DÖNEM : 20 CİLT : 52 YASAMA YILI : 3

 

 

T. B. M. M.

TUTANAK DERGİSİ

 

86 ncı Birleşim

6 . 5 . 1998 Çarşamba

 

 

 

İ Ç İ N D E K İ L E R

 

  I. – GEÇEN TUTANAK ÖZETİ

II. – GELEN KÂĞITLAR

III. – YOKLAMALAR

IV. – BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) GÜNDEMDIŞI KONUŞMALAR

1. – Ankara Milletvekili Yılmaz Ateş’in, son günlerde üniversitelerde ve Ankara’nın bazı belediyelerinde meydana gelen şiddet olayları ile İçişleri Bakanının tavrına ilişkin gündemdışı konuşması ve Adalet Bakanı Mahmut Oltan Sungurlu’nun cevabı

2. – İçel Milletvekili Halil Cin’in, Türkiye’de bürokrat-milletvekili ilişkilerine ilişkin gündemdışı konuşması

3. – Erzurum Milletvekili Aslan Polat’ın, sekiz yıllık zorunlu eğitim kapsamında yapılacak okul inşaatlarının ihale esas ve usullerine ilişkin gündemdışı konuşması ve Millî Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay’ın cevabı

V. – SORULAR VE CEVAPLAR

A) SÖZLÜ SORULAR VE CEVAPLARI

1. – Ağrı Milletvekili Celal Esin’in, Ağrı İlindeki köy okullarının araç-gereç ve öğretmen ihtiyacı ile kapalı köy okullarına ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay’ın cevabı (6/812)

2. – Ağrı Milletvekili Celal Esin’in, Diyadin Barajı Projesine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sorusu ve Devlet Bakanı Mehmet Salih Yıldırım’ın cevabı (6/815)

3. – Ağrı Milletvekili Celal Esin’in, Ağrı’nın enerji sorunlarına ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sorusu ve Devlet Bakanı Mehmet Salih Yıldırım’ın cevabı (6/816)

4. – Ağrı Milletvekili Celal Esin’in, Tutak Kesik Barajı Projesine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sorusu ve Devlet Bakanı Mehmet Salih Yıldırım’ın cevabı (6/818)

5. – Ağrı Milletvekili Celal Esin’in, Ağrı-Tutak İlçesinin laboratuvar ihtiyacına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sorusu ve Devlet Bakanı Mehmet Salih Yıldırım’ın cevabı (6/819)

6. – Ağrı Milletvekili Celal Esin’in, Ağrı-Taşlıçay İlçesinin laboratuvar ihtiyacına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sorusu ve Devlet Bakanı Mehmet Salih Yıldırım’ın cevabı (6/820)

7. – Ağrı Milletvekili Celal Esin’in, Ağrı-Eleşkirt İlçesinin laboratuvar ihtiyacına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sorusu ve Devlet Bakanı Mehmet Salih Yıldırım’ın cevabı (6/821)

8. – Ağrı Milletvekili Celal Esin’in, Ağrı-Diyadin İlçesinin laboratuvar ihtiyacına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sorusu ve Devlet Bakanı Mehmet Salih Yıldırım’ın cevabı (6/822)

9. – Ağrı Milletvekili Celal Esin’in, Ağrı-Hamur İlçesinin laboratuvar ihtiyacına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sorusu ve Devlet Bakanı Mehmet Salih Yıldırım’ın cevabı (6/823)

10. – Ağrı Milletvekili Celal Esin’in, Ağrı-Doğubeyazıt İlçesinin laboratuvar ihtiyacına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sorusu ve Devlet Bakanı Mehmet Salih Yıldırım’ın cevabı (6/824)

11. – Ağrı Milletvekili Celal Esin’in, Ağrı İlinde hayvancılığı teşvik için yapılacak çalışmalara ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sorusu ve Devlet Bakanı Mehmet Salih Yıldırım’ın cevabı (6/825)

12. – Ağrı Milletvekili Celal Esin’in, Ağrı’ya bağlı bazı yerleşim birimlerinin yollarına ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından sorusu ve Devlet Bakanı Mehmet Salih Yıldırım’ın cevabı (6/826)

13. – Ağrı Milletvekili Celal Esin’in, Ağrı’da kayak merkezi kurulup kurulmayacağına ilişkin Turizm Bakanından sorusu ve Devlet Bakanı Mehmet Salih Yıldırım’ın cevabı (6/827)

14. – Ağrı Milletvekili Celal Esin’in, Ağrı-Patnos kapalı spor salonu inşaatına ilişkin Devlet Bakanından sözlü sorusu önergesi (6/828)

15. – Ağrı Milletvekili Celal Esin’in, Ağrı’ya bağlı bazı yerleşim birimlerinin içmesuyu sorununa ilişkin Devlet Bakanından sözlü sorusu önergesi (6/829)

16. – Niğde Milletvekili Mehmet Salih Katırcıoğlu’nun, Niğde İli Çiftlik İlçesi kanalizasyonun çevreyi kirlettiği iddiasına ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı Refaiddin Şahin’in cevabı(6/830)

17. – Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya’nın, bir şahsın pişmanlık yasasından yararlanıp yararlanmayacağına ilişkin İçişleri Bakanından sorusu ve Devlet Bakanı Mehmet Salih Yıldırım’ın cevabı (6/831)

18. – Şanlıurfa Milletvekili Abdulkadir Öncel’in, ilaç fiyatlarına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Halil İbrahim Özsoy’un cevabı (6/832)

B) YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI

1. – Sinop Milletvekili Kadir Bozkurt’un, Sinop İline ayrılan ORKÖY kredilerine ilişkin sorusu ve Orman Bakanı Ersin Taranoğlu’nun yazılı cevabı (7/4787)

VI. – SEÇİMLER

A) KOMİSYONLARDA AÇIK BULUNAN ÜYELİKLERE SEÇİM

1. – Anayasa Komisyonunda açık bulunan üyeliğe seçim

B) SAYIŞTAY ÜYELİKLERİNE SEÇİM

1. – Sayıştayda açık bulunan üyeliğe seçim

I. – GEÇEN TUTANAK ÖZETİ

TBMM Genel Kurulu saat 15.00’te açıldı.

İstanbul Milletvekili Algan Hacaloğlu’nun, toplumda ve üniversitelerde artan şiddet uygulamalarına ilişkin gündemdışı konuşmasına, Tarım ve Köyişleri Bakanı Mustafa Rüştü Taşar,

Ordu Milletvekili İhsan Çabuk’un, Karadeniz’in kirliliği ve Karadeniz Bölgesinde yaşayan insanlarımızın sorunları ile alınması gerekli önlemlere ilişkin gündemdışı konuşmasına, Devlet Bakanı Eyüp Aşık,

İstanbul Milletvekili M. Cevdet Selvi’nin, POAŞ’ın özelleştirilmesine ilişkin gündemdışı konuşmasına, Devlet Bakanı Güneş Taner,

Cevap verdiler.

Tunus’a gidecek olan Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Vekili Uluç Gürkan’ın vekâlet edeceğine;

Ermenistan Cumhuriyetine (Rusya Federasyonu) gidecek olan Devlet Bakanı Refaiddin Şahin’e, Ulaştırma Bakanı Necdet Menzir’in,

Çin Halk Cumhuriyeti ve Japonya’ya gidecek olan Devlet Bakanı Burhan Kara’ya, Devlet Bakanı Eyüp Aşık’ın,

Fransa ve Norveç’e gidecek olan Dışişleri Bakanı İsmail Cem’e, Devlet Bakanı Şükrü Sina Gürel’in,

Tataristan Cumhuriyetine (Rusya Federasyonu) gidecek olan Devlet Bakanı A. Ahat Andican’a, Devlet Bakanı Işılay Saygın’ın;

Tunus’a gidecek olan :

Devlet Bakanı Işın Çelebi’ye, Devlet Bakanı Mehmet Cavit Kavak’ın,

Ulaştırma Bakanı Necdet Menzir’e, Devlet Bakanı Rıfat Serdaroğlu’nun,

Kültür Bakanı M. İstemihan Talay’a, Devlet Bakanı Hasan Hüsamettin Özkan’ın,

Turizm Bakanı İbrahim Gürdal’a, Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Mustafa Cumhur Ersümer’in,

Vekâlet etmelerinin uygun görülmüş olduğuna;

İlişkin Cumhurbaşkanlığı tezkereleri ile,

TBMM Başkanvekili ve Partilerarası Uyum Komisyonu Başkanı Hasan Korkmazcan Başkanlığında Fransa ve Almanya Federal Cumhuriyetini ziyaret edecek TBMM Partilerarası Uyum Komisyonu üyelerine,

Gürcistan Parlamento Başkanının,

Ürdün Parlamentosu Dışişleri Komisyonu Başkanının,

Beraberlerindeki parlamento heyetleriyle Türkiye’ye davetlerine,

İlişkin Başkanlık tezkereleri,

Genel Kurulun bilgisine sunuldu.

Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya ve 29 arkadaşının, Erzincan İlinin sorunlarınının araştırılarak alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi,

Ağrı Milletvekili Mehmet Sıddık Altay ve 20 arkadaşının, Doğu Anadolu Bölgesindeki eğitim sorunlarının araştırılarak alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi,

Karaman Milletvekili Zeki Ünal ve 22 arkadaşının, irtica kavramının mahiyetinin anlaşılması,

Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya ve 30 arkadaşının, yeni üniversite kurulması yönündeki taleplerin araştırılarak alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi,

Karaman Milletvekili Zeki Ünal ve 19 arkadaşının, üniversitelerde kılık kıyafet uygulamalarının bütün boyutlarıyla araştırılması,

Amacıyla birer Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergeleri (10/251, 10/252, 10/253, 10/254, 10/255) Genel Kurulun bilgisine sunuldu; önergelerin gündemdeki yerlerini alacağı ve öngörüşmelerinin, sırasında yapılacağı açıklandı.

(10/230, 231, 232, 233) esas numaralı Meclis Araştırması Komisyonu Başkanlığının, süre uzatımına ilişkin tezkeresi okundu; daha önce verilen 3 aylık çalışma süresini doldurması nedeniyle, İçtüzüğün 105 inci maddesine göre, Komisyona 1 aylık kesin süre verildiği bildirildi.

İzmir Milletvekili Gencay Gürün’ün, (10/219) esas numaralı Meclis Araştırması,

Trabzon Milletvekili İsmail İlhan Sungur’un, Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm,

Konya Milletvekili M. Necati Çetinkaya’nın, Anayasa,

Komisyonları üyeliklerinden çekildiklerine ilişkin önergeleri Genel Kurulun bilgisine sunuldu.

TBMM Başkanının, İtalya Meclis Başkanının davetine icabet etmesine ilişkin Başkanlık tezkeresi ile,

Başbakan A. Mesut Yılmaz’ın 12-15 Nisan 1998 tarihleri arasında Özbekistan ve Kızgızistan’a yaptığı resmî ziyarete katılan milletvekillerine ilişkin Başbakanlık tezkeresi,

Kabul edildi.

Genel Kurulun 5.5.1998 Salı günkü birleşiminde yapılacak olan, Sayıştaya üye seçiminin sonuçlanmasına kadar çalışma süresinin uzatılmasına ve bu birleşimde sözlü soruların görüşülmemesine,

22.4.1998 tarihli Gelen Kâğıtlarda yayımlanan ve Genel Kurulun aynı tarihli 80 inci Birleşiminde okunmuş bulunan, Başbakan A. Mesut Yılmaz hakkındaki (9/18) esas numaralı Meclis soruşturması önergesinin, gündemin “Özel Gündemde Yer Alacak İşler” kısmının 1 inci sırasında Bayındırlık ve İskân Bakanı Yaşar Topçu hakkındaki (9/19) esas numaralı Meclis soruşturması önergesinin 2 nci sırasında yer almasına; Anayasanın 100 üncü maddesi gereğince, soruşturma açılıp açılmaması hususundaki görüşmelerin, 12.5.1998 Salı günkü birleşimde yapılmasına ve her iki önergenin görüşmelerinin tamamlanmasına kadar çalışma süresinin uzatılmasına;

İlişkin Danışma Kurulu önerilerinin kabul edildiği;

Genel Kurulun 6 Mayıs 1998 Çarşamba ve 7 Mayıs 1998 Perşembe günleri 14.00-19.00, 20.00-24.00 saatleri arasında çalışması ve 6 Mayıs 1998 Çarşamba günü sözlü soruların görüşülmemesine ilişkin ANAP, DSP ve DTP Gruplarının müşterek önerisinin yapılan görüşmelerden sonra kabul edilmediği,

Açıklandı.

Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonunda açık bulunan ve FP Grubuna düşen bir üyeliğe, Konya Milletvekili T. Rıza Güneri,

Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonunda açık bulunan ve DYPGrubuna düşen bir üyeliğe, Sinop Milletvekili Kadir Bozkurt,

Dilekçe Komisyonunda açık bulunan ve FP Grubuna düşen bir üyeliğe, Van Milletvekili Maliki Ejder Arvas,

(10/219) esas numaralı Meclis Araştırması Komisyonunda açık bulunan ve DTP Grubuna düşen bir üyeliğe, Manisa Milletvekili H. Ayseli Göksoy,

Gruplarınca aday gösterilerek, seçildiler.

Sayıştay üyelikleri için yapılan seçim sonucunda, Erdal Aydoğdu, Hasan Baş, İrfan Ölçen ve Fevzi Kılıç’ın seçildikleri; kalan bir üyenin seçiminin daha sonraki birleşimlerde yapılacağı açıklandı.

6 Mayıs 1998 Çarşamba günü saat 15.00’te toplanmak üzere, birleşime 19.11’de son verildi.

 

Kamer Genç Başkanvekili

Levent Mıstıkoğlu Abdulhaluk Mutlu Hatay Bitlis Kâtip Üye Kâtip Üye

 

 

 

 

 

II. – GELEN KÂĞITLAR 6.5.1998 ÇARŞAMBA No. : 130 Rapor

1. – 3194 Sayılı İmar Kanununa Bir Ek Madde Eklenmesine Dair Kanun Tasarısı ve Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu Raporu (1/746) (S. Sayısı : 651) (Dağıtma Tarihi : 5.5.1998) (GÜNDEME)

 

BİRİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 15.00

6 Mayıs 1998 Çarşamba

BAŞKAN: Başkanvekili Kamer GENÇ

KÂTİP ÜYELER: Ünal YAŞAR (Gaziantep), Abdulhaluk MUTLU (Bitlis)

 

 

 

BAŞKAN – Türkiye Büyük Millet Meclisinin 86 ncı Birleşimini açıyorum.

III.- Y O K L A M A

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, ad okunmak suretiyle yoklama yapılacaktır; yoklama sırasında Genel Kurul salonunda olan sayın milletvekilinin salonda bulunduklarını yüksek sesle belirtmesini rica ediyorum.

(Yoklama yapıldı)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, toplantı yetersayısı yoktur.

Birleşime kaç dakika ara verelim?

ÜLKÜ GÜNEY (Bayburt) – 20 dakika ara verelim Sayın Başkan.

BAŞKAN – Birleşime 15.50’ye kadar ara veriyorum.

Kapanma Saati: 15.24

İKİNCİ OTURUM

Açılma Saati : 15.50

BAŞKAN : Başkanvekili Kamer GENÇ

KÂTİP ÜYELER : Levent MISTIKOĞLU (Hatay), Abdulhaluk MUTLU (Bitlis)

 

 

 

BAŞKAN – Türkiye Büyük Millet Meclisinin 86 ncı Birleşiminin İkinci Oturumunu açıyorum.

III.- YOKLAMA

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, ilk oturumda yaptığımız yoklamada toplantı yetersayısı olmadığı için birleşime ara vermiştik; şimdi yeniden yoklama yapacağız.

Yoklama sırasında, sayın milletvekillerinin, Genel Kurul salonunda bulunduklarını yüksek sesle belirtmelerini rica ediyorum.

(Yoklama yapıldı)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, toplantı yetersayımız vardır; çalışmalarımıza başlıyoruz.

Gündeme geçmeden önce üç arkadaşımıza gündemdışı söz vereceğim.

IV. – BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) GÜNDEMDIŞI KONUŞMALAR

1. – Ankara Milletvekili Yılmaz Ateş’in, son günlerde üniversitelerde ve Ankara’nın bazı belediyelerinde meydana gelen şiddet olayları ile İçişleri Bakanının tavrına ilişkin gündemdışı konuşması ve Adalet Bakanı Mahmut Oltan Sungurlu’nun cevabı

BAŞKAN – İlk olarak, son günlerde üniversitelerde ve Ankara’nın bazı belediyelerinde meydana gelen şiddet olayları ve İçişleri Bakanının tavrı konusunda gündemdışı söz isteyen Ankara Milletvekili Sayın Yılmaz’a Ateş’e söz veriyorum.

Buyurun Sayın Ateş.

Süreniz 5 dakikadır. (CHP sıralarından alkışlar)

YILMAZ ATEŞ (Ankara) – Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Yüce Meclisi saygılarımla selamlarım.

Son günlerde Bolu’da çok üzüntü veren bir olay meydana geldi; bir üniversite öğrencimiz sokak ortasında linç edilircesine katledildi. Dün de, İstanbul’un merkezinde, bir işçi arkadaşımız, işinden çıktıktan sonra yine aynı çevreler, kendilerine “ülkücü” diyen çevreler tarafından katledildi.

Şimdi, son günlerde bunun ortaya gelmiş olması bir tesadüf değil. Adliye koridorlarında bir katil zanlısına soru sormaya kalkan gazeteciler, avukatlar tehdit ediliyor. Yine, bir adliyede güvenlik görevlisi olduğu söylenen bir grup tarafından gazeteciler ve avukatlar tartaklanıyor.

Bu iktidar döneminde bu olayların meydana gelmiş olmasından son derece üzüntü duyuyoruz. Mak ailesine yönelik olarak meydana gelen bu olaylar, tesadüfi bir olay da değildir. Bir süre önce Malatya’da oruç tutmadığı için öldürülen Ümit Cihan Tarhol’un katil zanlıları tarafından bu Mak ailesinden üç genç, yine, evinde işkenceye tabi tutuluyor -iki gün boyunca işkence ediliyor- bu olay emniyete de intikal ediyor; fakat, polisin, bazı güvenlik görevlilerinin de bu olaya karıştığı iddia edildiğinden, maalesef, aradan geçen bu kadar süre içerisinde, bu zanlılar yargı karşısına dahi çıkarılmıyor.

Şimdi, üniversitelerde meydana gelen bu olayların yanı sıra, maalesef, Ankara’daki Fazilet ve MHP’li bazı belediyelerde de benzer terör olayları estiriliyor. Bundan bir süre önce, Keçiören’in Yükseltepe semtinde bir grup vatandaşımızın işyeri, cami yapılmak üzere kamulaştırılmaya kalkışılıyor. Sayın milletvekilleri, vatandaş, buna, yürütmeyi durdurma kararı alıyor; ama, bu kez belediye, öç alırcasına, o işyerlerini basarak, o işyerlerinde bir esnafın çocuğunu da içeride bırakarak, üzerine kapıyı kilitleyip mühürlüyor. Bu vatandaşımız, karakola gidip polis yardımıyla gelip işyerini açtırıp, gecenin 11.30’unda 17-18 yaşındaki kız çocuğunu kendi işyerinden çıkarıyor. Bunun akabinde günlerdir, akan, kokan, patlayıcı maddeler dışarı çıkarılmadan -sayın milletvekilleri en az elimde 10 tane tutanak var- belediye başkanı bu işyerlerini, yetkisini kullanarak bir gün kapatıyor; ertesi gün, daha açılma süresi 24 saat dolmadan gelip ikinci kez kapatıyor. Vatandaş yılmayınca, esnaf yılmayınca, bu kez de ceza verme yoluna gidiliyor, 130 milyon, 150 milyon lira cezayı gerektirecek şekilde tutanaklar tutuluyor.

Şimdi, bunu, İçişleri Bakanına soruyoruz; Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı yüzde 300’le doğalgaz sattı Ankaralılara, doğalgazdan ötürü Hazineye 80 milyon dolar dışborç taktı; Sayın Bakana soruyoruz, Sayın Bakan, ne işlem yaptınız bunun hakkında diye; Sayın Bakanın yanıtı, soruşturma açtık. Sayın milletvekilleri, soruşturma açtık denilen konular, sanki, soruşturulmasın diye yapılıyor. Aylar geçiyor, yıllar geçiyor, peki ne oldu bu soruşturma sonuçları; soruşturma sonuçları ortada yok. Şimdi, bu İktidarın, bu Hükümetin oluşmasının temel nedenlerinden biri, demokratik, laik cumhuriyete kastetmek isteyen irticaî güçlere karşı önlem almaktı; ama, maalesef, bu Hükümet döneminde, o irticacı güçlerin yine aynı faaliyetleri çok daha rahat sürdürmelerine rağmen, bu kez de, bunlara, şehir içerisinde...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Ateş, süreniz bitti, lütfen toparlar mısınız.

Buyurun.

YILMAZ ATEŞ (Devamla) – Bu süre içerisinde şehir çeteleri oluştu. Bu kez de, bu şehir çeteleri, kökten ırkçılık adına kişileri katletmektedirler. Hükümetimizin Sayın İçişleri Bakanını defalarca uyardık, defalarca soru önergesi verdik; ama, her defasında “efendim soruşturuyoruz” diyor. Soruşturma, tam tersine, soruşturmamaya dönüyor. Ankara’nın merkezinde, bu esnafımıza bu zulüm yapılıyorsa, siz, varın, artık, taşradaki –Tunceli’deki, Ağrı’daki, Van’daki ve Bolu’daki– terörürü ölçün, değerlendirin. Hükümeti ve İçişleri Bakanını bu konuda uyarıyoruz; eğer, gerekli önlemleri almazsa, bu kökten ırkçıların ve şeriatçi güçlerin üzerine gerekli ciddiyetle gitmezse, Sayın Bakanın üzerine bizim gideceğimizi burada belirtmek istiyorum.

Yüce Meclisi saygılarımla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Ateş.

Gündemdışı konuşmaya cevap vermek üzere, Adalet Bakanı Sayın Oltan Sungurlu; buyurun efendim.

ADALET BAKANI MAHMUT OLTAN SUNGURLU (Gümüşhane) – Sayın Başkan, Yüce Meclisin değerli üyeleri; Ankara Milletvekili Sayın Yılmaz Ateş’in, üniversitelerde ve Ankara’nın bazı belediyelerinde meydana gelen olaylarla ilgili konuşması üzerine Yüce Meclise açıklamada bulunmak istiyorum.

Tabiî, İçişleri Bakanlığına vekâlet ediyorum, bu sebeple buradayım; ancak, olayları, Sayın İçişleri Bakanı gibi net be net bilme şansım yok. Bana yazılı olarak verilen bir metin var; tabiî, Sayın Yılmaz Ateş Beyin muhtemel konuşmalarına göre hazırlanmış bir metin; ancak, bu metne bağlı kalmaksızın bir iki hususu ifade etmek istiyorum.

Önce, bu Hükümetle ilgili söylediği hususlarda tereddüt belirtmesini üzüntüyle karşılıyorum. Hükümetimiz, işbaşına geldiği günden beri, hiçbir faili meçhul cinayet söz konusu değil; Hükümetimiz işbaşına geldiği günden beri, ne terör ne de diğer mevzularda tarafgir bir hareketten bahsetmek mümkün değil ve olayların hangi ölçülere vardığı meydanda.

Ancak, maalesef, üniversitelerimizde ve gençlerimiz arasında, l980 öncesi hareketleri başlatmak için âdeta bir gayret var ve bir yarış var. Bu, tabiî ki, toplumumuzda fevkalade rahatsızlık yaratıyor ve güvenlik güçlerimiz de bundan rahatsızdır.

Son 1 Mayıs olaylarını ele aldığımızda, güvenlik güçlerimizin ne kadar tedbirli davrandığını hep birlikte gördük. Bundan önceki yıllara baktığımızda, gerek hadiselerin üzerine gidiş tarzı itibariyle gerekse olayları önleyiş tarzı itibariyle güvenlik güçlerimizin başarısı inkâr edilemez ölçülerdedir.

Muhterem milletvekilleri, Bolu’da üniversiteli gençler arasında bir hadise olmuşsa da bu, üniversite kampusu içinde olmuş bir hadise değil. Tabiî ki, bu olaylardaki fevkalade üzücü sonuç, bir şahsın, bir gencimizin ölmüş olmasıdır. Olay, devlet güvenlik mahkemesine intikal etmiştir. 21 kişi suç aletleriyle birlikte yakalanıp, devlet güvenlik mahkemesine teslim edilmiştir.

Gençlerimiz arasındaki bu olayı, güvenlik güçlerimiz de hassasiyetle takip etmektedir.

Ankara belediyelerinde meydana gelen hadiseler de bundan önce teftiş kurulu marifetiyle incelettirilmiş ve üç kez soruşturma açılmıştır. İlk ikisinde idarî yönden yapılacak bir işlem olmadığı yönündeki rapor müfettişlerce tanzim edilmiştir. 1997 yılında yapılmış olan yeniden görevlendirme sonucu açılmış olan soruşturma ise, iki mülkiye başmüfettişi tarafından halen yürütülmektedir; yani, böyle iki rapor olmasına rağmen, üçüncü bir soruşturma açılmış olup, bu soruşturma devam etmektedir.

Tabiî ki, müfettiş soruşturmaları böyle netice verince, idarî yönden yapacak bir şeyimiz yoktur. Bu konudaki iddialar mevzuat çerçevesinde, gerek il gerek ilçe mercilerince ve gerekse Bakanlığımızca incelenmekte ve kusuru, ihmali veya kanıtı tespit edilenler hakkında yasal işlemler yapılmaktadır.

Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Ülkede yaşayan herkesin her konudaki tavrı yasalarla belirlenen, İçişleri Bakanlığının da hangi konuda ne tavır takındığı veya takınması gerektiği yasalarla ve her zaman sergilendiği objektif ölçülerle icraat içerisindedir diyorum.

Sayın milletvekilimize teşekkür ediyorum ve saygılar sunuyorum.

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Bakan.

Sayın milletvekilleri, aslında, dün öldürülen 20 yaşındaki genç ile Bolu’da öldürülen 24 yaşındaki üniversite öğrencisi gencin ikisi de Tuncelilidir. Dün öldürülen gencin cenazesi, bir özel hastaneye kaldırılmış. Ailesi, bugün, bana telefon edip 400 milyon lira para istedi -Hükümete de tebliğ ediyorum- ben de “ben ne yapayım, gidin Hükümetle çözün” dedim. 20 yaşındaki genç, hem haksız öldürülüyor hem de cenazesinin kaldırıldığı hastane, cenazeyi vermek için, ailesinden 400 milyon lira para istiyor. Ben, burada, bu konuyu, ilgililerin bilgilerine arz ediyorum.

Gündemdışı konuşma cevaplandırılmıştır.

2. – İçel Milletvekili Halil Cin’in, Türkiye’de bürokrat- milletvekili ilişkilerine ilişkin gündemdışı konuşması

BAŞKAN – Gündemdışı ikinci söz, Türkiye’de bürokrat-milletvekili ilişkileri konusunda gündemdışı söz isteyen, İçel Milletvekili Prof. Dr. Halil Cin’e verilmiştir.

Buyurun Sayın Cin.

Süreniz 5 dakika.

HALİL CİN (İçel) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; geçen hafta Türkiye gündemini işgal eden ve bazı art niyetli yerel mihraklar eliyle ulusal basına tek taraflı olarak yansıtılan Mersin Emniyet Müdürünün görevden alınması olayını bütün çıplaklığıyla bilginize sunmak için söz almış bulunuyorum; hepinizi saygıyla selamlarım ve Sayın Başkana da, söz verdiği için teşekkür ederim.

Değerli milletvekilleri, bildiğiniz gibi, milletvekili, bugünkü siyasî sistemimizde, millet ile, kendini seçenler ile devlet arasında, devletin bürokrasisi arasında bir tür köprü görevi yapmaktadır ve hepimize, ister muhalefette ister iktidarda olsun, yüzlerce seçmen gelip derdini anlatmakta, tayin, nakil, iş veya haksızlığa uğradığı yolundaki birçok iddia ve isteklerini iletmektedir. Bunları, yine hepimiz bürokratlara iletiyoruz, bunların cevabını alıyoruz. Milletvekilinin, bürokrasiden, bürokrattan bilgi alma hakkı var; aynı zamanda Mecliste, Anayasa ve İçtüzükte belirtilen yollarla kullandığı denetim hakkını kullanma yetkisi var.

Şimdi, Mersin Emniyet Müdürüyle aramda geçen diyaloğu size tırnak içinde aynen nakledeceğim ve basında tek taraflı bu olayı değerlendirip sübjektif yargıya varanlara ve diğer kısır siyaset düşüncesi içerisinde olayı değerlendirenlere “dinle; fakat sonra vur” şeklindeki sözü hatırlatarak olayı anlatıyorum.

Mersin’de, 26 Nisan günü bir kahvehanede seçmenlerin dertlerini dinlerken, çeşitli talepler aldım ve bir genç adam, polis memuru olduğunu söyledi, kendisinin İçel’in Gülnar İlçesinde görevlendirildiğini, iki çocuğunun okuduğunu, Gülnar’a gidemeyeceğini, merkezde kalma konusunda kendisine yardımcı olmamı istedi. Milletvekili olarak, geçmişteki idareciliğimin, hukukçuluğumun, eğitimciliğimin sonucu olarak hemen sordum “hakkında bir soruşturma var mı, hakkında bir cezaî işlem yapıldı mı” hayır efendim. İhtiyaca binaen beni Gülnar’a gönderiyor” dedi. Emniyet Müdürünü birkaç kere aradım, ulaşamadım. Yardımcılarından birine, Emniyet Haber Merkezi kanalıyla şu haberi bıraktım “Sayın Emniyet Müdürünü arıyorum -bir polis memurunun, ismini de verdim- Gülnar’a görevlendirilmesi bahis konusuymuş, bununla ilgili olarak görüşeceğim, lütfen beni arasın” dedim ve ertesi gün, aradan 24 saat geçti, yine birkaç defa aramama rağmen, İlin Emniyet Müdürüne, ilin milletvekili olarak ulaşamadım ve Özel Kalemine de not bıraktım “beni lütfen arasın” diye, yine aramadı ve ben, yarım saat sonra bir cep telefonundan kendisine ulaştım, bana aynen şunları söyledi: “Ben, senin delegen değilim. Gel burayı sen idare et. Bu polis, benim istediğim yere gidecek.” Ben, kendisine -tırnak içinde söylediğim- bu sözleri karşısında “bu ne cesaret kardeşim, bu ne terbiyesizlik” diyebildim; telefonu yüzüme kapattı. Tekrar cep telefonunu açtım, bana, aynen “sen istersen beni görevden aldır, ben seninle konuşmak istemiyorum “ dedi ve telefonu kapattı.

Olayı, hemen akabinde Sayın Valiye anlattım. Sayın Validen aldığım cevap, maalesef, çok üzücüydü; “Hocam sen büyüksün, affet” falan filan dedi. Sayın İçişleri Bakanına ulaştım, dedim ki; eğer, bir bürokrat, bir ilin milletvekiline, daha, iletmek istediği... Bilhassa vurgulamak istiyorum, ben, bu polisin derdini iletemedim, beni dinlemeye fırsat vermedi ve kendisine telefon açıp aynen şunu söyledim...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Cin, süreniz bitti. Lütfen cümlenizi tamamlayın efendim.

HALİL CİN (Devamla) – “Tuncaycığım -ismiyle hitap ederek- merhaba, nasılsın” dedim; ama, selamımı almadan, başka hiçbir söz söylemeden, bir ilavede bulunmadan, tak tak tak tak, bu tırnak içinde verdiğim şeyleri söyledi.

Şimdi, milletvekili olarak, siz olsanız, orada ne yapardınız; bu ilin milletvekili olarak, bu bürokratın orada kalmasına, hizmet etmesine sizin gönlünüz razı olur mu, millet size saygı duyar mı?! Nitekim, seçmenler, vatandaşlarımızın büyük bir çoğunluğu, bana “eğer, sen bu işlemi yaptırtmasaydın, seni affetmezdik; çünkü, vekilin onuru, milletin onurudur; biz, seni, bizi onurlu bir biçimde temsil etmen için seçtik” demişlerdir.

Değerli arkadaşlarım, herkes elini vicdanına koysun. Olay, bir milletvekili düşmanlığı, seçilmiş düşmanlığıdır; Türkiye’de yaygın bir şekilde gelişmektedir. Hepimizin, haklarımıza sahip çıkmamız lazım. Demokrasinin mabedi olan bu Kurulda, biz, eğer, milletin vekilleri olarak, milletin dertlerini bürokrata anlatamayacaksak, bürokrattan hakaret göreceksek... Şu olayda, benim o bürokrata, kesinlikle “bu polis memuru gitmeyecek, bu polis memuru kalacaktır” şeklinde bir ısrarım olmadı; çünkü, söyleyemedim, bana bir şey söyleme fırsatı vermedi, kendi yardımcısından, özel kaleminden aldığı bilgiye dayanarak, beni bu şekilde arka arkaya hakaretlerle milletin önünde mahcup vaziyete düşürdü. Eğer, ben bu konuyu İçişleri Bakanımıza anlattıktan sonra Sayın İçişleri Bakanı, bir bakanın ve de milletvekili olmanın ciddiyetini, onurunu nazara alarak bu işlemi yapmamış olsaydı, doğrusu hepimizin temsil ettiği seçmenlerimizin ve milletimizin onuruna gölge düşürmüş olmamız gerçeği ortaya çıkacaktı ve bu bürokrat, bu emniyet müdürü de, Mersin’de şöyle diyecekti: “Bakın, ben milletvekili Halil Cin’e şöyle şöyle dedim” Nitekim, olayın akabinde müdürün bir arkadaşı kendisine telefon ediyor ve diyor ki: “Bir küfretmediğin kalmış, ağzına sağlık” Bu siyasetçi düşmanlığı, bu milletvekili düşmanlığı nedir?! Ben, ondört yıl üniversite rektörlüğü yaptım, hukukçuyum...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Cin, lütfen son cümlenizi söyleyin; size çok süre verdim.

HALİL CİN (Devamla) – Bitiriyorum Sayın Başkan, hepimizi ilgilendirdiği için arz etmek istedim; lütfettiniz.

...bu kadar eğitimcilik yaptım; şimdiye kadar hiçbir bürokrata sevgiden, sıcak ifadelerden, saygıyla hitaptan başka hitapta bulunmadım. Yanlış bilgilenmenizin hakkımda olumsuz bir düşünceye dönüşmemesi için söz almak mecburiyetini hissettim.

Beni dinlediğiniz için teşekkür ediyor, konuyu milletimizin takdirlerine arz ediyor, Sayın Başkana da, müsamahasından dolayı, teşekkür ediyorum. (ANAP ve DSP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Cin.

Gündemdışı konuşmaya cevap konusunda Hükümetten bir istek gelmedi; anlaşılan, Hükümet, bürokratla milletvekili arasına girmek istemiyor.

3. – Erzurum Milletvekili Aslan Polat’ın, sekiz yıllık zorunlu eğitim kapsamında yapılacak okul inşaatlarının ihale esas ve usullerine ilişkin gündemdışı konuşması ve Millî Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay’ın cevabı

BAŞKAN – Üçüncü gündemdışı söz, Kesintisiz Sekiz Yıllık Zorunlu Eğitim Yasası kapsamında yapılacak harcamaları düzenleyen ihale esas ve usulleri konusunda, Erzurum Milletvekili Sayın Aslan Polat’a verilmiştir.

Buyurun Sayın Polat. (FP sıralarından alkışlar)

Süreniz 5 dakikadır.

ASLAN POLAT (Erzurum) – Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlarım.

Sekiz yıllık zorunlu eğitim kapsamında yapılacak okul inşaatlarının yapım ve ihale şartlarını düzenleyen 4306 sayılı Kanun kapsamında yapılacak harcamalarda uygulanacak ihale esas ve usulleri, 4 Şubat 1998 günü, Resmî Gazetede yayımlandı.

Okul ihalelerinin 2886 sayılı Bayındırlık İhale Yönetmeliğine göre değil de, bu Kanuna göre yapılmasındaki en büyük itirazlarımız şu başlıklar altında toplanabilir:

a- 2 nci maddeyle, eşzamanlı olarak ihale edilmesi uygun görülen yapım işlerinden azamî 10 adedinin, Bakan onayıyla bir ihale kapsamına alınabilmesi,

b- Yapım ihaleleri için bedel tahmini yapılmaması; dolayısıyla, teklif fiyatlarında birim fiyat üst sınırının konulmaması,

c- 18 inci maddeyle belirli istekliler arasında kapalı teklif usulüyle -yani, davet usulüyle- ihale yapılması,

d- 44 üncü maddeyle, işin başlangıcında keşfin yüzde 30’u kadar avans verilebilmesi,

e- Kontrollük hizmetlerinin özel firmalara ihaleyle verilmesi.

Bu konuların detaylarına girersek,

a- Okul ihalelerinin 10 kadarının birleştirilerek ihale edilmesi, tam anlamıyla, yöresel ve orta boy müteahhitlerin devreden çıkarılarak, tamamen büyük müteahhitlerin devreye sokulması anlamını taşır. Bu maddeyle, işlerin beş ayda bitirilmek istenmesi mazeret olamaz.

Öyleyse, sormazlar mı, 1997 Ağustos ayında Sekiz Yıllık Kesintisiz Eğitim Kanunu, hiç ara verilmeden alelacele çıkarıldıktan sonra, sekiz-dokuz aydır, ihaleleri niye beklediniz?

Ayrıca, tümü tip proje olan 30-40 derslikli okullar ile yatılı bölge okullarını, yıllarca yapan, devlete teslim eden yöresel müteahhit firmaları devreden çıkarmakla, o yörelerin halkı da bir şekilde cezalandırılmış olmuyor mu? O yöre halkı, az veya çok sekiz yıllık eğitime gönüllü veya zorunlu katkıda bulunuyor; fakat, iş ihaleye gelince, yabancı müteahhitler o yöreye geliyor, malzeme merkezden geliyor, kalifiye işçiler merkezden geliyor; yöre halkı, o inşaatlarda, azamî, amele olarak çalışabiliyor. Doğu ve güneydoğu halkına, bugün, hâlâ “siz müteahhit olamazsınız; ancak, taşeron veya amele olabilirsiniz” derseniz, çok hata edersiniz.

b) İhalelere bir üst bedel konulmayınca, büyük müteahhitlerin onarlı ihale paketlerine topluca çağırılmaları mümkün olacak. Karadeniz otoyol ihalelerinde olduğu gibi, 15 işe 15 müteahhit çağıracaksınız, şimdi de, mesela 10 işe 10 müteahhit, her müteahhite bir iş hazır; ayrıca, üst limit de yok, sınır büyük müteahhitlerin insafına kalmış. Bu takdirde, işlerin gerçek fiyatlarının çok üzerinde seyredeceği açık olup, yeni Meclis koltuk ihale olaylarını gündeme getirecektir.

c) 20 nci maddeyle, müteahhit seçimi, Millî Eğitim Bakanının onayıyla, bakan tek seçici haline gelmektedir ki, o zaman, insanın aklına, Anavatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı, millî eğitim atamaları için “örgütleşme” demişti; şimdi de, birilerine, bu ihalelerle finans mı aktarılacak diye düşünesi geliyor.

d) 44 üncü maddeyle, işin başında müteahhit firmaya yüzde 30 avans verilmesi ise, bu ihalelerin en hatalı kısmıdır.

Şimdi, Sayın Bakanıma sormak isterim: İşleri onarlı paket halinde birleştirdiniz. Niçin; büyük müteahhitler alsın, finans ve personel bakımından güçlü firmalar işi zamanında bitirsin diye. Öyleyse, aynı yıl içerisinde bitirilecek olan ve ihale şartlarına göre de ihzarat ödenmesi mümkün olan bu müteahhitlere, bir de işin başında yüzde 30 gibi afakî bir avans ödemenin manası nedir?

Şimdi, sırf 30 derslikli bir paketle okul işi 1,8 trilyona, yatılı bölge okulları pakette yer alırsa 3 veya 4 trilyona kadar çıkacak paket işlere, yüzde 30 nakit avans ile, 1 ilâ 1,5 trilyon Türk Lirası nakit parayı, işin başında -hem de davet edip- tanıdığınız müteahhit firmaya ödeyeceksiniz ve bu işi sosyal demokrasiyle bağdaştıracaksınız; doğrusu, ben, bir türlü bağdaştıramıyorum.

Halktan, sigorta öderken, tapuya giderken, sigara içerken topladığınız trilyonları, bir kalemde, kendilerini çok iyi tanıdığınız için davet usulüyle çağırdığınız müteahhitlere avans diye ödemenizi, bu halk kabul etmeyecektir ve hesabını sizden soracaktır.

e) Okul ihalelerinin kontrollük hizmetlerinin, bu konuda uzmanlaşmış Bayındırlık Bakanlığı kontrol teşkilatına değil de, özel firmalara, hem de 5 trilyon Türk Lirası ödenerek ihale edilmesi de, hiç ama hiç anlaşılmayan husustur; çünkü, okul denetiminde uzmanlaşmış bu teşkilatı devreden çıkarıp, bu işi özel firmalara devretmenizin sosyal demokrasi açısından da anlaşılması mümkün değil.

Eğer, Bayındırlık ve İskân Bakanlığı kadrolarında yığılma varsa, iş dağıtımıyla mesele halledilebilir; eleman sıkıntısı varsa, yeni teknik elemanlarla Bayındırlık ve İskân Bakanlığı kadroları takviye edilerek gerçek kontrollük yapılabilirdi...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Polat, süreniz bitti; kısa bir eksüre veriyorum, lütfen tamamlayın efendim.

ASLAN POLAT (Devamla) – Bir yönden, özelleştirme işlerini Anayasa Mahkemesine götüren DSP yönetimi ve birkısım DSP milletvekili, devletin en tabiî kontrol işinin özelleştirilmesini nasıl izah edecekler; doğrusu, bu konuları çok merak ediyorum.

Netice olarak, yöresel firmaları dışlayan ve dolayısıyla yöresel gelişmişlik farkını çoğaltan; sosyal adalet ilkelerine uymayan; davet usulüyle, şeffaflaşmanın önünü tıkayan; avans ödemeleriyle, müteahhit firmalara, haksız ek kazanç sağlayan; en önemlisi, bayındırlık kontrol teşkilatını dışlayan bu ihale mevzuatı için söylenecek tek söz şudur: Sosyal demokrasi ilkeleri ile halkçı ve şeffaf devlet yönetimiyle taban tabana zıt olan bu kanunu uygulamakta ısrar ederseniz, halk, bunu hesabını, sandıkta, sizden, çok acı bir şekilde soracaktır.

Bu duygu ve düşüncelerle, saygılar sunarım. (FP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Polat.

Millî Eğitim Bakanımız Sayın Hikmet Uluğbay, gündemdışı konuşmaya cevap vereceklerdir.

Buyurun efendim. (DSP sıralarından alkışlar)

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI HİKMET ULUĞBAY (Ankara) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Sayın Polat’a, konuyu Meclis kürsüsüne getirdiği için teşekkürlerimi sunarak sözlerime başlıyorum.

Kendisi, buradaki görüşmeleri sırasında, bir hususun altını çizdi; fakat, devamını getirmedi. Tanıdığımı, ihaleleri vereceğimi iddia ettikleri şu müteahhitlerin ismini “tanıdığınız müteahhitler, Ahmet, Hüseyin, Mehmet” diye bir saysalardı da, vatandaşımız da keşke öğrenseydi.

ASLAN POLAT (Erzurum) – İsmen davet, onu hatırlattı Sayın Bakan.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI HİKMET ULUĞBAY (Devamla) – Onları tanımakla itham ediyorsanız beni, burada söyleyeceksiniz, burada isim vermek durumundasınız; onu yapmazsanız, iftira edersiniz!..

MEMDUH BÜYÜKKILIÇ (Kayseri) – İsmen davet...

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI HİKMET ULUĞBAY (Devamla) – İsmen davet de değildir beyler. Yayımlanan Resmî Gazetedeki bilgiyi okursunuz, onu değerlendirirsiniz, hatalı yeri varsa, gelir, burada söylersiniz “şu hataları yapıyorsunuz, şunları şöyle düzeltin” dersiniz, o zaman, yapıcı, yol gösterici ve hep beraber güzeli bulucu çalışma içinde oluruz; ama, gelip de, şuna vereceksin, buna vereceksin dersem, bu, mugalatadır.

SABAHATTİN YILDIZ (Muş) – Ne yaptınız?..

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI HİKMET ULUĞBAY (Devamla) – Şimdi, ben size açıklayacağım ne yaptığımızı.

Yıllardır ülkemizde yapılan ihalelerdeki ve ihale mevzuatındaki uygulamalardan şikâyet edegeldik. Türkiye Büyük Millet Meclisi, İhale Kanunu konusunda arayışlar içindeydi. O nedenle, Türkiye Büyük Millet Meclisi, 4306 sayılı Yasa çıkarken, İhale Kanunu dışında, ilköğretim okullarının yapılabilmesi için, Hükümete ve Millî Eğitim Bakanlığına yetki verdi. Bu yetki çerçevesinde uygulanacak kuralların ne olduğu, Millî Eğitim Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Bayındırlık Bakanlığı ve ihtisas kuruluşlarıyla görüşüldü ve bu esaslar hazırlanarak, Resmî Gazetede ilan edildi, şubat ayında yürürlüğe girdi ve bu çerçevede ikili yaklaşıma girildi. Bir; kamu parası, vatandaşımızın alınteri, göznurunu harcadığımız için, denetimde, geçen yıla nazaran da 16 misli yapılacak bir harcamanın boyutunda özel denetim firmalarının denetimini deneme kararı aldık, bize verdiğiniz yetki çerçevesinde. Bu çerçevede ilana çıkıldı, işi inşaat kontrolörlüğü olan ve bunda ihtisaslaşmış kuruluşlar, bu ihaleye davet edildi; kimsenin eli kolu bağlanmadı. Müracaat ettiler. 14 Nisan günü, basının ve televizyonun önünde birinci zarflar açıldı. Bir hafta sonra, 21 Nisan günü de, ikinci zarflar radyo televizyon ve basının önünde açıldı; teklifler herkes tarafından verildi. Bu kuruluşlar konusunda vatandaşın da bilgisi var, televizyonun da, gazetenin de. Orada verilen teklifler şu anda değerlendirilip sonuçlandırma noktasında. Herkesin gözünün önünde oldu ve bu konuda ihtisas sahibi tüm kuruluşlara açıktı.

İnşaat kısmına gelince, inşaat kısmında yaptığımız husus şu: Dedik ki, Türkiye’deki okulları -biraz evvel söylenildiği gibi- 10’a kadar birleştirerek, hacimden kazanmak suretiyle, birim maliyetini düşürmek suretiyle, kaliteli fakat ucuz binalardan çok daha fazlasını, çocuklarımıza okul olarak götürebilelim. Dikkat ederseniz buradaki iş, 10’a kadar birleştirebilmedir; amir değildir, bir yetkidir. O yetki nasıl kullanılacaktır; o yetki şuna göre kullanılacak: Biz ön teklif, yeterlik alabilecek firmalar için ilana çıktık; dedik ki: “Şu, şu kuralları taşıyan firmalar sekiz yıllık eğitim yatırımları için yeterlik almak üzere başvursunlar; bu başvurma süresi 12 Mayısta sona erecek.” Bugüne değin -100 milyon lira vermek suretiyle- tekliflerden 169 tanesi alınmıştır, 150 tane de fotokopi alınmıştır. Fotokopinin alınmasının nedeni de şudur: Çünkü, geldiler, not almaya başladılar, tıkanma oldu; şartnamemizde de şu var: İhaleye girebilmeniz için 100 milyon lira yatırıp şartnameyi aldığınızı tevsik edeceksiniz diğer şartların yanında; ancak, o zaman girebilirsiniz. Dolayısıyla, daha fazla insan inceleyebilsin diye 1’er milyon liraya da birer kopya verildi ki, bütün müteahhitler ilgilensin, konu hakkında bilgi alsın ve ona göre de 100 milyon lira yatırıp bu işe girmek istiyorsa da, girsin.

Bu çerçevede yaptığımız diğer bir husus da şu: 400 milyar liraya kadar iş yapmış olanlar, 800 milyar liraya kadar iş yapmış olanlar; 1,6 trilyon liraya kadar iş yapmış olanlar olarak üç grupta başvurabilirsiniz dedik. Sebebi de, başvuracak müteahhitler arasında rekabetin yoğunluğu nerede olacaksa, paketlerin o büyüklüğünü ona göre belirleyelim denildi.

Şu anda -ayın 12’sine kadar- bu teklifler verilmeye devam ediyor. Kimlerin teklif ettiğini ne ben biliyorum, ne başkası... Zarfları alıyorlar -daha teklifler verilmedi- müracaatlarını ayın 12’sine kadar yapacaklar; ondan sonra, ilan ettiğimiz objektif kurallara göre, bütün vatandaşlara açık şekilde ihale yapılacak ve kişiler arasında sonuca bakılacak -bunlar, objektif kurallardır, ilan edilmiştir- mesela, gelirlerini bilançosuna intikal ettirmiş mi, son beş yılda yıllık ortama 400 milyarlık gelir sağlamış mı, geçmiş yıllar da bugünkü değere irca edecek bayındırlık katsayısıyla çarparak... 400 milyar lira, bugün 3 ilköğretim okulunun bedelidir. Yani, bu işi yapmış, devlete kayıtlarını intikal ettirmiş insanlar gelsin dedik; ama, bir müteahhit, 400 milyarlık değil de 1 trilyonluk iş yapıp bunu bilançosuna yansıtmıyorsa ve biz bunları aramasaydık, bilançosunu doğru dürüst hazırlayan ve bunun vergisini ödeyen müteahhit ile bilançosuna bunları intikal ettirmeyen, kayıtlarını gizli tutanla eşit tutsaydık, vatandaşın alınteri ile göznuru arasında hakkaniyetli davranmış olur muyduk? Kara ekonomi diyerek her zaman eleştirdiğiniz bir boyut var ve bununla mücadele edilsin diyorsunuz. İşte, bilançonda göster kardeşim, bu kadar gelirin var, varsan gel, bu işe gir ve bu işi yap...

Onun ötesinde, senede bir arızî bir bina yaptırıyor, elinde müteahhitlik karnesi var, gelsin, ihaleye girsin mi; yoksa, bu işi uzmanlık olarak yapan kuruluşlar mı gelsin girsin? İşte bütün bunlar objektif olarak ilan edildi. ilan edilen bu objektif kurallardan Allah’ınızı severseniz bir tanesini gösterin ki, Hikmet Uluğbay, istediğini seçecek veya bilmem kimin yandaşı olacak... Lütfen, arkadaşlar, Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak, eğer ihale mevzuatından şikâyetçiysek -8 yıl yasasıyla birlikte bir arayış içine girilmiştir, belirli şey deneniyor- burada yenilmiş içilmiş olursa, gelir, hesabını her yerde sorarsınız; ama, objektif kurallar ilan ediliyorsa, bu objektif kurallarda, kardeşim, şurada hata yaptın, şurasını değiştir derseniz, gelin, görüşelim; ama, bunu demeyip de, onu kayıracaksın, bunu kayıracaksın diyorsanız, bu memleke hizmet etmiyoruz... Çünkü, benim harcayacağım paranın içinde, 60 bin lira bağışlayan vatandaşımın parası var; o akşam evine iki ekmeği götürmedi... Ben bunun vicdanî hesabını vermek durumundayım; o nedenle de objektif kurallar koydum. Sizin bana verdiğiniz yetkilerle, devletin bütün kurumlarıyla -dediğim gibi, Bayındırlıkla, Maliyeyle, ihtisas kuruluşlarıyla- temasım var, meslek kuruluşları bu ilan edilenleri okudular, değerlendirdiler ve varsa görüşlerini bildirdiler. Buna göre yapılan bir işte, hâlâ daha basın toplantısı yapıp da “efendim, Millî Eğtimin yatırımlarında peşkeş var...” Buyurun, söyleyin kardeşim... Ben peşkeş çekmek için burada değilim, vatandaşın parasını harcıyorum. Onun ötesinde, efendim şu bu... Bunları söylemekten vazgeçelim, temiz siyaset yapalım. Yaptığımız şeyde, eğer şikâyet ettiğimiz kurallar varsa, o kuralları düzeltecek çalışmaları birlikte yapalım; ama, rivayet muhtelif, çamur at, lekesi kalsın; bu adamın orasını araştırdık bir kusur bulamadık, burasını araştırdık bir kusur bulamadık, bari çamur atalım diyerek basın toplantısı yapılacaksa, gelip bu kürsü kullanılacaksa, elinsaf demekten başka bir şey yok; vatandaş, hepimizin ne yaptığını biliyor. Ben, geldim açıkladım, bütün kuralları koyduk kardeşim, objektif olarak koyduk.

ASLAN POLAT (Erzurum) – Davetten vazgeçin o zaman Sayın Bakan.

BAŞKAN – Efendim, müdahale etmeyin.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI HİKMET ULUĞBAY (Devamla) – Davetiye, bugün, halen daha devam ediyor; isteyen vatandaş gelip, başvurup, müteahhitlik için yeterlik alma hakkına sahip. Kimsenin elinden tutulmuyor, bacağından tutulmuyor.

400 milyar lira da, bugün, 3 tane ilköğretim okulu yapabilmiş olma boyutudur. Bugün, bu okul binalarından, gelip, hepiniz şikâyet ediyorsunuz “efendim orası dökülüyor, burası dökülüyor, 3 yıllık inşaatta şurası çatladı” diyorsunuz, yıllardır bunlardan şikâyet ediyorsunuz. Bunları değiştirecek, bunları daha sağlıklı hale getirecek bir uygulamaya geçiliyor; kardeşim sen peşkeş çekiyorsun_ Elinsaf beyler!

Vatandaşlarımın takdirine arz ediyorum. (DSP ve ANAP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Bakan; gündemdışı konuşma cevaplandırılmıştır.

Gündemdışı konuşmalar tamamlanmıştır.

Gündemin “Sözlü Sorular” kısmına geçiyoruz.

Sayın milletvekilleri, biliyorsunuz, daha önce alınan karar gereğince, gündemin başında bugün bir saat süreyle sözlü sorular görüşülecektir; daha sonra da, Sayıştayda boş bulunan bir üyelik için, Maliye kontenjanından üye seçimi yapılacaktır; onu da herkesin bilgisine arz edeyim de, bugün, bu işi bitirelim; inşallah bitireceğiz.

V. – SORULAR VE CEVAPLAR

A) SÖZLÜ SORULAR VE CEVAPLARI

1. – Ağrı Milletvekili Celal Esin’in, Ağrı İlindeki köy okullarının araç-gereç ve öğretmen ihtiyacı ile kapalı köy okullarına ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay’ın cevabı (6/812)

BAŞKAN – 1 inci sırada, Ağrı Milletvekili Celal Esin’in, Ağrı İlindeki köy okullarının araç-gereç ve öğretmen ihtiyacı ile kapalı köy okullarına ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi vardır.

Soruyu cevaplandıracak Sayın Bakan?.. Burada.

Önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın, Millî Eğitim Bakanı Sayın Hikmet Uluğbay tarafından sözlü olarak cevaplandırılması için gereğini arz ederim.

Celal Esin

Ağrı

1- Ağrı İl ve ilçelerinde eğitime kapalı köy okullarının araç-gereç ihtiyaçlarının giderilerek bir an önce eğitim ve öğretime açmayı düşünüyor musunuz?

2- Ağrı İl ve ilçelerindeki branş ve sınıf öğretmeni açıkları ne zaman kapatılacak?

3- Patnos İlçemizde her türlü okula müsait altyapı vardır. Buna bağlı olarak, Erzurum veya Van’daki üniversitelere bağlı sağlık meslek yüksekokulu, ilahiyat, beden eğitimi ve spor meslek yüksekokulu gibi okulların açılması düşünülüyor mu?

BAŞKAN – Buyurun Sayın Bakan.

Süreniz 5 dakika efendim.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI HİKMET ULUĞBAY (Ankara) – Sayın Başkan, değerli üyeler; Sayın Esin’in sorularını yanıtlamak üzere huzurunuzdayım.

Güvenlik ve göç nedeniyle boşalan köylerdeki okulların dışında, kapalı okul bulunmamaktadır. Okulların araç ve gereç ihtiyaçları da, imkânlarımız çerçevesinde temin edilerek gönderilmektedir.

İlin öğretmen ihtiyacını karşılamaya yönelik çalışmalarımız şu şekildedir: 55 inci Hükümet zamanında, 841 tane atama yapılmıştır; bunlardan, 708 tanesi sınıf öğretmeni, 114 tanesi kültür öğretmeni, 19 tanesi de meslekî teknik alandaki öğretmenlerdir; 530 adedi eylül ayındaki atamalarda, 189 adedi ekim ayındaki atamalarda, 122 adedi de mart ayındaki atamalarda gerçekleştirilmiştir. Bunun yanında, 100 tane de vekil öğretmen kadrosu verilmiştir. Dolayısıyla, 841; 100 de eklendiğinde, 941 öğretmen verilmiştir. Aynı şekilde, yüzde 18’lik, öğretmenlerin özlük haklarını iyileştiren yasayla, 150 bini aşkın bir kadro verilmiştir Millî Eğitim Bakanlığının öğretmen gereksinimini karşılamak üzere. Yaz aylarından itibaren, bu kadroların 50 bini aşkın boyutu bu yıl kullanılacaktır kanuna konulan sınırlamalar nedeniyle ve bu da, yaygın bir şekilde, tüm Türkiye genelinde olduğu gibi, Ağrı İlimizde de öğretmen ihtiyacının karşılanmasına yanıt verecektir.

3837 sayılı Kanunla kurulan yükseköğretim kurumlarının tamamını henüz faaliyete geçiremedik. Öğretim elemanı ihtiyacı bulunması ve bütçe imkânlarının sınırlı olması nedeniyle, 2000 yılına kadar, yeni öğretim kurumları açarsak bu kadroları oluşturmadan ve bu maddî imkânları vermeden, tabela okulları açmış oluruz, biz, burada, o yasayı çıkarmak suretiyle kendimizi kandırmış oluruz; ama, vatandaşa götürdüğümüz bir hizmet olmaz. O nedenle, öncelikle, Türkiye Büyük Millet Meclisinin bugüne kadar çıkardığı üniversite yasaları çerçevesindeki öğretim kadroları ihtiyacını karşılamaya öncelik vermeliyiz ve böylece, o okullarımızın kapasitelerini artırmak ve eğitim niteliklerini geliştirmek suretiyle, çocuklarımıza çok daha nitelikli eğitim verme imkânına sahip olacağız.

Arz ederim.

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Bakan.

Soru cevaplandırılmıştır.

Soru sahibi, zaten, Genel Kurul salonunda yok.

2. – Ağrı Milletvekili Celal Esin’in, Diyadin Barajı Projesine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sorusu ve Devlet Bakanı Mehmet Salih Yıldırım’ın cevabı (6/815)

3. – Ağrı Milletvekili Celal Esin’in, Ağrı’nın enerji sorunlarına ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sorusu ve Devlet Bakanı Mehmet Salih Yıldırım’ın cevabı (6/816)

4. – Ağrı Milletvekili Celal Esin’in, Tutak Kesik Barajı Projesine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sorusu ve Devlet Bakanı Mehmet Salih Yıldırım’ın cevabı (6/818)

BAŞKAN – Gündemin 2 nci sırasında, Ağrı Milletvekili Celal Esin’in, Diyadin Barajı Projesine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü sorusu önergesi vardır.

Soruyu cevaplandıracak Sayın Bakan?.. Burada.

Soru önergesini okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Sayın Mustafa Cumhur Ersümer tarafından sözlü olarak cevaplandırılması için gereğini arz ederim.

Celal Esin

Ağrı

Yıllardır programa alınmasına rağmen Diyadin Barajı ne zaman hayata geçirilecektir?

BAŞKAN – Sayın Bakan, müteakip birkaç soru da Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanının cevaplandırması gereken sorular, onları da okutalım mı, cevaplandıracak mısınız onları?

DEVLET BAKANI MEHMET SALİH YILDIRIM (Şırnak) – Sizce uygunsa, bizim için de uygundur.

BAŞKAN – Bizim için uygun efendim.

SALİH KAPUSUZ (Kayseri) – Ayrı, ayrı...

BAŞKAN – Yani, Sayın Bakanın kürsüye gelip gitmesine ne gerek var?

SALİH KAPUSUZ (Kayseri) – Sayın Başkan, konular birbirlerinden farklı olduğu için, bu şekilde, toptan cevap usulü uygun düşmez.

BAŞKAN – Efendim, İçtüzükte de hüküm var, diyor ki: “bir sayın bakan aynı milletvekilinin birden fazla sorusunu cevaplandırabilir Başkanlığa bildirirse.”

Şimdi, 2 nci sıradaki soru Diyadin Barajı Projesine ilişkin, 3 üncü sıradaki soru Ağrı’nın enerji sorunlarına ilişkin -aşağı yukarı aynı- yine, dördüncü sıradaki soru da Kesik Barajı Projesine ilişkin; yani, bunlar aynı bakanın cevaplandırması istenen sorular, bunlar birlikte cevaplandırılabilir.

Evet, 3 üncü sıradaki soruyu okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Sayın Cumhur Ersümer tarafından sözlü olarak cevaplandırılması için gereğini arz ederim.

Saygılarımla.

Celal Esin

Ağrı

1.– Ağrı İlinin ilçelerinde ve köylerinde 1960’lı yılların başında hizmete sokulan ve bugün için yetersiz olan trafoların kapasitelerinin artırılmasını düşünüyor musunuz?

2.– Elektrik kesintileri had safhaya ulaşmış durumdadır. Bu durum halkımızı ve özellikle daha az sayıda olan sanayicimizi mağdur etmektedir. Bu durumun giderilmesi için bir çalışmanız var mı?

3.- Patnos İlçemizin candamarı olan Şekeroba Barajı ihalesi yılan hikâyesine döndü. Programda olmasına rağmen, bu barajın ihalesini ne zaman yapmayı düşünüyorsunuz?

4.– Ağrı Merkez Yazıcı Barajının ödeneği artırılacak mı ve ne zaman bitirilecek?

BAŞKAN – Evet, 4 üncü sıradaki soruyu da okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Sayın Cumhur Ersümer tarafından sözlü olarak cevaplandırılması için gereğini arz ederim.

Saygılarımla.

Celal Esin

Ağrı

Sürekli gündemde olan Tutak Kesik Barajı ne zaman programa alınıp ihale edilecek?

BAŞKAN – Sayın Bakan, buyurun; üç tane soru için size 5’er dakikadan 15 dakika süre veriyorum.

DEVLET BAKANI MEHMET SALİH YILDIRIM (Şırnak) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Ağrı Milletvekili Sayın Celal Esin’in sözlü sorularına yanıt vermek için söz almış bulunuyorum; hepinize saygılar sunuyorum.

“Yıllardır programa alınmasına rağmen Diyadin Barajı ne zaman hayata geçirilecek” sorusunun yanıtını veriyorum: Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün, önergede adı geçen Diyadin Barajı adı altında herhangi bir baraj çalışması bulunmamaktadır. Ancak, Ağrı İlinde, Diyadin Ovasında 15 927 hektar, Doğu Beyazıt Ovasında 43 999 hektar ve Musin Ovasında da 5 210 hektar olmak üzere, toplam 65 136 hektarlık alanın sulanmasını sağlayacak olan Yukarı Murat Projesi master plan aşamasında ele alınmıştır. Projenin su kaynağı Murat Barajı olup, barajın kati projesine 1998 yılı sonlarında, Diyadin Ovası sulaması kati projesine de 2000 yılında başlanılacaktır. Proje, bu çalışmalar sonucu teknik ve ekonomik yönden yapılabilir bulunduğu takdirde bütçe imkânlarına bağlı olarak önümüzdeki yıllar yatırım programlarına teklif edilecektir.

(6/816) esas Nolu soru önergesine yanıtı arz ediyorum:

Mevcut durumda Ağrı’da 154/31,5 kv, 2X25 megavatlık trafo bulunmaktadır. Bu trafoların toplam yükü Kasım 1997 tarihi itibariyle en fazla 23,5 mv olarak gerçekleşmiştir. Bölgenin ileriye yönelik yük artışı dikkate alınarak 25 megavatlık trafolardan birinin 50 megavatla değiştirilmesi projesi yatırım programına alınmıştır. Ancak, şu andaki yükü, mevcut kurulu gücün yüzde 50’si oranında bulunmaktadır.

“Elektrik kesintileri had safhaya ulaşmış durumdadır. Bu durum halkımızı ve özellikle de az sayıda olan sanayicimizi mağdur etmektedir. Bu durumun giderilmesi için çalışmalarınız nedir” sorusuna yanıt veriyorum:

Bilindiği üzere, yurdumuzun Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerindeki 154 kv sistem gerilimi nominal değerlerin bir hayli altında seyretmektedir. 154 kv sistem geriliminin daha düşük seviyelere düşmesi neticesinde, dolaylı olarak şehir şebekelerine verilen gerilim de nominal değerin altına düşmekte, bu yüzden şehir ve ilçe şebekelerinde büyük beslenme sorunları doğmaktadır. Düşük gerilim, hane ve sanayi abonelerinin tesis ve teçhizatını olumsuz yönde etkilediğinden, şikâyetlere neden olmaktadır. 154 kv’lik interkonekte sistemdeki yetersizliklere çözüm getirmek üzere TEAŞ Genel Müdürlüğü tarafından tedbirler alınmakta ve planlamalar yapılmaktadır. Alınan bu tedbirlerin ve yapılan planlamaların yakın bir gelecekte sonuca ulaşması neticesinde gerilim nominal değerlere yükselecek ve şikâyetler ortadan kalkacaktır.

Ayrıca, TEDAŞ Genel Müdürlüğünce 1998 yılı yatırım programı çalışmaları sırasında; Ağrı İli ile ilçelerindeki elektrik şebekelerinin iyileştirilmesi için 315 milyar TL köy şebekelerinin iyileştirilmesini teminen de 112 milyar TL, kırsal dağıtım hatları için de 95 milyar 978 milyon TL olmak üzere, makine ve teçhizat grubu yatırımları için 5 milyar 530 milyon TL, toplam 528 milyar 509 milyon Türk Lirası ayrılması öngörülmüştür.

Bu ödeneklerle 1998 yılı içinde şehir ve köy şebekelerindeki yetersizlikler büyük ölçüde giderilmiş olacak, böylece, elektrik kesintileri ve gerilim düşüklüğü, kabul edilebilir sınırlar içine çekilmiş olacaktır.

Üçüncü soru: Patnos İlçemizin candamarı olan Şekerova Barajı ihalesi yılan hikâyesine döndü. Programda olmasına rağmen, bu barajın ihalesini ne zaman yapmayı düşünüyorsunuz?

Yanıt: Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünce Patnos ll. Merhale Projesi kapsamında yapılması planlanan Şekerova Barajından, Patnos Ovasında, projenin önceki yıllarda ikmal edilen l. Merhalesiyle sulanmayan 18 207 hektarlık tarım arazisinin sulanması hedef alınmış olup, kati projesi hazır olan söz konusu proje, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün 1998 yılı yatırım programına tarım sektöründen teklif edilmiş, ancak programa alınamamıştır.

Ağrı-Yazıcı l. Merhale Projesinin su kaynağı olan ve 3.11.1994 tarihinde ihale edilerek 1995 yılında inşaatına başlanılan Yazıcı Barajından, Ağrı Ovasında 25 861 hektarlık alan, Ekincik Ovasında da 11 215 hektarlık alan sulanacak olup, baraj inşaatının mukavelesine göre, 11.8.2000 tarihinde ikmali programlanmıştır.

Dördüncü soru: Ağrı merkez Yazıcı Barajının ödeneği artırılacak mı ve ne zaman bitirilecek?

Yanıt: Ağrı Ovası Yazıcı sulaması da 3.12.1997 tarihinde 6 trilyon 298 milyar TL’ye ihale edilmiştir.

Projeye 1997 yılı için 400 milyar TL ödenek tefrik edilmiş ve ekbütçeden de 800 milyar TL ilave ödenek sağlanmıştır. 1998 yılı içinde 800 milyar TL bütçeden, 200 milyar TL de özelleştirmeden ödenek verilmiştir.

(6/818) esas Nolu soru: Sürekli gündemde olan Tutak Kesik Barajı ne zaman programa alınıp ihale edilecek?

Yanıt: Önergede talep olunan Kesik Barajı adı altında, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün, Tutak İlçesinde herhangi bir çalışması bulunmamaktadır. İlçedeki baraj inşaatları Karahalit ve Nadirşeyh Barajları olup, söz konusu barajlar hakkında (6/817) esas Nolu önergede bilgi verilmiştir.

Arz ederim.

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Bakan.

Böylece, gündemin 2 nci, 3 üncü ve 4 üncü sırasındaki sorular cevaplandırılmış oldu.

5. – Ağrı Milletvekili Celal Esin’in, Ağrı-Tutak İlçesinin laboratuvar ihtiyacına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sorusu ve Devlet Bakanı Mehmet Salih Yıldırım’ın cevabı (6/819)

6. – Ağrı Milletvekili Celal Esin’in, Ağrı-Taşlıçay İlçesinin laboratuvar ihtiyacına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sorusu ve Devlet Bakanı Mehmet Salih Yıldırım’ın cevabı (6/820)

7. – Ağrı Milletvekili Celal Esin’in, Ağrı-Eleşkirt İlçesinin laboratuvar ihtiyacına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sorusu ve Devlet Bakanı Mehmet Salih Yıldırım’ın cevabı (6/821)

8. – Ağrı Milletvekili Celal Esin’in, Ağrı-Diyadin İlçesinin laboratuvar ihtiyacına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sorusu ve Devlet Bakanı Mehmet Salih Yıldırım’ın cevabı (6/822)

9. – Ağrı Milletvekili Celal Esin’in, Ağrı-Hamur İlçesinin laboratuvar ihtiyacına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sorusu ve Devlet Bakanı Mehmet Salih Yıldırım’ın cevabı (6/823)

10. – Ağrı Milletvekili Celal Esin’in, Ağrı-Doğubeyazıt İlçesinin laboratuvar ihtiyacına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sorusu ve Devlet Bakanı Mehmet Salih Yıldırım’ın cevabı (6/824)

BAŞKAN – Sayın Bakan, 5 inci, 6 ncı, 7 nci, 8 inci, 9 uncu ve 10 uncu sıralarındaki sorular aynı mahiyette; bu soru önergelerini cevaplandırır mısınız?

DEVLET BAKANI MEHMET SALİH YILDIRIM (Şırnak) – Evet Sayın Başkanım.

BAŞKAN – 5 inci sıradaki soruyu okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun Tarım ve Köyişleri Bakanı Sayın Mustafa Taşar tarafından sözlü olarak cevaplandırılması için gereğini arz ederim.

Saygılarımla. 23.12.1997

Celal Esin

Ağrı

Ağrı İli Tutak İlçemizde, toprak tahlil, hayvan hastalıkları teşhis, un, yem ve su tahlil laboratuvarları kurmayı düşünüyor musunuz?

BAŞKAN – 6 ncı sıradaki soru önergesini okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun Tarım ve Köyişleri Bakanı Sayın Mustafa Taşar tarafından sözlü olarak cevaplandırılması için gereğini arz ederim.

Saygılarımla. 23.12.1997

Celal Esin

Ağrı

Ağrı İli Taşlıçay İlçemizde, toprak tahlil, hayvan hastalıkları teşhis, un, yem ve su tahlil laboratuvarları kurmayı düşünüyor musunuz?

BAŞKAN – 7 nci sıradaki soruyu okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun Tarım ve Köyişleri Bakanı Sayın Mustafa Taşar tarafından sözlü olarak cevaplandırılması için gereğini arz ederim.

Saygılarımla. 23.12.1997

Celal Esin

Ağrı

Ağrı İli Eleşkirt İlçemizde, toprak tahlil, hayvan hastalıkları teşhis, un, yem ve su tahlil laboratuvarları kurmayı düşünüyor musunuz?

BAŞKAN – 8 inci sıradaki soru da aynı mahiyette; okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun Tarım ve Köyişleri Bakanı Sayın Mustafa Taşar tarafından sözlü olarak cevaplandırılması için gereğini arz ederim.

Saygılarımla. 23.12.1997

Celal Esin

Ağrı

Ağrı İli Diyadin İlçemizde toprak tahlil, hayvan hastalıkları teşhis, un, yem ve su tahlil laboratuvarları kurmayı düşünüyor musunuz?

BAŞKAN – 9 uncu sıradaki soru da aynı mahiyette; onu da okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun Tarım ve Köyişleri Bakanı Sayın Mustafa Taşar tarafından sözlü olarak cevaplandırılması için gereğini arz ederim.

Saygılarımla. 23.12.1997

Celal Esin

Ağrı

Ağrı İli Hamur İlçemizde toprak tahlil, hayvan hastalıkları teşhis, un, yem ve su tahlil laboratuvarları kurmayı düşünüyor musunuz?

BAŞKAN – Evet, aynı mahiyette olan 10 uncu sıradaki soruyu da okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun Tarım ve Köyişleri Bakanı Sayın Mustafa Taşar tarafından sözlü olarak cevaplandırılması için gereğini arz ederim.

Saygılarımla. 23.12.1997

Celal Esin

Ağrı

Doğubeyazıt İlçemizde toprak tahlil, hayvan hastalıkları teşhis, un, yem ve su tahlil laboratuvarları kurmayı düşünüyor musunuz?

BAŞKAN – Evet, bu 6 soru aynı mahiyette; aslında, bir tek soru şeklinde sorabilirdiniz; bunlar, biraz, sorunun ciddîyetiyle bağdaşmıyor; aynı şey, bütün ilçeleri de bir tek soruyla sorabilirdiniz.

CELAL ESİN (Ağrı) – Ama, aynı ilçe değil.

BAŞKAN – Buyurun Sayın Bakan.

Size, 25 dakika süre veriyorum; soruları tek tek cevaplandırın.

DEVLET BAKANI MEHMET SALİH YILDIRIM (Şırnak) – Zamanda tasarrufa uyacağım Sayın Başkanım.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Ağrı Milletvekili Sayın Celal Esin’in sözlü sorularına yanıt vermek için huzurunuzdayım; hepinize saygılar sunuyorum.

(6/819), (6/820), (6/821), (6/822), (6/823), (6/824) esas Nolu soru önergelerinin yanıtlarının tümünü birlikte sunuyorum.

Bilindiği gibi, yem ve gıda maddelerinin muayene ve analizlerine yönelik laboratuvar için çok gelişmiş cihazlar yanında, bunları kullanıp, sonuçları değerlendirebilecek düzeyde uzman personele ihtiyaç vardır. Bu nedenle, önemli bir yatırımı gerektiren bu gibi kuruluşların, bütün gelişmiş ülkelerde olduğu gibi, bizde de, başta ithalat ve ihracat olmak üzere yem üretim ve tüketiminin yoğun olduğu bölgelerde kurulmasına özen gösterilmektedir. Ayrıca, söz konusu bölgenin özellikleri dikkate alınarak, Erzurum, Van ve Kars İllerinde, Bakanlığımız İl Kontrol Laboratuvar Müdürlükleri kurulmuş bulunmaktadır. Bu aşamada, Ağrı İlinde bir yem laboratuvarı kurulması düşünülmemektedir.

Ağrı İli sınırları içerisinde bulunan göl ve göletler ile nehir ve çaylar gibi su ürünleri üreme ve istihsal sahalarının koruma ve kontrol hizmetleri devam etmektedir; ancak, bölgede yeterince kirletici unsurların bulunmaması nedeniyle, bu aşamada su tahlil laboratuvarına ihtiyaç duyulmamaktadır. Bölgedeki mevcut tesislerden alınan su analizleri, en yakın kontrol laboratuvarlarında analiz edilmektedir. Bakanlığımız, iller bazında laboratuvar kurabilmek için altyapı çalışmalarını sürdürmektedir.

Hayvan hastalıklarının teşhis hizmetleri yeterli alet ve malzeme ile uzman veteriner hekimlere sahip veteriner kontrol ve araştırma enstitülerince yapılmaktadır. Halen, ülkemizde, bu amaçla kurulmuş 8 adet enstitü, bölgesel düzeyde hizmet vermektedir. Bu nedenle, Ağrı İli Tutak, Taşlıçay, Eleşkirt, Diyadin, Hamur, Doğubeyazıt İlçelerimizde hayvan hastalıkları teşhis laboratuvarları kurulması mümkün değildir.

Toprak tahlil laboratuvarları kurulması konusu, Devlet Bakanlığına bağlı Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünün görev ve yetki sınırları içerisindedir.

Arz ederim.

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

Böylece, gündemin 5 inci, 6 ncı, 7 nci, 8 inci, 9 uncu ve 10 uncu sıralarındaki sorular da cevaplandırılmış oldu.

Sayın Esin, bir şey söyleyecek misiniz?

CELAL ESİN (Ağrı) – Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN – Sayın Bakana teşekkür ediyorsunuz.

11. – Ağrı Milletvekili Celal Esin’in, Ağrı İlinde hayvancılığı teşvik için yapılacak çalışmalara ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sorusu ve Devlet Bakanı Mehmet Salih Yıldırım’ın cevabı (6/825)

BAŞKAN – 11 inci sırada, Ağrı Milletvekili Celal Esin’in, Ağrı İlinde hayvancılığı teşvik için yapılacak çalışmalara ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi vardır.

Sayın Bakan, cevaplandıracak mısınız?

DEVLET BAKANI MEHMET SALİH YILDIRIM (Şırnak) – Evet Sayın Başkan.

BAŞKAN – Peki; soru önergesini okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Tarım ve Köyişleri Bakanı Sayın Mustafa Taşar tarafından sözlü olarak cevaplandırılması için gereğini arz ederim.

Saygılarımla. 22.12.1997

Celal Esin

Ağrı

1- Tarım ve hayvancılığın bölgemizdeki önemi malumdur. Bu konuda, gerek veteriner hekim ve gerekse veteriner sağlık teknisyeni personeli yetersizdir. Bu açığı kapatmayı düşünüyor musunuz?

2- Bölgemizin ekonomisini etkileyecek bir yatırım hemen hemen yok gibidir. Bu nedenle, hiç değilse teşvik kredileriyle hayvancılığın daha da gelişmesi yönünde ne gibi çalışmalarınız var?

3- Ziraî kredi işlemlerinde çiftçilerimize ne gibi bir kolaylık düşünüyorsunuz?

4- Patnos İlçemizde, toprak tahlil laboratuvarı, hayvan hastalıkları teşhis laboratuvarı, un, yem ve su tahlil laboratuvarları kurulması gereklidir. Bu konuda bir çalışmanız var mı?

BAŞKAN – Buyurun Sayın Bakan.

Süreniz 5 dakikadır efendim.

DEVLET BAKANI MEHMET SALİH YILDIRIM (Şırnak) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Ağrı Milletvekili Sayın Celal Esin’in sözlü sorusuna yanıt vermek için huzurunuzdayım; hepinize saygılar sunuyorum.

Ağrı İl Tarım Müdürlüğünde halen 11 veteriner hekim ve 25 veteriner sağlık teknisyeni görev yapmakta olup, 1995-1996 öğretim yılında veteriner sağlık meslek lisesinden mezun olan 6 veteriner sağlık teknisyeninin atamaları yapılmıştır.

Ağrı İlinin veteriner ve veteriner sağlık teknisyeni personel ihtiyacı, Bakanlığımız memurlarının Atama ve Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmelik uyarınca, 1998 yılında yer değiştirme suretiyle yapılacak atamalarda dikkate alınacaktır.

Ayrıca, veteriner sağlık meslek liselerinden 1996-1997 öğretim yılında mezun olan 159 mecburî hizmetli personelin, Maliye Bakanlığı ve Başbakanlıktan alınacak izni müteakip yapılacak atamalarda Ağrı İl Müdürlüğünün ihtiyacı göz önünde bulundurulacak olup, ayrıca, diğer kurumlardan nakil suretiyle de veteriner hekim ihtiyaçlarının karşılanması düşünülmektedir.

Bakanlığımızca, hayvancılığımızın geliştirilmesi için, kısa, orta ve uzun vadede alınması gereken tedbirleri içeren hayvancılık strateji raporu da göz önüne alınarak hayvancılığı üretimden tüketime kadar bir bütün olarak ele alan damızlıkçı işletmelerin kurulması, sunî ve tabiî tohumlama faaliyetlerinin desteklenmesi, yem bitkisi üretimi ve silaj yapımının teşviki, hastalıklarla mücadele, yetiştiricilerin teşkilatlandırılması, hayvansal ürünlerin desteklenmesi ve pazarlama organizasyonunun kurulması gibi hizmetleri kapsayan Türkiye hayvancılığını geliştirme projesi, Bakanlığımızca geliştirilmiş ve bu projeyle ilgili bir kararname taslağı hazırlanmıştır. Proje süresi olan beş yılda yaklaşık 1,3 milyar Amerikan Dolarına -225 trilyon liraya tekabül ediyor- ihtiyaç duyulmaktadır. Projenin 1998 yılı kaynak ihtiyacı 270 milyon Amerikan Dolarıdır; o da, 45 trilyon Türk Lirasına tekabül ediyor.

Söz konusu projede; damızlık süt sığırcılığı işletmeleri, damızlık düve yetiştirme işletmeleri, sığır besiciliği işletmeleri, damızlık koyunculuk işletmeleri, tiftik keçiciliği işletmeleri, mandacılık işletmeleri, hindicilik işletmeleri, ana arı üretim işletmeleri, yem bitkileri ve silaj işletmeleri, sunî ve tabiî tohumlama birimleri, hayvan sağlığı teşhis ve tedavi birimlerinin kurulması, krediyle desteklenecektir. Bunun yanı sıra, et, süt, tiftik, damızlık düve, yaş ipekböceği kozası, sunî ve tabiî tohumlama, öz kaynakla yapılan sığırcılık yatırımlarının desteklenmesi öngörülmektedir.

Bilindiği gibi, Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankasınca, 8.9.1997 tarihinden önce kimyevî gübre ve hayvancılık kredisine yüzde 42,5; diğer kredilere de yüzde 49,5 faiz uygulanırken, bu tarihten sonra, hayvancılık kredilerine yüzde 59, kimyevî gübre dahil diğer tüm kredilere ise yüzde 70 faiz uygulanmaya başlanmıştır; ancak, gübre kararnamesiyle üreticilerin ürünlerine yapılan peşin ödemeyle üreticilere, destek miktarı kadar daha ucuza gübre temini ve Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası tarımsal kredilerindeki ikraz birimlerinde hayvancılık kredileri için yüzde 37, bitkisel üretim kredileri için de yüzde 40 artış sağlanmış, bu faiz yükü hafifletilmeye çalışılmıştır.

Bilindiği gibi, yem ve gıda maddelerinin muayene ve analizlerine yönelik laboratuvar için, çok gelişmiş cihazlar yanında, bunları kullanıp, sonuçları değerlendirebilecek düzeyde uzman personele ihtiyaç vardır. Bu nedenle, önemli bir yatırımı gerektiren bu gibi kuruluşların, bütün gelişmiş ülkelerde olduğu gibi, bizde de, başta ithalat ve ihracat olmak üzere yem üretim ve tüketiminin yoğun olduğu bölgelerde kurulmasına özen gösterilmektedir.

Ağrı İlinde, Bakanlığımızla ilgili faaliyetler: Ağrı İlinde, 1997 yılında, çeşitli hastalık, zararlı ve yabancı otlara karşı, yönetimli çiftçi mücadelesi olarak 49 509 dekar alanda ve 87 bin ağaçta mücadele yapılmış olup, 1998 yılında ise zararlı ve yabancı otlara karşı 85 220 dekar alanda ve 89 100 ağaçta mücadele yapılması programlanmıştır.

1997 yılında aşılanan hayvan sayısı 1 380 785 baş, 1998 yılı programında ise 3 049 380 baştır.

1997 yılında 1 945 299 2000 Türk Lirası teşvik primi ödemesi yapılmıştır.

5254 sayılı Kanuna göre tespit edilen 4 530 ton hububat tohumluğu ihtiyacından 2 750 ton, zarar gören çiftçilere dağıtılmık üzere, valilik emrine tahsis edilmiştir.

2090 sayılı Kanuna göre, hayvan kaybı olan üreticilerin hayvan kayıplarının aynî olarak karşılanabilmesi için valilik emrine 421 243 200 Türk Lirası tahsis yapılmıştır. 1998 yılında da bu uygulamaya devam edilecektir.

1997-1998 kampanya döneminde 1 593 ton buğday, 967 ton arpa, 140 ton çavdar alımı yapılmış olup, bu alımların toplam tutarı 91 milyar 371 milyon Türk Lirasıdır.

Ağrı İlinde, toplam 6 adet kooperatif kurulmuş olup, bu kooperatiflere yapılan devlet yardımı 11 milyon 708 bin Türk Lirasıdır.

1997 yılı Bitkisel Üretimi Geliştirme Projesi çerçevesinde, 1 200 dekar üretimi geliştirme, 800 ton tohum temizleme, 400 dekar çayır-mera ıslah ve tesisi, 3 995 dekar yem bitkileri ekilişi faaliyetleri yürütülmüştür.

42 adet baş brown-swiss dağıtımı yapılmıştır.

1997 yılında, 35 baş sunî, 384 baş tabiî tohumlama yapılmıştır.

Ağrı İlinin 1997 yılı bütçesinde program ödeneği, 37 milyar 781 milyon Türk Lirası olup, giden ödenek miktarı 36 milyar 379 milyon Türk Lirasıdır. 1998 yılı bütçesinde tespit edilen program ödeneği ise, 68 milyar 389 milyon Türk Lirasıdır.

Arz ederim.

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Bakan.

Sayın Bakan, bir dakikanızı rica edeyim; belki, Sayın Esin yerinden bir açıklama yaparsa, cevap verme hakkınız var efendim.

Sayın Esin bir şey söyleyecek misiniz?

CELAL ESİN (Ağrı) – Evet.

BAŞKAN – Buyurun.

CELAL ESİN (Ağrı) – Şimdi, Sayın Bakanımın yerine Sayın Mustafa Taşar Bakanım cevap verseydi daha uygun olacaktı.

Bakanımın sözlü sorulara verdiği cevaplar doyumsuzdur. Tabiî, kendisine ayrıca teşekkür ediyorum; çünkü, programı bize okudu.

Ağrı’nın tamamı programa alınmıştır ve bugüne kadar 5 trilyonluk yatırım yapılmıştır. Tabiî ki, bu, batıda, Ege’de olan bir ilçenin yüzde 1’i kadardır.

Biliyorsunuz, Ağrı’da 500 bin kişi sadece hayvancılık ve tarımla uğraşıyor. Bakanım da doğunun milletvekilidir; doğu ve güneydoğuyu iyi bilen bir Bakanımızdır; bundan başka gelir kaynağımızın olmadığını kendisi çok yakinen biliyor. Programı okudular; ama, keşke, gönderilen paraları bize detayıyla söyleseydi. Hayvancılık ve tarımla ilgili, gerçekten, bir tek kredi verilmemiştir; on aylık hükümet döneminde, hayvancılık kredisi bizden bir tek kişiye verilmemiştir. Geçen sene, Ağrı’da, hayvancılık kredisi, 5 kişiye verilmiştir; bu sene, maalesef ve maalesef verilmemiştir. Hatta, kendisinin de biraz önce programda okuduğu gibi, Valiliğe 420 milyonlira gönderilmiş; yani, 420 milyonla, 500 bin nüfuslu, tek gelir kanağı hayvancılık ve tarımcılık olan bir yerde ne yapılabilir... Yani, vicdan...

Tabiî ki, yine de, cevap verdiğiniz için teşekkür ediyorum.

Sağ olun Başkan; size de, ayrıca teşekkür ediyorum.

BAŞKAN – Sayın Bakanım, aslında sayın arkadaşımızın anlatmak istediği şu: Bu kadar para verdik diyorsunuz; ama, hangi illere ne vermişsiniz, bir de onu açıklarsanız... Bizim Tunceli’ye de bir şey yok bu krediden.

DEVLET BAKANI MEHMET SALİH YILDIRIM (Devamla) – Efendim, çok teşekkür ediyorum.

Tabiî, kendi ilgi alanı dışındaki sözlü sorulara yanıt verme geleneği ilk değil; 54 üncü Hükümet döneminde de bunun çok sayıda örneklerini gördük.

Değerli Milletvekilinin hassasiyetini ilgili Bakana ileteceğim. Teşekkür ederim. (DSP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Bakan.

Aslında, tabiî, hükümet bir bütündür; herhangi bir bakan, hükümet adına cevap verme yetkisine sahiptir. Yetkisiz olsa, zaten, biz Başkanlık olarak burada soruyu cevaplandırtmayız.

Soru cevaplandırılmıştır.

12. – Ağrı Milletvekili Celal Esin’in, Ağrı’ya bağlı bazı yerleşim birimlerinin yollarına ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından sorusu ve Devlet Bakanı Mehmet Salih Yıldırım’ın cevabı (6/826)

BAŞKAN – 12 nci sırada, Ağrı Milletvekili Celal Esin’in, Ağrı’ya bağlı bazı yerleşim birimlerinin yollarına ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü soru önergesi vardır.

Soruyu cevaplandıracak Bakan?.. Burada.

Sayın Bakanı, soruları cevaplayan Bakan olarak da isimlendirebilirsiniz.

Soru önergesini okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Bayındırlık ve İskân Bakanı Sayın Yaşar Topçu tarafından sözlü olarak cevaplandırılması için gereğini arz ederim.

Saygılarımla.

Celal Esin

Ağrı

1- Ağrı İli ve ilçelerimiz, Cumhuriyet kurulduğundan bu yana 1 metre asfalt yüzü görmedi. Asfalt hizmeti bölgemize ne zaman gelecek?

2- Ağrı İli ve ilçelerine bağlı köy yollarımız kış mevsiminde uzun süre kapalı kaldığından, bugünlerde bir önlem almayı düşünüyor musunuz?

3- Yıllardır, Ağrı İlimiz ve ilçelerimizdeki, gerek Karayolları Bölge Müdürlüğüne ve gerekse Bayındırlık İl Müdürlüğüne yeni araç (greyder, dozer vs.) verilmemektedir. Bu üvey evlatlıktan ne zaman kurtulup yeni araçlara kavuşacağız?

BAŞKAN – Buyurun Sayın Bakan.

Süreniz 5 dakikadır.

DEVLET BAKANI MEHMET SALİH YILDIRIM (Şırnak) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Ağrı Milletvekili Sayın Celal Esin’in sözlü soru önergesine yanıt vermek üzere huzurunuzdayım; hepinize saygılar sunuyorum.

Ağrı İli sınırları içerisinde, 385 kilometre devlet, 73 kilometre il yolu olmak üzere, toplam 458 kilometre yol ağımız mevcuttur. Bu yolların 381 kilometresi asfalt kaplamalıdır. Asfalt oranı yüzde 83’e tekabül etmektedir.

1997 yılında, Ağrı İline 135 milyar 721 milyon TL ödenek ayrılmış; buna karşılık, temin edilen eködenekle birlikte 214 milyar 960 milyon TL harcanmıştır.

Karayolları Genel Müdürlüğünce, Ağrı İli ve ilçelerinde yapılan çalışmalar ise şöyledir:

Diyadin Ayrımı-Doğubeyazıt Yolu: 1997 yılında, bitümlü sıcak karışım ihalesi yapılmış, yol yapım çalışmalarına başlanmıştır.

Kağızman Tuzluca Ayrımı-Ağrı Yolu: 79 kilometre uzunluğundaki bu yolun 45 kilometrelik kesimi Ağrı İl sınırları içerisinde bulunmaktadır. Söz konusu yolun ihalesi yapılmış olup, 1998 yılında çalışmalara başlanacaktır.

Ağrı şehiriçi geçişi: Ağrı şehiriçi geçişinde, kavşak tanzimi, orta refüj bordürü, kenar taşı ve trotuar işleri bitirilerek, bu işler için 15 milyar 600 milyon TL harcama yapılmıştır.

Ağrı-Tutak-Patnos yolu: Mevcut yolumuzda bulunan 4 adet kara noktanın geometrik ve fizikî iyileştirme çalışmaları bitirilmiş, 81 milyar 220 milyon TL harcama yapılmıştır. Bu kesimlerin 1998 yılında asfaltı yapılacaktır.

1997 yılında, Eleşkirt-Ağrı, Ağrı-Hamur-Tutak-Patnos, Ağrı-Doğubeyazıt ve Horasan-Eleşkirt yollarına toplam 44 kilometre asfalt kaplama onarım yapılmış olup, 83 milyar TL harcanmıştır.

Ağrı çevre yolu, Taşlısu ve Körçay Köprüleri onarımı yapılmıştır.

Ağrı İli ve ilçeleri arasında, kış mevsimi nedeniyle kapanan yollarda, Karayolları ekiplerince gerekli müdahale yapılarak, yollar açılmakta ve ulaşım sağlanmaktadır. Ancak, köy yolları, Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünün sorumluluğunda olduğundan, yapılması gereken işler için, adı geçen Genel Müdürlüğe müracaat edilmesi gerekmektedir.

Ağrı Şube Şefliğinin sorumluluk alanındaki hizmetleri yürütecek makine, ekipman ve araç mevcut olup, zaman zaman ortaya çıkan hizmetler için ise -iş makinesi nakli için treyler gibi- ilgili 12 nci Bölge merkezinden gerekli destek verilmektedir.

Ayrıca, kış mücadelesi ve tabiî afet gibi olağandışı durumlarda da ihtiyaç duyulan makine ve personel, bölge merkezinde olduğu gibi, diğer birimlerden de takviye edilmektedir.

Bu durumda, adı geçen şube şefliğinden mevcut makine parkı ve personel ile yapılması zorunlu rutin hizmetlerin aksamayacağı düşünülmektedir.

Arz ederim.

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Bakan.

Sayın Esin, bir şey söyleyecek misiniz?

CELAL ESİN (Ağrı) – Evet efendim.

BAŞKAN – Buyurun.

CELAL ESİN (Ağrı) – Sayın Başkan, hem size hem Sayın Bakanıma çok teşekkür ediyorum; ama, Sayın Bakanımın ifade ettiği bu miktarları ben hayretle karşıladım; çünkü, bizim o bölgeye o kadar para göndermişse ben burada ne isteyeyim!

Ben, doğma büyüme o bölgede yaşadığım için, köy ile mezralar ve ilçe ile il arasındaki mesafeleri çok iyi bilmekteyim ve her ay da kendi ilime gidip seçmenlerimi görüyorum, yolların durumunu görüyorum. Gerçekten, İran-Erzurum karayolunda yirmi yıldır uğraşılmaktadır, para harcanıyor ve sadece müteahhitleri zengin ediyorlar; ortada bir şey yok; yollar çukurlu, asfalt yapılmak isteniyor. Sayın Bakanımın söylediği rakamlar bize ulaşmadı. Bilgilerine arz ediyorum.

Biz, Erzurum’da uçaktan inip Ağrı İline giderken Ağrı İl sınırına girdiğimiz esnada sanki ayrı bir eyalete, ayrı bir bölgeye giriyoruz. Ağrı İlinden Van’a doğru gittiğimizde yine hakeza. Bizim Ağrı İlimizle ilçeler arasındaki karayolları gerçekten üvey evlat muamelesi görüyor.

54 üncü Hükümet döneminde ben yetkili bakanı oraya götürdüm. Allah rızası için buyurun gelin bölgemizi ve Ağrı İlimizi görün... Söz verildi; ama, maalesef, 55 inci Hükümet döneminde hiçbir şey yapılmadı.

ÜLKÜ GÜNEY (Bayburt) – 54 üncü Hükümet döneminde yapılanlar var.

BAŞKAN – Müdahale etmeyin efendim.

CELAL ESİN (Ağrı) – Allah rızası için diyorum...

Bizim öbür illerden farkımız yoktur. Öbür illere yapılan yatırım, bizim Ağrı İlimize de yapılsın. Biz de vatanını, bayrağını seven insanlarız. Bizim bölgemize de yapılsın. Onu rica ediyorum. (FP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Esin.

Buyurun Sayın Bakan.

DEVLET BAKANI MEHMET SALİH YILDIRIM (Devamla) – 55 inci Hükümette müteahhitleri zengin etmek için ihale yapacak hiç kimsenin olmadığını belirtmek, bunun altını çizmek istiyorum. Ancak, bu tür olumsuzlukları ben de çok iyi biliyorum; fakat, bunların tümünü, biz, 54 üncü Hükümetten devraldık; ama, bunların bitirilmesi, inşallah, bize nasip olacak.

Hassasiyetinizle alakalı konuları ilgili bakanıma ileteceğim; teşekkür ederim Değerli Milletvekilim.

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Bakan.

Soru cevaplandırılmıştır.

13. – Ağrı Milletvekili Celal Esin’in, Ağrı’da kayak merkezi kurulup kurulmayacağına ilişkin Turizm Bakanından sorusu ve Devlet Bakanı Mehmet Salih Yıldırım’ın cevabı (6/827)

BAŞKAN – 13 üncü sırada, Ağrı Milletvekili Celal Esin’in, Ağrı’da kayak merkezi kurulup kurulmayacağına ilişkin, Turizm Bakanınından sözlü soru önergesi vardır.

Soruyu cevaplandıracak Sayın Bakan?.. Burada.

Soru önergesini okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

23.12.1997

Aşağıdaki sorumun, Turizm Bakanı Sayın ibrahim Gürdal tarafından sözlü olarak cevaplandırılması için gereğini arz ederim.

Saygılarımla.

Celal Esin

Ağrı

Ağrı İlimiz, kayak merkezi kurulmaya müsait bir bölgedir; bu konuda bir çalışmanız var mı?

BAŞKAN – Buyurun Sayın Bakan.

Süreniz 5 dakikadır.

DEVLET BAKANI MEHMET SALİH YILDIRIM (Şırnak) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Ağrı Milletvekili Sayın Celal Esin’in sözlü sorusuna yanıt vermek için huzurunuzdayım; Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Ağrı İlinin sınırları içinde bulunan kış sporları merkezi olarak değerlendirilebilecek alanların tespiti, uzman çalışması gerektiren bir çalışma olmakla beraber, bu ve buna benzer sportif esaslı çalışmalar, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünce yapılmaktadır. Ağrı İlinin kış sporları yapılabilecek alanlarının değerlendirilmesine ilişkin çalışmalar, Bakanlığımıza, ilgili genel müdürlük tarafından iletilmemiştir.

Kış turizmi potansiyeli arz eden yerlerin, gerek mevcut kaynakları gerekse farklı düzey ve nitelikteki potansiyelleri incelendiğinde, belirli bir öncelik sırasına göre ele alınması zorunlu bulunduğundan, bugüne kadar, anılan yörede bir kayak merkezi kurulması için girişimde bulunulmamıştır. Bu nedenle, Ağrı İli kapsamında kış sporları merkezi planlama çalışmalarına başlanılmamış olup, gerekli sportif çalışmanın yapılmasından sonra planlama çalışmaları bakanlığımızca yürütülecektir.

Arz ederim.

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

Sayın Esin?..

CELAL ESİN (Ağrı) – Teşekkür ederim.

BAŞKAN – Sayın Bakana teşekkür ediyorsunuz.

Soru cevaplandırılmıştır.

14. – Ağrı Milletvekili Celal Esin’in, Ağrı-Patnos kapalı spor salonu inşaatına ilişkin Devlet Bakanından sözlü sorusu önergesi (6/828)

BAŞKAN – 14 üncü sırada, Ağrı Milletvekili Celal Esin’in, Ağrı-Patnos kapalı spor salonu inşaatına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi vardır.

Soruyu cevaplandıracak sayın bakan?..Yok.

Soru ertelenmiştir.

15. – Ağrı Milletvekili Celal Esin’in, Ağrı’ya bağlı bazı yerleşim birimlerinin içmesuyu sorununa ilişkin Devlet Bakanından sözlü sorusu önergesi (6/829)

BAŞKAN – 15 inci sırada, Ağrı Milletvekili Celal Esin’in, Ağrı’ya bağlı bazı yerleşim birimlerinin içme suyu sorununa ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi vardır.

Soruyu cevaplandıracak sayın bakan?..Yok.

Soru ertelenmiştir.

16. – Niğde Milletvekili Mehmet Salih Katırcıoğlu’nun, Niğde İli Çiftlik İlçesi kanalizasyonunun çevreyi kirlettiği iddiasına ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı Refaiddin Şahin’in cevabı(6/830)

BAŞKAN – 16 ncı sırada, Niğde Milletvekili Mehmet Salih Katırcıoğlu’nun, Niğde İli Çiftlik İlçesi kanalizasyonunun çevreyi kirlettiği iddiasına ilişkin, Başbakandan sözlü soru önergesi vardır.

Soruyu cevaplandıracak ilgili Bakan?..Burada.

Soru önergesini okutuyorum :

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Başbakan Sayın Mesut Yılmaz tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Mehmet Salih Katırcıoğlu

Niğde

Sorular:

Niğde İli Çiftlik İlçesi kanalizasyonu, Çardak Çayına açıktan akmaktadır. Çayın altında bulunan Ovalıbağ ve Çardak Köyleri ile Ilısu Kasabası halkı bulaşıcı hastalık ve çevre kirlenmesi yönünden mağdur durumdadır.

Bu konu hakkında ne gibi çalışmalar yapılmaktadır?

Çözüm için ilgili bakanlıklarda çalışma var mıdır ?

BAŞKAN – Devlet Bakanı Sayın Refaiddin Şahin, sözlü soruya cevap verecektir.

Buyurun Sayın Bakan; süreniz 5 dakikadır.

DEVLET BAKANI REFAİDDİN ŞAHİN (Ordu) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Niğde Milletvekili Sayın Mehmet Salih Katırcıoğlu’nun, Niğde İli Çiftlik İlçesi kanalizasyonunun çevreyi kirlettiği iddiasına ilişkin sorusunu cevaplamak üzere huzurlarınızdayım. Hepinizi saygı ile selamlıyorum.

Malumları olduğu üzere, ilçe merkezleri ile belediye teşkilatı bulunan yerleşim birimlerinin kanalizasyonları İller Bankası Genel Müdürlüğü tarafından yapılmaktadır. Bu nedenle, Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünün, Niğde İli Çiftlik İlçesi ve Aksaray İli Güzelyurt İlçesine bağlı Ilısu Kasabasının kanalizasyon işleriyle ilgili herhangi bir çalışması bulunmamaktadır.

Diğer taraftan, Niğde İli Çiftlik İlçesine bağlı Çardak ve Ovalıbağ Köylerinin kanalizasyon projeleri yapılmış olup, 1998 yılında köy kanalizasyonları için, Devlet Planlama Teşkilatı tarafından tahsis edilen ödeneğin yetersiz olması, Niğde İlinin devam eden 20 adet işinin bulunması ve İl Müdürlüğünün yapım imkânları da dikkate alınarak, adı geçen köylerin kanalizasyonlarının yapım işleri 1998 yılı yatırım programına alınamamıştır. Keyfiyeti bilgilerinize arz ederim.

Saygılarımla.

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

Bir dakika Sayın Bakan, arkadaşımız da, herhalde, bir şey söyleyecek.

Buyurun Sayın Katırcıoğlu.

M. SALİH KATIRCIOĞLU (Niğde) – Sayın Bakana, verdiği cevap için teşekkür ediyorum.

Bu soru önergemi, özellikle, ülkemizin genel sorunu olan, il ve ilçelerimizin kanalizasyonlarının açıktan akması konusunu dile getirmek amacıyla vermiştim. Niğde’ye bağlı Çiftlik İlçesinin kanalizasyonu, çaya açıkça akmaktadır ve bu bölgede oturan insanların sağlığını tehdit etmektedir, özellikle yaz aylarında problem oluşmaktadır. Bu nedenle, hiç olmazsa buraya bir fosseptik çukurunun yapılması veya bir arıtma tesisinin bir an evvel kurulması için Sayın Hükümetten talebimiz vardır; bu hususta gerekli çalışmaları bekliyoruz. Sayın Bakanımız, cevabında bu konuya açıklık getirmemiştir; bu konuda bir çalışma bekliyoruz.

Türkiye’nin genelinde de aynı sorunlar devam etmektedir. Bugün Tuz Gölü problem haline gelmiştir; tuz elde edilmektedir, ağır metaller ihtiva etmektedir, 30 yıldan beri de Konya’nın kanalizasyonu Tuz Gölüne akmaktadır. Çevre konusunda, Hükümetten gerekli duyarlılığı bekliyoruz.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN – Tamam efendim, teşekkür ederim.

Buyurun Sayın Bakan.

DEVLET BAKANI REFAİDDİN ŞAHİN (Devamla) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu, Türkiye’nin genelinde bir çevre sorunudur. Burada ben açıklık getirdim haddizatında; 20 adet iş devam ediyor Niğde’de, bütün Türkiye’yi genellerseniz, bu sayı az değil. Türkiye’nin bu konudaki genel sorununu çözmek için, tabiî ki, kaynağa ihtiyaç var. Biraz da vatandaşlarımızın bu konuda kendi gayret ve çabaları gerekiyor. Yani, bir çukur açılması konusu, artık, devletten beklenmemeli.

M. SALİH KATIRCIOĞLU (Niğde) – İlçe bazında...

DEVLET BAKANI REFAİDDİN ŞAHİN (Devamla) – Arıtma tesisine gelince: Bugün, Türkiye’nin her tarafında arıtma tesisi ihtiyacı var. Bu, kaynak meselesidir, imkân meselesidir. Eğer, Niğde İlinde 20 adet yapılıyorsa, daha 20’lerin de sıraya girerek yapılması zaman içinde mümkün olacaktır.

Arz ederim.

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

Soru cevaplandırılmıştır.

17. – Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya’nın, bir şahsın pişmanlık yasasından yararlanıp yararlanmayacağına ilişkin İçişleri Bakanından sorusu ve Devlet Bakanı Mehmet Salih Yıldırım’ın cevabı (6/831)

BAŞKAN – 17 nci sırada, Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya’nın, bir şahsın Pişmanlık Yasasından yararlanıp yararlanmayacağına ilişkin, İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi vardır.

Sayın Bakan cevaplandıracak mısınız?

DEVLET BAKANI MEHMET SALİH YILDIRIM (Şırnak) – Evet Sayın Başkan.

BAŞKAN – Soru önergesini okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularıma, İçişleri Bakanı Sayın Murat Başesgioğlu’nun sözlü cevap vermesine delaletlerinizi arz ederim.

Soru 1 – Özdemir Sabancı cinayetinin tetikçisi olarak bilinen Mustafa Duyar’ın, Pişmanlık Yasasından yararlandırılacağı hakkında basındaki çıkan açıklamalarınız ne derece doğrudur?

Soru 2– Özellikle kolektif işlenen suçlarda itirafların suç ve suçluların deşifresinde, şebekelerin ortaya çıkması için vazedilen Pişmanlık Yasası, bu olayda çalıştırılabilecekse, tetikçi olan şahıs, tetiği kimin çektirdiğini itiraf etmiş, en azından maktulün tarafını tatmin edebilecek bir açıklama ve itirafta bulunmuş mudur?

Soru 3 – HBB Televizyonunda açıklamalarda bulunan özel tim görevlisi Ercan Ersoy’un, “Sabancı Ailesinin otomotiv sanayiindeki çalışmalarından rahatsız olan otomotiv sektöründeki bazı kuruluşlar bu işin arkasındadır” manasına gelen açıklamalar üzerine gidilmiş; en azından, bu mealde bir itiraf alınabilmiş midir?

Soru 4 – İtirafa zorlayan ve organize suçların çözümünü kolaylaştıran Pişmanlık Yasasının yürürlük süresi ne zamana kadardır ve bu yasanın alelimmiya her olayda kullanılması, birkısım insanları organize veya münferit suçlarda menfaat karşılığı suç işlemeye teşvik sayılmaz mı?

Saygılarımla.

BAŞKAN – Buyurun Sayın Bakan.

Soru önergesinin bir kısmı gereksiz; çünkü, kanunun hangi tarihte yürürlükten kalktığı belli.

MUSA UZUNKAYA (Samsun) – Öğrenmek istiyoruz.

BAŞKAN – Buyurun Sayın Bakan.

DEVLET BAKANI MEHMET SALİH YILDIRIM (Şırnak) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Samsun Milletvekili Sayın Musa Uzunkaya’nın sözlü soru önergesine yanıt vermek için huzurunuzdayım; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Bakanlığımızca, İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığına hitaben yazılan 8.12.1997 tarih ve B051EGM0140102-526 21471-261772 sayılı yazıyla, önergede adı geçen Mustafa Duyar’ın Bazı Suç Failleri Hakkında Uygulanacak Hükümlere Dair Kanundan yararlanmasının uygun olacağına dair Bakanlık görüşümüz bildirilmiştir.

Kamuoyunda “Sabancı suikastı” olarak bilinen olayın faili olarak teslim olan Mustafa Duyar isimli şahsın verdiği ifadeler sonucunda, tetiği çekme emrinin, örgütün cezaevi sorumlusu Ercan Kartal tarafından verildiğinin belirlenmesinin yanı sıra, adı geçenin, samimî davranarak, kendisine yardım ve yataklık yapan kişilerin yakalanmasına ve çeşitli eylemlerin sanıklarının ve suç unsurlarının tespitine de yardımcı olduğu anlaşılmıştır.

Mustafa Duyar’ın yapılan dosya incelemesinde “Sabancı Ailesinin otomotiv sanayiinde çalışmalarından rahatsız olan otomotiv sektöründeki bazı kuruluşlar bu işin arkasındadır” ifadesi yer alan herhangi bir bilgi ve belgeye rastlanılmamıştır.

Bazı Suç Failleri Hakkında Uygulanacak Hükümlere Dair Kanunun 1 inci maddesi, kanunun çıktığı tarihten itibaren, 30.3.1988 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan 3419 sayılı Kanunun 7 nci maddesiyle 2 yıl için, 27.3.1990 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan 3618 sayılı Kanunun 4 üncü maddesiyle 3 yıl için; 26.11.1992 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan 3853 sayılı Kanunun 3 üncü maddesiyle 2 yıl için; 28.2.1995 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan 4085 sayılı Kanunun 2 nci madddesiyle dört ay için olmak üzere, toplam dört defa belirli sürelerle yürürlüğe konulmuştur. Halen Türkiye Büyük Millet Meclisinde görüşülmesi için bekleyen Bazı Suç Failleri Hakkında Uygulanacak Hükümlere Dair Kanunda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısı da, 1 inci maddeyi dört ay süreyle uzatmayı amaçlamaktadır; ancak, kanunun diğer maddeleri halen yürürlükte bulunmaktadır.

Arz ederim.

BAŞKAN – Bir dakikanızı rica edeyim...

Sayın Uzunkaya, sizin bir diyeceğiniz var mı efendim?

MUSA UZUNKAYA (Samsun) – Yararlanıp yararlanmayacağını soruyordum, Sayın Bakanımız yararlanmayacağını ifade ettiler; teşekkür ediyorum.

BAŞKAN – Peki efendim, teşekkür ederim.

Soru cevaplandırılmıştır.

18. – Şanlıurfa Milletvekili Abdulkadir Öncel’in, ilaç fiyatlarına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Halil İbrahim Özsoy’un cevabı (6/832)

BAŞKAN – 18 inci sırada, Şanlıurfa Milletvekili Abdulkadir Öncel’in, ilaç fiyatlarına ilişkin, Sağlık Bakanından sorusu vardır.

Sayın Bakan?..Burada.

Soru önergesini okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Sağlık Bakanı Sayın Halil İbrahim Özsoy tarafından sözlü olarak cevaplandırılması hususunu arz ederim.

Saygılarımla.

Abdulkadir Öncel

Şanlıurfa

1 - Aynı formülü içeren ilaçlar değişik ilaç firmalarınca çok farklı fiyatlarla satılmaktadır. Vatandaşımız mağdur edilmektedir. Vatandaşımızın sömürülmesine sebep olan bu tatbikattan ne zaman vazgeçilecektir.

2 - Bu haksızlığın giderilmesi için Bakanlık olarak herhangi bir denetim ve kontrol yapılmakta mıdır? Yapılıyorsa ne aşamadadır?

3 - Bu konudaki çalışmalarınız mevcut ise hangi aşamadadır?

BAŞKAN - Buyurun Sayın Bakan.

Süreniz 5 dakika efendim.

SAĞLIK BAKANI HALİL İBRAHİM ÖZSOY (Afyon) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Şanlıurfa Milletvekili Sayın Abdulkadir Öncel’in ilaçlarla ilgili sözlü sorusuna cevap vermek için huzurlarınızdayım; hepinizi saygıyla selamlarım.

Değerli milletvekilleri, ilaç, hepimizin, zaman zaman veya devamlı kullandığımız kimyasal maddelerdir. Özellikle insan sağlığı için vazgeçilmeyecek bir kimyasal maddedir. O yüzdendir ki, bunun etki, emniyet ve kalitesi kadar fiyatı da önem arz etmektedir.

Bugün, Türkiye’de, yerli ve yabancı olarak piyasada satılan 5 275 preparat vardır. Bunların 3 827’si yerli, diğerleri ithal malıdır. Ancak, piyasada ismi olup da satılmayan bazı ilaçları da koyarsanız, bu rakam 8 214’e kadar çıkabilir.

Bir ilaca fiyat verilmesi ve ruhsat verilmesi tamamen Sağlık Bakanlığına aittir. 1262 sayılı İspençiyari ve Tıbbî Müstahzarlar Kanunu ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu, bu yetkiyi Sağlık Bakanlığına vermiştir.

Bir ilacın fiyatlandırılmasına tesir eden pek çok faktör vardır; bunların başında da, hammadde girdileri gelmektedir. Hammadde, büro giderleri, tanıtım giderleri, iskonto, eczacı ve ecza depo kârı, KDV, finans giderleri ve diğer giderleri de koyarsanız, ilacın fiyatı az çok ortaya çıkmış olur.

Aynı etkiyi gösteren veya aynı grup adı altında bahsedilen ilaçların fiyatlarının farklı olması, ya hammadde ithalinden ve dövize bağlı olması nedeniyle döviz kurlarından veya getiriliş tarihinden kaynaklanmaktadır. Hammaddesi geçen sene getirilen bir ilaçla bu sene getirilen ilaç arasında, aynı etki, aynı kalite, aynı isim dahi olsa, fiyat farkı olması doğaldır.

İlaç fiyatlarını, Sağlık Bakanlığı tespit eder; bunu yaparken de, halkın ilaç alım gücünü önplanda tutar. Memnuniyetle ifade edeyim ki, bir taraftan da, yerli ilaç firmaları, ihracat yönünde ekonomiye büyük katkı sağladığı gibi, dışarıdan ithal edilmeyecek kadar da ilaç üretmektedirler. İlaç piyasasında, özellikle şu cümle çok önemlidir: “Bulunmayan ilaç, en pahalı ilaçtır.” Bir ilacın piyasada bulunmaması kadar zora düştüğümüz haller yoktur. Dolayısıyla, bir ilaç, hem piyasada bol bulunacak hem kaliteli olacak hem etkili olacak hem emniyetli olacak hem de ucuz olacak. Bunları bir arada tutabilmek için de, birçok çalışmalar yapılmaktadır.

Bu soruya cevap vermek için, Bakanlıkta, ilaç işveren sendikaları, ilaç dernekleri, Maliye Bakanlığı, Emekli Sandığı, SSK ve diğer ilgili kuruluşlarla bir toplantıdan çıkarak geldim. Gayemiz, ilaç fiyatlarının tespitini Sağlık Bakanlığının tekelinden çıkarıp, serbest rekabet ekonomisi içerisinde oluşmasını sağlamaktır; bu çalışmalar devam etmektedir.

1984’te çıkarılan bir kararname gereği, ilaçların serbest piyasa ekonomisi içerisinde kendi kendine fiyatlandırılması öngörülmektedir. 1984 yılında bu kararname çıkarılmasına rağmen, bugüne kadar tatbik edilmemiştir. Ancak, şu saate kadar gerek ilaç işveren sendikaları üyelerinin, gerekse dernek üyelerinden bana gelen izlenim, ilaç fiyatlarının, Sağlık Bakanlığı kontrolünde, serbest piyasa ekonomisi içerisinde fiyatlandırılması veya fiyat teşekkülünün sağlanması noktasındadır. Biz, buna birdenbire girmek ve piyasayı altüst etmek, bazı ilaçların piyasadan çekilerek karaborsaya düşmesini önlemek için, önce, reçeteye girmeyen ve Maliye Bakanlığınca her sene sirküler halinde ilan edilen ilaçların, serbest ekonomi içerisinde fiyatlandırılmasını sağlayacağız; yani bir geçiş dönemi, bir yumuşak geçiş sağlayacağız. Bunlardaki fiyat oluşumunu izleyeceğiz; bu fiyat oluşumu halkın lehine olursa ve bunu, halkı ilaç alımında zora sokmadan temin edebilirsek, diğer ilaçları da buna sokmaya çalışacağız.

Çalışmalar ve kontrollar Bakanlığın her zaman gündemindedir, bundan müsterih olun. Bu konuyu açıklamak fırsatı verdiğiniz için teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum. (ANAP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Bakan.

Sayın Bakan, bir dakika.

Buyurun efendim.

ABDULKADİR ÖNCEL (Şanlıurfa) – Sayın Bakanımıza, insan sağlığına verdiği önemden dolayı teşekkür ediyorum. Çalışmalarında başarılar diliyorum. Aslında, sorulan soru çok önemliydi; ancak, Sayın Bakandan, ilaç firmalarını korur mahiyette değil de, şu haksızlığı, soygun derecesine varan kârları önlemeleri için bir çalışma yapmalarını bekliyorduk. Konuşmalarında, üzülerek ifade edeyim ki, sanki ilaç firmaları haklı; işte, “pahalı ithal ediyorlar, onun için pahalı...” Oysa, biz biliyoruz, bütün kamuoyu biliyor ki, aynı formülü içeren ilaçları, bir (A) firması 3, (B) firması 5, (C) firması 10 katına satabiliyor. Bu bir soygundur, bunun önlenmesi gerekir. Bu konuda hassasiyet bekliyorum.

Sayın Bakanımızın, Şanlıurfa’nın sağlık sorunlarına verdiği önemden dolayı, bundan önce verdiği cevaba teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum.

BAŞKAN – Buyurun Sayın B

SAĞLIK BAKANI HALİL İBRAHİM ÖZSOY (Afyon) – Herhalde izahım yanlış anlaşıldı. Biz, hiçbir zaman ilaç firmalarını tutar bir tavır içerisinde olmadık. Halkın, özellikle, ilaç alım gücünü, her zaman önümüzde bulduk.

Şunu da ifade edeyim: Bugün, ilacın esas alıcısı devlettir; yüzde 75’ini devlet almaktadır, yüzde 25’ini halk almaktadır. Bizim, ilaca getireceğimiz her zam, devlete bir yük getirecektir. Dolayısıyla, bu konuda hassas davrandığımızı ve özellikle, halkın ilaç alma gücünü, her zaman göz önünde tuttuğumuzu ifade etmek istiyorum.

Saygılar sunuyorum.

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Bakan.

Soru cevaplandırılmıştır.

Sayın milletvekilleri, sorular için ayırdığımız süre dolmuştur.

Şimdi, gündemin “Seçim” kısmına geçiyoruz.

VI. – SEÇİMLER

A) KOMİSYONLARDA AÇIK BULUNAN ÜYELİKLERE SEÇİM

1. – Anayasa Komisyonunda açık bulunan üyeliğe seçim

BAŞKAN – Anayasa Komisyonunda boş bulunan ve Doğru Yol Partisi Grubuna düşen 1 üyelik için, Kahramanmaraş Milletvekili Sayın Mehmet Sağlam aday gösterilmiştir; oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

B) SAYIŞTAY ÜYELİKLERİNE SEÇİM

1. – Sayıştayda açık bulunan üyeliğe seçim

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, şimdi, bu kısımda yer alan, Sayıştayda boş bulunan 15 üyelikten, Genel Kurulun 29.4.1998 tarihli 83 üncü ve 5.5. 1998 tarihli 85 inci Birleşimlerinde yapılan seçimlerden geriye kalan 1 üyelik için yapılacak seçime başlıyoruz.

Bu seçim, İçtüzüğün 150 nci maddesine göre yapılacaktır.

Sayıştay Başkanı ve üyeleri önseçim geçici komisyonunca, Sayıştay üyelikleri için, boş üyelik sayısının iki katı olan kontenjan grupları dahilinde belirlenen adaylardan, Genel Kurulun 29.4.1998 tarihli 83 üncü ve 5.5. 1998 tarihli 85 inci Birleşimlerinde seçilenler dışında kalanları havi oy pusuluları Başkanlıkça bastırılmıştır.

Toplantı ve karar yetersayısı mevcut olmak şartıyla, Maliye Bakanlığı meslek mensupları kontenjan grubu listesinde, en çok oyu alan 1 aday Sayıştay üyeliğine seçilmiş olacaktır.

Oylamanın ne şekilde yapılacağını arz ediyorum:

Görevli arkadaşlar mühürlü oy pusuluları ile zarfları her sayın milletvekiline birer tane olmak üzere dağıtacaklar; oy pusulası ve zarfı alan sayın üye, listede, sadece bir adayı karşısındaki kareye çarpı işaretiyle işaretleyecek ve oy pusulasını zarfa koyarak, adının okunmasını bekleyecektir. Adı okunan milletvekili, Başkanlık Divanı Kürsüsünün sol tarafından gelerek, burada bulunan Kâtip Üyedeki yoklama cetvelinde adını işaretyleyecek, daha sonra, oy pusulasını havi zarfı, Başkanlık Divanı kürsüsünün üzerine konulmuş olan oy kutusuna atacaktır.

Aynı zarftan birden çok oy pusulasının çıkması halinde, bu oy pusulalarının tamamı; hiç işaretlenmemiş oy pusulaları ile birden fazla adayın işaretlendiği oy pusulaları da geçersiz sayılacaktır. Bu hususlar, oy pusulalarının dipnotlarında da açıkça belirtilmiştir.

Sayıştay üyelikleri seçimine ait oy pusulaları ile zarflar sayın milletvekillerine dağıtılsın. Her sayın üyeye 1 zarf ve 1 oy pusulası verilecektir.

Dün, bazı arkadaşlarımızın, oy pusulalarını burada işaretlediklerini gördük, yerlerinde işaretlerlerse daha sağlıklı olur.

Şimdi, adçekme suretiyle 5 kişilik tasnif komisyonunu seçeceğiz.

İstanbul Milletvekili Sayın İsmail Kahraman?.. Burada.

Balıkesir Milletvekili Sayın İlyas Yılmazyıldız?.. Yok.

Tunceli Milletvekili Sayın Kamer Genç?.. Divanda görevli olduğum için, geçiyorum.

Isparta Milletvekili Sayın Erkan Mumcu?.. Yok.

Malatya Milletvekili Sayın Ayhan Fırat?.. Burada.

Sıvas Milletvekili Sayın Abdüllatif Şener?.. Yok.

Trabzon Milletvekili Sayın Eyüp Aşık?.. Yok.

Bolu Milletvekili Sayın Feti Görür?.. Yok.

İstanbul Milletvekili Sayın Şadan Tuzcu?.. Yok.

İzmir Milletvekili Sayın Hakan Tartan?.. Yok.

Antalya Milletvekili Sayın Sami Küçükbaşkan?.. Yok.

Nevşehir Milletvekili Sayın Mehmet Elkatmış?.. Yok.

Van Milletvekili Sayın Fethullah Erbaş?.. Yok.

Trabzon Milletvekili Sayın İsmail İlhan Sungur?.. Yok.

Gaziantep Milletvekili Sayın Kahraman Emmioğlu?.. Yok.

İstanbul Milletvekili Sayın Mehmet Moğultay?.. Yok.

Kars Milletvekili Sayın Selahattin Beyribey?.. Yok.

İçel Milletvekili Sayın Fevzi Arıcı?.. Yok.

Antalya Milletvekili Sayın Metin Şahin?.. Yok.

Ordu Milletvekili Sayın Refaiddin Şahin?.. Burada.

Kayseri Milletvekili Sayın İbrahim Yılmaz?.. Yok.

Afyon Milletvekili Sayın Nuri Yabuz?.. Burada.

Ankara Milletvekili Sayın İrfan Köksalan?.. Yok.

Konya Milletvekili Abdullah Turan Bilge?.. Yok.

Konya Milletvekili Sayın Ali Günaydın?.. Burada.

ALİ GÜNAYDIN (Konya) – Sayın Başkan, yalnız, Başkanlık Divanı üyeleri, kuraya girmez.

BAŞKAN – Girer, girer... Ben de ismimi çektim, kürsüde olduğum için yazamadım.

DEVLET BAKANI REFAİDDİN ŞAHİN (Ordu) – Sayın Başkan, o zaman, bakanlar hiç girmez...

ALİ GÜNAYDIN (Konya) – İşim var efendim.

BAŞKAN – Peki.

Arkadaşımızın mazereti varmış, bir ad dahatespit edelim.

Malatya Milletvekili Sayın Metin Emiroğlu?.. Yok.

Kocaeli Milletvekili Sayın Halil Çalık?.. Yok.

Antalya Milletvekili Sayın Yusuf Öztop?.. Burada.

Tasnif Heyetine, Sayın İsmail Kahraman, Sayın Ayhan Fırat, Sayın Refaiddin Şahin, Sayın Nuri Yabuz ve Sayın Yusuf Öztop seçilmişlerdir.

Sayın milletvekilleri, oylamanın uzama ihtimali var; bu oylama sonuçlanıncaya kadar çalışma süresinin uzatılmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Divan Üyesi arkadaşımızın oturarak okuması hususunu oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Oylamaya başlıyoruz.

(Oyların toplanmasına başlandı)

Arif Sezer...

İ. Ertan Yülek...

BAŞKAN – Devlet Bakanı Mehmet Salih Yıldırım, aynı zamanda, Adalet Bakanı Mahmut Oltan Sungurlu adına, vekâleten oy kullanacaktır.

(Oyların toplanmasına devam edildi)

BAŞKAN – Oyunu kullanmayan sayın üye var mı? Yok.

Oy verme işlemi tamamlanmıştır.

Tasnif Heyeti Üyeleri; Sayın İsmail Kahraman, Sayın Ayhan Fırat, Sayın Refaiddin Şahin, Sayın Nuri Yabuz, Sayın Yusuf Öztop arkadaşlarımız, lütfen yerlerini alsınlar.

Oy kutularını Tasnif Heyetine teslim edelim...

(Oyların ayırımı yapıldı)

BAŞKAN – Tasnif Komisyonu tutanağı gelmiştir; okutuyorum.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Sayıştayda boş bulunan 15 üyelikten geriye kalan 1 üyelik için yapılan seçime 344 üye katılmış, geçerli oyların dağılımı aşağıda gösterilmiştir.

Saygılarla arz olunur.

Tasnif Komisyonu

Üye Üye Üye

İsmail Kahraman Ayhan Fırat Refaiddin Şahin

İstanbul Malatya Ordu

Üye Üye

Nuri Yabuz Yusuf Öztop

Afyon Antalya

Mesut Tortop 122

Ali Serdar 104

Mehmet Koçyiğit 80

Muzaffer A. Teksin 37

A. Rusuhi Ecevitoğlu 1

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, bu duruma göre, seçime katılan hiçbir üye Anayasanın 96 ncı ve İçtüzüğün 140 ıncı maddesinde belirtilen oyu alamamıştır; ancak, biraz önce de belirttim, bence, böyle, bir tek yere seçim yapılıp da birden fazla aday olduğu zaman Anayasada belirtilen sayı aranırsa, bu Mecliste böyle bir seçimden sonuç alınması mümkün değil; tek yere birden fazla adayın olması... Bana göre, İçtüzüğün mantığı da o değil. Karar yetersayısını almak koşuluyla, en fazla oy alanlardan birisini seçilmiş kabul etmek veyahut da son tura iki kişiyi bırakmak. Yani, toplantı yetersayısı tek alternatif olduğu yerde, ya ret ya kabul veyahut ya bir tek kişi de olması lazım; ama, maalesef, bundan önceki uygulamalar böyle yapıldığı için, ben de böyle uyguluyorum.

NİZAMETTİN SEVGİLİ (Siirt) – Meclis gündemi hep işgal ediliyor Sayın Başkan.

BAŞKAN – Doğru; evet. Ne yapalım, artık, bu son olur herhalde. Olmazsa, bu konuda bir usul tartışması açıp, o konuya da bir açıklık getirebiliriz; ama, bugünkü oylamada bir karar yetersayısı da yok.

DEVLET BAKANI MEHMET CAVİT KAVAK (İstanbul) – Salıya bırakın o zaman.

BAŞKAN – Yok artık; yani, devam ediyor; Divan üyesi arkadaşlarımızın...

DEVLET BAKANI MEHMET CAVİT KAVAK (İstanbul) – RTÜK Kanunu çok önemli bizim için.

BAŞKAN – Efendim, sizin RTÜK Kanununu çıkaracağız, merak etmeyin; önce, bu seçimi yapalım, sonra RTÜK kanununu çıkaralım... Tamam mı efendim?

DEVLET BAKANI MEHMET CAVİT KAVAK (İstanbul) – Peki, teşekkür ederim.

BAŞKAN – Bu itibarla, seçimi yeniden yapmak ve kanun tasarı ve tekliflerini sırasıyla görüşmek için, 7 Mayıs 1998 Perşembe günü saat 15.00’te toplanmak üzere, birleşimi kapatıyorum.

 

 

Kapanma Saati: 19.04

V. – SORULAR VE CEVAPLAR (Devam)

B) YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI

1. – Sinop Milletvekili Kadir Bozkurt’un, Sinop İline ayrılan Orköy kredilerine ilişkin sorusu ve Orman Bakanı Ersin Taranoğlu’nun yazılı cevabı (7/4787)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun Orman Bakanı Sayın Ersin Taranoğlu tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Kadir Bozkurt

Sinop

Bakanlığınıza bağlı Orköy Genel Müdürlüğünüzce Orköy kredisi olarak Sinop’a 4 milyar kullandırılması öngörülmüştür. Ancak bununla birlikte;

Sakarya - 232 milyar

Yozgat - 54 milyar

Çankırı - 51 milyar

pay almaktadır.

Özetle yukarıda verilen kredi rakamlarından anlaşılacağı üzere Sinop İli orman köylüsü olarak yukarıda anılan illerden daha mı zengindir?

Yine Sinop İli gayrisafi yurtiçi hasıladan yeterli payı almakta mıdır ki, tüm sektörler itibariyle tabiî ORKÖY kredisi olarakta asgarî seviyede yararlandırılmaktadır?

T.C. Orman Bakanlığı Araştırma Plânlama ve Koordinasyon Kurulu Başkanlığı Koordinasyon ve Mevzuat Dairesi Başkanlığı 6.5.1998 Sayı : KM.1.SOR./350-1282

Konu : SN. Kadir Bozkurt’un yazılı soru önergesi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

(Kanunlar ve Kararlar Dairesi Başkanlığı)

İlgi : TBMM’nin 20.4.1998 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/4787-12135/29715 sayılı yazısı.

İlgi yazı ekinde alınan Sinop Milletvekili Sayın Kadir Bozkurt’un “Sinop İline ayrılan ORKÖY kredilerine ilişkin yazılı soru önergesi” Bakanlığımızca incelenmiş olup, cevabî yazımız ilişikte gönderilmektedir.

Arz ederim.

Ersin Taranoğlu Orman Bakanı

Sinop Milletvekili Sayın Kadir Bozkurt’un 7/4787 Esas No.lu Yazılı Soru Önergesi Hakkında

Orman Bakanlığının Cevabı

Orman köylülerine verilecek kredilerde;

Orman Köylüleri Kalkınma Fonu Yönetmeliğinin 51/b maddesi gereğince ağaçlandırma, erozyon kontrolü ve gençleştirme gibi ormancılık çalışmalarının en yoğun ve orman-halk ilişkilerinin en bozuk olduğu yerlere öncelik verilmektedir.

Bu esasa dayanarak Bakanlığımız ana hizmet birimleri ile bağlı kuruluşlarının yürütmekte olduğu ormancılık hizmetleri koordineli bir şekilde götürülmekte, zaman zaman Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı ve Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü ile birlikte gerçekleştirilmekte olan iç ve dış kaynaklı projelerde de koordinasyona gidilerek belirli havza ve alanlara hizmet yoğunlaştırılması yapılabilmektedir.

Soru önergesinde bahsi geçen Çankırı, Sakarya, Sinop ve Yozgat İllerinde 1992-1997 dönemini kapsayan 6 yıl içinde uygulanan ferdi kredi sayıları ünite adedi olarak aşağıya çıkarılmıştır.

1992 Yılı 1993 Yılı 1994 Yılı 1995 Yılı 1996 Yılı 1997 Yılı Toplam

İli (Üni. Ad) (Üni. Ad) (Üni. Ad) (Üni. Ad) (Üni. Ad) (Üni. Ad) (Üni. Ad)

Çankırı 220 147 51 48 11 15 492

Sakarya 68 208 88 65 33 25 487

Sinop 158 174 30 76 142 30 610

Yozgat 47 151 15 26 24 – 263

 

Sinop İlinde geçmiş yıllarda dış kaynaklı “Sosyal Ormancılık Metodlarının Araştırılması Projesi” uygulanmış olup tablodan da görülebileceği gibi 1992-96 yıllarında bu ilde krediler yoğunlaştırılmıştır.

Sakarya İli Taraklı İlçesinin 11 köyünü kapsayan “Karagöl-Kayaboğazı Havzası Entegre Ormancılık Projesi” uygulamaya konulmuş olup bu proje kapsamında uygulanacak olan ağaçlandırma, erezyon kontrolü, mera ıslahı, meşçere bakımı, ilk aralama bakımı, gençleştirme, enerji ormanı tesisi gibi ormancılık çalışmalarının başarıya ulaşabilmesi için sosyal baskıyı hafifletmek amacı ile 1998 yılında ORKÖY ferdi kredileri ile bu köyleri desteklemek ihtiyacı doğmuştur.

Yozgat İlinde Bakanlığımız ile Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ve Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünce müştereken yürütülmekte olan “Yozgat Kırsal Kalkınma Projesi” kapsamında bu ildeki projeye dahil orman köylüleri ferdi kredi ile desteklenmiştir.

Bakanlığımızca orman köylüleri için alternatif gelir kaynakları araştırılmakta olup; bu meyanda yeni uygulamaya konulmakta olan “Kürk Hayvancılığı Projesi” için Çankırı İli Ankara’ya yakınlığı nedeni ile pilot bölge olarak seçilmiş olup bu ilin birkaç köyünde ferdi kredi olarak ayrılan bu projeler uygulanacaktır.

1998 Yılı Bütçe Kanunu ile Orman Köylüleri Kalkınma Fonu bütçesine tahsis edilen kaynaklardan orman köylülerine ferdi kredi olarak verilmek üzere 660 milyar TL ödenek ayrılabilmiş olup, ülkemizdeki 19 062 orman köyünü dikkate aldığımızda her köye ortalama 35 milyon TL düşmektedir. Kaynakların yetersizliği dikkate alındığında hizmetleri çok geniş alana yaymak suretiyle tamamen faydasız bir duruma getirmektense bu hizmetleri yıllar itibariyle belirli havzalarda toplamak suretiyle etkin ve verimli hale getirmek en akılcı yol olarak görülmektedir.

Yukarıda açıklanan hususlar dikkate alındığında kredi ve hizmetlerin dağıtımında objektif kriterler esas alınmakta olup, orman köylülerine tahsis edilen kaynakların artırılmasına yönelik çabalarımız sonuçlandıkça Sinop İli orman köylülerine de daha fazla ferdi kredi verilebilecektir.

 

birleşim 86’nın sonu