DÖNEM : 20 CİLT : 53
YASAMA YILI : 3
T. B. M. M.
TUTANAK DERGİSİ
95 inci Birleşim
28 . 5 . 1998 Perşembe
İ Ç İ N D E K İ L E R
I. – GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
II. – GELEN KÂĞITLAR
III. – BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) GÜNDEMDIŞI KONUŞMALAR
1. – Antalya Milletvekili Bekir Kumbul’un, aile planlamasına ilişkin gündemdışı konuşması ve Sağlık Bakanı Halil İbrahim Özsoy’un cevabı
2. – İstanbul Milletvekili Mustafa Baş’ın, çay politikalarına ilişkin gündemdışı konuşması ve Devlet Bakanı Eyüp Aşık’ın cevabı
3. – Zonguldak Milletvekili Tahsin Boray Baycık’ın, Türkiye Taşkömürü Kurumunun sorunlarına ilişkin gündemdışı konuşması ve Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Mustafa Cumhur Ersümer’in cevabı
IV. – ÖNERİLER
A) DANIŞMA KURULU ÖNERİLERİ
1. – Gündemdeki sıralamanın yeniden yapılmasına ilişkin Danışma Kurulu önerisi
V. – SEÇİMLER
A) RADYO VE TELEVİZYON ÜST KURULUNA SEÇİM
1. – RTÜK’te açık bulunan üyeliğe seçim
VI. – KANUN TASARI VE TEKLİFLERİYLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER
1. – Kütahya Milletvekili Mustafa Kalemli, Anavatan Partisi Genel Başkanı Rize Milletvekili Mesut Yılmaz, Doğru Yol Partisi Genel Başkanı İstanbul Milletvekili Tansu Çiller, Demokratik Sol Parti Genel Başkanı İstanbul Milletvekili Bülent Ecevit, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Antalya Milletvekili Deniz Baykal ile 292 milletvekilinin; Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 83 üncü Maddesinin Değiştirilmesine Dair Kanun Teklifi ve Anayasa Komisyonu raporu (2/676) (S. Sayısı : 232)
2. – Bayburt Milletvekili Ülkü Güney ve Ankara Milletvekili Yücel Seçkiner’in, 1076 Sayılı Yedek Subaylar ve Yedek Askerî Memurlar Kanunu ile 1111 Sayılı Askerlik Kanunlarında Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ve İçtüzüğün 37 nci maddesine göre doğrudan gündeme alınma önergesi (2/669) (S.Sayısı : 338)
3. – Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu Tasarısı ile Antalya Milletvekili Deniz Baykal ve 39 arkadaşının, İstanbul Milletvekili Gürcan Dağdaş ve 6 arkadaşının, Trabzon Milletvekili Yusuf Bahadır ve 9 arkadaşının, İstanbul Milletvekili Ercan Karakaş ve 7 arkadaşının, aynı mahiyetteki kanun teklifleri ve İstanbul Milletvekili Ercan Karakaş ve 2 arkadaşının İşçi ve Memur Emeklileri ile Bunların Dul ve Yetimlerinin Sendikalaşmasına İlişkinKanun Teklifi ve Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler ve Plan ve Bütçe komisyonları raporları (1/702, 2/224, 2/929, 2/1000, 2/1023, 2/1024) (S. Sayısı : 553)
4. – Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanunun Bazı Maddelerinin Değiştirilmesine Dair Kanun Tasarısı ve Anayasa Komisyonu raporu (1/689) (S. Sayısı : 631)
5. – Emniyet Teşkilâtı Kanununun Bir Maddesinde Değişiklik Yapılmasına Dair 490 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ve İçişleri Komisyonu raporu (1/217) (S.Sayısı : 132)
6. – Emniyet Teşkilâtı Kanununun Bir Maddesinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı ve İçişleri ve Plan ve Bütçe komisyonları raporları (1/769) (S. Sayısı : 659)
7. – Kooperatifler Kanununun Bir Maddesinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı ve Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu raporu (1/730) (S. Sayısı : 637)
8. – Sosyal Sigortalar Kurumu Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı ve Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu raporu (1/668) (S. Sayısı : 556)
9. – Türk Ceza Kanununun Bazı Maddeleri ile Terörle Mücadele Kanununun Bir Maddesinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Adalet Komisyonu raporu (1/738) (S. Sayısı : 634)
10. – Türkiye Cumhuriyeti ile Bulgaristan Cumhuriyeti Arasında Mutludere/Rezovska Deresi Mansap Bölgesindeki Sınırın Belirlenmesi ve İki Ülke Arasında Karadeniz’de Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılması Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu raporu (1/704) (S. Sayısı : 572)
11. – Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kazakistan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Ticaret ve Ekonomik ve Teknik İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu raporu (1/677) (S. Sayısı : 571)
VII. – SORULAR VE CEVAPLARI
A) YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI
1. – Edirne Milletvekili Ümran Akkan’ın, sınır ticareti yoluyla yurda kaçak kristal toz şeker sokulduğu iddiasına ilişkin sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Yalım Erez’in cevabı (7/4906)
2. – Balıkesir Milletvekili İ. Önder Kırlı’nın, köy yolları yapım çalışmaları için illere ayrılan ödeneğe ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı Mustafa Yılmaz’ın yazılı cevabı (7/4994)
3. – Ankara Milletvekili Saffet Arıkan Bedük’ün, Tuz Gölündeki kirliliğe ilişkin sorusu ve Çevre Bakanı İmren Aykut’un yazılı cevabı (7/5000)
4. – Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, Erzincan İline 1998 yılı bütçesinden ayrılan yatırım ödeneklerine ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’nun yazılı cevabı (7/5009)
5. – Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın;
– Bursa-Demirtaş Organize Sanayi Bölgesinin kredi talebine,
Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın;
– Erzincan İline 1998 yılı bütçesinden ayrılan yatırım ödeneklerine,
İlişkin soruları ve Çevre Bakanı İmren Aykut’un yazılı cevabı (7/5007, 5023)
I. – GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
TBMM Genel Kurulu saat 15.00’te açıldı.
Bursa Milletvekili Turhan Tayan’ın, Karacabey Tarım İşletmeleri arazisinin 5 bin dönümlük bölümünün Türkiye Jokey Kulübüne tahsis edilmesine ilişkin gündemdışı konuşmasına, Devlet Bakanı Rüştü Kâzım Yücelen,
Batman Milletvekili Musa Okçu’nun, Batman ve genel olarak Güneydoğu Anadolu’daki tütün alımlarıyla ilgili yanlış uygulamaya ve toplumun bu konudaki reaksiyonuna ilişkin gündemdışı konuşmasına, Devlet Bakanı Eyüp Aşık,
İstanbul Milletvekili M. Sedat Aloğlu’nun, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da alınmakta olan tedbirlere ilişkin gündemdışı konuşmasına, Devlet Bakanı Mehmet Salih Yıldırım,
Cevap verdiler.
Estonya’ya gidecek olan Tarım ve Köyişleri Bakanı Mustafa Rüştü Taşar’a, Devlet Bakanı Rüştü Kâzım Yücelen’in,
Lüksemburg’a gidecek olan Dışişleri Bakanı İsmail Cem’e, Devlet Bakanı Şükrü Sina Gürel’in,
Vekâlet etmelerinin uygun görülmüş olduğuna ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkereleri Genel Kurulun bilgisine sunuldu.
12.5.1998 tarihli Gelen Kâğıtlarda yayımlanan ve Genel Kurulun 12.5.1998 tarihli 88 inci Birleşiminde okunmuş bulunan, Tarım ve Köyişleri Bakanı ve Devlet Eski Bakanı Mustafa Rüştü Taşar hakkındaki (9/20) esas numaralı Meclis soruşturması önergesinin gündemin “Özel Gündemde Yer Alacak İşler” kısmının 1 inci sırasında yer almasına ve soruşturma açılıp açılmaması hususundaki görüşmelerin, Genel Kurulun 2.6.1998 Salı günkü birleşiminde yapılmasına; 27.5.1998 tarihinde dağıtılan ve aynı tarihli Gelen Kâğıtlarda yayımlanan, Doğu veGüneydoğu Anadolu’da boşaltılan yerleşim birimleri nedeniyle göç eden yurttaşlarımızın sorunları konusundaki (10/25) esas numaralı Meclis Araştırması Komisyonunun 532 sıra sayılı raporunun, gündemin “Özel Gündemde Yer Alacak İşler” kısmının 2 nci sırasında yer almasına ve görüşmelerin, Genel Kurulun 2.6.1998 Salı günkü birleşiminde yapılmasına ve görüşmelerin tamamlanmasına kadar çalışma süresinin uzatılmasına ilişkin Danışma Kurulu önerisinin kabul edildiği;
Genel Kurulun 27 Mayıs 1997 Çarşamba günü 15.00-19.00, 20.00-24.00 ve 28 Mayıs 1998 Perşembe günü 14.00-19.00, 20.00-24 saatleri arasında çalışmasına; 27 Mayıs 1998 Çarşamba günü sözlü soruların görüşülmemesine ilişkin ANAP, DSP ve DTP Gruplarının müşterek önerisinin yapılan görüşmelerden sonra kabul edilmediği,
Açıklandı.
Gündemin “Sözlü Sorular” kısmının :
1 inci sırasında bulunan (6/849) esas numaralı sözlü soruya Devlet Bakanı Mustafa Yılmaz,
3 üncü sırasında bulunan (6/855) esas numaralı sözlü soruya Devlet Bakanı Yücel Seçkiner,
Cevap verdiler; soru sahipleri de cevaplara karşı görüşlerini açıkladılar;
4 üncü sırasında bulunan (6/857),
5 inci sırasında bulunan (6/858),
Esas numaralı sözlü sorulara Adalet Bakanı Mahmut Oltan Sungurlu cevap verdi;
2 nci sırasında bulunan (6/853) esas numaralı sorunun, üç birleşim içerisinde cevaplandırılmadığı için yazılı soruya çevrilerek gündemden çıkarıldığı bildirildi; soru sahibi Çorum Milletvekili Mehmet Aykaç görüşlerini açıkladı;
6 ncı sırada bulunan (6/859),
7 nci sırada bulunan (6/863),
Esas numaralı sözlü sorular, ilgili bakanlar Genel Kurulda hazır bulunmadıklarından ertelendi.
Radyo ve Televizyon Üst Kurulunda açık bulunan ve iktidar partileri kontenjanından geriye kalan bir üyelik için yapılan seçim sonucunda, hiçbir üyenin yeterli oyu alamadığı ve bu seçimin 28 Mayıs 1998 Perşembe günkü birleşimde tekrarlanacağı açıklandı.
28 Mayıs 1998 Perşembe günü saat 15.00’te toplanmak üzere, birleşime 18.50’de son verildi.
Uluç Gürkan
Başkanvekili
Ünal Yaşar Hüseyin Yıldız Gaziantep Mardin Kâtip Üye Kâtip Üye
No : 145
II. – GELEN KAĞITLAR
28.5.1998 PERŞEMBE
Tasarılar
1. – Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti İle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Ticaret ve Ekonomik İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/777) (Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji ve Dışişleri Komisyonlarına) (Başkanlığa Geliş Tarihi: 26.5.1998)
2. – EFTA Devletleri İle Türkiye Arasında Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanuna Bir Madde Eklenmesi Hakkında Kanun Tasarısı (1/778) (Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji ve Dışişleri Komisyonlarına) (Başkanlığa Geliş Tarihi: 26.5.1998)
Teklif
1. – Sivas Milletvekili Abdüllatif Şener’in; Alacahan Adıyla Bir İlçe Kurulmasına İlişkin Kanun Teklifi (2/1176) (İçişleri ve Plan ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa Geliş Tarihi: 25.5.1998)
Sözlü Soru Önergeleri
1. – Şanlıurfa Milletvekili Abdulkadir Öncel’in, başörtülü öğrencilere yapılan uygulamalara ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi.(6/1048)(Başkanlığa geliş tarihi: 26.5.1998)
2. – İçel Milletvekili Saffet Benli’nin, bakım, onarım ve inşaat amacıyla camilere yapılan yardımlara ilişkin Devlet Bakanından (Metin Gürdere) sözlü soru önergesi (6/1049) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.5.1998)
Yazılı Soru Önergeleri
1. – Trabzon Milletvekili İsmail İlhan Sungur’un, yaş çay fiyatına ek zam yapılıp yapılmayacağına ilişkin Devlet Bakanından (Eyüp Aşık) yazılı soru önergesi (7/5229) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.5.1998)
2. – Konya Milletvekili Hasan Hüseyin Öz’ün, RTÜK’de yapılan personel atamalarına ilişkin Devlet Bakanından (Cavit Kavak) yazılı soru önergesi (7/5230) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.5.1998)
3. – Trabzon Milletvekili Kemalettin Göktaş’ın, Tanıtma Fonu’nda toplanan paralara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5231) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.5.1998)
4. – Trabzon Milletvekili Kemalettin Göktaş’ın, İmar Affı Fonu’nda toplanan paralara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5232) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.5.1998)
5. – Trabzon Milletvekili Kemalettin Göktaş’ın, Ödeme Kaydedici Cihaz Özel Hesabı’nda toplanan paralara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5233) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.5.1998)
6. – Trabzon Milletvekili Kemalettin Göktaş’ın, Banker Tasfiyeleri Fonu’nda toplanan paralara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5234) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.5.1998)
7. – Trabzon Milletvekili Kemalettin Göktaş’ın, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’nda toplanan paralara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5235) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.5.1998)
8. – Trabzon Milletvekili Kemalettin Göktaş’ın, Tasarrufları Koruma Fonu’nda toplanan paralara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5236) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.5.1998)
9. – Trabzon Milletvekili Kemalettin Göktaş’ın, Petrol Arama ve Petrolle İlgili Faaliyetleri Düzenleme Fonu’nda toplanan paralara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5237) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.5.1998)
10. – Trabzon Milletvekili Kemalettin Göktaş’ın, İhracatı Geliştirme Fonu’nda toplanan paralara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5238) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.5.1998)
11. – Trabzon Milletvekili Kemalettin Göktaş’ın, İşçi Ücretlerinden Ceza Olarak kesilen Paralar Fonu’nda toplanan paralara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5239) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.5.1998)
12. – Trabzon Milletvekili Kemalettin Göktaş’ın, Akaryakıt Fiyat İstikrar Fonu’nda toplanan paralara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5240) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.5.1998)
13. – Trabzon Milletvekili Kemalettin Göktaş’ın, İl Özel İdareleri Fonu’nda toplanan paralara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5241) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.5.1998)
14. – Trabzon Milletvekili Kemalettin Göktaş’ın, Gecekondu Fonu’nda toplanan paralara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5242) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.5.1998)
15. – Trabzon Milletvekili Kemalettin Göktaş’ın, Geliştirme ve Destekleme Fonu’nda toplanan paralara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5243) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.5.1998)
16. – Trabzon Milletvekili Kemalettin Göktaş’ın, Menkul Kıymetler Fonu’nda toplanan paralara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5244) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.5.1998)
17. – Trabzon Milletvekili Kemalettin Göktaş’ın, Bitkisel Yağlar Fiyat İstikrar Fonu’nda toplanan paralara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5245) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.5.1998)
18. – Trabzon Milletvekili Kemalettin Göktaş’ın, Sigorta Murakabe Fonu’nda toplanan paralara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5246) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.5.1998)
19. – Trabzon Milletvekili Kemalettin Göktaş’ın, Selektif Kredi Fonu’nda toplanan paralara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5247) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.5.1998)
20. – Trabzon Milletvekili Kemalettin Göktaş’ın, Gemi İnşa, Gemi Satınalma ve Tersane Kurma ve Geliştirme Fonu’nda toplanan paralara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5248) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.5.1998)
21. – Trabzon Milletvekili Kemalettin Göktaş’ın, Çimento Fonu’nda toplanan paralara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5249) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.5.1998)
22. – Trabzon Milletvekili Kemalettin Göktaş’ın, Yurtdışında Hizmet Veren Kuruluşlar ile İşçileri Destekleme Fonu’nda toplanan paralara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5250) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.5.1998)
23. – Trabzon Milletvekili Kemalettin Göktaş’ın, Tarım Ürünlerinin İhracatını Geliştirme ve Tarımsal Yapının Bu Amaçla Yeniden Düzenlenmesi Fonu’nda toplanan paralara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5251) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.5.1998)
24. – Trabzon Milletvekili Kemalettin Göktaş’ın, Kooperatifleri Tanıtma ve Eğitme Fonu’nda toplanan paralara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5252) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.5.1998)
25. – Hatay Milletvekili Fuat Çay’ın, yağışlardan ve su kanallarından zarar gören vatandaşlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5253) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.5.1998)
26. – Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın, Bursa Gençlik ve Spor İl Müdürünün görevden alınmasıyla ilgili mahkeme kararına ilişkin Devlet Bakanından (Yücel Seçkiner) yazılı soru önergesi (7/5254) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.5.1998)
27. – Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın, Bursa-Nilüfer İlçesi, Akçalar Beldesi Kavaklıpınar Deresi civarında bulunan işletmelerin çevreyi kirlettiği iddialarına ilişkin Çevre Bakanından yazılı soru önergesi (7/5255) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.5.1998)
28. – Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın, Bursa-Osmangazi-Demirtaş Belediye Başkanlığında görevli bazı personelin emekli keseneklerine ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/5256) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.5.1998)
29. – Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın, Bursa-Osmangazi-Demirtaş Belediye Başkanlığının bazı uygulamalarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5257) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.5.1998)
30. – İstanbul Milletvekili Azmi Ateş’in, Gümrükler eski Genel Müdürü döneminde yolsuzluk yapıldığı iddialarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5258) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.5.1998)
31. – Afyon Milletvekili Sait Açba’nın, Ahbaz-Gürcü ihtilafında Türkiye’nin tutumuna ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5259) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.5.1998)
32. – Afyon Milletvekili Sait Açba’nın, Ankara Kafkas derneğinin düzenlediği piknikte bir kişinin konuşmasına izin verilmediği iddiasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5260) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.5.1998)
33. – Karaman Milletvekili Abdullah Özbey’in, Karaman-Ermenek-Ardıçkaya ve Boyalık köylerinin yol güzergahına ilişkin Devlet Bakanından (Mustafa Yılmaz) yazılı soru önergesi (7/5261) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.5.1998)
34. – Karaman Milletvekili Abdullah Özbey’in, Karaman-Ermenek-Çamlıca köy yolunun ne zaman asfaltlanacağına ilişkin Devlet Bakanından (Mustafa Yılmaz) yazılı soru önergesi (7/5262) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.5.1998)
35. – Karaman Milletvekili Abdullah Özbey’in, Karaman-Ermenek-Aşağıçağlar köyünün bazı sorunlarına ilişkin Devlet Bakanından (Mustafa Yılmaz) yazılı soru önergesi (7/5263) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.5.1998)
36. – Karaman Milletvekili Abdullah Özbey’in, Karaman-Ermenek-Tepebaşı ve Pamuklu köylerinin bazı sorunlarına ilişkin Devlet Bakanından (Mustafa Yılmaz) yazılı soru önergesi (7/5264) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.5.1998)
37. – Karaman Milletvekili Abdullah Özbey’in, Karaman-Ermenek-Ardıçkaya köyünün kontürlü telefon ihtiyacına ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/5265) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.5.1998)
38. – Karaman Milletvekili Abdullah Özbey’in, Karaman-Ermenek-Olukpınar Köy yolunun ne zaman asfaltlanacağına ilişkin Bayındırlık ve İskan Bakanından yazılı soru önergesi (7/5266) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.5.1998)
39. – Konya Milletvekili Mustafa Ünaldı’nın, THK’nca toplanan kurban derilerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5267) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.5.1998)
40. – Konya Milletvekili Mustafa Ünaldı’nın, kurban derilerinin toplanmasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5268) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.5.1998)
41. – Manisa Milletvekili Rıza Akçalı’nın, İznik Gölü havzasında yabancı sermayeli bir şirkete su tüketimi için izin verildiği iddiasına ilişkin Çevre Bakanından yazılı soru önergesi (7/5269) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.5.1998)
42. – Erzincan Milletvekili Naci Terzi’nin, Milletvekillerinin ve Meclis’in itibarının korunmasına ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanından yazılı soru önergesi (7/5270) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.5.1998)
BİRİNCİ OTURUM
Açılma Saati : 15.00
28 Mayıs 1998 Perşembe
BAŞKAN : Başkanvekili Uluç GÜRKAN
KÂTİP ÜYELER : Hüseyin YILDIZ (Mardin), Ünal YAŞAR (Gaziantep)
BAŞKAN – Türkiye Büyük Millet Meclisinin 95 inci Birleşimini açıyorum.
Görüşmelere başlıyoruz.
Gündeme geçmeden önce, üç arkadaşıma gündemdışı söz vereceğim.
III. – BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) GÜNDEMDIŞI KONUŞMALAR
1. – Antalya Milletvekili Bekir Kumbul’un, aile planlamasına ilişkin gündemdışı konuşması ve Sağlık Bakanı Halil İbrahim Özsoy’un cevabı
BAŞKAN – Gündemdışı birinci söz, aile planlaması konusunda, Antalya Milletvekili Dr. Bekir Kumbul arkadaşımızın.
Buyurun Sayın Kumbul. (CHP, ANAP ve DSP sıralarından alkışlar)
BEKİR KUMBUL (Antalya) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli arkadaşlarım; aile planlamasıyla ilgili düşüncelerimi sunmak üzere gündemdışı söz almış bulunuyorum; bu vesileyle, Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Öncelikle, ülkemizin değişik yerlerinde sel felaketinden etkilenen tüm insanlarımıza geçmiş olsun dileklerimi sunuyor, ölenlerin yakınlarına başsağlığı diliyorum.
Değerli arkadaşlarım, ülkemiz için aile planlamasının önemini sizlere sunmaya çalışacağım. Eğer, bugün, ülkemizde, bir yıl içerisinde 1 milyonun üzerinde gencimiz 12 yaşını geçiveriyorsa, yine, ülkemiz, dünya nüfusunu artıran 25 ülke arasında 16 ncı sırada yer alıyorsa ve yapılan projeksiyonlara göre ülke nüfusu otuziki yılda 1 kat daha artacaksa ve yine, nüfusun ülke kalkınmasıyla direkt ilişkisi varsa, aile planlaması önemlidir diyorum. Onun için, bunun üzerinde ciddiyetle durmamız gerektiğine inanıyorum.
Peki, Türkiye’deki gelişim nedir, durum nedir; önce ona bir bakalım. Türkiye’de aile planlaması hizmetlerinin temelleri, bilimsel ve kapsamlı olarak, 1965 yılında atılmıştır. Yine, 1983 yılında, nüfus planlaması hakkındaki yasa yeniden düzenlenmiş, sterilizasyon hizmetleri ile gebelik sonlandırılması işlemleri ayrıntılı esaslara bağlanmıştır. Bu konuyla ilgili eğitim, hem hizmeti alan kesime hem de hizmeti sunan kesim olan sağlık personeline -Sağlık Bakanlığı ve SSK’da olmak üzere- sunulmaktadır. Bunlar iyi gelişmelerdir.
Yine, Sağlık Bakanlığında bu hizmetleri, kısa adıyla, AÇSAP (Ana ve Çocuk Sağlığı, Aile Planlaması) Genel Müdürlüğü yürütmektedir.
Diğer taraftan, ilki 1974 yılında Bükreş’te, ikincisi 1984 yılında Meksika’da, üçüncüsü 1994 yılında Kahire’de yapılan Dünya Nüfus Konferansı, son toplantıda değişime uğrayarak “Dünya Nüfus ve Kalkınma Konfenransı” adını almış ve tartışılan en önemli konu, nüfus ve kalkınma programları arasındaki ilişki olmuştur. Eylem planına alınan temel ilkelerin başında şunlar gelmeketedir:
1- Kalkınma, temel ve vazgeçilmez evrensel bir haktır.
2- Nüfus politikalarının temelinde, yaşam kalitesini yükseltme hedefi yer almalıdır.
Yine aynı konferansın “Sürekli Ekonomik Büyüme ve Sürdürülebilir Kalkınma Arasındaki İlişkiler” bölümünde; hükümetlerce, ekonomik ve sosyal programdan sorumlu kuruluşların karar verici ve idarî kademelerinin tümünde, kurumsal mekanizmaların yürütülmesinde, nüfus faktörünün uygun biçimde göz önüne alınmasının sağlanması gerektiği ve insan kaynağının geliştirilmesine yapılacak yatırımlar sırasında, nüfus ve kalkınma stratejilerinin saptanmasının ve bütçe tahsisinde ilk önceliği almasının zorunluluğu vurgulanmıştır.
Diğer taraftan, 1994 yılında ülkemizde yapılan bir araştırmada, aile planması maliyetleri ile gebelik, doğum ve doğumsonrası (1 yaşına kadar çocuk bakımı) maliyetleri karşılaştırılmış, aile planlamasıyla 19/1 oranında maliyet tasarrufu yapıldığı belirtilmiştir.
Bugüne kadar, gerek Sağlık Bakanlığının gerekse Sosyal Sigortalar Kurumunun eğitilmiş insangücü, fizikî mekân, ekipman ve malzeme yönünden -ki, malzemeler, çoğunlukla dış destekli gönüllü bağışlar yoluyla Amerika Birleşik Devletleri tarafından karşılanmıştır destekleri sonucunda, son yıllarda görülen hem bebek hem de ana ölümlerindeki azalma ile nüfus artışında azalma sağlanabilmiştir. Yine, bu konuda, çalışan gönüllü kuruluşların büyük katkısı olmuştur.
Yine, bilinen bir gerçek şu ki, bu konuda, korunma yöntemlerinde kullanılan kontraseptifler yurt dışından hibe yoluyla sağlanmaktadır. Oysa, 2000’li yıllara doğru, bu dıştan destek yavaş yavaş kesilecektir. Hal böyleyken, başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere, ülke nüfusuyla ilgilenen tüm kuruluşlar, bu konuda, fonlarını yaratmalı, çalışmalar yapmalıdır diye düşünüyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Sayın Kumbul, lütfen toparlayalım.
BEKİR KUMBUL (Antalya) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Ancak, Sağlık Bakanlığı bütçesine baktığım zaman -yine, bu konuda, 1998 yılı için 5 milyon dolara gereksinim olduğu söylenmektedir- bu kaynağın yetersiz olduğunu görüyorum.
Eğer bunları yerli yerine koymazsak ne olacaktır:
İstenilmeyen gebelikler çoğalacak ve isteyerek yapılan düşükler artacaktır.
Anne ve bebek ölüm oranları yükselecektir.
Anne ve çocuk sağlığı konusunda sağlanan iyileştirmeler gerileyecektir.
Yine, toplumun sağlık düzeyi göstergeleri olumsuz yönde etkilenecektir.
Kadının toplumsal statüdeki gelişimi zayıflayacak.
Bunlara bağlı olarak, toplumsal kalkınma düzeyimiz de gerileyecektir.
O nedenle, bu konuda alınması gereken önlemlerin bir an önce alınması gerektiğine inanıyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP ve DSP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Kumbul.
Gündemdışı konuşmayı yanıtlamak üzere, Hükümet adına, Sağlık Bakanı Sayın Halil İbrahim Özsoy.
Buyurun Sayın Özsoy. (ANAP ve DSP sıralarından alkışlar)
SAĞLIK BAKANI HALİL İBRAHİM ÖZSOY (Afyon) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Antalya Milletvekili Sayın Dr. Bekir Kumbul’a, gündemdışı konuşmasıyla ana-çocuk sağlığı ve nüfus planlaması çalışmalarımız hakkında sizlere bilgi sunma fırsatı verdiği için teşekkür ediyor, Yüce Heyeti saygıyla selamlıyorum.
Sayın milletvekilleri, hepinizin bildiği gibi, anneler, gebelik, doğum ve loğusalık, çocuklar ise, gelişme ve büyüme gibi fizyolojik özelliklerinden dolayı sağlığı etkileyebilecek olumsuzluklardan ilk etkilenen, kendi imkânlarıyla bozulan sağlıklarını düzeltemeyen gruplardır. Bu özellikleri nedeniyle, ana ve çocuk sağlığı, sadece gelişmekte olan ülkelerde değil, gelişmiş ülkelerde de genel sağlık hizmetlerinin yanında özel programlarla desteklenmektedir. Bakanlığımızın genel politikası da bu yönde olup, kadın ve çocuklara yönelik hizmetler, rutin hizmetlerin yanı sıra özel programlarla desteklenmektedir. Nitekim, bu gruplara verilen ana-çocuk sağlığı ve aile planlaması hizmetlerindeki gelişmelere baktığımızda, hem nitelik hem de nicelik açısından önemli gelişmeler sağlandığını görebiliriz. 1970’li yıllardan bu yana, anne ölümlerinde yüzde 50’yi, bebek ölümlerinde yüzde 100’ü geçen düşüşler sağlanmıştır. Bugün ortalama yaşam süresinin 70’lere çıkarılmasında, bebek ölümlerinin binde 42,2’ye düşürülmüş olmasında, anne ölümlerinin yüzbinde 100’ün altına çekilmesinde, nüfus artış hızının yüzde 1,47’ye düşürülmesinde, toplam doğurganlık hızının 2,7’ye düşürülmesinde ve etkili aile planlaması uygulamalarının bugün her üç aileden biri tarafından kullanılmakta oluşunda sağlık personelimizin özverili çabaları yatmaktadır. Bunlar gerçekten çok önemli gelişmelerdir; bu gelişmeleri çok iyi irdelemeliyiz. Örneğin, bir ay kadar önce 78 inci kuruluş yıldönümünü kutladığımız Türkiye Büyük Millet Meclisinin açıldığı yıllarda, birçok anne, çocuğunun mürüvvetini dahi göremeden vefat ediyordu; bugün ise, torununun mürüvvetini gören kadınlarımızın sayısı azımsanmayacak kadar çoktur. Ortalama yaşam süresi, o yılların 2 katına çıkarılmıştır. Bu başarılarda emeği geçen ve bugün aramızda olmayan tüm sağlıkçılara şükranlarımı sunuyorum. Ancak, bugün, anne ve çocukların durumunda, önümüzde, eskisinden daha az sorun olduğunu söylememiz, ne yazık ki, mümkün değildir; çünkü, temel konusu insan ve özellikle de sağlık olan kurumların çalışma alanları, insanların ve toplumların değişen ihtiyaçlarına göre genişlemek ve kendini geliştirmek zorundadır. Biz de bu kuralın dışında kalmayız ve kalamıyoruz.
Bakanlığımızca ülkemizdeki nüfus dinamikleri ve sosyal hayattaki gelişmeler dikkatle izlenerek programlarımızda gerekli değişiklikler yapılmıştır. Bu gelişmelerden biri de üreme sağlığı programıdır. Üreme sağlığı programı, aile planlaması hizmetlerini kapsayan, çocuk, genç, erişkin ve yaşlıları da içerisine alan, ailenin tüm öncelikli sağlık ihtiyaçlarını dikkate alan bir programdır; çünkü, kadın ve çocuklara sağlıklı bir yaşam şansı vermek için, ana-çocuk sağlığı ve aile planlamasından daha fazlası gerekmektedir. Dünyanın yaklaşımı da bu yönde olmaktadır. 1970’lerdeki kitlesel ve demografik ağırlıklı yaklaşım, 1980’lerde sağlıkla ilgili kaygıları önplana çıkaran bir dönüşüme uğramıştır; 1990’lara gelindiği zaman ise, yerini, insanların ihtiyaçları ve hakları üzerinde odaklanan yeni ve çağdaş bir görüşe bırakmıştır.
Sayın Kumbul’un belirttiği gibi, 1994’te Kahire’de yapılan Dünya Nüfus ve Kalkınma Konferansında ve bunun akabinde 1995’te Pekin’de gerçekleştirilen Kadın Konferansında da, bu hususlar bir kez daha vurgulanmıştır.
Bakanlığımız, tüm çalışmalarında bu gelişmeleri dikkate alarak, verilen hizmetlerin kalitesini artıracak tedbirleri almaya büyük özen göstermektedir. Bu çerçevede, bir taraftan personelin hizmetiçi eğitimleri tamamlanırken, diğer taraftan da kurumların fizikî yapıları ile tıbbî cihaz ve malzemelerde iyileştirmelere başlanmıştır.
Artık, klasik ana-çocuk sağlığı ve nüfus planlaması merkezleri yanında, cerrahî müdahalelerin de yapılabildiği, ultrason ve laparoskopi gibi modern cihazların da bulunduğu, müstakil kadın sağlığı merkezleri açılmaya başlanmıştır.
Aile planlaması hizmeti, üreme sağlığı hizmetlerinin sadece bir parçasını oluşturmaktadır. 1997 yılında verdiğimiz aile planlaması hizmetlerine kısaca değinmek istiyorum.
1997 yılında Sağlık Bakanlığı 730 000 çifte aile planlaması hizmeti sunmuştur; toplam, 370 540 adet RİA, 1 619 290 aylık paket hap, 21 760 259 adet kondom, 582 adet Norplant, 32 066 adet üç ayda bir vurulan ampul (DMPA) dağıtmıştır.
1997 yılında -Bakanlığımızca verilen aile planlaması hizmetlerinden neler kazandığımızı somut örnekleriyle gösterme bakımından- 730 000 çifte aile planlaması hizmeti verilmiştir, 117 530 istenmeyen gebeliğin oluşması önlenmiştir, planlanmamış 96 492 doğum engellenmiştir, 21 038 isteyerek düşük engellenmiştir, anne ölümü yüzde 9 azaltılarak 118 annenin ölümü engellenmiştir, bebek ölümleri yüzde 13 azaltılarak 8 318 bebeğin ölümü engellenmiştir, gebeliğe bağlı 11 753 hastalık ve sakatlığın oluşması engellenmişti, çoğu ölüm ve sakatlıkla sonuçlanan 1 262 sağlıksız düşük girişimi önlenmiştir. Başka bir deyişle, sadece doğum ve düşükler gözönüne alındığında, 1997 ulusal bütçesinde, bugünkü kurla, 2 trilyon 685 milyar TL tasarruf sağlanmıştır. 1997 yılında aile planlaması hizmetleri verilmeseydi, bunların hiçbiri olmayacaktı.
Konuşmamın başında, ana ve çocuk sağlığı göstergelerindeki iyileşmelere dikkat çekmiştim; aile planlaması hizmetlerinin bu göstergeler üzerindeki olumlu etkilerini belirttim. Bütün bu olumlu gelişmelere rağmen, hâlâ, yapacağımız çok şey vardır. Bakanlığım bunların farkındadır ve yukarıda değindiğim gibi, programlarında bu konulara özellikle yer vermektedir.
Bunlardan biri de, aile planlaması hizmetlerinde kendi kendine yeterliliğin sağlanmasıdır. Bakanlığım, bu çerçevede, 1998 yılının ilk beş aylık döneminde kontraseptif sarf malzemesi temini için toplam 240 milyar liranın üzerinde harcama yapmıştır. İhaleler Mayıs 1998’de yapılmıştır. 1998 yılının ikinci döneminde ise, 275 milyar liralık harcama yapılması planlanmıştır.
Ancak, bu konuda, Bakanlığımız dışındaki kuruluşlara da büyük görevler düşmektedir. Özel sektör, gönüllü kuruluşlar ve başta SSK olmak üzere diğer kamu kurumları da üzerine düşeni yapmalıdır. Bakanlığımız bu kurumlarla bir dizi toplantı yaparak işbirliğinin temellerini atmıştır. Bu çalışmanın olumlu sonuçlar vereceğini zannetmekteyim. SSK kontraseptif sarf malzemesi almak için bütçe ayırarak kullanmaya başlamıştır. Bunun artarak devamını dilemekteyiz.
Özel sektörü harekete geçirmek için Kadın İçin Destek Oluşturma Grubu (KİDOG), ve Kadın Sağlığı Komisyonu (KASAKOM) gibi gönüllü kuruluşlar ve Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA), Amerika Birleşik Devletleri Kalkınma İşbirliği Kuruluşu (USAID), Alman Teknik İşbirliği Kuruluşu (GTZ) ve Japon İşbirliği Kuruluşu (JICA) gibi uluslararası kuruluşlarla işbirliği içerisinde çalışmalarımızı sürdürdüğümüzü belirtmek istiyorum.
Bizim çalışmalarımızı yakından izleyerek destek olduğu ve sizlere bu bilgileri sunma fırsatı verdiği için sayın milletvekilime teşekkür ediyor, Yüce Heyeti saygıyla selamlıyorum. (ANAP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Bakan.
2. – İstanbul Milletvekili Mustafa Baş’ın, çay politikalarına ilişkin gündemdışı konuşması ve Devlet Bakanı Eyüp Aşık’ın cevabı
BAŞKAN – Gündemdışı ikinci konuşma, çay politikaları üzerinde, İstanbul Milletvekili Sayın Mustafa Baş’ın.
Buyurun Sayın Baş.
MUSTAFA BAŞ (İstanbul) – Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Bilindiği gibi, Sayın Bakan, kısa bir süre önce, Rize’de, yaş çay kampanyasını açtı ve taban fiyatı açıkladı. Hükümetin açıkladığı taban fiyat 82 bin lira; ikinci ve üçüncü sürgünde 90 bin lira. Hükümet, yaklaşık yüzde 64’lük bir artış açıklamıştır. Bir önceki yıl, 54 üncü Hükümet döneminde, 25 bin liradan 50-55 bin liraya çıkarılarak yüzde 108 oranında bir artış sağlanmıştı. Bu Hükümetin açıkladığı fiyat, dolar itibariyle 33 sente; 54 üncü Hükümetin açıkladığı fiyat, dolar itibariyle 39 sente tekabül etmektedir ve 20 yılın en yüksek fiyatı geçen yıl açıklanmıştır.
Değerli arkadaşlar, şimdi, bir yıla yakın bir zamandır Hükümet işbaşındadır. Bir yıl içerisinde çay üreticisine yüzde 64’lük bir artış, bir zam verilmiştir. Halbuki, bir yıl içerisinde temel tüketim maddelerindeki artışa baktığımız zaman, 1 paket tuz, 23 900 liradan 50 bin liraya; 1 paket margarin, 54 bin liradan 110 bin liraya; 1 kilogram ayçiçeği, 209 bin liradan 480 bin liraya; 1 kilogram şeker, 96 bin liradan 210 bin liraya; 1 kilogram kıyma, 600 bin liradan 1 milyon 250 bin liraya; 1 kilogram un, 70 bin liradan 140 bin liraya; 1 litre benzin, 88 bin liradan 179 bin liraya çıkmıştır. Bütün bu artışlar, 11 aylık süre içerisinde yüzde 120’ler civarında seyretmektedir.
İkinci olarak şunun üzerinde durmak istiyorum: Çay üreticisi, 1997 yılında 1 ton gübreye 24 milyon lira ödüyordu ve bu para ikinci sürgünden itibaren kesilmeye başlanıyordu. Şimdi ise, birinci sürgünde 1 ton gübre 38 milyon lira, ikinci sürgünde 42 milyon lira, üçüncü sürgünde 46 milyon lira olmuşve birinci sürgünden itibaren de para kesilmeye başlanmıştır; yani, geçen yıldan bu yıla, çay üreticisinin kullandığı gübreye yüzde 100’ün üzerinde bir artış yapılmıştır.
1997 yılında, Türkiye’deki enflasyon oranı yüzde 76’larda seyrederken, yüzde 108’lik bir artışla, üreticiye, enflasyon oranı üzerinde yaklaşık 40 puanlık reel bir gelir temin edilmişken, bu sene, enflasyon oranı ve temel tüketim maddelerindeki fiyat artışları yüzde 100’lerde seyrederken, Hükümetin açıkladığı taban fiyattaki artış oranı yüzde 64’te kalarak, maalesef, gelirde, enflasyon oranının altında, reel olarak yüzde 40’a yakın bir düşüş sağlanmıştır.
Sayın Bakan, Rize’de bu fiyatları açıklarken, bu sene enflasyon oranının yüzde 50’ler nispetinde olacağının hedeflendiğini ve enflasyon oranı üzerinde 14 puanlık bir artışın üreticiye temin edildiğini söylemiştir. Aslında, bunun analizine girmeye gerek yok; biraz önce söylediğim temel tüketim maddelerinin fiyatları ve gübreye yapılan zamlar, enflasyon oranının yüzde 100’ün üzerinde olduğunu göstermektedir.
Diğer taraftan, bu Hükümet işbaşına geldikten itibaren -kuru çay- 1 kilogram Kamelya Çayı 399 bin liradan 1 milyon 125 bin liraya, 1 kilogram Rize Çayı da 450 bin liradan 1 milyon 450 bin liraya çıkmıştır. Hükümet, birkaç gün önce de kuru çaya yüzde 35 civarında bir zam yapıldığını açıklamıştır. Önümüzdeki mayıs ayına kadar kuru çaya yapılacak olan zamlar devam edecektir. Muhtemel, bir yıl içerisinde kuru çaya yapılan zamlar yüzde 300’ü bulurken, üreticiye yapılan zam yüzde 64’te kalacaktır. Yani, Hükümetin, enflasyon oranında zam yapacağı noktasındaki görüşü doğru bir görüş değildir.
Sayın Bakan, bir başka açıklamasında -zannediyorum, biraz sonra buraya çıkıp aynı hesapları yapacaktır- “biz peşin para veriyoruz; bunu bankaya koyun, üç ay sonra paranız şu miktara ulaşacaktır” diye bir yorum yapmaktadır. Sayın Bakana burada ifade ediyorum ki, Rizeliler, Trabzonlular, çay parasını alıyorlar ve borçlarına veriyorlar; hiç kimsenin, bankaya koyabilecek, biriktirecek bir durumu yoktur. Kaldı ki, bakınız, Rize Esnaf ve Sanatkârlar Kooperatifinden aldığım bilgilere göre, kredilerdeki icra dosyası rakamları, 1997 yılının ocak ayında 2 milyar 900 milyon lirayken; bu senenin ocak ayında 27 milyar liraya, şubat ayında 6 milyar lirayken, mart ayında 4 milyar lirayken 33 milyar liraya; nisan ayında 4 milyar lirayken 27 milyar liraya ulaşmış; mayıs ayında 5 milyar 140 milyon lirayken, icra takipleri, 50 milyar liraya yaklaşmıştır...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Sayın Baş, toparlıyoruz.
MUSTAFA BAŞ (Devamla) – Toparlıyorum.
Yani, bu Hükümet, geçen yılın aynı ayı ile bu yılın aynı ayı mukayese edildiğinde, esnaf ve sanatkârların icra dosyalarını 10 kat artırmıştır. Böyle bir ülkede çay üreticisine yüzde 64’lük bir rakamı reva görerek “gidin, bu paranızı bankaya yatırın da, alacağınız faizle gelirinizi artırın” demek, ancak halkla alay etmek demektir.
Bir başka önemli husus da şudur: 5 000 geçici işçi alacağız deyip noterde 1 800 kişiye kura çektiniz; 3 200 kişiyi nasıl alacaksınız? Kaldı ki, 5 000 kişi mi alacaksınız, 8 000 kişi mi alacaksınız...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Baş.
MUSTAFA BAŞ (Devamla) – ...3 200 kişiyi bakan kontenjanıyla veya siyasî partilerin kontenjanıyla mı alacaksınız; lütfen, bunu açıklayınız.
Sayın Başkana -söz verdiği için- ve Genel Kurula teşekkür ediyorum. (FP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Sağ olun.
Gündemdışı konuşmayı yanıtlamak üzere, Devlet Bakanı Sayın Eyüp Aşık; buyurun efendim. (ANAP sıralarından alkışlar)
DEVLET BAKANI EYÜP AŞIK (Trabzon) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; çay ve çay üreticisinin sorunlarıyla ilgili gündemdışı konuşma yapan Sayın Mustafa Baş’a, bana bu fırsatı verdiği için, evvela, teşekkür ediyorum ve Yüce Heyetinize saygılar sunuyorum.
Değerli milletvekilleri, muhalefetin, çoğu zaman, âdetidir; Konya’da buğday fiyatını düşük bulur, Ankara’da ekmek fiyatını yüksek görür. Sayın milletvekilim, burada, bir yandan, yaş çaya yapılan yüzde 64’lük zammı düşük buluyor; ondan sonra, kuru çaya yapılan yüzde 35’lik zammı yüksek buluyor. Yani, bu aradaki dengeyi nasıl kurmak lazım, merak ediyorum.
Hiç değilse, bunun ikisini aynı konuşmada yapmayın; biri unutulsun, öbürünü öbür tarafta yapın. Aynı kürsüden, yaş çaya yüzde 64 zam yaptınız, az yaptınız; kuru çaya yüzde 35 zam yaptınız, çok yaptınız... Nasıl olacak bu iş?!
MUSTAFA BAŞ (İstanbul) – Yüzde 35 değil, yüzde 300...
DEVLET BAKANI EYÜP AŞIK (Devamla) – Şimdi nasıl olacağını söyleyeyim: Ben, 1997 Temmuz ayının birinci günü, bizden evvelki 54 üncü Hükümete ve dolayısıyla, Refah Partisinin Sayın Bakanına, Çay-Kur’u, kasasında 3 trilyon lira parayla teslim ettim; bir yıl sonra, aynı gün, Çay-Kur’u, 25 trilyon lira borçla, daha doğrusu, 25 trilyon açıkla teslim aldım. Eğer, şimdi, burada, kuru çay fiyatını yüksek yaş çay fiyatını düşük görürseniz, bu farkı da izah edeceksiniz; 25 trilyon lirayı nereden alacaksınız.
Niye 25 trilyon lira borçla teslim aldım, onu da söyleyeyim: 520 bin liraya mal edilen kuru çay, 420 bin liraya satılıyordu; Çay-Kur, kilosundan 100 bin lira zarar ediyordu. Böyle bir hesap nereye kadar gider?! Bu hesabın sonucunda, ne çay parasını verebilirsiniz ne üretici parasını; aynı zamanda, bu işle iştigal eden özel sektörü de batırmış olursunuz.
MUSTAFA BAŞ (İstanbul) – Teslim ederken ne kadar borçla teslim ettin; onu söylemiyorsun.
DEVLET BAKANI EYÜP AŞIK (Devamla) – Temmuz ayında teslim ederken -borçsuz- kasasında 3 trilyon lira para vardı .
Şimdi, para ödemelerine gelince: Sayın milletvekilleri, değerli arkadaşlar, bakınız, tabiî ki, çay üreticisi olmayanlar, acaba, hakikaten, burada bir sıkıntı mı var diye düşünebilir. Geçen sene, temmuz ayında 25 trilyon lira borçla teslim aldığımız o Çay Kurumunun, bugün itibariyle, kasasında 9 trilyon lira para var ve aldığı çayın parasını peşin ödemektedir.
Efendim, çay üreticisinin borcu var... Çay üreticisi, borcunu, bugün itibariyle, sattığı çayla gidip ödeyebiliyor. Geçen sene, Hükümetiniz, çay üreticisinin birinci sürgün parasını temmuz ayında ödemeye başladı. Yani, eğer, parasını peşin verirseniz, ikibuçuk ay evvel verilen 82 bin lira, iki buçuk ay sonra, dolara yatırın, marka yatırın, bankaya yatırın, borcunuza ödeyin; nereye yatırırsanız yatırın, 95 bin lira olur.
MUSTAFA BAŞ (İstanbul) – Çayın parası haziranda ödendi.
DEVLET BAKANI EYÜP AŞIK (Devamla) – Hayır efendim... Ben, 1 Temmuz günü teslim aldığım zaman, çay üreticisinin parası ödenmemişti; Hazineden ve diğer kaynaklardan aldığı paralarla, yarısını bizim Hükümetimiz ödedi.
MUSTAFA BAŞ (İstanbul) – 1 Ocakta hiçbir borcumuz yoktu.
BAŞKAN – Sayın Baş, lütfen, karşılıklı konuşmayalım.
DEVLET BAKANI EYÜP AŞIK (Devamla) – Şimdi, bu vesileyle anlatayım: Tabiî, bu arada işçi konusu çok gündeme geldi, birçok köşe yazarımız da belirtti “efendim, Rize’de mevsimlik 5 bin kişi alıncak, bunlarda partizanlık yapılacak...”
Noter huzurunda, evvelki gün, Rize’nin meydanında kura çekildi. Sayın milletvekilime soruyorum, iktidarlarınız döneminde kurayla bir tek kişi işe aldınız mı? (ANAP sıralarından “Bravo” sesleri, alkışlar) Şimdi, buraya getiriyorsunuz...
MUSTAFA BAŞ (İstanbul) – Yok... Yok... 1 800 kişi...
DEVLET BAKANI EYÜP AŞIK (Devamla) – Sosyal Sigortalar Kurumuna 2 500 kişi alırken, milletin Ankara’da stadyum kapılarında neler çektiğini, kimin akrabalarının işe alındığını herkes bildiği halde, buraya ne yüzle gelip de “Rize’de partizanlık yapıldı” diyorsunuz. Ben, tekrar söylüyorum...
MUSTAFA BAŞ (İstanbul) – 1 800 kişiyi çektiniz...
DEVLET BAKANI EYÜP AŞIK (Devamla) – Onu da söyleyeceğim...
MUSTAFA BAŞ (İstanbul) – 1 800 kişiyi kurada çektiniz, 3 200 kişi ne oldu?
DEVLET BAKANI EYÜP AŞIK (Devamla) – Anlatacağım... Anlatacağım... İzin verin.
BAŞKAN – Sayın Bakan, Sayın Baş, lütfen, karşılıklı konuşmayalım.
Sayın Bakan, lütfen, Genel Kurula hitap edin.
DEVLET BAKANI EYÜP AŞIK (Devamla) – Tekrar söylüyorum: Evvelki gün, Rize’nin meydanında, noter huzurunda kura çekilmiştir ve 1 800 kişi bugün yarın işe başlayacaktır.
MUSTAFA BAŞ (İstanbul) – 1 800 kişi, tamam... 3 200 kişi?..
DEVLET BAKANI EYÜP AŞIK (Devamla) – Devam ediyorum... Bu çay bölgesinden müracaat eden tüm şehit ailelerinin çocuklarının -şu ana kadarki tespitimize göre 280 kişidir- tamamı, kurasız imtihansız alınacaktır. Devam ediyorum. Güneydoğuda askerlik yapıp herhangi bir şekilde yaralandığını, askerde gazi olduğunu belgeleyenler -şu ana kadar 370 kişidir- kurasız ve imhitansız alınacaktır. Devam ediyorum. Çay-Kur’da çalışırken -bunlar, öyle (A) partisi, (B) partisi değil, bunlar, objektif şekilde kamuoyuna ilan edilmiş- herhangi bir şekilde iş kazası sonucu vefat edenlerin çocukları -bunlar da 300 kişidir- kurasız imtihansız alınacaktır. Devam ediyorum. Bilgisayar mezunu, eksperlik okulu mezunu, sanat okulu elektrik bölümü mezunu olanlar da -fabrikaların ihtiyaçları var, her fabrika için üçer beşer kişi- kurasız, imtihansız alınacaktır. Eğer, bunların toplamıyla 5 bin sayısı dolmazsa, o çekilen noter kurasındaki sıraya göre, yine alınmaya devam edilecektir.
MUSTAFA BAŞ (İstanbul) – Bunlar zapta geçiyor!..
DEVLET BAKANI EYÜP AŞIK (Devamla) – Evet, zapta geçiyor; zapta geçsin diye... Ben, kamuoyuna sesleniyorum, size değil zaten!..
Şimdi, evvela, bir yaptığınız işlere bakın, bir de tenkit ettiğiniz işlere bakın...
ÖMER FARUK EKİNCİ (Ankara) – Ona millet bakacak, sen bakmayacaksın!
DEVLET BAKANI EYÜP AŞIK (Devamla) – Geçen gün, buraya, Tekel konusunda, aynı şekilde bir arkadaşımız çıktı beni tenkit etmeye; ama, mahcup oldu ve sonra, kendi ilinde kura çekildiğini görünce, geldi benden özür diledi “ben, öyle olduğunu bilmiyordum, kurayla işçi alındığını” diye.
Ben size şöyle söyleyeyim: Ben, çay bölgesinde, bütün vatandaşların eşit olduğunu düşünüyorum; onun, (A) partili veya (B) partili olduğunu düşünmüyorum ve onun için de kurayla almakta bir beis görmüyorum.
Şimdi, yaş çay bedellerine gelince, değerli milletvekilleri, bu sene, birinci sürgünde yüzde 64, ikinci sürgünde yüzde 67 zam yapılmıştır. Ayrıca, gecikme olması halinde de fiyat farkı verilecektir; ödemelerde gecikme olması halinde fiyat farkı verilecektir. Bu arada şunu söyleyeyim: Doğrudur, geçen sene yüzde 108 zam yapılmıştı; ama, geçen senenin enflasyonu da yüzde 100 sene sonu itibariyle.
MUSTAFA BAŞ (İstanbul) – Geçen senenin rakamını bilmiyorsunuz!..
DEVLET BAKANI EYÜP AŞIK (Devamla) – Bir dakika...
MUSTAFA BAŞ (İstanbul) – Rakamı bilmiyorsunuz!...
DEVLET BAKANI EYÜP AŞIK (Devamla) –Kardeşim, 1997 yılı...
BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, lüften, Sayın Bakanı karşılıklı konuşmaya zorlamayın.
DEVLET BAKANI EYÜP AŞIK (Devamla) – Şimdi, bir ziraî ürünün sahibi, bir çiftçi, aldığı parayı nereye verecek; o seneki harcamalarına verecek. O seneki harcamalarında enflasyon oranı ne ise; eğer aldığı para da o oranda artmış ise başa baş gelir; fazla ise kâr eder, az ise zarar eder. Ben diyorum ki, bu sene çay üreticisi veya buğday üreticisi veya tütün üreticisi zarar etmeyecek; çünkü, bu sene Hükümetimizin koyduğu enflasyon hedefi, sene sonu itibariyle yüzde 50’dir.
MUHAMMET POLAT (Aydın) – Hayal!..
DEVLET BAKANI EYÜP AŞIK (Devamla) – Hayalse, o zaman, sene sonunda gelir buraya dersiniz ki, üreticiye bu kadar zarar ettirdiniz.
MEMDUH BÜYÜKKILIÇ (Kayseri) – Keşke olsa Sayın Bakan...
DEVLET BAKANI EYÜP AŞIK (Devamla) –Gayet tabiî; yani...
MUHAMMET POLAT (Aydın) – Yüzde 100 faizle borç alıyorsunuz, nasıl yüzde 50 enflasyon olacak?!.
BAŞKAN – Sayın milletvekilleri...
DEVLET BAKANI EYÜP AŞIK (Devamla) – Şimdi, değerli milletvekilleri, ben, hem tütünü hem üzümü hem çayı satın alan kuruluşlardan sorumlu Bakan olarak, gayet tabiî, enflasyondaki gelişmeleri, günlük, haftalık, aylık, takip edeceğim. Ben her ay en az bir kere YPK’ya gidip bu rakamları takip ediyorum. Hükümetimizin 1998 bütçesiyle öngördüğü para programı, bütçe uygulaması, bütün rakamlar, ilk dört ay itibariyle aynen gerçekleşmiştir, hatta gelirlerde bir miktar fazlalık vardır.
MEMDUH BÜYÜKKILIÇ (Kayseri) – Kuru çaya yüzde 55 zam yaptınız!..
BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, lütfen, Sayın Bakana müdahale etmeye son verin; gündemdışı konuşmanın yanıtlanmasının amacından saptırılmasına yol açıyorsunuz; kürsüden sizi göremiyorum; ama, lütfen, Sayın Bakana müdahale etmeyin.
Sayın Bakan, siz de, yanıtınızı Genel Kurula vererek, sözlerinizi lütfen tamamlayın.
DEVLET BAKANI EYÜP AŞIK (Devamla) – Teşekkür ederim.
Zaten ben, Genel Kurula, hatta bizi izleyenlere sesleniyorum; şahsa bir şey söylediğim yok.
Şimdi, Hükümetimizin aldığı tedbirler sayesinde, 1998 yılının ilk dört ayında bütün programlar gerçekleşmiştir; yani, öngördüğümüz bütçe açığı, öngördüğümüz gelir, öngördüğümüz gider, öngördüğümüz ihracat, ithalat, para programları, malî programlar -raporlar veriliyor; her ay oturuluyor, hepsi tartışılıyor- şu ana kadar gerçekleşmiştir. Böyle gitmesi halinde, sene sonunda yüzde 50’lik enflasyon hayal değildir, şu ana kadar yarısı doğru çıkmıştır. Ayrıca, hepinizin şahit olduğu gibi, Merkez Bankası döviz rezervlerinde olsun, borsada olsun, özelleştirmede olsun, ekonominin bütün rakamlarında rekorlar kırmaktayız. Bu şekilde devam ettiği takdirde, sene sonunda siz de göreceksiniz ki, başta çay üreticisi olmak üzere, buğday üreticisi, tütün üreticisi, yani, tarım ürünü üreten bütün çiftçimiz, bu yıl itibariyle, 1998 yılında, devletten aldığı ile verdiğini mukayese ettiği zaman, enflasyona karşı ezilmemiş olacak. Zaten fiyatı açıklarken de “eğer, enflasyon oranı, bizim verdiğimiz paranın artış oranının üzerine çıkarsa, size fark vereceğim” diye bir sözüm de var; ben hâlâ o sözümdeyim.
MUSTAFA BAŞ (İstanbul) – Çıkmış, çıkmış; yüzde 100 olmuş.
DEVLET BAKANI EYÜP AŞIK (Devamla) – Ben hâlâ o sözümdeyim; eğer, enflasyon oranı, sene sonunda yüzde 64’ün üzerine çıkarsa, ben, o farkı vermeye söz veriyorum. Tabiî ki, söylediğiniz rakam da ayrıca doğru değil; yüzde 64 rakamı doğru değil.
Ben, yıllar itibariyle enflasyona ve dolar kuruna göre fiyatları mukayese etmek istemiyorum; ama, bu sene verilen fiyat, birinci sürgün için 33 senttir; ikinci sürgünde ve yılbaşından sonra yaptığımız ilavelerle beraber, bu, 35 sente çıkıyor. Zaten, Çay-Kur’un tarihinde hiçbir zaman bundan yukarıya çıkılmış değil; siz hiç merak etmeyin...
MUSTAFA BAŞ (İstanbul) – Geçen sene kaçtı?
DEVLET BAKANI EYÜP AŞIK (Devamla) – Başka rekorlarımız var; Çay-Kur tarihinde bu sene ilk defa avans vermişiz, Çay-Kur tarihinde bu sene ilk defa üreticiye peşin para vermişiz. İstanbul’dan çay üreticisinin sözcülüğünü yapmak yerine, gidin Rize’de dolaşın; eğer size aynı şikâyetler gelirse, gelin buraya, tekrar görüşelim.
Yüce Heyetinize saygılar sunuyorum.(ANAP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Bakan.
3. – Zonguldak Milletvekili Tahsin Boray Baycık’ın, Türkiye Taşkömürü Kurumunun sorunlarına ilişkin gündemdışı konuşması ve Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Mustafa Cumhur Ersümer’in cevabı
BAŞKAN – Gündemdışı üçüncü söz, Türkiye Taşkömürü Kurumunun sorunları hakkında, Zonguldak Milletvekili Sayın Boray Baycık’ın.
Sayın Baycık, buyurun. (DSP sıralarından alkışlar)
TAHSİN BORAY BAYCIK (Zonguldak) – Sayın Başkan, Yüce Meclisin değerli üyeleri; sözlerime başlarken, 21-22 Mayıs günlerinde yurdumuzda meydana gelen sel felaketi nedeniyle canını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve zarar gören tüm vatandaşlarımıza da geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum.
Değerli milletvekilleri, Zonguldak’ın ilçelerinden Devrek’te, Çaycuma’da ve Gökçebey’de meydana gelen zararlara ilaveten, Alaplı ve Ereğli İlçelerimizde de heyelan felaketleri meydana geldi. Alaplı İlçemizde tam bir felaket yaşanmıştır. Aşağıdağ Köyünün köprüsü yıkılmış; yaklaşık 40 konut, metrelerce kayarak güzergâh değiştirirken, hayvanı, traktörü, kamyonu, otobüsü, otomobiliyle birlikte toprağın altında kaybolmuştur. Tek bir eşyasını bile kurtaramayan bu vatandaşlarımız, şu anda çadırda yaşamaktadırlar. Bu ilçemizin Aydınyayla, İsafakılı, Hasanlı ve diğer birçok köyünde de durum içler acısıdır. Alaplı İlçemizde yıkılan konut sayısı 100’ün üzerindedir.
Ereğli İlçemizde de durum Alaplı’dan farklı değildir. Ereğlisofular ve Alaplısofular Köyleri ile Fındıklı Köyü başta olmak üzere, terk edilen ve oturulmaz duruma gelen konut sayısı 121’dir.
Zonguldak’ın ilçelerinde iki gün boyunca yaptığım incelemelerde, ilçelerimizin çok büyük desteklerle normal hayata dönebileceğini gördüm; bunun altını özellikle çizmek isterim. Bu aşamada, devletimizin gücünü kanıtlayan kaymakamlarımıza ve Karadeniz Bölge Komutanı Tuğamiral Özbek Gürgün başta olmak üzere, Silahlı Kuvvetlerimize; Erdemir, Türkiye Taşkömürü Kurumu, Köy Hizmetleri, Karayolları, Orman, Telekom ve KEDAŞ Genel Müdürleri ile elemanlarına ve dar olanaklarına rağmen hızır gibi imdada yetişen Kozlu Belediyesine teşekkürü, yöre halkı adına, bir borç biliyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Zonguldakımızın en önemli sorunlarından biri de, hepinizin bildiği gibi, Türkiye Taşkömürü Kurumudur. Yıllarca ekonominin hamallığını yapan, üretmek ile çalışmaktan başka suçu olmayan Zonguldaklılar, TTK’ya yatırım yapılmasında ve mutlaka işçi alınmasında ısrarlıdırlar. Bu kurumu özerk bir yapıya kavuşturur, maliyet içinde yüzde 50’leri geçen finansman giderlerini de kontrol altına alırsak, iddia ediyorum, TTK zarar etmez.
Değerli milletvekilleri, Zonguldak, Türkiye’nin kamburu değil, hep hamalı olmuştur; yine, TTK’yı yaşatmak için yapılacak katkılarla, bu işlevini koşulsuz olarak sürdürecektir. Havzanın, üretim işçisine acil olarak ihtiyacı vardır; bu ihtiyaca duyarsız kalmak, havzanın kendiliğinden kapanmasına göz yummak anlamına gelmektedir. Esasen, kurum, bir kazmacı işçisine yılda 10 bin ilâ 10 600 dolar civarında para ödemektedir; fakat, aynı kazmacı işçisinden 30 bin ilâ 35 bin dolar arasında gelir elde etmektedir. Bu anlamda baktığımızda, yeraltına alınacak üretim işçisi, kurumun zararını aşağı çekecek en önemli faktörlerden birisidir.
Sayın milletvekilleri, bizler, Zonguldak, Bartın, Karabük Milletvekilleri, sendikacıları, sivil toplum örgütleri ve halkı olarak, yani, Zonguldak olarak diyoruz ki: TTK yeniden yapılanmalıdır. Bu yeniden yapılanmada:
Profesyonelce çalışan bir yönetim işbaşına getirilmelidir.
Siyasî müdahalelerin asgarî seviyede tutulduğu ve denetim düzeyinde kaldığı bir yapılanmaya gidilmelidir.
TTK’nın, kısa, orta ve uzun vadede yapacağı işlerin planlaması yapılmalıdır.
Kömürün katma değerinin TTK’da kalacağı ve pazarlama biriminin güçlendirileceği bir yapılanmaya gidilmelidir.
Yeraltında ağır işçiliklerde çalışanlar, zaman içinde yeraltında yardımcı işçiliklere kaydırılmalı, boşalan kadroların genç işçilerle doldurulması sağlanmalıdır.
Maden makineleri sanayii sadece TTK için değil, Türkiye madenciliği için de çok önemlidir. Bu anlamda, merkez atölyesinin işçi açığı acilen giderilmelidir.
TTK’ya çok acil olarak işçi alımıyla ilgili, Devlet Bakanımız Sayın Güneş Taner’e bağlı bulunan Hazine Müsteşarlığı izin vermelidir ve bu kadrolara işçi alınırken, sel felaketinden etkilenen vatandaşlarımıza öncelik verilmelidir.
Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; emeğin başkenti Zonguldaklıların bu duygu ve düşüncelerini, en yüce organ olan Meclisimizde sizlere duyuruyor ve Zonguldak’ı kurtarmak için Büyük Millet Meclisinin bütün üyelerini göreve davet ediyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Lütfen toparlayalım Sayın Baycık.
TAHSİN BORAY BAYCIK (Devamla) – Bu duygu ve düşüncelerimle, Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. ( DSP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Gündemdışı konuşmayı yanıtlamak üzere, Enerji Bakanı Sayın Cumhur Ersümer; buyurun efendim.
ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR BAKANI MUSTAFA CUMHUR ERSÜMER (Çanakkale) – Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; öncelikle sizleri saygıyla selamlıyorum; Zonguldak Milletvekilimiz Sayın Tahsin Boray Baycık’a da, bu konuşmaları için teşekkür ediyorum.
Tabiî, öncelikle, bu sel felaketinde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Tanrı’dan rahmet, yakınlarına başsağılığı diliyorum; zarar gören vatandaşlarımıza da geçmiş olsun diyorum ve hiç endişe içinde olmamaları gerektiğini, devletin güçlü elinin onların yanında olduğunu belirterek sözlerime başlamak istiyorum. Zaten, sayın milletvekilimizin konuşmalarından da anlaşılacağı üzere, gerçekten devletimizin güçlü eli, köy köy, kent kent, Zonguldak’ta, Karabük’te ve sel felaketine uğrayan bütün beldelerimizde hazır olmuştur ve çalışmalar da devam etmektedir; bütün zararları da mutlaka giderilecektir.
TTK ile ilgili problemleri halletme noktasında, elimizden geldiğince çalışıyoruz; ama, maalesef, TKİ’de sergilenen başarıyı, kârlı bir işletmeyi, burada görmemiz mümkün değil. Ancak, ümitsizliği de düşmememiz lazım. TTK’nın da kârlı bir işletme haline getirilebilmesinin önündeki engellerin neler olduğunu bilerek, onları teker teker kaldırırsak, bunun mümkün olabileceği kanaatimizi de halen muhafaza ediyoruz.
İşçi açığının giderilmesi noktasında, özellikle bu yıl emekli olacak işçilerimizin durumunu da dikkate alarak, taleplerimizi ilgili bakanlıklara ilettik ve Hükümette de bu konuyu dikkatli ve titiz bir şekilde değerlendiriyoruz. Bizim ümidimiz, arzumuz odur ki, gerekli sayıda işçi alınarak buradaki üretimin artırılması ve neticede TTK’nın sağlıklı bir yapıya kavuşturulmasıyla ilgili kararları hep birlikte alacağız.
Bir diğer husus da, temel altyapı yatırımlarının zamanında yapılmasının sağlanmasıdır.
İdarî organizasyonda belli iyileştirmelerin yapılması, finansman yükünün kaldırılması, taşınmazlarının belli bir şekilde değerlendirilmesi, yine, yapılması gereken işlerin başında gelmektedir.
İşgücü iyileştirme çalışmalarımız, konsantrasyon çalışmalarımız, hâsıla artırıcı çalışmalarımız, eğitim projesiyle ilgili çalışmalarımız, işgüvenliğinin geliştirilmesiyle ilgili projelerimizin hayatiyete geçirilmesiyle ilgili çalışmalarımız devam etmektedir.
Tabiî ki, hükümet, mazeret beyan etme yeri değildir; bizim görevimiz, bu problemlerin bir an önce halledilmesiyle ilgili kararların alınmasıdır.
Özellikle, Hükümet ortağımız olan partiye mensup bir milletvekilinin bu hususları Meclis gündemine taşımasından dolayı da kendisine ayrıca teşekkür ediyorum ve bu konuyu bu haliyle tekrar Hükümette görüşmek üzere gündeme getireceğimi belirtiyorum.
Sizlere saygılar sunuyorum. (Alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Bakan.
Bir Danışma Kurulu önerisi vardır; okutup oylarınıza sunacağım:
IV. – ÖNERİLER
A) DANIŞMA KURULU ÖNERİLERİ
1. – Gündemdeki sıralamanın yeniden yapılmasına ilişkin Danışma Kurulu önerisi
Danışma Kurulu Önerisi
No: 116 Tarih: 28.5.1998
Gündemin “Kanun Tasarı ve Teklifleriyle Komisyonlardan Gelen Diğer İşler” kısmının 278 inci sırasında yer alan 659 sıra sayılı Emniyet Teşkilatı Kanununun Bir Maddesinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının, bu kısmın 6 ncı sırasına alınmasının Genel Kurulun onayına sunulması, Danışma Kurulunca uygun görülmüştür.
Hikmet Çetin
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanı
Salih Kapusuz Ülkü Güney Turhan Güven
FP Grubu Başkanvekili ANAP Grubu Başkanvekili DYP Grubu Başkanvekili
Metin Bostancıoğlu Önder Sav Mahmut Yılbaş
DSP Grubu Başkanvekili CHP Grubu Başkanvekili DTP Grubu Başkanı
BAŞKAN – Danışma Kurulu önerisini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Öneri kabul edilmiştir.
Şimdi, gündemin “Seçim” kısmına geçiyoruz.
V. – SEÇİMLER
A) RADYO VE TELEVİZYON ÜST KURULUNA SEÇİM
1. – RTÜK’te açık bulunan üyeliğe seçim
BAŞKAN – Radyo ve Televizyon Üst Kurulunda iktidar partileri kontenjanından boşalan 2 üyelik ile muhalefet partileri kontenjanından boşalan 1 üyelik için, 3984 sayılı Yasanın 6 ncı maddesi gereğince, Genel Kurulun 26.5.1998 günlü 93 üncü Birleşiminde yapılan seçimden geriye kalan 1 üyelik için seçim yapacağız.
İktidar ve muhalefet partileri tarafından gösterilen adaylar 18 Mayıs 1998 günlü Resmî Gazetede ilan edilmiştir.
İktidar partilerinden Anavatan Partisi tarafından gösterilen adayların adlarını okuyorum:
İbrahim Agâh Çubukçu
Ertan Karasu
Kutlu Savaş
Adayların adlarını havi oy pusulası bastırılmıştır.
Toplantı ve karar yetersayısı mevcut olmak şartıyla, seçimde en çok oyu alan 1 aday seçilmiş olacaktır.
Seçim, 3984 sayılı Kanunun 6 ncı maddesine göre, gizli oyla yapılacaktır. Gizli oylamanın nasıl yapılacağını arz ediyorum:
Başkanlık Divanı kürsüsünün sol tarafında yer alan Kâtip Üye, adı okunan milletvekiline mühürlü oy pusulası ve zarf verecek ve milletvekilinin ismini yoklama cetvelinde işaretleyecektir.
Oyunu kullanacak sayın milletvekili, oy pusulasını ve zarfı aldıktan sonra oy hücresine girecek, oy pusulasında adları yazılı adaylardan hangisine oy verecekse, o adayın karşısındaki kareyi çarpı işaretiyle işaretledikten sonra oy pusulasını hücrede zarfa koyacak, bilahara hücreden çıkacak ve Başkanlık Divanı kürsüsünün üzerine konulan oy kutusuna zarfı atacaktır.
Sayın üyelerin oylamada dikkat edecekleri konuları arz ediyorum:
Oy kullanılırken, adaylardan yalnız birinin karşısındaki kare işaretlenecektir. Hiç işaretlenmeyen ya da birden fazla adayın işaretlendiği oy pusulaları geçersiz sayılacaktır.
Hücrelere aynı renk tükenmez kalemler konulmuştur; sayın üyeler bu kalemleri kullanacaktır. Ayrıca, oy pusulasında oyun kime ait olduğunu belirleyecek bir işaret, imza, karalama ve hücredeki kalemlerden başka renkli kalem kullanma gibi durumlarda, oy geçersiz sayılacaktır. Geçerli oy, hiçbir suretle işaret taşımayacaktır.
Şimdi, oy pusulaları ve zarflar Sayın Kâtip Üyeye verilsin.
Oylamanın sayım ve dökümü için, adçekme suretiyle, 5 kişilik bir tasnif komisyonu tespit edeceğim:
Sayın Ali Günay?.. Yok.
Sayın Mustafa Güven Karahan?.. Burada.
Sayın Bekir Kumbul?.. Burada.
Sayın Mehmet Emin Aydınbaş?.. Burada.
Sayın Recep Kırış?.. Yok.
Sayın Memduh Büyükkılıç?.. Burada.
Sayın Bedri İncetahtacı?.. Burada.
Sayın milletvekilleri, oylamaya Adana İlinden başlayacağız; yalnız, Başkanlığımıza ulaşmış bazı mazeret dilekçeleri var; sayın genel başkanlar, sayın bakanlar, işleri nedeniyle öncelikle oy kullanabilir; ancak, mazeretleri nedeniyle de adlarını okuyacağım sayın milletvekilleri dışında, lütfen, oylamada illere dikkat edelim; illerde adı okunmayan sayın milletvekili, lütfen kürsüye gelmesin; sağlıklı bir işaretleme yapamıyoruz ve tutanakta çok değişik sonuçlar çıkabilme olasılıklarını açık tutuyoruz. Onun için, özellikle rica ediyorum; görevli arkadaşlar, adı okunmayan sayın milletvekiline pusula vermeyecekler; ısrar edilmemesini özellikle rica ediyorum.
Şimdi, mazeretleri nedeniyle, Sayın Şerif Bedirhanoğlu, Sayın Necati Albay, Sayın Tahir Köse, Sayın Teoman Akgür, Sayın Ahmet Kabil, Sayın Hasan Denizkurdu, Sayın Ali Er, Sayın Biltekin Özdemir, Sayın Lutfullah Kayalar, Sayın Mehmet Sağlam, Nurettin Aktaş, Sayın Ayhan Gürel, Sayın Mustafa Balcılar öncelikle oy kullanacaklar; sayın bakanlar ve sayın genel başkanlar da oylarını öncelikle kullanabilirler.
Sayın milletvekilleri, yukarıda isimlerini okuduğum sayın milletvekilleri, sayın bakanlar ve sayın genel başkanlar dışında, artık mazeret kabul edemeyeceğim; onun için, zorunlu bir mazeretiniz yoksa, lütfen ısrarlı olmayalım.
Sayın milletvekilleri, Sayın Divan Üyesinin, oylamada, illeri ve sayın milletvekillerinin isimlerini oturarak okuması konusunu oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Oylamaya başlıyoruz.
(Oylar toplandı)
BAŞKAN – Oyunu kullanmayan sayın üye var mı? Yok.
Oy verme işlemi tamamlanmıştır.
Tasnif Komisyonu Üyeleri; Sayın Mustafa Güven Karahan, Sayın Bekir Kumbul, Sayın Mehmet Emin Aydınbaş, Sayın Memduh Büyükkılıç, Sayın Mehmet Bedri İncetahtacı lütfen yerlerini alsınlar.
Oy pusulaları Komisyona teslim edilsin.
(Oyların ayırımı yapıldı)
BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Radyo ve Televizyon Üst Kurulunda boş bulunan 3 üyelikten geriye kalan 1 üyelik için yapılan seçime ilişkin Tasnif Komisyonu tutanağı gelmiştir; okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Radyo ve Televizyon Üst Kurulunda boş bulunan 3 üyelikten geriye kalan 1 üyelik için yapılan seçime 441 milletvekili katılmış; kullanılan oyların 10’u geçersiz sayılmış, geçerli oyların dağılımı aşağıda gösterilmiştir.
Saygıyla arz olunur.
Tasnif Komisyonu
Mustafa Güven Karahan Bekir Kumbul Memduh Büyükkılıç Balıkesir Antalya Kayseri
Mehmet Emin Aydınbaş Mehmet Bedri İncetahtacı İçel Gaziantep
Kutlu Savaş : 245
İbrahim Agâh Çubukçu : 157
Ertan Karasu : 29
BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, buna göre, İktidar Partileri kontenjanından, Sayın Kutlu Savaş, Radyo ve Televizon Üst Kurulu üyeliğine seçilmiştir; kutlu olmasını diliyorum.
Şimdi, gündemin “Kanun Tasarı ve Teklifleriyle Komisyonlardan Gelen Diğer İşler” kısmına geçiyoruz.
Önce, yarım kalan işlerden başlıyoruz.
VI. – KANUN TASARI VE TEKLİFLERİYLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER İŞLER
1. – Kütahya Milletvekili Mustafa Kalemli, Anavatan Partisi Genel Başkanı Rize Milletvekili Mesut Yılmaz, Doğru Yol Partisi Genel Başkanı İstanbul Milletvekili Tansu Çiller, Demokratik Sol Parti Genel Başkanı İstanbul Milletvekili Bülent Ecevit, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Antalya Milletvekili Deniz Baykal ile 292 milletvekilinin; Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 83 üncü Maddesinin Değiştirilmesine Dair Kanun Teklifi ve Anayasa Komisyonu raporu (2/676) (S. Sayısı : 232)
BAŞKAN – Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 83 üncü Maddesinin Değiştirilmesine Dair Kanun Teklifinin ikinci müzakeresine başlayacağız.
Komisyon?.. Yok.
Müzakere ertelenmiştir.
2. – Bayburt Milletvekili Ülkü Güney ve Ankara Milletvekili Yücel Seçkiner’in, 1076 Sayılı Yedek Subaylar ve Yedek Askerî Memurlar Kanunu ile 1111 Sayılı Askerlik Kanunlarında Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ve İçtüzüğün 37 nci maddesine göre doğrudan gündeme alınma önergesi (2/669) (S.Sayısı : 338)
BAŞKAN – Bayburt Milletvekili Ülkü Güney ve Ankara Milletvekili Yücel Seçkiner’in, 1076 Sayılı Yedek Subaylar ve Yedek Askerî Memurlar Kanunu ile 1111 Sayılı Askerlik Kanunlarında Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifinin maddeleri, önergelerle birlikte, İçtüzüğün 88 inci maddesine göre, komisyona geri verilmişti. Komisyon, raporunu henüz vermediğinden, teklifin müzakeresini erteliyoruz.
3. – Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu Tasarısı ile Antalya Milletvekili Deniz Baykal ve 39 arkadaşının, İstanbul Milletvekili Gürcan Dağdaş ve 6 arkadaşının, Trabzon Milletvekili Yusuf Bahadır ve 9 arkadaşının, İstanbul Milletvekili Ercan Karakaş ve 7 arkadaşının, aynı mahiyetteki kanun teklifleri ve İstanbul Milletvekili Ercan Karakaş ve 2 arkadaşının İşçi ve Memur Emeklileri ile Bunların Dul ve Yetimlerinin Sendikalaşmasına İlişkinKanun Teklifi ve Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler ve Plan ve Bütçe komisyonları raporları (1/702, 2/224, 2/929, 2/1000, 2/1023, 2/1024) (S. Sayısı : 553) (Dağıtma Tarihi : 17.2.1998)
BAŞKAN – Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu Tasarısının müzakeresine devam edeceğiz.
Komisyon?.. Yok.
Müzakere ertelenmiştir.
4. – Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanunun Bazı Maddelerinin Değiştirilmesine Dair Kanun Tasarısı ve Anayasa Komisyonu raporu (1/689) (S. Sayısı : 631)
BAŞKAN – Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanunun Bazı Maddelerinin Değiştirilmesine Dair Kanun Tasarısının müzakeresine başlayacağız.
Komisyon?..
ÜLKÜ GÜNEY (Bayburt) – Sayın Başkan...
BAŞKAN – Buyurun Sayın Güney.
ÜLKÜ GÜNEY (Bayburt) – Sayın Başkan, bu kanun, teknik bir kanundur, önemli bir kanundur. Hükümet, mazereti nedeniyle, şu anda bulunamıyor. Bu nedenle, bunun, bugün ertelenmesini talep ediyoruz.
Arz ediyorum.
BAŞKAN – Efendim, benim elimdeki imkân sadece şu: Komisyon daha önce temsil edilmişti, Hükümet temsil edilmemişti ve onun için, görüşmeyi bir defaya mahsus olarak ertelemiştik. İçtüzüğümüze göre, tek çaremiz, Komisyonun görüşmelerde yerini almaması.
ÜLKÜ GÜNEY (Bayburt) – Teknik bir konu olduğu için Komisyona rica ettik; kendilerine teşekkür ediyorum.
BAŞKAN – Görüşmelerde Komisyon temsil edilmiyor; ertelenmiştir.
5. – Emniyet Teşkilâtı Kanununun Bir Maddesinde Değişiklik Yapılmasına Dair 490 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ve İçişleri Komisyonu raporu (1/217) (S.Sayısı : 132)
BAŞKAN – Emniyet Teşkilâtı Kanununun Bir Maddesinde Değişiklik Yapılmasına Dair 490 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnameyle ilgili kanun tasarısının müzakeresine başlayacağız.
Komisyon?.. Yok.
Müzakere ertelenmiştir.
6. – Emniyet Teşkilâtı Kanununun Bir Maddesinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı ve İçişleri ve Plan ve Bütçe komisyonları raporları (1/769) (S. Sayısı : 659) (1)
BAŞKAN – Şimdi, biraz önce kabul edilen Danışma Kurulu önerisi uyarınca, bu kısmın 6 ncı sırasına alınmış olan, Emniyet Teşkilatı Kanununun Bir Maddesinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı ve İçişleri ve Plan ve Bütçe Komisyonları raporlarının müzakeresine başlıyoruz.
Komisyon?.. Burada.
Hükümet?.. Burada.
Komisyon raporunun okunup okunmaması hususunu oylarınıza sunuyorum: Raporun okunmasını kabul edenler_ Kabul etmeyenler_ Raporun okunması kabul edilmemiştir.
Tasarının tümü üzerinde gruplar adına söz isteyen?.. Yok.
Şahsı adına söz isteyen?.. Yok.
Maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler_ Kabul etmeyenler_ Kabul edilmiştir.
1 inci maddeyi okutuyorum.
EMNİYET TEŞKİLÂTI KANUNUNUN BİR MADDESİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TASARISI
MADDE 1.- 4.6.1937 tarih ve 3201 sayılı Emniyet Teşkilâtı Kanununun ek 21 inci maddesinde yer alan “%17, %15, %13 ve%5” oranları sırasıyla “%35, %31, %27 ve %13” olarak değiştirilmiştir.
BAŞKAN – Madde üzerinde söz isteyen?..
SALİH KAPUSUZ (Kayseri) – Fazilet Partisi Grubu adına, Kemal Albayrak konuşacak.
BAŞKAN – Fazilet Partisi Grubu adına, Sayın Kemal Albayrak; buyurun efendim. (FP sıralarından alkışlar)
Sayın Albayrak, süreniz 10 dakikadır.
FP GRUBU ADINA KEMAL ALBAYRAK (Kırıkkale) – Sayın Başkan, Türkiye Büyük Millet Meclisinin değerli üyeleri; Emniyet Teşkilatı Kanununun Bir Maddesinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı üzerinde, Fazilet Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle hepinizi saygıyla selamlarım.
Konuşmama başlamadan önce, toplumumuzda epeyden beri gündem oluşturan Akın Birdal’ın vurulması olayının faillerinin bulunmasıyla ilgili olarak, Emniyet Teşkilatımızın ve Sayın Bakanımızın gösterdikleri gayretlerden dolayı kendilerine teşekkür ediyorum. Tüm Emniyet Teşkilatımıza, bu konuda emeği geçenlere de ayrıca saygılar sunuyorum.
Değerli arkadaşlar, bilindiği gibi, devletin birlik ve bütünlüğünün temin edilmesi amacıyla alınan önlemlerde süreklilik esastır. Kamunun asayiş ve güvenliğinin sağlanması, vatandaşın can ve mal enmiyetinin korunması ile emniyet ve trafik hizmetlerini yürüten güvenlik güçlerimiz, günün yirmidört saatinde hizmet etmektedirler. Gerçekten, güvenlik güçlerimiz, ülke genelinde, iklimin zor şartları demeden, her türlü riski göze alarak bu görevlerini yapmaktadırlar. Elbette ki, günümüzde her mesleğin, kamuda çalışan her insanın birtakım kutsal görevleri vardır; hepsinin ayrı ayrı değerleri vardır. Bunlara da saygı duymak gerekir; ama, emniyet hizmetlerinde görev yapan insanlarımızın bunlardan bir farklı tarafı, bu konuların hassaslığı ve önemi açısından, görevlerinin çok dağınık olması açısından, bunların yaptıkları hizmetin öneminin çok daha büyük olmasıdır.
(1) 659 S.Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.
Bu insanlarımız, bu görevlerini yaparken, canı pahasına da olsa böyle bir kutsal görevi yerine getirirken, kimi zaman şehit oluyorlar, kimi zaman sakat kalıyorlar, kimi zaman da, çok zor şartlar altında bu görevi ifa ediyorlar. Böyle geniş hizmetlerin yürütülmesinde personel sayısı ve hizmetin özel önem ve önceliği dikkate alındığında, emniyet hizmetleri personeli, günde oniki saat görev yapmak durumunda olup, bu süre, özel günlerde -özellikle toplantı ve yürüyüşlerde, olağanüstü bazı durumlarda- onsekiz saate, hatta bazen yirmidört saate bile çıkabilmektedir.
Emniyet hizmetleri sınıfına dahil personel ile çarşı ve mahalle bekçilerine, bu çalışma süreleri de dikkate alınarak, 4.6.1937 tarihli ve 3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanununun ek 21 inci maddesinde yer alan oranlar dahilinde bunlara fazla çalışma ücreti ödeniyor.
657 sayılı Devlet Memurları Kanununda, haftalık çalışma süresi kırk saat olarak kabul edilmiştir. Tasarıyla, emniyet hizmetleri personeli ile çarşı ve mahalle bekçilerinin, çalıştıkları süreler ve günün ekonomik şartları göz önünde tutularak, fazla çalışma ücretlerinin artırılması amaçlanmıştır.
Biz, Fazilet Partisi Grubu olarak, bu tasarıya elbette ki destek veriyoruz; miktarlar az olmasına rağmen, günün ekonomik şartlarının çok altında olmasına rağmen, böyle bir hadiseye sıcak bakıyoruz. Yetersiz olmasına rağmen, getirilen bu tasarının üzerinde, İçişleri Komisyonumuzda da epey müzakere yapılmıştır ve tüm siyasî partilerin konsensüsüyle bu duruma getirilmiştir.
Burada hedef, emniyet hizmetleri personeli olduğu gibi, çarşı ve mahalle bekçilerini de kapsam içinde bulundurmaktır. Görevin niteliğine göre, 4.6.1937 tarihli ve 3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanununun ek 21 inci maddesindeki oranlardan, yüzde 17 olan, yüzde 35; yüzde 15 olan, yüzde 31; yüzde 13 olan, yüzde 27; yüzde 5 olan da, yüzde 13 olarak değiştirilmiştir. Yani, bu tasarı, personele, nisan ayı itibariyle, 2 751 000 lira ilâ 9 354 000 lira arasında bir artış getiriyor.
Fazla çalışma ücretlerindeki bu artışı destekliyor, hayırlı olmasını diliyoruz.
Beni dinlediğiniz için teşekkür ediyor, hepinize saygılar sunuyorum. (Alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Kemal Albayrak.
Tasarının 1 inci maddesi üzerinde, Demokrat Türkiye Partisi Grubu adına Sayın Müjdat Koç; buyurun.
Sayın Koç, süreniz 10 dakikadır.
DTP GRUBU ADINA MÜJDAT KOÇ (Ordu) – Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; görüşülmekte olan 659 sıra sayılı Emniyet Teşkilâtı Kanununun Bir Maddesinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı ve İçişleri ve Plan ve Bütçe Komisyonları raporları üzerinde şahsım ve Demokratik Türkiye Partisinin görüşlerini dile getirmek üzere, huzurlarınıza gelmiş bulunmaktayım; bu vesileyle Yüce Heyetinize saygılar sunarım.
Tarihte tüm Türk devletleri, hepinizin de malumları olduğu üzere, dış saldırı ve tehditlerle değil, dış destekli olarak, içimizden bazı zavallıların kandırılmaları ve onların yıkıcı, bölücü faaliyetleri neticesinde yıkılmıştır. Kurtuluş Savaşında, doğulusu batılısı, Lazı, Çerkezi ile tekvücut olan Anadolu halkı, düşmanı yurda sokmamış; fakat, yine de dış destekli hainler yoluyla defalarca, bu vatanı kaç defa yıkılmanın eşiğine getirmişiz.
Ülkemizin mevcudiyetinin var olmasının, güvenliğinin korunmasının, huzurunun tesisinin, yüce halkımızdan sonra iki sorumlusu vardır; bunlar, sınırda ve hariçte kahraman Türk Ordusu, dahilde Emniyet Teşkilâtımızdır.
Eşini, sabah saat 08.30’da işine yolcu eden devlet memuru eşi bilir ki, eşi, saat 18.00’de evindedir, tüm planları bunun üzerinedir; bu programı hiçbir zaman şaşmaz. Normal devlet memurunun eşi ve çocukları, haftasonu ve resmî tatiller için bir sene önceden kesin programlar yapabilirler; oysa, polis eşi, polis çocuğu, sabah işe giden polis memurunun ne zaman, ne şekilde ve saat kaçta eve döneceğini tahmin bile edemez. Hele bazı günler vardır ki, evde bir tedirginlik hâkimdir; gözler televizyonlarda, kulaklar radyoda ve telefon zilinde, her an kötü bir haber almanın korkusu ve tedirginliği içinde beklerler, ta ki, polis memurunun, günün yorgunluğu ve stresini üzerinde depolamış vaziyette eve dönene kadar... Tatil, bayram hak getire...
Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; bu ailelerin çektikleri bu sıkıntıları maddiyatla ortadan kaldırmanın mümkün olamayacağını hepimiz biliyoruz. Ancak, bu denli sıkıntının arasında, bir polis memurunun, ev kirasını ne yapacağım, filancaya taksidi nasıl ödeyeceğim, çocukların okulu açılıyor, ne yapacağım gibi düşüncelerini bir nebze olsun üzerlerinden atmakla, onlara olan toplumsal minnetimizi bir nebze olsun ödeyeceğimiz kanaatindeyiz.
657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre, haftalık 40 saat çalışması gereken polisin çalışma süresi, çoğunlukla iki katını geçmektedir. Bu adaletsizliğin bir nebze azaltılmasını sağlayacak bu kanun tasarısının, Demokrat Türkiye Partisi olarak sonuna kadar destekçisi olacağımızı beyan eder; bu vesileyle, Yüce Heyetinizi ve fedakâr polis aileleri ile güvenlik güçlerimiz mensupları olan Türk polisini saygıyla selamlıyorum. (DTP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Koç.
Doğru Yol Partisi Grubu adına, Sayın Mehmet Ağar; buyurun.
DYP GRUBU ADINA MEHMET AĞAR (Elazığ) – Sayın Başkanım, çok değerli milletvekilleri; bugün, uzunca bir zaman aradan sonra Meclis gündeminde herkesin mutabık olduğu bir kanun tasarısını görüşmek ve bunun yasalaşması için hep birlikte gösterilen gayretten dolayı duyduğum memnuniyeti ifade ederek sözlerime başlamak istiyorum ve şahsım ve Partimiz Grubu adına da, Yüce Meclisin değerli üyelerini saygıyla selamlıyorum.
Biraz evvelki konuşmalarda da izlediğimiz gibi, meseleye, sadece olayın maddî çerçevesinin yeterli ve yetersiz oluşunun dışında bir başka gözlükten bakma gereği var diye düşünüyorum. Bu yasama dönemi içerisinde Meclisimizin kamu görevlileri açısından getirdiği iyileştirmelerde, öğretmenler ve arkasından da Emniyet Teşkilatı mensupları gibi, gerçekten, Türk kamuoyu hayatında iki önemli, iki güzide meslek kuruluşunun, yeterli olmasa da, bir nebze olsun, meselelerinin çözüldüğünü görmek şüphesiz hepimize memnuniyet vermektedir.
Burada, elbette ki, Sayın Bakana teşekkürlerimizi ifade ediyoruz. Bu meseleyi gündeme getirip, öncülüğünü yapmak suretiyle Hükümetten geçirmesi ve Meclis içinde komisyonlarda da, hiç şüphesiz, her partinin büyük bir mutabakatıyla gerçekleşmesi dolayısıyla memnuniyetimizi ifade ediyoruz.
İleride, diğer kamu görevlileriyle birlikte, yaşam şartları, çalışma şartları, riziko farklılığı açısından hiçbir meslekle mukayese edilmeyecek ölçüde zorlukları olan Polis Teşkilatına daha farklı iyileştirmelerin de yapılacağını umut ediyoruz ve yapıldığı takdirde de, bunların hepsinin katıksız destekçisi olacağımızı ifade etmek istiyorum.
Ancak, ben, konuya bir başka noktadan daha bakmak istiyorum. Meclisimiz, bu şekilde, yapmış olduğumuz bu çalışmayla, Polis Teşkilatına olan güvenini ve onun arkasında var olan desteğini de ifade etmektedir diye düşünmek istiyorum ve bunu da açıkça ifade etmek istiyorum.
Polis Teşkilatı, geçmiş zamandan bu yana, özellikle son yıllarda, artan bir başarıyla performansını giderek yükseltmektedir. Herkesin, ülkede zaman zaman ortaya çıkan münferit olaylar dolayısıyla bunalım, kaos içerisine girdiği anlarda biraz sabırlı olmak, Polis Teşkilatımıza biraz süre tanıyabilmek, bu teşkilata, yaptığı çalışmalarla, bunların ne kadar boş olduğunu ispatlayacakları konusunda süre tanımak gerekirken, peşinen birtakım senaryoları ve fikirleri öne sürmek suretiyle, ülkenin konumu itibariyle memleketimize gerçekten çok lüzumlu olan güvenlik teşkilatlarımıza sıkıntı vermekten de vazgeçmesi gerekir diye düşünüyorum.
Bunun ötesinde, bu maddî desteklerin ötesine de geçmek lazım, manevî ve moralite açısından bazı destekleri ortaya koymak lazım.
Özellikle geçtiğimiz günlerde gördüğümüz bazı manzaralar var; onları da ifade etmek istiyorum. Polislerin, istemeyerek -hiç kimsenin isteyerek bir suç işlemesi mümkün değildir- sanık veya zanlı durumuna düştükleri... Bazı mahkeme salonlarında, karşı taraf nezdinde birtakım siyasî desteklerin var olması ve polislerin burada desteksiz ve yalnız bırakılmalarının da kabul edilebilir bir tarafı yoktur. Mahkeme herkese açıktır ve mahkeme salonlarında da eşitlik söz konusudur; dolayısıyla, bir meslek mensuplarının aleyhine aşırı ve yoğun bir biçimde siyasî bir ağırlık koymanın da gereği yoktur. Artık, o konu, adliyeye tevdi edilmiştir; adliye, onun gereğini yapmaktan hiçbir şekilde aciz değildir. Herkes de buna güvenmek zorundadır. Bu konuda, siyasî çıkar sağlamak amacıyla birtakım meslek mensuplarını veya mesleğin tamamını töhmet altına sokacak, sıkıntıya sokacak tavırların da dışında olmak gereği vardır diye düşünüyorum; yargıya intikal eden konuda, herkes, kenara çekilmeyi bilmelidir diye düşünüyorum ve herkesin, böylesine hizmet veren bir kuruma, saygı duymak suretiyle, kenarda olmasının yararlı olacağını düşünüyorum.
Şüphesiz ki, Sayın Bakan da bu konuları yakından izlemekte ve bu konularda hassasiyet göstermesinin de, teşkilat açısından, moral açısından önemli olacağını düşünmekteyim.
Konuyu daha fazla uzatmakta bir yarar görmüyorum. Çok geniş bir mutabakat vardır. Burada, tasarıda yazıldığı gibi, sayfalarca gerekçeler ortaya koyabiliriz. Polis Teşkilatının zorluklarını, meslek mensupları ve onların yakınlarının, aile efratlarının sıkıntılarını karşılama konusunda, bugünün şartlarında bu kadar, ama, yarının şartlarında, inşallah daha fazla imkânlar doğduğunda artırılacak olan maddî ölçülerin de, bu hizmeti karşılama açısından yeterli olmayacağı kanaati de, elbette, hepimizde hâkimdir.
Yeri gelmişken, maaşlarla ilgili olduğu için, bir diğer konuyu da burada ifade etmek istiyorum Hükümet üyeleri burada iken. Güvenlik meselesinin diğer sacayaklarını teşkil eden mülkî idare ve yargı sınıfının da, bu konuda, hepimize kadar uzanan çok ciddî sıkıntıları vardır. Bunların çözümü konusunda da yeni gayretlerin gösterileceği ve bu gayretlerin realize edileceği, Yüce Meclisin -tıpkı hepimizin gözbebeği olan Emniyet Teşkilatımıza gösterilen anlayış çerçevesinde- bunu da, en kısa zamanda sonuçlandıracağı kanaatindeyiz.
Biz, Doğru Yol Partisi olarak, gerek hükümette olduğumuz dönemlerde gerekse hükümet dışında olduğumuz dönemlerde, her zaman, ülkenin güvenlik meselesini, her türlü meselenin ötesinde, üstünde, bütün parti politikalarının dışında, her türlü istismarın dışında gören bir siyasî anlayışa sahip olduğumuzu tekraren ifade ediyoruz. Bu zorlu ve güç görevde, bu mesleğin değerli mensuplarına, her ahval ve şart içerisinde, her türlü desteği göstereceğimizi ifade ediyoruz.
Güvenlik meselesinin, Türkiye’nin mevcut coğrafî konumu, tarihsel gelişimi ve geleceğin dünyasının analizi de yapıldığında, her zaman için Türkiye’deki en önemli mesele ve hükümetler açısından da en ciddî sorumluluk olduğu göz önüne alındığında, var olan güvenlik konseptinin, aynı tutarlılıkla, aynı doğrultuda uygulandığını da görmekten duyduğumuz memnuniyeti ifade ediyoruz.
Bu şekilde, zaman zaman, siyasî müdahalelerin -özellikle personel konularında- olmaması konusunda samimî dileklerimizi ifade etmek istiyoruz. Bu, Meclis çatısı altında görev yapan her mebusun görevidir diye düşünüyorum. Elbette ki, burada, hata yapan, problem yaratan, yasadışı tavır ve davranışlar içerisinde olan meslek mensuplarıyla ilgili şikâyetlerin, doğrudan doğruya, konunun siyasî muhatabı olan Sayın Bakana intikal ettirilmesi gerekir. Milletvekillerimizin, bu meselelerle ilgili problemleri var ise, bu konularda, idarî veya asayiş makamlarında olan kişilerle muhatap olmak, onları sıkıntıya sokmak yerine, hiç şüphesiz ki, meselelerini, konunun siyasî muhatabı olan Sayın Bakana götürmeleri ve o yönde çözüme ulaştırmalarının doğru olacağı kanaatindeyiz. Böylesine yerleşmiş bir mutabakatla, Polis Teşkilatımızın her türlü siyasî baskı olarak nitelendirilebilecek sıkıntılardan uzak, daha verimli, memlekete, millete, liyakatla, sadakatla yaptıkları hizmetleri daha yüksek bir performansla yapacaklarına olan inancımızı da tekrarlıyor, bu vesileyle, bu artışın, bu yasanın, Emniyet Teşkilatımıza, onun değerli mensuplarına ve aile efratlarına hayırlı olmasını temenni ediyor, saygılar sunuyorum. (DYP, FP ve ANAP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına, Sayın Haydar Oymak; buyurun.
CHP GRUBU ADINA HAYDAR OYMAK (Amasya) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanununun Bir Maddesinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısının 1 inci maddesi üzerinde, Cumhuriyet Halk Partisi Grubunun görüşlerini sunmak üzere söz almış bulunuyorum. Sözlerime başlamadan önce, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına ve şahsım adına Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, getirilen düzenlemeyle Emniyet Teşkilatında görev yapan personelin fazla mesaileri -görüşmelere esas olan Plan ve Bütçe Komisyonunda kabul edilen metin göz önünde bulundurulduğunda- eskiden ödenen miktarlar 1 kattan 1 puan fazla artırılmıştır; yani, eskiden yüzde 17 olan oran yüzde 35’e -bunun parasal miktarı 9 milyon 350 bin liradır- yüzde 15 olan oran yüzde 31’e, yüzde 13 olan oran da yüzde 27’ye çıkmıştır.
Hepimizin bildiği gibi, ödenecek miktarların, esasında, en yüksek devlet memuruna ödenen -ekgöstergeler de dahil- maaşlar esas alınmaktadır. Çarşı ve mahalle bekçilerinin artışında ise, eskiden yüzde 5 olan bu oran yüzde 13’e çıkarılmıştır; yani, 1 kat artı 1 puandan 2 puan daha fazla artırılmıştır.
Aslında, İçişleri Komisyonunda, bu oran yüzde 16 olarak belirlenmişti; Plan ve Bütçe Komisyonunda, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik koşullar gerekçe gösterilerek, çarşı ve mahalle bekçilerine ödenecek fazla mesaide 3 puan düşürülme yapılmıştır.
Değerli milletvekilleri, çarşı ve mahalle bekçileri, maaşı en az olan kesim. Dolayısıyla, yüzde olarak, yapılan artışlar belli baza oturtulduğunda, parasal olarak bunların fazla mesailerindeki artış, maalesef 3 milyon lira dolayında kalmaktadır. Yani makas açılmıştır; en düşük maaşı alan ile en yüksek maaşı alan arasındaki makas, 3 kat dolayında açılmıştır. Dolayısıyla, bunu bir haksızlık olarak düşünüyorum.
Üzerinde konuşulan konu fazla mesai. Çarşı ve mahalle bekçilerimiz de polislerimizde olduğu gibi 72 saate varan ve aynı zor koşullarda görev yapan arkadaşlarımız; bunların sayıları 13 bin dolayında. Dolayısıyla, bütçe denkliğini bozacak bir rakamsal sonuç çıkması mümkün değil. Bu düşürülmenin haklı olmadığını düşünüyoruz.
Ayrıca, kamu görevlilerinin maaşlarında yapılacak artışlar, enflasyon oranları göz önünde bulundurularak ve diğer kesimlerde çalışan tüm memurlarımız dikkate alınarak yapılmalıdır. Elbette, memurlarımızın bazı kesimlerine, yani öğretmenlerimize, emniyette çalışan arkadaşlarımıza yapılan artışları memnunlukla karşılıyoruz; ama, kamuda çalışan diğer personelimizi bu artışlardan yoksun bırakmanın bir mantığının olmadığına inanıyoruz. Çünkü, kamu personeli enflasyon altında yıllardır ezilmiştir. Ayrıca, yapılan artışlar sadece çalıştığı döneme ilişkin değil, emekliliğine de yansıyacak bir konuma gelmelidir. Gerçi üzerinde tartıştığımız konu fazla mesai, dolayısıyla bunun emeklilikle doğrudan bir bağlantısı yok; ama, genel olarak, yıllardır yapılan artışlarda, emeklilik esas alınmadan, çalışılan döneme ilişkin artışlar yapılmıştır; bu, doğru değildir. Çünkü, emekliliğe yansımadığı için, emeklilerimiz, maalesef, büyük maddî sıkıntı içerisinde kalmaktadırlar.
Yeri gelmişken, bir konuya da değinmeden geçemeyeceğim. Devletin güvenlik güçleri, elbette son derece önemli görevler yapıyorlar, zor koşullarda çalışıyorlar; bunların, hem maddî hem manevî desteğe büyük ihtiyaçları var; ancak, son yıllarda basında ve televizyonlarda tanık olduğumuz görüntüler, devletin güvenlik güçlerinin, olması gereken noktada olmadığını bize gösteriyor. Yani, siyasal düşünce veya başka düşünceler nedeniyle emniyet güçlerimiz farklı davranış içinde bulunmamalılar. Devletin güvenlik gücü olduğunu, görev yaptıkları her alanda hatırlamalılar. Bunu gölgeleyecek davranışları basından ve televizyondan görüyoruz. Kamuoyunda da ciddî sorunlar yaratan bu farklı uygulamalardan, bir an önce, emniyet güçlerimizin ayrılmasını, gerçekten “devletin güvenlik gücü” adına uygun şekilde davranışlar sergilemelerini umut ediyoruz. Küçük de olsa bu artışların -moral yönü de dikkate alındığında- önemli bir nokta olduğunu düşünüyoruz.
Bu anlayış içerisinde, tasarının, meslek mensuplarına hayırlı olmasını diliyor, Yüce Meclisi saygı ile selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Oymak.
Anavatan Partisi Grubu adına, Sayın Ali Talip Özdemir; buyurun. (ANAP sıralarından alkışlar)
ANAP GRUBU ADINA ALİ TALİP ÖZDEMİR (İstanbul) – Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; Anavatan Partisi Grubu adına Yüce Heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Emniyet Teşkilatı Kanununun bir maddesinde yapılacak değişiklik için, Anavatan Partisi Grubunun görüşlerini ifade etmek istiyorum.
Emniyet Teşkilatımız, bugün itibariyle, fevkalade sıkıntılı şartlarda görev yapmaktadır; özellikle, kadro noktasında fevkalade büyük sıkıntıları vardır.
Polis örgütünde, 145 bin arkadaşımız görev yapmaktadır; buna, mahalle bekçilerini de ilave ettiğimiz zaman, yaklaşık 158 bin görevli, Türkiye Cumhuriyeti Devletinde, üçte 2 yerleşim biriminde görev yapmaktadır; bu, yaklaşık yüzde 62’lik bir oranı içine almaktadır. Böyle bir oran içerisinde, yurt dışındaki örneklerine baktığımız zaman, fevkalade yetersiz bir kadroyu içinde barındırmaktadır; yani, sayı itibariyle, bu kadro yetersiz görünmektedir. Bunun için, bir an önce, Polis Teşkilatımızdaki personel sayısının artırılması, kadro ilave edilmesi gerekmektedir; bu yüzden, bu görevin yerine getirilebilmesi için, fazla mesai yapılmaktadır. 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre, haftalık 40 saat çalışması gereken devlet memuru, Polis Teşkilatında 72 saate kadar çalışmaktadır. Böyle yoğun bir çalışma temposu içerisinde, ancak fazla mesailerine yüzde 100’e varan bir oranda zam yapılabilmiştir. Aslında, gönül ister ki, bu kadar yoğun çalışan ve terörle yüz yüze olan ve her zaman hayatî tehlikeyi taşıyan bu arkadaşlarımıza daha fazla îmkanlarda mesai verebilelim, daha fazla şartlarda imkân sağlayabilelim; ama, gerek Maliye Bakanlığımızın gerekse Hükümetin, bu yılki bütçe içerisinde ayırabildikleri imkân bu kadardır.
Değerli milletvekilleri, son günlerde, Polis Teşkilatının yaptığı operasyonlarla ülke genelinde ulaştığı başarı, gerçekten takdire şayandır. Bu konuda, İçişleri Bakanımız başta olmak üzere, polisinden bekçisine kadar Emniyet Genel Müdürlüğünün bütün personelini kutlamak istiyorum. Gerçekten, cansiparane, fevkalade başarılı bir hizmet aşkı içerisinde görev yapan bu teşkilatımıza ne kadar imkân tanısak azdır cümlesi içerisinde, bu artışın yeterli olmadığını ifade etmek istiyorum; ama, hiç olmazsa, gerek kadro konusundaki sıkıntının giderilmesi gerekse birtakım noktalarda rehabilitasyon çalışmasının yapılması zaman alacağı için, bu yüzde 100’lük artışın bir eksiği dolduracağını düşünerek, Plan ve Bütçe Komisyonundaki bütün arkadaşlarımıza, İçişleri Komisyonundaki bütün arkadaşlarımıza, partilerin konsensüs içerisinde vermiş oldukları bu karardan dolayı teşekkür ediyorum.
Ayrıca, Plan ve Bütçe Komisyonunda beraber görev yaptığımız milletvekili arkadaşımızın biraz önce söylediklerine de katılmadığımı ifade etmek istiyorum. Polis Teşkilatında, her teşkilatta olduğu gibi, hata yapan birkaç arkadaş olabilir; ama, bütün bir teşkilatı, ülkemizde özellikle olağanüstü şartlar içerisinde görev yapan bu arkadaşlarımızın bütününü ele alarak sıkıntılı bir görüntü ortaya koymak ne kadar insaf ölçüsü içerisinde değerlendirilebilir bilemiyorum. Onun için, ben, bu konuda, başarılı olan teşkilatı tekrar kutluyor; bu ücretin kendilerine yetmeyeceğini, daha fazla imkânlarla takdir edilmelerinin gerektiğini düşünüyorum.
Yüce Heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (ANAP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Özdemir.
Demokratik Sol Parti Grubu adına, Sayın Metin Şahin; buyurun. (DSP grubundan alkışlar)
DSP GRUBU ADINA METİN ŞAHİN (Antalya) – Sayın Başkan, değerli arkadaşlarım; bugün, Parlamentomuz, tüm gruplarıyla, oybirliği içerisinde, mutabakat sağlayarak bir yasayı tamamlama aşamasındadır. Bu yasa, isminden de anlaşılacağı üzere, Emniyet Teşkilatımızda görevli personelin fazla çalışma mesailerine yönelik olarak verilen ücretlerin yükseltilmesiyle ilgilidir. Benden önce konuşan bütün arkadaşlarımız da açıklıkla dile getirdiler; Demokratik Sol Parti Grubu da, diğer arkadaşlarımız gibi, diğer parti grubuna mensup arkadaşlarımız gibi, bu tasarıya olumlu yaklaşmaktadır ve bir an evvel yasalaşması için gereken desteği verecektir.
Gruplarımızın, bugün, özel bir görüşmeyle bunu öne almaları, gerçekten sevindiricidir. Bu bakımdan, gruplarımızın bu dayanışması, sanıyorum, emniyet mensuplarımızın ve mahalle bekçilerimizin bu konudaki beklentilerinin de hemen, sıcağı sıcağına gerçekleşmesini sağlayacaktır.
Bu anlamda, tasarıda getirilen yükseltmeleri, bugünkü koşullar içinde, belki, tüm kamu çalışanlarının, yıllardır biriken ağır enflasyon koşulları karşısında daha çok bekledikleri doğrudur; ama, kamu çalışanları şunu unutmasınlar ki, Hükümet, aldığı ekonomik tedbirlerle, enflasyonu ve hayat pahalılığını giderek azaltma yönünde büyük çabalar harcamaktadır. Bu konuda, sanıyorum, yakın bir süre içinde de olumlu gelişmeler görülecektir. Emniyet mensubu arkadaşlarımızın da bu anlayış içinde olmalarını bekliyoruz, umuyoruz ve getirilen yüzde 100’lük ve hatta biraz üzerindeki artışlar, sanıyorum, bütün parti gruplarımızın da desteklediği, anlayışla karşıladığı bir düzenleme olmuş olacaktır.
Bu anlamda, yıllardan beri büyük özveriyle görev yapan ve çok başarılı sonuçlar alan bütün Emniyet mensuplarımızın; özellikle, son aylarda, Türkiye’de yaşanan emniyete ait birçok sorunun, faaili meçhul gibi görünen tüm olayların aydınlatılmasında çok başarılı sonuçlar alan bu Emniyet mensuplarımızın ve yine kentlerimizde görev yapan mahalle bekçilerimizin de bu yasadan yararlanacak olmalarından büyük mutluluk duyuyoruz ve Demokratik Sol Parti adına, bu yasa tasarısını dektekliyoruz ve hayırlı olmasını diliyorum.
Hepinize saygılar sunarım. (Alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Şahin.
Sayın Komisyon, Sayın Hükümet söz talebiniz var mı efendim?..
İÇİŞLERİ BAKANI MURAT BAŞESGİOĞLU (Kastamonu) – Var efendim.
BAŞKAN – Buyurun efendim.
İÇİŞLERİ BAKANI MURAT BAŞESGİOĞLU (Kastamonu) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Emniyet Teşkilatımızın fazla mesai ücretlerindeki katsayının artırılmasına ilişkin değişiklik tasarısına büyük bir anlayış göstererek bugün görüşülmesine imkân veren ve burada değerli katkılarıyla bu tasarının bir an önce hayata geçmesini sağlayan bütün gruplara huzurunuzda teşekkür ediyorum. (Alkışlar)
Sadece, bu tasarı vesilesiyle değil, İçişleri Bakanlığı olarak, Emniyet Teşkilatı olarak, ne zaman Meclisin huzuruna gelsek, büyük bir anlayışla, büyük bir hoşgörü içerisinde, Teşkilatımızın ihtiyaçlarının giderilmesi konusunda Yüce Meclisimizin yardımlarını görüyoruz, bundan dolayı da müteşekkir olduğumu ifade etmek istiyorum.
Değerli arkadaşlarım, benden önceki konuşmacılar da ifade ettiler, bu tasarı, fazla mesai çalışmasını düzenleyen katsayılardaki bir artışı öngörmektedir. Son yedi yıldır, bu katsayılarda bir artış olmamıştır. Katsayılarda yapılan bu değişiklikle yüzde 106’ya varan bir artış söz konusudur; bu artış, parasal olarak, bugün itibariyle belki fazla bir miktar ifade etmemektedir; ama, temmuz ayında ve ileriki aylarda yapılacak artışlarla bu konu biraz daha tatminkâr hale gelecektir.
Ben, tekrar, bütün gruplara, değerli sözcülere, Başkanlık Divanına çok teşekkür ediyor, bu artışın Emniyet Teşkilatımıza, kendilerine ve ailelerine hayırlı olmasını diliyor, Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (Alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Bakan.
Şahsı adına, Sayın Ersönmez Yarbay; buyurun.
Sayın Yarbay, süreniz 5 dakikadır.
ERSÖNMEZ YARBAY (Ankara) – Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Polis Teşkilatımızda görev yapan personelin fazla mesai oranlarının artırılması, Polis Teşkilatımızda çalışanları memnun edecektir; ancak, bu enflasyon ortamında 4 ilâ 10 milyon lira arasında yapılacak olan artış, şüphesiz ki polisimizi yine tatmin etmeyecektir.
O sebeple, enflasyonun önlenmesi konusunda Hükümet olarak, Meclis olarak gereken bütün tedbirleri almadığımız sürece, bu artışların hiçbir anlamı olmayacaktır.
Geçen aylarda öğretmenlerimize, şimdi de polislerimize ek bir imkân sağlıyoruz. Bu ek imkânlar sebebiyle, öğretmenlerimizi ve polislerimizi sevindirmiş olduk; ancak, diğer memurlarımız, tabiî, hasretle bekliyorlar. O sebeple, Hükümetimizin, temmuz ayı içerisinde yüzde 93’lük enflasyona göre memurlarımıza zam yapması gerekmektedir. Yoksa, yıl sonuna kadar yüzde 50 enflasyon artışı olacaktır diye, buğday üreticilerine, çay üreticilerine yapıldığı gibi, memurlara yapılacak yüzde 50 ile iktifa edilmemeli, mutlaka yüzde 90’lı bir enflasyon rakamına göre artış sağlanmalıdır. Aksi takdirde, bu artış sağlanmadığı müddetçe, fazla mesai ücretlerine getirilen artışlarla bir yere varamayız.
Bir diğer konu şudur: 145 bin polisimiz var. Bu 145 bin polisimizin şu anda dörtte 1’i askerlik problemiyle karşı karşıyadır. Polis Teşkilatımızda, askerlik problemi olan bu arkadaşlarımızın durumlarının mutlaka açıklığa kavuşturulması gerekmektedir. Hükümetimiz, bu arkadaşlarımız için, ya polisler mutlaka askerliklerini yapacaklardır diye kesin ve net bir açıklama yapmalıdır veya bu problem bir an önce çözümlenmelidir.
Bununla ilgili tasarı, Meclis gündeminin ön sıralarında olmasına ve bütün partiler arasında da bu konuda bir mutabakat olmasına rağmen, bu konunun daha fazla geciktirilmemesi gerektiğini de bu arada vurgulamak istiyorum. 30 binden fazla polisimiz, bu konunun sabırsızlıkla çözümlenmesini beklemektedir.
Burada, Polis Teşkilatımıza da seslenmek istiyorum. Polis Teşkilatımızın, özellikle toplumsal olaylarda daha hassas olması ve tarafsız davranması, televizyonlara ve basına yansıyan, polis teşkilatımızı yıpratmaya yönelik görüntülere fırsat verilmemesi için dikkatli olunması gerektiğine de işaret etmek istiyorum. Özellikle, 1 Mayıs olayları gibi veya üniversite önlerindeki türban olayları gibi birtakım olaylar konusunda, polisimizin daha dikkatli ve hassas davranması gerektiğine de işaret ederek, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (FP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Yarbay.
Madde üzerindeki görüşmeler tamamlanmıştır.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
2 nci maddeyi okutuyorum:
MADDE 2.- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
BAŞKAN – Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
3 üncü maddeyi okutuyorum:
MADDE 3.- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN – Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Şimdi, tasarının tümünü oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir; hayırlı olmasını diliyorum.
7. – Kooperatifler Kanununun Bir Maddesinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı ve Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu raporu (1/730) (S. Sayısı : 637) (1)
BAŞKAN – Kooperatifler Kanununun Bir Maddesinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı ve Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu raporunun müzakeresine başlıyoruz.
Komisyon?.. Burada.
Hükümet?.. Burada.
Sayın milletvekilleri, komisyon raporunun okunup okunmaması hususunu oylarınıza sunacağım: Raporun okunmasını kabul edenler... Kabul etmeyenler... Raporunun okunması kabul edilmemiştir.
Tasarının tümü üzerinde söz talebi var mı?
ÖNDER SAV (Ankara) – Grubumuz adına, Sayın Mustafa Yıldız konuşacak efendim.
BAŞKAN – Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına, Sayın Mustafa Yıldız; buyurun.
CHP GRUBU ADINA MUSTAFA YILDIZ (Erzincan) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 1163 Sayılı Kooperatifler Kanununun Bir Maddesinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı üzerinde, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına, görüşlerimi arz etmek üzere huzurunuzdayım.
(1) 637 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun ortaklık paylarını belirleyen 19 uncu maddesinin ikinci fıkrasının değişmesinden önceki şeklinde, bir ortaklık payı 10 000 lira iken, bu değişiklikle, bir ortaklık payının değeri 100 000 liraya çıkarılmaktadır. Aynı yasada, 10 000 lira olarak sabit bir vaziyette bulunan maddeyle, özellikle, esnaf kefalet kooperatiflerinde kredi tavanları tıkanma noktasına gelmiş bulunduğundan, Türkiye Halk Bankası Anonim Şirketinin esnaf ve sanatkârlara vereceği kredi tutarının artması -bugün için 2,5 milyarla kooperatiflerin vereceği kefalet rakamının 1 milyar lirayla sınırlı olması- pratikte uygulama olanağını ortadan kaldırmaktaydı.
Bu nedenle, yeni yasada bir ortaklık payı 100 000 lira olarak sabit bir şekle getirilmekte, ortaklar tarafından azamî taahhüt edilecek pay tutarı 5 000’e çıkarılmakta, burada da, ileriki tarihlerde tıkanma ve uygulama zorlukları yaratacağı düşünülerek, bu miktarları, Bakanlar Kurulunun, gerek gördüğünde artırabilmesi de, yeni değişiklikle getirilmektedir.
1163 sayılı Yasada, bundan önce sık sık değişiklikler yapılmış olmasına rağmen, bu maddede olduğu gibi, tıkanan ve uygulanamayan bir yığın madde bulunmaktadır. Birkaç örnek vermek gerekirse; 1163 sayılı Kooperatifler Kanununa tabi kooperatiflerin tasfiye ve ticaret sicilinden terkin işlemleri, yasa gereği bir dizi işlem gerektirmektedir. Bu işlemlerin uygulanmasında, kooperatiflerin tüzelkişilik sahibi olması yeterli görülmektedir; ancak, tüzelkişiliği bulunmakla birlikte, ortak sayısı 7’nin altına düşen kooperatifler, amacına ulaşarak konutları ortaklar adına tescil edilen ve herhangi bir faaliyeti bulunmayan konut yapı kooperatifleri, bloke sermayesinden başka hiçbir varlığı bulunmayan kooperatifler, genel kurul yapamayan kooperatifler, organsız kalan kooperatifler, tasfiye kurulu oluşturamayan kooperatifler, 3476 sayılı Yasaya intibak yaptırmayan kooperatifler gibi, birçok sebeple aktif faaliyetine devam edemeyen veya etme imkânı bulunmayan kooperatifler de, hiçbir ayırım gözetilmeksizin aynı tasfiye prosedürüne tabi tutulmaktadırlar. Oysa, bu kooperatiflerin hemen hemen hepsi, söz konusu tasfiye prosedürünü yerine getirme olanağından yoksun bulunmaktadır.
Buna rağmen, bu tür kooperatiflerin ortaya çıkan yetkili veya herhangi bir eski ortağına, yasal zorunluluk karşısında, genel kurul yapmaları, mahkemeden tasfiye memuru atanması talebinde bulunmaları gibi tasfiye yolları önerilmekte, takip ve masraf gerektiren bu prosedürden ise, öneride bulunulan kişilerce çeşitli bahanelerle kaçınıldığı görülmektedir.
Bu tür kooperatiflerin, ilgililerince, mahkeme yoluyla tasfiyesi de, yeterince yoğun dava dosyaları bulunan yargı organlarını gereksiz yere meşgul etmektedir.
Keza, bazı mahkemelerce, kooperatif yetkililerinin bu tür talepleri “tasfiyeye ilişkin davanın Bakanlığımızca açılması gerektiği” gerekçesiyle geri çevrilmekte, bu durum ise, Bakanlığın iş yoğunluğunu artırdığı gibi, Hazineyi gereksiz harcamalara ve yazışmalara da itmektedir.
Tüm bu hususlar ve bugüne kadar edinilen deneyimler karşısında, yukarıda belirtilen durumdaki kooperatiflerin kısa yoldan ve gerek kooperatif yetkililerini gerekse kamuyu meşgul etmeyecek, gereksiz masrafa sokmayacak bir yöntemle tasfiye ve terkin edilmeleri zorunluluğu ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle, 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 81 inci maddesinde aşağıdaki değişikliğin yapılmasını acil bir zorunluluk olarak görmekteyiz:
“Bloke sermayesi dışında borç, alacak ve varlığı bulunmayan kooperatiflerin tasfiye kurulunun veya memurunun seçilememesi, yönetim kurulunun bulunmaması halinde, kooperatifin mevcut ortakları veya ortaklarından herhangi birisinin bu hususta beyan ve talepleri üzerine, tasfiye prosedürü yürütülmeksizin, kooperatif, ticaret sicilinden terkin edilerek, keyfiyet tescil ve ilan edilmedir.
Bu durumda, talep ve beyanda bulunan kişiler, sonradan ortaya çıkacak kooperatif borçlarından dolayı, üç yıl süreyle, şahsen ve müteselsilen sorumlu olmalıdırlar.
Mevcut olduğu sonradan anlaşılan para, mal ve alacaklar için, terkin kararının tescilini takiben, hukuken menfaatı bulunan kişilerce üç yıl içerisinde ilgili mahkemeye itiraz edilerek, terkin kararının iptali istenmelidir.
Böyle bir talep olmaması halinde, söz konusu varlıkların, bu Kanunun 94 üncü maddesinde gösterilen fona ait olmalıdır.”
Diğer taraftan, yapı ve küçük sanayi sitesi kooperatiflerinin kredi ve tapu işlemleri, belirli süreler vergiden muaf tutulmakta idi. Biz, 2982 sayılı Kanuna göre, muafiyetler, mutlaka, tekrar, kooperatiflerin bitiş süreleri dikkate alınarak uygulamaya konulmalı ve bunlarla ilgili düzenleme de acil olarak yapılmalıdır diyoruz.
Bu ve buna benzer değişiklikler Meclisimize getirildiğinde, günün şartlarına uygun hale getirilmesi için, Cumhuriyet Halk Partisi olarak, aynı duyarlılıkla her türlü katkıyı vereceğimizi bildiriyoruz.
Yasanın, ilgili Bakanlığa ve bundan yararlanacak kooperatiflere yenilik ve kolaylık getirmesi dileğiyle, Yüce Meclise saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Yıldız.
Doğru Yol Partisi Grubu adına, Sayın Zeki Ertugay; buyurun.
DYP GRUBU ADINA ZEKİ ERTUGAY (Erzurum) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 1163 Sayılı Kooparatifler Kanununun Bir Maddesinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı üzerinde, Doğru Yol Partisi Grubu adına görüşlerimi arz etmek üzere söz almış bulunuyorum; şahsım ve Grubum adına Yüce Heyetinizi saygıyla selamlarım.
Kısaca, maddeye geçmeden önce, genel bir ifade olarak bir görüş aktarmak icap ederse; kooperatifçilik, günümüzde, özellikle ülkemiz için, ekonomik ve sosyal açıdan olduğu kadar, katılımcılık, katılımcı demokrasinin gelişmesi, bireyin kendini ifade edebilmesi, temel hak ve hürriyetlerin korunması bakımından da çok önemli bir araçtır. Aynı zamanda da bir zarurettir.
Bu bakımdan, Almanya ve İsrail örneğinde görüldüğü gibi, yüksek hayat standardını ve demokratik yüksek standartları yakalamış olan ülkelerin kalkınmalarında en önemli vasıta olarak kooperatifçiliğin kullanıldığını ve örgütlenmede önemli bir yöntem olduğunu, vazgeçilmez bir örgüt olduğunu, tekrar dikkatlerinize sunmak istiyorum.
Bugün de üreticimizi, çiftçimizi, esnafımızı temsil eden çeşitli örgütler bulunmakla birlikte, siyasal iktidarlar karşısında dargelirli, güçsüz insanların kendilerini daha iyi ifade edebilmeleri bakımından, iyi ve etkili bir araç olarak, kooperatifçilik, Türkiye’de, maalesef, arzu edilen bir seviyeye getirilememiştir.
Bu bakımdan, burada, getirilen tasarıyla, 1163 sayılı Yasanın sadece bir maddesinin değiştirilmesini değil, tamamen gözden geçirilerek, günümüz kooperatifçilik anlayışına uygun hale getirilmesi, günümüzdeki ihtiyaçları karşılayacak bir seviyeye getirilmesi ve birçok keyfî uygulamayı da ortadan kaldıracak şekilde, yeniden bir bütün olarak ele alınmasını temenni ediyoruz.
Bu yasanın 19 uncu maddesinde, 6.10.1988 tarihinde yapılan değişiklikle, ortaklık payının, bir defaya mahsus olmak üzere 10 katına kadar artırılması hususunda Bakanlar Kurulu yetkili kılınmış ve Bakanlar Kurulu, bu yetkisini 12.6.1993 tarihinde kullanarak, bir ortaklık payının değerini 10 000 liradan 100 000 liraya çıkarmıştır. Ortaklık payı, bir kişinin veya bir ortağın alacağı kredinin limitini belirlemektedir. Ortaklığın toplam miktarı, ortaklık değeri çarpı ortaklık payı olduğu için, bu değişkenlerden birinin değiştirilmesi, kifayet etmektedir. Pay tutarının, getirilen tasarıyla, 1 000’den 5 000’e çıkarılmasını isabetli buluyoruz; ancak, burada, bu 5 000 rakamının biraz daha yüksek tutulması isabetli olurdu diye düşünüyorum.
Ayrıca, önemli olan, miktarların yükseltilmesi, kredi limitlerinin yükseltilmesi değil, belirlenen kredilerin, geniş kitlelelere, esnafımızın tamamını kapsayacak şekilde, adaletli bir uygulamayla verilmesidir. Bu bakımdan, bir örnek vermek istiyorum. Bu kooperatif kredileri, Türkiye Halk Bankası ihtisas kredileri içerisinde çok özel bir yer taşımaktadır. 1993 yılında 50 milyon lira, 1994 yılında 150 milyon lira, 1995’te 500 milyon lira olarak uygulanmış ve 1996’da 1 milyar liraya çıkarılmış; 1995 yılına göre yüzde 18,52’lik bir artışla, yüzde 71,8 olarak ihtisas kredileri belirlenmiş; ihtisas kredileri içerisinde kooperatif kredilerinin payı yüzde 59,51 olmuş. Bu payın daha da yükseltilmesini ve bugün 1 milyar liralık krediyi vermekte zorlanan Hükümetin şunu dikkate almasını istiyorum: Önemli olan, oranların, miktarların yükseltilmesi değil, bu kredilerin esnafımıza verilmesinde siyasî kararlılığı ortaya koyabilmesidir.
Çıkacak olan bu kanunun ülkemiz için hayırlı olmasını diliyor, 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun tümden ele alınarak, günümüz şartlarına uygun hale getirilmesi konusunda da aynı hassasiyetin gösterilmesini temenni ediyor, Yüce Heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (Alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Ertugay.
Grupları adına başka söz talebi?.. Yok.
Sayın Komisyonun söz talebi?.. Yok.
Sayın Hükümetin söz talebi?.. Yok.
Şahsı adına söz talebi?.. Yok.
Tasarının maddelerine geçilmesi hususunu oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
1 inci maddeyi okutuyorum:
KOOPERATİFLER KANUNUNUN BİR MADDESİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TASARISI
MADDE 1. – 24.4.1969 tarihli ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 19 uncu maddesinin 2 nci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Bir ortaklık payının değeri 100 000 liradır. Kooperatife giren ortaklar en çok 5 000 pay taahhüt edebilirler.Kooperatifler üst kuruluşuna iştirak edenler ise en az 50 pay taahhüt ederler. Ortaklık payının değeri Bakanlar Kurulu kararı ile artırılabilir.”
BAŞKAN – Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
2 nci maddeyi okutuyorum:
MADDE 2. – Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
BAŞKAN – Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
3 üncü maddeyi okutuyorum:
MADDE 3. – Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN – Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Tasarının tümünü oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir; hayırlı olmasını diliyorum.
8. – Sosyal Sigortalar Kurumu Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı ve Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu raporu (1/668) (S. Sayısı : 556)
BAŞKAN – Sosyal Sigortalar Kurumu Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısının müzakerelerine başlayacağız.
Komisyon?.. Yok.
Görüşme ertelenmiştir.
9. – Türk Ceza Kanununun Bazı Maddeleri ile Terörle Mücadele Kanununun Bir Maddesinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Adalet Komisyonu raporu (1/738) (S. Sayısı : 634)
BAŞKAN – Türk Ceza Kanununun Bazı Maddeleri ile Terörle Mücadele Kanununun Bir Maddesinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının müzakerelerine başlayacağız.
Komisyon?.. Yok.
Görüşme ertelenmiştir.
10. – Türkiye Cumhuriyeti ile Bulgaristan Cumhuriyeti Arasında Mutludere/Rezovska Deresi Mansap Bölgesindeki Sınırın Belirlenmesi ve İki Ülke Arasında Karadeniz’de Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılması Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu raporu (1/704) (S. Sayısı : 572) (1)
BAŞKAN – Türkiye Cumhuriyeti ile Bulgaristan Cumhuriyeti Arasında Mutludere / Rezovska Deresi Mansap Bölgesindeki Sınırın Belirlenmesi ve İki Ülke Arasında Karadeniz’de Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılması Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu raporunun müzakerelerine başlıyoruz.
Komisyon?.. Burada.
Hükümet?.. Burada.
Komisyon ve Hükümet yerlerini aldılar.
Komisyon raporunun okunup okunmaması hususunu oylarınıza sunacağım: Komisyon raporunun okunmasını kabul edenler... Kabul etmeyenler... Raporun okunması kabul edilmemiştir.
Tasarının tümü üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddelere geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
1 inci maddeyi okutuyorum:
TÜRKİYE CUMHURİYETİ İLE BULGARİSTAN CUMHURİYETİ ARASINDA MUTLUDERE/REZOVSKA DERESİ MANSAP BÖLGESİNDEKİ SINIRIN BELİRLENMESİ VE İKİ ÜLKE ARASINDA KARADENİZ’DE DENİZ YETKİ ALANLARININ SINIRLANDIRILMASI ANLAŞMASININ ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI
MADDE 1. – 4 Aralık 1997 tarihinde Sofya’da imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti ile Bulgaristan Cumhuriyeti Arasında Mutludere/Rezovska Deresi Mansap Bölgesindeki Sınırın Belirlenmesi ve İki Ülke Arasında Karadeniz’de Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılması Anlaşması” nın onaylanması uygun bulunmuştur.
(1) 572 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.
BAŞKAN – Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir...
2 nci maddeyi okutuyorum:
MADDE 2. – Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
BAŞKAN – Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
3 üncü maddeyi okutuyorum:
Madde 3- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN – Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Tasarının tümü açık oylamaya tabidir.
Açık oylamanın şeklini belirlemek için Genel Kurulun onayını alacağım.
Açık oylamanın, kupaların sıralar arasında dolaştırılması suretiyle yapılmasını kabul edenler... Kabul etmeyenler... Açık oylama, kupalar sıralar arasında dolaştırılmak suretiyle yapılacaktır.
Kupalar sıralar arasında dolaştırılsın.
(Oyların toplanmasına başlandı)
BAŞKAN – Kupaları komisyon sırasına koyalım.
Sayın milletvekilleri, bu tasarının oy verme işlemi devam ederken, gündemdeki diğer tasarının müzakeresine geçiyoruz.
11. – Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kazakistan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Ticaret ve Ekonomik ve Teknik İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu raporu (1/677) (S. Sayısı : 571) (1)
BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kazakistan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Ticaret ve Ekonomik ve Teknik İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu raporunun müzakerelerine başlıyoruz.
Komisyon?.. Burada.
Hükümet?.. Burada.
Komisyon raporunun okunup okunmaması hususunu oylarınıza sunacağım: Raporun okunmasını kabul edenler... Kabul etmeyenler... Raporun okunması kabul edilmemiştir.
Tasarının tümünü üzerinde söz talebi var mı efendim? Yok.
Maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
1 inci maddeyi okutuyorum:
TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE KAZAKİSTAN CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ ARASINDA TİCARET VE EKONOMİK VE TEKNİK İŞBİRLİĞİ ANLAŞMASININ ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI
MADDE 1.— 10 Eylül 1997 tarihinde Almatı’da imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kazakistan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Ticaret ve Ekonomik ve Teknik İşbirliği Anlaşması”nın onaylanması uygun bulunmuştur.
(1) 571 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.
BAŞKAN – Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
2 nci maddeyi okutuyorum:
MADDE 2.— Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
BAŞKAN – Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
3 üncü maddeyi okutuyorum:
MADDE 3. — Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN – Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti ile Bulgaristan Cumhuriyeti Arasındaki Anlaşma üzerinde oyunu kullanmayan sayın üye var mı? Yok.
Oy verme işlemi bitmiştir.
Kupalar kaldırılsın.
(Oyların ayırımına başlandı)
BAŞKAN – Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kazakistan Cumhuriyeti Hükümeti Arasındaki Anlaşmayla ilgili açık oylamanın şeklini belirleyeceğim.
Açık oylamanın, kupaların sıralar arasında dolaştırılması suretiyle yapılmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Kupalar sıralar arasında dolaştırılsın.
(Oylar toplandı)
BAŞKAN – Oyunu kullanmayan sayın milletvekili var mı? Yok.
Kupalar kaldırılsın.
(Oyların ayırımı yapıldı)
10. – Türkiye Cumhuriyeti ile Bulgaristan Cumhuriyeti Arasında Mutludere/Rezovska Deresi Mansap Bölgesindeki Sınırın Belirlenmesi ve İki Ülke Arasında Karadeniz’de Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılması Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu raporu (1/704) (S. Sayısı : 572) (Devam)
BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Cumhuriyeti ile Bulgaristan Cumhuriyeti Arasında Mutludere/Rezovska Deresi Mansap Bölgesindeki Sınırın Belirlenmesi ve İki Ülke Arasında Karadeniz’de Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılması Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısının açık oylamasının sonucunu açıklıyorum: Kullanılan oy sayısı 194; kabul 188, mükerrer 6.
Böylece, tasarı yasalaşmıştır.
11. – Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kazakistan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Ticaret ve Ekonomik ve Teknik İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu raporu (1/677) (S. Sayısı : 571) (Devam)
BAŞKAN – Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kazakistan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Ticaret ve Ekonomik ve Teknik İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısının açık oylamasının sonucunu açıklıyorum: Kullanılan oy sayısı 194; kabul 187, mükerrer 7.
Böylece, bu tasarı da kanunlaşmıştır; hayırlı olmasını diliyorum.
SALİH KAPUSUZ (Kayseri) – Sayın Başkan, görüldüğü üzere, bir konsensüs meydana getirilecek, bir mutabakat sağlanacak olursa, Parlamentoda bir günde bir seçim, dört tane de kanun rahatlıkla çıkabiliyor. O halde, ihtilaf konusu olan kanunların özellikle dayatılmaması, mutabakat yoluyla da Parlamentonun en güzel şekilde çalıştığının ispat edilmesi her halde iktidara düşen bir görev olsa gerek.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN – Efendim, görev hepimizin...
ÜLKÜ GÜNEY (Bayburt) – Sayın Başkan, bu, sadece, iktidarın görevi değildir, muhalefetin de görevidir.
SALİH KAPUSUZ (Kayseri) – Muhalefet yapıyor görevini.
ÜLKÜ GÜNEY (Bayburt) – Bugün muhalefet yapıcı davranmıştır, kendilerine teşekkür ediyorum. Umut ediyorum ki, bundan sonra da bu yapıcı tutumları devam edecektir. Bunun için, bu konsensüsü, biz, inşallah önümüzdeki haftalara da taşıyacağız.
SALİH KAPUSUZ (Kayseri) – Taşırlarsa isabetli olur Sayın Başkan; muhalefeti rahatsız eden dayatmalar hariç...
DEVLET BAKANI EYÜP AŞIK (Trabzon) – Bir günlük mutabakat bile rahatsızlık verdi yani.
BAŞKAN – Estağfurullah... Yani, bir güzel temenniyi ifade ediyorlar, rahatsızlıklarını değil Sayın Bakan.
SALİH KAPUSUZ (Kayseri) – Rahatsızlık değil efendim...
BAŞKAN – Bir güzel temenni ifade ediliyor, bu görev hepimizin; inşallah, halkımızın beklediği gibi, Meclisimizi, uzlaşmayla, hoşgörüyle gayet güzel çalıştıracağız.
Sayın milletvekilleri, sıradaki bir başka yasaya geçmemiz halinde, bir grubun dahi konuşma süresini tamamlamaya yetecek zamanımız yok; bu nedenle, Tarım ve Köyişleri Bakanı ve Devlet eski Bakanı Mustafa Taşar hakkındaki Meclis soruşturması önergesiyle, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da göç eden yurttaşlarımızın sorunları konusundaki Meclis Araştırması Komisyonunun 532 sıra sayılı raporunu ve diğer denetim konularını görüşmek için, 2 Haziran 1998 Salı günü saat 15.00’te toplanmak üzere, birleşimi kapatıyorum.
Kapanma Saati: 18.44
VII. – SORULAR VE CEVAPLAR
A) YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI
1. – Edirne Milletvekili Ümran Akkan’ın, sınır ticareti yoluyla yurda kaçak kristal toz şeker sokulduğu iddiasına ilişkin sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Yalım Erez’in cevabı (7/4906)
Türkiye Büyük MilletMeclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Sanayi ve Ticaret Bakanı Sayın Yalım Erez tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim.
ÜmranAkkan
Edirne
Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş. ve bağlı kuruluşu olan fabrikaları ile özel şeker şirketlerinin 1997 yılı pancar kampanyasında ürettiği kristal toz şeker miktarı Türkiye’nin ihtiyacını fazlasıyla karşıladığı bilinmektedir.
1. 1997 yılı pancar kampanyasında Türkiye’de üretilen kristal toz şeker miktarı ne kadardır?
2. 1997 yılı pancar kampanyası sonunda Türkiye’nin şu andaki ihtiyaç fazlası kristal toz şeker miktarı kaç tondur?
3. İhtiyaç fazlası şekerimiz bulunduğu halde sınır ticareti ile ülkemize sokulan kristal toz şekere hangi düşünceyle izin verilmektedir?
4. Şu anda Türkiye’de kristal toz şeker ithalatı yapılmakta mıdır? 1997-1998 yılı içinde sınır ticareti ile var ise kristal toz şeker ithalatı ile Türkiye’ye sokulan kristal toz şeker miktarı kaç tondur?
5. Sınır ticareti ile ülkemize sokulan kristal toz şeker ticaretini kaç şirket veya kişiler yapmaktadır?
6. Sınır ticareti ile ülkemize giren kristal toz şekerin insan sağlığı açısından yapılan kontrollerde sağlığa aykırı bulunarak 1997-1998 senesi içerisinde ne kadar şekeri geri çevrilmiştir?
7. 55 T.C. Hükümeti sınır ticareti ile Türkiye’ye sokulan kristal toz şekerin, varsa kristal toz şeker ithalini yasaklamayı düşünmekte midir?
8. Sınır ticareti ile yurda sokulan kristal toz şeker ve varsa yapılmakta olan ithalat T.Şeker Fab.A.Ş.’nin kristal toz şeker satışlarını ne yönde etkilemektedir? (kar/zarar)
9. Pancar ekim sahalarından elde edilen pancar ile üretimden elde edilecek kristal toz şeker Türkiye’nin ihtiyacını fazlasıyla karşıladığı bir gerçek olduğuna göre bazı bölgelerde münavebeli pancar ekim sahalarını genişletmek için T. Şeker Fab.A.Ş.’ne politik bir baskı var mıdır?
T.C. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği Sayı : B.14.0.BHİ.01-265 22.5.1998
Konu : Yazılı Soru Önergesi
Türkiye BüyükMillet Meclisi Başkanlığına
İlgi : 4.5.1998 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/4906-12479/302279 sayılı yazınız.
Edirne Milletvekili Ümran Akkan’ın, “Sınır ticareti yoluyla yurda kaçak kristal toz şeker sokulduğu” iddiasına ilişkin olarak tarafımdan cevaplandırılmasını istediği (7/4906) Esas No.lu yazılı soru önergesiyle ilgili cevabımız ekte takdim edilmiştir.
Bilgilerinizi ve gereğini arz ederim.
Yalım Erez
Sanayi ve Ticaret Bakanı
Edirne Milletvekili Ümran Akkan’ın Yazılı Sorularına İlişkin Cevaplarımız
Cevap 1. 1997-98 kampanya döneminde Bakanlığın T.Şeker Fabrikaları A.Ş. Genel Müdürlüğüne bağlı fabrikalarda 1 920 000 Ton, üç özel Şeker Fabrikasında ise 452 000 Ton olmak üzere toplam 2 372 000 Ton şeker üretilmiştir.
Cevap 2. Ülkemizin iç tüketimi yaklaşık olarak 1 870 000 Ton olup, yeni kampanya dönemine 850 000 Ton civarında şeker stoku ile girilmesi beklenmektedir. Bu stokun 200 000 Tonu emniyet stoku olarak düşünüldüğünde iç tüketim fazlası olarak görülen 650 000 Ton kristal şekerin, bugüne kadar 36 000 Tonu ihraç edilmiş 150 000 Tonu için ihraç bağlantısı yapılmış geriye kalan şekerin de ihracı için görüşmeler halen sürdürülmektedir.
Cevap 3. Sınır ticareti yoluyla ülkemize kristal toz şeker ithaline ilişkin izinler Bakanlığımca değil, Dış Ticaret Müsteşarlığınca verilmektedir.
Cevap 4. Şeker ithalatının libere olması sonucu özel sektör tarafından da şeker ithalatı yapılabildiği gibi sınır ticareti yoluyla da ülkemize şeker girmekte olduğu bilinmekle birlikte bu şekerin kesin miktarı Bakanlığımca bilinmemektedir.
Ancak, Şeker Enstitümüzde yapılan analizler nedeniyle edinebildiğimiz şeker ithal miktarı 30.4.1998 tarihi itibariyle 17 332 tondur.
Cevap 5-6. Sınır ticareti yoluyla ülkemize şeker girişini sağlayan firma ve kişi sayısı, sınır ticareti izin ve denetimlerinin Dış Ticaret Müsteşarlığınca verilmesi nedeniyle bilinememektedir.
Aynı şekilde ithal ve sınır ticareti yoluyla ülkemize giren şekerin ne kadarının geri çevrildiği hususunda herhangi bir bilgi de Bakanlığımda mevcut değildir.
Cevap 7. İthalat ve sınır ticareti yoluyla şeker girişinin kontrol ve denetimi için Dış Ticaret Müsteşarlığı, Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı, Gümrük Müsteşarlığı ve İl Valilikleri nezdinde girişimlerde bulunulmuştur.
Yaptığımız bu girişimler sonucunda şeker, birçok ilimizde de sınır ticareti kapsamı dışına alınmıştır.
Cevap 8. Sınır ticareti yoluyla yurda sokulan kristal şeker satışlarımızı olumsuz yönde etkilemektedir.
Cevap 9. Pancar ekim alanlarının genişletilmesine yönelik olarak herhangi bir politik baskı bulunmamakla birlikte pancar alım fiyatlarının cazip olması nedeniyle üreticilerimizin daha fazla ekim yapmak üzere yoğun talepleri bulunmaktadır.
2. – Balıkesir Milletvekili İ.ÖnderKırlı’nın, köy yolları yapım çalışmaları için illere ayrılan ödeneğe ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı Mustafa Yılmaz’ın yazılı cevabı (7/4994)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Başbakan tarafından yazılı olarak yanıtlanmasını diliyorum.
Saygılarımla.
İ. Önder Kırlı
Balıkesir
1. Köy yolları yapım ve asfaltlama çalışmaları için her ilimize ayrılan ödenek miktarları nedir?
2. Örneğin, 1998 yılında Trabzon İline 2,5 Trilyon TL, Balıkesir’e 22,5 Milyar TL. köy yolu ödeneği ayrıldığı iddiası doğru mudur? Bu iki ilin yüzölçümü, ilçe, belde, köy sayısı dikkate alındığında bu kadar farklı bir ödenek ayrılmasının ölçü ve açıklamasını nasıl yapıyorsunuz?
T.C. Devlet Bakanlığı Sayı : B.02.0.014/031.1800 27.5.1998
Türkiye BüyükMilletMeclisi Başkanlığına
İlgi : TBMMBaşkanlığının 8.5.1998 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/4994-12627/30494 sayılı yazınız.
Balıkesir Milletvekili Sayın İ.Önder Kırlı’nın Sayın Başbakana tevcih ettiği yazılı soru önergesi incelenmiştir.
Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğümüzce her yıl DPT’dan ve Maliye Bakanlığı’ndan verilen ödeneklerle verilen kapasite orantılı olarak programlarımız hazırlanmaktadır. Aynı zamanda, her ilimizin iş makinaları, arazi şartları, ilin yüzölçümü, coğrafik yapısı, köy yolu ağı uzunluğu gibi faktörler dikkate alınarak köy yolu yapım ve asfalt programları hazırlanmaktadır. Ayrıca GenelMüdürlüğümüz yapım çalışmalarında illerin özel idareden gelecek katkılarda dikkate alınmaktadır. Örneğin Balıkesir İlimizin 1998 yılında Özel İdareden 868 Km. 1. kat asfalt yapımı için ödenek ayrıldığı halde Trabzon İlimize Özel İdare imkânlarından ödenek ayrılmamıştır.
DPT’dan özellikle Karadeniz Bölgesinde yer alan illerimizin yerleşim yerlerinin dağınık, arazi yapısının dalgalı ve coğrafik yapının diğer bölgelere göre değişiklik arz etmesi ve bu bölgemizin çok yağış alması nedeniyle yapım çalışmaları etkilendiğinden, bu faktörler düşünülerek öncelikle Karadeniz Bölgemizde bir proje çalışması yapılarak beton yol yapım projesi ile komple köy yolu yapımı ve asfalt yapımı için bu projelere DPT’ca ödenek ayrılmıştır.
Balıkesir İlimiz ile Trabzon İlimizi hizmet yönüyle karşılaştırmak mümkün değildir. 1997 yılı sonu itibariyle Balıkesir İlimizde 64 Km. tesviyeli yeni yol yapımı, 56 Km. stabilize kaplama, 415 Km. 1. Kat asfalt, 24 Km. 11. Kat asfalt, 66 Km. onarım yapılarak ilgili yollar köylümüzün hizmetine sunulmuştur.
Trabzon İlimizde ise, 219 Km. tesviyeli yeni yol yapımı, 130 Km. stabilize, 67 Km. 1. Kat asfalt ve 12 Km. 11. Kat asfalt ve 117 Km. onarım yapılarak hizmete açılmıştır. Ancak Balıkesir İlimizin 5560 Km. olan toplam yol ağından 1669 Km.si asfalt, 2676 Km. si stabilize, 473 Km. si tesviyeli ve 742 Km. si ham yoldur. Trabzon İlimizin ise, 317 Km. lik kısmı asfalt, 6746 Km. lik kısmı stabilize, 1733 Km. lik kısmı tesviyeli ve 4090 Km. lik kısmı ise hamyol olmak üzere toplam köy yolu ağı 12 886 Km. dir. Balıkesir İlimizin toplam köy yolu ağının iki katından fazla köy yolu ağına sahiptir. Balıkesir İlimizle Trabzon İlimizin yerleşim ünite ve arazi şartları özelliği itibariyle çok farklılık göstermektedir.
1998 yılı programlarımızda karadeniz bölgesi illerine ve dolayısıyla Trabzon İlimize DPT’dan ayrı bir proje numarasıyla, grup yollar ve asfalt yapımı için verilen ödenekler çerçevesinde program yapılmış olup, bu proje Karadeniz Bölgesinde yer alan illerimizin hizmette geri kalmış olması, yapım ve çalışma şartlarının çok zor olması nedeniyle DPT’ca kararlaştırılmış bir kalkınma projesidir. Bu komple yol yapım projeleri 1999 yılından itibaren Türkiye geneline yayılarak tüm grup köy yollarımızın standart hale getirilerek köylümüze daha iyi bir ulaşım sağlanması amaçlarımızdır. 1998 yılı program ödeneklerini il bazında gösteren ödenek tablosu yazımız ekinde gönderilmektedir.
Bilgilerinize arz ederim.
Mustafa Yılmaz Devlet Bakanı
1998 YILI KÖYYOLLARI İL ÖDENEK DAĞILIMLARI
Genel Özel İdare Toplam
Ödenek Ödeneği Ödenek
1. Bölge 10
6 106 106
Ankara 159 600 503 344 662 944
Çankırı 191 500 — 191 500
Bolu 109 100 — 109 100
Kırıkkale 274 000 — 274 000
Toplam 734 200 503 344 1 237 544
2. Bölge
Konya 158 100 — 158 100
Aksaray 114 500 — 114 500
Karaman 147 100 — 147 100
Niğde 112 000 66 000 178 000
Toplam 531 700 66 000 597 700
3. Bölge
Adana 127 100 1 523 200 1 650 300
Gaziantep 370 200 160 000 530 200
Hatay 166 700 219 000 385 700
İçel 225 600 456 000 681 600
K.Maraş 276 600 260 000 536 600
Kilis 133 100 — 133 100
Osmaniye 128 000 — 128 000
Toplam 1 427 300 2 618 200 4 045 500
4. Bölge
Kayseri 133 100 225 000 358 100
Kırşehir 152 500 — 152 000
Nevşehir 81 100 — 81 000
Yozgat 193 800 159 745 353 545
Toplam 559 900 384 745 944 645
5. Bölge
Sıvas 247 200 — 247 200
Tokat 209 400 — 209 400
Toplam 456 600 — 456 600
6. Bölge
Malatya 274 900 — 274 900
Adıyaman 246 100 — 246 100
Toplam 521 000 — 521 000
Genel Özel İdare Toplam
Ödenek Ödeneği Ödenek
7. Bölge 10
6 106 106
Elazığ 205 700 308 050 513 750
Bingöl 153 600 — 153 600
Tunceli 165 700 — 165 700
Toplam 525 000 308 050 833 050
8. Bölge
Diyarbakır 220 100 — 220 100
Batman 148 300 — 148 300
Siirt 101 400 — 101 400
Şırnak 120 200 906 000 1 026 200
Toplam 590 000 906 000 1 496 000
9. Bölge
Van 172 600 — 172 600
Bitlis 165 700 — 165 700
Hakkâri 70 500 — 70 500
Muş 158 800 — 158 800
Toplam 567 600 — 567 600
10. Bölge
Erzurum 266 300 — 266 300
Ağrı 130 200 — 130 200
Ardahan 86 000 125 000 211 000
Erzincan 195 400 — 195 400
Iğdır 80 000 — 80 000
Kars 156 600 — 156 600
Toplam 914 500 125 000 1 039 500
11. Bölge
Trabzon 2 796 000 — 2 796 000
Artvin 1 050 000 3 000 1 053 000
Bayburt 140 000 — 140 000
Giresun 1 332 500 — 1 332 500
Gümüşhane 235 600 — 235 600
Rize 1 194 200 — 1 194 200
Toplam 6 748 300 3 000 6 751 300
12. Bölge
Samsun 182 400 522 500 704 900
Amasya 219 100 — 219 100
Çorum 499 600 — 499 600
Ordu 206 800 — 206 800
Toplam 1 107 900 522 500 1 630 400
Genel Özel İdare Toplam
Ödenek Ödeneği Ödenek
13. Bölge 10
6 106 106
Kastamonu 288 100 — 288 100
Bartın 319 600 16 000 335 600
Karabük 175 000 28 000 203 000
Sinop 260 400 — 260 400
Zonguldak 166 000 — 166 000
Toplam 1 209 100 44 000 1 253 100
14. Bölge
Eskişehir 315 000 — 315 000
Afyon 1 101 000 — 101 000
Kütahya 120 400 — 120 400
Uşak 131 100 30 000 161 100
Toplam 667 500 30 000 697 500
15. Bölge
Antalya 188 100 — 188 100
Burdur 92 000 — 92 000
Isparta 135 700 285 300 421 000
Toplam 415 800 285 300 701 100
16. Bölge
İzmir 142 100 — 142 100
Aydın 99 600 — 99 600
Denizli 165 200 — 165 200
Manisa 203 000 700 000 903 000
Muğla 194 700 350 000 544 700
Toplam 804 600 1 050 000 1 854 600
17. Bölge
Bursa 106 700 — 106 700
Balıkesir 137 600 60 000 197 600
Bilecik 82 000 90 000 172 000
Çanakkale 113 600 — 113 600
Yalova 71 200 — 71 200
Toplam 511 100 150 000 661 100
18. Bölge
İstanbul 37 500 3 253 000 3 290 500
Edirne 166 100 — 166 100
Kırklareli 243 400 — 243 400
Kocaeli 84 000 — 84 000
Sakarya 321 900 — 321 900
Tekirdağ 131 000 — 131 000
Toplam 983 900 3 253 000 4 236 900
Genel Özel İdare Toplam
Ödenek Ödeneği Ödenek
19. Bölge 10
6 106 106
Şanlıurfa 217 800 — 217 800
Mardin 246 100 — 246 100
Toplam 463 900 — 463 900
1. 19 Bölge Toplam 19 739 900 10 249 139 29 989 039
Not :
1. 1-19 bölge patlayıcı ve malzeme alımı 1 587 000
2. Trafo alımı 35 000
3. 80 ilin köyyolları trafik levhaları ve malzeme al. 160 000
4. Giresun İli kırsal kalkınma 25 000
5. Ordu İli kırsal kalkınma 25 000
6. Şanlıurfa İli Gap. 1. Merhale 50 000
Genel Toplam 21 621 900
3. – Ankara Milletvekili Saffet Arıkan Bedük’ün, Tuz Gölündeki kirliliğe ilişkin sorusu ve Çevre Bakanı İmren Aykut’un yazılı cevabı (7/5000)
Türkiye Büyük MilletMeclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Çevre Bakanı Sayın İmren Aykut tarafından yazılı olarak cevaplandırılması hususunda gereğini arz ederim.
Saygılarımla.
Saffet Arıkan Bedük
Ankara
1. Son zamanlarda Tuz Gölündeki kirlilik giderek artmakta olup, bunun sonucunda hem çevre kirliliği hem de insan sağlığı zarar görmektedir. Ayrıca, Tuz Gölündeki bilinçsizce yapılan çalışmalara bağlı olarak tarım arazileri hızla çoraklaşmaktadır. Konudan haberiniz var mı? Konunun çözümü için Tuz Gölüne bizzat giderek herhangi bir incelemede bulundunuz mu?
2. Tuz Gölünün doğal dengesini bozan ve kirliliğe sebep olan unsurların başında Konya Ana Tahliye Kanalı gelmektedir. Kirliliği önlemenin tek çözüm yolu ise, Kanalın göle akıntısını önlemektir. Bu konuda bugüne kadar herhangi bir çalışmanız var mıdır? Varsa nelerdir? Bakanlık olarak bu konuda özel projeleriniz mevcutmudur?
T.C. Çevre Bakanlığı Araştırma,Planlama ve Koordinasyon Kurulu Başkanlığı Sayı : B.19.0.APK.0.20.00.01/0012-625-4097 28.5.1998
Konu : Yazılı Soru Önergesi
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı
Genel Sekreterliğine
İlgi : 13.5.1998 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/5000-12678/30581 sayılı yazınız.
İlgide kayıtlı yazınız eki, Ankara Milletvekili Sayın Saffet Arıkan Bedük’ün TuzGölündeki kirliliğe ilişkin yazılı soru önergesi cevaplandırılarak ekte sunulmaktadır.
Bilgilerinize arz ederim.
Dr.İmren Aykut
Çevre Bakanı
TUZ GÖLÜ KİRLİLİĞİ VE ÖNLEME ÇALIŞMALARI
Dünyanın nadir doğal kaynaklarından olan ve ülkemiz tuz ihtiyacının % 65’ini karşılayan Tuz Gölü, aynı zamanda flamingo kuşları için de kuluçka alanı olan önemli sulak alanlarımızdandır.
Tuz Gölündeki sorunlar Konya Ovası sulama sularını drene etmek amacıyla Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü’nce 1974 yılında açılan 185 Km. uzunluğundaki ana tahliye kanalının devreye girmesiyle birlikte başlamıştır.
Kanala sonradan, yapılış amacının dışında, Konya İli’nden kaynaklanan evsel ve endüstriyel nitelikli atıksuların arıtılmadan deşarj edilmesi nedeniyle, göldeki kirlenme artmaya ve tuz tüketimi giderek düşmeye başlamış ve bugünkü kritik safhaya gelinmiştir.
Tuz Gölündeki mevcut ve geleceğe yönelik muhtemel kirlenmenin tesbiti amacıyla Bakanlığımızca 1993 yılında bir proje yaptırılmıştır. Bu proje verilerine göre;
1990 yılı Konya İl Merkezi nüfusu 531 346’dır. Ortalama atıksu debisi 1150 lt/sn’dir. Bu çalışmada 2000 yılında bu rakamın 1 milyon kişiye, su debisinin de 1 837 lt/sn’ye ulaşacağı tahmin edilmiştir. Ayrıca mevcut 2 630 000 hektar tarım arazisinin sulanan kısmı 274 800 hektar olup, bu tarım sahasında yılda 217 400 ton azotlu, 197 260 ton fosforlu gübre ve 1 105 ton pestisit zirai mücadele amacıyla kullanılmıştır. Bu ilaçların bir miktarı taban suyu ve yağışlarla tahliye kanalı aracılığı ile Tuz Gölüne ulaşmaktadır.
Ana tahliye kanalı boyunca, kanaldan kontrolsüz şekilde yapılan sulamalar, tarlaların ileride ıslahı mümkün olmayacak şekilde verimsiz ve çorak arazi olmasına neden olacaktır.
Konyaİlinde halen 2 adet Organize Sanayi Bölgesi (OSB), 19 adet Küçük Sanayi Sitesi (KSS) mevcut olup, 6 adet OSB ve 3 adet KSS’nin yapımı devam etmektedir. Mevcut Organize Sanayi Bölgelerinden yalnız II. OSB’ne Bakanlığımız tarafından teşvik amacıyla fizikî arıtma tesisi kurulmuştur. Çeşitli sanayi tesislerinin bir arada bulunduğu bu bölgede münferit ön-arıtma tesisleri dahi kurulmamıştır. I. OSB’nin ve Küçük Sanayi Sitelerinin ortak arıtma tesisleri mevcut olmadığı gibi, bu bölgelerde bulunan sanayi tesislerinin münferit ön-arıtma tesisleri de yoktur. Bu bölgelerin atıksuları da doğrudan veya dolaylı olarak Tuz Gölü’ne ulaşmaktadır.
Sanayi atıkları, kimyasal ve evsel atıklar, gübre ve ziraî mücadele ilaçları ile, bu kirlenme devam eder ve tedbir alınmaz ise, aşağıdaki tabloda görüleceği şekilde kirleticiler Tuz Gölünde depo edilmiş olacaktır.
Kirletici Madde 1992 2010
Deterjan 1 994 ton 5 542 ton
Yağ ve Gres 90 000 ton 350 000 ton
Organik Madde 1 500 ton 5 000 ton
Nitrat 28 ton 92 ton
Sülfat 18 000 ton 60 000 ton
Civa 276 ton 1 000 ton
Bu tabloya ilave olarak sanayi atıklarının da etkisiyle kirletici maddeler arasında kurşun, demir, çinko, arsenik ve bor gibi ağır metaller de bulunmaktadır.
Tuz Gölünde, Konya Büyükşehir Belediyesi kanalizasyon atıklarından meydana gelen kirliliğin önüne geçilmesi için en kısa sürede tam arıtma sisteminin kurulması gerekmektedir.
Konya kanalizasyon şebeke ve arıtma tesislerinin, 1984 yılında yatırım programına alınması sağlanmış ve işin İller Bankası Genel Müdürlüğü marifetiyle yapılması kararlaştırılmıştır. İllerBankası 1985 ve 1987 yıllarında işi iki kısım halinde ihale etmiştir. Kanalizasyon ana tahliye kanalı, kuşaklama kanalları ve şebekenin önemli bir kısmı yapılmasına rağmen, atıksu arıtma tesislerine bir türlü başlanamamıştır. Sonuçta İller Bankası Genel Müdürlüğü proje maliyetindeki artışların ayrılan ödeneklerle karşılanamayacağı gerekçesi ile 1994 yılında atıksu arıtma tesislerini Konya kanalizasyon inşaatı kapsamından çıkarmıştır.
Bakanlığımızca, arıtma tesislerini kurmak ve işletmekle yükümlü olan Konya Büyükşehir Belediye Başkanlığı konu ile ilgili olarak müteaddit defalar yazılı olarak uyarılmıştır. Ayrıca Konya Valiliğince Bakanlığımız, Tekel Genel Müdürlüğü, İller Bankası GenelMüdürlüğü, DSİ Genel Müdürlüğü ve Konya Büyükşehir Belediye Başkanlığının katılımı ile çeşitli toplantılar düzenlenerek, sorunun çözümü için çareler aranmış, ilgililer uyarılmıştır. Konya Büyükşehir Belediye Başkanlığı, arıtma tesisi proje maliyetinin 50 milyon dolar, yıllık işletme giderlerinin ise 2 milyon dolar olduğunu, belediye bütçe imkânlarının bu maliyeti karşılayamayacağını ileri sürerek, projeye Tekel Genel Müdürlüğü, İller Bankası GenelMüdürlüğü ve DSİ Genel Müdürlüğünün de destek vermesi gerektiğini belirtmiştir. Sonuç itibariyle, bugüne kadar ilgili kuruluşlar arasında koordinasyon sağlanamadığından herhangi bir çözüme ulaşılamamıştır.
Tuz Gölündeki mevcut kirliliğin giderilmesi ve geleceğe yönelik bölgedeki faaliyetlerinin gölün koruma-kullanma dengesi gözetilerek planlanabilmesi için, yürütülen çalışmaların ilgili kurumların katılımıyla Bakanlığımız koordinatörlüğünde sürdürülmesi ihtiyacı ortaya çıkmıştır.
Bu nedenle, Bakanlığımız girişimi ile 9.3.1998 tarih ve 98/10869 sayılı BakanlarKurulu Kararı çıkarılmıştır.
Söz konusu Bakanlar Kurulu Kararı ile “Tuz Gölünün doğal yapısının ve tuz rezervinin korunması ile kirlenmesinin önlenmesine ilişkin çalışmaların, Çevre Bakanlığı’nın koordinatörlüğünde, DSİ Genel Müdürlüğü, Tekel GenelMüdürlüğü, İllerBankası Genel Müdürlüğü ve Konya Büyükşehir Belediyesi’nce, bu kuruluşların temsilcilerinden oluşan bir komisyon ve bu komisyon tarafından belirlenecek esaslar çerçevesinde yürütüleceği,
Bu kapsamda yapılacak etüt, proje, hizmet, yapım ve ıslah çalışmalarında 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu hükümlerinin uygulanamayacağı ve bu işler için uluslararası ihaleye çıkılabileceği” hükme bağlanmıştır.
Bakanlar Kurulu Kararı gereğince çalışmalar Bakanlığımızca 7.5.1998 tarihinde başlatılmıştır. Çalışmaların I. aşamasında bir alt komisyon “ Tuz Gölü Çevre DurumRaporu” hazırlayacaktır. Alt komisyon çalışmaları sürdürülmektedir.
4. – Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, Erzincan İline 1998 yılı bütçesinden ayrılan yatırım ödeneklerine ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’nun yazılı cevabı (7/5009)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın İçişleri Bakanı Sayın Murat Başesgioğlu tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasına delaletlerinizi saygılarımla arz ederim.
6.5.1998
TevhitKarakaya
Erzincan
1. Bakanlığımızın 1998Malî Yılı Bütçe yatırım ödenekleri ne kadardır?
2. 1998 yılında Erzincan İline ayrılan yatırım ödenekleri, Genel, Katma ve Bakanlığınızla ilgili özerk bütçeli daireler ve yatırımlar -projeleri itibariyle- ne kadardır-
3. Ayrılan ödenekler çerçevesinde Erzincan’daki mevcut yatırımların ne zaman tamamlanması öngörülmektedir?
T.C. İçişleri Bakanlığı Aratırma, Planlama ve Koordinasyon Kurulu Başkanlığı Sayı : B050APK0080004-3.59-1/959 28.5.1998
Konu : Erzincan İli Yatırımları
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı
Genel Sekreterliğine
İlgi : 13.5.1998 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-12887 sayılı yazınız.
İlgi yazınız ekinde gönderilen Erzincan Milletvekili Sayın Tevhit Karakaya’nın soru önergesinde yeralan hususlar Bakanlığımızca incelenmiş ve gerekli bilgiler aşağıda çıkarılmıştır.
Soru 1. Bakanlığınızın 1998 Mali Yılı Bütçe yatırım ödenekleri ne kadardır?
Cevap 1. Bakanlığımızın 1998 Mali Yılı Bütçe yatırım ödenekleri aşağıda sıralanmıştır.
a) İçişleri Bakanlığı
İçişleri Bakanlığı 1998 Yılı Yatırım Programının; konut, genel idare, güvenlik, DKH (belediye hizmetleri) ve DKH (kırsal alan planlaması) sektörlerinde toplam 5 106 000 000 000 TL. ödenek ayrılmıştır.
b) Emniyet Genel Müdürlüğü
Emniyet Genel Müdürlüğü 1998 Yılı Yatırım Programının; konut, genel idare, güvenlik, eğitim, dış krediler ve ulaştırma sektörlerinde toplam 23 650 000 000 000 TL. ödenek ayrılmıştır.
c) Jandarma Genel Komutanlığı
Jandarma Genel Komutanlığı 1998 Mali Yılı Yatırım ödenekleri; Birlik binaları inşa onarımı, lojman inşası, taşıt alımı, teknik donanım ve trafik güvenliği projeleri kapsamında toplam 13 000 000 000 000 TL. olarak planlanmıştır.
Soru 2. 1998 yılında Erzincan İline ayrılan yatırım ödenekleri, Genel, Katma ve Bakanlığınızla ilgili özerk bütçeli daireler ve yatırımlar -projeleri itibariyle- ne kadardır?
Cevap 2. Erzincan İlinde sadece Jandarma Genel Komutanlığına ait iki adet Jandarma karakolu inşaatı devam etmektedir.
Makine-teçhizat ve taşıt alımları merkezden yapılarak, ihtiyaca göre dağıtıldığından il düzeyinde detaylandırılmamaktadır.
Soru 3. Ayrılan ödenekler çerçevesinde Erzincan’daki mevcut yatırımların ne zaman tamamlanması öngörülmektedir?
Cevap 3. Erzincan İlinde Jandarma Genel Komutanlığına ait iki adet Jandarma karakolu inşaatının 1998 yılı içerisinde bitirilmesi planlanmıştır.
Bilgilerinize rica eder, bu vesile ile en iyi dileklerimi sunarım.
Murat Başesgioğlu
İçişleri Bakanı
5. – Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın;
– Bursa-Demirtaş Organize Sanayi Bölgesinin kredi talebine,
Erzincan Milletvekili TevhitKarakaya’nın;
– Erzincan İline 1998 yılı bütçesinden ayrılan yatırım ödeneklerine,
ilişkin soruları ve Çevre Bakanı İmren Aykut’un yazılı cevabı (7/5007, 5023)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın yazılı olarak cevaplandırılmak üzere Çevre Bakanına yöneltilmesi hususunu arz ve talep ederim.
Ertuğrul Yalçınbayır
Bursa
Sorular :
Bursa Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi YönetimKurulu Başkanlığı’nın 1.4.1998 günlü ve Çevre Bakanlığı’nda 4634 sayı ile kayıtlı talepleri ile ilgili olarak;
Anılan sanayi bölgesinin arıtma tesisinin büyük maliyeti sebebiyle Sanayi Bölgesi Yönetim Kuruluna, Dünya Bankasından veya başkaca bir kaynaktan kredi sağlanması yolunda ne gibi katkılarınız olabilir?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Çevre Bakanı Sayın İmren Aykut tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasına delaletlerinizi saygılarımla arz ederim.
6.5.1998
TevhitKarakaya
Erzincan
1. Bakanlığınızın 1998 Mali Yılı Bütçe yatırım ödenekleri ne kadardır?
2. 1998 yılında Erzincan İline ayrılan yatırım ödenekleri, Genel, Katma ve Bakanlığınızla ilgili özerk bütçeli daireler ve yatırımlar -projeleri itibariyle- ne kadardır?
3. Ayrılan ödenekler çerçevesinde Erzincan’daki mevcut yatırımların ne zaman tamamlanması öngörülmektedir?
T.C. Çevre Bakanlığı Araştırma, Planlama ve Koordinasyon Kurulu Başkanlığı Sayı : B.19.0.APK.0.20.00.01/0012/626-4098 28.5.1998
Konu : Yazılı Soru Önergesi
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı
GenelSekreterliğine
İlgi : 13.5.1998 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-12885 sayılı yazınız.
İlgide kayıtlı yazınız eki, Bursa Milletvekili Sayın Ertuğrul Yalçınbayır ile Erzincan Milletvekili Sayın Tevhit Karakaya’ya ait yazılı soru önergeleri cevaplandırılarak ekte sunulmaktadır.
Bilgilerinize arz ederim.
Dr. İmren Aykut Çevre Bakanı
Bursa Milletvekili Sayın ErtuğrulYalçınbayır’ın Yazılı Soru Önergesi Cevabı
Soru : Bursa Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi YönetimKurulu Başkanlığı’nın 1.4.1998 günlü ve Çevre Bakanlığı’nda 4634 sayı ile kayıtlı talepleri ile ilgili olarak;
Anılan sanayi bölgesinin arıtma tesisinin büyük maliyeti sebebiyle Sanayi Bölgesi Yönetim Kuruluna, Dünya Bankasından veya başkaca bir kaynaktan kredi sağlanması yolunda ne gibi katkılarınız olabilir?
Cevap : Bu bölgelerin çevreye yönelik her türlü tedbiri almalarına, Bakanlığımızca büyük önem verilmektedir. Bakanlığımızca yapılan çalışmalar sonucunda, sözkonusu sanayi bölgelerinin arıtma tesisleri kurmaları için düşük faizli dış finansman imkânlarının sağlanması yönünde önemli gelişmeler kaydedilmiştir. Bu durum tüm valiliklere bildirilerek illeri dahilinde faaliyet gösteren sanayi bölgelerinin anılan imkândan yararlanmalarını sağlamak üzere Bakanlığımıza müracaat etmeleri istenmiştir.
Buna istinaden, Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanlığından alınan yazıda, Organize Sanayi Bölgesinin arıtma tesisi ile ilgili fizibilite raporunun Ağustos 1998 tarihinde tamamlanacağı ve yapımı için yaklaşık 8 500 000 USD ihtiyaç duyulduğu belirtilmiştir.
Bunun yanısıra, düşük faizli dış finansman imkânlarından yararlanmak üzere bugüne kadar Bakanlığımıza 18 adet başvuru yapılmıştır. Bu başvurular Bakanlığımızın, 2.2.1998 tarih ve 731 sayılı “Finansman Genelgesi” çerçevesinde değerlendirilecektir.
ErzincanMilletvekili Sayın Tevhit Karakaya’nın Yazılı Soru Önergesinin Cevabı
Soru 1. Bakanlığınızın 1998 Mali Yılı Bütçe yatırım ödenekleri ne kadardır?
Cevap 1. 1998 Mali Yılı Bütçesinden Bakanlığımız yatırımlarına 480 Milyar TL. ödenek ayrılmıştır.
Soru 2-3. 1998 yılında Erzincan İline ayrılan yatırım ödenekleri, Genel, Katma ve Bakanlığınızla ilgili özerk bütçeli daireler ve yatırımlar -projeleri itibariyle- ne kadardır?
Ayrılan ödenekler çerçevesinde Erzincan’daki mevcut yatırımların ne zaman tamamlanması öngörülmektedir?
Cevap 2-3. Bakanlığımıza ayrılan yatırım ödeneği içerisinde, Erzincan İline ait herhangi bir yatırım projesi bulunmamaktadır.
Sıra Sayısı : 572
Esas No. : 1/704
Türkiye Cumhuriyeti ile Bulgaristan Cumhuriyeti Arasında Mutludere/ Rezovska Deresi Mansap Bölgesindeki Sınır Belirlenmesi ve İki Ülke Arasında Karadeniz’de Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılması Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısına Verilen Oyların Sonucu :
Kabul edilmiştir.
Üye Sayısı : 550
Kullanılan Oylar : 194
Kabul Edenler : 188
Reddedenler : –
Çekinserler : –
Mükerrer Oylar : 6
Geçersiz Oylar : –
Oya Katılmayanlar : 353
Açık Üyelikler : 9
(Kabul Edenler)
ADANA
Uğur Aksöz
İmren Aykut
İbrahim Yavuz Bildik
Mehmet Büyükyılmaz
Mustafa Küpeli
ADIYAMAN
Ahmet Çelik
AFYON
Osman Hazer
Nuri Yabuz
AĞRI
Yaşar Eryılmaz
AMASYA
Ahmet İyimaya
ANKARA
Yılmaz Ateş
Saffet Arıkan Bedük
Ünal Arıkan
Mehmet Gölhan
Agah Oktay Güner
Şaban Karataş
İrfan Köksalan
Mehmet Sağdıç
Önder Sav
İlker Tuncay
Aydın Tümen
Hikmet Uluğbay
Ersönmez Yarbay
ANTALYA
Bekir Kumbul
Sami Küçükbaşkan
Metin Şahin
AYDIN
Ali Rıza Gönül
Muhammet Polat
BALIKESİR
Abdülbaki Ataç
Mustafa Güven Karahan
Hüsnü Sıvalıoğlu
BARTIN
Cafer Tufan Yazıcıoğlu
BAYBURT
Ülkü Güney
BOLU
Avni Akyol
Necmi Hoşver
Mustafa Karslıoğlu
Mustafa Yünlüoğlu
BURDUR
Mustafa Çiloğlu
Yusuf Ekinci
BURSA
Yüksel Aksu
Ali Rahmi Beyreli
İlhan Kesici
Cemal Külahlı
Yahya Şimşek
Turhan Tayan
İbrahim Yazıcı
ÇANKIRI
Mete Bülgün
ÇORUM
Yasin Hatiboğlu
DENİZLİ
Hilmi Develi
Mehmet Gözlükaya
Haluk Müftüler
DİYARBAKIR
Ömer Vehbi Hatipoğlu
EDİRNE
Evren Bulut
Mustafa İlimen
ELAZIĞ
Hasan Belhan
ERZİNCAN
Mustafa Yıldız
ERZURUM
Zeki Ertugay
Ömer Özyılmaz
Şinasi Yavuz
ESKİŞEHİR
Necati Albay
Mustafa Balcılar
Demir Berberoğlu
İbrahim Yaşar Dedelek
Mahmut Erdir
GAZİANTEP
Ali Ilıksoy
Mehmet Bedri İncetahtacı
Mustafa R. Taşar
Ünal Yaşar
Mustafa Yılmaz
GİRESUN
Burhan Kara
Rasim Zaimoğlu
HAKKÂRİ
Naim Geylani
HATAY
Ali Günay
Atila Sav
IĞDIR
Adil Aşırım
Şamil Ayrım
ISPARTA
A. Aykon Doğan
Mustafa Köylü
İÇEL
Oya Araslı
Fevzi Arıcı
Abdulbaki Gökçel
Rüştü Kâzım Yücelen
İSTANBUL
Ziya Aktaş
Tayyar Altıkulaç
Ahat Andican
Refik Aras
Azmi Ateş
Mehmet Aydın
Bülent Ecevit
Süleyman Arif Emre
Hasan Tekin Enerem
Osman Kılıç
Mehmet Tahir Köse
Emin Kul
Yusuf Namoğlu
Ali Oğuz
Ali Talip Özdemir
H. Hüsamettin Özkan
Yusuf Pamuk
Mehmet Ali Şahin
Ahmet Tan
Bülent Hasan Tanla
Erdoğan Toprak
Şadan Tuzcu
Bahattin Yücel
İZMİR
Işın Çelebi
Hasan Denizkurdu
Şükrü Sina Gürel
Birgen Keleş
Ahmet Piriştina
Hakan Tartan
Sabri Tekir
KAHRAMANMARAŞ
Esat Bütün
Ali Doğan
KARS
Y. Selahattin Beyribey
Çetin Bilgir
KASTAMONU
Hadi Dilekçi
Haluk Yıldız
KAYSERİ
Abdullah Gül
Salih Kapusuz
KIRIKKALE
Hacı Filiz
KIRKLARELİ
Cemal Özbilen
KIRŞEHİR
Ömer Demir
KOCAELİ
Bülent Atasayan
Halil Çalık
Hayrettin Uzun
Bekir Yurdagül
KONYA
Abdullah Turan Bilge
Remzi Çetin
Ali Günaydın
Mehmet Keçeciler
Hasan Hüseyin Öz
Mustafa Ünaldı
KÜTAHYA
Mustafa Kalemli
MALATYA
Oğuzhan Asiltürk
Metin Emiroğlu
MANİSA
Abdullah Akarsu
Tevfik Diker
Hasan Gülay
MARDİN
Muzaffer Arıkan
Süleyman Çelebi
Ömer Ertaş
Hüseyin Yıldız
MUĞLA
Lale Aytaman
Mustafa Dedeoğlu
Enis Yalım Erez
MUŞ
Necmettin Dede
Nedim İlci
Erkan Kemaloğlu
NEVŞEHİR
Abdülkadir Baş
NİĞDE
Akın Gönen
Ergun Özkan
ORDU
Müjdat Koç
Mustafa Hasan Öz
Nabi Poyraz
Şükrü Yürür
RİZE
Ahmet Kabil
Ahmet Mesut Yılmaz
SAKARYA
Nevzat Ercan
Ertuğrul Eryılmaz
Ahmet Neidim
SAMSUN
Yalçın Gürtan
Biltekin Özdemir
SİNOP
Metin Bostancıoğlu
SIVAS
Musa Demirci
Mahmut Işık
Temel Karamollaoğlu
ŞANLIURFA
Necmettin Cevheri
Zülfükar İzol
Ahmet Karavar
TEKİRDAĞ
Bayram Fırat Dayanıklı
Enis Sülün
TOKAT
Ahmet Feyzi İnceöz
TRABZON
Eyüp Aşık
Yusuf Bahadır
Ali Kemal Başaran
Şeref Malkoç
İsmail İlhan Sungur
Hikmet Sami Türk
UŞAK
Mehmet Yaşar Ünal
VAN
Şerif Bedirhanoğlu
Fethullah Erbaş
Şaban Şevli
Mahmut Yılbaş
YALOVA
Cevdet Aydın
YOZGAT
Yusuf Bacanlı
ZONGULDAK
Tahsin Boray Baycık
Hasan Gemici
(Oya Katılmayanlar)
ADANA
Cevdet Akçalı
M.Ali Bilici
Yakup Budak
Sıtkı Cengil
İ. Cevher Cevheri
Erol Çevikçe
M. Halit Dağlı
Veli Andaç Durak
Tuncay Karaytuğ
Orhan Kavuncu
Arif Sezer
İbrahim Ertan Yülek
ADIYAMAN
Mahmut Nedim Bilgiç
Mahmut Bozkurt
AhmetDoğan
Celal Topkan
AFYON
Sait Açba
İsmail Attila
H.İbrahim Özsoy (B.)
Yaman Törüner
Kubilay Uygun
AĞRI
M.Sıddık Altay
Cemil Erhan
Celal Esin
M. Ziyattin Tokar
AKSARAY
Mehmet Altınsoy
Nevzat Köse
Murtaza Özkanlı
Sadi Somuncuoğlu
AMASYA
Aslan Ali Hatipoğlu (İ. A.)
Cemallettin Lafçı
Haydar Oymak
ANKARA
İlhan Aküzüm
Nejat Arseven
Ahmet Bilge
Gökhan Çapoğlu
Cemil Çiçek
Ali Dinçer
Mehmet Ekici
Ömer Faruk Ekinci
Eşref Erdem
Halis Uluç Gürkan (Bşk. V.)
M. Seyfi Oktay
Yücel Seçkiner (B.)
Rıza Ulucak
ANTALYA
Deniz Baykal
Osman Berberoğlu
Arif Ahmet Denizolgun
Hayri Doğan
Emre Gönensay
İbrahim Gürdal (B.)
Yusuf Öztop
ARDAHAN
İsmet Atalay
Saffet Kaya
ARTVİN
Metin Arifağaoğlu
Hasan Ekinci
Süleyman Hatinoğlu
AYDIN
Cengiz Altınkaya
M. Fatih Atay
Nahit Menteşe
Sema Pişkinsüt
İsmet Sezgin (B.)
Yüksel Yalova
BALIKESİR
Ahmet Bilgiç
Safa Giray
Tamer Kanber
İ. Önder Kırlı (İ. A.)
İsmail Özgün
İlyas Yılmazyıldız
BARTIN
Zeki Çakan
Köksal Toptan
BATMAN
Alaattin Sever Aydın
Ataullah Hamidi
Musa Okçu
Faris Özdemir
BAYBURT
Suat Pamukçu
BİLECİK
Şerif Çim
Bahattin Şeker
BİNGÖL
Kâzım Ataoğlu
Hüsamettin Korkutata
Mahmut Sönmez
BİTLİS
Zeki Ergezen
Edip Safder Gaydalı
Kamran İnan
Abdulhaluk Mutlu
BOLU
Fethi Görür
Abbas İnceayan
BURDUR
Kazım Üstüner
BURSA
Cavit Çağlar
Mehmet Altan Karapaşaoğlu
Hayati Korkmaz
Ferudun Pehlivan
Ali Osman Sönmez
Ertuğrul Yalçınbayır
ÇANAKKALE
Hikmet Aydın
Mustafa Cumhur Ersümer (B.)
Ahmet Küçük
Nevfel Şahin
A. Hamdi Üçpınarlar
ÇANKIRI
İsmail Coşar
Ahmet Uyanık
ÇORUM
BekirAksoy
Mehmet Aykaç
Hasan Çağlayan
Zülfikar Gazi
Ali Haydar Şahin
DENİZLİ
M. Kemal Aykurt
Adnan Keskin
Hasan Korkmazcan (Bşk. V.)
Ramazan Yenidede
DİYARBAKIR
Abdülkadir Aksu
Muzaffer Arslan
Ferit Bora
M. Salim Ensarioğlu
Sacit Günbey
Seyyit Haşim Haşimi
Yakup Hatipoğlu
Sebgetullah Seydaoğlu
Salih Sümer
EDİRNE
Ümran Akkan
Erdal Kesebir
ELAZIĞ
Mehmet Ağar
Ömer Naimi Barım
Cihan Paçacı
Ahmet Cemil Tunç
ERZİNCAN
Tevhit Karakaya
Mustafa Kul
Naci Terzi
ERZURUM
Lütfü Esengün
Abdulilah Fırat
Necati Güllülü
İsmail Köse
Aslan Polat
ESKİŞEHİR
Hanifi Demirkol
GAZİANTEP
Nurettin Aktaş
Mehmet Batallı (B.)
Hikmet Çetin (Başkan)
Kahraman Emmioğlu
GİRESUN
Turhan Alçelik
YavuzKöymen
Ergun Özdemir
GÜMÜŞHANE
Lütfi Doğan
Mahmut Oltan Sungurlu (B.)
HAKKÂRİ
Mustafa Zeydan
HATAY
Abdulkadir Akgöl
Fuat Çay
Süleyman Metin Kalkan
Nihat Matkap
Levent Mıstıkoğlu
Mehmet Sılay
Ali Uyar
Hüseyin Yayla
ISPARTA
Ömer Bilgin
Erkan Mumcu
Halil Yıldız
İÇEL
Mehmet Emin Aydın
Saffet Benli
HalilCin
Ali Er
Turhan Güven
D. Fikri Sağlar
Mustafa İstemihan Talay (B.)
Ayfer Yılmaz
İSTANBUL
Bülent Akarcalı
Meral Akşener
Yıldırım Aktuna
Sedat Aloğlu
Mustafa Baş
Mukadder Başeğmez
Ali Coşkun
Nami Çağan (B.)
Tansu Çiller
Gürcan Dağdaş
H. Hüsnü Doğan
Halit Dumankaya
Ekrem Erdem
Mehmet Fuat Fırat
Algan Hacaloğlu
Metin Işık
İsmail Kahraman
Cefi Jozef Kamhi
Hüseyin Kansu
Ercan Karakaş
Yılmaz Karakoyunlu
M. Cavit Kavak (B.)
Ahmet Güryüz Ketenci
Hayri Kozakçıoğlu
Göksal Küçükali
Aydın Menderes
NecdetMenzir (B.)
Mehmet Moğultay
Mehmet Altan Öymen
Korkut Özal
Mehmet Cevdet Selvi
Mehmet Sevigen
Güneş Taner (B.)
Zekeriya Temizel (B.)
Ali Topuz
Osman Yumakoğulları
Bahri Zengin
Namık Kemal Zeybek
İZMİR
Veli Aksoy
Turhan Arınç
Ali Rıza Bodur
İ.Kaya Erdem
Sabri Ergül
AydınGüven Gürkan
Şekibe Gencay Gürün
Mehmet Köstepen
Atilla Mutman
Metin Öney
Rüşdü Saracoglu
Işılay Saygın(B.)
Rifat Serdaroğlu (B.)
Ufuk Söylemez
Suha Tanık
Zerrin Yeniceli
İsmail Yılmaz
KAHRAMANMARAŞ
Hasan Dikici
Avni Doğan
Ahmet Dökülmez
Mustafa Kamalak
Mehmet Sağlam
Ali Şahin
KARABÜK
Şinasi Altıner
Hayrettin Dilekcan
Erol Karan
KARAMAN
Abdullah Özbey
Zeki Ünal
Fikret Ünlü
KARS
Sabri Güner
Zeki Karabayır
KASTAMONU
Fethi Acar
Murat Başesgioğlu (B.)
Nurhan Tekinel
KAYSERİ
Memduh Büyükkılıç
İsmail Cem (B.)
Osman Çilsal
Ayvaz Gökdemir
Nurettin Kaldırımcı
Recep Kırış
İbrahim Yılmaz
KIRIKKALE
Kemal Albayrak
Mikail Korkmaz
Recep Mızrak
KIRKLARELİ
İrfan Gürpınar
A.Sezal Özbek
Necdet Tekin
KIRŞEHİR
Cafer Güneş
KİLİS
Mustafa Kemal Ateş
Doğan Güreş
KOCAELİ
Necati Çelik
İsmailKalkandelen
Onur Kumbaracıbaşı
Osman Pepe
KONYA
Ahmet Alkan
Hüseyin Arı
Nezir Büyükcengiz
Veysel Candan
Mehmet Necati Çetinkaya
Abdullah Gencer
Teoman Rıza Güneri
Lütfi Yalman
Mehmet Ali Yavuz
KÜTAHYA
Ahmet Derin
Emin Karaa
İsmail Karakuyu
Mehmet Korkmaz
Metin Perli
MALATYA
Miraç Akdoğan
Yaşar Canbay
AyhanFırat
FikretKarabekmez
M. Recai Kutan
MANİSA
Rıza Akçalı
Bülent Arınç
Ayseli Göksoy
Sümer Oral
Ekrem Pakdemirli
Cihan Yazar
Erdoğan Yetenç
MARDİN
Fehim Adak
Mahmut Duyan (İ. A.)
MUĞLA
İrfettin Akar
Zeki Çakıroğlu
Fikret Uzunhasan
MUŞ
Sabahattin Yıldız
NEVŞEHİR
Mehmet Elkatmış
Ahmet Esat Kıratlıoğlu
NİĞDE
Doğan Baran
Mehmet Salih Katırcıoğlu
ORDU
Hüseyin Olgun Akın
İhsan Çabuk
Mustafa Bahri Kibar
Refaiddin Şahin(B.)
RİZE
Hüseyin Avni Kabaoğlu
SAKARYA
Teoman Akgür
Nezir Aydın
Cevat Ayhan
Ersin Taranoğlu (B.)
SAMSUN
Cemal Alişan
İrfan Demiralp
Ahmet Demircan
Ayhan Gürel
Murat Karayalçın
Nafiz Kurt
Latif Öztek
Musa Uzunkaya
Adem Yıldız
SİİRT
Ahmet Nurettin Aydın
Mehmet Emin Aydın
Nizamettin Sevgili
SİNOP
Kadir Bozkurt
Yaşar Topçu (B.)
SIVAS
Tahsin Irmak
Abdüllatif Şener
Nevzat Yanmaz
Muhsin Yazıcıoğlu
ŞANLIURFA
Sedat Edip Bucak
Seyit Eyyüpoğlu
Eyyüp Cenap Gülpınar
Abdulkadir Öncel
M. Fevzi Şıhanlıoğlu
ŞIRNAK
Bayar Ökten
Mehmet Tatar
Mehmet Salih Yıldırım(B.)
TEKİRDAĞ
Fevzi Aytekin
Nihan İlgün
Hasan Peker
TOKAT
Abdullah Arslan
Hanefi Çelik
Ali Şevki Erek
Metin Gürdere (B.)
Bekir Sobacı
Şahin Ulusoy
TRABZON
İbrahim Çebi
Kemalettin Göktaş (İ. A.)
TUNCELİ
Kamer Genç (Bşk. V.)
OrhanVeli Yıldırım
UŞAK
Yıldırım Aktürk
Hasan Karakaya
VAN
Maliki Ejder Arvas
Mustafa Bayram
YALOVA
Yaşar Okuyan
YOZGAT
İlyas Arslan
Kâzım Arslan
Lutfullah Kayalar
Abdullah Örnek
İsmail Durak Ünlü
ZONGULDAK
VeyselAtasoy
Necmettin Aydın
Ömer Barutçu
Osman Mümtaz Soysal
(Mükerrer Oylar)
BALIKESİR
Hüsnü Sıvalıoğlu (KABUL)
BURDUR
Yusuf Ekinci (KABUL)
İSTANBUL
Mehmet TahirKöse (KABUL)
İZMİR
Işın Çelebi (KABUL)
TEKİRDAĞ
Bayram Fırat Dayanıklı (KABUL)
TRABZON
Hikmet Sami Türk(KABUL)
(Açık Üyelikler)
ANKARA 2
BURSA 1
KIRŞEHİR 1
KOCAELİ 1
KONYA 1
MANİSA 1
RİZE 1
ŞANLIURFA 1
Sıra Sayısı : 571
Esas No. : 1/677
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kazakistan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Ticaret ve Ekonomik ve Teknik İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair
Kanun Tasarısına Verilen Oyların Sonucu :
Kabul edilmiştir.
Üye Sayısı : 550
Kullanılan Oylar : 194
Kabul Edenler : 187
Reddedenler : –
Çekinserler : –
Mükerrer Oylar : 7
Geçersiz Oylar : –
Oya Katılmayanlar : 354
Açık Üyelikler : 9
(Kabul Edenler)
ADANA
Uğur Aksöz
İmren Aykut
İbrahim Yavuz Bildik
M. Ali Bilici
Mehmet Büyükyılmaz
Mustafa Küpeli
Arif Sezer
ADIYAMAN
Ahmet Çelik
Ahmet Doğan
AFYON
Osman Hazer
Nuri Yabuz
AMASYA
Ahmet İyimaya
ANKARA
İlhanAküzüm
Nejat Arseven
Yılmaz Ateş
Saffet Arıkan Bedük
Ünal Arıkan
Agah Oktay Güner
Şaban Karataş
İrfan Köksalan
Mehmet Sağdıç
Önder Sav
İlker Tuncay
Aydın Tümen
Rıza Ulucak
Hikmet Uluğbay
Ersönmez Yarbay
ANTALYA
Bekir Kumbul
Sami Küçükbaşkan
Metin Şahin
ARTVİN
SüleymanHatinoğlu
AYDIN
Cengiz Altınkaya
Muhammet Polat
BALIKESİR
Abdülbaki Ataç
Mustafa Güven Karahan
Hüsnü Sıvalıoğlu
BARTIN
Cafer Tufan Yazıcıoğlu
BAYBURT
Ülkü Güney
BİNGÖL
Hüsamettin Korkutata
BOLU
Necmi Hoşver
Mustafa Karslıoğlu
Mustafa Yünlüoğlu
BURDUR
Mustafa Çiloğlu
Yusuf Ekinci
BURSA
Yüksel Aksu
Ali Rahmi Beyreli
İlhan Kesici
Cemal Külahlı
Yahya Şimşek
Turhan Tayan
İbrahim Yazıcı
ÇANKIRI
Mete Bülgün
Ahmet Uyanık
ÇORUM
Yasin Hatiboğlu
DENİZLİ
Hilmi Develi
Mehmet Gözlükaya
Hasan Korkmazcan
Haluk Müftüler
DİYARBAKIR
AbdülkadirAksu
Sacit Günbey
EDİRNE
Evren Bulut
Mustafa İlimen
ELAZIĞ
Hasan Belhan
ERZİNCAN
Mustafa Yıldız
ERZURUM
Zeki Ertugay
Ömer Özyılmaz
Şinasi Yavuz
ESKİŞEHİR
Necati Albay
Mustafa Balcılar
Demir Berberoğlu
İbrahim Yaşar Dedelek
GAZİANTEP
Ali Ilıksoy
Mehmet Bedri İncetahtacı
Ünal Yaşar
Mustafa Yılmaz
GİRESUN
Rasim Zaimoğlu
GÜMÜŞHANE
Mahmut Oltan Sungurlu
HAKKÂRİ
Naim Geylani
HATAY
Ali Günay
Atila Sav
IĞDIR
Adil Aşırım
Şamil Ayrım
ISPARTA
A. Aykon Doğan
Mustafa Köylü
İÇEL
Oya Araslı
Fevzi Arıcı
Abdulbaki Gökçel
Rüştü Kâzım Yücelen
İSTANBUL
Ziya Aktaş
Tayyar Altıkulaç
Ahat Andican
Refik Aras
Azmi Ateş
Mehmet Aydın
Bülent Ecevit
Süleyman Arif Emre
Hasan Tekin Enerem
Osman Kılıç
Mehmet Tahir Köse
Emin Kul
Yusuf Namoğlu
Ali Oğuz
Ali Talip Özdemir
H. Hüsamettin Özkan
Yusuf Pamuk
Mehmet Ali Şahin
Ahmet Tan
Bülent Hasan Tanla
Erdoğan Toprak
İZMİR
Işın Çelebi
Şükrü Sina Gürel
Birgen Keleş
Ahmet Piriştina
Sabri Tekir
KAHRAMANMARAŞ
Esat Bütün
Ali Doğan
KARAMAN
Fikret Ünlü
KARS
Y. Selahattin Beyribey
Çetin Bilgir
Sabri Güner
KASTAMONU
Hadi Dilekçi
KAYSERİ
Abdullah Gül
Salih Kapusuz
KIRIKKALE
Hacı Filiz
KIRKLARELİ
Cemal Özbilen
Necdet Tekin
KIRŞEHİR
Ömer Demir
KOCAELİ
Bülent Atasayan
Hayrettin Uzun
Bekir Yurdagül
KONYA
Ahmet Alkan
Abdullah Turan Bilge
Remzi Çetin
Ali Günaydın
Mehmet Keçeciler
Hasan Hüseyin Öz
Mustafa Ünaldı
KÜTAHYA
Mehmet Korkmaz
MALATYA
Miraç Akdoğan
Oğuzhan Asiltürk
Yaşar Canbay
Metin Emiroğlu
MANİSA
Abdullah Akarsu
Tevfik Diker
MARDİN
Süleyman Çelebi
Ömer Ertaş
MUĞLA
Mustafa Dedeoğlu
MUŞ
Necmettin Dede
Nedim İlci
Erkan Kemaloğlu
NEVŞEHİR
Abdülkadir Baş
NİĞDE
Akın Gönen
Ergun Özkan
ORDU
Mustafa Hasan Öz
Şükrü Yürür
RİZE
Ahmet Kabil
Ahmet Mesut Yılmaz
SAKARYA
Nevzat Ercan
Ertuğrul Eryılmaz
SAMSUN
Yalçın Gürtan
SİNOP
Metin Bostancıoğlu
SIVAS
Temel Karamollaoğlu
ŞANLIURFA
Necmettin Cevheri
Seyit Eyyüpoğlu
Zülfükar İzol
TEKİRDAĞ
Bayram Fırat Dayanıklı
Enis Sülün
TOKAT
Ahmet Feyzi İnceöz
TRABZON
Eyüp Aşık
Yusuf Bahadır
Ali Kemal Başaran
İbrahim Çebi
Şeref Malkoç
İsmail İlhan Sungur
Hikmet Sami Türk
UŞAK
Mehmet Yaşar Ünal
VAN
Maliki Ejder Arvas
Şerif Bedirhanoğlu
Fethullah Erbaş
Şaban Şevli
YALOVA
Cevdet Aydın
Yaşar Okuyan
YOZGAT
Yusuf Bacanlı
Lutfullah Kayalar
ZONGULDAK
Tahsin Boray Baycık
Hasan Gemici
Osman Mümtaz Soysal
(Oya Katılmayanlar)
ADANA
Cevdet Akçalı
Yakup Budak
Sıtkı Cengil
İ. Cevher Cevheri
Erol Çevikçe
M. Halit Dağlı
Veli Andaç Durak
Tuncay Karaytuğ
Orhan Kavuncu
İbrahim Ertan Yülek
ADIYAMAN
Mahmut Nedim Bilgiç
Mahmut Bozkurt
Celal Topkan
AFYON
Sait Açba
İsmet Attila
H.İbrahim Özsoy (B.)
Yaman Törüner
Kubilay Uygun
AĞRI
M.Sıddık Altay
Cemil Erhan
Yaşar Eryılmaz
Celal Esin
M. Ziyattin Tokar
AKSARAY
Mehmet Altınsoy
Nevzat Köse
Murtaza Özkanlı
Sadi Somuncuoğlu
AMASYA
Aslan Ali Hatipoğlu (İ. A.)
Cemallettin Lafçı
Haydar Oymak
ANKARA
Ahmet Bilge
Gökhan Çapoğlu
Cemil Çiçek
Ali Dinçer
Mehmet Ekici
Ömer Faruk Ekinci
Eşref Erdem
Mehmet Gölhan
Halis Uluç Gürkan (Bşk. V.)
M. Seyfi Oktay
Yücel Seçkiner (B.)
ANTALYA
Deniz Baykal
Osman Berberoğlu
Arif Ahmet Denizolgun
Hayri Doğan
Emre Gönensay
İbrahim Gürdal (B.)
Yusuz Öztop
ARDAHAN
İsmet Atalay
Saffet Kaya
ARTVİN
Metin Arifağaoğlu
Hasan Ekinci
AYDIN
M. Fatih Atay
Ali Rıza Gönül
Nahit Menteşe
Sema Pişkinsüt
İsmet Sezgin (B.)
Yüksel Yalova
BALIKESİR
Ahmet Bilgiç
Safa Giray
Tamer Kanber
İ. Önder Kırlı (İ. A.)
İsmail Özgün
İlyas Yılmazyıldız
BARTIN
Zeki Çakan
Köksal Toptan
BATMAN
Alaattin Sever Aydın
Ataullah Hamidi
Musa Okçu
Faris Özdemir
BAYBURT
Suat Pamukçu
BİLECİK
Şerif Çim
Bahattin Şeker
BİNGÖL
Kâzım Ataoğlu
Mahmut Sönmez
BİTLİS
Zeki Ergezen
Edip Safder Gaydalı
Kamran İnan
Abdulhaluk Mutlu
BOLU
Avni Akyol
Feti Görür
Abbas İnceayan
BURDUR
Kazım Üstüner
BURSA
Cavit Çağlar
Mehmet Altan Karapaşaoğlu
Hayati Korkmaz
Ferudun Pehlivan
Ali Osman Sönmez
Ertuğrul Yalçınbayır
ÇANAKKALE
Hikmet Aydın
Mustafa Cumhur Ersümer (B.)
Ahmet Küçük
Nevfel Şahin
A. Hamdi Üçpınarlar
ÇANKIRI
İsmail Coşar
ÇORUM
BekirAksoy
Mehmet Aykaç
Hasan Çağlayan
Zülfikar Gazi
Ali Haydar Şahin
DENİZLİ
M. Kemal Aykurt
Adnan Keskin
Ramazan Yenidede
DİYARBAKIR
Muzaffer Arslan
Ferit Bora
M. Salim Ensarioğlu
Sacit Günbey
Seyyit Haşim Haşimi
Ömer Vehbi Hatipoğlu
Yakup Hatipoğlu
Sebgetullah Seydaoğlu
Salih Sümer
EDİRNE
Ümran Akkan
Erdal Kesebir
ELAZIĞ
Mehmet Ağar
Ömer Naimi Barım
Cihan Paçacı
Ahmet Cemil Tunç
ERZİNCAN
Tevhit Karakaya
Mustafa Kul
Naci Terzi
ERZURUM
Lütfü Esengün
Abdulilah Fırat
Necati Güllülü
İsmail Köse
Aslan Polat
ESKİŞEHİR
Hanifi Demirkol
Mahmut Erdir
GAZİANTEP
Nurettin Aktaş
Mehmet Batallı (B.)
Hikmet Çetin (Başkan)
Kahraman Emmioğlu
Mustafa R. Taşar (B.)
GİRESUN
Turhan Alçelik
Burhan Kara (B.)
YavuzKöymen
Ergun Özdemir
GÜMÜŞHANE
Lütfi Doğan
HAKKÂRİ
Mustafa Zeydan
HATAY
Abdulkadir Akgöl
Fuat Çay
Süleyman Metin Kalkan
Nihat Matkap
Levent Mıstıkoğlu
Mehmet Sılay
Ali Uyar
Hüseyin Yayla
ISPARTA
Ömer Bilgin
Erkan Mumcu
Halil Yıldız
İÇEL
Mehmet Aydın Eminbaş
Saffet Benli
HalilCin
Ali Er
Turhan Güven
D. Fikri Sağlar
Mustafa İstemihan Talay (B.)
Ayfer Yılmaz
İSTANBUL
Bülent Akarcalı
Meral Akşener
Yıldırım Aktuna
Sedat Aloğlu
Mustafa Baş
Mukadder Başeğmez
Ali Coşkun
Nami Çağan (B.)
Tansu Çiller
Gürcan Dağdaş
H. Hüsnü Doğan
Halit Dumankaya
Ekrem Erdem
Mehmet Fuat Fırat
Algan Hacaloğlu
Metin Işık
İsmail Kahraman
Cefi Jozef Kamhi
Hüseyin Kansu
Ercan Karakaş
Yılmaz Karakoyunlu
M. Cavit Kavak (B.)
Ahmet Güryüz Ketenci
Hayri Kozakçıoğlu
Göksal Küçükali
Aydın Menderes
NecdetMenzir (B.)
Mehmet Moğultay
Mehmet Altan Öymen
Korkut Özal
Mehmet Cevdet Selvi
Mehmet Sevigen
Güneş Taner (B.)
Zekeriya Temizel (B.)
Ali Topuz
Şadan Tuzcu
Osman Yumakoğulları
Bahattin Yücel
Bahri Zengin
Namık Kemal Zeybek
İZMİR
Veli Aksoy
Turhan Arınç
Ali Rıza Bodur
Hasan Denizkurdu
İ.Kaya Erdem
Sabri Ergül
AydınGüven Gürkan
Şekibe Gencay Gürün
Mehmet Köstepen
Atilla Mutman
Metin Öney
Rüşdü Saracoglu
Işılay Saygın(B.)
Rifat Serdaroğlu (B.)
Ufuk Söylemez
Suha Tanık
Hakan Tartan (İ. A.)
Zerrin Yeniceli
İsmail Yılmaz
KAHRAMANMARAŞ
Hasan Dikici
Avni Doğan
Ahmet Dökülmez
Mustafa Kamalak
Mehmet Sağlam
Ali Şahin
KARABÜK
Şinasi Altıner
Hayrettin Dilekcan
Erol Karan
KARAMAN
Abdullah Özbey
Zeki Ünal
KARS
Zeki Karabayır
KASTAMONU
Fethi Acar
Murat Başesgioğlu (B.)
Nurhan Tekinel
Haluk Yıldız
KAYSERİ
Memduh Büyükkılıç
İsmail Cem (B.)
Osman Çilsal
Ayvaz Gökdemir
Nurettin Kaldırımcı
Recep Kırış
İbrahim Yılmaz
KIRIKKALE
Kemal Albayrak
Mikail Korkmaz
Recep Mızrak
KIRKLARELİ
İrfan Gürpınar
A.Sezal Özbek
KIRŞEHİR
Cafer Güneş
KİLİS
Mustafa Kemal Ateş
Doğan Güreş
KOCAELİ
Halil Çalık
Necati Çelik
İsmailKalkandelen
Onur Kumbaracıbaşı
Osman Pepe
KONYA
Hüseyin Arı
Nezir Büyükcengiz
Veysel Candan
Mehmet Necati Çetinkaya
Abdullah Gencer
Teoman Rıza Güneri
Lütfi Yalman
Mehmet Ali Yavuz
KÜTAHYA
Ahmet Derin
Mustafa Kalemli
Emin Karaa
İsmail Karakuyu
Metin Perli
MALATYA
AyhanFırat
FikretKarabekmez
M. Recai Kutan
MANİSA
Rıza Akçalı
Bülent Arınç
Ayseli Göksoy
Hasan Gülay
Sümer Oral
Ekrem Pakdemirli
Cihan Yazar
Erdoğan Yetenç
MARDİN
Fehim Adak
Muzaffer Arıkan
Mahmut Duyan (İ. A.)
Hüseyin Yıldız
MUĞLA
İrfettin Akar
Lale Aytaman
Zeki Çakıroğlu
Enis Yalım Erez (B.)
Fikret Uzunhasan
MUŞ
Sabahattin Yıldız
NEVŞEHİR
Mehmet Elkatmış
Ahmet Esat Kıratlıoğlu
NİĞDE
Doğan Baran
Mehmet Salih Katırcıoğlu
ORDU
Hüseyin Olgun Akın
İhsan Çabuk
Mustafa Bahri Kibar
Müjdat Koç
Nabi Poyraz
Refaiddin Şahin(B.)
RİZE
Hüseyin Avni Kabaoğlu
SAKARYA
Teoman Akgür
Nezir Aydın
Cevat Ayhan
Ahmet Neidim
Ersin Taranoğlu (B.)
SAMSUN
Cemal Alişan
İrfan Demiralp
Ahmet Demircan
Ayhan Gürel
Murat Karayalçın
Nafiz Kurt
Biltekin Özdemir
Latif Öztek
Musa Uzunkaya
Adem Yıldız
SİİRT
Ahmet Nurettin Aydın
Mehmet Emin Aydın
Nizamettin Sevgili
SİNOP
Kadir Bozkurt
Yaşar Topçu (B.)
SIVAS
Musa Demirci
Tahsin Irmak
Mahmut Işık
Abdüllatif Şener
Nevzat Yanmaz
Muhsin Yazıcıoğlu
ŞANLIURFA
Sedat Edip Bucak
Eyyüp Cenap Gülpınar
Ahmet Karavar
Abdulkadir Öncel
M. Fevzi Şıhanlıoğlu
ŞIRNAK
Bayar Ökten
Mehmet Tatar
Mehmet Salih Yıldırım(B.)
TEKİRDAĞ
Fevzi Aytekin
Nihan İlgün
Hasan Peker
TOKAT
Abdullah Arslan
Hanefi Çelik
Ali Şevki Erek
Metin Gürdere (B.)
Bekir Sobacı
Şahin Ulusoy
TRABZON
Kemalettin Göktaş (İ. A.)
TUNCELİ
Kamer Genç (Bşk. V.)
OrhanVeli Yıldırım
UŞAK
Yıldırım Aktürk
Hasan Karakaya
VAN
Mustafa Bayram
Mahmut Yılbaş
YOZGAT
İlyas Arslan
Kâzım Arslan
Abdullah Örnek
İsmail Durak Ünlü
ZONGULDAK
VeyselAtasoy
Necmettin Aydın
Ömer Barutçu
(MükerrerOylar)
ANKARA
Nejat Arseven (KABUL)
BALIKESİR
Hüsnü Sıvalıoğlu (KABUL)
İZMİR
Işın Çelebi (KABUL)
KIRKLARELİ
Cemal Özbilen (KABUL)
NEVŞEHİR
Abdulkadir Baş (KABUL)
TRABZON
Ali Kemal Başaran (KABUL)
Hikmet Sami Türk(KABUL)
(Açık Üyelikler)
ANKARA 2
BURSA 1
KIRŞEHİR 1
KOCAELİ 1
KONYA 1
MANİSA 1
RİZE 1
ŞANLIURFA 1
BİRLEŞİM 95’İN SONU