Yazılı ve Sözlü Sorular Araştırma Komisyonları Soruşturma Komisyonları
                                                                      Son Tutanak Tutanak Sorgu Tutanak Metinleri Gizli Oturum Tutanakları
                                                                                                                                            Uluslararası Komisyonlar Dostluk Grupları
                                                                                      Genel Sekreterlik Mevzuat Telefon Rehberi Etik Komisyon Duyurular

 DÖNEM : 20                                        CİLT : 71                                    YASAMA YILI : 4

 

 

T. B. M. M.

TUTANAK DERGİSİ

 

62 nci Birleşim

23 . 3 . 1999  Salı

 

 

 

İ Ç İ N D E K İ L E R

 

  I. – GEÇEN TUTANAK ÖZETİ

 II. – GELEN KÂĞITLAR

III. – BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A)  GÜNDEMDIŞI KONUŞMALAR

1. – Kayseri Milletvekili Abdullah Gül’ün, Fazilet Partisi hakkında kapatılması istemiyle suç duyurusunda bulunulmasına ilişkin gündemdışı konuşması

2. – Adana Milletvekili Orhan Kavuncu’nun, 21 Mart 1999 Pazar günü Genel Kurulda meydana gelen olaylara ilişkin gündemdışı konuşması

3. – Aydın Milletvekili Sema Pişkinsüt’ün, ülkemizin iç ve dış turizmiyle ilgili gelişmelere ilişkin gündemdışı konuşması

B) GEÇEN TUTANAK HAKKINDA KONUŞMALAR

1. – Van Milletvekili Mahmut Yılbaş’ın, geçen tutanak hakkında konuşması

C) TEZKERELER VE ÖNERGELER

1. – (9/27) esas numaralı Meclis Soruşturması Komisyonu Başkanlığının, Komisyonun görev süresinin uzatılmasına ilişkin tezkeresi (3/1947)

 

2. – Malatya Milletvekili Fikret Karabekmez’in, Malatya İl Merkezinde Fırat ve Beydağı Adında İki İlçe Kurulması ve Mevcut Yeşilyurt ile Battalgazi İlçe Belediyeleri de Dahil Edilmek Suretiyle Malatya Büyükşehir Belediyesi Kurulması Hakkında Kanun Teklifinin (2/509) doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/433)

3. – Van Milletvekili Mahmut Yılbaş’ın, Seçimlerle İlgili Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifinin (2/1282) doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/434)

IV. – SEÇİMLER

A) KOMİSYONLARDA AÇIK BULUNAN ÜYELİKLERE SEÇİM

1. – (9/28) esas numaralı Meclis Soruşturması Komisyonunda açık bulunan üyeliğe seçim

2. – (9/31) esas numaralı Meclis Soruşturması Komisyonunda açık bulunan üyeliğe seçim

3. – (9/34) esas numaralı Meclis Soruşturması Komisyonunda açık bulunan üyeliğe seçim

V. – KANUN TASARI VE TEKLİFLERİYLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER

1. – Bayburt Milletvekili Ülkü Güney ve Ankara Milletvekili Yücel Seçkiner’in, 1076 sayılı Yedek Subaylar ve Yedek Askerî Memurlar Kanunu ile 1111 sayılı Askerlik Kanunlarında Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ve İçtüzüğün 37 nci Maddesine göre doğrudan gündeme alınma önergesi (2/669) (S. Sayısı : 338)

2. – Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu Tasarısı ile Antalya Milletvekili Deniz Baykal ve 39 arkadaşının, İstanbul Milletvekili Gürcan Dağdaş ve 6 arkadaşının, Trabzon Milletvekili Yusuf Bahadır ve 9 arkadaşının, İstanbul Milletvekili Ercan Karakaş ve 7 arkadaşının aynı mahiyetteki Kanun Teklifleri ve İstanbul Milletvekili Ercan Karakaş ve 2 arkadaşının İşçi ve Memur Emeklileri ile Bunların Dul ve Yetimlerinin Sendikalaşmasına İlişkin Kanun Teklifi ve Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler ve Plan ve Bütçe komisyonları raporları (1/702, 2/224, 2/929, 2/1000, 2/1023, 2/1024) (S. Sayısı: 553)

VI. – SORULAR VE CEVAPLAR

A) YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI

1. – Karaman Milletvekili Zeki Ünal’ın, bir şahsın Konya SSKHastanesinden aldığı iş göremezlik raporuna ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Hakan Tartan’ın yazılı cevabı (7/6800)

2. – Adana Milletvekili Orhan Kavuncu’nun, 1998 yılı yer fıstığı, mısır ve soya rekoltesine ilişkin sorusu ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mahmut Erdir’in yazılı cevabı (7/6845)

3. – BursaMilletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın, Bursa’da SSK yatırımları ile ilgili projelere ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Hakan Tartan’ın yazılı cevabı  (7/6859)

I. – GEÇEN TUTANAK ÖZETİ

 

TBMM Genel Kurulu saat 15.00’te açılarak iki oturum yaptı.

Romanya ile Bulgaristan’a gidecek olan Dışişleri Bakanı İsmail Cem’e, Devlet Bakanı Şükrü Sina Gürel’in vekâlet etmesinin uygun görülmüş olduğuna ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkereleri ile,

Denizli Milletvekili Hasan Korkmazcan’ın, TBMM Başkanvekilliğinden ve Anavatan Partisinden,

Kayseri Milletvekili İbrahim Yılmaz’ın, Adalet Komisyonu üyeliğinden,

Çekildiklerine ilişkin önergeleri;

Genel Kurulun bilgisine sunuldu.

Başkanlıkça:

DTPGrubunun, 20 Mart 1999 Cumartesi günü Danışma Kuruluna yaptığı toplantı çağrısının, TBMM Başkanı tarafından, TBMM’nin çalışma gün ve saatlerinin yeniden belirlenmesi konusuyla sınırlandırıldığına; seçimlerin yapılmasının yeniden değerlendirilmesi konusunun -İçtüzüğe göre- Danışma Kurulunun görev alanı dışında bulunduğunun belirlendiğine ve bu yönde yapılan Danışma Kurulu toplantısı çağırısına DTPGrubunun itiraz etmediğine;

TBMMBaşkanlığına DTPGrup Başkanı Mahmut Yılbaş imzasıyla verilen yerel seçimlerin genel seçimlerden ayrılması önerisinin, aynı gün (21 Mart 1999) 17385 sayılı yazısıyla ve TBMMBaşkanı imzasıyla, Anayasanın 77 ve İçtüzüğün 95 inci maddeleri uyarınca Anayasa Komisyonuna havale edildiğine; bu havale işleminin “gelen kâğıtlar” listesinde yer aldığına ve bu havale işlemine de itiraz edilmediğine;

TBMM Başkanlığınca Anayasa Komisyonuna havale edilen DTPönerisinin fotokopisinin, bir üst yazıyla, TBMMGenel Kurulunda işleme konu olduğuna; bu hususta bir usul görüşmesi açılarak bu hususun oylandığına; fakat, bu hususta bir de İçtüzüğe ve yasalara uygun bir işlem ve Meclis kararı bulunduğuna; bu husustaki görüşmelerin her halukârda Anayasa Komisyonu raporunun Genel Kurula gelmesiyle birlikte yapılacağına ve bu nedenle, önerinin gündemden çıkarıldığına;

İlişkin bir açıklamada bulunuldu.

Başbakan Bülent Ecevit ve Bakanlar Kurulu Üyeleri hakkında Genel Kurulun 20.3.1999 tarihli 59 uncu Birleşiminde yapılan gensoru görüşmeleri sırasında verilen güvensizlik önergesinin, elektronik cihazla yapılan açık oylaması sonucunda, Anayasada belirtilen salt çoğunluk sağlanamadığı için kabul edilmediği açıklandı.

DTP Grup Başkanvekili Van Milletvekili Mahmut Yılbaş’a, Başkanlığa hakaret ettiği gerekçesiyle bir kınama cezası verildi.

Başkanlık Divanında açık bulunan ve Anavatan Partisine düşen Başkanvekilliğine, Ankara Milletvekili Yücel Seçkiner,

Anayasa Komisyonunda açık bulunan ve Anavatan Partisine düşen üyeliğe, İzmir Milletvekili Işın Çelebi,

Adalet Komisyonunda açık bulunan ve Anavatan Partisine düşen üyeliğe de Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır,

Gruplarınca aday gösterilerek seçildiler.

Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 83 üncü Maddesinin Değiştirilmesine Dair Kanun Teklifinin (S. Sayısı : 232) (2/676) ikinci görüşmelerinde, teklifin 1 inci maddesinin, yapılan gizli oylama sonucunda kabul edilmediği, 2 nci maddesi 1 inci maddeye bağlı olduğundan bu maddenin oylamasına gerek olmadığı ve teklifin, reddedildiği için gündemden çıkarıldığı açıklandı.

Van Milletvekili Mahmut Yılbaş, İçtüzüğün 158 inci maddesi uyarınca bir konuşma yaptı.

23 Mart 1999 Salı günü saat 15.00’te toplanmak üzere, birleşime 18.40’ta son verildi.

Uluç Gürkan

Başkanvekili

                      Haluk Yıldız                                                         Ünal Yaşar                                                   Kastamonu              Gaziantep                                                               Kâtip Üye                               Kâtip Üye

 

                                                                                                      No. : 75

II. – GELEN KÂĞITLAR

23.3.1999 SALI

Rapor

1. – Türkiye Bilimler Akademisinin Kurulması Hakkında 497 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ve Adalet ve Plan ve Bütçe komisyonları raporları (1/223) (S.Sayısı: 793) (Dağıtma tarihi: 23.3.1999) (GÜNDEME)

Sözlü Soru Önergeleri

1.– Şanlıurfa Milletvekili Abdülkadir Öncel’in, güneydoğuya yardım paketine ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1260) (Başkanlığa geliş tarihi: 19.3.1999)

2.– Şanlıurfa Milletvekili Abdülkadir Öncel’in, Halfeti’de Birecik Barajı inşaatı sebebiyle yapılan istimlakların bedellerine ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1261) (Başkanlığa geliş tarihi: 19.3.1999)

Yazılı Soru Önergeleri

1.– Nevşehir Milletvekili Mehmet Elkatmış’ın, İran-Türkiye Doğalgaz Boru Hattına ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/6934) (Başkanlığa geliş tarihi: 19.3.1999)

2.– Nevşehir Milletvekili Mehmet Elkatmış’ın, Nevşehir İlindeki Belediyelere yapılan yardımlara ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/6935) (Başkanlığa geliş tarihi: 19.3.1999)

3.– Şanlıurfa Milletvekili Abdülkadir Öncel’in, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının tutumuna ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/6936) (Başkanlığa geliş tarihi: 19.3.1999)

4.– Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın, Bursa-Orhangazi-Gedelek Köyü- Açmatepe mevkiinde kurulacak çimento fabrikasına ilişkin Çevre Bakanından yazılı soru önergesi (7/6937) (Başkanlığa geliş tarihi: 20.3.1999)

5.– Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın, Asil Çelik A.Ş.’nin çevre kirliliğine yol açtığı iddialarına ilişkin Çevre Bakanından yazılı soru önergesi (7/6938) (Başkanlığa geliş tarihi: 20.3.1999)

6.– İzmir Milletvekili Sabri Ergül’ün, güneydoğuda yaralanan bir erin yasal tazminatının ne zaman ödeneceğine ilişkin Millî Savunma Bakanından yazılı soru önergesi (7/6939) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.3.1999)

7.– İzmir Milletvekili Sabri Ergül’ün, bir işçi emeklisinin SSK’ya iade etmesi istenen paraya ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/6940) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.3.1999)

8.– İzmir Milletvekili Sabri Ergül’ün, İzmir-Menderes-Bulgurca Köyünde baraj yapımı nedeniyle bir şahsa tahsis edilen evin teslim edilmemesine ilişkin Devlet Bakanından (Mustafa Yılmaz) yazılı soru önergesi (7/6941) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.3.1999)

9.– Erzurum Milletvekili Aslan Polat’ın, bazı inşaatların bitirilme sürelerine ve tenzilat oranlarına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/6942) (Başkanlığa geliş tarihi: 22.3.1999)

Meclis Araştırması Önergesi

1.– Isparta Milletvekili Mustafa Köylü ve 24 arkadaşının, Uluslararası Çok Taraflı Yatırım Anlaşması (MAI)’nın uygulanmasından doğabilecek sorunların araştırılması amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi  (10/313) (Başkanlığa geliş tarihi: 22.3.1999)

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

BİRİNCİ OTURUM

Açılma Saati : 15.00

23 Mart 1999 Salı

BAŞKAN : Başkanvekili Uluç GÜRKAN

KÂTİP ÜYELER : Haluk YILDIZ (Kastamonu), Ünal YAŞAR (Gaziantep)

BAŞKAN – Türkiye Büyük Millet Meclisinin 62 nci Birleşimini açıyorum.

Gündeme geçmeden önce, üç arkadaşıma gündemdışı söz vereceğim.

MAHMUT YILBAŞ (Van) – Sayın Başkan, gündemdışı konuşmalara geçmeden önce, İçtüzüğün 58 ve 163 üncü maddesine göre söz istiyorum efendim.

BAŞKAN –Sayın Yılbaş, 163 üncü maddeye göre söz isteme hakkınız yok, 58’e göre söz isteme hakkınız var; ama, gündemdışı konuşmalardan sonra gereğini yerine getireceğim.

MAHMUT YILBAŞ (Van) – Niçin 163’e göre söz hakkım yok?

BAŞKAN – Söz hakkı tanımıyor size de, ondan efendim.

MAHMUT YILBAŞ (Van) – Niçin efendim?

BAŞKAN – Okuyun efendim; niçinini; ben, ne anlatayım!..

MAHMUT YILBAŞ (Van) – 163 üncü maddeyi siz okuyun o zaman!

BAŞKAN – Okudum şimdi efendim.

MAHMUT YILBAŞ (Van) – Okuyun efendim, o zaman...

BAŞKAN –  Okudum efendim... Ezbere konuşmam...

MAHMUT YILBAŞ (Van) – Bakınız...

BAŞKAN – Sayın Yılbaş, lütfen... Yani, şu Meclisin çalışmalarını... Size diyorum ki, 58’e göre ne söyleyecekseniz söylersiniz... (DTP sıralarından gürültüler) 58’e göre..

Gündemdışı konuşmalara geçtim; ondan sonra söz vereceğim. 163, size -okursanız- söz hakkı vermiyor.

MAHMUT YILBAŞ (Van) – Sayın Başkanım, müsaade eder misiniz...

BAŞKAN – Sayın Yılbaş, lütfen...

MAHMUT YILBAŞ (Van) – Sayın Başkanım, müsaade eder misiniz...

BAŞKAN – Gündemdışı ilk söz, Sayın Abdullah Gül’ün; buyurun efendim. (FP sıralarından alkışlar)

MAHMUT YILBAŞ (Van) – Bakınız, Sayın Başkan, lütfen... Siz Tüzüğü uygulamamakta ısrarlıysanız, tutumunuzda haklı olabilirsiniz; ama, bir kanun adamı olarak -ki, Başkanvekili olarak, bir kanun adamı olmanız lazım- 163’e göre, sizin, söz hakkı vermeniz lazım bana. Siz, dün “kınama cezası vermedim” diyorsunuz...

BAŞKAN – Dünkü birleşim kapanırken, böyle bir işlem yoktur dedim efendim.

MAHMUT YILBAŞ (Van) –  Efendim, tutanaklarda “kınama cezası verdim” diye kayıt var.

BAŞKAN – Böyle bir işlem yoktur diye beyan ettim.

MAHMUT YILBAŞ (Van) – Efendim, 163’te kınama cezası verdiğiniz...

BAŞKAN – Sayın Yılbaş, istirham ediyorum...

MAHMUT YILBAŞ (Van) – Efendim, neyin istirhamını yapıyorsunuz...

BAŞKAN – Olmayan bir işlem hakkında konuşmayın.

MAHMUT YILBAŞ (Van) – Ben bir milletvekili olarak, tüzük haklarımı kullanamayacak mıyım, anayasal haklarımı kullanamayacak mıyım?! Bu nasıl başkanlıktır!

BAŞKAN – Sayın Yılbaş, size, gündemdışı konuşmalardan sonra söz vereceğimi söyledim.

MAHMUT YILBAŞ (Van) – Oldu; teşekkür ederim.

BAŞKAN – Yani,  söyleneni anlamamakta niçin ısrar ediyorsunuz?!

Sayın Abdullah Gül, özür diliyorum; buyurun efendim. (FP sıralarından alkışlar)

III. – BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) GÜNDEMDIŞI KONUŞMALAR

1. – Kayseri Milletvekili Abdullah Gül’ün, Fazilet Partisi hakkında kapatılması istemiyle suç duyurusunda bulunulmasına ilişkin gündemdışı konuşması

ABDULLAH GÜL (Kayseri) – Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; hepinizi saygıyla selamlıyorum ve Sayın Başkana, gündemdışı söz verdiği için teşekkür ediyorum.

Bugün, belki de, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 20 nci Döneminin son toplantılarından birini yapıyoruz. 18 Nisanda hep beraber seçime gideceğiz ve yeni Meclisin üyelerini aziz milletimiz seçecek.

Seçimler, demokratik ülkelerde, milletin iradesini ortaya çıkaran ve onun temsilcilerini belirleyen en büyük olaylardan biridir. Demokrasilerin en temel vasıflarından biri de çokpartili sistemin olmasıdır ve seçmenlerin serbestçe, hürce, özgürce, hiçbir tehdit, korku, baskı ve yönlendirme altında kalmadan seçimlere gitmesidir. Şüphesiz ki, bunun da mesuliyeti, Türkiye’yi veyahut da demokratik bilinen o ülkeyi seçimlere götüren hükümetlere aittir.

Değerli arkadaşlar, bugün, üzülerek ifade etmek durumundayım ki, 1946 yılından bu yana, belki de ilk defa, Türkiye’de seçimlere gölge düşmek üzeredir. Niçin? Çünkü, Türkiye bu süre içerisinde çok sıkıntılı günlerden geçmiştir, birçok olaylar olmuştur; fakat, seçimler yapılırken, bu tip tartışmaların içerisine hiç girilmemiştir. Anayasaya ve kanunlara göre seçimlerin takvim altına alındığı, seçmenlerin her türlü baskıdan, tehditten ve yönlendirmeden uzak, özgürce kararlarını verebilmeleri için Anayasa ve kanunlara göre birçok tedbirin alındığı bir dönemde seçimlere 20 gün kalmıştır. Yüksek Seçim Kurulu, seçimler etkilenmesin, seçmenler yönlendirilmesin diye, bırakın anketlerin yayımlanmasını, anketlerin yapılmasını bile yasaklamıştır. Böyle bir ortam içerisinde, maalesef, ortaya çıkan çok acı bir manzara vardır ki, Türkiye’nin gerçekten itibarını sarsmıştır; Türkiye’yi içeride ve dışarıda çok küçük düşürmüştür. Nedir bu, değerli arkadaşlarım? Yüzlerce devlet güvenlik mahkemesi savcılarından birisi, Türkiye’nin en büyük partisi olan, Türkiye Büyük Millet Meclisinde halen en büyük grubu olan Fazilet Partisi hakkında, “kapatım” istemiyle suç duyurusunda bulunmuştur. Bu, Türkiye’nin gerçekten itibarını sarsmıştır, Türkiye’yi içeride ve dışarıda küçük düşürmüştür ve seçimlere şimdiden gölge düşürmüştür; isteseniz de istemeseniz de...

Değerli arkadaşlar, işin en acı yanı da şudur: Anamuhalefet Partisi olarak Partimizin Genel Başkanı, bu savcının davranışlarıyla ilgili olarak, dün, Adalet Bakanlığına suç duyurusunda bulunmuştur. Bu savcının yüzde 80’e yakın iddianameleri hep boş çıkmıştır. Bu savcı, birçok sansasyonel işlere karışmıştır, gazetelerde sürmanşet olmuştur, fakat, neticesi hep boş çıkmıştır ve birçok milletvekilinin idamı gibi, demokratik ülkelerde gerçekten ağıza alınmayacak işlerde ve iddialarda bulunduğu için, Anamuhalefet Partisi Başkanı olarak görevimizi yapmışızdır ve dün, kendisi hakkında suç duyurusunda bulunmuşuzdur. Bunu siz mi yaparsınız, demiştir ve dün, bu suç duyurusundan hemen sonra, kendisi, alelacele, yalan, aslı olmayan, birçok maddî yanlışları da ihtiva eden bir yazıyla, partimizin kapatılmasıyla ilgili suç duyurusunda bulunmuştur değerli arkadaşlar. Yani, “siz bana bunu mu yaparsınız, ben de böyle intikam alırım; siz benim hakkımda suç duyurusunda mı bulunursunuz, işte, bakın, ben de bunu yaparım” demiştir.

Adalet ve adaletle uğraşan insanlar, intikam duygusu içerisinde olamazlar; adalet ve adaletle uğraşan insanlar, kendileri hissî davranamazlar; ama, maalesef, bunu görmüşüzdür.

Değerli arkadaşlarım, işte, bunun içindir ki, biz, Fazilet Partisi olarak, onbeş gündür burada verdiğimiz mücadelede haklı çıktığımızı, Doğru Yol Partisi Grubu da, Anavatan Partisi Grubu da, Demokratik Sol Parti Grubu da görmüştür.

Siyasî partilerin üzerinde Demokles’in kılıcı gibi sallanan Siyasî Partiler Kanunu çıkarılmadan, bu kanun, yapılan Anayasa değişikliğine uyum haline getirilmeden... Bugün bize, yarın size... Dün olmuştur da... Bu Mecliste, bizim partimizden olmayan...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ABDULLAH GÜL (Devamla) – Bitiriyorum Sayın Başkan.

BAŞKAN – 1 dakika içinde toparlayalım lütfen.

ABDULLAH GÜL (Devamla) – Peki efendim.

...başka partilerdeki milletvekili arkadaşlarımız için de bu tip davranışlar olmuştur.

Türkiye Büyük Millet Meclisi, siyasî partiler ve milletvekilleri, savcıların vesayeti altında olamaz. (FP sıralarından alkışlar) İşte, bunu düzeltebilmemiz için, biz, onbeş gündür burada bir çaba vermişizdir; fakat, maalesef, buradaki siyasî parti gruplarına mensup olan arkadaşlarımız, bunu haklı bulmamışlardır; ama, kamuoyu da, olaylar da bizi haklı çıkarmıştır. Halkımız, şüphesiz ki, bunun kararını verecektir. Köprülerin altından çok sular geçmiştir. Türk halkı, ne yönlendirilebilir ne sindirilebilir ne de baskı altına alınabilir (FP sıralarından “Bravo” sesleri, alkışlar); ama, bir şey vardır ki, olup bitenlere, sandıkta, ağır başlılıkla dersini verir; bu da böyle olacaktır.

Hepinize bir kez daha saygılar sunuyorum. (FP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Gül.

Gündemdışı ikinci söz, 21 Mart 1999 Pazar günü Genel Kurulda meydana gelen olaylarla ilgili olarak, Sayın Orhan Kavuncu’da.

MEHMET EMİN AYDINBAŞ (İçel) – Hükümet cevap vermiyor mu?

BAŞKAN – Sayın Kavuncu, buyurun. (BBP ve FP sıralarından alkışlar)

2. – Adana Milletvekili Orhan Kavuncu’nun, 21 Mart 1999 Pazar günü Genel Kurulda meydana gelen olaylara ilişkin gündemdışı konuşması

ORHAN KAVUNCU (Adana) – Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; 21 Mart 1999 Pazar günü, Genel Kurul oturumunda, milletvekili sıfatıyla, Türkiye Büyük Millet Meclisinin mehabetiyle bağdaşmayacak, Yüce Parlamentonun itibarına gölge düşüren olaylar yaşandı. Oturum Başkanı, iki defa oturuma ara vermek ve nihayet, çalışma saati tamamlanmadan önce oturumu kapatmak durumunda kaldı; zorbalığa prim verilmiş oldu, yapanın yanına kâr kaldı. Başkanlık kürsüsünün önünü işgal eden, Meclisin görevi yerine getirmesini önlemek için toplu harekete girişilmesine önayak olan ve toplu harekete girişen arkadaşlar, İçtüzüğün 136 ncı maddesine göre cezalandırılmadılar. Doğru Yol Partisi, Anavatan Partisi ve Demokratik Sol Parti milletvekillerinden, Başkanlık Divanına yürüyen, üç defa Meclisi çalıştırmayan arkadaşlarımın, o gün, hem de birkaç defa, kınama cezası almaları gerekirdi; ardından da, geçici olarak oturumdan çıkarma cezası, bu değerli arkadaşlarıma verilmesi gerekirdi. Mamafih, kınama cezalarının, o oturumdaki fiillerle ilgili, oturum başkanı tarafından verileceği, zımnen, Tüzük metninden anlaşılıyor ise de, Başkanın veya Başkanlık Divanının, daha önceki oturumlardaki fiiller sebebiyle de ceza verebileceğini engelleyen bir ifade, İçtüzüğümüzde yoktur.

Pazar günü, Başkanlık Divanı kürsüsüne yürüyen, konuşmacıyı kürsüden çeken arkadaşlarımız ne istiyorlardı? Mesele, seçimlerin ertelenmesi meselesi olmaktan çıkmıştır. Anlaşılan odur ki, Meclisteki sayısal çoğunluğa tahammül edemeyen bir gözükararmışlıkla karşı karşıyayız. (FP sıralarından alkışlar) Bunun zahirdeki sebebi, önergenin görüşülmesini o gün yaptırmamak, Başkanın değişeceği ertesi güne bırakmaktı; fakat, beni, bu görünür sebep ilgilendirmiyor. Bu kararı ne pahasına olursa olsun kuvveden fiile geçirmek için Meclisin Genel Kurul çalışmalarını engelleme yetkisini, bu arkadaşlarımız, nereden almışlardır?! Burada, asıl olan, bir zihniyet ve şahsiyet meselesidir. O arkadaşlarımı da, diğer partilerdeki arkadaşlarımı da, kendimi de eleştirmek durumunda hissediyorum.

Demokrasinin önündeki asıl engel, pazar günü ve sonrasında açıkça belli olmuştur. Milletvekili arkadaşlarım, hür iradeleriyle hareket edebilmelidirler. Demokrasi, genel başkanlara kölelik değildir. (FP sıralarından alkışlar)

Demokrasi, Mecliste cereyan edilen olayları çarpıtarak veren medya tarafından engellenmektedir. Bu medya, malum medya, demokrasi katili haline gelmiştir. (FP sıralarından “Bravo” sesleri, alkışlar)

Meclisi olağanüstü toplantıya çağıran arkadaşları tahkir ve takbih ederek bir yere varılması mümkün değildir. “Seçimleri ertelemeye çalışmak, siyasî ahlaksızlıktır” diyenlere, bu millet ve bu milletvekilleri, prim vermemelidirler. Hepimiz, İçişleri Bakanının emriyle olağanüstü toplantıyı bizlere tebliğ eden valilik yazısı üzerine buraya geldik; buraya geldikten sonra da, hür irademizle, vicdanımızın sesini dinleyerek, doğru bildiğimiz oyu vereceğiz. Buna da dokunacaksanız, geriye neyimiz kaldı allahaşkına arkadaşlarım?! (FP sıralarından alkışlar)

Değerli arkadaşlar, 312 nci maddede Terörle Mücadele Yasasının 8 inci maddesinde öngörülen cezaları azaltıcı yönde verilmiş bulunan değişiklik tekliflerini bahane ederek, bu kürsüden “Erbakan için bütün bunlara değer mi?” manasına sözler sarf edilmiştir.

Bu, mantık değildir arkadaşlar.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Kavuncu, 1 dakika içinde toparlıyorsunuz efendim.

ORHAN KAVUNCU (Devamla) – Teşekkür ediyorum Başkanım.

Şimdi, Erbakan istifade etmesin diye demokrasiyi rafa mı kaldırmamız gerekiyor?! (FP sıralarından alkışlar)

Pazar günü çalışmaları engelleyen arkadaşlarımı, olayları yanlı ve çarpıtarak veren, tarafsız olamayan, böylece demokrasiyi katletme fiili işleyen medyayı kınıyor, Anayasamıza, İçtüzüğümüze göre hareket etmek ve Genel Kurul çoğunluğuna katlanmak mecburiyetimizi bir kere daha hatırlatıyor ve hepinize -Başkana, bana bu sözü verdiği için teşekkürlerimle- saygılar sunuyorum. (BBP ve FP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Kavuncu.

Efendim, Türkiye Büyük Millet Meclisi, hiç kuşkusuz, demokrasimizin en yüce kurumu. (FP sıralarından gürültüler)

NACİ TERCİ (Erzincan) – Sana düşmez...

ÖMER NAİMİ BARIM (Elazığ) – Yazıklar olsun!..

BAŞKAN – Onun için, onu, kurum olarak hiç kimse aşağılayamaz; bu konuda en ufak bir tereddüt yok.

Gündemdışı üçüncü söz, ülkemizin iç ve dış turizmiyle ilgili gelişmeler konusunda, Sayın Sema Pişkinsüt’ün.

Buyurun Sayın Pişkinsüt. (DSP sıralarından alkışlar)

3. – Aydın Milletvekili Sema Pişkinsüt’ün, ülkemizin iç ve dış turizmiyle ilgili gelişmelere ilişkin gündemdışı konuşması

SEMA PİŞKİNSÜT (Aydın) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugüne kadar bu yüce kürsüden yaptığımız konuşmalarda, daha çok, toplumsal olayları ve gereksinimleri dile getirmeye çalıştık; bugün de, Didim ve Kuşadası turistik bölgelerinin bir milletvekili olarak, turizm konusundaki bazı noktalara değinmek istiyorum.

PKK’nın tehditlerini abartarak yayan ülkelerden turistik rezervasyonların iptaline ilişkin gelen haberleri ve bazı Avrupa ülkelerinin ülkemiz turizmine örtülü ambargo uyguladıkları konularını hepimiz biliyoruz.

Turizm sektörünün meslekî kurumlarından olan Türkiye Seyahat Acenteleri Birliğinin, Türkiye Turizm Yatırımcılar Derneğinin ve ticaret odalarının geçen aylarda belirtmiş oldukları uyarılarla sözlerime başlamak istiyorum;

“Bugün turizm sektöründe tehlike çanları çalıyor diye düşünülmesin; tehlikeyi yaşıyoruz, bütün boyutlarıyla hissediyoruz” diyorlar. Eğer, temmuz-ağustos aylarındaki turizmi kurtarmak istiyorsak, en geç, önlemleri, nisan-mayıs aylarında almamız gerekir; aksi takdirde, 30 bin insanın aç kalma, peşi peşine 3 bin sektörün de kapanma, iflas etme olasılığı mevcuttur.

Değerli milletvekilleri, turizm, hayatı güzel yaşamakla ilgili faaliyetler zinciridir. Bu bağlamda, turizm, ülkeler arasındaki dostluk bağlarının gelişmesine, insanlar arasındaki ilişkilerle empatinin artmasına ve aynı zamanda, ülkelerin ekonomisinin de iyileşmesine katkıda bulunur.

Ülkemiz, rakipsiz tarihî ve kültürel zenginlikleriyle, dört mevsim doğal güzellikleriyle, dost, konuksever, sımsıcacık isanlarıyla, turizm için olağanüstü değerdir. 1960’lardan başlayan, pansiyonlarla başlayıp bugünkü durumuna gelen turizm sektörü, ihracat gelirlerimiz içerisinde ülkemizin yüzde 30 pay almasına neden olmaktadır. Günümüzde, turizm gelirleri itibariyle, dünyadaki 200 ülke içerisinde ülkemiz 12 nci sırada bulunmaktadır.

Turizmde Almanya’nın çok büyük önemi var. Bugün için, ülkemiz turizminde birinci sırada, Almanya’dan gelen turistler bulunmaktadır; her dört turistten birisi Almanya kaynaklıdır.

PKK’nın tehditleriyle ülkemizi riskli ülkeler içerisinde gösterme çabaları, Alman kamuoyunda eğer stratejik anlamda net anlatılabilecek olunursa, önemli adımlar atılabileceğine inanıyorum. Dış destekli, ülkemizi parçalamaya, bölmeye yönelik çabalar, terör maskesi altında yıllarca tezgâhlanarak geliştirilmeye çalışıldı ve yalan beyanları, şiddete, eyleme yönelik yayınları, evrensel insan hakları saygınlığını yok eden, şer odaklı yayın haline gelmiş olan MED-Tv’nin, ülkemizi riskli gösterme konusunda Avrupa’da çok önemli bir yayın organı olduğunu hepimiz biliyoruz.

Bugün, bağımsız yayınları kontrol eden İngiltere’deki komisyon, PKK’nın yayın organı olan MED-TV’yi, 21 gün süreyle kapattı.

Türkiye Cumhuriyeti Devletinin, terör başı Öcalan’ı, 15 yıldır barındığı Suriye’den, siyasî çalışmalarla, başarıyla çıkarması, Afrika’nın göbeğindeki bir ülkeden yakalayıp, kimsenin burnu bile kanamadan getirmiş olması, dünyaya, ülkemizin nasıl bir devlet olduğunu anlatmıştı.

Bu olay ne kadar önemliyse, bugün, MED-Tv’nin kapatılmış olması da aynı derecede önem taşımaktadır. Bu bağlamda, ulusal ve uluslararası alanda siyasetin ne demek olduğunu, neleri başarabileceğini ve nasıl yapılabileceğini göstermek ise, tüm Türkiye’nin dürüst devlet adamı imajıyla haklı olarak bütünleştirdiği, Başbakanımız Sayın Bülent Ecevit’e nasip olmuştur.

Sayın milletvekilleri, dünya, Türkiye’yi bir kez daha tanımaktadır. 15 yıldır, terörle ülke bütünlüğüne karşı yürütülen faaliyetlerde, bütün bunları planlayanlar, bir noktayı hiçbir zaman hesap edemediler. Bu nokta, ülke insanının direnci, ülke insanının şefkati, ülke insanının bu denli ülke sevgisiydi. Dünyanın hiçbir yerinde, böyle bir ülke insanı olamaz. 15 yıldır, 30 bin kişi ölmüş olmasına rağmen, dağdaki teröristin yakınları da, güvenlik birimleri de, şehirlerde, kasabalarda, doğuda, batıda yaşayan tüm insanlarımız da, aynı ülkenin içerisinde, kardeşçe yaşayabilmektedir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MAHMUT YILBAŞ (Van) – Bizden de 3 dakika verin Sayın Başkan.

BAŞKAN – Lütfen, 1 dakika içinde tamamlayın efendim.

SEMA PİŞKİNSÜT (Devamla) – Hay hay Sayın Başkan.

BAŞKAN – Sayın Yılbaş, beni, başkalarıyla karıştırmayın.

MAHMUT YILBAŞ (Van) – Görüyoruz, görüyoruz... Tamamen karışıksın...

SEMA PİŞKİNSÜT (Devamla) – Ülkemiz insanının bu gücü, hepimizin gücüdür. Dolayısıyla, turizmdeki sıkıntılarımız da, el ele verdiğimiz takdirde, Başbakanımızın turizm sektörüne ve turistlere vermiş olduğu güvenceyle; dün yapılan Bakanlar Kurulu toplantısında, sadece siyasî yönden destek değil, aynı zamanda, ekonomik yönden alınacak olan önlemlerle; Güneydoğu Projesi içerisinde turizmin desteklenmesiyle; bugün, Turizm Bakanımız Sayın Tan’ın defalarca tekrar etmiş olduğu net mesajlarıyla ve Avrupa ülkeleri turizm bakanlarına yazılmış olan yazılarla, elbirliğiyle çözümlenecek bir olaydır.

2000 yılında, Türkiye’yi, turizm yönünden kimse tutamayacaktır; çünkü, ülkemiz, 3 büyük dinin kutsal değerlerini ve merkezlerini de bulundurmaktadır. Tüm bunları, ancak, istikrarlı siyaset, dürüst devlet yönetimi, ülke bütünlüğü güvencesi içerisinde yapabiliriz.

Saygılar sunuyorum. (DSP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Pişkinsüt.

B) GEÇEN TUTANAK HAKKINDA KONUŞMALAR

1. – Van Milletvekili Mahmut Yılbaş’ın, geçen tutanak hakkında konuşması

BAŞKAN – Sayın Yılbaş, geçen tutanakta yer alan bir beyanınızın düzeltilmesi için, bizden söz talebinde bulundunuz.

MAHMUT YILBAŞ (Van) – 10 saniye, 30 saniye; ne kadar verirseniz o kadar kullanırız.

BAŞKAN – İçtüzüğü okursanız “5 dakikayı geçmemek üzere” deniyor efendim; beni İçtüzük bağlıyor.

MAHMUT YILBAŞ (Van) – Yok efendim... Müsaade ediyor muyuz?..

163 ile 158’de, 5 dakikayla alakalı bir şey yok.

Genel Kurulun Başkanlık Divanını ve değerli arkadaşlarımı saygıyla selamlıyorum.

Dün, yani, 22.3.1999 ve 61 sayılı Birleşimde, uyarma cezası verdiğini ifade ederek, Başkanlıktan bir söz hakkı istemiştim. O sözü verdiler ve bir konuşma yaptım. Konuşmamın sonunda, Başkanlık, kayıtlara geçtiği şekliyle, “Sayın Yılbaş, öncelikle, tutanaklar burada... Size uyarı cezası verdiğimi nereden çıkardınız!” diyor.

Değerli arkadaşlarım, bugün, tutanakları aldım. Bakınız, tutanaklarda ne diyor:

“Başkan – Sayın Yılbaş, öncelikle, tutanaklar burada... Size uyarı cezası verdiğimi nereden çıkardınız anlayamadım” sözüne karşılık, yine aynı tutanaklarda, değerli arkadaşlarım -kayıtlarda olduğu şekliyle- tutanağın 6 ncı sayfasında şöyle deniyor:

“Başkan – Sizin takdiriniz...

Sayın Yılbaş, size, İçtüzük uyarınca, Başkanlığa hakaretten bir kınama cezası verdim; devamını, lütfen, getirmeyin.”

Değerli arkadaşlarım, ne yazık ki, beşer (insan) şaşar. Hatırlıyorum, ben, burada yine bir konuşma yapmıştım. O zaman Genel Kurulu idare eden Sayın Meclis Başkanından bir söz istedi benim sözüm üzerine ve aynen şunu söyledi: “Ne yazık ki, okuduğunu anlayamayana, yaşadığını anlayamayana!”

Sayın Başkan, ben mi anlayamamışım, siz mi anlayamamışsınız?! Burada kayıtlar açık; siz, bana, kınama cezası vermişsiniz.

Ben, kınama cezasının kaldırılması için söz almadım; o cezayı, hayatımın sonuna kadar şerefle taşıyacağım. Yalnız, size bir hatırlatmada bulundum. Demek ki, yıllardır yaptığınız Başkanvekilliğini hababam olarak yapmışsınız. İçtüzüğe bakınız, 163 üncü maddeyi okuyunuz; bana, hangi şartlarda ve nasıl kınama cezası verebileceğinizi... Lütfen... Bundan sonra da göreviniz devam edebilir. Bir daha hata yapmayınız.

Değerli arkadaşlarım, yine, dünkü oturumda, oturum başlar başlamaz Sayın Başkanvekili oraya çıktı; zannedersiniz ki, Anayasa Mahkemesi Başkanı[!] Sanki, zannedersiniz ki, Anayasa Mahkemesi[!] “Ben, bir gün önceki oturumda gündeme alınmış olan önergeyi gündemden çıkarıyorum” diyor.

Sayın Başkan, sizin öyle bir yetkiniz yok. Eğer öyle bir yetkiniz varsa da, yandaşlarınıza söyleyiniz, sizi hiç olmazsa kısa zamanda nakzetmesinler, sizi boşa düşürmesinler; siz burada o eylemi yaparken, Anayasaya aykırı, İçtüzüğe aykırı bir darbe yaparken...

Başkanlık bir iç darbe yapmıştır, Meclisi olağanüstü toplantıya çağıran değerli milletvekili arkadaşlarım değil! Bir partinin sözcüsü olarak bu makamda oturan kişi iç darbe yapmıştır. Sebebi işte burada; burada sevgili arkadaşlarım!.. (DTP ve FP sıralarından alkışlar)

Dün, Anayasa Mahkemesine Sayın İyimaya ile Sayın Arseven’in bir müracaatı olmuş; o müracaatta diyorlar ki Anayasa Mahkemesine: “Ey Yüce Mahkeme, Türkiye Büyük Millet Meclisi bir oturumda karar aldı; seçimlerin -mahallî seçimler ile genel seçimlerin- birbirinden ayrılması için bir öneri verildi ve öneri gündeme alındı...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Yılbaş, 1 dakika içinde toparlayın lütfen.

MAHMUT YILBAŞ (Devamla) – Olur efendim.

...ve 240 milletvekilinin oyuyla alındı. Bu, bir İçtüzük hükmüdür; ama, Anayasaya aykırı olarak alınmıştır. Bunun iptalini istiyoruz.”

Ey Sayın Başkan, size buradan sesleniyorum, Türk kamuoyuna sesleniyorum, Türk hukukçularına sesleniyorum, Türk anayasacılarına sesleniyorum: Hüküm dururken, bir Meclis Başkanı, nasıl olur ki, kendi, orada aldığı kararla gündemden çıkarabilir?!. Anayasa Mahkemesi yerine mi geçtiniz?!. Yüce Mahkeme yerine mi geçtiniz?!. Siz kimsiniz?!. İlk defa, Meclise ve kamuoyuna sıfatınızı ve kimliğinizi buradan açıklayınız. İmzacılara “darbeci” diyenler, eserleriyle övünsünler!.. İşte eseriniz!..  (DTP ve FP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Yılbaş.

Sayın Yılbaş, uyarma ve kınama, iki ayrı müessesedir. Uyarma, İçtüzüğün 158 inci maddesinde düzenlenmiştir; kınama, 160 ve 163’te...

MAHMUT YILBAŞ (Van) – Bu ateşte çok kahve pişer!..

BAŞKAN – Okuduğunuz tutanakların  5 inci sayfasına bakarsanız, size aynen, kınama cezası vermek durumunda kalacağımı söyledim. Siz, İçtüzüğün 158 inci maddesine göre söz isteyince, oturumu aynen şu sözlerle kapadım:” Yok işlem. Olmayan bir işlem konusunda, Sayın Yılbaş’ın anlayışına saygı gösterdiğim için söz verdim.”

Şu an, maalesef, bir beyanınızı düzeltmek için İçtüzüğün bir hükmünden yararlanmak istediniz; ama, olmayan bir işlem için konuştunuz.

Teşekkür ediyorum.

Sayın milletvekilleri, Başbakanlık Örtülü Ödeneğini 1050 sayılı Muhasebei Umumiye Kanununun 77 nci maddesine aykırı bir şekilde harcamak suretiyle Hazineyi zarara uğrattıkları iddiasıyla eski Başbakan Tansu Çiller ve Maliye eski Bakanı İsmet Attila haklarında kurulan (9/27) esas numaralı Meclis Soruşturması Komisyonu Başkanlığının, komisyonun çalışma süresinin uzatılmasına dair bir tezkeresi vardır; okutup bilgilerinize sunacağım:

C) TEZKERELER VE ÖNERGELER

1. – (9/27) esas numaralı Meclis Soruşturması Komisyonu Başkanlığının, Komisyonun görev süresinin uzatılmasına ilişkin tezkeresi (3/1947)     

22.3.1999

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunun 1.10.1998 tarihli 1 inci Birleşiminde kabul edilen, İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya ve 71 arkadaşının, Başbakanlık Örtülü Ödeneğini 1050 sayılı Muhasebi Umumiye Kanununun 77 nci maddesine aykırı bir şekilde harcamak suretiyle Hazineyi zarara uğratarak görevlerini kötüye kullandıkları ve bu eylemlerinin Türk Ceza Kanununun 240 ıncı maddesine uyduğu iddiasıyla eski Başbakan Tansu Çiller ve Maliye eski Bakanı İsmet Attila haklarında Anayasanın 100 üncü ve İçtüzüğün 107 nci maddeleri uyarınca bir Meclis soruşturması açılmasına ilişkin önergesinin Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu tarafından kabul edilmesinden sonra kurulan (9/27) esas nuraralı Komisyonumuz, 22.3.1999 tarihinde yaptığı toplantıda,  Genel Kurul tarafından kendisine verilen iki aylık sürede çalışmalarını tamamlayamadığı gerekçesiyle İçtüzüğün 110 uncu maddesince eksüre istenilmesini kararlaştırmıştır.

Gereğini bilgilerinize arz ederim.

Saygılarımla.

                                                                                                              Erkan Mumcu

                                                                                                                    Isparta

                                                                                                          Komisyon Başkanı

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, bu komisyon daha önce iki ay süre kullanmıştır. Anayasanın 100 üncü ve İçtüzüğün 110 uncu maddeleri, soruşturmasını iki ay içinde bitiremeyen komisyona iki aylık yeni ve kesin süre verileceği hükmünü içermektedir. Bu nedenle, komisyonun süre talebini bilgilerinize sunuyorum.

Sayın milletvekilleri, İçtüzüğün 37 nci maddesine göre verilmiş doğrudan gündeme alma önergeleri vardır; ayrı ayrı okutup işleme koyacağım ve oylarınıza sunacağım.

İlk önergeyi okutuyorum:

2. – Malatya Milletvekili Fikret Karabekmez’in, Malatya İl Merkezinde Fırat ve Beydağı Adında İki İlçe Kurulması ve Mevcut Yeşilyurt ile Battalgazi İlçe Belediyeleri de Dahil Edilmek Suretiyle Malatya Büyükşehir Belediyesi Kurulması Hakkında Kanun Teklifinin (2/509) doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/433)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İçişleri Komisyonunda bulunan, Malatya Belediyesinin büyükşehir belediyesi olmasına dair kanun teklifinin, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün 37 nci maddesine göre süresi dolduğundan, doğrudan Genel Kurul gündemine alınması hususunda gereğini saygılarımla arz ederim. 12.11.1997

                                                                                                      Fikret Karabekmez

                                                                                                               Malatya

BAŞKAN – Efendim, bu konuda Hükümetin bir söz talebi var mı? Yok.

Teklif sahibi, Malatya Milletvekili Sayın Fikret Karabekmez; buyurun. (FP sıralarından alkışlar)

FİKRET KARABEKMEZ (Malatya) – Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; Malatya İlimizin büyükşehir belediyesine kavuşması için vermiş olduğum kanun teklifinin İçtüzüğün 37 nci maddesine göre doğrudan Meclis gündemine alınması talebimle ilgili söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle, Yüce Heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Vermiş olduğum yasa teklifi, süresi içinde ilgili komisyonlarda görüşülmeyince, İçtüzüğün 37 nci maddesine göre, teklifin doğrudan Genel Kurul gündemine alınmasını talep etmiş bulunuyorum.

Bu yasanın gecikmesi, ileride onarılması imkânsız problemleri doğuracağından, böylesine önemli bir konuyu komisyonların hantal işleyişi içerisinde belirsiz bir tarihe ertelemek, Malatya’ya yapılacak en büyük kötülüktür.

Malatya Merkez Belediyesiyle birlikte Yeşilyurt ve Battalgazi İlçe Belediyeleri de aynı kaynağın suyunu kullanmaktadırlar. Yine bu belediyeler, atıksularıyla, Karakaya Baraj Gölünü kirletmektedirler. Aynı şekilde, Gündüzbey, Yakınca, Bostanbaşı, Topsöğüt, Şahnahan, Dilek, Hanımın Çiftliği, Orduzu ve Hasırcılar belde belediyelerimiz de aynı kaynağın suyunu kullanmaktadırlar. Bu belediyelerimizin atıksuları da Karakaya Baraj Gölünü kirletmektedir. Malatya’nın büyükşehir belediyesine kavuşması durumunda kurulacak olan “MASKİ Genel Müdürlüğü” tarafından, tüm bu belediyelerin ve arada kalan köylerin içmesuyu ve kanalizasyon işleri, tek merkezden, daha köklü ve daha ekonomik olarak çözümlenecektir.

Söz konusu belediyeler arasındaki içmesuyu ile atıksu problemleri, ancak büyükşehir belediyesinin kurulmasıyla aşılabilecektir. Gündüzbey Pınarbaşı kaynağından fışkıran kaynak suyumuz, bu belediyeler ve etrafındaki köyler tarafından düzensiz olarak kullanılmaktadır. Bugün bu birimlere yeten kaynak suyumuz, pek yakında ihtiyaca cevap veremeyecektir. Yüce Yaratıcının Malatyamıza en güzel lütfu olan Gündüzbey Pınarbaşı kaynak suyunun, tüm bu birimleri uzun yıllar kana kana doyurması için, Malatya’nın, büyükşehir belediyesine kavuşması şarttır.

Bahsi geçen tüm birimler, birbirine bitişmiş yerleşim birimleridir. Bu birimler arasında uyumlu ve modern bir imarın oluşması için de, Malatya’nın, bir an önce büyükşehir belediyesine kavuşması gerekir.

Organize sanayiinde 100’ün üzerinde çalışan fabrikasıyla önemli bir sanayi ve yatırım merkezi haline gelen Malatya’nın, bir an önce büyükşehir belediyesine kavuşması şarttır.

Malatyamızda bazı açılışlara katılan Sayın Cumhurbaşkanı, Malatyalılara “Malatya fiilen büyükşehir olmuştur; hukuken de büyükşehir olması için gerekli işlemler yapılacaktır” demiştir. Malatya’da miting yapan birçok lider, Malatya’ya büyükşehir olma sözü vermiştir.

500 binin üzerinde bir nüfusu barındıran bu birimlerin tüm belediye hizmetlerini tek merkezden planlamaya imkân verecek olan Malatya Büyükşehir Belediyesi Yasa Teklifinin Genel Kurul gündemine alınmasına, Malatya’yı görmüş olan sayın üyelerin olumlu oy vereceğinden hiç şüphe etmiyorum ve Malatya’yı görmemiş olan sayın üyelerimizden de, Malatya’nın problemler metropolü olmaması ve Malatya’nın modern, kalkınan bir metropol olması için kabul oyu vermelerini talep ediyorum.

Malatya mitinglerinde Malatyamıza büyükşehir olma vaadinde bulunan sayın genel başkanlara da, sözünüzü yerine getirmeniz için işte fırsat; buyurun, hazır Meclis çalışmışken, Meclisin önünü tıkamak için akla hayale gelmeyecek buluşlar yapacağınıza, söz konusu teklifi Genel Kurul gündemine alarak on dakika içinde kanunlaştırınız ve bu müjdeyle Malatya’dan oy isteyiniz, diyor; Yüce Heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (FP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Karabekmez.

Komisyon adına, Komisyon Başkanı Sayın Biltekin Özdemir; buyurun efendim.

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI BİLTEKİN ÖZDEMİR (Samsun)– Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Malatya Milletvekili Sayın Fikret Karabekmez arkadaşımın, Malatya İlinin büyükşehir ilan edilmesiyle ilgili, belirlenmesiyle ilgili kanun teklifinin komisyonların hantal çalışma programları dolayısıyla Genel Kurulun huzuruna getirilemediğine dair, gerçekleri yansıtmayan bir beyanı olmuştur; bu beyanı düzeltmek üzere huzurunuzda bulunuyorum.

Değerli milletvekili arkadaşlarım, Plan ve Bütçe Komisyonu, 100’ü aşkın hükümet tasarısının ve bir o kadar kanun teklifinin geçen dönemde görüşülme imkânının bulunduğu bir çalışma performansı göstermiştir.

Diğer taraftan, mahallî idareler reformuyla ilgili kanun tasarısını arkadaşımız takip edebilseydi ve mahallî idareler reformuyla ilgili halen Genel Kurulun gündeminde bulunan çalışmaları Komisyonda izleyebilseydi, okuyup buraya gelseydi, Malatya İlini de kavrayacak şekilde, burada münferit kanun teklifleri biçiminde değil de, objektif kriterler konulmak suretiyle, büyükşehirlerin nasıl belirlenmesi gerektiğine dair Plan ve Bütçe Komisyonunun çalışmalarını ve huzurunuza getirilmiş olan kanun metninde yer alan önerisini değerlendirir, bu konuşmayı yapmaya da ihtiyaç duymazdı.

Ben, arkadaşımın bundan böyle komisyon çalışmalarını ve Meclis çalışmalarını iyi takip edip, burada mesaj vermek üzere söz almaması gereğini vurguluyor, hepinize saygılar sunuyorum. (ANAP ve DSP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Özdemir.

Efendim, bir milletvekilinin daha konuşma hakkı var; böyle bir talep var mı?

CENGİZ ALTINKAYA (Aydın) – Sayın Başkan, bu kanun teklifine imza koymak istiyorum.

BAŞKAN – Peki, efendim.

MİRAÇ AKDOĞAN (Malatya) –Efendim, yazılı olarak söz talebim oldu.

BAŞKAN – Özür dilerim Sayın Akdoğan; yazılı talebiniz var.

Sayın Akdoğan, buyurun efendim. (ANAP sıralarından alkışlar)

MİRAÇ AKDOĞAN (Malatya) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Malatya Milletvekili Sayın Fikret Karabekmez’in, Malatya İl Merkezinde Fırat ve Beydağı Adında İki İlçe Kurulması ve Mevcut Yeşilyurt ve Battalgazi İlçe Belediyeleri de Dahil Edilmek Suretiyle Malatya Büyükşehir Belediyesi Kurulması Hakkında Kanun Teklifinin, İçtüzüğün 37 nci maddesine göre doğrudan gündeme alınması önergesi üzerine söz almış bulunuyorum; Yüce Heyetinizi saygıyla selamlarım.

Değerli arkadaşım Sayın Karabekmez’i kutluyorum; Türkiye Büyük Millet Meclisinin seçimden önceki belki bu son toplantısında da olsa, bunu gündeme getirdiği için kendisine ayrıca teşekkür ediyorum.

55 inci hükümet döneminde Mahallî İdareler Kanunu Tasarısı Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülürken, Kahramanmaraş Milletvekilimiz Sayın Esat Bütün, Denizli Milletvekilimiz Sayın Hilmi Develi ile birlikte yaptığımız değişiklik teklifiyle, nüfusu 300 bini aşan ve etrafında 5 belde olan illerin Bakanlar Kurulu kararıyla büyükşehir olması, ilgili maddeyle kabul edilerek düzenlenmişti. İnşallah, yeni dönemde mahallî idareler reformuyla birlikte, hem Malatya İli hem de Kahramanmaraş, Urfa, Denizli ve Sakarya İlleri büyükşehir olacak ve Mahallî İdareler Kanunu Tasarısı da kanunlaşmış olacaktır.

Değerli arkadaşlarım, Malatya, 2 Cumhurbaşkanı, 3 siyasî parti lideri çıkarmış büyük bir ilimizdir. Malatya, büyükşehir statüsüne kavuşmayı çoktan...

SITKI CENGİL (Adana) – Malatya’dan Başbakan da çıkmış.

MİRAÇ AKDOĞAN (Devamla) – Evet, 2 Cumhurbaşkanı, 2 Başbakan çıkarmış bir ilimizdir.

MİKAİL KORKMAZ (Kırıkkale) – Üçüncüsü de geliyor.

MİRAÇ AKDOĞAN (Devamla) – Malatya, büyükşehir statüsünü çoktan hak etmiş bir ilimizdir. İnşallah, yeni dönemle birlikte, Malatya’yı büyükşehir ilan etmek, büyükşehir statüsüne sokmak, tekrar bu Yüce Parlamentoya nasip olacaktır diyorum; hepinizi saygıyla selamlıyorum. (ANAP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Akdoğan.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmiştir.

İkinci önergeyi okutuyorum:

3. – Van Milletvekili Mahmut Yılbaş’ın, Seçimlerle İlgili Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifinin (2/1282) doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/434)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

30.9.1998 tarihinde Demokrat Türkiye Partisi Grup Başkanlığı olarak verdiğimiz ve komisyonda bekletilen (2/1282) esas numaralı Seçimlerle İlgili Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanun Teklifimizin, TBMM İçtüzüğünün 37 nci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları gereğince, öncelikli olarak doğrudan Genel Kurul gündemine alınmasını arz ve teklif ederiz.

                                                                                                          Mahmut Yılbaş

                                                                                                                   Van                                                               DTP Grup Başkanı

BAŞKAN – Evet; Sayın Mahmut Yılbaş...

MAHMUT YILBAŞ (Van) – Müsaade ederseniz konuşacağım.

BAŞKAN – Efendim, benim müsaademe tabi değilsiniz; hakkınızı kullanıyorsunuz.

MAHMUT YILBAŞ (Van) – Burada olup bitenlerin hepsi sizin yüksek müsaadelerinize tabi!.. (DTP sıralarından alkışlar)

Sayın Divan, değerli milletvekili arkadaşlarım...(DYP sıralarından “Divan” değil “Sayın Başkan” sesleri)

Değerli arkadaşlarım, belki bugünkü konjonktürle bir bakış da doğrudan doğruya ilgili değildir; ancak, içinde yaşadığımız olaylara bakılırsa, 30.9.1998’de, yani 1998 yılının 30 Eylülünde, bir kanun teklifi, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Demokrat Türkiye Partisi Grubu tarafından verilmiştir.

Değerli arkadaşlarım, bir ülkede demokrasinin varlığı, yerleşimi, o ülkenin sahip olduğu anayasalarla çerçevelidir. Anayasalar kadar önemli olan bir konu da, siyasî partiler yasası ve seçim kanunlarıdır.

Müsaade ederseniz, biraz çabuk konuşacağım; çünkü, 5 dakika sonra düğmeye basılıyor, ondan sonra “söz hakkı yoktur” deniliyor.

Değerli arkadaşlarım, şimdi, bazı acil kanunların görüşülmesi talebiyle Meclis olağanüstü toplantıya davet edilmiş ve bu toplantıya davet edenler de sivil darbeci olarak ilan edilmiştir. Şimdi, maksatları, sivil darbeci olarak itham edenlerin asıl maksatları orta yere çıkıyor. Çünkü, bizim 30 Eylülde kanunlaşmak üzere Meclise verdiğimiz teklif, her nedense, komisyon gündemine dahi alınmamıştır.

Kanun teklifinin içeriği çok açıktır. Eğer bu yasa teklifi kanunlaşmış olsaydı, sevgili arkadaşlarım, parti liderleri tarafından milletvekilleri tırpanlanmayacaktı, biçilmeyecekti, biçilemeyecekti. Demek ki, o siyasî parti liderleri, Demokrat Türkiye Partisinin vermiş olduğu bu teklifin kanunlaşmasını şunun için istememişlerdir: Seçim geldiğinde, tırpanlayacakları, kesecekleri biçecekleri milletvekilleri vardır. Kimdir o milletvekilleri? Bu kürsüyü en fazla kullanan milletvekilleridir. Kimdir o milletvekilleri? Genel başkanlarına karşı demokrasiyi savunan kişilerdir. Kimdir o milletvekilleri? Ülkede demokrasinin yerleşmesini isteyen milletvekilleridir. Kimdir o milletvekilleri? Siyasî partilerin ve liderlerinin sultasından bu ülkeyi kurtarmak isteyen milletvekilleridir. (DTP sıralarından alkışlar) İşte bunun için, bu yasa teklifinin komisyonlarda görüşülmesi engellenmiştir değerli arkadaşlarım.

Bizim, bugün getirmek istediğimiz, ana maksadımız şudur: Buradan Türk kamuoyuna sesleniyoruz, diyoruz ki: Sevgili vatandaşım, değerli yurttaşım, biz, seçimden kaçmıyoruz. Biz, bu ülkenin demokratlaşması için, şu gördüğünüz liderlerin sultasına son vermek için, bu, son savaşı veriyoruz. Biz, küskün değiliz; hele, demokrat parti olarak küskün değiliz; çünkü, bizim ne bir tırpanlanma sorunumuz var ne bir biçilme sorunumuz var; bizim öyle bir sorunumuz yok; ama, demokrasi savaşı veren milletvekillerinin yanındayız, onlarla beraber demokrasi savaşı veriyoruz.

Eğer yüreğiniz pây veriyorsa, eğer yüreğiniz varsa, bu kanun teklifini gündeme alırsınız ve bunun kanunlaşmasını sağlarsınız. Sağladığınız takdirde, artık bu ülkede halkın önüne, biçilmiş, kesilmiş, doğranmış milletvekillerini yollayamayacaksınız; artık halkın önüne, avukatınızı, hizmetçinizi, yakınınızı, yoldaşınızı gönderemeyeceksiniz. (DTP ve FP sıralarından alkışlar) Halkın bağrından çıkan, halkla kaynaşan, halkın yüreğinin içinde olan insanları göndermek mecburiyetinde kalacaksınız. Onlar gittiğinde de, artık sizlerin liderlik sultanız sona erecek, artık bu ülke hürriyete kavuşacak, artık bu ülke demokrasiye kavuşacak, artık bu ülkede yolsuzluk olmayacak, artık bu ülkede çeteler olmayacak, artık bu ülkede, değerli arkadaşlarım, keyfîlik olmayacak...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Yılbaş, 1 dakika içinde tamamlayın lütfen.

MAHMUT YILBAŞ (Devamla) – Artık bu ülkede, kendini Meclis Başkanvekilliğiyle birlikte Anayasa Mahkemesi yerinde gören milletvekilleri bu çatı altına gelemeyecekler, gelmeyecekler.

Sevgili milletvekili arkadaşlarım...

İRFETTİN AKAR (Muğla) – Bak, Cindoruk geliyor, Cindoruk...

MAHMUT YILBAŞ (Devamla) – ...sizin adınıza, Türk kamuoyuna sesleniyorum: Bu Meclisi olağanüstü toplantıya çağıran milletvekilleri küskün değildir; lütfen, medyanın ve onun yandaşlarının bu tür değerlendirmelerine kulak vermeyiniz; onlar, sizin için demokrasi mücadelesi yapıyorlar, demokrasi savaşı yapıyorlar ve kim ne derse desin...

ÜLKÜ GÜNEY (Bayburt) – Bravo!..

MAHMUT YILBAŞ (Devamla) – Sayın Güney...

ÜLKÜ GÜNEY (Bayburt) – İyi niyetle söyledim.

MAHMUT YILBAŞ (Devamla) – ...ben, senin gibi, bu kürsüyü basmadım; ben, senin gibi...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Yılbaş...

MAHMUT YILBAŞ (Devamla) – ...Başkanlık Divanını basmadım; sen suçlusun...

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum...

MAHMUT YILBAŞ (Devamla) – Siz, yarın Yüce Divana gideceksiniz.

BAŞKAN – Sayın Yılbaş, teşekkür ediyorum.

MAHMUT YILBAŞ (Devamla) – Çünkü, sen, bu Yüce Meclisin çalışmasını engelleyenlerden birisin. (ANAP sıralarından gürültüler)

BAŞKAN – Sayın Yılbaş... Sayın Yılbaş teşekkür ediyorum...

MAHMUT YILBAŞ (Devamla) – Arkadaşlar, inanınız, bu davayı kazanacağız. (ANAP sıralarından gürültüler)

BAŞKAN – Sayın Yılbaş teşekkür ediyorum...

MAHMUT YILBAŞ (Devamla) – Çünkü, Hak, bu Cenabı Allah, her zaman haklının yanındadır. (Gürültüler)

BAŞKAN – Sayın Yılbaş... Sayın Yılbaş, eleştirdiğiniz davranışları yapıyorsunuz...

Bir milletvekili olarak, Sayın Hamdi Üçpınarlar; buyurun.

A. HAMDİ ÜÇPINARLAR (Çanakkale) – Sayın Başkan, değerli arkadaşlarım; sözlerime başlarken, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Tabiî, Partimin vermiş olduğu, Seçim Kanunu üzerindeki değişikliklerle ilgili teklif, İçtüzük gereği komisyonlarda görüşülemediği için, bugün burada görüşülmesi yönünde bir teklifimizle gündeme getirilmiştir.

Meclisin, 116 arkadaşımızın imzasıyla olağanüstü toplantıya çağrılmasının, medya tarafından ve bazı siyasî parti liderleri tarafından, kamuoyuna değişik şekilde aksettirilmesi neticesinde, bu Meclisin çalışmalarına, maalesef, gölge düşürülmek istenmiştir ve üzülerek şunu da ifade etmek istiyorum ki; evvelki gün yapılan Meclis çalışmalarında, siyasî partilerimizin grup başkanvekillerinin yanında bazı silahşorlarının da, Meclis Başkanlığı önünü ve bu hür kürsüyü işgal etmesini, bu milletimiz, ibret tablosu olarak izleme mecburiyetinde kalmıştır. Her şeyin hukuk kuralları içerisinde işlemesi gereken, demokratik çerçeve içerisinde yürümesi gereken bu Meclis çalışmalarına gölge düşüren bu arkadaşlarımızı, bu millet ve tarih  affetmeyecektir.

Kendi genel başkanlarını koruyabilmek için her türlü fedakârlığı, silahşorluğu ve maalesef, kendi benliklerinden de fedakârlık etmesini bilen bu arkadaşlarımdan, ben, bu Yüce Meclisin çalışabilmesi, bu Yüce Meclisin demokratik kuralları içerisinde hareket edebilmesi için de özveride bulunmalarını beklerdim; ama, maalesef bunlar yapılamamıştır.

Değerli arkadaşlarım, bu 116 arkadaşımız, bu Meclisin çalışması ve seçim kararı alındığı zaman, o günkü hükümet ve bugün işbaşında olan hükümetin göreve geldiği günden itibaren vermiş olduğu sözlerin yerine getirilebilmesi için bu önergeyi vermiştir. Evet, o siyasî partiler, 55 inci ve 56 ncı hükümetler kurulduğu gün, seçime giderken Seçim Kanunu ve Siyasî Partiler Kanunuyla ilgili değişikliklerin çıkacağını, pişmanlık yasasının çıkacağını ve seçim yasalarında yapılacak olan bir değişiklikle de tercih sisteminin getirileceğini ifade etmişlerdir; ama, maalesef, bunların hepsi unutulmuş, Mecliste bu dönem kendi yaptıkları yanlışlara karşı ikazda bulunan, bazı hususlarda itiraz eden arkadaşların kellesini alma gayesiyle de, yine merkez yoklamalarını yapmak suretiyle -biraz evvel konuşan Sayın Yılbaş’ın da ifade ettiği gibi- avukatlarını, yatlarının tamircilerini, hizmetçilerini, çiftliklerinin kâhyalarını, utanmadan, milletvekili listelerine koyabilmişlerdir.

Değerli arkadaşlarım, vermiş olduğumuz bu kanun teklifinde, siyasî partilere, oyları zayi olmamak üzere, ittifak yapabilmeleri; vatandaşımızın, kendi temsilcisini kendi tercihiyle seçebilme imkânı ve yüzde 10’luk barajın yüzde 8’e indirilmesi teklifi vardır. Bunlar burada tartışılsın, doğrusu bulunsun; ama, bu teklif, her şeyden önemlisi, sayın genel başkanların, hanımlarıyla, kardeşleriyle veyahut da yandaşlarıyla yaptıkları listelerle, milletin seçme mecburiyetinde bırakıldığı milletvekili adaylarını değil, milletin gerçekten kendini temsil edebileceğine inandığı milletvekillerini tercih etme imkânını sağlamak için verilmiştir. Ama, ne yazık ki, bugün 18 Nisan seçimlerinin yapılması için ısrar eden, bu hususta, hiç çekinmeden, burada mücadele eden ve bu Yüce Meclisin, bu kürsünün dokunulmazlığına da halel getiren kişiler, kendilerinin, önümüzdeki günlerde ne gibi haksızlıklara, ne gibi gaddarlıklara uğrayacaklarının farkında değiller. İşte, bizim ikazımız bunlara.

Değerli arkadaşlarım, şimdi, bu Yüce Meclisin, gerçek demokratik...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Üçpınarlar, 1 dakika içerisinde toparlıyoruz.

A. HAMDİ ÜÇPINARLAR (Devamla) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli arkadaşlarım, bu yüce çatı altında bulunan her arkadaşımızın, yapmış olduğu demokratik mücadelenin, bazı genel başkanlar, bazı siyasîler ve medya tarafından çarpıtılarak; hatta hatta “bozguna uğradılar, şaşırdılar” vesaire gibi ifadeler kullanılarak kamuoyuna yansıtılmasını, burada, esefle karşıladığımı ve onları kınadığımı bir kez daha ifade etmek istiyorum ve bugün, onların bu yazdıklarını, gülerek, tebessüm ederek, oh çekerek okuyanlara da, yarın, başlarına neler gelebileceğinin, kendileri hakkında neler yazılabileceğinin de endişesini duyduğumu ifade etmek istiyorum.

Sevgili yurttaşlarıma, yüce milletime, 18 Nisanda yapılacak olan ve sadece, genel başkanların ve yandaşlarının emir ve komutasından çıkmayacak olan ve kendilerinin önüne sunulan milletvekili listelerini protesto etmelerini...

TAHSİN IRMAK (Sıvas) – Yok ya!..

A. HAMDİ ÜÇPINARLAR (Devamla) – ...seçimlerde de, aklını başına toplayarak oy kullanmalarını, kendi gerçek temsilcilerini seçmelerini...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Üçpınarlar.

A. HAMDİ ÜÇPINARLAR (Devamla) – ... “yok ya” ifadesini kullanan arkadaşımla da, bir dahaki dönemde görüşeceğimizi ifade ediyorum.

Hepinize saygılar sunuyorum. (DTP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Sayın Üçpınarlar, teşekkür ediyorum.

Efendim, komisyon veya hükümet adına söz talebi?.. Yok.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... (FP sıralarından  “Sayın Başkan, oylamayı niye elektronik cihazla yapmıyorsunuz; cihazlar mı bozuk” sesleri)

MAHMUT YILBAŞ (Van) – Kabul edilmemiştir Başkan, belli... Lütfen boşuna saymayın.

BAŞKAN – Sayın Yılbaş, lütfen kendinizle karıştırmayın Divanı.

MAHMUT YILBAŞ (Van) – Ben orayı idare etmedim ki...

BAŞKAN – Kabul etmeyenler...

Sayın milletvekilleri, benimle Kâtip Üyeler arasında bir uyuşmazlık var. (FP ve DTP sıralarından gürültüler)

Sayın milletvekilleri...

MAHMUT YILBAŞ (Van) – Yanınızdaki ikisi de aynı, bir tanesini başka yerden çağırın. (FP ve DTP sıralarından gürültüler)

TURHAN GÜVEN (İçel) – Niye itiraz edip duruyorsun her şeye ya!

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, ne diyeceğimi... (FP ve DTP sıralarından gürültüler)

MAHMUT YILBAŞ (Van) – İkisi de aynı...

BAŞKAN – Sayın Yılbaş, burayı siz mi yönetiyorsunuz, ben mi yönetiyorum?!

MAHMUT YILBAŞ (Van) – Hep beraber yöneteceğiz.

BAŞKAN – Benimle Kâtip Üyelerimiz arasında fark var diyorum. (FP ve DTP sıralarından gürültüler)

MURTAZA ÖZKANLI (Aksaray) – Cihazlar niye duruyor Sayın Başkan?!

BAŞKAN – Yahu, bir dakika dursana kardeşim!

Bu nedenle, tereddüt halinde ya da karar yetersayısı istenmesi halinde, Başkanvekilleri olarak aldığımız karar, işaret oylamasının elektronik cihazla yapılması yolundaydı. Onun için, oylamayı elektronik olarak yapacağım.

Oylama için 5 dakika süre vereceğim.

Süreyi başlatıyorum efendim.

(Elektronik cihazla oylamaya başlandı)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, süresi içinde sisteme giremeyenler, süresi içinde, teknisyenlerin parafını taşıyan pusulaları göndersinler. Süresi içinde gelmeyen, teknisyenlerin parafını taşımayan hiçbir pusulayı değerlendirmeye almayacağım.

Vekâlet oylarını da alalım efendim.

Sayın Ömer Bilgin, lütfen, pusulayı teknisyene onaylatın; teknisyenin onayı olmayan pusulayı kabul etmeyeceğim.

ABDULKADİR ÖNCEL (Şanlıurfa) – Sayın Başkan, teknisyene güveniyorsunuz da parlamentere güvenmiyorsunuz; ne kadar ayıp!..

BAŞKAN – Oylama süresi bitmiştir efendim.

Öneri kabul edilmiştir. (FP ve DTP sıralarından alkışlar)

 

Sayın milletvekilleri, bu kürsüde, kimse, uygulamaları başka uygulamalarla karıştırmasın; hiçbir koşulda hiçbir oya ihanet edilmez. (FP sıralarından gürültüler)

NACİ TERZİ (Erzincan) – Senin bu cümleyi söylemeye hakkın yok...

BAŞKAN – Gündemin “Seçim” kısmına geçiyoruz.

IV. – SEÇİMLER

A) KOMİSYONLARDA AÇIK BULUNAN ÜYELİKLERE SEÇİM

1. – (9/28) esas numaralı Meclis Soruşturması Komisyonunda açık bulunan üyeliğe seçim

BAŞKAN – İzmit’te SEKA’ya ait bir araziyi Ford Otomotiv Sanayii Anonim Şirketine bedelsiz vermek suretiyle görevlerini kötüye kullandıkları iddiasıyla eski Başbakan Mesut Yılmaz ve Sanayi ve Ticaret eski Bakanı Yalım Erez haklarında kurulan (9/28) esas numaralı Meclis Soruşturması Komisyonunda boş bulunan ve Demokratik Sol Parti Grubuna düşen 1 üyelik için seçim yapacağız.

Demokratik Sol Partinin 1 üyelik için 3 kat olarak gösterdiği adayların adlarını okuyorum:

Halil Çalık       (Kocaeli)

Hasan Gülay   (Manisa)

Yaşar Ünal      (Uşak)

Adayların adları torbaya konulmuştur; torbadan bir isim çekeceğiz:

Halil Çalık   (Kocaeli)

2. – (9/31)esas numaralı Meclis Soruşturması Komisyonunda açık bulunan üyeliğe seçim

BAŞKAN – Sosyal Sigortalar Kurumu Genel Müdürlüğünce 1996 Aralık ayında gerçekleştirilen personel sınavında usulsüzlük yapılmasına yol açarak görevini kötüye kullandığı iddiasıyla Çalışma ve Sosyal Güvenlik eski Bakanı Necati Çelik hakkında kurulan (9/31) esas numaralı Meclis Soruşturması Komisyonunda boş bulunan ve Demokratik Sol Parti Grubuna düşen 1 üyelik için seçim yapacağız.

Demokratik Sol Partinin 1 üyelik için 3 kat olarak gösterdiği adayların adlarını okuyorum:

Yavuz Bildik (Adana)

Mustafa İlimen (Edirne)

Hadi Dilekçi (Kastamonu)

Adayların adları torbaya konulmuştur; torbadan bir isim çekeceğiz:

Hadi Dilekçi (Kastamonu)

3. – (9/34) esas numaralı Meclis Soruşturması Komisyonunda açık bulunan üyeliğe seçim

BAŞKAN – Sosyal Sigortalar Kurumu Genel Müdürlüğünce 1996 yılında özürlülerin memurluğa alınması için açılan sınavda mevzuata aykırı ve usulsüz işlemler yapılmasına göz yumarak görevini ihmal ettiği ve kötüye kullandığı iddiasıyla Çalışma ve Sosyal Güvenlik eski Bakanı Mustafa Kul hakkında kurulan (9/34) esas numaralı Meclis Soruşturması Komisyonunda boş bulunan ve Demokratik Sol Parti Grubuna düşen 1 üyelik için seçim yapacağız.

Demokratik Sol Partinin 1 üyelik için 3 kat olarak gösterdiği adayların adlarını okuyorum:

Hayati Korkmaz (Bursa)

Cihan Yazar (Manisa)

Tahsin Boray Baycık (Zonguldak)

Adayların adları torbaya konulmuştur; torbadan bir isim çekeceğiz:

Tahsin Boray Baycık (Zonguldak)

Gündemin “Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler” kısmına geçiyoruz.

Önce, yarım kalan işlerden başlayacağız...

ERDAL KESEBİR (Edirne) – Sayın Başkanım... Sayın Başkanım...

BAŞKAN – Efendim?..

ERDAL KESEBİR (Edirne) – Sayın Başkanım, Demokrat Türkiye Partisi olarak Anayasa Komisyonu üyeliğine dün, arkadaşımız Konya Milletvekili Ahmet Alkan’ı aday gösterdiğimiz halde, iki gündür ismini buradan anons etmiyorsunuz, seçimine imkân tanımıyorsunuz; lütfen, bunun da seçilmesini sağlamanızı arz ediyoruz.

BAŞKAN – Sayın Kesebir, size geçen üyelik, Doğru Yol Partisi Grubundan bir üyeyle boşaltılması gerekiyor; işlem, bu boşalma yapılmadığı için tamamlanmamıştır. Bu işlemin tamamlanması için, Doğru Yol Partisi Grubuna Başkanlıkça yazı yazıldığı bana ifade edildi.

Bilgilerinize sunuyorum efendim.

ERDAL KESEBİR (Edirne) – Sayın Başkanım, yalnız, yarın, Türkiye için hayatî önemi olan, Anayasa Komisyonunda bir toplantı var. Bizim grup kurmamızla hakkımız olan komisyon üyeliği keyfî bir tutum yüzünden elimizden alınmaktadır. Başkanlığınızın bu konuda...

BAŞKAN – Sayın Kesebir, bu konuda biliyorsunuz, şu an kürsüdeki Başkanlık değil, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ödevli ve görevli. Lütfen, o şekilde bir temas kuralım. Beyanınız Genel Kurulda tutanaklara da geçti.

 

V. – KANUN TASARI VE TEKLİFLERİYLE KOMİSYONLARDAN

GELEN DİĞER İŞLER

1. – Bayburt Milletvekili Ülkü Güney ve Ankara Milletvekili Yücel Seçkiner’in, 1076 sayılı Yedek Subaylar ve Yedek Askerî Memurlar Kanunu ile 1111 Sayılı Askerlik Kanunlarında Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ve İçtüzüğün 37 nci Maddesine Göre Doğrudan Gündeme Alınma Önergesi (2/669) (S. Sayısı : 338)

BAŞKAN – 1076 Sayılı Yedek Subaylar ve Yedek Askerî Memurlar Kanunu ile 1111 Sayılı Askerlik Kanunlarında Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifinin maddeleri, üzerindeki önergelerle birlikte, İçtüzüğün 88 inci maddesine göre Komisyona geri verilmişti. Komisyon, raporunu henüz vermediğinden teklifin müzakeresini erteliyoruz.

2. – Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu Tasarısı ile Antalya Milletvekili Deniz Baykal ve 39 arkadaşının, İstanbul Milletvekili Gürcan Dağdaş ve 6 arkadaşının, Trabzon Milletvekili Yusuf Bahadır ve 9 arkadaşının, İstanbul Milletvekili Ercan Karakaş ve 7 arkadaşının Aynı Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve İstanbul Milletvekili Ercan Karakaş ve 2 arkadaşının İşçi ve Memur Emeklileri ile Bunların Dul ve Yetimlerinin Sendikalaşmasına İlişkin Kanun Teklifi ve Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler ve Plan ve Bütçe komisyonları raporları (1/702, 2/224, 2/929, 2/1000, 2/1023, 2/1024) (S. Sayısı : 553) (1)

 

                          

(1) 553 S. Sayılı Basmayazı 4.3.1998 tarihli 62 nci Birleşim Tutanağına eklidir.

BAŞKAN – Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu Tasarısı ile Antalya Milletvekili Deniz Baykal ve 39 Arkadaşının, İstanbul Milletvekili Gürcan Dağdaş ve 6 Arkadaşının, Trabzon Milletvekili Yusuf Bahadır ve 9 Arkadaşının, İstanbul Milletvekili Ercan Karakaş ve 7 Arkadaşının Aynı Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve İstanbul Milletvekili Ercan Karakaş ve 2 Arkadaşının İşçi ve Memur Emeklileri ile Bunların Dul ve Yetimlerinin Sendikalaşmasına İlişkin Kanun Teklifi ve Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler ve Plan ve Bütçe komisyonları raporlarının müzakeresine kaldığımız yerden devam ediyoruz.

Komisyon?.. Burada.

Hükümet?.. Burada.

Komisyon ve Hükümet yerleri aldılar.

Sayın milletvekilleri, tasarının bundan önceki müzakeresinde, 24 üncü maddesi üzerindeki konuşmalar tamamlanmıştı, maddeyle ilgili iki önergeyi geliş sırasına göre okutup, işlemini yapmak noktasında kalmıştık.

Şimdi, aradan uzun süre geçtiği için -bu arada önergelerin gruplara dağıtımını sağlamak bakımından- bir hatırlatma olması için 24 üncü maddeyi yeniden okutuyorum:

İşyeri Sendika Temsilcileri

MADDE 24. – İşyerlerinde kamu görevlilerinden en çok üye kaydetmiş sendika işyeri temsilcisi seçmeye yetkilidir.

Sendika temsilcileri, işyerlerinde, üyelerinin işveren veya işyeri ile ilgili sorunlarını dinlemek, ilgili yerlere iletmek ve sendika ile işveren arasında iletişim sağlamak amacıyla, sendikaların tüzüklerinde belirtilen yetkili kurullar tarafından bir genel kurul dönemi için işyerinden seçilirler.

İşyerinde kamu görevlileri arasında en çok üye kaydetmiş sendikanın bulundurabileceği temsilci sayısı, işyerindeki kamu görevlisi sayısı 30-100 arasında ise en çok 1, 101-500 arasında ise en çok 2, 501-1 000 arasında ise en çok 3, 1 001-2 000 arasında ise en çok 5, 2 000’den fazla ise en çok 7’dir. Bu temsilcilerden biri sendika tarafından baş temsilci olarak görevlendirilebilir. İşyeri sendika temsilcileri bu görevlerini, işyerlerindeki işlerini aksatmamak ve iş disiplinine aykırı olmamak kaydıyla yerine getirirler.

Kamu işvereni, yönetim ve hizmetin işleyişini engellemeyecek biçimde sendika temsilcilerine çalışma saatleri içinde ve dışında görevlerini yapabilmeleri için imkânlar ölçüsünde kolaylıklar sağlar.

BAŞKAN – Şimdi, maddeyle ilgili 2 önergeyi geliş sırasına göre okutup, işlemini yapacağım:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 553 sıra sayılı kanun tasarısının 24 üncü maddesinin birinci fıkrasının aşağıdaki şekilde değiştirilmesini saygılarımızla arz ederiz.

“İşyerinde kurumun yer aldığı hizmet kolunda çalışan kamu görevlilerinin yarısından fazlasını üye kaydetmiş olması sebebiyle toplugörüşmeye hak kazanmış olan sendikalar, işyeri temsilcisi seçmeye yetkilidir.”

           Muhammet Polat                     Naci Terzi                          Cafer Güneş

                    Aydın                               Erzincan                               Kırşehir

               Ahmet Çelik                    Ömer Özyılmaz                     Osman Hazer

                 Adıyaman                            Erzurum                                Afyon

        Memduh Büyükkılıç                   Celal Esin                        Abdüllatif Şener

                   Kayseri                                  Ağrı                                     Sıvas

BAŞKAN – Diğer önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu Tasarısının 24 üncü maddesinin üçüncü fıkrasının aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

                 Bekir Yurdagül                     Celal Topkan                    Cevdet Selvi

                       Kocaeli                             Adıyaman                           İstanbul

             Metin Arif Ağaoğlu                                                           Yüksel Aksu

                        Artvin                                                                           Bursa

“İşyerinde kamu görevlileri arasında en çok üye kaydetmiş sendikanın bulundurabileceği temsilci sayısı, işyerindeki kamu görevlisi sayısı 0 ile 50’ye kadar ise 1, 51 ile 100 arasında ise en çok 2, 101 ile 500 arasında ise en çok 3, 501 ile 1 000 arasında ise en çok 4, 1 001 ile 2 000 arasında ise en çok 6, 2 000’den fazla ise en çok 8’dir. Bu temsilcilerden biri sendika tarafından baştemsilci olarak görevlendirilebilir. İşyeri sendika temsilcileri bu görevlerini, işyerlerindeki görevlerini aksatmamak ve iş disiplinine aykırı olmamak kaydıyla yerine getirirler.

BAŞKAN – Şimdi, önergeleri aykırılık derecesine göre işleme koyacağım; en aykırı önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 553 sıra sayılı kanun tasarısının 24 üncü maddesinin birinci fıkrasının aşağıdaki şekilde değiştirilmesini saygılarımızla arz ederiz.

“İşyerinde kurumun yer aldığı hizmet işkolunda çalışan kamu görevlilerinin yarısından fazlasını üye kaydetmiş olması sebebiyle toplugörüşmeye hak kazanmış olan sendikalar işyeri temsilcisi seçmeye yetkilidir.”

                                                                                                        Muhammet Polat                                    Aydın                      ve arkadaşları

BAŞKAN – Sayın Komisyon, katılıyor musunuz önergeye efendim?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI BİLTEKİN ÖZDEMİR (Samsun) – Katılamıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Sayın Hükümet?..

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI HAKAN TARTAN (İzmir) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Sayın Polat, gerekçenizi mi okuyalım, konuşacak mısınız efendim?

MUHAMMET POLAT (Aydın) – Konuşacağım.

BAŞKAN – Buyurun.

Sayın Polat, süreniz 5 dakikadır.

MUHAMMET POLAT (Aydın) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 553 sıra sayılı kanun tasarısının 24 üncü maddesinin birinci fıkrasının değiştirilmesi için bir önergemiz vardı; maalesef, bu önergemize Komisyon ve Hükümet katılmamışlardır.

Biz, bu önergemizde “işyerinde kurumun yer aldığı hizmet kolunda çalışan kamu görevlilerinin yarısından fazlasını üye kaydetmiş olması sebebiyle toplugörüşmeye hak kazanmış olan sendikalar işyeri temsilcisi seçmeye yetkilidir” diye belirtmiştik; buradaki gerekçemiz şuydu: İşyerinde çoğunluğu kazanmış sendika kadar, toplugörüşmeyi imzalamış, ülke çapındaki çoğunluk sendikanın da işyeri temsilcisi seçebilme hakkının olması gerektiğine inandığımız için bu önergeyi vermiştik; ancak, ben, Yüce Kurulun, bu konuda, önergemize destek vereceğine inanıyorum.

Sözlerimi bitirmeden önce de, aşağı yukarı on günden fazla bir zamandır Meclisimizin olağanüstü toplanarak çalışmasını değerlendirdiğimiz zaman, işte, bakın, birçok zaman görüşülüp de yarım bırakılan, 24 üncü maddesine kadar görüşülüp yarım bırakılan ve memurlarımızın dört gözle beklediği bir kanun tasarısının seçimden önce görüşülmesi fırsatı yakalanmıştır; bu bile, olağanüstü toplantının faydasının olduğunun bir ispatıdır diyorum ve inşallah, Meclis kapanmadan, bu kanun tasarısının tamamını bitirerek seçim bölgelerimize gitmemiz gerektiğine inanıyor, hepinizi saygılarımla selamlıyorum.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Polat.

Şimdi...

NİHAT MATKAP (Hatay) – Karar yetersayısının aranılmasını istiyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Arayacağım efendim.

Karar yetersayısının aranılması istendiği için, oylama elektronik cihazla yapılacaktır.

Oylama başlıyor; süre 5 dakikadır.

(Elektronik cihazla oylama yapıldı)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, karar yetersayısı yoktur.

16.45’te toplanmak üzere, birleşime ara veriyorum.

Kapanma Saati: 16.35 

 


İKİNCİ OTURUM

Açılma Saati : 16.45

BAŞKAN : Başkanvekili Uluç GÜRKAN

KÂTİP ÜYELER : Abdulhaluk MUTLU (Bitlis), Ünal YAŞAR (Gaziantep)

BAŞKAN – Türkiye Büyük Millet Meclisinin 62 nci Birleşiminin İkinci Oturumunu açıyorum.

Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu Tasarısının 24 üncü maddesi üzerindeki ilk önergenin oylaması sırasında karar yetersayısı istenmişti ve karar yetersayısı bulunamamıştı.

Çalışmalarımıza kaldığımız yerden devam ediyoruz.

V. – KANUN TASARI VE TEKLİFLERİYLE KOMİSYONLARDAN

GELEN DİĞER İŞLER (Devam)

2. – Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu Tasarısı ile Antalya Milletvekili Deniz Baykal ve 39 arkadaşının, İstanbul Milletvekili Gürcan Dağdaş ve 6 arkadaşının, Trabzon Milletvekili Yusuf Bahadır ve 9 arkadaşının, İstanbul Milletvekili Ercan Karakaş ve 7 arkadaşının Aynı Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve İstanbul Milletvekili Ercan Karakaş ve 2 arkadaşının İşçi ve Memur Emeklileri ile Bunların Dul ve Yetimlerinin Sendikalaşmasına İlişkin Kanun Teklifi ve Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler ve Plan ve Bütçe komisyonları raporları (1/702, 2/224, 2/929, 2/1000, 2/1023, 2/1024) (S. Sayısı : 553) (Devam)

BAŞKAN – Komisyon ve Hükümet yerinde.

Önergeyi yeniden oylarınıza sunuyorum; karar yetersayısı arayacağım.

Elektronik cihazla oylamayı yapıyoruz.

Süremiz 5 dakikadır.

(Elektronik cihazla oylama yapıldı)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, oylama tamamlanmıştır.

Karar yetersayısı yoktur ve karar yetersayısı için ihtiyacımız olan oylar bir önceki oylamaya göre de yarı yarıya artmıştır.

Bu durumda, alınan karar gereğince, kanun tasarı ve tekliflerini sırasıyla görüşmek için, 24 Mart 1999 Çarşamba günü saat 15.00’te toplanmak üzere, birleşimi kapatıyorum.

Kapanma Saati: 16.54


VI. – SORULAR VE CEVAPLAR

A)YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI

1. – Karaman Milletvekili Zeki Ünal’ın, bir şahsın Konya SSKHastanesinden aldığı iş göremezlik raporuna ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Hakan Tartan’ın yazılı cevabı (7/6800)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Prof. Dr. Nami Çağan tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.              3.2.1999

                                                                                                      Zeki Ünal                                                                  Karaman

Karaman’da mukim 14202957 sigorta numaralı, beyninden rahatsız olan Mehmet Sezer’in Konya SSK Hastanesinde muayenesi yapıldıktan sonra Sağlık Kurulunun 27.7.1998 tarih ve 1943 sayılı kararıyla Temmuz 1998’den itibaren çalışamaz durumda olduğu tespit edilmiştir.

Sözkonusu rapor SSKGenel Müdürlüğü Sağlık Dairesi Başkanlığınca çalışma gücünün 2/3 oranında kaybolmadığı gerekçesiyle bozulmuştur.

Bu durum Karaman SSKMüdürlüğünce 23.12.1998 tarih ve 25198 sayılı yazı ile Mehmet Sezer’e bildirilmiştir. Bunun üzerine Mehmet Sezer SSKGenel Müdürlüğünce iadeli taahhütlü bir itiraz dilekçesi vermiş ve itiraz dilekçesi Genel Müdürlükçe 30.12.1998 günü teslim alınmıştır. Henüz itiraz dilekçesine bir cevap verilmemiştir.

Hastayı bizzat gördüm, zor yürüyordu.

Sorularım şunlardır:

1. SSK Genel Müdürlüğü Sağlık Daire Başkanlığı hastayı görmeden, Konya SSKHastanesinin verdiği Sağlık Kurulunun kararını nasıl bozabilmektedir? Böyle bir yetkisi var mıdır?

2. Hastanın itiraz dilekçesi ne zaman incelenerek malulen emeklilik talebi görüşülebilecektir?

                          T.C.                                                                                                                                                       Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı    23.3.1999                                Sosyal Güvenlik Kuruluşları Genel Müdürlüğü                                                                                                                                 Sayı : B.13.0.SGK.0.13.00.01/1546/007266

Konu :Yazılı soru önergesi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi : 11.2.1999 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/6800-16992/39253 sayılı yazınız.

Karaman Milletvekili Zeki Ünal tarafından hazırlanan “Bir sigortalının Sosyal Sigortalar Kurumu Konya Hastanesinden aldığı işgöremezlik raporuna ilişkin” 7/6800 Esas No.lu yazılı soru önergesi Bakanlığımız ve Bakanlığımıza bağlı Sosyal Sigortalar Kurumu Genel Müdürlüğünce incelenmiştir.

Bilindiği üzere; Sosyal Sigortalar Kurumu Sağlık Teşkilatı Yönetmeliğinin 5 inci maddesinde; işkazaları, meslek hastalıkları, hastalık, analık, erken yaşlanma ve maluliyet olaylarına ait Sosyal Sigortalar Kurumu sağlık tesisleri sağlık kurullarınca düzenlenerek Kurum Genel Müdürlüğüne gönderilen raporları inceleyip karara bağlamak, Sağlık Dairesi Başkanlığının görev ve yetkileri arasında sayılmaktadır.

 

Sosyal Sigortalar Kurumu Genel Müdürlüğü Sağlık Dairesi Başkanlığına gelen maluliyet raporlarının değerlendirilmesinde, sağlık kurulunca düzenlenen raporda belirtilen hastalık ve arızalar ile bunları destekleyen laboratuvar bulguları, grafiler ve benzeri tetkik sonuçları esas alınmaktadır.

Sosyal Sigortalar Kurumu Genel Müdürlüğünden konuya ilişkin olarak alınan yazıda;

Kurum sigortalılarından 14202957 sigorta sicil numaralı Mehmet Sezer hakkında Sosyal Sigortalar Kurumu sağlık tesislerince düzenlenen 24.4.1997-812, 18.7.1997-1585, 17.9.1997-2159 ve 17.11.1997-2814 tarih, sayılı raporların 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 53/a maddesine göre değerlendirildiği ve çalışma gücünün en az 2/3 ünü kaybetmediğine karar verildiği,

Daha sonra sigortalının Sosyal Sigortalar Kurumu Konya Hastanesinden almış olduğu 22.7.1998 tarih ve 1943 sayılı sağlık kurulu raporunun işlemlerinin tamamlanmamış olması nedeniyle işleme konulamadığı,

Adıgeçenin itirazı üzerine tekrar muayenesi sonucu düzenlenen 10.11.1998 tarih ve 3121 sayılı raporun Kurum Genel Müdürlüğünce değerlendirildiği ancak; yine çalışma gücünün en az 2/3 ünü kaybetmediğine karar verildiği,

Sigortalının 24.12.1998 tarihli dilekçesi üzerine, hakem hastane olarak Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Kliniğinde muayenesinin Sosyal Sigortalar Kurumu Genel Müdürlüğünün, 8.3.1999 tarih ve 161701 sayılı yazısı ile Karaman Sigorta Müdürlüğünden istendiği, neticelendiğinde durumunun tekrar değerlendirileceği,

bildirilmiştir.

Bilgilerinize arz ederim.                                                                 19.3.1999

                                                                                                   Hakan Tartan                                                                               Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı

2. – Adana Milletvekili Orhan Kavuncu’nun, 1998 yılı yer fıstığı, mısır ve soya rekoltesine ilişkin sorusu ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mahmut Erdir’in yazılı cevabı (7/6845) (1)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Tarım ve Köyişleri Bakanı tarafından yazılı olarak cevaplandırılması için gereğini arz ederim. Saygılarımla.            11.2.1999               

                                                                                          Prof. Dr. Orhan Kavuncu                                                                      Adana

1. 1998 yılında yer fıstığı, mısır ve soya rekoltesi ne kadardır?

2. TMO veya devletin başka kuruluşları bu ürünlerden ne kadar satın almıştır? Bu ürünlere ne kadar fiyat verilmiştir?

3. 1998 yılında bu ürünlerin hasat mevsiminden önce TMO bu ürünlerden ithal etmiş midir? Veya ithal eden şirketlerden bu ürünü satın almış mıdır? İthal ürünlere ne kadar fiyat verilmiştir? TMO bu ürünleri satın aldığı şirketlere şu anda borçlu mudur?

4. Çiftçiden alınan ürünün parası ödenmiş midir? Ödenmediyse ne zaman ödenecektir?

 

                      

(1) 13.3.1999 tarihli 54 üncü Birleşimde yer alan 7/6845’e ek cevap.

                          T.C.                                                                                                                                                       Tarım ve Köyişleri Bakanlığı  16.3.1999                                Araştırma Planlama ve Koordinasyon                                                                                                                                          Kurulu Başkanlığı                                  Sayı : KDD-SÖ.1.02-604/12410

Konu : Yazılı soru önergesi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi : a)18.2.1999 Gün ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/6845-17086/39500 sayılı yazınız.

b) 9.3.1999 Gün ve KDD.SÖ.1.02-531 sayılı yazınız.

İlgide (b) kayıtlı yazımız ile; Adana Milletvekili Sayın Prof. Dr. Orhan Kavuncu’ya ait 7/6845-17086 No.lu yazılı soru önergesine ilişkin Bakanlığımıza ait bilgiler gönderilmiş, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı görevleri içinde yer alan bilgilerin ise ilgili Bakanlıktan temin edildiğinde gönderileceği bildirilmişti.

Söz konusu yazılı soru önergesine ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanlığından temin edilen bilgiler yazımız ekinde gönderilmektedir.

Bilgilerinize arz ederim.

                                                                                                   Mahmut Erdir                                                                              Tarım ve Köyişleri Bakanı

Yazılı Soru Önergesi

Önerge Sahibi Milletvekili :Prof. Dr. Orhan Kavuncu

Adana Milletvekili

Esas No. : 7/6845-17086

Soru 1. 1998 yılında yer fıstığı, mısır ve soya rekoltesi ne kadardır?

Cevap 1. Devlet İstatistik Enstitüsü 1998 yılı ikinci ürün tahminlerine göre; yer fıstığı rekoltesi 90 000 ton, mısır rekoltesi 2 300 000 ton ve soya rekoltesi 49 000 ton’dur.

Soru 2. TMO veya Devletin başka kuruluşları bu ürünlerden ne kadar satın almıştır? Bu ürünlere ne kadar fiyat verilmiştir?

Cevap 2. 1998/99 sezonunda Çukobirlik 222 500 TL/kg.lık fiyatla ortaklarından 136 ton çerezlik yerfıstığı ve 90 000 TL/kg. lık fiyatla ortaklarından 23 283 ton soya fasulyesi satın almıştır. Ayrıca yine aynı fiyattan Karadenizbirlik 1 751 ton soya fasulyesini ortak üreticilerinden satın almıştır.

Soru 4. Çiftçiden alınan ürünün parası ödenmiş midir? Ödenmediyse ne zaman ödenecektir?

Cevap 4. Çukobirlik ve Karadenizbirlik satın almış oldukları yer fıstığı ve soya fasulyesi bedellerinin tamamını üreticilere ödemiş olup, borcu bulunmamaktadır.

3. – Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın, Bursa’da SSK yatırımları ile ilgili projelere ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Hakan Tartan’ın yazılı cevabı (7/6859)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın yazılı olarak cevaplandırılmak üzere Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanına yöneltilmesi hususunu arz ve talep ederim.

                                                                                              Ertuğrul Yalçınbayır                                                                          Bursa

Sorular :

Bursa İlindeki S.S.K. yatırımları ile ilgili projeler, projelerin seviyesi 1998 yılı yatırım miktarı nedir? 1999 yatırım ödenekleri ne kadardır?

Bursa ilinde S.S.K. kapsamındaki kişilere verilen sağlık hizmetleri için projeleriniz nelerdir?

                          T.C.                                                                                                                                                       Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı       23.3.1999                                Sosyal Güvenlik Kuruluşları Genel Müdürlüğü                                                                                                                                 Sayı : B.13.0.SGK.0.13.00.01/1556/007256

Konu : Yazılı soru önergesi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi : 18.2.1999 tarihli ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-17174 sayılı yazınız.

Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır tarafından hazırlanan “Bursa İlindeki Sosyal Sigortalar Kurumu yatırımları ile ilgili projelere ilişkin” 7/6859 Esas No.lu yazılı soru önergesi Bakanlığımız ve 4792 sayılı Kuruluş Kanunu gereğince idarî ve malî bakımdan özerk bulunan Bakanlığım bağlı kuruluşu Sosyal Sigortalar Kurumu Genel Müdürlüğünce incelenmiştir.

1999 yılı Yatırım Programı henüz kesinleşmediğinden, Geçici Bütçe Uygulama talimatına göre kuruluşlarca 1999 yılında, 1998 yılı yatırım programında yer alan projelere devam edilmesi öngörülmüş, toplam ödenek miktarı da 1998 yılı yatırım programı başlangıç ödeneğinin % 60’ıolarak belirlenmiştir.

Bu çerçevede, yapımı devam etmekte olan Sosyal Sigortalar Kurumu Bursa Hastanesi inşaatı için 150 milyar TL. ödenek ayrılmıştır. Yatırım programı kesinleştiğinde bu miktar daha da artacaktır. Programda yer alan Bursa Hastanesi tevsii inşaatına henüz başlanmamış olması nedeniyle ödenek ayrılamamıştır.

Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığına intikal ettirilen 1999 yılı yatırım programı teklifinde Bursa’da bu projelere ilave olarak,

– Bursa Gemlik Hastanesi Tevsii,

  Bursa Özel Tip Dispanser İnşaatı,

  Bursa Sigorta Müdürlüğü Binası projeleri yer almaktadır.

Diğer yandan, Sosyal Sigortalar Kurumu Bursa Hastanesinin hizmet yükünün azaltılması amacıyla Etibank’a ait Kükürtlü Tesisler Kurumca satın alınmıştır.

Sosyal Sigortalar Kurumu Genel Müdürlüğünden konuya ilişkin olarak alınan yazıda;

Kurum Yönetim Kurulunun 11.2.1999 tarihli, XVI/318 sayılı Kararı ile;

– Etibank tarafından idarî bina olarak kullanılmış olan binaya, Sosyal Sigortalar Kurumu Bursa Hastanesindeki çocuk ve çocuk cerrahi kliniklerinin nakledilmesinin,

– Duaçınarı semtinde faaliyet gösteren Sosyal Sigortalar Kurumu Duaçınarı Dispanseri ve Bursa Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi aynı binada sıkışık bir ortamda hizmet verdiğinden, Bursa Ağız ve Diş Sağlığı Merkezinin, Etibank’ça evvelce lojman olarak kullanılan C Blok’a nakledilmesinin,

– Sosyal Sigortalar Kurumu Bursa Sigorta Müdürlüğü binasının alt katında hizmet veren Altıparmak Polikliniğinin Bursa Ağız ve Diş Sağlığı Merkezinden boşalacak yere nakledilerek, Duaçınarı Dispanseri ile birleştirilip, tam teşekküllü bir dispanser olarak faaliyet göstermesinin,

 

 

– Kükürtlü tesislerinde halen boş bulunan ve imar planında Sosyal Sigortalar Kurumu İdarî ve Sağlık Tesisleri alanı olarak plan tadilatı yaptırılan yaklaşık 4000 m2 lik alana, Bursa İlinin ihtiyacı olan yeni bir Sigorta Müdürlüğü binası ile Kadın Hastalıkları ve Doğum Hastanesi yapılması konusunun acilen yatırım programına alınmasının,

– Kurumun Bursa Hastanesinin bahçesinde bulunan mevcut hemşire lojmanlarının (D) Bloka nakledilmesinin,

– Boşaltılan eski hemşire lojmanlarına, hastanedeki psikiyatri servisinin nakledilmesinin,

uygun görüldüğü ve bu amaçla gerekli çalışmalara başlanıldığı,

Öte yandan; Kurumun Bursa Hastanesi bünyesinde faaliyet göstermekte olan hemodiyaliz ünitesinin kapasite artırımı ile ilgili çalışmaların yapıldığı, ancak ayrılan mekanın göz kliniği yapılması uygun görülerek keşif ve projesinin göz kliniği olarak hazırlandığı,

Sözkonusu hastanenin diyaliz ünitesinde halen kullanılmakta olan 13-15 yıllık cihazlardan çok sık arıza yapan ve tıbbi nedenlerle kullanım dışı bırakılması gerekenlerin yeni cihazlar ile değiştirilmesi için çalışmaların sürdürüldüğü,

bildirilmiştir.

Bilgilerinize arz ederim.

                                                                                                   Hakan Tartan                                                                               Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı

 

 

 

BİRLEŞİM 62’NİN SONU

Türkiye Büyük Millet Meclisi Resmi internet Sitesi
© 2009 T.B.M.M.