Yazılı ve Sözlü Sorular Araştırma Komisyonları Soruşturma Komisyonları
                                                                      Son Tutanak Tutanak Sorgu Tutanak Metinleri Gizli Oturum Tutanakları
                                                                                                                                            Uluslararası Komisyonlar Dostluk Grupları
                                                                                      Genel Sekreterlik Mevzuat Telefon Rehberi Etik Komisyon Duyurular

DÖNEM : 20 CİLT : 44 YASAMA YILI : 3

 

 

T. B. M. M.

TUTANAK DERGİSİ

 

50 nci Birleşim

4 . 2 . 1998 Çarşamba

 

 

 

İ Ç İ N D E K İ L E R

 

  I. – GEÇEN TUTANAK ÖZETİ

II. – GELEN KÂĞITLAR

III. – YOKLAMA

IV. – BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) GÜNDEMDIŞI KONUŞMALAR

1. – Başbakan A. Mesut Yılmaz’ın,Irak ile Birleşmiş Milletler Özel Komisyonu arasında, kitle imha silahlarının üretimi, kullanılması ve denetlenmesi konusunda ortaya çıkan anlaşmazlığa ilişkin açıklaması ve DSP Sinop Milletvekili Metin Bostancıoğlu, RP Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç, DTP Van Milletvekili Mahmut Yılbaş, CHP İstanbul Milletvekili Ali Topuz, DYP İstanbul Milletvekili Hayri Kozakçıoğlu ve ANAP Bitlis Milletvekili Kâmran İnan’ın grupları adına BBP Adana Milletvekili Orhan Kavuncu’nun da partisi adına konuşmaları

2. – Diyarbakır Milletvekili Ömer Vehbi Hatipoğlu’nun Susurluk raporuna ilişkin gündemdışı konuşması

B) TEZKERELER VE ÖNERGELER

1. – Almanya’ya gidecek olan Kültür Bakanı M. İstemihan Talay’a, dönüşüne kadar, Millî Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay’ın vekillik etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1276)

2. – Almanya’ya gidecek olan Dışişleri Bakanı İsmail Cem’e, dönüşüne kadar, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Nami Çağan’ın vekillik etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1277)

3. – Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetine gidecek olan Devlet Bakanı Şükrü Sina Gürel’e, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Hasan Gemici’nin vekillik etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1278)

4. – Bosna-Hersek ve Fransa’ya gidecek olan Millî Savunma Bakanı ve Başbakan Yardımcısı İsmet Sezgin’e, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Mehmet Batallı’nın vekillik etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1279)

5. – İsviçre ve Fransa’ya gidecek olan Devlet Bakanı Güneş Taner’e, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Cavit Kavak’ın vekillik etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1280)

6. – Almanya’ya gidecek olan Çevre Bakanı İmren Aykut’a dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Rüştü Kâzım Yücelen’in vekillik etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1281)

7. – Almanya’ya gidecek olan Devlet Bakanı Refaiddin Şahin’e, dönüşüne kadar, Ulaştırma Bakanı Necdet Menzir’in vekillik etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1283)

8. – İtalya ve İsviçre’ye gidecek olan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Nami Çağan’a, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Hasan Hüsamettin Özkan’ın vekillik etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1283)

9. – İsviçre’ye gidecek olan Dışişleri Bakanı İsmail Cem’e, dönüşüne kadar, Kültür Bakanı M. İstemihan Talay’ın vekillik etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1284)

10. – Belçika’ya gidecek olan Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Mustafa Cumhur Ersümer’e, dönüşüne kadar, Turizm Bakanı İbrahim Gürdal’ın vekillik etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1285)

11. – Arnavutluk Halk Cumhuriyeti Başkanı ile beraberindeki bir parlamento heyetinin Türkiye’ye davetine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/1286)

12. – Tacikistan Parlamento Başkanı ile beraberindeki bir parlamento heyetinin Türkiye’ye davetine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/1287)

13. – Diyarbakır Milletvekili Sebgetullah Seydaoğlu hakkındaki soruşturma dosyasının geri verilmesine ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/1288)

14. – Bursa Milletvekili Yüksel Aksu ve 43 arkadaşının Millî Akreditasyon Konseyi Kuruluş Kanunu teklifinin (2/335) geri verilmesine ilişkin önergesi (4/298)

C) GENSORU, GENEL GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI VE MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGELERİ

1. – Aydın Milletvekili Ali Rız Gönül ve 24 arkadaşının TEAŞ santralleri ve TEDAŞ dağıtım tesisleri ihaleleri ile ilgili olarak ileri sürülen yolsuzluk ve usulsüzlük iddialarının araştırmak amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/238)

2. – Erzurum Milletvekili Zeki Ertugay ve 24 arkadaşının Türkiye’den yasadışı yollarla İtalya’ya kaçış olaylarının araştırılması amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/239)

3. – Tokat Milletvekili Bekir Sobacı ve 21 arkadaşının Karadeniz Bölgesinde meydana gelen terör olayları konusunda Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/240)

V. – KANUN TASARI VE TEKLİFLERİYLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER

1. – Artvin Milletvekili Süleyman Hatinoğlu’nun Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon Raporu (3/173) (S. Sayısı : 435)

2. – Amasya Milletvekili Haydar Oymak’ın Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon Raporu (3/163) (S. Sayısı : 436)

3. – Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Halil Çelik’in Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon Raporu (3/168) (S. Sayısı : 437)

4. – Afyon Milletvekili İsmet Attila’nın Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon Raporu (3/167) (S. Sayısı : 438)

5. – Antalya Milletvekili Deniz Baykal’ın Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon Raporu (3/183) (S. Sayısı : 439) (Dağıtma tarihi : 20.1.1998)

6. – Tekirdağ Milletvekili Hasan Peker’in Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon Raporu (3/857) (S. Sayısı : 440)

7. – İçel Milletvekili D. Fikri Sağlar’ın Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon Raporu (3/836) (S. Sayısı : 441)

8. – Kayseri Milletvekili Abdullah Gül’ün Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon Raporu (3/1111) (S. Sayısı : 442)

9. – Erzincan Milletvekili Mustafa Yıldız’ın Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon Raporu (3/1192) (S. Sayısı : 443)

10. – Aydın Milletvekili Ali Rıza Gönül’ün; Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon Raporu (3/212) (S. Sayısı : 444)

11. – İzmir Milletvekili Rifat Serdaroğlu’nun Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon Raporu (3/172) (S. Sayısı : 445)

12. – Giresun Milletvekili Rasim Zaimoğlu’nun Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon Raporu (3/311) (S. Sayısı : 446)

13. – Sıvas Milletvekili Muhsin Yazıcıoğlu’nun Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon Raporu (3/213) (S. Sayısı : 447)

14. – Samsun Milletvekili Murat Karayalçın’ın Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon Raporu (3/890) (S. Sayısı : 448)

15. – Denizli Milletvekili Hasan Korkmazcan’ın Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon Raporu (3/182) (S. Sayısı : 449)

VI. – SEÇİMLER

A) KOMİSYONLARA ÜYE SEÇİMİ

1. – (10/230, 231, 232, 233) esas numaralı Meclis Araştırma Komisyonuna üye seçimi

VII. – SORULAR VE CEVAPLAR

A) SÖZLÜ SORULAR VE CEVAPLARI

1. – Antalya Milletvekili Arif Ahmet Denizolgun’un, Yunanistan’da Türk düşmanlığı propagandası yapıldığı iddialarına ilişkin Dışişleri Bakanından sözlü soru önergesi ve yazılı soruya çevrilmesi nedeniyle konuşması (6/620)

2. – Antalya Milletvekili Arif Ahmet Denizolgun’un, Alanya Kalesinin ziyaret saatlerine ilişkin sorusu ve Kültür Bakanı M. İstemihan Talay’ın cevabı (6/621)

3. – Antalya Milletvekili Arif Ahmet Denizolgun’un, Alanya’daki Kızıl Kulenin turistlerin ziyaretine sürekli açık tutulup tutulmayacağına ilişkin sorusu ve Kültür Bakanı M. İstemihan Talay’ın cevabı (6/622)

4. – Antalya Milletvekili Arif Ahmet Denizolgun’un, Alanya Alara Kalesine ilişkin sorusu ve Kültür Bakanı M. İstemihan Talay’ın cevabı (6/623)

5. – Antalya Milletvekili Arif Ahmet Denizolgun’un, Alanya’da bulunan bazı tarihi ve turistik yerlere ilişkin sorusu ve Kültür Bakanı M. İstemihan Talay’ın cevabı (6/628)

6. – Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, Erzincan Sağlık Meslek Lisesi binası ile öğretmen lojmanları ihalelerine ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Halil İbrahim Özsoy’un cevabı (6/631)

7. – Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, Erzincan’daki bazı bina ve tarihi yerlerin restorasyon çalışmalarına ilişkin sorusu ve Kültür Bakanı M.İstemihan Talay’ın cevabı (6/632)

8. – Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde verilen yatırım kredilerine ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Mehmet Salih Yıldırım’ın cevabı (6/633)

9. – Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, Erzincan Mercan I ve Gırlevik II nci Hidroelektrik Santrali projelerine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sorusu ve Orman Bakanı Ersin Taranoğlu’nun cevabı (6/634)

10. – Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, Erzincan Otlukbeli Ziraat Bankası Şubesinin ne zaman açılacağına ilişkin Devlet Bakanından sorusu ve Orman Bakanı Ersin Taranoğlu’nun cevabı (6/635)

11. – Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, Erzincan Turnaçayı Barajı ihalesinin ne zaman yapılacağına ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sorusu ve Orman Bakanı Ersin Taranoğlu’nun cevabı(6/636)

12. – Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, Erzincan’daki bazı ilköğretim okulu ve lojman inşaatlarına ilişkin sorusu ve Bayındırlık ve İskân Bakanı Yaşar Topçu’nun cevabı (6/637)

13. – Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın yükseköğrenim öğrencilerine verilen burslara ve Erzincan Huzurevi inşaatına ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Hasan Gemici’nin cevabı(6/638)

B) YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI

1. – İçel Milletvekili D.Fikri Sağlar’ın, Kuşadası ve çevresinde işlenen bazı cinayetlere ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı Yücel Seçkiner’in yazılı cevabı (7/3234)

2. – İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı’nın İGDAŞ’a ait broşürlerin dağıtımına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’nun yazılı cevabı (7/4011)

3. – Hatay Milletvekili Mehmet Sılay’ın, trafik kazasında ölen bir hâkime ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’nun yazılı cevabı (7/4023)

4. – Ağrı Milletvekili Sıddık Altay’ın, dokunulmazlıklarının kaldırılması istenilen milletvekillerine ilişkin sorusu ve Adalet Bakanı M. Oltan Sungurlu’nun yazılı cevabı (7/4024)

5. – Afyon Milletvekili Osman Hazer’in;

– Afyon’a bağlı yerleşim birimlerinin imam ve müezzin ihtiyacına,

– Bilecik’teki tarihi cami ve medreselere yardım yapılıp yapılmayacağına,

İlişkin soruları ve Devlet Bakanı H. Hüsamettin Özkan’ın yazılı cevabı (7/4031, 4045)

6. – Bilecik Milletvekili Bahattin Şeker’in, Bilecik-Bozüyük İlçesinin adliye binası ihtiyacına ilişkin sorusu ve Adalet Bakanı M. Oltan Sungurlu’nun yazılı cevabı (7/4052)

7. – Bilecik Milletvekili Bahattin Şeker’in, Bilecik’in, SSK Hastanesi ve SSK Dispanseri ihtiyacına ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Nami Çağan’ın yazılı cevabı (7/4065)

8. – Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay’ın personele ilişkin sorusu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Hikmet Çetin’in yazılı cevabı (7/4077)

9. – Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay’ın, bazı derneklere ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’nun yazılı cevabı (7/4095)

10. – Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın, Bursa doğalgaz dağıtım şebekesi projesine ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Mustafa Cumhur Ersümer’in yazılı cevabı (7/4106)

11. – Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın, Bursa doğalgaz ve kombine çevrim santrali projesine ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Mustafa Cumhur Ersümer’in yazılı cevabı (7/4107)

12. – Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın, BursaÇelik Palas Yeni Otel, toplantı salonu ve havuz projesine ilişkin sorusu ve Turizm Bakanı İbrahim Gürdal’ın yazılı cevabı (7/4109)

13. – Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın, Bursa Nilüfer Eğitim Merkezi inşaatına ilişkin sorusu ve DevletBakanı H. Hüsamettin Özkan’ın yazılı cevabı(7/4110)

14. – Aydın Milletvekili Cengiz Altınkaya’nın, Didim Belediyesince yapılan kanalizasyon ihalesine ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’nun yazılı cevabı (7/4114)

15. – Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın, Bursa Büyükşehir Belediyesinin bazı projelerine ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’nun yazılı cevabı (7/4118)

16. – Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın, Bursa BUSKİ Genel Müdürlüğünün bazı projelerine ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’nun yazılı cevabı (7/4119)

17. – Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın, Bursa,Karacabey Sanatkârlar Küçük Sanayi Sitesi Projesine ilişkin sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Yalım Erez’in yazılı cevabı (7/4122)

18. – Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın, Bursa köy içmesuyu yapımı projesinin kapsamına ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Mustafa Yılmaz’ın yazılı cevabı (7/4139)

19. – İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın;

- Kiraya verilen işyerlerine,

- Özel firmalara kiraya verilen alana,

-Kiraya verilen dükkânlara,

- İhalesiz olarak kiraya verildiği iddia edilen işyerlerine,

- Usulsüz olarak kiraya verildiği iddia edilen mahallere,

- Trabzon limanında kiraya verilen bir alana

İlişkin soruları ve Devlet Bakanı Burhan Kara’nın yazılı cevabı (7/4152, 4153, 4154, 4155, 4156, 4157)

20. – İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Tavşanlı’da özel bir kömür işletmesine ait posaların kayması nedeniyle demiryollarının uğradığı zarara ilişkin sorusu ve Ulaştırma Bakanı Necdet Menzir’in yazılı cevabı (7/4161)

21. – İzmir Milletvekili Veli Aksoy’un, Ege Üniversitesinde bir öğrenciye ajanlık teklif edildiği iddiasına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’nun yazılı cevabı (7/4164)

22. – Şanlıurfa Milletvekili Abdülkadir Öncel’in, bakanlıkça bastırılan takvimlere ilişkin sorusu ve Kültür Bakanı Mustafa İstemihan Talay’ın yazılı cevabı (7/4172)

23. – Çanakkale Milletvekili Ahmet Küçük’ün, öğretmenlere verilmesi planlanan ek zamma ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay’ın yazılı cevabı (7/4177)

24. – Konya Milletvekili Veysel Candan’ın, sekiz yıllık kesintisiz eğitimi protesto yürüyüşünde yaşanan olaylara ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’nun yazılı cevabı (7/4186)

25. – Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay’ın, Televole Programının aile ve çocuklar üzerindeki etkileri konusunda bir araştırma yapılıp yapılmadığına ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Işılay Saygın’ın yazılı cevabı (7/4190)

26. – Ağrı Milletvekili M. Sıddık Altay’ın, TBMM eski Başkanı Mustafa Kalemli’nin dış ülkelere yaptığı resmî ziyaretlere ilişkin sorusu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Hikmet Çetin’in yazılı cevabı (7/4196)

27. – Karaman Milletvekili Zeki Ünal’ın, Karaman’daki ilçe ve belde belediyelerine yapılan yardımlara ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Zekeriya Temizel’in yazılı cevabı (7/4216)

28. – Konya Milletvekili Veysel Candan’ın, bakanlık personelinin fişlendiği yolunda basında çıkan haberlere ilişkin sorusu ve Ulaştırma Bakanı Necdet Menzir’in yazılı cevabı (7/4236)

29. – Konya Milletvekili Veysel Candan’ın;

- Bakanlıkta yapılan görevden alma, atama ve tayinlere,

Niğde Milletvekili Mehmet Salih Katırcıoğlu’nun;

- Niğde’ye bağlı bazı ilçelerin kültürevi projelerine,

Antalya Milletvekili Arif Ahmet Denizolgun’un;

- Alanya yakınlarında bulunan bazı tarihi ve turistik yerlere;

İlişkin soruları ve Kültür Bakanı Mustafa İstemihan Talay’ın yazılı cevabı (7/4237, 4244, 4246)

30. – Niğde Milletvekili Mehmet Salih Katırcıoğlu’nun, Niğde’ye bağlı bazı yerleşim birimlerinin gölet projelerine ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Mustafa Yılmaz’ın yazılı cevabı (7/4245)

31. – Konya Milletvekili Veysel Candan’ın,

- TMO’nun yaptığı hububat alımlarına,

Karaman Milletvekili ZekiÜnal’ın;

- TMO’nun satın aldığı arpadan zarar edeceği iddiasına,

İlişkin soruları ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mustafa R. Taşar’ın yazılı cevabı (7/4247, 4249)

32. – Bilecik Milletvekili Bahattin Şeker’in, Bilecik İlinin çevre sorunlarına ilişkin sorusu ve Çevre Bakanı İmren Aykut’un yazılı cevabı (7/4069)

33. – İzmir Milletvekili Suha Tanık’ın, teşvik belgeli yatırımlardan alınan iskân harcına ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Zekeriya Temizel’in yazılı cevabı (7/4094)

34. – Giresun Milletvekili Ergun Özdemir’in, Şebinkarahisar’ın il yapılıp yapılmayacağına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’nun yazılı cevabı (7/4097)

35. – Balıkesir Milletvekili İlyas Yılmazyıldız’ın, pancar üreticilerinin sorunlarına ilişkin sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Yalım Erez’in yazılı cevabı (7/4103)

36. – Balıkesir Milletvekili İlyas Yılmazyıldız’ın Gönen Organize Deri Sanayi bölgesi inşaatına ve kredi faizlerinin düşürülmesine ilişkin sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Yalım Erez’in yazılı cevabı(7/4104)

37. – Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın, Bursa-Merkez Organize Deri Sanayi Bölgesi Projesine ilişkin sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Yalım Erez’in yazılı cevabı (7/4123)

38. – Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın, Bursa-İnegöl Küçük Sanayi Sitesi projesine ilişkin sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Yalım Erez’in yazılı cevabı (7/4124)

39. – Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın, Bursa-Yenişehir Küçük Sanayi Sitesi Projesine ilişkin sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı YalımErez’in yazılı cevabı (7/4125)

40. – Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın, Bursa-Karacabey Küçük Sanayi Sitesi III üncü Bölüm projesine ilişkin sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Yalım Erez’in yazılı cevabı (7/4129)

41. – Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın, Bursa-Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi projesine ilişkin sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Yalım Erez’in yazılı cevabı (7/4131)

42. – Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın, Bursa-Orhangazi Küçük Sanayi Sitesi 2 nci Bölüm projesine ilişkin sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Yalım Erez’in yazılı cevabı (7/4132)

43. – Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın, Bursa-Mustafa Kemalpaşa Organize Sanayi Bölgesi projesine ilişkin sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Yalım Erez’in yazılı cevabı (7/4135)

44. – Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın, Bursa Karacabey Etüt projesine ilişkin sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Yalım Erez’in yazılı cevabı (7/4136)

45. – Şanlıurfa Milletvekili Abdülkadir Öncel’in, belediyelere yapılan yardımlara ilişkin sorusu ve Çevre Bakanı İmren Aykut’un yazılı cevabı (7/4171)

46. – Karaman Milletvekili Zeki Ünal’ın, sulama ve içmesuyu ile asfalt yapımı için ayrılan ödeneklere ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Mustafa Yılmaz’ın yazılı cevabı (7/4220)

47. – Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın, Bursa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun oluşumuna ilişkin sorusu ve Kültür Bakanı Mustafa İstemihan Talay’ın yazılı cevabı (7/4231)

48. – Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın, Marmara Denizi ve Uluabat Gölünün kirlenmesine karşı alınacak tedbirlere ilişkin sorusu ve Çevre Bakanı İmren Aykut’un yazılı cevabı (7/4242)

 

I. – GEÇEN TUTANAK ÖZETİ

TBMM Genel Kurulu saat 15.00’te açılarak iki oturum yaptı.

Genel Kurulu ziyaret eden İsrail Meclis Başkanı ve beraberindeki heyete, Başkanlıkça “Hoş geldiniz” denildi.

Yapılan yoklamalar sonucunda toplantı yetersayısı sağlanamadığından, 4.2.1998 Çarşamba günü saat 15.00’te toplanmak üzere, birleşime 16.16’da son verildi.

Kamer Genç Başkanvekili

Ali Günaydın Zeki Ergezen Konya Bitlis Kâtip Üye Kâtip Üye

 

 

II. – GELEN KAĞITLAR No. : 73 4.2.1998 ÇARŞAMBA Teklifler

1.- İçel Milletvekili Halil Cin’in; 3095 Sayılı Kanunî Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanunun Bazı Maddelerinin Değiştirilmesine Dair Kanun Teklifi (2/1034) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 28.1.1998)

2.- İçel Milletvekili Halil Cin’in; 5953 Sayılı Kanuna Bir Ek Madde Eklenmesi Hakkında Kanun Teklifi (2/1035) (Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 28.1.1998)

Rapor

1.- Çocuk Haklarına Dair Sözleşmede Yapılan Değişikliğin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/676) (S. Sayısı:533) (Dağıtma Tarihi: 4.2.1998) (GÜNDEME)

Yazılı Soru Önergeleri

1.- Kırıkkale Milletvekili Hacı Filiz’in, seyahatlerinde özel sektöre ait uçakların kullanılıp kullanılmadığına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi.(7/4308) (Başkanlığa geliş tarihi:26.1.1998)

2.- Trabzon Milletvekili Yusuf Bahadır’ın, Susurluk olayları hakkında Başbakanlık Teftiş Kurulu’nca hazırlanan raporda bir milletvekilinin adının geçip geçmediğine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/4309) (Başkanlığa geliş tarihi:26.1.1998)

3.-Karaman Milletvekili Zeki Ünal’ın, şekerpancarı üreticilerinin mağduriyetine ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi.(7/4310) (Başkanlığa geliş tarihi:26.1.1998)

4.- Ağrı Milletvekili M. Sıddık Altay’ın, merkez valilerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi.(7/4311) (Başkanlığa geliş tarihi:26.1.1998)

5.- Erzincan Milletvekili Naci Terzi’nin GÜ Mühendislik-Mimarlık Fakültesi’nde meydana gelen bir olaya ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/4312) (Başkanlığa geliş tarihi:27.1.1998)

6.- Ağrı Milletvekili M. Sıddık Altay’ın, TRT’ye ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/4313) (Başkanlığa geliş tarihi:27.1.1998)

7.- Ankara Milletvekili Ali Dinçer’in, Altındağ Belediyesi’nce bir mahallenin isminin değiştirilmesine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/4314) (Başkanlığa geliş tarihi:27.1.1998)

8.- Balıkesir Milletvekili İ.Önder Kırlı’nın, Eğitime Katkı Payı adı altında toplanan paralara ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/4315) (Başkanlığa geliş tarihi:27.1.1998)

9.- Aydın Milletvekili Ali Rıza Gönül’ün, “Yeşil” kod adlı kişiye ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/4316) (Başkanlığa geliş tarihi:28.1.1998)

10.-İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen’in, TİTAN olayına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/4317) (Başkanlığa geliş tarihi:2.2.1998)

BİRİNCİ OTURUM

Açılma Saati : 15.00

4 Şubat 1998 Çarşamba

BAŞKAN : Başkanvekili Kamer GENÇ

KÂTİP ÜYELER : Ali GÜNAYDIN (Konya), Zeki ERGEZEN (Bitlis)

 

BAŞKAN – Türkiye Büyük Millet Meclisinin 50 nci Birleşimini açıyorum.

III.– Y O K L A M A

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, ad okunmak suretiyle yoklama yapılacaktır. Yoklama sırasında Genel Kurul salonunda olan sayın üyelerin, yüksek sesle, Genel Kurul salonunda olduklarını belirtmelerini rica ediyorum.

(Ağrı Milletvekili Mehmet Sıddık Altay’a kadar yoklama yapıldı)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, toplantı yetersayımız vardır; çalışmalarımıza başlıyoruz.

Gündeme geçmeden önce, Hükümet adına gündemdışı söz isteği vardır.

IV. – BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) GÜNDEMDIŞI KONUŞMALAR

1. – Başbakan A. Mesut Yılmaz’ın,Irak ile Birleşmiş Milletler Özel Komisyonu arasında, kitle imha silahlarının üretimi, kullanılması ve denetlenmesi konusunda ortaya çıkan anlaşmazlığa ilişkin açıklaması ve DSP Sinop Milletvekili Metin Bostancıoğlu, RP Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç, DTP Van Milletvekili Mahmut Yılbaş, CHP İstanbul Milletvekili Ali Topuz, DYP İstanbul Milletvekili Hayri Kozakçıoğlu ve ANAP Bitlis Milletvekili Kâmran İnan’ın grupları adına BBP Adana Milletvekili Orhan Kavuncu’nun da partisi adına konuşmaları

BAŞKAN – Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Başbakanlık Müsteşarlığı tarafından gönderilen bir yazıyla, Sayın Başbakan Mesut Yılmaz’ın, Genel Kurulun 4 Şubat 1998 Çarşamba günkü birleşiminde Körfez kriziyle ilgili olarak bilgi sunacakları bildirilmiştir.

Buyurun Sayın Başbakan. (ANAP ve DSP sıralarından alkışlar)

Süreniz 20 dakika efendim.

BAŞBAKAN A. MESUT YILMAZ (Rize) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Irak’la Birleşmiş Milletler Özel Komisyonu arasındaki sorunlar, bölgemizi yeni bir krizin eşiğine getirmiştir. Türkiye, krizin daha da tırmanarak askerî bir müdahalenin kaçınılmaz hale gelmesinden kaygı duymakta, Irak’la Birleşmiş Milletler arasındaki gerginliğin barışçı yollardan çözümünü arzu etmektedir.

Türkiye ve Irak halkları arasında, kökü tarihten gelen bağlar ve yakın ilişkiler söz konusudur. Irak’la ilişkilerimiz 1980’li yıllarda daha da gelişmiş ve Irak, bu yıllarda, Türkiye’nin en önemli uluslararası ticarî ortakları arasına girmiştir.

1980-1988 yılları arasında Irak-İran Savaşı döneminde, Türkiye, aktif tarafsızlık politikasıyla, hem Irak’a hem de İran’a eş uzaklıkta kalabilmeyi başarmış; bu arada, Irak’la olan dışticaretimiz, Kerkük-Yumurtalık petrol boru hattından elde edilen taşıma gelirleriyle birlikte büyük bir artış göstermiş; müteahhitlerimiz, Irak’ta önemli ihaleler üstlenmişlerdir.

Savaş sırasında, taraflar, ülkemizden, Tahran’da Irak, Bağdat’ta da İran, menfaatlarının korunmasını talep etmişlerdir. Bu husus, diplomasi tarihindeki ender örneklerden birisi olup, ülkemizin, her iki tarafla da aynı anda iyi ilişkiler muhafaza ederek güven telkin ettiğini ve politikamızın başarılı olduğunu ortaya koymuştur. Ancak, Irak’ın Kuveyt’i işgali ve arkasından Körfez Savaşının patlak vermesi, bölgemiz için büyük bir talihsizlik oluşturmuştur. Körfez Savaşından bu yana sekizinci yıla girilmiş olmasına rağmen, Irak Halkı, savaşın acılarını çekmeye devam etmekte, bölge, savaşın yol açtığı istikrarsız ortamdan olumsuz yönde etkilenmektedir.

Türkiye, Körfez Savaşı sonrası gelişmelerden olumsuz etkilenen ülkelerin başında gelmiştir. Ülkemiz, söz konusu savaşın olumsuz sonuçlarının yükünü taşımaya halen de devam etmektedir. Türk ekonomisinin uğradığı kayıpları burada bir kez daha tekrarlamayı gerekli görmüyorum; sektörler itibariyle hesaplanabilir kayıplarımızın 35 milyar doları geçtiğini hatırlatmanın yeterli olacağını sanıyorum.

Körfez Savaşından hemen sonra, kayıplarımızın kısmen giderilmesi amacıyla Türkiye’ye yapılacak yardımlarla ilgili verilen söz ve vaatler tam olarak gerçekleşmemiş, bu nedenle, Türkiye, büyük ekonomik kayıplara uğramıştır. Türkiye’nin Birleşmiş Milletler yaptırımlarına uyması, Irak’la ticaretimizin kesilmesine, Türk firmalarının bu ülkede gerçekleştirmekte olduğu milyonlarca dolar tutarındaki altyapı projelerinin askıya alınmasına, Türkiye üzerinden yapılan transit taşımacılık gelirlerinin kaybına, boru hattından gelir elde edilememesine, Mersin ve İskenderun Limanlarının Irak’a yönelik mal sevkiyatında oynadığı rolün sona ermesine, buna bağlı olarak kara nakliye filomuzun atıl kalmasına ve onbinlerce Iraklı turistin Türkiye’de bıraktığı dövizin kesilmesiyle bütün bu faaliyetlere destek veren sektörlerin durmasına neden olmuştur. Güneydoğu Anadolu Bölgesi, ekonomik kayıplardan büyük çapta etkilenmiştir.

Türkiye, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin petrol karşılığı gıda uygulamasını öngören 986, 1111 ve 1143 sayılı kararlarını desteklemiş ve bunlarla ilgili ileride alınacak kararları da destekleyeceğini açıklamıştır. Ancak, petrol karşılığı gıda formülünün ilk iki dönemi sırasında Irak’a, yaklaşık 150 milyon dolar değerinde ihracat yapılmıştır. Bu rakamın, kayıplarımızı telafi etmekten çok uzak olduğu açıktır. Kayıplarımızın telafisi için girişimlerimize rağmen, maalesef bugüne kadar, bizi tatmin edecek herhangi bir düzenleme yapılmamıştır.

Öte yandan, Körfez Savaşının diğer bir sonucu olan Kuzey Irak’taki otorite boşluğunun Türkiye’nin güvenliği için yarattığı tehlikenin ve Güneydoğu Anadolu Bölgemizde bölücü terörün tırmanmasındaki rolünün de herkes tarafından bilindiğini zannediyorum.

Türkiye, bu otorite boşluğundan yararlanmak isteyen PKK tehdidiyle mücadelesini hâlâ sürdürmektedir. Türkiye, terör örgütünün kendisine karşı caniyane eylemler düzenlemek için Kuzey Irak’ı üs olarak kullanmasına müsaade etmemeye kararlıdır. Türk Silahlı Kuvvetlerince, terör örgütü PKK’ya karşı Kuzey Irak’ta gerektiğinde harekât düzenlenmekte, ancak, bunlar, bilindiği gibi, zaman ve kapsam açısından sınırlı tutulmaktadır. Kuzey Irak’taki gruplar arasında zaman zaman vuku bulan çarpışmalar, barışı tehlikeye düşürmekte, terörist faaliyetlerin yaygınlaşmasına müsait bir ortam yaratmaktadır.

Türkiye-Amerika Birleşik Devletleri-İngiltere Hükümetlerinin işbirliğiyle yürütülen Ankara süreci, Kuzey Irak’ta istikrarın sağlanmasına katkıda bulunmuştur. Bu süreç sayesinde, bölgede ateşkes ve nispî istikrar korunabilmiştir. Türkiye, halen, KDP ve KYB arasındaki sorunların halli için en iyi alternatifin Ankara süreci olduğunu düşünmektedir.

Irak, bölgemizde önemli bir ülkedir ve bölge dengelerinde önemli bir rol oynamaktadır; bu hususun hiçbir zaman dikkatten çıkarılmaması gerektiğini düşünüyoruz. Türkiye, her zaman, Irak’ın birliğini, toprak bütünlüğünü ve bağımsızlığını destekleyen ülkelerin başında gelmiştir. Irak’ın halen içinde bulunduğu durumun geçici olduğuna inanıyoruz ve bu ülkenin, kısa zamanda, uluslararası toplumda hak ettiği yerini almasını istiyoruz.

Burada, şu hususu tekrar vurgulamakta yarar görüyorum: Irak’ın uluslararası topluma dönüşünün tek yolu, bu ülkenin, bütün Birleşmiş Milletler kararlarına tam olarak uymasından geçmektedir. Türkiye, Irak’la, Körfez Savaşından bu yana diyaloğunu sürdürmüştür; bu diyaloğun, iki ülke ilişkilerine olduğu kadar, bölge istikrarına da katkısı bulunduğunu ve iki ülke arasındaki görüşmelerin ve diyaloğumuzun devam ettirilmesinin gerekli olduğunu düşünüyoruz; Irak’la sürdürdüğümüz her düzeydeki temaslarımızda, Irak’a, Birleşmiş Milletler kararlarından doğan yükümlülüklerini yerine getirmelerinin önemini vurguluyoruz.

Değerli milletvekilleri, yaşadığımız son krizin nedeni, Irak’ın, Birleşmiş Milletler Özel Komisyonunun çalışmalarında gerektiği gibi işbirliği göstermemesi ve güvenlik açısından hassas ilan ettiği Cumhurbaşkanlığı sarayları gibi bazı mahallerin bu komisyon tarafından denetlenmesine izin vermemesidir.

Türkiye, Birleşmiş Milletler Özel Komisyonunun Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyince çizilen görev çerçevesini ve amaçlarını desteklemektedir. Irak’ın kimyasal, biyolojik ve nükleer saldırı kapasitesine sahip olmaması, esasen, bütün bölge için önem taşımaktadır. Türkiye, kitle imha silahlarının bölgemizde yayılmasına prensip olarak karşıdır.

Bildiğiniz gibi, Birleşmiş Milletler Özel Komisyonu, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 3 Nisan 1991’de kabul ettiği 687 sayılı kararla kurulmuş olup, Irak’ın kitle imha silahlarının yok edilmesi, yeniden üretilmemesinin sağlanması ve bununla ilgili her türlü denetim ve izleme faaliyetinin yürütülmesinden sorumludur. Güvenlik Konseyinin 687 sayılı kararının 22 nci maddesi, Irak ambargosunun kaldırılmasını, Özel Komisyonun çalışmalarından olumlu sonuç alınmasına bağlamış; 10 uncu maddesi ise, Irak’ın kitle imha silahlarını gelecekte de kullanmamasını, üretmemesini, geliştirmemesini ve elde etmemesini öngörmüştür. Komisyonun başkanlığına, Temmuz 1997 tarihinde, Avustralyalı diplomat, büyükelçi Butler getirilmiştir. Birleşmiş Milletler Özel Komisyonu, faaliyetlerini 3 aşamada yürütmektedir:

1- Irak’ın, her türlü kitle imha silah programları ve üretim kapasitelerini tam olarak açıklaması.

2- Irak’ın bu konudaki beyanlarının Komisyon tarafından araştırılması.

3- Uluslararası denetim altında, bu silahların tahribi, tesirsiz hale getirilmesi veya ortadan kaldırılmasının gerçekleştirilmesi.

Komisyonun çalışmalarında öncelik, Irak’ın nükleer silah üretim programlarına teksif edilmiştir. Bu konudaki çalışmalar tamamlanarak, geleceğe dönük olarak denetim faaliyetleri, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumunun uhdesine bırakılmıştır.

Balistik füzelerle ilgili olarak, Komisyon, stokların ve imha edilen başlıkların, fırlatıcıların ve füze motorlarının kalıntılarının incelenmesi ve dışarıdan ithal edilen silah sistemlerinin izlenerek, Irak’ın elinde halen stok bulunup bulunmadığının belirlenmesi doğrultusunda çalışmalar yapmıştır. Komisyon, Irak’ın ithal ettiği balistik füzelerle ilgili taahhütlerini yerine getirdiği sonucuna varmıştır; ancak, Komisyon, Irak’ın kendi imkânlarıyla üretmekte olabileceği balistik füze sistemleri konusunu incelemeye devam etmektedir; ayrıca, bu füzelerin başlıkları konusundaki çalışmalar da sürmektedir.

Kimyevî silahlar konusunda komisyonun elde ettiği bilgilerde ve belirlenen tesislerde yapılan incelemelerde aşama kaydedilmiştir; ancak, Komisyon, elde ettiği verilerin inandırıcılığı bakımından Irak’ın daha kesin bilgiler vermesini, kimyevî silah taşıyan başlıklar ve bunların üretiminde kullanılan malzemelerle ilgili faaliyet gösteren tesislerde daha fazla inceleme yapmayı istemiştir.

Biyolojik silahlar konusunda ise, maalesef, yeterli mesafe kaydedilememiştir; Komisyon, bu konuda Irak’ın bilgi vermemesinden yakınmaktadır.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, geçen yılın son altı ayı içinde, Irak’ı kınayan; bu ülkeyi, Özel Komisyonla, koşulsuz, sınırsız işbirliğine davet eden ve söz konusu Birleşmiş Milletler kararına uymamayı sürdürmesi halinde ilave önlemler alınacağını ilan eden 3 karar kabul etmiştir.

Irak ile Özel Komisyon arasındaki ilişkiler, geçen yıl ekim ayından bu yana giderek gerginleşmektedir; 1997 Kasım ayında da bir krizin eşiğinden dönülmüştür. 19 Kasım günü Cenevre’de bir araya gelen ABD, Fransa, İngiltere ve Rusya Dışişleri Bakanları ile Çin temsilcisi, toplantı sonunda bir ortak birdiri yayımlayarak, Irak’ın önkoşulsuz olarak Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararlarına uymasını istemişler ve Rusya’nın sorunun çözümü doğrultusunda yürüttüğü diplomatik girişimi takdirle karşıladıklarını vurgulamışlardır.

21 Kasımda, Birleşmiş Milletler Özel Komisyonu personeli -Amerika Birleşik Devletleri de dahil olmak üzere- Irak’a geri dönmüşler ve faaliyetlerine başlamışlardır. Aynı tarihte, Komisyon Başkanı Butler da, Güvenlik Konseyine yeni bir rapor sunarak, Irak’ın silahsızlanma programında gelinen aşama hakkında bilgi vermiş ve Irak yönetiminden, derhal, sınırsız ve koşulsuz işbirliği beklediklerini belirtmiştir.

Dışişleri Bakanlığımız tarafından 21 Kasım günü yapılan basın açıklamasında, Birleşmiş Milletler Özel Komisyonu personelinin Irak’a dönüşünden ve krizin barışçı yollardan, diplomatik yöntemlerle yatışmasından memnuniyet duyduğumuz ifade edilmiştir.

Irak yönetimi, her ne kadar Birleşmiş Milletler Özel Komisyonu personelinin Bağdat’a dönüşünü kabul etmişse de, cumhurbaşkanlığı sarayları ve güvenlik açısından hassas sayılan yerlerin denetimine ve U-2 uçaklarının denetimlerine izin verilmeyeceğini tekrarlamıştır; böylece, Irak-Birleşmiş Milletler Özel Komisyonu arasındaki gerginlik sona ermemiştir. 11-16 Ocak 1998 tarihlerinde olağan denetimler için Bağdat’ta bulunan denetim timinin başında bir Amerikalı bulunduğundan, Irak, timin oluşumunda dengesizlik olduğu iddiasıyla itiraz etmiş ve timin denetim yapmak istediği hassas bölgelere girmesine izin vermemiştir. Bunun üzerine, Güvenlik Konseyi, 14 Ocak 1998 tarihinde bir başkanlık açıklaması yaparak, Irak’ın bu tutumunun ilgili Güvenlik Konseyi kararlarının açık ihlali anlamına geldiğini vurgulamış ve 1137 sayılı karardaki taleplerini yenilemiştir.

Birleşmiş Milletler Özel Komisyonu Başkanı Butler, 19-22 Ocak 1998 tarihlerinde Bağdat’ı ziyaret etmiştir. Ziyaret sırasında Irak, Butler’a, hassas bölgeler olarak gördüğü Cumhurbaşkanlığı mahallerinin listesini yazılı olarak vermiştir; bunlar, 8 ayrı komplekstir.

Şubat ayından itibaren, Irak’ın, Birleşmiş Milletlerin ve diğer ülkelerin uzmanlarından oluşan 3 komite, füze başlıkları, biyolojik ve kimyasal silahlarla ilgili teknik değerlendirme toplantısı yapacaklardır. Tarık Aziz, söz konusu teknik komite çalışmaları sonuçlandırılıncaya kadar, Birleşmiş Milletler Özel Komisyonunun, Cumhurbaşkanlığı saraylarını denetleme taleplerini dondurmasını önermiş; Butler, bu konuda bir taahütte bulunamayacağını bildirmiştir.

Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Clinton, 22 Ocakta yaptığı bir açıklamada, Birleşmiş Milletler Özel Komisyonunun bazı yerlerdeki denetim ve inceleme faaliyetlerini durdurmasına ilişkin Irak’ın önerisini reddetmiştir.

Rusya, Fransa ve İtalya, sorunun diplomatik yollardan çözümlenmesine ilişkin girişimlerine devam etmektedirler. Amerika Birleşik Devletleri ve İngiltere ise, Irak’a karşı askerî bir müdahalenin hızla kaçınılmaz hale geldiğini düşünmektedirler.

Türkiye, başından beri, Irak ile Özel Komisyon arasındaki sorunların diplomatik yollarla çözümlenmesini savunmuş, mevcut krizin de barışçı yöntemlerle yatıştırılması için sürdürülen diplomatik çabaları desteklemiş ve elinden gelen katkıyı yapmıştır. Çeşitli ülkeler tarafından sürdürülen çabaların sonuç vermesi ve Irak’ın da Birleşmiş Milletler Özel Komisyonu ile koşulsuz işbirliğini kabul etmesi, bölge barış ve istikrarı için büyük önem taşımaktadır.

Bu çerçevede, Irak ile Birleşmiş Milletler Özel Komisyonu arasındaki sorunların barışçı yöntemlerle halledilmesini başından beri savunan Türkiye, krizin diplomatik yollardan aşılabilmesi için harcanan çabaların sürdürülmesinin yararlı olacağına inanmakta, bu çabaların sonuç verebilmesi ve bir askerî müdahalenin kaçınılmaz hale gelmemesi açısından da, Irak Hükümetine, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararlarını bir an önce ve tam olarak uygulaması çağrısını yinelemektedir.

Türkiye, konuyla ilgili taraflarla ve krizin tırmanmasından en fazla etkilenecek olan bölge ülkeleriyle temas ve görüşmelerini aralıksız sürdürmektedir. Bu çerçevede, Dışişleri Bakanımızın Bağdat’ı ziyareti gerçekleştirilmektedir. Dışişleri Bakanımızın bu barış girişimi, Birleşmiş Milletler Genel Sekreterince de desteklenmektedir. Bu girişimimizin, Irak’ın diğer komşularından da gerekli desteği gördüğünü memnuniyetle müşahede ediyoruz.

Bu vesileyle, Türkiye’nin, Ortadoğu bölgesinde siyasî krizlerin devam edip gitmesinden, bu siyasî sorunlar nedeniyle Ortadoğu ülkelerinin işbirliği imkânlarının geliştirilememesinden büyük üzüntü duyduğunu belirtmek istiyorum. Siyasî sorunların adil ve kalıcı çözümlerle aşılması ve Ortadoğu’da da, İkinci Dünya Savaşından sonra Avrupa’da olduğu gibi, çabaların, ekonomik kalkınma ve ülkeler arasında gerçek işbirliği konularına yoğunlaştırılması zamanı çoktan gelmiş ve geçmektedir. Bölge ülkelerinin, bu gerçeği artık görmeleri ve aralarındaki ilişkileri buna göre ayarlamaları gerekir; bundan, bölge ülkeleri ve halkları da büyük yarar göreceklerdir.

Yüce Meclise saygılar sunuyorum. (ANAP sıralarından ayakta alkışlar; DSP ve DTP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Başbakan.

Sayın milletvekilleri, İçtüzüğün 59 uncu maddesine göre, Hükümet gündemdışı konuşma yaptığı takdirde, gruplara da 10’ar dakika söz hakkı doğmaktadır; ayrıca, grubu bulunmayanlardan bir sayın milletvekiline de 5 dakikayı geçmemek üzere söz vereceğim.

Şimdiye kadar bize intikal eden söz istekleri; Demokratik Sol Parti Grubu adına Sinop Milletvekili Sayın Metin Bostancıoğlu, Refah Partisi Grubu adına Elazığ Milletvekili Sayın Ahmet Cemil Tunç.

DSP Grubu adına, Sayın Metin Bostancıoğlu; buyurun efendim. (DSP sıralarından alkışlar)

Sayın Bostancıoğlu, süreniz 10 dakika.

DSP GRUBU ADINA METİN BOSTANCIOĞLU (Sinop) – Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Sayın Başbakanın, Irak ile Amerika Birleşik Devletleri arasında savaş noktasına gelen ilişkiler konusunda yaptığı açıklamadan sonra, Demokratik Sol Partinin bu konudaki görüşlerini açıklamak üzere huzurunuzdayım; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın milletvekilleri, Körfez Savaşından bu yana, Irak, yedi yıldır bölünmüş durumdadır. Birleşmiş Milletler kararlarında, Irak’ın toprak bütünlüğünün yeniden tesis edilmesi gerektiği açıkça belirtilmiş olmasına karşın, bu ülkenin bölünmüşlüğü sürmektedir. Bu durum, genel olarak bölge barışı ve istikrarını olumsuz etkilediği gibi, ülkemize de büyük zararlar vermektedir. Kuzey Irak’ta oluşan otorite boşluğu, burada yaşayanları barıştan ve huzurdan yoksun bıraktığı gibi, Türkiye’ye de çok ağır zararlar vermiştir ve vermektedir. Bölücü terör örgütü PKK, bu durumdan yararlanarak, Kuzey Irak’ı Türkiye’ye karşı bir üs olarak kullanma ve terörü tırmandırma olanağı bulmuştur; o yüzden, Türkiye, büyük can kayıplarına uğramıştır.

Irak’ın bölünmüşlüğünün ve Kuzey Irak’taki otorite boşluğunun yanı sıra, Körfez Savaşından sonra oluşan koşullar, bir yandan da ülkemiz ekonomisine büyük zararlar vermiştir.

BAŞKAN – Sayın Bostancıoğlu, bir dakikanızı rica edeyim.

Sayın milletvekilleri, salonda çok büyük uğultu var; rica ediyorum... Konuşmak isteyen sayın milletvekilleri kulislere çıkabilirler. Rica ediyorum, sözcüyü dikkatle dinleyelim efendim.

Buyurun efendim.

METİN BOSTANCIOĞLU (Devamla) – Irak’a sekiz yıldır uygulanan ekonomik ambargo, Irak’tan sonra en büyük zararı Türkiye’ye vermektedir. Türk ekonomisinin bu nedenlerle uğradığı kayıp, 35 milyar doları bulmaktadır. Bu kaybımızın karşılanmasına, Amerika Birleşik Devletlerinden de, herhangi bir başka ülkeden veya kuruluşlardan da, dişe dokunur bir katkı gelmemiştir. Üstelik, şimdi, Amerika Birleşik Devletleri, Türkiye’ye her türlü yardımı kesmeye karar vermiştir.

Hükümetimiz, Kuzey Irak’ın durumundan ve Irak’a uygulanan ekonomik ambargodan en çok etkilenen illerimizde, bir yandan güvenlik kuvvetlerimizin büyük fedakârlıklarıyla terörist faaliyetlerin gerilemesini sağlarken, bir yandan da bu illerimizin ekonomik ve toplumsal yaralarının sarılması için destekleme programı oluşturup, Yüce Meclisin onayından geçirmiştir.

Sayın milletvekilleri, Demokratik Sol Parti Grubu olarak, Körfez bunalımının yarattığı olumsuz sonuçların aşılabilmesi için, üstelik yalnız Türkiye bakımından değil, bütün bölge açısından bu olumsuz koşulların giderilebilmesi için, daha 1996 Nisanında”Bölgesel Barış ve Güvenlik Planı” hazırlamıştık. Bu bölgesel barış ve güvenlik planında, Birleşmiş Milletler kararlarına uygun olarak, Irak’ın toprak bütünlüğünün yeniden sağlanması öngörülürken, bir yandan da Kuzey Irak’ta yaşayanların hepsi için insan haklarına ve demokrasi ilkelerine uygun yeni bir düzen öngörülmekteydi. Ne yazık ki, bölgeyi etkileyen bölgedışı güçler, şimdiye kadar, bu kaygı ve düşüncelerimizi dikkate almamışlardır. Irak’a yönelik yeni bir Amerikan askerî harekâtından doğacak sonuçlar, Ortadoğu’ya ve Irak’a huzur getirmeyeceği gibi, Türkiye’nin Körfez Savaşından beri karşılaştığı sorunları da büsbütün ağırlaştıracaktır. Böyle bir harekâtın bölgedeki Amerikan çıkarları açısından olumlu sonuçlar vermesi de beklenemez; Amerika, bunu iyi bilmelidir. Üstelik, dünyadaki genel izlenim, Amerika Birleşik Devletlerinin yeni bir askerî harekâttan sonra ortaya çıkabilecek sonuçları hesaplamadığı yolundadır; bizim görüşlerimiz de, bu genel izlenimi doğrulamaktadır.

Türkiye, yeni bir bunalımın eşiğine gelindiği şu sırada, duruma seyirci kalamaz. Bize düşen, ilgili tarafları sağduyuya ve uzlaşmaya çağırarak, bunalımın bir savaşa dönüşmesini engellemeye çalışmaktır. Bu yüzden Türkiye, Amerika Birleşik Devletlerini, diplomatik bir çözüm için sabırlı olmaya; Irak’ı ise, Birleşmiş Milletler denetimine açık davranmaya davet etmektedir. Bu yönde girişimlerde bulunmak, Türkiye’nin, hem hakkı hem de görevidir.

Irak’taki durumdan en çok etkilenecek ve yeni bir Amerikan askerî harekâtından en çok zarar görecek olan bir ülke olarak Türkiye’nin Irak sorununa barışçı çözüm önerileri, Demokratik Sol Partiye göre, özetle şunlar olabilir:

1.- Irak yönetimi, kitlesel yok edici silahların önlenmesi ve denetimi için, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyince alınan kararlara eksiksiz uymalıdır.

2.- Bu amaçla kurulan Özel Komisyonun bileşiminde denge sağlanmalıdır.

3.- Silah denetimindeki uzlaşmazlığın çözümü için, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri daha etkin biçimde devreye girmelidir.

4.- Irak yönetiminin, silah yasağına ve denetimine tam uyum sağlaması koşuluyla, bu ülkeye sekiz yıldır uygulanan ve binlerce çocuğun ölümüne neden olan ekonomik ambargonun sona ermesi için bir takvim yapılmalıdır.

5.- Güvenlik Konseyinin 1991 Nisanında aldığı 688 sayılı karara uygun olarak, Kuzey Irak’taki etnik grupların, Irak yönetimiyle diyalog kurabilmeleri yönündeki engeller kaldırılmalı ve Irak’ın yeniden bütünleşmesi sağlanmalıdır

6.- Ve nihayet Irak yönetimi kışkırtıcı söylem ve davranışlardan kaçınmalı, Amerika Birleşik Devletleri de aceleci bir kararla askerî harekâta geçmek yerine, önerdiğimiz, barışçı çözüm sürecine şans tanımalıdır.

Böyle bir sürece zemin oluşturmak ve güç katmak amacıyla Türkiye, Irak’ın komşusu olan bütün ülkelerle bir danışma süreci başlatmıştır; Birleşmiş Milletlerle birlikte Irak ve Amerika Birleşik Devletlerini uzlaşmaya çağırmıştır. Türkiye’nin bu barışçı uzlaşı çağrısı Birleşmiş Milletler tarafından olumlu karşılanmış ve desteklenmiştir. Dışişleri Bakanımız, bugün, Birleşmiş Milletler Genel Sekreterinin desteğinde “iyiniyet görevi” olarak tanımlanan girişimlerde bulunmak için, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin ve Yaptırımlar Komitesinin kararıyla, özel izin sağlanarak, Irak’ın uçuşa kapatılmış bölgeleri üzerinden uçakla Bağdat’a gitmiştir.

Genel Başkanımız Sayın Bülent Ecevit’in, Körfez Savaşı sonrası Irak’ı ziyaretinde Saddam’a söylediği gibi, Demokratik Sol Parti olarak biz, öteden beri Doğu Akdeniz ve Ortadoğu ülkelerini kapsayan dengeli silah indirimi ve denetimiyle, tüm bölgede kitlesel yok edici silahların yasaklanmasını istiyoruz. Bu öneride ne kadar haklı olduğumuz şimdi daha çok ortaya çıkmıştır. Demokratik Sol Parti, bölgede, savaş değil barış istemektedir. Türkiye’nin çıkarı, bölgede savaş değil barıştadır.

Saygılar sunarım. (DSP ve ANAP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Bostancıoğlu.

Refah Partisi Grubu adına, Elazığ Milletvekili Sayın Ahmet Cemil Tunç; buyurun efendim. (RP sıralarından alkışlar)

Süreniz 10 dakika.

Aynı konuda gündemdışı konuşma talebiniz de olduğu için, sizi, bu talebinizden vazgeçmiş sayıyoruz.

RP GRUBU ADINA AHMET CEMİL TUNÇ (Elazığ) – Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; Körfez kriziyle ilgili olarak Refah Partisinin görüşlerini, düşüncelerini sizlerle paylaşmak üzere söz aldım; hepinize saygılarımı sunuyorum ve hepinizin geçmiş mübarek Ramazan Bayramını kutluyorum.

Çok değerli milletvekili arkadaşlarım, 1991 yılında yaşanan Körfez Savaşını unutmadık ve etkilerinden hâlâ kurtulabilmiş değiliz. Körfez Savaşında en büyük zararı, hem maddeten hem manen, Irak’la beraber Türkiye görmüştü. Biraz önce, Sayın Başbakanın da ifade ettiği gibi, bu Körfez Savaşının, Türkiye’ye, rakamsal olarak 35 milyar doların üzerinde, hatta 40 milyar doların üzerinde vermiş olduğu bir zarar var ve biz, bu zararı çekiyoruz.

Yine, savaş öncesi, bizimle Irak arasında 5 milyar dolar civarında bir ticaret hacmi vardı; Türkiye bundan da mahrum kaldı. Bugün, Irak ile Türkiye arasındaki ticaret hacminin 200 milyon civarında, çok küçük bir meblağ olduğunu hepimiz biliyoruz.

Yine, bu savaş münasebetiyle, sınır kapılarının kapatılmasıyla, güneydoğunun ekmek kapısı, iş kapısı kapatılmış, yine bu bölgede, 30 binin üzerinde kamyon çürümeye terkedilmişti. Hepimizin bildiği gibi, bölge halkı sefaletle, açlıkla karşı karşıya kalmıştı. Ne yazık ki, bu işsizlik, bu sefalet, bölgede birkısım gençlerin yanlış tercihlerle karşı karşıya kalmasına da sebep olmuştu; bunu hepimiz biliyoruz.

Bu tarihten sonra -Körfez Savaşından sonra- terörün tırmandığını, yine bu tarihten sonra, bölgeden göçlerin başladığını ve bu göçler neticesinde, Mersin, Adana gibi illerimizde, İstanbul gibi metropollerde, bazı sorunların yaşandığını hepimiz biliyoruz. Bütün bunlar, ne yazık ki, Körfez Savaşının sonuçlarıdır ve bugün, Türkiye’nin karşı karşıya bulunmuş olduğu ekonomik sıkıntıların ve sosyal sıkıntıların, sanıyorum, bir kısmının sebebini, Körfez Savaşında aramak mümkündür; yani, Körfez Savaşından, daha sonra uygulanan ambargodan Türkiye’nin çok büyük oranda zarar gördüğünü, Irak Halkı kadar zarar gördüğünü ifade etmek mümkündür.

Yine, hep ifade ederiz, Irak bizim komşumuzdur, Irak bizim dostumuzdur, Irak bizim kardeşimizdir, Irak Halkıyla Türk Halkı arasında herhangi bir sorun, herhangi bir mesele söz konusu değildir. Irak da çok iyi biliyor, Türkiye de çok iyi biliyor ki, hem Irak’ın menfaatı hem Türkiye’nin menfaatı, bu bölgede barışın sağlanmasındadır, bu bölgede güvenliğin sağlanmasındadır ve bu bölgede istikrarın sağlanmasındadır. Her iki ülke, her iki taraf da bunu biliyor. 54 üncü Hükümet zamanında Irak’a yapmış olduğumuz ziyarette yapmış olduğumuz görüşmelerde ve yine, uzun süreden sonra, Türkiye’de yapmış olduğumuz KEK toplantılarında yapmış olduğumuz görüşmelerde, karşılıklı, çok samimi bir şekilde, hem Irak tarafı olarak hem Türkiye tarafı olarak, bunları, çeşitli vesilelerle ifade etmeye çalıştık.

Değerli milletvekili arkadaşlarım, Irak, Kuveyt’e girmesinin bedelini çok ağır bir şekilde ödedi; hâlâ da ödemeye devam ediyor. Ambargo, artık, ambargo olmaktan çıkmış, ne yazık ki, halk üzerinde işkence halini almıştır. Sivil halk acımasızca cezalandırılmış, çocuklar, yaşlılar, kadınlar, bütün bir Irak Halkı ambargonun çok acımasız sonuçlarını, ne yazık ki, yaşıyor. Şimdi, biz, Irak’ın Kuveyt’e girmesinden ötürü Irak’a uygulanacak olan silah ambargosunu anlayabiliriz, silah ambargosunun devam etmesini de anlayabiliriz; ancak, bu ülkedeki sivil halka uygulanan ambargoyu; yaşlıların, çiftçilerin, köylülerin, hiç suçu olmayan, dahli olmayan insanların, bu acımasız ambargodan dolayı, ölüme terk edilmelerini, sanıyorum, hepimiz, anlamakta güçlük çekiyoruz.

Diyebilirsiniz ki, Birleşmiş Milletler kararında, gıda ambargosu zaten yok, ilaç ambargosu da yok. Yok; ama, Irak, dışsatımı olmadığı için, petrolünü dışarıya satma imkânına sahip olmadığı için, dışarıdan gıda alma imkânına sahip değil, dışarıdan ilaç alma imkânına sahip değil. Dolayısıyla, yedi yıldan beri Irak halkına uygulanan bu ambargonun, sivil halk üzerinde çok büyük yara açtığını, Irak halkına çok büyük zarar verdiğini söylemek mümkün. Diliyoruz, temenni ediyoruz ki, yedi yıldır uygulanan bu ambargo, Irak Halkının üzerinden kalksın; yaşlılar, kadınlar, çocuklar, bu ambargodan zarar görmesin. Temennimiz, dileğimiz budur.

54 üncü Hükümet zamanında, Türkiye ile Irak arasındaki sınır kapısının 24 saat açık tutulması için Hükümetimiz çok büyük gayret gösterdi. Biz, iktidara geldiğimiz zaman, günde 200-250 araç giriş-çıkış yaparken, 54 üncü Hükümet zamanında, bu, 2 bin araca çıktı; daha büyük imkânlar sağlandı; günde 10 bin ton civarında akaryakıtın Türkiye’ye girmesi sağlandı ve bu, bölgede bir bayram havasının esmesine sebep oldu. Bölgede, işsiz kalmış insanlar iş bulmaya başladılar, yeni araçlar, kamyonlar satın alınmaya başlandı, oradaki esnafın cebi para görmeye başladı, evinde ekmek görmeye başladı. Aynı şekilde, Irak tarafı da bundan istifade etti. Ne yazık ki, bu gelinen noktada, bu iyi havanın, bölge halkına getirilmiş olan bu imkânların da uzun sürmeyeceğini, bu hadiselerden çok kolaylıkla anlamak mümkündür.

Şimdi, neden Amerika Irak’a müdahale edecek, sebep ne; sebep, kitle imha silahlarının Irak’ın elinde bulunmasıdır. Hiçbirimiz, hiçbir insan kitle imha silahlarının kullanılmasını tasvip etmez, istemez. İnsanın aklına ister istemez geliyor; sadece Irak’ın elinde mi kitle imha silahları var, Ortadoğu’da, bir başka ülkenin elinde kitle imha silahları yok mudur; hepimiz biliyoruz ki var ve Amerika, müttefikler veya koalisyon Irak’a müdahale ettiği zaman gerekçesi şuydu; Irak, Kuveyt’e girdi, onun için ambargo uyguluyoruz. Bu hususta Birleşmiş Milletlerin kararları var. Peki, Birleşmiş Milletlerin kararları sadece Irak için mi var; Keşmir’de, self determinasyon için Birleşmiş Milletlerin aldığı müteaddit kararlar vardır ve bu kararlar uygulanmamıştır; ama, hiç kimsenin aklından, buraya müdahale etmek, Hindistan’a müdahale etmek geçmemiştir. Yine, İsrail ile ilgili Birleşmiş Milletlerin müteaddit kararları var; ama, hiç kimse, İsrail’e ambargo koymaya, müdahale etmeye yeltenmemiştir. Niçin, bunu söylemeye çalışıyorum, buralara müdahale edilsin diye söylemiyorum; çifte standart olmasın ve kendisini bu pozisyonda gören ülkeler, aracı pozisyonunda veya ağabey pozisyonunda gören insanlar, dünya insanlığının nazarında, itibarını kaybetmesin diye söylemeye çalışıyorum. İnsan, bunları söylemeden edemiyor...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Tunç, süreniz bitti; lütfen, 1 dakikada toparlayın efendim. Rica ediyorum...

Buyurun.

AHMET CEMİL TUNÇ (Devamla) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Şimdi, çok açık bir şekilde şunu görüyoruz; buraya müdahalenin iki sebebi var, iki nedeni var:

1.- İsrail ile Arap ülkeleri arasında bir uzlaşmazlık var. Arap ülkelerini, İsrail’le uzlaşmaya zorlamak.

2.- Dünya petrollerinin yüzde 65’i Ortadoğu’da. Ortadoğu petrollerini kontrol altına almak. Yani, bu bir çıkar kavgası, bu bir çıkar savaşıdır ve bu çıkar kavgasını, insanların kanı üzerine, insanların canı üzerine yapmak, sanıyorum, hiçbir medeni ülkeye, hiçbir medeni insana yakışmaz.

Her savaşın kaybedeni olur, kazananı olur. Şimdiden, çok açık bir şekilde bellidir; kaybeden Irak’tır ve Türkiye’dir; Kazanan da, Amerika’dır ve İsrail’dir. Çok açık bir şekilde, hepimiz, bunu görmek zorundayız.

Yarın, bir müdahale olduğu zaman, biz, Irak’la eski ticaret hacmimiz olan 5 milyar doları bulabilecek miyiz; doğalgazı ithal edebilecek miyiz; doğuda, güneydoğuda, işsiz insanların sınır kapılarından elde ettiği ticarî kazancı, onlara verebilecek miyiz?..

BAŞKAN – Sayın Tunç, süreniz bitti; lütfen, son cümlenizi söyler misiniz.

AHMET CEMİL TUNÇ (Devamla) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Diplomasinin iflas ettiği, barışçı girişimlerin iflas ettiği bir dönemde, ne yazık ki, savaşlarla sonuç alınmaya çalışılıyor. Savaşın, hiç kimseye, hiçbir bölgeye saadet getirmeyeceğini, barış getirmeyeceğini hepimiz biliyoruz.

Bu duygularla, Yüce Meclise saygılarımı iletmek istiyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (RP sıralarından alkışlar)

Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Tunç.

Demokrat Türkiye Partisi adına, Van Milletvekili Sayın Mahmut Yılbaş; buyurun efendim. (DTP sıralarından alkışlar)

DTP GRUBU ADINA MAHMUT YILBAŞ (Van) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Körfez krizi konusunda Sayın Başbakanın Genel Kurula sunmuş olduğu bilgiler üzerine, gruplara tanınmış olan konuşma hakkı nedeniyle Demokrat Türkiye Partisi adına söz aldım; konuşmama başlarken, hepinizi, saygı ve sevgiyle selamlıyorum.

Değerli arkadaşlarım, her şeyden önce, Sayın Başbakana, Demokrat Türkiye Partisi adına teşekkür ediyoruz; daha krizin başlangıcında, hiç olmazsa, Genel Kurulda vermiş olduğu bilgilerle, Demokrat Türkiye Partisinin de kriz konusunda Hükümetin politikasının neler olabileceği konusunda ipuçlarını edinme bakımından...

Değerli arkadaşlarım, Körfez, Ortadoğu, her zaman, yörede yaşayan ülkeler için çıban başı olmuştur, sorun olmuştur; tarihin her aşamasında, Körfez suları sık sık ısınmıştır. Düşününüz, on yıl içerisinde, bölge, yeniden bir Körfez problemiyle karşı karşıya kalmıştır. Türkiye, taraflardan bir tanesi olmamasına rağmen, her zaman, bu sıcak ilişkiler sonunda en fazla zarar gören ülkelerin başında gelmiştir. Biraz evvel Sayın Başbakan da ifade ettiler; dediler ki: “Birinci Körfez krizi, yani, 1991 yılında vuku bulan Körfez Savaşı sonunda, Türkiye’nin bugüne kadarki zararı, Amerikan Dolarıyla 35 milyar.” Değerli arkadaşlarım, Türk ekonomisinin bu denli sıkıntılar içerisinde olduğu bir dönemde, dışborç ve içborç sarmalı içerisinde kıvrandığı bir dönemde, 35 milyar doların, Türkiye için, Türk Halkı için ne kadar önemli olduğunu, buradan hem sizlere hem de halkımıza duyurmak istiyorum. Bu, gözden çıkarılabilecek bir ekonomik avantaj değildir; sadece yöre halkı için de bir kayıp değildir; bütün Türkiye için bu kayıp olmuştur.

Birinci Körfez krizi sonunda, ülkemizin içerisinde bulunduğu sıkıntı sadece ekonomik olmamış, sosyal ve siyasal sıkıntılar da yaşanmıştır. Müttefik devletler, sanki, pikniğe gider gibi Körfeze gelmişler, onbeş yirmi gün, nihayet iki ay, teknolojinin kendilerine tanıdığı bütün avantajları kullanmışlar, ondan sonra da çekilip gitmişlerdir; geride, Irak Halkı ile Türk insanı kalmıştır. Ekonomik ambargo sadece Irak’a konulmamıştır değerli milletvekilleri, Türkiye’ye de konulmuştur. Birleşmiş Milletler ve Körfez konusunda Birleşmiş Milletler’i yönlendiren ülkeler, ambargonun delinmemesi konusunda Türkiye açısından son derece ciddî takip içerisinde olmalarına rağmen, diğer komşu ülkeler için aynı hassasiyeti göstermemişlerdir. Bugün, sanki ambargo yokmuş gibi, Mısır, İran ve Ürdün üzerinden Irak’a ticaret yapılmaktadır ve Ürdün, sanki ekonomik bir gelişme kaydetmiş gibi, bu ilişkiden büyük bir ekonomik avantaj sağlamaktadır.

Değerli milletvekilleri, bunu şunun için anlatıyorum: Türkiye, özellikle son yıllarda, herşeyi, bedelini çok ağır ödemek suretiyle öğrenmektedir. Yıllarca, bu ülkenin insanlarına “ha bugün girdik, ha yarın giriyoruz. Gümrük birliği, Türkiye’nin umududur. Bu can simidi olmadan Türkiye bu okyanusta yüzemez” dedik; ama, halkımıza gerçekleri anlatmadık. Demedik ki, halkımıza: “Eğer, biz, Avrupa Birliği ile entegrasyona girersek, her şeyden evvel, Türk Anayasasında bir değişiklik yapmamız lazımdır. Egemenlik hakkımızdan vazgeçmemiz gereklidir.” Türkiye, bir yıllık gümrük birliği uygulamasında, neredeyse 20 milyar dolara varan bir maddî kayıp içerisindedir; ama, o Avrupa Birliği, ilişki içerisinde olmadığı, umut da vermediği ülkelere, Akdeniz ülkelerine, Türkiye’ye yaptığı yardımın birkaç kat üzerinde yardım yapmaktadır.

Değerli arkadaşlarım, geleceğim Körfez meselesine... Körfez meselesinde de, o zamanki müttefikler, işte, Türkiye, nasıl olsa alışmıştır, bir koyar üç alır, biz de onlara ne üçü veririz ne biri veririz... Bugün de görüyoruz ki, böyle bir sevda var. En azından iç politikada öyle bir sevda var. İç politikada kullanılmak suretiyle, bazı kesimlere mesaj verilmek isteniliyor; ama, verilmek istenilen bu mesaj, ortak bir mesaj değildir. Burada, bunu, biz, Demokrat Türkiye Partisi olarak, hem değerli milletvekillerine hem de Türk Halkına buradan açık olarak sesleniyoruz. Evet, Irak’ın toplu kitle imha silahlarına sahip olma ihtimalinin Türkiye açısından, Türk Halkı açısından ne denli sorunlar yaratabileceğinin farkındayız; ancak, şunu da biliyoruz ki, yöremizde, bölgemizde bu tür silahlara sahip olan sadece Irak değil, başka komşularımız da var. Onbeş yıldır, bu ülkenin geleceğine neredeyse ipotek koyduracak bir bölücü terör örgütünü, her vesileyle, her türlü imkânları koyarak destekleyen komşularımız var. Dostlarımız nerede; onlar niçin bu problemin çözümünde gerçekçi katkılarını orta yere koymuyorlar?

Değerli arkadaşlarım, bu, sadece dünyayı yönetme iddiasında bulunanların, Irak’ın elinde bulundurduğu ihtimalini ileri sürerek, kitle imha silahlarına sahip olma hususundan kaynaklanmıyor. Bir tarafta Kafkasya, öbür tarafta Azerbaycan, onun ötesinde Türk cumhuriyetlerinin sahip oldukları petrol ve doğalgaz başta olmak üzere, buradaki hâkimiyetin tesisi yönünde elde bulundurdukları avantajları daha da kuvvetlendirme amaçları içerisindeler. Bölgenin, Ortadoğu’nun kendi başına sahip olduğu petrol üzerinde hâkimiyetlerinin devamını sağlama konusunda girişimleri söz konusu; ama, öbür taraftan bedelini de ödemek suretiyle, peşin ödemek suretiyle, Türkiye -çünkü, bunu peşin olarak ödemiştir- tarım politikasından vazgeçmiştir, hayvancılık politikasını bir tarafa koymuştur.

Değerli arkadaşlarım, daha bir hafta evvel çıkan Bakanlar Kurulu kararıyla, 1998 yılından 2000 yılına kadar sürecek olan ithalat rejiminde sıfır gümrükle -sadece çay hariç, 200 tonluk bir çay ithalatına yüzde 45 nispetinde gümrük vergisi öngörülmüş- buğday olsun, arpa olsun -ve en tehlikelisi- et olsun, yeniden parça ve kemiksiz et ithalatına müsaade edilmektedir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Yılbaş, süreniz bitti efendim. Lütfen, 1 dakikada tamamlar mısınız... Rica ediyorum...

Buyurun.

MAHMUT YILBAŞ (Devamla) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

İnşallah, bu uyarılar karşısında Hükümetimiz, özellikle Tarım Bakanlığımız gerekli tedbiri alır.

Biz, bu düşünceler içerisinde, Türkiye Cumhuriyetinin, özellikle Ortadoğu politikasında önümüzdeki yüzyıllarda kendi menfaatlarını, çıkarlarını dikkate alarak politika oluşturmasını ve bu politikaları uygulamasını dilemekteyiz.

Hepinizi Grubum ve şahsım adına sevgi ve saygıyla selamlıyorum. (DTP, ANAP ve DSP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Yılbaş.

Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına, İstanbul Milletvekili Sayın Ali Topuz; buyurun efendim. (CHP sıralarından alkışlar)

Süreniz 10 dakikadır.

CHP GRUBU ADINA ALİ TOPUZ (İstanbul) – Sayın Başkan, Türkiye Büyük Millet Meclisinin değerli üyeleri; hepinizi Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına saygıyla selamlıyorum.

Sayın Başbakanın son günlerin en önemli siyasal gelişmesiyle ilgili olarak Türkiye Büyük Millet Meclisine bilgi sunması nedeniyle gruplar adına doğan haktan yararlanarak, kısaca konuyla ilgili değerlendirmelerimizi Yüce Meclisin bilgisine ve takdirine sunmak istiyorum.

Karşılaştığımız sorunun, Irak sorununun Türkiye ile ilgili ne denli önem taşıdığını örnekleyerek anlatmaya gerek duymuyorum; çünkü, yıllardan beri, bu konu, Türkiye Büyük Millet Meclisinde tartışılmaktadır; ama, bilmekteyiz ki, Irak’ta, Türkiye’ye yönelik olarak, iki noktada Türkiye’yi ilgilendiren çok önemli tehlikeler yaratılmaktadır. Bunlardan bir tanesi, bugün tartışma konusu olan, kitle imha silahlarının denetlenerek yok edilmesi olayı; diğeri ise, Irak’ın toprak bütünlüğüne bir ölçüde müdahale anlamını taşıyan otorite boşluğunun Türkiye için yarattığı ekonomik, sosyal ve siyasal sorunlardır.

Bu kitle imha silahlarının boyutlarıyla ilgili olarak yakın bir geçmişe kadar 400 ton civarında ifade edilen; ama, gerçeğin -Sayın Başbakanın açıklamasıyla- 3 bin tonluk bir büyüklük ifade ettiğini dikkate alırsak, konunun dehşeti herkes tarafından daha kolay anlaşılacaktır.

Ben öyle zannediyorum ki, Cumhuriyet Halk Partisi öyle değerlendiriyor ki, Irak’taki bu durum bütün komşu ülkeler açısından büyük tehdit yaratmaktadır; hatta, belki, İran’ın bile, bu konuyla ilgili olarak duyduğu kaygılardan hareket ederek, bu silahların imha edilmesine dönük olarak Amerika Birleşik Devletlerinin öncülüğünde yapılacak harekete belki çok sert karşı koymayarak pasif destek verme yolunu seçebilecek noktada olduğu söylenebilir.

Bizim açımızdan, Türkiye açısından, Irak’ın toprak bütünlüğünün korunması vazgeçilmez bir ilkedir; ama, aynı değerde, Birleşmiş Milletlerin bu konuya ilişkin olarak aldığı kararların uygulanması da aynı derecede önemlidir. O nedenle, Hükümetin, genel olarak, Irak’ın toprak bütünlüğüne saygı ilkesine riayet eden ve Birleşmiş Milletler kararlarının eksiksiz olarak uygulanmasını gözeten bir politikayı ilke olarak izlemiş olmasını memnuniyetle karşılıyoruz. Bu konuda Hükümetin bir kusuru olduğunu söylemek mümkün değildir, doğru değildir; ancak, Hükümetin bu yaklaşımı yaşama geçirirken izlediği politika açısından elbette ki söylenecek epeyce şey vardır. Hükümetimizin, bu sorunları, bu önemli sorunu çözüme ulaştırma konusunda, bölgede barışı sağlamak, Birleşmiş Milletler kararlarını uygulatabilmek ve Irak’ın toprak bütünlüğünü koruyabilmek için sürdüreceği girişimlerde yeni sıkıntılar ve sorunlar yaratmamaya özen gösteren bir yaklaşım izlemesi gerekir. Yani, Hükümetin yapacağı her girişimle, atacağı her adımla, Türkiye açısından yeni bir sorun, yeni bir sıkıntının yaratılmamış olması gerekir. Bu tanımlamayı başta niçin yaptığımı, konuşmamın son kısmında vereceğim örnekler ifade edecektir, açıklayacaktır.

Irak’taki kitle imha silahlarının Türkiye için taşıdığı iki büyük tehlike vardır. Bunlardan biri; bunların imha edilmemesi halinde doğacak tehlikedir. Bu, bütün bölge halkı için olduğu kadar, Türkiye için de büyük tehlikedir. O silahların bize karşı da kullanılma ihtimali, olasılığı her an düşünülmelidir. İkincisi; bu silahların imha edilmesi amacıyla yapılacak harekâtın yapılış biçimi ve Türkiye’nin o konuda takındığı tavır. Irak’ta meydana gelecek müdahale sonrası durum da, Türkiye için büyük sıkıntılar yaratabilecektir. Ne olabilir; muhtemel gelişmeler olarak bir müdahale şayet yapılacak olursa, önlenemezse; yani, kitle imha silahlarının denetimiyle ilgili Birleşmiş Milletler kararına geçerlilik kazandırılamazsa, bu konuda Irak ikna edilemezse ve bir müdahale söz konusu olursa, bu müdahale sonrasında, Irak’ta bugün var olan durumun, bundan çok daha kötü bir duruma dönüşeceği kesindir; Türkiye açısından da bunun daha büyük sorunlar yaratacağı kesindir. Belki de, Bağdat yönetiminin bugün kullanabilmekte olduğu birtakım yetkilerini kullanma olanağını bile ona tanımayan yeni bir sistem, yeni bir model ortaya konulma tehlikesiyle karşı karşıya kalınabilir. O nedenle, şayet bir müdahale olursa, müdahale sonrası meydana gelecek olumsuzluklardan Türkiye’yi kurtarabilmek için, müdahaleye kadar -temenni etmiyoruz ama- gitmesi muhtemel bir sürecin işlemesi sırasında Türkiye’nin takınacağı tavır fevkalade önemlidir ve bu da, fevkalade dikkatli bir siyaseti gerekli kılıyor.

Peki, bu kadar dikkatli bir siyasetin gerekli olduğu konuda Hükümetimiz ne yaptı, ne yapıyor? Daha, bu konunun tartışılmaya başlandığı üç günden bu yana Hükümetin politikasında belki iki, üç defa değişiklik oldu, çeşit çeşit tavırlar sergilendi. Bir kere, bir hükümetin, böylesine ağır bir sorunla karşı karşıya geldiği zaman yapacağı ilk iş, eğer, o hükümet, bir koalisyon hükümeti, bir ortak hükümetse, hele bir azınlık hükümetiyse, kendi hükümet kanatları içinde bu konuya ilişkin olarak yapılacak girişimlerin tam bir mutabakata taşınmasını sağlamaktır. O yetmez, ondan sonra, muhalefet partilerinin bu konudaki değerlendirmelerini kısa bir şekilde alabilecek bir süreci başlatmaktır; çünkü, konu, bir hükümet sorunu olmaktan, bir devlet sorunu olmaya kadar giden geniş bir süreci içeriyor; ama, bunlar yapılmadı.

Ne yapıldı; önce, Hükümetin bir Başbakan Yardımcısı, kendisinin bu konuda arabulucu dahi olabileceğini ima ederek, bir beklenti içine girdi. Kendi partisinin amblemlerini taşıyan bir kâğıtla duyuru yapmaya kalktı; buna, Hükümetin öbür ortakları karşı koydu. Dışişleri Bakanlığı, arabuluculuğa resmen talip olan bir tavır izledi; öyle yansıdı; ama, daha sonra, Sayın Başbakan bütün bunları dengelemek ihtiyacını duydu.

Şimdi, bu örnekleri çoğaltmak mümkün, iki üç günün olaylarını çoğaltmak mümkün; ama, garip bir durum da bugün ortaya çıktı. Hükümetin üçüncü ortağı Demokrat Türkiye Partisinin Sayın Genel Başkanı “Cem’in gidişi, Hükümet adına değil, Dışişleri Bakanlığı adına ve kendi adınadır” diyor. Şimdi, bu Hükümet ile bu Dışişleri Bakanlığı ayrı ayrı kurumlar mıdır; Dışişleri Bakanlığı başka bir Hükümet, ötekiler başka bir Hükümet midir; bu, ne biçim ifadedir; bu, ne biçim izah tarzıdır?! Bu, Hükümetin, bu kadar önemli bir konuda ne kadar çelişkili bir durumun içerisinde olduğunu gösteriyor. Allah, Başbakana bu konuda sabır versin; nasıl çözecek bunları.

Tabiî, bu arada, Sayın Başbakanın yaptığı açıklamalarda da, düşünülmesi gereken, tereddüt yaratan bazı taraflar var. Şimdi, Sayın Başbakan yaptığı bir açıklamada “Irak, bizim bu uyarımızı dikkate almadığı takdirde -yani, Irak’a yapma, etme diyoruz; bu uyarılarımızı dikkate almadığı takdirde- Türkiye’nin ilerideki tutumu konusunda tepki gösterme hakkını yitirmiş olacaktır” diyor; yani, Türkiye, bir yandan sorun çıkmasın istiyor; ama, bu girişimler sonucunda eğer bir sorun ortaya çıkarsa, bundan dolayı da bize tepki göstermeyin diyor. Bu, açıkçası, bu konuyla ilgili bir sorun çıkacak anlamına geliyor; yani, Sayın Başbakan Yardımcısının “İncirlik Üssü hiçbir şekilde kullanılmayacak” biçiminde yaptığı açıklamaya rağmen, Sayın Başbakan, eğer şartlar gerektirirse, koşullar gerektirirse...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Topuz, süreniz bitti; 1 dakika veriyorum, lütfen, bitirir misiniz efendim.

ALİ TOPUZ (Devamla) – Şimdi, efendim, bu arabuluculuk meselesinin çok ilginç bir şeye geldiğini görüyorum; bunun içpolitikada kullanıldığını görüyorum. Gerçi, Sayın Ecevit’in bu arabuluculuk konusunda öteden beri bir özlemi vardır. Kendisi ne kadar uzlaşmacıdır, onu sizin takdirinize bırakıyorum, o ayrı bir şey; fakat, uzlaşmacı olmak, arabulucu olmak hevesi vardır. O, 1979 da bile, Amerika Birleşik Devletleri ile Rusya arasında arabuluculuk yaptığını zannederek Bakanlar Kuruluna izahat verebilirdi. O nedenle, bu girişimleri, çocukça ve fantezi olarak görüyorum. Türkiye’nin, bu konuda, aklı başında, serinkanlı, ciddî, tutarlı, düşünerek hareket eden bir politika izlemesi lazım ve her şeyden önce de Hükümet kanatlarının bu konuyla ilgili farklı düşüncelerini önce bir çerçevenin içerisine sokması gerekir. Hükümete, bu konuda yapacağı girişimler, barışı sağlama yolunda yapacağı katkılardan dolayı teşekr edeceğiz, bunda hiç kuşku yok; kendilerine başarılar diliyoruz. İnşallah, olayın, Türkiye için olumsuz bir sonuç doğmayacak bir çözüme taşınması mümkün olur.

Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Topuz.

Grupları adına başka söz talebi var mı efendim?

HAYRİ KOZAKÇIOĞLU (İstanbul) – Doğru Yol Partisi Grubu adına, ben konuşacağım Sayın Başkan.

BAŞKAN – Doğru Yol Partisi Grubu adına, Sayın Hayri Kozakçıoğlu; buyurun efendim. (DYP sıralarından alkışlar)

Sayın Kozakçıoğlu, süreniz 10 dakikadır efendim.

DYP GRUBU ADINA HAYRİ KOZAKÇIOĞLU (İstanbul) – Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Başbakan Sayın Mesut Yılmaz’ın Körfez kriziyle ilgili yaptığı açıklama üzerine, Doğru Yol Partisi Grubu olarak görüşlerimizi sunmak için huzurunuzda bulunuyorum; hepinizi saygıyla selamlarım.

Doğru Yol Partisi olarak, Sayın Başbakanı dikkatle izledik ve Türkiye için büyük önem arz eden Irak konusunda, kendisinden daha doyurucu bilgiler beklerdik. Sayın Başbakan, gazetelerden öğrenebileceğimiz bilgileri 20 dakikalık bir program içerisinde özetleyerek, bize tekrar sundular. Sözlerime başlamadan önce, benim candan temennim, Sayın Başbakanın, Hükümet yetkililerinin, uygun bir ortamda, bu Meclisi ve bu milleti, Türkiye için çok önemli olan bu konuda daha aydınlatıcı tarzda bilgilendirmeleridir. Bu olduğu takdirde, şeffaf yönetimin, alenî ve açık yönetimin daha iyi gerçekleşebileceğine olan inancımızı belirtmek istiyorum.

Kuzey Irak konusu bizim için çok önemlidir. Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak ve ülke olarak, bu konuyu gerçekten yakından takip etmemiz gerekir. Tarihî bağların dışında, Kuzey Irak, uzun bir hududumuz olan komşumuzdur, Güneydoğu Anadolu Bölgesinde yaşayan insanlarımızın pek çoğunun akrabalarının bulunduğu, sosyal ilişkilerinin bulunduğu bir bölgedir; bunun yanında, Osmanlı İmparatorluğundan bu yana, sesimizi, nefesimizi orada yaşatan Türkmen grubunun bulunduğu bir bölge ve ekonomik ilişkilerimizin bulunduğu bir ülkedir. Bu nedenle, Irak’taki her girişim, hele hele bölücü terör örgütünün bulunduğu, terör olaylarının yaşandığı bu ortamda Kuzey Irak’taki her girişim bizi çok yakından ilgilendirmektedir. Bu bakımdan, Doğru Yol Partisi olarak, Irak konusunu, diğer konulardan çok daha önemli addediyoruz ve bu konuya çok daha fazla önem verilmesini istiyoruz.

Irak konusundaki Körfez kriziyle devam eden bu gelişimleri izlediğimizde Hükümetin, bu konuda, biraz da hazırlıksız yakalandığını görüyoruz. Oysa ki, Körfez krizi, Irak’taki gelişimler aylardan, yıllardan beri devam ediyor; Irak’ta kimyasal ve biyolojik silahların bulunduğu, uzun menzilli füzelerin olduğu belli ve Birleşmiş Milletler zaman zaman bunları denetlemeye çalışıyor, Irak da karşı çıkıyor; yani, Irak’ta her an için bir kriz patlaması muhtemel. Yedi aydan beri işbaşında bulunan Hükümetin de, bu konuda daha hazırlıklı olması gerekirdi; ancak görüyoruz ki, Hükümet, bu konuda hazırlıklı değil.

Sayın Başbakan ve Hükümet yetkilileri, basından izlediğimiz kadarıyla -zamanınızı fazla almamak için, basılı örnekleri burada, okumak istemiyorum; ama, bunlar yanımda- önce “Biz, bu konuda aktif ve pasif bir destek vermeyeceğiz ve Amerika Birleşik Devletlerinin bir askerî harekâtına katılmayacağız, desteklemeyeceğiz” onun arkasından “İncirlik Üssü’nü de kesin olarak kullandırmayacağız” dediler; ama, zaman geçtikçe aktif destek bir tarafa bırakıldı; ama, pasif destek verebileceğimiz bir noktaya gelindiğini de beyanlardan görüyoruz.

Hele hele “İncirlik Üssü konusunda talep yoktur, talep olsa da İncirlik Üssü kullandırılmayacaktır” beyanından sonra, yine gazetelerden öğreniyoruz ki, İncirlik Üssüne 32 askerî uçak indi. Bunlar F-16’lar, F-15’ler, hava ikmal uçakları ve doğrudan doğruya geliş amacı bir askerî harekâttır. Acaba, Hükümetimiz, bunları turistik amaçla mı yorumluyor?! Bu uçaklar turistik amaçla gelmişse, evet, İncirlik kullanılmıyor; ama, bu uçaklar turistik amaçla gelmediğine göre, İncirlik Üssü kullanılmaya başlanmıştır. Hükümetimizin bir diğer tavrı, herhangi bir taraftan bir talep gelmeden arabulucu olarak ortaya çıkmalarıdır. Gayet kesin bir kural var ki, iki tarafın isteği ve iki tarafın kabulüyle bir üçüncü ülke uluslararası ilişkilerde arabulucu olabilir. Öyle bir talep yok, öyle bir istek de yok; ama, biz kendiliğimizden arabulucu oluyoruz; daha sonra “arabulucu” tabirini değiştiriyoruz, “krizin çözümünde katkıda bulunmak” diyoruz; daha sonra da, bugün Sayın Başbakan bunu “barış girişimi” olarak yorumladı; bilmiyorum, yarın belki bu beyan da değişebilir. Bunu şunun için söylüyorum: Hükümet, ilk günden beri çok önemli olan bu kriz konusunda kesin bir politika ortaya koyamamıştır, aynen imtihana iyi hazırlanmayan öğrenci gibi. İmtihana iyi hazırlanmayan öğrenci ne yapar; soru sorulduğu zaman sağa sola bakarak, kopya çekerek başkalarının bilgisiyle soruları cevaplandırmaya çalışır; şimdi bizim Hükümetimiz de aynısını yapıyor. Başka ülkelerin politikasına yan gözle bakarak “acaba Amerika ne yapıyor, acaba Amerika nasıl bir politika izleyecek” diye, o politikaları taklit ederek, bir anlamda, Amerika Birleşik Devletlerinin dümen suyuna girerek politika üretmeye çalışıyor. Zaten, Sayın Başbakan bunu açıkladı; bunu şöyle açıkladı: Öncelikle, Amerikan Dışişleri Bakanı Albright’ın bizim ülkemize gelmesi bekleniyordu ve isteniyordu da. Amerikan Dışişleri Bakanı bütün Arap ülkelerini dolaştı, neredeyse şeyhlere falan gidecek; ama, Türkiye’ye gelmedi, Türkiye’ye gelmek ihtiyacını duymadı, bu konuda Türkiye’yi ciddiye almadı. Bizim, Doğru Yol Partisi olarak üzerinde en çok durduğumuz konu budur. Türkiye, bir büyük devlettir; rkiye, ordusuyla büyüktür, ekonomisiyle büyüktür, Ortadoğu’da ve Balkanlarda söz sahibi bir ülkedir; ama, Türkiye bu konuda ciddiye alınmamıştır. (DYP sıralarından alkışlar) Doğru Yol Partisi olarak, esas bunun üzerinde duruyoruz.

Sayın Başbakanın 3 Şubat 1998 tarihinde ATV’deki konuşması: “Bizi bu kadar yakından ilgilendiren bir konuda müttefikimiz olan Amerika’nın bizimle daha geniş bir istişare yapmasını beklerdik.” Yani, bu görüş, bu kanaat, Doğru Yol Partisinin görüşü değil; bu kanaat, Sayın Başbakanın görüşü. Ben, Sayın Başbakanın görüşünü, Doğru Yol Partisi ağzıyla sizlere sunmaya çalıştım.

Amerika Birleşik Devletleri -yani Türkiye’nin büyük müttefiki olan- Irak konusunda, Ortadoğu konusunda söz sahibi olması gereken Türkiye’ye, Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanı Sayın Albright yerine, Altıncı Filo Komutanı olan Korgenerali göndermiştir. İşte, Türkiye, Irak konusunda, Altıncı Filo Komutanı Korgeneralle temaslarını sürdürecek ve onunla birlikte bu politikasını oluşturmaya çalışacaktır. İşte, bizim üzerinde özellikle durduğumuz olay budur.

Türkiye’nin geleneksel bir dışpolitikası vardır. Türkiye’nin geleneksel politikası, büyük devlet politikasıdır, kişilikli bir politikadır, bağımsız bir politikadır. Biz, Hükümetten bunu bekliyoruz ve Hükümetin, büyük Türkiye’ye yakışır bir politikayı ortaya koymasını söylemek istiyoruz.

Bu olaylar ilk kez olmuyor. Bu olaylar daha önce de oldu. Şu anda yaşadığımız üçüncü Körfez krizidir. Bildiğiniz gibi, birincisi harple sonuçlandı. ikinci körfez krizi de 3 Eylül 1996 tarihinde yaşandı. Ağustos ayında İran’dan destek alan Talabani, Barzani kuvvetlerinin üzerine saldırdı ve Saddam kuvvetleri de, Talabani’yi destekleyince, Irak güçleri, kuzeye doğru gelmeye başladı, daha önce girmemesi gereken bölgelere girdi ve Erbil’in işgaline başladılar. İşte bunun üzerine ikinci Körfez krizi patlak verdi ve Amerika geldi, onaltı noktadan Irak’ı yine bombaladı, aynı bugün yapmayı, düşündüğü gibi, o gün de yaptı. O zaman ne yapıldı; bakın, ben, size, özetle söyleyeyim: O zamanki 54 üncü Hükümet, süratle devreye girdi, gerçek arabulucu olarak ortaya çıktı ve eylül ayı ortalarında Talabani, Barzani ve Türkmen gruplarının katılımıyla bir toplantı yapıldı. Bu toplantıda, ateşkes sözü alındı ve ayrıca PKK’ya karşı da müşterek bir mücadele verilmesi kararlaştırıldı. Nitekim, bu toplantının sonunda, 23 Ekim 1996 günü de ateşkes sağlandı. Daha sonra, 30 Ekim 1996’da da, Ankara’da bu toplantı süreci yürütüldü ve devam edildi. Bu toplantılara kimler katıldı; Amerika Birleşik Devletleri yetkilileri katıldı, İngiltere yetkilileri katıldı, Irak yetkilileri katıldı, İran yetkilileri katıldı, Talabani, Barzani ve Türkmen gruplarının yetkilileri katıldı. İşte arabuluculuk, böyle bir arabuluculuk; sonuca ulaşan bir arabuluculuk ve Türkiye’ye yakışan bir arabuluculuk. Nitekim, 5 Kasım 1996 tarihinde, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Clinton, mektup yazarak, şükranlarını ve teşekkürlerini iletmiştir bu gerçek arabuluculuk ve ateşkesin sağlanması konusunda.

Daha sonra da 15 Kasımda ikinci bir zirve toplanmıştır. Bu ikinci zirvede de Kuzey Irak’ta yaşayan bütün grupların, yani, Türkmenlerin...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Kozakçıoğlu, sizin de süreniz bitti; 1 dakika eksüre veriyorum.

Buyurun efendim, tamamlayın.

HAYRİ KOZAKÇIOĞLU (Devamla) – Sayın Başkan, 1 dakikada bu işler bitmez ama...

BAŞKAN – Neyse, çabuklaştırın.

HAYRİ KOZAKÇIOĞLU (Devamla) – Bu ikinci zirvede de, bütün bu grupların, insan hakları çerçevesinde, Irak’ta, yerel haklara sahip olmaları kararlaştırıldı. Yani, demek istediğim, Türkiye, büyük Türkiye olarak arabuluculuk görevini o zaman ortaya koydu, gerçek arabuluculuk ortaya çıktı ve kendini kabul ettirdi.

Dışpolitikada bugünkü tabloya baktığımız zaman, Avrupa Birliğinden dışlanmışız, İslam Konferansını terk etmek zorunda kalmışız, Susurluk raporunda yazılanlar nedeniyle, hem kültürel bağlarımızın hem ekonomik ilişkilerimizin -doğalgazdan petrole kadar, özel sektör menfaatlarına kadar- bulunduğu Türk devletleriyle bir diplomatik kriz yaşama safhasına gelmişiz ve Kuzey Irak’ın toprak bütünlüğü konusunda da, toprak bütünlüğünü savunma...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Efendim, lütfen son cümlenizi söyler misiniz.

Buyurun.

HAYRİ KOZAKÇIOĞLU (Devamla) – Efendim, benim, son olarak söylemek istediğim, Hükümetin ekonomi politikası nasılsa -üç aylık paket, altı aylık paket, bir yıllık paket, üç yıllık paket; biz daha öğrenemedik bu ekonomik paketlerin ne kadar olduğunu- dışpolitikası da aynıdır; bir gün sağa bakıyoruz, bir gün sola bakıyoruz. Bu tür dışpolitikayla, bu tür içpolitikayla bu işlerin sağlıklı şekilde, büyük Türkiye’ye yakışır şekilde yürüyebileceği inancında değiliz. Bu nedenle, diyoruz ki, tam demokrasiyi sağlayacak olan bir yönetim; o da, halkın hakemliğinde bir yönetim; o da, en kısa zamanda, seçime dayalı bir yönetim; biz bunu istiyoruz. (DYP sıralarından alkışlar)

Sayın Başkan, bir küçük söz söylemek istiyorum. Benden önceki konuşmacılarından Sayın Yılbaş, zannederim, bir sürçülisan yaptı: “Biz, Avrupa Birliğine, gümrük birliğine girerken, Anayasamızı değiştirmemiz lazımdı, egemenliği değiştirmemiz lazımdı” dedi; ben, bunu bir sürçülisan olarak kabul ediyorum. “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” sözü, Yüce Atatürk’ün sözüdür; demokrasinin, cumhuriyetinin düsturudur; bunu da hiç kimse değiştiremez.

Hepinize saygılar sunuyorum. (DYP sıralarından “Bravo” sesleri, alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Kozakçıoğlu.

ANAP Grubu adına, Sayın Kamran İnan; buyurun efendim. (ANAP sıralarından alkışlar)

MAHMUT YILBAŞ (Van) – Sayın Başkan...

BAŞKAN – Buyurun Sayın Yılbaş.

MAHMUT YILBAŞ (Van) – Sayın Başkan, sayın konuşmacı bana atıfta bulundu; müsaade ederseniz, buna cevap vermek istiyorum.

BAŞKAN – Efendim, sayın konuşmacıyı kürsüye davet ettim; size biraz sonra söz vereyim.

MAHMUT YILBAŞ (Van) – Oldu Sayın Başkan.

BAŞKAN – Buyurun efendim.

Süreniz 10 dakika.

ANAP GRUBU ADINA KÂMRAN İNAN (Bitlis) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Sayın Başbakanın, bölgemizde cereyan eden olaylar hakkında Yüce Meclisin huzuruna gelmiş bulunmaları, bizzat kendileri ve Sayın Hükümetin, Yüce Meclise karşı duydukları derin saygının bir ifadesi olduktan başka, olayların da önemini ifade etmektedir.

Gerçekten, son günlerde, gerek dünya basını ve gerek değerli basınımızın bu olaya verdiği önem dolayısıyla, bölgemizde ve bilhassa içimizde büyük bir tedirginlik yaşanmaktadır. Bu müzakereleri takip eden insanlarımız, aslında, Hükümetten ve Meclisten bu tedirginliği hafifletecek, Türkiye güvenliğinin emniyet altında bulunduğu ve millî menfaatlarımızın gereği gibi korunduğu, Hükümet ve Meclisin el ele vererek, gelişmeler karşısında vaziyet aldığı mesajını beklemekteydi.

Bizim son senelere kadar çok iyi yerleşmiş bir geleneğimiz vardı; o da, dışpolitikanın millî karakteri ve önemli zamanlarda, hükümet -kim olursa olsun- etrafında birleşmek suretiyle, kilitlenmek suretiyle, dışarıya karşı büyük bir güç olarak ortaya çıkmaktı. Bunu, maalesef, içpolitika uğruna bozmaya başladık. Bilhassa benden önce konuşan sayın sözcünün beyanlarını dinlediğimde, neredeyse, Irak idaresinin bütün icraatını da bize yazacaktı; çok yadırgadığımı da ifade etmeliyim. (ANAP ve DSP sıralarından alkışlar)

Kendileri, bu konunun son derece önemli olduğunu ve dolayısıyla, Hükümetin, beklenen önemde bilgiler vermediğini ifade buyurdular; ama, bunu söyledikleri zaman, kendi sayın partilerinden -Genel Başkanları burada bulunmasına rağmen- o zaman ancak 18 üye, şimdi ise, galiba, sadece 10 üye bulunmaktadır. Eğer, önem buysa, kendileri bakımından, hakikaten, çok kötü bir not olmaktadır. (ANAP ve DSP sıralarından alkışlar)

NECMİ HOŞVER (Bolu) – Sayın İnan, yukarıdakileri saymadınız, sizin gibi yaylacı grup var; hani, sizin oturduğunuz yer var ya, oradakileri saymadınız.

BAŞKAN – Efendim, müdahale etmeyelim.

Buyurun efendim.

KÂMRAN İNAN (Devamla) – Yine, Doğru Yol sayın sözcüsü, İncirlik’e 35 Amerikan uçağının indiğini, Hükümetin, İncirlik’in kullanılmayacağı yolundaki beyanlarının, bu suretle geçerli olmadığını ifade ettiler. Kendilerinin çok iyi hatırlaması lazım; çünkü, bölgede, bölge valiliği de yaptılar; İncirlik’te bulunan Çekiç Güç’ün süresi son bulmuştu, bunun, Kuzey Keşif Gücü’ne çevrilerek devam ettirilmesi kararı kendi iktidarlarına aittir ve o karar çerçevesinde, oraya uçak gelir, iner. Mühim olan, operasyon yapılıyor mu, yapılmıyor mu; yapılmıyor. Operasyonun yapılması, Türk idarecilerinin ve Silahlı Kuvvetlerinin iznine bağlı bir hadisedir. Binaenaleyh, sayın sözcü beni bağışlasınlar, yani, neredeyse, Adana bölgesinde uçacak olan kuş sürülerini de Amerikan uçakları olarak niteleyip, bunu da anlaşmaların ihlali şeklinde görmeye başlarlarsa, biraz, işin ciddiyetine halel getirir diye düşünüyorum. (ANAP ve DSP sıralarından alkışlar)

Kendilerinin temas ettikleri bir büyük devlet ve arabuluculuk... Beni, burada da bağışlasınlar, Kuzey Irak’taki iki aşiret arasında, Büyük Türk Devletinin arabuluculuğunu burada anlatmak, devlete biraz saygısızlık olur. (ANAP ve DSP sıralarından alkışlar) Ve kaldı ki, arabuluculuğun neticesi de ortada; Kuzey Irak’ta, bir taraf sırtını İran’a dayadı, Talabani; ortada kalan Barzani de, bir ara, Saddam’la anlaşmak yoluna gitmek suretiyle canını kurtarmaya çalıştı. Eğer, ektikleri tohum bu ise, doğrusu çok kötü bir mahsul biçtiklerini de burada ifade etmek zorundayım. Bunları söylerken de ıstırap duyuyorum. Aslında, bu gibi bir müzakerenin böyle bir günde yapılmaması lazımdı. Böyle bir günde, dış dünyanın ve Türk Milletinin bizden beklediği, Türkiye’nin güvenliği bakımından, millî menfaatlerimizin korunması bakımından ve yaratılmak istenen havada, bir paniğe mahal olmadığı mesajını vermek suretiyle memleketi bir huzura kavuşturmaktır. Ayrıca, Hükümetin, bu meseleyi, Başbakan seviyesinde, buraya getirmesini de takdirle karşılamaktı.

Kendileri, bir sözcüye cevap verirken gümrük birliğinden söz ettiler. 1995 yılı boyu, gümrük birliği müzakereleri sırasında, Sayın Hükümet, bir tek gün bu kürsülere gelip de bilgi aldı mı? Meclise bilgi verdi mi? Ve önümüze ne çıktı; 6 Mart 1995 Gümrük Birliği Uygulama Antlaşması. Türkiye’nin bugüne kadar Avrupa Birliği ile yaptığı en ağır hükümleri taşıyan ve en büyük fedakârlıklara mal olan bir uygulama anlaşması. Burada bunlara girmek istemiyorum, açıklamak istemiyorum; ama, sermaye fukaralığından, böyle sağı solu deşmek suretiyle burada beyanı fikirde bulunmayı, doğrusu, 1991’den bu yana iktidarı paylaşarak gelmiş bulunan ve büyük sorumluluklar alan bir sayın partiye yakıştıramadığımı ifade etmek mecburiyetindeyim.

Değerli milletvekilleri, Refah Partisi Sayın Sözcüsü, meseleyi o şekilde vaz etti ki, neredeyse, Irak masum; 1980’de İran’a tecavüzde bulunup sekiz yıl savaş sürdüren ve 1 milyon Müslümanın ölümüne sebep olup, tarafların, dışarıdan 60 milyar dolarlık askerî malzeme alımına sebep veren başka kuvvetlermiş gibi. Daha bunun yaraları sarılmadan, 2 Ağustos 1990’da Kuveyt’i işgal edenin de başka bir kuvvet olduğu zehabı doğuyor. Oysa, bunun sorumlusu ve Irak Milletine, masum millete karşı yapılan zulmün sorumlusu bizzat Irak’tadır, Bağdat’ın içerisindedir. Bugün çekilenler de onlardandır ve ambargonun devamında en çok ıstırap duyan da biziz. Iraklı çocuklara en çok ilaç gönderen Türkiye’dir, gıda maddesi gönderen Türkiye’dir. İran-Irak savaşı sırasında bütün dünya istifade ederken, Türkiye, sadece gıda maddesi göndermek, hava ve kara sahasını açmak suretiyle insanî yardımda bulunmuş. İsteseydik, Kuzey Kıbrıs’ta kuracağımız bir şirket eliyle, 20 milyar dolarlık biz de silah satardık; ama, kötü insan olurduk, bu bizim ananemize uymazdı. Bunu takdirle karşılamak lazımdır.

Ambargonun kaldırılmasını istemeyen kuvvetler bölgede var, petrol fiyatlarının ucuzlamasını istemeyen kuvvetler ve o kuvvetler de, sizin çok sempatiyle baktığınız memleketlerdir -isimlerini burada ifade etmek istemiyorum- petrol fiyatlarını yukarıda tutmak için ambargonun devamını âdeta zorlayanlar var.

Ambargonun kalkmasını istemeyen bizzat Bağdat idaresidir. Kendi milletini eli altında tutmak ve birlik bütünlüğünü etrafında sağlamak maksadıyla, bu ambargonun devamından yanadır; çünkü, ambargo kalktığı, ticaret başladığı, üretim, petrol satışı başladığı ve Irak, bölge ve dünyayla bütünleştiği takdirde, bugünkü haliyle idarenin devam etmesi mümkün olmayabilir ve bu idare kendi milletine hesap vermek durumunda kalabilir endişesiyle devam ettirilmekte; dolayısıyla, kendi milletine zulüm yapmaktadır.

Ambargodan Türkiye çok zarar gördü; ama, Türkiye, gelişmeleri 1991’de kendi başına önleyebilir miydi? 29 memleketli bir ittifak, koalisyon ortaya çıkmış; 500 bin kişilik, son senelerin, bu yüzyılın en büyük ordusu ve büyük teknolojisi oraya yığılmış; bunu, Türkiye, tek başına önleyebilir miydi?

Türkiye ambargoyu uygulamasaydı... Peki, biz çok tenkit edildik uyguladık diye; Birleşmiş Milletler 6 Ağustos 1990’da karar aldı, biz 7 Ağustosta uyguladık; bizden sonra gelenlerin hepsi devam ettirdi. Kaldırsaydınız, pipe-lineları açsaydınız, bakalım petrol akar mıydı; bakalım Yumurtalık’a tankerler gelip, bunları alır mıydı? Onun için, biraz realist olmak lazımdır.

Tabiî, muhalefetin kolaylığını da çok kolay kullanmamak lazım. İktidarlara gelindiği zaman, iktidarın ciddiyeti ve devlet sorumluluğu, herkesi bir çizgiye getiriyor. Senelerce Çekiç Güç aleyhine bu kürsülerden konuşanlar, hükümet tezkeresi olarak bunun kurulması ve devamı kararlarını getiren aynı hükümetler değil mi, aynı partiler değil mi? Ama, bizim politikamızda bir acı gerçek var; iktidar sıraları ile muhalefet sıralarını ayıran beş on metrede, hakikatler, yüzde yüz, yüzde bin değişebilmektedir. Biz, parti olarak, buna hep mukavemet etmeye çalıştık ve ederek geldik; bugün de ettik, yarın da etmeye devam edeceğiz. (ANAP sıralarından “Bravo” sesleri, alkışlar)

CAFER GÜNEŞ (Kırşehir) – Sayın İnan, size yakışmıyor...

KÂMRAN İNAN (Devamla) – Bu arada, bir yanlış anlamaya mahal vermesin diye, DSP sayın sözcüsü ve Grup Başkanvekili, Amerika Birleşik Devletleri yardımının kesildiğini beyan etmek suretiyle, bir bakıma, son olaylar ile yardım arasında bir bağ kurulması zehabını verdi ki, bunu açıklığa kavuşturmak lazım.

Bir defa, bana göre, Amerikan yardımının kesilmesini Türkiye’nin istemesi lazımdı ve kendilerinin istemesi lazımdı. 12 Mart 1947 Truman doktrininden beri, elli yıl yardım almak, bir devlet için onur kırıcıdır.

İkincisi, üç yıl önce Amerikan idaresi, 1999 yılından sonra yardımları keseceğini beyan etmişti ve bugün hazırlanmakta bulunan bütçe tasarısı...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın İnan, süreniz doldu efendim. Size, 1 dakika eksüre veriyorum; lütfen toparlayın...

KÂMRAN İNAN (Devamla) – ...1 Ekim 1999’da yürürlüğe girecek olan bir bütçedir; bunu da memnuniyetle karşılamak gerekir.

Cumhuriyet Halk Partisi sayın sözcüsü -tabiatıyla- kendi mensup oldukları kanadın iç sıkıntılarını, buraya da, bu şekilde ve böyle bir vesileyle yansıtmak ihtiyacını hissettiler; doğrusu, onu da yadırgadığımı ifade etmeliyim. Hükümetin tutumunda, beyanlarında zikzaklar olduğu -kendileri de koalisyonlarda bulundular- üçlü koalisyon ve dışarıda kendilerinin himmet ve desteğiyle götürmeye çalıştığımız ve her seferinde de kendilerini ikna gibi, hakikaten biraz kolay olmayan bir gayret içinde bulunduğumuz bir sistemin daimî bir şekilde senkronize, ahenk içinde bulunmasını beklememek lazım. Kaldı ki, senkronizasyon, faşist idarelere ait bir husustur; tek kalıp... Değişik sesler çıkacaktır.

“Hükümet daha önce bize bu mesele üzerinde düşünme imkânı vermedi” dendi. Bugün, Sayın Başbakanın bizzat getirmesi bundan dolayıdır ve müzakerenin bu maksada matuf olması beklenirdi; çıkıp da, burada, şuradan buradan böyle tutulacak dal aramak yerine, Hükümetin, bu gelişmeler karşısında, Türk millî menfaatları ve güvenliğini korumak bakımından, en iyi nasıl tedbirler alabileceği hakkında yol gösterici beyanlar beklerdik, çözümler beklerdik.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın İnan, lütfen, son cümlenizi söyler misiniz efendim.

KÂMRAN İNAN (Devamla) – Emriniz olur efendim.

Bakınız, 1991’de, bize hitaben, Bağdat’a gitmek bir suç olarak görülüyordu bazı çevrelerde; şimdi bizim Hükümetimiz gönderiyor, yine suç oluyor. Bunu anlamak çok zor doğrusu. Yani, ya o gün çok yanlıştınız ya bugün çok yanlışsınız. Bir barış elçisi olarak bir Sayın Dışişleri Bakanının Bağdat’ı ziyaret etmesi çok güzel bir hadisedir. Bu vesileyle, iki sayın sözcü, bize arabuluculuk dersi vermeye kalktılar. Sayın Başbakan ve Sayın Dışişleri Bakanı da iki üç defa olmak üzere, bir arabulucunun bahis konusu olmadığını, arabuluculuk müessesesinin başka bir hadise olduğunu ifade ettiler; ama, ille ki bunu kullanmak ve bir tenkit sebebi bulmak ihtiyacı duydular ve bu ihtiyacı da -beni bağışlasınlar- pek fazla tatmin edici olmayan ve pek de alkışlanamayacak bir şekilde tatmine kalktılar.

Değerli milletvekilleri, Sayın Başkanımızın müsamahasıyla kapatıyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Efendim, lütfen... Süreniz bitti efendim. Rica ediyorum.

KÂMRAN İNAN (Devamla) – Kapatıyorum.

Buradan, izinlerinizle şunu ifade etmek isterim: Türkiye, daima barıştan yana olmuştur ve olmaya devam edecektir. Türkiye’nin bir savaşta yer alması mümkün değil, 1991 yılında da bir savaşta yer almamıştır. Türkiye, bölgemizde savaşların çıkmasından, devamından ve can kaybından en çok ıstırap duyan bir memlekettir ve buradan, bu kürsüden, sizlerin izinleriyle, büyük milletimize bir kere daha ifade etmek isterim ki, bütün bu gelişmelere ve dünyada yayılan hava ve tedirginliklere rağmen müsterih olsunlar; Hükümet ve Türkiye Büyük Millet Meclisi, devletin ve milletin güvenliğine sahiptir ve gereken her türlü tedbir alınmış ve alınmaktadır.

Saygılar sunuyorum. (ANAP, DSP, DTP ve CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın İnan.

Aslında, bir grup sözcüsü değil de Hükümet sözcüsü gibi konuştunuz Sayın İnan.

MAHMUT YILBAŞ (Van) – Sayın Başkan...

BAŞKAN – Sayın Yılbaş, buyurun efendim.

MAHMUT YILBAŞ (Van) – Sayın sözcünün biraz evvel hakkımda sarf ettiği bir söz vardı.

BAŞKAN – Efendim, yerinizden, ne söyleyecekseniz söyleyin.

MAHMUT YILBAŞ (Van) – Müsaade edersiniz, burada zorlanıyorum Sayın Başkanım.

BAŞKAN – Hayır efendim, oradan söyleyin. Dedi ki: “Hâkimiyet, kayıtsız şartsız Türk Milletine aittir.” Bunun aksini mi savunuyorsunuz!

MAHMUT YILBAŞ (Van) – Hayır efendim.

BAŞKAN – Daha ne?..

MAHMUT YILBAŞ (Van) – Öyle bir şey söylemedim. Müsaadenizle oraya gelip açıklama yapayım.

BAŞKAN – Hayır efendim; orada açıklayın. İşte, ne diyecekseniz söyleyin.

MAHMUT YILBAŞ (Van) – Sayın Başkan, benim ifade ettiğim şuydu: Avrupa Birliğine üye olan ülkeler, anayasalarında, bağımsızlıkla ilgili bulunan hükümleri düzeltmek mecburiyetinde kalmışlardır. Avrupa Birliği kanunları, diğer ulusal devletlerin anayasalarındaki hükümlerin üzerindedir. Türkiye Cumhuriyeti de Avrupa Birliğiyle bir organizasyona girdiğinde, Anayasasının bu hükmünü düzeltmek mecburiyetinde kalacaktır.

BAŞKAN – Ama, biz daha Avrupa Birliğine girmedik efendim.

MAHMUT YILBAŞ (Van) – Efendim, benim de söylemek istediğim şuydu: Bunu halkımıza açıklayalım ve diyelim ki: “Ey Türk Milleti, biz Avrupa Birliğine dahil olduğumuzda, ulusal egemenlikle ilgili Anayasa hükmünü değiştirmek mecburiyetinde kalacağız. Buna gönlün razı mı?!”

BAŞKAN – Tamam efendim, açıkladınız.

MAHMUT YILBAŞ (Van) – Bunu söylemeliyiz biz...

BAŞKAN – Tamam efendim, artık açıkladınız.

MAHMUT YILBAŞ (Van) – Sayın Başkan, sözlerim sürçülisan değildir; bilerek, bilinçli olarak söylenmiştir.

Arz ediyorum efendim.

BAŞKAN – Peki efendim. Teşekkür ederim.

AYSELİ GÖKSOY (Manisa) – Ama, anlama kabiliyeti olmayanlar öyle anlar.

AHMET CEMİL TUNÇ (Elazığ) – Sayın Başkan...

BAŞKAN – Sayın Tunç, buyurun.

AHMET CEMİL TUNÇ (Elazığ) – Sayın Başkan, Sayın İnan’ın dışpolitika konularında ne kadar uzman olduğunu hepimiz biliyoruz, düşüncelerine saygı gösteriyoruz, zevkle de izliyoruz; ama, ne yazık ki, bugünkü konuşması, sair zamanlarda yaptığı konuşmanın dışında bir konuşmaydı; bu, birincisi.

BAŞKAN – Biraz Hükümet sözcüsü gibi konuştuğunu ben söyledim; artık fazlasını açıklamayalım. Tamam efendim...

AHMET CEMİL TUNÇ (Elazığ) – İkincisi, ben konuşurken, hiçbir zaman, Irak yönetiminin İran’la savaşından, Halepçe’deki faciasından, Kuveyt’e saldırmasından övgüyle söz etmedim. Benim söylediğim, şu anda Irak halkı üzerine acımasızca uygulanan ambargo ve bunun kaldırılmasıdır. Hiçbir zaman, tek taraflı olarak bu ambargoyu Türkiye olarak biz kaldıralım da demedim. Ancak, kendilerinin de ifade ettiği gibi, o ambargonun kaldırılması hususunda Türkiye olarak hep çaba gösteriyoruz. Sanıyorum -tabiri caizse- Sayın İnan, durumdan vazife çıkarmaya çalıştı. Bundan dolayı, ben, üzüntülerimi ifade etmek istiyorum. (RP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Neyse efendim... Tamam... Teşekkür ederim Sayın Tunç.

Gruplar adına yapılan konuşmalar bitti.

Şahsı adına, Profesör Doktor Sayın Orhan Kavuncu; buyurun efendim. (BBP ve RP sıralarından alkışlar)

Sayın Kavuncu, süreniz 5 dakikadır.

ORHAN KAVUNCU (Adana) – Değerli Başkan, değerli milletvekilleri; Büyük Birlik Partisi ve şahsım adına hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Hükümetin, konuyu, Meclis gündemine getirmesini olumlu bulduğumuzu ifade etmek istiyorum; ancak, gecikilmiştir. Amerika’nın Irak’a bir hava saldırısı yapabileceği olasılığı üç aydan daha fazla bir süredir gündemdedir; fırtına esmeden, konuyu, Türkiye Büyük Millet Meclisinde görüşmeyi temenni ederdik. Bununla birlikte, bu tip meselelere, aslında epeydir kaybolmuş gibi görünen iktidar-muhalefet diyalektiği açısından bakmama prensibini tekrar ikame etmeye yönelik bir girişim olarak, Hükümetin, konuyu Meclis gündemine getirmesini değerlendirmek istiyoruz.

Hükümet, Amerika Birleşik Devletlerinin Irak’a olası bir hava saldırısında tarafsız kalınacağını açıklamıştır ve Dışişleri Bakanını Bağdat’a göndermiştir. Bütün bu çabaları, iyi niyetli, Türkiye’yi sıcak bir savaş ortamına sokmamaya yönelik çabalar olarak değerlendirdiğimizi de ifade etmek istiyorum; ancak, bu tip konularda tek taraflı girişimler, Türkiye’nin, âdeta, Amerika’nın ricacısı gibi bir görüntüye girmesine sebep olmaktadır. O bakımdan, sadece Bağdat nezdinde birtakım teşebbüslerde bulunmak değil, aynı zamanda, Amerika’nın bir hava saldırısından caydırılmasını temin etmeye yönelik girişimleri de, Hükümetin, ciddî bir şekilde yapması gerektiğini düşündüğümüzü ifade etmek istiyorum. Birleşmiş Milletler kararları, kan dökülmeden, silah patlamadan da uygulanabilmelidir. Amerika Birleşik Devletlerine, bu noktada, biz, düşüncelerimizi, etraflıca anlatma imkânını araştırmak mecburiyetindeyiz.

Ancak, Hükümetin, bütün muhtemel gelişmeleri hesap edip etmediği noktasında tereddütlerimiz olduğunu da ifade etmek istiyorum. Amerika, eğer, bir hava saldırısı yapmadan, Irak Hükümetiyle bir anlaşma imkânı bulursa, Irak’ın kitle imha silahlarını yok etmesine karşılık, Irak’a petrol satma hakkı verir ve petrol fiyatları birdenbire yükselirse, acaba, Türkiye, böyle muhtemel bir olası gelişmeye karşılık, ne tedbirler almıştır, almalıdır; bunları, Hükümetin düşünmesi gerektiğini ifade etmek istiyorum.

Türkiye -özetle ifade etmek istersem- bu konuda, iki kademeli bir dışpolitika uygulamalıdır: Birinci kademede, bölgede sıcak bir çatışmayı -ne pahasına olursa olsun- önleme yolunda ciddî girişimlerde, Türkiye olarak, tek taraflı, Amerika’nın ricacısı bir ülke konumunda değil; ama, ciddî şekilde savaşı önlemeye yönelik, her iki taraf nezdinde de girişimlerde bulunan bir ülke olduğu görüntüsü vererek, savaşı önlemeye çalışmalıyız. Amerika’nın, muhtemel bir hava saldırısını önleyemezsek, o zaman, ikinci kademeyi uygulamaya koymak mecburiyetindeyiz. Bu ikinci kademede, Türkiye, 1991 Körfez kriziyle ortaya çıkan kayıplarını telafi etmeye yönelik girişimlerde bulunmalıdır. Bu kayıpları iki noktada toplayabiliriz. Birincisi, Kuzey Irak’ta, Irak Devletinin bütünlüğünün bozulmasıyla ortaya çıkan otorite boşluğunu ve PKK lehine gelişen otorite boşluğunu, Türkiye, kendi lehine değiştirecek bir inisiyatifi kullanmaya çalışmalıdır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Kavuncu, size de 1 dakika eksüre veriyorum.

Buyurunuz efendim.

ORHAN KAVUNCU (Devamla) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Eğer, Irak Devletinin bütünlüğü sağlanamayacaksa, Türkiye, Kuzey Irak’taki otorite boşluğunu lehimize dolduracak girişimleri ciddî olarak düşünmek mecburiyetindedir.

İkinci kademede gözetmemiz gereken, ikinci menfaatımız, petrol fiyatlarıdır. Türkiye, 1991’den bu tarafa, benzin fiyatının 1 dolar civarında seyrettiği bir ülke durumuna gelmiş ve bizim fiyatlarımız, petrol üretmeyen ülkeler arasında dahi oldukça yüksek sayılabilecek bir şekilde seyretmektedir. Petrol boru hattının açılmasıyla, yani, Kerkük’ten Ceyhan’a petrolün dökülmesini temin etmek suretiyle petrol fiyatlarını bir şekilde aşağı çekecek girişimlerde bulunmak durumundayız.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Kavuncu, lütfen son cümlenizi söyleyiniz efendim.

ORHAN KAVUNCU (Devamla) – Türkiye’nin, dış politikasında temel varsayımlarını artık değiştirmesi için bu krizi bir fırsat olarak değerlendirmesi gerektiğini söyleyerek sözlerimi tamamlamak istiyorum.

Dünya değişmiştir; ama, maalesef, Türkiye, 1945-1950 şartlarında başlayan soğukharp döneminin, o günün şartlarında doğru yapılmış olan temel dışpolitika varsayımlarını değiştirmemiştir. Bu kriz vesilesiyle, biz, bugünlerde, tek eksenli (Amerika-İsrail eksenli) dış politikamızı çok eksenli hale getirebilmek için de ciddî zihinsel çabalar sarf etmek mecburiyetindeyiz.

Türkiye, bir taraftan, Avrupa Birliğiyle ilişkilerini serinkanlılıkla sürdürebilmelidir, öbür taraftan, Müslüman ülkelerle ilişkilerini geliştirmeye çalışmalıdır. Amerika...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Teşekkür ederim efendim; konuşmanız 2,5 dakika uzadı...

ORHAN KAVUNCU (Devamla) – Sayın Başkan, son... Bitiriyorum efendim...

BAŞKAN – Yok, vermeyeceğim; rica ediyorum... Teşekkür ederim.

ORHAN KAVUNCU (Devamla) – Sayın Başkan, değerli Genel Kurul üyeleri; teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum. (BBP, RP ve DYP sıralarından alkışlar)

Sayın Başkan, bir cümlemi bitirmeme müsaade etmediniz...

BAŞKAN – Efendim, cümleyi bitirdiniz; zaten, cümle bitmiyor ki, hep, çıkınca, kürsüden uzayıp gidiyor cümleler...

Sayın milletvekilleri, Hükümetin, Körfez kriziyle ilgili olarak yaptığı gündemdışı konuşma ve buna karşı gruplar ve şahıslar adına verilen cevaplar bitmiştir.

Şimdi, iki milletvekili arkadaşımızın gündemdışı söz talepleri var; üç tane vardı; ama, birisi Körfez kriziyle ilgiliydi; ona vermeyeceğim.

2. – Diyarbakır Milletvekili Ömer Vehbi Hatipoğlu’nun Susurluk raporuna ilişkin gündemdışı konuşması

BAŞKAN – Susurluk raporuyla ilgili olarak gündemdışı söz isteyen Diyarbakır Milletvekili Ömer Vehbi Hatipoğlu; buyurun efendim. (RP sıralarından alkışlar)

Süreniz 5 dakikadır; süreye riayet edelim efendim.

ÖMER VEHBİ HATİPOĞLU (Diyarbakır) – Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Geçtiğimiz günlerde Sayın Başbakan tarafından kamuoyuna açıklanan Susurluk raporuyla ilgili kişisel görüşlerimi arz etmek için huzurunuza gelmiş bulunuyorum. Bu kısa sürede, bu raporun geniş bir değerlendirmesini yapacak değilim; ancak, bazı hatırlatmalarda bulunmakta yarar görüyorum.

Sayın Yılmaz, Başbakan değilken “bu çete işini onbeş günde çözerim” demişti “elimde bilgi var, belge var, bant var” demişti ve “çözemezsem, Başbakanlık bana haram olsun” demişti...

KAHRAMAN EMMİOĞLU (Gaziantep) – Haram...

ÖMER VEHBİ HATİPOĞLU (Devamla) – Yedi ayı aşkın bir süredir Sayın Yılmaz, başbakandır; bu süre zarfında ne bilgi ne belge ne de bant ortaya konulabildi; bir arpa boyu yol alınamadı. Halkın umudu sömürüldü, “yakında bombayı patlatacağız” dediler, patlayan, bomba değil, maalesef, Sayın Yılmaz’ın Susurluk balonu oldu. Bu Hükümet, yedi aydan bu yana hiçbir hukukî değeri olmayan, ancak, baştan sona, devletin nasıl çirkin emellerin ve kişisel çıkarların aleti haline getirilmek istendiğini açık seçik ifade eden bir itirafname niteliği taşıyan Susurluk raporunu hazırlamakla yetinmiştir; kısacası, dağ, fare doğurmuştur. Ancak, Başbakan, bir raporun hazırlanışını bile siyasî bir zafer gibi takdim etme pişkinliğini göstermekten geri durmuyor. Sayın Yılmaz’a “Helâl olsun”diyoruz; ama, Başbakanlığına değil, bu pişkinliğine helâl olsun.

Raporun neden üç dört yıllık bir zaman dilimini kapsadığı da ayrı bir soru işaretidir. Biz, derin devlet ve çete sorununa eğilirken, Sayın Yılmaz’ın hiç olmazsa kendi partisinin kongresinde kendi genel başkanı merhum Özal’a sıkılan kurşunun arkasındaki gücü irdeleme cesaretini bile göstermesini beklerdik; ama, maalesef bu da olamadı. Hiç olmazsa son 20 yıllık dönemin ele alınarak, devletin, bir cüruf temizleme ameliyesine tabi tutulması beklenirdi; ama, heyhat, o da olmadı; şeklen, sümmettedarik atılan adımlarla halk aldatılmak istenmektedir.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; benim asıl üzerinde durmak istediğim, rapordaki tüyler ürpertici itiraflardır. Bu raporda, bazı gazeteci ve işadamlarının derin devletin tetikçileri tarafından öldürüldüğü itiraf edilmektedir. Yani, birileri, devleti koruma adına yargısız infaza kalkışarak cinayet işlemiş, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin vatandaşlarını gözünü kırpmadan öldürebilmiştir. Bu itiraf, bize, ülkemizdeki binlerce faili meçhul cinayetin kaynağını işaret etmektedir. Uğur Mumcu’dan Musa Anter’e, Behçet Cantürk’ten Özdemir Sabancı’ya kadar, inançları, düşünceleri ve siyasî görüşleri ne kadar farklı olursa olsun, bu ülkede cinayetlere kurban gitmiş insanların muhatap olduğu yargısız infaza yarın hangi birimizin muhatap olmayacağını kim garanti edebilir?

Sayın Başbakan, Başbakanlık makamı, ağlama duvarı veya şikâyet etme mevkii değildir; o makam, elindeki bir raporu, çalım satarak, bölük pörçük kıraat etme makamı da değildir. Şimdi öğrenmek istiyoruz, raporda ifade edildiği gibi, Kürt işadamlarının öldürülmesiyle ilgili, resmî makamların bilgisi tahtında bir karar verilmiş midir? Verilmişse, kim, hangi merci, böyle hukukdışı, insanlıkdışı bir katliamın sorumluluğunu taşıyor? Böyle bir karar yoksa -ki, olması da mümkün değildir- kendi başına kim veya kimler bunu organize etmişlerdir? Bunlara karşı hangi somut adımları atmış bulunuyorsunuz? Acaba, Uğur Mumcu, Muammer Aksoy, Bahriye Üçok ve daha birçok laik, Atatürkçü düşünceye sahip bilim adamlarını katledenler de, tıpkı Musa Anter’i, Behçet Cantürk’ü katleden çeteler midir?! Eğer böyleyse, bu sokaklarda “kahrolsun şeriat” sloganının atılmasına neden olan ve toplumu laik-antilaik çatışmasına sürüklemek isteyenler de, devletin içine sızmış çete artıkları mıdır; biz, bunları bilmek istiyoruz.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; bu konuda devlet sırrı olmaz. Devlet, vatandaşının yargısız infaza tabi tutulmasını bir devlet sırrı olarak nitelendiremez; bu, olsa olsa katliamdır, cinayettir ve bunun failleri mutlaka yakalanarak adaletin önüne çıkarılmalıdır. (RP sıralarından alkışlar)

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; vaktimin azlığı nedeniyle, konuşmama, izin verirseniz...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Efendim, süreniz bitti.

ÖMER VEHBİ HATİPOĞLU (Devamla) – 1 dakikada konuşmamı bitireceğim.

BAŞKAN – 1 dakika eksüre veriyorum; o da, hemşerilik nedeniyle...

ÖMER VEHBİ HATİPOĞLU (Devamla) – Teşekkür ederim.

Konuşmamı, Nazi toplama kamplarından kurtulabilen bir Alman papazın, Müller’in tarihe geçen şu sözleriyle bitirmek istiyorum: “İlkönce geldiler, komünistleri alıp götürdüler; ben sesimi çıkaramadım; beni ilgilendirmiyordu. Sonra, Yahudileri aldılar toplama kamplarına, işkenceye götürdüler; ben, yine sesimi çıkaramadım; çünkü, bana göre bir şey yoktu. Sonra, sosyal demokratları vurmaya, hapse atmaya, toplama kamplarına götürmeye başladılar; ben, yine sesimi çıkaramadım; çünkü, bana dokunan yoktu. Bir gün kapım çalındı, beni alıp götürdüler işkenceye; hiç kimse sesini çıkarmadı; çünkü, ses çıkaracak kimse kalmamıştı.”

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (RP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Hatipoğlu.

Gündemdışı konuşmaya cevap verme konusunda Hükümetten bir istek gelmemiştir.

Sayın Ahmet Cemil Tunç da gündemdışı söz istemişlerdi; ama, Körfez kriziyle ilgiliydi. Zaten, kendisine demiştim; Refah Partisi Grubu adına düşüncelerini de söyleyince, ayrıca söz vermeye gerek kalmadı.

Üçüncü gündemdışı söz, Anayasaya göre Başkanlık Divanının oluşumu hakkında görüşlerini Genel Kurula arz etmek isteyen Kahramanmaraş Milletvekili Prof. Dr. Mustafa Kamalak Beye verildi.

Sayın Kamalak?.. Yok.

Böylece, gündemdışı konuşmalar bitmiştir.

Sayın milletvekilleri...

TURHAN GÜVEN (İçel) – Sayın Başkan, müsaade eder misiniz efendim?

BAŞKAN – Buyurun.

TURHAN GÜVEN (İçel) – Bir şey arz etmek istiyorum, Genel Kurulun ıttılaına sunmak istiyorum: Şimdi, Yüce Genel Kurul, 8 Ocak 1998 Perşembe günü, yeni bir çalışma sürecini tespit etmiştir değerli oylarıyla. Bir hafta sonra da, yine, bir grup önerisi olarak önümüze geldiğinde, Genel Kurulun, 20 Ocak, 21 Ocak ve 22 Ocak tarihlerinde yeni bir çalışma sürecini düzenlemiştir; ama, bu, tarihlidir. Bu tarihî süreç içinde, bu çalışmalar bittikten sonra, Genel Kurulun ilk kararı olan, yani, 8 Ocak tarihindeki Genel Kurul kararı geçerlidir. Bu nedir; bu, çalışma süresini saat 12.00’den 16.00’ya kadar uzatma kararıdır.

Sayın Başkan, şimdi, bu karar değişmediği sürece, sizin, saat 16.00’da bu süreyi kapatmanız gerekirdi İçtüzük gereği. Yeni bir karar alınmadığı sürece böyle olması lazımdır; saat 15.00’te değil, 12.00’de toplanmamız lazımdır. Müsaade ederseniz, yeni bir karar getirilsin, Danışma Kurulunda görüşülsün; çünkü, bu karar halen geçerliliğini yitirmemiştir.

Arz ediyorum.

BAŞKAN – Peki, teşekkür ederim Sayın Güven.

Aslında, itirazınızda haklılık payı var; ancak, 8 Ocakta öyle bir karar alınırken, bu çalışma süresinin hangi güne kadar devam edeceği belirtilmemiş; ama, İçtüzüğün 54 üncü maddesinde “Resmî tatile rastlamadığı takdirde Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu, Salı, Çarşamba, Perşembe günleri saat 15.00’ten 19.00’a kadar toplanır” deniliyor.

TURHAN GÜVEN (İçel) – Evet, doğru.

BAŞKAN – Dolayısıyla, İçtüzük, toplantı saatlerini belirtmiş burada. Şimdi, eğer, sizin bahsettiğiniz o Danışma Kurulu kararı üzerine getirilen çalışma sistemi kabul edilseydi, İçtüzüğün bu maddesi değişmiş olurdu; yani, ilelebet devam eder yolundaki iddianıza itibar etsek...

TURHAN GÜVEN (İçel) – Hayır, ilelebet devam eder demedim; yeni bir karar gerekir dedim.

BAŞKAN – ...o zaman, İçtüzüğün bu maddesi değişmiş olurdu. İçtüzüğün maddesinin değiştirilmesi de özel bir statüye tabi, onu takdirlerinize arz ediyorum.

TURHAN GÜVEN (İçel) – Hayır, ben öyle bir şey söylemedim.

BAŞKAN – Kaldı ki, bu, benden kaynaklanan bir şey değil; benden önce birleşimi kapatan başkanvekili, birleşimin, ondan sonraki günü saat 15.00’te toplanacağı konusunda beyanatta bulunmuştur. Genel Kurulda bu konuda bir itiraz da olmamıştır. Bu, bir nevi, zımnî olarak eski çalışma saatlerine dönülmesidir; çünkü, Genel Kurulda bir itiraz olmamış; o itibarla, benim yapacağım bir şey yoktur.

TURHAN GÜVEN (İçel) – Ben itiraz ediyorum Sayın Başkanım.

BAŞKAN – Efendim, artık, o kısmı kapattık...

Sunuşlar bölümünde okunacak tezkereler çok uzun olduğu için, Divan Üyesi arkadaşımızın oturarak okumasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.

10 adet Cumhurbaşkanlığı tezkeresi vardır; okutup, bilgilerinize sunacağım:

B) TEZKERELER VE ÖNERGELER

1. – Almanya’ya gidecek olan Kültür Bakanı M. İstemihan Talay’a, dönüşüne kadar, Millî Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay’ın vekillik etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1276)

21 Ocak 1998

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşmelerde bulunmak üzere, 23 Ocak 1998 tarihinde Almanya’ya gidecek olan Kültür Bakanı İstemihan Talay’ın dönüşüne kadar; Kültür Bakanlığına, Millî Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay’ın vekâlet etmesinin, Başbakanın teklifi üzerine, uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize sunarım.

Süleyman Demirel Cumhurbaşkanı

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Diğer tezkereyi okutuyorum:

2. – Almanya’ya gidecek olan Dışişleri Bakanı İsmail Cem’e, dönüşüne kadar, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Nami Çağan’ın vekillik etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1277)

26 Ocak 1998

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşmelerde bulunmak üzere, 25 Ocak 1998 tarihinde Almanya’ya giden Dışişleri Bakanı İsmail Cem’in dönüşüne kadar; Dışişleri Bakanlığına, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Nami Çağan’ın vekâlet etmesinin, Başbakanın teklifi üzerine, uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize sunarım.

Süleyman Demirel Cumhurbaşkanı

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Diğer tezkereyi okutuyorum:

3. – Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetine gidecek olan Devlet Bakanı Şükrü Sina Gürel’e, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Hasan Gemici’nin vekillik etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1278)

26 Ocak 1998

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşmelerde bulunmak üzere, 27 Ocak 1998 tarihinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetine gidecek olan Devlet Bakanı Prof.Dr. Şükrü Sina Gürel’in dönüşüne kadar; Devlet Bakanlığına, Devlet Bakanı Hasan Gemici’nin vekâlet etmesinin, Başbakanın teklifi üzerine, uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize sunarım.

Süleyman Demirel Cumhurbaşkanı

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Diğer tezkereyi okutuyorum:

4. – Bosna-Hersek ve Fransa’ya gidecek olan Millî Savunma Bakanı ve Başbakan Yardımcısı İsmet Sezgin’e, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Mehmet Batallı’nın vekillik etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1279)

26 Ocak 1998

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşmelerde bulunmak üzere, 28 Ocak 1998 tarihinden itibaren Bosna-Hersek ve Fransa’ya gidecek olan Millî Savunma Bakanı ve Başbakan Yardımcısı İsmet Sezgin’in dönüşüne kadar; Millî Savunma Bakanlığı ve Başbakan Yardımcılığına, Devlet Bakanı Mehmet Batallı’nın vekâlet etmesinin, Başbakanın teklifi üzerine, uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize sunarım.

Süleyman Demirel Cumhurbaşkanı

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Diğer tezkereyi okutuyorum:

5. – İsviçre ve Fransa’ya gidecek olan Devlet Bakanı Güneş Taner’e, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Cavit Kavak’ın vekillik etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1280)

26 Ocak 1998

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

27 Ocak 1998 tarihinden itibaren İsviçre ve Fransa’ya gidecek olan Devlet Bakanı Güneş Taner’in dönüşüne kadar; Devlet Bakanlığına, Devlet Bakanı Cavit Kavak’ın vekâlet etmesinin, Başbakanın teklifi üzerine, uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize sunarım.

Süleyman Demirel Cumhurbaşkanı

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Diğer tezkereyi okutuyorum:

6. – Almanya’ya gidecek olan Çevre Bakanı İmren Aykut’a dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Rüştü Kâzım Yücelen’in vekillik etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1281)

26 Ocak 1998

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

24 Ocak 1998 tarihinde Almanya’ya giden Çevre Bakanı İmren Aykut’un dönüşüne kadar; Çevre Bakanlığına, Devlet Bakanı Rüştü Kâzım Yücelen’in vekâlet etmesinin, Başbakanın teklifi üzerine, uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize sunarım.

Süleyman Demirel Cumhurbaşkanı

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Diğer tezkereyi okutuyorum:

7. – Almanya’ya gidecek olan Devlet Bakanı Refaiddin Şahin’e, dönüşüne kadar, Ulaştırma Bakanı Necdet Menzir’in vekillik etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1282)

27 Ocak 1998

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

28 Ocak 1998 tarihinde Almanya’ya gidecek olan Devlet Bakanı Refaiddin Şahin’in dönüşüne kadar; Devlet Bakanlığına, Ulaştırma Bakanı Necdet Menzir’in vekâlet etmesinin, Başbakanın teklifi üzerine, uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize sunarım.

Süleyman Demirel Cumhurbaşkanı

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Diğer tezkereyi okutuyorum:

8. – İtalya ve İsviçre’ye gidecek olan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Nami Çağan’a, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Hasan Hüsamettin Özkan’ın vekillik etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1283)

26 Ocak 1998

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşmelerde bulunmak üzere, 29 Ocak 1998 tarihinden itibaren İtalya ve İsviçre’ye gidecek olan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Nami Çağan’ın dönüşüne kadar; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına, Devlet Bakanı Hüsamettin Özkan’ın vekâlet etmesinin, Başbakanın teklifi üzerine, uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize sunarım.

Süleyman Demirel Cumhurbaşkanı

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Diğer tezkereyi okutuyorum:

9. – İsviçre’ye gidecek olan Dışişleri Bakanı İsmail Cem’e, dönüşüne kadar, Kültür Bakanı M. İstemihan Talay’ın vekillik etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1284)

27 Ocak 1998

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Dünya Ekonomik Forum Toplantısına katılmak üzere, 30 Ocak 1998 tarihinde İsviçre’ye gidecek olan Dışişleri Bakanı İsmail Cem’in dönüşüne kadar; Dışişleri Bakanlığına Kültür Bakanı İstemihan Talay’ın vekâlet etmesinin, Başbakanın teklifi üzerine, uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize sunarım.

Süleyman Demirel Cumhurbaşkanı

BAŞKAN– Bilgilerinize sunulmuştur.

Diğer tezkereyi okutuyorum:

10. – Belçika’ya gidecek olan Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Mustafa Cumhur Ersümer’e, dönüşüne kadar, Turizm Bakanı İbrahim Gürdal’ın vekillik etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1285)

27 Ocak 1998

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşmelerde bulunmak üzere, 2 Şubat 1998 tarihinde Belçika’ya gidecek olan Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Cumhur Ersümer’in dönüşüne kadar; Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığına, Turizm Bakanı İbrahim Gürdal’ın vekâlet etmesinin, Başbakanın teklifi üzerine, uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize sunarım.

Süleyman Demirel Cumhurbaşkanı

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının tezkereleri vardır; okutup, bilgilerinize sunacağım:

11. – Arnavutluk Halk Cumhuriyeti Başkanı ile beraberindeki bir parlamento heyetinin Türkiye’ye davetine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/1286)

26 Ocak 1998

Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanının 15 Ocak 1998 tarih ve 58 sayılı kararı ile Arnavutluk Halk Cumhuriyeti Başkanı beraberliğindeki bir Parlamento Heyetinin 16-20 Mart tarihleri arasında Türkiye’yi ziyareti kararlaştırılmıştır.

Türkiye Büyük Millet Meclisinin Dış İlişkilerininin Düzenlenmesi Hakkındaki 3620 sayılı Kanunun 7 nci maddesi gereğince Genel Kurulun bilgisine sunulur.

Hasan Korkmazcan TBMM Başkanı Vekili

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Diğer tezkereyi okutuyorum:

12. – Tacikistan Parlamento Başkanı ile beraberindeki bir parlamento heyetinin Türkiye’ye davetine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/1287)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanının 7 Mart 1997 tarih ve 37 sayılı kararı ile Tacikistan Parlamento Başkanı ve beraberinde bir Parlamento Heyetinin Türkiye’yi ziyareti kararlaştırılmıştır.

Türkiye Büyük Millet Meclisinin Dış İlişkilerininin Düzenlenmesi Hakkındaki 3620 sayılı Kanunun 7 nci maddesi gereğince Genel Kurulun bilgisine sunulur.

Hikmet Çetin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Başbakanlığın bir tezkeresi vardır; okutuyorum:

13. – Diyarbakır Milletvekili Sebgetullah Seydaoğlu hakkındaki soruşturma dosyasının geri verilmesine ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/1288)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İLGİ: a) Adalet Bakanlığının 18.02.1997 gün ve B.03.0.CİG.0.00.00.0.1.128.68.1996/004867 sayılı yazısı.

b) 04.06.1997 gün ve B.02.0.PPG.0.12.304.10978 sayılı yazımız.

c) Adalet Bakanlığının 09.01.1997 gün ve B.03.0.CİG.0.00.0.1.128.68.1996/744,

d) 21.01.1997 gün ve B.03.0.CİG.0.00.0.1.128.68.1996/1795

sayılı yazıları

PKK terör örgütü silahlı çete mensuplarına hal ve sıfatını bilerek yardım etmek suçunu işlediği iddia olunan; Diyarbakır Milletvekili Sebgetullah Seydaoğlu hakkında tanzim edilen soruşturma dosyası ilgi (b) yazımız ekinde gereği yapılmak üzere sunulmuştu.

Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığının 31.12.1997 gün ve 1997/3987-2 sayılı yazısı ile yazı ekinde alınan adı geçen milletvekili hakkında kamu davası açmayı gerektirecek yeterli ve inandırıcı bir delil bulunmadığından, kovuşturmaya yer olmadığına dair 30.12.1997 gün ve 1996/4078 Hz. 1997/589 sayılı takipsizlik kararının ilgi (b) yazımız ile sunulan söz konusu soruşturma dosyası ile birleştirilmek üzere makamlarına gönderilen ilgi (c) yazı ve ekleri ile birlikte Adalet Bakanlığına tevdi edilmek üzere Başbakanlığa iade edilmesini arz ederim.

Mesut Yılmaz Başbakan

BAŞKAN – Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu karma komisyonda bulunan dosya Başbakanlığa geri verilmiştir.

Bir kanun teklifinin geri verilmesine dair önerge vardır; okutuyorum:

14. – Bursa Milletvekili Yüksel Aksu ve 43 arkadaşının Millî Akreditasyon Konseyi Kuruluş Kanunu teklifinin (2/335) geri verilmesine ilişkin önergesi (4/298)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Millî Akreditasyon Konseyi Kuruluş Kanun Teklifimizi yeni şekliyle Başkanlığımıza sunacağımızdan, geri çekiyoruz.

Gereğinin yapılmasını arz ederiz.

1– Yüksel Aksu (Bursa)

2– Hayati Korkmaz (Bursa)

3– Ali Rahmi Beyreli (Bursa)

4– Mehmet Aydın (İstanbul)

5– Hasan Gemici (Zongudak)

6– Erdal Kesebir (Edirne)

7– Erol Karan (Karabük)

8– Ziya Aktaş (İstanbul)

9– Zerrin Yeniceli (İzmir)

10– Abdulbaki Gökçel (İçel)

11– Mehmet Y. Ünal (Uşak)

12– Necati Albay (Eskişehir)

13- Hikmet Aydın (Çanakkale)

14– Şerif Çim (Bilecik)

15– Fikret Uzunhasan (Muğla)

16– İstemihan Talay (İçel)

17– Mustafa Yılmaz (Gaziantep)

18– Hakan Tartan (İzmir)

19– Bülent Tanla (İstanbul)

20– Ahmet Tan (İstanbul)

21– Fikret Ünlü (Karaman)

22– Bayram Fırat Dayanıklı (Tekirdağ)

23– Teoman Akgür (Sakarya)

24– Nami Çağan (İstanbul)

25– Gökhan Çapoğlu (Ankara)

26– Emin Karaa (Kütahya)

27– Cafer Tufan Yazıcıoğlu (Bartın)

28– Sema Pişkinsüt (Aydın)

29– Yalçın Gürtan (Samsun)

30– Müjdat Koç (Ordu)

31– Kubilay Uygun (Afyon)

32– Metin Bostancıoğlu (Sinop)

33– Mümtaz Soysal (Zonguldak)

34– Fevzi Aytekin (Tekirdağ)

35– Ayhan Gürel (Samsun)

36– Bekir Yurdagül (Kocaeli)

37– Hasan Gülay (Manisa)

38– Ali Ilıksoy (Gaziantep)

39– Mustafa Güven Karahan (Balıkesir)

40– Mustafa Karslıoğlu (Bolu)

41– Mustafa İlimen (Edirne)

42– Necdet Tekin (Kırklareli)

43– Hikmet Sami Türk (Trabzon)

44– Ali Günay (Hatay)

BAŞKAN – Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonunda bulunan teklif geri verilmiştir.

Sayın milletvekilleri, gündemin “Başkanlığın Genel Kurula Sunuşları” kısmının 1 ilâ 15 inci sıralarında, Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun, bazı milletvekillerinin yasama dokunulmazlıklarına ilişkin raporları vardır; okutup, bilgilerinize sunacağım:

V. – KANUN TASARI VE TEKLİFLERİYLE KOMİSYONLARDAN GELEN

DİĞER İŞLER

1. – Artvin Milletvekili Süleyman Hatinoğlu’nun Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon Raporu (3/173) (S. Sayısı : 435) (1)

Artvin Milletvekili Süleyman Hatinoğlu’nun Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon Raporu (3/173)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Başkanlıkça, 5.4.1996 tarihinde Komisyonumuza gönderilen, Artvin Milletvekili Süleyman Hatinoğlu’nun yasama dokunulmazlığının kaldırılması hakkında Başbakanlık tezkeresi, Komisyonumuzun 27.11.1997 tarihli toplantısında gündeme alınmış, İçtüzüğün 132 nci göre kurulan hazırlık komisyonuna incelenmek üzere verilmiştir.

Hazırlık komisyonu, 18.12.1997 günlü raporuyla, 2911 sayılı Kanuna muhalefet suçu isnat edilen Artvin Milletvekili Süleyman Hatinoğlu’nun yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına gerek olmadığına, oybirliğiyle karar vermiştir.

Karma Komisyonumuz, bütün demokratik ülkelerdeki yasama meclisleri üyelerine, yasama görevlerini gereği gibi yerine getirebilmelerini sağlamak amacıyla, bazı bağışıklıkların (dokunulmazlıkların) tanındığını; bu şekilde farklı bir statüye tabi tutmanın amacının, onları ayrıcalıklı ve hukukun üstünde bir grup haline getirmek olmadığını; tersine, yasama görevini kamu yararına uygun olarak yapabilmeleri için Meclis çalışmalarına katılmalarına engel olunmaması ve böylece, bağımsızlığın bir başka yönden de güvence altına alınmasının sağlandığını göz önüne almış ve Anayasamızın 83 üncü maddesinin bu amacı taşıdığını da değerlendirmiştir.

Bu gerekçeyle, Komisyonumuz, hazırlık komisyonu raporunu benimseyerek, isnat edilen eylemin niteliğine göre, milletvekili hakkındaki kovuşturmanın, milletvekilliği sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesine karar vermiştir.

Raporumuz, Genel Kurulun bilgilerine sunulmak üzere, Yüksek Başkanlığa saygı ile arz olunur.

Başkan Atilâ Sav Hatay ve Komisyon üyeleri

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Diğer komisyon raporunu okutuyorum:

2. – Amasya Milletvekili Haydar Oymak’ın Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon Raporu (3/163) (S. Sayısı : 436) (2)

Amasya Milletvekili Haydar Oymak’ın Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon Raporu (3/163)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Başkanlıkça, 5.4.1996 tarihinde Komisyonumuza gönderilen, Amasya Milletvekili Haydar Oymak’ın yasama dokunulmazlığının kaldırılması hakkında Başbakanlık tezkeresi; Komisyonumuzun 27.11.1997 tarihli toplantısında gündeme alınmış, İçtüzüğün 132 nci maddesine göre kurulan hazırlık komisyonuna incelenmek üzere verilmiştir.

Hazırlık komisyonu 18.12.1997 günlü raporuyla, dikkatsizlik ve tedbirsizlik sonucu yaralamaya sebebiyet vermek suçu isnat edilen Amasya Milletvekili Haydar Oymak’ın yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına gerek olmadığına oybirliğiyle karar vermiştir.

Komisyonumuza savunma vermek üzere gelen Haydar Oymak, dokunulmazlığının kaldırılmasını ve adil yargılanma olanağı tanınmasını istemiştir. İçtüzüğün 134 üncü maddesinde yer alan “Dokunulmazlığının kaldırılmasını üyenin bizzat istemesi yeterli değildir” hükmünü göz önünde tutan Komisyon, bu hususta, milletvekilinin isteminin yeterli olmadığını kabul etmiştir. Bu açıdan, dosyanın konusu olan soruşturmanın ağırlığı ve önemi ile kamu yararı dengesinin de Komisyonca değerlendirilmesi yoluna gidilmiş ve istemle bağlı kalınmaması öngörülmüştür.

Karma Komisyonumuz; bütün demokratik ülkelerdeki yasama meclisleri üyelerine, yasama görevlerini gereği gibi yerine getirebilmelerini sağlamak amacıyla bazı bağışıklıkların (dokunulmazlıkların) tanındığını, bu şekilde farklı bir statüye tabi tutmanın amacının, onları ayrıcalıklı ve hukukun üstünde bir grup haline getirmek olmadığını; tersine, yasama görevini kamu yararına uygun olarak yapabilmeleri için Meclis çalışmalarına katılmalarına engel olunmaması ve böylece bağımsızlığın bir başka yönden de güvence altına alınmasının sağlandığını göz önüne almış ve Anayasamızın 83 üncü maddesinin bu amacı taşıdığını da değerlendirmiştir.

Bu gerekçeyle, Komisyonumuz, hazırlık komisyonunun raporunu benimseyerek, isnat edilen eylemin niteliğine göre, milletvekili hakkındaki kovuşturmanın, milletvekilliği sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesine karar vermiştir.

Raporumuz, Genel Kurulun bilgilerine sunulmak üzere Yüksek Başkanlığa saygıyla arz olunur.

Başkan Atilâ Sav Hatay ve Komisyon üyeleri

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Öteki raporu okutuyorum.

3. – Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Halil Çelik’in Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon Raporu (3/168) (S. Sayısı : 437) (3)

Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Halil Çelik’in Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon Raporu (3/168)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Başkanlıkça, 5.4.1996 tarihinde Komisyonumuza gönderilen Şanlıurfa Milletvekili İ. Halil Çelik’in yasama dokunulmazlığının kaldırılması hakkında Başbakanlık tezkeresi; Komisyonumuzun 27.11.1997 tarihli toplantısında gündeme alınmış, İçtüzüğün 132 nci maddesine göre kurulan hazırlık komisyonuna incelenmek üzere verilmiştir.

Hazırlık komisyonu 18.12.1997 günlü raporuyla 2821 sayılı Kanuna muhalefet suçu isnat edilen Şanlıurfa Milletvekili İ. Halil Çelik’in yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına gerek olmadığına oybirliği ile karar vermiştir.

Karma Komisyonumuz; bütün demokratik ülkelerdeki yasama meclisleri üyelerine, yasama görevlerini gereği gibi yerine getirebilmelerini sağlamak amacıyla bazı bağışıklıkların (dokunulmazlıkların) tanındığını, bu şekilde farklı bir statüye tabi tutmanın amacının, onları ayrıcalıklı ve hukukun üstünde bir grup haline getirmek olmadığı; tersine yasama görevini kamu yararına uygun olarak yapabilmeleri için Meclis çalışmalarına katılmalarına engel olunmaması ve böylece bağımsızlığın bir başka yönden de güvence altına alınmasının sağlandığını göz önüne almış ve Anayasamızın 83 üncü maddesinin bu amacı taşığını da değerlendirmiştir.

Bu gerekçeyle, Komisyonumuz, hazırlık komisyonunun raporunu benimseyerek, isnat edilen eylemin niteliğine göre, milletvekili hakkındaki kovuşturmanın, milletvekilliği sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesine karar vermiştir.

Raporumuz, Genel Kurulun bilgilerine sunulmak üzere Yüksek Başkanlığa saygıyla arz olunur.

Başkan Atilâ Sav Hatay ve Komisyon Üyeleri

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Öteki raporu okutuyorum:

4. – Afyon Milletvekili İsmet Attila’nın Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon Raporu (3/167) (S. Sayısı : 438) (4)

Afyon Milletvekili İsmet Attila’nın Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon Raporu (3/167)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Başkanlıkça, 5.4.1996 tarihinde Komisyonumuza gönderilen Afyon Milletvekili İsmet Attila’nın yasama dokunulmazlığının kaldırılması hakkında Başbakanlık tezkeresi; Komisyonumuzun 27.11.1997 tarihli toplantısında gündeme alınmış, İçtüzüğün 132 nci maddesine göre kurulan hazırlık komisyonuna incelenmek üzere verilmiştir.

Hazırlık komisyonu, 17.12.1997 günlü raporuyla görevi ihmal suçu isnat edilen Afyon Milletvekili İsmet Attila’nın yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına gerek olmadığına oybirliğiyle karar vermiştir.

Karma Komisyonumuz; bütün demokratik ülkelerdeki yasama meclisleri üyelerine, yasama görevlerini gereği gibi yerine getirebilmelerini sağlamak amacıyla bazı bağışıklıkların (dokunulmazlıkların) tanındığını, bu şekilde farklı bir statüye tabi tutmanın amacının, onları ayrıcalıklı ve hukukun üstünde bir grup haline getirmek olmadığı; tersine, yasama görevini kamu yararına uygun olarak yapabilmeleri için Meclis çalışmalarına katılmalarına engel olunmaması ve böylece bağımsızlığın bir başka yönden de güvence altına alınmasının sağlandığını göz önüne almış ve Anayamızın 83 üncü maddesinin bu amacı taşığını da değerlendirmiştir.

Bu gerekçeyle, Komisyonumuz, hazırlık komisyonunun raporunu benimseyerek isnat edilen eylemin niteliğine göre, milletvekili hakkındaki kovuşturmanın, milletvekilliği sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesine karar vermiştir.

Raporumuz, Genel Kurulun bilgilerine sunulmak üzere Yüksek Başkanlığa saygıyla arz olunur.

Başkan Atilâ Sav Hatay ve Komisyon Üyeleri

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Diğer raporu okutuyorum:

5. – Antalya Milletvekili Deniz Baykal’ın Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon Raporu (3/183) (S. Sayısı : 439) (5)

Antalya Milletvekili Deniz Baykal’ın Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonuları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon Raporu (3/183)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Başbakanlıkça 5.4.1996 tarihinde Komisyonumuza gönderilen Antalya Milletvekili Deniz Baykal’ın yasama dokunulmazlığının kaldırılması hakkında Başbakanlık tezkeresi, Komisyonumuzun 27.11.1997 tarihli toplantısında gündeme alınmış, İçtüzüğün 132 nci maddesine göre kurulan hazırlık komisyonuna incelenmek üzere verilmiştir.

Hazırlık komisyonu, 18.12.1997 günlü raporuyla, 298 sayılı Kanuna muhalefet suçu isnat edilen Antalya Milletvekili Deniz Baykal’ın yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına gerek olmadığına oybirliğiyle karar vermiştir.

Karma Komisyonumuz, bütün demokratik ülkelerdeki yasama meclisleri üyelerine, yasama görevlerini gereği gibi yerine getirebilmelerini sağlamak amacıyla bazı bağışıklıkların (dokunulmazlıkların) tanındığını, bu şekilde farklı bir statüye tabi tutmanın amacının, onları ayrıcalıklı ve hukukun üstünde bir grup haline getirmek olmadığı; tersine, yasama görevini kamu yararına uygun olarak yapabilmeleri için Meclis çalışmalarına katılmalarına engel olunmaması ve böylece bağımsızlığın bir başka yönden de güvence altına alınmasının sağlandığını göz önüne almış ve Anayasamızın 83 üncü maddesinin bu amacı taşıdığını da değerlendirmiştir.

Bu gerekçeyle, Komisyonumuz, hazırlık komisyonunun raporunu benimseyerek, isnat edilen eylemin niteliğine göre, Milletvekili hakkındaki kovuşturmanın, milletvekilliği sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesine karar vermiştir.

Raporumuz, Genel Kurulun bilgilerine sunulmak üzere Yüksek Başkanlığa saygıyla arz olunur.

Başkan Atilâ Sav Hatay ve Komisyon Üyeleri

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Diğer raporu okutuyorum:

6. – Tekirdağ Milletvekili Hasan Peker’in Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon Raporu (3/857) (S. Sayısı : 440) (6)

Tekirdağ Milletvekili Hasan Peker’in Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon Raporu (3/857)

 

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Başkanlıkça, 9.6.1997 tarihinde Komisyonumuza gönderilen, Tekirdağ Milletvekili Hasan Peker’in Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık tezkeresi; Komisyonumuzun 27.11.1997 tarihli toplantısında gündeme alınmış, İçtüzüğün 132 nci maddesine göre kurulan hazırlık komisyonuna incelenmek üzere verilmiştir.

Hazırlık komisyonu, 19.12.1997 günlü raporuyla, tedbirsizlikle yaralamaya sebebiyet vermek suçu isnat edilen Tekirdağ Milletvekili Hasan Peker’in yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına gerek olmadığına oybirliğiyle karar vermiştir.

Karma Komisyonumuz; bütün demokratik ülkelerdeki yasama meclisleri üyelerine, yasama görevlerini gereği gibi yerine getirebilmelerini sağlamak amacıyla, bazı bağışıklıkların (dokunulmazlıkların) tanındığını, bu şekilde farklı bir statüye tabi tutmanın amacının, onları ayrıcalıklı ve hukukun üstünde bir grup haline getirmek olmadığı; tersine, yasama görevini kamu yararına uygun olarak yapabilmeleri için Meclis çalışmalarına katılmalarına engel olunmaması ve böylece bağımsızlığın bir başka yönden de güvence altına alınmasının sağlandığını göz önüne almış ve Anayasamızın 83 üncü maddesinin bu amacı taşıdığını da değerlendirmiştir.

Bu gerekçeyle, Komisyonumuz, Hazırlık komisyonunun raporunu benimseyerek, isnat edilen eylemin niteliğine göre, milletvekili hakkındaki kovuşturmanın, milletvekilliği sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesine karar vermiştir.

Raporumuz, Genel Kurulun bilgilerine sunulmak üzere, Yüksek Başkanlığa saygı ile arz olunur.

Başkan Atilâ Sav Hatay ve Komisyon Üyeleri

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Diğer raporu okutuyorum:

7. – İçel Milletvekili D. Fikri Sağlar’ın YasamaDokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon Raporu (3/836) (S. Sayısı : 441) (7)

İçel Milletvekili D. Fikri Sağlar’ın Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında

Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma

Komisyon Raporu (3/836)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Başkanlıkça, 9.6.1997 tarihinde Komisyonumuza gönderilen, İçel Milletvekili D. Fikri Sağlar’ın yasama dokunulmazlığının kaldırılması hakkında Başbakanlık tezkeresi; Komisyonumuzun 27.11.1997 tarihli toplantısında gündeme alınmış, İçtüzüğün 132 nci maddesine göre kurulan hazırlık komisyonuna incelenmek üzere verilmiştir.

Hazırlık komisyonu, 17.12.1997 günlü raporuyla 298 sayılı Kanuna muhalefet suçu isnat edilen İçel Milletvekili D. Fikri Sağlar’ın yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına gerek olmadığına oybirliği ile karar vermiştir.

Karma Komisyonumuz, bütün demokratik ülkelerdeki yasama meclisleri üyelerine, yasama görevlerini gereği gibi yerine getirebilmelerini sağlamak amacıyla bazı bağışıklıkların (dokunulmazlıkların) tanındığını, bu şekilde farklı bir statüye tabi tutmanın amacının, onları ayrıcalıklı ve hukukun üstünde bir grup haline getirmek olmadığı; tersine, yasama görevini kamu yararına uygun olarak yapabilmeleri için Meclis çalışmalarına katılmalarına engel olunmaması ve böylece bağımsızlığın bir başka yönden de güvence altına alınmasının sağlandığını göz önüne almış ve Anayasamızın 83 üncü maddesinin bu amacı taşıdığını da değerlendirmiştir.

Bu gerekçeyle, Komisyonumuz, hazırlık komisyonunun raporunu benimseyerek, isnat edilen eylemin niteliğine göre, milletvekili hakkındaki kovuşturmanın, milletvekilliği sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesine karar vermiştir.

Raporumuz, Genel Kurulun bilgilerine sunulmak üzere Yüksek Başkanlığa saygı ile arz olunur.

Başkan Atilâ Sav Hatay ve Komisyon Üyeleri

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Diğer raporu okutuyorum:

8. – Kayseri Milletvekili Abdullah Gül’ün Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon Raporu (3/1111) (S. Sayısı : 442) (8)

Kayseri Milletvekili Abdullah Gül’ün Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon Raporu (3/1111)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Başkanlıkça, 10.11.1997 tarihinde Komisyonumuza gönderilen, Kayseri Milletvekili Abdullah Gül’ün yasama dokunulmazlığının kaldırılması hakkında Başbakanlık tezkeresi; Komisyonumuzun 27.11.1997 tarihli toplantısında gündeme alınmış, İçtüzüğün 132 nci maddesine göre kurulan hazırlık komisyonuna incelenmek üzere verilmiştir.

Hazırlık komisyonu, 18.12.1997 günlü raporuyla, görevinden dolayı yayın yoluyla hakaret suçu isnat edilen Kayseri Milletvekili Abdullah Gül’ün yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına gerek olmadığına oybirliği ile karar vermiştir.

Kayseri Milletvekili Abdullah Gül, Komisyonumuza gelerek dosyaya konu olay hakkında bilgi vermiştir.

Karma Komisyonumuz; bütün demokratik ülkelerdeki yasama meclisleri üyelerine, yasama görevlerini gereği gibi yerine getirebilmelerini sağlamak amacıyla bazı bağışıklıkların (dokunulmazlıkların) tanındığını, bu şekilde farklı bir statüye tabi tutmanın amacının, onları ayrıcalıklı ve hukukun üstünde bir grup haline getirmek olmadığı; tersine, yasama görevini kamu yararına uygun olarak yapabilmeleri için Meclis çalışmalarına katılmalarına engel olunmaması ve böylece bağımsızlığın bir başka yönden de güvence altına alınmasının sağlandığını göz önüne almış ve Anayasamızın 83 üncü maddesinin bu amacı taşıdığını da değerlendirmiştir.

Bu gerekçeyle, Komisyonumuz, hazırlık komisyonunun raporunu benimseyerek, isnat edilen eylemin niteliğine göre, milletvekili hakkındaki kovuşturmanın, milletvekili sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesine karar vermiştir.

Raporumuz, Genel Kurulun bilgilerine sunulmak üzere, Yüksek Başkanlığa saygı ile arz olunur.

Başkan Atilâ Sav Hatay ve Komisyon Üyeleri

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Öteki raporu okutuyorum:

9. – Erzincan Milletvekili Mustafa Yıldız’ın Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon Raporu (3/1192) (S. Sayısı : 443) (9)

Erzincan Milletvekili Mustafa Yıldız’ın Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon Raporu (3/1192)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Başkanlıkça, 8.12.1997 tarihinde Komisyonumuza gönderilen, Erzincan Milletvekili Mustafa Yıldız’ın yasama dokunulmazlığının kaldırılması hakkında Başbakanlık tezkeresi, Komisyonumuzun 27.11.1997 tarihli toplantısında gündeme alınmış, İçtüzüğün 132 nci maddesine göre kurulan hazırlık komisyonuna incelenmek üzere verilmiştir.

Hazırlık komisyonu, 8.12.1997 günlü raporuyla, tedbirsizlik ve dikkatsizlik sonucu yaralamaya sebebiyet vermek suçu isnat edilen Erzincan Milletvekili Mustafa Yıldız’ın yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına gerek olmadığına oybirliği ile karar vermiştir.

Karma Komisyonumuz; bütün demokratik ülkelerdeki yasama meclisleri üyelerine, yasama görevlerini gereği gibi yerine getirebilmelerini sağlamak amacıyla bazı bağışıklıkların (dokunulmazlıkların) tanındığını, bu şekilde farklı bir statüye tabi tutmanın amacının, onları ayrıcalıklı ve hukukun üstünde bir grup haline getirmek olmadığı; tersine, yasama görevini kamu yararına uygun olarak yapabilmeleri için Meclis çalışmalarına katılmalarına engel olunmaması ve böylece bağımsızlığın bir başka yönden de güvence altına alınmasının sağlandığını göz önüne almış ve Anayasamızın 83 üncü maddesinin bu amacı taşıdığını da değerlendirmiştir.

Bu gerekçeyle, Komisyonumuz, hazırlık komisyonunun raporunu benimseyerek, isnat edilen eylemin niteliğine göre, milletvekili hakkındaki kovuşturmanın, milletvekilliği sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesine karar vermiştir.

Raporumuz, Genel Kurulun bilgilerine sunulmak üzere Yüksek Başkanlığa saygı ile arz olunur. Başkan Atilâ Sav Hatay ve Komisyon üyeleri.

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Öteki raporu okutuyorum:

10. – Aydın Milletvekili Ali Rıza Gönül’ün; Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon Raporu (3/212) (S. Sayısı : 444) (10)

Aydın Milletvekili Ali Rıza Gönül’ün Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon Raporu (3/212)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Başkanlıkça, 9.4.1996 tarihinde Komisyonumuza gönderilen Aydın Milletvekili Ali Rıza Gönül’ün yasama dokunulmazlığının kaldırılması hakkında başbakanlık tezkeresi; Komisyonumuzun 27.11.1997 tarihli toplantısında gündeme alınmış, İçtüzüğün 132 nci maddesine göre kurulan hazırlık komisyonuna incelenmek üzere verilmiştir.

Hazırlık Komisyonu, 17.12.1997 günlü raporuyla, 6136 sayılı Kanuna muhalefet ve meskûn mahalde silah atmak suçu isnat edilen Aydın Milletvekili Ali Rıza Gönül’ün yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına gerek olmadığına oybirliği ile karar vermiştir.

Karma Komisyonumuz; bütün demokratik ülkelerdeki yasama meclisleri üyelerine, yasama görevlerini gereği gibi yerine getirebilmelerini sağlamak amacıyla bazı bağışıklıkların (dokunulmazlıkların) tanındığını, bu şekilde farklı bir statüye tabi tutmanın amacının onları ayrıcalıklı ve hukukun üstünde bir grup haline getirmek olmadığı, tersine yasama görevini kamu yararına uygun olarak yapabilmeleri için Meclis çalışmalarına katılmalarına engel olunmaması ve böylece bağımsızlığın bir başka yönden de güvence altına alınmasının sağlandığını göz önüne almış ve Anayasamızın 83 üncü maddesinin bu amacı taşıdığını da değerlendirmiştir.

Bu gerekçeyle, Komisyonumuz, hazırlık komisyonunun raporunu benimseyerek, isnat edilen eylemin niteliğine göre, milletvekili hakkındaki kovuşturmanın, milletvekilliği sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesine karar vermiştir.

Raporumuz, Genel Kurulun bilgilerine sunulmak üzere, Yüksek Başkanlığa saygı ile arz olunur.

Başkan

Atilâ Sav Hatay ve Komisyon Üyeleri

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Öteki raporu okutuyorum:

11. – İzmir Milletvekili Rıfat Serdaroğlu’nun Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon Raporu (3/172) (S. Sayısı : 445) (11)

İzmir Milletvekili Rıfat Serdaroğlu’nun Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon Raporu (3/172)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Başkanlıkça, 5.4.1996 tarihinde Komisyonumuza gönderilen, İzmir Milletvekili Rıfat Serdaroğlu’nun yasama dokunulmazlığının kaldırılması hakkında başbakanlık tezkeresi, Komisyonumuzun 27.11.1997 tarihli toplantısında gündeme alınmış, İçtüzüğün 132 nci maddesine göre kurulan hazırlık komisyonuna incelenmek üzere verilmiştir.

Hazırlık komisyonu, 17.12.1997 günlü raporuyla 298 sayılı Kanuna muhalefet suçu isnat edilen İzmir Milletvekili Rıfat Serdaroğlu’nun yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına gerek olmadığına oybirliği ile karar vermiştir.

Komisyonumuza savunma vermek üzere gelen Rıfat Serdaroğlu dokunulmazlığının kaldırılmasını ve adil yargılanma olanağı tanınmasını istemiştir. İçtüzüğün 134 üncü maddesinde yer alan “Dokunulmazlığının kaldırılmasını üyenin bizzat istemesi yeterli değildir” hükmünü göz önünde tutan Komisyon, bu hususta milletvekilinin isteminin yeterli olmadığını kabul etmiştir. Bu açıdan, dosyanın konusu olan soruşturmanın ağırlığı ve önemi ile kamu yararı dengesinin de Komisyonca değerlendirilmesi yoluna gidilmiş ve istemle bağlı kalınmaması öngörülmüştür.

Karma komisyonumuz; bütün demokratik ülkelerdeki yasama meclisleri üyelerine, yasama görevlerini gereği gibi yerine getirebilmelerini sağlamak amacıyla bazı bağışıklıkların (dokunulmazlıkların) tanındığını, bu şekilde farklı bir statüye tabi tutmanın amacının, onları ayrıcalıklı ve hukukun üstünde bir grup haline getirmek olmadığı; tersine, yasama görevini kamu yararına uygun olarak yapabilmeleri için Meclis çalışmalarına katılmalarına engel olunmaması ve böylece bağımsızlığın bir başka yönden de güvence altına alınmasının sağlandığını göz önüne almış ve Anayasamızın 83 üncü maddesinin bu amacı taşıdığını da değerlendirmiştir.

Bu gerekçeyle, Komisyonumuz, hazırlık komisyonunun raporunu benimseyerek, isnat edilen eylemin niteliğine göre, milletvekili hakkındaki kovuşturmanın milletvekilliği sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesine karar vermiştir.

Raporumuz, Genel Kurulun bilgilerine sunulmak üzere Yüksek Başkanlığa saygı ile arz olunur.

Başkan Atilâ Sav Hatay ve Komisyon Üyeleri

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Öteki raporu okutuyorum:

12. – Giresun Milletvekili Rasim Zaimoğlu’nun Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon Raporu (3/311) (S. Sayısı : 446) (12)

Giresun Milletvekili Rasim Zaimoğlu’nun Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması

Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu

Karma Komisyon Raporu (3/311)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Başkanlıkça, 6.6.1996 tarihinde Komisyonumuza gönderilen Giresun Milletvekili Rasim Zaimoğlu’nun yasama dokunulmazlığının kaldırılması hakkında Başbakanlık tezkeresi; Komisyonumuzun 27.11.1997 tarihli toplantısında gündeme alınmış, İçtüzüğün 132 nci maddesine göre kurulan hazırlık komisyonuna, incelenmek üzere verilmiştir.

Hazırlık komisyonu, 18.12.1997 günlü raporuyla, 298 sayılı Kanuna muhalefet suçu isnat edilen Giresun Milletvekili Rasim Zaimoğlu’nun yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına gerek olmadığına oybirliği ile karar vermiştir.

Karma komisyonumuz; bütün demokratik ülkelerdeki yasama meclisleri üyelerine, yasama görevlerini gereği gibi yerine getirebilmelerini sağlamak amacıyla bazı bağışıklıkların (dokunulmazlıkların) tanındığını, bu şekilde farklı bir statüye tabi tutmanın amacının, onları ayrıcalıklı ve hukukun üstünde bir grup haline getirmek olmadığı; tersine, yasama görevini kamu yararına uygun olarak yapabilmeleri için Meclis çalışmalarına katılmalarına engel olunmaması ve böylece bağımsızlığın bir başka yönden de güvence altına alınmasının sağlandığını göz önüne almış ve Anayasamızın 83 üncü maddesinin bu amacı taşıdığını da değerlendirmiştir.

Bu gerekçeyle, Komisyonumuz, hazırlık komisyonunun raporunu benimseyerek, isnat edilen eylemin niteliğine göre, milletvekili hakkındaki kovuşturmanın, milletvekilliği sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesine karar vermiştir.

Raporumuz, Genel Kurulun bilgilerine sunulmak üzere Yüksek Başkanlığa saygı ile arz olunur.

Başkan

Atilâ Sav Hatay ve Komisyon Üyeleri

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Öteki raporu okutuyorum:

13. – Sıvas Milletvekili Muhsin Yazıcıoğlu’nun Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon Raporu (3/213) (S. Sayısı : 447) (13)

Sıvas Milletvekili Muhsin Yazıcıoğlu’nun Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon Raporu (3/213)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Başkanlıkça, 9.4.1996 tarihinde Komisyonumuza gönderilen Sıvas Milletvekili Muhsin Yazıcıoğlu’nun yasama dokunulmazlığının kaldırılması hakkında Başbakanlık tezkeresi, Komisyonumuzun 27.11.1997 tarihli toplantısında gündeme alınmış, İçtüzüğün 132 nci maddesine göre kurulan hazırlık komisyonuna incelenmek üzere verilmiştir.

Hazırlık komisyonu, 18.12.1997 günlü raporuyla, Siyasî Partiler Kanununa muhalefet suçu isnat edilen Sıvas Milletvekili Muhsin Yazıcıoğlu’nun yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına gerek olmadığına oybirliği ile karar vermiştir.

Karma Komisyonumuz; bütün demokratik ülkelerdeki yasama meclisleri üyelerine, yasama görevlerini gereği gibi yerine getirebilmelerini sağlamak amacıyla bazı bağışıklıkların (dokunulmazlıkların) tanındığını, bu şekilde farklı bir statüye tabi tutmanın amacının, onları ayrıcalıklı ve hukukun üstünde bir grup haline getirmek olmadığı, tersine, yasama görevini kamu yararına uygun olarak yapabilmeleri için Meclis çalışmalarına katılmalarına engel olunmaması ve böylece bağımsızlığın bir başka yönden de güvence altına alınmasının sağlandığını göz önüne almış ve Anayasamızın 83 üncü maddesinin bu amacı taşıdığını da değerlendirmiştir.

Bu gerekçeyle, Komisyonumuz, hazırlık komisyonunun raporunu benimseyerek, isnat edilen eylemin niteliğine göre, milletvekili hakkındaki kovuşturmanın, milletvekilliği sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesine karar vermiştir.

Raporumuz, Genel Kurulun bilgilerine sunulmak üzere Yüksek Başkanlığa saygı ile arz olunur.

Başkan Atilâ Sav Hatay ve Komisyon Üyeleri

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Öteki raporu okutuyorum:

14. – Samsun Milletvekili Murat Karayalçın’ın Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon Raporu (3/890) (S. Sayısı : 448) (14)

Samsun Milletvekili Murat Karayalçın’ın Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması

Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon Raporu (3/890)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Başkanlıkça, 24.6.1997 tarihinde Komisyonumuza gönderilen Samsun Milletvekili Murat Karayalçın’ın yasama dokunulmazlığının kaldırılması hakkında Başbakanlık tezkeresi; Komisyonumuzun 27.11.1997 tarihli toplantısında gündeme alınmış, İçtüzüğün 132 nci maddesine göre kurulan hazırlık komisyonuna, incelenmek üzere verilmiştir.

Hazırlık Komisyonu 19.12.1997 günlü raporuyla inşaatlar için protokol yaparak vize alınmayı mecbur tutma suçu isnat edilen Samsun Milletvekili Murat Karayalçın’ın yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına gerek olmadığına oybirliği ile karar vermiştir.

Komisyonumuza savunma vermek üzere gelen Murat Karayalçın, dokunulmazlığının kaldırılmasını ve adil yargılanma olanağı tanınmasını istemiştir. İçtüzüğün 134 üncü maddesinde yeralan “Dokunulmazlığın kaldırılmasını üyenin bizzat istemesi yeterli değildir” hükmünü göz önünde tutan Komisyon, bu hususta milletvekilinin isteminin yeterli olmadığını kabul etmiştir. Bu açıdan, dosyanın konusu olan soruşturmanın ağırlığı ve önemi ile kamu yararı dengesinin de Komisyonca değerlendirilmesi yoluna gidilmiş ve istemle bağlı kalınmaması öngörülmüştür.

Karma komisyonumuz; bütün demokratik ülkelerdeki yasama meclisleri üyelerine, yasama görevlerini gereği gibi yerine getirebilmelerini sağlamak amacıyla bazı bağışıklıkların (dokunulmazlıkların) tanındığını, bu şekilde farklı bir statüye tabi tutmanın amacının onları ayrıcalıklı ve hukukun üstünde bir grup haline getirmek olmadığı; tersine, yasama görevini kamu yararına uygun olarak yapabilmeleri için Meclis çalışmalarına katılmalarına engel olunmaması ve böylece bağımsızlığın bir başka yönden de güvence altına alınmasının sağlandığını göz önüne almış ve Anayasamızın 83 üncü maddesinin bu amacı taşıdığını da değerlendirmiştir.

Bu gerekçeyle, Komisyonumuz, hazırlık komisyonunun raporunu benimseyerek isnat edilen eylemin niteliğine göre milletvekili hakkındaki kovuşturmanın milletvekilliği sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesine karar vermiştir.

Raporumuz, Genel Kurulun bilgilerine sunulmak üzere Yüksek Başkanlığa saygı ile arzolunur.

Başkan Atilâ Sav Hatay ve Komisyon Üyeleri

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Öteki raporu okutuyorum:

15. – Denizli Milletvekili Hasan Korkmazcan’ın Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon Raporu (3/182) (S. Sayısı : 449) (15)

Denizli Milletvekili Hasan Korkmazcan’ın Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması

Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon Raporu (3/182)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Başkanlıkça, 5.4.1996 tarihinde Komisyonumuza gönderilen Denizli Milletvekili Hasan Korkmazcan’ın yasama dokunulmazlığının kaldırılması hakkında Başbakanlık tezkeresi; Komisyonumuzun 27.11.1997 tarihli toplantısında gündeme alınmış, İçtüzüğün 132 nci maddesine göre kurulan hazırlık komisyonuna incelenmek üzere verilmiştir.

Hazırlık komisyonu 17.12.1997 günlü raporuyla basın yoluyla hakaret suçu isnat edilen Denizli Milletvekili Hasan Korkmazcan’ın yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına gerek olmadığına oybirliği ile karar vermiştir.

Karma komisyonumuz; bütün demokratik ülkelerdeki yasama meclisleri üyelerine, yasama görevlerini gereği gibi yerine getirebilmelerini sağlamak amacıyla bazı bağışıklıkların (dokunulmazlıkların) tanındığını, bu şekilde farklı bir statüye tabi tutmanın amacının onları ayrıcalıklı ve hukukun üstünde bir grup haline getirmek olmadığı; tersine, yasama görevini kamu yararına uygun olarak yapabilmeleri için Meclis çalışmalarına katılmalarına engel olunmaması ve böylece bağımsızlığın bir başka yönden de güvence altına alınmasının sağlandığını göz önüne almış ve Anayasamızın 83 üncü maddesinin bu amacı taşıdığını da değerlendirmiştir.

Bu gerekçeyle, Komisyonumuz, hazırlık komisyonunun raporunu benimseyerek isnat edilen eylemin niteliğine göre, milletvekili hakkındaki kovuşturmanın milletvekilliği sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesine karar vermiştir.

Raporumuz, Genel Kurulun bilgilerine sunulmak üzere Yüksek Başkanlığa saygı ile arz olunur. Başkan Atilâ Sav Hatay ve Komisyon üyeleri

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Sayın milletvekilleri, bu raporların hepsi de, kovuşturmanın, milletvekili sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesine dairdir. 10 gün içinde itiraz olunmadığı takdirde, bu raporlar kesinleşmiş olacaktır.

Sayın milletvekilleri, üç adet Meclis araştırması önergesi vardır; okutuyorum:

IV. – BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI (Devam)

C) GENSORU, GENEL GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI VE MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGELERİ

1. – Aydın Milletvekili Ali Rıza Gönül ve 24 arkadaşının TEAŞ santralleri ve TEDAŞ dağıtım tesisleri ihaleleri ile ilgili olarak ileri sürülen yolsuzluk ve usulsüzlük iddialarını araştırmak amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/238)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Termik santrallar ile enerji dağıtım şebekesi ihaleleri aylardır kamuoyuna meşgul etmektedir. Özellikle ihaleye katılan bazı şirketlerin korunduğu, kamu çıkarlarının gözetilmediği ve bazı şirketlere haksız olarak ihale verildiği ve bazı çıkar ilişkilerinin öncelik taşıdığı yolunda basında iddialar yer almıştır.

İhale ve Kronolojik Sıralama:

TEAŞ’a bağlı 14 termik santralın 16 Kasım 1996 tarihli 22819 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan şartname ve ihale ilanı ile yirmi yıl süreli olarak işletme hakkının devredileceği belirtilmiştir.

A ve B grubu olarak ikiye ayrılan TEDAŞ’a bağlı enerji dağıtım tesislerinin A grubunun işletme hakkının otuz yıllığına devredileceği, 29.11.1996 tarih ve 22832 sayılı Resmî Gazetede ilan edilmiş ve ihaleye çıkılmıştır.

Termik santralların ihalesi tamamlanmış ve yirmi yıllık işletme hakkını kazanan şirketler ilan edilmiştir. İşlemleri halen sözleşme safhasındadır.

TEDAŞ’a ait dağıtım tesislerinin ihalesinde, tekliflerin 3 Nisan 1997 gününe kadar Bakanlığa verilmesi istenmiş, oluşturulan Tekliflerin Açılması ve Yeterliliği Komisyonu, şeffaf olarak teklifleri açmış, 150 adet tekliften 143 adedini yeterli bulmuştur.

Bu komisyon, sadece teklifleri resimlemiş, öncelik sırası tespiti yapmamıştır.

Bakan onayı ile oluşturulan Tekliflerin Değerlendirilmesi Komisyonu, 25 Ağustos 1997 günü çalışmalarını sonuçlandırmış, değerlendirme raporunu Bakanlığa teslim etmiştir.

Konunun Hukukî Yönden İrdelenmesi:

Bu ihalelerin 4046 sayılı İhale Yasasına göre yapılması gerekirken, işlemler, amacı ve uygulama alanı farklı olan 3096 sayılı Yasaya göre yürütülmüştür. Özellikle Anayasa Mahkemesinin 1994/43 esas ve 1994/42-2 sayılı kararıyla TEK Kurumunun iştirak işletme birimlerinin satış veya işletme hakkının devrini özelleştirme olarak kabul etmiş ve 4046 sayılı Yasanın uygulanması gerektiğini belirtmiştir. O nedenle, ihale yanlış hukukî zeminde yürütülmüştür.

İhale Sonuçları ve Kamu Yararının Gözetilmesi:

Öncelikle, kamuoyu, 25 Ağustos 1997 günü Bakanlığa teslim edilen komisyon raporunun bekletilerek, kazananların altı yedi ay sonra açıklanmasının makul ve inandırıcı açıklanmasının nedenini beklemektedir. Ayrıca üretim santralları ve üretim tesislerinin yasal olarak değer tespitleri yapılmış mıdır?

Bakanlık, gerek kamuoyunda gerekse basında yer alan dedikodu, şaibe ve pis kokuların önlenmesi için gerekli açıklamayı yapmalıdır.

A- İşletme hakkı devredilen 12 santralın yirmi yıllık devir geliri 1,920 milyar dolardır.

Yıllık kâr toplamı 738 milyon 451 bin dolar olup, yirmi yıllık kâr tutarı 15 milyar 469 milyon 30 bin dolardır.

TEAŞ’ın 14 santrala planladığı yatırım tutarı 2 milyar dolardır.

14 santralın millete maliyeti 7 milyar 305 milyon 750 bin dolardır.

B- İhale edilen A grubu dağıtım tesislerinin otuz yıllık devir bedeli 2,625 milyar dolardır.

Şirketler, ödedikleri bu bedeli otuz yıl içinde elektrik/kilovat saate ilave ederek yine halktan geri alacaktır.

Tesislerin yıllık kâr tutarı 492 milyon dolar olup, otuz yıllık toplamı da 14,760 milyar dolardır.

Kısa ve rakamlara dayalı açıklamadan sonra, kamu menfaatının ne derece gerçekleştiğini takdirlere bırakıyoruz.

Kamuoyu fevkalade rahatsızdır, çünkü; ihale kazanan şirketlerin pek çoğunun gazete ve televizyon sahibi olmalarıdır.

Bakanlık, RTÜK Yasası açısından ihaleye katılan şirketleri incelemeye almamıştır.

Ne gariptir ki, RTÜK Yasası değişiklik taslağı ihalelerin açıklanmasına rastgetirilmiştir.

Acaba bunlar diyet borcu ödeme gayretlerinin sonucu mudur?

Kanaatimizce, yedi yıllık gelir karşılığı bu tesislerdeki halkımızın geleceği satılmıştır. Özellikle devlet kesesinden yandaş şirketler ve holdingler zengin edilmek istenmiş, milletin alınteri ve birikimi talan ve yağmaya bırakılmıştır.

Kendilerine yakın şirket ve kartelci holdingleri korumak için ve özellikle ihaleyi verebilmek için Hükümetin büyük ortağı, kendi getirdikleri bürokratları kıyıma tabi tutmaktan kaçınmamıştır.

Kurum açısından veya toplum açısından en iyi teklifi veren değil, kendine göre en iyi teklif verenler kazandırıldı iddiaları mutlaka açıklığa kavuşmalı ve cevaplandırılmalıdır.

Sonuçta, ihalede kamu çıkarı gözetilmemiş, bilakis zedelenmiştir. Halkın çıkarları çarçur edilmiş, devletin malı deniz olmuştur.

Neresinden bakılırsa bakılsın ayıplı olduğu, ayıplı ve şaibeli olduğu iddialarının ayyuka çıktığı günümüzde, TEAŞ üretim santralları ve TEDAŞ dağıtım tesisleri ihalelerine Yüce Meclis eğilmelidir, eğilmek zorundadır.

Bu nedenle kamuoyu fevkalade rahatsızdır. İhalelerin bütün boyutlarıyla ele alınması için, içtüzüğün 104 üncü maddesi gereğince Meclis araştırması önergemizin kabulünü saygılarımızla arz ederiz.

1- Ali Rıza Gönül (Aydın)

2 - Ayfer Yılmaz (İçel)

3 - Mehmet Sağlam (Kahramanmaraş)

4 - Cemil Erhan (Ağrı)

5 - Mehmet Selim Ensarioğlu (Diyarbakır)

6 - Hasan Ekinci (Artvin)

7 - Hacı Filiz (Kırıkkale)

8 - Mustafa Dedeoğlu (Muğla)

9 - Kadir Bozkurt (Sinop)

10 - Şerif Çim (Bilecik)

11 - İrfettin Akar (Muğla)

12 - Hayri Kozakçıoğlu (İstanbul)

13 - Ahmet Uyanık (Çankırı)

14 - Saffet Arıkan Bedük (Ankara)

15 - Mehmet Gölhan (Ankara)

16 - Turhan Tayan (Bursa)

17 - Zeki Ertugay (Erzurum)

18 - Doğan Baran (Niğde)

19 - Salih Sümer (Diyarbakır)

20 - Nevzat Köse (Aksaray)

21 - Hasan Karakaya (Uşak)

22 - Bekir Aksoy (Çorum)

23 - Ümran Akkan (Edirne)

24 - İ. Cevher Cevheri (Adana)

25 - Ömer Barutçu (Zonguldak)

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Önerge, gündemde yerini alacak ve Meclis araştırması açılıp açılmaması konusundaki öngörüşme sırasında karara bağlanacaktır.

Bir başka Meclis araştırması önergesi vardır; okutuyorum:

2. – Erzurum Milletvekili Zeki Ertugay ve 24 arkadaşının Türkiye’den yasadışı yollarla İtalya’ya kaçış olaylarının araştırılması amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/239)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

1997 yılının son günlerinde, kamuoyunda kısaca “iltica skandalı” olarak bilinen meselenin, uluslararası platformda ülkemize getirdiği büyük sıkıntılar nedeniyle Yüce Meclisin huzuruna taşınması, yerine getirilmesi gerekli bir görev haline gelmiştir.

Binlerle ifade edilen sayıdaki insanların bazı deniz vasıtalarıyla İtalya kıyılarına kaçırılması olarak ifade edilen olayların çok ciddî biçimde analizi gerekmektedir. Meseleyi temelde iki noktada görmek gerekir: Birinci sırada, bu organizasyonun oluşu, şekillendirilmesi ve İtalya’ya kaçışlarının sağlanmasıdır. Bu noktada sayısı binleri geçen insanların böylesine bir illegal faaliyetlerini devletin hiçbir istihbarat ve zabıta kurumlarının bilgisi dışında gerçekleştirebilmeleri vahim bir tabloyu bütün çıplaklığıyla ortaya koymaktadır.

Sınırlarımızda ve onun içerisinde, çok açık biçimde, devlet güçlerimizin istihbarat zafiyeti ortaya çıkmaktadır. Eğer bu söz konusu değil ise, o takdirde ağır bir ihmal, vurdumduymazlık ve meselenin boyutlarını kavrayamamaktan kaynaklanan aleni bir takdirsizlik bütün niteliğiyle görülmektedir. Bu konuda, Yüce Meclis tarafından yapılacak araştırmayla, gerçeklerin ve sorumlularının ortaya çıkarılması mümkün olacaktır.

Zonguldak Milletvekili Prof.Dr.Sayın Mümtaz Soysal’ın, günlük bir gazetede yayımlanan yazısında da belirttiği gibi “nasıl oldu da yüzlerce kişinin derme çatma bir motorla yola çıkması karşısında kimsenin ruhu duymadı?” Meselenin temeli budur. PKK’nın olduğu ifade edilen bu insan ticareti ve sonrasındaki alçakça istismarın var olduğu bilindiğinde, terörist nitelikteki eylemlerin önlenmesinde veya faillerinin yakalanmasında 2-3 kişilik organizasyonlara sızarak bilgi toparlayan, istihbarat yapan görevlilerimizin, böylesine yoğun kalabalığın var olduğu ortamı görememesi, buradan gerekli bilgileri süzerek ilgili makamlara ulaştıramaması imkânsız gibi görülmektedir. Buradaki değerlendirme noksanlığı, âdeta gaflet noktasında olduğu görünümündedir.

Bu meselenin en önemli tarafı da, bu skandalın doğurduğu sonuçların görülmesiyle ortaya çıkmaktadır. Bu ağır ihmal, tedbirsizlik ve takdirsizlik, Türkiyemizin Avrupa fotoğrafını, 55 inci Hükümetin işe başladığından bu yana devam eden karartma sürecini, daha da koyulaştırmıştır.

Bu insanlar, kendi yerleşim alanlarında baskı altındalar, insan hakları tanınmıyor, topluca göç ediyorlar gibi, Avrupa kamuoyunda genel bir kanı oluşturulmasının yanında, İtalya İçişleri Bakanı Napolitano “çoğu Türk vatandaşları olan kaçakların, ezilen etnik gruplara mensup yabancılar ile yaşadıkları ülkede siyasî haklarına saygı gösterilmeyen kişiler” olarak değerlendirmesinin yanında, yine, aynı Bakanın “Kürt sorunu, artık uluslararasılaşmıştır. Konu, artık, Birleşmiş Milletler nezdinde uluslararası bir konferansta ele alınmalıdır” yorumuyla birlikte, İtalya’nın Avrupa Birliği üyesi ülkelere mektup göndererek Türkiye’nin şikâyet edilmesi, Kürtlere yönelik var olduğu ifade edilen sözde etnik baskıların durdurulması için girişimde bulunulmasını önermesi ve bütün bu olumsuzlukların, dalga dalga, Avrupa ülkelerine kaçınılmaz şekilde yayılması tam bir vahamet tablosunun oluşmasına sebebiyet vermiştir.

Türkiye’yi, dünya siyasî platformunda bu şekilde sıkıntıya sokan problemlerin gerek yaratılmasında ve gerekse doğurduğu sonuçların ortaya çıkardığı zararların bir siyasî sorumluluğu olması lazım gelir. Tarihsel devlet geleneğimiz bunu gerektirir.

Yukarıda açıklanan hususların araştırılması ve gerekli tedbirlerin alınabilmesi için, Anayasanın 98, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri gereğince bir Meclis araştırması açılmasını arz ederim.

Saygılarımızla.

1- Zeki Ertugay (Erzurum)

2- Fevzi Arıcı (İçel)

3- Mehmet Halit Dağlı (Adana)

4- Esat Kıratlıoğlu (Nevşehir)

5- Nihan İlgün (Tekirdağ)

6- Turhan Tayan (Bursa)

7- Mustafa Çiloğlu (Burdur)

8- Nahit Menteşe (Aydın)

9- Ünal Erkan (Ankara)

10- Mehmet Gözlükaya (Denizli)

11- Mehmet Ali Yavuz (Konya)

12- Mehmet Fevzi Şıhanlıoğu (Şanlıurfa)

13- Halil Yıldız (Isparta)

14- Tahsin Irmak (Sıvas)

15- Abdülbaki Ataç (Balıkesir)

16- Nafiz Kurt (Samsun)

17- Yusuf Bahadır (Trabzon)

18- Ahmet Uyanık (Çankırı)

19- Hayri Kozakçıoğlu (İstanbul)

20- Abdullah Aykon Doğan (Isparta)

21- Osman Berberoğlu (Antalya)

22- Ahmet Bilgiç (Balıkesir)

23- Hasan Karakaya (Uşak)

24- Ayfer Yılmaz (İçel)

25- Veli Andaç Durak (Adana)

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Önerge, gündemde yerini alacak ve Meclis araştırması açılıp açılmaması konusundaki öngörüşme sırasında yapılacaktır.

Diğer bir önerge vardır; okutuyorum:

3. – Tokat Milletvekili Bekir Sobacı ve 21 arkadaşının Karadeniz Bölgesinde meydana gelen terör olayları konusunda Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/240)

Tükiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Ülkemiz, son yirmi yılını terörle mücadeleye hasretmiş; bütün kaynaklarımız, ekonominin diğer alanlarına ve insana hizmet amacıyla kullanılması gerekirken, terörizmi engelleme faaliyetlerine harcanmıştır.

Bu cümleden olmak üzere, son aylarda, memleketimizin en sakin köşesi Karadeniz Bölgesinde de, neleri kastettiği kestirilemeyen terörist faaliyetler vuku bulmuştur. Gelişmeler, hem bölge hem ülke insanını derinden rahatsız etmiştir.

Ekli gerekçede ileri sürülen sebepler, Karadenizdeki terör olaylarıyla ilgili olarak, Anayasanın ve İçtüzüğün ilgili hükümleri mucibince bir Meclis araştırması açılmasını arz ve teklif ederiz.

Saygılarımızla.

1- Bekir Sobacı (Tokat)

2- Turhan Alçelik (Giresun)

3- Mustafa Hasan Öz (Ordu)

4- Musa Uzunkaya (Samsun)

5- Kâzım Arslan (Yozgat)

6- Veysel Candan (Konya)

7- Hasan Dikici (Kahramanmaraş)

8- Ahmet Cemil Tunç (Elazığ)

9- Ahmet Doğan (Adıyaman)

10- Mehmet Altan karapaşaoğlu (Bursa)

11- Osman Hazer (Afyon)

12- Ahmet Çelik (Adıyaman)

13- Abdullah Arslan (Tokat)

14- M. Ziyattin Tokar (Ağrı)

15- Celal Esin (Ağrı)

16- İlyas Arslan (Yozgat)

17- Ahmet Karavar (Şanlıurfa)

18- Lütfü Esengün (Erzurum)

19- Muhammet Polat (Aydın)

20- Nurettin Aktaş (Gaziantep)

21- Hüseyin Kansu (İstanbul)

22- Hüseyin Arı (Konya)

 

Gerekçe:

Karadeniz Bölgesinde, yıllardır, insanlarımız sessiz, sakin, anarşiden uzak hayat sürerken, son günlerde, feryatları yükselmeye başladı. Karadenizde başlayan kıpırdanmaların doğurabileceği sonuçlar, yol yakınken tedbirlerin alınması ve yeni bir güneydoğunun olmaması, tarafımızdan birçok defa dile getirildiği halde, Karadenize sıçrayan bu terör konusunda herhangi bir çalışma yapılmamıştır.

Bu teklif, konunun Parlamento gündemine taşınıp enine boyuna tartışılması ve konuya çözüm bulunması, ülkemizin içbarışı için önem arz etmektedir.

Terör olayları, şehitler ve yükselen feryatlar, dikkatleri bölgemize çekti; ama, Hükümet, ne acıdır ki, günü kurtarmaya yönelik politikalar, idarei maslahat beyanlar, üç beş çapulcu edebiyatıyla yetinmektedir.

Mevcut Hükümetin acziyetinin eseri olarak, terör, önceden planlandığı şekilde bölgemize ve kapımıza kadar gelmiştir. Kapımızdaki terörün tabiîki başka sebepleri de var.

PKK, Kürt asıllı vatandaşlarımızın yoğun olduğu güneydoğudan kuzeye kayarak Karadenizde yol kesmeye başladı. Bu eşkiya, Mehmetçikten güneydoğuda darbe alınca bölgemize kaydı. PKK, Sarp Kapısından soktuğu Rus silahlarını Karadeniz limanlarına ulaştırıyor. Bu rapor, Avrupa ve Amerika’da bazı kuruluşlar tarafından açıklanıyor.

PKK’nın Karadeniz ile ilişkisi sadece silah trafiği ile ilgili değil. Emniyet teşkilâtının haritaları da uyuşturucu trafiğinin yeni güzergâhının Karadenize kaydığını gösteriyor. Bu arada PKK, milyarlarca doların aktığı uyuşturucu trafiğini yönetiyor.

PKK’nın yeni hedefi, güneyde Hatay, kuzeyde Ordu-Giresun hattından denize inmektir. Önce güneyde başlayan eylemler, şimdi Karadenizde kendini gösteriyor. DHKP-C ve TİKKO’yu taşeron olarak kullanan PKK, uyuşturcu ve silahı Karadeniz yoluyla kaçırmayı planlıyor.

Bu işin uluslararası boyutu da var. PKK, DHKP-C, TİKKO gibi terör örgütleri taban bulamayacakları bu bölgede neden yapılansınlar?.. Bu, dikkat çekicidir.

Bölgemizdeki bu menfî gelişmelerin ardından, Ortodoks Patrikhanesi tarafından düzenlenen Karadenizi kurtarma kampanyasının, terör örgütlerinin eylem koyduğu kuşağı kapsaması çok dikkatimizi çekiyor. Türkiye’deki terörist örgütler, devrim peşinde değil, bazı ülkeler adına taşeronluk yapmaktadırlar.

Karadeniz Bölgesinin seçilmesi, önceki aylarda Patrikhane tarafından yapılan toplantı ve Pontus hayalleri ile yakinen irtibatlıdır. Atina sokaklarında bugün afişler asılıdır. Afişlerdeki haritalarda Samsun, Ordu, Giresun ve Trabzon üzerindeki yazıda “Rum Pontus cumhuriyeti için PKK ile işbirliği” yazmaktadır.

Bu eylemler; uluslararası çalışmalar, tasarılarla yürütülürken dünya kamuoyunun dikkati bölgemize çekilecek; sonunda, bölgenin Pontus kimliği gibi saçma iddialar gündeme getirilerek, Türkiye’ye yeni bir güneydoğu hediye edilecektir.

Bu elim neticenin husule gelmemesi en kalbî dileğimizdir.

Doğruları tespit etmek ve yanlışlara çareler bulmak üzere hazırlanan gerekçemiz Genel Kurulun takdirlerine arz olunur.

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Önerge, gündemde yerini alacak ve Meclis araştırması açılıp açılmaması konusundaki öngörüşmeler sırasında karara bağlanacaktır.

Sayın milletvekilleri, şimdi gündemin “Seçim” kısmına geçiyoruz.

VI. – SEÇİMLER

A) KOMİSYONLARA ÜYE SEÇİMİ

1. – (10/230, 231, 232, 233) esas numaralı Meclis Araştırma Komisyonuna üye seçimi

BAŞKAN – Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurul salonunun yenilenmesiyle ilgili olarak ileri sürülen yolsuzluk ve usulsüzlük iddialarını araştırmak amacıyla, Genel Kurulun 13.1.1998 tarihli ve 41 inci Birleşiminde Kurulan (10/230, 231, 232 ve 233) esas numaralı Meclis Araştırması Komisyonu üyeliklerine, siyasî parti gruplarınca gösterilen adayların listesi bastırılıp sayın üyelere dağıtılmıştır.

Şimdi, listeyi okutup, oylarınıza sunacağım.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurul salonunun yenilenmesiyle ilgili olarak ileri sürülen yolsuzluk ve usulsüzlük iddialarını araştırmak amacıyla kurulan Meclis araştırması komisyonu üyelikleri aday listesi (10/230, 231, 232, 233):

Adı, Soyadı Seçim Çevresi

RP (4)

Zeki Ergezen Bitlis

Zeki Karabayır Kars

Veysel Candan Konya

Mehmet Elkatmış Nevşehir

ANAP (3)

Nejat Arseven Ankara

İrfan Köksalan Ankara

Ekrem Pakdemirli Manisa

DYP (2)

Ali Rıza Gönül Aydın

Kadir Bozkurt Sinop

DSP (2)

Ahmet Piriştina İzmir

Fikret Uzunhasan Muğla

CHP (1)

Ahmet Küçük Çanakkale

DTP (1)

Müjdat Koç Ordu

ÜLKÜ GÜNEY (Bayburt) – Sayın Başkan...

BAŞKAN – Evet, buyurun Sayın Güney.

ÜLKÜ GÜNEY (Bayburt) – Sayın Başkan, bu araştırma komisyonuna seçilen üyelerden bazı parti grupları...

BAŞKAN – “Başkanlık Divanı üyelerini göstermişlerdir” diyorsunuz!..

Başkanlık Divanı üyeleri...

ÜLKÜ GÜNEY (Bayburt) – Müsaade ederseniz, ben açıklayayım.

BAŞKAN – Evet, buyurun.

ÜLKÜ GÜNEY (Bayburt) – Sayın Başkanım, bu konu, biliyorsunuz, eski Başkanla birlikte Başkanlık Divanını da içine alan bir konudur. Bu arkadaşlarımızın orada bulunması, zaten, bu şekliyle de yanlıştır. Kaldı ki, İçtüzüğümüzün 21 inci maddesinin son fıkrası, Başkanlık Divanı üyelerinin Meclis komisyonlarında -ki, araştırma komisyonları da buna dahildir- yer almamasını emreder. Bu konunun düzeltilmesini arz ediyorum.

BAŞKAN – Peki, çok teşekkür ederim Sayın Başkanvekili.

Şimdi, efendim, İçtüzüğümüzün 20 nci maddesinde “Türkiye Büyük Millet Meclisi komisyonları şunlardır:” diyor ve ondan sonra da 16 komisyon ismi sayıyor. 21 inci maddede ise, Başkanlık Divanı üyeleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu üyelerinin Meclis komisyonlarında görev alamayacağı yazılıdır; yani bunun anlamı nedir; 21 inci maddede kastedilen komisyonlar, 20 nci maddedeki komisyonlardır. Bundan önceki uygulamalarda da bazı Başkanlık Divanı üyelerinin araştırma ve soruşturma komisyonlarında yer aldığı şeklinde uygulamalar var. İsterseniz bunları size okuyayım:

Mesela; Tüketicilerin Korunmasına Dair Araştırma Komisyonunda, İdare Amiri Sayın Yücel Seçkiner; Hayalî İhracatı Araştırma Komisyonunda bendeniz bulundum, o zaman da Başkanvekiliydim; İstanbul Sorunlarıyla İlgili Araştırma Komisyonunda İdare Amiri İbrahim Gürsoy bulunmuş, ondan sonra Yurtdışı İşçi Sorunlarıyla İlgili Komisyonda Kâtip Üye Kadir Bozkurt yer almış. Yani, bizim, Başkanlık Divanı olarak, daha doğrusu Başkanlık olarak bizim şeyimiz... İçtüzüğün 20 nci maddesinde komisyonların ne olduğunun tarifi yapılmış. Yani, çok açık; Başkanlık Divanı üyelerinin...

TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI MUSTAFA RÜŞTÜ TAŞAR (Gaziantep) – O, Başkanlık Divanı üyelerini ilgilendirir.

BAŞKAN – Efendim, çok açık... Niye yani; Başkanlık Divanı üyesinin orada bulunmasının ne sakıncası var? İçtüzük halletmiş bunu...

ÜLKÜ GÜNEY (Bayburt) – Sayın Başkanım, ben, olayı size iki şekilde arz etmeye çalıştım. Bunun bir tanesi; bundan önce, belki, bu şekilde yanlış uygulamalar olabilir; belki, bunu, siz burada düzeltirdiniz; ama, bu olay, zaten Başkanlık Divanı üyeleriyle, eski Meclis Başkanımızı kapsayan bir olaydır. Arkadaşlarımızın, burada, hem araştırma komisyonu üyesi hem de Başkanlık Divanı Üyesi olarak bir arada bulunmaları sakıncalıdır. Bu, bizi, sizi, Meclisi sıkıntıya sokar. O bakımdan düzeltilmesini rica ediyorum.

BAŞKAN – Sayın Güney, tabiî, her grubun özgür iradesiyle üyesini bildirme hakkı vardır.

ÜLKÜ GÜNEY (Bayburt) – Ona bir şey demiyorum.

BAŞKAN – Tabiî... Tabiî...

Yani, bizim, Meclis Başkanlığı olarak, sayın, saygıdeğer gruplarımızın kendi özgür iradeleriyle tesis ettikleri tasarrufları iptal etme, geri çevirme gibi bir hakkımız yok. Ancak ilgili grup yöneticilerinin, böyle bir bildirimden dolayı sağlıklı bir araştırma yapılamayacağı; bunun, tereddütler yaratacağı konusunda hassasiyet göstermeleri lazımdı; böyle bir hassasiyet göstermemişler. “Bu, Başkanlık Divanı üyelerini de ilgilendiriyor” dediniz ya efendim, ona şey ediyorum...

İkincisi de, İçtüzüğün 20 nci maddesi zaten çok açık ve sarih: “Türkiye Büyük Millet Meclisi komisyonları şunlardır” deniliyor; yani, orada, 1’den 16’ya kadar komisyonlar sayılmıştır. 21 inci madde de bunun hemen peşinden geldiğine göre, bu komisyon üyeleri de... Yani, orada kastedilen komisyonlar onlar oldu. Onun dışındaki komisyonların, bu komisyonlar olarak mütalaa edilmeyeceği konusunda da bir düşünce var. Biz de, bu düşünceyi yerinde bulduk; ama, Genel Kurul isterse...

ÜLKÜ GÜNEY (Bayburt) – Sayın Başkanım, size teşekkür ediyorum açıklamanızdan dolayı. Bizim, bu konuyu bu şekilde gündeme getirmemizden sonra, belki, sayın gruplar, bu dediğimiz çerçevede olaya bir bakarlar. Yani, bu, daha sağlıklı olur. Efendim, bunu, bu niyetle getiriyoruz.

BAŞKAN – Sayın Güney, siz düşüncenizi söylediniz, ben de söyledim; ama, buna rağmen, grupların kendi üyelerini çekme hakları da var. İsterlerse, daha tarafsız bir araştırma yapılması konusunda grupların böyle bir tercih hakları da var, istediği üyesini geri çekebilir; ama, böyle bir talep de gelmediğine göre, bu komisyon üyelerini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...

SAĞLIK BAKANI HALİL İBRAHİM ÖZSOY (Afyon) – Doğru Yol Partisinden Kadir Bozkurt da vardı...

BAŞKAN – Efendim, Kadir Bozkurt, Divan üyesi değil şimdi.

SAĞLIK BAKANI HALİL İBRAHİM ÖZSOY (Afyon) – Eskidendi...

BAŞKAN – Eskiden olabilir Sayın Bakanım; ama, eskiden Başkanlık Divanı üyesi oldu diye, şimdi, hiçbir üyelik yapamaz mı?

ADALET BAKANI MAHMUT OLTAN SUNGURLU (Gümüşhane) – Sayın Başkan, bir yolsuzluk iddiası var o döneme ait. Şimdi, kendi kendilerine hâkim mi olacaklar?

BAŞKAN – Sayın Bakanım, bakın, kendi kendilerine hâkimlikle ilgisi yok bunun. Bu iş, bir araştırma, bilgi edinmedir; yani, bu konuda bir soruşturma değil ki; herkes, oradaki bilgileri araştıracak ve...

MEHMET GÖZLÜKAYA (Denizli) – Sayın Başkan...

BAŞKAN – Buyurun Sayın Gözlükaya.

MEHMET GÖZLÜKAYA (Denizli) – Sayın Başkanım, arkadaşların bu kadar telaşlanmasına ne gerek var, onu anlayamadım!.. Arz ettiğiniz gibi, İçtüzük açık. Biz bunu verirken, burada, bu Divanda bulunan arkadaşlarımızın olaylara daha iyi vukufiyet arz ettiği için...

BAŞKAN – Efendim, siz, grup olarak onu bildirin, size engel var mı, engelleyen bir şey var mı?

ADALET BAKANI MAHMUT OLTAN SUNGURLU (Gümüşhane) – Uygun mu Sayın Başkan?

BAŞKAN – Efendim, bana ne, siz uygun görürseniz, beni ilgilendirmez ki...

Buyurun.

MEHMET GÖZLÜKAYA (Denizli) – Ben, şunu arz etmek istiyorum. Seçimi yapalım -tabiî, bir tereddüt hâsıl olmuştur- konuyu tekrar tezekkür ederiz; ondan sonra, çekeriz.

BAŞKAN – Olabilir, gruplar, Danışma Kuruluna getirebilirler bu konuyu.

Evet, bu komisyon üyelerini oylarınıza sunuyorum...

ŞÜKRÜ YÜRÜR (Ordu) – Sayın Başkan, bir örnek verebilir miyim?

BAŞKAN – Buyurun Sayın Yürür.

ŞÜKRÜ YÜRÜR (Ordu) – Geçen yasama yılı içerisinde kurulan TOFAŞ Komisyonunda, bir grubu temsilen gelen üyelerden bir arkadaşımız, o konuların incelendiği rapor hazırlandığı zaman Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanı olduğu için, o komisyonda görev alamayacağı konusu görüşüldü bulunduğumuz komisyonda; Başkanlığa yazı yazıldı ve Başkanlıktan gelen yazı üzerine, arkadaşımız -hatırlayacaktır sayın grup başkanvekilleri- o komisyondaki üyelikten çekilmişti.

Bilgilerinize arz ediyorum.

BAŞKAN – Sayın Yürür, soruşturma komisyonu ile araştırma komisyonu çok farklı. Soruşturma komisyonu, bir nevi, hâkimlik, savcılık görevini yapıyor. Anayasada ve İçtüzükte hüküm var; daha önce o konuda fikir beyan edenler, o komisyona üye olmuyor; ama, araştırma komisyonunda böyle bir ilke yok. Araştırma komisyonu, bilgi ediniyor, araştırıyor; yani, suçlayıcı veyahut da Yüce Divana sevk edici bir niteliği yok. Bu, çok basit bir konu; bunu, bence, bu kadar tartışmanın bir anlamı yok.

ŞÜKRÜ YÜRÜR (Ordu) – Müsaade ederseniz sözümü tamamlayabilir miyim?

BAŞKAN – Evet, buyurun.

ŞÜKRÜ YÜRÜR (Ordu) – O komisyonda itham edilen şahıslar arasında bir saygıdeğer milletvekilinin ismi yoktu; fakat, bugün, incelemeye alınacak konular, bütün Başkanlık Divanını, hatta, zatıâlinizi bile ilgilendirecek konular olacağı için...

BAŞKAN – Efendim, var yani...

ŞÜKRÜ YÜRÜR (Ordu) – Dolayısıyla, sayın üyelerin orada bulunmasının Meclisin yapısına menfî bir gölge düşüreceği kanaatindeyim. Takdir Heyetinizin...

Teşekkür ederim.

BAŞKAN – Efendim, ben, bu konuda fikirlerimi açıkça söyledim. Araştırmanın amacı ne; bilgi edinme; yani, herhangi bir şey yok.

SAĞLIK BAKANI HALİL İBRAHİM ÖZSOY (Afyon) – Gerekirse sonunda soruşturmaya çevrilebilecek..

BAŞKAN – Bakın, Sayın Bakanım, Sayın Özsoy, biraz önce grup başkanvekilleri söyledi. Öteki partilerden bir destek gelmiyor. Şimdi, kendi grup başkanvekilleri böyle bir öneride bulunmuş; ama, siz, Danışma Kuruluna getirirsiniz, bir centilmenlik kuralı olabilir belki; ama...

ÜLKÜ GÜNEY (Bayburt) – Sayın Gözlükaya, zaten, onu bize ihsas ettirdi.

BAŞKAN – Eğer, istiyorsanız, şimdi reddedin.

Araştırma Komisyonu üyelerini gösteren listeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler...

SITKI CENGİL (Adana) – Karar yetersayısının aranmasını istiyoruz. (ANAP sıralarından “geçti, geçti” sesleri)

BAŞKAN – Karar yetersayısı istemekte geç kaldınız efendim.

Kabul edilmemiştir; yani, Genel Kurula takdim edilen üyeler, Genel Kurul tarafından benimsenmemiştir; gruplar yeniden üye bildireceklerdir. Aslında, bu komisyonun bir an önce kurulup faaliyete geçmesi lazımdır. Kamuoyunun çok yakından ilgilendiği bir konunun Meclisten süratle geçirilip, komisyonun çalışmalarını tamamlaması lazımdı; ama, bence, işte, biraz, şunun şusu var, bunun busu var diyerek, bu komisyonun kurulmasını ertelememek lazımdı.

Sayın milletvekilleri, şimdi, gündemin “Sözlü Sorular” kısmına geçiyoruz.

VII. – SORULAR VE CEVAPLAR

A) SÖZLÜ SORULAR VE CEVAPLARI

1. – Antalya Milletvekili Arif Ahmet Denizolgun’un, Yunanistan’da Türk düşmanlığı propagandası yapıldığı iddialarına ilişkin Dışişleri Bakanından sözlü soru önergesi ve yazılı soruya çevrilmesi nedeniyle konuşması (6/620)

BAŞKAN – 1 inci sırada, Antalya Milletvekili Arif Ahmet Denizolgun’un, Yunanistan’da Türk düşmanlığı propagandası yapıldığı iddialarına ilişkin Dışişleri Bakanından sözlü soru önergesi vardır.

Sayın Bakan burada mı efendim? Yok.

ARİF AHMET DENİZOLGUN (Antalya) – Söz istiyorum.

BAŞKAN – Soru, daha önce de iki birleşim cevaplandırılmadığı için, Sayın Denizolgun’a söz veriyorum.

Buyurun Sayın Denizolgun.

Süreniz 5 dakikadır.

ARİF AHMET DENİZOLGUN (Antalya) –Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; bu sorum daha önce de iki defa gündeme gelmişti; ancak, Sayın Bakan, yine, çeşitli ziyaretler vesilesiyle yurt dışında veya yurt içinde idi. Kısacası, benim soruma cevap vermek lütfunda bulunmadılar. Bu vesileyle, huzurlarınızda, sorumla alakalı bazı konuları tekrar gündeme getirmek istiyorum.

Aslında, dış ilişkilerde, Dışişlerinde çok büyük yanlışlıkların yapıldığı, zirveye çıktığı şu günlerde, bu konuyu cevaplandırmak üzere, Sayın Bakanın özellikle burada olması gerekirdi diye düşünüyorum; ama, maalesef, hepimizin bildiği gibi, Sayın Bakan, çağrılmadığı halde, aracılık mümkün olmadığı halde, Türkiye Hükümeti adına, böyle bir talep gelmediği halde, kendileri, iç siyasete malzeme olmak maksadıyla “gittik, arabuluculuk yapmaya çalıştık; ancak, başarılı olamadık” demek üzere gitmişlerdir. Bunu, bütün dünya bilmektedir.

Bildiğiniz gibi, daha önceki bir kriz dolayısıyla, geçtiğimiz ayda, Irak’ın Birleşmiş Milletlerin denetimine kapandığı bir dönemde, yine, Rusya’nın, Fransa’nın, çeşitli ülkelerin, hatta Çin’in aracılığı söz konusu olduğu halde, Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanı Albright, bütün küçük ülkeleri, Birleşik Arap Emirlikleri dahil tüm ülkeleri dolaşmasına rağmen, maalesef, bizden böyle bir talep gelmemişti. Biz de, bunu, ısrarlı bir şekilde, çeşitli vesilelerle söylemiştik. Herhalde bu sözleri dikkate almış olacak ki, sadece ve sadece iç kamuoyuna yeterli mesajı vermek amacıyla bir ziyarette bulunmuştur. Tabiî ki bulunsunlar, kendilerine uygun gördükleri şekilde bir rol biçsinler; ama, bu konuda başarılı olmaları mümkün değildir; bunu, bir kere daha, burada, ilan etmek istiyorum.

Sayın milletvekilleri, Yunanistan’da, Türk düşmanlığı, kaygı verici bir şekilde, tüm boyutlarıyla, birtakım bölgesel sorunlara ilave olarak, Türkiye ile ilgili menfi tesirleri artırmak, tırmandırmak üzere körüklenmektedir; okullarda, derslerde, Türk düşmanlığı, tüm boyutlarıyla kullanılmaktadır. Buna ilave olarak, zannediyorum eylül ayı içerisinde, Yunanistan Meclisinde, Yunanistan kamuoyunu Türkiye’ye karşı kışkırtmak ve tüm dünyada Türkiye’yle ilgili menfi tesirler bırakabilmek amacıyla, Ermenilere yapılan sözde soykırımla alakalı bir kanun tasarısı gündeme gelmiştir. Ben de, Dışişlerimizin, bu konuda ne gibi girişimleri vardır, ne gibi çalışmaları vardır; acaba, bu konuyu biliyorlar mı; eğer, biliyorlarsa, bazı tedbirlere başvuruldu mu; tüm dünyanın, kamuoyunun gündeminde çeşitli menfi tesirlere yol açabilecek bu konu hakkında ne gibi hazırlıkların yapıldığını anlamak ve öğrenmek maksadıyla bir soru önergesi vermiştim.

Dışişlerinde, tabiî ki, birtakım çeşitli olumsuzluklar yaşanmaktadır. Malum olduğu üzere, önce, Avrupa Birliğinden dışlanmış olmamız, Lüksemburg zirvesindeki çok büyük hayal kırıklıkları, Ortadoğu’daki İslam Konferansında yaşanan müthiş olumsuzluklar ve bu sefer, yıllardır ayakta alkışlanan Türkiye’ye, karşı alınan tavırlar, tabiî, tesadüfî değildir. Uzun süredir, adım adım devam eden, ülkemizin, yurt dışındaki, Ortadoğu’daki, tüm dünyadaki, tüm Müslüman âlemindeki itibarını sarsmaya yönelik birtakım girişimler, maalesef, ses bulmuştur. Dolayısıyla, dünya kamuoyunda bizim aleyhimize birtakım menfi tesirleri adım adım yaşamaktayız.

Biraz önce, Irak’ta yapılacak operasyonla alakalı olarak görüştüğümüz konuda, çeşitli sözcüler ve Hükümet sözcüleri çeşitli açıklamalar yaptılar. Burada, çok değer verdiğimiz, görüşlerinden istifade ettiğimiz Hükümet sözcüsü değerli milletvekilimizin söylemiş olduğu sözleri biraz yadırgayarak dinledim. Acaba, burada, kürsüde söylenen sözlere mi itibar edeceğiz, kulislerde söylenenlere mi, yoksa, görsel ve yazılı basında söylenen o sözcünün sözlerine mi itibar edeceğiz...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Denizolgun, süreniz bitti efendim.

ARİF AHMET DENİZOLGUN (Devamla) – Son bir kelime daha...

BAŞKAN – Peki; buyurun efendim.

ARİF AHMET DENİZOLGUN (Devamla) – Bu konudaki hayretlerimi bildirmek istiyorum. Dışişleri konusunu burada, sadece gündemdışı konuşmalarla değil, belki, Mecliste kapalı oturum halinde görüşmemiz gerekirdi; çünkü, baktık, burada, Hükümet sözcüleri, maalesef kamuoyuna yönelik sözler sarf ettiler. Belki, kapalı bir oturum olsaydı, çok daha ciddî konularda, çok daha ciddî boyutlarda tartışma imkânımız olurdu.

Ben, yine de, bu sorumun cevabını alacağım ümidiyle; bu vesileyle, hepinize saygılar sunuyorum. (RP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Denizolgun.

Sayın milletvekilleri, bu sözlü soru, üç birleşim içerisinde cevaplandırılmadığı için, yazılı soru haline dönüştürülecektir.

2. – Antalya Milletvekili Arif Ahmet Denizolgun’un, Alanya Kalesinin ziyaret saatlerine ilişkin sorusu ve Kültür Bakanı M. İstemihan Talay’ın cevabı (6/621)

3. – Antalya Milletvekili Arif Ahmet Denizolgun’un, Alanya’daki Kızıl Kulenin turistlerin ziyaretine sürekli açık tutulup tutulmayacağına ilişkin sorusu ve Kültür Bakanı M. İstemihan Talay’ın cevabı (6/622)

4. – Antalya Milletvekili Arif Ahmet Denizolgun’un, Alanya Alara Kalesine ilişkin sorusu ve Kültür Bakanı M. İstemihan Talay’ın cevabı (6/623)

5. – Antalya Milletvekili Arif Ahmet Denizolgun’un, Alanya’da bulunan bazı tarihi ve turistik yerlere ilişkin sorusu ve Kültür Bakanı M. İstemihan Talay’ın cevabı (6/628)

BAŞKAN – Sayın Kültür Bakanımız, gönderdiği bir pusulada “gündemin 2, 3, 4 ve 5 inci sıralarındaki sorular, Sayın Denizolgun tarafından tarafıma yöneltilmiştir; zaman tasarrufu için, hepsini birlikte okuyun, hepsini birden cevaplandırayım” diyor; mümkündür...

ARİF AHMET DENİZOLGUN (Antalya) – Eksik kalan konular olursa, lütfen, bana birkaç cümleyle konuşma hakkı tanıyın.

BAŞKAN – Tabiî, size, yerinizden konuşma hakkını vereceğim; İçtüzüğümüz öyle.

Gündemin, 2, 3, 4 ve 5 inci sıralarında yer alan, Antalya Milletvekili Sayın Arif Ahmet Denizolgun’un Kültür Bakanına yönelttiği soruların 4’ünü birden okutacağım.

2 nci sıradaki soruyu okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun, sözlü olarak, Kültür Bakanı Sayın M. İstemihan Talay tarafından cevaplandırılmasını delaletlerinize arz ederim.

Arif Ahmet Denizolgun Antalya

Antalya’da turistlerin en çok ziyaret ettiği tarihî ve turistik eserlerimizin başında gelen Alanya Kalesinin, saat 18.00’den sonra ziyarete kapanma sebebi nedir?

Yaptığım araştırmalarda, buradaki ilgililerin ilgisizliklerinden ve duyarsızlıklarından dolayı turizmimizin olumsuz yönde etkilendiğini görmekteyim. Buradaki ilgililer hakkında bir işlem yaptınız mı veya yapmayı düşünüyor musunuz?

BAŞKAN – 3 üncü sıradaki soruyu okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun, sözlü olarak, Kültür Bakanı Sayın M. İstemihan Talay tarafından cevaplandırılmasını delaletlerinize arz ederim.

Arif Ahmet Denizolgun Antalya

Antalya İlimizin Alanya İlçesinde, Selçuklular zamanında yapılmış, Anadolu yapı sanatının eşsiz örneği olan Kızılkule’nin, turistlerin en çok rağbet ettiği saatlerde ziyaretçiye kapatılmasının sebebi nedir?

Kızılkule’nin, turistlerin ziyaretine sürekli açık bulundurulması için Bakanlık olarak bir çalışmanız var mıdır?

BAŞKAN – 4 üncü sıradaki soruyu okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun, Kültür Bakanı Sayın M. İstemihan Talay tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını delaletlerinize saygıyla arz ederim.

Arif Ahmet Denizolgun Antalya

Geçmiş nesillerden bizlere emanet kalan tarihî eserlerimizin bakımsızlık ve ilgisizlik içinde kaderlerine terk edildiklerini üzüntü içinde görmekteyiz. Bu eserlerden birisi de, Alanya Alara Kalesidir. Günümüzde birçok yeri harap olan içindeki saray kalıntıları, hayvan barınakları haline getirilmiştir. Şu anda hayvanların hizmetinde olan bu eşsiz kaleyi tekrar insanlık hizmetine kazandırmayı düşünüyor musunuz?

BAŞKAN – 5 inci sıradaki soruyu okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Kültür Bakanı Sayın M. İstemihan Talay tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını delaletlerinizi arz ederim.

Arif Ahmet Denizolgun Antalya

Alanya’da Alaaddin Keykubat tarafından yaptırılan Selçuklu Hamamının çökmüş olan 5 metre çapındaki kubbesi onarılıp ziyarete ne zaman açılacaktır?

Alara Kalesini ziyaretçilere açmak için oraya görevli tahsis etmeyi düşünüyor musunuz?

Selçukluların yazlık başkent olarak kullandıkları Alanya’da, Sultan Alaaddin Keykubat tarafından 1232 yılında yaptırılan Selçuklu Medresesinin onarımı ve çevre düzenlemesi ne zaman yapılacaktır?

BAŞKAN – Sayın Bakan, buyurun efendim. (DSP sıralarından alkışlar)

5’er dakikadan 20 dakikada hepsine cevap verebilirsiniz.

KÜLTÜR BAKANI M. İSTEMİHAN TALAY (İçel) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Antalya Milletvekili Sayın Denizolgun’a, Alanya gibi çok önemli bir turistik ilçemizin tarihî ve kültürel değerlerini gündeme getirdiği için öncelikle teşekkür ediyorum.

Alanya Kalesi -bana verilen bilgiler çerçevesinde ve kendi yaptığım incelemeler sonucunda- her gün, saat 08.00’den 19.00’a kadar ziyaretçilere açık tutulmaktadır. Ancak, personel yetersizliğimiz vardır. Maliye Bakanlığımızla yaptığımız görüşmeler sonucunda, yeni kadrolar alma durumumuz gündemdedir. Şu anda 2 personel tarafından yürütülmekte olan bu görevin, bu kadrolar geldikten sonra, artan sayıda personelle sürdürülmesi ve özellikle turizm sezonunun geldiğini de dikkate alarak, saat 19.00’a kadar olan bu sürenin daha da uzatılmasını ben de yararlı görüyorum. Bu konuyu hatırlattıkları için, ayrıca, tekrar teşekkür ediyorum.

İkinci olarak, Alanya Kızılkule, pazartesi günleri kapalı olmakta, onun dışındaki günlerde, sabah 08.00’den 17.30’a kadar açık tutulmaktadır. Buraya da yeni personel vererek, pazartesi günü de dahil olmak üzere, akşamın ilerleyen saatlerine kadar açık tutulması konusunda gerekli çalışmayı yapacağız.

Alara Kalesinin temizlik ve çevre düzenlemesi açısından gerçekten bakıma muhtaç olduğunu ben de kabul ediyorum ve bu turizm mevsimine girmeden evvel, oranın da personelle desteklenerek ziyarete açık hale getirilmesi gereğini kabul ediyorum ve bunu gerçekleştireceğim.

Diğer konularla ilgili olarak, Karamanoğlu Beyliğine ait olan ve fazla tahrip olmamış medresenin, hem kadro teminiyle hem de oraya göndereceğim restoretörlerle turizmin hizmetine açılacak hale getirilmesi gayreti içinde olacağız.

Diğer konularda da, kendilerine ayrıca yazılı olarak bilgi sunacağım ve bütün bu konuların, personel yetersizliğinin giderilmesiyle, oraya göndereceğimiz restoratörlerin konuya sahip çıkmalarıyla çözümleneceğini düşünüyorum.

Hepinize saygılar sunuyorum.

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

ARİF AHMET DENİZOLGUN (Antalya) – Sayın Başkan...

BAŞKAN – Buyurun Sayın Denizolgun, yerinizden konuşabilirsiniz.

ARİF AHMET DENİZOLGUN (Antalya) – Sayın Bakan, hazır kürsüdeyken, Alara Kalesinin koruma altına alınmasıyla alakalı bir söz verebilirseniz, Alanya kamuoyunu biraz rahatlatmış olacaksınız...

KÜLTÜR BAKANI M. İSTEMİHAN TALAY (Devamla) – Evet, bu konuda...

BAŞKAN – Sayın Bakan, bir dakika...

ARİF AHMET DENİZOLGUN (Antalya) – Bir de, o, kâğıt üzerinde görünen 19.00’a kadar açık olması, kesinlikle geçerli değildir; yaz aylarında, özellikle, 18.00’de kapanmaktadır.

Bir de, Alanya Kalesinde görev yapan personelin bazı keyfî davranışları vardır. O konuda da yardımlarınızı bekliyoruz.

Teşekkür ederim.

KÜLTÜR BAKANI M. İSTEMİHAN TALAY (Devamla) – Hayhay; bütün bu konularda, Bakanlık olarak, üzerimize düşen görevleri yerine getireceğiz ve Alara Kalesinin korunması konusunda da gereğini yapacağım.

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

Gündemin 2, 3, 4 ve 5 inci sıralarındaki sözlü sorular cevaplandırılmıştır. Ayrıca, Sayın Bakan “yazılı cevap vereceğim” dedi; ama, yazılı cevap vermenize gerek yok Sayın Bakan; sözlü olarak söylediniz herhalde; bilmiyorum, eksik...

ARİF AHMET DENİZOLGUN (Antalya) – İyi olur Sayın Başkan...

BAŞKAN – Aslında, eksik bırakılmaması lazım da... Yani, sözlü soruya, ayrıca yazılı cevap verilmesini gerektirecek bir durum yok; o bakımdan diyorum.

ARİF AHMET DENİZOLGUN (Antalya) – Belge olması bakımından faydalı olur Sayın Başkan.

BAŞKAN – Meclis tutanakları belgedir.

6. – Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, Erzincan Sağlık Meslek Lisesi binası ile öğretmen lojmanları ihalelerine ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Halil İbrahim Özsoy’un cevabı (6/631)

BAŞKAN – 6 ncı sırada, Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, Erzincan Sağlık Meslek Lisesi binası ile öğretmen lojmanları ihalelerine ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi vardır.

Sayın Bakan?.. Burada.

Soru önergesini okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın, Sağlık Bakanı Sayın Halil İbrahim Özsoy tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasına delaletlerinizi saygıyla arz ederim.

Tevhit Karakaya Erzincan

1992 depreminde yıkılan Erzincan Sağlık Meslek Lisesi binasıyla 96 daireli öğretmen lojmanlarının ihalesi, aynı yıl yapılmış ve yapıma başlanmıştır.

Yıllara sari olarak devam eden projede, 1995 yılında müfettişler tarafından yapılan denetleme sonunda, müteahhit firmanın idareye borçlu olduğu gerekçesiyle işin feshi istenmiş; firmanın başvurması sonunda, genel fizikî gerçekleşme yüzde 70 seviyesindeyken inşaatlar durdurulmuştur. 1997 yılı yatırım programına göre, toplam proje bedeli 699,77 milyar TL, önceki yıllar harcaması 544,8 milyar TL, 1997 yılı ödeneği ise 93,976 milyar TL’dir.

Erzincan Depremi Rehabilitasyon ve Yeniden Yapılanma Programı çerçevesinde yapılamayan tek iş bu projeye 1997’de mahalline gönderilen ödenek 42,74 milyar TL’dir.

1. Mahkemelik oluşundan dolayı çalışmaları durdurulan ve müteahhit sözleşmesi feshedilen projenin yeni ihalesi ne zaman yapılacaktır?

2. İnşaat ne zaman tamamlanacaktır?

BAŞKAN – Buyurun Sayın Bakanım.

Süreniz 5 dakikadır.

SAĞLIK BAKANI HALİL İBRAHİM ÖZSOY (Afyon) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Erzincan Milletvekili Sayın Tevhit Karakaya’nın, Erzincan Sağlık Meslek Lisesi binası ile öğretmen lojmanları inşaatlarına ilişkin sorularına cevap vermek üzere huzurlarınızdayım. Bu vesileyle, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, malum olduğu üzere, bu inşaatların ihalesi Bayındırlık ve İskân Bakanlığı tarafından yapılmakta, bu Bakanlık yetkilileri tarafından konu takip edilmekte ve iş bitiminde geçici kabul yapıldıktan sonra, binalar, Sağlık Bakanlığına devredilmektedir. Aslında, sorunun muhatabı, Sağlık Bakanlığı değil, Bayındırlık ve İskân Bakanlığı olmakla beraber, soru bana yöneltildiği için, ben, bir yazıyla, Bayındırlık ve İskân Bakanlığından konu hakkında bilgi istedim. Bayındırlık ve İskân Bakanlığının bana cevaben gönderdiği bilgiyi arz etmeye çalışacağım.

Erzincan Sağlık Meslek Lisesi binası ve öğretmen lojmanları işi Bayındırlık ve İskân Bakanlığınca ihaleye çıkarılmış ve işin yürütümü sırasında çıkan ihtilaf da bu Bakanlıkça takip edilmektedir. Konuyla ilgili olarak Bayındırlık ve İskân Bakanlığından bilgi istenmesi üzerine, Bakanlığın, 27.10.1997 tarih ve 5123 sayılı yazılarında, müteahhit firma Fırat İnşaat ve Ticaret Limitet Şirketinin taahhüdü altında bulunan Erzincan Sağlık Meslek Lisesi inşaatında, müteahhit firmanın yeterli düzeyde faaliyette bulunmaması ve işi sürüncemede bırakması sebebiyle, Bakanlıktan alınan 12.06.1997 tarih ve 2388 sayılı onayla sözleşme feshedilmiş ve söz konusu inşaatın keşif özetlerinin düzenlenerek, Bakanlığa gönderilmek üzere, Erzincan Valiliğine talimat verilmiştir. Erzincan Valiliğinden keşif özetleri geldiğinde, konunun tekrar ihaleye çıkarılacağı, Bayındırlık Bakanlığının yazısında bildirilmiştir. Bu konu, devam eden işler arasında kısa zamanda ihale edilecek; ihaleye çıkıp hangi firmada kaldığı konusu Bayındırlık Bakanlığından öğrenildiğinde, Sayın Tevhit Karakaya’ya da yazılı olarak bildirilecektir.

Saygıyla arz olunur.

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Bakan; soru cevaplandırılmıştır.

Sayın Karakaya bir şey diyecek misiniz?

TEVHİT KARAKAYA (Erzincan) – Hayır; teşekkür ederim.

BAŞKAN – Zaten, Sayın Bakan gerekli şeyi söyledi.

7. – Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, Erzincan’daki bazı bina ve tarihi yerlerin restorasyon çalışmalarına ilişkin sorusu ve Kültür Bakanı M. İstemihan Talay’ın cevabı (6/632)

BAŞKAN – 7 nci sırada, Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, Erzincan’daki bazı bina ve tarihî yerlerin restorasyon çalışmalarına ilişkin Kültür Bakanından sözlü soru önergesi vardır.

Sayın Bakan?.. Burada.

Soru önergesini okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın, Kültür Bakanı Sayın M. İstemihan Talay tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasına delaletlerinizi saygıyla arz ederim.

Tevhit Karakaya Erzincan

Erzincan Kültür Sitesi, Kemah-Sultan Melik, Erzincan-Kale Kapısı, Çadırcı Paşa Hamamları, Tercan-Mamahatun ve Kervansarayın restorasyon, rölöve, onarım ve düzenleme yapım çalışmalarına geçmiş hükümet döneminde başlanmış ve çalışmalar sürdürülmüştür.

1- Adı geçen eserlerle ilgili çalışmalar, bugün, hangi safhadadır?

2- Bu çalışmalar ne zaman sonuçlanacaktır?

BAŞKAN – Buyurun Sayın Bakan.

Süreniz 5 dakikadır.

KÜLTÜR BAKANI M. İSTEMİHAN TALAY (İçel) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Sayın Karakaya’nın sorduğu soruya yanıt vermek üzere söz almış bulunuyorum; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Bakanlığımızın kayıtlarından elde ettiğim bilgiye göre, Erzincan ve ilçelerindeki kültür varlıklarının onarımıyla ilgili, Bakanlığımızda, bugüne kadar yapılmış, başlatılmış bir çalışma yoktur. Söz konusu kültür varlıklarından vakıf kökenli olanların onarımları, bildiğiniz gibi, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yapılmaktadır. Onarımların Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yapılması düşünülebilir. Bu çerçevede, ben, ayrıca Vakıflarla bir görüşme yaptım ve bunun sonucunda, Tercan-Mamahatun Kervansarayı onarımının devam ettiği şeklinde bir bilgi aldım.

Bunu, bilgilerinize arz ederim.

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Bakan.

Sayın Karakaya, bir şey söyleyecek misiniz?

TEVHİT KARAKAYA (Erzincan ) – Evet.

BAŞKAN – Buyurun.

TEVHİT KARAKAYA (Erzincan) – Sayın Başkanım, Sayın Bakana teşekkür ediyorum. Erzincan-Kemah-Sultan Melik, Erzincan-Kalekapısı ve Erzincan-Merkez-Çadırcı Hamamı ve Paşa Hamamı ve Tercan-Mamahatun Külliyesinin, Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlüğü tarafından, rölöve çalışmalarının yapıldığını biz biliyoruz. Ayrıca, Sayın Genel Müdürle bu konuda görüşmelerimiz oldu; hatta, yazılı görüşmelerimiz oldu. Dolayısıyla, rölöve çalışmalarının devam ettiği manasında bende yazılı belgeler var. Sayın Bakanın, herhangi bir çalışma olmadığını ifade etmesi, doğrusu, beni şaşırtı. Bilgi eksikliği olduğu kanaatindeyim.

Dolayısıyla, biz, bu çalışmaların devam etmesini ve Erzincan’ın kültür dokusuna ve bilhassa, 1939 depreminden sonra, tarih adına pek belirgin herhangi bir emaresi olmayan Erzincanımızda ve ilçelerinde bu tür hizmetlerin verilmesini, bu çalışmaların yapılmasını, biz, hasseten, Kültür Bakanlığından ve Sayın Bakanımızdan özellikle bekliyor ve istirham ediyoruz.

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

Sayın Bakan, buyurun efendim; cevap verebilirsiniz.

KÜLTÜR BAKANI M.İSTEMİHAN TALAY (İçel) –Efendim, benim belirtmek istediğim, onarım anlamında bir çalışma yoktur.

BAŞKAN – Sizin bahsettiğiniz, plan safhasındaki...

KÜLTÜR BAKANI M.İSTEMİHAN TALAY (İçel) – Elbette, bütün tarihî eserlerle ilgili olarak, Bakanlığımızın, rölöve çalışmaları söz konusudur. Bu, Anıtlar Yüksek Kurulu tarafından gerçekleştirilir. Ancak, bir onarım çalışması olarak, Bakanlığımızda yürütülen bir hizmet yoktur. O çalışmalar bittikten sonra, onlar devreye alınacaktır.

BAŞKAN – Peki efendim; teşekkür ederim.

TEVHİT KARAKAYA (Erzincan) – Sayın Başkan, bir şey söyleyebilir miyim.

BAŞKAN – Efendim, konu kapandı artık; bir şey söylemeye gerek yok.

Sayın Bakan, bilgi veren eğer biraz Refahlıysa, belki aldatmış olabilir...

Soru cevaplandırılmıştır efendim.

8. – Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde verilen yatırım kredilerine ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Mehmet Salih Yıldırım’ın cevabı (6/633)

BAŞKAN – 8 inci sırada, Erzincan Milletvekili Sayın Tevhit Karakaya’nın, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde verilen yatırım kredilerine ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi vardır.

Soruyu cevaplandıracak Sayın Bakan?.. Burada.

Soru önergesini okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın, Devlet Bakanı Prof. Dr. Salih Yıldırım tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasına delaletlerinizi saygıyla arz ederim.

Tevhit Karakaya Erzincan

“54 üncü Hükümet döneminde, Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren uygulamayla, doğu ve güneydoğudaki yarım kalmış yatırımların tamamlanıp ekenomiye kazandırılması amacıyla, en az yüzde 75’i tamamlanan yatırımlara 100 milyona kadar kredi kullanma hakkı getirilmişti.

BAŞKAN – Yüz milyar...

TEVHİT KARAKAYA (Erzincan) – Orada yanlışlık var; milyar olacak...

BAŞKAN – O zaman, yanlış yazmışsınız.

Okumaya devam edelim.

...”100 milyara kadar kredi kullanma hakkı getirilmişti.

1. Bu uygulama çerçevesinde, bugüne kadar, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde hangi kuruluşlara ne kadar kredi imkânı sağlanmıştır?

2. Hükümetinizce, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da yarım kalmış yatırımların tamamlanması konusunda ne gibi teşvik ve tedbirler düşünülmektedir?

BAŞKAN – Buyurun Sayın Bakanım.

Süreniz 5 dakikadır.

DEVLET BAKANI MEHMET SALİH YILDIRIM (Şırnak) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Erzincan Milletvekili Sayın Tevhit Karakaya’nın, Türkiye Kalkınma Bankasının Güneydoğu ve Doğu Anadolu Bölgelerinde yatırımları ve Güneydoğu ve Doğu Anadolu Bölgelerinde yatırım ve işletme kredisi nedeniyle anfaal olan, ekonomiye kazandırılamayan tesislerle alakalı olarak, 55 inci Hükümetin tasarımları konusundaki sözlü sorusuna yanıt vermek için huzurunuzdayım; Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, Türkiye Kalkınma Bankası, 1990-1997 yılları arasında 438,.4 milyon dolarlık yatırım yapmıştır Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde; bunun 290.2 milyon doları kaynak kullanım destekleme primi, 148,2 milyon doları ise fon kaynaklı kredi şeklinde olmuştur. 438,4 milyon doların 207,6 milyon doları Doğu Anadolu Bölgesinde, 230,8 milyon doları ise Güneydoğu Anadolu Bölgesinde kullanılmıştır.

Kaynak kullanım destekleme primi olarak kullanılan 290,2 milyon doların 177.5 milyon doları Güneydoğu Anadolu Bölgesinde, 110,2 milyon doları ise Doğu Anadolu Bölgesinde harcanmıştır.

Fon kaynaklı kredinin ise -148,2 milyon doların- 53,4 milyon doları Güneydoğu Anadolu Bölgesinde, 94,8 milyon doları ise Doğu Anadolu Bölgesinde harcanmıştır.

Bu para 438,4 milyon dolar belki, miktar olarak fazla görülmeyebilir; ama, Türkiye Kalkınma Bankasının bu amaçla Türkiye genelinde kullandığı paranın yüzde 20’sine tekabül etmektedir. Diğer bankacılık sektöründe, bu amaçla kullanılan paranın Doğu ve Güneydoğudaki toplamının yüzde 1,8 olduğunu söylersem, Türkiye Kalkınma Bankasının yörede yaptıklarının önemli olduğuna dikkatinizi çekmiş olurum.

Değerli milletvekilleri, Güneydoğu ve Doğu Anadolu Bölgelerinde, gerçekten, yarım kalmış, işletme ve yatırım kredisi bulamamış, fizibilite raporlarının yetersizliği nedeniyle anfaal durumda olan ve bugün için proje bedelleri takriben 160 trilyon liraya varan tesisler var. Bizim, kısa süre içerisinde yaptığımız bir çalışmada, bu tesislerin sayısının 516 olduğu ortaya çıktı. 1996 yılı içerisinde bu tesislerin yaşama geçirilmesi için çıkarılan 8905 sayılı teşvik unsuru içeren kararda, eksiklikler, teknik yetersizlikler nedeniyle, 419 tesis için 4,5 trilyon liralık bir tahsisat öngörüldü. Tabiî, 419 tesisin yaşama geçirilebilmesi için gerekli olan esas para, 13 trilyon lirası yatırım kredisi olmak üzere, 32 trilyon liraydı; ancak, çok kısa süre içerisinde, aciliyeti olan tesisleri yaşama geçirme açısından, 4,5 trilyon liralık tahsisin 2,5 trilyon lirası yatırım kredisi, 2 trilyon lirası ise işletme kredisi olarak düşünüldü. İşletme kredisi olarak tahsis edilen kaynağın formalitelerinin tamamlanmasına karşın, kararnamedeki teknik aksaklıklar nedeniyle, maalesef, yatırım için sadece 500 milyar lira tahsis edilebildi.

Bu bakımdan, bunun yeni baştan gözden geçirilmesi suretiyle, sorunları, sıkıntıları çok, olanakları sınırlı olan yöre müteşebbisine yardımcı olabilmek için gerekli düzenlemeleri yapmaya çalıştık.

Bizim hazırladığımız bir teşvik kararnamesinde, imalat sanayiine ilaveten, millî eğitim, sağlık ve turizmi buna ilave ettik. Başlangıçta 3 ayla sınırlandırılan müracaatı süresiz hale getirdik. Teşvik belgesi olma koşulunu ortadan kaldırdık. KOBİ kredisi kullananlara da teşvik uygulanabileceğini gündeme aldık. Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerindeki gayrimenkullerin ipotek olarak kullanılabileceğini yaşama geçirdik. Fizikî gerçekleşmedeki hatayı düzelttik; daha önceki kararnamede müracaat zamanındaki yüzde 75 fizikî gerçekleşme oranını tetkik aşamasına taşıdık ve böylece, bu tür sıkıntıların da ortadan kalkmasını sağladık. Her şeyden önemlisi, altı ilâ sekiz ay süren formaliteleri altı ilâ sekiz haftaya indirdik.

Tabiî ki, bunların tümü bu işler için yeterli değil, yapılması gerekli olan çok şey var. Gayrinakdi tedbirlerle alakalı alınan en önemli somut kararlardan biri 4325 sayılı Kanundur. Bu kanunun detaylarını bildiğiniz için, zamanınızı fazla almamak için bunları açıklamıyorum; ancak, bu, tek başına yeterli değildir. Gayrinakdi tedbirlere ilaveten, yöre için gerekli olan iki önemli konunun altını çizmek istiyorum: Bunlardan bir tanesi, nakdî yardıma yöre müteşebbisinin çok büyük ihtiyacı vardır. İşletme kredisinden ziyade yatırım kredisi, yöre için çok anlamlıdır. Bu bakımdan, müracaatından çok kısa süre sonra yatırımcının eline geçecek nakit gereklidir; bunun için de, Hazinenin ayıracağı paranın döviz kazandırıcı ve yatırımları hızlandırıcı teşvik fonuna mutlaka aktarılması gerekmektedir. Bugün yörede mevcut olan 365 anfaal tesisin yaşama geçirilebilmesi için de 40 trilyon liraya gereksinmemiz vardır ve bu konuyla ilgili çalışmalarımız sürmektedir; ümit ediyorum ki, kaynak sağlar ve yöre müteşebbisinin yüzünü güldürecek nakdî yardımı kısa süre içerisinde ellerine ulaştırmaya çalışırız.

Aynı şekilde, yapılması gerekli olan çok önemli bir tedbir de, çok kısa süre içerisinde altyapıya olanak sağlayacak organize sanayilerin ve küçük sanayi sitelerinin eksiklerinin süratle giderilmesidir ve bu arada, mutlaka, yöredeki müteşebbis için gerekli olan bir diğer tedbire de işaret etmek istiyorum ki, bu da, işletme aramalı ve hammadde ithalindeki kolaylıkların sağlanması konusudur.

Bu çerçeve içerisinde, Türkiye Kalkınma Bankası olarak, 3’ü Adıyaman’a, 3’ü Ağrı’ya, 1’i Ardahan’a, 12’si Batman’a, 3’ü Bingöl’e, 1’i Bitlis’e, 10’u Diyarbakır’a, 5’i Elazığ’a, 5’i Erzincan’a, 14’ü Erzurum’a, 1’i Hakkâri’ye, 2’si Kahramanmaraş’a, 6’sı Kars’a, 2’si Malatya’ya, 8’i Mardin’e, 1’i Muş’a, 6’sı Siirt’e, 2’si Sıvas’a, 6’sı Şanlıurfa’ya, 3’ü Tunceli’ye ve 9’u da Van’a ait olmak üzere, toplam 103 tesis için gerekli işlemler yapılmış, tamamlanmıştır. Bunların 1,4 trilyon lirası işletmecilere kullandırılmış, geri kalan 3,1 trilyon liranın da Hazineden Kalkınma Bankasına aktarımını beklemekteyiz.

Bu vesileyle, bana açıklama fırsatı verdiği için, değerli Karakaya’ya teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum. (Alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

Sayın Karakaya, bir şey söyleyecek misiniz?..

TEVHİT KARAKAYA (Erzincan) – Sayın Bakanımdan istirhamım, Hükümette Bakan olarak zatıâlileri, bundan sonra, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’ya, yarım kalmış tesisler için, yörenin kalkınması adına, ne tür teşvik ve tedbirler düşündüklerini ve özellikle, bahusus, Erzincan’ın ve olağanüstü hal bölgesinde ve kalkınmada öncelikli yörelerde istihdam sağlanması adına bayram öncesi çıkarılan yasada -biliyorsunuz, Erzincan bu kapsamın içerisine alınmadı- özellikle, Erzincan’ın bu kapsam içerisine alınmamış olmasından dolayı kararname veyahut da bir başka şartlarda Erzincan sanayicisine, yatırımcısına artı bir teşvikiniz olacak mı efendim?

Saygılar sunuyorum.

DEVLET BAKANI MEHMET SALİH YILDIRIM (Devamla) – Değerli Karakaya, alınması gerekli tedbirleri ben kısaca özetlemiştim; altını bir kez daha satır olarak çizmek istiyorum. Bunlardan bir tanesi, gayrinakdî teşvik unsurlarıdır; bunlar, 1989’da, 1992’de, 1993’te, 1994’te, 1996’da ve 1998’de alınmış olan unsurlardır; bunların detaylarını zamanınızı almamak için açıklamadım.

Nakdî yardımlar olarak verilmesi gerekli olan şeyler de, biraz önce arz ettim, acil destek programı içerisinde verilmesi gerekli olan yatırımlardır. Bu aşamada 40 trilyon liraya gereksinimimiz var. 13 500 kişiye istihdam olanağı sağlayacak ve toplam maliyeti 160 trilyon liraya varan bir özkaynağın ekonomiye kazandırılmasına katkı sağlayacak olan bir teşebbüstür. Tabiî ki, bunlar için koşul gereklidir. Gönlümüzden kopan her şeyi vatandaşımıza, yurttaşımıza ve müteşebbesimize yansıtamıyoruz. Yapabileceklerimiz, devletin olanaklarıyla sınırlı; bu bakımdan bizi anlayışla karşılayacağınızı ümit ediyorum.

Erzincan, her türlü yardımı hak etmiş olan bir ilimizdir; ancak, mevcut koşullar ve ölçütler bu sonucu doğurdu. Bunun takdiri de Yüce Parlamentonundur. Ancak, Erzincan’a katkı için, ümit ediyorum, 4325 sayılı Yasada gösterdiğiniz direnci ve obstrüksiyonu böyle konular için göstermezsiniz.

Çok teşekkür ederim. (ANAP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederiz Sayın Bakan.

Aslında, doğu ve güneydoğuya, bin tane teşvik getirin, nakit kredi verilmedikten sonra hiç kimse gelip yatırım yapmıyor ki... Tunceli’de şimdiye kadar hiçbir yatırım yok; size söyleyeyim.

Soru cevaplandırılmıştır efendim.

9. – Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, Erzincan Mercan I ve Gırlevik II nci Hidroelektrik Santrali projelerine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sorusu ve Orman Bakanı Ersin Taranoğlu’nun cevabı (6/634)

10. – Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, Erzincan Otlukbeli Ziraat Bankası Şubesinin ne zaman açılacağına ilişkin Devlet Bakanından sorusu ve Orman Bakanı Ersin Taranoğlu’nun cevabı (6/635)

11. – Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, Erzincan Turnaçayı Barajı ihalesinin ne zaman yapılacağına ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sorusu ve Orman Bakanı Ersin Taranoğlu’nun cevabı(6/636)

BAŞKAN – Sayın Orman Bakanımız, bize gönderdiği bir pusulada, 9 uncu, 10 uncu ve 11 inci sıralardaki sorulara birlikte cevap vereceğini belirttikleri için -bizce de bir mahzuru yok- 9 uncu, 10 uncu ve 11 inci sıradaki soruları birlikte okutacağım.

Sayın Bakan, herhalde Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanına da vekâlet ediyorsunuz değil mi?

ORMAN BAKANI ERSİN TARANOĞLU (Sakarya) – Evet.

BAŞKAN – Soruları okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Sayın M. Cumhur Ersümer tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasına delaletlerinizi saygıyla arz ederim. 14.8.1997

Tevhit Karakaya Erzincan

Erzincan İl Merkezinde Çağlayan-Mercan Suyu üzerinde projelendirilen Mercan I ve Gırlevik II Hidroelektrik Santrallarının yap-işlet modeli ile yapılması düşünülmekte midir?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun Devlet Bakanı Sayın Güneş Taner tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasına delaletlerinizi saygıyla arz ederim. 15.8.1997

Tevhit Karakaya Erzincan

54 üncü Hükümet döneminde açılışına karar verilen ve açılması son aşamaya getirilen Erzincan-Otlukbeli Ziraat Bankası şubesi ne zaman hizmete açılacaktır?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Sayın M. Cumhur Ersümer tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasına delaletlerinizi saygıyla arz ederim. 15.8.1997

Tevhit Karakaya

Erzincan

1– Erzincan Çayırlı İlçesinin ve birkısım köylerimizin tarım arazilerinin sulanmasında büyük önem arz eden Erzincan Çayırlı Projesi (Turnaçayırı Barajı) planlama çalışmaları hangi aşamadadır?

2– Baraj ihalesi ne zaman yapılacaktır?

BAŞKAN – Buyurun Sayın Bakan.

Üç soruyu birden cevaplandıracağınız için, 15 dakikalık konuşma hakkınız var efendim.

ORMAN BAKANI ERSİN TARANOĞLU (Sakarya) – Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; Erzincan Milletvekilimiz Sayın Tevhit Karakaya’nın üç sorusuna cevap vermek üzere huzurlarınıza geldim; bu vesileyle hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Tevhit Karakaya, birinci sorusunda “Erzincan İl Merkezinde Çağlayan-Mercan Suyu üzerinde projelendirilen Mercan I ve Gırlevik II Hidroelektrik Santrallarının yap–işlet modeliyle yapılması düşünülmekte midir?” diye sormaktadır.

Erzincan İli sınırları içerisinde yapımı planlanan Gırlevik ve Mercan Barajları, birisi 14,9 milyon kilovatsaat/yıl, öbürü de 27,5 milyon kilovatsaat/yıl enerji üretim kapasiteli hidroelektrik santralları olup, yap-işlet-devret modeliyle gerçekleştirilecektir. Söz konusu projeyi 3096 sayılı Kanun hükümleri çerçevesinde, yap-işlet-devret modeline göre tesis edip işletmek üzere İçtaş İnşaat Sanayi ve Ticaret AŞ ve Aze-Başer AŞ tarafından Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığına başvuruda bulunulmuş ve adı geçen firmaların 15 Ocak 1997 tarihinde fizibilite raporları Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığı ve ilgili kuruluşlar tarafından incelenmiş ve akabinde oluşan görüşler doğrultusunda İçtaş Anonim Şirketinden iki kez revize rapor istenmiştir. Revize raporlar üzerinde yapılan çalışmalar sonucunda, teknik olarak uygun bulunmuş; malî konular ve satış fiyatı üzerindeki çalışmalar devam etmektedir. Tesisin inşaat süresi iki yıl olup, işletme süresi yirmi yıldır. Satış fiyatı üzerindeki mutabakat sağlandıktan sonra, Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığımızın oluru alınarak, imtiyaz sözleşmesi yapılmak suretiyle tatbikatına geçilecektir.

Sayın Karakaya’nın ikinci sorusu, Erzincan Otlukbeli’nde Ziraat Bankası şubesinin açılmasıyla ilgilidir.

Erzincan İli Otlukbeli İlçesinde Ziraat Bankası şubesinin açılması, Hazine Müsteşarlığınca kararlaştırılmış olup, şubenin tescil işlemleri tamamlanmış ve hizmet binası kiralanması yapılmış olup, hizmet binasının tadilat ve diğer işlemleri devam etmektedir; 1998 yılında da, hizmete açılması düşünülmektedir.

Sayın Karakaya’nın, Erzincan Çayırlı İlçesi ve birkısım köylerimizin tarım arazilerinin sulanmasında büyük önem arz eden Erzincan Çayırlı Projesi, yani Turnaçayırı Barajı planlama çalışmaları hangi aşamadır ve ihalesi ne zaman yapılacaktır şeklinde üçüncü bir sorusu vardır.

DSİ Genel Müdürlüğümüzce, Erzincan Çayırlı Ovasındaki arazilerin sulanması amacıyla, Erzincan Çayırlı Projesi geliştirilerek 1992 yılında öninceleme çalışmaları tamamlanmıştır. Söz konusu baraj kapsamında önerilen 81,3 metre yüksekliğinde ve 52 milyon metreküp toplam depolama hacimli Turnaçayırı Barajında düzenlenecek sularla, Çayırlı Ovasında Çayırlı İlçesi ve Yazıkaya, Balıklı, Cennetpınar ve Verimli Köylerine ait 11 707 hektar arazi sulanabilecektir.

Söz konusu projenin teknik ve ekonomik yönden kesin yapılabilirliğini belirleyecek olan planlama çalışmaları, 1998 yılında bitirilecek şekilde devam etmektedir. Bu çalışmalar sonunda, Erzincan Çayırlı Projesinin teknik ve ekonomik yönden yapılabilir bulunması halinde, kesin projeler tamamlanmak suretiyle, bütçe kanunlarına bağlı kalarak, uygulama programlarına alınacaktır.

Cevaplarım bu kadardır; arz ederim. (Alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Bakan.

Gündemin 9, 10 ve 11 inci sıralarında yer alan sözlü sorular cevaplandırılmıştır.

12. – Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, Erzincan’daki bazı ilköğretim okulu ve lojman inşaatlarına ilişkin sorusu ve Bayındırlık ve İskân Bakanı Yaşar Topçu’nun cevabı (6/637)

BAŞKAN – Gündemin 12 nci sırasında, Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, Erzincan’daki bazı ilköğretim okulu ve lojman inşaatlarına ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü soru önergesi vardır.

Sayın Bakan?.. Burada.

Soru önergesini okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Bayındırlık ve İskân Bakanı Sayın Yaşar Topçu tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasına delaletlerinizi saygıyla arz ederim. 15.8.1997

Tevhit Karakaya Erzincan

1995 yılında, İslam Kalkınma Bankası kredisiyle yapımına başlanan; ancak, İslam Kalkınma Bankasından sağlanacak krediye işlerlik kazandırılamadığından, 1997 yılında tamamlanması gereken; Merkez İlköğretim Okulu, Sümer İlköğretim Okulu, Otlukbeli İlköğretim Okulu ve 8 daireli lojman, Tercan İlköğretim Okulu ve 8 daireli lojman, Çayırlı İlköğretim Okulu ve 8 daireli lojman ile Kemah İlköğretim Okulu ve 16 daireli lojmanın bu yıl içinde tamamlanamayacağı görülmektedir.

Adı geçen okul ve lojman projeleri, Bakanlığınızca söz konusu krediye işlerlik kazandırılarak, ne zaman tamamlanacaktır?

BAŞKAN – Buyurun Sayın Bakan.

Süreniz 5 dakikadır.

BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI YAŞAR TOPÇU (Sinop) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; değerli arkadaşımız Tevhit Karakaya’nın sorusunun cevabını şöyle arz ediyorum:

İslam Kalkınma Bankasından temin edilen bu kredi, Bakanlığımıza, 10.9.1997 tarihinde; yani, eylül ayının onuncu günü gönderilebilmiştir. Kredinin işlerliği geciktiği için de, Bakanlığımıza intikali gecikmiştir. Söz konusu inşaatlara ait ödenekler, 1997 yılında, Devlet Planlama Teşkilatınca, okullar için 23 milyar 750 milyon, lojmanlar için de 48 milyar 450 milyon olarak tespit edilmişti; bu ödenekler geldi, kullanıldı. 1998 yılı için de, aynı okullar ve lojmanlara, 278 milyar toplam dış krediden temin edilecek ödenek talebinde bulunuldu. Bu krediye dayalı ödenek temin edildiği takdirde, 278 milyar lira da bu okullar ve lojmanlar için bu yıl harcanacaktır; ama, bununla da tamamlanması mümkün olmayacaktır, 1999 yılı için yeni bir talebin yapılması ve bu şekilde 1999 yılında tamamlanması planlanmaktadır.

Soru sahibi arkadaşımızın ve Yüce Kurulun bilgisine arz ederim.

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Bakan.

Soru cevaplandırılmıştır.

13. – Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, yükseköğrenim öğrencilerine verilen burslara ve Erzincan Huzurevi inşaatına ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Hasan Gemici’nin cevabı (6/638)

BAŞKAN – 13 üncü sırada, Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın yükseköğrenim öğrencilerine verilen burslara ve Erzincan Huzurevi inşaatına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi vardır.

Soruyu cevaplandıracak Sayın Bakan?.. Burada.

Soruyu okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Devlet Bakanı Sayın Hasan Gemici tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasına delaletlerinizi saygıyla arz ederim. 15.8.1997

Tevhit Karakaya Erzincan

Önceki yıllarda, ancak belli bir yüzdesi fakir ve ihtiyaç sahiplerine bağış olarak verilen fak-fuk-fon üzerindeki tedbirler kaldırılmış, fon yatırımları artırılmıştır.

1 - 55 inci Hükümet tarafından fonun tümünün fakir ve ihtiyaç sahiplerine tahsis edilmesi uygulamasına devam edilecek midir?

2 - Yükseköğrenim öğrencilerine verilen aylık bursların miktarı artırılacak mıdır?

3 - 1992 depreminde geçici olarak kapatılan Erzincan Huzurevi ne zaman hizmete girecektir?

4 - Deprem nedeniyle çevre illere gönderilen huzurevi sakinleri ne zaman Erzincan’a getirilecektir?

5 - 54 üncü Hükümet döneminde ödeneği ayrılan, elemanlarının sınavı yapılan Erzincan Özürlüler ve Rehabilitasyon Merkezi ne zaman açılacaktır?

6 - Sınavı kazanan memurlar ne zaman görevlerine başlatılacaktır?

BAŞKAN – Buyurun Sayın Bakanım.

Süreniz 5 dakika.

DEVLET BAKANI HASAN GEMİCİ (Zonguldak) – Sayın Başkan, sayın üyeler; Erzincan Milletvekili Sayın Tevhit Karakaya’nın sorularını cevaplandırmak üzere söz almış bulunuyorum; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Soru önergesinin girişinde ve birinci soruda, önceki yıllarda ancak belli bir yüzdesi fakir ve ihtiyaç sahiplerine bağış olarak verilen fon üzerindeki tedbirlerin kaldırıldığı ve fon yatırımlarının artırıldığı belirtilmektedir; oysa, durum böyle değildir. Ekonomik yoksulluk içindeki yurttaşlarımıza sosyal yardım yapmak, devlet eli uzatmak amacıyla, 1986 yılında, 3294 sayılı Yasayla kurulan Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Fonu kaynaklarının; 1988 yılında yüzde 57’si, 1989 yılında yüzde 21’i, 1990 yılında yüzde 20’si, 1991 yılında yüzde 34’ü, 1992 yılında yüzde 49’u, 1993 yılında yüzde 74’ü, 1994 yılında yüzde 90’ı, 1995 yılında yüzde 89’u genel bütçeye ve diğer fonlara aktarılmıştır.

1996 Malî Yılı Bütçe Kanununun fonlardan bütçe kesintisi yapılmasını sağlayan 31 inci maddesiyle ilgili, Anayasa Mahkemesinin 18 Nisan 1996 günü vermiş olduğu yürütmeyi durdurma kararına rağmen, 1996 yılında fon kaynaklarından yapılan kesinti yüzde 79,1 olmuştur.

Görüldüğü gibi, 54 üncü Hükümetin görev yaptığı 1996 yılında ve 1997 yılının ilk altı ayında da, kesintiler büyük oranda aynen devam etmiştir. 55 inci Hükümetin görevde bulunduğu süre içinde, fona nakit girişinde ve yapılan sosyal yardımlarda önemli artışlar olmuştur. 54 üncü Hükümetin görev yaptığı oniki aylık süre içinde, toplam 16,3 trilyon lira olan sosyal yardımlar, 55 inci Hükümetin görevde olduğu altı aylık süre içinde 20,4 trilyon liraya ulaşmıştır. Bu altı aylık süre içinde, diğer sosyal destek programları yanında, ekonomik yoksulluk içindeki ailelerin çocuklarına kitap, kırtasiye, giyecek ve yiyecek yardımı olarak 5,5 trilyon lira; kış öncesi fakir fukaraya yapılan yakacak yardımı olarak 2,5 trilyon lira; ramazan ayı ve bayram öncesi fakir fukaraya yapılan gıda ve giyecek yardımı olarak 4,2 trilyon lira dağıtılmıştır. Halen taşımalı eğitime tabi 180 bin ilköğretim öğrencisinin öğle yemekleri fondan karşılanmaktadır.

Önceki döneme göre fondan yapılan sosyal yardımlar, aylık olarak TL bazında 3,4 kat, reel olarak 2,2 kat artmış bulunmaktadır. Bütün bu sosyal yardımlar, sessiz sedasız, devletin valileri ve kaymakamları başkanlığındaki sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarınca, gösterişe kaçmadan, çağdaş sosyal devlete yakışır biçimde ve insan onurunu zedelemeden ihtiyaç sahiplerine ulaştırılmaktadır.

1998 yılında, fon gelirlerinin yüzde 75’i bu amaç için kullanılacaktır. 1996-1997 eğitim öğretim yılı birinci dönemindeki aylık 3 milyon lira, ikinci döneminde aylık 4 milyon lira olarak uygulanan yükseköğretim bursları 1997-1998 öğretim yılında aylık 6 milyon lira olarak ödenecektir. Bu tutar, özürlü yüksekokul öğrencileri için aylık 8 milyon lira olarak ödenecektir. 1997-1998 öğretim yılında yaklaşık 170 bin yüksekokul öğrencisine karşılıksız burs verilmektedir.

Erzincan İlinde 13.3.1992 günü meydana gelen deprem sonrası, Erzincan 100 üncü Yıl Atatürk Huzurevi, yaşlıların güvenliği açısından boşaltılmış ve yaşlılar, çevre illerdeki huzurevlerine yerleştirilmiştir. Bina, önce, valilik misafirhanesi olarak kullanılmış, daha sonra, Toplukonut İdaresi Başkanlığınca kullanılmıştır. Toplukonut İdaresi Başkanlığı, binayı 1996 yılının 9 uncu ayında boşaltmış, ancak, kullanımdan doğan hasarların giderilmesi için binanın onarımı konusunda, Kamu Ortaklığı İdaresi ile Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu arasında anlaşmazlık çıkmış, bu anlaşmazlık Bakanlığım döneminde giderilmiştir. Şu anda onarımı bitmek üzeredir. huzurevinin; umuyorum, mart ayı içerisinde açılacaktır.

Yine, Erzincan erkek zihinsel özürlülerle ilgili kuruluşumuz da, örnek bir kuruluş olarak, 13-21 yaş arası 100 özürlümüze hizmet verecek şekilde bitirilmiştir; mart ayında, huzurevimizle birlikte açılışı yapılacaktır.

Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu taşra teşkilatının personel ihtiyacını karşılamak üzere 14.6.1997 tarihinde 34 il merkezinde yapılan sınavlarla ilgili olarak, Bakanlık görevine geldiğim günlerde, illerdeki yöneticilerimizden ve vatandaşlardan çok sayıda başvurular ve şikâyetler olmuştur. Bunun üzerine, sınava ilişkin tüm iş ve işlemler durdurulmuş ve geniş bir soruşturma başlatılmıştır. Bu soruşturmalar tamamlanmış bulunmaktadır. Sonuçlanan soruşturmalara göre, bazı illerimizde yapılan sınavların mevzuata uygun olduğu, bazı illerimizde kısmen ya da tamamen iptal edilmeleri gerektiği sonucuna varılmıştır.

Bu çerçevede, Erzincan İlindeki sınavlar, ilgili mevzuatta yer alan usul ve esaslara uyulmadığı ve çeşitli usulsüzlükler yapılmış olduğu saptandığından, iptal edilmiştir. Bu sebeple, söz konusu Erzincan sınavıyla atananların göreve başlamaları mümkün olamamaktadır.

Sayın Tevhit Karakaya’nın ve Yüce Meclisimizin bilgilerine arz ederim.

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Bakan.

Soru cevaplandırılmıştır.

Sayın Bakan, bizim Tunceli’de bu taşımalı eğitim için istenen para, şimdiye kadar gitmemiş onu da bilgilerinize sunayım.

DEVLET BAKANI HASAN GEMİCİ (Zonguldak) – Göndeririz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

Sayın milletvekilleri, çalışma saatimizin bitmesine çok az bir zaman kalmıştır.

Kanun tasarı ve tekliflerini sırasıyla görüşmek için 5 Şubat 1998 Perşembe günü saat 15.00’te toplanmak üzere, birleşimi kapatıyorum.

 

Kapanma Saati: 18.57

 

 

VII. — SORULAR VE CEVAPLAR (Devam)

A) YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI

1. – İçel Milletvekili D. Fikri Sağlar’ın, Kuşadası ve çevresinde işlenen bazı cinayetlere ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı Yücel Seçkiner’in yazılı cevabı (7/3234) (1)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Başbakan Sn. Mesut Yılmaz tarafından yazılı olarak yanıtlanması hususunda gereğini saygılarımla arzederim.

D. Fikri Sağlar İçel

Son zamanlarda kamuoyu gündeminde yasadışı örgütlerin en önemli faaliyet merkezlerinden biri olarak yeralan, iç ve dış basının bu faaliyetlerden dolayı ilgi odağı haline gelen Kuşadası ve çevresindeki gelişmelerle ilgili iddialara ilişkin olarak hükümetinizin bu yöreye özel önem göstermesi gerekmektedir. Çünkü, Kuşadası ile ilgili iddiaların açıklığa kavuşturulamaması, ülkemizin en önemli turizm merkezlerinden biri olan bu yöremize ilişkin olumsuz imajın sürmesi ve öncelikle turizm alanında ciddi kayıplara neden olacaktır.

1. Özer Uçuran Çiller’in Lukka Marina Yat İşletmesi adındaki bir şirketle ortaklığı var mıdır? Bu şirketin ortakları olarak bilinen Mete Hasoğlu ve Tahsin Bilirgül’ün yeni bir Marina yapmak üzere ilgili kurumlara başvuruları var mıdır? Böyle bir başvuru var ise Marina yapımı için düşünülen yer nerede bulunmaktadır?

2. Adalet eski Bakanı Mehmet Ağar Bakanlık sıfatıyla 1996 ilkbaharında Söke İlçesi Serçin Köyüne gitmiş midir? Gitmişse sözkonusu köyde Adalet Bakanlığı ile ilgili bir konu veya kuruluş var mıdır?

3. Ege bölgesinde yasadışı faaliyetlerde bulunan Ahmet Tekin Baykal çetesi mensubu olduğu iddia edilen ve Serçin Köyü Muhtarı Mehmet Şahin’in kayınbiraderi olan Göksel Dolduran’ın 1996 yılında Nazilli’de bir inşaatın sekizinci katından atılarak öldürüldüğü söylenmektedir. Bu cinayetin failleri yakalanmış mıdır? Göksel Dolduran’ın el ve ayaklarında ip parçaları ve bağlanma izleri bulunduğu şeklindeki iddia araştırılmış ve soruşturma bu yönde yapılmış mıdır?

4. Kuşadası Emniyet Müdürü Salih Çopal ve dönemin kaymakamı Kuşadası eski belediye başkanı Lütfü Suyolcu cinayetinden bir gün önce görevden alınıp başka bir yere atanmışlar mıdır? Böyle bir uygulama yapılmışsa gerekçeleri nelerdir?

5. Lütfü Suyolcu cinayetinin işlendiği dönemde Komiser Altan İçöz’ün Özer Uçuran Çiller’in koruması olarak görev yaptığı ve cinayet zanlısı olarak gözaltına alınan 5 kişinin serbest bırakılması konusunda tasarrufta bulunduğu iddia edilmektedir. Bu iddia ile ilgili olarak herhangi bir araştırma veya soruşturma yapılmış mıdır?

T.C. Devlet Bakanlığı 2.2.1998 Sayı : B.02.0.005/00095

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi : 8.8.1997 gün ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/3234-8094/21445 sayılı yazınıza ek.

İçel Milletvekili D. Fikri Sağlar’ın 7/3234-8094 esas nolu yazılı soru önergesine verilen cevap ekte gönderilmektedir.

Bilgilerinize arzederim.

Yücel Seçkiner DevletBakanı

T.C. Adalet Bakanlığı 7.1.1998 Bakan : 37

Devlet Bakanlığına

(Sn. Yücel Seçkiner)

İlgi : a) 20.8.1997 tarihli ve B.02.0.005/00030 sayılı yazınız.

b) 17.9.1997 tarihli ve 3661 sayılı yazımız.

İlgi (a) yazı ekinde Bakanlığıma intikal eden İçel Milletvekili D. Fikri Sağlar’ın Sayın Başbakana yönelttiği ve tarafınızdan cevaplandırılması tensip olunan 7/3234-8094 Esas No.lu yazılı soru önergesine cevaben gönderilen ilgi (b) yazımızda, soru önergesinin (5) numaralı bölümüne konu olan olayla ilgili olarakAydın Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen herhangi bir soruşturmanın bulunmadığı ancak konunun, incelenmesi için Bakanlığım Ceza İşleri Genel Müdürlüğüne intikal ettirildiği bildirilmiştir.

Konunun araştırılması hususunun bildirilmesi üzerine, Kuşadası Cumhuriyet Başsavcılığınca adı geçen hakkında hazırlık soruşturması yapılmış ve bu soruşturma sonunda verilen 28.11.1997 gün 1997/4021-1605 sayılı takipsizlik kararı örneği ilişikte sunulmuştur.

Gereğini takdirlerinize arz ederim.

M. Oltan Sungurlu Adalet Bakanı

T.C. Kuşadası Cumhuriyet Başsavcılığı

Hazırlık No : 1997/4021

Karar No : 1997/1605

Takibata Yer Olmadığına DairKarar

(İddia Dışı Delil Bulunmadığından)

Davacı : K.H.

Sanık : Altan İçöz, Ali Rıza ve Arife’den olma 1966 Ürgüp D.lu Niğde İli Ürgüp İlçesi
Mustafa Paşa Kasabası Nüf. Kay. Samur Sk. No : 32/5 Kurtuluş/Ankara adre-
sinde ikâmet eder. Ankara Emniyet Müdürlüğü Basın Protokol ve Halkla
İlişkiler Şube Müdürlüğünde Başkomiser olarak çalışır.

Suç : Görevi Kötüye Kullanmak.

Suç Tarihi : 16.5.1995

Hazırlık evrakı incelendi.

16.5.1995 tarihinde, ilçemizde ateşli silahla Fırat Erdoğan isimli sanık tarafından öldürülen Kuşadası eski Belediye Başkanı Lütfü Suyolcu’nun,

Öldürülme olayına karıştığı iddiası ile gözaltına alınan 5 kişinin serbest bırakılması için, o tarihte Özer Uçuran Çiller’in koruması olarak Komiser rütbesiyle görev yapan 89348 sicil numaralı Altan İçöz’ün tasarrufta bulunduğu, İçel Milletvekili D. Fikri Sağlar tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına soru önergesi olarak verilmesi nedeniyle yapılan hazırlık soruşturmasında;

Gerek İlçe EmniyetMüdürlüğü gerekse Başsavcılığımız kayıtlarında bu yönde herhangi bir soruşturmaya veya bilgiye rastlanılmadığı,

Konu ile ilgili Başsavcılığımızca düzenlenen 1995/28 sayılı fezlekede ve intikal ettiği Aydın Ağır Ceza Mahkemesinin 1995/275 Esas 1997/55 Karar sayılı dosyası, karar metninde de böyle bir iddianın yer almadığı gibi,

Sanık Altan İçöz’ün o dönemden önce, Başbakanlık korumadan ayrılmış olup, Muhabere ve Elektronik Şube Müdürlüğünde görevli bulunduğu,

Bilgilerine başvurulan görevlilerin beyanları dahil başkaca da iddiayı doğrulayan emare veya delil bulunmadığından yazılı suçtan sanık hakkında kamu adına takibata yer olmadığına,

Suç : CMUK. nun 164 üncü Maddesi gereğince itirazı kabil olmak üzere karar verildi.

28.11.1997

Ümit Ertem 22957 Cumhuriyet Başsavcısı

Devlet Bakanlığına

(Sn. Yücel Seçkiner)

İlgi : a) 20.8.1997 tarihli ve B.02.0.005/00030 sayılı yazınız.

b) 17.9.1997 tarihli ve 3661 sayılı yazımız.

İlgi (a) yazı ekinde Bakanlığıma intikal eden İçel Milletvekili D. Fikri Sağlar’ın Sayın Başbakana yönelttiği ve tarafınızdan cevaplandırılması tensip olunan 7/3234-8094 Esas No.lu yazılı soru önergesine cevaben gönderilen ilgi (b) yazımızda, soru önergesinin (5) numaralı bölümüne konu olan olayla ilgili olarak Aydın Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen herhangi bir soruşturmanın bulunmadığı ancak konunun, incelenmesi için Bakanlığım Ceza İşleri Genel Müdürlüğüne intikal ettirildiği bildirilmiştir.

Konunun araştırılması hususunun bildirilmesi üzerine, Kuşadası Cumhuriyet Başsavcılığınca adı geçen hakkında hazırlık soruşturması yapılmış ve bu soruşturma sonunda verilen 28.11.1997 gün ve 1997/4021-1605 sayılı takipsizlik kararı örneği ilişikte sunulmuştur.

Gereğini takdirlerinize arz ederim.

M. Oltan Sungurlu Adalet Bakanı

T.C. Kuşadası Cumhuriyet Başsavcılığı

Hazırlık No : 1997/4021

Karar No : 1997/1605

Takibata Yer Olmadığına DairKarar

(İddia Dışı Delil Bulunmadığından)

Davacı : K.H.

Sanık : Altan İçöz, Ali Rıza ve Arife’den olma 1966 Ürgüp D.lu Niğde İli Ürgüp İlçesi
Mustafa Paşa Kasabası Nüf. Kay. Samur Sk. No : 32/5 Kurtuluş/Ankara adre-
sinde ikâmet eder. Ankara Emniyet Müdürlüğü Basın Protokol ve Halkla
İlişkiler Şube Müdürlüğünde Başkomiser olarak çalışır.

Suç : Görevi Kötüye Kullanmak.

Suç Tarihi : 16.5.1995

Hazırlık evrakı incelendi.

16.5.1995 tarihinde, ilçemizde ateşli silahla Fırat Erdoğan isimli sanık tarafından öldürülen Kuşadası eski Belediye Başkanı Lütfü Suyolcu’nun,

Öldürülme olayına karıştığı iddiası ile gözaltına alınan 5 kişinin serbest bırakılması için, o tarihte Özer Uçuran Çiller’in koruması olarak Komiser rütbesiyle görev yapan 89348 sicil numaralı Altan İçöz’ün tasarrufta bulunduğu, İçel Milletvekili D. Fikri Sağlar tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına soru önergesi olarak verilmesi nedeniyle yapılan hazırlık soruşturmasında;

Gerek İlçe EmniyetMüdürlüğü gerekse Başsavcılığımız kayıtlarında bu yönde herhangi bir soruşturmaya veya bilgiye rastlanılmadığı,

Konu ile ilgili Başsavcılığımızca düzenlenen 1995/28 sayılı fezlekede ve intikal ettiği Aydın Ağır Ceza Mahkemesinin 1995/275 Esas 1997/55 Karar sayılı dosyası, karar metninde de böyle bir iddianın yer almadığı gibi,

Sanık Altan İçöz’ün o dönemden önce, Başbakanlık korumadan ayrılmış olup, Muhabere ve Elektronik Şube Müdürlüğünde görevli bulunduğu,

Bilgilerine başvurulan görevlilerin beyanları dahil başkaca da iddiayı doğrulayan emare veya delil bulunmadığından yazılı suçtan sanık hakkında kamu adına takibata yer olmadığına,

Suç : CMUK. nun 164 üncü Maddesi gereğince itirazı kabil olmak üzere karar verildi.

28.11.1997

Ümit Ertem 22957 Cumhuriyet Başsavcısı

Not : 657 Sayılı Yasanın 131 inci maddesi gereği yerine getirilmemiştir.

2. – İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı’nın İGDAŞ’a ait broşürlerin dağıtımına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’nun yazılı cevabı (7/4011)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın İçişleri Bakanı Sayın Murat Başesgioğlu tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Bülent Akarcalı İstanbul

1. Bir Kamu Kuruluşu olan İGDAŞ’a (İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Doğalgaz Dağıtım Şirketi) ait broşürlerin dağıtımı, Refah Partisi İstanbul İl Başkanlığınca hazırlanmış ve Sekiz Yıllık Temel Eğitime karşıt propaganda içeren maksatlı bir başka broşür ile beraber yaptırılmaktadır. Yasalara göre bu suç değil midir?

2. Bu işin sorumluları hakkında ne gibi tedbir almayı ve tekerrürünü nasıl önlemeyi düşünüyorsunuz?

T.C. İçişleri Bakanlığı Mahallî İdareler Genel Müdürlüğü 28.1.1998 Sayı : B.05.0.MAH-0-65-00-02/80078

Konu : Yazılı soru önergesi.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi : TBMM Başkanlığının 26.12.1997 tarih ve A.00.0.GNS.0.10.00.02-10298-7/4011-9954/25565 sayılı yazısı.

İlgi yazı ekinde alınan ve tarafımdan cevaplandırılması istenilen, İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı’nın “İGDAŞ’a ait broşürlerin dağıtımına” ilişkin yazılı soru önergesi hakkında İstanbul Valiliği vasıtasıyla Büyükşehir Belediye Başkanlığından alınan 8.1.1998 tarih ve S-003 sayılı yazıda;

İstanbul Büyükşehir Belediyesinin iştiraki olan İGDAŞ A.Ş.’nce, doğalgaz kullanan ve kullanmak isteyen abonelere şirketin tanıtımı ve doğalgazı daha bilinçli kullanabilmelerini sağlamak amacıyla hazırlanan “Doğalgaz El Kitabı”nın bastırıldığı,

İstanbul Bölgesindeki doğalgaz kullanan abonelere 116.084 adet kitap dağıtım işinin, ihale usulüyle 12.8.1997 tarihinde Bilgi İletişim Organizasyon Rehabilitasyon İnşaat Taahhüt Tic. ve San. Ltd. Şirketine verildiği,

El kitaplarının, bu firma tarafından ambalajlı olarak abone adreslerine 19.8.1997-23.10.1997 tarihleri arasında dağıtıldığı,

Bahsi geçen kitapların şirket birimlerinde ya da adresi gönderilerek dağıtımının, Refah Partisi İstanbul İl Başkanlığı veya başka parti teşkilâtları ya da herhangi bir kuruluşa ait broşürün dağıtımı ile irtibatlandırılmasının sözkonusu olmadığı,

belirtilmektedir.

Bilgilerinize arz ederim.

Murat Başesgioğlu İçişleri Bakanı

3. – Hatay Milletvekili Mehmet Sılay’ın, trafik kazasında ölen bir hâkime ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’nun yazılı cevabı (7/4023)

Türkiye Büyük MilletMeclisi Başkanlığına

Hâkim Akman Akyürek ile ilgili aşağıdaki sorularımın İçişleri Bakanı Sayın Murat Başesgioğlu tarafından açık ve net bir şekilde yazılı olarak cevaplandırılması hususunu saygılarımla arz ederim.

Mehmet Sılay Hatay

1. Hâkim Akman Akyürek Susurluk Komisyonundaki raportörlük görevinden istifa ettikten sonra, bu istifaya rağmen konu üzerinde çalışıyor muydu ve kimin isteği üzerine çalışıyordu?

2. Hâkim Akman Akyürek’in Lucky-S uyuşturucu operasyonunu inceleyip, bu olayda ismi geçenlerle Susurluk soruşturmasında ismi geçenler arasındaki ilişkileri ortaya çıkardığı ve bunların devlet içindeki birimler tarafından yönetilip, himaye edildiği ve bunları belgelediği doğru mudur? Bununla ilgili herhangi bir rapor var mıdır?

3. Hâkim Akman Akyürek’in Susurluk Komisyonundan istifasına sebep olduğu söylenen “sen MİT ajanısın” suçlaması doğru mudur? Devlet Hâkimine neden sahip çıkmamıştır?

4. Bütün Türkiye’yi sarsan Susurluk olayından sonra TBMM’de oluşturulan Susurluk Araştırma Komisyonunda yaklaşık iki buçuk ay, önemli bir görev alan ve bu görevinden, rapor aşamasına geldikten sonra istifa eden Hâkim Akman Akyürek’e niçin koruma verilmedi? Konunun ciddiyeti anlaşılmamış mıydı?

5. Hâkim Akman Akyürek’in kaza anında arabasından çıkan belgelerin içeriği nedir? Hâkim Akman Akyürek’in evinde ve kiralık kasasında araştırma yapılmış mıdır? Yapıldı ise neler bulunmuştur?

6. Hâkim Akman Akyürek’e ait olduğu söylenen silahlar nerededir? Kaza mahallînde silah bulunmadığı halde, mermilerin bulunması şüpheli değil midir?

7. Olayda araştırmanın ciddiyeti nedir? Olay yerindeki incelemelerden 2 gün sonra, gazeteciler tarafından, olay mahallînde mermi bulunmuştur. Konu önemsenmemekte midir? Yoksa kapatılmak mı istenmektedir? Araştırma hangi safhadadır? Ve ulaşılan sonuç var mıdır?

T.C. İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü 27.1.1998 Sayı : B.05.1.EGM.0.12.01.01.024917

Konu : Yazılı Soru Önergesi.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi : TBMMBaşkanlığının 26.12.1997 gün ve A.01.GNS.0.10.00.02-7/4023-10008/25650 sayılı yazısı.

Hatay Milletvekili Dr. Mehmet Sılay tarafından TBMM Başkanlığına sunulan ve tarafımdan yazılı olarak cevaplandırılması istenilen soru önergesinin cevabı aşağıya çıkarılmıştır.

8.12.1997 tarihinde İstanbul İli Şişli İlçesi E-80 otoyolunda meydana gelen ve Hâkim Akman Akyürek’in ölümü ile sonuçlanan trafik kazası ile ilgili olay yargıya intikal etmiş olup soruşturma devam etmektedir.

Hâkim Akman Akyürek’in Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığında hangi komisyonlarda görevlendirildiği ve neden istifa ettiği konusu Bakanlığım yetki alanına girmemektedir.

3713 sayılı “Terörle Mücadele Kanununun 20 nci maddesine istinaden 16.9.1995 tarihinde yürürlüğe konulan Koruma Hizmetleri Yönetmeliği”nde kimlerin taleplerine bakılmaksızın korumaya alınacağı açıkça belirtilmiştir.

Adı geçen şahıs, sözkonusu yönetmeliğin 8 nci maddesine istinaden talebi üzerine korumaya alınabilecek görevlilerden olup, koruma talep ettiğine dair herhangi bir kayda rastlanılmamıştır.

Bilgilerinize arz ederim.

Murat Başesgioğlu İçişleri Bakanı

4. – Ağrı Milletvekili Sıddık Altay’ın, dokunulmazlıklarının kaldırılması istenilen milletvekillerine ilişkin sorusu ve Adalet Bakanı M. Oltan Sungurlu’nun yazılı cevabı (7/4024)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Adalet Bakanı Sayın Oltan Sungurlu tarafından yazılı olarak cevaplandırılması hususunda gereğini saygılarımla arz ederim.

M. Sıddık Altay Ağrı

Sorular :

1. Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana geçen süre içerisinde Adalet Bakanlığı tarafından kaç milletvekilinin dokunulmazlığının kaldırılması için fezleke düzenlenmiştir?

2. Bu milletvekilleri kimlerdir? Seçim bölgeleri nerelerdir? Parlamentoda hangi dönemde görev yapmışlardır?

3. Bu milletvekillerine isnat edilen suçlar nelerdir?

4. Dokunulmazlıklarının kaldırılması istenen milletvekillerinden kaçının dokunulmazlığı kaldırılmıştır?

5. Dokunulmazlığı kaldırılan milletvekilleri hangi mahkemelerde yargılanmıştır? Bunlardan kaçı ceza almış, kaçı beraat etmiştir?

6. Ceza alan milletvekillerinin isimleri, suçları ve aldıkları cezalar nelerdir?

7. Hakkında fezleke düzenlenen milletvekillerinden hangilerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması ilgili komisyon tarafından dönem sonuna ertelenmiştir?

8. Yargılanmaları dönem sonuna ertelenen milletvekillerinden kimler, ne tür ceza almış, kimler beraat etmiştir?

T.C. Adalet Bakanlığı 2.2.1998 Bakan : 204

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi : a) 26.12.1997 tarihli ve Kanunlar ve Kararlar Dairesi Başkanlığı ifadeli, A.01.0.GNS.0.

10.00.02-7/4024-10009/25651 sayılı yazınız.

b) 20.1.1998 tarihli ve Kanunlar ve Kararlar Dairesi Başkanlığı ifadeli, A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/4024-10009/25651 sayılı yazınız.

İlgi (a) yazınız ekinde alınan, Ağrı Milletvekili M. Sıddık Altay tarafından Bakanlığıma yöneltilen ve yazılı olarak cevaplandırılması istenilen 7/4024 esas sayılı soru önergesine verilen cevap örneği iki nüsha halinde ilişikte sunulmuştur.

Bilgilerinize arz ederim.

M. Oltan Sungurlu Adalet Bakanı

T.C. Adalet Bakanlığı Bakan :

 

Sayın M. Sıddık Altay

Ağrı Milletvekili

T.B.M.M.

Bakanlığıma yönelttiğiniz ve yazılı olarak cevaplandırılmasını istediğiniz 7/4024 esas no.lu soru önergesinin cevabı aşağıda belirtilmiştir.

Soru önergesine konu olan hususlarla ilgili olarak yaptırılan inceleme sonucunda;

– Cumhuriyet başsavcılıklarınca yürütülen soruşturmalar neticesinde milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılmasıyla ilgili olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına tevdi edilmek üzere gönderilen evrak örneklerinin Bakanlığımda saklanmasının usulden bulunmadığı,

– Gelen evrak kayıtlarından ilgilisinin isim ve soyadı ile evrakın tarih ve numarasından başka bilginin kayda geçirilmediği,

– 1983 ve daha öncesine ait evrakın 18.10.1993 günlü Olur gereğince 3473 sayılı Muhafazasına Lüzum Kalmayan Evrak ve Malzemelerin Yok Edilmesi Hakkında Kanun uyarınca çıkarılan Arşiv Yönetmeliği gereğince imha edilmek üzere SEKA Kurumuna gönderilmiş olduğu,

Anlaşılmıştır.

Bu nedenlerle soru önergesine konu olan hususlarda bilgi verilememiştir.

Bilgilerinize arz ederim.

M. Oltan Sungurlu Adalet Bakanı

5. – Afyon Milletvekili Osman Hazer’in;

– Afyon’a bağlı yerleşim birimlerinin imam ve müezzin ihtiyacına,

– Bilecik’teki tarihi cami ve medreselere yardım yapılıp yapılmayacağına,

İlişkin soruları ve Devlet Bakanı H. Hüsamettin Özkan’ın yazılı cevabı (7/4031, 4045)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımı Devlet Bakanı Sayın H. Hüsamettin Özkan tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasına delaletlerinizi saygı ile arz ederim. 19.12.1997

Osman Hazer Afyon

Afyon İlimizde 17 ilçe ve 406 köyümüz bulunmaktadır. İl müftülüğünde bir adet müftü yardımcısı kadrosu mevcut, fakat şu anda bir adet daha müftü yardımcılığına ihtiyaç vardır. İlimiz genelinde iki adet vaiz bulunmaktadır. İl merkezi dahil 15 ilçemizde vaiz kadroları olduğu halde vaiz ihtiyacı bulunmaktadır. Diyanet İşleri Başkanlığı açıktan tayinleri durdurduğu için camilerimizde çok miktarda imam ve müezzin ihtiyacı bulunmaktadır.

1. İlimiz, İlçelerimiz ve köylerimizdeki ihtiyaç olan İmam ve müezzinler ne zaman tamamlanacaktır?

2. İhtiyaç duyulan müftü yardımcılığı kadrosu verilecek mi? Verilecekse ne zaman verilecek?

3. Eksik olan 15 adet vaiz ihtiyacı ne zaman giderilecek?

4. Dinar Depreminde yıkılan camilerin inşaatları devam etmektedir. Bu cami inşaatlarının bitirilmesi için ne yapılmaktadır? İnşaatlar ne zaman tamamlanacaktır?

5. 54 üncü hükümet döneminde, Kuran Kursu Öğretmenliği için sınav yapılmış, başarılı olanların bir kısmı atanmıştı, kalan sınavda başarılı olmuş kişilerin atamaları ne zaman yapılacaktır?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki soruların Devlet Bakanı Sayın Hüsamettin Özkan tarafından yazılı olarak yanıtlanması için İç Tüzüğün 96 ncı maddesince gereğini arz ederim. 19.12.1997

Saygılarımla.

Bahattin Şeker Bilecik

Sorular :

Bilindiği gibi Bilecik şehri Osmanlı İmparatorluğunun kuruluşuna beşiklik etmiş, Şeyh Edebali gibi birçok düşünür ve gönül adamına yurt olmuştur. Bu tarihi özelliği ve Türk-İslam kültürünün ilk merkezlerinden birisi olması özelliğiyle eski ve yeni birçok camileri, medreseleri vardır. İktidarınız ve bakanlığınız döneminde Bilecik’teki mevcut tarihi ve inşaa halindeki camilere Diyanet İşleri Başkanlığı ve Diyanet Vakfı tarafından herhangi bir yardım yapılmış mıdır? Yapılmış ise miktarı ne kadardır? 1998 yılı içerisinde Bilecik’teki camilere ve yapımı süren camilere ne kadar yardım yapılacaktır?

T.C. Başbakanlık Diyanet İşleri Başkanlığı Hukuk Müşavirliği 2.2.1998 Sayı : B.02.1.DİB.0.61.012/110

Konu : Soru önergesi.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

(Kanunlar ve Kararlar Dairesi Başkanlığı)

 

İlgi : 29.12.1997 tarihli ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-10243 sayılı yazınız.

Afyon Milletvekili Osman Hazer ve Bilecik Milletvekili Bahattin Şeker’in Bakanlığıma tevcih ettikleri 7/4031-10026, 7/4045-10046 sayılı yazılı soru önergelerine verilen cevaplar ilişikte sunulmuştur.

Bilgilerinize arzederim.

H. Hüsamettin Özkan Devlet Bakanı

 

Afyon Milletvekili Sayın Osman Hazer’in 7/4031-10026 Sayılı

Yazılı Soru Önergesine Verilen Cevap

 

1. Afyon İlinde (İlçeler dahil olmak üzere) toplam 867 İmam-Hatip ve 200 Müezzin-Kayyım kadrosu bulunmaktadır. İmam-Hatip kadrolarının 828’inin görevlisi olup, 39’unun ise görevlisi bulunmamaktadır. Aynı şekilde müezzin-kayyım kadrolarının 195’inin görevlisi olup, 5’inin ise görevlisi bulunmamaktadır. Görevlisi olmayan münhal kadrolar “Diyanet İşleri Başkanlığı Sınav, Atama ve Nakil Yönetmeliği” hükümlerince ilgili müftülüklerce her ay ilan edilmekte ve istekli eleman olduğu takdirde atama yapılmak suretiyle doldurulmaktadır.

2. Afyon İlinde halen 1 adet Müftü Yardımcısı kadrosu ve bu kadroda Mehmet Çabuk görev yapmaktadır. İkinci bir Müftü Yardımcısı kadrosu büyük şehir konumunda olan ve nüfus bakımından yoğun olan illere verilmiştir. Afyon İlinde şimdilik ikinci bir müftü yardımcısına ihtiyaç bulunmamaktadır.

3. 1997 yılında vaizlik sınavı açılmış ve bu sınavda başarılı olanların münhal kadrolara atamaları yapılmıştır. 1998 yılında da sınav yapılması planlanmış olup, aranılan niteliği haiz eleman temin edildiğinde münhal bulunan vaiz kadrolarında atama yapılacaktır.

4. 1.1.1995 tarihinde Afyon İline bağlı Dinar, Başmakçı, Kızılören, Evciler ve Dazkırı İlçelerinde meydana gelen depremde hasar gören müftülük hizmet binaları, Kur’an kursları, cami ve minarelerin hasar durumları, yapım ve onarımlarının öncelik sırasını belirlemek amacıyla Valiliğin talebi ve Başkanlık Makamının 30.10.1995 tarih ve 1163 sayılı oluru ile bölgeye gönderilen Başkanlığımız ve Türkiye Diyanet Vakfı elemanları ile Afyon İl Bayındırlık ve İskân Müdürlüğü teknik elemanlarından oluşan heyetin deprem bölgesinde yaptıkları inceleme neticesinde hazırlanan rapora istinaden tahmini ve acil olarak bölgeye 25 300 000 000 TL. yardım yapılmasının uygun olacağı tespit edilmiştir.

Bu nedenle;

Devlet Bakanlığının 24.11.1995 tarih ve 67 sayılı oluru ile açılan kampanya sonucu Vakıflar Bankası Bahçelievler Ankara Şubesi nezdindeki hesapta toplanan paradan afete uğrayan binalarda kullanılmak üzere 25 300 000 000 TL.’sı Türkiye Diyanet Vakfı Afyon Şubesi hesabına, anılan kampanyanın son bakiyesi olan 56 173 994 538.TL.’si de iki çek halinde 19.3.1996 tarihinde Bayındırlık ve İskân Bakanlığı Afet İşleri Genel Müdürlüğü fonuna devredilmiştir.

5. Başkanlığımızca 2.11.1992-8.1.1993 tarihleri arasında K. Kursu Öğreticiliği sınavı yapılmış olup, sözkonusu sınavda 1017 asil, 2363’ü yedek olmak üzere, toplam 3380 aday başarılı olmuştur.

Asil olarak başarılı olan 1017 adayın, 1994 yılında atamaları yapılmış olup, yedek olarak başarılı olan 2363 adayın ise kadro yetersizliği sebebiyle şimdilik atamaları yapılamamıştır.

54 üncü Hükümet döneminde Kur’an Kursu öğreticiliği sınavı yapılmamıştır.

Bilecik Milletvekili Sayın Bahattin Şeker’in 7/4045-10046 Sayılı

Yazılı Soru Önergesine Verilen Cevap

Bilindiği üzere tarihi cami mescit ve medreselerin bakım ve onarımları mevzuat gereğince Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yapılmaktadır.

Ülkemizde yeni yapılan camilere Başkanlık bütçesinden yapılabilecek yardımda 9.8.1981 tarihli ve 17423 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Diyanet İşleri Başkanlığı Bütçesinin “Dernek, Vakıf ve Benzeri Teşekküllere Yardım” Ödeneğinin Dağıtım Esaslarını Gösterir Yönetmelik hükümleri uyarınca bütçe imkânları nisbetinde yapılmaktadır.

Bu yardımdan yararlanmak isteyen dernek, vakıf ve benzeri kuruluşlar müftülükler kanalıyla yardım talebinde bulunmaları gerekmektedir. Bilecik İl ve İlçelerinde bulunan dernek, vakıf ve benzeri kuruluşların 1998 yılında böyle bir talepte bulunmaları halinde bütçe imkânları nisbetinde yardım yapılacaktır.

1997 yılında Bilecik Bozöyük İlçesi Serhat Camii için 300 000 000 TL. ödenek gönderilmiştir.

Ayrıca Türkiye Diyanet Vakfınca; Bilecik İlindeki camilerden; 1989 yılında Kurtköy Camii’ne 1 000 000 TL., Taşçılar Köyü Camii’ne 500 000 TL., 1993 yılında Orhangazi Mahallesi Soğuksu Camii’ne 5 000 000 TL. yardım yapılmıştır.

 

6. – Bilecik Milletvekili Bahattin Şeker’in, Bilecik-Bozöyük İlçesinin Adliye binası ihtiyacına ilişkin sorusu ve Adalet Bakanı M. Oltan Sungurlu’nun yazılı cevabı (7/4052)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki soruların Adalet Bakanı Sayın M. Oltan Sungurlu tarafından yazılı olarak yanıtlanması için İç Tüzüğün 96 ncı maddesince gereğini arzederim. 19.12.1997

Saygılarımla.

Bahattin Şeker Bilecik

Sorular :

Bilecik İlimize bağlı Bozöyük İlçemiz hızla sanayileşmekte olan bir yerleşim yeridir. Yoğun sanayileşme nüfus artışını da beraberinde getirmiştir. Mevcut adliye binası olmadığı için Adalet Bakanlığı hizmetleri Kaymakamlık binasında sürdürülmektedir. Nüfusun on binlerle ifade edildiği ilçemizde bu hizmetlerin layıkıyla sürdürülebilmesi için yeni yeterli bir adliye binası gereklidir. Daha önce programa alınan Bozöyük Adliye Binası ile ilgili hükümete geldiğinizden bu yana hangi çalışmalar yapılmıştır? Bozöyük Adliyesinin ihalesinin yapılması için talimat verilmiş midir? Eğer verilmemişse ne zaman verilecektir? 1998 yatırım ödenekleri yapılırken, nüfus artışıyla oluşan ihtiyaca cevap verecek Adliye Binasının bitirilmesi için yeterli ödenek verilmesi düşünülmekte midir? Bahsi geçen Adliye Binası ne zaman bitirilecektir?

T.C. Adalet Bakanlığı 2.2.1998 Bakan : 202

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi : Kanunlar ve Kararlar Dairesi Başkanlığı ifadeli, 29.12.1997 tarihli, A.01.0.GNS.0.10.00.02-

7/4052-100563/25721 sayılı yazınız.

İlgi yazı ekinde alınan, Bilecik Milletvekili Bahattin Şeker’in 7/4052 Esas No.lu yazılı soru önergesine verilen cevap örnekleri iki nüsha halinde ekte sunulmuştur.

Bilgilerinize arz ederim.

M. OltanSungurlu Adalet Bakanı

T.C. Adalet Bakanlığı Bakan :

Sayın Bahattin Şeker

Bilecik Milletvekili

T.B.M.M.

Bakanlığıma yöneltilen ve yazılı olarak cevaplandırılması istenilen 7/4052 Esas No.lu soru önergesinin cevabı aşağıda belirtilmiştir.

Soru önergesine konu olan hususla ilgili olarak yaptırılan inceleme sonucunda;

– 1997 yılı Yatırım Programı muhtelif adliye binaları kapsamına dahil Bozüyük Adliye Binası yapımı işi için 1997 yılı birim fiyatlarına göre 55 milyar TL. tutarlı keşif tanzim edildiği,

– 1999 yılında bitirilmek üzere gelecek yıllara sari ihalesi için Bayındırlık ve İskân Bakanlığınca 31 Temmuz 1997 tarihinde Devlet Planlama Teşkilâtı Müsteşarlığından uygun görüş talep edildiği,

– Devlet Planlama Teşkilâtı Müsteşarlığının uygun görüş vermemesi üzerine; Bayındırlık ve İskân Bakanlığınca 1998 yılı için tekrar keşif çıkartılarak gelecek yıllara sari ihalesi için adı geçen Müsteşarlıktan uygun görüş isteneceği, uygun görüş verilmesi halinde ihaleye çıkartılabileceği,

Sözkonusu işlerinBayındırlık ve İskân Bakanlığınca yürütüldüğü,

– 1998 yılı Bütçesinden Bozüyük Adalet Binası için Bakanlığımca ayrılan ödeneğin Genel Bütçeden 1 000 000 000 TL. özelleştirmeden 20 000 000 000 TL. olduğu,

Anlaşılmıştır.

Bilgilerinize arz ederim.

M. Oltan Sungurlu Adalet Bakanı

7. – Bilecik Milletvekili Bahattin Şeker’in, Bilecik’in, SSK Hastanesi ve SSK Dispanseri ihtiyacına ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Nami Çağan’ın yazılı cevabı (7/4065)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki yazılı soruların Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Nami Çağan tarafından yazılı olarak cevaplandırılması hususunun gereğini arz ederim. 19.12.1997

Saygılarımla.

Bahattin Şeker Bilecik

Sorular :

Bilecik İlimiz kalkınmada öncelikli bölgeler arasındadır. Ekonomik ve sosyal anlamda büyük gelişmeler sağlamış, gelişmekte olan iller arasında ilk sıralarda yer almıştır. Sanayileşmenin ilerlemesiyle yoğun bir sigortalı kesimi oluşmuştur. İl genelinde Sosyal Sigortalar Kurumuna bağlı sigortalı sayısı 10 000 civarındadır. Bu sigortalı çalışanların sayısına bakmakla yükümlü oldukları kişiler de eklendiğinde rakam büyümektedir. Bu kadar çok sigortalıya sahip Bilecik’e SSK Hastanesi açılması düşünülmekte midir? Ne gibi çalışmalar yapılmaktadır?

İldeki gelişmeye paralel ekonomik ve sosyal ilerleme kaydeden Söğüt ve Osmaneli İlçelerinde de sigortalı sayısı 5 000 kişiye ulaşmıştır. Bu ilçelere SSK dispanserlerinin açılması düşünülmekte midir? Hangi çalışmalar yapılmıştır? 1998 Yatırım Programına alınacak mıdır? Alınacak ise ne kadar ödenek konulacaktır?

T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Sosyal Güvenlik Kuruluşları Genel Müdürlüğü 28.1.1998 Sayı : B.13.0.SGK.0.13.00.01/616.002435

Konu : Yazılı soru önergesi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi : 29.12.1997 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/4065-10066/25734 sayılı yazınız.

Bilecik Milletvekili Sayın Bahattin Şeker tarafından verilen “Bilecik İli ve İlçelerinin Sosyal Sigortalar Kurumu Hastanesi ve Dispanseri ihtiyacına ilişkin” 7/4065 Esas No.lu yazılı soru önergesinde yeralan konular kuruluş yasasına göre “idarî ve malî bakımdan özerk” olan Sosyal Sigortalar Kurumu Genel Müdürlüğüne incelettirilmiştir. Anılan Genel Müdürlüğün 19 Ocak 1998 tarih ve 39336 sayılı yazısında;

Sosyal Sigortalar Kurumunca, Bilecik ilinde 24 000 sigortalı, 9 500 emekli, dul yetim ile bunların bağımlılarından oluşan yaklaşık 125 000 kişiye, 50 yatak kapasiteli bir hastane, iki dispanser ve bir sağlık istasyonu ile hizmet verildiği,

SSK Bozüyük Hastanesi’nde, 1997 yılının 11 aylık verilerine göre yatarak tedavi edilen hasta sayısının 822, yatak-gün sayısının 3.780, poliklinik sayısının 73 836, Hastanenin doluluk oranının % 23 olduğu,

Ayrıca, Sosyal Sigortalar Kurumu’nun Söğüt İlçesinde bir dispanser ile Osmaneli İlçesinde bir sağlık istasyonunun bulunduğu,

Bilecik İl merkezinde 100 yataklı hastane binası yapılmasının, Kurumun 1999 yılı yatırım programı hazırlık çalışmalarında gündeme alınacağı,

bildirilmiştir.

Bilgilerinize arz ederim.

Prof. Dr. Nami Çağan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı

8. – Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay’ın, personele ilişkin sorusu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Hikmet Çetin’in yazılı cevabı (7/4077)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Türkiye Büyük MilletMeclisi Başkanı Sayın Hikmet Çetin tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasına delaletlerinizi saygılarımla arz ederim.

Ersönmez Yarbay Ankara

Sorular :

1. 20 nci Dönem başlangıcında Meclisde kaç personel çalışıyordu? 22 Kasım 1997 tarihi itibariyle Mecliste kaç personel çalışmaktadır? Sayın Mustafa Kalemli’nin Meclis Başkanlığı yaptığı dönemde kaç personel işe alınmıştır? Temmuz-Ağustos-Eylül 1997’de kaç personel işe başlatılmıştır? Bu personellerin referansları ve tezkiyeleri kimler olmuştur? Kaç milletvekilinin eşi, oğlu, kızı, damadı, kardeşi, gelini Mecliste çalışmaya başlamıştır?

2. Halihazırda odası, masası, sandalyesi bulunmayan kaç personel bulunmaktadır?

3. TBMM Başkanlığının sürekli veya part-time çalışan kaç danışmanı vardır? Bu danışmanlar kimlerdir ve ödenen ücretler nedir?

T.C. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı Genel Sekreterliği Kanunlar ve Kararlar Dairesi Başkanlığı ....2.1998 KAN.KAR.MD : Sayı : A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/4077-10102/25807

Sayın Ersönmez Yarbay

Ankara Milletvekili

İlgi : 22.12.1997 tarihli yazılı soru önergeniz.

Personele ilişkin ilgi önergenizde yeralan sorular aşağıda cevaplandırılmıştır.

Bilgilerinizi rica ederim.

Saygılarımla.

Hikmet Çetin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı

Cevap 1. – a) TBMM Genel Sekreterliği Merkez ve Millî Saraylar Teşkilâtında (Yıldız, Hereke dahil) 20 nci dönem başlangıcında görev yapan personel sayısı aşağıya çıkarılmıştır.

 

Merkez M. Saraylar Yıldız Hereke Toplam

Kadrolu (657 Sayılı Kanun) : 2116 443 162 65 2786

Sözleşmeli (657 S.K. 4/B Md.) : 32 1 – – 33

Geçici Görevli (2919 S.K.12/3 Md.) : 406 1 – – 407

Sözleşmeli (2919 S.K. Ek. 1/2 Md.) : 6 – – – 6

2547 S.K.38 Md. (YÖK) : 2 2 – – 4

Milletvekili Yrd. personeli : – – – – –

Mevsimlik İşçi : 96 482 – – 578

TOPLAM : 2658 929 162 65 3814

 

b) TBMM Genel Sekreterliği Merkez ve Millî Saraylar Teşkilâtında (Yıldız, Hereke dahil) görev yapan personelin 22.11.1997 tarihi itibariyle sayısal dağılımı aşağıya çıkarılmıştır.

 

Merkez M. Saraylar Yıldız Hereke Toplam

Kadrolu (657 Sayılı Kanun) : 2210 450 168 65 2893

Sözleşmeli (657 S.K. 4/B Md.) : 29 6 – – 35

Geçici Görevli (2919 S.K.12/3 Md.) : 677 3 – – 680

Sözleşmeli (2919 S.K. Ek. 1/2 Md.) : 5 – – – 5

2547 S.K.38 Md. (YÖK) : 3 3 – – 6

Milletvekili Yrd. personeli : 371 – – – 371

Mevsimlik İşçi : 340 607 – – 947

TOPLAM : 3635 1069 168 65 4937

 

c) Sayın Mustafa Kalemli’nin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı yaptığı 25.1.1996-30.9.1997 tarihleri arasında TBMM’de göreve başlayan personelin sayısal dağılımı aşağıya çıkarılmıştır.

Kadrolu (657 Sayılı Kanun) : 360

Sözleşmeli (657 Sayılı Kanunun 4/B Md.) : 19

Geçici Görevli (2919 Sayılı Kanunun 12/3 Md.) : 360

Sözleşmeli (2919 Sayılı Kanunun Ek. 1/2 Md.) : 1

2547 Sayılı Yükseköğretim Kanunu 38 Md.

tabi personel : 1

Milletvekili Yrd. personeli (Sözleş. veya geç. gör.) : 590

Mevsimlik İşçi : 250

TOPLAM : 1581

 

d) Sayın Mustafa Kalemli’nin Başkanlık döneminin son üç ayı olan 1997 yılının Temmuz-Ağustos ve Eylül aylarında göreve başlayan personelin sayısal dağılımı aşağıya çıkarılmıştır.

 

Kadrolu (657 Sayılı Kanun) : 102

Sözleşmeli (657 Sayılı Kanunun 4/B Md.) : 9

Geçici Görevli (2919 Sayılı Kanunun 12/3 Md.) : 86

Milletvekili Yrd. personeli (Sözleş. veya geç. gör.) : 82

Mevsimlik İşçi : 129

TOPLAM : 408

 

e) Bu dönem içinde alınan personelin referanslarını gösterir liste ilişiktedir. (Ek.1)

Cevap 2. – Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Sekreterliği Teşkilâtında 31.12.1997 tarihi itibariyle kadrolu, sözleşmeli, geçici görevli ve geçici işçi statüsünde toplam 4929 personel görev yapmaktadır. Çok geniş bir hizmet alanı ve değişik türde hizmetlerin bulunduğu Kurumumuzda büro ve masa başı hizmetlerin dışında da hizmetler bulunmakta Personelimizin bir kısmı, bu tür hizmetlerde (Hizmetli, Bahçıvan, Bahçe Hizmetlisi, Teknik ve Sağlık birimlerimizde görev yapan personelimizden bazıları, Şoför, Milletvekili Yardımcı Personeli gibi) çalışmaktadır.

Cevap 3. – Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığında “Başkan Başmüşaviri” ve “Başkan Müşaviri” ve “Müşavir” unvanlı kadrolu elemanlarımız ile sözleşmeli ve 2547 sayılı Kanuna göre görevlendirme suretiyle Başkanlığımızda hizmet veren personelin adı soyadı, unvanı ve ücretlerini gösterir liste ilişiktedir. (Ek-2)

 

25.1.1996-30.9.1997 Tarihleri Arasında Göreve Alınan Milletvekili ve

Personel Yakınlarına Ait Liste

 

Kadrolu Olarak Kadrolu Olarak Geçici Görevli Geçici Görevli

Göreve Alınan Göreve Alınan Olarak Göreve Alınan Göreve Alınan

Akrabalık Derecesi Milletvekili Yakınları Personel Yakınları Milletvekili Yakınları Personel Yakınları

Eşi 1 5 – 5

Çocuğu 6 14 1 8

Kardeşi – 7 2 5

Gelini 1 1 – 1

Akrabası 7 4 3 2

TOPLAM 15 31 6 21

25.1.1996 Tarihinden İtibaren (Kadrolu) Göreve

Alınan Milletvekili Yakınları

 

Personelin Milletvekilinin Milletvekiline TBMM’de

Adı ve Soyadı Statüsü Adı ve Soyadı Yakınlık Derecesi Gör. Baş. Tar.

 1 Celal Avcu Kadrolu Önder Kırlı Referansı 4.9.1996

 2 Ulaş Gönen Kırlı Kadrolu Önder Kırlı Oğlu 5.8.1996

 3 M. Halid A. Çelik Kadrolu İ. Halil Çelik Oğlu 20.8.1996

 4 Fatma Çebi Kadrolu İbrahim Çebi Akrabası 20.9.1996

 5 Cem Ayrım Geçici Görev Şamil Ayrım Yeğeni 19.6.1997

 6 Funda Özdemir Kadrolu A. Talip Özdemir Akrabası 8.9.1997

 7 Dilek Keskin Kadrolu Adnan Keskin Gelini 8.9.1997

 8 Ansar Günaydın Kadrolu Ali Günaydın Akrabası 16.8.1996

 9 Çağlar Kabaoğlu Geçici Görev Avni Kabaoğlu Akrabası 6.10.1997

10 Hülya Pehlivanlı Geçici Görev Mahmut Işık Kardeşi 11.3.1996

11 Ahmet Pehlivanlı Geçici Görev Mahmut Işık Kardeşinin Eşi 30.9.1996

12 Cangül Korkmaz Kadrolu Mehmet Korkmaz Kızı 17.9.1996

13 Ayşe Parlak Geçici Görev Mustafa Parlak Kardeşi 1.9.1997

14 Süheyl Sevgili Kadrolu Nizamettin Sevgili Oğlu 5.9.1997

15 Hasan Ali Kaya Kadrolu Rüştü Kazım Yücelen Yeğeni 1.4.1996

16 Suna Ertürk Geçici Görev Tevfik Ertürk Kızı 12.2.1997

17 Ayşen Yalova Kadrolu Yüksel Yalova Eşi 30.8.1996

18 Nurdan Öztop Kadrolu Yusuf Öztop Kızı 28.11.1996

19 Şebnem Çakan Kadrolu Zeki Çakan Akrabası 25.8.1997

20 Sedat Bayramoğlu Kadrolu Zeki Çeliker Yeğeni 15.8.1996

21 M. Bülent Çeliker Kadrolu Zeki Çeliker Oğlu 4.9.1997

 

25.1.1996 Tarihinden İtibaren (Kadrolu) Göreve Alınan Personel Yakınları

 

25.1.1996

Tarihten İtibaren

Personelin Alınan Personele Alınan Personelin Göreve

Adı ve Soyadı Unvanı Yakınlık Derecesi Adı ve Soyadı Baş. Tar.

 1 İsmail Akça Hizmetli Oğlu Ramazan Akça 12.8.1996

 2 Necati Günal Şoför Oğlu Ümit Günal 16.8.1996

 3 Tevfik Ilıca Memur Oğlu Aydın Ilıca 16.8.1996

Geçici Gör. Polis

 4 Mehmet Binici Memuru Kardeşi O. Avni Binici 5.8.1996

 5 İlyas Sarıgöl Şef Oğlu Erkan Sarıgöl 21.8.1996

 6 Fethi Yazgan (Emekli) Şef Oğlu Emin Yazgan 21.8.1996

 7 Yılmaz Büyüktanır Çay Ocak. Gar. Kızı Özlem Büyüktanır 23.8.1996

 8 Necmettin Albayrak Şef Garson Oğlu Ali Rıza Albayrak 28.8.1996

25.1.1996

Tarihten İtibaren

Personelin Alınan Personele Alınan Personelin Göreve

Adı ve Soyadı Unvanı Yakınlık Derecesi Adı ve Soyadı Baş. Tar.

 9 Hüseyin Ünlü Müdür Yard. Akrabası Yasin Ünlü 23.8.1996

10 Kemal Şensoy Müdür Yard. Kızı Gülşen Şensoy 28.8.1996

11 Erol Yurtlu (Emekli) Bşk. Başmüş. Oğlu Bahadır Yurtlu 11.10.1996

12 Mustafa Bıyık Memur Kardeşi Cengiz Bıyık 28.8.1996

13 Tevfik Aksoy Şoför Oğlu Fazlı Aksoy 6.9.1996

14 Bülent Erten Tercüman Eşi Filiz Erten 18.9.1996

15 Yılmaz Eğritağ Memur Kardeşi Vedat Eğritağ 12.9.1996

16 Mesut Fındık Teknisyen Eşi Muhterem Fındık 9.9.1997

17 Muzaffer Birben Gen. Sek. Yrd. Oğlu İlker Birben 1.9.1997

18 Şuayip Doğanç TBMM Koruma Md. Kızı Hülya Doğanç 26.9.1997

19 Şakir Kaynakoğlu Şef Oğlu Cengiz Kaynakoğlu 30.9.1997

20 Muhittin İçöz (Vefat) Fotok. ve Teks. Oğlu Hilmi İçöz 7.9.1996

21 Necdet Basa Genel Sekreter Kardeşi Necla Eryurt 30.10.1996

22 Necdet Basa Genel Sekreter Yeğeni Sönmez Basa 14.7.1997

23 Nur Çoygun Memur Kardeşinin Eşi Nurdan Günersu 19.8.1996

24 Nevzat Dürgen Teknisyen Eşi Şemsihan Dürgen 18.9.1996

25 Cengiz Aslan Memur Kardeşi Yusuf Aslan 2.9.1996

26 Safiye Dündar Memur Kardeşi Serap Dündar 5.9.1996

27 Rıza Yurddaş Stenograf Eşi Melek Yurddaş 28.7.1997

28 Yaşar Öneme Bil. Giriş Op. Eşi Fatma Öneme 18.8.1997

29 Nurhayat Yiğit Memur Kardeşinin Eşi Sevda Yiğit 16.8.1996

30 Nurhayat Yiğit Memur Kardeşi Bengül Yiğit 25.8.1997

31 Yılmaz Dağlı (Emekli) Şoför Gelini Emel Dağlı 8.9.1997

 

Geçici Görevli Olarak Göreve Alınan Personel Yakınları

 

Göreve Başlayan

Personelin S.N. Personelin Adı ve Soyadı Unvanı Yakınlığı Adı ve Soyadı Başlama Tarihi

 1 Meltem Taşel Geçici Görevli Kardeşi Melhan Taşel 4.3.1996

 2 Sabri Canpolat (Emekli) Memur Kızı Nuran Öğüt 8.3.1996

 3 Solmaz Özduygu Şube Müdürü Oğlu Metin Özduygu 5.4.1996

 4 Ayten Çetin Uzman Kızı Pınar Çetin 8.4.1996

 5 Metin Okay Hizmetli Kardeşi Murat Okay 16.4.1996

 6 Fatih Ören Geçici Görevli Eşi Aynur Ören 15.5.1996

 7 Pakize Çekem Memur Kardeşi Tülay Çekem 5.6.1996

Göreve Başlayan

Personelin S.N. Personelin Adı ve Soyadı Unvanı Yakınlığı Adı ve Soyadı Başlama. Tarihi.

 8 Lütfi Toker (Emekli) Şef Kızı Nur Özfen 6.6.1996

 9 Nuran Ulusoy Memur Gelini Kudret Ulusoy 17.6.1996

10 Nefise Pekünsal Memur Eşi Ercüment Pekünsal 1.7.1996

11 Gülbeyaz Cankurtaran Geçici Görevli Eşi Tuncay Cankurtaran 2.7.1996

12 Doğan Üstündağ (Emekli) Memur Oğlu Özgür Üstündağ 2.9.1996

13 Demir Çölok (Emekli) Başk. Müşaviri Oğlu Berk Çölok 10.9.1996

14 Nihat Taşkıran Geçici Görevli Eşi Emine Taşkıran 27.11.1996

15 Hatice Atar Geçici Görevli Kardeşi Yeşim Atar 27.1.1997

16 Candan Aksoy Geçici Görevli Kardeşi Aydan Metin 12.3.1997

17 İlknur Arslan Geçici Görevli Eşi Rahmi Arslan 17.6.1997

18 Ayla Yaşar (Emekli) Hemşire Kızı Hülya Denge 1.7.1997

19 Fatma Çebi Memur Akrabası Yadigar Çebi 1.8.1997

20 Vefa Çilesiz Şef Oğlu İ. Bahadır Çilesiz 29.9.1997

21 Hamiyet Demiralay Memur Eltisi Keziban Demiralay 30.9.1997

 

S.N. Adı ve Soyadı Unvanı Statüsü Açıklama Ödenen Ücret

(Net)

 1 Prof. Dr. Erdoğan Teziç Danışman 2547 S.K. 38. Md. Anayasa ve İçtüzük

çalışmaları 35 352 000

 2 Prof. Dr. Metin Kazancı Danışman 2547 S.K. 38. Md. İnsan Haklarını İnce-

leme Komisyonu 35 352 000

 3 Prof. Erol Eti Daire Başkanı 2547 S.K. 38. Md. M. Saraylar Dai. Bşk.nı

görevini tedviren yürütüyor 35 352 000

 4 Prof. Dr. Metin Sözen Danışman 2547 S.K. 38. Md. TBMM Başkanı Sanat

Danışmanı 35 352 000

 5 Prof. Dr. Mete Ünügür Danışman 2547 S.K. 38. Md. Milli Saraylar Değerlen-

dirme Kurulu Danışmanı 50 000 000

 6 Prof. Dr. Ergun Özbudun Danışman 2919 S.K. Ek 1/2 TBMM Başkanı Hukuk

Md (Sözleşmeli) Danışmanı 86 580 000

 7 Doğan Şişli Başkan Müş. 657 S.K. 4/B Md. Eski Kanunlar ve Kararlar

(Sözleşmeli) Müdürü 98 331 000

 8 Necdet Basa Başkan Müş. 657 S.K. tabi kadrolu Eski Genel Sekreteri 269 063 000

 9 Hayati Şener Başkan Müş. 657 S.K. tabi kadrolu Eski Genel Sekreter Yrd. 242 513 000

10 Şener Özdemir Başkan Müş. 657 S.K. tabi kadrolu Eski Özel Kalem Müdürü 223 553 000

11 Ünal Yener Başkan Müş. 657 S.K. tabi kadrolu Eski Başkan Başmüşaviri

(eski Özel Kalem Müdürü) 239 671 000

12 İbrahim Pınar Başkan Müş. 657 S.K. tabi kadrolu Eski Başkan Başmüşaviri 249 347 000

13 Haldun Haşmet Aysan Başkan Müş. 657 S.K. tabi kadrolu Başbakanlıkta görevli 225 128 000

14 Füsun Koroğlu Başkan Müş. 657 S.K. tabi kadrolu Başbakanlıkta görevli 225 714 000

15 Kemal Karakoçak Başkan Müş. 657 S.K. tabi kadrolu Bilgi İşlem Merkezi Birim

Amiri 232 091 000

S.N. Adı ve Soyadı Unvanı Statüsü Açıklama Ödenen Ücret

(Net)

16 Mehmet Erdoğan Başkan Müş. 657 S.K. tabi kadrolu TBMM TV Hizmet Biriminde

görevli 228 474 000

17 Aynur Özçelik Başkan Müş. 657 S.K. tabi kadrolu Kanunlar ve Kararlar Md. lüğü 224 145 000

18 İsmet Elgül Başkan Müş. 657 S.K. tabi kadrolu 229 292 000

19 Faik Kaytancı Başkan Müş. 657 S.K. tabi kadrolu TBMM Başkanlığının 31.8.1993 tarihli oluru

ile 657 S.K. 77 md. göre aylıksız izinli olup,

KEİPA’da Genel Sekreter olarak görev yapıyor.

20 Ş. Şenal Günay Müşavir 657 S.K. tabi kadrolu Türk Parlamento Tarihi Araşt.

Grubunda görevli 193 232 000

21 H. Hüsnü Uğur Müşavir 657 S.K. tabi kadrolu 195 836 000

22 Sabit Demirtunç Müşavir 657 S.K. tabi kadrolu Türk Parlamento Tarihi Araşt.

Grubunda görevli 195 887 000

23 Yaşar Çallı Müşavir 657 S.K. tabi kadrolu Ressam 151 103 000

24 A. Necdet Erdoğan Müşavir 657 S.K. tabi kadrolu Saymanlık Müdürlüğünde

görevli 203 611 000

25 Mehmet Bilezikçi Müşavir 657 S.K. tabi kadrolu İşletme ve Yapım Md. lüğü 187 360 000

26 Lütfi Ulukul Müşavir 657 S.K. tabi kadrolu Pers. ve Muh. D. Bşk. İdarî

Şb. Md. lüğünde görevli 186 538 000

27 Nihat Bük Müşavir 657 S.K. tabi kadrolu TBMM TV Hizmet Birimin-

de görevli 182 765 000

28 Engür Türer Müşavir 657 S.K. tabi kadrolu Basın ve Halkla İlişkiler

Md. lüğü 186 784 000

29 Feride Eroğlu Müşavir 657 S.K. tabi kadrolu Kanunlar ve Kararlar Md.

lüğünde görevli 161 923 000

30 Mehmet Saral Müşavir 657 S.K. tabi kadrolu Kanunlar ve Kararlar Md.

lüğünde görevli 186 799 000

31 Gülizar Kılıç Müşavir 657 S.K. tabi kadrolu CHP Grubunda görevli 184 451 000

32 Nasip Aksoy Müşavir 657 S.K. tabi kadrolu DYP Grubunda görevli 187 543 000

33 Alparslan Erbil Müşavir 657 S.K. tabi kadrolu 203 388 000

34 Hayrettin Özbay Müşavir 657 S.K. tabi kadrolu 214 078 000

35 F. Nuran Talu Müşavir 657 S.K. tabi kadrolu Kanunlar ve Kararlar Md.

lüğünde görevli 208 492 000

36 Yaşar Gülbay Müşavir 657 S.K. tabi kadrolu 217 515 000

37 M. Erdoğan Surat Müşavir 657 S.K. tabi kadrolu Kültür ve Sanat Yayın

Kurulunda 193 453 000

38 Oğuz Soydan Müşavir 657 S.K. tabi kadrolu Millî Saraylar Basın İşleri

ile görevli 245 067 000

39 A. Beyhan Aytaç Müşavir 657 S.K. tabi kadrolu Millî Saraylar Tabldot İşleri

ile görevli 241 443 000

40 Hamdi Özkaraman Müşavir 657 S.K. tabi kadrolu Millî Saraylar Personel Taşı-

macılığı ile görevli 271 971 000

41 Semra Küçükoğlu Müşavir 657 S.K. tabi kadrolu Millî Saraylar Maslak Kasrında

görevli 192 706 000

42 Sema Öner Müşavir 657 S.K. tabi kadrolu M. Saraylar Kült. Tanıt. Bşk.

Yrd. Koordine İşleri 244 345 000

43 Vahide Gezgör Müşavir 657 S.K. tabi kadrolu M. Saraylar Kült. Tanıt. Bşk.

Yrd. Araşt. İşleri 242 331 000

44 Ezel Kıraloğlu Müşavir 657 S.K. tabi kadrolu Küçüksu Kasrı Amirliğine

vekâlet 193 552 000

9. – Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay’ın, bazı derneklere ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’nun yazılı cevabı (7/4095)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın İçişleri Bakanı Sayın Murat Başesgioğlu tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasına delaletlerinizi saygılarımla arz ederim.

Ersönmez Yarbay Ankara

Sorular :

– Türkiye Aile Planlaması Derneği

– TBMM Personeli ve Emeklileri Derneği

– Atatürkçü Düşünce Derneği

– Aydınlar Ocağı Derneği

– Kadının Sosyal Hayatını Araştırma ve İnceleme Derneği

– Toplumsal Saymanlık Hareketi Derneği

– Türk Eğitim Derneği

– Azerbaycan Kültür Derneği

– Dış Politika Enstitüsü

– Anadolu Kulübü

– Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü

1. Sözkonusu dernekler kaç yılında kurulmuştur? Kurucularının açık kimlikleri ve meslekleri nelerdir?

2. Sözkonusu derneklerin halen sahip oldukları menkul ve gayrimenkuller nelerdir?

3. Sözkonusu derneklerin haklarında açılan davalar var mıdır? Varsa konuları nelerdir? Sonuçlanan davalar varsa neticeleri ne olmuştur?

4. Sözkonusu dernekler daha önce Maliye Bakanlığından yardım almışlar mıdır? Almışlarsa yardım miktarları ve harcama yerleri nelerdir?

5. Sözkonusu derneklerin yönetim kurulu üyeleri ve varsa genel müdürleri gibi yöneticilerinin açık kimlikleri ve meslekleri nelerdir?

6. Sözkonusu derneklerin kurulduğu yıldan itibaren önemli faaliyetleri neler olmuştur? Gerçekleştirmiş oldukları faaliyetlerle bütçeden yardımı hak etmişler midir?

T.C. İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü 27.1.1998 Sayı : B.05.1.EGM.0.12.01.01.024920

Konu : Yazılı soru önergesi.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi : TBMM Başkanlığının 30.12.1997 gün ve A.01.GNS.0.10.00.02-7/4095-10128/25865 sayılı yazısı.

Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay tarafından TBMM Başkanlığına sunulan ve tarafımdan yazılı olarak cevaplandırılması istenilen soru önergesinin cevabı ekte sunulmuştur.

Bilgilerinize arz ederim.

Murat Başesgioğlu İçişleri Bakanı

Aydınlar Ocağı Derneği

1. Adıgeçen Dernek 14.5.1970 tarihinde İstanbul’da kurularak faaliyete geçmiştir. Kurucularının açık kimlikleri ile meslekleri;

Adı Soyadı : D. Yeri-Tarihi : Mesleği :

 1. Ekrem H. Ayverdi İstanbul-1316 Yüksek Mühendis

 2. Ziyaeddin Fahri Fındıkoğlu Erzurum-1901 Prof. Doktor

 3. N. Sami Banarlı İstanbul-1907 Müellif

 4. İbrahim Kafesoğlu Tefenni-1329 Öğretim Üyesi

 5. Ekrem K. Unat Ankara-1914 Öğretim Üyesi

 6. Oktay Aslanapa Kütahya-1915 Öğretim Üyesi

 7. Sait Bilgiç Ş. Karahisar-1920 Avukat

 8. Yusuf Keçecioğlu Ödemiş-1920 Öğretim Üyesi

 9. M. Fazlı Akkaya Kemaliye-1337 Avukat

10. Ahmet İman Balıkesir-1337 İşadamı

11. H. Cengiz Alpay Gürün-1338 Ticaret

12. Fethi Gemuhluoğlu İstanbul-1338 İdareci

13. Muharrem Miraboğlu Kayseri-1922 Öğretim Üyesi

14. Suat Vural Vize-1338 Öğretim Üyesi

15. Muharrem Ergin Muş/Bulanık-1339 Öğretim Üyesi

16. A. Selçuk Özçelik Balıkesir-1923 -

17. Naid R. Dinçer Kemalpaşa-1340 Öğretmen

18. Ahmet Kabaklı Elazığ-1924 Yazar

19. S. Necmettin İşli İstanbul-1340 Doktor

20. Nuri Muğan Ardahan-1924 Öğretim Üyesi

21. Cevat Babuna Köprülü-1923 Öğretim Üyesi

22. İsmail Ekim Pendik-1341 Serbest

23. Faruk Timurtaş Kilis-1925 Öğretim Üyesi

24. İsmali H. Uğur Balıkesir-1925 Ticaret

25. Mustafa Köseoğlu Alanya-1926 Öğretim Üyesi

26. Sabri Ülker Kırım-1926 İş Adamı

27. Süleyman Yalçın Çanakkale-1926 Öğretim Üyesi

28. Selahattin Zaim İştip-1926 Öğretim Üyesi

29. Ayhan Songar Gönen-1927 Öğretim Üyesi

30. Nazım Nihat Bozkurt Arpaçay-1927 Ticaret

31. Alaeddin Ertüzün Malatya-1927 İdareci

32. Nihat Keklik Ayvalık-1927 Öğretim Üyesi

33. Refik Özdek Köstence-1928 Gazeteci

34. Fevzi Sevgili İstanbul-1928 Ticaret

Adı Soyadı : D. Yeri-Tarihi : Mesleği :

35. A. Mazhar Özman İstanbul-1929 Doktor

36. Sabahattin Topbaş İstanbul-1929 İş Adamı

37. Kemal Eraslan Diyarbakır-1930 Öğretim Üyesi

38. Salih Tuğ İstanbul-1930 Öğretim Üyesi

39. Necati Bozkurt Arpaçay-1931 İş Adamı

40. Asaf Ataseven Gaziantep-1932 Doktor

41. Necmettin Hacıeminoğlu Maraş-1932 Öğretim Üyesi

42. Faik Tan Devrekani-1933 Öğretim Üyesi

43. Yusuf Dönmez Henege-1933 Öğretim Üyesi

44. Özcan Bolcan İstanbul-1934 Öğretim Üyesi

45. Mustafa Kafalı Konya-1934 Öğretim Üyesi

46. Erk Yurtsever Erenköy-1934 İdareci

47. Erol Tunalı Tekirdağ-1935 Avukat

48. Altan Deliorman İstanbul-1936 Gazeteci

49. Metin Eriş Gaziantep-1936 İdareci

50. Aykut F. Şireli Konya-1938 Öğretim Üyesi

51. İ. Alev Arık Kozan-1940 Asistan

52. Abdurrahman Çelik Tefenni-1941 Mühendis

53. Arif Özkök Dörtyol-1941 İdareci

54. Türkay Tüdeş Biga-1942 Asistan

55. Osman F. Sertkaya Adana-1946 Asistan

56. Rüknettin Tözüm Erzurum-1922 Öğretim Üyesi

olduğu,

2. Sahip olduğu gayrimenkulün bulunmadığı,

3. Adıgeçen dernek hakkında; açılmış herhangi bir davanın bulunmadığı,

4. Adıgeçen Dernek Maliye Bakanlığından 7 600 000 000 TL. yardım aldığı,

5. Derneğin Yöneticileri ile Yönetim Kurulu üyelerinin;

Adı Soyadı : D. Yeri-Tarihi : Mesleği : Dernek. Görevi.....:

 1. Nevzat Yalçıntaş Ankara-1933 Öğretim Üyesi Yön. Kur. Başkan

 2. Enis Öksüz Tarsus-1946 Öğretim Üyesi Yön. Kur. Bşk. Yr.

 3. Mustafa E. Erkal İstanbul-1944 Öğretim Üyesi Genel Sekreter

 4. Ahmet Gökçen Antakya-1945 Öğretim Üyesi Sayman

 5. Zeki Hacıibrahimoğlu Çayeli-1949 Avukat Veznedar

 6. Sabri Sümer Kayseri-1942 Öğretim Üyesi Üye

 7. Burhan Baloğlu Aşkale-1954 Öğretim Üyesi Üye

 8. Mustafa Kuran Vİranşehir-1938 Avukat Üye

 9. Yaban Cumalıoğlu İstanbul-1945 İşadamı Üye

 10. M. Yüksel Şenol İstanbul-1937 İşadamı Üye

olduğu,

6. Adıgeçen derneğin kuruluşundan bu güne kadar millî kültür ve şuuru geliştirmek suretiyle Türk Milleyetçiliği fikrini yayma, millî bünyemizi sarsan fikir buhranı ve mefhumlar anarşisi ile mücadele ederek millî varlığımızı meydana getiren unsurları yaşatıp kuvvetlendirme amaçlı faaliyetlerde bulunduğu, bütçeden yardım alma konusunda ise Bakanlığımızı ilgilendirir bir hususun bulunmadığı, bütçeden yardım alma konusunda ise Bakanlığımızı ilgilendirir bir hususun bulunmadığı, 1998 Malî Yılı Bütçe Kanununun TBMM’de görüşülmesi sırasında bazı milletvekillerinin önerisiyle; Aydınlar Ocağı Derneği’ne 10 Milyar TL. Pay ayrıldığı,

Kayıtlarımızın tetkikinden anlaşılmıştır.

Atatürkçü Düşünce Derneği

1. Adıgeçen Dernek 18.5.1989 tarihinde Ankara’da kurularak faaliyete geçmiştir. Kurucularının açık kimlikleri ile meslekleri;

Adı Soyadı : D. Yeri-Tarihi : Mesleği :

 1. Hıfzı Veldet Velidedeoğlu ” Ord. Prof. Doktor

 2. Nusret Fişek ” Prof. Doktor

 3. Hüsnü Göksel Bandırma-1335 Prof. Doktor

 4. M. Ragıp Sarıca ” Prof.

 5. M. Rauf İnan ” ”

 6. Lütfü Duran ” Prof. Doktor

 7. Muzaffer Baki Aksoy ” Prof. Doktor

 8. Celil Gürkan Erbağ-1334 Emekli General

 9. Cahit Talas Trabzon-1333 Prof. Doktor

 10. Ahmet Hamdi Boyacıoğlu Bolu-1336 Hukukçu

 11. Hicri Fişek İzmir-1334 Prof. Doktor

 12. Kazım Yenice Hakkâri-1338 Hukukçu

 13. Bahriye Üçok ” Doçent

 14. Arif Çavdar Macun (Elmalı)-1933 Prof. Doktor

 15. İhsan Topaloğlu Kilis-1331 Petrol Mühendisi

 16. Sami N. Özerdim ” ”

 17. Bedri Koraman ” ”

 18. Muammer Aksoy ” Prof. Doktor

 19. Nejat Kaymaz Yozgat-1931 Prof. Doktor

 20. Mustafa Altıntaş ” Prof. Doktor

 21. Anıl Çeçen Ankara-1948 Doç. Doktor

 22. Lerzan Akyollu İzmit-1932 Evhanımı

 23. Garbüz D. Tüfekçi Malatya-1929 Öğretim Görevlisi

 24. Hayri Balta G. Antep-1932 Avukat

 25. Mustafa Coşturoğlu Görele-1341 Eğitimci-Yazar

 26. Jale Candan Günay ” ”

 27. Ziya Tinel Samsun-1927 Doktor

Adı Soyadı : D. Yeri-Tarihi : Mesleği :

 28. Rüştü Özal ” ”

 29. Fazıl Sağlam ” Doç. Doktor

 30. Nermin Öztuş ” ”

 31. Sabiha Eriş ” ”

 32. Süheyla Kaymaz ” ”

 33. Mualla Gökhan Turgutlu-1933 Eğitimci

 34. A. Cengiz Büker İstanbul-1942 Doktor

 35. Özer Ozankaya ” Prof. Doktor

 36. M. Suphi Gürsoytrak ” ”

 37. Arif Çavdar ” ”

 38. Sacit Somel ” ”

 39. S. Çetin Özoğlu ” ”

 40. Ayyuk Erenberk ” ”

 41. Tuncay Demirhan Kızılcahamam-1927 ”

 42. Hüseyin Emre ” ”

 43. Selahattin Canbay Yıldızeli-1340 Avukat

 44. Arslan Kaya ” ”

 45. Fahrettin Telseren Ankara-1950 ”

 46. Hayri Osmanlıoğlu ” ”

 47. Hüseyin Avni Güler ” ”

 48. N. İlter Ertuğrul ” ”

 49. Mehmet Aldan Isparta-1339 Emekli Vali

 50. Süreyya Şehidoğlu ” ”

 51. Fehmi Yavuz ” Prof. Doktor

 52. Bahri Savcı ” Prof. Doktor

 53. Munci Kapani ” Prof. Doktor

2. Sahip olduğu gayrimenkulün bulunmadığı,

3. Adıgeçen dernek hakkında; açılmış herhangi bir dava bulunmadığı,

4. Adıgeçen derneğin Maliye Bakanlığından yardım aldığı hususunda herhangi bir bilgi bulunmadığı,

5. Derneğin Yöneticileri ile Yönetim Kurulu üyelerinin;

Adı Soyadı : D. Yeri-Tarihi : Mesleği : Dernek. Görevi.....:

 1. H. Burhan Apaydın Kayseri-1926 Avukat Üye

 2. Ünsal Yavuz Ödemiş-1945 Öğretim Üyesi Üye

 3. M. Tevfik Kızgınkaya Erzincan-1956 Ziraat Yük. Müh. Üye

 4. M. Vahit Yılmaz Ayvacık-1925 Eğitimci Üye

 5. Nilgün Ersoy Babaeski-1952 Tarım Eko. Uzm. Üye

Adı Soyadı : D. Yeri-Tarihi : Mesleği : Dernek. Görevi.....:

 6. Hüseyin Altınışık Nazimiye-1970 Eğitimci Üye

 7. Ningur Noyanalpan İstanbul-1944 Öğretim Üyesi Üye

 8. M. Suphi Gürsoytrak Alaşehir-1927 Emekli Subay Üye

 9. Özer Ozankaya Kulp-1937 Öğretim Üyesi Üye

 10. Mustafa Altıntaş Besni-1946 Öğretim Üyesi Üye

 11. Mehmet Uğurlu Ş. Koçhisar-1950 ” Üye

6. Adıgeçen derneğin kuruluşundan bu güne kadar Atatürk’ün ilkelerini, devrimlerini, yapıtlarını ve toplumsal davranışlarını inceleme, araştırma konusu yapma, bunları tehlikeye düşüren gerici adım ve akımlarla, yasalar çerçevesinde düşün savaşı verme amaçlı faaliyetlerde bulunduğu, bütçeden yardım alma konusunda ise Bakanlığımızı ilgilendirir bir hususun bulunmadığı, 1998 Malî Yılı Bütçe Kanununun TBMM’de görüşülmesi sırasında bazı milletvekillerinin önerisiyle; Atatürkçü Düşünce Derneğine 10 Milyar TL. Pay ayrıldığı, kayıtlarımızın tetkikinden anlaşılmıştır.

Türk Eğitim Derneği

1. Türk Eğitim Derneği’nin (Türk Maarif Cemiyeti) 1928 yılında genel merkezi Ankara’da olmak üzere ekli listede isimleri ve meslekleri yazılı şahıslar tarafından kurulduğu,

2. Derneğin gayrimenkullerinin;

Kayseri-Kocasinan İlçesi Serçeoğlu mh. 23 pafta, 182 ada, 77 parsel, 154 m2 arsa, Ankara İli Çankaya ilçesi 136 pafta, 4901 ada 17 parsel 1 005 m2, Kargir apartman. Zonguldak Karabük Hayır mah. 19 pafta 220 ada 50 parsel, 500 m2 arsa.

TED Polatlı Koleji

TED Ankara Koleji

TED Zonguldak Koleji

TED Kayseri Koleji

TED Kd. Ereğli Koleji

TED Aliağa Koleji

TED Batman Koleji binalarının olduğu,

3. Sözkonusu dernek adına açılan adlî bir dava bulunmadığı,

4. Derneklere devlet tarafından yapılan yardımlar Bütçe Kanunu ile Maliye Bakanlığından 9 500 000 000 TL yardım aldığı,

5. Derneğin 10.3.1996 tarihli son genel kurulunda yönetim kuruluna seçilenlerin açık kimlikleri ve meslekleri aşağıya çıkartılmıştır.

Adı Soyadı Doğ. Yer-Tar. Nüf. K. Ol. Y. Mesleği

 1. Murat Mantini Ankara-1951 Ankara Pazarlama

 2. Bülent Hatipoğlu Ankara-1951 Ankara Mimar

 3. Murat Tümer Mersin-1952 Ankara Ekonomist

 4. Bahadır H. Tanrıkulu Ankara-1955 Ankara Mühendis

 5. Volkan Kazova Malatya-1972 Tokat/Pazar Serbest

 6. Kaya Tokmakçıoğlu Ankara-1953 Ankara İşletmeci

 7. Yener Ergüven İstanbul-1936 İstanbul İşletmeci

 8. H. Suphi Kabadayı Polatlı-1953 Polatlı Bankacı

 9. Ahmet S. Ergin Niğde-1939 Niğde İnş. Müh.

 10. Uğur Kılcı Ankara-1951 Konya İnş Müh.

 11. Aydın Saygın Kars-1931 İstanbul Avukat

 12. Berna Asena İstanbul-1949 Diyarbakır İnş. Müh.

 13.Özhan Bektil Bursa-1947 Bursa Serbest

 14. Berdul Ersoy Ankara-1974 Aydın Bankacı

6. Çeşitli tarihlerde kültürel faaliyetlerde bulundukları kayıtlarımızın tetkikinden anlaşılmıştır.

TÜRKİYE AİLE PLANMASI DERNEĞİ

1. Türkiye Aile Planlaması Derneğinin 1963 yılında Ankara İlinde aşağıda isimleri yazılı şahıslar tarafından kurulduğu,

Adı Soyadı Adresi

1. Dr. Nusret Fişek Sağlık Bakanlığı Müst. Ankara

2. Prof. Dr. Nermin Abadan SBF Profesörü, Ankara

3. Fethi Altuğ Serçe Sok. 33/5 Ankara

4. Dr. Zeki Başağa Necatibey Cd. No : 44/A Ankara

5. Dr. Ziya Durmuş Selanik Cad. 44/1 Ankara

6. Prof. Dr. Haluk Tavmergen Mustafabey Cad. No : 18 İzmir

7. Dr. Necdet Erenus Atatürk Bulvarı 187/8 Ankara

8. Av. Zehra Erenus Atatürk Bulvarı 187/8 Ankara

9. Dr. Mediha Eldem Çıkrıkçılar Yokuşu No : 21 Ankara

10. Prof. Naşit Erez Taksim Mete Cad. 147/7 İstanbul

11. Prof. Ahmet Esendal Yüksel Cad. No : 2 Ankara

12. Şeminur İnanç Altıncı Sok. No : 63 Bahçelievler/ Ankara

13. Prof. Sebahattin Payzın Adakale Sok. 8/10 Ankara

14. Nimet Payzın Adakale Sok. 8/10 Ankara

15.Nilüfer Pekcan

2. Derneğin Gayrimenkullerinin;

Çankaya 3 üncü Bölge 1 129 pafta, 2 556 ada, 25 parsel, 1 000 m2 meskeni olduğu,

3. Dernek hakkında açılan adlî bir dava bulunmadığı,

4. Derneklere devlet tarafından yapılan yardımlar Bütçe Kanunu ile Maliye Bakanlığının Bütçesine konulduğu ve uygulandığı,

5. Derneğin 25.5.1996 tarihli son genel kurulunda yönetim kuruluna seçilenlerin açık kimlikleri ve meslekleri aşağıya çıkartılmıştır.

Adı Soyadı Doğ. Yer-Tar. Nüf. K. Ol. Y. Mesleği

 1. Dr. Kemal Demir (Başkan) Trabzon 1921 Düzce Doktor

 2. Dr. Tandoğan Tokgöz (Bşk V.) Düzce 1935 Düzce İktisatçı

 3. Prof. Dr. Sema Kut (Gen. Sekr) İstanbul 1931 Isparta S.H.U.

 4. Prof. Dr. Sinan Özalp Eskişehir 1949 Eskişehir Doktor

 5. Prof. Dr. Hikmet Hassa Eskişehir 1949 Eskişehir Doktor

 6. Sabahattin Alpat Ordu 1924 Ordu Emekli

 7. Dr. Oya Poyraz Erzurum 1944 Çorum Doktor

 8. İnci Mübarek Denizli 1945 İstanbul Ekonomist

 9. Doç. Dr. Hayriye Elbi Bursa 1956 Bursa Psikiyatrist

 10. Dt. Oya Şenbark Antalya 1954 İstanbul Dişhekimi

 11. Yalçın Şahiner Erzurum 1936 Erzurum Memur

 12. Prof. Dr. Remzi Oto Silvan 1955 Erzurum Psikiyatrist

 13. Harika Güzel Bursa 1947 Bursa Emekli

 14. Şenay Yürekli Mustaga 1949 Mersin Emekli

 15. Serkan Nadir Mersin 1974 İçel Öğrenci

 16. Aykut Altay Ululuborlu 1939 Uluborlu S.H.U.

 17. Şükrü Polat Erzurum 1942 Erzurum Memur

18. Neval Demirel Ankara 1951 Ceyhan Emekli

6. Aile Planlaması ile ilgili uluslararası düzeyde çeşitli toplantılara katıldıkları, kayıtlarımızın tetkikinden anlaşılmıştır.

BÜYÜK MİLLET MECLİSİ PERSONELİ VE EMEKLİLERİ

DAYANIŞMA DERNEĞİ

1. Büyük Millet Meclisi Personeli ve Emeklileri Dayanışma Derneğinin 1990 yılında Ankara ilinde aşağıda kimlikleri ve meslekleri yazılı şahıslar tarafından kurulduğu,

Adı Soyadı Doğ. Yeri-Tarihi Mesleği

 1. Nurettin Ayanoğlu Araç-1931 Emekli

 2. Sabahattin Demirel Mengen-1929 Emekli

 3. Hasan Deniz Avanos-1341 Emekli

 4. Mehmet Melih Ege İzmir-1334 Emekli

 5. Melahat Ergen Ankara-1925 Emekli

 6. Ekrem Gürenli Daday-1934 Emekli

 7. Ahmet Enver Ilgar Ankara-1334 Emekli

 8. Sacit Gültekin Karaibrahimoğlu Giresun-1927 Emekli

 9. M. Orhan Karakurum Ankara-1931 Emekli

10. H. Fahri Köprülü Bursa-1940 Genel Sekreter Yrd.

11. M. Ali Oker Kütahya-1332 Emekli

12. Erdoğan Öcalan Erzincan-1934 Genel Sekreter

13. Kazım Öztürk Rize-1929 Emekli

14. M. Tevfik Cemal Şatıroğlu Ş.Karaağaç-1339 Emekli

15. Muammer Telli Amasya-1931 Genel Sekreter Yrd.

16. Behzat Tokdemir Şavşat-1335 Emekli

17. İbrahim Yalvaç Yalvaç-1336 Emekli

18. A. Kemal Yazgan Yozgat-1337 Emekli

19. Bedia Yağız Ankara-1927 TBMM Gen. Sek. Uzmanı

2. Derneğin gayrimenkulünün bulunmadığı,

3. Dernek hakkında açılan adlî bir davanın bulunmadığı,

4. Derneklere devlet tarafından yapılan yardımlar Bütçe Kanunu ile Maliye Bakanlığının Bütçesine konulduğu ve uygulandığı,

5. Derneğin 1997 yılında yapılan son genel kurulunda dernek yönetimine aşağıda kimlikleri belirtilen şahıslar seçilmiştir.

Adı Soyadı Doğ. Yeri-Tarihi Nüf. K. Ol. Yer Mesleği

 1. K. Tevfik Şatıroğlu Şarkikarağaç-1339 Şarkikaraağaç Emekli

 2. Burhan Murat Şen Merzifon-1936 Merzifon Emekli

 3. Nural Akseki Ankara-1947 Ankara Müd. Yrd.

 4. Nurettin Ayanoğlu Araç-1931 Araç Emekli

 5. Muzaffer Birben Fındıklı-1944 Fındıklı Gn. Sk. Yr.

 6. Sabahattin Demirer Mengen-1929 Mengen Emekli

 7. Kazım Öztürk Fındıklı-1929 Fındıklı Emekli

Adı Soyadı Doğ. Yeri-Tarihi Nüf. K. Ol. Yer Mesleği

 8. Satı Tığlıoğlu Kastamonu-1929 Kastamonu Emekli

 9. Aydın Işıksal Ankara-1934 Ankara Müdür

10. Bedia Yağız Ankara-1927 Ankara Emekli

11. Haydar Pehlivanoğlu Ş. Karahisar-1930 Ş. Karahisar Emekli

12. Hasan Deniz Avanos-1341 Avanos Emekli

13. Ali Bülent Söylemez Tercan-1948 Tercan Memur

14. Hüseyin Gültekin Ardahan-1939 Ardahan Memur

15. İhsan Işıldak Tokat-1934 Tokat Emekli

16. İzzet Eroğlu Niğde-1935 Niğde Emekli

17. Sezai Sokullu Biga-1944 Biga Emekli

18. Nur Gökgöz Ankara-1954 Çorum Eczacı

19. Orhan Velidede Ankara-1932 Ankara Emekli

20. Zeki Kabakçı Ankara-1954 Ankara Tekniker

21. Emrullah Barbaros Orta-1937 Orta Emekli

22. Ayser Peyzoğlu Bayburt-1940 Sürmene Uzman

23. Anıl Cengiz Erzurum-1937 Ankara Müd. Yr.

24. Ali Çalgüner Çivril-1932 Çivril Emekli

6. Herhangi bir faaliyetine rastlanılmadığı, kayıtlarımızın tetkikinden anlaşılmıştır.

AZERBAYCAN KÜLTÜR DERNEĞİ

1. Dernek 9.9.1948 yılında, meslekleri ve kimlikleri aşağıya çıkartılan kurucular tarafından kurulduğu,

Adı Soyadı Mesleği D.Yeri-Tarihi Nüf. Kay.Ol. Yer.

1. İsmail Saryal Yük. Müh. İstanbul-1920 İstanbul

2. Mehmet Altunbay Pilot Kafkas-1923 Ankara

3. Aziz Alpaut Kimyager Bakü-1895 Trabzon

4. Nurettin Ardıçoğlu Gazeteci Harput-1329 Elazığ

2. Derneğin, T.C. Ziraat Bankası Bulvar Şubesi nezdinde toplam 7 267 783 324 TL. parası mevcuttur. Ayrıca, 129 pafta 1069 ada ve 13 parsel numarayla tapuya kayıtlı, Çankaya İlçesinde 6 numaralı apartman dairesi bulunduğu,

3. Söz konusu Derneğin 5.3.1997 tarihinde yapılan denetimi sırasında, evrak kayıt defterinin Noter tasdiksiz olması nedeniyle, Dernekler Kanununun 62 nci maddesini ihlal ettiğinden, Kanunun 84 üncü maddesi gereği, 10 Haziran 1997 tarihinde hakkında C. Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğu,

4. 2908 Sayılı Dernekler Kanununun 62/1 inci maddesi gereği genel ve katma bütçeli daireler, mahallî idareler, kamuya yararlı derneklere bütçesinden maddî yardımda bulunması mümkündür.

Bakanlar Kurulu kararıyla kamuya yararlı dernek statüsü verilen bu derneğe Maliye Bakanlığınca maddî bir yardım yapıldığı hakkında herhangi bir bilginin bulunmadığı,

Ancak, 1998 Malî Yılı Bütçe Kanunuyla derneğe 10 milyar TL. ödeme yapılmasının planlandığı,

5. Derneğin, halen Bayındır Sok. No: 37/6 Kızılay/Ankara adresinde faaliyet göstermekte olduğu, 18.5.1994 tarih ve 94/5786 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla Kamu Yararına çalışan derneklerden sayıldığı, Derneğin, Sungurlu, Sıvas, Turgutlu, Bodrum, Bursa ve Antalya’da olmak üzere 6 şubesi bulunduğu,

Dernek yöneticilerinin;

Adı Soyadı ve Seçildiği Görev Mesleği Baba Adı D.Yeri-Tarihi Nüf.Ky.Ol.Y.

 1.Cemil Ünal (Başkan) Eski M. Vek. Habib Kars-1933 Kars

 2. Abbas Aslan (Başkan Yrd.) Mühendis İshak Arpaçay-1950 Arpaçay

 3. Mehmet Müştak (Bşk. Yrd.) Gazeteci Ali Tebriz-1951 Y.Mahalle

 4. Ahmet Karaca (Gen. Sek.) Gazeteci Veli Iğdır-1930 Iğdır

 5. Süleyman Musabeyli (M.Üye) Bankacı Esat Arpaçay-1925 Arpaçay

 6. İ. Yaşar Tezel (Gen. Sek. Yrd.) Gazeteci Hasan Iğdır-1956 Iğdır

 7. Selçuk Alkın (Gen. Sek. Yrd.) Gazeteci Cengiz Kars-1960 Kars

 8. Tuncer Kırhan (Üye) Şb. Müd. Aslan Kars-1947 Kars

 9. Selçuk Önal (Üye) Şb. Müd. Enber Iğdır-1955 Iğdır

10. Kurban Aydın (Üye) Dai. Bşk. Mehmet Iğdır-1953 Iğdır

11. Rahim Azeroğlu (Üye) Serbest Sefer Iğdır-1956 Iğdır

12. Oktay Erol (Den. Kur. Üye) Memur Ali Iğdır-1954 Iğdır

13. A. Asker Sayan

   (Den. Kur. Üye) Bankacı Esat Iğdır-1926 Iğdır

14. Latif Yücel (Den. Kur. Üye) Bankacı Ekber Iğdır-1952 Iğdır

6. Derneğin, Azerbaycan’ı tanıtmak, onun tarihini, ekonomisini, kültürünü, sanatını incelemek, işlemek, yaymak, millî ve tarihi günleri kutlamak amacıyla paneller, konferanslar, sempozyum, basın açıklamaları yaptığı,

Ayrıca, 27 Şubat 1997 tarihinde Güney Azerbaycan’ın Erdebil Eyaletinde meydana gelen deprem sonucunda depremzedelere yardım yaptığı, Paris’ten yayın yapan Avrupa Televizyon Haber Kanalı (EURO NEWS)’in 4 Ocak 1997 tarihinde Ermeni yanlısı yayınını şiddetle kınayarak tekzip ettirdiği, Rusya’nın Ermenistan’a el altından 1 milyar dolarlık silah verilmesini, bir bildiri ile kınadığı, Azerbaycan’dan ülkemize eğitim amacıyla gelen ve çeşitli üniversite ve fakültelerde eğitim gören öğrencilere yardımcı olduğu,

İstanbul’da düzenlenen 5. Türk Devletleri ve Toplulukları Dostluk, Kardeşlik ve İşbirliği Kurultayına katıldığı, yurtiçi ve yurtdışında haberleşmeyi sağlamak maksadıyla cihazlar alındığı ve internete bağlandığı,

Derneğin amaçları doğrultusunda “Azerbaycan” adlı bir dergi yayınlandığı, kayıtlarımızın tetkikinden anlaşılmıştır.

KADININ SOSYAL HAYATINI

ARAŞTIRMA VE İNCELEME DERNEĞİ

1. Dernek 7.2.1953 yılında, meslekleri ve kimlikleri aşağıya çıkartılan kurucular tarafından kurulduğu,

Adı Soyadı Mesleği D. Yeri-Tarihi Nüf. Kay.Ol.Yer

 1. Enise Arat Avukat Ankara Ankara

 2. Mefharet Acar E. Öğretmen İstanbul İstanbul

Adı Soyadı Mesleği D. Yeri-Tarihi Nüf. Kay.Ol.Yer

 3. Nüzhet Berkin Fran. Öğret. Ankara Ankara

 4. Nujgar Cumbur Kütüphaneci Ankara Ankara

 5. Meliha Çakıroğlu Emekli İzmir İzmir

 6. Ayhan Timurtaş Asistan Ankara Ankara

 7. Sabiha Emil E. Öğretmen Ankara Ankara

 8. Akipek Jale Gürol Hukuk Prof. Ankara Ankara

 9. Afet İnan Profesör Ankara Ankara

10. Azime İpek E. Öğretmen İstanbul İstanbul

11. Zeynep Korkmaz Profesör Ankara Ankara

12. Nimet Özgüç Profesör Ankara Ankara

13. Sıddıka Saltuk E. Öğretmen Ankara Ankara

14. Mualla Süerdem Öğr. Üyesi Ankara Ankara

15. Meliha Tarıkahya Profesör Ankara Ankara

16. Sevim Tehili Profesör Ankara Ankara

17. Hamide Topçuoğlu Profesör Ankara Ankara

18. Mubahat Türker Hukuk Prof. Ankara Ankara

19. Emel Ünal Avukat Ankara Ankara

2. Derneğin, kayıtlarında herhangi bir gayri menkulu olmadığı,

3. Sözkonusu Dernek hakkında açılmış bulunan herhangi bir dava bulunmadığı,

4. 2908 Sayılı Dernekler Kanununun 62/1 maddesi gereği Genel ve Katma Bütçeli Daireler, mahallî idareler, kamuya yararlı derneklere bütçesinden maddî yardımda bulunması mümkündür. Bakanlar Kurulu kararıyla kamuya yararlı dernek statüsü verilen bu derneğe Maliye Bakanlığınca maddî yardım yapıldığı hakkında herhangi bir bilginin bulunmadığı,

5. Derneğin, halen Çehre Sok. No: 11/8 GOP/ANKARA adresinde faaliyet göstermekte olduğu, ....7.1968 tarih ve 6/10527 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla kamu yararına çalışan derneklerden olduğu,

DERNEK YÖNETİCİLERİNİN

Adı Soyadı ve Seçildiği Görev Mesleği Baba Adı D.Yeri-Tarihi Nüf.Ky.Ol.Yer

 1. Ece Orhon (Başkan) Doktor Selahattin Ankara-1949 Tekirdağ

 2. Birten Gökyay (Bşk. Yrd.) Ekonomist Nurettin Ankara-1941 Nevşehir

 3. Sinem Ö. Köymen (Gen. Sek.) Gazeteci Burhan Ankara-1952 İstanbul

 4. Koray Erkol (Muhasip) Ev Hanımı Mehmet İstanbul-1938 Konya

 5. Bahar Kırgınkaya (Üye) Ekonomist Osman Ankara-1961 Erzincan

 6. Emine Gönen (Üye) Ekonomist Süleyman Konya-1945 Balıkesir

 7. Nigar Altıntaş (Üye) Sekreter Turan İstanbul-1952 Kütahya

 8. Ayfer Doğan (Üye) İşletmeci Şükrü Kargara-1954 Ankara

 9. Müjde Avcıoğlu (Üye) Avukat Zeki Ankara-1954 Ankara

10. Türkan Büyükakdoğan(Üye) Emekli Mahmut İstanbul-1928 İstanbul

Adı Soyadı ve Seçildiği Görev Mesleği Baba Adı D.Yeri-Tarihi Nüf.Ky.Ol.Yer

11. Nesrin Atık (Üye) Emekli Ali Samsun-1956 Ankara

12. Ayla Hatırlı (Den. Kur. Üye) Emekli Kâzım Kayseri-1939 Bursa

13. Nesrin Ünlü (Den. Kur. Üye) Emekli Kâzım Kayseri-1939 Bursa

14. Fulya Sade (Üye) Memur Erol Eskişehir-1955 Ankara

6. Türk kadının sosyal ve kültürel hayatını araştırmak ve geliştirmek konusunda faaliyetlerde bulunduğu, kayıtlarımızın tetkikinden anlaşılmıştır.

TOPLUMSAL SAYDAMLIK HAREKETİ DERNEĞİ

1. Dernek 29.5.1996 yılında, meslekleri ve kimlikleri aşağıya çıkartılan kurucular tarafından kurulduğu,

Adı Soyadı Mesleği Baba Adı D. Yeri-Tarihi Nüf. Kay. Ol. Yer

 1. E. İhsan Özol Müsteşar Ali İhsan Konya-1930 Konya

 2. M. Bedii Fevzioğlu Prof. Necmettin Kayseri-1920 Kayseri

 3. Erciş Kurtuluş Müdür Necati Bayburt-1938 İstanbul

 4. Nejdet Bilecik Başmüfettiş Hasan Basri Akhisar-1938 Manisa

 5. Hayat Altan İşadamı Niyazi İstanbul-1931 İstanbul

 6. Aydemir Koç Em. Müdür Şakir Erzincan-1933 İstanbul

 7. Fahriye Kürani Den. Elemanı İzzettin Adana-1963 Adana

 8. Erhun Güven Uzman İlyas Adana-1938 İstanbul

 9. Nüvet Yetkin Avukat Talat Malatya-1916 İstanbul

10. Tuğrul Bilen Ünal İdareci Basri Pınarbaşı-1945 Kayseri

11. Orhan Şener Öğr. Üyesi İbrahim Çorum-1940 Çorum

12. İlhan Özay Öğr. Üyesi Hamdi Zonguldak-1940 İstanbul

13. Kemal Mısıroğlu Fin. Müd. İsmail Hakkı Ankara-1947 Eskişehir

14. Hilmi Yenidünya Mali Müşavir Mehmet Ürgüp-1947 İstanbul

15. Serdar Yanaşan İşadamı Burhan İzmir-1957 İzmir

16. Esin Özol Biokmy. Uzm. Bekir Bursa-1948 Konya

17. Suna Yiğitler Yönetici Şükrü Hendek-1943 İzmir

2. Derneğin, kayıtlarında herhangi bir gayrimenkulu olmadığı,

3. Sözkonusu dernek hakkında açılmış bulunan herhangi bir dava bulunmadığı,

4. Kayıtlarımızda derneğe herhangi bir yerden maddî yardım yapıldığı hakkında herhangi bir bilginin bulunmadığı,

5. Derneğin, halen Koşuyolu, İsmetpaşa Sok. No: 47 Kadıköy/İstanbul adresinde faaliyet göstermekte olduğu,

DERNEK YÖNETİCİLERİNİN

Adı Soyadı ve Seçildiği Görev Mesleği Baba Adı D.Yeri-Tarihi Nüf. Kay.Ol.Yer.

 1. Prof. Bedi N. Feyzioğlu (Başkan) Prof. Necmettin Kayseri-1920 Kayseri

 2. Ertuğrul İhsan Özol (Bşk. Yrd.) Haz. Müst. Ali İhsan Konya-1930 Konya

 3. Erciş Kurtuluş (Bşk. Yrd.) M.B.Kontlorör Necati Bayburt-1938 İstanbul

Adı Soyadı ve Seçildiği Görev Mesleği Baba Adı D.Yeri-Tarihi Nüf. Kay.Ol.Yer.

 4. Prof. Vural Savaş (Üye) Prof. M. Fat. Eskişehir-1936 Eskişehir

 5. Prof. Orhan Şener (Üye) Öğr. Üyesi İbrahim Çorum-1940 Çorum

 6. Erhun Güven (Sekreter) Serbest İlyas Adana-1938 İstanbul

 7. Hayat Altan (Sayman) İşadamı Niyazi İstanbul-1931 İstanbul

 8. Serdar Yanaşan (Den. Kur. Üye) İşadamı Burhan İzmir-1957 İzmir

 9. Kemal Mısırlıoğlu (Den. Kur. Üye) Mali Müş. İ. Hakkı Ankara-1947 Eskişehir

10. Fahriye Kurani (Den. Kur. Üye) Den. Elem. İzzettin Adana-1963 Adana

11. Aydemir Koç (Dis. Kur. Üye) Haz. Müd. Şakir Erzincan-1933 İstanbul

12. Selahattin Tuncer (Dis. Kur. Üye) Prof. Arif Antalya-1920 İstanbul

13. Necdet Bilecik (Dis. Kur. Üye) Güm. Müffet. Hasan Basri Akhisar-1928 Manisa

Yüksek İstişare Konseyi Başkanlık Divanı

1. Ziya Müezzinoğlu E. Büyükelçi Necmettin Kayseri-1920 Kayseri

2. Prof. Hüsnü Kızılyallı Emekli M. Ali İzmir-1933 İzmir

3. Prof. Baran Tuncer Prof. Hayrettin Bayburt-1934 Bayburt

4. Prof. İlhan Özay Prof. Hamdi Zonguldak-1940 İstanbul

6. Dernek, toplumun saydam bir yaşama kavuşması için çalışmalar yapmakta her türlü kamu gücünün kişisel çıkarlar için kötüye kullanılmasını önlemek, siyasal, sosyal ve ekonomik olayların heran yurttaşlarca izlenip değerlendirilmesi ile her türlü yolsuzluktan arındırılması için toplantı, yürüyüş, gezi, sergi düzenleyeceği konusunda faaliyetlerde bulunduğu, kayıtlarımızın tetkikinden anlaşılmıştır.

ANADOLU KULUBÜ DERNEĞİ

1. Dernek 31.10.1926 yılında, meslekleri ve kimlikleri aşağıya çıkartılan kurucular tarafından kurulduğu,

Adı Soyadı Seçildiği Yer ve Görevi

 1. İsmet İnönü Başbakan

 2. Mahmut Esat Bozkurt Adalet Bakanı

 3. Recep Peker M. Sav. Bakanı

 4. İsmet Divitçi Bahriye Bakanı

 5. Cemil Ubaydın İçişleri Bakanı

 6. Abdülhalık Renda Maliye Bakanı

 7. T. Rüştü Aras Dışişleri Bakanı

 8. Necati Bey M. Eğitim Bakanı

 9. Behiç Bey Bayındır Bakanı

10. Sabri Toprak Tarım Bakanı

11. Rahmi Köken Ticaret Bakanı

12. Refik Saydam Sağlık Bakanı

13. Kazım Paşa Hazretleri (Özalp) Meclis Reisi

14. Tevfik Bıyıklıoğlu Riyaseti Cumhur Başkâtibi

15. Kılıç Ali Bey Gaziantep Mebusu

16. Necip Ali Bey Denizli Mebusu

 

Adı Soyadı Seçildiği Yer ve Görevi

17. Raşit Galip Bey Aydın Mebusu

18. Ali Bey (Zırh) Rize Mebusu

19. Rasim Bey (Başara) Mebus

20. Ali Rıza Bey İstanbul Mebusu

21. Hasan Bey (Saka) Trabzon Mebusu

22. Muhtar Bey İstanbul Mebusu

23. Mahmut Bey (Saydam) Siirt Mebusu

24. Falih Rıfkı Bey (Atay) Bolu Mebusu

25. Hamdullah Suphibey (Tanrıöver) İstanbul Mebusu

26. Ruşen Eşref Bey (Übaydın) A. Karahisar Mebusu

27. İbrahim Tali Bey (Öngören) Diyarbakır Mebusu

28. Şakir Bey (Kesebir) Çatalca Mebusu

29. Ali Cenani Bey Gaziantep Mebusu

30. Fuat Bey (Bulca) Rize Mebusu

31. Dr. Fuat Bey (Umay) Kırklareli Mebusu

32. Nurettin Bey Maraş Mebusu

33. Süreyya Bey (Yiğit) Kocaeli Mebusu

34. Müşir Feyze Paşa Hazretleri (Çakmak) Erkanı Harbiye Umumiye Reisi

35. Ali Bey (Çetinkaya) A. Karahisar Mebusu

36. Şükrü Kaya Bey Hariciye Encümeni Reisi

37. Refik Bey (Koraltan) Konya Mebusu

38. Saffet Bey (Atabinen) Kocaeli Mebusu

39. Saffeti Ziya Bey Teşrifat Müdürü Umumisi

2. Derneğin, kayıtlarında herhangi bir gayri menkulü olmadığı,

3. Söz konusu dernek hakkında açılmış herhangi bir davanın bulunmadığı,

4. 2908 sayılı Dernekler Kanununun 62/1 maddesi gereği genel ve katma bütçeli daireler, mahallî idareler, kamuya yararlı derneklere bütçesinden maddî yardımda bulunması mümkündür. Bakanlar Kurulu kararıyla kamuya yararlı dernek statüsü verilen bu derneğe Maliye Bakanlığınca 23 750 000 000 TL. yardım yapıldığı,

5. Derneğin, halen İzmir Caddesi No: 18 Yenişehir/Ankara adresinde faaliyet göstermekte ve 9.1.1996 tarih ve 96/7693 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla kamu yararına çalışan derneklerden sayıldığı,

DERNEK YÖNETİCİLERİNİN

Adı Soyadı ve Seçildiği Görev Mesleği Baba Adı D. Yeri-Tarihi Nüf.Ky.Ol.Yer

 1. Dr.Münif İslamoğlu (Başkan) E. Milletvekili M. Nasuh Çine-1917 Yozgat

 2. İlhami Çetin (Bşk. Yrd.) E. Milletvekili A. Kadir Yozgat-1933

 3. N. Metin Cizberli (Mur. Üye) E. Milletvekili Münir İstanbul-1931 İstanbul

 4. İhsan Saraçlar (Gen. Sek.) E. Milletvekili Kemal Samsun-1928 Samsun

Adı Soyadı ve Seçildiği Görev Mesleği Baba Adı D. Yeri-Tarihi Nüf.Ky.Ol.Yer

 5. Ömer Özen (Muhasip Üye) E. Milletvekili Hüseyin Merzifon-1919 Merzifon

 6. Erkan Kemaloğlu (Üye) Milletvekili Samet Bulanık-1943 Bulanık

 7. R. Öner Çakan (Üye) E. Milletvekili Ali Zonguldak-1936 Zonguldak

 8. Mustafa İmirzalıoğlu (Üye) E. Milletvekili A. Rahim Bala-1929 Ankara

 9. Cemal Alişan (Üye) Milletvekili Arif Çarşamba-1951 Samsun

10. A. Şakir Ağanoğlu (Üye) E. Milletvekili M. İzzet Akçaabat-1916 Trabzon

11. Sezai Akdağ (Den. Kur. Üye) E. Milletvekili A. İhsan İstanbul-1924 İstanbul

12. Atilla İmamoğlu (Den. Kur. Üye) E. Milletvekili S. Mehmet Afşin-1939 K. Maraş

6. Dernek, toplantı ve dinlenme yeri olarak Türk ve ecnebi üyeleri arasındaki münasebetlerin gelişmesine yardım etmek, üyeleri arasındaki tesanüdü kuvvetlendirmek, kütüphanesinde bulunduracağı kitapların, muhtelif dillerde çıkan dergi ve gazeteleri üyelerin istifadesine sunmak, üyelerin istirahatlerine müteallik ihtiyaçlarını sağlamak, sosyal ve medenî hayatın inkişaf ve icaplarının teminine çalışmak amacıyla kurulmuştur.

Türkiye çapında ve uluslararası alanda insanlığa edebî, kültürel, ekonomik, teknolojik ve diğer faydalı alanlarda hizmet vermiş Türk bilim adamları ile yabancı bilim adamlarının bu konulardaki görüş ve düşüncelerini yansıtan konularda konferans, sempozyum, panel, açık oturum düzenleyerek, bu toplantılarda belirtilen görüş ve düşünceleri mevcut iletişim araçları ile ulusal ve uluslararası kamuoyuna iletilmesi ve kamuoyunun bilgilendirilmesine yardımcı olunduğu,

Cumhuriyetimizin kurucusu, Devletimizin Banisi Büyük Atatürk’ün her vesile ile ölmez düşünce ve görüşlerinin dimdik ayakta kalabilmesi için ulusal ve uluslararası her platformda tüm çabalar gösterilmiş konferans, sempozyum, panel, açık oturum, düzenlendiği,

Güzelsanatlar konusunda ulusal ve uluslararası alanda faydalı eserler meydana getiren kişilerin (Ressam-heykeltraş) çalışmalarını teşvik için kamuoyunun tamamına açık sergiler düzenlediği,

Türkiye’nin gelişmesine ve kalkınmasına katkıları olan bilim adamı, yazar ve düşünürlerin eserlerinin tanıtılması ve sergilenmesine katkıda bulunmak için her türlü imkân sağlandığı,

Türkiye çapında her türlü spor müsabakaları (tenis, basketbol, su sporları, jimnastik) düzenleyerek ve bu etkinliklerin yapılabilmesi için bu sporların gerektirdiği tesisler yapılarak sporun gelişmesine büyük katkıda bulunulduğu,

Türkiye turizminin gelişmesine katkıda bulunmak için yatırımlar yaptığı, dinlenme tesisleri meydana getirdiği, dinlenme tesislerinde günün şartlarına uygun çocuk bahçesi, spor sahaları ve buna benzer faydalı etkinlikler yapıldığı,

Türkiye çapında biriç, satranç ve bilardo yarışmaları düzenlendiği,

Türkiye doğal tabiat güzelliklerinin yaşaması ve bozulmaması için çiçek tesisleri kurmuş ve doğayı sevenlere ücretsiz çiçek vererek, yurt çapında çevre bilincinin gelişmesi için çalışmalar yapıldığı,

Derneğin yurdumuzda meydana gelmiş tüm doğal afetlerde zarar gören afetzedelere maddî ve manevî her türlü desteğin verildiği,

Kayıtlarımızın tetkikinden anlaşılmıştır.

10. – Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın, Bursa doğalgaz dağıtım şebekesi projesine ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Mustafa Cumhur Ersümer’in yazılı cevabı (7/4106) 25.12.1997

Türkiye BüyükMillet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın yazılı olarak cevaplandırılmak üzere Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanına yöneltilmesini saygılarımla arz ederim.

Ertuğrul Yalçınbayır

Bursa

Sorular :

BOTAŞ Genel Müdürlüğünün Bursa İli yatırımları arasında yer alan aşağıda yazılı projelerle ilgili olarak :

1. Projeye başlangıcından bugüne kadar ne harcama yapılmıştır?

2. Projeye 1997 yılında yapılan harcama tutarı nedir?

3. Proje hangi seviyededir? Gerçekleşme oranı nedir?

4. Projeye 1998 yılında ayrılan ödenek miktarı nedir?

Projeler :

1. 893050120 sayılı Bursa-Doğal gaz Dağıtım Şebekesi.

T.C.

Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığı

Araştırma, Planlama ve Koordinasyon

Kurulu Başkanlığı 27.1.1998

Sayı : B.15.0.APK.0.23.300-165-1407

Konu : Yazılı Soru Önergesi

Türkiye BüyükMillet Meclisi Başkanlığına

İlgi : TBMM Başkanlığının 7.1.1998 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-10520 sayılı yazısı.

Bursa Milletvekili Sayın Ertuğrul Yalçınbayır’ın şahsıma tevcih ettiği ve TBMM İç Tüzüğünün 99 uncu Maddesi gereğince cevaplandırılması istenilen 7/4106-10246 esas no.lu yazılı soru önergesi ile ilgili bilgiler hazırlanarak ekte sunulmuştur.

Bilgilerinize arz ederim.

M. Cumhur Ersümer

Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı

Bursa Milletvekili SayınErtuğrul Yalçınbayır’ın Yazılı Soru Önergesi ve Cevapları

(7/4106-10246)

Proje : 893050120 sayılı Bursa-Doğal gaz Dağıtım Şebekesi.

Sorular :

1. Projeye başlangıcından bugüne kadar ne kadar harcama yapılmıştır?

2. Projeye 1997 yılında yapılan harcama tutarı nedir?

3. Proje hangi seviyededir? Gerçekleşme oranı nedir?

4. Projeye 1998 yılında ayrılan ödenek miktarı nedir?

Cevaplar :

1. Projenin başlangıcından 1997 yılı sonuna kadar harcaması, 2 440 721 Milyon TL. (Cari yıl harcamaları toplamı)’dır.

2. Projenin 1997 yılı harcaması 100 457 Milyon TL.’dir.

3. 1992 tarihinde yapımına başlanılan ve kapsamında 80.160 m. çelik hat, 713.000 m. dağıtım hattı, 245.955 m. servis hattı, 933.000 m. bina içi tesisat döşemesi ile 298.478 m2 asfaltlama yapılan proje tamamlanmıştır.

Ancak, yapılan değerlendirmeler sonucunda, projenin kapsamının genişletilmesi gündeme gelmiş ve bu nedenle 1998 yılında, 143.775 m. polietilen şebeke hattı ve 6 000 adet yeni servis hattı yapımı ile servis regülatörü alımları ve SCADA sisteminin yapımı planlanmıştır. Bursa’da Kasım 1997 sonu itibariyle 134 792 abone doğal gaz kullanımı için müracaat etmiş olup, 103 593 abone doğal gaz kullanmaktadır.

4. Proje için 1998 yılında ayrılan ödenek 860 160 Milyon TL.’dir.

11. – Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın, Bursa Doğal gaz ve kombine çevrim santrali projesine ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Mustafa Cumhur Ersümer’in yazılı cevabı (7/4107) 25.12.1997

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın yazılı olarak cevaplandırılmak üzere Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanına yöneltilmesini saygılarımla arz ederim.

Ertuğrul Yalçınbayır

Bursa

Sorular :

TEAŞ Genel Müdürlüğünün Bursa İli yatırımları arasında yer alan aşağıda yazılı projelerle ilgili olarak :

1. Projeye başlangıcından bugüne kadar ne harcama yapılmıştır?

2. Projeye 1997 yılında yapılan harcama tutarı nedir?

3. Proje hangi seviyededir? Gerçekleşme oranı nedir?

4. Projeye 1998 yılında ayrılan ödenek miktarı nedir?

Projeler :

Bursa Doğal gaz ve Kombine Çevrim Santrali

T.C.

Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığı

Araştırma, Planlama ve Koordinasyon

Kurulu Başkanlığı 27.1.1998

Sayı : B.15.0.APK.0.23.300-161-1403

Konu : Yazılı Soru Önergesi

Türkiye BüyükMillet Meclisi Başkanlığına

İlgi : TBMM Başkanlığının 7.1.1998 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02.10520 sayılı yazısı.

Bursa Milletvekili Sayın Ertuğrul Yalçınbayır’ın tarafıma tevcih etmiş olduğu 7/4107-10247 esas no.lu yazılı soru önergesi ile ilgili bilgiler hazırlanarak ekte gönderilmiştir.

Bilgilerinize arz ederim.

M.Cumhur Ersümer

Enerji ve Tabiî KaynaklarBakanı

Bursa Milletvekili SayınErtuğrul Yalçınbayır’ın Yazılı Soru Önergesi Cevabı

(7/4107-10247 esas no.lu)

TEAŞ Genel Müdürlüğünün Bursa İli yatırımları arasında yer alan aşağıda yazılı projelerle ilgili olarak :

Soru 1. Projeye başlangıcından bugüne kadar ne harcama yapılmıştır?

Cevap 1. Bursa Doğal gaz ve Kombine Çevrim Santralına yapılan harcama tutarı 1997 yılı Kasım ayı sonu itibariyle ve cari fiyatlarla 12 111 081 000 000 TL.’dir.

Soru 2. Projeye 1997 yılında yapılan harcama tutarı nedir?

Cevap 2. Bursa Doğal gaz ve Kombine Çevrim Santrali projesinin harcama tutarı Ocak-Kasım 1997 yılı itibariyle (11 Aylık) 4 937 931 000 000 TL.’dir.

Soru 3. Proje hangi seviyededir? Gerçekleşme oranı nedir?

Cevap 3. Bursa Doğal gaz ve Kombine Çevrim Santrali projesinin fizikî gerçekleşme oranı % 20’dir.

Soru 4. Projeye 1998 yılında ayrılan ödenek miktarı nedir?

Cevap 4. Bursa Doğal gaz ve Kombine Çevrim Santrali projesi için 1998 yılı ödenek teklifi 63 140 000 000 000 TL.’dir.

12. – Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın,Bursa Çelik Palas Yeni Otel, toplantı salonu ve havuz projesine ilişkin sorusu ve Turizm Bakanı İbrahim Gürdal’ın yazılı cevabı (7/4109)

35.12.1997

Türkiye BüyükMillet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın yazılı olarak cevaplandırılmak üzere Turizm Bakanına yöneltilmesini saygılarımla arz ederim.

Ertuğrul Yalçınbayır

Bursa

Sorular :

T.C. Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü’nün Bursa İli yatırımları arasında yer alan aşağıda yazılı projelerle ilgili olarak :

1. Projeye başlangıcından bugüne kadar ne harcama yapılmıştır?

2. Projeye 1997 yılında yapılan harcama tutarı nedir?

3. Proje hangi seviyededir? Gerçekleşme oranı nedir?

4. Projeye 1998 yılında ayrılan ödenek miktarı nedir?

Projeler :

875000140 Bursa Çelik Palas Yeni Otel Toplantı Salonu ve Havuz.

T.C.

TurizmBakanlığı

HukukMüşavirliği

Sayı : B.170.HKM.0.00.00.00/227-3112 28.1.1998

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı

Genel Sekreterliği

(Kanunlar ve Kararlar Dairesi Başkanlığı)

İlgi : 7.1.1998 tarih ve A.01.0.GNS.010.00.02-7/4109-10249/26030 sayılı yazınız.

İlgi yazınız ekinde Bakanlığıma gönderilen Bursa Milletvekili Sayın Ertuğrul Yalçınbayır’a ait yazılı soru önergesi incelenmiştir.

Soru önergesinde söz konusu edilen Bakanlığımızdan belgeli olmayan ve mevcut Çelik Palas Oteli arkasındaki geniş arsa üzerinde inşaa edilen, mülkiyeti T.C. Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü’ne ait olan tesisin malî konuları ve iş programına yönelik hususlarla ilgili soruların adı geçen Genel Müdürlükçe cevaplandırılması uygun olacaktır.

Bilgilerinize arz ederim.

İbrahim Gürdal

TurizmBakanı

13. – Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın, Bursa Nilüfer Eğitim Merkezi inşaatına ilişkin sorusu ve DevletBakanı H. Hüsamettin Özkan’ın yazılı cevabı (7/4110)

25.12.1997

Türkiye BüyükMillet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın yazılı olarak cevaplandırılmak üzere Diyanetten sorumlu DevletBakanına yöneltilmesini saygılarımla arz ederim.

Ertuğrul Yalçınbayır

Bursa

Sorular :

Diyanet İşleri Başkanlığı Bursa İli yatırımları arasında yer alan aşağıda yazılı projelerle ilgili olarak :

1. Projeye başlangıcından bugüne kadar ne harcama yapılmıştır?

2. Projeye 1997 yılında yapılan harcama tutarı nedir?

3. Proje hangi seviyededir? Gerçekleşme oranı nedir?

4. Projeye 1998 yılında ayrılan ödenek miktarı nedir?

Projeler :

1. 94N102380 Bursa-Nilüfer Eğitim Merkezi İnşaatı (İhsaniye)

T.C.

Başbakanlık

Diyanet İşleri Başkanlığı

HukukMüşavirliği

Sayı : B.02.1.DİB.0.61.012/96 27.1.1998

Konu : Soru Önergesi

Türkiye BüyükMilletMeclisi Başkanlığına

(Kanunlar ve Kararlar Dairesi Başkanlığı)

İlgi : 7.1.1998 tarihli ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/4110-10250/26031 sayılı yazınız.

Bursa Milletvekili Sayın Ertuğrul Yalçınbayır’ın Bakanlığıma tevcih ettiği yazılı soru önergesine verilen cevap ekte göndirilmiştir.

Bilgilerinize arz ederim.

H. Hüsamettin Özkan

DevletBakanı

Bursa Milletvekili Sayın Ertuğrul Yalçınbayır’ın 7/4110-10250 Sayılı Yazılı Soru

Önergesine Verilen Cevap

Bursa Nilüfer Eğitim Merkezi İnşaatına;

1. Projeye başlangıcından bugüne kadar (1997 dahil) 43 029 000 000 TL. harcama yapılmıştır.

2. 1997 yılında yapılan harcama tutarı 30 908 000 000 TL.’dir.

3. Bursa Nilüfer Eğitim Merkezi İnşaatı 3 bölümden oluşmaktadır.

Bu bölümlerden;

a) 3 kat olarak projelendirilen Eğitim ve İdare Binasının kaba inşaatı tamamlanmıştır.

b) Tek kat olarak projelendirilen Konferans ve Toplantı Salonunun kaba inşaatı tamamlanmıştır.

c) 4 kat olarak projelendirilen yemekhane ve yatakhane binasının kaba inşaatı zemin kat seviyesinde devam etmekte olup projenin gerçekleşme oranı % 30 dolayındadır.

4. Projeye 1998 yılı için Devlet Planlama Müsteşarlığına 130 000 000 000 TL. ödenek teklif edilmiş olup, Yatırım Programı henüz çıkmamıştır.

14. – Aydın Milletvekili Cengiz Altınkaya’nın, Didim Belediyesince yapılan kanalizasyon ihalesine ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’nun yazılı cevabı (7/4114)

24.12.1997

Türkiye BüyükMillet Meclisi Başkanlığına

İçişleri Bakanlığına yazılı olarak cevaplandırılmak üzere aşağıdaki yazılı sorumu arz ediyorum.

Saygılarımla.

Cengiz Altınkaya

Aydın

Soru :

– Dış kredi ile inşaatı yapılacak olan Didim Belediyesi kanalizasyon ihalesinde hangi birim fiatlar esas alınmıştır?

– İhaledeki indirim oranı nedir?

– Toplam ihale bedeli kaç ABD Doları’dır?

– Aynı maliyetteki bir başka işin maliyeti ile mukayese edildiğinde ihale uygun mudur?

– 2886 Sayılı İhale Yasasının 44 üncü Maddesine göre davetli ihale mi yapılmıştır?

– İhale oluru hangi tarihte verilmiştir?

T.C.

İçişleri Bakanlığı

Mahallî İdareler Genel Müdürlüğü

Sayı : B.05.0.MAH.0.65.00.02/80088 2.2.1998

Konu : Yazılı Soru Önergesi.

Türkiye BüyükMillet Meclisi Başkanlığına

İlgi : TBMM Başkanlığının 7.1.1998 tarih ve A.00.0.GNS.0.10.00.02-10522-7/4114-10202/25969 sayılı yazısı.

İlgi yazı ekinde alınan ve tarafımdan cevaplandırılması istenilen, Aydın Milletvekili Cengiz Altınkaya’nın “Didim (Yenihisar) Belediyesince yapılan kanalizasyon ihalesine” ilişkin yazılı soru önergesi ile ilgili olarak;

Didim (Yenihisar) Belediyesince yapılan dış kredili kanalizasyon projesinin usulsüz ihale edildiğine dair iddiaların incelenmesi ve gerekiyorsa soruşturulması için 19.12.1997 tarihli onayımla Mülkiye Müfettişi görevlendirilmiştir.

İnceleme ve soruşturmanın sonucuna göre yasal gereğinin yapılacağı muhakkaktır.

Bilgilerinize arz ederim.

Murat Başesgioğlu

İçişleri Bakanı

15. – Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın, Bursa Büyükşehir Belediyesinin bazı projelerine ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’nun yazılı cevabı (7/4118)

25.12.1997

Türkiye BüyükMillet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın yazılı olarak cevaplandırılmak üzere İçişleri Bakanına yöneltilmesini saygılarımla arz ederim.

Ertuğrul Yalçınbayır

Bursa

Sorular :

Bursa BüyükşehirBelediyesinin Bursa İli yatırımları arasında yer alan aşağıda yazılı projelerle ilgili olarak :

1. Projelerin başlangıcından bugüne kadar ne harcama yapılmıştır?

2. Projelere 1997 yılında yapılan harcama tutarı nedir?

3. Projeler hangi seviyededir? Gerçekleşme oranı nedir?

4. Projelere 1998 yılında ayrılan ödenek miktarı nedir?

Projeler :

1. 90K080690 sayılı Bursa Toplu Taşım ve Raylı Sistem Projesi

2. 91K080680 sayılı Bursa Katı Atık Tesisleri Projesi

3. 97K080280 sayılı Bursa İtfaiye Teşkilatının Rehabilitasyonu

T.C.

İçişleri Bakanlığı

Mahallî İdareler Genel Müdürlüğü

Sayı : B.05.0.MAH.0.65.00.02/80082 28.1.1998

Konu : Yazılı Soru Önergesi.

Türkiye BüyükMillet Meclisi Başkanlığına

İlgi : TBMM Başkanlığının 7.1.1998 tarih ve A.00.0.GNS.0.10.00.02-10522-7/4118-10213/ 25994 sayılı yazısı.

İlgi yazı ekinde alınan ve tarafımdan cevaplandırılması istenilen, Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın “Bursa Büyükşehir Belediyesinin bazı yatırım projelerine” ilişkin yazılı soru önergesi hakkında;

Önergede sözü edilen 3 adet yatırım projesi ile ilgili ayrıntılı bilgiler, valilik vasıtasıyla Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığından temin edilerek çizelge halinde ekte sunulmuştur.

Bilgilerinize arz ederim.

MuratBaşesgioğlu

İçişleri Bakanı

İLLER YATIRIM PROJELERİ İZLEME RAPORU YEREL YATIRIMLAR BÜYÜK PROJELER

İli : Bursa 31.12.1997

Mahallî İdare Adı : Büyükşehir Belediyesi

Yangından Korunma ve İtfaiye

Proje Adı Toplu Taşım ve Raylı Sistem Katı Atık Tesisleri Teşkilatının Reorganizasyonu

Proje No. 90K080690 91K080680 97K080280

Başlama bitiş yılı 1997 - 2010 1990 - 2000 1997 - 2000

Keşif Bedeli 261 429 702 $ 23 500 000 $ 850 000 000 000 TL. (1996 yılı fiyatlarıyla)

Finansman % 100 Dış kredi 12 500 000 $ Dış kredi Dış kredi -Öz kaynak

Kredi kullanımın getireceği vergiler öz 11 000 000 $ Öz kaynak

kaynakla karşılanacak

Krediyi veren kuruluş-banka Kreditanstalt für Wiederaufbau Dünya Bankası

(KIW) ALMANYA

Anlaşması yapılan kredi 147 000 000 DM. 1. Kısım 12 500 000 $

miktarı 102 000 000 DM. 2. Kısım

Toplam : 249 000 000 DM.

Geri ödeme vadesi 20 Yıl(10 yıl geri ödemesiz) 16 Yıl (4 yıl geri ödemesiz)

Faiz oranı Yıllık %2

Kullanılan kredi miktarı 9 104 000 $

Dönem sonuna kadar 890 000 $ Etüd bedeli + 20 542 000 000 TL. 9 104 000 $ + 61 004 000 000 TL. 1 725 000 000 TL.

yapılan toplam harcama Belediyemizce karşılanmıştır. (Kredi + Öz kaynak)

Kredinin kullanıldığı HRS 1. Aşama yapım işi Demirtaş çöp alanı rehabilitasyonu İnşaat işleri

yatırım bileşenleri Hamitler sıhhı çöp depolama alanı İnş. Ekipman alımı

Transfer istasyonları kurulması

Tıbbi atık yakma ünitesi kurulması

Ekipman alımları

Yapılış şekli İhale İhale İhale

Projenin kapsamı Hat uzunluğu : 1. Aşama 20 618 KM. Demirtaş çöp alanı rehabilitasyonu, tamamlanmış, toplanan 17 Adet itfaiye aracı alımı ihale edilmiştir.

Toplam 55 000 KM. gazdan enerji üretimi sağlanması amacı ile 10 yıl süreli 5 000 m2 kapalı inşaat alanı itfaiye eğitim

Kapasite : 317 800 Yolcu/Gün yap-işlet-devret modeli ile ihale edilmiştir. tesisleri inşaatı etüt proje safhasındadır.

104 874 000 Yolcu/Gün Hamitler sıhhı çöp depolama alanı inş. toplam 175 ha. alan

20 milyon m3 çöp depolama kapasitelidir. 1. kısım inş.

tamamlanmıştır. 2. kısım inş. başlanma aşamasındadır.

Ekipman alımları 10 adet iş makinası, 2 adet özel soğutmalı

kamyon alınmıştır.

1998 yılı ödeneği 31 020 000 000 000 TL. 715 000 000 000 TL. 100 000 000 000 TL.

16. – Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın, Bursa BUSKİ Genel Müdürlüğünün bazı projelerine ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’nun yazılı cevabı (7/4119)

25.12.1997

rkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın yazılı olarak cevaplandırılmak üzere İçişleri Bakanına yöneltilmesini saygılarımla arz ederim.

Ertuğrul Yalçınbayır

Bursa

Sorular :

Bursa BUSKİ GenelMüdürlüğünün Bursa İli yatırımları arasında yer alan aşağıda yazılı projelerle ilgili olarak :

1. Projelerin başlangıcından bugüne kadar ne harcama yapılmıştır.

2. Projelere 1997 yılında yapılan harcama tutarı nedir?

3. Projeler hangi seviyededir? Gerçekleşme oranı nedir?

4. Projelere 1998 yılında ayrılan ödenek miktarı nedir?

Projeler :

1. 91K050100 Bursa Proje Uygulama Kurum Geliş ve Reorganizasyon Projesi.

2. 91K050130 Bursa İçme Suyu Projesi

T.C. İçişleri Bakanlığı 2.2.1998 Mahallî İdareler Genel Müdürlüğü Sayı : B.05.0.MAH-0-65-00-02/80089

Konu : Yazılı soru önergesi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi : TBMM Başkanlığının 7.1.1998 tarih ve A.00.0.GNS.0.10.00.02-10522-7/4119-10214/25995 sayılı yazısı.

İlgi yazı ekinde alınan ve tarafımdan cevaplandırılması istenilen, Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın “BUSKİ Genel Müdürlüğünün bazı yatırım projelerine” ilişkin yazılı soru önergesi hakkında;

Önergede sözü edilen 2 adet yatırım projesi ve Bursa Kanalizasyon projesi ile ilgili ayrıntılı bilgiler, valilik vasıtasıyla Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığı BUSKİ Genel Müdürlüğünden temin edilerek çizelge halinde ekte sunulmuştur.

Bilgilerinize arz ederim.

Murat Başesgioğlu İçişleri Bakanı

 

YATIRIMLARIN GERÇEKLEŞME TABLOSU

BURSA BUSKİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

YATIRIM HARCAMALARI VE GERÇEKLEŞME DURUMLARI

SEKTÖR : DİĞER HİZMETLER SEKTÖRÜ

YAPILAN HARCAMALAR

1992 Yılı 1993 Yılı 1994 Yılı 1995 Yılı 1996 Yılı 1997 Yılı

Kümülatif Kümülatif Kümülatif Kümülatif Kümülatif Kümülatif 1998 Yılı

Harcama Harcama Harcama Harcama Harcama Harcama Ödeneği Gerçekleşme

Proje No Proje Adı (Milyar TL.) (Milyar TL.) (Milyar TL.) (Milyar TL.) (Milyar TL.) (Milyar TL.) (Milyar TL.) %

Bursa İçmesuyu Projesi

91K050130 Bitiş Yılı: 2001 Yeri:Bursa 4 25 403 656 2 464 4 076 47

Bursa Kanalizasyon Projesi

91K060080 Bitiş Yılı 2001 Yeri: Bursa 36 46 709 683 905 2 859 4 453 35

Proje Uygulama

91K050100 Kurumsal Geliştirme 33 132 155 306 365 977 68

Bitiş Yılı: 2001 Yeri:Bursa

 

TOPLAM 36 83 866 1 241 1 867 5 688 9 506

                                                                                                                                                                    

* 1992 Yılı için kullanılan kur : 6 872 TL/$ (30.06.1992)

* 1993 Yılı için kullanılan kur : 10 356 TL/$(30.06.1993)

* 1994 Yılı için kullanılan kur : 31 544 TL/$ (30.06.1994)

* 1995 Yılı için kullanılan kur : 43 888 TL/$ (30.06.1995)

* 1996 Yılı için kullanılan kur : 80 394 TL/$ (30.06.1996)

* 1997 Yılı için kullanılan kur : 119 840 TL/$ (30.06.1997)

* 1998 Yılı için kullanılan kur : 260 000 TL/$ (Tahmini)

17. – Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın, Bursa-Karacabey Sanatkârlar Küçük Sanayii Sitesi Projesine ilişkin sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Yalım Erez’in yazılı cevabı (7/4122)

25.12.1997

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın yazılı olarak cevaplandırılmak üzere Sanayi ve Ticaret Bakanına yöneltilmesini saygılarımla arz ederim.

Ertuğrul Yalçınbayır Bursa

Sorular :

1. 92K110050 Sayılı Bursa-Karacabey Sanatkârlar Küçük Sanayi Sitesi Projesinin özellikleri nedir?

2. Projeye bugüne kadar harcanan ne kadardır?

3. Projeye 1997 yılında ne harcanmıştır?

4. 1998 yılında projeye ayrılan ödenek nedir?

5. Proje ne zaman bitirilecektir?

T.C. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı 27.1.1998 Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği Sayı : B.14.0.BHİ01-65

Konu : Yazılı soru önergesi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi :7.1.1998 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-10518 sayılı yazınız.

Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın “Bursa Karacabey Sanatkârlar Küçük Sanayi Sitesi Projesine” ilişkin olarak tarafımdan cevaplandırılmasını istediği (7/4122) esas No.lu yazılı soru önergesiyle ilgili cevabımız ekte takdim edilmiştir.

Bilgilerinizi ve gereğini arz ederim.

Yalım Erez Sanayi ve Ticaret Bakanı

Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın Yazılı Sorularına İlişkin Cevaplarımız

Cevaplar :

– Bursa-Karacabey (Sanatkârlar) Küçük Sanayi Sitesi Projesi 1997 yılı yatırım programında 120 işyeri ve altyapı karakteristiği ile yer almaktadır.

– Yatırım Programı ile tefrik edilen 23,8 milyar TL.’lık 1997 yılı ödeneği verilen ek ödeneklerle 40,5 milyar TL.’ya çıkarılmıştır.

– Site inşaatı kooperatifçe emaneten yürütülmekte olup, 1997 yılı ödeneği tamamen kullanılmıştır.

– Projeye 1997 yılı sonu itibariyle cari fiyatlarla toplam 48,4 milyar TL. (1997 yılı fiyatlarıyla karşılığı 88 milyar TL.) kredi kullandırılmıştır.

– Proje için 1998 yılı program teklifinde 94 milyar TL. ödenek teklif edilmiş, ancak toplam talebimizin yaklaşık % 27’si verildiğinden, program ödeneği 20 milyar TL.’ye düşmüştür.

– Projenin 1999 yılında bitirilmesi planlanmış olup, yıl içinde inşaatın seyrine göre ek ödenek temin edilmeye çalışılacaktır.

18. – Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın, Bursa köy içme suyu yapımı projesinin kapsamına ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Mustafa Yılmaz’ın yazılı cevabı (7/4139)

25.12.1997

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın yazılı olarak cevaplandırılmak üzere ilgili Devlet Bakanına yöneltilmesini saygılarımla arz ederim.

Ertuğrul Yalçınbayır Bursa

Sorular :

1. Köy Hizmetleri Gn. Md.’lüğünün 91K070320 sayılı 45 ünitelik Bursa köy içme suyu yapımı projesinin kapsamındaki köyler nelerdir?

2. Projeye bugüne kadar yapılan harcama ne kadardır?

3. Projeye 1998 yılı yatırımı ne kadardır?

T.C. Devlet Bakanlığı 2.2.1998 Sayı : B.02.0.014/031.1203

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi : 7.1.1998 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-10523 sayılı yazınız.

Bursa Milletvekili Sayın Ertuğrul Yalçınbayır’a ait yazılı soru önergesindeki konular incelenmiştir.

Bursa İlinin içme suyu yapım projesinin kapsamındaki köyler ve bu projeye bugüne kadar yapılan harcamalara ilişkin yapım program taslağında 91/K-070320 proje kapsamında yer alan devam eden ihaleli işlerin toplamı, 16 ünite olup, 1998 yılı içinde 13 ünitenin inşaatı tamamlanacaktır. 1999 yılında da 3 ünitenin içme suyu inşaatı tamamlanacaktır.

Ayrıca söz konusu üniteye ilişkin 1998 yılı içinde ayrılan ödenek 59 milyar TL. dır.

Bilgilerinize arz ederim.

Mustafa Yılmaz Devlet Bakanı

19. – İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın;

– Kiraya verilen işyerlerine,

– Özel firmalara kiraya verilen alana,

– Kiraya verilen dükkânlara,

– İhalesiz olarak kiraya verildiği iddia edilen işyerlerine,

– Usulsüz olarak kiraya verildiği iddia edilen mahallere,

– Trabzon Limanında kiraya verilen bir alana

İlişkin soruları ve Devlet Bakanı Burhan Kara’nın yazılı cevabı (7/4152, 4153, 4154, 4155, 4156, 4157)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Devlet Bakanı Sayın Burhan Kara tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.

Halit Dumankaya İstanbul

Soru 1. Yönetim Kurulunun 337/3 sayılı kararı ile eskiden gümrük ambarı olarak kullanılan yeni iki kısıma bölünerek ihale ile mi kiraya verilmiştir?

Soru 2. İki ihaleye kaç kişi katılmıştır? Hangi gazetelere ilan edilmiştir?

Soru 3. İhale edilmeden verilmiş ise nedeni nedir?

Soru 4. İhale edilen bu yerlerin, birinci kiracılar tarafından devredilmesine müsaade edilmiş midir?

Soru 5. İhalelerde rekabeti sağlamaya, kurumu zarara uğratan bu kiralama işlemleri için ve müsebbipleri için bir soruşturma başlatmayı düşünüyor musunuz?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Devlet Bakanı Sayın Burhan Kara tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.

Halit Dumankaya İstanbul

Soru 1. Yönetim Kurulunun 327/3 sayılı Kararları ile ihalesiz ve kurum yönetmenliğine aykırı olarak rekabet ortamı sağlanmadan Seval Giyim ve Kavi Kimya Sanayiine kiraya verilme işlemi yapılmış mıdır?

Soru 2. Kavi Kimya Sanayiine 230 metrekare olarak verilen alan bilahare 5 ay sonra ölçüldüğünde 266 metrekare olarak tespit edilmiş ilave kira mukavele tarihinde başlaması gerekirken tespit tarihinde alınmaya başlamış olmayı nasıl olarak izah edeceksiniz?

Soru 3. Beş aylık 36 metrekarelik kira farkı 1440 dolar kurumun parası Kavi Kimya Sanayiine bırakılma nedeni nedir?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Devlet Bakanı Sayın Burhan Kara tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.

Halit Dumankaya İstanbul

Soru 1. 319/11 Sayılı Yönetim Kurulu Kararı ile kiralanan dükkânlarda 6 tanesi dolar bazında, birisi ise Türksan’a TL. bazında kiraya verilme nedeni nedir?

Soru 2. Kira başlangıcında 1 ABD Doları 115 370 TL. olarak belirlenmiş iken TL. olarak kiraya verilmesinde zaman uzadıkça aylık bin dolardan başlayarak kurum her geçen gün zarar etmesine sebebiyet vermeniz nedeni nedir?

Soru 3. – Kuruma zarar veren kurum mallarının ihale yasasına, kurum yönetmenliğine aykırı davranışa zorlayan neden nedir?

Soru 4. – Kurumu zarara uğratanlar hakkında ne gibi işlem yapmaktasınız?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Devlet Bakanı Sayın BurhanKara tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.

Halit Dumankaya

İstanbul

Soru 1. 12 iş yerinin veriliş biçiminden 15 gün sonra 12.8.1994 tarih ve 319/11 sayılı kararla ihalesiz olarak 3 yıl süre ile verilmiş midir?

Soru 2. İhalesiz veriliş nedeni nedir?

Soru 3. İhalesiz verilen dükkânlar devir edilmiş midir?

Soru 4. Devir işlemlerinde % 100 kira artışı bir aldatmacadır. Kira bir dönem sonra benzer dükkânlardaki kira artırımına daha da düşük kalmaktadır. Bu devirlere müsaade vererek, kurumu zarara sokma nedeniniz nedenini araştırdınız mı?

Soru 5. Kiralamalar konusunda Başbakanlık Teftiş Kurulunca bir soruşturma yaptırmayı düşünüyor musunuz? Suçlular varsa suçlular hakkında ne gibi işlem yaptınız.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Devlet Bakanı Sayın Burhan Kara tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.

Halit Dumankaya

İstanbul

Mülkiyeti kuruluşunuza ait eski Pakit Pastahanesi ile Denizcilik Hastahanesi rıhtıma bakan kısmı birleştirilerek 12 ayrı mahal meydana getirmiştir.

Soru 1. Bu mahallerle ilgili olarak 37 firma başvurmuşken kiralama işlemleri genel hizmet yöretmeliğinin 5-5’inci maddesi hilafına ihalesiz sadece 5 firmaya verildiği söylentileri vardır doğru mudur?

Soru 2. Eğer doğru ise rekabet ortamını ortadan kaldıran kurumu zarara sokan, genel uygulamalara aykırı, bu durumu izah eder misiniz?

Soru 3. Haksız kazancı önlemek için kiralamada özel hükümleri çerçevesinde devir işlemine izin verilmemektedir. Kiralanan bu yerlerin devir edildiği söylenmektedir, devir edilen yerler var mıdır? Nedeni nedir?

Soru 4. Herkese açık şeffaf yapılacak bir ihale yerine belirli kişilere, ihale yasalarını, kurum yönetmeliğini hiçe sayan kurumu zarara sokan ilgili ihaleler ve bunları yapanlar hakkında bir soruşturma başlatmayı düşünüyor musunuz?

Soru 5. Bu ihaleleri yaparak kurumu zarara uğratan GenelMüdürü ve Yönetim Kurulu Üyeleri şu anda kurumda hangi görevlerde çalıştırılmaktadır?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Devlet Bakanı Sayın Burhan Kara tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.

Halit Dumankaya

İstanbul

Trabzon Limanı’nda 2 000 metre karelik alanın kiralanması ile ilgili olarak;

Soru 1. Trabzon Limanı’nda kiraya verilen, 2 000 metre kare alan İnşaat Emlâk Daire Başkanlığı’nın görüşü alınmadan genel hizmet yönetmeliği 5.2 maddesi hilafına değerlendirmeye alınma nedeni nedir?

Soru 2. İdarenin istemiş olduğu 5 ABD dolarına karşılık işi almak isteyen Bayındır İnşaat’ın verdiği 2.75 ABD doları teklifin, sürüncemede bırakılma nedeni nedir?

Soru 3. Sürüncemede bırakılmayıp ilk teklif ve Yönetim Kurulu kararı gerçekleşerek 42 000 ABD doları eksiğine ihale verilmiştir? Bu zarara neden olan ve kapalı kapılar ardından devleti ziyana uğratanlar için bir soruşturma başlatmayı düşünüyor musunuz?

Soru 4. Aynı yeri Kumcular Kooperatifine, Karayolları 10 uncu Bölge Müdürlüğü, TMO Çimento Fabrikalarına verilen yerlerle mukayese ettiniz mi, etmediyseniz bu mukayeseyi yaptıktan sonra ortaya çıkacak sonuca göre kurumun gerçek zararı nedir?

Soru 5. İlan edilmiş, ihaleye hangi firmalar katılmıştır, verdiği fiyatlar nedir? İhale hangi gazetelerde yayınlanmıştır?

T.C. Başbakanlık Devlet Bakanlığı 27.1.1998 (Denizcilikten Sorumlu)

Sayı : B02.0.016.090/00076

Konu : TDİ’ne İlişkin Soru Önergeleri

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi : Genel Sekreterliğiniz Kanunlar ve Kararlar Dairesi Başkanlığı’nın 7.1.1998 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02.10519 sayılı yazısı.

İlgi yazı ile talep edilen, İstanbul Milletvekili Sayın Halit Dumankaya tarafından verilen 7/4152-10255, 7/4153-10256, 7/4154-10257, 7/4155-10258, 7/4156-10259, 7/4157-10260 sayılı yazılı soru önergelerine ilişkin cevaplar ekte sunulmuştur.

Bilgilerinize arz ederim.

Dr. Burhan Kara Devlet Bakanı

 

EK-1

Genel Değerlendirme

Bilindiği üzere; Türkiye Denizcilik İşletmeleri A.Ş. Genel Müdürlüğü (TDİ) Ulaştırma Bakanlığı’na bağlı bir kamu iktisadî teşebbüsü iken, 10.8.1993 tarih ve 93/4693 Bakanlar Kurulu Kararı ile Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’na bağlanmış, o tarihten sonra yapılan çalışmalar sonucunda ise; Kuruluşun içinde bulunduğu bozuk malî yapı, finansal darboğaz ve devamlı zarar eden durumdan çıkarak belirgin bir iyileşme gösterdiği, idarî ve malî yapısının düzeldiği, bunun neticesinde de trilyonlar kâr eden bir kurum haline geldiği, bilançosunun ve faaliyetlerinin tetkikinden anlaşılmakta olup, Şirket halen aynı doğrultuda, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’na bağlı olarak hizmetlerine devam etmektedir.

Sayın Halit Dumankaya’nın 7/4152-10255, 7/4153-10256, 7/4154-10257, 7/4155-10258, 7/4156-10259 evrak numaralı yazılı soru önergelerine konu olan mahallerin kiralanmasının aynı yer ve nitelikte ve aynı uygulama kapsamında bulunması nedeniyle Ekteki önerge sorularının hemen hemen hepsini içeren genel bir açıklama yapılmasında bahis konusu işlemlerin daha iyi, ayrıntılı ve açık olarak anlaşılması yönünde fayda mülahaza olunmuştur. Bu cümleden olarak TDİ mülkiyetindeki bazı alanların Gümrük Hattı Dışı Eşya Satış Mağaza ve Depolama İşletmeciliği ile ilgili kiralama işlemleri hususunda TDİ Genel Müdürlüğü nezdinde yapılan araştırma sonucunda elde edilen bilgileri özetlersek; Karaköy Rıhtımında, Kuruluş mülkiyetinde bulunan 20 ve 21 No.lu Antrepolar, bazı bölümlerinde mevcut çok eski yıllardan kalan tasfiyeye tabi gümrüklü mallar nedeniyle 1960’lı yıllardan bu yana bakımsız vaziyette, kısmen idarî hizmetlere yönelik kullanımda tutulmaya çalışılmış ve yolcu rıhtımı olarak ülkemizin en önemli bu deniz kapısında her türlü işlev bakımından sergilenmekte olan olumsuzluklar, yatırım imkânsızlıkları, finans zorlukları dolayısıyla uzun yıllar giderilememiştir.

Bu anlamda 1990 senesinden itibaren had safhaya gelen Kuruluşun içinde bulunduğu finansal dar boğaz ve zorlukların aşılması zımnında, 1992 senesinden itibaren Yönetim Kurulu’nca uygulanan, belli ölçüde küçülme ve aktifdeki atıl değerlerin kaynağa dönüştürülmesi programı doğrultusunda, bünyedeki bir çok gayrimenkulde olduğu gibi söz konusu mahallerden de imkân verdiği nisbette istifade gayreti içerisine girilmiştir. Diğer taraftan yine aynı alanda 30 yılı aşkın süre PTT Baş Müdürlüğünün kirası altında paket postanesi olarak kullanılmakta olan ve kiralamanın son yıllarında bir hayli kötü, bakımsız ve içerisinde barınabilir olmaktan çıkan 21 no’.u Antrepo bir protokol tahtında anılan Baş Müdürlük tarafından boşaltılmış, perişan ve metruk vaziyette kuruluşa teslim edilmiştir.

Bu süreç içerisinde zikredilen gelişmeler olurken yine aynı tarihlerde SSCB’nin dağılmasına müteakip kurulan Bağımsız Devletlerle, ülkemiz arasında artan ticarî potansiyelde Beyazıt-Laleli bölgesi ile birlikte Karaköy-Salı Pazarı yolcu rıhtımı da önem kazanarak, o tarihlerde ülkemizde mevcut döviz sıkıntısı karşısında döviz girdisi sağlayan önemli bir ticarî gümrük kapısı haline gelmiştir. Ancak bu rıhtımdaki sözkonusu Antrepoların metruk ve atıl durumu rıhtımın ticarî işlerine büyük olumsuzluklar teşmil etmiştir.

Bu olumsuzlukların acilen giderilmesi ve Bağımsız Ülkelerle oluşan bu çok önemli ekonomik potansiyelin değerlendirilmesi ve bundan azami düzeyde faydalanılması için tüm imkân ve şartların zorlanması hususunda İstanbul Vilayeti yetkililerinden, ilgili Bakanlıklardan ve iş dünyasından, Ticaret ve Sanayi Odalarından yoğun telkin ve talepler vaki olmuş, bu suretle mezkur mahal ülkemiz ekonomisi için önemli bir konuma gelmiştir. Bu mevcut durum ve düşünceler doğrultusunda Kuruluş arayışlar içerisine girmiş, ancak yatırım kısıtlamaları, Kurumun finans zorlukları uygulamaya yönelik yatırım gerektiren seçeneklerde müşkülatla karşılaşılmıştır.

Yapılan tüm bu değerlendirmeler sonucunda ticarî bir potansiyel içerisinde bulunan bahis konusu mahallin boş ve harap vaziyette bulundurulması yerine, behemehal onarım ve iyileştirilmesi suretiyle kullanımının temini cihetiyle, onarım ve iyileştirme işlerinin kiracılar tarafından yapılması ve yap-işlet-devret benzeri bir uygulama ile, kira sonunda kiracıların herhangi bir hak ve alacak talebinde bulunmaksızın kira yerlerini sabit tesis ve tertibat ile Kuruluşa devretmesi kayıt ve şartları ile, Gümrük Hattı Dışı Eşya Satış Mağazası İşletme izni bulunan şirketlere kiralanmasına tüm veriler ışığında Kuruluşun YönetimKurulunca karar verilmiştir.

Kiralamada ve fiyatlandırmada ise; onarım ve iyileştirme işlerinin 1,5-2,0 milyon dolara baliğ olacağı, kiralanacak yerlerin çok kısa süre içerisinde bitirilmesinin istendiği, kiracıların bu kabil yatırımları süratle yerine getirebilecek malî ve itibari kapasiteye sahip olması, kiranın dolar bazında ve yıllık peşin ödenecek olması, ücretin emsal rayiç değerlere uygun olarak belirlenmesi, nihayetinde mezkur mahalin gümrüklü saha olması sebebiyle muhtemel kiracıların münhasıran Gümrük Müsteşarlığı’ndan gerekli izne sahip mahdut sayıda Gümrük Hattı Eşya Satış Mağazası İşletmesi ruhsatına sahip bulunması v.b. gibi unsurlar dikkate alınmıştır.

Yapılan bu açıklamalardan anlaşılacağı üzere, Kuruluş tarafından konuya ilişkin yapılan tüm tasarruflar Kurumun hak ve menfaatlerine uygun, yasal mevzuat ve en üst karar organı olarak Yönetim Kurulu kararları doğrultusunda gerçekleştirilmiş olup, söz konusu uygulamalar ile Kuruluşun zararına değil, aksine son derece yararına netice elde edilmiştir. Nitekim yukarıda izah edildiği veçhile şirketin sahip bulunduğu yıllarda boş ve harap durumdaki mahallerin; finansman sıkıntısı çekildiği ve dar boğaza girildiği bir dönemde, Kuruma gelir sağlayarak rahatlatacak ve ülke ekonomisine katkı sağlayacak amaç doğrultusunda değerlendirildiği, Kuruluşa bu suretle sağlanan yararların ve sonucunda elde edilen iyileştirmenin halen devam ettiği ve Kuruluşun disbonibl, kârlı ve sağlıklı bir şekilde faaliyetini sürdürdüğü açıkca tespit olunmuştur. Diğer ayrıntılı bilgiler Ek-2’de bilgilerinize sunulmuştur.

Ayrıca önergelerde konu edilen işlemlerle ilgili olarak yönetici ve yönetim kurulu üyelerinin tamamına yakını anılan tarihlerden bu yana görevlerinden ayrılmış oldukları gibi yıllar önce yasal mevzuata ve usulüne uygun sonuçlandırılan ve KİT komisyonlarında ibra edilen ve de ülke ekonomisine, Kuruluşa çok önemli katkı sağlayan uygulamalar üzerinde herhangi bir tasarrufumun söz konusu olamayacağı takdirlerinize arz edilmiştir.

EK - 2/1

7/4152-10255 Sayılı Soru Önergesine İlişkin Cevaplar

Soru 1. Yönetim Kurulunun 337/3 sayılı kararı ile eskiden gümrük ambarı olarak kullanılan yeni iki kısıma bölünerek ihale ile mi kiraya verilmiştir?

Cevap : Şirket bünyesinde, eskiden Gümrük tarafından, gümrük arşivi ve cep ambarı olarak kullanılan mahallerin, GümrükBaş Müdürlüğü’nce boşaltılmasının kabulü halinde ve her türlü onarım ve tadilatın kiracılar tarafından yapılması kaydıyla Ek-1’de genel değerlendirmedeki açıklamalar ve belirtilen kriterler doğrultusunda Yönetim Kurulu’nun 13.1.1995 tarih ve 337/3 sayılı Kararı ile, Gümrük Hattı Dış Eşya Satış Mağazacılık yetki belgesini haiz iki firmaya kiraya verilmiştir.

Soru 2. İki ihaleye kaç kişi katılmıştır? Hangi gazetelere ilan edilmiştir?

Cevap : Söz konusu mahal gümrüklü saha civarında olduğundan, kiracıların ancak GümrükMüstaşarlığı’nca verilmiş izne sahip bulunmaları gerektiğinden genel değerlendirmede belirtilen esaslar muvecehesinde Yönetim Kurulu Kararı ile ihale edilmeden verilmiştir.

Söz konusu yerler Yönetim Kurulu Kararı ile ihale edilmeksizin kiraya verilmiştir.

Soru 3. İhale edilmeden verilmiş ise nedeni nedir?

Cevap : Ek-1’de genel değerlendirmede ayrıntılı izah edildiği üzere, TDİ mülkiyetinde bulunan 20 ve 21 no.’lu antrepolardan, 20 no.’lu ambar bölümlerindeki çok eski yıllardan kalan tasfiyeye tabi gümrüklü malların tasfiye işlemleri Kuruluşun gayretleriyle sonuçlandırılmıştır. Bunu takiben, TDİ’nce yapılan değerlendirmeler sonucunda, ticarî önemli bir potansiyel teşkil eden mahallin boş ve harap vaziyette muhafazası yerine, gerek ülke ekonomisine katkı sağlayacak olması, gerekse Kuruluşa gelir getirecek nitelik kazandıracağı düşüncesi ile onarılarak kullanımının uygun olacağı kanaatine varılmış, onarım ve iyileştirme işlemlerinin kiracılar tarafından yapılması, yap-işlet-devret benzeri bir uygulama ile kira dönemi sonunda, kiracıların kira mahallerini herhangi bir hak ve alacak talebinde bulunmaksızın Şirkete devretmesi kayıt ve şartları ile Gümrük Hattı Dışı Eşya Satış Mağazası işletme izni bulunan girişimcilere; TDİ’nin İhale Yasasına tabi olmaması ve mevcut taleplerin sözkonusu olduğu bir satıhta kiraya verme işleminin zaman alabileceği hususu dikkate alınarak Yönetim Kurulu Kararı ile kiraya verilmesi kararlaştırılmıştır.

Borçlar Kanununun 249 uncu maddesinin “Kiralayan kiralananı akitten maksut olan kullanmağa salih bir halde kiracıya teslim etmek ve kira müddeti zarfında bu halde bulundurmak ile mükelleftir...” hükmü uyarınca sözkonusu mahallerin, free-shop olarak kullanılabilmesini teminen gereken yükümlülüklerin Şirketçe yerine getirilmesi gerektiği, bu nedenle sözkonusu mahallerin boşaltılmasının Gümrük Müdürlüğü’nce kabul ettirilmesi, cep ambarı ve arşivinin nakledilmesi gibi hususların kiracı tarafından karşılanması ve Gümrük Hattı Dışı Eşya Satış Mağazacılığı İşletmeciliği branşında tanınmış, kuvvetli malî yapı ve iş potansiyeline sahip, deneyimli ve bu koşulları kabul eden, talepte bulunmuş firmalara kiralanması öngörülmüştür.

Soru 4. İhale edilen bu yerlerin birinci kiracılar tarafından devredilmesine müsaade edilmiş midir?

Cevap : Sözkonusu mahaller halen birinci kiracılar tarafından kullanıldığından herhangi bir devir sözkonusu değildir.

Soru 5. İhalelerde rekabeti sağlamaya, kurumu zarara uğratan bu kiralama işlemleri için ve müsebbipleri için bir soruşturma başlatmayı düşünüyor musunuz?

Cevap : Ek 1’de yanıtlanmıştır.

EK - 2/2

7/4153-10256 No.’lu Soru Önergesine İlişkin Cevaplar :

Soru 1. Yönetim Kurulunun 327/3 sayılı kararları ile ihalesiz ve kurum yönetmeliğine aykırı olarak rekabet ortamı sağlamadan Seval Giyim ve Kavi Kimya Sanayii’ne kiraya verilme işlemi yapılmış mıdır?

Cevap : Denizyolları İaşe Ambarının ve Atölyelerin taşınması suretiyle oluşturulan 2 adet mahal; Yönetim Kurulunun 327/3 sayılı Kararı ile talep sahibi firmaların,

– Gümrük Hattı Dışı Mağaza açma ve depolama yetkisini haiz olması,

– Değişik türde ihracata yönelik faaliyetde bulunması,

– Müracaat tarihinin dikkate alınması,

– Aynı gruba ait 2 kuruluş olmaması,

– Şirkete yönelik herhangi bir ihtilafının bulunmaması,

– Resmî makamlara herhangi bir vergi ve borcunun olmaması,

– Malî yapısı ve sermaye durumunun gözönüne alınması gibi hususlar değerlendirilerek, talep sahibi firmalardan Seval GiyimSanayi ve Ticaret A.Ş. ile Kavi Kimya Sanayi ve Ticaret A.Ş.’ne kiraya verilmiştir.

Soru 2. Kavi Kimya Sanayii’ne 230 metrekare olarak verilen alan bilahare 5 ay sonra ölçüldüğünde 266 metrekare olarak tespit edilmiş, ilave kira mukavele tarihinde başlaması gerekirken tespit tarihinde alınmaya başlamış olmayı nasıl olarak izah edeceksiniz?

Cevap : Kavi Kimya Sanayi ve Ticaret A.Ş. ile akdolunan kira mukavelesinin 23 üncü maddesinde “projede belirtilen mahalli çevreleyen duvarların kiracı tarafından yapılmasını takiben kiralanan mahallin net m2’si hesaplanarak kira bedeli bu m2’ye göre hesaplanıp fazla ödemeler TDİ A.Ş.’nce kiraya iade edilecek, eksik tahakkuklar da kiracı tarafından TDİ A.Ş.’ne yaptırılacaktır.” hükmünü ihtiva etmektedir. Mezkur madde daha ziyade dış duvarları tesis edilmemiş, proje üzerinde bölünerek kiraya verilen diğer mahaller düşünülerek derc edilmiştir. Sözkonusu mahallin ise 3 atölyeden oluştuğu ve çevre duvarları mevcut bulunduğu, bu nedenle mevcut hali ile 230 m2 olarak teslim edildiği ancak inşaat çalışmaları bitişik kiracı Seval Giyim Sanayi ve Ticaret A.Ş. ile beraber yürütüldüğünden Seval A.Ş.’ne kiralanan kısımda bulunan Denizyollarına ait soğuk hava deposu ve atölyelerin başka bir mahalde tesis edilmesinin belli bir süreyi kapsaması nedeniyle, inşaat bitiminde yapılan ölçümde 266 m2 olarak belirlenmiş ve tespit tarihi itibariyle fark tahsil edilmiştir.

Soru 3. Beş aylık 36 metrekarelik kira farkı 1 440 dolar kurumun parası Kavi Kimya Sanayii’ne bırakılma nedeni nedir?

Cevap : Belirtildiği gibi bir husus varit olmayıp, soru 2’de yanıtlanmıştır.

EK - 2/3

7/4154-10257 No.’lu Soru Önergesine İlişkin Cevaplar

Soru 1. 319/11 Sayılı Yönetim Kurulu Kararı ile kiralanan dükkânlarda 6 tanesi dolar bazında birini ise TÜRSAN’la TL bazında kiraya verilme nedeni nedir?

Cevap : Yönetim Kurulu’nun 12.8.1994 tarih ve 319/11 sayılı Kararı ile kiralanan mağazalardan 6 adedi yeni tesis edilen mahaller olduğundan diğer gümrük hat dışı eşya satış mağazalarında olduğu gibi dolar bazında kiraya verilmiş, ancak TÜRKSAN’a kiraya verilen 73,5 m2’lik mağaza daha önce TürkLirası cinsinden TUR-YAT (SETUR) firmasının uhdesinde bulunduğundan kiralama yine TL. cinsinden devam etmiştir. Anılan yer için, diğer 6 adet mağaza için öngörülen kiralama bedeli 8 $ m2/ay üzerinden kira tesipt edilmesi halinde, mağazanın aylık kirası TL. karşılığı olarak yaklaşık 23 000 000 TL. olacak iken m2’si diğerlerine nazaran düşük olduğundan bahisle aylık 30 000 000 TL. üzerinden kiraya verilmiştir.

Soru 2. Kira başlangıcında 1 ABDDoları 115 370TL. olarak belirlenmiş iken TL. olarak kiraya verilmesinde zaman uzadıkça aylık bin dolardan başlayarak kurumu her geçen gün zarar etmesine sebebiyet vermenizin nedeni nedir?

Cevap : TÜRKSAN A.Ş.’nin kira mukavelesi 6.2.1995 tarihinde başlamıştır. Bu tarihte 1 ABDdolarının yaklaşık 41 000 TL. olduğu, diğer 6 mağazanın 8 $ m2/ay üzerinden kiraya verildiği dikkate alındığında, aylık kiranın 73.50 m2 x 8 $ = 588 $ olacağı, bu durumda şimdiki kirasının bugünkü dolar kuru üzerinden 214 000 x 588 = 125 832 000 TL.’sına tekabül ettiği, ancak 6.2.1998 - 5.12.1999 dönemi kirasının 150 000 000 TL. olduğu gözönüne alındığında iddia edildiği gibi bir zarar sözkonusu değildir.

Soru 3. Kuruma zarar veren kurum mallarının ihale yasasına, kurum yönetmeliğine aykırı davranışa zorlayan neden nedir?

Cevap : TDİ A.Ş. 2886 sayılı İhale Yasasına tabi olmayıp, ihaleyi yapıp yapmamakta veya dilediğine vermek serbestisine sahip bulunmaktadır, bu itibarla belli şartlar aranılan kiralamalarda Yönetim Kurulu Kararı uygulanmaktadır. Kaldı ki Ek-1’de genel değerlendirmede açıkca ifade edilen prensip ve düşünceler doğrultusunda özellik arz eden mezkûr yerlerin işlemleri usulüne uygun yapılmıştır.

Soru 4. Kurumu zarara uğratanlar hakkında ne gibi işlem yapmaktasınız?

Cevap : Ek-1’de yanıtlanmıştır.

EK - 2/4

7/4155-10258 No.’lu Soru Önergesine İlişkin Cevaplar

Soru 1. 12 iş yerinin veriliş biçiminden 15 gün sonra 12.8.1994 tarih ve 319/11 sayılı Kararla ihalesiz olarak 3 yıl süre ile verilmiş midir?

Cevap : Aslında tüm bu soruların cevap ve açıklamaları Ek-1 genel değerlendirmede yapılmış olmakla birlikte, özetlemek gerekirse; 5 iş yeri 27.7.1994 tarih ve 317/3 sayılı Yönetim Kurulu Kararı ile kiraya verilmiş, bunu müteakip 12.8.1994 tarih ve 319/11 sayılı Yönetim Kurulu Kararı ile 7 adet mağaza 3 yıl süre ile daha önce belirlenen aynı şartlarda kiraya verilmiştir. Tüm kiracılara 3 yıllık süre ile kiralama yapılmıştır.

Soru 2. İhalesiz veriliş nedeni nedir?

Cevap : Bu sual önceki 7/4152 sayılı önergenin 3 üncü maddesinin aynısı olup, 7/4152 no.’lu önergenin 3 üncü maddesine verilen cevapta belirtilen nedenlerle kiralama işlemi ihalesiz yapılmıştır.

Soru 3. İhalesiz verilen dükkânlar devir edilmiş midir?

Cevap :Yönetim Kurulu Kararı ile verilen dükkânlardan 5 tanesi devir edilmiştir.

Soru 4. Devir işlemlerinde % 100 kira artışı bir aldatmacadır. Kira bir dönem sonra benzer dükkânlardaki kira artırımına daha da düşük kalmaktadır. Bu devirlere müsaade vererek, kurumu zarara sokma nedeninizi araştırdınız mı?

Cevap : Kira Sözleşmesinde “Kiracı kiraladığı mahalli TDİ A.Ş. muvaffakatı alınmadan kısmen veya tamamen başkasına devir edemez, yanına ortak alamaz.” hükmü yer almaktadır. Bu itibarla YönetimKurulu Kararı çerçevesinde Kurum muvaffakatı alınarak yapılan devir işlemlerinde dolar bazında %100 artışlar uygulanmıştır. Dolar bazında % 100 artışın yeterli olmadığı iddiası gerçekçi görünmemektedir. Ayrıca, bir dönem sonra benzer dükkânlardaki kira artırımından düşük kalmaktadır iddiası matematik olarak mümkün değildir. Bugün bahis konusu yerlerin kira bedelleri rayiç fiyatlara göre son derece tatminkârdır.

Soru 5. Kiralamalar konusunda Başbakanlık Teftiş Kurulu’nca bir soruşturma yaptırmayı düşünüyor musunuz? Suçlular varsa suçlular hakkında ne gibi işlem yaptınız?

Cevap : Ek-1’de yanıtlanmıştır.

EK - 2/5

7/4156-10259 No.’lu Soru Önergesine İlişkin Cevaplar :

Soru 1. Bu mahallerle ilgili olarak 37 firma başvurmuşken Kiralama İşlemleri Genel Hizmet Yönetmeliği’nin 5-5’nci maddesi hilafına sadece 5 firmaya verildiği söylentileri vardır doğru mudur?

Cevap : Kuruluşa ait eski Paket Postanesi ile Denizcilik Hastahanesi rıhtımına bakan kısımda 5 değil, 19 adet mahal kiraya verilmiştir. İlk etapta 12 adet olarak planlanan ve 37 talep sahibinden Gümrük Hattı Dış Eşya SatışMağazası açma izni almış firmalardan 5’ine kiralama işlemleri için belirlenen çeşitli kriterler baz alınarak kiraya verilmiş, bilahare diğer 14 mağaza da müsait duruma geldiğinde belirli aralıklarla Gümrük Hattı Dışı Mağaza şartlarını haiz firmalara kiraya verilmiştir.

Soru 2. Eğer doğru ise rekabet ortamını ortadan kaldıran kurumu zarara sokan, genel uygulamalara aykırı, bu durumu izah eder misiniz?

Cevap : Rekabet ortamını kaldırmak için değil, bahis konusu mahallin ve kiralanmasının kendine has şartları ve Gümrük Mevzuatı çerçevesinde kuruluş menfaatine uygun olarak kiralama yapılmıştır.

Soru 3. Haksız kazancı önlemek için kiralama özel hükümleri çerçevesinde devir işlemine izin verilmemektedir. Kiralanan bu yerlerin devir edildiği söylenmektedir. Devir edilen yerler var mıdır? Nedeni nedir?

Cevap : 7/4155-10258 sayılı önergenin 3 üncü ve 4 üncü soruları da aynı konuyu ihtiva etmekte olup, detaylı cevap verilmiş idi. Kira mukavelelerinin özel şartları devir işlemlerini TDİ A.Ş. muvaffakatına bağlamıştır. Devir işlemleri, şirket hukuk başmüşavirliği mütalaası doğrultusunda ve kira bedelinin % 100 artırılması koşulu ile YönetimKurulu Kararı uyarınca azami ölçüde Kurumun menfaati gözetilerek ve de Gümrük Müsteşarlığının müsaadesi tahtında kiraya verilen mahallerin 5 adedi için yapılmıştır.

Soru 4. Herkese açık şeffaf yapılacak bir ihale yerine belirli kişilere ihale yasaların kurum yönetmeliğini hiçe sayan kurumu zarara sokan ilgili ihaleler ve bunları yapanlar hakkında bir soruşturma başlatmayı düşünüyor musunuz?

Cevap : Ek-1’de yanıtlanmıştır.

Soru 5. Bu ihaleleri yaparak Kurumu zarara uğratan Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyeleri şu anda kurumda hangi görevlerde çalıştırılmaktadır?

Cevap : Ek-1’de yanıtlanmıştır.

EK - 2/6

7/4157-10260 No.’lu Soru Önergelerine İlişkin Cevaplar :

Soru 1. Trabzon Limanı’nda kiraya verilen, 2 000 metrekare alan İnşaat Emlak Daire Başkanlığının görüşü alınmadan Genel Hizmet Yönetmeliği 5.2 maddesi hilafına değerlendirmeye alınma nedeni nedir?

Cevap : Kiralama ile ilgili olarak Bayındır İnşaat A.Ş. Limanlar Dairesi Başkanlığına hitaben yazılı başvuruda bulunmuş, ancak bu yazı konusu itibariyle Genel Müdürlüğün derkenar yazıları ile İnşaat Emlak Dairesi Başkanlığına intikal ettirilmiştir. Fakat, adı geçen Şirketin uzun süreli kiralama ile ilgili önerilerini ihtiva eden daha önceki 3 adet yazı da dikkate alınarak evveliyatı dolayısıyla konu tekrar İnşaat Emlak Dairesi tarafından Limanlar Dairesi Başkanlığına gönderilmiştir. Esasen işbu kiralama talebi, Limanlardaki açık saha kiralanması olduğundan Limanlar Dairesi Başkanlığınca Kuruluş Yönetmelikleri çerçevesinde yapılmıştır.

Soru 2. İdarenin istemiş olduğu 5 ABDDolarına karşılık işi almak isteyen Bayındırİnşaat’ın verdiği 2.75 ABD Doları teklifin, sürüncemede bırakılma nedeni nedir?

Cevap : TrabzonLiman sahasında 2 000 m2’lik sahanın ihracaat, ithalat ve transit faaliyetlerde bulunmak amacıyla perakende satış ve depolama tesisi inşa edilmesi düşüncesiyle kiralanması işlemleri vaki talep doğrultusunda Limanlar Dairesi Başkanlığı’nca yürütülmüştür. Limanlar Dairesi Başkanlığı’nın 6.11.1994 tarih ve 3784 sayılı müzekkeresi ile YönetimKurulu’na arz edilen husus çerçevesinde Trabzon Limanı Gümrüklü Sahası içinde bulunan 2 000 m2’lik açık sahanın işletmesince tespit edilen aylık m2’si 5 $ muhammen bedel üzerinden anılan firmaya bir yıllık süre ile kiralanması Yönetim Kurulunca kararlaştırılmıştır. Firma belirlenen m2’si aylık 5 ABD Dolarlık bedeli çok yüksek bularak yapacağı antrepo binası maliyetini ve serbest bölgeye uygulanan şartların emsal alınarak taleplerinin yeniden değerlendirilmesini istemiştir. Bakanlar Kurulu Kararı’nca Trabzon Limanında Serbest Bölgeye ayrılan sahaların yıllık kira bedeli 2.75 ABD $ m2 olarak belirlenmiştir. Trabzon Liman İşletmesi Müdürlüğü yapmış bulunduğu açık saha kiralama bedelini 15.3 ABD Doları m2/yıl olarak Genel Müdürlüğe bildirmiştir. Bu defa Limanlar Dairesi Başkanlığı, 26.12.1994 tarih ve 4966 sayılı müzekkere ile Yönetim Kurulu’na arz edilen husus çerçevesinde 2 000 m2’lik sahanın,

1. Üzerinde perakende satış ve depolama tesisleri inşa etmek,

2. Tesisleri bedelsiz olarak Kuruma devretmek,

3. 5 yıllık süre için kira akdî yapmak,

4. Her yıl kira bedelinin % 10 artırılması koşulları ile Bayındır İnşaat Turizm ve Sanayi A.Ş.’ne m2’si 12 ABD $/yıl karşılığında kiralanması talebinde bulunmuş ve bu talep, Yönetim Kurulu’nun 28.12.1994 tarih ve 334/10 sayılı toplantısında müspet olarak sonuçlandırılmıştır.

Soru 3. Sürüncemede bırakılmayıp ilk teklif ve Yönetim Kurul Kararı gerçekleşerek 42 000 ABDDoları eksiğine ihale verilmiştir. Bu zarara neden olan kapalı kapılar ardından Devleti ziyana uğratanlar için bir soruşturma başlatmayı düşünüyor musunuz?

Cevap : Bayındır A.Ş.’nin TDİ Genel Müdürlüğüne muhatap yazısında Trabzon Limanında SerbestBölgeye verilen açık saha kira bedelinin kendilerine de uygulanması taleplerindeki 2.75 ABD Doları’nın Sayın Milletvekilimizin yapmış bulunduğu hesaplama yöntemindeki değerin 2.75 ABDDoları’nın aylık kira bedeli olarak değerlendirdiği, halbuki gerçekte yıllık kira bedelinin 2.75. ABD $ m2 olması sebebiyle bu sorunun yanlış anlaşılma neticesinden kaynaklandığı görülmektedir.

Soru 4. Aynı yerin Kumcular Kooperatifine Karayolları 10. Bölge Müdürlüğü TMO Çimento Fabrikalarına verilen yerlerle mukayese ettiniz mi? Etmediyseniz bu mukayeseyi yaptıktan sonra ortaya çıkacak sonuca göre kurumun gerçek zararı nedir?

Cevap : Bu maddede belirtilen Karayolları 10. Bölge Müdürlüğüne, Türkiye Mahsuller Ofisine, Çimento Fabrikasına verien açık sahaların aylık kira bedelleri 1 ABD $/m2 olduğu Bayındır A.Ş.’ye verilen açık saha kira bedelininde 12 ABD $/m2 olduğu saha kiralamalarında herhangi bir ayrıcalık görülmemiştir.

Soru 5. İlan edilmiş, ihaleye hangi firmalar katılmıştır, verdiği fiyatlar nedir? İhale hangi gazetelerde yayınlanmıştır?

Cevap : TDİ limanlarında açık saha kiralamaları, limancılıkla ilgili hizmet götüren gümrük müsaadeli firmaların açık saha kira talepleri muvacehesinde, talep edilen Liman İşletmesince açık saha yeterlilik, işletme gelirleri ve Ülke ekonomisine katkıları gözönüne alınarak değerlendirilip, ilgili liman idaresinin görüş ve kararı doğrultusunda üst mercilere intikal ettirilmektedir.

20. – İstanbulMilletvekili HalitDumankaya’nın, Tavşanlı’da özel bir kömür işletmesine ait posaların kayması nedeniyle demiryollarının uğradığı zarara ilişkin sorusu ve Ulaştırma Bakanı Necdet Menzir’in yazılı cevabı (7/4161)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Ulaştırma Bakanı Sayın Necdet Menzir tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.

Halit Dumankaya

İstanbul

Usulsüz bir şekilde kendisine tahsis edilen ve usulsüz bir şekilde Nuri Korkmaz tarafından işletilen Gökçe Kömür İşletmesi’nin, Kütahya İli Tavşanlı İlçesi EmirlerKöyü yakınındaki kömür işletmesinde posaların tren yolu yakınına döküldüğünü, defalarca Bakanlığınıza müracaat edilerek bildirilmesine rağmen önlem alınmamış ve bu posalar tren yolunun uzun müddet kapanmasına neden olmuştur.

Soru 1. Tavşanlı-Emet arasında EmirlerTren İstasyonunda özellike Nuri Korkmaz’ın işlettiği kömür ocağının pisliklerinin döküldüğü alanın kayması ile tren istasyonu kaç gün kapalı kalmıştır?

Soru 2. TKİ Seyit Ömer Kütahya Devlet Su İşleri, Kütahya Köy Hizmetleri Müdürlüğü, Tarhan Madencilik, Köroğlu Madenciliğe ait hangi tip makineler kaç saat çalışmıştır?

Soru 3. Bu kuruluşlara ait makinelerin talep edecekleri paralar ne kadardır? Kim tarafından ödenecektir?

Soru 4. Kamu kuruluşlarına ait vasıtaların özel ve usulsüz şekilde işletilen kömür ocağının yol açtığı bu olayda kamu araçlarının bedelsiz çalıştırılması kanunen suçtur. Bu konuda çalıştırılan bu araçların çalışma bedellerini tespit edip kömür ocağı sahibince ödenmezse ocak sahibinin menkul ve gayrimenkulleri üzerine bir tedbir koydurmayı düşünüyor musunuz?

Soru 5. Tren yolunun günlerce kapanması sonucu T.C. Devlet Demir Yollarının uğradığı zarar ocak sahibinden istenecek midir? Bu konuda bir tespit yaptınız mı?

Soru 6. Kömür ocak posalarının olayın olduğu sahaya yeniden dökülmesine müsaade edecek misiniz?

T.C.

Ulaştırma Bakanlığı

Araştırma Planlama ve Koordinasyon 26.1.1998

Kurulu Başkanlığı

Sayı : B.11.0.APK.0.10.01.21-EA/154-1562

Konu : İstanbul Milletvekili Sayın Halit Dumankaya’nın yazılı soru önergesi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi :7.1.1998 gün ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-10521 sayılı yazınız.

İstanbul Milletvekili Sayın HalitDumankaya’nın 7/4161-10264 sayılı yazılı soru önergesinin cevabı ekte sunulmuştur.

Bilgilerinize arz olunur.

Necdet Menzir

Ulaştırma Bakanı

İstanbul Milletvekili Sayın Halit Dumankaya’nın 7/4161-10264 Sayılı Yazılı Soru

Önergesi ve Cevabı

Sorular :

Usulsüz bir şekilde kendisine tahsis edilen ve usulsüz bir şekilde Nuri Korkmaz tarafından işletilen Gökçe Kömür İşletmesi’nin, Kütahya İli Tavşanlı İlçesi EmirlerKöyü yakınındaki kömür işletmesinde posaların tren yolu yakınına döküldüğünü, defalarca Bakanlığınıza müracaat edilerek bildirilmesine rağmen önlem alınmamış ve bu posalar tren yolunun uzun müddet kapanmasına neden olmuştur.

Soru 1. Tavşanlı-Emet arasında EmirlerTren İstasyonunda özellike Nuri Korkmaz’ın işlettiği kömür ocağının pisliklerinin döküldüğü alanın kayması ile tren istasyonu kaç gün kapalı kalmıştır?

Soru 2. TKİ Seyit Ömer Kütahya Devlet Su İşleri, Kütahya Köy Hizmetleri Müdürlüğü, Tarhan Madencilik, Köroğlu Madenciliğe ait hangi tip makineler kaç saat çalışmıştır?

Soru 3. Bu kuruluşlara ait makinelerin talep edecekleri paralar ne kadardır? Kim tarafından ödenecektir?

Soru 4. Kamu kuruluşlarına ait vasıtaların özel ve usulsüz şekilde işletilen kömür ocağının yol açtığı bu olayda kamu araçlarının bedelsiz çalıştırılması kanunen suçtur. Bu konuda çalıştırılan bu araçların çalışma bedellerini tespit edip kömür ocağı sahibince ödenmezse ocak sahibinin menkul ve gayrimenkulleri üzerine bir tedbir koydurmayı düşünüyor musunuz?

Soru 5. Tren yolunun günlerce kapanması sonucu T.C. Devlet Demir Yollarının uğradığı zarar ocak sahibinden istenecek midir? Bu konuda bir tespit yaptınız mı?

Soru 6. Kömür ocak posalarının olayın olduğu sahaya yeniden dökülmesine müsaade edecek misiniz?

Cevaplar :

Kütahya İli, Tavşanlı İlçesi, Emirler-Demirli istasyonları arası Opanoz Köyü sınırları içerisinde, ruhsatta belirtilmiş Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığı Maden Dairesi Başkanlığının 2254716 Erişim no. ve 7551 Ruhsat (Ön-İr) numarasıyla Gökçe Demir İşletmeleri sahibi Nuri Korkmaz’a verilmiştir. Bu hakkın usulsüz verildiği şeklindeki iddiaların muhatabı Ulaştırma Bakanlığı olmayıp, işlemlerin sonucu hakkında Kütahya Valiliği veya diğer kamu kuruluşlarından bilgi edinilebilir.

1. Toprak kayması sonucu Tavşanlı-Emet arasındaki demiryolu önergede belirtildiği üzere günlerce kapanmamıştır. Yol düşük hızlı olarak tren trafiğine açık tutulmuştur. Sadece yol çalışması dolayısıyla 17.11.1997 tarihinde sabah 07,00-12.15 saatleri arasında kısa bir süre için tren trafiğine kapanmıştır.

2. Olay sonucunda TCDD İşletmesi GenelMüdürlüğü 7. Bölge Başmüdürlüğü Hukuk Müşaviri tarafından 18.11.1997 tarihi Tavşanlı Asliye Hukuk Mahkemesinde 1997/632 değişik iş esasına kayden “Tespit Davası” açılmış, talep üzerine 24.11.1997 tarihinde Teknik Bilirkişi Jeoloji Yüksek Mühendisi Niyazi Umutlu tarafından verilen bilir kişi raporunda adı geçen kamu kuruluşlarına ve özel şirketlere ait iş makinalarının cinsi ve çalıştıkları saatler belirtilmiştir. Ayrıca 8.1.1998 tarihinde yine Tavşanlı Asliye Hukuk Mahkemesine başvurularak heyelan mahallinde galeri materyal artıklarının kaldırılması çalışmalarına devam edilip edilmediği hususunda tespit istenmiştir. Mahkemenin 1998/2 Değişik İş Esas sayılı dosya numarasını alan dava devam etmektedir.

3. Meydana gelen toprak kayması dolayısıyla çalışan makinaların ücretleri bilirkişi raporunda tespit edildiğinden, sorumlu firmanın sahibi olan Nuri Kormaz’a (Potaş Madencilik) 24.12.1997 tarihinde Afyon 2. Noterliği aracılığıyla tüm zararın kendilerinden tahsil edileceğine dair “İhtarname” çekilmiştir. Olaya ilişkin bilgi ve belgeler tamamlandığında tam zarar ve ziyanın tahsili için Potaş Madencilik sahibi Nuri Korkmaz’a karşı dava açılacaktır.

4. Yukarıda da belirtildiği gibi; meydana gelen zararın giderilmesi için yapılması gereken hukukî işlemler yapılmış olup, bu aşamadan sonra da sorumlular hakkında gerekli hukukî işlemlerin yapılmasına devam edilecektir.

5. Yine yukarıda da açıklandığı üzere olay üzerine hemen Tavşanlı Asliye Hukuk Mahkemesi’ne başvurularak 1997/632 Değişik İş Esasına kayden tespit kararı alınmıştır.

Bunun yanında Tavşanlı Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 1997/1548 Hazırlık, 1997/749 Esas ve 1997/330 İddia no.lu dosyasında maden işletmesi sahibi Nuri Korkmaz ve kömür işletmesinde fenni nezaretçi olan Maden Mühendisi Mehmet Ali Ural hakkında “Özensiz ve önlemsiz davranışları sonucu demiryolu üzerinde tehlike vukuuna neden olmak” iddiasıyla cezalandırılmaları için fezleke düzenlenmiş bunun sonucunda da adıgeçenler hakkında Tavşanlı Asliye Ceza Mahkemesinin 1997/380 Esasına kayden ceza davası açılmıştır.

Açılan bu davaya TCDD İşletmesi GenelMüdürlüğü “Müdahil” olarak katılmak için gerekli hukukî prosedürü tamamlamış olup, sözkonusu davanın ilk duruşması 26.2.1998 tarihindedir.

6. Olay sahasında TCDD İşletmesi GenelMüdürlüğünce gerekli tedbirler alınmış olup, olay sahasına yeniden posa dökülmesine izin verilmeyecektir.

21. – İzmir Milletvekili Veli Aksoy’un, Ege Üniversitesinde bir öğrenciye ajanlık teklif edildiği iddiasına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’nun yazılı cevabı (7/4164)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın İçişleri Bakanı tarafından yazılı olarak yanıtlandırılmasını saygı ile dilerim.

Veli Aksoy İzmir

Yükseköğretim Kurumlarında geçmiş acı yılları hatırlatan öğrenci olaylarının yeniden başlamasını üzüntüyle izliyoruz. Öğrenci olaylarının esas kaynaklarına inilmeden sadece polisiye tedbirlerle çözümü mümkün değildir.

1. İddia edildiği gibi Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi 2 nci sınıf öğrencisi Ali Serkan Eroğlu’na İzmir Emniyet Müdürlüğünde görevli güvenlik görevlileri tarafından ajanlık teklif edilmiş midir? Edilmiş ise görevlilerin kimliği ve görevi nedir?

2. Adı geçen maktulün İzmir Cumhuriyet Savcılığına bu konuda başvurusu var mıdır? Şayet varsa soruşturma hangi aşamadadır?

3. Maktulün gerçek ölüm sebebi adlî tıp tarafından saptanmış mıdır?

4 Maktulün başvurusu konusunda Emniyet Müdürlüğü, Üniversite yetkilileri ve maktul arasında ilişki kurulmuş mudur?

T.C.

İçişleri Bakanlığı

Emniyet Genel Müdürlüğü

Sayı : B.05.1.EGM.0.12.01.01-024915 27.1.1998

Konu: Yazılı Soru Önergesi.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi : TBMM Başkanlığının 7.1.1998 gün ve A.01.GNS.0.10.00.02-7/4164-10303/26124 sayılı yazısı.

İzmir Milletvekili Veli Aksoy tarafından TBMM Başkanlığına sunulan ve tarafımdan yazılı olarak cevaplandırılması istenilen soru önergesinin cevabı aşağıya çıkarılmıştır.

Ali Serkan Eroğlu Polis tarafından gözaltına alınmadığı gibi kendisine ajanlık ve muhbirlik teklifi de yapılmamıştır.

Adı geçen şahsın ölümünden önce İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’na 4.12.1997 tarihli dilekçe verdiği ve Cumhuriyet Başsavcılığı’nca alınan ifadesinde; bir araçtan sivil giyimli şahısların inerek kendisini dövdüğünü, Terörle Mücadele Şubesinde gözaltında tutulduğunu ve muhbirlik teklifinde bulunulduğunu beyan etmiştir.

İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı 9.12.1997 gün ve Hz. 1997/60762 sayı ile görevsizlik kararı vererek evrakı İzmir Valiliği’ne göndermiş olup, görevlendirilen muhakkik tarafından tahkikata devam edilmektedir.

Maktulün gerçek ölüm sebebinin; Aşıya bağlı Asfiksiden olduğu, İzmir Adlî Tıp Kurumu Grup Başkanlığı’nca tanzim edilen 26.12.1997 gün ve 97/827 Protokol nolu otopsi tutanağından anlaşılmıştır.

Bilgilerinize arz ederim.

Murat Başesgioğlu

İçişleri Bakanı

22. – Şanlıurfa Milletvekili Abdulkadir Öncel’in, bakanlıkça bastırılan takvimlere ilişkin sorusu ve Kültür Bakanı Mustafa İstemihan Talay’ın yazılı cevabı (7/4172)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Kültür Bakanı Sayın İstemihan Talay tarafından yazılı olarak cevaplandırılması hususunu arz ederim.

Saygılarımla.

Abdülkadir Öncel

Şanlıurfa

1. 18 Aylık olarak bastırılan 1998 yılı takvimi, neden 12 ay olarak tekrar bastırıldı?

2. 18 ay olarak bastırılan 1998 yılı takvimi için ödenen parasal değer ne kadardır? Bu takvimler için ihale yapıldı mı? Yapıldı ise hangi firmalar çağrıldı ve ihaleyi alan firma veya firmaların ismini açıklar mısınız?

3. 12 ay olarak bastırılan 1998 yılı takvimi için ödenen parasal değer ne kadardır? Bu takvimler için ihale yapıldı mı? Yapıldı ise hangi firmalar ihaleye çağrıldı ve ihaleyi alan firma veya firmaları açıklar mısınız?

T.C.

Kültür Bakanlığı

Araştırma, Planlama ve Koordinasyon

Kurulu Başkanlığı 28.1.1998

Sayı : B.16.0.APK.0.12.00.01.940-21

Konu : Yazılı Soru Önergesi

Türkiye BüyükMillet Meclisi Başkanlığına

İlgi : TBMMBaşkanlığının 15 Ocak 1998 gün, KAN.KAR.MÜD.A.01.0.GNS.0.10. 00.02.7/4172-10461/26303 sayılı yazısı.

Şanlıurfa Milletvekili Sayın Abdulkadir Öncel’in “Bakanlıkça bastırılan takvimlere ilişkin” yazılı soru önergesinin cevabı ekte gönderilmektedir.

Bilgilerinize arz ederim.

M.İstemihan Talay

Kültür Bakanı

Cevap 1. Bakanlığımızca, 50x70 cm. ebadında 200 gr. kuşe kâğıda bastırılan 1997 Ağustos ayı ile 1998 Aralık ayını kapsayan 10 000 adet Atatürk Takvimi’ne gelen yoğun talep nedeniyle kısa zamanda dağıtımı yapılmış ve mevcudu kalmamıştır. Ancak gelen yoğun taleplerin devam etmesi nedeniyle takvim basımının yapılmasına karar verilmiştir. 35x50 cm. ebadında 170 gr. kuşe kâğıda bastırılan 1998 yılını içeren 10 000 adet Atatürk Takviminin basımı da gerçekleştirilmiş olmasına rağmen bu miktar da talepleri karşılamakta yetersiz kalmıştır.

Cevap 2. Basımı yapılan 50x70 cm. ebadında, 23 sayfa olarak 200 gr. kuşe kâğıda bastırılan 1997 Ağustos ayı ile 1998 Aralık ayını kapsayan 10 000 adet Atarük Takvimi KDV. hariç 11 250 000 000 TL. bedelle 2886 sayılı Kanununun 51/İ maddesi gereğince ihale edilmiştir. Takvim basımı ile ilgili ihale bilgileri aşağıya çıkarılmıştır.

50x70 cm. ebadında 10 000 adet 1997-1998 Atatürk Takvimi Bilgisi :

– Takvimin basımını ihaleye katılan ve kazanan Reta Reklam, Tanıtım ve Film Yapım Ltd. Şti. üstlenmiştir. İhale 24.7.1997 tarihinde yapılmış olup, ihaleye Ümit Yayıncılık ve Pazarlama Ltd. Şti., Pan Matbaacılık ve Yayıncılık Ltd. Şti., Başkent Grafik Film Matbaacalık ve Reklamcılık Ltd. Şti., Demo Reklamcılık Yayıncılık Ltd. Şti., Reta Reklam, Tanıtım ve Film Yapımı Ltd. Şti. ve Angora Reklamcılık Yayıncılık, Reklamcılık Ltd. Şti.’nin katılımı ile toplam 6 firma ihaleye katılmış bulunmaktadır. En düşük teklifi veren Reta Reklam, Tanıtım ve Film Yapımı Ltd. Şti.’ne takvimin bastırılması İhale Komisyonunca uygun görülmüş ve onaylanmıştır.

Cevap 3. Bakanlığımızca 35x50 cm. ebadında 13 sayfa olarak 170 gr. kuşe kâğıda bastırılan 1998 yılını kapsayan 10 000 adet Atatürk Takvimi ise KDV. hariç 3 800 000 000 TL. bedelle 2886 sayılı Kanununun 51/İ maddesi gereğince ihale edilmiştir. Takvim basımı ile ilgili ihale bilgileri aşağıya çıkarılmıştır.

35x50 cm. ebadında 10 000 adet 1998 Atatürk Takvimi Bilgisi :

– Takvimin basımı ihaleye katılan ve kazanan Demo Reklamcılık Yayıncılık Ltd. Şti. üstlenmiştir. İhale 10.10.1997 tarih ve saat 10.00’da yapılmış olup, ihaleye Angora Reklamcılık Yayıncılık, Reklamcılık Ltd. Şti., Pan Matbaacılık ve Yayıncılık Ltd. Şti. ve Reta Reklam Tanıtım ve Film Yapım Ltd. Şti.’nin katılımı ile toplam 4 firma ihaleye katılmış bulunmaktadır. En düşük teklifi veren Demo Reklamcılık Yayıncılık Ltd. Şti’ne takvimin bastırılması İhale Komisyonunca uygun bulunmuş ve onaylanmıştır.

23. – Çanakkale Milletvekili Ahmet Küçük’ün, öğretmenlere verilmesi planlanan ek zamma ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay’ın yazılı cevabı (7/4177)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Millî Eğitim Bakanı Sayın Hikmet Uluğbay tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.

30.12.1997

Ahmet Küçük

Çanakkale

1. Eğitim camiasının tüm yükünü sırtlarında taşıyan öğretmen emekçilerimize hükümetinizin söz vermiş olduğu ek % 18’lik maaş artışları 15 Ocak 1998 tarihinde öğretmenlerimizin maaşlarına yansıyacak mıdır?

2. Bu konudaki eğitimcilerimizi biraz olsun rahatlatacak % 18’lik maaş artışı konusunda en kısa sürede aydınlatıcı bir açıklama yapmayı düşünüyor musunuz?

3. Öğretmenlerimize söz vermiş olduğunuz % 18’lik ek zam ve ders ücretlerinin artırılması için sağlayacağınız artışın kaynağını nereden sağlamayı düşünüyorsunuz? Bu konudaki çalışmalar hangi aşamadadır?

T.C. Millî Eğitim Bakanlığı 27.1.1998 Araştırma Planlama ve Koordinasyon Kurulu Başkanlığı Sayı : B.0.8.0.APK.0.03.01.00-022/275

Konu :Soru önergesi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi :TBMM Başkanlığının 15.1.1998 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02.7/4177-10501/26463-10636 sayılı yazısı.

Çanakkale Milletvekili Sayın Ahmet Küçük’ün “Öğretmenlere verilmesi planlanan ek zamma ilişkin” yazılı soru önergesinde yer alan soruların cevapları aşağıda belirtilmiştir.

1. Öğretmenlerimizin ekonomik ve sosyal durumlarını iyileştirmek amacıyla, “Öğretmenlerin Özlük Haklarına İlişkin Düzenlemeler” Başbakanlığa intikal ettirilmiş ve Başbakanlık tarafından Hükümet tasarısı olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sunulan düzenlemelerde;

a) Halen 1-4 derecelerden aylık alanlar için öngörülen ek göstergelerin 8 inci dereceye kadar yaygınlaştırılması,

b)Ek ders birim saat ücretlerinin % 160 artırılması,

c)Eğitim öğretim tazminatının artırılması,

d) Emekli öğretmenlere, Bakanlar Kurulu Kararı olmadan ek ders ücreti karşılığı ders görevi verilmesine olanak sağlanması

öngörülmektedir.

Bu düzenlemeler yasallaştığı takdirde 1 Ocak 1998’den geçerli olmak üzere öğretmenlerimizin mevcut aylıklarına ilave olarak ek ders ücretleri hariç %18’e yakın artış sağlanmış olacaktır.

2. Öğretmenlerimize sağlanan bu olanaklara ilişkin bilgiler, 12 Ocak 1998 günü yapılan basın toplantısıyla kamuoyuna aydınlatıcı bilgi verilmiştir.

3. Öğretmenlerin özlük hakları için yapılan bu düzenlemelerden dolayı meydana gelecek artışlar Genel Bütçe imkânlarıyla karşılanacaktır.

Arz ederim.

Hikmet Uluğbay Millî Eğitim Bakanı

24. – Konya Milletvekili Veysel Candan’ın, sekiz yıllık kesintisiz eğitimi protesto yürüyüşünde yaşanan olaylara ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’nun yazılı cevabı (7/4186)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın İçişleri Bakanı Sayın Murat Başesgioğlu tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim. 29.7.1997

Veysel Candan Konya

Bilindiği üzere 8 yıllık kesintisiz eğitim halkımızın büyük protestosuna neden olmaktadır. Bu arada planlı ve programlı olmak üzere zaman zaman hükümetin dikkatini çekmek için toplumsal tepki gösterilmektedir. Tıpkı “Devamlı Aydınlık İçin Bir Dakika Karanlık” tepkisinde olduğu gibi zaman zaman halkın bazı olaylara toplumsal tepki göstermesi ve yasalar içinde taleplerini dile getirmesi en doğal hakkıdır. Bu itibarla:

1. 29.7.1997 tarihinde basına ve televizyonlara akseden olaylarda trafikten men, sürücülerin dövüldüğü, sokak aralarında kovalandığı ve gözaltına alındığı görülmüştür. Bakanlığınızın olaylara nasıl baktığı, teşkilatınızın demokratik tepkilerini ortaya koyan insanlara neden böyle davranıldığı?

2. Geçmişte bu ve benzeri olaylarda polisimizin müsamahalı davrandığı halde bu toplumsal tepkiye karşı uygulanan çifte standardın anlamı nedir?

T.C. İçişleri Bakanlığı 27.1.1998 Emniyet Genel Müdürlüğü Sayı : B.05.1.EGM.0.12.01.01.024916

Konu : Yazılı soru önergesi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi : TBMMBaşkanlığının 13.1.1998 gün ve A.01.GNS.0.10.00.02-7/4186-10574 sayılı yazısı.

Konya Milletvekili Veysel Candan tarafından TBMM Başkanlığına sunulan ve tarafımdan yazılı olarak cevaplandırılması istenilen soru önergesinin cevabı aşağıya çıkarılmıştır.

Kesintisiz (8) Yıllık Eğitim Yasasını protesto etmek amacıyla ülkemizin muhtelif bölgelerinde yapılan kanunsuz eylemler sırasında, bazı şahısların araçlarla konvoylar oluşturarak trafiğin aksamasına, zaman zaman araçlarından inerek izinsiz yürüyüşe geçip yolların trafiğe kapanmasına neden olanlar hakkında 2918 sayılı yasa uyarınca, kanunsuz gösteri yürüyüşüyapanlar hakkında da 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa muhalefetten gerekli yasal işlemler yapılmıştır.

Görevi yasaları uygulamak olan güvenlik kuvvetlerinin çifte standart uygulaması kesinlikle sözkonusu değildir.

Bilgilerinize arz ederim.

Murat Başesgioğlu İçişleri Bakanı

25. – Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay’ın, Televole Programının aile ve çocuklar üzerindeki etkileri konusunda bir araştırma yapılıp yapılmadığına ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Işılay Saygın’ın yazılı cevabı (7/4190)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Sayın Işılay Saygın tarafından sözlü cevaplandırılmasına delaletlerinizi arz ederim.

Ersönmez Yarbay

Ankara

Sorular :

Ulusal düzeyde yayın yapan iki televizyon kanalında yayımlanan Televole programlarının aile ve çocuklar üzerindeki etkileri konusunda Bakanlığınızca yapılmış araştırma var mıdır? Bu programların içeriği dikkate alındığında televizyonların en çok izlendiği saatlerde yayınlanması aile kurumunun güçlendirilmesi ve çocukların gelişimi açısından ne gibi faydaları vardır?

Bakanlığınız aile kurumunun güçlendirilmesi ve çocukların olumlu gelişimleri açısından televizyon programları ile ilgili bu güne kadar yapmış olduğu çalışmalar nelerdir?

T.C.

Devlet Bakanlığı 27.1.1998

Sayı : B.02.0.006/00035

Konu : Yazılı Soru Önergesi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi : 13.1.1998 gün ve KAN.KAR.MD. A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/4190-8013/21266 sayılı yazınız.

Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay tarafından verilen sonradan yazılı soru önergesine çevrilen (7/4190) esas numaralı Bakanlığım ile ilgili yazılı soru önergesi hakkında; Bakanlığımca yapılan çalışmalar bir rapor halinde hazırlanarak ekte sunulmuştur.

Bilgilerinize arz ederim.

Işılay Saygın

Devlet Bakanı

Aile Araştırma Kurumunun Aile Fertleri Üzerinde Olumsuz Etkiler Bırakan Televizyon

Programlarına Yönelik Çalışmaları

Aile Araştırma Kurumu aileyi ilgilendiren sosyal sorunları ele alan konularda bilimsel araştırmalar yapmaktadır. Yapılan araştırmalar hem bilimsel bilginin artmasına katkı sağlamakta ve hem de aile ile ilgili politika yürüten kamu kurumlarımıza bilimsel veri tabanı oluşturmaktadır.

Aile Araştırma Kurumu ailede fonksiyon kaybının yol açtığı sorunları tek tek ele alarak irdelemek yerine, doğrudan aileyi güçlendirecek ve fonksiyonel kılacak alanlarda faaliyet göstermektedir. Bu alanlardan biri de medya ve aile kurumu arasındaki ilişkilerle ilgili olandır.

Televizyonun, aileyi nasıl etkilediği hususu da önem verilen konular arasındadır. Şimdiye kadar Devlet Bakanlığı ile işbirliği içerisinde yürütülen bu çerçevedeki faaliyetler iki ana başlık altında gerçekleştirilmiştir.

Birincisi, Aile Araştırma Kurumunun yürüttüğü bilimsel araştırma faaliyetleri,

İkincisi, aile bütünlüğünü ve özellikle çocukları olumsuz etkileyen bazı televizyon programları hakkında gerekli tedbirlerin alınması için Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Başkanlığı nezdinde bulunulan girişimler.

Aile Araştırma Kurumu şimdiye kadar televizyonun aile üzerindeki etkisiyle ilgili olarak iki tane önemli araştırma yapmıştır. Bunlardan biri “Aile İçi Şiddetin Sebep ve Sonuçları” adlı araştırmadır. Bu araştırmada genel olarak medyanın etkisinin ele alındığı “Medya ve Şiddet” başlıklı bir çalışma da bulunmaktadır. Diğer araştırma ise doğrudan televizyonun aileye etkisinin ele alındığı “Televizyon ve Aile” adlı araştırmadır.

Bu araştırmalar alanında öncü çalışmalar olduğu için, daha özel ve sınırlı konulara girilememiştir. Bu yüzden, sınırlı ve özel bir araştırmayı gerektiren Tele-Vole gibi programların etkilerinden ziyade, genel olarak televizyonun aile üzerindeki etkileri ele alınmıştır.

Fazla ayrıntıya girmeden bu iki araştırmanın bazı çarpıcı sonuçlarından bahsetmek gerekirse Aile Araştırma Kurumu’nun 1994 yılında yaptığı “Aile İçi Şiddetin Sebep ve Sonuçları” adlı araştırmada ele alınan “Medya ve Aile İçi Şiddet” bölümünün bulgularına göre görüşülen toplam 12.027 kişinin yüzde 62’si “hemen her gün”, yüzde 33’ü “arada sırada” televizyon izlemektedir. Görüldüğü gibi televizyon Türk toplumunun çoğunluğunu etkisi altına almış bulunmaktadır. Bu durum, televizyonun aile hayatı üzerindeki etkisini oldukça önemli hale getirmektedir. Bu nedenle televizyonda yayınlanacak olan bütün programların aile hayatı üzerindeki olumlu ve olumsuz yönlerin üzerinde durulması gerekmektedir. Aile Araştırma Kurumu olarak bu konunun öneminin bilincine yönelik çalışma ruhu söz konusudur. Yine bu konu ile ilgili olarak 1994 yılında “Türkiye’de Televizyon ve Aile” adlı bir araştırma yapılmıştır.

Araştırmada toplam 505 haneyi temsil eden 5-55 yaşları arasında 1998 kişi ile görüşülmüş, ayrıca “Televizyon Mesaj Sistemi İçerik Analizi Örnekleri” olarak toplam 5 kanaldan 540 saat 1 haftalık yayınlar taranmıştır. Bunun yanında çocuklarla da ayrıca görüşme yapılmıştır. Araştırmanın bulgularına göre televizyon, Türk ailesinin temel referans noktalarından birisi haline gelmiştir. Ailelerin kültürel şekillenme sürecinde belirleyici bir rol oynamaktadır. Yetişkinler, çocuklarının televizyon izleme biçimlerine karışmadıkları gibi, bu konuda etkili bir yönlendirmeye de girmemektedirler. Çocukların televizyon izleme alışkanlıkları yetişkinlerinkine benzemektedir. Çocuklar hem çok televizyon izlemekte hem de akşam ve gece televizyon izleme oranları yüksek çıkmaktadır.

Bu durum, çocukların televizyonun etkilerine yoğun olarak maruz kaldıklarını ve bu etkilenmenin kritik boyutlara ulaşabileceğini göstermektedir. Televizyonun çocukların okul başarıları üzerindeki etkilerine bakıldığında dünyanın çeşitli ülkelerinde yapılan araştırmalarda, televizyonun genel kültüre ve konuşma becerilerine olumlu, diğer derslere ise nötr etkide bulunduğu gözlenmektedir. Bu sonuç, bu araştırmamızda da doğrulanmıştır. Türk televizyonlarında cinsellik ve şiddet, diğer dünya televizyonlarından farklı değildir. Bununla birlikte ülkemizde televizyon yayınlarında, kültürel yapımız ve değerlerimize yer veren yayınlara çok az yansıtılmaktadır. Bu nedenle, hem olumlu hem olumsuz açıdan televizyon toplumu değiştirme yönünde büyük bir etkiye sahiptir. Bu etki çok güçlüdür. Sonuç olarak televizyon, hayatımızı bizim ona atfettiğimiz önemden de fazla etkilemektedir. Bunun yanında ve günlük etkilemeler olarak değil; bize bir dünyanın kültürünü sunarak oluşturmakta; bu süreç tutumlarımızı ve değerlerimizi derinden etkilemektedir. Toplumumuzu derinden etkileyen televizyonun oluşturduğu dünya aslında gerçek olmayan bir dünyadır.

Bunlar Aile Araştırma Kurumunun yürüttüğü ve durum tespitine yönelik bilimsel araştırmaların ortaya koyduğu gerçeklerdir. Bu araştırmalar kitap olarak yayınlanarak konunun uzmanlarının, kamuoyunun ve kamu kuruluşlarımızın istifadelerine sunulmuştur.

Bunlardan sonra, ortaya çıkan bilimsel veriler çerçevesinde özellikle Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Başkanlığı nezdinde yürütülen girişimler ise aşağıda sıralanmıştır;

Soru önergesinde bahsedilen Tele-Vole gibi programlardan daha çok ahlakî değerleri olumsuz etkileyen şov programlarından biri hakkında girişimde bulunuldu. Bu program Hülya Avşar Show adıyla özel bir kanalda yayınlanan programdır. Bu konuda Bakanlığa ve Kuruma çok sayıda vatandaş şikayet mektup ve telefonları ulaşmıştır. Öncelikle psikolog, sosyolog ve pedagoglardan oluşan uzmanlara ayrı ayrı bilimsel görüşleri sorulmuştur. Bu bilim adamları ayrı ayrı hazırladıkları bilimsel görüşlerinde söz konusu programın çocuk, aile ve kültürel yapımıza olumsuz etkilerini değişik bakış açısından ortaya koymuşlardır. Bunun üzerine Aile Araştırma Kurumu aracılığıyla, Radyo ve Televizyon Üst Kuruluna, Emniyet Genel Müdürlüğüne, Millî Eğitim Bakanlığına gereken bilgi verilmek suretiyle, tedbirlerin alınması için girişimde bulunulmuştur.

Girişimler, sadece bu programla sınırlı kalmamıştır. Aile bütünlüğünü sarsan, kültürel değerlerimizi zedeleyen başta şiddet ve müstehcenlik olmak üzere çocuklarımızın istismarına yol açan yayınlar hakkında gerekli tedbirlerin alınması hususunda gayretli bir çaba da gösterilmektedir.

Bu çerçevede Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Başkanlığı ile daha koordineli bir işbirliğini sistemleştirmek gayreti hedeflenmektedir. Radyo ve Televizyon Üst Kurulu nezdinde yapılan girişimlerde özellikle özel televizyon kanallarının yaygınlaşması ile birlikte toplumsal alanda aile içi şiddetin yoğunluk kazanması, toplumsal değer, ahlâk anlayışı ve normların çözülmesi, müstehcenliğin artması, çocukların ve gençlerin akıl ve ruh sağlıklarının olumsuz etkilenmesi gibi gerçeklerden hareketle, yayınların denetimi hususunda Radyo ve Televizyon Üst Kurulu uyarılmakta ve televizyon kanallarına müeyyide uygulaması talep edilmektedir. Söz konusu girişimlerle ilgili yazılar ekte sunulmuştur.

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu nezdinde Bakanlık ve Aile Araştırma Kurumu olarak yapılan girişimler aşağıda kısaca özetlenmiştir;

- Çocuğa yönelik şiddet konulu yazıyla Televizyon yayınlarında reality şov gibi programlarda şiddet içeren görüntülere sıkça yer verildiğini, bunun da çocuk ve gençlerin psikolojik yapıları ve davranışlarında olumsuz etkilere yol açtığından bahisle, bu tür programları yayınlayan kanalların uyarılması istenmiştir.

- Kuruma ulaşan şikayet mektup ve telefonlar üzerine, başta Küçük İbo mahlasıyla meşhur olan çocuk ve benzer durumdaki çocukların televizyon programlarındaki görüntülerinin çocuk-ebeveyn ve çocuk kültür ilişkilerini olumsuz etkileyen ihmal örnekleri oluşturduğundan bahisle bu program hakkında gerekli hukukî işlemin yapılması istenmiştir.

- Çocukların korunması konulu başka bir yazıda, yukarıdaki yazıyı takiben, şiddet, müstehcenlik ve korku unsurlarının yer aldığı yayınları ısrarla sürdüren kanalların titizlikle izlenip, gereken işlemin yapılması istenmiştir.

- Televizyon kanallarında şiddet konulu yazıyla, İzmir Çamdibi’nde yaşayan bir annenin şikayeti çarpıcı bir örnek olması nedeniyle zikredilerek şiddet içeren programların daha titiz bir şekilde izlenerek gereken hukukî işlemlerin yapılması istenmiştir.

- Tütün mamullerinin zararları konulu bir yazıyla, bütün televizyon kanallarının tütün mamullerinin zararı konusunda kamuoyunu bilgilendirmek üzere yayın yapmak zorunda oldukları hatırlatılarak, sigara, alkol ve uyuşturucu kullanımı ile mücadele için yayın kuruluşlarının konuya hassasiyetlerinin sağlanması hususunda dikkat çekilmiştir.

- Çocuk istismarı konulu yazıyla, Hülya Avşar Show programına katılan Küçük İbo mahlaslı çocuğun program süresince davranışlarının, ahlakın evrensel ilkelerine, örf ve adetlerimize aykırı unsurlar taşıdığı ve böylece programı izleyen çocuklar üzerinde olumsuz etkilere yol açtığı belirtilerek ilgili yayın hakkında gerekli işlemin yapılması istenmiştir.

- Çocukların korunması konulu başka bir yazıyla, ailenin Türk toplumunun temeli olduğu vurgulanarak, şiddet, korku ve müstehcenlik içeren yayınların giderek arttığı belirtilmiş, bu tür yayınların yol açtığı sorunların neler olduğu bilimsel verilere dayanılarak gösterilmiş ve bu tür yayınlar hakkında gerekli işlemlerin yapılması istenmiştir.

- Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Başkanlığına hitaben yazılan başka bir yazıyla da, yukarıda bahsedilen hususlar çerçevesinde Aile Araştırma Kurumu Başkanlığı ile Radyo Televizyon Üst Kurulu Başkanlığı arasında sürekli işbirliğinin tesis edilmesinin gerekliliği belirtilmiştir. Bu yazıya olumlu cevap alınmıştır.

Aynı şekilde Radyo ve Televizyon Üst Kuruluna gönderilen bir yazıda, evli çiftlerin birbirlerini aldatmalarını (zinayı) teşvik edici nitelikte konuşmaların yer aldığı bir programa dair özel bir televizyon kanalının müeyyidelendirilmesi hususu dile getirilmektedir.

- Bu konuda son olarak Ocak ayında “Televizyondaki Şiddet ve Müstehcenliğin Çocuk ve Aile Üzerindeki Etkisi” konulu bir panel düzenlenmiştir. Devlet Bakanı Işılay Saygın tarafından yapılan açılış konuşmasının ardından, panelistler konuyla ilgili görüşlerini bildirmişlerdir. Panele oturum başkanı olarak Ali Baransel, konuşmacı olarak da Prof. Dr. İ. Agâh Çubukçu, Prof. Dr. Naci Bostancı, Prof. Dr. Ayşe Yalın, Ertan Karasu ve Ayşe Özgün katılmışlardır.

- Görüldüğü gibi Aile Araştırma Kurumu olarak konu son derece ciddî bir şekilde takip edilmektedir. Özellikle çocuklarımızın fiziksel, zihinsel ve ruhsal istismarına yol açan yayınlara karşı olduğu kadar aile bütünlüğünün, kültürel değerlerin ve ahlâkın evrensel ilkelerini sarsmaya yönelik her türlü yayın hakkında da oldukça duyarlı davranılmaktadır. Bu konudaki girişimler aynı şekilde devam edecektir.

T.C.

Başbakanlık Aile Araştırma

Kurumu Başkanlığı 12.3.1997

Sayı : B.02.0.AAK.0.06.00.00/69

Konu : Çocuk İstismarı

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Başkanlığına

İlgi :

a) 9.1.1997 tarih ve B.02.0.AAK.0.06.00.00/8-52 sayılı yazımız,

b) 10.1.1997 tarih ve B.02.0.AAK.0.06.00.00/10-54 sayılı yazımız,

c) 10.1.1997 tarih ve B.02.0.AAK.0.06.00.00/11-66 sayılı yazımız,

d) 27.1.1997 tarih ve B.02.0.AAK.0.06.00.00/24-155 sayılı yazımız,

e) 5.2.1997 tarih ve B.02.0.AAK.0.06.00.00/31-234 sayılı yazımız,

f) 14.2.1997 tarih ve B.02.0.AAK.0.06.00.00/38-278 sayılı yazımız,

g) 14.2.1997 tarih ve B.02.0.AAK.0.06.00.00/39-279 sayılı yazımız,

h) 19.1.1997 tarih ve B.02.0.AAK.0.06.00.00/40-302 sayılı yazımız,

Anayasamızın 41 inci maddesi, ailenin Türk toplumunun temeli olduğunu, Devletin ailenin huzur ve refahı ile özellikle ana ve çocukların korunması için gerekli tedbirleri almasını hükme bağlamıştır.

Bakanlığıma bağlı Aile Araştırma Kurumunun amacı da Türk ailesinin bütünlüğünün korunması, güçlendirilmesi ve sosyal refahın arttırılmasını sağlamak ve bu çerçevede çocukların korunmasına yönelik problemlerin tespiti ve çözüm yollarını araştırmaktır.

Toplumun değişik kesimlerinden, çocukları olumsuz yönde etkileyen televizyon programlarının varlığına ilişkin Bakanlığıma çok sayıda şikayet gelmektedir. İlgi yazılarla bu şikayetler Başkanlığınıza iletilmiştir.

Ancak 8 Mart 1997 Cumartesi günü saat 22.30’da Show TV’de yayınlanan Hülya Avşar Show programında şovun yıldızı Hülya Avşar’ın, konuk sanatçı olarak katılan Küçük İbo’ya yaklaşımı ve sergilediği ahlâkın evrensel ilkeleri ile örf ve âdetlerimize aykırı tavırlar halkımızın tepkisini çekmiştir.

12 yaşında bir çocuğun, böyle bir şovda kullanılmasının sakıncaları ve oluşturulan imajın bütün çocuklar üzerindeki olumsuz sonuçları bir yana, programda mevcut yasaları hafife alan tavırlar, “yayınların yasalara saygılı olması esasının” ihlalidir. Bu şekilde halkın hukuka ve Devlete olan güveni zedelenmektedir.

Bu itibarla, söz konusu televizyon programı hakkında 3984 sayılı Radyo Televizyon Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanuna göre işlem yapılması hususunda takdirlerinizi rica ederim.

Işılay Saygın Devlet Bakanı

T.C.

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu 20.2.1997

Sayı : A.01.1.RTÜ.0.02.01.97/0079/742

Sayın : Işılay Saygın

Devlet Bakanı

İlgi : Aile Araştırma Kurumu Başkanlığının 27.1.1997 tarih ve B.02.0.AAK.0.06.00.0/24 sayılı yazısı.

İlgi yazı ekinde gönderilen Televizyon ve Aile adlı kitaptaki bilgilerin kurulumuz çalışmaları ile yakın ilgisi olduğu görüşülmüştür. Aile ve şiddet konusunda medyaya ilişkin, kurumuzca yapılan program değerlendirmelerinin ilerki çalışmalarda yararlı olabileceği düşünülmektedir.

İşbirliğine hazır olduğumuzu bilgilerinize arz ederim.

Güneş Müftüoğlu Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Başkanı

T.C.

Başbakanlık

Aile Araştırma Kurumu Başkanlığı 5.2.1997

Sayı : B.02.0.AAK.0.06.00.00/31

Konu : Çocukların Korunması

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Başkanlığına

Anayasamızın 41 inci maddesi, ailenin Türk toplumunun temeli olduğunu, Devletin ailenin huzur ve refahı ile özellikle ana ve çocukların korunmasını sağlamak için gerekli tedbirleri almasını hükme bağlamıştır.

Bakanlığıma bağlı Aile Araştırma Kurumunun amacı da Türk ailesinin bütünlüğünün korunması, güçlendirilmesi ve sosyal refahın arttırılmasını sağlamak ve bu çerçevede çocukların korunmasına yönelik problemlerin tespiti ile çözüm yollarını araştırmaktır.

Radyo ve televizyon yayınlarının düzenlenmesi ve Kurulunuzun kuruluş görev, yetki ve sorumluluklarına ilişkin esas ve usulleri belirleyen 3984 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanunun yayın ilkelerini belirleyen 4 üncü maddesinin (m) fıkrasında radyo ve televizyon yayınlarında çocukların ve gençlerin fiziksel, zihinsel, ruhsal ve ahlakî gelişimini olumsuz yönde etkileyebilecek yayınlar yapılmaması esası yer almaktadır.

Son günlerde ülkemizin geleceği olan çocuklarımızın fiziksel, zihinsel, ruhsal ve ahlakî gelişimlerini, dolayısıyla yetişkin bir fert olma potansiyellerini olumsuz yönde etkileyen, çocukların istismar ve ihmaline yol açan programların televizyonlarda sıkça yayınlandığına ilişkin Bakanlığıma çok sayıda şikayet ulaşmıştır.

Bakanlığıma bağlı Aile Araştırma Kurumu uzmanlarının ve konu ile ilgilenen akademisyenlerin yapmış oldukları araştırmalarda başlıca üç hususun önemi vurgulanmıştır.

1. Daha eğitim çağında olan çocukların gazino, bar, pavyon ve benzeri yerlerde özellikle arabesk şarkı ve türkü söylerken çekilen görüntülerinin televizyon programları aracılığı ile halka arz edilmesi çocuklar üzerinde yaşama sevincini, eğitim ve öğretime duyulan ihtiyaç ve güveni, saygı, sadakat, dostluk, vefa ve yardımlaşma gibi temel insanî değerlere olan güveni sarsıcı etkilerde bulunmaktadır. Bu türden programları sıkça izleyen çocuklar, çevresine ve kendine güvensiz, temel insanî değerlere duyarsız, paylaşmayı sevmeyen ve içine kapanık bir kişilik yapısına yönelmektedir. Bu kişilik yapısının yaygınlaşması yaratıcılık ve üretkenlikten uzak, pasif, ürkek ve aşırı tüketici fertlerden oluşan bir topluma gidiş demektir. Kısa vadede çocuklarımızı ve uzun vadede toplumumuzu bu tehlikeden korumak için bu tür programlara karşı tedbirlerin alınması gerekmektedir.

Esasen Polis Vazife ve Selahiyet Kanununun 12 nci maddesinde 21 yaşından küçüklerin hiçbir surette gazino, bar, kafeterya ve bunlara benzer içkili yerlerde çalıştırılamayacağını, 18 yaşından küçüklerin de böyle yerlere giremeyeceğini hükme bağlamıştır. Kanunun yasakladığı bu tür durumların görüntülerinin yayınlanması yoluyla kanunun temel amacının ihlal edilerek çocukların zarar görmesine sebebiyet verilmesi hem hukukun bütünlüğü ilkesine hem de hukukî kıyas prensibine aykırıdır. Kitle iletişim araçlarının çocuğun toplumsallaşması üzerine etkisi ile arabesk müzik ve çocuk şarkıcılığı konularında yapılan iki çalışma ekte sunulmuştur.

2. Yine son yıllarda reality şov diye adlandırılan, korku ve dehşet gibi fiziksel ve ruhsal tahrip içermenin yanında aldatma, hile, vefasızlık vb. temel insanî değerlere ters temaların yer aldığı programlar televizyon kanallarında sıkça gösterilmektedir. Merak ve heyecan saiki ile izlenim oranları oldukça yüksek olan bu tür programların özellikle çocuk izleyiciler üzerinde ruhsal bozukluğa, kabus görmeye, vehim ve muhayyile bozukluklarına yol açıcı etkide bulunduğu Bakanlığıma ulaşan şikayetlerde sıkça rastlanmaktadır.

Bu tür programların gösterimi Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanunun Yayın İlkelerinin belirtildiği 4 üncü maddesinin (m) fıkrasında belirtilen, yayınların çocukların fiziksel, ruhsal ve ahlakî gelişimini olumsuz yönde etkilememesi esasına aykırıdır. Çocuklarımızın geleceği ve toplumsal sağlığımız ve kamunun yararı açısından oldukça sakıncalı olan bu tür program yayınlarına karşı tedbir alınması gereği açıktır.

3. Çocukların yetişmesi ve kişiliklerinin oluşumunda en büyük etkenlerden biri de taklit ve özdeşleşme davranışıdır. Çocuklar çevrelerinde bulunan ve kendilerinde kolayca sevgi ve saygı oluşturan kişileri taklit ederler ve bu durum onların yetişme süreçlerini derinden etkiler. Çağımızın en büyük iletişim aracı olan televizyonlarda yayınlanan programlardaki oyuncu ve karakterlerin sergilediği tiplemelerin çocukları ciddi oranda etkilediği ve yönlendirdiği yapılan araştırmalarda ortaya konmuştur.

Televizyon programlarında kabiliyetli çocukların yer aldığı görüntülerin izleyici çocukları yaratıcılık ve üretkenliğe sevk ettiği gibi, örneğin küçük yaşta şarkı söyleyerek kısa yoldan zengin olmuş çocuk görüntülerinin de çocukların pedagojinin temel ilkelerine olan güvenini olumsuz etkilediği tespit edilmiştir.

Bu itibarla, çocukların zihinsel, ruhsal ve ahlakî gelişimlerini olumsuz yönde etkileyen, genel ahlâka, Türk aile yapısına ve kamu yararı ilkesine aykırı, Küçük İbo ve benzeri küçük yaşta arabesk şarkıcıları ve benzeri görüntülerin yayınlanması yoluyla toplumda çocuk istismar ve ihmallerinin yaygınlaşmasına yol açan televizyon programları hakkında gerekli tedbirlerin alınması hususlarında takdirlerinizi rica ederim.

Işılay Saygın Devlet Bakanı

T.C.

Başbakanlık

Aile Araştırma Kurumu Başkanlığı 8.11.1996

Sayı : B.02.0.AAK.0.00.00.00/431

Konu : TV Kanallarında Şiddet

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Başkanlığına

Günümüzde iletişim araçlarının yaygın ve etkin kullanımı nedeniyle toplumumuz yoğun mesaj bambardımanına maruz kalmaktadır. İletişim araçlarının en etkini olan televizyonun kamuoyunu çeşitli konularda bilgilendirmek ve bilinçlendirmek gibi hayati öneme sahip olması yanında, ilettiği yanlış içerikli mesajlar nedeniyle, özellikle çocuklar ve gençler üzerinde olumsuz etkiler bırakmaktadır. Hayatın her alanında ve her geçen gün artan şiddet vakaları konunun hassasiyetini ortaya koymaktadır.

Özellikle özel televizyon kanallarının yayın hayatına başlamasıyla sıkça yayınlanmaya başlayan şiddet içerikli programların çocuklarımızı ve gençlerimizi şiddete yönelttiği, karşılaştıkları şiddet vakalarına duyarsızlaştırdığı ve hepsinden önemlisi ruh sağlıklarını büyük ölçüde bozarak sevgi ve şefkat duygularına yabancılaştırdığı görülmektedir. Ülkemizin çeşitli bölgelerinden bu konuda ebeveynlerden Bakanlığıma oldukça sık şikayet başvuruları gelmektedir. Örnek olarak İzmir İli Çamdibi’nden arayan bir anne, çocuğunun şiddet içerikli televizyon programları yüzünden onbeş gündür kabus gördüğünü, bu yüzden tedavi altına alındığını ve çocuğunu tedavi eden hekimin, benzer vakalardan kendisine her geçen gün artan oranda hastanın geldiğini belirterek acil önlem alınması hususunda Bakanlığıma başvuruda bulunmuştur.

Bu çerçevede, radyo ve televizyonların genel ahlâka, toplumun huzuruna ve Türk aile yapısına uygun yayın yapmalarını denetleyen Kurulunuzun konuya gerekli hassasiyeti göstermesi ve şiddet içerikli yayınlarda ısrar eden televizyon kanallarını uyarması hususunda gereğini rica ederim.

Işılay Saygın Devlet Bakanı

T.C.

Başbakanlık

Aile Araştırma Kurumu Başkanlığı 10.1.1997

Sayı : B.02.0.AAK.0.06.00.00/10

Konu : Çocukların Korunması

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Başkanlığına

İlgi : 8.11.1996 tarih ve B.02.0.AAK.0.00.00.00/431-1318 sayılı yazımız.

Anayasamızın 41 inci maddesi, ailenin Türk toplumunun temeli olduğunu, Devletin ailenin huzur ve refahı ile özellikle ana ve çocukların korunmasını sağlamak için gerekli tedbirleri almasını hükme bağlamıştır.

Bakanlığıma bağlı Aile Araştırma Kurumunun amacı da Türk ailesinin bütünlüğünün korunması, güçlendirilmesi ve sosyal refahının artırılmasını sağlamak ve bu bağlamda çocukların korunmasına yönelik sorunların tespiti ile çözüm yollarını araştırmaktır.

Radyo ve televizyon yayınlarının düzenlenmesine ve Kurulunuzun kuruluş, görev, yetki ve sorumluluklarına ilişkin esas ve usulleri belirleyen Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanunun yayın ilkeleri kapsamında, radyo ve televizyon yayınlarında çocukların ve gençlerin fiziksel, zihinsel, ruhsal ve ahlâkî gelişimini olumsuz yönde etkileyebilecek yayınlar yapılmaması esası yer almaktadır.

Son aylarda şiddet ve korku içerikli film, reality şov ve benzeri programların televizyon kanallarında gösterimi yaygınlaşmaya başlamıştır. Özellikle akşam saatlerinde ve hergün bu türden programlar bütün kanallarda yayınlanmaktadır. söz konusu programların çocukların ve gençlerin zihinsel ve ruhsal gelişimini olumsuz yönde etkilediği yolunda Bakanlığıma çok sayıda şikayet ulaşmıştır.

Bu itibarla çocukların ve gençlerin zihinsel ve ruhsal gelişimlerine olumsuz etkide bulunan şiddet ve korku içerikli yayınlarda ısrar eden televizyon kanallarının uyarılması konusunda Kurulunuzun gereken hassasiyeti göstermesi hususunu rica ederim.

Işılay Saygın Devlet Bakanı

T.C.

Başbakanlık

Aile Araştırma Kurumu Başkanlığı 9.1.1997

Sayı : B.02.0.AAK.0.06.00.00/8

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Başkanlığına

Anayasamızın 41 inci maddesi, ailenin Türk toplumunun temeli olduğunu, Devletin ailenin huzur ve refahı ile özellikle ana ve çocukların korunmasının sağlamak için gerekli tedbirleri almasını hükme bağlamıştır.

Bakanlığıma bağlı Aile Araştırma Kurumunun amacı da Türk ailesinin bütünlüğünün korunması, güçlendirilmesi ve sosyal refahının artırılmasını sağlamak ve bu bağlamda çocukların korunmasına yönelik sorunların tespiti ile çözüm yollarını araştırmaktır.

Radyo ve televizyon yayınlarının düzenlenmesine ve Kurulunuzun kuruluş, görev, yetki ve sorumluluklarına ilişkin esas ve usulleri belirleyen Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanunun yayın ilkeleri kapsamında, radyo ve televizyon yayınlarında çocukların ve gençlerin fiziksel, zihinsel, ruhsal ve ahlâkî gelişimini olumsuz yönde etkileyebilecek yayınlar yapılmaması esası yer almaktadır.

Son günlerde, çocukların istismar ve ihmaline yol açabilecek programlara televizyon kanallarında sıkça rastlanmaktadır. Bu konuda Bakanlığıma çok sayıda şikayet ulaşmıştır.

Şikayetlerde genel olarak türkücü Küçük İbo mahlasıyla meşhur 18 yaşından küçük bir çocuğun eğitim ve öğrenim hakkının ihmal edilerek gazino, bar ve buna benzer yerlerdeki görüntülerinin çeşitli programlarda yer aldığı, bu görüntülerin çocuklar ve aileleri üzerinde olumsuz etkilere yol açtığı belirtilmektedir.

Çocukların fiziksel, zihinsel, ruhsal ve ahlâkî gelişimini olumsuz yönde etkileyen bu tür vakaların yer aldığı yayınlar çocukların ve ailelerinin pedagojinin temel ilkelerine ve eğitime olan inançlarını tümüyle sarsmaktadır. Ayrıca çocuk-ebeveyn ve çocuk-çevre ilişkilerini ters yüz eden bu tür yayınlar çocukluk durumunu hiçe sayan çok çeşitli istismar ve ihmal örneklerine yol açabilmektedir.

Bu itibarla, bu tür örneklerin sunulduğu yayınların Kurulunuz tarafından izlenmesi ve çocuk istismar ve ihmaline yol açan etkilerde bulunan yayınların tespit edilerek Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanun çerçevesinde hukukî işlemlerin yapılması konularında gerekli hassasiyetin gösterilmesi hususunu rica ederim.

Işılay Saygın Devlet Bakanı

T.C.

Devlet Bakanlığı 4.3.1997

Sayı : B.02.0.005/00408

Aile Araştırma Kurumu Başkanlığına

İlgi : Radyo ve Televizyon Üst Kurulunun 27.2.1997 gün ve A.01.0.RTÜ.0.01.02.97/059/878 sayılı yazısı.

Radyo ve Televizyon Üst Kurulundan Bakanlığımıza intikal ettirilen ilgi yazı ekte gönderilmiştir.

Bilgilerinizi ve gereğini rica ederim.

Işılay Saygın Devlet Bakanı

T.C.

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu 27.2.1997

Sayı : A.01.1.RTÜ.0.01.02.97/059/878

Başbakanlık

Aile Araştırma Kurumu Başkanlığına

İlgi : 14.2.1997 tarih ve B.02.A.A.K.0.06.00.00/39/0279 sayılı yazınız.

Bilindiği gibi, 3984 sayılı Kanunun 25 inci maddesi hükmü gereğince yargı kararları saklı kalmak kaydıyla, yayınlar önceden denetlenemez ve durdurulamaz. “Üst Kurul 3984 sayılı Kanun’un kendisine verdiği düzenleme yetki ve görevine dayanarak” 4207 sayılı tütün mamülleri zararlarının önlenmesine dair Kanun’un 4 üncü maddesinin son fıkrasının Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu ve Özel Televizyon Yayın Kuruluşlarına öngördüğü yükümlülüğü yerine getirmeleri konusunda bütün yayın kuruluşlarına 29.11.1996 tarihli duyuruyu göndermiştir.

Söz konusu duyurumuz üzerine, çok sayıda yayın kuruluşları, 4207 sayılı Kanun’un kendisine öngördüğü yükümlülüğü yerine getirebilmek için, bilgi ve olanaklarının yeterli olmadığı gerekçesi ile Radyo ve Televizyon Üst Kurulundan yardım talep etmişlerdir.

Bu konuda çalışmalar yapan Sigara ve Sağlık Ulusal Komitesi adındaki kuruluş, Üst Kurulumuza gönderdiği yazılarında, yaptığı çalışmaları hakkında bilgi vermekte, Tütün ve Tütün Mamüllerinin alışkanlığının zararları konusunda hazırladıkları eğitici yayınların kasetlerinin Radyo ve Televizyon Üst Kurulu aracılığı ile yayın kuruluşlarına iletilmesini talep etmektedirler.

Üst Kurul 10.2.1997 tarihli toplantısında, adı geçen komite üyesi Sigarayla Savaşanlar Vakfı tarafından hazırlanan eğitici program kasetlerinin, yayın kuruluşlarına gönderilmesini ve 3984 sayılı Kanun hükümleri uyarınca bu kasetlere yayınlarında yer vermeleri için öneri ve tavsiyede bulunulmasına karar vermiştir.

Bilgilerinize arz olunur.

Güneş Müftüoğlu Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Başkanı

T.C.

Başbakanlık

Aile Araştırma Kurumu Başkanlığı 10.3.1997

Sayı : B.02.0.AAK.0.07.00.01.302/053

Konu : RTÜKYazısı

Araştırma Dairesi Başkanlığına

İlgi : Devlet Bakanlığı’nın 4.3.1997 tarih ve B.02.0.005/00408 sayılı yazısı.

Radyo Televizyon Üst Kurulu’nun Tütün ve tütün mamullerinin alışkanlığının zararlarının önlenmesine dair yazısı Devlet Bakanlığı’nın ilgi yazısı ekinde Kurumumuza ulaşmış ve Daire Başkanlığımıza intikal ettirilmiştir.

İnceleme sonucu Radyo Televizyon Üst Kurulu’na Daire Başkanlığınızca hazırlanarak gönderilen yazıya cevaben gönderilmiş olduğu tespit edilmiştir.

Bu sebeple söz konusu yazı ilgisi nedeniyle ekte gönderilmektedir.

Bilgilerinize arz ederim.

M. Uğur Bayburtluoğlu Koordinasyon Dairesi Başkanı

T.C. Devlet Bakanlığı 26.2.1997 Sayı: B.02.0.005/00375

Aile Araştırma Kurumu Başkanlığına

İlgi : Radyo ve Televizyon Üst Kurulunun 19.2.1997 gün ve A.01.0.RTÜ.0.01.02.97/053/750 sayılı yazısı.

Radyo ve Televizyon Üst Kurulundan Bakanlığımıza intikal ettirilen ilgi yazı ekte gönderilmiştir.

Bilgilerinizi ve gereğini rica ederim.

Işılay Saygın Devlet Bakanı

T.C. Radyo ve Televizyon Üst Kurulu 19.2.1997 Sayı : A.01.1.RTÜ.0.01.02.97/053/750

Devlet Bakanlığına

İlgi : Başbakanlık Aile Araş. Kur. Bşk.nın 5.2.1997 tarih ve B.02.0.AAK.0.06.00.00/31/0234 sayılı yazısı.

İlgi yazıda, son günlerde çocuklarımızın fiziksel, ruhsal ve ahlâkî gelişimlerini olumsuz etkileyen ve çocukların “istismar ve ihmaline yol açan programların televizyonlarda sıkça yayınlandığı” şeklinde şikayetlerin kendilerine ulaştığına işaretle; televizyonlardaki gazino, bar, pavyon ve benzeri yerlerdeki görünltülerin ve reality şovlardaki “temel insanî değerlere ters temalar”ın çocuklar üzerinde “sarsıcı etkiler” yarattığına işaret edilmekte ve “Küçük İbo ve benzeri küçük yaşta arabesk şarkıcıları ve benzeri görüntülerin yayınlanması yoluyla toplumda çocuk istismarı ve ihmallerinin yaygınlaşmasına yol açan televizyon programları hakkında gerekli tedbirlerin alınması” talebinde bulunulmaktadır.

3984 sayılı Kanunun Üst Kurulun “Görev ve Yetkiler”ine ilişkin 8 inci maddesi uyarınca tüm radyo-televizyon yayınları, “Yayın İlkeleri”ne ilişkin 4 üncü madde hükümlerine; Üst Kurul yönetmeliklerine ve bu alanda Türkiye’nin taraf olduğu milletlerarası andlaşmalara uygunluğu açılarından denetlenmekte ve mevzuata aykırılıkların tespiti halinde de ilgili kuruluşlar hakkında 33 üncü maddeye göre; “Uyarı” ve ihlalin tekrarlanması halinde de “yayınların geçici olarak durdurulması veya yayın izninin iptali” müeyyideleri Üst Kurulca uygulanmaktadır. Anılan Kanunun 4 üncü maddesine ve Üst Kurul yönetmeliklerine isdinaden konuya ilişkin Üst Kurul uygulamaları, aşağıda sunulmuştur.

1. 3984 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin (b),(d),(h) ve (m) bendlerinde: “Toplumun millî ve manevi değerleri”, “Genel ahlâk, toplum huzuru ve Türk aile yapısına”, “Türk millî eğitiminin genel amaçlarına, temel ilkelerine ve millî kültürün geliştirilmesine”, “Çocukların ve gençlerin fiziksel, zihinsel, ruhsal ve ahlâkî gelişimini olumsuz yönde etkileyebilecek yayın yapılmaması esası”na ilişkin yayın ilkeleri belirlenmiş ve Üst Kurulca çıkarılan Radyo ve Televizyon Yayınları Yayın Esas ve Usulleri Hakkında Yönetmeliğin 5 inci maddesinin (d), (m) ve (r) bendlerinde: “Toplumun en küçük birimi olan aile yapısını zedeleyecek nitelikte yayın yapılamaması”, “Çocukların ve gençlerin istismarına yol açacak şekilde yayın yapılamaması”, “Yayınlarda yer alan bilgi iletişim telefonları ile genel ahlâka veya Türk aile yapısına aykırı hizmet sunulamaması” genel yayın ilkeleriyle Üst Kurulca (Şiddete) ilişkin 10 uncu ve (Cinselliğe) ilişkin 11 inci maddede çocukları korumak üzere öngörülen hükümlere isdinaden tüm radyo-televizyon yayınları, titizlikle denetlemektedir.

Bu bağlamda; söz konusu yayın ilkelerine aykırı yayın yapan kuruluşlar hakkında Üst Kurulca bugüne kadar müeyyideler uygulanmış ve özellikle 900’lü hatlar aracılığıyla çocukların ve ailelerin istismarı tamamen önlenmiş bulunmaktadır.

2. 3984 sayılı Kanunda ve Yayın Esasları Yönetmeliğinde öngörülen hükümlere aykırı şekilde; çocuklarımızın fiziksel, ruhsal ve ahlâkî gelişimlerini olumsuz etkileyen ve çocukların istismarına yol açan programların televizyonlarda yayınlanması (örneğin, 2559 sayılı Polis ve Selahiyet Kanununun, ilgi yazıda değinilen, yirmi bir yaşından küçük yaşdaki kadın ve erkeklerin hiçbir suretle bu yerlerde çalıştırılamayacağına ilişkin 12 nci maddesinin ikinci fıkrası hükmü karşısında; çocukların, gazino-bar-pavyon ve benzeri yerlerde çekilmiş görüntülerine yer verilmesi) halinde; buna yol açan televizyon kuruluşları hakkında gerekli müeyyidelerin Üst Kurulca uygulanacağı tabiîdir. Zira bu durumda, 3984 sayılı Kanunun söz konusu 4 üncü maddesinin, yayınlarda “yasalara saygılı olma esasına” ilişkin (1) bendi hükmünün ihlâli söz konusu olabilecektir.

Bilgilerinize arz olunur.

Güneş Müftüoğlu Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Başkanı

T.C. Başbakanlık Aile Araştırma Kurumu Başkanlığı 14.2.1997 Sayı : B.02.0.AAK.0.06.00.00/39-0279

Konu : Tütün ve Tütün Mamullerinin Zararları

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Başkanlığına

4207 sayılı Tütün Mamullerinin Zararlarının Önlenmesine Dair Kanun’un 4 üncü maddesinin son fıkrası “Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu ve özel televizyon kurumları ayda en az doksan dakika tütün ve tütün mamulleri alışkanlığının zararları konusunda uyarıcı ve eğitici mahiyette yayınlar yapmak zorundadır”, şeklindeki düzenlemesi ile tütün ve tütün mamullerinin zararlarının duyurulması konusunda bütün televizyon kanallarını görevlendirmiş durumdadır.

Sigaranın insan sağlığı üzerindeki öldürücü etkisi bugün tartışmasız kabul edilmiş bir gerçektir. Ayrıca sigara alışkanlığının alkol ve uyuşturucu kullanımının ön basamağını teşkil ettiği de bilinmektedir. 4207 sayılı Kanundaki söz konusu hükmün gereği Türkiye Radyo Televizyon Kurumu Genel Müdürlüğüne ait televizyon kanalları tarafından yerine getirilirken, özel televizyon kanalları tarafından tam olarak yerine getirilmemekte ve bu konuda Bakanlığıma çok sayıda şikayet ulaşmaktadır.

3984 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanunun 31 inci maddesi gereğince; 4207 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin son fıkrası hükmünün özel televizyon kanallarına uygulattırılması hususunda takdirlerinizi rica ederim.

Işılay Saygın Devlet Bakanı

T.C.

Başbakanlık Aile Araştırma

Kurumu Başkanlığı 19.2.1997

Sayı : B.02.0.AAK.0.06.00.00/40-0302

Konu : Çocuk İstismarı ve İhmali

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Başkanlığına

İlgi :

a) 9.1.1997 tarih ve B.02.0.AAK.0.06.00.00/8-52 sayılı yazımız,

b) 10.1.1997 tarih ve B.02.0.AAK.0.06.00.00/10-54 sayılı yazımız,

c) 10.1.1997 tarih ve B.02.0.AAK.0.06.00.00/11-66 sayılı yazımız,

d) 27.1.1997 tarih ve B.02.0.AAK.0.06.00.00/24-155 sayılı yazımız,

e) 5.2.1997 tarih ve B.02.0.AAK.0.06.00.00/31-234 sayılı yazımız,

f) 14.2.1997 tarih ve B.02.0.AAK.0.06.00.00/38-278 sayılı yazımız,

g) 14.2.1997 tarih ve B.02.0.AAK.0.06.00.00/39-279 sayılı yazımız,

Daha önce ilgi yazılarımızla defaaten belirtildiği üzere; son aylarda bazı televizyon kanallarında 3984 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanunun yayın ilkeleri kapsamında yer alan çocukların fiziksel, zihinsel, ruhsal ve ahlâkî gelişimlerini olumsuz yönde etkileyebilecek yayınlar yapılmaması esasına muhalif programlar yer almaktadır.

Son olarak Türkücü Küçük İbo mahlasıyla meşhur çocuğumuz kullanılarak, topluma çocukların istismar ve ihmallerini yaygınlaştırıcı mesajlar veren yayınların hassasiyetle denetlenmesi hususunda Bakanlığımca yapılan girişimler hakkındaki basın değerlendirmeleri ilişikte sunulmuştur.

Bilgilerinizi rica ederim.

Işılay Saygın Devlet Bakanı

T.C. Başbakanlık Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü 23.10.1996 Sayı : B.02.1.KSS.0.06/939

Konu : Çocuğa Yönelik Şiddet

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Başkanlığına

Bilindiği gibi yaşamın tüm alanlarında şiddet her geçen gün artmakta ve bunun olumsuz sonuçlarından en fazla kadınlar ve çocuklar etkilenmektedir.

Televizyon kanallarında şiddet içeren programlar sıkça yer almakta ancak şiddetin olumsuzluğu yeterince vurgulanmamaktadır. Özellikle çocuklara ve gençlere yönelik televizyon programlarında yer alan şiddet olgusu, gelecekte şiddet uygulamalarının artmasına neden olacaktır.

İstanbul’un Esenler semtinde meydana gelen ve on kişinin ölümüyle sonuçlanan cinayete son günlerde medyada sıkça yer verilmektedir. Annelerinin de öldürüldüğü bu vahşete tanık olan üç küçük çocuk haber programlarında kameraların boy hedefi olmaktadır. Çocukların uğradıkları psikolojik çöküntüyü onarılmaz derecede ağırlaştıran bu yaklaşımdan kaçınılması gerekmektedir.

Bu çerçevede, kamuoyundan gelen tepkiler de göz önünde bulundurularak, konuya gerekli duyarlılığın gösterilmesi ve özel kanalların uyarılması konusunda bilgilerinizi ve gereğini rica ederim.

Işılay Saygın Devlet Bakanı

T.C.

Başbakanlık

Aile Araştırma Kurumu Başkanlığı 8.11.1996

Sayı : B.02.0.AAK.0.00.00.00/431

Konu : TV Kanallarında Şiddet

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Başkanlığına

Günümüzde iletişim araçlarının yaygın ve etkin kullanımı nedeniyle toplumumuz yoğun mesaj bombardımanına maruz kalmaktadır. İletişim araçlarının en etkini olan televizyonun kamuoyunu çeşitli konularda bilgilendirmek ve bilinçlendirmek gibi hayatî öneme sahip olması yanında, ilettiği yanlış içerikli mesajlar nedeniyle, özellikle çocuklar ve gençler üzerinde olumsuz etkiler bırakmaktadır. Hayatın her alanında ve her geçen gün artan şiddet vakaları konunun hassasiyetini ortaya koymaktadır.

Özellikle özel televizyon kanallarının yayın hayatına başlamasıyla sıkça yayınlanmaya başlayan şiddet içerikli programların çocuklarımızı ve gençlerimizi şiddete yönelttiği, karşılaştıkları şiddet vakalarına duyarsızlaştırdığı ve hepsinden önemlisi ruh sağlıklarını büyük ölçüde bozarak sevgi ve şefkat duygularına yabancılaştırdığı görülmektedir. Ülkemizin çeşitli bölgelerinden bu konuda ebeveynlerden Bakanlığıma oldukça sık şikayet başvuruları gelmektedir. Örnek olarak İzmir ili Çamdibi’nden arayan bir anne, çocuğunun şiddet içerikli televizyon programları yüzünden onbeş gündür kabus gördüğünü, bu yüzden tedavi altına alındığını ve çocuğunu tedavi eden hekimin, benzer vakalardan kendisine her geçen gün artan oranda hastanın geldiğini belirterek acil önlem alınması hususunda Bakanlığıma başvuruda bulunmuştur.

Bu çerçevede, radyo ve televizyonların genel ahlâka, toplumun huzuruna ve Türk aile yapısına uygun yayın yapmalarını denetleyen Kurulunuzun konuya gerekli hassasiyeti göstermesi ve şiddet içerikli yayınlarda ısrar eden televizyon kanallarını uyarması hususunda gereğini rica ederim.

Işılay Saygın Devlet Bakanı

T.C.

Başbakanlık

Aile Araştırma Kurumu Başkanlığı 17.11.1996

Sayı : B.02.0.AAK.0.06.00.00/318-2110

Konu : Televizyon Yayınları

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Başkanlığına

Bilindiği üzere 3984 sayılı “Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanun”un, radyo ve televizyonların uymaları gereken yayın ilkelerinin düzenlendiği 4 üncü maddesinin (b), (d), (g) ve (m) fıkralarında radyo ve televizyon yayınlarının toplumun millî ve manevî değerlerine; genel ahlâk, toplumun huzuru ve Türk aile yapısına aykırı olmaması ve toplumda şiddet ve nefret duyguları oluşturacak yayınlara imkan verilmemesi hususları hükme bağlanmıştır.

Ayrıca 28 Mayıs 1995 tarih ve 22296 sayılı Resmî Gazetede yayınlanan “Radyo ve Televizyon Yayınları Yayın Esas ve Usulleri Hakkında Yönetmelik”in genel yayın ilkelerini düzenlediği 5 inci maddesinin (d) fıkrasında, genel ahlâka aykırı, toplumda korku ve paniğe yol açacak, asılsız haber ve programlarla toplumun huzurunu bozacak ve toplumun en küçük birimi olan aile yapısını zedeleyecek nitelikte yayın yapılamayacağı; (m) fıkrasında, yayınlarda çocukların ve gençlerin fiziksel, zihinsel, duygusal ve ahlâkî gelişimini olumsuz yönde etkileyebilecek unsurlara yer verilemeyeceği; çocukların ve gençlerin istismarına yol açacak şekilde yayın yapılamayacağı hükümleri yer almaktadır. Aynı yönetmeliğin 10 uncu maddesinde, cinsel duyguları sömürmeye yönelik yayın yapılamayacağı belirtilmiş olup, tür ve içerik gereği cinselliğin yer aldığı yapımların yayınlanmasında yayın saati sınırlanması getirilerek, bu tür programların tanıtım duyurularında cinselliğin teşhir edildiği bölümlerin kullanılamayacağı ve bu duyuruların saat 21.30 dan önce yapılamayacağı belirtilmektedir. Yine aynı yönetmeliğin 11 inci maddesinde, “Şiddete karşı birey ve toplumu duyarsızlaştıran, insanları şiddet kullanmaya yönelten, özendiren yayın yapılamaz” hükmüne yer verilerek şiddet unsurlu dramatik yapımların yayın saati ve tanıtım duyurularıyla ilgili 10 uncu maddedekine benzer sınırlamalar getirilmektedir. Mezkur yönetmeliğin 12 nci maddesinde çocukların fiziksel, duygusal veya cinsel istismarını ya da çocuk emeğinin sömürüsünü özendirecek yayınların yapılamayacağı; çocukları ve gençleri sigara, alkol, uyuşturucu madde kullanımı gibi bağımlılıklara ve kötü alışkanlıklara yöneltici yayınlara yer verilemeyeceği belirtilmektedir. 14 üncü maddede ise yayınlarda, suç ve toplumsal kurallara aykırı davranışların, insanları bu tür fiil ve davranışlara özendirici, suç tekniklerini öğretici biçimde verilemeyeceği belirtilmektedir.

Keza 20 Kasım 1994 tarih ve 22117 sayılı Resmî Gazetede yayınlanan “Radyo ve Televizyon Kuruluşlarının Yayın İlkeleri ve Usulleri ile Reklam Gelirleri Üst Kurul Paylarının Ödenmesi Hakkında Yönetmelik”in reklam yayınlarıyla ilgili genel ilkelerin düzenlendiği 5 inci maddesinin (c) fıkrasında, “Reklamlar, genel ahlâk kurallarına, millî örf ve adetlere, geleneklere ve manevi değerlere aykırı ifadeler ya da görüntüler ihtiva edemez. Şiddet, pornografi, korku, batıl inanç ve benzeri gibi toplumda tedirginlik yaratacak unsurları içeremez, merhamet duygusunu istismar edemez” hükmü yer almaktadır.

Ülkemizin de taraf olduğu “Avrupa Sınırötesi Televizyon Sözleşmesi”nin yayıncının sorumluluklarının düzenlendiği 7 nci maddesinde, program hizmetlerinin özellikle edebe aykırı olmayacağı, pornografi içermeyeceği, şiddet eğilimini körüklemeyeceği, gençlerin ve çocukların fiziksel zihinsel ve ahlâki gelişimini zedeleyebilecek türden programların bunların seyredebileceği zaman ve saatlarde yayınlanmayacağı taahhüt edilmektedir.

Son günlerde bazı özel televizyon kanallarında, yukarıda belirttiğimiz mevzuat hükümlerine aykırı yayın yapıldığı görülmektedir. Bu tür yayınlara, yayın saati gözetilmeksizin reklamlar dahil (örneğin bazı jeans ve parfüm reklamlarında müstehcen ve şiddet içerikli görüntülere yer verilmesi gibi) bir çok program türlerinde sık sık yer verildiği görülmektedir.

Bilhassa, genel adap ve ahlâka aykırı müstehcen görüntüler; toplumu -özellikle gençlerimizi ve çocuklarımızı- olumsuz yönde etkileyen aşırı şiddet içerikli yayınlar; millî ve manevî değerlerimize, örf ve adetlerimize aykırı yayınlar hakkında vatandaşlarımızdan Bakanlığıma yoğun şikayetler ulaşmaktadır.

Malumunuz olduğu üzere, bu ve buna benzer konularda daha önceleri de Bakanlığıma ulaşan şikayetler doğrultusunda, Kurulunuza defalarca gönderdiğim yazılarda, mevzuata aykırı bu tür yayınların denetlenmesi ve ilgili mevzuat uyarınca gereğinin yapılması ricasında bulunmuştum. Ancak, son günlerde bu tür yayınların azalacağına artması ve yaygınlaşması üzüntü vericidir.

Sonuç olarak, bazı özel televizyon kanallarında, yukarıda hatırlattığımız mevzuat ilke ve esaslarına aykırı olarak yapılan yayanların ilgili mevzuat uyarınca denetlenmesi ve gereken hukukî işlemlerin yapılması hususunda Kurulunuzun gereken duyarlılığı göstermesini rica ederim.

Işılay Saygın Devlet Bakanı

T.C. Başbakanlık 15.10.1997 Aile Araştırma Kurumu Başkanlığı Sayı : B.02.0.AAK.0.06.00-743/280-1923

Konu : Show TV

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Başkanlığına

Show TV’nin 25 Eylül 1997 Perşembe günü sabah saatlerinde yayınlanan “Show Başlıyor” programında, evli çiftleri birbirlerini aldatmaya (zinaya) teşvik edici nitelikte konuşmalar yer almıştır. Bu program ile ilgili olarak Bakanlığıma ve Bakanlığıma bağlı Aile Araştırma Kurumuna çok sayıda şikayet ulaşmıştır. Bunlardan birisi örnek olarak ekte gönderilmiştir.

Söz konusu programın 3984 sayılı Radyo ve Televizyon Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanun’un 4 üncü maddesinin (b), (d) ve (m) bendlerine aykırı olduğu gözükmektedir. Söz konusu programın incelenerek ilgili televizyon kanalı olan Show TV’nin müeyyidelendirilmesi hususunda takdirlerinizi ve sonucundan bilgi verilmesini rica ederim.

Işılay Saygın Devlet Bakanı

26.9.1997

Sayın Bakan’ım

Son derece rahatsız olduğum bir konuyla ilgili olarak muhatabına yazdığım mektubun bir suretini, ilgisi olduğunu düşündüğüm için makamınızın dikkatine arz ediyorum.

Saygılarımla,

A.Nihat Pulak Müdafa Caddesi No : 20

06100 Ankara Tel : 312 417 17 00/434

Show TV Genel Yayın Yönetmeni’nin dikkatine,

Benim 6 yaşında bir kızım var. Bütün yaşıtlarının yaptığı gibi o da her sabah uyanır uyanmaz televizyon karşısına geçip, çizgi film ve klipleri izler ve minicik kalbinin içindeki kocaman hayal dünyasına yeni masallar katar. O ve onun gibilerin kalpleri sevgi ve güzellik doludur. Onlar hiçbir zaman çirkin ve samimiyetsiz şeyleri sevmezler. Onların ayıba, edepsizliğe ve soytarılığa biz büyüklerden daha az hoşgörüleri vardır.

Ve kızım maalesef sabah saatlerinde Show TV’nin “Show Başlıyor” programını izliyor. 25 Eylül 1997 Perşembe günü olduğu gibi. O günkü programda bir kadın, elinde mikrofon, bir plajda güneşlenmekte olan insanların yanına gidiyor ve onlarla zaman doldurmak için sözüm ona sohbet ediyor. Aslında yılışıklık, hafiflik, saygısızlık, onursuzluk her şey var o sohbette. En önemlisi konu ne biliyor musunuz? Kadın, bir başka kadının yanına geliyor ve ona soruyor:

- Hiç kocanızı aldattınız mı?..

- Aldatmadıysanız hiç aldatmayı düşündünüz mü?..

- Peki o sizi hiç aldattı mı?.. Diyelim ki aldatıyor, onu suç üstü bastırmak mı istersiniz yoksa faturasını evde mi kesersiniz?..

- Siz kocanızı aldatacak olsanız nasıl bir beyefendiyle aldatmak isterdiniz?.. Diyelim ki kocanız sizi çok güzel bir hanımefendiyle aldatıyor, onu kıskanır mıydınız?..

- Diyelim ki kocanızla kaldığınız bir otele Alain Delon geliyor, onunla da mı aldatmazdınız?

Bu arada utanmadan devamlı kikirdiyorlar. Elimde programın kasedi yok, bunlar aklımda kalanları. İzleyin bakın daha ne münasebetsizlikler. Densizlikler. Ahlâk, şeref, erdem, namus hepsi ayaklar altında. Sunucu kadın, aldatan kadın ya da adamın partnerinden Beyefendi ya da Hanımefendi diye bahsederek bu ahlâksızlık konusuna biraz itibar katmaya çalışıyor. Hanımefendilik veya beyefendilik bu kadar ucuz mu? Sen, henüz böyle bir rezilliği yapanın bu sıfatlarla anılamayacağını bilmeyecek kadar hanımefendilikten uzakken, soranlara gönül rahatlığıyla “ben onurlu bir TV sunucusuyum” diyebiliyor musun? Ya o sorulara muhatap olanlara ne demeli? Onlar da soruları soranı ve soruları adam yerine koyup, cevaplıyorlar. Onlar da en az sunucu kadar gevşek, yılışık, hafif, ucuz.

Yahu biz ahlâkın, erdemin, faziletin, dürüstlüğün her zaman ön planda olması gerektiğini savunmamalı mıyız? Çocuklarımıza aile bağlılığının ve eşlerin sadakatinin kutsal şeyler olduğunu anlatmamalı mıyız? Kendinize gelin. Gerçekten hanımefendi ve beyefendiler olmaya çalışın. Bu sıfatları gerçekten hakedenleri tanımaya ve tanıtmaya çalışın.

Biz sade vatandaşlar olarak bu erdemleri sahiplenirken, sizler, milyonlara ve bu arada minicik milyonlara aynı anda her türlü mesajı verebilecek bir konumdaki sizler, ahlâksızlığın ve kepazeliğin bedava reklamını yapmaya hakkınız var mı sanıyorsunuz?

Bu yazının birer suretini RTÜK’e Aileden Sorumlu Devlet Bakanlığı’na ve grubunuza dahil olmayan bazı yazılı ve görsel medya unsurlarına gönderiyorum.

T.C. Radyo ve Televizyon Üst Kurulu 20.2.1997 Sayı : A.01.1.RTÜ.0.02.01.97/0079/742

Sayın Işılay Saygın

Devlet Bakanı

İlgi : Aile Araştırma Kurumu Başkanlığının 27.1.1997 tarih ve B.02.0.AAK.0.06.00.0/24 sayılı yazısı.

İlgi yazı ekinde gönderilen Televizyon ve Aile adlı kitaptaki bilgilerin kurulumuz çalışmaları ile yakın ilgisi olduğu görülmüştür. Aile ve şiddet konusunda medyaya ilişkin, kurulumuzca yapılan program değerlendirmelerinin ilerki çalışmalarda yararlı olabileceği düşünülmektedir.

İşbirliğine hazır olduğumuzu bilgilerinize arz ederim.

Güneş Müftüoğlu Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Başkanı

T.C. Başbakanlık 27.1.1997 Aile Araştırma Kurumu Başkanlığı Sayı : B.02.0.AAK.0.06.00.0/24-0155

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Başkanlığına

Anayasamızın 41 inci maddesi, ailenin Türk toplumunun temeli olduğunu, Devletin ailenin huzur ve refahı ile özellikle ana ve çocukların korunmasını sağlamak için gerekli tedbirleri almasını ve teşkilâtı kurmasını hükme bağlamıştır.

396 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kurulan Bakanlığıma bağlı Aile Araştırma Kurumu Anayasanın Devlete yüklediği görevi yerine getirmek amacıyla ve Türk ailesinin bütünlüğünün korunması, güçlendirilmesi ve sosyal refahının arttırılmasını sağlamak ve bu bağlamda çocukların korunmasına yönelik sorunların tespiti ile çözüm yollarını araştırmakla görevli olarak çalışmalarını yürütmektedir.

Radyo ve televizyon yayınlarının düzenlenmesi ve Kurulunuzun kuruluş görev, yetki ve sorumluluklarına ilişkin esas ve usulleri belirleyen 3984 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanunun yayın ilkelerini düzenleyen 4 üncü maddesinin (d) fıkrası radyo ve televizyon yayınlarının genel ahlâk, toplum huzuru ve Türk aile yapısına; (m) fıkrası da çocukların ve gençlerin fiziksel, zihinsel, ruhsal ve ahlakî gelişimini olumsuz yönde etkileyebilecek yayın yapılmaması esasına uygun olarak yapılmasını hükme bağlamaktadır.

Görüldüğü gibi Kurulunuz ile Bakanlığıma bağlı Aile Araştırma Kurumunun görev alanlarını ilgilendiren birçok konuda işbirliği ve koordinasyon, bu konudaki hizmetlerin daha verimli yürütülebilmesi açısından gereklilik arz etmektedir.

Kurulunuz ile Aile Araştırma Kurumu arasında bir protokolle işbirliği yapılabilir. Buna göre Kurulunuz çalışmalarında Aile Araştırma Kurumundan bilimsel görüşler isteyerek bu görüşleri, alacağı yayın denetim kararlarına ilgi tutabilir. Aile Araştırma Kurumunun yaptığı bilimsel araştırma ve faaliyetler, Kurulunuzun radyo ve televizyon yayınlarıyla ilgili kararlarında bilimsel alt yapı olarak değerlendirilebilir. Zira Aile Araştırma Kurumu, ailenin bütünlüğü, çocukların ve diğer aile fertlerinin ruhsal-kültürel yönden korunması amaçlarına dönük olarak önemli çalışmalar yapmış ve halen de yapmaktadır. Kurumun şimdiye kadar yapmış olduğu konuyla ilgili bilimsel araştırmalara güzel bir örnek “Televizyon ve Aile” adlı araştırmadır.

1995 yılında yayınlanmış olan “Televizyon ve Aile” araştırmasının en önemli bulgusu, televizyonun en etkili iletişim aracı olduğudur. Televizyonun aile üzerindeki etkisini önemli ölçüde ortaya koyan söz konusu araştırmada çocukların da yüksek oranda televizyon izledikleri belirlenmiştir. Araştırmada, çok televizyon izleyenlerin televizyon dünyasının mesajlarını günlük hayatlarında daha fazla tekrar ettikleri de bulgulanmıştır. Elde edilen önemli bir bulgu da televizyonun toplumu değiştirici bir etkiye sahip olduğudur.

Kurulunuz ile Bakanlığıma bağlı Aile Araştırma Kurumu, ayrıca ileriye dönük ortaklaşa araştırmalar yapabilir. Bu bağlamda, Aile Araştırma Kurumunun 1997 yılı faaliyet programında gerçekleştirmeyi planladığı “Toplumsal Şiddet” konulu araştırmanın medya ve şiddet ilişkisini ele alan bölümü iki kurum arasında işbirliği ile gerçekleştirilebilir.

Bu itibarla Kurulunuz ile Bakanlığıma bağlı Aile Araştırma Kurumu arasında sürekli işbirliğinin tesisi hususunda bilgilerinizi ve gereğini rica ederim.

Işılay Saygın Devlet Bakanı

T.C. Başbakanlık 24.4.1997 Aile Araştırma Kurumu Başkanlığı Sayı : B.02.0.AAK.0.00.00.00/107-0802

Konu : Çocuk İstismarı

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Başkanlığına

İlgi : 12.3.1997 tarih ve B.02.0.AAK.0.06.00.00/69 sayılı yazımız.

8 Mart 1997 Cumartesi günü saat 22:30’da SHOW TV’de yayınlanan Hülya Avşar Show programında şovun yıldızı Hülya Avşar’ın, konuk sanatçı olarak katılan Küçük İbo’ya yaklaşımı ve sergilediği ahlâkın evrensel ilkeleri ile örf ve adetlerimize aykırı tavırlarının halkımızın tepkisini çekmesi ve 12 yaşındaki bir çocuğun, böyle bir şovda kullanılmasının sakıncaları ve oluşturulan imajın bütün çocuklar üzerindeki olumsuz etkileri ile programda mevcut yasaları hafife alan tavırların, yayınların yasalara saygılı olması esasını ihlal etmesi nedeniyle ilgi yazı ile 3984 sayılı Radyo Televizyon Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanuna göre işlem yapılması gerekliliği bildirilmiştir.

Ancak bugüne kadar söz konusu programa ilişkin bir işlem yapılmadığı görülmektedir. Bu konuda da Bakanlığıma halkımızdan çok sayıda şikayetler olmakta, halkımızın hukuka ve devlete olan güveni zedelenmektedir.

Söz konusu televizyon programı ile ilgili, Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fehim Üçışık’dan, Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tülin İçli’den, Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Müzik Eğitimi Başkanı Prof. Dr. Saadettin Ünal’dan, Hacettepe Üniversitesi Sosyal Hizmetler Yüksek Okulu Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aliye Mavili Aktaş’dan ve Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç Dr. İhsan Erdoğan’dan alınan bilimsel görüşler de ekte sunulmuştur.

Bu itibarla Anayasa ve yasalarla çocukların korunmasına ilişkin getirilen hükümlerin uygulanmasında zaaflar oluşmaması ve yukarıda belirtilen hususlar gereğince söz konusu televizyon programı hakkında 3984 sayılı Radyo Televizyon Kuruluş ve Yayınları hakkında Kanuna göre işlem yapılması, sonucundan bilgi verilmesi hususunu tekiten rica ederim.

Işılay Saygın Devlet Bakanı

T.C.

Başbakanlık Aile Araştırma

Kurumu Başkanlığı 12.3.1997

Sayı : B.02.0.AAK.0.06.00.00/69-0460

Konu : Çocuk İstismarı

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Başkanlığına

İlgi :

a) 9.1.1997 tarih ve B.02.0.AAK.0.06.00.00/8-52 sayılı yazımız,

b) 10.1.1997 tarih ve B.02.0.AAK.0.06.00.00/10-54 sayılı yazımız,

c) 10.1.1997 tarih ve B.02.0.AAK.0.06.00.00/11-66 sayılı yazımız,

d) 27.1.1997 tarih ve B.02.0.AAK.0.06.00.00/24-155 sayılı yazımız,

e) 5.2.1997 tarih ve B.02.0.AAK.0.06.00.00/31-234 sayılı yazımız,

f) 14.2.1997 tarih ve B.02.0.AAK.0.06.00.00/38-278 sayılı yazımız,

g) 14.2.1997 tarih ve B.02.0.AAK.0.06.00.00/39-279 sayılı yazımız,

h) 19.2.1997 tarih ve B.02.0.AAK.0.06.00.00/40-302 sayılı yazımız,

Anayasamızın 41 inci maddesi, ailenin Türk toplumunun temeli olduğunu, Devletin ailenin huzur ve refahı ile özellikle ana ve çocukların korunması için gerekli tedbirleri almasını hükme bağlamıştır.

Bakanlığıma bağlı Aile Araştırma Kurumunun amacı da Türk ailesinin bütünlüğünün korunması, güçlendirilmesi ve sosyal refahının arttırılmasını sağlamak ve bu çerçevede çocukların korunmasına yönelik problemlerin tespiti ve çözüm yollarını araştırmaktır.

Toplumun değişik kesimlerinden, çocukları olumsuz yönde etkileyen televizyon programlarının varlığına ilişkin Bakanlığıma çok sayıda şikayet gelmektedir. İlgi yazılarla bu şikayetler Başkanlığınıza iletilmiştir.

Ancak 8 Mart 1997 Cumartesi günü saat 22:30’da Show TV’de yayınlanan Hülya Avşar Show programında şovun yıldızı Hülya Avşar’ın, konuk sanatçı olarak katılan Küçük İbo’ya yaklaşımı ve sergilediği ahlâkın evrensel ilkeleri ile örf ve adetlerimize aykırı tavırlar halkımızın tepkisini çekmiştir.

12 yaşında bir çocuğun, böyle bir şovda kullanılmasının sakıncaları ve oluşturulan imajın bütün çocuklar üzerindeki olumsuz sonuçları bir yana, programda mevcut yasaları hafife alan tavırlar, “yayınların yasalara saygılı olması esasının” ihlalidir. Bu şekilde halkın hukuka ve Devlete olan güveni zedelenmektedir.

Bu itibarla, söz konusu televizyon programı hakkında 3984 sayılı Radyo Televizyon Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanuna göre işlem yapılması hususunda takdirlerinizi rica ederim.

Işılay Saygın Devlet Bakanı

T.C. Başbakanlık 15.10.1997 Aile Araştırma Kurumu Başkanlığı Sayı : B.02.0.AAK.0.06.00-743/280-1923

Konu : Show TV

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Başkanlığına

Show TV’nin 25 Eylül 1997 Perşembe günü sabah saatlerinde yayınlanan “Show Başlıyor” programında, evli çiftleri birbirlerini aldatmaya (zinaya) teşvik edici nitelikte konuşmalar yer almıştır. Bu program ile ilgili olarak Bakanlığıma ve Bakanlığıma bağlı Aile Araştırma Kurumuna çok sayıda şikayet ulaşmıştır. Bunlardan birisi örnek olarak ekte gönderilmiştir.

Söz konusu programın 3984 sayılı Radyo ve Televizyon Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanun’un 4 üncü maddesinin (b), (d) ve (m) bendlerine aykırı olduğu gözükmektedir. Söz konusu programın incelenerek ilgili televizyon kanalı olan Show TV’nin müeyyidelendirilmesi hususunda takdirlerinizi ve sonucundan bilgi verilmesini rica ederim.

Işılay Saygın Devlet Bakanı

T.C.

Başbakanlık

Aile Araştırma Kurumu Başkanlığı 10.1.1997

Sayı : B.02.0.AAK.0.06.00.00/11-0066

Konu : Çocukların Korunması

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Başkanlığına

Anayasamızın 41 inci maddesi, ailenin Türk toplumunun temeli olduğunu, Devletin ailenin huzur ve refahı ile özellikle ana ve çocukların korunmasını sağlamak için gerekli tedbirleri almasını hükme bağlamıştır.

Bakanlığıma bağlı Aile Araştırma Kurumunun amacı da Türk ailesinin bütünlüğünün korunması, güçlendirilmesi ve sosyal refahının arttırılmasını sağlamak ve bu bağlamda çocukların korunmasına yönelik sorunların tespiti ile çözüm yollarını araştırmaktır.

Radyo ve televizyon yayınlarının düzenlenmesine ve Kurulunuzun kuruluş, görev, yetki ve sorumluluklarına ilişkin esas ve usulleri belirleyen Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanunun yayın ilkeleri kapsamında, radyo ve televizyon yayınlarında toplumun Millî ve Manevî değerlerine genel ahlâka Türk aile yapısına çocukların ve gençlerin fiziksel, zihinsel, ruhsal ve ahlâkî gelişimine olumsuz yönde etkide bulunabilecek yayınların yapılmaması esası yer almaktadır.

Bazı televizyon kanallarında, Türk ahlâk ilkelerine tamamen aykırı müstehcen görüntüler içeren yayınların yapıldığı konusunda Bakanlığıma ailelerden çok sayıda şikayet ulaşmaktadır. Çocuk-ebeveyn ilişkilerini olumsuz yönde etkileyen, genel ahlâka ve Türk aile yapısına mugayir söz konusu yayınların denetlenmesinde Kurulunuzun gereken duyarlılığı göstermesi hususunu rica ederim.

Işılay Saygın Devlet Bakanı

T.C. Devlet Bakanı Işılay Saygın’ın Himayelerinde Başbakanlık Aile Araştırma Kurumu Tarafından Düzenlenen Televizyondaki Şiddet ve Müstehcenliğin Çocuk ve Aile Üzerindeki Etkisi Konulu Panele Teşriflerinizi Dilerim. Ali Özer

Başkan

Oturum BaŞkanI

Alİ Baransel TGRTGenel Müdürü

KonuŞmacIlar

Prof. Dr. İ. Agâh Çubukçu RTÜK BaŞkanI

Prof. Dr. Nacİ BostancI G.Ü. İletİŞİm Fakültesİ

Prof.Dr. AyŞe YalIn A. Ü. TIp Fakültesİ

Ertan Karasu

Kanal D Ankara Temsİlcİsİ

AyŞe Özgün TV ProgramcIsI- ATV

 

 

Tarih : 19 Ocak 1998

Saat : 11:00

Yer : T. Vakıflar Bankası TAO Genel Müdürlük Konferans Salonu

Atatürk Bulvarı No : 207 Kavaklıdere/ANKARA

26. – Ağrı Milletvekili M. Sıddık Altay’ın, TBMM eski Başkanı Mustafa Kalemli’nin dış ülkelere yaptığı resmî ziyaretlere ilişkin sorusu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Hikmet Çetin’in yazılı cevabı (7/4196)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Sayın Hikmet Çetin tarafından yazılı olarak cevaplandırılması hususunda gereğini saygılarımla arz ederim. 8.1.1998

M. Sıddık Altay Ağrı

Sorular :

1. TBMM eski Başkanı ve Anap Kütahya Milletvekili Sayın Mustafa Kalemli, Başkanlık yaptığı zaman içerisinde hangi ülkelere, hangi tarihlerde resmî ziyaretlerde bulunmuştur?

2. Bu ziyaretler ne amaçlarla yapılmış ve hangi somut sonuçlar elde edilmiştir?

3. Yapılan bu ziyaretlerin her biri kaç gün sürmüştür?

4. Bu ziyaretlere TBMM eski Başkanı ve Anap Kütahya Milletvekili Sayın Mustafa Kalemli ile birlikte kimler ne sıfatla katılmışlardır?

5. Bu ziyaretlerin toplam maliyeti (Harcırah, ulaşım, konaklama vb. tüm giderler dahil) Amerikan Doları olarak ne kadardır?

6. Yapılan bu ziyaretlerde TBMM eski Başkanı ve Anap Kütahya Milletvekili Sayın Mustafa Kalemli’ye ne hediyeler verilmiştir? Verilen hediyeler Sayın Mustafa Kalemli tarafından TBMM’ne teslim edilerek kayda alınmış mıdır?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı Genel Sekreterliği Kanunlar ve Kararlar Dairesi Başkanlığı KAN.KAR.MD Sayı : A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/4196-10546/26621

Sayın M. Sıddık Altay Ağrı Milletvekili

İlgi : 8.1.1998 tarihli yazılı soru önergeniz.

TBMM eski Başkanı Mustafa Kalemli’nin dış ülkelere yaptığı resmî ziyaretlere ilişkin ilgi önergenizde yer alan sorularımız aşağıda cevaplandırılmıştır.

Bilgilerinizi rica ederim.

Saygılarımla.

Hikmet Çetin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı

Cevap (1, 3, 4). Önergenizde yer alan 1, 3 ve 4 numaralı sorulara cevap teşkil etmek üzere hazırlanan TBMM eski Başkanı Mustafa Kalemli’nin dış ülkelere yaptığı resmî ziyaretler ve tarihleri ile katılan heyet üyelerini gösterir liste EK-1’de sunulmuştur.

Cevap 2. Ülkemizin uluslararası alandaki etkinliğinin, uluslararası konjonktürde ortaya çıkan hızlı değişim sonucu artması, TBMM’ne dış politika alanında geçmiş dönemlerede kıyaslanmayacak ölçüde yeni görevler ve sorumluluklar yüklemiştir. Artık, yasama organının rolü 1982 Anayasası’nın 90 ıncı Maddesinde belirtilen “Milletlerarası Andlaşmaları uygun bulma” yetkisinin çok daha ötesinde, Türk dış politikasının oluşturulması açısından da önem kazanmıştır.

Bu dönemde, Orta Asya Cumhuriyetlerinin parlamentoları ile TBMM arasında ikili düzeyde yakın ilişkiler geliştirilmiş, Azerbaycan ve Kırgızistan Parlamentoları ile TBMM arasında parlamentolararası işbirliği protokolleri imzalanmıştır. TBMM bu cumhuriyetlerle ilişkilerini geliştirirken, Karadeniz havzasındaki önemli komşuları Rusya Federasyonu ve Ukrayna ile olan ilişkilerinin gelişmesine de aynı derecede önem atfetmiştir.

TBMM’nin Batı ile ilişkilerini geliştirme yolundaki politikası sürerken, Azerbaycan ve Orta Asya Cumhuriyetleri ile giderek artan ilişkilerin yanısıra, Karadeniz ve Balkan ülkeleriyle ilişkilerimizin gelişmesine yönelik olarak izlediği etkin politikalar sonucunda Türkiye’nin bölgesel ve uluslararası alandaki ağırlığının artmasına ciddi katkı sağlamıştır.

Görüleceği gibi, bu dönem sadece TBMM’nin uluslararası ilişkilerinin çeşitlendiği değil, aynı zamanda parlamentonun Türk dış politikasına katkısının arttığı bir dönemdir. Bu katkılar lobi faaliyetleri, doğru bilgilendirme, Türkiye’yi tanıtma ve Türk dış politikasının argümanlarını savunma şeklinde olmuştur. Kuşkusuz Türk dış politikasına TBMM’nin katkıları artarak devam edecek ve giderek katkının ötesinde etki düzeyine gelecektir. Özetle söz konusu ziyaretlerin amaç ve sonuçları bunlar olmuştur.

Cevap 5. Söz konusu seyahetlerde yapılan harcamaları gösterir liste EK-2’de sunulmuştur.

Cevap 6. TBMM eski Başkanı Mustafa Kalemli’ye yurtdışı temasları sırasında veya TBMM’ni ziyaret eden yabancı konuklar tarafından verilmiş bulunan hediyelerin (TBMM’ye bırakılanların) listesi EK-3’de sunulmuş olup, sergilenebilir, nitelikte olanlar TBMM de bulunan müzede, diğerleri ise TBMM Başkanlığı Özel Kalem Müdürlüğü depolarında muhafaza edilmektedir.

 

EK-1

1. Anap Kütahya Milletvekili Sayın Mustafa Kalemli’nin, Meclis Başkanlığı yaptığı süre içerisinde yaptığı dış ziyaretler, tarihleri ve katılan heyet üyeleri şöyledir:

 

A. İkili İlişkiler

Gürcistan

4-5 Mart 1996 TBMM Başkanı Sayın Mustafa Kalemli’nin beraberinde bir heyetle Gürcistan Meclis Başkanı’nın davetlisi olarak bu ülkeyi ziyareti.

Heyet Listesi Sayın Cemalettin Lafçı RP Amasya Milletvekili

Sayın Metin Arifağaoğlu CHP Artvin Milletvekili

Sayın Süleyman Hatinoğlu ANAP Artvin Milletvekili

Sayın Mehmet Aydın DSP İstanbul Milletvekili

Sayın Refaiddin Şahin DYP Ordu Milletvekili

 

Sayın Tarık Yalvaç Dış. Prot. Müdürü

Sayın Ünal Yener Özel Kalem Müdürü

Sayın Şuayip Doğanç Koruma Müdürü

Sayın Hüseyin Kerimoğlu Dış. Prot. Md. Tercüman

Sayın Orhan Ertuğruloğlu DİB Gürcistan Daire Başkanı

 

Sayın Levent Ünal TRT Muhabiri

Sayın Menderes Üner TRT Kameramanı

Sayın Nuh Gönültaş Zaman Gazetesi

Sayın Hikmet Saatçi Anadolu Ajansı

Sayın Şeref Özer Anadolu Ajansı

Arjantin

19-24 Mart 1996 TBMM Başkanı Sayın Mustafa Kalemli’nin beraberinde bir heyetle Arjantin Meclis Başkanı’nın davetlisi olarak bu ülkeyi ziyareti.

Heyet Listesi Sayın Betül Kalemli TBMM Başkanının Refikaları

Sayın Hayri Doğan DYP Antalya Milletvekili

Sayın Muhammet Polat RP Aydın Milletvekili

Sayın Hikmet Aydın DSP Çanakkale Milletvekili

Sayın Ahmet Cemil Tunç RP Elazığ Milletvekili

Sayın İrfan Gürpınar CHP Kırklareli Milletvekili

 

Sayın Tarık Yalvaç Dış. Prot. Müdürü

Sayın Buket Giray Dış. Prot. Md. Görevlisi

Sayın Yaman Aksu Tercüman

 

Sayın Burhan Özdemir TRT Muhabiri

Sayın Hüseyin Öztepe TRT Kameramanı

Sayın Cengiz Timurkaynak Anadolu Ajansı

Sayın Selfet Güner Anadolu Ajansı

Sayın Canan Gedik PMD Üyesi

 

İrlanda

29 Nisan-2 Mayıs 1996 TBMM Başkanı Sayın Mustafa Kalemli’nin beraberinde bir heyetle İrlanda Meclis Başkanı’nın davetlisi olarak bu ülkeyi ziyareti.

Heyet Listesi Sayın Betül Kalemli TBMM Başkanının Refikaları

Sayın Naci Terzi RP Erzincan Milletvekili

Sayın Cihan Yazar DSP Manisa Milletvekili

Sayın Zeki Çakıroğlu CHP Muğla Milletvekili

Sayın Mustafa Dedeoğlu DYP Muğla Milletvekili

Sayın Musa Uzunkaya RP Samsun Milletvekili

 

Sayın Orhan Dülgerler Genel Sekreter Yardımcısı

Sayın Tarık Yalvaç Dış. Prot. Müdürü

Sayın Yasemin Elibol Dış. Prot. Md. Görevlisi

Sayın Rana Özer Tercüman

 

Sayın Ömer Kebapçıoğlu TRT Muhabiri

Sayın Mehmet Deniz TRT Kameramanı

Sayın Ali Koçak Anadolu Ajansı

Sayın Tülay Güleç PMD Üyesi

 

Rusya

14-18 Temmuz 1996 TBMM Başkanı Sayın Mustafa Kalemli ve beraberindeki heyetin Rusya Federasyonu Devlet Duması Başkanı’nın davetlisi olarak bu ülkeyi ziyareti.

Heyet Listesi Sayın Feti Görür RP Bolu Milletvekili

Sayın Cihan Yazar RP Gaziantep Milletvekili

Sayın Nurettin Aktaş CHP İçel Milletvekili

Sayın Osman Çilsal DYP Kayseri Milletvekili

Sayın İhsan Çabuk DSP Ordu Milletvekili

 

Sayın Doğan Şişli Başkanlık Danışmanı

Sayın Tarık Yalvaç Dış. Prot. Müdürü

Sayın Ünal Yener Özel Kalem Müdürü

Sayın Hüseyin Kerimoğlu Dış. Prot. Md. Tercüman

Sayın Mehmet Akif Binici Koruma Görevlisi

 

Sayın İ. Gürkan Sarı TRT Muhabiri

Sayın Mustafa Kadıoğlu TRT Kameramanı

Sayın Kemal Saydamer PMD Üyesi

Çin

4-13 Ağustos 1996 TBMMBaşkanı Sayın Mustafa Kalemli’nin beraberinde bir heyetle Çin Halk Cumhuriyeti Ulusal Halk Kongresi Başkanı’nın davetlisi olarak bu ülkeyi ziyareti.

Heyet Listesi Sayın İ. Halil Çelik RP Şanlıurfa Milletvekili

Sayın Ertan Yülek RP Adana Milletvekili

Sayın Osman Kılıç DSP Artvin Milletvekili

Sayın Onur Kumbaracıbaşı CHP Kocaeli Milletvekili

Sayın Muzaffer Arıkan DYP Mardin Milletvekili

 

Sayın Necdet Basa Genel Sekreter

Sayın Tarık Yalvaç Dış. Prot. Müdürü

Sayın Ünal Yener Özel Kalem Müdürü

Sayın Hüseyin Kerimoğlu Dış. Prot. Md. Tercüman

Sayın Abbas Goralı Bas. ve Hlk. İlşk. D. Görevlisi

Sayın Noyan Rona DİB Bölge Uzmanı

 

Sayın Mehmet Emin Özgünel PMD Üyesi

Sayın Atilla Tunga TRT Muhabiri

Sayın Halit Yağcı TRT Kameramanı

 

Mısır

1-6 Eylül 1996 TBMM Başkanı Sayın Mustafa Kalemli ve beraberindeki heyetin Mısır Meclis Başkanı’nın davetlisi olarak bu ülkeyi ziyareti.

Heyet Listesi Sayın Betül Kalemli TBMM Başkanının Refikaları

Sayın Ahmet Tekdal RP Ankara Milletvekili

Sayın Yusuf Öztop CHP Antalya Milletvekili

Sayın Abdulbaki Ataç DYP Balıkesir Milletvekili

Sayın Ali Günay DSP Hatay Milletvekili

Sayın Mustafa Bayram RP Van Milletvekili

Sayın Tarık Yalvaç Dış. Prot. Müdürü

Sayın Rauf Bozkurt Kanunlar ve Kararlar Müdürü

Sayın Şuayip Doğanç Emniyet Müdürü

Sayın Prof. Dr. Erol Eti Millî Saraylar Daire Başkanı

Sayın Selçuk Bayraktaroğlu Dış. Prot. Md. Görevlisi

Sayın Abdullah Karakuş Bas. Hlk. İlşk. Da. Görevlisi

Sayın Ahmet Kocaer Başbakanlık Müşaviri (Terc)

 

Sayın Haydar Öztürk PMD Üyesi

Sayın Ali Oruç TRT Muhabiri

Sayın Mustafa Kadıoğlu TRT Kameramanı

 

Avusturalya

15-24 Eylül 1996 TBMM Başkanı Sayın Mustafa Kalemli’nin beraberinde bir heyetle Avusturalya Senato Başkanı’nın davetlesi olarak bu ülkeyi ziyareti.

Heyet Listesi Sayın Betül Kalemli TBMM Başkanının Refikaları

Sayın Mehmet Gözlükaya DYP Denizli Milletvekili

Sayın Salih Kapusuz RP Kayseri Milletvekili

Sayın Yakup Budak RP Adana Milletvekili

Sayın Eşref Erdem CHP Ankara Milletvekili

Sayın A. Turan Bilge DSP Konya Milletvekili

 

Sayın Orhan Dülgerler Genel Sekreter Yardımcısı

Sayın Tarık Yalvaç Dış. Prot. Müdürü

Sayın Engin Karapınar Basın. Hlk. İlşk. Da. Başkanı

Sayın Metin Sözen Başkanlık Danışmanı

Sayın Elif Eren Dış. Prot. Md. Görevlisi

Sayın M. Akif Binici Koruma Görevlisi

Sayın Dicle Buharalı Tercüman

 

Sayın İbrahim Gürkan Sarı TRT Muhabiri

Sayın Tamer Uyanık TRT Kameramanı

İsrail ve Filistin

4-7 Ocak 1997 TBMM Başkanı Sayın Mustafa Kalemli’nin bereberinde bir heyetle İsrail Meclis Başkanı’nın davetlisi olarak bu ülkeyi ziyareti,

7-9 Ocak 1997 TBMM Başkanı Sayın Mustafa Kalemli’nin beraberinde bir heyetle Filistin Meclis Başkanı’nın davetlisi olarak bu ülkeyi ziyareti.

Heyet Listesi Sayın Aslan Ali Hatipoğlu ANAP Amasya Milletvekili

Sayın Yüksel Aksu DSP Bursa Milletvekili

Sayın Ramazan Yenidede RP Denizli Milletvekili

Sayın Cefi J. Kamhi DYP İstanbul Milletvekili

Sayın Ahmet Derin RP Kütahya Milletvekili

Sayın Erdoğan Yetenç CHP Manisa Milletvekili

 

Sayın Tarık Yalvaç Dış. Prot. Müdürü

Sayın Şuayip Doğanç TBMM Koruma Müdürü

Sayın Elif Eren Dış. Prot. Md. Görevlisi

Sayın Oğuz Çelikkol DİB Gen. Md. Yrd.

Sayın Ahmet Kocaer Tercüman (Bşb. Müşaviri)

Sayın Dicle Buharalı Tercüman

 

Sayın Levent Ünal TRT Muhabiri

Sayın Tamer Uyanık TRT Kameramanı

Sayın Hüseyin Özalp PMD Üyesi

Sayın Berrin Tuncel PMD Üyesi

 

Japonya

19-25 Şubat 1997 TBMM Başkanı Sayın Mustafa Kalemli’nin beraberinde bir heyetle Japonya Üst Meclis Başkanı’nın davetlisi olarak bu ülkeyi ziyareti.

Heyet Listesi Sayın Betül Kalemli TBMM Başkanının Refikaları

Sayın İlyas Yılmazyıldız DYP Balıkesir Milletvekili

Sayın Yakup Hatipoğlu RP Diyarbakır Milletvekili

Sayın Mehmet Moğultay CHP İstanbul Milletvekili

Sayın Mehmet Elkatmış RP Nevşehir Milletvekili

Sayın İbrahim Çebi ANAP Trabzon Milletvekili

Sayın Hasan Gemici DSP Zonguldak Milletvekili

 

Sayın Necdet Basa Genel Sekreter

Sayın Tarık Yalvaç Dış. Prot. Müdürü

Sayın Ünal Yener Özel Kalem Müdürü

Sayın Elif Eren Dış. Prot. Md. Görevlisi

Sayın M. Akif Binici Koruma Görevlisi

 

Sayın Haydar Öztürk PMD Üyesi

Sayın Kudret Doğandemir TRT Muhabiri

Sayın Mehmet Deniz TRT Kameramanı

Orta Asya Türk Cumhuriyetleri

11-13 Mart 1997 TBMM Başkanı Sayın Mustafa Kalemli’nin beraberinde bir heyetle Türkmenistan Meclis Başkanı’nın davetlisi olarak bu ülkeyi ziyareti.

13-15 Mart 1997 TBMM Başkanı Sayın Mustafa Kalemli’nin beraberinde bir heyetle Kazakistan Senato Başkanı’nın davetlisi olarak bu ülkeyi ziyareti.

15-17 Mart 1997 TBMM Başkanı Sayın Mustafa Kalemli’nin beraberinde bir heyetle Kırgızistan Meclis Başkanı’nın davetlisi olarak bu ülkeyi ziyareti.

17-19 Mart 1997 TBMM Başkanı Sayın Mustafa Kalemli’nin beraberinde bir heyetle Özbekistan Meclis Başkanı’nın davetlisi olarak bu ülkeyi ziyareti.

19-20 Mart 1997 TBMM Başkanı Sayın Mustafa Kalemli’nin beraberinde bir heyetle Azerbaycan Meclis Başkanı’nın davetlisi olarak bu ülkeyi ziyareti.

Heyet Listesi Sayın Cafer T. Yazıcıoğlu DSP Bartın Milletvekili

Sayın Ataullah Hamidi ANAP Batman Milletvekili

Sayın Abdülkadir Aksu RP Diyarbakır Milletvekili

Sayın Abdülkadir Akgöl DYP Hatay Milletvekili

Sayın Atila Sav CHP Hatay Milletvekili

Sayın Cafer Güneş RP Kırşehir Milletvekili

 

Sayın Orhan Dülgerler Genel Sekreter Yrd.sı

Sayın Tarık Yalvaç Dış. Prot. Müdürü

Sayın Engin Karapınar Bas. Hlk. İlşk. D. Başkanı

Sayın Fikriye Akoğlu Dış. Prot. Md. Görevlisi

Sayın Hüseyin Kerimoğlu Dış. Prot. Md. Tercüman

Sayın Prof. Ahmet Mumcu TBMM Başkanı Danışmanı

Sayın Prof. Erol Eti Millî Saraylar Daire Başkanı

Sayın Serpil Alpman DİB Genel Müdürü

 

Sayın Mustafa Görüryılmaz TRT Muhabiri

Sayın Gültekin Yöndem TRT Kameramanı

Sayın Süleyman Ünal STV Haber Müdürü

Sayın Metin Oral Oz STV Kameramanı

Sayın Ahmet Takan NTV Muhabiri

Sayın Mustafa Vural NTV Kameramanı

Sayın Mirgün Cabaş ATV Muhabiri

Sayın Hayri Özuğur ATV Kameramanı

Sayın Orhan Ceyhan TBMM TV Muhabiri

Sayın Ahmet Tipi TBMM TV Kameramanı

Sayın Nuh Gönültaş Zaman Gazetesi

Sayın İsmet Solak Hürriyet Gazetesi

Sayın Nurcan Gökdemir Anadolu Ajansı

Hindistan

10-15 Ağustos 1997 TBMM Başkanı Sayın Mustafa Kalemli’nin beraberinde bir heyetle Hindistan Meclis Başkanı’nın davetlisi olarak bu ülkeyi ziyareti.

Heyet Listesi Sayın Betül Kalemli TBMM Başkanının Refikaları

Sayın Nihan İlgün DYP Tekirdağ Milletvekili

 

Sayın Necdet Basa Genel Sekreter

Sayın Tarık Yalvaç Dış. Prot. Müdürü

Sayın Ünal Yener Özel Kalem Müdürü

Sayın Elif Eren Dış. Prot. Md. Görevlisi

Sayın M. Akif Binici Koruma Görevlisi

Sayın Kutlay Bensan Tercüman

 

Sayın Ersin Küçükbayrak TRT Muhabiri

Sayın Murat Akkoç TRT Kameramanı

ABD

7-11 Eylül 1997 TBMM Başkanı Sayın Mustafa Kalemli’nin ABD Temsilciler Meclisi Başkanı’nın davetlisi olarak bu ülkeyi ziyareti.

Heyet Listesi Sayın Betül Kalemli TBMM Başkanının Refikaları

 

Sayın Tarık Yalvaç Dış. Prot. Müdürü

Sayın Sedat Ergin Hürriyet Muhabiri

B. Uluslararası Toplantılar

Macaristan

7-9 Haziran 1996 TBMM Başkanı Sayın Mustafa Kalemli’nin Avrupa Parlamento Başkanları Konferansı’na katılması

Heyet Listesi Sayın Betül Kalemli TBMM Başkanının Refikaları

 

Sayın Necdet Basa Genel Sekreter

Sayın Tarık Yalvaç Dış. Prot. Müdürü

Sayın Rana Özözer Tercüman

Sayın Ebru Diriker Tercüman

 

Sayın Ömer Kebapçıoğlu TRT Muhabiri

Sayın Mehmet Deniz TRT Kameramanı

Yunanistan

5-7 Nisan 1997 TBMM Başkanı Sayın Mustafa Kalemli’nin Avrupa Parlamento Başkanları Konferansı’na katılması

Heyet Listesi Sayın Betül Kalemli TBMM Başkanının Refikaları

Sayın Tarık Yalvaç Dış. Prot. Müdürü

Sayın Kutlay Bensan Tercüman

Adı Soyadı Unvanı Gidilen Ülke Harcama Tutarı Seyahat Tarihi Zorunlu Giderler

Mustafa Kalemli TBMM Başkanı Gürcistan 1 649 000 1.3.1996 216 452 000

Cemallettin Lafçı Amasya Mv. ” 28 143 000 Tarık Yalvaç

Metin Arifağaoğlu Artvin Mv. ” 27 970 000

Mehmet Aydın İstanbul Mv. ” 27 970 000

Refaiddin Şahin Ordu Mv. ” 27 970 000

Ünal Yener Özel Kalem Md. 1 649 000

Tarık Yalvaç Dış İlişkiler Md. 1 649 000

Şuayip Doğanç Koruma Md. 1 649 000

Hüseyin Kerimoğlu Tercüman 14 908 000

Nuh Gönültaş 14 908 000

Toplam : 148 465 000 216 452 000

 

Adı Soyadı Unvanı Gidilen Ülke Harcama Tutarı Seyahat Tarihi Zorunlu Giderler

Mustafa Kalemli TBMM Başkanı Arjantin 137 999 000 14.3.1996 249 428 000

Betül Kalemli TBMM Başkanı Eşi ” 72 415 000 ” Tarık Yalvaç

Hayri Doğan Antalya Mv. ” 94 747 000 ”

Muhammet Polat Aydın Mv. ” 101 483 000 ”

Hikmet Aydın Çanakkale Mv. ” 101 757 000 ”

Cemil Tunç Elazığ Mv. ” 101 567 000 ”

İrfan Gürpınar Kırklareli Mv. ” 101 757 000 ”

Tarık Yalvaç Dış İlişkl. ve Prt. Md. ” 69 925 000 ”

Buket Giray Tercüman ” 61 757 000 ”

Canan Gedik Gazeteci ” 47 901 000 ”

Yaman Aksu ” 6 809 000 ”

Toplam : 898 117 000 249 428 000

 

Adı Soyadı Unvanı Gidilen Ülke Harcama Tutarı Seyahat Tarihi Zorunlu Giderler

Mustafa Kalemli TBMM Başkanı İrlanda 70 964 000 24.4.1996 87 050 000

Betül Kalemli TBMM Başkanı Eşi ” 35 482 000 ” Tarık Yalvaç

Naci Terzi Erzincan Mv. ” 58 988 000 ”

Musa Uzunkaya Samsun Mv. ” 58 988 000

Cihan Yazar Manisa Mv. ” 58 988 000

Mustafa Dedeoğlu Muğla Mv. ” 58 988 000

Zeki Çakıroğlu Muğla Mv. ” 58 988 000

Orhan Dülgerler Gen. Sek. Yrd. ” 37 256 000

Tarık Yalvaç Dış İl. Prt. Md. Yrd. ” 34 151 000

Yasemin Elibol Tercüman 29 716 000

Tülay Çetingüleç 29 716 000

Toplam : 532 225 000 87 050 000

 

 

Adı Soyadı Unvanı Gidilen Ülke Harcama Tutarı Seyahat Tarihi Zorunlu Giderler

Mustafa Kalemli TBMM Başkanı Macaristan 93 429 000 3.6.1996 230 972 000

Betül Kalemli TBMM Başkanı Eşi ” 46 715 000 Tarık Yalvaç

Necdet Basa Genel Sekreter ” 62 130 000

Tarık Yalvaç Dış İl. ve Prot. Md. ” 35 970 000

Toplam : 238 244 000 230 972 000

 

Adı Soyadı Unvanı Gidilen Ülke Harcama Tutarı Seyahat Tarihi Zorunlu Giderler

Mustafa Kalemli TBMM Başkanı Rusya 99 104 000 9.7.1996 244 532 000

Feti Görür Bolu Mv. ” 82 380 000 ” Tarık Yalvaç

Nurettin Aktaş Gaziantep Mv. ” 82 380 000

Fikri Sağlar İçel Mv. ” 82 380 000

Osman Çilsal Kayseri Mv. ” 82 380 000

İhsan Çabuk Ordu Mv. ” 82 380 000

Doğan Şişli Başkan Müşaviri 49 552 000

Ünal Yener Özel Kalem Md. 52 029 000

Tarık Yalvaç Dış İlişk. Md. 47 693 000

Hüseyin Kerimoğlu Tercüman 41 721 000

Akif Binici Koruma Memuru 41 499 000

Kemal Saydamer Gazeteci 41 499 000

Toplam : 784 997 000 244 532 000

Adı Soyadı Unvanı Gidilen Ülke Harcama Tutarı Seyahat Tarihi Zorunlu Giderler

Mustafa Kalemli TBMM Başkanı Çin 200 222 000 1.8.1996 527 831 000

Ertan Yülek Adana MV. ” 166 434 000 Tarık Yalvaç

Osman Kılıç İstanbul Mv. ” 166 434 000

Onur Kumbaracıbaşı Kocaeli Mv. ” 166 434 000

Muzaffer Arıkan Mardin Mv. ” 192 026 000

İbrahim Halil Çelik Şanlıurfa Mv. ” 166 434 000

Necdet Basa Genel Sekreter ” 166 434 000

Ünal Yener Özel Kalem Müdürü ” 105 116 000

Tarık Yalvaç Dış İl. ve Prot. Md. ” 96 357 000

Hilmi Çelik Kütüphane Md. ” 286 959 000

Hüseyin Kerimoğlu Tercüman ” 84 086 000

Abbas Goralı TBMM Fotoğrafçısı ” 83 843 000

Emin Özgönül ” 83 843 000

Noyan Rona ” 75 458 000

Toplam : 2 040 080 000 527 831 000

Adı Soyadı Unvanı Gidilen Ülke Harcama Tutarı Seyahat Tarihi Zorunlu Giderler

Mustafa Kalemli TBMM Başkanı Mısır 83 013 000 1.6.1996 79 754 000

Betül Kalemli TBMM Başkanı Eşi ” 41 506 000 Tarık Yalvaç

Ahmet Tekdal Ankara Mv. 68 844 000

Yusuf Öztop Antalya Mv. 68 844 000

Ali Günay Hatay Mv. 68 844 000

Mustafa Bayram Van Mv. 68 844 000

Erol Eti Millî Saraylar Daire Bşk. 43 480 000

Rauf Bozkurt Kanunlar Kararlar Md. 43 480 000

Tarık Yalvaç Dış İl. Prot. Md. 39 857 000

Şuayip Doğanç Koruma Md. 41 410 000

 

Adı Soyadı Unvanı Gidilen Ülke Harcama Tutarı Seyahat Tarihi Zorunlu Giderler

Mete Ünügör Millî Saraylar Görevlisi 41 410 000

Arapça Tercüman

Ahmet Kocaer Başbakanlık Müşaviri 41 410 000

Haydar Öztürk 34 680 000

Abdullah Karakuş 39 857 000

Selçuk Bayraktaroğlu 34 680 000

Toplam : 760 159 000 79 754 000

 

Adı Soyadı Unvanı Gidilen Ülke Harcama Tutarı Seyahat Tarihi Zorunlu Giderler

Mustafa Kalemli TBMM Başkanı Avustralya 223 611 000 15-24 Eylül 1996 790 967 000

Betül Kalemli TBMM Başkanı Eşi ” 120 628 000 Tarık Yalvaç

Mehmet Gözlükaya Denizli Mv. 200 200 000

Salih Kapusuz Kayseri Mv. 199 847 000

Orhan Dülgerler Gen. Sek. Yrd. 125 304 000

Engin Karapınar Basın Halkla İl. Bşk. 125 304 000

Tarık Yalvaç Dış İlişkl. ve Prot. Md. 125 304 000

Metin Sözen TBMM Bşk. Sanat Da. 100 991 000

Elif Eren Dış İliş. ve Prot. Md. Gö. 100 991 000

Akif Binici Koruma Görevlisi 100 991 000

Toplam : 1 423 171 000 790 967 000

Adı Soyadı Unvanı Gidilen Ülke Seyahat Tarihi Harcama Tutarı Zorunlu Giderler

Mustafa Kalemli TBMM Başkanı Filistan-İsrail 5-9.1.1997 130 042 000 820 353 000

Ali Aslan Hatipoğlu Amasya Mv. ” ” 106 079 000 (Tarık Yalvaç)

Yüksel Aksu Bursa Mv. ” ” 106 079 000

Ramazan Yenidede Denizli Mv. ” ” 106 079 000

Cefi Kamhi İstanbul Mv. ” ” 106 079 000

Adı Soyadı Unvanı Gidilen Ülke Seyahat Tarihi Harcama Tutarı Zorunlu Giderler

Ahmet Derin Kütahya Mv. Filistin-İsrail 5-9.1.1997 106 079 000

Erdoğan Yetenç Manisa Mv. ” ” 106 079 000

Tarık Yalvaç Dış. İlş. Pro. Md. ” ” 63 807 000

Şuayip Doğanç Koruma Md. ” ” 63 807 000

Ahmet Kocaer Başbakan Müşavir ” ” 32 063 000

Elif Eren Dış. İlş. Pro. Md. Gör. ” ” 53 438 000

Hüseyin Özalp Türkiye Gaz. Muhabir ” ” 53 438 000

Toplam : 1 033 069 000 820 353 000

 

Adı Soyadı Unvanı Gidilen Ülke Seyahat Tarihi Harcama Tutarı Zorunlu Giderler

Mustafa Kalemli TBMM Başkanı Japonya 19-25.2.1997 377 570 000 995 400 000

Betül Kalemli TBMM Başkanı Eşi ” ” 188 790 000 (Tarık Yalvaç)

İlyas Yılmazyıldız Balıkesir Mv. ” ” 218 627 000

Yakup Hatipoğlu Diyarbakır Mv. ” ” 220 626 000

Hasan Gemici Zonguldak Mv. ” ” 218 627 000

Necdet Basa Genel Sekreter ” ” 313 762 000

Ünal Yener Özel Kalem Md. ” ” 192 267 000

Tarık Yalvaç Dış. İlş. Pro. Md. ” ” 192 267 000

Haydar Öztürk Par. Muh. Der. Gn. Sek. ” ” 155 067 000

Elif Eren Dış. İlş. Pro. Md. Gör. ” ” 110 762 000

Mehmet Akif Binici Koruma Görevlisi ” ” 155 067 000

Toplam : 2 343 432 000 995 400 000

Adı Soyadı Unvanı Gidilen Ülke Seyahat Tarihi Harcama Tutarı Zorunlu Giderler

Mustafa Kalemli TBMM Başkanı Azerbaycan 7.3.1997 298 896 000 1 892 175 000

C. Turan Yazıcıoğlu Bartın Mv. Kazakistan ” 245 803 000 (Tarık Yalvaç)

Ataullah Hamidi Batman Mv. Kırgızistan ve Özbekistan ” 245 803 000

Abdülkadir Aksu Diyarbakır Mv. ” ” 245 803 000

Abdülkadir Akgöl Hatay Mv. ” ” 245 803 000

Atilla Sav Hatay Mv. ” ” 245 803 000

Cafer Güneş Kırşehir Mv. ” ” 245 803 000

Orhan Dülgerler Gen. Sek. Yrd. ” ” 155 243 000

Engin Karapınar Daire Başkanı ” ” 155 243 000

Tarık Yalvaç Dış. İlş. Pro. Md. ” ” 155 243 000

Ahmet Mumcu Başkan Başdanışmanı ” ” 155 243 000

Hüseyin Kerimoğlu Tercüman ” ” 125 223 000

Fikriye Akoğlu Uzman ” ” 125 223 000

Orhan Ceyhan TBMM TV Muhabiri ” ” 125 223 000

Ahmet Tipi TBMM TV Kameramanı ” ” 143 913 000

Toplam : 2 914 268 000 1 892 175 000

 

 

Adı Soyadı Unvanı Gidilen Ülke Seyahat Tarihi Harcama Tutarı Zorunlu Giderler

Mustafa Kalemli TBMM Başkanı Yunanistan 3.4.1997 92 181 000 2 253 000

Betül Kalemli TBMM Bşk. Eşi ” ” 46 090 000

Tarık Yalvaç Dış. İlş. Pro. Md. ” ” 48 021 000 (Tarık Yalvaç)

Toplam : 186 292 000 2 253 000

 

Adı Soyadı Unvanı Gidilen Ülke Seyahat Tarihi Harcama Tutarı Zorunlu Giderler

Mustafa Kalemli TBMM Başkanı Hindistan 9-16.8.1997 267 741 000 94 357 000

Betül Kalemli TBMM Bşk. Eşi ” ” 133 870 000 (Tarık Yalvaç)

Yaşar Eryılmaz Ağrı Mv. ” ” 254 354 000

M. Fatih Atay Aydın Mv. ” ” 254 354 000

Fuat Fırat İstanbul Mv. ” ” 254 354 000

Nihan İlgün Tekirdağ Mv. ” ” 254 354 000

Necdet Basa Genel Sek. ” ” 222 560 000

Ünal Yener Özel Kalem Md. ” ” 140 564 000

Tarık Yalvaç Dış. İlş. Pro. Md. ” ” 140 564 000

Elif Eren Dış. İlş. Pro. Md. Gör. ” ” 112 116 000

Mehmet Akif Binici Koruma Görevlisi ” ” 112 116 000

Toplam : 2 146 947 000 94 357 000

 

 

 

Adı Soyadı Unvanı Gidilen Ülke Seyahat Tarihi Harcama Tutarı Zorunlu Giderler

Mustafa Kalemli TBMM Başkanı ABD 3.9.1997 225 775 000 232 032 000

Betül Kalemli TBMM Bşk. Eşi ” ” 112 887 000 (Tarık Yalvaç)

Tarık Yalvaç Dış. İlş. Pro. Md. ” ” 111 392 000

Toplam : 450 054 000 232 032 000

Genel Toplam : 15 899 520 000 6 463 556 000

Sıra No Tarih Hediye Eden Kabul Eden Adet Cinsi ve Özelliği Muhafaza Edildiği Yer

1 5.2.1996 Gürcistan Büyükelçisi TBMM Başkanı 1 İşlemeli Hançer TBMM Müzesi

Ankara Nodari Komıkhadze Mustafa Kalemli

2 1996 Türk Üniversiteli Kadınlar TBMM Başkanı 1 Küçük Ayaklı Tabak TBMM Müzesi

Ankara Derneği Mustafa Kalemli

3 1996 Nahçıvan Ali Meclis Başkanı TBMM Başkanı 1 Küçük Halı TBMM Müzesi

Ankara Vasıf Talibov Mustafa Kalemli

4 1996 Arjantin Cumhurbaşkanı TBMM Başkanı 2 Gümüş ağızlık ve sigaralık TBMM Müzesi

Arjantin Yardımcısı Mustafa Kalemli

5 1996 Vietnam Parlamentosu TBMM Başkanı 8 Gümüş Likör Takımı TBMM Müzesi

PAB Top. Dışişleri Kom. Başkanı Mustafa Kalemli

İstanbul Hoang Bıch Son

6 1996 Moldova Meclis Başkanvekili TBMM Başkanı 1 Moldova Amblemli Cam TBMM Müzesi

PAB Top. Dimitru Motdan Mustafa Kalemli Tabak

İstanbul

7 1996 Ürdün Temsilciler Meclisi TBMM Başkanı 1 Sedef Maket TBMM Müzesi

PAB Top. Başkanı Mustafa Kalemli

İstanbul Sa’ad Hayel Srour

8 1996 Kırgızistan Parlamento Bşk. TBMM Başkanı 1 Kıl Kalpak TBMM Müzesi

PAB Top. Almanbet MATUBRAİMOV Mustafa Kalemli Siyah-Beyaz

İstanbul

9 1996 Romanya Milletvekili TBMM Başkanı 1 Küçük Kilim TBMM Müzesi

PAB Top. Dumitru Paslaru Mustafa Kalemli

İstanbul

Sıra No Tarih Hediye Eden Kabul Eden Adet Cinsi ve Özelliği Muhafaza Edildiği Yer

10 1996 İngiltere Milletvekili TBMM Başkanı 1 Porselen Tabak TBMM Müzesi

PAB Top. Dame Jill Knight Mustafa Kalemli

İstanbul

11 1996 Fas Parlamento Başkanı TBMM Başkanı 1 Küçük Ahşap Sandık TBMM Müzesi

PAB Top. Mohammed Essaıd Mustafa Kalemli

İstanbul

12 1996 23 Nisan için gelen TBMM Başkanı 1 Porselen Şekerlik TBMM Müzesi

Ankara “Singapurlu” Çocuklar Mustafa Kalemli

13 1996 23 Nisan için gelen TBMM Başkanı 1 Metal Hançer TBMM Müzesi

Ankara “Gürcistanlı” Çocuklar Mustafa Kalemli

14 1996 23 Nisan için gelen TBMM Başkanı 1 Ahşap Küçük Saz TBMM Müzesi

Ankara “Kazak” çocuklar Mustafa Kalemli

15 1996 23 Nisan için gelen TBMM Başkanı 1 Metal Gemi Maketi TBMM Müzesi

Ankara “Azeri” çocuklar Mustafa Kalemli

16 1996 19 Mayıs Bayramı nedeniyle TBMM Başkanı 1 Çini Tabak TBMM Müzesi

Ankara Ankara’ya gelen Kütahyalı Mustafa Kalemli

öğrenci (Çinici Ustası)

17 1996 23 Nisan için gelen TBMM Başkanı 1 Viski Şişesi İçinde TBMM Müzesi

Ankara Hollandalı çocuklar Mustafa Kalemli Gemi Maketi

18 1996 Salihli Özel Zuhal Okulu TBMM Başkanı 1 Kobalt Vazo ve Kuru çiçek TBMM Müzesi

Ankara Öğrencileri Mustafa Kalemli

19 1996 Fas Krallığı Büyükelçisi TBMM Başkanı 1 Üzeri renkli taşlarla TBMM Müzesi

Ankara Abdellatif Akallal Mustafa Kalemli işlemeli pirinç demlik

Sıra No Tarih Hediye Eden Kabul Eden Adet Cinsi ve Özelliği Muhafaza Edildiği Yer

20 1996 İrlanda Drogheda Belediye TBMM Başkanı 1 Dikdörtgen çerçeve içinde TBMM Müzesi

İrlanda Başkanı Mustafa Kalemli metal saat

Alderman Fergus O’DOWD

21 1996 Moldova Cumhurbaşkanı TBMM Başkanı 1 Deri Matara TBMM Müzesi

Ankara Mircea Ion Snegur Mustafa Kalemli

22 1996 Kazakistan Senato Başkanı TBMM Başkanı 1 Kazakistan Millî Kıyafeti TBMM Müzesi

Ankara Omirbek Baygeldi Mustafa Kalemli

23 1996 Bulgaristan Parlamento TBMM Başkanı 1 Metal Vazo TBMM Müzesi

Ankara Başkanı Blagovest Sendov Mustafa Kalemli (Büst şeklinde)

24 1996 23 Nisan için Gelen TBMM Başkanı 1 Bebek TBMM Müzesi

Ankara “Slovak” Çocuklar Mustafa Kalemli

25 1996 23 Nisan için Gelen TBMM Başkanı 2 Bebek TBMM Müzesi

Ankara “Moğol” Çocuklar Mustafa Kalemli

26 1996 23 Nisan için Gelen TBMM Başkanı 2 Bebek TBMM Müzesi

Ankara “Moldovalı” Çocuklar Mustafa Kalemli

27 1996 23 Nisan için Gelen TBMM Başkanı 4 Matruşka TBMM Müzesi

“Rus” Çocuklar Mustafa Kalemli

28 1996 Azerbaycan’dan Gelen Bayan TBMM Başkanı 1 Seccade Halı TBMM Müzesi

Ankara Milletvekilleri Mustafa Kalemli

- - - - 1 - Özel Kalem Müdürlüğü Deposu

30 1996 Türk-Çin Kadınlar Dostluk Der. TBMM Başkanı 1 Tabak TBMM Müzesi

Ankara Üyeleri Mustafa Kalemli

Sıra No Tarih Hediye Eden Kabul Eden Adet Cinsi ve Özelliği Muhafaza Edildiği Yer

31 1996 Çin Halk Cumhuriyetine TBMM Başkanı 8 Porselen Çay Takımı TBMM Müzesi

Çin Yapılan Resmî Ziyaret Mustafa Kalemli

32 1996 Muharip Gaziler Derneği Üyeleri TBMM Başkanı 1 Porselen Tabak TBMMMüzesi

Ankara Mustafa Kalemli

33 1996 Yeni Zelenda Genel Valisi TBMM Başkanvekili 1 Cam Tabak

Yeni Zelenda Hasan Korkmazcan

34 1996 Kazakistan Meclis Başkanı TBMM Başkanı 1 Halı TBMM Müzesi

Kazakistan Mustafa Kalemli

35 1996 Gürcistan Meclis Başkanı TBMM Başkanı 1 Metal Koç Figürü TBMM Müzesi

Gürcistan Mustafa Kalemli

36 1997 Filistin Devlet Bşk. TBMM Başkanı 1 Sedef İşlemeli TBMM Müzesi

Filistin Mustafa Kalemli Mescit-i Aksan

37 1997 Filistin Meclis Başkanı TBMM Başkanı 1 Sedef İşlemeli TBMM Müzesi

Filistin Mustafa Kalemli Mescit-i Aksan

38 1997 Filistin Devlet Başkanı TBMM Başkanı 1 Sedef İşlemeli Sandık TBMM Müzesi

Ankara Mustafa Kalemli

39 1997 TBMM Başkanı 1 Kahverengi el Yapımı TBMM Müzesi

Japonya Mustafa Kalemli Vazo

40 1997 TBMM Başkanı 2 Kalem Takımı TBMM Müzesi

Japonya Mustafa Kalemli

41 1997 TBMM Başkanı 1 Yelpaze TBMM Müzesi

Japonya Mustafa Kalemli

Sıra No Tarih Hediye Eden Kabul Eden Adet Cinsi ve Özelliği Muhafaza Edildiği Yer

42 1997 TBMM Başkanı 1 Halı TBMM Müzesi

Orta Asya Mustafa Kalemli

Seyahati

43 1997 TBMM Başkanı 1 Kahverengi Desenli Vazo TBMM Müzesi

Orta Asya Mustafa Kalemli

Seyahati

44 1997 TBMM Başkanı 1 Kiremit Testi Tipi Vazo TBMM Müzesi

Orta Asya Mustafa Kalemli

Seyahati

45 1997 TBMM Başkanı 1 Kiremit Renkli Kendinden TBMM Müzesi

Orta Asya Mustafa Kalemli Desenli Duvar Tabağı (Tahta)

Seyahati

46 1997 TBMM Başkanı 1 Kutu içinde minyatür müzik TBMM Müzesi

Orta Asya Mustafa Kalemli aleti

Seyahati

47 1997 TBMM Başkanı 1 Sarı Metal Duvar Tabağı TBMM Müzesi

Orta Asya Mustafa Kalemli

Seyahati

48 1997 TBMM Başkanı 1 Özbek-Türk Buhara Listesi

Orta Asya Mustafa Kalemli Amblemli Tabak

Seyahati

49 1997 TBMM Başkanı 1 Küçük Siyat Duvar Tabağı TBMM Müzesi

Orta Asya Mustafa Kalemli

Seyahati

Sıra No Tarih Hediye Eden Kabul Eden Adet Cinsi ve Özelliği Muhafaza Edildiği Yer

50 1997 TBMM Başkanı 1 Sarı Metal Duvar Tabağı

Orta Asya Mustafa Kalemli

Seyahati

51 1997 TBMM Başkanı 1 Siyah-Sarı Yaldız İşlemeli

Orta Asya Mustafa Kalemli Kaftan ve Şapkası

Seyahati

52 1997 TBMM Başkanı 1 Siyah-Sarı Yaldız İşlemeli

Orta Asya Mustafa Kalemli Kaftan ve Şapkası

Seyahati

53 1997 TBMM Başkanı 1 Kırbaç

Orta Asya Mustafa Kalemli

Seyahati

54 1997 TBMM Başkanı 1 Kırmızı Çizgili Millî Kıyafet

Orta Asya Mustafa Kalemli

Seyahati

55 1997 TBMM Başkanı 3 Yerel Şapkalar

Orta Asya Mustafa Kalemli

Seyahati

56 1997 NASA Astronotu TBMM Başkanı 1 ABD Bayrağı TBMM Müzesi

Ankara Dr. Reil

57 1997 Slovakya Cumhurbaşkanı TBMM Başkanı 1 Kristal Kâse TBMM Müzesi

Ankara Mustafa

 

 

27. – Karaman Milletvekili Zeki Ünal’ın, Karaman’daki ilçe ve belde belediyelerine yapılan yardımlara ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Zekeriya Temizel’in yazılı cevabı (7/4216)

Türkiye Büyük MilletMeclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Maliye Bakanı Sayın Zekeriya Temizel tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim. 9.1.1998

Zeki Ünal Karaman

1. 1997 Temmuz ayından itibaren Karaman İl Özel İdaresine transfer edilen meblağ var mıdır? Varsa miktarı nedir ve hangi tarihlerde intikal etmiştir?

2. Yıllar itibariyle bugüne kadar Karaman İl Belediyesine, Karaman’a bağlı ilçe ve belde belediyelerine yapılan yardımların ayrı ayrı nakit olarak miktarları ne kadardır diye 2 defa sorduğum halde verilen cevaplarda yapılan yardım miktarları toplam olarak verilmiştir, niçin? Bakanlığınızda ayrıntılı bilgi yok mudur? Varsa talep ettiğim bilgileri verebilir misiniz?

T.C. Maliye Bakanlığı 26.1.1998 Bütçe ve Malî Kontrol GenelMüdürlüğü Sayı : B.07.0.BMK.011/600/1275

Konu : Yazılı Soru Önergesi

Türkiye Büyük MilletMeclisi Başkanlığına

İlgi : 20.1.1998 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-10698 sayılı yazınız.

KaramanMilletvekili Sayın Zeki Ünal’ın 7/4216 Esas No.’lu yazılı soru önergesinde yer alan sorulara ait cevaplar aşağıda sunulmuştur.

Daha önce aynı konularda Sayın Zeki Ünal tarafından verilmiş olan soru önergeleri, 11.8.1997 tarih ve B.07.0.BMK.0.11.013/600/15556 sayılı, 25.11.1997 tarih ve B.07.0.BMK.0.11.013. 600/25102 sayılı ve 25.11.1997 tarih ve B.07.0.BMK.0.11.013.600/25103 sayılı yazılarımızla cevaplandırılmıştı.

Önceki cevaplarımızda belirtildiği üzere, hükümetimiz göreve başladığı günden itibaren ekonominin içinde bulunduğu durumu özenle incelemiş ve harcamaların enflasyon üzerindeki olumsuz etkisini de dikkate alarak, ilave borçlanmalara dolayısıyla yeni faiz yükümlülüklerine girmemek için harcamalar üzerinde titizlikle durmuş ve yerel idarelerin de kendi imkânlarını gözeterek harcamalarını yapmalarını öngörmüş ve ancak çok zorunlu durumlarda Bakanlığımız bütçesinin ilgili tertibinden kaynak aktarımına gidilmiştir. Bu nedenlerle, Karaman İl Özel İdaresine de sözkonusu tertipten kaynak aktarılmasına imkân bulunamamıştır.

Diğer taraftan, 1990, 31.10.1997 döneminde Karaman İli belediyelerine yapılan toplam
109.9 milyar liralık yardımın, 5 milyar lirası merkez, 55.9 milyar lirası ilçe, 49 milyar lirası ise belde belediyelerine aittir.

Bilgilerine arz ederim.

Zekeriya Temizel Maliye Bakanı

28. – Konya Milletvekili Veysel Candan’ın, bakanlık personelinin fişlendiği yolunda basında çıkan haberlere ilişkin sorusu ve Ulaştırma Bakanı Necdet Menzir’in yazılı cevabı (7/4236)

Türkiye Büyük MilletMeclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Ulaştırma Bakanı Sayın NecdetMenzir tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim. 30.7.1997

Veysel Candan Konya

Bilindiği üzere Bakanlığınızda personelin fişlenmesi ile ilgili basında birtakım haberler çıkmış ve bu haberler tarafınızdan yalanlanmış, fakat buna rağmen fişleme işleminin halen devam ettiği basında çıkan haberlerden anlaşılmaktadır. Bu itibarla;

1. Gerçekten personelinizi fişletiyor musunuz?

2. Şayet böyle bir işlem yaptırıyorsanız bunun için gerekçeniz nedir?

3. Yapılan böyle bir işlem yok ise böyle bir emri kim verdi?

4. Bu konu ile ilgili sorumlular hakkında herhangi bir işlem yaptınız mı?

T.C. Ulaştırma Bakanlığı 26.1.1998 Araştırma, Planlama ve Koordinasyon Kurulu Başkanlığı Sayı : B.11.0.APK.0.10.01.22.E.A./153-1864

Konu : Konya Milletvekili Veysel Candan’ın Yazılı Soru Önergesi Hakkında

Türkiye Büyük MilletMeclisi Başkanlığına

İlgi : a) 8.8.1997 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-6/603-8054/21326,

b) 20.1.1998 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/4236-8054/21326 sayılı yazılarınız.

Konya Milletvekili Sayın Veysel Candan’ın 6/603-8054 sayılı ve yazılı soruya çevrilmiş bulunan sözlü soru önergesinin cevabı ekte sunulmuştur.

Bilgilerinize arz ederim.

Necdet Menzir Ulaştırma Bakanı

Konya Milletvekili Veysel Candan’ın 6/603-8054 Sayılı ve Yazılı Soruya Çevrilmiş

Olan Sözlü Soru Önergesi ve Cevabı

Sorular :

Bilindiği üzere Bakanlığınızda personelin fişlenmesi ile ilgili basında birtakım haberler çıkmış ve bu haberler tarafınızdan yalanlanmış, fakat buna rağmen fişleme işleminin halen devam ettiği basında çıkan haberlerden anlaşılmaktadır. Bu itibarla;

1. Gerçekten personelinizi fişletiyor musunuz?

2. Şayet böyle bir işlem yaptırıyorsanız bunun için gerekçeniz nedir?

3. Yapılan böyle bir işlem yok ise böyle bir emri kim verdi?

4. Bu konu ile ilgili sorumlular hakkında herhangi bir işlem yaptınız mı?

Cevap :

Bazı basın organlarında yer alan haberlerde ve önergede sözkonusu edilen hususlarda Bakanlığımda ne yazılı ne de sözlü bir emir verilmemiş ve böyle bir işlem yapılmamıştır.

Yıllarını Devletin hizmetinde geçiren, görevini yasa ve yönetmeliklerin tanıdığı yetki ve sorumlulukların çerçevesinde ifa etmiş, en önemlisi şeffaflıktan, doğruluktan ayrılmadan ve hiçbir karşılık beklemeksizin Yüce TürkMilletine hizmet etmiş biri olarak böyle bir emir verip uygulama yaptığımın düşünülmesi bile benim için üzüntü kaynağı olmuştur.

Büyük bir çoğunlukla TBMM’mizin güvenine layık olarak kurulmuş bulunan 55 inci Cumhuriyet Hükümetinin Ulaştırma Bakanı olarak göreve başladığımdan bugüne kadar çeşitli vesilelerle kamuoyuna açıkladığım gibi, bütün icraatımı yasa ve yönetmeliklerin verdiği yetki ve sorumlulukların sınırları içinde ve asla bu çerçevelerin dışına çıkmadan yürüteceğimin bilinmesini isterim.

29. – Konya Milletvekili Veysel Candan’ın;

– Bakanlıkta yapılan görevden alma, atama ve tayinlere,

Niğde Milletvekili Mehmet Salih Katırcıoğlu’nun;

– Niğde’ye bağlı bazı ilçelerin kültürevi projelerine,

Antalya Milletvekili Arif Ahmet Denizolgun’un;

– Alanya yakınlarında bulunan bazı tarihî ve turistik yerlere,

İlişkin soruları ve Kültür Bakanı Mustafa İstemihan Talay’ın yazılı cevabı (7/4237, 4244, 4246)

Türkiye Büyük MilletMeclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın KültürBakanı Sayın İstemihan Talay tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim. 30.7.1997

Veysel Candan Konya

Bilindiği üzere Bakanlığınızda yapılan tayin ve atamaların basından da anlaşıldığı üzere bir kıyım ve sürgün operasyonuna dönüştüğü görülmektedir.Halbuki devlette devamlılık esastır.Bakanlığa gelen kişinin üst düzey bürokratları değiştirmesi normal karşılanabilir.

Fakat bunu alt kademelerde çalışan personele kadar indirmeniz ve siyasî görüşleri yüzünden sürgün edilmeleri veya görevden alınmalarının hiç bir haklı gerekçesi yoktur. Bu itibarla :

1. Bakanlık görevinize başladınız başlayalı kaç kişiyi görevden aldınız veya bir başka yere tayin ettiniz?

2. Bu görevden alma ve tayinlerde liyakat ve eş durumunu gözönünde bulundurdunuz mu?

3. Basındaki açıklamalarınızdan da anlaşıldığı üzere bu görevden alma, atama ve tayinler ideolojik tayinler değilse, görevden aldığınız ve tayin ettiğiniz kişilerin kaçı Refahyol döneminde bu görevlere getirilmişlerdir?

4. Sizden önceki bakanın başlattığı projeleri durdurmanızda herhangi ideolojik yön vardır?

Türkiye Büyük MilletMeclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın KültürBakanı Sayın İstemihan Talay tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını delaletlerinize arz ederim.

Saygılarımla.

Dr. M. Salih Katırcıoğlu Niğde

Sorular :

1. Niğde Altunhisar, Bor, Çamardı, Çiftlik ve Ulukışla ilçeleri kültürevlerinin yapımı 1998 yılı yatırım programına alınacak mı?

2. İhale aşamasına gelen Bor Kültür Sitesinin ihalesi ne zaman yapılacak?

Türkiye Büyük MilletMeclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumu sözlü olarak KültürBakanı Sayın M. İstemihan Talay tarafından cevaplandırılmasını delaletlerinizi arz ederim. 15.8.1997

Arif Ahmet Denizolgun Antalya

Alanya’ya 18 km. uzaklıkta İsaklı Köyü sınırları içindeki tarihi Milattan Önce 3 üncü yüzyıla dayanan Syedra Antik Kenti bakımsızlık ve ilgisizlikten Ören hale gelmiştir. Syedra Antik Kentini turizme kazandırmak için bakanlık olarak neler yapıyorsunuz.

Alanya’da her biri Damlataş Mağarasından 4-5 kat daha büyük olan Hasbahçe Mağarası Gavurini (Dim) Mağrası, Kadı İni mağaralarında bilimsel çalışmalar yapıp turizme açılması konusunda bir çalışmanız var mı?

Alanya’ya 7 km. mesafede Elikesik Köyü sınırları içinde tarihi M.S. 1 inci yüzyıla dayanan Hamaxia (Sinek Kalesi)Antik kentinde çevre düzenlemesi yapıp ziyaretçiye çalışmalarınız nelerdir?

T.C. Kültür Bakanlığı 28.1.1998 Araştırma, Planlama ve Koordinasyon Kurulu Başkanlığı Sayı : B.16.0.APK.0.12.00.01.940-22

Konu : Yazılı Soru Önergesi

Türkiye Büyük MilletMeclisi Başkanlığına

İlgi : TBMM Başkanlığı KAN.KAR.MÜD.’nün 20 Ocak 1998 gün ve A.01.0.GNS. 0.10.00.02-10704 sayılı yazısı.

Konya Milletvekili Sayın Veysel Candan’ın “Bakanlıkta yapılan görevden alma, atama ve tayinlere ilişkin “7/4237 Esas No.lu yazılı soru önergesi (Ek-1), Niğde Milletvekili Mehmet Salih Katırcıoğlu’nun “Niğde’ye bağlı bazı ilçelerin kültürevi projelerine ilişkin” 7/4244 Esas No.lu yazılı soru önergesi (Ek - 2) ve Antalya Milletvekili Arif Ahmet Denizolgun’un “Alanya yakınlarında bulunan bazı tarihî ve turistik yerlere ilişkin” 7/4246 Esas No.lu yazılı soru önergesinin (Ek-3) cevapları ekte gönderilmektedir.

Bilgilerinize arz ederim.

M. İstemihan Talay KültürBakanı

Ek - 1

Cevap 1. İstek dışı yer değiştirilen personel sayısı 85’tir.

Cevap 2. Yapılan tayinlerde, liyakat ve eş durumu gözönünde bulundurulmaktadır.

Cevap 3. Görevden alınan bu personelin bir kısmı Refahyol döneminde göreve getirilen personeldir.

Ek - 2

Cevap 1. Niğde İli Altınhisar, Çamardı, Çiftlik, Ulukışla Kültür ve Sanatevlerinin yapımı için Niğde Valiliğine 29.5.1997 tarih ve 1509 sayılı yazımızla kültür ve sanatevi yapımına uygun arsaların mahallî imkânlarla temin edilerek, Bakanlığımıza bedelsiz olarak tahsis edilmesi ve mülkiyet, imar, altyapı vb. bilgilerin temmuz ayına kadar gönderilmesi istenmiş olmasına rağmen henüz istenilen bilgiler Bakanlığımıza gönderilmemiştir.

Sözkonusu kültür ve sanatevlerinin yapımı 1998 yılı yatırım programımıza teklif edilmiş olup,DevletPlanlama Teşkilâtı Müsteşarlığından cevap beklenmektedir.

Cevap 2. Bor Kültür Merkezi yatırım programımızda 95H040910 proje numarası ile yer almaktadır.Bayındırlık ve İskân Bakanlığının 18.6.1997 tarih ve 2477 sayılı yazıları ile ihale yetkisi alınmıştır. Bakanlığımızın 24.7.1997 tarih ve 322 sayılı yazısıyla DevletPlanlama Teşkilâtı Müsteşarlığından sari ihale yetkisi istenmiş olup, 14.11.1997 tarih ve 4522 sayı ile onanmıştır. İş Bayındırlık ve İskân Bakanlığına ihale edilmek üzere gönderilmiştir. 1998 yılı yatırım programında 10 milyar TL ödenek ayrılmıştır. İş ihale edildiği takdirde ilgili ödenek mahalline gönderilecektir.

Ek - 3

Cevap 1. Syedra AntikKenti, Antalya Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 19.3.1991 gün ve 1057 sayılı kararı ile tescil edilerek koruma altına alınmış olup 1994 yılından bu yana Alanya Müzesi Müdürlüğü tarafından temizlik ve kurtarma kazıları sürdürülmektedir.

Hasbahçe Mağarası olarak belirtilen Büyük Hasbahçe Köşkü Antalya Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 19.12.1990 gün ve 999 sayılı kararı ile tescil edilerek koruma altına alınmıştır.

Cevap 2. Dim (Gavurini) mağarası, Antalya Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 19.3.1991 gün ve 1058 sayılı kararı ile tescil edilerek koruma altına alınmış, 19.3.1996 gün ve 2907 sayılı kararı ile de Dim Mağarasının gezim amaçlı düzenlemesine ilişkin proje onaylanmıştır.

Kadıini Mağarası, Antalya Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 19.3.1991 gün ve 1062 sayılı kararı ile tescil edilmiştir.

Cevap 3. Hamaxia Antik Kenti (Sinek Kalesi) ise Antalya Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 19.12.1990 gün ve 1008 sayılı kararı ile tescil edilmiştir.

Sözkonusu alanlarda 3386 sayılı Yasa ile değişik 2863 sayılı Yasa ile Yüksek Kurul İlke Kararları ve Koruma Kurulu kararları geçerlidir.

30. – Niğde Milletvekili MehmetSalih Katırcıoğlu’nun, Niğde’ye bağlı bazı yerleşim birimlerinin gölet projelerine ilişkin sorusu ve DevletBakanı Mustafa Yılmaz’ın yazılı cevabı (7/4245)

Türkiye Büyük MilletMeclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımınDevletBakanı Sayın Mustafa Yılmaz tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını delaletlerinize arz ederim.

Saygılarımla.

M. Salih Katırcıoğlu Niğde

Sorular :

Niğde Merkez Narköy ve Pınarcık Köyü, Bor İlçesi Gökbez Köyü Çamardı İlçesi Eynelli Köyü, Çiftlik İlçesi Çardak Köyü, Ulukışla İlçesi Handeresi, Hisniye, Yeniyıldız ve İmrahor Köyü göletleri 1998 yılı yatırım programına alınacak mı?

T.C. DevletBakanlığı 26.1.1997 Sayı : B.02.0.014/031-1173

Türkiye Büyük MilletMeclisi Başkanlığına

İlgi : a) 15.8.1997 tarih ve 21662 sayılı yazınız.

b) 20.1.1998 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/4245-8175/21662 sayılı yazınız.

TBMM Başkanlığı Genel Sekreterliğinin ilgi yazıları ile Bakanlığıma intikal eden Niğde Milletvekili SayınMehmet Salih Katırcıoğlu’na ait 6/618-8179 sayılı sözlü soru önergesi, ilgi (b) yazınızla 7/4245 esas numarası ile yazılı soru önergesine çevrilmiş ve önergedeki konular incelenmiştir.

Niğde-Merkez-Narköy Göleti tüm etüt ve planlama çalışmalarından olumlu sonuçlar alınmış ve projesi hazırlanarak tasdik edilmiştir. Konu rezerv olarak beklemektedir. Bütçe imkânları elverirse, 1998 yılı yatırım programına alınacaktır.

Niğde-Merkez-Pınarcık Köyü Göleti hakkında çalışma bulunmamaktadır. Ancak konunun araştırılması için ilgili bölge müdürlüğüne gerekli talimat verilmiştir.

Niğde-Bor-Gökbez Köyü Göleti için etüt ve planlama çalışmalarından olumlu sonuçlar alınmıştır. Yatırım programında değerlendirilerek, bütçe imkânları elverdiğinde programa alınacaktır.

Niğde-Çamardı-Eynelli Köyü Göleti etüt çalışmaları devam etmektedir. Alınacak sonuca göre planlama raporu hazırlanacaktır.

Niğde-Çiftlik-Çardak Göleti için mahallinde yaptırılan incelemede, topoğrafik ve hukukî açıdan gölet yapılabilecek uygun yer bulunamamıştır.

Niğde-Ulukışla-Hüsniye, Ovacık, Emrilik, Handeresi Göleti detaylı etüt çalışmaları yapılmış, planlama raporu hazırlanmıştır. Ancak hukukî ihtilaf nedeniyle konu gündeme alınamamıştır.

Niğde-Ulukışla-Yeniyıldız Göleti etüt çalışmaları yapılmış ve olumlu sonuçlar alınmıştır. Ancak yeni Yıldız Göleti DSİ tarafından yapılan Ereğli Çayırhan Barajı havzasında kalmaktadır. Çayırhan Barajının işletmeye açılmasından sonra Yeni Yıldız Göleti hakkında karara varılacaktır.

Niğde-Ulukışla-İmrahor Göleti etüt çalışmaları yapılmış olup, hidrolojik ve topoğrafik bakımdan İmrahor Deresi üzerinde uygun gölet yeri bulunamamıştır.

Bilgilerinize arz ederim.

Mustafa Yılmaz DevletBakanı

31. – Konya Milletvekili Veysel Candan’ın;

– TMO’nun yaptığı hububat alımlarına,

KaramanMilletvekili Zeki Ünal’ın;

– TMO’nun satın aldığı arpadan zarar edeceği iddiasına,

İlişkin soruları ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mustafa R. Taşar’ın yazılı cevabı (7/4247, 4249)

Türkiye Büyük MilletMeclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Tarım ve Köyişleri Bakanı Sayın Mustafa Taşar tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim. 14.1.1998

Veysel Candan Konya

TMO çiftçiden tahıl ürünleri alımı yaptığı malumlarınızdır. Bu alımlar depolanmakta, yetmediği zaman ithal fazla olunca da ihraç edilmesi normaldir. Ama bu işlemleri yaparken gerek ülke şartları gerekse dünya piyasası iyi değerlendirilemediği için ülke zararına işlemler yapılmaktadır. Bazen çiftçiden alınan fiyatın altında ihraç edildiği de gözlenmektedir. Son olarak çiftçimizden alınan arpanın düşük fiyatla ihracı sözkonusu olduğu basına yansımıştır. Bu sebeple;

1. TMO’nin finans darboğazındayız bahanesiyle çiftçimizden 165 dolardan aldığı arpayı uluslararası ihalelerde 100 dolardan ihraç edileceği ve Ocak 1998 tarihi itibariyle 300 bin ton arpa satışı için teklif alındığı doğru mudur?

2. TMO elindeki arpa altı ay önce 150 dolardan alındığına, ayrıca 6 aylık depo stok maliyeti havalandırma, ilaçlama elektrik bakım ve personel giderleri v.s. hesaplandığında zararın boyutları giderek artacağı ve bu zararın miktarı hesaplanmış mıdır?

3. Ayrıca arpa ağırlıklı olarak Ankara, Konya, Kayseri ve bir miktar Diyarbakır’da stoklu olduğundan 100 dolarlık satış fiyatı liman teslimi olduğundan boşaltma nakliye ve liman giriş masrafları olacağı da düşünülürse fiyat 15 dolar geri sayacağı 85 dolara ineceği zararı büyüyeceği hesaplanmış mıdır?

4. TMO 300 bin ton arpayı satması halinde yalnızca alış fiyatında 1 ton arpada 65 dolar 300 bin ton arpada ise 19.5 milyon dolar yani bugünkü birim fiyatla zarar 4 trilyon olacağı görülecektir. Böyle bir hesaplama bakanlığınızca yapılmış mıdır?

5. Bilindiği gibi geçmiş yıllarda dışarıya arpa satılmayıp iç piyasaya veriliyor. Fiyat istikrarı sağlanıyor.Tüccar ve çiftçi mağdur olmuyor da tüccar ve çiftçimizi mağdur olmaması noktasında satışları iç piyasaya vermeyi düşünüyor musunuz?

6. Bu tür zararları önleyici ne tür tedbirler almayı düşünüyorsunuz? Bu tür uygulamalardan T.M.M. ne zaman vazgeçecektir?

Türkiye Büyük MilletMeclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun Tarım ve Köyişleri Bakanı Sayın Mustafa Taşar tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim. 13.1.1998

Zeki Ünal Karaman

TMO’nin tonunu 165 dolardan satın aldığı arpanın 300 bin tonunu 100 dolardan satacağı ve bu yolla 4 trilyon TL. zarar edeceği iddia edilmektedir.

Bu iddia doğru mudur?

T.C. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı 3.2.1998 Araştırma, Planlama ve Koordinasyon Kurulu Başkanlığı Sayı : KDD.SÖ.1.01-178

Konu : Yazılı Soru Önergesi

Türkiye Büyük MilletMeclisi Başkanlığına

İlgi :22.1.1998 gün ve A.01.0.GNS.0.10.00.02.10728 sayılı yazınız.

İlgide kayıtlı yazınız ekinde gönderilen;Konya Milletvekili Sayın Veysel Candan ve KaramanMilletvekili Sayın Zeki Ünal’a ait yazılı soru önergelerine ilişkin Bakanlığımız görüşleri ekte sunulmuştur.

Bilgilerinize arz ederim.

Mustafa Taşar Tarım ve Köyişleri Bakanı

Yazılı Soru Önergesi Sahibi : Veysel Candan

Konya Milletvekili

(Esas No. : 7/4247-10603)

Soru :

TMO’nin finans darboğazındayız bahanesiyle çiftçimizden 165 dolardan aldığı arpayı uluslararası ihalelerde 100 dolardan ihraç edileceği ve Ocak 1998 tarihi itibariyle 300 bin ton arpa satışı için teklif alındığı doğru mudur?

TMO elindeki arpa altı ay önce 150 dolardan alındığını, ayrıca 6 aylık depo stok maliyeti havalandırma, ilaçlama elektrik bakım ve personel giderleri vs. hesaplandığında zararın boyutları giderek artacağı ve bu zararın miktarı hesaplanmış mıdır?

Ayrıca arpa ağırlıklı olarak Ankara, Konya, Kayseri ve bir miktar Diyarbakır’da stoklu olduğundan 100 dolarlık satış fiyatı liman teslimi olduğundan boşaltma nakliye ve liman giriş masrafları olacağı da düşünülürse fiyat 15 dolar geri sayacağı 85 dolara ineceği zararı büyüyeceği hesaplanmış mıdır?

TMO 300 bin ton arpayı satması halinde yalnızca alış fiyatında 1 ton arpada 65 dolar 300 bin ton arpada ise 19.5 milyon dolar yani bugünkü birim fiyatla zarar 4 trilyon olacağı görülecektir. Böyle bir hesaplama bakanlığınızca yapılmış mıdır?

Bilindiği gibi geçmiş yıllarda dışarıya arpa satılmayıp iç piyasaya veriliyor. Fiyat istikrarı sağlanıyor.Tüccar ve çiftçi mağdur olmuyor da tüccar ve çiftçimizi mağdur olmaması noktasında satışları iç piyasaya vermeyi düşünüyor musunuz?

Bu tür zararları önleyici ne tür tedbirler almayı düşünüyorsunuz? Bu tür uygulamalardan TMO ne zaman vazgeçecektir?

Cevap :

20 Haziran 1997 tarih, 23025 sayılı Resmî Gazetede yayınlanan 97/9508 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki “Hububat Ürünü Destekleme Alım ve Satımı Hakkında Karar” gereğince, alım kampanyası, bu kararın yürürlüğe girdiği 20.5.1997 tarihinde başlamıştır.

Sözkonusu Bakanlar Kurulu Kararında, arpanın başlangıç alım fiyatı 24 750 TL/Kg [179,73 US$/ton] olarak belirlenmiş, oysa kararnamenin yayımı tarihindeki dünya piyasası arpa satış fiyatı FOB-134,00 US$/Ton, yürürlük tarihinde ise FOB-146,40 US$/Ton olarak gerçekleşmiştir.Yani, alım kampanyası başlangıcında dahi yurtiçi destekleme alım fiyatları ile dünya piyasası satış fiyatları arasında 45,73 US$/Ton aleyhte fark oluşmuştur. Ayrıca, yine kararname gereği olarak arpa alım fiyatlarına 1-31 Temmuz 1997 tarihleri arasında 1 250 TL/Kg. 1-31 Ağustos 1997 tarihleri arasında 1 250 TL/Kg ve 1-30 Eylül 1997 arasında da 1 000 TL/Kg ilave fiyat verilerek artış sağlanmış, buna karşın dünya piyasası arpa fiyatları ise aynı dönem içerisinde sürekli olarak düşmüştür.

Bu fiyatlarla girilmiş olan alım kampanyasının başlangıcındaki, bir önceki yıldan devreden yemlik arpa stoku 119 138 tondur. Alım dönemi sonuna kadar alınan arpa miktarı ise son yılların en büyük miktarına ulaşmış ve 1 840 925 ton olarak gerçekleşmiştir.Böylece, toplam arpa stoku
1 960 063 ton olmuştur.

1.6.1997 tarihinden 31.12.1997 tarihine kadar iç piyasaya yapılan arpa satışı 153 700 tondur. Ayrıca, 58 000 ton arpa, maltlık olarak ayrılmıştır. Geçmiş yıllardaki satış miktarları esas alınarak yapılan değerlendirmede, 1998 yılı Mayıs ayı sonuna kadar iç piyasaya 300 000 ton civarında arpa satılabileceği tahmin edilmiştir.

İç piyasaya fiilen satılan ve önümüzdeki aylarda satılacağı tahmin edilen yemlik arpa ile maltlık olarak ayrılan arpa miktarı toplam 511 730 ton olmaktadır. Toplam 1 960 063 ton stoktan,
511 730 ton arpa miktarı düşüldüğünde 1 448 333 ton arpanın ancak ihraç yoluyla satışının yapılabileceği açıkça anlaşılmaktadır.

Kuruluşumuzca bu durum gözönünde bulundurularak, liman siloları ve yükleme kapasiteleri ile yurtiçi nakliye kapasite ve imkânları dikkate alınmak suretiyle 14.10.1997 ve 19.11.1997 tarihlerinde iki defa arpa ihracat ihalesine çıkılmış ve toplam 500 000 ton arpa ihracatı fiilen gerçekleştirilmiştir. 14.10.1997 tarihindeki ihalede ortalama satış fiyatı FOB-130,82 US$/Ton, 19.11.1997 tarihindeki ihalede ise FOB-121,04 US$/Ton olmuştur.

Sözkonusu 500 000 tonluk ihracat ve ayrıca K.K.T.C.’ye kararname gereği FOB-100,00 US$/Ton fiyatla yapılan 65 000 ton arpa satışından sonra yine de ihraç edilebilecek 883 333 ton arpa stoku kalmıştır.

Tamamen ilgili alım kararnamesinde yer alan usul ve esaslarla alım yapan Kurumumuz, içinde bulunduğumuz alım döneminde son yılların en büyük hububat alımını yapmak durumunda kalmış ve çiftçilerimizin getirdiği hiçbir mal geri çevrilmeden toplam 5,9 milyon ton alım gerçekleştirmiştir. Bunun karşılığında da üreticilere, hiçbir aksama ve tıkanıklık olmadan, peşin olarak bugüne kadar 180,7 trilyon TL. ödenmiş ve yıllardan beri ilk defa bu yıl hububat üreticisinin yüzü gülmüştür.

Bir taraftan bu kadar yüksek meblağdaki bir alım ödemesi, stoklama maliyetleri ve diğer giderlerimizin karşılanması, büyük bir finansman sıkıntısı doğurmuş, diğer taraftan da depolama kapasitemizin üzerindeki alımlar nedeniyle ürünlerin bir kısmının açık yığınlarda depolanması zarureti ortaya çıkmıştır.

Belirtilen finansman sıkıntısı ve depolama kapasitesinin yetersizliği ile yeni alım döneminin yaklaşmış olması ve alınacak hububat için uygun depolama şartlarının oluşturulması hususları dikkate alınarak iç piyasa ihtiyacı dışındaki 883 333 ton arpadan bir kısmının daha ihraç edilmesi kararlaştırılmıştır.

Bu amaçla, 8.1.1998 tarihinde 100 000 ton ekmeklik buğday, 100 000 ton makarnalık buğday ve 290 000 ton arpanın ihracı için tekrar ihaleye çıkılmıştır. Gelen tekliflerin değerlendirilmesi sonucunda, fiyatların çok düşük olması dikkate alınarak bu ihalede planlanan toplam ürün miktarının tamamı satılmamış, ekmeklik buğdayda 75 000 ton, makarnalık buğdayda 50 000 ton ve arpada ise 190 000 ton satışla yetinilmiştir.Bu ihaledeki ortalama arpa satış fiyatı FOB-104,93 US$/Ton olarak gerçekleşmiştir.

Bilindiği üzere, dünya ticarî hububat fiyatlarının teşekkülünde Kurumumuzun belirleyici bir rolü bulunmamakta, bu fiyatlar Kurumumuzun inisiyatifi dışında oluşmaktadır. Çıkılan ihalelerde de, teklif edilen fiyatlar alıcıların kendi değerlendirmeleri sonunda belirlenmekte ve genellikle de dünya fiyatlarına yakın oluşmaktadır.

Dünya arpa fiyatları ise ilişik tablolardan da görüleceği üzere, devamlı bir düşüş eğilimi göstermiş, 26.5.1997 tarihinde FOB-149,35 US$/Tondan, fiyatlar 15.1.1998 tarihinde 116,60 US$/Ton seviyesine inmiştir.

Hububat alım fiyatları Bakanlar Kurulunca belirlenmekte ve kuruluşumuz bu fiyatlarla alımı gerçekleştirmektedir. Dünya hububat fiyatları, yukarıda da belirtildiği gibi Kurumumuzun inisiyatifi dışında oluşmaktadır. Dünya fiyatlarının yurtiçi alım fiyatlarının altında teşekkül etmesi durumunda ise bir zararın oluşacağı izahtan varestedir.Zaten, Hububat Alım Kararnamesinin 5 inci maddesinde de, bu tür satışlardan doğacak zararın “Görev Zararı” sayılacağı ve Hazinece karşılanacağı açıkça belirtilmiştir.

Diğer taraftan arpa ihracatının ilk defa 1997 yılında yapılması da sözkonusu değildir. Son 5 yıl içerisinde, 1992 yılında 854 000 ton, 1993 yılında 248 000 ton, 1994 yılında 752 000 ton, 1995 yılında 674 000 ton ve 1996 yılında ise 128 000 ton arpa ihraç edilmiştir. Sözkonusu yıllarda gerçekleşen arpa ihraç satış fiyatları, yurtiçi arpa alım fiyatlarının daima altında kalmıştır. Şöyleki; 1992 yılı alım fiyatı 1 020 TL/Kg [148,51 US$/Ton], buna karşın ortalama ihracat fiyatı FOB-88,00 US$/Ton, 1993 yılı alım fiyatı 1 650 TL/Kg [161,70 US$/Ton], buna karşın ortalama ihracat fiyatı FOB-67,93 US$/Ton, 1994 yılı alım fiyatı 2 400 TL/Kg (73,46 US$/Ton], buna karşın ortalama ihracat fiyatı FOB-58,88 US$/Ton, 1995 yılı alım fiyatı 5 250 TL/Kg [109,40 US$/Ton], buna karşın ortalama ihracat fiyatı FOB-68,04 US$/Ton, 1996 yılı alım fiyatı 14 400 TL/Kg [183,62 US$/Ton], buna karşın ortalama ihracat fiatı FOB-136,07 US$/Ton olarak gerçekleşmiştir.

Sonuç olarak, iç piyasa arpa ihtiyacı hiçbir zaman ihmal edilmeden ve bunun için yeterli stok ayrılarak, ihraç edilme zorunluluğu ortaya çıkan arpalar, kurum ve ülkemiz menfaatleri gözönünde bulundurulmak suretiyle ve optimum satış politikaları belirlenerek ihraç edilmektedir.Kaldı ki, ihracat ve iç piyasaya satışlar, mahiyet itibariyle birbirlerinden çok farklı işlemler olup, her iki satışta belirlenmiş olan fiyatların sadece Ton/Fiyat bazında mukayese edilerek sonuç çıkarılması, ekonominin temel kuralları karşısında yanlış bir değerlendirme biçimi olacaktır.

Yazılı Soru Önergesi Sahibi : Zeki Ünal

Karaman Milletvekili

(Esas No. : 7/4249-10605)

Soru :

TMO’nin tonunu 165 dolardan satın aldığı arpanın 300 000 tonunu 100 dolardan satacağı ve bu yolla 4 trilyon TL. zarar edeceği iddia edilmektedir.

Bu iddia doğru mudur?

Cevap :

20 Haziran 1997 tarih, 23025 sayılı Resmî Gazetede yayınlanan 97/9508 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki “Hububat Ürünü Destekleme Alım ve Satımı Hakkında Karar” da, arpanın başlangıç alım fiyatı 24 750 TL/Kg [179,73 US$/ton] olarak belirlenmiş, oysa kararnamenin yayımı tarihindeki dünya piyasası arpa satış fiyatı FOB-134,00 US$/ton, yürürlük tarihinde (20.5.1997) ise FOB-146,40 US$/Ton olarak gerçekleşmiştir.Yani, alım kampanyası başlangıcında dahi yurtiçi destekleme alım fiyatları ile dünya piyasası satış fiyatları arasında 45,73 US$/Ton aleyhte fark oluşmuştur. Ayrıca, yine kararname gereği olarak arpa alım fiyatlarına 1-31 Temmuz 1997 tarihleri arasında 1 250 TL/Kg. 1-31 Ağustos 1997 tarihleri arasında 1 250 TL/Kg ve 1-30 Eylül 1997 arasında da 1 000 TL/Kg ilave fiyat verilerek artış sağlanmış, buna karşın dünya piyasası arpa fiyatları ise aynı dönem içerisinde sürekli olarak düşmüştür.

Bu fiyatlarla girilmiş olan alım kampanyasının başlangıcındaki, bir önceki yıldan devreden yemlik arpa stoku 119 138 tondur. Alım dönemi sonuna kadar alınan arpa miktarı ise son yılların en büyük miktarına ulaşmış ve 1 840 925 ton olarak gerçekleşmiştir.Böylece, toplam arpa stoku
1 960 063 ton olmuştur.

1.6.1997 tarihinden 31.12.1997 tarihine kadar iç piyasaya yapılan arpa satışı 153 700 tondur. Ayrıca, 58 000 ton arpa, maltlık olarak ayrılmıştır. Geçmiş yıllardaki satış miktarları esas alınarak yapılan değerlendirmede, 1998 yılı mayıs ayı sonuna kadar iç piyasaya 300 000 ton civarında arpa satılabileceği tahmin edilmiştir.

İç piyasaya fiilen satılan ve önümüzdeki aylarda satılacağı tahmin edilen yemlik arpa ile maltlık olarak ayrılan arpa miktarı toplam 511 730 ton olmaktadır. Toplam 1 960 063 ton stoktan,
511 730 ton arpa miktarı düşüldüğünde 1 448 333 ton arpanın ancak ihraç yoluyla satışının yapılabileceği açıkça anlaşılmaktadır.

Kuruluşumuzca bu durum gözönünde bulundurularak, liman siloları ve yükleme kapasiteleri ile yurt içi nakliye kapasite ve imkânları dikkate alınmak suretiyle 14.10.1997 ve 19.11.1997 tarihlerinde iki defa arpa ihracat ihalesine çıkılmış ve toplam 500 000 ton arpa ihracatı fiilen gerçekleştirilmiştir. 14.10.1997 tarihindeki ihalede ortalama satış fiyatı FOB-130,82 US$/Ton, 19.11.1997 tarihindeki ihalede ise FOB-121,04 US$/Ton olmuştur.

Sözkonusu 500 000 tonluk ihracat ve ayrıca K.K.T.C.’ye kararname gereği FOB-100,00 US$/Ton fiyatla yapılan 65 000 ton arpa satışından sonra yine de ihraç edilebilecek 883 333 ton arpa stoku kalmıştır.

Tamamen ilgili alım kararnamesinde yer alan usul ve esaslarla alım yapan Kurumumuz, içinde bulunduğumuz alım döneminde son yılların en büyük hububat alımını yapmak durumunda kalmış ve çiftçilerimizin getirdiği hiçbir mal geri çevrilmeden toplam 5,9 milyon ton alım gerçekleştirmiştir. Bunun karşılığında da üreticilere, hiçbir aksama ve tıkanıklık olmadan, peşin olarak bugüne kadar 180,7 trilyon TL. ödenmiş ve yıllardan beri ilk defa bu yıl hububat üreticisinin yüzü gülmüştür.

Bir taraftan bu kadar yüksek meblağdaki bir alım ödemesi, stoklama maliyetleri ve diğer giderlerimizin karşılanması, büyük bir finansman sıkıntısı doğurmuş, diğer taraftan da depolama kapasitemizin üzerindeki alımlar nedeniyle ürünlerin bir kısmının açık yığınlarda depolanması zarureti ortaya çıkmıştır.

Belirtilen finansman sıkıntısı ve depolama kapasitesinin yetersizliği ile yeni alım döneminin yaklaşmış olması ve alınacak hububat için uygun depolama şartlarının oluşturulması hususları dikkate alınarak iç piyasa ihtiyacı dışındaki 883 333 ton arpadan bir kısmının daha ihraç edilmesi kararlaştırılmıştır.

Bu amaçla, 8.1.1998 tarihinde 100 000 ton ekmeklik buğday, 100 000 ton makarnalık buğday ve 290 000 ton arpanın ihracı için tekrar ihaleye çıkılmıştır. Gelen tekliflerin değerlendirilmesi sonucunda, fiyatların çok düşük olması dikkate alınarak bu ihalede planlanan toplam ürün miktarının tamamı satılmamış, ekmeklik buğdayda 75 000 ton, makarnalık buğdayda 50 000 ton ve arpada ise 190 000 ton satışla yetinilmiştir.Bu ihaledeki ortalama arpa satış fiyatı FOB-104,93 US$/Ton olarak gerçekleşmiştir.

Bilindiği üzere, dünya ticarî hububat fiyatlarının teşekkülünde Kurumumuzun belirleyici bir rolü bulunmamakta, bu fiyatlar Kurumumuzun inisiyatifi dışında oluşmaktadır. Çıkılan ihalelerde de, teklif edilen fiyatlar alıcıların kendi değerlendirmeleri sonunda belirlenmekte ve genellikle de dünya fiyatlarına yakın oluşmaktadır.

Dünya arpa fiyatları ise ilişik tablolardan da görüleceği üzere, devamlı bir düşüş eğilimi göstermiş, 26.5.1997 tarihinde FOB-149,35 US$/Tondan, fiyatlar 15.1.1998 tarihinde 116,60 US$/Ton seviyesine inmiştir.

Hububat alım fiyatları Bakanlar Kurulunca belirlenmekte ve kuruluşumuz bu fiyatlarla alımı gerçekleştirmektedir. Dünya hububat fiyatları, yukarıda da belirtildiği gibi Kurumumuzun inisiyatifi dışında oluşmaktadır. Dünya fiyatlarının yurtiçi alım fiyatlarının altında teşekkül etmesi durumunda ise bir zararın oluşacağı izahtan varestedir.Zaten, Hububat Alım Kararnamesinin 5 inci maddesinde de, bu tür satışlardan doğacak zararın “Görev Zararı” sayılacağı ve Hazinece karşılanacağı açıkça belirtilmiştir.

Diğer taraftan arpa ihracatının ilk defa 1997 yılında yapılması da sözkonusu değildir. Son 5 yıl içerisinde, 1992 yılında 854 000 ton, 1993 yılında 248 000 ton, 1994 yılında 752 000 ton, 1995 yılında 674 000 ton ve 1996 yılında ise 128 000 ton arpa ihraç edilmiştir. Sözkonusu yıllarda gerçekleşen arpa ihraç satış fiyatları, yurtiçi arpa alım fiyatlarının daima altında kalmıştır. Şöyleki; 1992 yılı alım fiyatı 1 020 TL/Kg [148,51 US$/Ton], buna karşın ortalama ihracat fiyatı FOB-88,00 US$/Ton, 1993 yılı alım fiyatı 1 650 TL/Kg [161,70 US$/Ton], buna karşın ortalama ihracat fiyatı FOB-67,93 US$/Ton, 1994 yılı alım fiyatı 2 400 TL/Kg (73,46 US$/Ton], buna karşın ortalama ihracat fiyatı FOB-58,88 US$/Ton, 1995 yılı alım fiyatı 5 250 TL/Kg [109,40 US$/Ton], buna karşın ortalama ihracat fiyatı FOB-68,04 US$/Ton, 1996 yılı alım fiyatı 14 400 TL/Kg [183,62 US$/Ton], buna karşın ortalama ihracat fiatı FOB-136,07 US$/Ton olarak gerçekleşmiştir.

Sonuç olarak, iç piyasa arpa ihtayacı hiçbir zaman ihmal edilmeden ve bunun için yeterli stok ayrılarak, ihraç edilme zorunluluğu ortaya çıkan arpalar, kurum ve ülkemiz menfaatleri gözönünde bulundurulmak suretiyle ve optimum satış politikaları belirlenerek ihraç edilmektedir.Kaldı ki, ihracat ve iç piyasaya satışlar, mahiyet itibariyle birbirlerinden çok farklı işlemler olup, her iki satışta belirlenmiş olan fiyatların sadece Ton/Fiyat bazında mukayese edilerek sonuç çıkarılması, ekonominin temel kuralları karşısında yanlış bir değerlendirme biçimi olacaktır.

TMO

TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ

GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

“1997 YILI DÜNYA HUBUBAT FİYATLARI (FOB-US$)”

(KAYNAK : REUTERS)

Ekmeklik Buğday Yemlik Arpa Mısır

                                                                           

Tarih Franz Alman ABD Arjntn Franz Alman ABD ABD Arjntn

01/01 163,20 177,35* 177,20 144,00* 140,00 135,95* 133,00 117,00 125,00

02/01 163,20 177,35* 177,20 144,00* 140,00 135,95* 133,00 117,00 125,00

03/01 162,85 177,15 180,75 144,00 140,15 135,80 134,00 117,10 125,00

06/01 159,75 174,20 178,75 140,00 137,45 133,55 134,00 116,35 125,00

07/01 159,55 173,95 174,90 140,00 137,30 135,90 135,00 117,70 125,00

08/01 160,20 174,60 177,85 141,00 139,75 136,45 135,00 118,20 125,00

09/01 158,85 173,15 182,05 145,00 138,60 135,30 135,00 118,60 125,00

10/01 156,15 170,85 180,50 145,00 139,75 139,60 135,00 118,20 125,00

13/01 155,60 169,95 180,60 147,00 139,30 138,75 137,00 121,05 125,00

14/01 154,85 169,10 183,00 147,00 138,60 138,10 137,00 121,35 125,00

15/01 153,25 168,70 179,95 150,00 137,10 137,75 137,00 122,35 125,00

16/01 153,90 169,30 180,95 150,00 137,65 138,25 137,00 124,30 125,00

17/01 154,05 168,45 180,30 150,00 136,30 137,75 138,00 123,40 125,00

20/01 152,65 166,75 178,20 146,00 135,05 136,40 138,00 123,30 125,00

21/01 151,45 165,45 177,20 146,00 134,00 135,35 138,00 121,95 125,00

22/01 152,40 165,45 178,10 146,00 134,00 135,30 138,00 121,25 125,00

23/01 150,70 163,90 177,20 143,00 132,55 134,00 138,00 121,05 125,00

24/01 151,25 163,10 180,70 143,00 133,85 132,50 138,00 120,55 125,00

27/01 150,65 164,55 180,75 143,00** 134,05 133,65 136,00 121,55 107,00#

28/01 148,95 162,55 180,50 143,00** 132,50 132,05 138,00 122,05 110,50''' 29/01 148,85 162,50 181,30 143,00** 133,30 132,00 138,00 121,95 110,30'''

30/01 149,30 163,30 181,15 142,00** 133,75 132,65 137,00 122,05 110,70'''

31/01 148,50# 163,00# 177,10# 142,00 133,40'' 132,80# 140,00# 122,35# 110,15'''

(*) Ocak 1997 Fiyatlarıdır. (**) Şubat 1997 Fiyatlarıdır. (#) Mart 1997 Fiyatlarıdır.

(''') Nisan 1997 Fiyatlarıdır.

Ekmeklik Buğday Yemlik Arpa Mısır

                                                                           

Tarih Franz Alman ABD Arjntn Franz Alman ABD ABD Arjntn

03/02 148,10 162,40 174,60 142,00 133,05 132,35 136,00 120,95 110,50*

04/02 149,55 162,40 174,55 142,00 132,75 132,30 136,00 120,25 109,95*

05/02 149,35 162,25 173,50 142,00 132,55 132,20 134,00 120,65 110,60*

06/02 148,85 161,50 176,90 143,00 132,15 131,60 135,00 121,05 109,25*

07/02 145,35 157,85 176,35 144,00 132,10 131,40 135,00 119,60 110,25*

12/02 141,45 154,55 178,40 148,00 129,35 128,70 137,00 120,25 117,00*

13/02 141,75 155,00 177,35 148,00 129,60 129,05 138,00 120,35 117,00*

14/02 142,00 155,60 175,10 146,00 131,35 130,75 138,00 119,85 117,00*

17/02 142,55 155,70 173,60 145,00 131,45 130,80 138,00 119,65 111,20**

18/02 142,45 154,60 173,60 145,00 130,55 129,90 138,00 119,65 111,20**

19/02 143,70 155,60 175,25 145,00 131,30 130,75 140,00 123,90 115,35**

20/02 143,20 154,60 173,05 145,00 130,45 129,90 138,00 124,20 113,85**

21/02 145,90 157,40 173,10 145,00 131,75 131,25 139,00 124,80 115,55**

24/02 147,10 157,75 178,10 146,00 132,05 131,55 135,00 126,65 119,00**

25/02 148,55 159,15 181,70 146,00 133,30 132,65 135,00 126,75 117,80**

26/02 148,00 158,45 176,00 150,00 132,85 132,10 135,00 128,05 118,00**

27/02 146,85 157,25 171,70 150,00 130,90 131,10 135,00 127,85 117,30**

28/02 151,80 161,35 175,00 150,00 131,80 131,15 135,00 129,10 118,60**

 

(*) Mart 1997 Fiyatlarıdır.

(**) Nisan 1997 Fiyatlarıdır.

 

 

03/03 152,70 159,30 173,40 162,00 131,85 131,75 132,00 129,00 119,00**

04/03 151,80 157,35 174,00 162,00 130,30 130,15 133,00 131,40 121,35**

05/03 151,40 156,75 170,85 162,00 129,95 129,65 133,00 131,80 119,95**

06/03 152,25 157,00 172,60 162,00 129,95 129,85 133,00 131,00 121,45**

07/03 156,15 160,85 175,45 162,00 131,50 131,30 133,00 132,35 119,95**

10/03 157,30 160,95 178,75 165,00 131,70 131,40 130,00 132,25 121,25**

11/03 158,55 162,35 179,75 165,00 132,75 132,55 133,00 133,35 123,50**

12/03 157,35 161,90 179,75 165,00 131,60 132,20 132,00 131,80 121,95**

13/03 157,10 162,75 179,10 165,00 132,10 132,90 132,00 131,80 121,95**

14/03 155,10 158,80 175,90 165,00 129,95 130,55 138,00** 128,85 117,40**

17/03 155,85 159,60 178,20 152,00 130,55 131,20 139,00 132,75 119,85**

18/03 157,05 160,05 174,70 163,00 130,80 131,55 138,00 132,15 120,75**

19/03 158,90 161,85 175,90 168,00 132,35 133,05 138,00 129,90 118,50**

20/03 158,15 161,15 179,50 168,00 131,70 132,45 138,00 130,80 119,40**

21/03 159,80 162,70 181,25 173,00 129,25 129,90 139,00 131,00 119,95**

Ekmeklik Buğday Yemlik Arpa Mısır

                                                                           

Tarih Franz Alman ABD Arjntn Franz Alman ABD ABD Arjntn

24/03 161,05 163,30 178,65 175,00** 129,55 130,40 139,00 129,60 118,20**

25/03 160,95 163,00 178,20 175,00** 129,45 130,15 139,00 129,10 117,70**

26/03 160,45 162,45 179,75 175,00** 129,05 129,70 139,00 130,40 120,55**

27/03 161,65 162,85 181,30 175,00** 128,45 130,05 139,00 131,20 121,75**

28/03 162,90** 164,40** 184,00** 175,00** 131,20** 131,40** 139,00** 132,00** 121,35**

31/03 162,65** 164,35** 184,00** 175,00** 131,00** 131,35** 139,00** 132,00** 121,35**

(**) Nisan 1997 Fiyatlarıdır.

 

01/04 163,80 165,20 182,80 175,00 131,90 132,00 139,00 132,65 122,05

02/04 165,10 165,60 177,75 175,00 132,30 132,30 140,00 133,45 123,20

03/04 164,10 164,65 174,15 180,00 131,45 128,60 138,00 131,70 121,45

04/04 167,40 168,90 170,85 180,00 131,00 128,20 138,00 128,75 118,50

07/04 165,80 167,10 171,20 178,00 128,90 126,85 137,00 125,30 115,05

08/04 163,65 164,90 174,90 178,00 128,05 129,55 137,00 127,85 117,60

09/04 164,00 164,40 179,05 209,00 129,40 130,30 139,00 127,35 117,10

10/04 162,95 163,25 178,65 176,00 128,55 129,45 138,00 127,55 116,90

11/04 165,45 164,90 181,30 176,00 131,30 130,95 138,00 129,00 118,80

14/04 165,05 164,50 187,20 178,00 130,95 130,65 139,00 127,35 116,35

15/04 164,95 164,35 196,40 178,00 132,60 130,55 139,00 128,85 117,80

16/04 173,65 170,85 194,20 190,00 132,85 129,90 139,00 128,65 117,60

17/04 174,25 172,90 192,15 190,00 133,30 131,80 138,00 126,45 115,45

22/04 177,25 175,25 201,90 190,00 139,05 137,25 139,00 128,25 117,20

24/04 174,70 174,15 197,85 192,00 138,15 136,00 139,00 127,75 116,70

25/04 174,20 173,80 192,15 192,00 142,45 139,65 139,00 125,60 114,55

28/04 187,30 192,15 192,90 190,00 140,80 139,65 138,00 126,15 123,00

29/04 185,50 191,65 186,30 190,00 140,75 139,25 138,00 124,70 121,55

30/04 185,45 195,15 185,00 190,00 142,35 N/A 138,00 125,00 121,85

 

01/05 185,10 194,70 186,65 198,00 145,45 N/A 138,00 126,35 123,20

02/05 185,90 195,65 186,65 198,00 146,10 N/A 138,00 128,15 124,60

05/05 184,70 195,25 185,65 197,00 144,15 N/A 138,00 126,65 118,40

06/05 183,90 194,55 182,25 197,00 143,50 N/A 138,00 125,95 117,80

07/05 182,40 195,75 180,40 197,00 147,00 N/A 138,00 124,20 115,55

08/05 182,70 196,20 180,75 197,00 147,25 N/A 139,00 123,60 115,45

09/05 183,70 196,95 178,55 197,00 148,05 N/A 139,00 123,60 115,15

12/05 185,80 199,30 180,20 193,00 149,75 N/A 139,00 125,20 117,30

13/05 185,15 198,55 176,55 193,00 149,25 N/A 139,00 122,05 115,35

14/05 184,75 198,80 177,95 193,00 148,75 N/A 139,00 122,65 115,95

15/05 184,00 197,95 175,00 193,00 148,15 N/A 139,00 122,25 115,55

Ekmeklik Buğday Yemlik Arpa Mısır

                                                                           

Tarih Franz Alman ABD Arjntn Franz Alman ABD ABD Arjntn

16/05 181,70 198,40 178,95 190,00 147,35 N/A 139,00 121,55 114,85

20/05 178,80 197,15 181,30 185,00 146,40 N/A 139,00 123,00 117,90

21/05 179,35 198,70 178,30 185,00 146,70 N/A 139,00 119,40 114,65

22/05 180,05 199,35 179,20 185,00 147,25 N/A 139,00 119,60 114,85

23/05 179,55 198,65 175,25 183,00 149,05 N/A 138,00 118,20 113,45

26/05 179,90 199,35 174,35 183,00 149,35 N/A 138,00 117,10 115,15

27/05 179,65 189,70 174,35 183,00 149,15 N/A 138,00 117,10 115,15

28/05 178,30 188,05 170,10 183,00 146,30 N/A 138,00 114,65 112,70

29/05 179,15 189,55 171,70 180,00 147,00 N/A 138,00 116,70 114,75

30/05 169,30 177,30 169,20 180,00 N/A N/A 138,00 116,60 114,65

 

02/06 168,90 178,25, 168,85 174,00 N/A N/A 138,00 117,20 116,05

03/06 167,15 175,95 158,75 174,00 N/A N/A 138,00 118,50 117,30

04/06 167,55 175,95 158,20 174,00 N/A N/A 138,00 120,65 118,70

05/06 166,55 175,75 155,35 174,00 N/A N/A 137,00 118,20 116,25

06/06 163,15 175,75 157,25 170,00 N/A N/A 136,00 119,40 117,40

09/06 162,55 175,35 157,45 172,00 N/A N/A 136,00 119,30 118,10

10/06 164,85 178,05 159,55 172,00 N/A N/A 134,00 119,30 118,10

11/06 163,80 177,00 158,55 172,00 N/A N/A 134,00 118,70 117,50

12/06 157,60 170,30 154,50 172,00 N/A N/A 134,00 117,80 117,00

16/06 156,40 169,05 153,20 173,00 N/A N/A 134,00 118,30 115,95

17/06 153,70 163,85 149,55 173,00 N/A N/A 134,00 116,35 114,75

18/06 153,70 163,85 149,75 173,00 N/A N/A 134,00 118,20 115,45

19/06 153,85 163,85 148,15 173,00 N/A N/A 134,00 116,70 113,95

20/06 154,10 164,00 146,25 173,00 N/A N/A 134,00 116,25 113,45

23/06*152,40 164,50 144,40 169,00 N/A N/A 134,00 116,35 112,50

24/06 152,85 164,65 140,00 169,00 N/A N/A 131,00 113,20 112,50

25/06 152,60 164,50 138,35 165,00 N/A N/A 131,00 113,10 112,50

26/06 152,40 164,50 139,35 160,00 N/A N/A 131,00 109,95 112,50

27/06 152,15 164,25 140,80 160,00 N/A N/A 131,00 107,55 112,50

30/06 N/A N/A 137,90**167,00** N/A N/A 130,00** 106,00** 108,00**

 

(**) Temmuz 1997 Fiyatlarıdır.

 

01/07 N/A N/A 134,75 167,00 N/A N/A 130,00 106,70 108,00

02/07 N/A N/A 134,85 165,00 N/A N/A 130,00 105,90 106,00

03/07 N/A N/A 136,40 165,00 N/A N/A 130,00 106,60 106,00

04/07 N/A N/A 132,65 165,00 N/A N/A 130,00 105,20 106,00

07/07 N/A N/A 132,65 168,00 N/A N/A 130,00 105,20 107,00

Ekmeklik Buğday Yemlik Arpa Mısır

Tarih Franz. Alman ABD Arjntn Franz. Alman ABD ABD Arjntn

08/07 N/A N/A 131,25 168,00 N/A N/A 126,00 103,25 107,00

09/07 N/A N/A 132,80 168,00 N/A N/A 126,00 104,60 107,00

10/07 N/A N/A 135,75 168,00 N/A N/A 130,00 106,80 107,00

11/07 N/A N/A 136,05 168,00 N/A N/A 123,00 104,10 107,00

14/07 N/A N/A 136,70 170,00 N/A N/A 123,00 105,00 107,00

15/07 N/A N/A 140,00 170,00 N/A N/A 125,00 105,25 107,00

16/07 N/A N/A 142,40 170,00 N/A N/A 124,00 113,40 107,00

17/07 N/A N/A 140,00 170,00 N/A N/A 124,00 111,00 107,00

18/07 N/A N/A 140,90 170,00 N/A N/A 125,00 109,95 107,00

21/07 144,40 N/A 143,10 172,00 121,05 N/A 125,00 112,00 111,00

22/07 144,15 159,75** 144,40 172,00 120,80 123,75* 125,00 109,15 111,00

23/07 142,50 157,55** 148,00 172,00 119,45 122,05* 125,00 110,05 111,00

24/07 144,00* 157,20** 149,80 172,00 118,85 121,75* 126,00 110,30 110,30

25/07 143,80* 156,80** 148,90 172,00 118,70 121,45* 126,00 108,85 111,00

28/07 143,25* 156,10** 149,00 170,00* 118,25 120,95* 126,00 108,75 107,55

29/07 142,60* 155,35** 147,70 170,00 117,70 120,35* 127,00 111,60 110,40*

30/07 141,55* 156,05** 148,45 170,00* 118,20 120,90* 127,00 113,75 113,40*

31/07 140,80* 156,35** 147,50 170,00* 118,45 120,05* 127,00 117,40 115,05*

(*) Ağustos 1997 Fiyatlarıdır.

(**) Eylül 1997 Fiyatlarıdır.

 

01/08 143,10 159,75* 150,75 170,00* 121,40 123,00* 127,00 118,70 116,35*

04/08 140,90 157,20* 149,75 170,00 119,75 121,05 127,00 117,90 113,20

05/08 140,45 156,80* 148,55 170,00 119,40 120,75 127,00 115,65 111,30

06/08 143,80 158,65* 148,15 170,00 118,65 120,10 126,00 112,00 107,65

07/08 146,95 161,75* 151,75 170,00 121,75 120,05 127,00 113,75 109,45

08/08 150,15 162,60* 152,85 170,00 122,45 120,70 127,00 110,60 105,90

11/08 152,00 165,80* 154,30 169,00 123,95 122,05 127,00 112,00 110,00

12/08 151,20 164,90* 152,85 169,00 123,35 121,40 126,00 110,50 110,00

13/08 150,70 164,30* 152,20 169,00 122,90 120,95 127,00 115,25 110,00

14/08 152,75 166,65* 152,00 168,00 125,75 122,70 127,00 115,45 110,00

15/08 144,25 156,65 150,00 168,00 128,65 127,50* 127,00 116,25 110,00

18/08 146,15 158,75 148,25 167,00 130,35 129,20* 127,00 114,55 110,25

19/08 145,70 158,10 149,65 167,00 129,95 128,65* 127,00 114,85 110,50

20/08 143,70 156,85 151,55 167,00 128,90 127,65* 127,00 115,15 111,60

21/08 142,85 155,90 152,00 167,00 125,75 126,85* 126,00 114,65 111,10

Ekmeklik Buğday Yemlik Arpa Mısır

Tarih Franz. Alman ABD Arjntn Franz. Alman ABD ABD Arjntn

22/08 143,25 156,45 153,95 167,00 126,10 127,30* 126,00 118,90 115,35

25/08 145,70 158,80 155,40 166,00* 128,20 129,25* 126,00 118,40 116,80

26/08 145,35 158,65 156,05 166,00* 127,95 129,10* 126,00 118,60 116,60

27/08 147,10 160,50 152,95 166,00* 129,45 130,65* 126,00 115,25 113,65

28/08 147,95 159,65 155,70 166,00* 128,80 129,90* 126,00 117,10 115,55

29/08 149,20 163,25* 156,50 166,00* 133,10 134,70* 126,00 116,05 114,45

(*) Eylül 1997 Fiyatlarıdır.

 

01/09 152,25 160,65 160,45 160,00 135,60 132,50 130,00 118,00 113,85

02/09 151,95 160,55 160,45 160,00 135,35 132,45 130,00 118,00 113,85

03/09 150,65 159,10 158,25 160,00 133,35 131,20 131,00 119,20 115,05

04/09 151,50 154,00 157,25 160,00 134,10 132,00 130,00 118,50 114,85

05/09 151,65 160,10 156,90 160,00 134,30 132,15 130,00 118,90 114,05

08/09 153,10 161,65 156,15 163,00 135,65 133,45 130,00 117,40 112,70

09/09 152,60 161,15 154,70 163,00 135,20 133,00 129,00 117,10 112,20

10/09 152,20 160,60 155,25 163,00 133,60 135,90* 130,00 116,05 112,90

11/09 154,15 162,75 155,40 163,00 135,30 137,70* 129,00 118,40 114,05

12/09 155,00 163,50 153,20 163,00 134,95 137,25* 129,00 119,85 115,95

15/09 155,60 164,30 151,55 159,00 135,45 137,90* 129,00 116,60 111,90

16/09 157,10 165,65 149,00 159,00 136,75 139,05* 132,00 116,45 112,50

17/09 156,15 164,65 150,75 159,00 137,20 140,45 132,00 115,55 111,60

18/09 155,75 164,25 150,30 159,00 136,85 140,10 136,00 111,65 111,70

19/09 152,05 160,50 150,55 159,00 136,55 139,75 136,00 115,95 112,00

22/09 151,95 161,20 151,00 152,00 137,20 140,40 136,00 114,45 110,90

23/09 149,80 158,95 149,90 152,00 135,30 138,40 135,00 114,65 111,10

24/09 149,30 158,60 153,50 152,00 134,80 138,10 135,00 114,65 111,10

25/09 151,55 160,95 152,10 152,00 136,85 140,15 135,00 114,15 110,60

26/09 149,90 159,35 153,05 152,00 132,80 136,10 135,00 113,95 110,05

29/09 150,60 159,95 150,00 152,00 135,95 139,15 135,00 113,20 111,60

30/09 150,50 159,85 149,65 152,00 135,80 139,00 135,00 114,45 112,10

(*) Ekim ayı fiyatıdır.

 

01/10 150,80 159,00 146,95 152,00 136,95 138,15 135,00 114,05 111,70

02/10 148,50 157,55 145,95 150,00 135,20 136,90 135,00 113,10 112,30

03/10 146,90 155,95 146,60 150,00 135,95 137,60 135,00 113,45 112,70

06/10 147,60 163,45 148,05 150,00 135,75 145,00 135,00 116,45 115,25

Ekmeklik Buğday Yemlik Arpa Mısır

Tarih Franz. Alman ABD Arjntn Franz. Alman ABD ABD Arjntn

07/10 147,20 162,90 149,35 150,00 135,35 144,50 135,00 118,00 116,45

08/10 147,30 159,45 153,30 147,00 136,65 141,00 136,00 122,35 120,75

09/10 147,25 159,65 152,75 153,00 136,65 141,10 136,00 123,50 122,75

10/10 148,60 158,05 154,40 152,00 135,00 137,95 135,00 124,70 122,35

13/10 147,45 156,85 152,95 152,00 134,00 136,90 135,00 126,45 123,30

14/10 149,25 156,70 155,40 152,00 134,05 136,80 135,00 127,55 124,40

15/10 149,25 156,75 153,75 153,00 133,65 136,85 135,00 125,50 123,10

16/10 149,75 154,25 155,15 153,00 134,10 137,15 136,00 127,15 124,80

17/10 150,10 154,55 154,60 152,00 133,25 136,30 136,00 125,60 123,60

20/10 149,20 153,50 153,60 150,00 132,45 135,35 136,00 123,60 120,85

21/10 150,05 153,50 156,45 150,00 132,45 135,35 136,00 124,00 121,25

22/10 148,90 152,35 158,20 150,00 130,20 134,35 131,00 125,80 123,00*

23/10 148,95 152,50 157,80 150,00 130,25 134,45 133,00 127,85 125,10

24/10 153,60 157,05 155,40 150,00 135,40 139,60 132,00 125,60 122,80

27/10 152,55 155,95 156,05 151,00 133,70 138,60 132,00 126,25 123,50

28/10 156,75 160,25 153,85 150,00* 137,35 142,45 132,00 125,00 122,65

30/10 156,15 160,10 152,50 150,00* 138,05 142,30 130,00 122,15 120,15

31/10 157,25 161,20 152,55 149,00* 136,25 140,50 130,00 121,55 119,95*

(*) Kasım ayı fiyatıdır.

 

03/11 155,55 159,20 154,25 149,00 134,75 139,60 130,00 120,85 118,90

04/11 156,10 158,70 154,95 149,00 135,20 138,75 130,00 123,30 121,35

05/11 157,15 159,90 153,85 146,00 136,15 139,80 130,00 121,35 119,75

06/11 156,85 159,75 153,40 145,00 135,00 139,65 130,00 120,65 119,10

07/11 151,30 154,20 152,65 145,00 134,80 139,40 130,00 122,45 121,25

10/11 152,95 155,75 153,20 147,00 136,15 140,70 130,00 122,80 119,65

11/11 151,85 155,15 150,10 147,00 135,60 140,20 128,00 119,60 116,45

12/11 151,70 154,95 150,75 145,00 135,45 139,95 128,00 120,25 118,70

13/11 150,30 154,30 150,55 141,00 133,20 139,40 128,00 119,00 117,80

14/11 145,60 149,75 149,75 141,00 124,10 130,45 128,00 118,60 117,40

17/11 143,35 149,30 148,45 140,00 126,10 132,45 128,00 122,05 116,90

18/11 143,00 148,85 150,10 140,00 125,80 132,10 128,00 121,15 119,20

19/11 142,20 149,80 150,20 138,00 125,75 132,90 129,00 120,35 118,80

20/11 141,60 149,25 148,25 138,00 125,25 132,45 129,00 119,60 118,80

21/11 141,10 148,60 148,70 137,00 124,95 132,00 129,00 119,20 118,00

24/11 141,05 148,60 148,15 138,00 124,90 132,00 129,00 120,65 119,50

Ekmeklik Buğday Yemlik Arpa Mısır

Tarih Franz. Alman ABD Arjntn Franz. Alman ABD ABD Arjntn

25/11 141,05 147,00 148,35 137,00 124,90 128,40 129,00 120,15 118,60

26/11 140,60 146,75 148,45 137,00 124,50 128,20 129,00 119,00 117,40

27/11 139,20 145,25 151,20 137,00 123,25 126,90 129,00 119,60 120,35

28/11 139,45 145,25 151,20 136,00 122,90 126,30 129,00 119,60 120,35

(*) Aralık ayı fiyatıdır.

 

01/12 139,70 145,55 151,95 138,00* 123,15 126,60 129,00 119,50 108,85

02/12 138,75 144,90 152,50 138,00 122,25 126,55 130,00 121,45 120,35

03/12 139,15 142,50 152,50 140,00 122,65 126,40 128,00 120,75 119,85

04/12 139,15 142,50 151,65 140,00 122,65 126,45 128,00 115,45 119,75

05/12 141,65 145,00 150,65 140,00 121,00 124,85 128,00 118,10 118,40

08/12 140,75 144,05 152,30 138,00 120,25 124,05 128,00 119,00 119,75

09/12 140,35 143,55 153,50 137,00 119,90 123,60 126,00 121,25 121,65

10/12 141,20 143,35 152,10 137,00 118,25 123,60 126,00 120,35 120,75

11/12 141,60 144,05 151,55 137,00 118,60 124,05 126,00 119,10 122,65

12/12 145,10 147,65 149,15 137,00 122,20 127,80 125,00 117,30 120,85

15/12 144,05 146,75 146,60 136,00 122,05 127,05 124,00 115,45 120,55

16/12 143,75 147,15 145,80 136,00 121,80 127,35 124,00 114,45 119,95

17/12 142,60 146,00 144,95 136,00 120,80 126,35 124,00 114,55 114,65

18/12 143,55 147,00 145,85 135,00 121,60 127,25 124,00 114,75 115,35

19/12 139,00 142,50 134,00 141,90 121,55 127,50 123,00 113,10 114,65

22/12 137,40 141,60 141,10 128,00 120,90 125,50* 123,00 112,60 114,55

23/12 137,40 141,60 141,10 128,00 120,90 125,50* 123,00 111,50 115,85

24/12 138,05 142,25 142,00 130,00 121,50 126,10* 123,00 113,00 117,30

25/12 138,05 142,25 142,40 130,00 121,50 126,10* 123,00 113,75 115,95

26/12 138,25 142,40 142,40 130,00 121,65 126,20* 123,00 113,75 115,95

29/12 138,25 142,40 140,90 132,00* 121,65 126,20* 123,00 113,85 115,45

30/12 136,50 141,75 139,55 132,00 121,70 125,15 123,00 115,45 108,15#

31/12 136,00 141,25 137,50 130,00 121,25 124,70 123,00 115,25 107,75#

(*) Ocak/98 ayı fiyatıdır.

(#) Mart/98 ayı fiyatıdır.

 

“1998 Yılı Dünya Hububat Fiyatları (FOB-US$)”

(Kaynak : Reuters)

Ekmeklik Buğday Yemlik Arpa Mısır

Tarih Franz. Alman ABD Arjntn Franz. Alman ABD ABD Arjntn

05/01 134,95 141,55 139,00 127,00 120,35 122,35 123,00 113,65 115,85

06/01 133,45 139,95 139,90 127,00 118,95 121,00 122,00 114,85 107,35**

07/01 132,65 140,05 137,95 127,00 118,20 121,10 121,00 113,85 105,90**

08/01 132,75 140,20 138,25 126,00 118,30 121,20 121,00 114,35 106,30**

09/01 130,15 138,35 136,05 122,00 117,10 119,90 121,00 112,00 104,30**

12/01 129,85 138,20 136,20 122,00 116,80 119,80 121,00 112,05 106,03**

13/01 130,10 138,45 136,50 122,00 117,05 120,00 121,00 112,05 106,30##

14/01 129,25 137,45 141,20 124,00 117,00 119,90 121,00 117,00 117,80

15/01 129,65 137,85 139,80 122,00 116,60 119,50 121,00 118,40 119,20

16/01 127,90 136,20 141,00 122,00 119,85 122,80 121,00 120,15 108,55**

19/01 127,45 136,60 141,25 123,00 120,20 123,15 121,00 120,05 120,85*

20/01 125,95 135,80 141,25 123,00 119,55 122,45 121,00 120,05 128,85*

21/01 125,95 135,95 140,95 123,00 119,60 122,60 121,00 120,15 121,35*

22/01 128,05 135,35 139,75 125,00 121,55 124,55 121,00 120,05 120,45*

23/01 128,30 135,65 141,25 125,00 120,75 123,80 121,00 118,50 120,45*

26/01 130,95 138,45 143,30 126,00 123,25 126,30 121,00 118,30 120,25*

(*) Şubat/98 Fiyatıdır.

(**) Mart/98 Fiyatıdır.

(#) Nisan/98 Fiyatıdır.

 

32. —Bilecik Milletvekili Bahattin Şeker’in, Bilecik İlinin çevre sorunlarına ilişkin sorusu ve Çevre Bakanı İmren Aykut’un yazılı cevabı (7/4069)

 

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki yazılı hususların Çevre Bakanı İmren Aykut tarafından yazılı olarak cevaplanması için İçtüzüğün 96 ncı maddesince gereğini arz ederim. 19.12.1997

Bahattin Şeker

Bilecik

Sorular :Gelişen ve değişen yaşam koşullarında çevresel sorunlar büyük ölçüde ön plana çıkmaktadır. Buna bağlı olarak tüm yurdun potansiyel çevresel problemleri Bilecik ilimizde de kendini göstermektedir. İktidar olduğunuz zaman dilimi içinde Bilecik İlinin çevre sorunlarının çözümü için ne kadar ödenek ayrılmış, bu ödeneğin ne kadarı gerekli yerlere ulaştırılmıştır? İktidar olduğunuz dönem içerisinde Bilecik İli, ilçeleri, beldelerine bakanlığınızla ilgili hizmet araçlarından kaç tane tahsis edilmiştir? 1998 yılı içerisinde Bakanlığınıza bağlı olarak hizmet araçları için ne kadar ödenek ayrılmış ve bunları ne kadarı Bilecik İli genelindeki ilçe ve beldelere tahsis edilecektir?

T. C.

Çevre Bakanlığı

Araştırma Planlama ve Koordinasyon

Kurulu Başkanlığı 3.2.1998

Sayı :B.19.0.APK.0.20.00.01/0012/110-655

Konu :Bilecik İline Yapılan Yardımlar

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı

Genel Sekreterliğine

(Kanunlar ve Kararlar Dairesi Başkanlığı)

İlgi :29.12.1997 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/4069-10070/25738 sayılı yazınız.

İlgi yazı ekinde gönderilen Bilecik Milletvekili Sayın Bahattin Şeker’in yazılı soru önergesine ilişkin cevaplar aşağıdadır.

Bilecik İlinin çevre sorunlarının çözümü için Bakanlığım tarafından 1997 yılı içerisinde; Cihangazi Belediyesine, şasi kamyon için 3 394 110 000 TL; Bayırköy Belediyesine, şasi kamyon için 3 394 110 000 TL. ve Söğüt Belediyesine, çöp kamyonu için 4 755 595 000 TL., olmak üzere toplam 11 543 815 000 TL. ödenek tahsis edilmiştir.

1998 yılı Bakanlığım, Çevre Kirliliğini Önleme Fonu bütçesi, geçen yılın reel rakamlarına göre çok düşük düzeyde kalmaktadır. Diğer taraftan, Bilecik İli genelinde belediyelere yapılacak yardımların planlama ve değerlendirmelerinin yapılabilmesi için müracaatların Bakanlığımıza intikal etmesi gerekmektedir.

Bilgilerinize arz ederim.

Dr. İmren Aykut

Çevre Bakanı

33. —İzmir Milletvekili Suha Tanık’ın, teşvik belgeli yatırımlardan alınan iskân harcına ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Zekeriya Temizel’in yazılı cevabı (7/4094)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun Maliye Bakanı Sayın Zekeriya Temizel tarafından yazılı olarak cevaplandırılması konusunda delaletlerinizi arz eder, saygılar sunarım.

Süha Tanık

İzmir

Soru :

Başbakanlık Hazine Müsteşarlığından Yatırım ve Teşvik belgesi almış. Yararlanacağı Teşvik Tedbirleri Listesinde vergi, resim, harç istisnası ibaresi bulunan yatırımcı; inşaatını bitiriyor. Mahallî Belediyeye başvuruyor. Benimİskân Müsademi ver diyor. Belediye de İskân Harcı ilişiğinin kesilmesi için defterdarlığa gönderiyor. Defterdarlık bu aşamada vergi, resim, harç istisnası bulunan bu yatırımdan hangi kanuna göre İskân Harcı talep edebiliyor.

T. C.

Maliye Bakanlığı

Gelirler Genel Müdürlüğü 4.2.1998

Sayı :B.07.0.GEL.0.82/8211-34-003095

Konu :Soru Önergesi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi :Kanunlar ve Kararlar Dairesi Başkanlığı Kanunlar Kararlar Müdürlüğünün 30.12.1997 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/4094-10127/25864 sayılı yazısı.

Tarafımda cevaplandırılmak üzere İzmir Milletvekili Sayın Süha Tanık tarafından ilgi yazı eki 7/4094-10127 sayılı yazılı soru önergesinde belirtilen hususlarla ilgili Bakanlığımız cevabı aşağıda açıklanmıştır.

Bilindiği gibi, 10.12.1988 gün ve 20015 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 3505 sayılı Kanunun geçici 2 nci maddesinin (c) fıkrasında “İhracat veya döviz kazandırma taahhüdünde bulunulan ve yatırım teşvik belgesine bağlanmış yatırımlar için alınan yatırım kredileri ile bu belge kapsamındaki şirket kuruluşu ve sermaye artırımı, gayrimenkullerin ve irtifak haklarının aynı sermaye olarak konulması halinde bunların şirket adına tapuya tescili, işlemleri ve bu işlemlerle ilgili olarak düzenlenen kâğıtlar 31.12.1998 tarihine kadar 488 sayılı Kanuna göre damga vergisinden ve 492 sayılı Kanuna göre harçlardan istisna edilir...” hükmüne yer verilmiş, 3.7.1993 tarih ve 21626 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 2 nolu İhracat ve Yatırımlarda Damga Vergisi ve Harç İstisnası Uygulaması Hakkındaki Tebliğde de istisna uygulaması bakımından gerekli açıklamalar yapılmıştır.

Anılan hüküm ile, ihracat veya döviz kazandırma taahhüdünde bulunulan ve yatırım teşvik belgesine bağlanan yatırımlarla ilgili olarak teşvik belgesi kapsamında;

1. Kullanılacak yatırım kredileri,

2. Şirket kuruluş ve sermaye artırımı,

3. Gayrimenkullerin ve irtifak haklarının kurulmuş veya kurulacak şirketlere ayni sermaye olarak konulması,

ile ilgili yapılacak işlem ve düzenlenecek kâğıtlar damga vergisi ve harçtan müstesna tutulmuştur.

Yatırım Teşvik Belgesinde vergi, resim, harç istisnası ve ihracat taahhüdü işlenmiş olsa dahi inşa nedeniyle ödenmesi gereken harçların, 3505 sayılı Kanunun geçici maddesi kapsamında istisna tutulması mümkün değildir.

Bu itibarla, yatırımcının inşa ettiği bina nedeniyle 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı (4) sayılı tarifenin 13/a fıkrasına göre harç aranılmasında Kanun hükümlerine aykırı bir husus bulunmamaktadır.

Bilgilerine arz ederim.

Zekeriya Temizel

Maliye Bakanı

34. —Giresun Milletvekili Ergun Özdemir’in, Şebinkarahisar’ın il yapılıp yapılmayacağına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’nun yazılı cevabı (7/4097)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıda yer alan sorumun Sayınİçişleri Bakanı tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim. Saygılarımla. 24.12.1997

Op. Dr. Ergun Özdemir

Giresun

6.8.1997 tarihinde Başkanlığınıza vermiş olduğum ve delaletinizle “Karadeniz’de ve özellikle Giresun’un Şebinkarahisar İlçesi ve civarında artan PKK terörünü önlemek ve yine 1933 tarihine kadar il olan Şebinkarahisar’ın elinden alınan vilayetlik hakkının verilmesini, ve Sayın Başbakan tarafından cevaplandırılmasını istediğim bu sorumun, Sayın Başbakan tarafından İçişleri Bakanına havale edilmesi üzerine İçişleri Bakanından aldığım cevabî yazıda, “Mülkî idare teşkilâtımızın yapısını ilgilendiren değişikliklerin memleketimizin ekonomik, sosyal ve kültürel şartlarının detaylı olarak gözden geçirilmesini, değerlendirilmesini ve özellikle taşra teşkilâtımızın reorganizasyon çerçevesinde ele alınmasını gerektirmesi dolayısıyla Şebinkarahisar İlçesinin il haline getirilmesi konusunun Bakanlığımızca yapılacak çalışmalarda değerlendirilmesi uygun görülmüştür.,, denilmektedir.

Sayın Başbakan, Sayın İçişleri Bakanı ve bölge milletvekillerinin yöremizde yapmış oldukları beyanlarda Giresun’un Şebinkarahisar İlçesinin, il yapılacağı belirtilmiş ve bu şekilde bölgede terörün biran önce önlemesinin sağlanacağının söylenmesine rağmen, Şebinkarahisar’ın memleketimizin diğer bölgeleri ile aynı çerçevede ele alınacağını Sayın İçişleri Bakanının cevabından anlıyorum.

Şebinkarahisar’ın İl olmasının memletimizin diğer bölgelerinden farklı özellik taşıdığı ve PKK terörünün Şebinkarahisar ve civarında halen devam ettiği malumlarınızdır. Geçen 3-4 aylık zaman zarfında İçişleri Bakanlığında taşra teşkilatında yapılacak idarî değişiklik çalışması bitirilmiş midir? Bitirilmemiş ise ne zaman bitirilecektir?

Şebinkarahisar ve civarında PKK terörü halen devam etmektedir. Bu terörün önlenmesi çalışmaları içerisinde acilen Şebinkarahisar’ın il yapılıp yapılmaması hususu Bakanlığınızca nasıl değerlendirilmektedir?

T. C.

İçişleri Bakanlığı

İller İdaresi Genel Müdürlüğü 4.2.1998

Sayı :B050İLİ0060001.205/28-1-209

Konu :Yazılı Soru Önergesi.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı

Genel Sekreterliğine

İlgi :30.12.1997 tarih ve Kan. Kar. Md: A.01.0.GNS.0.10.00.02-10409 sayılı yazınız.

Giresun Milletvekili Ergun Özdemir tarafından verilen, Şebinkarahisar İlçesinin il yapılması konusundaki 7/4097-10151 sayılı yazılı soru önergesi incelenmiştir.

Anayasamızın 126 ncı maddesi Türkiye’nin merkezi idare kuruluşu bakımından coğrafya durumuna, ekonomik şartlara ve kamu hizmetlerinin gereklerine göre illere; illerin de diğer kademeli bölümlere ayrılacağını öngörmektedir.

5442 sayılı İl İdaresi Kanunu Anayasanın bu maddesine paralel olarak il ve ilçe kurulmasını düzenlemiş ve Kanunun 2 nci maddesinin A fıkrası ile ve ilçe kurulmasının kanunla yapılacağını öngörmüştür.İl kurulmasında kriter olarak sadece terör olayları görülmemekte, bununla birlikte Anayasanın 126 ncı maddesinde sözkonusu edildiği gibi coğrafya durumu, ekonomik şartlar ve kamu hizmetlerinin gerekleri de değerlendirilmektedir.

Ayrıca yasama görevi Anayasamıza göre TBMM’nce yerine getirildiğinden ilçelerin il yapılması, dolayısıyla Şebinkarahisar’ın ne zaman il yapılacağı hususu Yüce Meclisin takdirine maruzdur.

Arz ederim.

Murat Başesgioğlu

İçişleri Bakanı

35.—Balıkesir Milletvekili İlyas Yılmazyıldız’ın, pancar üreticilerinin sorunlarına ilişkin sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Yalım Erez’in yazılı cevabı (7/4103)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aracılığınızla aşağıdaki soruları yazılı olarak cevaplandırılmak üzere Sanayi ve Ticaret Bakanı Yalım Erez’e iletmenizi arz ederim.

Saygılarımla...

İlyas Yılmazyıldız

Balıkesir

Soru :Tarım sektörünün bir parçası olan pancar üreticilerinin de ekonomik sıkıntılarla başbaşa kaldığı malumlarınızdır. Tarım girdilerindeki artışlar, çiftçilerimizi ve dolayısıyla pancar üreticilerini de olumsuz yönde etkilemektedir.Bütün bu ekonomik sıkıntılara rağmen, pancar üreticilerine yönelik bürokratik yaptırımların da giderek ağırlaştığı görülmektedir.

Bu amaçla, pancar ekmek isteyen çiftçilerimizin müracaatlarına rağmen, pancar ekim izni alamadığı yönünde şikâyetler vardır. Pancar ekmek isteyen çiftçilerin taleplerinin karşılanması için bir çalışmanız var mıdır?

T. C.

Sanayi ve Ticaret Bakanlığı

Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği 27.1.1998

Sayı :B.14.0.BHİ.01-81

Konu :Yazılı Soru Önergesi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi :7.1.1998 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-10518 sayılı yazınız.

Balıkesir Milletvekili İlyas Yılmazyıldız’ın, “Pancar üreticilerinin sorunlarına” ilişkin olarak tarafımdan cevaplandırılmasını istediği (7/4103) esas nolu yazılı soru önergesiyle ilgili cevabımız ekte takdim edilmiştir.

Bilgilerinizi ve gereğini arz ederim.

Yalım Erez

Sanayi ve Ticaret Bakanı

Balıkesir Milletvekili İlyas Yılmazyıldız’ın Yazılı Sorularına İlişkin Cevaplarımız

Şeker üretiminde politikamız iç tüketimin yerli üretimle karşılanması şeklinde belirlenmiştir. Bunda temel gerekçe, sektörün ülke ekonomisine katkıları nedeniyle yerli üretimin tercihi ve Dünya şeker fiyatlarının ülkemiz fiyatlarına göre düşük olması nedeniyle ihracatta destek zorunluluğudur.

1995 yılından itibaren ülkemiz pancar ekim ve üretim durumunda önemli düzeyde artışlar gerçekleşmiştir. Bu sonuç şeker üretiminde de % 40’a varan artışlara neden olmuştur.bunda 1995 yılından itibaren pancar fiyatlarında ve çiftçi net gelirinde enflasyonun üzerinde sağlanan artışın etkisi büyüktür. 1995 yılından bu yana yaşanan bu gelişmeler pancar üreticisinin ekime ilgisini büyük oranda etkilemiş ve taahhüt taleplerini artırmıştır.

Susurluk ve Balıkesir ile Türkiye genelinde, son dört yılda T.Ş.F.A.Ş. için ekim yapılan alanlar aşağıda gösterilmiştir.

Ekim, dekar

Türkiye Susurluk Balıkesir

                                                                           

1995 2 543 877 58 965 2 641

1996 3 476 496 60 150 2 163

1997 3 876 630 74 629 5 326

1998 (P) 4 200 000 90 000 5 500

(P) Program

Görüldüğü üzere şeker talebinin artışı çerçevesinde ülke geneli ile Susurluk ve Balıkesir’de ekim alanlarında önemli düzeyde artışlar sağlanmıştır.

1998 yılında iç talebe yeterli düzeyde şeker üretiminin gerçekleştirilebilmesi için üretici talepleri, fabrikalarımızın pancar işleme kapasiteleri ve son iki yıllık üretim miktarları dikkate alınarak 4 200 000 da pancar ekimi programlanmıştır.

1998 yılı ekim programı çerçevesinde iç talebe yeterli şeker üretimini garanti altına almak üzere üreticilerimizle ekim sözleşmeleri yapılmaya başlanmıştır.

36.—Balıkesir Milletvekili İlyas Yılmazyıldız’ın Gönen Organize Deri Sanayi bölgesi inşaatına ve kredi faizlerinin düşürülmesine ilişkin sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Yalım Erez’in yazılı cevabı (7/4104)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aracılığınızla aşağıdaki soruları yazılı olarak cevaplandırılmak üzere Sanayi ve Ticaret Bakanı Yalım Erez’e iletmenizi arz ederim.

Saygılarımla.

İlyas Yılmazyıldız

Balıkesir

Soru 1. Gönen Organize Deri Sanayi Bölgesi inşaatının planlanan süreden önce tamamlanması, yerleşim merkezi, çevre sağlığı ve Gönen Termak Turizm Merkezi için çok önemlidir. Çevre kirliliğinin önem arzettiği günümüzde, çaya dökülen sanayi atıkları şehir sağlığını önemli derecede etkilemektedir.Ayrıca, Gönen Deri Sanayicileri de daha sağlıklı, uygun çalışma alanına kavuşacaktır.İnşaatın planlanan tarihten önce bitirilebilmesi için ilave ödenek tahsisi düşünülüyor mu? Bu konuda gerekli ödeneklerin sağlanması için bir çalışma var mı? Ne kadar ödenek temin edilebilecektir?

Soru 2. Hükümetler, ülkemizin çok önemli ekonomik kurumları olan küçük ve orta boy ölçekli işletmelere yönelik iyileştirme politikaları geliştirmek ve uygulamakla mükelleftirler.Ancak, 55 inci hükümet döneminde esnaf kredi faizleri üreticileri sıkıntıya sokacak kadar yükseltildiği görülmektedir.Önemli istihdam sağlayan işsizliğin önlenmesine çare olan esnaflarımızın desteklenmesi için kredi faizlerini düşürmeye yönelik bir çalışmanız var mıdır? Varsa nelerdir?

T. C.

Sanayi ve Ticaret Bakanlığı

Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği 27.1.1998

Sayı :B.14.0.BHİ.01-77

Konu :Yazılı Soru Önergesi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi :7.1.1998 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-10518 sayılı yazınız.

Balıkesir Milletvekili İlyas Yılmazyıldız’ın, “Gönen Organize Deri Sanayi Bölgesi inşaatına ve faizlerinin düşürülmesine” ilişkin olarak tarafımdan cevaplandırılmasını istediği (7/4104) esas nolu yazılı soru önergesiyle ilgili cevabımız ekte takdim edilmiştir.

Bilgilerinizi ve gereğini arz ederim.

Yalım Erez

Sanayi ve Ticaret Bakanı

Balıkesir Milletvekili İlyas Yılmazyıldız’ın Yazılı Sorularına İlişkin Cevaplarımız

Cevap 1. Balıkesir Gönen Organize Deri Sanayi Bölgesi için 1997 yılı yatırım programında net 19 Milyar TL. ödenek tefrik edilmiştir. Sözkonusu projeye ek bütçeden verilen 50 Milyar TL. ile revize ödeneği 69 Milyar TL.’ye çıkarılmıştır.

1998 yılı yatırım pogramında, 1998’den sonraya kalan projeler arasında, bütçe imkânları doğrultusunda ayrılabilen 100 milyar TL. Özelleştirme gelirlerinden olmak üzere toplam 200 Milyar TL. ödenekle yer alan adı geçen projeye 1997 yılı sonu itibariyle cari fiyatlarla 27,3 Milyar TL. kredi kullandırılmıştır.

Cevap 2. Sözkonusu soru T. Halk Bankası Genel Müdürlüğünü ilgilendirdiğinden dolayı ilgili Genel Müdürlükten sorumlu Devlet Bakanı Sayın Hüsamettin Özkan’ı ilgilendirmektedir.

37. – Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın, Bursa-Merkez Organize Deri Sanayi Bölgesi Projesine ilişkin sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Yalım Erez’in yazılı cevabı (7/4123)

25.12.1997

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın yazılı olarak cevaplandırılmak üzere Sanayi ve Ticaret Bakanına yöneltilmesini saygılarımla arz ederim.

Ertuğrul Yalçınbayır Bursa

Sorular :

1. 97K090060 Sayılı Bursa-Merkez Organize Deri Sanayi Bölgesi Projesinin özellikleri ve amacı nedir?

2. Projeye 1997 yılında ne kadar harcanmıştır?

3. Projeye 1998 yılında ayrılan ödenek nedir?

4. Projenin hızlandırılması ve bitiş tarihi olan 2000 yılından önce bitirilmesi için neler gereklidir?

T.C. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı 27.1.1998 Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği Sayı : B.14.0.BHİ 01-79

Konu : Yazılı Soru Önergesi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi : 7.1.1998 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-10518 sayılı yazınız.

Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın “Bursa Merkez Organize Deri Sanayi Bölgesi Projesine” ilişkin olarak tarafımdan cevaplandırılmasını istediği (7/4123) esas nolu yazılı soru önergesiyle ilgili cevabımız ekte takdim edilmiştir.

Bilgilerinizi ve gereğini arz ederim.

Yalım Erez Sanayi ve Ticaret Bakanı

Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın

Yazılı Sorularına İlişkin Cevaplarımız

Cevaplar :

- Bursa Merkez Organize Deri Sanayi Bölgesi (O.S.B.) Projesi 1997 yılı Yatırım Programında “100 Hektar + Arıtma” karakteristiği ile yer almaktadır.

- Projenin ana amaçları, düzenli kentleşme, çarpık sanayileşmenin ve çevre kirliliğinin önlenmesidir.

- Henüz proje çalışmaları devam etmekte olduğundan, Yatırım Programı ile tefrik edilen 6 Milyar TL.’lık 1997 yılı ödeneği kullanılamamıştır.

- Proje için 1998 yılı program teklifinde 370 Milyar TL. ödenek teklif edilmiş, ancak toplam talebimizin yaklaşık % 45’i verildiğinden, program ödeneği 150 Milyar TL.’ye düşmüştür.

- Projenin 2000 yılında bitirilmesi planlanmış olup, yıl içinde inşaatın ihale durumuna ve seyrine göre ek ödenek temin edilmeye çalışılacaktır.

38. – Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın, Bursa-İnegöl Küçük Sanayi Sitesi projesine ilişkin sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Yalım Erez’in yazılı cevabı (7/4124)

25.12.1997

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın yazılı olarak cevaplandırılmak üzere Sanayi ve Ticaret Bakanına yöneltilmesini saygılarımla arz ederim.

Ertuğrul Yalçınbayır Bursa

Sorular :

1. 91K11060 Sayılı Bursa-İnegöl Küçük sanayi sitesi projesinin özellikleri nelerdir?

2. 1991’de başlanan projeye bugüne kadar harcanan ne kadardır?

3. 1997 yılında projeye ne kadar harcanmıştır?

4. 1998 yılında projeye ayrılan ödenek nedir?

5. Proje planlandığı şekilde 1999’da bitecek midir?

T.C. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı 27.1.1998 Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği Sayı : B.14.0.BHİ 01-61

Konu : Yazılı Soru Önergesi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi : 7.1.1998 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-10518 sayılı yazınız.

Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın “Bursa-İnegöl Küçük Sanayi Sitesi Projesine” ilişkin olarak tarafımdan cevaplandırılmasını istediği (7/4124) esas nolu yazılı soru önergesiyle ilgili cevabımız ekte takdim edilmiştir.

Bilgilerinizi ve gereğini arz ederim.

Yalım Erez Sanayi ve Ticaret Bakanı

Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın

Yazılı Sorularına İlişkin Cevaplarımız

Cevaplar :

- Bursa-İnegöl Küçük Sanayi Sitesi için 1997 yılı Yatırım Programında 800 İşyeri ve Altyapı karakteristiği ile yer almaktadır.

- Yatırım Programı ile tefrik edilen 47,5 Milyar TL.’lık 1997 yılı ödeneği, verilen ek ödeneklerle 54,7 Milyar TL.’ye çıkarılmıştır.

- Site inşaatı Kooperatifçe emaneten yapılmakta olup, 1997 yılı ödeneğinin 51 Milyar TL.’sı kullanılmıştır.

- Projeye 1997 yılı sonu itibariyle cari fiyatlarla toplam 82 Milyar TL. (1997 yılı fiyatlarıyla karşılığı 265 Milyar TL.) kredi kullandırılmıştır.

- Proje için 1998 yılı program teklifinde 850 Milyar TL. ödenek teklif edilmiş, ancak toplam talebimizin yaklaşık % 27’si verildiğinden program ödeneği 75 Milyar TL.’ye düşmüştür.

- Projenin 1999 yılında bitirilmesi planlanmış olup, yıl içinde inşaatın seyrine göre ek ödenek temin edilmeye çalışılacaktır.

39. – Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın, Bursa-Yenişehir Küçük Sanayi Sitesi projesine ilişkin sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Yalım Erez’in yazılı cevabı (7/4125)

25.12.1997

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın yazılı olarak cevaplandırılmak üzere Sanayi ve Ticaret Bakanına yöneltilmesini saygılarımla arz ederim.

Ertuğrul Yalçınbayır Bursa

Sorular :

1. 91K11070 Sayılı Bursa-Yenişehir Küçük Sanayi Sitesi projesinin özellikleri nedir?

2. Projeye 1991’den beri harcanan para ne kadardır?

3. Projeye 1997 yılında ne harcanmıştır?

4. 1998 yılında projeye ayrılan ödenek nedir?

5. Proje ne zaman bitirilecektir?

T.C. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı 27.1.1998 Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği Sayı : B.14.0.BHİ 01-67

Konu : Yazılı Soru Önergesi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi : 7.1.1998 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-10518 sayılı yazınız.

Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın “Bursa-Yenişehir Küçük Sanayi Sitesi Projesine” ilişkin olarak tarafımdan cevaplandırılmasını istediği (7/4125) esas nolu yazılı soru önergesiyle ilgili cevabımız ekte takdim edilmiştir.

Bilgilerinizi ve gereğini arz ederim.

Yalım Erez Sanayi ve Ticaret Bakanı

Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın

Yazılı Sorularına İlişkin Cevaplarımız

Cevaplar :

- Bursa-Yenişehir Küçük Sanayi Sitesi projesi 1997 yılı Programında 317 İşyeri ve Altyapı karakteristiği ile yer almaktadır.

- Projeye 1997 yılı sonu itibariyle cari fiyatlarla toplam 16 Milyar TL. (1997 yılı fiyatlarıyla karşılığı 327 Milyar TL.) kredi kullandırılmıştır.

- Projenin üstyapısı, çelik konstrüksiyon olarak Karabük Demirçelik Fabrikaları Müessese Müdürlüğünce yaptırılmış, yapılan işlerin kabulünde noksanlıkların bulunması nedeniyle Kooperatif ile sözkonusu Müessese arasında hukuki problem ortaya çıkmış ve proje inşaatı durdurulmuştur. Konunun çözüldüğüne dair bugüne kadar Kooperatif tarafından Bakanlığımıza herhangi bir bilgi verilmemiş, ayrıca 1995 yılından beri Kooperatifçe bir ödenek talebinde bulunulmamıştır.

- Yukarıdaki nedenle, sözkonusu proje için 1998 yılı Yatırım Programında 1 Milyon TL. ödenek ayrılmıştır.

40. – Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın, Bursa-Karacabey Küçük Sanayi Sitesi III. Bölüm projesine ilişkin sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Yalım Erez’in yazılı cevabı (7/4129)

25.12.1997

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın yazılı olarak cevaplandırılmak üzere Sanayi ve Ticaret Bakanına yöneltilmesini saygılarımla arz ederim.

Ertuğrul Yalçınbayır Bursa

Sorular :

1. 94K11020 Sayılı Bursa-Karacabey Küçük Sanayi Sitesi III. Bölüm projesinin özellikleri nelerdir?

2. Projeye bugüne kadar ödenen miktar ne kadardır?

3. Projeye 1997 yılında ne harcanmıştır?

4. 1998 yılında projeye ayrılan ödenek nedir?

5. Projenin seviyesi nedir? Proje ne zaman bitecektir?

T.C. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı 27.1.1998 Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği Sayı : B.14.0.BHİ 01-63

Konu : Yazılı Soru Önergesi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi : 7.1.1998 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-10518 sayılı yazınız.

Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın “Bursa-Karacabey Küçük Sanayi Sitesi III. Bölüm Projelerine” ilişkin olarak tarafımdan cevaplandırılmasını istediği (7/4129) esas nolu yazılı soru önergesiyle ilgili cevabımız ekte takdim edilmiştir.

Bilgilerinizi ve gereğini arz ederim.

Yalım Erez Sanayi ve Ticaret Bakanı

Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın

Yazılı Sorularına İlişkin Cevaplarımız

Cevaplar :

- Bursa-Karacabey (III. Bölüm) Küçük Sanayi Sitesi projesi 1997 yılı Yatırım Programında 130 İşyeri ve altyapı karakteristiği ile yer almaktadır.

- Site inşaatı Kooperatifçe emaneten yürütülmekte olup, 1997 yılında ayrılan net 28,5 Milyar TL. ödeneğinin ancak 11,8 Milyar TL.’sini kullanabilmiştir.

- Projeye 1997 yılı sonu itibariyle cari fiyatlarla toplam 23 Milyar TL. (1997 yılı fiyatlarıyla karşılığı 49 Milyar TL.) kredi kullandırılmıştır.

- Proje için 1998 yılı program teklifinde 70 Milyar TL. ödenek teklif edilmiş, ancak toplam talebimizin yaklaşık % 27’si verildiğinden program ödeneği 20 Milyar TL.’ye düşmüştür.

- Projenin fiziki gerçekleşmesi % 26 olup, 1999 yılında bitirilmesi planlanmıştır. Yıl içinde inşaatın seyrine göre ek ödenek temin edilmeye çalışılacaktır.

41. – Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın, Bursa-Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi projesine ilişkin sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Yalım Erez’in yazılı cevabı (7/4131)

25.12.1997

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın yazılı olarak cevaplandırılmak üzere Sanayi ve Ticaret Bakanına yöneltilmesini saygılarımla arz ederim.

Ertuğrul Yalçınbayır Bursa

Sorular :

1. 90K090030 Sayılı Bursa-Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi projesinin özellikleri nelerdir?

2. 1990’da başlanan projeye bugüne kadar harcanan para nedir?

3. Proje hangi seviyededir?

4. Projeye 1998’de ne kadar harcama yapılacaktır?

5. Proje ne zaman bitecektir?

 

T.C. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı 27.1.1998 Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği Sayı : B.14.0.BHİ 01-75

Konu : Yazılı Soru Önergesi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi : 7.1.1998 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-10518 sayılı yazınız.

Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın “Bursa-Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi Projesine” ilişkin olarak tarafımdan cevaplandırılmasını istediği (7/4131) esas nolu yazılı soru önergesiyle ilgili cevabımız ekte takdim edilmiştir.

Bilgilerinizi ve gereğini arz ederim.

Yalım Erez Sanayi ve Ticaret Bakanı

 

Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın

Yazılı Sorularına İlişkin Cevaplarımız

Cevaplar :

- Bursa-Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi projesi, 1997 yılı Yatırım Programında “300 Hektar” alan karakteristiği ile yer almaktadır.

- Proje, 1997 yılından beri Yatırım Programlarımızda “Kamulaştırma ve Yatırım için gereken harcamaların tamamı Müteşebbis Heyet tarafından karşılanacaktır.” Dip Notu ile yer almakta olup, Bakanlığımız kredisi kullanılmamaktadır.

- Projenin 1999 yılında bitirilmesi planlanmıştır.

42. – Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın, Bursa-Orhangazi Küçük Sanayi Sitesi 2. Bölüm projesine ilişkin sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Yalım Erez’in yazılı cevabı (7/4132)

25.12.1997

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın yazılı olarak cevaplandırılmak üzere Sanayi ve Ticaret Bakanına yöneltilmesini saygılarımla arz ederim.

Ertuğrul Yalçınbayır Bursa

Sorular :

1. 92K110070 Sayılı Bursa-Orhangazi Küçük Sanayi Sitesi 2. Bölüm projesinin özellikleri nelerdir?

2. Projeye bugüne kadar ne harcanmıştır?

3. Projeye1997 yılında ne ödenmiştir?

4. Projeye 1998 yılında konulan ödenek ne kadardır?

5. Proje ne zaman bitirilecektir? Projenin seviyesi nedir?

 

T.C. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı 27.1.1998 Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği Sayı : B.14.0.BHİ 01-78

Konu : Yazılı Soru Önergesi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi : 7.1.1998 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-10518 sayılı yazınız.

Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın “Bursa-Orhangazi Küçük Sanayi Sitesi 2. Bölüm Projesine” ilişkin olarak tarafımdan cevaplandırılmasını istediği (7/4132) esas nolu yazılı soru önergesiyle ilgili cevabımız ekte takdim edilmiştir.

Bilgilerinizi ve gereğini arz ederim.

Yalım Erez Sanayi ve Ticaret Bakanı

 

Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın

Yazılı Sorularına İlişkin Cevaplarımız

Cevaplar :

- Bursa-Orhangazi (II. Bölüm) Küçük Sanayi Sitesi projesi 1997 yılı Yatırım Programında 200 İşyeri ve altyapı karakteristiği ile yer almaktadır.

- Site inşaatı Kooperatifçe emaneten yürütülmekte olup, 1997 yılında ayrılan net 33,3 Milyar TL. ödeneğinin ancak 22,2 Milyar TL.’sini kullanabilmiştir.

- Projeye 1997 yılı sonu itibariyle cari fiyatlarla toplam 29,8 Milyar TL. (1997 yılı fiyatlarıyla karşılığı 37,7 Milyar TL.) kredi kullandırılmıştır.

- Proje için 1998 yılı program teklifinde 141 Milyar TL. ödenek teklif edilmiş, ancak toplam talebimizin yaklaşık % 27’si verildiğinden program ödeneği 20 Milyar TL.’ye düşmüştür.

- Projenin fiziki gerçekleşmesi % 12 olup, 1999 yılında bitirilmesi planlanmıştır. Yıl içinde inşaatın seyrine göre ek ödenek temin edilmeye çalışılacaktır.

43. – Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın, Bursa-Mustafakemalpaşa Organize Sanayi Bölgesi projesine ilişkin sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Yalım Erez’in yazılı cevabı (7/4135)

25.12.1997

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın yazılı olarak cevaplandırılmak üzere Sanayi ve Ticaret Bakanına yöneltilmesini saygılarımla arz ederim.

Ertuğrul Yalçınbayır Bursa

Sorular :

1. 91K090280 Sayılı Bursa-Mustafakemalpaşa Organize Sanayi Bölgesi projesinin özellikleri nelerdir?

2. 1991’de başlanan projeye bugüne kadar harcanan para ne kadardır?

3. Proje seviyesi nedir?

4. Projeye 1998’de ne kadar tahsisat ayrılmıştır?

5. Proje ne zaman bitecektir?

T.C. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı 27.1.1998 Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği Sayı : B.14.0.BHİ 01-71

Konu : Yazılı Soru Önergesi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi : 7.1.1998 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-10518 sayılı yazınız.

Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın “Bursa-Mustafakemalpaşa Organize Sanayi Bölgesi Projesine” ilişkin olarak tarafımdan cevaplandırılmasını istediği (7/4135) esas nolu yazılı soru önergesiyle ilgili cevabımız ekte takdim edilmiştir.

Bilgilerinizi ve gereğini arz ederim.

Yalım Erez Sanayi ve Ticaret Bakanı

Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın

Yazılı Sorularına İlişkin Cevaplarımız

Cevaplar :

- Bursa-Mustafakemalpaşa Organize Sanayi Bölgesi projesi, 1997 yılı Yatırım Programında “197 Hektar” alan karakteristiği ile yer almaktadır.

- Projeye 1997 yılı sonu itibariyle cari fiyatlarla toplam 183 Milyar TL. (1997 yılı fiyatlarıyla karşılığı 302 Milyar TL.) kredi kullandırılmıştır.

- Projenin 1997 yılı sonu itibariyle fiziki gerçekleşmesi % 58 civarındadır.

- Projeye 1998 yılında 199 Milyar TL. dış kredi olmak üzere toplam 209 Milyar TL. ödenek ayrılmıştır.

- Projenin 1998 yılında bitirilmesi planlanmıştır.

44. – Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın, Bursa Karacabey Etüt projesine ilişkin sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Yalım Erez’in yazılı cevabı (7/4136)

25.12.1997

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın yazılı olarak cevaplandırılmak üzere Sanayi ve Ticaret Bakanına yöneltilmesini saygılarımla arz ederim.

Ertuğrul Yalçınbayır Bursa

Sorular :

1. 93K090070 Sayılı Bursa Karacabey Etüt projesi 1993’de başlamış ve 1997’de bitirilmesi öngörülmüştür. Proje hangi safhadadır?

2. Projenin amaç ve kapsamı nedir?

3. Projeye bugüne kadar ne harcama yapılmıştır?

4. Projenin seviyesi nedir?

T.C. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı 27.1.1998 Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği Sayı : B.14.0.BHİ 01-69

Konu : Yazılı Soru Önergesi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi : 7.1.1998 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-10518 sayılı yazınız.

Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın “Bursa Karacabey Etüt Projesine” ilişkin olarak tarafımdan cevaplandırılmasını istediği (7/4136) esas nolu yazılı soru önergesiyle ilgili cevabımız ekte takdim edilmiştir.

Bilgilerinizi ve gereğini arz ederim. Yalım Erez Sanayi ve Ticaret Bakanı

 

Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın

Yazılı Sorularına İlişkin Cevaplarımız

Cevaplar :

- Bursa Karacabey Etüt projesi, 1997 yılı Yatırım Programında Etüd Safhasındaki projeler arasında yer almaktadır.

- Projenin yer etüdü 1995 yılında tamamlanmış olup, seçilen alan TİGEM tarafından uygun bulunmamıştır. Konunun TİGEM’ce bir kez daha değerlendirilmesi istenmiş olup, görüş beklenmektedir.

- Projenin ana amaçları, düzenli kentleşmenin sağlanması ve çarpık sanayileşme ile çevre kirliliğinin önlenmesidir.

45. – Şanlıurfa Milletvekili Abdulkadir Öncel’in, belediyelere yapılan yardımlara ilişkin sorusu ve Çevre Bakanı İmren Aykut’un yazılı cevabı (7/4171)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Çevre Bakanı Sayın İmren Aykut tarafından yazılı olarak cevaplandırılması hususunu arz ederim.

Saygılarımla. Abdülkadir Öncel Şanlıurfa

1. 1.7.1997-26.12.1997 tarihleri arasında Bakanlığınızca Belediyelere yapılan parasal ödemeleri Parti ismi belirterek tek tek açıklar mısınız?

T.C. Çevre Bakanlığı 26.1.1998 Sayı : B.19.0.FDB.0.15.00.04-8821/052-489

Konu : Soru Önergesi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi : 15 Ocak 1998 tarih ve KAN.KAR.MD.A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/4171-10460/26302 sayılı yazınız.

Şanlıurfa Milletvekili Sayın Abdulkadir Öncel’in yazılı soru önergesiyle tarafıma tevcih edilmiş olan soruya ilişkin bilgiler, aşağıdaki gibidir.

Soru : 1.7.1997-26.12.1997 tarihleri arasında Bakanlığınızca Belediyelere yapılan parasal ödemeleri Parti ismi belirterek tek tek açıklar mısınız?

Cevap : Bakanlığımız Çevre Kirliliğini Önleme Fonu’ndan 1.7.1997-26.12.1997 tarihleri arasında Belediyelere yapılan parasal ödemeler parti ismi belirtilerek ilişikte sunulmuştur.

Bilgilerinize arz ederim.

Dr. İmren Aykut Çevre Bakanı

1.7.1997-26.12.1997 Tarihleri Arasında

Bakanlığımız Çevre Kirliliğini Önleme Fonu’ndan

Belediyelere Yapılar Parasal Ödemeler

Veriliş Tahsis İli İlçesi Beldesi Partisi Amacı Miktar Tarihi

Afyon Bayat ANAP ŞK 2 500 000 000 19.8.1997

Afyon Bolvadin Özburun ANAP ŞK 2 500 000 000 19.8.1997

Afyon Çobanlar ANAP İTF 2 500 000 000 19.8.1997

Afyon Emirdağ Gömü ANAP ÇK 2 500 000 000 19.8.1997

Afyon Evciler ANAP ÇK 2 500 000 000 19.8.1997

Afyon İşçehisar ANAP ÇK 2 500 000 000 19.8.1997

Afyon Ahmetpaşa ANAP ŞK 2 500 000 000 19.8.1997

Afyon Sinanpaşa Düzağaç ANAP ŞK 2 500 000 000 19.8.1997

Afyon Sinanpaşa Güneyköy ANAP TR 2 500 000 000 19.8.1997

Afyon Sinanpaşa Kılıçarslan ANAP ŞK 2 500 000 000 19.8.1997

Afyon Sinanpaşa Tınaztepe ANAP ŞK 2 500 000 000 19.8.1997

Afyon Emirdağ Bademli CHP ÜE 1 000 000 000 31.7.1997

Nevşehir Hacıbektaş CHP ÜE 1 000 000 000 28.7.1997

Bayburt Gökçedere ANAP KO-ÜE 2 500 000 000 5.8.1997

Bayburt Demirözü ANAP KO-ÜE 2 500 000 000 5.8.1997

Bartın Kozcağız ANAP KO-ÜE 3 000 000 000 5.8.1997

Eskişehir Odunpazarı ANAP TR 2 500 000 000 13.8.1997

Antalya Yeşilbayır ANAP KO 3 000 000 000 13.8.1997

Antalya Döşemealtı ANAP ŞK 3 000 000 000 13.8.1997

Gaziantep Araban ANAP ŞK 5 000 000 000 28.8.1997

Muğla Valilik İl Çev. Kor. Kur. 1 500 000 000 6.10.1997

Osmaniye Valilik İl Çev. Kor. Kur. 500 000 000 30.9.1997

53 000 000 000

Not :

- Muğla Valiliği İl Çevre Koruma Vakfı Başkanlığına Fok Balıklarının yaşama alanındaki petrol kirliliğinin giderilmesi

- Osmaniye Valiliği İl Çevre Koruma Vakfı Başkanlığına Kuruluş sermayesi olarak, Nakit yardım yapılmıştır.

ŞK : Şasi Kamyon alımında kullanılmak üzere

ÇK : Çöp Kamyonu alımında kullanılmak üzere

KO: Konteynır alımında kullanılmak üzere

ÜE : Üst Ekipmanı alımında kullanılmak üzere

TR : Traktör alımında kullanılmak üzere

İTF : İtfaiye alımında kullanılmak üzere

46. – Karaman Milletvekili Zeki Ünal’ın, sulama ve içmesuyu ile asfalt yapımı için ayrılan ödeneklere ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Mustafa Yılmaz’ın yazılı cevabı (7/4220)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Devlet Bakanı Sayın Mustafa Yılmaz tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.

9.1.1998 Zeki Ünal Karaman

1. Yıllar itibariyle Karaman köylerine yapılan asfalt yolu uzunlukları nedir?

2. Türkiye genelinde 1998 yılında köy sulama suyu, içme suyu ve asfalt yol için ayrılan net ödenek miktarları ne kadardır?

 

T.C. Başbakanlık 4.2.1998 Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü Sayı : B021KHZ0650004-494-0659

Konu : Soru Önergesi

Türkiye Büyük Millet Meclisi

Genel Sekreterliğine

İlgi : Kanunlar ve Kararlar Diresi Başkanlığının 20 Ocak 1998 gün ve KAN.KAR.MD.A.01.-

0.GNS.010.00.02-7/4220-10573/26694

İlgide kayıtlı yazı ekinde Bakanlığıma gönderilen Karaman Milletvekili Sayın Zeki Ünal’ın yazılı olarak tarafımdan cevaplandırılması istenen soru önergesindeki hususlar ekte açıklanmıştır.

Bilgilerinize arz ederim.

Mustafa Yılmaz Devlet Bakanı

1. Türkiye genelinde 1998 yılında köy sulama suyu, içmesuyu ve asfalt yol için ayrılan ödenek :

Sulama :

Tarım İçi Geliştirme hizmetleri, Toplulaştırma, kapalı ve açık drenaj için :

6 Trilyon 878 Milyar 235 Milyon Genel Bütçeden

4 Trilyon 134 Milyar 900 Milyon Özelleştirme Gelirlerinden olmak üzere toplam 11 Trilyon 13 Milyar 135 Milyon ödenek ayrılmıştır.

 

Havza Islahı ve Göletler :

10 Trilyon 569 Milyar 925 Milyon Genel Bütçeden

3 Trilyon 726 Milyar 100 Milyon Özelleştirme Gelirlerinden olmak üzere toplam 14 Trilyon 296 Milyar 025 Milyon ödenek ayrılmıştır.

İçmesuyu :

10 Trilyon 450 Milyar Genel Bütçeden

7 Trilyon Özelleştirme gelirlerinden olmak üzere toplam 17 Trilyon 450 Milyar ödenek ayrılmıştır.

Asfalt :

Püremanet 1. Kat asfalt için : Bütçeden 2 Trilyon 460 Milyar

İhaleli veya emanet 1. Kat asfalt için : Özelleştirme gelirlerinden 3 Trilyon Ödedek

Püremanet 2. Kat asfalt kaplama için : 1 Trilyon 800 Milyar ödenek ayrılmıştır.

2. Yıllar itibariyle Karaman köylerine yapılan asfalt uzunlukları :

Yıl Köy Adedi Yapılan Asfalt Yol (KM)

1.1.1990 10 33

1.1.1991 10 33

1.1.1992 10 33

1.1.1993 11 46

1.1.1994 15 68

1.1.1995 28 113

1.1.1996 40 165

1.1.1997 55 289

1.1.1998 – 286

47. – Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın, Bursa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma kurulunun oluşumuna ilişkin sorusu ve Kültür Bakanı Mustafa İstemihan Talay’ın yazılı cevabı (7/4231)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın yazılı olarak cevaplandırılmak üzere Kültür Bakanına yöneltilmesini saygılarımla arz ederim.

Ertuğrul Yalçınbayır Bursa

Sorular :

1. Bursa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tüm üyeleri ile birlikte oluşturulmuş mudur?

2. Kurul oluşumu yönetmeliğin çıkış tarihi olan 30.1.1989’dan beri süreklilik arzetmiş midir?

1989’dan bu yana Bursa’da kaç kurul oluşturulmuştur?

Başkanlarına göre kurulların çalışma süreleri ne kadardır?

3. Kurulların oluşturulmasında ve hizmetin arzında zorluk çekiyor musunuz? Sebepleri nelerdir?

4. Kurulların yerelleşmesi konusunda çalışmalarınız var mıdır?

T.C. Kültür Bakanlığı 4.2.1998 Araştırma Planlama ve Koordinasyon Kurulu Başkanlığı Sayı : B.16.0.APK.00.01.940-28

Konu : Yazılı Soru Önergesi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi : T.B.M.M. Başkanlığı KAN.KAR.MÜD.nün 20 Ocak 1998 gün ve A.01.0.GNS.0.10.00.-

02-7/4231-10590/26713 sayılı yazısı.

Bursa Milletvekili Sayın Ertuğrul Yalçınbayır’ın “Bursa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun oluşumuna ilişkin” yazılı soru önergesinin cevabı ekte gönderilmektedir.

Bilgilerinize arz ederim.

M. İstemihan Talay Kültür Bakanı

Cevap : 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 3386 Sayılı Kanun ile değişik 51. Maddesindeki “Yurtiçinde bulunan ve bu Kanun kapsamına giren korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ile ilgili hizmetlerin bilimsel esaslara göre yürütülmesini sağlamak üzere, Bakanlığa bağlı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu ile Bakanlıkça belirlenecek bölgelerde Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulları kurulur.” hükmü gereğince 21.10.1987 gün ve 6068 sayılı makam onayı ile kurulan Bursa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu Bakanlık Makamının 28.2.1988 gün ve 941 sayılı onayı ile faaliyete başlamıştır.

Anılan Yasanın Koruma Kurullarının Oluşumuna İlişkin 58. Maddesinin (a) bendi uyarınca arkeoloji, sanat tarihi, müzecilik, mimari ve şehir plancılığı konularında uzmanlaşmış kişiler arasında Bakanlıkça seçilecek üç temsilci;

Yasa maddesinin (b)bendi uyarınca Yükseköğretim Kurulunca, kurumlarının arkeoloji, sanat tarihi, mimarlık, şehircilik, bilim dallarından aynı daldan olmamak üzere iki öğretim üyesinin görevlendirilmesiyle koruma kurulu oluşmaktadır.

İlgili Yasanın 55. Maddesi gereğince, koruma kurullarındaki tabii üyelerin üyelikleri kurumlarındaki görevleri süresince devam eder. Koruma Kurullarının Yükseköğretim Kurumu tarafından seçilen üyelerinin üyelikleri 5 yıl sürelidir. Bu üyeler iki dönemi aşmamak şartıyla yeniden seçilebilirler.

Kültür ve Tabiat Varlıklarını KorumaYüksek Kurulu ile Koruma Kurulları Yönetmenliğinin 8.2.1996 gün ve 22548 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Yönetmelik ile değişik ikinci fıkrasında “Bakanlıkça seçilen üyelerin üyeliklieri 2 yıl sürelidir. Bu üyeler beş dönemi aşmamak şartıyla yeniden seçilebilirler.” Maddesi eklenmiş, daha sonra Danıştay kararıyla iptal edilmiştir.

2863 sayılı Yasanın 3386 sayılı Yasa ile değişik 58. Maddesinin (b) fıkrası uyarınca Bursa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu üyesi olarak görevlendirilen Prof. Dr. Cengiz Bayülgen’in emekli olması, Doç. Dr. Emel Göksu’nun istifa etmesi nedeniyle Yükseköğretim Kurulu Başkanlığından yeni üyelerin görevlendirilmesi istenmiştir.

Anılan Yasa maddesinin (a)fıkrası uyarınca görevlendirilmiş bulunan üç koruma kurulu üyesi ise Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu ile Koruma Kurulları Yönetmenliğinin 8. Maddesi gereğince çalışmaları sürdürmektedir.

 

 

48. – Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın, Marmara Denizi ve Uluabat Gölünün kirlenmsine karşı alınacak tedbirlere ilişkin sorusu ve Çevre Bakanı İmren Aykut’un yazılı cevabı (7/4242)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın sözlü olarak cevaplandırılması istemli olarak Çevre Bakanına yöneltilmesini saygılarımla arz ederim.

7.8.1997 Ertuğrul Yalçınbayır Bursa

Sorular :

1. Uluabat Gölü’nün kirlenmesine neden olan ve gölün kirlenmemesi ile ilgili olarak mevzuatı uygulamayan ve gerekli tedbirleri almamak suretiyle görevlerini ihmal eden kamu kurumu yöneticileri hakkında ne gibi idari ve adli kovuşturma yapılmıştır? Böyle bir işlem yapılmamışsa sebebi nedir?

2. Marmara Denizi’nin kirlenmesini önlemek amacıyla Karacabey Belediyesi tarafından yapılan ortak arıtma tesisi sürekli çalışmakta mıdır? Yapılan denetimlerin sonucu nedir?

3. Kamu ve özel kurum ve kuruluşların denetimlerinde mevzuata uymayanlar hakkında yapılan işlemlerin dökümü nedir?

4. Uluabat gölü’nün kirlilik derecesi, İTÜ Harita Mühendislik Bölümünce uydu fotoğrafları ile tespit edilmiştir. Bilimsel verilere göre gölün hali ve geleceği nedir? Gölün kurtarılması için alınması gerekli tedbirler nelerdir?

T.C.

Çevre Bakanlığı 4.2.1998

Çevre Kirliliğini Önleme ve Kontrol

Genel Müdürlüğü

Sayı : B.19.0.ÇKÖ.0.06.00.02/287-656

Konu : Soru Önergesi.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

(Kanunlar ve Kararlar Dairesi Başkanlığı)

İlgi : 20.1.1998 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/4242-8125/21540 sayılı yazınız.

İlgi yazınızda, Bursa Milletvekili Sayın Ertuğrul Yalçınbayır’ın 7.8.1997 tarih ve 6/613-8125 sayılı sözlü soru önergesinin yazılı soruya çevrildiği belirtilerek, cevaplandırılması istenmektedir.

Soru önergesinde yer alan hususlarla ilgili bilgiler ve Bakanlığımızca yapılan çalışmalar ekte sunulmaktadır.

Bilgilerinize arz ederim.

Dr. İmren Aykut

Çevre Bakanı

Ek-1 : Bursa Milletvekili Sayın Ertuğrul Yalçınbayır’ın Uluabat Gölü ve Marmara Denizi Kirliliği ile İlgili Yazılı Soru Önergesinin Cevaplandırılması

1. Soru : Uluabat Gölü’nün kirlenmesine neden olan ve gölün kirlenmemesi ile ilgili olarak mevzuatı uygulamayan ve gerekli tedbirleri almamak suretiyle görevlerini ihmal eden kamu kurumu yöneticileri hakkında ne gibi idarî ve adlî kovuşturma yapılmıştır? Böyle bir işlem yapılmamışsa sebebi nedir?

1. Cevap : 2872 sayılı Çevre Kanununda; kirlenmenin önlenmesi için gerekli tedbirleri almak ve bu amaçla yapılacak harcamaları karşılamak yükümlülüğü, kamu/özel sektör ayrımı gözetmeksizin kirletenin sorumluluğuna verilmiş olup, getirilen esaslara uymayanlar hakkında ise; suçun niteliğine göre, mülkî amirlerce, para cezaları ve/veya faaliyetin kısmen veya tamamen durdurulması işlemlerinin uygulanması öngörülmüştür.

Yürürlükteki mevzuat Çevre konusunda çok çeşitli kurum ve kuruluşa görev, yetki ve sorumluluk verdiğinden, uygulamalarda yetki karmaşasından kaynaklanan sorunlar yaşanmaktadır. Bakanlığımın, mevcut mevzuata göre, çevreyi kirleten tesislere direkt para cezası verme, faaliyeti durdurma yetkileri bulunmamaktadır.

Bu nedenle, çevreyi kirleten tesisler ve sorumluluğunu yerine getirmeyen merciler hakkında işlem yapılabilmesi için, Çevre Bakanlığının yaptırım gücünü artıracak yasal düzenlemelerin acilen gerçekleştirilmesi gerekmektedir.

Bu çerçevede Bakanlığımızca, ilgililer zaman zaman genelge, yazılı talimat ve benzeri yollarla uyarılarak kanunlarla kendilerine verilen görev ve sorumlulukları yerine getirmeleri istenmektedir.

2. Soru : Marmara Denizinin kirlenmesini önlemek amacıyla Karacabey Belediyesi tarafından yapılan ortak arıtma tesisi sürekli çalışmakta mıdır? Yapılan denetimler sonucu nedir?

2. Cevap : Karacabey Belediyesi tarafından yapılan merkezî arıtma tesisinin zaman zaman, ihmal, teknik arıza ve benzeri sebeplerle Belediyece gerektiği gibi çalıştırılmadığı tespit edilmekte olup, Valilikçe gerekli uyarılar yapılmaktadır.

3. Soru : Kamu ve özel kurum ve kuruluşların denetimlerinde mevzuata uymayanlar hakkında yapılan işlemlerin dökümü nedir?

3. Cevap : Ek 2’de yer alan tabloda Uluabat Göl’üne ve Kocasu’ya atıksularını deşarj eden işletmelerin isim listeleri ile birlikte Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliğine göre kesilen ceza miktarları verilmektedir.

4. Soru : Uluabat Gölü’nün kirlilik derecesi, İTÜ Harita Mühendislik Bölümünce uydu fotoğrafları ile tespit edilmiştir. Bilimsel verilere göre gölün hali ve geleceği nedir? Gölün kurtarılması için alınması gerekli tedbirler nelerdir?

4. Cevap : Uluabat Gölü önemli miktarda Kocasu Çayı’na arıtılmadan deşarj edilen evsel ve endüstriyel nitelikli atıksularla kirlenmektedir. Ayrıca göl çevresindeki yerleşim birimlerinin evsel nitelikli atıksuları ve tarım arazilerinden gelen ilaç ve gübre artıkları da kirlenmeye neden olmaktadır.

Uluabat Gölü’ne doğrudan veya dolaylı olarak atıksu deşarj eden büyük çoğunluğu gıda sektörü olmak üzere 23 adet fabrika mevcuttur. Sürdürülen denetimler ve uyarılar sonucu 13 fabrikaya arıtma tesisi kurdurulmuş, 3 fabrikanın arıtma tesisi inşaatı devam etmekte, 4 fabrikaya toplam 724 milyon TL. para cezası uygulanmış, diğer fabrikalara arıtma tesislerini kurmaları için Bursa Valiliğince yazılı tebligat yapılmıştır ve takibi yapılmaktadır. Bunlara ilave olarak Bakanlığımız merkez teşkilâtı elemanlarından denetim ekipleri kurularak zaman zaman yerinde denetimler yapılmaktadır. Yapılan denetimler sonucu gölü etkilediği tespit edilen, Kütahya İli sınırları içerisinde yer alan Tunçbilek Termik Santrali, Garp Linyitleri İşletmesi ve Etibank Kolomonit İşletmesi ayrı ayrı uyarılmış, Kütahya Valiliğine gereği için yazı yazılmıştır. Ayrıca Bursa İli sınırları içerisinde bulunan ve Orhaneli Çayı vasıtasıyla kirliliği göle kadar uzanan Kestelek Bor İşletmesi de uyarılmıştır. Konu ile ilgili çalışmalar Çevre Kanunu ve ilgili yönetmelikler çerçevesinde devam etmektedir.

Ek 2 : Uluabat Gölü’ne ve Kocasu’ya Atıksularını Deşarj Eden

İşletmelerin İsim Listeleri

1 - Özel Sektör :

SKKY’ye göre İş Termin Deşarj İzin Arıtma Kesilen Ceza Firmalar Planı Belgesi Tesisi Miktar (TL.)

Gökkurtlar Koll. Şti. – Var Var –

Trakya Birlik – – Var –

Turbel Gıda San. A.Ş. – Var Var –

Sultanköy Gıda San. A.Ş. Var – – –

Tat Konserve San. A.Ş. Var – – –

Konektaş Kons. San. Tic.

A.Ş. Karacabey – – – –

Atom Kimya – – – 189 000 000

Taşmer Ltd. Şti. – Var Var –

Panguen Gıda San. A.Ş. Var – – –

Konektaş San. Tic. A.Ş. – Var Var –

Uysal Süt – Var Var –

Aysüt – Var Var –

Packard – Var Var –

Kestaş Gıda San. A.Ş. – Var Var –

Sütaş – – – –

Vatan Konserve – – – 189 000 000

Şahin Süt – – – –

Emek Salça Kons. San. TAŞ. – – – –

Akfa A.Ş. – – – –

Kerevitaş A.Ş. – – – 157 000 000

Ayyıl Yağ San. A.Ş. – İptal edildi –

Nestle Türkiye Gıda San. A.Ş. – – – 189 000 000

2 - Kamu Sektörü :

SKKY’ye göre İş Termin Deşarj İzin Arıtma Kesilen Ceza Firmalar Planı Belgesi Tesisi Miktar (TL.)

Tunçbilek Termik Sant. – – – –

Garp Linyitleri İşlet. – – – –

Etibank Kolomonit İşt. – – – –

Kestelek Bor İşlet. – – – –

 

 

 

Türkiye Büyük Millet Meclisi Resmi internet Sitesi
© 2009 T.B.M.M.