DÖNEM : 20 CİLT : 71 YASAMA
YILI : 4 T. B. M. M. TUTANAK
DERGİSİ 63 üncü
Birleşim 24 . 3 . 1999 Çarşamba İ Ç İ N D E
K İ L E R I. –
GEÇEN TUTANAK ÖZETİ II. – BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI A) GÜNDEMDIŞI KONUŞMALAR 1. – Erzurum Milletvekili Aslan
Polat’ın, Sosyal Sigortalar Kurumu Genel Müdürlüğünce yapılan ihalelere ilişkin
gündemdışı konuşması ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Hakan Tartan’ın
cevabı 2. – Tokat Milletvekili Ahmet
Feyzi İnceöz’ün, Tütün Mamullerinin Zararlarının Önlenmesine Dair Kanunun
uygulanmasındaki aksaklıklar ve sigaranın sağlığa zararlarına ilişkin
gündemdışı konuşması 3. – İstanbul Milletvekili Mustafa
Baş’ın, akaryakıt fiyatlarına yapılan son zamlara ilişkin gündemdışı
konuşması ve Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı A. Ziya Aktaş’ın cevabı B) GENSORU, GENEL GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI
VE MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGELERİ 1. – Isparta Milletvekili Mustafa
Köylü ve 24 arkadaşının, Uluslararası Çok Taraflı Yatırım Anlaşması (MAI)’ın
uygulanmasından doğabilecek sorunların araştırılması amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/313) III. – KANUN
TASARI VE TEKLİFLERİYLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER 1. – Bayburt Milletvekili Ülkü
Güney ve Ankara Milletvekili Yücel Seçkiner’in, 1076 Sayılı Yedek Subaylar ve
Yedek Askerî Memurlar Kanunu ile 1111 Sayılı Askerlik Kanunlarında Değişiklik
Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ve İçtüzüğün
37 nci maddesine göre
doğrudan gündeme alınma önergesi
(2/669) (S. Sayısı : 338) 2. – Kamu Görevlileri Sendikaları
Kanunu Tasarısı ile Antalya Milletvekili Deniz Baykal ve 39 arkadaşının,
İstanbul Milletvekili Gürcan Dağdaş ve 6 arkadaşının, Trabzon Milletvekili
Yusuf Bahadır ve 9 arkadaşının, İstanbul Milletvekili Ercan Karakaş ve 7
arkadaşının aynı mahiyetteki kanun teklifleri ve İstanbul Milletvekili Ercan
Karakaş ve 2 arkadaşının İşçi ve Memur Emeklileri ile Bunların Dul ve
Yetimlerinin Sendikalaşmasına İlişkin Kanun Teklifi ve Sağlık, Aile, Çalışma ve
Sosyal İşler ve Plan ve Bütçe komisyonları raporları (1/702, 2/224, 2/929,
2/1000, 2/1023, 2/1024) (S. Sayısı : 553) IV. –
SORULAR VE CEVAPLAR A) YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI 1. – Bursa Milletvekili Ertuğrul
Yalçınbayır’ın, Bursa’da kamu kuruluşlarınca yürütülen projelere ilişkin
Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Hikmet Uluğbay’ın
cevabı (7/6848) 2. – Afyon Milletvekili Nuri
Yabuz’un, 1996 yılında pancar ekimi yapan üreticilere bu yıl pancar ekme izni
verilip verilmeyeceğine ilişkin Başbakandan sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı
Metin Şahin’in yazılı cevabı (7/6849) I. – GEÇEN
TUTANAK ÖZETİ TBMM Genel Kurulu saat 15.00’te
açılarak iki oturum yaptı. Kayseri Milletvekili Abdullah Gül,
Fazilet Partisi hakkında kapatılması istemiyle suç duyurusunda bulunulmasına, Adana Milletvekili Orhan Kavuncu,
21 Mart 1999 Pazar günü Genel Kurulda meydana gelen olaylara, Aydın Milletvekili Sema Pişkinsüt
de, ülkemizin iç ve dış turizmiyle ilgili gelişmelere, İlişkin gündemdışı birer konuşma
yaptılar. Van Milletvekili Mahmut Yılbaş,
geçen tutanak hakkında bir konuşma yaptı. (9/27) esas numaralı Meclis
Soruşturması Komisyonu Başkanlığının, komisyonun görev süresinin iki ay süreyle
uzatılmasına ilişkin tezkeresi okundu; Başkanlıkça, Anayasanın 100 üncü ve
İçtüzüğün 110 uncu maddeleri uyarınca, komisyona iki aylık yeni ve kesin
sürenin verildiği açıklandı. Malatya Milletvekili Fikret
Karabekmez’in, Malatya İl Merkezinde Fırat ve Beydağı Adında İki İlçe Kurulması
ve Mevcut Yeşilyurt ile Battalgazi İlçe Belediyeleri de Dahil Edilmek Suretiyle
Malatya Büyükşehir Belediyesi Kurulması Hakkında Kanun Teklifi (2/509) ile, Van Milletvekili Mahmut Yılbaş’ın,
Seçimlerle İlgili Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun
Teklifinin (2/1282), İçtüzüğün 37 nci maddesine göre
doğrudan gündeme alınmalarına ilişkin önergelerinin, yapılan görüşmelerden
sonra, kabul edildikleri açıklandı. (9/28) esas numaralı Meclis
Soruşturması Komisyonunda boş bulunan ve DSP Grubuna düşen bir üyeliğe, DSP
Grubunca 3 kat olarak gösterilen adaylar arasından Kocaeli Milletvekili Halil
Çalık, (9/31) esas numaralı Meclis
Soruşturması Komisyonunda boş bulunan ve DSP Grubuna düşen bir üyeliğe, DSP
Grubunca 3 kat olarak gösterilen adaylar arasından Kastamonu Milletvekili Hadi
Dilekçi, (9/34) esas numaralı Meclis
Soruşturması Komisyonunda boş bulunan ve DSP Grubuna düşen bir üyeliğe, DSP
Grubunca 3 kat olarak gösterilen adaylar arasından Zonguldak Milletvekili
Tahsin Boray Baycık, Seçildiler. Gündemin “Kanun Tasarı ve
Teklifleriyle Komisyonlardan Gelen Diğer İşler” kısmının : 4 üncü sırasında bulunan ve
Hükümetçe Komisyona geri alınan 338 sıra sayılı kanun teklifinin görüşmeleri,
Komisyon raporu gelmediğinden, ertelendi; 5 inci sırasında bulunan, Kamu
Görevlileri Sendikaları Kanunu Tasarısının (1/702, 2/224, 2/929, 2/1000,
2/1023, 2/1024) (S. Sayısı : 553) görüşmelerine devam edildi; 24 üncü maddesi
üzerindeki bir önergenin oylanması sırasında karar yetersayısı bulunmadığı
anlaşıldığından; Alınan karar gereğince, kanun
tasarı ve tekliflerini sırasıyla görüşmek için, 24 Mart 1999 Çarşamba günü saat
15.00’te toplanmak üzere, birleşime 16.54’te son verildi. Uluç Gürkan Başkanvekili Ünal Yaşar Haluk Yıldız Abdulhaluk Mutlu Gaziantep Kastamonu Bitlis Kâtip Üye Kâtip
Üye Kâtip
Üye BİRİNCİ OTURUM Açılma Saati : 15.30 24 Mart 1999 Çarşamba BAŞKAN : Başkanvekili Uluç GÜRKAN KÂTİP ÜYELER : Hüseyin YILDIZ (Mardin), Ünal YAŞAR
(Gaziantep) BAŞKAN – Türkiye Büyük
Millet Meclisinin 63 üncü Birleşimini açıyorum. Gündeme geçmeden önce, üç
arkadaşıma gündemdışı söz vereceğim. II. – BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI A) GÜNDEMDIŞI KONUŞMALAR 1. – Erzurum
Milletvekili Aslan Polat’ın, Sosyal Sigortalar Kurumu Genel Müdürlüğünce
yapılan ihalelere ilişkin gündemdışı konuşması ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı Hakan Tartan’ın cevabı BAŞKAN – Gündemdışı
birinci söz, Sosyal Sigortalar Kurumu Genel Müdürlüğünce yapılan ihaleler
konusunda Erzurum Milletvekili Sayın Aslan Polat'ın. Buyurun Sayın Polat. (FP
sıralarından alkışlar) ASLAN POLAT (Erzurum) –
Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Sosyal Sigortalar Kurumu ihaleleri
konusunda gündemdışı söz almış bulunuyorum; hepinizi saygıyla selamlarım. Sosyal Sigortalar Kurumu
ihalelerini Yüce Meclisin gündemine taşımamızın sebebi, 55 inci Hükümet
döneminde başlayıp günümüze kadar devam eden ve bizim bir türlü kabul edip
tatmin olamadığımız işlemlerdir. Olayları bir takvime
bağlayacak olursak, 26.5.1998 tarihinde bir inşaat a.ş. ile SSK arasında
ortaklar anlaşması imzalanarak, SSK'nın bu inşaat a.ş'nin yüzde 25 hissesinin
bedelini nakten ve defaten ödemek şartıyla 2 544 500 Amerikan Doları karşılığı
ödeyerek ortak olması; bunun neticesi olarak da, SSK'nın keşif bedeli 100
milyar TL'nin altında kalan işleri dışındaki tüm inşaat, onarım ve bakım
işlerini bu inşaat a.ş.'ye vermesi; şirkete verilecek bu işlerin, Bayındırlık
Bakanlığı birim fiyatları üzerinden yüzde 1 tenzilatla verilmesi; Bayındırlık
birim fiyatları olmayan harcama kalemleri için maliyet artı yüzde 15 kâr
esasına göre ödeme yapılması kararlaştırılmıştır. Bu anlaşma 17.7.1998 günkü
Bakanlar Kurulu kararıyla onanmıştır. Bu anlaşmayı yürürlüğe
koyabilmesi için 6 Eylül 1998 günkü Resmî Gazetede yayımlanan Sosyal Sigortalar
Kurumu İhale İşlemleri Yönetmeliğinin yedinci kısımdaki "İhale Usullerine
Tabi Olmayan İşler" bölümünün (e) maddesince bu anlaşmaya hukukîyet
kazandırılmıştır. Bu anlaşmaya dayanarak
SSK'ca ihalelere başlanmış... Bunun üzerine, biz, bu konuyu, 12.11.1998 günü,
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bütçesi görüşülürken gündeme getirdik.
Ayrıca, 17.12.1998 tarihli -Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı kanalıyla-
yazılı soruyla Bakanlığa sorduk. Bizim bu ısrarlı takibimiz üzerine,
Bakanlıkça, bizlere, tenzilatların yüzde 1'den yüzde 6,5'e çekildiği
belirtildi. Nihayet, 11.3.1999 tarihinde 56 ncı Hükümetin Sayın Bakanı Hakan
Tartan imzasıyla bize gönderilen cevabî yazı da kafamızı iyice karıştırdı;
çünkü, bu cevapta anlaşmanın bazı maddelerinde yine değişiklik yapılmıştı;
bunlar da kısaca şöyleydi: a) Anlaşmada yüzde 25
hisse 2 544 500 Amerikan Doları karşılığı yapılacağı yazılırken, bize
gelen cevapta bu hisselerin 2 775 500 dolar karşılığı yapıldığı; yani,
anlaşmadaki meblağdan 231 000
dolar, bugünkü kurla takriben 85,5 milyar TL fazla ödeme yapılarak
gerçekleştiği, b) Yine, anlaşmada
tenzilatlar yüzde 1, fiyatı belli olmayan kalemler için maliyet artı yüzde 15
kâr esasına göre yapılacağı belirtilirken, bize gelen cevapta tenzilatlar yüzde
6,5'e çekilirken, fiyatı belli olmayan kalemlerde ise maliyet artı yüzde 20 esasına
göre ödeme yapılacağı yeni ihalelerde yüzde 5,5'lik Sosyal Sigortalar Kurumu
lehine düzenleme yapılırken hemen akabinde fiyatı belli olmayan kalemlerde
ödemeler yüzde 15'ten yüzde 20'ye çıkarılarak yüzde 5 kurum aleyhine düzenleme
yapıldığı anlaşılmıştır. Sayın Başkan, sayın
milletvekilleri; bizim, bu konuyu, bugün, Yüce Meclisin huzuruna getirmekteki
en önemli sebeplerimizden biri de, en son bu Hükümet döneminde yapılan ve
sürdürülen uygulamalardır. Şöyle ki: Sosyal Sigortalar Kurumu, bu yoğun
itirazlar üzerine 100 milyar TL'nin üzerindeki işlerinden bazılarını normal
açık ihaleye çıkarmış ve bunlardan, mesela, Sıvas'taki hastane tadilatını alan
müteahhit firmanın yüzde 15 civarındaki tenzilatını haddi layık görmemiş ve
ancak yüzde 20 tenzilata çıkarırsanız tasdik ederim demiş ve tenzilatın yüzde
20 olması üzerine de ihaleyi tasdik etmiştir. Şimdi, ben, Sayın
Bakandan, açıkça şu soruların cevabını bekliyorum: 1- Anlaşmada belirtilen
meblağdan neden 231 000 dolar daha fazla ödeme yaptınız? 2- Tenzilatları yüzde
1'den yüzde 6,5'e çekerken fiyatı belli olmayan kalemlerdeki kârı neden yüzde
15'ten yüzde 20'ye çıkardınız? 3- Bayındırlık Bakanlığı
birim fiyatı belli olmayan kalemleri, neden ihale öncesinde tespit edip ihaleye
çıkmıyor da, müteahhit firmaya "sen hiç üzülme, sadece bana maliyetini
getir ve yüzde 20 kârını al, git" manasına gelen işlemler yapıyorsunuz? Bu
takdirde, siz olsanız, maliyeti düşürmek için bir çaba gösterir misiniz? 4- En önemlisi, siz, bir
üçüncü firmaya yaptığınız ihalenin yüzde 15 tenzilatını dahi yeterli bulmayıp
yüzde 20'ye çıkarmasında ısrar ederken, neden adı geçen inşaat a.ş'ye ihaleleri
yüzde 6,5 ile vermeyi, makul ve uygun bir bedel olarak kabul ediyorsunuz? Bu
takdirde, bu işler arasında kalite ve maliyet yönünden rekabeti nasıl
sağlayacaksınız? Sizin bu uygulamanız, Anayasamızın eşitlik ilkesine açıkça
aykırı değil midir? (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN – Buyurun, 1 dakika
içerisinde toparlayın Sayın Polat. ASLAN POLAT (Devamla) – 5-
Takriben, bu meyanda yaptığınız bu 9 ihale ile 17 trilyon 29 milyar tutarındaki
işlere yüzde 13,5 tenzilat farkı nedeniyle ödediğiniz 2 trilyon 300 milyar
tutarındaki fazla ödemeyi, Sosyal Sigortalar Kurumu çalışanlarına ve hastane
kapılarında bekleyen halkımıza nasıl izah edeceksiniz? 6- Ülkemizde takriben 74
bin civarında müteahhit firma var iken ve bunların 29 bin civarı mühendis
kökenli iken, sizler, inşaat ihalelerinizi genellikle 1 firmayla, şu an
ülkemizdeki kamu yatırımlarında en büyük payı olan Millî Eğitim Bakanlığı 200
firmayla sınırlandırırken ve bu sınırlandırmaya itiraz ettiğimiz zaman, DSP'li
o zamanki Millî Eğitim Bakanının ifadesini aynen tutanaklardan okuyorum:
"Haa, bazı müteahhitler bu işe giremiyor. Ee giremeyecekler, bundan sonra
da giremeyecekler. Sebebini söyleyeyim. 55 inci Hükümet, kayıtdışı iş yapanlara
peşkeş çekmek için görev almamıştır" diyorsunuz. Bu takdirde soruyorum: Bu
74 bin firma içerisinde kayıtdışı iş yapmayanlar, size göre 1, Millî Eğitim
Bakanlığına göre 200 firma ise... (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN – Teşekkür ediyorum
Sayın Polat. ASLAN POLAT (Devamla) –
Yüce Meclise saygılar sunarım. BAŞKAN – Gündemdışı
sözü, Hükümet adına yanıtlamak üzere, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın
Hakan Tartan; buyurun. ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK
BAKANI HAKAN TARTAN (İzmir) – Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; ben, değerli
milletvekili arkadaşımızın yönelttiği soruları, ayrıca, daha geniş yanıtlamak
için yazılı cevap yöntemini seçeceğim; ama, tabiî, kafaların karışmaması
açısından bir iki küçük noktayı burada değerli Heyetinize arz etmek istiyorum. Efendim, ben,
biliyorsunuz, 24 Şubat tarihinde Bakan oldum. Bu gelişmeler, ondan önceki
tarihi kapsıyor; ancak, bununla birlikte, tabiî, SSK'nın, bu tür ihalelerdeki
yetkili mercii yönetim kuruludur; yani, Bakanın, ne bu ihalelerle bir ilgisi
vardır ne de zaten, direkt bu işlerin içerisine girmektedir. SSK Yönetim
Kurulu, bu konuda, gerekli işlemleri yapmakta ve ona göre karar almaktadır. Ben, Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanı olarak, 55 inci ve 56 ncı hükümet döneminde yerleştirilen genel
bir hizmet anlayışının devamıyla yükümlüyüm; o da, halkımızın -genel olarak-
sağlık sorunları ve halkımızın, gerek SSK gerek Bağ-Kur gerekse çalışma
yaşamındaki genel sorunlarıyla ilgili olarak bazı sorunlara somut çözümler
getirmektir ve Bakan olduktan sonra da, bu prensibi, elbette devam ettirmeye
çalıştım. Öncelikli hedeflerimiz,
hiç kuşkusuz, yurttaşlarımızın, daha sağlıklı bir sisteme kavuşabilmesi için,
başta emekli kuyruklarının önlenmesi ve 21 000'e yakın personel açığı olan
SSK'nın bu eksiğinin giderilmesi; öte yandan, yine, çalışanlarımızın, işçilerimizin,
emeklilerimizin, hiç kuşkusuz, modern, çağdaş ve insana yaraşır ölçüdeki sağlık
tesislerinde, sağlık merkezlerinde hizmet almasının sağlanmasıdır. Biz, bütün
mesaimizi, bütün gücümüzü, bütün sevgimizi ve yüreğimizi bunun için
kullanıyoruz; yurttaşlarımızın, daha iyi sağlık hizmetleri alması için,
elimizden gelen çabayı gösteriyoruz. Ben, değerli arkadaşıma
şunu vurgulamak isterim: Biz, ihalelerle ilgilenmiyoruz; sadece, halkın, daha
iyi hizmet alması için çaba gösteriyoruz. Onun için, genel yapı içinde, zaten,
SSK Yönetim Kurulunun yaptığı değerlendirmeler çerçevesinde, gündeme getirilen
bu konular da müfettişlerimiz tarafından incelenecektir; ama, naçizane bir
düşünce olarak, bence, ihalelerle uğraşmak yerine, daha çok, halkımızın, acaba,
sağlık sorunlarını bir adım ileriye nasıl götürürüz, belediyelerle, yerel
yönetimlerle işbirliği yaparak, halkımıza, ülkemize, bir yeni dispanseri nasıl
kazandırırız; onun arayışı, onun çabası içinde olmak, öyle sanıyorum ki, daha
anlamlı olacaktır. Saygılar sunuyorum. (DSP
sıralarından alkışlar) BAŞKAN – Teşekkür ediyorum
Sayın Bakan. NACİ TERZİ (Erzincan) –
Yolsuzluklar nasıl önlenecek? ASLAN POLAT (Erzurum) –
Bir şey sorabilir miyim Sayın Başkan? BAŞKAN – Buyurun Sayın
Polat. ASLAN POLAT (Erzurum) –
Sayın Başkan, bu İhale Yönetmeliğini, 55 inci hükümette, DSP'li bakanlar
çıkardılar, kendileri de uyguluyor. Kabul etmediğimiz o uygulamaları neden
yaptılar; benim dediğim hususlara neden cevap vermediler? BAŞKAN – Sayın Bakan cevap
verdi efendim. Gündemdışı ikinci söz,
Sigara Yasası uygulamasındaki aksaklıklar ve sağlığa zararları konusunda, Tokat
Milletvekili Sayın Ahmet Feyzi İnceöz'ün; buyurun Sayın İnceöz. (FP
sıralarından alkışlar) 2. – Tokat
Milletvekili Ahmet Feyzi İnceöz’ün, Tütün Mamullerinin Zararlarının Önlenmesine
Dair Kanunun uygulanmasındaki aksaklıklar ve sigaranın sağlığa zararlarına
ilişkin gündemdışı konuşması AHMET FEYZİ İNCEÖZ (Tokat)
– Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; sözlerime başlamadan önce,
hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. 17-19 Mart tarihleri
arasında, Amerika Birleşik Devletlerinde, Washington'da "sigara ve
çocuk" konulu uluslararası bir toplantı yapıldı. Toplantıya, Amerika
Birleşik Devleti parlamenterleri, Dünya Sağlık Örgütü ve Kanser Derneği gibi
pek çok gönüllü kuruluşların sponsorluğunda, 40'a yakın ülke iştirak etti.
Milletvekili ve bakanların iştirakiyle gerçekleştirilen bu toplantıya, ülkemizi
temsilen, kamuoyunda Sigara Kanunu diye bilinen, 7.11.1996 tarihinde, Yüce
Meclisimizin ittifakla kabul ettiği ve iftihar ettiğimiz, Tütün Mamullerinin
Zararlarının Önlenmesine Dair Kanun Teklifinin sahibi olmam hasebiyle, davetli
olarak ben de iştirak ettim. Toplantıda, sigaranın çocuklar üzerindeki olumsuz
etkileri her yönüyle değerlendirildi, tartışıldı ve bu konuda yapılması gereken
esaslar ortaya konuldu. Ben de, kanunumuzu orada
takdim edip, konuyla ilgili görüşlerimi arz ettim. Çoğu ülkenin sahip
olmadığı esasları içermesi bakımından, sigarayla ilgili kanunumuz, katılımcılar
tarafından ilgi ve takdirle karşılandı ve konuyla ilgili görüşlerini onlar da
belirttiler. Ne yazık ki, bu kadar
güzel olan kanunumuzun, üç seneye yakın bir zaman geçmesine rağmen,
uygulanmasındaki aksaklıklar nedeniyle gerekli faydayı temin edemediğini görmüş
durumdayız. Bu yönde, yine, tüm
dünyanın üzerinde hassasiyetle durduğu, erişkinleri aşıp, çocuklar nezdinde;
yani, erişkinler seviyesinde problemlerini halledip, sigara ve çocuk konusu
üzerine değinecek derecede bir mesafeye geldikleri noktada, maalesef, biz, daha
erişkinler seviyesindeyiz. Yine, iftihar ettiğimiz ve
-biraz önce belirttiğim gibi- bu kadar takdir toplayan kanunumuzun,
uygulamadaki aksaklıklarını bir kez daha dile getirmek istiyorum. "Öncelikle, pek çok
ülkede olmayan tütün ve tütün mamullerinin isim, marka veya alametler
kullanılarak, her ne suretle olursa olsun, reklam ve tanıtımının yapılması veya
bunların kullanılmasını teşvik ve özendirici kampanyalar düzenlenmesi yasaktır." Kanunun 3 üncü maddesinde bu esaslar
olmasına rağmen, yakınımızda bulunan Esenboğa Havaalanında, diğer
havaalanlarında ve her gün önünden geçtiğimiz marketlerde sigara firmalarının
logoları duruyor. Camel firmasına ait olan deve logosuyla Marlboro firmasının
meşhur logoları hâlâ vitrinleri süslüyor, bu konuda daha önceki çağrışımlarıyla
yine her türlü reklamı yapma imkânını bulabiliyorlar. Yine aynı maddede "18
yaşından küçüklere, tütün ve tütün mamulleri satışı yapılamaz" esasının
da, maalesef, gereği gibi uygulandığını söyleyemiyoruz. Hâlâ, bu konuda çocuk
denecek yaştaki kimselerin, 9-10 yaşlarında, hatta, daha da... (Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı) BAŞKAN – Sayın İnceöz,
size, yanlışlıkla 4 dakika vermiştim; onun için, 2 dakika ilave ediyorum
efendim. AHMET FEYZİ İNCEÖZ
(Devamla) – Teşekkür ederim. Tabiî, bu konuda, kanun
koyucular kadar, kanunun takibi konusunda yetkili mercilerin, İçişleri
Bakanlığının, Adalet Bakanlığının ve... Yine, kanunumuzda iftiharla sunduğumuz
ve orada, Amerika'da takdimimde, ön sıraya getirdiğim konunun, eğitim konusunun
da -ki, onu çok takdirle karşıladılar- uygulanması gerekir ki, 4 üncü maddenin
son paragrafında, "Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu ve özel televizyon
kurumları ayda en az 90 dakika tütün ve tütün mamulleri alışkanlıklarının
zararları konusunda uyarıcı ve eğitici mahiyette yayınlar yapmak
zorundadırlar" denilmektedir. Maalesef, bu konunun, sizlerin de bildiğiniz
gibi, yeteri derecede değil, hiç noktasında uygulandığını hepimiz üzüntüyle
izliyoruz. Burada RTÜK'ü tekrar uyarıyoruz ve bu konuyla ilgili biraz önce ifade
ettiğim, yetkili merciler tarafından bunun mutlaka; ama mutlaka uygulanması
gerekir. Elbette, yasakla bir yere
varılmaz; yasak konusundan ziyade, konunun eğitim, eğitim, eğitim diye
tanımladığımız ve eğitim araçları içerisinde de en önemli nokta olarak
gördüğümüz bu uygulamanın, ayda en az 90 dakika, radyo ve televizyon
kurumlarınca -özel televizyon kurumları da buna dahildir- uygulanması gerekir.
Özellikle, Sağlık Bakanlığının, Millî Eğitim Bakanlığının, üniversite
camiasının, otuza yakın dernek ve vakfın bir araya gelip ve üyesi olmaktan
şeref duyduğum sigara ve sağlık komitesi üyelerinin de içinde olduğu bir
organizasyonla, bu eğitici programlar hazırlanabilir düşüncesindeyim. Bir an
önce, dünyada takdirle izlediğimiz bu konuyu, yine, ben, değerli... (Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı) BAŞKAN – Teşekkür ediyorum
Sayın İnceöz. AHMET FEYZİ İNCEÖZ (Devamla) –Tamam bitiriyorum. Saygılar sunuyorum. (FP
sıralarından alkışlar) BAŞKAN –Efendim,
gündemdışı konuşmayı yanıtlamak üzere Hükümetten bir söz talebi var mı?..Yok. Gündemdışı üçüncü söz,
akaryakıt fiyatlarında yapılan ayarlamalar konusunda, İstanbul Milletvekili
Sayın Mustafa Baş'ın; buyurun. (FP sıralarından alkışlar) 3. –
İstanbul Milletvekili Mustafa Baş’ın, akaryakıt fiyatlarına yapılan son zamlara
ilişkin gündemdışı konuşması ve Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı A. Ziya
Aktaş’ın cevabı MUSTAFA BAŞ (İstanbul)
– Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; akaryakıt fiyatlarına yapılan son
zamlarla ilgili gündemdışı söz almış bulunmaktayım. Hepinizi saygıyla
selamlıyorum. Hepimizin takip ettiği
gibi, Ocak 1999'dan itibaren, yaklaşık iki aydır, akaryakıt tüketim fiyatlarına
yüzde 26 civarında bir zam yapılmıştır. Son ondört günde, 9 Marttan 23 Marta kadar, akaryakıt üç kez zamlanmıştır ve yüzde 11.46 civarında
tüketici fiyatları zamlanmıştır. Bugün, Türkiye'de tüketici
fiyatlarıyla, akaryakıt, Avrupa'daki birçok ülkelerden daha pahalı olarak
kullanılmaktadır. Almanya'da bir
ücretli, yaklaşık, 3 000-3 500 DÇM para alırken, otomobilinin deposunu 95 DÇM'ye
doldurmaktadır; yani, maaşının yaklaşık otuzbeşte 1'iyle otomobilinin
deposunu doldurabilmektedir. Türkiye'de ise, bir ücretli, yaklaşık,
maaşının yedide 1'iyle deposunu
doldurabilmektedir. Yapılan bu zamların
gerekçeleri zaman zaman hükümetler tarafından açıklanmaktadır. Dün de Sayın
Başbakan tarafından açıklandı. Belki, biraz sonra buraya çıkıp cevap verecek
olan -Hükümet adına- Sayın Bakan tarafından "efendim, dünya borsalarında
petrol fiyatları yükseliyor, bundan dolayı oluyor" diye izah edilecektir. 1996 yılında, dünya
borsalarında petrolün varili 18,5 dolar
iken, 1997'de yani, 54 üncü Hükümet döneminde 24 dolara çıkmıştır. 1998
yılında ise, ortalama 14 dolara düşmüştür; hatta, 1998 yılı içerisinde 9 dolara
kadar fiyatlar düşmüştür. Son üç dört günden beri ise, fiyatlar yaklaşık 15
dolara kadar çıkmıştır; OPEC'in aldığı bir kararla, fiyatlar 2-3 dolar
yükselmiştir. Şimdi, ne hikmetse,
akaryakıt fiyatları otomatiğe bağlandı diye, dünya borsalarındaki fiyatlar
hafif yükselince, hemen, Türkiye'de tüketiciye zam yapılıyor; ama, 24 dolardan
9 dolara, 8 dolara, 7 dolara düştüğü dönemlerde veya şu anda 15 dolar civarında
seyrederken, 18 aydan beri işbaşında bulunan bugünkü hükümetçe -ortağıyla
birlikte- bu otomatik hiç çalıştırılmıyor. Yani, otomasyon, otomatik, dünya
borsalarındaki yükselmeyi hemen kavrıyor, tüketiciyi hemen eziyor; ama, dünya
borsalarındaki düşüş yüzde 50'ler nispetinde olunca, otomasyon hiç anlamıyor ve
tüketici hiçbir zaman bu indirimden istifade edemiyor. Aslında, bu işin gerçeği
şudur: Şu anda, Türkiye, günde 30 trilyon faiz ödemektedir; faizciye, rantiyeye
ve tefeciye, günde 30 trilyon, Türkiye faiz ödemektedir. 1998 yılının
ortalaması günde 17 trilyon ödüyordu, şimdi 30 trilyon ödüyor. Bu yanlış
politikalar neticesinde, bu rantiyeye ödenecek olan, ödenen yüksek faizler,
bugün, zavallı halktan, fakir halktan, tüketiciden âdeta tahsil edilmektedir,
bu zamlarla tahsil edilmektedir. Bu halkı ezme
politikasından vazgeçmek zorundayız. Bakın, hükümetiniz, Kurban Bayramı
dolayısıyla tatili iki gün uzattı ve bunu, övüne övüne, halka bir müjde olarak
takdim etti; ama, hiç düşünüyor musunuz, son ikibuçuk ayda petrole yaptığınız
yüzde 26 zamla, bayram, halka zehir olmuştur; otobüse binip, hanımıyla, kızıyla
memleketine gidemiyor, arabasına binip dolaşamıyor. Dolayısıyla, bu yanlış
politikalar, maalesef ve maalesef, sonunda, halka ödetilmektedir. Diğer taraftan, onsekiz
aydır işbaşında bulunanlara söylüyorum: Onsekiz ay önce 1 paket tuz 23 900 lira
iken, bugün 100 bin lira olmuştur, yaklaşık yüzde 420 zam görmüştür. (Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı) BAŞKAN – Sayın Baş,
lütfen, bir dakika içerisinde toparlayın. MUSTAFA BAŞ (Devamla) –
Toparlıyorum Sayın Başkan. 1 kilo şeker 75 500 lira
iken, 275 bin lira olmuştur, yüzde 400 artış sağlanmıştır; 1 kilogram salça 134
bin liradan 450 bin liraya çıkarılmıştır; 1 litre ayçiçek yağı 209 bin liradan
550 bin liraya; 1 paket margarin 54 bin liradan 185 bin liraya; 1 kilo kıyma,
birbuçuk yılı aşkın hükümetleriniz döneminde, 600 bin liradan 2 milyon 700 bin
liraya çıkarılmıştır. Bütün bu yanlışların cevabı, elbette ki, 18 Nisanda
ezilen halk tarafından verilecektir. Bakınız, bugüne kadar,
milletvekilleri olarak, bizlere insanlar geliyordu; "oğlum, askerden
geldi, işsiz, kızım liseyi bitirdi..." Şimdi, insanlar, "Bakkalım
vardı, atölyem vardı, iflas ettim, ne olur bana bir iş bulun" diye
geliyor. Hükümetleriniz döneminde işsizlerin sayısı arttığı gibi, işi olanları
da işsiz hale getirdiniz, iş arar duruma getirdiniz! Hepinizi saygıyla
selamlıyorum. (FP sıralarından alkışlar) BAŞKAN – Teşekkür ediyorum
Sayın Baş. Buyurun Sayın Bakan. ENERJİ VE TABİî KAYNAKLAR
BAKANI A. ZİYA AKTAŞ (İstanbul) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
İstanbul Milletvekili Sayın Mustafa Baş'ın, bir nebze akaryakıttan, ama,
çoğunlukla tuzdan salçaya, şekere kadar çok geniş bir ölçekte aldığı bir
konuya, izin verirseniz, sadece akaryakıtla cevap vermekle yetineyim. Arkadaşımız, aslında, 1996
yılına, bundan üç yıl öncesine giderek, petrol fiyatlarındaki düşüş ve nihayet,
artıştan bahsetti. Size, 1996 yılındaki dolar fiyatının 80 bin lira olduğunu;
ama, dün itibariyle doların fiyatının 366 410 lira olduğunu hatırlatarak, izin
verirseniz, çok kısa bir süre içinde durumu özetlemeye çalışayım: Biliyorsunuz, ülkemizde
petrol sektörünün liberalleşme çalışmalarının ilk aşaması bundan tam on yıl
önce, 1989 yılında gerçekleşmiştir. 14 Haziran 1989 tarihinde kabul edilen 3571
sayılı Yasanın 15 inci maddesiyle sektöre fiyat serbestisi getirilmesine rağmen,
daha sonraki yıllarda, yasanın bu maddesi, ne yazık ki uygulanamamıştır. Çok uzun yıllardan beri,
Türkiye'de, akaryakıt fiyatları dünya fiyatlarının altında belirlenmesi
nedeniyle, devlet, bazen doğrudan, çoğunlukla devlet şirketleri kanalıyla
tüketiciye intikal eden akaryakıtı sübvanse etmiştir. Böylece, az önce
ezildiğini söylediği halk kitleleri, fazla kullanmadıkları bir ürünün bedelini
dolaylı bir biçimde yüklenmiş ve ülke içinde haksız kaynak aktarımlarına neden
olunmuştur. Geçmiş yıllarda, pompa
fiyatlarına paralel bir biçimde rafineri çıkış fiyatlarının da düşük düzeyde
tutulması, rafinaj sektörünün önünü tıkamıştır. Önemli tutarlarda yatırım
yapmak zorunda kalan Türkiye rafinaj sektörü, uğradığı bu zararlar nedeniyle,
değil yatırım yapmak, carî işlemlerini ve ödemelerini bile büyük bir güçlükle
yapabilir hale gelmiştir. Ülkemizin birincil enerji
ihtiyacı içinde yüzde 45 oranıyla en yüksek paya sahip olan petrol ve rafinaj
sektörünün, yıllarca zarar ederek, gerekli yatırımları zamanında yapmamasından
dolayı, ülkenin akaryakıt ihtiyacının karşılanamaması riski belirmiştir. Uzun
yıllar politik kararlara göre belirlenmiş olan akaryakıt fiyatlarının daha
rasyonel bir sisteme göre hesaplanması bir zorunluluk haline gelmiştir.
Böylece, yaklaşık çeyrek yüzyıldır ülkemizde sürdürülmekte olan ve rafinaj
sektörünün gelişimini önleyen fiyatlandırma yöntemi değiştirilmiş ve yurtdışı
fiyatlara göre rafineri çıkış fiyatlarını esas alan bir model uygulamaya
konulmuştur. Bu yeni sistem, ifade edilen yönleri bakımından rafinaj sektörü
için reform niteliğinde bir değişikliktir. Yine, bildiğiniz gibi bu uygulama, 1
Temmuz 1998 tarihinde; yani, 55 inci hükümet döneminde yürürlüğe konulmuştur. Bu yeni sisteme göre
gerçekleşen fiyat artışları incelendiğinde, 30 Haziran 1998, 28 Şubat 1999
tarihleri arasındaki sekiz aylık dönemde benzindeki fiyat artışı yüzde 27,
motorinde yüzde 39 ve 6 numaralı fuel–oilde yüzde 54 oranlarında
gerçekleşmiştir. Bu artışların ağırlıklı ortalaması yüzde 40 oranına tekabül
etmektedir. Aynı dönemde tüketici fiyat artışı ise, yüzde 41,6'dır. Tekrar
ediyorum: Bu dönemdeki artış yüzde 40; ama, tüketici fiyatlarındaki artış yüzde
41,6'dır. Bu rakamlar çerçevesinde, akaryakıt fiyatlarında aşırı artış
yapıldığından söz etmek mümkün değildir. Ancak, içinde bulunduğumuz mart ayında
petrol üreticisi ülkelerin üretimlerini kısma yönünde aldıkları kararlar
nedeniyle, petrol fiyatları, aybaşından beri geçen sürede -1 Martta 10 dolar 22
sent olan 1 varil hampetrol, 23 Mart tarihi itibariyle, 13 dolar 45 sent olmuştur-
yaklaşık olarak yüzde 30 oranında artmıştır. Bu yüzde 30 zammı yansıtmak
yerine, ancak, bunun yaklaşık yüzde 15'i yansıtılabilmiş, aradaki farkı da, bir
bakıma AFİF dediğimiz, Akaryakıt Fiyat İstikrar Fonuyla karşılamış bulunuyoruz.
Kısacası, sadece Sayın Baş
değil halkı düşünen, inansın ve güvensin ki, 56 ncı hükümet de bu halkın
ezilmesine karşıdır, ezilmemesi için elinden gelen her şeyi yapmaktadır,
yapacaktır. Saygılar sunuyorum. (DSP
sıralarından alkışlar) BAŞKAN – Teşekkür ediyorum
Sayın Bakan. Gündeme geçiyoruz. Bir Meclis araştırması
önergesi vardır; okutuyorum: B) GENSORU, GENEL GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI
VE MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGELERİ 1. – Isparta
Milletvekili Mustafa Köylü ve 24 arkadaşının, Uluslararası Çok Taraflı Yatırım
Anlaşması (MAI)’ın uygulanmasından doğabilecek sorunların araştırılması
amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/313) Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına 1995 yılında Dünya Ticaret
Örgütü (WTO) Anlaşmasının yürürlüğe girmesiyle ticaret dünyası, Uruguay Round
görüşmelerinde kararlaştırılan liberalizasyon taahhütlerinin tam ve zamanında
uygulanmasıyla çok taraflı ticaret sisteminin, küreselleşen dünya ekonomisinin
taleplerine ayak uydurması gibi iki önemli sorunla karşı karşıya kalmıştır. Artık,
ulusal ekonomilerin klasik sorunlarından ziyade, küreselleşmenin yarattığı
taleplerin karşılanması gibi meseleleri de ön plana çıkaran Amerika Birleşik
Devletleri, Türkiye'nin de üye olduğu OECD'yi bu yeni yapıya uydurmak durumunda
kalmıştır. Aslında, Avrupa Birliği, bu konuların Dünya Ticaret Örgütünde iyice
tartışılarak değerlendirilmesi gerektiğini belirttiği halde başarılı
olamamıştır. Yatırımların ve finansal
piyasaların gitgide serbestleşmesi, parlamenter sistemin ve demokrasinin daha
da kısıtlanmasına yol açabilecektir. Globalizme göre bütün dünya tek bir
pazardır. Sermayenin, mal, para, hizmet, sanayi yatırımı, hisse senedi gibi yatırımların
tümüne dünya çapında dolaşım özgürlüğü sağlanmakta, buna karşılık işgücünün
serbest dolaşımı alabildiğine kısıtlanmaktadır. OECD'nin en üst karar
organı olan Bakanlar Konseyinin 23-24 Mayıs tarihlerindeki toplantısında
çoktaraflı bir yatırım anlaşması yapılması kabul edilmiştir. Bu karar
çerçevesinde anlaşma görüşmesi için oluşturulan müzakere grubu, 26 Eylül 1995
tarihinden itibaren çalışmalarına başlamıştır. Türkiye Müzakere Grubu ve bağlı
çeşitli altgruplarda Hazine Müsteşarlığının koordinasyonunda, Hazine
Müsteşarlığı, Dışişleri Bakanlığı ve OECD nezdindeki Daimî Temsilciliğimiz
elemanlarıyla temsil edilmiştir. Müzakerelerde, yatırımlar, en önemli konu
olarak belirlenmiştir. Yukarıda zikredilen bütün
bu hususlar değerlendirildiğinde, toplantıda ülkemizin pozisyonu nasıl
belirlenmiştir? Türkiye'nin yalnız kültürel konularda çekince koyduğu
Uluslararası Çok Taraflı Yatırım Anlaşması (Multiateral Agreement on
Investment) ya da kısa adıyla MAI, yabancıların kârlılıklarını hukukî yönden
güvence altına alırken, ulusal egemenliğimizin ve bağımsızlığımızın çok uluslu
şirketler karşısında ne şekilde korunacağının, ülkemizin kalkınması ve ulusal
bağımsızlığımızın güvencesini oluşturan kamu kuruluşlarımızın
özelleştirilmesinin yaratacağı etkilerin, doğal kaynakların
değerlendirilmesinde nasıl politikaların oluşturulacağının, çevrenin
korunmasının nasıl sağlanacağı konularının araştırılması, çalışanların bu
durumdan nasıl etkileneceğinin araştırılması, hukuk sistemimizi nasıl
etkileyeceği, yatırımların gelmesi karşılığında, yabancıların, Danıştayın
kaldırılmasına yönelik taleplerine karşı ne tür önlemlerin alınacağının
araştırılması amacıyla Anayasanın 98 inci İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri
gereğince Meclis araştırması açılmasını arz ederiz. Saygılarımızla. 1. Mustafa Köylü (Isparta) 2. Mehmet Salih Katırcıoğlu (Niğde) 3. Saffet Benli (İçel) 4. Muhammet Polat (Aydın) 5. Mehmet Emin Aydınbaş (İçel) 6. Naci Terzi (Erzincan) 7. Metin Perli (Kütahya) 8. Nurettin Aktaş (Gaziantep) 9.Cemalettin Lafçı (Amasya) 10. Bekir Sobacı (Tokat) 11. Mustafa Kemal Ateş (Kilis) 12. Yakup Budak (Adana) 13. Feti Görür (Bolu) 14. Sacit Günbey (Diyarbakır) 15. Hüseyin Olgun Akın (Ordu) 16. Suat Pamukçu (Bayburt) 17. Osman Yumakoğulları (İstanbul) 18.Veysel Candan (Konya) 19. Bahri Zengin (İstanbul) 20. Sıtkı Cengil (Adana) 21. Şaban Şevli (Van) 22. İsmail Özgün (Balıkesir) 23. Sait Açba (Afyon) 24. Sıddık Altay (Ağrı) 25.Mehmet Altan
Karapaşaoğlu (Bursa) BAŞKAN – Önerge gündemde
yerini alacak ve Meclis araştırması açılıp açılmaması konusundaki öngörüşme
sırasında yapılacaktır. Gündemin "Kanun
Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmına
geçiyoruz. Önce, yarım kalan işlerden
başlıyoruz. III. – KANUN TASARI VE TEKLİFLERİYLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER 1. – Bayburt
Milletvekili Ülkü Güney ve Ankara Milletvekili Yücel Seçkiner’in, 1076 Sayılı
Yedek Subaylar ve Yedek Askerî Memurlar Kanunu ile 1111 Sayılı Askerlik
Kanunlarında Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ve İçtüzüğün 37 nci
maddesine göre doğrudan gündeme alınma önergesi (2/669) (S. Sayısı : 338) BAŞKAN – 4 üncü sırada yer
alan, Bayburt Milletvekili Ülkü Güney ve Ankara Milletvekili Yücel Seçkiner'in,
1076 sayılı Yedek Subaylar ve Yedek Askerî Memurlar Kanunu ile 1111 sayılı
Askerlik Kanunlarında Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanun Teklifinin maddeleri,
üzerindeki önergelerle birlikte, geçen Birleşimde, İçtüzüğün 88 inci maddesine
göre Komisyona geri verilmişti. Komisyon, raporunu henüz
vermediğinden, teklifin görüşmelerini erteliyoruz. 2. – Kamu
Görevlileri Sendikaları Kanunu Tasarısı ile Antalya Milletvekili Deniz Baykal
ve 39 arkadaşının, İstanbul Milletvekili Gürcan Dağdaş ve 6 arkadaşının,
Trabzon Milletvekili Yusuf Bahadır ve 9 arkadaşının, İstanbul Milletvekili
Ercan Karakaş ve 7 arkadaşının aynı mahiyetteki kanun teklifleri ve İstanbul
Milletvekili Ercan Karakaş ve 2 arkadaşının İşçi ve Memur Emeklileri ile
Bunların Dul ve Yetimlerinin Sendikalaşmasına İlişkin Kanun Teklifi ve Sağlık,
Aile, Çalışma ve Sosyal İşler ve Plan ve Bütçe komisyonları raporları (1/702,
2/224, 2/929, 2/1000, 2/1023, 2/1024) (S. Sayısı : 553) (1) BAŞKAN – 5 inci sırada yer
alan, Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu Tasarısı ile Antalya Milletvekili
Deniz Baykal ve 39 Arkadaşının, İstanbul Milletvekili Gürcan Dağdaş ve 6
Arkadaşının, Trabzon Milletvekili Yusuf Bahadır ve 9 Arkadaşının, İstanbul Milletvekili
Ercan Karakaş ve 7 Arkadaşının Aynı Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve İstanbul
Milletvekili Ercan Karakaş ve 2 Ar- (1) 553 S. Sayılı Basmayazı 4.3.1998 tarihli 62 nci
Birleşim tutanağına eklidir. kadaşının İşçi ve Memur
Emeklileri ile Bunların Dul ve Yetimlerinin Sendikalaşmasına İlişkin Kanun
Teklifinin görüşmelerine devam edeceğiz. Komisyon?.. Burada. Hükümet?.. Burada. Sayın milletvekilleri,
geçen birleşimde tasarının 24 üncü maddesi üzerindeki iki önerge geliş sırasına
göre okutulmuş, aykırı ilk önergenin görüşülmesi tamamlanmış; ancak, yapılan
oylamada karar yetersayısı bulunamamıştı. Şimdi, bu önergeyi tekrar
okutup, oylarınıza sunacağım. NİHAT MATKAP (Hatay) –
Karar yetersayısını arayacaksınız değil mi? BAŞKAN – Önergeyi
okuttuktan sonra, talebinizi almış gibi işlem yapacağım efendim. Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına Görüşülmekte olan 553 sıra
sayılı kanun tasarısının 24 üncü maddesinin birinci fıkrasının aşağıdaki
şekilde değiştirilmesini saygılarımızla arz ederiz. "İşyerinde, kurumun
yer aldığı hizmet kolunda çalışan kamu görevlilerinin yarısınından fazlasını
üye kaydetmiş olması sebebiyle toplugörüşmeye hak kazanmış olan sendikalar,
işyeri temsilcisi seçmeye yetkilidir." Muhammet
Polat (Aydın) ve
arkadaşları Gerekçe: İşyerinde
çoğunluğu kazanmış sendika kadar... BAŞKAN – Sayın
milletvekilleri, şimdi oylayacağımız önergeye Hükümet ve komisyon katılmamıştı.
Oylamada karar yetersayısı
arayacağım. Oylama için 5 dakika süre
veriyoruz. Oylama işlemini
başlatıyorum. Süresi içinde elektronik
sisteme giremeyen arkadaşlarımızın teknisyen arkadaşlarımıza onaylatarak pusula
göndermelerini rica ediyorum. (Elektronik cihazla oylama
yapıldı) BAŞKAN – Sayın milletvekilleri,
karar yetersayısı yoktur. Saat 16.00'da toplanmak
üzere, birleşime ara veriyorum. Kapanma Saati : 15.48 İKİNCİ OTURUM Açılma Saati : 16.00 BAŞKAN : Başkanvekili Uluç GÜRKAN KÂTİP ÜYELER : Hüseyin YILDIZ (Mardin), Ünal YAŞAR
(Gaziantep) BAŞKAN – Sayın
milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 63 üncü Birleşiminin İkinci
Oturumunu açıyorum. Kamu Görevlileri
Sendikaları Kanunu Tasarısının 24 üncü maddesi üzerindeki bir önergenin
oylamasında karar yetersayısının aranması istenmişti; yapılan oylamada karar
yetersayısı bulunamadığı için, birleşime ara vermiştim. Çalışmalarımıza kaldığımız
yerden devam ediyoruz. III. – KANUN
TASARI VE TEKLİFLERİYLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER
İŞLER (Devam) 2. – Kamu
Görevlileri Sendikaları Kanunu Tasarısı ile Antalya Milletvekili Deniz Baykal
ve 39 arkadaşının, İstanbul Milletvekili Gürcan Dağdaş ve 6 arkadaşının,
Trabzon Milletvekili Yusuf Bahadır ve 9 arkadaşının, İstanbul Milletvekili
Ercan Karakaş ve 7 arkadaşının aynı mahiyetteki kanun teklifleri ve İstanbul
Milletvekili Ercan Karakaş ve 2 arkadaşının İşçi ve Memur Emeklileri ile
Bunların Dul ve Yetimlerinin Sendikalaşmasına İlişkin Kanun Teklifi ve Sağlık,
Aile, Çalışma ve Sosyal İşler ve Plan ve Bütçe komisyonları raporları (1/702,
2/224, 2/929, 2/1000, 2/1023, 2/1024) (S. Sayısı : 553) (Devam) BAŞKAN – Komisyon ve
Hükümet yerinde. Şimdi, oylamayı yeniden
yapacağım ve karar yetersayısını arayacağım. Oylama başlamıştır;
süremiz 5 dakikadır. (Elektronik cihazla oylama
yapıldı) BAŞKAN – Sayın
milletvekilleri, oylama işlemi tamamlanmıştır. Karar yetersayısı yoktur;
bir daha denememiz halinde de bulunması olanağı görülmemektedir. Kanun tasarı ve
tekliflerini sırasıyla görüşmek için, 25 Mart 1999 Perşembe günü saat 15.00’de
toplanmak üzere, birleşimi kapatıyorum. Kapanma Saati : 16.10 IV. – SORULAR VE CEVAPLAR A) YAZILI SORULAR
VE CEVAPLARI 1. – Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın, Bursa’da
kamu kuruluşlarınca yürütülen projelere ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet
Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Hikmet Uluğbay’ın cevabı (7/6848) 11.2.1999 Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Aşağıdaki sorularamın
yazılı olarak cevaplandırılmak üzere Sayın Başbakana yöneltilmesi hususunu arz
ve talep ederim. Ertuğrul
Yalçınbayır Bursa Sorular : 1. Bursa’da kamu
kurumlarınca yürütülmekte olan proje sayısı, projenin sektörlere göre dağılımı
nedir? 2. Projelerin toplam
değeri bugünkü fiyatlarla ne kadardır? 3. Bursa’daki projelerin
ortalama bitirilme süresi ne kadardır? 4. Bursa’da kritik ve
öncelikli projeleriniz nelerdir? 5. Bursa’ya 1999 yılı
yatırım programında tahsis edilen yatırım miktarı nedir? 6. Devletin Bursa’dan elde
ettiği toplam geliri unsurları ile birlikte açıklar mısınız? T.C. Devlet Bakanlığı ve Başbakan Yardımcılığı 22.3.1999 Sayı : B.02.0.002(16)962 Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına İlgi : a)
TBMMBaşkanlığının 18.2.1999 tarihli ve Kan. Kar. Md.
A.01.0.GNS.0.10.00.02-766848-17090/39514 sayılı yazısı. b) Başbakanlığın 24.2.1999
tarihli ve B.02.0.KKG.0.12/106-920-11/984 sayılı yazısı. Bursa Milletvekili
Ertuğrul Yalçınbayır tarafından Sayın Başbakanımıza tevcih edilen yazılı soru
önergesi incelenmiştir. 1999 Yılı Yatırım
Programının hazırlanmadığı, buna mukabil 6 aylık geçici bir bütçe çıkarılmış
bulunduğu, Geçici Bütçede yatırım kalemleriyle ilgili olarak yatırımcı
kuruluşlara her ay 1998 yılı toplam yatırım ödeneklerinin % 10’u kadar harcama
yetkisi verildiği bilinmektedir. Diğer taraftan 1998 yılı yatırım gerçekleşme
rakamları da henüz netlik kazanmamıştır. Bu sebeple adı geçen soru önergesinde
yöneltilen sorulara elde mevcut verilerle cevap verilebilmektedir. 1. Bursa’da kamu
kuruluşlarınca yürütülmekte olan proje sayısı ve sektörlere göre dağılımını
gösteren bir tablo yazımız ekinde verilmektedir. 2. Projelerin 1998 yılı
fiyatlarıyla değerleri de adı geçen tabloda gösterilmiş bulunmaktadır. 3. Bursa’daki projelerin
ortalama bitirilme süresi, önümüzdeki yıllarda programa yeni proje alınmaması
ve projelere 1998 yılı ödenekleri seviyesinde tahsis yapılması varsayımıyla 3,8
yıldır. 4. Bursa’daki kritik ve
öncelikli projeler şunlardır : – Bursa Doğalgaz Santralı – Bursa-Karacabey Devlet
Yolu – Bursa-İnegöl-Bozüyük
Devlet Yolu – (Bursa-İnegöl)
Ayr.-Yenişehir Devlet Yolu – Bursa Çevreyolu – Anadolu Otoyolu Dilovası
Ayr.-Orhangazi Otoyolu (İzmir Körfez Köprüsü dahil) – Bursa Yenişehir
Havaalanı İnşaatı – Bursa Mustafakemalpaşa
Organize Sanayi Bölgesi 5. Geçici Bütçe uygulamasına göre, 1999 yılı ilk altı aylık dönemi
itibariyle, muhtelif iller yatırımlarından Bursa’ya isabet edenler hariç, Bursa
İli yatırımları için kuruluşlara yaklaşık 67 149 153 milyon TL. harcama
imkânı verilmiş bulunmaktadır. 6. Devletin Bursa’dan elde
ettiği toplam gelir ve unsurlarına ilişkin bilgiler Maliye Bakanlığından talep
edilmiş olup, teminini takiben ayrıca bildirilecektir. Bilgilerinize arz ederim. Hikmet
Uluğbay Devlet
Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı 2. – Afyon Milletvekili Nuri Yabuz’un, 1996 yılında
pancar ekimi yapan üreticilere bu yıl pancar ekme izni verilip verilmeyeceğine
ilişkin Başbakandan sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Metin Şahin’in yazılı
cevabı (7/6849) Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Aşağıdaki sorularımın
Başbakan Sayın Bülent Ecevit tarafından yazılı olarak cevaplandırılması
hususunda gereğini arz ederim. Saygılarımla. 11.2.1999 Nuri
Yabuz Afyon 1. 1996 yılında pancar
ekimi yapan üreticilerin bu yıl, yani 1999 ekim mevsiminde ekim yapabilmelerine
imkân veren bir uygulama sözkonusudur. Bu uygulama ile ülke ve üretici
ihtiyaçları ne derece karşılanabilecektir? 2. Bir sanayi bitkisi olan
Pancarın üretiminde 1996 yılı için geçerli olan üretim rakamlarının 1999 yılı
için de geçerli olacağı esasına dayanan böyle bir uygulamanın bilimsel ve
teknik bir dayanağı var mıdır? 3. Pancar ekim sahalarının
artırılması düşünülüyorsa, bu, hangi kriterlere göre ve ne zaman yapılacaktır? 4. 1996 yılında ekim
yapmış olup 1999 yılında ekim yapma hakkı kazanan üreticilerden bazılarının
pancar ekmeme kararı almaları durumunda yaşanacak olan sıkıntının çözümü için
1996 yılından sonra ekim yapmış olan üreticilere ekim yapma izni verilecek
midir? T.C. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı 23.3.1999 Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği Sayı : B.14.0.BHİ.01-99 Konu : Yazılı Soru
Önergesi Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına İlgi : 18.2.1999 tarih ve
A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/6849-17091/39523 sayılı yazınız. Başbakanlık Kanunlar ve
Kararlar Genel Müdürlüğünün 24.2.1999 tarih ve B.02.0.KKG.0.12/106-920-12/981
sayılı yazısı. Afyon Milletvekili Nuri
Yabuz’un, Sayın Başbakana tevcih ettiği ancak Sayın Başbakan tarafından
kendileri adına koordinatörlüğümde cevaplandırılması istenilen (7/6849) esas
nolu yazılı soru önergesiyle ilgili cevabımız ekte takdim edilmiştir. Bilgilerinizi ve gereğini
arz ederim. Metin
Şahin Sanayi
ve Ticaret Bakanı Afyon Milletvekili Nuri Yabuz’un Yazılı Sorularına İlişkin Cevaplarımız Cevap 1-4 : 1999 yılında; a) 1996 yılında pancar
üretip, ürettikleri pancarları teslim eden üreticiler, b) Münavebe sahasında yeri
olupta, 1996 yılında ekim yapmayan fakat 1997 ve 1998 yıllarında pancar üretmiş
üreticiler, c) 1996 yılında pancar
ekmiş olmasına rağmen mücbir sebeplerden dolayı pancarı tahrip olmuş ve bir
raporla tespiti yapılmış üreticiler, d) 1999 yılından itibaren
pancar üretimine başlamak üzere özel münavebe yaptırmış üreticiler, pancar
ekimi yapacaklardır. Cevap 2-3 : 1996 yılında 11 milyon 414
bin ton pancar üretilmiştir. 1999 yılı üretim kotası ise 15 milyon 700 bin ton
olarak belirlenmiştir. Pancar kotaları; iç
tüketim için ihtiyaç duyulan şeker miktarı, fabrikaların pancar işleme
kapasiteleri, nominal kampanya süreleri ile üretici talepleri dikkate alınarak
tespit edilmektedir. 1998 yılında pancar üretim
kota miktarı 13 milyon 500 bin ton olarak belirlenmesine rağmen, 1999 yılındaki
kota miktarı bir önceki yıla göre miktar olarak 2 milyon 200 bin ton ve oran
olarak % 16.3 artırılarak 15 milyon 700 bin ton olarak tespit edilmiştir. BİRLEŞİM 63’ÜN SONU BAZI TABLOLAR FİLME ALINDIĞINDAN
ÇEVİRİ YAPILMADI |
|