, grup kararları ve peşin hükümlülük, maalesef, bu işe yine baskı yaptı ve 5 trilyon lirayla; yani, 10 milyon dolarla, 5 milyon dolarla banka kurmalarına izin verilen insanlar ile bugün banka kuracaklara, 40 milyon dolarla, 50 milyon dolarla, haksız bir rekabetin, maalesef, bu maddeyle önünü açtık. Dolayısıyla, bu tasarıdan beklenen olabilecek yararlar da, maalesef, bu maddelerin, iktidar çoğunluğunca ardı ardına kabul edilmesiyle gitmektedir. Bankalar Kanunu Tasarısı tam bir fiyasko olarak, beklenen az sayıda yararı da getirmeden çıkacak, tüm iç ve dış piyasalarda ciddî bir hayal kırıklığı yaratacaktır. Bunun üzüntüsü içerisindeyim. Değerli arkadaşlarım -verdiğimiz önergeyle ilgili olarak- malî kurumların bir bütün olduğunu söylemek istiyorum. Sayın Bakan, her ne kadar "leasing, bankacılık faaliyeti değildir" dediyse de, leasing de factoring de sigorta da özel finans kurumları da tüketici finansman şirketleri de birbirinden organik bağla ayrılamayacak kadar içiçe geçmiş hadiselerdir. Bugün, factoringe, kaynak yaratma, fon aktarma değildir diyebilir misiniz? Bugün, bir sigorta şirketine, bir anlamda mevduat toplama, prim toplama değildir diyebilir misiniz? Bugün, Türkiye'deki sigorta şirketlerinin, factoring şirketlerinin önemli bir kısmının, mevcut bankaların ve banka sahiplerinin sahipliğinde olduğunu bilmiyor muyuz? Peki, bunlar dururken, niçin, tüm malî kurumları bir çatı altında toplayıp da bu kanuna tabi tutmuyoruz? Niçin, Sermaye Piyasası Kuruluna; adı özerk olan; ama, bence, şeklen paravan bürokratik bir kurul olan bir kurula aktarıyoruz? Niçin, sadece bankaları, Meclise dahi -denetim yetkisinde bulunmayan- hesap verme gereği duymayan bir kurula aktarıyoruz da, leasingi, factoringi, sigortayı, özel finans kurumlarını ayrı tutuyoruz? Bunun, bana izah edilecek mantıklı bir gerekçesi var mı değerli arkadaşlarım... (DYP ve FP sıralarından alkışlar) Gelin, mantığın, aklın bir olduğunu yapalım. Çağdaş dünyada özerk kurumlar böyle olur; davul bir yerde, tokmak bir yerde olmaz. Bu tasarı, keşke, hiç böyle gelmeseydi. Keşke, 54 üncü hükümet dönememizde hazırladığımız, daha net, anlaşılır, 42 maddelik, böyle paravan bürokratik kurulların olmadığı bir kanun tasarısı olarak gelseydi de, sektöre, ülkemize orta vadede faydası olsaydı. Hiç olmazsa, gecenin ilerleyen bu saatinde, malî kurumları bir çatı altında birleştirecek, bu tasarının bütün hükümlerinden yararlandırabilecek, tüm denetim hükümlerini çalıştırabilecek olan bu önergeye destek verin. Destek verin ki, Meclis, komisyondan eksik ve yanlış gelen ve piyasaları tatmin etmeyecek olan bu tasarıya, hiç olmazsa, gecenin sonunda olumlu bir katkı yapmış olsun. Hepinize teşekkür ediyorum. Sağ olun. (DYP sıralarından alkışlar) BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Söylemez. Komisyon ve Hükümetin katılmadığı ve Sayın Söylemez'in de hakkında açıklama yaptığı önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmemiştir. 20 nci maddeyi mevcut haliyle oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... KAMER GENÇ (Tunceli) – Sayın Başkan, bakın, redaksiyonlar var... BAŞKAN – Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir. Alınan karar gereğince, kanun tasarı ve tekliflerini görüşmek ve 18 Haziran 1999 Cuma günü saat 14.00'te toplanmak üzere, birleşimi kapatıyorum. Kapanma Saati: 23.18 |
|