DÖNEM : 20 CİLT : 37 YASAMA YILI : 3

 

 

T. B. M. M.

TUTANAK DERGİSİ

 

21 inci Birleşim

2 . 12 . 1997 Salı

 

 

 

İ Ç İ N D E K İ L E R

  I. — GEÇEN TUTANAK ÖZETİ

II. — GELEN KÂĞITLAR

III. — BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) GÜNDEMDIŞI KONUŞMALAR

1. — Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç’un, Vakıflar Haftasına ilişkin gündemdışı konuşması ve Devlet Bakanı Mehmet Salih Yıldırım’ın cevabı

2. —Manisa Milletvekili Hasan Gülay’ın, tütün piyasasına ilişkin gündemdışı konuşması ve Devlet Bakanı Eyüp Aşık’ın cevabı

3. —Tokat Milletvekili Ahmet Feyzi İnceöz’ün, sigara yasağına ilişkin gündemdışı konuşması ve Sağlık Bakanı Halil İbrahim Özsoy’un cevabı

B) TEZKERELER VE ÖNERGELER

1.—Oman Sultanlığına ve Birleşik Arap Emirliklerine gidecek olan Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e, dönüşüne kadar, TBMMBaşkanı Hikmet Çetin’in vekâlet edeceğine ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1169)

2.—Rusya Federasyonu ve Ukrayna Cumhuriyetine gidecek olan Devlet Bakanı Güneş Taner’e, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Eyüp Aşık’ın vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1170)

3. —Kuveyt’e gidecek olan Devlet Bakanı Refaiddin Şahin’e, dönüşüne kadar Devlet Bakanı Rıfat Serdaroğlu’nun vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1171)

4.—Belçika’ya gidecek olan Millî Savunma Bakanı ve Başbakan Yardımcısı İsmet Sezgin’e, dönüşüne kadar, Ulaştırma Bakanı Necdet Menzir’in vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1172)

5.—Oman ve Birleşik Arap Emirliklerine gidecek olan Devlet Bakanı Metin Gürdere’ye, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Mehmet Salih Yıldırım’ın vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1173)

6.—Oman ve Birleşik Arap Emirliklerine gidecek olan Devlet Bakanı Mehmet Batallı’ya, dönüşüne kadar, Turizm Bakanı İbrahim Gürdal’ın vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1174)

7.—İsrail’e gidecek olan Tarım ve Köyişleri Bakanı Mustafa Rüştü Taşar’a, dönüşüne kadar, Orman Bakanı Ersin Taranoğlu’nun vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1175)

8.—Türkmenistan Cumhuriyetine gidecek olan Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Cumhur Ersümer’e, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Işın Çelebi’nin vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1176)

9.—Karadeniz Ekonomik İşbirliği Parlamenterler Asamblesinde, TBMM’ni temsil edecek grubu oluşturmak üzere, siyasî parti grup başkanlıklarınca aday gösterilen üyelere ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/1177)

10. —Dışişleri Komisyonu Başkanlığının, Komisyonun başkan seçimini yaptığına ilişkin tezkeresi (3/1178)

11.—Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Geçici Başkanlığının, Komisyonun, başkan, başkanvekili, sözcü ve kâtip üye seçimini yaptığına ilişkin tezkeresi (3/1179)

12. —Başbakan A. Mesut Yılmaz’ın, Bakü’ye yaptığı resmî ziyarete katılan milletvekillerine ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/1180)

IV.—GENSORU, GENEL GÖRÜŞME, MECLİS ARAŞTIRMASI VE MECLİS SORUŞTURMASI

A)ÖNGÖRÜŞMELER

 

1.—Denizli Milletvekili M. Kemal Aykurt ve 54 arkadaşının, Karadeniz karayolu ihalesinde usulsüzlük yaptığı iddiasıyla Bayındırlık ve İskân Bakanı Yaşar Topçu hakkında gensoru açılmasına ilişkin önergesi (11/13)

V.—SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR

 

1. —Denizli Milletvekili Mustafa Kemal Aykurt’un, Rize Milletvekili Ahmet Kabil’in şahsına sataşması nedeniyle konuşması

2. —Sakarya Milletvekili Cevat Ayhan’ın, Bayındırlık ve İskân Bakanı Yaşar Topçu’nun şahsına sataşması nedeniyle konuşması

3.—Ankara Milletvekili Saffet Arıkan Bedük’ün, Rize Milletvekili Ahmet Kabil’in grubuna sataşması nedeniyle konuşması

4.—Rize Milletvekili Ahmet Kabil’in, Denizli Milletvekili Mustafa Kemal Aykurt’un şahsına sataşması nedeniyle konuşması

VI.—SORULAR VE CEVAPLAR

A)YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI

1. —Karaman Milletvekili Zeki Ünal’ın, kamu bankalarının batık kredilerine ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı Metin Gürdere’nin yazılı cevabı (7/3186)

2.—Denizli Milletvekili Adnan Keskin’in, İstanbul Meşrubat Sanayii A. Ş. ve HBB Televizyon kuruluşuna Emlakbank ve Halkbank tarafından açılan kredilere ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı Metin Gürdere’nin yazılı cevabı (7/3256)

3.—Hatay Milletvekili Fuat Çay’ın, trafik kazasında yaşamını yitiren bir gazeteciye ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Halil İbrahim Özsoy’un yazılı cevabı (7/3624)

4.—Konya Milletvekili Veysel Candan’ın, Ziraat Bankasının ilan ve reklam giderleri ile verdiği kredilere ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Güneş Taner’in yazılı cevabı (7/3670)

5.—Afyon Milletvekili İsmet Attila’nın, Afyon’a bağlı ilçelerdeki üreticilerin Tarım Kredi Kooperatiflerine olan borçlarına ilişkin sorusu ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mustafa R. Taşar’ın yazılı cevabı (7/3716)

6. —Muğla Milletvekili Zeki Çakıroğlu’nun, Güllük Limanında bekletilen tehlikeli madde yüklü bir gemiye ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Burhan Kara’nın yazılı cevabı (7/3725)

7.—Şırnak Milletvekili Bayar Ökten’in, Kuzey Irak’tan hayvan ürünleri ithali için bir firmaya izin verildiği iddiasına ilişkin sorusu ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mustafa R. Taşar’ın yazılı cevabı (7/3731)

8. —Hatay Milletvekili Atila Sav’ın, Ankara’nın gösteri sanatları merkezi ihtiyacına ilişkin sorusu ve KültürBakanı Mustafa İstemihan Talay’ın yazılı cevabı (7/3764)

9. —Erzurum Milletvekili İsmail Köse’nin, orman arazisi tahsislerine ve atamalara ilişkin sorusu ve Orman Bakanı Ersin Taranoğlu’nun yazılı cevabı (7/3770)

10.—Konya Milletvekili Veysel Candan’ın, Erzurum Jandarma Bölge Komutanının açıklamalarına ilişkin sorusu ve Millî Savunma Bakanı ve Başbakan Yardımcısı İsmet Sezgin’in yazılı cevabı (7/3788)

 

I.—GEÇEN TUTANAK ÖZETİ

TBMM Genel Kurulu saat 15.00’te açıldı.

İçel Milletvekili Mehmet Emin Aydınbaş’ın, tarım sektörünün ve çiftçilerimizin sorunlarına ilişkin gündemdışı konuşmasına Tarım ve Köyişleri Bakanı Mustafa Rüştü Taşar,

Aydın Milletvekili Sema Pişkinsüt’ün, tütün mamullerinin zararlarının önlenmesine ilişkin gündemdışı konuşmasına Sağlık Bakanı Halil İbrahim Özsoy,

İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, istimlak bedellerinin ödenmesine ilişkin gündemdışı konuşmasına da Maliye Bakanı Zekeriya Temizel;

Cevap verdiler.

Almanya’ya gidecek olan Devlet Bakanı Rıfat Serdaroğlu’na dönüşüne kadar, Millî Savunma Bakanı ve Başbakan Yardımcısı İsmet Sezgin’in,

İrlanda’ya gidecek olan Devlet Bakanı Şükrü Sina Gürel’e, dönüşüne kadar, Millî Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay’ın,

Romanya ve Fransa’ya gidecek olan Devlet Bakanı Işın Çelebi’ye, dönüşüne kadar, Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Cumhur Ersümer’in,

Finlandiya’ya gidecek olan Çevre Bakanı İmren Aykut’a, dönüşüne kadar, DevletBakanı Rüştü Kâzım Yücelen’in,

Romanya’ya gidecek olan Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Cumhur Ersümer’e, dönüşüne kadar, Turizm Bakanı İbrahim Gürdal’ın,

Vekâlet etmelerinin uygun görülmüş olduğuna ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkereleri Genel Kurulun bilgisine sunuldu.

İzmir Milletvekili Hakan Tartan, Bilecik Milletvekili Şerif Çim, Çanakkale Milletvekili Hikmet Aydın,İstanbul Milletvekili A. Ziya Aktaş ve Adana Milletvekili Arif Sezer’in, Genel Kurul Gündeminde Bulunan, İstiklâl Madalyası Verilmiş Bulunanlara Vatanî Hizmet Tertibinden Şeref Aylığı Bağlanması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tekliflerini (2/388) (S. Sayısı :308) geri aldıklarına ilişkin önergeleri kabul edildi; Başkanlıkça kanun teklifinin geri verildiği açıklandı.

24.11.1997 tarihli Gelen Kâğıtlarda yayımlanan ve bastırılıp dağıtılan, Bayındırlık ve İskân Bakanı Yaşar Topçu hakkındaki (11/13) esas numaralı gensoru önergesinin, gündemin “Özel Gündemde Yer Alacak İşler” kısmında yer almasına ve gündeme alınıp alınmayacağı hususundaki görüşmelerin Genel Kurulun 2.12.1997 Salı günkü birleşiminde yapılmasına, gündemin “Kanun Tasarı ve Teklifleriyle Komisyonlardan Gelen Diğer İşler” kısmının 169 uncu sırasında yer alan 379 sıra sayılı kanun teklifinin bu kısmın 14 üncü sırasına, 101 inci sırasında yer alan 280 sıra sayılı kanun teklifinin 15 inci sırasına, 178 inci sırasında yer alan 389 sıra sayılı kanun tasarısının 16 ncı sırasına alınmasına, Genel Kurulun 3 Aralık 1997 Çarşamba ve 10 Aralık 1997 Çarşamba günkü birleşimlerinde sözlü soruların görüşülmemesine ilişkin Danışma Kurulu önerisi kabul edildi.

Gündemin “Kanun Tasarı ve Teklifleriyle Komisyonlardan Gelen Diğer İşler” kısmının :

1 inci sırasında bulunan 168,

2 nci sırasında bulunan 132,

Sıra sayılı kanun tasarıları, ilgili komisyonların başkan, başkanvekili, sözcü ve kâtip üye seçimlerini yapmadıklarından,

3 üncü sırasında bulunan 335 sıra sayılı kanun tasarısı, komisyonca geri alınan maddeleriyle ilgili rapor gelmediğinden,

4 üncü sırasında bulunan 232 sıra sayılı kanun teklifi, Komisyon ve Hükümet yetkilileri Genel Kurul salonunda hazır bulunmadıklarından,

Ertelendiler;

5 inci sırasında bulunan, 4219 sayılı 1997 Malî Yılı Bütçe Kanununa Bağlı Cetvellerde Değişiklik Yapılması ve Bu Kanuna Bir Geçici Madde Eklenmesi Hakkında Kanun Tasarısının (1/673) (S. Sayısı :393) görüşmeleri tamamlanarak tümü açık oya sunuldu; oyların ayrımı sonucunda kabul edilip kanunlaştığı bildirildi;

6 ncı sırasında bulunan, Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü Kanununa Bir Ek Madde Eklenmesine Dair Kanun Tasarısı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporunun (1/612) (S. Sayısı :387) tümü üzerindeki görüşmeler tamamlandı, 1 inci maddesi bir süre görüşüldü.

Alınan karar gereğince, Bayındırlık ve İskân Bakanı Yaşar Topçu hakkında verilen gensoru önergesini ve diğer denetim konularını sırasıyla görüşmek için 2 Aralık 1997 Salı günü saat 15.00’te toplanmak üzere, birleşime 19.07 de son verildi.

Hasan Korkmazcan

Başkanvekili

Levent Mıstıkoğlu Mustafa Baş

Hatay İstanbul

Kâtip Üye Kâtip Üye

 

 

GELEN KÂĞITLAR

28 . 11 . 1997 CUMA No. :39

Tasarı

1. — Türkiye Cumhuriyeti ve Kırgız Cumhuriyeti Arasında Ebedî Dostluk ve İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/688) (Dışişleri Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.11.1997)

Teklifler

1. — Mardin Milletvekili Hüseyin Yıldız’ın; Yükseköğretim Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/958) (Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 21.11.1997)

2. — Bursa Milletvekili Turhan Tayan’ın; 3065 Sayılı Kanunun Bazı Maddeleri İle 18.11.1995 Tarih ve 4134 Sayılı Kanunun Bir Maddesinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/959) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 24.11.1997)

3. — Erzurum Milletvekili İsmail Köse’nin; Konut İnşaatında ve Kalkınmada Öncelikli Yörelerde Yapılacak Yatırımlarda Vergi, Resim ve Harç İstisna ve Muaflıkları Tanınması Hakkında Kanunda ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/960) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 25.11.1997)

4. — Kars Milletvekili Çetin Bilgir ve 4 Arkadaşının; Çıldır İlçesinin Kars İline Bağlanmasına Dair Kanun Teklifi (2/961) (İçişleri Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 25.11.1997)

5. — Erzurum Milletvekili İsmail Köse’nin; Kapıcıların Durumlarının İyileştirilmesi Hakkında Kanun Teklifi (2/962) (Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm ve Adalet ve Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 25.11.1997)

Tezkereler

1.— Isparta Milletvekili Ömer Bilgin’in; Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/1165) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi : 26.11.1997)

2.— Kayseri Milletvekili Abdullah Gül’ün; Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/1166) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi : 26.11.1997)

3. — Bitlis Milletvekili Zeki Ergezen’in; Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/1167) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi : 26.11.1997)

Sözlü Soru Önergeleri

1. — Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya’nın, Tarsus’ta meydana gelen öğretmen cinayetleri hakkında basında çıkan haberlere ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/762) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.11.1997)

2. — Şanlıurfa Milletvekili Zülfikar İzol’un, OHAL bölgesinde uygulanacak indirim ve istisnalardan Şanlıurfa’nın yararlanıp yararlanmayacağına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/763) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.11.1997)

3. — Şanlıurfa Milletvekili Zülfikar İzol’un, Şanlıurfa 1. ve 2. Organize Sanayi Bölgesi projesine ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesi (6/764) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.11.1997)

4. — Isparta Milletvekili Mustafa Köylü’nün, Batı Çalışma Grubu’nun faaliyetlerine ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/765) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.11.1997)

5. — Isparta Milletvekili Mustafa Köylü’nün, Isparta-Sütçüler-Kesme Lisesi’nin öğretmen ihtiyacına ilişkin Milli Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/766) (Başkanlığa geliş tarihi:27.11.1997)

6. — Kilis Milletvekili Mustafa Kemal Ateş’in, Kilis ve ilçelerinde toplu konut yapılıp yapılmayacağına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/767) (Başkanlığa geliş tarihi:27.11.1997)

Yazılı Soru Önergeleri

1. — Giresun Milletvekili Ergun Özdemir’in, Giresun’a Merkez Bankası şubesi açılıp açılmayacağına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/3917) ((Başkanlığa geliş tarihi:27.11.1997)

2. — Ankara Milletvekili Eşref Erdem’in, terör olaylarına karıştığı iddia edilen “Yeşil” kod adlı kişiye ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/3918) (Başkanlığa geliş tarihi :27.11.1997)

Süresi İçinde Cevaplandırılmayan Yazılı Soru Önergeleri

1. — Afyon Milletvekili İsmet Attila’nın, süt sığırcılığı projesine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/3590)

2. — Karaman Milletvekili Zeki Ünal’ın, çiftçilerin Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatiflerine olan borçlarına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/3601)

3. — Kastamonu Milletvekili Fethi Acar’ın, otobüs seyahat firmalarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/3607)

4. — İstanbul Milletvekili Ercan Karakaş’ın, Almanya’da yaşayan türk vatandaşlarının sorunları konusunda yapılan görüşmelere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/3608)

5. — Kayseri Milletvekili Recep Kırış’ın, üniversitelerin başörtülü öğrencilerle ilgili uygulamalarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/3611)

6. — Konya Milletvekili Veysel Candan’ın, İlahiyat Fakültesi mezunlarının öğretmenliğe kabul edilmeme nedenine ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/3615)

7. — Erzurum Milletvekili İsmail Köse’nin, Beykoz Deri İşleme Fabrikasının Erzurum Dumlu’ya nakline ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/3617)

8. — Konya Milletvekili Veysel Candan’ın, Petrol Ofisi Genel Müdürlüğünde partizanca atamalar yapıldığı iddiasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/3618)

9. — İstanbul Milletvekili Ahmet Güryüz Ketenci’nin, eski bakanlara tahsis edilen araba ve personele ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/3619)

10. — İçel Milletvekili D.Fikri Sağlar’ın, T.S.K. içinde yasadışı işlere karışan kişi ve oluşmalar bulunduğu iddialarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/3620)

11. — İzmir Milletvekili Sabri Ergül’ün, kamu bankalarına devredilen batık bankaların neden oldukları görev zararına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/3621)

12. — İzmir Milletvekili Sabri Ergül’ün, tarımsal kredi faizlerinin yükseltilmesinin nedenine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/3622)

13. — Muğla Milletvekili Zeki Çakıroğlu’nun, öğretmenlerin askerliklerini görev yaptıkları yerde tamamlamaları konusunda bir çalışma yapılıp yapılmadığına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/3623)

14. — Muğla Milletvekili Zeki Çakıroğlu’nun, Muğla’ya Gümrük Müdürlüğü kurulup kurulmayacağına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/3626)

15. — İstanbul Milletvekili Mustafa Baş’ın, üniversitelerde başörtülü öğrencilere yapılan uygulamalara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/3627)

16. — Elazığ Milletvekili Ömer Naimi Barım’ın, yurtdışında okuyan öğrencilerin İlahiyat fakültelerine geçişlerin kabul edilmediğine ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/3628)

17. — Elazığ Milletvekili Ömer Naimi Barım’ın, canlı hayvan ithali yasağının kaldırılmasına ve hayvancılığın sorunlarına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/3630)

18. — Elazığ Milletvekili Ömer Naimi Barım’ın, PKK’nın Doğu ve Güneydoğu illerine kuduz hayvan soktuğu iddiasına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/3631)

19. — Balıkesir Milletvekili İsmail Özgün’ün, Müsabaka Yerlerine Serbest Giriş Kartı Yönetmeliği’nde yapılan değişikliğe ilişkin Devlet Bakanından (Yücel Seçkiner) yazılı soru önergesi (7/3632)

20. — Kayseri Milletvekili Recep Kırış’ın, Söylemez Çetesi ve Susurluk olaylarıyla ilgili bazı beyanlarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/3633)

21 — Elazığ Milletvekili Ömer Naimi Barım’ın, Mısır-Ezher Üniversitesi mezunlarının öğretmenliğe alınmamasına ve başörtülü öğrencilere yapılan uygulamalara ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/3634)

22. — Erzurum Milletvekili Aslan Polat’ın, “Urduca Yayınlarda ATATÜRK” isimli kitapta yeralan bir iddiaya ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/3637)

23. — Konya Milletvekili Mehmet Ali Yavuz’un, Konya Numune Hastanesi Başhekimi’nin görevden alınmasının nedenine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/3639)

24. — Nevşehir Milletvekili Mehmet Elkatmış’ın, iç ve dış borçlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/3642)

25. — Nevşehir Milletvekili Mehmet Elkatmış’ın, bürokrat atamalarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/3643)

26. — Nevşehir Milletvekili Mehmet Elkatmış’ın, bankalara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/3644)

27. — Sıvas Milletvekili Mahmut Işık’ın, bir tuğgeneral hakkında ileri sürülen iddialara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/3647)

28. — Yozgat Milletvekili Kazım Arslan’ın, Yozgat Organize Sanayii Bölgesi inşaatı için tahsis edilen ödeneğe ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/3649)

29. — Kayseri Milletvekili Memduh Büyükkılıç’ın, Din kültürü ve ahlâk bilgisi öğretmeni açığına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/3651)

30. — Muğla Milletvekili Zeki Çakıroğlu’nun, Gökova ve İnbükü’nde yapımı planlanan havaalanlarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/3653)

31. — Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay’ın, Ankara-Bala’daki bazı köy okullarının öğretmen ihtiyacına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/3655)

32. — Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay’ın, Ankara-Bala’daki bazı okulların öğretmen açığına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/3656)

33. — Erzurum Milletvekili Ömer Özyılmaz’ın, İlahiyat Fakültesi mezunlarının öğretmenliğe alınmamasının nedenine ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/3658)

34. — Konya Milletvekili Abdullah Gencer’in, Pakistan Büyükelçisinin eşi hakkında basında yeralan bir habere ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/3659)

35. — İçel Milletvekili D.Fikri Sağlar’ın, Tansu Çiller’in Başbakanlığı döneminde hediye ettiği silahlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/3660)

36. — Afyon Milletvekili İsmet Attila’nın, Afyon-Çevre Yolu Projesine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/3661)

37. — Nevşehir Milletvekili Mehmet Elkatmış’ın, İşçi Partisi Genel Başkanının Susurluk olaylarıyla ilgili Meclis Araştırması Komisyonunda verdiği ifadeye ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/3664)

38. — Afyon Milletvekili İsmet Attila’nın, Sandıklı-Keçiborlu yolunun yapımı için ek ödenek verilip verilmeyeceğine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/3666)

39. — Sıvas Milletvekili Mahmut Işık’ın, Hakkâri-Yüksekova PTT Santralinin bombalanması olayına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/3671)

40. — Erzincan Milletvekili Mustafa Kul’un, Uzaktan Eğitim Vakfı (UZEV) hakkındaki bazı iddialara ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/3673)

1.12.1997 PAZARTESİ

Tasarı No. :40

1. — Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanunun Bazı Maddelerinin Değiştirilmesine Dair Kanun Tasarısı (1/689) (Adalet ve Anayasa Komisyonlarına) (Başkanlığa Geliş Tarihi: 28.11.1997)

Teklifler

1. — Rize Milletvekili Mesut Yılmaz ile İstanbul Milletvekili Bülent Ecevit ve 188 Milletvekilinin; Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 175 inci Maddesinin Değiştirilmesine Dair Kanun Teklifi (2/963) (Anayasa Komisyonuna) (Başkanlığa Geliş Tarihi: 1.12.1997)

2. — Konya Milletvekili Mehmet Keçeciler’in; Sızır Adıyla Bir İlçe Kurulması Hakkında Kanun Teklifi (2/964) (İçişleri ve Plan ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa Geliş Tarihi: 27.11.1997)

Tezkere

1. — Rize Milletvekili Şevki Yılmaz’ın; Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/1168) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona) (Başkanlığa Geliş Tarihi: 28.11.1997)

Raporlar

1. — Konya Milletvekili Ahmet Alkan ve 11 Arkadaşının, 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu, 926 Sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu, 2802 Sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu, 2914 Sayılı Yükseköğretim Personel Kanunu, 5434 Sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu ile Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması, Devlet Memurları ve Diğer Kamu Görevlilerine Memuriyet Taban Aylığı ve Kıdem Aylığı ile Ek Tazminat Ödenmesi Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ve İçtüzüğün 37 nci Maddesine Göre Doğrudan Gündeme Alınma Önergesi (2/683) (S. Sayısı:399) (Dağıtma Tarihi: 1.12.1997) (GÜNDEME)

2. — Muğla Milletvekili Zeki Çakıroğlu’nun, 213 Sayılı Vergi Usul Kanununun 235 inci Maddesine Bir Bent Eklenmesi Hakkında Kanun teklifi ve İçtüzüğün 37 nci Maddesine Göre Doğrudan Gündeme Alınma Önergesi (2/488) (S. Sayısı: 400) (Dağıtma Tarihi: 1.12.1997) (GÜNDEME)

Sözlü Soru Önergeleri

1. — Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya’nın, Mısır EZHER Üniversitesinden mezun olanlara ilişkin Milli Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi.(6/768)(Başkanlığa geliş tarihi: 28.11.1997)

2. — Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya’nın, burs alan yüksek öğrenim öğrencilerinden eğitime katkı payı adı altında para kesintisi yapılıp yapılmadığına ilişkin Milli Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi.(6/769) (Başkanlığa geliş tarihi: 28.11.1997)

Yazılı Soru Önergeleri

1.— Kayseri Milletvekili Recep Kırış’ın, bazı televizyon ve radyo kuruluşlarının frekans ve kanal tahsislerinin engellendiği iddiasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi.(7/3919)(Başkanlığa geliş tarihi: 27.11.1997)

2. — Zonguldak Milletvekili Necmettin Aydın’ın, Türkiye Taşkömürü Kurumuna ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi.(7/3920)(Başkanlığa geliş tarihi: 28.11.1997)

3. — Ankara Milletvekili Yılmaz Ateş’in, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin gezici sağlık hizmetlerinde görevlendirdiği doktorlara ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi.(7/3921)(Başkanlığa geliş tarihi: 28.11.1997)

4. — Yozgat Milletvekili Kazım Arslan’ın, basın organlarında T.B.M.M.’yi hedef alan yayınlar hakkında yapılan işlemlere ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanından yazılı soru önergesi.(7/3922)(Başkanlığa geliş tarihi: 28.11.1997)

Süresi İçinde Cevaplandırılmayan Yazılı Soru Önergeleri

1. — Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay’ın, Ankara-Mamak Belediyesi’nce yaptırılan işlere ve belediyeye yapılan bağışlara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi.(7/3598)

2. — Ankara Milletvekili Yılmaz Ateş’in, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı’nın yurtdışı seyahatlerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi.(7/3610)

3. — İstanbul Milletvekili Mustafa Baş’ın, İstanbul-Maltepe’de bulunan bir arazide imara aykırı ruhsatsız inşaat yapıldığı iddiasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi.(7/3662)

2.12.1997 SALI

Teklif No. :41

1. — Van Milletvekili Mahmut Yılbaş ve 9 Arkadaşının; Kamu Yönetiminde Ahlak Davranışları Kanun Teklifi (2/965) (Adalet ve Anayasa Komisyonlarına) (Başkanlığa Geliş Tarihi: 27.11.1997)

Sözlü Soru Önergeleri

1. — Sinop Milletvekili Kadir Bozkurt’un, Türkiye’nin ABD’de tanıtımı işinin verildiği firmaya ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi. (6/770) (Başkanlığa geliş tarihi:1.12.1997)

2. — Niğde Milletvekili Mehmet Salih Katırcıoğlu’nun, verem hastalıkları ile mücadelede alınacak tedbirlere ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi.(6/771) (Başkanlığa geliş tarihi:1.12.1997)

3. — Niğde Milletvekili Mehmet Salih Katırcıoğlu’nun, Tasarrufu Teşvik Fonunda toplanan paralara ve KİT’lerde geçici olarak çalışan memurlara ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi.(6/772) (Başkanlığa geliş tarihi:1.12.1997)

Yazılı Soru Önergeleri

1. — Kastamonu Milletvekili Fethi Acar’ın, esnaf kredi faizlerinin arttırılmasının nedenine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi.(7/3923) (Başkanlığa geliş tarihi:26.12.1997)

2. — Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya’nın, Milletvekili dokunulmazlığıyla ilgili Anayasa değişikliğine ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanından yazılı soru önergesi.(7/3924) (Başkanlığa geliş tarihi:28.11.1997)

3. — Karaman Milletvekili Zeki Ünal’ın, Boing ihalesinde yolsuzluk yapıldığı iddiasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi. (7/3925) (Başkanlığa geliş tarihi:1.12.1997)

4. — Kırıkkale Milletvekili Hacı Filiz’in, İstanbul Vakıflar İnşaat Genel Müdürlüğüne atanan kişiye ilişkin Devlet Bakanından yazılı soru önergesi.(7/3926) (Başkanlığa geliş tarihi:1.12.1997)

5. — Sinop Milletvekili Kadir Bozkurt’un, İZMAŞ’ın İzmir ve Manisa elektrik enerjisi dağıtım ihalesine katılma talebine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi.(7/3927) (Başkanlığa geliş tarihi:1.12.1997)

6. — Antalya Milletvekili Yusuf Öztop’un, Antalya-Venedik feribot seferlerinin iptal edilmesinin nedenine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi.(7/3928) (Başkanlığa geliş tarihi:1.12.1997)

7. — Ankara Milletvekili Yılmaz Ateş’in, Ankara’daki hava kirliliğine karşı alınacak tedbirlere ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi.(7/3929) (Başkanlığa geliş tarihi.1.12.1997)

 

BİRİNCİ OTURUM

Açılma Saati : 15.00

2 Aralık 1997 Salı

BAŞKAN : Başkanvekili Yasin HATİBOĞLU

KÂTİP ÜYELER : Haluk YILDIZ (Kastamonu), Ali GÜNAYDIN (Konya)

BAŞKAN – Çalışmalarımızın hayırlara vesile olmasını Cenabı Allah'tan niyaz ederek, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 21 inci Birleşimini açıyorum.

Sayın milletvekilleri, bugünkü gündemi de dikkate alarak, toplantı yetersayımızın olduğunu tespit ediyor, görüşmelere geçiyoruz.

Gündeme geçmeden önce, gündemdışı söz talebinde bulunan üç arkadaşıma sırasıyla söz vereceğim.

Sayın milletvekilleri, bu hafta, Vakıflar Haftası. Vakıflar, bizim millet tarihimizde çok büyük yeri olan ve toplumsal huzurun sağlanmasında, toplumsal dayanışmanın sağlanmasında, fakru zaruretin mümkün mertebe aşağıya çekilmesinde çok büyük katkısı olan millî kurumlardır.

İcat edildiği günden bu tarafa vakıfta bulunan, vakfedilen vakfiyeleri maksadına uygun biçimde kusursuz kullanan, ona destek veren herkese, ölmüşler ise Cenabı Allah'tan rahmet diliyorum, hayatta olanlarına, millet adına, sonsuz şükranlarımı sunuyorum.

Vakıflar, tamamen hayrî, ivazsız ve garazsız hayra yönelik kurumlardır. Vakıfta bulunan insanın bir tek emeli vardır, topluma hizmet etmek, katkıda bulunmak ve ahirette ecrini almaktır. Bu maksadın dışında kullananlara Allah, akıl, izan, fikir versin ki, arkasındaki akıbetten ve ecirden ancak böyle kurtulabilir.

Ben, hayırlı uğurlu olsun diyorum.

III. — BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) GÜNDEMDIŞI KONUŞMALAR

1. — Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç’un, Vakıflar Haftasına ilişkin gündemdışı konuşması ve Devlet Bakanı Mehmet Salih Yıldırım’ın cevabı

BAŞKAN – Vakıflar Haftası münasebetiyle gündemdışı söz talebi olan, vakıflardan sorumlu eski bakanlarımızdan Sayın Tunç'u kürsüye davet ediyorum.

Sayın Tunç, buyurun. (RP sıralarından alkışlar)

AHMET CEMİL TUNÇ (Elazığ) – Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Öncelikle, Onbeşinci Vakıf Haftasının, vakıf camiasına ve tüm insanlarımıza hayırlar getirmesini temenni ediyor, vakıf müessesesine tarih boyunca hizmeti geçenleri rahmetle ve şükranla anmak istiyorum.

Kâinatı yaratan Yüce Allah, tüm mahlukatı insanın hizmetine sunmuş, insanın da insanlığın hizmetine koşmasını rızai ilâhî kazanmanın bir basamağı saymıştır. "İnsanların en hayırlısı, insanlara faydası olandır" ilkesini kendisine rehber edinen ecdadımız, İslam tarihi boyunca, hayır hizmetlerini vakıf müessesesiyle kurumlaştırmıştır. Peygamber Efendimizin Fedek Çiftliğini vakfederek başlattığı bu gelenek, bir çığ gibi büyümüş, yardımlaşma ve dayanışma duygusunu kurumsal bir disiplin altına almıştır.

İnsanlara faydası olması için bir malı Allah'ın rızasını kazanmak amacıyla sahiplenme ve sahiplendirmeden sonsuza kadar menederek bağışlamak demek olan vakıf, insan hayatının korunması, geliştirilmesi, toplumsal düzenin her türlü tehlike ve yozlaşmadan korunması, hayatın güzelleştirilmesi gibi amaçlara matuftur. Bu maksatla, vakıf yoluyla, camiler, çeşmeler, kervansaraylar, yollar, köprüler, kütüphaneler, dergâhlar, aşevleri, dul ve yetimevleri, spor sahaları yapılmıştır. Tarih boyunca, vakıflar, bugün merkezî ve yerel idarenin gerçekleştirdiği birçok hizmetleri görmüştür.

Aslında, vakıf, bir kimsenin, kendi rızasıyla, servetinden bir bölümünü ayırarak, kamunun hizmetine sunmasıdır. Burada, insanî bir haslet olan rızaya dayalı bir paylaşım söz konusudur, hasbîlik önplandadır. Bu sayede, Allah'a ait olan servet O'nun rızasına uygun bir amaca tahsis edilmek suretiyle doyuma ulaşılmakta, dünyada ve ahirette mutluluğa ulaşmak amaçlanmaktadır. Vakıflardaki bu temel özellik, bizim millet olarak vakıf kültürümüzün temel ilkesini oluşturmaktadır.

Ne yazık ki, son dönemlerde yapılan hukukî düzenlemeler, geleneğimizdeki vakıf uygulamaları dikkate alınmadan, vaki hukuk sistemi içerisinde yapılmıştır; bir başka deyişle, vakfın temelinde var olan ruh, yeni düzenlemelere ne yazık ki yansıtılamamış, vakıfların kurulması, özden yoksun, kuru bir şekil şartına bağlanmıştır.

Değerli arkadaşlarım, Vakıflar Genel Müdürlüğü, vakıflarla ilgili kendisine düşen görevi yapma çabası içerisindedir. Önemli olan, vakıflara genel yaklaşımdır. Bugün 4 500 civarında yeni vakıf vardır. Bu vakıflar, çeşitli alanlarda toplumsal hizmet görmektedirler. Bu vakıfların varlığının ihtiyaçtan kaynaklandığını hepimiz biliyoruz; bunların sayısının artması gayet doğal karşılanmalıdır.

Osmanlı döneminde, bayındırlık, ulaştırma, imar, millî eğitim, sağlık hizmetleri, vakıflar ve gönüllü kuruluşlar tarafından yerine getiriliyordu. Bu hizmetler için 40 binin üzerinde vakfın kurulduğunu tarihten öğreniyoruz; dolayısıyla, kamu hizmetlerine yardımcı olmak için kurulan 4 500 vakıf fazla değildir. Biz hepimiz, çağdaş toplumun, örgütlü toplum olduğunu biliyoruz; demokrasiler, örgütlü toplumlarda daha işlevsel ve daha sağlıklı olurlar.

Vakıf senetleri mahkemeler tarafından onaylandığından dolayı, vakıfların hizmetlerinden kuşku duymamak gerekiyor. Devlet, vatandaşına güvenmeli -ikisi arasında mevcut güven bunalımı mutlaka aşılmalıdır- vakıfların yapmak istediği hizmetlere destek vermelidir. Unutulmamalıdır ki, 21 inci Asra giriyoruz; hakların, hürriyetlerin, bireysel özgürlüklerin öne çıktığı, devletlerin küçüldüğü, özel teşebbüsün önem arz ettiği bugün, devlet eliyle yapılan hizmetlerin, gönüllü kuruluşlar eliyle, özel sektör eliyle yapılacağını hiçbirimiz unutmamalıyız.

Değerli arkadaşlarım, biz hepimiz, geleneğimizdeki vakıf anlayışını yerleştirmek, o muazzez ruhu tekrar diriltmek istiyoruz. Biz, bize emanet edilen vakıfların, vakıf amacı doğrultusunda kullanılmasını istiyoruz. Biz hepimiz, işgale uğramış, meşru olmayan hizmetlerde kullanılan vakıf gayrimenkullerini kurtarmak istiyoruz. Biz, vakıf emlakinin daha iyi kullanılarak ve değerlendirilerek, daha çok öğrenciye yurt, daha çok yoksula aş, daha çok mağdura imkân sağlanmasını, daha çok tarihî mirasımızın, eserimizin gelecek nesillere taşınmasını istiyoruz. Bu yüce hedeflere varmak için, herkes elele vermelidir.

Bugün, bizler, öncelikle vakıf anlayışının topluma mal edilmesinin çabası içerisindeyiz. Vakıf ruhunun canlanması ve yaygınlaşması, toplumsal dokunun sağlıklı örülmesine sebep olacaktır. Birlik, beraberlik, dayanışma duygusunun kolektif hale getirilmesi, sosyal, kültürel ve siyasal bütünlüğümüzün temelidir. Ayrıca, devletin sınırlı imkânlarla ulaşamadığı alanlara halkımızın gönüllü katılımının sağlanması, Türkiye'nin 21 inci Yüzyıla büyük bir atılımla girebilmesinin önşartıdır. Ülkemizin büyük bir sıçrama yapabilmesi, mevcut maddî kaynakları en iyi şekilde kullanması kadar, insanımızın manevî motivasyonuna da bağlıdır. Vakıfların tarihî misyonuna kavuşması, bugün arzu edilen ademi merkeziyetçi, çoğulcu ve katılımcı yapılanmasıyla da örtüşmektedir. Biz, vakıf anlayışına önem veriyoruz; çünkü, vakıf terbiyesinden geçmiş ...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Tunç, zatıâlinizin haberi olmadan ben sürenizi bir defa uzatmıştım; bu defa da haber vererek, ihbar ederek uzatıyorum. Toplar mısınız lütfen; başka arkadaşlarıma da söz vereceğim çünkü.

AHMET CEMİL TUNÇ (Devamla) – Bitiriyorum Sayın Başkan.

...bir insan topluluğunun oluşturacağı siyaset modeli, hoşgörü, çokseslilik, katılımcılık üzerine yükselecektir. Biz, modern dünyada vakıflara daha çok önem veriyoruz; çünkü, vakıflar, atomize olmuş kalabalıklar içerisinde yalnızlaştırılmış bireyi sosyal bir şemsiye altına alır. Vakıflar, tutunacak bir dalı bulunmayan insanlarımızın toplumsal sığınağıdır.

Vakıflar Genel Müdürlüğü, ayrıca, geçmişi günümüze taşıyan, tarihin soluk alıp verdiği eserlerimize daha ciddiyetle sahip çıkmalı, tarihî eserlerimizi, bakım, onarım ve restorasyonlarıyla geleceğe taşımalıdır. Bu meyanda, tarihî eserleri koruma, yok olan eserlerimizi ihya etme seferberliği başlatılmalıdır.

Bu haftayı, vakıfları ayağa kaldırmak için milat kabul etmeli; hep beraber, gönül gönüle, elbirliğiyle, vakıf sevgisini kalplere, vakıf anlayışını zihinlere yerleştirmeliyiz. Bu toprakların tapusu olan eserlerimizi hep beraber yaşatacağız. Kıyamete kadar hayırla anılmak ve sevap kazanmak isteyen herkesi vakıf hizmetine davet ediyorum.

Bu duygu ve düşüncelerle, hepinizin ve hepimizin Vakıf Haftasını kutluyor, hepinize saygılar sunuyorum. (RP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Sayın Tunç, teşekkür ediyorum.

Gündemdışı konuşmayı cevaplamak üzere, Devlet Bakanı Sayın Yıldırım; buyurun.

DEVLET BAKANI MEHMET SALİH YILDIRIM (Şırnak) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün ikinci gününü idrak ettiğimiz Onbeşinci Vakıf Haftasının tüm ulusa ve İslam âlemine hayırlı olmasını diliyorum.

Türk İslam geleneğinin en önemli örneklerinden biri olan vakıflarımızın korunmasını, yaşatılmasını ve tanıtılmasını amaçlayan pek çok etkinliğin bu haftaya sığdırılacağını ümit ediyorum. Bu vesileyle, bana, Yüce Meclisi bilgilendirme fırsatı verdiği için, Sayın Başkana teşekkür ediyorum. Bu hafta vesilesiyle güzel bilgiler aktaran, çok yararlandığımız bilgiler sunan Elazığ Milletvekili Sayın Tunç'a da teşekkür etmek istiyorum.

Türk kültür ve medeniyetine bakacak olursak, insanlık sevgisinden ve yardımlaşma duygusundan kaynaklanan bir kuruluş olan vakıfların, tarihimizde ve sosyal dayanışmamızda önemli roller üstlendiğini görürüz. Bunun yanı sıra, en eski ve günümüze ulaşan müessesenin de vakıflar olduğunu müşahede ederiz.

İslamiyetin kabulünden sonra, Hazreti Muhammed'in Fedek hurma bahçelerini vakıf yaparak, meyvelerinden halkı istifade ettirmesiyle başlanan gelenek, Türklerde hızla yayılarak, Selçuklu döneminde bir kurum haline gelmiş; Osmanlı İmparatorluğu döneminde ise müesseseleşmiştir.

Selçuklular ve Osmanlılar zamanında, bugün artık yavaş yavaş terk etmeye başladığımız merkezî yönetim yerine mahallî yönetim sistemi hâkimdir. Devlet, mahallî yönetimlerin başına getirdiği şahıslara geniş malî imkânlar sağlamış; zengin edilen bu şahıslar da, kendi malî olanaklarını milletin hizmetine tahsis etmişlerdir.

Elbette ki, bunda, Allah'ın rızasını kazanarak, sonra da insanlık sevgisinden ve yardımlaşma duygusundan kaynaklanan vakıf müessesesini çalıştırarak amaçlarına ulaşma yollarını aramışlar; zekât müessesesini de hatırlayarak, vefatlarından sonra amel defterlerinin kapanmamasını da düşünerek, servetlerinin önemli bir bölümünü, vakıf yoluyla kamu hizmetine tahsis etmişlerdir.

Böylelikle, halkın, sosyal, kültürel, ekonomik ihtiyaçlarını, şehirlerin imarını ve dolayısıyla halkın müreffeh yaşamasını temin etmişlerdir. İşte bu yolla, halkın idabeti için camiler; eğitimi için medrese ve mektepler; okumak, bilgi ve görgüyü artırmak için kütüphaneler; hastalara şifa bulmak için darüşşifalar, hastaneler; deliler için bimarhaneler; açları doyurmak amacıyla imarethaneler; ticareti temin için bedestenler, arastalar; susuzluğu gidermek ve temizlenmek için suyolları, şadırvanlar, sebiller, hamamlar; kervancılar için kervansaraylar; yolcular için hanlar, tabhaneler; saati öğrenmek, takip etmek amacıyla muvakkithaneler; ulaşım için köprüler inşa ederek yerleşik düzene geçmişler ve Anadolu'nun şehirleşmesini tamamlamışlardır.

Bu eserlerin idamesi için de, gelir getirici mülkler bırakılmış, personel tayinleri yapılmış, birçok kişiye iş imkânı sağlanmış ve vakıfta devamlılık temin edilmiştir.

Günümüzde, Vakıflar Genel Müdürlüğü, dünyanın en büyük vakıf kuruluşlarından biridir; zira, elinde, dünyanın şaheserlerinden, UNESCO'nun da dünya kültür mirasları arasında kabul ettiği, miladî 1222 yılında inşaına başlanıp 1228 yılında tamamlanan Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası, Mimar Sinan'ın eserleri İstanbul Süleymaniye Külliyesi, Edirne Selimiye Camii gibi, tescilli 9 289 esere sahiptir.

Vakıflar Genel Müdürlüğü, ecdadımızın bize bıraktığı millî kültür hazinelerimiz, yurdumuzun tapu senetleri olan ve yurdumuzun çeşitli yerlerine dağılmış 9 289 vakıf abide ve eski eseri, gelecek nesillere ulaştırmak gibi çok önemli bir görevi üstlenmiştir.

Vakıf abide ve eski eserlerin onarımı için, Hükümet olarak, elimizden gelen bütün imkânları seferber ederek, cumhuriyetimizin kurucusu büyük Atatürk'ün, Konya'dan, zamanın Başbakanı İsmet İnönü'ye 1935'te çektiği telgrafta belirttiği "Atalarımızdan bizlere emanet olan eski eserleri süratle onarmak mecburiyetindeyiz" ifadesi anlamlıdır, önemlidir.

Doğrudan doğruya Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından idare edilen 5 335'in üzerinde mazbut vakıf vardır.

Faaliyetleri yakından takip edilen, mütevellilerce idare edilen 368 mülhak vakıf ile 166 cemaat ve esnafa mahsus vakıf, Vakıflar Genel Müdürlüğünün gözetimi altındadır.

903 sayılı Yasaya göre kurulan 4 370 adet yeni vakıf, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından denetlenmekte ve gözetlenmektedir; sermayesinin yüzde 99'u vakıf paralarına dayanan dünyanın tek bankasına sahiptir.

Bugün, eski vakıfların birçok hizmetleri çeşitli bakanlıkların bünyesindedir: Din hizmetleri, Başbakanlık Diyanet İşleri Başkanlığında; eğitim hizmetleri, Millî Eğitim Bakanlığında; sağlık hizmetleri, Sağlık Bakanlığında; köprüler, Bayındırlık ve İskân Bakanlığı Karayolları Genel Müdürlüğünde; su tesisleri, çeşmeler, sebiller ve mezarlıklar, belediyelerde; ormanlar, Orman Bakanlığında; madenler, Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığındadır.

Yapılan hizmetlerin daha iyi olabilmesi için, vakıf gelirlerinin artması gerekmektedir. Bu münasebetle, vakıf kiralarının rayiç bedele çıkarılması Türkiye Büyük Millet Meclisinin gündeminde olup, kısa sürede kanunlaşmasını sağlamayı hedefliyoruz.

Değerli milletvekilleri, 903 sayılı Kanuna tabi yeni vakıfları disipline etmek, dernekleşen vakıfları önlemek maksadıyla gerekli değişiklikler süratle ele alınacaktır. Ayrıca, yeni kurulacak vakıfların sermayesi ile yapacağı işleri dengeli tutmak maksadıyla gerekli değişiklikler yapılmış bulunmaktadır.

Vakıf işletmelerin reorganizasyonu ve işletmelerin kârlılık prensibi önplana alınacaktır.

Geçmişten geleceğe bir köprü olan bu kuruluşun önemi büyüktür. Büyük Atatürk, 1 Mart 1923 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisinde vakıflarla ilgili olarak yaptığı bir konuşmasında "Efendiler, geçen sene arz etmiştim; bu sene de tekrara mecburum ki, evkaf meselesi mühimdir. Memleket ve milletin hakikî menfaatı noktai nazarında tetkik ve icabatı, asriyeye muvafık bir şekilde hallolunmak lazımdır, elzemdir" diyerek Vakıflar Genel Müdürlüğü üzerinde durmuştur.

Yaptığımız bütün hizmetlerde, vakfiye şartlarına uymanın öncelikle kanun gereği olduğunu belirtirken, vakfiyelerin sonunda yer alan hükümleri de hatırlatmanın doğru olacağı inancındayım.

Vakıflara hayırlı hizmet yapanlara, elbette ki hayırlı ve uğurlu dualar bulunmaktadır: "Allah onun arzularını kolaylaştırsın, yol eylesin, iki cihanda aziz etsin" gibi. Ancak, vakıf mallarına ve vakıflara hainlik eden, onu iyi kullanmayan, değiştirenlere de beddualar vardır.

Hazine Vekili Hafız İsa Ağanın Temmuz 1818 tarihli vakfiyesinde "... vakıf gelirlerini haksız olarak yiyenler, dünya ve ahirette mutluluk yüzü görmesinler" denilmekte; Pertevniyal Valide Sultanın 4.12.1872 tarihli vakfiyesinde "Şayet bir nice zaman sonra vakfı değiştirir, bozmaya temayül edenler olursa veya vakfın bozulmasına sebep olursa, yerleri ve gökleri yaratan ve bizlere bunca nimetleri veren Allah'ın kahır ve gazabına uğrasın ve dünyada, ahirette rahat yüzü görmesin ve iki cihanda rezaletten kurtulmasın" denilmektedir.

BAŞKAN – Sayın Bakan, 1 dakikanızı rica edeyim.

Sayın milletvekilleri, Sayın Bakan vakıflarla ilgili çok önemli direktifleri vakfiyelerden okuyorlar; rica ediyorum, bunu bari dinleyelim.

Buyurun efendim.

DEVLET BAKANI MEHMET SALİH YILDIRIM (Devamla) – Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Sultan Bayezit'e ait 4.12.1495 tarihli Arapça vakfiyede ise "Allah'a ve ahiret gününe inanan, güzel ve temiz olan Hazreti Peygamberi tasdik eden, emir, bakan, küçük veya büyük herhangi bir kimseye, bu vakfı değiştirmek, bozmak, nakletmek, eksiltmek, başka bir hale çevirmek, iptal etmek, işlemez hale getirmek, ihmal etmek ve tebdil etmek helal olmaz.

Kim onun şartlarından herhangi bir şeyi veya kaidelerinden herhangi bir kaideyi bozuk bir yorum ve geçersiz bir yöntemle değiştirir, iptal eder ve değiştirilmesi için uğraşır, feshedilmesine veya başka bir hale dönüştürülmesine kastederse, haramı üstlenmiş, günaha girmiş ve meziyetleri irtikâp etmiş olur. Böylece, günahkârlar alınlarından tutularak cezalandırılacakları gün, o da cezalandırılacaktır. Hiç kimseye haksızlık edilmeksizin herkesin dünyada yaptıklarına karşılık cezalandırılacakları gün, Allah onların hesabını görsün. Malik onların isteklisi, zebaniler denetçisi ve cehennem nasibi olsun; zira, Allah'ın hesabı hızlıdır. Kim bunu işittikten sonra onu değiştirirse, onun günahı, değiştirenler üzerindedir. Kuşkusuz, O, iyilik edenlerin ecrini zayi etmez" denilmektedir. (RP sıralarından alkışlar)

İstanbul Belediyesine tahsisli, Saraçhane'de halen karikatür müzesi olan Gazanfer Ağa Medresesinin vakıfı Sultan Selim'in emirlerinden Abdullah oğlu Gazanfer Beyin 26 Mart 1571 tarihli vakfiyesinde de "Allah'a, meleklerine, kitaplarına ve peygamberlerine inanan, halife, bakan, kral, sultan, emir, kadı ve vali, kim olursa olsun, bu vakfı değiştirmek, tebdil etmek, bozmak, iptal etmek helal olmaz..."

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Bakan, ne kadar süre istersiniz efendim?

DEVLET BAKANI MEHMET SALİH YILDIRIM (Devamla) – 2 dakika.

BAŞKAN – Peki, buyurun.

DEVLET BAKANI MEHMET SALİH YILDIRIM (Devamla) – "...Kim bu vakfın bozulmasına, başka bir hale dönüştürülmesine başlar, tağyir ve tebdiline kasteder, iptale veya işlemez halde kalmasına çaba gösterirse, harama girmiş, günahkâr olmuş, kendini Allah'ın gazap ve azabına maruz kılmış ve acıtıcı azabına müstehak etmiş olacaktır.

Kim, belirtilen hususların hepsini veya herhangi birini yapar veya açıklanan şartlar ile tayin edilen masraflardan herhangi birini değiştirirse, Allah'ın gazabına uğrasın ve yeri cehennem olsun ki, orası ne kötü bir dönüş yeridir. Kim onu işittikten sonra değiştirirse, günahı değiştirenler üzerindedir. Kuşkusuz, Allah, işiten ve bilendir. Vakfın ecrini, cömert ve kerim olan Allah versin. O ulu Allah, iyilik edenlerin ecrini asla zayi etmez ve inananların isteklerini geri çevirmez. Bu duaya amin, amin diyen kula da Allah rahmet eylesin" denilmektedir.

Yukarıda belirttiğimiz hususları da dikkate alarak, 21 inci Asrın icaplarına göre vakıfları en güzel şekilde idare etmenin kıvancı içinde, Onbeşinci Vakıf Haftasının millete hayırlı olmasını diliyoruz.

Yurt çapında yapılan toplantılarda ele alınan konular üzerinde hassasiyetle duracağımızı belirtirken, vakıflara hizmet etmenin bir ibadet olduğunu arz ediyor, gönüllü kuruluşların haftası olan Vakıf Haftasına emeği geçenleri kutluyor, başarı dileklerimle hepinize saygılar sunuyorum. (Alkışlar)

BAŞKAN – Sayın Bakan, çok teşekkür ediyorum.

Sayın Bakan yalnız bilgi vermediler, istifade edilecek çok güzel de bir doküman vermiş oldular; tekrar teşekkür ediyorum.

2. —Manisa Milletvekili Hasan Gülay’ın, tütün piyasasına ilişkin gündemdışı konuşması ve Devlet Bakanı Eyüp Aşık’ın cevabı

BAŞKAN – Sayın Gülay, tütün piyasasıyla ilgili olarak gündemdışı söz talep ettiler; benim sıramda da hep böyle söz talep ederler ve alırlar Sayın Gülay!..

Buyurun Sayın Gülay. (DSP sıralarından alkışlar)

HASAN GÜLAY (Manisa) – Sayın Başkan, Yüce Meclisin değerli üyeleri; hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.

Öncelikle, Vakıflar Haftasının tüm ulusumuza hayırlı olmasını diliyorum.

Değerli milletvekilleri, tüm Ege Bölgesinde ve seçim bölgem Manisa İlinde, 110 bin ailenin uğraş verdiği, yaklaşık 500 bin vatandaşın da ekmek yediği tütün politikası ve piyasanın açılması konusunda görüşlerimi belirtmek istiyorum.

Yıllardır, Ege Bölgesi tütün piyasası, ürünün kaldırıldığı yıl içinde değil, onu takip eden yıl içinde açılmaktadır. Bu, kötü bir uygulamadır; en azından kötü bir alışkanlıktır. Bu dönem, bunun geciktirilmeyeceğini umut ediyoruz.

Ayrıca, dikkatinizi çekiyorum; üzümün parasını, pamuğun parasını, üretici, ürününü Tekel'e ve Tariş'e sattığı zaman veya kısa bir zaman sonra almıştır. Bu kısa zamanda ödeme de 55 inci Cumhuriyet Hükümeti zamanında olmuştur. Yöre üreticisi de bundan çok memnundur. Bu konuda, 55 inci Cumhuriyet Hükümetine teşekkür ediyorum. Tütünde para ödemesinin de, üreticinin alınteri kurumadan, zamanında yapılacağını umut ediyoruz ve üretici adına da bekliyoruz.

Değerli milletvekilleri, Ege Bölgesinde tütün ürününü toplama işi, tütüncünün deyimiyle "son kargıyı eve atma işi" eylül ayı itibariyle bitmiş ve yılın bitimine de üç ay kalmış demektir. Üretici de bir ay içinde balya işini bitiriyor; Tekel ve tüccar da, alacağı tedbirlerle, birbuçuk ay içinde randıman tespitlerini rahat rahat bitirebilir; yılın geriye kalan son onbeş günü içinde piyasa açılır; yeni yılın ilk ayı içinde de, Tekel ve tüccar, alımları ve üreticinin sekiz aylık alınteri ve göznurunun karşılığı olan paranın ödemesini rahat rahat yapar. Bu, benim isteğimden önce, tütün üreticisinin isteğidir, arzusudur; öncelikle bunun böyle bilinmesini istiyorum.

Artık, tütün piyasasının açılması işini bir sonraki seneye bırakmayalım; bu kötü alışkanlığa da lütfen son verelim. Önemli olan, Ege Bölgesi tütün piyasasının, üreticinin alınterinin karşılığı olan başfiyatla, başfiyata yakın da ağırlıklı fiyatla aynı yıl içinde açılmasıdır; doğru olanı da budur.

Sayın Bakanımın özellikle dikkatini çekiyorum; üreticinin haklı olarak beklediği ve arzu ettiği üretim girdi maliyetleri de göz önüne alındığı zaman, Ege ekici tütün başfiyatının, geçen seneki fiyatların iki katı civarında olacağını umut ediyoruz. Ayrıca, prim sistemine de hemen geçilmelidir. 55 inci Cumhuriyet Hükümetinin, tütün üreticisinin bu haklı beklentilerini göz önüne alacağından ve bunu kesinlikle yerine getireceğinden hiç endişem yoktur.

Değerli milletvekilleri, Tekelin ve tüccarın, piyasaların açılmasından en az 15 gün önce randımanları açıklaması da şarttır. Özellikle bunu da önemle hatırlatmak istiyorum. Ayrıca, yine, Tekelin ve tüccarın, tütün üreticisine, Ramazan ayını rahat geçirmeleri için, Ramazandan önce avans verilmesi de yararlı olacaktır. Üreticiler, bunu, 55 inci Cumhuriyet Hükümetimizden, Tekelden sorumlu Devlet Bakanı Sayın Eyüp Aşık'tan ve Tekel Genel Müdürlüğünden de beklemektedir. Bölgenin, Manisa'nın bir milletvekili olarak ben de bunu beklemekteyim, üretici adına da talep etmekteyim.

55 inci Cumhuriyet Hükümetinin, enflasyonu durdurma amacıyla zamları altı ay gibi bir süre dondurma teklifine yürekten katılıyorum.

Sözlerime son verirken, her bir sayın üyenin, bir sayın üyeyi savunması gibi sorumluluğu olmadığını; ama, bu Yüce Meclisin bütün üyelerinin, Türkiye Büyük Millet Meclisini savunmasının temel görevi olduğunu, bu sebeple, yasa teklifinde belirtildiği şekilde dokunulmazlıklarımızın kesinlikle kaldırılması gerektiğini; bunun, halkımızın da beklentisi ve arzusu olduğunu; kanunlardan korkularak yaşanılamayacağını...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

HASAN GÜLAY (Devamla) – Bitiyor Sayın Başkanım.

BAŞKAN – Sayın Gülay, hangisini bitiriyorsunuz?

HASAN GÜLAY (Devamla) – Son cümlemi efendim...

BAŞKAN – Buyurun.

HASAN GÜLAY (Devamla) – ...kanunlara uymanın da hepimizin tek görevi olduğunu hatırlatır, bizlere yakışanın da bu olduğunu özellikle belirtir, Yüce Meclise saygılar, sevgiler sunarım. (DSP ve CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Sayın Gülay, teşekkür ediyorum.

Tütünle ilgili gündemdışı konuşmaya cevap vermek üzere, Devlet Bakanı Sayın Aşık; buyurun efendim.

DEVLET BAKANI EYÜP AŞIK (Trabzon) – Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Manisa Milletvekili Sayın Hasan Gülay'ın Ege ekici tütün piyasasıyla ilgili konuşmasına cevap vermek üzere huzurlarınızdayım; Yüce Heyetinize saygılar sunuyorum. Öncelikle, sayın milletvekilime de bana bu açıklamayı yapma fırsatı verdiği için teşekkür ediyorum.

Sayın milletvekilleri, Manisa Milletvekili Sayın Hasan Gülay, Ege ekici tütün piyasasının ve dolayısıyla buna bağlı olarak, Türkiye genelinde ekici tütün piyasalarının çok kısa sürede açılmasını, üreticiye avans verilmesini ve bu arada da bu konuyla nereden ilgi kurduğunu bilmiyorum, ama, herhalde, tütün üreticilerinin istekleri olarak dokunulmazlıkların kaldırılmasını ve zamların durdurulmasını talep etmişlerdir; bütün tekliflerine Tekelden sorumlu Devlet Bakanı olarak yürekten katılıyorum. Dokunulmazlıkların kaldırılması, tabiî, bizim de arzumuz, zamların durdurulması da bizim arzumuz, bu konuda elimizden geleni, bize düşeni yapmaya hazır olduğumuzu, peşinen, söylemek istiyorum. Bu vesileyle, özellikle, tüketicimizin, insanlarımızın çok fazla tükettiği maddeler olan ve Bakanlığıma bağlı kuruluşların ürettiği tüketim maddeleri olarak çay, tuz, kibrit, sigara ve içkiye ne bu ay ne de altı ay içerisinde zam yapılmayacağını müjdelemek istiyorum. (ANAP ve DSP sıralarından alkışlar)

Ege ekici tütün piyasasına gelince: Sayın milletvekilleri, bu yıldan geriye doğru giderek 1996, 1995, 1994, 1993 yıllarına baktığımız zaman, Ege ekici tütün piyasasının açılış tarihleri üçüncü ayın 10'u ile en erken 1991, 1990 yıllarında ikinci ayda olmuştur. Yani, Tekelin bugüne kadarki geleneği, ikinci ayın ortaları ile üçüncü ayın ortalarında ekici tütün piyasalarını açmak olmuştur. Bu, niçin böyle olmuştur; hem depolama açısından hem de para ödemesi açısından. Bildiğiniz gibi, Tekelin öteden beri prensibi ve kanunun gereği, aldığı tütünün parasını bir hafta içerisinde ödemek mecburiyeti vardır. Dolayısıyla, ancak ödeyebildiği tarihlerde tütün almayı planlamaktadır. Bu yıl da Tekel, bu yılki rekolteyi göz önüne alarak Ege Bölgesinde ve buna bağlı olarak diğer bölgelerde şubat ayı sonu ile temmuz ayı arasında -şubatı yok sayalım, mart, nisan, mayıs, haziran olmak üzere- yani, dört ay içerisinde tütünü alıp, parasını da peşin ödemeyi planlamaktadır.

Bu yıl Ege'de rekolte, geçen yıllardan farklı olarak yüzde 35 civarında artış göstermiştir. En son 1996 ürünü, yani, 1997'de satın alınan 1996 ürünü, 147 bin ton iken, bu yıl Ege'de beklenen tütün miktarı 170 bin tondur. Keza, Türkiye genelinde de bu yıl, yüzde 40 civarında bir artışla geçen yıl 227 bin ton olan tütün üretimi, 300 bin tona çıkmıştır. Tabiî, bu, hem depolamada hem parasını ödemede hem de stok maliyeti açısından Tekele çok önemli bir yük yüklemektedir. Bu yıl Tekelin kendi ihtiyacı 60 bin ton olmasına rağmen; yani, kendi sigara fabrikalarında tüketeceği tütün miktarı 60 bin ton olmasına rağmen, Tekelin alması gereken tütün miktarı 190 bin ton ilâ 200 bin ton arasında beklenmektedir. Bunun manası, bu yıl Tekel 150 bin ton destekleme alımı yapacak, bunu stoklayacak, kullanmayacak, belki ihraç edemeyecek, belki ileriki yıllarda imha etmek zorunda kalacak demektir. Bu, tütün için Tekelin kendine lazım olandan başka ödemesi gereken para, 100 ilâ 120 trilyon lira civarındadır.

Altını çizerek tekrar etmek istiyorum. Tekelin bu yıl hazine adına tütün üreticisini desteklemek için kendisine lazım olmayan, daha doğrusu sigara fabrikalarında kullanacağı tütün haricinde, yaklaşık 150 bin ton civarında tütünü alıp, buna, 120 trilyon lira civarında para ödeyip, ya stokta saklayacak ileriki yıllarda satacak ya da satamayacak, imha etmek mecburiyetinde kalacak. Bütün bu külfete rağmen, Tekel İdaresi, önümüzdeki 1998 yılında, 1997 ürününü dört ay içerisinde alıp, bu parayı peşin olarak ödemek için bütün hazırlıklarını tamamlamıştır.

Başfiyata gelince: Bildiğiniz gibi, önümüzdeki yıl, Hükümetimizin enflasyonla mücadelede çok önemli bir programı vardır. Bu program çerçevesinde, Türkiye'de, enflasyonu üç yılda, bugünkü yüzde 100 seviyelerinden yüzde 10'un altına indirme hedefimiz vardır. Bütün çalışmalarımızı buna göre yapmaktayız, bütün adımlarımızı buna göre atmaktayız.

Evvela, başta, üreticiler de olmak üzere, tüm vatandaşlarımız, çalışanlarımız, işçimiz, memurumuz, işadamımız, rantiyecimiz, herkes bu konuda fedakârlığa hazırlıklı olmalıdır. Gayet tabiî ki, bu fedakârlığı isterken, öncelikle fakir tütün üreticisinden başlayacak değiliz; öncelikli hedefimiz, çok kazanandan çok fedakârlık yaptırmaktır; ama, bu arada, herkese düşen fedakârlığa da herkesin katlanması lazım.

Yani, birinci derecede, enflasyon hedefimizi tutturmak; bu arada, tütün rekoltesini göz önüne almak, bu yıl stok yapacağımız ve kullanmayacağımız, belki ileride imha edeceğimiz 120 trilyon liralık tütünü hesaba katmak, dünya piyasalarını hesaba katmak ve tütün üreticisinin onbeş ay emek verdiği, alınteri döktüğü, zahmet çektiği ve çoluk çocuğunun nafakası olarak gördüğü tütünün de değerini vermek için, Hükümetimiz çalışmaları başlatmıştır. Yaklaşık onbeş yirmi gündür, bu konuda, çeşitli kesimlerle olan görüşmelerimiz devam etmektedir; çok kısa bir sürede de, Bakanlar Kurulunun gündemine getirerek, bu konudaki başfiyat açıklamasını yapacağız.

1998 yılının tütün üreticimize ve tüm üreticilerimize, tüm milletimize hayırlı olmasını diliyorum.

Yüce Heyetinize saygılar sunuyorum. (ANAP, DSP ve CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Sayın Bakan, teşekkür ediyorum.

Gündemdışı konuşma cevaplandırılmıştır.

3. —Tokat Milletvekili Ahmet Feyzi İnceöz’ün, sigara yasağına ilişkin gündemdışı konuşması ve Sağlık Bakanı Halil İbrahim Özsoy’un cevabı

BAŞKAN – Sayın Ahmet Feyzi İnceöz, konu, sigara yasağı.

Buyurun. (RP sıralarından alkışlar)

AHMET FEYZİ İNCEÖZ (Tokat) – Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Tabiî, biraz önceki konuyla bir tenakuz gibi gözüken bir konuda gündemdışı söz almış bulunuyorum; ama, ülkemizde, hiç de gözardı edilemeyecek büyük rakamlarda mal ve can kaybına sebep olan böylesine önemli bir konuda gündemdışı söz almış bulunuyorum, değerli Başkana, söz verdiği için teşekkürlerimi arz ediyorum.

Biz, trafik canavarının yılda 6-7 bin, bölücü terörün 3-4 bin civarında insan kaybına sebep olan rakamları verdiğimiz zaman, büyük bir üzüntü içerisine düşüyoruz; ama, insanları, yüzbinleri aşan direkt ve indirekt sebepleriyle, sigara canavarına teslim ettiğimiz meseleyi, maalesef, gözardı ediyoruz.

İşte, bir sağlıkçı olarak, Türkiye Büyük Millet Meclisine geldiğimden itibaren bu konunun üzerine düşerek, beş senelik yoğun bir mücadeleden sonra, yine, Türkiye Büyük Millet Meclisinin takdirle karşılanacak bir konsensüs havası içerisinde, tüm milletvekillerinin 7.11.1996 tarihinde ittifakla kabul ettiği, Tütün Mamullerinin Zararlarının Önlenmesine Dair Kanunun alınacak tedbirlerle ilgili hükümleri 26 Kasım 1997'de yürürlüğe girmiştir. Geçen hafta, gündeme gelen bu konunun ehemmiyetine binaen bazı hususları Yüce Meclise arz etmek ve yine, bu duyarlılığı, Meclisimizden konunun ilgili bakanlarından, milletimizden takibini istirham etmek için huzurlarınızdayım.

Değerli arkadaşlar, tabiî, kanun, sadece sigara içenlere yönelik bir müeyyideyi içermiyor, yüzde 40'lara varan pasif içiciler denilen bir kesimin korunmasına da yönelik. Kanunumuza göre, maalesef, şimdiye kadar yapılan çalışmalar, uygulamalar göstermiştir ki, bir lakaydilik söz konusu ve 26 Kasımda bazı maddelerinin yürürlüğe girmesiyle, ki, yasanın 4 üncü maddesinin ikinci fıkrasında sözü edilen "Türkiye'de üretilen veya ithal edilen tütün ve tütün mamulleri paketinin üzerine açıkça görülebilir ve rahatça okunabilir şekilde bir santimetre boyundaki puntolarla 'SAĞLIĞA ZARARLIDIR' ibaresi konulur. Bu nitelikteki ibareyi taşımayan tütün ve tütün mamulleri ithal edilemez ve satışa çıkarılamaz" konusunda, hâlâ aktif bir eylem göremiyoruz.

Yine, 2 nci maddenin ikinci fıkrasındaki, biraz önce bahsettiğim gibi, "sigara içiminin yasaklandığı yerlerde, bu gibi mahallerde tütün ve tütün mamullerinin içilebilmesi için ayrı yerler tahsis edilir. Tahsis edilen yerden sigara içilmeyen mahallere duman gidişini engelleyecek havalandırma, tecrit etme gibi tedbirler alınır" hükmünde de, başarılı bir gayretin olmadığını, gayret noksanlığını görüyoruz.

Yine, devamla, 3 üncü maddede sözü edilen, reklam panolarının kaldırılması konusundaki "tütün ve tütün mamullerinin isim, marka veya alametler kullanılarak her ne suretle olursa olsun reklam ve tanıtımının yapılması veya bunların kullanılmasını teşvik ve özendirici kampanyalar düzenlenmesi yasaktır" hükmüne rağmen, yine, bir hilei şer'iye ile, maalesef, marketlerde, bakkallarda kullanılan ışıklı reklamlarda, o, her türlü reklam kısmına girebilecek -"kısmına girebilecek" hukukî bir deyimdir- o kısma giren bir uygulama içerisinde reklamlarını sürdüregelmekteler. Yine, bunu da milletimizden istirham ediyorum, cumhuriyet savcılarını göreve çağırsınlar ve değerli hukukçularımız, bu konudaki ihbarları işleme koysun; bunu belirtmek istiyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

AHMET FEYZİ İNCEÖZ (Devamla)– Başkanım, 1 dakika daha müsaade ederseniz...

BAŞKAN – Buyurun.

AHMET FEYZİ İNCEÖZ (Devamla) – Yine, 4 üncü maddenin birinci fıkrasında istenilen ve sigara paketinin üzerine, daha önce, mini mini diye tabir edebileceğimiz ve gözle görülemeyecek derecede küçük yazılmış olan "sağlığa zararlıdır" ibaresinin, herkes tarafından okunabilecek şekilde ve yasal uyarı olan "sağlığa zararlıdır" ibaresinin mutlaka yazılması gerektiğini tekrar hatırlatıyorum ve konunun en önemli kısmı olan, radyo ve televizyonlarda, özel televizyonlarda ayda 90 dakikalık eğitimin verilmesinin sigaranın zararları konusunda uygulanamayışına dikkati çekiyorum, RTÜK'ü göreve davet ediyorum. Beş senelik bu mücadelemin yanında olan Millet Meclisindeki değerli milletvekili arkadaşlarımdan istirham ediyorum, bu konuya eğilelim. Sadece müeyyidelerle olmaz; konu, eğim, eğitim, eğitimle çözümlenir ve bu konuda gerekli hassasiyet gösterilsin diyorum. Elbette, Türkiye Büyük Millet Meclisi de örnek olması gereken bir müessesedir; önce, milletvekillerimiz bu yasağa uysun diyorum.

Hepinize saygılar, sevgiler sunuyorum; teşekkür ederim. (Alkışlar)

BAŞKAN – Sayın İnceöz, teşekkür ediyorum.

Gündemdışı konuşmaya cevap vermek üzere, Sağlık Bakanı Sayın Özsoy; buyurun efendim. (Alkışlar)

SAĞLIK BAKANI HALİL İBRAHİM ÖZSOY (Afyon) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Tokat Milletvekili Sayın Dr. Ahmet Feyzi İnceöz'ün sigara ve sigara kullanımını yasaklayan kanunun boşlukları hakkındaki gündemdışı konuşmasına cevap vermek üzere söz almış bulunuyorum; hepinize saygılar sunuyorum.

Sayın İnceöz sözlerinin başında, geçen dönem bu kanunun çıkmasında büyük gayret sarf etmiş bir arkadaşımızdır.

Bu kanun çıktıktan sonra bir sene süreyle tatbik edilmemiştir. Bu hazırlık sürecinde de herhangi bir çalışma yapılmamıştır. Bu konuyu bugün gündeme getirdikleri için de kendilerine teşekkür ediyorum.

Kanun, 26 Kasım 1997'den itibaren yürürlüğe girmiştir. 4207 Sayılı Kanun çıkarken, gerçekten mükemmele yakın bir şekilde çıkmıştır; ancak, tatbikatında elbette bazı aksaklıklar ortaya çıkmıştır. Bu aksaklıkların tespiti için geçen zaman çok kısadır; fakat, değindiği noktalar da önemlidir. O yüzden ben, tekrar teşekkür ediyorum. Ayrıca, Sağlık Bakanlığı olarak, yalnız bu kanuna bağlı olmadan, bugüne kadar 1982 tarihli Yataklı Tedavi Kurumları ve İşletme Yönetmeliğimizde sigara yasağını getirdiğimizi, 12 Haziran 1986'da Sağlık Bakanlığınca bu konuda bir genelge yayımlandığını, 9 Kasım 1987'de yine, Bakanlıkça bu konuda bir genelge yayımlandığını, 10 Kasım 1995'te bütün vilayetlere Bakanlıkça genelge yayımlandığını, ayrıca, 24.11.1997 Dünya Sigara Bırakma Günü Dolayısıyla kendi imzamla bütün valilere bu kanunun meydana gelen boşluklarının doldurulması ve komplikasyonların azaltılması konusunda uyarıcı bir genelge yayımladığımı arz etmek isterim.

Tabiî ki, birçok bakanlığa bağlı kimsenin görev aldığı, sorumluluğun dağıtıldığı bir kanun bu. Onun için, tatbikatta meydana gelen aksaklıkları, Sağlık Bakanlığı olarak, ciddî ve kararlı bir şekilde takip etmekteyiz. Gerekirse, önümüzdeki günlerde bu kanunun aksaklıklarını, eksikliklerini giderecek, kanunu daha tesirli hale getirecek ve sorumluluğu muayyen kimselere verecek şekilde bir ek maddeyle kanunu yeniden düzenlemeyi düşünüyoruz.

Bu konuyu Meclis kürsüsüne getirdiği için, arkadaşıma tekrar teşekkür ediyor, hepinize saygılar sunuyorum. (Alkışlar)

BAŞKAN– Sayın Bakan, teşekkür ediyorum.

Gündemdışı konuşma cevaplandırılmıştır.

Cumhurbaşkanlığı tezkereleri vardır, ayrı ayrı okutup bilgilerinize arz edeceğim.

B) TEZKERELER VE ÖNERGELER

1.—Oman Sultanlığına ve Birleşik Arap Emirliklerine gidecek olan Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e, dönüşüne kadar, TBMMBaşkanı Hikmet Çetin’in vekâlet edeceğine ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1169)

28 Kasım 1997

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Oman Sultanı Majeste Sultan Kaboos Bin Said'in davetlisi olarak 1-3 Aralık 1997 tarihlerinde Oman Sultanlığı'na; Birleşik Arap Emirlikleri Devlet Başkanı Şeyh Zayed Bin Sultan Al Nahayan'ın davetlisi olarak da 3-4 Aralık 1997 tarihlerinde Birleşik Arap Emirlikleri'ne resmî bir ziyarette bulunacağımdan, dönüşüme kadar Cumhurbaşkanlığına, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 106 ncı maddesi uyarınca, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Hikmet Çetin vekâlet edecektir.

Bilgilerinize sunarım.

Süleyman Demirel

Cumhurbaşkanı

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Diğer tezkereyi okutuyorum:

2.—Rusya Federasyonu ve Ukrayna Cumhuriyetine gidecek olan Devlet Bakanı Güneş Taner’e, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Eyüp Aşık’ın vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1170)

27 Kasım 1997

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşmelerde bulunmak üzere, 28 Kasım 1997 tarihinden itibaren Rusya Federasyonu ve Ukrayna Cumhuriyetine gidecek olan Devlet Bakanı Güneş Taner'in dönüşüne kadar; Devlet Bakanlığına, Devlet Bakanı Eyüp Aşık'ın vekâlet etmesinin, Başbakanın teklifi üzerine, uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize sunarım.

Süleyman Demirel

Cumhurbaşkanı

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Diğer tezkereyi okutuyorum:

3. —Kuveyt’e gidecek olan Devlet Bakanı Refaiddin Şahin’e, dönüşüne kadar Devlet Bakanı Rıfat Serdaroğlu’nun vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1171)

27 Kasım 1997

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Türkiye-Kuveyt Ekonomik, Sınai ve Teknik İşbirliği Karma Ekonomik Komitesi (KEK) IV. Dönem Toplantısına katılmak üzere, 29 Kasım 1997 tarihinde Kuveyt'e gidecek olan Devlet Bakanı Refaiddin Şahin'in dönüşüne kadar; Devlet Bakanlığına, Devlet Bakanı Rifat Serdaroğlu'nun vekâlet etmesinin, Başbakanın teklifi üzerine, uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize sunarım.

Süleyman Demirel

Cumhurbaşkanı

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Diğer tezkereyi okutuyorum:

4.—Belçika’ya gidecek olan Millî Savunma Bakanı ve Başbakan Yardımcısı İsmet Sezgin’e, dönüşüne kadar, Ulaştırma Bakanı Necdet Menzir’in vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1172)

27 Kasım 1997

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

1997 NATO Savunma Bakanları Sonbahar Toplantısına katılmak üzere, 1 Aralık 1997 tarihinde Belçika'ya gidecek olan Millî Savunma Bakanı ve Başbakan Yardımcısı İsmet Sezgin'in dönüşüne kadar; Millî Savunma Bakanlığı ve Başbakan Yardımcılığına, Ulaştırma Bakanı Necdet Menzir'in vekâlet etmesinin, Başbakanın teklifi üzerine, uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize sunarım.

Süleyman Demirel

Cumhurbaşkanı

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Bir başka tezkere var; okutuyorum:

5.—Oman ve Birleşik Arap Emirliklerine gidecek olan Devlet Bakanı Metin Gürdere’ye, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Mehmet Salih Yıldırım’ın vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1173)

27 Kasım 1997

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşmelerde bulunmak üzere, 1 Aralık 1997 tarihinden itibaren Oman ve Birleşik Arap Emirlikleri'ne gidecek olan Devlet Bakanı Metin Gürdere'nin dönüşüne kadar; Devlet Bakanlığına, Devlet Bakanı Prof.Dr.Salih Yıldırım'ın vekâlet etmesinin, Başbakanın teklifi üzerine, uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize sunarım.

Süleyman Demirel

Cumhurbaşkanı

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Bir başka tezkere var; okutuyorum:

6.—Oman ve Birleşik Arap Emirliklerine gidecek olan Devlet Bakanı Mehmet Batallı’ya, dönüşüne kadar, Turizm Bakanı İbrahim Gürdal’ın vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1174)

27 Kasım 1997

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşmelerde bulunmak üzere, 1 Aralık 1997 tarihinden itibaren Oman ve Birleşik Arap Emirlikleri'ne gidecek olan Devlet Bakanı Mehmet Batallı'nın dönüşüne kadar; Devlet Bakanlığına, Turizm Bakanı İbrahim Gürdal'ın vekâlet etmesinin, Başbakanın teklifi üzerine, uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize sunarım.

Süleyman Demirel

Cumhurbaşkanı

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Bir başka tezkere var; okutuyorum:

7.—İsrail’e gidecek olan Tarım ve Köyişleri Bakanı Mustafa Rüştü Taşar’a, dönüşüne kadar, Orman Bakanı Ersin Taranoğlu’nun vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1175)

27 Kasım 1997

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşmelerde bulunmak üzere, 1 Aralık 1997 tarihinde İsrail'e gidecek olan Tarım ve Köyişleri Bakanı Mustafa Taşar'ın dönüşüne kadar; Tarım ve Köyişleri Bakanlığına, Orman Bakanı Ersin Taranoğlu'nun vekâlet etmesinin, Başbakanın teklifi üzerine, uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize sunarım.

Süleyman Demirel

Cumhurbaşkanı

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Bir başka tezkere var; okutuyorum:

8.—Türkmenistan Cumhuriyetine gidecek olan Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Cumhur Ersümer’e, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Işın Çelebi’nin vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1176)

28 Kasım 1997

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşmelerde bulunmak üzere, 1 Aralık 1997 tarihinde Türkmenistan Cumhuriyeti'ne gidecek olan Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Cumhur Ersümer'in dönüşüne kadar; Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığına, Devlet Bakanı Işın Çelebi'nin vekâlet etmesinin, Başbakanın teklifi üzerine, uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize sunarım.

Süleyman Demirel

Cumhurbaşkanı

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Şimdi, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının bir tezkeresi vardır; okutuyorum:

9.—Karadeniz Ekonomik İşbirliği Parlamenterler Asamblesinde, TBMM’ni temsil edecek grubu oluşturmak üzere, siyasî parti grup başkanlıklarınca aday gösterilen üyelere ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/1177)

02.12.1997

Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna

Türkiye Büyük Millet Meclisinin Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkındaki 3620 sayılı Kanunun 2 nci maddesine göre "Karadeniz Ekonomik İşbirliği Parlamenter Asamblesinde" Türkiye Büyük Millet Meclisini temsil edecek grubumuzu oluşturmak üzere, siyasî parti grup başkanlıklarınca aday gösterilen üyelerin isimleri, Genel Kurulun bilgilerine sunulur.

Kamer Genç

Türkiye Büyük Millet Meclisi

Başkanı Vekili

Karadeniz Ekonomik İşbirliği

Parlamenter Asamblesi

Türk Grubu İsim Listesi:

Sema Pişkinsüt (Aydın)

Şerif Çim (Bilecik)

Turhan Alçelik (Giresun)

Rasim Zaimoğlu (Giresun)

Ahmet Güryüz Ketenci (İstanbul)

Hayri Kozakçıoğlu (İstanbul)

Zeki Karabayır (Kars)

Fethi Acar (Kastamonu)

Ahmet Kabil (Rize)

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Sayın milletvekilleri, Dışişleri Komisyonu Başkanlığının, başkan seçimine dair bir tezkeresi vardır; okutup, bilgilerinize sunacağım:

10. —Dışişleri Komisyonu Başkanlığının, Komisyonun başkan seçimini yaptığına ilişkin tezkeresi (3/1178)

2.12.1997

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Türkiye Büyük Millet Meclisi Dışişleri Komisyonu, başkan seçimi için, 2.12.1997 Salı günü saat 12.00'de toplanmış ve kullanılan 24 adet oy pusulasının tasnifi sonucu, Samsun Milletvekili Murat Karayalçın, 13 oy alarak başkan seçilmiştir.

Bilgilerinize sunulur.

Saygılarımla.

Ayfer Yılmaz

(İçel)

Dışişleri Komisyonu Başkanvekili

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, bilgilerinize sunulmuştur.

Şimdi, Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanlığının, başkan, başkanvekili, sözcü ve kâtip seçimine dair bir tezkeresi vardır; okutup, bilgilerinize sunacağım:

11.—Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Geçici Başkanlığının, Komisyonunun, başkan, başkanvekili, sözcü ve kâtip üye seçimini yaptığına ilişkin tezkeresi (3/1179)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu; başkan, başkanvekili, sözcü ve kâtip seçimi için, 2.12.1997 günü saat 14.00'te toplanmış ve kullanılan 25 adet oy pusulasının tasnifi sonucu, aşağıda adları yazılı üyeler karşılarında gösterilen oyu alarak, İçtüzüğün 24 üncü maddesi uyarınca, başkan, başkanvekili, sözcü ve kâtip seçilmişlerdir.

Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler

Komisyonu

Geçici Başkanı

Yıldırım Aktuna

İstanbul

Başkan: Mustafa Güven Karahan (Balıkesir) 14 oy

Başkanvekili: Yusuf Selahattin Beyribey (Kars) 23 oy

Sözcü: Bekir Yurdagül (Kocaeli) 18 oy

Kâtip: Avni Kabaoğlu (Rize) 19 oy

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Sayın milletvekilleri, Başbakanlığın, Anayasanın 82 nci maddesine göre verilmiş bir tezkeresi vardır; okutup oylarınıza sunacağım:

12. —Başbakan A. Mesut Yılmaz’ın, Bakü’ye yaptığı resmî ziyarete katılan milletvekillerine ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/1180)

27.11.1997

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Azerbaycan erken petrolünün sevkiyatının başlaması vesilesiyle, 12 Kasım 1997 tarihinde Bakü'de yapılan törene katılmak üzere, bir heyetle birlikte, adı geçen ülkeye yaptığım resmî ziyarete, ekli listede adları yazılı milletvekillerinin de iştirak etmeleri uygun görülmüş ve bu konudaki Bakanlar Kurulu kararının sureti ilişikte gönderilmiştir.

Anayasamızın 82 nci maddesine göre gereğini arz ederim.

Mesut Yılmaz

Başbakan

İlhan Aküzüm (Ankara)

Yüksel Yalova (Aydın)

Yaşar Okuyan (Yalova)

BAŞKAN – Tezkereyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir. (RP sıralarından "Sayın Başkan, sayalım" sesleri)

Efendim, herhalde saydım; hem saydım hem de oylamayı geçerli saydım.

Sayın milletvekilleri, bazı komisyonlar, başkan, başkanvekili, sözcü ve kâtip seçimlerini yapamamışlardır. Bu komisyonlardan, Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor; Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonlarının 3 Aralık 1997 Çarşamba günü saat 14.00'te.

Adalet ve İçişleri Komisyonlarının 3 Aralık 1997 Çarşamba günü saat 14.30'da.

Çevre; Kamu İktisadî Teşebbüsleri ve Dilekçe Komisyonlarının 4 Aralık 1997 Perşembe günü saat 14.00'te.

Tarım, Orman ve Köyişleri ve İnsan Haklarını İnceleme Komisyonlarının ise 4 Aralık 1997 Perşembe günü saat 14.30'da kendi toplantı salonlarında toplanarak, başkan, başkanvekili, sözcü ve kâtip seçimlerini yapmalarını rica ediyorum.

Komisyonların toplantı yer ve saatleri ayrıca ilan tahtalarına da asılmıştır.

Sayın milletvekilleri, gündemin "Özel Gündemde Yer Alacak İşler" bölümüne geçiyoruz.

IV.—GENSORU, GENEL GÖRÜŞME, MECLİS ARAŞTIRMASI

VE MECLİS SORUŞTURMASI

A)ÖNGÖRÜŞMELER

1.—Denizli Milletvekili M. Kemal Aykurt ve 54 arkadaşının, Karadeniz karayolu ihalesinde usulsüzlük yaptığı iddiasıyla Bayındırlık ve İskân Bakanı Yaşar Topçu hakkında gensoru açılmasına ilişkin önergesi (11/13)

BAŞKAN – Denizli Milletvekili Sayın M. Kemal Aykurt ve 54 arkadaşının, Karadeniz karayolu ihalesinde usulsüzlük yaptığı iddiasıyla Bayındırlık ve İskân Bakanı Sayın Yaşar Topçu hakkındaki 11/13 esas numaralı gensoru önergesinin gündeme alınıp alınmayacağı hususundaki görüşmelere başlıyoruz.

Hükümet?.. Hazır.

Sayın milletvekilleri, önerge, daha önce bastırılıp dağıtıldığı ve okunduğu için tekrar okutmuyorum.

Sayın milletvekilleri, Anayasanın 99 uncu maddesine göre, bu görüşmede, önerge sahiplerinden bir üyeye, siyasî parti grupları adına birer sayın milletvekiline ve bakanlar kurulu adına Sayın Başbakan veya bir sayın bakana söz verilecektir.

Konuşma süreleri önerge sahibi için 10 dakika, gruplar ve hükümet için 20'şer dakikadır.

Şimdi, şu ana kadar söz alan sayın milletvekillerini ya da grup sözcülerinin isimlerini okuyorum:

Önerge sahibi sıfatıyla Denizli Milletvekili Sayın M. Kemal Aykurt konuşacaklar; Sayın Aykurt, DYP Grubu adına da söz istemişlerdir.

Sayın M.Kemal Aykurt, önerge sahibi sıfatıyla; buyurun.

Grup görüşmesini de birleştireceksiniz; öyle anlaşılıyor.

DYP GRUBU ADINA MUSTAFA KEMAL AYKURT (Denizli) – Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Bayındırlık ve İskân Bakanı Sayın Yaşar Topçu hakkında vermiş olduğumuz gensoru önergesi üzerindeki konuşmama başlamadan evvel, Sayın Başkanlık Divanını ve Yüce Meclisin değerli üyelerini saygıyla selamlıyorum.

Yine, konuya girmeden evvel, istismarı yapılan, duygu sömürüsü yapılan bir hususu vuzuha kavuşturmayı görev sayıyorum. Gensorunun muhatapları ve özellikle Sayın Bayındırlık Bakanı, ağzını her açtığında, önerge sahiplerinin ve bu önergeyi destekleyenlerin veya partinin asıl amacının, Karadeniz sahil yoluna karşı olma olduğunu ifade ediyorlar.

HALİT DUMANKAYA (İstanbul) – Doğru!

AHMET KABİL (Rize) – Doğru!

MUSTAFA KEMAL AYKURT (Devamla) – Doğru mu, değil mi; biraz sonra tartışacağız.

Sanıyorum ki, ümit ediyorum ki, biraz sonra, bu kürsüye gelecek olan Sayın Bakan, yine, kendi konusuna girmeden, iddia ve isnatlara cevap vermeden, bu önergenin altındaki maksadın Karadeniz sahil yoluna karşı olma olduğunu söyleyecektir.

Değerli milletvekilleri, Meclisimizin hür kürsüsünden, bütün Türk Milletine ve özellikle Karadeniz halkına seslenmek istiyorum.

Hizmet yarışında, Doğru Yol Partisiyle boy ölçüşecek, onun bileğini bükecek hiçbir kuvvet yoktur; hiçbir parti de yoktur. (DYP sıralarından alkışlar)

HALİT DUMANKAYA (İstanbul) – Bravo!..

MUSTAFA KEMAL AYKURT (Devamla) – Demokrat Partiyle başlayan...

HASAN GÜLAY (Manisa) – Geç onu, geç...

MUSTAFA KEMAL AYKURT (Devamla) – ... Adalet Partisiyle devam eden bu çizgide, bu süreçte...

HALİT DUMANKAYA (İstanbul) – Geç onları, geç!

MUSTAFA KEMAL AYKURT (Devamla) – ... Anadolu'nun her yerinde, ülkemizin her tarafında, ülkeyi bir hizmet ağıyla ören, ülkeyi baştan başa hizmetle tezyin eden, fikriyatın ve icraatın sahibi biziz.

HALİT DUMANKAYA (İstanbul) – Siz kimsiniz?!.

MUSTAFA KEMAL AYKURT (Devamla) – Bugün, başınızı çevirdiğiniz her yerde, tüten bacada, akan çeşmede, sanayileşen Türkiye'de, alanlarda, meydanlarda, yollarda, Doğru Yol Partisinin mührü vardır, imzası vardır; kır atın damgası vardır; her yerde vardır. (DYP sıralarından alkışlar)

HALİT DUMANKAYA (İstanbul) – Demirel'e sor bakalım, ne söyleyecek...

İLYAS YILMAZYILDIZ (Balıkesir) – "Yolsuzluklar" diyorsunuz; işte yolsuzluk.

MUSTAFA KEMAL AYKURT (Devamla) – Türkiye'nin her yerinde olduğu gibi, Karadeniz sahilinin her karış toprağında da bizim eserlerimiz vardır...

HALİT DUMANKAYA (İstanbul) – Sayar mısın?

MUSTAFA KEMAL AYKURT (Devamla) – ... bizim tüten bacalarımız vardır.

HALİT DUMANKAYA (İstanbul) – Bir tanesini söyle.

MUSTAFA KEMAL AYKURT (Devamla) – Karadenizin her yerinde, çay üreticisinden, köylüsüne, çiftçisine kadar, verdiğimiz hizmetlere cümle âlem şahittir, Allah da şahittir.

BAŞKAN – Sayın Aykurt...

MUSTAFA KEMAL AYKURT (Devamla) – Toparlıyorum.

Değerli milletvekilleri, bu itibarla...

BAŞKAN – "Toparlayın" demedim efendim. Sayın Aykurt, izin verin; yardımcı olmak istiyorum. Sürenizi durdurdum.

MUSTAFA KEMAL AYKURT (Devamla) – Buyurun Sayın Başkan.

BAŞKAN – Sayın Dumankaya, görüşme usulümüzde diyalog yoktur. Biraz sonra, grubunuz adına, bir sayın üye çıkacaktır. Çok arzu buyuruyorsanız -ki, biz de istifade etmiş oluruz- grubunuz adına, zatıâliniz buyurur, ne düşünüyorsanız ifade edersiniz.

HALİT DUMANKAYA (İstanbul) – Hay hay, memnuniyetle.

BAŞKAN – İzin verir misiniz, sükûnet içerisinde bu müzakereyi götürelim.

HALİT DUMANKAYA (İstanbul) – Bir iş söylesin diyorum, başka bir şey söylemiyorum ki.

BAŞKAN – Sayın Aykurt, buyurun efendim.

MUSTAFA KEMAL AYKURT (Devamla) – Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; biz, ülkenin her tarafında ayrımcılık da yapmıyoruz; Karadeniz Bölgesi, Akdeniz Bölgesi, Doğu Anadolu Bölgesi değil, ülkenin her tarafında mevcut hizmetlerin tümüne biz sahibiz, yanındayız.

Peki, biz, neye karşıyız, neden bu önergeyi verdik; bunu konuşalım. Bizim karşı olduğumuz husus, Samsun'dan başlayıp Sarp Kapısına kadar devam eden 536 kilometre yol değildir; bizim karşı olduğumuz, pis kokuların geldiği yolsuzluktur; bizim karşı olduğumuz, hukuk katliamıdır; bizim karşı olduğumuz, birtakım yandaşlarınızın ceplerine 55 trilyon lira parayı koymanızdır. Biz, bunun tartışmasını yapmaya geldik. Önergemizin kapsamı budur.

Değerli arkadaşlarım, bakınız, bu ihale, ne 2886 sayılı Devlet İhale Kanununa ne hukuka ne vicdanlara ne ahlaka uygundur. Nasıl mı:

1. Bakınız, 2886 sayılı Kanunun 2 nci maddesinde bir ilke var. Bu kanunun 2 nci maddesi, ihalelerin rekabete açık, şeffaf ve alenî olmasını âmirdir.

Yaptığınız ihaleye bakalım. Birtakım isimleri, önceden belirttiğiniz birtakım isimleri, kapalı kapılar arkasında toplayarak, onları yönlendirerek, onlara talimat vererek ihale yapmışsınız. Bu ihalelelerin, önceden belirtilen falan falan falan isimli kuruluşlara verileceği, tenzilat oranlarının şu olacacağı şeklinde ihbarlar geldi bize ve bu ihbarlar, Ankara 7 nci Noterliğince resmîleştirildi. İhale günü, bakıyoruz ki, ihbarlar aynen doğru. Hakikaten, bir gün evvel, Ankara'da, bir toplantıda, Bayındır İnşaatta bir araya gelen bu insanlar, ihaleleri paylaşmışlar; kendi aralarında paslaşmışlar ve ondan sonra ihaleye girmişler.

Sayın milletvekilleri, bakınız, şurada, ihale zaptında görüldüğü üzere, 6 firma bu ihaleyi almış. Ne enteresandır ki, birinci kısmın ihalesini alan (A) kuruluşu, ikinci kısmın ihalesine teşekkür mektubu göndermiş, pas atmış "ben aldım, sıra sende" demiş; ikinci kısmın ihalesini alan (B) şirketi, (B) kuruluşu, üçüncü kısmın ihalesine teşekkür mektubu göndermiş "ben hakkımı aldım, sıra sende" demiş. Böylece tevali etmiş, gelmiş, 6 kuruluş da, birbirlerine pas atmak suretiyle, teşekkür mektubu göndermek suretiyle, bu ihaleleri önceden kararlaştırıldığı şekilde paylaşmışlar.

İşte, Doğru Yol Partisi ve bu imzanın sahipleri, buna karşıdır.

2. Tenzilatlara bakalım:

Bu ihalelerde tenzilatların ortalaması yüzde 17 civarındadır; yüzde 17 civarında tenzilat yapılmış ihalelerde. Benzer işlerdeki, yani, 2886 sayılı Kanunun şümulü içerisinde yapılan ihalelerdeki tenzilatlara baktığımız zaman, facia var arasında, fark...

Değerli milletvekilleri, mesela, Mersin-Adana otoyolundaki tenzilat oranı yüzde 48,77'dir; Isparta-Eğirdir arasındaki yol ihalesindeki tenzilat oranı yüzde 58'dir. Diyeceksiniz ki, Karadeniz yöresi farklı, tabiat şartları farklı, kayalık var, sarplıklar var... Aynı bölgeden misal vereyim; yine çok fark var tenzilatlarda: Mesela, Samsun-Bafra karayolu, yüzde 47,67, aynı bölge...

NEJAT ARSEVEN (Ankara) – Bitmiş mi o, bitmiş mi?!

MUSTAFA KEMAL AYKURT (Devamla) – Efendim, ihalesini değil, teklifi söylüyorum.

Rize, aynı bölgede; Rize-İspir karayolu yüzde 41,9...

AHMET KABİL (Rize) – Ama, iki senedir yapılmadı hâlâ...

MUSTAFA KEMAL AYKURT (Devamla) – Daha yeni yapılan, Denizli'deki ihalelere baktığımız zaman, Babadağ-Denizli yolu, Çardak-Denizli yolu ihalelerine baktığımız zaman, ortalama tenzilat oranı yüzde 55; burada, yüzde 17.

Değerli milletvekilleri, bakınız, burada, bu ihalelerde, yani, Karadeniz sahil yolu ihalelerinde, yandaşlara peşkeş çekilmesinden ötürü, devletin zararı 55 trilyon liradır; dolar bazında söylersem, devletin zararı 255 milyon dolardır.

BURHAN KARA (Giresun) – Git, Karadenizde anlat onları.

MUSTAFA KEMAL AYKURT (Devamla) – Temiz toplumcular, sizin özlediğiniz, hasret çektiğiniz temiz toplum bu mu?! (DYP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar) Bu 55 trilyon lirayı kimin cebine koydunuz?!

HALİT DUMANKAYA (İstanbul) – Özer'in!.. Özer'in!..

MUSTAFA KEMAL AYKURT (Devamla) – Kimin ceplerini doldurdunuz?!

AHMET KABİL (Rize) – Özer Çiller'in cebine koyduk, Özer Çiller'in!..

MUSTAFA KEMAL AYKURT (Devamla) – Temiz toplumcular, işte, önergemizin maksadı budur; bunu sormaya geldik ve bunları söylerken, biz, aynı zamanda, Karadenizde oturan gözüaçık vatandaşların hakkını da savunuyoruz; onu savunmaya geldik.

Burada, bu kürsüde, televizyon ekranlarında ve gazete sayfalarında, Sayın Bakan, ağzını açtığı zaman, otoyollara karşı; "ben, dürüst iş yaptım" diyor; biraz sonra, yine, sorduğum suallerin hiçbirine cevap vermeden bu kürsüyü terk edecek; eminim.

ÜLKÜ GÜNEY (Bayburt) – Ne biliyorsun!.. Müneccim... Rüya görüyor...

MUSTAFA KEMAL AYKURT (Devamla) – Karadeniz halkının duygu sömürüsünü yaparak bir yere varamazsınız. Dörtbuçuk beş aylık iktidarınızda, bu kadar gücü arkanıza aldığınız iktidarınızda, ülkeyi, bozulmuş bağa çevirdiniz. Zamlarla halkı inlettiniz; yetmedi, basiretsiz yönetiminizle, devlet düşmanı PKK'yı Karadeniz sahillerine taşıdınız. Bunun hesabını Karadeniz halkı sizden sormayacak mı; soracak. Nereye kaçıyorsunuz? Neyi söylemeye çalışıyorsunuz?

AHMET KABİL (Rize) – Sizden soracak, sizden!..

MUSTAFA KEMAL AYKURT (Devamla) – 3.- Sayın milletvekilleri, -ikisini söyledim, madde madde izah ediyorum- bu ihalelerde, uygulama projeleri bitmemiştir.

HALİT DUMANKAYA (İstanbul) – Bitmez tabiî; süratli yapıyoruz, süratli!..

MUSTAFA KEMAL AYKURT (Devamla) – Heyecanlanma, sabırlı ol biraz Sayın Dumankaya.

Bir şey daha söyleyeyim; halk sanıyor ki, öyle zannettirildi ki, sanki, 536 kilometre uzunluğundaki bu sahil yolunun mucidi, sahibi Anavatan Partisi veya Bayındırlık Bakanı... Böyle değil. Bu yolun oniki yıl evveliyatı var; 1986'dan beri devam eden bir çalışma bu.

HALİT DUMANKAYA (İstanbul) – Beş sene iktidardaydınız, niye yapmadınız?

MUSTAFA KEMAL AYKURT (Devamla) – Zaten, 536 kilometre yolun 347 kilometresi ihale edilmiş daha evvel. 100 kilometreden fazlası, şehirlerin etrafındaki trafik yoğunluğu nazara alınarak, can güvenliği düşünceleri öne alınarak yapılmış, ikmal edilmiş duble yol. 100 kilometreden fazlası ikmal edilmiş, geçmiş devirlerde. Onun dışındaki kısımların da uygulama projeleri ihale edilmiş, bizim zamanımızda. Bunlar tamamlanmamış.

Değerli milletvekilleri, şimdi, bir ihalede uygulama projeleri yok; tamamlanmamış. Bu ihalede istimlak işlemleri yapılmamış. Herkese soruyorum, Sayın Bakandan da soruyorum: İstimlak işlemlerini yapmadan hangi arsaya kazma vuracaksınız? Temel attınız... Nasıl vuracaksınız? Anayasanın 46 ncı maddesi karşısında, istimlak yapmadan, parasını peşin ödemeden nereye kazma vuracaksınız; soruyorum... İstimlak muamelesi yok. Ortada, bir anlamda Anayasa suçu var. Bir anlamda, Karadeniz halkının hakkının gasbı var, istimlak yok.

AHMET KABİL (Rize) – Var... Var...

MUSTAFA KEMAL AYKURT (Devamla) – Yine, bu ihalelerde ÇED raporu yok; üçü de yok. Devlet Planlama Teşkilatı ve Bakanlık genelgeleri emrediyor ki, bu üç raporu tamamlamadan ihale yapamazsınız. Temel attınız, nasıl kazma vuracaksınız? Bu bir.

İki, uygulama projesi yoksa, ÇED raporu yoksa, istimlak yapılmamışsa maliyeti nasıl buldunuz? Hangi kriterlere göre maliyet çıkardınız da ihale ettiniz, soruyorum? Soruyorum: Maliyet hesabını nasıl yaptınız? Nereden icat ettiniz? Nereden buldunuz? Böyle bir usul var mı? Bu da yok.

HALİT DUMANKAYA (İstanbul) – Mühendisleri çıkar oraya, sen anlamazsın.

MUSTAFA KEMAL AYKURT (Devamla) – Devam ediyoruz; Sayın milletvekilleri, madde madde soruyorum, madde madde cevabını bekliyorum Sayın Bakandan.

4. Temelini attığınız bu ihalenin Sayıştay vizesi yok, hâlâ yok. Sayıştay vizesi yok... Sayıştaya sorduk "vizeyi gerektirecek, mesnet teşkil edecek hiç belge ve dosya yok" dediler. Sayıştay vizesi yapmadan 850 milyon dolarlık bir yatırımın temelini şov yapmak için mi attınız; soruyorum. Sayıştay vizesi yok.

REFİK ARAS (İstanbul) – İş iş, hizmet...

MUSTAFA KEMAL AYKURT (Devamla) – Bunu nasıl yaparsınız?

REFİK ARAS (İstanbul) – Görürsünüz nasıl yapılır.

MUSTAFA KEMAL AYKURT (Devamla) – 5.- Sayın milletvekilleri, bu ihalelerde yandaş müteahhitlere imtiyaz sağlanmıştır. Nasıl: Bir defa birim fiyatları dolara fiks edilmiştir. Şimdi, iki memur düşünün; faraza iki öğretmen. Öğretmenlerden birisi Türk parasıyla maaş alır, diğeri dolarla maaş alırsa, bu adalet mi? Her gün artan, her saat artan kur farklarından müteahhitin cebine, tabiri caizse, avanta para girecek, avanta para girecek; imtiyaz tanınmış.

İki, Türk parasıyla yapılan ihalelerde ve birim fiyatlarında, hepiniz hatırlayacaksınız ki, müteahhitler istihkak yokluğundan zamanında hakedişi alamaz; ama, burada, devlet garantili, hazine garantili dış kredi olduğu için ve dolar bazında ödeme yapılacağı için, müteahhit, anında hakediş bedelini alacaktır. Gişelerde altı ay bekleyen, sekiz ay bekleyen müteahhitler var. Bu müteahhitlere imtiyaz tanınmıştır.

6. Sayın milletvekilleri, Sayın Bakan adamlarını toplamış, bunlar "dış krediyi bulun; kaça bulursanız bulun; biz, size hazine garantisi vereceğiz" demişler; cinayet bu. Uygulamada dış krediyi temin eden, hazinedir, devlettir; çünkü, devletin pazarlık gücü vardır, dışarıda rekabet gücü vardır; krediyi daha ucuza mal edecektir; ama, burada, devlet devredışı bırakılmış; Hazine "git kredini bul kardeşim, bu ihaleyi sana vereceğim." Böyle krediyi, devlet garantisi varsa, sokaktaki simitçi de bulur. Devlet garantili bir iş; bu da ayrı bir imtiyazdır.

7. Önseçim yok... Diyeceksiniz ki "biz, 44 üncü maddeye göre ihale yaptık." Sayın Bakan öyle söyleyebilecektir; ama, 44 üncü maddeye göre de ihale yapsanız, davet usulü de ihale yapsanız, önseçim yapmak zorundasınız. Müteahhitlerin, taliplerin gücünü, yeteneğini, kapasitesini, emsal işlerdeki beceresini puanlayacaksınız. Puanlama yok, önseçim yok. Ne var; ulufe dağıtımı var; tamamen indî ve keyfî dağıtım var.

8. Değerli milletvekilleri, şimdi, bir hukukçu tarafından yapılan hukuk katliamından bahsedeceğim. Hukukçu arkadaşımız Sayın Bakan, benim meslektaşım; ama, bir hukukçu, gözüne perde inmiş ki, hukuku katletmiş. Neden?..

Sayın milletvekilleri, bu ihaleye takaddüm eden günlerde Karayolları Genel Müdürü Dinçer Yiğit'tir. -İyi dinlemenizi rica ediyorum- Dinçer Yiğit Genel Müdür. Bu genel müdür engel görülmüş ki Sayın Bakan tarafından, yani, yapacağı bu kirli işi tamamlayamayacağı endişesine kapılmış olmalı ki Sayın Bakan, bir günde iki yazıyla genel müdürü görevden almış. 3.7.1997 tarihinde evvela genel müdürü müsteşar yardımcılığına atamış; arkasından, "emri tebellüğ etmedi" diye soruşturma açmış ve kendisini müstafi saymış; bir engeli aşmak istiyor, bunu yapacak ya. Bunun başındaki kim; Karayolları Genel Müdürü. Bu engeli aşması lazım, bunu yapmış. Dinçer Yiğit adındaki zat, bir taraftan idare mahkemesine, bir taraftan Danıştaya dava açmış bu tasarruf aleyhine. İdare mahkemesi, soruşturma hakkında menî muhakeme kararı vermiş - tarih, sayısı burada var; uzatmamak istiyorum- Danıştay da yürütmenin durdurulması kararı vermiş, Sayın Bakan buna itiraz etmiş, yargı, itirazı reddetmiş.

Değerli milletvekilleri, bu defa, Sayın Bakan, bu engeli aşmakta kararlı. Bu defa, Danıştayın bu yargı kararlarını Cumhurbaşkanından gizleyerek veya göstermeyerek, eski müvekkilini yanıltarak, Karayolları Genel Müdürlüğüne, üçlü kararnameyle, bir başkasını atamış; Yaman Kök... Onunla yapacak bu işi. Dinçer Yiğit bu karar aleyhinde dava açmış.

Sayın milletvekilleri, bu kararın gerekçesini okumak istiyorum. Yargı bağımsızlığını savunanlar, bağımsız yargı diye haykıranlar ve sosyal demokratlara sesleniyorum. (RP sıralarından alkışlar) Bu kararı nasıl karşılayacaksınız; burada, bir karar var.

AHMET GÜRYÜZ KETENCİ (İstanbul) – Seslenme, bırak!..

YALÇIN GÜRTAN (Samsun) – Sen önce temizlen de, ondan sonra seslen.

MUSTAFA KEMAL AYKURT (Devamla) – Siz, haktan, hukuktan bahseden...

ALİ ILIKSOY (Gaziantep) – Siz inanıyor musunuz; önce onu söyleyin.

MUSTAFA KEMAL AYKURT (Devamla) –...insan haklarından bahseden, demokrasiden bahseden, yargıdan bahseden, yargının bağımsızlığından bahseden ve bu hakkı kimseye vermeyen, yalnız kendi tekelinde gören sosyal demokratlara sesleniyorum.

HASAN GÜLAY (Manisa) – Aman, aman, seslenme...

MUSTAFA KEMAL AYKURT (Devamla) – Bu karara karşı ne diyeceksiniz?..

AHMET KABİL (Rize) – Genel Başkanın yargıya güvenmiyor...

MUSTAFA KEMAL AYKURT (Devamla) – Değerli milletvekilleri, bakınız, Danıştay 5 inci Dairesi 1997/2433 esas ve 2.10.97 tarihli kararında -dikkat buyurunuz- "yürütmenin durdurulması -neticeyi okuyorum- kararlarının geriye yürümesi; yani, dava konusu olan idarî işlemin tesis edildiği tarihe kadar etkide bulunması karşısında, Karayolları Genel Müdürlüğü kadrosu boşalmadığından -Karayolları Genel Müdürü Dinçer Yiğit diyor mahkeme- orası münhal değil" diyor...

YAHYA ŞİMŞEK (Bursa) – Tamamını bir çırpıda okusan da, anlasak...

MUSTAFA KEMAL AYKURT (Devamla) – ."..kadro, davacının uhdesinde olduğundan..." (ANAP sıralarından "vakit doldu, vakit" sesleri)

İBRAHİM YILMAZ (Kayseri) – Sayın Başkan, önceki 3 dakikayı eklemediniz.

MUSTAFA KEMAL AYKURT (Devamla) – Çok mu zor geldi dinlemek?..

Yargı kararı okuyorum yargı! Yargı konuşuyor yargı!... (ANAP sıralarından gürültüler)

NİZAMETTİN SEVGİLİ (Siirt) – Yavaş konuş, yavaş!..

MUSTAFA KEMAL AYKURT (Devamla) – Değerli milletvekilleri, devam ediyorum "... boş olmayan kadroya yapılan atama işlemi, sebep ve maksat yönlerinden hukuka aykırı bulunmuştur. Açıklanan nedenlerle, olayda, 2577 sayılı İdarî Yargılama Usulü Kanununun, 4001 sayılı Kanunla değiştirilen 27 nci maddesinin ikinci fıkrasında öngörülen koşulların gerçekleşmiş bulunduğu da göz önünde tutularak, dava konusu işlemlerin, yürütmesinin durdurulmasına..." Bu ne?.. Şimdi, hukukçu olan Sayın Bakana soruyorum, üçlü kararnameyle atamasını yaptığınız genel müdür, orada fuzulî şagildir. Açık konuşuyorum; üçlü kararmeyle atadığınız bu genel müdür, bu karar muvacehesinde, fuzulî şagıldır; yapılan tasarruf, keenlemyekûndür, yoklukla maluldür.

LEVENT MISTIKOĞLU (Hatay) – Türkçe konuş, Türkçe!..

MUSTAFA KEMAL AYKURT (Devamla) – Şimdi, değerli arkadaşlarım, bu karar muvacehesinde fuzulî şagil durumda olan bir Karayolları Genel Müdürü, bu tasarrufa nasıl imza koyar; soruyorum. Soruyorum: Bu tasarrufa, 850 milyon dolarlık bir tasarrufa, bu genel müdür, yoklukla malul olan genel müdür, nasıl imza koyabilir; nasıl bu tasarrufun altında mesuliyet sahibi oluyor, bunun cevabını istiyorum.

Öyleyse, burada, Karayolları Genel Müdürüne de suç işlettirilmiştir. Suçludur; yargıda hesabını da verecektir.

RASİM ZAİMOĞLU (Giresun) – Suçsuz var mı bu işte?

MUSTAFA KEMAL AYKURT (Devamla) – Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; nedir bu işin adı? Nedir bu aceleciliğinin sebebi?

RASİM ZAİMOĞLU (Giresun) – Karadenizli bekliyor bu işi.

MUSTAFA KEMAL AYKURT (Devamla) – Dediğim gibi, burada, madde madde saydığım gibi, bu işlemler tekemmül ettirilmeden, yangından mal kaçırır gibi neden bu ihaleyi yaptınız; bunun adı nedir; buraya geliyorum.

RASİM ZAİMOĞLU (Giresun) – Hizmet_

MUSTAFA KEMAL AYKURT (Devamla) – Hizmet değil; diyet, diyet_

RASİM ZAİMOĞLU (Giresun) – Hizmet, hizmet_

MUSTAFA KEMAL AYKURT (Devamla) – Diyet_ Hizmet değil.

REFİK ARAS (İstanbul) – Ne diyeti, bizimki niyet.

İBRAHİM YILMAZ (Kayseri) – Onları siz becerirsiniz; biz, hiç o işleri bilmeyiz.

MUSTAFA KEMAL AYKURT (Devamla) – Biz dedik ki, cumhuriyet tarihinde böyle bir hükümet modeli görmedi bu Meclis, bu ülke. Bu Hükümet, halka ait hükümet değildir dedik.

KEMALETTİN GÖKTAŞ (Trabzon) – Kime ait?!.

MUSTAFA KEMAL AYKURT (Devamla) – Bu Hükümet, millî iradeyi gasp etmiş bir hükümettir dedik. Bu Hükümet, vesayet altında olan bir hükümettir dedik.

AHMET KABİL (Rize) – 286 oyu kim verdi?!.

MUSTAFA KEMAL AYKURT (Devamla) – Bu Hükümet öyleyse, böyle bir modelin, böyle bir hükümetin halka ve millete vereceği bir hizmet yoktur dedik. Keşke demeseydik... Keşke demeseydik_

Onun için, bu Hükümetin bir tek görevi var sevgili milletvekilleri, ikinci görevi yok. Bu Hükümetin bir tek görevi var, kendilerini bu sandalyeye oturtanlara karşı ödeyeceği diyet borcu var.

ÜLKÜ GÜNEY (Bayburt) – Ayıp, ayıp; hiç yakışmıyor sana!..

İBRAHİM YILMAZ (Kayseri) – Kim söylüyor bunu?

MUSTAFA KEMAL AYKURT (Devamla) – Bu Hükümet, budur.

AHMET KABİL (Rize) – 286 oyu kim verdi?!.

HASAN GÜLAY (Manisa) – Şov yapma, şov yapma.

MUSTAFA KEMAL AYKURT (Devamla) – Halka karşı mesul olmayan, halk iradesini hiçe sayan, halkı dışlayan, sandıklardaki oyları yok sayan iradenin yapacağı budur.

HASAN GÜLAY (Manisa) – Siz bilirsiniz onu.

MUSTAFA KEMAL AYKURT (Devamla) – Onu yapmaktasınız.

ÜLKÜ GÜNEY (Bayburt) – Sadede gelin.

BÜLENT ATASAYAN (Kocaeli) – Aynaya bakıyorsun, aynaya.

MUSTAFA KEMAL AYKURT (Devamla) – Mübarek olsun; onu yapmaktasınız.

İşte, deminden beri arz etmeye çalıştığım, bu alelacele yapılan ihalenin, yangından mal kaçırır gibi yapılan ihalenin, yolsuzluklar kokan, hukuk katliamı kokan bu ihalenin altındaki asıl amaç...

AHMET KABİL (Rize) – Siz yolsuzluklardan bahsetmeyin, başkası konuşsun.

MUSTAFA KEMAL AYKURT (Devamla) – ...sizi buraya getirenlere diyet ödemektir. Diyet ödüyorsunuz, diyet! (DYP ve RP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar) Çünkü, bunun başka örnekleri de var; onları da sonra konuşacağız Allah kısmet ederse. Bu kürsüde konuşacağız, daha konuşacaklarımız var, gelecek başka önergeler var. Diyet yalnız bu kuruluşta değil, birçoklarından biri bu; yani, sizi oraya getiren güçlere ödeyeceğiniz borçlar vardı, onu ödemektesiniz.

ALİ ILIKSOY (Gaziantep) – Mercümek gibi mi?!.

BAŞKAN – Sayın Aykurt, toparlar mısınız efendim; 3 dakikanız var.

MUSTAFA KEMAL AYKURT (Devamla) – Bakınız, sevgili Bakanım, Sayın Topçu, şurada bir karar var; haberiniz var mı bundan? Yoksa, ben tebliğ ediyorum şimdi. Geçen gün burada, bu kürsüde, Refah Partisi tarafından verilmiş önergenin, Sarıyer yağması hakkında verilmiş gensoru önergesinin neticesinde, ret oyları kullandınız.

KAHRAMAN EMMİOĞLU (Gaziantep) – Ama, mahkemesi var!..

MUSTAFA KEMAL AYKURT (Devamla) – Şimdi, vebaliniz var, bir daha düşünün, bir daha düşünün. (DYP ve RP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar) Burada, siyasî maksatlarla reddettiğiniz Sarıyer yağmasında, bu icraatı yapanların suratına indirilmiş bir şamar var; burada var. (DYP ve RP sıralarından alkışlar)

İBRAHİM YILMAZ (Kayseri) – Şamar size gelir bir ay sonra.

MUSTAFA KEMAL AYKURT (Devamla) – İstanbul 4 numaralı İdare Mahkemesinin 1997/1056 esas sayılı kararı sizi tekzip ediyor; sizin yaptıklarınızın yanlış olduğunu, bizim söylediklerimizin doğru olduğunu yazıyor burada. Ne deniliyor bakınız; uzun... (DYP sıralarından "sonucu oku" sesleri)

Sonucu okuyorum: "Yerinde, mahkeme heyetince keşif ve bilirkişi incelemesi yapılıp konu hakkında bir karar verilinceye kadar, dava konusu işlemlerin yürütülmesinin durdurulmasına..."

REFİK ARAS (İstanbul) – "Karar verilene kadar" deniliyor orada.

MUSTAFA KEMAL AYKURT (Devamla) – "...2577 sayılı İdarî Yargılama Usulü Kanununun 27 nci maddesi uyarınca karar verildi. 25.11.1997" Dört gün evvel... Haberiniz var mı bundan?

Burada, kayırdığınız adamlar üzülecek belki; ama, halk sevinecek, millet sevinecek. (DYP ve RP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar) 8 100 dönüm yeri peşkeş çektiniz birtakım çıkar çevrelerine. Ortaklarınız belki üzülecek; ama, Bahçeköy halkı sevinecek, İstanbul halkı sevinecek, İstanbul'un akciğerlerinden teneffüs eden millet sevinecek, halk sevinecek. (DYP ve RP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)

Sayın milletvekilleri, böylesine, tarihimizin...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Aykurt, lütfen toparlayın...

MUSTAFA KEMAL AYKURT (Devamla) – Çok değerli milletvekilleri, çok değerli Anavatanlılar, sosyal demokratlar...

HASAN GÜLAY (Manisa) – Aman bize bakma!..

ALİ ILIKSOY (Gaziantep) – Bize karışma!..

MUSTAFA KEMAL AYKURT (Devamla) – Sosyal demokratlığı ret mi ediyorsunuz şimdi?

HASAN GÜLAY (Manisa) – Hayır, bizim alnımız açık.

MUSTAFA KEMAL AYKURT (Devamla) – Ret mi ediyorsunuz? Size yakışan da odur!..

HASAN GÜLAY (Manisa) – Gurur duyuyoruz...

MUSTAFA KEMAL AYKURT (Devamla) – Size yakışan da odur!..

HASAN GÜLAY (Manisa) – Demagoji yapma...

MUSTAFA KEMAL AYKURT (Devamla) – Değerli milletvekilleri, asrımızın en büyük yolsuzluğu bu dosyadadır. Hepinizin vicdanlarına ve gönüllerine hitap ediyorum; böyle bir yolsuzluğa evet derseniz, bundan sonra yapılacak yolsuzlukların önünü açarsınız; hepimizin vebali var.

AHMET KABİL (Rize) – Yalıya git...

MUSTAFA KEMAL AYKURT (Devamla) – Biz, Doğru Yol Partisi Grubu olarak, bu önerge lehinde oy kullanacağız. Umuyorum, bu dosyayı tetkik edenler de, bizi dinleme zahmetine katlananlar da aynı istikamette oy verecektir.

Bu duygu ve düşüncelerle, Sayın Başkanlık Divanını, Yüce Meclisin siz değerli üyelerini bir defa daha saygıyla selamlıyorum. (DYP ve RP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Sayın Aykurt, teşekkür ediyorum efendim.

Demokratik Sol Parti Grubu adına görüşlerini ifade etmek üzere, Samsun Milletvekili Sayın Yalçın Gürtan; buyurun efendim. (DSP sıralarından alkışlar)

DSP GRUBU ADINA YALÇIN GÜRTAN (Samsun) – Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; Denizli Milletvekili M. Kemal Aykurt ve 54 arkadaşının, Karadeniz karayolu ihalesinde usulsüzlük yaptığı iddiasıyla Bayındırlık ve İskân Bakanı Sayın Yaşar Topçu hakkında Anayasanın 99 uncu ve İçtüzüğün 106 ncı maddeleri uyarınca bir gensoru açılmasına ilişkin önergesi üzerinde, Demokratik Sol Parti Grubu adına, görüşlerimizi bildirmek üzere söz almış bulunuyorum; partim ve şahsım adına, bizleri televizyonları başında izleyen muhterem halkımızı ve sizleri saygıyla selamlıyorum.

Sayın milletvekilleri, Karadenizi gördünüz mü, hiç gittiniz mi bilmiyorum; gitmeyenlere, görmeyenlere Karadenizi tanıtmak istiyorum. Karadeniz, isminden de anlaşılacağı üzere, suları mavi, bahtı karadır; çünkü... (DYP sıralarından "Yolsuzluğa gel, yolsuzluğa" sesleri, gürültüler)

Otur dinle hemşerim!.. Otur dinle!.. Dinle!.. Saygılı ol!.. O yolsuzluğun hesaplarını önce siz verin, sonra da başkalarına sorun. (DSP ve ANAP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)

Karadeniz, batıda Zonguldak-Sinop, ortada Samsun, doğuda Ordu, Giresun, Trabzon, Rize ve Hopa ile devam eden, tümü sahil şeridinde bulunan şehirleriyle senelerce ihmal edilen bir bölgemizdir. Oldukça kalabalık bir yapılanmaya sahip bulunan Karadenizde, siyasî iktidarların hiçbiri kalıcı yatırım yapmamıştır. Hep Doğu Anadolu'nun, Güneydoğu Anadolu'nun geri kalmışlığından bahsedilir; oysa, Karadenizin, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'dan hiçbir farkı yoktur. Aynı yol sorunu Karadeniz'de de sorundur ve Doğu ve Güneydoğu Anadolu'dan daha büyük boyuttadır.

Karadeniz sahil yolu, Orta Avrupa'dan ve ülkemizden Orta Asya ülkelerine yönelik yapılacak taşımacılıkta en önemli koridor olma özelliğini taşımaktadır. Toplam uzunluğu 1 540 kilometre olan Karadeniz sahil yolu, ülkemizin devlet karayolları ağının yüzde 4,9'unu oluşturmaktadır. Bu güzergâhın 555 kilometrelik kesimi, Samsun'dan Sarp'a kadar uzanan Doğu Karadeniz sahil yoludur. Bu yol çift yol olarak planlanmıştır.

Samsun-Trabzon-Sarp sahil yolu, Doğu Karadeniz Bölgesinin ana taşıyıcı yolu olarak hizmet verirken, Samsun-Merzifon-Çorum-Ankara güzergâhıyla hem İç Anadolu'ya -ulaşım koridorlarına- hem de Avrupa ve Ortadoğu ülkelerine uzanmakta, Samsun-Bafra-Sinop güzergâhıyla da Batı Karadeniz'e bağlanmaktadır.

Samsun'dan Sarp Sınır Kapısına kadar uzanan Doğu Karadeniz sahil yolu, 6 il, 63 ilçe, 17 bucak merkezi, 9 liman, iki havalimanı ve sahil boyunca kesintisiz devam eden sayısız küçük yerleşim birimine hizmet vermektedir. Bölgedeki yoğun yerleşim ve yük taşımacılığının yüzde 88'lere varan karayolu kullanımı sonucu Karadeniz sahil yolunun trafik hacmi sürekli olarak artmıştır. Sarp Sınır Kapısının açılması yolun önemini bir kat daha artırmış, önceleri bölge yerleşimlerine hizmet veren bu yol, günümüzde Bağımsız Devletler Topluluğuna bağlı ülkelerin gerek ticarî gerekse turistik amaçlı seyahatlerine cevap veren önemli bir koridor oluşturmuştur.

Karadeniz sahil yolunda, 1960 yılında yıllık ortalama trafik 900 araç iken, bu sayı 1997 yılında 30 bin araca ulaşmıştır. Bu oran bile bize Karadeniz sahil yoluna ne denli ihtiyaç olduğunu göstermeye yetmektedir. Karadeniz sahil koridorundaki bu hızlı gelişme sonucu mevcut yol yetersiz kalmış ve artan trafik araçlarını taşıyamaz duruma gelmiştir. Özellikle son yıllardaki trafik artışı, 1990 yılından itibaren Karadeniz sahil yolunun tamamının bölünmüş yol olarak yeniden yapılanmasını zorunlu hale getirmiştir. Bu nedenle bölgede mevcut güzergâhın standardını yükseltmek üzere çalışmalara başlanmış ve yolun bazı kesimlerinin Dünya Bankasından finanse edilen Karayolu İyileştirme Projesi (KİP) kapsamında bölünmüş yol olarak inşa edilmesi programlanmıştır.

Samsun-Sarp yolunun –şu anda toplam 345 kilometrelik yolda yapım çalışmaları devam etmektedir- kalan 210 kilometrelik kısmının ihaleleri ise, 6 kesim halinde gerçekleştirilmiş olup yapım çalışmaları sürdürülmektedir. Bu kesimler Bolaman-Perşembe, Piraziz-Giresun, Giresun-Espiye, Araklı-İyidere, İyidere-Çayeli ve Çayeli-Hopa'dır. İhalesi yapılan 210 kilometrelik kesimin toplam keşif bedeli yaklaşık 876 milyon Amerikan Doları olup 6 kesimin tamamının kredili olarak yapılması programlanmıştır.

Samsun-Sarp arasında kalan mevcut yolu, bugün, otomobille -ortalama hızı saatte 55 kilometre kabul edersek- on saatte katedebiliyoruz. Yeni yapılacak bölünmüş yol ile yaklaşık olarak bu süre altı saate düşecektir. Bu, hem zamandan tasarruf sağlayacak hem de bir ölçüde trafik anarşisine son verecektir.

Doğu Karadeniz sahil yolunda ihaleye giren firmaların, Hazine Müsteşarlığının kabul edebileceği dış kredi sağlanması şartına bağlı olarak yapılan 6 ihalede, Karayolları Genel Müdürlüğünce daha önce yapılmış olan otoyol ve devlet yolu ihalelerini başarıylarütmüş ve gerekli dış krediyi sağlayabileceği anlaşılan 11 firmanın çağırılmasına karar verilmiştir. Daha sonra gerekli rekabet ortamının sağlanması düşüncesiyle bu sayı 17'ye çıkarılmıştır. Krediler döviz olarak sağlanacağından, işlerle ilgili keşifler, 1997 yılı Bayındırlık birim fiyatları aynen alınarak, 2 Ocak 1997'deki Merkez Bankası döviz satış kuru esas alınmak suretiyle, Amerikan Dolarına dönüştürülmüş birim fiyatlarıyla hazırlanmıştır. Sözleşmelere göre, bu fiyatlara, hiçbir suretle yıl içi fiyat farkı ödenmeyecektir. Getirilecek kredilere, Hazine Müsteşarlığının kabul edeceği şartlarla kredi kurumlarının şartları arasındaki fark firmalarca karşılanacaktır. Bu durumun, firmalara, yüzde 10'u aşan yük getireceği tahmin edilmektedir. Bu şartlar dikkate alındığında, yapılan tenzilatların çok makul seviyede olduğu kabul edilmektedir.

Karayollarına bütçeden sağlanan imkânlarla kısa sürede bitirilemeyeceği anlaşılan Karadeniz sahil yolu yapım işinin, 2886 sayılı Yasa dışında ihale edilebilmesi için 1.8.1997 tarih, 9698 sayılı Bakanlar Kurulu kararı, ihalenin usul ve esaslarını belirleyen 25.8.1997 tarih ve 3099 sayılı Bakanlık oluruyla, Hazine Müsteşarlığı ve Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığının uygun görüşleri alınmıştır. İşin, beş yıl içerisinde bitirilmesi için 1997 yılı fiyatlarıyla her yıl için gerekli kaynak 41,8 trilyon liradır; işin, üç yıl içerisinde bitirilmesi için gerekli kaynak her yıl 69,7 trilyon liradır.

Sayın milletvekilleri, Demokratik Sol Parti olarak bizim gönlümüzde yatan, ülkemizin, bir an önce toplutaşımacılığa geçmesi, demiryolu ve deniz taşımacılığıyla daha güvenli ve daha çok hizmet verilmesinden yanadır; ancak, halen, ülkemizde, sayıları günden güne artan araç sayısı ve Karadeniz'de toplutaşımacılığın bir anda gerçekleşme olanağının bulunmaması nedenlerinden dolayı, bu, şimdilik imkânsızdır.

Konumu itibariyle, bölge trafiğini, uluslararası transit trafiği, daha güvenli, daha konforlu hale getirecek ve daha kısa sürede ulaşım imkânı sağlayacak olan Karadeniz sahilyolunun, bölünmüş yol olarak bir an önce tamamlanarak hizmete açılması, ülkemiz ve bölgemiz için büyük önem taşımaktadır. "Dürüst devlet, dürüst yönetim" sloganını kendisine ilke edinmiş olan Demokratik Sol Parti, yapılacak hizmetlerin yasalara uygun olması yönünde de büyük hassasiyet göstermektedir. Herhangi bir yolsuzluğu ve yasaya aykırılığı hoş göremeyiz. Bunun yanında, herhangi bir partinin, yapılacak hizmeti engelleyici bir tutum içerisine girmesini de kabullenmemiz mümkün değildir. Konunun, siyasî malzeme olarak kullanılmasına da karşıyız.

Verilen önergeye, DSP Grubu olarak ret oyu kullanacağımızı belirtir, Demokratik Sol Parti olarak, bu projenin bölge halkına ve ülkemize hayırlı olmasını diler, bu duygu ve düşüncelerle hepinizi saygı ve sevgiyle selamlarım.(DSP, ANAP ve CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Sayın Gürtan, teşekkür ediyorum.

Gruplar adına başka söz talebi yoksa, Hükümeti davet edeceğim.

UĞUR AKSÖZ (Adana) – Sayın Başkan, Anavatan Partisi Grubu adına Rize Milletvekili Sayın Ahmet Kabil konuşacaklar.

BAŞKAN – Anavatan Partisi Grubunun görüşlerini ifade etmek üzere, Rize Milletvekili Sayın Ahmet Kabil; buyurun efendim.(ANAP sıralarından alkışlar)

ANAP GRUBU ADINA AHMET KABİL (Rize) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; DYP Denizli Milletvekili Kemal Aykurt ve 54 arkadaşının, Karadeniz karayolu ihalesinde usulsüzlük yaptığı iddiasıyla, Bayındırlık ve İskân Bakanı Sayın Yaşar Topçu hakkında bir gensoru açılmasına ilişkin önergesi hakkında, Anavatan Partisi Grubununun görüşlerini açıklamak için söz almış bulunuyorum; Grubum ve şahsım adına, Yüce Meclisi ve bizi izleyen herkesi saygıyla selamlıyorum.(ANAP ve DSP sıralarından alkışlar)

Sayın milletvekilleri, gensoru metnini okuyunca da anlaşılacağı gibi, bu, bir gensoru değil, bir husumet, kin ve intikam mektubudur; Karadeniz'e yatırımları şahsî nedenlerle yıllardır engelleyen DYP'nin, şahısları hedef alan, tamamen varsayımlar üzerinde suçlamalarda bulunan haksız ve tutarsız bir metindir.

Gensorunun esas maksadı, "bütün Karadeniz halkının, yıllardır, ne zaman ihale edilecek diye bekledikleri ve Karadenizin kan damarı niteliğindeki Samsun-Sarp yolunun yapımını nasıl engelleriz, bizim bugüne kadar yapamadığımız bu ihaleleri niçin 55 inci Hükümet yapıyor" hazımsızlığından başka bir şey değildir; çünkü, bu partiler, bu yolu, defalarca söz verdikleri halde, yapamamışlardır. Bu önerge, Doğru Yol Partisi ve Refah Partisinin bitiş feryatlarıdır.

DYP sözcüsü, konuşmasında, yolsuzluktan bahsetmiştir. Unutmasın ki, kendisi bu Yüce Mecliste sahte oy kullanmış tek milletvekilidir. Bu kişinin, bu kürsüden, yolsuzluktan bahsetmeye hakkı yoktur. (ANAP ve DSP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)

Sayın milletvekilleri, toplam uzunluğu 715 kilometre olan Karadeniz sahil yolunun 536 kilometrelik Samsun-Sarp bölümü için, 1987'de ilk defa projeli iyileştirme çalışması başlatılmıştır; ancak, 1989'da, eski Sovyetler Birliğinin dağılmasından sonra, bu yol önemini bir kat daha artırmıştır. 1990'dan sonra katlanarak artan trafik nedeniyle, bugün, bu yol, tıkanma noktasına gelmiştir. Yolun birçok kesiminde, seyahat esnasında, 60-70 araçlık azap ve işkence konvoyları oluşmaktadır. Bu yolu engellemeye yönelik, kin dolu gensoruya imza atan ve destekleyen arkadaşlarımın, bu yoldan bir defa geçmelerini çok arzu ederdim; eminim ki, hepsinin vicdanları sızlayacaktır; ancak, önergeyi teşvik eden bir Karadenizli yönetici hariç.

Samsun'dan Sarp'a kadar 5 saat sürmesi gereken yolculuk 10 saat sürmektedir. Bu yolda ortalama günlük trafik -1996 sayımlarına göre- 12 200, bazı kesimlerde, mevzi olarak, günlük ortalama 33 bine ulaşmaktadır. 1997 sayımlarında, günlük ortalama trafiğin 15 bini aşacağı tahmin edilmektedir ve bunun en az 6 bini ağır vasıtadır. 1983 yılında uygulamaya konulan Ulaştırma Anaplanı, günlük ağır vasıta trafiği 500'ün üzerinde olan yolların üstyapısının asfalt-beton olması gerektiğini kayda bağlamıştır. Bu yol, bu limiti 12 kat aşmıştır.

1991-1995 yılları arasında, her ay yapılmasını beklediğimiz, bugün yapılan ihaleler bir türlü yapılamadı. Hatta, DYP ve SHP Koalisyonunun Başbakan Yardımcısı Sayın Murat Karayalçın, bundan dört yıl önce, Karayolları Genel Müdürlüğünde yaptığı basın toplantısında, bu güzergâhta, bu trafik yoğunluğunda, değil duble yol, sahilden 5 kilometre içeriden, yerleşim merkezlerini bozmadan, erişme kontrollü, 150 kodundan bir otoyol yapılması gerektiğini ifade etmiştir. Kendilerine, teşekkürlerimi ve saygılarımı sunuyorum. Ancak, Partisi bugün ne düşünür bilmiyorum; ama, CHP Genel Sekreterinin, mevcut bugünkü yolu bile Karadenizliye fazla gördüğünden kimsenin şüphesi olmasın. Beyanatlarında, bunu teyit ediyor, duygularını gizleyemiyor.

1996 yılında, artan trafik yoğunluğu dikkate alınarak, 53 üncü Hükümet tarafından, çalışmalar duble yol olarak değiştirilmiş, ihale edilmeyen bazı bölümler için de ihale ilanı verilmiştir. Fakat, 54 üncü Hükümet, gelir gelmez bu ihaleleri de iptal etmiştir. 54 üncü Hükümetin Sayın Bakanının da, şahsî olarak, ihaleleri bir an önce yapma çabalarını gördük. Sayın Bakan, 15 Kasım 1996 tarihinde, Plan ve Bütçe Komisyonda bana verdiği cevapta, bugünlerde, ihale edilmeyen kısımların ihale edileceğini söylemesine rağmen, 1997 Nisanına kadar ihaleleri yapamamıştır; eminim ki, 54 üncü Hükümet koalisyon partilerinin liderlerinin kin ve husumetine takılmıştır.

Liderlerin husumeti dedim; sayın milletvekili arkadaşlarımın hatırlayacağı gibi, 54 üncü Hükümetin Başbakanı Sayın Erbakan, Türkiye Büyük Millet Meclisi kürsüsünden Hükümet Programını okurken, Hükümetlerinin en büyük hedefi gibi "ilk icraat olarak, Rize'ye gönderilen paraları geri aldık, beytülmale uzanan eli kırdık" ifadesini kullanmıştır. Bu ifade, Refahyol Hükümetinin, Karadenize karşı resmî bir husumet belgesi olarak, Türkiye Büyük Millet Meclisi zabıtlarına geçmiştir. (RP sıralarından "Ayıp, ayıp" sesleri) Evet...

55 inci Hükümet tekrar gelince, projeleri ve keşifleri hazır olan bu yolu dört yılda yapmak için bir kararlılıkla yolu ele aldı ve bugün gensoruya gerekçe olan ihaleleri yapmaya karar verdi. Bu teyit, zabıtlarda var.

NACİ TERZİ (Erzincan) – Getir, getir...

AHMET KABİL (Devamla) – "210 kilometrelik bölümde 6 ihale usulsüzdür" iddiası ise tamamen yersizdir; şöyle ki: Yolun bu müddet zarfında bitirilmesi için, kanunlar içerisinde yeni bir özel kaynak bulunması zorunluluğu doğmuştur. Bulunabilen tek çare, dış krediyle yolun yapılmasıdır. Dış kredi getirebilmek için, gerekiyorsa yabancı firmalarla ortak girişimin olabileceği ve yabancı kredilerin döviz olarak getirilebileceği düşünülmüştür. İhalelere esas olan keşiflerin dolar bazında hazırlanması ve ihale şartnamelerinin de krediyle ilgili bazı özel hükümleri ihtiva etmesi gerekmekteydi. Bu nedenle, 2886 sayılı Kanunun 2990 sayılı Kanunla değişen 89 uncu maddesi uyarınca, ilgili Bakanın teklifi üzerine, Bakanlar Kurulu kararıyla, ihalelerin usul ve esaslarını belirleyen Bakanlık oluruyla, Hazine ve DPT'nin uygun görüşleri alınmıştır. Neye göre bu işlem yapılmıştır diye sorarsanız, 2886 sayılı Kanunun değiştirilmiş 89 uncu maddesine göre yapılmıştır. Yolun makul bir sürede hizmete girebilmesi için, bu yöntem, zorunlu ve kaçınılmazdı.

Bugün Karayolları Genel Müdürlüğünün yatırım programında bulunan devlet ve il yollarının proje bedelleri toplamı, 1998 fiyatlarıyla 3 katrilyon 500 trilyondur. Halbuki, bu yollar için, Karayollarına 1998 yılı için ayrılabilen ödenek sadece 106 trilyon liradır; yani, hiç yeni yatırım yapılmazsa, mevcut yatırımlar 35 yılda bitirilecektir. Halbuki, bu yollar için, bu şartlarda Samsun-Sarp sahil yolunun 4 yılda bitirilmesinden bahsetmek bile mümkün değildir. Nitekim, görüleceği gibi, 1991-1997 yılları arasında, bu yol için ortalama 4 trilyon lira ödenek ayrılabilmiştir; yani, bu ödeneklerle, bu yolun, ancak 42 yılda bitirilmesi planlanmıştır. Ben iddia ediyorum, duble yol 4 yılda bitirilse bile, en çok 20 yıl sonra, maliyeti, bu yolun maliyetinin 15 katı olan Karadeniz otoyolu gündeme gelecektir. Yirmi yıl sonra, duble yol, bu trafiği taşımayacaktır. O zaman, bugün bu yolu engellemek isteyen DYP ve Refah Partili arkadaşlarımın çocukları, babaları adına utanacaklardır... (RP sıralarından gürültüler)

KAHRAMAN EMMİOĞLU (Gaziantep) – Ayıp!.. Ayıp!..

AHMET KABİL (Devamla) – ...tıpkı, 1973 yılında Boğaz Köprüsüne karşı çıkanların çocukları gibi... Bu partileri, tarih ve Karadenizliler affetmeyecektir. Bu projeyi "aciliyeti olmayan yatırım" diye ifade edip karşı çıkanların, kendi bölgelerindeki trafik yoğunluğu bu yolun yarısı kadar dahi olmayan yolların, duble yol, hatta otoyol yapıldığını unutmasınlar. O zaman bölgecilik olmuyor mu?!.

İkinci bir iddia: Çağrılan firmalar ANAP'lıymış!.. Çağrılan bütün müteahhitler DYP-SHP Koalisyonu zamanında en büyük işleri almışlardır. O zaman bunlar DYP'li veya SHP'li diye mi iş verdiniz? Bu iddialar gülünç ve basit karşı çıkma gerekçeleridir.

DYP-SHP İktidarında, ilçe başkanları, bakan yakınlarına müteahhitlik karnesi olmadan dahi nasıl iş verildiğini bu millet unutmamıştır. (ANAP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar) Şimdi ise, daha önce otoyol yapım işlerinde başarılı olmuş ve dış krediyi getirmiş firmalar ile bu yörede yol yapımını başarıyla yürüten 17 firma davet edilmiştir. Bu müteahhit seçme yetkisi de, ihaleye uygulanacak usul ve esaslar kapsamında 2886 sayılı Kanunun değiştirilmiş 89 uncu maddesine göre, ilgili bakanın yetkisine verilmiştir.

"Tenzilatlar düşüktür, devlet zarara sokulmuştur" iddiasıysa gülünçtür. Hele, bunu, DYP sözcüsünün yapması çok gülünç. Yapılan bu 6 ihale, yukarıda izah edildiği gibi, dolar bazında ve dış krediyle ihale edilmesine rağmen, otoyol fiyatlarıyla değil, bütün devlet yolları ve Bayındırlık fiyatlarıyladır. Sözleşmeye göre, bu fiyatlara yıl içi fiyat farkı ödenmeyecektir.

Bu ihalelerin tenzilatları yüzde 17 ilâ yüzde 20 arasındadır. Ayrıca, dış kredi maliyeti de, yüzde 10 ilave edilirse, tenzilatlar yüzde 27 ilâ yüzde 30 arasındadır. Çünkü, dış kredi maliyetleri müteahhite aittir. Yani, gensoruda muhatap alınan firmanın tenzilatı yüzde 30'dur.

Aynı güzergâhta, aynı arazi şartlarında, aynı Bayındırlık fiyatlarıyla 1992-1995 yılları arasında yapılan ihalelere bir bakalım. Hangi dönemde devlet zarara sokuldu, kim kimin kasasıydı?

Ünye-Bolaman yolu: Yüzde 30 tenzilata karşı, 20.12.1993'te tenzilatı ne bekliyorsunuz; yüzde 5,62. Yüzde 30 tenzilata karşı yüzde 5 tenzilat...

Perşembe-Piraziz yolu: Yine, 30.12.1992'de tenzilat yüzde 5,10. Hani, devlet zarara sokulmuştu?

MUSTAFA KEMAL AYKURT (Denizli) – Onlar önseçimli idi.

AHMET KABİL (Devamla) – Espiye-Çarşıbaşı: İhale tarihi 15.2.1994. Bugünkü, 1997 fiyatlarıyla 24 trilyonluk iş. Teklif alma suretiyle yüzde 13 tenzilatı vardır. Hani zarar? Yüzde 30 mu büyük, yüzde 13 mü! Kim kimi zarara soktu?..

Gensoru sahibi DYP iktidarı döneminde bu güzergâhta yapılan ihale tenzilatları ortalama yüzde 10'un altındadır. Ayrıca, gensoruda hedef alınan firmanın yüzde 5,35'lik tenzilatına DYP iktidarları zamanında, 1994 tarihinde, bakan oluruyla, dört kat keşif artışı verilmiştir. Yani, aynı tenzilat ve aynı keşifle dört ayrı işi daha vermiş oldunuz. Gerekçe, müteahhitin imkânları ve yeteneğiydi. Belki, doğrudur; ancak, şimdi, aynı müteahhitin yüzde 30 tenzilatlı işine bu feryat, bu çirkin ithamlar niçin?

Ayrıca, bu iddialar, çok çirkin ve tutarsız engelleme taktikleridir. Bu ithamları yapmak, sizden başka kimseye yakışmaz. Hedef alınan firma yüzde 30 tenzilat yapmış. DYP-SHP iktidarları döneminde yüzde 9, yüzde 10 tenzilatla en büyük işleri yapmıştır. Örnek mi istiyorsunuz; Alanya Yat Limanı yüzde 9 tenzilatlı, Kaş Yat Limanı yüzde 10 tenzilatlı, Aydın Telekom işi, Antalya Telekom işi DYP döneminde yapılmıştır ve açılışlarını da, Genel Başkanınız Tansu Çiller yapmıştır. O zaman müteahhit kimin kasasıydı?.. Söyleyin, kimin kasasıydı?!.(ANAP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar) İşte, bu örnekler, gensorunun samimiyetsizliğinin, tutarsızlığının bir belgesidir.

Koca DYP ne hale geldi!.. "Barajlar Kralı" diye isim yapmış bir politikacının kurduğu parti, misyonunu kaybetmiş; yatırım yapan değil, yatırımları engelleyen, kin ve husumet partisi haline gelmiştir. (ANAP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar) Ama, bekliyoruz; Genel Başkanları söz verdi, iktidara geldiklerinde, Trabzon'u Akdenizin incisi yapacaklar; nasıl yapacaksa?!. Belki, Trabzon'u Akdenize taşıyacağız; ancak, o zaman hizmet yaparlar!.. (ANAP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)

YAŞAR OKUYAN (Yalova) – Ancak o kadar anlar!..

AHMET KABİL (Devamla) – Başka tutarsız bir iddia ise, müteahhitler Karadenizli imiş; olabilir; niçin olmasın? Karadeniz vatan toprağı değil mi? Şimdi, bunu ifade edenlere soruyorum: Bu ihalelerde iş alanlardan Tekfen, Karadenizli mi? Limak, Entes, Kolin, Polat, Doğuş, Bayındır, Özışık, Karadenizli mi? Böyle bir ayırımı yapmak gülünç ve ayıptır. Her ihaleye, ihale şartlarını yerine getiren her bölgenin müteahhiti girer ve iş alabilir; bu, yolsuzluk olmaz. Yeter ki, ihale zarfları, gece mutfakta açılmasın!.. (ANAP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar) İşte, Sayın Topçu'nun kabahati; DYP'nin bu mutfak usulünü bozdu; bunu, bozmaması lazımdı!..

Sayın milletvekilleri, gensoruya muhatap olan Sayın Bayındırlık Bakanı Yaşar Topçu ne yaptı? Beykoz ormanlarını, Bakanlık nüfuzunu kullanarak parselleyip, çeşitli yollardan zimmetine geçirip, kat karşılığı 27 villanın sahibi mi oldu? (ANAP sıralarından "Hayır" sesleri) Hayır.

Kuşadası'nda, yine nüfuzunu kullanarak, devlet ormanlarını kapatıp, villa mı yaptırdı? (ANAP sıralarından "Hayır" sesleri) Hayır.

Bankayı batırıp, paraları yurtdışına kaçırıp, banka borçlarını devlete mi ödetti? (ANAP sıralarından "Hayır" sesleri) Hayır.

Örtülü ödenekten, niçin verildiği belli olmayan, Parsadan'a rüşvet mi verdi? (ANAP sıralarından "Hayır" sesleri) Hayır.

Bosna-Hersek için toplanan paraları yiyip, cebine mi indirdi? (ANAP sıralarından "Hayır" sesleri; RP sıralarından "Hayır... Hayır..." sesleri, gürültüler) Hayır.

MEHMET BEDRİ İNCETAHTACI ( Gaziantep) – Terbiyesiz!.. Ahlaksız!..

AHMET KABİL (Devamla) – Peki, gensoru niçin?..

1. Samsun-Sarp yolunu en ucuza ve en erken -fazla kamulaştırmaya gerek görmeden- yapabilecek alternatifi buldu. Yani, mevcut yola, en ucuz şekilde, iki şeritli bir yol ilave etti.

2. Mevcut yolun hafriyatından, sanat yapılarından, tahkimatından, köprülerinden istifade edilerek, yeni bir güzergâhta yapılacak duble yolun sadece yüzde 25, yüzde 30 maliyetiyle, Karadeniz duble yolunun geçmesini sağlayacak çözümü buldu.

3. Bütçe imkânlarıyla, demin izah ettiğim şekilde, 42 yılda bitirilmesi dahi mümkün olmayan yolu, dış krediyle makul sürede bitirilebilmesini sağlayacak formülü buldu. Yaklaşık 15 yıldır süren, 8 milyon insanın ıstırabına son verecek yolun yapılmasına katkıda bulundu.

Ayrıca, Orta Asya'dan Avrupa'ya gidecek turistlere karşı devletin itibarını korudu. Türkiye'de ortalama günlük yol trafiği 15 bini bulan duble yol, hatta otoyol olmayan başka hiçbir yol kalmamışken, bu trafik yoğunluğundaki tek kalmış bir ayıbı ortadan kaldırdı. Devlet olmanın gereği de buydu.

Sayın Bakan başarı gösterdi diye mi hakkında gensoru verdiniz?

Sayın milletvekilleri, bu gensoruyu verenlerin akıllarında, hâlâ, kendi dönemlerinde yaptıkları ihaleler kaldı; hâlâ, tadı damaklarında!.. Bunlar, herkesi kendileri gibi zannediyor. Bir atasözü var: "Dervişin fikri neyse zikri de odur." Allahaşkına, hiç olmazsa, ihalelerden, yolsuzluktan, usulsüzlükten bahsetmeyin; artık, sizi, bütün Türkiye çok iyi tanıyor...

MUHAMMET POLAT (Aydın) – Bizi de, sizi de tanıyor...

AHMET KABİL (Devamla) – DYP'li arkadaşlarıma göre, ihalede usulsüzlük var, doğru; ihale zarfları, akşam, Başbakanın Konutunda, İhale Komisyonundan gizli, bir aracı tarafından açılsaydı, onların usulüne uygun olurdu! İşte, usulsüzlük, yolsuzluk, yüzsüzlük budur...

Sayın milletvekilleri, bu nedenle, bu ihaleleri, yabancı krediyle, Bayındırlık fiyatlarıyla, bu tenzilatlarla halletmeyi başaran, önce Karayolları mensuplarını ve Bakanlık mensuplarını, Grubum adına, şahsım adına ve yıllardır bu azap yolunun yolcuları tüm Karadenizliler adına tebrik ediyorum, takdir ediyorum, kutluyorum. Bugüne kadar yolun yapılmasına emeği geçen ve geçecek olan herkese şükran ve saygılarımı sunuyorum. (ANAP ve DSP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)

Bu ihalelere mani olmak, bu yatırımları engellemek isteyenlerin koalisyon döneminin 1991-1995 yılları arasında Türkiye'de hizmet dağılımını en iyi gösteren, DPT'nin Nisan 1995 tarihli, İller İtibariyle Çeşitli Göstergeler kitapçığına bir bakın; sayfa 6. 1994 fiyatlarıyla Türkiye'de, kişi başına, muhtelif iller dahil...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Kabil, toparlamanız kabil mi?

AHMET KABİL (Devamla) – Mümkün efendim.

BAŞKAN – Buyurun devam edin.

AHMET KABİL (Devamla) – ...15,9 milyon Türk Lirası kamu yatırım harcaması yapılmışken, kişi başına 3,4 milyon Türk Lirası yatırımla, Karadeniz Bölgesi en son bölge olmuştur; bu da ikinci belge. Yani, DYP İktidarları zamanında Türkiye'de 1 kişiye yapılan yatırım 5 Karadenizliye taksim edilmiştir.

Merak ediyorum, birkısım partilerin Karadeniz halkına karşı bu tavrı niçin? Bunlar, seçimlerde Karadenizden aday göstermeyecekler mi?

Devletine, milletine karşı görevlerini herkesten iyi yerine getiriyor, vergisini eksizsiz veriyor, bayrağa, vatana, millete, ezana sahip çıkıyor, vatan için, nüfus oranına göre en çok şehit veren bölge olma unvanını koruyor Karadenizli. Koruyor da, niçin?..

Samsun-Sarp yolunun yapımını nasıl engelleriz diye önergenin verilmesini sağlayan ve önergeye destek veren DYP'li ve Refah Partili arkadaşlarıma sesleniyorum. Husumet duyduğunuz bu bölgedeki yatırımlar...

KAHRAMAN EMMİOĞLU (Gaziantep) – Deniz Beye söyle...

AHMET KABİL (Devamla) – ... Türkiye ortalamasına gelinceye kadar -her türlü engellemenize rağmen- devam edecektir.

Karadeniz Bölgesinde göçü durduracak, yatırımları, istihdamı sağlayacak, vatandaşın çilesine son verecek, trafik sorununu halledecek, Karadenizin 100 yıllık rüyası Karadeniz sahil yolunu engellemeye, hiçbirinizin, ama hiçbirinizin gücü yetmeyecektir. (ANAP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)

Artık, Türkiye'de, husumet, kin, bölgecilik ve yolsuzluk dönemi bitmiş, Türkiye'nin hızlı kalkınması için 55 inci Mesut Yılmaz Hükümetinin hizmet dönemi başlamıştır. Gayretleriniz, dövünmeleriniz artık nafiledir.

Hepinize saygılar sunarım. (ANAP ve DSP sıralarından alkışlar)

TEMEL KARAMOLLAOĞLU (Sıvas) – Çok yanlış şeyler söylüyorsun... Ne alakası var...

BAŞKAN – Sayın Kabil, teşekkür ediyorum.

SAFFET ARIKAN BEDÜK (Ankara) – Sayın Başkan...

BAŞKAN – Buyurun efendim.

SAFFET ARIKAN BEDÜK (Ankara) – Sayın Başkanım, sayın konuşmacı, biraz evvel, Doğru Yol Partisinin dönemiyle ilgili bir tenkitte bulundu ve "çocuklarına da iyi bir miras bırakmadığı" şeklinde bir ifade kullandı.

Grubumuza ve dönemimize yönelik bir tenkidi vardır. Gerçekdışı olan bu iddiayı cevaplandırmak üzere söz istiyorum.

ÜLKÜ GÜNEY (Bayburt) – Sayın Başkan, çok affedersiniz, böyle bir usul yoktur efendim. (DYP sıralarından gürültüler)

BAŞKAN – Müsaade buyurun efendim; ne yapacağımızı nereden biliyorsunuz?!

SAFFET ARIKAN BEDÜK (Ankara) – Sayın Başkan, Grubumuza sataşma var.

BAŞKAN – Efendim, ben, şimdi zabıtları getirteceğim...

SAFFET ARIKAN BEDÜK (Ankara) – Bizim dönemimizle ilgili tek bir pislik bulamazlar. Karayollarıyla ilgili ihalede usulsüzlük ve yolsuzluk yoktur. Kendi dönemlerine ait yolsuzluğu, usulsüzlüğü burada iddia edebilirler; ama, Doğru Yol Partisine yönelik bu ifadeyi kabul etmemiz mümkün değildir.

Tutanakları getirttiğiniz takdirde görülecektir ve ona cevap vermek istiyorum.

BAŞKAN – Tutanakları getirttireyim, bir göreyim efendim.

Buyurun efendim.

ÜLKÜ GÜNEY (Bayburt) – Böyle bir usul de yoktur, böyle bir iddia da olamaz; tamamen yanlıştır.

V.—SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR

1. —Denizli Milletvekili Mustafa Kemal Aykurt’un, Rize Milletvekili Ahmet Kabil’in şahsına sataşması nedeniyle konuşması

MUSTAFA KEMAL AYKURT (Denizli) – Sayın Başkan, müsaade eder misiniz?

BAŞKAN – Buyurun Sayın Aykurt.

MUSTAFA KEMAL AYKURT (Denizli) – Sayın hatip, kürsüde, ismimden bahsetmek suretiyle "Bu Mecliste sahte oy kullanan tek şahıstır" ibaresini kullandı; cevap hakkı doğdu ve bu cevap hakkımı kullanmak istiyorum. Zabıt elimde efendim.

BAŞKAN – Tabiî; onu ben izledim efendim. (ANAP sıralarından gürültüler)

ÜLKÜ GÜNEY (Bayburt) – Sayın Başkan, böyle bir usul yok. O zaman, bu müzakereleri bitiremezsiniz.

BAŞKAN – Müsaade buyurun efendim.

ÜLKÜ GÜNEY (Bayburt) – Burada grup adına konuşuyor; konuşmasına karşı her iddiaya cevap hakkı tanırsanız müzakereleri bitiremezsiniz.

BAŞKAN – Efendim, müsaade buyurun. Çok açık ve net bir madde tayini suretiyle, bir beyanda bulundu. Sahtekârlık isnat etti; ben de takip ettim. Gayet tabiî, bir sayın üye, işin esası nedir, yaptı mı, yapmadı mı?..

Dikkat ederseniz, bir başka talebe söz vermedim; zapta bakacağım dedim; ama, o sözü ben de takip ettim; bir sayın üye konuşmamalıydı onu.

MUSTAFA KEMAL AYKURT (Denizli) – Zabıtlar elimde Sayın Başkan.

BAŞKAN – Gerek yok efendim; ben takip ettim onu.

Siz, yalnız, lütfen, yeni bir sataşmaya fırsat vermemek üzere, çok kısa, 2 dakika efendim...

Buyurun.

MUSTAFA KEMAL AYKURT (Denizli) – Sayın Başkanım, bana, vaki sataşmaya cevap verme imkânını kullandırdığınız için size teşekkür ediyorum.

Sayın milletvekilleri, biraz önce, bu kürsüde Anavatan Partisinin sözcüsü talihsiz bir beyanda bulundu...

YAŞAR OKUYAN (Yalova) – Doğru beyanda bulundu.

NABİ POYRAZ (Ordu) – Siz, her zaman yapıyorsunuz onu.

MUSTAFA KEMAL AYKURT (Devamla) – Anavatan Partisi sayın sözcüsü, ne beni dinleyebilmiş ne söylediklerimi anlayabilmiş. Evvelden, eline, başkası tarafından yazılan ve imla hatalarıyla dolu bir belgeyi zor okuyarak, zorlatarak, tazallümü halde bulunmuştur. (ANAP sıralarından "Hop... Hop..." sesleri, gürültüler)

ÜLKÜ GÜNEY (Bayburt) – O, sizin gibi abuk sabuk konuşmadı...

BAŞKAN – Sayın Aykurt...

MUSTAFA KEMAL AYKURT (Devamla) – Bu, kafatasının içerisinde beyin olmayan bir insanın hezeyanıdır. Sahte oy kullandığımı kim iddia ediyorsa, ispat etmeyen de namerttir... (ANAP sıralarından gürültüler)

AHMET NEİDİM (Sakarya) – Ben ediyorum... Ben... Ben...

MUSTAFA KEMAL AYKURT (Devamla) – İspat edeceksin, ispat!.. İspat edemezsen de namertsin...

BAŞKAN – Sayın Neidim, oturun lütfen yerinize.

Sayın Aykurt, efendim, lütfen...

MUSTAFA KEMAL AYKURT (Devamla) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

ÜLKÜ GÜNEY (Bayburt) – Sayın Başkan, ne konuştu Allahaşkına!..

BAŞKAN – Efendim, kullanmadım diyor. (ANAP sıralarından gürültüler)

AHMET NEİDİM (Sakarya) – Sayın Başkan, söz istiyorum.

BAŞKAN – Sayın Neidim, ne sözü efendim?.. Hangi sıfatla efendim?..

AHMET NEİDİM (Sakarya) – Sahte oy kullandığını ben iddia ediyorum; ispat edeceğim...

BAŞKAN – Sayın Neidim, burası yargı mercii değil.

AHMET NEİDİM (Sakarya) – O zaman niye söz veriyorsun?

BAŞKAN – Efendim, bakın, oradan beyanda bulundunuz zabıtlara geçti; bunu, tarih, günü gelecek değerlendirecektir. Buyurun oturun yerinize, Yargı mercii değil efendim burası...

AHMET KABİL (Rize) – Ben de söz istiyorum.

BAŞKAN – Sayın Kabil, siz oturun lütfen yerinize.

Demokrat Türkiye Partisi Grubu adına, Sayın Yılbaş... (ANAP sıralarından gürültüler)

Oturun efendim, sayın hatibi kürsüye çağırdım.

AHMET KABİL (Rize) – Sataşma var, söz istiyorum efendim.

BAŞKAN – Sayın Kabil, lütfen, yerinize oturun.

ÜLKÜ GÜNEY (Bayburt) – Sayın Başkan, üye, kendisine -İçtüzüğün 69 uncu maddesine göre- sataşıldığını ifade ediyor; kendisinin ifadesini almanız lazım.

BAŞKAN – Efendim, siz buyurun, ben sizi sonra dinlerim Sayın Kabil.

IV.—GENSORU, GENEL GÖRÜŞME, MECLİS ARAŞTIRMASI

VE MECLİS SORUŞTURMASI (Devam)

A)ÖNGÖRÜŞMELER (Devam)

1.—Denizli Milletvekili M. Kemal Aykurt ve 54 arkadaşının, Karadeniz karayolu ihalesinde usulsüzlük yaptığı iddiasıyla Bayındırlık ve İskân Bakanı Yaşar Topçu hakkında gensoru açılmasına ilişkin önergesi (11/13) (Devam)

BAŞKAN – Demokrat Türkiye Partisi Grubu adına, Sayın Yılbaş; buyurun.

DTP GRUBU ADINA MAHMUT YILBAŞ (Van) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Denizli Milletvekili Kemal Aykurt ve 54 arkadaşının, Bayındırlık ve İskân Bakanımız Sayın Yaşar Topçu hakkında, yapılan Karadeniz karayolu ihalesinde yolsuzluklar bulunduğu görüşüyle verdikleri gensoru açılmasına ilişkin önerge üzerinde, Demokrat Türkiye Partisi Grubu adına görüş beyan etmek üzere huzurunuzdayım; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlarım, Demokrat Türkiye Partisi olarak, Türkiye Büyük Millet Meclisinde denetim yetkisinin, gruplar ve milletvekilleri tarafından kullanılmasında, geçmişten ders almak suretiyle bir prensibimiz var; bu prensip, Anayasada ve İçtüzükte, yazılı soru, sözlü soru, gensoru, araştırma ve soruşturma açılması gibi, Türkiye Büyük Millet Meclisinin, denetim yetkisini kullanırken, bu yetkinin kullanılmasında gerekli titizliğin ve dikkatin gösterilmesidir.

Türkiye Büyük Millet Meclisi, bu yetkinin kullanılmasında gerekli hassasiyetin gösterilmemesi nedeniyle, yakın geçmişte çok sıkıntı çekmiş ve Türkiye Büyük Millet Meclisinin, kamuoyunda saygınlığının değerlendirilmesinde, maalesef, olumsuzluklar içerisinde kalınmıştır. Şimdi, siyaset geleneklerimize bakarak "dün, dündü; bugün, farklıdır" yaklaşımı, hiçbir siyasetçinin ve o siyasetçinin mensup olduğu siyasî grupların kullanabileceği bir yaklaşım olmamalıdır.

Halkımızda, bu konularla alakalı çok güzel özdeyişler vardır: "İğneyi kendine, çuvaldızı sonra başkasına batır." Öyle zannediyorum ki, iğne tecrübesi, bir siyasî partimizin, geçmişte çok fazla tecrübe ettiği bir konudur. Onun için, çuvaldızı kullanırken, eğer -biraz evvel de bir sözcünün ifade ettiği gibi- bir intikam alma, bir nefret duygusu yoksa, bunun kullanılmasında ölçülü olmak gerekir.

Değerli arkadaşlarım, işin aslına bakacak olursanız, hukukî yönünü şöyle biraz karıştıracak olursanız; eğer, bir gensoru verilmesinde, elde müspet emareler varsa, deliller varsa, bu gensorunun, Hükümet adına verilmesi gereklidir. Hiçbir sözcü, bu işin gerisini karıştırmadan, gerisine bakmadan...

Bugüne kadar gelmiş geçmiş en büyük siyasetçi Cicero'dur. "Kim Cicero'luk yaparsa, siyasette o kadar başarılıdır" duygusuyla hareket edilirse, devir, o devir değildir. Halkımız, artık, siyasetçinin, sözcükleri, kelimeleri eğip bükmesine bakmıyor; düşüncelerinde tutarlılığa bakıyor ve siyaset yaparken "dün, dündür; bugün, bugündür" ifadesine ne kadar yatkın olup olmadığına bakıyor.

Değerli arkadaşlarım, Bayındırlık ve İskân Bakanlığı, 2886 sayılı Devlet İhale Kanununun öngördüğü davet usulünü uygulamak amacıyla Bakanlar Kurulundan yetki talep etmiştir ve elimizde bulunan belgelere göre de, Bakanlar Kurulu bu yetkiyi vermiştir. Eğer bir sorun varsa, eğer bu konuda, uygulamada bir kanunsuzluk varsa, kanun dışına çıkılmışsa, bu gensorunun, Hükümet adına verilmesi lazımdır. Ayrıca, tabiî, zamanı geçtiği için, artık, gensoru söz konusu olamaz, 55 inci Hükümetten önceki hükümetler için de, onların başbakanları için de soruşturma talebinde bulunulması lazımdır; çünkü, daha önceki hükümetler, 2886 sayılı Yasanın, davetiye usulüyle uygulanması konusunda, bu Kanunun 89 uncu maddesine göre birçok kere izin vermişlerdir ve ondan önceki Bayındırlık ve İskân Bakanları da, yaptıkları ihalede davetiye usulünü kullanmışlardır. Hatta, ihaleye davet ettikleri arasında, bugün Karadeniz karayolunun ihalesi yapılan müteahhitler de vardır.

Değerli arkadaşlarım, tabiîdir ki, bu gensoruya konu, ülkemizin her bölgesi gibi nadide olan ve zamanında da orada görev yapmaktan büyük mutluluk duyduğum, onlarla beraber, yaşamımın, ömrümün bir bölümünü paylaştığım Karadenizli mert insanlar, yıllardır, sadece temel altyapı hizmetlerinde değil, günlük maişetlerinin temininde, diğer bölgelerden kat kat olumsuz şartlar içerisinde, bu ülkenin birliği ve beraberliği için, icap etmiş, canlarını vermişlerdir.

MEMDUH BÜYÜKKILIÇ (Kayseri) – Ne alakası var?

MAHMUT YILBAŞ (Devamla) – Şunun için alakalı, müsaade edin de izah edeyim...

NACİ TERZİ (Erzincan) – Et Sayın Valim...

MAHMUT YILBAŞ (Devamla) – Müsade edin de izah edeyim: Sevgili dostum, bizleri üzüntüye gark eden ve orada yaşayan vatandaşlarımızla beraber üzüntü içerisinde olduğumuz Erzincan'daki deprem nedeniyle, bu ülke kuruluşları ve başta Parlamentomuz, hizmetin oraya akması için uğraş vermiş, götürülmesi için, diğer bölgelerden, icap etmiştir, hizmetler kısılmış, altyapı hizmetlerinden vazgeçilmiştir. Bugün, depremden, birkaç defa mağdur olan Erzincan gibi bir bölgemize hizmet yapılmasından, o Karadenizli vatandaşlarımızın, hemşerilerimizin de memnuniyet duyduğu, sevinç duyduğu ve hatta, ilkyardımı, Karadenizlilerin, Zigana'yı aşarak Erzincan'a götürdükleri hepimizin malumudur. ( DTP, ANAP ve DSP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)

Bırakınız, istemesek dahi, iktidarların yaptığı hizmeti engellemede, -unutmadık, ben, o yılların çocuğuyum- zamanında, 1960'lı yılların öncesinde, Adana bölgesine bir baraj yapılacak oldu... (RP sıralarından "hikâyeyi bırak" sesi)

Hikâye değil, bunlar, olanlardır...

Eğer, siz ve biz, bunlardan ders almayacak olursak, sonumuz ne olacaktır? Karadeniz yoluna karşı çıkacaksınız, yarın, nükleer santrallara karşı çıkacaksınız ve ikinci, üçüncü köprülere karşı çıkacaksınız, tüpgeçite karşı çıkacaksınız; karşı çıktıkça da, bu ülkenin insanlarının hizmete kavuşmasını geciktireceksiniz... (DTP, ANAP ve DSP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)

Değerli arkadaşlarım, ifade ettim; belki...

KAHRAMAN EMMİOĞLU (Gaziantep) – Sol tarafına bak!...

MAHMUT YILBAŞ (Devamla) – Sizler, benim yabancım değilsiniz.

KAHRAMAN EMMİOĞLU (Gaziantep) – Sol tarafına bak, sol tarafına!...

MAHMUT YILBAŞ (Devamla) – Değerli arkadaşlarım, solu da sağı da birdir, hepimiz bir elin parmaklarıyız, bu ülkenin çocuklarıyız.

MUHAMMET POLAT (Aydın) – Bizler farklıyız...

MAHMUT YILBAŞ (Devamla) – Farkınız nerede acaba?.. Farkınız nerede acaba?.. Sizler, bu memleketin vatandaşı değil misiniz, bu memleketin çocukları değil misiniz?..

BAŞKAN – Efendim, siz, lütfen, konuşmanıza devam ediniz.

MAHMUT YILBAŞ (Devamla) – Sayın Başkanım, lütfen... Lütfen... İlk önce, bana söz atanlara müdahale ediniz Sayın Başkanım.

Değerli arkadaşlarım, sözümün başında ifade ettim, ne kadar, bu niyet taşınıyor bilemiyorum; ama, düşününüz, bir özelleştirmeye karşı çıkılmasından dolayı, yıllardır, on yılı aşkın bir zamandır Türkiye, özelleştirmeyi yapamamaktadır.

İLYAS YILMAZYILDIZ (Balıkesir) – Doğru, özelleştirmeyi sizler yapamıyorsunuz.

MAHMUT YILBAŞ (Devamla) – Değerli arkadaşlarım, kim, bunun önünde engel olmuştur; siz de biliyorsunuz, biz de biliyoruz...

Dediğim gibi, siz, fazlasıyla iğneye muhatap oldunuz, lüften, çuvaldızı kullanmayınız; siz, önderlik yapınız. Bu ihaleye bu şekilde yaklaşmakla, istemeseniz dahi, Karadeniz halkını, bugün çok zaruret içerisinde olan karayolundan mahrum bırakacaksınız.

İLYAS YILMAZYILDIZ (Balıkesir) – Yola karşı olan yok, yolsuzluğa karşıyız.

MAHMUT YILBAŞ (Devamla) – Değerli arkadaşlarım, diyeceksiniz ki, belki, Karadenizliler alışkındır buna. Yıllardır, diğer bölgelerde demiryolu, karayolu varken, onlar, takalarla Rize'den kalkmışlardır, Of'dan kalkmışlardır, İyidere'den kalkmışlardır ve hırçın Karadeniz dalgalarıyla uğraşa uğraşa İstanbul'a gelmişlerdir. Yıllardır bunun zorluğunu yaşamışlardır, Karadenizle boğuşmuşlardır. Müsaade ediniz, sizler tarafından geciktirilmiş olan bu hizmeti, bu Hükümet bir an evvel getirsin, bir an evvel o bölgeye taşısın. Lütfen, arabanın önüne çomak koymayınız... (DTP- ANAP ve DSP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)

İLYAS YILMAZYILDIZ (Balıkesir) – Yol olsun; ama, cepler dolmasın... Biz yola karşı değiliz. Cepler dolmasın...

MAHMUT YILBAŞ (Devamla) – Biraz önce, gensoru üzerinde yapılan konuşmaları ibretle izlerken, "Ben, Bayındırlık Bakanı olsam, böyle bir gensoruya muhatap olsam, gensoru sahibi adına ve gruplar adına yapılan bu konuşmalara muhatap kalsam, acaba aklımdan ne geçerdi" diye kendi kendime düşündüm. (RP sıralarından "ne geçerdi?" sesleri, gürültüler)

Değerli arkadaşlarım, öyle şeyler geçerdi ki aklımdan, öyle şeyler geçerdi ki, bunları bu kürsüden ifade etmek mümkün değil...

BAŞKAN – Sayın Yılbaş...

MAHMUT YILBAŞ (Devamla) – Daha, Anayasanın 83 üncü maddesiyle ilgili değişikliği yapamadık. Eğer, o yapılmış olsaydı ve "hiçbir şekilde" gibi hüküm getirilmiş olsaydı, ben, burada düşüncelerimi açık olarak ifade ederdim.

CAFER GÜNEŞ (Kırşehir) – Ne demek o?.. Ne demek istiyorsun?..

MAHMUT YILBAŞ (Devamla) – Sonra ifade ederim.

Değerli arkadaşlarım, bunun için, koca bir Hükümet, bir Bayındırlık Bakanı, bir bölgeye gidecek; yıllardır, o bölge, halkının hasret içerisinde olduğu bir hizmete kavuşacak. Onun için, getirilen gensoru bir sayfayı bile doldurmuyor. Burada, gruplar adına yapılacak 20'şer dakikalık konuşmalarda, çıkıp, bir Bakanı ve bir Hükümeti sorumlu tutacağız, bunun sonucunda gensoruyla ilgili olarak karar vereceğiz!.. Olur mu, mümkün mü? Buyurunuz lüften...

Değerli arkadaşlarım, bundan sonra, biz, bu yetkileri kullanırken, Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak isabetli davranmak mecburiyetindeyiz. Niçin bir araştırma önergesi vermediniz? Buyurunuz veriniz, inceleyelim bakalım. Bir saatlik incelemeyle -şu noterin, bu noterin- aldığınız ihbarlarla bu gensoruyu buraya getirmek mümkün mü?

Değerli arkadaşlarım, merdivenin birinci basamağına çıkmadan, yukarıya, üst kata çıkmak mümkün mü; mümkün değil tabiî. Onun için, bu gensoru, siyasî maksatlı olan ikinci gensorudur. Bu gensoruları, bu yetkiyi, düşünmeden, sadece ve sadece kendinizi tatmin etmek amacıyla verdiğiniz sürece; halk önünde, Hükümet değil, bakanlar değil, muhalefet olumsuz bir puan kazanacaktır. (ANAP ve DTP sıralarından alkışlar; DYP sıralarından "seçim bölgende daha yol yok, yapma lütfen" sesleri)

Bu iş böyle; hoşunuza gitse de, gitmese de bu böyledir. Çalışmak isteyen, enflasyonla mücadele edip, halkın içinde bulunduğu bu ateşten gömleği söndürmek isteyen bir hükümetin önünü gensorularla kesmek, önünü almak mümkün değildir. Bunun değerlendirmesini yüce halkımız yapacaktır. (ANAP ve DTP sıralarından alkışlar)

Değerli arkadaşlarım, Demokrat Türkiye Partisi olarak, Meclisimizin titizlikle takip edeceği her konuda, bizler -ister iktidardan olsun, ister muhalafetten olsun- özellikle yolsuzluklar üzerinde son derece hassas ve dikkatliyiz.

Değerli arkadaşlarım, bana yönelttiğiniz sözlerle kendiniz müşkül durumda kalıyorsunuz. Ne kadar zorluklar çektiniz, ne kadar sıkıntılar çektiniz biliyorsunuz. Eğer, bu sıkıntıları devam ettirmek istiyorsanız, bir gün yine döner size...

Değerli arkadaşlarım, siyasette bir geçerli kural vardır; denilir ki "eğer rüzgâr ekerseniz fırtına biçersiniz." Bu, hem iktidar için böyledir hem muhalefet için böyledir. Lütfen, lütfen; fırtınayla karşı karşıya kalmamak için buradaki çalışmalarımızda, buradaki ilişkilerimizde, mümkün olduğu ölçülerde, birbirimize saygı göstermek ve hem muhalefet işlevini yaparken, hem iktidar görevini yaparken, karşılıklı yardımcı olmak durumundayız. Bunu yaptığımız takdirde, yüce halkımızın önünde, siyasetin ve siyasetçinin içine düşmüş olduğu bu olumsuzluktan ancak çıkabiliriz.

Bu itibarla, Demokrat Türkiye Partisi olarak, bu gensorunun siyasî amaçlı bir gensoru olduğu konusunda hiçbir tereddütümüz yoktur. Bunun için, bu gensoru önergesinin gündeme alınmaması için, Demokrat Türkiye Partisi, olumsuz rey kullanacaktır.

Bundan sonraki çalışmalarınızda, iktidarı denetlemek için yapacağınız çalışmalarda, Anayasa ve İçtüzük hükümleri içerisinde iyi niyetle kalındığı sürece, sizlerle beraber olacağız; ama, işi siyasete döktüğünüzde, saptırdığınızda, sizlerle beraber olmamız mümkün değildir; kusura bakmayınız.

Hepinize saygılar sunuyorum; sağ olun.(DTP, ANAP, DSP, CHP ve bağımsızlar sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Sayın Yılbaş, teşekkür ediyorum efendim.

Efendim, grupları adına başka söz talebi yok mu?

VEYSEL CANDAN (Konya) – Söz istiyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Efendim, bir dakikanızı istirham edeyim, biraz istirahat buyurur musunuz; sizi not aldım.

Sayın milletvekilleri, Sayın Kabil ile Doğru Yol Partisi Grup temsilcisinin, sataşmadan dolayı söz talepleri var. Henüz zabıtlar bana ulaşmadı. Elimde olmayan bu sebepten dolayı, şu anda kendilerine söz verip vermeme konusunda karar verme imkânım yok; ama, zabıtlar gelince, bu hak mahfuz kalmak kaydıyla, birleşime, saat 17.45'te yeniden toplanmak üzere, 10 dakika ara veriyorum.

Kapanma Saati : 17.35

 

İKİNCİ OTURUM

Açılma Saati : 17.45

BAŞKAN : Başkanvekili Yasin HATİBOĞLU

KÂTİP ÜYELER : Haluk YILDIZ (Kastamonu), Ali GÜNAYDIN (Konya)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 21 inci Birleşiminin İkinci Oturumunu açıyorum.

IV.—GENSORU, GENEL GÖRÜŞME, MECLİS ARAŞTIRMASI

VE MECLİS SORUŞTURMASI (Devam)

A)ÖNGÖRÜŞMELER (Devam)

1.—Denizli Milletvekili M. Kemal Aykurt ve 54 arkadaşının, Karadeniz karayolu ihalesinde usulsüzlük yaptığı iddiasıyla Bayındırlık ve İskân Bakanı Yaşar Topçu hakkında gensoru açılmasına ilişkin önergesi (11/13) (Devam)

BAŞKAN – Gensoru önergesinin görüşmelerine kaldığımız yerden devam ediyoruz.

Hükümet?.. Burada.

Refah Partisi Grubu adına, Sayın Veysel Candan; buyurun. (RP sıralarından alkışlar)

RP GRUBU ADINA VEYSEL CANDAN (Konya) – Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Bayındırlık ve İskân Bakanı Sayın Yaşar Topçu hakkında verilen gensoru önergesiyle ilgili olarak, Refah Partisi Grubunun görüşlerini açıklamak üzere söz almış bulunuyorum; Yüce Heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Efendim, konuşmacıların sözlerini dikkatle dinledim; özellikle İktidar sözcüleri, işin gereği olsa gerek, ihalenin esası üzerinde değil, geçmiş yolsuzluklar üzerinde konuştular. Ben, aslında, ifade etmek istemiyordum; ama, şu anda hapiste yatan, mahpus olan Atalay Şahinoğlu ve Civangate olayları, herhalde, ANAP'ın otoyollarda kara sicilidir. (RP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar) Aslında, samimiyetle söylüyorum; bunları, burada ifade etmek istemiyordum; ama, konu çok değişti.

Sayın Yılbaş, gensorunun siyasî maksatlı olduğunu söyledi; dikkatle dinlerse, öyle olmadığını, dosyalar üzerinde belgelerle ifade etmeye çalışacağım.

Bu anlatılanlara, özellikle Hükümet kanadının anlattıklarına Karadenizliler inandı mı, bilmiyorum; ama, Karadenizliler, yolsuzluğu olan yolu istemiyorlar; daha çok yol istiyorlar!.. (RP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar) Yani, siz, yol yapacaksınız, yolsuzluk yapacaksınız; bunu, Karadenizli hemşerilerim istemiyor. Belki de siz, bu yolsuzlukla, Karadenize yapılan yolun süresini uzatıyor, maliyetini yükseltiyorsunuz. (RP sıralarından alkışlar)

Değerli milletvekili arkadaşlarım, dosyayı gayet dikkatle takip ettim, bazı bilgileri ve ipuçlarını takdim edeceğim. Özellikle, DSP'li ve CHP'li milletvekili arkadaşlarımın, dikkatle izlerlerse, istifade edeceklerini tahmin ediyorum. Önce şu sorunun cevabını bulmalıyız: Bu ihalelerde, yolsuzluk, adam kayırma, ihmal, görevi kötüye kullanma var mı, yok mu? İşte, bu soruları biraz sonra cevaplandırmaya çalışacağım.

Konuşmama başlamadan önce, özellikle ifade etmek istiyorum ki, biz, Karadenizde değil, ülkenin her tarafında daha çok yol yapılsın istiyoruz. Ben, konuya, daha çok, objektif yaklaşacağım ve elimdeki birtakım belgeleri de huzurunuzda takdim edeceğim; fakat, Sayın Bakan, özellikle, sorulara cevap verme yerine -televizyonda da bunu çok yapıyor- devamlı, kim ne sorarsa sorsun, o, bildiğini okuyor; yani, bir noktada, sorulara cevap verme yerine şov yapıyor. Özellikle, ANAP Grubu adına konuşan arkadaşımız da, ihale dosyasını hiç okumamış; Karadenize, seçmene selamdan başka hiçbir şey ifade etmediler. Sayın Bakan ifade ediyorlar: "Siyaset yapıyorsunuz, intikam alıyorsunuz, hizmeti engelliyorsunuz. Efendim, ben, Susurluk Komisyonunda üyeydim; dolayısıyla, siz, benden intikam alıyorsunuz." Bunların hepsi hayalîdir ve hiçbiri de doğru değildir.

İşte, şimdi, belgeler konuşacak.

Karadeniz Sahil Yolu Projesi hakkında, kısa bir özet bilgi vermek istiyorum: Yolun tamamı 590-600 kilometre civarındadır. Geçmiş hükümetler tarafından, 1986'dan bu tarafa, bütçe imkânlarıyla ve Dünya Bankası kredileriyle bu yolun 370 kilometresi tamamlanmış ve devam edilmektedir; yani, şu anda, gensoruya esas olan konu 220 kilometredir ve 1997 bütçesinde de 5,1 trilyon ödenek konulmuş, 2000 yılına kadar da, bütçede, her yıl, 36 trilyon öngörülmüştür. Projenin esası budur. Aslında, bu proje -tabiî ki biz de katılıyoruz- ülkemizi, Orta Avrupa'yı, Orta Asya'ya bağlayacak; ama, yukarıda da ifade ettiğim gibi, görüleceği üzere, bu proje, bu Hükümetin işi değil, geçmişle beraber, on yıldır bu memlekette hükümet edenlerin görevidir ve yaptıkları hizmetlerdir.

Şimdi, proje hakkında özet bilgi takdim etmek istiyorum.

Toplam altı ihale yapılmıştır, toplamı 875 milyon dolar olup, dolar bazında yüzde 18 indirimi vardır; 718 milyon dolar indirim sonrasıdır. Bunun yüzde 30'u dolar bazında ödenecektir, yüzde 70'i de Hazinedeki, o günkü dolara çevrilen Türk Lirası üzerinden ödenecektir. Ayrıca, bu ihale içerisinde Mersin - Adana yolu 2 trilyon 538 milyar liraya, yüzde 48,77 indirimle yapılmıştır; yani, gensoruya esas olan 7 tane ihale vardır.

Şimdi, Sayın Bakanın cevaplamasını istediğim konu şu: 2886 sayılı Devlet İhale Kanununun 44 üncü maddesi, çok özel hallerde -89 uncu madde daha sonra değiştirilerek 44 üncü madde olmuştur- karayolları ihalesini içine alır. Sayın Bakanın, Bakanlar Kurulundan müsaade alması doğrudur; ancak, burada önseçim yapılmamıştır. Şimdi, belgelere baktığımız zaman, Gaziantep ile Şanlıurfa arasındaki otoyol için önseçim yapılmıştır; yani, firmalar çağırılmıştır ve onların içinden davet çıkarılmıştır. Siz 50 tane firma çağıracaksınız, önseçim duyurusunu yapacaksınız; bunu yapmadığınız zaman -İhalenin püf noktası bu, buraya kadar doğru; ancak, bundan sonra birtakım sıkıntılar geliyor- davet edilmeyen firma ihaleye girmez. O zaman, siz, istediğiniz firmayı davet eder, istediğinize de işi verirsiniz; burada da böyle olmuştur. O bakımdan, burada çifte standart söz konusudur.

KEMALETTİN GÖKTAŞ (Trabzon) – Kayırma, kayırma!..

VEYSEL CANDAN (Devamla) – Şimdi, soru bir: Önseçim yapılabilir dendiği ve Gaziantep - Urfa yolu için yapıldığı halde, burada neden yapılmamıştır? Tabiî ki, bize göre cevabı; istediğinize verememe endişesiyle yapılmıştır!..

Soru iki: Neden teknik şartnameye uygun en ucuz teklifi verene vermediniz? 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu rekabet esası getirir.

Tabiî ki, Sayın Bakan, daha önceki oturumlarda da ifade ettiler "işte, Refahyol döneminde de bu tür ihaleler yapıldı..." Ben, onlara da baktım. Daha çok, ağırlıklı olarak, Tunceli ve güneydoğudaki ihalelerde bunlar yapılmış. Kanunun özünde de zaten "özellikli ihaleler" diye yazılmıştır ve oraya kendileri de bakabilirler.

Ben, bu ihalede, belgelere göre şu tespiti yaptım: Önce, Türkiye'de, özellikli müteahhitler bulunuyor; şartlarını onlar hazırlıyorlar, Bakanlık değil; Bakanlık, sadece, bunun hukukî boşluklarını doldurmaya çalışıyor. Neden onların hazırladığını biraz sonra ifade edeceğim. Maliye Bakanlığı devredışı bırakılıyor. Hazine, önce, kredilere itiraz ediyor. Önce, müteahhit aldığı krediyi gelecek ihaleye öyle girecektir. Halbuki, burada, biraz önce, sözcü arkadaşlarımız da "biz bu ihale miktarlarını düşürürken, yüzde 10 da onları hesap ettik; yani, dış krediyi de hesap ettik; yüzde 16'ya değil, yüzde 26'ya geldi" diye ifade ettiler.

Peki, bunun garantisi kimdir; devlettir. Peki, bunlar battığı zaman ne olacak? Ziraat Bankası, Emlak Bankası, Halk Bankasının hali nedir? İşte, bu tür olaylardan bu noktaya gelmişiz.

Hazine, önce, kredilere itiraz ediyor -ben, bunu, Hazine yetkililerinden de öğrendim- araya birileri giriyor ve "bunu indirimle çözelim" diyorlar; yani "yüzde 15-yüzde 17 indirimle çözelim" diyorlar. Siyasî baskı yapılıyor, Sayıştay vize vermiyor, dosyalar şu anda Sayıştaya gitmiyor ve projede yok. İşte, bütün bunları bir araya getirdiğimiz zaman...

Peki, Sayın Topçu, alelacele bunu niye yapıyor; seçmene selam!.. Ben baktım, Karadeniz Bölgesine yapılan yatırım, cumhuriyet tarihinde çok düşük oranlarda kalmış. Kendi bölgesine götürecek, hem siyaset yapmış olacak hem de devletin yolunu birileriyle...

Maalesef üzülerek belirtmek istiyorum, en azından bunlar şaibedir. İşte, gensoru önergesinin kabul edilip, bunların daha geniş tartışılması lazım diye düşünüyorum.

Değerli arkadaşlarım, Sayın Topçu hep "ben hukuk adamıyım" diyor; ama, hukukçu mu, inşaatçı mı, bayındırlıkçı mı olduğu da belli değil!.. Bakın, "ben, hukuk adamıyım ve meşruiyetin temsilcisiyim; size, önce, bu konuyla ilgili doküman göndereceğim..."

Köşe yazarlarıyla programa katıldığımız özel televizyonda, bizi konuşturmamak suretiyle, kamuoyunda bayağı puan aldı.

Şimdi, ben, hukuk adamı olan Sayın Bakana soruyorum: Sayıştayca vize edilmeyen ihalenin temeli nasıl atılır? Bu -hukukçusunuz- hukuka uymaz; Bayındırlık Bakanısınız; İhale Kanununa uymaz; yani, ne hukuka uyuyor ne İhale Kanununa uyuyor!.. Dolayısıyla, Sayın Bakan -tabiî ki, bunları ben düşünüyorum- biraz sonra, kürsüye çıktığı zaman, hepsini, toptan, belki de Karadenizlilere, seçmene selam şeklinde açıklayacaklardır!..

Sayıştay Başkanlığına telefon ederek "bu temellerin atıldığı söyleniyor" dedim "bir hukukî boşluk vardır; biz, polis gönderip durduramayız. Nasıl temeli atılıyor anlamak mümkün değil" denildi. Sayıştaydan aldığım notları söylüyorum.

Ayrıca -çok acı- 1998 bütçesi görüşülürken, hazinenin, geçmiş dönemden 599 trilyon açık verdiği; bu tür borçlanmalarda, Hazine ile Maliye Bakanlığı ve Sayıştay arasında da bir ihtilafın söz konusu olduğu ortaya çıktı. Demek ki, bu tür krediler verilmeye devam ettiği sürece -Sayıştay Başkanlığının açıklamasına göre, ipin ucu kaçtı, iç ve dış kredileri kontrol edemiyoruz- işte, manzara bu...

Değerli arkadaşlarım, Ankara 7 nci Noterine gidiyorlar -ihale o kadar etkili oluyor ki; çok konuşuluyor- noterde tespitler yapılıyor. Tarih, 29 Eylül 1997. Ayın 29'undaki tespitte, ihalelerin kime verileceği söyleniyor ve yazılıyor. Ayın 30 'unda da, aynı kişiler aynı ihaleyi alıyorlar. Bu, Sayın Topçu'ya göre çok büyük tesadüf.

Değerli arkadaşlarım, bir şey daha söyleyeyim; ihale miktarlarına baktığımız zaman, 2 tane ihaleden örnek vermek istiyorum. Rakamlara bakın. 17,55 ile ihaleyi alan firmadan sonra teklif verenler 16,53; 16,51; 16,48; 15,88; 15,77... 1 puan bile yok; yani, buradaki gayrı ciddîliğe bakın. Daha sonra bakıyoruz, ikinci bir ihale; 14; 14,17; 14,25; 15,70... 1 puana bile yaklaşılmamış ve bu adamlar sayısal loto oynar gibi, 14 milyonda 1 şansı olan oyunu bile, maalesef, tutturmuşlar.

Tabiî, Sayın Yılbaş'ın Hükümet kanadı olarak düşünmemesi, bu belgeleri dikkatle takip etmesi lazım.

A. HAMDİ ÜÇPINARLAR (Çanakkale) – Aynı şeyleri Tansu Hanım için de söylemiştiniz.

VEYSEL CANDAN (Devamla) – Müsaade et... Bak, ben, o arkadaşımı dinledim. Kendisi orada oturuyor; o cevap verir; size gerek yok.

A. HAMDİ ÜÇPINARLAR (Çanakkale) – O, benim Grubumun adamı...

VEYSEL CANDAN (Devamla) – Şimdi, konuyu ekonomik açıdan değerlendirmek istiyorum. Özellikle dolarla bu ihalenin verilmesi devleti zarara sokmaktadır. TL ile verilmiş olsaydı, işin maliyeti daha ucuz olacaktı.

Burada gözden kaçan ufak hatalı bir rakam, iş bitiminde artacak ve yükselecektir. Bu, asgarî on yılı bulacaktır, on yılı... Bu projeyi ekonomik ve hukukî darboğazlar beklemektedir.

Değerli arkadaşlar, burada, elimdeki tabloya baktığımız zaman, bu tabloda şunu görüyoruz: 2 Şubat 1998'de birim fiyatları dolara çevriliyor; devletin borcu dolarla oluyor; ancak, bakın, dolarla olduğu zaman, 1997'de, devalüasyon, yani Türk Lirasının dolar karşısında değer kaybı yüzde 86; 1998'de de ortalama yüzde 70 olacağını hesap ederek bir tablo çıkardığımız zaman, bu ihale TL bedeli olarak ihale edilseydi, nisan istihkakı olarak yüzde 5 tenzilat, mayıs istihkakı olarak tenzilatsız, haziran istihkakı yüzde 4, temmuz istihkakı yüzde 9, ağustos istihkakı yüzde 14, eylül istihkakı yüzde 19, ekim yüzde 24, kasım yüzde 30, aralık yüzde 36; yani, TL bazında bu kadar para daha fazla ödeyeceğiz ve aynı ihalenin içerisinde, yedinci ihale yüzde 48,77 indirimle yapıldığına göre, bunları topladığımız zaman, devletin burada kaybı, proje maliyetinin yüzde 84,77'si kadardır Sayın Bakan! Eğer hesaplamadıysanız, bu belgeler elimizde, hesaplatın.

Şimdi, konuyu teknik açıdan incelersek... Bayındırlık Bakanlığındaki bürokratlarla konuştum. Bakın, tasdikli uygulama projesi yok. Bir avan proje var, keşif özeti yok. ÇED raporu... İstimlakler kısmen yapılmış, yapılmamış... Sayın Bakan, belki, buraya çıkınca "daha önceki ihalelerde de buna benzer işler yapıldı" diyebilir; ama, bu ihalenin miktarı çok büyük rakamlardadır ve zamanla, Bolu - Gerede otoyolunda olduğu gibi, müteahhitler, projeyi istediği gibi değiştiriyor. Ben, projeyi yapan, proje müellifleriyle de konuştum, "biz, bu projeleri, ancak iki yılda tasdikli hale getirebiliriz" diyorlar. İki yılda!.. Yani, sizin projenizin çıkmasına daha iki yıl var. Tasdikli proje olmadan, bu birim fiyatlarını nereden buldunuz; bu 110 milyon doları, 80 milyon doları nereden buldunuz?.. (RP sıralarından "hayalî, hayalî" sesleri)

Değerli arkadaşlarım, konuya baktığımız zaman; plan ve programsız olması, Sayıştay vizesinin olmaması, ciddî bir etüdün olmaması, maalesef, daha önceki projelerdeki ciddî çalışmanın olmaması nedeniyle, bunun birçok konularda, hukukî olarak sıkıntılar ortaya getireceği açıktır.

Şimdi, konuyu, özellikle CHP'li arkadaşlarım açısından ifade etmek istiyorum. Önce açıklamalarını söylüyorum; CHP diyor ki: "Burnumuza pis kokular geliyor."

DTP'liler de diyor ki: "Sayın Baykal'ın katılmamalarına katılmamak mümkün değil." Sayın Yılbaş, Genel Başkanınızın ifadesini söylüyorum; diyor ki: "Buradaki pis kokuları CHP söyledi; doğrudur, biz de katılıyoruz öyle bir durum olduğuna."

DSP de çok enteresan bir açıklama yapıyor: "Yatırımlar ve ihale konusunda Hükümete bilgi verilmesi gerekir." Bakın, DSP Hükümetin büyük ortağı; ama, hiçbir ihaleden haberi yok; sadece izinden haberi var. Biraz sonra Sayın Bakan buraya çıkar "biz bunlara izin vermiştik" der. Halbuki, burada, Maliye Bakanının olurunun da olması lazım.

Şimdi, ANAP'ın durumuna bakalım: Bayındırlık Bakanlığı yapmış bir arkadaşımızın bir açıklaması var: "Bazı bölümlerinde zaten işi sürdüren firmalara, işin devamlılığı ve çabuk bitirilmesi için ihale verilmiş olabilir." Bakın, arkadaşlar, hem Bayındırlık Bakanlığı yapacaksınız hem Hükümet olacaksınız hem de ihalenin durumundan haberiniz olmayacak!.. Halbuki, kendisi, açıklamasına devam ediyor ve diyor ki: "Büyük projelerde, ciddî birtakım belgeler ortaya konulursa, araştırılabilir ve biz, böyle bir durumda, grup olarak, bu bakana sahip çıkmayız." İşte, bakanın ifadesi bu " eğer ciddî belgeler ortaya konursa, biz buna sahip çıkmayız" diye ifade ediyorlar.

Çok değerli arkadaşlarım, Hükümet ortaklarına birkaç tavsiyem var: Lütfen, devlet malına el uzatmayın, yakınlarınıza ihale verip onları kayırmayın. Diyet borcu, ödemekle bitmez; hak, adalet ve dürüstlükten ayrılmamak gerekir.

CHP'li arkadaşlarım için... Evvela, CHP'nin hükümet mi, iktidar mı, muhalefet mi olduğunu anlamak mümkün değil. Bu Hükümetin neresindeler; yani, sabaha kadar Hükümetten yana, akşama kadar Hükümete karşı... Bakın, Sarıyer yağmasıyla ilgili olarak ifade ettiğiniz mahkeme kararını arkadaşımız ifade ettiler; şimdi de, pis kokular, otoyollardan, Karadeniz yolundan geliyor dediniz; ancak, şimdiki durumunuz çok mühim. Sayın CHP'li arkadaşlarım, Genel Kuruldan çıkarak kurtulamazsınız; eğer böyle yaparsanız, bu sefer, millet sizi sandıktan çıkarmaz.

ALİ RIZA BODUR (İzmir) – Sen çok biliyorsun!..

VEYSEL CANDAN (Devamla) – Komisyon başkanlıkları bitiyor; bakalım, gensoruya karşı hangi komisyon başkanlığını alacaksınız. (RP sıralarından alkışlar, CHP sıralarından gürültüler) Yani, hep pazarlık, hep pazarlık, hep pazarlık...

DTP diyor ki, bu Hükümet biraz daha gitsin... Sayın Baykal ele almadık yerini koymuyor; enflasyonu da hayat pahalılığını da her türlü şeyi söylüyor, hep başarısız diyor; ama "bu Hükümet biraz daha gitsin..." Hangi pazarlıklara karşı, kime karşı?! Nasıl anlatacaksınız bunu, nasıl anlatacaksınız bu yolsuzlukları?!

AYHAN FIRAT (Malatya) – Sizin döneminizi gördük; sizden bahset; SSK imtihanlarından bahset!

ALİ RIZA BODUR (İzmir) – Batırdınız memleketi!

VEYSEL CANDAN (Devamla) – Değerli arkadaşlarım...

HALİT DUMANKAYA (İstanbul) – Sen Karadenize nasıl gideceksin!..

VEYSEL CANDAN (Devamla) – Tamam da, siz oradan bağırınca bir şey değişmiyor Sayın Dumankaya, siz oradan bağırınca bir şey değişmiyor; işte, evraklar burada, hepsi meydanda... 13 firma bulacaksın, davet edeceksin, indirimlerini kendileri yapacak, şartnamelerini kendileri hazırlayacak... Bakın, Hazineden birisi ne dedi; "bu şartname bir gecede geçti, bir gecede hazırlandı, geldi" dedi. Müteahhitler hazırlattı. Evet... Yani, buna rağmen, siz, burada çıkacaksınız efendim, muhalefet, Karadeniz sahil yolunu engelliyor... Karşı geliyormuşuz, otoyola da karşıymışız, üstgeçite de karşıymışız... Refah Partisi olarak, biz, hiçbir şeye karşı değiliz. Özellikle Hükümet olduğumuz dönemlerde -projeyi anlatırken ifade ettim- 1997'de bu yollar için 5,1 trilyonluk yatırım yapılmış, harcama yapılmış ve her yıl da 36 trilyonluk...

Şimdi, arkadaşım bir not gönderdi; özellikle Trabzonlu milletvekili arkadaşım öyle söylüyor; yani, "yolunu yoldan bulanlarla, meselemiz" diyor. Tabiî ki, ben, şunu açık ve net söyleyeyim: Bu memleket hepimizin; dürüst ve temiz bir siyaset anlayışı içerisinde çalışmak mecburiyetindeyiz.

Geçen hafta bir televizyon programı izliyordum. Programda, yargıç, suçlunun ifadesini aldı ve dedi ki: "Ben, size ceza veremiyorum; ama, sizin cezanızı Allah verecek." Ben, Sayın Bakanın böyle bir duruma düşmesini hiç arzu etmiyorum. Gelin, bu ihaleleri yeni baştan değerlendirmeye alalım; yapılan sıkıntıları, usulsüzlükleri giderelim...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

VEYSEL CANDAN (Devamla) – Efendim, bitiriyorum... Bir cümle Sayın Başkan...

BAŞKAN – Niye bir cümle; iki cümle söyleyin efendim...

Buyurun.

VEYSEL CANDAN (Devamla) – Gelin, Karadenize, iki değil, üç şeritli yollar yapalım. Siyaset yapıp, seçim istismarı da yapmayalım. Sayın Dumankaya da bölgesine, Karadenize rahat gitsin. Biz, Karadenize ikili değil, üçlü yolların, tünellerin, altgeçitlerin, metroların yapılmasını istiyoruz.

AYHAN GÜREL (Samsun) – Niye yapmadınız?!

VEYSEL CANDAN (Devamla) – Değerli arkadaşlar, bakın, ben, size bir şey ifade edeyim: Tarih, tekerrürdür. Yıl 1990-1991; Sayın Topçu, DYP milletvekili. O yıl da, ANAP'ta otoyol yolsuzlukları süratle konuşuluyor. Sayın Cumhurbaşkanımız Demirel o zaman Başbakan ve bütün seçimini Koskotas yolsuzlukları üzerine oturtmuş ve o zaman da, otoyol için en fazla uğraşan, konuşan ve arkasından giden, Sayın Bakan; şimdi, aynı yolun, aynı çamurun tam ortasına oturdu; dileriz ki, bu çamurdan, bu tehlikeli ortamdan bir an önce kurturulur.

Değerli milletvekili arkadaşlarım, Meclisin her gün tartışıldığı, siyasetçinin her gün itibar kaybettiği günümüzde, gelin, bu gensorunun gündeme alınmasına olumlu oy verin; tartışalım...

ALİ RIZA BODUR (İzmir) – Hadi, dokunulmazlıkları kaldıralım!

VEYSEL CANDAN (Devamla) – ...eğer, hakikaten burada bir şey yoksa, Sayın Bakan, temize çıksın, risk altında kalmasın; ama, öyle anlaşılıyor ki, Hükümet yetkililerinde bu yürek yok. Yürek varsa, hodri meydan; işte, oy vereceksiniz, buyurun, gelin.

ALİ RIZA BODUR (İzmir) – Hodri meydan!..

VEYSEL CANDAN (Devamla) – Ben, dürüst ve temiz bir siyaset anlayışı içerisinde, gensoru önergesine kabul yönünde oy vereceğinizi düşünerek, tahmin ederek Yüce Heyetinize saygılar sunuyorum; teşekkür ediyorum. (RP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Sayın Candan, teşekkür ediyorum efendim.

OYA ARASLI (İçel) – Sayın Başkan...

BAŞKAN – Buyurun efendim.

OYA ARASLI (İçel) – Refah Partisi Grubu sözcüsü, biraz önce, Cumhuriyet Halk Partisinin gensoru görüşmelerinde kullanacağı oyu hangi pazarlıklarla belirlediği doğrultusunda bir söz sarf etmiştir. Bu sözle Cumhuriyet Halk Partisini töhmet altında bırakmıştır. Zannediyorum ki, geçmişlerinde, Refah Partisi ile Doğru Yol Partisinin birtakım oy pazarlıkları yapmış olduğundan esinlenerek, her partiyi böyle zannediyorlar. Partimi töhmet altında bırakan bu sözlerden dolayı, İçtüzük gereği söz istiyorum Sayın Başkan.

BAŞKAN – Ben hanginizi uğurlayacağım, hanginizi dinleyeceğim; ortada kaldım.

Sayın Araslı, başlamışken, buyurun efendim. (Gürültüler)

ÜLKÜ GÜNEY (Bayburt) – Sayın Başkan, Sayın Candan, saygılarını sundular ve konuşması bitti.

OYA ARASLI (İçel) – Sayın sözcü, Cumhuriyet Halk Partisi...

BAŞKAN – Sayın Araslı, anlaşıldı, zabıtlara da geçti.

Şimdi, sözcünüz geliyor, buyursun, ne söyleyecekse söylesin.

OYA ARASLI (İçel) – Efendim, sözcümden önce, ben, sataşma nedeniyle...

BAŞKAN – Efendim, teşekkür ediyorum...

OYA ARASLI (İçel) – Sayın Başkan, sözcümüz, elbette ki, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına sözlerini söyleceklerdir; ama, ben, bu sataşma nedeniyle, İçtüzük gereğince söz rica ediyorum.

BAŞKAN – Grup sözcünüz onu da ifade eder.

Sayın Topuz, buyurun efendim.

Size, o konu için 2 dakika ilave süre veririm.

OYA ARASLI (İçel) – Sayın Başkan, yalnız, grup sözcüsünün konuşması ayrıdır, sataşma nedeniyle cevap vermek ayrıdır...

BAŞKAN – Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına görüşlerini ifade etmek üzere, Sayın Ali Topuz; buyurun. (CHP sıralarından alkışlar)

Konuşma süreniz 22 dakikadır.

CHP GRUBU ADINA ALİ TOPUZ (İstanbul) – Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Denizli Milletvekili Kemal Aykurt ve 54 arkadaşının verdiği gensoru önergesinin gündeme alınıp alınmaması konusunda, Cumhuriyet Halk Partisi Grubunun görüşlerini ifade etmek üzere huzurunuzda bulunuyorum; hepinizi, şahsım ve Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına, saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

Sayın milletvekilleri, konuştuğumuz, tartıştığımız konu, bir gensoru; yani, Türkiye Büyük Millet Meclisinin denetleme konusunda en önemli sayılabilecek bir usulünü kullanarak bir konuya açıklık getirmeye çalışıyoruz. Önce, bu gensorunun hangi iddiaları taşıdığına kısaca bakmakta yarar vardır.

Gensoru önergesini hazırlayan arkadaşlarımızın biraz aceleye getirilmiş bir hazırlık içinde oldukları anlaşılıyor. Metinlerden doğru dürüst bir anlam çıkarmakta bazen güçlük çektiğimizi burada anımsatmak isterim; ama, özetleyecek olursak, "30 Eylül, 1 Ekim ve 2 Ekim tarihlerinde, Karayolları Genel Müdürlüğünün Karadeniz sahil yoluyla ilgili olarak yaptığı 6 ihaleye fesat karıştırılmıştır ve bu ihaleler dolayısıyla, devlet, zarara sokulmuştur" deniliyor. Bunları kanıtlayan belgeler olarak da, Sayın Hasan Ekinci'nin, Ankara 7 nci Noterine bir müracaat yaparak orada onaylattığı bir tespit tutanağı gösteriliyor ve daha sonra da, o tespit tutanağında ifade edilen görüşlerin, iddiaların ihale sonrasında kanıtlanmış olduğu söyleniyor. İddia bu.

Doğrusu, bu iddianın, bu müzakereler sırasında daha ciddî temellere dayandırılmasını bekliyorduk. Böyle bir iddiayı, sadece bu gensoru önergesinde ifadesini bulan açıklamalarla yetinerek gündeme getirmeyi, çok ciddî bir yaklaşım olarak değerlendirmediğimizi açıklıkla ifade etmek istiyorum; çünkü, gensoru, hafife alınacak bir olay değildir; gensoru, ciddiyeti olan bir davranıştır. Bu önergenin, daha sağlıklı delillere ve gerçeklere dayalı olması gerekirdi ya da bu önerge burada açıklanırken, yeni birtakım unsurların, bu önergeyi destekleyen gerekçeler olarak, gerçekler olarak ortaya konulması gerekirdi. Maalesef, bunları yeter düzeyde göremedik; ama, biz, Cumhuriyet Halk Partisi olarak, gensoru konusu işle ilgili, arkadaşlarımızın burada ifade etmediği bazı kaygıları ve bu ihaleler sırasında usullere, geleneklere ve yasalara aykırı sayılabilen ne gibi gelişmelerin olduğuna ilişkin bazı bulguları, bazı değerlendirmeleri Meclisimizin takdirine sunacağız.

Değerli arkadaşlarım, gerek burada yapılan tartışmalar gerek buraya gelinceye kadar yapılan tartışmalarda, Hükümet kanadının meseleye bakışı ile muhalefet partilerinden Refah Partisi ve Doğru Yol Partisinin meseleye bakışı arasında ciddî bir farklılık var. Tabiî, bizim bakış açımız ile diğer partilerin bakış açısı arasında da başka bir farklılık var. Nedir bu; bir kere, iddia sahipleri, önerge sahipleri, bir ihale sürecinin yasalara aykırı gelişmelerini ele alıyorlar, onlara objektifi tutmaya çalışıyorlar, buradan bir siyasal sonuca varmaya çalışıyorlar ve "böyle bir işi yapan hükümetin bakanı görevde kalmaz" diyorlar; onu düşürmeye dönük bir eylemi başlatmış oluyorlar. Eğer, konuyu Hükümet üzerine alırsa, Hükümete dönük de bir güvensizlik vermeyi önceden düşünmüş olarak bu işe girişiyorlar.

Hükümete gelince... Hükümet de, bu ihale sürecinin içinde, acaba, yasalara, geleneklere ters bir şey var mıdır, yok mudur hassasiyetini göstermeden; acaba, burada bir yanlışlık var mıdır deyip, içeride bir araştırma, inceleme yapma, idare içinde bir araştırma, inceleme yapma yoluna yönelmeden, onlar da, bu meseleyi, Karadenize bir yol yapılıp yapılmaması konusunda bir tartışma noktasına çekmeye çalışıyorlar ve siyasî bir değerlendirmeye taşımaya çalışıyorlar. Biz, Cumhuriyet Halk Partisi olarak, işte bu noktada, her iki gruptan da farklı düşünüyoruz.

KEMALETTİN GÖKTAŞ (Trabzon) – Ne yapmak lazım?

ALİ TOPUZ (Devamla) – Bu olayın, ihale süreciyle ilgili irdelenmesi gereken noktaları vardır; bu olayın, siyasal sonuçlarıyla ilgili değerlendirilmesi gereken noktaları vardır. Biz, bunların tümüne birden bakarak düşüncelerimizi ifade etmeye çalışıyoruz ve ona göre hareket etmeye çalışıyoruz.

Şimdi, değerli arkadaşlarım, tabiî, burada yapılan tartışmalar sırasında Cumhuriyet Halk Partisine de haksız birtakım eleştirilerde bulunuldu; yeri geldikçe onları da söyleyeceğim; ama, önce, isterseniz, bu gensoruya konu olan ihalelerin teknik olarak, bize göre, eksik olan ve kaygı uyandıran, kafamızı bulandıran tarafları nelerdir; ona bakalım.

Şimdi, değerli arkadaşlarım, bir kere, şartnameyle ilgili yeterli bilgiye sahip olmadığımız için, ihalenin içeriğine dönük eksiklikleri tam tespit etme imkânımız yok; ama, Bakanlar Kurulu kararıyla, davet yoluyla ve dışkrediyi müteahhitlerin sağlaması koşuluyla ihaleye çıkarılmış olması karşısında, bazı noktaların önem kazandığını düşünerek, onlarla ilgili bilgi almaya ihtiyacımız vardır.

Şimdi, bir kere, dışkrediyi müteahhitler sağlayacaksa ve Hazine garantisiyle bu dışkredi gelecekse, şunların bilinmesi lazım: Türkiye, dışkrediyi libor+1,5 faizle ancak uygun görmektedir ve Hazine, bunu tescil etmektedir. Demek ki, libor+1,5'ten daha farklı bir kredi gelecektir Türkiye'ye. Anavatan Partisi grup sözcüsü arkadaşımız, bana göre yanlış bir ifade kullandı "yüzde 10 daha, bunun üzerine, ödeyebileceğini varsayarak tenzilatları değerlendirmek lazımdır" dedi; yani, bu hesaba göre, dış kredinin libor + 10 veya 11 olarak alınması düşünülüyormuş gibi bir izlenim verdi. Bu, kredi değildir; bu, tefeciliktir. Bunu, Türkiye kabul edemez ve bunu, Türkiye karşılayamaz, isterse müteahhit olsun isterse devlet olsun. (CHP sıralarından alkışlar, DYP ve RP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar) Mutlaka, bu, böyle değildir. Olsa olsa, libor + 4, libor + 5 civarında bir kredi sağlanabilir; 2,5-3,5 dolayında bir ilave maliyeti, müteahhitlerin yüklenmesi düşünülebilir; ama, o zaman da şu soruların cevabını vermek lazım: Bu iş nasıl muhasebeleştirilecektir; yani, bu kredinin faizinin şu kadarı Hazine tarafından, şu kadarı falan adam tarafından ödenecek hususu nasıl garantiye alınacaktır? Bir arkadaşımızın söylediği gibi, ileride, müteahhit firmayla ilgili bir olumsuzluk ortaya çıktığı zaman, o müteahhit firma ortada kalmadığı zaman, bu borcu kim ödeyecektir? Bunların öğrenilmesine ihtiyaç vardır. Ayrıca, bu kredi, gerçekten sağlanmış mıdır sağlanmamış mıdır? Yani, Karadenizde bir beklenti yaratıyorsunuz, 720 milyon dolar tutan ihale bedellerine karşılık kredi sağlandığını söylüyorsunuz; ama, ortada böyle bir şeyin olduğunu açıkça da ifade edebilecek misiniz; bilemiyorum; Sayın Bakan, konuşmasında, herhalde bunu da söyleyecek. Nereden alınmıştır bu kredi; hangi faizle alınmıştır; geri ödemesi hangi süreler içinde, hangi koşullarla olacaktır; bu kredi, tümü için bir kalemde mi alınmıştır; yoksa bu kredi her ihale için ayrı ayrı mı alınmıştır; muhataplar kimlerdir; bunların bilinmesi lazım.

Değerli arkadaşlarım, bunların ötesinde, söylenilmesi gereken önemli konu şudur, kaygıya, kuşkuya sebep olan konu şudur: Bu ihale için 17 firmaya davet yapılmıştır. Bu firmalardan biri bu davete katılmayacağını söylemiş, ayrılmıştır. Geriye kalan 16 firma, ihalenin başından sonuna kadar, üç gün boyunca, sabah bir ihale, öğleden sonra bir ihale, ertesi sabah bir ihale, öğleden sonra bir ihale olmak üzere bu ihalelere girmiş çıkmıştır ve bunlardan bir tanesi -ENKA Firması- hiçbir işi alamamıştır veya almamıştır; ama, geri kalan 15 firma, aralarında ikili ya da üçlü gruplar halinde bu ihaleleri almışlardır. Yani, ihaleye katılanların hepsi -ENKA hariç- birer iş sahibi olmuşlardır.

Şimdi, tabiî, bu, her zaman karşılaşılacak bir durum değildir. Bu, nasıl olmuş acaba diye insan düşünüyor ve şöyle bir baktığınız zaman şunları görüyorsunuz: Şimdi, bakınız efendim, en ilginç olan örneği vereyim; vaktim fazla kalmadı; Başkan, sonra, beni susturabilir...

BAŞKAN – Aman Sayın Topuz, ben kimseyi susturmam efendim.

ALİ TOPUZ (Devamla) – Haklı olarak efendim...

Şimdi, iki firma -isimlerini vermeye gerek yok- birinci ihaleye ayrı ayrı girmiş, ikinci ihaleye ayrı ayrı girmiş, üçüncü ihaleye sıra geldiği zaman, ortaklık halinde girmişler ve işi almışlar.

İLYAS YILMAZYILDIZ (Balıkesir) – Allah'ın işi!..

ALİ TOPUZ (Devamla) – Ondan sonra, bu firmalardan bir tanesi öbür ihalelere teşekkür zarfı atmış, ötekisi ise başka bir şey yapmış. Ötekisi, bu ortağıyla beraber işi aldıktan sonra o ortağını bırakmış, başka bir ortakla işbirliği yaparak, dördüncü ve beşinci ihalelere zarf atmış; alamamış. Altıncı ihaleye sıra geldiği zaman, bunlardan bir tanesi, bu sefer ortağını değiştirerek, başka iki müteahhitle ortak olmuş, üçlü bir grup olarak altıncı ihaleyi almış.

Değerli arkadaşlarım, bu işin içine girip çıkmış olanlar, teknik insanlar bunu bilirler; firmaların bir araya gelip, konsorsiyum yapmaları veya ortak girişim oluşturmaları kolay bir iş değildir. Sabahki ihalede başkalarıyla ihaleye gireceksin, akşamki ihalede başkalarıyla gireceksin. Sen, akşamki ihaleye vereceğin tenzilatı da biliyorsun, sabahki ihaleye verdiğin tenzilatı da biliyorsun; ortaklarından birine ya da öbürüne ya yalan söylüyorsun veya onların da bilgisi dahilinde bunu veriyorsun. İşte, bu, bu ihalede, idarenin bilgisi dahilinde, önceden, müteahhitler arasında işi bölmeye dönük bir anlaşma yapıldığının kesin delilidir. (CHP, RP ve DYP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)

İLYAS YILMAZYILDIZ (Balıkesir) – Usulsüz_

ALİ TOPUZ (Devamla) – Şimdi, değerli arkadaşlarım, iş bununla bitmiyor, yapılan altı ihale, halen o bölgede iş yapmakta olan herhangi bir müteahhidin, bitişiğindeki kısmı, yanına aldığı ortaklarıyla beraber bu ihalede de kazanmış olduğunu görüyoruz; yani, A firması 1 numaralı bölgede iş yapıyor, o bölgede işi tamamlamaya dönük bir ihale var, o iş, onu tamamlamaya dönük iş, orada komşu olan, halen iş yapmakta olan firmaya veriliyor; ama, senin buna cüssen yetmez, dış kredi bulamazsın, başka zorlukların var; sen şunlarla beraber ol veya birilerini bul, bunu onlarla beraber al deniliyor, tavsiye ediliyor ki, bu iş böyle oluyor. Nitekim, ilginç bir olay; iki firma, birinci, ikinci ve üçüncü ihalelere ortak olarak zarf atıyor; alamıyor. Aynı ihalelere, başka bir firma, teşekkür zarfı, teşekkür zarfı, teşekkür zarfı atıyor, sıra dördüncü ihaleye geldiği zaman, bu ikili ile o teşekkür zarfı atan ve halen de orada iş yapmakta olan müteahhit birleşince, üçlü bir grup oluyorlar ve işi alabiliyorlar.

Şimdi, daha fazlasını anlatmaya gerek yok. Bunları, Sayın Bakanın, kendisine bağlı kurumlarda ihale yapılırken nasıl bir durumun ortaya çıktığını görmesi ve alması gereken tedbirler varsa, bunları da alması için bu kürsüde ifade etmeye çalışıyorum.

Değerli arkadaşlarım, şimdi, işin teknik tarafını böyle gördük, aksak taraflarını gördük.

SÜLEYMAN HATİNOĞLU (Artvin) – Karadenize gel...

ALGAN HACALOĞLU (İstanbul) – Hasan Saka...

ALİ TOPUZ (Devamla) – Şimdi, Cumhuriyet Halk Partisi olarak, biz bu meseleye nasıl bakıyoruz...

Değerli arkadaşlarım, biz, Cumhuriyet Halk Partisi olarak, Karadenize yol yapılmasını istiyoruz; ama, yolsuzluk yapılmasını istemiyoruz. (CHP ve DYP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar) Bizim, Karadenize yol yapmak istediğimizi kanıtlamak için fazla bir şey söylememize gerek yok; çünkü, bizim tarihimizde bunun örnekleri var. Yani, eğer çok gerilere gidecek olursak, ta Hasan Saka döneminde Karadenizle ilgili rüyalar başlamıştır. Rahmetli Hasan Saka'nın rüyası, Samsun-Trabzon-Batum demiryolu, Trabzon-Erzurum-Diyarbakır-Musul demiryolu, Trabzon-Erzurum-Halep demiryolu, rahmetli eski Başbakanın elli sene önceki rüyalarıydı.

Şimdi, günümüzde, demiryolu da düşünülmelidir, otoyol da düşünülmelidir, sahil yolu duble hale de getirilmelidir. Limanların, balıkçı barınaklarının, havayollarının, hava ulaşımının geliştirilmesi, Karadenizin ihtiyacıdır. Aslında, Karadenizle ilgili olarak, bir bölgesel gelişme, kalkınma programı, planı yapmaya da ihtiyaç vardır. Doğrudur, Karadenizli devlet yatırımlarını az almıştır; ama, Karadenizli, devlet yatırımlarını az almış olmanın karşılığında, ortaya, devleti rahatsız edecek bir anlayışla çıkmamıştır.

Cumhuriyet Halk Partisine gelince: Cumhuriyet Halk Partisi, 1980 öncesinde, Karadenizlinin, özellikle, köyünde, kırsal alanında iş makineleriyle tanışmasını sağlamıştır. 1978-1979 yıllarında, Doğu Karadeniz ve Orta Karadeniz Bölgelerine, hatta Batı Karadeniz Bölgesine, cumhuriyet hükümetlerinin programları içerisinde, cumhuriyet tarihinin en hızlı köy yolu yapım programı uygulanmıştır. 1980 öncesi dönemde, Sarp-Hopa yolunun bir an önce tamamlanmasına ilişkin olarak büyük çabalar sarf edilmiştir. 1991-1995 neminde de -Koalisyon Hükümeti döneminde- şimdi, Karadenizde inşaatları devam eden sahil yolu ihaleleri yapılmıştır.

Değerli arkadaşlarım, biz, Cumhuriyet Halk Partisi olarak, bu gensoru meselesine bakarken şunları düşünüyoruz: Eğer, bu gensoru, bu altı ihaledeki yolsuzlukları ve usulsüzlükleri ortaya çıkarmak için verilmiş ise, o zaman, bu yolsuzlukları ortaya çıkarabilecek bir model içerisinde bunun gelmesi lazımdı. Nasıl olması gerekirdi... Gensoru kabul edilse, gündeme alınsa ve sonunda da güvensizlik oyu verilerek Sayın Bakan düşürülse ya da Hükümet, bana verilmiş bir güvensizliktir deyip, bunu kendisi için bir güvenoylamasına dönüştürüp, Hükümetten çekilse; bu ihaleleri ne yapacaksınız, onu bana söyler misiniz...

İLYAS YILMAZYILDIZ (Balıkesir) – İptal... İptal...

ALİ TOPUZ (Devamla) – Eğer, siz, ihaleleri, mutlaka ve mutlaka, yasaya, kanuna uygun bir hale dönüştürmek gerekiyor diyorsanız, Meclisin öteki denetleme yollarını denemeniz samimiyetin gereği olurdu.

Siz bu gensoru önergesini, bir taşla birkaç kuş vurmak amacıyla vermiş gibi görünüyorsunuz, kusura bakmayın. Sizin amacınız, Bakanı ya da Hükümeti düşürmektir; bir kısmınızın amacı, belki, Türkiye'de bir hükümet sorunu yaratmaktır. (CHP, DSP ve ANAP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)

Biz sorumluluk içinde hareket ediyoruz. Yolsuzlukları önlemek için ne gerekiyorsa onu yapacağız, Meclisin her türlü denetimini kullanacağız; gensoru dahil her şey değerlendirilebilir, kendi sağlam temeline oturduğu takdirde; ama...(RP sıralarından "Dışişleri Komisyonu... Dışişleri Komisyonu" sesleri)

"Dışişleri Komisyonu" diyorsanız, bir şey söyleyeceğim; ama, söyledikten sonra yerinizden hoplamayın. Hiç kimse, Cumhuriyet Halk Partisini, şu komisyon başkanlığı bu komisyon başkanlığıyla ilgili olarak pazarlık içinde söyleyemez; çünkü, eğer biz pazarlıkçı olsaydık, Refah Partisi Grubunun "komisyon başkanlıklarını sizinle beraber halledelim" önerisini kabul ederdik. Ne diyorsunuz siz?! (CHP, DSP ve ANAP sıralarından alkışlar)

Sizin, Cumhuriyet Halk Partisini kavrayabilmeniz, anlayabilmeniz mümkün değildir; çünkü, siz, atgözlüğüyle bakıyorsunuz. (CHP sıralarından alkışlar)

Cumhuriyet Halk Partisi, bu gensoru dolayısıyla, bu olayla ilgili ortaya konulan kaygıların Mecliste değerlendirilmesini bekleyecek ve eğer gensoru önergesi gündeme alınacak olursa, bu soruların tamamının cevabının orada verilmesini bekleyecek; bugünkü oylamada, oylamaya katılmamak suretiyle, iddia sahipleri ile kendisini savunanları başbaşa bırakacaktır.

Hepinize saygılar sunuyorum, teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Sayın Topuz, ilave süre vermiştim... Tamamını kullandınız, öyle mi efendim?

ALİ TOPUZ (Devamla) – Evet.

BAŞKAN – Peki, teşekkür ediyorum.

Sayın milletvekilleri, şimdi, söz, Bayındırlık Bakanı Sayın Yaşar Topçu'nun.

Sayın Topçu, Hükümet adına, görüşlerinizi ifade etmek üzere buyurun efendim. (ANAP sıralarından alkışlar)

BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI YAŞAR TOPÇU (Sinop) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; gensoru dolayısıyla görüşlerini belirten sayın grup sözcülerini dikkatle dinledim. Sanıyorum, siz değerli arkadaşlarım da gensorudaki iddiaları biliyor, konuşmacıları ise dinlemiş bulunuyorsunuz.

Ben, önce bu gensorunun bir tavsifini yapmak istiyorum. Gerek metindeki ifadeleri gerekse DYP ve Refah Partisi sözcülerinin beyanlarıyla açıkça görülmektedir ki, bu gensoru, bir siyasî kin ve siyasî intikam gensorusudur. Bu gensoru metnindeki karanlık satırlarda kin ve intikam duyguları, sanki birer argümanmış gibi sunulmakta, gensoruyu yazanlar, cehalet ve tembelliklerini bu karanlık içerisinde kaybettirmek istemektedirler. Şimdi, ben, bu karanlık gensoruya huzurunuzda bir ışık yakacağım. Bu ışık, hem gensoruyu hem de DYP, Refah ve Cumhuriyet Halk Partisi sözcülerinin tüm iddialarının altında yatanları pırıl pırıl aydınlatacaktır.

Değerli milletvekilleri, önce, Karadenizlinin "otoyol" dediği, gerçekten otoyol standardında, dört şeritli olan bu yol niçin yapılıyor: Hemen belirtelim ki, bu yola, hem Karadenizlinin hem de Türkiye'nin birinci derecede ihtiyacı vardır. Başka ülkelerde, örneğin Fransa'da, bu trafik yoğunluğunda otoyol yapılıyor; biz ise, bölünmüş yolla yetinmeye çalışıyoruz. Yıllardır, bu yöreye, kalkındırıcı, ciddî yatırımlar yapılmamıştır. Yolu olmayan yere kim ne yatırım yapsın?! Takriben -Sarp'tan Zonguldak'a- 8 milyon nüfus, Karadenizin dar şeridine bağlanmış ve sıkışmıştır. Buralara sığmayan -8 milyon- Karadenizin nüfusu ise, Türkiye'nin dört bir yanına, hatta dünyaya yayılmıştır.

Mısır ekmeği yiyip, tütün-fındık-çay üçlüsü arasında sıkışmış yöre insanı, Zonguldak'ta toprağın altından maden çıkarır. Kışın, Karadenizin azgın dalgalarıyla boğuşup, çıkardığı hamsiyle Türkiye'yi besler. Sarp Sınır Kapısı açılınca, burada yolculuk yapmak, her an, ölüm tehlikesi içinde yaşamak anlamına gelir. Bu yörede oturup da, bu yollarda bir yakınını kaybetmemiş aile yoktur. Türkiye'nin en ciddî yedi kara trafik noktası, ölüm noktası bu yörede yer alır.

Son zamanlarda Allah bu yöreye büyük bir imkân bahşetmiştir; bunlar, Hazar ve Kazak Rus petrolleridir. Beyaz Sarayın ünlü güvenlik danışmanı Brzezinski'nin birkaç hafta önce yayımlanan "Satranç Tahtası" isimli araştırma kitabında, bu yöre, bütün dünya petrol devlerinin iştahını kabartan ve pek yakın bir geleceğin petrol ve gaz pazarı olarak gösterilmektedir. Amerika Birleşik Devletlerinin, Hazar petrollerinin, Türkiye üzerinden Akdenize indirilmesinde bizim yanımızda yer almasının nedeni budur. Böyle bir pazarda, altyapısı olmayan bir Türkiye'nin yeri, bu zenginliklere sadece seyirci kalmaktan ibarettir. İşte, bu yolu, bu sosyal ve ekonomik nedenlerle yapıyoruz. Bütçe imkânlarımızla; yani, Refah Partisi sözcüsünün kafasıyla -kendisi "bunları Türk Lirasıyla yapsak" dedi- yapmaya kalksak, en az otuz yıl lazım. Ne Türkiye, ne de Karadenizli otuz yıl bekleyemez. Burada, geçmişte, Dünya Bankası kredileri de kullanılmıştır; ama, bunlar, yol iyileştirmelerinden öteye geçememiştir.

Başta, Bolaman-Perşembe olmak üzere, 10'dan fazla tünel -ki toplamı 18'dir- yüzlerce köprü, yine onlarca viyadük, deniz dolgusuna bütçe imkânları ve Dünya Bankası kredileri yetmedi. İlk iş olarak, bu yolun projesini, Samsun-Sarp'tan, Sarp-Zonguldak şeklinde değiştirip, Zonguldak'a kadar uzattık. Bundan sonra bu projeyi yeniden revize ederek, Sarp-Şile kavşağı haline getiriyoruz.

Tabiî, yapılacak işler bundan ibaret değildir. Türkiye'nin 1961'de 60 bin kilometre karayolu vardır, 1997'de 61 514 kilometre karayolu vardır. Bunun 1 514 kilometresi otoyoldur. Türkiye, otoyollarını 4-5 bin kilometreye, bölünmüş yollarını 8-10 bin kilometreye çıkarmadan, asla, dünyanın önde gelen 10 ülkesinden birisi olamaz; bölgelerarası kalkınmışlık farklarını ortadan kaldıramaz; çünkü, demiryolu, denizyolu, havayolu ve karayolundan, geçtiği yere hizmet eden tek yol karayoludur. Diğer üçü ise, sadece vardığı yere hizmet eder.

İşte, bu anlayışla, imkân ölçüsünde daha çok dış kredi kullanarak, karayolu ağımızı zenginleştirmek zorundayız. Bugüne kadar Türkiye'de krediyle yapılan yollar ve Dünya Bankası kredisiyle yapılmış bölünmüş yollar ve daha yüzlerce yol, 2886 sayılı Yasanın dışına çıkılarak yapılmıştır; bu bir zarurettir. Sayın Tansu Çiller'in Başbakanlığında 62 kararname, Sayın Erbakan'ın Başbakanlığında 20 kararname, 2886 sayılı Yasanın dışına çıkma kararnamesidir.

Bayındırlık Bakanlığı, SHP, CHP ve Refah Partisinin elinde olduğu dönemlerde, yüz değil, yüzlerce ihale ve iş, 2886 sayılı Yasanın 44 üncü maddesi gereği, davet usulüyle yapılmıştır. Dahası, Enerji ve Tabiî Kaynaklar, Ulaştırma ve Millî Savunma Bakanlıklarının birçok işi, İstanbul Belediyesinin hemen bütün işleri böyle yapılmıştır, böyle yapılmaktadır; biz de böyle yaptık... Geçmişte böyle yapıldığı için değil, doğru olduğu için yaptık.

Bizden önceki dış kredili ihalelerde kullanılan metot, müteahhitlerden teklif alma metoduydu; burada, birim fiyatlarını, müteahhitler tayin ederdi. Bu statüye göre, müteahhitler, Bayındırlık birim fiyatlarının yüzde 20'sine kadar teklif verebiliyordu. Türkiye'nin, bu konuda yerleşik bir sistemi olmamıştır. Biz dedik ki: "Kendi millî sistemimizi kuralım." Bu nasıl olacaktı: Bayındırlık birim fiyatlarının yüzde 20'sine kadar teklif vermeleri serbestisi içinde değil, Bayındırlık birim fiyatları esas alınarak, bunlardan tenzilat istemek suretiyle ihale yapılmalıydı. İşin başında yüzde 20'lik müteahhit avantajını kaldırmış oluyorduk. Böylece, dış kredili işler de, iç finansmanla yapılan işler gibi tenzilata tabi olmalıydı. Bizim doğrumuz buydu. Bunun usulsüzlük neresinde?!

Bayındırlık birim fiyatlarından tenzilat istenerek müteahhit bulamayacağımızı iddia edenler oldu. Buna rağmen, millî sistemimizi denemeye karar verdik ve uyguladık. Bu sistemi, yakında, Gaziantep-Urfa yolunda uygulayacağız, Antalya-Alanya yolunda uygulayacağız, İstanbul-İzmir otoyolunda uygulayacağız; Adana-Pozantı, Ankara-Acıkuyu-Konya kavşağında uygulayacağız; İzmir-Salihli yolunda uygulayacağız; bu sistemi, Bursa çevre yolunda uygulayacağız. Bu millî sistem, Türkiye'ye, asgarî yüzde 20'den daha az kredi kullandıracak bir sistemdir.

Değerli milletvekilleri "bu yol niçin yapılıyor" sorusunun cevabı çoktur; çünkü, derdi ve çilesi çoktur. Bu proje, birçok hükümetin programında yer almıştır; fakat, burada ciddî adımlar atılamamıştır. 53 üncü Anavatan Partisi-Doğru Yol Partisi Koalisyon Hükümeti zamanında, buraya 9 trilyon lira ödenek ayrılmışken, sırf "biz, bu yolun yapılmasına karşı değiliz" diyen bu iki grubun; yani, Refah Partisi ile Doğru Yol Partisi Hükümetinde bu ödenekler iptal edilmiş, bu yol durdurulmuştur. Siz, böyle mi karşı değilsiniz?! Niye yapmadınız ihaleleri?! (ANAP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar) Bu ödenekler geri alınmıştır; böylece, yöre halkı cezalandırılmak istenmiştir. Yani, tatbikat, arkadaşlarımızı tekzip etmektedir. 55 inci Sayın Yılmaz Hükümeti "Türkiye'nin sahil yolları öncelikle, ivedilikle yapılacaktır" diye bu projeyi programa almıştır; bu program da Yüce Meclisten güvenoyu almıştır.

Yeni sistem, gayet ciddî bir mekanizma getirmiştir. Bu yeni uygulamaya göre, her yılın 2 Ocağındaki Bayındırlık birim fiyatları, yine her yılın 2 Ocağındaki Merkez Bankası alış kuru üzerinden dolara endekslenip bunun üzerinden tenzilat istenmektedir. Ayrıca, uygulama içerisinde fiyat farkı verilmemektedir -Sayın Ali Topuz sorduğu için söylüyorum- eskalasyon yapılmamaktadır, avans ödenmemektedir. Getirilen dış kredinin istihkaklar karşılığında geri ödemesini sordunuz; yüzde 30'u dolarla, geri kalan miktarı Türk Lirasıyla ödenmektedir.

İhalelerde yerli ve yabancı firmalar da ortak olarak alınabilecektir; bu, eskiden de yapılan bir uygulamadır. İhale tutarı olan dış kredinin şartları Hazine yetkisindedir.

Ben, Karayollarından, kredi getirebilecek otoyol ve buralarda çalışan müteahhitlerin çağrılmasını istedim. İşte, Sayın Topuz'un söylediği sebeple istedim. Şimdi "bu yolda usulsüzlük, yolsuzluk var" diyenlere buradan tek tek söylüyorum: Bu, Bakanlar Kurulu kararı; buraya koyuyorum. Bu, bu yolla ilgili Yüksek Planlama Kurulu kararı; buraya koyuyorum. Bu -Hazineden izin alınmadı diyenlerin kulağını çınlatmak için- Hazinenin uygundur görüşü; buraya koyuyorum. Bu da ihalenin şartnamesi, şartlarını okuyorum...

SALİH KAPUSUZ (Kayseri) – Sayıştay vizesinden de bahset.

BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI YAŞAR TOPÇU (Devamla) – Söyleyeceğim Sayıştay vizesini... Sormasanız daha iyiydi; söyleyeceğim. Ben, sizin yerinize olsam sormazdım; daha akıllıca olurdu. (RP sıralarından "Söyle" sesleri) Şimdi cevap vereceğim.

Şimdi, Sayın Topuz dedi ki: "Bu ihalelerin kredileri nasıl olacak?" Hazinenin şimdiye kadar yaptığı gibi, libor + 1,5 olacak. Biz, buraya 16 firma çağırdık. 17 nci firma ortaklık sebebiyle geldi. Ben, Karayolları Genel Müdürüne dedim ki: "Buraya, Türkiye'nin kredi itibarını sarsmayacak, kredi bulmasını bilen, bunun metotlarını bilen, dünyada bu işin nasıl çalıştığını bilen, daha evvel bu işleri kullanmış, dışarıyla kredi bağlantısı olan firmaları çağırın." Çünkü, bu, bizim ilk uygulamamız, bu yönde ilk uygulamamız; yani, Bayındırlık birim fiyatlarıyla ilk uygulamamız. Yoksa, Türkiye, şu ana kadar -bir arkadaşımız sordu, ona da cevap vereyim- 10 milyar dolar müteahhit kredisi kullanmıştır. Halen, 2,5 milyar dolar müteahhit kredisi kullanmaktadır Türkiye. Bunlardan haberiniz yok, hiçbir şey araştırmıyorsunuz; geliyorsunuz buraya, sadece burada birtakım yalanları peşpeşe söylüyorsunuz -şimdi halkın huzurunda yüzünüze vuracağım- ondan sonra gidiyorsunuz.

MUSTAFA KEMAL AYKURT (Denizli) – "Yalan" deme...

BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI YAŞAR TOPÇU (Devamla) – Şimdi, bunu, teklif sırasında, yani, ihaleye katılma sırasında, banka referans mektubuyla teyit etmişlerdir Sayın Topuz; şu andaki aşaması budur. Onun dışında, gelecek olan kredilerin şartlarını Hazine kabul edecektir ve tamamen Hazineye bağlıdır şimdiye kadar olduğu gibi. Şimdiye kadar nasıl 10 milyar dolar kullanıldı, libor+1,5'un dışında hiç kimseye bir şey verilmediyse, tabiî ki, bu ihalede de bir şey verilmeyecektir.

Ayrıca, bu kredileri, kimler ihaleye girip hangi yol için kredi getireceğini taahhüt etmişse, o firmalar getirecektir. Sadece, kullandığı yıl kadar Hazine borçlanacaktır. 1998 yılında 50 milyon dolarlık iş yaptı da 50 milyon dolar istihkak hazırladıysa, Hazine bu kadar borçlanacaktır. Gelecek sene bu 100'e çıktığı zaman, 100'ünü borçlanmış olacaktır; bilmem anlatabildim mi?

Şimdi, bu yolların tamamlanması için de 1997'de 6 trilyon civarında eködenek istedik, ekbütçeden çıktı geliyor; 1998 bütçesine de 20 trilyon teklifimiz olmuştur. Planları, projeleri, uygulama projeleri, metrajları, buna göre keşif bedelleri...

Şimdi, burada, Doğru Yol Partisi sözcüsü arkadaşımız -beyanı aynen burada- dedi ki: "Bu ihalelerin uygulama projeleri yoktur. Sayın Bakan cevap versin." Arkadaşımızın gözünü kin ve öfke bürümüş. Burada, milletin gözünün içine baka baka yalan söyledi. Ben, şu dosyaları, bu arkadaşlar, bu lafları söyleyecek diye getirdim. Biraz merak etseydi, azıcık işi ciddîye alsaydı... Bu dosyalar buraya niye geldi?.. Bu dosyalar buraya niye geldi?.. (ANAP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar) Bu dosyalar buraya niye geldi diye merak etseydi, üzerinde yazıyordu "6 tane yolun uygulama projeleri" diye... Refah Partili arkadaşımız da aynı tuzağa düştü. Burada "yoktur" diye yalan söylerken, bari biraz araştırın da söyleyin; hiç değilse biraz bakın da söyleyin... Milletin gözünün içine baka baka milletin vekili yalan söyler mi?! Millete yalan söyler mi?! (ANAP sıralarından alkışlar) Şeddeli yalan söyler mi?! (DYP ve RP sıralarından gürültüler)

MUSTAFA KEMAL AYKURT (Denizli) – Ne biçim konuşuyorsun!.. Terbiyeli konuş!..

SALİH KAPUSUZ (Kayseri) – Sayın Bakan, Başbakan burada...

BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI YAŞAR TOPÇU (Devamla) – Ben, buradan bir iddia daha söylüyorum... (RP sıralarından gürültüler)

SALİH KAPUSUZ (Kayseri) – Başbakan burada...

BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI YAŞAR TOPÇU (Devamla) – Ben, buradan bir iddia daha söylüyorum... (RP sıralarından gürültüler) Ben, buradan bir iddia daha söylüyorum... Ben, buradan bir iddia daha söylüyorum... Bugüne kadar... Bugüne kadar...

MUSTAFA KEMAL AYKURT (Denizli) – Sayın Başkan, terbiyeli konuşsun; "yalancı" diyemez... İkaz edin...

BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI YAŞAR TOPÇU (Devamla) – Karayolları Genel Müdürlüğünde, bugüne kadar... (RP sıralarından gürültüler) Karayollarının bütün arşivleri, bütün kayıtları açık, bütün kayıtları açık, isteyen bakabilir... İsteyen bakabilir...

Bir dakika, konuşmam bitsin... Koy oraya! Konuşmam bitsin ondan sonra...

MEHMET BEDRİ İNCETAHTACI (Gaziantep) – Sayın Bakan, dosyalara bir bakacağız...

BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI YAŞAR TOPÇU (Devamla) – Hayır efendim, koy!.. Konuşmam bitsin...

SALİH KAPUSUZ (Kayseri) – Getir buraya... Getir buraya...

BAŞKAN – Sayın İncetahtacı... Sayın İncetahtacı...

BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI YAŞAR TOPÇU (Devamla) – Koy oraya, koy...

(RP sıralarından gürültüler, sıra kapaklarına vurmalar)

BAŞKAN – Sayın Bakan, bir dakikanızı rica edeyim.

Sayın İncetahtacı...

BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI YAŞAR TOPÇU (Devamla) – Buraya koy... Hayır, hayır, koy buraya! Koy buraya, koy...

MEHMET BEDRİ İNCETAHTACI (Gaziantep) – Bakacağım...

BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI YAŞAR TOPÇU (Devamla) – Koy! Bakacaksın... Ben sana baktıracağım.

BAŞKAN – Sayın İncetahtacı... Sayın İncetahtacı... (ANAP sıralarından, "böyle şey olmaz!.." sesleri) Efendim müsaade buyurun.

Sayın İncetahtacı, bakacaksanız orada bakın efendim... Rica ediyorum...

BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI YAŞAR TOPÇU (Devamla) – Buyurun bakın orada. (RP sıralarından gürültüler) Otur, bak!..

(Bir grup RP, DYP ve ANAP milletvekili kürsü önünde toplandı)

YAŞAR OKUYAN (Yalova) – Sayın Başkan, böyle rezalet olmaz... Lütfen, yerlerine otursunlar.

HALİT DUMANKAYA (İstanbul) – Böyle şey olur mu!

MUSTAFA KEMAL AYKURT (Denizli) – Sayın Başkan, ikaz edin "yalancı" diyemez.

BAŞKAN – Sayın Aykurt, efendim, yerinize geçin lütfen. Yerinize geçin... (Gürültüler)

MUSTAFA KEMAL AYKURT (Denizli) – Sayın Başkan, Sayın Bakanı ikaz etmiyorsunuz... Böyle konuşamaz.

BAŞKAN – Sayın İncetahtacı...

BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI YAŞAR TOPÇU (Devamla) – Yalnız, bakın, bir dakika, bir şey söyleyeceğim... (RP sıralarından gürültüler)

ABDULKADİR ÖNCEL (Şanlıurfa) – Milletin gözüne baka baka yalan söylüyor!..

BAŞKAN – Sayın Öncel... Sayın Cengil... Sayın milletvekilleri... (Gürültüler)

Sayın Bakan, bir dakika; ben sürenizi durduruyorum.

Sayın milletvekilleri... (Gürültüler) Sayın Candan... Sayın Candan... Sayın milletvekilleri... Sayın Candan... Sayın Göktaş... Müsaade buyurun. (RP sıralarından gürültüler; ANAP sıralarından sıra kapaklarına vurmalar)

NEJAT ARSEVEN (Ankara) – Sayın Başkan, hatip kürsüde konuşurken böyle bir şey var mı!

BAŞKAN – Müsaade buyurun efendim... Ben ne söylüyorum...

MUSTAFA KEMAL AYKURT (Denizli) – İkaz edin, böyle konuşamaz; ikaz etmeniz lazım.

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri... Efendim, müsaade buyurun... Sayın Candan...

Sayın idare amirleri... Sayın idare amirleri...

Efendim, birleşime ara vereceğim.

SALİH KAPUSUZ (Kayseri) – Sayın Başkan, müsaade eder misiniz... Bir bakan yalan söylüyor...

İLHAN AKÜZÜM (Ankara) – Sayın Başkan, böyle müzakere olmaz... Lütfen, sükûneti sağlayınız.

BAŞKAN – Ben ne söylüyorum efendim...

AHMET NEİDİM (Sakarya) – Ara ver...

HALİT DUMANKAYA (İstanbul) – Bu ne rezalet!..

BAŞKAN – Sayın idare amirleri... (RP sıralarından "bu uygulama projesi midir?!" sesi)

BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI YAŞAR TOPÇU (Devamla) – Anladığın işte konuş!

İLHAN AKÜZÜM (Ankara) – Sayın Başkan, ara ver.

HALİT DUMANKAYA (İstanbul) – Sayın Başkan, onları yerine oturt.

BAŞKAN – Efendim, müsaade buyurun; oradan gelene ne yapayım ben?!

HALİT DUMANKAYA (İstanbul) – Bunları yerine oturt.

BAŞKAN – Sayın Dumankaya, müsaade buyurun...

Sayın milletvekilleri... Sayın idare amirleri... Sayın idare amirleri... Sayın idare amirleri... Sayın idare amirleri...

Sayın Dumankaya, lütfen yerinize oturun.

HALİT DUMANKAYA (İstanbul) – Ben nasıl oturayım?! Onlar otursun.

BAŞKAN – Sayın idare amirleri... Sayın Kırlı, rica ediyorum efendim... Sayın idare amirleri... Sayın idare amirleri... Efendim, lütfen... Rica ediyorum...

MUSTAFA KEMAL AYKURT (Denizli) – Sayın Başkan, hatibi ikaz edin, "yalancı" diyemez.

BAŞKAN – Efendim, Sayın Bakan kürsüde... Sayın Aykurt, Sayın Bakan kürsüde...

MUSTAFA KEMAL AYKURT (Denizli) – "Yalancı" diyor.

BAŞKAN – Sayın Aykurt, rica ediyorum efendim...

Sayın Bakan, sürenizi durdurmuştum efendim, sürenize zarar yok.

BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI YAŞAR TOPÇU (Devamla) – Tamam efendim; teşekkür ederim.

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, sükûnet avdet etmezse ara vereceğim. (Gürültüler)

Sayın Bakan, izninizle...

Sayın milletvekilleri... Sayın idare amirleri...

Sayın Cengil... Lütfen yerinize oturunuz.

Sayın milletvekilleri, Sayın Bakanın daha konuşma süresi var; ama, bizim çalışma süremiz bitmek üzeredir.

Sayın Bakanın konuşmasının, görüşme konusunun, oylama neticesinin alınmasının; hem DYP Grubunun hem de Sayın Kabil'in sataşma sebebiyle söz talepleri var; o konudaki kararımı ve bu kararımın gereği neyse onu yerine getirinceye kadar süre uzatımını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

SALİH KAPUSUZ (Kayseri) – Sayın Başkan, yeni sataşmalar da var, yeni sataşmalar da bitinceye kadar...

ÜLKÜ GÜNEY (Bayburt) – Sayın Başkan, Sayın Bakanın konuşması bitsin, ondan sonra dosyaları tetkik etsinler.

BAŞKAN – Sayın Bakan, buyurun; sürenizi yeniden başlattım.

BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI YAŞAR TOPÇU (Devamla) – Niye telaşlandınız?! Siz "yok" derken ben sükûnetle dinledim. Ben, sizin öyle diyeceğinizi bildiğim için bu dosyaları getirdim. Burada "yoktur" diye yalan söyleyeceğinizi bildiğim için getirdim. (RP sıralarından gürültüler)

RAMAZAN YENİDEDE (Denizli) – Böyle bir proje yok; varsa gösterin.

BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI YAŞAR TOPÇU (Devamla) – Şimdi, siz, devletin kayıtlarına da inanmıyorsanız, sizi başka türlü inandırmak mümkün değil zaten. (RP sıralarından "boş dosya" sesleri, gürültüler)

Şimdi, ben, size, buradan başka bir iddiada bulunuyorum, diyorum ki: Karayollarında, bugüne kadar -istediğiniz mühendisinizi ve müteahhidinizi gönderin- benim yapmış olduğum bu ihale kadar, bütün projeleri eksiksiz, uygulama projeleri dahil... (DYP sıralarından "vize, vize" sesi)

Dur, cehaletini ortaya koyma.

...Sayın Kemal Aykurt'un söylediği ÇED raporu dahil -burada zarfın içerisinde duruyor- dahası... (DYP ve RP sıralarından "göster, göster" sesleri, gürültüler)

Bir dinleyin canım, bilmiyorsunuz, bari öğrenin. Gözünüzü kin bürüyüp buraya gelemezsiniz. Burası, sizin kin ve intikam yeriniz değil, burası Parlamento.

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri...

Sayın Bakan, siz buyurun efendim.

BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI YAŞAR TOPÇU (Devamla) – Bizde ÇED raporu var; ama, ayrıca, 23 Haziran 1997 tarihinde çıkan ÇED Yönetmeliğine göre, bu tarihten önce programa ve plana alınmış hiçbir işte ÇED raporu aranmayacaktır; geçici hükmünü okuyun. Hukukçuyuz hukukçuyuz diye övünüyorsunuz; ama, o sizin dışarıda aldığınız davalara -hani, ben biliyorum onların nasıl olduğunu- benzemez. (ANAP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar; RP ve DYP sıralarından gülüşmeler) ÇED'in geçici hükmünü bir okuyun. Ayrıca da, daha evvel muamele yapıldığı için, raporu da burada.

Şimdi, ben iddia ediyorum, karayollarında bu proje kadar noksansız, kusursuz bir tek ihale yoktur; yani, proje bakımından söylüyorum -tenzih ederim, hepsi bizim için makbuldür- proje ikmali bakımından, bu kadar kusursuz, noksansız, metrajları, keşif bedelleri, birim fiyatları, herşeyiyle noksansız hazırlanmış bir tek ihale yoktur.

Tabiî, arkadaşlarımız şimdi, böyle ağızlarıyla da yakalanmanın telaşı içerisinde saldırıyorlar, saldırsınlar; ben onlara aldırış etmeyeceğim. Şimdi, bütün bunlar şeffaf, açık ve devletin dokümanlarında bulunmasına ve herkesçe bilinmesine rağmen, bir kin ve intikam duygusu, gensoruyu yazanları, en ufak bir araştırma ve bilgilenmeye ihtiyaç duymadan, bu siyasî eyleme itmiştir. Şahsıma karşı bu tavrı anlamakta hiç mi hiç güçlük çekmiyorum; sırf geçmişin hesaplaşması uğruna bir siyaset oyunu sergilenmektedir. Mert olalım, mert... Gelecek, siyaset oyunu oynayanların olmayacaktır; gelecek, karşısına çıkmış bir hizmet fırsatını, her türlü siyasî hesaplara ve makamlara tercih edenlerin olacaktır. (ANAP, DSP ve DTP sıralarından alkışlar) Bazı arkadaşlarımın siyasî düşüncelerine katılmadıkları, belki de hiç istemedikleri bir hükümetten ya da bir bakandan kurtulmak için bir bakanı hedef almaları, bence, anlayışla karşılanabilir; ancak, bunu gerçekleştirmenin başka yolları vardı. Sırf böyle bir hükümetten...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Bakan, efendim, 2 dakika eksüre veriyorum; lütfen toparlar mısınız.

BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI YAŞAR TOPÇU (Devamla) – 2 dakika çok az Sayın Başkanım.

BAŞKAN – Ne yapayım efendim... Sayın Bakan...

BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI YAŞAR TOPÇU (Devamla) – 2 dakika çok az; zaten, şey ettik, arkadaşların...

BAŞKAN – Sayın Bakan...

BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI YAŞAR TOPÇU (Devamla) – Şimdi, bakınız, arkadaşımızın birisine "söz kesme âdetim yoktur" dediniz; ben burada beş gruba cevap veriyorum.

BAŞKAN – Sayın Bakan, sizin sürenizi o arada durdurdum ben, çalışmadı süreniz.

BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI YAŞAR TOPÇU (Devamla) – Anladım efendim, o arada gitti hepsi...

BAŞKAN – Efendim siz şu 2 dakikayı bir kullanın lütfen...

BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI YAŞAR TOPÇU (Devamla) – Peki.

Sırf böyle bir hükümetten ya da bir bakandan kurtulmak için inanmadığınız bir gensoruya destek vererek Karadeniz Otoyolu Projesini engellemek, hem yanlış hem affedilmez olacaktır.

Değerli milletvekilleri, gensoruyu yazanlar "biz, noter tespiti yaptık" diyorlar. Birçok ihaleden sonra müteahhit kavgaları hep böyle noter tespitlerine dayandırılmıştır; bu bir müteahhit senaryosudur ve kavgasıdır; istediklerini elde edemeyenler önceden noter noter dolaşıp, her notere değişik değişik isim tespitleri yaptırıp, ihaleden sonra bunu şantaj vesilesi olarak kullanmışlardır. Burada amaç, kamu menfaatı değildir, sadece şantaj yapmaktır. Bayındırlık ve İskân Bakanlığının arşivleri noter tasdikli şantaj belgeleriyle doludur. Söylendiği gibi, devletin ve milletin menfaatlarını korumak amacı olsa, bu tespitlerin derhal savcılıklara gönderilmesi gerekir; çünkü, ihalelere fesat karıştırmak suçtur; ama, maksat, bağcıyı dövmek olduğu için savcılıklara gidemezler. Nereye giderler; intikam hisleriyle dolu bazı siyasî partilere giderler. Bayındırlık ve İskân Bakanlığını, âdeta savaş alanına çevirmiş olan bazı şantajcı müteahhitler, benim, bakanlığı, çıkarların çatıştığı bir alan olmaktan kurtarmak kararlılığım karşısında, kendilerine bazı siyasî partilerde arka çıkacaklar bulmuşlardır; şimdi oradan saldırıyorlar. Kısacası, bu, aynı zamanda müteahhit kavgası. Şunu herkes bilmelidir ki, bu bakanlığı, birtakım müteahhitlik firmalarının arka bahçesi haline getirtmem.

Değerli milletvekilleri, gensoruda şahsıma yönelik iddialar nedir; Cengiz İnşaata iş verildiğidir...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Bakan, size en son, 2 dakika daha süre tanıyorum.

BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI YAŞAR TOPÇU (Devamla) – Efendim lütfen, sadece 5 dakika; ancak bitireceğim.

BAŞKAN – Aman efendim, istirham ederim...

BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI YAŞAR TOPÇU (Devamla) – Arkadaşımın sorusuna cevap vereceğim.

BAŞKAN – Cevapladınız Sayın Bakan.

BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI YAŞAR TOPÇU (Devamla) – Hayır efendim, cevaplamadım.

BAŞKAN – ´Efendim, siz, o 2 dakikayı bir kullanın bakalım...

BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI YAŞAR TOPÇU (Devamla) –Peki efendim.

Ben, kimseye iş vermedim; ben, bu bakanlıkta, müteahhit firmalara iş vermek için oturmuyorum. Ben, devletin ve milletin işlerini yürütmek için oturuyorum.

Bu ihaleye 16 firma davet edilmiş; ortak olmak serbest olduğu için 17 firma katılmıştır. Ortak olmak geçmişte de serbestti; böyle yapılmış birçok ihale vardır. Bu ihalede hiçbir firma tek başına iş alamamıştır. Bu nedenle "biz, noter tespiti yaptırdık" diyenlerin tespiti de, beyanı da, tam bir kuyruklu yalandır. Burada, pazarlık olduğunu söyleyenlerin, ihaleye giren ve kazanan ortak girişimleri sayıp, onları notere tespit ettirmesi lazımdı.

Bakalım noter senedine. Noter senedinde, Cengiz İnşaat Çayeli-Hopa yolunu alacak diyor. Oysa, Çayeli-Hopa yolunu üçlü bir ortak girişim alıyor. O halde, bunun neresini bildiniz? Diyeceksiniz ki, bu ortak girişimin içinde Cengiz İnşaat var. Bu tahmininiz, Cengiz İnşaatın, ihale yapılan yerde halen yol yapmakta olmasına dayanıyor. Cengiz İnşaat, bu yolu, yüzde 300 keşif artışı ve 5,35 tenzilatla ne zaman almış; Sayın Tansu Çiller'in Başbakanlığı zamanında almış. (ANAP sıralarından alkışlar)

Cengiz İnşaata "ANAP'ın kasası" diyen gensorucular, siz, Sayın Çİller'in Başbakanlığı döneminde, Cengiz İnşaatın, aynen 44 üncü madde usulüyle -davetiyesi burada, yanımdadır; zaman kaybetmeyeyim- Alanya, Kaş Yat Limanlarını, Hopa Limanını, Bandırma Balıkçı Barınağını, dokuzluk, onluk tenzilatlarla aldığı zaman neredeydiniz? Bunu yazanlar, neredeydiniz? (RP ve DYP sıralarından gürültüler)

Peki, Cengiz İnşaata "ANAP'ın kasası" diyenler, belki, bu kasa işini iyi biliyorsunuz; herhalde, birileriyle kasa ilişkiniz var. (DYP sıralarından "senden öğrendik, senden" sesleri)

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI YAŞAR TOPÇU (Devamla) – Efendim, bitireceğim...

BAŞKAN – Efendim, ben, sizin konuşmanızın tamamını bitiremem. Lütfen... Son 2 dakika efendim. Lütfen...

BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI YAŞAR TOPÇU (Devamla) – Peki efendim.

ÜLKÜ GÜNEY (Bayburt) – Sayın Başkan...

BAŞKAN – Sayın Güney, buyurun.

ÜLKÜ GÜNEY (Bayburt) – Sayın Başkan, bir gensoru veriliyor, Sayın Bakan kendisini savunuyor...

BAŞKAN – Efendim, ne olursa olsun...

BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI YAŞAR TOPÇU (Devamla) – Gelelim, bu gensoruya mal bulmuş mağribî gibi sarılan Refah Partililere.

Sayın Cevat Ayhan'ın -demin burada konuşan sözcüye söylüyorum- siz, benim Karadenize çağırdığım isimlerin aynısını Bolu Dağı geçişine çağırıp, 44 üncü maddeye göre -arkadaşımızın kulağı çınlasın- çağırıp, orada, üçlü ortaklığa verdiğinden haberiniz var mı; yok! (RP sıralarından gürültüler) Antalya-Alanya yolunun birinci ve ikinci kısmının, aynen 44 üncü maddeye göre çağrılıp verildiğinden haberiniz var mı; yok! Eğer, 44 üncü maddeye göre çağrılma, aynı zamanda iş verilmesini gerektiriyorsa, o zaman, siz bizden evvel yapmışsınız bu işi. Ben, buna rağmen, Cevat Ayhan arkadaşımızı tenzih ediyorum. Hem benden önceki bakanları hem bugüne kadar gelmiş geçmişleri, bu söz bakımından tenzih ederim; ama, çıkıp da burada bana böyle söylerseniz, bunları çıkarır, sizin önünüze koyarım.

Aynı firmalar... Sayın Topuz, sizinkine de cevap... Bolu Dağı geçişini Limak firması almıştır...

NURHAN TEKİNEL (Kastamonu) – Meclise gel, Meclise.

BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI YAŞAR TOPÇU (Devamla) – ...ama, o ihaleye giren üç firma, bilahara, Limak'la ortak olduklarını açıklamıştır.

Ben MİT Başkanı değilim; ben, firmaların cebine birer dinleme cihazı koyarak, kim kiminle ne konuşuyor falan diye bakmakla mükellef değilim. Elimde bir tane argüman var; yapılan ihalenin tenzilatı haddi layık mıdır, değil midir. Ben, sadece bunu kullanabilirim. Eğer, burada, çıkıp da deseydiniz ki, bu ihalelerin tenzilatları haddi layık değildir; o zaman ben derdim ki, arkadaşlarımızın bu düşüncesini değerlendirelim; ama, böyle demediniz. Kişisel konuşmalarımızda da, firmaların güçlü ve tenzilatın doğru olduğunu söylediniz...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Bakan, artık rica ediyorum, son cümlenizi...

BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI YAŞAR TOPÇU (Devamla) – Sadece 1 dakika...

BAŞKAN – Tamam efendim, tamam; son cümleniz...

BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI YAŞAR TOPÇU (Devamla) – İlk beyanı yaptığı gün Sayın Deniz Baykal'a telefon açtım; dedim ki: Sabah Gazetesinde böyle bir beyanınız var, burada benimle ilgili söyledikleriniz doğru mu? "Hayır, değil." Benden bir şüpheniz var mı? "Hayır, yok; ne dün oldu, ne bugün var."

Sonra, dediniz ki: "İki tarafı da dinleyip karar vereceğiz." Bugünkü girmeme kararınızı, bu bakımdan, yadırgadım. Cumhuriyet Halk Partili arkadaşlara söylüyorum. Arkadaşları dinlediniz, beni de dinleyip öyle karar vermeliydiniz. Söylediğiniz buydu. (ANAP sıralarından alkışlar, RP sıralarından "Oo" sesleri)

Sayın Karayalçın'a teşekkür ediyorum. "Ben, bu yolu bu kadar süratli ve başarılı tamamlayacağınızı bu kadar kestirememiştim, sizi kutluyorum" dedi. Manevî de olsa, verdiği destek için teşekkür ediyorum. Daha başka Cumhuriyet Halk Partili arkadaşlar da -isim saymıyorum- bunları söylediler; hepsine teşekkür ediyorum, şükranlarımı sunuyorum.

Biz, doğru iş yapıyoruz, millete hizmet yolundayız. Allah bizi şaşırtmadı, şaşırtmayacak. Biz bu yolları yapıyoruz. Siz, bu kadar yüksek tenzilat meraklısıydınız da, 1994 yılında, Sayın Başbakan Tansu Çiller'e...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI YAŞAR TOPÇU (Devamla) – ...müteahhitlere yüksek tenzilatlı ihaleleri fesih yetkisini niye verdiniz?!

Hepinize saygılar sunuyorum. (ANAP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)

BAŞKAN – Sayın Bakan, teşekkür ediyorum.

MUSTAFA KEMAL AYKURT (Denizli) – Sayın Başkan, söz istiyorum.

BAŞKAN – Sayın Aykurt, buyurun efendim. Nedir?.. (ANAP sıralarından gürültüler)

MUSTAFA KEMAL AYKURT (Denizli) – Sayın Başkanım, Sayın Hatip, Sayın Bakan, konuşmalarında, ismimden bahsederek benim yalan söylediğimi ifade ettiler. Bu itibarla, sataşma sebebiyle söz hakkım doğmuştur, kendisine cevap vermek istiyorum; kim yalan söyledi, kim yalan söylemedi, açıklamak istiyorum.

BAŞKAN – Diğer sataşmalarla birlikte dikkate alacağım efendim.

MUSTAFA KEMAL AYKURT (Denizli) – Teşekkür ederim.

HASAN EKİNCİ (Artvin) – Sayın Başkan, noter tespitiyle ilgili bir beyanı oldu. Noter tespitini ben yaptırdım. Yanlış bir beyan diyor. Söz istiyorum. (ANAP sıralarından gürültüler)

BAŞKAN – Noter tespiti yaptırmışsınız; o da "noter tespiti var" dedi Sayın Ekinci.

HASAN EKİNCİ (Artvin) – Ama, onu müteahhitler yaptırdı diyor. (ANAP sıralarından gürültüler)

BAŞKAN – Lütfen... Buyurun...

HASAN EKİNCİ (Artvin) – Sayın Başkan...

BAŞKAN – Dinliyorum efendim.

HASAN EKİNCİ (Artvin) – Sayın Başkan, müteahhitler yaptırmış; sanki gezdirmiş de... Yanlış takdim etti... (ANAP sıralarından "otur, otur" sesleri)

BAŞKAN – Efendim, şu işlemi bitireyim.

VEYSEL CANDAN (Konya) – Sayın Başkan...

BAŞKAN – Buyurun Sayın Candan.

VEYSEL CANDAN (Konya) – İsmimi zikrederek, yanlış beyanda bulunduğumu söylediler.

BAŞKAN – Efendim, yanlış beyanda bulunmuş dediyse, ne olur bu?!.

VEYSEL CANDAN (Konya) – Yalancılıkla itham ettiler.

BAŞKAN – Sayın Candan, rica ediyorum, bu saate geldik, gözünü seveyim, yapmayın!

SALİH KAPUSUZ (Kayseri) – Sayın Başkan, bir hususu arz edebilir miyim efendim?

BAŞKAN – Buyurun Sayın Kapusuz.

SALİH KAPUSUZ (Kayseri) – Sayın Bakan, konuşmaları sırasında, buraya getirmiş olduğu birtakım evraklardan bahsederek ve göstererek, kendilerinin, birtakım çalışmalarını sonuçlandırdığına dair ifadeleri ve iddiaları oldu; ancak, tabiî, orada, kapalı ve ipleri bağlı bulunan bir projeyle ilgili bizlerin bilgi sahibi olması mümkün değil. Güzergâh mı, avan proje mi, tatbikat projesi mi, bunları biz görmek istiyoruz efendim. (ANAP sıralarından "yarın bakanlığa gel" sesleri, gürültüler)

BAŞKAN – Sayın Kapusuz, 550 sayın üye var. Bunların hepsine bu dosyaları dağıtıp incelettirme imkânımız var mı? (ANAP, RP ve DYP sıralarından gürültüler)

SALİH KAPUSUZ (Kayseri) – Yok efendim.

BAŞKAN – Efendim, müsaade buyurun.

Gensorunun gündeme alınmasına karar verirsiniz, komisyonu kurarsınız, orada incelersiniz. Rica ediyorum...

CEVAT AYHAN (Sakarya) – Sayın Başkan...

SALİH KAPUSUZ (Kayseri) – Ama, Sayın Başkan, bu, Sayın Bakanın iddialarının kendisi açısından kötü bir sonucudur.

BAŞKAN – Sayın Ayhan... Bir dakika...

Efendim "bu dosyalar o işle ilgili değil" diyorsunuz, değil mi? Zabıtlara geçti bu.

SALİH KAPUSUZ (Kayseri) – Öyleyse göstersin.

BAŞKAN – Rica ediyorum Sayın Kapusuz, öyle bir usulümüz var mı bizim?

SALİH KAPUSUZ (Kayseri) - Var efendim, var. Bakın, arkadaşımız iddia ediyor.

V. —SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR (Devam)

2.—Sakarya Milletvekili Cevat Ayhan’ın, Bayındırlık ve İskân Bakanı Yaşar Topçu’nun şahsına sataşması nedeniyle konuşması

BAŞKAN– Sayın Ayhan, bir talebiniz var. Kürsüye çıkmadan; zabıtlara geçmesi açısından, şöyle gelirseniz...

CEVAT AYHAN (Sakarya) – Sayın Başkan, müsaade buyurursanız, kısaca açıklayayım.

BAŞKAN – Efendim, siz, sükûnetle meramınızı ifade etmeyi çok iyi beceren bir arkadaşımızsınız. Lütfen... Sadece 1 dakika.

MUSTAFA KEMAL AYKURT (Denizli) – Sayın Başkan, talebimde ısrar ediyorum.

BAŞKAN – Efendim, ısrar ediyorsanız oylamaya sunarım.

MUSTAFA KEMAL AYKURT (Denizli) – Oylama değil. Açıkça, ismen söyledi...

BAŞKAN – Tabiî efendim, ısrar ederseniz, oylamaya sunarım.

MUSTAFA KEMAL AYKURT (Denizli)– Lütfen, Sayın Başkan...

BAŞKAN – Buyurun Sayın Ayhan.

CEVAT AYHAN (Sakarya)– Muhterem Başkan, muhterem üyeler; Bayındırlık Bakanı, muhterem arkadaşımız burada görüşlerini ifade ederken, Bakanlığım döneminde de 2886 sayılı İhale Kanununun 44 üncü maddesine göre ihale yapıldığı ifade edildi. Biz, bu ihaleleri çok sınırlı kullandık; devamlı, açık ihale, önseçimli yola gittik. Bakın, 1 Temmuz 1996'dan Aralık 1996 sonuna kadar -elimdeki bilgiler odur; 1997 bilgileri önümde olmadığı için, maalesef, arz edemiyorum- 28 ihale yapmışız Karayolları Genel Müdürlüğünden. Bunun, sadece 3 tanesi davet usulüdür. Olağanüstü Hal Bölgesinde de 5 tane var. Onlar, zaten, davetli olmaya mecburdur 1993'te yayımlanan Başbakanlığın bir tamimine göre. Demek ki, 20 tanesi açık ihale olmuştur. Tenzilatlara baktığınız zaman, açık ihalenin de fevkalade faydalı olduğunu görüyoruz. Yani, ben, Bayındırlık Bakanı olarak, rekabeti sağlamak amacıyla açık ihale yapmayı daima tercih etmişimdir. Nitekim, ihalelerde tenzilatlar yüzde 40-50 mertebesinde seyretmiştir. Karadeniz yolunun ihalesinde ise, yüzde 15-20 arasında seyrettiği için, zannederim, bu, bundan kaynaklanmakta.

Tabiî, Bakanlık olarak, tam rekabeti sağlayan, önseçimli açık ihalenin faydalı olduğuna inanıyorum.

Hepinize hürmetlerimi arz ediyorum. (RP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Sayın Ayhan, teşekkür ediyorum.

IV.—GENSORU, GENEL GÖRÜŞME, MECLİS ARAŞTIRMASI

VE MECLİS SORUŞTURMASI (Devam)

A)ÖNGÖRÜŞMELER (Devam)

1.—Denizli Milletvekili M. Kemal Aykurt ve 54 arkadaşının, Karadeniz karayolu ihalesinde usulsüzlük yaptığı iddiasıyla Bayındırlık ve İskân Bakanı Yaşar Topçu hakkında gensoru açılmasına ilişkin önergesi (11/13) (Devam)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri...

MUSTAFA KEMAL AYKURT (Denizli) – Sayın Başkan...

BAŞKAN – Efendim, oturur musunuz... Değerlendireceğim...

Sayın milletvekilleri, Bayındırlık ve İskân Bakanı Sayın Yaşar Topçu hakkındaki (11/13) esas numaralı gensoru önergesinin gündeme alınıp alınmayacağı hususundaki görüşmeler tamamlanmıştır.

Şimdi, gensoru önergesinin gündeme alınıp alınmayacağı hususunu oylarınıza sunacağım; ancak, daha önce verilmiş bir açık oylama talebi var, okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan gensoru önergesinin gündeme alınıp alınmamasına dair oylamanın açık oylama şeklinde yapılmasını arz ve teklif ederiz.

Lütfü Esengün Lütfi Yalman

Erzurum Konya

Mustafa Köylü Naci Terzi

Isparta Erzincan

Muhammet Polat Cafer Güneş

Aydın Kırşehir

Mehmet Bedri İncetahtacı Latif Öztek

Gaziantep Samsun

Mikail Korkmaz Ahmet Doğan

Kırıkkale Adıyaman

Kahraman Emmioğlu Abdullah Gül

Gaziantep Kayseri

Osman Yumakoğulları Şinasi Yavuz

İstanbul Erzurum

Abdullah Örnek Kemalettin Göktaş

Yozgat Trabzon

İ. Ertan Yülek

Adana

BAŞKAN - Şimdi, imza sahiplerini arayacağım.

Sayın Lütfü Esengün?.. Burada.

Sayın Lütfi Yalman?.. Burada.

Sayın Mustafa Köylü?.. Burada.

Sayın Naci Terzi?.. Burada.

Sayın Muhammet Polat?.. Burada.

Sayın Cafer Güneş?.. Burada.

Sayın Mehmet Bedri İncetahtacı?.. Burada.

Sayın Latif Öztek?.. Burada.

Sayın Mikail Korkmaz?.. Burada.

Sayın Ahmet Doğan?.. Burada.

Sayın Kahraman Emmioğlu?.. Burada.

Sayın Abdullah Gül?.. Burada.

Sayın Osman Yumakoğulları?.. Burada.

Sayın Şinasi Yavuz?.. Burada.

Sayın Abdullah Örnek?.. Burada.

Sayın Kemalettin Göktaş?.. Burada.

Sayın Ertan Yülek?.. Burada.

Efendim, açık oylama istemeye yeterli sayı var; yokladık, arkadaşlarımızın hazır olduğunu gördük.

Açık oylamanın şeklini, yüksek kararlarınızla, tayin edeceğiz.

Açık oylamanın, adı okunan sayın milletvekilinin kürsüye konacak oy kutusuna oy pusulasını atması suretiyle yapılmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmemiştir.

Açık oylamanın, adı okunan sayın milletvekilinin ayağa kalkarak kabul, ret, çekimser şeklinde oyunu belirtmesi suretiyle yapılmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmemiştir.

Binnetice ve zarureten, açık oylama, oy kutusu sıralar arasında dolaştırılmak suretiyle yapılacaktır.

Sayın milletvekilleri, bir hususu rica edeceğim. Sayın bakanlardan herhangi birisi, bir başka sayın bakana vekâleten oy kullanabilir; ancak, her bir sayın bakan, sadece, kendi yerine ve bir başka bakan yerine kullanabilir. Böyle kullanan sayın bakan, kendisinin basılı oy pusulası varsa, kendi adına onu atacak; vekâleten kullandığı arkadaşımızın oy pusulası elindeyse, onun isminin altına "vekâleten bakan filan" diye kendi adını soyadını yazıp, imzasını atacak. Oy pusulaları hazır değilse, beyaz bir kâğıda "filan bakana vekâleten oy kullanan filan" diye, adını, soyadını, seçim çevresini yazıp, imzalayıp oyunu kullanacaktır. Bir karışıklık olmamasını temenni ve rica ediyorum.

Kupaları dolaştırın.

(Oyların toplanmasına başlandı)

MUSTAFA KEMAL AYKURT (Denizli) – Sayın Başkan, talebimde ısrar ediyorum.

BAŞKAN – Sayın Aykurt, birleşim bitmedi, devam ediyor efendim.

SAFFET ARIKAN BEDÜK (Ankara) – Sayın Başkan, oylamadan sonra söz verdiğiniz takdirde bir şeye yaramayacak ki.

BAŞKAN – İki arkadaş daha var Sayın Bedük.

SAFFET ARIKAN BEDÜK (Ankara) – İtham etti. Bu yanlıştır. İddialarına cevap vermek mecburiyetindeyiz.

BAŞKAN – Sayın Bedük, hem Sayın Kabil'in talebi var, yerine getireceğim, hem Grubunuzun talebi var, yerine getireceğim efendim.

SAFFET ARIKAN BEDÜK (Ankara) – Ama, dağıldıktan sonra bir şeye yaramayacak.

HASAN EKİNCİ (Artvin) - Pratikte ne faydası var Sayın Başkanım.

BAŞKAN – Müsaade edin, o kadar takdir hakkını kullanalım.

SAFFET ARIKAN BEDÜK (Ankara) – Sayın Başkan, biz daha evvelden istedik; oylamadan önce bize bunu vermeniz lazım.

BAŞKAN – Önce size veririm efendim, önce size veririm.

SAFFET ARIKAN BEDÜK (Ankara) – Bir şeye yaramaz ki.

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, beyaz kâğıtla oyunu kullanmak isteyen sayın üye, lütfen, oyunun rengini -yani, kabul mü, ret mi, çekimser mi olduğunu- seçim çevresini yazsın ve imzasını atsın; aksi halde, oy pusulası geçersiz sayılır.

Bir sayın bakanın yerine sadece bir sayın bakan oy kullanabilir.

SAFFET ARIKAN BEDÜK (Ankara) – Sayın Başkan, sataşmalar ne oldu; oylamadan sonra bu konuşmaların ne anlamı kalacak?

(Oyların toplanmasına devam edildi)

BAŞKAN – Efendim, oylamadan sonra sataşmalar sebebiyle söz vereceğim.

Oyunu kullanmayan sayın üye var mı? Yok.

Sayın milletvekilleri, oylama işlemi tamamlanmıştır.

Kupalar kaldırılsın.

(Oyların ayırımına başlandı)

V.—SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR (Devam)

3.—Ankara Milletvekili Saffet Arıkan Bedük’ün, Rize Milletvekili Ahmet Kabil’in grubuna sataşması nedeniyle konuşması

BAŞKAN – Sayın Bedük, Sayın Kabil, konuşması esnasında, 54 üncü Hükümetin koalisyon partileri liderlerinin kin ve husumetlerinden söz ederek, kindarlık isnat ve izafesinde bulunmuştur. Bu, elbette, incitici bir sözdür. Grubunuza, bu sebeple, çok kısa cevap verme hakkı doğmuştur.

Efendim, lütfen, 2 dakika içerisinde, yeni bir sataşmaya fırsat vermeden, buyurun.

SAFFET ARIKAN BEDÜK (Ankara) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; önce, sataşmadan dolayı söz verdiği için Sayın Başkana ve siz değerli milletvekillerine saygılarımı arz ediyorum.

Doğru Yol Partisi, geçmişte -ve gelecekte de- hiçbir surette, kin ve husumet maksadıyla hiç hareket etmemiştir ve Doğru Yol Partisi döneminde karayollarıyla ilgili yapılan hiçbir ihalede, yolsuzluktan, usulsüzlükten bahsedemezsiniz. Mahkeme kararıyla tescil edilmiş olan hiçbir ihale, Doğru Yol Partisi zamanında, usulsüzdür veya yolsuzluk içerisindedir diye mahkûm edilmemiştir.

Doğru Yol Partisi, Karadeniz yolunun mutlak surette yapılması gerektiğine yüzde yüz inanmaktadır; çünkü, Doğru Yol Partisi, Demokrat Parti ve Adalet Partisi misyonunu özellikle takip eden, geçmişi tertemiz bir partidir ve bu sebeple, karayolları itibariyle de diğer hizmetler bakımından da, Karadenize hep hizmet götürmeyi kendisine şiar edinmiştir.

TURHAN GÜVEN (İçel) – Ve de yapmıştır.

SAFFET ARIKAN BEDÜK (Devamla) – Doğru Yol Partisi, Sayın Yılbaş'ın söylediği gibi, ne Karadeniz yoluna karşıdır ne boğaz köprüsüne karşıdır ne tüp geçide karşıdır; hep yenilikten taraf olmuştur, boğaz köprüsünden yana olmuştur, tüp geçitten yana olmuştur, Karadeniz yolundan yana olmuştur.

Bizim arkadaşımızın konuşmasını dinlemeden bize izafe edilen "buna karşı mısınız" şeklindeki değerlendirmeyi, doğrusu, kendisine yakıştıramadım. Yine -bu ciddî bir iddiadır- biz, yolun yapılmasından yanayız; ancak, yol yapılacak diye birkısım kişilere menfaat sağlamayı da asla kabul etmiyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

SAFFET ARIKAN BEDÜK (Devamla) – Sayın Başkanım, 1 dakika...

BAŞKAN – Bir tek cümle, lütfen...

SAFFET ARIKAN BEDÜK (Devamla) – Biz yoldan yanayız; ama, yolsuzluktan yana değiliz. Bizim itirazımız burada; bu gensorunun verilmesinin sebebi bu.

"Gensoruyu siyasî maksatla veriyorsunuz" diyorsunuz. Anayasaya göre, gensoru, zaten, siyasî maksatla verilir. Siyasî maksatla verilmiş; ama, yolsuzlukla ilgili ayrıca soruşturma önergesi gelecek, o da verilecek.

Dolayısıyla, bu konuyu bu şekliyle değerlendirmenizde fayda mütalaa ediyoruz. Ciddî olarak verilmiş olan bu önergeyi, gayri ciddî olarak değerlendirmek...

Yalan değil. Bize gelen haberi, özellikle noter senediyle, noter marifetiyle tasdik ettirip, Türkiye Büyük Millet Meclisinin huzuruna getirmiş bulunmaktayız.

Yüce Heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Teşekkür ederim. (DYP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Sayın Bedük, teşekkür ediyorum.

MAHMUT YILBAŞ (Van) – Sayın Başkan, sataşmaya vesile olan sözümü tutanaktan okuyabilir misiniz?

ERTUĞRUL ERYILMAZ (Sakarya) – Ne sataşması be!

A.HAMDİ ÜÇPINARLAR (Çanakkale) – Konuşma!

BAŞKAN – Sayın Yılbaş, artık, bir sayın... (ANAP ve DYP sıralarından gürültüler)

Sayın milletvekilleri, oturun lütfen. Lütfen...

Sayın Yılbaş...

MAHMUT YILBAŞ (Van) – Efendim, siz kullanamazsınız bunu. Ben, hiçbir parti adı kullanmadım. Okur musunuz lütfen. Lütfen okuyun.

BAŞKAN – Sayın Yılbaş...

MAHMUT YILBAŞ (Van) – Efendim, sataşmaya vesile olduğum cümleyi lütfen okur musunuz. Bu benim hakkım. (RP sıralarından gürültüler)

BAŞKAN – Nereden okuyayım efendim?

MAHMUT YILBAŞ (Van) – O zaman, niçin söz verdiniz?

ÜLKÜ GÜNEY (Bayburt) – Sayın Başkanım, o zaman niye söz verdiniz?

BAŞKAN – Ha, o cümleyi mi? Efendim, onu okudum ben.

ÜLKÜ GÜNEY (Bayburt) – Onu istiyor.

BAŞKAN – Onu istiyorsa, tabiî; okuyayım efendim.

MAHMUT YILBAŞ (Van) – Okuyun efendim. Ben hiçbir parti adı kullanmadım.

BAŞKAN – Sizinle ilgili değil o efendim, Sayın Kabil'le ilgili.

MAHMUT YILBAŞ (Van) – Benim adımı kullandı. Efendim, bana müsaade verin. (RP, ANAP ve DYP sıralarından gürültüler)

ÜLKÜ GÜNEY (Bayburt) – Sayın Başkan...

BAŞKAN – Sayın Güney, Sayın Kabil'in konuşmasından dolayı Sayın Bedük'e, grubuna söz verdim; Sayın Yılbaş'la ilgili değil.

MAHMUT YILBAŞ (Van) – Konuşması sırasında benim adımı kullandı.

BAŞKAN – Efendim, konuşması esnasında Sayın Yılbaş'tan söz ettiyse, ne yapayım?! (ANAP ve DTP sıralarından gürültüler)

ÜLKÜ GÜNEY (Bayburt) – O da şimdi buna cevap versin.

BAŞKAN – O gelsin, onun isminden bahsetsin, sonra o gelsin... Yapmayın efendim!..

MAHMUT YILBAŞ (Van) – Sayın Başkanım, o zaman bana söz veriniz. Beni vesile edindi efendim.

BAŞKAN – Sayın Yılbaş, isminizden bahsetti diye, size söz verme imkânım yok.

MAHMUT YILBAŞ (Van) – Siz, istediğiniz gibi burayı idare ederseniz ne olacak bizim sonumuz?

BAŞKAN – Sayın Yılbaş, istediğim gibi değil...

MAHMUT YILBAŞ (Van) – Sayın Başkan, konuşmacı benim adımı kullandı. Beni çıkarınız o zaman buradan.

BAŞKAN – Sayın Yılbaş...

MAHMUT YILBAŞ (Van) – Efendim, bu kadar kullanamazsınız!.. Lütfen!.. Olur mu öyle şey!..

BAŞKAN – Sayın Yılbaş... (ANAP sıralarından "doğru söylüyor" sesleri, DYP ve RP sıralarından gürültüler)

Efendim, izin verin...

SALİH KAPUSUZ (Kayseri) – Sayın Başkan...

BAŞKAN – Sayın Kapusuz, izin verin efendim.

SALİH KAPUSUZ (Kayseri) – Sayın Başkan, lütfen... Bakın, şurada bir Genel Kurul çalışması yapılıyor, olay izah ediliyor. Ahmet Kabil'in... (ANAP ve RP sıralarından gürültüler)

BAŞKAN – Sayın Kapusuz...

SALİH KAPUSUZ (Kayseri) – Genel Kurulu bu kadar meşgul edemezsiniz! Ayıp denen bir şey var! (ANAP ve DTP sıralarından gürültüler)

BAŞKAN – Sayın Kapusuz...

SALİH KAPUSUZ (Kayseri) – Efendim, Genel Kurulu bu kadar meşgul etmeye hakkı yok ki!

BAŞKAN – Efendim, bu saate kadar getirdik... Rica ediyorum...

MAHMUT YILBAŞ (Van) – Sayın Başkan...

BAŞKAN – Sayın Yılbaş...

MAHMUT YILBAŞ (Van) – Bu konuşmayı yüzbinlerce insan dinledi. Sözlerimi okuyun lütfen.

BAŞKAN – Sayın Yılbaş...

ÜLKÜ GÜNEY (Bayburt) – Sayın Başkan, herkese söz verirseniz böyle olur efendim.

BAŞKAN – Efendim?..

ÜLKÜ GÜNEY (Bayburt) – Sayın Başkan, oturumu yönetirken -çok affedersiniz, siz deneyimli bir Başkansınız; ama- bugün, burada, ismi geçen geçmeyen herkese söz veriyorsunuz. İşte, Sayın Yılbaş'ın da hakkı var bence.

BAŞKAN – Efendim, ismi geçen değil. Eğer, bir üye...

ÜLKÜ GÜNEY (Bayburt) – Siz, başta yanlış yaptınız. Olmaz böyle şey!

BAŞKAN – Müsaade buyurun Sayın Güney.

Rasgele ismi geçen bir üyeye söz vermiyorum. Bakın, "kindar" diyor, söz veririm; "beyni yok" diyor -affedersiniz, ben sözü tekrar ediyorum- tabiî, söz veririm; ama, ismi geçti diye...

ÜLKÜ GÜNEY (Bayburt) – Efendim, biz de takip ediyoruz Meclisi. İnanın ki, her gelene söz veriyorsunuz.

YUSUF NAMOĞLU (İstanbul) – Sayın Başkan, her ismi geçene söz verilmez ki!

BAŞKAN – Ben de onu söylüyorum efendim.

YUSUF NAMOĞLU (İstanbul) – Ama, veriyorsunuz. Deminden beri veriyorsunuz.

BAŞKAN – Efendim "kindar" diyor... Yani, bir partinin grup başkanına siz "kindar, husumet dolu" derseniz, rencide olur.

ÜLKÜ GÜNEY (Bayburt) – Bırakın, kesin bunu, Allah aşkına!..

MAHMUT YILBAŞ (Van) – Hayır efendim.

Sayın Başkanım, ben, şunu söylüyorum: Lütfen, benim beyanımı okur musunuz. Eğer, ben, orada bir parti adı kullanmışsam, bunu kabul ediyorum; ama, benim adım orada kullanılıyor. Lüften... Tutanaktan okuyunuz efendim.

4.—Rize Milletvekili Ahmet Kabil’in, Denizli Milletvekili Mustafa Kemal Aykurt’un şahsına sataşması nedeniyle konuşması

BAŞKAN – Sayın Kabil, Sayın Aykurt, konuşması esnasında "bu, kafatasının içerisinde beyin olmayan bir insanın hezeyanıdır" demiş. Bundan dolayı, size söz veriyorum; ama, su içişinizden, endişe ediyorum ki, yeni bir sataşmaya sebebiyet vereceksiniz. Rica ediyorum...

Buyurun Sayın Kabil.

Sayın Kabil, herkese 2 dakika süre verdim, size de 2 dakika veriyorum.

AHMET KABİL (Rize) – Sayın Başkan, ben, grup adına konuşurken, DYP Grup sözcüsünün ismini kullanarak, bu Yüce Mecliste, Mecliste olmayanların yerine oy kullandığını iddia ettim. Arkadaşımız sataşmadan söz alınca, ben, buraya çıkıp "ben böyle bir şey yapmadım; bana iftira ediyor" demesini beklerken, o heyecanla, saçma sapan bazı ifadeler kullandı. Bunları, aynen, kendisine iade ediyorum. Burada, bütün milletvekili arkadaşlarım biliyorlar; televizyonlarda, Sayın Ahmet Neidim'le günlerce tartışıldı; bu Yüce Mecliste, iki milletvekili -Giresun ve Niğde milletvekilleri- burada yokken, onların yerine sahte imzalar atarken, kendisini -Sayın Ahmet Neidim burada- o yakaladı.

AHMET NEİDİM (Sakarya) – Doğru, doğru!..

AHMET KABİL (Devamla) – Şimdi, eğer sataşmadan dolayı söz istiyorsa, çıkıp, burada "Ahmet Kabil bana iftira etti, ben sahte oy kullanmadım, sahtekârlık yapmadım" diyecek yerde, birtakım saçma sapan şeyler söylüyor; ama, buna itiraz ediyorsa, o imzalar halen Meclis arşivlerindedir, Sayın Ahmet Neidim'in başı sağdır. Ben, bu heyecanını, bu sahte oy kullanma teşebbüsünü, kendisinin fazla beyni olduğuna (!) bağlıyorum, bu sözleri kendisine iade ediyorum. (ANAP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Sayın Kabil, teşekkür ediyorum.

Sayın milletvekilleri, oylama sonuçları gelmiştir...

MUSTAFA KEMAL AYKURT (Denizli) – Sayın Başkan, bana söz vermeyecek misiniz?

BAŞKAN – Müsaade buyurun efendim... Yani, her ismi geçen insana söz verirsek, biz, birleşimi bitiremeyiz. Sayın Aykurt, size daha önce söz verdim, bu hakkınızı kullandınız. Rica ediyorum...

IV.—GENSORU, GENEL GÖRÜŞME, MECLİS ARAŞTIRMASI

VE MECLİS SORUŞTURMASI (Devam)

A)ÖNGÖRÜŞMELER (Devam)

1.—Denizli Milletvekili M. Kemal Aykurt ve 54 arkadaşının, Karadeniz karayolu ihalesinde usulsüzlük yaptığı iddiasıyla Bayındırlık ve İskân Bakanı Yaşar Topçu hakkında gensoru açılmasına ilişkin önergesi (11/13) (Devam)

BAŞKAN – Bayındırlık ve İskân Bakanı Sayın Yaşar Topçu hakkındaki (11/13) esas numaralı gensoru önergesinin gündeme alınıp alınmayacağı hususunda yapılan açık oylamanın tasnifi neticesinde; 474 oy kullanılmıştır, bunların 248'i kabul, 224'ü ret istikametindedir. 2 oy mükerrer çıkmış olup, çekimser oy yoktur.

Sayın milletvekilleri, bu suretle, gensoru önergesinin gündeme alınması kabul edilmiştir.

Gensorunun görüşme günü, Danışma Kurulunca tespit edilerek, daha sonra onayınıza sunulacaktır.

Sayın milletvekilleri, alınan karar gereğince, kanun tasarı ve tekliflerini sırasıyla görüşmek için, 3 Aralık 1997 Çarşamba günü saat 15.00'te toplanmak üzere, birleşimi kapatıyorum.

Kapanma Saati: 19.32

 

 

 

 

VI. — SORULAR VE CEVAPLAR

A) YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI

1.— Karaman Milletvekili Zeki Ünal’ın, kamu bankalarının batık kredilerine ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı Metin Gürdere’nin yazılı cevabı (7/3186) (1)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun Başbakan Sayın A.Mesut Yılmaz tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim. 24.7.1997

Zeki Ünal

Karaman

1983’ten günümüze kadar yıllar itibariyle kamu bankalarındaki batık kredi miktarları nedir?

T.C. Devlet Bakanlığı 21.11.1997 Sayı : B.02.0.010/03500

Konu : Yazılı Soru Önergesi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi : a) Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının 31.7.1997 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.-

02-7/3186-7933/21098 sayılı yazınız.

b) Başbakanlığın 5.8.1997 tarih ve B.02.0.KKG/106-583-5/3334 sayılı yazısı.

c) Devlet Bakanlığının (Sn. Yücel Seçkiner) 11.8.1997 tarih ve B.02.0.005/00005 sayılı yazısı.

Karaman Milletvekili Zeki Ünal’ın Sayın Başbakanımıza tevcih ettiği 7/3186-7933 esas nolu yazılı soru önergesi cevabı ekte sunulmuştur.

Bilgilerinizi ve gereğini arz ederim.

Metin Gürdere Devlet Bakanı

Karaman Milletvekili Sayın Zeki Ünal’ın

Sayın Başbakanımıza Tevcih Ettiği

7/3186-7933 Esas Nolu

Yazılı Soru Önergesi Cevabıdır.

Bankamızda batık kredi bulunmayıp, çeşitli nedenlerle sürelerinde tahsil edilemediği için kanunî takibe intikal etmiş alacaklarımız mevcuttur.

Kanunu takipte alacaklarımıza 30.9.1997 tarihi itibariyle % 100 oranında karşılık ayrılmıştır.

2. — Denizli Milletvekili Adnan Keskin’in, İstanbul Meşrubat Sanayii A.Ş. ve HBB Televizyon kuruluşuna Emlakbank ve Halkbank tarafından açılan kredilere ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı Metin Gürdere’nin yazılı cevabı (7/3256) (1)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Başbakan Sayın Mesut Yılmaz tarafından yazılı olarak yanıtlanması için gerekli işlemin yapılmasını dilerim.

Adnan Keskin Denizli

 

 

Soru :

1. Bilge Has’a ait İstanbul Meşrubat Sanayii A.Ş. isimli firmaya Emlak Bankası yönetim kurulunun 30.12.1992 gün ve 34/1620 sayılı kararı ile 7 milyon dolarlık dövize endeksli kredi açılmış mıdır?

2. Bu kredinin yurtdışından temin edilecek 2 yıl 1 hafta vadeli kredi karşılığında Emlak Bankası’nca verilen garanti ile kullandırılması kabul edilmiş midir?

3. 15.7.1993 tarihinde firmanın Bougue de Bosphor’dan temin ettiği 2 yıl 1 hafta vadeli temin ettiği 7 milyon dolarlık krediye karşılık olmak üzere Bankaca garanti mektubu verilmiş midir?

4. Banka yönetim kurulunun 28.5.1993 gün ve 13/580 sayılı kararı ile yukarıda sözünü ettiğimiz krediye ek olarak firma lehine 3 850 000 ECÜ tutarında yeni bir dış kredi garanti mektubu verilmesi kararlaştırılmış mıdır?

5. Bu karar doğrultusunda 8.6.1993 tarihinde Lloyds Bank London’a hitaben 3 850 000 ECÜ tutarında dış kredi garanti mektubu verilmiş midir?

6. Emlak Bankasının bu kredileri kullandırılmasından ne kadar bir süre sonra İnter-Bank tarafından kredi verilen firma aleyhine icra takibine geçilmiştir?

7. Verilen krediler firma tarafından ödenmediği için Emlak Bankası hakkında yapılan yasal takibat var mıdır? Varsa son durum nedir? Firma tarafından ödenmeyen krediler tutarları banka tarafından mı ödenmiştir? Bankanın yaptığı ödemeler nedeni ile firmadan alacağı var mıdır? Varsa miktarı nedir?

8. HBB Televizyon ve Pazarlama şirketine Halk Bankası yönetim kurulunun 6.5.1994 gün ve 11/26 sayılı kararı ile 2 milyar dolar dövize endeksli kredi açılmış mıdır?

9. Bu krediye karşılık özel bir bankaya 40 milyar lira bedelle ipotekli 76,1 milyar ekspertiz değerli gayri menkul 2. derecede 140 milyar lira üzerinden ipotek yapılmış mıdır?

10. Bu kredi vadesinde ödenmiş midir? Ödeme yapılmamış ise yapılan yasal takibin sonucu ne olmuştur? Bankanın bu krediden dolayı kuruluştan ne kadar alacağı bulunmaktadır?

11. HBB Televizyon kuruluşuna 1995 yılında Ziraat Bankası, Emlak Bankası, Halk Bankası, Vakıflar Bankası ve Özelleştirme İdaresinden kaçar paralık reklam ödemesi yapılmıştır?

12. 1996 yılı için aynı televizyon kuruluşuna Vakıflar Bankasınca 150 milyar liralık, Halk Bankasınca 750 000 dolarlık, T.C. Ziraat Bankasınca 16,5 milyar liralık reklam yaptırılmış mıdır? Reklamlar henüz başlamadan bu kuruluşlara yukarıda sözünü ettiğimiz miktarlar avans olarak mı ödenmiştir?

13. HBB Televizyon kuruluşuna Emlak Bankası Sinanoba evlerinin pazarlanması görevi verilmiş midir? Verilmiş ise adı geçen firmaya ödenen komisyon tutarı nedir?

14. İstanbul Bankasının artırılan sermaye paylarını ödemedikleri ve kayıtlarda tahribat yaptıkları gerekçesiyle İstanbul Bankasının yöneticileri hakkında T.C. Ziraat Bankası tarafından dava açılmıştır. Bu davanın açılışından 12 yıl sonra dava bitiş aşamasına geldiği bir süreçte Ziraat Bankasının 1982 yılı değerlerine göre 509 milyon lira düzeyinde olan banka alacağı 1996 yılında yapılan bir anlaşma ile 5 milyar lira ödenmesi koşulu ile feragatla bitirilmiş midir? Ziraat Bankasına ödenmesi kararlaştırılan 5 milyar lira Ziraat Bankası tarafından 1996 yılında HBB Televizyon’unda yaptırılacak reklamlar tutarı olan paradan mahsup edilerek mi karşılanmıştır?

T.C. Devlet Bakanlığı 26.11.1997

Sayı : B.02.0.010/02309

Konu : Yazılı Soru Önergesi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi : a) Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının 15.8.1997 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.-

00.02-7/3256-8170/21653 sayılı yazınız.

b) Başbakanlığın 20.8.1997 tarih ve B.02.0.KKG./106-594-2/3635 sayılı yazısı.

c) Devlet Bakanlığının (Sayın Yücel Seçkiner) 27.8.1997 tarih ve B.02.0.005/00047 sayılı yazısı.

Denizli Milletvekili Adnan Keskin’in Sayın Başbakanımıza tevcih ettiği 7/3256-8170 Esas Nolu yazılı soru önergesi cevabı ekte sunulmuştur.

Bilgilerinizi ve gereğini arz ederim.

Metin Gürdere

Devlet Bakanı

Denizli Milletvekili Sayın Adnan Keskin’in Sayın

Başbakanımıza Tevcih Ettiği 7/3256-8170 Esas Nolu Yazılı

Soru Önergesi Cevabıdır.

Ulusal Radyo ve TV’lere ödendiği gibi bu TV’ye de Bankamızın reklam karşılığı ödeme yapılmıştır.

1996 yılında ise HBB Televizyonuna reklam karşılığı 4 571 000 000 TL. ödeme yapılmış olup, avans ödemesi yapılmamıştır.

3.— Hatay Milletvekili Fuat Çay’ın, trafik kazasında yaşamını yitiren bir gazeticiye ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Halil İbrahim Özsoy’un yazılı cevabı (7/3624)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Sağlık Bakanı Sayın Halil İbrahim Özsoy tarafından yazılı olarak cevaplandırılması hususunu saygılarımla arz ederim.

Fuat Çay Hatay

12.10.1997 gecesi Bozöyük yakınlarında meydana gelen trafik kazası sonucu gazeteci Ahsen Çetiner’in, olaydan yaklaşık üç saat sonra kan kaybından yaşamını yitirdiği basına yansımıştır.

Olay sonrasında gecikme ve ihmallerin olduğu kuşkusu belirmiştir. Sağlık personeli ile temas edilmesine karşın kan kaybeden bir yaralıya kan verilememesi ya da kolundaki kan kaybının önlenememesini anlamak mümkün değildir. Ayrıca devlet hastanesinin yaralıyı kurtarmak için yapılması gereken herşeyi yapmak yerine, SSK’lı olduğu gerekçesiyle başka hastaneye sevketmesinin Bakanlığınızın bu yöndeki genelgelerine ve hekimlik etiğine aykırı olduğu açıktır.

Bu nedenle olayla ilgili bazı kuşkulu noktaların açıklığa kavuşturulması ihtiyacı vardır. Bu çerçevede;

1. Olay yerine kaç ambulans gelmiştir? Bu ambulanslarda kaç doktor ve hemşire bulunmaktaydı?

2. Yaralı gazeteci Bozüyük Devlet hastanesine saat kaçta getirilmiştir? Burada hangi müdahaleler yapılmıştır? Konulan teşhis ve düzenlenen rapor nedir?

3. Devlet Hastanesinde yaralıya kan verilmesi için girişimde bulunulmuş mudur? Hastanın kan kaybı tesbit edilmiş midir?

4. Yaralı SSK’lı olduğu gerekçesiyle SSK Hastanesine gönderilmiş midir?

Yaralı Eskişehir’de hangi hastaneye götürülmüştür?

5. Ambulansta görevli ekiplerin acil ve ilk yardımla ilgili eğitimleri bulunmakta mıdır? Şoför ve hastabakıcıların ilk yardım eğitiminden geçirilmesi düşünülmekte midir?

6. Olayla ilgili gerçeklerin ortaya çıkması için müfettiş görevlendirmeyi düşünüyor musunuz?

T.C. Sağlık Bakanlığı 27.11.1997 Hukuk Müşavirliği

Sayı : B.10.0.HKM.0.00.00.00-9239/2390

Konu : Yazılı Soru Önergesi Cevabı

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi : 27.10.1997 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/3624-8886/23441 sayılı yazıları.

Hatay Milletvekili Sayın Fuat Çay tarafından, “trafik kazasında hayatını kaybeden bir gazeteciye yapılan tıbbî müdahale” ile ilgili olarak verilen yazılı soru önergesinin cevabı ilişikte sunulmaktadır.

Bilgilerine arz ederim.

Dr. Halil İbrahim Özsoy

Sağlık Bakanı

Hatay Milletvekili Sayın Fuat Çay’ın, “Trafik kazasında hayatını kaybeden bir gazeteciye yapılan tıbbî müdahale” ile ilgili yazılı soru önergesinin cevabıdır:

Sorular :

“ 12.10.1997 gecesi Bozüyük yakınlarında meydana gelen trafik kazası sonucu gazeteci Ahsen Çetiner’in, olaydan yaklaşık üç saat sonra kan kaybından yaşamını yitirdiği basına yansımıştır.

Olay sonrasında gecikme ve ihmallerin olduğu kuşkusu belirmiştir. Sağlık personeli ile temas edilmesine karşın kan kaybeden bir yaralıya kan verilememesi ya da kolundaki kan kaybının önlenememesini anlamak mümkün değildir. Ayrıca Devlet Hastanesinin yaralıyı kurtarmak için yapılması gereken herşeyi yapmak yerine, SSK’lı olduğu gerekçesiyle başka hastaneye sevketmesinin Bakanlığınızın bu yöndeki genelgelerine ve hekimlik etiğine aykırı olduğu açıktır.

Bu nedenle olayla ilgili bazı kuşkulu noktaların açıklığa kavuşturulması ihtiyacı vardır. Bu çerçevede;

1. Olay yerine kaç ambulans gelmiştir? Bu ambulanslarda kaç doktor ve hemşire bulunmaktaydı?

2. Yaralı gazeteci Bozüyük Devlet Hastanesine saat kaçta getirilmiştir? Burada hangi müdahaleler yapılmıştır? Konulan teşhis ve düzenlenen rapor nedir?

3. Devlet Hastanesinde yaralıya kan verilmesi için girişimde bulunulmuş mudur? Hastanın kan kaybı tespit edilmiş midir?

4. Yaralı SSK’lı olduğu gerekçesiyle SSK Hastanesine gönderilmiş midir? Yaralı Eskişehir’de hangi hastaneye götürülmüştür?

5. Ambulansta görevli ekiplerin acil ve ilk yardımla ilgili eğitimleri bulunmakta mıdır? Şoför ve hastabakıcıların ilk yardım eğitiminden geçirilmesi düşünülmekte midir?

6. Olayla ilgili gerçeklerin ortaya çıkması için müfettiş görevlendirmeyi düşünüyor musunuz?”

Cevaplar :

Cevap 1. Kaza, Bozüyük Devlet Hastanesi’ne olay günü saat 04:00 sularında ihbar edilmiş ve Hastanenin faal durumundaki tek ambulansı hemen olay yerine gönderilmiştir. Bu arada nöbetçi doktor tarafından, ambulansı olan diğer kurum ve kuruluşlarla (SSK, Toprak Sanayi A.Ş. ve Artema Sanayi gibi kuruluşlarla) irtibat sağlanarak, ambulansların olay yerine gitmesi sağlanmıştır. Kazada yaralananlar, saat 4:30’dan itibaren Acil Polikliniğe getirilmeye başlanmış ve yaralı sayısının fazla olması sebebiyle diğer servislerde görevli personele de Acil Polikliniğinde görev verilmiştir.

Cevap 2. Yaralı gazeteci saat 05:00-05:30 civarında Bozüyük Devlet Hastanesi Acil Polikliniğine SSK Hastanesine ait ambulansla getirilmiş; geç getirilmesinin sebebi ise kaza sırasında yaralının sağ kolunun otobüs altında kalması sonucu kurtarma çalışmalarının uzun sürmesi olarak belirtilmiştir. Nöbetçi tabip tarafından yapılan ilk muayene bulguları “Bilinç açılıp kapanmakta, koopere ve oryante değil, sağ ön kolda tamamen ezilme sonucu doku kaybı ve tendon kesisi mevcut, solukluk mevcut, yarada aktif kanama yok, T.A.100/70 mmHg, N.100 atım/dk., genel durum iyi değil, hayatî tehlike var.” şeklindedir.

Tespit edilen bu bulgular sonucunda yaralıya damar yoluyla rheomakrodex takıldığı, yarasının temizlendiği ve steril petler ile kapatılarak tespit edildiği, daha sonra yaralının acil polikliniğe geç getirilmesi sebebiyle kan kaybı olabileceği düşüncesiyle SSK Hastanesine ait ambulans ile Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine sevk edildiği, yaralının muayene müdahale ve sevkinin yaklaşık 15-20 dakika içinde gerçekleştirildiği, İl Sağlık Müdürlüğü’nden alınan belgeler ve eldeki kayıtlardan anlaşılmıştır. Ayrıca, Bozüyük Devlet Hastanesi Baştabibi Op.Dr. Şahap Tümerdem ile olay tarihinde Acil Poliklinik nöbetçi tabibi Bülent Karalar’ın Bozüyük Kaymakamlığına vermiş olduğu rapor ile, olay tarihindeki Acil Poliklinik defter kayıtları ilişiktir. (Ek.1)

Hatay Milletvekili Sayın Fuat Çay’ın, “Trafik kazasında hayatını kaybeden bir gazeteciye yapılan tıbbî müdahale” ile ilgili yazılı soru önergesinin cevabıdır :

Cevap 3. Bozüyük Devlet Hastanesi’nde kan bankasının bulunmaması, kazanın meydana geldiği ve yaralının Acil Polikliniğe getirildiği saatte donör bulmanın güçlüğü ve donör bulunsa bile verilecek kanda yapılması gerekeen tetkiklerin zaman alacağı, ambulansın yaralıyı daha kısa süre içinde (yaklaşık 25-30 dakikada) Eskişehir’e ulaştırabileceği düşüncesi ile, yaralıya kan verme girişiminde bulunulmadığı anlaşılmıştır.

Cevap 4. Yaralı yukarıda izah edilen sebeplerle, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne gönderilmiş ise de; yolda ext olması sebebiyle Eskişehir SSK Hastanesi’ne götürülmüştür. Yaralının SSK sigortalısı olduğu gerekçesiyle bir başka hastaneye sevk edilmesi gibi durum sözkonusu değildir.

Cevap 5. Bakanlığımız Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün genelgeleri doğrultusunda yataklı tedavi kurumlarında görevli personele (dolayısıyla acil polikliniklerde ve servislerde görevli personele) acil bakım ve ilkyardım konularını da ihtiva eden hizmet içi eğitimler düzenlenmektedir. Ayrıca Bakanlığımızca kurulan İlk Yardım İstasyonlarında görevli personel Bilecik Devlet Hastanesi Acil Servisinde (1) ay süre ile hizmetiçi eğitime tâbi tutulmaktadır.

Diğer taraftan, ülkemizde acil sağlık hizmetlerinin gereken vechile sunulması ve organizasyonun mükemmelleştirmesi için gerekli çalışmalar hızla sürdürülmekte ve bu konuda özel bir yönetmelik çıkarılması safhasına gelinmiş bulunmaktadır.

Cevap 6. Önergeye konu teşkil eden olayın Bakanlığımca öğrenilmesi ve basında haber olarak yeralması üzerine, tarafımdan hemen teftiş emri verilmiş olup Bakanlığım Başmüfettişi Muhittin Atila tarafından 16.10.1997 tarihinde gerekli soruşturmaya başlanılmıştır.

Soruşturma sonunda herhangi bir tıbbî ve idarî kusurlu personelin tespit edilmesi halinde, gereken kanunî işlemlerin gerçekleştirileceğinde şüphe olmamalıdır.

Konuya göstermiş olduğunuz alaka ve hassasiyet için teşekkür ederim.

T.C. Sağlık Bakanlğı 16.10.1997 Bozöyük Devlet Hastanesi Sayı : 112001/1000-542

Konu : 12.10.1997 tarihli kaza.

Kaymakamlık Makamına

Bozüyük

12.10.1997 tarihinde hastanemiz acil bölümüne saat 04.00 sıralarında kaza ihbarı gelmiş ve hemen ambulansımız yaklaşık 15 Km. uzaklıktaki kaza yerine gönderilmiştir.

Saat 04.30 sıralarında ambulans dönmüş ve 10 civarında, bazıları ayakta olan yaralı getirmiştir. Durumu acil olanlara hemen ilk tetkikleri yapılmış, acil girişimde bulunulmuştur. Gerekli olan hastalara dikişleri atılmış, serumları takılmıştır. Bu sırada servislerde görevli 4 hemşire, röntgen teknisyeni ve hizmetli personel görev almıştır. Aynı anda yaralıların çokluğu nedeniyle fabrikalardan ambulans istenmiş ve bu istek yerine getirilmiştir.

Durumu hastanemizde tedaviye olanak vermeyen, hayatî tehlikesi olan hastalar ilk müdahalelerinden sonra ambulanslarla Eskişehir hastanelerine sevk edilmeye başlanmıştır. (Hastanemizde ortopedi uzmanı ve beyin cerrahı yoktur.)

Bu arada saat 05.30 civarında Bozüyük SSK Hastanesi ambulansı Ahsen Çetiner’i sağ önkolunda yaralanma ile getirmiştir. Hastanın fizik muayene bulguları: Bilinç açılıp kapanıyor, koopere ve oryante değil, önkolda tamamen ezilme sonucu doku kaybı, solukluk vardı. Yarasında kanama yoktu. T.A: 100/70 mmHg., N:100 atım/dk. Genel durumu iyi değil.

Hastanın olay yerinden geç gelmesi, soluk olması ve yarasının durumu nedeniyle gelmeden önce kan kaybı olmuş olabileceği düşüncesiyle rheomakrodex takıldı. Yarası temizlendi ve steril petlerle kapatılarak tespit edildi. Getiren S.S.K. Hastanesi ambulansı ile (yaklaşık 15 dk. içinde) Eskişehir Tıp Fakültesi Hastanesine götürmesi gereği ile gönderildi.

Arz ederim.

Dr. Bülent Karalar Op.Dr. Şahap Tümerdem Acil Tabibi Baştabip

 

Poliklinik Defteri

Form No. : 101

Sıra Adı, Soyadı, Baba Adı ve Cinsiyet

No. Tarihi Oturduğu Adres Yaşı E K Tanı (Kod) Karar Düşünceler ve Fiş No.

11881 11.10.1997 Recep Kara 7 x Sol ayak bileği (2y) 881639

11882 “ İslam Avcı 22 x Kr. Tonsilit RV Asker

11883 “ Mustafa Şahin 29 x TA: 110/70 mmHg 1 amp Avil(im)

Psikiyatri Polk gitmesi önerildi. 881640

11884 22.20 Murat Sever 1969 x Alın üzerinde cam kırıkları bulunan erozyonlar

saptandı. Trafik polisinin ölçümüne göre

(alkolometre ile) 170 ppm alkol saptandı. Hayatî

tehlikesi yok. 1 (Bir) gün iş ve güçten kalır.

3 (üç) günde iyileşir. Şekerci Otomotiv Bozüyük

11885 “ Gülseren Kösemen 20 x Dahiliye Servisine Yatırıldı.

11886 “ Ömer Karahisar 1973 x TA: 120/70 mmHg 1AMP DİAZEM (im)

Anksiete RV 881642

11887 “ Güldane Bahadır 32 x İlaç Allerisi (Aspirin) Hasta kusturuldu.

Tavsiyelerde bulunuldu. 881641

11888 22.20 Fuat Bozkaya 1957 x Darp Cebir olmadığı tespit edildi.

B.Adı: Hamdi Alkolsüzdür. Yeni mh. Cami cd. No:71 Bozüyük

11889 12.11.1997 Fahri Bülbül 23 x Kr. Tonsilit RV 881643

Sıra Adı, Soyadı, Baba Adı ve Cinsiyet

No. Tarihi Oturduğu Adres Yaşı E K Tanı (Kod) Karar Düşünceler ve Fiş No.

11890 02.00 Emrah Güler 22 x TA: 110/70 mmHg 1 amp metpamit (iv)

1 amp Ulcuran (iv) 120 tonik 500cc takıldı.

2,5 ölçek Asidopan plus şurup verildi.

1 amp Buscopan(iv) Esk. Tıp Fak. Sevk.

11891 05.30 Ahsen Çetiner 35 x Sağ kolda doku kaybı TA:100/70 Nb:100

Damar yolu tendon kesisi Macrodex ile açıldı.

Hayati tehlikesi var.Ambulansla Esk. Tıp. Fak. sevk

11892 04.30 Hüseyin Avcı 1969 x Kafada 7-10 cmlik kesi. 1 Amp Aldolan suture

B. Adı: Haydar edildi. Sağ bacakta fraktür. Damaryolu açıldı.

Hayati tehlikesi yok. Ambulansla Esk. Dev.

Hast. Sevk

11893 04.30 Fatih Erdoğan 1978 x Sağ kolda fraktür? 1 Amp Aldolan(sc)

B.Adı:Hamdi Kafada kesi. Suture edildi. Kafa Travması.

Hayati tehlikesi var. Ambulansla Esk. Tıp. Fak. Sevk.

11894 04.30 Gökhan Sevda 26 x Sırtında 5-7 cm uzunluklarında muhtelif kesiler. Sutuler

B. Adı: İsmet edildi. T Aşısı yapıldı.TA: 100/70

11895 04.30 Emre Genc 22 x Sağ yanak sol el ve kaş üzerinde kesiler suture

edildi. Ambulansla Esk. Devlet Hast. Sevk.

Kafa travması. Hayati tehlikesi var.

11896 05.30 Şenol Çakır 26 x Sırtında her iki skapula altında künt travmaya bağlı 9. Üs.Kom.

Trafik B. Adı Muhittin erozyon ekimoz. Balıkesir

Kazası 1 (Bir) gün iş ve güçten kalır (3) günde iyileşir

Sıra Adı, Soyadı, Baba Adı ve Cinsiyet

No. Tarihi Oturduğu Adres Yaşı E K Tanı (Kod) Karar Düşünceler ve Fiş No.

11897 05.45 Saniye Çakır 33 x Kr. Tonsillit Fakir

11898 08.00 Nermin Yılmaz 36 x 1 amp Buscopan 1 amp Novalgin(im) Renalkolik RE 881644

11899 “ Zeliha Akay 62 x TA: 180/110 mmHg 1amp Buscopan(iv)

1 amp Ulcuran (iv) P. Ulcus RV Emekli

11900 12.10.97 Merve Koç 5 x K.A.A.:37.2ºc Tonsillit 1 Flk. Penadur L.A (i.m.)

(test ile) R.E.

11901 “ İsmail Aytaş 83 x TA: 220/110 mmHg. Gözleme alındı.

%5 Dextroz 500 cc.-O2 verildi.

1 amp. Lasix (i.v.) 1 amp Novalgin İ.

1/2 amp. Digoxin (i.v.) EKG-Aku-Akc.ödemi

Esk. Dev.Hast. Acil Ser. Sevk edildi. Bağkur

11902 “ Fahriye Usta 39 x TA: 110/70 mmHg. 1 amp Emedur

K.A.A. 36-5 ºc 1amp. DİAZEM

Başağrısı R.V. R.E.

11903 “ Mehmet Avcı 32 x TA:100/60 mmHg. EKG Kontrol için Esk.Dev.Hast.

Acil Servise sevk edildi. Yeşilkart 638040

11904 St:11.40 Ali Göçmez 48 x Başta saçlı deride sıyrık, sağ kürek kemiği altında

B.Adı: Mehmet ekimoz. Sağ alt dudakta kesi. Hayatî tehlikesi yoktur. Dikimevi Demirlibahçe

Durum bildirir kesin hekim raporu verildi. Adalararası 23/4 Ankara

11905 “ Bebek Bel. 3 gün Çocuk Servisine yatırıldı.

Sıra Adı, Soyadı, Baba Adı ve Cinsiyet

No. Tarihi Oturduğu Adres Yaşı E K Tanı (Kod) Karar Düşünceler ve Fiş No.

11906 St:12.20 Emrah Dağ 8 x Saçlı deri sağ temporal ve periatal bölgede

doku kayıplı düzensiz kesiler. Sağ kulak

kepçesinde kesiler mevcut. Yüzde ve sırtta

sıyrıklar var. Şu an hayatî tehlikesi yoktur.

Esk. SSK hastanesine sevk edildi. Yeni Mah.Balıkça Sk.

No:6 Bozüyük

11907 “ Berat Taşkın 11/12 x A.37,5 ºc Ü.S.Y.E. R.V. Askerî

11908 13.00 Dündar Kaymaz 1965 x Yapılan muayenede herhangi bir darp izine

B.Adı: Mehmet rastlanmadı. Şahıs Alkolsüzdür. 4 Eylül Mah.

Muammer Aksoy cad.

No.40 Bozüyük

11909 “ Saliha Ajder 31 TA: 110/70 mmHg. K.A.A.:

Lökosit Water’s grafisi Sinüzit R.V. 881648

11910 “ Benan Topçuoğlu 15 x Düşme alında düzenli kes. sütüre edildi. 881649

 

 

 

 

 

 

 

 

4. — Konya Milletvekili Veysel Candan’ın, Ziraat Bankası’nın ilan ve reklam giderleri ile verdiği kredilere ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Güneş Taner’ın yazılı cevabı (7/3670)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Devlet Bakanı Sayın Güneş Taner tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim. 21.10.1997

Veysel Candan

Konya

Bilindiği üzere Ziraat Bankası Tarım ve Hayvancılığı iyileştirmek üzere çiftçimize ve Tarım Kredi Kooperatiflerine destek sağlamaktadır. Halbuki Başbakanlık Denetleme Kurulu raporları (1994, 1995, 1996 yılı) incelendiği zaman bankanın amaç dışı kredilendirmelerinin arttığı ve bu kredilerin geri dönmediği, ayrıca kredilendirmelerde bütün bankacılık mevzuatları yok sayılarak usulsüzlük yapıldığı raporlarda yazılmaktadır. Ayrıca Banka yönetiminin büyük israf içinde olduğu, ilan ve reklam giderlerinde de büyük artışlar meydana geldiği gözlenmektedir. Bu sebeple;

1. 1995 yılı faaliyet raporlarında belirtilen temenni maddelerinden 30-31-32-33-16-17-19 no.lu maddelerin yeniden incelettirilmesi neticesinde bir çok yolsuzlukların ortaya çıkacağı kanaatindeyim. Bu maddelerin yeniden incelenmesini düşünüyor musunuz?

2. İsraf, ilan, reklam ve batık kredilerin önlenmesi için ne tür bir çalışma yapıyorsunuz?

T.C. Devlet Bakanlığı 26.11.1997

Sayı : B.02.0.003.(16).3081

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi : 18.11.1997 gün ve KAN.KAR.MD.A.01.0.GNS.0.10.00.02-7.3670-8978/23626 sayılı yazınız.

Konya Milletvekili Veysel Candan tarafından yöneltilen Bakanlığım ilgili kuruluşu T.C. Ziraat Bankası Genel Müdürlüğünün görev alanına ilişkin 7/3670-8978 esas no’lu yazılı soru önergesine ait cevap ilişikte gönderilmiştir.

Bilgilerinize arz ederim.

Güneş Taner Devlet Bakanı

Konya Milletvekili Sayın Veysel Candan Tarafından

T.C. Ziraat Bankası Genel Müdürlüğüne İlişkin 21.10.1997

Tarih ve 7/3670-8978 No.lu Soru Önergesine Cevap

Bilindiği üzere, Ana statüsüne göre T.C. Ziraat Bankası; tarımsal ürünlerin üretilmesine, işlenmesine, değerlendirilmesine, pazarlanmasına, tarıma dayalı sanayi ile tarıma girdi sağlayan tarımsal sanayiye dönük her türlü girişimlerin kalkınma plan ilkelerine göre üretimde bulunmasına oluşmasına ve gelişmesine finansman desteği sağlamak, kaynak yaratmak ve gerekli kredileri düzenlemekle görevli bulunmaktadır.

T.C. Ziraat Bankası’nın yıllık çalışma ve plasman programlarının ana hatlarının belirlenmesi, tarımsal kredilerin üretim konularına göre, kalkınma plan ve programları ilkeleri ve ekonomik gereklere uygun olarak düzenlenmesi, dağıtılması ve izlenmesi şekil ve esasları; Krediler Yüksek Kurulu tarafından tespit edilmektedir.

Tarım sektörüne finansman desteği sağlayan tek kuruluş olan Bankanın krediye dönüştürülebilir kaynaklarının % 85’i tarımsal kredilere tahsis edilirken %15’i ticarî kredilere ayrılmakta, bu oran zaman zaman tarımsal krediler lehine değişebilmekte, gereken kontrol mekanizmalarıyla tüm kredilerin amacına sarfedilmesi için gerekli tedbirler alınmakta, verilen kredilerin azami ölçüde geriye dönüşü için kefalet ve maddi teminat (ipotek teminat mektubu v.b.) alınması yoluna gidilmektedir. Bu uygulamalar ile tarımsal kredilerde tahsilat oranı 1994, 1995 ve 1996’da % 90’ın üzerinde olmuştur.

Ülkemizin en büyük Bankası olan T.C. Ziraat Bankasının kaynak birikimi yaratması, tarımsal krediler dışında kârlı kredi türleri ve bankacılık işlemleriyle mümkün olabildiği gibi; ülke içinde ve dışındaki bankalarla rekabet etmek zaruretinin mevcudiyeti, zaman zaman yapılmasını da gerektirmekte ve bu çerçevede reklamlarda mütevazi bütçeyle yetinmeye çalışması sebebiyle ülkemizde bankalararası reklam harcamaları sıralamasında genellikle gerilerde yer almış, örneğin 1993 yılında 18 inci, 1994 yılında 22 inci, 1995 yılında 10 uncu, sırada kalmıştır.

Ancak, dönemin Başbakanının talimatı ve Bankanın bağlı olduğu Devlet Bakanı’nın yazılı onayları ve belirlenen uygulamalarıyla, Hazine Müsteşarlığı nam ve hesabına, birinci ve ikinci “Özel İthalat Döviz Hesapları’nın yurt içinde ve yurt dışında tanıtımı amacıyla, Kasım, Aralık 1996 ve Nisan, Mayıs 1997 aylarında 578 milyar lira tutarında reklam harcaması yaptırılmış; harcamaların tümü, Hazine Müsteşarlığı ile Banka arasında yapılan protokol gereği Hazine Müsteşarlığı’na maledilmiş olduğundan yapılan masraflar Banka üzerinde kalmamıştır. Bu yönde yapılan harcamalar halen Devletin denetim organları tarafından incelenmekte ve denetlenmektedir.

Öte yandan, Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu’nun 1995 yılı raporlarında yer alan 16,17,19,30,31,32,33 no.lu temenni maddesine Banka ile 16,17 ve 19 son durumları içeren bu temennilere Bankaca cevaplar hakkında verilmiştir.

Bankanın 1995 yılı faaliyet raporlarında belirtilen temennilerinde;

Yüksek Denetleme Kurulunun 1995 yılı raporunun temenniler bölümünün 16 ve 19 uncu maddelerine ilişkin olarak Frankfurt İş Mahkemesi ve Eyalet Mahkemeleri nezdinde davalar açılmış olup, 1998 yılı içerisinde sonuçlanması beklenmektedir. Yine sözkonusu raporun 17 nci maddeside yeralan adıgeçen firmaya kullandırılan döviz kredisinin tahsilinde ise herhangi bir sorunla karşılaşılmamıştır.

30,31,32 ve 33 no.lu temenni maddelerine ilişkin olarak Bankanın imaj ve hizmetlerinin geniş kitlelere duyurulması amaç edinilmiştir.

Öte yandan, Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu’nun 1995 yılı raporlarındaki 16, 17, 19, 30, 31,32, 33 no.lu temennilerine Bankaca cevaplar verilmiştir.

Netice itibariyle, Bankaca kredilerin amacına yönelik sarfın, geri dönüşüne, mevzuat dahilinde ve teminat alınarak kullandırılmasına önem verilmekte, reklam harcamaları mütevazi ölçülerde tutulmaktadır.

5. — AfyonMilletvekili İsmet Attila’nın, Afyon’a bağlı ilçelerdeki üreticilerin Tarım Kredi Kooperatiflerine olan borçlarına ilişkin sorusu ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mustafa R.Taşar’ın yazılı cevabı(7/3716)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun Tarım ve Köyişleri Bakanı Sayın Mustafa Taşar tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.

İsmet Attila

Afyon

Afyon Tarım ve Köyişleri İl Müdürlüğü’nün 1.10.1997 tarih ve 028-G-B/910-5390 sayıları ekindeki İl Hasar Tespit Komisyonu’nun 30.9.1997 tarih ve 5 No’lu Kararı gereğince; Dinar, Dazkırı, Evciler, Kızılören ve Başmakçı İlçelerindeki üreticilerin Tarım ve Kredi Kooperatiflerine olan borçlarının ertelenmesi ile ilgili Karar hakkında Tarım Kredi Kooperatifleri Birliği’nce ne yapılmıştır?

T.C. Tarım ve Köyişler Bakanlığı 1.12.1997 Araştırma Planlama ve Koordinasyon Kurulu Başkanlığı Sayı : KDD.G.4/3328-80115

Konu : Soru önergesi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi : Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’nın 5.11.1997 gün ve A.01.0.GNS. 0.10.00.02.7/3716.9064/023779 sayılı yazısı.

İlgi yazı ekinde bakanlığımıza intikal eden ve Afyon Milletvekili Sayın İsmet Attila tarafından cevaplandırılması istenen 24.10.1997 gün ve 7/3716-9064 sayılı soru önergesiyle ilgili bilgiler, aşağıda verilmiştir:

Soru : Afyon İli Dinar, Dazkırı, Evciler, Kızılören ve Başmakçı ilçelerinde, üreticilerin Tarım Kredi Kooperatiflerine olan borçlarının ertelenmesini öngören, Afyon İl Hasar Tespit Komisyonu’nun 30.9.1997 gün ve 5 no’lu kararı hakkında, Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği Genel Müdürlüğü’nce ne gibi işlemler yapılmıştır?

Cevap : Bu konuda, Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği Genel Müdürlüğü’nden aldığımız bilgilere göre, Afyon İl Hasar Tespit Komisyonu’nun 30.9.1997 gün ve 5 no’lu kararı ile ilgili olarak, bakanlığımız Afyon İl Müdürlüğü’nden gönderilen hasar tespit cetvellerinin içerikleri ve genel müdürlüğün talimatları doğrultusunda, mahallî kooperatiflerce düzenlenen bilgi ve belgeler, adı geçen genel müdürlüğe henüz intikal etmiştir. Sözkonusu bilgi ve belgeler üzerinde, Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği Genel Müdürlüğü’nün çalışmaları devam etmekte olup, en kısa zamanda sonuçlandırılmasına çalışılmaktadır. Çalışmaların bitimine ulaşılacak sonuçlara göre, zarar gören yetiştiricilerle ilgili işlemlere derhal başlanacaktır.

Bilgilerinize arz ederim.

Mustafa Taşar Tarım ve Köyişleri Bakanı

6. – Muğla Milletvekili Zeki Çakıroğlu’nun, Güllük Limanında bekletilen tehlikeli madde yüklü bir gemiye ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Burhan Kara’nın yazılı cevabı (7/3725)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Devlet Bakanı Sayın Burhan Kara tarafından yazılı olarak cevaplandırılması hususunda gereğini arz ederim.

Saygılarımla Zeki Çakıroğlu Muğla

Güllük Limanında bulunan içinde tehlikeli ve sağlığa zararlı maddeler bulunan gemi uzun süredir beklemektedir.

Yükünün boşaltılması sakıncalı görülen ve yasaklanan bu geminin batması halinde büyük bir tehlike yaratacağı açıktır.

Sorular :

1. Bu gemi ne zaman Güllük Körfezinden çıkarılacaktır?

2. Bu haliyle bırakılıp batması mı beklenmektedir?

3. Çevre ve İnsan sağlığı için son derece tehlikeli bu gemi için ne gibi önlem alınmaktadır?

4. Bu konuda çalışma yapılmış mıdır? Bunlar nelerdir?

T.C. Başbakanlık Denizcilik Müsteşarlığı Deniz Ulaştırması Genel Müdürlüğü 28.11.1997 Sayı : B.02.1.DNM/0.06.02.01-(TİC-97)/100.5722 Konu : S/S DURRESİ isimli gemiye ilişkin soru önergesi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı Genel Sekreterliği

(Kanunlar ve Kararlar Dairesi Başkanlığına)

İlgi : TBMM Başkanlığının 5.11.1997 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/3725-9082/023806 sayılı yazısı.

İlgi yazı eki soru önergesinde, Muğla Milletvekili Sn. Zeki Çakıroğlu tarafından yazılı olarak cevaplandırılması istenen, Güllük Limanında bulunan içinde tehlikeli ve sağlığa zararlı maddeler olduğu belirtilen gemiye ilişkin sorular, yazımız ekindeki raporda cevaplanmıştır.

Bilgilerinize arz ederim.

Dr. Burhan Kara Devlet Bakanı

S/S DURRESİ İsimli Gemi Hakkında Verilen Soru Önergesinde Yeralan

Hususlara İlişkin Yapılan Çalışmaları İçeren Rapor

 

Aliağa Limanından 4000 ton ham maden cevheri yükleyen ve Aliağa Liman Başkanlığımızca 5.4.1995 tarih ve 6550/22 sayılı Yola Elverişlik Belgesi ile Mısır/Portsait Limanına haraketine izin verilen Arnavut Bayraklı 3804 GRT’luk DURRESİ isimli gemi makina arızası nedeni ile İzmir Bölge Müdürlüğümüz bağlısı Güllük Liman Başkanlığı yetki alanında Güllük İskelesinin 2 mil açığında 25.5.1995 tarihinde demirlemiştir.

Güllük Liman Başkanlığımızın 10.7.1995 tarih ve 290 sayılı yazıları ile, İzmir Bölge Müdürlüğümüze, geminin yükünün limbo yapılmak üzere bekletildiği, bu nedenle herhangi bir işlem yapılmadığı, gemi acentesine batma/batırılma tehlikesine karşılık, geminin daha güvenli/emniyetli bir limana çekilmesi tebliğ edildiğini ve bu arada İstanbul 3 üncü ve 5 inci İcra Dairelerince geminin ihtiyati tedbir yolu ile limandan çıkışının önlenmesi istenmiştir. (Lahika-1)

İzmir Bölge Müdürlüğü, 3.11.1995 tarih ve 8049 sayılı yazıları ile İzmir Gümrükler Baş Müdürlüğünden, geminin yükünün başka bir gemiye aktarıldığını, gemide hiçbir görevlinin bulunmadığını, acentasının feragat ettiğini, gemi üzerinde ihtiyati tedbir kararının bulunduğunu ve seferden men edildiğini belirterek, yaklaşık 250 ton akaryakıt ve 4000 ton maden cevherinin transit yük olması ve donatanına henüz ulaşılamaması hususlarını göz önünde bulundurarak, konunun Gümrük Mevzuatı çerçevesinde değerlendirilerek gerekli işlemlerin yapılmasını istemiştir. (Lahika-2)

Müsteşarlığımız, sözkonusu gemideki arızanın giderilmesi amacıyla yapılan tüm çalışmalardan herhangi bir sonuç alınamadığını, gemi acentesinin feragat etmesi nedeniyle muhatap bulunamadığını, bu itibarla, konunun önemini ve özelliğini de göz önüne alarak Bayrak Devleti nezdinde girişimlerde bulunulmasını, 7.2.1996 tarih ve 0348 sayılı yazımız ile Dışişleri Bakanlığından istemiş, donatanın belirlenmesi ve emniyetli bir limana intikalinin sağlanmasını talep etmiştir. (Lahika-3)

Ancak, Dışişleri Bakanlığından alınan 8.3.1996 tarih ve 285 no.lu faks mesajında da anlaşılacağı üzere, Tiran Büyükelçiliğimiz aracılığıyla, geminin sahibi Eduard Nuhu ile yapılan görüşmelerden de sonuç alınamamıştır. (Lahika-4)

Bunun üzerine, 26.9.1996 tarih ve 2751 sayılı yazımız ile Gümrük Müsteşarlığı’ndan gemide bulunan gümrüklü malın boşaltılması tekrar talep edilmiştir. (Lahika-5)

Gümrük Müsteşarlığı, 13.12.1996 tarih ve 5068 sayılı yazısında, gemideki mevcut eşyaların tasfiye edilip satışa sunulduğunu bildirmiş, ancak 250 ton akaryakıt için verilen teklifin uygun bulunmayarak satışının gerçekleşmediği, ayrıca geminin limana uzak olması sebebiyle kollanmasının mümkün olmayacağı ve ilgili kuruluşlarca koordine sağlanarak bir limana çekilmesinin uygun olacağı, ayrıca 3.1.1997 tarih ve 33 sayılı yazılarında geminin tasfiyesi için gemi acentası ve vekiline 3 aylık süre verildiği, sürenin dolmasına rağmen herhangi bir müracaat olmadığı bu nedenle, Gümrük Müdürlüğünce, İzmir Tasfiye İşletme Müdürlüğüne tasfiye işlemine başlanılmasını bildirmiştir. (Lahika-6-7)

Buna ilaveten, Gümrük Müsteşarlığı, 18.6.1997 tarih ve 2538 sayılı yazısı ile, sözkonusu geminin, Hazine Müsteşarlığı’nca icraen satışını teminen yurda ithaline izin verildiğinin anlaşılması nedeniyle, İcra merciinden resmî bilgi edinilmesi kaydıyla tasfiye işlemlerinin durdurulmasının, 23.5.1997 tarih ve 1997/332 sayılı makam onayına istinaden uygun bulunduğunu belirtmiştir. (Lahika-8)

Bu gelişmeler paralelinde, anılan geminin, sancağa yatık durumda, 250 ton yakıt, 50 ton sintine ve 4000 ton ham perlit yükü ile demirde olması, konum itibarıyla rüzgâra açık olması, seyir halindeki gemiler, körfezin ve yörenin ekolojisi, bölge turizmi, can ve mal emniyeti açısından, denizde olası bir çatışma halinde telafisi mümkün olmayan zararlara neden olabileceği düşüncesiyle, konunun ivediliği açısından, Müsteşarlığımızca 18.9.1997 tarih ve 4554 sayılı yazımız ile, Maliye Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı ve Gümrük Müsteşarlığından, geminin/yükün tasfiyesinin yapılması istenilmiştir. (Lahika-9)

Bu konuda, Çevre Bakanlığınca da, 8.10.1997 tarih ve 6581 sayılı, 9.10.1997 tarih ve 6628 sayılı yazılarında, anılan geminin öncelikle emniyetli bir limana yanaştırılması (Aliağa Tesisleri) ve denize elverişlik açısından uygun koşullara sahip olmaktan çıkan geminin yükü ve yakıtı ile sintinesinin acilen tahliyesi istenmektedir. (Lahika-10-11)

Gümrük Müsteşarlığı’nın 20.10.1997 tarih ve 4486 sayılı yazılarında, adıgeçen geminin yükünü teşkil eden 4000 ton perlitin yurtdışı edilmesini teminen ilgilisine bir aylık ek süre verildiği bildirilmiş, bu süre içinde eşyanın yurtdışı edilmesi, aksi halde Gümrük Kanununun 140 ıncı maddesi hükmü gereğince tasfiyeye tabi tutulacağı tebliğ edilmiştir. (Lahika-12)

Diğer taraftan, Hazine Müsteşarlığı’nın Müsteşarlığımıza muhatap 20.10.1997 tarih ve 49133 sayılı yazısında, Yurda ithaline izin verilen Durresi gemisinin yükünün tasfiyesi hususunda kurumlarınca yapılacak bir işlem bulunmadığı bildirilmiştir. (Lahika-13)

Müsteşarlığımız, Çevre Bakanlığı’nın konuya gösterdiği hassasiyeti de dikkate alarak 22.10.1997 tarih ve 5100 sayılı yazı ile, anılan geminin/yükün tasfiyesine esas yürütülen işlemlere, deniz trafiği, can, mal ve çevre güvenliğinin sağlanmasını teminen, ivedilik kazandırılması hususunda ilgili kuruluşları bir kez daha uyarmıştır. (Lahika-14)

Bu arada, Orion Deniz İşletmeciliği Ticaret ve Sanayi LTD Şirketi Vekilleri, geminin üzerinde bulunan seferden men kararlarının kalktığını, geminin çekilmesine hukuken engel kalmadığını belirtilerek, anılan gemiyi Aliağa limanına çekme talebinde bulunmuştur. Ancak olayın hukukî boyutları açısından tereddüte düşüldüğünden, yapılması gereken işlemlerle ilgili olarak araştırmalarımızın sürdürülmesi sırasında ve gemi üzerinde incelemede bulunan İzmir Bölge Müdürlüğü Gemi Sörvey Kurulunun düzenleyeceği teknik rapor beklenirken 24.10.1997 günü saat 9.00’da yapılan liman kontrolünde geminin demir mahallînde olmadığı tespit edilmiş ve konu, Sahil Güvenlik Ege Deniz Komutanlığına, Sahil Güvenlik Marmaris Grup Komutanlığına bildirilmiştir. (Lahika-15)

Anılan geminin, Ukrayna Bayraklı T/B ZORRO isimli romorkör yedeğinde 25.10.1997 günü saat 14:00 sularında Aliağa Limanı yetki alanına yüklü olarak getirildiği tespit edilmiştir. Yükü ve muhteviyatında değişiklik olmayan Arnavut Bayraklı Durresi gemisinin bir an önce emniyetli bir iskeleye yanaştırılıp yükünün tahliye edilmesi için gerekli girişimlerde bulunulmuş, ancak Aliağa Belediyesi Yetkilileri ve Belediye Çevre Mühendislerinin gemide zehirli atık ve çok miktarda fare bulunduğu, geminin Aliağa İlçesi için büyük tehlike arzettiği gerekçesiyle ilgili Limaş İskelesi Yöneticilerine geminin yanaştırılmaması yönünde telkinde bulunmuşlar ve yanaştırılmasını engelleme cihetine gitmişlerdir. Çevre Bakanlığının 28.10.1997 tarih ve 124 sayılı yazısında, gemi yükünün tehlikeli atık olmadığı beyan edilerek Aliağa Liman Başkanlığınca uygun görülen bir yere yanaştırılması istenmiştir. (Lahika-16)

İzmir Bölge Müdürlüğümüzce yapılan çalışmalar sonucu; Aliağa Kaymakamlığı, İzmir Çevre İl Müdürlüğü ve Aliağa Liman Başkanlığımızın girişimleriyle sözkonusu gemi 29.10.1997 günü saat 12:00 sularında İzmir Çevre İl Müdürlüğü Mühendisleri, Aliağa Jandarma Komutanlığı, Sahil Sağlık Yetkilileri ve Liman Başkanlığımız gözetiminde Nemrut Pilot tarafından Limaş İskelesine emniyetli bir şekilde yanaştırılmıştır. (Lahika-17)

T/B Zorro isimli romorkör Kaptanı’nın Aliağa Liman Başkanlığımızca alınan ifadesinde “Armatörü ile Orion Denizcilik arasında yapılan kontrat gereği ve armatöründen aldığı talimata göre gemiyi, 23.10.1997 günü saat 02.00 sularında demirli bulunduğu yerden yedekleyerek, Güllük Limanından Aliağa Limanına çektiğini, bu çekme işlemini Limanda bulunan Türk Bayraklı A. Sarıahmetoğlu isimli gemi kaptanı ve enspektör Ahmet Dinç gözetiminde ve talimatı ile yaptığını” ifade etmiştir. Aliağa Liman Başkanlığımızca 4922 ve 815 sayılı Kanunlar çerçevesinde işlem yapılmak üzere Aliağa Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmuştur. Aliağa Cumhuriyet Başsavcılığı 815 sayılı Kabotaj Kanuna göre Kaptana 7 300 000 Türk Lirası para cezası uygulanmış ve 4922 sayılı Denizde Can ve Mal Koruma hakkında Kanuna ilişkin davanın Dışişleri Bakanlığı Nezdinde ve diplomatik olarak yürütüleceğini beyan ederek sözkonusu romorkörün Aliağa Limanından ayrılmasında sakınca bulunmadığı kararını vermiştir. (Lahika-17)

Bununla birlikte, anılan geminin yükünün, Gümrük Mevzuatından kaynaklanan bazı sıkıntılar nedeniyle tahliyesinin henüz gerçekleştirilemediği öğrenilmiş, kamuoyunun, konuya gösterdiği önem de gözönüne alınarak geminin/yükün tahliyesinin bir an önce gerçekleştirilmesi hususu 17.11.1997 tarih ve 5517 sayılı yazımız ile Gümrük Müsteşarlığına bildirilmiştir. (Lahika-18)

Bütün bu gelişmelere müteakip, gümrük Müsteşarlığınca geminin yükü tahliye edilmiş olup, gemi söküm işlemlerine başlanması için Aliağa Gemi Söküm Bölgesine bırakılmıştır.

28.11.1997 tarih ve 5722 sayılı yazımız eki raporda bulunan bilgi ve belgeler dökümü.

Lahika-1 : Güllük Liman Başkanlığımızın 10.7.1995 tarih ve 290 sayılı, geminin arızılandığı, demirlendiği ve tutulduğuna dair yazı ve ekleri.

Lahika-2 : İzmir Bölge Müdürlüğümüzün, 3.11.1995 tarih ve 8049 sayılı, İzmir Gümrükler Başmüdürlüğüne gerekli işlemlerin yapılması hususundaki yazısı.

Lahika-3 : Müsteşarlığımızın, 7.2.1996 tarih ve 0348 sayılı, Dışişleri Bakanlığına muhatap geminin Bayrak Devleti nezdinde girişimde bulunulmasına dair yazısı.

Lahika-4 : Dışişleri Bakanlığının 8.3.1996 tarih ve 0348 sayılı cevabî ve yazı ekleri.

Lahika-5 : Müsteşarlığımızın, 26.9.1997 tarih ve 2751 sayılı, Gümrük Müsteşarlığına muhatap, gümrüklü malın boşaltılmasına dair yazısı.

Lahika-6 : Gümrük Müsteşarlığının 13.12.1996 tarih ve 5068 sayılı gemi eşyalarının ve yakıtın tasfiyesine dair yazısı.

Lahika–7 : Gümrük Müsteşarlığının 3.1.1997 tarih ve 33 sayılı gemi acentasına geminin tasfiyesi için süre verildiği ve bu sürenin dolduğuna dair yazısı.

Lahika-8 : Gümrük Müsteşarlığının 18.6.1997 tarih 2538 sayılı tasfiye işlemlerinin durdurulduğuna dair yazısı.

Lahika-9 : Müsteşarlığımızın, 18.9.1997 tarih ve 4554 sayılı, geminin/yükün tasfiye edilmesine dair ilgili kuruluşlara yazısı.

Lahika-10-11 : Çevre Bakanlığının 8.10.1997 tarih ve 4486 sayılı ve 9.10.1997 tarih ve 6628 sayılı, geminin/yükün tasfiyesine ve kaldırılmasına dair ilgili kuruluşlara yazıları.

Lahika-12 : Gümrük Müsteşarlığının 20.10.1997 tarih ve 4486 sayılı geminin/yükün tasfiyeye tabi tutulacağına dair yazısı.

Lahika-13 : Hazine Müsteşarlığının, 20.10.1997 tarih ve 49133 sayılı, geminin/yükün tasfiyesi konusunda yapacakları bir işlem bulunmadığına dair, Müsteşarlığımıza muhatap yazısı.

Lahika-14 : Müsteşarlığımızın, 20.10.1997 tarih ve 49133 sayılı geminin tasfiyesine esas işlemlere ivedilik kazandırılması hususunda ilgili kuruluşlara yazısı.

Lahika-15 : Güllük Liman Başkanlığımızın 24.10.1997 tarihli, geminin demirli bulunduğu sahadan götürüldüğüne ilişkin olay raporu ve ekleri.

Lahika-16 : Çevre Bakanlığının 28.10.1997 tarih ve 124 sayılı, geminin yüküne ve nakline dair yazısı ve ekleri.

Lahika-17 : İzmir Bölge Müdürlüğümüzün, 6.11.1997 tarih ve 5517 sayılı, geminin, Güllük Limanından götürülmesi, Aliağa Limanına getirilmesi ve yanaştırılmasına ilişkin yazısı.

Lahika-18 : Müsteşarlığımızın 17.11.1997 tarih ve 5517 sayılı geminin/yükün tahliyesine ilişkin, Gümrük Müsteşarlığına muhatap yazısı.

 

T.C. Başbakanlık Denizcilik Müsteşarlığı İzmir Bölge Müdürlüğü Güllük Liman Başkanlığı 10.7.1997 Sayı : B.02.1.DNM/1.03.06-290 Konu : DURRESİ isimli gemi.

Denizcilik Müsteşarlığı

İzmir Bölge Müdürlüğüne

İzmir

Egemar Denizcilik ve Turizm Ltd. Şirketinin 5.5.1995 tarihli (Gemi geliş mektubu) faks yazıları ile Acenteliklerine bağlı 3840 Gros tonluk Arnavut Bayraklı Durresi isimli geminin limanımıza geleceği hususu Başkanlığımıza bildirilmiştir.

Aynı Acente 25.5.1995 tarihli yazılarında ise; sözkonusu geminin makina arızası olduğundan CEM-I isimli Türk Bayraklı gemi yedeğinde 4 000 ton Perlit yüklü olarak Kuşadası Limanından limanımıza getirileceği konu ile ilgili ellerinde 26.5.1995 tarihli İzmir Gümrükler Baş Müdürlüğü yazısı bulunduğunu belirtmiştir.

Türk Bayraklı CEM-I isimli gemi yedeğinde 25.5.1995 tarihinde dış limanımızda demirleyen Durresi isimli geminin yükünü limbo yapmak üzere bekletildiği temsilci acentesi ile sık sık, yapılan görüşmelerden anlaşıldığından Başkanlığımızca herhangi bir işlem yapılmamıştır.

Ancak, çevreden duyulan; sözkonusu geminin batırılacağı söylentisi nedeniyle Egemar gemi acentesinin işlemlerini yürüten temsilci Efe Denizcilik yetkilisi Başkanlığımıza davet edilmiş ve duyumlar iletilmiştir. Aynı duyumları kendilerinin de hissettiğini belirten acente temsilcisine 6.7.1995 tarih ve 276 sayılı yazımız ile sözkonusu geminin daha güvenli rıhtımı bulunan herhangi bir limana ivedi olarak çekilmesi tebellüğ edilmiştir.

İstanbul 5 inci İcra Dairesinin 7.7.1995 tarih ve 7112 sayılı yazıları ile sözkonusu Durresi gemisinin limanımızdan çıkışının İhtiyati Tedbir yolu ile önlenmesi istenmiştir. Ayrıca bugüne kadar geminin acenteliğini üstlenen Egemar Denizcilik ve Turizm Ltd. Şirketinin Başkanlığımıza gönderdiği 10.7.1995 tarihli faks yazıları ile (bugün) sözkonusu geminin acenteliğinden feragat ettiği, durumun bilahare yazı ile bildirileceği belirtildiğinden,

Başkanlığımızca yapılacak işlemler konusunda tereddüte düşülmüştür. Konu ile ilgili görüş ve emirlerinizi arz ederim.

Yaşar Işıkhan Güllük Liman Başkanı

T.C. İstanbul İkinci Asliye Hukuk Hâkimliği

Dosya No : 1995/188 D.iş

Hâkim : Erol Türel 16586

Kâtip : Dilek Tanrıver

Tedbir İsteyen : Amol Dicalite Ltd. Şti.

Vekili : Av. Bülent Özden, Şehitmuhtar cad. No : 43/4 Taksim-İstanbul

Karşı Taraf : Orion Deniz İşletmeciliği Tic. ve San. Ltd. Şti.

Kemeraltı cad. No : 97/3 Tophane-İstanbul

Talep : İhtiyati Tedbir

Talep Tarihi : 4.7.1995

Karar Tarihi : 4.7.1995

İhtiyati tedbir talebini içerene dilekçe hâkimliğimize gelmekle :

Davacı vekilinin iddiası; Hindistan’da mukim olup, maden alım satımı ile uğraşan müvekkili şirketin İzmir’de mukim, İPM İperlit Madencilik Ltd. Şti. nden 4 000 ton perlit madeni satın aldığını, ve parasını ödediğini, İPM’den alınan bu madenin taşıma işleminin Orion tarafından üstlenildiğini, davalının kendi armatörlüğünde Durresi gemisini taşıma için tahsis ettiğini, Durresi gemisinin 20.3.1995 tarihinde malları taşırken Aliağa Limanından ayrıldıktan kısa bir süre sonra Kuşadası yakınlarında bozulduğunu ve Güllük Limanına çekildiğini, Milas Asliye Hukuk Mahkemesince yaptırılan tespitte, gemide arızalar bulunduğunu, geminin bu hali ile yola çıkamayacağını, bilirkişinin tespit ettiğini, bu durumda müvekkili şirketin zamanında malların teslim olunmaması neticesinde kazanç kaybı oluşacağını ve bu zararın artacağını, geminin satılacağını, istihbar ettiklerini, müvekkili şirketin taşıyıcı donatan aleyhine dava açacağını bildirerek geminin limandan çıkışının ihtiyati tedbir yolu ile önlenmesine karar verilmesini istemiştir.

Tedbir isteyen vekili, davalı Orion tarafından Gümrük Müdürlüğüne 18.15.1995 tarihinde yazılan yazının Egemar Denizcilik Turizm Ltd. Şti. nin 3.6.1995 tarihinde Güllük Gümrük Muhafaza Kısım Amirliğine yazdığı yazının fotokopisini, Milas Asliye Hukuk Mahkemisinin 1995/165. iş sayılı dosyasına ibraz edilen bilirkişi raporunun bir örneğini ibraz etmiş olmakla, dosya incelendi.

Karar :

Talebin kabulü ile 100 000 000 lira taminat yatırıldığında halen İzmir Güllük Limanında bulunan Orion Deniz İşletmeciliği Tic. ve San. Ltd. Şti. armatörlüğüne bağlı Durresi gemisinin Güllük Limanından çıkışının İhtiyati Tedbir Yolu ile önlenmesine, tedbir kararının İcra Müdürlüğünce yerine getirilmesine, 1 300 000 lira vekâlet ücreti ile 351 000 lira giderin tahsiline, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 4.7.1995 tarihinde karar verildi. 4.7.1995

Hâkim 16586

100 000 000 liralık teminat Av. Bülent Özden tarafından 9446 sayı ve 4.7.1995 tarihli makbuz ile İstanbul 2 No.lu Muhakim Veznesine depo edilmiştir. 4.7.1995

1995/7112 Liman Başkanlığına

Güllük

Tedbir isteyen Amol Dicalite Ltd. Şti. vekili Av. Bülent Özden lehine, aleyhine tedbir istenen Orion Deniz İşletmeciliği Tic. ve San. Ltd. Şti aleyhine, İstanbul 2 nci Asliye Hukuk Mahkemesinin 4.7.1995 tarih ve 1995/188 D. iş sayılı kararı ile :

Orion Deniz İşletmeciliği Tic. ve San. Ltd. şirketi armatörlüğüne bağlı Durresi gemisinin Güllük Limanından çıkışının ihtiyati tedbir yolu ile önlenmesine karar verilmiştir. Karar örneği eklidir.

Karar uyarınca yazılı geminin Güllük Limanından çıkışının önlenmesi ve neticeden bilgi verilmesi rica olunur. 5.7.1995

B.02.1.DNM/1.03.00.1/8049 Durresi isimli gemi.

Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı İzmir Gümrük Başmüdürlüğüne

Aliağa Limanından 4 000 ton ham maden cevheri yükleyen Arnavut Bayraklı 3804 GRT’luk Durresi isimli gemi makina arızası nedeniyle Güllük Limanında demirlemiştir.

Konu ile ilgili olarak Başmüdürlüğünüzün 26.5.1995 tarih ve B.02.1.GÜM.4.06.11.00. İHİT:051/08-6-29678 sayılı yazısında Durresi gemisindeki 4 000 ton ham maden cevherinin Trina isimli gemiye aktarılmasında bir sakıncanın olmadığı ifade edilmiştir.

Bugüne kadar geçen süre içinde;

a) Durresi gemisindeki yükün bir başka gemiye aktarılmadığı,

b) Durresi isimli geminin halen Güllük Limanında demirli bulunduğu,

c) 1.11.1995 tarihli tutanaklarda tespit edildiği üzere gemide hiç bir görevlinin bulunmadığı,

d) Durresi isimli geminin acentelik hizmetlerini ifa eden Orion isimli şirketin acentelik görevinden feragat ettiği,

e) Durresi gemisi üzerine ihtiyati tedbir koyulduğu ve seferden men edildiği,

hususları ile ilgili tüm bilgi ve belgeler ekte dosya muteviyatı olarak gönderilmiştir.

Bu gelişmeler ve tespitler çerçevesinde;

1. Geminin yabancı bayraklı olması,

2. Yaklaşık 250 ton akaryakıt ve 4 000 ton maden cevherinin transit yük olması,

3. Sözkonusu geminin halen karasularımızda bulunması,

4. İlgili acentesinin feragat ve de doğrudan muhatap olan donatanına henüz ulaşılamamış olunması,

hususları gözönüne alınarak konunun Gümrük Mevzuatı çerçevesinde değerlendirilerek gerekli işlemlerin yapılması hususunu arz ve rica ederim.

Burhan Orhan Denizcilik Müsteşarlığı İzmir Bölge Müdürü

T.C. Başbakanlık Denizcilik Müsteşarlığı Deniz Ulaştırması Genel Müdürlüğü Sayı : B.02.1.DNM)/0.06.02.01.(TAŞ-96)-230 Konu : Durresi gemisi hk.

Dışişleri Bakanlığına

İlgi : İzmir Bölge Müdürlüğümüzün 28 Kasım 1995 tarih ve B.02.1.DNM/1.03.00.1/8548 sayılı yazısı.

İzmir Bölge Müdürlüğümüzden alınan ilgide kayıtlı yazıda, Aliağa Limanından 4 000 ton ham maden cevheri yükleyen ve Aliağa Liman Başkanlığınca 5.4.1995 tarih ve 6550/22 sayılı Yola Elverişlilik Belgesi ile Portsaid Limanına hareketine izin verilen Arnavut Bayraklı 3804 GRT’luk Durresi isimli geminin makina arızası nedeniyle Güllük Liman Başkanlığı yetki alanında bulunan Güllük İskelesinin yaklaşık 2 mil açığında demirlediği belirtilerek sözkonusu gemideki arızanın giderilmesi amacıyla yapılan tüm çalışmalardan herhangibir sonucun alınamadığı ve geminin acentelik hizmetlerini üstlenen Orion şirketinin acentelik hizmetlerinden feragat ettiği, gemide yaklaşık 250 ton akaryakıt ile 4 000 ton ham maden cevheri bulunduğu ve gemide hiçbir gemiadamı bulunmadığı ifade edilerek konunun önemi ve özelliği gözönüne alınarak Bayrak Devleti nezdinde girişimlerde bulunulması talep edilmektedir.

Halihazırda yüklü durumda ve personelsiz olarak demirde bulunmasından dolayı büyük tehlike arzeden M/V Durresi gemisi kıyı yakınında bulunan turistik tesisler ve meskun mahalde yaşayanların da can ve mal emniyetini tehdit eder durumdadır.

Bu nedenle, olabilecek olumsuz etkilerin yanısıra çevre ve deniz trafiği açısından bulunduğu mevkiî itibariyle tehlike arzeden M/V Durresi gemisinin ait olduğu Bayrak Devleti nezdinde girişimde bulunulmak suretiyle donatanının belirlenerek adıgeçen geminin emniyetli bir limana intikalinin temin edilmesi hususunda gereğini takdirlerinize arz ederim.

M. Deniz Vank Müsteşar Deniz Ulaştırması Genel Müdür V.

T.C. Dışişleri Bakanlığı

DHGY/II Giden Faks Mesajı (Tasnif Dışı)

 

Şube Kayıt Yazan Şube Müdürü Daire Bşk. Genel Müdür

Tarih : 8.3.1996 488/3

No : 285

Kapak dahil (3) S.

Mesajın çekilmesi uygundur.

Başbakanlık Denizcilik Müsteşarlığına

(Deniz Ulaştırması Genel Müdürlüğü)

İlgi : 7.2.1996 tarih ve B.02.1.DNM/0.06.02.01.(TAŞ-96)-230-0348 sayılı yazıları.

bahse konu Arnavut bayraklı 3804 GRT “Durresi” (isimli gemi hakkında Tirana Büyükelçiliğimizden alınan iki telgrafın örnekleri ilişikte sunulmuştur.

Keyfiyeti bilgilerine, gelişmelerden Bakanlığımıza bilgi verilmesini izinlerine saygılarımla arz ederim.

Temur Dayer Başkan Denizcilik Dairesi Başkanı

Ahiren adresi temin edilebilen “Durresi” isimli geminin sahibi Eduard Nuhu ile bugün büyükelçiliğimizde bir görüşme yapılmıştır.

Nuhu’ya ilgi (A) faks mesajlarında belirtilen hususların aktarılması üzerine, adıgeçen esasen durumdan haberdar olduğunu ifadeyle, 1994 yılında satın aldıı “M/V Durresi” isimli geminin acentalık hizmetlerinin, 19-5 Ekim ayında akdedilen bir sözleşme ile Orion şirketi tarafından satınalındığını, gemide bulunan ve Hindistan’a taşınması gereken yükün, arıza sebebiyle alıcıya zamanında teslim edilememesi üzerine Hindistanlı mal alıcısı ile Orion şirketi arasında bir davanın halen sürmekte olduğunu öğrendiğini, bu sebeple gemiye Orion’un veya gemi sahibi, olarak kendisinin müdahalede bulunmasının mümkün olmadığı düşüncesiyle bugüne kadar harekete geçmediğini belirtmiştir. Orion şirketiyle vardığı mutabakat çerçevesinde geminin Hindistan seferi sonrasında eritilmesine karar verildiğini de kaydeden Eduard Nuhu, Orion şirketinin acentalık hizmetlerinden feragat ettiğine dair bir bildirimin bugüne kadar kendisine yapılmamış olduğunu, bu konuda anılan şirketle hemen temasa geçerek ve icabında Türkiye’ye giderek geminin emniyetli bir limana çekilmesi için gerekli tedbirleri almaya gayret sarfedeceğine ve gelişmelerden büyükelçiliğimize bilgi vereceğini ifade etmiştir.

Gemi sahibinin ifadelerinden adıgeçenin Orion acentası ile oldukça karışık ve muvazaalı ilişkiler içinde olduğu ve gemisinin güvenli bir limana çekilerek tahliye edilme işilmeni tek başına yapabilecek imkanlara sahip bulunmadığı izlenimi edinilmiştir. Bu nedenle konu hakkında Orion acentasıyla temas edilerek geminin durumu hakkında daha ayrıntılı ve sarih bilgi alınmasının yerinde olabileceği düşünülmektedir.

Güllük açıklarında arızalanarak başıboş bırakılan “M/V Durresi” isimli geminin donatanın belirlenmesini ve emniyetli bir limana götürülmesini teminen Arnavutluk Dışişleri ve Ulaştırma Bakanlıkları nezdinde bugüne kadar yapılan girişimlerimiz sonucunda anılan geminin daha önce devlete ait iken özelleştirildiği anlaşılmış ve gemi sahibinin ismi belirlenebilmiştir. Ancak donatanın tam adresi henüz saptanamadığından kendisiyle temas imkanı bulunamamıştır.

İlgili bakanlıklar nezdindeki girişimlerimiz sürdürülmekte olup donatanla temas sağlandığında elde edilecek bilgiler bakanlıklarına sunulacaktır.

T.C. Başbakanlık Denizcilik Müsteşarlığı Deniz Ulaştırması Genel Müdürlüğü Sayı : B.02.1.DNM/0.06.02.01(TİC-96)180 Konu : Durresi Gemisi

Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığına

Aliağa Limanı’ndan 4 000 ton ham maden cevheri yükleyen ve Aliağa Liman başkanlığınca portsaid limanına hareketine 5.4.1995 tarihinde izin verilen, Arnavut Bayraklı 3804 GRT’luk Durresi isimli gemi, makina arızası nedeniyle tamir ve yükünü Limbo yapmak üzere 25/26.5.1995 tarihinden bugüne kadar Güllük Limanında demirde bulunmaktadır. Sözkonusu gemideki arızanın giderilmesi amacıyla yapılan tüm çalışmalardan herhangi bir sonuç alınamamıştır. Geminin acentelik hizmetlerini üstlenen Şirketin de acentelik hizmetlerinden feragat ettiği öğrenilmiş ve İstanbul 5 inci İcra Dairesinin, İstanbul 2 nci Asliye Hukuk Hâkimliğinin 4.7.1995 tarih ve 1995/188 sayılı kararına istinaden gemi seferden men edilmiştir.

Durum, bir örneği ilişikte sunulan Güllük Liman Başkanlığının 11.6.1996 gün ve 392 sayılı yazı ile Güllük Gümrük Müdürlüğüne bildirilmiştir.

Sözkonusu geminin;

a) Tek demirde olması nedeniyle, sürekli rüzgâra açık olan limanda batma tehlikesi oluşturabileceği,

b) Gemide demir/seyir alametlerinin çalışmamasının, denizde seyir halindeki gemilerin can ve mal emniyetini tehlikeye düşürdüğü, çatışmaya sebebiyet verebileceği,

c) İçinde bulunan yaklaşık 250 ton fueloil ve 50 ton sintinesi ile, deniz ve çevre kirliliği açısından kıyıda/yörede mevcut turistik tesislerimizi tehdit ettiği,

d) Acentesinin feragat etmesi, personelin gemiyi terketmesi, alınması gereken önlemler hususunda muhatabın bulunmaması,

Nedeniyle, anılan gemide bulunan gümrüklü mal statüsünde olan, 250 ton akaryakıt ile 50 ton sintinenin boşaltılması hususunda gereğini tensiplerinize arz ederim.

Cezmi Orkun Müsteşar a. Deniz Ulaştırması Genel Müdürü

Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı Gümrük Müdürlüğü 13.12.1996 Sayı : B.02.1.GÜM.4.06.11.23/03/033-5068

Liman Başkanlığına

Güllük

Bilindiği üzere Güllük Limanı açıklarında 1 yılı aşkın bir zamandır demirli bulunan Durresi isimli gemide mevcut eşyalar tasfiye edilmiş, ilgili tasfiye müdürlüğünce de eşyalar satışa sunulmuştur. Bu konu ile ilgili olarak İzmir Tasfiye İşletme Müdürlüğünden alınan yazıda, satışa sunulan 250 ton dökme Fuel Oil’in 3 üncü kez satışında, bir firma tarafından 1 000 000 000 TL. teklif verildiği ancak bu teklifin Maliye Bakanlığı Tasfiye İşleri Döner Sermaye İşletmeleri Genel Müdürlüğünce uygun görülmediğinden bahisle, Tespit ve Tahukkuk Kağıdının Müdürlüğümüzce yeniden düzenlenmesi suretiyle tekrar satışa sunulması ve ilgili Gümrük Müdürlüğünden liman dışında demirlenmiş gemi ile, üzerinde bulunan eşyanın hava şartlarına karşı emniyetinin sağlanmasının istenilmesi talimatlandırılmıştır. Denilmektedir.

Ancak geminin limana uzak olması müdürlüğümüzce, geminin kollanması mümkün kılmayacağı gibi bununla ilgili araç, gereç bilgi ve tecrübe de olmadığından geminin ancak ilgili kuruluşlarla koordine sağlanarak bir limana çekilmesi müdürlüğümüzce mütalaa edilmektedir.

Bilgi ve görüşlerine arz ve rica ederim.

Metin Aynibal Gümrük Müdür V.

T.C. Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı Gümrük Müdürlüğü 3.1.1997 Sayı : B.02.1.GÜM.4.06.11.23/03/033-33

Liman Başkanlığına

Güllük

İlgi : 11.10.1996 günlü, 5/051-4185 sayılı yazımız.

Durresi isimli geminin tasfiyesi için gemi acente ve vekili nezdinde yapılan girişimler sonucu geminin 3 ay içerisinde limandan kaldırılması aksi halde Devlet malı haline getirilerek tasfiye işlemine tabi tutulacağına dair tebliğimize verilen süre sonunda herhangi bir müracaat olmadığından sözkonusu gemi için müdürlüğümüzde 1 sayılı 3.1.1997 günlü tespit ve tahakkuk kağıdı tanzim edilerek aynı günlü ve sayılı yazımız ekinde İzmir Tasfiyet İşletme Müdürlüğüne tasfiye işleminin başlatılması için gönderilmiştir.

Bilgilerine arz ve rica ederim.

Metin Aynibal Gümrük Müdür V.

T.C. Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı Gümrük Müdürlüğü 18.6.1997 Sayı : B.02.1.GÜM.4.06.11.23/05/051-2538

Liman Başkanlığına

Güllük

Güllük Limanı açıklarında demirli bulunan Arnavut Bayraklı S/S Durresi isimli gemi ile ilgili olarak İzmir Gümrükleri Başmüdürlüğü yazıları ekinde alınan Müsteşarlığımız Gümrükler Genel Müdürlüğünün yazılarında; sözkonusu geminin Hazine Müsteşarlığınca İcraen satışını teminen yurda ithaline izin verildiğinin anlaşılması nedeniyle, İcra Merciinden resmî bilgi edinilmesi kaydıyla tasfiye işlemlerinin durdurulması makamdan alınan 23.5.1997 günlü, 1997/332 sayılı onaya istinaden uygun bulunduğu bildirilmiştir.

Bilgilerinize arz ve rica ederim.

Ahmet Demirkan Gümrük Müdür V.

T.C. Başbakanlık Denizcilik Müsteşarlığı Deniz Ulaştırması Genel Müdürlüğü 18.9.1997 Sayı : B.02.1.DNM/0.06.02.01-(TİC-97)/180-4554

Konu : S/S Durresi isimli gemi.

 

Bilindiği gibi, Aliağa Limanından 4 000 ton ham maden cevheri yükleyerek, Aliağa Liman Başkanlığınca 5.4.1995 tarihinde Mısır’ın Portsait Limanına hareketine izin verilen Arnavut Bayraklı 3804 GRT’luk Durresi isimli gemi, makina arızası nedeni ile Güllük Liman Başkanlığı yetki alanında, Güllük İskelesinin 2 mil açığında 25.5.1995 tarihinde demirlemiştir.

Gemi demirdeyken, ilgili kurumlarca ihtiyati tedbir yolu ile limandan çıkışının önlenmesi istenmiş olup, anılan gemi seferden men edilmiştir.

Bilahare, Müsteşarlığımız ve bağlısı birimlerince, sözkonusu gemide gümrüklü mal statüsünde olan 250 ton akaryakıt, 50 ton sintine ve 4 000 ton ham perlitin tahliye edilerek geminin güvenli bir limana çekilmesi konusunda Gümrük Müsteşarlığına müteakip defalar yazılarak gereği talep edilmiştir.

Gümrük Müsteşarlığı’nın 13.12.1996 tarih ve 5058 sayılı yazısında Durresi gemisinin eşyalarının tasfiye edildiği ancak, 250 ton akaryakıtın uygun teklif verilmemesi nedeniyle tasfiye edilemediği beyanıyla, ilgili kuruluşlarca koordine sağlanarak anılan geminin korunaklı bir limana çekilmesinin uygun olacağı bildirilmiş, 3.1.1997 tarih ve 33 sayılı yazıları ile de geminin tasfiyesi için gemi acentası ve vekiline 3 aylık süre verildiği, sürenin dolmasına rağmen herhangi bir müracat olmadığı, bu nedenle Gümrük Müdürlüğünce İzmir Tasfiye İşletme Müdürlüğüne tasfiye işlemine başlanılması istenilmiştir.

Ayrıca, Gümrük Müsteşarlığının 18.6.1997 tarih ve 2538 sayılı Güllük Liman Başkanlığına hitaplı yazısında, sözkonusu geminin Hazine Müsteşarlığınca İcraen satışını teminen yurda ithaline izin verildiğinin anlaşılması nedeniyle, İcra merciinden resmî bilgi edinilmesi kaydıyla tasfiye işlemlerinin durdurulmasının, 23.5.1997 tarih ve 1997/332 sayılı makam onayına istinaden uygun bulunduğu belirtilmesine rağmen, aradan geçen süre içerisinde anılan geminin limanımızdan alınarak daha güvenli bir limana götürülmesi hususunda somut bir adım atılmamıştır.

Halen, anılan gemi sancağa yatık durumda 250 ton akaryakıt, 50 ton sintine ve 4 000 ton yükü ile birlikte can ve mal güvenliğini tehdit edecek haliyle Güllük Limanı açığında bulunmaktadır.

Bu gelişmeler paralelinde, Geminin demirde olması ve konum itibariyle rüzgâra açık olması, içinde bulunan yaklaşık 250 ton akaryakıt ve 50 ton sintinesi ile seyir halindeki gemiler, körfezin ve yörenin ekolojisi, bölge turizmi, can ve mal emniyeti açısından, denizde olası bir çatışma halinde telafisi mümkün olmayan zararlara neden olabileceği malumlarınızdır.

Yukarıda anılan nedenlerden dolayı, Hazine Müsteşarlığınca icraen satışını teminen yurda ithaline izin verilen sözkonusu geminin, bölge ve ülkemiz çıkarları gözönüne alınarak ivedilikle yükün/geminin tasfiyesinin yapılması hususunda gereğini önemle arz rica ederim.

Prof. Dr. İ. Reşat Özkan Bakan a. Müsteşar

 

T.C. Çevre Bakanlığı Müsteşarlık 8.9.1997 Sayı : M/116

Başbakanlık

(Denizcilik Müsteşarlığına)

Bilindiği üzere 4 000 ton perlit yüklü olarak 25-26.5.1995 tarihinden beri Güllük Limanında demirde bekleyen Arnavut Bayraklı 3804 GRT’luk Durresi isimli geminin bugüne kadar makina arızası giderilemediği gibi, İstanbul 2 nci Asliye Hukuk Hâkimliğinin 4.7.1995 tarih ve 1995/188 sayılı kararı uyarınca gemi seferden men edilmiştir.

Bugüne kadar, yükü limbo edilmeden sürekli rüzgâra açık olan limanda bekletilen gemi can, mal ve çevre güvenliği açısından ciddi tehlikeler yaratmaktadır.

Adı geçen gemide bulunan yaklaşık 250 ton fuel oil ve 50 ton sintine, deniz ve çevre kirliliği açısından ortaya çıkan tehlikeyi daha da vahim hale getirmektedir.

Bu itibarla, bahis konusu geminin öncelikle emniyetli bir limana yanaştırılması, bilahare, denize elverişlilik açısından da uygun koşullara sahip olmaktan çıkan geminin yükü ve yakıtı ile sintinesinin acilen tahliyesi gerekmektedir.

Bu nedenle, denizde can, mal ve çevre emniyeti açısından gerekli önlemlerin bir an önce alınması hususunda gereğini arz ve rica ederim.

Zeynep Arat Bakan a. Müsteşar

T.C. Çevre Bakanlığı Müsteşarlık 8.9.1997 Sayı : M/118-6628

Başbakanlık

(Denizcilik Müsteşarlığı)

Bilindiği üzere 4 000 ton perlit yüklü olarak 25-26.5.1995 tarihinden beri Güllük Limanında demirde bekleyen Arnavut Bayraklı 3804 GRT’luk Durresi isimli geminin bugüne kadar makina arızası giderilemediği gibi, İstanbul 2 nci Asliye HukukHâkimliğinin 4.7.1995 tarih ve 1995/188 sayılı kararı uyarınca gemi seferden men edilmiştir. İstanbul 3 üncü İcra Müdürlüğünün 1995/7457 ve İstanbul 5 inci İcra Müdürlüğünün 1995/7112 sayılı işlem dosyaları ile de icra takibi yapılmaktadır.

Yaklaşık 3 yıldan beri, yükü limbo edilmeden sürekli rüzgâra açık olan limanda bekletilen gemi can, mal ve çevre güvenliği açısından ciddi tehlikeler yaratmaktadır. Her yıl yarım metre batmakta ve her an patlama tehlikesi bulunmaktadır. Gemi yoğun turistik tesislere ve yerleşim bölgelerine çok yakın bir mesafededir.

Adı geçen gemide bulunan yaklaşık 250 ton fuel oil ve 50 ton sintine, 4 000 ton perlit, deniz ve çevre kirliliği açısından ortaya çıkan tehlikeyi daha da vahim hale getirmektedir.

Bu itibarla, bahis konusu geminin öncelikle emniyetli bir limana yanaştırılması (Aliağa tesisleri), bilahare, denize elverişlilik açısından da uygun koşullara sahip olmaktan çıkan geminin yükü ve yakıtı ile sintinesinin acilen tahliyesi gerekmektedir.

Bu nedenle, denizde can, mal ve çevre emniyeti açısından gerekli önlemlerin bir an önce alınması için gemi ilgili kuruluşlar ile koordinasyon sağlanarak acilen Aliağa tesislerine gönderilmelidir.

Bilgilerinizi ve gereğini arz ve rica ederim.

Zeynep Arat Bakan a. Müsteşar

T.C. Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı Gümrük Müdürlüğü 20.10.1997 Sayı : B.02.1.GÜM.4.06.11.23/03/033-4467-4486

Liman Başkanlığına

Güllük Limanı açıklarında demirli bulunan Durresi isimli gemi ile ilgili olarak Başmüdürlüğümüzde 16.10.1997 günlü, 44168 sayılı yazıları ekinde alınan ve ekte birer fotokopileri gönderilen yazılardan, müsteşarlığımız Gümrükler Genel Müdürlüğünün 16.10.1997 günlü, 39621 sayılı yazılarında; adı geçen geminin yükünü teşkil eden 4 000 ton perlit’in yurtdışı edilmesini teminen (1) bir aylık ek süre verilmesinin uygun bulunduğu belirtilmektedir.

Bu nedenle ilgilisine 17.10.1997 gün ve 4484 sayılı yazımız ile tebligat çıkarılmış, bu süre içinde eşyanın yurtdışı edilmesi, aksi halde Gümrük Kanununun 140 ıncı maddesi hükmün gereğince tasfiyeye tabi tutulacağı tebliğ edilmiştir.

Sözkonusu gemi ile ilgili bilgiler Kaymakamlık Makamına ve İzmir Tasiş İşletme Müdürlüğüne de sunulmuş olup, geminin Aliağa gemi söküm tesislerine çekilmeden önce koordineli çalışma çerçevesinde Müdürlüğümüze bilgi verilmesini arz ve rica ederim.

Metin Aynıbal Gümrük Müdür V.

T.C. Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı 20.10.1997 Sayı : B.02.1.HM.0.BAK.05.02/88-06/32-280-49133

Denizcilik Müsteşarlığına

(Deniz Ulaştırma Genel Müdürlüğü)

İlgi : 18.9.1997 tarih ve 4554 sayılı yazınız.

Güllük Limanı açığında makina arızası nedeni ile demirlemiş olan ve içinde bulunan yaklaşık 250 ton akaryakıt, 50 ton sintine ile seyir halindeki gemilerle körfezin ve yörenin ekolojisi, turizmi, can ve mal emniyeti açısından telafisi mümkün olmayan zararlara neden olabileceği belirtilen, müsteşarlığımızca icraen satışını teminen yurda ithaline izin verilmiş bulunan Arnavut Bayraklı Durresi isimli geminin yükünün ivedilikle tasfiyesi hususunda gereğinin yapılmasına ilişkin ilgide kayıtlı yazınız incelenmiştir.

Bilindiği üzere, Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karar’ın 20 nci maddesinde, “alacağının tahsili veya diğer sebeplerle adlî veya idarî makamlardan sadır olacak, yurda mal ithaline müncer ilam ve kararların infazı bu karar hükümleri çerçevesinde Bakanlıkça sonuçlandırılır.” hükmü yer almaktadır.

Sözkonusu karar hükmü çerçevesinde Orion Deniz İşletmeciliğine 186.319,94 ABD Doları ödemeye borçlu M/V Durresi gemisi donatanı S.H.P.K. Durres Ulaşım Şirketi sahibi Edvard Nuhu’ya izafeten Efe Gemicilik ve Kumanyacılık Tic. Ltd. Şti. hakkında yapılan icra takibi neticesinde, anılan geminin icraen satışını teminen yurda ithalinde izlenecek yol, İstanbul 3 üncü İcra Müdürlüğünün müsteşarlığımıza muhatap 13.5.1996 tarihli yazısı ile sorulmuş, İcra Müdürlüğü ile yapılan müteaddit yazışmalar neticesinde de yine anılan kararın mezkur hükmüne istinaden M/V Durresi gemisinin icraen satışını teminen yurda ithalinin, gümrük vergileri ile diğer malî mükellefiyetlerin yerine getirilmesi kaydıyla uygun görüldüğü 13.9.1996 tarih, 39386 sayılı yazımızla İstanbul 3 üncü İcra Müdürlüğüne bildirilmiştir.

Yurda ithaline izin verilen M/V Durresi gemisinin yükünün tasfiyesi hususunda müsteşarlığımızca yapılacak bir işlem bulunmamaktadır.

Bilgilerinize arz olunur.

Dr. A. Mahfi Eğilmez Müdür V.

T.C. Başbakanlık Denizcilik Müsteşarlığı Deniz Ulaştırması Genel Müdürlüğü 22.10.1997 Sayı : B.02.1.DNM/0.06.02.01-(TİC-97)/180-5100

Konu : S/S Durresi isimli gemi.

İlgi : a) 18.9.1997 tarih ve 4554 sayılı yazımız.

b) Çevre Bakanlığının 8.10.1997 tarih ve M/116 sayılı yazısı.

c) Çevre Bakanlığının 9.10.1997 tarih ve M/118-6628 sayılı yazısı.

İlgi (a) yazımız ile 25.5.1995 tarihinden beri İzmir Bölge Müdürlüğümüz bağlısı Güllük Liman Başkanlığı yetki alanında, 250 ton akaryakıt 50 ton sintine ve 4 000 ton ham perlit yüklü olarak seyir halindeki gemiler, körfezin ve yörenin ekolojisi, bölge turizmi, denizde can, mal ve çevre güvenliğini tehdit eder haliyle rüzgâra açık konumda bekleyen Durresi isimli geminin yükü ile birlikte tasfiyesinin yapılması hususunda ilgili kurum ve kuruluşlardan gereği talep edilmiştir.

Çevre Bakanlığının makamlarınıza da adresli ilgi (b) ve (c) yazılarında sözkonusu gemide gümrüklü mal statüsünde bulunan yükün ve geminin deniz ve çevre kirliliği açısından ciddi tehlikeler yarattığı belirtilerek yükün ve geminin bir an önce tasfiyesinin yapılması istenilmektedir.

Anılan geminin/yükün tasfiyesine esas yürütülen işlemlerin, deniz trafiği, can, mal ve çevre güvenliğinin sağlanmasını teminen ivedilik kazandırılmasını ve yapılan işlemlerden müsteşarlığımıza bilgi verilmesi hususunda gereğini önemle arz ederim.

Ömer Kılıç Müsteşar a. Müsteşar Yardımcısı

Olay Raporu

Geminin Adı : Durresi

Geminin Bayrağı : Arnavutluk

Geminin Bağlama Limanı : Durres

Geminin Cinsi : Yük

Geminin GRT/NRT : 3840/1925

Kaptanın Adı ve Uyruğu : –

Personel Adedi : –

Olay Tarihi ve Saati : 23.10.1997 gecesi

Olay Anı Hava Durumu : –

Olay Mevkii : Güllük Dış Limanı

Olay Özeti

25/26.5.1995 tarihinden beri arızasını gidermek ve üzerinde bulunan 4 000 ton perlit yükünü limbo yapmak üzere terkedilmiş olarak dış limanımızda bekleyen, Durresi isimli gemi üzerinde İstanbul 5 inci İcra Müdürlüğünün 5.7.1995 tarih 1995/7112 ve İstanbul 3 üncü İcra Müdürlüğünün 16.10.1995 tarih ve 1995/746 sayılı kararları ile sözkonusu geminin seferine men kararı verilmiştir.

Ancak, Orion Deniz İşl. Tic. San. Ltd. Şti. vekili Av. Yalçın Ünal’dan alınan 9.10.1997 tarih ve başkanlığımız 804 kayıt sayılı faks yazıları ile,

a) İstanbul 3 üncü İcra Müdürlüğünün 7.10.1997 tarihli yazıları ile gemi üzerindeki haciz baki kalmak kaydıyla seferden men kararının kaldırılarak serbest bırakılması (Ek :1)

b) İstanbul 5 inci İcra Müdürlüğünün 5.7.1995 tarih ve 1995/7112 sayılı geminin seferine men kararının “tedbirin devamına karar verilmemiş olduğundan HUMK’nun 112 nci maddesindeki ihtiyati tedbirin mürtefi olması durumunda bulunduğu” (Ek : 2, 3, 4, 5) sebebiyle geminin çekilmesine teknik hususlar haricinde hukuken engel kalmadığı ve bu nedenle gemiyi Aliağa Limanına yedekleyerek çekmek talebinde bulunmuştur.

22.10.1997 günü sözkonusu geminin yedeklenmesi için acentesi tarafından görevlendirilen T.C. Bayraklı 2525 grostonluk A. Sarıahmetoğlu isimli gemi limanımıza gelmiştir.

Yukarıda (b) şıkkında belirtilen hususun hukukî boyutları hususunda tereddüde düşüldüğünden, yapılması gereken işlemlerle ilgili olarak, olayın hukukî boyutu araştırılırken ve 23.10.1997 günü limanımıza gelerek gemi üzerinde inceleme de bulunan İzmir Bölge Müdürlüğümüzün sörvey kurulunun düzenleyeceği teknik rapor beklenirken 24.10.1997 günü saat 09.00’da yapılan liman kontrolunda sözkonusu geminin demirli bulunduğu mahalde olmadığı tespit edilmiştir.

Bu nedenle konu S.G. Ege Deniz Komutanlığına/İzmir, S. S. Marmaris Grup Komutanlığına ve İzmir Bölge Müdürlüğümüze bildirilmiş olup, konu ile ilgili gelişmeler bilahare sunulacaktır.

Bilgilerinize arz ederim.

Süleyman Erhan Güvenlik Liman Başkanı Y.

Beyoğlu 1 inci Asliye Ticaret Mahkemesi Sayın Başkanlığına

Dosya No : 1997/236 E. 1997/202 K.

Talepte Bulunan/

Davalı : Orion Deniz İşletmeciliği Tic. ve San. Ltd. Şti.

Vekilleri : Av. İsmet Yılmaz-Av. Yalçın Ünal

Bağlarbaşı, Nuhkuyusu Cad. No : 325/7

Üsküdar/İstanbul

Davacı : Amol Dicalite Ltd. Şti.

Vekili : Av. Bülent Özden

Konu : Muhterem Mahkemenizin yukarıda numarası yazılı dosyasında görülmekte olan davada konulmuş olan tedbirin esas hükümle birlikte devamına karar verilmemekle, tedbirin kalktığı hususunun işbu dilekçemize darkanaren verilmesini talebimizdir.

İzahı : Davacının talebi veçhile, İstanbul 2 nci Asliye Hukuk Mahkemesinin 1995/188 D. İş sayılı dosyasından ihtiyati tedbir kararı verilmiş, M/V Durresi isimli gemi hakkındaki seferden men’e ilişkin ihtiyati tedbir kararı İstanbul 5 inci İcra Müdürlüğünün 1995/7112 esas sayılı dosyasından infaz edilmiş, Güllük Liman Başkanlığı sorumluluk sahası içerisinde bulunan gemi üzerine ihtiyati tedbir uygulanmıştır. Alınan mezkur ihtiyati tedbir kararını müteakipte muhterem mahkemenizi 1995/421 esas sayılı dosyasından esas dava açılmıştır.

Muhterem mahkemenizde görülmekte olan esas dava hakkında ise 28.5.1996 tarihinde hüküm verilmiş, 1995/421 E., 1996/279 K., ile dava neticelendirilmiştir. Bu hükmün Yargıtayca temyizen incelenmesi neticesinde dosya yeniden görülmek üzere mahkemenize iade olunmuş, bu kerre 1997/236 E. kaydedilerek görülmüş ve karara bağlanmıştır. Esas hükümle birlikte tedbirin devamına dair ayrıca ve açıkça bir karar verilmemiş olmakla, gemi hakkındaki tedbir kararı kalkmıştır.

M/V “Durresi” isimli gemi üzerinde İstanbul 2 nci Asliye HukukMahkemesinin 1995/188 D. İş sayılı dosyasından verilen ve İstanbul 5 inci İcra Müdürlüğünün 1995/7112 sayılı dosyasından infaz edilen ihtiyati tedbirin kalktığı hususunun, geminin halen bağlı bulunduğu Güllük Liman Başkanlığına sunulmak üzere, işbu dilekçeme darkenaren verilmesini arz ve talep ederim.

Sayılarımla 8.10.1997

Orion Deniz İşletmeciliği Tic. ve San. Ltd. Şti. Vekili Av. Yalçın Ünal

Ekler :

1. İhtiyati tedbir kararı

2. Tedbirin infazına ilişkin İstanbul 5 inci İcra 1995/7112 sayılı yazısı,

Beyoğlu

Asliyesi İcra Mahkemesi

Darkenar

Durresi gemisinin Güllük Limanından çıkışının ihtiyati tedbir yolu ile önlenmesine İstanbul İkinci Asliye Hukuk Mahkemesinin 4.7.1995 gün ve 1995/188 D. İş sayılı kararı ile karar verilip, süresi içinde 13.7.1997 tarihinde mahkememizde tazminat davası açılmıştır.

Mahkememizin 28.5.1996 gün ve 1995/421-279 sayılı kararı ile 188 491,89 doların davalı Orion Deniz İşletmeciliği Ticaret ve Sanayi Lt. Şti.’nden tahsiline karar verilmiş; bu kararın davalı tarafından temyizi üzerine Yargıtay 11 inci Hukuk Dairesinin 17.2.1997 gün ve 1996/6876-754 sayılı ilamı ile bozulması üzerine ve bozmaya uyularak ihtilafın hakemler vasıtası ile çözülmesi gerektiğinden dava dilekçesinin reddine karar verilmiş bu karar davacı tarafından 7.7.1997 tarihinde temyiz edilmiş olmakla 26.8.1997 tarihinde Yargıtay 11 inci Hukuk Dairesine gönderilmiş olup, halen mehkememize dönmemiştir.

Dosya mahkememizde bulunmadığından başkaca tedbir kararı olup olmadığı bilinmemekle birlikte; mahkememizin 28.5.1996 tarihli ilk kararında tedbirin devamına karar verilmemiş olduğu kararın incelenmesi ile anlaşıldığından HUMK. nun 112 nci maddesindeki ihtiyati tedbirin mürtefi olması durumunun bulunduğu anlaşılmaktadır. Kesin bir beyanda bulunabilmesi dosya aslının incelenmesi ile mümkün olabilecektir. 8.10.1997

Y. İş. Müd. Başkan 17124

İstanbul 5 inci İcra Müdürlüğüne

Dosya No : 1995/7112 E.

İstanbul 2 nci Asliye Hukuk Mahkemesinin 1995/188 D. İş sayılı dosyasından verilen tedbir kararı müdürlüğünüzün yukarıda numarası yazılı dosyasından infaz edilmiş ve Güllük Liman Başkanlığı sahası içerisinde bulunan Durresi isimli gemi üzerine ihtiyati tedbir konularak gemi seferden men edilmiştir.

Alacaklı tarafından tedbir kararını müteakibende Beyoğlu 2 nci Asliye Ticaret Mahkemesinin 1995/421 esas sayılı dosyasından ise esas dava açılmıştır.

Yukarıda numarası yazılı dosyanızdan infaz olunan tedbir kararının kaldırılma yetkisinin hangi makama ait olduğu hususunun, Güllük Liman Başkanlığına sunulmak üzere işbu dilekçeme derkenaren verilmesini rica ederim.

Saygılarımla.

8.10.1997 Orion Deniz İşletmeciliği Tic. ve San. Ltd. Şti. Vekili Av. Yalçın Ünal

T.C. İstanbul 5 inci İcra Dairesi P. Kodu : 34484 1995/7112

Güllük limanı sahası içinde bulunan Durresi isimli gemi üzerine dairemiz dosyasından, İstanbul 2 nci Asliye Hukuk Mahkemesinin 4.7.1995 tarih ve 1995/188 D. iş sayılı kararına istinaden tedbir konularak seferden men edilmesi bildirilmişdi. bu defa işbu ihtiyati tedbir kararına istinden Amol Dicalite Ltd. Şti. vekilince Beyoğlu 1 inci Asliye Ticaret Mahkemesinin 1995/421 no.lu dosyası ile esas hakkında dava açılmıştır. Esas hakkında dava açılmış olmakla tedbir kararının kaldırılması hususunda karar verme yetkisi Beyoğlu 1 inci Ticaret Mahkemesinin 1995/421 no.lu dosyasına aittir. 8.10.1997

Güllük Liman Başkanlığına T.C. Adalet Bakanılığı İstanbul 3 üncü İcra Müdürlüğü Sayı : 1995/7457

Güllük/Milas

İlgi (a) 16.10.1995 tarih ve 95/7457 sayılı yazımız.

İlgi (b) 14.12.1995 tarih ve 509 sayılı yazımız.

İlgi (c) 6.10.1997 tarih ve 1995/7457 sayılı tel yazımıza.

İlgi (a) yazınızla haczine ve seferden men’ine karar verilen, ilgi (b)’deki yazınız ilede seferden men edilip, geminin sefer evraklarına el konulduğu bildirilen Arnavut Bayraklı M/V Durresi isimli geminin bu kerre üzerindeki haciz baki kalmak kaydı ile, dosyanıza şamil olmak üzere seferden men kararının kaldırılarak serbest bırakılmasına karar verilmiştir.

Karar gereğinin ifası ile neticeden müdürlüğünüze bilgi verilmesi rica olunur.

7.10.1997 İstanbul 3 üncü İcra Müdürü Coşkun Özsoy

T.C. Çevre Bakanlığı Müsteşarlık 28.10.1997 Sayı : M/124 Konu : Durresi Gemisi

Denizcilik Müsteşarlığı

İzmir Bölge Müdürlüğüne

Bilindiği üzere 25.5.1995 tarihinden beri Güllük Limanı açıklarında demirde bekleyen ve üzerinde tedbir kararı bulunan Arnavut Bayraklı Durresi adlı geminin can, mal güvenliği ve çevre açısından tehlike arzettiği bu nedenle gecikmeksizin emniyetli bir limana (Aliağa Tesislerine) yanaştırılması gerektiği konusunda 9.10.1997 tarih ve M/117 sayılı yazımızla ilgili kurum ve kuruluşlara bilgi verilmiştir.

Sözkonusu yazı üzerine, adı geçen geminin Aliağa Liman Tesislerine yanaştırıldığı ancak Aliağa Belediyesi Başkanlığınca gemide yüklü perlitin zehirli olduğu gerekçesi ile tahliyesine izin verilmediği belirtilmiştir.

İlişikte gönderilen rapordan da anlaşılacağı üzere perlit, tehlikeli atık değildir.

Bu itibarla adı geçen geminin Aliağa Liman Başkanlığınca uygun görülen bir yükleme boşaltma tesisine yanaştırılması ve yükünün tahliyesi ile gemi söküm bölgesine nakli hususunda gereğini rica ederim.

Zeynep Arat Bakan a. Müsteşar

 

Perlit Hakkında Bilgi Notu

Fiziksel Özellikleri :

Katı Perlit Yoğunluğu (kg/m3) : 2 360-2 390

Genleştirilmiş Perlit Yoğunluğu

(kg/m3) : 1 180-1 300

Maksimum Genleşme sıcaklığı

(ºC) : 950-1050

PH : 6.5-7.0

Dayanıklılık (Moh’s ölç.) : 5.5

Serbest Nem (%) : 0.5-1.0

Kimyasal Özellikleri (%) :

Si :O2 : 70.25-72.00

A12O3 : 14.00-15.00

Fe2O3 : 0.65-0.75

K2 O : 4.35-4.55

Na2O3 : 2.95-3.05

CaO : 1.05-1.15

MgO : 0.25-0.35

 

Tane büyüklüğüne göre kullanım alanları :

a) Kırılmış Perlit;

a) (0.15-0.6) mm Filtreleme amaçlı,

b) (0.6-1.2) mm İnşaat amaçlı,

c) (1.2-2.4) mm Tarım amaçlı,

b) Genleştirilmiş Perlit;

a) İnce Perlit : Mikronize perlit endüstrisinde,

b) Normal Perlit : İnşaat endüstrisinde,

c) Standart Perlit : Bahçıvanlıkta,

d) Kaba Perlit : Tarımda,

e) Mikronize Perlit : Filitrelemede,

f) İzoşihe Perlit : Çatı izolasyonunda,

kullanılır.

Tehlike Özellikleri :

– Perlit tehlikeli değildir ve herhangi bir tehlikeli madde içermemektedir.

– Yanıcı ve patlayıcı özellik taşımamaktadır.

– Sağlığa zararlı değildir.

– Madde inert olup, radyoaktivite içermemektedir.

– Dökülmesi ve etrafa saçılması durumunda herhangi bir diğer madde ile kontamine olmaz ve bertarafında özel bir yöntem gerekmez.

– Solunum sisteminde göz koruma ve deri temasında herhangi bir tedbir gerekmez, fakat mikron boyutunda solunması zararlı olduğu için koruyucu maske önerilir.

– Depolama ve taşıma için herhangi bir özel önlem gerekmemektedir.

Bu madde tehlikeli madde olarak sınıflandırılamaz.

 

T.C. Başbakanlık Denizcilik Müsteşarlığı İzmir Bölge Müdürlüğü 6.11.1997 Sayı : B.02.1.DNM/1.03.00.1/7934 Konu : S/S Durresi isimli gemi.

 

Başbakanlık Denizcilik Müsteşarlığı

Deniz Ulaştırması Genel Müdürlüğüne

İlgi : 22.10.1997 tarih ve 5 100 sayılı yazınız.

Aliağa Limanından 4 000 ton ham perlit yükleyen ve Aliağa Liman Başkanlığınca 5.4.1995 tarih ve 6556/22 sayılı Yola Elverişlilik Belgesi ile Portsaid Limanına hareketine izin verilen Arnavut Bayraklı Durresi isimli gemi, makina arızası nedeni ile 25.5.1995 tarihinden bu yana Güllük Liman Başkanlığı yetki alanında demirli bulunmakta iken 23.10.1997 tarihinde Güllük Liman Başkanlığından izin almadan Ukrayna Bayraklı T/B Zorro isimli romorkör tarafından 25.10.1997 günü saat 14.00 sularında Aliağa Liman Başkanlığı yetki alanına yüklü olarak getirilmiştir.

Aliağa Liman Başkanlığınca; geminin makinasının arızalı ve iki yıldır çalışmaz durumda olduğu dikkate alınarak bir an önce emniyetli bir iskeleye yanaştırılıp yükünün tahliye edilmesi için gerekli girişimlerde bulunulmuş, ancak Aliağa Belediyesi yetkilileri ve Belediye Çevre Mühendislerinin gemide zehirli atık ve çok miktarda fare bulunduğu, geminin Aliağa İlçesi için büyük tehlike arz ettiği gerekçesi ile ilgili Limaş İskelesi yöneticilerine geminin yanaştırılmaması yönünde telkinde bulunmuşlar ve geminin yanaştırılmasını engelleme cihetine gitmişlerdir. Bölge Müdürlüğümüzce yapılan çalışmalar sonucu; Aliağa Kaymakamlığı, İzmir Çevre İl Müdürlüğü ve Aliağa Liman Başkanlığımızın girişimleri ile sözkonusu gemi 29.10.1997 günü saat 12.00 sularında İzmir Çevre İl Müdürlüğü Mühendisleri, Aliağa Jandarma Komutanlığı, Sahil Sağlık yetkilileri ve Aliağa Liman Başkanlığımız gözetiminde Nemrut Pilot tarafından Limaş iskelesine emniyetli bir şekilde yanaştırılmıştır.

Bahse konu Durresi isimli gemiyi Güllük Liman Başkanlığından izin almadan Aliağa Limanına getiren Ukrayna Bayraklı T/B Zorro isimli romorkör kaptanının 3.11.1997 günü Aliağa Liman Başkanlığınca ifadesi alınarak (Ek :1) 4922 ve 815 sayılı Kanunlar çerçevesinde işlem yapılmak üzere Aliağa Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmuştur. Aliağa Cumhuriyet Başsavcılığı 815 sayılı Kabotaj Kanununa göre kaptana 7 300 000–TL.’lık para cezası uygulanmış ve 4922 Sayılı Denizde Can ve Mal Koruma Hakkında Kanuna ilişkin davanın Dışişleri nezdinde ve diplomatik olarak yürütüleceğini beyan ederek sözkonusu romorkörün Aliağa Limanı’ndan ayrılmasında sakınca bulunmadığının bildirilmesi (Ek:2) üzerine, Aliağa Liman Başkanlığınca 3.11.1997 tarih ve 211 sayılı Yola Elverişlilik Belgesi ile T/B Zorro isimli romorkörün Ukrayna’nın Kherson Limanına gitmesine izin verilmiştir.

Aliağa Nemrut Limanında ve Limaş İskelesinde bulunan Durresi isimli geminin tahliyesi konusunda ise; Gümrük mevzuatından kaynaklanan bazı sıkıntılar bulunması nedeniyle geminin tahliyesi henüz gerçekleştirilememiş olup, Gümrük Müsteşarlığı nezdinde girişimde bulunularak tahliye işleminin bir an önce sağlanması gerektiği görüşündeyiz.

Arz ederim.

Burhan Orhan Denizcilik Müsteşarlığı İzmir Bölge Müdürü

İfade Tutanağıdır

Ukrayna Bayraklı T/D Zorro isimli Romorkörde yapılan incelemede gemi kaptanının Güllük Liman Başkanlığından izin almadan geldiği, Durresi isimli makinası arızalı gemiyi Güllük Limanından yedeğine bağlayarak geldiği tespit edildiğinden kaptanın ifadesine başvurma gereği duyulduğundan kaptan Başkanlığımıza davet edilmiştir.

1. Kaptana kimliği soruldu.

– Adının Vasyl Andrı Naumenko olduğu, 1938 Ukrayna doğumlu olduğu ve T/B Zorro isimli romorkörde kaptan olarak çalıştığını beyan etti.

2. Durresi isimli makinası arızalı gemiyi Güllük Limanından izin almadan Aliağa Limanına niçin getirdiği soruldu.

– Armatörüm ile Orion Denizcilik arasında yapılan kontrat gereği ve armatörümden aldığım talimata göre gemiyi Güllük Limanından çektim geldim. Bu çekme işlemini limanda bulunan Türk Bayraklı A. Sarıahmetoğlu isimli gemi kaptanı ve enspektör Ahmet Dinç gözetim ve talimatı ile yaptım.

– Uluslararası denizlerde çalışan bir gemi kaptanı olarak Türk Karasuları ve iki Türk Limanı arasında ticarî faaliyette bulunmanın suç olduğunu bilmesi gerektiği konusundaki düşüncesi soruldu.

– Türk Karasularında ve iki Türk limanı arasında ticarî faaliyette bulunamayacağımı biliyordum. Ama A. Sarıahmetoğlu gemisi kaptanı ve enspektör Ahmet Dinç’in ilgili liman otoritesinden izin aldığını ve Liman Başkanlığının bilgisi dahilinde bu işlemin yapıldığını söyledi.

4. Bu konuda Güllük Liman Başkanlığından izin alındığına dair bir belgeniz var mı?

– Hayır yok dedi.

5. Bu konuda kaptana başka bir görüşü olup olmadığı soruldu?

– Yapılan bu hatalı işlem karşısında üzüldüğünü, yanlış bir talimata göre hareket ettiğini, ama bundan sonra Liman Başkanlığının bilgisi dışında böyle bir işlem yapmayacağını ve tekrar özür dilediğini beyan etti.

Alınan bu ifade sonucunda T/B Zorro isimli romorkörün jurnalinin 71 inci sayfasına Kaptan Vesyl Noumenko tarafından yazılan bilgilerden ve 23.10.1997 tarihinde Saat : 02.00’da Güllük Limanına demir attığı ve aynı Jurnalin 73 üncü sayfasında Durresi isimli gemiyi yedeğine bağladığı tespit edilmiştir.

Aynı jurnalin tetkikinde Güllük Liman Başkanlığından izin alındığına dair herhangi bir bilgiye rastlanmadığı da tespit edilmiştir.

3.11.1997

İfadeyi Alan İfadeyi Veren İfadeyi Yazan Tercüman Atalay Karataş Vasyl Noumenko İbrahim Karabay Şendoğan Hacıoğlu Liman Başkanı Zorro Kaptanı Denet Memuru Rusça Tercüman Altan Altıntaş Orion Temsilcisi (Acente)

T.C. Aliağa Cumhuriyet Başsavcılığı Sayı : Hazırlık 1997/1277

Liman Başkanlığına

Aliağ

İlgi : 3.11.1997 tarih ve B.02.1.DNM/1.03/00.1/748 sayılı yazılarınız.

İlgi sayılı yazınız ile hakkında suç duyurusunda bulunulan Ukrayna bayraklı T/B Zorro isimli romorkörün kaptanı Vasyl Noumenko hakkında Başsavcılığımızca 4922 sayılı yasaya muhalefetten soruşturma sürdürülmektedir.

İşlenen bu suç nedeni ile sözkonusu geminin seyrüsefere çıkışında Başsavcılığımızca herhangi bir sakınca bulunamamıştır.

Bilgi ve gereğini rica ederim. 3.11.1997

T.C. Başbakanlık Denizcilik Müsteşarlığı Deniz Ulaştırması Genel Müdürlüğü 17.11.1997 Sayı : B.02.1.DNM/0.06.02.01-(TİC-97)/180-5517 Konu : S/S Durresi isimli gemi.

İlgi : a) 18.9.1997 tarih ve 4554 sayılı yazımız.

b) 22.10.1997 tarih ve 5100 sayılı yazımız.

c) Çevre Bakanlığının 28.10.1997 tarih ve M/124 sayılı yazısı.

d) İzmir Bölge Müdürlüğümüzün 6.10.1997 tarih ve 7934 sayılı yazısı.

İlgi (a) yazımız ile 25.5.1995 tarihinden bu yana İzmir Bölge Müdürlüğümüz bağlısı Güllük Liman Başkanlığı yetki alanında, 250 ton akaryakıt 50 ton sintine ve 4 000 ton ham perlit yüklü olarak seyir halindeki gemiler, körfezin ve yörenin ekolojisi, bölge turizmi, denizde can, mal ve çevre güvenliğini tehdit eder haliyle rüzgâra açık konumda bekleyen Durresi isimli geminin yükü ile birlikte tasfiyesinin yapılması hususunda ilgili kurum ve kuruluşlardan gereği talep edilmiştir.

İlgi (b) yazımızda ise Çevre Bakanlığının konuya gösterdiği hassasiyet de dikkate alınarak, anılan geminin/yükün tasfiyesine esas yürütülen işlemlerin, deniz trafiği, can, mal ve çevre güvenliğinin sağlanmasını teminen ivedilik kazandırılmasını ve yapılan işlemlerden Müsteşarlığımıza bilgi verilmesi istenmiştir.

İzmir Bölge Müdürlüğümüzden alınan ilgi (d) yazıda, sözkonusu geminin, 23.10.1997 tarihinde Güllük Liman Başkanlığının izni alınmadan Güllük Liman Başkanlığı yetki alanından alınarak, Ukrayna Bayraklı T/B Zorro isimli romorkör yedeğinde Aliağa Liman Başkanlığı yetki alanına getirildiği İzmir Bölge Müdürlüğümüzce yapılan çalışmalar sonucu Aliağa Nemrut Limanı, Limaş İskelesine emniyetli bir şekilde yanaştırıldığı, ancak Gümrük Mevzuatından kaynaklanan bazı sıkıntılar nedeniyle tahliyesinin henüz gerçekleştirilemediğinden bahsedilmektedir.

Bu gelişmeler paralelinde, kamuoyunun konuya gösterdiği önem de gözönüne alınarak anılan geminin/yükün tahliyesinin biran önce gerçekleştirilmesi hususunda ilgili birimlerinizin talimatlandırılmasını ve konuya ilişkin Müsteşarlığımıza bilgi verilmesini önemle arz ve rica ederim.

Mehmet Hatip Müsteşar a. Deniz Ulaştırması

Genel Müdürü

7. – Şırnak Milletvekili Bayar Ökten’in, Kuzey Irak’tan hayvan ürünleri ithali için bir firmaya izin verildiği iddiasına ilişkin sorusu ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mustafa R. Taşar’ın yazılı cevabı (7/3731)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Tarım Bakanı Sayın Mustafa Taşar tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim. 24.10.1997 Bayar Ökten Şırnak

Konu : Kuzey Irak’tan yapılacak olan Hayvan ve Hayvansal ürünler hakkında.

1. Kuzey Irak’tan deri ve yün ithali yapması için bir firmaya özel izin verildiği doğru mudur?

2. Hayvan ve hayvansal ürünlerin ithalatı bulaşıcı hastalıkların yurda girmesine neden olacağı için yasaklanmıştı. Şimdi bu tehlike ortadan kalktı mı?

3. Eğer bulaşıcı hastalık tehlikesi kalmadı ise neden bölge halkına da ithalat izni verilmiyor?

4. Özel bir firmaya verilen bu iznin hukukî dayanağı nedir?

5. Tüm bölge halkının da bu ticareti yapabilmesi yönünde bir hazırlığınız var mı?

T.C. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Araştırma Planlama ve Koordinasyon Kurulu Başkanlığı 1.12.1997 Sayı : KDD-G-4/3327-80114 Konu : Soru Önergesi.

 

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi : Genel Sekreterliğinizin 5.11.1997 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02/23845 sayılı yazısı ve eki (7/3731-9121 esas no.lu yazılı soru önergesi)

İlgide kayıtlı yazınız ekindeki Şırnak Milletvekili Sn. Bayar Ökten’e ait soru önergesi incelenmiş olup konu ile ilgili Bakanlığınız görüşü ekte sunulmuştur.

Bilgilerinize arz ederim.

Mustafa Taşar Tarım ve Köyişleri Bakanı

Soru : Kuzey Irak’tan deri ve yün ithali yapması için bir firmaya özel izin verildiği doğru mudur?

Cevap : İzin verilen firma, 9.9.1997 tarihli Bakanlığımıza vermiş oldukları dilekçelerinde Şırnak Valiliğinden 27.8.1997 tarih ve 10 no.lu Sınır Ticareti İzin Belgesi aldıklarını, 28.8.1997 tarih ve 2 sayılı Şırnak Valiliği Değerlendirme Kurulu Uygunluk Belgesiyle Pikle koyun derisi ve yün ithal ettiklerini ve bunların Habur sınır kapısında araçlar üzerinde beklediğini belirtmişlerdir.

Habur sınır kapısında bekleyen bu malların geri iadesi mümkün olmadığından; sınırda bekleyen bu ürünlerin gerekli sağlık muayene ve kontrolleri ile dezenfeksiyonu yapıldıktan sonra sağlıklı bulunmaları şartıyla yurda girişlerine müsaade edilmiştir.

Soru : Hayvan ve hayvansal ürünlerin ithalatı bulaşıcı hastalıkların yurda girmesine neden olacağı için yasaklanmıştı. Şimdi bu tehlike ortadan kalktı mı?

Cevap : Bilindiği üzere körfez krizinden sonra K. Irak bölgesinde oluşan otorite boşluğundan dolayı hayvan hastalıklarının kontrolü imkânsız hale gelmiş ve bu konuda bölgeden sağlıklı bilgi alınamadığından Irak orijinli canlı hayvan ve hayvansal ürünlerin ithalatı yasaklanmıştı.

Ancak, Habur sınır kapısından hayvansal ürün girişi yasak olduğundan, kaçak girişlerin olduğu ve Irak orijinli derilerin diğer komşu ülkeler üzerinden ülkemize sokulduğu duyumları alınmaktadır.

Diğer taraftan Şırnak Valiliğinin 30.9.1997 tarihli yazılarında; hayvansal ürünlerin sınır ticareti kapsamında ithal edilmesi yönünde sınır ticareti belge sahiplerinin yoğun talepleri bulunduğunu ve buna müsaade edilmesi halinde kaçak girişlerin önlenmesiyle kontrollü ürün girişlerinin sağlanacağı bölgede durmuş olan sınır ticaretine ivme kazandıracağı ve Şırnak İlinin ticarî ve ekonomik yönden canlanacağını belirtmişlerdir.

Ayrıca Pendik ve Etlik Veteriner Kontrol ve Araştırma Enstitüsü Müdürlükleri ile Şap Enstitüsü Müdürlüğünden alınan raporlarda ithal edilecek Pikle derilerde PH düştüğünden bakteri ve virüslerin enfektivitelerini kaybedecekleri ve hastalıklara sebep olmayacakları, bu yüzden pikle derilerin ithalatında bir hastalık bulaşma tehlikesi olmadığı anlaşılmıştır.

Soru : Eğer bulaşıcı hastalık tehlikesi kalmadı ise neden bölge halkına da ithalat izni verilmiyor? Tüm bölge halkının da bu ticareti yapabilmesi yönünde bir hazırlığınız var mı?

Cevap : Tüm bölge halkının sınır ticareti kapsamında pikle deri ithalatı yapabilmesi için çalışmalarımız devam etmektedir.

Soru : Özel bir firmaya verilen bu iznin hukukî dayanağı nedir?

Cevap : Sözkonusu firmaya; 3285 sayılı Hayvan Sağlığı ve Zabıtası Kanun ve Yönetmeliğinin ilgili hükümlerine göre müsaade verilmiştir.

8. – Hatay Milletvekili Atila Sav’ın, Ankara’nın gösteri sanatları merkezi ihtiyacına ilişkin sorusu ve Kültür Bakanı Mustafa İstemihan Talay’ın yazılı cevabı (7/3764)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Ankara’nın bir gösteri sanatları merkezi (tiyatro-sinema) gereksinimi konusunu içeren, aşağıda belirlenen sorunun Sayın Kültür Bakanınca yazılı olarak yanıtlanmasını takdirlerinize sunarım.

Saygılarımla.

Atila Sav Hatay

Soru : Ankara’da Devlet Tiyatrosu’nun sürekli gösteriler vermeye başladığı 1947 yılından bu yana elli yıl oluyor. Bu süre içinde Devlet Tiyatrosu Ankara’daki sahne sayısını dokuza çıkarttı. Ne var ki bu süreçte Başkentte, Devletin ödenekli tiyatrosunun her tür oyunu sahneleyebileceği bir salonu bulunmamaktadır. Büyük Tiyatro ve Küçük Tiyatro dışındaki bütün salonları kira ile tutulmuş olup, sahne olanakları sınırlıdır. Büyük Tiyatro, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğüne ait olup dönüşümlü kullanılmaktadır.

1947 yılından bu yana Başkentin nüfusu on katı aşan bir artış göstermiş ve kentin yayılımı da çok değişmiştir. Bu gelişme içinde Ankara’da Devletin bir gösteri sanatları merkezi olarak kullanılabilecek, birden çok salonu ve sahnesi olan, en son gelişmelere uygun teknik donanımı bulunan bir bina yapılması zorunluk haline gelmiş değil midir? Çağdaş görünümlü bir başkent için gerekli sayılacak böyle bir bina yapılması düşünülmekte midir? Mülkiyeti Bakanlığınıza ait olan Atatürk Kültür Merkezi alanında böyle bir bina yapılması düşünülemez mi? Böyle bir düşünce varsa buna ilişkin çalışmalar hangi aşamadadır? Yeni dönem bütçesinde böyle bir girişim düşünülmüş müdür?

T.C. Kültür Bakanlığı Araştırma, Planlama ve Koordinasyon Kurulu Başkanlığı 1.12.1997 Sayı : B.16.0.APK.00.01.940-546 Konu : Yazılı Soru Önergesi.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi : TBMM Başkanlığı KAN. KAR. MÜD.’nün 18 Kasım 1997 gün ve A.01.0.GNS.0.10.00. 02-7/3764/9208/24017 sayılı yazısı.

Hatay Milletvekili Sayın Atila Sav’ın “Ankara’nın gösteri sanatları merkezi ihtiyacına ilişkin” yazılı soru önergesinin cevabı ekte gönderilmektedir.

Bilgilerinizi arz ederim.

M. İstemihan Talay Kültür Bakanı

Devlet Tiyatrolarının Başkentteki salonlarından Büyük Tiyatro, Altındağ Tiyatrosu, İrfan Şahinbaş Atölye Sahnesi, Yenimahalle Belediyesi Tiyatro Salonu ile Mahir Canova Sahnesi tahsisli olup, Şinasi Sahnesi, Yeni Sahne ve Küçük Tiyatro binaları ise kira ile tutulmuştur.

Ülke kültürüne katkıda bulunmak ve tiyatro sanatını yurtiçinde yaygınlaştırmak gibi çok önemli bir görevi üstlenen Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü sadece Ankara’da değil, tüm yurtta tiyatro açabilmenin çabası içerisindedir. Bu amaçla 26.11.1997 tarihinde Sıvas’da, 9.12.1997 tarihinde Van’da, 12.12.1997 tarihinde Erzurum’da ve 19.12.1997 tarihinde de Konya’da olmak üzere, 1997 yılı sonuna kadar Devlet Tiyatroları yerleşik düzende hizmete açılmış olacaktır. Ayrıca Ankara’nın yeni yerleşim bölgelerinden biri olan ve sürekli gelişim göstererek nüfus yoğunluğu devamlı artan Ümitköy-Çayyolu semtindeki halkın şehir merkezindeki kültür etkinliklerinden uzak kalmaması amacıyla Maliye Bakanlığından modern bir tiyatro binasının yapımı için tahsisi sağlanan, 10.350 m2 lik arsaya 1997 yılı çıkmadan temeli atılacaktır.

Devlet Opera ve Balesi’nin Ankara’da Opera Sahnesi, Operet Sahnesi, İstanbul’da AKM Sahnesi, İzmir’de Elhamra Sahnesi, Mersin’de Opera Sahnesi olmak üzere yerleşik altı sahnesi bulunmaktadır. Bu altı sahnenin toplam koltuk sayısı 3994’dür.

Ankara Atatürk Kültür Merkezi Alanındaki konser salonu ve koro çalışma binası, yatırım programımızda 91H040890 proje numarası ile yeralmaktadır. AKM alanı 4 üncü bölgede (Adliye binası yanı) yapılacaktır. Avan projesi 1992 yılında yarışma ile seçilmiştir. Uygulama projelerinin yapımı bitirilme aşamasında devam etmektedir. Projesi tamamlanan bölümlerden başlatılmak üzere 4.12.1995 tarihinde inşaat ihalesi yapılmıştır.

Ancak AKM alanının imar planının önceki yıllarda yapılmamış olması sebebiyle inşaat ruhsatı alınamadığından, geçen sürede inşaatı başlatılamamıştır. Bu aşamada 1/5 000 ve 1/1 000 ölçekli imar planı, Ankara Büyükşehir ve Altındağ Belediye Başkanlığınca yapılarak onaylanmıştır. İnşaat ruhsatı alınabilecek ve önümüzdeki aylarda yapımına başlanılacaktır.

Hazırlanan projeye göre toplam kullanım alanı 43 000 m2 dir. Fonksiyonlarda; 2 000 izleyici kapasiteli konser salonu, 500 izleyici kapasiteli oda müziği salonu ile Türk Halk, Türk Sanat, Çoksesli Müzik ve Halk Oyunları topluluklarının çalışma salonları yeralmaktadır. 1997 yılı fiyatlarıyla proje maliyeti 2 trilyon 240 milyar TL.’dir.

Ankara Kongre ve Kültür Merkezi ise, yatırım programımızda 84H040020 projesi numarası ile yeralmaktadır. AKM Alanı 1 inci bölgede (Hipodrum) yapılması planlanmıştır. Bu aşamada, uygulama projelerinin yapımını denetleyecek müşavirlik büroları ile yabancı uzmanlarca yapılması gerekecek, akustik ve sahne mekaniği projesini yapacak firmaların seçimi çalışmaları yapılmaktadır. Daha sonra uygulama projelerinin yapımına geçilecektir. 1999 yılında inşaatına başlanabilecektir.

Projeye göre toplam kullanım alanı 110 000 m2 dir. Fonksiyonlarında; kongre bölümünde 3 000 kişilik konferans salonu, 500 kişilik toplantı salonu, 2 adet 300 kişilik komisyon odası, basın ve idarî bölümler, kültür merkezi bölümünde, 1 400 seyirci kapasiteli opera ve bale salonu, 800 seyirci kapasiteli tiyatro salonu, 400 kişilik sinema salonu ile sanatçıya ve seyirciye hizmet verecek bölümler yeralmaktadır. 1997 yılı fiyatlarıyla maliyeti 4 trilyon 400 milyar TL.’dir.

Bakanlığımızın yatırım programında yeralan her iki projenin de proje, ihale ve yapım kontrollüğü hizmetleri Bayındırlık ve İskân Bakanlığı (Yapı İşleri Genel Müdürlüğü) tarafından yürütülmektedir.

 

9. – Erzurum Milletvekili İsmail Köse’nin, orman arazisi tahsislerine ve atamalara ilişkin sorusu ve Orman Bakanı Ersin Taranoğlu’nun yazılı cevabı (7/3770)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Orman Bakanı Sayın Ersin Taranoğlu tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim. Saygılarımla.

İsmail Köse

Erzurum

Sorular :

1 . 54 üncü hükümet döneminde şahıs, firma ve kuruluş olarak kimlere ne kadar orman tahsisi yapıldı?

2 . 55 inci Hükümetin işbaşına gelmesinden sonra, özellikle Orman Bakanlığı’nda partizanca personel atamaları yapıldığı, unvanlı personelin sebepsiz yere görevlerinden alınarak Tenzil-i rütbe ile başka görevlere atandıkları iddia edilmektedir. 55 inci Hükümetin göreve başlamasından bu yana müdür, bölge müdür yardımcısı, bölge müdürü ve daire başkanı düzeyinde kimler ne gerekçeyle görevden alınmış ve yerlerine kimler atanmıştır?

T.C.

Orman Bakanlığı

Araştırma Planlama ve Koordinasyon

Kurulu Başkanlığı Koordinasyon ve 28.11.1997

Mevzuat Dairesi Başkanlığı

Sayı : KM.1.SOR./ 685

Konu : Sn. İsmail Köse’nin Yazılı Soru Önergesi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

(Kanunlar ve Kararlar Dairesi Başkanlığı)

İlgi : TBMM Başkanlığının 12 Kasım 1997 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/3770-9235/024080 sayılı yazısı.

İlgi yazı ekinde alınan Erzurum Milletvekili Sayın İsmail Köse’nin “Orman arazisi tahsislerine ve atamalara ilişkin yazılı soru önergesi” Bakanlığımızca incelenmiş olup, cevabi yazımız ilişikte gönderilmektedir.

Arz ederim.

Ersin Taranoğlu

Orman Bakanı

Erzurum Milletvekili Sayın İsmail Köse’nin 7/3770 Esas No.lu

“Orman Arazisi Tahsislerine İlişkin Yazılı Soru Önergesi” Hakkında

Orman Bakanlığı’nın Cevabı

1. 54 üncü Hükümet döneminde şahıs, firma ve kuruluşlara yapılan orman arazi tahsisleri ekli listede gösterilmiştir. (Ek-2)

2 . 55 inci Hükümetin işbaşına gelmesinden sonra yapılan tayinler hizmetin gereği olup, ekli listede gösterilmiştir. (Ek-3)

 

 

ORMAN ARAZİSİ TAHSİS LİSTESİ Ek - 2

İŞLETMESİ : TALEP SAHİBİ : İZİN KONUSU : SÜRESİ : OLUR TARİHİ : İZİN SAHASI :

İzmir Karayolları Genel Müdürlüğü Yol genişletme 49 25.3.1997 17 000

Nallıhan Nallıhan Belediyesi Su deposu 49 25.3.1997 1278

Karabük Karayolları Genel Müdürlüğü Yol yapımı 49 25.3.1997 175 500

Manisa Karayolları Genel Müdürlüğü Yol genişletme 49 25.3.1997 495 490

Orhaneli DSİ. Genel Müdürlüıü Kınık göleti 49 25.3.1997 35 000

Bayındır Köy Hizmetleri Genel Müdür. Köy yolu onarımı 49 25.3.1997 93 000

Göksün DSİ. Genel Müdürlüğü Adap Tepe Barajı Dinamit 49 25.3.1997 80 000

Deposu

Akdağmadeni Akdağmadeni Belediyesi Küçük Sanayi sitesi 49 25.3.1997 2 105

Bursa Göynüklü Köyü Tüzel Kişiliği Su isale hattı 49 25.3.1997 246

Milas Gamze Otelcilik Turizm AŞ. İlave saha 26.3.1997 28 888

Bingöl Sağlık Bakanlığı Göğüs Hastanesi 18 ay 26.3.1997 101 250

Ilgaz Maliye Bakanlığı Bayram Ören Mal. Müd. 18 ay 26.3.1997 5 000

Kastamonu Sağlık Bakanlığı Trafik Hastanesi 18 ay 26.3.1997 5 600

Ünye Karayolları Genel Müdürlüğü Köy yolu 49 27.3.1997 5 375

Kütahya Kütahya Belediye Başkanlığı İçme suyu 49 27.3.1997 8942,5

Çamlıdere Karayolları Genel Müdürlüğü Yol inşa. Emniyet sahası 49 27.3.1997 100 000

Denizli Yeşilköy Tüzel Kişiliği Su deposu 49 27.3.1997 525

Simav Karayolları Genel Müdürlüğü Harfiyat deposu 5 27.3.1997 12 000

Bilecik Dodurga Belediye Başkanlığı İçme suyu 49 27.3.1997 171 299

Eğridir Karayolları Genel Müdürlüğü Yol genişletme 49 27.3.1997 36 200

Samsun Altınkum Belediye Başkanlığı Su deposu 49 27.3.1997 5 813

Burdur Karayolları Genel Müdürlüğü Yol genişletme 49 27.3.1997 20 480

İŞLETMESİ : TALEP SAHİBİ : İZİN KONUSU : SÜRESİ : OLUR TARİHİ : İZİN SAHASI :

Bursa Barakfaki Belediye Başkanlığı Tarla yolu 49 27.3.1997 3 520

Bartın DSİ. Genel Müdürlüğü Ulaşım yolu 49 27.3.1997 1 250

Milas Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü Danışment köyü sulama 49 19.3.1997 100

Zonguldak Ulaştırma Bakanlığı Dalga kıran balıkçı barınağı 49 19.3.1997 2 000

Çatalca DSİ. Genel Müdürlüğü AVG.E.N.H. 39 19.3.1997 17 900

Samatlar Kayaboğazı Muhtarlığı İçme suyu 49 19.3.1997 1 750

Denizli Denizli Belediye Başkanlığı Su deposu 49 19.3.1997 369

Urla Mordağan Belediye Başkanlığı Su deposu iskele hattı 49 19.3.1997 6 560

Eskişehir Karayolları Genel Müdürlüğü Yol inşaatı 49 19.3.1997 23 000

Antalya Antalya Belediye Başkanlığı Katı Atık Depolama 49 20.3.1997 100 Ha.

Göksun Türk Telekom A.Ş. Tv. Yansıtıcısı 49 21.3.1997 300 m2

Kozan Türk Telekom A.Ş. Havai Hattı 49 21.3.1997 6 000

Bandırma Doğanlar Köyü Tüzel Kişiliği Mezarlık yeri 49 21.3.1997 19 911

Finike Türk Telekom A.Ş. Havai Hat Kab. 49 21.3.1997 7 025

Uşak DSİ. Genel Müdürlüğü Küçükler Barajı 49 21.3.1997 167 750

Emet DSİ. Genel Müdürlüğü Gölet Sulama 49 24.3.1997 4 500

Gölhisar DSİ. Genel Müdürlüğü Çavdır Barajı 49 24.3.1997 1 519 840

Serik DSİ. Genel Müdürlüğü Sulama Projesi 49 25.3.1997 176 000

Alemdağ İstanbul Büyükşehir Yol düzenlemesi 49 25.3.1997 26 010

Silifke Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü Pompa Enerji Nak. Hat. 49 25.3.1997 1 000

Balıkesir DSİ. Genel Müdürlüğü Sondaj yeri 5 25.3.1997 3 256

Isparta Uluborlu Belediye Başkanlığı Su deposu 49 25.3.1997 900

Dalaman Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü Köy yolu 49 25.3.1997 115 500

İŞLETMESİ : TALEP SAHİBİ : İZİN KONUSU : SÜRESİ : OLUR TARİHİ : İZİN SAHASI :

Karaisalı DSİ. Genel Müdürlüğü Köy yolu 49 25.3.1997 46 100

Tarsus Adanalıoğlu Belediye Başkanlığı Boşaltma Kanalı 49 25.3.1997 32 540

Bartın Karayolları Genel Müdürlüğü Yol genişletme 49 25.3.1997 5 000

İstanbul Hacı Ömer Sabancı Vakfı Eğitim Tesisi 49 6.3.1997 932 524

Eğridir AY–SU–Aydıner Su. San. ENH. için 25 10.3.1997 4 500

Alanya Konaklı Belediye Başkanlığı İçme suyu Arama 49 10.3.1997 4 000

Bayındır TEDAŞ A.Ş. Hisarköy Dere Köy ENH 49 10.3.1997 64 410

Finike Yeşilyurt Belediye Başkanlığı Çöp dökme yeri 20 11.3.1997 5 800

Tavşanlı Tavşanlı Belediye Başkanlığı Su deposu 49 13.3.1997 150

Milas Bodrum Belediyesi Yol 49 13.3.1997 54 800

Acıpayam Acıpayam Belediye Başk. Piknik yeri 18 ay 14.3.1997 68 460

Bursa Jandarma Alay Komutanlığı Hizmet Binası 18 ay 14.3.1997 5 625

Fethiye Göcek Belediye Başkanlığı Göcek köyüne yol 49 14.3.1997 5 150

Fethiye Göcek Belediye Başkanlığı Yol yapımı 49 14.3.1997 1 000

Tavas DSİ. Genel Müdürlüğü İrtifak Hakkı 49 14.3.1997 1 023 000

Antalya Olay Fm. Link Hattı 1 000

Fethiye Göcek Belediye Başkanlığı Televizyon yansıtıcı 49 14.3.1997 150

Fethiye Göcek Belediye Başkanlığı Göcek köyüne yol 49 14.3.1997 1 280

Nazilli DSİ. Genel Müdürlüğü Ulaşım yolu 49 18.3.1997 77 500

Antakya Karayolları Genel Müdürlüğü Oto yolu 42 18.3.1997 16 300

Ulus KEDAŞA.Ş. İncedağı Dereköy ENH. 49 18.3.1997 21 000

Urla Millî Savunma Bakanlığı Eğitim tesisi 49 18.3.1997 2 325 000

Korkuteli DSİ. Genel Müdürlüğü Sulama göleti 49 19.3.1997 640 000

İŞLETMESİ : TALEP SAHİBİ : İZİN KONUSU : SÜRESİ : OLUR TARİHİ : İZİN SAHASI :

Antalya Köy Hizmetleri Gen. Müd.ğü. Gümüşdamla köy yolu 49 19.3.1997 99 000

Alemdağ Alemdar Belediye Başkanlığı Mezarlık yeri 49 19.3.1997 61 689

Acıpayam Acıpayam Belediye Başkanlığı İçme suyu deposu 49 19.3.1997 660

Silifke Esen Pınar Belediye Başk. Su isale hattı 49 4.2.1997 5 148

İzmir Millî Eğitim Bakanlığı İlköğretim okulu 18 ay 6.2.1997 20 000

Kırklareli P.T.T. Genel Müdürlüğü TV. aktarısu ve ulaşım 49 12.2.1997

İzmir Karayolları Gen. Müd.ğü. Şantiye alanı 5 14.2.1997 286 773

İzmir S.S. Gülvivan Yapı Koop. Su isale hattı 46 14.2.1997 166

İstanbul Adalet Bakanlığı Ümraniye E tipi ceza evi 34 17.2.1997 165 000

Manavgat Süral Otelcilik ve Tur. İşl. Su isale hattı 10 17.2.1997 4 000

Çamlıdere Aydıner İnşaat AŞ. Ağaçlandırma sahası 49 17.2.1997 2 995 Da.

İzmir İbrahim Derya Ağaçlandırma sahası 49 17.2.1997 2 400 Da.

Marmaris 18 ay 20.2.1997

Tekirdağ Halit Malkoç Özel Ağaçlandırma 49 20.2.1997 296 683 Da.

Antalya Mehmet Avcı Özel Ağaçlandırma 49 20.2.1997 290 Da

İzmir Ulaşım köy Tüzel Kişiliği Özel Ağaçlandırma 49 20.2.1997 300 Da

İzmir Düzce Köy Tüzel Kişiliği Özel Ağaçlandırma 49 20.2.1997 790 Da.

Edremit Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü Kabaklar Köy İsale hat. 49 24.2.1997 3 900 M2.

Milas Altınel Otelcilik Tur. İn. AŞ. Turistik Tesis 18 ay 26.2.1997 26 136

Düzce Karayolları Genel Müdürlüğü Tesis ve Şantiye yeri 5 26.2.1997 7 200

Adıyaman Adıyaman Belediye Başkanlığı Su isale hattı 49 26.2.1997 58 800

Pozantı Sıvı Su madenleri A.Ş. Su izni 20 28.2.1997 415

İzmir S.S. Özlenen Konut Yapı Koop. E.N.H. 25 4.3.1997 672

İŞLETMESİ : TALEP SAHİBİ : İZİN KONUSU : SÜRESİ : OLUR TARİHİ : İZİN SAHASI :

Muğla Çıtlık köyü Tüzel Kişiliği Ziraat arazisine ulaşım yolu 49 4.3.1997 1 520

İnegöl Cemal Arık Turistik Tesis 49 6.3.1997 20 000

İzmit Aysan Boya Depolama 49 6.3.1997 12 358

Bayındır Üzümlü Köyü Tüzel Kişil. Ağaçlandırma Sahası 49 21.1.1997 110 Da.

Bergama Terzihaliler Köyü Tüz. Kiş. Ağaçlandırma Sahası 49 21.1.1997 970 Da.

İzmir Çıtak Köyü Tüzel Kişiliği Ağaçlandırma Sahası 49 21.1.1997 180 Da.

Bergama Yukarıcuma Köyü Tüz. Kiş. Ağaçlandırma Sahası 49 21.1.1997 960 Da.

İzmir Çukurova Çelik Endtüs A.Ş. Ağaçlandırma Sahası 49 21.1.1997 350 Da.

İzmit Kimsan Kimyevi Mad. A.Ş. Ağaçlandırma Sahası 49 21.1.1997 370 Da.

Balıkesir Ziyaretli Köyü Tüzel Kişiliği Ağaçlandırma Sahası 49 21.1.1997 2186 Da.

Kavaklıdere Kavaklıdere Belediye Başkanlığı Mahalle yolu yapımı 49 21.1.1997 10 069 m2

Afyon Çay Belediye Başkanlığı Su isale hattı 49 21.1.1997 5 750

İnebolu TEDAŞ Genel Müdürlüğü Salcıoğlu Köyü ENH. 49 22.1.1997 9 250

Ordu TEDAŞ Genel Müdürlüğü Yokuşdibi ENH 49 22.1.1997 14 000

Ereğli Millî Eğitim Bakanlığı Gezinti Yürüyüş ve koşu yolu 25 24.1.1997 35 000

Karabük Bahattin Gazi Eğit. ve Kül. Vak. Kes. Mev.old.Dik.alınarak

Hiçbir Tesis yapıl. 49 24.1.1997 1 045

Milas TEDAŞ Genel Müdürlüğü Dağpınar E.N.H. 49 24.1.1997 58 200

Gediz TEDAŞ Genel Müdürlüğü Gürkuyu köyü ENH. 49 24.1.1997 17 025

Torul TEDAŞ Genel Müdürlüğü Yüzcebelen Köyü ENH. 49 24.1.1997 5 217

Sinop TEDAŞ Genel Müdürlüğü. Esentepe köyü ENH. 49 24.1.1997 36 000

Kemer TEDAŞ Genel Müdürlüğü. Uğurlu köyü ENH. 49 24.1.1997 22 187 000

Anamur Elektrik İşleri Etüd İdaresi Yol 49 28.1.1997 67 200

İŞLETMESİ : TALEP SAHİBİ : İZİN KONUSU : SÜRESİ : OLUR TARİHİ : İZİN SAHASI :

Fethiye Anadolu Tur. Yatırımları AŞ. Turizm tesisi 18 ay 28.1.1997 34 200

Milas Günal İnşaat Tic. ve San. AŞ. Turizm tesisi 18 ay 28.1.1997 147 355

Antalya Antalya Büyükşehir Bel. Başk. Arıtma ve Deniz Dese. 49 3.2.1997 4 600

Bandırma Emek Tavukçuluk ve Yem San. AŞ. Su isale hattı 14 4.2.1997 3365.11

Antakya Hatay Jandarma Komutan. Atış alanı ve 49 25.12.1996 10 725

Antalya İZ.00 Orman Arazi tah. 26.12.1996

Yalova S.S.Armutlu Bahçe. Yap. Koop. E.N.H. 25 25.12.1996 1 968

Yalova Nurhan Aydın E. Hattı yapımı 25 25.12.1996 3 835

Zonguldak Çaycuma Uluköyü Muhtarlığı Mezarlık yeri 49 27.12.1996 17 000

Bursa S.S.Star Yapı Koop. Araziye Bağlantı yol 25 27.12.1996 850

Biga Kalemaden A.Ş. Stoklama 25 27.12.1996 40 368

İzmir İmren Radiye Anten yeri 27.12.1996 42 m2

Bergama Yukarıbey köyü Tüz. Kiş. Ağaçlandırma saha Tah. 49 7.1.1997 1 035

Alemdağ İSKİGenel Müdürlüğü Su isale hattı 49 7.1.1997 365 70

Uşak Tunceli iletişim hizmet AŞ. Mobil Telf Baz İst. 25 7.1.1997 30

Marmaris AK-Tur AŞ. Kaptaş Yapımı 25 9.1.1997 27

Yenice Onsekiz Mart Üniversitesi Meslek Yük. Okulu 49 13.1.1997 37 000

Fethiye Çankayalar Yatıcı. Tur. Tic. Saha tahsisi 6 ay 13.1.1997 5 000

Çanakkale Türkiye Esnaf ve Sanat. Konfe. Eğitim merkezi 18 ay 13.1.1997 105 062

Mersin Emniyet Genel Müdürlüğü Çevik Kuvvet Özel Hare. 18 ay 13.1.1997 270 942

Zonguldak Kayabaşı Köyü Tüzel Kiş. Cami Yapımı 18 ay 13.1.1997 810

Ankara Yıldırım Petrol San. A.Ş. R/L istasyonu 25 14.1.1997 15

K.Hamam Yıldırım Petrol San. A.Ş. Telsiz Fole Kulesi 7 14.1.1997 24

İŞLETMESİ : TALEP SAHİBİ : İZİN KONUSU : SÜRESİ : OLUR TARİHİ : İZİN SAHASI :

Isparta Özel Gül Motorlu Sürücü Kurs. Telsiz R/L istasyonu 25 16.1.1997 8 706 072

Milas Ali Ayanlar Dağbelen E.N.H. 25 16.1.1997 3 840

İzmir Esnaf ve San. Odaları birliği Ağaçlandırma sahası 49 21.1.1997 36.7 Da.

Hendek Hendek Belediye Başk. Su isale 49 11.12.1996 12 630

Antalya Yeşilbayır Bel. Bşk. Su isale hattı 49 12.12.1996 18 000

Yalova Botaş AŞ. Loop. Hattı yapımı 49 12.12.1996 9 750

Alemdağ İstanbul İl Özel İd. Müd. Çayağazı köyüne ENH. 49 12.12.1996 3 855

İzmir Devlet Hava. Mey. İşl. Çatalköyü Vor Haberleşme 49 12.12.1996 11 304

K.Maraş Türk Telekom AŞ. Yardımcı verici İstas. 49 12.12.1996 29 610 000

Kozan Türk Telekom AŞ. Marangecili Havai Hattı 49 12.12.1996 57 251 000

Ilgaz Ilgaz Sudağıtım AŞ. Su Kaynağına su depo yeri 10 12.12.1996 4 300

Bandırma Botaş Boru Hattı Doğalgaz Boru hattı 16.12.1996 51 300

Milas TEM-TUR Eğit. AŞ. ENH. izin verilmesi 49 17.12.1996 14 740

Taşköprü TEDAŞ Gen.Müd. Alaskökü Kaya İmam. ENH 49 17.12.1996 30 800

Bursa S.S.Eczacılar Kon. Yapı Koop. Doğalgaz isale hattı 25 17.12.1996 985

Adapazarı Hasan Alaçam Kaynak suyu isale hattı 10 19.12.1996 1 125

Isparta B.RT Yayıncılık Verici istasyonu 23.12.1996 12 m2

İstanbul İ.T.L.İstanbul Tek. ENS San. ENH için 49 23.12.1996 5 500

Antalya Türk Telekom AŞ. Kum Mah. Hava Telefon Hat. 49 23.12.1996 8 000

Çanakkale Lapseki Belediye Başk. Su isale hattı 49 23.12.1996 9 000

Rize Karayolları Gen. Müd. Çığ Tüneli yapımı 3 23.12.1996 15 250

Antalya Karlısu Bel. Başk. İçme suyu servis yolu 49 23.12.1996 4 264

İstanbul Boğaziçi Elektrik Dağ. AŞ. Eyüp Çiftalan ENH 49 23.12.1996 49 815 000

İŞLETMESİ : TALEP SAHİBİ : İZİN KONUSU : SÜRESİ : OLUR TARİHİ : İZİN SAHASI :

Milas S.S. Ankara Gazeteci. Arsa Kon. Su Deposu için 25 23.12.1996 900

Edremit Emniyet Genel Müdürlüğü Trafik Kontrol İstasyonu 18 ay 25.12.1996 500

Torul Kültür Bakanlığı Karaca Mağrası 18 ay 25.12.1996 2 500

Antalya Jandarma Gen. Komutanlığı Jandarma Hizmet Binası 18 ay 25.12.1996 10 000

Kaş Turizm Bakanlığı Turizm Alanı 26.11.1996 Turizm

Ankara Setkom AŞ. R/L İstasyonu 10 26.11.1996 15

Bafra Sağlık Bakanlığı Sağlık Ocağı 18 ay 29.11.1996 ön izin

Adapazarı Alandüzü Muhtarlığı İlkokul yeri tahsisi 18 ay 29.11.1996 ön izin

Kavaklıdere TEAŞ AŞ. ENH. için 49 yıl 3.12.1996 546 778 m2

Yatağan TEAŞ AŞ. ENH. için 49 3.12.1996 599 821 m2

Nazilli TEAŞ AŞ. ENH. için 49 yıl 3.12.1996 696 159 m2

Milas S.S. Göksu İşletme Koop. Ana su deposu 25 11.12.1996 12 690

Zonguldak KEDAŞ ENH. Kozadan Çelik 49 yıl 4.12.1996 70 250 m2

Antalya KEDAŞ Gen. Müd. ENH. Turgut 49 yıl 4.12.1996 230 000

İstanbul Aktaş Elt. TEAŞ Ar.Plaza ablek kozyatağı 49 4.12.1995 5 950 m2

Ankara Bağlum Belediye Başk. Bağlum yolu Genişletmesi 49 9.12.1996 3 960

Tekirdağ İSKİ Genel Müdürlüğü Sulama ve Pompa istas. 47 9.12.1996 726 031 50

Dirgine KEDAŞ Gen. Müd. Sabunlar Köyü ENH. 49 9.12.1996 6 300

Bingöl DSİ. Gen Müd. DSİ. izinleri 9 adet do. 49 9.12.1996

Milas Kervan Saray Tic. AŞ. Tatil köyü 49 9.12.1996 83 358

Alanya Metin Erdemir Turistik Tesis 49 9.12.1996 95 000

Bandırma BAGFAŞ Bandırma Gübre Fab. Fosfojips depolama sah. 49 9.12.1996 400 580

İzmir Oltaman Metal Turist AŞ. Gemi söküm alanı 49 9.12.1996 5 000

İŞLETMESİ : TALEP SAHİBİ : İZİN KONUSU : SÜRESİ : OLUR TARİHİ : İZİN SAHASI :

Tekirdağ Çerkezköy Belediyesi Piknik ve mesire yeri 49 9.12.1996 372 778

Akkuş DEDAŞ Gen. Müd. Akkuş ENH. 49 10.12.1996 95 000

Orhaneli TEAŞ Gen.Müd. Regülatör Binası 49 10.12.1996 3 000

Mengen Sakarya Elektrik Dağ. AŞ. Küçükkuz Avanlar ENH 49 10.12.1996 5 880

Milas S.S.Gümül Kıyı Kon. Yap.Koop. Su deposu 49 11.12.1996 900

Oltu Köy Hizmetleri Gen. Müd Oltu Senkup Yayla yolu 49 27.3.1997 6 000

Uşak DSİ. Genel Müdürlüğü Ulaşım yolu 49 27.3.1997 75 756

Ş.Karaağaç DSİ. Genel Müdürlüğü Pompaj sulaması 49 27.3.1997 273 272

Azdavay Köy Hizmetleri Gen. Müd Mahalle yolu 49 27.3.1997 15 000

Antalya DSİ. Genel Müdürlüğü Sondaj ulaşım yolu 49 27.3.1997 12 960

Isparta Jandarma Gen. Komutanlığı Eğitim alanı 49 27.3.1997 210 000

Milas Köy Hizmetleri Gen. Müd. Köy yolu 49 27.3.1997 16 875

Tavşanlı Karayolları Gen. Müd. Köy yolu 49 27.3.1997 68 787

Dalaman Karayolları Gen. Müd. İnşaat emniyeti 49 27.3.1997 36 000

Alemdağ İstanbul Büyük Şeh .Bel. Bşk. Yol genişletme 49 27.3.1997 41 880 m2

İzmir Küçükbahçe Köyü Muh. Yol yapımı 49 27.3.1997 1 600 m2

Zonguldak Zonguldak Belediye Bşk. Mahalle yolu 49 27.3.1997 735 m2

İzmir İssu–İzmir Su isale hattı 49 27.3.1997 7 500 m2

Muğla Köy Hizmetleri Genel Md. İçme suyu isale hattı 49 27.3.1997 32 760 m2

Gülhisar Karayolları Genel Md Yol yapımı 49 27.3.1997 184 000 m2

Mudurnu Bayındırlık ve İskân Bakalığıı Kulube yapımı 49 27.3.1997 4 m2

Erdemli TEDAŞ Genel Müdürlüğü Enerji nakil hattı 49 27.3.1997 12 928 m2

Burdur TEDAŞ Genel Müdürlüğü Enerji nakil hattı 49 27.3.1997 74 700 m2

İŞLETMESİ : TALEP SAHİBİ : İZİN KONUSU : SÜRESİ : OLUR TARİHİ : İZİN SAHASI :

Giresun TEDAŞ Genel Müdürlüğü Enerji nakil hattı 49 27.3.1997 26 000 m2

Denizli TEDAŞ Genel Müdürlüğü Kabin binası 49 27.3.1997 100 m2

Keşan S.S. Saroz Kon. Ya.Koop. Yol yapımı 49 2.4.1997 1 848 m2

Seydişehir MEDAŞ Genel Müdürlüğü Çatma Köyü Enerji Na. Hattı 49 2.4.1997 25 000 m2

Karaman MEDAŞ Genel Müdürlüğü TV. İstasyonu Enerji Nak. Hat. 49 2.4.1997 26 000 m2

K.Maraş Türk Telekom AŞ. AÇ. tipi yardımcı verici 49 2.4.1997 300 m2

Antalya Türk Telekom AŞ. Telefon hattı 49 2.4.1997 10 550 m2

Bandırma Türk Telekom AŞ. Telefon hattı 49 2.4.1997 24 450 m2

Kozan Türk Telekom AŞ. Havai hattı 49 2.4.1997 34 800 m2

Antalya Türk Telekom AŞ. Havai Hattı 49 2.4.1997 4 000 m2

Bozkır Türk Telekom AŞ. Havai Hattı 49 2.4.1997 4 000 m2

Zonguldak Belediyeler Birliği İçme suyu barajı 25 2 4.1997 2 940 000 m2

İzmit Gebze Belediye Bşk. Yeraltı suyu 49 2.4.1997 98 m2

Geyve Bayındırlık İskân Md. Deprem istasyonu 49 2.4.1997 4 m2

Kiraz Türk Telekom AŞ. Telefon hattı 49 2.4.1997 1 562.5

Kütahya Tavşanlı Belediye Bşk. Su isale hattı 49 2.4.1997

Seydişehir MEDAŞ Genel Müdürlüğü Ufacık Yaylası En. Na. Ha. 49 2.4.1997 22 660 m2

Tarsus S.S.Namrun Yay. Yap.Koop. Yol 25 2.4.1997 800 m2

Marmaris S.S. Örnekkent Ya. Koop. Su deposu 25 2.4.1997 150 m2

Pozantı SU–SA Su isale hattı 3.4.1997 Devir

Vize Köy Hizmetleri Gn.Md. İçme suyu Ene. Nak. Hat. 49 3.4.1997 4 110 m2

Erbaa Tonoba Belediye Bşk. İçme suyu isale hat. 49 3.4.1997 9 950 m2

Manavgat Taşağıl Beldiye Bşk. Geçiş yolu 5 3.4.1997 600 m2

İŞLETMESİ : TALEP SAHİBİ : İZİN KONUSU : SÜRESİ : OLUR TARİHİ : İZİN SAHASI :

Karaburun Mordoğan Bel. Bşk. ENH. servis yolu 49 3.4.1997 1 500 m2

İzmit Millî Savunma Bak. Cephanelik yeri 49 3.4.1997 422 000 m2

Silifke Mesa Mesken Sanayi İçme suyu 25 3.4.1997 1 291 m2

Aydın Aytepe Turizm Arıtılmış su 25 3.4.1997 1 380 m2

Malatya DSİ. Genel Müdürlüğü Yoncalı Barajı 49 3.4.1997 24 000 m2

Uşak Köy Hiz. Genel Müd. İçme suyu 49 3.4.1997 1 8 62 804

Finike Türk Telekom AŞ. Telefon hattı 49 7.4.1997 14 150 m2

Karabük KEDAŞ AŞ. ENH. 49 7.4.1997 7 750 m2

Karabük KEDAŞ AŞ. ENH. 49 7.4.1997 24 250 m2

Yahyalı Ayen Enerji AŞ. HES Tesisleri 17 7.4.1997 186 574 m2

İzmir Gölcük Köyü Tüz. Kiş. Ağaçlandırma 49 7.4.1997 300 Da.

Isparta Ömer Karlı Ağaçlandırma 49 7.4.1997 400 Da.

Keşan Keşan Rotery Kulübü Ağaçlandırma 49 7.4.1997 150 Da.

İzmir Diş Hekimleri Derneği Ağaçlandırma 49 7.4.1997 100 Da.

Mersin Korucular Köyü Tüz. Kiş. Ağaçlandırma 49 7.4.1997 olur iptali

Manisa Osmancalı Köyü Tüz. Kiş. Ağaçlandırma 49 7.4.1997 195 Da.

Denizli Abdurrahman Dirit Ağaçlandırma 49 7.4.1997 125 Da.

Eskişehir Tema Vakfı Ağaçlandırma 49 7.4.1997 1 635 Da.

Denizli Şükrü Yıldırım Ağaçlandırma 49 7.4.1997 95 Da.

Çal Cafer Yavaş–Hüseyin Öztürk Ağaçlandırma 49 7.4.1997 280 Da.

Gümüşhane Baydere Köyü Kalk. Derneği Ağaçlandırma 49 7.4.1997 150 Da.

Yalova Gençlik ve Spor Genel Md. Spor Tesisleri 18 ay 9.4.1997 268 885 m2

Manavgat DSİ. Genel Müdürlüğü Su dolum tesisi 18 ay 10.4.1997 217 300 m2

İŞLETMESİ : TALEP SAHİBİ : İZİN KONUSU : SÜRESİ : OLUR TARİHİ : İZİN SAHASI :

Karabük KEDAŞ AŞ. ENH. 49 10.4.1997 29 000 m2

Sındırgı Millî Savunma Bakanlığı Radar Yeri 49 10.4.1997 10 111 m2

Sarıkamış 9. Piyade Tümen Kom. Müfreze binası 49 10.4.1997 200 m2

Bayramiç Köy Hizmetleri Gn.Müd. İçme suyu isale hattı 49 10.4.1997 7 500 m2

Beyşehir DSİ. Genel Müd. Baraj tesisleri 49 10.4.1997 194 000 m2

Antalya Antalya Büyük Şeh. Bel.Bşk. Su deposu 49 10.4.1997 35 000 m2

Isparta Isparta Bel.Bşk. Telsiz R/L ist. 49 10.4.1997 50 m2

İzmir Prokon San. Tic AŞ. Çeşme Rüzgâr santralı 6 ay 24.4.1997 8 250 m2

Mersin Gençlik ve Spor Gen. Müd. Spor tesis yeri 49 24.4.1997 15 000 m2

İzmit Nuh Çimento AŞ. Yol geçiş 49 25.4.1997 1 700 m2

Fethiye Türk Telekom AŞ. Telefon hattı 49 28.4.1997 4 700 m2

Samsun Atakaş Ticaret AŞ. Kömür deposu 28.4.1998 kadar 30.4.1997 30 000 m2

Milas S.S. Yeşilbelde Koop. Yol 25 1.5.1997 7 840 m2

Ankara Setkom AŞ. R/L istasyonu 25 1.5.1997 25 m2

Çankırı Millî Savunma Bakanlığı Askerî Tesisler 49 1.5.1997 1 204 933 m2

Alemdağ İSKİ Gn. Müd Su deposu 49 1.5.1997 1 556 m2

Karadere Kastamonu İl Öz. İd. Müd. Havaalanı pist geniş. 49 2.5.1997 296 000 m2

Ayancık DSİ. Genel Müd. ENH. 49 2.5.1997 27 000 m2

İzmir Adalet Bakanlığı Cezaevi yeri 18 ay 2.5.1997 570 000 m2

Acıpayam Ali Atak Özel ağaçlandırma 49 2.5.1997 48 Da.

Acıpayam Ömer Yatkın Ağaçlandırma 49 2.5.1997 53 Da.

Çatalca Yeniköy tüzel kişiliği Ağaçlandırma 49 2.5.1997 320 Da.

Yalova Yalova Lisesi Müd. Ağaçlandırma 49 2.5.1997 50 Da.

İŞLETMESİ : TALEP SAHİBİ : İZİN KONUSU : SÜRESİ : OLUR TARİHİ : İZİN SAHASI :

Manavgat Yüksel İnşaat Turistik tesis 18 ay 2.5.1997 93 000 m2

Kaş Zafer Tur. AŞ. Turistik tesis 18 ay 2.5.1997 14 000 m2

Kaş Ahmet Aydeniz Turistik tesis 18 ay 2.5.1997 111 838 m2

Kastamonu Kastamonu Holding Turistik tesis 18 ay 2.5.1997 60 000 m2

Alanya MAĞ–TUR AŞ. Dim mağarası 49 2.5.1997 13 500 m2

Aydın Turizm Bakanlığı Katı atık depo tes. 18 ay 8.5.1997 400 Ha.

Bursa Mustafa Boztekin–Önder Batkan Yol 25 13.5.1997 320 m2

Antalya Antalya Büy. Şeh. Bel. Bşk. Su depolama havzası 49 13.5.1997 20 000 m2

Denizli Hisar Köyü Tüz. Kiş. Yol 49 13.5.1997 4 200 m2

Milas S.S. Göksu İşl. Koop. Ana su deposu 49 13.5.1997 1 710 m2

Milas S.S. Tepeköy Koop. Ana su deposu 25 13.5.1997 930 m2

Azdavay Karayolları Gen. Müd. Yol 49 13.5.1997 16 639 m2

Serik Türk Telekom AŞ. Santral binası 49 13.5.1997 6 500 m2

Milas Ali Dinçer Yol 25 14.5.1997 5 080 m2

Gülnar S.S. İller Konut Yapı Koop. Yol 25 14.5.1997 600 m2

Finike Millî Savunma Bakanlığı R/L ist. ulaşım yolu 49 14.5.1997 17 000 m2

Isparta Turizm Bakanlığı Dağ turizmi 49 15.5.1997 36 Ha.

Osmaniye Esensu Sanayi Su isale hattı 25 15.5.1997 2 150 m2

Ankara Bağlum Bel. Bşk. Yol 49 15.5.1997 1 000 m2

Alanya Demirtaş Bel. Bşk. Mezarlık yeri 49 20.5.1997 20 000 m2

Eğirdir Eğirdir Bel.Bşk. Mezarlık yeri 49 20.5.1997 20 000 m2

Burdur Mehmet Eraslan Ağaçlandırma 49 21.5.1997 1 220 Da.

Denizli İzzet Dönmez Ağaçlandırma 49 21.5.1997 70 Da.

İŞLETMESİ : TALEP SAHİBİ : İZİN KONUSU : SÜRESİ : OLUR TARİHİ : İZİN SAHASI :

İstanbul Eryılmaz Mad. AŞ. Ağaçlandırma 49 21.5.1997 650.82 Da.

Alanya DSİ. Gn. Müd. II. aşama Dim barajı 49 22.5.1997 279 Ha.

Kaş Bezirgan Köyü Tüz. Kiş. Yol 49 22.5.1997 9 000 m2

Mersin Karayolları Genel Müd. Oto yol 5 23.5.1997 60 493 m2

Mersin Karayolları Genel Müd. Şantiye sahası 5 23.5.1997 54 467 m2

Gazipaşa Türk Telekom AŞ. Havai hattı 49 23.5.1997 8 500 m2

Göksun DSİ. Gn. Müd. Adatepe baraj yolu 5 26.5.1997 20 200 m2

Osmaniye Osmaniye Bel. Bşk. Su deposu 49 26.5.1997 8 866 m2

Trabzon Yalıköy Bel. Bşk. Su deposu 49 26.5.1997 2 700 m2

Antalya Antalya Belediye Bşk. Su deposu 49 26.5.1997 7 850 m2

İnegöl Köy Hizmetleri Gn. Müd. Gölet yeri ulaşım yolu 49 26.5.1997 42 000 m2

Düzce Karayolları Gen. Müd. Otoyol gövdesi emniyet sa. 49 26.5.1997 46 700 m2

Adapazarı Sakarya Elektrik AŞ. Sapanca ENH. 49 26.5.1997 575 m2

Manavgat Türk Telekom AŞ. Havai hattı 49 26.5.1997 3 000 m2

Aladağ TEDAŞ AŞ. Seyit Köyü yaylası ENH. 49 26.5.1997 1 200 m2

Aladağ Sakarya Elek. Dağ. AŞ. ENH. 49 26.5.1997 750 m2

Kumluca Türk Telekom AŞ. Havai hattı 49 26.5.1997 9 000 m2

İstanbul Karayolları Genel Müd. Yol 47 29.5.1997 2 227 411 m2

Gölcük Trakya San. Tic. AŞ. Su isale hattı 10 29.5.1997 56 625 m2

Antalya Antalya Büyük Şeh. Bel. Bşk. Katı atık 49 2.6.1997 93 000 m2

İstanbul İstanbul Büy. Şeh. Bel. Bşk. Katı atık 49 2.6.1997 32 Ha.

Çal Davut Şengül Ağaçlandırma 49 3.6.1997 170 Da.

Antalya Nebiler Köyü Tüz. Kiş. Mezarlık yeri 49 3.6.1997 16 000 m2

İŞLETMESİ : TALEP SAHİBİ : İZİN KONUSU : SÜRESİ : OLUR TARİHİ : İZİN SAHASI :

Antalya Çakırlar Köyü Tüz. Kiş. Mezarlık yeri 49 3.6.1997 10 000 m2

Bingöl Esnaf ve Sanatkârlar Birl. Meslek Eğit. Tek. Merk. 18 ay 4.6.1997 10 000 m2

Köyceğiz Sağlık Bakanlığı Sağlık evi 18 ay 4.6.1997 1 114 m2

Alemdağ Gençlik ve Spor Gen. Müd. Spor Tesisleri 49 4.6.1997 52 250 m2

Bafra Sağlık Bakanlığı Sağlık Ocağı 49 4.6.1997 3 125 m2

Küre Sağlık Bakanlığı Devlet Hastanesi 18 ay 4.6.1997 12 750 m2

Bingöl Sağlık Bakanlığı Sağlık ocağı 18 ay 4.6.1997 3 000 m2

Bolu Sakarya Elektrik Dağ. AŞ. Ağlan Yaylası ENH. 49 5.6.1997 2 600 m2

İzmir Köy Hiz. Genel Müd. Sulama göleti 49 5.6.1997 80 000 m2

Kadirli M. Kemal Kale Köy yolu 49 5.6.1997 3 250 m2

Çorum Orhan Topal Su isale hattı 10 5.6.1997 3 000 m2

Erbaa Gökal Bel. Bşk. Yol 49 5.6.1997 40 000 m2

Tavas DSİ. Genel Müd. Gölet İnşaatı 49 5.6.1997 170 000 m2

Kemer Karayolları Gn. Müd. Yol 49 5.6.1997 145 000 m2

Gebze Botaş AŞ. Kompresör ENH. 49 5.6.1997 7 360 m2

Milas Ersan Tur. Tic. AŞ. Turizm Tesisi 18 ay 11.6.1997 92 952 m2

Muğla Çiftlik Köyü Tüz. Kiş. Ulaşım yolu 49 12.6.1997 736 m2

Tekirdağ Karayolları Gen. Müd. Yol 49 12.6.1997 30 135 m2

Küre Karayolları Gn Müd. Yol 49 12.6.1997 432 000 m2

Mersin Millî Savunma Bak. R/L istasyonu 49 12.6.1997 3 000 m2

Bartın Millî Savunma Bak. Bartın anten tesisleri 49 12.6.1997 10 517 m2

İzmit Dilovası Bel. Bşk. Su deposu 49 12.6.1997 2 820 m2

Bandırma Susurluk Bel. Bşk. Piknik ve mesire yeri 49 12.6.1997 107 200 m2

İŞLETMESİ : TALEP SAHİBİ : İZİN KONUSU : SÜRESİ : OLUR TARİHİ : İZİN SAHASI :

İncekum Eğitim ve dinlenme merkezleri 12.6.1997

K. Hamam Ayen Enerji AŞ. Ağaçlandırma 49 13.6.1997 2 995 Ha.

Tavas Abdullah Özütürk Ağaçlandırma 49 13.6.1997 80 Da.

Denizli Mustafa Ali Demirel Ağaçlandırma 49 13.6.1997 30 Da

Kozan Sevinçli Köyü Tüz. Kiş. Ağaçlandırma 49 13.6.1997 250 Da.

Tavas Mustafa Dedeoğlu Ağaçlandırma 49 13.6.1997 90 Da.

Manisa Ahmet Balaban Ağaçlandırma 49 13.6.1997 257 Da.

Alanya Haybil Turz. AŞ. Ağaçlandırma 49 13.6.1997 60 Da.

Tavas Ömer Akyol Ağaçlandırma 49 13.6.1997 80 Da.

Tavas Mehmet Şandere Ağaçlandırma 49 13.6.1997 60 Da.

Tavas İbrahim Sabuncuoğlu Ağaçlandırma 49 13.6.1997 60 Da.

Denizli Diyanet Vakfı Ağaçlandırma 49 13.6.1997 40 Da.

Denizli Karataş Köyü Tüz. Kiş. Ağaçlandırma 49 13.6.1997 70 Da.

Osmaniye Akyar Köyü Tüz. Kiş. Ağaçlandırma 49 13.6.1997 4 800 m2

Yenice Karayolları Gen. Müd. Yol güzergâh değişik. 49 13.6.1997 105 000 m2

Orhaneli DSİ. Gen. Müd. Yol 49 13.6.1997 14 604 m2

Kırklareli Refiksaydam Hıf. Merk. Temiz Hava İstasyonu 49 13.6.1997 400 m2

Kaş Kaş Belediye Bşk. Ulaşım yolu 49 13.6.1997 1 500 m2

İzmit Millî Savunma Bak. Anten tesisi 49 13.6.1997 7 200 m2

Diyarbakır Millî Savunma Bak. Atış eğit. yeri 49 13.6.1997 1 224 Ha.

Çan Karayolları Gen.Müd. Yol 49 16.6.1997 80 025 m2

Ereğli Karaelmas Üniversitesi Rek. Fakülte binası 18 ay 17.6.1997 8 298.14 m2

Kdz. Ereğli Karayolları Gen. Müd. Bakımevi tesisi 18 ay 17.6.1997 6 498 m2

İŞLETMESİ : TALEP SAHİBİ : İZİN KONUSU : SÜRESİ : OLUR TARİHİ : İZİN SAHASI :

İzmir Millî Savunma Bak. Askerî tesis 49 17.6.1997 841 Ha.

Kaş Kalkan Belediye Bşk. Su isale hattı 49 18.6.1997 130 000 m2

İzmit Hasan Kara Yol 49 18.6.1997 1 200 m2

Adapazarı Kocaeli Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu 18 ay 18.6.1997 25 000 m2

Bingöl Fırat Üniversitesi Ziraat Fak. tesisi 18 ay 18.6.1997 183 295.30

Milas Mandalya Tur. AŞ. Tatil köyü 31.12.1998 uzatma 18.6.1997 120 000 m2

Kastamonu Gazi Üniversitesi Rek. Eğitim Yüksek Okulu 49 18.6.1997 113 050 m2

Azdavay Sağlık Bakanlığı Taşköy sağlık ocağı 18 ay 18.6.1997 1 050 m2

Ilgaz Çankırı Öz. İd. Md. Kır gazinosu 49 18.6.1997 4 432 m2

Yenice Millî Eğitim Bak. İlköğretim Okulu 18 ay 18.6.1997 25 000 m2

K.Maraş Millî Eğitim Bak. Lise 49 18.6.1997 16 982 m2

İstanbul Millî Eğitim Bak. Sabancı Üniversitesi 49 18.6.1997 94 000 m2

Bursa Sanayi ve Ticaret Bak. OSB. Çıraklık Okulu 18 ay 18.6.1997 2 758 771 m2

Antalya Karayolları Gn. Md. Su 49 19.6.1997 12 000 m2

İzmit Akmaden Mad. AŞ. Yol 49 19.6.1997 790 m2

Kastamonu Köy Hiz. Gen. Müd. Şantiye yeri 25 20.6.1997 174 556 m2

Milas Aselsan R/L istasyonu 49 20.6.1997 857.50 m2

İzmit Dilovası Belediye Bşk. Mezarlık yeri 49 20.6.1997 50 014 m2

İzmir Türk Telekom AŞ. Telefon hattı 49 20.6.1997 16 000 m2

İzmir Türk Telekom AŞ. Telefon hattı 49 20.6.1997 7 400 m2

Tavşanlı Türk Telekom Havai hattı 49 20.6.1997 5 550 m2

Çal Türk Telekom AŞ. TV. aktarıcı ist. ENH. 49 20.6.1997 9 500 m2

İzmit Atatürkçü Düşünce Der. Özel ağaçlandırma 49 20.6.1997 60 Da.

İŞLETMESİ : TALEP SAHİBİ : İZİN KONUSU : SÜRESİ : OLUR TARİHİ : İZİN SAHASI :

Kütahya Kümaş Manyetik AŞ. Özel ağaçlandırma 49 20.6.1997 115 Da.

Emet Kırgıl Köyü Tüz. Kiş. Özel ağaçlandırma 49 20.6.1997 140 Da.

Kadirli Kemal Kale Özel ağaçlandırma 49 20.6.1997 969 Da.

Emet Yenice Köyü Tüz. Kiş. Özel ağaçlandırma 49 20.6.1997 785 Da.

Simav Yeşil Köyü Bel. Bşk. Özel ağaçlandırma 49 20.6.1997 1 095 Da.

Bandırma Erdek Belediye Bşk. Su arıtma tesisi 49 24.6.1997 38 590 m2

Serik Özaltın İnş. Tic. AŞ. İçme ve pis su şebekesi 49 26.6.1997 1 235 m2

Gebze Selami Mermer Turistik tesis 49 26.6.1997 (kesin izin verilmesi)

Antalya Jandarma Genel Kom. Lojman. karakol binası 26.6.1997 (ön izin)

Vezirköprü Turizm Bakanlığı Termal tesis 26.6.1997 (Turizm merk.tahsisi)

Bursa Millî Eğitim Bak. Özel okul 49 26.6.1997 (Kesin izin)

Fethiye Anadolu Turizm AŞ. Ek saha 18 ay 27.6.1997 154 000 m2

Bilecik Pazaryeri Bel. Bşk. Mezbaha yeri 18 ay 27.6.1997 (ön izin)

Aydın S.S. Kuş–Ter Kaplıca 49 27.6.1997 kesin izin 3 712 m2

Emet Etibank Genel Müd. Borik asit tesisi 18 ay 27.6.1997 1 180 937 ön izin

İzmit Gebze Belediye Bşk. Su deposu 49 30.6.1997 4 000 m2

Adapazarı Gençlik ve Spor Gen. Müd. Futbol sahası 49 30.6.1997 10 000 m2

Akçakoca Karayolları Gen. Müd. Yol 49 30.6.1997 32 913 m2

Alanya Kestel Belediye Bşk. Mesire yeri 49 30.6.1997 38 600 m2

Tavas Tavas Bel. Bşk. Su deposu 49 30.6.1997 1 000 m2

Orhaneli Harmancık Bel. Bşk. Piknik mesire yeri 49 30.6.1997 136 150 m2

Antalya Mehmet Yalın–Gazi Yalın İrtibat yolu 20 2.7.1997 1 850 m2

Alemdağ İSKİ Genel Müd. Tünel inşaatı 49 2.7.1997 6 149.61 m2

İŞLETMESİ : TALEP SAHİBİ : İZİN KONUSU : SÜRESİ : OLUR TARİHİ : İZİN SAHASI :

Dalaman Millî Savunma Bak. Anten kulesi 49 2.7.1997 225 m2

Ş. Karaağaç TEAŞ Gn. Md. ENH. 49 7.7.1997 394 347 44 m2

Ordu TEAŞ Gn. Md. ENH. 49 7.7.1997 171 850 m2

Antalya Türk Hava Kurumu Sondaj kuyusu 15 8.7.1997 2 000 m2

Antalya Çaycuma Belediye Bşk. Mezarlık yeri 49 8.7.1997 23 390 m2

Kumluca Kumluca Bel.Bşk. İçme suyu isale hattı 49 8.7.1997 1 942 m2

Erdemli Harfilli Köyü Tüz. Kiş. Su isale hattı 49 8.7.1997 1 270 m2

Erdemli Batısandal Köyü Tüz. Kiş. Su isale hattı 49 8.7.1997 57 300 m2

Kastamonu Karayolları Gn. Müd. Yol 49 9.7.1997 16 250 m2

Karabük S.S. Villa Ko. Ya. Koop. Yol,su isale hattı 30 9.7.1997 1 800 m2

Ankara Korusev Vakfı Ağaçlandırma 49 14.7.1997 50 Da.

Adapazarı Küçüksence Kö. Tüz. Kiş. Ağaçlandırma 49 14.7.1997 190 Da.

Tavas Mehmet Keysan Ağaçlandırma 49 2.7.1996 95 Da.

Adapazarı Millî Savunma Bak. Cephanelik 49 2.7.1996 600 000 m2

Bucak Osman Eroğlu Ağaçlandırma 49 2.7.1996 7 02 Ha.

İzmit Kasım Tört Yol 25 3.7.1996 395 m2

Bandırma Susurluk Bel.Bşk.lığı Mezarlık 49 3.7.1996 32 700 m2

Anamur PTT Genel Müd. Telefon hattı 49 3.7.1996 65 137,5 m2

Yalova Tacir Köy Tüz.Kiş. Su isale 49 5.7.1996 18 000 m2

Çanakkale M. Namık Öner Özel ağaçlandırma 49 5.7.1996 2 600 Da

Manavgat Söral Otelcilik Ulaşım Yolu 25 9.7.1996 4 000 Da.

Erdemli Küstüllü köyü Orman alanı 25 9.7.1996 440 Da.

Geyve Maksudiye köyü Su isale 10 9.7.1996 2 423 m2

İŞLETMESİ : TALEP SAHİBİ : İZİN KONUSU : SÜRESİ : OLUR TARİHİ : İZİN SAHASI :

Ankara Karayolları Gen. Müd. Yol yapımı 49 11.7.1996 2 200 m2

Tekirdağ Karayolları Gen. Müd. Yol yapımı 49 17.7.1996 62 295 m2

Karaisalı Tedaş Gen. Müd. ENH 49 18.7.1996 134 050 m2

Muğla Gülüm Kıyı Yap. Ulaşım Yolu 25 18.7.1996 4 720 m2

İzmir Selma Aydın Termal Sıcak Su 1 ay 19.7.1996 464 m2

Aydın Dalaman Bel. Bşk.lığı Su isale hattı 49 19.7.1996 1 700 m2

Alanya Alanya Bel. Bşk.lığı Çöp dökme 30 ay 22.7.1996 5 000 m2

Gülnar KöseçobanlıBel. İçme suyu 49 22.7.1996 50 664 m2

Orhaneli D.S.İ. Gen. Müd. ENH 49 22.7.1996 20 000 m2

İzmit Köyhizmetleri Gen. Müd. Türbe yolu 49 22.7.1996 8 000 m2

İzmir D.S.İ. Gen. Müd. Röle İstasyonu 25 23.7.1996 62 m2

Vezirköprü Köy. Hiz. Gen. Müd. Ögürlü köyü 49 23.7.1996 19 000 m2

Ankara Yıldırım Pet. A.Ş. Anten pla. 29 25.7.1996 25 m2

İzmit Büyükşehir Bel. Bşk. Su isale 49 25.7.1996 82 490 m2

Geyve Doğançay–Maksudiye İçme suyu 10 25.7.1996 15 700 m2

Milas Şadi Uğur Ulaşım yolu 25 25.7.1996 5 736 m2

Antalya Hüseyin Durgut Yol 25 25.7.1996 1 060 m2

Bandırma Erdek Belediyesi Su isale hattı 49 2.8.1996 17 675 m2

Hendek İpek Pınar Su İşl. Ltd. Şti. Dolum tesisleri 10 2.8.1996 9 964 m2

Orhaneli D.S.İ. Gen. Müd. Karıncaali göleti 49 2.8.1996 100 000 m2

Bucak Köyhizmetleri Gen. Müd. Yol yapımı 49 2.8.1996 24 000 m2

Bergama Köyhizmetleri Gen. Müd. Rahmanlar köy yolu 49 2.8.1996 15 000 m2

Kütahya Kütahya Bel.Bşk. İçme suyu 49 2.8.1996 7 675 m2

İŞLETMESİ : TALEP SAHİBİ : İZİN KONUSU : SÜRESİ : OLUR TARİHİ : İZİN SAHASI :

İzmit Gebze Organize Sanayi Su isale hattı ENH 25 2.8.1996 1 155 m2

Bigadiç Köyhizmetleri Gen. Müd. Yol yapımı 49 2.8.1996 12 250 m2

Bucak Köyhizmetleri Gen. Müd. Yol yapımı 49 2.8.1996 19 500 m2

İzmit Pulvar Kimya San. ENH 25 2.8.1996 2 895 m2

Denizli Doçev Ağaçlandırma 49 2.8.1996 230 Da.

Geyve Pamukova Bel. Su isale 10 2.8.1996 7 850 m2

Kumluca Mustafa Arttırma Ağaçlandırma 49 5.8.1996 260 Da.

Denizli Nazife Oklu Ağaçlandırma 49 5.8.1996 77 Da.

Bucak Köyhizmetleri Gen. Müd. Yol yapımı 49 5.8.1996 45 000 m2

Alanya Köyhizmetleri Gen. Müd. Su isale hattı 49 5.8.1996 17 000 m2

Bandırma Köyhizmetleri Gen. Müd. Su isale hattı 49 5.8.1996 9 800 m2

Emet Köyhizmetleri Gen. Müd. Yol yapımı 49 5.8.1996 6 600 m2

Bergama Köyhizmetleri Gen. Müd. Yol yapımı 49 5.8.1996 15 000 m2

Manisa Köyhizmetleri Gen. Müd. Yol yapımı 49 5.8.1996 24 500 m2

Isparta DSİ Gen. Müd. Yol yapımı 49 5.8.1996 289 670 m2

Bucak Köyhizmetleri Gen. Müd. Yol yapımı 49 5.8.1996 33 500 m2

Nazilli Köyhizmetleri Gen. Müd. ENH 49 5.8.1996 16 250 m2

Finike Köyhizmetleri Gen. Müd. Su isale hattı 49 5.8.1996 26 250 m2

Eğirdir Köyhizmetleri Gen. Müd. Su isale hattı 49 5.8.1996 20 275 m2

Samatlar Köyhizmetleri Gen. Müd. Su isale hattı 49 5.8.1996 2 100 m2

Fethiye DSİ Gen. Müd. Pompaj istasyonu 49 5.8.1996 16 875 m2

Bolu Emniyet Gen. Müd. Atış poligonu 25 5.8.1996 19 414 m2

Tavşanlı Karayolları Gen. Müd. Yol yapımı 5 5.8.1996 214 975 m2 İŞLETMESİ : TALEP SAHİBİ : İZİN KONUSU : SÜRESİ : OLUR TARİHİ İZİNSAHASI :

Eğirdir DSİ Genel Müdürlüğü Rezervuar 49 5.8.1996 176 000 m2

Isparta Boğaziçi Ünv. Kandilli Rasth. Deprim İstasyonu 49 5.8.1996 500 m2

Vezirköprü DSİ Genel Müdürlüğü Sulama kanalı 49 5.8.1996 282 750 m2

İhsangazi Köyhizmetleri Gen. Müd. Yol yapımı 49 5.8.1996 2.4 Ha.

Emet Köyhizmetleri Gen.müd. Yol yapımı 49 5.8.1996 19 500 m2

Tavşanlı Karayolları Gen. Müd. Yol yapımı 5 5.8.1996 154 250 m2

Ilgaz Bayramören Bel. Bşk. Su isale hattı 49 5.8.1996 891 m2

Amasya DSİ Gen. Müd. Yol yapımı 49 5.8.1996 11 213 m2

Çal Köyhizmetleri Gen. Müd. Su isale hattı 49 5.8.1996 5 323 m2

Yenice Genç. ve Spor Gen. Müd. Futbol sahası 49 5.8.1996 11 000 m2

Nazilli Köyhizmetleri Gen. Müd. Su isale hattı 49 5.8.1996 3 213 m2

Yatağan Köyhizmetleri Gen. Müd. Su isale hattı 49 5.8.1996 2 025 m2

Ereğli Gen. ve Spor Gen. Müd. Futbol sahası 1,5 6.8.1996 15 000 m2

Bandırma TEDAŞ ENH 49 7.8.1996 109 875 m2

Balya TEDAŞ ENH 49 7.8.1996 47 125 m2

Bandırma Türk Telekom AŞ. PTT hattı 49 7.8.1996 7 500 m2

Keşan S.S. Sultan 95 Arsa ve K.kkp. Yol 25 8.8.1996 650 m2 Kavaklıdere Kavaklıdere Bel. Spor–Park yeri 18 ay 7.8.1996 38 936 m2

Andırın Köyhizmetleri Gen. Müd. Su isale hattı 49 9.8.1996 1 250 m2

Kaş Şirinevlin Kon. Kpr. Yol yapımı 15 9.8.1996 9 200 m2

İzmit Genç. ve Spor Gen. Müd. Spor tesisi 18 ay 7.8.1996 59 298 m2

Vize S.S. İlkyazı Yapı Koop. ENH 49 13.8.1996 3 500 m2

Antalya Okan Yalın Yol 25 13.8.1996 1 024 m2

İŞLETMESİ : TALEP SAHİBİ : İZİN KONUSU : SÜRESİ : OLUR TARİHİ : İZİN SAHASI :

Nazilli DSİ Gen. Müd. Yol 49 13.8.1996 44 400 m2

Osmaniye Mahir Başdoğan Ağaçlandırma 49 15.8.1996 105 Da.

İzmir İzmir B. Şehir Bel.Bşk. Günübirlik tesis 15.8.1996 32 187 m2

Tavas Mehmet Öztürk Ağaçlandırma 49 15.8.1996 70 Da.

Andırın Çiçekli Köyü Ağaçlandırma 49 15.8.1996 300 Da.

Tavas Bahçeköy Tüz. Kşl. Ağaçlandırma 49 15.8.1996 200 Da.

Denizli Yokuşbaşı Ağaçlandırma 49 15.8.1996 180 Da.

Çanakkale Ahmet Aygaç Ağaçlandırma 49 15.8.1996 245,9 Da

Tekirdağ Kapaklı Bel. Bşk. Ağaçlandırma 49 15.8.1996 400 Da.

Denizli Cankurtaran Bel. Bşk. Ağaçlandırma 49 15.8.1996 650 Da.

Alanya Turizm Bakanlığı Katı artık 30 15.8.1996 150 000 m2

İstanbul Göktuğ Elek. Yay. Link aktarıcı 15.8.1996 182 m2

Aydın Söke Bel.Bşk. Role istasyonu 25 15.8.1996 1 856,05 m2

Manavgat Baki Ersoy Günübirlik tesis 49 15.8.1996 25 000 m2

Tekirdağ Büyükyoncalı su işl. Su isale 10 22.8.1996 25 876 m2

İzmit Emlâk Bankası Su deposu 49 22.8.1996 642 m2

Vezirköprü D.S.İ. Gen. Müd. Derinöz bar stok ver 5 22.8.1996 50 000 m2

Ankara Köyhizmetleri Gen. Müd. Su isale hattı 49 22.8.1996 480 m2

Bursa Buski Genel Müd. Su deposu 49 22.8.1996 24 288 m2

Bursa Buski Genel Müd. Su deposu 49 22.8.1996 7 925,38 m2

Ankara Büyükşehir Bel. Bşk. Su kanalı 49 22.8.1996 8 250 m2

Orhaneli Köyhizmetleri Genel Müd. İçme suyu 49 26.8.1996 4 000 m2

Edirne S.S. Saraz Günesi Y.K. Yol yapımı 20 26.8.1996 420 m2

İŞLETMESİ : TALEP SAHİBİ : İZİN KONUSU : SÜRESİ : OLUR TARİHİ : İZİN SAHASI :

Aladağ Sakarya Elk. AŞ. ENH 49 26.8.1996 3 600 m2

M. Kemal Paşa BOTAŞAŞ. İletim hattı 49 26.8.1996 650 000 m2

Antalya Ulaştırma Bakanlığı Liman tesisi 99 26.8.1996 İzin devamı

Alanya Nevzat Bulut Ağaçlandırma 49 27.8.1996 250 Da.

Antalya – Mersin – Mersin – Trabzon 25.9.1996 Tarihli ilan 27.8.1996

Gölcük Köy Hizmetleri Gen. Müd. Su isale hattı 49 28.8.1997 365,5 m2

İzmit S.S. Kardeşler Konut koop. Yol izni 49 29.8.1996 1 800 m2

İstanbul Köy Hizmetleri Gen.Müd. İçme suyu 49 3.9.1996 9 050 m2

İçel Tece Bel. Bşk. İçme suyu 49 3.9.1996 2 600 m2

Kaş S.S. Yeşil Or–Kent Y.K. Yol izni 12 10.9.1996 3 200 m2

Biga D.S.İ. Gen. Müd. Depo izni 10 11.9.1996 70 Ha.

Alemdağ Beykoz Belediye Başk. Mezarlık yeri 49 11.9.1996 12 Ha.

İzmir Selma Aydın Su isale hattı 25 11.9.1996 968 m2

Denizli TEAŞ Gen.Müd. ENH 49 12.9.1996 504 764,70 m2

Tavas TEAŞ Gen.Müd. ENH 49 12.9.1996 974 908 m2

Manisa PTT Gen.Müd. Telefon hattı 49 13.9.1996 55 650 m2

Aydın Gökçekalan Köyü Su isale 49 17.9.1996

Pazar Denizli Köyü Tüzel Kşl. Yayla Yolu 49 17.9.1996

Tekirdağ Büyükyoncalı su işl. san. Su isale 10 18.9.1996

Aydın Davutalan Bel. Baş. Su isale 49 18.9.1996

Malatya Y. Atakır Tüzel Kişiliği Yol 49 23.9.1996

Ankara Büyükşehir Bel. Bşk. Kanalizasyon 49 24.9.1996

Çankırı Türk Telekom AŞ. RL İstasyonu 49 24.9.1996 25 m2

İŞLETMESİ : TALEP SAHİBİ : İZİN KONUSU : SÜRESİ : OLUR TARİHİ : İZİN SAHASI :

Edirne Saroz Ayankent Yap. Koop. Yol yapımı 20 24.9.1996

Kırklareli Altuğ Çimento San. AŞ. İhtisak hattı 25 24.9.1996

Adana Gençlik ve Spor Gen. Müd. Futbol Sahası 25 24.9.1996

Adapazarı Ferizli Bel. Bşk. Mezarlık yeri 49 26.9.1996

İstanbul Garanti Koza İnş. Toprak döküm Sah. 1 26.9.1996

Denizli Kosgeb Denizli Babadan Tüz. K. Dokuma atölye yap. 49 26.9.1996

Bursa TEAŞ Gen. Müd. Doğalgaz Çev. San. 49 26.9.1996 275 106 m2

Çanakkale S.S. Çağdaşkent Y. K. Yol yapımı için 25 27.9.2996

Biga Kale Mad. AŞ. İskele yapımı 25 3.10.1996

Ayvacık S.S. Güney yap. koop. ENH 25 3.10.1996

Tosya Karayolları Gen.Müd. Ilgaz Bel. evi hattı 49 4.10.1996

Ankara Başkent Elk. AŞ. Telsiz role 49 4.10.1996 24 m2

Maçka Zitaş AŞ. Turistik tesis 18 ay 8.10.1996 14 033 m2

Alanya MağturAŞ. Turistik tesis 18 ay 8.10.1996 13 500 m2

Milas Diler Holding AŞ. T.Tesisi 18 ay 8.10.1996 59 508 m2

Fethiye Mega İnşaat AŞ. Turistik tesis 18 ay 8.10.1996 70 000 m2

Keşan Ulaştırma Bakanlığı Yol izni 10 8.10.1996

Manavgat Gençlik ve Spor Gen. Müd. Spor kompleksi 49

Ereğli Ereğli Çimento San. AŞ. Hammadde Stok tes. 25 8.10.1996

Bucak Bucak Belediye Başk. Piknik ve mesire yeri 49 8.10.1996

Kızılcahamam Millî Eğitim Bakanlığı Otelcilik Okul Yap. 49 8.10.1996

Adapazarı Karayolları Gen. Müd. Şantiye Tesisi için 10 10.10.1996

Kırıkkale Boğaziçi Üniversitesi Yol ve sondaj 49 16.10.1996

İŞLETMESİ : TALEP SAHİBİ : İZİN KONUSU : SÜRESİ : OLUR TARİHİ : İZİN SAHASI :

Afyon Akkaya Yük. Öğr. Vak. Ağaçlandırma 49 16.10.1996 50 Da.

Geyve Oruçlu Köyü Tüzel Kşl. Ağaçlandırma 49 17.10.1996 25 Da.

Burdur Halil Yılmaz Ağaçlandırma 49 17.10.1996 550 Da.

Çal Oğuz Diker Ağaçlandırma 49 17.10.1996 85 Da.

Çal Süleyman Diker Ağaçlandırma 49 17.10.1996 265 Da.

Gölcük Tek. San.Tic.AŞ. Ağaçlandırma 49 17.10.1996 40 Da.

Acıpayam Hasan Sağlık Ağaçlandırma 49 17.10.1996

Eskişehir Yusuf Bayar Ağaçlandırma 49 17.10.1996 644 Da.

Bayındır Ege Orman Vakfı Ağaçlandırma 49 17.10.1996 1 250 Da.

Isparta Aydoğmuş Belediye Bşk. Ağaçlandırma 49 17.10.1996 20 Da.

Uşak Karacahisar Köyü Tüz. Kşl. İçme suyu için 49 22.10.1996

Gediz Gediz Bel. Bşk. İçme suyu için 49 22.10.1996

Eğirdir Bes TV. AŞ. TV Vericisi 2 ay 22.10.1996

Domaniç Türk Telekom AŞ. Telefon hattı 49 22.10.1996 15 540 m2

Gölcük Piramit Radyo Anten yeri 2 ay 22.10.1996

Zonguldak S.S.K. Gen. Müd. Hastane yan tesisi izindevamı 23.10.1996

Küre Karayolları Gen. müd. Malzeme deposu 49 31.10.1996

İzmir Balıova köyü tüz. kşl. Köy çüplüğü için 10 31.10.1996

Sındırgı Fidanlık Müdürlüğü Sünni fidanlık 49 31.10.1996

Antalya Karayolları Gen. Müd. Otoyol yapımı 49 31.10.1996

Dalaman Dalaman Bel. Bşk. Köy yolu 49 31.10.1996

Uşak D.S.İ. Gen. Müd. Şantiye 2 31.10.1996

Küre Karayolları Gen. Müd. Yol ve emniyet sah. 49 31.10.1996

İŞLETMESİ : TALEP SAHİBİ : İZİN KONUSU : SÜRESİ : OLUR TARİHİ : İZİN SAHASI :

Konya Karayolları Gen. Müd. Devlet yolu 49 31.10.1996

Elazığ Elazığ Bel. Bşk. Kanalizasyon 49 31.10.1996

İzmir Karayolları Gen. Müd. Otoyol 3 31.10.1996

Balıkesir Köy Hizmetleri Gen. Müd. İçme suyu 49 31.10.1996

Tarsus Karayolları Gen. Müd. Otoyol 49 31.10.1996

Kastamonu Karayolları Gen. Müd. Servis yolu 49 31.10.1996

İzmir Karayolları Gen. Müd. Yol genişletme 49 31.10.1996

Sinop TEDAŞ Gen. Müd. İrtifak hakkı 49 31.10.1996 104 910 m2

Kavaklıdere TEDAŞ Gen. Müd. ENH 49 1.11.1996 29 840 m2

Finike TEDAŞ Gen. Müd. ENH 49 1.11.1996 21 620 m2

Kadirli TEDAŞ Gen. Müd. Gavuroğlu mağarası 49 1.11.1996 33 750 m2

Aladağ Sakarya EL. Dağ. AŞ. ENH 49 1.11.1996 4 080 m2

Kadirli Türk Telekom AŞ. PTT hattı 49 1.11.1996 4 850 m2

Yalova Botaş AŞ. Loop hattı 49 1.11.1996 27 750 m2

Ereğli T.T.K. Taşkömürü Müesse. MTA son. lokasyon 49 1.11.1996

Konya TEDAŞ Gen. Müd. ENH 49 1.11.1996 28 800 m2

Ayancık Türk Telekom AŞ. Dibekli tel hattı 49 1.11.1996 39 000 m2

Kütahya Köy Hizmetleri Gen. Müd. Yol yapımı 49 1.11.1996

Çatalzeytin Karayolları Gen. Müd. Yol genişletme 49 1.11.1996

Çerkez Karayolları Gen. Müd. Yol yapımı 49 1.11.1996

Ermenek Karayolları Gen. Müd. Yol yapımı 49 1.11.1996

İnegöl D.S.İ. Gen. Müd. Gölet sahası 49 1.11.1996

Burdur Köyhizmetleri Gen. Müd. İçme suyu 49 1.11.1996

İŞLETMESİ : TALEP SAHİBİ : İZİN KONUSU : SÜRESİ : OLUR TARİHİ : İZİN SAHASI :

Kadirli Köy Hizmetleri Köy yolu 49 1.11.1996

İzmir Dev. Hav. Mey. İşl. Vor İstasyonu 49 1.11.1996 43 980 m2

Vize Büy. Şeh. Bel. İçme suyu 49 1.11.1996

Korkuteli Sülekler Köyü Tüz. Kişl. Sulama kanalı 10 1.11.1996

Antalya Göynük Bel. Bşk. Su deposu 49 1.11.1996

Alemdağ Deniz Kuvv. Kom. Tesis yapımı için 49 1.11.1996

Manavgat Türk Telekominikasyon AŞ. Telefon kablosu 49 1.11.1996 10 000 m2

Pos Türk Telekominikasyon AŞ. Havai hat 49 1.11.1996 12 000 m2

Ayancık D.S.İ. Gen. Müd. ENH. 49 1.11.1996

Karabük KEDAŞ AŞ. ENH 49 1.11.1996 32 803 m2

İzmit Macit Köse Yol yapımı 25 1.11.1996

Isparta Marmara Mesaj TV Anten yeri 2 ay 1.11.1996

Krd. Ereğli Karaelmas EL. Dağ AŞ. ENH 49 1.11.1996 13 900 m2

Bolu Petrol Ofisi Gen. Müd. Motel–Pet. İst. 49 1.11.1996

İzmir Turgut köyü tüzel kişiliği Ağaçlandırma 49 1.11.1996 600 Da.

Keşan Lütfü Baş Ağaçlandırma 49 5.11.1996 250 Da.

İzmit Tema Vakfı Ağaçlandırma 49 5.11.1996 710 Da.

Burdur Muammer Kara Ağaçlandırma 49 5.11.1996 450 Da.

İzmir Aktuğla Toprak San. AŞ. ENH 49 6.11.1996

Marmaris Habibe Alkan Ulaşım yolu 25 14.11.1996

Kaş Kalkan Belediye Bşk. İçme suyu 49 14.11.1996

Maçka TEDAŞ Gen, Müd. İçme suyu 49 14.11.1996 77 848 m2

Balıkesir D.S.İ. Gen.Müd. Sulama hattı 49 18.11.1996

İŞLETMESİ : TALEP SAHİBİ : İZİN KONUSU : SÜRESİ : OLUR TARİHİ : İZİN SAHASI :

Sındırgı Sın. Tur. Tic. AŞ. İsale hattı 25 18.11.1996

Denizli Egevizyon TV. TV yayın ist. 1 ay 18.11.1996

Milas Sebahattin Bilsel Ulaşım yolu 25 18.11.1996

İstanbul TEAŞ Gen. Müd. ENH 49 18.11.1996 208 592 m2

Karabük KEDAŞ AŞ. Kök Binası 49 20.11.1996 40 m2

Karabük KEDAŞ AŞ. Kök Binası 49 20.11.1996 50 m2

Krd. Ereğli KEDAŞ AŞ. ENH 49 20.11.1996 26 000 m2

Karabük KEDAŞ AŞ. ENH 49 20.11.1996 120 750 m2

Karabük KEDAŞ AŞ. ENH 49 20.11.1996 3 500 m2

Ilgaz KEDAŞ AŞ. ENH 49 20.11.1996 26 420 m2

Kütahya R. Nafi ve İ. Güral Yol yapımı 49 21.11.1996

Alemdağ İSKİ Gen. Müd. Su deposu 49 26.11.1996

Antalya Y. Özdemir– S. Adaletli Ulaşım yolu 49 26.11.1996

Geyve Geyve Belediye Bşk. Mesire yeri 18 ay 26.11.1996

İzmir Aysan Boy ve Kim. S. AŞ. Fabrika ek tesisi 18 ay 26.11.1996

 

 

 

10. — Konya Milletvekili Veysel Candan’ın, Erzurum Jandarma Bölge Komutanının açıklamalarına ilişkin sorusu ve Millî Savunma Bakanı ve Başbakan Yardımcısı İsmet Sezgin’in yazılı cevabı (7/3788)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Millî Savunma Bakanı Sayın Turhan Tayan tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim. 24.4.1997

Veysel Candan Konya

Tuğgeneral Osman Özbek Erzincan’da halka açık bir sohbet toplantısında iç ve dış politikayı hedef alan bazı açıklamalar ve hakarete varan ifadelerde bulunmuştur. Bu vesile ile,

1. Tuğgeneral Osman Özbek hakkında bir soruşturma açılmış mıdır? Askerî yönetmelik ve teamüllere göre böyle bir açıklamanın suç olup olmadığı?

2. Tuğgeneral Osman Özbek’in Mardin’de birtakım olaylara karıştığı ve Askerî Mahkemede yargılandığı ve yargılama sonucu 2 yıl süreyle açığa alındığı doğru mudur?

3. Tuğgeneralin askeri sık sık dövdüğü ve hatta bunlardan birini döverek öldürdüğü doğru mudur?

T.C. Millî Savunma Bakanlığı 28.11.1997 Kanun : 1997/423-TÖ Konu : Soru önergesi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi : TBMM Bşk.lığının 18 Kasım 1997 tarihli ve KAN.KAR.MD.A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/3788-6417/17778 sayılı yazısı.

Konya Milletvekili Veysel Candan tarafından verilen ve ilgi ile Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün 98 inci maddesi uyarınca yazılı soruya çevrildiği bildirilerek cevaplandırılması istenen 7/3788 sayılı soru önergesinin cevabı ekte gönderilmiştir.

Arz ederim.

İsmet Sezgin Millî Savunma Bakanı ve Başbakan Yardımcısı

Konya Milletvekili Veysel Candan Tarafından Verilen 7/3788 Sayılı Yazılı Soru Önergesinin

Cevabı

1. Erzurum Jandarma Bölge Komutanlığından Kayseri Jandarma Bölge Komutanlığına atanan Tuğgeneral Osman Özbek hakkında, soru önergesinde belirtilen hususlara ilişkin olarak yapılan incelemede, şahsın iradesi dışında basına yansıtılan beyanların, mer’i mevzuata göre, herhangi bir işlem yapılmasını gerektirir nitelikte olmadığı sonucuna varılmıştır.

2. Soru önergesinin 2 nci ve 3 üncü bölümlerinde sözü edilen hususların ise varit olmadığının tespit edildiğini bilgilerine arz ederim.

İsmet Sezgin Millî Savunma Bakanı ve Başbakan Yardımcısı

 

Denizli Milletvekili M. Kemal Aykurt ve 54 Arkadaşının, Karadeniz Karayolu İhalesinde Usulsüzlük Yaptığı İddiasıyla Bayındırlık ve İskân Bakanı Yaşar Topçu Hakkında Gensoru Açılmasına İlişkin Önergeye Verilen Oyların Sonucu :

Kabul edilmiştir :

Üye Sayısı : 550

Kullanılan Oylar : 474

Kabul Edenler : 248

Reddedenler : 224

Çekimser : 0

Mükerrer Oylar : 2

Geçersiz Oy : 0

Oya Katılmayanlar : 76

Açık Üyelikler : 2

(Kabul Edenler)

ADANA

Cevdet Akçalı

Yakup Budak

Sıtkı Cengil

İ. Cevher Cevheri

M. Halit Dağlı

Veli Andaç Durak

Orhan Kavuncu

İbrahim Ertan Yülek

ADIYAMAN

Mahmut Nedim Bilgiç

Ahmet Çelik

Ahmet Doğan

AFYON

Sait Açba

İsmet Attila

Osman Hazer

AĞRI

M. Sıddık Altay

Cemil Erhan

Celal Esin

M. Ziyattin Tokar

AKSARAY

Mehmet Altınsoy

Nevzat Köse

Murtaza Özkanlı

AMASYA

Ahmet İyimaya

Cemalettin Lafçı

ANKARA

Saffet Arıkan Bedük

Ahmet Bilge

Hasan Hüseyin Ceylan

Gökhan Çapoğlu

Cemil Çiçek

Mehmet Ekici

Ömer Ekinci

Ünal Erkan

Mehmet Gölhan

Ahmet Tekdal

Rıza Ulucak

Ersönmez Yarbay

ANTALYA

Osman Berberoğlu

Arif Ahmet Denizolgun

Hayri Doğan

ARDAHAN

Saffet Kaya

ARTVİN

Hasan Ekinci

AYDIN

Ali Rıza Gönül

Nahit Menteşe

Muhammet Polat

BALIKESİR

Abdülbaki Ataç

Ahmet Bilgiç

İsmail Özgün

İlyas Yılmazyıldız

BARTIN

Köksal Toptan

BATMAN

Alaattin Sever Aydın

Musa Okçu

Faris Özdemir

BAYBURT

Suat Pamukçu

BİLECİK

Şerif Çim

Bahattin Şeker

BİNGÖL

Kâzım Ataoğlu

Hüsamettin Korkutata

BİTLİS

Zeki Ergezen

Abdulhaluk Mutlu

BOLU

Feti Görür

Necmi Hoşver

Mustafa Yünlüoğlu

BURDUR

Mustafa Çiloğlu

BURSA

Mehmet Altan Karapaşaoğlu

Turhan Tayan

ÇANAKKALE

Nevfel Şahin

ÇANKIRI

İsmail Coşar

Ahmet Uyanık

ÇORUM

Bekir Aksoy

Mehmet Aykaç

Hasan Çağlayan

Zülfikar Gazi

DENİZLİ

M. Kemal Aykurt

Mehmet Gözlükaya

Ramazan Yenidede

DİYARBAKIR

Abdülkadir Aksu

M. Salim Ensarioğlu

Sacit Günbey

Seyyit Haşim Haşimi

Ömer Vehbi Hatipoğlu

Yakup Hatipoğlu

Salih Sümer

EDİRNE

Ümran Akkan

ELAZIĞ

Mehmet Ağar

Ömer Naimi Barım

Hasan Belhan

Cihan Paçacı

Ahmet Cemil Tunç

ERZİNCAN

Tevhit Karakaya

Naci Terzi

ERZURUM

Zeki Ertugay

Lütfü Esengün

Abdulilah Fırat

Ömer Özyılmaz

Aslan Polat

Şinasi Yavuz

ESKİŞEHİR

Hanifi Demirkol

GAZİANTEP

Nurettin Aktaş

Kahraman Emmioğlu

Mehmet Bedri İncetahtacı

GİRESUN

Turhan Alçelik

Ergun Özdemir

GÜMÜŞHANE

Lütfi Doğan

HATAY

Abdulkadir Akgöl

Süleyman Metin Kalkan

ISPARTA

Ömer Bilgin

A. Aykon Doğan

Mustafa Köylü

Halil Yıldız

İÇEL

Fevzi Arıcı

Mehmet Emin Aydınbaş

Saffet Benli

Turhan Güven

Ayfer Yılmaz

İSTANBUL

Meral Akşener

Tayyar Altıkulaç

Azmi Ateş

Mustafa Baş

Mukadder Başeğmez

Ali Coşkun

Tansu Çiller

Süleyman Arif Emre

Ekrem Erdem

Mehmet Fuat Fırat

İsmail Kahraman

Hüseyin Kansu

Hayri Kozakçıoğlu

Göksal Küçükali

Ali Oğuz

Korkut Özal

Mehmet Ali Şahin

Osman Yumakoğulları

Bahri Zengin

İZMİR

Sabri Tekir

İsmail Yılmaz

KAHRAMANMARAŞ

Hasan Dikici

Avni Doğan

Ahmet Dökülmez

Mustafa Kamalak

Mehmet Sağlam

KARABÜK

Hayrettin Dilekcan

KARAMAN

Abdullah Özbey

Zeki Ünal

KARS

Sabri Güner

Zeki Karabayır

KASTAMONU

Fethi Acar

Nurhan Tekinel

Haluk Yıldız

KAYSERİ

Memduh Büyükkılıç

Osman Çilsal

Ayvaz Gökdemir

Abdullah Gül

Nurettin Kaldırımcı

Salih Kapusuz

KIRIKKALE

Kemal Albayrak

Hacı Filiz

Mikail Korkmaz

KIRKLARELİ

A. Sezal Özbek

KIRŞEHİR

Cafer Güneş

KİLİS

Mustafa Kemal Ateş

Doğan Güreş

KOCAELİ

Necati Çelik

İsmail Kalkandelen

Şevket Kazan

Osman Pepe

KONYA

seyin Arı

Veysel Candan

Remzi Çetin

Necati Çetinkaya

Necmettin Erbakan

Abdullah Gencer

Teoman Rıza Güneri

Hasan Hüseyin Öz

Mustafa Ünaldı

Lütfi Yalman

Mehmet Ali Yavuz

KÜTAHYA

Ahmet Derin

İsmail Karakuyu

Metin Perli

MALATYA

Oğuzhan Asiltürk

Yaşar Canbay

Fikret Karabekmez

M. Recai Kutan

MANİSA

Rıza Akçalı

Bülent Arınç

MARDİN

Fehim Adak

Mahmut Duyan

Hüseyin Yıldız

MUĞLA

İrfettin Akar

Mustafa Dedeoğlu

MUŞ

Necmettin Dede

Nedim İlci

Sabahattin Yıldız

NEVŞEHİR

Mehmet Elkatmış

Esat Kıratlıoğlu

NİĞDE

Doğan Baran

Mehmet Salih Katırcıoğlu

Ergun Özkan

ORDU

Hüseyin Olgun Akın

Mustafa Hasan Öz

RİZE

Şevki Yılmaz

SAKARYA

Nezir Aydın

Cevat Ayhan

Nevzat Ercan

Ertuğrul Eryılmaz

SAMSUN

Ahmet Demircan

Nafiz Kurt

Latif Öztek

Musa Uzunkaya

SİİRT

Ahmet Nurettin Aydın

Mehmet Emin Aydın

SİNOP

Kadir Bozkurt

SIVAS

Musa Demirci

Tahsin Irmak

Temel Karamollaoğlu

Abdüllatif Şener

Nevzat Yanmaz

Muhsin Yazıcıoğlu

ŞANLIURFA

Sedat Edip Bucak

Necmettin Cevheri

Zülfikar İzol

Ahmet Karavar

Abdülkadir Öncel

M. Fevzi Şıhanlıoğlu

ŞIRNAK

Bayar Ökten

Mehmet Tatar

TEKİRDAĞ

Nihan İlgün

TOKAT

Abdullah Arslan

Hanefi Çelik

Ali Şevki Erek

Ahmet Feyzi İnceöz

Bekir Sobacı

TRABZON

Yusuf Bahadır

Kemalettin Göktaş

Şeref Malkoç

TUNCELİ

Kamer Genç

UŞAK

Hasan Karakaya

VAN

Maliki Ejder Arvas

Mustafa Bayram

Fethullah Erbaş

Şaban Şevli

YALOVA

Cevdet Aydın

YOZGAT

İlyas Arslan

Kâzım Arslan

Yusuf Bacanlı

Abdullah Örnek

İsmail Durak Ünlü

ZONGULDAK

Necmettin Aydın

Ömer Barutçu

 

(Reddedenler)

ADANA

Uğur Aksöz

İmren Aykut

İbrahim Yavuz Bildik

M. Ali Bilici

Mehmet Büyükyılmaz

Tuncay Karaytuğ

Mustafa Küpeli

Arif Sezer

ADIYAMAN

Mahmut Bozkurt

AFYON

H. İbrahim Özsoy

Yaman Törüner

Nuri Yabuz

AĞRI

Yaşar Eryılmaz

AMASYA

Aslan Ali Hatipoğlu

ANKARA

İlhan Aküzüm

Nejat Arseven

Agah Oktay Güner

Halis Uluç Gürkan

İrfan Köksalan

Mehmet Sağdıç

Yücel Seçkiner

İlker Tuncay

Aydın Tümen

Hikmet Uluğbay

ANTALYA

Emre Gönensay

İbrahim Gürdal

Sami Küçükbaşkan

Metin Şahin

ARTVİN

Süleyman Hatinoğlu

AYDIN

Cengiz Altınkaya

Sema Pişkinsüt

İsmet Sezgin

Yüksel Yalova

BALIKESİR

Safa Giray

Tamer Kanber

Mustafa Güven Karahan

Hüsnü Sıvalıoğlu

BARTIN

Zeki Çakan

Cafer Tufan Yazıcıoğlu

BATMAN

Ataullah Hamidi

BAYBURT

Ülkü Güney

BİNGÖL

Mahmut Sönmez

BİTLİS

Edip Safder Gaydalı

Kâmran İnan

BOLU

Avni Akyol

Abbas İnceayan

Mustafa Karslıoğlu

BURDUR

Yusuf Ekinci

Kâzım Üstüner

BURSA

Ali Rahmi Beyreli

Cavit Çağlar

İlhan Kesici

Hayati Korkmaz

Cemal Külahlı

Feridun Pehlivan

Ertuğrul Yalçınbayır

İbrahim Yazıcı

ÇANAKKALE

Hikmet Aydın

Mustafa Cumhur Ersümer

A. Hamdi Üçpınarlar

ÇANKIRI

Mete Bülgün

DENİZLİ

Hasan Korkmazcan

Haluk Müftüler

DİYARBAKIR

Muzaffer Arslan

Ferit Bora

Sebgetullah Seydaoğlu

EDİRNE

Evren Bulut

Mustafa İlimen

ERZURUM

Necati Güllülü

ESKİŞEHİR

Necati Albay

Mustafa Balcılar

Demir Berberoğlu

İbrahim Yaşar Dedelek

Mahmut Erdir

GAZİANTEP

Mehmet Batallı

Ali Ilıksoy

Mustafa R. Taşar

Mustafa Yılmaz

GİRESUN

Burhan Kara

Yavuz Köymen

Rasim Zaimoğlu

GÜMÜŞHANE

Mahmut Oltan Sungurlu

HAKKÂRİ

Naim Geylani

Mustafa Zeydan

HATAY

Ali Günay

Levent Mıstıkoğlu

Ali Uyar

Hüseyin Yayla

IĞDIR

Adil Aşırım

Şamil Ayrım

ISPARTA

Erkan Mumcu

İÇEL

Halil Cin

Ali Er

Abdülbaki Gökçel

Mustafa İstemihan Talay

Rüştü Kâzım Yücelen

İSTANBUL

Bülent Akarcalı

Ziya Aktaş

Yıldırım Aktuna

Sedat Aloğlu

Ahat Andican

Refik Aras

Mehmet Aydın

Nami Çağan

H. Hüsnü Doğan

Halit Dumankaya

Bülent Ecevit

Hasan Tekin Enerem

Metin Işık

Cefi Jozef Kamhi

Yılmaz Karakoyunlu

A. Cavit Kavak

Osman Kılıç

Mehmet Tahir Köse

Emin Kul

Necdet Menzir

Yusuf Namoğlu

Ali Talip Özdemir

H. Hüsamettin Özkan

Yusuf Pamuk

Ahmet Tan

Güneş Taner

Zekeriya Temizel

Erdoğan Toprak

Şadan Tuzcu

İZMİR

Turhan Arınç

Işın Çelebi

Hasan Denizkurdu

İ. Kaya Erdem

Şükrü Sina Gürel

Mehmet Köstepen

Metin Öney

Ahmet Piriştina

Rüştü Saracoglu

Işılay Saygın

Rıfat Serdaroğlu

Ufuk Söylemez

Süha Tanık

Hakan Tartan

Zerrin Yeniceli

KAHRAMANMARAŞ

Esat Bütün

Ali Doğan

KARABÜK

Şinasi Altıner

Erol Karan

KARAMAN

Fikret Ünlü

KARS

Y. Selahattin Beyribey

Çetin Bilgir

KASTAMONU

Murat Başesgioğlu

Hadi Dilekçi

KAYSERİ

İsmail Cem

İbrahim Yılmaz

KIRIKKALE

Recep Mızrak

KIRKLARELİ

Cemal Özbilen

Necdet Tekin

KIRŞEHİR

Ömer Demir

KOCAELİ

Bülent Atasayan

Halil Çalık

Hayrettin Uzun

KONYA

Ahmet Alkan

Abdullah Turan Bilge

Ali Günaydın

Mehmet Keçeciler

KÜTAHYA

Mustafa Kalemli

Emin Karaa

Mehmet Korkmaz

MALATYA

Miraç Akdoğan

Metin Emiroğlu

MANİSA

Abdullah Akarsu

Tevfik Diker

Ayseli Göksoy

Hasan Gülay

Sümer Oral

Ekrem Pakdemirli

Cihan Yazar

MARDİN

Muzaffer Arıkan

Süleyman Çelebi

Ömer Ertaş

MUĞLA

Lale Aytaman

Enis Yalım Erez

Fikret Uzunhasan

MUŞ

Erkan Kemaloğlu

NEVŞEHİR

Abdülkadir Baş

NİĞDE

Akın Gönen

ORDU

İhsan Çabuk

Mustafa Bahri Kibar

Müjdat Koç

Nabi Poyraz

Refaiddin Şahin

Şükrü Yürür

RİZE

Avni Kabaoğlu

Ahmet Kabil

Ahmet Mesut Yılmaz

SAKARYA

Teoman Akgür

Ahmet Neidim

Ersin Taranoğlu

SAMSUN

Cemal Alişan

İrfan Demiralp

Ayhan Gürel

Yalçın Gürtan

Biltekin Özdemir

Adem Yıldız

SİİRT

Nizamettin Sevgili

SİNOP

Metin Bostancıoğlu

Yaşar Topçu

ŞANLIURFA

Seyit Eyyüpoğlu

Eyyüp Cenap Gülpınar

ŞIRNAK

Mehmet Salih Yıldırım

TEKİRDAĞ

Fevzi Aytekin

Bayram Fırat Dayanıklı

Enis Sülün

TOKAT

Metin Gürdere

TRABZON

Eyüp Aşık

Ali Kemal Başaran

İbrahim Çebi

Hikmet Sami Türk

UŞAK

Mehmet Yaşar Ünal

VAN

Şerif Bedirhanoğlu

Mahmut Yılbaş

YALOVA

Yaşar Okuyan

YOZGAT

Lütfullah Kayalar

ZONGULDAK

Veysel Atasoy

Tahsin Boray Baycık

Hasan Gemici

Osman Mümtaz Soysal

 

 

(Mükerrer Oylar)

ÇANAKKALE

Mustafa Cumhur Ersümer (RED)

KAYSERİ

İsmail Cem (RED)

(Oya Katılmayanlar)

ADANA

Erol Çevikçe

ADIYAMAN

Celal Topkan

AFYON

Kubilay Uygun

AKSARAY

Sadi Somuncuoğlu

AMASYA

Haydar Oymak

ANKARA

Yılmaz Ateş

Ali Dinçer

Eşref Erdem

Şaban Karataş

M. Seyfi Oktay

Önder Sav

ANTALYA

Deniz Baykal

Bekir Kumbul

Yusuf Öztop

ARDAHAN

İsmet Atalay

ARTVİN

Metin Arifağaoğlu

AYDIN

M. Fatih Atay

BALIKESİR

İ. Önder Kırlı (İ. A.)

BURSA

Yüksel Aksu

Ali Osman Sönmez

Yahya Şimşek

ÇANAKKALE

Ahmet Küçük

ÇORUM

Yasin Hatiboğlu (Bşk. V.)

Ali Haydar Şahin

DENİZLİ

Hilmi Develi

Adnan Keskin

EDİRNE

Erdal Kesebir

ERZİNCAN

Mustafa Kul

Mustafa Yıldız

ERZURUM

İsmail Köse

GAZİANTEP

Hikmet Çetin (Başkan)

Ünal Yaşar

HATAY

Fuat Çay

Nihat Matkap

Atilla Sav

Mehmet Sılay

İÇEL

Oya Araslı

D. Fikri Sağlar

İSTANBUL

Gürcan Dağdaş

Algan Hacaloğlu

Ercan Karakaş

Ahmet Güryüz Ketenci

Aydın Menderes

Mehmet Moğultay

Altan Öymen

Mehmet Cevdet Selvi

Mehmet Sevigen

Bülent Tanla

Ali Topuz

Bahattin Yücel

Namık Kemal Zeybek

İZMİR

Veli Aksoy

Ali Rıza Bodur

Sabri Ergül

Aydın Güven Gürkan

Gencay Gürün

Birgen Keleş

Atilla Mutman

KAHRAMANMARAŞ

Ali Şahin

KAYSERİ

Recep Kırış

KIRKLARELİ

İrfan Gürpınar

KOCAELİ

Onur Kumbaracıbaşı

Bekir Yurdagül

KONYA

Nezir Büyükcengiz

MALATYA

Ayhan Fırat

MANİSA

Yahya Uslu

Erdoğan Yetenç

MUĞLA

Zeki Çakıroğlu

SAMSUN

Murat Karayalçın

SIVAS

Mahmut Işık

ŞANLIURFA

İbrahim Halil Çelik

TEKİRDAĞ

Hasan Peker

TOKAT

Şahin Ulusoy

TRABZON

İsmail İlhan Sungur

TUNCELİ

Orhan Veli Yıldırım

UŞAK

Yıldırım Aktürk

 

(Açık Üyelikler)

BURSA 1

KIRŞEHİR 1

 

 

 

BİRLEŞİM 21’İN SONU