DÖNEM : 20 CİLT : 52 YASAMA YILI : 3

 

 

T. B. M. M.

TUTANAK DERGİSİ

 

88 inci Birleşim

12 . 5 . 1998 Salı

 

 

 

İ Ç İ N D E K İ L E R

 

  I. – GEÇEN TUTANAK ÖZETİ

II. – GELEN KÂĞITLAR

III. – BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) GÜNDEMDIŞI KONUŞMALAR

1. – Balıkesir Milletvekili Mustafa Güven Karahan’ın, Özürlüler Haftasına ilişkin gündemdışı konuşması ve Devlet Bakanı Hasan Gemici’nin cevabı

2. – İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Meclis gündeminde sırada bekleyen dokunulmazlık dosyalarına ilişkin gündemdışı konuşması

3. – Erzurum Milletvekili Aslan Polat’ın, sekiz yıllık zorunlu eğitim kapsamında yapılacak okul inşaatlarının ihale şartlarına ilişkin gündemdışı konuşması ve Millî Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay’ın cevabı

B) TEZKERELER VE ÖNERGELER

1. – Kazakistan Cumhuriyetine gidecek olan Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e, dönüşüne kadar, TBMMBaşkanı Hikmet Çetin’in vekâlet edeceğine ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1463)

2. – Romanya’ya gidecek olan İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’na, dönüşüne kadar, Adalet Bakanı Mahmut Oltan Sungurlu’nun vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1464)

3. – Romanya’ya gidecek olan Sanayi ve Ticaret Bakanı E. Yalım Erez’e, dönüşüne kadar, Bayındırlık ve İskân Bakanı Yaşar Topçu’nun vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1465)

4. – Fransa’ya gidecek olan Kültür Bakanı M. İstemihan Talay’a, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Hasan Hüsamettin Özkan’ın vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1466)

5. – Kazakistan Cumhuriyetine gidecek olan Devlet Bakanı Ahat Andican’a, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Işılay Saygın’ın vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1467)

6. – Yunanistan’a gidecek olan Millî Savunma Bakanı ve Başbakan Yardımcısı İsmet Sezgin’e, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Mehmet Batallı’nın vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1468)

7. – Kazakistan Cumhuriyetine gidecek olan Devlet Bakanı Metin Gürdere’ye, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Yücel Seçkiner’in vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1469)

8. – Amerika Birleşik Devletlerine gidecek olan Devlet Bakanı Mehmet Salih Yıldırım’a, dönüşüne kadar, Tarım ve Köyişleri Bakanı Mustafa Rüştü Taşar’ın vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1470)

9. – İsviçre’ye gidecek olan Sağlık Bakanı Halil İbrahim Özsoy’a, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Cavit Kavak’ın vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1471)

10. – Malta’ya gidecek olan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Nami Çağan’a, dönüşüne kadar, Maliye Bakanı Zekeriya Temizel’in vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1472)

11. – Yunan Parlamentosunun vaki davetine, TBMM’yi temsilen icabet edecek Parlamento heyetinde yer alacak milletvekillerine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/1473)

C)GENSORU, GENEL GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI VE MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGELERİ

1. – Balıkesir Milletvekili Ahmet Bilgiç ve 24 arkadaşının, zeytinyağı üreticilerinin sorunlarının araştırılarak alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/256)

2. – Antalya Milletvekili Yusuf Öztop ve 21 arkadaşının, Emlakbank’ın zarar etmesinin nedenlerinin araştırılarak sorumlularının ortaya çıkarılması ve alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/257)

3. – Sakarya Milletvekili Ertuğrul Eryılmaz ve 55 arkadaşının, devlete ait pul, zarf ve etiketleri özel amaçlarla kullanmak suretiyle TÜGSAŞ’ı haksız ve keyfi olarak zarara uğrattığı ve bu eyleminin Türk Ceza Kanununun 240 ıncı maddesine uyduğu iddiasıyla Devlet eski Bakanı Mustafa Rüştü Taşar hakkında Meclis soruşturması açılmasına ilişkin önergesi (9/20)

IV. – GENSORU, GENEL GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI VE MECLİS ARAŞTIRMASI

A) ÖNGÖRÜŞMELER

1. – Zonguldak Milletvekili Ömer Barutçu ve 59 arkadaşının, İstanbul - Kurtköy Havaalanı ihalesi için hazırlanmış olan protokol hükümlerini dikkate almadan ihalenin NATO ENF Dairesi tarafından gerçekleştirilmesini sağlamak suretiyle görevini kötüye kullandığı ve bu eyleminin Türk Ceza Kanununun 240 ıncı maddesine uyduğu iddiasıyla Başbakan A. Mesut Yılmaz hakkında Meclis soruşturması açılmasına ilişkin önergesi (9/18)

2. – Çanakkale Milletvekili Nevfel Şahin ve 56 arkadaşının, Karadeniz sahil yolunun devamı olan yolların ihalesinde usulsüzlük yaparak devleti zarara uğrattığı ve bu eyleminin Türk Ceza Kanununun 240 ıncı maddesine uyduğu iddiasıyla Bayındırlık ve İskân Bakanı Yaşar Topçu hakkında Meclis soruşturması açılmasına ilişkin önergesi (9/19)

V. – SORULAR VE CEVAPLAR

A) YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI

1. – İzmir Milletvekili Sabri Ergül’ün, bir açık hava toplantısında bazı afişlerin kullanılmasına izin verilmediği iddiasına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’nun yazılı cevabı (7/4737)

2. – Sinop Milletvekili Kadir Bozkurt’un, Tekel Genel Müdürlüğü tarafından Ankara’da yaptırılan Başmüdürlük ve Genel Müdürlük binalarına ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı Eyüp Aşık’ın, yazılı cevabı (7/4741)

3. – Karaman Milletvekili Zeki Ünal’ın;

– Karaman-Merkez-Aybastı Köyünün su ihtiyacına,

– Karaman-Merkeze bağlı bazı köylerin sorunlarına,

– Karaman-Merkez-Boyalı Köyünün su kanalı ihtiyacına,

– Karaman-Merkez-Bayır Köyü yoluna,

– Karaman-Merkez-Başharman Köyünün yol ve sulama suyu sorunlarına,

– Karaman-Merkez-Bademli Köyünün büz ihtiyacına,

– Karaman-Merkez-Başkışla Köyünün içmesuyu sorununa,

– Karaman-Merkez-Avlağı Köyünün içmesuyu sorununa,

İlişkin sorularına Devlet Bakanı Mustafa Yılmaz’ın yazılı cevabı (7/4744, 4745, 4748, 4749, 4750, 4751, 4752, 4753)

4. – Sinop Milletvekili Kadir Bozkurt’un, Sinop İlindeki pancar üreticilerinin alacaklarına ilişkin sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Yalım Erez’in yazılı cevabı (7/4769)

5. – Denizli Milletvekili Adnan Keskin’in, Yenişehir Telekom Müdürlüğünce VİP listesi düzenlendiği iddialarına ilişkin sorusu ve Ulaştırma Bakanı Necdet Menzir’in yazılı cevabı (7/4777)

6. – Ankara Milletvekili Ali Dinçer’in, üçlü kararname ile görevden alınan personele ilişkin sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Yalım Erez’in yazılı cevabı (7/4778)

7. – Konya Milletvekili Hasan Hüseyin Öz’ün, Yayın Seçme Kuruluna seçilen gazete ve dergilere ilişkin sorusu ve Kültür Bakanı Mustafa İstemihan Talay’ın yazılı cevabı (7/4779)

8. – Karaman Milletvekili Zeki Ünal’ın, Karaman’daki pancar üreticilerinin alacaklarına ilişkin sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Yalım Erez’in yazılı cevabı (7/4780)

9. – İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı’nın, AtatürkHavalimanı Dış Hatlar Terminali Geliş Salonuna ilişkin sorusu ve Ulaştırma Bakanı Necdet Menzir’in yazılı cevabı (7/4784)

10. – Afyon Milletvekili İsmet Attila’nın, Afyon Köy Hizmetleri İl Müdürlüğüne ait iki dozerin Rize’ye gönderilmesi nedenine ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı Mustafa Yılmaz’ın yazılı cevabı (7/4792)

11. – Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay’ın TRT’nin gazete ilanlarına ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Cavit Kavak’ın yazılı cevabı (7/4795)

12. – İzmir Milletvekili Sabri Ergül’ün, Hollanda’dan canlı keçi ithal edileceği iddiasına ilişkin sorusu ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mustafa R. Taşar’ın yazılı cevabı (7/4801)

13. – Malatya Milletvekili Ayhan Fırat’ın, TEAŞNükleer Daire Başkanının görevden alınmasının nedenine ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Mustafa Cumhur Ersümer’in yazılı cevabı (7/4847)

14. – Karaman Milletvekili Zeki Ünal’ın, tabiî afetlerden zarar gören çiftçilerin borç faizlerinin ertelenmesine ilişkin sorusu ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mustafa R. Taşar’ın yazılı cevabı (7/4848)

15. – Denizli Milletvekili Mehmet Gözlükaya’nın, 1 Ocak 1985 - 31 Aralık 1997 tarihleri arasında kısa dönem dövizle askerlik yapan şahıslara ilişkin sorusu ve Millî Savunma Bakanı ve Başbakan Yardımcısı İsmet Sezgin’in yazılı cevabı (7/4895)

16. – Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın, hisseli parsel satış yasağına uyulmadığı iddiasına ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Işılay Saygın’ın yazılı cevabı (7/4915)

 

I. – GEÇEN TUTANAK ÖZETİ

 

TBMM Genel Kurulu saat 15.00’te açılarak iki oturum yaptı.

Yapılan yoklamalar sonucunda Genel Kurulda toplantı yetersayısı bulunmadığı anlaşıldığından, 12 Mayıs 1998 Salı günü saat 15.00’te toplanmak üzere, birleşime 16.15’te son verildi.

Kamer Genç

Başkanvekili

Abdullah Mutlu Levent Mıstıkoğlu

Bitlis Hatay

Kâtip Üye Kâtip Üye

 

 

 

No. : 132

II. – GELEN KAĞITLAR

8 . 5 . 1998 CUMA

Tezkere

1. – İstanbul Milletvekili Meral Akşener’in Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/1462) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi : 7.5.1998)

Sözlü Soru Önergeleri

1. – Ağrı Milletvekili M.Sıddık Altay’ın, Horasan-Ağrı-Doğubeyazıt-Gürbulak-İran arası demiryolu ağı için bir çalışma olup olmadığına ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/1010) (Başkanlığa geliş tarihi : 6.5.1998)

2. – Konya Milletvekili Veysel Candan’ın, Atatürk Kız Yetiştirme Yurdu’nun düzenlediği geceye ilişkin Devlet Bakanından (Hasan Gemici) sözlü soru önergesi (6/1011) (Başkanlığa geliş tarihi : 6.5.1998)

Yazılı Soru Önergeleri

1. – Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın, T.B.M.M.’den emekli olan bazı personele ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/5003) (Başkanlığa geliş tarihi : 6.5.1998)

2. – Konya Milletvekili Abdullah Gencer’in, geçici görevli personelin bakmakla yükümlü olduğu kişilerin Meclis bünyesindeki sağlık hizmetlerinden yararlandırılıp yararlandırılmayacağına ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanından yazılı soru önergesi (7/5004) (Başkanlığa geliş tarihi : 6.5.1998)

3. – Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın, Bursa-Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi içindeki elektrik şebekesinin sanayicilere devredilip devredilmeyeceğine ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/5005) (Başkanlığa geliş tarihi : 6.5.1998)

4. – Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın, Botaş Genel Müdürlüğü ile Bursa-Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi arasında imzalanan protokole ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/5006) (Başkanlığa geliş tarihi : 6.5.1998)

5. – Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın, Bursa-Demirtaş Organize Sanayi Bölgesinin kredi talebine ilişkin Çevre Bakanından yazılı soru önergesi (7/5007) (Başkanlığa geliş tarihi : 6.5.1998)

6. – Bolu Milletvekili Mustafa Yünlüoğlu’nun, sağlığa zararlı et ve buğday ithalatına izin verileceği iddialarına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5008) (Başkanlığa geliş tarihi : 6.5.1998)

7. – Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, Erzincan İline 1998 yılı bütçesinden ayrılan yatırım ödeneklerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5009) (Başkanlığa geliş tarihi : 6.5.1998)

8. – Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, Erzincan İline 1998 yılı bütçesinden ayrılan yatırım ödeneklerine ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/5010) (Başkanlığa geliş tarihi : 6.5.1998)

9. – Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, Erzincan İline 1998 yılı bütçesinden ayrılan yatırım ödeneklerine ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/5011) (Başkanlığa geliş tarihi : 6.5.1998)

10. – Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, Erzincan İline 1998 yılı bütçesinden ayrılan yatırım ödeneklerine ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/5012) (Başkanlığa geliş tarihi : 6.5.1998)

11. – Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, Erzincan İline 1998 yılı bütçesinden ayrılan yatırım ödeneklerine ilişkin Bayındırlık ve İskan Bakanından yazılı soru önergesi (7/5013) (Başkanlığa geliş tarihi : 6.5.1998)

12. – Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, Erzincan İline 1998 yılı bütçesinden ayrılan yatırım ödeneklerine ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/5014) (Başkanlığa geliş tarihi : 6.5.1998)

13. – Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, Erzincan İline 1998 yılı bütçesinden ayrılan yatırım ödeneklerine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/5015) (Başkanlığa geliş tarihi : 6.5.1998)

14. – Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, Erzincan İline 1998 yılı bütçesinden ayrılan yatırım ödeneklerine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5016) (Başkanlığa geliş tarihi : 6.5.1998)

15. – Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, Erzincan İline 1998 yılı bütçesinden ayrılan yatırım ödeneklerine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/5017) (Başkanlığa geliş tarihi : 6.5.1998)

16. – Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, Erzincan İline 1998 yılı bütçesinden ayrılan yatırım ödeneklerine ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/5018) (Başkanlığa geliş tarihi : 6.5.1998)

17. – Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, Erzincan İline 1998 yılı bütçesinden ayrılan yatırım ödeneklerine ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/5019) (Başkanlığa geliş tarihi : 6.5.1998)

18. – Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, Erzincan İline 1998 yılı bütçesinden ayrılan yatırım ödeneklerine ilişkin Kültür Bakanından yazılı soru önergesi (7/5020) (Başkanlığa geliş tarihi : 6.5.1998)

19. – Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, Erzincan İline 1998 yılı bütçesinden ayrılan yatırım ödeneklerine ilişkin Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/5021) (Başkanlığa geliş tarihi : 6.5.1998)

20. – Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, Erzincan İline 1998 yılı bütçesinden ayrılan yatırım ödeneklerine ilişkin Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/5022) (Başkanlığa geliş tarihi : 6.5.1998)

21. – Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, Erzincan İline 1998 yılı bütçesinden ayrılan yatırım ödeneklerine ilişkin Çevre Bakanından yazılı soru önergesi (7/5023) (Başkanlığa geliş tarihi : 6.5.1998)

22. – Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, ABD’den sağlığa zararlı buğday ve dondurulmuş et ithal edileceği iddialarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5024) (Başkanlığa geliş tarihi : 6.5.1998)

23. – Karaman Milletvekili Zeki Ünal’ın, Karaman-Merkez-Bostanözü Köyünün bazı sorunlarına ilişkin Devlet Bakanından (Mustafa Yılmaz) yazılı soru önergesi (7/5025) (Başkanlığa geliş tarihi : 6.5.1998)

24. – Karaman Milletvekili Zeki Ünal’ın, Karaman-Merkez-Bölükyazı Köyünün ilave su kuyusu ihtiyacına ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/5026) (Başkanlığa geliş tarihi : 6.5.1998)

25. – Karaman Milletvekili Zeki Ünal’ın, Karaman-Merkez-Dereköy’ün bazı sorunlarına ilişkin Devlet Bakanından (Mustafa Yılmaz) yazılı soru önergesi (7/5027) (Başkanlığa geliş tarihi : 6.5.1998)

26. – Karaman Milletvekili Zeki Ünal’ın, Karaman-Merkez-Beydili Köyünün bazı sorunlarına ilişkin Devlet Bakanından (Mustafa Yılmaz) yazılı soru önergesi (7/5028) (Başkanlığa geliş tarihi : 6.5.1998)

27. – Karaman Milletvekili Zeki Ünal’ın, Karaman-Merkez-Çukurbağ Köyünün istinat duvarı ihtiyacına ilişkin Devlet Bakanından (Mustafa Yılmaz) yazılı soru önergesi (7/5029) (Başkanlığa geliş tarihi : 6.5.1998)

28. – Konya Milletvekili Hasan Hüseyin Öz’ün, canlı hayvan ve tahıl ithaline izin verileceği iddialarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5030) (Başkanlığa geliş tarihi : 6.5.1998)

29. – Erzincan Milletvekili Naci Terzi’nin, Budapeşte’de meydana gelen saldırı olayının failini affettiği iddialarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5031) (Başkanlığa geliş tarihi : 6.5.1998)

30. – Siirt Milletvekili Ahmet Nurettin Aydın’ın, Siirt Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünde çalışan geçici işçilere ilişkin Devlet Bakanından (Mustafa Yılmaz) yazılı soru önergesi (7/5032) (Başkanlığa geliş tarihi : 6.5.1998)

31. – Ağrı Milletvekili M.Sıddık Altay’ın, bazı vakıfların zorunlu olarak bağış topladıkları iddiasına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/5033) (Başkanlığa geliş tarihi : 6.5.1998)

32. – Ağrı Milletvekili M.Sıddık Altay’ın, bazı vakıflara zorunlu olarak bağış toplandığı iddiasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5034) (Başkanlığa geliş tarihi : 6.5.1998)

33. – Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay’ın, taşıt alım kredilerine ilişkin Devlet Bakanından (H.Hüsamettin Özkan) yazılı soru önergesi (7/5035) (Başkanlığa geliş tarihi : 6.5.1998)

34. – Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay’ın, Ankara’daki pancar üretimine ve şeker fiyatındaki artışlara ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/5036) (Başkanlığa geliş tarihi : 6.5.1998)

35. – Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay’ın, M.K.E.Kurumuna ait Polatlı-Beylik Köprü Tesislerine ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/5037) (Başkanlığa geliş tarihi : 6.5.1998)

36. – Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay’ın, Ankara’da görevden alınan il ve ilçe milli eğitim müdürlerine ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/5038) (Başkanlığa geliş tarihi : 6.5.1998)

Süresi İçinde Cevaplandırılmayan Yazılı Soru Önergeleri

1. – Manisa Milletvekili Tevfik Diker’in, bedelsiz ithalatın tanıtımı ile ilgili reklam harcamalarına ilişkin Devlet Bakanından yazılı soru önergesi (7/4681)

2. – Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın, mevzuat çalışmalarına ilişkin Bayındırlık ve İskan Bakanından yazılı soru önergesi (7/4700)

3. – Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın, mevzuat çalışmalarına ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/4706)

4. – Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın, mevzuat çalışmalarına ilişkin Devlet Bakanından (H. Hüsamettin Özkan) yazılı soru önergesi (7/4712)

5. – Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın, mevzuat çalışmalarına ilişkin Devlet Bakanından (Yücel Seçkiner) yazılı soru önergesi (7/4713)

6. – Balıkesir Milletvekili Ahmet Bilgiç’in, Balıkesir’e bağlı bazı ilçelerin yollarına ilişkin Bayındırlık ve İskan Bakanından yazılı soru önergesi (7/4731)

No. : 133

11 . 5 . 1998 PAZARTESİ

Tasarı

1. – İskan Kanununun Bir Maddesinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/770) (Plan ve Bütçe ve Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 5.5.1998)

Teklifler

1. – Kayseri Milletvekili Memduh Büyükkılıç ve 6 Arkadaşının; Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanuna Bir Geçici Madde Eklenmesine Dair Kanun Teklifi (2/1162) (Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 6.5.1998)

2. – Van Milletvekili Fethullah Erbaş ve 18 Arkadaşının; Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanuna Bir Geçici Madde Eklenmesine Dair Kanun Teklifi (2/1163) (Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 6.5.1998)

Sözlü Soru Önergeleri

1. – Batman Milletvekili Faris Özdemir’in, tütün başfiyatının düşük belirlendiği iddiasına ilişkin Devlet Bakanından (Eyüp Aşık) sözlü soru önergesi (6/1012) (Başkanlığa geliş tarihi : 7.5.1998)

2. – Balıkesir Milletvekili İsmail Özgün’ün, Balıkesir’de sel felaketinden zarar gören köprü ve konutların onarımına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1013) (Başkanlığa geliş tarihi : 7.5.1998)

3. – Konya Milletvekili Veysel Candan’ın, GSM lisans hakkının devrinde devletin zarara uğratıldığı iddiasına ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/1014) (Başkanlığa geliş tarihi : 6.5.1998)

Yazılı Soru Önergeleri

1. – Konya Milletvekili Mehmet Ali Yavuz’un, Konya-Hadim İlçesi Göksu Mavi Tüneli ihalesine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5039) (Başkanlığa geliş tarihi : 7.5.1998)

2. – Gaziantep Milletvekili Kahraman Emmioğlu’nun, ABD’den buğday ithal edileceği iddialarına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5040) (Başkanlığa geliş tarihi : 7.5.1998)

3. – Afyon Milletvekili İsmet Attila’nın, Mahalli İdarelere Yardım Fonundan Afyon’a bağlı belediyelere yapılan yardımlara ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/5041) (Başkanlığa geliş tarihi : 7.5.1998)

4. – Balıkesir Milletvekili İsmail Özgün’ün, POAŞ’ın özelleştirilmesine yönelik çalışmalara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5042) (Başkanlığa geliş tarihi : 7.5.1998)

5. – Balıkesir Milletvekili İsmail Özgün’ün, RTÜK’e gelen şikayetlere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5043) (Başkanlığa geliş tarihi : 7.5.1998)

6. – İzmir Milletvekili İsmail Yılmaz’ın, THY’nca kiralanan uçaklara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5044) (Başkanlığa geliş tarihi : 7.5.1998)

7. – Karaman Milletvekili Zeki Ünal’ın, Karaman-Kazımkarabekir-Karalgazi Köyünün beton sulama kanalı sorununa ilişkin Devlet Bakanından (Mustafa Yılmaz) yazılı soru önergesi (7/5045) (Başkanlığa geliş tarihi : 7.5.1998)

8. – Karaman Milletvekili Zeki Ünal’ın, Karaman-Kazımkarabekir-Sinci Köyünün bazı sorunlarına ilişkin Devlet Bakanından (Mustafa Yılmaz) yazılı soru önergesi (7/5046) (Başkanlığa geliş tarihi : 7.5.1998)

9. – Karaman Milletvekili Zeki Ünal’ın, Karaman-Kazımkarabekir-Kızılkuyu Köyünün bazı sorunlarına ilişkin Devlet Bakanından (Mustafa Yılmaz) yazılı soru önergesi (7/5047) (Başkanlığa geliş tarihi : 7.5.1998)

10. – Karaman Milletvekili Zeki Ünal’ın, Karaman-Kazımkarabekir-Mecidiye ile Mesudiye köyleri arasındaki yolun asfaltlanmasına ilişkin Devlet Bakanından (Mustafa Yılmaz) yazılı soru önergesi (7/5048) (Başkanlığa geliş tarihi : 7.5.1998)

11. – Karaman Milletvekili Zeki Ünal’ın, Karaman-Kazımkarabekir-Akarköy İlköğretim Okulunun öğretmen açığına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/5049) (Başkanlığa geliş tarihi : 7.5.1998)

12. – Karaman Milletvekili Zeki Ünal’ın, Karaman-Kazımkarabekir-Özyurt Köyünün sağlık evi ihtiyacına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/5050) (Başkanlığa geliş tarihi : 7.5.1998)

13. – Karaman Milletvekili Zeki Ünal’ın, Karaman-Kazımkarabekir-Karalgazi Köyünün sondaj kuyusu ihtiyacına ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/5051) (Başkanlığa geliş tarihi : 7.5.1998)

14. – Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç’un, Elazığ-Kovancılar, Palu Baltaşı, Maden Hatunköy barajları projelerine ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/5052) (Başkanlığa geliş tarihi : 7.5.1998)

15. – Balıkesir Milletvekili İsmail Özgün’ün, TDİ Deniz Yolları İşletmesine ait gemilerin blok satışı için ihale açılıp açılmadığına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5053) (Başkanlığa geliş tarihi : 7.5.1998)

16. – Balıkesir Milletvekili İ.Önder Kırlı’nın, Balıkesir ANAP Kadın Kollarıyla köylerde sağlık kontrolü yapmak üzere doktor görevlendirildiği iddiasına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/5054) (Başkanlığa geliş tarihi : 7.5.1998)

17. – Bolu Milletvekili Feti Görür’ün, teşvik uygulamaları konusundaki tebliğe ilişkin Devlet Bakanından (Işın Çelebi) yazılı soru önergesi (7/5055) (Başkanlığa geliş tarihi : 7.5.1998)

18. – Afyon Milletvekili Osman Hazer’in, Amerika’dan buğday ithal edileceği iddialarına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5056) (Başkanlığa geliş tarihi : 7.5.1998)

19. – Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın, atama işlemleri iptal edilen personelin yeniden kadroya alınacağı iddiasına ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanından yazılı soru önergesi (7/5057) (Başkanlığa geliş tarihi : 7.5.1998)

20. – Erzurum Milletvekili Abdulilah Fırat’ın, Erzurum İlinin bazı ilçelerinde uygulanan mera yasağının kaldırılıp kaldırılmayacağına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5058) (Başkanlığa geliş tarihi : 7.5.1998)

21. – Erzurum Milletvekili Abdulilah Fırat’ın, Erzurum İlinin bazı ilçelerinde uygulanan mera yasağına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5059) (Başkanlığa geliş tarihi : 7.5.1998)

 

No. : 134

12 . 5 . 1998 SALI

Teklifler

1. – İçel Milletvekili Saffet Benli’nin; 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununa Bir Madde Eklenmesi Hakkında Kanun Teklifi (2/1164) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 7.5.1998)

2. – Doğru Yol Partisi Grup Başkanvekili Ankara Milletvekili Saffet Arıkan Bedük’ün; Olağanüstü Hal Bölgesinde ve Kalkınmada Öncelikli Yörelerde İstihdam Yaratılması ve Yatırımların Teşvik Edilmesi ile 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/1165) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 7.5.1998)

3. – Doğru Yol Partisi Grup Başkanvekili Ankara Milletvekili Saffet Arıkan Bedük’ün; Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanuna Bir Geçici Madde Eklenmesine Dair Kanun Teklifi (2/1166) (Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 7.5.1998)

4. – Şırnak Milletvekili M. Salih Yıldırım’ın; Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanuna Bir Geçici Madde Eklenmesine Dair Kanun Teklifi (2/1167) (Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 7.5.1998)

5. – Çankırı Milletvekili İsmail Coşar’ın; Olağanüstü Hal Bölgesinde ve Kalkınmada Öncelikli Yörelerde İstihdam Yaratılması ve Yatırımların Teşvik Edilmesi ile 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 2 nci Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun Teklifi (2/1168) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.5.1998)

Raporlar

1. – Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Rusya Federasyonu Hükümeti Arasında Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunmasına İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun Tasarısı ve Plan ve Bütçe ve Dışişleri Komisyonları Raporları (1/739) (S. Sayısı : 653) (Dağıtma tarihi : 12.5.1998) (GÜNDEME)

2. – Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Ukrayna Hükümeti Arasında Karadeniz’deki Deniz Alanlarından Sorumlu Yetkili Makamların İşbirliğine Dair Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonları Raporu (1/757) (S. Sayısı : 654) (Dağıtma tarihi : 12.5.1998) (GÜNDEME)

3. – Çocukların Velayetine İlişkin Kararların Tanınması ve Tenfizi ile Çocukların Velayetinin Yeniden Tesisine İlişkin Avrupa Sözleşmesinin Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/758) (S. Sayısı : 655) (Dağıtma tarihi : 12.5.1998) (GÜNDEME)

4. – Türk Kanunu Medenisinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/745) (S. Sayısı : 656) (Dağıtma tarihi : 12.5.1998) (GÜNDEME)

5. – Denizli Milletvekili Hasan Korkmazcan ile Siyasi Parti Gruplarını Temsilen On Milletvekilinin, Siyasi Partiler Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifi ve Anayasa Komisyonu Raporu (2/932) (S. Sayısı : 657) (Dağıtma tarihi : 12.5.1998) (GÜNDEME)

Meclis Soruşturma Önergesi

1. – Sakarya Milletvekili Ertuğrul Eryılmaz ve 55 arkadaşının, Devlete ait pul, zarf ve etiketleri özel amaçlarla kullanmak suretiyle TÜGSAŞ’ı haksız ve keyfi olarak zarara uğrattığı ve bu eyleminin Türk Ceza Kanununun 240 ıncı maddesine uyduğu iddiasıyla Devlet Eski Bakanı Mustafa R. Taşar hakkında Anayasanın 100 üncü ve İçtüzüğün 107 nci maddeleri uyarınca bir Meclis Soruşturması açılmasına ilişkin önergesi (9/20) (Başkanlığa geliş tarihi : 5.5.1998) (Dağıtma tarihi : 12.5.1998) (GÜNDEME)

 

BİRİNCİ OTURUM

Açılma Saati : 15.00

Tarih : 12 Mayıs 1998 Salı

BAŞKAN : Başkanvekili Hasan KORKMAZCAN

KÂTİP ÜYELER : Ahmet DERİN (Kütahya), Mehmet KORKMAZ (Kütahya)

 

 

BAŞKAN – Türkiye Büyük Millet Meclisinin 88 inci Birleşimini açıyorum.

Değerli arkadaşlarım, görüşmelere başlıyoruz.

Gündeme geçmeden önce, üç milletvekili arkadaşıma gündemdışı söz vereceğim.

III. – BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) GÜNDEMDIŞI KONUŞMALAR

1. – Balıkesir Milletvekili Mustafa Güven Karahan’ın, Özürlüler Haftasına ilişkin gündemdışı konuşması ve Devlet Bakanı Hasan Gemici’nin cevabı

BAŞKAN – İlk sırada, Balıkesir Milletvekili Sayın Mustafa Güven Karahan, Sakatlar Haftası münasebetiyle gündemdışı söz istemişlerdir.

Kendisini kürsüye davet ediyorum; buyurun Sayın Karahan. (DSP sıralarından alkışlar)

Konuşma süreniz 5 dakikadır.

MUSTAFA GÜVEN KARAHAN (Balıkesir) – Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Sakatlar Haftası nedeniyle, özürlü yurttaşlarımızın sorunlarına bir nebze de olsa değinmek amacıyla söz almış bulunuyorum; bu vesileyle, Partim Demokratik Sol Parti ve şahsım adına hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlarım, ülkemizde yaklaşık olarak yüzde 10 oranında, görme, işitme, konuşma, ortopedik ve zihinsel özürlü bulunmaktadır. Özürlüler, tüm dünyada olduğu gibi, toplumsal yapımızın inkâr edilemez gerçeğidirler. Yani, onlar, bizim toplumsal yapımızın bir parçasıdırlar. Ayrıca, anayasal ve yasal olarak, özürlüler, toplumumuzun diğer bireyleriyle eşit hak ve yükümlülüklere sahiptirler.

Özürlülerimiz, toplumumuz içinde kendilerine, acınacak ve yardım edilecek kişiler gözüyle bakılmasını istememektedirler. Özürlülerimiz, toplumumuzu oluşturan diğer bireylerden farklı olmadıklarının kabul edilmesini, haklarına saygı gösterilmesini, toplumumuz içinde üstlerine düşen görevleri ve yükümlülükleri yerine getirebilmelerine olanak sağlanmasını istemektedirler. Özürlüler, sosyal hukuk devleti olan devletimizin özürlüler için, eğitim, sosyal güvenlik, sağlık, özürlülük nedenlerinin ortadan kaldırılması, ulaşım, konut, iletişim, kültür ve sportif gibi alanlarda çalışmalar yapmasını istemektedirler. Biz Demokratik Sol Parti olarak, özürlülerimizin bu hakları için üzerimize düşen görevleri 55 inci Hükümette yerine getirmek için çabalamaktayız.

Ülkemizde özürlülerin yetenek ve becerilerini geliştirici eğitim kurum ve kuruluşları yeterli düzeyde değildir. Eğitilebilen özürlü oranını yüzde 3'lerden, kısa zaman dilimi içinde yüzde 10'lara çekmek zorundayız. Sayın Bakanımız Hasan Gemici'nin bu konuya ağırlık verdiğini biliyor ve kendisini içtenlikle destekliyoruz.

Değerli arkadaşlarım, özürlülük nedenlerini ortadan kaldırmak için tıbbî eğitim ve propaganda çalışmaları üzerinde mutlaka önemle durmak mecburiyetindeyiz. Özellikle trafik kazaları ve iş kazalarıyla ilgili dünya birinciliklerimizi artık geride bırakmak zorundayız.

Sürekli bakıma muhtaç durumdaki özürlüler için yeterli sayıda huzur ve bakımevleri ile rehabilitasyon merkezleri kurmalıyız. Bu alanda, bireylerin, derneklerin ve vakıfların katkılarını özendirmek zorundayız. Özürlüler için gerekli tüm araç gerecin ve tamamlayıcı parçalarının, sosyal güvenlik kurumları yanında sosyal hizmet ve yardım kuruluşları tarafından karşılanmasını sağlamak zorundayız.

Özürlüler için çalışanlara vergi indirimi uygulamasına rağmen, özürlü çocuğu olan ana ve babalara bu hakkın verilmemesi eşitlikle bağdaşmamaktadır. Bunun için gerekli yasal düzenlemelerin yapılması zorunludur.

Özürlüler konusunda toplum katmanlarında yer etmiş yanlış değer yargılarının ortadan kaldırılması için toplumumuzu aydınlatacak ve bu yanlış değer yargılarını ortadan kaldırmaya yönelik yazılı ve görsel yayın yöntemlerine ağırlık vermek zorundayız. Kendi işyerlerini kurmak isteyen özürlülere ucuz kredi sağlamalıyız.

Ayrıca, özürlülerin yerine getirilmesi gereken hizmetleri için özürlüler fonu kurulması gereklidir. Sosyal hukuk devletinin gereği olarak özürlülerin sosyal güvenlik şemsiyesi altına alınmasını sağlamak zorundayız.

Özürlülerin, toplumun diğer bireyleriyle eşit hak ve yükümlülüklere sahip olduğu bir toplumda yaşamak dileğiyle hepinizi saygıyla selamlarım. (DSP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Gündemdışı konuşan Balıkesir Milletvekili Sayın Mustafa Güven Karahan'a teşekkür ediyorum.

Gündemdışı konuşma üzerine Devlet Bakanı Sayın Hasan Gemici Hükümet adına söz istemiştir.

Buyurun Sayın Gemici. (DSP sıralarından alkışlar)

DEVLET BAKANI HASAN GEMİCİ (Zonguldak) – Sayın Başkan, Yüce Meclisin değerli üyeleri; Balıkesir Milletvekilimiz Sayın Mustafa Güven Karahan'ın Özürlüler Haftası dolayısıyla yapmış olduğu gündemdışı konuşmaya cevap vermek üzere söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ülkemizdeki özürlüler, toplumumuzun en mutsuz kesimini teşkil ediyor; sayıları -biraz önce sayın milletvekilimizin de verdiği gibi- 7,5 milyona ulaşan, aileleriyle birlikte 20 milyonu aşkın, toplumumuzun 1/3'ünü teşkil eden özürlülerimiz ve özürlü ailelerimiz, son derece güç yaşam koşulları içerisinde yaşam mücadelesi vermektedirler.

Özürlülerimizin çok sayıda sorunları var. Başta, eğitim, sağlık, istihdam, rehabilitasyon ve diğer sosyal, kültürel sorunları var; ama, ne yazık ki, ülkemizde özürlülere yönelik hizmetlerin yeterince geliştiğini söyleyemiyoruz.

Geçtiğimiz on ay içerisinde, 55 inci Hükümet döneminde, özürlülerimizin yaşamlarının kolaylaştırılması, onların yaşamımıza aktif olarak katılan, toplumumuzun her alanında yer alan, çalışabilen, üretken ve kendi kendine yeten insanlar olarak topluma kazandırılmaları için çok önemli çalışmalar yapılmıştır.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; geçtiğimiz on ay içerisinde, bize göre yapılan en önemli iş, özürlülerle ilgili, toplumumuzda geniş bir farkındalık, duyarlılık yaratılmasıdır. Biz, her zaman, özürlüler sorununun büyük bir sorun olduğunu, toplumsal bir sorun olduğunu, çözümün de ancak devlet ve kamu ile toplumun bütün kesimlerinin ve sivil toplum örgütlerinin işbirliği sayesinde olacağını savunduk. Yaptığımız çalışmalarda, sivil toplum örgütlerinin, kuruluşlarının katkılarından yararlanmaya çalıştık; sivil toplum örgütlerinin, bu alanda yaptıkları çalışmalara her türlü katkıyı vermeye çalıştık.

Bu dönemde, özürlülerle ilgili yapılan en önemli işlerden bir tanesi, özürlü sağlık raporu ve yönetmeliğinin yayımlanmış olmasıdır. Bildiğiniz gibi, özürlülerimiz, doğumlarından itibaren eğitimde, sağlık hizmetlerinden yararlanmada, askerlikte ve istihdamda özürlülüklerini tekrar tekrar kanıtlamak durumundaydılar. Özürlü raporu konusunda bir standart yoktu. Almış oldukları bir sağlık raporunu altı ay sonra, bir sene sonra yenilemek zorunda kalıyorlardı. Bir hastanenin, bir özürlümüzle ilgili vermiş olduğu özür oranı, başka bir hastanede daha farklı olabiliyordu; bir hastanemiz yüzde 80 özür oranı verirken, başka bir hastane yüzde 60 verebiliyordu.

Bütün bu olumsuzlukları gidermek ve kargaşayı önlemek üzere Çalışma Bakanlığımız ve Sağlık Bakanlığıyla birlikte yapmış olduğum çalışmalar neticesinde özürlü sağlık raporu yönetmeliği hazırlanarak, özürlü sağlık raporu verilmesi işi bir standarda kavuşturulmuş, 18.3.1998 günü Resmî Gazetede yayımlanmış; bugün için 40 ilimizde, 70 SSK hastanesi, devlet hastanesi ve üniversite hastanesinde sağlık raporu verilmeye başlanılmıştır.

Bunun bir sonraki aşaması olarak, yine, özürlülerimizin kamu hizmetlerinden yararlanmada nüfus cüzdanı gibi hayatı boyunca kullanabilecekleri bir kimlik kartına kavuşturulması için çalışmalarımız son aşamasındadır; şu anda Bakanlar Kurulunca değerlendirilmektedir. Çok yakın bir zamanda özürlük kimlik kartı yönetmeliği yayımlanacaktır ve özürlülerimize nüfus cüzdanı gibi verilecek kimlik kartıyla, özürlümüz, kimliğini, özür oranını ve özür durumunu kanıtlayabilecek ve bu belgeyle, bütün kamu hizmetlerinden yaşamı boyunca yararlanma imkânı sağlanmış olacaktır.

Sayın Başkan, Yüce Meclisin değerli üyeleri; biraz önce, özürlülerimizin çok sayıda sorunu olduğunu söyledim; tabiî ki, bütün bu sorunların temelinde, eğitim sorunları, eğitim hizmetlerinin yetersizliği yatmaktadır. Özürlülerimizle ilgili eğitim kurumlarının geliştirilmesi ve bu eğitim ve rehabilitasyon kurumlarında hizmet verecek uzmanların, elemanların yetiştirilmesi için, Millî Eğitim Bakanlığı ve Yüksek Öğretim Kuruluyla yaptığımız görüşmeler neticesinde, çalışmalar başlatılmıştır. Umuyorum, 1998-1999 öğretim yılı içerisinde, hem Millî Eğitim Bakanlığımızın özürlülere hizmet veren okul sayısı artırılmış olacaktır hem de Yüksek Öğretim Kurulumuz, üniversitelerimizde ve fakültelerimizde, eğitim fakültelerimizde özürlülerle ilgili derslere ağırlık verecektir; ayrıca, özel eğitim fakülteleri açılmış olacaktır.

Sayın Başkan, Yüce Meclisin değerli üyeleri; özürlülerimiz de, diğer insanlarımız gibi, çalışmak, üretmek, kendi kendilerine yeten, başkalarına muhtaç olmadan yaşayabilen insanlar olmak istiyor dedik. Tabiî ki, bunun temelinde, özürlülerimizin istihdam sorunu yatmaktadır. Bilindiği gibi, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda ve 1475 sayılı İş Kanununda, kamu kurumlarının yüzde 2 özürlü çalıştırma zorunluluğu vardır. Biz, göreve geldikten sonra, yüzde 2 olan; ama, fiiliyatta ancak yüzde 0,7 olarak uygulanmakta olan özürlü kontenjanlarının doldurulması için bir genelge yayımlayarak, bütün kamu kurumlarının bu yasal zorunluluğu yerine getirmelerini istedik. Memnuniyetle görüyoruz ki, son üç ayda, çok sayıda kamu kurumumuz, özürlülerle ilgili sınavlar açmışlardır ve özürlü istihdamında büyük artışlar olmuştur. Bu istihdam sorununu, Özürlüler İdaresi Başkanlığımızla bizzat takip etmekteyiz. Ayrıca, 1475 sayılı İş Kanununda -bilindiği gibi, yine 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda da aynı ceza geçerli- özürlü çalıştırmamanın cezası, aylık 500 bin liraydı; bu, 1986'da çıkmıştı, 1986'da ilk çıktığı zaman, asgari ücretin dört katı idi, o zaman asgari ücret 125 bin lira iken, özürlü çalıştırmamanın cezası hem kamu kurumlarına, hem özel sektöre 500 bin lira idi, şu anda asgari ücret 35 milyon lira, ceza 500 bin lirada kalmış; yani, asgari ücretin yetmişte biri seviyesine düşmüş ve caydırıcı özelliğini tamamıyla kaybetmiş. Bu konuda, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımızca bir yasa değişikliği yapıldı ve şu anda Türkiye Büyük Millet Meclisi Sağlık İşleri Komisyonundan çıkarak Parlamento gündemine girmiş durumda. Bu yeni değişikliğe göre, 1475 sayılı İş Kanununun 25 inci maddesindeki 500 bin liralık ceza 70 milyon liraya çıkarılıyor. Ayrıca, bu tabiî çok önemli, geçmişte özürlü çalıştırmamayla ilgili bu cezalar toplanarak Hazineye gelir kaydediliyordu, biz, yeni değişiklikle bu toplanan cezaların İş ve İşçi Bulma Kurumunda özürlülerin rehabilitasyonu için, özürlülerin istihdamı için kullanılmasını öngörmüş oluyoruz.

Yaptığımız ilk hesaplamalara göre yıllık 4,5 - 5 trilyon lira, bu kanunun çıkışından itibaren özürlülerimizin rehabilitasyonunda ve istihdamında kullanılacaktır. Bu tasarıya da, bütün değerli milletvekili arkadaşlarımızın Parlamentoda destek vereceklerine inanmaktayım.

Ayrıca, istihdam konusunda, özürlülerimizin kendi kendine iş yapmaları konusunda illerimizdeki ve ilçelerimizdeki sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarımızca hazırlanan istihdam projelerine katkıda bulunmaktayız, destekte bulunmaktayız; o şekilde, özürlü istihdamı yaratmaya çalışmaktayız. Size bir örnek olarak vermek istiyorum. Göreve geldiğimiz ilk iki ay içerisinde Amasya Valimizle birlikte, Amasya'da özürlülerle ilgili bir proje başlattık ve şu anda bu projeye 25 milyar lira harcadık, Amasya'da, 42 özürlümüz, yara bandı, sargı bezi ve diğer sağlık gereçleri, galoş üretiyor ve Ürdün'e ihracat yapılıyor. 42 özürlümüze 25 milyar liraya bu şekilde istihdam sağlamış bulunuyoruz. Ayrıca, yine, illerimizden ve ilçelerimizden gelen özürlülerin istihdamına yönelik, küçük tezgâhlar, makineler alarak, onları, üretken hale getirmeye çalışıyoruz.

Yine, sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarımızdan... Burada, özellikle bunu belirtmek istiyorum, zira, çok sayıda yurttaşımız, devletin kendileri için öngördüğü yardımlardan, sosyal desteklerden ne şekilde yararlanacağını tam olarak bilmiyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Devam buyurun Sayın Bakan.

DEVLET BAKANI HASAN GEMİCİ (Devamla) – Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu, özürlülerimizin her türlü araç gereç ihtiyacını hiç bekletmeksizin karşılıyor.

Ayrıca, özürlü yüksekokul öğrencilerimize, karşılıksız eğitim bursu olarak, aylık 8 milyon Türk Lirası vermekteyiz. Bugün için, 1 500'e yakın özürlü öğrencimiz bu bursumuzdan yararlanmaktadır.

Ayrıca, yine, özürlü yüksekokul öğrencilerimizin, eğitim araç gereçlerini de, fonumuzdan karşılamaktayız.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bilindiği gibi, özürlülerimizin toplumsal yaşama katılmalarında en büyük engel, kentlerimizin ve yapılarımızın, kamu binalarımızın özürlülerin kullanımına uygun olmamasıdır. Bu konuda, Türk Standartları Enstitüsüyle yapmış olduğumuz çalışmalar sonuçlanmak üzeredir. Buna göre, Bayındırlık Bakanlığımız bir yönetmelik yayımlayarak, bu yıl içerisinde, Türkiye genelinde uygulamaya başlanacaktır.

Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; ülkemizdeki özürlü sayısından konuşmamın başında söz ettim; ancak, başta eğitimsizlik, akraba evlilikleri, iş ve ev kazaları ve özellikle trafik kazalarıyla, her geçen gün özürlü sayımız biraz daha artmaktadır. Biz, bir taraftan mevcut özürlülerimizin sorunlarına çare bulmaya çalışırken, diğer taraftan da, özürlülüğü önleyici, koruyucu çalışmalara da ağırlık vermekteyiz.

Son olarak şunu söylemek istiyorum: Bildiğiniz gibi, geçtiğimiz yıllarda, özürlülerle ilgili yapılan çalışmalar, ayrı ayrı bakanlıkların, ayrı ayrı genel müdürlüklerine bağlıydı, çalışmalar birbirinden kopuktu, verimsizdi. Biz, 55 inci Hükümetin kurulmasıyla birlikte, Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığını, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonunu ve Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumunu aynı bakanlığa bağlayarak, bu konuda bir koordinasyon imkânı sağladık. Ben, bu kuruluşlardan sorumlu Devlet Bakanı olarak, bunun son derece isabetli bir karar olduğunu düşünmekteyim.

Özürlüler İdaresi Başkanlığımız, kamudaki ve toplumdaki özürlülerle ilgili yapılan bütün çalışmaları koordine ediyor, izliyor, yönlendirmeye çalışıyor, planlamaya alışıyor. Şimdi, bunun somut sonuçlarını almaya başladık, önümüzdeki günlerde çok daha ciddî sonuçlarını alacağımızı düşünmekteyim.

Ayrıca, bu yıl içerisinde özürlülerimizle ilgili 3 Aralık Dünya Özürlüler Gününde, özürlülerin sorunlarının tartışılacağı ve özürlülerle ilgili ulusal politikaların belirleneceği bir özürlüler şûrası çalışmalarımız devam ediyor; yarın bunun ilk toplantısını yapacağız.

Son olarak şunu söylemek istiyorum; ülkemizdeki özürlülerimizin yaşamlarını kolaylaştırmak, özürlülerimizin ve özürlü ailelerimizin bugünkü sıkıntılarını aşmak için 55 inci Hükümet olarak ve konudan sorumlu Devlet Bakanlığı olarak elimizden gelen her türlü çabayı göstermekteyiz.

Sayın Milletvekilimize, Özürlüler Haftasında böyle bir konuyu gündeme getirdikleri için tekrar teşekür ediyor, saygılar sunuyorum. (DSP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Gündemdışı konuşmayı cevaplayan Devlet Bakanı Sayın Hasan Gemici'ye teşekkür ediyorum.

Özürlüler Haftası münasebetiyle, ben de, içinde bulundukları zor koşullara rağmen, ülkemize katkılarını sürdüren özürlü vatandaşlarıma, Türkiye Büyük Millet Meclisi adına teşekkür ediyorum; bundan sonraki çalışmalarında başarılar diliyorum.

2. – İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Meclis gündeminde sırada bekleyen dokunulmazlık dosyalarına ilişkin gündemdışı konuşması

BAŞKAN – Değerli arkadaşlarım, ikinci gündemdışı söz alan konuşmacı, İstanbul Milletvekili Sayın Halit Dumankaya.

Sayın Dumankaya, Meclis gündeminde sırada bekleyen dokunulmazlık dosyalarıyla ilgili olarak gündemdışı söz istemiştir.

Buyurun Sayın Dumankaya.

Konuşma süreniz 5 dakikadır.

HALİT DUMANKAYA (İstanbul) – Sayın Başkan, muhterem milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Meclis gündemimizde 273 tane kanun tasarı ve teklifi beklemektedir. Bu 55 inci Hükümet, Türkiye'nin menfaatlarına olan, çok güzel kanun tasarılarını Meclise sevk etmiştir. (FP sıralarından "Bravo Dumankaya" sesleri) Bu kanun tasarıları, vergi reformudur, haller yasa tasarısıdır, yerel yönetimlerle ilgili yasa tasarısıdır, adalet reformudur, sosyal güvenlik reformudur ve böylece devam ediyor. Eğer, muhalefet, bu tasarıları engellemezse, bu tasarılar çıkacaktır. (FP sıralarından alkışlar [!])

Ancak, bana göre, bunlardan çok daha önemlisi, Meclis gündeminin ikinci sırasında ve son sıralarında bekleyen, milletvekillerinin dokunulmazlıklarıyla ilgili raporlardır.

Gündemin ikinci sırasında bekleyen, milletvekillerinin dokunulmazlığıyla ilgili, 83 üncü maddeyle ilgili teklifin birinci görüşmeleri yapılmış; ama, maalesef "oy vereceğiz" diyenlerin oy vermemesi neticesinde, 300 oy alınmıştır. Eğer, ikinci görüşme de bu şekilde devam ederse, bu, kanunlaşmayacak, bir sene sonraya ertelenecektir.

Bunun dışında, 55 inci Hükümetin kurulduğu günden beri, Meclis komisyonları çalıştırılmış, Meclis komisyonlarının tozlu raflarında bekleyen milletvekilliği dokunulmazlıkları incelenmiştir; hafif suçlu görülenler devre sonuna ertelenmiş; ama, Komisyonca ağır suçlu görülenler veya o şekilde karar verilenlerden 28 tanesi Meclis gündemine indirilmiştir. Komisyonlar görevini yapmıştır, kendilerine teşekkür ediyorum; ama, bugün, bu dosyalar, Meclisimizin gündeminde beklemektedir ve bu, gündemde bekleyen dosyalardan bazılarının milletvekilleri rahatsızdır. Bunlar, dokunulmazlığım bir an evvel kaldırılsın; ben, mahkemeye gideyim, hesabımı vereyim diyor; ama, bazılarında da, milletvekilleri, aman dokunulmazlığım kaldırılmasın, eğer kaldırılırsa, ben, mahkemeye giderim, bu hesabı veremem diyor.

İşte bir milletvekiliyle ilgili 8 dokunulmazlık dosyası Meclisin gündeminde beklemektedir. Toplu suçtur. Her dosyada irtikâp, yüz kızartıcı suçlar vardır. Toplu bir davadır. Davaları hâkim görememektedir; çünkü, davalı olan kişiler "bize genel müdür emir verdi; dolayısıyla, biz, onun yazılı ve telefonla verdiği emri yerine getirdik" diyor. Hâkim karar veremiyor, davaları erteliyor. Korkarım ki, bu şekilde, bu davalar da müruruzamana uğrayacak. O nedenle, Meclisimizin gündeminde bulunan bu kararların, behemehal, bu Meclis tarafından onaylanması gerekiyor.

Yirmi gün evvel Meclis Başkanlığına müracaat ettim, Danışma Kurulunda olan bütün grup başkanvekillerine müracaat ettim, Başkanlık Divanı üyelerine müracaat ettim. Bu Meclisi bu töhmet altından kurtarın, bir günü buna tahsis edelim; bu dokunulmazlık dosyalarını, bu Meclisin gündeminden kaldıralım. Kaldıralım; çünkü, milletvekilleri üzerinde büyük baskılar vardır. Nedir bu baskılar; 3 köşe yazarı televizyonlara gidiyor ve bu televizyonlarda milletvekillerine hücum ediyor. Milletvekilleri üzerindeki bu ağır baskıyı kaldıracağız.

Bakınız, o gün, televizyon kanallarında haberlerde ilk sıralarda, Meclisteki telefonlarla en çok konuşan milletvekilleri veriliyor. Ne diyor; milletvekillerinin ödenmeyen telefon borçları. Halbuki, bu Meclisin telefonları, Meclisin üzerine kayıtlıdır...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Dumankaya, konuşmanızı tamamlayın.

HALİT DUMANKAYA (Devamla) – Konuşmalar, PTT tarafından Meclis Başkanlığına bildirilir; Meclis Başkanı, tahakkuk eden bu borçları personel dairesine bildirir ve milletvekillerinin maaşlarından bu borçlar kesilir.

Hal böyle iken, televizyonlarda, milletvekilleri aleyhine yayınlar yapılıyor. Bunun üzerine, bütün televizyon kanallarına, bütün basın kuruluşlarına bir basın bildirisi gönderdiğim halde, sadece Anadolu Ajansı bunu yayımladı. Meclis Başkanımız basın toplantısı yaptı aynı gün "Mecliste hiçbir milletvekilinin telefon borcu yoktur" dedi. Bunu, sadece TRT verdi.

O nedenle, bu olaylara karışmış milletvekillerinin dokunulmazlıklarını kaldırmalıyız, onları bağımsız yargı organlarına göndermeliyiz ve milletvekilleri üzerindeki bu baskıları ortadan kaldırmalıyız.

Bu duygularla, hepinize saygılar ve sevgiler sunuyorum. (ANAP, FP ve DSP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – İstanbul Milletvekili Sayın Halit Dumankaya'ya teşekkür ediyorum.

3. – Erzurum Milletvekili Aslan Polat’ın, sekiz yıllık zorunlu eğitim kapsamında yapılacak okul inşaatlarının ihale şartlarına ilişkin gündemdışı konuşması ve Millî Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay’ın cevabı

BAŞKAN – Bugünkü gündemdışı son konuşma, sekiz yıllık zorunlu eğitim kapsamında yapılacak okul inşaatlarının ihale esasları konusunda, Erzurum Milletvekili Sayın Aslan Polat tarafından yapılacaktır.

Buyurun Sayın Polat. (FP sıralarından alkışlar)

Sayın Polat, konuşma süreniz 5 dakikadır.

ASLAN POLAT (Erzurum) – Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlarım.

Sekiz yıllık zorunlu eğitim kapsamında yapılacak okul inşaatlarının yapım ve ihale şartlarını düzenleyen 4306 sayılı Kanunla ilgili olarak, 6.5.1998 günü, Türkiye Büyük Millet Meclisinde, gündemdışı bir konuşma yaparak, konu hakkındaki düşüncelerimizin bir kısmını dile getirmiştik. Gerek konunun önemi dolayısıyla, gerekse İnşaat Mühendisleri Odası ve Türkiye İnşaat Müteahhitleri İşveren Sendikasının konuyla ilgili olarak tarafımıza yaptıkları değerlendirmeler ışığında, konuyu, tekrar huzurunuza getirmek lüzumunu hissettim.

6 Mayıs 1998 günü belirttiğimiz;

a) İşlerin azami 10 adedinin bakan onayıyla birleştirilebilmesi,

b) Yapım ihaleleri için üst bedel konulmaması,

c) Davet usulüyle ihale yapılmasının öne çıkarılması,

d) İşin başında yüzde 30 nakit avans verilmesi,

e) Kontrolluk hizmetlerinin Bayındırlık Bakanlığından alınarak, özel müşavirlik firmalarına verilmesi, konularına değinmiştik. Bugün ise, diğer konulara kısaca değinmek istiyorum.

1. 35 inci maddeyle, bu Kanuna göre yapılacak harcamalar vize ve tescilden muaf tutulmuştur. Şimdi, vize ve tescil olayı bir denetim mekanizması olduğuna göre, yapılacak bu ihaleleri Maliye Bakanlığı ve Sayıştay denetiminden kaçırmanın hangi makul gerekçesi vardır?

2. 1993'ten 1997 yılına kadar, beş yıl üst üste, her yıl, birinci kademe inşaatlar için, 1997 fiyatlarıyla 400 milyar, 1998 fiyatlarıyla 692 milyar Türk Liralık inşaat geliri; ikinci kademe için 1 trilyon 384 milyar Türk Lirası, üçüncü kademe için 2 trilyon 768 milyar lira inşaat gelirini, hem de beş yıl üst üste yapmış olma şartını, ilerisi gerisi birer ilköğretim okulu inşaatı için aramanın hangi makul gerekçesi vardır?

Ayrıca, son yıllarda, inşaatlara yıllık ödeneklerinin ancak yüzde 10 veya yüzde 20'si konularak, ödenek yokluğundan işler uzamış, keşif olarak bu işlerden çok daha büyüğüne sahip müteahhitler bu gelirleri tutturamayıp, bu ihalelere giremeyecek duruma düşmüşlerdir.

3. Yine, birinci kademe inşaatlar için 15 bin metrekare, üçüncü kademe inşaatlar için 45 bin metrekare kapalı inşaat alanı olan iş bitirmenin gerekçesi nedir?

Netice olarak, bunların herbiri, ortalama 3 500 metrekare olan ilköğretim okulları ve yatılı bölge okullarıdır.

4. Özkaynak / toplam aktivite oranında, özkaynağı öne çıkarıyorsunuz; o zaman, niye müteahhit işi alınca keşfin yüzde 30'u kadar nakit avans ödüyorsunuz? Sizin tercihli müteahhitleriniz önemli ölçüde özkaynak sahibi ise, bu avans neyin nesi?

Ayrıca, şu an, siz iki tip ihale yapıyorsunuz; biri, illerde 2886 sayılı Kanuna tabi yöresel ihaleler; diğeri, 4306'ya göre merkezden yapılan ihaleler. Yöresel ihalelerde avans yok, merkezî ihalelerde avans var. Fark niye; yöresel müteahhitler davetli müteahhit değil de onun için mi?

5. Kârlılık oranıyla yüzde 8 ve üzerinde kâr eden firmalara şans tanıyorsunuz. Birisi daha az kâr, fakat daha büyük ciroyla çalışmış ise cezalandırıyorsunuz. İşte, tam holdingci ve tekelci bir zihniyet.

6. Bir firmanın bu işlere girebilmesi için, bu ihalelerden en az altı ay önce, bir inşaat mühendisi, bir elektrik mühendisi, bir makine mühendisi çalıştırıyor olması istenmektedir. Şimdi ise, işe talip müteahhit firma ile sizin karşılıklı sorumluluğunuz iş alınınca başlıyor; onun için, siz, firmalardan taahhüt alındıktan sonra, işlerinizin başında olmasını arzu ettiğiniz teknik personeli istersiniz, o da getirmek zorundadır. Yok, işi almadan altı ay önce, ben şu mühendisleri de istiyordum derseniz, biz bunun makul bir gerekçesini bulamıyoruz; lütfen, izah ederseniz memnun oluruz.

6 Mayıs 1998 tarihinde yaptığım konuşmaya cevap verirken Sayın Bakan "ihtisas kuruluşlarıyla temasım var; meslek kuruluşları bu ilan edilenleri okudular, değerlendirdiler ve varsa görüşlerini bildirirler" şeklinde ifadede bulundunuz. Bunun üzerine, ben, inşaat mühendisleri odasına, Türkiye İnşaat Müteahhitleri İşveren Sendikasına yazıyla başvurarak, kendilerinden görüş alıp almadığınızı sordum. İnşaat mühendisleri odası genel sekreteri Fikri Kaya imzasıyla, 8 Mayıs 1998 tarihinde gönderdikleri cevapla, aynen "Millî Eğitim Bakanlığı bu konuda odamızdan görüş istemediği gibi, bu yasaya ilişkin görüşlerimizi Sayın Bakana iletmek için ısrarlı randevu taleplerimize de yanıt alınamamıştır. Hatta, müşavirlik ve kontrolörk hizmetleriyle ilgili firma seçimlerinden bilgi almak için, daire başkanları telefonlarımıza çıkmamış ve yanıtsız bırakmışlardır" demişlerdir.

Şimdi, çok açık soruyorum: En büyük inşaat mühendisleri grubu olan bu meslek grubuyla görüşmekten ve bilgi vermekten sizi alıkoyan nedir? Niçin, daire başkanlarınız, firma seçimi hakkında sorulan sorulara cevap vermemek için telefonlara dahi çıkmamışlardır? Bir şeyler mi saklanmaktadır? Lütfen, çok açık cevap veriniz.

TİM-SE Sendikası yetkilileri, davet usulü işlerin birleştirilmesi, bayındırlık teşkilatının dışlanmasına karşı olup, hiçbir fiyat farkı istemeden, dört ay içinde, işleri, 54 milyon Türk Lirası/metrekareden teslime hazır olduklarını, bu fiyatların Marmara Bölgesi için olduğunu, diğer yörelerde bu fiyatlardan yüzde 20'ye kadar tenzilat yapabileceklerini beyan etmişlerdir.

Netice olarak, halktan, sigorta primi öderken, tapuya girerken, sigara içerken topladığınız trilyonları birkaç holdinge değil de, halka yansıtmak istiyorsanız, küçük ve orta boy müteahhit firmaları dışlayıp, tamamen holdingleşmiş firmalara göre hazırlanan Maliye, Sayıştay ve Bayındırlık Bakanlığı denetimi dışında tutulan, özel müşavir firmaların gözetiminde olan bu çok özel mi özel 4306 sayılı Kanunu yürürlükten kaldırınız. Aksi halde, halk, bunun hesabını, sandıkta, sizden, çok acı bir şekilde sorar.

Hepinizi saygıyla selamlarım. (FP ve DYP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Gündemdışı konuşan Erzurum Milletvekili Sayın Aslan Polat'a, teşekkür ediyorum.

Gündemdışı konuşmaya, Hükümet adına, Millî Eğitim Bakanı Sayın Hikmet Uluğbay cevap vereceklerdir.

Buyurun Sayın Bakan. (DSP sıralarından alkışlar)

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI HİKMET ULUĞBAY (Ankara) – Teşekkürler Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Sayın Aslan Polat'a, sekiz yıllık zorunlu ilköğretim okullarının yapımı konusunda, yeniden, bana, bu kürsüden, sizlere ve bizleri televizyonlarının başında izleyen değerli vatandaşlarıma bilgi sunabilme fırsatını verdikleri için teşekkür ediyorum.

Vereceğim bilgileri grup grup sunacağım için, başlıklarını sunuyorum.

Önce müşavirlik hizmetleri: Bildiğiniz üzere, ülkemizde yapılan kamu inşaatlarının niteliklerinin bir süre sonra bozuk çıktığı, bundan dolayı da şikâyetlerin yer aldığı, bu bağlamda da Devlet İhale Yasasının değiştirilmesine yönelik olarak bütün partilerin çalışmaları vardır ve Meclis, bunu, bir an evvel düzeltme çalışması içindedir. İşte, 4306 sayılı Yasa, bu Mecliste görüşüldüğü vakit, Devlet İhale Yasasının dışında bu işleri düzenleyebilme yetkisini vermiştir. Bu çerçevede, bu yıl yaptırılacak okullar için müşavir mühendislik ve denetim firmaları için ihaleye çıkılmıştır. İhaleye çıkış tarihi 13 Mart 1998'dir ve Resmî Gazetede yayımlanmıştır. Son müracaat tarihi 13 Nisan 1998'dir, arada bir aylık süre vardır. Bu süre tamamlandığında, 14 Nisan günü, basın ve televizyon kuruluşlarının önünde, verilen teklifler açılmıştır, tespit yapılmıştır, tutanaklar tutulmuştur. 21 Nisan günü de, yine basın ve televizyon kuruluşlarının önünde teklifler açılmış ve kamuoyunun öne bu bilgiler konulmuştur.

KAHRAMAN EMMİOĞLU (Gaziantep) – Şartname...

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI HİKMET ULUĞBAY (Devamla) – Dinleyin beyefendi, dinleyin.

Türkiye'de yapılacak inşaatların denetimini yapabilmek için, Türkiye genelinde, bu haritada gördüğünüz üzere 4 bölgeye bölünmüş ve bu çerçevede 4 bölge için 15 kuruluş teklif vermiş ve değerlendirme esası çerçevesinde 9 kuruluş yeterlik almıştır. Sonuçta, birinci bölge dediğimiz bölgede, Marmara havzasında, 86 projeyle ilgili yaklaşık 569 900 metrekare inşaatın denetimi için 13 ilde, 825 milyar liralık teklif alınmıştır. İkinci bölge, Akdeniz bölgesinde, 73 projeyle ilgili 464 600 metrekare inşaatın denetimi için 17 ilde, 399 milyar liralık teklif alınmıştır. Üçüncü bölge, Güneydoğu Anadolu Bölgesinde, 99 projeyle ilgili 635 bin metrekare inşaatın denetimi için 14 ilde, 1 trilyon 810 milyar liralık teklif alınmıştır. Dördüncü bölgede -gördüğünüz şu tüm alan- 101 projeyle ilgili 549 800 metrekare inşaatın denetimi için 36 ilde, 2 trilyon liralık teklif alınmıştır. Alınan bu tekliflerden özellikle dördüncü bölge için verilen teklif çok yüksek bulunduğu için pazarlık esasına geçilmiştir, yarından itibaren pazarlık başlayacaktır. Bu bölgelerde, biraz evvel ifade ettiğim gibi, 101 trilyon lira yaklaşık maliyetli 359 okul yapılacaktır ve toplam inşaat metrekaresi 2 219 800 metrekaredir ve bu 359 okulun 10 tanesi yatılı ilköğretim bölge okulu, 4 tanesi de pansiyonlu ilköğretim bölge okuludur. Bu müteahhitlik ve müşavirlik firmalarına yapılacak ödemeler, fiilen denetledikleri metrekare esası üzerinden olacaktır. Yani, bunlar, bu kadar metrekareden teklif vermişlerdir, otomatik olarak o parayı alacaklar demek değildir; ne kadarını denetliyorlarsa, fiilen ne kadarı yapılıyorsa, onun karşılığını alacaklardır. Dolayısıyla, 101 trilyon liraya 359 okul yapılacak ve bu şekilde denetlenecektir.

Müşavir kontrol firmaları, denetledikleri inşaat firmalarının yaptıkları inşaatın gizli ve açık ayıplarından 5 yıl süreyle müştereken ve müteselsilen sorumlu olacaklardır. Yani, artık, ülkemizde, bir kamu inşaatı yapıldığı vakit, yapan müteahhitle beraber, onu denetleyen, ilk defa birlikte 5 sene süreyle gizli ve açık ayıbından sorumlu olacaklardır.

ASLAN POLAT (Erzurum) – Müteahhit 10 yıl sorumlu...

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI HİKMET ULUĞBAY (Devamla) – Dinleyin efendim!

Artı, bu inşaatları yaparken, aynı zamanda, bu inşaatların, sigorta edilmesini istemiştik; ancak, Türkiye Cumhuriyetindeki sigorta şirketleri, bu tür inşaatları sigorta edecek hazırlıklarının olmadığını ifade ettiler. Millî Reasürans Anonim Şirketi, yurtdışı sigortalarla da görüşmek suretiyle, yurtdışı ve ulusal sigorta şirketlerinin böyle bir şeyi sigorta edip edemeyeceklerini araştırdılar; maalesef, bu olanak da sağlanamadı.

Şimdi gelelim inşaat işlerine: 4306 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesi, sekiz yıllık ilköğretim okullarına ait yeni inşaatların Devlet İhale Kanunu kapsamı dışında yapılmasına izin vermiş ve yine vize şartlarını da kaldırmıştır. Yani, bu Meclisten çıkan kanunla bu imkânlar, bu Meclis tarafından farklı bir inşaat yaklaşımı izlensin diye yetki verilmiştir.

ASLAN POLAT (Erzurum) – Yeni çıktı ama...

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI HİKMET ULUĞBAY (Devamla) – Efendim, Yüce Meclisin takdiridir.

Bu çerçevede 4306 sayılı Kanun kapsamında yapılacak harcamalara uygulanacak ihale usul ve esasları Millî Eğitim Bakanlığı ve Maliye Bakanlığınca birlikte düzenlenmiş ve kamuoyuna açıklanmıştır. İhalelere ilişkin usul ve esaslar belirlenirken, Bayındırlık ve İskân Bakanlığı, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği...

ASLAN POLAT (Erzurum) – İnşaat mühendisleri itiraz ediyor; ben alamadım diyor.

MİLLî EĞİTİM BAKANI HİKMET ULUĞBAY (Devamla) – Beyefendi, yazı burada...

ASLAN POLAT (Erzurum) – Bizim de burada...

BAŞKAN – Karşılıklı konuşmayalım efendim.

MİLLî EĞİTİM BAKANI HİKMET ULUĞBAY (Devamla) – Maliye Bakanlığından gönderilen yazı burada; Bayındırlık Bakanlığından gönderilen yazı burada; toplantıya katılanların imzaları burada; bunların hepsini size vereceğim bu kürsüden inerken.

ASLAN POLAT (Erzurum) – Ben de bunu size göndereceğim.

MİLLî EĞİTİM BAKANI HİKMET ULUĞBAY (Devamla) – Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği, Türkiye İnşaat Müteahhitleri İşveren Sendikası, İnşaat ve Tesisat Müteahhitleri İşveren Sendikası, Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Türk Müşavir Mühendisler ve Mimarlar Birliğiyle temas edilmiş ve görüşleri çalışmalarımızda değerlendirilmiştir. Müteahhit firmaların önseçiminin şartnamesi Resmî Gazetede 22 Nisanda ilan edilmiştir, son müracaat tarihi bugündür; 12 Mayıs ve ben bu konuşma hazırlığını bitirdiğim saat 14.00'e kadar 245 tane kuruluş 100 milyon lira şartname bedelini ödeyerek şartnameyi satın almıştır ve şu anda teklifleri kabul edilmektedir.

Bana bir kamu ihalesi gösterin ki, 245 tane -ki tahmin ediyorum akşam üstü bu 250'yi aşacaktır- firma başvursun ön yeterlik için!.. İlk defa böyle bir boyutta, bu kadar açıklıkla yapılıyor bu işler.

Başvuran firmaların yeterlik alabilmeleri için 100 puan üzerinden 80 puan almaları gerekmektedir. Puanlamanın esasları şuna göredir: İş deneyimi 70 puan; yıllık inşaat gelirleri 30 puan; yıllık inşaat gelirlerinin -son yıllarının- ortalaması 400 milyar lira... 400 milyar lira demek, üç tane 16 sınıflık ilköğretim okulunu bitirebilmiş olmak... Yani, devletin trilyonlarını harcayacağız, arayacağımız müteahhitin üç tane ilkokulu bitirip bitirmediğini araştırmayacağız; bunu mu istiyorsunuz?!

ASLAN POLAT (Erzurum) – Sayın Bakan, 2,5 trilyon...

MİLLî EĞİTİM BAKANI HİKMET ULUĞBAY (Devamla) – Dinleyin, ben sizi dinledim, dinleyin...

İki; dört beş okulu ihale edeceğimiz müteahhit firmadan üç dört tane okulu bitirmiş olma şartını aramayacak mıyız? Un ticareti yaparken, arada bir okul inşaatı veya ev inşaatı yapıyorum diyene de mi inşaat vereceğiz? Bu değerler hesaplanırken, geçmiş yıllara ait bitirdikleri işlerin gelirlerinin bugünkü değere irca edilmesi için, Bayındırlık Bakanlığının ilan ettiği değerler kullanılacaktır; dolayısıyla, bugünkü fiyatlardır bunlar.

ASLAN POLAT (Erzurum) – Hayır, o da 1997'dir, 1998 değil Sayın Bakan.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI HİKMET ULUĞBAY (Devamla) – Evet, 1997'dir.

Niçin müteahhitlik karnesi değil de, bunlar alındı; çünkü, müteahhitlik karnesinin ticareti yapılabiliyor. Müteahhitlik karnesini on sene evvel alıyorsunuz, on sene iş yapmıyorsunuz; ondan sonra, ben, devlet kapısından iş alacağım diyorsunuz; işte bunların önü kapanmıştır (DSP sıralarından alkışlar) Karne verilirken, o karnenin arkasında aranacak değerleri, karnenin kullanıldığı safhada kimse aramıyor o karnenin sahibi gerçekten o kadar iş yapıyor mu diye. Biz ne yapıyoruz; biz diyoruz ki, kardeşim, senin karnene değil, yaptığın işe bakarım, yaptığın işi bana kanıtla. Nedir; yılda 400 milyar liralık iş yapıyorum; getir belgeni, kanıtla.

ASLAN POLAT (Erzurum) – Beş yıl üst üste...

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI HİKMET ULUĞBAY (Devamla) – Beş yıllık ortalamadır, her yılın ortalaması bu.

Artı, 7 500 metrekare iş bitirmiş ol diyoruz. 7 500 metrekare, iki tane ilkokulu bitirmiş olma şartıdır. Siz diyorsunuz ki, iş bitirdiğini arama kardeşim, kim başvurursa ver. Biz bunu yapmıyoruz kardeşim; çünkü, halkın vergisini harcıyoruz, halkın vergisini harcamanın da sorumluluğuyla davranıyoruz; çünkü, sağlıklı bir kontrol yapabilmek için. Böylece, iş yapmaya...

ASLAN POLAT (Erzurum) – Bayındırlık Bakanlığı orada duruyor, 5 trilyon niye veriyorsunuz...

BAŞKAN – Sayın Polat, siz biraz önce konuştunuz efendim, söz hakkını kullandınız...

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI HİKMET ULUĞBAY (Devamla) – Yıllık bilançoda kullanılan değerler şunu gösteriyor: Bir müteahhit, 400 milyar liralık, 800 milyar liralık iş yapıyorsa, evvela defterine yazacak, cirosu olarak göreceğiz. Defterine yazdığı için, vergisini ödeyecek. Kayıtdışı kalmamış insana iş verelim diyoruz. Niye; halkın parasını harcıyoruz. Hepiniz, kayıtdışı ekonomiden şikâyetçi değil misiniz; buyur kardeşim, varsa kaydın gel, devletin işini al diyoruz. Kara ekonomiye mi sahip çıkacağız, kayıt içindeki ekonomiye mi sahip çıkacağız; bu konuda tercihinizi yapın.

ASLAN POLAT (Erzurum) – Sayın Bakanım, resmî inşaatı nasıl inkâr edeceksiniz, aldığınız hakediş resmen devlette var.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI HİKMET ULUĞBAY (Devamla) – Artı, harcadığımız paraların içerisinde, vergi paralarını harcadığımız kadar...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Devam edin Sayın Bakan; konuşmanızı tamamlayın efendim.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI HİKMET ULUĞBAY (Devamla) – ...60 bin lira bağışta bulunan vatandaşın parasını harcıyoruz. O vatandaş o akşam evine iki ekmek götürmedi, 8 yıllık reforma katkıda bulunayım diye bağışta bulundu; onun da sorumluluğunun bilincindeyiz.

Ayrıca, bu koyduğumuz kriterleri bir müteahhit tek başına sağlayamıyorsa, ne yapacağız; demişiz ki, kardeşim, sen, başka müteahhitlerle bir araya gelip, konsorsiyum kurabilirsin, hepinizin yaptığı işleri birlikte değerlendiririm, eğer, bu değeri tutuyorsa, sen de gir bu ihaleye teklif ver. Yani, kimsenin önüne geçmemişiz, kendi başına yetemiyorsan, güvendiğin arkadaşlarınla bir araya gel, birlikte teklif ver demişiz. Dolayısıyla, kimsenin önü kesilmiş değil. O nedenle, yapılan düzenleme, kayıt içinde olan ve devlete vergisini ödeyen müteahhitlerin, devletin vergileriyle iş almasına zemin hazırlayan bir düzenlemedir. İş yapıp, defterine kaydetmeyen ve kaydetmediği için de vergisini ödemeyen insanlara, biz, vergi paralarını peşkeş çekemeyiz. (DSP sıralarından alkışlar)

NACİ TERZİ (Erzincan) – Bu kadar yorma kendini; ver valilere, yapsınlar.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI HİKMET ULUĞBAY (Devamla) – Siz diyorsunuz ki, bu miktarları tutturamıyorum ve kimseyle de ortaklık kurmam, bana iş ver. Ben, o tür işadamlarına göre burada kural yazamam; çünkü, sizin namınıza devletin parasıyla iş görüyorum.

Benzeri iş bitirme; burada da, puanlamadan yararlanabilmek için, okul ve benzeri binalar; yani, konut, otel, motel, hastane, işhanı ve benzeri sosyal binalar yapmış olma şartı aranıyor. Ne deniliyor; eğer, sen gelip 15 bin metrekarelik bir okulun inşaatına talipsen, 7 500 metrekarelik iş bitirmiş ol ve bu da, son on yılın toplamıdır; yani, son on yılda, 7 500 metrekare iki tane okul bitirmemiş adama iş ver diyorsunuz.

KAHRAMAN EMMİOĞLU (Gaziantep) – Sayın Bakan, verin valilere yapsınlar; ne uğraşıyorsunuz.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI HİKMET ULUĞBAY (Devamla) – Aynı şekilde, diğer kademelerde de, 15 bin ilâ 45 bin metrekare arasında iş yapmak için talip olana da, son on yılda 15 bin metrekarelik iş bitirmiş ol diyorsunuz; yani, son on yılda beş tane okul bitirmiş ol veya otuz tane apartman yapmış ol diyorsunuz; bu şartları da koymayın diyorsunuz; sizin söylediğiniz bu.

KAHRAMAN EMMİOĞLU (Gaziantep) – Verin valiliğe de bitirin Sayın Bakanım; rahat edin...

MİLLî EĞİTİM BAKANI HİKMET ULUĞBAY (Devamla) – Üstelik, bu kadar işi bitirmesi için de, son on yıllık rakamları nazarı itibara alınıyor.

Bunun yanında, şimdiye kadar, ihalelerde, müteahhit, gidiyordu, bankadan bir mektup getiriyordu; o, onun malî yeterliliği için yeterdi.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MİLLî EĞİTİM BAKANI HİKMET ULUĞBAY (Devamla) – Bugün, bankadan yeterlilik mektubu almamış müteahhit yoktur.

Biz diyoruz ki: Kardeşim, benim, senin yapacağım işe güvenebilmem için, bu işi layıkıyla, zamanında bitirebilmen için, malî durumuna da 20 puan veriyorum.

20 puanı neye göre hesaplıyorum; diyorum ki: Özkaynak oranı; yani, işletmede kazandığın parayı işletmede tutuyorsan, kayıt dışında tutmuyorsan, bunun aktiflerine oranına göre 0 ilâ 7 puan alırsın.

Burada da gözettiğimiz, namuslu işadamı; devlete veya vatandaşa iş yapmış, bunu kayıtlarına geçirmiş, muhasebesinde, bilançosunda yer alıyor; ne kadar fazla kaydına geçiriyorsan, o kadar fazla puan alırsın diyoruz. Bunun neresi kötü Allahınızı severseniz?! Yani, kayıt dışında mı kalsın bütün bunlar?!

KAHRAMAN EMMİOĞLU (Gaziantep) – Mahallî idarelere verin Sayın Bakanım, mahallî idarelere verin.

MİLLî EĞİTİM BAKANI HİKMET ULUĞBAY (Devamla) – Kazandığını firmanın dışına çek, götür yat al, yazlık al, işinde tutma; bankadan borç al, onu da finansman maliyeti olarak okulun sırtına yükle, okulu 50 milyona mal edeceksen, 70 milyon liraya mal et; bunu mu diyorsunuz?..

ASLAN POLAT (Erzurum) – Yüzde 30 avansları niye veriyorsunuz?

MİLLî EĞİTİM BAKANI HİKMET ULUĞBAY (Devamla) – Bunları diyorsanız, siz iktidara geldiğinizde, işleri böyle verirsiniz. (DSP sıralarından alkışlar)

ASLAN POLAT (Erzurum) – Bakanım, yüzde 30 avansı niye veriyorsunuz?

MİLLî EĞİTİM BAKANI HİKMET ULUĞBAY (Devamla) – Yüzde 30 avansı verebilirim; vermem şart değil; işin durumuna göre, gerekirse... Tamam mı?.. Öyle yazılı, otomatik vereceksin diye bir şey yok; iş gerektiriyorsa, özkaynakları oranında...

ASLAN POLAT (Erzurum) – Bir kısmına verin, bir kısmına vermeyin; bu adalet mi?

MİLLî EĞİTİM BAKANI HİKMET ULUĞBAY (Devamla) – Yine, namuslu, işini yapan, ticaretten kazandığını, inşaattan kazandığını defterine, firmasına kaydeden, kâr, sermaye, yedek akçe olarak koyan insan ne kadar büyükse, bu işte o kadar puan alacak. Bunlardan hiçbirini koymamış; dışarıda tutmuyorum; sıfır puan diyorum. Ha, bunları düzgün koyduysan, 7 puan diyorum. Ha, diğer puanlarını da tutabiliyorsan, yine girersin; yani, namuslu işadamının, vergisini ödeyen, defterini muntazam tutan işadamının önü açıktır.

MEMDUH BÜYÜKKILIÇ (Kayseri) – Öbürleri ödemiyor mu; öbürleri namussuz mu?

ASLAN POLAT (Erzurum) – Peki, minderden niye kaçıyorsun Sayın Bakan?

MİLLî EĞİTİM BAKANI HİKMET ULUĞBAY (Devamla) – Kayıt dışında kalanlar, buradan daha düşük puan alacaktır; bunlar kurallar.

Aynı şekilde...

ASLAN POLAT (Erzurum) – Peki, niçin, niye muaf tutuyorsunuz? Maliye Bakanlığının nesinden kaçıyorsunuz?

MİLLî EĞİTİM BAKANI HİKMET ULUĞBAY (Devamla) – Dinlemesini lütfen öğrenin. Ben, sizi sabırla dinledim ve söz atmadım.

KAHRAMAN EMMİOĞLU (Gaziantep) – Sakin olun Sayın Bakan.

MİLLî EĞİTİM BAKANI HİKMET ULUĞBAY (Devamla) – Ben sakinim canım, ben sakinim... (FP sıralarından gülüşmeler)

Kârlılık oranı, net kârlılık artı satışlar; yani, bir adam iş yapıyor, net satışım bu kadar; ama, ben zarar ettim... Boyutu küçük, kâr etmemiş, bu işten de zarar edip yarıda bırakıp gidecekse, o çocukları eylül, ekim ayında sınıfa kim sokacak?

İşte, bunlara da değişik boyutlarıyla 0 ilâ 6 arasında puan verilecek.

Artı, biraz evvel Sayın Polat'ın altını çizdiği husus: Efendim, mühendisi, mimarı, makine mühendisi ve teknisyeninin olmasını arıyorsun. Ee, bu ihaleyi yaptığın ertesi gün kazmayı alıp, kazacak; eylül ekim ayında da sınıfa öğrenci girecek; üç ay, altı ay bunları topla mı diyeyim ben bu adama; seneye mi yapsın...

ASLAN POLAT (Erzurum) – Sayın Bakanım, Timse-İş Sendikası taahhüt ediyor; dört ayda bitirmeye hazırım diyor...

MİLLî EĞİTİM BAKANI HİKMET ULUĞBAY (Devamla) – Dinle... Dinle... Dinle... Bu iş senin bildiğin müteahhitlik işi değil.

Altı aydan beri çalıştırdığı teknik personelin; -yani, inşaat mühendisi, mimar, diğer teknisyenlerin de- bulundurduğu boyutuna göre organizasyon şemasını verecek, bunun için de en fazla 10 puan alacak. Ha, diyoruz ki, işte, banka teminat mektubu, müteahhit karnesi gibi soyut kavramlarla "sen en iyisin" diyeceğimize, ehliyetini ispat edebilene "gel, çocuklarımızın gireceği okulu sağlam, sağlıklı ve çabuk yap" diyoruz. Koyduğumuz kural bundan ibaret. Ha, bunların neresinde, bana gösterin, şu holdingi kayırıyorsunuz, bu holdingi kayırıyorsunuz, Ahmet'i kayırıyorsunuz, Mehmet'i kayırıyorsunuz... Yani, hukuk devleti, objektif kuralları koyabilmek ve objektif kuralları yansız uygulayabilmek demektir. İşte, biz, hukuk devleti olarak yansız kural koyuyoruz ve yansız da uygulayacağız.

Biraz evvel söylediğim gibi, bütün bu koşulları taşıyan -saat 14.00 itibariyle- 245 girişimci, başvurup 100 milyon lira ödemek suretiyle şartnameleri satın almıştır. Bu da, benim bildiğim kadarıyla, nadiren bu boyutta rekabetin olduğu bir ortamdır. İşte, rekabeti de böyle sağlıyoruz.

Artı "yerel müteahhitlere iş yok" diyorsunuz. Beyefendiler, daha önce de bu kürsüden açıkladım. Devam etmekte olan 15 pansiyonlu ilköğretim okulu, 63 yatılı ilköğretim bölge okulu -ki, 40'ı Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde yapılmaktadır- bu yıl...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Bakan, konuşmanızı tamamlayın efendim.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI HİKMET ULUĞBAY (Devamla) – Bunlar bu yıl bitirilecek; 76 trilyon lira harcanacak ve hizmete girecek. Artı, ona ek olarak da, 5 dersliği olanlara 3 derslik eklenmek suretiyle, çocuklarımıza hizmet götürmek için 42 trilyon lira harcanacak. Bunları topladığınız vakit 118 trilyon lira eder ki, bu, geçen sene yapılan ilköğretim yatırımlarının yedi katıdır. Yani, geçen sene tüm Türkiye'de yapılan ihalenin yedi katı bir harcama bedeli, şu anda, yerinde hizmet yapacak olan müteahhitlerimize verilmektedir. Gördüğünüz üzere, gizlimiz, açığımız, her şeyimiz ortada; her şey kamuoyunun önünde oynanıyor ve sergileniyor.

Kuralları -dediğim gibi- tartıştık, görüştük ve ilan ettik; o nedenle, vatandaşlarımız sizi de dinliyor, bizi de dinliyor; sizin yaptığınızı da görüyor, bizim yaptığımızı da görüyor; ona göre, hepimizin hakkında doğru kararı gelecek seçimlerde verecektir. (DSP sıralarından alkışlar)

ASLAN POLAT (Erzurum) – Biz bu işlerin takipçisi olacağız. (FP sıralarından "Şeffaf ihale yapın, şeffaf" sesleri)

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI HİKMET ULUĞBAY (Devamla) – Bundan daha şeffafı olmaz beyler. (FP sıralarından "Olur; yerinde yapın" sesleri)

KAHRAMAN EMMİOĞLU (Gaziantep) – Sayın Bakanım, siz şeffafsınız; ama, sisteminiz hatalı.

BAŞKAN – Gündemdışı konuşmayı cevaplayan Millî Eğitim Bakanı Sayın Hikmet Uluğbay'a teşekkür ediyorum.

Sayın milletvekilleri, böylece, gündemdışı konuşmalar tamamlanmıştır.

Cumhurbaşkanlığı tezkereleri vardır; okutuyorum:

B) TEZKERELER VE ÖNERGELER

1. – Kazakistan Cumhuriyetine gidecek olan Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e, dönüşüne kadar, TBMMBaşkanı Hikmet Çetin’in vekâlet edeceğine ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1463)

8 Mayıs 1998

Türkiye Büyük Millet Meclisi Bakanlığına

Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev'in davetlisi olarak 10-12 Mayıs 1998 tarihlerinde Almatı'da düzenlenecek Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (ECO) Zirvesine katılmak üzere Kazakistan'a resmî bir ziyarette bulunacağımdan, dönüşüme kadar Cumhurbaşkanlığına, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 106 ncı maddesi uyarınca, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Hikmet Çetin vekâlet edecektir.

Bilgilerinize sunarım.

Süleyman Demirel

Cumhurbaşkanı

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Diğer tezkereyi okutuyorum:

2. – Romanya’ya gidecek olan İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’na, dönüşüne kadar, Adalet Bakanı Mahmut Oltan Sungurlu’nun vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1464)

2 Mayıs 1998

Türkiye Büyük Millet Meclisi Bakanlığına

Görüşmelerde bulunmak üzere, 6 Mayıs 1998 tarihinde Romanya'ya gidecek olan İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu'nun dönüşüne kadar; İçişleri Bakanlığına, Adalet Bakanı Oltan Sungurlu'nun vekâlet etmesinin, Başbakanın teklifi üzerine uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize sunarım.

Süleyman Demirel

Cumhurbaşkanı

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Diğer tezkereyi okutuyorum:

3. – Romanya’ya gidecek olan Sanayi ve Ticaret Bakanı E. Yalım Erez’e, dönüşüne kadar, Bayındırlık ve İskân Bakanı Yaşar Topçu’nun vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1465)

6 Mayıs 1998

Türkiye Büyük Millet Meclisi Bakanlığına

Görüşmelerde bulunmak üzere, 7 Mayıs 1998 tarihinde Romanya'ya gidecek olan Sanayi ve Ticaret Bakanı Yalım Erez'in dönüşüne kadar; Sanayi ve Ticaret Bakanlığına, Bayındırlık ve İskân Bakanı Yaşar Topçu'nun vekâlet etmesinin, Başbakanın teklifi üzerine uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize sunarım.

Süleyman Demirel

Cumhurbaşkanı

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Diğer tezkereyi okutuyorum:

4. – Fransa’ya gidecek olan Kültür Bakanı M. İstemihan Talay’a, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Hasan Hüsamettin Özkan’ın vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1466)

6 Mayıs 1998

Türkiye Büyük Millet Meclisi Bakanlığına

Görüşmelerde bulunmak üzere, 7 Mayıs 1998 tarihinde Fransa'ya gidecek olan Kültür Bakanı İstemihan Talay'ın dönüşüne kadar; Kültür Bakanlığına, Devlet Bakanı Hüsamettin Özkan'ın vekâlet etmesinin, Başbakanın teklifi üzerine uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize sunarım.

Süleyman Demirel

Cumhurbaşkanı

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Diğer tezkereyi okutuyorum:

5. – Kazakistan Cumhuriyetine gidecek olan Devlet Bakanı Ahat Andican’a, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Işılay Saygın’ın vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1467)

6 Mayıs 1998

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) VIII inci Bakanlar Konseyi Toplantısına katılmak üzere, 8 Mayıs 1998 tarihinde Kazakistan Cumhuriyetine gidecek olan Devlet Bakanı Prof.Dr.Ahat Andican'ın dönüşüne kadar; Devlet Bakanlığına, Devlet Bakanı Işılay Saygın'ın vekâlet etmesinin, Başbakanın teklifi üzerine, uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize sunarım.

Süleyman Demirel

Cumhurbaşkanı

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Diğer bir tezkereyi okutuyorum :

6. – Yunanistan’a gidecek olan Millî Savunma Bakanı ve Başbakan Yardımcısı İsmet Sezgin’e, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Mehmet Batallı’nın vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1468)

7 Mayıs 1998

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Batı Avrupa Birliği (BAB) Dışişleri ve Savunma Bakanları Konseyi İlkbahar Toplantısına katılmak üzere, 10 Mayıs 1998 tarihinde Yunanistan'a gidecek olan Millî Savunma Bakanı ve Başbakan Yardımcısı İsmet Sezgin'in dönüşüne kadar; Millî Savunma Bakanlığı ve Başbakan Yardımcılığına, Devlet Bakanı Mehmet Batallı'nın vekâlet etmesinin, Başbakanın teklifi üzerine, uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize sunarım.

Süleyman Demirel

Cumhurbaşkanı

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Diğer bir tezkereyi okutuyorum :

7. – Kazakistan Cumhuriyetine gidecek olan Devlet Bakanı Metin Gürdere’ye, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Yücel Seçkiner’in vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1469)

7 Mayıs 1998

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (ECO) Zirvesine katılmak üzere, 10 Mayıs 1998 tarihinde Kazakistan Cumhuriyetine gidecek olan Devlet Bakanı Metin Gürdere'nin dönüşüne kadar; Devlet Bakanlığına, Devlet Bakanı Yücel Seçkiner'in vekâlet etmesinin, Başbakanın teklifi üzerine, uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize sunarım.

Süleyman Demirel

Cumhurbaşkanı

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Diğer bir tezkereyi okutuyorum :

8. – Amerika Birleşik Devletlerine gidecek olan Devlet Bakanı Mehmet Salih Yıldırım’a, dönüşüne kadar, Tarım ve Köyişleri Bakanı Mustafa Rüştü Taşar’ın vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1470)

7 Mayıs 1998

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşmelerde bulunmak üzere, 11 Mayıs 1998 tarihinde Amerika Birleşik Devletlerine gidecek olan Devlet Bakanı Prof. Dr. Salih Yıldırım'ın dönüşüne kadar; Devlet Bakanlığına, Tarım ve Köyişleri Bakanı Mustafa Taşar'ın vekâlet etmesinin, Başbakanın teklifi üzerine, uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize sunarım.

Süleyman Demirel

Cumhurbaşkanı

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Diğer bir tezkereyi okutuyorum :

9. – İsviçre’ye gidecek olan Sağlık Bakanı Halil İbrahim Özsoy’a, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Cavit Kavak’ın vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1471)

7 Mayıs 1998

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Dünya Sağlık Öngütü 51 inci Genel Kuruluna katılmak üzere, 11 Mayıs 1998 tarihinde İsviçre'ye gidecek olan Sağlık Bakanı Halil İbrahim Özsoy'un dönüşüne kadar; Sağlık Bakanlığına, Devlet Bakanı Cavit Kavak'ın vekâlet etmesinin, Başbakanın teklifi üzerine, uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize sunarım.

Süleyman Demirel

Cumhurbaşkanı

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Diğer tezkereyi okutuyorum:

10. – Malta’ya gidecek olan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Nami Çağan’a, dönüşüne kadar, Maliye Bakanı Zekeriya Temizel’in vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1472)

7 Mayıs 1998

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Sosyal Güvenlikten Sorumlu Avrupa Bakanları 7 nci Konferansına katılmak üzere, 11 Mayıs 1998 tarihinde Malta'ya gidecek olan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Nami Çağan'ın dönüşüne kadar; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına, Maliye Bakanı Zekeriya Temizel'in vekâlet etmesinin, Başbakanın teklifi üzerine, uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize sunarım.

Süleyman Demirel

Cumhurbaşkanı

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının bir tezkeresi vardır; okutuyorum:

11. – Yunan Parlamentosunun vaki davetine, TBMM’yi temsilen icabet edecek Parlamento heyetinde yer alacak milletvekillerine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/1473)

6 Mayıs 1998

Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna

Yunan Parlamentosunun vaki davetine istinaden, Türkiye Büyük Millet Meclisini temsilen 5 kişilik bir Parlamento heyetinin, 14-16 Mayıs 1998 tarihleri arasında Selanik'te yapılacak ve güneydoğu Avrupa ülkelerinin genç parlamenterleri arasında diyalog geliştirmeyi amaçlayan Güneydoğu Avrupalı Genç Parlamenterler Konferansına icabet etmesi, Türkiye Büyük Millet Meclisinin Dışilişkilerinin Düzenlenmesi Hakkındaki 3620 sayılı Kanunun 6 ncı maddesi uyarınca Genel Kurulun 1 Şubat 1998 tarih ve 74 üncü Birleşiminde kabul edilmiştir.

Adı geçen kanunun 2 nci maddesi uyarınca, heyetimizi oluşturmak üzere siyasî parti gruplarınca bildirilen üyelerimizin isimleri Genel Kurulun bilgilerine sunulur.

Uluç Gürkan

Türkiye Büyük Millet Meclisi

Başkanı Vekili

Tuncay Karaytuğ Adil Aşırım

(Adana) (Iğdır)

Ufuk Söylemez İsmail Yılmaz

(İzmir) (İzmir)

Fırat Dayanıklı

(Tekirdağ)

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

İki adet Meclis araştırması önergesi vardır; sırasıyla okutuyorum:

C)GENSORU, GENEL GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI VE MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGELERİ

1. – Balıkesir Milletvekili Ahmet Bilgiç ve 24 arkadaşının, zeytinyağı üreticilerinin sorunlarının araştırılarak alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/256)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Tarım ürünleri arasında bulunan zeytin ve onun ürünü olan zeytinyağı, 1997-1998 döneminde, Hükümetimiz tarafından, maliyet ve enflasyon gözardı edilerek fiyat tespiti yapılmış ve üretici perişan edilmiştir.

1996-1997 üretim sezonunda 5 asit zeytinyağı 1 kilogram fiyatı Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından 210 bin kg/TL maliyete karşılık 280 bin kg/TL taban fiyat ilan edilmiş ve DFİF kredisi ile Zeytinyağı Üreticiler Birliği olan TARİŞ'e (100 milyon dolar) bugünkü kurla yaklaşık 24,6 trilyon TL civarında düşük faizli kredi sağlanmıştır.

2 milyonluk bir kitle olan çiftçi ve ailelerini ilgilendiren zeytin tarımında, çalışanların emeği korunmuştur. 1997-98 üretim yılında ise 410 bin kg/TL maliyetle üretilen zeytinyağına, 290 bin kg/TL fiyat verilmiştir.

Enflasyonun yüzde 100'lerde seyrettiği ülkemizde, yüzde 3 enflasyon hesap edilerek bu fiyatın verilmesi hangi ekonomik verilere, hangi vicdana göre hesaplanmıştır. Bunu izah etmek mümkün değildir.

Destekleme dahilinde bulunan tüm tarım ürünlerinde (incir, üzüm, tütün, pamuk, çay, fındık vb) taban fiyatı tespit edilirken maliyet ve enflasyon hesabı yapılmış, yüzde 80-120 arasında değişen oranlarda taban fiyatı tespit edilmiş olmasına rağmen, zeytinyağı üretiminde maliyetlerin artış oranını yüzde 3, yani yaklaşık olarak sıfır kabul etmek neye göre izah edilebilir.

Bakkal ve marketlerde 800 bin-1 milyon 100 bin kg/TL arasında satılan zeytinyağı, Hükümetimizin vermiş olduğu 290 bin kg/TL fiyat nedeniyle üreticiden 250 bin-270 bin kg/TL civarında fiyat teklif eden bir avuç tüccarın insafına terk edilmiştir.

50, 100, 150 ve 200 yıllık zeytinyağı ağaçlarını korumak ve zeytinciliğin gelişimini sağlamak için çıkarılan kanun (4068 sayılı ve 8.3.1995 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan) ile zeytinyağı ağacını kesmek ve gerekli bakımı üreticinin yapmadığı hallerde suç teşkil edeceği kanunda belirtilmiştir. Bu kanun hükmü ortada iken, yüzde 50 zarar eden üretici, bu zeytin ağaçlarını nasıl bakıp koruyacaktır.

Zeytinyağı, gelişmiş ülkelerde besin değerinin yanında, en önemlisi, insan sağlığı açısından bilim adamlarınca tespit edilmiş olan faydaları dolayısıyla kişi başına yıllık tüketimi ortalama 12 kg/yıl iken, ülkemizde ise 0,8 kg/yıldır. Bunun nedenleri çoktur.

Ancak;

1. Zeytinyağı tanıtımını devlet politikası haline getirip gerekli tanıtım TRT veya diğer yayın organları -süt ve mercimekte olduğu gibi- vasıtasıyla yapılması gerekirken yapılmamış olması;

2. Zeytinyağı üretim ve tüketiminin planlı bir şekilde desteklenip ve teşvik edilememiş olması;

3. Hükümetlerin değişmesine göre zeytinyağı politikasının değişmiş olması.

Netice itibariyle, Türkiye'nin esaslı bir zeytinyağı politikasının olmadığından dolayı, zeytinyağı üreticisi perişan olmaktadır.

1991 ve 1997 yıllarında, Doğru Yol Partisi Hükümetlerinin desteğiyle biraz istikrar kazanan zeytinyağı fiyatları ve doğru politikalarin, 55 inci Hükümet tarafından, anlamakta herkesin güçlük çekeceği oranda tersyüz edildiği bir gerçektir.

Avrupa ülkelerinde, üreticiye, AB tarafından oluşturulan fondan, yaklaşık kilogram maliyeti kadar üreticiye direkt destek sağlanmaktadır. Ülkemizde de, zeytinyağı üreticisine, hükümetlerin değişmesiyle değişmeyen destek ve teşviklerin uygulanabileceği bir destek ve teşvik uygulamasının sağlanabilmesi ve devlet politikasının tespit edilmesi için Meclis araştırması yapılmasını, hem 2 milyon zeytin üreticisi çiftçimizin hem de ülke ekonomisine sağlayacağı 200 bin ton zeytin ve zeytinyağının yanında, 800 milyon - 1 milyar dolarlık millî ekonomiye katkısının devamlılığını sağlamak için gerekli görüyoruz. Bu nedenle, konunun tüm boyutlarıyla incelenmesi ve araştırılmasını sağlamak için, Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 üncü maddesi gereğince, Meclis araştırma önergemizin kabulü saygılarımızla arz ederiz.

1. Ahmet Bilgiç (Balıkesir)

2. Saffet Arıkan Bedük (Ankara)

3. Nahit Menteşe (Aydın)

4. Mustafa Çiloğlu (Burdur)

5. Abdülbaki Ataç (Balıkesir)

6. Zeki Ertugay (Erzurum)

7. Mehmet Gözlükaya (Denizli)

8. Ünal Erkan (Ankara)

9. Necmettin Dede (Muş)

10. Cihan Paçacı (Elazığ)

11. Hacı Filiz (Kırıkkale)

12. Ertuğrul Eryılmaz (Sakarya)

13. Cemil Erhan (Ağrı)

14. Rıza Akçalı (Manisa)

15. Osman Çilsal (Kayseri)

16. Hayri Kozakçıoğlu (İstanbul)

17. Tahsin Irmak (Sıvas)

18. Abdullah Aykon Doğan (Isparta)

19 . Hasan Karakaya (Uşak)

20 . Mahmut Nedim Bilgiç (Adıyaman)

21 . Yusuf Bacanlı (Yozgat)

22 . Necati Çetinkaya (Konya)

23 . Turhan Güven (İçel)

24 . Ufuk Söylemez (İzmir)

25. Cevdet Aydın (Yalova)

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Önerge, gündemde yerini alacak ve Meclis araştırması açılıp açılmaması konusundaki öngörüşme, sırasında yapılacaktır.

Şimdi, ikinci Meclis araştırması önergesini okutuyorum:

2. – Antalya Milletvekili Yusuf Öztop ve 21 arkadaşının, Emlakbankın zarar etmesinin nedenlerinin araştırılarak sorumlularının ortaya çıkarılması ve alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/257)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aylardan beri basında Emlakbank ile ilgili görevden almalar, istifalar, usulsüz kredi haberleri ve yorumları yer almaktadır. Bir kamu bankası olan Emlakbank daha önce de Engin Civan, Selim Edes skandallarıyla kamuoyunun dikkatini üzerinde toplamıştı.

Yönetime gelen her siyasî iktidar, Emlakbankın yönetimini değiştirmiştir. Sadece son on yılda 8 genel müdür ve 8 ayrı yönetim değişikliği yapılmıştır.

Getirilen yönetimler, belli sayıdaki inşaat şirketleriyle inşaat sözleşmeleri yapmış, sözleşme yapan inşaat müteahhitlik şirketleri çok kazanırken, hatta birkısmı banka sahibi olurken, Emlakbank zarar etmekten kurtulamamıştır.

Bankanın durumu zaman zaman çeşitli mercilerce incelemeye alınmıştır.

Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı, Bankalar Yeminli Murakıpları bir raporlarında, "...halen yürümekte olan projelerde satış yoluyla finans sağlanıncaya kadar yeni projelere girilmemesi..." önerilmesine; yine, Yüksek Denetleme Kurulunun bir inceleme raporunda yılda ortalama 5 500 konut satışı gerçekleştiğine, tüm konutlar satılsa bile, banka zararının 46,4 trilyon olacağı, İzmir Mavişehir 2 nci Etap İnşaat Sözleşmesinin banka aleyhine olduğu, konutdışı yapılan lüks inşaatların banka zararını artırdığı bildirilmiş olmasına rağmen, yönetimlerce uyarılar dikkate alınmayarak banka aleyhine olabilecek kararlar alınmış, sözleşmeler imzalanmış, paralar ödenmiştir.

Bir örnek vermek gerekirse; 1994 yılında çeşitli projelerle ilgili olarak sözleşmeler yapılmıştır. Aynı yıl, yüksek nitelikli konutlar için Resmî Gazetede yayımlanan baz maliyet 4 178 500 TL metrekare olarak belirlenmesine rağmen, bu sözleşmelerde yer alan baz maliyet 6 milyon 908 bin TL/metrekare olarak kabul edilmiştir. Açıkça görüldüğü gibi, sözleşmede, banka yönetimince kabul edilen baz maliyet Resmî Gazetede yayımlanan baz maliyetten yüzde 67 oranında daha yüksektir.

Emlakbankın son genel müdürü Erdin Arı'nın açıklamalarından, banka zararının 12,7 trilyon olduğunu bu zararın daha da artabileceğini öğreniyoruz.

Halen Genel Müdür görevinde bulunan ve Engin Civan'ın Genel Müdür Yardımcılığını yapmış olan Erdin Arı'nın, Uluslararası Turizm ve Ticaret Merkezi inşaatı ESKA işlemi nedeniyle Genel Müdür Yardımcılığı döneminde soruşturma geçirdiği ve hakkında düzenlenen rapora göre, Türk Ceza Kanununun 240 ıncı maddesine göre işlem yapılması istendiği; yine, Erdin Arı aleyhinde, Kıbrıs'ta bulunan ve yönetim kurulu üyesi olduğu KARPAZ Limited Şirketine sıfatını gizleyerek haksız ve usulsüz kredi açtırdığı gerekçesiyle, Bankalar Kanununun 41/2-a maddesi gereğince, Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığınca ihbarda bulunulduğu, kademe ilerleme cezası verildiği; yine, Erdin Arı aleyhine, Ataköy Sahil Şeridi-Demir Limited Şirketiyle banka zararına yol açan sözleşme düzenlemesi nedeniyle soruşturma açıldığı, bu soruşturma sonucunda kınama cezası verildiği; ancak, zamanaşımı nedeniyle uygulanmadığı ileri sürülmektedir.

Yüksek Denetleme Kurulu ve bankalar yeminli murakıbı raporlarının olumsuz değerlendirmesine ve bankanın 25 bin stok konutu bulunmasına rağmen, fesih aşamasına gelen Mavişehir 2 nci Etap inşaatlarının yeniden başlatılması, Anasol-D Hükümetinin, bankanın konut işinden çekilmesi tavsiyesine rağmen, Ankara Lodumlu'da, işin kat karşılığı olarak verilmesi, Antalya'da karides üreten PALMAR isimli şirkete, ilk ekspertiz raporunda değeri 600 milyar olduğu halde, yeni bir ekspertiz raporu hazırlatılarak, usulsüz 5 milyon dolar kredi verilmesi, bankacılıkla ilgisi bulunmayan bazı siyasî yakınlarının yurt dışında görevlendirilmesi, belli kişilere kredi verme girişimleri, yeni Genel Müdürün icraatlarından bazıları.

Çok tartışılacak bu icraatlardan sonra, Genel Müdür Erdin Arı'nın "...devletteki birtakım insanları tanımak benim bundan sonraki hayatımda belirleyici olabilir. Bu görevimde başarılı olacak kadar bir süre kalabilirsem, daha sonra özel sektördeki çalışmalarımda, burada kurduğum kontaktlar kazancım olacaktır. Yani, ben, Emlak Bankasından beşerî sermaye kazanacağım. Bir sıçrama tahtası ise, evet, bu amacın güdüldüğü de söylenebilir" sözü, daha büyük bir anlam kazanıyor.

Tüm bu nedenlerle, Emlakbankın içine düşürüldüğü bu durumun sebepleri ve sorumlularının tespiti, alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla, Anayasanın 98 ve İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasını saygılarımızla arz ederiz.

1. Yusuf Öztop (Antalya)

2. Celal Topkan (Adıyaman)

3. Ayhan Fırat (Malatya)

4. Mustafa Yıldız (Erzincan)

5. Orhan Veli Yıldırım (Tunceli)

6. Veli Aksoy (İzmir)

7. Zeki Çakıroğlu (Muğla)

8 . Hilmi Develi (Denizli)

9. M. Cevdet Selvi (İstanbul)

10. Mustafa Kul (Erzincan)

11. Metin Arifağaoğlu (Artvin)

12. Atilâ Sav (Hatay)

13. Fatih Atay (Aydın)

14. Erdoğan Yetenç (Manisa)

15. Bekir Kumbul (Antalya)

16. Mahmut Işık (Sıvas)

17. Algan Hacaloğlu (İstanbul)

18. Ali Topuz (İstanbul)

19. Ahmet Güryüz Ketenci (İstanbul)

20. Haydar Oymak (Amasya)

21. Bülent Tanla (İstanbul)

22. Birgen Keleş (İzmir)

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Önerge gündemde yerini alacak ve Meclis araştırması açılıp açılmaması konusundaki öngörüşmeler, sırasında yapılacaktır.

Bir Meclis soruşturması önergesi vardır, önerge bastırılıp sayın üyelere dağıtılmıştır.

Meclis soruşturması önergesini okutuyorum:

3. – Sakarya Milletvekili Ertuğrul Eryılmaz ve 55 arkadaşının, devlete ait pul, zarf ve etiketleri özel amaçlarla kullanmak suretiyle TÜGSAŞ’ı haksız ve keyfi olarak zarara uğrattığı ve bu eyleminin Türk Ceza Kanununun 240 ıncı maddesine uyduğu iddiasıyla Devlet eski Bakanı Mustafa Rüştü Taşar hakkında Meclis soruşturması açılmasına ilişkin önergesi (9/20)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

1. 6.3.1992 tarih, 06-07341 sayılı ve Başbakan Süleyman Demirel imzalı, Türkiye Büyük Millet Meclisine hitaplı yazı ekindeki rapor, "Dönemin Devlet Bakanı Mustafa Taşar'ın, o günkü para değeri itibariyle TÜGSAŞ'ı, (kamuyu) 135 415 486 TL zarara soktuğu belirlenmiştir." Zarar, kamuya ait pul, zarf ve etiketlerin kamu hizmetleri dışında, özel-siyasî amaçlar için tüketilmesi biçiminde gerçekleşmiştir.

2. Olay, 25.3.1992 tarih ve (9/5) sayılı soruşturma önergesı ile Anayasanın 100 üncü maddesi kapsamında Türkiye Büyük Millet Meclisine getirilmiş, oluşturulan Komisyon "TCK 240 ıncı maddesi hükmünde tanımlanan suçun teşekkül ettiği, Bakanın Yüce Divana sevki gerektiği" sonucuna varmıştır.

3. Dönemin Parlamento Başkanı, Anayasanın 96 ncı maddesinde öngörülen "ancak, karar yetersayısı hiçbir şekilde 1/4'ünün bir fazlasından az olamaz" hükmünü değerlendirmeksizin, Yüce Divana sevk için aranan vasıflı çoğunluğun oluşmadığı düşüncesi ile "Yüce Divana sevk etmeme" kararının oluştuğu sonucuna varmıştır.

4. TBMM'nin 16.4.1998 tarih ve 78 inci Birleşiminde "sonuçlandırılmış soruşturma konularının yeterli sayıda imza ile yeniden gündeme getirilebileceği" aksi yöndeki usulî itirazlara rağmen, Başkanlık tutumu oylanarak, benimsenmiştir. Öyle ki, Başkanlık, tutumunun gerekçesi olarak: "Kendisine intikal eden yazı ve önergeler üzerindeki inceleme yetkisinin yazı üslubu ve Anayasa ve İçztüzükte belirtilen şeklî şartlar bakımından mümkün olduğu, bunun dışında, önergenin içeriği ile ilgili bir inceleme ve yorum yetkisi bulunmadığı; dolayısıyla, soruşturma önergesinin içeriğinin değerlendirmesini yapmaya yetkili tek makamın TBMM Genel Kurulu olduğu açıklanmıştır" ifadelerini kullanmıştır. (Bkz. TBMM TD, B. 78-16.4.1998)

5. Yüce Parlamento, oluşturduğu yeni usul gereği, Bakanın sözü geçen eylemini, başkaca herhangi bir veriye gerek kalmadan soruşturmak durumundadır. Kaldı ki, aynı olay sebebiyle, Bakanın sorumlu olduğu hususu, Y4HD'nin 27.5.1997 t. 7058-1 1345-E/K sayılı yeni kararı ile ortaya çıkmıştır. Kararda "davacı TÜGSAŞ Genel Müdürlüğünce, davalı Mustafa Taşar'ın sorumluğu olduğu Devlet Bakanlığı ihtiyaçlarında kullanılmak üzere alınan pul, zarf ve etiketlerin resmî işler dışında, siyasî amaçlı propaganda için kullanıldığı ileri sürülerek yapılan harcamaların tahsili istenmiştir.

Olayla ilgili müfettiş soruşturması ve diğer davalıların yargılandıkları ceza davasında dinlenen tanıkların, davacının iddiasını doğrular nitelikte beyanlarda bulundukları ve harcamaların büyük bir bölümünün özellikle seçimler öncesi döneme rastladığı dikkate alındığında, davalı Mustafa Taşar'ın sorumluluğuna karar vermek gerekirken, onun yönünden de davanın reddedilmiş olması bozma nedenidir" denmektedir.

Türk Ceza Kanunu 240 ıncı maddede tanımı yapılan görevi kötüye kullanma suçunu oluşturan eylemin tahkiki, önceki Devlet Bakanı Sayın Mustafa Taşar'ın, Anayasanın 100 ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün 107 nci maddesi hükümleri çerçevesinde soruşturulması, öngörülen Parlamento işlemlerinin kurulması Yüksek Başkanlığa arz ve talep olunur.

Saygılarımızla.

Ertuğrul Eryılmaz Y. Fevzi Arıcı

Sakarya İçel

Mustafa Kemal Aykurt Mehmet Gözlükaya

Denizli Denizli

Turhan Güven Cemil Erhan

İçel Ağrı

Zeki Ertugay Salih Sümer

Erzurum Diyarbakır

İsmet Attila Tayyar Altıkulaç

Afyon İstanbul

Hayri Kozakçıoğlu Kadir Bozkurt

İstanbul Sinop

Mehmet Gölhan Bekir Aksoy

Ankara Çorum

Haluk Yıldız Necmettin Cevheri

Kastamonu Şanlıurfa

Mehmet Sağlam Necmi Hoşver

Kahramanmaraş Bolu

İsmail Kalkandelen Yusuf Bahadır

Kocaeli Trabzon

Nevfel Şahin Mehmet Fevzi Şıhanlıoğlu

Çanakkale Şanlıurfa

Saffet Kaya Tahsin Irmak

Ardahan Sıvas

Şerif Çim Mehmet Ali Yavuz

Bilecik Konya

Yusuf Bacanlı Hacı Filiz

Yozgat Kırıkkale

Abdülbaki Ataç Ahmet Bilgiç

Balıkesir Balıkesir

Mustafa Dedeoğlu Turhan Tayan

Muğla Bursa

Ünal Erkan Mehmet Halit Dağlı

Ankara Adana

Nevzat Ercan Necati Çetinkaya

Sakarya Konya

Saffet Arıkan Bedük Doğan Baran

Ankara Niğde

Nevzat Köse Mahmut Nedim Bilgiç

Aksaray Adıyaman

Ali Rıza Gönül Mustafa Çiloğlu

Aydın Burdur

İlyas Yılmazyıldız Ahmet Sezal Özbek

Balıkesir Kırklareli

Nihan İlgün M. Sabri Güner

Tekirdağ Kars

Ahmet Uyanık Mehmet Selim Ensarioğlu

Çankırı Diyarbakır

İrfettin Akar H. Ufuk Söylemez

Muğla İzmir

Hasan Ekinci Ali Şevki Erek

Artvin Tokat

Rıza Akçalı Cihan Paçacı

Manisa Elazığ

Hayri Doğan Ümran Akkan

Antalya Edirne

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Gündemin "Özel Gündemde Yer Alacak İşler" kısmına geçiyoruz.

IV. – GENSORU, GENEL GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI VE

MECLİS ARAŞTIRMASI

A) ÖNGÖRÜŞMELER

1. – Zonguldak Milletvekili Ömer Barutçu ve 59 arkadaşının, İstanbul - Kurtköy Havaalanı ihalesi için hazırlanmış olan protokol hükümlerini dikkate almadan ihalenin NATO ENF Dairesi tarafından gerçekleştirilmesini sağlamak suretiyle görevini kötüye kullandığı ve bu eyleminin Türk Ceza Kanununun 240 ıncı maddesine uyduğu iddiasıyla Başbakan A. Mesut Yılmaz hakkında Meclis soruşturması açılmasına ilişkin önergesi (9/18)

BAŞKAN – Genel Kurulun, 5.5.1998 tarihli 85 inci Birleşiminde alınan karar gereğince, bu kısmın 1 inci sırasında yer alan, Zonguldak Milletvekili Ömer Barutçu ve 59 arkadaşının, İstanbul - Kurtköy Havaalanı ihalesi için hazırlanmış olan protokol hükümlerini dikkate almadan ihalenin NATO ENF Dairesi tarafından gerçekleştirilmesini sağlamak suretiyle görevini kötüye kullandığı ve bu eyleminin Türk Ceza Kanununun 240 ıncı maddesine uyduğu iddiasıyla Başbakan Mesut Yılmaz hakkında Anayasanın 100 üncü ve İçtüzüğün 107 nci maddeleri uyarınca bir Meclis soruşturması açılmasına ilişkin önergesinin görüşmelerine başlıyoruz.

Bu görüşmelerde, sırasıyla, önergeyi verenlerden ilk imza sahibine veya onun göstereceği bir diğer imza sahibine, şahısları adına üç üyeye ve son olarak da hakkında soruşturma istenilmiş bulunan Başbakan Mesut Yılmaz'a söz verilecektir.

Konuşma süreleri 10'ar dakikadır.

Meclis soruşturması önergesi, Genel Kurulun 22.4.1998 tarihli 80 inci Birleşiminde okunmuş ve bastırılarak sayın üyelere dağıtılmıştır; bu nedenle, soruşturma önergesini tekrar okutmuyorum.

Şahısları adına söz alan milletvekillerinin isimlerini okuyorum: Kocaeli Milletvekili Bülent Atasayan, Zonguldak Milletvekili Ömer Barutçu, Erzincan MilletvekiliTevhit Karakaya.

İlk üç sırada bu arkadaşlarımız bulunmaktadır.

İlk söz, önerge sahibi olarak, Sayın Ömer Barutçu'nun.

Buyurun Sayın Barutçu. (DYP sıralarından alkışlar)

Önerge sahibi olarak, konuşma süreniz 10 dakikadır.

ÖMER BARUTÇU (Zonguldak) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, Yüce Meclisin değerli üyeleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

İstanbul Kurtköy Havaalanı altyapı işlerinin ihalesi sırasında, Türk Ceza Kanununun 240 ıncı maddesine aykırı hareket ettiği ve devleti trilyonlarca lira zarara uğrattığı gerekçesiyle, Başbakan Sayın Mesut Yılmaz hakkında verdiğimiz soruşturma önergesi üzerinde, önerge sahibi olarak söz almış bulunuyorum.

Sözlerimin hemen başında, özellikle bir hususu dile getirmek istiyorum: Bu soruşturma önergemizin siyasî hiçbir yanı yoktur. Bu konuda iki defa basın toplantısı yapıldı, çeşitli vesilelerle konuyu kamuoyuna aktardık, hiçbir cevap alamadık; onun için, Yüce Meclisin huzuruna getirmeyi bir görev bildik. Önergede ifade edilen konular, tamamen hakikatlere dayalıdır. Ayrıca, bu önergede iddia ettiğimiz hususların hiçbirine hayır demek mümkün değildir; emin olunuz, eksiği vardır, fazlası yoktur.

Kurtköy Havaalanıyla ilgili olarak, 7.10.1996 tarihinde, Savunma Sanayii İcra Komitesi bir karar almıştır. Bu karar çerçevesinde, önergede de ifade edildiği üzere, Savunma Sanayii Müsteşarlığı, DHM ve DLH arasında bir protokol, 24.10.1996 tarihinde imzalanarak yürürlüğe girmiştir. Protokolün altında, Savunma Sanayii Müsteşarı, DLH Genel Müdürü, DHM Genel Müdürü ve zamanın Ulaştırma ve Millî Savunma Bakanlarının imzaları bulunmaktadır.

Sayın Başkan, değerli üyeler; bir önceki 96/8 sayılı Savunma Sanayii İcra Komitesi kararı ve buna dayalı protokol niye değiştirildi; niye bir kenara itildi? Dönüp, Sayın Yılmaz'ın imzasını taşıyan, 10 Kasım 1997 gün ve 12 sayılı karara bakıyoruz; işin tek gerekçesi, projeyi hızlandırmak... Yani, bugüne kadar, Bodrum, Isparta ve birçok havaalanını, pekçok havaalanını başarıyla bitiren DLH Genel Müdürlüğünün yavaş olduğuna nasıl karar verebiliyorsunuz? Kararınızda "bu konuda gerekli teknik bilgi ve tecrübeye sahip olan NATO ENF Dairesince gerçekleştirilmesine" diyorsunuz. Yani, DLH'nın, NATO ENF Dairesinden daha az mı tecrübeli olduğunu söylüyorsunuz? Bunu nasıl söylersiniz? Tabiî, sizin amacınız başka...

Sayın Başbakan Mesut Yılmaz, 1998/2 sayılı İcra Komitesi kararı esas alınarak, havaalanı inşaatına ilişkin mühendislik ve bununla ilgili tüm faaliyetleri bir müşavirlik firmasına, ücret karşılığı yaptırmıştır. Bu işler, zaten, iptal edilen protokolde belirtilmişti ve bilabedel DLH tarafından yapılacaktı. Yalnız bunun için, bu müşavir firmaya 260 milyarın üzerinde para ödenmiştir. Protokol bir tarafa bırakılmasaydı, tabiî ki herhangi bir ücret ödenmeyecekti. Niçin ödendi; bunu anlamak mümkün değil.

Kurtköy Havaalanı keşifleri, protokol bir tarafa itilerek, henüz, Bayındırlık fiyatları açıklanmadan, hayalî olarak hazırlanmıştır; ancak, evdeki hesap çarşıya uymamıştır. 1998 yılı katsayısı, Bayındırlık ve İskân Bakanlığınca 1,73 olarak açıklanmıştır. Bayındırlık ve İskân Bakanlığı fiyatları çıkmadan, hiçbir kamu kurumu ve başka bir kuruluş, hayalî 1998 rakamlarıyla ihale yapmaz, bir önceki yıla ait fiyatlar esas alınarak ihale yapılır. Nitekim, 1998 yılı fiyatlarının açıklandığı Mart 1998'e kadar devlette yapılan bütün ihaleler 1997 fiyatlarıyla yapılmıştır; çünkü, 1998 fiyatları ancak o tarihte ilan edilmiştir ve şunu önemle ifade ediyorum -burada eskiden Bayındırlık Bakanlığı yapmış milletvekili arkadaşlarımız vardır- bunun bir tek, ama bir tek örneği yoktur. Şu anda, Yüce Mecliste bulunan ve eskiden Bayındırlık Bakanlığı yapmış arkadaşlarımın, bu söylediğim konunun üzerinde hassasiyetle durmalarını, eksiği varsa buradan ifade etmelerini arz ediyorum.

Sakın, bundan sonra buraya çıkıp da "Başbakanın özel talimatı yok" diye kimse bir ifadede bulunmasın; çünkü, Sayın Başbakanın, ocak ayı içerisinde "burada temel atacağım, ona göre hazırlıkları bitirin" talimatını verdiğini biliyorum. Sakın, bu k imse inkâr etmeye kalkışmasın; ikinci konuşmamda cevabını çok ağır alırsınız.

Neticede, bu protokol hiçe sayılmıştır. Protokoldeki usullerin değiştirilmesinde ülke ve hazine menfaatı olsa idi, biz burada bu önergeyi vermek yerine, protokolü yapanları tebrik ederdik. Ancak, böyle olmadı; devlet, bile bile trilyonlarca zarara uğratıldı. Değiştirilen komite kararıyla, her zaman olduğu gibi, haksız kazanç sağlanarak, devletin imkânları, birtakım seçilmiş müteahhitlere âdeta peşkeş çekildi.

Şimdi, polemik yapmadan, ne yapmışlar, onu, matematiksel olarak hesaplayalım: Daha önceki hükümet zamanında yapılan bu protokol ve yasa gereği, işin keşfi, DLH tarafından yapılıp ihale edilmek üzere Savunma Sanayii Müsteşarlığına -bir önceki protokolün gereği olarak- gönderilmiştir. Savunma Sanayii Müsteşarlığı bu protokolü almış ve bu protokolün gereği olarak yapmış olduğu keşifte, Kurtköy Havaalanının -bugünkü ihalesi yapılan kısmının- 7,5 trilyon liraya biteceğini keşif özetinde belirtmiş ve keşif özetini de Savunma Sanayii Müsteşarlığına göndermiştir. (DYP sıralarından alkışlar) Savunma Sanayii Müsteşarlığına giden bu keşif, maksatlı olarak bir tarafa atılan protokolden sonra, yeni protokol gereği, NATO ENF Dairesi tarafından bir müşavir firmaya verilmiş; müşavir firma, bu keşfe, sadece ve sadece kuvvet santralı ve diğer elektrik imalatlarını ilave etmiştir, ki, bu ilaveyle 1998 fiyatlarıyla 7,5 trilyon liralık bu keşif, ancak 8 trilyon liraya çıkarılabilmiştir.

Deniliyor ki "bu iş bir yılda bitirilecek." Biz, bunu 1998 yılı fiyatlarına getirelim 13,84 trilyon Türk Lirası eder, yani 1,73 katsayısını da buna koyarsak. İşin tenzilatını da haydi yüzde 15-20 gösterelim; bu iş 11, 72 trilyon Türk Lirasıdır. Buna, yıl içerisinde yüzde 10 da malzemeyi ilave edelim, en çok 12,2 trilyon liraya bu iş biter; yani, protokol bir tarafa atılmamış olsaydı, bunun -bir yılda bitmesi kaydıyla söylüyorum- devlete maliyeti 12,2 trilyon lira olacaktı. Şimdi, bu nereye çıkmış onu arz edeceğim.

Değerli milletvekilleri, iş, firmalardan teklif alma yöntemiyle 18,67 trilyon liraya ihale edilmiştir. Şimdi, Yüce Mecliste, devleti uğrattığınız zararı NATO ENF sözleşmesinde belirtilen fiyatlar ile Bayındırlık fiyatları arasındaki farkı; yani, keşif özetindeki 45-50 kalemden yalnız 6 kalemde, bu protokolun bir tarafa itilerek, başka bir protokolla ihalenin yapılmasından dolayı devletin zararı nedir, onları açık ve matematiksel olarak -biraz evvel ifade ettiğim gibi- Yüce Meclise arz edeceğim.

Yüce Meclisin değerli üyeleri; toprak malzeme temin edilerek dolgu yapılmasıyla ilgili olarak -nakliyesi dahil- Bayındırlık ile NATO ENF Dairesi sözleşmesinin fiyatları arasında 1 metreküpte 3 milyon TL fark var; binlerce metreküplük iş!.. Kırma taşla dolgu yapılmasında Bayındırlık fiyatları ile NATO ENF Dairesinin sözleşmesindeki fiyat arasında, 1 metreküpte 2 milyon Türk Lirası fark var. Stabilize dolgu yapılmasında DLH ile NATO ENF arasında, 1 metreküpte 2 milyon 300 bin TL fark var. Büz döşenmesinde 1 metrede fark 7 milyon 100 bin lira, asfalt tabakasında 1 tonda 9 milyon lira; jeotekstil serilmesinde metrekarede 2 milyon 654 bin lira fark var. Şu anda 6 kalemde, mevcut keşifteki metrajlara göre, devletin aleyhine 5,5 trilyon TL fark doğmaktadır. Neden doğmaktadır; bir protokol bir tarafa itilerek, başka bir protokolle bir müşavir firmaya yeni keşif yaptırmaktan dolayı!..

(Mikrofon otamatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Barutçu, daha sonra da konuşma hakkınız var; konuşmanızı tamamlayın efendim.

ÖMER BARUTÇU (Devamla) – Sayın Başkan, biraz evvel Sayın Bakan da burada konuştular. Bu kadar önemli bir konuda -müsamahanıza sığınarak- biraz evvel Sayın Bakana gösterdiğiniz müsamahayı bana da göstereceğinizi zannediyorum.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN – Sayın Barutçu, müsaade ederseniz, benim, burada, müsamaha göstermek gibi bir yetkim yok. Arzu ederim, arkadaşlarımız, istediklerini söyleyebilsinler...

Sayın bakan burada 17 dakika konuştu. Bakanlar Kurulu üyelerinin cevap süreleri 20 dakikadır; İçtüzüğe uygundur. Buna rağmen, ben, konuşma uzamasın diye arada 10'ar dakikalık, 5'er dakikalık bölümler ayırmıştım; o sebeple, Sayın Bakanın konuşma süresi doldu gibi algıladınız; aslında, 20 dakikadır.

Siz, lütfen, konuşmanızı tamamlayın efendim.

ÖMER BARUTÇU (Devamla) – Sayın Başkan, tabiî, bir basket maçında dahi aradaki konuşmalar müddete ekleniyor, sanıyorum, sizin konuşmalarınız da sayılacaktır.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN – Tabiî, onu da sıfırladım.

ÖMER BARUTÇU (Devamla) – Jeotekstil serilmesinde metrekarede 2 milyon 654 bin lira fark var dedim; şu anda 6 kalemde mevcut keşifteki metrajlara göre devletin aleyhine 5,5 trilyon lira fark doğmaktadır. Bu farka, tenzilatı ve metrajlardaki artışı eklersek, bu rakamlar 10 trilyondan az olmayacaktır.

Diğer kalemlerin hesabını ayrıca yapmıyorum; takdirlerinize sunuyorum.

İkinci olarak, mevcut bu artışın dışında, mukavelenin 43 üncü maddesine göre fiyat fark formülü uygulanacak ve ana ödemelerin dışında, müteahhitlere yıl içinde, en az 9 trilyon civarında ek ve haksız ödeme yapılacaktır. Bu fiyat farkı, sadece, NATO ENF Dairesi tarafından yapılmaktadır. Ayrıca, bu fiyat farkına ilave olarak Devlet İstatistik Enstitüsünün her ay çıkan fiyatlarıyla burada çıkan miktarlar çarpılmak suretiyle yeni farklar doğacaktır ki, burada fark da -özet olarak ifade ediyorum toparlamak için- 9 trilyon kadar tutmaktadır.

Burada şunu ifade etmek istiyorum: Hiçbir Allah'ın kulu, bu Kurtköy Havaalanı Projesini döviz karşılığı yapmadı diyemez; çünkü, Devlet İstatistik Enstitüsünün fiyatları döviz fiyatlarının altında değildir ve şimdiye kadar yapılan sivil havaalanlarında eğer bir kredi kullanmamışsa hiçbir zaman dolar bazında bir ihale olmadığını Yüce Meclisin takdirlerine arz ediyorum.

Netice olarak, bir yılda bitecek diye biz bunu hesapladık; yani, dedi ki Sayın Başbakan konuşmalarında "bir yılda bunun altyapısı bitecek, iki yılda altyapı ve üstyapı bitecek." Biz dedik ki, bu, bir yılda bitecek...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Barutçu tamamlayın lütfen.

ÖMER BARUTÇU (Devamla) – Bir yılda biteceğine göre, ben diyorum ki, bizim önergemiz, bizim protokolümüz bir tarafa itilmek suretiyle, yeni protokolle yandaşlara peşkeş çekilen bu ihalede devletin zararı bir senede 20 trilyondur ama, iki senede 40 trilyon olacaktır; yani, bu ihale neticesinde 40 trilyon olacaktır. (DYP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar) Bunun aksini söyleyenle -burada dakikalar müsait değil- ekranlarda, neredeyse her zaman konuşmaya, tartışmaya hazırız.

Konuşmamın ikinci bölümünde diğer konulara geçeceğim.

Yüce Meclisi saygıyla selamlarım. (DYP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Önerge sahibi olarak konuşan Zonguldak Milletvekili Sayın Ömer Barutçu'ya teşekkür ediyorum.

Şimdi, kişisel sözlere sıra geldi, ilk söz Kocaeli Milletvekili Sayın Bülent Atasayan'ın.

Buyurun Sayın Atasayan. (ANAP sıralarından alkışlar)

Konuşma süreniz 10 dakikadır Sayın Atasayan.

BÜLENT ATASAYAN (Kocaeli) – Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Zonguldak Milletvekili Ömer Barutçu ve 59 arkadaşının, İstanbul Kurtköy Havaalanı ihalesi için hazırlanmış olan protokol hükümlerini dikkate almadan ihalenin NATO ENF Dairesi tarafından gerçekleştirilmesini sağlamak suretiyle görevini kötüye kullandığı ve bu eyleminin Türk Ceza Kanununun 240 ıncı maddesine uyduğu iddiasıyla Başbakan Mesut Yılmaz hakkında Anayasanın 100 üncü ve İçtüzüğün 107 nci maddeleri uyarınca bir Meclis soruşturması açılmasına ilişkin önerge hakkında konuşmama başlamadan önce, Yüce Meclisi saygıyla selamlarım.

Verilen önergede "İstanbul-Kurtköy Havaalanı ihalesinin NATO ENF Dairesi tarafından gerçekleştirilmesini sağlayarak, Savunma Sanayii Müsteşarlığı ile DLH Genel Müdürlüğü ve DHM Genel Müdürlüğü arasında imzalanan 24.10.1996 tarihli protokol hükümlerini dikkate almadığı ve bu eyleminden dolayı Başbakan Sayın Mesut Yılmaz'ın görevini kötüye kullandığı" iddia edilmektedir.

Kurtköy Havaalanı, İleri Teknoloji ve Endüstri Parkı Projesiyle birlikte, dönemin Savunma Sanayi İcra Komitesinin 19.3.1988 tarih ve 88/2 sayılı kararına dayanan on yıllık bir geçmişe sahiptir. Uygulama başlangıcından itibaren yirmialtı yıl içerisinde bitirilmesi öngörülen proje için 13 kilometrekarelik bir alan kamulaştırılmış, 11.3.1993 tarihinde de master plan çalışmaları tamamlanmıştır.

Dönemin Savunma Sanayi İcra Komitesinin 7.10.1996 tarih ve 96/8 sayılı kararıyla "İleri Teknoloji ve Endüstri Parkı Projesinin ilk safhasını teşkil edecek havaalanıyla ilgili inşaat etüdünün ve takiben de inşaatın DLH Genel Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilmesi ve bu konuda DLH Genel Müdürlüğüyle bir protokol imzalanması için Savunma Sanayii Müsteşarlığının yetkili kılınması" kararlaştırılmıştır. Bu karara dayanarak, 24.10.1996 tarihinde Savunma Sanayii Müsteşarlığı ile DLH Genel Müdürlüğü ve DHM Genel Müdürlüğü arasında çerçeve protokol imzalanmıştır. Bu protokole göre, ihale dosyası, DLH Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanacak ve ihaleye çıkılacak; tekliflerin değerlendirilmesi ise, Savunma Sanayii Müsteşarlığı, DLH Genel Müdürlüğü ve DHM Genel Müdürlüğü personelinden oluşturulacak bir komisyon tarafından yapılacaktır. Havaalanıyla ilgili giderlerse, Savunma Sanayii Destekleme Fonundan karşılanacaktır.

Proje, askerî, endüstriyel, sosyo-kültürel ve ekonomik temellere dayanmaktadır. Projenin tamamlanmasıyla birlikte, yıllık 3,5 milyar dolarlık bir ciro sağlanacaktır; bu da, Savunma Sanayii Destekleme Fonuna, yıllık, asgarî 350 milyon dolarlık yeni gelir temin edileceği anlamına gelir. Hazinenin yıllık kazancı ise 200 milyon dolar olacaktır.

Projenin tamamlanmasının geciktiği her gün, Türkiye, 1,5 milyon dolar para kaybetmektedir. Projenin tamamlanmasıyla birlikte gerçekleştirilecek istihdamı da bu hesaba eklersek, rakam daha da büyüyecektir.

Projenin önemi ve bu gecikme göz önüne alınarak, havaalanı inşaatıyla ilgili faaliyetlerin, Savunma Sanayii İcra Komitesinin 10.11.1997 ve tarih ve 97/12 sayılı kararıyla, NATO ENF Dairesince yürütülmesi kararlaştırılmıştır.

NATO ENF Dairesi hakkında kısa bir bilgi vermek istiyorum: Millî Savunma Bakanlığı bünyesinde yer alan bu daire, havaalanları kaplamalı sahalarında uluslararası iş yapma tecrübesine sahiptir. Kuruluşundan bu yana, otuzsekiz yıldır, askerî havaalanlarındaki NATO'ya tahsisli tüm altyapı tesislerinin inşa ve restorasyonlarında deneyim kazanmış geniş bir kadroya sahiptir. ENF Dairesince bugüne kadar 21 adet havaalanı yapılmıştır; bir kısmı da sivil havaalanı olarak kullanılmaktadır.

Pendik Kurtköy Havaalanı altyapı tesisleri inşaatı, Savunma Sanayii İcra Komitesinin 10.11.1997 tarih 97/12 sayılı kararıyla, NATO ENF Dairesince ihale edilmiş, halen inşaat devam etmektedir. Sadece bu husus dahi, ilgili ihale işlemlerinin NATO ENF Dairesine devrindeki isabetliliği ortaya koymaya yetmektedir; iki yılda yapılamayan iki ayda tamamlanarak, inşaata başlanılmıştır.

Önergedeki iddialara gelince... Birinci iddia: "Başbakan Sayın Mesut Yılmaz'ın özel talimatları doğrultusunda, protokol bir tarafa atılmak suretiyle, ihalenin NATO ENF Dairesi tarafından gerçekleştirilmesi sağlanmıştır" denilmektedir.

Yukarıdaki konular iddia edildiği takdirde de, bir dahaki konuşmalarında, Sayın Barutçu, çok ağır bir cevap vereceğini de söylemiştir. Yazılı bir belgeye istinat eden cevaplara tamam; şifahî laflara karnımız tok...

Bu iddianın iki açıdan incelenmesi gerekir. İddiaya göre "Savunma Sanayii Müsteşarlığı ile DLH Genel Müdürlüğü ve DHMİ Genel Müdürlüğü arasında imzalanan protokol, Başbakan Sayın Mesut Yılmaz'ın özel talimatları doğrultusunda bir tarafa atılmıştır" denilmektedir.

Burada özel talimat olarak nitelendirilen husus, Savunma Sanayii İcra Komitesinin 10 Kasım 1997 tarih ve 97/12 sayılı kararı mıdır? Bu kararın altında Sayın Yılmaz ile birlikte, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Sayın İsmail Hakkı Karadayı ve Millî Savunma Bakanı Sayın İsmet Sezgin'in de imzaları vardır; dolayısıyla, Sayın Yılmaz'ın özel bir tasarrufu değil, Savunma Sanayii İcra Komitesinin resmî bir kararı söz konusudur.

HAYRİ DOĞAN (Antalya) – Niye başkasına sığınıyorsunuz? Askere sığınmayın; icra da sizin!..

BÜLENT ATASAYAN (Devamla) – Efendim, bakın, ben, kürsüye az çıkan, ciddî olan bir arkadaşınızım. Laf atarsanız, ben de laf atarım; üzülürüm...

Sayın iddia sahipleri, Komitenin kararını özel tasarruf olarak değerlendirip, Başbakan Sayın Mesut Yılmaz'ın görevini kötüye kullandığı iddiasında iseler, o zaman, Sayın Karadayı ve Sayın Sezgin'in de görevlerini kötüye kullandıklarını iddia etmektedirler; çünkü, karar, bu üç imzayla çıkmıştır.

Yine ifade etmek isterim ki, önceki protokolde esas olan Komite kararı da, iddia sahiplerinin mantığıyla düşünülücek olursa, Doğru Yol Partisi Genel Başkanı Sayın Tansu Çiller'in özel talimatıdır; çünkü, 7 Ekim 1996 tarih ve 96/8 sayılı Savunma Sanayii İcra Komitesinin kararının altında, Millî Savunma Bakanı Sayın Turhan Tayan ve Genelkurmay Başkanı Sayın İsmail Hakkı Karadayı ile birlikte Başbakan Vekili olarak Sayın Tansu Çiller'in de imzası vardır.

Bu ifadeden de anlaşılacağı üzere, ilgili karar değişikliği, Başbakan Sayın Mesut Yılmaz'ın özel talimatıyla değil, Savunma Sanayii İcra Komitesinin kararıyla gerçekleştirilmiştir.

Yine dikkatinizi çekmek isterim ki, her iki komite kararının altında ortak bir imza vardır. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Sayın İsmail Hakkı Karadayı her iki komitede de bulunmuştur. Şayet, iddia edildiği gibi, görevi kötüye kullanma, devleti zarara uğratma fiilleri gerçekleşmiş olsaydı, buna, herkesten önce Silahlı Kuvvetler karşı çıkardı.

SALİH SÜMER (Diyarbakır) – Hadi canım sen de!..

İRFETTİN AKAR (Muğla) – Nereden biliyorsun; Bayındırlık Bakanlığının görevlerini Silahlı Kuvvetler mi belirliyor?

BAŞKAN – Değerli arkadaşlarım...

BÜLENT ATASAYAN (Devamla) – İkinci iddia: "Keşif yapmakla görevli bir kuruluşun görüşü ve onayı alınmadan ve henüz 1998 yılı fiyatları açıklanmadan, hayalî rakamlarla ihale iki firmaya 1998 fiyatlarıyla 18 trilyon 67 milyar TL bedelle ihale olunmuştur.

İki keşif arasında 4,6 trilyon TL fark oluşmaktadır. İş, NATO ENF Dairesince teklif usulüyle yapıldığı cihetle, bu fark 9-9,5 trilyon liraya ulaşmaktadır."

Kısaca denilmektedir ki, ilgili karar değişikliği sonucunda, devlet, trilyonlarca lira zarara uğratılmaktadır; iddianın özü budur.

Sayın milletvekilleri, NATO ENF Dairesince 1998 yılı ocak ayında yapılan ihale neticesinde altyapı tesisleri inşaatının sözleşme bedeli 18 trilyon 166 milyar liradır. DLH, 1990 yılı ocak ayı itibariyle hazırlanan inşaat işleri önkeşif tutarı ise 7 trilyon 500 milyar liradır.

İki tutar arasındaki farkın temel nedenleri şunlardır:

DLH'nın 1997 ön keşfinde, nakliye hesaplarında 6 kilometrelik mesafe esas alınmıştır. Oysa, nakliyeye esas mesafe, 28 kilometredir. DLH'nın 1997 yılı ön keşfinde nakliye tutarı 1 trilyon 947 milyardır. Bu rakamı 1998 fiyatlarına dönüştürmek için 1,73 katsayıyla çarptığımızda rakam 3 trilyon 369 milyar olur; fakat, nakliye mesafesinin ön keşifte yer ve malzemesinin yanlış seçiminden dolayı NATO ENF'nin keşfinde 28 kilometre üzerinden hesaplama yapılmıştır. Bu uzaklığa göre nakliye tutarı 8 trilyon 194 milyardır. Aradaki fark, 1998 fiyatlarıyla 4 trilyon 825 milyardır.

DLH'nın 1997 keşfinde yer almayan elektrik işleri, 1998 yılı fiyatlarıyla 2 trilyon 42 milyardır. Bu hususları göz önüne alıp, 1998 yılı fiyatlarından bir hesap yaparsak şöyle bir tablo çıkar: DLH 1997 yılı keşif bedeli olan 7 trilyon 500 milyarı 1998 yılı fiyatlarına çevirmek için 1,73 katsayıyla çarptığımızda çıkan rakam 12 trilyon 975 milyardır. Bu rakamın üzerine 2 trilyon 42 milyar elektrik işleri bedelini, 4 trilyon 825 milyar nakliye farkını eklediğimizde toplam rakam 19 trilyon 842 milyarı bulur. NATO ENF'ce yapılan ihale sonucunda ortaya çıkan rakam ise 18 trilyon 166 milyardır. Görüldüğü üzere, devletin zarara uğratılması değil, devletin kârı söz konusudur.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Atasayan, konuşmanızı tamamlayın efendim.

BÜLENT ATASAYAN (Devamla) – Efendim, az bir şey kaldı. Sayın Barutçu'nun ikinci sefer de konuşma hakkı var; bana da, ondan dolayı biraz tolerans tanımanızı rica ediyorum.

BAŞKAN – Efendim, siz sürenizi kullanın lütfen.

BÜLENT ATASAYAN (Devamla) – Gözden kaçırılmaması gereken bir diğer husussa, eminim ki, iddia sahiplerinin de dikkatini çekecektir.

Şayet işin yapımı DLH Genel Müdürlüğünce üstlenilseydi, başta KDV olmak üzere, resim, harç ve Gümrük Vergisi ödemekle karşı karşıya kalınacaktı. Bu da, sadece KDV itibariyle 2 trilyon 725 milyar TL maliyet artışına neden olacaktı. Oysa ki, DLH'nın 1998 yılı değerleriyle hesaplanmış olsaydı, inşaat 9 trilyon 573 milyar artı elektrik farkı 1 trilyon 988 milyar, ilave nakliye farkı 6 trilyon 247 milyar, 2 trilyon 725 milyar TL KDV maliyetiyle toplam DLH maliyeti 20 trilyon 473 milyar olacaktı. Buna, resim ve harçlar da eklendiğinde maliyet daha da yukarıya çıkacaktı. NATO ENF'in teklifi ise 18 trilyon 166 milyardır. Kamu yararına tahakkuk eden fark 2 trilyon 307 milyar TL'dir.

Keşif bedelleri karşılaştırılırken dikkat edilmesi gereken bir diğer husus; DLH'nın avan proje üzerinden önkeşif yaparken, NATO ENF Dairesinin uygulama projesi üzerinden keşif yapmasıdır. Bilindiği üzere, avan proje esas alınarak yapılan hesaplarda sapma payı çok yüksektir. Bu da, DLH'ca hazırlanan önkeşifteki sapmanın yüksek olacağını göstermektedir.

Bir zamanlar, Sayın Topçu, Karadeniz yoluyla ilgili bilgi verirken "avan proje mi uygulama projesi mi" diye dosyaları buradan kapıp kaçıyordunuz. Demek ki, uygulama projesi yok diye avan projeyle yapılan konularda yanılma fazla oluyor.

Ayrıca, havaalanı altyapı tesisleri inşaatı, iki yılda bitirme garantisiyle anahtar teslimi olarak ihale edilmiştir...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Atasayan, son cümlelerinizi ifade ediniz.

BÜLENT ATASAYAN (Devamla) – Son cümlelerimi söylüyorum.

İddia sahiplerince itiraz edilen bir diğer husus ise; fiyat farklarında Devlet İstatistik Enstitüsü tarafından ilan edilen aylık enflasyon rakamlarının esas alınacak olmasıdır.

Enflasyonun düşme eğilimine girdiği bir süreçte, benimsenmiş olan yolun yanlışlığını iddia etmek mümkün değildir. Yıllık enflasyon rakamının yüzde 50 olarak hedeflendiği bir dönemde tercih edilecek en iyi yöntem aylık enflasyon rakamlarıdır.

Yine, iddiada "3348 sayılı Ulaştırma Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Kanunun 9 uncu maddesine aykırı hareket edilerek, keşif yapmakla görevli kuruluşun görüşü ve onayı alınmadı" denilmektedir; ama, aynı maddenin (c) bendinde ise aynen şöyle denilmektedir: "Yukarıda (a) ve (b) bentlerinde belirtilen işlerden her türlü kamu kurum ve kuruluşları, belediyeler, özel idareler, tüzel ve gerçek kişilerce yaptırılacak olanların proje ve şartnamelerini inceleyip tasdik etmek."

Demek ki, kamu kurum ve kuruluşları, hava meydanları ve bunlarla ilgili tesislere ait proje ve şartnamelerini hazırlayıp DLH Genel Müdürlüğünün onayına sunabiliyorlar. Kanun son derece açıkken ve herhangi bir yoruma tabi değilken, önergede maddenin sadece ilk bendinin alınıp diğerlerine yer verilmesini anlamak mümkün değildir.

3348 sayılı Ulaştırma Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanuna göre 1 Mayıs 1998'de NATO ENF Daire Başkanlığınca DLH'ya ilk etap uygulama projeleri gönderilmiştir.

Sayın milletvekilleri, bu önergede iddiaların hiçbir maddî temeli yoktur; tamamıyla siyasî hesaplar üzerine inşa edilmiş zorlama iddialardır. Bu nedenle, bu gayri ciddî soruşturma önergesi üzerinde Sayın Başbakanımın savunma gereğini bile duymayacağını tahmin etmekteyim.

Söz konusu önerge, Yüce Meclisin değerli zamanının çalınması demektir.

Yukarıda ifade edilen gerçekler ışığında Yüce Meclisçe yapılacak sağduyulu değerlendirme sonucunda, önergenin reddedilerek gerçek gündeme geçileceğine olan inancım sonsuzdur.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

Yüce Meclisin takdirlerine saygılarımla arz ediyorum. (ANAP, DSP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Kocaeli Milletvekili Sayın Bülent Atasayan'a teşekkür ediyorum.

Şimdi, kişisel konuşmalarda, ikinci sırada yer alan, Zonguldak Milletvekili Sayın Ömer Barutçu'yu kürsüye çağırıyorum.

Sayın Barutçu, konuşma süreniz 10 dakikadır; buyurun. (DYP sıralarından alkışlar)

ÖMER BARUTÇU (Zonguldak) – Sayın Başkan, Yüce Meclisin değerli üyeleri; hepinizi tekrar saygı ile selamlıyorum.

Sayın Atasayan, önergeyi gayri ciddî bulduğunu ifade ettiler. Evet, bu önerge üzerinde kişisel olarak konuşuyor; ama, nihayet "Genel Başkanım" diye ifade ettiler; yani, Genel Başkanı, burada, herhangi bir şekilde bir iddia altında ise, isterdim ki, bu işleri ciddî olarak incelemiş olsun, onu çok isterdim; ancak, inceleme ciddî değil ki, benim arkadaşlarımla birlikte verdiğim önergeye gayri ciddî diyorsunuz!..

Sayın Atasayan'ın önerge üzerindeki konuşmalarında, hiçbir ciddiyet yok, hiçbir haklılık, hiçbir doğruluk yok. Efendim "Sayın Başbakanın buraya direkt emir verdiğini nereden söylüyor" diyor benim için ve burada Genelkurmay Başkanının imzası var. Başka bir şey var; şimdi, Savunma Sanayii Müsteşarına emri Genelkurmay Başkanı vermez, Başbakan verir, Millî Savunma Bakanı verir. Sayın Başbakan, gelsin, burada "ben buraya emir vermedim" desin; kutsal ne varsa, ben, onun üzerine yemin ederim; gelsin, o da, burada yemin etmesin "ben vermedim" desin.

Şimdi, bakın, başka bir şey söyleyeyim; Atasayan -hakikaten biraz ciddî hazırlanmalıydı- "nakliye farkı" diyor. Bu yeni protokol bir tarafa atılmak suretiyle, yeni protokolden sonra yapılan keşifte nakliye farkını koyuyor, KDV'yi koyuyor falan; neredeyse, 20-25 trilyona baliğ olacaktı diyor; ama, 18 trilyona baliğ oldu!..

Şimdi, bakın; ben, burada biraz evvel matematiksel olarak konuyu izah ettim; hiçbir Allah'ın kulu, bu iş için -bir yıl içerisinde bitecekse- 10 trilyondan fazlaya bitecek diyemez Sayın Atasayan, bu, mümkün değil... Madem, 22 trilyon çıkıyordu da, 10 trilyonu niye 18 trilyona çıkardınız canım?!. 10 trilyonu 18 trilyona çıkarmışsınız, geliyorsunuz "22 trilyona çıkacaktı" diyorsunuz; buna kargalar güler.

Bir ikinci konu; ben, Ulaştırma Bakanlığı yaptım; onu da iyi yaptığımı biliyorum. Yani, bakınız, şunu söyleyeyim; burada kuvvet santralıyla elektrik işleri -ben tetkik ettirdim- 500 milyar liradan fazla tutmaz -tekrar etmek istemiyorum, vaktim de yok- bu iş 1997 yılı keşif fiyatlarıyla 8 trilyon olur, muayyen bir noktaya gelir, en az yüzde 15-20 kırılır; 10 trilyondan fazla olmaz, siz bunu iki sene sonra yapacaksınız; samimî olarak söylüyorum, iki sene sonra ikimiz de milletvekili olarak burada inşallah bulunuruz Sayın Atasayan, bu, 40 trilyondan fazlaya çıkmaz, ben size onu söyleyeyim.

Bakın, burada bir şey okudunuz; onu da tam okumadı diyorsunuz. Siz tarif ettiniz, burada "yukarıda (b) bentlerinde belirtilen işlerden her türlü kamu kurum ve kuruluşları, belediyeler, özel idareler, tüzel ve gerçek kişilerle yaptırılacak olan projeler ve şartnameleri bakanlık tasdik eder" diyor; hangi bakanlık; Ulaştırma Bakanlığı... Savunma Sanayii Müsteşarlığı Ulaştırma Bakanlığına yazı yazıyor "elinizdeki belgeleri bana gönderin" diyor. Ulaştırma Bakanı da kendilerine yazı yazıyor, diyor ki, yapın projeleri, gönderin bana, tasdik edeyim. O arada Ulaştırma Bakanlığına herhangi bir yazı gitmiyor. Ha, bakınız, minareye kılıf hazırlamışsanız;, onu biz tetkik ederiz zamanı gelince; size söyleyeyim...

AHMET KABİL (Rize) – Geldi, geldi; sen iyi bak!

ÖMER BARUTÇU (Devamla) – Gelmedi, bakın burada var; minareye...

AHMET KABİL (Rize) – Minareye kılıfı siz hazırladınız.

ÖMER BARUTÇU (Devamla) – Şimdi, minareye kılıfı kimin hazırladığını bilmiyorum; biz hazırlamadık.

Bakınız, okuyorum Ulaştırma Bakanlığının yazısını...

AHMET KABİL (Rize) – Biliyorum, tanıyorum seni, gayet iyi tanıyorum.

ÖMER BARUTÇU (Devamla) – Kabil, ben de seni tanıyorum...

AHMET KABİL (Rize) – Minareye kılıfı sen iyi hazırlarsın.

ÖMER BARUTÇU (Devamla) – Ha, sen benim il başkanımdın; otur uturduğun yerde!

Bakın, neticesinde ne diyor Ulaştırma Bakanlığı...

AHMET KABİL (Rize) – Ben seni iyi tanırım, anlatma kendini.

ÖMER BARUTÇU (Devamla) – Sen Genel Başkanını tanı, beni tanıma.

"Bakanlığımız Teşkilat ve Görevleri Hakkında 3348 sayılı Yasanın 9 uncu maddesi uyarınca sivil hava ulaşımına hizmet verecek havaalanlarının proje ve şartnamelerinin standartlara göre incelenmesi ve onaylanması, Bakanlığımız DLH İnşaatı Genel Müdürlüğünün görevleri arasında bulunmaktadır" diyor. İşte Ulaştırma Bakanlığının yazısı bu. Bu yazıdan sonra Ulaştırma Bakanlığına herhangi bir yazı gitmemiş. Yoksa, evraka eski tarihle yazı mı koymuşlar?..

BÜLENT ATASAYAN (Kocaeli) – Projeler yollamış.

ÖMER BARUTÇU (Devamla) – Hayır, yok.

BÜLENT ATASAYAN (Kocaeli) – Biliyoruz, var.

ÖMER BARUTÇU (Devamla) – Demek, orada da sahtecilik var.

Bakın, burada başka bir şey daha var.

Değerli arkadaşlarım, Yüce Meclisin değerli üyeleri; diyorum ki, bu iş 10 trilyondan fazlaya bitmez. Bakın, ne olmuş biliyor musunuz; buradaki müteahhitlere 4 trilyon 100 milyar lira avans vermişler. Yani, 10 trilyon liraya bitecek olan yerde 4 trilyon vermişler ve bu, iki yıl sonra 40 trilyondan daha aza bitmeyecektir; gayet samimî, açık ve net olarak söylüyorum.

BÜLENT ATASAYAN (Kocaeli) – Gereksiz bu laflar!

ÖMER BARUTÇU (Devamla) – Canım, eliniz değmişken, 10 trilyona bitiyordu, bari, 10 triyon verseydiniz, hepsini peşin olarak vermiş olurdunuz... Onlar da işe daha henüz başlamış değil.

Değerli milletvekilleri, bakın, ocak ayında temeli atıldı, şu anda orada doğalgaz çalışmaları var, şantiyeden başka hiçbir şey yapılmadı. Şantiye kurulmasının dışında, müteahhide, üçbuçuk dört aydır herhangi bir para, kesinlikle, ama kesinlikle ödenmedi.

Şimdi, buraya geliyorsunuz, kanunsuz olarak onayları alıyorsunuz; kanun emri olan Ulaştırma Bakanlığındaki ilgili bülümün, daha doğrusu Ulaştırma Bakanlığının onayını niye almıyorsunuz, biliyor musunuz; siz, her zaman olduğu gibi, özellikle ANAP'a ait bakanlıklarda olduğu gibi, seçilmiş müteahhitlere iş vermenin dışında bir şey yapmıyorsunuz. (DYP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)

Bir de geliyorsunuz, her gün televizyonlarda boy gösteriyorsunuz, ekranlara çıkıyorsunuz ve "şunu biz yaptık, bunu biz yaptık" diyorsunuz... Siz ne yaptınız?! Marmaris Havaalanının etüdü nerede kaldı?.. Antalya Havaalanı, Türkiye'nin en büyük havaalanlarından birisi; Antalya Havaalanında 12 milyon metrekare istimlak ettiğim yere siz ne yaptınız?.. Atatürk Havalimanı dış hatlar terminalinde sizin ne emeğiniz var?.. Sanayileşmiş, sanayide büyük ölçüde hamle yapmış, ivme kazanmış Bursa'da, Bursa-Yenişehir Havaalanını sivil trafiğe açacaktık, sizin burada ne emeğiniz var?..

HALİT DUMANKAYA (İstanbul) – Senin ne emeğin var?..

ÖMER BARUTÇU (Devamla) – Sayın Başbakan "Samsun-Çarşamba Havaalanını yaptım; şunu yaptım, bunu yaptım..." diyor. Bunların hiçbirine bir çivi çakmadınız! Biz hükümetten ayrılmadan iki ay evvel Isparta Havaalanı bitmişti; oraya, bir tek çivi çakmadınız; ama, kendiniz yapmış gibi, gittiniz, orada şaşaayla açılış töreni yaptınız; millet, Ispartalılar sizi ibretle seyretti! (DYP sıralarından alkışlar)

ÜLKÜ GÜNEY (Bayburt) – Ömer Bey, devlette devamlılık vardır.

ÖMER BARUTÇU (Devamla) – İki de bir, boğaz tüp geçit projesinden bahsediyorsunuz, Gebze-Halkalı banliyö hattından bahsediyorsunuz; siz, bunun neresinde varsınız?! Bu Hükümetin -ben, iddiayla söylüyorum; gelsinler buraya, söylesinler- Devlet Hava Meydanlarında, Devlet Demiryollarında, Telekom'da yaptığı hiçbir iş, ama hiçbir iş yok; hiçbir işi, hiçbir projeyi bırak, bir etüdü dahi yok. "TÜRKSAT II-A'yı fırlatacağız" diyorsunuz; yahu, TÜRKSAT II-A'da sizin ne emeğiniz var?! TÜRKSAT II-A için hazırlık yapan, orada emeği geçen insanları, siz, mahkemeye sevk ettiniz; TÜRKSAT II-A'yla sizin ne alakanız var?! Ankara-İstanbul süratli demiryolunda sizin ne emeğiniz var; sizin burada bir dirhemlik, bir kuruşluk hizmetiniz var mı?! Sizin hiçbir şeyde, ama hiçbir şeyde emeğiniz yok. Siz, yalnız bir yerde çok iyi görülüyorsunuz, şatafatlı törenlerde varsınız, siz, gözboyamada varsınız. (ANAP sıralarından gürültüler)

Ben, size buradan söylüyorum -Antalya Havalimanı dış hatlar terminali için, ben Bakan iken gensoru verdiniz, sonra onu araştırmaya çevirdiniz, ona ne zaman sıra gelecek, bilmiyorum- yüreğiniz yetiyorsa, Antalya Havalimanı dış hatlar terminali, Atatürk Havalimanı dış hatlar terminali ve diğer ne varsa, gelin, beraber önerge verelim, Meclise getirelim, öncelikle bunları konuşalım. Hadi, hodri meydan!.. Hadi, hodri meydan!.. (DYP sıralarından alkışlar)

Siz, tabiî, Atatürk Havalimanı dış hatlar terminalinin ihalesini biliyorsunuz değil mi?

A. TURAN BİLGE (Konya) – Yavaş konuş, bağırmadan konuş!

ÖMER BARUTÇU (Devamla) – Siz, orayı, oniki senede yap-işlet-devretle vermek istediniz, ben, size mâni oldum.

ÜLKÜ GÜNEY (Bayburt) – Ömer, niye bağırıyorsun?..

ÖMER BARUTÇU (Devamla) – Ben size mâni oldum, önünüzü kestim ben sizin. Üç sene sekiz ay yirmi günde verdim. Sizin Başbakanınız orayı da peşkeş çekmek istedi. Ben size gayet açık olarak söylüyorum; siz, havaalanları, demiryolları, velhasıl Ulaştırma Bakanlığının hiçbir yerinde yoksunuz. Bakınız, bana göre, sizin, bu konuda yapacağınız bir şey yok. Yapacağınız tek şey var. Yüce Mecliste 215 milletvekili yer değiştirdi; bunun dünyada emsali yok. Bu Hükümet, halkın hükümeti değildir. Arkanızda halk desteği yok...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Barutçu, konuşmanızı tamamlayın efendim.

ÖMER BARUTÇU (Devamla) – Böyle bir hükümetin başbakanı ne yapacaksa, onu yapıyorsunuz, başka bir şey yapmıyorsunuz. Birilerine, taraftarlarınıza diyet ödüyorsunuz. Diyeti de, kendi kesenizden değil, devlet kesesinden ödüyorsunuz, bunun en çarpıcı olayı da, en çarpıcı örneği de Kurtköy Havaalanıdır.

Bu Kurtköy Havaalanı hakkında, bu Meclis bugün bu konuda araştırma açmazsa... Bakın, sevgili ANAP'lılar ben size açık bir şey söyleyeyim, Sayın Başbakan Mesut Yılmaz buyuruyorlar "bu Meclis değil öteki Meclis Cumhurbaşkanlığı seçimini yapacak" diyorlar. Ben, onun altındaki manayı biliyorum; ama, bakın, ben, size bir şey söyleyeyim mi, evet, bu Meclis yapmayacak, öteki Meclis yapacak; ama, burada herhangi bir şey olduğu takdirde, bu Kurtköy Havaalanı meselesinin, işinin peşini bırakmayacağız.

Gayet açık söylüyorum, net söylüyorum; bir Allah'ın kulu gelsin, nerede konuşursak konuşalım, Kurtköy Havaalanında korropsiyon var diyorum! Bundan nasıl kaçacaksınız! Bu işin peşini bırakmayacağız! (DYP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)

Bakınız, ben size bir şey söyleyeyim. Son zamanlarda bir fıkradır gidiyor, koyun üzerine fıkra var, kuşlar üzerine fıkra var, ben de tavuk üzerine bir fıkra anlatayım size ve konuşmamı bitireyim.

Adamın biri kümese girmiş, kümesten iki üç tavuk, civciv, yumurta almış, kimini koynuna koymuş, kimini cebine koymuş. Bekçi yakalamış, adam hâkimin karşısına çıkmış. Hâkim "söyle bakayım, ne diyeceksin?" demiş. Adam, "avukatımı isterim" demiş. Hâkim de "yumurtalar cebinden çıkmış, civcivler koynunda, iki tavuk elinde, berbat vaziyettesin, ssen avukatı ne yapacaksın" demiş. O da "vallahi, ben de, o ne yapacak, onu merak ediyorum" demiş.

Şimdi, Hükümet adına gelecek birisi, acaba bu konuda ne diyecek, ben onu merak ediyorum, ben Sayın Atasayın' ı merak etmiyorum.

Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (DYP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Zonguldak Milletvekili Sayın Ömer Barutçu'ya teşekkür ediyorum.

Değerli arkadaşlarım, üçüncü konuşmacı Erzincan Milletvekili Sayın Tevhit Karakaya, konuşma hakkını, 36 ncı sırada yer alan Adana Milletvekili Sayın Sıtki Cengil'e devretmiş bulunuyorlar. O sebeple, Sayın Sıtkı Cengil'i kürsüye davet ediyorum.(FP sıralarından alkışlar)

Sayın Cengil, konuşma süreniz 10 dakikadır.

SITKI CENGİL (Adana) –Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; Zonguldak Milletvekili Sayın Ömer Barutçu ve 59 arkadaşı tarafından Sayın Başbakan hakkında verilen soruşturma önergesi üzerinde söz almış bulunuyorum, hepinizi hürmetle selamlıyorum.

Bilindiği gibi, 24.10.1996 tarihinde, Savunma Sanayii Müsteşarlığı, Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü, Demiryolları, Limanlar ve Hava Meydanları İnşaatı Genel Müdürlüğü tarafından imzalanan protokolle, İstanbul-Kurtköy Havaalanı inşaatı işinin ihalesiyle ilgili değerlendirmenin, Savunma Sanayii Müsteşarlığı, Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü, Demiryolları, Limanlar ve Hava Meydanları İnşaatı Genel Müdürlüğü personelinden oluşturulacak bir komisyon tarafından yapılması karar altına alınmıştı. Karara bağlanan protokol de işte elimde.

Yukarıda belirtilen protokol dahilinde, 1997 yılında, İstanbul-Kurtköy Havaalanı Uçuş Üniteleri inşaatı işine ait keşif özeti, ihale yapılmak üzere hazırlanmıştır. Bu projenin 1997 yılı fiyatlarıyla genel toplamı, keşif özetinde de görüleceği üzere, 7,5 trilyon liradır.

Değerli arkadaşlar, ben, polemik yapmıyorum, yapmayacağım da. Elimdeki belgeleri teker teker sizlere göstererek konuşmamı tamamlayacağım. Değerlendirmesini, siz değerli arkadaşlarımızın takdirine bırakıyorum. İşte, hazırlanan 7,5 trilyon liralık keşif özeti de burada.

Buraya kadar her şey normal yolunda, seyrinde devam ediyor. İhalenin bu keşif özetine göre yapılması beklenirken, birdenbire Sayın Başbakan devreye giriyor. Sayın Yılmaz'ın devreye girmesiyle beraber, olayın seyri tamamen değişiyor değerli arkadaşlar. Sayın Başbakanın devreye girmesiyle beraber, havaalanı inşaatıyla ilgili faaliyetlerin NATO Altyapı Dairesi Başkanlığınca yürütülmesi için, Savunma Sanayii İcra Komitesince, 10 Kasım 1997 tarih ve 97/12 sayılı karar alınıyor. İşte, alınan karar da burada değerli arkadaşlar. ANAP adına konuşan arkadaşımız "böyle bir karar yok" dediler; işte, karar burada, takdirlerinize arz ediyorum. Her şeyi, belgeleriyle ortaya koymak durumundayız.

Bilindiği gibi, devletçe yapılacak olan hava meydanları ihalelerinde hazırlanacak olan keşfin, Ulaştırma Bakanlığınca yapılması gerekir.

Değerli arkadaşlarım, bu, 3348 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin amir hükmüdür ve kanun da burada, huzurlarınızda takdim ediyorum.

BÜLENT ATASAYAN (Kocaeli) – Yanlış söylüyorsun.

SITKI CENGİL (Devamla) – Laf atmanıza gerek yok. Bunları size de takdim ederim biraz sonra. Elinizde de var. Biraz gayret gösterip uğraşsaydınız, bunları, sizler de tespit ederdiniz, ulaşırdınız.

Değerli arkadaşlar, devlet tarafından yapılacak bütün ihalelerin keşifleri, ihale makamınca yapılır. Bunu bilmeyen hiçbir arkadaşımız yoktur. Bunu hepiniz biliyorsunuz. Konuşan arkadaşım da bunu çok iyi biliyor.

Ulaştırma Bakanlığı Müsteşarı, Savunma Sanayii Müsteşarlığına gönderdiği yazıda da bu hususu açık ve seçik olarak ortaya koyuyor.

İşte, Ulaştırma Bakanlığı Müsteşarlığının gönderdiği yazı... Bakan adına gönderiyor ve diyor ki, siz, benden böyle bir şey istiyorsunuz; ama, bu iş benim görevlerim dahilindedir. Sayın Başbakanın devreye girmesiyle beraber, karar alınıyor; altında da Sayın Müsteşar -Bakan adına- diyor ki, bu benim görevlerim dahilindedir, bunu, benim yapmam lazım, sizin bu isteminiz kanunlara aykırı; ama, büyükler de devreye girince, emir de büyük yerden gelince, bununla beraber yazıyı da gönderiyorum.

Değerli arkadaşlarım, bunların hepsi ortada. Arkasından, bilindiği gibi, ihale keşfi özel bir firmaya yaptırılıyor.

Değerli arkadaşlarım, bu firmanın da nasıl tercih edildiğinin veya Başbakana veyahut da Anavatan Partisine yakınlığının bulunup bulunmadığının da ayrıca araştırılması gerekir.

Keşif özetinde birtakım değişiklikler yapılıyor. Nedir o değişiklikler -daha önce konuşan arkadaşlarım da bahsettiler- kuvvet santralları ve enerji nakilleri ilave ediliyor.

Değerli arkadaşlarım, altını çizerek belirtmek istiyorum; aslında, dikkat edilmesi gereken husus burasıdır; acaba, bu ilaveler durup dururken niçin yapılıyor, daha önce niye yok, bu ilaveler gerçekten iyi niyetle mi yapılıyor, yoksa bunun arkasında başka şeyler mi var; bunu araştırmamız lazım, buna bakmamız lazım ve bunun irdelenmesi, bunun üzerinde durulması, zannediyorum çok önemlidir. Gelişmelere bakıyoruz ve görüyoruz ki, bu ilaveler kesinlikle iyi niyetli olarak yapılmamıştır.

Şimdi arz edeceğim; 7,5 trilyon liralık rakam, birdenbire 18 trilyon liraya çıkarılıyor; ilavenin niçin yapıldığını gördünüz mü?

BÜLENT ATASAYAN (Kocaeli) – 7,5 trilyon lira 1997 fiyatı.

SITKI CENGİL (Devamla) – Değerli arkadaşlar, rakam 2,5 katına çıkıyor. Buradaki korkunç artışı kamufle etmek için kuvvet santralları ve enerji nakilleri ilave ediliyor ve hepimizin de açıkça göreceği, basiretli ve tarafsız bir şekilde bakan herkesin burada göreceği husus şudur: Bu ilaveler birtakım kamuflajlardır, soygunu kamufle etmek için, devletin uğratıldığı zararı kamufle etmek için bilerek yapılan ilavelerdir. Bunu, kimsenin gözünden kaçıramazsınız. Belki siz görmek istemezsiniz; ama, bunu, herkes görüyor, görmek durumundadır.

Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; keşif dahil, ihale konusu iş, hiçbir şekilde ve hiçbir aşamada ihale edilmemişti, ihalesiz verilmiştir. Özel bir firmaya, kanunlara aykırı bir şekilde keşif yaptırılmış. NATO Altyapı Daire Başkanlığı aracılığıyla, iş, MÖN ve METİŞ firmalarına verilmiştir. Kamuoyunda söylenenleri söylüyorum, bilmiyorum, bunun da araştırılması lazım; bu iki saygın firmamızın da Sayın Başbakanla ilgileri, alakaları olduğu söyleniyor. Tabiî, bu söylentinin ne derece doğru olup olmadığını, bu soruşturmanın açılmasına oy verdiğiniz zaman, hep beraber soruşturup, hep beraber araştırıp ortaya koyacağız.

Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; Sayın Başbakanın devreye girmesiyle beraber -altını çizerek ifade ediyorum- geçilen bütün basamaklar, âdeta, devleti zarara uğratmak için çıkılan merdiveni oluşturmuştur. Biraz önce belgeleriyle ortaya koydum; bir kez daha ifade ediyorum; Sayın Başbakanın devreye girmesiyle beraber, geçilen basamakların tamamı, âdeta, devleti zarara uğratan merdiveni oluşturmuştur. Bunu, dikkatlerinize arz ediyorum.

Denilebilir ki, efendim, daha önce hazırlanan keşif özeti, 1997 fiyatlarına göredir; ama, iş, 1998'de verilmiştir. Aslında, 1998 fiyatları açıklanmadığı için, kamuda yapılan ihalelerin 1997 fiyatlarıyla yapıldığını hepiniz biliyorsunuz. Diğer taraftan, 1998 fiyatlarının belirlenmesinde esas alınacak katsayı, Bayındırlık ve İskân Bakanlığınca, 1,73 olarak belirlenmiştir. 7,5 trilyon lirayı 1,73'le çarptığımız zaman, 12,9 trilyon lira etmektedir. Haydi, o ilave ettiklerinizi de ilave edelim, 13,4 trilyon lira eder, 1 kuruş fazla etmez. Ama, 13,4 trilyon lira, karşımıza 18 trilyon lira olarak çıkıyor; yani, 4,6 trilyon lira fark var. İşin, NATO ENF Dairesince teklif usulüyle yaptırıldığını da düşündüğümüz zaman, bu fark, daha korkunç boyutlara ulaşmaktadır değerli arkadaşlarım.

İşte, bu Hükümet döneminde, sadece bu projeyle, fakir fukaranın cebinden, birilerinin kasasına, milyarlar akıtılmıştır, milyarlar transfler edilmiştir ve bu, bu Hükümetin özüne de aslında uygundur; tam bir transfer Hükümeti ve işlerin tamamında da transfer var. Değerli Atasayan gülüyor; ama, bununla mütenasip şekilde olaylar devam etmiş...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Cengil, konuşmanızı tamamlayın efendim.

SITKI CENGİL (Devamla) – Değerli arkadaşlar, biz, milletvekilleri olarak halkın temsilcileriyiz; halkımızın, fakir fukaranın hakkını, hukukunu korumak mecburiyetindeyiz ve ayrıca, Anayasaya göre yapmış olduğumuz yemine sadakatin gereği olarak da bunlara dikkat etmek durumundayız.

Yapmış olduğum incelemelerden ve elimdeki belgelerden varmış olduğum kanaat şudur: Burada usulsüzlük vardır, burada devlet zarara uğratılmıştır; şahsî kanaatim, Sayın Başbakan hakkında soruşturma açılması yönündedir. Gereğini, vicdanlarınıza havale ediyorum, oylarınıza havale ediyorum.

Hepinize saygılar sunuyorum. (FP ve DYP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Adana Milletvekili Sayın Sıtkı Cengil'e teşekkür ediyorum.

Sayın milletvekilleri, son söz, hakkında soruşturma istenen Başbakan Sayın Mesut Yılmaz'a aittir.

ÜLKÜ GÜNEY (Bayburt) – Yoklar.

BAŞKAN – Sayın Başbakan Genel Kurul salonunda hazır olmadığına göre, söz hakkını kullanmıyorlar.

Böylece, Meclis soruşturması önergesi üzerindeki öngörüşmeler tamamlanmıştır.

Şimdi, Başbakan Mesut Yılmaz hakkında Meclis soruşturması açılıp açılmaması hususunu oylarınıza sunuyorum: Meclis soruşturması açılmasını kabul edenler... Kabul etmeyenler... Meclis soruşturması açılması kabul edilmiştir. (DYP sıralarından alkışlar)

Anayasanın 100 üncü maddesi gereğince, soruşturma, siyasî partilerin güçleri oranında komisyona verebilecekleri üye sayısının üç katı olarak gösterecekleri adaylar arasından her parti için ayrı ayrı adçekme suretiyle kurulacak 15 kişilik bir komisyon tarafından yürütülecektir.

Soruşturma komisyonunun görev süresi 2 aydır.

Bu süreni, komisyonun başkan, başkanvekili, sözcü ve kâtip seçimi tarihinden başlamasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

2. – Çanakkale Milletvekili Nevfel Şahin ve 56 arkadaşının, Karadeniz sahil yolunun devamı olan yolların ihalesinde usulsüzlük yaparak devleti zarara uğrattığı ve bu eyleminin Türk Ceza Kanununun 240 ıncı maddesine uyduğu iddiasıyla Bayındırlık ve İskân Bakanı Yaşar Topçu hakkında Meclis soruşturması açılmasına ilişkin önergesi (9/19)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, yine, Genel Kurulun 5 Mayıs 1998 tarihli 85 inci Birleşiminde alınan karar gereğince "Özel Gündemde Yer Alacak İşler" kısmının 2 nci sırasında yer alan, Çanakkale Milletvekili Nevfel Şahin ve 56 arkadaşının, Karadeniz sahil yolunun devamı olan yolların ihalesinde usulsüzlük yaparak devleti zarara uğrattığı ve bu eyleminin Türk Ceza Kanununun 240 ncı maddesine uyduğu iddiasıyla Bayındırlık ve İskân Bakanı Yaşar Topçu hakkında Anayasanın 100 üncü ve İçtüzüğün 107 nci maddeleri uyarınca bir Meclis soruşturması açılmasına ilişkin önergesinin görüşmelerine başlıyoruz.

Bu görüşmede, sırasıyla, önergeyi verenlerden ilk imza sahibine veya onun göstereceği bir diğer imza sahibine, şahısları adına üç üyeye ve son olarak da, hakkında soruşturma istenmiş bulunan Bayındırlık ve İskân Bakanı Yaşar Topçu'ya söz verilecektir.

Konuşma süreleri 10'ar dakikadır.

Meclis soruşturması önergesi, Genel Kurulun 22 Nisan 1998 tarihli 80 inci Birleşiminde okunmuş ve bastırılarak sayın üyelere dağıtılmıştır. Bu nedenle, soruşturma önergesini tekrar okutmuyorum.

Şahısları adına söz alan sayın milletvekillerinin isimlerini okuyorum: Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır, Sakarya Milletvekili Ahmet Neidim -Aydın Milletvekili Ali Rıza Gönül, söz hakkını Ergun Özdemir'e devretmiş bulunuyor- Giresun Milletvekili Ergun Özdemir.

Şimdi, ilk sözü, önerge sahibi Sayın Nevfel Şahin'e veriyorum.

Buyurun Sayın Şahin. (DYP sıralarından alkışlar)

Konuşma süreniz 10 dakikadır.

NEVFEL ŞAHİN (Çanakkale) – Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Karadeniz sahil yolunun devamı olan yolların ihalesinde usulsüzlük yaparak devleti zarara uğrattığı ve bu eyleminin Türk Ceza Kanununun 240 ıncı maddesine uyduğu iddiasıyla, Bayındırlık ve İskân Bakanı Sayın Yaşar Topçu hakkında Anayasanın 100 üncü ve İçtüzüğün 107 nci maddeleri uyarınca bir soruşturma açılmasına ilişkin (9/19) esas numaralı Meclis soruşturması önergesi üzerinde görüşlerimi arz etmek üzere söz almış bulunuyorum; bu vesileyle, Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (DYP sıralarından alkışlar)

Doğu Karadeniz sahil yollarının ihalesinde büyük yolsuzluk ve usulsüzlük yapılmıştır. İhalenin usul ve esaslarının belirlenmesinde büyük yolsuzluk yapılmıştır. İhalenin şartnamesinin hazırlanmasında büyük yolsuzluk yapılmıştır. İhalenin neticelerine baktığımızda, bu bir ihale değildir; yandaş müteahhitler çağrılıp iş paylaştırılmıştır. (DYP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)

Sayın milletvekilleri, 89 uncu maddeye göre, yani 2886 sayılı İhale Yasası bir tarafa bırakılarak, 89 uncu maddeye göre, geçmişte de ANAP döneminde otoyollarla ilgili ihalelerde yolsuzluklar yapılmıştır. Geçtiğimiz yıllarda, ANAP döneminde, Bakanlar Kurulu kararıyla otoyollar ihalesi 89 uncu maddeye göre yapılmış ve bu yolların kilometresinin 2 milyon dolara bitirileceği söylenmiştir; ancak, bu yolların, kilometresi 10 milyon doları geçmiştir ve o dönemin Karayolları Sayın Genel Müdürü mahkemece tutuklanmıştır. Yine, göçmen konutları inşaatında da aynı ihale yöntemi uygulanmış, göçmen konutlarında usulsüzlükler, yolsuzluklar yapılmış ve bu konutlar yıllarca bitirilememiş, yöneticiler mahkemelerde yargılanmıştır.

Yine, en bariz örneklerinden bir tanesi -güncel konumuz olan- Meclis Genel Kurul salonunun inşaatında, eski Sayın Meclis Başkanı, 89 uncu maddeyi uygulamak suretiyle yeni bir şartname hazırlatarak, ihale usul ve esaslarını bir tarafa bırakarak, 10 milyon dolara mal olacak Meclis Genel Kurul salonu inşaatını, 38-40 milyon dolara çıkarmış ve koltuk fiyatına, halının metrekare fiyatına gelince herkes anladı ki, bu ihalede yolsuzluk var.

Ben, Anavatan Partisinin geçmişteki bu siciline baktığımda, bu yolsuzluklar, 89 uncu maddeyi uygulamalar var; ama, Demokratik Sol Partinin bu tavrını anlamak mümkün değil. Demokratik Sol Partide mühendis milletvekili arkadaşlarımız var...

Şimdi, bu ihale yapılırken, 89 uncu maddeye göre, Bakanlar Kurulu kararı çıkarılmış. Bakalım, 89 uncu maddeye uyuyor mu bu Bakanlar Kurulu kararı. 89 uncu maddenin şartları var; nedir bu şartları; iki ülke arasında bir anlaşma var... Yani, 89 uncu maddeyi okursanız, diyor ki: 2886 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanmasının mümkün olmayacağı haller ve Türk Silahlı Kuvvetlerine silah almak, Emniyet Genel Müdürlüğüne silah almak... Silahı her ülkeden alamazsınız, o zaman, Bakanlar Kurulu kararıyla, 89 uncu maddeye göre, İhale Kanunu dışına çıkarsınız.

Peki, bu İhale Kanununun uygulanmayacağı haller nedir; ona bakalım:

1. İki ülke arasında bir anlaşma yapılmıştır, uluslararası bir anlaşma yapılmıştır, ona göre çıkarsınız. Çünkü, iki ülke anlaşma yapmış.

2. Uluslararası kredi kuruluşlarından kredi alacaksınız. Nereden mesela; Dünya Bankasından. Nereden mesela; Avrupa İskân Fonundan. O zaman size diyecekler ki, bu ihaleyi uluslararası ihaleye açacaksınız ve her ülkeden insan gelecek, birim fiyatlarını da, dolara göre teklif verecekler ve ihaleyi böyle yapacaksınız.

Peki, bu şartlar uyuyor mu; bu şartlar uymuyor değerli arkadaşlar.

İleride de açıklayacağım, ihale aşamasında bu kredi yok, böyle bir kredi yok, müteahhitlerin böyle bir teklifi yok.

Bakın, bir şey daha söyleyeyim: 89 uncu maddeye göre çıkılmış, dış kredi, ticarî kredi bulunacak diye; Bakanlar Kurulunda böyle bir karar yok... Sonra, Sayın Bakan bunu Hazineye yazmış, Hazineden cevap gelinceye kadar Sayın Bakan ihaleyi bitirmiş. 2 Ekim 1998 tarihinde Hazineden gelen cevapta "Bakanlar Kurulu kararında olmadığı için, dış krediyle bunu ihaleye açabilirsin, ihaleyi yapabilirsin; teklifleri bana gönder" deniliyor; ama, ihale bitmiş. Demek ki, bu ihalede, kendi usul ve esaslarına göre de uygulamalar yapılmamış. Ne yapılmış; önseçim yok, uluslararası ihaleye açmamışsınız, ondan sonra da demişsiniz ki: Dolar bazında ihale edeceğim.

Değerli arkadaşlar, dolar bazında da ihaleyi nasıl yapıyorsunuz; her sene Bayındırlık birim fiyatlarını, sene başı (2 Ocak 1997-2 Ocak 1998) birim fiyatlarına bağlıyorsunuz. Sayın Bakan, hani, siz, aldığınız kararla, bu ihaleyi bu yasalara göre yapamıyordunuz, Bayındırlık birim fiyatlarına göre yapamıyordunuz. Ama, uluslararası bir ihaleye açmadığınız için, önseçim yapmadığınız için, 89 uncu maddeyi de tamamen yasalara aykırı kullandığınız için, sonunda diyorsunuz ki: Bayındırlık birim fiyatlarına bağladım.

Değerli arkadaşlar, bunlar tamamen usulsüzdür ve yolsuzluk yapılması için özel şartname hazırlamaya dayalı, Bayındırlık birim fiyatlarını da dolara bağlayarak, bugün itibariyle, devleti 60 trilyon lira zarara uğratmıştır. Şunu açık açık söylüyorum: Böyle bir ihale ne dünya üzerinde görülmüş ne de şimdiye kadar bizim Bayındırlık Bakanlığında görülmüş.

Şimdi, Sayın Bakan diyor ki: Ben fiyat farkı vermiyorum. Siz fiyat farkı nasıl vermiyorsunuz? Her sene birim fiyatı dolara bağlıyorsunuz; sonra, ödemeleri de, mayıs ayında eğer müteahhit istihkak yapmışsa, o kur üzerinden ödüyorsunuz.

Değerli arkadaşlar, bakın, eğer, ihaleyi, Bayındırlık birim fiyatları üzerinden yapmış olsaydı -ticarî kredi olduğu için de, dolara bağlamanın bir anlamı yok- 100 liralık işi, yıl başı itibariyle, 120 liraya yaptıracaktı; ama, böyle yapmakla, 100 liralık işi, Sayın Bakan, 180 liraya yaptırmaktadır ve devletimizi zarara uğratmaktadır.

Müteahhitler dışarıdan kredi falan bulmamış, öyle bir şey yok. Hazine garantili, LIBOR artı 2,25'le, geçen hafta, iyiniyet mektubu yazılmış. Peki, müteahhidin bunda sorumluluğu var mı; bunda, müteahhidin sorumluluğu yok. LIBOR, dünyada 5-6; 2,25 daha, 8-8,5. Bu faizi kim ödeyecek; bu faizi de Hazine ödeyecek ve böylelikle, bu yolların maliyetine bunu ekleyeceksiniz. Böyle bir ihaleyi yapmak, tamamen yasalara, usul ve esaslara aykırıdır.

Bakın, bu kredilerin faizleriyle müteahhitlerin hiç ilgisi yok. Belki, şartnamede şu denilebilirdi: Kredi faizlerini müteahhitler öder. Neden; siz yüzde 17 tenzilatla ihaleleri vermişsiniz. Bayındırlık Bakanlığının 1 Ocak-30 Haziran 1997 tarihleri arasındaki ihalelerine bakarsanız, kırım ortalaması yüzde 44. Peki, Sayın Bakanın yaptığı ihalelere bakarsak, kırım yüzde 34, bir yıllık...

YAVUZ KÖYMEN (Giresun) – Siz yüzde 5'le yaptınız.

NEVFEL ŞAHİN (Devamla) – Peki, yüzde 17'yle bu ihaleleri verdiğiniz zaman, kur farkından dolayı yüzde 10 daha ödüyorsunuz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Şahin, konuşmanızı tamamlayın efendim.

RASİM ZAİMOĞLU (Giresun) – Karadeniz yoluna karşı mısınız Sayın Şahin?

NEVFEL ŞAHİN (Devamla) – ...İhalenin tenzilatı yüzde 7'ye düştü ve kur artışını müteahhidin hakediş günü ödemesinden dolayı da, en az yüzde 30 kârlılık var. Netice itibariyle, bu ihaleler yüzde 25 zamlı verilmiş ve gerçekten de, tamamen, havuz müteahhitlerine, yandaşlara "hiçbir ihale yarışması yok, şeffaflık yok, gelin, bu ihaleleri alın" denilmiş.

Onun için, ben, Meclis soruşturması açılmasını istiyorum ve Meclis, gerçekten de, bu işin üzerine gitmeli ve gereğini yapmalı ve Türkiye'de, hiç kimse, kanunları, yasaları çiğneyerek, kanunları, yasaları yanlış yorumlayarak, Bakanlar Kurulunu da alet ederek bu memleketi zarara uğratmasın.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

YAVUZ KÖYMEN (Giresun) – Otoyola karşısınız, duble yola karşısınız...

NİHAN İLGÜN (Tekirdağ) – Yolsuzluğa karşıyız.

NEVFEL ŞAHİN (Devamla) – Yolsuzluğa karşıyız.

BAŞKAN – Sayın Şahin, son cümleniz efendim...

NEVFEL ŞAHİN (Devamla) – Biz, Karadeniz yollarının yapılmasını istiyoruz; kesinlikle, Karadeniz yollarının bir an evvel yapılmasını istiyoruz; ama, siz, Karadeniz yollarına harcanması gereken paraları, yandaş müteahhitlerinize, havuz müteahhitlerinize vermek istiyorsunuz. Bunu engellemek istiyoruz; Karadeniz yollarının bir an evvel yapılmasını, başkalarının cebine giden paraların Karadeniz yollarının inşaatları için harcanmasını istiyoruz. (DYP sıralarından alkışlar) Yüce Meclisin kararı, inşallah, bu doğrultuda olacak.

Hepinize saygılar sunuyorum. (DYP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Çanakkale Milletvekili Sayın Nevfel Şahin'e teşekkür ediyorum.

Şimdi, şahsı adına ilk sırada söz isteyen Bursa Milletvekili Sayın Ertuğrul Yalçınbayır'ı kürsüye çağırıyorum.

Sayın Yalçınbayır, konuşma süreniz 10 dakikadır.

ERTUĞRUL YALÇINBAYIR (Bursa) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; (9/19) esas numaralı Meclis soruşturması açılmasına ilişkin önerge üzerinde söz almış bulunuyorum; şahsım adına, hepinizi, sevgi, saygı ve barış dileklerimle selamlıyorum.

Bu arada, bugün meydana gelen, İnsan Hakları Derneği Genel Başkanı Sayın Akın Birdal'a yönelik saldırıyı şiddetle ve nefretle kınıyorum; ümit ediyorum ki, Türkiye'de yaşayan her bir birey, bu konuda aynı düşüncededir. (FP sıralarından alkışlar)

Sayın milletvekilleri, bilindiği gibi, demokrasi ve denetim iç içe kavramlar; şüphesiz ki, denetimsiz demokrasi yok.

Hukukumuzda denetim mekanizmaları çok. Bildiğiniz gibi, Türkiye Büyük Millet Meclisinde denetim mekanizmaları, soru, gensoru, genel görüşme, Meclis araştırması, Meclis soruşturması ve bir de, bütçe üzerindeki çalışmalarımız nedeniyle bir malî denetim.

Soruşturma ve gensoru önergelerinin mahiyetleri itibariyle, gensoruda bir bakanın düşürülmesi veya hükümetin düşürülmesi, soruşturmada da yargısal bir denetimin suretiyle, yine, ilgili bakanın veya Başbakanın düşürülmesi söz konusudur. Biz, denetim hakkımızı kullanırken, önerge verirken, iyiniyetle ve samimiyetle bunları kullanıyorsak, bilgi, belge ve ciddî bir araştırmaya dayanıyorsak, herhalde Meclisin itibarını da yükseltiriz. Bu hakkın suiistimal edilmesinin, Meclisin itibarına ne kadar etkili olduğunu hepimiz biliyoruz. Kaliteli muhalefet, bu memleketin beklediğidir; şüphesiz ki, kaliteli iktidar da aynıdır. Kaliteli muhalefet, şüphesiz, iktidarı da kaliteye zorlayacaktır; ancak, son zamanlarda verilen soruşturma önergelerinde siyasal içeriklerin son derece yoğun olduğunu görüyoruz.

Son önergelerden birisi -gensoru önergesi- geri çekildi. Bu gensoru önergesi, Sayın Yaşar Topçu'yla ilgiliydi. Yaşar Topçu'nun, Marmaris İçmeler Beldesinde, bir milletvekiline (Bursa Milletvekili Sayın İbrahim Yazıcı'ya) birtakım olanaklar sağladığı ve bu yolla görevini kötüye kullandığı iddia ediliyordu. Sonra, önerge geri çekildi. Niye; yeni, bilgi ve belgeye ulaşılmıştı; çünkü, incelemede, oradaki tahsisin Sayın Bakan tarafından değil, 1986'da yapıldığı ve yine, birtakım mahkeme kararıyla Sayın İbrahim Yazıcı'nın da ortak olduğu şirketin hukukunun korunduğu görülüyordu. Bunları bilmeden, bunlara ulaşmadan verilen önerge, şüphesiz ki, redde mahkûm olacaktı ve geri çekilmek durumunda kalındı.

Şimdi, somut olaya baktığımızda, bu olayda, Karadeniz sahil yolunun devamı olan yolların ihalesinde usulsüzlük yapıldığı ve bu yolla devletin zarara uğratıldığı ve fiili nedeniyle de, Sayın Bakanın, TCK 240'a göre yargılanması gerektiği iddia ediliyor.

Bu konuda daha önce verilen gensoru önergesi Mecliste reddedildi.

İLYAS YILMAZYILDIZ (Balıkesir) – Meclis çoğunluğu kabul etti.

HASAN EKİNCİ (Artvin) – Kabul edildi.

ERTUĞRUL YALÇINBAYIR (Devamla) – Yine, bu konuyla ilgili olarak, Sayın Hasan Ekinci'nin cumhuriyet başsavcılığına yapmış olduğu suç ihbarı neticelendi; 16 Mart tarihinde ihaleye fesat karıştırıldığı iddiasının, yapılan bilirkişi incelemelerinde, varit olmadığı hususu görüldü.

HASAN EKİNCİ (Artvin) – Hayır, cumhuriyet başsavcılığı, Bakanla ilgili yapılacak işlem Meclisin işi demiştir; bugün de o yapılıyor.

ERTUĞRUL YALÇINBAYIR (Devamla) – Biz burada bir yargısal denetim yapıyoruz. Yargısal denetimi yaparken, grup kararlarıyla bağlı olmamamız gerekiyor; vicdanî kanaatlerimizle karar vermemiz gerekirken, 20 nci Dönemde ben gördüm ki, bu, nedense uygulanmıyor. Artık, birtakım olaylar siyasallaşmaya başlamış.

Devlet hayatında çeşitli kamu görevleri var ve bu görevlerin, bu hizmetlerin nasıl yürütüleceği mevzuatla belli edilmiş. İhaleye yolsuzluk karıştırıldığı, usulsüzlük karıştırıldığı iddia edilen olaya baktığımızda burada üç tane idarî işlem görüyoruz. Birincisi, Bakanlar Kurulunun 1 Ağustos tarihinde ittihaz ettiği karar. Bu kararın dayanağı, 2886 sayılı Yasanın 89 uncu maddesi. Sayın Nevfel Şahin, 89 uncu maddeyi ters izah ettiler zannediyorum. 2886 sayılı Yasaya baktığımızda, özelliği bulunan işler itibariyle Bakanlar Kuruluna takdir yetkisi verilmiş. Takdir yetkisi verilen işlemlerin sebeplerine baktığımızda "Bu Kanun hükümlerinin uygulanmasının mümkün olmayacağı haller" tabiri getirilmiş. Bunun takdiri Bakanlar Kuruluna ait. Bakanlar Kurulunun bu takdirini hukuka aykırı buluyorsanız -Türkiye hukuk devleti- yargı denetimine gidersiniz. Diğer işler de tadat edilmiş. Siz, diğer tadat edilen işleri saydınız; ancak, bu kanun hükümlerinin uygulanmasının mümkün olmayacağı hallerle ilgili değerlendirmeyi yapmaktan kaçındınız. Bakanlar Kurulunun bu takdiri yaparken dayanağı, Karayolları Genel Müdürlüğünün çalışması, Bayındırlık Bakanlığının çalışması, 55 inci Hükümetin Hükümet Programında yer alan Karadeniz ve Akdeniz sahil yollarının yapılacağı hususundaki irade ve yine, şüphesiz ki, bütçe çalışmaları sırasında, özellikle 1998'de tamamlanması gereken yollar ve ayrıca 15 kritik projenin bitirilmesi ve yine dış kredili işlere öncelik verilmesi konusundaki mütalaalarıdır ve bunları takdir eden Bakanlar Kurulu, Karadeniz sahil yolunun ülke için fevkalade gerekli olduğunu, bu yolun, bu koridorun, sadece ülke için değil, uluslararası ilişkiler için de gerekli olduğunu takdir etmiştir. Bu takdiri beğenirsiniz veya beğenmezsiniz; bu takdir içinde sadece bu yollar yoktur, sadece Karadeniz sahil yolu yoktur; bu takdir içinde Antalya-Alanya yolu da vardır. Önergedeki ciddiyetin, samimiyetin ve tutarlılığın gereği bunların da önerge kapsamına verilmesidir. Bundan kaçınılmasının nedeni de yine siyasîdir, bir gruba pas atmaktır.

Sayın milletvekilleri, karayolları projelerine baktığımızda, bu projelerin ortalama bitirilme süresi, özelleştirme yapmadığınız takdirde 20,1 yıldır. Bu ülkedeki 5 556 proje, bütün ülkenin ortak mal varlığıdır. Her hükümetin, her bakanın, her ferdin bu projelerde katkısı vardır. Bu projelerin yürütümü bugün 55 inci Hükümettedir; ama, yarın başka başka hükümetlerde olacaktır, belki de sizde olacaktır. Ancak, bu projelerin bir an önce tüketilmesi hususunda sizin de ittifakınız var. O nedenle, Bakanlar Kurulunun bu takdirini saygıyla ve teşekkürle karşılamak gerekir.

Bakanlar Kurulunun bu isteminden sonra, Bakanlık, 89 uncu maddenin son fıkrasındaki "bu ihalelerde uygulanacak usul ve esaslar idarelerince hazırlanarak ilgili bakanın onayıyla belirlenir" hükmüne dayanarak esasları belirlemiştir. Bu esasların belirlenmesinde yararlanılan kaynaklar Karayolları bürokratlarının çalışmalarıdır. Bu çalışmalar, sadece şu andaki bürokratların değil, sadece Bakanlığın şu andaki elemanlarının değil, bütün ülkenin mal varlığı olan projelerin, tecrübelerin sonucudur.

Bu tecrübelere baktığımızda: Sayın Onur Kumbaracıbaşı'nın döneminde Tarsus-Pozantı ayrımı, Adana-Toprakkale-Gaziantep otoyol sözleşmesinde, yapılması gerekenin, otoyol birim fiyatlarının değil, Bayındırlık Bakanlığı birim fiyatlarının esas alınmasından da yararlanılmıştır. Yine, Galata Köprüsünün onarım ve bakımı ile ilgili projedeki hususlardan da yararlanılmıştır. O projede, istihkak tarihindeki kur üzerinden paranın ödenmesi esas iken, o usulde, o esas iken, burada 2 Ocak tarihi itibariyle kur esası dikkate alınmıştır. Bunda da şüphesiz ki, kamunun yararı vardır. Kamunun yararı bunlarla telif edilmiştir ve bu konudaki irade doğru ve yerinde bir iradedir.

İLYAS YILMAZYILDIZ (Balıkesir) – Ödemeyi ne zaman yapıyorsunuz?

ERTUĞRUL YALÇINBAYIR (Devamla) – Bundan sonra, uygulama işlemi olan ihalelere geldiğimizde; bu ihalelerle ilgili, ihaleye fesat karıştırıldığı iddiası cumhuriyet savcılığına ihbar edilmiştir. O ihbardan 5 gün önce...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Yalçınbayır konuşmanızı tamamlayın efendim.

ERTUĞRUL YALÇINBAYIR (Devamla) – ...Sayın Bakan olaya muttali olduğunda cumhuriyet savcılığına dilekçeyle başvurmuş ve bu hususun ihbar kabul edilerek işlem yapılmasını istemiştir. O, değerlendirilmiştir; yalnız, o değerlendirmede de 366'ya mümas herhangi bir halin olmadığı görülmüştür. 205'le ilgili sizin yapmış olduğunuz suç duyurusuyla ilgili, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 16.3.1998 gün 97/89049 esas ve 98/6230 karar sayıyla, Türk Ceza Kanununun 205 inci maddesinde ifadesini bulan ihaleye fesat karıştırılma suçunun teşekkül etmediği bilirkişiler marifetiyle de tespit edilmiştir. Bunun, sizin vicdanlarınızı bağlamasını diliyorum. Mahkeme kararlarının, yapılan çalışmaların, vicdanları dabağlayacağını ben ümit ediyorum.

Sayın milletvekilleri, sonuç olarak baktığımızda...

NEVFEL ŞAHİN (Çanakkale) – Mahkeme kararı yok!..

ERTUĞRUL YALÇINBAYIR (Devamla) – Herhalde, cumhuriyet başsavcılığının, cumhuriyet savcılığının faaliyetleri de, yargılama faaliyetleri içerisindedir.

...olayda, gerek Bakanlar Kurulu gerekse Bakan, yasal yetkilerini kullanmıştır ve bu yetkisini Bakan, Bakanlar Kurulu kararından sonra kullanmak zorundadır da ve yine bu takdir, geçmiş çalışmalardan da yararlanılmak suretiyle, ihale usul ve esasları, objektif kriterlerle, kamu hizmeti gereği ve yararı dikkate alınmak suretiyle tayin ve tespit edilmiştir. 10 maddelik genel düzenleme, idareyi, Karayolları elemanlarını bağlamaktadır; onlar, bu kurallara uygun davranmak zorundadır; onların da, bu kurallara uygun davrandıkları cumhuriyet başsavcılığının kararıyla da bellidir.

Ben, bu vesileyle, hepinize sevgi ve saygılarımı sunuyor; Akın Birdal'a yönelik saldırıyı da tekrar şiddetle kınadığımı ifade ediyorum. (ANAP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Bursa Milletvekili Sayın Ertuğrul Yalçınbayır'a teşekkür ediyorum.

İkinci kişisel söz, Sakarya Milletvekili Sayın Ahmet Neidim'in.

Buyurun Sayın Neidim. (ANAP sıralarından alkışlar)

Konuşma süreniz 10 dakikadır Sayın Neidim.

AHMET NEİDİM (Sakarya) – Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Çanakkale Milletvekili Nevfel Şahin ve 56 arkadaşının, Karadeniz sahil yolunun devamı olan yolların ihalesinde usulsüzlük yapıldığı iddiasıyla vermiş oldukları Meclis soruşturmasıyla alakalı olarak söz almış bulunuyorum; Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Yalnız, konuşmama başlamadan evvel -ben, Nevfel Şahin kardeşimi çok severim- ben, genç olarak Parlamentoya geldiğim zaman, eski parlamenter ağabeylerim bana çok nasihat etmişlerdi. Bu Parlamentonun bir üslubu vardır. Siz, bir yerlere yaranmak için veya televizyonda sizi izleyenlere iyi görünmek için burada birtakım insanlar hakkında şahsiyat yapabilirsiniz; ama, bir gün gelir, o insanların yerinde siz olursunuz -demokrasiye inanıyorsanız- o zaman çok kötü durumda kalırsınız.

Ben, size, bir kardeşiniz olarak tavsiyede bulunuyorum: Sadece millete yaranın, kimseye yaranmayın; çünkü, bu Meclisin kürsüsünde "Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir" diyor. Onun için ben bu tavsiyede bulunmak istiyorum. (ANAP sıralarından Alkışlar)

NEVFEL ŞAHİN (Çanakkale) – Siz milletin parasını veriyorsunuz!..

AHMET NEİDİM (Devamla) – Sayın milletvekilleri, bu soruşturma önergesini okudum ve daha evvel ihalesi yapılmış konuları inceledim. Bu önergenin hiçbir şey içermediğini ve sadece Sayın Tansu Çiller konusunda verilen soruşturma önergesine bir misilleme olarak verildiğini gördüm ve son derece üzüldüm.

Parlamento, hakların ve özgürlüklerin bekçisidir, kin ve nefret duygularının tatmin edileceği yer değildir. Burada doğru işler görüşülmeli, yanlışlar varsa hesap sorulmalıydı; ama, sadece kin ve intikam duygusuyla Parlamentoya getirilen böyle önergelerin, ne milletimize ne devletimize ne de böyle haksız ve mesnetsiz önergeleri getirenlere bir fayda getirdiği görülmüştür.

İLYAS YILMAZYILDIZ (Balıkesir) – Günaydın!..Günaydın!..

AHMET NEİDİM (Devamla) – İlyas, sana da günaydın kardeşim. Ben senin buraya nasıl geldiğini de biliyorum; ben orayı en iyi bilenlerden birisiyim.

BAŞKAN – Sayın Neidim...

AHMET NEİDİM (Devamla) – Senin buraya nasıl geldiğini ben biliyorum. (ANAP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Sayın Neidim, Genel Kurula hitap edin.

İLYAS YILMAZYILDIZ (Balıkesir) – Senin nasıl geldiğini de ben biliyorum.

AHMET NEİDİM (Devamla) – Ben, şeref belgemle geldim buraya. Buraya şeref belgemle geldim... Orada durmadım; sen de yakında durmayacaksın orada. (ANAP sıralarından alkışlar)

Sayın milletvekilleri, Samsun-Sarp yolu, otoyol değil, eski güzergâhta, iki gidiş, iki dönüşü olan duble yoldur...

İLYAS YILMAZYILDIZ (Balıkesir) – Sen orada nasıl duruyorsun, onu söyle... Siz, transfer pazarı kuruyorsunuz... Borsa fiyatlarını söyle.

ERKAN KEMALOĞLU (Muş) – Sayın Başkan, susturamıyorsan söyle, ben susturayım!

AHMET NEİDİM (Devamla) – ...İki ifade, maliyet açısından birbirinden çok farklıdır. Yol güzergâhı değişmemiş, eski kamulaştırmaya ilave az bir kamulaştırmayla yol geçirilecektir. Mevcut yolun altyapısından, hafriyatından, sanat yapılarından, tahkimatından yaklaşık yüzde 70 istifadeyle, en ekonomik çözüm gerçekleştirilecektir. Bu nedenle, bu yol, yeni bir güzergâhta yapılacak duble yolun maliyetinin yüzde 25 ilâ 30 maliyetinde bitirilecektir.

Bu yoldaki trafik yoğunluğu, 1996 sayımlarında 12 bindir; bazı kısımlarında 33 bine ulaşmaktadır. Türkiye'nin hiçbir yerinde, bu kadar trafik yoğunluğu olup da, otoyol veya duble yol yapılmayan başka bir yol yoktur. Bu güzergâh üzerinde, 6 il, 63 ilçe ve birçok yerleşim birimi vardır. Bu yoldan, 15 il, yaklaşık olarak 8 milyon insan hizmet görecektir.

Yapılan ihaleler, dolar bazında olmasına rağmen, otoyol fiyatlarıyla değil, Bayındırlık fiyatlarıyla yapılmıştır. Tenzilatlar ortalama yüzde 20 seviyesindedir. Bu tenzilatlara dış kredi maliyeti -yaklaşık yüzde 10- ilave edilirse, bu, yüzde 30 tenzilat demektir. Halbuki, aynı güzergâhta, aynı Bayındırlık fiyatlarıyla, 1991-1995 Koalisyonu döneminde yapılan ihalelerin ortalama tenzilatı, yüzde 10'un altındadır; yani, o dönemden 3 kat fazla tenzilat yapılmıştır. Tenzilatlar yeterli olmadığı için, ihaleye veya yola karşı olmak inandırıcı değildir.

Ayrıca, ihaleye, Türkiye'de bu alanda en büyük 17 firma çağırılmıştır.

Bu yolların dış krediyle dört yılda bitirilecek olması, mevcut Hükümetin takdir edilmesini gerektirirdi; ama, Bayındırlık Bakanı Sayın Topçu hakkında, önce gensoru verilmiş, sonra da soruşturma önergesi getirilmiştir. Bu, sadece bir intikam önergesidir ve zırvalarla doludur; zırva ise tevil götürmez.

Sayın milletvekilleri, kin ve nefret, insan kalbine yüktür; bu kin ve nefretle hareket edenler, bir gün gelir, bundan büyük zarar görürler ve eğer vicdanları varsa, sonunda çok rahatsız olurlar. İşte, Sayın Topçu da, bir siyasî cinayete kurban edilmek istenmektedir; ama, arkadaşlarımızın bilmediği bir şey vardır; Sayın Topçu, iyi bir hukukçu ve son derece dikkatli bir siyasîdir, yaptığı her iş, kanunlara ve nizamlara uygundur.

Ayrıca, yapılan bu ihale usulü yeni değildir. Bu usulle, şimdi sizin aranızda oturan birçok eski bakan ihaleler yapmıştır.

Sayın milletvekilleri, yirmi yıldır gündemde olan bu yolun yapımını, Allah, bu Hükümete nasip etmiştir. Sizleri anlıyorum; bu, hakikaten, başka siyasî görüşler için hem kıskanılacak, hem de imrenilecek bir projedir. Yalnız Karadeniz yolunu değil, Türkiye'yi bir baştan öbür başa karayolu ağıyla ihale eden Sayın Yaşar Topçu'ya, bu kadar kısa bir sürede bu kadar çok ihale yaptığı için neden kızıyorsunuz? Hayır, kızmayın; onu tebrik edin. Sayın Topçu, aklının ve kalbinin inanmadığı, kanun ve nizamlara uymayan hiçbir şeyi yapmaz; ama, cesareti ve çalışkanlığı, dürüstlüğüyle hiçbir şeyden korkmaz. Tüm siyasî hayatı çilelidir; ama, çok şereflidir. Onun için, kin ve intikam duygusuyla Sayın Topçu'yu yaralayamazsınız. Zaten, böyle yapmamanız da gerekir. Aksini düşünmek, insanların vicdanlarıyla alakalı bir meseledir. (DYP sıralarından gürültüler)

İLYAS YILMAZYILDIZ (Balıkesir) – Bırakalım da kendisi...

AHMET NEİDİM (Devamla) – Senin bu işlere aklın ermez. (ANAP sıralarından alkışlar) Sen, buraya, hatiplere özel laf atmak için getirilmiş bir milletvekilisin. Senin adına üzülüyorum ben kardeşim.

İLYAS YILMAZYILDIZ (Balıkesir) – O sizin görüşünüz.

BAŞKAN – Efendim, Genel kurula hitap edin.

AHMET NEİDİM (Devamla) – Sayın milletvekilleri, mısır ekmeği yiyip tütün - fındık - çay üçlüsü içerisine sıkışmış Karadeniz insanı, Zonguldak'ta maden çıkarır, kışın Karadenizin azgın dalgalarıyla boğuşup çıkardığı balıkla Türkiye'yi besler. Bu insanlar, heyecanlıdır, duygusaldır, müteşebbis ruhludur; bugün, Türkiye'nin dört bir yanına dağılmış, Türk ekonomisinde büyük rol oynayan fabrikalar, işyerleri kurmuşlardır; ama, doğdukları yörelerden hiç kopmamışlardır; orada, dede ve baba evleri durur, senenin belirli zamanlarında oralara giderler. Bir de bizzat orada oturan ve sadece geçinecek kadar imkân bulan; ama, doğru dürüst seyrüsefer imkânına kavuşmamış, kanaatkâr, devletini milletini seven, daima onun yanında olan insanlar vardır. İşte, bu insanlara bu yolun çok görülmesini veya bir müteahhit kavgasını bu şekle getiren önerge sahiplerini, burada yaşayanlar hiçbir zaman unutmayacaklardır.

Sayın önerge sahipleri, neden Antalya - Alanya yolunu gündeme getirmediniz acaba? O ayrı usulle mi yapıldı; hayır. Acaba CHP'yi rahatsız eder miyiz diye korkuyorsunuz; ama, korkmayın, bu yollar yapılacak; sadece Karadenizin değil, bütün Türkiye'nin yolları yapılacak, Türkiye yeniden imar ve inşa olacak ve bunu isteyenler de, istemeyenler de bu yollardan geçecek.

Sayın milletvekilleri, bu yol, Karadenizin sosyal ve ekonomik yapısını değiştirecek; Orta Asya'yla ilişkiler, ekonomik ve sosyal alanda artacak; Karadenizde dağ ve deniz turizmi patlayacak. Bundan da, hem o yörede yaşayan insanlar hem de Türkiye kazanacak. Orada yaşayan insanların gelir dağılımından aldığı pay yükselecek; onlar da, o müteşebbis ruhlarıyla refaha kavuşacaklar. Acaba, bu insanların rahata ve huzura, zenginliğe kavuşması sizleri rahatsız mı ediyor?!

Aslında, sizi rahatsız eden asıl konuyu biliyorum. Gerçekten hesap vermesi gerekenlerin mahkeme kapılarında sürünmesine, mübaşirlerin onların isimlerini seslendirmesine ve artık Sayın Tansu Çiller ve ailesiyle siyasî muhabirlerin değil, adlî muhabirlerin ilgilenmesine kızıyorsunuz; ama, kızmayın, özgür iradenizi ortaya koyun -koyma zamanı da gelmiştir- cesurca çıkın ortaya, daha önceki arkadaşlarımızın yaptığı gibi "ben bu yükün altında yaşayamam; çünkü, burada, ne eski atlar ne eski adamlar kalmış" deyip bir araya gelin; çünkü, o misyonda,eskiden, imar vardı, inşa vardı, büyük Türkiye sevdası vardı; şimdi ise, imar ve inşaya karşı oluşmuş kısır bir zihniyet var.

Ben, önerge sahiplerinin çoğunu tanırım. Ne benim ne de sizlerin, Florida'da, San Francisco'da evlerimiz ve inşaatlarımız vardır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Neidim, konuşmanızı tamamlayın efendim.

AHMET NEİDİM (Devamla) – Toparlıyorum efendim.

Sizler, hepiniz dürüst insanlarsınız, hepiniz ülkeyi seven insanlarsınız. Sizlerin içdünyası, böyle yanlış işler yapmanızı önler. Sizler, bir ailenin haksız ceza avukatlığına soyunamayacak kadar iyi insanlarsınız. Bırakın artık yanlış işleri, Türkiye'yi düşünün; Türkiye, yoluna hızla devam etsin.

Sayın milletvekilleri, işte bu sebeplerden dolayı, kısır çekişmeleri bırakalım, aklımızın ve kalbimizin inanmadığı önergeleri desteklemeyelim. İnsanlar gelip geçicidir, liderler de gelip geçicidir; ama, Türkiye, ilelebet ayakta kalacaktır. Onun için, sizleri, Türkiye'nin kalkınmasında barışa ve huzura davet ediyorum. Bırakınız bu kavga ve kargaşayı; doğrularda bir araya gelelim. Doğru, bir tanedir; doğru, kişiyi şaşırtmaz; doğru, sizi her zaman memnun etmeyebilir; ama, pişman da etmez. Onun için, bu doğrulara inanın ve kim bu memlekette taş üstüne taş koymuşsa, ona teşekkür edelim, engellemeyi bırakalım, ona veya onlara yardımcı olalım; çünkü, bu memleket, artık kabına sığmıyor. Bizden sonra gelen nesillerin, artık, altyapı, yol, su, elektrik, baraj, tüpgeçit problemi olmasın; Türkiye, müreffeh bir ülke olsun.

Hepinize sevgi ve saygılarımı sunuyorum. (ANAP ve DSP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Sakarya Milletvekili Ahmet Neidim'e teşekkür ederim.

İLYAS YILMAZYILDIZ (Balıkesir) – Sayın Başkan, sayın hatibin sataşması vardır.

BAŞKAN – Siz sataştınız, o cevabını verdi; başka bir şey yok. (ANAP ve DSP sıralarından alkışlar)

Kürsüdeki habite laf atmak İçtüzüğümüzde var mı?!,

İLYAS YILMAZYILDIZ (Balıkesir) – Yok; ama, uygulanan bir teamül.

BAŞKAN – Benim, İçtüzüğe göre uygulamam gereken müeyyideyi hatip uygulamış oldu.

İLYAS YILMAZYILDIZ (Balıkesir) – Sayın hatip, anlaşılıyor ki, bu Parlamentoda, çoğunlukla yaptığı, işlemlere oradan cevap verip, bakanlara yağcılık yapmak gibi bir görevle getirilmiş...

BAŞKAN – Teşekkür ederim, yerinize oturun efendim.

Üçüncü söz sırası, Giresun Milletvekili Sayın Ergun Özdemir'de.

Buyurun Sayın Özdemir.

Konuşma süreniz 10 dakikadır efendim.

ERGUN ÖZDEMİR (Giresun) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Bayındırlık ve İskân Bakanı Sayın Yaşar Topçu hakkında verilen soruşturma önergesiyle ilgili olarak, şahsım adına söz almış bulunuyorum; bu vesileyle, Yüce Heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, ben, hemen hemen her hafta, perşembe günü, seçim bölgem olan Giresun'a gitmekte ve salı günü Ankara'ya dönmekteyim. Bu nedenle, Karadeniz yolunun çilesini çeken Karadenizlilerden biriyim. Yine, bu nedenle, yolun bir an önce bitirilmesini gönülden arzu ediyorum; ama, yolsuzluğa alet etmeden; ama, tüyü bitmemiş yetimin hakkını yemeden.

Değerli milletvekilleri, kaldı ki, Karadeniz yolunun, nasıl yolsuzluğa alet edildiğini, bu kürsüden, çeşitli partilere mensup milletvekilleri, defalarca anlattılar. Bu nedenle, ben, sizlere, parasal yolsuzluklardan ziyade, bu yol bahane edilerek yapılan siyasal yolsuzluklardan bahsetmek istiyorum. (DYP sıralarından alkışlar)

Değerli milletvekilleri, nedir bu siyasal yolsuzluklar... Aylardır, iktidar partilerinin çeşitli siyasî kademeleri, genel başkanları, milletvekilleri, bakanları "Karadenize otoban yaptırıyoruz" diyorlar. Daha dört gün önce, iktidardaki siyasî partilerden birinin genel başkanı, Giresun'da yapılan partisinin il kongresinde, Karadenizlinin gözünün içine baka baka, Karadenize otoyol yaptırdıklarını söyleyebilmiştir.

Yine, 8 Aralık 1997 günü, bu konuyla ilgili olarak Mecliste konuşan Anavatan Partili bir Karadeniz milletvekilinin sözlerini, Meclis tutanaklarından aynen okuyorum: "Mesut Yılmaz Hükümeti geldi, otobana sahip çıktı, Karadenize sahip çıktı, Karadeniz otoyolunu yapıyor."

RASİM ZAİMOĞLU (Giresun) – Yalan mı?

NABİ POYRAZ (Ordu) – Bulancaklılar dinliyor.

ERGUN ÖZDEMİR (Devamla) – Değerli milletvekilleri, bu kürsüden, millete ait bu kürsüden, milletimin önünde sesleniyorum. Bugüne kadar, Karadenize 1 metre otoban yapılmamıştır. (DYP sıralarından alkışlar) Yine, Karadenize...

LEVENT MISTIKOĞLU (Hatay) – Niye yapmadınız?

ERGUN ÖZDEMİR (Devamla) – Geleceğim.

Karadeniz'e 1 metre otoban yapım kararı da alınmamıştır; ama, tüm bu gerçeğe rağmen, Karadenizlinin gözünün içine baka baka yalan söyleyebiliyorlar.

İHSAN ÇABUK (Ordu) – Niye yapmadınız beş yıldır?

ERGUN ÖZDEMİR (Devamla) – Değerli milletvekilleri, peki, Karadenize yapılan nedir? Karadenize yapılan sahil yolunu genişletme çalışmalarıdır. Karadeniz sahil yolu, rahmetli Menderes tarafından yaptırılmıştır, kazma kürekle beş yılda bitirilmiştir. Rahmetli Menderes'ten sonra, kırk yıl, bu yola tek kazma dahi vurulmamıştır; ta ki, Doğru Yol Partisi iktidar oluncaya kadar. DYP, yarım da olsa, iktidar olunca, bu yolu genişletme kararı almış ve projelerini yaptırmıştır. 1992, 1993 ve 1994 yıllarında, bu yolun 320 kilometrelik kısmının ihalesini yaptırmıştır. Beş senedir, Doğu Karadenizde tüm kıyı boyunca "T" şeklinde dalgakıranlar, istinat duvarları ve deniz dolguları yapılmaktadır.

Netice olarak, adına -ister genişletilmiş yol ister duble yol isterseniz bölünmüş yol- ne derseniz deyin, yapılan, Karadeniz sahil yolunun genişletme çalışmalarıdır; katiyen otoban değildir, otoyol değildir. Ankara-İstanbul arası otobandır; doğru. İzmir-Çeşme arası da otobandır; doğru. 1983'ten sonra, rahmetli Özal döneminde, 1 400 kilometre otobana başlanmış, bir kısmı ANAP döneminde, bir kısmı da DYP-SHP döneminde bitirilmiştir. Türkiye'ye -dikkatinizi çekerim- 1 400 kilometre otobana başlanırken, Karadenize 1 metre dahi otoban yapılmamıştır.

RASİM ZAİMOĞLU (Giresun) – Yolun ismine mi karşısınız, neye karşısınız?

ERGUN ÖZDEMİR (Devamla) – Şimdi ise, ANAP, onbir aydır iktidardadır ve Sayın Mesut Yılmaz üçüncü defa Başbakandır. Bu Hükümet döneminde de, Türkiye'ye, 4 bölgeye otoban kararı alınmıştır ve yine, bu defa da, Karadenize 1 metre otoban kararı alınmamıştır. Peki, Karadenize yapılmayan, sadece otoban mıdır değerli milletvekilleri; hayır. Sualinize geliyorum. Karadenize tek temel atılmamış, tek çivi çakılmamıştır. Karadenize yapılan tüm hizmetler, Demokrat Parti, Adalet Partisi, Doğru Yol Partisi döneminde yapılmıştır.

YALÇIN GÜRTAN (Samsun) – Ne yaptınız?!

RASİM ZAİMOĞLU (Giresun) – Ne yapıldı?

ERGUN ÖZDEMİR (Devamla) – Bu konuda, size, çarpıcı bir misal vermek istiyorum, Rize'yi misal vermek istiyorum...

AHMET KABİL (Rize) – Rize'yi ağzına alma! Rize'ye ne yaptınız!

ERGUN ÖZDEMİR (Devamla) – Sayacağım... Otur, sayacağım...

AHMET KABİL (Rize) – Husumetten başka, kinden başka ne yaptınız?!

BAŞKAN – Yerinizden müdahale etmeyin efendim.

ERGUN ÖZDEMİR (Devamla) – ANAP, on yıl boyunca, tek başına, 292 milletvekiliyle iktidardadır. Rizeli Sayın Mesut Yılmaz, bu partinin kurucusu, bakanıdır; hatta, Başbakandır.

Değerli milletvekilleri, buna rağmen, Rize'de üniversite yoktur, bilir misiniz; üniversite... Rize'nin havaalanı yoktur, Rize'nin organize sanayii yoktur. Akdeniz kıyılarımızın, bırakın illerini, ilçelerinde bile yat limanları vardır; Rize'nin bir yat limanı da yoktur. Rize'yi GAP'a bağlayan yeni bir yol da yoktur.

AHMET KABİL (Rize) – Sen ne yaptın; altı yıl Rize'ye ne yaptın? İki milletvekili, bölgenize ihanet ediyorsunuz!

ERGUN ÖZDEMİR (Devamla) – Valinin oturduğu hükümet konağı ile belediye binası bile DP ve AP'nin eseridir. (DYP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Sayın Kabil, yerinizden müdahale etmeyin efendim.

Sayın Özdemir, konuştuğunuz konu ne efendim; ne üzerinde söz aldınız siz; Rize'nin kalkınması konusu mu?.. (DYP sıralarından gürültüler)

ERGUN ÖZDEMİR (Devamla) – Yolsuzluğu anlatıyorum, otoban yolsuzluğunu anlatıyorum Sayın Başkan.

BAŞKAN – Peki. Yani, sataşmalara vesile olmayacak şekilde, sadet içinde konuşun lütfen.

ERGUN ÖZDEMİR (Devamla) – Rize'nin...

MUSTAFA GÜVEN KARAHAN (Balıkesir) – Giresuna gel, Giresuna...

ERGUN ÖZDEMİR (Devamla) – Giresuna da geleceğim.

... otoyolu yoktur, demiryolu yoktur, yeni bir hastanesi dahi yoktur.

Sadece Rize mi değerli milletvekilleri, sadece Rize mi; gelin, Samsun'a bakalım.

YALÇIN GÜRTAN (Samsun) – Samsun'u batağa çevirdiniz.

ERGUN ÖZDEMİR (Devamla) – Samsun'un bir limanı vardır; Demokrat Partinin eseridir. Samsun'da azot sanayii vardır, bakır sanayii vardır, Tekel işletmeleri vardır; AP'nin eserleridir.

RASİM ZAİMOĞLU (Giresun) – Yoldan bahset, yoldan... Yola gel.

ERGUN ÖZDEMİR (Devamla) – Yine, Samsun'da bir üniversite vardır; AP'nin eseridir. Samsun'da havaalanı vardır; Adalet Partisinin eseridir. Samsun Çarşamba'da, uluslararası yeni bir havaalanı yapılmaktadır; o da DYP'nin eseridir, temeli de Sayın Tansu Çiller tarafından atılmıştır. (DYP sıralarından alkışlar)

Ordu'ya gelelim, Ordu'ya... Ordu'da bir iskele vardır; Demokrat Parti yaptırmıştır. Ordu'da, Fiskobirlik'e bağlı iki fındık fabrikası vardır; AP'nin eseridir. Ne yazık ki, bu fabrikalar, ANAP İktidarı döneminde kapatılmıştır. (ANAP sıralarından gürültüler)

Ordu'da bir soya fabrikası vardır; AP'nin eseridir. O da, on aydır kapalıdır; bu Hükümet tarafından kapatılmıştır. Ordu Gülyalı'da, Ordu ve Giresun'a hizmet etmek üzere, devlet - vatandaş işbirliğiyle Or - Gi havaalanı yapılmaktadır.

CENGİZ ALTINKAYA (Aydın) – 1991'de nereden seçildin sen?

ERGUN ÖZDEMİR (Devamla) – Karadenizi istismar etmek kolaydı değil mi?.. Dinleyin...

Temeli, bir sene önce, DYP tarafından atılmıştır. Denize yapılan bu havaalanının pistinin 600 metrelik kısmı, yine, DYP döneminde bitirilmiştir. Sayın Mesut Yılmaz başkanlığındaki bu Hükümet döneminde, on aydır inşaatı durdurulmuştur ve ne hikmetse, dört gün önce, Sayın Ulaştırma Bakanı tarafından, ikinci defa temeli atılmıştır. 30 Mayısta Ordu ve Giresun'a geleceği söylenilen Sayın Mesut Yılmaz tarafından da, bu temelin üçüncü defa atılacağı söylenmektedir.

Giresun'a gelelim... Giresun'un bir limanı vardır; Demokrat Partinin eseridir. Limanın kapasitesi 1 milyon tondan 2 milyon tona çıkarılmaktadır. Limanın tevsii, Doğru Yol Partisi tarafından yapılmaktadır; temeli ise, birbuçuk yıl önce, Devlet eski Bakanı Sayın Bekir Aksoy ve Sayın Hasan Ekinci'nin iştirakiyle atılmıştır ve bu temelin de, Sayın Mesut Yılmaz tarafından, ikinci defa atılacağı söylenmektedir. Giresun'da bir sanayi sitesi vardır; Adalet Partisinin eseridir. Bir organize sanayi bölgesi vardır; o da DYP'nin eseridir ve temeli, bir yıl önce, Sanayi eski Bakanı Sayın Ali Rıza Gönül tarafından atılmıştır. Giresun'da 2 500 kişilik kapalı spor salonu vardır; Adalet Partisinin eseridir. 3 adet kapalı spor salonu ile 1 000 kişilik olimpik kapalı yüzme havuzu yapılmaktadır; o da Doğru Yol Partisinin eseridir. Fiskobirlik Entegre Tesisleri ile Seka Aksu Kâğıt Fabrikası da Adalet Partisinin eseridir. Doğumevi Demokrat Partinin, devlet hastanesi Adalet Partisinin, yeni yapılan bölge hastanesi Doğru Yol Partisinin eseridir. (ANAP sıralarından gürültüler) Yapılmakta olan yeni adliye ve özel idare binası, Doğru Yol Partisinin eseridir. Bir endüstri meslek lisesi vardır; AP'nin eseridir.

RASİM ZAİMOĞLU (Giresun) – Yola gel, yola...

ERGÜN ÖZDEMİR (Devamla) – Anadolu Endüstri Meslek Lisesi ile 1 000 yataklı Anadolu Öğretmen Lisesi, DYP'nin eseridir.

Kolay mıydı, Karadenizi, yolu bahane edip istismar etmek. (DYP sıralarından alkışlar) Fen lisesi, 2 adet Anadolu Lisesi...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ERGUN ÖZDEMİR (Devamla) – ... Anadolu Dericilik, Anadolu Terzilik, Anadolu Tekstil, Anadolu Turizm ve Otelcilik, Anadolu Turizm Dış Ticaret, rehabilitasyon merkezi, huzurevi, Anadolu Denizcilik Lisesi...

BAŞKAN – Sayın Özdemir, eğer sadede gelebilecekseniz, konuşmanızı tamamlayın efendim.

ERGUN ÖZDEMİR (Devamla) – Efendim, bu konu sadet konusu; çünkü, siyasî istismar konusu Sayın Başkan.

Peki, Giresun'u keseyim, Trabzon'u anlatayım. Trabzon'un bir limanı vardır, bir havaalanı vardır, bir devlet hastanesi vardır, bir çimento fabrikası vardır, Fiskobirlik'in tesisleri vardır; tüm bunlar, Adalet Partisinin eseridir. Bir yüzme havuzu vardır, Doğru Yol Partisinin eseridir; bir üniversitesi vardır, Adalet Partisinin eseridir.

Değerli milletvekilleri, tüm bu anlattıklarım karşısında, Karadenizli olmayan bazı milletvekili arkadaşlarımın, beni, şaşkınlık ve hayretle dinlediklerini görüyorum. Bu anlattıklarımı, sadece ben değil, devletin arşivleri söylüyor. Arşivler yalan söylemez değerli milletvekilleri.

Şimdi "biz bunları yaptırmadık; ama, köylere içmesuyu, telefon, elektrik getirdik, köy yolları yaptırdık" diyecekler; bu konuda da Karadenize hiçbir şey yapmadılar.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ERGUN ÖZDEMİR (Devamla) – Biz, delilsiz, belgesiz konuşmayız. Bakınız, elimde, Devlet Planlama Teşkilatının 1992 yılında yayımladığı...

BAŞKAN – Sayın Özdemir...

ERGUN ÖZDEMİR (Devamla) – Sayın Başkan, Karadeniz yoluna otoban denilip Karadenizli istismar edilecek; ben, Karadeniz'e yaptıklarımı, bunların bir şey yapmadığını söylemeyeceğim; bu mu adaletiniz?!. Ha, konuşmayın diyorsanız Başkan olarak, onu da bilemem.

BAŞKAN – Sayın Özdemir, ben, sizin konuşma sürenizin bittiğini ikinci defa hatırlattım; son cümlenizi söyleyin lütfen.

MEHMET GÖZLÜKAYA (Denizli) – Yola karşı olmadığımızı söyle... Onu düzeltmesi lazım.

ERGUN ÖZDEMİR (Devamla) – Sayın Başkan, herkese 2'şer, 3'er dakika vakit verdiniz; lütfen, bana da tanıyın... Vazgeçtim...

BAŞKAN – Ben hiç kimseye vakit vermem efendim.

ERGUN ÖZDEMİR (Devamla) – 2'şer dakika verdiniz .

BAŞKAN – Öyle bir yetkim yok.

ERGUN ÖZDEMİR (Devamla) – Peki, onu da vermeyin... Niye sıkıldığınızı anlamadım.

Sayın miletvekileri, bu tabloyu sadece ben mi söylüyorum; bizzat, ANAP'lı milletvekilleri söylüyor, ANAP'lı bakanlar söylüyor.

Evet, otoyola, otoyol dediklerine gelelim.

Efendim, bu İktidar, yedi ay önce, Karadeniz yolunu genişletme çalışmalarını ihale etti. Temelini, Sayıştay vizesi olmadan, Sayın Mesut Yılmaz attı. İhale yapılalı ve temel atılalı yedi ay olmasına rağmen, Karadeniz yolunda -geçen gün, arkadaşlarla, Deriner Barajının temel atma törenine gittik- en ufak bir çalışma yok. Değerli milletvekileri, buna rağmen, müteahhitlerin ceplerine, dolar kur farkından 85 trilyon lira havadan para girmiştir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ERGUN ÖZDEMİR (Devamla) – Nasıl mı; doların kur farkından. İhale yapıldığı gün dolar 172 bin liraydı, şimdi 250 bin liradır. Bir daha istismar edemezsiniz...

BAŞKAN – Giresun Milletvekili Sayın ergun Özdemir'e teşekkür ediyorum.

ERGUN ÖZDEMİR (Devamla) – Teşekkür ediyor, Yüce Meclise saygılar sunuyorum; sağ olun. (DYP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Buyurun Sayın Kabil.

AHMET KABİL (Rize) – Sayın hatip, Rize ile ilgili yanlış ve yalan beyanda bulundu. Müsaade ederseniz, iki dakikada cevap vereyim.

BAŞKAN – Sayın Kabil, İçtüzüğümüze göre, Rize ile ilgili değil de, şahsınızla ilgili yanlış ve yalan beyanda bulunsaydı, size, sataşmadan dolayı söz hakkı tanırdım; ama, burada, her sözü geçen il için o ilin milletvekillerine söz verecek olsam, müzakereleri bitirme imkânımız kalmaz.

AHMET KABİL (Rize) – "Rize milletvekilleri" diyerek şahsımı hedef almıştır.

BAŞKAN – Sizin şahsınızla ilgili özel bir sataşması olmadı efendim.

Teşekkür ederim.

RASİM ZAİMOĞLU (Giresun) – Sayın Başkan, Anavatan milletvekili olarak şahsımı suçlamıştır.

BAŞKAN – Bu değerli hatip de, bir zamanlar Anavatan milletvekiliydi. Anavatan milletvekillerine söz atmış olsa, kendisi de, kendi kendine sataşmış olur. Yok öyle bir usulümüz efendim.

Teşekkür ederim.

Sayın milletvekilleri, son söz, hakkında soruşturma istenen Bayındırlık ve İskân Bakanı Yaşar Topçu'ya aittir.

Sayın Bakan, buyurun efendim. (ANAP sıralarından alkışlar)

Konuşma süreniz 10 dakikadır Sayın Bakan.

BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI YAŞAR TOPÇU (Sinop) – Sayın Başkan, Yüce Meclisin değerli üyeleri; hakkımda verilmiş olan soruşturma önergesi vesilesiyle, hem önergenin mahiyeti hem de bu önerge üzerine konuşan Doğru Yol Partisine mensup iki sayın üyenin konuşmalarına cevap vermek ya da buraya savunma yapmak için falan çıkmadım; sadece Yüce Kurulun ve Yüce Kurulu televizyonlarında izleyen değerli vatandaşlarımızın bilgilerine sunmak istediğim, belki doğrudan Karadeniz otoyoluyla ilgili olmayan, ama, hiçbir zaman savunma olmayacak olan birkaç maruzatım var, bunları bilginize sunmak için çıktım. Arkadaşlarımızın konuşmasına cevap vermeyeceğim; çünkü, arkadaşlarımızdan mühendis olanından çok iyisini ilkokul mezunu müteahhitler biliyor; ona cevap vermeyeceğim. Ötekinin konuşmasından iyisini de Karadenizliler biliyor; yolda geçen herhangi bir Karadenizli... Onlar konuşmaya değmez, cevap vermeye değmez. Ben, başka bir şey söyleyeceğim.

NEVFEL ŞAHİN (Çanakkale) – Sana Bayındırlık Bakanlığı yazıkolsun.

BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI YAŞAR TOPÇU (Devamla) – Değerli arkadaşlar, Karadeniz otoyolunu buraya, Doğru Yol Partisine mensup değerli arkadaşlarımız, geçmişte, gensoru olarak getirmiştir. Gensorunun öngörüşmelerinde ve güvenoylaması öncesindeki görüşmelerinde, bu konu, enine boyuna tartışılmıştır. Onun için, ben, burada, cevap verme ya da savunma ihtiyacında değilim. O halde niye çıktım; şunu söylemek için çıktım: Devleti yönetenler, devletin yönetiminde görev alan siyasîler, devletin yönetiminde görev alan bürokratlar, devleti sevk ve idare eden herkes, istenildiği zaman, yaptığı işlerin hesabını vermelidir.

İSMAİL KALKANDELEN (Kocaeli) – Ver o zaman.

BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI YAŞAR TOPÇU (Devamla) – Bundan hiç kimse kaçmamalıdır. Servetinin hesabını vermelidir, yaptığı işin hesabını vermelidir, her hal ve şartta vermelidir, her istenen yerde vermelidir; Parlamentoda vermelidir, Yüce Divanda vermelidir, mahkemede vermelidir, meydanda vermelidir, sandıkta vermelidir. (ANAP sıralarından alkışlar)

Yalnız, şimdi, değerli arkadaşlarımız Cumhuriyet Halk Partisinin tutumunu da, bu vesileyle, "ilkeli davranıyoruz" dedikleri için, takdirle karşılıyorum. Bu takdirlerimle birlikte, bu ilkeli davranışlarına, buradan, şimdi, bir örnek daha istiyorum; o da şudur: Ben, Karadeniz bölünmüş yolunu altı parça halinde -Sevgili Ergun, Karadenizli "otoyol" diyor ona, biz demiyoruz; hemşerilerimiz öyle söylüyor- ihale ettim, bunun için gensoru verildi; ama, ondan sonra da, geçtiğimiz mart ayında, yani 9 Mart günü, aynı şekilde, Antalya-Alanya bölünmüş yolunun dördüncü bölümünü ihale ettim; oraya da aynı müteahhitleri çağırdım. Oradaki ihale şartları da, Karadenizdeki ihale şart ve şekilleriyle -virgülü, noktası, cümlesi, kâğıdı, ebadı- her şeyiyle aynı bir ihale; daha benzer tarafı var.

Daha önce, Karadenizde, Sarp yolunda, Doğru Yol Partisi hükümeti zamanında iş almış Cengiz İnşaat için bu arkadaşlar "biz tespit yaptırdık, burası Cengiz İnşaata verilecek" dediler, konsorsiyumun ortaklarından biri Cengiz İnşaat olduğu için buraya gensoru getirdiler; ama, Cengiz İnşaatın orada bir özelliği vardı, orada zaten yol yapıyordu. Antalya-Alanya yolunu da, orada, aynı yerde yol yapan -demin, Sayın Başbakan için verilen soruşturma önergesi üzerinde bu kürsüde konuşan Refah Partili arkadaşımız, "MÖN İnşaatla Başbakanın ilişkisi var" dedi, yani iktidarla ilişkisini kurdu- MÖN İnşaat aldı; hem de, Cengiz İnşaat 20,30'la almışken, tesadüfe bakın ki, bu da 20,10'la aldı. Bu kadar aynı...

O halde, bu soruşturmadan Antalya-Alanya yolunu ayrı tutmak, ciddiyetsizliği getirir. Böyle bir ciddiyetsizlik olmaz. Ben, şimdi, burada, ilke mücadelesi veren Cumhuriyet Halk Partili arkadaşlarımdan rica ediyorum... Sebebi şudur: Doğru Yol Partili arkadaşlarımın, burayı, Antalya-Alanya yolunu bu soruşturmaya katmamalarının sebebi, Sayın Baykal'ın Antalyalı olması sebebiyle, acaba verdiğimiz önergeye oy vermekte Cumhuriyet Halk Partisi sıkıntı mı çeker... (ANAP sıralarından alkışlar)

Şimdi, arkadaşlarımız bunu veremeyeceğine göre, ben, Bayındırlık Bakanı olarak şöyle bir önerge hazırladım:

"Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

(9/19) esas nolu soruşturma önergesiyle soruşturma açılması istenilen Karadeniz yöresindeki altı adet ihaleye, bütün şartlar ve şekilleriyle her bakımdan benzer bir surette yapılarak 9.3.1998 tarihinde sonuçlanmış olan Antalya-Alanya bölünmüş yolunun dördüncü kısım ihalesinin de dahil edilmesi gerekir. Her bakımdan aynı şekilde yapılmış bir ihalenin ileri sürülen iddialar açısından soruşturmadışı bırakılması, soruşturma isteyenlerin ciddiyetine gölge düşürür.

Bu nedenle, sorumlu bakan olarak, bu ihalenin de soruşturmaya dahil edilmesini arz ve talep ediyorum.

Saygılarımla."

Sayın Başkana takdim ediyorum. (ANAP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Böyle bir usulümüz yok.

BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI YAŞAR TOPÇU (Devamla) – Bu katkıya şimdi destek istiyorum; bir. (CHP sıralarından "kabul" sesleri)

İkinci söyleyeceğim şu: İlkeli olmak, her zaman her yerde, kim olursa olsun, hatta kendisi de olsa, ilkeli olmayı gerektirir. O halde, ben, şimdi, buradan bir ihale örneği gösteriyorum. Geçmişte, bu ihale, 5,95'le, beş kişi çağrılıp, ikisi konsorsiyum yapmak suretiyle, Cumhuriyet Halk Partisinin -affedersiniz- Sosyaldemokrat Partinin o zamanki il başkanı tarafından alınmış ve otoyol fiyatlarıyla alınmış. Sanıyorum, arkadaşlarımızın bundan haberi olmadı. Ben buradan duyuruyorum, bunun soruşturulmasını istiyorum. (CHP sıralarından "ona da kabul" sesleri) Bitmedi, sabırlı olun.

Şimdi, burada bir yazı var, yazıyı size aynen okuyorum, deniliyor ki: "Tarsus-Pozantı ayrımı, Adana-Toprakkale-Gaziantep otoyolu sözleşmesinde iş, TAG otoyolunun bağlantı yolları dahil, proje yapım ve bir yıllık bakım şeklinde tarif edilmektedir; ancak, bu şekilde sözleşme kapsamında olup da yapılması gereken TAG otoyolu bağlantı yollarının, sözleşme şartlarındaki otoyol birim fiyatları yerine, Bayındırlık Bakanlığı birim fiyatlarıyla yapılmasının devlet yararına olacağına inanılmaktadır." Yani, bizim yaptığımız işi Karayolları yazıyor bizden önce, 1994'te. "Zira, inşaatı tamamlanmış ve hizmete açılmış olan Adana kuzey kavşağı bağlantı yolu örnek alınarak -yani, demin, bakın dediğim şu inşaatın ihalesi örnek alınarak- çeşitli hesap yöntemleriyle Bayındırlık Bakanlığı birim fiyatları ve otoyol birim fiyatları kullanılmak suretiyle yapılan mukayeseli keşiflerde Bayındırlık Bakanlığı birim fiyatlarını kullanarak elde edilen maliyetin, otoyol birim fiyatlarıyla elde edilenlere göre, devlet yararına olarak yüzde 18-20 arasında daha düşük olduğu belirlenmiştir." Bakan da buna "olur" diyor; doğrudur. Bu doğru mu; doğru.

Şimdi, buradan ben size bazı belediyelerin ihalelerini okuyorum: İzmit Entegre Çevre Projesi, 37 milyon DM.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Bakan, konuşmanızı tamamlayın efendim.

BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI YAŞAR TOPÇU (Devamla) – Tamamlıyorum Sayın Başkan.

Nurgi-Vinsan, İzmit Entegre Çevre Projesi. Hepsi ayrı ayrı zamanlı ihale. İzmit Entegre Çevre Projesi, birincisi 98 milyon dolar, şimdi 33 milyon dolar; -önceki 307 DM'den hariç- Nurgi-Vinsan, İzmit Entegre Çevre Projesi, 50 milyon ECU. Didim Belediyesi Entegre Çevre Projesi, Degraman-Vinsan.

Şimdi, ben, buradan bir soru soruyorum: Biz ihale yaptığımız zaman sizin burnunuza pis koku geliyor da, bu belediyeler ihale yapıp, Bayındırlık Bakanlığı birim fiyatı değil, dolar üzerinden teklif alıp, aynı firmaya verdiği zaman, bu ihaleleri yaparken üzerine parfüm mü sıkıyor da, burnunuza pis koku gelmiyor!.. (ANAP ve DSP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar) Niye bunlar olmuyor?!

YUSUF ÖZTOP (Antalya) – Sen Bakansın, sen denetle o konuyu.

BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI YAŞAR TOPÇU (Devamla) – Size, bunları burada söyleyeceğim.

Bir de, Sayın Sadettin Bilgiç'in kitabından bir kısa bölümü okuyacağım ve sözlerimi tamamlayacağım Sayın Başkanın müsaadesiyle.

BAŞKAN – Vaktiniz yok efendim; sözünüzü tamamlayın. Lütfen...

BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI YAŞAR TOPÇU (Devamla) – Efendim, lütfen... Ben savunma yapıyorum.

BAŞKAN – Tekrar söz veremem; buyurun.

BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI YAŞAR TOPÇU (Devamla) – Efendim, savunma yaptığım için müsaade edin.

BAŞKAN – Buyurun efendim, süreniz içerisinde tamamlayın.

BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI YAŞAR TOPÇU (Devamla) – Yukarısını okumuyorum.

Diyor ki: "Ali Bozdoğanoğlu'yla birlikte özel otomobille Ankara'dan hareket ederek, Nevşehir, Kırşehir, Kayseri, Yozgat, Çorum, Samsun İllerine gidecektik; Ankara'dan çıkarak, önce Nevşehir'e, Kırşehir'e uğradık, oradan Kayseri'ye geçtik; gerekli temaslarımızı yaptık, hapishaneyi -Sayın Bayarlar ve arkadaşları hapishanede- ziyaret ettik. Yolumuza devam ederek Yozgat'a gitmek üzere, sabah saatlerinde Erkilet'e geldik; vatandaşlarla sohbet ettik. Gerek Erkiletlilerin tarifi gerekse elimizdeki karayolu haritasına bakarak yolumuza devam ettik, bir köye geldik. Ondan sonra yol devam etmiyordu. Köyün girişinde 55-60 yaşlarında bir vatandaş, kaput gömlek, kaput don, başında bir takke, boynunda bir çevre, yalınayak, bir çift öküzle düven sürüyordu; 'ağa, emmi, efendi' diye, arabadan inip seslenmemize rağmen bize bakmıyordu, cevap vermiyordu; sonunda, ısrarımıza dayanamadı 'ne var, ne istiyorsunuz' diye sorduktan sonra 'siz burada tıkandınız, gidemiyorsunuz, yolu soracaksınız değil mi' dedi. 'Evet' dedik ikimiz birden. Sanki, takkesini geri itiyormuş gibi elini başına götürdü ve geldiğimiz yola doğru döndü; bize, kim olduğumuzu, niçin geldiğimizi sormadan 'şu yukarıdaki kemerli köprüyü görüyor musunuz, onun arkasındaki kesmetaşlı, kubbeli camiyi de görüyor musunuz?.. Cevap vermemizi beklemeden devam etti: 'O köprü, o cami, Alaaddin Keykubat zamanında yapılmış, bu köy için yapılmamış, Kayseri-Samsun Yolu üzeri diye yapılmış; ama, zamanla bozulmuş. Biz, 716 sene bekledik; bir gün, deve böğürür gibi koca makineler geldi; köycek üşüştük; bu yol yeniden açılıyordu, sevindik. Aradan çok geçmeden bu iş burada durdu. Sonradan öğrendik ki, siz, bu yolu yaptıran adamı asmışsınız. Bakalım, biz, kaç yüz sene bekleyeceğiz? Bu yol buraya kadardır, buradan aşağı gitmez' Sözünü kesmeden ekledi: Nereye giderseniz gidin."

Ben, size, köylünün söylediğini yorumsuz tekrar ediyorum.

Saygılarımı sunuyorum. (ANAP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Sayın Bakana teşekkür ediyorum.

NEVFEL ŞAHİN (Çanakkale) – Sayın Başkan, Sayın Topçu'nun benim hakkımda söylediklerini aynen kendisine iade ediyorum. Bayındırlık Bakanı olarak kendisini tanımıyorum. Hem Bakanlığı küçük düşürmüştür...

BAŞKAN – Sayın Şahin, böyle bir usul yok efendim. Bu yaptığınız, kendiliğinizden söz alma gibi usulsüz bir harekettir; onu ifade edeyim.

NEVFEL ŞAHİN (Çanakkale) – Bakanlığı küçük düşürmüştür.

BAŞKAN – Değerli arkadaşlarım, Sayın Bakan Başkanlığa bir önerge verdi. Biliyorsunuz, burada kanunlar görüşülürken, değişiklik önergesi alırız; ama, bir soruşturma önergesinin müzakeresi sırasında...

BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI YAŞAR TOPÇU (Sinop) – İlave teklifim var; arkadaşlar kabul ederlerse, mesele yok.

BAŞKAN – Efendim, bu ilave teklifin soruşturma kapsamını genişletme amacı taşıdığı ortada.

BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI YAŞAR TOPÇU (Sinop) – Kabul edilirse, mesele yok.

BAŞKAN – Bu, ancak, 54 imzayla, ayrı bir önerge halinde, yani, sizden sonra 54 imzayla tamamlanırsa işleme konulur. Bunu işleme koymam mümkün değil.

Değerli arkadaşlarım, Meclis soruşturması önergesi üzerindeki görüşmeler tamamlanmıştır.

Şimdi, Bayındırlık ve İskân Bakanı Yaşar Topçu hakkında Meclis soruşturması açılıp açılmaması hususunu oylarınıza sunacağım: Soruşturma açılması hususunu kabul edenler... Kabul etmeyenler... Soruşturma açılması kabul edilmiştir.

Anayasanın 100 üncü maddesi gereğince, soruşturma, siyasî partilerin güçleri oranında komisyona verebilecekleri üye sayısının 3 katı olarak gösterecekleri adaylar arasından her parti için ayrı ayrı adçekme suretiyle kurulacak 15 kişilik bir komisyon tarafından yürütülecektir.

Soruşturma komisyonunun görev süresi 2 aydır. Bu sürenin, komisyonun başkan, başkanvekili, sözcü ve kâtip seçimi tarihinden başlamasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Şimdi, gündemin "Sözlü Sorular" kısmına geçeceğiz; ancak, sayın grup başkanvekilleri, çalışma süremizin bitimine çok az bir zaman kaldı; sözlü sorular için ayrılan süre kâfi değil; eğer tensip edilirse, birleşimi kapatacağım.

MEHMET GÖZLÜKAYA (Denizli) – Kapatalım Sayın Başkan.

BAŞKAN – Sözlü soruları görüşmek, Sayıştayda boş bulunan 1 üyeliğe seçim yapmak ve kanun tasarı ve tekliflerini sırasıyla görüşmek için, 13 Mayıs 1998 Çarşamba günü saat 15.00'te toplanmak üzere, birleşimi kapatıyorum.

Kapanma Saati:18.39

 

 

V. – SORULAR VE CEVAPLAR

A) YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI

1. – İzmir Milletvekili Sabri Ergül’ün, bir açık hava toplantısında bazı afişlerin kullanılmasına izin verilmediği iddiasına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’nun yazılı cevabı (7/4737)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Sayın İçişleri Bakanı tarafından yazılı olarak yanıtlanması için gereğini dilerim.

Sabri Ergül İzmir

Soru : 28.3.1998 günü saat 14.00’te Ankara Sıhhiye Abdi İpekçi alanında yapılan açık hava toplantısının duvar ve el duyuru metinleri içinde yer alan ve Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Merkezince bastırılan afişlerden “Türkiye Cumhuriyeti Tarikatlar, Şeyhler ve Meczuplar Ülkesi Olamaz. İrticaya Karşı Omuz Omuza” sözlerini içerenlerin “Muhteviyatı gereği olumsuz etki yapacağı” gerekçesiyle asılması ve dağıtılmasının Ankara Valiliğince yasaklandığı doğru mudur?

Doğru ise, Atatürk’ün bir sözünün yasaklanmasını hem de irtica konusunda duyarlılığı artırmayı amaçlayan bir toplantının duyurulması amacıyla hazırlanan afişlerde kullanılmasının yasaklanmasını, öncelikli görevleri arasında irtica ile mücadele bulunan bir hükümetin İçişleri Bakanı olarak nasıl açıklayacaksınız?

T.C. İçişleri Bakanlığı 8.5.1998 Emniyet Genel Müdürlüğü Sayı : B.05.1.EGM.0.12.01.01/103575

Konu :Yazılı soru önergesi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi : TBMM Başkanlığının 16.4.1998 gün ve A.01.GNS.0.10.00.02-7/4737-12062/29631 sayılı yazısı.

İzmir Milletvekili Sabri Ergül tarafından TBMMBaşkanlığına sunulan ve tarafımdan yazılı olarak cevaplandırılması istenilen soru önergesinin cevabı aşağıya çıkarılmıştır.

28.3.1998 tarihinde Ankara Sıhhiye Abdi İpekçi Parkında Atatürkçü Düşünce Derneği’nin “Atatürk Cumhuriyeti İçin Miting ve Yürüyüş” konulu miting düzenlemek üzere müracaat etmesi üzerine; yasal zorunluluklar yerine getirilerek Valilikçe 25.3.1998 gün ve 109/98 sayılı onay ile toplantı ve gösteri yürüyüşünün yapılmasına izin verilmiştir.

Ayrıca Ankara Emniyet Müdürlüğüne intikal eden dilekçenin incelenmesi sonucu; düzenlenmek istenen toplantı ve gösteri yürüyüşünün tertip komitesince değil de Atatürkçü Düşünce Derneği tarafından düzenlendiği ve diğer dernek, oda, sendika, dergi, vakıf vb. gibi tüzel kişiliğe sahip 52 kuruluşun da katılımcı olduğu görülmüştür. 2908 sayılı Dernekler Kanununun 44 üncü maddesi 1 ve 2 nci paragraflarında; “Dernekler, yönetim kurullarınca karar verilmeden bildiri, beyanname veyabenzeri yayınlar yapamaz ve dağıtamazlar. Yayımlanacak bildiri beyanname ve benzerlerinde, bunların yayınlanması kararına katılan yönetim kurulu başkan ve üyelerinin adı soyadı ve imzalarının bulunması şarttır. Bildiri, beyanname vb. nin yayınlanmasına ilişkin yönetim kurulu kararı ile hazırlanan yayım metninin birer örneğinin, yayımın ihbarı amacı ile, gün ve saati yazılı alındı belgesi karşılığında, mahallin en büyük mülki amirliğine ve Cumhuriyet Savcılığına verilmesi zorunludur. Bildiri, beyanname ve benzeri yayınlar mahallin en büyük mülki amirliğine verilişinden itibaren 24 saat geçmedikçe dağıtılamaz ve basına verilemez.” hükmü amir olduğundan ve müracaatlarında önergede belirtilen afiş ile ilgili ortak bir kararın da olmadığı tespit edilmiştir.

Dernek yetkililerine afişlerinin kanuna ve miting ismine uygun hale getirilerek müracaat edilmesinin kanunî zorunluluk olduğu tebliğ edilmiştir. Bu bir yasaklama değil, kanunun uygulanmasıdır.

Her konuda kendilerine yardımcı olunan Tertip Komitesi Başkanı ve üyeleri, kendilerine izin verilmemiş gibi olayları yazılı ve görsel basın yoluyla çarpıtarak kamuoyuna aktarmışlardır.

Netice olarak yukarıda belirtildiği gibi yapılacak olan toplantı ve gösteri yürüyüşüneizin verilmiş ve gerekli emniyet tedbirleri alınmıştır.

Bilgilerinize arz ederim.

Murat Başesgioğlu İçişleri Bakanı

2. – Sinop Milletvekili Kadir Bozkurt’un, Tekel Genel Müdürlüğü tarafından Ankara’da yaptırılan Başmüdürlük ve Genel Müdürlük binalarına ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı Eyüp Aşık’ın, yazılı cevabı (7/4741)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Başbakan tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasına delaletlerinizi arz ederim.

Kadir Bozkurt Sinop

Tekel Genel Müdürlüğü tarafından Ankara’da yapılan Başmüdürlük binası,

1. Tekel Genel Müdürlüğü binası olarak yapımına hangi tarihte dönüştürülmüştür?

2. Müteahhidi kimdir ve hangi ihale yöntemi ile işi yapmıştır?

3. Sözkonusu Genel Müdürlük binası hangi tarihte Başbakanlık binasına dönüştürülmüştür?

3. 1. Dönüştürülme kararnamesi ve yatırım izni var mıdır? Varsa iş yeniden ihale edilmiş midir? Edilmişse yeni yüklenicisi kimdir?

4. 53 üncü Hükümet döneminde Mezkûr bina inşaatı ek inşaat ve teknoloji ile büyütülmüş müdür?

4. 1. Büyütülmüş ise hangi kararname ve onaya dayanmaktadır ve Resmî Gazetede yayımlanmış mıdır?

4. 2. Ek inşaat ve kalemlerinin projesi ve keşif özeti ne zaman yapılmıştır?

4. 3. İhalesi ne zaman yapılmıştır?

4. 4. İhale kime kalmıştır?

5. Başmüdürlük binası döneminde ne kadar, Genel Müdürlük binası döneminde ne kadar, Başbakanlık binası olarak iki aşamalı dönemde ne kadar harcama yapılmıştır?

6. İkinci etap ihale detay proje ve keşif özeti ile yapılmamışsa harcamalar nasıl ödenmiştir? Uygulama nasıl yapılmıştır? Ve dönem dönem ödeme miktarı nedir?

7. 55 inci Hükümet döneminde binanın Başbakanlık Binası olarak yapımından vazgeçilmiş midir?

Geçildi ise bu dev binayı Tekel İdaresi ne yapacaktır, yapılmış olan harcamalardan amaç dışı kalan harcama miktarı (Başbakanlık Binası olmaktan çıktıysa) ne kadardır?

8. Bu harcamalar Tekel Genel Müdürlüğü faaliyet gelirlerinden mi, yatırım ödenekli kaynaklardan mı karşılanmaktadır?

Tütün destekleme ve alımlarında kullanılması gereken Destekleme Fonundan mı karşılanmaktadır? Eğer böyle ise tütün üreticisine destek amaçlı fon kaynağının Başbakanlık binasında kullanımı hangi yasa ve mevzuata dayanmaktadır ve harcama miktarı nedir?

 9. Tekel’in özelleşerek küçüldüğü bir dönemde, Başbakanlık binası konumundan yeni bir onay ile Genel Müdürlük binası haline dönüştüyse, Genel Müdürlük binası için daha önce öngörülen inşaat alanı ile Başbakanlık Binası alanı arasındaki alan farkı kullanım dışı kalacağına göre farklı alanın yatırım maliyeti zarar mıdır? Kâr mıdır? ve hangi yasal fonla kazanılmış aktif değer olarak kayıtlara geçecektir?

Geçmeyecek ise zararı nereden karşılanacaktır? Müteahhidin geri dönüşten meydana gelen zararı nasıl karşılanacaktır?

10. Tüm bu işlemlerde Başbakanlık ve Bakanlık onayları kimlere aittir, teklif yazıları kime aittir, hakedişler neye göre ve kimlerin onayı ile ödenmiştir?

T.C. Devlet Bakanlığı 7.5.1998 Sayı :B.02.0.018-800-04-01/1992

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi : T.B.M.M. Başkanlığı, Kanun Karar. Dai. Bşk.’nın 27.4.1998 tarih ve A.01.0.GNS. 0.10.00.02-7/4741-12066/29635 sayılı yazınız.

İlgi yazınızla Sayın Başbakanımıza tevcih edilen ve tarafımdan yazılı olarak cevaplandırılması istenen, Sinop Milletvekili Kadir Bozkurt’un, Bakanlığım ilgili kuruluşu TEKEL Genel Müdürlüğü ile ilgili olarak vermiş olduğu 7/4741-12066 nolu yazılı soru önergesine verilen cevap ilişikte sunulmuştur.

Bilgilerinize arz ederim.

Eyüp Aşık Devlet Bakanı

Sinop Milletvekili Sayın Kadir Bozkurt’un Ankara’da yapılmakta olan Tekel Genel Müdürlüğü Binası ile ilgili soru önergesi ve cevapları :

Soru 1. Tekel Genel Müdürlüğünce Ankara’da yapılmakta olan Başmüdürlük Binası, Genel Müdürlük Binası olarak yapımına hangi tarihte dönüştürülmüştür?

Cevap :İhtiyaca binaen proje değişikliği, Yönetim Kurulunun 30.4.1993 Gün 426 Sayılı Kararı üzerine Devlet Planlama Teşkilatına önerilmiş ve kabulüyle de 1994 Yılı Yatırım Programına girmiştir.

Soru 2. Müteahhidi kimdir ve hangi ihale yöntemi ile işi yapmıştır?

Cevap : İşin önemi ve özelliği nedeniyle her miktarda AGrubu Karne sahibi ve işi gerçekleştireceklerine inanılan 15 büyük firmanın davet edilmesi suretiyle ve kapalı zarf usulü ile ihalesi 23.2.1994’de yapılmıştır.

İhaleyi Ceylan İnşaat Taahhüt İth. İhr. Ltd. Şti. kazanmıştır

Soru 3. Sözkonusu Genel Müdürlük Binası hangi tarihte Başbakanlık Binasına dönüştürülmüştür?

Cevap : Başbakanlığın 11.7.1995 tarih ve 137/01568 sayılı yazıları ile Başbakanlık Yeni Hizmet Binası olarak kullanılacağı bildirildiğinden Yönetim Kurulunun 27.7.1995 Gün 932 Sayılı Kararı ile bundan sonraki faaliyetler Başbakanlık Yeni Hizmet Binasına yönelik olmuştur.

Soru 3.1. Dönüştürülme kararnamesi ve yatırım izni var mıdır? Varsa iş yeniden ihale edilmiş midir? Edilmişse yüklenicisi kimdir?

Cevap : Bakanlar Kurulunun 18.4.1996 Tarih ve 96/8115 Sayılı Kararı ile karekteristiği değişmiş ve işin aynı müteahhitle devamı öngörülmüştür.

Soru 4. 53 üncü Hükümet döneminde Mezkûr Bina inşaatı ek inşaat ve teknoloji ile büyütülmüş müdür?

Cevap :İnşaat, 18.4.1996 Tarihli Mezkûr Kararname ile 147 500 m2’ye yükseltilmiştir.

Soru 4.1. Büyütülmüş ise hangi kararname ve onaya dayanmaktadır ve Resmî Gazetede yayınlanmış mıdır?

Cevap : Proje son şekliyle 1997 yılı yatırım programında yer almış ve 24.1.1997 Gün ve 22887 sayılı Resmî Gazetede de yayınlanmıştır. Mezkûr 18.4.1996 Gün ve 96/8115 sayılı Kararnameden de anılan Resmî Gazetede “Dip Not” olarak bahsedilmiştir.

Soru 4.2 Ek inşaat ve kalemlerinin projesi ve keşif özeti ne zaman yapılmıştır?

Cevap :Başbakanlıkça oluşturulan Komisyonun 13.1.1997 Tarihli Kararı uyarınca yaptırılan Avan Projesine uygun olarak keşif özeti hazırlanmış ve Yönetim Kurulunun 24.5.1997 Gün 429 Sayılı Kararı ile işleme konmuştur.

Soru 4.3-4. İhalesi ne zaman yapılmıştır?

Cevap :Kararname uyarınca aynı müteahhit ile işe devam edilmiş ve “Mukavele Düzeltme Beyanı” 3.6.1997 günü notere tasdik ettirilmiştir.

Soru 5. Başmüdürlük Binası döneminde ne kadar, Genel Müdürlük Binası döneminde ne kadar, Başbakanlık Binası olarak iki aşamalı dönemde ne kadar harcama yapılmıştır?

Cevap a) Başmüdürlük Binası Döneminde: (1990-1993) arasında toplam 31 997 755 440 TL. harcama yapılmıştır.

b)Genel Müdürlük Binası Döneminde: (1994-1995) arasında toplam 110 539 521 604 TL. harcama yapılmıştır.

c)Başbakanlık Binası 1. Dönemde : 1995- (Ağustos-Aralık) arasında toplam 107 231 832 535 TL. harcama yapılmıştır.

d)Başbakanlık Binası 2. Dönemde: 1997 (19.9.1997’ye kadar) toplam 675 717 302 000 TL. harcama yapılmıştır.

Soru 6. İkinci etap ihale detay proje keşif özeti ile yapılmamışsa harcamalar nasıl ödenmiştir? Uygulama nasıl yapılmıştır? ve dönem dönem ödeme miktarı nedir?

Cevap :Kararname uyarınca Başbakanlıkça oluşturulan komisyonun kararları doğrultusunca istihkaka dayalı ödemeler yapılmıştır. 1997 yılı içinde iki hakedişle 675 717 302 000 TL. ödenmiştir.

Soru 7. 55 inci Hükümet döneminde binanın Başbakanlık Binası olarak yapımından vazgeçilmiş midir?

Geçildi ise bu dev binayı Tekel İdaresi ne yapacaktır? Yapılmış olan harcamalardan amaç dışı kalan harcama miktarı Başbakanlık Binası olmaktan çıktıysa ne kadardır?

Cevap : 31.10.1997 Tarih ve 97/10085 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile Başbakanlık Binası olarak yapımından vazgeçilmiştir.

Tesisin Başmüdürlük ve Genel Müdürlük Hizmet Binası olarak 63 150 m2 üzerinden tamamlanması, Yönetim Kurulunun 2.11.1997-1163 Tarih Sayılı Kararı ile öngörülmüştür.

İkinci gökdelenin zemin kısmında, bodrum olarak yaklaşık 20 000 m2’lik imalat yapılmış ve 402 354 467 938 TL. harcanmıştır.

Soru 8. Bu harcamalar Tekel Genel Müdürlüğü faaliyet gelirlerinden mi, yatırım ödenekli kaynaklardan mı karşılanmaktadır?

Tütün destekleme ve alımlarında kullanılması gereken Destekleme Fonundan mı karşılanmaktadır? Eğer böyle ise tütün üreticisine destek amaçlı fon kaynağının Başbakanlık Binasında kullanımı hangi yasa ve mevzuata dayanmaktadır ve harcama miktarı nedir?

Cevap :Bu harcamalar 1997 yılı yatırım programında 88 CO 300 10 no ile yer alan Başbakanlık Hizmet Binası Projesinden ve 18.4.1996 Tarihli Bakanlar Kurulu Kararı ile finansmanı Hazine tarafından görev zararı olarak karşılanmak üzere kuruluşumuzca yapılmaktadır.

Soru 9. Tekel’in özelleşerek küçüldüğü bir dönemde, Başbakanlık Binası konumunda yeni bir onay ile Genel Müdürlük binası için daha önce öngörülen inşaat alanı ile Başbakanlık Binası alanı arasındaki alan farkı kullanım dışı kalacağına göre farklı alanın yatırım maliyeti zararı mıdır? Kâr mıdır? ve hangi yasal fonla kazanılmış aktif değer olarak kayıtlara geçecektir?

Geçmeyecek ise zararı nereden karşılanacaktır?Müteahhidin geri dönüşten meydana gelen zararı nasıl karşılanacaktır?

Cevap : Başbakanlık Hizmet Binası olarak devam eden inşaatın temel kazılarından dolayı açılan temel çukurlarının kış şartlarında arz edeceği tehlikeleri gidermek amacıyla, 28.10.1997 günü yerinde tespit edilen inşaatın mevcut durum tutanağına göre tamamlanması zorunlu olan imalatların yapılması ve inşaat karakteristiğin 63 150 m2 olarak düzeltilmesi, Yönetim Kurulunca 2.11.1997 Gün ve 1163 Sayılı Kararı ile uygun görülmüştür.

Genel Müdürlük Binası olarak öngörülen alan ile aradaki fark garaj, tesisat mahallî ve depo olarak değerlendirilebilecektir.

Müteahhidin, Tekel ile yapmış olduğu sözleşmenin ilgili maddeleri gereğince Tekel’in keşif özetlerinde gerekli değişiklikleri her zaman yapma hakkı olduğu cihetle zararı söz konusu olmamaktadır.

Soru 10. Tüm bu işlemlerde Başbakanlık ve Bakanlık onayları kimlere aittir? Teklif yazıları kime aittir? Hakedişler neye göre ve kimlerin onayı ile ödenmiştir?

Cevap : Bu iş için, Kararnameye dayalı olarak Başbakanlıkça oluşturulan Komisyonların Kararları uyarınca, Tekel mevzuatına ve mukavelesine göre hakediş ödemeleri yapılmıştır.

Arz ederim.

1 Mayıs 1998

3. – Karaman Milletvekili Zeki Ünal’ın;

– Karaman-Merkez-Aybastı Köyünün su ihtiyacına,

– Karaman-Merkeze bağlı bazı köylerin sorunlarına,

– Karaman-Merkez-Boyalı Köyünün su kanalı ihtiyacına,

– Karaman-Merkez-Bayır Köyü yoluna,

– Karaman-Merkez-Başharman Köyünün yol ve sulama suyu sorunlarına,

– Karaman-Merkez-Bademli Köyünün büz ihtiyacına,

– Karaman-Merkez-Başkışla Köyünün içmesuyu sorununa,

– Karaman-Merkez-Avlağı Köyünün içmesuyu sorununa,

İlişkin sorularına Devlet Bakanı Mustafa Yılmaz’ın yazılı cevabı(7/4744, 4745, 4748, 4749, 4750, 4751, 4752, 4753)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun Devlet Bakanı Sayın Mustafa Yılmaz tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.

26.3.1998

Zeki Ünal

Karaman

Karaman Merkez-Aybastı Köyü, Avgan Çimenliğinde elde edilen suyun köye kazandırılması konusunda bir çalışma var mıdır? Varsa ne zaman köyün istifadesine sunulacaktır?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Devlet Bakanı Sayın Mustafa Yılmaz tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.

26.3.1998 Zeki Ünal Karaman

Karaman-Merkez-Aşağıakın Köyünün beton sulama kanalının yapılması ve Aşağı Aydoğmuş mevkiine gölet yapılması, bağ yolu yapılması talepleri vardır.

Sorularım şunlardır:

1. Sulama kanalları yapılması konusunda bir çalışma var mıdır?

2. Gölet yapım için programa alınması düşünülmekte midir?

3. Bağ yolunun yapımı düşünülmekte midir?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Devlet Bakanı Sayın Mustafa Yılmaz tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.

26.3.1998 Zeki Ünal Karaman

Karaman Merkez-Boyalı Köyünün sulama suyunun kaynağından araziye beton kanalla ulaştırılması talebi vardır. Ayrıca yarım kalmış yeni yerleşim sahası parselasyonunun bitirilmesi istenmektedir.

Sorularım şunlardır:

1. Beton kanalı yapımı konusunda Bakanlığınızca bir çalışma var mıdır?

2. Parselasyon işlemi ne zaman tamamlanacaktır?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Devlet Bakanı Sayın Mustafa Yılmaz tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.

26.3.1998 Zeki Ünal Karaman

Karaman Merkez-Bayır Köyü yolunun asfaltlanması ve bundan önce yolun sel sularından korunması amacına matuf olarak menfez çalışmasının yapılması talep edilmektedir.

Sorularım şunlardır :

1. Köy yolunun asfaltı ne zaman atılacaktır?

2. Yolun menfez çalışması asfalt öncesi yapılacak mıdır?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Devlet Bakanı Sayın Mustafa Yılmaz tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.

26.3.1998 Zeki Ünal Karaman

Karaman Merkez-Başharman Köyünün, Dereköy arasının yol ağına alınması, Gödet çayından pompa ile sulama suyu temini talepleri bulunmaktadır.

Sorularım şunlardır:

1. Başharman-Dereköy yolunun, yol ağına alınması konusunda Bakanlığınızca bir çalışma yapılmakta mıdır?

2. Pompajla sulama ne zaman gerçekleşecektir?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun Devlet Bakanı Sayın Mustafa Yılmaz tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.

26.3.1998 Zeki Ünal Karaman

Karaman Merkez-Bademli Köy yolunun sel sularından korunması amacıyla uygun yerlere büz konulması ne zaman gerçekleşecektir?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun Devlet Bakanı Sayın Mustafa Yılmaz tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.

26.3.1998 Zeki Ünal Karaman

Karaman Merkez-Başkışla Köyünün, tamamlanan içme suyu deposu ve şebekesine rağmen, işletmeye açılamadığı ifade edilmektedir.

Sorum şudur:

Köyün içme suyu problemi ne zaman çözülecektir?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Devlet Bakanı Sayın Mustafa Yılmaz tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.

26.3.1998 Zeki Ünal Karaman

KaramanMerkez-Avlağı Köyünün içme suyu deposu yapımı ve suyun evlere dağıtımı problemleri vardır.

Sorularım şunlardır:

1. Depo ne zaman yapılacaktır?

2. Köylünün su dağıtım şebekesi ne zaman gerçekleşecektir?

T.C. Devlet Bakanlığı 11.5.1998 Sayı :B.02.0.014/031.1710

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi :TBMMBaşkanlığı Genel Sekreterliği Kanunlar ve Kararlar Dairesinin 16.4.1998 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-12250 sayılı yazınız.

Karaman Milletvekili Sayın Zeki Ünal’a ait Karaman İline bağlı Merkez köylerin çeşitli sorunlarını içeren yazılı soru önergesi incelenmiştir.

Konulara ilişkin bilgiler liste halinde ilişikte sunulmuştur.

Bilgilerinize arz ederim.

Mustafa Yılmaz Devlet Bakanı

 

YAZILI SORU ÖNERGESİ LİSTESİ

İşin Adı A Ç I K L A M A L A R                            

1. Karaman-Merkez-Avlağı Köyünün İçmesuyu inşaatı 1991 yılında ihale edilerek 73 m3 kargir gömme

içmesuyu deposu yapımı ve suyun deposu ve 5 ad. köy çeşmesi yaptırılarak hizmete açılmıştır. 1997

evlere dağıtımı yılında muhtarlığın müracaatı doğrultusunda Devlet-Vatandaş iş-

birliği ile özel idare programından kapalı şebekeye çevrilmiştir.

2. Karaman-Merkez-Başkışla Köyünün Köyün içmesuyu inşaatı 31.12.1997tarihinde tamamlanmıştır.

içmesuyu problemi ne zaman çözülecek Ancak enerji ve nakil hatlarına yakın ağaçların kesilmesi ve elek-

trik direklerinin dikilmesi kış mevsimi olması nedeniyle yapılama-

mıştır. Sorun çözüldüğünde hizmete açılacaktır.

3. Karaman-Merkez-Bademli Köy yolu- Köy yolunun sel sularından korunması için sanat yapıları 1998 yı-

nun sel sularından korunması lı içerisinde mevcut malzeme ile püremanet olarak yapılacaktır.

4. Karaman-Merkez-Başharman Köyü, Başharman-Dereköy arasındaki yol 10 km. olarakyol ağına alın-

Dereköy arasının yol ağına alınması, ve mıştır. 1997 yılında 5 km. sinin tesviyesi yapılmıştır. 5 km. ise

pompajla sulama ne zaman gerçekleşecek? 1998 yılı programından olup, yılı içerisinde bitirilecektir. Sulama

suu temini konusu 1994 yılında etüdü yapılmıştır. Gölet çayından

suyun pompaj ile alınması planlanmış, ancak DSİ teşkilatınca

uygun görülmediğinden konu olumsuz değerlendirilmiştir.

5. Karaman-Merkez-Bayırköy yolu ne Bayır köyünün asfalt kaplaması 1998 yılı özel idare programına

zaman asfaltlanacak ve ne zaman menfez 21 km. olarak alınmıştır. Alt yapı (Filler) malzemesi çekilmiştir.

çalışması yapılacaktır? Menfezler kaplama öncesinde yapılarak yılı içersinde tamamlana-

caktır.

6. Karaman-Merkez-Boyalı Köyünün Sulama suyu temini konusu 1993 yılında etüd edilmiş ve etüd

sulama suyu kanalı ile ilgili çalışma var sonucunda, proje alanı su kaynaklarının debileri yetersiz bulunarak,

mıdır? Parselasyon işlemi ne zaman ta- kaynaklar üzerinde periyodik rasatların yapılmasına karar veril-

mamlanacak? miştir. Rasatlar sonucunda sabit debi değerleri tespit edilerek

tesisin kapasitelendirilmesi ve uygulanabilirliği için ön çalışma

yapılacaktır. Parselasyon çalışmaları 3367 sayılı Kanuna göre

Valilikçe yürütülmektedir.

 

İşin Adı A Ç I K L A M A L A R                           

7. Karaman-Merkez-AşağıakınKöyü için Sulama kanalı ile ilgili olumlu etüd raporu mevcut olup, Plan ve

sulama kanalı, gölet yapımı, bağ yolunun proje çalışmaları sonucunda ileriki yıllar yatırım programına alın-

yapımı masına çalışılacaktır. Gölet yapımı ile ilgili herhangi bir talep ya-

pılmamıştır. Köyün bağ yolu yapımı hizmet alanımız dışında kal-

maktadır. Köy muhtarlığının veya köyün makine kiralama yoluyla

yapılması mümkün olacaktır.

8. Karaman-Merkez-Aybastı Köyü, Av- Köyün içmesuyu sorunu 1997-1998 yılı programına teklif edilmiş

şan Çimenliğinde elde edilen suyun köye ancak, yeni iş alınamadığından dolayı programa girememiştir.

kazandırılması ile ilgili çalışma var mıdır? 1998 yılı özel idare yapım programına teklif edilmiş olup, prog-

rama alındığında içmesuyu sorunu çözümlenecektir.

 

4. – Sinop Milletvekili Kadir Bozkurt’un, Sinop İlindeki pancar üreticilerinin alacaklarına ilişkin sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Yalım Erez’in yazılı cevabı (7/4769)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun Sanayi ve Ticaret Bakanı Sayın Yalım Erez tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Kadir Bozkurt Sinop

Sinop İli olarak pancar üreticileri emeklerinin karşılığı olan bedellerini ne yazık ki alamamışlardır.

Uygulamada 30 milyona kadar olan alacağı olanlara peşin, %30’u 30 milyonu aşmamak kaydıyla geriye kalanı 2 taksit halinde ödeneceği üreticiye bildirilmiş, buna karşılık uygulama Sinop İli üreticileri tarafından protesto ile karşılanmıştır. Bunun sonucu olarak Türkiye Şeker Fabrikaları Genel Müdürlüğünün Sinop İli olarak yaptığı ödeme miktarı 85 milyar TL. dir. Üreticiye geri kalan borcu ise 245 milyar civarındadır.

Buna karşılık Doğu ve Güneydoğu illerimizde ürün bedelleri peşin olarak değerlendirilmiş, 14.5 trilyon TL. ödeme yapılmıştır.

Özetle Bakanlığınızın Doğu ve Güneydoğu illerinde uygulandığı ödeme politikası oradaki çiftçilerimizi sevindirmekle birlikte yöremizde uygulanan politika sonucu çiftçilerimizi bayram öncesi derin bir üzüntüye sevk etmiş olup, bu iki ödeme politikası arasındaki farklılığı nasıl açıklarsınız?

T.C. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı 4.5.1998 Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği

Sayı : B.14.0.BHİ.01-234

Konu :Yazılı soru önergesi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi : 16.4.1998 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/4769-12134/29714 sayılı yazınız.

Sinop Milletvekili Kadir Bozkurt’un, “Sinop ilindeki pancar üreticilerinin alacaklarına” ilişkin olarak tarafımdan cevaplandırılmasını istediği (7/4769) esas nolu yazılı soru önergesiyle ilgili cevabımız ekte takdim edilmiştir.

Bilgilerinizi ve gereğini arz ederim.

Yalım Erez Sanayi ve Ticaret Bakanı

Sinop Milletvekili Kadir Bozkurt’un yazılı sorularına cevaplarımız :

Çarşamba Şeker Fabrikasına ait Sinop İli pancar üreticileri ve Sinop Ziraat Bölge Şefliği ile Kastamonu Şeker Fabrikasına ait Boyabat Ziraat Bölge Şefliği pancar üreticilerinden satın alınan 41 337 ton pancar için 470 milyar lira bedel tahakkuk ettirilmiştir.

Tahakkuk ettirilen pancar bedellerinin 238 milyar lirası yıl içerisinde aynî ve nakdî avans olarak ödenmiş olup, bakiye 232 milyar lira tutarındaki kesin pancar bedellerinin ödenmesine 26.3.1998 tarihinde başlanarak, ödemeler, Sinop Ziraat Bölge Şefliğince 3.4.1998 tarihinde, Boyabat Ziraat Bölge Şefliğinde ise 25.4.1998 tarihinde bitirilmiştir.

Doğu Anadolu’daki iklim ve diğer özel şartların yanında pancar üreticilerinin pancarını daha erken (Ekim ayı itibariyle) teslim etmiş olmaları da dikkate alınarak ödemelere öncelik verilmektedir.

5. – Denizli Milletvekili Adnan Keskin’in, Yenişehir Telekom Müdürlüğünce VİP listesi düzenlendiği iddialarına ilişkin sorusu ve Ulaştırma Bakanı Necdet Menzir’in yazılı cevabı (7/4777)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Ulaştırma Bakanı Sayın Necdet Menzir tarafından yazılı olarak yanıtlanması için gerekli işlemin yapılmasını dilerim.

Adnan Keskin Denizli

Soru :

1. Başmüfettiş Fazlı Köksal tarafından yapılan incelemede Yenişehir Telekom Müdürlüğünce Vip listesi düzenlendiği saptanmıştır. Bu konuda düzenlenen ilk rapor hakkında niçin yasal işlemler yapılmamıştır?

2. Adı geçen müfettişin 6.2.1998 günlü ikinci raporunda saptanan Vip listesinde kaç kişinin ismi yer almaktadır?

3. Bu kişilerin isimleri ve görevleri nedir?

4. Vip listesinde isimleri yer alan kişilerin borç miktarı kaç paradır?

5. Borçlar ödenmiş midir?

6. Yasa dışı uygulama yapanlar hakkında ne gibi işlem yapılmıştır?

T.C. Ulaştırma Bakanlığı 6.5.1998 Araştırma Planlama ve Koordinasyon Kurulu Başkanlığı Sayı :B.11.0.APK.0.10.01.21-EA/690-7920

Konu : Denizli Milletvekili Sayın Adnan Keskin’in yazılı soru önergesi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi : 20.4.1998 gün ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-12341 sayılı yazınız.

Denizli Milletvekili Sayın Adnan Keskin’in 7/4777-12166 sayılı yazılı soru önergesinin cevabı ekte sunulmuştur.

Bilgilerinize arz ederim.

Necdet Menzir Ulaştırma Bakanı

Denizli Milletvekili Sayın Adnan Keskin’in 7/4777-12166 Sayılı Yazılı Soru Önergesi ve Cevabı :

Sorular:

1. Başmüfettiş Fazlı Köksal tarafından yapılan incelemede Yenişehir Telekom Müdürlüğünce VİP listesi düzenlendiği saptanmıştır. Bu konuda düzenlenen ilk rapor hakkında niçin yasal işlem yapılmamıştır?

2. Adı geçen Müfettişin 6.2.1998 günü ikinci raporunda saptanan VİP listesinde kaç kişinin ismi yer almaktadır?

3. Bu kişilerin isimleri ve görevleri nedir?

4. VİP listesinde isimleri yer alan kişilerin borç miktarı kaç paradır?

5. Borçlar ödenmiş midir?

6. Yasa dışı uygulama yapanlar hakkında ne gibi işlem yapılmıştır?

Cevaplar :

1. 14.10.1997-5.2.1998 tarihleri arasında Başmüfettiş Fazlı Köksal tarafından denetlenen Yenişehir Telekom Müdürlüğünde, bazı abonelerin yalnızca son iki aya ait borçlarının tahsilat takibinde ve suret fatura düzenlemede kullanılan bilgisayar ekranında görülebildiğinin belirlenmesi üzerine, durum adıgeçen Başmüfettiş tarafından 29.12.1997 gün ve 43 sayılı ön raporla Türk Telekom A.Ş. Genel Müdürlüğüne bildirilmiştir.

Anılan bu ilk raporda, milletvekilleri adına kayıtlı haberleşme araçlarının konuşmaya kapatılmayacağı, bunu teminen de ayrı bir listeye kayıtlanacağı hususundaki PTTGenel Müdürlüğünün 20 Ocak 1989 gün ve 1826 sayılı emri gereğince Ankara Başmüdürlüğünde bu tür bir uygulamaya gidilmiş olduğu, ancak borçları ödenmese dahi bazı telefonların konuşmaya kapatılmaması gerektiği sonucuna varıldığından ve uygulamayı düzenleyici ve tarif edici başkaca bir emrin bulunmamasından dolayı mevcut uygulamaya devam edilip edilmeyeceğine, edilecek ise uygulamayı tarif eden bir açıklamanın yapılması arz ve teklif edilmiş olup, konuya ilişkin bu ilk raporda; ilgililerin bir art niyet ve kusurunun saptanmamış olmasına dayanılarak yasal işlem yapılması yönünde müfettiş tarafından herhangi bir öneri getirilmemiştir.

Ancak 3.4.1998 tarihinde başlatılan soruşturma ile konu her yönüyle müfettişler tarafından incelenmekte olup, yasal işlem yapılmasını gerektirir bir durumun belirlenmesi halinde gereği buna göre sağlanacaktır.

2. Aynı konuda 6.2.1998 tarihli ikinci bir rapor bulunmamaktadır. Ancak anılan işyerinin teftişi sonucunda düzenlenmiş bulunan toplam 92 maddeden ibaret 5.2.1998 tarihli 7 adet “Cevaplı Teftiş Raporu” ile 29.12.1997 gün ve 43 sayılı ilk rapor gündeme getirilmiş olup, bu konuda başkaca bir hususa ve ek bir incelemeye yer verilmemiştir. Bu nedenle 6.2.1998 tarihli olarak zikredilen bu raporda herhangi bir isim listesine yer verilmemiştir.

3. Yukarıda ikinci maddede belirtildiği üzere anılan “Cevaplı Teftiş Raporu”nda bir isim listesi bulunmadığından, isim ve görevler konusunda bir açıklama yapılabilmesi mümkün değildir.

4. 29.12.1997 gün ve 43 sayılı rapor gereğinin sağlanması amacıyla, Türk Telekomünikasyon A.Ş. Genel Müdürlüğü ve Ankara Başmüdürlüğünce konu üzerinde gerekli inceleme ve araştırmalar ile gerekli güncelleme işlemleri sonucu; konunun kamuoyu ve bazı basın organlarında farklı ya da yanlış algılanması üzerine, bu uygulamanın sona erdirildiği 12.4.1998 tarihi itibariylebu kütükte toplam 1 284 abonenin bulunduğu anlaşılmıştır. Bu abonelere ait toplam borç tutarı 44 749 508 589 TL. dir.

5. Bu kütükte yer alan borçlar sürekli olarak takip edilmekte, güvenlik amaçlı telefonlara, Büyükelçiliklere, Bakanlıklara ve üstdüzey kamu görevlilerine ait bulunanlar düzenli olarak tahsil edilmekte olup, bu konularda mevzuat gereğince işlem yapılması hususu Türk Telekom ünitelerine tebliğ edilmiştir. Süresinde ödenmeyen borçlar için ayrıca gecikme bedeli de tahsil edilmektedir.

6. Halen müfettişler tarafından sürdürülmekte olan soruşturma sonucuna göre yasa dışı bir uygulamanın belirlenmesi durumunda kusurlular hakkında gerekli işlem ve icaplar yapılacaktır.

6. – Ankara Milletvekili Ali Dinçer’in, üçlü kararname ile görevden alınan personele ilişkin sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Yalım Erez’in yazılı cevabı (7/4778)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Sanayi ve Ticaret Bakanı Sayın Yalım Erez tarafından yazılı olarak cevaplandırılması hususunu saygılarımla arz ederim. 30.3.1998

Ali Dinçer Ankara

53 ve 55 inci hükümet döneminde;

1. Sanayi Bakanlığı Merkez Teşkilatından kaç kamu görevlisi üçlü (dörtlü) kararname ile görevden alınmıştır?

2. Bu kişilerden kaçı yürütmeyi durdurma ya da iptal kararı almıştır? Uygulanmayan mahkeme kararı var mıdır?

3. MKEK ve bağlı kuruluşlarda bakanlık temsilcisi olarak görev yapan Yönetim ve Denetleme Kurulu üyelerinden kaçı görevden alınmıştır?Görevden alınanlardan yargı kararıyla geri dönenler kaç kişidir?

4. MKEK ve bağlı kuruluşlarda kaç Genel Müdür ve Genel Müdür Yardımcısı görevden alınmıştır? Bunlardan yargı kararıyla görevine geri dönenler kaç kişidir? Uygulanmayan yargı kararı var mıdır?

T.C. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı 4.5.1998 Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği Sayı :B.14.0.BHİ.01-236

Konu :Yazılı soru önergesi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi : 20.4.1998 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-12340 sayılı yazınız.

Ankara Milletvekili Ali Dinçer’in, “Üçlü kararname ile görevden alınan personele” ilişkin olarak tarafımdan cevaplandırılmasını istediği (7/4778) esas nolu yazılı soru önergesiyle ilgili cevabımız ekte takdim edilmiştir.

Bilgilerinize ve gereğini arz ederim.

Yalım Erez Sanayi ve Ticaret Bakanı

Ankara Milletvekili Ali Dinçer’in yazılı sorularına ilişkin cevaplarımız :

Cevap 1. 53 ve 55 inci Hükümet döneminde Bakanlığım merkez teşkilatında kararname ile görevden alınan ve yargı kararı gereği görevine iade edilen personel listesi:

53 üncü Hükümet Dönemi

Unvanı Adet

Görevinden alınan personel Bakanlık Müşaviri 5

Yargı Kararı Gereği

Göreve iade edilen personel Bakanlık Müşaviri 1

55 inci Hükümet Dönemi

Unvanı Adet

Görevden alınan personel Genel Müdür Yrd. 2

Yargı Kararı Gereği

Göreve iade edilen personel — —

Cevap 2. Uygulanmayan yargı kararı yoktur.

Cevap 3, 4. Bakanlığım ilgili kuruluşu olan Makine ve Kimya Endüstri Kurumu ve bağlı ortaklıklarında 53 ve 55 inci hükümet döneminde görevden alınan genel müdür ve genel müdür yardımcısı ile yönetim ve denetim kurulu üyelerinin durumunu gösterir liste:

53 üncü Hükümet Döneminde Görevden Alınan

Genel Müdür Genel Müd. Yrd. Yön. Kurul. Üyesi Den. Kurul Üyesi

     —       —       —         1

Not : Görevden alınan 1 Denetim Kurulu üyesi yargı kararı gereğince görevine iade edilmiştir.

55 inci Hükümet Döneminde Görevden Alınan

Genel Müdür Genel Müd. Yrd. Yön. Kurul. Üyesi Den. Kurul Üyesi

     7       1       28        28

Not : Görevden alınan Genel Müdürlerden 1 tanesi yargı kararı gereğince görevine geri dönmüş olup, yine görevden alınan Yönetim ve Denetim Kurulu üyelerinden 7 tanesi yargı kararı gereğince görevine iade edilmiştir.

Uygulanmayan mahkeme kararı bulunmamaktadır.

7. – Konya Milletvekili Hasan Hüseyin Öz’ün, Yayın Seçme Kuruluna seçilen gazete ve dergilere ilişkin sorusu ve Kültür Bakanı Mustafa İstemihan Talay’ın yazılı cevabı (7/4779)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın, delaletinizle Kültür Bakanı Sayın İstemihan Talay tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.

Hasan Hüseyin Öz Konya

Sorular :

Kültür Bakanlığı Yayın Seçme Kurulunun uygun görmesiyle Kütüphaneler Genel Müdürü Gökçin Yalçın tarafından yayınlanan genelgede, kütüphanelere 1998 yılı için gazete alımıyla ilgili olarak Cumhuriyet Gazetesi mecburî olmak üzere, Milliyet, Hürriyet ve Sabah gazetelerinden herhangi birinin seçilmesi suretiyle 2 çeşit günlük gazetenin ve dergilerden de Nokta Dergisinin alınması istenmiştir. Bu çerçevede;

1. Yayın Seçme Kurulu, gazete ve dergi seçimlerini yaparken hangi esasları göz önünde bulundurmaktadır?

2. Yayın Seçme Kurulu, neden başka bir gazeteyi değil de, “Cumhuriyet” Gazetesini mecburî olması şartıyla tercih etmiştir?

3. Söz konusu genelgede “daha geniş kesimlerin kütüphanelerden yararlanmasını sağlamak üzere” ibaresiyle bu yayınların seçiminin maksadı belirtilmektedir. Bu noktada “daha geniş kesimler” ile, belirtilen yayınların muhtevası ve mahdut olması arasında bir tezatlık yok mudur?

T.C. Kültür Bakanlığı 6.5.1998 Araştırma Planlama ve Koordinasyon Kurulu Başkanlığı Sayı :B.16.0.APK.0.12.00.01.940/173

Konu :Yazılı soru önergesi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi :T.B.M.M. Başkanlığı Kan. Kar. Müd.’nün 20 Nisan 1998 gün ve A.01.0.GNS. 0.10.00.02-29780 sayılı yazısı.

Konya Milletvekili Sayın Hasan Hüseyin Öz’ün “Yayın Seçme Kurulunca seçilen gazete ve dergilere ilişkin” 7/4779-12168 esas nolu yazılı soru önergesinin cevabı ekte gönderilmektedir.

Bilgilerinize arz ederim.

M. İstemihan Talay Kültür Bakanı

Cevap 1. Yayın Seçme Kurulu, Kültür Bakanlığı Yayın Seçme Yönetmeliği uyarınca oluşturulmuş bir kurul olup, yine aynı yönetmeliğin “Yayın Seçme Ölçütleri” (EK-1) başlıklı 8 inci maddesinde belirtilen ölçütlerin göz önünde bulundurulması suretiyle, kütüphanelerimiz için abone olunacak dergi ve gazete gibi süreli yayınlar ile satın alınacak kitapların değerlendirilmesini ve seçimini yapar.

Cevap 2. 1992, 1993 ve 1994 yıllarında, eski Kültür Bakanı Fikri Sağlar döneminde Kütüphanelerimiz için 1’i Cumhuriyet olmak üzere 7 çeşit günlük gazeteye, 1995 yılında ise, yine eski Kültür Bakanı Timurçin Savaş döneminde ise, 1’i Cumhuriyet olmak üzere 2 çeşit günlük gazeteye abone olunmuştu. (EK-2) 1996-1997 yıllarında kütüphanelerimiz için günlük gazete aboneliği gerçekleştirilmemiştir.

Daha önceki uygulamalar ve 1996, 1997 yıllarında Cumhuriyet Gazetesine abone olunmaması nedeniyle okuyuculardan gelen tepkiler de dikkate alınarak, 12.1.1998 gün ve 1 sayılı Bakanlığımız Yayın Seçme Kurulu Kararı ile kütüphanelerimiz için 1’i Cumhuriyet olmak üzere Milliyet, Sabah ve Hürriyet gazetelerinden seçilmek üzere 2 çeşit gazeteye abone olunması uygun görülmüştür. (EK-3)

Dolayısıyla, Cumhuriyet Gazetesininmecburî olma koşulu amaçlanmamış, daha önceki uygulamalar dikkate alınmıştır.

Diğer taraftan, Yayın Seçme Kurulunun 16.3.1998 gün ve 3 sayılı kararı ile (EK-3) bu uygulamadan vazgeçilerek, kütüphanelerimiz için Cumhuriyet, Milliyet, Sabah, Hürriyet ve Yeniyüzyıl gazetelerinden 2’sine okuyucu istekleri dikkate alınmak suretiyle seçim yapılarak abone olunması konusunda Valiliklere yazı yazılmış (EK-4) ve abonelikler bu doğrultuda gerçekleştirilmeye başlanmıştır. Bu şekilde Cumhuriyet Gazetesinin mecburî olma koşulu ortadan kaldırılmıştır.

Cevap 3. Kütüphanelerimizin kendi seçimleri doğrultusunda 2 çeşit gazeteye abone olmaları ve 1998 yılında kütüphanelerimiz için toplam 125 çeşit farklı içerik ve çizgide edebiyat, sanat ve kültür dergilerine abone olunması, kütüphanelerimizden daha geniş kesimlerin yararlanmasını sağlayarak, okuyucu sayısını büyük ölçüde artırdığı, uygulamada istatistiki olarak da gözlemlenen bir gerçektir.

 

SAYFA 229-240 ARASI FİLME ALINACAK

8. – Karaman Milletvekili Zeki Ünal’ın, Karaman’daki pancar üreticilerinin alacaklarına ilişkin sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Yalım Erez’in yazılı cevabı (7/4780)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Sanayi ve Ticaret Bakanı Sayın Yalım Erez tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim. 2.4.1998

Zeki Ünal Karaman

Şeker pancarı üreticileri birçok bölgede paralarını aldıkları halde siyasî mülahazalarla, Karaman ve Konya bölgesinde paralarının yalnızca yüzde 30’luk bölümünün ödendiği iddia edilmektedir.

Sorularım şunlardır:

1. Bu iddia doğru mudur?

2. Karaman’daki pancar üreticileri paralarının tamamını ne zaman alacaklardır?

T.C. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı 4.5.1998 Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği Sayı :B.14.0.BHİ.01-232

Konu :Yazılı soru önergesi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi : 20.4.1998 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-12340 sayılı yazınız.

Karaman Milletvekili Zeki Ünal’ın, “Karaman’daki pancar üreticilerinin alacaklarına” ilişkin olarak tarafımdan cevaplandırılmasını istediği (7/4780) esas nolu yazılı soru önergesiyle ilgili cevabımız ekte takdim edilmiştir.

Bilgilerinizi ve gereğini arz ederim.

Yalım Erez Sanayi ve Ticaret Bakanı

Karaman Milletvekili Zeki Ünal’ın yazılı sorularına cevaplarımız :

Cevap 1. Vejatasyon süresinin kısa, verimin düşük olması yanında, pancar bedellerinin azlığı nedeniyle öncelikle Doğu Anadolu Bölgesine ödeme yapılmıştır.

Kurban Bayramı öncesi mevcut imkânlar çerçevesinde bakiye pancar bedelinin tüm bölgelerimizde sadece %30’u ödenmiştir. Kurban Bayramı sonrası ise, ödemelerimiz, yapılan program çerçevesinde bütün bölgelerimizde aynı oranda sürdürülmüştür.

Cevap 2. Bütün yurtta, yapılan programa uygun olarak, kalan pancar bedellerinin tamamının ödenmesi için gerekli para temin edilmiş olup fabrikalara gönderilmiştir.

9. – İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı’nın, Atatürk Havalimanı Dış Hatlar Terminali Geliş Salonuna ilişkin sorusu ve Ulaştırma Bakanı Necdet Menzir’in yazılı cevabı (7/4784)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Ulaştırma Bakanı Sayın Necdet Menzir tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Bülent Akarcalı İstanbul

Atatürk Havalimanı Dış Hatlar Terminali Geliş Salonu ile ilgili olarak;

1. İlgili Bakanlıkça bu salona yeterli sayıda “Gümrük Muayene Memuru” tahsis edilmediği sebebiyle, iki çıkış kapısından birisinin kullanılmadığı doğru mudur?

2. Salonun tam kapasite ile kullanımını engelleyen bu durumun ortadan kalkması için var olan memur açığını gidermede size yardımcı olunuyor mu?

3. Bir yılda tahminen buradan geçen beş milyon yolcunun çektiği sıkıntıların giderilmesini teminen ne gibi tedbirler almayı planlamaktasınız?

T.C. Ulaştırma Bakanlığı 6.5.1998 Araştırma Planlama ve Koordinasyon Kurulu Başkanlığı Sayı : B.11.0.APK.0.10.01.21-EA/-689-7919

Konu :İstanbul Milletvekili Sayın Bülent Akarcalı’nın yazılı soru önergesi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi : 20.4.1998 gün ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-12341 sayılı yazınız.

İstanbul Milletvekili Sayın Bülent Akarcalı’nın 7/4784-12177 sayılı yazılı soru önergesinin cevabı ekte sunulmuştur.

Bilgilerinize arz ederim.

Necdet Menzir Ulaştırma Bakanı

İstanbul Milletvekili Sayın Bülent Akarcalı’nın 7/4784-12177 sayılı yazılı soru önergesi ve cevabı :

Soru :Atatürk Havalimanı Dış Hatlar Terminali Geliş Salonu ile ilgili olarak;

1. İlgili Bakanlıkça bu salona yeterli sayıda “Gümrük Muayene Memuru” tahsis edilmediği sebebiyle, iki çıkış kapısından birisinin kullanılmadığı doğru mudur?

2. Salonun tam kapasite ile kullanımını engelleyen bu durumun ortadan kalkması için varolan memur açığını gidermede size yardımcı olunuyor mu?

3. Bir yılda tahminen buradan geçen beş milyon yolcunun çektiği sıkıntıların giderilmesini teminen ne gibi tedbirler almayı planlamaktasınız?

Cevap :

Atatürk Havalimanı Dış Hatlar Terminali Geliş Salonunda hizmet veren çeşitli kuruluşların personel yetersizliği nedeniyle yolcu girişlerinde zaman zaman aksaklıklar meydana gelebilmektedir.

Bu sorunu aşmak açısından özellikleyolcu trafiğinin son derece artış gösterdiği yılbaşı, bayramlar ve turizm sezonunda Mülkî İdare Amirliğinin Koordinatörlüğünde ilgili kuruluşlar ile işbirliğinde bulunularak yolcu akışının hızlandırılması ve düzenli bir hale getirilmesi sağlanmaktadır.

Diğer taraftan, karşılaşılan sorunlara kalıcı bir çözüm bulunması açısından bu havalimanımızdaki çalışmalar aksatılmadan sürdürülmektedir. Ülkemizin en önemli kapısını oluşturan Atatürk Hava Limanına Yap-İşlet-Devret Modeli ile yeni bir terminal binası kazandırılması çalışmaları kapsamında, yapılan proje yarışması neticesinde birinciliği kazanan proje ile uluslararası ihaleye çıkılmıştır. İhale Şartnamesi gereğince 30 aylık yatırım süresinden sonra en kısa işletme süresini (3 yıl 8 ay 20 gün) teklif eden Tepe-Akfen-Vıe Ortak Girişimi ihaleyi kazanmıştır. Ortak Girişim ile 14.10.1997 tarihinde sözleşme imzalanmış ve 31.10.1997 tarihinde de Terminal Binasının temeli atılmıştır.

Söz konusu projede yeralan 154 384 m2’lik terminal binası 15 milyon yolcu/yıl kapasiteli olup, limanın kapasite sorununa uzun vadeli ve kalıcı bir çözüm getireceği gibi; 18 yolcu köprüsü, 150 adet Check-İn kontuarı, en son sistem ve teçhizatla donatılmış ısı merkezi, yedek enerji merkezi, çöp imha, arıtma tesisi, su deposu, ilave apron ve 7 000 araçlık çok katlı otoparkı da kapsayan çok modern bir terminal binası ve ek tesisleri kısa bir sürede Atatürk Hava Limanına kazandırılmış olacaktır.

Öte yandan, artırılacak olan yolcu kapasitesine de paralel olarak uçak kabul kapasitesini büyütme amacıyla, eldeki 18/36 pistine paralel III üncü Pistin ihalesi yapılmış olup, 19 Şubat 1998 tarihinde temeli atılmıştır. 3 000 m. uzunluğundaki yeni pist hizmete girdiğinde saatlik iniş-kalkış kapasitesi artacak, paralel pistlerden birinin iniş, diğerinin kalkış amaçlı kullanılması ve iki iniş arasında bir kalkış yaptırılabilmesi sağlanacaktır.

10. – Afyon Milletvekili İsmet Attila’nın, Afyon Köy Hizmetleri İl Müdürlüğüne ait iki dozerin Rize’ye gönderilmesi nedenine ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı Mustafa Yılmaz’ın yazılı cevabı (7/4792)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun Başbakan Sayın Mesut Yılmaz tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim. 13.4.1998

İsmet Attila Afyonkarahisar

Afyon Köy Hizmetleri İl Müdürlüğüne ait iki dozerin Rize’ye gönderildiği öğrenilmiştir.

Afyon İli, geniş bir yerleşim alanına sahip olmasının yanında, doğunun-batıya ve kuzeyin-güneye bağlandığı bir İl olması sebebiyle bu araçlara çok ihtiyacı bulunmaktadır.

Soru :

Bu iş makineleri Afyon’dan Rize’ye niçin gönderilmiştir? Ne zaman iade edilecektir?

T.C. Devlet Bakanlığı 11.5.1998 Sayı : B.02.0.014/031.1709

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi :TBMM Başkanlığı Genel Sekreterliği Kanunlar ve Kararlar Dairesinin 27.4.1998 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/4792-12205/29858 sayılı yazısı.

Afyon Milletvekili Sayın İsmet Attila’ya ait soru önergesi incelenmiştir.

Afyon Köy Hizmetleri İl Müdürlüğüne ait iki adet dozer, Rize İl Müdürlüğünün acil ihtiyacına binaen sezon sonuna kadar geçici olarak görevlendirilmiştir. Dozerler sezon sonunda ait olduğu üniteye geri gönderilecektir.

Bilgilerinize arz ederim.

Mustafa Yılmaz Devlet Bakanı

11. – Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay’ın, TRT’nin gazete ilanlarına ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Cavit Kavak’ın yazılı cevabı (7/4795)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın TRTGenel Müdürlüğünden sorumlu Devlet Bakanı Sayın Cavit Kavak tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasına delaletlerinizi saygılarımla arz ederim.

Ersönmez Yarbay Ankara

Sorular :

1. TRT’nin ilanlarının münhasıran Cumhuriyet Gazetesinde yayınlandığı gözlenmektedir. Bu gözlem doğru mudur? Doğru ise sebebi nedir?

2. 1 Temmuz 1997-14 Eylül 1997 tarihleri arasında TRT’nin hangi ilanları hangi gazetelerde kaçar kez yayınlanmıştır? Sözkonusu tarihler arasında hangi gazetelere ne kadar ilan ücreti ödenmiştir? Gazetelere ilan vermedeki kıstas nedir?

T.C. Devlet Bakanlığı 11.5.1998 Sayı :B.02.0.017.800(02)342

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi :20 Nisan 1998 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/4795-12220/29882 sayılı yazınız.

İlgi yazınız ile Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay’ın tevcih ettiği yazılı soru önergesine ait cevabî yazımız ekte gönderilmiştir.

Bilgilerinize arz olunur.

Cavit Kavak Devlet Bakanı

T.C. Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu 8.5.1998 Genel Müdürlüğü Sayı :B.02.2.TRT.0.30.01.00/974

Devlet Bakanlığına

(Sayın Cavit Kavak)

İlgi : 28.4.1998 tarih ve B.02.0.017.800/(08)-305 sayılı yazıları.

İlgi yazıları ile Ankara Milletvekili Sayın Ersönmez Yarbay tarafından gönderilen ve Devlet Bakanımız Sayın Cavit Kavak tarafından cevaplandırılması tensip edilen 67/4795-12220 sayılı yazılı soru önergesine Kurumumuz cevabı aşağıda arz edilmiştir.

1. Ülkemizde yayın faaliyetini sürdüren televizyon kuruluşlarının hızla çoğalması ve izlenme konusunda ortaya çıkan rekabet sonucunda; her televizyon kanalının kendi programlarını kamuoyuna daha iyi tanıtarak izleyici oranlarını artırma düşüncesi, çeşitli program tanıtım yöntemlerinin geliştirilmesine neden olmuştur.

TRTkanallarında yayınlanan programların da yazılı basında yer alacak tanıtım ilanları yoluyla kamuoyuna daha iyi tanıtılarak izlenme oranlarının artırılması, buna bağlı olarak reklam gelirlerinde de artış sağlanabilmesi düşüncesiyle, boş geçen reklam zamanları karşılığında basın kuruluşları ile barter anlaşmaları yapılması benimsenmiştir.

Bu amaçla, Kurumumuza reklam yayını karşılığında ilan yayınlama teklifinde bulunan basın kuruluşlarından;

– DYG İlan ve Reklam Hizmetleri A.Ş. (Milliyet, Meydan, Posta, Milliyet Dergi Grubu ve Doğan Yayın Grubu içinde yeni açılacak gazete ve dergiler) ile 14.4.1995 tarihinde,

– Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. (Cumhuriyet Gazetesi) ile 15.5.1995 tarihinde,

– Hürriyet Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş. (Hürriyet Gazetesi ve ekleri) ile 5.10.1995 ve 20.11.1995 tarihlerinde,

– Sabah Yayıncılık A.Ş. (Sabah Gazetesi ve ekleri) ile 13.5.1996 tarihinde,

barter anlaşmaları yapılmış, karşılıklı olarak ilan-reklam yayınları yapılarak, bu anlaşmalardan kaynaklanan haklar taraflarca kullanılarak tamamlanmıştır.

1997 yılında Kurumumuza yeniden barter anlaşması yapma teklifinde bulunan Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. ile Cumhuriyet Gazetesi ve eklerinde yer alacak TRT programlarının tanıtım ilanlarına, gazetenin yürürlükte olan ilan tarifesinden % 50 indirim uygulaması, buna karşılık TRT’nin mevcut reklam yayın ücret tarifesinden herhangi bir indirimin yapılmaması koşuluyla reklam yayını karşılığında barter anlaşması yapılması, Yönetim Kurulumuzun 19.12.1997 tarih ve 1997/329 sayılı kararı ile kabul edilmiştir. 1.1.1998 tarihinden 31.12.1998 tarihine kadar geçerli olan barter anlaşması gereğince; taraflar karşılıklı olarak ücretsiz ilan-reklam yayınlarını gerçekleştirmektedirler.

Kurumumuza, Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş.’nin dışında başka basın organı bugüne kadar barter anlaşması yapma teklifinde bulunmamıştır.

2. TRTkanallarında yayınlanan programlardan, 1 Temmuz 1997-30 Eylül 1997 tarihleri arasında Cumhuriyet Gazetesinde yayınlanan tanıtım ilanları ve yayın tutarları aşağıda belirtilmiştir.

Yayınlanan İlan Yayın Tarihi İlanın Özellikleri Yayın Bedeli (KDV dahil)

Yaşamın içinden 5.9.1997 5STX26CM, renkli 1 242 718 750 TL.

Türkiye baskısı

Şaşıfelek Çıkmazı 21.9.1997 5STX26 CM, 994 175 000 TL.

Siyah/Beyaz

Türkiye baskısı

Afrika’da İyi Bir 22.9.1997 5STX26 CM 994 175 000 TL.

Adam Siyah/Beyaz

Türkiye baskısı

Yayınlanan ilanlar karşılığında nakit ödeme yapılmamış, basın kuruluşu ile yapılan barter anlaşması gereğince ilan bedelleri tutarında basın kuruluşuna ait reklamlar TRT kanallarında yayınlanmıştır.

Kurumumuzun, 1 Temmuz 1997-14 Eylül 1997 tarihleri arasında yukarıda belirtilen yayın listesi dışında herhangi bir basın organında program tanıtımına yönelik ilanları Başkanlığımız kanalıyla yayınlanmamıştır.

Kurumumuz, nakit ödeme yaparak program tanıtım ilanı yayınlamadığından, reklam yayını karşılığında ilan yayınlama teklifinde bulunan ve kurum amaçlarına hizmet edeceği düşünülen basın kuruluşlarıyla yapılan barter anlaşmaları kapsamında ilanlar yayınlamaktadır.

Arz ederim.

Yücel Yener Genel Müdür

12. – İzmir Milletvekili Sabri Ergül’ün, Hollanda’dan canlı keçi ithal edileceği iddiasına ilişkin sorusu ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mustafa R. Taşar’ın yazılı cevabı (7/4801)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Tarım ve Köyişleri Bakanı tarafından yazılı olarak yanıtlanması için gereğini saygılarımla dilerim. 1.3.1998

Sabri Ergül İzmir

1. Tekirdağ Tarım İl Müdürlüğünün talebi ve teklifi üzerine Tekirdağ İl Özel İdaresi Müdürlüğü aracılığıyla Hollanda’dan tanesi 80-90 milyon liraya keçi ithal edilmek istendiği ve bunun Tarım Bakanlığınca da uygun görüldüğü doğru mudur?

2. Aynı ırk keçilerin Çanakkale ve Balıkesir yöresine daha önce getirildiği ve keçilerin iklime uyum sağlayamamış olmasına ve yerli keçilerin fiyatının 10 milyon civarında bulunmasına rağmen 80-90 milyon liraya keçi ithalinin hem millî hayvancılık politikasına ters düşeceği ve hem de “aracı” bazı kişilere haksız çıkar sağlanacağı iddialarını incelettirmeyi düşünüyor musunuz?

3. Canlı yabancı ırk keçi ithaline engel olacak mısınız?

T.C. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı 11.5.1998 Araştırma Planlama ve Koordinasyon Kurulu Başkanlığı Sayı :KDD-SÖ.1.01/1123

Konu :Yazılı soru önergesi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi :Genel Sekreterliğinizin 27.4.1998 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02/29910 sayılı yazısı ve eki 7/4801-12228 esas no.lu yazılı soru önergesi.

İlgide kayıtlı yazınız ekindeki İzmir Milletvekili Sayın Sabri Ergül’e ait soru önergesi incelenmiş olup, konuyla ilgili Bakanlığımız görüşü ekte sunulmuştur.

Bilgilerinize arz ederim.

Mustafa Taşar Tarım ve Köyişleri Bakanı

Soru 1. Tekirdağ Tarım İl Müdürlüğünün talebi ve teklifi üzerine Tekirdağ İl Özel İdaresi Müdürlüğü aracılığıyla Hollanda’dan tanesi 80-90 milyon liraya keçi ithal edilmek istendiği ve bunun Tarım Bakanlığınca da uygun görüldüğü doğru mudur? Aynı ırk keçilerin Çanakkale ve Balıkesir yöresine daha önce getirildiği ve keçilerin iklime uyum sağlayamamış olmasına ve yerli keçilerin fiyatının 10 milyon civarında bulunmasına rağmen 80-90 milyon liraya keçi ithalinin hem millî hayvancılık politikasına ters düşeceği ve hem de “aracı bazı kişilere haksız çıkar sağlanacağı iddialarını incelettirmeyi düşünüyor musunuz? Canlı yabancı ırk keçi ithaline engel olacak mısınız?

Cevap 1. Saanen ırkı keçiler genotip özellikleri yönünden üstün verimli hayvanlar olup bir sağım döneminde 600-800 kg. arası süt ve bir doğumda ikiz ya da üçüz yavru vermektedir. Bahçe şartlarında dahi yetiştirilen bu hayvanlar tüm Avrupa ülkelerinde gerek verim özelliklerinin iyi olmasından gerekse ormanlara zarar vermemesinden dolayı benimsenmiştir. Oysa yerli ırk keçilerimiz bir sağım döneminde 70-80 kg. süt vermekte ve ormanlara zarar vermektedir.

Tekirdağlı yetiştiricilerimizden gelen yoğun taleplere bağlı olarak Bakanlığımız İl Müdürlüğü tarafından yapılan ve İl Özel İdaresince finanse edilen projeye bağlı olarak Bakanlığımızdan ithalat izni istenmiş ancak canlı hayvan ithalatının kapalı olmasından ilgili proje değerlendirmeye henüz alınmamıştır.

Geçmiş yıllarda araştırma amacı ile Çanakkale ve Balıkesir İl Müdürlüklerimize getirilen Saanen keçileri ülkemiz şartlarına uyum göstermiştir. Konuya ilişkin olarak Bakanlığımız Üretme İstasyonları ve Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi de çalışmalar sürdürülmektedir.

Ormanlara zarar vermeyen bu ırkın yetiştiriciler tarafından talep edilmesi Bakanlık İl Müdürlüklerimizce projelendirilmektedir. Ancak, aracı firmaların hakkız kazanç elde etmemeleri için her türlü imkânlar Bakanlığımız tarafından kontrol edilmektedir.

Ayrıca, Demostrasyon çalışmaları sonuçları da dikkate alınarak Bakanlığımıza intikal eden talepler değerlendirilmektedir.

13. – Malatya Milletvekili Ayhan Fırat’ın, TEAŞ Nükleer Daire Başkanının görevden alınmasının nedenine ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Mustafa Cumhur Ersümer’in yazılı cevabı (7/4847)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Akkuyu nükleer santral ihalesinin yapıldığı şu günlerde TEAŞ Nükleer Daire Başkanının görevden alındığını öğrenmiş bulunuyorum.

Böyle kritik bir zamanda görevden alınma ile ilgili aşağıdaki suallerimin Sayın Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasına müsaadelerinizi arz ederim.

Saygılarımla.

Ayhan Fırat Malatya

1. TEAŞ Nükleer Daire Başkanının görevden alınmasına ihaleye katılan firmalar mı neden olmuştur?

2. Böyle kritik bir zamanda ihale ile ilgili Daire Başkanının görevden alınmasını doğru buluyor musunuz?

3. Bu görevden almada istek nereden gelmiştir ve kriter ne olmuştur?

T.C. Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığı 7.5.1998 Araştırma, Planlama ve Koordinasyon Kurulu Başkanlığı Sayı :B.15.0.APK.0.23-300-640/7294

Konu :Yazılı soru önergesi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi : 27 Nisan 1998 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.02-7/4847-12314/12457 sayılı yazınız.

Malatya Milletvekili Sayın Ayhan Fırat’ın tarafıma tevcih ettiği ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün 99 uncu maddesi gereğince cevaplandırılması istenen 7/4847-12314 esas no.lu yazılı soru önergesi ile ilgili bilgiler hazırlanarak ekte sunulmuştur.

Bilgilerinize arz ederim.

M. Cumhur Ersümer Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı

Malatya Milletvekili Sayın Ayhan Fırat’ın yazılı soru önergesi ve cevabı (7/4847-12314) :

Soru 1. TEAŞ Nükleer Daire Başkanının görevden alınmasına ihaleye katılan firmalar mı neden olmuştur?

Cevap 1. Bakanlığım Türkiye Elektrik Üretim İletişim A.Ş. Genel Müdürlüğü her türlü atama işlemi kuruluşun tasarrufları doğrultusunda gerçekleştirilmektedir.

Soru 2. Böyle kritik bir zamanda ihale ile ilgili Daire Başkanının görevden alınmasını doğru buluyor musunuz?

Cevap 2. İhale değerlendirme çalışmaları, Türkiye Elektrik Üretim İletişim A.Ş. Genel Müdürlüğü Satın Alma ve İhale Yönetmeliği hükümleri doğrultusunda oluşturulan komisyonlar marifeti ile yürütüldüğünden kişilere bağımlı bir sorun sözkonusu olmamaktadır.

Soru 3. Bu görevden almada istek nereden gelmiştir ve kriter ne olmuştur?

Cevap 3. Sözkonusu atama işlemi, Devlet Memurları Kanununun 76 ncı maddesi hükümleri ile idareye tanınan tasarruf yetkisi doğrultusunda kuruluşun takdiri ile gerçekleştirilmiştir.

14. – Karaman Milletvekili Zeki Ünal’ın, tabiî afetlerden zarar gören çiftçilerin borç faizlerinin ertelenmesine ilişkin sorusu ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mustafa R. Taşar’ın yazılı cevabı (7/4848)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun Tarım ve Köyişleri Bakanı Sayın Mustafa Taşar tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.

16.4.1998

Zeki Ünal Karaman

Karaman Merkez ve diğer ilçeler olmak üzere, tabiî afetlerden zarar gören köylerdeki çiftçilerin, kredi ve borç faizlerinin ertelenmesine ilişkin uygulama, 1997 yılı öncesi 2090 sayılı Kanun kapsamında iken, 1997 yılı için bu uygulama, Bakanlar Kurulu Kararı ile sadece tarımsal ekim alanlarında zarar oranlarının yüzde 40’ın üstünde olanlarını kapsayacak biçimde karara bağlanmıştır. Halbuki 5 Nisan 1998 tarihli Resmî Gazetede yayınlanan 98/10833 karar sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ise 1998 yılındaki afetzedeleri kapsamaktadır.

Bu durum 1997 yılı tabiî afetzedelerini hem mağdur etmiş ve hem de büyük sıkıntıya sokmuştur.

Sorum şudur :

1. 98/10833 Karar Sayılı Bakanlar Kurulu Kararının 1997 yılı afetzedeleri için de geçerli olması veya emsal bir kararın tekrar çıkarılması hususunda Bakanlığınızca bir çalışma yapılmakta mıdır?

T.C. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı 11.5.1998 Araştırma Planlama ve Koordinasyon Kurulu Başkanlığı Sayı : KDD S.Ö.1.01/1124

Konu : 98/10833 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararı

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi :TBMM Başkanlığının 27.4.1998 gün ve A.01.0.GNS. 0.10.00.02.7/4848-12318/30029 sayılı yazısı.İlgi yazı ekinde Bakanlığımıza intikal eden ve Karaman Milletvekili Zeki Ünal’ın cevaplandırılmasını istediği 16.4.1998 gün ve 7/4848-12318 sayılı yazılı soru önergesiyle ilgili bilgiler aşağıda verilmiştir:

Soru : Karaman ve ilçelerinde tabiî afetlerden zarar gören yetiştiricilerin kredi ve borç faizlerinin ertelenmesine ilişkin uygulama, 1997 yılı öncesinde 2090 Sayılı Kanun kapsamında iken, 1997 yılında sadece %40’ın üstünde zarar gören ekim alanlarını hedefleyen Bakanlar Kurulu Kararı kapsamında kalmıştır. Halbuki 5 Nisan 1998 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan 98/10833 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ise, 1998 yılındaki afetzedeleri kapsamaktadır. Bu durum 1997 yılı afetzedelerini hem mağdur etmiş hem de büyük sıkıntıya sokmuştur.

98/10833 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararının 1997 yılı afetzedeleri için de geçerli olması veya emsal bir kararın yeniden çıkarılması hususunda Bakanlığınızca bir çalışma yapılmakta mıdır?

Cevap : Ekiliş alanları ve ürünler ile hayvan varlıkları tabiî afetlerden en az % 40 zarar gören ve bu durumları İl İhtiyaç veya İl Hasar Tespit Komisyonlarınca tespit edilen yetiştiricilere, 5254 Sayılı Kanuna göre tohumluk yardımı yapılmakta, 2090 Sayılı Kanuna göre de hayvan kayıplarıyla ilgili olarak aynî yardım yapılmaktadır.

1997 Yılında ekiliş alanları, ürün ve hayvan varlıkları tabiî afetlerden en az %40 zarar gören ve bu durumları İl İhtiyaç veya İl Hasar Tespit Komisyonları tarafından tespit edilen yetiştiricilerin ziraî kredi borçlarının faizsiz bir yıl süre ile ertelenmesi için, 97/9300, 97/9792 sayılı kararnameler ile bu kararnamelerin uygulanmasında karşılaşılan problemlerin giderilmesiyle ilgili düzeltme kararları 12.10.1997 tarih 23138 Sayılı Resmî Gazete ile 24.10.1997 tarih ve 23150 Sayılı Resmî Gazetede 97/10082 No. ile yayımlanmıştır. Ayrıca 1997 yılında ekiliş alanları, ürün ve hayvan varlıkları tabiî afetlerden en az % 40 zarar gören ve bu durumları İl İhtiyaç veya İl Hasar Tespit Komisyonlarınca tespit edilen yetiştiricilerin, vadesi 1998 yılına sarkan tarımsal kredi borçlarının da, faizsiz olarak ertelenmesi 97/10243 Sayılı Kararname ile yürürlüğe girmiştir.

31.12.1997 tarih ve 23217 Sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 97/10415 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile de, köy tüzel kişiliğine veya şahıslara ait çayır-mer’a alanlarıyla yem bitkisi ekiliş alanları zarar gören ve bu nedenle ödeme sıkıntısı içine düşen ve durumları İl İhtiyaç veya İl Hasar Tespit Komisyonlarınca tespit edilen hayvan yetiştiricilerinin, kredi kuruluşlarına olan hayvancılıkla ilgili 1997 yılı vadeli yem kredisi borçları ile vadesi 1997 yılına sarkan yem kredisi borçları bir yıl süreyle faizsiz olarak ertelenmiştir.

5.4.1998 tarih ve 23308 Sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 98/10833 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ise, 1997 yılında çıkarılan kararnamelerde olduğu gibi ekiliş alanları, ürün ve hayvan varlıkları tabiî afetlerden en az %40 zarar gören ve bu durumları İl İhtiyaç ve İl Hasar Tespit Komisyonlarınca tespit edilen yetiştiricilerin, 5254 Sayılı Kanuna göre bitkisel üretimle ilgili, 2090 Sayılı Kanuna göre ise tüm ziraî kredilerle ilgili borçlarının, faizsiz olarak bir yıl süreyle ertelenmesini kapsamaktadır.

Bilgilerinize arz ederim.

Mustafa Taşar Tarım ve Köyişleri Bakanı

15. – Denizli Milletvekili Mehmet Gözlükaya’nın, 1 Ocak 1985-31 Aralık 1997 tarihleri arasında kısa dönem dövizle askerlik yapan şahıslara ilişkin sorusu ve Millî Savunma Bakanı ve Başbakan Yardımcısı İsmet Sezgin’in yazılı cevabı (7/4895)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun Millî Savunma Bakanı İsmet Sezgin tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Saygılarımla.

Mehmet Gözlükaya Denizli

1 Ocak 1985-31 Aralık 1997 tarihleri arasında kısa dönem dövizle askerlik yapanlar kimlerdir? İsimleri, hangi ülkede ikamet ettikleri ve çalıştıkları yerler nerelerdir?

T.C. Millî Savunma Bakanlığı 8.5.1998 Ankara Kanun : 1998/441-TÖ

Konu : Soru Önergesi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi : TBMM Bşk. lığının 30 Nisan 1998 tarihli ve Kan. Kar. Md. A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/4895-12413/30183 sayılı yazısı.

Denizli Milletvekili Mehmet Gözlükaya tarafından verilen ve İlgi Ek’inde gönderilerek cevaplandırılması istenilen 7/4895 sayılı yazılı soru önergesinin cevabı Ek’te sunulmuştur.

Arz ederim.

İsmet Sezgin Millî Savunma Bakanı ve Başbakan Yardımcısı

Denizli Milletvekili Mehmet Gözlükaya tarafından verilen 7/4895 sayılı yazılı soru önergesinin cevabı :

1. 1 Ocak 1985-31 Aralık 1997 tarihleri arasında dövizle askerlikten yararlanıp kesin terhis edilenlerin sayısı 145 945’dir.

2. Dövizle askerlikten yararlanarak kesin terhis edilenlerin kayıtları, terhislerini müteakip bir yıl sonunda bilgisayarların bellek kapasitelerinin yetersizliği nedeniyle silinmekte, her türlü bilgileri ve belgeleri yurt sathına yayılmış 924 askerlik şubesindeki kütük defteri, yardımcı defterler ve şahsî dosyalarında muhafaza edilmektedir.

3. Bunlar hakkındaki geçmişe dönük ihbar ve şikâyetler yerli askerlik şubelerindeki ve yurtdışı temsilciliklerimizdeki kayıtlarını ve belgelerine göre incelenmekte ve sonuçlandırılmaktadır.

4. 1985 yılından itibaren dövizle askerlik yapanlar hakkında soru önergesi ile istenilen bilgilerin manuel olarak askerlik şubelerinden tespiti işleminin en az 6 aylık bir sürede tamamlanabileceği değerlendirilmektedir. Bu nedenle 12 yıllık bir süreci kapsayan bir dönemde ve dövizle askerlikten yararlanan 145 945 vatandaşımızın, hangi ülkede ikâmet ettikleri ve çalıştıkları işyeri adreslerinin, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün 99 uncu maddesinde öngörülen süre içinde bildirilebilmesi mümkün bulunmamaktadır.

5. Ancak durumunun araştırılması ve incelenmesi talep edilen kişiler varsa bunların bildirilmesi halinde, haklarındaki bilgiler hemen tespit edilebilecektir.

Arz ederim.

İsmet Sezgin Millî Savunma Bakanı ve Başbakan Yardımcısı

16. – Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın, hisseli parsel satış yasağına uyulmadığı iddiasına ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Işılay Saygın’ın yazılı cevabı (7/4915)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın yazılı olarak cevaplandırılmak üzere Devlet Bakanı Sayın Işılay Saygın’a yönetilmesi hususunu arz ve talep ederim.

Ertuğrul Yalçınbayır Bursa

Sorular :

3194 Sayılı İmar Kanununun 18 inci maddesine göre hisseli parsel satışları kural olarak yasaklanmıştır. Ancak çeşitli yollar kullanılmak suretiyle bu kural binlerce defa ihlal edilmiştir.

Türkiye genelinde ve Bursa özelinde mahkeme kararları veya icra memurlukları kararlarına dayalı olarak kaç hisseli parsel üretilmiştir?

Kaçak yapılaşmanın temelini oluşturan hisseli parsel satışları konusunda genelge hazırlığı hangi aşamadadır? Genelge üzerinde Adalet ve Bayındırlık ve İskân Bakanlığı ile Bakanlığınızın kriterleri nelerdir? Hisseli parsel satışlarını nasıl önleyeceksiniz?

T.C. Devlet Bakanlığı 8.5.1998 Sayı : B.02.0.006/00713

Konu :Yazılı soru önergesi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi : 4.5.1998 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/4915-12497/30315 sayılı yazınız.

İlgi yazınız ekinde Bakanlığımıza gönderilen Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır tarafından verilen Bakanlığımız ile ilgili yazılı soru önergesi hakkında hazırlanan cevap ekte sunulmuştur.

Bilgilerinize arz ederim.

Işılay Saygın Devlet Bakanı

Soru önergesine cevap :

Mahkeme kararları veya icra memurlukları kararlarına dayalı olarak hisseli parsel satışlarının, diğer işlemlerden tefrik edilerek Türkiye genelinde ve Bursa özelinde ne kadar yapıldığına ilişkin İdaremizce istatistiki bilgi tutulmadığından, bu konuda sağlıklı bilgi verilememiştir.

Kaldı ki, Anayasanın 138 inci maddesi uyarınca kesinleşmiş mahkeme kararlarının ayrıca, icra tetkik merciinin kararları üzerine oluşan icra memurluğu müzekkerelerinin aynen infazı zorunludur.

3194 sayılı İmar Kanununun 18 inci maddesinin son fıkrası ve 42 nci maddesiyle, imar planı olmayan yerlerde her türlü yapılaşma amacıyla arsa ve parselleri hisselere ayıracak özel parselasyon planlarına dayalı hisseli satışlara kısıtlamalar getirilmiş ve istisnalar dışında özel parselasyon ile yer alan ve satana para cezası uygulanması öngörülmüş ve uygulamanın ne şekilde yönlendirileceği 7 Kasım 1985 gün, 1477 ve 4 Temmuz 1989 gün, 1500 Sayılı genelgelerimiz ile teşkilatımıza duyurulmuştur.

İstisnalar arasında sayılan “veraset yoluyla intikal eden, imar şuyulandırmasından doğan, kat irtifakı veya kat mülkiyetine yönelik hisselendirmeler ile cebri icra yoluyla satış, mahkeme ilamlarına dayanılarak ilam gereği hisse verme, daha evvel satılmış hisselerin bölünmeden aynen devri” anılan yasa gereği tapu sicil müdürlüklerimizce doğrudan karşılanmaktadır.

Ancak, istisnalar kapsamında kalan ve “d” bendinde “tarım ve hayvancılık, turizm, sanayi ve depolama” amacıyla yapılan hisseli satışlarda, hangi ölçü ve miktarların esas alınacağına yönelik genel ve bölgesel bir kıstas getirilmediğinden ve hisseli satışın bu amaçlara uygunluğunun belirlenmesi yönünden yetkili birimin de yasa maddesinde açıkca belirtilmemiş olduğundan, konuya açıklık kazandırılması ve disiplin altına alınması gerekmiştir. Bu nedenle, Adalet Bakanlığı ile Bayındırlık ve İskân Bakanlığının katılımıyla varılan mutabakat sonucu idaremiz tarafından “hisseli satışlar” konulu 3 Ekim 1997 tarih 1997/12 sayılı genelge yürürlüğe konulmuştur.

Bu genelge ile;

Tarım, hayvancılık, turizm, sanayi, depolama amacıyla yapılmak istenen hisseli satış veya satış vaadi sözleşmelerinin şerhi talepleri, öncelikle, belediye ve mücavir alan sınırları içindeki taşınmazlarda ilgili belediyeye, bu sınırlar dışındaki taşınmazlarda ilgili valiliğe intikal ettirilerek hisseli satışa konu taşınmaz malın imar planı veya bölge planı ya da çevre düzeni planı kapsamında kalıp kalmadığı, parsel üzerinde yapı var ise bu yapının 2981/3290 sayılı imar affı yasası kapsamında kalıp kalmadığı ve talep edilen işlemin yapılmasında sakınca bulunup bulunmadığı cevabı alındıktan sonra işlemlere yön verileceği bildirilmiştir.

Bu suretle, Yasanın “d” bendinde belirtilen istisna kapsamının tespit ve değerlendirilmesinin sağlıklı yapılabilmesi için, ilgili ve sorumlu kamu kuruluşlarına sorulup, onlarında işleme katılımı sağlanarak alınacak cevaba göre taleplere yön verilmesi temin edilmiştir.

 

birleşim 88'in sonu