DÖNEM : 20 CİLT : 38 YASAMA YILI : 3

 

 

T. B. M. M.

TUTANAK DERGİSİ

 

25 inci Birleşim

9 . 12 . 1997 Salı

 

 

 

İ Ç İ N D E K İ L E R

 

  I. GEÇEN TUTANAK ÖZETİ

II. GELEN KÂĞITLAR

III. BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) GÜNDEMDIŞI KONUŞMALAR

1. — Antalya Milletvekili Hayri Doğan’ın, Alanya ve çevresindeki sel felaketine ilişkin gündemdışı konuşması

2.—Isparta Milletvekili Mustafa Köylü’nün, 4264 sayılı Yasanın uygulanması sırasında, afetten zarar gören vergi yükümlülerine muafiyet uygulanmadığına ilişkin gündemdışı konuşması

3. —Kocaeli Milletvekili Bekir Yurdagül’ün, Tekel Akhisar Sigara Fabrikasının işletme hakkı ile Samsun ve Yeni Harman sigaralarının marka haklarının kiralanmasına ilişkin gündemdışı konuşması ve Devlet Bakanı Eyüp Aşık’ın cevabı

B) TEZKERELER VE ÖNERGELER

1. — Amerika Birleşik Devletlerine gidecek olan Dışişleri Bakanı İsmail Cem’e, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Şükrü Sina Gürel’in vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1195)

2.—Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetine gidecek olan Kültür Bakanı M. İstemihan Talay’ın, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Hasan Hüsamettin Özkan’ın vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1196)

3.—Bulgaristan’a gidecek olan İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’na, dönüşüne kadar, Adalet Bakanı Mahmut Oltan Sungurlu’nun vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1197)

4.—Bulgaristan’a gidecek olan Devlet Bakanı Rifat Serdaroğlu’na, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Refaiddin Şahin’in vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1198)

5. —Bulgaristan’a gidecek olan Devlet Bakanı Cavit Kavak’a, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Işın Çelebi’nin vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1199)

6.—Bulgaristan’a gidecek olan Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Mustafa Cumhur Ersümer’e, dönüşüne kadar, Sağlık Bakanı Halil İbrahim Özsoy’un vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1200)

7.—Bulgaristan’a gidecek olan Kültür Bakanı M. İstemihan Talay’a, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Hasan Hüsamettin Özkan’ın vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1201)

8. —İran ve Pakistan’a gidecek olan Devlet Bakanı A. Ahat Andican’a, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Işılay Saygın’ın vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1202)

9.—Japonya’ya gidecek olan Çevre Bakanı İmren Aykut’a, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Rüştü Kâzım Yücelen’in vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1203)

10.—Bulgaristan’a gidecek olan Başbakan A. Mesut Yılmaz’a, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı BülentEcevit’in vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1204)

11.—İran’a gidecek olan Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e, dönüşüne kadar, TBMM Başkanı Hikmet Çetin’in vekâlet edeceğine ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1205)

12.—İran’a gidecek olan Devlet Bakanı Rifat Serdaroğlu’na, dönüşüne kadar, Millî Savunma Bakanı ve Başbakan Yardımcısı İsmet Sezgin’in vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1206)

13.—Almanya’ya gidecek olan Dışışleri Bakanı İsmail Cem’e, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Şükrü Sina Gürel’in vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1207)

14.—İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Geçici Başkanlığının, Komisyonun, başkan, başkanvekilleri ve kâtip üye seçimini yaptığına ve sözcü seçiminin yenileneceğine ilişkin tezkeresi (3/1208)

15.—Antalya Milletvekili Yusuf Öztop’un, Antalya İli Kale İlçesi Adının “Demre”Olarak Değiştirilmesi Hakkında Kanun Teklifinin (2/610) doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/277)

16.—Kırklareli Milletvekili İrfan Gürpınar’ın, Kırklareli’nde Kırklareli Üniversitesi Adıyla Bir Üniversite Kurulması Hakkında Kanun Teklifinin (2/722) doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/278)

C) GENSORU, GENEL GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI VE MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGELERİ

1.—Aksaray Milletvekili Nevzat Köse ve 25 arkadaşının, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğünde mevzuata aykırı uygulamalar yapıldığı iddialarını araştırarak alınması gereken tedbirleri belirlemek amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/221)

D)ÇEŞİTLİ İŞLER

1.—1998 malî yılı bütçe görüşmelerinde, Turizm Bakanlığı ile Ulaştırma Bakanlığı bütçelerinin yer değiştirdiğine ilişkin Başkanlık duyurusu

IV. — SEÇİMLER

A) KOMİSYONLARA ÜYE SEÇİMİ

1.—(10/22) esas numaralı Meclis Araştırması Komisyonuna üye seçimi

V.—GENSORU, GENEL GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI VE MECLİS ARAŞTIRMASI

A) GÖRÜŞMELER

1. —Bartın Milletvekili Zeki Çakan ve 21 arkadaşının, Petrol Ofisi Genel Müdürlüğünde yolsuzluk ve usulsüzlük nedeniyle 1993-1994 yıllarında meydana gelen kurum zararının tespit edilmesi amacıyla kurulan Meclis Araştırması Komisyonu Raporu (10/160) (S. Sayısı :352)

VI.—SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR

1.—İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Sıvas Milletvekili TahsinIrmak’ın şahsına sataşması nedeniyle

VII. —SORULAR VE CEVAPLAR

A) SÖZLÜ SORULAR VE CEVAPLARI

1.—İzmir Milletvekili Atilla Mutman’ın, özel okulların ücretlerine ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/576)

2.— İstanbul Milletvekili Ziya Aktaş’ın, Hitit Dili ve uygarlığı konusundaki çalışmalara ilişkin Kültür Bakanından sözlü soru önergesi (6/578)

3. —Yozgat Milletvekili İlyas Arslan’ın, Sıvas-Ankara doğalgaz boru hattı güzergâhının değiştirilme nedenine ilişkin sorusu ve Adalet Bakanı Mahmut Oltan Sungurlu’nun cevabı (6/583)

4.—Konya Milletvekili Hüseyin Arı’nın, Bodrum Kalesi Su Altı Arkeoloji Müzesinde sergilenen Doğu Roma Gemisinin bir maket olup olmadığına ilişkin Kültür Bakanından sözlü soru önergesi (6/585)

5.— Konya Milletvekili Veysel Candan’ın, Millî Güvenlik Kurulu görüşme tutanaklarının kamuoyuna açıklamasının gerekçesine ilişkin Millî Savunma Bakanından sözlü soru önergesi (6/587)

6.—Siirt Milletvekili Ahmet Nurettin Aydın’ın, Siirt Organize Sanayi Bölgesi Alt Yapı Projesi ve KOBİkredilerine ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesi (6/588)

7.—Konya Milletvekili Veysel Candan’ın, sekiz yıllık kesintisiz eğitimi protesto yürüyüşünde yaşanan olaylara ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/589)

8.—Siirt Milletvekili Ahmet Nurettin Aydın’ın, Ilısu Barajı projesine ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/590)

9.—Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay’ın, MKE Kurumuna bağlı Kırıkkale mühimmat Fabrikasındaki zarara ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/591)

10. —Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay’ın, MKE Kurumuna bağlı Kırıkkale Mühimmat Fabrikasında meydana gelen patlamaya ilişkin Millî Savunma Bakanı ve Başbakan Yardımcısından sözlü soru önergesi (6/592)

11. —Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay’ın, televole programının aile ve çocuklar üzerindeki etkileri konusunda bir araştırma yapılıp yapılmadığına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/593)

12. —Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay’ın, MKE Kurumuna bağlı Elmadağ Barutsan Fabrikasında meydana gelen patlama ve iş kazalarına ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesi (6/594)

13. —Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay’ın, MKE Kurumuna bağlı Kırıkkale Mühimmat Fabrikasında meydana gelen yangının söndürülmesinde yabancı ülkelerden gelen yardımlara ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesi (6/595)

14.—Giresun Milletvekili Turhan Alçelik’in, fındık fiyatlarına ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesi (6/599)

15. —İstanbul Milletvekili Algan Hacaloğlu’nun, Ekonomik ve Sosyal Konseyin oluşumuna ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/600)

16.—Konya Milletvekili Veysel Candan’ın, sekiz yıllık kesintisiz eğitimi protesto gösterileri konusundaki beyanlarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/602)

17. —Konya Milletvekili Veysel Candan’ın, Bakanlık personelinin fişlendiği yolunda basında çıkan haberlere ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/603)

18.—Konya Milletvekili Veysel Candan’ın, Bakanlıkta yapılan görevden alma, atama ve tayinlere ilişkin Kültür Bakanından sözlü soru önergesi (6/604)

19.—Konya Milletvekili Veysel Candan’ın, gazetelerin promosyon düzenlemek için Bakanlığa verdikleri teminat mektuplarına ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesi (6/605)

20.—Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay’ın, Kırıkkale Mühimmat Fabrikasında meydana gelen kazadan sonra yapılacak yatırımlara ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesi (6/606)

21. —Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay’ın, Kırıkkale Mühimmat Fabrikasında meydana gelen patlamanın nedenine ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/607)

22.—Niğde Milletvekili Mehmet Salih Katırcıoğlu’nun, Niğde-Yeşilburç ve Çiftlik yollarının onarımına ilişkin sorusu ve Adalet Bakanı Mahmut Oltan Sungurlu’nun cevabı (6/609)

23.—Niğde Milletvekili Mehmet Salih Katırcıoğlu’nun, Niğde İlinde mazotla tarımsal sulama yapan çiftçilerin sorunlarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/610)

24.—Sinop Milletvekili Kadir Bozkurt’un, Sinop -Boyabat’da organize sanayi bölgesi kurulup kurulmayacağına ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesi (6/611)

25. —Sinop Milletvekili Kadir Bozkurt’un, Sinop İlindeki öğretmen açığına ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay’ın cevabı (6/612)

26.—Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın, Marmara Denizi ve Uluabat Gölünün kirlenmesine karşı alınacak tedbirlere ilişkin Çevre Bakanından sözlü soru önergesi (6/613)

27.—Sinop Milletvekili Kadir Bozkurt’un, Sinop -Boyabat futbol sahası inşaatına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/614)

28.—Konya Milletvekili Veysel Candan’ın, hükümetin kurulması konusunda basına yaptığı açıklamalara ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/615)

29.—Niğde Milletvekili Mehmet Salih Katırcıoğlu’nun, Niğde İline bağlı bazı ilçelerin sağlık ocağı ihtiyacına ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/616)

30.—Niğde Milletvekili Mehmet Salih Katırcıoğlu’nun, Niğde’ye bağlı bazı ilçelerin kültürevi projelerine ilişkin Kültür Bakanından sözlü soru önergesi (6/617)

31.—Niğde Milletvekili Mehmet Salih Katırcıoğlu’nun, Niğde’ye bağlı bazı yerleşim birimlerinin gölet projelerine ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/618)

32.—Antalya Milletvekili Arif Ahmet Denizolgun’un, Alanya yakınlarında bulunan bazı tarihî ve turistik yerlere ilişkin Kültür Bakanından sözlü soru önergesi (6/619)

33. — Antalya Milletvekili Arif Ahmet Denizolgun’un, Yunanistan’da Türk düşmanlığı propagandası yapıldığı iddialarına ilişkin Dışişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/620)

34.—Antalya Milletvekili Arif Ahmet Denizolgun’un, Alanya Kalesinin ziyaret saatlerine ilişkin Kültür Bakanından sözlü soru önergesi (6/621)

35.—Antalya Milletvekili Arif Ahmet Denizolgun’un, Alanya’daki Kızıl Kulenin turistlerin ziyaretine sürekli açık tutulup tutulmayacağına ilişkin Kültür Bakanından sözlü soru önergesi (6/622)

36.—Antalya Milletvekili Arif Ahmet Denizolgun’un, Alanya Alara Kalesine ilişkin Kültür Bakanından sözlü soru önergesi (6/623)

37.—Antalya Milletvekili Arif Ahmet Denizolgun’un, sekiz yıllık kesintisiz eğitim çalışmalarına ve personel maaşlarına ilişkin sorusu ve Millî EğitimBakanı Hikmet Uluğbay’ın cevabı (6/627)

38.—Antalya Milletvekili Arif Ahmet Denizolgun’un, Alanya’da bulunan bazı tarihî ve turistik yerlere ilişkin Kültür Bakanından sözlü soru önergesi (6/628)

39. —Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, İran-Türkiye ana doğalgaz boru ihalesine ilişkin sorusu ve Adalet Bakanı Mahmut Oltan Sungurlu’nun cevabı (6/630)

40.—Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, Erzincan Sağlık Meslek Lisesi binası ile öğretmen lojmanları ihalelerine ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/631)

41.—Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, Erzincan’daki bazı bina ve tarihî yerlerin restorasyon çalışmalarına ilişkin Kültür Bakanından sözlü soru önergesi (6/632)

42.—Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde verilen yatırım kredilerine ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/633)

43.—Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, Erzincan Mercan I ve Gırlevik II nci Hidroelektrik Santrali projelerine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi (6/634)

44. —Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, Erzincan Otlukbeli Ziraat Bankası Şubesinin ne zaman açılacağına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/635)

45.—Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, Erzincan Turnaçayı Barajı ihalesinin ne zaman yapılacağına ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi (6/636)

46.—Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, Erzincan’daki bazı ilköğretim okulu ve lojman inşaatlarına ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü soru önergesi (6/637)

47.—Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, yükseköğrenim öğrencilerine verilen burslara ve Erzincan Huzurevi inşaatına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/638)

48. —Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, geçici olarak başka ile nakledilen Erzincan Polis Okuluna ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/639)

49.—Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, Erzincan Bağ-Kur hizmet binası ihalesinin ne zaman yapılacağına ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Nami Çağan’ın cevabı (6/640)

50.—Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, Erzincan ve Refahiye kapalı spor salonlarına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/641)

51.—Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, Erzincan Araştırma ve Uygulama Hastanesi inşaatına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/642)

52. —Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, özelleştirilen kuruluşlarda çalışan işçilerin istihdamına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/643)

53. —Kahramanmaraş Milletvekili Avni Doğan’ın, SSK’nun usulsüz personel aldığı iddiasına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/644)

54. —Şanlıurfa Milletvekili Abdulkadir Öncel’in, personel atamalarına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/645)

55.—Şanlıurfa Milletvekili Abdulkadir Öncel’in, sodalı içeceklere ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/646)

56.—Tunceli Milletvekili Kamer Genç’in, Tunceli doğumlu olup bu ilde görev yapmak isteyen öğretmenlere ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay’ın cevabı (6/647)

57.—Şanlıurfa Milletvekili Abdulkadir Öncel’in, İstanbul Defterdarının görevden alınmasına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/648)

58.—Adana Milletvekili Sıtkı Cengil’in, Adana-Aladağ Sağlık Ocağı doktoruna ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/649)

59.—Şanlıurfa Milletvekili Abdulkadir Öncel’in, yurtdışında lisans eğitima yapan öğrencilere denklik verilmediği iddiasına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/650)

60.—Şanlıurfa Milletvekili Abdulkadir Öncel’in, Ardahan Merkez Hacıali Köyünün su sorununa ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/651)

61.—Ağrı Milletvekili M. Sıddık Altay’ın, Ağrı ve ilçelerinin kütüphane ihtiyacına ilişkin Kültür Bakanından sözlü soru önergesi (6/652)

62.—Ağrı Milletvekili M. Sıddık Altay’ın, Ağrı -Hamur İlçesinin sağlık merkezi ihtiyacına ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/653)

63.—Ağrı Milletvekili M. Sıddık Altay’ın, Sağlık Meslek Liselerinden mezun olanların istihdamına ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/654)

64.—Ağrı Milletvekili M. Sıddık Altay’ın, Ağrı -Hamur İlçesi Ceylanlı -Kamışlı köyleri arasında bağlantıyı sağlayacak köprü projesine ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/655)

65.—Ağrı Milletvekili M. Sıddık Altay’ın, Ağrı -Hamur İlçesine bağlı Köşk-Tükenmez köylerinin köprü ihtiyacına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/656)

66.—Ağrı Milletvekili M. Sıddık Altay’ın, kalkınmada öncelikli yörelerdeki çiftçilere ek kredi verilip verilmeyeceğine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/657)

67. —Ağrı Milletvekili M. Sıddık Altay’ın, Tutak -Erzurum yoluna ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü soru önergesi (6/658)

68.—Ağrı Milletvekili M. Sıddık Altay’ın, Ağrı İline yeni barajlar yapılıp yapılmayacağına ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi (6/659)

69.—Ağrı Milletvekili M. Sıddık Altay’ın, Ağrı -Tutak baraj projelerine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi (6/660)

70.—Ağrı Milletvekili M. Sıddık Altay’ın, Ağrı -Patnos Şeker Ova Barajı ihalesine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi (6/661)

71.—Ağrı Milletvekili M. Sıddık Altay’ın, Murat Nehri üzerinde kurulması planlanan baraja ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi (6/662)

72.—Ağrı Milletvekili M. Sıddık Altay’ın, Eleşkirt Aydıntepe Barajı projesine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi (6/663)

73.—Ağrı Milletvekili M. Sıddık Altay’ın, Ağrı Yazıcı Barajı inşaatına ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi (6/664)

74.—Ağrı Milletvekili M. Sıddık Altay’ın, Patnos Barajı ve Patnos Ovası sulama inşaatlarına ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi (6/665)

75.—Ağrı Milletvekili M. Sıddık Altay’ın, Ağrı -Hamur İlçesi Yukarı Gözlüce Sağlık Ocağının sağlık personeli ihtiyacına ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/666)

76.—Şanlıurfa Milletvekili Abdulkadir Öncel’in, Ceylanpınar’a bağlı bazı köylerin içme suyu ve köprü sorununa ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/667)

77.—Şanlıurfa Milletvekili Abdulkadir Öncel’in, Yaylak Ovası Sulama Projesine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi (6/668)

78.—Aksaray Milletvekili Nevzat Köse’nin, Aksaray -Ağaçören’de DYP bayrağını yakan Ana. P. İlçe Başkanı ve muhtarlar hakkında yapılan işleme ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/669)

79.—Siirt Milletvekili Mehmet Emin Aydın’ın, Güneydoğu’da boşaltılan köylere dönüşün sağlanması için yapılan çalışmalara ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/670)

80.—Siirt Milletvekili Mehmet Emin Aydın’ın, Siirt’teki ilköğretim okullarının branş öğretmeni açığına ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay’ın cevabı (6/671)

81.—Siirt Milletvekili Mehmet Emin Aydın’ın, Siirt -Şirvan’daki orman alanlarının yok edildiği iddialarına ilişkin Orman Bakanından sözlü soru önergesi (6/672)

82.—Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, Erzincan -Refahiye -Doğandere Nahiyesinde Jandarma Karakolu açılıp açılmayacağına ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/673)

83.—Gaziantep Milletvekili Mehmet Bedri İncetahtacı’nın, Gaziantep Sanayi Fuarında meydana gelen bombalama olayının faillerine ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/674)

84.—Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay’ın, Ankara -Sincan’daki Yunus Göleti alanı imar planının değiştirilmesine ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü soru önergesi (6/675)

85.—Kahramanmaraş Milletvekili Avni Doğan’ın, Malatya -Doğanşehirde müfettişlerce öğretmenlere yöneltilen sorulara ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay’ın cevabı (6/676)

86.—Kahramanmaraş Milletvekili Avni Doğan’ın, İstanbul Millî Eğitim Müdürü hakkındaki bazı iddialara ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay’ın cevabı (6/677)

87.—Yozgat Milletvekili Abdullah Örnek’in, Balıkesir -Ayvalık İlçesi Kovanç Sarıcalı İlköğretim Okulu Yaptırma ve Koruma Derneğince bazı vatandaşlardan bağış için senet alındığı iddiasına ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay’ın cevabı (6/678)

B) YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI

1.—Balıkesir Milletvekili İsmail Özgün’ün, Çevre Bakanlığınca belediyelere tahsis edilmek üzere alınan kamyonetlere ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Zekeriya Temizel’in yazılı cevabı (7/3743)

2.—Karaman Milletvekili Zeki Ünal’ın, Hışılayık Projesine ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Mustafa Cumhur Ersümer’in yazılı cevabı (7/3750)

3.—Bursa Milletvekili Turhan Tayan’ın, ham zeytinyağı fiyatlarının ne zaman açıklanacağına ilişkin sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Yalım Erez’in yazılı cevabı (7/3760)

4.—Ankara Milletvekili YılmazAteş’in, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin kurduğu BRT Radyosuna ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’nun yazılı cevabı (7/3762)

5.—Hatay Milletvekili Atila Sav’ın, Dinar depreminde zarar görenlere yapılacak yardımlara ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Zekeriya Temizel’in yazılı cevabı (7/3763)

6.—Erzurum Milletvekili İsmail Köse’nin, Kahramanmaraş ve Erzurum illerinde yapılan yatırımlara ve atamalara ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay’ın yazılı cevabı (7/3768)

7.—Tekirdağ Milletvekili Fevzi Aytekin’in, RPGenel Başkanınca Kanal 7’ye yardım çağrısında bulunulduğu iddiasına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’nun yazılı cevabı (7/3773)

8.—Isparta Milletvekili Mustafa Köylü’nün, İş Teftiş Kurulu Başkanının görevden alınmasına ilişkin sorusu ve Çalışma ve SosyalGüvenlik Bakanı Nami Çağan’ın yazılı cevabı (7/3783)

9.—Bursa Milletvekili Feridun Pehlivan’ın, sanatçıların ödediği vergilere ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Zekeriya Temizel’in yazılı cevabı (7/3794)

10.—İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen’in;

—Kamu İşletmeleri İşveren Sendikası Genel Kuruluna,

—Demokraside Birlik Vakfı ile TEDAŞ’ın bazı yöneticileri arasındaki ilişkiye,

İlişkin soruları ve Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Mustafa Cumhur Ersümer’in yazılı cevabı (7/3809, 3810)

11. —Karaman Milletvekili Zeki Ünal’ın, Karaman Bağ-Kur İl Müdürünün görevinden alınmasının nedenine ilişkin sorusu ve Çalışma ve SosyalGüvenlik Bakanı Nami Çağan’ın yazılı cevabı (7/3815)

12.—İstanbul Milletvekili Ercan Karakaş’ın, Diyarbakır’da gözaltına alındığı iddia edilen bir şahsa ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’nun, yazılı cevabı (7/3862)

13.—Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya’nın, milletvekili dokunulmazlığıyla ilgili Anayasa değişikliğine ilişkin sorusu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Hikmet Çetin’in yazılı cevabı (7/3924)

I.—GEÇEN TUTANAK ÖZETİ

TBMM Genel Kurulu saat 15.00’te açılarak iki oturum yaptı.

Denizli Milletvekili Kemal Aykurt ve 54 arkadaşı tarafından, Karadeniz karayolu ihalesinde usulsüzlük yaptığı iddiasıyla Bayındırlık ve İskân Bakanı Yaşar Topçu hakkında verilen ve Genel Kurulun 2.12.1997 tarihli 21 inci Birleşiminde gündeme alınması kabul edilen (11/13) esas numaralı gensoru önergesi üzerindeki görüşmeler tamamlandı.

İçel Milletvekili Turhan Güven ve arkadaşları tarafından verilen güvensizlik önergesi nedeniyle, Anayasanın 99 uncu maddesi gereğince, oylamanın, 10 Aralık Çarşamba günkü birleşimde yapılacağı Başkanlıkça açıklandı.

Petrol Ofisi Genel Müdürlüğünde yolsuzluk ve usulsüzlük nedeniyle 1993 -1994 yıllarında meydana gelen kurum zararının tespit edilmesi amacıyla kurulmuş bulunan (10/160) esas numaralı Meclis araştırması komisyonu raporunu ve diğer denetim konularını sırasıyla görüşmek için, 9 Aralık 1997 Salı günü saat 15.00’te toplanmak üzere birleşime 17.55’te son verildi.

Uluç Gürkan

Başkanvekili

Ahmet Dökülmez Ünal Yaşar

Kahramanmaraş Gaziantep

Kâtip Üye Kâtip Üye

 

 

II.—GELEN KÂĞITLAR

9.12.1997 SALI No. :45

Raporlar

1.—1998 Malî Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (1/669) (S. Sayısı :390) (Dağıtma tarihi :9.12.1997) (GÜNDEME)

2. —1996 Malî Yılı Genel Bütçeye Dahil Kuruluşların Kesinhesaplarına Ait Genel Uygunluk Bildiriminin Sunulduğuna İlişkin Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi ile 1996 Malî Yılı Kesinhesap Kanunu Tasarısı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (1/633, 3/1046) (S. Sayısı :401) (Dağıtma tarihi :9.12.1997) (GÜNDEME)

3. —Katma Bütçeli İdareler 1998 Malî Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (1/670) (S. Sayısı :391) (Dağıtma tarihi :9.12.1997) (GÜNDEME)

4.—1996Malî Yılı Katma Bütçeye Dahil Kuruluşların Kesinhesaplarına Ait Genel Uygunluk Bildiriminin Sunulduğuna İlişkin Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi ile 1996 Malî Yılı Katma Bütçeli İdareler Kesinhesap Kanunu Tasarısı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (1/634, 3/1047) (S. Sayısı :402) (Dağıtma tarihi :9.12.1997) (GÜNDEME)

5. —Elazığ Milletvekili MehmetKemal Ağar ile Şanlıurfa Milletvekili Sedat Edip Bucak’ın Yasama Dokunulmazlıklarının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon Raporu (3/780) (S. Sayısı :403) (Dağıtma tarihi :9.12.1997) (GÜNDEME)

 

BİRİNCİ OTURUM

Açılma Saati : 15.00

9 Aralık 1997 Salı

BAŞKAN : Başkanvekili Uluç GÜRKAN

KÂTİP ÜYELER : Ahmet DÖKÜLMEZ (Kahramanmaraş), Levent MISTIKOĞLU (Hatay)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 25 inci Birleşimini açıyorum.

Görüşmelere başlıyoruz.

Gündeme geçmeden önce, üç arkadaşıma gündemdışı söz vereceğim.

III. BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) GÜNDEMDIŞI KONUŞMALAR

1. — Antalya Milletvekili Hayri Doğan’ın, Alanya ve çevresindeki sel felaketine ilişkin gündemdışı konuşması

BAŞKAN – Birinci söz, Alanya ve çevresindeki sel felaketleri üzerine olacak. Bu konuda, Başkanlığımıza, Antalya Milletvekillerimizden Sayın Yusuf Öztop ile Sayın Hayri Doğan başvurdular. Söz hakkını Sayın Doğan kullanacaklar. Sanıyorum, Sayın Doğan, bu konuda, Sayın Öztop'un da Başkanlığımıza iletmiş oldukları, bölgeyle ilgili duyarlılığa tercüman olacaklar.

Buyurun Sayın Doğan. (DYP sıralarından alkışlar)

HAYRİ DOĞAN (Antalya) – Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Geçtiğimiz günlerde, Antalya ve çevresinde fevkalade zor şartlar yaşandı. Bu zor şartlardan en çok nasibini alan yörelerden biri de Alanya oldu. Bildiğiniz gibi, Antalya ve Alanya çevresi, Türkiye'nin dünyaya açılan bir penceresidir; bu pencere ışığında, ülkemize de en çok vergi veren yörelerimizden biridir. Ne yazık ki, öyle talihsiz bir hadise ki, Alanya, denizin hemen kıyısında ve dar bir şeritte olmasına rağmen, 3 Aralıkta saat 16.00 ile 17.00 arasında, şiddetli bir sel felaketine maruz kalmıştır. Şiddetli yağmurun meydana getirdiği bu selden dolayı, bir lise talebemiz, şehrin içerisindeki bir sokakta boğularak hayatını kaybetmiştir; kendisine Allah'tan rahmet dilerken, kederli ailesine ve tüm Alanyalılara başsağlığı diliyorum.

Alanya'da yüzlerce araç parçalanmış, tahrip olmuş ve hasar görmüş; bin civarında işyeri âdeta kullanılamaz durumda; konutla birlikte bin civarındaki bu işyeri, zor bir tablonun eşiğine gelmiş. Burada fevkalade mağdur ve perişan olan insanlar, o günden bugüne, maalesef, çamur ve sularla boğuşmaktadır. Buraya, acilen, devletimizin, Hükümetimizin, Yardım Fonundan gerekli desteği sağlaması bir zarurettir; çünkü, oradaki sel felaketine maruz kalan insanlarımızın, vergilerini ödeyecek ve hatta işyerlerini tekrar açacak durumda olmadıkları aşikârdır. Turistik işletmeler aynı hasarı görmüş; birçoğunun çatısı veyahut bahçesi veyahut da zemin katları su altında kalmış ve buralarda da aynı perişanlık söz konusudur.

Maddî zarar trilyonları aşmış; 10'larca trilyonu bulan buradaki zararı acaba nasıl giderebiliriz; burada mağdur olan halkımıza nasıl bir yardım eli uzatabiliriz? Biz, Hükümetin, bir an önce, hiç değilse -Sayın Başbakanın moral bulmak için gittiği Alanya'da- oradaki mağdur olan insanlara yardım elini uzatmasını temenni ediyoruz. Çünkü, altyapı noksanlığı var; dereler bir anda tıkanabiliyor ve burada, fevkalade zor şartları yaşayan insanlar, bir derya gibi binaların altında, günlerdir cereyansız ve cereyansızlığın yanı sıra işyerleri de çamur deryası içerisindedir. Afet Fonundan, acilen, bu yöreye, burada yaşayan mahzun insanlara destek olunması gerekmektedir.

Yine, Antalyamızda geçtiğimiz günlerde ve geçtiğimiz yıl üst üste meydana gelen sel felaketinden dolayı, gerek pamuk üreticimiz gerekse sera çiftçimiz perişan olmuşlar; seralarını sular basmış; pamuk üretim alanları sel felakatinden fevkalade hasar ve zarar görmüş. Yine, bu arada, tohumluk olarak aldıkları krediler nedeniyle, ne yazık ki, Antbirlik -100 milyon lira para aldıysa 1 milyar liraya kadar çıkan faizlerle- fevkalade zor şartlar içerisine iteklemiş ve hepsi, şu anda icra kapısının eşiğine gelmişler. Antbirlik ortağı çiftçilerimizin, hiç değilse bunların, mağduriyetlerinin giderilmesi ve burada birtakım ödeme planlarına bağlanarak, faizlerinin dondurularak borçlarının ertelenmesi gerekmektedir. Buna da Hükümetimizin acilen bir çare bulması gerekmektedir.

Şimdi, Alanya ve Antalya, turizmde ülkemize en çok döviz sağlayan, girdi sağlayan bir yöredir. Niye Alanya ve Antalya diyoruz; çünkü, birbirinden 135 kilometre mesafede olan bu yörelerimizin âdeta mağduriyetleri had safhaya gelmiş.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Doğan, 1 dakika içerisinde toparlayınız.

HAYRİ DOĞAN (Devamla) – Biz, Sayın Hükümetten, Sayın Başbakandan, hiç değilse, moral bulmak için ara ara gittikleri Alanya'da halkımıza destek ve çare olmalarını, o insanların mağduriyetlerinin giderilebilmesi için, Yardım Fonundan veyahut da Afet Fonundan en iyi şekilde faydalandırılmalarını arzu ediyor; Yüce Meclisi ve mağdur olan tüm insanlarımızı saygıyla selamlıyoruz.

Söz verdiğiniz için de çok teşekkür ediyorum Sayın Başkan. (DYP ve RP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Doğan.

Biz de, Alanya ve çevresindeki sel felaketinden mağdur olan Antalyalı yurttaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.

Hükümet adına, gündemdışı konuşmayla ilgili, söz talebi şu aşamada yok.

2.—Isparta Milletvekili Mustafa Köylü’nün, 4264 sayılı Yasanın uygulanması sırasında, afetten zarar gören vergi yükümlülerine muafiyet uygulanmadığına ilişkin gündemdışı konuşması

BAŞKAN – Gündemdışı ikinci söz, 4264 sayılı Yasanın uygulanması sırasında, afetten doğrudan ya da dolaylı olarak zarar gören vergi yükümlülerine muafiyet uygulanmadığı konusunda Sayın Mustafa Köylü'nün.

Buyurun Sayın Köylü. (RP sıralarından alkışlar)

MUSTAFA KÖYLÜ (Isparta) – Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; 4264 sayılı Kanunun uygulanmasıyla ilgili gündemdışı söz almış bulunuyorum; Sayın Başkana teşekkür ediyor, Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Altıncı ayın 5'inde; yani, haziran ayının 5'inde, 4264 sayılı Kanunu çıkardık. Bu Kanunda, Vergi Usul Kanununun 115 inci maddesinde tadat edilmiş felaketlerden herhangi biriyle muhatap olan afet yöresi esnafının, afetten doğrudan zarar gören esnafın vergilerinin yüzde yüzünün, o bölgede olmasına rağmen afetten zarar görmeyen, ancak, o bölgede çalışma yapamadığı için dolaylı olarak zarar gören esnafın da vergilerinin yüzde 50'sinin terkin edilmesini hedeflemiştik. Keza, Kurumlar Vergisi, götürü vergi de bu kapsam dahiline alınmıştı; ancak, sonradan, Sayın Maliye Bakanlığımızın yayımlamış olduğu tebliğle bu kapsamın gittikçe daraltıldığına ve kanun koyucunun irade etmediği bir vadiye çekildiğine şahit oluyoruz.

Aslında, bu Kanun, Plan ve Bütçe Komisyonuna Dinar ve Senirkent felaketleri için gelmişti ve orada, Plan ve Bütçe Komisyonunda, zarar gören ve zarar görmeyen ayırımı yapılmamış, felaket bölgesindeki bütün esnafın ve bütün tüzelkişiliklerin Kurumlar Vergisinin ve götürü vergilerinin tamamının terkin edileceği bir tasarı şeklinde geçmişti. Bu tasarı Genel Kurula intikal edince, burada, birçok arkadaşımız, haklı olarak, kendi yörelerinde vuku bulan felaketten zarar gören esnafın da bu vergi terkini kapsamı içerisine alınması hususunda önergeler verdiler. Bunun üzerine grup başkanvekilleri, bu taleplerin çokluğuna bakarak, aralarında bir mutabakat sağladılar ve Komisyona rica ettiler, Komisyon bu tasarıyı geri çekti; ertesi gün yeniden düzenlenmiş olarak, umumî plana teşmil ederek tekrar getirdi; ancak, bu, belki biraz aceleye geldiği için metinde gerekli hassasiyet gösterilmediğinden dolayı, sonradan uygulamada birtakım aksaklıklara sebep oldu.

Biz, burada, doğrudan zarar gören esnafın, Vergi Usul Kanununun 115 inci maddesinde belirtilen afetlerden herhangi birine maruz kalmışsa, vergilerinin, yüzde yüzünün terkin edileceğini kanun olarak çıkarmış olmamıza rağmen, 115 inci maddenin fıkralarına istinat ettirilerek, bu zararın miktarı, üçte 1'den aşağı olmuşsa bu, kapsamdışında kalır diye tebliğe konulmuş. Adam, yüzde 30 zarar görmüş, şimdi, bu kapsam dışı kalıyor. Keza, burada yine vergisinin miktarı hiç dikkate alınmadan bu kanun çıkarıldığı halde, hayat standardının üzerinde matrah beyan eden esnafın da bu kapsam dışında kalması irade ediliyor. Dolayısıyla, bakıyoruz, âdeta bir huni gibi, kanunun kapsamı gittikçe daraltılıyor ve neticede çok cüzi miktarda bir terkin söz konusu oluyor.

Bu hususta, bölgemizden bize intikal eden ve terkine muhatap olması lazım geldiği halde bu haktan istifade ettirilemeyen mükelleflerin isimlerini Sayın Maliye Bakanımıza arz ettik. Umuyoruz ve ümit ediyoruz, inşallah bu konu halledilecektir; ancak, Allah felaket vermesin, bu yıl, âdeta felaketler yılı. Hemen her hafta bir sel baskını, bir heyelana muhatap oluyor Türkiye. Tabiî, bundan sonra önümüzdeki günlerde bu konu sık sık gündeme gelecek ve afet yörelerinin milletvekili olan arkadaşlarımız bu konuyu kürsüye taşıyacaklar. Maliye Bakanlığı bu konuyu yeni baştan gözden geçirip...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Lütfen, toparlayalım.

MUSTAFA KÖYLÜ (Devamla) – ...mümkün mertebe mükelleflerimizin ve kurumlarımızın, bu terkin yasasından istifade edebilmelerini sağlayacak tedbirleri almak durumundadır.

Elbette, afet gören yöreleri o yörelerde yaşayan insanlar çok iyi bilecekler. Arkadaşlar, ben, Senirkent'i biliyorum, bir ay süreyle Devlet Su İşlerinin, Köy Hizmetlerinin, Karayollarının araçları rüsubat taşıdılar, hayat felç oldu; otomobil büyüklüğündeki taşlar dağdan yuvarlandı, geldi ilçenin meydanına yığıldı. Böyle bir ortamda, o psikolojik yapı içerisinde esnafımızın iş yapması mümkün değildi. O bakımdan, bilhassa küçük yerlerde, nüfusu 3 bin, 5 bin civarında olan yerlerde vuku bulan bu felaketlerde esnafımızı gözetmek mecburiyetindeyiz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Köylü.

MUSTAFA KÖYLÜ (Devamla) – Ben de teşekkür ediyor, Meclise saygılar sunuyorum efendim. (RP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Sayın Köylü'nün gündemdışı konuşmasını yanıtlamak üzere Hükümet adına söz talebi?.. Yok.

3. —Kocaeli Milletvekili Bekir Yurdagül’ün, Tekel Akhisar Sigara Fabrikasının işletme hakkı ile Samsun ve Yeni Harman sigaralarının marka haklarının kiralanmasına ilişkin gündemdışı konuşması ve Devlet Bakanı Eyüp Aşık’ın cevabı

BAŞKAN – Gündemdışı üçüncü söz, Tekel'in Akhisar sigara fabrikasının işletme hakkı ile Samsun ve Yeni Harman sigaralarının marka haklarının yabancı bir kuruluşa kiralanması konusuyla ilgili olarak, Kocaeli Milletvekili Sayın Bekir Yurdagül'ün.

Buyurun Sayın Yurdagül. (CHP sıralarından alkışlar)

BEKİR YURDAGÜL (Kocaeli) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Tekel Akhisar sigara fabrikasının işletme hakkı ile Samsun ve Yeni Harman sigaralarının marka haklarının, 49 yıllığına, çokuluslu British American Tobacco Şirketine ait ortaklığa devredilme çalışmalarıyla ilgili gündemdışı söz almış bulunuyorum; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sözlerime başlarken, 55 inci Hükümetin kuruluşuna katkı yapan sivil toplum örgütlerinden Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonumuzun dün İstanbul'da başlayıp Ankara'da sona erecek olan, Hükümeti uyarmaya yönelik sendikal haklar yürüyüşü nedeniyle Konfederasyon yöneticilerine başarılar diliyorum. 55 inci Hükümetin de, işçinin bu sesine kulak vereceğini umuyorum.

Bu ortaklık girişimi için ne ihale açılmış ne de ortaklığa ve marka hakkı satışına ilişkin değer saptama yöntemlerinde bir açıklık sağlanmıştır. Pazarlıklar tam anlamıyla kapalı kapılar ardında ve hukuk denetiminden uzak bir şekilde sürdürülmektedir. Gizli yürütülen pazarlıktan dışarıya yansıdığı kadarıyla, ortaklığın yüzde 48'i Tekele, yüzde 1'i Tekel Vakfına, yüzde 51'i ise British American Tobacco adlı çokuluslu şirkete ait olacaktır.

Tekel, kurulacak olan şirkete sermaye olarak Akhisar sigara fabrikası ile Samsun ve Yeni Harman sigaralarının marka haklarını koyacaktır.

Yapılan pazarlıklarda, hem Akhisar sigara fabrikasının bina ve arsa olarak ortaklığa katılması hem de her iki markanın devredilmesi karşılığında 100 milyon dolarlık bir bedel öngörülmektedir -bugünün kuruyla yaklaşık 20 trilyon lira- üstelik de bu miktarın yüzde 55'i peşin, geri kalan kısmı ise üç yıl sonra ödenmek kaydıyla_ Bu üç yıllık zaman zarfında, Tekel, Samsun ve Yeni Harman sigaralarını fason olarak bu yeni ortaklık adına üretmeye devam edecektir. Yalnızca Akhisar sigara fabrikasının bugünkü değeri 5,5 trilyon liradır.

55 inci Hükümet, Tekelin özelleştirilmesinde -yasa ve hukuku aşmak üzere- yabancı şirketle fabrika ortaklığı kurdurarak Tekelin en etkili üretimlerini çokuluslu tekellere teslim etme yolunu seçmiştir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; söz konusu girişim üç boyutta değerlendirilmelidir.

Hukuksal Boyutu:

1. Hissesinin yüzde 51'inin BAT'a ait olacağı öngörülen iştirakin kurulması yasal olarak olanaksızdır.

2. Tekelin hisse senedi satışı gibi mülkiyet devredecek biçimde özelleştirilebilmesi için yasa çıkarılması zorunludur.

3. İşletme hakkı devri de yasal olarak mümkün değildir.

Ekonomik Boyutu:

Ülkemizde sigara tüketimi artarken bu sigaralarda kullanılan Türk tütünü miktarı sürekli gerilemektedir. 1987'de iç tüketimde 60 bin ton Türk tütünü kullanılmış, on yıl sonra bu miktar artacağına azalmış ve 1996'da 53 bin tona inmiştir.

2001 yılında iç tüketimin 110 bin ton olacağı tahmin edilmektedir; ancak, Amerikan tipi sigaralara sağlanan olanaklarla beraber Tekel sigara fabrikalarının bazıları özelleştirilir ve Samsun, Yeni Harman gibi Tekel markalarının üretim hakkı çokuluslu şirketlere devredilirse, 2000'li yılların başında iç tüketimde kullanılacak Türk tütünü miktarı 40 bin tonda kalacaktır.

Tekelin yurtiçi satış gelirinin, 1995'te yüzde 78,5'i, 1996'da yüzde 75,9'u tütün üretiminden, yani sigaradan karşılanmıştır. Yüzde yüz yerli tütünden imal edilmiş bulunan Samsun sigarası, halen toplam pazarda yüzde 50'lik bir paya sahip olan yerli sigaralarımız içerisinde, Maltepeden sonra tüketimde ikinci sırayı almaktadır. Samsun ve Yeni Harman sigaralarının pazardaki toplam payı ise yüzde 25'tir.

49 yıllığına marka hakkının devredilmesi düşünülen Samsun sigarasının yıllık tüketimi 21 milyon kilogram, bugünkü perakende satış fiyatı üzerinden bir yıllık satış hâsılatı ise 89 trilyon lira civarındadır. Bu süreç sonunda, Tekel, iç piyasadan tamamen dışlanıp Amerikan sigaraları Türkiye pazarında hâkim kılınacaktır.

Tekel sigara fabrikalarının özelleştirilmesi veya marka haklarının devredilmesi sonucu, üretimde ve pazarlamada tüm inisiyatif, diğer bütün ülkelerde olduğu gibi, mutlaka çokuluslu şirketlerin, yani yasal olmayan tekellerin eline geçecektir. Bunu bile bile yapmak, yasal olmayan tekellerin yasal tekele tercihi demektir.

Tekel sigara fabrikaları, devlete yük olmayan ve kâr eden kuruluşlardır. Tekel, 1994 yılında 10,7 trilyon, 1995 yılında 13,2 trilyon, 1996 yılında ise 7,8 trilyon kâr etmiştir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 55 inci Hükümetin ülkemizin çıkarlarına tamamen aykırı bu tercihi yaşama geçerse, muhtemelen, İzmir, Bitlis ve Adana sigara fabrikaları, er veya geç kapatılacak; yerli tütünlerimiz, ülke içerisinde üretilen sigaralarda sadece dolgu maddesi olarak kullanılabilecek, ihracatla elde edilen gelirler, bu kez, yabancı markalı sigaralarda yüzde 85 oranında kullanılan yabancı tütünlerin ithalini bile karşılamaya yetmeyecektir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Lütfen, 1 dakika içerisinde toparlayın.

BEKİR YURDAGÜL (Devamla) – Olayın bir de sosyal boyutu vardır: Yukarıdaki açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, 55 inci Hükümetin konuya yaklaşımı sonucu, önümüzdeki yıllarda tütün üretiminin hızla azalması kaçınılmaz olacaktır. Bu da, ülkemizde tütün üretimiyle uğraşan 500 bin ailenin, yaklaşık 3 milyon yurttaşımızın katlanılmaz gelir kayıplarına uğrayacağını göstermektedir. Özellikle, tütün üretiminin yoğun olduğu Manisa-Akhisar, Denizli, Samsun, Adıyaman, Batman, İzmir, Muğla, Balıkesir, Uşak ve Hatay İllerinde ekonomik yaşamdaki olumsuzluk daha fazla hissedilecektir. Diğer taraftan, Tekele ait işyerlerinde tütün işkolunda çalışanların sürekli tasfiye edilmesi, tütün işlerinin taşeronlara yaptırılması, sigara üreten ve pazarlayan çokuluslu şirketlerde sendikalı tek bir işçinin çalıştırılmaması, Tekel sigara fabrikaları ve yaprak tütün atölyelerinde çalışan işçi ve memurlar için de...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Yurdagül.

BEKİR YURDAGÜL (Devamla) – ...önümüzdeki günlerin, tütün üreticileri kadar karanlık olacağını göstermektedir. Sonuç şimdiden bellidir; Türkiye tütüncülüğü yok olacaktır, tütün ziraati yapanlar açlığa mahkûm edilecektir.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (Alkışlar)

BAŞKAN – Sayın Yurdagül, teşekkür ediyorum.

Evet, gündemdışı konuşmayı yanıtlamak üzere, Devlet Bakanı Sayın Eyüp Aşık_

Buyurun Sayın Aşık.

DEVLET BAKANI EYÜP AŞIK (Trabzon) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Akhisar sigara fabrikasıyla ilgili gündemdışı konuşma yapan Sayın Bekir Yurdagül arkadaşıma teşekkür ediyor, Yüce Heyetinize saygılar sunuyorum. Arkadaşımızın belirttiği konuyla ilgili olarak Yüce Heyetinizi bilgilendirmeye çalışacağım.

Kendilerinin de bahsettiği gibi, Akhisar sigara fabrikasının yabancı bir şirket olan British American Tobacco (BAT) firmasıyla ortak yapımı ve işletilmesi konusunda üçbuçuk yıldan bu yana süren çalışmalar belli bir noktaya gelmiştir; henüz karar verilmemiştir; ama, ileri bir safhaya gelmiştir. Ben, Tekelden sorumlu Devlet Bakanı olarak göreve başlağımdan bu yana, bu kararın hızlandırılması ve sonuçlandırılması için gayret etmekteyim. Kanaatimce, daha sonra, muhtemelen bu tartışmalar çok devam edecek; gerekçelerini uzun uzun anlatacağım, tartışacağız; ama, kaatimce, bu işi süratle yapmamız lazım.

Yalnız, bir iki hususun altını çizmeden geçemeyeceğim. Bugün Akhisar'da çalışan bir Tekel sigara fabrikası yoktur. 1976 yılında başlanmış, bugüne kadar 50 milyon dolar masraf edilmiş; ama, binaları bile tamamlanmamış. Şimdi, orada çalışan bir fabrika olmadığı gibi, üretim ve işçi de yoktur; yani, var olan bir müessesenin, bir tesisin bir yabancıya devri söz konusu değildir. O fabrikanın yapılması için daha 150 milyon dolara ihtiyacı var; ayrıca, 100 milyon dolar da işletme sermayesi düşünürseniz, daha 250 milyon dolarlık yatırıma ihtiy var. Tekelin de şu anda bunu karşılaması mümkün değil; daha doğrusu, Türkiye'nin öncelikleri arasında bir sigara fabrikasına 250 milyon dolar yatırma yoktur. Enerji yatırımları, altyapı yatırımları varken, özel sektörün de yapabileceği bir işi öncelikle devlet bütçesinden karşılamanın doğru olmadığını düşünüyoruz.

Ayrıca, Tekelde özelleşmeye gitmeyi mecbur hale getiren başka sebepler de var. Evvela, geçen yıl imzaladığımız Gümrük Birliği Anlaşmasına göre, bu yılbaşından itibaren sigara ithalatı serbest olacak. İkincisi, çok acımasız bir rekabet var. Sayın Milletvekilimin de altını çizerek söylediği bir rakam var. Bu yıl Türkiye'de imal edilen, satılan ve içilen tüm sigaraların içerisinde kullanılan tütünün yüzde 50'den fazlası Amerikan tütünüdür. Yani, bunlar -2000 sigarası da dahil- Amerikan tütününden yapılmaktadırlar. Tekel -2000 Sigarasının rakibi olan Marlboro Sigarasının Türkiye'deki pazar payı her yıl üç dört puan artmakta; buna karşılık, yerli tütün ve yerli sigaraların payı azalmaktadır. Bunun sebebi, Tekel, bugünkü yapısı ve bugünkü mevzuat dolayısıyla, bu acımasız rekabete dayanamamaktadır. Bunun sonucu olarak, son on yıldan bu yana her yıl, hem sigaramız hem de tütünümüz pazar payını kaybetmektedir. Bunun önüne geçmenin yolu, bugün, Türkiye'de, tek başına, her yıl puanını ve pazar payını arttıran Marlboro sigarasına alternatif bir başka şirketle onu yarıştırmaktır. Yani, Akhisar sigara fabrikasında Samsun markasıyla sigara üretildiği zaman orada kullanılacak olan tütün yerli tütündür ve muhtemelen daha iyi rekabet edebileceği için bugünkünden daha fazla olacaktır.

Ayrıca, 250 milyon dolarlık bir yatırım yapılacak; Tekel, bu işten, 100 milyon dolar isim hakkı alacaktır. Tekelin, Samsun sigarasından, birkaç yıldan bu yana elde ettiği yıllık kâr yüzde 6 civarındadır. Halbuki, Akhisar'da bu ortaklığın kurulması halinde, royalty dediğimiz isim hakkı için yüzde 6,5 alacaktır.

Ayrıca bu sigara için kullanılan tütünlerden yüzde 15 kâr alacaktır. Yani, anlaşma şartlarında, Tekelin, tütün için yüzde 15 kâr alması, isim hakkı olarak tüm üretimden yüzde 6,5 alması ve 100 milyon dolar da peşin, isim hakkı alması vardır. Bu anlaşma şartları buraya zorla getirilmiştir. Yani benden evvel üç senedir bu görüşmeler devam ediyordu ve bu dediğim rakamlar çok daha düşüktü. Mesela, tütünden alınan yüzde 15'lik kâr payı yüzde 10'du, yüzde 15'e çıkardık. Yüzde 6,5'lik royalty yüzde 5 idi, 6,5'e çıkardık; bu 100 milyon dolar da 53 milyon dolardı, onu 100 milyon dolara çıkardık. Daha ileriye gider mi? Daha ileriye gitmesi için de pazarlık sürüyor, halen de teklife açıktır. Dünyada sigara tekeli olarak bilinen beş altı firmanın tamamına yazı yazılmış, tamamından teklifler alınmış, onlar mukayese edilmiş, tekrarlanmış, birkaç kere tekrarlanmış ve bu rakamlara gelinmiştir. Örneğin BAT firmasının bugün verdiği 100 milyon dolara karşılık, daha yüksek bir rakam verecek başka bir firma varsa -o anlaşma henüz bitmiş değildir- o rakamı kabul etmemiz mümkün. Yani, bu rakamlar devam eder; öyle, gizli mizli pazarlık yapılmış değil, hepsine yapılmış; gerektiğinde buralarda da tartışılır, önemli değil; ama, bir nevi özelleştirme olan yabancı ortakla beraber işletmeyi yapmak mecburiyetindeyiz. Aksi halde, hem pazar payı bakımından hem rekabet bakımından hem gümrük birliği anlaşmaları bakımından, yılbaşından itibaren, çok daha zor günler bizi beklemektedir.

O bakımdan, bu anlaşmanın -yapılırsa, henüz yapılmamış, daha Bakanlar Kurulu kararı çıkacak, YPK kararı çıkacak, şirket kurulacak, daha birçok safhası var- muhtemelen birkaç ay içerisinde bitirilip -yirmi yıldan bu yana sadece 50 milyon dolar harcama yapılmış; ama, daha 250 milyon dolara ihtiyacı olan- Akhisar sigara fabrikasının birkaç ay içerisinde inşaatına başlanıp, iki yıl içerisinde de üretime geçmesi ve burada, 1 000 yeni işçinin çalışması için ben şahsen gayret edeceğim. Bunu, ülkeme, milletime ve tütün üreticisine faydalı olduğu için yapmaya gayret edeceğim.

Hiç şüpheniz olmasın, herhangi bir şekilde tütün üreticisini veya ülkenin menfaatlarını düşünmezlik veyahut da o konuda kıskançlık göstermezlik etmeyiz. İnşallah bu anlaşma gerçekleştiği takdirde, iki yıl içerisinde orada yeni bir fabrika yapılmış ve Samsun Sigarası, yine Samsun ismiyle, yine yerli tütünle ve daha iyi rekabet şartlarında yabancı sigaralarla yarışma imkânı bulmuş olacak, onlarla rekabet etme imkânı bulmuş olacak.

Bu fırsatı bana verdiğiniz için teşekkür ediyorum; daha ilerki safhalarda, Yüce Heyetinize yine bilgiler sunacağım.

Yüce Heyetinize saygılarımı arz ediyorum.(Alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Aşık.

Sayın milletvekilleri, diğer sunuşlara geçiyoruz.

Çok sayıda sunuş vardır ve oldukça uzundur; bu nedenle, Divan Üyesi arkadaşımızın, sunuşları oturarak okuması hususunu oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Cumhurbaşkanlığının 13 adet tezkesi vardır; okutuyorum:

B) TEZKERELER VE ÖNERGELER

1. — Amerika Birleşik Devletlerine gidecek olan Dışişleri Bakanı İsmail Cem’e, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Şükrü Sina Gürel’in vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1195)

29 Kasım 1997

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşmelerde bulunmak üzere, 2 Aralık 1997 tarihinde Amerika Birleşik Devletlerine gidecek olan Dışişleri Bakanı İsmail Cem'in dönüşüne kadar; Dışişleri Bakanlığına, Devlet Bakanı Prof. Dr. Şükrü Sina Gürel'in vekâlet etmesinin, Başbakanın teklifi üzerine, uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize sunarım.

Süleymen Demirel

Cumhurbaşkanı

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

2.—Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetine gidecek olan Kültür Bakanı M. İstemihan Talay’ın, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Hasan Hüsamettin Özkan’ın vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1196)

29 Kasım 1997

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşmelerde bulunmak üzere, 2 Aralık 1997 tarihinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetine gidecek olan Kültür Bakanı İstemihan Talay'ın dönüşüne kadar; Kültür Bakanlığına, Devlet Bakanı Hüsamettin Özkan'ın vekâlet etmesinin, Başbakanın teklifi üzerine, uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize sunarım.

Süleymen Demirel

Cumhurbaşkanı

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

3.—Bulgaristan’a gidecek olan İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’na, dönüşüne kadar, Adalet Bakanı Mahmut Oltan Sungurlu’nun vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1197)

29 Kasım 1997

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşmelerde bulunmak üzere, 3 Aralık 1997 tarihinde Bulgaristan'a gidecek olan İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu'nun dönüşüne kadar; İçişleri Bakanlığına, Adalet Bakanı Oltan Sungurlu'nun vekâlet etmesinin, Başbakanın teklifi üzerine, uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize sunarım.

Süleymen Demirel

Cumhurbaşkanı

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

4.—Bulgaristan’a gidecek olan Devlet Bakanı Rifat Serdaroğlu’na, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Refaiddin Şahin’in vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1198)

29 Kasım 1997

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşmelerde bulunmak üzere, 4 Aralık 1997 tarihinde Bulgaristan'a gidecek olan Devlet Bakanı Rifat Serdaroğlu'nun dönüşüne kadar; Devlet Bakanlığına, Devlet Bakanı Refaiddin Şahin'in vekâlet etmesinin, Başbakanın teklifi üzerine, uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize sunarım.

Süleymen Demirel

Cumhurbaşkanı

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

5. —Bulgaristan’a gidecek olan Devlet Bakanı Cavit Kavak’a, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Işın Çelebi’nin vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1199)

29 Kasım 1997

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşmelerde bulunmak üzere, 4 Aralık 1997 tarihinde Bulgaristan'a gidecek olan Devlet Bakanı Cavit Kavak'ın dönüşüne kadar; Devlet Bakanlığına, Devlet Bakanı Işın Çelebi'nin vekâlet etmesinin, Başbakanın teklifi üzerine, uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize sunarım.

Süleyman Demirel

Cumhurbaşkanı

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

6.—Bulgaristan’a gidecek olan Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Mustafa Cumhur Ersümer’e, dönüşüne kadar, Sağlık Bakanı Halil İbrahim Özsoy’un vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1200)

29 Kasım 1997

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşmelerde bulunmak üzere, 4 Aralık 1997 tarihinde Bulgaristan'a gidecek olan Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Cumhur Ersümer'in dönüşüne kadar; Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığına, Sağlık Bakanı H. İbrahim Özsoy'un vekâlet etmesinin, Başbakanın teklifi üzerine, uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize sunarım.

Süleyman Demirel

Cumhurbaşkanı

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

7.—Bulgaristan’a gidecek olan Kültür Bakanı M. İstemihan Talay’a, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Hasan Hüsamettin Özkan’ın vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1201)

29 Kasım 1997

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşmelerde bulunmak üzere, 4 Aralık 1997 tarihinde Bulgaristan'a gidecek olan Kültür Bakanı İstemihan Talay'ın dönüşüne kadar; Kültür Bakanlığına, Devlet Bakanı Hüsamettin Özkan'ın vekâlet etmesinin, Başbakanın teklifi üzerine, uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize sunarım.

Süleyman Demirel

Cumhurbaşkanı

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

8. —İran ve Pakistan’a gidecek olan Devlet Bakanı A. Ahat Andican’a, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Işılay Saygın’ın vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1202)

29 Kasım 1997

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşmelerde bulunmak üzere, 5 Aralık 1997 tarihinden itibaren İran ve Pakistan'a gidecek olan Devlet Bakanı Prof. Dr. Ahat Andican'ın dönüşüne kadar; Devlet Bakanlığına, Devlet Bakanı Işılay Saygın'ın vekâlet etmesinin, Başbakanın teklifi üzerine, uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize sunarım.

Süleyman Demirel

Cumhurbaşkanı

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

9.—Japonya’ya gidecek olan Çevre Bakanı İmren Aykut’a, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Rüştü Kâzım Yücelen’in vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1203)

29 Kasım 1997

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

BM İklim Değişikliği Çevre Sözleşmesi (İDÇS) 3. Taraflar Konferansına katılmak üzere, 5 Aralık 1997 tarihinde Japonya'ya gidecek olan Çevre Bakanı İmren Aykut'un dönüşüne kadar; Çevre Bakanlığına, Devlet Bakanı Rüştü Kâzım Yücelen'in vekâlet etmesinin, Başbakanın teklifi üzerine, uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize sunarım.

Süleyman Demirel

Cumhurbaşkanı

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

10.—Bulgaristan’a gidecek olan Başbakan A. Mesut Yılmaz’a, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı BülentEcevit’in vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1204)

29 Kasım 1997

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşmelerde bulunmak üzere, 4 Aralık 1997 tarihinde Bulgaristan'a gidecek olan Başbakan A. Mesut Yılmaz'ın dönüşüne kadar; Başbakanlığa, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit'in vekâlet etmesinin, Başbakanın teklifi üzerine, uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize sunarım.

Süleyman Demirel

Cumhurbaşkanı

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

11.—İran’a gidecek olan Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e, dönüşüne kadar, TBMM Başkanı Hikmet Çetin’in vekâlet edeceğine ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1205)

5 Aralık 1997

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

8-11 Aralık 1997 tarihlerinde İran'da düzenlenecek 8. İslam Zirvesine katılmak üzere, Tahran'a gideceğimden, dönüşüme kadar Cumhurbaşkanlığına, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 106 ncı maddesi uyarınca, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Hikmet Çetin vekâlet edecektir.

Bilgilerinize sunarım.

Süleyman Demirel

Cumhurbaşkanı

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

12.—İran’a gidecek olan Devlet Bakanı Rifat Serdaroğlu’na, dönüşüne kadar, Millî Savunma Bakanı ve Başbakan Yardımcısı İsmet Sezgin’in vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1206)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşmelerde bulunmak üzere 8 Aralık 1997 tarihinde İran'a gidecek olan Devlet Bakanı Rifat Serdaroğlu'nun dönüşüne kadar; Devlet Bakanlığına, Millî Savunma Bakanı ve Başbakan Yardımcısı İsmet Sezgin'in vekâlet etmesinin, Başbakan Vekilinin teklifi üzerine uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize sunarım.

Süleyman Demirel

Cumhurbaşkanı

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

13.—Almanya’ya gidecek olan Dışişleri Bakanı İsmail Cem’e, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Şükrü Sina Gürel’in vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1207)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Bosna-Hersek'te Barışı Uygulama Konseyi Toplantısına katılmak üzere 8 Aralık 1997 tarihinde Almanya'ya gidecek olan Dışişleri Bakanı İsmail Cem'in dönüşüne kadar; Dışişleri Bakanlığına, Devlet Bakanı Prof. Dr. Şükrü Sina Gürel'in vekâlet etmesinin, Başbakan Vekilinin teklifi üzerine uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize sunarım.

Süleyman Demirel

Cumhurbaşkanı

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Bir Meclis araştırması önergesi vardır; okutuyorum:

C) GENSORU, GENEL GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI VE MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGELERİ

1.—Aksaray Milletvekili Nevzat Köse ve 25 arkadaşının, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğünde mevzuata aykırı uygulamalar yapıldığı iddialarını araştırarak alınması gereken tedbirleri belirlemek amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/221)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Dünyada, ülkeler, büyük bir yarış içerisinde, bilim ve teknolojide baş döndürücü bir değişimi yaşamakta iken, Anasol-D Hükümetinin kuruluşuyla birlikte kamu çalışanları üzerinde yoğun baskı ve zulüm uygulaması başlatılmıştır. İktidarı oluşturan partiler, 1980 öncesine benzer ideolojik bir yaklaşımla, kendileri gibi düşünmeyen kamu çalışanlarını âdeta cezalandırma yolunu tercih etmişlerdir.

Bu kuruluşlardan birisi de Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğüdür. Burada yapılan baskı ve kıyımlar zulüm noktasına ulaşmıştır. Bu olayları kısaca özetlemek gerekirse:

1. Kış arifesinde, özellikle "öğretmen" unvanlı personele yönelik sürgün işlemi başlatılmış olup, 500'ün üzerinde personel, yurdun dört bir tarafına sürgün edilmiştir.

Yapılan personel kıyımında eş durumları dikkate alınmadığı gibi, üç yıldır kapalı bulunan (Gökçeada Çocuk Yuvası ve benzeri) kuruluşlara sürgün mahiyetinde personel tayin edilmiştir.

Ayrıca, 17 yaşlının bakım altında bulunduğu Ağrı Huzurevine, Huzurevleri Yönetmeliğine aykırı olarak, 28 öğretmen sürgün edilmiştir. Bu örnekleri çoğaltmak mümkündür.

2. Yapılan tayinlerle ilgili, Bakan Gemici, gazetelere verdiği beyanatta, Atatürkçü olmayanlarla çalışmasının imkânsız olduğunu belirterek "benim kıstasım Atatürkçülük ve dürüstlüktür" demek suretiyle (Akşam Gazetesi 26.9.1997) yapmış olduğu sürgünleri Atatürkçü maskesi takınarak savunmak zorunda kalmıştır. Sayın Bakan, Atatürkçü ve dürüst olmayanları nasıl tespit etmiştir? Atatürkçü ve dürüst olmadıklarını iddia ettiği personele yönelik herhangi bir soruşturma açtırmış mıdır? Açtırmışsa, Atatürkçü ve dürüst olmayan personel teftiş raporlarıyla da belirlenmiş midir?

3. Sayın Bakan, Atatürkçülük maskesi adı altında Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğünde Marksist bir kadrolaşmayı bütün hızıyla sürdürmektedir. Geçmişte haklarında birçok kesinleşmiş yargı kararı bulunan, ülkenin millî politikası aleyhine hareket ederek kanunsuz eylemler ve illegal örgütlerle bağlantıları Başbakanlık Teftiş Kurulu raporları, Emniyet Genel Müdürlüğü soruşturmaları, adlî ve idarî mercilerce belirlenmiş bulunan kişiler, kurumun kurmay birimlerinde, kilit noktalarında istihdam edilmişlerdir. Şöyle ki:

Bugün, Çevre Bakanı olan İmren Aykut'un Devlet Bakanı olduğu dönemde, 7.6.1996 tarih ve 00670 sayılı kuruma hitaben yazdığı gizli yazıyla;

Haklarında koruma altındaki çocuklara tecavüz,

Ruhsatsız silah taşımak,

12 Eylül öncesi yasadışı örgüt üyesi olarak faaliyette bulunduğu, silahlı çetenin sair efradı olmak suçlarından cezaevinde bulunan örgüt üyelerinin kurumda görev yaparken çalışmalarını yakinen takip etmeyerek örgüt üyesi kişilerin örgütsel faaliyetlerine göz yuman personelden Şükrü Akdoğan, Sultan Ünsalan, Ramazan Elhüseyni, eşi Seher Elhüseyni ve Nazan Erverdi, anılan tarihte yazılmış olan gizli yazıyla dönemin Devlet Bakanı İmren Aykut tarafından görevlerinden azledilmişlerdi; ancak, Sayın Bakan Hasan Gemici, şaibeli durumları ayyuka çıkmış olan yukarıda ismi geçen kişileri yeniden kurumun kilit noktalarına yerleştirmiştir. Asıl acı olan ise, bu tür çirkin eylemlerini Atatürkçülük maskesi altında gerçekleştirmiş olmasıdır.

4. Etimesgut Fatma Üçer Yetiştirme Yurdu Döner Sermaye Müdürlüğünde görev yapmaktayken, yolsuzlukları, evrakta sahtekârlıkları ve kurumu zarara uğrattığı teftiş kurulu raporları ile sabit olan ve yukarıda belirtilen suçlarından dolayı iki ayrı ağır ceza mahkemesinde halen yargılanmasına devam edilen Fevzi Koyunoğlu, Genel Müdür Bülent İlik'in teklifi ve Bakan Hasan Gemici'nin onayıyla Bolu İl Sosyal Hizmetler Müdürü yapılmıştır.

5. 3413 sayılı Yasayla, korunmaya muhtaç çocukların devlet dairelerinde işe yerleştirilmeleri için hazırlanan belgeleri gerçeğe aykırı düzenlemekten, evrakta sahtecilik yapmaktan, görevini kötüye kullanmaktan, yüzlerce yakınına sahte form düzenleyerek kimsesiz çocukların kontenjanından devlet dairelerinde işe yerleştirmekten 54 üncü Hükümet döneminde hakkında soruşturma başlatılan Etimesgut Yetiştirme Yurdu Müdür Yardımcısı Fevzi Yılmaz'a sadece kademe ilerlemesinin durdurulması cezası verilmiş; hiçbir hak kaybına uğratılmayarak sözleşmeli unvanda Ankara Süleyman Demirel Huzurevine tayin edilmiştir.

Ayrıca, sahte form düzenleyerek kimsesiz çocukların kontenjanından devlet dairelerinde işe yerleştirilen kişiler hakkında Genel Müdürlükçe hiçbir işlem yapılmamış ve bu sebeple, korunmaya muhtaç kimsesiz çocukların hakkının gasp edilmesine Genel Müdürlükçe göz yumulmuştur.

Ülkeye huzur getireceklerini iddia edenler, bugüne kadar eşine rastlanmayan bir şekilde bölücü, ayırıcı ve üzüntü verici yol ve yöntemlere başvurmuşlardır.

Yukarıda açıklanan nedenlerle, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Genel Müdürlüğündeki kanun ve hukukdışı uygulamaları araştırmak ve gerekli tedbirleri almak için, Anayasanın 98, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri gereğince bir Meclis araştırması açılmasını arz ve teklif ederiz.

1. Nevzat Köse (Aksaray)

2. Yusuf Bahadır (Trabzon)

3. Saffet Kaya (Ardahan)

4. Mustafa Çiloğlu (Burdur)

5. Ahmet Sezal Özbek (Kırklareli)

6. Y. Fevzi Arıcı (İçel)

7. Mahmut Nedim Bilgiç (Adıyaman)

8. Tahsin Irmak (Sıvas)

9. Mehmet Ali Yavuz (Konya)

10. Mehmet Sağlam (Kahramanmaraş)

11. Nihan İlgün (Tekirdağ)

12. Nevfel Şahin (Çanakkale)

13. Doğan Baran (Niğde)

14. Ümran Akkan (Edirne)

15. Cevdet Aydın (Yalova)

16. İsmail Kalkandelen (Kocaeli)

17. Tayyar Altıkulaç (İstanbul)

18. İrfettin Akar (Muğla)

19. Ergun Özkan (Niğde)

20. Mustafa Dedeoğlu (Muğla)

21. Veli Andaç Durak (Adana)

22. Osman Çilsal (Kayseri)

23. Cemil Erhan (Ağrı)

24. Nafiz Kurt (Samsun)

25. Mehmet Tatar (Şırnak)

26. Yusuf Bacanlı (Yozgat)

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Önerge, gündemde yerini alacak ve Meclis araştırması açılıp açılmaması konusundaki öngörüşme, sırasında yapılacaktır.

İnsan Haklarını İnceleme Komisyonunun, başkan, başkanvekilleri, sözcü ve kâtip seçimine dair tezkeresi vardır; okutuyorum:

B) TEZKERELER VE ÖNERGELER (Devam)

14.—İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Geçici Başkanlığının, Komisyonun, başkan, başkanvekilleri ve kâtip üye seçimini yaptığına ve sözcü seçiminin yenileneceğine ilişkin tezkeresi (3/1208)

4.12.1997

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Türkiye Büyük Millet Meclisi İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu başkan, başkanvekilleri (2), sözcü ve kâtip seçimi için, 4.12.1997 günü saat 14.30'da toplanmış ve kullanılan 25 adet oy pusulasının tasnifi sonucu, aşağıda ad ve soyadları belirtilen üyeler, karşılarında gösterilen oyları alarak, başkan, başkanvekilleri ve kâtip seçilmişlerdir.

Ordu Milletvekili İhsan Çabuk 13 oy alarak sözcülüğe seçilmişse de, 3686 sayılı Yasanın 3 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen siyasî parti gruplarının yüzde oranlarına uyulmadığı gerekçesiyle istifa ettiğinden, sözcü seçimi yenilenecektir.

Yüce makamlarının bilgilerine arz olunur.

Saygılarımla.

Yılmaz Karakoyunlu

İstanbul

Geçici Komisyon Başkanı

Başkan : Sema Pişkinsüt (Aydın) 13 oy

Başkanvekili : Suha Tanık (İzmir) 25 oy

Başkanvekili : Ümran Akkan (Edirne) 14 oy

Kâtip : M. Bedri İncetahtacı (Gaziantep) 15 oy

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

İçtüzüğün 37 nci maddesine göre verilmiş doğrudan gündeme alınma önergeleri vardır; ayrı ayrı okutup işleme koyacağım ve oylarınıza sunacağım.

İlk önergeyi okutuyorum:

15.—Antalya Milletvekili Yusuf Öztop’un, Antalya İli Kale İlçesi Adının “Demre”Olarak Değiştirilmesi Hakkında Kanun Teklifinin (2/610) doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/277)

17 Haziran 1997

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

(2/610) esas numaralı, Antalya İli Kale İlçesi Adının "Demre" Olarak Değiştirilmesi Hakkında Kanun Teklifimin, İçtüzüğün 37 nci maddesi uyarınca doğrudan Genel Kurul gündemine alınması hususunda gereğini arz ederim.

Saygılarımla.

Yusuf Öztop

Antalya

BAŞKAN – Komisyon ve Hükümet?.. Söz talebinde bulunmuyorlar.

Önerge sahibi olarak, Sayın Yusuf Öztop; buyurun. (CHP sıralarından alkışlar)

Sayın Öztop, süreniz 5 dakikadır.

YUSUF ÖZTOP (Antalya) – Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; Antalya İline bağlı Kale İlçesinin adının Demre olarak değiştirilmesi hakkında vermiş bulunduğumuz (2/610) esas numaralı kanun teklifimiz, 45 günlük süre içerisinde ilgili komisyonlarda görüşülmediği için, İçtüzüğün 37 nci maddesine göre doğrudan Genel Kurul gündemine alınması dileğiyle söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sözlerime başlamadan önce, ben de, Alanya'da meydana gelen sel felaketi nedeniyle, Alanyalılara geçmiş olsun diyorum. Yine, Antalya'ya bağlı Kumluca İlçesinde meydana gelen sel ve hortum sebebiyle seralarını kaybeden, seraları tahrip olan çiftçilerimize, geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.

Değerli milletvekilleri, Antalya'nın batısında yer alan Demre, Kaş İlçemize bağlı bir beldeyken, 1987'de Kaş'tan ayrılıp, ayrı bir ilçe olarak kurulmuştur. İlçenin adı Demre iken Kale olarak belirlenmiştir. Neden bu ismin verildiği, doğrusu, şaşırtıcı bir durumdur. Oysa, Demre adı, tarihî değeri olan, yıllardan beri kullanılan bir isimdir. O nedenle, gerek ilçe merkezinde gerek köylerde gerekse Antalya'da yaşayan tüm halk, bu yerleşim yerini Demre olarak bilmekte, o şekilde kullanmaktadır; aradan on yıl geçmiş olmasına rağmen, hâlâ bu durum değişmemiştir.

Ayrıca, bu ilçemizin bir özelliği de şudur: Tarihî ve turistik önemi vardır, değeri vardır; İsa'dan sonra 4 üncü Yüzyılda yaşadığı sanılan Noel Babanın mezarı buradadır. O nedenle, her yıl, binlerce yabancı turistin akınına uğramaktadır. Ancak, turistler, zaman zaman, Demre olarak bildikleri yeri bulmada zorlanmakta, çeşitli karışıklıklara neden olmaktadır. Çünkü, bugüne kadar, gerek ülke içinde gerekse yurt dışında yazılan çeşitli kitaplarda, hazırlanan broşürlerde, dergilerde, bu yerleşim yerinin adı Demre olarak geçmektedir; ama, yabancı turistler geldiklerinde, Kale adıyla karşılaşıyorlar ve bu duruma şaşıyorlar.

Değerli arkadaşlarım, yine, bir başka olay şudur: Türkiye'nin iki ayrı ilinde de Kale isimli ilçe bulunmaktadır. Denizli'nin Kale isimli ilçesi vardır, Malatya'nın Kale isimli ilçesi vardır. O nedenle, postayla gönderilen havaleler, bankadan çıkarılan havaleler, zaman zaman, Antalya Kale'ye gideceği yerde Malatya'ya, zaman zaman da Denizli'ye gitmektedir.

Bir kavram kargaşalığı vardır. Bu durum gerçekten rahatsızlık verici boyuta gelmiştir. Halk da bu konuyu yeterince kavrayamamıştır. Şu anda yaşayan, devletin resmî yazışmalarında sadece Kale adı geçmektedir; ama, gerçekte, insanlar, bu yerleşim yerini Demre olarak bilmektedir. Bu bakımdan, bu kanun teklifi verilmiştir. Ben, Genel Kurulumuzun, değerli milletvekillerimizin, bu kanun teklifinin doğrudan Meclis gündemine alınması konusunda destek olacaklarına inanıyorum. Bu inançla, Yüce Meclisi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum; sağ olun. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Yusuf Öztop.

Başka söz talebi yok.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmiştir.

İkinci önergeyi okutuyorum:

16.—Kırklareli Milletvekili İrfan Gürpınar’ın, Kırklareli’nde Kırklareli Üniversitesi Adıyla Bir Üniversite Kurulması Hakkında Kanun Teklifinin (2/722) doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/278)

18.6.1997

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Tarafımdan 11.3.1997 tarihinde verilen ve aynı tarihte komisyona havale edilen, Kırklareli'nde "Kırklareli Üniversitesi" Adıyla Bir Üniversite Kurulmasıyla İlgili 2/722 Sayılı Kanun Teklifim, İçtüzüğün 37 ve 38 inci maddelerinde öngörülen sürede görüşülmemiştir.

Adı geçen kanun teklifimin, İçtüzüğün ilgili hükümleri gereği doğrudan gündeme alınması için gereğini arz ederim.

İrfan Gürpınar

Kırklareli

BAŞKAN – Efendim, önerge konusunda Komisyon ya da Hükümetin söz talebi var mı? Yok.

ALİ OĞUZ (İstanbul) – Sayın Başkan, ben de önergeye katılıyorum; bu vesileyle, memleketimizde sel felaketinden zarar gören bölgelerimizde ve illerimizdeki halkımıza da geçmiş olsun diyorum efendim.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Oğuz.

Önerge sahibi olarak Sayın İrfan Gürpınar; buyurun. (CHP sıralarından alkışlar)

İRFAN GÜRPINAR (Kırklareli) – Sayın Başkan, değerli milletvekileri; Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Kırklareli'nde Kırklareli Üniversitesi Adı Altında Bir Üniversite Kurulmasıyla İlgili Kanun Teklifimizi, 19 uncu Dönemde vermiştik. Bu teklifimiz, 19 uncu Dönemde Millî Eğitim Komisyonundan, Bütçe ve Plan Komisyonundan geçmiş ve Meclis gündemine intikal etmişti; fakat, erken seçim sebebiyle görüşülememişti. Bu teklifimi bu sene de tekrarladım; Millî Eğitim Komisyonuna havale edilen teklifim, altı ayı geçen bir zamanda görüşülmedi; bu sebeple, İçtüzüğün 37 nci maddesine dayanarak doğrudan gündeme alınması talebim vardır.

Değerli arkadaşlarım, Kırklareli, Türkiye'nin kuzeybatısında Bulgaristan'la sınırı olan bir ilimiz. Son zamanlarda gelişen bir ilimiz; gerçekten, büyük bir atağa kalktı. 1995 ve 1996 yılları rakamlarına göre en hızlı büyüyen 4 ilimizden biri; Türkiye'nin en zengin 5 inci ili. Okullaşma oranı bakımından Türkiye'de ikinci sırada. Elektrifikasyonu, yollarıyla gerçekten çok modern, çağdaş bir il; bütün köylerinde telefon var; sekiz yıllık eğitime geçişte hiçbir sıkıntı çekilmedi. Şu anda, 1 fakültesi, 5 yüksekokulu vardır; bir üniversite kurulmasıyla ilgili altyapı tamamen hazırdır. Kırklareli'nin bu konuda büyük bir talebi var; ben de Kırklareli Milletvekili olarak, diğer milletvekili arkadaşlarımla da anlaşmak suretiyle böyle bir teklifi getiriyorum.

Sonuç olarak, altyapısı hazır, coğrafî konumu yeterli, ekonomik ve sosyal nedenle Kırklareli'de Bir Üniversite Kurulmasıyla İlgili Kanun Teklifimin Meclisin gündemine doğrudan alınmasını talep ediyorum; Yüce Meclisin de, bu teklifimi oylarıyla destekleyeceğine inanıyorum.

Saygılarımla. (CHP, DSP ve ANAP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Gürpınar.

Bu önerge üzerinde, Kırklareli Milletvekili Sayın Necdet Tekin ve İstanbul Milletvekili Sayın Ali Oğuz'un söz talebi vardır. Sadece bir milletvekiline söz verebileceğimiz için, geliş sırasına göre Sayın Necdet Tekin'i kürsüye çağırıyorum.

Buyurun Sayın Tekin. (DSP sıralarından alkışlar)

NECDET TEKİN (Kırklareli) – Sayın Başkan, sayın milletvekili arkadaşlarım; hepinizi en derin saygılarımla selamlamak istiyorum.

Kırklareli üniversitesinin kurulması zaruridir. Sayın İrfan Gürkpınar arkadaşımın da belirttiği gibi, artık, Kırklareli'ne bir üniversite kurulması zaruridir. Kırklareli'nin dört milletvekili de şu anda Meclis Genel Kurulundadır ve dördümüz de bu üniversitenin mutlaka ve ivedilikle kurulmasını istemekteyiz. Çünkü, Kırklareli, en batıda, çağdaş ve okuma-yazma oranı yüzde 100 olan bir ilimizdir. Kırklareli, 1995, 1996 ve 1997'de ülkemizde yapılan üniversite sınavlarında, nüfusuna oranla en çok öğrenci veren ve üniversite mezunu yine nüfusuna oranla en fazla olan bir ilimizdir.

Özel sanayi şirketleri ve ticaret şirketlerinin yaygın olarak geldiği bir tarım ve sanayi şehridir Kırklareli.

Kırklareli, kültür merkezlerine, özellikle batıdaki kültür merkezlerine son derece yakın ve büyük üniversitelerimizden öğretim üyelerinin gelmesi için her türlü imkâna sahip bir ilimizdir. Daha önce söylenen, 1 fakülte ve 5 yüksekokulumuza gelmek için, öğretim üyelerinin azamî şekilde müracaatları vardır. Bunun için, Kırklareli'ne mutlaka bir üniversitenin kurulması, bunun Meclisimizden geçmesi en hayırlı iş olacaktır.

Demokratik Sol Parti Kırklareli Milletvekili olarak bu teklifi destekliyorum ve "evet" oyu veriyorum.

Saygılar sunuyorum; teşekkür ederim. (Alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Tekin.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmiştir.

D)ÇEŞİTLİ İŞLER

1.—1998 malî yılı bütçe görüşmelerinde, Turizm Bakanlığı ile Ulaştırma Bakanlığı bütçelerinin yer değiştirdiğine ilişkin Başkanlık duyurusu

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, bütçenin görüşme programı basılıp dağıtılmıştır. Ancak, bütçe görüşme programında, Turizm Bakanlığı bütçesi ile Ulaştırma Bakanlığı bütçesi yer değiştirmiştir. Buna göre, Turizm Bakanlığı bütçesi, 21.12.1997 Pazar günü 10 uncu turda, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı bütçesiyle birlikte; Ulaştırma Bakanlığı bütçesi de, 19.12.1997 Cuma günü 6 ncı turda, Adalet Bakanlığı ve Yargıtay Başkanlığı bütçeleriyle birlikte görüşülecektir.

Bütçeler üzerinde, şahısları adına söz almak isteyen sayın üyelerin söz kayıt işlemleri 10 Aralık 1997 Çarşamba günü saat 09.00 ilâ 10.00 arasında, Refah Partisi, Doğru Yol Partisi ve Anavatan Partisi Grupları toplantı salonunda, Başkanlık Divanı Kâtip Üyelerince imza karşılığında yapılacaktır. Bu saatten sonra söz kaydı, Kanunlar ve Kararlar Müdürlüğünde yapılacaktır. Söz kaydını, her sayın üyenin bizzat yaptırması gerekmektedir. Başkası adına söz kaydı yapılmayacaktır.

Genel Kurulun aldığı karara uygun olarak, kişisel söz kaydı, her tur için, lehte ve aleyhte olmak üzere ve sadece biri hakkında yapılacaktır; 1 milletvekili, sadece bir tur için söz kaydı yaptırabilecektir.

Duyuru ayrıca ilan tahtalarına da asılmıştır.

Sayın üyelerin bilgilerine sunulur.

Sayın milletvekilleri, gündemin "Özel Gündemde Yer Alacak İşler" kısmına geçmek durumundayız; ancak, gündemin "Seçim" kısmında, bir araştırma komisyonuna üye seçimi yer almaktadır. Genel Kurulun uygun görmesi halinde, özel gündeme geçmeden önce bu seçimi yapabileceğiz.

Bu seçimin, özel gündemde yer alan raporun görüşmelerinden önce yapılması hususunu oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Alınan karar gereğince, gündemin "Seçim" kısmına geçiyoruz.

IV. — SEÇİMLER

A) KOMİSYONLARA ÜYE SEÇİMİ

1.—(10/22) esas numaralı Meclis Araştırması Komisyonuna üye seçimi

BAŞKAN – Bazı Gazete Kuruluşlarının Amaçları Dışında Fon Kaynaklı Kredi Kullandıkları İddialarını Araştırmak Amacıyla Kurulan (10/22) esas numaralı Meclis Araştırması Komisyonuna, siyasî parti gruplarınca aday gösterme işlemi tamamlanmıştır. Şimdi, listeyi okutup, oylarınıza sunacağım:

Bazı Gazete Kuruluşlarının Amaçları Dışında Fon Kaynaklı Kredi Kullandıkları İddialarını Araştırmak Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu Üyelikleri Aday Listesi (10/22)

(13)

Adı, Soyadı Seçim Çevresi

RP (4)

Ersönmez Yarbay (Ankara)

Naci Terzi (Erzincan)

Avni Doğan (Kahramanmaraş)

Sabahattin Yıldız (Muş)

ANAP (3)

Cengiz Altınkaya (Aydın)

Şadan Tuzcu (İstanbul)

Şükrü Yürür (Ordu)

DYP (2)

Ali Rıza Gönül (Aydın)

Ahmet Uyanık (Çankırı)

DSP (2)

Osman Kılıç (İstanbul)

Çetin Bilgir (Kars)

CHP (1)

Yılmaz Ateş (Ankara)

DTP (1)

Muzaffer Arıkan (Mardin)

BAŞKAN – Okunan listeyi kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Bu Komisyona seçilen üyelerin, 10 Aralık 1997 Çarşamba günü, saat 10.30'da, halkla ilişkiler binası (B) blok alt zemin 6 ncı banko karşısındaki Meclis araştırması komisyonları salonunda toplanarak, başkan, başkanvekili, sözcü ve kâtip seçimini yapmalarını rica ediyorum.

Sayın milletvekilleri, Kamu İktisadî Teşebbüsleri Komisyonu, başkan, başkanvekili, sözcü ve kâtip seçimini yapamamıştır; bu Komisyona üye milletvekillerinin de, 10 Aralık 1997 Çarşamba günü saat 14.00'te kendi salonunda toplanarak, başkan, başkanvekili, sözcü ve kâtip seçimini yapmalarını rica ediyorum.

Komisyonların toplantı yer ve saatleri, ayrıca ilan tahtalarına da asılmıştır.

Gündemin "Özel Gündemde Yer Alacak İşler" kısmına geçiyoruz.

V.—GENSORU, GENEL GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI

VE MECLİS ARAŞTIRMASI

A) GÖRÜŞMELER

1. —Bartın Milletvekili Zeki Çakan ve 21 arkadaşının, Petrol Ofisi Genel Müdürlüğünde yolsuzluk ve usulsüzlük nedeniyle 1993-1994 yıllarında meydana gelen kurum zararının tespit edilmesi amacıyla kurulan Meclis Araştırması Komisyonu Raporu (10/160) (S. Sayısı :352) (1)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Genel Kurulun 3.12.1997 tarihli 22 nci Birleşiminde alınan karar gereğince, bu kısımda yer alan Petrol Ofisi Genel Müdürlüğünde yolsuzluk ve usulsüzlük nedeniyle 1993-1994 yıllarında meydana gelen kurum zararının tespit edilmesi amacıyla kurulan (10/160) esas numaralı Meclis araştırması komisyonunun 352 sıra sayılı raporu üzerindeki genel görüşmeye başlıyoruz.

Sayın Komisyon ve Hükümet?.. Burada.

İçtüzüğümüze göre, Meclis araştırması komisyonunun raporu üzerindeki genel görüşmede ilk söz hakkı önerge sahibine aittir ve İçtüzüğümüzün 72 nci maddesine göre, daha sonra, siyasî parti grupları adına 1'er üyeye, şahısları adına 2 üyeye söz verilecektir. Ayrıca, istemleri halinde, Komisyon ve Hükümete de söz verilecek; bu suretle, Meclis araştırması komisyonu raporu üzerindeki genel görüşme tamamlanmış olacaktır.

Konuşma süreleri, Komisyon, Hükümet ve siyasî parti grupları için 20'şer dakika, önerge sahipleri ve şahıslar için 10'ar dakikadır ve komisyon raporu, 352 sıra sayısıyla bastırılıp, dağıtılmıştır.

Rapor üzerinde söz alan sayın milletvekillerinin isimlerini okuyorum: Önerge sahibi olarak, sadece, Hatay Milletvekili Sayın Levent Mıstıkoğlu'nun konuşmasına ilişkin, önerge sahibi Sayın Zeki Çakıroğlu'nun başvurusu bize ulaşmıştır.

Şimdi, önerge sahipleri adına Sayın Levent Mıstıkoğlu. (ANAP sıralarından alkışlar)

Sayın Mıstıkoğlu, süreniz 10 dakikadır.

LEVENT MISTIKOĞLU (Hatay) – Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; konuşmama başlamadan önce Yüce Heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Bilindiği üzere, Petrol Ofisi Genel Müdürlüğünde meydana gelen yolsuzluk ve usulsüzlük iddialarını araştırmak ve alınması gereken tedbirleri belirlemek amacıyla kurulan (10/5) sayılı Meclis araştırması komisyonunun düzenlemiş olduğu rapor, Meclisimizin Genel Kurulunda görüşülmüştü. Görüşme sonucunda, Bartın Milletvekili Sayın Zeki Çakan ve 21 arkadaşı tarafından, raporun sonuç bölümünde yer alan, Kurumun 1993 ve 1994 yılllarında meydana gelen zararının tespiti amacıyla yeni bir Meclis araştırması komisyonu kurulmasına ilişkin önerge verilmişti. Önergemiz de, Genel Kurulun 4.2.1997 tarihli ve 54 üncü Birleşiminde oylanarak kabul edilmişti. Genel Kurulun 6.3.1997 tarihli 64 üncü Birleşiminde yapılan seçim sonucunda komisyonumuz oluşturulmuş olup, komisyonumuzca 156 adet ve 11 073 sayfadan oluşan belgeler üzerinde çalışmalar yapılmış, çok sayıda kişinin bilgisine başvurulmuş, bilgi ve belgeler birlikte değerlendirilmiştir. Titiz bir şekilde yürütülen bu çalışmalar neticesinde elde edilen sonuç:

İstanbul Bölge Müdürlüğünde meydana gelen yolsuzluk olayları ile İskenderun Bölge Müdürlüğüyle ilgili iddialar olmak üzere iki ana başlık itibariyle Yüce Meclisin bilgisine sunulmak üzere hazırlanmıştır.

Bunlardan, İstanbul Bölge Müdürlüğünde meydana gelen yolsuzluk olaylarını üç ana başlıkta özetlemek mümkündür:

İstanbul Bölge Müdürlüğünde çalışan birkısım personelin yapmış olduğu yolsuzluklar, Genel Müdürlükte çalışan personelin yaptığı usulsüz işlemler ve yolsuzluklar, Petrol Ofisi müfettişlerince düzenlenen 4.9.1992 tarihli ve (46/3) sayılı raporda, bölge müdürü hakkında yer alan idarî tedbir konusu şeklinde dile getirmek mümkündür.

İstanbul Bölge Müdürlüğünde çalışan birkısım personelin yaptığı usulsüzlükleri kısaca şu şekilde özetlemek istiyorum: Kasada fiilen bulunan parayla kasa kayıtlarının mutabık olması gerektiği halde, kasa fazlası yaratılmak suretiyle kasadan para alındığı ve doğrudan zimmete geçirildiği tespit edilmiştir.

Tahsilat için bankaya verilen bazı bayilerin çekleri karşılıksız çıktığı halde işleme alınmamış, karşılıksız çek bilgilerinin kayıtlara intikal ettirilmediği, böylece provizyon limiti programının devre dışı bırakılarak, karşılıksız çek keşide eden bazı bayilere ve özellikle yolsuzluğa adı karışan bayilere mal verilmeye devam edilerek, yolsuzluk ve usulsüzlükler devam ettirilmiştir.

Yine, kasadan bankaya nakit para çıkışı yapılmış gibi muhasebe kaydı düzenlendiği; ancak, paranın bankaya yatırılmadığı ve zimmete geçirildiği tespit edilmiştir.

Bazı bayilerin karşılıksız çeklerinin işleme alınmayarak, sürekli olarak, yetkisiz bir şekilde yeni çeklerle değiştirildiği tespit edilmiştir. Birkısım bayilerin karşılıksız çeklerinin, muhasebe kayıtlarında tahsil edilmiş gibi gösterilerek imha edildiği görülmüştür.

Bayilerden alınan yine birkısım çeklerin, muhasebe kayıtlarında bankaya gönderilmiş gibi işleme alındığı; ancak, çeklerin bankalara intikal ettirilmeyerek yok edildiği tespit edilmiştir.

Bazı bayilerin müşteri kredisi kapsamında verdiği çeklerin zamanında tahsil edilmediği ve yeni çeklerle, yetkisiz olarak değiştirildiği tespit edilmiştir.

Akaryakıt müşteri kredisi kapsamındaki bazı faturalara, Ticaret Şube Müdürlüğü tarafından faiz tahakkuk ettirilmemiş, bazı faturalara ise eksik faiz tahakkuk ettirildiği tespit edilmiştir.

Yine, bazı bayilerin, borçlarının muhasebe kayıtlarında tahsil edilmiş gibi gösterildiği; ancak, borcun, başka bir bayinin hesabına aktarıldığı görülmüştür.

Yolsuzluk olaylarını gizlemek amacıyla, çek döküm listelerinin, ödeme belgelerinin imha edildiği; bazen, bayi borçlarının ilgisiz hesaplara aktarıldığı; yılbaşı hesap açılışlarının, özellikle çek, banka ve malzeme avansı hesaplarının eksik tutarlar üzerinden gerçekleştirildiği; çok sayıda hayalî kasa, tediye ve tahsil fişleriyle mahsup fişlerinin düzenlendiği; bilançolarda yer alan stok hesaplarında kayıtlı miktarlara göre ünite tanklarında bulunması gereken akaryakıt miktarlarının noksan olduğu; bilançolarda stok hesaplarının tutulmadığı; miktarlı çalışan maliyet ve hasılat hesaplarında kayıtlı satışı yapılan mal miktarının mutlaka karşılıklı olarak birbirini tutması gerektiği halde, aralarında büyük ölçüde farklılıklar olduğu görülmüştür.

Yine, birkısım bayilerin, aldıkları mal bedellerinin geç tahsil edildiği halde, herhangi bir faiz alınmadığı ve böylece, bu bayilere menfaat temin edildiği tespit edilmiştir.

Bankalardan alınan hesap ekstrelerinin çoğunluğunun ve günlük kasa fişlerinden bir kısmının imha edildiği görülmüştür.

Değerli milletvekilleri, kasadan alınan nakit paraların yerine, personelin şahsî çekleriyle, birkısım bayilere ait çeklerin konulduğu, bunların bir süre sonra tahsil edildiği, bu süre zarfında Ofis zararlarının adı geçenlere sermaye olarak kullandırıldığı, bu işlemin Ofis bayileriyle işbirliği yapılarak gerçekleştirildiği görülmüştür.

Bölge arşivinin kanun, yönetmelik ve Ofis talimatlarına uygun olarak düzenlenmediği; birçok yerde "arşiv" adı altında mahaller bulunduğu; ekinde, sipariş mektubu ve alınan mal miktarını gösteren belgeler bulunan bayi faturalarından büyük bir kısmının dağınıklık içinde olduğu ve kaybolduğu görülmüştür.

Bazı bayilere nakit karşılığında yapılan satışlarda çek alındığı, bu çeklerin tahsil edildiği süreye göre faiz tahakkuk ettirilmediği; böylece, bayilere finans imkânı sağlanarak menfaat temini yapıldığı görülmüştür. Resmî kurum ve kuruluşlar ile bayi ve müşterilerden gelen havalelerin bir kısmının banka hesaplarına alınmadığı, bir kısmının ise eksik ve fazla tutarlarda ya da mükerrer olarak muhasebe kayıtlarına intikal ettirildiği; kasa ve bankalarda, Ofis Yönetim Kurulunca belirlenen kasa ve banka limitlerinin üzerinde para bırakıldığı; kasa, çek, müşteri kredisi ve banka işlemlerinin sorumluluğunun sadece finansman şefine bırakıldığı, adı geçenin yetkililerce denetlenmediği; çek ve banka hesaplarının mutabakatlarının yapılmadığı; bilanço dönemleri itibariyle, banka teyit yazıları ile mizan bakiyelerinin büyük ölçüde farklılık arz ettiği görülmektedir. Bu gibi hususlarda işlemler yapıldığı, yetkililerce alt kademedeki personel tarafından gerçekleştirilen işlemlerin kontrol edilmemesi suretiyle, 1992, 1993 ve 1994 yıllarında, İstanbul Bölge Müdürlüğünde yolsuzluk olaylarının ve usulsüz işlemlerin meydana geldiği görülmüştür.

Genel Müdürlük personeli tarafından yapılan usulsüz işlemleri ise şöyle özetlemek mümkündür: İstanbul Bölge Muhasebe Servisince 1993 ve 1994 yıllarında düzenlenen 6 ara bilanço ile 31.12.1993 yılsonu bilançosunun eklerinde, belgelere göre, banka, çek, stok, maliyet ve hâsılat hesaplarının tutmadığı görülmektedir. Bilanço hesaplarının dönem başı açılışlarının eksik tutarlar üzerinden gerçekleştirildiği; yıl sonlarında, bilançoların, Genel Müdürlükçe çıkarılan bilanço talimatlarına aykırı olarak hazırlandığı ve birkısım eklerin, bilançoların ekine konulmadığı; banka hesaplarında, Ofis Yönetim Kurulunca belirlenen kasa ve banka limitlerinin çok üzerinde para bırakıldığı; İstanbul bölge muhasebe personelinde meslekî yetersizlikler bulunduğu bilindiği halde, adı geçen bölgeden gelen bilançoların incelenmeden kabul edildiği; Petrol Ofisinin toplam satış miktarının yaklaşık yüzde 20'sini karşılayan İstanbul bölgeden gönderilen paraların kontrol edilmediği...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Lütfen, 1 dakika içerisinde toparlayalım.

LEVENT MISTIKOĞLU (Devamla) – Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

...banka hesaplarında bulunduğu belirtilen yüksek miktardaki paraların nedeninin araştırılmadığı; 1992 yılından beri uygulamaya konulan ve uygulamaları halinde yolsuzluk olmayacağı iddia edilen bilgisayar programlarının İstanbul Bölge Müdürlüğünce uygulanmadığı hususunun, konunun uzmanı daire başkanlıklarınca bilinmesine rağmen inceleme konusu yaptırılmadığı görülmektedir.

1994'ün ağustos ayı içerisinde İstanbul bölgede inceleme yapan komisyon tarafından yolsuzluk olaylarının önemli belirtileri tespit edilmesine rağmen, konuların, müfettiş marifetiyle incellettirilmediği; İstanbul Bölge Müdürlüğünde, kasa, banka, çek gibi kıymetlerin sayım ve mutabakatıyla görevlendirilen iki müfettişin yolsuzluk olaylarını tespit edemediği görülmüştür.

Raporumuzda, ilgililerle ilgili gerekli duyum...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

LEVENT MISTIKOĞLU (Devamla) – Yüce heyetinize saygılar sunuyorum. (ANAP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Mıstıkoğlu.

Grupları adına söz talebinde bulunan arkadaşlarımızdan Sayın İsmail Özgün'ü, Refah Partisi Grubu adına kürsüye davet ediyorum. (RP sıralarından alkışlar)

Buyurun.

Sayın Özgün, süreniz 20 dakikadır.

RP GRUBU ADINA İSMAİL ÖZGÜN (Balıkesir) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Anayasanın 98, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca, 4.2.1997 tarihinde kurulan (10/160) sayılı Meclis araştırması komisyonu raporu üzerinde, Refah Partisi Grubu adına söz almış bulunmaktayım; bu vesileyle hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Selden zarar gören bütün vatandaşlarımıza da bu vesileyle geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.

Değerli arkadaşlar, Petrol Ofisi A.Ş. İstanbul Bölge Müdürlüğünde meydana gelen yolsuzluk olaylarının 1992 yılına ait olan bölümü (10/5) no'lu Araştırma Komisyonunda ele alınmıştı; ancak, bu komisyonun çalışma süresi içerisinde bahse konu yolsuzluk olaylarıyla ilgili tasfiye çalışmaları sonuçlandırılmamıştı. O ana kadar elde edilen bazı bilgi ve belgelere göre, POAŞ İstanbul Bölge Müdürlüğündeki yolsuzluk olaylarından, birkısım Ofis personeli sorumlu tutulmuştu. Yolsuzluk olaylarının 1992 yılında başlayıp, 1993 ve 1994 yıllarında artarak devam etmesi dikkate alınarak, POAŞ İstanbul Bölge Müdürlüğünde meydana gelen yolsuzluk olayları, malî boyut ve personel sorumlulukları bakımından, yıllar itibariyle, bir bütün olarak komisyonumuzca incelenmiştir.

Bu incelemelerde gördüğümüz manzara, gerçekten, beni endişeye ve hayrete düşürmüştür; çünkü, devletimizin önemli bir kuruluşu olan POAŞ'ın İstanbul Bölge Müdürlüğünün muhasebesinin, meslekî yeterliliği olmayan kişiler tarafından düzensiz ve gerçeği yansıtmayacak bir tarzda yürütüldüğünü, tutulduğunu görmek hakikaten beni hayrete düşürmüştür. Nasıl oluyor da bir devlet kuruluşu, hesaplarını, meslekî yeterliliği olmayan kişilere emanet edebiliyor? Tabiî, bu incelemelerimiz esnasında, özellikle İstanbul Bölge Müdürlüğünde gördüğümüz -biraz önce de önerge sahibi olarak konuşan arkadaşımızın da ifade ettiği gibi- birkaç hususa değinmek istiyorum.

Mesela, Bölge Müdürlüğünün kasasında fiilen bulunan parayla kasa kayıtlarının mutabık olması gerektiği halde, kasa fazlası ortaya çıkarılmak suretiyle kasadan para alındığı görülmüştür.

Tahsilat için bankaya verilen, bazı bayilerin çekleri karşılıksız çıktığı halde işleme alınmadığı; karşılıksız çek bilgilerinin kayıtlara intikal ettirilmediği; böylece, provizyon limiti programının devredışı bırakılarak, karşılıksız çek keşide eden bazı bayilere -özellikle yolsuzluğa adı karışan bayilere- mal verilmeye devam ettiği görülmüştür.

Yine, kasadan bankaya nakit para çıkışı yapılmış gibi muhasebe kaydı düzenlendiği; ancak, paranın bankaya yatırılmadığı ve zimmet fiili oluştuğu görülmüştür.

Bazı bayilerin karşılıksız çeklerinin işleme alınmayarak; sürekli olarak, yetkisiz bir şekilde, yeni çeklerle değiştirildiği görülmüştür.

Birkısım bayilerin karşılıksız çeklerinin muhasebe kayıtlarında tahsil edilmiş gibi gösterilerek imha edildiği görülmüştür.

Bayilerden alınan birkısım çeklerin muhasebe kayıtlarında bankaya gönderilmiş gibi işleme alındığı; ancak, çeklerin bankaya verilmeyerek, yok edildiği görülmüştür.

Yine, yolsuzluk olaylarını gizlemek amacıyla, çek döküm listelerinin, ödeme belgelerinin imha edildiği; bazı bayi borçlarının ilgisiz hesaplara aktarıldığı; özellikle, yılbaşı hesap açılışlarında, çek, banka ve malzeme avansları hesaplarının eksik tutarlar üzerinden gerçekleştirildiği; çok sayıda hayalî kasa, tediye, tahsil ve mahsup fişlerinin düzenlendiği tespit edilmiştir.

Bilançolarda yer alan stok hesaplarında kayıtlı miktarlara göre, ünite tanklarında bulunması gereken akaryakıt miktarlarının noksan olduğu; bilançolardaki stok hesaplarının tutmadığı tespit edilmiştir.

Özellikle, miktarlı çalışan, maliyet ve hasılat hesaplarında kayıtlı, satışı yapılan mal miktarının mutlaka karşılıklı olarak birbirini tutması gerektiği halde, aralarında büyük farklılıklar olduğu tespit edilmiştir.

Kasadan alınan nakit paraların yerine, personelin şahsî çekleri ile birkısım bayilere ait olan çeklerin konulduğu; bunların, bir süre sonra tahsil edildiği; bu süre zarfında, Ofis paralarının, adı geçenler tarafından sermaye olarak kullanıldığı; bu işlemin, Ofis bayileriyle işbirliği yapılarak gerçekleştirildiği görülmüştür.

Resmî kurum ve kuruluşlar ile bayi müşterilerinden gelen havalelerin bir kısmının banka hesaplarına alınmadığı, bir kısmının eksik ve fazla tutarlarda ya da mükerrer olarak muhasebe kayıtlarına intikal ettirildiği görülmüştür.

Ofis Yönetim Kurulunca belirlenen kasa ve banka limitlerinin çok üzerinde kasa ve bankalarda para bırakıldığı görülmüştür. Mesela, bankalarda 100 milyon liranın üzerinde para tutulmaması gerektiği halde, 1994 Haziran ayında, dört bankada 186 milyar 957 milyon Türk Lirasının banka hesaplarında tutulduğu belirlenmiştir. Çek ve banka hesaplarının, banka teyit yazılarıyla mutabakatlarının olmadığı görülmüştür.

Petrol Ofisinin toplam satış miktarının yaklaşık yüzde 20'sini karşılayan İstanbul Bölge Müdürlüğünden gönderilen paraların kontrol edilmediği, banka hesaplarında bulunduğu belirtilen yüksek miktarlardaki paralarının nedeninin araştırılmadığı; bu hesaplarda neden yüksek miktarlarda para tutulduğunun sorulmadığı anlaşılmıştır.

1992 yılından itibaren uygulamaya konulan ve uygulanmaları halinde yolsuzluk olmayacağı iddia edilen bilgisayar programlarının, İstanbul Bölge Müdürlüğünde uygulanmaması düşündürücüdür.

Bu hususların, İstanbul Bölge Müdürlüğünde yolsuzluk ve usulsüzlük işlemlerinin oluşmasına, artarak devam etmesine ve sonuçta, Ofisin mal kaybına sebep olduğu belirlenmiştir.

Değerli milletvekilleri, POAŞ İstanbul Bölge Müdürlüğünde, 1992, 1993 ve 1994 yıllarında meydana gelen yolsuzluk nedeniyle, 126 milyar lirası anapara olmak üzere, bayilerden tahsil edilemeyen müşteri kredi faizi tazminat tutarlarıyla, yolsuzluk olaylarının ortaya çıkmasından sonra bayilerden yapılan tahsilatlar dikkate alındığında, Kasım 1994 tarihi itibariyle, kurum kaybının, aşağı yukarı 196 milyar lira olduğu görülmüştür.

Yıllar itibariyle, paranın değer kaybını dikkate alacak olursak; yani, bugünkü değerlerle, bu rakamın, 4 ilâ 5 trilyon lira civarında olduğu tahmin edilmektedir.

Ayrıca, bu yolsuzluk olaylarıyla ilgili olarak, Ofis kasasından 38 milyar lira nakit alınmış ve yerine, Ofis personeli veya bayilerin çekleri konulmuş; bu çekler bir süre sonra tahsil edilmiş olsa bile, kurum, finans kaybına uğratılmış; Ofis paraları, personel ve bayiler tarafından sermaye olarak kullanılmıştır.

Bu arada, Petrol Ofisi ile POAŞ Mensupları Sosyal Güvenlik Vakfının ortak olduğu Petrol Tur Şirketinin, 1993 ve 1994 yıllarında yapılan usulsüz işlemler nedeniyle, 1995 yılı fiyatlarıyla 4,5 milyar lira zarara uğratıldığı anlaşılmıştır.

1994 yılında Kırıkkale'den İskenderun'a taşınan benzin nakliyesiyle ilgili yapılan soruşturmalar ve bu konuda elde edilen teknik bilirkişi ve laboratuvar raporlarıyla, taşınan benzinde bir karışımın olmadığı, uçaklara verilen jet yakıtlarının bozuk olmayıp, temiz ve kaliteli olduğunun Millî Savunma Bakanlığınca belirlendiği, bu konuyla ilgili olarak mahkemeye verilen genel müdür ve yönetim kurulu üyeleri ve diğer personelin beraat ettikleri tespit edilmiştir.

Değerli milletvekilleri, netice itibariyle, bu kurumumuzda usulsüzlük, yolsuzluk ortaya çıkarılmış, kurum üzerinde denetlemeler sıklaştırılmış ve kuruma bir çekidüzen verilmeye çalışılmıştır. Ancak, şu iyi bilinmelidir ki, KİT'ler arpalık olarak görüldüğü sürece, yönetim kurullarına ve genel müdürlüklerine o müesseseyle ilgili olmayan insanlar getirildiği sürece, yolsuzluk ve usulsüzlük iddialarıyla her zaman karşılaşmamız mümkün olacaktır, KİT'lerin üzerinde her zaman yolsuzluk bulutları dolaşmaya devam edecektir; biz de, bu kürsülerden, daha çok, yolsuzluk, suiistimal ve rüşvet önergelerini konuşmaya devam edeceğiz.

Peki, KİT'lerde bu yolsuzlukları yapanlar neye güvenerek, hangi cesaretle bu işleri yapıyorlar; biraz önce anlattığımız, POAŞ İstanbul Bölge Müdürlüğündeki bu muhasebe oyunlarını hangi cesaretle bu insanlar yapmaktadırlar? Hani, bir söz vardır halk arasında "fareyi cesaretli kılan, ambarın deliğidir" derler. Herhalde, bu yolsuzluk ve usulsüzlükleri yapanları da cesaretli kılan, KİT'lerin başına, ehliyetli, liyakatli yöneticileri getiremeyen hükümetler olsa gerektir diye düşünüyorum.

Bakınız, bu 55 inci Hükümet işbaşına gelir gelmez, bürokraside âdeta bir fırtına estirdi; KİT'ler de, elbette, bundan nasibini aldı. Birkısım KİT'in başında bulunan fevkalade ehliyetli, liyakatli yöneticiler, sorgusuz, sualsiz bir kenara konuldular; yerlerine, siyasî maksatlı tayinler yapıldı. Bacanaklar, yeğenler, akrabalar, eski milletvekilleri, milletvekili adayları, KİT'lerin yönetim kurullarına ve birtakım yönetim kurulu başkanlıklarına getirildiler. KİT'ler, dört aydan bu tarafa, âdeta, ahbap yâran kolektif şirketi gibi çalışmaktadır; bunun tabiî sonucu olarak da, yapılan özelleştirme ve ihalelerde etrafa pis kokular yayılmaktadır. Bazı firmaların kayırıldığı, peşkeş çekildiği, hatta, diyet ödendiği iddiaları ayyuka çıkmıştır. Siz, bu iddialardan rahatsız olmuyor musunuz değerli milletvekilleri?

Bakınız, son olarak, enerji dağıtım şebekesi ihalesi konusunda basına yansıyan birtakım haberler var. Özellikle İstanbul ve Ankara dağıtım şebekelerinin belirli holdinglere verildiği söylentileri basında yer almaktadır. Birçok kuruluş ve işletme, geçtiğimiz dört ay içerisinde yok pahasına satılmıştır.

KİT'lerin içinde bulunduğu finansman sıkıntısının giderilmesi, KİT'lerin faiz ve borç kıskacından kurtarılması için hiçbir ciddî önlem alınmamıştır; aksine, işbaşına gelir gelmez, 54 üncü Hükümet döneminde kurulmuş olan, KİT havuzu dediğimiz tek hesap ortadan kaldırılmış ve bu finansmana ihtiyacı olan, paraya ihtiyacı olan, masraflarını karşılamak için para arayan KİT'lerimiz, maalesef, yine, ticarî bankaların insafına terk edilmiştir.

Bugün için ekonominin beş karadeliğinden birisi olan KİT deliğini kapatmadıkça, KİT'lerle ilgili hem personel yönünden hem teknolojik bakımdan hem finansman bakımından bir ciddî iyileştirmeye gitmedikçe, KİT'ler, ekonomimizin üzerinde bir kambur olarak görülmeye devam olunacaktır.

Onun için, KİT'lerin yönetim kurullarına, o meslekle ilgisi olmayan insanlar getirilmemelidir. Bunun, mutlaka önüne geçilmeli; yönetime, o kuruluşu bilen, o meslekle ilgili yöneticiler getirilmelidir. Yan kuruluşları olan vakıflar iptal edilmelidir. Özelleştirme dışında kalan KİT'lerin teknolojileri mutlaka yenilenmelidir. KİT'lerin finansman sorunu mutlaka çözülmelidir. Borç ve faiz kıskacından kurtarılmalı; havuz sistemi mutlaka tekrar uygulamaya sokulmalıdır. Yüksek Denetleme Kurulunun fonksiyonları yeterli hale mutlaka getirilmelidir.

Değerli milletvekilleri, netice olarak şunu ifade ediyor ve sözlerime son vermek istiyorum. Yılların elemeği, göznuru olan bu kuruluşlarımızı, bu KİT'lerimizi, KİT'lerimizde tüyü bitmedik yetimin hakkı olduğunu bilen, ahlakî ve manevî değerlere sahip, Allah'tan korkan, ahret gününe inanan bir nesil, bir toplum yetiştirmek mecburiyetindeyiz diyorum; hepinize saygı ve hürmetlerimi sunuyorum. (RP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Özgün.

Şimdi, Demokratik Sol Parti Grubu adına, Sayın Ali Rahmi Beyreli konuşacaklar.

Buyurun Sayın Beyreli. (DSP sıralarından alkışlar)

DSP GRUBU ADINA ALİ RAHMİ BEYRELİ (Bursa) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Petrol Ofisi Genel Müdürlüğünde meydana gelen yolsuzluk, usulsüzlük iddialarını araştırmak ve alınması gereken önlemleri belirlemek amacıyla kurulan (10/5) esas numaralı Türkiye Büyük Millet Meclisi araştırma komisyonu raporu sonrası, Meclis İçtüzüğünün 105 inci maddesinin ikinci fıkrasına göre, yine aynı konuyla ilgili olarak kurulan ve çalışmalarını tamamlayan (10/160) esas numaralı Meclis araştırması komisyonu raporu üzerinde Demokratik Sol Parti Grubu adına, görüş ve düşüncelerimi sunmak üzere, huzurunuzda bulunmaktayım. Konuşmama başlamadan önce, şahsım ve Grubum adına, hepinizi saygılarımla selamlarım.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; konuşmama, geçen hafta haber bültenlerinde yer alan bir haberden alıntılar yaparak başlamak istiyorum. Türkiye'nin IMF'den (Uluslararası Para Fonu) 1 milyar dolar yardım almak için her türlü yolu denediği bir dönemde, Güney Kore, ekonomisini düzlüğe çıkarmak için, IMF'den 55 milyar dolar yardım aldı. Güney Kore'nin, ekranlara yansıyan bu karışık yüzünün altında, dünya finans çevrelerinin güven beslediği bir ülke yatıyor. Çok değil, 1950'li yılların başından itibaren Güney Kore, Kuzey'in işgaliyle baş etmeye çalışan geri kalmış bir ülkeydi. Türkiye'nin asker gönderip topraklarında şehit verdiği bu ülkenin 1950'li yıllarda kişi başına düşen millî geliri 300 dolar civarındaydı. Türkiye'nin aynı dönemde kişi başına düşen millî geliri ise 1 000 doların biraz üzerindeydi; yani, Kore'yi, o yıllarda, birkaç kat geride bırakıyorduk; ama, ne olduysa oldu, Güney Kore, 1980'li yılların başından itibaren büyük bir sıçrama yaşadı. Bugün, kişi başına düşen millî geliri 12 bin dolar civarında. Türkiye ise, hâlâ 2 000 dolar seviyesinde bir millî gelire sahip. Yani, bir zamanlar kurtarmak için askerlerimizi yolladığımız Güney Kore, Türkiye'yi birkaç defa sollayıp geçti.

Aslında, Güney Kore, IMF gibi eli sıkı bir kurumun 55 milyar dolarını alacak güveni oluşturmak için çok çabaladı. Öncelikle, 1979'da gerçekleşen askerî darbenin sorumlularından yolsuzluk yapanları hapse attı. Aralarında Daewoo ve Hyundai gibi dev firmaların yöneticilerinin de bulunduğu birçok kişi, rüşvet verme suçuyla cezalandırıldı. Bizdeki gibi onlarda da var olan devlet memurlarını koruyan yasalar kaldırıldı, rüşvet alan ve yolsuzluk yapan devlet bürokrasisi temizlendi. Kameralar karşısında ağlayan devlet başkanının oğlu Kim Huyul Çul, rüşvet alma suçundan cezalandırıldı ve içeri atıldı ve bugünlere gelindi. IMF, Kore'ye, dün, bir kalemde 55 milyar dolar kredi verdi.

Sayın Başkan, IMF, bize 1 milyar dolar vermek için kırk dereden su getirtiyor; ancak, Güney Kore'ye bir kalemde 55 milyar doları verebiliyor_ Bu olayı, ülkemiz açısından iki şekilde yorumlayabiliriz diye düşünüyorum. Birincisi, Güney Kore'de yıllardan beri meydana gelen gelişmeler, büyük yolsuzluk ve hırsızlıkların, rüşvet ve soygun olaylarının varlığını ortaya çıkarmış; dolayısıyla, yolsuzluğu, hırsızlığı bol olan Güney Kore'ye, IMF destek çıkmış olabilir. Yani, Güney Kore'deki çok sayıda yolsuzluk, IMF için, bu ülkeye yüklü bir yardım yapılmasında etkileyici bir kriter olmuş olabilir. Bu çerçevede, bize de, ülkemizde herhangi bir yolsuzluk, rüşvet, soygun ve benzeri olaylar yaşanmadığı için -ki, olmadığı, bugüne kadar bu suçlardan yakalanıp cezalandırılan kimse olmadığından anlaşılabilir- IMF, bize 1 milyar doları vermekte zorlanmaktadır. Yani, yolsuzluğu bol olan Güney Kore bolca yardım alırken, yolsuzluğu olmayan ülkemize yardım yapılmamaktadır diye düşünebiliriz. Bu, iyimser bir yaklaşımdır.

IMF tarafından Güney Kore'ye yapılan 55 milyar dolarlık yardımın ikinci yorumu ise -ki, bizim için acıdır- şu olabilir: Güney Kore'de yıllardan beri meydana gelen yolsuzluk ve hırsızlıkların, rüşvet ve soygun olaylarının varlığı ortaya çıkarılmış ve tüm bu yolsuzluklar ve soygun olaylarının üstüne gidilerek, bu olaylara karışanlar, kim olduklarına bakılmaksızın -devlet başkanının oğlu bile- cezalandırılmış. Dolayısıyla, Güney Kore'de halkın parasını gasp edenlerin yakalanıp cezalandırılmasıyla, bu ülkede "temiz toplum, temiz siyaset" konusunda kararlı adımlar atılmış, alınan yardımların heba edilmeyeceği kanıtlanmıştır. Bu durumda da, IMF, bu ülkeye gerekli yardımı yapmıştır. Biz de ise, yıllardır yapılan yolsuzluklar, hırsızlıklar, rüşvet olayları yapanın yanına kâr kaldığı için, alınabilecek yardım yine belli kesimler tarafından gasp edileceği için, IMF, bize güven duymayarak yardım yapmamaktadır. Eğer bu yorum doğruysa, bizim için gerçekten acıdır ve utandırıcıdır.

IMF'nin bize yardım etme konusunda ayak sürümesinin gerçek nedenini bilemeyiz; ama, bildiğimiz bir şey varsa, o da, ülkemizde yıllardır yolsuzlukların yapıldığı, bunların çoğu kanıtlanmasına rağmen, çeşitli yöntemlerle, yapanlardan hesap sorulmadığıdır. Bu nedenledir ki, halkımız, Parlamentoya ve bürokrasiye, artık, güven duymamaktadır. Oysa, Türkiye, hiçbir şey yapmasa, sadece, yapılan yolsuzlukların hesabını faillerinden sorsa, temiz toplum, temiz siyaset ilkesini hayata geçirse ve bundan sonra bu tür yolsuzlukların olmaması için idarî ve caydırıcı tedbirleri alsa, inanıyorum ki, bugünkü sorunlarının yarısından fazlasını çözer.

Değerli milletvekilleri, bugün burada ikinci kez görüştüğümüz Petrol Ofisinde meydana gelen yolsuzluk ve usulsüzlükler, bugüne kadar, ülkemizde yaşanan bu tür yüzlerce olaydan sadece biridir. Araştırma Komisyonu raporu incelendiğinde, gerçekten vahim sonuçlar ortaya çıkmaktadır. Örneğin, bırakın tümünü, sadece bir kişi için isnat edilen suçlar bile korkutucu boyuttadır:

Kasada fiilen bulunan para ile kasa kayıtlarının mutabık olması gerektiği halde, kasa fazlası oluşturulmak suretiyle kasadan para almak veya doğrudan zimmete para geçirmek.

Tahsilat için bankaya verilen bazı bayilerin çekleri karşılıksız çıktığı halde, işleme almamak, karşılıksız çek bilgilerini kayıtlara intikal ettirmemek; böylece, provizyon limiti programı devre dışı bırakılarak, karşılıksız çek keşide eden bayilere ve özellikle yolsuzluğa adı karışan bayilere mal verilmesine neden olmak.

Kasadan bankaya nakit akışı yapılmış gibi muhasebe kaydı düzenlemek; ancak, parayı bankaya yatırmamak ve zimmet fiilinin oluşmasına neden olmak.

Bazı bayilerin karşılıksız çeklerini işleme almayarak, sürekli olarak yetkisiz bir şekilde yeni çeklerle değiştirmek.

Birkısım bayilerin karşılıksız çeklerini muhasebe kayıtlarında tahsil edilmiş gibi göstererek imha etmek.

Bayilerden alınan birkısım çekleri, muhasebe kayıtlarında bankaya gönderilmiş gibi işleme almak; ancak, bankaya vermeyerek yok etmek.

Bazı bayilerin müşteri kredisi kapsamında verdiği çekleri zamanında tahsil etmemek ve yeni çeklerle yetkisiz bir şekilde değiştirmek.

Müşteri kredisi karşılığında mal alan bayilerden eksik faiz almak.

Bazı bayilerin borçlarını muhasebe kayıtlarında tahsil edilmiş gibi göstermek; ancak, borcu başka bayiin hesabına aktarmak.

Yolsuzluk olaylarını gizlemek amacıyla çek döküm listelerini tanzim etmemek, bunlardan bir kısmını yok etmek, ödeme belgelerini imha etmek, bazen bayi borçlarını ilgisiz hesaplara aktarmak.

Yılbaşı hesap açılışlarını, özellikle çek, banka ve malzeme avansı hesaplarını eksik tutarlar üzerinden gerçekleştirmek; çok sayıda hayalî kasa tediye ve tahsil fişleri ile mahsup fişleri düzenlemek.

Bankalardan alınan hesap ekstrelerinin tamımına yakını ile birkısım günlük yevmiye dosyalarını imha etmek.

Bazı bayilerden, nakit karşılığında yapılan satışların yerine çek almak, bu çeklerin tahsil edildiği süreye göre faiz tahakkuk ettirmemek, bayilere finans imkânı tanımak.

Resmi kurum ve kuruluşlar ile bayi müşterilerden gelen havalelerin bir kısmını banka hesaplarına almamak, bir kısmının ise eksik ve fazla tutarlarda ya da mükerrer olarak muhasebe kayıtlarına intikal ettirmek.

Sonuç olarak, sadece bir tek kişi olarak, zamanının parasıyla 100 küsur milyar, bugünkü parayla ise 1 trilyon Türk Lirasına yakın, kurumun zarara uğratılması. Petrol Ofisi kurumunda, incelenen yıllarda yapılan yolsuzlukların toplamı ise hak getire; bugünkü parayla 5 trilyon Türk Lirası civarında. Mühendis olmam itibariyle muhasebeden pek anlamam; ama, iddialara ve tespitlere göre, maşallah, muhasebe alanında yapılabilecek bütün yolsuzluklar yapılmış_ Korkunç bir şey_

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bazı kişiler, yıllarca bütün bunları yapıyorlar; ancak, tüm yapılanlar, müşteri şikâyet mektupları üzerine yapılan bir araştırma sonucu; yani, tesadüfen ortaya çıkıyor. Demek ki, bazı müşteriler şikâyet etmese, aynı kurulu soygun düzeni devam ettirilecek; yani, sistem buna müsait. Belki sistem, belki de 1980 sonrası toplumumuzda egemen olmaya başlayan yozlaşmanın neticesinde oluşan köşe dönmeci, adamsendeci yaklaşımlarımız bu olaylara neden oluyor, belki her ikisi de birden. Bence, her ikisi de birden; yani, hem sistemimiz -bağımsız denetim ve yargının tam anlamıyla kurulamamış olması ve cezaî hukukumuzdaki yetersizlikler; yani, yapılanların yapanın yanına kâr kalması, yolsuzluk, hırsızlık, rüşvet ve çete olaylarını beslemekte- hem de globalleşme, liberalleşme uğruna her türlü köşe dönmeci zihniyeti ve bu uğurda her türlü oluşumu mubah sayan anlayışımız bu olaylara neden oluyor.

Değerli milletvekilleri, gelin, o zaman, hem sistemimizde etkili denetim mekanizmalarını kuralım hem de anlayış ve yaklaşımlarımızı değiştirelim.

Gelin, yetkili, güçlü ve etkili bir bağımsız denetim sistemi kuralım; Yüksek Denetleme Kurulunu, şeklen Meclis Başkanlığına bağlı, özünde idarî ve malî yönden bağımsız, güçlü, etkili bir hale getirelim. Bu yönde, DSP olarak hazırladığımız yasa teklifi iki yıldır Meclis gündeminde beklemektedir; gelin, bu yasayı hep birlikte çıkaralım.

Gelin, yargıyı bağımsız hale getirelim ve Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulundan, Hükümetin ve bürokrasinin temsilcilerini çıkaralım. Gelin, bu konuyla ilgili, DSP olarak hazırladığımız anayasa değişiklik teklifine destek verin.

Gelin, tüm gelişmiş ülkelerde olan adlî polis teşkilatını hep birlikte kuralım.

Gelin, milletvekili dokunulmazlığını sınırlayalım.

Gelin, Memurin Muhakematı Hakkında Kanundaki dokunulmazlıkları sınırlayalım ve tüm bunları birlikte yapalım; tüm bunların onurunu, şerefini, 20 nci Dönem milletvekilleri olarak hep birlikte paylaşalım.

Yüce Meclisimizin sorumluluğunu yerine getireceğine inanıyor; beni dinlediğiniz için hepinize saygılar sunuyorum. (DSP ve CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Beyreli.

Şimdi, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına, Sayın Metin Arifağaoğlu konuşacak.

Buyurun Sayın Arifağaoğlu. (CHP sıralarından alkışlar)

CHP GRUBU ADINA METİN ARİFAĞAOĞLU (Artvin) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Petrol Ofisi Genel Müdürlüğünde yolsuzluk ve usulsüzlük nedeniyle 1993 ve 1994 yıllarında meydana gelen kurum zararının tespit edilmesi amacıyla kurulan Meclis Araştırması Komisyonu raporu üzerinde, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum; sizleri, şahsım ve Grubum adına saygıyla selamlıyorum.

Bu kürsüden yapılan konuşmaların büyük bir bölümünü yolsuzluk ve usulsüzlük tartışmaları almaktadır. Bu durum, devletin işleyen çarkları arasında bir eksikliğin olduğuna işarettir. Daha çok, nakit paranın döndüğü birimlerde yolsuzluk ve usulsüzlükle karşılaşıyoruz. Sistemin iyi kurulmadığını, yolsuzluk ve usulsüzlüğü sıcağı sıcağına ortaya çıkaracak bir kontrol mekanizmasının bulunmadığını açıkça görüyoruz.

Görüşülmekte olan (10/160) esas numaralı Meclis Araştırması Komisyonu raporunda detaylı bir şekilde açıklandığı üzere, komisyonumuzun uzun süren çalışmaları ve komisyonumuza bağlı olarak görev yapan değerli elemanların özverili çalışmaları sonucunda, Petrol Ofisi Genel Müdürlüğünün 1992, 1993 ve 1994 yıllarında uğradığı kurum zararı kesin olarak ortaya konulmuştur. Yapılan toplantılarda 58 kişinin bilgisine başvurulmuştur.

Petrol Ofisi İstanbul Bölge Müdürlüğünde meydana gelen yolsuzluk olaylarının 1992 yılına ait bölümü (10/5) esas numaralı Meclis Araştırması Komisyonu raporunda ele alınmakla birlikte, bahse konu yolsuzluk olaylarının 1992 yılından başlayıp, 1993 ve 1994 yıllarında artarak ve gittikçe yoğunlaşarak devam etmesi nedeniyle, (10/5) esas numaralı Araştırma Komisyonu raporundan sonra Komisyonumuza gelen yeni bilgi ve belgeler dikkate alınmış, bütün bu yolsuzluk olayları 1992, 1993 ve 1994 yılları itibariyle yeniden bir bütün halinde incelemeye alınmış ve böylece sağlıklı bir sonuca varılabilmiştir.

Petrol Ofisi İstanbul Bölge Müdürlüğünde akaryakıt ve madenî yağ satışı yapan bayilerden 8'i kayırılmış ve kollanmıştır. Bu 8 bayiin çekleri ilgili bankalara geç intikal ettirilmiştir. Bu kayırılmayla yetinilmemiş, yine, bu 8 bayiin çekleri karşılıksız çıkmış, çekler yenileriyle değiştirilmiştir. Bunlar da yine karşılıksız çıkmıştır. Buna rağmen, depodan bu 8 firmaya mal verilmeye devam edilmiştir.

Usulsüzlük bu kadar mıdır; hayır, devamı vardır. Karşılıksız çekleri takip edemeyen, kontrol ve denetimi kaybeden Petrol Ofisi İstanbul Bölge Müdürlüğü nakit parayı da kontrol edememiştir; çünkü, yolsuzluk zinciri kurulmuştur. Günlük satışlardan tahsil olunan nakit paralar, akşam üzeri, ilgili ve yetkililer tarafından, istenildiği kadar, kasadan alınmıştır. Alınan nakit paraların yerine, kasa hesabı tutsun diye, çekler konulmuştur. Bu çeklerin bir kısmı bayilere ait, diğer bir kısmı da bayi olmayan kişiler ve veznedara aittir.

Diğer yolsuzluk olaylarına kısaca değinirsek: Kasadan bankaya nakit para çıkışı yapılmış gibi muhasebe kaydı düzenlendiği; ancak, paraların bankalara yatırılmadığı ve fiilen zimmetin oluştuğu; bayilerden alınan bir kısım çeklerin, muhasebe kayıtlarında, bankaya gönderilmiş gibi işlem yapıldığı; ancak, çeklerin bankaya verilmeyerek, yok edildiği; bazı bayilerin borçlarının, muhasebe kayıtlarında, tahsil edilmiş gibi gösterildiği; ancak, borcun başka bayiin hesabına aktarıldığı; bilançolarda yer alan stok hesaplarında kayıtlı miktarlara göre ünite tanklarında bulunması gereken akaryakıt miktarlarının noksan olduğu, açıkça stok miktarlarıyla oynanıldığı; bankalardan alınan hesap ekstrelerinin çoğunluğunun ve günlük kasa fişlerinin bir kısmının imha edildiği; Ofis Yönetim Kurulunca belirlenen kasa ve banka limitlerinin çok üzerinde, kasa ve bankalarda, para bırakıldığı; kasa, çek, müşteri kredisi ve banka işlemlerinin sorumluluğunun sadece finansman şefine bırakıldığı, adı geçen yetkililerce denetlenmediği, çek ve banka hesaplarının mutabakatlarının yapılmadığı; bilanço dönemleri itibariyle, banka teyit yazıları ile mizan bakiyelerinin büyük ölçüde farklılık arz ettiği.

Yapılan tetkik ve incelemelerden sonra, Petrol Ofisi İstanbul Bölge Müdürlüğünde yolsuzluğa adı karışan bayilerin anapara borçları ile Ofis personeli üzerinde bulunan zimmetler toplamı 143 675 992 144 liradır; ancak, bayilerden yapılan birkısım tahsilatlardan sonra, 8 bayiin toplam anapara borcu -herhangi bir faiz falan yok, sadece anapara borcu- 125 342 750 277 liradır. Üç memurun anapara zimmeti de 1 865 369 158 lira olmak üzere, toplam kurum zararı 127 208 119 385 liradır.

Diğer taraftan, Ofis kasasından nakit para alarak, yerine, muhtelif bayiler ve veznedara ait çek konularak alınan toplam para miktarı 38 211 576 858 lira. Bu miktar, adı geçen Ofis bayileri ve veznedar tarafından, belirli bir süre sermaye olarak kullanılmıştır. Ofis kasasından alınan bu paralardan, bir bayie ait bulunan 1 404 577 737 lira tahsil edilememiş, diğer kısmı tahsil edilmiştir. Ancak, günlük yevmiye dosyalarından bir kısmının bulunamaması, günlük kasa fişleri eklerinde çek döküm listelerinin olmaması, çek tutarlarının banka hesaplarına global olarak geçmesi, bir bankaya ait ekstrelerin temin edilememesi, Ofis kayıtlarında varlığı tespit edilen diğer bir bankaya ait çeklerin kime ait olduğunun belirlenememesi nedenleriyle, İstanbul Bölge Müdürlüğü kasasından alınarak, yerine çek konulan ve bilahara geri ödenen para miktarı tam olarak tespit edilememiştir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Petrol Ofisi İstanbul Bölge Müdürlüğünce, bunca yanlış işler olurken, Genel Müdürlüğe hiçbir konu intikal ettirilmemiş midir? Petrol Ofisi İstanbul Bölge Müdürü Necdet Özgen hakkında, kurumda çalışan iki personel, ayrı ayrı zamanlarda, Genel Müdürlüğe mektup yazıyorlar, bölge müdürlerinin yanlış uygulamalarını belirtiyorlar; âdeta, ileride doğacak olayların ihbarcısı oluyorlar. Bunların üzerinde duracak vaktim yok; ancak, İstanbul Bölge Müdür Muavini Numan Yurduseven, Bölge Müdürü Necdet Özgen hakkında, 3 Temmuz 1992 tarihli dilekçesiyle Genel Müdüre şikâyette bulunuyor; Bölge Müdürü Necdet Özgen'in yanlış uygulamalarını 6 başlık altında topluyor. Bunlardan birine değinmek istiyorum.

İstanbul Bölge Müdürlüğü, İzmit Bölge Müdürlüğüne 30 Mart 1992 tarih ve 931 sayılı faksla, Tuzla Kanlımandıra mevkiindeki akaryakıt bayiinin müracaatı halinde "Ofisimiz cari usulleriyle mal teslimatında bulunulmasını arz ederiz" diyor ve altındaki iki imzadan biri Müdür Necdet Özgen, diğeri Müdür Muavini Numan Yurduseven'e ait bulunuyor. İmza işleminin bitmesinden sonra, "Ofisimiz cari usulleri" kısmı, teknolojinin yeni imkânlarıyla daksilleniyor, bu kısma el yazısıyla "açık çek karşılığında" kelimeleri yazılıyor ve İzmit Bölge Müdürlüğüne bu şekliyle fakslanıyor. Yazının bir sureti elimizdedir.

İzmit Bölge Müdürlüğü tereddüte düşüyor ve 1.4.1992 tarihinde Numan Yurduseven'i telefonla arıyor; böylece, Numan Beyin, yazının değiştirilmesinden haberi oluyor. Herhangi bir işlem yapılmamasını, durumun tekrar Bölgeden sorulmasını istiyor. İstanbul Bölge Müdürü geri dönüş yapar mı; yapmıyor. İstanbul Bölge Müdürlüğünden İzmit Bölge Müdürlüğüne hitaben tekrar yazı yazılıyor. Önceki yazıda elle yazılan kısım, bu defa "açık çek karşılığında mal verilmesi" şeklinde bilgisayarla yeniden yazılıyor; ancak, alttaki iki imzadan Numan Yurduseven'in yerine, diğer Bölge Müdür Muavini Cemal Şamlıoğlu'nun ismi açılıyor.

İstanbul Bölge Müdürü Necdet Özgen'in mevzuat harici çalışmalarını engelleyen, engellemeye çalışan Numan Yurduseven Trabzon'a tayin ediliyor. Aradan beş yıl geçiyor, Numan Yurduseven halen Trabzon'da Bölge Müdür Yardımcısı olarak görev yapıyor; eski Bölge Müdürü Necdet Özgen, yargı önünde hesap veriyor.

Buradan şunu söylemek istiyorum; üstler, siyasî veya diğer nedenlerle yanlış talimatlar verse dahi, astlar -mevzuat dışına çıkmadan- muamele yapmazlar. Buna rağmen, diktatörlük hevesine kapılanların sonu hüsranla neticelenmektedir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Petrol Ofisi İstanbul Bölge Müdürlüğünde yapılan bu uzun süreli yolsuzluk, hırsızlık ve usulsüzlükleri Genel Müdürlük neden fark edememiştir; Genel Müdürlük personeli tarafından görülmesi gereken konular nelerdir; biraz da bunlara değinmek istiyorum.

İstanbul Bölge Muhasebe Servisince, 1993 ve 1994 yıllarında tanzim edilen 6 ara bilanço ile 31.12.1993 tarihli yıl sonu bilançolarının ekindeki belgelere göre, banka, çek, stok, maliyet ve hâsılat hesaplarının tutmadığı; bilanço hesaplarının dönem başı açılışlarının eksik tutarlar üzerinden gerçekleştirildiği; yıl sonlarında Genel Müdürlükçe çıkarılan bilanço teslimatlarına aykırı olarak bilanço çıkarıldığı ve birkısım eklerinin bilanço ekine konulmadığı; banka hesaplarında, Petrol Ofisi Yönetim Kurulunca belirlenen kasa ve banka limitlerinin çok üzerinde para bırakıldığı; İstanbul Bölge Müdürlüğündeki muhasebe personelinde meslekî yetersizlikler bulunduğu bilindiği halde, adı geçen bölgeden gelen bilançoların incelenmeden kabul edildiği; Petrol Ofisinin toplam satış miktarının yaklaşık yüzde 20'sini karşılayan İstanbul Bölge Müdürlüğünden gönderilen paraların kontrol edilmediği; banka hesaplarında bulunduğu belirtilen yüksek miktardaki paraların nedenlerinin araştırılmadığı; 1992 yılından itibaren uygulamaya konulan ve uygulanmaları halinde yolsuzluk olmayacağı iddia edilen bilgisayar programlarının İstanbul Bölge Müdürlüğünde uygulanmadığı hususu konunun uzmanı daire başkanlıklarınca bilinmesine rağmen, inceleme konusu yaptırılmadığı; bütün bölgelerin bilgisayarla donatılmasına rağmen, İstanbul'un bilgisayara geçemeyişi şüphe uyandırmamıştır.

1994 yılının ağustos ayı içerisinde İstanbul Bölge Müdürlüğünde inceleme yapan komisyon tarafından yolsuzluk olaylarının önemli belirtileri tespit edilmesine rağmen, konuların müfettiş marifetiyle incelettirilmediği; İstanbul Bölge Müdürlüğünde, kasa, banka, çek gibi kıymetlerin sayım ve mutabakatıyla görevlendirilen müfettişlerin yolsuzluk olaylarını tespit edemediği.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Hükümet, Petrol Ofisinin özelleştirme programında bulunduğunu belirtiyor. Özelleşecek bir kurumda personel alımının ve tayin furyasının hat safhada olduğunu hiç gördünüz mü? İmtihanların nasıl yapıldığını duydunuz mu? 53 ve 54 üncü Hükümetler; yani, Sayın Mesut Yılmaz'ın Başbakanlığı döneminde, Petrol Ofisine 600'e yakın personelin alındığını biliyor musunuz?

Petrol Ofisinin bir aile şirketi haline getirilmiş olduğunu basından okumuşsunuzdur. Sayın Başbakanın evinde çalışan Gürcan Onay Hanımefendinin ağabeyi olan Gültekin Onay'ın, Petrol Ofisi Genel Müdür Yardımcısı olarak atandığını basından duymuşsunuzdur.

AHMET KABİL (Rize) – Hangi başbakanın?.. Onu da söyle; başbakan deyince yanlış anlaşılıyor.

METİN ARİFAĞAOĞLU (Devamla) – Basın kupürleri burada.

Ben, bu atamalara şunun için değinme ihtiyacı duydum: Komisyon raporumuzun 2, 5, 7, 9 ve 11 no'lu önerileri, bugüne kadar, Petrol Ofisi Genel Müdürlüğünce ve Başbakanlıkça yerine getirilmemiştir. 3 ve 8 sayılı tekliflerimizin uygulanmasında, akraba, eş, dost ve siyaset üçgeninden uzaklaşıp, liyakatli bürokratların işbaşına getirilmeleri esas alınmalıdır. Liyakata dayanmayan tayinler sonucu, Petrol Ofisi için tekrar araştırma komisyonları kurulursa şaşmayalım. Basında yer alan tayinlerin yanlış olmasını ümit ediyor, Sayın Başbakan ve bakanlardan bu konuda yanıt bekliyorum.

Petrol Ofisini yine bu şekilde arpalık olarak kullanacaktıysanız neden araştırma komisyonu kuruldu, bunca mesai neden harcandı? (DYP sıralarından alkışlar)

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Arifağaoğlu, 1 dakika içerisinde toparlayınız.

METİN ARİFAĞAOĞLU (Devamla) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; halkımız, uzun süredir, temiz toplum, temiz siyasetçi arayışı içerisine düşmüştür. Bu doğrultuda, ülkenin her yerinden, temiz topluma giden yolların açılması konusunda demokratik talepler yükselmektedir. Şimdi, bize düşen görev, toplumun her kesiminde yer alan ve kurumlaşan, yolsuzluk, usulsüzlük, soygun, vurgun ve mafya düzenini ortadan kaldıracak girişimlerde birliktelik sağlamak; bu yolda, her türlü yasal ve idarî yapılanmanın gereğini yerine getirmektir. 20 nci Dönem milletvekilleri olarak bu onuru birlikte paylaşalım. Önce, Meclisten başlayarak, dokunulmazlıklarımızı...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Arifağaoğlu.

METİN ARİFAĞAOĞLU (Devamla) – 1 dakikada bitiriyorum.

BAŞKAN – Süreniz bitti efendim. 1 dakikayı verdim; o ilave süreyi de kullandınız.

METİN ARİFAĞAOĞLU (Devamla) – Araştırma komisyonunda emeği geçenlere teşekkür ediyor, Yüce Meclise saygılar sunuyorum. (Alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Arifağaoğlu.

Anavatan Partisi Grubu adına, Sayın Nabi Poyraz; buyurun Sayın Poyraz. (ANAP sıralarından alkışlar)

ANAP GRUBU ADINA NABİ POYRAZ (Ordu) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; (10/160) esas numaralı Meclis Araştırması Komisyonu raporu üzerinde ANAP Grubunun görüşlerini arz etmek üzere huzurunuzdayım; Yüce Meclise saygılar sunarım.

İstanbul Milletvekili Sayın Halit Dumankaya ve arkadaşları tarafından verilen önergeyle, POAŞ İstanbul Bölge Müdürlüğünde meydana gelen yolsuzluk ve usulsüzlük iddialarını araştırmak ve alınması gereken tedbirleri belirlemek amacıyla (10/5) esas numaralı bir araştırma komisyonu kurulmuştur. Bu komisyon, şahsımın başkanlığında, çalışmalarını yürütmüştür ve meydana gelen olayları tespit etmek için bir alt komisyon teşekkül ettirilmiştir. Bu komisyon, Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanlığınca görevlendirilen müfettişlerden de istifade etmek suretiyle, çok detaylı incelemeler yapmış ve sonuçta, 12.5.1996 tarihli (10/5-43) esas numaralı Meclis Araştırması Komisyonu raporu tanzim edilmiştir.

(10/5) esas numaralı rapor, ilgili cumhuriyet başsavcılığına intikal ettirilmeden evvel, POAŞ tarafından haklarında suç duyurusunda bulunulan kişilerden ayrı olarak, birkısım Ofis elemanları hakkında da cezaî davalar açılmış olup, bu davalıların yargılamalarına, ait oldukları mahkemelerde devam edilmektedir.

Türkiye Büyük Millet Meclisinin (10/5) esas numaralı Meclis Araştırması Komisyonu Başkanlığınca, POAŞ İstanbul Bölge Müdürlüğünün 1992 yılı hesapları, ticarî defter ve kayıtları, tüm işlem dosyaları titizlikle incelenmiş ise de, Komisyonumuzun çalışma süresinin sona ermesi nedeniyle, ancak 1992 yılı faaliyetleri incelenmiş; 1993, 1994 ve 1995 yılı hesapları tam olarak incelenemediğinden, Bartın Milletvekili Zeki Çakan ve 21 arkadaşının verdiği önergeye istinaden, İçtüzüğün 105 inci maddesi uyarınca, ikinci bir araştırma komisyonu kurulmuştur. Bu komisyon, 1993, 1994 ve 1995 yıllarında meydana gelen kurum zararlarının tespit edilebilmesi amacıyla kurulan (10/160) esas numaralı Meclis Araştırması Komisyonudur.

(10/5) esas numaralı Araştırma Komisyonu çalışmalarında olduğu gibi, yine, aynı döneme ait, İstanbul Bölge Müdürlüğünün muhasebe işlemleri bir bir incelenmiş, söz konusu yolsuzluk olaylarının detayları çıkarılmış, kurumca yapılan işlemler değerlendirilmiştir. Bu incelemeler ve değerlendirmelerde, zimmet, emniyeti suiistimal, görevi kötüye kullanma, dolandırıcılık, denetim görevini ihmal fiileri ile ilgililerce gerçekleştirilmeyen tahsilat, fazla ödeme gibi, bayilere teminine yönelik eylemlerin olup olmadığı araştırılmıştır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yapılan bu çalışmalar sonucunda düzenlenen ve Yüce Meclisimize sunulan (10/5) esas numaralı Komisyon raporunda da geniş bir biçimde yer verildiği üzere, (10/160) esas numaralı Komisyon raporunda yapılan incelemeler ve tespit edilen konular aşağıda belirtilmiştir:

Tahsilat için bankaya verilen bazı bayilerin çekleri karşılıksız çıktığı halde işleme alınmadığı; karşılıksız çek bilgilerinin kayıtlara intikal ettirilmediği; böylece, provizyon limiti programının devredışı bırakılarak karşılıksız çek keşide eden bazı bayilere -özellikle yolsuzluğa adı karışan bayilere- mal verilmeye devam edildiği tespit edilmiştir.

Kasadan, bankaya nakit para çıkışı yapılmış gibi muhasebe kayıtları düzenlenmiş; ancak, paranın bankaya yatırılmadığı ve zimmet fiili oluşturulduğu tespit edilmiştir.

Bayilerden alınan birkısım çeklerin, muhasebe kayıtlarında, bankaya gönderilmiş gibi işleme alındığı; ancak, çeklerin bankaya verilmeyerek yok edildiği tespit edilmiştir.

Bazı bayilerin karşılıksız çekleri işleme alınmayarak, sürekli olarak, yetkisiz bir şekilde yeni çeklerle değiştirilmiştir.

Kasada fiilen bulunan para ile kasa kayıtlarının mutabık olması gerektiği halde, kasa fazlası yaratılmak suretiyle, kasadan para alındığı veya doğrudan zimmete para geçirildiği tespit edilmiştir.

Yolsuzluk olaylarını gizlemek amacıyla, çek döküm listelerinin, ödeme belgelerinin imha edildiği, bazı bayi borçlarının ilgisiz hesaplara aktarıldığı, yılbaşı hesap açılışlarının, özellikle, çek, banka ve malzeme avansı hesaplarının eksik tutularak, hesapların üzerinde oynandığı ve çok sayıda hayalî kasa tediye ve tahsil fişleriyle, mahsup fişlerinin düzenlendiği tespit edilmiştir.

Bilançolarda yer alan stok hesaplarının kayıtlı miktarlarına göre, ünite tanklarında bulunması gereken akaryakıt miktarlarının noksan olduğu, bilançolarda stok hesaplarının tutmadığı görülmüştür.

Akaryakıt müşteri kredisi kapsamındaki bazı faturalara ticaret şube müdürlüğü tarafından faiz tahakkuk ettirilmediği, bazı faturalara ise faiz tahakkuk ettirildiği görülmüştür.

Miktarlı çalışan maliyet ve hâsılat hesaplarında kayıtlı satışı yapılan mal miktarının, mutlaka, karşılıklı olarak birbirini tutması gerektiği halde, aralarında büyük ölçüde farklılık olduğu tespit edilmiştir.

Bazı bayilerin borçlarının, muhasebe kayıtlarında tahsil edilmiş gibi gösterildiği, ancak bu borçların başka bayilerinin hesaplarına aktarıldığı tespit edilmiştir.

Birkısım bayilerin aldıkları mal bedelleri geç tahsil edildiği halde, herhangi bir faiz alınmadığı ve böylece, bu bayilere menfaat temin edildiği görülmüştür.

Bazı bayilere nakit karşılığında yapılan satışların yerine çek alındığı ve bu çeklerin tahsil edildiği süreye göre faiz tahakkuk ettirilmediği görülmüştür.

Kasadan alınan nakit paraların yerine, personelin şahsî çekleri ile birkısım bayilere ait çeklerin konulduğu, bunların bir süre sonra tahsil edildiği, bu süre zarfında, Ofis paralarının adı geçenler tarafından sermaye olarak kullanıldığı, bu işlemin Ofis bayileriyle işbirliği yapılarak gerçekleştirildiği görülmüştür.

Bankalardan alınan hesap ekstrelerinin çoğunluğunun ve günlük kasa fişlerinden bir kısmının imha edildiği görülmüştür.

Resmî kurum ve kuruluşlar ile bayi müşterilerden gelen havalelerin bir kısmının banka hesaplarına alınmadığı, bir kısmının bölge arşivlerinin kanun, yönetmelik ve Ofis talimatlarına uygun olarak düzenlenmediği, birçok yerde "arşiv" adı altında mahaller bulunduğu, ekinde sipariş mektubu ve alınan mal miktarını gösteren belgeler bulunan bayi faturalarının bir kısmının bu dağınıklık içerisinde kaybolduğu, eksik ve fazla faturalarda ya da mükerrer olarak muhasebe kayıtlarına intikal ettirildiği görülmüştür.

Ofis Yönetim Kurulunca belirlenen kasa ve banka limitlerinin çok üzerinde, kasa ve bankalarda para bırakıldığı görülmüştür.

Kasa, çek, müşteri kredisi ve banka işlemlerinin sorumluluğunun sadece finansman şefine bırakıldığı, adı geçenin, yetkililerce denetlenmediği, çek ve banka hesaplarının mutabakatlarının yapılmadığı, bilanço dönemleri itibariyle, banka teyit yazıları ile mizan bakiyelerinin büyük ölçüde farklılıklar arz ettiği tespit edilmiştir.

Bu hususlarda işlem yapılmaması, yetkililerce, altkademelerdeki personel tarafından gerçekleştirilen işlemlerin kontrol edilmemesi suretiyle, 1992, 1993 ve 1994 yıllarında İstanbul Bölge Müdürlüğünde yolsuzluk olayları, usulsüzlük işlemleri meydana gelmiştir.

Petrol Ofisi A.Ş. Genel Müdürlüğü Merkez Teşkilatı personeli tarafından İstanbul Bölge Muhasebe Servisince 1993-1994 yıllarında tanzim edilen 6 arabilanço ile 31.12.1993 yılsonu bilançolarının ekindeki belgelere göre banka, çek, stok, maliyet ve hâsılat hesaplarının tutmadığı; bilanço hesaplarının dönembaşı açılışlarının eksik tutarlar üzerinden gerçekleştirildiği; yıl sonlarında Genel Müdürlükçe çıkarılan bilanço talimatlarına aykırı olarak bilanço çıkarıldığı ve birkısım eklerin bilanço ekine konulmadığı; banka hesaplarında Ofis Yönetim Kurulunca belirlenen kasa ve banka limitlerinin çok üzerinde para bırakıldığı; İstanbul Bölge muhasebe personelinde meslekî yetersizlikler bulunduğu bilindiği halde, adı geçen bölgeden gelen bilançoların incelenmeden kabul edildiği görülmüştür.

Petrol Ofisinin toplam satış miktarının yaklaşık yüzde 20'sini karşılayan İstanbul Bölgeden gönderilen paraların kontrol edilmediği, banka hesaplarında bulunduğu belirtilen yüksek miktardaki paraların nedeninin araştırılmadığı tespit edilmiştir.

1992 yılından itibaren uygulamaya konulan ve uygulanmaları halinde yolsuzluk olmayacağı iddia edilen bilgisayar programlarının İstanbul Bölge Müdürlüğünde uygulanmadığı hususu görülmüş, konunun uzmanı daire başkanlıklarınca bilinmesine rağmen inceleme konusu yapılmamıştır.

1992 yılından itibaren uygulamaya konulan muhasebe bilgisayar programlarının önemli eksiklikler içerdiği; bu konuda müfettişlerce yapılan önerilerin Genel Müdürlük oluruna bağlanmasına rağmen, muhasebe ve finansman daire başkanlıklarınca dikkate alınmadığı tespit edilmiştir.

Kurum yöneticilerinin, yani, Genel Müdürlüğün kontrol görevlerinin yerine getirilmesi şeklindeki uygulama nedeniyle İstanbul Bölge Müdürlüğünde meydana gelen yolsuzluk olayları ve usulsüz işlemlerin oluşmasına, artarak devam etmesine ve sonuçta, Ofisin maliyet kaybına sebep olduğu belirlenmiştir.

POAŞ İstanbul Bölge Müdürlüğünde meydana gelen yolsuzluk olayları, POAŞ eski Genel Müdürü Mustafa Korel Aytaç'ın şifahî talimatı üzerine bir müfettişin başkanlığında oluşturulan ve İstanbul Bölge Müdürlüğünde inceleme yapan komisyon, görevi bitmeden geri çağrılmış, bu nedenle, yolsuzlukların tespiti mümkün olmamıştır.

POAŞ İstanbul Bölge Müdürlüğünde 1992, 1993 ve 1994 yıllarında meydana gelen yolsuzluk nedeniyle 146 milyar Türk Lirası anapara olmak üzere, bayilerden tahsil edilemeyen müşteri kredi faizi ve tazminat tutarları ile yolsuzluk olaylarının ortaya çıkmasından sonra yolsuzluğa adı karışan bayilerden yapılan tespitler dikkate alındığında, yolsuzluk olaylarının ilk ortaya çıktığı Kasım 1994 tarihi itibariyle, bu kurum kaybının 386 milyar TL olarak tespit edilebileceği tahmin edilmektedir; ancak, yıllar itibariyle, paranın satın alma gücünde meydana gelen değişiklikler göz önüne alındığında, Ofis kaybının gerçek malî boyutunun, bugün için daha yüksek rakamlara ulaşacağının dikkate alınması gerekmektedir. Bunun kesin rakamının tespiti mümkün olmamakla birlikte, hesaplama tekniğine göre değişse de, yaklaşık 4-5 trilyon lira civarında olduğu tahmin edilmektedir.

Ayrıca, bu yolsuzluk olaylarıyla ilgili olarak, Ofis kasasından 38 milyar TL nakit alınmış ve yerine, Ofis personeli ve bayilerin çekleri konulmuş; bu çekler bir süre sonra tahsil edilse de, kurumun finansman kaybına uğradığı, Ofis paralarının personel ve bayiler tarafından sermaye olarak kullanıldığı görülmüştür.

POAŞ'ta yolsuzluklar meydana çıktığında, büyük bir kısmı bayilerde olan kurum alacağının tespitinden sonra, bu bayilerden, Genel Müdür talimatıyla, Celalettin Döver tarafından, mevzuata aykırı olarak açık çek alındığı; bu çeklerin -kurum alacağının çok yüksek boyutlara ulaşması tahmin edildiğinde- 40 milyar lira civarında doldurulduğu ve kurumun, o tarihteki miktarıyla, 100 milyar lira civarındaki alacağının, tahsili mümkün olmayan alacaklar kapsamına sokulduğu tespit edilmiştir.

Bu zat, (10/5) esas numaralı Meclis Araştırma Komisyonunun, Kuruma önerisi doğrultusunda görevinden alınmış, pasif bir göreve verilmiş; daha sonra, dönemin Başbakanı Sayın Erbakan'ın danışmanı olarak atanmıştır.

Önce (10/160) esas numaralı Komisyonda, Celalettin Döver için savcılığa suç duyurusunda bulunulması görüşü hâkim olmuş; daha sonra, o zaman tahmin edilemeyen bir nedenle, savcılığa suç duyurusundan vazgeçilmiş; ancak, komisyon çalışmalarından sonra, Celalettin Döver'in, Sayın Erbakan'ın danışmanı olarak görev yaptığı dönemlerde, basına intikal ettiği kadarıyla, Libya, Çeçenistan para trafiğinde kurye olarak kullanıldığı; bu nedenle, devlet güvenlik mahkemesi savcılığı tarafından gözaltına alındığı öğrenilmiştir. Savcılığa verilmemesi için Komisyonun ısrarı, basında çıkan bu haberlerle açıklığa kavuşmuştur.

Tarafımızdan tanzim edilen (10/5) esas numaralı Meclis Araştırması Komisyonu raporuyla, POAŞ'ın, Ankara Dışkapı Babaharman İstasyonunu satın alan Suat Aksoy aleyhine yüksek miktarda alacağı olduğu anlaşılmış; dava açılmış, POAŞ'ın, Petrol Turizm Limitet Şirketinden 3 milyar TL alacağı olduğu tespit edilmiştir.

Petrol Ofisi İstanbul Bölge Müdürlüğündeki yolsuzluk olaylarına adı karışan bir bayiini de, bu olaylara dahil olması nedeniyle, adına, Komisyonumuz raporunda yer verilmiştir.

İstanbul Bölge Müdürlüğündeki yolsuzluk olaylarıyla ilgili olarak, daha önce, gerek kurum gerekse (10/5) esas numaralı Meclis Araştırması Komisyonunca, Veznedar Adnan Çoban, Fiş Memuru Süreyya Selvi, Finansman Şefi Adnan Barlah, Kredi Tahsilat ve Cari Hesap Şefi Zehra Özgen, Muhasebe Müdür Yardımcısı Beyhan Ökten, Muhasebe Müdürü Necla Toprak, Bölge Müdür Yardımcısı Erol Yıldırım, Bölge Müdürü Necdet Özgen, Bütçe ve Bilanço Şube Müdürü Yaşar Hışır, Muhasebe Daire Başkan Yardımcısı Selahattin Balta, Muhasebe Daire Başkanı Recep Özkan ve 7 bayi hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunulmuştur.

(10/5) esas numaralı Meclis Araştırması Komisyonu raporunda belirtilen ve Petrol Ofisince yerine getirilmesi gereken işlemlerle ilgili olarak, İstanbul Belediyesinden alınan istasyon arsalarının dolar bazında şahıslara verildiği ve dolar bazında verilmesi gereken arsaların değerinin, daha sonra, verildiği tarihteki Türk Lirasından tahsil edildiği tespit edilmiştir. (10/5) esas numaralı Meclis Araştırması Komisyonu raporundan sonra, bu kurum alacağı, dolar bazında, Kadıköy İçerenköy istasyon yeri işleticisi NEMA Petrol Firmasından, Gaziosmanpaşa–Küçükköy istasyon yeri işleticisi ISI-PET Firmasından, kati teminatlardan doğan faiz ve gecikme farkları ve KDV dahil olmak üzere, toplam 399 822 Amerikan Doları olarak tahsil edilmiştir.

Fazladan alınan sayaçlarla ilgili olarak da, Kurum, ihtiyacı olmadığı halde 50 sayaç ihalesi yapmış ve daha sonra, ihaleye çıkmadan 50 sayaç ihalesi üzerindeki bedelle 100 sayaç daha almış ve bu sayaçlar, uzun süre depoda bekletilmiş; şu an, kullanma aşamasına geldiği, bir kısmının da kullanıldığı tespit edilmiştir. İhale yapılmadan sayaç alımındaki bu yolsuzluklarla ilgili olarak Kuruma gerekli talimat da verilmiştir.

Yukarıda belirtildiği gibi, (10/160) esas numaralı Komisyon raporu, içerik bakımından (10/5) esas numaralı Komisyon raporunda tespit edilen konulardaki yolsuzlukları içermektedir. (10/160) esas numaralı Komisyon, sadece (10/5) esas numaralı Meclis Araştırması Komisyonunun zaman yetersizliği nedeniyle inceleyemediği 1993, 1994, 1995 yıllarını içeren yolsuzluk miktarlarını tespit etmekle yetinmiştir ve bu rakamlardan, komisyon raporunda belirtildiği gibi, kurum zararının, tahminen 4-5 trilyon lira civarında olduğu kanaatine varılmıştır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN– Sayın Poyraz, lüften, 1 dakika içerisinde toparlayınız.

NABİ POYRAZ (Devamla) – Komisyon raporunun kabulünde ben dahil 3 arkadaşımız tarafından "(10/5) esas numaralı birinci POAŞ Araştırma Komisyonu raporunda yer alan konular ve kararlar (10/160) esas numaralı ikinci POAŞ Komisyon raporunda sehven veya başka nedenlerle çelişki yaratan, farklı ve tersine yer alan konu, yorum ve kararlara katılmamız mümkün değildir" şerhi konulmuştur. Komisyon raporu bu şartlar altında kabul edilmiştir.

Millî bir kuruluşumuz olan POAŞ'ın, bundan sonraki yönetiminde yeni tedbirler ve yeni düzenlemeler getirilmek suretiyle, bu tip olaylara hedef olmaması dileğiyle, Yüce Meclise saygılar sunarım. (ANAP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Poyraz.

Doğru Yol Partisi Grubu adına, Sayın Tahsin Irmak. (DYP sıralarından alkışlar)

DYP GRUBU ADINA TAHSİN IRMAK (Sıvas) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sözlerime başlamadan önce, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (DYP sıralarından alkışlar)

Petrol Ofisi Genel Müdürlüğündeki yolsuzluk ve usulsüzlükler konusundaki (10/160) esas numaralı Meclis Araştırması Komisyonu raporu üzerinde, Doğru Yol Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum; hepinizi tekrar saygıyla selamlıyorum.

Petrol Ofisi Genel Müdürlüğünde meydana gelen yolsuzluk ve usulsüzlüklerle ilgili benim de üyesi bulunduğum (10/160) esas numaralı Meclis Araştırması Komisyonunca hazırlanmış olan sonuç raporu incelendiğinde görüleceği üzere, çeşitli şekillerde gündeme getirilen yolsuzluk iddialarıyla ilgili merciler, soruşturma ve kovuşturmaya tabi tutulmuş, gerekli her türülü mekanizmanın işletilmesi suretiyle takibi yapılmıştır. Bizim, komisyon olarak icraatımız, sadece bu yapılanların tescil ve tespiti olmuştur; bazı eksik kalan unsurlar da komisyonumuzun çalışmaları sonucu belirlenmiş ve gerekli işlemler yapılarak, yasal süreçlerin başlatılması sağlanmıştır. Yalnız, geçen devrede, bildiğiniz gibi, (10/5) esas numaralı Komisyon raporunun görüşülmesi esnasında Sayın Dumankaya, buraya bir kamyon dosyayla gelmişti; gerçekten o gün çok heyecanlıydı, Sayın Nabi Poyraz'la beraber -komisyon üyesi olmaları vesilesiyle- burada bir sürü yırtınıyorlardı ve "şöyle yolsuzluklar var, böyle yolsuzluklar var" diyorlardı. Biraz önce kendileriyle de görüştüm, şurada ne dosya var, ne bilgi var, ne belge var. Sayın Dumankaya, ne oluyor yani, Bayındırlık ve İskân Bakanlığındaki pis kokular burnunuza gelmiyor mu; yahut da heyecanınızı niye kaybettiniz? O heyecanı, bugün de taşımanızı isterdim.

HALİT DUMANKAYA (İstanbul) – Ben, o heyecanı yine taşıyorum.

TAHSİN IRMAK (Devamla) – Biz, bu komisyonda üye olduğumuz zaman buradan bir şeyler çıkarırız... Her zaman yaptığınız gibi, Türkiye'de sunî gündemler yaratmak suretiyle bir şeylerin üzerine gitmeye çalıştınız. Susurluk davasında olduğu gibi, diğer davalarda olduğu gibi, artık bunların hepsinin sonuçları belirlendikçe sesleriniz kesilir oldu. Burada da yine aynı şekilde; o gün sanki Petrol Ofisinde bir yolsuzluk varmış, herhangi bir gasp varmış gibi, basında çıkan bütün haberleri gündem yapıp buraya getirdiniz.

Biraz sonra değineceğim; Petrol Ofisinde yapılan yolsuzluklar... O günkü Genel Müdür ve Teftiş Kurulu Başkanı, yapılan şikâyetler üzerine soruşturma başlatmışlar, müfettişleri göndermişler. Doğrudur; yani, bir yolsuzluk yok değildir. Ben, geçen devreki konuşmamda, bunu yapanları Sayın Dumankaya'ya söyledim; buraya çıkıp bir cevap veremedi. Şimdi onu tekrarlamak istemiyorum. Gerçekten bir yolsuzluk olmuştur; ama, o günün Genel Müdürü ne yapmıştır; Teftiş Kurulu Başkan Yardımcısına talimat vermek suretiyle soruşturma açtırmıştır. O soruşturma sonucunda da 17 kişi -savcılığa suç duyurusunda bulunduklarından dolayı- şu anda yargılanmaktadır. Ben biraz sonra onlara teker teker değineceğim.

Bu dosyalar ne oldu; yani, iktidara geldiğiniz zaman bu yolsuzluklar kayıp mı oldu? Sizin getirdiğiniz adamlar, buraya geldiği zaman, ortadan kayıp mı oldu? Nereye gitti yani? Madem bir yerde yolsuzluk varsa... Benim, bir komisyon üyesi ve Doğru Yol Partisinin temsilcisi olarak komisyonda söylediğim tek şey şu oldu: "Hırsızın partisi olmaz; kim suçluysa, kim hırsızlık yapmışsa bunu açık açık ortaya çıkaralım." Bunun da çalışması bu cihete olmuştur. (DYP sıralarından alkışlar)

O gün bu heyecanı taşıyan, buraya dosyaları taşıyan, buradaki kürsüleri rahatsız eden Anavatan Partisinin sözcüleri, başta Dumankaya ve Nabi Poyraz, bugün, niyeyse, burnundan nezle olmuş gibi, hiç koku almıyor gibi yerlerinde oturuyorlar, hiçbir şeyi de gündeme getirmiyorlar. Buradan bu teessüfümü belirtmek istiyorum. Eğer, bir yerde yolsuzluk varsa, bir yerde bir şaibe varsa, onun üzerine gidelim.

Sayın Başbakan, her gittiği yerde, konuşmalarında, "eğer, bir yerde bir şaibe varsa, getirin, ben bunun üzerine gideceğim" diyordu. Bayındırlık Bakanlığındaki yolsuzluklar dile getirildiği zaman, CHP'li milletvekilleri, sizi destekleyen CHP'nin sosyaldemokrat milletvekilleri gündeme getirdiği zaman, "pis kokular geliyor" dediği zaman niye "bunun savunucusu benim" diye ortaya düşüyor? Madem öyle bir şey varsa, yolsuzluk varsa soruşturma açalım, araştırma açalım ve kim yaptıysa, gerekirse, cezasını görsün. Yani, ille ki, devletin parası, gelip sizlere, sizin yandaşlarınıza peşkeş çekilince düzgün olacak, doğru olacak, başka garibanlar da düzgün ve namuslu işler yaptığı zaman hırsız olacaklar. Var mı böyle bir şey hukuk devletinde, kanun devletinde yahut da demokrasiyle yönetilen ülkelerde?! Bunu, burada belirttikten sonra, tekrar konuma devam ediyorum.

Değerli milletvekilleri, Komisyonumuzda yapılan uzun ve yorucu çalışmalardan sonra, elde edilen sonuçların -raporumuz incelendiğinde tarafınızdan da görüleceği üzere- aslında, başlangıçtaki iddiaların, muhteşem boyutlarıyla pek de orantılı olmadıkları anlaşılmıştır.

Böylesine cüce sonuçlara ulaşılınca, insanın aklına, devletin kurumlarını koruduklarını söyleyerek, bu tür iddia ve yaklaşımlarla söz konusu kurumları kamuoyu önünde lekeleyen, itibarını sarsan kişilerin artniyetli olabilecekleri geliyor. Bence, asıl araştırılması gereken olgu, sonuç itibariyle, devleti lekeleyen, bu iddiaları ortaya atan, her yerde ve her zaman meydana gelmesi mümkün olan münferit olaylardan genel sonuçlar çıkarmak için her türlü mantık dışı zorlamaları yapan kişi ya da oluşumların gerçek niyetleri olsa gerek.

Değerli milletvekilleri, bütün toplumlarda, en küçük toplumsal birim olan aileden devlete kadar, dürüstlük, doğruluk, haysiyet ve onur gibi değerler hep saygın konumlarda yer alır. Bu manevî değerlerin korunması, bütün bu toplumsal oluşumların, kurum ve kuruluşların varlıklarını ve saygınlıklarını sürdürebilmelerinin temel koşuludur. Demokrasinin temelinde bu olgular yatar. Bu değerlere gereken saygı ve özenin gösterilmesi halinde, demokrasi güçlenir, süreklilik kazanır. Bu değerlere gerektiği kadar saygı ve özen gösterilmezse, sosyal, siyasal ve ekonomik hiçbir oluşum sıhhatli bir gelişim gösteremez.

Sayın milletvekilleri, daha önce de Petrol Ofisi Genel Müdürlüğünde meydana gelen yolsuzluk ve usulsüzlük iddialarını belirtmek amacıyla kurulan (10/5) sayılı Meclis Araştırması Komisyonunda görev aldığımı konuşmamın başında belirtmiştim. (10/5) sayılı Komisyon olarak yaptığımız çalışmalar sonucunda düzenlediğimiz raporla, Petrol Ofisi Genel Müdürlüğü Teftiş Kurulu Başkanı ve Başkan Yardımcısı mahkemeye verilmişti. Daha sonra kurulan (10/160) sayılı Meclis Araştırma Komisyonunun yaptığı çalışmalarda, (10/5) sayılı Komisyon raporuyla mahkemeye verilen Genel Müdür ile mahkemeye verilen ve haklarında bir dizi idarî tedbir alınması önerilen Teftiş Kurulu Başkanı ve Başkan Yardımcısının, İstanbul Bölge Müdürlüğünde inceleme yapmak üzere görevlendirilen müfettişlerin ve diğer bazı görevlilerin yaptıkları yazılı ve sözlü açıklamalar ile ibraz ettikleri belgelerin incelenmesi sonucu, hiçbir kusurunun olmadığı, görevlerini eksiksiz olarak yaptıkları anlaşılmıştır. Bu kişilerin mahkemeye verilmesinde etken olan unsur, (10/5) sayılı Meclis Araştırma Komisyonuna eksik belge ibraz edilmesi ve kasıtlı olarak gerçeğe aykırı bilgi verilmesi suretiyle, Komisyonumuzun yanıltılmış olmasıdır. Evet, burada, biraz önce de söylediğim gibi, Anavatan Partisinin âdeti olduğu üzere, Anavatan Partisinin o günkü komisyon üyeleri, Petrol Ofisinde çalışan bazı müfettişleri ve daire amirlerini korkutmak ve tehdit etmek suretiyle, bilgileri saklatmışlardır. O zaman Komisyon Başkanı olan Anavatan Partisi Ordu Milletvekili Sayın Nabi Poyraz tarafından -tehdit etmek suretiyle- onlara yanlış bilgiler verildiği Komisyonumuzca da tartışılmıştır. Bu, tutanaklarda da vardır; bunu, burada gündeme getirmek istemiyorum. Nitekim, (10/160) sayılı Meclis Araştırma Komisyonu tarafından fark edilen bu hata, düzenleme raporunda belirtilmiştir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İstanbul Bölge Müdürlüğünde meydana gelen usulsüzlük ve yolsuz olaylarıyla ilgili inceleme talimatının, Petrol Ofisi Genel Müdürlüğü tarafından, Petrol Ofisi Teftiş Kurulu Başkanlığına verildiği; Petrol Ofisi Teftiş Kurulu Başkanlığınca da, bu konunun incelenmesi için 5 müfettişin görevlendirildiği; yolsuzluğun yapılmasıyla ilgili olarak Komisyonumuzca belirtilen ve raporda yer alan unsurların, Petrol Ofisi başmüfettişlerince de tespit edilerek, düzenlenen ara raporda dile getirildiği; önerileri üzerine de, 12'si Ofis personeli, 5'i Ofis bayii olmak üzere, toplam 17 kişi hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunulduğu; olaya karışan personelin bir kısmının iş akitlerinin ve sözleşmelerinin feshedildiği, bir kısmının ise görev yerlerinin değiştirildiği... Yani, burada, yolsuzluğun üzerine gidilmiştir. Daha önceden basında çıkan haberler üzerine, o günkü Genel Müdürün Teftiş Kurulu Başkanlığına talimat vermesi üzerine müfettişler görevlendirilmiş ve bu olaylar üzerine de, bunlar hakkında soruşturma yaptırılmış ve orada usulsüzlük ve yolsuzluk yaptığı belirtilen bazı elemanlar da açığa alınmıştır. Olaya adı karışan bayilerin bayilik sözleşmelerinin feshedildiği, haklarında icra takiplerinin yapıldığı, iflas davalarının açıldığı, açılmış bulunan icra dosyalarından iflas ödeme emirlerinin gönderildiği, şirket yetkilileri hakkında Çek Kanununa muhalefet suçundan dolayı cumhuriyet savcılıkları nezdinde suç duyurusunda bulunulduğu, ihtiyatî haciz kararlarının icra takibine konulduğu; olaya adı karışan bayilerle protokoller yapılarak, kaybolan Ofis parasının bir an önce tahsil edilmesi için yoğun çaba gösterildiği ve faiziyle birlikte 200 milyara yakın bir kısmın tahsil edildiği; İstanbul yolsuzluk olaylarının Maliye ve Başbakanlık müfettişlerince incelendiği, Ofis müfettişlerince tespit edilen hususların dışında farklı bir durum tespit edilmediği; raporda gösterilen öneri doğrultusunda kurulan tasfiye komisyonları aracılığıyla hesap tasfiyelerinin yapıldığı, bu çalışma sonucunda, bayilerde tespit edilen ilave borçlar için daha önce açılan davalara ilave davalar açılarak takip edildiği; Petrol Ofisi Genel Müdürlüğünce, İstanbul Bölge Müdürlüğü yolsuzluk olaylarıyla ilgili olarak yapılan incelemelerin her safhasında Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanlığına, Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu Başkanlığına, Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığına yazılı olarak bilgi verildiği; kısaca, idarî ve hukukî her türlü tedbirin alındığı, Genel Müdürlüğün ve Teftiş Kurulu Başkanlığının görevlerini eksiksiz olarak yerine getirdikleri, hiçbir kusurlarının bulunmadığı; müfettişler tarafından düzenlenen raporların Ofis mevzuatı ve teftiş kurulu yönetmeliğine uygun olduğu, belirtilen iç talimatların usulüne uygun bulunduğu... Keşke, Bayındırlık ve İskân Bakanlığıyla ilgili basında çıkan haberlerde de böyle olsaydı, Genel Müdürlük ve Bakanlık Teftiş Kurulları da bunlar gibi önlem alsalardı da, keşke, tek, eksik olmuş olsaydı; kamuoyuna bu kadar pis kokular yayılmazdı.

Hatta, ben, burada bir şeyi de belirtmek istiyorum: Biliyorsunuz, Sayın Bakan, -yine Dumankaya'nın getirdiği gibi- sahte dosyaları getirdi, buraya koydu "işte burada" dedi. Halbuki, bu yolun asıl dosyalarının şu sehpaların üstüne değil, bir kamyona sığması bile mümkün değil. "İsteyen gelir, Karayolları Genel Müdürlüğünde bu dosyaları görebilir" dendi. Biz de, Sayın Bakanın gerçekten iyiniyetine güvenerek, Grubumuz tarafından görevlendirilen bir arkadaşımızla Bayındırlık ve İskân Bakanlığı Karayolları Genel Müdürlüğüne gittik. Orada, Sayın Genel Müdür, gerçekten iyiniyetli "ben Bakanımdan izin alayım, size bunları öyle göstereyim" dedi, Sayın Bakanı aradı; Sayın Bakanın talimatı şu oldu: "Meclis Başkanının müsaadesi olmadan, bir yazı getirilmeden benim bunu göstermem mümkün değildir."

NABİ POYRAZ (Ordu) – Hazmedemiyorsunuz.

TAHSİN IRMAK (Devamla) – Biz de, milletvekili olmamıza rağmen, bu Türk Milletinin hakkını arayan, Türk Milletini temsil eden milletvekili olmamıza rağmen bu bilgi ve belgeler bize gösterilmemiştir Sayın Nabi Poyraz. (DYP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)

NABİ POYRAZ (Ordu) – Yok canım!

TAHSİN IRMAK (Devamla) – Ama, siz, Petrol Ofisi Genel Müdürlüğüne gidiyordunuz, muhalefette olduğunuz zaman Petrol Ofisi Genel Müdürünün yanına gidiyordunuz, adama her türlü şeyleri söylüyordunuz, hatta yakınlarınızı işe bile aldırıyordunuz.

NABİ POYRAZ (Ordu) – Kim aldırdı?!

TAHSİN IRMAK (Devamla) – Ama, o zaman, biz, hiç kimseye bir şey söylemiyorduk.

Petrol Ofisinde bu kadar yolsuzluklar vardı da -işte biraz önce Sayın Cumhuriyet Halk Partisi sözcüsünün de söylediğine ben yürekten katılıyorum, gerçekten doğrudur- o zaman 600'e yakın eleman aldınız, şimdi -şaibeli ve daha önce de hakkında bir soruşturma açıldığı söyleniyor; bilemiyorum, kesin bilmediğim için de bir şey söylemek istemiyorum- yeni getirdiğiniz genel müdür de, yine, 300'e yakın eleman almıştır; hatta, bu genel müdürün kardeşi daire başkanı olmuştur, yeğeni şube müdürü olmuştur, bir Sayın Devlet Bakanımızın kardeşi daire başkanı olmuştur. Yani, bu sizde bir moda mı? Başbakanın bacanağı, tutacak, Türk Hava Yollarının yönetim kurulu üyesi olacak; bakanların yakınları...

NABİ POYRAZ (Ordu) – Sizin zamanınızda yok muydu?

BAŞKAN – Sayın Poyraz, lütfen, yerinizden müdahale etmeyin.

TAHSİN IRMAK (Devamla) – ...milletvekillerinin yakınları genel müdür olacak ve etkili ve yetkili yerlerde olacak. Peki, size oy veren dünya kadar insanın hiç mi hakkı yok, onların hiç mi yakını yok, bunların hiçbiri dürüst değil mi yani? Bunları bir göreve getirmeniz size niye rahatsızlık veriyor?

NABİ POYRAZ (Ordu) – Kimsenin rahatsız olduğu yok.

TAHSİN IRMAK (Devamla) – Acaba, gizli işler çevireceksiniz de, gizli bir şeyler çevireceksiniz de ondan mı rahatsız oluyorsunuz; niye bunları getirmiyorsunuz? (DYP sıralarından alkışlar)

Aslında, bu yolsuzluklardan daha önemli bir şeyi aksettirmek istiyorum. Petrol Ofisinde bir arkadaşın yanına gidip, bir bilgi, bir belge sorulduğu takdirde veya milletvekilleri, devleti ilgilendiren bir konu yahut yöreleriyle ilgili sorunlar hakkında görüşmeye gittikleri takdirde... İşte, bizim Şırnak Milletvekilimiz Bayar Ökten'in başına gelen: Müfettişler buraya geliyor, tesadüfen görüşüyorlar. Görüşünce, iyiniyet neticesinde, Sayın Ökten, bunları yemeğe götürüyor. Sayın Dumankaya da orada yanında oturuyormuş. Hemen, Genel Müdürü arıyor, bu adamları Trabzon'a tayin ettiriyor.

Sayın Dumankaya, korktuğun bir pisliğin mi var da o adamlar anlatırlar diye korkup, bunları sürgün ettiriyorsun? Yazık, günah değil mi bu insanlara?!.

Bunun dışında -biraz önce Sayın Menzir'e de söyledim- Demiryollarında yine aynı şekilde atama, Millî Eğitimde aynı şekilde atama... Gerçi, doğru -biraz önce, Anavatan Partisinin Genel Başkan Yardımcısı dile getirdi- bunlar örgüt bakanları; gerçekten de devlet bakanlığı değil de ögüt bakanlığı yapıyorlar. Ben, buna inanır olmaya başladım; çünkü, bu kadar insanı, devlet memurlarını, kış gününde, çocuklarının okulu varken, bir sürü sıkıntılar içerisine girmişken bir yerlere tayin etmek, sürgün etmek, herhalde, bir kuşkunun bedeli olsa gerek. Zaten, kuşkulandığınız gibi, Karadenizde oyunuzun bittiği belli. Karadenizli, iyiniyetli insanları kandırarak buraya yığdığınız gibi, Türkiye'deki insanları da bu tür şeylerle kandırarak bir yere varamazsınız.

Bakın, heyecanınız bitti, yalanlarınız ve balonlarınız sönmeye başladı, geçen devrede komisyon görüşmelerimizdeki heyecanınız yok. Ne oldu?!. Bir hırsızlık, bir yolsuzluk varsa, niye heyecanlı değilsiniz?! Niye Anavatan sözcüsünü alkışlayacak bir adam yok?! Demek ki, iktidar olunca bu işler bitiyor, muhalefet olunca milletin hakkını arar oluyorsunuz; öyle mi? Millet bunun farkında. Millet, bu cezayı size verecek. (DYP sıralarından alkışlar)

NEVFEL ŞAHİN (Çanakkale) – Zamlardan bahset, zamlardan. Duysunlar. Çitfçinin, esnafın, memurun halinden bahset; belki haberleri olur.

YALÇIN GÜRTAN (Samsun) – Ülkeyi siz bu hale soktunuz. Utanın!..

TAHSİN IRMAK (Devamla) – Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; biraz önce, DSP milletvekili Sayın Beyreli, sanki, muhalefet partisindeymiş gibi Güney Kore örneğini verdi; halbuki, altı aydan beri Hükümetin ortağı. Keşke, Güney Kore örneğini, Türkiye'de yayılan pis kokular için de göstermiş olsalar da Türkiye'nin itibarını dışarıda yükseltmiş olsalar diye düşünüyorum.

NEVZAT KÖSE (Aksaray) – Kim intihar edecek?!.

TAHSİN IRMAK (Devamla) – Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de, yolsuzluklar, kolaylıkla anlaşılabilecek şekilde yapılmamaktadır. Yolsuzlukları yapanlar, yolsuzlukların ortaya çıkarılmaması için her türlü tedbirleri almaktadır. Münferit bir olayın incelenmesi veya teftiş sırasında yolsuzluk yapıldığını ortaya çıkarmak, tamamen tesadüfe bağlıdır. Yolsuzluklar, ancak ihbarla ortaya çıkmaktadır.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Petrol Ofisi Genel Müdürlüğünce, bu tür yolsuzluk olaylarının tekrarlanmaması için -bize gelen bilgilerde, şu anda devam ettiği söyleniyor; Anavatan Partili sayın milletvekillerinin de herhalde bir menfaatları var ki, sesleri çıkmıyor- provizyon limit programı, satış ve stokların takip programı, nakit akım programı, karşılıksız çek takip programı hazırlatılarak uygulamaya konulmuştur. Böylece, tahsilde meydana gelecek konuların anında tespit edilmesi mümkün olabilmiştir.

Diğer taraftan, bu programların uygulamaya konulmasıyla, tahsilde meydana gelecek sorunların anında tespit olması mümkündür. Daha önce bölge ve depo yetkililerince tespit edilen ve haftalık olarak bayilere verilen akaryakıt miktarları, provizyon limiti belirlenmek suretiyle bilimsel esaslara bağlanmıştır. Böylece, bayi riski aşağı çekilmiştir.

Günlük ve anlık olarak, bölge depolarında ne kadar akaryakıt stoku bulunduğu ve ne miktarda ürün satıldığı tespit edilmektedir. Böylece, kontrol dışı işlemleri minimize etme imkânı sağlanmıştır. Bayilerin verdikleri çeklerin zamanında tahsil edilip edilmediği, günlük olarak, Genel Müdürlükçe de, bölge müdürlüklerince de görülmektedir, konuyla ilgili işlemlerin yapılıp yapılmadığı takip edilmektedir.

Karşılıksız çekleri çıkan bayilerin, bilgisayar sistemine işlendiği için, ürün alma imkânı ortadan kalkmıştır. Bankalarda, çekin karşılığının bulunup bulunmadığı günlük olarak görülmektedir, nakit fazlalığı günlük olarak tespit edilmektedir.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; arz ettiğim tüm hususlar neticesinde, Petrol Ofisi Genel Müdürlüğü ve Teftiş Kurulu Başkanlığının görevlerini gereği gibi yaptıkları, haksız yere mahkemeye verildikleri kanaatindeyim. Evet, burada bir yolsuzluk vardır. Elbette, Türkiye'nin her tarafında olduğu gibi KİT'lerde ve diğer resmî kuruluşlarda yolsuzluklar yapılmaktadır; ama, bu yolsuzluklar yapılınca da, mutlaka, orada bir denetim mekanizmasının çalışması gereği vardır. Bu, Petrol Ofisinde de böyle olmuştur ve Komisyonumuz, gerçekten, anlayış ve birlik beraberlik içerisinde çalışmıştır. Gerçekten de, bu Komisyonda emeği geçen bütün bürokratlara, milletvekili arkadaşlarımıza ve orada çalışan insanlara teşekkür ediyorum. İnşallah, bu olaylar bundan sonra bir daha olmaz diyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Irmak, lütfen toparlayın.

TAHSİN IRMAK (Devamla) – Yalnız, Anavatanlılara da buradan seslenmek istiyorum: Bir yerde hırsızlık varsa, bir yerde yolsuzluk varsa, sırf sizin menfaatınıza olduğu zaman konuşmayın.

H. AVNİ KABAOĞLU (Rize) – Dokunulmazlıkları kaldıralım.

TAHSİN IRMAK (Devamla) – Türk insanının, bütün ülke insanının hakkını ne kadar koruduğunuzu bundan sonra göreceğiz. İşte, önümüzdeki günlerde, yolsuzluklarla, pis kokularla ilgili gensorular ve araştırma önergeleri gelecektir; o zaman göreceğiz doğru mu olduğunuzu, dürüst mü olduğunuzu.

H. AVNİ KABAOĞLU (Rize) – Dokunulmazlıkları kaldıralım; açık oy verelim.

TAHSİN IRMAK (Devamla) – Zaten Türk insanı sizin nasıl olduğunuzu anlamış da, inşallah, bundan sonra daha iyi anlar diyorum.

Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (DYP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Sayın Dumankaya, talebinizi değerlendirmek için tutanakların ilk sayfasını ayrıca istedim.

HALİT DUMANKAYA (İstanbul) – Ayrıca, ilaveler oldu.

BAŞKAN – Not aldım efendim; onu da değerlendireceğim.

Gruplar adına başka söz talebi?.. Yok.

Şahsı adına söz talebi?.. Yok.

Sayın Komisyon, söz talebiniz var mı efendim?

(10/160) ESAS NUMARALI MECLİS ARAŞTIRMASI KOMİSYONU BAŞKANI VEYSEL CANDAN (Konya) – Var, Sayın Başkan.

BAŞKAN – Komisyon Başkanı Sayın Veysel Candan; buyurun. (RP sıralarından alkışlar)

(10/160) ESAS NUMARALI MECLİS ARAŞTIRMASI KOMİSYONU BAŞKANI VEYSEL CANDAN (Konya) – Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; Petrol Ofisinde meydana gelen olaylarla ilgili olarak, Zeki Çakan ve arkadaşları, Meclis araştırması istemiş, Genel Kurulun tasvibiyle birinci Meclis araştırması komisyonu kurulmuş ve 1992 yılını incelemiştir. Daha sonra, aynı komisyon, hazırladığı (10/5) esas numaralı raporda, bir komisyon daha kurulmasını, 1993 ve 1994 yıllarının da incelenmesini istemiştir; bu vesileyle de ikinci komisyon kurulmuştur. Sayın Nabi Poyraz birinci komisyonun başkanıdır, bendeniz de ikinci komisyonun başkanı olarak görev yaptım. Biraz önce, burada, birtakım iddialarda bulundu. Aslında, Sayın Poyraz, birinci komisyonda da -birtakım görüşlerde farklılık oluştu- muhalefet şerhimiz olmasına rağmen, maalesef, komisyon başkanlığı görevinde tarafsız davranmayarak, muhalefet şerhimizi basılan (10/5) esas numaralı rapor içine almadılar. Ayrıca, komisyon çalışmalarında da, komisyon çalışması usulüne uygun olmayan ve birçok kimsenin neden çağırıldığını bile bilmeden, bazılarını dinlemeden birtakım neticelere doğru gitmeye çalıştılar.

O bakımdan, biraz önce burada ifade etti; zannediyorum, sehven söylediler; ikinci komisyon çalışmamız, 1993 ve 1994 yıllarını -1995 yılı yok- yani, iki yılı içermektedir.

Verdiği isimler... Celalettin Döver ismini de, biz, görevden alınması noktasında komisyon raporunun sonuna yazmışız. Ayrıca, Sayın Poyraz'la ilgili birtakım iddialar, dinlediğimiz kişiler tarafından bize bildirildi; birtakım tayinlerde taleplerinin reddedildiği, bazı bürokratlarla iyi geçinmediği de gelen bilgiler dahilindedir.

Değerli arkadaşlarım, biz, 1993 ve 1994 yıllarını incelerken titiz bir araştırma örneği ortaya koymaya çalıştık. Önce, birinci komisyonun raporunu aldık. Petrol Ofisini tanıyan kişilerden oluşan 15 kişilik teknik bir heyet çalışma yapıyordu, birinci komisyon görevlendirmişti; bu heyetin raporunu aldık. Birinci komisyonda dinlenmeyen kişileri aldık. İstanbul ve dışından birtakım kimseleri çağırdık. İlgili kişilerin hem yazılı hem sözlü beyanlarını aldık. Birinci komisyona ulaşmayan, Petrol Ofisinde bulunan birtakım belgeler ulaştı elimize. Komisyon çalışmaları rt ay sürdü; bu süre içerisinde de şikâyet mektupları alındı ve bu bilgiler ışığında bir değerlendirme yapıldı.

Şu ana kadar, çalışmamız içerisinde toplam 58 kişi dinlendi, 426 195 belge incelendi, 274 sayfalık bir rapor hazırlandı, 11 bin belgeye ulaşıldı ve incelendi. Olaya karışan bayi ve kurumlar tespit edildi.

Varılan sonuç şudur: 1992, 1993 ve 1994 yıllarında İstanbul bölgesinde Ofis zararı 143 675 992 144 liradır. Bu, (10/5) esas numaralı komisyon raporunun aynısıdır. (10/160) esas numaralı -yani bizim- komisyon raporunda da, zamanaşımına uğradığı için faizleriyle birlikte, anapara aynı olmak kaydıyla, Ofisin zararı 195 548 756 572 liradır.

Şimdi, burada çok enteresan bir tespit yapmak istiyorum. Zamanın Genel Müdürü Sayın Mustafa Korel Aytaç, olay ilk ortaya çıktığı zaman -olayın ortaya çıkışı da bayi çekinin ödenmemesi, birtakım şikâyet mektuparıdır- inceleme yaptırıyor. Bugün bizim tespit ettiğimiz rakam ile Sayın Genel Müdürün o gün tespit ettirdiği rakam aynıdır; yani, vade farklarını, faizleri saymadığımız zaman, aynı rakama ulaşmıştır. Zamanın Genel Müdürü Mustafa Korel Aytaç, o günkü şikâyet mektupları üzerine teftiş kurulunu görevlendiriyor ve 13 kişi hakkında -hatta 2'si müfettiş olmak üzere 15 kişi- cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunuyor ve Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesinde dava açılıyor. Yani, zamanın Genel Müdürü, aslında, görevini yapıyor. Sayın Poyraz burada. Tabiî, birtakım iddialarla birlikte, şu anda, bu zat -o zamanın Genel Müdürü- Sanayi Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı. Yani, o kadar kötü de, niye, siz, bu Hükümetin müsteşar yardımcısı olarak bu insanı tutuyorsunuz?

Ben, burada şunu ifade etmeye çalışıyorum: Kaldı ki, bu olaylar kurum içinde devam ederken, Genel Müdür, birtakım müfettişleri, görevini ihmal ettiği gerekçesiyle, mahkemeye verip İstanbul Bölge Müdürüyle ilgili mahkeme devam ederken araştırma açılıyor ve araştırmada, kurulan, Sayın Poyraz'ın Başkan olduğu (10/5) esas numaralı komisyon, Genel Müdürün bulduğu paranın aynısını buluyor. Burada mühim bir olay var.

Şimdi, araştırma komisyonuna esas olan maddelere gelmek istiyorum. Birinci olarak, araştırılması istenilen hususun yolsuzluk olduğu tespit edilmiştir ve bunun ortaya çıkmasında Sayın Genel Müdür ve komisyonun da faydası olmuştur.

İkinci olarak, Kırıkkale'den İskenderun'a nakledilen normal benzinin karışık ve bozuk yakıt olduğu konusu iddia edilmiştir. Bu konu da, raporda aynen şu sözlerle -mahkeme kararı da- tespit edilmiştir: "1994 yılında Kırıkkale'den İskenderun'a taşınan normal benzin nakliyesiyle ilgili yapılan soruşturmalar ve bu konuda elde edilen teknik, bilirkişi ve laboratuvar raporlarıyla, taşınan normal benzinde bir karışımın olmadığı, kaliteli ve normal benzin olduğu, uçaklara verilen jet yakıtlarının bozuk olmayıp, temiz ve kaliteli yakıt olduğunun Millî Savunma Bakanlığınca belirlendiği anlaşılmıştır. Bu yöndeki iddiaların, Petrol Ofisi yakıtlarının bozuk olduğu yönünde kamuoyunda kanaat uyandırarak kurumun pazar payının düşmesine, özelleştirme kapsamında bulunan ve devletimizin güzide ve kârlı kurumlarından birisi olan Petrol Ofisi AŞ'nin prestijinin sarsılmasına yönelik gerçekdışı iddialar olduğu anlaşılmıştır."

Değerli arkadaşlar, Komisyonumuza mahkeme kararı gelmiştir; bu akaryakıtın karışık olmadığı -Millî Savunma Bakanlığının belgesiyle birlikte- karışık akaryakıtın söz konusu olmadığı -yani, Petrol Ofisinin sattığı akaryakıtın normal olduğu- mahkeme kararıyla tespit edilmiştir.

Araştırmada esas olan üçüncü konu, akaryakıt sayacı alınması konusudur. Bunun da, günün şartlarında, fazla miktarda alındığı; ancak, fazla alınanların da bugün iş yaptığı ve faydalı sonuçlar verdiği, raporda tespit edilmiştir.

Yine, POAŞ eski Genel Müdürü Korel Aytaç'ın İstanbul Bölge Müdürlüğündeki atamalarda ve yolsuzluk olaylarında kusurlu olup olmadığı sorulmuştur. Adı geçen eski Genel Müdürün yolsuzluk olaylarıyla ilgisi bulunmadığı, İstanbul Bölge Müdürlüğüne yaptığı atamalarda herhangi bir usulsüzlüğün olmadığı müfettiş raporlarıyla ortaya çıkmıştır.

Yine, Ankara Dışkapı Babaharmanı İstasyonu konusu ortaya konmuş ve Komisyonumuzca da, Genel Müdürlükçe de, Genel Müdürlüğe yapılan tavsiyeye göre de, Petrol Ofisinin, Petrol Tur Şirketi hakkında cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunması öngörülmüştür.

Müfettişlerin görevlerini tam yapıp yapmadıkları konusu araştırmaya esas olmuştur. Yolsuzluk olaylarını soruşturması sırasında kusurlu davrandıkları iddia edilen POAŞ Teftiş Kurulu eski Başkanı Yalçın Gökçe, Başkan Yardımcısı Ahmet Şahin ve diğer müfettişlerle ilgili olarak Komisyonumuza intikal eden bilgi ve belgelerin incelenmesiyle, bu iddiaların da yersiz ve yetersiz olduğu anlaşılmıştır.

Şimdi, konuyu dikkatle takip ettiğimiz zaman görülmektedir ki, araştırma önergesinde beş ana unsur ortaya konmuş, bunlardan bir tanesi olan Petrol Ofisi İstanbul Bölge Müdürlüğüyle ilgili; yolsuzluklar tespit edilmiş ve Genel Müdürün yaptığı tespit ile araştırma komisyonlarının tespitleri, rakamları aynı olmuştur.

Şimdi, biz, bu çalışmaları tamamladıktan sonra hazırladığımız raporu, Başbakanlığa, Özelleştirme İdaresine, Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesine, Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığına ve Petrol Ofisi Genel Müdürlüğüne gereği yapılması noktasında göndermiş bulunuyoruz.

Raporun sonuç bölümünde ise, Genel Müdür Yardımcılarının, Teftiş Kurulu Başkanının, İskenderun Bölge Müdürünün, Finans Daire Başkanının ve Muhasebe Daire Başkanının da görevden alınması noktasında tavsiyede bulunulmuştur. Ayrıca, Muhasebe ve Finans Daire Başkanlığında alınacak önlemler ve muhasebe sistemiyle ilgili yapılması lazım gelenler de kuruma bildirilmiştir. Bir bilgisayar sistemiyle, tek düze bir muhasebe sistemiyle, günlük kasanın Ankara'daki genel merkezden görünebilmesi noktasında, bilgisayar donanımı yapılması yönünde tavsiyede bulunulmuştur.

Şimdi, burada, öyle zannediyorum ki, Petrol Ofisi üzerinde birtakım açık iddiaların olmasıyla birlikte, İstanbul Bölge Müdürlüğünde yolsuzluk olduğu doğrudur; ancak, konuyu çok büyük boyutta ele aldığımız zaman, diğer iddiaların da varit olmadığını gördüğümüz zaman, büyük sermayesi devlete ait ve özelleştirme kapsamında olan bu müessesenin lüzumundan fazla yıpratılmasının da uygun olmayacağı kanaatindeyim.

Bu itibarla, Petrol Ofisi ve benzeri KİT'lerde meydana gelen olaylar, bize, KİT'lerin tamamının tekrar masaya yatırılması gerektiği inancını ortaya koymaktadır. Bir kere, KİT'lerde, genel olarak özerk bir yapıya sahip olmak lazım; İdarî ve malî bünyelerinde yeniden yapılanma lazım; iyi bir denetim ve sonra da KİT'lerin özelleştirilmesi lazım diye düşünüyoruz. Aslında, devletin -asker ve sivil- denetlenmesinin yeniden ele alınması ve Mecliste genel bir görüşmeyle devletin nasıl denetleneceğini -DSP sözcüsü arkadaşımızın da ifade ettiği gibi- KİT'lerin nasıl denetleneceğini, yeniden, kanunî düzenlemeyle ele almak lazım gelir diye düşünüyorum.

Değerli arkadaşlarım, bugünkü şartlarda KİT'ler, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından, Devlet Denetleme Kurulu tarafından, Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu tarafından, Başbakanlık Teftiş Kurulu tarafından, ilgili bakanlık teftiş kurulu tarafından, Yüksek Planlama Kurulu, Maliye, DPT, Hazine Müsteşarlığı, Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından denetlenmektedir ve bankalar yeminli murakıpları da KİT'leri denetleme yetkisine sahiptir; ama, bütün bunlara rağmen, yolsuzluklar önlenememektedir. KİT Komisyonunda -örneğin bu dönem- 1996 yılı üzerinde çalışılırken 1992 yılının denetimi yapılıyor. Yani, birçokları özelliğini kaybediyor, birçokları emekli olmuş oluyor, devlet alacağını almakta zorlanıyor. O bakımdan, en azından, yapılacak kanunî düzenlemelerle, en geç yıl sonunda bu müesseselerin mutlaka denetlenmesi lazım.

Şimdi, bu kurumların iç denetimi nasıl yapılmaktadır, genel müdürü nasıl denetlemektedir; genel müdüre bağlı çalışan teftiş kurulu üyeleri, müfettişler, kendi genel müdürünü denetlemektedir. Yani, bir müfettiş, genel müdüre yazı yazacak "sizin hakkınızda birtakım iddialar var, ben bunları araştırmak istiyorum" diyecek, o da olur verecek ve denetlenecek. Bu, çok gülünç, denetlemede mantıksız bir işlevdir. DSP sözcüsünün Yüksek Denetlemeyle ilgili görüşlerine katılıyorum. Mutlaka, bir mevzuat değişikliğiyle bu işin ciddî denetlenmesi lazım. Dürüst çalışmayan bir bürokrat yüzünden herkesi şaibe altında tutmanın da bir mantığı yoktur. Dürüst çalışan insanlar ile kanunları yönlendirerek arasından sıyrılan insanları ayırmak, bizim görevimizdir zannediyorum.

Biz bu çalışmayı yaptıktan sonra, Komisyon olarak bu çalışmaları tamamladıktan sonra, Petrol Ofisine -nasıl faydalı olabiliriz- faydalı olması noktasında birtakım tavsiyelerde bulunduk "kurumun geleceği açısından görevden alınmaları teklif edilenler görevden alınsın ve daha mühim bir yere getirilmesin" dedik. Bakın, ne yapıldı biliyor musunuz; bu gelen Hükümet, yeni bir yönetim oluşturdu "görevde ihmali var, bunu görevden alın" dediğimiz arkadaşı, finansın başına getirdi. Genel Müdürle telefon görüşmemde bana diyor ki: "Siz Komisyonda yazmışsınız 'görevini değiştirin' diye, ben de değiştirdim." Bakın mantığa!.. Yani, onun orada görevden alınmasıyla, yerinin değiştirilmesiyle ilgili tavsiye niteliğindeki isteğimizle "daha başka bir görevde, yani, parayla ilgisi olmayan, muhasebeyle ilgisi olmayan yerde çalışsın" derken, tam paranın başına getirilmiş!..

AHMET DERİN (Kütahya) – Yollarını biliyorlar; tecrübeli adamlar!..

BAŞKAN – Sayın Derin, lütfen, karşılıklı konuşmayalım.

(10/160) ESAS NUMARALI MECLİS ARAŞTIRMASI KOMİSYONU BAŞKANI VEYSEL CANDAN (Devamla) – Yine "mağdur oldukları tespit edilen birtakım insanlar var, görevlerine iade edilsinler" dedik ve maalesef, bunlar da şu ana kadar yapılmadı.

Peki, Hükümetin geçen hafta aldığı bir karar var, Petrol Ofisini mutlaka 8 inci aya kadar veya 6 ncı aya kadar özelleştirelim deniliyor; katılıyoruz bu görüşe. Ancak, gelin görün ki, bu kararı alan Hükümetin kuruluşundan bu yana, altı aylık dönemde, Petrol Ofisine 500 kişi alındı. Yani, bu nasıl lahana turşusu, bu nasıl perhiz; yani, bu ne biçim iş?! 500 insanı alıyorsunuz ve diyorsunuz ki "biz, bu kurumu özelleştireceğiz." Petrol Ofisi, zannediyorum, onları, orada istihdam edin diye Türkiye Büyük Millet Meclisine gönderecek.

Şimdi, imtihansız ve kalifiye olmayan elemanlar alınıyor -bakın, bunlar, Ofisten bize gelen yazılar- ve bu da kurum içinde huzursuzluk yaratıyor. Şimdi "Başbakanın imzasıyla işe alınan bu 500 kişinin birkısmı bankamatikten aylık alıyor, bunlar kurumda çalışmıyor ve görünmüyor" deniliyor. Yani, şimdi, bankamatikten ücret alan Petrol Ofisi yetkililerinin veya ilgililerinin tespitiyle ilgili yeniden bir araştırma önergesi daha verilmesi gerekiyor.

Tabiî, şimdi, çok enteresandır, biz, komisyon çalışmaları yaparken istedik ki, komisyon çalışmalarında kurumun içinden birileri bize yardım etsin. Şimdi, o, bize yardımcı olan, Komisyon olarak görevlendirdiğimiz müfettişler hakkında da soruşturma açıldı; yani, Türkiye Büyük Millet Meclisi araştırma komisyonunun faaliyetini engelleme noktasında, bilgi alımı da önlendi. Sanki -Yaşar Topçu'nun dosyaları açmadığı gibi- biz oradan bir bilgi isteyeceğiz, müfettiş çağıracağız; o da engellenmiş oldu değerli arkadaşlarım.

Şimdi, iki tane daha tespit yaptım; bunları da söyleyeyim. Sayın Dumankaya, arkasından ne söyleyecek diye heyecanla bekliyor.

Sayın Mesut Yılmaz'ın -Başbakanınızın- eşinin yardımcısı ve ağabeyi, Genel Müdür Yardımcısı oldu; gözünüz aydın!.. Yine, Sayın Başbakanın talimatıyla...

HALİT DUMANKAYA (İstanbul) – İsmini ver...

(10/160) ESAS NUMARALI MECLİS ARAŞTIRMASI KOMİSYONU BAŞKANI VEYSEL CANDAN (Devamla) – Dinle sen beni...

HALİT DUMANKAYA (İstanbul) – İsmini ver...

(10/160) ESAS NUMARALI MECLİS ARAŞTIRMASI KOMİSYONU BAŞKANI VEYSEL CANDAN (Devamla) – İsmini de sen bulacaksın; hepsini ben mi söyleyeceğim!

HALİT DUMANKAYA (Devamla) – Ben değil, sen ver ismini; böyle yalan söyleme!

(10/160) ESAS NUMARALI MECLİS ARAŞTIRMASI KOMİSYONU BAŞKANI VEYSEL CANDAN (Devamla) – Başbakanın yakını, yine, Genel Müdür Yardımcısı oldu. Haydi, ismini veriyorum şimdi, yaz bunu: Devlet Bakanı Yücel Seçkiner'in kardeşi daire başkanı oldu. Efendim, Sayın Genel Müdürünüzün, mevcut Genel Müdürünüzün kardeşi daire başkanı, yeğeni de danışman oldu. Sizin dayınızdan, yeğeninizden başka kimse yok mu bu memlekette?! (RP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar; DYP sıralarından alkışlar)

Çevre Bakanlığına baktım, Sayın İmren Aykut da aynı işi yapmış; Bakanın temizlik ihalesi verdiği şirketin başındaki bayanı müsteşar yapmış, yanında çalışan şube müdürünü götürmüş o şirkete üye yapmış. Bunu yapacaksanız, usule uygun yapın; yani, bu kadar da açık olur mu!..

AHMET KABİL (Rize) – Sizin gibi!..

HALİT DUMANKAYA (İstanbul) – Sizden öğrendik.

(10/160) ESAS NUMARALI MECLİS ARAŞTIRMASI KOMİSYONU BAŞKANI VEYSEL CANDAN (Devamla) – Bakın, şimdi, ben, bir yere gelmek istiyorum değerli arkadaşlarım. Bunlar, Türkiye'nin acı gerçekleri. Türkiye Büyük Millet Meclisine biz mi aldık 2 500 kişiyi! İşte, Meclis Başkanı açıkladı, Sayın Çetin açıkladı, ne diyor: "Bunların hepsi boş, boş insanlar." Bir sürü insan alındı; yani, bunu da mı inkâr edeceksiniz, isim listesi mi isteyeceksiniz?!

ALGAN HACALOĞLU (İstanbul) – Sayın Başkan...

(10/160) ESAS NUMARALI MECLİS ARAŞTIRMASI KOMİSYONU BAŞKANI VEYSEL CANDAN (Devamla) – Değerli arkadaşlarım, netice itibariyle -konuşmamı tamamlarken- devlet ticaretten çekilmelidir. Ekonominin yüzde 80'ini devlet idare ediyor.

H. AVNİ KABAOĞLU (Rize) – Petrol Ofisinden bahset...

(10/160) ESAS NUMARALI MECLİS ARAŞTIRMASI KOMİSYONU BAŞKANI VEYSEL CANDAN (Devamla) – O bakımdan, bu yolsuzlukları durdurmak ve önlemek mümkün değil.

Bakın, hepimizin ittifak ettiği, Sayın Dumankaya'nın da ittifak ettiği, bütün arkadaşlarımın ittifak ettiği bir şey söyleyeceğim. Dürüst ve temiz, devlet malına sahip olan, milletin hakkını koruyan, Allah'tan korkan, ahret inancına sahip bir nesil istiyoruz; bunda hepimiz ittifak ediyoruz.

A. TURAN BİLGE (Konya) – Sen DSP'yi tarif ediyorsun.

(10/160) ESAS NUMARALI MECLİS ARAŞTIRMASI KOMİSYONU BAŞKANI VEYSEL CANDAN (Devamla) – Teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum. (RP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Candan.

VI.—SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR

1.—İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Sıvas Milletvekili Tahsin Irmak’ın şahsına sataşması nedeniyle konuşması

BAŞKAN – Sayın Dumankaya, şahsınıza sataşıldığını belirterek Başkanlığımıza yaptığınız bir başvurunuz var. Öncelikle, başvuruyu yaptığınız sıradaki iddialarla ilgili olarak tutanakları getirtip baktım; belki, biraz rahatsız edici bir üslup var; "yırtınma" sözcüğü "nezle olmuş, burnundan" gibi, biraz rahatsız edici sözcükler var; ama, bunları -bu ilk başlangıçtaki kısmı- sataşma gibi algılamakta zorlanıyorum; ancak, daha sonra, sizin başvurunuzdan sonra "ilaveler oldu" dediğinizde, benim de not aldığım biçimde, doğrudan doğruya size hitap edilerek, kişileri sürgün etmekle ve sürgün ederken "bir korktuğunuz var mı" diye, şahsınıza sataşıldığını, ben de tespit ettim.

Bu nedenle, size, sadece ve sadece şahsınıza yönelen sataşmayı yanıtlamak üzere ve bu bağlamda; bir, bu fırsatı, yeni bir konuşma gibi değerlendirmemek; iki, yeni bir sataşmaya meydan vermemek üzere söz veriyorum.

Buyurun.

HALİT DUMANKAYA (İstanbul) – Sayın Başkan, yalnız "sahte dosyalar getirdi" dedi; onu da herhalde not aldınız.

BAŞKAN – Hayır, baktım ona; "sahte dosya getirdi" demiyor.

HALİT DUMANKAYA (İstanbul) – Evet, dedi...

BAŞKAN – Hayır efendim, "bir kamyon dolusu" diyor; tutanak burada...

HALİT DUMANKAYA (İstanbul) – Sonradan "bir kamyon dolusu sahte dosya getirdi" dedi.

BAŞKAN – Hayır... Sayın Dumankaya, onun için, tutanağın bu iddianızla ilgili kısmını getirttim. Size zaten söylüyorum ne getirdiğinizi; ama "sahte dosya getirdi" demiyor "bir kamyon dolusu dosya getirdi" diyor.

Sayın Dumankaya, lütfen, 3 dakika içerisinde toparlayın.

HALİT DUMANKAYA (İstanbul) – Sayın Başkan, muhterem milletvekilleri, bizleri televizyonları başında izleyen aziz vatandaşlarım; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

BAŞKAN – Sayın Dumankaya, lütfen, televizyona hitap etmeyin, Genel Kurula hitap edin...

HALİT DUMANKAYA (Devamla) – Bir defa, Komisyon Başkanının, burada, sadece komisyon başkanı olarak, tarafsız olarak konuşması lazım; bir partinin sözcüsü olarak konuştu, bunu kınıyorum; bu bir.

İkincisi, baktım, Sayın Irmak, bu Komisyonda Başkanvekili; üzüldüm ve inandım ki, kendisinin imzaladığı şu raporu okumamış; okumamış ki, bu raporda "bu dosyalarda yolsuzluk yok" diyebilecek kadar kendisini zor duruma düşürmüş.

BAŞKAN — Sayın Dumankaya, lütfen, sadece size sataşılan konuya yanıt vermek üzere...

HALİT DUMANKAYA (Devamla) – Bakın "yolsuzluk yok" diye beni itham ediyor.

BAŞKAN – Efendim "yolsuzluk yok" diye sizi niye itham etsin kimse.

BÜLENT ATASAYAN (Kocaeli) – Komisyon adına konuşan arkadaş, yalnız rapor üzerinde mi konuştu?! Yapılan konuşmaya cevap verecek tabiî.

HALİT DUMANKAYA (Devamla) – Bu önergeyi ben vermiştim.

1992 yılında yolsuzluk başlıyor, bir şey yapılmıyor; 1993 yılında yolsuzluk yapılıyor, bir şey yapılmıyor; 1994 yılında aynı yolsuzluklar devam ediyor, bir şey yapılmıyor; 1995 yılında yolsuzluklar yapılıyor, bir şey yapılmıyor ve Sayın Komisyon Başkanının dediği 150 milyarı 1992 yılının rakamlarına vurduğunuz zaman iki üç trilyonluk yolsuzluk... Değerli arkadaşlarım, demek ki, sizin için iki üç trilyon hiçbir şey değil. Yetimlerin bir kuruşluk hakkı önemlidir; bu bir.

İkincisi: Petrol Ofisindeki memurların tayiniyle ilgili çok direkt konuşacağım, hiç alınma...

BAŞKAN – Sayın Dumankaya, lütfen, Genel Kurula hitap edin.

HALİT DUMANKAYA (Devamla) – Lokantada yemek yerken -bu, DYP Grubunda konuşuldu, DYP'li birkaç arkadaş bana bunu söyledi- dedim ki, ben bu kadar ufak işlerle uğraşan bir kişi değilim, hiçbirisiyle; bunların birkısmı sizin gruptan çıkar, birkısmı bizimkinden, birkısmı SHP'den...

MEHMET ALİ YAVUZ (Konya) – SHP yok burada!

HALİT DUMANKAYA (Devamla) – ...ben bunlarla ilgili hiçbir işlem yapmadım; eğer, ben bunlarla ilgili bir işlem yapıp, birisine telefon edip, bunları görevden alın dediysem, şerefsizim ve bunu buraya getiren de herhalde bunun aksini kendi kabul edecektir. Ben, bunu, DYP'nin üç dört milletvekiline söyledim. Benim işim, şu tayinle bu tayinle değil; benim işim, bu fakirin fukaranın hakkını yiyenlerledir...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Dumankaya, lütfen, 1 dakika içinde toparlayın.

HALİT DUMANKAYA (Devamla) – Onun için, benim verdiğim önergeyle ilgili elbette kamyon dolusu dosya vardır. Eğer bugün ben konuşsaydım, yine o dosyaları buraya, size getirecektim. İstiyorsan, o dosyaları, gel, incele...

TAHSİN IRMAK (Sıvas )– Getir, inceleyelim.

HALİT DUMANKAYA (Devamla) – Çünkü, ben, belgeyle konuşurum; öyle yarım sayfalık şeyle, Bayındırlık Bakanına getirdiğiniz öyle saçma şeylerle konuşmam ve her dediğim şeyde, bakınız, TURBAN'da -şimdi gittim aldım- 141 dosya için dokunulmazlık Meclise geldi...

BAŞKAN – Sayın Dumankaya... Sayın Dumankaya...

HALİT DUMANKAYA (Devamla) – Yüce Heyetinize saygılar sunuyorum. (ANAP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

TAHSİN IRMAK (Sıvas) – Sayın Başkan, söz hakkı istiyorum.

V.—GENSORU, GENEL GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI

VE MECLİS ARAŞTIRMASI (Devam)

A) GÖRÜŞMELER (Devam)

1. —Bartın Milletvekili Zeki Çakan ve 21 arkadaşının, Petrol Ofisi Genel Müdürlüğünde yolsuzluk ve usulsüzlük nedeniyle 1993-1994 yıllarında meydana gelen kurum zararının tespit edilmesi amacıyla kurulan Meclis Araştırması Komisyonu Raporu (10/160) (S. Sayısı :352) (Devam)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Petrol Ofisi Genel Müdürlüğünde yolsuzluk ve usulsüzlük nedeniyle 1993 – 1994 yıllarında meydana gelen kurum zararının tespit edilmesi amacıyla kurulan (10/160) esas numaralı Meclis Araştırması Komisyonu raporu üzerindeki genel görüşme tamamlanmıştır.

Gündemin "Sözlü Sorular" kısmına geçiyoruz.

VII. —SORULAR VE CEVAPLAR

A) SÖZLÜ SORULAR VE CEVAPLARI

1.—İzmir Milletvekili Atilla Mutman’ın, özel okulların ücretlerine ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/576)

BAŞKAN – 1 inci sırada yer alan, İzmir Milletvekili Atilla Mutman'ın, özel okulların ücretlerine ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesinin görüşmelerine başlıyoruz.

Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?.. Yok.

Bu önerge üç birleşim içinde yanıtlanmadığından, İçtüzüğün 98 inci maddesinin son fıkrası uyarınca yazılı soruya çevrilecektir.

Önerge gündemden çıkarılmıştır.

2.— İstanbul Milletvekili Ziya Aktaş’ın, Hitit dili ve uygarlığı konusundaki çalışmalara ilişkin Kültür Bakanından sözlü soru önergesi (6/578)

BAŞKAN – 2 nci sırada yer alan, İstanbul Milletvekili Ziya Aktaş'ın, Hitit dili ve uygarlığı konusundaki çalışmalara ilişkin Kültür Bakanından sözlü soru önergesinin görüşmelerine başlıyoruz.

Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?.. Yok.

Bu önerge de üç birleşim içinde cevaplandırılmadığından, İçtüzügün 98 inci maddesinin son fıkrası uyarınca yazılı soruya çevrilecektir.

Önerge gündemden çıkarılmıştır.

3. —Yozgat Milletvekili İlyas Arslan’ın, Sıvas-Ankara doğalgaz boru hattı güzargahının değiştirilme nedenine ilişkin sorusu ve Adalet Bakanı Mahmut Oltan Sungurlu’nun cevabı (6/583)

BAŞKAN – 3 üncü sırada yer alan, Yozgat Milletvekili İlyas Arslan'ın, Sıvas - Ankara doğalgaz boru hattı güzergâhının değiştirilme nedenine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi...

Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?.. Buradalar.

Şimdi, önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

İlyas Arslan

Yozgat

Soru: BOTAŞ tarafından yapılacak olan Sıvas-Ankara doğalgaz boru hattının güzergâhı, Sıvas-Yozgat-Kırıkkale-Ankara iken, neden Sıvas-Kayseri-Kırşehir-Kırıkkale-Ankara olarak değiştirilmiştir?

BAŞKAN – Soruyu cevaplandırmak üzere, buyurun Sayın Sungurlu.

ADALET BAKANI MAHMUT OLTAN SUNGURLU (Gümüşhane) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Yozgat Milletvekili İlyas Arslan'ın, doğalgaz boru hattıyla ilgili soru önergesini cevaplandırmak üzere huzurlarınızdayım.

BOTAŞ tarafından yaptırılan İran-Türkiye doğalgaz boru hattının, neden Yozgat'tan geçirilmediğini veya Yozgat'tan geçirilmesi için bir çalışma olmasına rağmen, bundan neden vazgeçildiğini sormaktadır muhterem milletvekilimiz.

Aslında, iki alternatifli bir çalışma yapılmıştır. Bu boru hattı için, Sıvas'tan sonra, biri Yozgat üzerinden, diğeri Kayseri üzerinden devam eden iki alternatifli çalışma yapılmıştır ve bu çalışmaların sonucunda, zaman içerisinde, Kayseri üzerinden devam eden hat daha uygun görülmüştür. Çünkü, 2000'li yıllarda Yozgat'ta kullanılacak olan doğalgaz miktarı son derece azdır; buna mukabil, Kayseri üzerinden geldiğinde, Kayseri, Konya ve Seydişehir'de kullanılacak olan doğalgaz miktarı fevkalade fazladır. Bu hattın Ankara'ya kadar gelmesi söz konusu olsaydı, belki Yozgat hattı tercih edilebilirdi; ancak, Kayseri vardır, Seydişehir vardır, Konya vardır; bunlar da nazarı itibara alındığı takdirde, gerek kilometre itibariyle gerek maliyet itibariyle bu hat daha uygun bir hat olarak tespit edilmiş ve karar Kayseri üzerinden verilmiştir. Ankara'ya gelen hat üzerinden, diğer yerlere bilahara dağıtım yapılacaktır.

Arz ederim. (Alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Bakan.

Soru yanıtlanmıştır.

4.—Konya Milletvekili Hüseyin Arı’nın, Bodrum Kalesi Su Altı Arkeoloji Müzesinde sergilenen Doğu Roma Gemisinin bir maket olup olmadığına ilişkin Kültür Bakanından sözlü soru önergesi (6/585)

BAŞKAN – 4 üncü sırada yer alan, Konya Milletvekili Hüseyin Arı'nın, Bodrum Kalesi Sualtı Arkeoloji Müzesinde sergilenen Doğa Roma Gemisinin bir maket olup olmadığına ilişkin Kültür Bakanından sözlü soru önergesi...

Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?.. Yok.

Sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

5.— Konya Milletvekili Veysel Candan’ın, Millî Güvenlik Kurulu görüşme tutanaklarının kamuoyuna açıklanmasının gerekçesine ilişkin Millî Savunma Bakanından sözlü soru önergesi (6/587)

BAŞKAN – 5 inci sırada yer alan, Konya Milletvekili Veysel Candan'ın, Millî Güvenlik Kurulu görüşme tutanaklarının kamuoyuna açıklanmasının gerekçesine ilişkin Millî Savunma Bakanından sözlü soru önergesi...

Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?.. Yok.

Sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

6.—Siirt Milletvekili Ahmet Nurettin Aydın’ın, Siirt Organize Sanayi Bölgesi Alt Yapı Projesi ve KOBİkredilerine ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesi (6/588)

BAŞKAN – 6 ncı sırada yer alan, Siirt Milletvekili Ahmet Nurettin Aydın'ın, Siirt Organize Sanayı Bölgesi Altyapı Projesi ve KOBİ kredilerine ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesi...

Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?.. Yok.

Sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

7.—Konya Milletvekili Veysel Candan’ın, sekiz yıllık kesintisiz eğitimi protesto yürüyüşünde yaşanan olaylara ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/589)

BAŞKAN – 7 nci sırada yer alan, Konya Milletvekili Veysel Candan'ın, sekiz yıllık kesintisiz eğitimi protesto yürüşüyünde yaşanan olaylara ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi...

Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?.. Yok.

Sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

8.—Siirt Milletvekili Ahmet Nurettin Aydın’ın, Ilısu Barajı projesine ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/590)

BAŞKAN – 8 inci sırada yer alan, Siirt Milletvekili Ahmet Nurettin Aydın'ın, Ilısu Barajı projesine ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi...

Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?.. Yok.

Sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

9.—Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay’ın, MKE Kurumuna bağlı Kırıkkale mühimmat Fabrikasındaki zarara ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/591)

BAŞKAN – 9 uncu sırada yer alan, Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay'ın, MKE Kurumuna bağlı Kırıkkale Mühimmat Fabrikasındaki zarara ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi...

Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?.. Yok.

Sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

10. —Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay’ın, MKE Kurumuna bağlı Kırıkkale Mühimmat Fabrikasında meydana gelen patlamaya ilişkin Millî Savunma Bakanı ve Başbakan Yardımcısından sözlü soru önergesi (6/592)

BAŞKAN – 10 uncu sırada yer alan, Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay'ın, MKE Kurumuna bağlı Kırıkkale Mühimmat Fabrikasında meydana gelen patlamaya ilişkin Millî Savunma Bakanı ve Başbakan Yardımcısından sözlü soru önergesi...

Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?.. Yok.

Sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

11. —Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay’ın, televole programının aile ve çocuklar üzerindeki etkileri konusunda bir araştırma yapılıp yapılmadığına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/593)

BAŞKAN – 11 inci sırada yer alan, Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay'ın, Televole Programının aile ve çocuklar üzerindeki etkileri konusunda bir araştırma yapılıp yapılmadığına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi...

Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?.. Yok.

Sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

12. —Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay’ın, MKE Kurumuna bağlı Elmadağ Barutsan Fabrikasında meydana gelen patlama ve iş kazalarına ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesi (6/594)

BAŞKAN – 12 nci sırada yer alan, Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay'ın, MEK Kurumuna bağlı Elmadağ Barutsan Fabrikasında meydana gelen patlama ve iş kazalarına ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesi...

Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?.. Yok.

Sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

13. —Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay’ın, MKE Kurumuna bağlı Kırıkkale Mühimmat Fabrikasında meydana gelen yangının söndürülmesinde yabancı ülkelerden gelen yardımlara ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesi (6/595)

BAŞKAN – 13 üncü sırada yer alan, Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay'ın, MKE Kurumuna bağlı Kırıkkale Mühimmat Fabrikasında meydana gelen yangının söndürülmesinde yabancı ülkelerden gelen yardımlara ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesi...

Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?.. Yok.

Sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

14.—Giresun Milletvekili Turhan Alçelik’in, fındık fiyatlarına ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesi (6/599)

BAŞKAN – 14 üncü sırada yer alan, Giresun Milletvekili Turhan Alçelik'in, fındık fiyatlarına ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesi...

Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?.. Yok.

Sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

15. —İstanbul Milletvekili Algan Hacaloğlu’nun, Ekonomik ve Sosyal Konseyin oluşumuna ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/600)

BAŞKAN – 15 inci sırada yer alan, İstanbul Milletvekili Algan Hacaloğlu'nun, Ekonomik ve Sosyal Konseyin oluşumuna ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi...

Soruyu yanıtlayacak sayın bakan?.. Yok.

Sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

16.—Konya Milletvekili Veysel Candan’ın, sekiz yıllık kesintisiz eğitimi protesto gösterileri konusundaki beyanlarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/602)

BAŞKAN – 16 ncı sırada yer alan, Konya Milletvekili Veysel Candan'ın, 8 yıllık kesintisiz eğitimi protesto gösterileri konusundaki beyanlarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi...

Soruyu yanıtlayacak sayın bakan?.. Yok.

Sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

17. —Konya Milletvekili Veysel Candan’ın, Bakanlık personelinin fişlendiği yolunda basında çıkan haberelere ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/603)

BAŞKAN – 17 nci sırada yer alan, Konya Milletvekili Veysel Candan'ın, Bakanlık personelinin fişlendiği yolunda basında çıkan haberlere ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi...

Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?.. Yok.

Sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

18.—Konya Milletvekili Veysel Candan’ın, Bakanlıkta yapılan görevden alma, atama ve tayinlere ilişkin Kültür Bakanından sözlü soru önergesi (6/604)

BAŞKAN – 18 inci sırada yer alan, Konya Milletvekili Veysel Candan'ın, Bakanlıkta yapılan görevden alma, atama ve tayinlere ilişkin Kültür Bakanından sözlü soru önergesi...

Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?.. Yok.

Sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

19.—Konya Milletvekili Veysel Candan’ın, gazetelerin promosyon düzenlemek için Bakanlığa verdikleri teminat mektuplarına ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesi (6/605)

BAŞKAN – 19 uncu sırada yer alan, Konya Milletvekili Veysel Candan'ın, gazetelerin promosyon düzenlemek için Bakanlığa verdikleri teminat mektuplarına ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesi...

Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?.. Yok.

Sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

20.—Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay’ın, Kırıkkale Mühimmat Fabrikasında meydana gelen kazadan sonra yapılacak yatırımlara ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesi (6/606)

BAŞKAN – 20 nci sırada yer alan, Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay'ın, Kırıkkale Mühimmat Fabrikasında meydana gelen kazadan sonra yapılacak yatırımlara ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesi...

Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?.. Yok.

Sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

21. —Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay’ın, Kırıkkale Mühimmat Fabrikasında meydana gelen patlamanın nedenine ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/607)

BAŞKAN – 21 inci sırada yer alan, Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay'ın, Kırıkkale Mühimmat Fabrikasında meydana gelen patlamanın nedenine ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi...

Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?.. Yok.

Sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

22.—Niğde Milletvekili Mehmet Salih Katırcıoğlu’nun, Niğde-Yeşilburç ve Çiftlik yollarının onarımına ilişkin sorusu ve Adalet Bakanı Mahmut Oltan Sungurlu’nun cevabı (6/609)

BAŞKAN – 22 nci sırada yer alan, Niğde Milletvekili Mehmet Salih Katırcıoğlu'nun, Niğde-Yeşilburç ve Çiftlik yollarının onarımına ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü soru önergesi...

Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?.. Buradalar.

Önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Bayındırlık ve İskân Bakanı Sayın Yaşar Topçu tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını delaletlerinize arz ederim.

Saygılarımla.

Dr. M. Salih Katırcıoğlu

Niğde

Sorular :

1. Niğde-Yeşilburç arasındaki asfalt yol son derece bozulmuş bulunmaktadır. Bu yolun onarımı ne zaman yapılacaktır?

2. Niğde-Çiftlik yolunu en az 15 kilometre kısaltacak olan, Niğde Merkezi, Amas üzerinden Pınarcık Köyüne bağlayan 8 kilometrelik yol, karayolları ağına dahil edilerek asfaltlanacak mı?

BAŞKAN – Buyurun Sayın Oltan Sungurlu.

ADALET BAKANI MAHMUT OLTAN SUNGURLU (Gümüşhane) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sayın milletvekilimizin karayollarıyla ilgili suallerini cevaplandırmak üzere huzurunuzdayım.

Arkadaşımız, Niğde-Yeşilburç yolu asfalt kaplamasının bozuk olduğunu belirtip, bu sene kaplanıp kaplanmayacağını sormaktadır. Bu yolun asfalt kaplaması, 1997 yılı programında yoktur.

Sayın Bakanlığımızın hazırladığı cevapta -ki, ağustos ayında hazırlanmış bir cevaptır- 4,5 trilyon lira ödenek istendiği; bu sebeple, bu yıl içerisinde ödenek geldiğinde, programda olmamasına rağmen, buranın asfalt kaplamasının yapılabileceği ifade edilmişse de, eködeneğin yeni çıkmış olmasını ve bu mevsimden sonra da asfalt yapılamayacağını takdirlerinize arz ederim.

Diğeri ise, Niğde-Çiftlik yolunun karayolları ağına alınması talebidir. Bu yol, henüz Köy Hizmetleri alanındaki bir yoldur ve karayolları ağına alınması noktasında herhangi bir çalışma da yoktur. Bu yolun karayolları ağına alınıp da yapılmasının maliyeti ise 1 trilyon liraya yakındır.

Yüce Meclisin bilgilerine arz olunur. (ANAP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Bakan.

Soru yanıtlanmıştır.

23.—Niğde Milletvekili Mehmet Salih Katırcıoğlu’nun, Niğde İlinde mazotla tarımsal sulama yapan çiftçilerin sorunlarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/610)

BAŞKAN – 23 üncü sırada yer alan, Niğde Milletvekili Mehmet Salih Katırcıoğlu'nun, Niğde İlinde mazotla tarımsal sulama yapan çiftçilerin sorunlarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi...

Soruyu yanıtlayacak sayın bakan?.. Yok.

Görüşme ertelenmiştir.

24.—Sinop Milletvekili Kadir Bozkurt’un, Sinop -Boyabat’da organize sanayi bölgesi kurulup kurulmayacağına ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesi (6/611)

BAŞKAN – 24 üncü sırada yer alan, Sinop Milletvekili Kadir Bozkurt'un, Sinop-Boyabat'ta organize sanayi bölgesi kurulup kurulmayacağına ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesi...

Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?.. Yok.

Sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

25. —Sinop Milletvekili Kadir Bozkurt’un, Sinop İlindeki öğretmen açığına ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay’ın cevabı (6/612)

BAŞKAN – 25 inci sırada yer alan, Sinop Milletvekili Kadir Bozkurt'un, Sinop İlindeki öğretmen açığına ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesinin görüşmelerine başlıyoruz.

Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?.. Yerlerinde.

Soru önergesini okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun Millî Eğitim Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılması için gereğini arz ederim.

Sinop Valiliğinin Bakanlığınıza müracaatları sonucu, 1997-1998 eğitim-öğretim yılında sorunsuz ve sağlıklı bir eğitim yapılabilmesi için ilimiz genelinde, emekli olan ve il dışına tayin isteyenlerle birlikte, sınıf öğretmeni olarak 120, branş öğretmeni olarak 150 öğretmene ihtiyaç vardır.

Söz konusu öğretmen açığının giderilebilmesi için, eğitim-öğretim politikanızın Sinop'u ilgilendiren kısmıyla ne yapmayı düşünüyorsunuz?

Kadir Bozkurt

Sinop

BAŞKAN – Soruyu yanıtlamak üzere, Millî Eğitim Bakanı Sayın Hikmet Uluğbay; buyurun efendim.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI HİKMET ULUĞBAY (Ankara) – Teşekkürler Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; sayın milletvekilimizin açıklamalarında, Valiliğin talebiyle, sınıf öğretmeni olarak 120, branş öğretmeni olarak da 150 öğretmene ihtiyaç olduğu ifade edilmiştir. 1997 yılı boyunca Sinop'a yapılan atamalarda, 4'ü ana sınıfına olmak üzere 151 sınıf öğretmeni ve 207 branş öğretmeni ataması yapılmıştır. Dolayısıyla, Valilik ihtiyacı tümüyle karşılandığından maada, nispeten daha da rahatlık sağlayacak bir imkân sağlanabilmiştir. Tabiatıyla, bu sağlamalarla, özellikle Yüce Meclise sunduğumuz 158 binlik kadroya ilişkin çalışmalar tamamlanıp, Meclis yeni kadrolar da verdiği takdirde ileriki yıllarda kademe kademe alacağımız öğretmenlerle, daha küçük sınıflarda öğretmenlerimizin çocuklarımızı eğitme imkânı da sağlanacak.

Teşekkürler. (Alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Bakan.

Sayın Bozkurt, söz talebiniz?..

KADİR BOZKURT (Sinop) – Yok efendim.

26.—Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın, Marmara Denizi ve Uluabat Gölünün kirlenmesine karşı alınacak tedbirlere ilişkin Çevre Bakanından sözlü soru önergesi (6/613)

BAŞKAN – 26 ncı sırada, Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır'ın, Marmara Denizi ve Ulubat Gölünün kirlenmesine karşı alınacak tedbirlere ilişkin Çevre Bakanından sözlü soru önergesi...

Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?.. Yok.

Görüşme ertelenmiştir.

27.—Sinop Milletvekili Kadir Bozkurt’un, Sinop -Boyabat futbol sahası inşaatına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/614)

BAŞKAN – 27 nci sırada, Sinop Milletvekili Kadir Bozkurt'un, Sinop Boyabat futbol sahası inşaatına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi...

Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?.. Yok.

Görüşme ertelenmiştir.

28.—Konya Milletvekili Veysel Candan’ın, hükümetin kurulması konusunda basına yaptığı açıklamalara ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/615)

BAŞKAN – 28 inci sırada, Konya Milletvekili Veysel Candan'ın, Hükümetin kurulması konusunda basına yaptığı açıklamalara ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi...

Soruyu yanıtlayacak sayın bakan?.. Yok.

Görüşme ertelenmiştir.

29.—Niğde Milletvekili Mehmet Salih Katırcıoğlu’nun, Niğde İline bağlı bazı ilçelerin sağlık ocağı ihtiyacına ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/616)

BAŞKAN – 29 uncu sırada, Niğde Milletvekili Mehmet Salih Katırcıoğlu'nun, Niğde İline bağlı bazı ilçelerin sağlık ocağı ihtiyacına ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi...

Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?.. Yok.

Görüşme ertelenmiştir.

30.—Niğde Milletvekili Mehmet Salih Katırcıoğlu’nun, Niğde’ye bağlı bazı ilçelerin kültürevi projelerine ilişkin Kültür Bakanından sözlü soru önergesi (6/617)

BAŞKAN – 30 uncu sırada, Niğde Milletvekili Mehmet Salih Katırcıoğlu'nun, Niğde'ye bağlı bazı ilçelerin kültürevi projelerine ilişkin Kültür Bakanından sözlü soru önergesi...

Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?.. Yok.

Görüşme ertelenmiştir.

31.—Niğde Milletvekili Mehmet Salih Katırcıoğlu’nun, Niğde’ye bağlı bazı yerleşim birimlerinin gölet projelerine ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/618)

BAŞKAN – 31 inci sırada, Niğde Milletvekili Mehmet Salih Katırcıoğlu'nun, Niğde'ye bağlı bazı yerleşim birimlerinin gölet projelerine ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi...

Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?.. Yok.

Görüşme ertelenmiştir.

32.—Antalya Milletvekili Arif Ahmet Denizolgun’un, Alanya yakınlarında bulunan bazı tarihî ve turistik yerlere ilişkin Kültür Bakanından sözlü soru önergesi (6/619)

BAŞKAN – 32 nci sırada, Antalya Milletvekili Arif Ahmet Denizolgun'un, Alanya yakınlarında bulunan bazı tarihî ve turistik yerlere ilişkin Kültür Bakanından sözlü soru önergesi...

Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?.. Yok.

Görüşme ertelenmiştir.

33. — Antalya Milletvekili Arif Ahmet Denizolgun’un, Yunanistan’da Türk düşmanlığı propagandası yapıldığı iddialarına ilişkin Dışişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/620)

BAŞKAN – 33 üncü sırada bulunan, Antalya Milletvekili Arif Ahmet Denizolgun'un, Yunanistan'da Türk düşmanlığı propagandası yapıldığı iddialarına ilişkin Dışişleri Bakanından sözlü soru önergesi...

Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?.. Yok.

Görüşme ertelenmiştir.

34.—Antalya Milletvekili Arif Ahmet Denizolgun’un, Alanya Kalesinin ziyaret saatlerine ilişkin Kültür Bakanından sözlü soru önergesi (6/621)

BAŞKAN – 34 üncü sırada, Antalya Milletvekili Arif Ahmet Denizolgun'un, Alanya Kalesinin ziyaret saatlerine ilişkin Kültür Bakanından sözlü soru önergesi...

Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?.. Yok.

Görüşme ertelenmiştir.

35.—Antalya Milletvekili Arif Ahmet Denizolgun’un, Alanya’daki Kızıl Kulenin turistlerin ziyaretine sürekli açık tutulup tutulmayacağına ilişkin Kültür Bakanından sözlü soru önergesi (6/622)

BAŞKAN – 35 inci sırada, Antalya Milletvekili Arif Ahmet Denizolgun'un, Alanya'daki Kızıl Kulenin turistlerin ziyaretine sürekli açık tutulup tutulmayacağına ilişkin Kültür Bakanından sözlü soru önergesi...

Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?.. Yok.

Görüşme ertelenmiştir.

36.—Antalya Milletvekili Arif Ahmet Denizolgun’un, Alanya Alara Kalesine ilişkin Kültür Bakanından sözlü soru önergesi (6/623)

BAŞKAN – 36 ncı sırada, Antalya Milletvekili Arif Ahmet Denizolgun'un, Alanya Alara Kalesine ilişkin Kültür Bakanından sözlü soru önergesi...

Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?.. Yok.

Görüşme ertelenmiştir.

37.—Antalya Milletvekili Arif Ahmet Denizolgun’un, sekiz yıllık kesintisiz eğitim çalışmalarına ve personel maaşlarına ilişkin sorusu ve Millî EğitimBakanı Hikmet Uluğbay’ın cevabı (6/627)

BAŞKAN – 37 nci sırada, Antalya Milletvekili Arif Ahmet Denizolgun'un, sekiz yıllık kesintisiz eğitim çalışmalarına ve personel maaşlarına ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesinin görüşmelerine başlıyoruz.

Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?.. Burada.

Soru önergesini okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Millî Eğitim Bakanı Sayın Hikmet Uluğbay tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını delaletlerinize arz ederim.

Arif Ahmet Denizolgun

Antalya

Sorular :

Sekiz yıllık kesintisiz eğitimle ilgili, malumunuz ki, okulların açılmasına az bir zaman kala, altyapısı hazırlanıp uygulamaya koyacağınız müfredatınız hazır mı?

Yurt dışında bulunan eğitim müşavir ve eğitim ataşeleri ne kadar maaş almaktadır?

Bakanlığın merkez teşkilatında hizmet veren personelinizin maaşlarının düşük olmasından dolayı Bakanlık personeli zor durumdadır. Bu konuda bir çalışmanız var mıdır?

BAŞKAN – Soruyu yanıtlamak üzere, Millî Eğitim Bakanı Sayın Hikmet Uluğbay; buyurun efendim. (DSP sıralarından alkışlar)

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI HİKMET ULUĞBAY (Ankara) – Teşekkürler Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli üyeler; hepimizin de bildiği üzere, 1973 yılında çıkarılan yasayla birlikte 8 yıllık eğitime geçiş süreci başlamış ve 8 yıla yönelik son yasa metninin Meclisimizde görüşülmesi sırasında, 1973 yılından bu yana 8 yıla yönelik okulların sayısının -8 yıllık bazda- 18'den 6 400'e kadar çıktığını ifade etmiştim; bu sayı, o kanunun uygulamaya girmesinden sonra -ağustos ayında görüştüğümüz- tüm okulların yapısında değişiklik yapılmak suretiyle, tüm ilköğretim çağındaki gençlerimizi -okula devam eden- kapsayacak konuma gelmiştir. Bu çerçevede de, müfredat programlarının oluşturulması, 1973 yılından bu yana devam etmekteydi; ancak, 8 Yıllık Zorunlu Kesintisiz İlköğretim Yasasının çıkmasından sonra, günümüzün ortaya çıkan ihtiyaçlarına cevap verebilmek için de, bazı ders programlarında değişiklik yapılmıştır; bunlardan bir tanesi, ilköğretim okullarında, trafik ve ilkyardım eğitimi ile bireysel ve toplu etkinlikler dersleri ders programına alınmıştır.

Hepimizin de bildiği üzere, trafik kazalarında oldukça fazla vatandaşımız yaşamlarını yitirmekte veya yaralanıp sakat kalmakta. Bu bakımdan, trafik konusunda, çocuklarımızın -ve bu bağlamda da, ilkyardım konusunda- olabildiğince erken bilgilendirilmelerinde sayısız faydalar vardı. Bu nedenle, ilköğretimin 6 ncı ve 8 inci sınıflarında, bu ders, zorunlu ders olarak da konulmuştur. Esasen, bu konuda, Trafik Yasasında yaptığımız değişlikler de böyle bir ihtiyacı ortaya çıkarmıştır.

Bireysel ve toplu etkinlikler dersinin de bir program olarak girmesi, çocuklarımızın, 6-14 yaş arasında kendi kişiliklerini geliştirmesine ve toplum içinde birlikte hareket edebilme kültürlerini kazanabilmesine yardımcı olmaktadır.

Diğer taraftan, 6 ve 7 nci sınıflarda okutulan sosyal bilgiler dersi de, daha önce, millî coğrafya ve millî tarih ders programlarında okutulan konuları içermeye devam etmekle birlikte, bu yıldan itibaren, kapsamı biraz daha genişletilmek suretiyle, çocuklarımıza, ilköğretimi bitirdiklerinde, sadece millî tarih ve millî coğrafya konusunda değil, toplumsal yaşamımız konusunda da daha zengin bilgiler vermeyi amaçlamaktadır.

Sayın Denizolgun'un sorusunun ikinci boyutuna cevaplarımı şu şekilde vermek istiyorum:

Millî Eğitim Bakanlığı da, devletimizin yurt dışında teşkilatı olan bakanlıklarından bir tanesidir. Bu bağlamda, yurt dışında görev yapan memurlarımıza, Dışişleri Bakanlığı, Millî Savunma Bakanlığı, Maliye Bakanlığının maaşları hangi esaslar çerçevesinde ödeniyorsa, ona göre ödeniyor; yani, devletimizin yurt dışında çalıştırdığı ataşe, ataşe yardımcısı, müşavir kadrolarındaki personel, hangi derecedeki kadrolara gittiyse o derecedeki aylıkları alıyorlar. O nedenle, memurlar arasında yurt dışında bir ayırım yoktur.

Diğer taraftan, Bakanlığımızın merkez teşkilatında hizmet veren personelin maaşlarının düşük olduğu ileri sürülüyor; doğrudur. Yalnız, biliyorsunuz, merkez teşkilatında çalışan, genel hizmetlere dahil memurlarımızın ücretlerinin belirlenmesinde, 657'ye tabi genel hizmetler sınıfındaki tüm personele uygulanan katsayılar, her yıl bütçe kanunuyla belirlenmektedir. Bu bağlamda, diğer memurlarımızın aldığı ücretlere paralel ücretler, Millî Eğitim Bakanlığı personeli tarafından da alınmaktadır. Kadro derecelerinde taşıdıkları unvanlara göre de, yan göstergeleri ve diğer tazminatları da ödenmektedir.

Bu çerçevede, hatırlayacağınız üzere -daha önce de ifade etmiştim- Bakanlığımızda, öğretmen kadrosunda çalışan, öğretmen sınıfında çalışan öğretmenlerimizin özlük haklarının epey geride olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu bağlamda, 55 inci Hükümet, bu özlük haklarının iyileştirilmesine ilişkin bir yasa tasarısını hazırlamış, Bakanlar Kurulunda görüşmeleri tamamlanmış ve Meclise sunulacak boyuta gelmiştir; onu da bilginize sunuyorum.

Bu çerçevede, Meclise sunmakta olduğumuz yasa tasarısıyla, ekders ücretlerinde yapılan iyileştirmenin dışında, normal personel için yapılacak düzenlemelere ek olarak öğretmenlerimize yüzde 18'e varan bir ücret iyileştirmesi net olarak yapılacaktır; bilgilerinize sunarım.

Saygılarımla.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Bakan.

38.—Antalya Milletvekili Arif Ahmet Denizolgun’un, Alanya’da bulunan bazı tarihî ve turistik yerlere ilişkin Kültür Bakanından sözlü soru önergesi (6/628)

BAŞKAN – 38 inci sırada, Antalya Milletvekili Arif Ahmet Denizolgun'un, Alanya'da bulunan bazı tarihî ve turistik yerlere ilişkin, Kültür Bakanından sözlü soru önergesi...

Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?.. Yok.

Sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

39. —Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, İran-Türkiye ana doğalgaz boru ihalesine ilişkin sorusu ve Adalet Bakanı Mahmut Oltan Sungurlu’nun cevabı (6/630)

BAŞKAN – 39 uncu sırada, Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya'nın, İran-Türkiye Ana Doğalgaz Boru ihalesine ilişkin, Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi...

Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?.. Burada.

Önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Sayın M. Cumhur Ersümer tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasına delaletlerinizi saygıyla arz ederim.

Tevhit Karakaya

Erzincan

İran-Türkiye Ana Doğalgaz Boru ihalesinin Erzurum-Sıvas ihalesi 25 Haziran 1997'de yapılmıştır.

1. 54 üncü Hükümet döneminde başlayan Doğalgaz İş Programı çerçevesinde ihalesi yapılan bu bölgede müteahhit işe başlamış mıdır?

2. Programa göre iş ne zaman bitecektir?

3. Erzincan, doğalgazdan ne zaman yararlanacaktır?

4. Erzincan'da doğalgazın elektrik enerjisine dönüşümünü sağlayacak bir dönüşüm şebekesi yapılması düşünülmekte midir?

BAŞKAN – Soruyu yanıtlamak üzere, Adalet Bakanı Sayın Oltan Sungurlu; buyurun efendim.

ADALET BAKANI MAHMUT OLTAN SUNGURLU (Gümüşhane) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Erzincan Milletvekili Sayın Tevhit Karakaya'nın sualine cevap vermek üzere huzurlarınızdayım.

Sayın Karakaya "Doğubayazıt-Erzurum arasındaki doğalgaz boru hattının çalışmaları başlamış mıdır" diyor.

Erzurum-Doğubayazıt arasındaki bu çalışmalar başlamıştır. Ancak, Erzurum-Sıvas arasındaki boru hattı çalışmaları şu anda devam etmemektedir; çünkü, İran ve Rusya Federasyonu ile doğalgaz anlaşmalarında yeni çalışmalar vardır, onlardaki gelişmeler beklenmektedir.

Erzincan'a gelince: Erzincan'a doğalgaz verilmesi için 2000 yılı planlarda görülmektedir; bu çalışmalar düzgün devam ettiği takdirde 2000 yılında Erzincan'a muhtemelen doğalgaz verilecektir.

Erzincan İlinde doğalgaz santralı yapılıp yapılmaması hususu sorulmaktadır. TEAŞ'ın, ne kısa vadeli ne de uzun vadeli programlarında maalesef Erzincan'da 2020 yılına kadar böyle bir faaliyet görülmemektedir. Ancak, tabiî ki, bu çalışmalar TEAŞ'ın çalışmalarından ibaret değildir, özel teşebbüsün buradaki talepleri Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığınca değerlendirilip daha önceki bir zamanda bu husus gerçekleşebilir.

Saygıyla arz ederim.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Bakan.

Teşekkür ediyorum Sayın Karakaya.

40.—Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, Erzincan Sağlık Meslek Lisesi binası ile öğretmen lojmanları ihalelerine ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/631)

BAŞKAN – 40 ıncı sırada yer alan, Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya'nın, Erzincan Sağlık Meslek Lisesi binası ile öğretmen lojmanları ihalelerine ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi...

Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?.. Yok.

Görüşme ertelenmiştir.

41.—Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, Erzincan’daki bazı bina ve tarihî yerlerin restorasyon çalışmalarına ilişkin Kültür Bakanından sözlü soru önergesi (6/632)

BAŞKAN– 41 inci sırada yer alan, Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya'nın, Erzincan'daki bazı bina ve tarihî yerlerin restorasyon çalışmalarına ilişkin Kültür Bakanından sözlü soru önergesi...

Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?.. Yok.

Görüşme ertelenmiştir.

42.—Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde verilen yatırım kredilerine ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/633)

BAŞKAN – 42 nci sırada yer alan, Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya'nın, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerine verilen yatırım kredilerine ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi...

Soruyu yanıtlayacak sayın bakan?.. Yok.

rüşme ertelenmiştir.

43.—Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, Erzincan Mercan I ve Gırlevik II nci Hidroelektrik Santrali projelerine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi (6/634)

BAŞKAN – 43 üncü sırada yer alan, Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya'nın, Erzincan Mercan-l ve Gırlavik-ll nci Hidroelektrik Santralı projelerine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi...

Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?.. Yok.

Görüşme ertelenmiştir.

44. —Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, Erzincan Otlukbeli Ziraat Bankası Şubesinin ne zaman açılacağına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/635)

BAŞKAN – 44 üncü sırada yer alan, Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya'nın, Erzincan Otlukbeli Ziraat Bankası Şubesinin ne zaman açılacağına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi...

Soruyu yanıtlayacak sayın bakan?.. Yok.

Görüşme ertelenmiştir.

45.—Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, Erzincan Turnaçayı Barajı ihalesinin ne zaman yapılacağına ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi (6/636)

BAŞKAN – 45 inci sırada yer alan, Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya'nın, Erzincan Turnaçayı Barajı ihalesinin ne zaman yapılacağına ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi...

Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?.. Yok.

Görüşme ertelenmiştir.

46.—Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, Erzincan’daki bazı ilköğretim okulu ve lojman inşaatlarına ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü soru önergesi (6/637)

BAŞKAN – 46 ncı sırada yer alan, Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya'nın, Erzincan'daki bazı ilköğretim okulu ve lojman inşaatlarına ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü soru önergesi...

Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?.. Yok.

Görüşme ertelenmiştir.

47.—Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, yükseköğrenim öğrencilerine verilen burslara ve Erzincan Huzurevi inşaatına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/638)

BAŞKAN – 47 nci sırada yer alan, Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya'nın, yükseköğrenim öğrencilerine verilen burslara ve Erzincan Huzurevi İnşaatına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi...

Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?.. Yok.

Görüşme ertelenmiştir.

48. —Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, geçici olarak başka ile nakledilen Erzincan Polis Okuluna ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/639)

BAŞKAN – 48 inci sırada yer alan, Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya'nın, geçici olarak başka ile nakledilen Erzincan Polis Okuluna ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi...

Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?.. Yok.

Görüşme ertelenmiştir.

49.—Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, Erzincan Bağ-Kur hizmet binası ihalesinin ne zaman yapılacağına ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Nami Çağan’ın cevabı (6/640)

BAŞKAN – 49 uncu sırada yer alan, Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya'nın, Erzincan Bağ-Kur Hizmet Binası ihalesinin ne zaman yapılacağına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından sözlü soru önergesinin görüşmelerine başlıyoruz.

Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?.. Buradalar.

Önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı tarafından, sözlü olarak cevaplandırılmasına delaletlerinizi saygıyla arz ederim.

Tevhit Karakaya

Erzincan

"İhale aşamasına getirilen Erzincan Bağ-Kur Hizmet Binası işi ne zaman ihale edilecektir?"

BAŞKAN – Soruyu yanıtlamak üzere, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Nami Çağan; buyurun efendim.

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI NAMİ ÇAĞAN (İstanbul) – Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Erzincan Milletvekili Sayın Tevhit Karakaya'nın sorusunu yanıtlamak üzere huzurlarınızdayım; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Erzincan Bağ-Kur hizmet binasıyla ilgili olarak, Bağ-Kur Genel Müdürlüğünden ilk öneri 1994 yılında yapılmıştır. Önerilmesine rağmen, bu inşaat, izleyen yıl 1995'te gerçekleştirilememiştir. Daha sonra, 1997 yılında, tekrar bir öneri gönderilmiştir. Devlet Planlama Teşkilatı, bu öneriyi kabul etmiş ve 1998 yılı programına alınmıştır. Bağ-Kur Genel Müdürlüğümüz, 1998 yılında bununla ilgili ihaleyi açacaktır; zaten, zamanı, 1997 yılı değildir, 1997 yılında 1998 yılı programına alınmıştır ve ihale, 1998 yılının hemen başında açılacaktır.

Teşekkür ediyorum. Saygılar sunuyorum. (DSP sıralarındana alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Bakan.

50.—Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, Erzincan ve Refahiye kapalı spor salonlarına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/641)

BAŞKAN – 50 nci sırada, Erzincan Milletvekili Sayın Tevhit Karakaya'nın, Erzincan ve Refahiye kapalı spor salonlarına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi...

Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?.. Yok.

Görüşme ertelenmiştir.

51.—Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, Erzincan Araştırma ve Uygulama Hastanesi inşaatına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/642)

BAŞKAN – 51 inci sırada, Erzincan Milletvekili Sayın Tevhit Karakaya'nın, Erzincan Araştırma ve Uygulama Hastanesi inşaatına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi...

Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?.. Yok.

Görüşme ertelenmiştir.

52. —Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, özelleştirilen kuruluşlarda çalışan işçilerin istihdamına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/643)

BAŞKAN – 52 nci sırada, Erzincan Milletvekili Sayın Tevhit Karakaya'nın, özelleştirilen kuruluşlarda çalışan işçilerin istihdamına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi...

Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?.. Yok.

Görüşme ertelenmiştir.

53. —Kahramanmaraş Milletvekili Avni Doğan’ın, SSK’nun usulsüz personel aldığı iddiasına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/644)

BAŞKAN – 53 üncü sırada, Kahramanmaraş Milletvekili Sayın Avni Doğan'ın, SSK'nın usulsüz personel aldığı iddiasına ilişkin, Başbakandan sözlü soru önergesinin görüşmelerine başlıyoruz.

Soruyu yanıtlayacak Sayın bakan?..

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI NAMİ ÇAĞAN (İstanbul) – Sayın Başbakan, kendisine yönelen soruları yanıtlamakla Devlet Bakanı Sayın Yücel Seçkiner'i görevlendirmiştir. Biz, bu sorunun cevabını da Sayın Yücel Seçkiner'e yolladık, herhalde onun yanıtlaması lazım; yani, yanıtlayacak bakan yok.

BAŞKAN – Siz, yanıtlamama gerekçesini açıklamış oldunuz.

Görüşme ertelenmiştir.

54. —Şanlıurfa Milletvekili Abdulkadir Öncel’in, personel atamalarına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/645)

BAŞKAN - 54 üncü sırada, Şanlıurfa Milletvekili Abdulkadir Öncel'in, personel atamalarına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi...

Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?.. Yok.

Görüşme ertelenmiştir.

55.—Şanlıurfa Milletvekili Abdulkadir Öncel’in, sodalı içeceklere ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/646)

BAŞKAN – 55 inci sırada, Şanlıurfa Milletvekili Abdulkadir Öncel'in sodalı içeceklere ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi...

Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?.. Yok.

Görüşme ertelenmiştir.

56.—Tunceli Milletvekili Kamer Genç’in, Tunceli doğumlu olup bu ilde görev yapmak isteyen öğretmenlere ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay’ın cevabı (6/647)

BAŞKAN – 56 ncı sırada, Tunceli Milletvekili Kamer Genç'in, Tunceli doğumlu olup bu ilde görev yapmak isteyen öğretmenlere ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesinin görüşmelerine başlıyoruz.

Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?.. Yerlerinde.

Önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın, aracılığınızla Millî Eğitim Bakanınca sözlü olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.

Kamer Genç

Tunceli

Tunceli İli doğumlu olup da başka bir ilde görev yapmaktayken, Tunceli'de çalışmak isteyen öğretmenlerle ilgili olarak, bu ile nakilleri yapılacak öğretmenler için Bakanlıkça Tunceli Valiliğine yazı yazılarak, bu öğretmenlerin Tunceli'de görev yapmalarının uygun olup olmadığı sorulmakta ve Valilik de, genelde Tunceli doğumlu öğretmenlerin bu ilde çalışamayacaklarını Bakanlığa bildirmekte ve böylece, nakilleri çıkan öğretmenlerin kararnameleri iptal edilmektedir.

1997 yılında tahminen 20'ye yakın öğretmene bu biçimde uygulama yapılmıştır.

1. Böyle bir uygulamanın yasal dayanağı var mıdır; varsa açıklar mısınız; yoksa, yönetimin bu tür keyfî bir işlem tesis etmesi hukuk devleti ilkesiyle bağdaşır mı?

2. Mevzuata aykırı bu uygulamayı yürürlükten kaldıracak mısınız; kaldıracaksanız ne zaman kaldıracaksınız?

Ayrıca, 1997 yılında Tunceli'ye nakilleri yapılmış ve Valilikçe hiçbir hukukî gerekçesi olmadan, önyargılı ve keyfî nedenlerle Tunceli'de çalıştırılması uygun görülmemiş öğretmenler hakkında ne düşünüyorsunuz? Eğer, Tunceli'ye nakillerini uygun görmüyorsanız, kendilerine yeni bir nakil isteminde bulunma hakkı tanıyacak mısınız?

BAŞKAN – Soruyu yanıtlamak üzere, Millî Eğitim Bakanı Sayın Hikmet Uluğbay; buyurun.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI HİKMET ULUĞBAY (Ankara) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; soru önergesinde yer alan uygulamalar konusunda benim Bakanlığım döneminde yapılmış bir işlem yoktur.

Bakanlığımıza bağlı okullar ve kurumlarda görev yapan öğretmenler ile diğer personelin atamaları ve nakilleri meri mevzuata göre yapılmaktadır.

Bilgilerinize arz ederim. (DSP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Bakan.

57.—Şanlıurfa Milletvekili Abdulkadir Öncel’in, İstanbul Defterdarının görevden alınmasına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/648)

BAŞKAN – 57 nci sırada, Şanlıurfa Milletvekili Abdulkadir Öncel'in, İstanbul Defterdarının görevden alınmasına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi...

Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?... Yok.

Görüşme ertelenmiştir.

58.—Adana Milletvekili Sıtkı Cengil’in, Adana-Aladağ Sağlık Ocağı doktoruna ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/649)

BAŞKAN – 58 inci sırada, Adana Milletvekili Sıtkı Cengil'in, Adana-Aladağ Sağlık Ocağı doktoruna ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi...

Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?... Yok.

Görüşme ertelenmiştir.

59.—Şanlıurfa Milletvekili Abdulkadir Öncel’in, yurtdışında lisans eğitimi yapan öğrencilere denklik verilmediği iddiasına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/650)

BAŞKAN – 59 uncu sırada, Şanlıurfa Milletvekili Abdulkadir Öncel'in, yurtdışında lisans eğitimi yapan öğrencilere denklik verilmediği iddiasına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi...

Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?... Yok.

Görüşme ertelenmiştir.

60.—Şanlıurfa Milletvekili Abdulkadir Öncel’in, Ardahan Merkez Hacıali Köyünün su sorununa ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/651)

BAŞKAN – 60 ıncı sırada, Şanlıurfa Milletvekili Abdulkadir Öncel'in, Ardahan Merkez Hacıali Köyünün su sorununa ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi...

Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?... Yok.

Görüşme ertelenmiştir.

61.—Ağrı Milletvekili M. Sıddık Altay’ın, Ağrı ve ilçelerinin kütüphane ihtiyacına ilişkin Kültür Bakanından sözlü soru önergesi (6/652)

BAŞKAN – 61 inci sırada, Ağrı Milletvekili Sıddık Altay'ın, Ağrı ve ilçelerinin kütüphane ihtiyacına ilişkin Kültür Bakanından sözlü soru önergesi...

Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?... Yok.

Görüşme ertelenmiştir.

62.—Ağrı Milletvekili M. Sıddık Altay’ın, Ağrı -Hamur İlçesinin sağlık merkezi ihtiyacına ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/653)

BAŞKAN – 62 nci sırada, Ağrı Milletvekili Sıddık Altay'ın, Ağrı-Hamur İlçesinin sağlık merkezi ihtiyacına ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi...

Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?... Yok.

Görüşme ertelenmiştir.

63.—Ağrı Milletvekili M. Sıddık Altay’ın, Sağlık Meslek Liselerinden mezun olanların istihdamına ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/654)

BAŞKAN – 63 üncü sırada, Ağrı Milletvekili Sıddık Altay'ın, Sağlık Meslek Liselerinden mezun olanların istihdamına ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi...

Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?... Yok.

Görüşme ertelenmiştir.

64.—Ağrı Milletvekili M. Sıddık Altay’ın, Ağrı -Hamur İlçesi Ceylanlı -Kamışlı köyleri arasında bağlantıyı sağlayacak köprü projesine ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/655)

BAŞKAN – 64 üncü sırada, Ağrı Milletvekili Sıddık Altay'ın, Ağrı-Hamur İlçesi Ceylanlı-Kamışlı Köyleri arasında bağlantıyı sağlayacak köprü projesine ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi...

Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?... Yok.

Görüşme ertelenmiştir.

65.—Ağrı Milletvekili M. Sıddık Altay’ın, Ağrı -Hamur İlçesine bağlı Köşk-Tükenmez köylerinin köprü ihtiyacına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/656)

BAŞKAN – 65 inci sırada, Ağrı Milletvekili Sıddık Altay'ın, Ağrı-Hamur İlçesine bağlı Köşk-Tükenmez köylerinin köprü ihtiyacına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi...

Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?... Yok.

Görüşme ertelenmiştir.

66.—Ağrı Milletvekili M. Sıddık Altay’ın, kalkınmada öncelikli yörelerdeki çiftçilere ek kredi verilip verilmeyeceğine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/657)

BAŞKAN – 66 ncı sırada, Ağrı Milletvekili Sıddık Altay'ın, kalkınmada öncelikli yörelerdeki çiftçilere ek kredi verilip verilmeyeceğine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi...

Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?... Yok.

Görüşme ertelenmiştir.

67. —Ağrı Milletvekili M. Sıddık Altay’ın, Tutak -Erzurum yoluna ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü soru önergesi (6/658)

BAŞKAN – 67 nci sırada, Ağrı Milletvekili Sıddık Altay'ın, Tutak-Erzurum yoluna ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü soru önergesi...

Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?... Yok.

Görüşme ertelenmiştir.

68.—Ağrı Milletvekili M. Sıddık Altay’ın, Ağrı İline yeni barajlar yapılıp yapılmayacağına ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi (6/659)

BAŞKAN – 68 inci sırada, Ağrı Milletvekili Sıddık Altay'ın, Ağrı İline yeni barajlar yapılıp yapılmayacağına ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi...

Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?.. Yok.

Görüşme ertelenmiştir.

69.—Ağrı Milletvekili M. Sıddık Altay’ın, Ağrı -Tutak baraj projelerine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi (6/660)

BAŞKAN – 69 uncu sırada, Ağrı Milletvekili Sıddık Altay'ın, Ağrı-Tutak baraj projelerine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi...

Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?.. Yok.

Görüşme ertelenmiştir.

70.—Ağrı Milletvekili M. Sıddık Altay’ın, Ağrı -Patnos Şeker Ova Barajı ihalesine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi (6/661)

BAŞKAN – 70 inci sırada, Ağrı Milletvekili Sıddık Altay'ın, Ağrı-Patnos Şeker Ova Barajı ihalesine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi...

Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?.. Yok.

Görüşme ertelenmiştir.

71.—Ağrı Milletvekili M. Sıddık Altay’ın, Murat Nehri üzerinde kurulması planlanan baraja ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi (6/662)

BAŞKAN – 71 inci sırada, Ağrı Milletvekili Sıddık Altay'ın, Murat Nehri üzerinde kurulması planlanan baraja ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi...

Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?.. Yok.

Görüşme ertelenmiştir.

72.—Ağrı Milletvekili M. Sıddık Altay’ın, Eleşkirt Aydıntepe Barajı projesine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi (6/663)

BAŞKAN – 72 nci sırada, Ağrı Milletvekili Sıddık Altay'ın, Eleşkirt Aydıntepe Barajı projesine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi...

Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?.. Yok.

Görüşme ertelenmiştir.

73.—Ağrı Milletvekili M. Sıddık Altay’ın, Ağrı Yazıcı Barajı inşaatına ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi (6/664)

BAŞKAN – 73 üncü sırada, Ağrı Milletvekili Sıddık Altay'ın, Ağrı Yazıcı Barajı inşaatına ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi...

Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?.. Yok.

Görüşme ertelenmiştir.

74.—Ağrı Milletvekili M. Sıddık Altay’ın, Patnos Barajı ve Patnos Ovası sulama inşaatlarına ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi (6/665)

BAŞKAN – 74 üncü sırada, Ağrı Milletvekili Sıddık Altay'ın, Patnos Barajı ve Patnos Ovası sulama inşaatlarına ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi...

Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?.. Yok.

Görüşme ertelenmiştir.

75.—Ağrı Milletvekili M. Sıddık Altay’ın, Ağrı -Hamur İlçesi Yukarı Gözlüce Sağlık Ocağının sağlık personeli ihtiyacına ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/666)

BAŞKAN – 75 inci sırada, Ağrı Milletvekili Sıddık Altay'ın, Ağrı-Hamur İlçesi Yukarı Gözlüce Sağlık Ocağının sağlık personeli ihtiyacına ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi...

Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?.. Yok.

Görüşme ertelenmiştir.

76.—Şanlıurfa Milletvekili Abdulkadir Öncel’in, Ceylanpınar’a bağlı bazı köylerin içme suyu ve köprü sorununa ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/667)

BAŞKAN – 76 ncı sırada, Şanlıurfa Milletvekili Abdulkadir Öncel'in, Ceylanpınar'a bağlı bazı köylerin içme suyu ve köprü sorununa ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi...

Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?.. Yok.

Görüşme ertelenmiştir.

77.—Şanlıurfa Milletvekili Abdulkadir Öncel’in, Yaylak Ovası Sulama Projesine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi (6/668)

BAŞKAN – 77 nci sırada, Şanlıurfa Milletvekili Abdulkadir Öncel'in, Yaylak Ovası Sulama Projesine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi...

Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?.. Yok.

Görüşme ertelenmiştir.

78.—Aksaray Milletvekili Nevzat Köse’nin, Aksaray -Ağaçören’de DYP bayrağını yakan Ana. P. İlçe Başkanı ve muhtarlar hakkında yapılan işleme ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/669)

BAŞKAN – 78 inci sırada, Aksaray Milletvekili Nevzat Köse'nin, Aksaray-Ağaçören'de DYP bayrağını yakan ANAP İlçe Başkanı ve muhtarlar hakkında yapılan işleme ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi...

Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?.. Yok.

Görüşme ertelenmiştir.

79.—Siirt Milletvekili Mehmet Emin Aydın’ın, Güneydoğu’da boşaltılan köylere dönüşün sağlanması için yapılan çalışmalara ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/670)

BAŞKAN – 79 uncu sırada, Siirt Milletvekili Mehmet Emin Aydın'ın, Güneydoğuda boşaltılan köylere dönüşün sağlanması için yapılan çalışmalara ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi...

Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?.. Yok.

Görüşme ertelenmiştir.

80.—Siirt Milletvekili Mehmet Emin Aydın’ın, Siirt’teki ilköğretim okullarının branş öğretmeni açığına ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay’ın cevabı (6/671)

BAŞKAN – 80 inci sırada, Siirt Milletvekili Mehmet Emin Aydın'ın, Siirt'teki ilköğretim okullarının branş öğretmeni açığına ilişkin Millî Eğitim Bakanından sorusu vardır.

Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?.. Burada.

Soruyu okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun Millî Eğitim Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Mehmet Emin Aydın

Siirt

Siirt'te müşahede ettiğim ve gezdiğim ilköğretim okullarının 6 ncı sınıflarında bazı branş öğretmenlerinin olmadığını gördüm. 21 inci Yüzyıla girdiğimiz ve bilgi çağını yakalamaya çalıştığımız bu dönemde, ilköğretim okullarına branş öğretmeni atamayı düşünüyor musunuz; ne zaman?

BAŞKAN – Soruyu yanıtlamak üzere, Millî Eğitim Bakanı Sayın Hikmet Uluğbay; buyurun efendim.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI HİKMET ULUĞBAY (Ankara) – Teşekkürler Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli üyeler; Siirt İlinin öğretmen ihtiyacını karşılamak üzere il emrine 3 Eylül 1997 tarihinde çekilen kura ile 269 sınıf öğretmeni, 3 Ekim 1997 tarihinde çekilen kura ile de 61 branş öğretmeni ve 58 sınıf öğretmeni olmak üzere son iki ayda toplam 388 öğretmen ataması yapılmıştır.

Ayrıca, bütün bunlara ek olarak, geçen hafta, Siirt'e, ayrıca 60 vekil öğretmen atama yetkisi de verilmiştir.

Teşekkürler.

TEMEL KARAMOLLAOĞLU (Sıvas) – Şimdi, kaç kişi gidiyor Sayın Bakanım, dönenler var mı, gitmeyenler de oluyor da aralarında.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI HİKMET ULUĞBAY (Devamla) – Efendim, şunu söyleyeyim: Atamalarda, özellikle ikinci atamalarda göreve başlama oranı yüzde 95'tir. İlk yapılan -Siirt olarak söyleyemeyeceğim, global olarak söyleyeceğim- kura çekiminde, Doğu ve Güneydoğu Anadoluya 10 100 öğretmen ataması yapılmıştır. Bu öğretmenlerimizden 2 700 tanesi görev mahallerine eş durumu nedeniyle gitmemişlerdir, eşlerinin yanına gitmişlerdir. Onun dışında geriye kalan 7 300 öğretmenden göreve başlamayanların sayısı 1 000 ilâ 1 500 arasında olup, birinci atamada, bölgede, 5 binin üzerinde, 6 bine yakın öğretmen göreve başlamıştır.

Teşekkürler.

BAŞKAN - Sayın Bakan, 80 inci sıradaki soruyu yanıtladınız. 85, 86 ve 87 nci sıradaki sorular da size yönelik; belki çalışma süremiz bir kaç dakika taşabilir; ama, eğer, hazırsanız ve Genel Kurul da uygun görürse, 87 nci sıradaki sorunun yanıtlanmasına kadar çalışma süremizi uzatalım.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI HİKMET ULUĞBAY (Ankara) – Peki efendim.

BAŞKAN – Sayın Bakana yöneltilen 87 nci sıradaki sorunun yanıtlanmasına kadar, çalışma süresinin uzatılmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

81.—Siirt Milletvekili Mehmet Emin Aydın’ın, Siirt -Şirvan’daki orman alanlarının yok edildiği iddialarına ilişkin Orman Bakanından sözlü soru önergesi (6/672)

BAŞKAN – 81 inci sırada, Siirt Milletvekili Mehmet Emin Aydın'ın, Siirt-Şirvan'daki orman alanlarının yok edildiği iddialarına ilişkin, Orman Bakanından sözlü soru önergesi...

Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?.. Yok.

Görüşme ertelenmiştir.

82.—Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, Erzincan -Refahiye -Doğandere Nahiyesinde Jandama Karakolu açılıp açılmayacağına ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/673)

BAŞKAN – 82 nci sırada, Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya'nın, Erzincan-Refahiye-Doğandere Nahiyesinde Jandarma Karakolu açılıp açılmayacağına ilişkin, İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi...

Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?.. Yok.

Görüşme ertelenmiştir.

83.—Gaziantep Milletvekili Mehmet Bedri İncetahtacı’nın, Gaziantep Sanayi Fuarında meydana gelen bombalama olayının faillerine ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/674)

BAŞKAN – 83 üncü sırada, Gaziantep Milletvekili Mehmet Bedri İncetahtacı'nın, Gaziantep Sanayi Fuarında meydana gelen bombalama olayının faillerine ilişkin, İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi...

Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?.. Yok.

Görüşme ertelenmiştir.

84.—Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay’ın, Ankara -Sincan’daki Yunus Göleti alanı imar planının değiştirilmesine ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü soru önergesi (6/675)

BAŞKAN – 84 üncü sırada, Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay'ın, Ankara-Sincan'daki Yunus Göleti alanı imar planının değiştirilmesine ilişkin, Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü soru önergesi...

Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?.. Yok.

Görüşme ertelenmiştir.

85.—Kahramanmaraş Milletvekili Avni Doğan’ın, Malatya -Doğanşehir’de müfettişlerce öğretmenlere yöneltilen sorulara ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay’ın cevabı (6/676)

BAŞKAN – 85 inci sırada, Kahramanmaraş Milletvekili Avni Doğan'ın, Malatya-Doğanşehir'de müfettişlerce öğretmenlere yöneltilen sorulara ilişkin, Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesinin görüşmelerine başlıyoruz.

Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?... Burada.

Sözlü soru önergesini okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Millî Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.

Avni Doğan

Kahramanmaraş

Malatya'nın Doğanşehir İlçesine uğrayan müfettişlerin, öğretmenlere aşağıdaki soruları sordukları iddiası vardır.

— Oruç tutar mısınız?

— Gümüş yüzük takmayı mı, altın yüzük takmayı mı tercih edersiniz?

— Restoran veya pavyonlara gitme alışkanlığınız var mı?

— Ne kadar sıklıkla içersiniz?

— Namaz kılar mısınız?

— Hanımınız kapalı mı?

— Cuma namazlarına gider misiniz?

— Atatürk'ü nasıl tanımlarsınız?

— Hangi yayınları takip edersiniz ve kimin kitaplarını okursunuz?

— Takip ettiğiniz gazete hangisi?

1. Bu sorular müfettişler tarafından hangi maksatla öğretmenlere sorulmaktadır.

2. Alınan cevaplara göre öğretmenler fişlenmekte midir?

3. Örneğin, öğretmenlerin oruç tutması ya da tutmaması halinde ya da pavyona gitmesi veya gitmemesi halinde duruma göre ceza uygulanacak mıdır?

BAŞKAN – Soruyu yanıtlamak üzere, Millî Eğitim Bakanı Sayın Hikmet Uluğbay; buyurun.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI HİKMET ULUĞBAY (Ankara) – Sayın Başkan, sayın üyeler; Sayın Doğan'ın sorduğu soru üzerine, Bakanlığımda, Malatya Doğanşehir İlçesinde denetim yapan elemanlarımızdan konuyu sordurdum ve incelettirdim. Soru önergesinde iddia edildiği gibi, ne öğretmenlere ne de soruşturma kapsamındaki herhangi bir kişiye bu türde sorular sorulmamıştır.

Bir müfettişin, bir bölgeye gönderilirken, hangi konuları inceleyeceği, Bakanlık onayında tadat edilir. Bu tadat edilen görev çerçevesinde, müfettiş görevini yapmak durumundadır. Görevini yaparken, Bakanlık onayının içinde yer almayan unsurları, kanunlarımızda suç unsuru olarak tanımlanmış gözlemler ise, o takdirde, Bakanlığa rapor etmek suretiyle, o gözlemlediği konularda da soruşturma yapabilme yetkisini ister. Bakanlık makamı, o ek talepler konusunda da, soruşturma kapsamına alınması konusunda yetki verirse, ancak, o zaman, müfettişler, o ilave verilen yetkiyle de soruşturma yapabilirler.

Dolayısıyla, özetlemek gerekirse, soru önergesinde iddia edilen şekilde, müfettişler tarafından, herhangi bir soru sorulmamış ve soruşturma yapılmamıştır.

Arz ederim.

Teşekkürler. (DSP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Bakan.

86.—Kahramanmaraş Milletvekili Avni Doğan’ın, İstanbul Millî Eğitim Müdürü hakkındaki bazı iddialara ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay’ın cevabı (6/677)

BAŞKAN – 86 ncı sırada, Kahramanmaraş Milletvekili Avni Doğan'ın, İstanbul Millî Eğitim Müdürü hakkında bazı iddialara ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesinin görüşmelerine başlıyoruz.

Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?.. Buradalar.

Önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Millî Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.

Avni Doğan

Kahramanmaraş

1. Bazı özel okulların ilanlarında mini etekli öğrenci resmi basmadığı için bu okullar hakkında İstanbul İl Millî Eğitim Müdürü Ömer Balıbey'in soruşturma açtırdığı haberleri basınımızda yer almıştır.

a) Bu iddialar doğru mudur?

b) İlgili Millî Eğitim Müdürü hakkında bir işlem yapılmış mıdır?

2. İstanbul Üsküdar Nursen Fuat Özdayı İlköğretim Okulu 7 nci sınıf öğrencisi 15 yaşındaki C.K'nın, 2 nci sınıf öğrencisi A'ya cinsel sarkıntılık yaptığı, olayın polise intikal ettirildiği halde, konunun Millî Eğitim Müdürü Ömer Balıbey tarafından kapatıldığı iddiaları basında yer almaktadır.

a) İddialar doğru mudur?

b) Müdür hakkında herhangi bir işlem yapılmış mıdır?

BAŞKAN – Soruyu yanıtlamak üzere, Millî Eğitim Bakanı Sayın Hikmet Uluğbay; buyurun efendim.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI HİKMET ULUĞBAY (Ankara) – Teşekkürler Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli üyeler; Sayın Doğan'ın sorularıyla ilgili olarak yanıtlarımı arz ediyorum.

Önce birinci sorusunu yanıtlıyorum: 625 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanununun 30 uncu maddesi "Özel öğretim kurumları ancak tanıtıcı mahiyette reklam ve ilan verebilirler.

Özel öğretim kurumları reklam ve ilanlarının birer örneğini yayından en az onbeş gün önce valiliğe vermek zorundadırlar. Reklam ve ilanın tanıtıcı mahiyette olduğuna valilik karar verir. Bu kurumlar, reklam ve ilanlarında gerçeğe aykırı beyanlarda bulunamazlar, televizyon reklam ve ilanları yapamazlar" hükmü gereğince, vilayetlerde, basında yer alan ve özel öğretim kurumlarımızı ilgilendiren tüm ilanlar incelenmektedir.

Bazı özel okulların, mini etekli öğrencilerin resmini basmadığı için, bu okullar hakkında İstanbul Millî Eğitim Müdürünün soruşturma açtığı doğru değildir. Özel okulların reklam ve ilanları yasa çerçevesinde incelenmekte ve yasada belirlenen kuralları ihlal ettiği takdirde de yayınlarına izin verilmemekte, eğer yasalara uygunsa, herhangi bir müdahale yapılmamaktadır.

İkinci sorusunu yanıtlıyorum: Üsküdar Nursen Fuat Özdayı İlköğretim Okulunda meydana gelen olayla ilgili olarak, İstanbul Millî Eğitim Müdürlüğü ilköğretim müfettişlerince soruşturma yapılmış ve ön incelemeyle soruşturmanın sonucunda, aynı okulun 7-C sınıfında bulunan öğrenci -isimlerini vermek istemiyorum; çünkü, öğrencilerimizin kamuoyuna ilan edilmesinde fayda görmüyorum- ile 6-E sınıfındaki öğrencinin, 2-A sınıfındaki öğrenciye, 4.10.1997 günü, parkta tecavüz etmeye yeltendikleri ve taciz iddiasının okulda ve eğitim sırasında meydana gelmediği belirlenmiştir ve konu hakkında İstanbul Çocuk Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığınca adlî takibat yapılmaktadır.

Mahkeme işlemleri yürürken, okul müdürlüğü tarafından, C.Ü adlı öğrencinin velisine, öğrencisini okuldan alıp, bir başka okula vermesi bildirilmiş ve öğrenci, bu okuldan alınarak, bir başka okula gönderilmiştir; dolayısıyla, adı geçen okula devam etmemektedir.

Bu olayların kapatılması iddiası doğru olmayıp, anında gerekli işlemler İstanbul Millî Eğitim Müdürlüğü tarafından, soruşturma açtırılmak suretiyle yerine getirilmiştir.

Arz ederim. (DSP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Bakan.

87.—Yozgat Milletvekili Abdullah Örnek’in, Balıkesir -Ayvalık İlçesi Kovanç Sarıcalı İlköğretim Okulu Yaptırma ve Koruma Derneğince bazı vatandaşlardan bağış için senet alındığı iddiasına ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay’ın cevabı (6/678)

BAŞKAN – 87 nci sıradaki, Yozgat Milletvekili Abdullah Örnek'in, Balıkesir-Ayvalık İlçesi Kovanç Sarıcalı İlköğretim Okulu Yaptırma ve Koruma Derneğince bazı vatandaşlardan bağış için senet alındığı iddiasına ilişkin, Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesinin görüşmelerine başlıyoruz.

Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?.. Buradalar.

Soru önergesini okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Millî Eğitim Bakanı Sayın Hikmet Uluğbay tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Abdullah Örnek

Yozgat

1. Balıkesir-Ayvalık İlçesi Kovanç Sarıcalı İlköğretim Okulunda, Ahmet Çalışkan isimli vatandaştan, 30 milyon lira, zorla bağış istendiği; ödeme durumu olmayınca, Kovanç Sarıcalı İlköğretim Okulu Yaptırma ve Koruma Derneği Başkanı Halil Kantarcı tarafından senet imzalattırıldığı; senet günü gelip ödeyemediği zaman, Ayvalık İcra Dairesi tarafından, icra yoluyla ev eşyalarının haczedildiği gazetelerde yer almıştır. Doğru mudur? Doğruysa, ne gibi işlemler yaptınız?

2. Ödeme durumu olmayan velilerin eşyalarının haczedilmesi, maaşlarından haciz yoluyla kesinti yapılmaması ile ilgili bir çalışmanız var mıdır?

3. Kovanç Sarıcalı İlköğretim Okulunda, nakit ödeme durumu olmadığı için, 16 kişiye senet imzalattırılmış mıdır?

4. Bu okulda velilerden ne kadar para toplanmıştır? Toplanan bu paralarla ne gibi çalışmalar yapılmıştır?

BAŞKAN – Soruyu yanıtlamak üzere, Millî Eğitim Bakanı Sayın Hikmet Uluğbay; buyurun efendim.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI HİKMET ULUĞBAY (Ankara) – Teşekkürler Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli üyeler; izin verirseniz, bu soruyu yanıtlamadan evvel, bir önceki sualle ilgili olarak bir temennimi sizlere sunmak istiyorum. Özellikle, öğrencilere ilişkin; yani, 18 yaş altındaki gençlerimize ilişkin, herhangi bir morallerini bozucu, ailelerini sıkıntıya sokabilecek konularda soru önergesi olduğu takdirde, soru önergesinin okunması sırasında da isimlerinin verilmemesi, zannediyorum bu aileleri ve bu çocukları koruma bakımından yardımcı olur.

Takdirlerinize arz ederim.

Şimdi, Sayın Örnek tarafından sorulan sorunun yanıtına geleyim. Ayvalık İlçesi, Kovanç Sarıcalı İlköğretim Okuluyla ilgili olarak "Körfezde Olay" isimli gazetenin, 11 Ekim 1997 tarihli sayısındaki haber üzerine, Balıkesir Valiliğince soruşturma başlatılmış olup, soruşturma sonucuna göre işlem yapılacaktır.

Okulların bağış kabul etmesi sırasında, kurallara uygun olmayan davranışlar, okulların açılışı sırasında, çeşitli illerimizde, benim Bakanlığım döneminde "zorla bağış alınıyor" tarzında kimden ihbar geldiyse, hepsi hakkında tahkikat açılmıştır; o tahkikatın sonucuna göre de gerekli işlemler yapılmaktadır.

Bu çerçevede, ben, okulların açılmasından önce yaptığım çeşitli konuşmalarda "velilerden hiçbir şekilde zorla bağış alınmayacağı, zorla senet imzalattırılmayacağı, bu bağışların, okulun bazı giderlerini karşılayabilmek için doğrudan doğruya velilerin kendi isteklerine göre yapılacağını da" defaatle kamuoyuna açıklamıştım ve o açıklamalarım çerçevesinde "buna aykırı işlemlerde bulunanlar konusunda, Bakanlığa şikâyette bulunulması halinde, gereken soruşturma ve tahkikatın yapılacağını" da dile getirmiştim. Bugüne değin, Ankara, İstanbul ve diğer birçok şehrimizde, şu anda sayısı tam hafızamda olmamakla beraber, otuzun üzerinde tahkikat açtırmış bulunuyorum.

Arz ederim.

Teşekkürler. (DSP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Bakan.

Bayındırlık ve İskân Bakanı Yaşar Topçu hakkındaki güvensizlik önergesinin oylamasını yapmak ve kanun tasarı ve tekliflerini görüşmek için, 10 Aralık 1997 Çarşamba günü saat 15.00'te toplanmak üzere, birleşimi kapatıyorum.

 

Kapanma Saati: 19.08

 

VII. —SORULAR VE CEVAPLAR

B) YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI

1. —Balıkesir Milletvekili İsmail Özgün’ün, Çevre Bakanlığınca belediyelere tahsis edilmek üzere alınan kamyonetlere ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Zekeriya Temizel’in yazılı cevabı (7/3743)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Sayın Maliye Bakanı Zekeriya Temizel tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasına delaletinizi saygılarımla arz ederim. 30.10.1997

İsmail Özgün

Balıkesir

Soru 1. Çevre Bakanlığının Belediyelere tahsis edilmek üzere ihalesiz kamyonet alımında Devlet Malzeme Ofisini (DMO) aracı olarak kullandığı basında ifade edilmektedir. Bu doğru mudur?

Soru 2. Kamyonetlerin BMC firmasından alınması hususunda Çevre Bakanlığı tarafından DMO’ne şart koşulmuş mudur?

Soru 3. DMO’nun söz konusu kamyonetleri bu alanda faaliyet gösteren diğer firmalara haber vermeden ve ihale yapmadan BMC firmasından aldığı iddiaları doğru mudur?

T.C.

Maliye Bakanlığı

Bütçe ve Malî Kontrol Genel Müdürlüğü 9.12.1997

Sayı :B.07.0.BMK.011.013/600-26910

Konu :Yazılı Soru Önergesi.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi :TBMMBaşkanlığının 18.11.1997 tarih ve Kan. Kar. Md. :A.01.0.GNS.0.10.00.02-9433 sayılı yazıları.

Balıkesir Milletvekili Sayın İsmail Özgün’ün 7/3743 esas no’lu yazılı soru önergesinde yer alan sorulara ait cevaplar aşağıda sunulmuştur.

1. Devlet Malzeme Ofisi, 28.10.1994 tarih ve 18559 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Ana Statüsünün 4 üncü maddesi uyarınca, kamu kurum ve kuruluşlarının ihtiyacı için sağlamakla görevli bulunduğu diğer muhtelif malzeme yanında her türlü taşıt aracını da iç ve dış piyasadan ve tercihen yerinden ve ilk ellerden temin etmektedir.

Devlet Malzeme Ofisinin müşterisi olan kamu kurum ve kuruluşları da Bakanlıklararası Standardizasyon Komitesinin “Motosiklet ve Bisiklet dışında kalan taşıtların, kuruluşların hizmetlerine elverişli olarak talep edecekleri tip ve marka yerli üretimden satın alınması” yolundaki 26.2.1982 tarih ve 100 sayılı Kararı uyarınca, taşıt ihtiyaçlarını diledikleri tip ve markadan seçebilmektedirler.

Çevre Bakanlığınca söz konusu taşıt alımları Fonlar İhale Yönetmeliğinin 59 uncu maddesine istinaden yapılmıştır. Devlet Malzeme Ofisi Genel Müdürlüğü vasıtasıyla yapılan bu alımlarda; Çevre Bakanlığınca belirlenen ihtiyaçların önceliklerinin tespiti sonucu Devlet Malzeme Ofisi Genel Müdürlüğünün envanterinde bulunan araçların fiyatı, teknik özellikleri, teslim süresine ilişkin bilgilerin anılan kurumdan teminini müteakip, alınan bilgilerin değerlendirilmesi sonucu ihtiyaca en uygun aracın cinsi belirlenmiştir.

Devlet Malzeme Ofisi Satınalma Yönetmeliği 1987 yılından beri yürürlükte olup, pazarlık usulü ile satın almayı düzenleyen 18 inci maddesinin (d) fıkrasında ise “Müşterilerce ihtiyaçlarına binaen marka, tip, özellik ve benzeri hususlar belirtilmek suretiyle malzeme talep edilmesi” halinde pazarlık usulünün uygulanacağı hükme bağlanmış bulunmaktadır.

Bu kapsamda, Devlet Malzeme Ofisi, marka belirtilerek talep olunan taşıtları doğrudan ilgili üretici firmalardan veya bunların kamuya hizmet vermekle görevlendirdikleri Genel Distribütör konumundaki firmalardan daha önce yapılmış bulunan yıllık protokol hükümleri çerçevesinde pazarlıkla, marka belirtilmeksizin teknik şartnamesine göre talep olunan taşıtları ise ihale suretiyle, Satınalma Yönetmeliğindeki esaslar çerçevesinde temin cihetine gitmektedir.

2. Çevre Bakanlığının bu çerçevede, BMC Sanayi ve Tic. A. Ş. firması üretimi olan Fatih marka, Anadolu Isuzu Otomotiv San. ve Tic. A. Ş. üretimi olan Isuzu marka kamyon talebi ile TÜMOSAN A.Ş. üretimi olan TÜMOSAN marka, Türkiye Ziraî Donatım Kurumu üretimi olan Steyr marka traktör talebine ilişkin 1.1.1997 tarihinden bu yana Devlet Malzeme Ofisine muhatap yazılarının tarih ve sayısı ile talep olunan ve siparişe bağlanan taşıtların markası, cinsi ve miktarı ekli listede gösterilmiştir. (E-1)

3. Çevre Bakanlığınca talep olunan taşıtlardan Fatih marka olanlar üreticisi olan BMCSanayi ve Tic. A. Ş.’den, Isuzu marka olanlar üreticisi olan Anadolu Isuzu Otomotiv San ve Tic. A.Ş.’den, TÜMOSAN marka olanlar TÜMOSAN A. Ş.’den, Steyr marka olanlar da Türkiye Ziraî Donatım Kurumundan yukarıda açıklandığı üzere, yürürlükte bulunan yıllık protokol hükümleri çerçevesinde pazarlıkla satın alınmıştır.

Bilgilerinize arz olunur.

Zekeriya Temizel

Maliye Bakanı

Çevre Bakanlığının

Talep Yazısının Talep Olunan Kesin Siparişe Bağlanan

Tarih No Markası Taşıtın Cinsi Miktarı Taşıtın Cinsi Miktarı

23.1.1997 85-503 Steyr 8073 S 50 Steyr 8073 S 50

26.2.1997 143-1348 Tümosan 82-80 N Kabinli 8 vit Trak. 100 Tümosan 82-80 N kabin 8 vit Trak. 100

Tümosan 82-80 N Kabinli 12 vit Trak. 50 Tümosan 82-80 N kabin 12 vit Trak. 50

7.5.1997 287-2935 Fatih 110.08 4x2 şasi kamyon 275 Fatih 170.25 6x2 şasi kamyon 13

7.5.1997 287-2935 Fatih 170.25 4x2 şasi kamyon 325 Fatih 110.08 çöp kamyonu 10

Fatih 170.25 4x2 şasi kamyon 75

Fatih 110.08 4x2 şasi kamyon 24

20.6.1997 433-4156 Isuzu NPR 4x2 şasi kamyon 82 Isuzu NPR 4x2 şasi kamyon 83

31.7.1997 689-5070 Fatih 110.08 çöp kamyonu 10 Fatih 110.08 çöp kamyonu 10

Fatih 110.08 4x2 şasi kamyon 107 Fatih 110.08 4x2 şasi kamyon 107

Fatih 170.25 6x2 şasi kamyon 80 Fatih 170.25 6x2 şasi kamyon 80

Fatih 200.26 6x2 şasi kamyon 15 Fatih 200.26 6x2 şasi kamyon 15

Tümosan 82-80 N kabin. 8 vit. trak. 50 Tümosan 82-80 N kabin 8 vit. Trak. 50

14.8.1997 505/8821 Fatih 110.08 4x2 şasi kamyon 183 Fatih 110.08 4x2 şasi kamyon 183

Fatih 170.25 şasi kamyon 120 Fatih 170.25 şasi kamyon 120

Fatih 200.26 şasi kamyon 35 Fatih 200.26 şasi kamyon 35

Tümosan 82-80 12 vitesli traktör 50 Tümosan 82-80 12 vitesli traktör 50

9.10.1997 579/6630 Fatih 170.25 6x2 şasi kamyon 30 Fatih 170.25 6x2 şasi kamyon 30

Not :Yukarıdaki yazılarla talep olunan taşıtlar, Bakanlığın ödeneği çerçevesinde karşılanmıştır.

2. —Karaman Milletvekili Zeki Ünal’ın, Hışılayık Projesine ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Mustafa Cumhur Ersümer’in yazılı cevabı (7/3750)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Sayın Cumhur Ersümer tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim. 30.10.1997

Zeki Ünal

Karaman

Ayrancı Barajını besleyecek olan Hışılayık projesi için 1997 bütçesinden 100 milyar TL. ödenek ayrılmıştır.

1. 1998 bütçesinden ayrılacak ödenek miktarı nedir?

2. Tüneller ve açık kanal inşaatları ne zaman bitirilecektir ve tesis hangi tarihte işletmeye açılacaktır?

T. C.

Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığı

Araştırma, Planlama ve Koordinasyon

Kurulu Başkanlığı 9.12.1997

Sayı :B.15.0.APK.0.23.300-1958-20226

Konu :Yazılı Soru Önergesi.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi :TBMM Başkanlığının 18.11.1997 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/3750-9162/02396 sayılı yazısı.

Karaman Milletvekili Sayın Zeki Ünal’ın şahsıma tevcih ettiği ve TBMM İçtüzüğünün 99 uncu maddesi gereğince cevaplandırılması istenen 7/3750 esas no.lu yazılı soru önergesi ile ilgili bilgiler hazırlanarak ekte sunulmuştur.

Bilgilerinize arz ederim.

M.Cumhur Ersümer

Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı

Karaman Milletvekili Sayın Zeki Ünal’ın Yazılı Soru Önergesi ve Cevabı (7/3750)

Ayrancı Barajını besleyecek olan Hışılayık projesi için 1997 bütçesinden 100 milyar TL. ödenek ayrılmıştır.

Soru 1. 1998 bütçesinden ayrılacak ödenek miktarı nedir?

Soru 2. Tüneller ve açık kanal inşaatları ne zaman bitirilecektir ve tesis hangi tarihte işletmeye açılacaktır?

Cevap 1-2. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda verilen önerge ile 1994 yılında DSİ Genel Müdürlüğü yatırım programına alınan ve yeraltısuyu sulamaları kapsamında yürütülen Karaman Ayrancı-Hışılayık mağarası kaynak geliştirilmesi işinde bugüne kadar 1292 m.lik tünelin 912 m.lik kısmı açılmıştır. 1998 yılında da tünelin kalan kısmının bitirilmesi planlanmıştır. Tünel aracılığı ile yüzeye çıkartılacak suyu Ayrancı Barajına derive edecek olan toplam 9 470 m.lik kanal, sifon ve tünelleri kapsayan Hışılayık Derivasyon kanalı inşaatı işine de inşaatının ikmalini müteakip başlanılacak olup, proje çalışmaları sürdürülmektedir.

1998 yılında ülke genelindeki tüm yeraltısuyu sulamalarına 4 935 trilyon TL. ödenek talep edilmesine karşılık 2 trilyon TL. bütçeden, 500 milyar TL. de özelleştirmeden ödenek tahsis edilmiştir.Bu ödenek çerçevesinde yatırım programının hazırlanması sırasında söz konusu işe yeterli ödenek teminine çalışılacaktır.

3. —Bursa Milletvekili Turhan Tayan’ın, ham zeytinyağı fiyatlarının ne zaman açıklanacağına ilişkin sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Yalım Erez’in yazılı cevabı (7/3760)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Sanayi Bakanı tarafından yazılı olarak cevaplandırılması hususunda emir ve delaletinizi arz ederim.

Saygılarımla.

Turhan Tayan

Bursa

TARİŞ’in ham yağ alım fiyatını açıklamaması Ege ve Marmara Bölgesinde yağ üreticisini ve zeytin üreticisini perişan ediyor. TARİŞ’in piyasayı belirlemesi gerekirken, aksine yağ ihracatçısı tüccara geçen yılın fiyatları ile rafine yağ satmaktadır. Bu ise fiyatların düşmesine, üretici yerine birkaç yağ tüccarının korunmasına sebep olmaktadır.Öte yandan bu yıl Marmara Bölgesi zeytinlerinde baş gösteren hastalık sebebiyle zeytinler toplanmadan dibe dökülmekte, sofralık zeytin, yağlık zeytin haline gelmektedir. Marmara Bölgesi zeytin üreticisi feci durumdadır. Hal böyle olunca hükümetin zeytinyağı alım politikası bu yıl daha da önem kazanmıştır.

Bu duruma göre;

1. Ham zeytinyağı fiyatları ne zaman açıklanacaktır?

2. Geçen yıl Kg.mı 2.80 dolar olan ham yağın bu yılki fiyatı ne olacaktır?

3. TARİŞ tüccara düşük fiyatla rafine yağ satmaya devam edecek mi?

4. TARİŞ’ten mal alan bu tüccarlar kaç kişidir ve kimlerdir?

5. Marmara Bölgesi sofralık zeytinine musallat olan ve zeytinin dibe dökülmesine sebep olan hastalığın verdiği zararı giderecek ne gibi önlemler düşünüyorsunuz?

T. C.

Sanayi ve Ticaret Bakanlığı

Hukuk Müşavirliği 2.12.1997

Sayı :B.14.0.HKM.0.00.00.01/M-11-2402

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı

Genel Sekreterliğine

(Kanunlar ve Kararlar Dairesi Başkanlığı)

İlgi :18.11.1997 gün ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/3760-9175/23978 sayılı yazınız.

Bursa Milletvekili Turhan Tayan tarafından hazırlanarak Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sunulmuş bulunan ilgi yazınız eki 3.11.1997 gün ve 3/498 sayılı yazılı soru önergesinde sorulan hususlar hakkında Bakanlığımız ilgili birimi Teşkilatlandırma Genel Müdürlüğünden alınan bilgilere göre;

1. 1994 yılından itibaren Tarım Satış Kooperatifleri Birlikleri Devlet adına alım yapmamaktadır. Dünya Zeytinyağı bilançosu ve alış piyasa fiyatı hakkında daha doğru tahminler Aralık ayı başında yapılabileceğinden, Birlikler zeytinyağı alım fiyatlarını bu tarihlerde belirleyebilecektir.

2. Kendi nam ve hesaplarına alım yapacak olan TARİŞ-Zeytinyağı Birliğinin alım fiyatı, Aralık ayı başlarında belli olabilecektir.

3. TARİŞ, İzmir Ticaret Borsasında Temmuz 1997 tarihinden itibaren satış yapmaktadır. Satış fiyatları Dünya fiyatlarının üzerinde olup, düşük fiyatla satması söz konusu değildir.

4. TARİŞ’in borsadaki satış fiyatları, Dünya fiyatlarının üzerinde olduğundan son zamanlarda satış yapılamamaktadır.

TARİŞsatışa başladığı tarihten itibaren 8 firmaya borsada toplam 2 374 ton zeytinyağı satabilmiştir.

5. Marmara Bölgesinde bu yılki hasat döneminde zeytin ürününde görülen “sap mantarı” hastalığı nedeniyle oluşan zararın giderilebilmesi için Marmarabirlik bu kampanya döneminde dip zeytini alımına başlamıştır. Birlik, Gemlik tipi için 65 000 TL./Kg. ve su tipi için 35 000 TL./Kg. fiyatla ortak üreticilerden zeytin alımlarını sürdürmektedir.

Bilgilerinize arz ederim.

Yalım Erez

Sanayi ve Ticaret Bakanı

 

4.—Ankara Milletvekili Yılmaz Ateş’in, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin kurduğu BRT Radyosuna ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’nun yazılı cevabı (7/3762)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın aracılığınızla İçişleri Bakanı tarafından yazılı olarak yanıtlanmasını dilerim.

Saygılarımla.

Yılmaz Ateş

Ankara

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, 1991 yılında Belediye Radyo Televizyonu (BRT)’yi kurmuştu. Günün en son teknolojisi ile kurulan BRT için en kaliteli araç ve gereç alınmıştı.

3984 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkındaki Kanunun 24.4.1994 tarihinde Resmî Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmesinden sonra BRT de diğer belediye radyo ve televizyonları gibi yayınına son vermek durumunda kalmıştır.

Ancak BRT’nin araç-gereç ve vericileri ile stüdyolarının akıbeti hakkında çelişkili açıklamalar yapılmaktadır.

O nedenle

1. BRT kaç dolara (o günkü kur üzerinden) mal olmuştur?

2. BRT’nin araç-gereç ve vericileri ile stüdyoları satılmış mıdır?

3. Satılmışsa, ihale yoluyla mı, pazarlıkla mı satılmıştır?

İhale veya pazarlığa hangi firmalar çağırılmış veya katılmıştır?

4. BRT, kaç dolara satılmıştır? Kim veya hangi firma-şirket almıştır?

5. Kiralanmışsa hangi yöntemle (ihale mi, davet mi) kiralanmıştır?

6. Kaç dolara, kaç yıllığına kiralanmıştır?

7. Hangi firma-şirket veya kişiye kiralanmıştır?

T.C.

İçişleri Bakanlığı 9.12.1997

Mahallî İdareler Genel Müdürlüğü

Sayı : B.05.0.MAH-0-65-00-00-02/81074

Konu : Yazılı Soru Önergesi.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi : TBMMBaşkanlığının 18.11.1997 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-9436-7/3762-9206/24015 sayılı yazısı.

İlgi yazı ekinde alınan ve tarafımdan cevaplandırılması istenilen Ankara Milletvekili Yılmaz Ateş’in “İstanbul Büyükşehir Belediyesinin kurduğu BRT Radyosuna” ilişkin yazılı soru önergesi ile ilgili olarak Valilik vasıtasıyla İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığından alınan bilgilerden;

BRT’nin; İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve İstanbul Kültür ve Sanat Ürünleri Tic. A.Ş. olmak üzere iki sahibi bulunduğu, araç-gereç, verici ve stüdyolar için Şirket ve Belediye bütçesinden yapılan toplam ödemenin 6 887 055.84 ABD Doları olduğu,

BRT’nin araç-gereç, verici ve stüdyolarının satılmadığı,

Büyükşehir Belediyesine ait olan ve depolarda bekleyen malzemelerin, Cemal Reşit Rey Konser Salonunun alt katında Radyo-TV stüdyosu olarak düzenlenen yere monte edilerek 31 Mart 1995 tarihinde kabulünün yapıldığı,

İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinden olan İstanbul Kültür ve Sanat Ürünleri Tic. A.Ş.’nin, halen şirket tarafından işletilmekte olan CRR Konser Salonunun bir parçası olduğu ve tesisin bir bütün olarak işletilmesi zarureti bulunduğu gerekçesiyle Radyo-TV stüdyolarını 7.6.1995 tarihli müracaatı ile kiralamayı ve işletmeyi talep ettiği,

Stüdyoların, Büyükşehir Belediye Encümeninin 10.8.1995 tarih ve 1617-602 sayılı Kira Kararı ve 2886 sayılı Devlet İhale Yasasının 51 inci maddesinin (g) fıkrasına göre davet usulü ile İstanbul Kültür ve Sanat Ürünleri Tic. A.Ş.’ne 3 yıllığına 19 845 000 000 TL. bedelle kiralandığı,

Anlaşılmıştır.

Bilgilerinize arz ederim.

Murat Başesgioğlu

İçişleri Bakanı

5. – Hatay Milletvekili Atila Sav’ın, Dinar depreminde zarar görenlere yapılacak yardımlara ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Zekeriya Temizel’in yazılı cevabı (7/3763)

27.10.1997

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Dinar depreminden zarar görenlere yapılacak yardım ve destekle ilgili yasanın uygulanması konusunda aşağıdaki sorumun Maliye Bakanınca yazılı olarak yanıtlanmasına aracı olunmasını dilerim.

Saygılarımla.

Atila Sav

Hatay

Soru : Dinar depreminde fiilen görev yaptığı sırada zarar görenler için çıkarılan ve 11 Haziran 1997 günlü Resmî Gazetede yayımlanan “Bazı Yörelerde Meydana Gelen Tabiî Afetlerden Zarar Görenlerin Gelir ve Geçici Vergilerinin Terkini ile Kurumlar Vergisinin 7 nci Maddesine Bir Bent Eklenmesi ve 28.8.1992 Tarihli ve 3838 Sayılı Kanunun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun” gereğince Dinar’da çalışan kamu işçilerinin ve memurların kesilen 24 aylık vergileri geri ödenmiştir. Uygulama bu yolda iken Dinar’da Devlet Demiryollarında çalışan personel hakkında bu hükmün uygulanmadığı doğru mudur?

Bu uygulama farklılığının nedenini araştıran ve vergileri ödenmediği için mağdur olan personele gerekçe TCDD Genel Müdürlüğünün kurum olarak vergi borçlarının ödenmemiş olmasının gösterildiği doğru mudur?

Depremden zarar gören personelden kesilmiş vergiler İdarece Maliyeye yatırılmamış olmasına dayandırılmakta ise; vergisini stopaj yoluyla ödeyen yükümlülere Kurum borcunu ödetme amacına yönelik böyle bir uygulamanın, depremden zarar gören yurttaşlara yönelik Devlet desteğinin çekilmesi ve Kuruma desteği dönüşmesinin yanlış bir uygulama olduğu kabul edilemez mi?

Bakanlığın, Dinar Mal Müdürlüğüne bu konuda gerekli talimatı vererek, depremden zarar görenlerin şikâyetlerinin süratle giderilmesi düşünülemez mi?

T.C.

Maliye Bakanlığı 5.12.1997

Gelirler Genel Müdürlüğü

Sayı : B.07.0.GEL.0.82/8211-28/52973

Konu : Soru Önergesi.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi : Kanunlar ve Kararlar Dairesi Başkanlığı Kanunlar Kararlar Müdürlüğünün 18.11.1997 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/3763-9207/24016 sayılı yazısı.

Tarafımdan cevaplandırılmak üzere Hatay Milletvekili Sayın Atila Sav tarafından ilgi yazı eki 7/3763-9207 sayılı yazılı soru önergesinde belirtilen hususlara ilişkin cevabımız aşağıda açıklanmıştır.

Bazı Yörelerde Meydana Gelen Tabiî Afetlerden Zarar Görenlerin Gelir, Kurumlar ve Geçici Vergilerinin Terkini Hakkında 4264 sayılı Kanun, 11.6.1997 tarih ve 23016 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

Bu Kanun uygulamasına yönelik olarak 2.10.1997 tarih ve 22128 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 1 sıra numaralı genel tebliğde sözkonusu vergilerin işveren tarafından beyan edileceği ve ödemenin yapılmış olması halinde ücretliye iade edileceği açıklanmıştır.

Bu açıklamalar çerçevesinde; Afyon Valiliğine yazılan 17.11.1997 tarih ve B.07.0.GEL.0.28/2857-115-905/48809 sayılı yazımızla Dinar İlçesinde afete maruz kalıp hasar tespitleri yapıldığı belirtilmekte olan 88 personelin ücretlerinden kesilen gelir vergisinin Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğünün talebi doğrultusunda sözkonusu personele ait bordrolarda yer alan bilgilerin dönemler itibariyle bir liste halinde ilgili vergi dairesine bildirilerek ödenmesi halinde, adı geçen personelin ücretinden kesilen gelir vergisinin asıl hak sahibi durumunda olan mükelleflere iade edilmesi gerektiği hususu bildirilmiştir.

Bilgilerine arz ederim.

Zekeriya Temizel

Maliye Bakanı

6. – Erzurum Milletvekili İsmail Köse’nin, Kahramanmaraş ve Erzurum İllerinde yapılan yatırımlara ve atamalara ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay’ın yazılı cevabı (7/3768)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Millî Eğitim Bakanı Sayın Hikmet Uluğbay tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Saygılarımla.

İsmail Köse

Erzurum

Sorular :

1. 54 üncü Hükümetin işbaşına geldiği günden, görevden ayrılıncaya kadar Millî Eğitim Bakanlığı tarafından Kahramanmaraş ve Erzurum İllerine yapılan yatırımların parasal değeri ne kadardır?

2. Aynı süre içerisinde Millî Eğitim Bakanlığı tarafından Kahramanmaraş ve Erzurum İllerine atanan sınıf ve branş öğretmeni, memur ve yardımcı personel sayısı ne kadardır?

 

T.C.

Millî Eğitim Bakanlığı 9.12.1997

Araştırma, Planlama ve Koordinasyon Kurulu Başkanlığı

Sayı : B.08.0.APK.0.03.01.00-022/3375

Konu : Soru Önergesi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi : TBMM. Başkanlığının 12.11.1997 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/3768-9233/24078 sayılı yazısı.

Erzurum Milletvekili Sayın İsmail Köse’nin “Kahramanmaraş ve Erzurum İllerinde yapılan yatırımlara ve atamalara ilişkin” yazılı soru önergesinde yer alan soruların cevapları aşağıda belirtilmiştir.

1. 54 üncü Hükümetin göreve geldiği günden ayrılıncaya kadar (3418 sayılı Kanun gelirlerinden gönderilen ödenek hariç) Kahramanmaraş İline 313 995 milyon TL.’lık yatırım ödeneği, Erzurum İline 591 225 milyon TL.’lık yatırım ödeneği gönderilmiştir.

2. Bakanlığımıza bağlı okul ve kurumların öğretmen ihtiyacını karşılamak üzere sözü edilen dönemde Kahramanmaraş İline 732 sınıf, 34 branş öğretmeni, Erzurum İline 863 sınıf, 26 branş öğretmeni ataması yapılmıştır.

Yardımcı hizmetler sınıfında boş kadroların kullanımı izne tabi olup, izin verilen kadro miktarı gözönünde bulundurularak Erzurum İli emrine 34, Kahramanmaraş İli emrine 75 hizmetli kadrosu verilmiştir.

Arz ederim.

Hikmet Uluğbay

Millî Eğitim Bakanı

7. – Tekirdağ Milletvekili Fevzi Aytekin’in, RPGenel Başkanınca Kanal 7’ye yardım çağrısında bulunulduğu iddiasına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’nun yazılı cevabı (7/3773)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın İçişleri Bakanı Sayın Murat Başesgioğlu tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını saygı ile arz ederim. 23.10.1997

Fevzi Aytekin

Tekirdağ

1. Gerek medyada, gerekse yazılı basında Sayın Necmettin Erbakan’ın Kanal 7’ye maddî yardım çağrısı yapılması doğru mudur?

2. Bu çağrı Resmî ve Özel kanallar arasında bir ayrıcalık yapmıyor mu?

3. Eğer ayrıcalık yapıyorsa Refah Partisine ait Belediyelerin ilgili kuruluşları reklam yaptırabilmeleri için ihale yapmaları gerekmiyor mu?

4. Eğer kamunun paraları ilgili Belediye Başkanları tarafından çiftlik işletir gibi fahiş fiyatlarla Kanal 7’yi kalkındırmak için kullandırılıyorsa suç değil midir?

5. Belediye Başkanları Belediyelerin her türlü mal ve paralarının denetim ve koruma görevleri olduğuna göre liderlerinin isteği doğrultusunda hareket ediyorlarsa suç işlemiş sayılmazlar mı?

6. Refah Partisi liderinin bu çağrısı memlekette kişi ve kuruluş kayırma sayılıyorsa suç işlemiyor mu? İşliyorsa hakkında gerekli soruşturmanın açılması gerekmiyor mu?

7. Bu çağrı Lâik Cumhuriyete Atatürk İlke ve Devrimlerine karşı maksatlı ise hakkında yasal işlem yapılması gerekmiyor mu?

8. Refah Partili Belediye Başkanları Kanal 7’yi maksatlı reklam adı altında kalkındırmak için destek sağlıyorlarsa ve de yasal değilse Bakanlığınız bu konuda herhangi bir soruşturma başlattı mı?

T.C.

İçişleri Bakanlığı 9.12.1997

Mahallî İdareler Genel Müdürlüğü

Sayı : B.05.0.MAH-0-65-000/81075

Konu : Yazılı Soru Önergesi.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi : TBMMBaşkanlığının 18.11.1997 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/3773-9253/024115 sayılı yazısı.

İlgi yazı ekinde alınan ve tarafımdan cevaplandırılması istenilen, Tekirdağ Milletvekili Fevzi Aytekin’in “RPGenel Başkanınca Kanal-7’ye yardım çağrısında bulunulduğu iddialarına” ilişkin yazılı soru önergesi ile ilgili olarak;

Sözkonusu önergede yer alan iddialar hakkında Başbakanlık Makamının 23.10.1997 gün ve 153 sayılı Onayı uyarınca Başbakanlık Teftiş Kurulu Koordinatörlüğünde müşterek soruşturma yapmak üzere Bakanlığımızdan iki Mülkiye Müfettişi görevlendirilmiştir.

Soruşturmanın neticesine göre yasal gereğinin yapılacağı tabiîdir.

Bilgilerinize arz ederim.

Murat Başesgioğlu

İçişleri Bakanı

8. – Isparta Milletvekili Mustafa Köylü’nün, İş Teftiş Kurulu Başkanının görevden alınmasına ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Nami Çağan’ın yazılı cevabı (7/3783)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıda belirtilen konular hakkında İçtüzüğün 96 ncı maddesi gereğince Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Nami Çağan tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Saygılarımla.

Mustafa Köylü

Isparta

İş Teftiş Kurulu Başkanının görevden alınmasından sonra Danıştay’a açtığı davaya karşılık verilecek savunmada sözde hakkında soruşturma var diyebilmek için bir yakınının cenazesine yetişebilmek için makamın bilgisi dahilinde Resmî Araçla gitmesinden dolayı inceleme veya soruşturma açtırdınız mı?

Teamül gereği ve insanî amaçlı olarak yaygın bir şekilde uygulanan bu durumu nasıl karşılıyor sunuz?

T.C.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı 9.12.1997

Sosyal Güvenlik Kuruluşları

Genel Müdürlüğü

Sayı : B.13.0.SGK.0.13.00.01/8605/032069

Konu :Yazılı Soru Önergesi.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi : 18.11.1997 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-9442 sayılı yazınız.

Isparta Milletvekili Mustafa Köylü tarafından hazırlanan “Bakanlığımız İş Teftiş Kurulu Başkanının görevden alınmasına ilişkin” 7/3783 esas sayılı yazılı soru önergesi incelenmiştir.

Bakanlığımız İş Teftiş Kurulu eski Başkanı Nizamettin Kolayca’nın bu görevini yürüttüğü dönemlerde, 24.1.1997-12.2.1997-17.3.1997 ve 28.3.1997 tarihlerinde akraba ve yakınlarının ölümü dolayısıyla, Bakanlık Makamının 24.1.1997 tarih ve 576, 12.2.1997 tarih ve 877, 17.3.1997 tarih ve 1761, 28.3.1997 tarih ve 2067 sayılı Olur’larına dayanarak Kızılcahamam İlçesi Pazar Nahiyesine gittiği belirlenmiştir.

Bilindiği üzere; 237 sayılı Taşıt Kanununun 4 üncü maddesinde, emirlerine ve zatlarına binek otomobili verilenlerin (1) sayılı cetvelde, makam hizmetlerine tahsis edilen taşıtların (2) sayılı cetvelde gösterildiği, 8 inci maddesinde Kanuna bağlı (2) sayılı cetvelde yazılı taşıtların yalnız hizalarında gösterilen hizmetlerde kullanılabileceği hükme bağlanmış, aynı Kanunun 16 ncı maddesinde ise; “Bu Kanun kapsamına giren taşıtları her ne suretle olursa olsun tahsis olunduğu işin dışında veya şahsî hususlarda kullananlar veya kullanılmasına müsaade edenler veya kanunda yazılı olduğu şekilde kullanılmış gibi gösterenler veya kanunen bir makama veya işe tahsis olunmadığı halde kanuna aykırı olarak bu taşıtlardan istifade eden ve ettirenler, hakkında fiilin mahiyetine göre bir seneye kadar hapis cezası verilir. Bu yüzden hâsıl olan masraf ve zararlar kendilerine teselsülen ayrıca tazmin ettirilir.

Tekerrürü halinde verilecek hapis cezası iki aydan aşağı olamaz.”

Hükmüne yer verilmiştir.

Sözkonusu hükümler çerçevesinde, önergede bahsi geçen personelin makam hizmetleri için tahsis olunan resmî aracı 237 sayılı Taşıt Kanununa aykırı olarak kullanıp kullanmadığının tespiti için konunun Bakanlığım Teftiş Kurulunca incelenmesi 23.10.1997 tarih ve 7505 sayılı Onay ile uygun görülmüş olup, adı geçen personelin görevden alınmasına ilişkin işlemin iptali için Bakanlığımız aleyhine açtığı idarî dava ile ilgisi bulunmamaktadır.

Bilgilerinize arz ederim.

Prof. Dr. Nami Çağan

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı

9. – Bursa Milletvekili Feridun Pehlivan’ın, sanatçıların ödediği vergilere ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Zekeriya Temizel’in yazılı cevabı (7/3794)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki soru önergemin Maliye Bakanı Sayın Abdüllatif Şener tarafından sözlü olarak cevaplandırılması için gereğini arz ederim.

Saygılarımla.

Feridun Pehlivan

Bursa

Ülkemiz genelinde 1996 yılı gelir vergisi beyanları defterdarlıklarca açıklanmış, ancak ünlü yıldız ve sanatçıların verdikleri vergilerin miktarlarının azlığı dikkat çekici olmuştur. Bir gecede 20 milyar kumar borcu olduğunu basında açıklayan veya yurtdışında emlak sahibi olduğunu ifade eden bazı sanatçı vatandaşlarımızın vergi listelerinde en alt sıralarda olmaları hayret vericidir. Bu çerçevede;

1. Çok kazanandan çok vergi alınması prensibi sanatçılar için geçerli değil midir?

2. Sanatçı ve yıldızların vergi usul ve hesaplamaları hangi kurallar içinde yapılmaktadır?

3. Bugüne kadar vergi kaçırdığı tespit edilerek cezaî işleme tabi tutulan hiç sanatçı var mıdır?

 

T.C.

Maliye Bakanlığı 5.12.1997

Gelirler Genel Müdürlüğü

Sayı : B.07.0.GEL.0.82/8211-17/52975

Konu : Sözlü Soru Önergesi.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi : Kanunlar ve Kararlar Dairesi Başkanlığı Kanunlar Kararlar Müdürlüğünün 20.5.1997 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-6/527-6610/18153 sayılı yazısı.

Bursa Milletvekili Sayın Feridun Pehlivan tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilen ve sözlü olarak cevaplandırılması istenilen ancak sözlü olarak cevaplandırılmadığı için yazılı soru önergesine çevrilen 6/527-6610 esas nolu önergede belirtilen hususlara ilişkin cevabımız aşağıda açıklanmıştır.

Sanatçı ve yıldızlar, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununa göre serbest meslek erbabı olarak beyan esasında vergilendirilmektedir. Bu mükelleflerimizin yıllık beyanname ile beyan etmiş oldukları gelirleri; hayat standardı esası da dikkate alınmak suretiyle Gelir Vergisi Kanununda yer alan artan oranlı vergi tarifesine göre vergiye tabi tutulmaktadır.

Öte yandan sanatçı ve yıldızlar, ödeyecekleri gelir vergilerine mahsup edilmek üzere geçici vergi de ödemektedirler.

Ayrıca, sanatçıların yaptıkları faaliyetler karşılığında kendilerine yapılan ödemelerden % 20 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılmaktadır. Ancak, yapılan ödemelerden tevkif edilen bu vergiler, sanatçıların ödemeleri gereken gelir vergisine mahsuben yapılmakta, sanatçılar tevkif edilen bu tutarları geçici vergiden veya gelir vergisinden mahsup edebilmektedirler.

Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, vergilendirme açısından sanatçılar ile diğer serbest meslek erbabı arasında bir farklılık bulunmamakta olup, çok kazanandan çok az kazanandan az vergi alınması prensibi sanatçılar için de geçerli bulunmaktadır.

Diğer taraftan, bu kişiler hakkında yapılan incelemeler sonucu vergi kaçırdıklarının tespit edilmesi halinde, haklarında gerekli cezaî işlemler yapılmaktadır.

Bu çerçevede, Bakanlığımızca bir kısım ses ve sahne sanatçıları hakkında vergi incelemesine başlanmış ve bazı sanatçılar hakkındaki incelemeler sonuçlanmıştır. Bu inceleme sonuçlarına göre 1 699 945 792 lira vergi ve 4 518 209 252 lira vergi cezası kesilmiştir. Ayrıca, sanatçılar ve yıldızların gelir ve faaliyetleri Bakanlığımızca izlenmekte olup, gerekli görülenlerin hesapları incelemeye alınmaktadır.

Bilgilerine arz ederim.

Zekeriya Temizel

Maliye Bakanı

10.—İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen’in;

—Kamu İşletmeleri İşveren Sendikası Genel Kuruluna,

—Demokraside Birlik Vakfı ile TEDAŞ’ın bazı yöneticileri arasındaki ilişkiye,

İlişkin soruları ve Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Mustafa Cumhur Ersümer’in yazılı cevabı (7/3809, 3810)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Enerji Bakanı Sayın Cumhur Ersümer tarafından yazılı cevaplandırılması için gerekli işlemlerin yapılmasını saygılarımla arz ederim.

Mehmet Sevigen

İstanbul

1. Geçmiş yıllardaki uygulamanın aksine, Kamu İşletmeleri İşverenleri Sendikası Genel Kuruluna Genel Müdürlük İşyeri Temsilcisi olarak, Personel Daire Başkanı yerine, müşavirlik görevini yürüten Hasan Hüseyin Ağdağ neden atanmıştır.

2. Geçmiş on yılda Genel Müdürlük işyeri temsilcisi olarak atananların görevi nedir?

3. Geçmiş yıllarda Kamu İşletmeleri İşverenleri Sendikası Yönetim Kuruluna TEDAŞ işyeri temsilcisinden seçilenler olmuş mudur? Bu görev sırasında ek ücret alınmış mıdır? Alınmış ise ne kadardır?

4. Hakkında “usulsüz personel alımı ve harcırah ödemesi nedeniyle idarî soruşturma açılan; ayrıca dinî cemaate katılmak suretiyle laikliğe aykırı davranışta bulunmak suçundan DGM’de yargılanmış ve delil yetersizliği nedeniyle mahkûm olmamış kişinin; işçilerle yürütülecek toplu sözleşmelerde etkin bir konuma getirilmesi ve Genel Müdürlüğü temsil etmesi sizce uygun mudur?

5. Hasan Hüseyin Ağdağ’ın Personel Daire Başkanlığı görevinden alınması işlemi, sözkonusu idarî soruşturma ve dava gerekçesiyle Danıştay tarafından hukuka uygun bulunmuşken, böyle bir kişinin özellik arz eden temsil görevine getirilmesinin gerekçesi nedir?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Enerji Bakanı Sayın Cumhur Ersümer tarafından yazılı cevaplandırılması için gerekli işlemlerin yapılmasını saygılarımla arz ederim.

Mehmet Sevigen

İstanbul

TEDAŞ Genel Müdürlüğünde mevcut yönetim boşluğunun vakıf, dinî cemaatler ve siyaset kaynaklı ilişkilerle doldurulduğu yönünde bazı kuşkular doğmuştur.

1. Halen Genel Müdür Yardımcılığı görevini yürüten Mehmet Kutlu, Demokraside Birlik Vakfında aktif görevi var mıdır?

Sözkonusu Vakfın Başkanlığı TEDAŞeski Genel Müdürlerinden Mehmet Bozdemir tarafından mı yürütülmektedir?

2. Adı geçen vakfın kurucusu ve üyesi olan TEDAŞ’ta görev yapan başka üst düzey bürokrat var mıdır?

3. Geçmiş dönemde, TEDAŞ’a ait bazı telefonların vakıf organizasyonlarında kullanılması ve adı geçen eski Genel Müdürün yeni yıl kartları arasına, Demokraside Birlik Vakfına bağış yapılmasına ilişkin kart konulduğu iddiaları doğru mudur? Bu konuda soruşturma açılmış mıdır?

T.C.

Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığı 9.12.1997

Araştırma, Planlama ve Koordinasyon

Kurulu Başkanlığı

Sayı : B.15.0.APK.0.23-300-1959/20227

Konu :Yazılı Soru Önergesi.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi : TBMMBaşkanlığının 18 Kasım 1997 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-9492 sayılı yazısı.

İstanbul Milletvekili Sayın Mehmet Sevigen’in tarafıma tevcih ettiği 7/3809-7/3810 esas nolu yazılı soru önergesine ait bilgiler hazırlanarak ekte gönderilmiştir.

Bilgilerinize arz ederim.

M. Cumhur Ersümer

Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı

 

İstanbul Milletvekili Sayın Mehmet Sevigen’in Yazılı Soru Önergeleri ve Cevapları

(7/3809-7/3810 Esas Nolu)

7/3809 Esas Nolu :

Soru 1. Geçmiş yıllardaki uygulamanın aksine Kamu İşletmeleri İşverenleri Sendikası Genel Kuruluna Genel Müdürlük işyeri temsilcisi olarak Personel Daire Başkanı yerine, müşavirlik görevini yürüten Hasan Hüseyin Ağdağ neden atanmıştır?

Cevap 1. TEDAŞ; Genel Müdürlük, Bağlı Ortaklık ve Müessese Temsilcileri olarak 8-9 Kasım 1997 tarihlerinde yapılan Kamu-İş Genel Kuruluna toplam 67 temsilci ile katılmıştır. Hasan Hüseyin Ağdağ bu 67 temsilciden biridir.

Yönetim uygun gördüğü kişiyi temsilci olarak Genel Kurula gönderebilir. Zira temsilciler adından da anlaşılacağı gibi kendilerini değil Kurumu temsil ederler. Temsilci atanması ile ilgili bir hukuk kuralı veya teamülde yoktur.

Temsilcilik görevi iki gün süren Genel kurul için olup bu iki günün dışında temsilcilerin Kamu-İş ile ilgili bir görev ve yetkileri de yoktur.

Ayrıca adı geçen kişi Kamu-İş Genel kurulunda sendikaların herhangi bir organına seçilmek için aday olmamış ve seçilememiştir. Yani Kamu-İş Sendikası ile hiç bir ilgisi bulunmamaktadır.

Soru 2, 3. Geçmiş on yılda Genel Müdürlük işyeri temsilcisi olarak atananların görevi nedir?

— Geçmiş yıllarda Kamu İşletmeleri İşverenleri Sendikası Yönetim Kuruluna TEDAŞ işyeri temsilcisinden seçilenler olmuş mudur? Bu görev sırasında ek ücret alınmış mıdır? Alınmış ise ne kadardır?

Cevap 2, 3.

Tuncer Tuncay

Genel Müdür Yardımcısı

1986 yılında Türk Kamu-Sen Yönetim Kuruluna seçilmiş

90 000 TL./Ay net ücret,

Metin Kavrak

Personel Dairesi Başkanı

1988 yılında Türk Kamu-Sen Yönetim Kuruluna seçilmiş

140 000 TL./Ay net ücret

Bahattin Şahin

Personel Dairesi Başkanı

1991 yılında Türk Kamu-Sen Yönetim Kuruluna seçilmiş

Kit Denetleme Kurulu üyelerinin aldığı kadar TL./Ay ücret,

Gülhan Çırağ

Personel Dairesi Başkanı

1993 yılında Türk Kamu-Sen Yönetim Kuruluna seçilmiş

KİTYönetim Kurulu üyelerinin aldığının 2/3’ü kadar TL/Ay ücret,

Kadir Ramazan Coşkun

Genel Müdür (V.)

1997 yılında Kamu-İş Yönetim Kuruluna seçilmiş

KİTYönetim Kurulu Başkanı ve üyelerinin aldığı kadar ücret,

almıştır.

Soru 4. Hakkında “usülsüz personel alımı ve harcırah ödemesi nedeniyle idarî soruşturma açılan; ayrıca dini cemaate katılmak suretiyle laikliğe aykırı davranışta bulunmak suçundan DGM’de yargılanmış ve delil yetersizliği nedeniyle mahkûm olmamış kişinin, işçilerle yürütülecek toplu sözleşmelerde etkin bir konuma getirilmesi ve Genel Müdürlüğü temsil etmesi sizce uygun mudur?

Cevap 4. Aralarında diğer bir kısım kurum personeli ile birlikte Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi Savcılığının “Dini Cemaate katılmak suretiyle laikliğe aykırı davranışta bulunmak” iddia ve tutuklama talepli olarak “Devlet Güvenlik Mahkemesinde (987/1 esas sayılı dosya ile) dava açıldığı ve tutuksuz yargılanarak delil yetersizliğinden beraat ettiği anlaşılmıştır.

Soru 5. Hasan Hüseyin Ağdağ’ın Personel Daire Başkanlığı görevinden alınması işlemi, sözkonusu idarî soruşturma ve dava gerekçesiyle Danıştay tarafından hukuka uygun bulunmuşken, böyle bir kişinin özellik arzeden temsil görevine getirilmesinin gerekçesi nedir?

Cevap 5. Genelge hükümlerine aykırı olarak fazla mesai ödendiği hususunda müfettişlikçe düzenlenen 12.1.1996 tarih, 64 sayılı inceleme raporu ve üzerinde yer alan Teftiş Kurulu Başkanlığının 16.1.1996 tarih, 64 sayılı müzekkeresinde H. Hüseyin Ağdağ’ın Personel Dairesi Başkanı olarak görev yaptığı dönemde;

Olur alınmadan fazla mesai yaptırılması ve buna ilişkin ücretlerin ödenmesinde bulunduğu kurum itibariyle Genel Müdür Yardımcılarından ya da Makam’dan bu oluru alması gerektiği kanaatine varıldığı bu itibarla görevlerini yerine getirirken daha dikkatli ve titiz davranması hususunda “Yazılı Olarak Dikkatinin Çekilmesi” gerektiği belirtilmiş,

Bu hususun TEAŞ Genel Müdürlüğünce de 30.1.1996 tarihinde uygun görülmesi üzerine, 25.4.1996 tarih, 2756 sayılı yazı ile ilgilinin dikkati çekilmiştir.

7/3810 Esas No.lu Soru Önergesi

Soru 1, 2, 3. TEDAŞ Genel Müdürlüğünde mevcut yönetim boşluğunun vakıf, dini cemaatler ve siyaset kaynaklı ilişkilerle doldurulduğu yönünde bazı kuşkular doğmuştur.

—Halen Genel Müdür Yardımcılığı görevini yürüten Mehmet Kutlu Demokraside Birlik Vakfında aktif görevi var mıdır?

Söz konusu vakfın Başkanlığı TEDAŞ eski Genel Müdürlerinden Mehmet Bozdemir tarafından mı yürütülmektedir?

—Adı geçen vakfın kurucusu ve üyesi olan TEDAŞ’ta görev yapan başka üst düzey bürokrat var mıdır?

—Geçmiş dönemde, TEDAŞ’a ait bazı telefonların vakıf organizasyonlarında kullanılması ve adı geçen eski Genel Müdürün yeni yıl kartları arasına, Demokraside Birlik Vakfına bağış yapılmasına ilişkin kart konulduğu iddiaları doğru mudur? Bu konuda soruşturma açılmış mıdır?

Cevap 1, 2, 3. Demokraside Birlik Vakfında aktif görevi olanlar Vakfın kurucusu ve üyesi olanlar hakkında, söz konusu Kuruluş özerk bir Kuruluş olduğundan herhangi bir bilgi ve belge TEDAŞGenel Müdürlüğünde bulunmamaktadır. Ayrıca eski TEDAŞGenel Müdürü Mehmet Bozdemir’in yeni yıl kartları arasına söz konusu Vakfa bağış yapılmasına ilişkin kart konulduğu konusunda ise o döneme ait herhangi bir bilgi ve belge bulunmamaktadır. Bu konuda açılmış bir soruşturma yoktur.

11. —Karaman Milletvekili Zeki Ünal’ın, Karaman Bağ-Kur İl Müdürünün görevinden alınmasının nedenine ilişkin sorusu ve Çalışma ve SosyalGüvenlik Bakanı Nami Çağan’ın yazılı cevabı (7/3815)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Nami Çağan tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim. 10.11.1997

Zeki Ünal

Karaman

Karaman Bağ-Kur İl Müdürü Halil Tutçu hangi gerekçe ile görevinden alınmıştır?

T. C.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı

Sosyal Güvenlik Kuruluşları

Genel Müdürlüğü 9.12.1997

Sayı :B.13.0.SGK.0.13.00.01-8604-03270

Konu :Yazılı Soru Önergesi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi :18.11.1997 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-9494 sayılı yazınız.

Karaman Milletvekili Zeki Ünal tarafından hazırlanan “Bağ-Kur Karaman İl Müdürünün görevinden alınma nedenine” ilişkin 7/3815 Esas No.lu yazılı soru önergesi Bakanlığımca incelenmiştir.

Bilindiği üzere; 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun “Memurların Kurumlarınca Görevlerinin ve Yerlerinin Değiştirilmesi” başlıklı 76 ncı maddesinin birinci bendi “Kurumlar, görev ve unvan eşitliği gözetmeden kazanılmış hak aylık dereceleri ile memurları bulundukları kadro derecelerine eşit veya 68 inci maddedeki esaslar çerçevesinde daha üst, kurum içinde aynı veya başka yerlerdeki diğer kadrolara naklen atayabilirler” hükmünü içermektedir.

Bu nedenle, önergede bahsigeçen Bağ-Kur Genel Müdürlüğü Karaman İl Müdürünün ataması sözkonusu hüküm uyarınca ve hizmet gereği yapılmıştır.

Bilgilerinize arz ederim.

Prof. Dr. Nami Çağan

Çalışma ve SosyalGüvenlik Bakanı

12.—İstanbul Milletvekili Ercan Karakaş’ın, Diyarbakır’da gözaltına alındığı iddia edilen bir şahsa ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’nun, yazılı cevabı (7/3862)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıda yer alan sorularımına İçişleri Bakanı tarafından yazılı olarak yanıtlanmasını arz ederim.

Ercan Karakaş

İstanbul

“28.10.1997 günü Sulhiye Turhallı tarafından İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesine yapılan başvuruda; oğlu Fatih Turhallı’nın 24.10.1997 tarihinde Diyarbakır’da sivil giyimli polisler tarafınadan gözaltına alındığını ve gözaltına alındığı sırada üzerinde “Çerkez Yarar”ismine düzenlenmiş sahte kimlik bulunduğunu, gözaltında iken bir yakının oğlunu gördüğünü ve oğluyla konuştuğunu, oğlunun “aileme gözaltında olduğumu haber ver, beni öldürecekler” dediğini, sözkonusu yakınının 27.10.1997 günü serbest bırakıldıktan sonra kendilerine bu haberi verdiğini, bunun üzerine Diyarbakır DGM Savcılığına ve Diyarbakır Emniyeti, Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğüne her iki ismi de vermek suretiyle başvuru yaptıklarını, ancak; “bu isimlerde bir şahsın gözaltında olmadığı” şeklinde cevaplar verildiğini, oğlunun gözaltında gören olmasına rağmen kabul edilmemesinden büyük endişe duyduklarını” söylemişlerdir.

Sorular :

1. Diyarbakır’da Fatih Turhallı veya, “Çerkez Yarar” kimlikli bir kişi gözaltına alınmış mıdır?

2. Bu kimseyle ilgili olarak güvenlik güçlerinin elinde herhangi bir bilgi mevcut mudur?

3. Fatih Turhallı’nın akibetiyle ilgili olarak şu ana kadar hangi araştırmalar yapılmıştır?

T. C.

İçişleri Bakanlığı

Emniyet GenelMüdürlüğü 9.12.1997

Sayı :B.05.1.EGM.0.12.01.01-263574

Konu :Yazılı Soru Önergesi.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi :TBMM Başkanlığının 25.11.1997 gün ve A.01.GNS.0.10.00.02-7/3862-9416/024492 sayılı yazısı.

İstanbul Milletvekili Ercan Karakaş tarafından TBMMBaşkanlığına sunulan ve tarafımdan yazılı olarak cevaplandırılması istenilen soru önergesinin cevabı aşağıya çıkarılmıştır.

Aslen Bingöl İli Gençİlçesi Bulgurluk Köyü nüfusuna kayıtlı, Abdulveli ve Sulhiye oğlu 1969 doğumlu (Aziz Kod-Çerkez Yarar sahte kimlikli) Fatih Turhallı; Diyarbakır İlinde güvenlik güçlerince yasadışı örgütlere yönelik olarak sürdürülen operasyonlarda; yasadışı PKKterör örgütü adına faaliyet göstermek, kırsal alana eleman temini çalışmalarında bulunmak, cezaevindeki örgüt mensupları ile sürekli örgütsel konuları görüşmek, örgüte lojistik destek sağlamak suçlarından firarî sanık olarak aranmakta iken, 28.10.1997 tarihinde yakalanarak gözaltına alınmış, düzenlenen tahkikat evrakı ile birlikte 30.10.1997 tarihinde sevk edildiği Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi tarafından tutuklanarak Diyarbakır (E) Tipi Cezaevine konulmuştur.

Bilgilerinize arz ederim.

Murat Başesgioğlu

İçişleri Bakanı

13.—Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya’nın, milletvekili dokunulmazlığıyla ilgili Anayasa değişikliğine ilişkin sorusu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Hikmet Çetin’in yazılı cevabı (7/3924)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki suallerime Meclis Başkanımız Sayın Hikmet Çetin Beyin yazılı cevap vermesini delâletlerinizi arz ederim.

1. Anayasanın 83 üncü maddesinde, milletvekili dokunulmazlığıyla ilgili yapılması düşünülen değişiklikle alakalı parti gruplarını ziyaret ederek görüşlerini almayı hiç düşündünüz mü?

2. Yapılması düşünülen değişikliğin, parlamenterlerin yasama konusunda etkinliklerini artırma veya haksız bir kısım suçlamalara uğraması konusunda nasıl sonuçlar bekliyorsunuz?

3. Halen dokunulmazlığı varsayılan bir parlamentere değil, tüm parlamentoya “Yuh Olsun”manşetleri atabilen gazeteler hakkında parlamentonun onurunu korumak bakımından ne gibi işlem yapılmasını sağladınız?

4. Susurluk ve benzeri çete olaylarının çözülmesi konusunda bu değişiklikle kamuoyuna ve parlamentoya bir güvence verebilir misiniz?

Saygılarımla. 28.11.1997

Musa Uzunkaya

Samsun

Türkiye Büyük Millet Meclisi

Genel Sekreterliği

Kanunlar ve Kararlar Dairesi Başkanlığı 9.12.1997

KAN. KAR. MD:

Sayı :A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/3924-9652/24938

Sayın Musa Uzunkaya Samsun Milletvekili

İlgi :28.11.1997 tarihli yazılı soru önergeniz.

Milletvekili dokunulmazlığıyla ilgili Anayasa değişikliğine ilişkin ilgi önergeniz aşağıda cevaplandırılmıştır.

Bilgilerinizi rica ederim.

Saygılarımla.

Hikmet Çetin

Türkiye Büyük Millet Meclisi

Başkanı

Cevap 1. Birinci görüşmesi tamamlanan, Anayasanın 83 üncü maddesinin değiştirilmesine dair kanun teklifinin biran önce kanunlaştırılabilmesi amacıyla siyasî partilerin mutabakatını sağlamak için Başkanlığımızca siyasî parti gruplarının yetkilileri davet edilmiştir. 1.12.1997 tarihinde yapılan toplantıda, Genel Kurulda yapılan görüşmeler doğrultusunda ve verilen önergelerle birlikte konunun, teklifi hazırlayan Partilerarası Uyum Komisyonunda yeniden değerlendirilmesi kararlaştırılmıştır. Anılan Komisyon 3.12.1997 tarihinde toplanarak çalışmalarına başlamıştır.

Cevap (2, 3, 4). Türkiye Büyük Millet Meclisi ile üyelerinin itibar ve saygınlığının korunması ve yüceltilmesi, önce Başkanlığımızın olmak üzere, tüm üyelerin ve demokratik kurum ve kuruluşların üzerine düşen bir görevdir.

Yazılı veya sözlü basının yayınları Başkanlığımızca dikkatle izlenmekte olup gerekli açıklama ve düzeltmeler yapılmak suretiyle kamuoyu bilgilendirilmektedir. Nitekim, Anayasanın 83 üncü maddesinin değiştirilmesine dair kanun teklifinin birinci görüşmesindeki oylama sonuçları hakkında basında yeralan manşet haberlerle ilgili olarak da tarafımdan aynı gün bir basın açıklaması yapılmıştır. Basına yaptığım açıklamanın bir örneği ilişikte gönderilmiştir.

Türkiye Büyük Millet Meclisi ve üyeleri ile ilgili yayınlar hakkında, Başkanlığımızca inceleme yapılmakta olup gerektiğinde suç duyurusunda bulunulmaktadır.

TBMM Başkanı Sayın Hikmet Çetin’in Basın Açıklaması

20.11.1997

Bir gazetenin bugünkü nüshasında, Türkiye Büyük Millet Meclisinin dünkü birleşiminde Anayasa Değişikliği Teklifinin oylama sonuçlarıyla ilgili manşet haberindeki “Yuh Olsun Size” başlığı büyük üzüntüyle karşılanmıştır.

Bilindiği gibi, parlamenter demokratik sistemde tüm yasalarda olduğu gibi, Anayasa değişiklikleri de milletvekillerinin özgür iradeleri ile kullandıkları oylarıyla gerçekleşebilir.

Milletvekilleri Anayasa ve İçtüzükte yer alan kurallara göre, hak ve tercihleri doğrultusunda oylarını kullanırlar.

Dünkü oylamada da milletvekilleri bu kurallar çerçevesinde oylarını özgürce kullanmışlardır.

Oylama sonuçları mutlaka herkesin beklentisine uygun olarak gerçekleşmeyebilir. Herkesin ortaya çıkan sonuçları hoşgörüyle karşılaması ve saygı duyması, çoğulcu ve katılımcı demokrasinin gereğidir.

Bu nedenle çoğulcu demokrasinin vazgeçilmez bir unsuru olan medyanın da aynı özeni göstermesi gereklidir.

Bu konuda gösterilmeyen özen, sadece bireylere değil, rejimin kaynağı olan Yüce Meclise ve giderek rejime yönelik haksız davranışlara yol açabilir.

Bu nedenle herkesin eleştiri hakkını kullanırken demokratik saygı ve hoşgörü çizgisini zedelememeye büyük özen göstermesi gereğini önemle belirtmek isterim.

 

 

 

BİRLEŞİM 25’İN SONU