Yazılı ve Sözlü Sorular Araştırma Komisyonları Soruşturma Komisyonları
                                                                      Son Tutanak Tutanak Sorgu Tutanak Metinleri Gizli Oturum Tutanakları
                                                                                                                                            Uluslararası Komisyonlar Dostluk Grupları
                                                                                      Genel Sekreterlik Mevzuat Telefon Rehberi Etik Komisyon Duyurular

 DÖNEM : 20                                        CİLT : 36                                     YASAMA YILI : 3

 

 

T. B. M. M.

TUTANAK DERGİSİ

 

16 ncı Birleşim

19 . 11 . 1997  Çarşamba

 

 

 

İ Ç İ N D E K İ L E R

 

  I. – GEÇEN TUTANAK ÖZETİ

 II. – GELEN KÂĞITLAR

III. – BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A)  GÜNDEMDIŞI KONUŞMALAR

1. – Konya Milletvekili Hüseyin Arı’nın, Konya-Adana Karayolunda meydana gelen ve 49 vatandaşımızın yanarak ölümüyle sonuçlanan trafik kazasına ilişkin gündemdışı konuşması ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’nun cevabı

2. – Ardahan Milletvekili Saffet Kaya’nın, muhasebecilerimizin Türk ekonomisindeki yeri ve önemine ilişkin gündemdışı konuşması

3. – Kilis Milletvekili Mustafa Kemal Ateş’in, ülkemizin içinde bulunduğu siyasî istikrarsızlık ve meydana getirdiği olumsuzluklara ilişkin gündemdışı konuşması

B)  GENSORU, GENEL GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI VE MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGELERİ

1. – Çankırı Milletvekili İsmail Coşar ve 66 arkadaşının, din görevlilerinin sorunlarının araştırılarak alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/215)

 

C)  TEZKERELER VE ÖNERGELER

1. – İçel Milletvekili Halil Cin’in (6/574) esas numaralı sözlü sorusunu geri aldığına ilişkin önergesi (4/263)

2. – İçel Milletvekili Halil Cin’in (6/575) esas numaralı sözlü sorusunu geri aldığına ilişkin önergesi (4/264)

3. – İçel Milletvekili Halil Cin’in (6/580) esas numaralı sözlü sorusunu geri aldığına ilişkin önergesi (4/265)

4. – İçel Milletvekili Halil Cin’in (6/581) esas numaralı sözlü sorusunu geri aldığına ilişkin önergesi (4/266)

5. – Sinop Milletvekili Kadir Bozkurt’un, Çevre Komisyonu üyeliğinden çekildiğine ilişkin önergesi (4/267)

6. – Anayasa Komisyonu Başkanlığının, Komisyonun, başkan, başkanvekili, sözcü ve kâtip üye seçimini yaptığına ilişkin tezkeresi (3/1137)

7. – Millî Savunma Komisyonu Geçici Başkanlığının, Komisyonun,başkan, başkanvekili, sözcü ve kâtip üye seçimini yaptığına ilişkin tezkeresi (3/1138)

8. – (10/19, 29, 40, 88, 98, 127, 150 ve 166) esas numaralı Meclis Araştırması Komisyonu Geçici Başkanlığının, Komisyonun,başkan, başkanvekili, sözcü ve kâtip üye seçimini yaptığına ilişkin tezkeresi (3/1139)

9. – Başbakan A. Mesut Yılmaz’ın, Girit/Yunanistan’a yapacağı resmî ziyarete katılacak milletvekillerine ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/1140)

IV. – SEÇİMLER

A) KOMİSYONLARDA AÇIK BULUNAN ÜYELİKLERE SEÇİM

1. –  Çevre Komisyonunda açık bulunan üyeliğe seçim

2. – (10/18, 27, 30, 68, 113 ve 170) esas numaralı Meclis Araştırması Komisyonunda açık bulunan üyeliğe seçim.

V. – KANUN TASARI VE TEKLİFLERİYLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER

 

 

1. – Emniyet Teşkilâtı Kanununun Bir Maddesinde Değişiklik Yapılmasına  Dair 490 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ve İçişleri Komisyonu Raporu (1/217) (S. Sayısı : 132)

2. – 625 Sayılı Özel Eğitim Kurumları Kanunu ile 222 Sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanununun Bazı Hükümlerinin Değiştirilmesi Hakkında 254 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile 625 Sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanununun Bir Maddesinde Değişiklik Yapılmasına Dair 326 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ve Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Raporu (1/71, 1/111) (S. Sayısı : 168)

3. – Ailenin Korunmasına Dair Kanun Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/597) (S. Sayısı : 335)

4. – Türkiye Cumhuriyeti ile Romanya Arasındaki Serbest Ticaret Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/611) (S. Sayısı : 359)

5. – Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Romanya Hükümeti Arasında Kültür Merkezleri Kurulması ve Bu Merkezlerin Faaliyeti Hakkında Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor ve Dışişleri komisyonları raporları  (1/473) (S. Sayısı : 186)

6. – Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü Kanununa Bir Ek Madde Eklenmesine Dair Kanun Tasarısı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (1/612) (S. Sayısı : 387)

7. – Kütahya Milletvekili Mustafa Kalemli, Anavatan Partisi Genel Başkanı Rize Milletvekili Mesut Yılmaz, Doğru Yol Partisi Genel Başkanı İstanbul Milletvekili Tansu Çiller, Demokratik Sol Parti Genel Başkanı İstanbul Milletvekili Bülent Ecevit, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Antalya Milletvekili Deniz Baykal ile 292 Milletvekilinin; Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 83 üncü Maddesinin Değiştirilmesine Dair Kanun Teklifi ve Anayasa Komisyonu Raporu (2/676) (S. Sayısı : 232)

VI. – SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR

1. – Isparta Milletvekili Ömer Bilgin’in, İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, şahsına sataşması nedeniyle konuşması

2. – Gaziantep Milletvekili Kahraman Emmioğlu’nun, Aydın Milletvekili Yüksel Yalova’nın şahsına sataşması nedeniyle konuşması

VII. – USUL HAKKINDA GÖRÜŞMELER

1. – Anayasa değişikliği teklifinin birinci görüşmesinde, teklifin maddelerine geçilmesi hususunun oylanması sırasında beşte üç çoğunluk aranmasının zorunlu olup olmadığı hususunda

VIII. – SORULAR VE CEVAPLAR

A)  YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI

1. – Kahramanmaraş Milletvekili Hasan Dikici’nin, Düziçi-Alibozlu ve Bayındırlı köylerinin içmesuyu ve sulama suyu sorunlarına ilişkin Başbakandan sorusu ve Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Mustafa Cumhur Ersümer’in yazılı cevabı (7/3442)

2. – Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay’ın, Ankara-Mamak Belediyesince yapılan yatırımlara ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’nun yazılı cevabı (7/3593)

3. – Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay’ın, Ankara-Mamak Belediyesinin ortak olduğu şirketlere ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’nun yazılı cevabı (7/3595)

4. – Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay’ın, Ankara-Mamak Belediyesince tahsil edilen vergilere ve yapılan yatırımlara ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’nun yazılı cevabı (7/3597)

5. – Ankara Milletvekili Yılmaz Ateş’in, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanının yurtdışı seyahatlerine ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’nun yazılı cevabı (7/3609)

6. – Balıkesir Milletvekili İlyaz Yılmazyıldız’ın, bir TV programının yayınının engellendiği iddiasına ilişkin sorusu ve Ulaştırma Bakanı Necdet Menzir’in yazılı cevabı (7/3613)

7. – Elazığ Milletvekili Ömer Naimi Barım’ın, Elazığ Valiliğince gönderilen ödeneğin yerinde kullanılıp kullanılmadığına  ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’nun yazılı cevabı (7/3629)

8. – Yozgat Milletvekili Kâzım Arslan’ın, Yozgat Telekom Müdürlüğü yatırım ödeneğine ilişkin sorusu ve Ulaştırma Bakanı Necdet Menzir’in yazılı cevabı (7/3650)

9. – Kayseri Milletvekili Memduh Büyükkılıç’ın THY’nın Kayseri-İstanbul seferlerine ilişkin sorusu ve Ulaştırma Bakanı Necdet Menzir’in yazılı cevabı (7/3652)

10. – İzmir Milletvekili Sabri Ergül’ün, İzmir-Menderes-Özdere yat limanı projesine ilişkin sorusu ve Ulaştırma Bakanı Necdet Menzir’in yazılı cevabı (7/3672)

11. – İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı’nın, Eşber Yağmurdereli’nin gözaltına alınma nedenine ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’nun yazılı cevabı (7/3691)

12. – Erzurum Milletvekili İsmail Köse’nin, Tariş mağazalarına ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Zekeriya Temizel’in yazılı cevabı (7/3769)


I. – GEÇEN TUTANAK ÖZETİ

TBMM Genel Kurulu saat 15.00’te açıldı.

Çanakkale Milletvekili Ahmet Küçük’ün, Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünde çalışan geçici işçilerin sorunlarına ilişkin gündemdışı konuşmasına, Devlet Bakanı Mustafa Yılmaz,

Aydın Milletvekili Sema Pişkinsüt’ün, eğitim, bilim ve demokrasi konusundaki gündemdışı konuşmasına, Millî Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay,

Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, Olağanüstü Hal Bölgesinde ve Kalkınmada Öncelikli Yörelerde İstihdam Yaratılması ve Yatırımların Teşvik Edilmesi ile 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısıyla ilgili gündemdışı konuşmasına da, Maliye Bakanı Zekeriya Temizel,

Cevap verdi.

Amerika Birleşik Devletlerine gidecek olan Devlet Bakanı Güneş Taner’e, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Mehmet Cavit Kavak’ın,

Azerbaycan Cumhuriyetine gidecek olan Başbakan A. Mesut Yılmaz’a, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit’in,

Almanya’ya gidecek olan Millî Savunma Bakanı ve Başbakan Yardımcısı İsmet Sezgin’e, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Mehmet Batallı’nın;

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetine gidecek olan :

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit’e, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Hasan Hüsamettin Özkan’ın,

Devlet Bakanı Yücel Seçkiner’e, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Işın Çelebi’nin,

Devlet Bakanı Şükrü Sina Gürel’e, dönüşüne kadar, Millî Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay’ın,

Devlet Bakanı Refaiddin Şahin’e dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Mehmet Batallı’nın,

Tunus’a gidecek olan Çevre Bakanı İmren Aykut’a, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Rüştü Kâzım Yücelen’in,

Kazakistan Cumhuriyetine gidecek olan Devlet Bakanı Metin Gürdere’ye, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Mehmet Salih Yıldırım’ın,

Vekâlet etmelerinin uygun görülmüş olduğuna ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkereleri Genel Kurulun bilgisine sunuldu.

Ağrı Milletvekili M. Sıddık Altay ve 22 arkadaşının, Doğu Anadolu Bölgesinin kalkınma sorunları konusunda genel görüşme açılmasına ilişkin önergesi (8/16) Genel Kurulun bilgisine sunuldu; önergenin gündemde yerini alacağı ve öngörüşmesinin, sırasında yapılacağı açıklandı.

Danışma Kurulunun :

Gündemin “Kanun Tasarı ve Teklifleriyle Komisyonlardan Gelen Diğer İşler” kısmının 177 nci sırasında yer alan 393 sıra sayılı kanun tasarısının, bu kısmın 8 inci sırasına; 17.11.1997 tarihli gelen kâğıtlarda yayımlanan 396 sıra sayılı kanun tasarısının, 48 saat geçmeden, 9 uncu sırasına; 87 nci sırasında yer alan 263 sıra sayılı kanun tasarısının, 10 uncu sırasında; 151 inci sırasında yer alan 361 sıra sayılı kanun tasarısının, 11 inci sırasına; 156 ncı sırasında yer alan 365 sıra sayılı kanun tasarısının, 12 nci sırasına; 176 ncı sırasında yer alan 392 sıra sayılı kanun tasarısının, 13 üncü sırasına alınmasına; Genel Kurulun 18.11.1997 Salı günkü birleşiminde, sözlü soruların görüşülmemesine ve komisyonlara üye seçiminin sonuçlandırılmasına;

18.11.1997 tarihli gelen kâğıtlarda yayımlanan ve bastırılıp dağıtılan (10/58) esas numaralı Meclis Araştırması Komisyonunun doğal afetlerle ilgili 345 sıra sayılı raporunun, gündemin “Özel Gündemde Yer Alacak İşler” kısmının 2 nci sırasına alınarak, görüşmelerinin, Genel Kurulun 25.11.1997 Salı günkü birleşiminde yapılmasına ve görüşmelerinin tamamlanmasına kadar çalışma süresinin uzatılmasına ve;

ANAP, DYP, DSP, CHP, DTP Gruplarının :

Genel Kurulun 19.11.1997 Çarşamba günkü birleşiminde sözlü soruların görüşülmemesine ve gündemin “Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler” kısmının 8 inci sırasına kadar olan kanun tasarı ve tekliflerinin;

Görüşmelerinin tamamlanmasına kadar çalışma süresinin uzatılmasına ilişkin müşterek önerileri,

Kabul edildi.

İstanbul Milletvekili Mustafa Baş ve 46 arkadaşının, İstanbul Büyükşehir Belediyesi alanındaki bir araziyi mevzuata aykırı bir şekilde siyasî ayırımcılık yaparak Bahçeköy Belediyesi mücavir alanına dahil ettiği iddiasıyla Bayındırlık ve İskân Bakanı Yaşar Topçu hakkında gensoru açılmasına ilişkin önergesinin (11/12) gündeme alınıp alınmaması konusundaki görüşmelerini takiben, istem üzerine yapılan açık oylamasından sonra, kabul edilmediği açıklandı.

Ankara Milletvekili Nejat Arseven’in, gensoru görüşmeleri sırasında,

Partisine yönelik ithamlarda bulunması nedeniyle Sıvas Milletvekili Temel Karamollaoğlu ve,

Şahsına sataşılması nedeniyle de Sakarya Milletvekili Cevat Ayhan,

Birer konuşma yaptılar.

Anayasa,

Adalet,

Millî Savunma,

İçişleri,

Dışişleri,

Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor,

Bayındırlık, İmâr, Ulaştırma ve Turizm,

Çevre,

Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler,

Tarım Orman ve Köyişleri,

Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji,

Türkiye Büyük Millet Meclisi Hesaplarını İnceleme,

Dilekçe,

Kamu İktisadî Teşebbüsleri,

İnsan Haklarını İnceleme,

Komisyonlarına siyasî parti gruplarınca gösterilen adaylar ile;

Bağımsızlara ayrılan :

Kamu İktisadî Teşebbüsleri Komisyonundaki 2 üyeliğe Tokat Milletvekili Hanefi Çelik ile Sıvas Milletvekili Nevzat Yanmaz,

İnsan Haklarını İnceleme Komisyonundaki 1 üyeliğe de Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Halil Çelik,

Seçildiler.

Üye seçimleri tamamlanmış olan komisyonlar ile;

Halen başkanlık divanını oluşturamayan (10/19, 29, 40, 88, 98, 127, 150 ve 166) esas numaralı Meclis araştırması komisyonunun;

Başkan, başkanvekili, sözcü ve kâtip seçimini yapmak üzere toplanacağı gün, yer ve saate ilişkin Başkanlıkça duyuruda bulunuldu.

Alınan karar gereğince, kanun tasarı ve tekliflerini sırasıyla görüşmek için 19 Kasım 1997 Çarşamba günü saat 15.00’te toplanmak üzere, birleşime 20.20’de son verildi.

Kamer Genç

Başkanvekili

Ali Günaydın Zeki Ergezen                                                                                                                     Konya                       Bitlis                                                                                                                                Kâtip Üye               Kâtip Üye

 

 

 

No : 32

II. – GELEN KÂĞITLAR

19 . 11 . 1997 ÇARŞAMBA

Teklifler

1.- Erzurum Milletvekili İsmail Köse’nin; Niksar İsmi ile Bir İl Kurulmasına Dair Kanun Teklifi  (2/947) (İçişleri ve Plan ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 14.11.1997)

2.- Aksaray Milletvekili Nevzat Köse’nin; Bir İlçe Kurulmasına İlişkin Kanun Teklifi (2/948)  (İçişleri ve Plan ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 14.11.1997)

 

Meclis Araştırması Önergesi

1.– Çankırı Milletvekili İsmail Coşar ve 66 arkadaşının, din görevlilerinin sorunlarının araştırılarak alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi. (10/215) (Başkanlığa geliş tarihi: 18.11.1997)


BİRİNCİ OTURUM

Açılma Saati : 15.00

19 Kasım 1997 Çarşamba

BAŞKAN : Başkanvekili Kamer GENÇ

KÂTİP ÜYELER : Ali GÜNAYDIN (Konya), Zeki ERGEZEN (Bitlis)

 

 

BAŞKAN – Türkiye Büyük Millet Meclisinin 16 ncı Birleşimini açıyorum.

Sayın milletvekilleri, çalışmak için yeterli sayımız vardır; çalışmalarımıza başlıyoruz.

Gündeme geçmeden önce, üç sayın milletvekiline gündemdışı söz vereceğim.

III. – BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A)  GÜNDEMDIŞI KONUŞMALAR

1. – Konya Milletvekili Hüseyin Arı’nın, Konya-Adana Karayolunda meydana gelen ve 49 vatandaşımızın yanarak ölümüyle sonuçlanan trafik kazasına ilişkin gündemdışı konuşması ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’nun cevabı

BAŞKAN – Gündemdışı birinci söz, geçtiğimiz günlerde Konya-Adana Karayolu üzerinde, otobüs ve tanker çarpışması sonucu 49 vatandaşımızın yanarak ölümüyle neticelenen trafik kazası hakkında gündemdışı söz isteyen Konya Milletvekili Sayın Hüseyin Arı’ya verilmiştir.

Buyurun Sayın Arı. (RP sıralarından alkışlar)

Süreniz 5 dakikadır.

HÜSEYİN ARI (Konya) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepimizin ve tüm ülkemiz insanlarının her gün korkulu rüyası halini alan trafik canavarıyla ilgili bilgi vermek üzere huzurlarınızdayım; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlarım, bilhassa son günlerde, karayollarında yoğunluk kazanmaya başlayan, yakıt tankerleriyle çarpışmalar tarzında trafik kazaları vuku bulmaktadır. Bunlardan birisi ve belki de en fecisi, 24 Ekim 1997 tarihinde, Konya-Adana yol güzergâhında, Karapınar İlçemiz yakınlarında meydana gelen ve 49 vatandaşımızın yanarak can verdiği otobüs ve tanker çarpışmasıdır. Yaş ortalaması 19 olan bu genç kardeşlerimizin 28’i Niğde Üniversitesinden, bir bölümü de Kayseri Erciyeş Üniversitesinden talebelerdi. Bu kazanın oluş tarzı, ailelerin yaşadığı dram günlerce basında yer aldı ve tüm milletçe bu acıyı birlikte hissettik. Ben, buradan, bir kez daha, hayatını kaybeden kardeşlerimize Allah’tan rahmet, kederli ailelerine, yakınlarına, Niğde ve Erciyeş Üniversitesi rektör, öğretim üyeleri ve tüm öğrenci kardeşlerimize başsağlığı diliyorum.

Bu tip benzer bir kaza da, bir hafta önce, yine bir otobüs ve tanker çarpışması sonucu Ankara-İstanbul Karayolunda, Bolu yakınlarında yaşandı. Sonuç: Yine can ve mal kaybı, sönen ocaklar. Bu kardeşlerimize de Allah’tan rahmet, kederli ailelerine ve yakınlarına sabırlar diliyorum.

Değerli arkadaşlarım, yıllardır karayollarında meydana gelen ve günbegün de daha feci bir durum halini alan bu trafik kazaları karşısında çaresiz bir duruma düştük ve toplumumuzu, âdeta bir canavara teslim ettik. Palyatif tedbirlerle, ah ve vahlarla günü geçiştirmeye çalışıyoruz. Zannederim biz, temel bir yanlışı gözden kaçırıyoruz gözden kaçırıyoruz. Malumlarınız, demokratik sistemlerde, ferdin hak ve özgürlükleri ile temel hak ve hürriyetler önceliklidir. Seyahat hürriyeti de, Anayasamızda yer aldığı şekliyle, bunlardan birisidir; ama, ne acıdır ki, biz, insanımıza, modern, çağdaş ve hukukun üstünlüğünü esas alan Batı toplumlarındaki gibi demokrasiyi yaşatamıyoruz; yani, demokrasi fakiri bir ülkeyiz. Böyle olmasaydı, insanlarımızın seyahat hürriyetlerini -yalnız karayollarına mecbur bırakarak- tek alternatif olarak karayollarına mahkûm etmezdik ve cumhuriyet hükümetleri de köklü tedbirler alarak, demiryollarını ıslah ve hızlı tren projelerini gerçekleştirirlerdi. Nitekim, 54 üncü Hükümetin dört yıllık programında, Konya-Ankara, Ankara-İstanbul hızlı tren projeleri mevcuttu. Maalesef, sistemdeki temel yanlışlık neticesi, geçmiş dönemlerde olduğu gibi, bu programını uygulama fırsatı bulamadan, birinci yıl icraatının sonunda, yine aynı akıbet, sistemin tıkanması, güdümlü hükümetler, temel hak ve özgürlüklerin yok olması ve sıfır icraat. 

Değerli arkadaşlarım, işte, trafik canavarını da, enflasyon canavarını da azdıran temel sorun, sistemdeki yanlışlık ve bunun neticesi demokrasinin olmayışıdır.

Sayın Başkan, değerli arkadaşlarım; Parlamento olarak, insan hayatına ve onun temel hak ve özgürlüklerine birinci önceliği veren demokratik sisteme ve dolayısıyla, demokrasiye sahip çıkarak, ülke insanlarını bu canavarlardan kurtarmak, belki de bu Parlamentonun en öncelikli ve en önemli görevleridir.

49 genç vatandaşımızın hayatını kaybettiği Konya-Adana yolu Ulukışla kavşağına kadar olan 170 kilometrelik bölümünde 1997 yılı içerisinde meydana gelen 147 kazada, 132 vatandaşımız hayatını kaybetmiş, 440 vatandaşımız yaralanmış, bunların bir kısmı da sakat kalmıştır. Kaza mahalline en yakın ilçemiz olan Karapınar’ın değerli Belediye Başkanı ile kıymetli oda başkanlarımızın, başta Bayındırlık ve İskân Bakanı olmak üzere, ilgililerden ortak istekleri şunlardır: Güneydoğuyu, Orta Anadolu, İzmir ve İstanbul’a bağlayan yük ve akaryakıt taşımacılığı ağırlıklı bu yol üzerinde ivedi çift yol yapılması; bu gerçekleşinceye kadar, öncelikle dar yerlerinin genişletilmesi...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Arı, süreniz bitti. 1 dakikada tamamlayın; çünkü, bugün gündemimiz yoğun. Rica ediyorum...

Buyurun.

HÜSEYİN ARI (Devamla) – Bu maksatla, Karayolları Konya Üçüncü Bölge Müdürlüğünün bu yol için istediği ödeneğin 1998 bütçesine konulması; sürücü kurslarının denetimlerinin artırılması; 55 yataklı Karapınar Devlet Hastanesine bu tip muhtemel kazalarda acil ihtiyaçlara cevap verebilecek tarzda uzman doktor, ambulans ve yardımcı personel takviyesi; ilçenin içerisinden geçen çevre yolunun yeniden değerlendirilerek muhtemel kazaların önlenmesi için alt ve üstgeçit çalışmalarının yapılması.

Ayrıca, Niğde Üniversitesi Rektörlüğü, bu feci kazada hayatını kaybeden talebe kardeşlerimiz ve diğer vatandaşlarımızın anısına, kaza mahallinde, anıt ve çevre düzenlemesi yapacak. Bu konuda da ilgili bakanlıklarımızın yakın alaka ve desteklerini bekliyoruz.

Hepinize saygı ve sevgiler sunuyorum. (RP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Arı.

İçişleri Bakanımız Sayın Murat Başesgioğlu gündemdışı konuşmaya cevap vereceklerdir.

Buyurun.

İÇİŞLERİ BAKANI MURAT BAŞESGİOĞLU (Kastamonu) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Konya Milletvekili Sayın Hüseyin Arı’nın, geçtiğimiz günlerde Konya-Karapınar’da meydana gelen ve maalesef, çoğunluğu öğrenci olmak üzere, 49 vatandaşımızın ölümüne neden olan trafik kazasıyla ilgili gündemdışı konuşmasına cevap vermek üzere huzurunuzdayım; bu vesileyle, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Yine, başta Konya’daki bu kaza olmak üzere, tüm trafik kazalarında hayatını kaybeden vatandaşlarımıza da Tanrı’dan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum.

Sayın Milletvekilimin belirttiği gibi, 24 Ekim 1997 Cuma günü Konya-Karapınar İlçesi, 21 inci kilometrede bir yolcu otobüsü ile bir tankerin çarpışması neticesinde, maalesef bu üzücü kaza meydana gelmiştir.

Bu kazayla ilgili olarak, basınımızda, bir patlamadan mütevellit bu kadar çok ölümün meydana geldiği iddiaları yer almış, hemen kazanın akabinde göndermiş olduğumuz bir teknik heyetin incelemesi neticesinde bir patlama emaresine rastlanılmamıştır. Kazada, tanker sürücüsünün birinci derecede aslî kusurlu olduğu, otobüs sürücüsünün de ikinci derece tali kusurlu olduğu görülerek, otobüs sürücüsü mahkemece tutuklanmış bulunmaktadır. Yine bu konuya ilişkin, merkezimizdeki kimya laboratuvarında incelemeler, araştırmalar devam etmektedir.

Değerli milletvekilleri, bu olayın, teknik sebep ve sonuçları bir tarafa, ifade etmeye çalıştığım gibi, tamamıyla sürücü hatasından kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Tanker sürücüsü, direksiyonda uyuması neticesi, şerit ihlali yapmış ve karşı istikametten gelen otobüsün şeridine girmek suretiyle, yapmış olduğu bu hatalı davranış neticesi, maalesef bu kazanın meydana gelmesinde birinci derecede etken olmuştur.

Biz, Hükümete geldiğimizden bu tarafa, özellikle Bakanlığımızın sorumluluk sahası içerisinde olan trafiğin denetlenmesi ve trafik akışının düzenlenmesine ilişkin tedbirler aldık, almaya da devam ediyoruz. Parlamentomuzun onayladığı son Trafik Yasasındaki değişikliklerde öngörülen Karayolu Güvenliği Yüksek Kurulu, ilk defa, 55 inci Cumhuriyet Hükümeti döneminde, Sayın Başbakanın başkanlığında toplanmış ve bu trafik kazalarının önlenmesine ilişkin gerekli tedbirleri almıştır.

Yine bu amaçla, Karayolu Güvenliği Yüksek Kurulunda alınmış kararlar doğrultusunda, Bakanlık olarak yayımlamış olduğumuz genelgelerle, şoförlerin sürücü belgelerinin, sağlık durumlarının, alkollü olup olmadıklarının, yedek sürücü bulunup bulunmadığının ve şoförlerin uykusuzluk durumlarının sıkı bir şekilde kontrolü ile yasal şartları yerine getirmediği anlaşılanların trafikten men edilmesi; keza, araca ait 24 saatlik takograf raporu dökümünün incelenerek, çalışma ve dinlenme süreleri ile hız limitlerine uymadıkları tespit edilen sürücü ve firmalar hakkında yasal işlemler yapılması; terminal çıkışlarında, aracın, lastik, fren ve diğer teknik açılardan kontrolü ile yeterli şartlara sahip olmadığının anlaşılması halinde trafiğe çıkmasına engel olunması; Ulaştırma Bakanlığınca verilmiş, şehirlerarası düzenli yolcu taşıma belgesi ve taşıt kartı bulunmayan araçlara trafiğe çıkma izni verilmemesi gibi hususların, çok sıkı bir şekilde kontrol edilerek, şartlara ve standartlara uyumunun sağlanması hususlarına yer verilmiştir.

Söz konusu genelgeyi yayımladığımız tarihten bu tarafa, denetimlerimiz çok sıkı bir şekilde devam etmektedir. Ayrıca, yapılan çalışmalar neticesinde, pek çok araç ve firma hakkında da cezaî işleme başvurulmuştur.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; trafik kazalarının, sadece yasal düzenlemelerle önlenemeyeceği yüksek malumlarınızdır. Bu mücadelede, teknolojik gelişmeleri takip edip, en modern sistemlerin kullanımına da yönelmek gerekmektedir. Bu nedenle, Bakanlığımız, sabit ve mobil hız kontrol cihazları ile diğer ekipmanın alımı ve kullanımı konusunda çalışmalara yoğunluk vermektedir.

Biraz önce de ifade ettiğim gibi, trafik sorununun sadece kontrol ve cezalandırma yöntemiyle çözümü mümkün değildir. Elimizdeki istatistikî bilgiler incelendiğinde, trafik kazalarının çok önemli bir kısmının sürücü hatasından kaynaklandığı anlaşılmaktadır; şu anda hakkında konuştuğumuz kaza da bunun en bariz örneklerinden biridir. Ülkemizin trafik sisteminde yapısal bozukluklar vardır. Karayolları ağının yetersizliği, toplam yolcu ve yük taşıma kapasitesinin çok önemli bir kısmının karayollarında olması, hava, demir ve denizyoluyla taşımaya yeterince önem verilmemesi, sürücü ve yaya eğitiminin yeterli seviyede olmaması, trafikte bulunan araçların yaş ortalamasının gelişmiş diğer ülkelerin ortalamasının oldukça üzerinde olması gibi nedenlerle, bugünkü trafik sorunu ülkemizin gündeminde önemli bir yere oturmuş ve her yıl binlerce vatandaşımızın hayatını kaybetmesine, onbinlercesinin de sakat kalmasına ve trilyonlarca lira maddî kayba mal olmaktadır.

Bu konuda, İçişleri Bakanlığı olarak, gerek trafiğin denetlenmesi gerekse trafiğin düzenlenmesi konusunda bugüne kadar almış olduğumuz tedbirleri çok etkin bir şekilde sürdürmeye kararlıyız; ancak, altını ısrarla çizmeye çalıştığım gibi, karayolundaki yoğun trafik akışını başka alternatif yollara sevk etmediğimiz sürece, ülke olarak bu sıkıntıyla yaşamaya devam edeceğiz. Hükümetimiz de bu konudaki önceliği tayin ederek, tespit ederek, karayolundaki gerek yük taşımacılığı gerekse yolcu taşımacılığındaki yoğunluğu başka alternatif yollara aktarmak için bir mücadele içerisindedir.

Sayın milletvekilimize, bu konuya ilişkin görüşlerimizi açıklama imkânı verdiği için tekrar teşekkür ediyor, Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Bakan.

Gündemdışı konuşma cevaplandırılmıştır.

2. – Ardahan Milletvekili Saffet Kaya’nın, muhasebecilerimizin Türk ekonomisindeki yeri ve önemine ilişkin gündemdışı konuşması

BAŞKAN – İkinci gündemdışı konuşma, muhasebecilerimizin Türk ekonomisindeki yeri ve önemi hakkında söz isteyen Ardahan Milletvekili Sayın Saffet Kaya’ya verilmiştir.

Buyurun Sayın Kaya.

Süreniz 5 dakika.

SAFFET KAYA (Ardahan) – Sayın Başkan, çok değerli milletvekili arkadaşlarım; muhasebecilerimizin Türk ekonomisindeki yeri ve önemi hakkında gündemdışı söz aldım; herkesi saygıyla selamlıyorum.

Çağımız, ekonomik gerçeğe dayanan bir çağ. Dünyada her şey ekonomik değerlerle belirleniyor. Bu zaman diliminde, Türkiye’de aynı gelişmeleri yaşıyoruz. Ekonomi öne çıktığı zamanlarda, beraberinde, yozlaşma ve kirlenme de gelmektedir. İşte, Türkiye’de ekonomideki bu gelişmeler çerçevesinde, siyasetten, toplumun her kesimine kadar yayılan bu kirlenme ve yozlaşmanın giderilmesinin en büyük silahı, şeffaflığın sağlanması ve bir denetim düzeninin gerçekleştirilmesidir.

Gerçekten, serbest piyasa ekonomilerinin artık hâkim olduğu düzenlerde iş ahlakı ya da firma ahlakıyla ilgili kurumların ve kuralların yokluğu, yeni sorunların ve yeni kirliliklerin her geçen gün artmasına ve ortaya çıkmasına, kısaca, düzenin yozlaşmasına neden olmaktadır. Bu kirliliklerin ve sorunların çözümü, başta vergi kaçakçılığının önlenmesi, tüketici haklarının korunması, çevreye karşı duyarlılık, sosyal sorumluluk, millî gelirin yükselmesi ve adil dağılımı, kaynakların korunması gibi uzun bir listeden ibarettir. Türkiye, bu süreci, 1980’li yıllardan bu yana yaşamakta ve serbest piyasa ekonomisinin getirdiği kirlilikler, toplumun her kesiminde kendisini ağırlıklı bir şekilde hissettirmektedir.

İnsanların toplu halde yaşamaları, ancak belirli kural ve normların varlığıyla mümkündür. Toplumsal yaşamda ise, toplumsal disipline büyük gereksinim vardır. Toplumsal düzen ve disiplin, ancak hukuk ve ahlak kurallarıyla sağlanabilir. İşte, bu hukuk ve ahlak kurallarının ekonomideki uygulanış biçimi, sağlıklı bir denetim düzeniyle gerçekleştirilebilmektedir. Ekonomik denetimi gerçekleştirirken, ekonomik ahlaksızlığın olduğu bir yerde ortaya çıkan ekonomik suçlara yönelik yaptırımlar önem kazanmaktadır.

Durum böyle olunca, dönüp baktığımızda, Türkiye’de denetim düzeni ciddî bir şekilde ele alınmamıştır. 1860’lı yıllarda ilk defa Maliye Teftiş Kurulunun kurulmasıyla başlayan devlet düzeyindeki teftiş, zamanla, hesap uzmanlığı, gelirler kontrolörlüğü gibi, vergi gelirlerine yönelik olmuş, bazı kamu kuruluşlarında iç denetimi sağlayan teftiş kuruluşları, kamu harcamalarını denetleyen Sayıştay ve Yüksek Denetleme Kurulu varlığını göstermiştir. Buna rağmen, Türkiye’de yaygın bir denetim düzeninin kurulduğundan söz etmek mümkün değildir. Yaygın bir denetim olmayınca, ekonominin denetimsiz ve başıbozuk olması ve bugün yaşadığımız olayların tümünün ortaya çıkması mukadderdir.

Bu noktadan bakıldığında, Türkiye’de bu işi sağlayacak ve yasal örgütlenmesinin sekizinci yılı geride kalan bir meslek grubunun varlığı bizi sevindirmektedir. Batı’daki mesleklere uygun bir şekilde kurulmuş, oluşmuş, bazı eksikliklerine, bazı aksaklıklara rağmen, Türkiye’de, denetimi gerçekleştirecek muhasebe ordusundan söz edilmesi bizleri sevindirmektedir.

Denetimin en üst organı yasama organıdır. Yasama organı, ülkenin kamu ve özel kesimiyle ilgili tüm gelişmeleri denetleme yetkisine sahiptir; ama, yasama organının önüne uzmanlık düzeyinde bazı çalışmaların, raporların konulması da, bu işi gerçekleştirecek denetim uzmanlarıyla sağlanabilir. Bu nedenle, bugün, burada tartışılacak konularda, denetimi gerçekleştirecek muhasebe meslek mensuplarının varlığını dikkate almak ve muhasebe meslek mensuplarının sosyal sorumluluk çerçevesinde yetkilendirilme konusu fevkalade önemlidir. 1989’da, Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabul edilen 3568 sayılı Yasa, muhasebe meslek mensuplarının önemli ölçüde disiplinli ve örgütlü olmalarını sağlamıştır. Toplumsal yaşam için gerekli toplumsal disiplini sağlayacak niteliklere sahip muhasebe meslek mensuplarının, denetçiler ordusu oluşturacak bir sayıya -45 bin civarına- ulaşmış olmalarını öğrenmek beni mutlu etmiştir. Bu meslek mensuplarının varlığı ülke için bir teminattır. Ne var ki, sekiz yıllık bir uygulama sonunda mesleğin gerekli örgütlülüğü elde etmesine ve gerekli disiplini sağlamasına rağmen, bazı eksikliklerin giderilmediğini biliyoruz. Bu eksikliklerin başında, Anayasadaki değişikliğe uygun olarak yapılması gereken uyum yasaları gelmektedir. Bu konuda Meclisin gündeminde yer alan uyum yasaları içinde bu meslekle ilgili Anayasaya uygunluk sağlanacağına inanıyorum. Bu tür çalışmaların önümüzdeki günlerde Yüce Meclisimize geleceğinden eminim.

Geçtiğimiz dönem Yasama Meclisinden geçen, muhasebeciler, malî müşavirler ve yeminli malî müşavirlere vergi beyannameleri üzerinde ön denetim yetkisi veren, vergi beyannamelerini imzalama yetkisini düzenleyen Vergi Usul Kanununun 227 nci maddesinin Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kabul edildiği şekilde ve manada yorumlanarak yürürlüğe konulmasında büyük yarar görüyorum. Türkiye’de muhasebecilerin artık kâtip niteliğindeki...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Kaya, lütfen, 1 dakikada tamamlar mısınız efendim.

SAFFET KAYA (Devamla) – ... angaryalarla donatılması yerine, ülkesi için, çalıştığı firmalar için ve meslekî açıdan önemlerinin geliştirilmesinde özellikle yarar vardır. Bu noktadan hareketle meslek mensuplarının Batı’daki meslektaşları gibi, meslekî kurallarını kendi kendilerine oluşturma, meslek kararlarını devreye sokma konusundaki yasama organının verdiği yetkileri başka kurumların sınırlandırmasını fevkalade yanlış buluyorum. Bu kurumların yasama organı üzerine çıkmak istemelerine ilişkin güçlerinin de belli bir ölçüde durdurulması ve dengelenmesi yargının da aynı şekilde yorumlanması gerekmektedir. Türkiye’de vergi kaçakçılığı ve kayıtdışı ekonominin önemli bir hastalık olduğunu biliyoruz. Vergi kaçakçılığının, tutulan kayıtlardan çok, muhabese dışı bırakılmış kayıtdışı ekonomiden kaynaklandığını biliyoruz. Maliye teşkilatının, mevcut kayıt içine alınmış olan ekonominin denetimini muhasebe meslek mensuplarına terk etmesi, kendi denetim faaliyetlerini vergi mükellefiyeti dışında kalmış ve kayıtdışı ekonomiye kaynaklık eden işlemlere ve yönlere yönelmesinde büyük yarar vardır.

Bu noktadan hareket edildiği zaman ülkemizin...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Kaya, lütfen son cümlenizi söyler misiniz.

SAFFET KAYA (Devamla) – Hemen tamamlıyorum.

Kısaca, toplumun muhasebesini tutan, malî denetimini yapan meslek mensuplarının, ekonomide, devlette ve siyasette yaşanan kirlenmenin zaman içerisinde temizlenerek şeffaf bir temiz toplum yaratılmasında katkıda bulunacağına inanıyor; saygılar sunuyorum.

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Kaya.

Gündemdışı konuşmanın cevaplandırılacak bir tarafı herhalde yok; muhatap bakanı yok; çünkü, meslekî teşekkül.

3. – Kilis Milletvekili Mustafa Kemal Ateş’in, ülkemizin içinde bulunduğu siyasî istikrarsızlık ve meydana getirdiği olumsuzluklara ilişkin gündemdışı konuşması

BAŞKAN – Gündemdışı üçüncü konuşma, ülkemizin içinde bulunduğu siyasî istikrarsızlık ve meydana getirdiği olumsuzluklar üzerinde söz isteyen Kilis Milletvekili Sayın Mustafa Kemal Ateş’e verilmiştir.

Buyurun Sayın Ateş. (RP sıralarından alkışlar)

Süreniz 5 dakika.

MUSTAFA KEMAL ATEŞ (Kilis) – Muhterem Başkan, değerli milletvekilleri; siyasî istikrarsızlık nedeniyle plan ve programların uygulanmasında meydana gelen tahribat ve aksaklıkları dile getirmek üzere, gündemdışı söz almış bulunuyorum; bu vesileyle, Yüce Heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; siyasî istikrarsızlık, Koalisyona ortak olan siyasî partiler ve dışarıdan Hükümete destek olan siyasî parti ve bağımsızların her birinin ayrı telden çalıp söylemeleri, kimi Hükümet ortakları “gündemde seçim yok” derken, kimi Hükümet destekçisi partilerin de çıkıp, depodaki benzin kadar yol alınabileceğini, ona göre ellerini çabuk tutmalarını istemesi ve aynı Koalisyon ortaklarının, birbirinden habersiz, atamalarla ilgili, kendi ifadeleriyle “kıyım yapılıyor” demeçleri, ekonomiyle ilgili farklı beyanlar ve görüşler öne sürmeleri, 55 inci Hükümetin ömrüyle ilgili belirsizliği, istikrarsızlığı ortaya koyan, halkı karamsarlığa iten en bariz siyasî istikrarsızlık olarak ortaya çıkmaktadır.

Bu istikrarsızlık, dışpolitikada itibarımızın yok olmasına neden olduğu gibi, komşu ülkelerle ilişkilerimizin ve menfaatlarımızın altüst olmasına da sebep olmaktadır. Bu Hükümetteki istikrarsızlık, içpolitikada yalnız fakir fukara, dargelirli, işçi ve memuru en çok etkileyen enflasyonu azdırmakla kalmıyor, bununla birlikte, mahallinde, yani, illerde zamanında uygulanması gereken proje, plan ve programların altüst olmasına sebep oluyor. Hele devlet işlerinde “devamlılık esastır” ilkesini ciddîye almayan, bir de partizanca, keyfî idareyi benimseyen hükümet üyeleri işbaşında olunca, bu hususlar daha da karmakarışık oluyor, içinden çıkılmaz bir hal alıyor.

Ben, özellikle kendi seçim çevremden bunun müşahhas örneklerini vermek istiyorum. 1997 yılında, Refahyol döneminde Seve Barajı diye programa alınan ve 15 milyar kaynak sağlanarak, ihale edilmek üzere olan, Kilis’in su ihtiyacını karşılayacak ve organize sanayinin su sorununu halledecek, Kilis için çok önemli bir proje olan bu Seve Barajı, 55 inci     Anasol-D Hükümeti tarafından Yüksek Planlama Kuruluna havale edilerek engelleniyor; meşru bir mazaret beyanı da yok.

Kilis milletvekilleri olarak, o zamanın Enerji Bakanı Sayın Recai Kutan Bey, ziyaretimiz esnasında, Kilis’in en büyük projesi olan Afrin Barajının proje çalışmalarının tamamlanarak, 1998 yılı programına alınacağının müjdesini vermişti. Şimdi, maalesef, 55 inci Hükümet, bu kadar önemli bir projeyi de 1998 yılı programına almamıştır.

Bu kısa zaman içerisinde bütün örnekleri sunmanın imkânı yoktur; ancak, önemine binaen, birçok milletvekili arkadaşça da malum olan, 1996 yılında Refah Partisi Eskişehir Milletvekili Sayın Hanifi Demirkol Başkanlığında bir Parlamento heyetinin Suriye sınırı bölgesindeki mayınlı arazinin mayından temizlenmesiyle ilgili bölgede yaptıkları çalışmalar müspet rapor olarak hazırlanmış, ilgili askerî kuruluşlardan da bu konuda müspet görüş alınarak, ilgili makama verilmiştir. Bugüne kadar bu konuyla ilgili herhangi bir çalışma başlatılmamıştır. Bu konu, sınır bölgesinin çok hassas olduğu önemli bir sorundur.

Değerli Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; her halini örnek aldığımız Batı’da -Avrupa’da- bütün sınırlar kaldırılıp, pasaportsuz, kimlik kartıyla serbest dolaşılırken, istediği ülkeye seyahat etme imkânına sahip olunurken...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Ateş, süreniz bitti efendim; lütfen, 1 dakikada tamamlayın. Rica ediyorum...

MUSTAFA KEMAL ATEŞ (Devamla) – Teşekkür ederim.

...bizim, komşularımızla iyi komşuluk ilişkilerini kesip, sınırlarımızı da mayın döşeyerek korumak gibi bir halde oluşumuz, cidden düşündürücü ve ürperticidir.

Hele sınır bölgesinde arazisi olan kişilerin çektikleri işkenceye gelince, içler acısıdır. Sınır boyunda arazi sahibi olanlar, araziye çalışmaya götürecekleri işçilerin, bir gün önce, sabıka kaydını, ilgili karakol komutanlığına verip müsaade alacaklar; aynı zamanda, saat 09.00’da başlayıp, mevsimine göre, saat 17.00’de veya 16.00’da işi bırakmak şartıyla müsaadeli sayılacaklar. Biliyorum, içinizde “bu da olur mu” diyenler olacaktır. Evet, sınır bölgesindeki halkın sıkıntısı bu. Onun için, bir an önce sınırın mayından temizlenmesini istiyoruz. Dolayısıyla, çağdışı uygulama sona erecek, temizlenen arazi tarımda kullanılarak, millî gelire katkı sağlayacak ve çevre halkına iş imkânı, istihdam sağlayacaktır.

İlgililerin ıttılaına arz ediyor, Yüce Heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (RP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Ateş.

Gündemdışı konuşmalar bitmiştir.

Bir Meclis araştırması önergesi vardır; okutuyorum:

B)  GENSORU, GENEL GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI VE MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGELERİ

1. – Çankırı Milletvekili İsmail Coşar ve 66 arkadaşının, din görevlilerinin sorunlarının araştırılarak alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/215)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

“Din görevlilerinin problemlerinin tespiti ile bu problemlerin çözümü ve durumlarının iyileştirilmesi için alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi ve uygulamaya konulması” hususunda Anayasanın 98 inci ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün 102 nci maddesi gereğince bir Meclis araştırması yapılması hususunu arz ederiz. 14.11.1997

Saygılarımızla.

1 - İsmail Coşar (Çankırı)

2 - Oğuzhan Asiltürk (Malatya)

3 - Temel Karamollaoğlu (Sıvas)

4 - Salih Kapusuz (Kayseri)

5 - Ahmet Feyzi İnceöz (Tokat)

6 - Lütfi Doğan (Gümüşhane)

7 - Sacit Günbey (Diyarbakır)

8 - Ömer Naimi Barım (Elazığ)

9 - İsmail Kahraman (İstanbul)

10 - Mehmet Recai Kutan (Malatya)

11 - Musa Demirci (Sıvas)

12 - Osman Yumakoğulları (İstanbul)

13 - Ömer Faruk Ekinci (Ankara)

14 - Rıza Ulucak (Ankara)

15 - Ersönmez Yarbay (Ankara)

16 - Ahmet Tekdal (Ankara)

17 - Ekrem Erdem (İstanbul)

18 - Ömer Özyılmaz (Erzurum)

19 - Mikail Korkmaz (Kırıkkale)

20 - Hüseyin Olgun Akın (Ordu)

21- Ahmet Çelik (Adıyaman)

22 - Memduh Büyükkılıç (Kayseri)

23 - Mustafa Baş (İstanbul)

24 Latif Öztek (Samsun)

25 - Muhammet Polat (Aydın)

26 - Hasan Dikici (Kahramanmaraş)

27 - Hüseyin Kansu (İstanbul)

28 - Mehmet Sılay (Hatay)

29 - Yakup Budak (Adana)

30 - Mehmet Sıddık Altay (Ağrı)

31 - Metin Perli (Kütahya)

32 - Cemalettin Lafçı (Amasya)

33 - Murtaza Özkanlı (Aksaray)

34 - Mustafa Hasan Öz (Ordu)

35 - Bekir Sobacı (Tokat)

36 - Şaban Şevli (Van)

37 - Abdullah Örnek (Yozgat)

38- Abdullah Arslan (Tokat)

39 - Mehmet Emin Aydınbaş (İçel)

40 - Saffet Benli (İçel)

41 - Mustafa Kemal Ateş (Kilis)

42 - Yaşar Canbay (Malatya)

43 - Sabahatttin Yıldız (Muş)

44 - Mehmet Ali Şahin (İstanbul)

45 - Feti Görür (Bolu)

46 - Nezir Aydın (Sakarya)

47 - Maliki Ejder Arvas (Van)

48 - Mustafa Yünlüoğlu (Bolu)

49 - Avni Doğan (Kahramanmaraş)

50 - Ramazan Yenidede (Denizli)

51 - M. Ziyattin Tokar (Ağrı)

52 - Musa Okçu (Batman)

53 - Hüseyin Arı (Konya)

54 - Mehmet Altan Karapaşaoğlu (Bursa)

55 - Kahraman Emmioğlu (Gaziantep)

56 - Sıtkı Cengil (Adana)

57 - Kâzım Arslan (Yozgat)

58- Suat Pamukçu (Bayburt)

59- İsmail Özgün (Balıkesir)

60- Naci Terzi (Erzincan)

61- Abdullah Özbey (Karaman)

62- Abdulkadir Öncel (Şanlıurfa)

63- Hasan Hüseyin Ceylan (Ankara)

64- Ahmet Derin (Kütahya)

65- Lütfü Esengün (Erzurum)

66- Musa Uzunkaya (Samsun)

67- Lütfi Yalman (Konya)

Gerekçe:

Cumhuriyet öncesi, din işleri, Evkaf ve Şeriyye Vekâleti tarafından yürütülmekteydi. Cumhuriyetin kurulmasından sonra bu vekâlet kaldırılarak, Diyanet ile Vakıflar ayrı kuruluşlar haline getirildi. Diyanet İşleri Reisliği 3 Mart 1924 gün ve 429 sayılı Kanunla, Başbakanlığa bağlı olarak kuruldu. Bu kuruluşun başında bir Diyanet İşleri Reisi ve onun yönetiminde 2 kurul ve 4 adet müdürlük ve taşra teşkilatında da 391 müftülük bulunmakta idi. 1965 yılında 633 sayılı Kanun yürürlüğe girinceye kadar, kuruluşun merkez ve taşra teşkilatında 13 000 personel bulunmakta idi.

1965 yılında 633 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesiyle Diyanet İşleri Başkanlığı yeni bir statüye kavuştu. Kuruluşun ve kuruluştaki müdürlerinin isimleri değişti, yeni müdürlük ve daire başkanlıkları ihdas edildi. En önemlisi, Diyanet İşleri Başkanlığı, 1961 ve 1982 Anayasalarında yerini alan, idarî ve hukukî bir hüviyete kavuşarak, büyük bir kuruluş haline getirildi. Bugün, Başkanlığın merkez ve taşra teşkilatında 88 673 personel bulunmaktadır. İhdası istenen 16 667 kadronun verilmesi halinde, personel adedi 105 200 olacaktır. Diyanet İşleri Başkanlığı teşkilatında görev yapan personelin tahsil durumları da, diğer kuruluşlarda çalışan personelden daha ileri bir seviyededir.

Tahsil durumları, halkımızla daha çok iç içe olmaları, gördükleri görevin önemi diğer kuruluşların önünde yer alan Diyanet İşleri personeli, özlük ve sosyal haklar bakımından, diğer kuruluş personelinin çok gerisinde kalmaktadırlar.

Genel olarak, merkez ve taşra teşkilatında unvanlı kadrolarda çalışanların maaş ve tazminat durumları, diğer kuruluşlardaki personel ayarındadır; fakat, çoğu personel, diğer kuruluş personelinden daha az maaş ve tazminat almaktalar. Şöyle ki:

1- Başbakanlığa bağlı 16 teşkilatın yönetim personeli, kadro karşılığı sözleşmeli olarak çalışmaktadırlar. Diğer kuruluş personeline altı maaş ikramiye verilir, fazla mesai ücretleri de katsayıya bağlanırken, Diyanet personeline dört maaş ikramiye veriliyor, fazla mesai ücretleri de standart bir ücrete bağlanıyor.

2- Başkanlığın merkez ve taşra teşkilatlarında genel olarak had derecede kadro yetersizliği vardır. Genel idare, din hizmetleri ve yardımcı hizmetlerde çalışan personelin çoğu derece terfii yerine kademe ilerlemesi yapmakta, hatta, bazıları son kademede yıllarca beklemektedirler.

3- Bütün bu kuruluşlar personeline ödenen özel hizmet tazminatı 3 üncü derecenin 3 üncü kademesinden ödenirken, Diyanet personeline 2 nci derecenin 3 üncü kademesinden ödenmektedir.

4- Din hizmetlerinde çalışan personel az da olsa ödenen “din hizmeti tazminatı”, tayinlerinde aynı nitelikler aranan ve gerektiğinde din hizmeti yapan müftülük personeline ödenmemektedir.

5- Ekgösterge uygulaması, diğer kuruluşlarda 7, 6, 5 inci derecelerden başlarken, Diyanet personeline en düşük seviyeden, 4 üncü dereceden başlamaktadır.

6- 1 400 vaiz kadrosundan 885’i, yurtdışı hizmetlerindeki dinî müşavir ve dinî ataşe kadrolarının da tamamı boş bulunmaktadır.

7- Cami görevlilerinin haftada bir gün izinleri vardır. Tek görevlisi bulunan camilerde çalışan imam-hatip ve müezzin kayyımlar, haftalık izin haklarını kullanamamaktadırlar.

8- İmam-hatiplerin borçlanma süreleri terfilerine sayılmamaktadır.

Din hizmetlerinin kâmilen yerine getirilmesini sağlamak amacıyla, maddeler halinde sıralanan problemlerin çözümü ve din görevlilerinin durumlarının iyileştirilmesi için bu araştırma önergesi vermiş bulunuyoruz. Bütün milletvekili arkadaşlarımızın konuya eğileceklerinden ümitvarız.

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Önerge gündemde yerine alacak ve Meclis araştırması açılıp açılmaması konusundaki öngörüşme, sırasında yapılacaktır.

Sözlü soru önergelerinin geri verilmesine dair 4 adet önerge vardır; okutuyorum:

C)  TEZKERELER VE ÖNERGELER

1. – İçel Milletvekili Halil Cin’in (6/574) esas numaralı sözlü sorusunu geri aldığına ilişkin önergesi (4/263)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Gündemin “Sözlü Sorular” kısmının 1 inci sırasındaki, Bodrum İlçesinde bulunan Türkbükü ve Yalıkavağı turizm merkezlerinin tahsisine ilişkin (6/574) esas numaralı sözlü soru önergemi geri çekiyorum.

Gereğini arz ederim.

Saygılarımla.                  Halil Cin

                   İçel

BAŞKAN – Sözlü soru önergesi geri verilmiştir.

Diğer önergeyi okutuyorum:

2. – İçel Milletvekili Halil Cin’in (6/575) esas numaralı sözlü sorusunu geri aldığına ilişkin önergesi (4/264)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Gündemin “Sözlü Sorular” kısmının 2 nci sırasındaki personel atamalarına ilişkin Başbakandan sormuş bulunduğum (6/575) esas numaralı sözlü soru önergemi geri çekiyorum.

Gereğini arz ederim.

Saygılarımla.                          Halil Cin

                   İçel

BAŞKAN – Sözlü soru önergesi geri verilmiştir.

Diğer önergeyi okutuyorum:

3. – İçel Milletvekili Halil Cin’in (6/580) esas numaralı sözlü sorusunu geri aldığına ilişkin önergesi (4/265)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Gündemin “Sözlü Sorular” kısmının 5 inci sırasındaki Silifke-Kayraktepe Baraj projesine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sormuş bulunduğum (6/580) esas numaralı sözlü soru önergemi geri çekiyorum.

Gereğini arz ederim.

Saygılarımla.                           Halil Cin

                   İçel

BAŞKAN – Sözlü soru önergesi geri verilmiştir.

Diğer önergeyi okutuyorum:

4. – İçel Milletvekili Halil Cin’in (6/581) esas numaralı sözlü sorusunu geri aldığına ilişkin önergesi (4/266)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Türkiye Büyük Millet Meclisi gündeminin “Sözlü Sorular” kısmının 6 ncı numarasında yer alan ve tarafımdan sorulan (6/581) esas numaralı İçel-Aksuvak projesine ilişkin sözlü sorumu geri alıyorum.

Gereğinin yapılmasını saygılarımla arz ederim.                                           Halil Cin

                   İçel

BAŞKAN – Sözlü soru önergesi geri verilmiştir.

Komisyondan istifa önergesi vardır; okutuyorum:

5. – Sinop Milletvekili Kadir Bozkurt’un, Çevre Komisyonu üyeliğinden çekildiğine ilişkin önergesi (4/267)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Çevre Komisyonu üyeliğinden istifa ediyorum.

Gereğini arz ederim. 18.11.1997         Kadir Bozkurt

               Sinop

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Sayın milletvekilleri, komisyonların başkan, başkanvekili, sözcü ve kâtip seçimine dair tezkereler vardır; okutuyorum:

6. – Anayasa Komisyonu Başkanlığının, Komisyonun, başkan, başkanvekili, sözcü ve kâtip üye seçimini yaptığına ilişkin tezkeresi (3/1137)

19.11.1997

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Türkiye Büyük Millet Meclisi Anayasa Komisyonu başkan, başkanvekili, sözcü ve kâtip seçimi için 19.11.1997 Çarşamba günü saat 11.00’de toplanmış ve kullanılan 21 adet oy pusulasının tasnifi sonucu, aşağıda adı, soyadı belirtilen üyeler, karşılarında gösterilen oyları alarak başkan, başkanvekili, sözcü ve kâtip seçilmişlerdir.

Bilgilerinize sunulur.

Saygılarımla.

                                         Atilâ Sav

                                              Hatay

                                          Anayasa Komisyonu Başkanı

Başkan:                                Atilâ Sav                                (Hatay)                                20 oy

Başkanvekili:                                Nejat Arseven                                (Ankara)                                18 oy

Sözcü:                                Yalçın Gürtan                                (Samsun)                                20 oy

Kâtip:                                Hayrettin Dilekcan                                (Karabük)                                21 oy

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Diğer tezkereyi okutuyorum:

7. – Millî Savunma Komisyonu Geçici Başkanlığının, Komisyonun, başkan, başkanvekili, sözcü ve kâtip üye seçimini yaptığına ilişkin tezkeresi (3/1138)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Türkiye Büyük Millet Meclisi Millî Savunma Komisyonu, başkan, başkanvekili, sözcü, kâtip seçimini yapmak üzere 19.11.1997 Çarşamba günü saat 14.30’da toplanmış, toplantıya 24 üye katılmış ve kullanılan oy pusulalarının tasnifi sonucunda aşağıda ad ve soyadı ile seçim çevresi belirtilen üyeler, hizalarında gösterilen oyları alarak başkan, başkanvekili, sözcü ve kâtip seçilmişlerdir.

Bilgilerinize arz ederim.

Saygılarımla.

                           Mehmet Altınsoy

                                          Aksaray

                        Millî Savunma Komisyonu

                                Geçici Başkanı

Başkan:                                Yıldırım Aktuna                                (İstanbul)                                14 oy

Başkanvekili:                                İlker Tuncay                                (Ankara)                                15 oy

Sözcü:                                İbrahim Yazıcı                                (Bursa)                                14 oy

Kâtip:                                Tahsin Boray Baycık                                (Zonguldak)                                20 oy

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Diğer tezkereyi okutuyorum:

8. – (10/19, 29, 40, 88, 98, 127, 150 ve 166) esas numaralı Meclis Araştırması Komisyonu Geçici Başkanlığının, Komisyonun,başkan, başkanvekili, sözcü ve kâtip üye seçimini yaptığına ilişkin tezkeresi (3/1139)

19.11.1997

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Komisyonumuz, başkan, başkanvekili, sözcü ve kâtip seçimi için 19.11.1997 günü saat 10.00’da 13 üyenin katılımıyla toplanmış, kullanılan oy pusulalarının tasnifi sonucu aşağıda adı, soyadı ve seçim çevresi belirtilen üyeler, karşılarında gösterilen oyları alarak, başkan, başkanvekili, sözcü ve kâtip seçilmişlerdir.

Bilgilerinize sunulur.

Saygılarımla.

                              Yıldırım Aktuna

                                           İstanbul

                                    Özelleştirme Uygulamaları

                                        Araştırma Komisyonu Geçici Başkanı

Başkan                                : Ahmet Uyanık                                 (Çankırı)                                7 oy

Başkanvekili                                : Tahsin Boray Baycık                                (Zonguldak)                                7 oy

Sözcü                                : Tahsin Irmak                                 (Sıvas)                                13 oy

Kâtip                                : Saffet Benli                                 (İçel)                                 13 oy

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Komisyonlara, başkan, başkanvekili, sözcü ve kâtip seçilen üyeleri tebrik ediyor, kendilerine başarılar diliyoruz.

Sayın milletvekilleri, Başbakanlığın, Anayasanın 83 üncü maddesine göre verilmiş bir tezkeresi vardır, okutup oylarınıza sunacağım:

9. – Başbakan A. Mesut Yılmaz’ın, Girit/Yunanistan’a yapacağı resmî ziyarete katılacak milletvekillerine ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/1140)

18.11.1997

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

3-4 Kasım 1997 tarihlerinde Girit’te yapılacak Güneydoğu Avrupa Ülkeleri Zirve Toplantısına katılmak üzere, bir heyetle birlikte, Girit-Yunanistan’a yapacağım resmî ziyarete, ekli listede adları yazılı milletvekillerinin de katılması uygun görülmüş ve bu konudaki Bakanlar Kurulu kararının sureti ilişikte gönderilmiştir.

Anayasamızın 82 nci maddesine göre gereğini arz ederim.

                                 Mesut Yılmaz

                                         Başbakan

Liste:

H. Tekin Enerem                                (İstanbul)

Gencay Gürün                                (İzmir)

BAŞKAN – Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir efendim.

Sayın milletvekilleri, gündemin “Seçim” kısmına geçiyoruz.

IV. – SEÇİMLER

A) KOMİSYONLARDA AÇIK BULUNAN ÜYELİKLERE SEÇİM

1. –  Çevre Komisyonunda açık bulunan üyeliğe seçim

BAŞKAN – Çevre Komisyonunda boş bulunan ve Doğru Yol Partisi Grubuna düşen bir üyelik için, Şanlıurfa Milletvekili Sedat Edip Bucak aday gösterilmiştir.

Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir efendim.

2. – (10/18, 27, 30, 68, 113 ve 170) esas numaralı Meclis Araştırması Komisyonunda açık bulunan üyeliğe seçim.

BAŞKAN – (10/18, 27, 30, 68, 113 ve 170) esas numaralı Ülke Kaynaklarını Araştırma Komisyonunda boş bulunan ve Doğru Yol Partisi Grubuna düşen bir üyelik için, Yozgat Milletvekili Yusuf Bacanlı aday gösterilmiştir.

Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Sayın milletvekilleri, Dışişleri Komisyonu başkan, başkanvekili, sözcü ve kâtip seçimi yapılamamıştır. Bu nedenle, Dışişleri Komisyonu üyelerinin, 20 Kasım 1997 Perşembe günü saat 14.00’te Komisyon salonunda toplanarak seçim yapmalarını rica ediyorum. Komisyonun toplantı yeri ve saati, ayrıca, ilan tahtasına da asılmıştır.

Sayın milletvekilleri, alınan karar gereğince, bugün, sözlü sorular görüşülmeyecektir.

Şimdi, gündemin “Kanun Tasarı ve Teklifleriyle Komisyonlardan Gelen Diğer İşler” kısmına geçiyoruz.

V. – KANUN TASARI VE TEKLİFLERİYLE KOMİSYONLARDAN

GELEN DİĞER İŞLER

1. – Emniyet Teşkilâtı Kanununun Bir Maddesinde Değişiklik Yapılmasına  Dair 490 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ve İçişleri Komisyonu Raporu (1/217) (S. Sayısı : 132)

2. – 625 Sayılı Özel Eğitim Kurumları Kanunu ile 222 Sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanununun Bazı Hükümlerinin Değiştirilmesi Hakkında 254 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile 625 Sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanununun Bir Maddesinde Değişiklik Yapılmasına Dair 326 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ve Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Raporu (1/71, 1/111) (S. Sayısı : 168)

3. – Ailenin Korunmasına Dair Kanun Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/597) (S. Sayısı : 335)

4. – Türkiye Cumhuriyeti ile Romanya Arasındaki Serbest Ticaret Anlaşmasının Onaylanmasının  Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/611) (S. Sayısı : 359)

5. – Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Romanya Hükümeti Arasında Kültür Merkezleri Kurulması ve Bu Merkezlerin Faaliyeti Hakkında Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor ve Dışişleri komisyonları raporları  (1/473) (S. Sayısı : 186)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, komisyonların üye seçimleri dünkü birleşimde tamamlanmış ve eski komisyonların görev süreleri fiilen sona ermiştir. Bu itibarla, İçişleri; Dışişleri; Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor ile Adalet Komisyonları, henüz görev bölümü -yani, başkan, başkanvekili, sözcü ve kâtip seçimlerini- yapmadıklarından, Genel Kurulda temsil edilmeleri mümkün bulunmamaktadır. Bu nedenle, basılı gündemin 1’inci ve 2’nci sıralarında yer alan kanun hükmünde kararnamelerle, 3, 5 ve 6’ncı sıralarında yer alan kanun tasarıları bu komisyonların yetki alanları içerisinde kaldığı için, bunları bugün görüşemiyoruz.

6. – Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü Kanununa Bir Ek Madde Eklenmesine Dair Kanun Tasarısı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (1/612) (S. Sayısı : 387)

BAŞKAN – Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü Kanununa Bir Ek Madde Eklenmesine Dair Kanun Tasarısının müzakeresine başlayacağız.

Komisyon?.. Yok.

Ertelenmiştir.

7. – Kütahya Milletvekili Mustafa Kalemli, Anavatan Partisi Genel Başkanı Rize Milletvekili Mesut Yılmaz, Doğru Yol Partisi Genel Başkanı İstanbul Milletvekili Tansu Çiller, Demokratik Sol Parti Genel Başkanı İstanbul Milletvekili Bülent Ecevit, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Antalya Milletvekili Deniz Baykal ile 292 Milletvekilinin; Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 83 üncü Maddesinin Değiştirilmesine Dair Kanun Teklifi ve Anayasa Komisyonu Raporu (2/676) (S. Sayısı : 232) (1)

BAŞKAN – Kütahya Milletvekili Mustafa Kalemli, Anavatan Partisi Genel Başkanı Rize Milletvekili Mesut Yılmaz, Doğru Yol Partisi Genel Başkanı İstanbul Milletvekili Tansu Çiller, Demokratik Sol Parti Genel Başkanı İstanbul Milletvekili Bülent Ecevit, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Antalya Milletvekili Deniz Baykal ile 292 Milletvekilinin; Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 83 üncü Maddesinin Değiştirilmesine Dair Kanun Teklifi ve Anayasa Komisyonu Raporunun müzakeresine başlıyoruz.

Komisyon?.. Burada.

Efendim, geçen defa Hükümet bulunmamıştı. Hükümetin bulunmasına da gerek yok, bu konuda tartışma açmaya da gerek yok. Bu, zaten, Anayasanın 175 inci maddesine göre, Meclisin yapacağı bir şeydir. İçtüzüğün 62 nci maddesine göre, Hükümet, görüş bildirmek üzere o sırada bulunuyor. Anayasanın kabulü ve değiştirilmesi hususunda Hükümetin bildireceği bir görüş de bulunmadığından, Hükümeti aramıyoruz.

Şimdi, Komisyon raporunun okunup okunmaması hususunu oylarınıza sunacağım: Komisyon raporunun okunmasını kabul edenler...

SALİH KAPUSUZ (Kayseri) – Sayın Başkanım, karar yetersayısının aranmasını istiyoruz.

BAŞKAN – Kabul etmeyenler... (Gürültüler)

Arkadaşlardan bir kısmı el kaldırıyor, bir kısmı kaldırmıyor; kim elini kaldırıyorsa, iyice kaldırsın.

NİHAT MATKAP (Hatay) – Herkes kaldırıyor Sayın Başkan.

BAŞKAN – Lütfen, kabul etmeyenler ellerini kaldırsınlar da, bir daha sayalım; çünkü, Genel Kuruldaki sayı, boyuna, değişkenlik gösteriyor.

Raporun okunmaması kabul edilmiştir.

Teklifin tümü üzerinde, şu ana kadar, Demokratik Sol Parti Grubu adına, Sayın Mümtaz Soysal; şahısları adına, Sayın Halit Dumankaya, Sayın Recep Kırış, Sayın Mehmet Sıddık Altay, Sayın Kâzım Arslan söz istemişlerdir.

                                                

(1) - 232 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.

Sayın Soysal?.. Burada.

Buyurun efendim. (DSP sıralarından alkışlar)

Süreniz 20 dakikadır.

DSP GRUBU ADINA MÜMTAZ SOYSAL (Zonguldak) – Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; anayasa değişikliği konusunda Demokratik Sol Parti adına konuşmak için karşınızdayım.

Sayın Başkan, bugün çok anlamlı bir gün, önemli bir gün; çünkü, biz, kendimizi koruyan zırhı, dokunulmazlık zırhını şövalyece değiştirmek üzere buradayız. Çok şatafatlı, renkli bir söz söylediğimin farkındayım. Şövalyece değiştirmek ne demektir diyeceksiniz; konuşmamın sonunda bunun ne demek olduğunu anlatmaya çalışacağım.

Sayın Başkan, sayın üyeler; bazı sözcükler yanıltıcı olabiliyor. Türkçeleştirmeden sonra kullandığımız “dokunulmazlık” sözcüğü de biraz öyle. “Dokunulmazlık” dediğimiz zaman, çok fazla yücelik, üzerine toz kondurmazlık izlenimi veriyoruz ve bir bakıma öyledir de. Türkiye Büyük Millet Meclisi üyesi olmak, millet adına yasama görevini yerine getirmek, son derece yüce bir görevdir. Dokunulmazlık, bunun korunması için vardır, bu yüceliğin korunması için vardır. Nitekim “dokunulmazlık” sözünden önce anayasa hukukumuzda kullanılan söz “masuniyet” sözüydü. “Masun” sıfatı, korunan kişiler için kullanılmaktadır. Nitekim, Arapça’daki “savn” kökünden gelir; nitekim “sıyanet” sözü “koruma” sözü onunla ilgilidir.

Kime karşı, neye karşı korunmaktayız; her şeyden önce, bu görevi yerine getirirken ceza tehdidine karşı ve ceza tehdidiyle bizi bu yüce görevden uzaklaştırmak, bu yüce görevde bizi zorlaştırmak isteyecek olanlara ve bazen de iktidarlara karşı korunmaktayız. Bu korunma, aşağı yukarı bütün anayasa sistemlerinde, bugün, yürürlüktedir ve bizim anayasa sistemimizde de, daha henüz meşrutiyete ilk geçildiği zamandan beri, yani 1876’dan beri, 93 Kanunu Esasîsinden beri vardır; şimdiki Anayasa da bunu tekrarlamaktadır. Milletvekilleri, yasama görevleri sırasında, Mecliste kullandıkları oylardan, sarf ettikleri sözlerden, ileri sürdükleri düşüncelerden hiçbir şekilde sorumlu tutulamazlar ve bunu, hiçbir zaman, kimse ileri süremez. Böylesine mutlak bir zırh söz konusudur. Getirilen değişiklik, bu ilkede hiçbir değişme yapmamaktadır; hatta, getirilen değişiklik, bunu daha da güçlendirmektedir. Dikkat ederseniz, Anayasanın eski hükmü tekrarlanmakta; fakat, bu tekrarlanış, küçük bir değişiklikle yapılmaktadır. Birinci fıkrada “bunları Meclis dışında tekrarlamak ve açığa vurmaktan hiçbir şekilde sorumlu tutulamazlar” denilmektedir. Yani, Meclisteki oylardan ve bunları dışarıda tekrarlamaktan milletvekilleri hiçbir şekilde -eski Anayasada olmayan bir değişiklik bu- sorumlu tutulamayacaklardır. Niçin bunun konulmasına gerek duyuldu; çünkü, bazı mahkeme yorumlarına göre, buradaki tartışmalar sırasında üyeler birbirlerine hakaret etmişlerse, bu, dışarıda bir hakaret davası konusu yapılabilmektedir. Getirdiğimiz değişiklik, bu olasılığı da ortadan kaldırmaktadır; çünkü, bu olasılık, bazen “falanca konuşma hakaretti, değildi” diyerek, yasama görevinin yürütülmesine müdahale; dışarıdan yargı organınca müdahale olanağını yaratmaktadır. Onun yerine, bazı anayasalarda bulunan eski hüküm, bu defa tekrarlanmıştır: “İçtüzük gereğince verilecek disiplin cezaları saklıdır.” Yani, hakaret söz konusuysa, bu konuda, Meclis, kendisi bu hakareti cezalandırabilecektir. Eğer bunun dışarıda tekrarlanması da sakıncalıysa, Meclis, yine, bu tekrarlamayı önleyici bir karar alabilecektir.

Dolayısıyla, kısaca, bu bölüm konusunda söyleyeceğim şudur: Mevcut olan zırh -yani, bizi, yasama görevi sırasında koruyan zırh- aynen muhafaza edilmekle kalmamış, daha da güçlendirilmiştir.

İkinci koruma yolu, tarihten gelen yoldur; çünkü, anayasa gelişmeleri sırasında görülmüştür ki, yasama meclisi üyelerini bu görevi yerine getirmekten alıkoymak isteyecek olanlar ve bu arada iktidar gücünü ellerinde bulunduranlar, olur olmaz veçhilelerle dava açabilmektedirler, milletvekillerini mahkeme kapılarında süründürebilmektedirler ve bu yüzden de, anayasa dolayısıyla kendilerine verilmiş olan yasama görevini yerine getirmekten onları alıkoyabilmektedirler. İşte, getirilen değişiklik, bu bakımdan, genel ilkeyi saklı tutmaktadır. Yani, milletvekilleri, yasama görevini engelleyici bir biçimde, seçimden önce ya da seçimden sonra işledikleri suçlardan dolayı, genel olarak tutulamazlar, sorguya çekilemezler, tutuklanamazlar, yargılanamazlar. Hatta, bu bakımdan da, mevcut olan koruma, bu değişiklikle daha da güçlendirilmiştir; çünkü, Anayasanın şimdiki metnine -değiştirilmemiş olan metnine- bakarsanız, bu, tutulamaz, yargılanamaz ve sair sözlerinin arasına bir istisna daha konulmuştur; o milletvekili, eğer, seçilmeden önce Anayasanın 14 üncü maddesine ilişkin durumlarla ilgili olarak bir soruşturma konusu yapılmışsa, bundan dolayı da, milletvekili böyle bir korumadan istifade edemez, yararlanamaz biçiminde bir hüküm konulmuştur. Bu değişiklik bunu ortadan kaldırmaktadır; çünkü, Anayasanın 14 üncü maddesine bakarsanız, 14 üncü maddeyle söz konusu olabilecek olan suçlar, daha çok siyasî nitelik taşıyabilecek olan suçlardır: Bölücülük, devletin ve cumhuriyetin varlığını tehlikeye düşürmek; kişi, zümre ve sınıf diktatörlüğü kurmak; dil, ırk, din, mezhep ayırımcılığı yapmak ve nihayet, bunlara dayalı bir devlet düzeni kurmak. Eğer, milletvekili seçilmeden önce, hakkında bunlarla ilgili bir soruşturmaya başlanmış ise, şimdiki Anayasaya göre, kendisinin böyle bir mutlak zırhtan yararlanması söz konusu olmayacaktır ve dokunulmazlığı Meclis tarafından kaldırılabilecektir. Bu, şimdiki durumda da yine devam etmektedir. Eski Anayasa, yani, şimdi yürürlükte olan Anayasa “böyle bir durum söz konusuysa, Meclisteki bir karara gerek yoktur; böyle bir suçtan dolayı açılmış olan soruşturma, Meclis kararı olmasa da devam eder” demekteydi; şimdi, o olasılık ortadan kalkmaktadır. Bir tek olasılık kalıyor, o da, bir milletvekili, ağır cezayı gerektiren bir suçun işlenmesi sırasında suçüstü yakalanmışsa, diyelim -Allah göstermesin- bir cinayet işlemiş ve kanlı bıçakla birlikte yakalanmışsa, artık, burada dokunulmazlığın kaldırılması tutuklama için gerekli değildir; milletvekili tutuklanabilir ve yakalanabilir.

Dolayısıyla, tekrar ediyorum, genel olarak getirilen korumanın istisnaları bir ölçüde korunmaktadır. Korunmayan bir şey var ve bugünkü değişikliğin özü de odur. Bu güçlendirilmiş korunma zırhına rağmen, bir noktada koruma zırhını zayıflatmaktayız. O nokta nedir; getirilen değişiklikte -okuyacak olursanız- şu suçlardan dolayı milletvekili bir suçlama altındaysa, o zaman, Mecliste dokunulmazlığının kaldırılmasına gerek duyulmayacaktır ve yargılama başlayabilecektir, soruşturma başlayabilecektir, sorgulama başlayabilecektir. Nedir bunlar; zimmet -yani kamu malını zimmetine geçirmek, kamu varlığını zimmetine geçirmek- ihtilâs -bu zimmet sırasında hile kullanmak- irtikâp -yani, memuriyet statüsünü kullanarak, bu görevi kötüye kullanarak kendi varlığını zenginleştirmek- rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas -yani, eski hukukumuzda “hileli iflas” denilen, iflas öncesinde veya sonrasında alacaklıları güç duruma düşürmek için hileli birtakım işlemlere girişmek- kaçakçılık, resmî ihale ve alım satımlara fesat karıştırma. Bütün bunlar öyle bir suç kategorisi oluşturmaktadır ki, Anayasanın 76 ncı maddesine baktığınız zaman, bütün bu suçlar, zaten milletvekili seçilmeye engeldir; bu suçlardan dolayı hüküm giymiş olanlar milletvekili olamazlar, milletvekili seçilemezler.

SALİH KAPUSUZ (Kayseri) – Mahkeme kararı...

MÜMTAZ SOYSAL (Devamla) – Bizim getirdiğimiz değişiklik şu gerekçeye, şu düşünceye dayanıyor: Eğer, bu suçlar milletvekili seçilmeye engel ise, bu suçlar dolayısıyla soruşturmaları önlemek, yargılamayı önlemek, Meclisin kalkanı gerisine sığınmak, milletvekili olmaya layık olamayacağı belki bir hükümle belli olacak olan kişiyi korumak anlamına gelir. Meclis, kendi bünyesine almak istemediği insanları böyle bir zırhla korumamalıdır. Şimdiye kadar korumuşsa, işte, şimdi onun ceremesini ödemek zorundadır. Eğer, şimdiye kadar, milletvekilliğine yakışmayan, böylesine hırsızlık, rüşvet, ihaleye fesat karıştırma gibi eylemler dolayısıyla insanlar Meclis tarafından korunmuşsa, bu dokunulmazlık zırhı onları korumuşsa ve halkta böylesine bir tepki uyanmışsa, artık, Meclis, bu zırhı bu noktada zayıflatmak zorundadır; ama, çok da korkulmasın; böyle bir duruşmaya, böyle bir soruşturmaya, böyle bir yargılamaya söz konusu olan kişiler, bu yargılamanın konusu olabilecek kişiler, tutuklanma tehlikesiyle karşı karşıya değildirler; davalar, tutuksuz olarak görülecektir; kendileri yasama görevlerine devam edebileceklerdir; ama, mahkûm oldukları, hüküm giydikleri ve hüküm kesinleştiği andan itibaren, 84 üncü madde gereğince üyelikleri düşecektir.

İkincisi; bu kişiler, rasgele bir mahkemede yargılanmayacaklardır; anayasa değişikliğinin getirdiği önemli değişiklik, bu yargılama Yargıtayda yapılacaktır ve önümüzde anayasa değişiklikleri arasında yargı bağımsızlığını tam olarak sağladığımız zaman gönlümüz çok ferah olabilir; ama, şimdi, eğer gönlümüz ferah değilse, bu yargılama ne olacak, o kişi bir mahkeme elinde ne hale gelecek diye endişe etmememiz gerekir; çünkü, bütün mahkemelerin temyiz mercii olan Yargıtayda olacaktır bu yargılama. Dolayısıyla, böyle bir değişiklikten üyelerin çekinmelerine mahal yoktur, eğer kendi içleri böyle bir suçu işlemeyecek kadar temiz ise. Yanlış ithamlar dolayısıyla yine de endişe etmelerine gerek yoktur; yasama görevini görmeye devam edeceklerdir.

Sayın Başkan, niçin başlangıçta, bugün yaptığımız işin, kendimizi koruyan zırhı şövalyece değiştirmek anlamına geldiğini söyledim: Bize sağlanmış olan bu zırh, yasama dokunulmazlığı zırhı, eğer gerçek bir zırhsa, bunun, şövalye zırhları nasılsa öyle olması gerekir. Bu zırh, pis mideleri ve kirli cepleri korumak için bize verilmemiştir. (DSP, ANAP ve CHP sıralarından alkışlar) Bu zırh, bize, beynimizi ve kalbimizi korumak üzere verilmiştir; yani, toplumun bizden beklediği görevleri akıllıca, başka hiçbir tehdit altında kalmadan, sadece aklımızın emrini dinleyerek yerine getirebilelim, akıllıca çözümler bulalım diye verilmiştir; onun için, akıl melekemizin korunması için vardır ve bu zırh, bütün bildiklerimizi, bütün düşündüklerimizi, hiçbir tehlikeden, ceza tehlikesinden korkmaksızın, yüreklice söyleyebilelim diye vardır ve onun için, bu zırh, aklımızı ve yüreğimizi korumak için vardır; yoksa, midelerimizi ve ceplerimizi kollamak için yoktur. Bunu bilerek, bu getirilen anayasa değişikliğinin sadece bu anlamı taşıdığını bilerek, başka şekilde milletvekillerini herhangi bir tehdit altına sokmak amacını taşımadığını bilerek, eğer vicdanlarımız temizse, eğer midelerimiz ve ceplerimiz temizse, bu zırhı, ancak şövalyece takınabiliriz, ancak beynimizi ve kalbimizi korumak için takınabiliriz. Yapılan değişikliğin temel anlamı budur ve temel anlamı bu olduğu için, biz, hiçbir endişeye kapılmadan, Demokratik Sol Parti olarak, buna, bütün yüreğimizle kabul oyu vereceğiz.

Teşekkür ederim Sayın Başkan. (DSP ve CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Soysal.

Sayın Soysal, aslında, tabiî, grup kararı alınması söz konusu olmadığına göre, grup adına da oyunuzun rengini açıklama hakkınız yok gibi geliyor bana.

MÜMTAZ SOYSAL (Devamla) – Şu anlamda var...

BAŞKAN – Efendim, kapattım mikrofonu.

MÜMTAZ SOYSAL (Devamla) – Biz, kendi yüreğimizle oy vereceğiz; onu açıkladım.

BAŞKAN – Yanlış anlaşılma değil yani. Zaten, grup adına oyunuzun rengini belirtme hakkınız olmadığına göre, açıklayamazsınız.

MÜMTAZ SOYSAL (Devamla) – Açıklamadım.

BAŞKAN – Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına, Sayın Oya Araslı; buyurun. (CHP sıralarından alkışlar)

Süreniz 20 dakika.

CHP GRUBU ADINA OYA ARASLI (İçel) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; söz konusu olan anayasa değişikliği teklifi üzerinde, Cumhuriyet Halk Partisi Grubunun sözcüsü olarak söz almış bulunuyorum; sizleri, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu ve kendi adıma saygıyla selamlıyorum.

Milletvekillerinin yasama çalışmalarını gereğince yürütebilmeleri, düşüncelerini serbestçe açıklayabilmelerine ve yasama toplantılarına katılmalarının hiçbir şekilde engellenmemesine bağlıdır. Temsilî rejimlerde, bu iki hususun gerçekleşebilmesi için, milletvekillerine birtakım ayrıcalıklar tanınmıştır.

Bu ayrıcalıklardan birisi, yasama sorumsuzluğu olarak adlandırılmakta ve milletvekillerinin meclis çalışmaları sırasındaki oylarından, sözlerinden, ileriye sürdükleri düşüncelerden sorumlu tutulmamalarını sağlamaktadır. Yasama sorumsuzluğu, milletvekili sıfatı sona erdikten sonra da sürmekte, milletvekili, meclis çalışmaları sırasındaki oylarından, sözlerinden ve açıkladığı düşüncelerden dolayı, milletvekiliyken de, milletvekilliği sona erdikten sonra da sorumlu tutulamamaktadır. Sorumsuzluk, milletvekiline hem hukukî hem de cezaî alanda koruma sağlamakta, hiçbir şekilde kaldırılamamakta ve milletvekili kendi isteğiyle bile sorumsuzluktan vazgeçememektedir. Yasama sorumsuzluğunun amacı, milletvekilinin meclis çalışmalarında özgürce düşüncelerini açıklamasına ve oy kullanmasına imkân vermektir.

Dokunulmazlık olarak adlandırılan bir başka ayrıcalık ise, milletvekillerini, meclisin kararıyla dokunulmazlıkları kaldırılmadıkça, ceza kovuşturmalarından ve tutuklamalardan korumakta, asılsız suç isnatlarına dayalı keyfî ceza kovuşturmaları aracılığıyla meclise devamlarının engellenmesine olanak bırakmamaktadır.

Dokunulmazlık, sorumsuzluktan farklı olarak, yalnız milletvekilliği sırasında koruma sağlamakta, milletvekilliği sırasında da belli durumlarda yasama meclisi tarafından kaldırılabilmektedir. Tıpkı sorumsuzlukta olduğu gibi, milletvekilinin kendi isteğiyle dokunulmazlıktan vazgeçmesine olanak yoktur.

Dokunulmazlığın, milletvekillerinin görüşlerini mecliste özgürce açıklamalarını sağlamaya yardımcı olduğu da yadsınamaz; çünkü, siyasî iktidarların, düşüncelerini beğenmedikleri milletvekillerini, asılsız suç isnatları ve bunlara dayalı keyfî tutuklama, sorgulama, yargılama gibi işlemlerle, bu düşüncelerini açıklamaktan alıkoyma yoluna gittikleri çok görülmüştür. Dokunulmazlık, milletvekillerini bu tür uygulamalara karşı da korumakta ve yasama organlarında bu tür uygulamaların tehdidi altında olmaksızın görev yapmalarını sağlamaktadır. Bu açıdan değerlendirildiğinde, dokunulmazlığın, sorumsuzluğun tamamlayıcısı ve ayrılamaz bir parçası olduğunu söylemek gerekir.

Çağımızın temsilî rejimlerine bakıldığında, sorumsuzluğun hemen hemen aynı şekilde tanındığı görülmektedir, dokunulmazlık ise, kapsam açısından farklılıklar gösterebilmektedir.

Türkiye’de olay incelendiğinde, 1982 tarihli Anayasamızın 83 üncü maddesinde “Yasama dokunulmazlığı” kenarbaşlığı altında dokunulmazlığın sorumsuzlukla birlikte düzenlendiği görülmektedir.

83 üncü madde incelendiğinde görüleceği gibi, milletvekillerine pek çok devlette olduğundan daha geniş ayrıcalıklar tanımış olan Anayasamız, son yıllarda pek çok eleştirilere hedef olmuştur. 83 üncü maddede düzenlenen kürsü dokunulmazlığının, bir başka adıyla sorumsuzluğun mutlaka korunması gerektiği üzerinde fikirler birleşirken, dokunulmazlık bu eleştirilerin odak noktası olmuştur. Bu eleştirilerin büyük bir kısmı, dokunulmazlığın, suçun takibi bakımından, milletvekili ile milletvekili olmayan kişiler arasında yarattığı eşitsizliğe yönelmekte; böyle bir eşitsizliğin, toplumdaki adalet duygusunu rencide ettiği öne sürülmektedir. Çünkü, milletvekili suç işlediğinde, bunun takibi, dokunulmazlık nedeniyle, çok kere, milletvekili sıfatını kaybettiği ana kadar ertelenmekte; milletvekili olmayan kişi tutuklanır, sorgulanır, yargılanır ve suçunun cezasını çekerken, aynı suçu işleyen milletvekili serbestçe dolaşmakta ve yasalar yapabilmektedir. Bu milletvekili, milletvekilliği sona erdiğinde yargılansa dahi, toplum, geç gelen adaletin adalet olmadığını ve işlevini gerçekleştirmekten uzaklaştığını düşünmektedir.

Milletvekili seçilmeye engel, ihtilâs, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, zimmet, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas, ihaleye fesat karıştırma gibi suçlarla itham edilen milletvekilleri hakkında dokunulmazlık nedeniyle ceza kovuşturması yapılamaması, özellikle Susurluk ve benzeri olayların açıklığa kavuşamamasından ötürü son derece huzursuz olan toplumumuzda, dokunulmazlıkla ilgili eleştirilerin biraz daha büyük boyutlara ulaşmasına yol açmakta; temiz topluma, temiz politika ve politikacıya, dokunulmazlıkların daraltılması yoluyla varılabileceği kanısı giderek güçlenmektedir.

Diğer yandan, sorumsuzluk konusunda da bazı sorunlar vardır. Anayasanın 83 üncü maddesinde ifadesini bulan sorumsuzluğun hukukî alanda sorumsuzluğu da kapsayıp kapsamadığı hususu birtakım tartışmalara yol açmakta, öğreti ile uygulama arasında uyumsuzluklar kendisini göstermektedir.

İşte, bu tartışmaları sona erdirmek, politikada toplumun beklediği temizliğe ulaşabilmek için, 83 üncü maddeyle ilgili bir değişiklik son derece gerekli hale gelmiştir.

Görüşmekte olduğumuz teklif, bu gereği karşılamak için hazırlanmıştır ve teklifin hazırlandığı sırada, Refah Partisi dışında, Türkiye Büyük Millet Meclisinde grubu bulunan bütün siyasî partiler, bu çözüm üzerinde görüş birliğine varmışlardır.

Türkiye’de dokunulmazlıkların daraltılması, daha toplumun ve basının gündemine girmeden bu konuya dikkati çeken, 1992 yılından bu yana dokunulmazlıkların daraltılması gerektiğini öne süren ve 20 nci Dönemde ilk iş olarak bu konuda bir anayasa değişikliği teklifini Türkiye Büyük Millet Meclisinde imzaya açan Cumhuriyet Halk Partisinin, Anavatan Partisi, Doğru Yol Partisi ve Demokratik Sol Partiyle birlikte, tartışmakta olduğumuz anayasa değişikliği teklifi üzerinde böyle fikir birliğine varmasını sevinçle karşıladığını da burada ifade etmek ve bu konudaki katkılarından dolayı, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanları olan Sayın Mustafa Kalemli’ye ve Sayın Hikmet Çetin’e Grubumuz adına teşekkürlerimizi sunmak isterim.

Bu teklifte, Anayasanın 83 üncü maddesinin kenar başlığı “Yasama sorumsuzluğu ve dokunulmazlık” olarak değiştirilmiş ve böylece, Anayasanın 83 üncü maddesinin kenar başlığıyla içeriği arasındaki uyumsuzluk ortadan kaldırılmıştır. Yasama sorumsuzluğunun kapsamıyla ilgili tartışmaları sona erdirmek üzere, sorumsuzluğun hem cezaî hem de hukukî alanda olduğu, teklifte tüm açıklığıyla ortaya konulmuştur.

Bu düzenleme karşısında, sorumsuzluğun hukukî alanı kapsamaması ve milletvekilinin Türkiye Büyük Millet Meclisinde sarf ettiği sözler nedeniyle kişilik hakları zedelenen kimselerin hukuk davası açabilmelerine imkân tanınması doğrultusunda görüşlerin ileri sürüldüğünü; hatta, hakaretamiz sözlerin, kişilik haklarına yönelik saldırıların sorumsuzluk kapsamı dışında bırakılmasının önerildiğini biliyoruz. Ne var ki, sorumsuzluğun kapsamıyla ilgili bu tür sınırlamaların sorumsuzluğun amacıyla bağdaşmayacağını da gözden kaçırmamamız gerekmektedir; çünkü, söyleyeceği sözlerin hakaret veya kişilik haklarına saldırı olarak algılanacağından kuşkulanan bir milletvekili, Meclis kürsüsünde kendisini serbestçe ifade edemeyecek, hatta konuşmaktan kaçınabilecektir; denetim amacıyla sarf edilecek kimi sözlerin hakaret kapsamına girip girmediği tartışmalara yol açabilecektir. Bu nedenle, bu hususun, Türkiye Büyük Millet Meclisinin disipliniyle ilgili görülmesi, hakaret ve kişilik haklarına saldırı niteliği taşıyan sözlerin İçtüzük hükümleri çerçevesinde yaptırıma bağlanması, pek çok sorunu çözebilecektir. Teklifte de bu yolun seçilmiş olması sevindiricidir.

Teklifin en önemli işlevi, yasama dokunulmazlığını sınırlandırmak olmuştur. Anayasamızın 83 üncü maddesindeki, hakkında suç isnadı bulunan milletvekilinin dokunulmazlığı Meclis kararıyla kaldırılmadıkça sorguya çekilemeyeceği, tutulamayacağı, tutuklanamayacağı, yargılanamayacağı yolundaki ilke korunmuş, fakat, bazı suçlar bu ilkenin dışına çıkarılmıştır.

Yasama dokunulmazlığı dışına çıkarılan bu suçlar “zimmet, ihtilâs, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, dolanlı iflas, inancı kötüye kullanma, kaçakçılık, resmî ihale ve alımlara fesat karıştırma” olarak tek tek sayılmak suretiyle gösterilmiştir.

Bu suçlar, ilke olarak, Anayasanın 76 ncı maddesinin ikinci fıkrasıyla bağlantı kurularak belirlenmiştir. Ağır cezayı gerektiren suçlardan dolayı suçüstü hali de dokunulmazlık kapsamı dışına çıkarılmıştır. Bu tür durumlarda da, dokunulmazlık kaldırılmadan, ceza kovuşturması yapılabilecektir.

Milletvekili hakkındaki kovuşturmanın, yasama çalışmalarını engellememesi için, ağır cezayı gerektiren suçüstü hali dışında, tutma ve tutuklama, yine Yüce Meclisin kararına bağlı kılınmıştır. Yani, kimilerinin sandığı gibi, bu teklif, herhangi bir suç isnadıyla her polis memurunun milletvekilini tutmasına, milletvekilinin gözaltına alınmasına ve tutuklanmasına imkân vermemektedir.

Teklifte, milletvekilleri hakkındaki ceza davalarının Yargıtayda görülmesi ilkesi bir yenilik olarak getirilmiş ve bununla, milletvekilleri konusunda bir içtihat farklılaşmasının ve yargı organı mensuplarının, seçim çevrelerinde siyasî birtakım baskılar altına sokulma girişimlerinden bunalmasının önüne geçilmesine çalışılmıştır.

Teklifte, milletvekilleri hakkındaki ceza davalarının Yargıtayda görüşülmesi ilkesi bir yenilik olarak getirilirken, Türkiye Büyük Millet Meclisindeki siyasî parti gruplarına, yasama dokunulmazlığıyla ilgili görüşme yapılamayacağı ve karar alınamayacağı konusunda, yürürlükte olan 83 üncü maddenin getirmiş olduğu yasak da korunmuştur.

Görüldüğü gibi, teklif, bir yandan, dokunulmazlığın, milletvekilleri için, toplum vicdanını ve adalet duygusunu rahatsız eden bir ayrıcalık haline gelmesini engellemeye çalışmakta; diğer yandan da, milletvekilinin çalışmalarının ve ifade özgürlüğünün, keyfî ve siyasî amaçlı suç isnatlarıyla engellenmesini önleyecek bütün güvenceleri sağlamaktadır.

Çağımızın pek çok temsilî rejiminde de, dokunulmazlığın daraltılması doğrultusunda bir gelişmenin gerçekleştiği görülmektedir; çünkü, zaman içerisinde, dokunulmazlığın sağladığı koruma, özellikle hırsızlık, sahtecilik, rüşvet, irtikâp ve benzeri, milletvekilliğiyle bağdaştırılması düşünülemeyecek birtakım suçlar da toplumları rahatsız etmeye başlamış ve başta İngiltere olmak üzere pek çok ülkede dokunulmazlığın kapsamı daraltılmıştır. Bu daraltma, suç türü, açılacak dava türü, dokunulmazlığın söz konusu olduğu süre ve yer bakımından kendisini göstermektedir. Hemen bir kere daha söyleyelim, çağımızın temsilî demokrasileri incelendiğinde, Türkiye’de olduğu kadar geniş kapsamlı dokunulmazlığa da pek kolay rastlanamamaktadır.

Şimdi, Türkiye Cumhuriyetinde de, bu konuda, yeni bir değerlendirme aşamasına gelinmiştir. Şu anda toplumun bizden beklediği, bu değerlendirmeyi yapıp, bu teklifi yasalaştırmaktır. Şu anda tüm vatandaşlarımız, Yüce Meclisi izlemektedir; vereceğimiz karar, temiz politikacıya ve politikaya ulaşmaya ilişkin ümitleri güçlendirecek veya karartacaktır; çünkü, çok yakın geçmişte yaşadıklarımız, özellikle Susurluk olayı, politikada temizliğe giden yolun, dokunulmazlıkların kapsamının daraltılmasından geçtiğini göstermektedir.

Dokunulmazlığın kapsamının daraltılmasından sayısız sakınca doğacağını, doğrusunun, Türkiye Büyük Millet Meclisinin, dokunulmazlığı, her müstakil olayda kaldırmasının olduğunu öne süren değerli milletvekillerimiz vardır. Kuşkusuz, dokunulmazlık, yasama görevinin gereği, mutlak biçimde, vazgeçilmemesi gereken bir ayrıcalıktır; ancak, şunu da unutmayalım ki, bugün buraya bu teklifin getirilmesinin nedeni de, dokunulmazlığın, gerektiği durumlarda ve zamanlarda Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kaldırılmamış olmasıdır. Susurluk olayının üzerinden bir yılı aşkın zaman geçmiştir; olayın başkahramanlarının dokunulmazlıklarıyla ilgili, hâlâ, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda karar aşamasına gelinememiştir.

Uzun zamandır savcılıklara milletvekilleri hakkında yüz kızartıcı suçlarla ilgili olarak yapılan suç ihbarlarının dokunulmazlık nedeniyle kovuşturulamaması, milletvekillerinin saygınlığını zedelemiş, onların tümünün zanlı olarak görülmelerine yol açmıştır; Türkiye Büyük Millet Meclisine duyulan güven sarsılmıştır. Bugün, gerekeni yapmazsak, korkarım, bundan sonra sıra, rejime duyulan güvenin sarsılmasına ve Türkiye Büyük Millet Meclisinin kullandığı iktidarın meşruiyetinin tartışılmasına gelecektir.

Değerli milletvekilleri, burada bugün herkesin şu hesabı yapması gerekmektedir: Dokunulmazlıkların geniş tutulmasından doğacak kamu yararı, vatandaşın, milletvekilinden başlayarak rejime kadar uzanan bir güvensizlik içerisine girmesinden doğacak kamu zararından üstün müdür? Biz, buna, elbette ki değildir diyoruz. Adının, sahtecilik, rüşvet, güveni kötüye kullanma, dolandırıcılık olaylarına karıştığı iddia edilenlerin dokunulmazlık zırhına bürünerek serbestçe ortada dolaşmasını vicdanımıza sığdıramıyor ve böyle bir korumada herhangi bir yarar görmüyoruz. Aksine, kimin suçlu kimin suçsuz olduğunu toplumun bilmesinde sayısız yarar olduğunu düşünüyoruz. Milletvekilleri, dokunulmazlığı bir suç işleme özgürlüğü haline getirmesinler diyoruz. Milletvekillerinin saygınlığının zedelenmesine boyun eğmek ve Türkiye Büyük Millet Meclisinin suçluları himaye eden bir barınak görünümü kazanmasına katlanmak istemiyoruz.

Yasaları yapan, suçları belirleyen milletvekillerinin, önce bu yasalara kendilerinin uyması gerektiğine, aksi takdirde vatandaştan yasalara uymasını beklemeye haklarının olmayacağına inanıyoruz. Politikacıyı ve politikayı kirlenmekten ve kirli görünmekten kurtarmak istiyoruz. Politikacısı ve vatandaşıyla pırıl pırıl bir topluma ulaşmayı düşlüyoruz. Bunun için ilk adımın Türkiye Büyük Millet Meclisinde atılmasını gerekli görüyoruz.

Değerli milletvekilleri, politikayı kirlenmekten kurtarmak, Susurluk ve benzeri olayların aydınlanmasını sağlamak, milletvekilleri olarak onurumuzu korumak ve ulusumuzun, milletvekiline ve Türkiye Büyük Millet Meclisine güvenini sarsmamak için, bugün bu teklifi yasalaştırmanın temel bir görevimiz olduğunu düşünüyoruz. Bu konuda Yüce Meclisimizin üyelerinin, üzerlerine düşen görevi büyük bir özenle ve en doğru biçimde yerine getireceğine inanıyoruz.

Sizleri, tekrar, Grubum ve kendim adına saygıyla selamlıyorum. (CHP, DSP ve ANAP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Araslı.

Demokrat Türkiye Partisi Grubu adına, Sayın Mahmut Yılbaş; buyurun efendim. (DTP ve ANAP sıralarından alkışlar)

Diğer gruplar da sözcülerini bildirirlerse memnun olurum efendim.

Sayın Yılbaş, süreniz 20 dakika .

DTP GRUBU ADINA MAHMUT YILBAŞ (Van) – Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; milletvekillerinin dokunulmazlığının sınırlandırılması konusunda, Anayasamızın 83 üncü maddesinde Meclisimizin yapma arzusu içerisinde olduğuna inandığım değişiklik konusunda, Demokrat Türkiye Partisi adına görüş beyan etmek üzere huzurlarınızdayım; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlarım, benden önce grupları adına konuşmuş olan iki sözcünün -hepinizin malumu olduğu üzere- ikisi de hukuk profesörü. Özellikle Sayın Soysal, yıllardır, Anayasa konusunda, yüzlerce talebe yetiştirmişlerdir; yüzlerce kere basında bu konuda yazılar yazmışlardır; konuşmasında da, değişikliğin hukukî boyutunu, bizlere fırsat vermeyecek şekilde, derinlemesine anlattılar. Bu itibarla, kendisine, sizler adına ve kendi adıma teşekkür ediyorum. Ben, konunun daha ziyade siyasî boyutu üzerinde görüş beyan edeceğim.

Sayın milletvekilleri, dokunulmazlığın sınırlandırılması hususunda Yüce Meclisimizin bugün yapmakta olduğu bu görüşme, inancımız odur ki, demokrasimizin önemli ve çok ciddî dönüm noktalarından bir tanesini teşkil edecektir. Aylardır, hatta birkaç yıldır siyasetimizin esasını ve anasını, milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılması konusuna kilitlemiş bulunuyoruz.

Özellikle Susurluk’ta meydana gelen kazada, bir arada bulunmaması gerekenlerin ortaya çıkmasıyla, kamuoyunun ilgisi, siyasetçi ve siyaset üzerine odaklanmıştır. Kamuoyu, sivil toplum örgütleri, yazılı ve görsel medya, ülkede ortaya çıkan veya gündeme gelmemiş her türlü yolsuzluğun kaynağını siyasetçide görmeye başlamıştır. Siyasetçinin işlediği suçlardan dolayı hakkında soruşturma başlatılması ve nihayetinde yargılanmasının sağlanması konusunda bir adım atılmadan, kirlenmenin ve yolsuzlukların önünün alınamayacağı hususunda, toplumumuzda değişmez bir yargı oluşmuş durumdadır.

Değerli milletvekilleri, yıllardan beri ortaya atılan, fakat bir türlü gerçekleştirilemeyen, milletvekillerinin dokunulmazlık zırhının kaldırılması meselesi, aslında çok hassas bir konudur.

Her şeyden önce, milletvekillerinin görevlerini serbest bir şekilde yerine getirmesi, dokunulmazlık kuralıyla doğrudan doğruya ilintilidir.

Diğer taraftan ise, dokunulmazlık meselesine yeni bir biçim getirmenin de tam zamanıdır. İşlemesi için büyük gayret gösterdiğimiz demokratik rejimin yürümesi için seçilip Parlamentoya gönderilen millet temsilcilerinin, her türlü baskı ve korkudan uzak tutulması; rejimi savunurken, halkın hakkını ararken, yasa yaparken sonsuz bir özgürlüğü hissetmesi gereklidir; ancak, milletvekillerinin günlük hayatlarında suç işlemelerine göz de yumulmamalıdır, kanunlarımızın suç saydığı eylemler işlendiği halde, dokunulmazlık zırhının arkasına da sığınılmamalıdır; çünkü, nihayet milletvekilleri de bir insandır, çeşitli zaafları olabilir; hatta, çirkin, utanç verici suçlar da işleyebilirler, çapraşık ilişkiler içerisinde de olabilirler.

İşte yaşanan bu hususlar dikkate alındığında, uzmanlardan sokaktaki insana kadar, milletvekillerine tanınan dokunulmazlık kuralının kötüye kullanıldığı şeklinde bir inanç oluşmuştur. Ne yazık ki, hiç de hoş olmayan bu inanç, hem rejime hem Parlamentoya ve hem de devlete gölge düşüren bir boyuta gelmiştir. Bu intibaın zihinlerden silinebilmesi için yapılacakların başında, milletvekillerine tanınan dokunulmazlık hakkının yeniden gözden geçirilmesi gelmektedir. Dokunulmazlığa verilebilecek yeni bir biçim, şekil, belki de kamuoyunun geniş beklentilerini bir ölçüde karşılayacaktır.

Bu konunun, günün koşullarına uygun olarak yeniden düzenlenmesinin istenmesi, gelinen aşamada tümden reddedilebilecek bir olgu değildir; ancak, saydam yönetim istemini engelleyen en önemli nedenin milletvekili dokunulmazlığı olduğu izlenimini vermek, bizleri demokratik haklar yönünden geriye götürebilir. Sağlam ve dürüst yönetim kurmak için, bu Parlamentonun yapacağı işler de vardır.

Dokunulmazlık konusunda dengeyi bulabilmek için, ülkemizdeki ve dünyadaki tatbikatlara, kısa bir göz atmanın yararlı olacağı düşüncesindeyim.

Değerli arkadaşlarım, özellikle, hukuk sistemimizin kaynağını teşkil eden Kıta Avrupasına baktığımızda, İsveç ve İngiltere örneği dışında diğer ülkelerin anayasalarında, bizim, 1961, 1982 Anayasalarımızda yer alan dokunulmazlıkla ilgili hükümlere benzer hükümler bulunmaktadır. Ancak, İngiltere’de, dokunulmazlık hududu, cezaî davaları kapsamamakta, daha ziyade hukukî davalarla ilgili bulunmaktadır; o da, zamanla sınırlı hale getirilmiştir. İngiltere’de, parlamento açılmadan önceki kırk gün ve parlamento kapandıktan sonraki kırk gün dokunulmazlık söz konusu olmaktadır. İsveç Anayasasında ise, buna benzer bir hüküm vardır.

Değerli arkadaşlarım, bu, benzer hükümlere rağmen, arada bir fark vardır; bu farkın, burada, açık ve samimi olarak ifadesi gereklidir. Alman Anayasasında, Norveç Anayasasında, Finlandiya Anayasasında, Portekiz ve İspanya Anayasalarında, İtalyan Anayasasında benzer hükümler bulunmasına rağmen, parlamento ile seçmen arasında ve bu ülkelerin halkı arasında, Türkiye’deki gibi bir uçurumun söz konusu olmamasının nedeni üzerinde, hepimizin, çok ciddî olarak düşünmesi lazımdır.

Sayın milletvekilleri, değerli arkadaşlarım; demek ki, olay, anayasada, dokunulmazlıkla ilgili hükümden değil, bu hükmün uygulanmasından kaynaklanmaktadır. Her şeyde olduğu gibi, uygulamalarda, maalesef, millet olarak, ister kanun koyucular olarak ister kanuna uymak durumunda olan vatandaşlar olarak, kurallara, kaidelere gerekli saygıyı, gerekli itinayı ve dikkati göstermemekteyiz.

Nedir söylemek istediğim, söylemek istemeye çalıştığım nedir; değerli milletvekilleri, şudur: Biraz evvel isimlerinden bahsettiğim ülkelerde, cezaî konularda hemen hemen bize benzer hükümler vardır; ancak, orada bir milletvekili hakkında bir fezleke düzenlendiğinde ve meclislerine intikal ettirildiğinde ne dönem sonu beklenilmekte ne de komisyonlarda bu fezlekelerin bekletilmesi için çaba sarf edilmektedir. Eğer biz, Meclis olarak, bugüne kadar -sadece bu dönem için söylemiyorum, bundan önceki dönemlerde de- milletvekilleri hakkındaki fezlekelerin dönem sonuna bırakılması gibi bir temayülün oluşmasında hissesi geçmiş olan -bütün dönemlerde yapılan görevleri de dikkate almak suretiyle ifade ediyorum- hepimizin ortak bir sorumluluk payı vardır. İşte, bu sorumluluk nedeniyle, bugün, bu iş, bu kerteye gelmiş durumdadır. Neredeyse, rejimimizin devam edebilmesi için, halkımızın bilincinde, olmazsa olmaz bir noktaya gelinmiştir.

Değerli arkadaşlarım, bu değişiklik, sizlerin de malumu olduğu üzere, Kütahya Milletvekili Sayın Mustafa Kalemli, Anavatan Partisi Genel Başkanı Rize Milletvekili Sayın Mesut Yılmaz, Doğru Yol Partisi Genel Başkanı İstanbul Milletvekili Sayın Tansu Çiller, Demokratik Sol Parti Genel Başkanı İstanbul Milletvekili Sayın Bülent Ecevit, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Antalya Milletvekili Sayın Deniz Baykal ile 292 milletvekilinin ortak teklifiyle, bugün, Genel Kurulda görüşülme aşamasına gelmiştir. Demek ki, bugün, Parlamentoda temsil edilen siyasî partilerin -ki, biz, sonradan grubu olan bir parti halinde Genel Kurulda temsil edilme şansını bulduk- tamamına yakını, böyle bir anayasal değişikliğin yapılması konusunda bir ihtiyacın doğmuş olduğunun farkına varmışlardır ve kendileriyle birlikte 292 milletvekili de bu teklife imza koymuştur. Anayasamızın 83 üncü maddesinde hükmünü bulmuş olan milletvekilliği dokunulmazlığı konusunun, Parlamentoya şu veya bu istekle gelmiş olduğu düşüncesi, fevkalade hatalı bir düşünce olarak telakki edilir ve edilmesi de gereklidir; çünkü, gördüğümüz teklif de, biraz evvel üzerinde durduğum gibi, ortak getirilen bir tekliftir.

Değerli arkadaşlarım, bir parlamenter olarak, dokunulmazlığın kaldırılması, bu zırhtan vazgeçme hususu konusunda bazı parlamenterlerimizin değişik bir yaklaşımı olabilir ve bu, gayet doğaldır; ancak, sizleri bilgilendirmek amacıyla şunu ifade etmek istiyorum: -Teklifin 1 inci maddesi yakından incelendiğinde görülecektir- Bugünkü Anayasamızda -83 üncü maddede- ifadesini bulan milletvekilliği dokunulmazlığı müessesesinden daha fazla, parlamenterlere güvence getiren bir yasa teklifidir.

Değerli arkadaşlarım, bir hususun da açıklıkla ifade edilmesi lazım. Zırh diyoruz, dokunulmazlık diyoruz... Hayır, aslında, bu ne zırhtır ne dokunulmazlıktır; bu, bir cezaî takibatın, soruşturmanın ve yargılamanın ertelenmesinden başka bir şey değildir ve ayrıca, yine, anayasal hükümlere göre, zamanaşımını doğuran bir husus da yoktur. Anayasada hüküm vardır; denilmektedir ki: “Erteleme zamanaşımını keser.” O halde, bir parlamenter olarak, dokunulmazlıktan, gerçekte, sadece bir ertelemenin dışında, hiçbir istifade, yarar sağlamak mümkün değildir; ancak, bu getirilen değişiklikle -üçüncü ve son fıkrasında- parlamenterlere hem soruşturma bakımından hem de yargılama bakımından “doğal hâkim” kavramı dışında bir yaklaşımla hüküm getirilmektedir. O da nedir; hangi suç olursa olsun, parlamenterin yargılanma mercii olarak getirilen hüküm; eğer, sizlerin oylarıyla kabul edilecek olursa, Yargıtay olmaktadır. Soruşturma ise, Yargıtay Başsavcılığı tarafından yürütülecektir. Bunun sakin bir kafayla yeniden değerlendirmeye tabi tutulmasında, hem ülkemiz açısından hem Parlamentomuz açısından ve de parlamenterler açısından yarar görmekteyim.

Değerli arkadaşlarım, bugün olmasa, yakın bir zamanda -sayın sözcülerimizden bir tanesinin ifade ettiği gibi- bu dokunulmazlık meselesi, bir rejim meselesi olarak da ülkemizin önüne, Parlamentonun önüne gelebilir. İşte, böyle bir sonuçla karşılaşmamak için en iyi şekilde hazırlanmış olan -hazırlayıcılarından dolayı da, kim hazırlamışsa, onlara, kendi adıma ve Parlamento adına teşekkür ediyorum- yapılabilecek en güzel değişiklik Yüce Meclisimizin huzuruna getirilmiştir.

MEHMET GÖZLÜKAYA (Denizli) – Rejim işini de düzeltelim; rejim değişikliği olmaz.

MAHMUT YILBAŞ (Devamla) – Sayın Başkanım, bir sosyolojik meseledir. Tabiî, ben de sizinle aynı görüşü paylaşıyorum. Gönlümden ve düşüncemden, kafamdan böyle bir meselenin geçmesi konusunda, her şeyden önce kendimi men etmek isterim; ama, sosyolojik olaylardır; neyin nerede olabileceğini, nasıl gelişebileceğini bugünden tahmin etmek mümkün olmayabilir. Eğer, böyle bir konu, böyle bir sözcük sizler tarafından kabul edilmez olarak telakki ediliyorsa, geri alıyorum. Sizden önce de ben kendimi men etmek isterim; ama, maalesef, mesele oraya doğru gitmektedir.

Değerli arkadaşlarım, huzurunuzda sizleri daha fazla meşgul etmek istemiyorum; ancak, biz Demokrat Türkiye Partisi olarak, bu işin, yani dokunulmazlığın sınırlandırılması meselesinin tam zamanı olduğu düşüncesini taşıyoruz. Sizlerin de katkılarıyla bu değişikliğin Yüce Mecliste kabul edileceğini ve bugün, gün bitmeden, Türk Halkının huzuruna, onun beklentisini yerine getirmiş bir parlamenter ve Meclis olarak çıkacağımız ümidini taşımaktayım. Hepinizi saygı ve sevgiyle selamlamaktayım. Şükranlarımı sunuyorum. (DTP, ANAP ve DSP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Yılbaş.

ANAP Grubu adına, Sayın Yüksel Yalova; buyurun. (ANAP sıralarından alkışlar)

Süreniz 20 dakika Sayın Yalova.

ANAP GRUBU ADINA YÜKSEL YALOVA (Aydın) – Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Anayasa değişikliğine ilişkin olarak, Anavatan Partisi Grubuna mensup bir milletvekili sıfatıyla, yüksek huzurlarınıza gelmiş bulunmaktayım. Şahsım ve partim adına, ayrıca, Anavatan Partisi teşkilatları tarafından bundan yakın bir süre önce tüm vatandaşlarımızın takdirine açılan kampanya neticesinde imzalarıyla o dileğe katılan 7 milyon vatandaşımız adına, görüşlerimizi sunmak üzere, huzurlarınıza gelmiş bulunuyorum; hepinizi en üstün saygılarımla selamlıyorum.

Yöntem itibariyle benden önce söz alan üç değerli grup sözcüsünün, konunun değişik boyutlarına yaklaşan bilgilerini bir kazanç sayıyorum kendi açımdan. Dolayısıyla, o bilgileri tekrarlayarak vaktinizi almadan, başka boyutlara dikkati çekmek istiyorum.

Her şeyden önce, Kütahya Milletvekili Mustafa Kalemli -ki, dönemin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanıydı- ve diğer 292 milletvekiliyle birlikte parti genel başkanları tarafından Yüce Heyetinizin takdirine sunulan bu Anayasa değişliğine katkıda bulunan, gerek Partilerarası Uzlaşma Komisyonunun değerli üyelerine gerekse imzalarıyla o komisyonun iradesini Yüce Heyetinizin takdirine getiren tüm sayın milletvekillerine şahsım ve Partim adına teşekkürü bir borç biliyorum; çünkü, benden önceki konuşmacılar, konunun bir zırh meselesi mi, yoksa belirli tehditlerden belirli bir süre için kurtarılabilme meselesi mi şeklindeki boyutlarına değinirlerken; bence, bir noktası, bu konunun hak ettiği oran itibariyle ele alınmalıydı. Ben şöyle bir baktım. Önümüzde bir siyasî partiler-siyasî belgeler ilişkisi var; bir de, siyasî partiler- hukukî belgeler ilişkisi var. İki ana başlıkta, bu şekilde toplamak mümkün.

Değerli milletvekilleri, siyasî partiler-siyasî belgeler bağlamında meseleye baktığımızda, Türkiye Cumhuriyeti Devletinde kurulmuş, varlığını sürdürmüş, belirli bir süre toplum hayatını yönetme imkânı elde etmiş, ister iktidarda olsun ister muhalefette olsun, topluma karşı sorumluluklarını yerine getirmeye çalışmış hemen hemen tüm siyasî partilerimizin programlarına ve tüzüklerine baktığımızda, karşımızda, bu konuda bir mutabakat olduğunu görüyoruz. Örneğin, Millî Nizam Partisinin kurucular kurulunun beyannamesinden başlayınız da, Millî Nizam Partisinin Programına, Millî Selamet Partisinin Programına ve daha sonra Refah Partisinin Programına ve seçim beyannamelerine baktığımızda, hep konuya ilişkin, Türkiye Büyük Millet Meclisinin yapısına ilişkin, bu ülkedeki adalet kavramına ilişkin hepimizin katılabileceği kavramları görürüz. Örneğin, Adalet Partisine, Cumhuriyet Halk Partisine, Demokratik Sol Partiye -ben kendi Partimi, tabiî ki, burada başta saymış olayım- tüm bunlara siyasî belgeler itibariyle baktığımız vakit, siyasî partilerin nasıl bir milletvekili tanımı içinde olduğunu, dolayısıyla o tanımı içeren milletvekillerinden müteşekkil bir Türkiye Büyük Millet Meclisi kavramını savunduğunu görüyoruz. Bu noktada, hiçbir itiraz yok; hiçbirisi hakkında da yapılabilecek bir negatif eleştiri yok. Peki o zaman sorun nerede; işte, hukukî belgeler, siyasî partiler bölümüne geldiğimiz vakit, sorunun başka bir boyutuyla Türkiye Büyük Millet Meclisinde dikkate alınması gerektiği inancındayım. Nedir o; işte, şu önümüzdeki Anayasa değişikliği teklifinde olduğu gibi, Anavatan Partisi Genel Başkanı Sayın Mesut Yılmaz, Doğru Yol Partisi Genel Başkanı Sayın Tansu Çiller, Demokratik Sol Parti Genel Başkanı Sayın Bülent Ecevit, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Sayın Deniz Baykal ve 292 milletvekilinin ve bu partilere mensup başka milletvekillerinin de aynı ortak rıza çerçevesinde, irade ortaya koyması aklın gereği olduğuna göre, o milletvekillerinin düşüncelerini paylaşacak başka  bağımsız milletvekillerinin de bulunduğu fiilî bir gerçek olarak önümüzde durduğuna göre, bu imzalara sahip çıkılması halinde, Anayasamızın ilgili maddelerinde öngörülen çoğunluğun aşılarak, bu anayasa değişikliğinin Yüce Meclisten geçmesi aklın, mantığın, siyasî ahlakın gereği olarak karşımızda durmaktadır. Bu ve buna benzer hukukî belgeler-siyasî partiler ilişkisine baktığınız vakit, örneğin, geçen dönem, 19 uncu Dönem Parlamentosunda gerçekleştirilen ve toplumun büyük bir beğenisini kazanan anayasa değişikliklikleri çalışmalarında da aynı durumu görüyoruz. Burada, herhangi bir tahkir amacım yok; ama, bir durum tespiti yapmamız lazım. Refah Partisinin gerek 19 uncu Dönem anayasa değişiklikleri konusunda gerekse bu üzerinde konuştuğumuz Anayasa değişikliği çalışmaları sırasında, kendini strateji çerçevesinde, kendine göre haklı bulduğu, kendine göre akılcı bulduğu bir stratejinin gereği olarak, diğer andığım partilerin karşısında bir zihniyetin ürünü olarak, bu anayasa değişikliklerinden sorumlu tutmadığını ve değişikliklerin gerçekleşmesi yönünde de olumlu katkıda bulunmadığını görüyoruz.

Şimdi, anayasa değişikliğine ilişkin bu teklife imza atan milletvekillerinin hangi gerekçeyle bu imzalarını attıkları konusunda, benden önce konuşan üç parti sözcüsü yeterince açıklamayı yaptılar. Ben, onun için, izin verirseniz, bir parça karşı oy görüşünün hangi gerekçelere dayandığı, muhalefet şerhinin hangi görüşlere dayandığı hususunda Yüce Heyetinize bilgi sunmak istiyorum.

Sayın milletvekilleri, bu muhalefet şerhine baktığımız zaman, parlamentonun dokunulmazlık yetkisini kısmen yargıya, kısmen de yürütmeye devrettiği şeklinde bir gerekçeye atıfta bulunulduğunu görüyoruz. Adı üstünde, parlamento; konuşmak fiilinden türeyen, konuşulan yer anlamına gelen parlamentoda üye olan bir milletvekilinin konuşma hakkının, yargıya ya da yürütme organına devri meselesini burada düşünmek, bence mümkün değil.

Neden değil; bir kere mevcut Anayasamız -1982 Anayasamız- 6 ncı, 7 nci ve 8 inci maddelerinde, egemenliğin hangi organlar elinde ve nasıl paylaşıldığına ilişkin kesin hüküm koymuş. Adına -yaygın deyimle- demokratik parlamenter rejim dediğimiz bu rejimin ana kurallarına baktığınız vakit de -bu Türkiye için de böyledir, bu rejimi kabul etmiş başka ülkeler açısından da böyledir- demokratik parlamenter rejimin ana kuralları olarak yasama, yürütme, yargı organları arasında belirli, anayasalarla belirlenmiş bir işbirliğinin ve karşılıklı, âdeta yumuşak bir ilişkinin varlığından söz etmemiz gerekir.

Şimdi, 1982 Anayasasıyla da, burada “Egemenlik” başlığı altında bu 3 maddede, bu 3 kuruma dağıtılmış olan yetkilerin -bizi ilgilendiren kısmını söyleyelim- yasama organına ait yetkilerin başka bir organa devredildiğini söylemek akılcı, en azından anayasa hukukuna uygun bir gerekçe olmaz diye düşünürüm.

İkinci başlık, hâkimiyetin kime ait olduğu meselesiyle ilgili. “Hâkimiyet kayıtsız şartsız milletindir demektedir” diyor Refah Partisinin Anayasa Komisyonunda görev yapan sayın üyeleri, Mehmet Ali Şahin, Süleyman Arif Emre, Abdülkadir Aksu ve Ali Oğuz Beylerin muhalefet şerhi. Peki, mademki, hâkimiyet kayıtsız şartsız milletindir, millet bu yetkisini milletvekillerine devretmiştir; o halde, milletvekillerinin bu yetkileri, bir başka organa kesinlikle devredilmemelidir. Şimdi, bu dayanağa baktığımız vakit de, bu mantığın doğal sonucu olarak, milletvekillerinin hiçbir hukuk kuralıyla sınırlanamayacağı gerçeğine, sonucuna ulaşırız ki, bu da, ne parlamento tarihine -ister bizim ülkemizde olsun ister başka ülke tarihlerinde olsun- ne de siyasetin çağdaş yorumuna uygun değildir.

Şimdi, bu konuda, herhalde hepimizin ortak geçmişi olduğu için, en eski kaynak olduğunu söylediğimde paylaşacağınıza inandığım bir eseri ben anmak isterim. Kutadgu Bilig’de, toplumun, otoritesine tabi olduğu kurumun adı hükümdarlıktır, hükümdardır. Peki, hükümdarın kendisini uymakla yükümlü saydığı kavramın adı ne; kanun, isterseniz töre deyin ona. Peki, kanunun mutlaka uyması gerektiği söylenen kurumun, kavramın adı ne; adalet kavramı.

Şimdi, bu toplumun en temelinde, kaynak itibariyle kökünde, toplumu yönetmekle yükümlü olan hükümdar eğer kanuna uymakla yükümlü sayıyorsa kendisini, eğer kanun da mutlaka adalet kavramını bihakkın yerine getirmek mecburiyetindeyse, hiçbirimiz hükümdar filan olmadığımıza göre, yasama organı üyeliğini, yasama yetkisini millet adına belirli şartlarda kullanmakla yükümlü olan milletvekilleri olarak bizim de, bu yetkimizi kullanırken adalet kavramını gerçekleştirme yükümlülüğümüz olduğu apaçık ortada.

Peki, adalet kavramı dediğimiz zaman, bakalım içerisinde bulunduğumuz siyasal yapıya, siyasal kültüre. Biraz önce andım; 7 milyon vatandaşımızın -7 milyonu da aşan bir imza- imzası dedim; şimdi, imza atmayanların karşısında olduğunu söylemek gerçekçi olmaz, zımnen katıldıklarını düşünürsek, altı aydan bu yana, yani imza kampanyasından bu yana geçen olayların böylesi bir imza sayısını artırması gerektiğini de göz önünde bulundurursak, toplumun kahir ekseriyetinin, ne pahasına olursa olsun, bu yasama dokunulmazlığının sınırlandırılması talebini paylaştığı apaçık ortada.

Refah Partisinin muhalefet şerhinde bir başka husus var: “Maalesef, bu zarurî bir ihtiyaçtan değil; birkısım medyanın kamuoyunun bir kısmını da peşine takması sonucu, ağırlığını artırmak istemesi sonucunu gündeme getirmiştir” ibaresi var. Birkısım medyanın ya da medyada bazı grupların siyasal iktidarla ilişkilerini kullanarak, geliştirerek, kendi başlarına, kendi şahısları itibariyle, grupları itibariyle daha ağırlık getirici bir şekilde düşündüğü doğru olabilir; doğrudur. Medyanın kamuoyunu yönlendirebildiği o oranda bir güç sahibi olduğu doğrudur, hiç itirazım yok; ama, bir başka doğru daha vardır ki; eğer, bu toplumun kahir ekseriyetinde, yasama dokunulmazlığı kavramını kullanan milletvekillerinin, bu dokunulmazlık yetkisini salt kendi çıkarları için kullandığı; toplumun beklediği o adalet kavramının tecellisi için kullanmak yerine, milletvekili seçiminde bile engel olarak anılan zimmet gibi -ne bileyim- ihtilas gibi, rüşvet gibi, irtikap gibi, hileli iflas gibi, emniyeti suiistimal gibi, milletvekilliği kavramıyla, kelimesiyle bile yan yana gelmesi, insanı ürkütecek menfaatlar için kullanılmış olması, herhalde hiç düşünülmemeli. Böyle bir noktada, medyanın gücünün, ne olursa olsun, toplumda, eğer böylesi bir genel mutabakat görmüş bir inanış yoksa, toplumu böylesine bir yöne doğru yönlendirebilme gücünün olduğu hiç düşünülmemeli.

Burada bir başka husus var: Niye bir savcıya güveniyoruz da Meclise güvenmiyoruz? Meclisiniz, şimdiye kadar, bütün ciddî işlerde kaldırma müessesesini çalıştırmadı mı? Bir savcının ve yargıcın güvenirliği, niçin Meclisin güvenirliğinin önünde olsun?” diyor, muhalefet şerhinin beşinci dayanağı. Tabiî ki “bir savcının ve bir yargıcın güvenirliği, Meclisin güvenirliğinin önünde olsun” diye bir iddiayı, hele bu Parlamentonun üyesi olma onuruna erişmiş bir kişinin, ileri sürebilmesi mümkün değildir.

Biraz önce burada konuşuldu; iki sözcü arkadaşımız, rejimin geleceğinin buna bağlı olduğu şeklinde anlaşılabilecek -Sayın Yılbaş düzelttiler- âdeta “eğer bu anayasa değişikliği geçmezse, rejim tehlikeye girebilir” şeklinde, benim şahsen şiddetle reddettiğim bir yanlış anlama da ortaya çıkabildi. Elbette ki, bu anayasa değişikliği geçse de, geçmese de, rejime ilişkin değişiklik nedeniyle bu Yüce Parlamentonun iradesi üzerinde kesinlikle bir tehdit unsuru olamaz. Bu doğru, bu kabul, buna elbette hepimiz yürekten katılırız; ama, rejimi biz, eğer, bu Parlamentonun üyeleri olarak, yönlendirme hakkımızı kendimiz kullanmazsak, bu sorumluluğu yerine getirmezsek... Bakın, kelime kökeni itibariyle burada dikkatlerinize sundu diğer konuşmacılar; ben de bir başka boyutuna değineyim “Yasama dokunulmazlığı” diyor Anayasamızın 83 üncü maddesinin başlığı; yanlış; çünkü, yasama dokunulmazlığı değil orada düzenlenen, hele ilk fıkrasında düzenlenen; yasama sorumsuzluğu.

“Yasama sorumsuzluğu” dediğiniz vakit; “sorumsuzluk” kelimesi öztürkçe kelimemizdir, “dokunulmazlık” kelimesi gibi öztürkçe kelimemizdir ama, sorumsuzluk dediğiniz vakit, mesuliyetini yerine getirmeme gibi, negatif bir anlam ifade etmektedir. Oysa, ister kaynağı olan İngiltere’deki Avam Kamarası-Kral çekişmesi, ister Lordlar Kamarası-Avam Kamarası çekişmesi, isterse Lordlar Kamarası-Kral arası -ilişkiler itibariyle- yasama dokunulmazlığına baktığınızda, isterseniz daha sonra Fransa’ya geçişine baktığınızda, Etats Generaux’lardaki haline baktığınızda, bizim 1876 Anayasasından bu yana Sayın Mümtaz Soysal’ın andığı evreleri kale aldığınızda, yasama dokunulmazlığının öyle milletvekillerine kendi şahsî menfaatları için, milletvekili seçilmek için bile engel olarak sanılan -Ceza Kanunu ister yüz kızartıcı suç olarak tarif etsin, ister etmesin- milletvekilliğinin asaletine yüzde yüz ters olan birtakım kavramların, burada, Millet Meclisini, âdeta belirli suçlardan yargılanması mukadder olan kişilerin bir arada bulunduğu yer olarak şekillenmesi gibi bir tehlikeyi ortaya koyar. Peki, o zaman, ben, şimdi, sayın milletvekillerine sormak isterim; eğer, öylesi bir aymazlık sonrasında, cezalandırılamazlık sonrasında, burası, adını tekrarlamaktan utandığımız o birtakım suçlarla malul milletvekilleri topluluğu haline gelirse, bizim, siyasal rejim üzerinde yönlendirme hakkımız olduğunu söylememiz mümkün olabilir mi? Ya da, bizim, Anayasayla yasama organına verilen görevleri yaptığımız, o yetkileri bihakkın Anayasaya göre kullanabildiğimiz ileri sürülebilir mi? Bence mümkün değil. Eğer toplumdaki adalet duygusunu zedelemek istemiyorsak, tam tersine, bugün, hangi partiye mensup olursa olsun, bu toplumun neredeyse yüzde yüzüne yakın itirazına sebep olan yasama dokunulmazlıklarının fiiliyatta kullanılması meselesini, bizim, Parlamento olarak kesinlikle çözüme kavuşturmamız gerekir.

BAŞKAN – Sayın Yalova, 1 dakikanız var efendim.

YÜKSEL YALOVA (Devamla) – Biliyorum efendim, teşekkür ederim.

Bakın, ben “Yasama Dokunulmazlığı Kavramı” adlı kitabımda tasnifini yaptım, yüzlerce milletvekili; şimdi, 20 nci Yasama Dönemine ilişkin de bir liste çıkardım, 161 olması gerekiyor komisyon başkanlığına gelen. Baktığınız vakit, içlerinde, diyelim saat 17.05’te konuşma yaptığı için bir siyasî arkadaşımız, bir milletvekilimiz, o bölgenin cumhuriyet savcısı tarafından açılmış dava var. Şimdi, o 160 sayısına bakarak, toplumda, bu Parlamentoda 160 -neredeyse, üçte bire yakın- milletvekilinin zan altında kaldığı şeklinde bir intiba oluşuyor. Toplum bu konuda yeterince aydınlatılmayınca, depolitizasyon yoluyla yasama organının gücünü azaltmayı kendi uzak hedefleri için araç sayan birtakım çevreler de...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Efendim, lütfen, 1 dakika içerisinde toparlayın.

YÜKSEL YALOVA (Devamla) – ...bunu kullanmaya kalkınca, o zaman, bu milletvekilleri töhmet altında kalıyor; yani, yargılansa, belki 50 bin lira cezaya mahkûm olmayacak. Kaldı ki, milletvekillerinin ezici çoğunluğu da “bir an önce bunlardan yargılanalım, bitsin bu iş” diyor; ama, bu şekilde gidildiği için, toplum, başka türlü bir neticeye vardırılmış.

Eğer, toplumun adalet duygusuna, bir miktar, bir nebze saygımız varsa, “milletvekilliği kurumunun onuru” dediğimizde, eğer, bu onura karşı kendi samimiyetimiz varsa; hepsinden önemlisi “Yüce Parlamentonun manevî şahsiyeti” sözüne saygımız varsa, samimiyetimiz varsa, bu anayasa değişikliğinin, müspet olarak, buradan, Yüce Heyetin takdirinden çıkması gerekir inancındayım.

Ben, Grubum adına, tabiî ki, İçtüzük gereği, oyumuzun nasıl olduğunu söyleme imkânına sahip değilim; ama, teker teker her biriyle görüştüğüm ya da bana iradesini söyleyen arkadaşlarımın ortak fikrini belirteyim: Anavatan Partisi, tüm milletvekilleriyle, milletin bu iradesine uygun olarak, anayasa değişikliğine oy verecektir. Bu tabloyu görmekten de bahtiyarlık duyuyorum.

Sabrınız ve tahammülünüz için, Yüce Heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (ANAP ve DSP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Yalova.

Aslında, anayasa müzakerelerinde, gruplara bile söz vermemek lazım; çünkü, bu, grup tasarrufu değil, Parlamentonun tasarrufudur; ama, şimdiye kadar bir hatalı uygulama yapılmış.

YÜKSEL YALOVA (Aydın) – Ben, cümlemin başında “grup” lafını kullandım.

BAŞKAN – Ama, sizin de, şimdi, 140 kişi adına, grup adına... Yani, herkes, buna, vicdanına göre karar verecektir; çünkü, anayasa değişikliği çok ciddî bir konudur ve kutsal bir uğraştır. (Gürültüler)

Herkes vicdanına göre karar verecektir; onun için gizli oylama yapıyoruz.

Peki efendim, teşekkür ederim.

Efendim, iki grup, sözcülerini bildirmediler.

Refah Partisinden konuşacak olan grup başkanvekili var mı?

MUSTAFA KAMALAK (Kahramanmaraş) – Ben konuşacağım.

BAŞKAN – Sayın Kamalak, zatıâliniz mi efendim?..

MUSTAFA KAMALAK (Kahramanmaraş) – Evet efendim.

BAŞKAN – Refah Partisi Grubu adına, Sayın Kamalak; buyurun. (RP sıralarından alkışlar)

Süreniz 20 dakikadır efendim.

RP GRUBU ADINA MUSTAFA KAMALAK (Kahramanmaraş) – Sayın Başkan, değerli arkadaşlarım; konuşmama başlarken, hepinizi, şahsım ve Grubum adına hürmetle selamlıyorum.

Bilindiği gibi, konu, dokunulmazlıkların sınırlandırılmasıdır.

Değerli arkadaşlarım, önce, metni bilgilerinize arz etmek istiyorum. Görüşlerimi serdetmeden önce, önemli, değişiklik getiren hususların altını çizmek istiyorum. Birinci fıkrada deniliyor ki: “Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, Meclis çalışmalarındaki oy ve sözlerinden, Mecliste ileri sürdükleri düşüncelerden, aynı birleşimdeki Başkanlık Divanının teklifi üzerine Meclisçe başka bir karar alınmadıkça bunları Meclis dışında tekrarlamak ve açığa vurmaktan hiçbir şekilde –altını çiziyorum; yeni gelen husus– sorumlu tutulamazlar.” Yasama sorumsuzluğuyla getirilen önemli değişiklik bu kavramdadır.

Yasama dokunulmazlığıyla getirilen değişiklikler ise şöyledir: “Şu kadar ki, ağır cezayı gerektiren cürümlerde suçüstü hali ile zimmet, ihtilas, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas, kaçakçılık, resmî ihale ve alım satımlara fesat karıştırma cürümlerinden dolayı bir milletvekilinin sorguya çekilmesi ve yargılanması için Meclisin kararı aranmaz.”

Değerli arkadaşlarım, değişikliğin amacı da bellidir: Temiz toplum; çetelerle mücadele ederek toplumu temiz kılmaktır.

Değerli arkadaşlarım, şu soruyu sormak istiyorum. Biliyorsunuz, gündemdeki en önemli mesele Susurluk meselesidir. Susurluk olayıyla ilgili olarak hangi milletvekilini suçüstü haliyle yargılayacaksınız; hangi milletvekilini, zimmet, ihtilas, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik vesair gibi fiillerle yargılayacaksınız; mümkün mü?.. Evirip çevirmeye lüzum yok değerli arkadaşlarım, samimiyseniz, bu fiillerden, hakkında dosya düzenlenmiş arkadaşımız varsa, getirin, hemen kaldıralım, hemen!.. (RP sıralarından “Bravo” sesleri, alkışlar)

Biz suça sahip çıkmıyoruz. Biz, toplumun temizlenmesi, temiz kılınması için bu Yüce Meclisin güçlendirilmesinden yanayız. Değerli arkadaşlarım, tekrar ediyorum; önerdiğiniz fiillerle ilgili bütün dosyaları getirin, kaldıralım; derhal!.. Var mısınız?.. (RP sıralarından alkışlar)

HASAN GÜLAY (Manisa) – Komisyonları unutma.

YILMAZ ATEŞ (Ankara) – Evvelden böyle değildiniz.

MUSTAFA KAMALAK (Devamla) – Kaldı ki, bu dosyalarla ilgili dokunulmazlıkları kaldırmak için bizim desteğimize de ihtiyacınız yoktur; ama, biz desteğimizi sonuna kadar vereceğiz size; getirin dosyaları.

Değerli arkadaşlarım, dokunulmazlıkların sınırlandırılması, kanaatimce, birçok bakımdan Yüce Meclis için, dolayısıyla, ülkemiz için sakıncalar teşkil edecektir. Mesela, Anayasanın bir dengesi vardır; bu Anayasa hazırlanırken belli bir sisteme göre hazırlanmıştır. Bürokrasi için, bildiğiniz gibi, Memurin Muhakematı Hakkında Kanun vardır; orada öngörülen prosedür işletilmeden bir bürokrat yargılanamaz. Yargı için, hâkimlik teminatı öngörülmüştür; o prosedür işletilmeden hâkim yargılanamaz. Bakanlar için, Meclis soruşturması öngörülmüştür; o prosedür işletilmeden bir bakan sıygaya çekilemez. Milletvekilleri için de, yasama dokunulmazlığı öngörülmüştür; o prosedür işletilmeden milletvekilinin de sorgulanmaması, sorguya çekilmemesi lazımdır. Aksi halde, kuvvet dengesi bozulur.

Değerli arkadaşlarım, bugün, hemen herkes kabul ediyor ki, Türkiye’de yargı bağımsız değildir. Soruyorum o zaman: Yargı bağımsız değilse kime bağlı; takdir edersiniz ki, yürütmeye bağlıdır, iktidara bağlıdır. Peki, emniyet kime bağlı, jandarma, polis kimin emrinde; o da, yürütmenin emrindedir.

Değerli arkadaşlarım, çete kimdir; çete de, yürütmenin silahlı illegal gücü değil mi?!. (RP sıralarından “Bravo” sesleri, alkışlar)

ÇETİN BİLGİR (Kars) – Hayır, değil; ne alakası var!..

MUSTAFA KAMALAK (Devamla) – Değerli arkadaşlarım, çetenin gerisinde -belli hükümeti kastetmiyorum- yürütme mi vardır, yasama mı vardır? Yani, çeteler gücünü -geniş manada- yürütmeden mi alıyor, yasama organından mı alıyor?

TUNCAY KARAYTUĞ (Adana) – Koalisyon ortağını olduğunuz dönemi inceleyin!..

BAŞKAN – Müdahale etmeyelim, rica ediyorum...

MUSTAFA KAMALAK (Devamla) – Takdir edersiniz ki, yürütmeden alıyor.

Değerli arkadaşlarım, elbette, kararı verecek olan sizlersiniz, Yüce Meclistir. Silahlı çetelerle, zırhından soyundurulmuş milletvekili nasıl mücadele edecektir? Öğrenmek istiyorum gerçekten, nasıl mücadele edecek? Dokunulmazlığı olmayan milletvekili, Susurluk’a giderken, çete reisi tarafından yolda yakalanırsa, cevabınız ne olacaktır?

Değerli arkadaşlarım, soruyu tekrar ediyorum: Çete, Meclise mi dayanıyor yoksa başka yerlere mi? Bu soruyu iyi cevaplandırmamız lazım. Ben, çetenin, Meclisten değil başka yerden beslendiği kanaatindeyim. Bu münasebetle, siz değerli milletvekillerimin yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına veya sınırlandırılmasına gönlüm razı olmuyor. (RP sıralarından alkışlar) Dediğim gibi, buradaki fiillerle ilgili dosyaları getirin, derhal kaldıralım; ama, belirli kimseleri de zan altında, töhmet altında bırakmayalım.

Şu soru soruluyor, deniliyor ki: “Efendim, burada zikrettiğimiz fiiller, asıl itibariyle, bir kimsenin zaten milletvekili seçilmesine engel olan fiillerdir. O halde, bunların yargılanmasına niçin karşı çıkıyorsunuz?” Bize yöneltilen soru budur.

Değerli arkadaşlarım, konuşmamın başında belirttim, Anayasanın bir sistematiği vardır. Anayasanın 15 inci ve 38 inci maddelerine göre, suçluluğu mahkeme kararıyla sabit olmayan herkes masumdur. Bu fiiller, bir kimsenin milletvekili seçilmesine engeldir; ama, o kimsenin suçluluğu mahkeme kararıyla sübut bulmuştur, kesin karar haline gelmiştir. O münasebetle, kesin kararla sübjektif isnatları birbirinden ayırmamız gerekiyor.

Değerli kardeşlerim, aziz dostlar, Meclis demek, asıl itibariyle, muhalefet demektir. Zira, yürütmenin arkasında belli bir çoğunluk vardır. Bugün filan parti iktidarda, yarın falan parti iktidardadır. Meclisin aslî görevlerinden birisi denetim görevidir; denetimi yapacak olan muhalefet milletvekilleridir. Dokunulmazlığından sıyrılmış milletvekilleri, muhalefet görevini, özellikle denetim fonksiyonunu nasıl yerine getirebilir; mümkün mü bu?!

Bakın, bilim adamları ne söylüyor; oraya bir bakalım. Benden önceki konuşmacı arkadaşım Yüksel Yalova Bey bir çalışmasında şöyle diyor: “Çalışmamızda defalarca vurguladığımız gibi, yasama dokunulmazlığı kurumu, şahsî bir ayrıcalık olmayıp, kamu yararı ve millî egemenlik ilkeleri paralelinde, milletvekillerinin görevlerini daha rahat yerine getirebilmelerini sağlamak amacıyla tanınmış bir kurumdur; bir imtiyaz değildir.” Devam ediyoruz; Yüksek Mahkeme, Anayasa Mahkemesi diyor ki: “Sorumsuzluğun amacı, ulusal iradenin tam bir serbestlikle açıklanmasıyla birlikte, görevin tam bağımsızlıkla yerine getirilmesinin güvenceye alınmasıdır.” Bu güvenceyi ortadan kaldırdığınız takdirde, milletvekillerinin millî iradeyi tam olarak yerine getirmesini nasıl isteyebiliriz; mümkün mü?!

Meclis Danışmanı Sayın Prof. Dr. Ergun Özbudun, Başkanlığa sunduğu bir mütalaasında diyor ki: “Ülkemizde ve yabancı ülkelerde, anayasa koyucular, milletvekillerinin söz hürriyetini korumadaki kamu yararının, suç işleyen bir milletvekilini cezalandırmamaktaki kamu zararından daha büyük olduğu kanısına vardıkları içindir ki, yasama sorumsuzluğu kurumunu yaratmışlardır.”

Değerli arkadaşlarım, konuya nereden bakarsak bakalım, yasama dokunulmazlığının kapsamını daraltmak kanaatimce bu Meclis için bir kötülük olacaktır.

Biz, yasama sorumsuzluğunun kapsamını kendi aleyhimize daraltalım derken, bakın, diğer güçler, diğer erk sahipleri ne diyor; şu an Adalet Komisyonunda iki yasa tasarısı vardır. Bunlardan birisi askerî personelin yargılanmasıyla ilgili. Gerekçede şöyle diyor: “Ağır cezalı ve gecikmesinde sakınca umulan hallerde de, askerî savcıların, teşkilatında askerî mahkeme kurulan komutanın soruşturma iznini almaları ana kural gereği zorunlu hale gelmiştir.” Yani, orada, bir asker, suçüstü hali olsa bile komutanının izni olmadan yargılanamayacaktır.

Mal Bildirimi Kanununun (Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu) Bir Maddesinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının gerekçesinde: “Tasarıyla, askerî savcıların, askerî yargıya tabi suçlar sebebiyle ve 3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu çerçevesinde soruşturmaya başlamadan önce, anakural gereği, teşkilatında askerî mahkeme kurulan komutanın soruşturma iznini almalarının temini amaçlanmaktadır.” Takdir sizlerin değerli arkadaşlarım.

Öbür taraftan, bakıyoruz, dünyadaki uygulama nedir, onlara bakıyoruz: Mesela, Amerika Birleşik Devletlerinde senatörler ve Temsilciler Meclisi üyeleri, Kongre kürsüsünde, komisyonlarda, miting meydanlarında söyledikleri ya da gazetelere, dergilere, broşürlere ve öteki yayın organlarına yazdıklarından ve söylediklerinden dolayı, kesinlikle, yargılanamazlar. Bizi itham eden değerli arkadaşlarıma soruyorum, millet kürsüsünden sesleniyorum; hangi milletvekili hakkında yolsuzluktan, suiistimalden, rüşvetten, irtikâptan dolayı dosya düzenlenmiştir; varsa, getirin onu da kaldıralım. (RP sıralarından alkışlar)

Bizim amacımız -tekrar ediyorum- suçu ve suçluyu korumak değildir, masum insanları korumaktır, onların hırpalanmasını önlemektir, Yüce Meclisi daha bir güçlendirmektir.

Değerli arkadaşlarım, günümüz Türkiyesinin şartları, hepinizin malumudur; maalesef, demokrasimiz tam oturmamıştır. Birçok siyasîmiz üstünlüğü millete hizmette değil, maalesef, rakibine çelme takmakta görüyor. Bu münasebetle, suçlamaların arkası gelmiyor, sonu gelmiyor bir türlü. Bakınız, yapılan bir araştırmaya göre, Sayın Mesut Yılmaz hakkında, 3 tane Meclis soruşturma önergesi verilmiştir Yüce Divanda yargılansın diye; şu an nerede Mesut Bey? Başbakan. Sayın Ecevit hakkında, yine, Yüce Divanda yargılansın diye, tam 42 tane Meclis soruşturma önergesi verilmiştir; nerede Sayın Ecevit? (RP sıralarından “Başbakan Yardımcısı” sesleri”) Sayın Demirel hakkında, yine, Yüce Divanda yargılansın diye, tam 91 tane Meclis soruşturma önergesi verilmiştir; tam 91 tane... Nerede Sayın Demirel? (RP sıralarından “Cumhurbaşkanı” sesleri)

Değerli arkadaşlarım, bizim amacımız, masum insanları korumaktır, Parlamentonun üzerindeki gölgeleri dağıtmaktır; Parlamentoya düşen görev budur değerli arkadaşlarım. Parlamentonun üzerindeki gölgeleri dağıtalım, gelin, onu kaldıralım. (RP sıralarından alkışlar)

Bu Meclis, tam üç defa darbe görmüştür. Şu an, darbeler, neredeyse meşruiyet kazanmış gibi. Eğer, gerçekten, yolsuzluklarla, suiistimallerle mücadele edeceksek, samimiysek bunda, gelin, geçici 15 inci maddeyi kaldıralım; gelin! (RP ve DYP sıralarından alkışlar)

Türkiye, demokratik bir hukuk devletidir; ama, bazı işlemlere karşı, bu hukuk devletinde yargı yolu kapalıdır. Gelin, gerçekten hukuka inanıyorsak, bütün idarî işlemlere karşı yargı yolunu açalım, gelin! (RP ve DYP sıralarından alkışlar)

İRFAN GÜRPINAR (Kırklareli) – Sayın Kamalak, ama oy vermediniz onlara!

BAŞKAN – Müdahale etmeyelim... Müdahale etmeyelim...

Sayın Kamalak, az zamanınız kaldı efendim.

MUSTAFA KAMALAK (Devamla) – Değerli arkadaşlarım, eğer, gerçekten demokrasiye inanıyorsak, gerçekten hukukun üstünlüğüne inanıyorsak, gelin, Anayasayı hukuka uygun hale getirelim! (RP ve DYP sıralarından “Bravo” sesleri, alkışlar)

Değerli arkadaşlarım, bakın, aslında dokunulmazlıkları sınırlamak için, ortada...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Kamalak, süreniz bitti, ek bir süre veriyorum; lütfen toparlar mısınız.

MUSTAFA KAMALAK (Devamla) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli arkadaşlarım, eğer, dokunulmazlıkları sınırlandıracak olursak, emin olun Meclis çalışmaz hale gelir. Milletvekilleri, Yargıtay kapısından beri gelemez; suçlandığı takdirde, hüküm giydiği takdirde, bilir ki, bir daha seçilemeyecektir; hüküm giydiği takdirde, bilir ki, partisi yıpranacaktır; hüküm giydiği takdirde, bilir ki, düşüncesi şu veya bu şekilde yara alacaktır; dolayısıyla, suçlanan milletvekili, davayı takip etmeyi, Meclise gelip çalışmaya tercih edecektir; bu, Meclisi tıkar değerli arkadaşlarım.

Öbür taraftan, bakın, Anayasaya göre, Anayasanın 14 üncü maddesi kapsamına giren fiiller -ki, yüzlercedir- seçimden önce mekanizma işletilmeye başlatıldığı takdirde, yasama dokunulmazlığının kapsamı dışındadır; suçüstü hali dokunulmazlığın kapsamı dışındadır. Kaldı ki, Yüce Meclis, dokunulmazlıkları her zaman kaldırabilir, her zaman...

Soruyorum size; mevcut dosyaları ele alıp, dokunulmazlıkları kaldırmak mı daha kolaydır, yoksa Anayasayı değiştirmek mi daha kolay? (RP ve DYP sıralarından alkışlar) Elbette ki, dosyaları ele alıp, dokunulmazlıkları kaldırmak daha kolaydır. O halde, gelin, kolayını yapalım, gelin...

NEJAT ARSEVEN (Ankara) – Komisyonlarda karşı çıktınız...

MUSTAFA KAMALAK (Devamla) – Aziz dostum, dokunulmazlıkları kaldırmak için zaten bana ihtiyacın yok; ama, sonuna kadar destek vereceğim, getirin; getirin samimiyseniz. (ANAP ve CHP sıralarından gürültüler)

ABDULKADİR BAŞ (Nevşehir) – Komisyonlarda niye destek vermediniz?

ALİ TOPUZ (İstanbul) – “Anayasa değişecek, onun için bunları konuşalım” dediniz.

MUSTAFA KAMALAK (Devamla) – Değerli arkadaşlarım, bakın, şunu tekrar ediyorum, kimseyi kandırmayalım. Herşeyden önce, Anayasayı değiştirecek güce sahip olan milletvekilleri, yasama dokunulmazlığını kaldıracak güce haydi haydi sahiptir. Öyle değil mi; elbette öyle. Ama getirin diyoruz, burada saydığınız fiillerle ilgili tüm dosyalara evet diyeceğiz biz; getirin...

ABDULKADİR BAŞ (NEVŞEHİR) – Komisyonda evet demediniz Sayın Kamalak.

BAŞKAN – Efendim, müdahale etmeyelim.

MUSTAFA KAMALAK (Devamla) – Getirin, tümüne evet diyeceğiz. Burada saydığınız fiillerle ilgili tüm dosyalara biz de evet diyeceğiz muhterem arkadaşlar. (RP sıralarından alkışlar)

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Kamalak, süreniz bitti efendim; son cümlenizi söyleyin.

MUSTAFA KAMALAK (Devamla) – Değerli arkadaşlarım, takdir elbette sizindir. Ben, düşüncelerimi, Anayasa Mahkemesi kararına, ilim adamlarının düşüncelerine, dış âlemdeki uygulamalara bakarak sizlere aktarmaya çalıştım. Elbette, takdir sizin; vereceğiniz karar benim için baş tacıdır.

Hepinize saygılar sunuyorum efendim; teşekkür ederim. (RP ve DYP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Kamalak.

Efendim, gruplar adına son konuşmayı, Doğru Yol Partisi Grubu adına Sayın Ahmet İyimaya yapacakla. (DYP sıralarından alkışlar)

Buyurun efendim.

Sayın İyimaya, süreniz 20 dakikadır.

DYP GRUBU ADINA AHMET İYİMAYA (Amasya) – Değerli Başkan, değerli milletvekilleri; sözlerime başlamadan önce, Doğru Yol Partisi Grubu ve şahsım adına, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Hukukun ve siyasetin bağlayıcı en temel ve kaynak belgesi anayasadır. Anayasa, devletin yapı ve işleyişini, hak ve özgürlükleri kurallaştıran toplumsal bir sözleşmedir. Anayasayı kısmen veya tamamen değiştirme çok istisnaî ve toplumsal dengeler bakımından önemli bir olaydır. Türk toplumunun temel norm için çok kısa sayılacak sürede, niçin sürekli olarak anayasa değişikliklerine gidilmektedir? Güçler dengesinde ve değer yargılarında hızlı bir değişim mi yaşanmaktadır? Yoksa, Anayasa, konuluş döneminde toplumsal değerler bakımından bir çatışma içinde mi olmuştur? Milletvekili dokunulmazlığı ekseninde yapılmak istenen anayasa değişikliğini açıklayacak esaslı faktörler nelerdir? Yapılacak değişikliğin ihtiyacı karşılama kapasitesi nedir? Parlamento ve siyaset, bu ve benzeri suallerin cevaplarını aramak, inandırıcı karşılıklarını bulmak zorundadır.

Değerli arkadaşlar, gerek toplumumuzda gerekse Parlamento hayatında beliren kimi sorunların, ancak, yasa ve anayasa değişikliğiyle çözülebileceği yönünde, neredeyse kemikleşmiş bir anlayış kalıbını görmekteyiz. Yasa ve anayasa koyucular dahil herkese, sorunun sebeplerini başka yerde aramak yerine, kuralı değiştiririz bu iş biter demek daha kolay gelmektedir. Oysa, somut sorunun uygulama birikimi ve bilim merceğinde analizi, elde edilecek verilerin serbest bir şekilde değerlendirilerek siyaset pragmasına aktarılması, gerekirse bakış açılarımızın ve zihniyetimizin bu noktada sorgulanması icap etmektedir.

Amerika Birleşik Devletleri Anayasasının asırlardır çok küçük değişikliklerle yaşamasının sosyokültürel faktör dışında en büyük nedeni, yargı ve yasamanın, her önemli olayda, Anayasayı yeniden okumaları ve bünyede mevcut saklı ve uygun anlamları keşfetmeleridir. Böyle bir anlayış 200 yılı aşan tarihî seyir içinde, 7 binden fazla olan anayasa değişikliği önerilerinin ancak 26’sına geçit verebilmiştir.

BAŞKAN – Sayın İyimaya, bir dakikanızı rica edeyim.

Arkadaşlar, salonda çok büyük gürültü var; rica ediyorum, sükûnetle dinleyelim efendim. Bundan önceki konuşmacıları herkes sükûnetle dinledi. Rica ediyorum...

Buyurun efendim.

AHMET İYİMAYA (Devamla) – Değerli arkadaşlar, yalnızca o nezih kulaklarınıza değil, temiz beyinlerinize de seslenmekte olduğumu hatırlatmak isterim. Ülkemiz bakımından, 1908, 1921, 1924, 1961, 1982 tarihlerini taşıyan silbaştan anayasa hayatımız içinde, anayasa istikrarından mahrum olduğumuzu söylemek, tarihî bir gerçeği ifade etmekten başka bir şey değildir. Bu istikrarsızlığı, bizce tam doğruyu yansıtmayacak adıyla, sivil değişikliklerde de bütün şiddetiyle görmekteyiz. 1982 Anayasası için 1987, 1993, 1995 ve gerçekleşirse 1997 değişikliklerindeki kısa zaman aralıkları, istikrarı değil, anayasal gelgiti, âdeta anayasal dansı çağrıştırmaktadır. Bu sonuçta, evrim yerine kopma ve kırılma karakterini gösteren rejim ve kültür yapımızın büyük payı olduğunu düşünmekteyiz.

Milletvekili dokunulmazlığına ilişkin Anayasa değişikliğinin altında yatan ve çözümü mevzuata elatmada gören sebep dışında, siyaset dünyasının, Türkiye Büyük Millet Meclisinin işleyişinin ve kamuoyunun hazırladığı başka sebepler de vardır. Yetkilerin, görev ve sorumlulukların, kısacası devletin Ankara’da temerküz ettiği bir yapıda, milletvekilini gerçek bir temsilci olarak görmek, aşırı bir iyimserlik ve hatta gerçekten kaçmaktır. Yerelleşmemiş bir demokrasi ve mahalline taşınamayan yetki merkezîleşmesi içerisinde milletin sesini, ihtiyacını ve ulusal çareleri şu Parlamentoda hayata geçirmek imkânsızdır. Sorunların kökenine inmek yerine, millî iradeyi seslendirme gibi onurlu bir görevin kendisine yüklendiği milletvekilini sorun olarak görmek, göstermek ve hatta nefret duygularına çanak tutmak, günümüz anlayışının medyaya, televizyona, yanlış zihniyetlere yansımış talihsiz tecellileridir.

Görüşmekte olduğumuz değişikliklerin sorumlularının başında, siyasal partilerimiz gelmektedir. Sert ve biraz da keskin olan yargı, maalesef doğrudur. Partilerimizin hemen hepsi, milletvekili dokunulmazlıklarının değiştrilmesi yönünde seçim bildirgeleriyle, demeçleriyle taahhütte bulunmuşlar, teklifler vermişlerdir. Dokunulmazlık kurumunun tarihî gelişimi, amaç, yapı ve işlevi, diğer ülkelerle mukayesesi, kuvvetler dengesi içerisindeki yeri ve daha önemlisi ve özellikle demokrasinin yoğunluğuyla ters orantılı bir ilişki içerisinde olması, bilimsel ölçüler içerisinde değerlendirilmeden bu vaat seçmen kitlesine ve kamuoyuna deklara edilmiştir.

“Vaat eden borçludur” özdeyişi içerisinde, Yasama Organı, siyasal borcu ifa eden kanunî mükellef makamına ikame edilmiştir. Bu örnek, birkaç saatlik divan ve yönetim kademesi toplantılarıyla, oluşturulan küçük ihtisas ekipleriyle siyasî vaatlerin ve taahhütlerin doğru şekilde üretilemeyeceğini yeterince göstermektedir.

Günümüzün ve geleceğin büyük Türkiyesini kucaklama iddiasında olanların, partilerin ilimle, araştırmayla, bilgiyle bütünleşmeleri gerekir. Siyaset ve Meclis kürsülerini retorik hitabetin ve ölçüsüz vaatlerin zebunu kılan anlayışta, kalkınmış Türkiye’yi, kültürel, ekonomik ve bilgi bakımından kalkınmış Türkiye’yi bulamayız. Demokrasinin sorumlu ve vazgeçilmez unsuru olan siyasal partilerimizin araştırma merkezleriyle donatılmaları, kaçınılmaz bir zorunluluktur.

Değerli arkadaşlarım, biliyorsunuz, vaat, dokunulmazlıkların kaldırılmasıydı. Önünüze gelen teklif, dokunulmazlıkların kaldırılması değil, daraltılmasıdır. Taahhüt ile teklif arasında, bağdaştırılması imkânsız bir çelişki vardır. Onun için, diyorum ki, vaadi ölçüsüz kılan, yalnızca sandığa fazla oy çekme taktiği değil, belki de bilgiyle yüklü felsefî bakış açısı noksanlığıdır. Milletvekilliği statüsünün, bir anlamda millî iradenin kendisi olması nedeniyle, böyle vaatlere konu kılınamayacak derinlikte ve yetkinlikte ele alınması gerektiği, maalesef, gözardı edilmiştir.

Değerli arkadaşlar, dokunulmazlığı gündeme getiren bir başka sebep de, Yüce Parlamentonun işleyişidir. Türkiye Büyük Millet Meclisi, tarihî seyri içinde, dokunulmazlıkla ilgili işlerde, Anayasa ve İçtüzük hükümlerini gereği gibi işletememiştir. İsnadın ciddîyeti ve suçun kamuoyuna etkisi gibi kurallarda benimsenmiş ölçüler de aşılarak, ilk bakışta dokunulmazlığın kaldırılması gerektiği suçlarda dahi kaldırma yönüne gidilmemiş, hemen hemen bütün dosyalarda dönem sonuna erteleme kararları verilmiştir. Parlamentonun bu tavrı “milletvekilleri haksız biçimde korunuyor”, “Meclis suça kalkan oluyor”, “kirli milletvekili” gibi imaj ve kanaatleri, toplum organizmasına yavaş yavaş ve fakat büyüyerek şırınga etmiştir. Bugün, toplumda yoğunlaşan milletvekilliği aleyhtarlığı, sözünü ettiğim ihmal tohumlarının acı ham mevyelerinden başka bir şey değildir.

Dokunulmazlık dosyalarının incelenmesinden çıkan bir başka sonuç da, içinde bulunduğumuz yoğunlaşma kesiti dışında ve genel olarak, her 100 dosyadan ancak 2’sinin veya 3’ünün dokunulmazlığın kaldırılmasını gerekli kılan dosyalardan oluşudur. Çoğu suçlar, seçim mevzuatına aykırılık, taksirli fiiller ve düşünce suçları grubundandır ki, bu nevî suçlar, dönem sonuna erteleme kararına konu suçlardandır. Dokunulmazlığın kaldırılmasını gerekli kılan 2 veya 3 suç isnadı, 2 veya 3 milletvekili, bir büyük Parlamentoya asla teşmil olunamaz. Buna, ne Yüce Türk Milleti ne onun vekili ve ne de o yüce milletin yüksek iradesinin tezahür ettiği bu Yüce Parlamento müstehak değildir.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı, dokunulmazlıkla ilgili isnat bilgisini, karma komisyon işlemlerini, gösterge bilime göre ortaya çıkan sosyal ve siyasal sonuçları zaman zaman kamuoyuna açıklamalı, milletvekilleriyle ilgili olarak toplumda oluşan yanlış temele dayalı yapay yargıların önüne behemehal geçmelidir.

Çok değerli arkadaşlarım, bütün bu ve benzeri sebepler birleşti, milletvekilliği dokunulmazlığının gözden geçirilmesi gerekli bir sorun olduğu inancını yaygınlaştırdı. Kahvehanede, dolmuşta, şehirde, köyde, okulda, üniversitede, basında hep bu sorun konuşuldu, doğru yanlış tartışıldı, yazıldı. Bu konuda, hemen herkeste, gerçekleştirilmesi gereken bir beklenti oluştu. İşte, Yüce Kurulunuzda tartışılan anayasal cerrahinin ardındaki gerçek budur. Kan ve itibar kaybını önlemek için, bu müdahale, bu değişiklik artık şart olmuştur. Dengeleri koruyan ve beklentileri kısmen karşılayacak olan yumuşak bir değişiklik. Bu değişiklik teklifini kabul etmek, Türk Parlamentosunun, kaçınamayacağı siyasî bir borcu haline gelmiştir. Dokunulmazlığın sınırlandırılması meselesi, Parlamento itibarının sosyal şartı haline gelmiştir. Peşinen vurgulayayım ki, Doğru Yol Partisi, Partilerarası Komisyonun uzlaşmasıyla oluşan bu ortak metnin savunucusu ve sahibidir. Dokunulmazlığın önerilen şekilde yeniden düzenlenmesinin sosyal ve siyasî yararına büyük bir samimiyet içerisinde inanmaktadır ve ta baştan beri bu çabasını sürdürmektedir.

Arkadaşlar, şimdi, konunun içine girelim. Bu, sebeplerdi; yapı ne?

Dokunulmazlık, sanıldığının aksine, milletvekiline tanınan bir imtiyaz değildir. Dokunulmazlık, yasama fonksiyonunun etki ve baskıdan uzak şekilde işlemesi için öngörülen anayasal bir teminattır. Parlamento tarihi ve tarihimiz, cerbezeli milletvekillerinin, özellikle muhalefet mensuplarının asılsız suç isnatları sonunda tutulmaları ve tutuklanmalarıyla doludur. Acımasız siyasî rekabetin ulaşamayacağı nokta, üretemeyeceği isnat olamaz.

Dokunulmazlık, korkulan milletvekillerinin isnatlarla Parlamento dışında tutulması yönündeki iradenin muhtemel faili, siyasal iktidara konan bir anayasal tahdittir; bundan hiçbir şekilde kaçınmak, milletvekillerini olmadık biçimde karalayarak bu müesseseyi tahrip etmek akıl kârı değildir.

Teklif, milletvekili seçilmeye engel bazı suçları dokunulmazlık kapsamı dışına çıkarmıştır; zimmet, ihtilas, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas, kaçakçılık, resmî ihale alım ve satımlarına fesat karıştırma gibi, ahlakî değerlere ve ekonomik düzene karşı olan suçlarda dokunulmazlıklardan bundan böyle yararlanılamayacaktır ve doğru bir tercihtir. Milletvekili seçilmeye mâni olan suçların, milletvekilliğinin devamına da mâni olması, hem mantığın ve hem paralellik kuralının tabiî bir gereğidir. Bu suçları işlediği ileri sürülen milletvekili sorguya çekilebilecek, yargılanacak ve fakat, Meclisin aksine kararı olmadıkça, tutulamayacak, tutuklanamayacaktır. Düzenleme çok isabetlidir; çünkü, dokunulmazlığın kalkması kararı, milletvekilliğini sona erdirmemektedir. Hatta 76 ncı madde dışında kalan suçlardan mahkûmiyete dair hükümler, ancak, milletvekilliği sonunda infaz olunabilmektedir. Anayasa koyucu, milletvekilliği sıfatı devam eden üyenin Parlamentodaki görevini aksatmamasını amaçlayarak, yargılama ve yasama bakımından hassas bir denge oluşturmuştur.

Değerli arkadaşlar, uygulamada rastlanan bir yanlışlığa önemle işaret etmek istiyorum. Dokunulmazlığı kaldırılan milletvekilinin artık hiç dokunulmazlığının kalmadığı sanılmaktadır. Siyasette böyle, yargıda böyle yanlış bir zehab ve zan vardır. Oysa dokunulmazlığı kaldırma, kaldırma kararında sözü geçen suç veya suçlarla sınırlıdır. Kaçakçılık suçu bakımından dokunulmazlığı kaldırılan milletvekilinin, başka herhangi bir suç ithamı yönünden dokunulmazlığı devam etmektedir. Dokunulmazlık, milletvekilliğine ve milletvekilinin şahsına değil, milletvekili statüsüne bağlı bir teminat olup, tümden kaldırılması, hem Anayasa ve hem İçtüzük çerçevesinde mümkün değildir. Aksine bir anlayış, dokunulmazlık kurumundan beklenen amacın gerçekleşmesini önler. Dokunulmazlığı inceleyen Karma Komisyon, kaldırma kararını veren Parlamento, isnadın ciddîliğini incelerken, önüne gelen suç veya suçlar dışında kalan ithamlar hakkında, dokunulmazlıklar bakımından herhangi bir karara varmamakta, varamamaktadır. Dokunulmazlığı kaldırma kararının olayla sınırlı nispîlik karakteri, yargı uygulamasında da gözardı edilmemelidir.

Milletvekilleriyle ilgili ceza davalarının görülme yeri Yargıtay olacaktır. Suça ilk müdahaleden hükmün kesinleşmesine kadarki tüm işlemler Yargıtay seviyesinde yürütülecektir. Söz gelimi, bir milletvekilinin (x) şehrinde işlediği iddia olunan suçta, Parlamento üyesinin ifadesini Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı alacak; kamu davasını Başsavcı açacak; davayı Yargıtay görecektir. Herhangi bir emniyet görevlisinin veya Cumhuriyet Başsavcısı dışında bir savcının milletvekilinin ifadesini alması, onu tutması mümkün olamayacaktır. Milletvekilinin içinde bulunduğu statü, millî iradeyi temsil fonksiyonu, diğer yüksek görevlilerin de özel yargı organlarında yargılanmaları, böyle bir usulü zorunlu ve meşru kılmaktadır.

Anayasa hükmü ve teminatı haline gelen bu usul kuralının ayrıntıları yasayla düzenlenecektir. Anayasa değişikliğinin fiilen işlerlik kazanması, ancak, bu yasanın yürürlüğe konulmasıyla mümkün olacaktır.

Milletvekillerinin yargılanma yasası, yoğun bir hazırlık çalışmasını gerektiren önemli bir düzenleme olacaktır. Suçlara hangi ceza dairesi bakacak? Temyiz mercii Başkanlar Kurulu mu, yoksa, Ceza Genel Kurulu mu olacak? Dava devam ederken, milletvekilliğinin sona ermesi Yargıtayın görevini etkileyecek mi? Bütün bu ve benzeri sorunlar yasayla çözülecektir.

Değerli arkadaşlar, yasama sorumsuzluğuyla ilgili değişiklik, hukukî sorumsuzluğun da mutlak olduğunu vurgulamak...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın İyimaya, süreniz bitti. Lütfen, toparlar mısınız efendim.

AHMET İYİMAYA (Devamla) – Başkanım, bitiriyorum.

BAŞKAN – Buyurun.

AHMET İYİMAYA (Devamla) – Milletvekilinin Meclis çalışmalarındaki ve kürsüdeki oy, söz ve düşünce açıklamaları cezaî bir sorumluluğa yol açamayacağı gibi, herhangi bir tazminat müeyyidesini de gerektirmeyecektir.

Sorumluluk davası, millî iradeyi izhar eden beyanların, sınırları belirsiz bir muhteva denetimine konu kılınması demektir. Tazminat kaygısı, iradenin, kürsüde ve Meclis çalışmalarında noksansız tecellisine engel olmaktadır. Bu noktada, kişilik haklarıyla yasama sorumsuzluğu değerleri çatışmaktadır ve bu değerlerden yasama sorumsuzluğu değeri, mevcut Anayasa bakımından, Anayasa koyucu benimsemiş, biz de bunu açıklayıcı şekilde pekiştirdik.

Değerli arkadaşlar, sözlerimin sonunda birkaç cümle söyleyeceğim. Bir arkadaşımız, bu Anayasa değişikliğinin kabul edilmemesi halinde bir rejim meselesinin doğabileceğini, bunun bir sosyal realiteden veya sosyolojik gereklerden kaynaklanabileceğini ifade ettiler. Bir milletvekili, milletin vekili olarak, zabıtlara, hafızalara ve tarihe nakşederek söylüyorum ki, bu Parlamento, milletin yegâne ve tek sesidir; hatta, rejimin asli teminatıdır. Kuracağı Anayasada, çıkaracağı yasada, vereceği kararda hiçbir vehme ve tehdit senaryolarına ve hatta, hiçbir optik hayale kapılmadan, kendi serbest takdirini yansıtmaktan başka bir şey yapmamaktadır, yapmayacaktır, ürkmesi mümkün değildir, aksi takdirde milleti ürkmeyle tavsif etmiş oluruz.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum, destekliyoruz efendim. (DYP, RP, DSP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın İyimaya.

Sayın komisyon söz almak istiyor mu efendim?..

ANAYASA KOMİSYONU BAŞKANI ATİLÂ SAV (Hatay) – Hayır efendim.

BAŞKAN – Şimdi, şahsı adına, Sayın Halit Dumankaya; buyurun efendim. (ANAP sıralarından alkışlar)

Sayın Dumankaya, süreniz 10 dakikadır.

HALİT DUMANKAYA (İstanbul) – Sayın Başkan, muhterem milletvekilleri, bizleri televizyonlarının başında izleyen sevgili vatandaşlarım; hepinizi, saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.

Bugün, bu Meclis, tarihî bir toplantı yapmaktadır. Bu tarihî toplantıda, Meclisin kurulduğu günden beri ilk defa, milletvekilleri, kendi haklarını, kendi dokunulmazlıklarını kısıtlamaktadır. Gönlüm isterdi ki, bu Mecliste, bu değişikliğe, Refah Partisi de olumlu baksın. Eğer buna, Refah Partisi de olumlu bakmış olsaydı, o zaman, bu Mecliste -sayın hocamın dediği gibi- midesi kirli, midesi pis, cebi kirli kaç adam olduğu belli olacaktı.

BEKİR SOBACI (Tokat) – Kendi Partinde ara...

HALİT DUMANKAYA (Devamla) – Konuşmama, hemen, tersten başlamak istiyorum; çünkü, Sayın Kamalak Hocam, Refah Partisinin sözcüsü, şunu vurguladı: “Milletvekillerinin dokunulmazlıkları kalkıyor.” Buradan, vatandaşa, tersten seslendi.

Değerli arkadaşlarım, milletvekillerinin dokunulmazlıkları kalkmıyor; aynı şekilde devam ediyor. Ya, kimlerin dokunulmazlığı kalkıyor; işte, onu, burada okumak istiyorum. Hangi şartlarda milletvekili olamayacaksınız: Zimmet, ihtilas, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı suçlar ile kaçakçılık, resmî ihale ve alım satımlara fesat karıştırma, devlet sırlarını açığa vurma, ideolojik veya anarşik eylemlere katılma ve bu gibi eylemleri tahrik ve teşvik etme...

Değerli arkadaşlarım, demek ki, burada, hırsızlık yapanların, yolsuzluk yapanların dokunulmazlığı kaldırılacak.

Şimdi, büyük bir imtihan vereceğiz. Milletvekilleri üzerinde, basında, kamuoyunda baskılar vardır. Milletvekilleri çok aşağılanmaktadır. Halbuki, burada, seçilip gelen, her partide, gece gündüz demeden çalışan çok değerli arkadaşlarımız vardır. Yine, dün akşam televizyonları izlediyseniz, orada milletvekilleri aleyhine konuşulanları hiçbirimizin kabul etmesi mümkün değildir. O nedenle, Hocanın dediği gibi, Kamalak’ın dediği gibi değil, bu Parlamentodan o birkaç tane çürüğü atacağız, ondan sonra, basın dahil hiç kimse, bu Parlamentoya laf atamayacaktır.

Yine, hemen şunu söylüyorum: Hocam diyor ki “yahu, şu dokunulmazlık dosyalarını buraya getirin de, kaldıralım.” Şimdi, eğri oturup doğru konuşalım; hemen şunu söyleyeyim: Buraya, bu Meclise, yolsuzluklarla ilgili, mal varlığını, örtülü ödeneği, Turban’ı getirdik, bu yolsuzlukları belgeledik, 150 dosyayla Turban dosyasını Meclis Başkanlığına verdim ve dedim ki: Bu raporda bir tane, iki tane cümle yanlış bulun, milletvekilliğinden istifa edeceğim. O zaman niçin oy vermediniz? (ANAP ve DSP sıralarından alkışlar)

RAMAZAN YENİDEDE (Denizli) – Sarıyer’den ne haber?!

HALİT DUMANKAYA (Devamla) – Değerli arkadaşlarım, o zaman, ben Komisyon Başkanı olarak, komisyonların yapmadığı bir işi yaptım; suç duyurusunda bulundum, 159 dosyayla suç duyurusunda bulundum.

Bakınız, size şimdi okumak istiyorum.

ASLAN POLAT (Erzurum) – Sarıyer’den oku. Sarıyer’den...

HALİT DUMANKAYA (Devamla) – Nevşehir Cumhuriyet Savcılığı, bu milletvekilinin dokunulmazlığının kaldırılması için Meclise müracaat etmiş; Beyoğlu Cumhuriyet Savcılığı, yine, bu milletvekilinin dokunulmazlığının kaldırılması için Meclise müracaat etmiş; Aydın Kuşadası Cumhuriyet Savcılığı, bu milletvekilinin dokunulmazlığının kaldırılması için Meclise müracaat etmiş; Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı, yine, bu milletvekilinin dokunulmazlığının kaldırılması için Meclise müracaat etmiş; Isparta Cumhuriyet Başsavcılığı, bu milletvekilinin dokunulmazlığının kaldırılması için Meclise müracaat etmiş; Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, bu milletvekilinin dokunulmazlığının kaldırılması için Meclise müracaat etmiş; İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı da bu milletvekilinin dokunulmazlığının kaldırılması için Meclise müracaat etmiş. Ne için etmiş; bakınız, devleti zarara uğratmak, devlet parası üzerinde irtikâpta bulunmak, evrakta sahtecilik, zimmet, görevi kötüye kullanma; yine, aynı şekilde, evrakta sahtekârlık, dolanlı iflas, zimmet...

Değerli arkadaşlarım, eğer, o zaman, Grubunuz bu soruşturmaya oy vermiş olsaydı, bugün, Sayın Kamalak Hocamın, Refah Partisi sözcüsünün “evet, getirin buraya kaldıralım” demeye hakkı vardı; şu anda hakkı yoktur. (ANAP sıralarından alkışlar, RP sıralarından “sana göre” sesleri)

BAŞKAN – Sayın Dumankaya, o, soruşturma değildi; çünkü, soruşturma, bakan hakkında isteniyor; yani, yanlış anlaşılmasın.

HALİT DUMANKAYA (Devamla) – Değerli arkadaşlarım, mal varlığı, örtülü ödenek, bunların hepsi Turban gibidir; onlar da soruşturmaydı.

Değerli arkadaşlarım, bugün, gerçekten çok önemli bir gündür. Bu önemli günde, inşallah, söz veren dört partinin milletvekilleri, o attıkları imzaya sahip çıkarlar, akşam, buradan, gönlümüz açık, kafamız dik olarak çıkarız ve o zaman göreceksiniz ki, kamuoyu bizden bunu beklemektedir. Sadece bunu mu; hayır. Hemen geleceğiz, Memurin Muhakematı Kanununu da değiştireceğiz. Neyle ilgili; irtikâpla ilgili, neyle ilgili; yolsuzlukla ilgili, neyle ilgili; hırsızlıkla ilgili, neyle ilgili; evrakta sahtekârlıkla ilgili... Öyle, il idare kurulu karar aldı, adam hırsızlık yapmış hayır mahkemeye gitmesin dedi... Memurin Muhakematı Kanununu değiştireceğiz. Hâkimlerle ilgili kanunu aynı şekilde değiştireceğiz. Hatta, askeriyenin ilgili kanunu varsa onu da değiştireceğiz. (RP sıralarından “Bravo” sesleri, alkışlar [!]) Onun için, biz...

ALİ RIZA GÖNÜL (Aydın) – Hadi getirsene...

HALİT DUMANKAYA (Devamla) – Hele bir oy verin de, ondan sonra bunların hepsini buraya getireceğiz. (RP ve DYP sıralarından gürültüler)

ALİ RIZA GÖNÜL (Aydın) – Getir de görelim.

HALİT DUMANKAYA (Devamla) – Değerli arkadaşlarım...

BAŞKAN – Arkadaşlar, rica ediyorum... Müsaade edin.

HALİT DUMANKAYA (Devamla) – Elbette tepki gösteriyorsunuz, bu konuşmalarımdan alınmayın; çünkü, içinizde çok temiz arkadaşlarımız vardır. Bu yolsuzluklardan, bu hırsızlıklardan rahatsız olan arkadaşlarımız vardır; ama, yüreği vuranlar, “eğer, bu dokunulmazlıklar kalkarsa ben ne yapacağım, beni mahkemede sürüm sürüm süründürecekler” diyenler de vardır.

Sayın Kamalak dedi ki “milletvekillerimiz; eğer, bu şekilde mahkemelere giderse Meclis çalışması yapamayacaklardır.” Hemen şunu belirtmek istiyorum: O milletvekilleri, o kirli işlerle uğraşan milletvekilleri, Mecliste zaten çalışmaz; Meclise gelmez onlar. Onların işi yolsuzluktur, nereden cebimi doldururum, nereden karnımı doldururum; onların işi odur. (ANAP ve DSP sıralarından alkışlar)

Değerli arkadaşlarım, bugün, Anayasa Komisyonuna gittim. Arkadaşların dediği gibi, 161 kişinin dokunulmazlığı burada bekliyor. Bunlar içerisinde öyle eften püften suçlar vardır ki...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Dumankaya, süreniz bitti; 1 dakika süre daha veriyorum, lütfen toparlayın efendim.

HALİT DUMANKAYA (Devamla) – ...bunların buraya gelmesinin hiçbir manası yoktur.

Burada bir şey daha yapıyoruz: Belki, milletvekili bu suçu işlememiştir, zan altında kalmaktadır; mahkemeye gidip, temizlenip, buraya gelir; o zaman yüzü ak, alnı pak olarak burada aramızda dolaşır. Ben, bütün milletvekili arkadaşlarımdan istirham ediyorum, bu anayasa değişikliğini yapalım. Anavatan Partisinin 138 milletvekiliyle beraber -139 uncu da ben olmak üzere- bu teklife olumlu oy vereceğiz.

Yüce Heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (ANAP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Dumankaya.

MUSTAFA KAMALAK (Kahramanmaraş) – Sayın Başkanım, sayın hatip dört beş sefer ismimi zikrederek konuşmamı çarpıttı. İzin verirseniz, açıklama yapmak istiyorum.

BAŞKAN – Size bir sataşma görmedim.

MUSTAFA KAMALAK (Kahramanmaraş) – Var efendim; izin verin...

BAŞKAN – Hayır. “Mahkemeye gidenler” dedi. Aslında, Sayın Dumankaya, orada Parlamentoyu biraz zan altında bırakacak bir konuşma yaptı; yani, dinleyenlerde öyle bir izlenim yarattı ki, sanki bu Mecliste hırsızlar çok; böyle gidip dışarılarda iş takip ediyorlar. Bu, Meclisin üyesine yakışmayacak bir ifadedir. Bunları böyle konuşmamak lazım. Hepimiz de Türkiye Büyük Millet Meclisinin mensubuyuz. Olabilir; 550 kişinin içinde bir veya iki kusurlu insan varsa, bunun tüm milletvekillerine veyahut da Millet Meclisinin görüntüsünü böyle kamuyounda zayıflatacak biçimde ifade edilmesi de kınanacak bir davranıştır.

MUSTAFA KAMALAK (Kahramanmaraş) – Fazla meşgul etmem.

BAŞKAN – Hayır, Sayın Hocam, sizinle ilgili bir şey söylenmedi. Rica ediyorum...

VI. – SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR

1. – Isparta Milletvekili Ömer Bilgin’in, İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, şahsına sataşması nedeniyle konuşması

ÖMER BİLGİN (Isparta) – Sayın Başkan, sataşma var...

BAŞKAN – Sayın Bilgin, sizin isminizden bahsedilmedi.

ÖMER BİLGİN (Isparta) – Sayın Başkanım, dosyalar konusunda söz istiyorum; sataşma var.

BAŞKAN – Peki, Sayın Bilgin, kısa bir açıklama yapmak ve yeni bir sataşmaya meydan vermemek üzere, buyurun.

ÖMER BİLGİN (Isparta) – Sayın Başkanım, Meclisin değerli üyeleri; gönül arzu ederdi ki, mahkemelere, adalete, savcılara güvenelim. Kalkıp da, adalete, mahkemelere, savcılara, devletin adaletine intikal etmiş konularla ilgili, burada, Yüce Meclisi meşgul etmemeliydi. Hatta, şahsımla ilgili, cumhuriyet savcılıklarına suç duyurusunda bulunduğu konuları, temcit pilavı gibi, beş yıldır söyleye, söyleye, söyleye o bıkmadı; ama, ben bıktım.

Bu arkadaşımız, gayet güzel, kendisini burada tarif etti; bunu Yüce Meclis gayet iyi biliyor, kendisini tarif etti; Türk Milleti de bunu gayet iyi biliyor, İstanbul halkı da gayet iyi biliyor; Pendik’te, Kartal’da oturan halk da bunu gayet iyi biliyor. Benim, bunu fazla söylememe gerek yok.

BÜLENT AKARCALI (İstanbul) – Hırsızın kim olduğunu millet biliyor!..

BAŞKAN – Sayın Bilgin, tamam efendim; cevap verdiniz.

ÖMER BİLGİN (Devamla) – Sayın Başkanım, bir cümle...

BAŞKAN – Evet...

ÖMER BİLGİN (Devamla) – Meclis araştırması komisyonu kuruldu. Meclis araştırması komisyonunda kendisi komisyonun başkanı oldu. Bir insan, hem savcı, hem hâkim olmamalıydı. Kendisine dedim ki...

BAŞKAN – Sayın Bilgin, tamam efendim...

ÖMER BİLGİN (Devamla) – Sayın Başkanım...

BAŞKAN – Cümlenizi tamamlayın efendim... Lütfen, cümlenizi tamamlayın ve yeni bir sataşmaya meydan vermeyin. Bakın, burada, Anayasa müzakere ediyoruz, ciddî bir konu görüşüyoruz.

ÖMER BİLGİN (Devamla) – Peki Sayın Başkan.

Yüce Meclise şunu söylüyorum: Adalete, Hak’ka, hukuka, devletin savcılarına, hâkimlerine, ben, sonuna kadar inanıyorum. Bunların hesabını da her zaman vermeye hazırım. Kaldı ki, benim, Meclise 7 tane fezlekem gelmiştir. Arkasından 3 tane fezlekeden sonra da, takipsizlik kararları gelmiştir. İnşallah, en kısa sürede de diğerlerinin takipsizlik kararları gelecektir. Benim alnım açık, hem de yıldızlara değecek kadar açık. (ANAP, DSP ve CHP sıralarından “Ooo!..” sesleri)

BAŞKAN – Sayın Bilgin, tamam efendim... Teşekkür ederim.

ÖMER BİLGİN (Devamla) –...Ama, bir gün gelecek...

(Başkan tarafından hatibin mikrofonu kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Bilgin, tamam efendim... Sözünüzü kestim...

ÖMER BİLGİN (Devamla) – Son sözümü söylüyorum.

BAŞKAN – Sayın Bilgin, lütfen, iner misiniz... Tamam... Tamam...

ÖMER BİLGİN (Devamla) – Sayın Başkan, ama...

BAŞKAN – Tamam... Açıklama yaptınız.

HALİT DUMANKAYA (İstanbul) – Sayın Başkan... Sayın Başkan...

BAŞKAN – Sayın Dumankaya, bir şey söylemedi; “kendisini tarif etti” dedi. Herkes kendisini tarif ediyor; olabilir... Rica ediyorum... Anayasa gibi  çok ciddî bir konuyu...

HALİT DUMANKAYA (İstanbul) – Sayın Başkan, ben o arkadaşın ismini söylemedim; niye başkası alınmadı da, hemen, o, üzerine alındı?..

BAŞKAN – Soruşturma dosyaları deyince onun anlaşıldığı belli.

HALİT DUMANKAYA (İstanbul) – Sonra, sadece Pendik değil, Türkiye tanır Halit Dumankaya’yı.

BAŞKAN – Tabiî, tabiî, herkes herkesi tanır.

V. – KANUN TASARI VE TEKLİFLERİYLE KOMİSYONLARDAN

GELEN DİĞER İŞLER (Devam)

7. – Kütahya Milletvekili Mustafa Kalemli, Anavatan Partisi Genel Başkanı Rize Milletvekili Mesut Yılmaz, Doğru Yol Partisi Genel Başkanı İstanbul Milletvekili Tansu Çiller, Demokratik Sol Parti Genel Başkanı İstanbul Milletvekili Bülent Ecevit, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Antalya Milletvekili Deniz Baykal ile 292 Milletvekilinin; Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 83 üncü Maddesinin Değiştirilmesine Dair Kanun Teklifi ve Anayasa Komisyonu Raporu (2/676) (S. Sayısı : 232) (Devam)

BAŞKAN –Şahsı adına, son konuşmayı yapmak üzere, Sayın Recep Kırış.

Buyurun Sayın Kırış.

Süreniz 10 dakika efendim.

RECEP KIRIŞ (Kayseri) – Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; sözlerime başlarken, hepinizi, Büyük Birlik Partisi ve şahsım adına saygıyla selamlıyorum.

Muhterem arkadaşlar, biz, şu anda gündemde olan ve konuşulmakta olan Anayasanın 83 üncü maddesinin değiştirilmesine yönelik teklifi, geneli itibariyle ve ana hatları itibariyle, bir defa, olumlu buluyoruz; çünkü, şu anda, Türkiye Büyük Millet Meclisi, hiçbir zaman rüşveti, irtikabı, yolsuzluğu koruyan bir yer gibi görülemez ve gösterilemez. Dolayısıyla, milletvekilliği dokunulmazlığı sınırlandırılmalı ve Meclis elbette ki aklanmalı, Meclisin itibarı korunmalı, rüşveti, irtikâbı, yolsuzluğu hep birlikte karşımıza alarak, bunların üzerine gitmeli ve bu  konuda üzerimize düşeni mutlaka yapmalıyız.

Değerli arkadaşlar, bu genel hususları ifade ettikten sonra, teklifte yer alan; ama, aslında teklifte değil, mevcut mer’î olan maddede de -83 üncü maddede- var olan ve mahzurlu olan bir hususu burada takdirlerinize sunmak istiyorum; o da üçüncü fıkrayla ilgilidir. Yukarıda genel hükümler ifade ediliyor, teklif önünüzdedir. “Seçimden önce veya sonra bir milletvekili Meclisin kararı olmadıkça tutulamaz, sorguya çekilemez, tutuklanamaz ve yargılanamaz.” Üçüncü fıkrasında “şu kadar ki, ağır cezayı gerektiren cürümlerde suçüstü hali, zimmet, irtikap” vesaire deniliyor.

Değerli arkadaşlar, “ağır cezayı gerektiren cürümlerde suçüstü hali” kavramına dikkatinizi çekiyorum. Bu kavram, oldukça geniş bir kavram. Hukukçu arkadaşlara incelettik. Dedik ki, ağır cezayı gerektiren cürümler nelerdir? Evvela bunları bilelim ki, bunlarda suçüstü hali neler olabilir. Önümüze bir döküm çıkardılar; Türk Ceza Kanununun 125 inci maddesinden tutun da, işte bir sürü madde. Aşağı yukarı, ağır cezayı gerektiren maddeler, Türk Ceza Kanununun yarısını alıyor. Dolayısıyla, bunlara ilişkin, herhangi bir milletvekiliyle ilgili, bir yerde suçüstü işlemi yapılarak, Meclisin kararına gerek olmadan, mevcut hale göre işlem yapılabilir ve milletvekili tutuklanabilir. Çünkü, bakınız, Türk Ceza Kanununda ağır cezayı gerektiren hallerde neler var, birkaç tane misal vereceğim. Mesela, Türk Ceza Kanunu madde 136 “...gizli kalması lazımgelen malûmatı ifşa...” Değerli arkadaşlar, zaman zaman, maalesef, devletin çivisi âdeta çıkarılmakta, o kadar garip işler olmakta ki... Diyelim ki, Millî Güvenlik Kurulunda şunlar görüşüldü diye, köşe yazarları yazıyor, gazeteler de yazıyor; ama, sözgelimi, bir yerde, bir arkadaşımız bunlardan bahsetse, gizli kalması gereken sırları ifşadan dolayı -çünkü, cezası ağır hapistir- herhangi bir savcı soruşturma başlatabilir ve o milletvekili arkadaşı tutuklayabilir. Bu konuyla ilgili, Meclisin kararına gerek yok.

Başka; bakın, Türk Ceza Kanunu madde 159/1: Hükümetin manevî şahsiyetini alenen tahkir ve tezyif etmek. Değerli arkadaşlar, hepimiz siyaset yapıyoruz. Bugün iktidarda olanlar yarın muhalefet, bugün muhalefette olanlar yarın iktidarda olabilir; mesele, iktidar, muhalefet meselesi değil. Hakikaten, milletvekilleri olarak her türlü yolsuzluğun üzerine gidelim, parlamentonun itibarını koruyalım. Fikir hürriyetini, ifade hürriyetini ve temel hak ve özgürlükleri sonuna kadar müdafaa etmek, demokrasiyi, demokratik rejimi sonuna kadar müdafaa etmek, millî iradeye toz kondurmamak mecburiyetindeyiz.

Herhangi bir milletvekili arkadaşımızın bir yerde yapmış olduğu konuşma, pekâlâ oradaki savcı tarafından, Hükümetin manevî şahsiyetini tahkir ve tezyif diye nitelendirilebilir; savcı, anında “ben soruşturma açtım” diyebilir ve “lüzum görerek ben tutukladım” diyebilir. Meclisin kararına gerek yok; çünkü, cezası ağır hapistir. Dolayısıyla, 24 saat içerisinde suçüstü işlemi yapılmak suretiyle, o arkadaşımız tutuklanabilir; ondan sonra ayıkla pirincin taşını.

Yine ağır cezayı gerektiren suçlardan başka birini söyleyeceğim; Türk Ceza Kanunu madde 311/1: Suç işlemeye alenen tahrik etmek. Bakın, dikkatinize arz ediyorum; suç işlemeye alenen tahrik etmek. Değerli arkadaşlar, geçmişte, ister sağ görüşlü olsun ister sol görüşlü olsun birçok arkadaşımız_ Hele, maalesef, zaman zaman hukukun, yargının siyasal etkilere maruz kalması sonucu, diyelim ki, oradaki solcu bir arkadaşımızsa, kendi görüşüne belki ters bir insan tarafından “senin bu konuşman, halkı alenen suç işlemeye tahrik ve teşviktir” diyerek dava açabilir veya tersi, başka bir görüşten bir arkadaşımızsa ve oradaki savcı onun görüşüne tersse, diyelim ki, Sayın Deniz Baykal bir konuşma yapıyor, diyor ki: “Bu zamlar zulümdür; buna razı olunamaz.” Pekâlâ, bir savcı, sizin bu yaptığınız konuşma, halkı alenen suç işlemeye tahrik, teşviktir; cezası da ağır hapistir deyip, o lider hakkında yahut o siyasî hakkında Meclisin kararı olmadan tutuklama yoluna gidebilir.

Ne yapmak lazım? Biz, bir önerge verdik bu konuyla ilgili;  o maddeyi şöyle değiştiriyoruz, diyoruz ki: Şu kadar ki, ölüm cezasını gerektiren cürümlerle, adam öldürme, zimmet, ihtilas, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas, kaçakçılık, resmî ihale ve alım-satımlara fesat karıştırma cürümlerinden dolayı bir milletvekilinin sorguya çekilmesi ve yargılanması için Meclisin kararı aranmaz.

“Bu hallerde, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı durumu hemen ve doğrudan Türkiye Büyük Millet Meclisine bildirmek zorundadır; ancak, bu hallerde de, suç işlediği ileri sürülen milletvekili, Meclisin kararı olmadıkça tutulamaz ve tutuklanamaz.”

Değerli arkadaşlar, ortada bir suç varsa, bir rüşvet varsa, bir yolsuzluk varsa ya da diyelim ki, biraz önce söylediğim cinsten bir suç iddiası varsa, soruşturma açılsın, milletvekili arkadaş gitsin, ifade versin, dava başlasın; ama, Meclisin kararı olmadan, o milletvekilinin tutulması ya da tutuklanması olmasın; çünkü, aksi takdirde, burada, en önemli oylamalarda, bir de bakarız ki, bir sayın milletvekilimiz veya bir grup milletvekili, şu söylediğim nedenlerden dolayı ve başka nedenlerden dolayı, cezası ağır cezayı gerektiren bir suç işlemiştir ve hakkında suçüstü hükümleri uygulanmıştır denilerek tutuklanabilir ve Meclisin kararı olmadan, bir de bakarız ki, arkadaşımızı bir tutukevinde buluruz.

Bunu, ben, grup başkanvekili arkadaşlarımla da konuştum, muhtelif partilerden arkadaşlarla da konuştum. Hukukun, son derece iyiniyetle ortaya konulmuş esasları, zaman zaman, siyasal etkilerle yahut başka maksatlarla istismar da edilebiliyor. Buna, elbette ki, mani olmak fevkalade önemlidir diye, daha çok, hep olumlu görüşler beyan ettiler.

Eğer, bu şekilde mesele halledilirse, Türkiye Büyük Millet Meclisi bu olumlu adımı atmak suretiyle halkımızın bizden beklentilerine cevap vermiş olur ve milletvekili dokunulmazlığı sınırlandırılmış olur. Böylece, Meclis, kim suç işlemişse “buyurun, yargıda herkes hesabını versin; biz, Meclis olarak, elbette ki, Türkiye Büyük Millet Meclisinin itibarından yanayız” demiş olur ve milletimizin bizden beklentilerine cevap vermiş oluruz. Diğer taraftan da, görüşlerimiz ne olursa olsun, demokrasiyi, millî iradeyi, fikir hürriyetini, fikri ifade hürriyetini sonuna kadar korumuş oluruz ve zannediyorum, üzerimize düşen de budur.

Değerli arkadaşlar, demokrasi, hukuk, fikir hürriyeti ve fikrin ifadesi hürriyeti, hepimize ve her zaman lazımdır. Yani, bugün, bize karşı böyle bir şey olmaz filan diye meseleye yaklaşmak yanlıştır. Genelde düştüğümüz hata budur. Biz, çoğu zaman, çifte standart içerisinde oluyoruz. Yani, kendimize, hak, hukuk, hürriyet lazım geldiği zaman bunları ifade ediyoruz; ama, başkasına bu haksızlıklar yapıldığı zaman sesimizi çıkarmıyoruz; bir süre sonra bakıyoruz, aynı haksızlıklar, dönüyor, bize de yapılır hale geliyor.

Bu mesele, sağ-sol meselesi değildir. Bu mesele, partizan bir bakışla ele alınması gereken mesele değildir. Ben, Refah Partili arkadaşlarımızın da bu konudaki görüşlerini yeniden gözden geçirmelerini diliyorum. Bu meseleye hep birlikte destek olalım; ama, bu yanlışı da düzeltelim. Hem yolsuzluklara karşı çıktığımızı ortaya koyalım hem de demokrasiyi, hukuku, hukukun üstünlüğünü, fikri ifade hürriyetini, muhalefet hakkını ve hürriyetini sonuna kadar savunalım diyorum.

Değerli arkadaşlar, hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. (Alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Kırış.

Sayın milletvekilleri, anayasa değişikliğine ilişkin kanun teklifinin tümü üzerindeki müzakere sona ermiştir.

Teklifin maddelere geçilmesinin oylaması gizli oyla yapılacaktır. Gizli oylama şu şekilde olacaktır: Sol tarafımdaki Divan Üyesi arkadaşım, ismi okunan milletvekiline bir zarf ve o zarfla bebaber üç tane pul verecektir. Bu pulların biri kırmızı, biri beyaz, biri de yeşil; kırmızı “ret” anlamında, beyaz “kabul” anlamında, yeşil de “çekimser” anlamında kullanılacaktır. Üç pulu ve mühürlü zarfı alan arkadaşımız gizli oy kabinine girecek, gizli oy kabini içerisinde, tercih ettiği oyu zarfın içerisine koyacak, zarfı kapatacak, kalan iki pulu da orada bulunan ıskarta kutusuna atacak, daha sonra kabinden dışarı çıkacak ve kürsünün sağ tarafındaki Kâtip Üye arkadaşımızın önüne konulacak kutuya oyunu atacaktır.

Biliyorsunuz, Anayasamızın 175 inci maddesi, anayasa değişikliklerinin gizli oyla yapılacağını amir bulunmaktadır. Anayasa değişikliği, herkesin vicdanına göre değerlendirmesi gereken bir konudur. O bakımdan, bütün arkadaşlardan rica ediyorum, gizliliğe riayet edelim, herkes kendi vicdanına göre karar versin. Eğer, gizliliği ihlal eden bir davranışı fark edersem, oylamayı keseceğim; bunu da herkesin bilmesini istiyorum. (RP sıralarından alkışlar, ANAP sıralarından gürültüler)

Rica ediyorum efendim; siz Anayasaya sadakat yemini etmediniz mi?.. Rica ediyorum...

Değerli arkadaşlar, hiç kimsenin itiraz etmesine gerek yok.

Maddelere geçilmesi için, Anayasamızın 175 inci maddesine göre, beşte üç oy gerekmektedir; yani, 330 kabul oyuyla mümkündür. Eğer 330 veya daha fazla kabul oyu çıkmazsa, teklif reddedilmiş sayılır.

DEVLET BAKANI HİKMET SAMİ TÜRK (Trabzon) – Sayın Başkan, gizliliği sağlamak yönünde bir konuyu arz etmek istiyorum.

BAŞKAN – Buyurun efendim.

DEVLET BAKANI HİKMET SAMİ TÜRK (Trabzon) – Sayın Başkan, gizliliğin sağlanması bakımından, kabin içerisine kırmızı,  beyaz ve yeşil pullardan yeterli miktarda konulacak olursa, daha iyi olur.

BAŞKAN – Aynı şey efendim, üç tane pul vereceğiz; üç pulun birisi kırmızı, birisi beyaz, birisi de yeşil. Sayın milletvekili arkadaşımız hangi renk oy kullanmak istiyorsa o pulu zarfın içerisine koyacak, diğerlerini ıskarta kutusuna atacak ve ondan sonra, zarfı kapatacak; gelecek, buradaki kutuya atacak. En güzel gizlilik budur efendim.

Oylamada sayın genel başkanlar, isterlerse, öncelikle oy kullanabilirler.

İkincisi; Plan ve Bütçe Komisyonu Sayın Başkanı, gönderdiği bir pusulada diyor ki: “Plan ve Bütçe Komisyonumuzun yoğun bir programı var. Bu programa devam etmek zorundayız.” Ben, Sayın Başkanın bu talebini de yerinde görüyorum. Bu itibarla, Plan ve Bütçe Komisyonu Başkan ve üyelerinin öncelikle oy kullanmalarını sağlayacağım.

Hiçbir surette, adı okunmayan milletvekili kürsüye gelemez.

Sayın Mahmut Erdir, Sayın İhsan Çabuk ve Sayın Mehmet Batallı da, mazeretleri olduğunu bildirmişlerdir; onlara da bir öncelik vereceğim.

Sayın milletvekilleri, anayasa değişikliği çok ciddî bir iştir; herkesin, bu ciddiyet içinde oylamanın yapılması konusunda gerekli gayreti göstermesini rica ediyorum.

SALİH KAPUSUZ (Kayseri) – Sayın Başkan, bir şey arz edebilir miyim?

BAŞKAN – Buyurun efendim.

SALİH KAPUSUZ (Kayseri) – Değerli Sayın Bakanın ne ifade etmek istediğini anlamamız mümkün olmadı; ancak, bu gizliliğin tam olabilmesi açısından, oylamada pulların dışarıya taşınmamasını...

BAŞKAN – Hayır efendim, zaten, pullar, orada, gizli yerde atılıyor. Zarfla çıkılıyor ve zarfın içinde ne olduğunu kimse görmüyor.

Efendim, gizlilik konusunda, siz, hiç merak etmeyin.

Oylama uzun süreceği için, Divan Üyesi arkadaşımızın oturarak okumasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Sayın genel başkanlar öncelikle oy kullanmak istiyorlar mı?

Evet, sayın genel başkanlardan başlayalım.

Sayın Bülent Ecevit, buyurun efendim.

Sayın Çiller, zatıâliniz de gelebilirsiniz efendim.

MAHMUT YILBAŞ (Van) – Sayın Başkan, müsaade eder misiniz...

BAŞKAN – Hayır efendim...

MAHMUT YILBAŞ (Van) – Sayın Başkan, ben, burada Grup Başkanıyım; genel başkanı temsil ediyorum.

BAŞKAN – Hayır, genel başkanı siz temsil etmiyorsunuz.

MAHMUT YILBAŞ (Van) – Efendim, Grup Başkanıyım. Ne farkım var benim onlardan...

BAŞKAN – Lütfen, Sayın Yılbaş, yerinize gider misiniz...

MAHMUT YILBAŞ (Van) – Oyumu kullanacağım Sayın Başkan...

BAŞKAN – Hayır efendim, grup başkanvekillerine o hakkı tanımadım. Lütfen, oturur musunuz yerinize...

MAHMUT YILBAŞ (Van) – Niye böyle yapıyorsunuz allahaşkına; yapmayın lütfen... Ben grup başkanvekili değil, Grup Başkanıyım; genel başkanı temsil ediyorum.

BAŞKAN – Peki, genel başkanı temsil ediyorsunuz madem, buyurun.

Arkadaşlar, lütfen, biraz sabır gösterin; hiç pusula göndermeyin. Ben, ayrıcalık tanıyacağım kişileri belirttim; bundan sonra da kimseye ayrıcalık tanımıyorum.

Sayın Baykal, buyurun.

Sayın Özal da genel başkan, buyurun.

Sayın Başbakan, buyurun. (ANAP sıralarından alkışlar)

Değerli arkadaşlar, Anayasaya sadakat hepimizin görevidir. Anayasa, gizli oylamayı niye koymuş? (RP sıralarından gürültüler)

Efendim, her şeyden önce, genel başkanlar Anayasaya sadakat göstermek zorunda. (RP sıralarından “Bravo” sesleri, alkışlar)

Eğer maddelere geçilmesi kabul edilirse, müzakerelere devam edeceğiz.

Efendim, İhsan Çabuk arkadaşımızı çağıralım..

Sayın Başkan, Plan ve Bütçe Komisyonu listesini vereyim, sırayla okusunlar.

MEHMET GÖZLÜKAYA (Denizli) – Sayın Başkanım, bu, maddelere geçiş oylaması; bundan sonra, maddelerin oylamasına mı geçeceğiz?

BAŞKAN – Tabiî, maddeleri müzakere edeceğiz.

MEHMET GÖZLÜKAYA (Denizli) – Onu izah edin efendim.

BAŞKAN – Efendim, zaten, maddelere geçilmesi kabul edildikten sonra, maddeleri bugün müzakere edeceğiz; ikinci müzakereyi, 48 saat sonra yapacağız; 1 inci maddenin kabulü de açık oylamaya tabi.

MEHMET GÖZLÜKAYA (Denizli) – Onu izah edin.

BAŞKAN – Herkes bilir canım artık.

Plan ve Bütçe Komisyonu üyesi arkadaşların öncelikle oy kullanmaları için isimlerini okutuyorum:

İ. Ertan Yülek                                 (Adana)

Sait Açba                                (Afyon)

Aslan Polat                                 (Erzurum)

Nurettin Kaldırımcı                                (Kayseri)

Mustafa Ünaldı                                (Konya)

Cevat Ayhan                                 (Sakarya)

Abdüllatif Şener                                 (Sıvas)

Mustafa Küpeli                                 (Adana)

Süleyman Hatinoğlu                                (Artvin)

Ataullah Hamidi                                 (Batman)

Abbas İnceayan                                 (Bolu)

Ertuğrul Yalçınbayır                                (Bursa)

Mustafa Balcılar                                (Eskişehir)

Hüseyin Yayla                                (Hatay)

Refik Aras                                (İstanbul)

Esat Bütün                                (Kahramanmaraş)

Şinasi Altıner                                (Karabük)

Hayrettin Uzun                                 (Kocaeli)

Miraç Akdoğan                                 (Malatya)

Süleyman Çelebi                                (Mardin)

Mustafa Bahri Kibar                                (Ordu)

Biltekin Özdemir                                (Samsun)

Yıldırım Aktürk                                (Uşak)

Mustafa Çiloğlu                                 (Burdur)

Halil Yıldız                                 (Isparta)                 

Doğan Baran                                 (Niğde)

Ertuğrul Eryılmaz                                 (Sakarya)

Aydın Tümen                                 (Ankara)

Metin Şahin                                 (Antalya)

Cafer Tufan Yazıcıoğlu                                 (Bartın)

Ali Rahmi Beyreli                                 (Bursa)

Çetin Bilgir                                (Kars)

Hadi Dilekçi                                (Kastamonu)

Necdet Tekin                                 (Kırklareli)

Hilmi Develi                                (Denizli)

Algan Hacaloğlu                                 (İstanbul)

Ali Topuz                                (İstanbul)

Turhan Arınç                                (İzmir)

Cemal Alişan                                (Samsun)

Hasan Çağlayan                                (Çorum)

BAŞKAN – Adana İlinden başlayarak, normal oy kullanma işlemine devam ediyoruz.

Uğur Aksöz...

BAŞKAN – Çevre Bakanı İmren Aykut’un yerine, Devlet Bakanı Rüştü Kâzım Yücelen oy kullanacaktır.

(Oyların toplanmasına devam edildi)

Muhammet Polat...

BAŞKAN – Başbakan Yardımcısı ve Millî Savunma Bakanı Sayın İsmet Sezgin’in yerine, Devlet Bakanı Sayın Rifat Serdaroğlu oy kullanacaktır.

(Oyların toplanmasına devam edildi)

Ali Şevki Erek...

BAŞKAN – Sayın Mehmet Salih Yıldırım, Sayın Metin Gürdere’ye de vekâlet ediyor.

(Oyların toplanmasına devam edildi)

BAŞKAN – Genel Kurul salonunda olup da oyunu kullanmayan sayın üye var mı efendim? Yok.

Oylama işlemi bitmiştir.

Oy kutuları kaldırılsın.

(Oyların ayırımına başlandı)

AHMET İYİMAYA (Amasya) – Sayın Başkanım, sayım tamamlandıktan sonra, fakat, bir Parlamento tasarrufu olarak, neticenin karara bağlanmasından ve ilanından önce hangi nisabın uygulanacağı noktasında, İçtüzüğün 63 üncü maddesi çerçevesinde bir usul tartışması açılmasını istiyorum. (CHP sıralarından “doğru diyor” sesleri)

BAŞKAN – Sayın İyimaya, Amerika’yı yeniden keşfetmiyoruz. Bakın, bu Meclis 1993 yılında Anayasa değişikliğini yapmış, 1995 yılında Anayasa değişikliğini yapmış. Aynı İçtüzük, aynı Anayasa... Bakın, orada, 1993 tarihinde Başkan şunu diyor: “Şimdi teklifin maddelerine geçilmesini oylarınıza sunacağız. Oylama, Anayasanın 175 inci maddesi gereğince gizli oyla yapılacaktır. Maddelere geçilmesinin kabulü için, Anayasanın öngördüğü üye tamsayısının beşte üçünün oyu, yani, asgarî 270 oy aranacaktır. 270’in altında kabul oyu çıktığı takdirde maddelere geçilmesi reddedilmiş sayılacaktır.” Bu, 1993’te yapılan...

AHMET İYİMAYA (Amasya) – Sayın Başkan...

BAŞKAN – Efendim, rica ediyorum... Sayın İyimaya, bir dakika canım...

YAŞAR OKUYAN (Yalova) – O zaman yanlış yapılmışsa, şimdi de yanlış yapılması mı gerekir?!

BAŞKAN – Efendim, bilmiyorum, belki de geçilmesi kabul edilecek.

Efendim, daha tartışma açmadım, arkadaşımıza cevap veriyorum.

Yine, 1995 yılında anayasa oylaması yapılırken, oturumu yöneten Sayın Başkan diyor ki: “Anayasanın 175 inci maddesine göre, maddelere geçilebilmesi için 270, yani, beşte üç kabul oyu verilmiş olması gerektiğini ihtiyaten ifade ediyorum.” Zaten, biz de başlangıçta onu ifade ettik. İnşallah, buna hiç ihtiyaç kalmadan maddelere geçilmesi kabul olur.

UĞUR AKSÖZ (Adana) – Sayın Başkan, biz de aynı konuda usul tartışması açılmasını istiyoruz.

BAŞKAN – Efendim, sizin “açın” demeniz bir şey değil ki... Anayasayı değiştiremeyiz ki...

UĞUR AKSÖZ (Adana) – Geçmişte ne uygulanırsa uygulansın, biz, bugün bunu istiyoruz.

BAŞKAN – Efendim, sonuç açıklansın da bir bakalım, ondan sonra.

SALİH KAPUSUZ (Kayseri) – Nereden çıkıyor bu?! Gönlünüz istiyorsa, İçtüzüğü değiştirirsiniz, gelirsiniz ona göre yaparsınız.

BAŞKAN – Efendim, iktidar partisine mensup bir divan üyesi arkadaşımız varsa, o da buraya gelsin; daha rahat olur.

Yok mu divan üyesi bir arkadaşımız; çağıralım efendim.

SALİH KAPUSUZ (Kayseri) – Bir şey olmaz Sayın Başkan; orada ne yapılıyorsa bellidir.

METİN BOSTANCIOĞLU (Sinop) – Sayın Başkan, biraz önce Sayın Ahmet İyimaya usul tartışması açılmasını talep etti. İçtüzüğün 63 üncü maddesine göre, böyle bir talep olduğunda, Başkanın, doğrudan doğruya 63 üncü maddenin ikinci fıkrasını işleme koyması gerekir. Burada takdir hakkı veya resen karar verme hakkı olmadığı kanaatindeyim. Kanaatimi arz ettim.

BAŞKAN – Efendim, rica ediyorum... Usul tartışması belirsizlikler için; burada yapılmış, iki defa Anayasa müzakeresinde kabul edilmiş.

YAŞAR OKUYAN (Yalova) – Burası ne yazıyor?

BAŞKAN – Bunun yorumu o işte...

METİN BOSTANCIOĞLU (Sinop) – İçtüzük öyle demiyor.

UĞUR AKSÖZ (Adana) – Sayın Başkan, bir şey söyleyeceğim. 1995’i aynen uyguluyorsanız, 1995’te, burada Sayın Bakan oturmuştu; şimdi, Sayın Bakan yok. Şimdi, niye uygulamadınız?

BAŞKAN – Efendim, Sayın Bakan geçen birleşimde bulunmadı. Artık, ikincisinde aranmaz. Kaldı ki, Anayasa Meclisin işidir...

UĞUR AKSÖZ (Adana) – 1995’te Bakan vardı.

BAŞKAN – Şimdi, niye tartışıyoruz ben anlamıyorum. Niye bu kadar kuşkunuz var?!

AHMET PİRİŞTİNA (İzmir) – 1995’te Tasnif Kurulu kurulmuştu Sayın Başkan.

BAŞKAN – Hayır efendim; Tasnif Kurulu olur mu?! Oy sayma işi, Divanın işidir; yani, herkes ağzına geleni keyfî söylüyor; olur mu yahu?! Bırakın da burayı biraz biz yönetelim canım. (RP sıralarından “Bravo” sesleri, alkışlar)

Tezahürat yapmayın arkadaşlar. (RP sıralarından alkışlar)

ÖNDER SAV (Ankara) – Sayın Başkan, milletvekili ve grupların, geçmişteki uygulamaların Anayasaya aykırı olduğu konusunda ciddî bir...

BAŞKAN – Efendim, benim uygulamam aykırı olursa, Başkanlık Divanına getirirsiniz yahut da Danışma Kurulunda tartışırsınız. Bir açıklansın da...

ÖNDER SAV (Ankara) – Oraya gelmesin, burada çözülsün istiyoruz.

ALTAN ÖYMEN (İstanbul) – Dinlesenize Sayın Başkan... Grup Başkanvekili konuşuyor, dinlemiyorsunuz.

BAŞKAN – Efendim, dinledim beyefendiyi. Canım, daha tartışma açmadık; oy sayımı devam ediyor; arkadaşlarınızın herbirisi bir taraftan laf söylüyor; olmaz ki yani canım!

ALİ RIZA BODUR (İzmir) – Konuşmaktan dinlemeye fırsat bulamıyorsunuz.

BAŞKAN – Efendim, ben tartışma açmadım ki, arkadaşın bir şey söyledi, ben de fikrimi söyledim; ben fikrimde katiyim. İki tane ana uygulamamız var. Bugün yeniden Anayasa mı yapacağız?!

ÖNDER SAV (Ankara) – Yeniden Anayasa yapmayacağız, yanlışlığı düzelteceğiz.

BAŞKAN – Efendim, tartışma açmadım diyorum.

(Oyların ayırımına devam edildi)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 83 üncü Maddesinin Değiştirilmesine Dair Kanun Teklifinin maddelerine geçilmesinin gizli oylamasına 517 sayın milletvekili katılmış; kabul 300, ret 198, çekinser 6, boş 5, geçersiz 8 oy kullanılmıştır.

Şimdi, İçtüzüğümüzün 144 üncü maddesine göre, Başkan, oy sonuçlarını ilan eder. Ancak, ben, bu oy sonucunun ne anlama geldiği konusunda grup başkanvekilleriyle bir istişare yapmak üzere, ara vermek istiyorum. 

Ne kadar ara vereyim?

SALİH KAPUSUZ (Kayseri) – Sayın Başkan, ne demek istediğiniz anlaşılmadı.

BAŞKAN – Efendim, arkadaşlarımızın bir kısmından yoğun bir talep var. Ben fikrimi daha önce ilan etmiştim; fakat, şimdi, şu sonuca göre, maddelere geçilip geçilmemesi konusunda bir beyanatta bulunmadan önce, grup başkanvekilleriyle bir istişare yapacağım. Yani, o bakımdan...

SALİH KAPUSUZ (Kayseri) – Sayın Başkan, uygulamalar açık, orta yerdeyken...

BAŞKAN –  Hayır, uygulamada bir terslik yok.

SALİH KAPUSUZ (Kayseri) – Hayır...

BAŞKAN – Sayın Kapusuz, daha fikrimi söylemedim. Ben, aslında, başlangıçta...

SALİH KAPUSUZ (Kayseri) – İlan ettiniz efendim. 

BAŞKAN – Efendim, söyledim de... Bu, kamuoyunca çok etkisi altında kalınan bir konudur. Bir şey de kaçırdığımız yok.

SALİH KAPUSUZ (Kayseri) – Sayın Başkan...

BAŞKAN – Bir dakika efendim... Bir dakika... Grup başkanvekilleri...

SALİH KAPUSUZ (Kayseri) – Sayın Başkan...

BAŞKAN – Efendim, Sayın Kapusuz, tartışma açmadım.

SALİH KAPUSUZ (Kayseri) – Sayın Başkan, tartışmaya lüzum yok.

BAŞKAN – Ben, İçtüzüğün 144 üncü maddesine göre, oylama sonucunu açıkladım; ama, buna göre “maddelere geçilmesi kabul edilmiştir” veya “kabul edilmemiştir” ibaresini kullanmak için, birleşime ara vereceğim.

UĞUR AKSÖZ (Adana) – Sayın Başkan, bir teklifim var.

BAŞKAN – Buyurun.

UĞUR AKSÖZ (Adana) – Birleşime ara vereceğinize usul tartışması açsanız, 2 lehte 2 aleyhte söz verseniz, aleni tartışsak olmaz mı?

BAŞKAN – Efendim, grup başkanvekilleriyle bir konuşalım, ondan sonra...

Peki, ne kadar ara vereyim? (“Yarım saat” sesleri)

Birleşime yarım saat ara veriyorum.

 

Kapanma Saati: 20.30


İKİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 21.55

BAŞKAN: Başkanvekili Kamer GENÇ

KÂTİP ÜYELER: Ali GÜNAYDIN (Konya), Zeki ERGEZEN (Bitlis)

 

 

BAŞKAN – Türkiye Büyük Millet Meclisinin 16 ncı Birleşiminin İkinci Oturumunu açıyorum.

V. – KANUN TASARI VE TEKLİFLERİYLE KOMİSYONLARDAN

GELEN DİĞER İŞLER (Devam)

7. – Kütahya Milletvekili Mustafa Kalemli, Anavatan Partisi Genel Başkanı Rize Milletvekili Mesut Yılmaz, Doğru Yol Partisi Genel Başkanı İstanbul Milletvekili Tansu Çiller, Demokratik Sol Parti Genel Başkanı İstanbul Milletvekili Bülent Ecevit, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Antalya Milletvekili Deniz Baykal ile 292 Milletvekilinin; Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 83 üncü Maddesinin Değiştirilmesine Dair Kanun Teklifi ve Anayasa Komisyonu Raporu (2/676) (S. Sayısı : 232) (Devam)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, daha önce, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 83 üncü Maddesinin Değiştirilmesine Dair Kanun Teklifinin maddelerine geçilmesi sonucunda yapılan gizli oylamanın miktarlarını açıklamıştım; ancak, bu gizli oylamanın sonucunun ne olacağı konusunda gruplar arasında çok ciddî bir tereddüt olduğu için, çok da önemli bir konu olduğu için, bunun tek başına sorumluluğunu da üzerime almamak için, bir yarım saat ara verdim. (CHP sıralarından “Bir saat” sesleri, gürültüler)

Efendim, rica ediyorum... Tabiî, anladım da; yani, yarım saat; ama, biz, gittik, orada çalıştık; Sayın Meclis Başkanımızın başkanlığı altında, grubu olan partilerin grup başkanvekilleriyle olayı tartıştık.

AYDIN GÜVEN GÜRKAN (İzmir) – Açar, Genel Kuruldan izin alırsınız.

BAŞKAN – Efendim, o, benim takdirime kalan bir şeydir.

AYDIN GÜVEN GÜRKAN (İzmir) – Takdirinize kalmış değil.

BAŞKAN – Sayın Gürkan, ben, bunları en iyi bilen insanlardan birisiyim. Geçmişte de bu böyle yapıldı. Tartıştık efendim. O, Genel Kurulun görevinin, orada, Danışma Kurulu niteliğindeki bir görevin devam edilmesiydi. Genel Kurul tatil edilmedi ki.

Sayın milletvekilleri, oylama sonucunda, 517 sayın milletvekili oylamaya katılmış; kabul 300, ret 198, çekimser 6, boş 5 ve geçersiz 8 üye suretiyle bir oylama sonucu çıkmıştı.

Ben, bu teklifin oylamasına geçerken, geçmişte yapılan açıklamalarda, tasarının maddelerine geçilmesi için beşte üç çoğunluk aranması gerektiği yolunda bir beyanda bulunmuştum da; ancak, son yaptığımız müzakerelerde, İçtüzüğün 94 üncü maddesindeki, anayasa değişikliklerinin maddelerinin ve son tümünün kabulündeki gizli oylamada beşte üç gibi bir açıklama yapılması karşısında, bunun, başlangıçtaki gizli oylamanın, hatta, gizli oylama bile olmasına da gerek yok, bir salt çoğunlukla, toplantıya katılan milletvekillerinin salt çoğunluğuyla maddelerine geçilebileceği inancına vardım. (ANAP sıralarından alkışlar)

Bir dakika efendim... Rica ediyorum...

Bu konuda, Genel Kurulun da hakemliğine başvurmak durumunda kalıyorum. Bu itibarla, bu konuda bir usul tartışması açmak istiyorum.

VII. – USUL HAKKINDA GÖRÜŞMELER

1. – Anayasa değişikliği teklifinin birinci görüşmesinde, teklifin maddelerine geçilmesi hususunun onaylanması sırasında beşte üç çoğunluk aranmasının zorunlu olup olmadığı hususunda

BAŞKAN – Usul tartışmasının konusu şu: Anayasa değişikliği teklifinin birinci görüşmesinde, maddelerine geçilmesinde, beşte üç çoğunluk mu gerekli; yoksa, oylamaya katılanların salt çoğunluğu mu gerekli? Bu konuda benim şu andaki kararım, salt çoğunluğun gerekli olduğu yolundadır.

Bu hususta bir usul tartışması açıyorum; lehte ve aleyhte ikişer arkadaşa söz vereceğim.

UĞUR AKSÖZ (Adana) – Lehinde söz istiyorum Sayın Başkan.

OYA ARASLI (İçel) – Lehinde söz istiyorum.

SALİH KAPUSUZ (Kayseri) – Sayın Başkan, her şeyden önce, usul yönünden böyle bir tartışmayı açamazsınız; çünkü, açık Anayasa hükmü, İçtüzük hükümleri, 1993, 1995 uygulamaları orta yerde iken, siz de bu birleşimin başında, bu işi böyle yapacağınızı ilan ettiğiniz halde...

BAŞKAN – Uygun görürseniz, düşüncenizi kürsüden... (RP sıralarından gürültüler)

SALİH KAPUSUZ (Kayseri) – Müsaade edin efendim.

Bu müzakereyi açamazsınız. Başlangıçta ilan ettiniz. Hiçbir gruptan -görüşmeler sırası dahil olmak kaydıyla- oylamanın sonuna yaklaşılıncaya kadar hiçbir talep gelmemiştir.

NİHAT MATKAP (Hatay) – Gelmediğini nereden biliyorsun?

BAŞKAN – Efendim, müdahale etmeyin, rica ediyorum...

SALİH KAPUSUZ (Kayseri) – Geneli üzerindeki görüşmeler yapılmıştır, oylamaya geçilmiştir; 330 oyun aranacağı da açık bir şekilde, gizli olacağı  zımnen, Genel Kurul tarafından kabul edilmiş, oylama yapılmış, oylamanın sonucu da ilan edilmiştir. Böyle bir durumda, kamuoyu baskısından ve Parlamentodaki parmak sayısının fazlalığından, ne Anayasa değişikliği ne İçtüzük değişikliği yapılmadan, siz, böyle bir uygulamaya geçemezsiniz. Bu yapmış olduğunuz işlem, esastan da, usulden de, kesinlikle tatbikatta da mümkün olmayan bir uygulama olacaktır. Kesinlikle, Parlamento olarak, sizin bu tavrınızı kabul etmiyoruz.

ALİ RIZA BODUR (İzmir) – Sen Parlamento musun?!

SALİH KAPUSUZ (Kayseri) – Böyle bir usul açıklaması da yapamazsınız. Sonuç ortadadır. (Gürültüler)

BAŞKAN – Bir dakika efendim... Bir dakika...

Sayın Kapusuz, düşüncenizi söylediniz...

Sayın Aksöz, lehte mi, aleyhte mi efendim?

UĞUR AKSÖZ (Adana) – Lehte.

BAŞKAN – Lehinde, Sayın Aksöz; buyurun efendim.

Süreniz 10 dakika. (ANAP sıralarından alkışlar)

UĞUR AKSÖZ (Adana) – Değerli arkadaşlar, Anayasa değişikliği konusunda, maddelere geçilmesi için bir oylama yapılmış ve 300 kabul, 198 ret oyu çıkmıştır. İçtüzüğümüz çok açıktır, hiç tartışmaya bile gerek yoktur; aynen okuyorum:

“Madde 94.– Anayasada değişiklik tekliflerinin birinci ve ikinci görüşmelerinde, maddelerin kabulü ile ikinci görüşmenin sonunda tümünün kabulü üye tamsayısının beşte üç çoğunluğunun gizli oyu ile mümkündür.”

Yani, burada, maddelere geçilmesi beşte üçle mümkündür demiyor; sadece, maddelerin kendileri tek tek görüşülürken, orada beşte üç ararım; bir de, maddeleri bitirirsiniz, en son, tümü oylanırken beşte üç ararım diyor. 94 üncü madde çok açık, hiç tartışmaya bile gerek yok.

EMİN KUL (İstanbul) – 93’ü de oku.

UĞUR AKSÖZ (Devamla) – Şimdi, peki, böyle olunca ne olacak; 94 üncü madde böyle olunca ne yapacağız; 93 üncü maddeye bakacağız. 93 üncü maddede deniliyor ki: “Anayasa değişiklik teklifleri, diğer kanun tasarı ve tekliflerinin görüşülmesindeki usule tabidir.” Yani, maddelere geçilmesi, kanunlardaki usule tabi. Kanun nedir; katılanların yarıdan fazlası eğer kabul oyu vermişse, o kanun tasarı veya teklifinin maddelerine geçilir. İşte, burada da, 300 kabul, 198 ret oyuyla maddelere geçilmesi kabul edilmiştir.

Değerli arkadaşlar, bunun hiç tartışılacak tarafı da yoktur, İçtüzük çok açıktır. Sayın Başkan daha önceki konuşmasında, burada, önceki oturumda demişti ki “1995’te böyle yapılmıştı, 1993’te böyle yapılmıştı.” Ancak, size şunu hatırlatmak istiyorum: Benim dayandığım bu 94 üncü madde, 16 Mayıs 1996 tarihinde 424 numaralı Meclis kararıyla değiştirilmiştir.

Bakın, tekrar ediyorum; Sayın Başkanın daha önce söylediği, “efendim, 1993’te, 1995’te böyleydi” dediği konuda dayandığı madde, 16 Mayıs 1996 tarihli ve 424 sayılı Meclis kararıyla değişmiştir. Demek ki, bu madde 1996’da geldi; 1996’da gelen maddenin, artık, 1993’e, 1995’e emsali olur mu arkadaşlar? 94 üncü madde çok açıktır; maddelere geçilmesinde çoğunluk yeterlidir, tartışılacak hiçbir taraf yoktur. (ANAP ve DSP sıralarından alkışlar)

Sayın Refah Partisinin bu tutumunu da bütün milletin gözü önünde teessüfle karşılıyorum. (RP sıralarından sıra kapaklarına vurmalar, gürültüler) Bu kadar direnmeleri de uygun değildir. (RP sıralarından gürültüler)

Teşekkür ediyorum.

SALİH KAPUSUZ (Kayseri) – Sayın Başkan, bu konuşmasını kendisine iade ediyoruz. Burada usul bu değildir. Herkes görüşünü söyler.

BAŞKAN – Sayın Kapusuz, bir dakika efendim... Beni dinler misiniz...

SALİH KAPUSUZ (Kayseri) – Kimsenin ukalalığa hakkı yok.

BAŞKAN – Sayın Kapusuz, burada herkes fikrini açıkça ve medenî ölçüler içinde söyler.

SALİH KAPUSUZ (Kayseri) – Ama, hakaret etmeye hakkı yok.

BAŞKAN – Burada biz birbirimize mi saldıracağız...

SALİH KAPUSUZ (Kayseri) - Niye ikaz etmediniz?

BAŞKAN - Rica ediyorum efendim... Lütfen oturur musunuz...

SALİH KAPUSUZ (Kayseri) – Niye ikaz etmiyorsunuz?

BAŞKAN – Her parti, öteki partiyle ilgili düşüncelerini söyler. Rica ederim...

SALİH KAPUSUZ (Kayseri) – Hakaret mi edecek yani?!

BAŞKAN – Hakaret etmedi efendim. Dedi ki “tavrını millete sergiliyoruz.” Zaten, millet görüyor bizi canım.

SALİH KAPUSUZ (Kayseri) – Sergilenen tavır ortada.

BAŞKAN – Rica ediyorum Sayın Kapusuz...

SALİH KAPUSUZ (Kayseri) – Sayın Başkan, bu tavırlar yakışmıyor.

BAŞKAN – Sayın Araslı, buyurun.

Süreniz 10 dakikadır.

OYA ARASLI (İçel) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; burada, çok önemli bir hususun şu anda tartışmasını yapıyoruz. Anayasa değişiklikleri hakkındaki kanun tekliflerinin maddelerinin görüşülmesine salt çoğunluk yeterli midir, yoksa, burada da beşte üç çoğunluk mu aranmalıdır? Bunun yanıtını, bize, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün 93 ve 94 üncü maddeleri veriyor.

Anayasamız, anayasa değişikliklerinin kabulünün beşte üç çoğunlukla olacağını amir ama, bir anayasa değişikliğinin kabulünden ne anlaşıldığını, İçtüzüğümüzün 94 üncü maddesi açıklığa kavuşturmuş durumda. Bu kabul, maddenin kabulüyle ve tümü hakkında oylamanın kabulüyle gerçekleşebilecek bir husustur. İçtüzüğün 94 üncü maddesi de bu aşamalarda beşte üç çoğunluğun aranmasını gerekli kılmıştır; ama, maddelere geçilmesi konusunda beşte üç çoğunluk aranmasına ilişkin hiç bir hususu İçtüzükte bulabilmek mümkün değildir.

İçtüzüğümüzün 93 üncü maddesi “Anayasa değişiklik teklifleri, diğer kanun tasarı ve tekliflerinin görüşülmesindeki usule tabidir” demiştir; ancak, Anayasanın getirmiş olduğu istisnalarda bu kurala uyulmayacağını belirlemiştir. Bu kural, zaten Anayasamızın 175 inci maddesinden İçtüzüğe aktarılmış olan bir kuraldır.

İçtüzüğümüzün 93 ve 94 üncü maddeleri birlikte değerlendirildiği zaman, şu aşamada maddelerin görüşülmesine geçilebilmesi için, Anayasanın 96 ncı maddesinde söz konusu olan salt çoğunluğun yeterli olacağı sonucuna varmamız gerekmektedir.

Bu husus, bu görüşün doğruluğu, İstanbul Hukuk Fakültesi anayasa hukuku öğretim üyesi Sayın Erdoğan Teziç ve yine, Ankara Hukuk Fakültesi emekli öğretim üyelerinden ve şu an Bilkent’te anayasa hukuku ve siyasal bilim dersi vermekte olan Prof. Ergun Özbudun tarafından yapılan açıklamalarda da doğrulanmış durumdadır.

Bu nedenle, bu hususta tereddüte mahal bırakacak herhangi bir yan olmadığı görüşündeyim. Bu tereddütü yaratan durum olarak, bundan önceki uygulamalar karşımıza çıkarılmaktadır; ama, hepimiz biliyoruz ki, bir uygulama yıllardır gerçekleşiyor olabilir, ama, bugün onun yanlış olduğunu tespit etmek mümkündür. Ki, geçtiğimiz yasama yılında bunun örneğini biz yaşadık. Yıllardan beri, biz, hükümetin hangi çoğunlukla güvenoyu alabileceğini tespit etmiştik, çok uzun yılardır da bu doğrultuda uygulama yapıyorduk; ama, Refah Partisi Grubu, bu uygulamada söz konusu olan çoğunluğun yetersiz olduğunu, Anayasaya aykırı olduğunu, İçtüzük ile Anayasa arasında bir uyumsuzluk bulunduğunu iddia etti, konuyu Anayasa Mahkemesi önüne götürdü ve karar aldı. Çok ilginçtir, o gün, uygulamalarda bir yanlışlık varsa, ondan her an dönülebileceğini ifade eden Refah Partisi, şu anda bizim yanlış olduğu konusunda çok ciddî kuşkular taşıdığımız bir konuda, uygulamayı kanıt getirerek, o uygulamanın çok uzun yıllardan beri söz konusu olduğunu ileriye sürerek, burada beşte üç çoğunluk aranmasının doğru olduğunu iddia ediyor. Niçin dün öyle söylüyordu, bugün böyle söylüyor; bunu anlayabilmek mümkün değil. Bunu anlayamamanın yanı sıra, burada fikirler dile getirildiği zaman da, Refah Partisi tarafından buna niye çok şiddetle tepki konuyor; bunu da çözebilmek bence mümkün değil.

Bu çok önemli konuda eğer bir yanlışlık tespit ediyorsak, bu yanlışlığı tespit ettiğimiz anda bundan dönmekte sayısız yarar vardır. Hele bu yanlışlığı, biz, dokunulmazlıklar gibi çok önemli bir anayasa değişikliği görüşülürken tespit ediyorsak, onun üzerinde çok daha önemle durmamız, çok daha ciddiyetle tartışmamızda da sayısız yarar vardır diye düşünüyorum.

Bu usul tartışmasının da açılmış olmasından, bu nedenle, çok büyük bir memnuniyet duyduğumu ifade etmek istiyorum.

Değerli milletvekilleri, yanlış meydandadır. Bir yanlış yapmakta olduğumuz, çok değerli bilim adamlarından gelen görüşlerle de bugün ortaya konulmuş vaziyettedir.

Ben, değerli milletvekillerinin bu konudaki kuşkuları dağıtacak ve bir yanlışlığın bundan sonra devam etmesini engelleyecek bir anlayış içerisinde olacaklarını ümit ederek sözlerime son vermek istiyorum.

Teşekkür ederim. (CHP, ANAP ve DSP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Araslı.

Sayın Kapusuz, siz aleyhte konuşacaksınız, değil mi efendim?

SALİH KAPUSUZ (Kayseri) – Aleyhte...

BAŞKAN – Buyurun Sayın Kapusuz. (RP sıralarından alkışlar)

Süreniz 10 dakika.

SALİH KAPUSUZ (Kayseri) – Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Şu anda, yasama ve denetimle millet tarafından görevlendirilmiş, milletin ümidi olan Türkiye Büyük Millet Meclisi milletvekilleri olarak, çok ciddî bir sınavla karşı karşıyayız. Anayasaya uyulması, Anayasaya uygun hareket edilmesi gerektiğini her önüne geldiği zaman gündeme getiren değerli siyasî parti yetkilileri ve milletvekilleri, lütfen, Anayasaya ve Anayasa doğrultusunda hazırlanmış kurallara uygun hareket etmelidir.

Biraz önce, biz, bir çalışma yaptık. Yapmış olduğumuz çalışma, çok ciddî iddialar ihtiva eden anayasa değişikliğiyle ilgili. Bir işlem başladı. Başlayan işlem...

Sayın Başkan, lütfen...

BAŞKAN – Efendim, rica ediyorum...

SALİH KAPUSUZ (Devamla) – Arkadaşlarımız başka yerde münakaşalarını yaparsa, memnun oluruz.

BAŞKAN – Peki efendim... Peki...

SALİH KAPUSUZ (Devamla) –  Başlayan çalışmalar gereği, zatıâliniz müzakereyi başlattınız. Teklifin bütünü üzerinde, geneli üzerinde, bütün siyasî partilere mensup arkadaşlarımız konuşma yaptı; sonuca gelindi, oylama yapıldı. Oylamanın sonucu ilan edildiği anda, üzülerek söyleyelim ki, Sayın Meclis Başkanımızın da Meclisi yöneten Sayın Kamer Genç’e talepleri doğrultusunda, kendi inancı, kendi görüşü de, doğru olan düşüncesi de, ilan noktasında donduruldu.

Beraber bir müzakere ortamına çağırıldık. Tabiî, Anayasayı oradaki toplantıda değiştirmek mümkün değil, İçtüzük değişikliği yapmak da mümkün değil. Şayet, ortaya çıkan sonuç birilerini tatmin etmiyor ise, yapılacak usul bellidir; siz, beğenmediğiniz Anayasa maddesini değiştirirsiniz, beşte üç değil de, üçte bir ararsınız, 100 milletvekili ararsınız; istemediğiniz, hoşunuza gitmeyen sonucun çıkmasına sebep olan İçtüzük maddesini de değiştirirsiniz; ama, yok... “Sonuç bizim istediğimiz gibi çıkmadı, o zaman yapacağımız şey bellidir; biz tutarız, sonucu kendi istediğimiz şekilde nasıl ilan ederiz.” Bunun arayışına girme hakkını size bu Meclis vermemiştir! (RP sıralarından alkışlar)

Şimdi, efendim, şu, Türkiye Büyük Millet Meclisinin yayınıdır. Anayasa değişiklik teklifleri karşılaştırmalı metin olarak yayımlanmıştır. O zaman Parlamentoda bulunan bütün siyasî partiler, Anayasa değişikliği hakkındaki görüşlerini Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına vermişlerdir. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığında bu metinler yazılı hale getirilmiştir. Anayasanın 83 üncü maddesiyle ilgili değişiklik önergelerine şöyle yukarıdan aşağıya bir bakayım istedim. Bakınız, yasama dokunulmazlığıyla ilgili metin buraya konulmuş. Değişiklik teklifi Anavatan Partisinde var mı; yok; Büyük Birlik Partisinde yok, Cumhuriyet Halk Partisinde yok, Demokratik Sol Partide yok, Doğru Yol Partisinde yok, Halkın Emek Partisinde var, Millet Partisinde yok, Milliyetçi Hareket Partisinde yok, Refah Partisinde var. Lütfen dikkat buyurun, ne değişti ki, siz bu dokunulmazlık konusunu o zaman gündeme hiç almadığınız bir ortamda, bugün orta yere getirdiniz.

AHMET ALKAN (Konya) – Ne alakası var!..

SALİH KAPUSUZ (Devamla) – Var efendim alakası... Şimdi dikkat edin, dikkat buyurun.

BAŞKAN – Bir dakika efendim... Bir dakika... Müdahale etmeyin...

ASLAN ALİ HATİPOĞLU (Amasya) – Ne alakası var!..

SALİH KAPUSUZ (Devamla) – Var alakası... Alakası var... İşte, bugünkü ararejim bunu alakası, aradönem bunun alakası. Evet!.. (RP sıralarından alkışlar)

Şimdi, bırakın bunu; getirmişsiniz, uyum yasaları olarak, sonuç itibariyle bir noktaya gelinmiş, görüşmelerine başlanmış; burada, Komisyon oturdu, Hükümet oturmadı. Onun için, bu oturumda Hükümetin aranma şartı da yok. Bunları özellikle ve bilerek zapta geçirmek istiyorum; çünkü, geçen haftaki oturumda, Komisyon Başkanı yerine oturdu, Hükümet oturmadı. İçtüzük gereği, şu anda Hükümetin burada olma mecburiyeti yoktur. Niye; çünkü, önceki aramada Hükümet olmadığı için, birinci sefer erteleme hakkı doğmuştur. Şu anda bir ertelemeye ihtiyaç duyulmamıştır; Komisyon Başkanı oturduğu için Hükümete de ihtiyaç yoktur. Şimdi, sonuç: Gelmiş, görüşülmüş, konuşulmuş; 330 oy mecburiyeti, ki, nereden geldiğini bir kez daha ifade etmek istiyorum:

Değerli arkadaşlar, elimizdeki, yürürlükteki, mevcut Anayasanın 175 inci maddesi açıktır. Açık olan hükümler karşısında siz, ille de birtakım sonuç elde edebilmek için eğri büğrü yollara girmemelisiniz. Hukukçu arkadaşlarımız var, metin de her okuyan tarafından anlaşılacak tarzda açıktır.

Bakınız, sonuç itibariyle, 175 inci madde diyor ki: “Anayasanın değiştirilmesi Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının en az üçte biri tarafından yazıyla teklif edilebilir. Anayasanın değiştirilmesi hakkındaki teklifler Genel Kurulda iki defa görüşülür. Değiştirme teklifinin kabulü Meclisin üye tamsayısının beşte üç çoğunluğunun gizli oyuyla mümkündür.” (DSP sıralarından gürültüler)

DEVLET BAKANI HASAN HÜSAMETTİN ÖZKAN (İstanbul) – Sayfayı çevir!..

BAŞKAN – Müdahale etmeyin arkadaşlar, müdahale etmeyin efendim, arkadaşımız ne söylüyor...

SALİH KAPUSUZ (Devamla) – Bakınız, işte mesele burada. Gizli oy; evet, gizli oy... Devamı var. Bakınız, lütfen dikkat edin, devamında ne diyor: “Anayasanın değiştirilmesi hakkındaki tekliflerin görüşülmesi ve kabulü, bu maddedeki kayıtlar dışında -buraya kayıt koymuş; ne arayacaksınız; rakam olarak bunu arayacaksınız ve gizli yapacaksınız- kanunların görüşülmesi ve kabulü hakkındaki hükümlere tâbidir.” Şartlarını koymuş Anayasa; ne demiş; siz, beşte üç çoğunluk arayacaksınız, gizli oyla yapacaksınız. Bundan sonra, önerge mi vereceksiniz, önergelerin görüşülmesi nasıl olacak ve benzeri diğer uygulamalarla ilgili olarak takip edilecek usul, buradakilerin dışında neye tabidir; işte o zaman, kanunların görüşülmesi ve kabulü hakkındaki hükümlere tabidir.

Peki, ben şimdi bunu böyle söylüyorum da, geçmişte ne yaptık? 19 uncu Dönemde aramızda bulunan arkadaşlarımız buradalar. Bakınız, 1993 yılındaki teklif ve uygulamalar, biraz önce yapmış olduğumuz tarzda olmuştur. Aynen okumak istiyorum; Sayın Başkan açıklamalarda bulunuyor: “Şimdi, teklifin maddelerine geçilmesi oylarınıza sunulacaktır. Oylama, Anayasanın 175 inci maddesi gereğince gizli olarak yapılacaktır. Maddelere geçilmesinin kabulü için, Anayasanın öngördüğü üye tamsayısının beşte üçünün oyu yani, asgarî -o zaman 450’ydi- 270 oy aranacaktır. 270’in altında kabul oyu çıktığı takdirde, maddelere geçilmesi reddedilmiş olacaktır; dolayısıyla, teklif reddedilmiş olacaktır.”

Biz, Anayasanın 175 inci maddesini değiştirdik mi; değiştirmedik.

LÜTFİ YALMAN (Konya) – Dün dündür!..

SALİH KAPUSUZ (Devamla) – Aramızda bulunan sayın arkadaşım Yalova dahil, DSP’li, CHP’li, DYP’li arkadaşlarımızın hepsi, bu görüşmelerin aynen böyle olmasını kabul ettiler; biz buna göre işlem yaptık, uygulama aynen bugün olduğu gibi oldu.

Anayasayı değiştirdiysek, bizim bir yanlış yaptığımızı düşünmemiz mümkün; ama, Anayasada değişiklik olmadığına göre, bu Anayasa, bu madde olduğu gibi kalıp, uygulama da böyle olduğuna göre, şimdi siz, illa da, birileri baskı yapıyor diye, kamuoyu baskısı vardır diye... (RP sıralarından “Bravo” sesleri, alkışlar) ...böyle bir yola girerseniz, sizin için, ne Anayasa ne yasa ne İçtüzük, hiçbir şeyin bir değeri ve anlamı olmaz.

ÜLKÜ GÜNEY (Bayburt) – Kim baskı yapıyor?!.

SALİH KAPUSUZ (Devamla) – Yine, 1995 değişiklik teklifinde de aynı şekilde olmuştur. “Sayın milletvekilleri, Anayasanın 175 inci maddesine göre, maddelere geçilmesi için 270, yani, beşte üç kabul oyu verilmiş olması gerektiğini sizlere hatırlatıyorum. Dolayısıyla, şayet bu rakamı elde edemezseniz, maddelere geçilemediği için, bu teklif reddedilmiş olur” denilmiştir. Sayın Genel Başkan Bülent Ecevit de bundan önce bir konuşma yapmış. Zabıtları okumak istemiyorum. Lütfen, bu konularda, siz, bu teklif illa da bir daha gelmez diye düşünmeyin. Geçmişte olduğu gibi, şayet...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Kapusuz, süreniz bitti; lütfen, toparlar mısınız.

SALİH KAPUSUZ (Devamla) – Toparlayacağım Sayın Başkanım.

Şimdi, şayet siz bunu tekrar getirmek isterseniz, İçtüzüğümüze göre, bir yıl sonra tekrar getirme imkânına sahipsiniz; ama, şu anda, reddedilmiş bir teklifi burada birtakım yollarla geçirmeye kalkmış olmanız, kesinlikle hukuka uygun düşmez, Parlamentoya yakışmaz, bu Genel Kurulun orta yere koymuş olduğu geçmişteki uygulamalara da ters düşer. Lütfen, bu Parlamentonun itibarından bahsederken, biz, yasalara herkesten daha çok saygılı olmalıyız, daha duyarlı bulunmalıyız. Aksi takdirde, siz bugün Anayasayı ihlal ederseniz, başkaları da -zaten hiç Anayasa dinlemiyorlar- ihlal etmeye devam ederler.

Sayın Başkanım, size bir hatırlatma yapmak istiyorum. 1993’te, 1995’te böyle de, şimdi nasıl? Siz, aynı şeyleri, bugünkü oturumun başında da tekrar ettiniz. Sayın Oya Araslı, bizim, burada geçmişte yapılan bir uygulamayı Anayasa Mahkememize götürdüğümüzü, bunda da haklı çıktığımızı, bugün için bize delil göstermek istiyor. Biz de, kendilerine tavsiye ediyoruz...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Kapusuz, lütfen, rica ediyorum efendim... Son cümlenizi söyler misiniz.

SALİH KAPUSUZ (Devamla) – Topluyorum Başkanım; tamam efendim.

Bugün yapılan uygulamayı olduğu gibi kabul etmek mecburiyetindesiniz. Eğer burada bir yanlışlık varsa, Anayasa Mahkemesine gidersiniz, Anayasa Mahkemesi iptal eder; biz o iptale saygı gösteririz, burada kalındığı yerden başlanılmış olur. (RP sıralarından alkışlar) Ama, değerli arkadaşlar, değerli milletvekilleri, lütfen, gelin, birtakım yollarla, birtakım yanlışlıklarla, Anayasaya aykırı şekilde, oyunu göstererek kullanmak marifetleriyle falan, böyle bir yanlışlığı burada kapı olarak açmayın; yanlış olur.

Böyle bir usul tartışması bile doğru olmamakla birlikte, siz böyle bir yola girdiğiniz için, ben, bu usulün yanlış olduğunu, açık Anayasa hükümlerine, İçtüzük hükümlerine aykırı olduğunu, bugüne kadar Mecliste en geçerli Anayasa ve İçtüzük hükümlerinden sonra gelen teamüllere aykırı olduğunu, bu zabıtlardan okumuş oldum, tekrar etmiş oldum. Lütfen, vicdanlarınıza sesleniyorum; hukuka ve Anayasaya saygılı olmak hepimizin görevidir.

Saygılar sunarım. (RP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Kapusuz.

Sayın milletvekilleri, aslında, tabiî, burada çok açık bir durum yok. Anayasanın 175 inci maddesi diyor ki, anayasa değişikliği müzakereleri iki defa yapılır. Tamam, o zaman... (RP sıralarından gürültüler) Bir dakika efendim... Bir dakika...

Yani, açık seçik; 175 inci madde diyor ki, anayasa değişikliği müzakereleri iki defa yapılır. Şimdi, böyle bir hüküm koymuş ortaya; o zaman, bu hükmü nasıl uygulayacağız?! Yani, burada, sizin zannettiğiniz kadar çok açık bir şey yok. Yine, İçtüzüğün 94 üncü maddesi, maddelerinin ve tümünün kabulünde esas alıyor.

Şimdi, usul tartışması bitmiştir; yani, anayasa değişikliğiyle ilgili müzakerelerde, maddelere geçişte beşte üç çoğunluk aranmayacağı konusunda tartışma açtım; bu husustaki görüşüm budur. Bu hususu oylarınıza sunuyorum; yani, bu usul meselesinde benim tavrımın kabulünü oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...

SUAT PAMUKÇU (Bayburt) – Emir var, emir...

CEMALETTİN LAFÇI (Amasya) – Emir nereden geldi?!

SUAT PAMUKÇU (Bayburt) – Emirle iş yapıyorsun; sana hiç yakışmıyor. (RP sıralarından “Emir var” sesleri)

BAŞKAN – Sayın arkadaşlar, hesabınıza öyle geliyor diye böyle yorumlamayın. İnanınız ki, buna vicdanen çok kaniim. (RP sıralarından gürültüler)

Rica ediyorum... Oturur musunuz...

Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Böylece, teklifin maddelerine geçilmesi kabul edilmiştir.

V. – KANUN TASARI VE TEKLİFLERİYLE KOMİSYONLARDAN

GELEN DİĞER İŞLER (Devam)

7. – Kütahya Milletvekili Mustafa Kalemli, Anavatan Partisi Genel Başkanı Rize Milletvekili Mesut Yılmaz, Doğru Yol Partisi Genel Başkanı İstanbul Milletvekili Tansu Çiller, Demokratik Sol Parti Genel Başkanı İstanbul Milletvekili Bülent Ecevit, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Antalya Milletvekili Deniz Baykal ile 292 Milletvekilinin; Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 83 üncü Maddesinin Değiştirilmesine Dair Kanun Teklifi ve Anayasa Komisyonu Raporu (2/676) (S. Sayısı : 232) (Devam)

BAŞKAN – 1 inci maddeyi okutuyorum:

Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 83 üncü Maddesinin Değiştirilmesine Dair

Kanun Teklifi

MADDE 1. – 7.11.1982 tarihli ve 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 83 üncü maddesi, kenar başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

4. – Yasama sorumsuzluğu ve yasama dokunulmazlığı.

Madde 83. – Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, Meclis çalışmalarındaki oy ve sözlerinden, Mecliste ileri sürdükleri düşüncelerden, aynı birleşimdeki Başkanlık Divanının teklifi üzerine Meclisçe başka bir karar alınmadıkça bunları Meclis dışında tekrarlamak ve açığa vurmaktan hiçbir şekilde sorumlu tutulamazlar. İçtüzük gereğince verilecek disiplin cezaları saklıdır.

Seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen bir milletvekili, Meclisin kararı olmadıkça tutulamaz, sorguya çekilemez, tutuklanamaz ve yargılanamaz. Bir milletvekili hakkında seçiminden önce veya sonra verilmiş bir ceza hükmünün yerine getirilmesi, milletvekilliğinin sona ermesine bırakılır. Tekrar seçilen milletvekili hakkında soruşturma ve kovuşturma, Meclisin yeniden dokunulmazlığını kaldırmasına bağlıdır. Dokunulmazlık süresince dava ve ceza zamanaşımı işlemez.

Şu kadar ki, ağır cezayı gerektiren cürümlerde suçüstü hali ile zimmet, ihtilas, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas, kaçakçılık, resmî ihale ve alım satımlara fesat karıştırma cürümlerinden dolayı bir milletvekilinin sorguya çekilmesi ve yargılanması için Meclisin kararı aranmaz. Bu hallerde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, durumu hemen ve doğrudan doğruya Türkiye Büyük Millet Meclisine bildirmek zorundadır. Ancak bu hallerde de suç işlediği ileri sürülen milletvekili, ağır cezayı gerektiren cürümlerde suçüstü hali veya Meclisin kararı olmadıkça tutulamaz ve tutuklanamaz.

Türkiye Büyük Millet Meclisindeki siyasî parti gruplarınca yasama dokunulmazlığı ile ilgili görüşme yapılamaz ve karar alınamaz.

Milletvekilleri hakkındaki ceza davaları Yargıtayda görülür. Bu davalarla ilgili hazırlık soruşturmasının yürütülmesi, kamu davasının açılması, hükmün temyizi ve diğer yargılama esasları kanunla düzenlenir.

BAŞKAN – Madde üzerinde, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına Sayın Altan Öymen; şahısları adına, Sayın Halit Dumankaya, Sayın Kâzım Arslan ve Sayın Ersönmez Yarbay söz istemişlerdir.

Buyurun Sayın Öymen.

Süreniz 10 dakikadır.

CHP GRUBU ADINA ALTAN ÖYMEN (İstanbul) – Sayın Başkan, sayın arkadaşlarım; Başkanlığın son yaptığı uygulama, Meclisimizin oyuyla tasvip  edilen uygulama isabetli olmuştur. Aksi takdirde, İçtüzüğe aykırı hareket edilmiş olacaktı.

Şimdi, buna, Sayın Refah Partili arkadaşlarım itiraz ettiler; fakat, aslında, bu kadar itirazın -hatta, Sayın Grup Başkanvekili biraz da telaş etti- bu kadar telaşın hiç gereği yoktu; çünkü, asıl durum bizi biraz telaşa ve rahatsızlığa sevk edecek haldedir; çünkü, burada 330 oya ulaşılamamıştır; bundan sonra, öteki maddelerin oylamasında ve özellikle ikinci görüşmede ulaşılması gerekir ki, bu teklif, bu anayasa değişikliği önerisi kabul edilebilsin.

Şimdi, görünüşte, herkes, burada konuşan bütün sözcüler, bu anayasa değişikliğinin ne kadar gerekli olduğunu anlattılar; bir tek Refah Partisi sözcüsü arkadaşımız hariç... Zaten, bu teklif, 298 imzayla buraya gelmişti, dört partinin liderleri ve milletvekilleri bu teklife imza atmışlardı; onların toplamı da 347 milletvekili ediyor -tabiî, bir de bağımsızlar var- ama, gerek bu dört partiden gerek bağımsızlardan hiç kimse, şimdiye kadar -Büyük Birlik Partisi dahil- bu anayasa değişiklikleri çıkmasın demedi; bunu bir tek Refah Partisi açıktan açığa söyledi.

Arkadaşlar, demek ki, teklifin tümünün müzakeresi sırasında, Refah Partisi sözcüsü arkadaşımız Sayın Mustafa Kamalak, diğer arkadaşlarımız üzerinde fevkalade etkili olmuştur, onları ikna etmiştir, onların görüşlerini değiştirmiştir; kendisini tebrik etmek isterim halisane.

MUHAMMET POLAT (Aydın) – Doğruları söyledi, doğruları...

ALTAN ÖYMEN (Devamla) – Ama, burada bir nokta var; teklifin maddesi henüz görüşülmemiş bulunuyordu. Sayın Kamalak bunu söylerken, birkısım arkadaşlarımız, maddede ne yazıldığını tam olarak görmeden, onun etkisi altında kalmış olabilirler. Onun için, bu maddenin ne kadar isabetli olduğunu anlatmaya katkıda bulunmak üzere burada söz aldım.

Arkadaşlar, endişe şudur: Acaba, bu madde çıkarsa, milletvekillerinin çalışması engellenebilir mi?!. Sayın Mümtaz Soysal, Sayın Oya Araslı ve diğer partilerden sözcü arkadaşlarım, bunu, burada, arizamik anlattılar; ama, birkaç söz de ben söylemek isterim.

Özellikle, bu maddeyi okuduğumuz zaman şunu görüyoruz: Milletvekili, hangi şartlar altında yargı tarafından soruşturmaya tabi tutulabilecek? Bir, sayılan suçlar hakkında iddialar oluşmuş olacak. Sayılan suçlar belli; rüşvet, ihtilas, irtikâp, zimmet, dolandırıcılık, sahtecilik gibi suçlar. Bunlar, Anayasanın 76 ncı maddesinde, zaten milletvekili olmaya mâni olan suçlar. Bu suç iddiaları olacak; başka suç iddiası için milletvekili hakkında yine soruşturma açılamayacak; yani, trafik suçundan, hatta, adam dövmeye, hatta, belki canını tehlikeye düşürecek şekilde bir kimseye hücum etmeye yahut ona darbe vurmaya kadar bunların hiçbir tanesi, yine bu değişikliğin kapsamı içerisinde değil; ama, rüşvet ve diğer saydığım suçlar hakkında, bu suç iddiaları hakkında yargı yoluna gidilebilecek. Yargı yoluna denilince, herhangi bir ilçe savcısı yahut il savcısı bunu yapamayacak; bu, Yargıtay Başsavcısı tarafından yapılacak. Artı, eğer, dava açılırsa, Yargıtay dairesi tarafından açılacak ve ayrıca, milletvekili hakkındaki soruşturmada ne kadar ağır bir suç isnadı karşısında kalırsa kalsın, yine tutuklanamayacak; tutuklanması için Meclise gelinecek, Meclisin kararı alınacak.

Bu kadar çok teminat altında tutulduktan sonra, milletvekilinin yanlış yere, yanlış isnatlarla mahkeme önüne çıkarılmasını ve yanlış bir şekilde sorumlu tutulmasını nasıl tahmin edebiliriz?! Ama, burada bir başka telakki var. Bu teklifin Anayasa Komisyonunda görüşülmesi sırasında muhalefet şerhi olarak Refah Partili arkadaşlarımız tarafından da kayda geçirilmiştir, burada Sayın Kamalak tarafından da tekrarlanmıştır. Muhalefet şerhlerinde Mehmet Ali Şahin, Süleyman Arif Emre, Abdülkadir Aksu, Ali Oğuz arkadaşlarımız aynen şöyle diyorlar : “Teklif, dokunulmazlık kaldırılmadan, savcı ve hâkim şu fiillerden dolayı milletvekilleri yargılansın anlamına geliyor.” Cümle biraz düşük; ama, milletvekilleri yargılansın anlamına geliyor. Devam ediyorlar: “Niye bir savcıya güveniyoruz da, Meclise güvenmiyoruz. Bir savcının ve yargıcın güvenilirliği, niçin Meclisin güvenilirliğinin önünde olsun.”

Arkadaşlar, elbette, savcı dediğimiz kimse de yanlış yapabilir; ama, savcı, nihayet takibat yapar, dava açar; onu kontrol eden, asıl kararı verecek olan bir yargıç var. Yargıç hata edebilir mi yahut başka türlü davranabilir mi?.. Onu kontrol edecek bir Yargıtay var, Yargıtayın ceza dairesi var, Yargıtayın daireleri var, eskiden Yargıtay Genel Kurulu denilirdi, ona kadar giden birtakım kontrol mekanizmaları var. Burada ne var; burada sadece Meclisteki milletvekilleri var. Kaldı ki, yargıyla yasamanın ayrı olduğu şimdi artık ortaöğretim kitaplarında bile yazılıyor. Yani, ben kendime güvenirim, savcıya güvenmem, yargıça güvenmem!.. Böyle bir mantık, yasama ve yargı anlayışı, farklılığı açısından nasıl müdafaa edilebilir; ama, müdafaa ediliyor. (CHP sıralarından alkışlar)

Burada Sayın Kamalak aynen “yargı kime bağlı; yürütmeye bağlı” dedi. Yani “yürütme, istediği zaman, onu istediği gibi yönlendirebilir” dedi. Bu heyetiniz 1 yıl süreyle burada iktidarda kaldı. Yargının kendisine bağlı olduğu telakkisi içinde mi kaldı?! Yargının iktidara bağlı olduğu telakkisi içindeyse, bunu düzeltmek için niçin herhangi bir adım atmadı, bununla yetindi. Elbette, bugün, yargının işlemesi açısından aksaklıklar var. Özellikle, hâkim teminatı müessesesinin, mutlaka bu teminatın gereklerine uygun bir şekilde yeniden düzenlenmesine ihtiyaç var; birçok eksiklikleri var; fakat, yargıdan başka kime güveneceğiz? Buradaki gerekçede deniliyor ki -Sayın Kamalak da bunu doğruluyor- bize güvenelim, kendimize güvenelim. Kendimize güvenelim; o zaman, savcıya, yargıca, yargı mekanizmalarına güvenmeyeceksin; biz, sadece kendimize güveneceğiz. Biz, kendimizi, o güvenilir olmadığını farz ettiğimiz müesseselerden kurtarmış oluyoruz; çünkü, bize dokunamıyorlar; ama, bütün vatandaşlar, o güvenilmez dediğimiz savcıların ve yargıçların kontrolünde tutuluyor, onların tarafından haklarında dava açılıyor, mahkûm ediliyor, tutuklanıyor. O zaman, biz kendimizi kurtarıyoruz; onları kim kurtaracak? (CHP sıralarından alkışlar) Şimdi, bu mantıkla arkadaşlar...

MUSA OKÇU (Batman) – Demagoji yapıyorsun.

ALTAN ÖYMEN (Devamla) – Hayır efendim... Demagoji dediğiniz şeyi Sayın Kamalak burada yaptı. Sayın Kamalak, ayrıca dedi ki...

MUSA OKÇU (Batman) – Yüzkarasısın...

ALTAN ÖYMEN (Devamla) – Ne?.. Ne diyor orada?

TEMEL KARAMOLLAOĞLU (Sıvas) – Hayır, hayır, yok bir şey.

ALTAN ÖYMEN (Devamla) – Sayın Kamalak, burada, bir tirat yapar gibi yahut da büyük bir manzumenin beyitlerinin son satırında nakarat yapar gibi “efendim, getirin o hususları buraya, kaldıralım” dedi, “getirin kaldıralım, getirin kaldıralım...” diye bunu sekiz dokuz defa söyledi. Peki, iki yıldır bu Meclisteyiz; şimdiye kadar hangi dosya buraya getirildi de kaldırıldı? Bırakın kaldırılmasını falan, hangi dosya buraya getirildi dokunulmazlık dosyası olarak? Son örneği meydanda; son örneği, iki arkadaşımız hakkında, Anayasa ve Adalet Komisyonlarından kurulu Karma Komisyonda görüşülen yasama dokunulmazlığının kaldırılması fezlekesidir. Bu fezleke sırasında Refah Partili arkadaşlarımız ne şekilde oy vermişlerdir?! Bu fezlekenin Meclise getirilmesi yolunda mı oy vermişlerdir, yoksa, getirilmemesi yolunda mı oy vermişlerdir? (CHP sıralarından “Bravo” sesleri, alkışlar; RP sıralarından gürültüler)

TEMEL KARAMOLLAOĞLU (Sıvas) – Getirin...

ALTAN ÖYMEN (Devamla) – Halep oradaysa, arşın buradadır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Efendim, lütfen, son cümlenizi söyler misiniz.

ALTAN ÖYMEN (Devamla) – Daha doğrusu, buradaydı. O arşınla yapılan ölçü sırasında, siz, hiç de burada söyledikleriniz gibi davranmadığınızı ispat etmiş bulunuyorsunuz ve şimdi de, burada, bize, böyle nasihatlarda bulunuyorsunuz, milletvekilliği dokunulmazlığının önemini belirtmeye çalışıyorsunuz; halbuki, bu değişiklik gerçekleştiği zaman asıl dokunulmazlık müessesesi yerli yerine oturacaktır.

Ayrıca, mevcut Anayasada bir şeyi daha hatırlatmak isterim: Dokunulmazlığın esası düşünce hürriyetidir; mevcut, bugünkü Anayasada, değişmemiş olan Anayasada, düşünce hürriyeti açısından bu yeni getirilen değişikliğe göre çok daha fazla sınırlamalar vardır. Biliyor musunuz ki, 14 üncü madde gereğince yapılan soruşturmalarda, milletvekilleri tutuklanabilir; bu vardır, uygulanmıyor; ama tutuklanabilir; 14 üncü madde; yani, fikir hürriyeti açısından birşeyler söylediği zaman...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Öymen, lütfen efendim... Rica ediyorum... Son cümlenizi söyleyin; sürenizi geçirdiniz.

ALTAN ÖYMEN (Devamla) – Tamamlıyorum efendim.

Bu da, düşünce hürriyeti açısından, burada, daha demokratik bir hale getirilmektedir. Bu düşünceleri, Sayın Kamalak’ın konuşması sırasında etkilenmiş olup da fikirlerini değiştirerek belki çekimser oy vermiş arkadaşlarımın...

MUSA OKÇU (Batman) – Kimsin sen!..

ALTAN ÖYMEN (Devamla) – ... bu teklifin metnini bir kere daha okumalarını temenni etmek için yapmış bulunuyorum.

Hepinizi saygılarımla selamlarım sevgili arkadaşlarım. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Öymen.

Doğru Yol Partisi Grubu adına, Sayın Ahmet İyimaya; buyurun efendim. (DYP sıralarından alkışlar)

DYP GRUBU ADINA AHMET İYİMAYA (Amasya) – Değerli Başkan, Yüce Parlamentonun saygıdeğer üyeleri; görüşülmekte olan teklifin 1 inci maddesi üzerinde, Doğru Yol Partisinin görüşlerini arz etmek üzere huzurunuzdayım. Partim ve şahsım adına, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlarım, geneli hakkındaki görüşmede, teklifin ruhunu, getirdiklerini, genel olarak açıklamaya çalışmıştım. Şu anda görüştüğümüz teklifin 1 inci maddesi, yasama sorumsuzluğunu, kürsü masuniyetini düzenlemektedir. Maalesef, uygulamada, yani, Anayasanın bu maddesinin yargı kararlarına yansımasında doğru bir tecellinin varlığından söz edemeyiz. Gerçekten, mevcut metin, milletvekillerinin, Meclisteki, oy, düşünce ve sözlerinden dolayı sorumlu olamayacaklarını açıkça ifade etmektedir.

Hukukta genellikle 3 tür sorumluluk var: 1. Ceza sorumluluğu. 2. Tazmin sorumluluğu. 3. Disiplin sorumluluğu.

Burada, Türk Yargıtayı, Yüce Mahkeme, kürsüde söylenilen sözlerden dolayı, normalde söylense suç olabilecek şeylerin suç sayılamayacağını, mahkûmiyetin kurulamayacağını, istikrarlı bir şekilde, 1921’den bu yana müstakar bir şekilde uygulamıştır. Ancak, yine, tersine istikrarı sorumluluk davasında görüyoruz. Parlamentodaki hakaret ve sövme nitelikli sorumluluk hukuku terminolojisiyle kişilik haklarına saldırı teşkil eden sözlerden dolayı milletvekilinin tazminat sorumluluğu olduğu görüşü yerleşti, halen de devam ediyor. Anayasanın bu hükmü karşısında, tazminat davalarının dinlenmesi mümkün değildir. İşte, Anayasa Komisyonumuz ve Uyum Komisyonu, meseleyi tarihî gelişimi içerisinde, ülkeler uygulaması ve ülkeler mevzuatı içerisinde mukayeseli bir şekilde inceledi ve Anayasamıza, yanlış uygulamayı bertaraf etmek için, hiçbir şekilde sorumlu olamayacakları, hiçbir şekilde tefsir normunu bir anayasa unsuru olarak yeni metne derpiş etti.

Arkadaşlar, burada, düzenlemede, yasama tekniği, anayasa kurucu iradesi bakımından iki değerin çarpışması vardır. Kişilik haklarının korunması değeri ile yasama sorumsuzluğunun koruduğu ulusal istencin, Parlametoda herhangi bir tahdide bağlı kılınmadan ifade edilmesi değeri. Almanya ve Portekiz bu değeri, kişilik haklarının korunması şeklinde denkleştirmiş; Fransa, Amerika ve İngiltere gibi ülkeler, aynen bizde olduğu gibi, yasama sorumsuzluğu, yani millî iradenin bilakaydüşart kürsüden tecellisi görüşünü benimseyerek denkliği sağlamış, değerleri tartmıştır. Nedir bunun gerekçesi:

1.- Biz, kürsüdeki herhangi sözden dolayı sorumluluk davasını caiz görürsek, Yargıtaya veya yargıya, kürsüdeki beyanların muhtevasını murakabe hakkı veririz. Millî iradenin, Parlamentonun dışında başka bir organca murakabe edilmemesi lazımdır.

2.- Siyaset, sadece uyum, sadece çözüm değil, aynı zamanda, doğru çözümlere ulaşmak için sert bir eleştiri sanatıdır. Sert eleştiride olağan ölçütlere göre hakaret sayılabilecek şeylerin rahat rahat metne girmesi mümkündür. Böyle bir denetim, Parlamento edebiyatının, olağanda hakaret sayılabilecek; ama, siyasî tenkitte makul ve mazur ve hatta meşru sayılabilecek metinlerin ve gelişimlerin önüne geçmek anlamına olur. Bugün, maalesef, uygulanan tazminat miktarları, bir ceza tehdidi kadar, milletvekilini, hele hukukçu değilse, acaba söyleyeceğim şey hakaret midir, sövme midir şeklinde septik bir yapıya sokacak ve millî iradenin, bilakaydüşart, tecellisine rahatlıkla mâni olacaktır.

Esasen, Anayasamız, Parlamento çalışmaları sebebiyle sorumsuzluk değil, Parlamentodaki mutlak şekilde sözlerden, mutlak şekilde oylardan, mutlak şekilde düşüncelerden sorumsuzluk kuralını öngörmüştür. Gerçekten, bazen öyle ekstrem hadiseler olur ki, ileri sürülen düşüncelerle müzakere edilen karar konusu, anayasa konusu veya yasa konusu şeylerle hiç alakası olmayan çıplak hakaretler dile gelebilir; ama, ekstrem ve patolojik örnekler için Anayasaya istisna koymak kadar yanlış bir şey olamaz. İşte, onun için biz, bilinçli olarak 83 üncü maddenin birinci fıkrasına “disiplin hükümleri saklıdır” diyerek, bununla iki şeyi amaçladık: Bir; üç sorumluluk kategorisini kapsayan mevcut metne göre disiplin cezaları dahi veremeyiz; mevcut metne bu bakımdan bir açıklık getirdik. İki; disiplin hükümlerini Parlamento düzeninde hakaretin ve hakaret türleri bakımından yeniden düzenleme yükümlülüğünü aldık ve disiplinin uyumu noktasında bir içtüzük değişikliği zarureti ortaya çıkacaktır. Zaten, böyle ekstrem hakaretler için, tartışmayı yöneten, müzakereyi yöneten başkanın, İçtüzüğün 69 uncu maddesine göre konuşmayı kat etme, kesme hakkı vardır.

Sorumluluk hukukuna ömrünü veren bir hukukçu arkadaşınız olarak ifade edeyim: Sorumluluk hukukunun terminolojisiyle, yasama sorumsuzluğuna vücut veren Anayasamızın 83 üncü maddesinin birinci fıkrası, bir hukuka uygunluk nedenidir. Nasıl ki, idam kararını infaz eden bir memuru, adam öldürdü diye asamıyorsanız, nasıl ki, meşru müdafaada mukabele eden bir kişiyi, normalde haksız fiil olmasına rağmen, tecziye, tecrim veya tazmin mükellefi sayamıyorsanız, aynen, burada da, Parlamentoyu, millî iradenin yüksek tecellisi noktasında sorumlu sayamazsınız; bizatihi, sorumsuzluk ve hukuka uygunluk nedenidir.

Ben, bu meseleyi açmak için -vaktim de var- birkaç örnek vereceğim.

BAŞKAN – 1,5 dakikanız var Sayın İyimaya.

AHMET İYİMAYA (Devamla) – Sayın Başkanım, 1 dakikada tamamlayabileceğimi zannediyorum.

Bakın arkadaşlar, sizlere, İngiliz Parlamento hukukundaki sorumluluğa vücut vermemiş hakaret örneklerinden aktarmalarda bulunmak istiyorum: “Köpek, cahil, domuz, namussuz, adi, mürteci, cani, hilekâr...” Sert eleştirinin sorunlar içerisinde hukuka uygunluk sebebiyle katiyen sorumluluk söz konusu olmamış; disiplin sorumluluğu hariç...

Amerikan Parlamento edebiyatından örnekler veriyorum: “Katır, leşe toplanan kartallar, bir köpeğin bütün vasıflarını taşıyorsunuz; ancak, sadakat hariç.”

30 yaşındaki bir parlamenter, 80 yaşındaki bir parlamentere “burada ne işi var bu moruğun” şeklinde, aşağıdan söz attığı zaman, 80 yaşındaki parlamenterin cevabı aynen şu: “30 yaşındaki bir eşek, 80 yaşındaki bir insandan daha yaşlıdır.”

Yine, bir hakaret örneği: “Ay ışığındaki....

BAŞKAN – Sayın İyimaya, süreniz doldu da; çok fazla hayvanları karıştırmayın bu işe. (Gülüşmeler)

Buyurun.

AHMET İYİMAYA (Devamla) –  Bitirdim Başkanım, topluyorum.

Değerli Başkanım, değerli arkadaşlarım; bizim uygulamamızda -bir arkadaşım, şimdi, bana bakıyor- bir örneğimiz var: “Mikrop kafalı” demiş; tazminat... “Konuşulacak adam değilsin be, otur yerine” demiş; tazminat... Bunlar yanlış muhteva denetimleridir ve 83 üncü maddenin birinci fıkrasındaki tercih, siyaseten de, hukuken de doğrudur.

Saygılar sunuyorum. (DYP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın İyimaya.

Bakalım, iyi olup olmadığını,v uygulamada göreceğiz.

ANAP Grubu adına, Sayın Yüksel Yalova; buyurun.

Süreniz 10 dakika efendim.

ANAP GRUBU ADINA YÜKSEL YALOVA (Aydın) – Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Anavatan Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum; Yüce Heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

“Rüşvet kapıları açılmamak üzere kapatılacak. Vurguna, soyguna, peşkeşe son verilecek. Hava, su ve siyaset temizlenecek...” Evet... Refah Partisinin seçim beyannamesinin 31 inci sayfasında böyle denilmiş.

Millî Nizam Partisinin seçim beyannamesinin 9 uncu sayfasında da, devlet memurluğunun itibarını artırmaktan bahsedilmiş ve rüşvet, iltimas ve irtikâp gibi hastalıkları kökünden kazımak amacı güdüldüğü belirtilmiş.

Tümü üzerindeki görüşmeler sırasında, Sayın Mustafa Kamalak Beyin sözlerini not aldım, ben, burada yanıtlamak zorundayım. “Türkiye’de, yargı bağımsız değildir” dediler; yargının yürütmenin emrinde olduğu gibi, bence, bir anayasa hukukçusunun yapmaması gereken bir hatayı yaptılar.

“Anayasayı hukuka uygun hale getirelim” dediler. Yani, demek ki, Anayasa hukuka aykırı; hukuka uygun hale getirelim. (RP sıralarından “Doğru” sesleri) Bu doğruysa; yani, Anayasayı hukuka uygun hale getirelimin karşılığı, anlamı, bu Anayasa hukuka aykırıdır neticesi doğruysa, ki, ben de öyle olduğunu söylüyorum o mantıktan; o zaman, hukuka aykırı bir Anayasayı değiştirmemek için bu kadar çaba, bu kadar ısrar... Üstelik de, ta Millî Nizamdan bu yana, rüşvete, vurguna, soyguna, peşkeşe, iltimasa, irtikâba karşı olduğunuzu söylediğiniz halde, Anayasanın bu suçları cezalandıran bir değişikliğine bu karşı çıkış, üstelik de hukuka aykırı olduğunu iddia ettiğiniz bir Anayasaya, bir Anayasa maddesine böylesi bir sahiplenme neden; onu anlamak mümkün değil.

Sayın milletvekilleri, benden önce konuşan arkadaşlarımız, 93 ve 94 üncü maddelerden bahsettiler; ama, bence çok eksik kalan bir yön var orada. O da şu: 94 üncü maddenin ikinci fıkrasının birinci cümlesi, bizim buradaki Başkanlık tutumu ve Genel Kurul tutumu konusunda olmazsa olmaz parçasını teşkil ediyor kurmamız gereken hukuk mantığının. Nedir o: “Birinci görüşmede gerekli çoğunlukla kabul oyu alamayan bir madde ikinci görüşmede de gerekli çoğunlukta kabul oyu alamamışsa reddedilmiş olur” diyor birinci cümle. Şimdi, iki görüşmeyi varsaydığına göre, birinci görüşmede öngörülen oyu alamama halini de kabul ettiğine göre, o zaman, birinci görüşmeyle ilgili beşte üçü mutlak rakam saydığınız takdirde, 94 üncü maddenin ikinci fıkrasının niçin konulduğunu izah etmek mümkün olmaz, hele hele “ikinci görüşmede de gerekli çoğunlukta kabul oyu alamamışsa reddedilmiş olur” dediğine göre, gerekli çoğunluğu beşte üç kabul ettiğiniz takdirde, o hali bu anayasa koyucusu niçin düzenlemiştir onu anlamak mümkün olmaz.

Şimdi, değerli milletvekilleri; Sayın Salih Kapusuz arkadaşım usule ilişkin tartışma sırasında aleyhte görüşlerini Yüce Kurula takdim ederken, anayasa değişikliklerine ilişkin metnin bulunduğu kitaptan “şu şu şu partilerin teklifleri var, şunların yok” dedi. İşte, o çerçeve içerisinde, Halkın Emek Partisi ile Refah Partisinin 83 üncü maddeye ilişkin bir değişiklik teklifi vermiş olduğunu kendileri burada belirttiler. Yine, Salih Kapusuz arkadaşımın ifadesine göre, diğer partiler 83’e ilişkin bir değişiklik teklifi vermemişler ve sordu “niçin şimdi?..” Ben de şimdi yanıt vermek zorundayım değerli arkadaşıma. Biz, bu değişiklik teklifini Anavatan Partisi olarak Partilerarası Uyum Komisyonuna Refahyol Hükümeti döneminde getirdik, şimdiki hukukyol hükümeti döneminde değil. Eğer, biz, şimdiki 55 inci Cumhuriyet Hükümeti döneminde getirmiş olsaydık, belki, o Refah zihniyetinin -ki, zaman zaman DYP tarafından da paylaşıldığına ne yazık ki, tanık olduğumuz o zihniyetin- kendine ilişkin varsayımları çerçevesinde bir altyapı malzemesi olduğunu düşünebilirdik; ama, Refahyol döneminde olmuş.

 Sayın Kamalak, anayasa değişikliğinin tümü üzerinde yapılan görüşmelerde, Refah Partisi adına yaptığı konuşmada, ısrarla “getirin” dedi. Biraz önce Sayın Öymen de bahsettiler; ama, Sayın Kamalak’ın sözlerini eksik andılar. İkinci kez “getirin” dedi. Ben şaşırdım. Çünkü, Değerli Kamalak Hocamıza, ben, yasama dokunulmazlığına ilişkin -kendisinin burada alıntı yapmak lütfunda bulunduğu- eserimi takdim ettikten sonra, kendileri bana gelmiş ve son derece yararlandığını söylemişlerdi, iltifat etmişlerdi. İkinci kez “getirin” deyince; acaba, Hoca, niye böyle söylüyor diye bir kez daha şaşırdım; çünkü, grup sözcüsüydü Kamalak Hocamız. Üçüncü kez “getirin” dedi ve her “getirin” kelimesinin arkasından “getirin kaldıralım” teklifini getirdi.

Şimdi, neyi getirirsek Anayasanın bu maddesini kaldıralım demişti Sayın Kamalak Hocamız; “şu anayasa değişiklik teklifinde 83 üncü maddede öngördüğünüz suçlardan birine ilişkin bir dosya getirin kaldıralım” demişti. Dördüncü kez söyleyince, ben, hakikaten üzüldüm. Yani, Anayasanın hukuka aykırılığı konusundaki görüşlerine saygı duyabiliriz, kendi görüşüdür. Ne bileyim, çetelerin, yürütmenin mi, yasamanın mı silahlı gücü olduğuna ilişkin görüşlerine saygı duyabiliriz; hepsine saygı duyarım; ama, Refah Partisi sözcüsü olarak, Grubu adına çıkıp da bağlayıcı bir konuşma yaptığı bir çerçevede eğer, dört kez ısrarla “ bu suçlardan bir tane dosya varsa getirin, birlikte kaldıralım” dediğine göre, açıkça söylüyorum sayın milletvekilleri, ben -yaklaşık ne kadar zaman oldu bilemiyorum- Sayın Kamalak Hocayı tanıdığım için mutluyum; namuslu, haysiyetli ve dürüst bir insan olarak, bir hukukçu olarak tanıdım, öyle söylerim, gıyabında da öyle söylerim. Dürüst ve şerefli bir hukukçunun sözünü de –hele hele grubu adına bağlayıcı olarak konuşma yapma yetkisiyle Yüce Heyetin karşısına gelmişse– çok daha ciddiye alırım; bu çağrıyı, bu daveti, ricanın ötesinde bir emir sayarım ve öyle yaptım.

Baktım, haydi, 17 nci, 18 inci, 19 uncu Dönemlere ilişkin, böylesi bir suçtan bir dosya numarası vermek, belki uzak bir dönemi kapsadığı iddiasıyla kabul görmeyebilir; o zaman 20 nci Dönemden –bu yasama döneminden– Sayın Kamalak Hocamızın emrini yerine getirelim dedim. İsterseniz isimlerini isterseniz dosya numaralarını vereyim; mesela, bu bahsedilen suçlar –bizim Anayasa değişiklik teklifimizde, 4 parti genel başkanının ve 292 sayın milletvekilinin imzasını taşıyan bu anayasa değişiklik teklifinde– sahtecilik, zimmet, ihtilas, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, inancı kötüye kullanma –yani emniyeti suiistimal– dolanlı iflas, kaçakçılık, resmî ihale ve alım satımlara fesat karıştırma... Bir tanesini benden emrediyor ya Sayın Kamalak Hocamız; mesela, Sayın Ömer Bilgin’in (3/853) memur olduğu işlerin alım satım yapımına fesat karıştırarak, devleti zarara uğratmak; dosyanın muhteviyatı bu. Mesela, Mustafa Kemal Aykurt Beyefendinin, hizmet nedeniyle emniyeti suiistimal. Mesela, Sayın Şevki Yılmaz’ın (3/848) resmî evrakta sahtekârlık. Mesela, Sayın Kahraman Emmioğlu’nun (3/910) teşekkül halinde kaçakçılık. Mesela, Sayın Lütfi Yalman’ın (3/967) zimmet suçuna feran iştirak ve yine Sayın Ömer Bilgin’in, özel evrakta sahtecilik...

Yalnız, şunun altını çizeyim; bunlar fezlekede sadece iddiadır. Yani, bir hukukçu namusuyla söylememiz gerekir; yargılanması gerekir. Yargılandıktan sonra kim haklı kim haksız, hangisi suçlu hangisi suçsuz ortaya çıkacaktır. Ona kim karar verecek; işte sizin güvenmediğiniz; ama, bizim, yürekten güvendiğimiz savcıların ve hâkimlerin oluşturduğu bağımsız yargı karar verecek. (ANAP, DSP ve CHP sıralarından alkışlar)

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Yalova, süreniz bitti efendim.

YÜKSEL YALOVA (Devamla) – Bir cümle, bir cümle Sayın Başkan.

BAŞKAN – Buyurun Sayın Yalova.

YÜKSEL YALOVA (Devamla) – Bilmiyorum, Sayın Kamalak Hocamız daha başka dosya numaraları bulmamı, kendilerine takdim etmemi emrederler mi; ama, şu 160’ın içerisinde, saydığım 4 dosyanın en az on katı daha var. “getirin, kaldıralım” demişti, getirdim. Sayın Refah Grup Sözcüsü Kamalak Hocam, lütfen Anayasa değişiklik teklifimize “evet” deyiniz, Anavatan Partisi gibi siz de “evet” deyiniz. Başta, karşı olduğunuzu söylemiştiniz; ama, Grup sözcünüzün bu sözü sizi bağlıyorsa -Grubunuz adına bağlaması gerektiğine göre- hiç değilse sözünüzde durunuz diyorum.

Hepinize saygılar sunarım. (ANAP, DSP ve CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Yalova.

SALİH KAPUSUZ (Kayseri) – Desteğe gerek yok, grupta çoğunluğunuz var, buyurun getirin.

YÜKSEL YALOVA (Aydın) – Sözünüze sahip çıkın.

SALİH KAPUSUZ (Kayseri) – Getirin arkadaş, getirin işte.

UĞUR AKSÖZ (Adana) – Getiririz, getiririz... Göreceksiniz...

SALİH KAPUSUZ (Kayseri) – Oyunu bırakın yahu, şov yapmayı bırakın yahu... Oyunuz ortada işte!

OĞUZHAN ASİLTÜRK (Malatya) – Göreceğiz, tamam göreceğiz.

BAŞKAN – DSP Grubu adına Sayın Ali Ilıksoy.(DSP sıralarından alkışlar)

Buyurun efendim, süreniz 10 dakika.

DSP GRUBU ADINA ALİ ILIKSOY (Gaziantep) – Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Anayasamızın 83 üncü maddesinin değiştirilmesine ilişkin yasa teklifi üzerinde Demokratik Sol Partinin görüşlerini açıklamak üzere huzurlarınızdayım; partim ve şahsım adına hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Yasama dokunulmazlığı, milletvekillerini adlî kovuşturmalarda koruyan anayasal bir kurumdur. Tarihsel geçmişine baktığımızda, ilk kez İngiltere’de ortaya çıktığını görmekteyiz. Kral ile parlamentonun çatıştığı yıllarda, yürütmeyi temsil eden kral, kendisine muhalefet eden parlamento üyelerini tutuklattırıyor ve istemediği kişileri parlamento dışına atmak suretiyle muhalefeti önlüyordu.

Bu duruma 1689 Haklar Bildirisiyle bir sınırlama getirilmiştir. Bu bildiriyle parlamenterlerin, parlamentodaki söz ve tartışma özgürlüğü artık engellenemeyecek bir hale getirilmiştir. 18 inci Yüzyıldan itibaren bütün ülkelerin yazılı anayasalarında bu hükme yer verildiğini görmekteyiz. Bizde de, geçmiş dönemlerde hazırlanan anayasalarda aynı kuruma yer verilmiştir.

Yasama dokunulmazlığı, aslında, muhalefet milletvekillerini yürütmeye karşı koruma amacına hizmet etmektedir. Yürütmenin keyfî uygulamalarına son vermek, böylece milletvekilinin temsilcilik görevini, korkmadan, tam bir serbesti ve huzur içinde yerine getirmesine olanak sağlamak üzere konulmuş bir düzenlemedir. Milletvekilinin görevini serbestçe yerine getirmesi için sağlanan bu ayrıcalık, bizleri, toplumda üstün ve dokunulmaz insanlar durumuna getirmek için değil, görevlerimizi gereği gibi yapmamız içindir. Amacın, kamuya daha yararlı hizmetler sunmak olduğu açıktır. Günümüzde, bütün demokratik ülkelerin anayasalarında bu kuruma yer verilmektedir; ancak, beraberinde birtakım sınırlamalar da getirilmektedir.

Bilindiği üzere, yasama ayrıcalığının iki boyutu vardır: Birincisi, yasama sorumsuzluğu; ikincisi, yasama dokunulmazlığıdır. Gerek 1961 Anayasamızda gerekse 1982 Anayasamızda, her iki ayrıcalık bir maddede düzenlenmiştir, madde başlığı olarak “Yasama dokunulmazlığı” ifadesi kullanılmıştır. Maddenin başlığı ile maddenin içeriği birbirine uymamaktadır; çünkü, yasama dokunulmazlığı, yasama ayrıcalığının sadece bir parçasıdır. Öyle olunca, madde başlığı, yasama sorumsuzluğu ayrıcalığını ifade etmekten yoksun kalmaktadır. Bu nedenle, Anayasanın 83 üncü maddesinin madde başlığının, her iki ayrıcalığı da içerecek şekilde “Yasama sorumsuzluğu ve yasama dokunulmazlığı” şeklinde değiştirilmesi, yerinde ve olumlu bir değişikliktir.

Anayasanın 83 üncü maddesinin birinci fıkrası, yasama sorumsuzluğunu düzenlemektedir. Yasama sorumsuzluğu, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin, Meclis çalışmalarındaki oy ve sözlerinden, Mecliste ileri sürdükleri düşüncelerden ve bunları Meclis dışında tekrarlamak ve açığa vurmaktan sorumlu tutulamayacaklarını ifade eder. Bu ayrıcalığa, doktrinde “mutlak dokunulmazlık” da denilmektedir. Anayasanın 83 üncü maddesinin birinci fıkrasında yapılan değişiklikle “hiçbir şekilde” ifadesi konulmuş ve sorumsuzluğun kapsamı daha da genişletilmiştir, milletvekillerinin hukukî ve cezaî anlamda sorumlu olamayacakları bir düzenleme sağlanmıştır. Bugüne kadar, gerek doktrinde gerekse Yargıtay kararlarında cezaî sorumluluk konusunda bir tereddüt olmamasına karşın, hukukî sorumsuzluk konusunda, Yargıtay uygulamasında, milletvekillerinin Mecliste sarf ettikleri hakaret niteliğindeki bazı sözlerden dolayı sorumlu tutulabildiklerini ve buna bağlı olarak ağır tazminatlara mahkûm edildiklerini hepimiz biliyoruz. Bu nedenle “hiçbir şekilde” ifadesiyle, hukukî sorumsuzluk da yasama sorumsuzluğu kapsamına alınmış olmaktadır.

Doktrinde, yasama sorumsuzluğunun mutlak bir sorumsuzluk olduğu, milletvekilini, hem cezaî hem de hukukî kovuşturmalara karşı koruduğu, sorumsuzluk kapsamına giren eylemlerden dolayı ceza davası açılamayacağı gibi tazminat davası da açılamayacağı, bu sorumsuzluğun Meclis tarafından kaldırılmasının da söz konusu olamayacağı, milletvekilinin sıfatı sona erse dahi bu sorumsuzluğun devam edeceği yönündedir.

Bununla birlikte, Anayasamızın 83 üncü maddesinin birinci fıkrasının sonuna eklenen bir cümleyle, İçtüzük gereği disiplin cezası verilmesi de olanaklı hale getirilmiştir. Bu uygulamaya, Kanunî Esaside de rastlamaktayız.

Ayrıca, milletvekilinin söz ve davranışlarını Meclis dışında tekrarlaması ise, mevcut düzenlemede, o oturumdaki Başkanlık Divanının teklifi üzerine, Meclisçe başka bir karar alınmadığı takdirde, bunları Meclis dışında tekrarlamak ve açığa vurmaktan da sorumlu tutulamayacakları belirtilmiştir. Anayasanın 83 üncü maddesinin birinci fıkrasındaki bu değişikliğe; yani, yasama sorumsuzluğunun sınırlarının genişletilmesine, sanırım, hiçbir milletvekili arkadaşımın itirazı yoktur.

Anayasanın 83 üncü maddesinin ikinci ve üçüncü fıkralarında yapılan değişiklikle, yasama dokunulmazlığına ilişkin kural ve istisnalar, ceza hukukuna daha uygun hale getirilen terimlerle düzenlenmiştir. Yasama dokunulmazlığı, diğer bir deyimle nispî dokunulmazlık, düzenleniş şekliyle, milletvekillerinin, adlî suçlarla ilgili olarak dahi haklarında kovuşturma yapılmasını önlemektedir. Bu dokunulmazlığın geçici olduğunu biliyoruz. Milletvekilliği sona erdiğinde, milletvekili hakkında gerekli kovuşturmalar yapılabilmektedir. Gerçekten, milletvekili dokunulmazlığı zırhı, milletvekilinin işlemiş olduğu bir suçtan dolayı yıllarca hakkında kovuşturma yapılmadığını ve yargılanmadığını da uygulamalarda görmekteyiz. Bu durum, doğal olarak toplumda rahatsızlıklara neden olmaktadır. Yasama sorumsuzluğundan farklı olarak, yasama dokunulmazlığı kapsamına giren suçlar herhangi bir vatandaş tarafından da işlenebilecek suçlardandır. Bu nedenle, yasama dokunulmazlığına bir sınırlama getirilmesinden yanayız.

İkinci fıkrada milletvekilinin seçimden önce veya sonra işlediği öne sürülen bir suçla ilgili olarak tutulması, sorguya çekilmesi, tutuklanması veya yargılanmasının Meclis kararı gerektirdiği, seçimden önce veya sonra verilmiş bir ceza hükmünün yerine getirilmesinin de milletvekilliğinin sona ermesine bırakılacağı hükme bağlanmıştır. Hakkında böyle bir ceza hükmü olan milletvekilinin yeniden seçilmesi halinde, aynı işlemler yeni Meclis tarafından tekrarlanacaktır.

Ayrıca, dokunulmazlık süresince dava ve ceza zamanaşımının işlemeyeceği hükme bağlanmıştır. Daha önceki uygulamalarda sadece ceza zamanaşımı konusu mevcut iken, yeni düzenlemeyle dava ve ceza zamanaşımı ikisi bir arada ifade edilmiştir.

Değişiklik teklifinin üçüncü fıkrasında, hangi durum ve hangi suçların milletvekili dokunulmazlığı kapsamı dışında bırakılacağı konusu düzenlenmiştir. Buna göre, ağır hapis ve ölüm cezasını gerektiren suçüstü hali ile Anayasanın 76 ncı maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen zimmet, ihtilas irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma gibi birer birer sayılan suçlar dışında kalan suçları işlediği ileri sürülen milletvekilinin tutuksuz olarak sorguya çekilmesine ve yargılanmasına olanak sağlanmaktadır. Bu hallerde -hazırlık soruşturmasını başlatıp, başlatmama konusunda yetkili merciî olarak- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının, durumu, hemen ve doğrudan Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına bildirmesi öngörülmüştür. Bu cürümlerden dolayı bir milletvekilinin yakalanması veya tutuklanması, ağır hapis veya ölüm cezasını gerektiren cürümlerde suçüstü hali bulunmasına veya Meclisin o yönde karar vermesine bağlanmıştır. Kabahatler ve diğer cürümlerden dolayı bir milletvekilinin yakalanması, sorguya çekilmesi ve yargılanması, mevcut durumdaki gibi, Meclisin, dokunulmazlığın kaldırılması yönündeki kararına bağlıdır ve aynen devam etmektedir. Dördüncü fıkrayla, Meclisteki siyasî parti gruplarınca, yasama dokunulmazlığıyla ilgili görüşme yapılamayacağı ve karar alınamayacağı belirtilmiştir. Bu, mevcut durumun devamıdır.

Son fıkrayla, milletvekilleri hakkındaki ceza davalarının Yargıtayda görüleceği ve bu davalarla ilgili yargılama esaslarının da kanunla düzenleneceği hükme bağlanmıştır. Bu fıkrayla, doğal hâkim ilkesinden ayrılınarak bir istisna getirilmiş bulunmaktadır. Bu ayrıcalığın da amacı, milletvekillerinin kamu yararına olan çalışmalarının aksamaması için, davanın, Ankara’da; yani, Yargıtayda görülmesidir. Yapılan değişikliklerle, yasama sorumsuzluğunun kapsamı genişletilmiş, yasama dokunulmazlığının kapsamıysa, bir miktar daraltılmıştır.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; son yıllarda, toplumun değişik kesimlerindeki yozlaşmanın ve yolsuzlukların, maalesef, siyasetimize sirayet ettiğini görmekteyiz veya bu yöndeki iddialarla sık sık karşılaşmaktayız. Bu durum, giderek siyasal yaşamımızın kirlenmesine neden olmaktadır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Ilıksoy, lütfen, son cümlenizi söyler misiniz efendim.

ALİ ILIKSOY (Devamla) – Sayın Başkan, bitirmek üzereyim.

BAŞKAN – Artık, bu saatten sonra, fazla süre veremem.

Buyurun.

ALİ ILIKSOY (Devamla) – Kamuoyunda, bu konuya karşı, önemli ölçüde bir duyarlılık hâsıl olmuştur. Kamuoyunun ve medyanın haklı olarak siyasal yaşamımızın bu kirlilikten arındırılması yönündeki çabalarına saygı göstermek zorundayız. Özellikle, Susurluk ve sonrasında ortaya çıkan tabloya tepkinin had safhaya çıktığını biliyoruz. Bu tepkinin bir sonucu olarak “Sürekli Aydınlık İçin Bir Dakika Karanlık Eylemi” ve Susurluk’a uzanan yolda adı geçen siyasîlerin bir an önce yargı önüne çıkarılmaları ve dokunulmazlıkların sınırlandırılması, kamuoyunun, bu Meclisten, en büyük beklentisidir.

Siyasal kararların alınması aşamasında, kamuoyunun ve medyanın etkisini de yadsımamalıyız. Kamuoyunun ve medyamızın bu yöndeki haklı isteklerine, bu Meclis, yanıt vermelidir ve milletvekillerinin gerektiğinde kendilerine tanınan bazı haklarda sınırlama yapabilecekleri, bunun sonucu olarak...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Efendim... Lütfen...

ALİ ILIKSOY (Devamla) – Bitirmek üzereyim.

BAŞKAN – Süreniz bitti efendim. Lütfen...

ALİ ILIKSOY (Devamla) – Sayın Başkan, Sayın Soysal 3 dakika eksik konuştu.

BAŞKAN – Hayır, olmaz efendim. Lütfen... Tamam, teşekkür ederim.

ALİ ILIKSOY (Devamla) – Ben teşekkür ederim Sayın Başkan. (DSP, ANAP ve CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Gruplar adına başka söz isteyen?..

TEMEL KARAMOLLAOĞLU (Sıvas) – Grubumuz adına, Lüftü Esengün...

BAŞKAN – Refah Partisi Grubu adına, Lüftü Esengün; buyurun. (RP sıralarından alkışlar)

Süreniz 10 dakika.

RP GRUBU ADINA LÜTFÜ ESENGÜN (Erzurum) – Muhterem Başkan, muhterem üyeler; hepinizi saygıyla selamlıyorum. Görüşülmekte olan Anayasa değişikliği teklifinin 1 inci maddesi üzerinde Grubum adına söz almış bulunuyorum.

Bugün, kimi sözcülerin ifadesine göre, tarihî bir gün yaşıyoruz, tarihî bir görev yapıyoruz; ama, öyle tarihî bir gün ki, kendi içimizde, kendi irademize saygısızlığın da en kötü örneğini verdik bugün. (RP sıralarından alkışlar)

Meclis iradesi, teklifin maddelerine geçilmemesi yönünde tecelli etmesine rağmen, birtakım suni yorumlarla, birtakım zorlamalarla Anayasa maddesi hiçe sayılarak, bugüne kadar olan teamüller, uygulamalar hiçe sayılarak, zoraki, maddelere geçildi. Bizim, önce, kendi irademize, kendi kararımıza, kendi İçtüzüğümüze, kendi teamüllerimize saygı göstermek gibi bir zorunluluğumuz var. Parlamentonun saygınlığı, Parlamentodan, bu kürsüden başlar; bunu, önce, ifade etmek zorundayım.

Bu 83 üncü madde değişirse ne olacak; neler olmayacak ki! Günlerden beri, medya habire yayın yapıyor, sözcüler ne güzel sözler söylediler. Hani, Susurluk 15 gün içinde aydınlanacaktı? Allahü alem, Susurluk’un açıklanması, Susurluk’un altında neler olduğunun meydana çıkması, herhalde bu Anayasa değişikliğine kaldı; son ümidiniz bu. 83 üncü madde değişirse, kirlilik sona erecek, çeteler konusu aydınlanacak, yolsuzluklar meydana çıkacak, daha neler neler olacak!

Muhterem kardeşlerim, bu, tamamen, şu kış arifesinde inim inim inleyen fakir, yoksul, işsiz, emeklisiyle, köylüsüyle, esnafıyla çaresiz insanları, kamuoyunu oyalamaktan öteye bir şey değil. (RP sıralarından alkışlar)

Gelin, eğer samimiyseniz, Anayasanın sadece böyle 83 üncü maddesine el atmayalım. Bu Anayasada değiştirilmesi gereken nice nice maddeler var. Sayın Yalova, bizim Anayasayı savunduğumuzdan filan bahsetti.

Bakınız, 1991’de, biz, Meclise geldiğimizde, o zamanki Başbakan Sayın Demirel ve o zamanki bütün parti sözcüleri, şu Anayasanın 12 Eylül ürünü bir Anayasa olduğundan müştekiydiler. Sivilleşmeden, şeffaflaşmadan, insan haklarından, sivil bir anayasa yapmaktan çok çok bahsedildi ve o konuda, gerçekten, o gün bir konsensüs vardı, mutabakat vardı; ama, hayata geçirilemedi; ama, çalışmalar yapılmadı değil.

Biraz evvel Sayın Kapusuz’un gösterdiği şu kitap, 19 uncu Dönemde, bütün siyasî partilerin anayasa değişikliği konusundaki tekliflerinin mukayeseli metnidir. Siz, 83 üncü maddeyi, o zaman niye değiştirmeyi akıl etmediniz, niye düşünmediniz acaba?

YÜKSEL YALOVA (Aydın) – 1995’te oy vermediniz.

LÜTFÜ ESENGÜN (Devamla) – Bakınız, 83 üncü madde. Anavatan Partisi, o gün, hiçbir değişiklik teklifi vermemiş. Büyük Birlik Partisi, Cumhuriyet Halk Partisi, Demokratik Sol Parti, Doğru Yol Partisi, Milliyetçi Hareket Partisi; hiçbiri, o gün 83 üncü maddeyi değiştirmek, dokunulmazlıkları sınırlandırmak gibi bir düşünceye nedense ihtiyaç duymamış.

YÜKSEL YALOVA (Aydın) – Tarihleri karıştırdın.

LÜTFÜ ESENGÜN (Devamla) – Bu, 19 uncu Dönem, 1993. O zaman, Anavatan Partisi herhalde bu Parlamentodaydı. Biz, yoktuk diyemezsiniz, işte kitap.

YÜKSEL YALOVA (Aydın) – Dört sene olmuş.

LÜTFÜ ESENGÜN (Devamla) – Ha, dört sene olmuş, çok şey değişti, evet. Dört senede, sizin bu Hükümetin kurulduğu şartlar oluştu. (RP sıralarından alkışlar) Geceyarısı, şu oylamayı, şöyle yapmanıza dair mecburiyetler hâsıl oldu da onun için. Normal şartlarda, bugün, bu oylama bu şekilde olmazdı; ama, nedense, hep gece vakti geliyor size talimatlar. (RP sıralarından alkışlar)

Muhterem milletvekilleri, bakınız, gelin, Anayasanın 14 üncü maddesini, 24 üncü maddesini, 25’i, 26’yı, şu temel hak ve hürriyetleri, insan haklarını sınırlandıran maddelerini değiştirelim; varsa yüreğiniz, varsa cesaretiniz, geçici 15 inci maddeyi değiştirelim. (RP sıralarından alkışlar)

YÜKSEL YALOVA (İstanbul) – Var, var...

LÜTFÜ ESENGÜN (Devamla) – Şimdi, siz kimi aldatıyorsunuz Allahaşkına!.. Neymiş; efendim, zimmet, ihtilas, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas, kaçakçılık, resmî ihale ve alımlara fesat karıştırılması suçlarından dolayı, savcılar doğrudan soruşturma yapacak. Çeteler nerede?!.. Çeteler nerede?!... (RP sıralarından alkışlar) Bunlar yüz kızartıcı suçlar. Zina suçu nerede? Irza geçme suçu nerede? Kız kaçırma suçu nerede? Bu maddeyi, bu şekilde düzenleyenler, acaba, o suçları, buraya, niye yazmadılar?

Bunun tutulacak tarafı yok ve Meclisin iradesi de ortaya çıktı; bu teklif reddedilecek ve daha güzelini, birlikte oturup yapacağız. Böyle, dayatmalarla, geceyarısı gelen talimatlarla, bu iş, bu Meclisten geçmeyecek. (RP sıralarından alkışlar)

Bakınız muhterem arkadaşlar, malumunuz, hepinizin bildiği üzere, Anayasada üç önemli, üç temel erk var, kuvvet var; yasama, yürütme, yargı. Bunların, birbirinden bağımsız çalışması, birbirine tesir etmemesi, birbirinden etkilenmemesi temel, esas. Onun için de, her biri için, müstakil koruma tedbirleri alınmış.

Herhangi bir veznedar, bir zimmet suçunu işlese dahi, direkt soruşturma açılamıyor; idare heyetinin kararı lazım; Danıştaya itiraz ederse, Danıştay kararı lazım. Onun yanında, yürütmenin tepesinde bulunan bakanların Yüce Divanda yargılanabilmesi için, şu Meclisin, soruşturma açılmasına karar vermesi lazım. Bunlar, o bakanın görevinden dolayı alınması gereken tedbirler. O memurlar için de, o tür tedbirler düşünülmüş ve alınmış; yanlış veya doğru. “Memurin Muhakematı Hakkında Kanunu Muvakkat” kanunun ismi. Muvakkat olmasına rağmen, Osmanlı’dan beri -hele cumhuriyet döneminde- nedense, bu kanuna sıkı sıkıya sarılmış devlet ve devam edip gidiyor; değiştirilmesi lazım.

Yargıya gelince: Hâkim teminatı, bugün Anayasa ile tespit edilmiş. Gerçekten, hâkimlerin, savcıların, her türlü tesirden, baskıdan uzak hareket etmeleri lazım; Anayasanın 138 inci maddesinde de bu getirilmiş. Bu da doğru; tabiî ki, hâkimlere teminat tanımak lazım.

Şimdi, yürütmede teminat var, yargıda teminat var, yasamaya gelince, kalkmışız, efendim, şu suçlardan dolayı Meclis karar vermesin, Meclisin komisyonlarında görüşülmesin, Genel Kurul herhangi bir karar vermesin, sadece bir savcının yapacağı icraatla, bu suçlardan dolayı takibat yapılabilsin...

Değerli arkadaşlar, öyle bir dönemde yaşıyoruz ki, her an, hangimizin hangi iftiraya maruz kalacağını bilmemiz mümkün değil; hele de bugünkü medyanın bu halinde, hangi milletvekilinin, hangi menfaat çarkına çomak soktuğu için, hangi iftiralara maruz kalacağını kim garanti edebilir? İki günlük yayın, üçüncü gün savcı harekete geçmek mecburiyetinde kalacak -nasıl olsa dokunulmazlık sınırı içerisinde, çerçevesi içerisinde değil- gözaltına alınacak, belki tutuklanacak, yargılanacak, sonuçta suçsuz çıkacak; ama, o iftiranın izi, o milletvekili için, hayatı boyunca -bırakın kendi hayatını- çocuklarına dahi devredeceği bir talihsizlik olacak; bizim endişemiz burada. Türkiye’de her şey yerli yerinde olsa, herkes yetkisini, haddini, sınırını, görevini layıkıyla bilse ve yapsa, belki bu kadar endişeye kapılmaya gerek yok.

Muhterem arkadaşlar, benim sonuç olarak söyleyeceğim şu: Dokunulmazlık, sadece, biraz evvel burada ismi sayılan şu veya bu milletvekilinin istifade ettiği, onun için tanınmış, onun için düşünülmüş bir tedbir değil; bu, hepimize lazım. Biz, eğer, yasama görevini, milletten aldığımız vekâleti, yetkiyi, hakkıyla hem bu Meclis kürsüsünde, komisyonlarda hem de Meclis dışında, hiçbir baskı, hiçbir tesir, hiçbir korku, hiçbir dayatma altında olmadan yapmak istiyorsak, bu dokunulmazlığı bu şekilde muhafaza etmek mecburiyetindeyiz. İçimizde, suç işleyen arkadaşımız varsa, fezlekesi gelir; önce, Anayasa, Adalet Komisyonu süzgecinden geçer; orası bir süzgeçtir; orada, siyasî mülahazalarla değil, gerçekten, hem o milletvekilinin siyasî hayatı, geleceği hem de bütün Parlamentonun saygınlığı göz önüne alınarak karar verilir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Esengün, süreniz bitti efendim.

Buyurun.

LÜTFÜ ESENGÜN (Devamla) – Sonra, Yüce Genel Kurula gelir, burada da görüşülür. Bu iki süzgeçten geçtikten sonra, dokunulmazlığın kaldırılması icap ediyorsa kaldırılır; değilse, dönem sonuna kalır; dönem sonuna kalan suç, affedilmiş, ertelenmiş falan değil; zamanaşımı işlemez. Milletvekilliği düştüğü, bittiği anda, gider, yargıda, işlediği iddia edilen suçun hesabını verir, yargılanır, suçluysa cezasını çeker.

Geliniz, ülkenin bir sürü meselesi varken, böyle sunî gündemlerle şu milleti oyalamayalım. Geliniz, Susurluk’un altında ne var ne yok bunu ortaya çıkarmak istiyorsak elele verelim, gerçekten, bu işin üzerine gidelim. Yoksa, 83 üncü maddenin değiştirilmesiyle, hele, bu getirilen teklifle hiçbir şey olmaz; sadece, sunî gündemlerle bu millet oyalanır, aldatılır.

NEJAT ARSEVEN (Ankara) – Bahçeköy’ün mücavir alanı gündem oluyor da, 83 üncü madde gündem olmuyor mu Sayın Bakanım?!

BAŞKAN – Lütfen müdahale etmeyelim.

LÜTFÜ ESENGÜN (Devamla) – Hepinize saygılarımı sunuyorum.

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Lütfü Esengün.

UĞUR AKSÖZ (Adana) – Sayın Başkan, bir açıklama yapmak istiyorum.

BAŞKAN – Hangi konuda?..

UĞUR AKSÖZ (Adana) – Sayın Esengün “geceyarısı talimatıyla çalışıyorlar” dedi. Meclisin gece çalışması... (RP sıralarından gürültüler)

BAŞKAN – Bir dakika efendim... O konuda...

UĞUR AKSÖZ (Adana) – Meclisin gece çalışması, Danışma Kurulunun kararıyla, Yüce Heyetin oyuyla olmuştur. Eğer, deminki toplantıyı kastediyorsa, kendi grup başkanvekilleri de vardı; birlikte istişare yaptık; buna “talimat” denilmesi ayıptır. (RP sıralarından gürültüler)

BAŞKAN – Sayın arkadaşlar, rica ediyorum... Bu saatte... Bakın, bu işte, gerçekten, başta çok kararlıydım; ama, sonradan okudum ki, gerek İçtüzük gerekse Anayasanın 175 inci maddesinin “iki defa müzakere edilir” yolundaki hükmünü uygulayınca, bugün yaptığımız işlemin çok doğru olduğunu hatta ve hatta ileride Anayasa değişikliklerinde, birinci defa yapılan müzakerelerde, maddelere geçilmesinin oylanmaması gerektiği kanaatine de vardım; ama, bu, İçtüzük değişikliğidir.

SALİH KAPUSUZ (Kayseri) – Sayın Başkan...

BAŞKAN – Bir dakika efendim...

Sayın Kapusuz, zatıâliniz de oradaydınız, kimseden orada talimat gelmedi yani... Rica ediyorum.

SALİH KAPUSUZ (Kayseri) – O toplantıda bulunduğum için söylemek istiyorum, müsaade eder misiniz Sayın Başkan?

BAŞKAN – Buyurun yerinizden...

SALİH KAPUSUZ (Kayseri) – Zaten, yerimden konuşacağım.

Sayın Başkan, biz, birtakım çalışmaların yapılmasına grup olarak katkı sağlamışsak, herhalde bir yanlış yapmadık; ama, burada söylenen şey, yapılan yanlışlıkla alakalı olan bir husustur. Zatıâliniz de ihsası reyde bulunamazsınız, Meclis kürsüsünde Başkanlık yapıyorsunuz; arz ederim.

BAŞKAN – Peki, herkes düşüncesini söyler.

Sayın Komisyon konuşacak mısınız efendim?.. Konuşmayacaksınız.

Şahsı adına Sayın Halit Dumankaya...

KAHRAMAN EMMİOĞLU (Gaziantep) – Bir yanlış anlaşılmayı açıklamak istiyorum Sayın Başkan.

BAŞKAN – Sataşmadan dolayı size söz vereceğim efendim.

Buyurun Sayın Dumankaya. (ANAP sıralarından alkışlar)

Konuşma süreniz 5 dakikadır.

HALİT DUMANKAYA (İstanbul) – Sayın Başkan, muhterem milletvekilleri, bizi televizyonları başında izleyen aziz vatandaşlarım; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sözlerime başlamadan, Sayın Başkanın, demin konuşmamla ilgili tutumunu kınıyorum. Niye kınıyorum; çünkü, ben, bir milletvekilinin ismini vermedim. Yolsuzlukları saydım, ondan sonra, ismini vermediğim milletvekiline söz verdi ve nihayet, onun bana söyledikleri dolayısıyla bana söz vermedi. Şimdi, o milletvekili dedi ki “benim başım yıldızlara kadar diktir.” O, bir Acem palavrası; bir insan, başı yıldızlara kadar dik olmaz; ama, ben, ona diyorum ki, onu da Türkiye tanıyor, beni de tanıyor...

BAŞKAN – Efendim, yeni bir sataşmaya meydan veriyorsunuz, maddeyle ilgili konuşun...

HALİT DUMANKAYA (Devamla) – Hayır, ben isim vermiyorum.

BAŞKAN – Maddeyle ilgili konuşun... Siz, İktidar Partisi milletvekilisiniz; bunun çıkmaması için gayret sarf ediyorsunuz.

HALİT DUMANKAYA (Devamla) – Sayın Başkan, ben konuşacağım, siz değil.

BAŞKAN – Sizi konuya davet ediyorum.

HALİT DUMANKAYA (Devamla) – Demin dedim ki, burada önemli bir teklifi görüşüyoruz. Bu, cumhuriyet döneminin en önemli kanunu olacaktır. Niye en önemli kanundur; Meclis ilk defa kendi kendini denetleyecek. Ne olacak; yani, bu kanun teklifiyle milletvekili dokunulmazlığı kalkmıyor değerli arkadaşlarım. Hangi milletvekilinin dokunulmazlığı kalkıyor; şu milletvekilinin dokunulmazlığı kalkıyor: Ağır hapis veya ölüm cezası gerektiren cürümlerde suçüstü hali ile, zimmet, ihtilas, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas, kaçakçılık yapan, resmî ihale ve alımlarda fesat karıştıran milletvekilinin dokunulmazlığını kaldırıyor, başka hiç kimsenin -onurlu, şahsiyetli burada birçok milletvekili vardır- dokunulmazlığına dokunulmuyor. Ancak devleti soyanların dokunulmazlığına dokunulacak; onun da bu çatı altında yeri yoktur.

Şimdi, Sayın Refah Partisi sözcüsü dedi ki, “zina suçları niye yok?” Kardeşim, burada önerge verilecek. Bir önerge verirsiniz, zina suçunu da bu önergeyle bu maddeye koyarız. Bu gayet kolay, buna sağınmayın.

MUSA OKÇU (Batman) – Çeteyi ne yapacağız?

HALİT DUMANKAYA (Devamla) – Çete de bu olayların içerisindedir.

Değerli arkadaşlarım, bakınız, eğer şu milletvekili dokunulmazlıklarını incelediyseniz, çeteler için ne var biliyor musunuz; evrakta sahtekârlık yapmış bu çeteler. O zaman, onunki de kalkacak, eğer bu 83 üncü maddeyi kaldırırsak. Eğer bunu kaldırmazsak, o çeteleri de korumuş oluyoruz.

Şimdi, değerli  arkadaşlarım, Akşam Gazetesindeki bir yazısında Sayın Tayyar Şafak -saygı duyuyorum- diyor ki: “Dokunalım artık. Mesut Beyin iddialı olduğu iki konu var: Birincisi Susurluk, ikincisi de dokunulmazlıklar... (RP sıralarından alkışlar[!]) Milletin önünde ‘Susurluk’u çözmezsem bu Başbakanlık bana haram olsun’ diyor.”

Şimdi, bu Mesut Yılmaz ne yaptı? Mesut Yılmaz şunu yaptı; sizin gibi soruşturma vermedi değil, kendindeki bütün yetkileri Teftiş Kurulu Başkanına verdi “soruştur, araştır, ifade al ve bunu ortaya çıkar” dedi. (RP sıralarından gürültüler)

HAYRİ DOĞAN (Antalya) – Helal olsun!..

HALİT DUMANKAYA (Devamla) – Başkan, bunları bir sustur...

BAŞKAN – Lütfen, susun arkadaşlar... Arkadaşımız çok güzel konuşma yapıyor. Susun canım...

HALİT DUMANKAYA (Devamla) – Yazının sonunda da, bir de bu teklif geçmezse, yani, dokunulmazlık teklifi geçmezse, Mesut Beyin yüzünü merak ediyor yazar.

Şimdi, bakın, Mesut Beyin 139 tane Anavatan Partili milletvekili, burada, bembeyaz oyu, analarının ak sütü gibi o beyaz oyu bu kutuya atıyor. Bundan sonra Anavatan Partisinin yapacağı bir şey yok. Muhalefet de bunu veriyor, İktidar Partileri de bunu veriyor.

Şimdi, muhalefette kalan partiler, bakınız, dışarıda, televizyonlarda izlediniz...

HAYRİ KOZAKÇIOĞLU (İstanbul) – Siz de bizim kadar verin...

HALİT DUMANKAYA (Devamla) – Verenlere teşekkür ediyorum, onlara saygı duyuyorum; ama, vermeyenler bizi üzüyor; bu Meclise gölge düşürüyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Dumankaya, süreniz bitti efendim. Tamam... Teşekkür ederim.

HALİT DUMANKAYA (Devamla) – 1 dakika vereceksin, herkese veriyorsun.

BAŞKAN – Efendim, ama, konuya bağlı konuşmuyorsun ki, buraya çıkıp, konu dışı konuşuyorsun.

HALİT DUMANKAYA (Devamla) – Sayın Başkan, zaten hep böyle yapar; hiç anlaşamıyoruz onunla, anlaşmadık da...

Şimdi, değerli arkadaşlarım, sizlere hemen şunu söylemek istiyorum: Geliniz, bu dokunulmazlıklardan kaçmayalım. Geliniz, bu dokunulmazlıkları kaldıralım. Hangilerini kaldıralım; bu devleti soyanları, kışın zavallı dedikleri, fakir fukaranın hakkını yiyenlerin dokunulmazlıklarını kaldıralım. Bakınız, elimde adisyonlar vardır. Yiyip, bu adisyonları devlete fatura edenlerin dokunulmazlıklarını kaldıralım. Bunlar imzalı adisyonlardır.

Yüce Heyetinize saygılar sunuyorum. (ANAP ve DSP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Dumankaya.

Sayın Dumankaya, aslında devleti soyanların kolay kolay dokunulmazlıkları kalkmaz. Sen de biliyorsun, minareyi çalan kılıfını da hazırlıyor. Tamam mı...

Ama, gel de, doğuda, güneydoğuda milletvekilliği yap da görelim. Silahların gölgesinde insanların haklarını savun; ondan sonra göreyim seni...

Şahsı adına ikinci konuşma, Sayın Kâzım Arslan’ın; buyurun. (RP sıralarından alkışlar)

Süreniz 5 dakika efendim.

KÂZIM ARSLAN (Yozgat) – Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Anayasamızın 83 üncü maddesinin değiştirilmesine dair kanun teklifinin 1 inci maddesi üzerinde şahsım adına söz almış bulunuyorum.

Günlerdir, belki de senelerdir tartışılan milletvekili dokunulmazlığı konusu, nihayet Meclisimizde, Genel Kurulumuzun huzurunda. Tartışmalı bir şekilde de olsa, teklifin tümü üzerindeki müzakereler tamamlandı ve maddeleri üzerinde görüşüyoruz. Bu konuda ilgili ilgisiz, yetkili yetkisiz birçok kişi ve kurum tartışmalara katıldı. Başta medyamız olmak üzere de birtakım çevreler, tabiri caizse bir kampanyanın öncülüğünü yaptı ve bugün -belki de bu telkinlerin etkisiyle- bu konuyu burada tartışıyoruz, Meclis gündemimizin ön sıralarına almış bulunuyoruz.

Bu nevi tartışmalar, bir ölçüde, normal kabul edilebilir. Pek tabiîdir ki, demokratik bir ortamda her şey tartışılacak, her şey konuşulacak; ancak, bu tartışmalar yapılırken öyle bir ortam oluşturuldu ki -şu anda da bunun etkisini görüyoruz konuşmacıların beyanlarında- sanki memleketimizdeki her türlü bozukluğun, her türlü kanundışı işlerin sorumluluğu, milletvekillerinin ve onların yasama dokunulmazlığının. Böyle bir anlayışı kabul etmek mümkün değil. Yine, sanki milletvekillerinin her birisi birer potansiyel suçlu. Bunu da kabul edemiyorum ve sanki, milletvekillerinin yasama dokunulmazlığı kaldırılınca, bu memlekette her şey birden düzelecek, güllük gülistanlık olacak. İşte, bana göre konunun yanlış aksettirilen, bu yüzden de yanlış tartışılan yönü bu. Her meslek grubu içerisinde yasadışı işlere bulaşan, suç işleyen birileri bulanabileceği gibi, milletvekilleri içerisinde de bu kabil işlere bulaşan, suç işleyen birileri bulunabilir. Ancak, bu noktadan hareketle, milletvekili dokunulmazlığının böylesine bir ortamda, bu şekilde tartışılması ve kaldırılması yönüne gidilmesi yanlış ve sakıncalıdır; çünkü, gerçek manada demokrasi geleneği ve kültürünün oluşmadığı, sistemin demokrasidışı müdahalelere açık olduğu ve sisteme sık sık müdahale edildiği bir zeminde, milletvekillerinin yasama dokunulmazlığının kaldırılması veya sınırlandırılması, demokrasiye daha fazla zarar verecektir. Zira, hukukun siyasallaştığı, demokrasidışı müdahalelerin ve müdahil güçlerin ayakta alkışlandığı bir sistemde sivil demokrasinin ve sivillerin en son sığınağı, belki de tek sığınağı yasama dokunulmazlıklarıdır. (RP sıralarından alkışlar) Birtakım kurum ve kuruluşların özel teşkilat kanunlarıyla veya tatbikatta dokunulmazlık zırhı bulunan yine bu tür kurumların eliştirisinin dahi yapılamadığı bir ortamda, milletvekili dokunulmazlığı en son konuşulacak konudur bana göre. (RP sıralarından “Bravo” sesleri, alkışlar) Darbecilerin, muhtıracıların hâlâ yargılanamadığı, alkışlandığı ve baş tacı edildiği bir Türkiye’de milletvekili dokunulmazlığının bu şekilde tartışılması ucuz bir şovdan başka bir şey değildir. (RP sıralarından “Bravo” sesleri, alkışlar) Şirinlik yarışından başka bir şey değildir, ucuz bir siyasetten başka bir şey değildir.Olayın böylesine sağlıksız bir zeminde bu şekilde tartışılması asıl Meclisimizin itibarını zedeleyen bir unsurdur.

Ayrıca, bu 1 inci maddede belirtilen hussuslardan yargılanması gereken kaç milletvekili vardır, onun da iyice etüt edilmesi lazım veya Parlamentomuzun her seçimde yüzde 60-70’i yenilenmektedir; bu Parlamentonun, cumhuriyet kurulduğu günden bu tarafa, gelmiş geçmiş üyelerinden, bu belirtilen suçlardan yargılanmış veya hüküm giymiş kaç kişi vardır, bunun da iyi etüt edilmesi lazım. Bu soruların cevabını incelediğimizde, bunun, bu kadar gürültü koparacak kadar önemli bir mesele olmadığını da görüyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Efendim, lütfen toparlar mısınız.

KÂZIM ARSLAN (Devamla) – Toplum vicdanını rahatsız eden birtakım olaylar ve müsebbiplerini araştırdığımızda, bunların, daha ziyade Meclis içerisinde değil, Meclis dışında, “derin devlet” tabirinde ifadesini bulan oluşumun içerisinde olduğunu görüyoruz. Yani, toplum vicdanını yaralayan olayların uzantısı, bu Meclisin içerisinde değil “derin devlet” dediğimiz yapının içerisindedir. Bu Meclisin üyeleri de, bu konuyu akıllarından çıkarmadan, Meclisin itibarını zedeleyici, ucuz siyaset içerisine de girmemelidir. Bu yüzden, bu maddede teklif edilen değişiklik teklifini ucuz bir siyasetten, göz boyama yarışından başka bir şey kabul etmem mümkün değil.

Dokunulmazlıkları bulunduğu halde, sistem içerisinde bu kadar güç durumda kalan milletvekilleri, bir de dokunulmazlıkları kaldırıldığı takdirde, konuşamaz, iş yapamaz duruma geleceklerdir, ki, onların istediği de budur, derin devletin istediği de budur; dikensiz gül bahçesi istenmektedir.

Böyle bir şey_

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Arslan süreniz bitti efendim. Lütfen, son cümlenizi söyler misiniz.

KÂZIM ARSLAN (Devamla) – Başkanımızın ikazıyla, konuşmamı bu şekilde kesmem gerekiyor. Hepinize saygılarımı sunuyorum. (RP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Arslan.

Sayın milletvekilleri, madde üzerindeki konuşmalar bitmiştir.

Maddeyle ilgili 3 önerge vardır; geliş sırasına göre okutuyorum:

VI. – SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR

2. – Gaziantep Milletvekili Kahraman Emmioğlu’nun, Aydın Milletvekili Yüksel Yalova’nın şahsına sataşması nedeniyle konuşması

KAHRAMAN EMMİOĞLU (Gaziantep) – Sayın Başkan, sataşmadan dolayı söz istemiştim.

BAŞKAN – Ha, pardon, bir dakika... İsterseniz, önergeleri okutayım da ondan sonra size söz vereyim efendim.

OĞUZHAN ASİLTÜRK (Malatya) – Sayın Başkan, önrgelerden önce söz istiyoruz.

YÜKSEL YALOVA (Aydın) – Sayın Başkan, ben, konuşmamda, Anayasa Komisyonundaki fezleke numaralarından bahsettim.

BAŞKAN – Ama, efendim, isim zikrettiniz “sahtekârlıktan” falan dediniz; nasıl olur canım...

YÜKSEL YALOVA (Aydın) – Öyle demedim.

BAŞKAN – Olur mu canım, arkadaşımızın...

YÜKSEL YALOVA (Aydın) – Yargılama bitinceye kadar suçsuz olduklarını söyledim. (RP sıralarından gürültüler)

MEMDUH BÜYÜKKILIÇ (Kayseri) – Niye isim veriyorsun?!

BAŞKAN – Canım, belki o sizin bahsettiğiniz nitelikte, hakkında bir dosyası yok arkadaşımızın.

YÜKSEL YALOVA (Aydın) – Komisyonda fezleke numaraları...

BAŞKAN – Efendim, sizin bahsettiğiniz nitelikteki bir suçu işlemiş bir dosyası yok belki arkadaşımızın; ama, siz, isim zikrettiniz.

YÜKSEL YALOVA (Aydın) – Anayasa Komisyonundaki fezleke numaralarında... (RP sıralarından gürültüler)

BAŞKAN – Efendim, rica ediyorum... Bakın, sizler hâlâ İktidara alışamadınız. İktidar Partisi milletvekilleri, Meclisi çalıştırır. Çıkıyorsunuz, hep sataşıyorsunuz. Sataşınca da, bu tartışmalar böyle yürüyor işte.

YÜKSEL YALOVA (Aydın) – Benim konuşmamın sataşmayla ilgisi falan yok, ben onu söylüyorum size.

BAŞKAN – Tamam efendim. Ben şimdi önerge okutuyorum. Rica ediyorum...

Buyurun.

KAHRAMAN EMMİOĞLU (Gaziantep) – Sayın Başkan, sataşma nedeniyle söz istiyorum.

BAŞKAN – Bir dakika, peki... Parçalamayalım önergeleri de...

Sayın Emmioğlu, buyurun efendim.

Sayın Emmioğlu, size çok kısa bir süre veriyorum. Lütfen, yeni bir sataşmaya yer vermemek koşuluyla. Rica ediyorum.

Buyurun efendim. (RP sıralarından alkışlar)

KAHRAMAN EMMİOĞLU (Gaziantep) – Değerli Başkanım, değerli arkadaşlar; ANAP Grubu adına konuşan değerli arkadaşımız Yüksel Yalova, Sayın Kamalak’ın sözlerine cevap olmak üzere, birtakım isimlerin bu söylenilen suçlarla ilgili olduğunu ifade ederek, benim de ismimi “toplu kaçakçılık suçundan” diyerek telaffuz etti.

Şimdi, arkadaşımızın bazı konuları birazcık daha inceleyip burada umuma açıklamasında fayda olacaktı. Meseleyi kısaca izah etmem gerekiyor; zira, aksi halde, yanlış anlamalara sebep olacak bir beyanda bulundu. Sene 1985; o sırada, ihracatçı şirketlerin birinde, binde 1 ortaklığım var ve yönetim kurulundayım. (DSP ve CHP sıralarından gürültüler)

HASAN GÜLAY (Manisa) – Nerede?.. Nerede?..

BAŞKAN – Bir dakika arkadaşlar...

KAHRAMAN EMMİOĞLU (Devamla) – Mecburum açıklamaya ve bu şirketin üzerinden, adını bile şu anda bilmediğim bir şirket, bir ihracat geçiriyor ve bu ihracatın içerisinde birtakım, nitekim, toplu kaçakçılık diye adlandırılan bazı suçlar işliyor, bu suç bize rücu ediyor. (CHP sıralarından “Oo” sesleri) Ancak....

BAŞKAN – Bir dakika arkadaşlar... Rica ediyorum...

KAHRAMAN EMMİOĞLU (Devamla) – Bununla ilgili üç tane dava açıldı. Bu üç davadan biri beraat, şu anda, ikisi de devam ediyor. (CHP ve DSP sıralarından “Oo” sesleri)

OĞUZHAN ASİLTÜRK (Malatya) – Ne var yahu?!. Ne diyorsunuz?!. Dinleyin!.. Terbiyesizlik yapmayın!..

TEMEL KARAMOLLAOĞLU (Sıvas) – Hırsızın kendisi...

KAHRAMAN EMMİOĞLU (Devamla) – Bakınız, arkadaşlar...

BAŞKAN – Efendim, bakın... Bir dakika Sayın Emmioğlu...

Şimdi, arkadaşlar, bakın,  bu arkadaşımızın yerine kendinizi koyun.

OĞUZHAN ASİLTÜRK (Malatya) – Saygısızlık yapmayın...

BAŞKAN – Size kaçakçılık isnadında bulunulursa, eğer siz kendinizi savunmazsanız, kaçakçılık suçunu kabul ederseniz “oo” deyin.

KAHRAMAN EMMİOĞLU (Devamla) – Nitekim, ben mahkemeye de gittim; mahkemede, doğrudan doğruya, binde 1 ortaklığım bulunmasına rağmen, yüzde 60 ortaklığı olan esasın ismini söylemiyor, Kahraman Emmioğlu diye dava tutanaklarına geçirtiyor. Yarın sizin başınıza da gelebilir; ama, olmaz...

Bakınız, nitekim...

YÜKSEL YALOVA (Aydın) – Anayasa Komisyonuna getirilen dosyadan...

KAHRAMAN EMMİOĞLU (Devamla) – Anayasa Komisyonuna, elbette, böyle, bu şekilde gelmiştir; ama, henüz, daha muhakeme tam olarak sonuçlanmamıştır; bir tanesi beraatla neticelenmiş, diğeri de henüz daha belli değildir; ama, tutup da, bunu bu şekilde izah etmek, doğrusu, çok haksız ve tamamen yanlı bir tutum.

YÜKSEL YALOVA (Aydın) – Hayır... Hayır...

KAHRAMAN EMMİOĞLU (Devamla) – Değerli arkadaşlar, bu gibi, tamamen haksız ve uydurma durumlarda, Türkiye Büyük Millet Meclisinin, bana göre, böyle, bu şekilde davranması değil, aslında kendi üyesine sahip çıkması; sizin de buraya getirirken, hiç değilse meseleyi kısaca bir okumanız lazımdı. Yoksa, benim ismimi bu şekilde getirmeniz doğru değil.

YÜKSEL YALOVA (Aydın) – Niye bu kadar yanlış düşünüyorsun.

KAHRAMAN EMMİOĞLU (Devamla) – Maalesef, herhangi bir tetkik yapmaksızın, buraya gelip bu şekilde konuşmanızı ve ANAP Grubu adına konuşmanızı teessüfle karşılıyorum.

YÜKSEL YALOVA (Aydın) – Bakın, biz, teessüf deyince hakaret etmiyoruz.

KAHRAMAN EMMİOĞLU (Devamla) – Teşekkür ederim. (RP sıralarından alkışlar)

YÜKSEL YALOVA (Aydın) – Sayın Başkan...

BAŞKAN – Tamam efendim...

Teşekkür ederim Sayın Emmioğlu.

YÜKSEL YALOVA (Aydın) – Sayın Başkan, bir cümle...

BAŞKAN – Tamam efendim, kapandı artık...

YÜKSEL YALOVA (Aydın) – Sayın Başkan, bir cümle söyleyeceğim.

BAŞKAN – Tamam efendim; söylediniz, Anayasa Komisyonuna gelen fezleke dediniz.

YÜKSEL YALOVA (Aydın) – Karma Komisyon gündemindeki Başbakanlık tezkereleri diyorum.

BAŞKAN – Efendim, anladım; anladım da, her gelen belgeyi getirip de teşhir edemiyoruz burada insanları.

YÜKSEL YALOVA (Aydın) – Ben suçludur demedim, yargılama bitinceye kadar suçsuzdur dedim. (RP ve ANAP sıralarından karşılıklı konuşmalar)

BAŞKAN – Efendim, rica ediyorum, karşılıklı konuşmayalım.

V. – KANUN TASARI VE TEKLİFLERİYLE KOMİSYONLARDAN

GELEN DİĞER İŞLER (Devam)

7. – Kütahya Milletvekili Mustafa Kalemli, Anavatan Partisi Genel Başkanı Rize Milletvekili Mesut Yılmaz, Doğru Yol Partisi Genel Başkanı İstanbul Milletvekili Tansu Çiller, Demokratik Sol Parti Genel Başkanı İstanbul Milletvekili Bülent Ecevit, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Antalya Milletvekili Deniz Baykal ile 292 Milletvekilinin; Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 83 üncü Maddesinin Değiştirilmesine Dair Kanun Teklifi ve Anayasa Komisyonu Raporu (2/676) (S. Sayısı : 232) (Devam)

BAŞKAN – Buyurun, önergeyi okuyun.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 83 üncü maddesinin değiştirilmesine dair kanun teklifinin 1 inci maddesiyle “Yasama Sorumsuzluğu ve Yasama Dokunulmazlığı” kenarbaşlığı altında... (RP ve ANAP sıralarından gürültüler)

BAŞKAN – Arkadaşlar, önergeyi okutuyoruz, rica ediyorum efendim. Anayasa değişiklik önergesini okutuyoruz, bunu anlamanız gerekiyor.

Buyurun efendim.

... yeniden düzenlenmiş bulunan 83 üncü maddenin değişik birinci fıkrasında yer alan “hiçbir şekilde” ifadesinin çıkartılmasını ve söz konusu fıkranın aşağıda sunulduğu şekilde değiştirilmesini, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün 87 ve 93 üncü maddeleri gereğince arz ve teklif ederiz.

              Rüşdü Saracoğlu        Kaya Erdem Safa Giray                                                       İzmir                       İzmir                  Balıkesir                                İlhan Kesici Metin Emiroğlu Nizamettin Sevgili                                                       Bursa                  Malatya                         Siirt

Hüsnü Doğan

İstanbul

“Madde 83.- Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, Meclis çalışmalarındaki oy ve sözlerinden, Mecliste ileri sürdükleri düşüncelerden, aynı birleşimdeki Başkanlık Divanının teklifi üzerine, Meclisçe başka bir karar alınmadıkça, bunları Meclis dışında tekrarlamak ve açığa vurmaktan sorumlu tutulamazlar.

İçtüzük gereğince verilecek disiplin cezaları saklıdır.

BAŞKAN – Diğer önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 83 üncü maddesinin değiştirilmesine dair kanun teklifinin çerçeve 1 inci maddesine bağlı 83 üncü maddenin üçüncü fıkrasının aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.                                                                                           19.11.1997

Recep Kırış Orhan Kavuncu Hanefi Çelik                                                   Kayseri                      Adana                      Tokat

Mehmet Ekici      Nevzat Yanmaz

             Ankara                        Sıvas

“Şu kadar ki, ölüm cezasını gerektiren cürümlerle, adam öldürme, zimmet, ihtilas, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas, kaçakçılık, resmî ihale ve alım satımlara fesat karıştırma cürümlerinden dolayı bir milletvekilinin sorguya çekilmesi ve yargılanması için Meclisin kararı aranmaz.

Bu hallerde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, durumu hemen ve doğrudan doğruya Türkiye Büyük Millet Meclisine bildirmek zorundadır. Ancak bu hallerde de, suç işlediği ileri sürülen milletvekili, Meclisin kararı olmadıkça tutulamaz ve tutuklanamaz.”

BAŞKAN – Diğer önergeyi okutuyorum:

Bu son önerge, en aykırı önerge; onun için, bu önergeden işleme başlayacağız.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görülüşmekte olan 232 sıra sayılı anayasa değişikliğiyle ilgili kanun teklifinin 1 inci maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

Lütfü Esengün             Latif Öztek   Mustafa Kamalak                                                  Erzurum                    Samsun      Kahramanmaraş                                    Muhammet Polat     Sabahattin Yıldız               Naci Terzi                                                      Aydın                        Muş                  Erzincan       Ömer Özyılmaz

Erzincan

ÖMER ÖZYILMAZ (Erzurum) – Erzurum...

KÂTİP ÜYE ALİ GÜNAYDIN (Konya) – Öyle yazmışsınız, “Erzincan Milletvekili” yazılmış. (RP sıralarından “Erzurum” sesleri)

Yanlış yazmışsınız, “Erzurum” olarak ben düzelteyim o zaman.

ÖMER ÖZYILMAZ (Erzurum) – Ben yazmadım, siz yanlış okudunuz.

KÂTİP ÜYE ALİ GÜNAYDIN (Konya) – Ama, sizin imzanız var karşısında.

BAŞKAN – Tamam, tamam...

Buyurun.

KÂTİP ÜYE ALİ GÜNAYDIN (Konya) – Ama, Sayın Başkan...

BAŞKAN – Neyse efendim, her konuşulana da cevap vermemek lazım. (RP sıralarından gürültüler)

Arkadaşlar, biraz sabır gösterin.

Buyurun.

Madde 1.- 7.11.1982 tarihli ve 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 83 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Madde 83.- Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, Meclis çalışmalarındaki oy ve sözlerinden, Mecliste ileri sürdükleri düşüncelerden, o oturumdaki Başkanlık Divanının teklifi üzerine Meclisçe başka bir karar alınmadıkça bunları Meclis dışında tekrarlamak ve açığa vurmaktan sorumlu tutulamazlar.

Seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen bir milletvekili, Meclisin kararı olmadıkça tutulamaz, sorguya çekilemez, tutuklanamaz ve yargılanamaz. Ağır cezayı gerektiren suçüstü hali bu hükümün dışındadır. Ancak, bu halde, yetkili makam, durumu, hemen, doğrudan doğruya Türkiye Büyük Millet Meclisine bildirmek zorundadır.

Türkiye Büyük Millet Meclisi üyesi hakkında seçiminden önce veya sonra verilmiş bir ceza hükmünün yerine getirilmesi, üyelik sıfatının sona ermesine bırakılır. Üyelik süresinca zamanaşımı işlemez. Tekrar seçilen milletvekili hakkında soruşturma ve kovuşturma, Meclisin yeniden dokunulmazlığını kaldırmasına bağlıdır. Türkiye Büyük Millet Meclisindeki siyasî parti gruplarınca yasama dokunulmazlığıyla ilgili görüşme yapılamaz ve karar alınamaz.”

BAŞKAN – Efendim, Anayasaya en aykırı önerge budur.

Sayın Komisyon, önergeye katılıyor musunuz efendim?

ANAYASA KOMİSYONU BAŞKANI ATİLÂ SAV (Hatay) – Katılmıyoruz efendim.

BAŞKAN – Sayın önerge sahibi, gerekçeyi mi okutalım, yoksa konuşacak mısınız?

LÜTFÜ ESENGÜN (Erzurum) – Konuşacağım efendim.

BAŞKAN – Buyurun efendim.

Süreniz 5 dakikadır.

LÜTFÜ ESENGÜN (Erzurum) – Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Önergemizde, 83 üncü maddenin almasını istediğimiz şekil, biraz önceki konuşmamda arz ettiğim, 19 uncu Dönemde siyasî partilerin anayasa değişikliğiyle ilgili tekliflerinde, o zaman Refah Partisinin 83 üncü maddeyle ilgili teklifinin aynıdır. O gün ne istemişsek, bugün aynısını talep ediyoruz. O gün 83 üncü maddedeki yasama dokunulmazlığının nasıl olması lazım gelir düşüncesindeysek, bugün de aynısını talep ediyoruz.

Bu önergemizde, 83 üncü maddedeki, şu anda halihazır maddede, istisna olarak belirtilen “ağır cezayı gerektiren suçüstü hali ve seçimden önce soruşturulmasına başlanılmış olması kaydıyla, Anayasanın 14 üncü maddesindeki durumlar bu hükmün dışındadır” cümlesinden “seçimden önce soruşturulmasına başlanılmış olması kaydıyla, Anayasanın 14 üncü maddesindeki durumlar” ibaresi çıkarılmaktadır.

Şöyle arz edeyim: Sadece ağır cezayı gerektiren suçüstü hali, bunun istisnası olarak kabul edilecek, seçimden önce işlenmiş dahi olsa, Anayasanın 14 üncü madddesindeki suçlardan veya durumlardan dolayı dokunulmazlığın istisnası artık kabul edilmeyecek.

Bugün görüşmekte olduğumuz asıl teklifte de, bizim bu önergemize paralel bir düzenleme var. Aynen bizim istediğimiz, önergemizde talep ettiğimiz düzenleme şu görüşülmekte olan ortak teklifte de var. Ancak, ortak teklifte, bizim itiraz olarak ileri sürdüğümüz, daha önce ifade ettiğimiz bazı suçlarla ilgili istisnaları çıkarmak için bu değişiklik teklifini verdik. Bu yaptığımız değişiklikle, milletvekillerinin kürsü dokunulmazlığı, Meclis çalışmalarındaki dokunulmazlık, özellikle, dokunulmazlıktan öte sorumsuzluk, daha da sağlam bir hale getirilmektedir. Parlamentonun saygınlığı, milletvekillerinin rahatça görev yapması yönünden böyle bir değişikliğe ihtiyaç olduğu kanaatindeyiz.

Önergemizin kabul göreceği ümidiyle hepinize saygılar sunuyorum. (RP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Esengün.

Efendim, önergeye Komisyon katılmadı. Ancak, şimdi Divan üyesi 2 arkadaşımız da İktidar partisine mensup olduğu için, istiyorum ki, eğer mümkünse, muhalefet partisinden bir Divan üyesi de kürsüye gelsin, bir taraf görünmeyelim diye...

Önergeye Komisyon katılmadı.

Önergeyi kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmemiştir.

Diğer önergeyi okutuyorum:

Kayseri Milletvekili Recep Kırış ve arkadaşlarının önergesi:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 83 üncü maddesinin değiştirilmesine dair kanun teklifinin çerçeve 1 inci maddesine bağlı 83 üncü maddenin üçüncü fıkrasının aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

19.11.1997

“Şu kadar ki, ölüm cezasını gerektiren cürümlerle, adam öldürme, zimmet, ihtilas, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas, kaçakçılık, resmî ihale ve alım satımlara fesat karıştırma cürümlerinden dolayı bir milletvekilinin sorguya çekilmesi veya yargılanması için Meclisin kararı aranmaz. Bu hallerde, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, durumu, hemen ve doğrudan doğruya Türkiye Büyük Millet Meclisine bildirmek zorundadır; ancak, bu hallerde de, suç işlediği ileri sürülen milletvekili, Meclisin kararı olmadıkça tutulamaz ve tutuklanamaz.”

BAŞKAN – Sayın Komisyon önergeye katılıyor mu?

ANAYASA KOMİSYONU BAŞKANI ATİLÂ SAV (Hatay) – Katılmıyoruz Sayın Başkan. Bu konu, Komisyonumuzda görüşüldü ve kabul edilmedi, benimsenmedi. Huzurdaki öbür metin şeklinde benimsendi. Bu nedenle katılmıyoruz.

BAŞKAN – Sayın Komisyon Başkanı, şimdi, bu “ağır cezayı gerektiren cürümler” ifadesinde, mesela, terör suçlusu... Güneydoğuda, özellikle bizim temsilcisi bulunduğumuz bölgelerde çok sıkıntı yaratabilecek bir şey; mesela, birisi derse ki “falancanın evi yanmıştır veya yakılmıştır.” Devletin güvenlik kuvvetlerine hakaret edildi diye hemen, bu...

İBRAHİM YAŞAR DEDELEK (Eskişehir) – Suçüstü...

BAŞKAN – Efendim, suçüstü; savcılık hemen suçüstü yakalar; ne olacak yani... Tabiî, suçüstü o işte. (RP sıralarından gürültüler)

Efendim, rica ediyorum arkadaşlar. Şimdi, çok önemli bir şey; yani, bizim bölgemiz için çok tehlikeli bir şey de; biz de Parlamenteriz. O insanların haklarını yarın savunurken “efendim, siz devletin güvenlik kuvvetlerini tahkir ettiniz; işte, Anayasanın 14 üncü maddesine göre aksi hareket ettiniz veya terör suçunu işlediniz, işte, buyurun içeri” derlerse, bu maddeye göre, mümkün mü değil mi; ben onu öğrenmek istiyorum. Bu da hakkımız efendim.

ANAYASA KOMİSYONU BAŞKANI ATİLÂ SAV (Hatay) – Sayın Başkanım, Komisyonda görüşülürken “ağır cezalı cürüm” deyiminin Türk Ceza Kanununun 421 inci maddesinde düzenlenmiş bir durum olduğu tartışıldı ve bunun, öbür deyimlerden daha açık, daha belirgin bir anlamı bulunduğu kabul edildi, o nedenle kabul edildi. Bu itibarla, diğer öneriyi kabul edemiyoruz efendim.

BAŞKAN – Sayın Komisyon Başkanı, efendim, ben özür diliyorum; yani, benim öğrenmek istediğim şu; yani, ağır cürümler... (Gürültüler)

Efendim, bir dakika... Yangından mal kaçırmıyoruz herhalde.

Yani, Terör Kanununun 8 inci maddesine göre bir terör suçlusu veyahut da ne bileyim, yani, devlet güvenlik kuvvetlerinin aleyhine cürüm işlendiği yolunda bir iddia bu kapsama girer mi girmez mi?

ANAYASA KOMİSYONU BAŞKANI ATİLÂ SAV (Hatay) – Arz ettim efendim. Türk Ceza Kanununda belirlenmiş bir deyimdir. Bu itibarla, bu tür karışıklıkları en az yaratacak nitelikte olduğundan, Komisyonda böyle düzenlendi.

BAŞKAN – Peki Sayın Başkan, teşekkür ederim.

Sayın önerge sahibi, gerekçeyi mi okutalım izah mı edeceksiniz?

RECEP KIRIŞ (Kayseri) – Geliyorum Sayın Başkan.

BAŞKAN – Buyurun efendim.

İBRAHİM HALİL ÇELİK (Şanlıurfa) – Sayın Başkan, bu durumda Tunceli’ye gitmen zor olur.

BAŞKAN – Efendim, benim Tunceli’ye gidip gitmemem meselesi önemli değil de herkes kendi seçim bölgesine gitmemeli...

RECEP KIRIŞ (Kayseri) – Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; sözlerime başlarken, hepinizi sevgiyle ve saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, gündüzkü konuşmamda da ifade ettiğim gibi, biz, bu önergeyi genelde olumlu buluyoruz ve milletvekilliği dokunulmazlığının mutlaka sınırlandırılması konusundaki taleplere katılıyor ve halkımızın da bizden bu yönde bir beklenti içinde olduğunu burada tekrar ifade ediyorum. Dolayısıyla, Türkiye Büyük Millet Meclisi, elbette ki, her türlü yolsuzluğa, hırsızlığa, suiistimale karşı kesin bir tavır ortaya koymalı ve Meclis üzerinde,  sanki birtakım suçluları himaye ediyor gibi meydana getirilmeye çalışılan her türlü görüntüler ortadan kaldırılmalıdır; bu kesindir. Ancak, aslında, getirilen kanun teklifinde değil, mevcut Anayasadaki metinde de var olan bir sakıncayı -mademki böyle bir değişiklik gündeme gelmiştir ve bunu, inşallah, Meclis yapabilecektir, bunu yaparken, bizim burada görmüş olduğumuz bir sakıncayı- düzeltmek üzere verdiğimiz bir önergedir.

Anayasa Komisyonunda kabul edilen teklifle ilgili en son şekilde, orada milletvekilinin hangi halde tutuklanabileceğiyle ilgili hükümler ifade edilirken, denilmiş ki: “Şu kadar ki, ağır cezayı gerektiren cürümlerde suçüstü hali olursa, o zaman Meclisin kararı gerekmiyor.” Bir de, işte, zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik benzeri suçlarda, yine Meclisin kararı aranmadan dava açılabiliyor. Bir milletvekili hakkında dava açılabiliyor; ama, milletvekilinin tutuklanması iki şekilde mümkün:  “Ya Meclisin kararıyla ya da ağır cezayı gerektiren cürümlerde suçüstü hali varsa” diyor. Şimdi, biz, hukukçu arkadaşlarımıza bir inceleme yaptırdık. Dedik ki: Türk Ceza Kanununa göre ağır cezayı gerektiren bu haller nelerdir? Bakın kısaca okuyorum: Türk Ceza Kanunu Madde 125, 126, 127, 128, 129, 130, 131, 132, 133, 134, 136’dan 139’a kadar; 149, 150, 151, 152, 153, 156, 157, 158, 159, 179, 180, 188. Biraz önce Sayın Başkanın söylediği bütün şeyler var burada. Onun dışında, 202, 205, 208, 209, 212, 213, 243 ve devam ediyor birkaç sayfa. Yani, neredeyse, Türk Ceza Kanununun yarısı, ya ağır hapis veya ağır para cezası şeklinde, netice itibariyle ağır cezaları öngörüyor.

Dolayısıyla, burada o kadar enteresan şeyler var ki; bakın, gündüz izah ettim; ama, bulunamayan arkadaşlara tekrar izahında fayda var. Mesela, Türk Ceza Kanunu madde 159/1 “Hükümetin manevî şahsiyetini alenen tahkir ve tezyif etmek.” Bunun cezası ağır cezadır, ağır hapis cezasıdır.

Şimdi, elbette ki, biz, Meclis olarak her türlü yolsuzluğun üzerine gidelim; ama, bir yerde bir sayın milletvekilimiz ya da bir parti liderimiz, Hükümetin herhangi bir icraatını, en samimi olarak ve en doğru bildiği şekilde ortaya koyarken, pekala oradaki bir savcı veya hukuk adamı, yapılan bir ihbar veya şikâyet üzerine ya da doğrudan harekete geçmek üzere “efendim, bu konuşmada Hükümetin manevî şahsiyetini tahkir ve tezyif vardır” diyebilir. Çünkü, zaten tezyifin manası zayıflatmaktır. Yani, muhalefetin görevi de, herhalde iktidarı kuvvetlendirmek değil. Demokrasi bir ülkede varsa, muhalefet elbette ki var olacaktır, çokseslilik var olacaktır, fikir hürriyeti var olacaktır, düşünce hürriyeti, düşünceyi ifade hürriyeti olacaktır.

Yine, Türk Ceza Kanunu madde 311/1’de “Suç işlemeye alenen tahrik” deniyor; bunun cezası da ağır hapis. Dolayısıyla, ağır cezayı gerektiren -sadece “ağır hapis” de demiyor, dikkatinizi çekerim “ağır ceza” diyor- burada sayılan bir sürü suçla ilgili olarak, bir milletvekiliyle ilgili suçüstü işlemleri pekala yapılabilir ve bir savcı tarafından, bir de bakarız ki, bir arkadaşımız yok, bir grup arkadaşımız yok, neden sonra öğreniriz ki, bir davayla ilgili olarak hakkında işlem yapılmış, suçüstü muamelesi yapılarak tutuklanmış; çünkü, Meclisin kararına gerek yok.

Dolayısıyla, gelin, Meclis olarak her türlü yolsuzluğun üzerine gidelim ve bu konuda elbette ki, Meclisin itibarını koruyalım; ama, burada hepimiz siyasetle meşgulüz, fikir hürriyetini, düşünce hürriyetini sonuna kadar teminat altına alalım.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Kırış, sözünüzü bağlar mısınız.

RECEP KIRIŞ (Devamla) – Bağlıyorum efendim.

Demokrasiyi sonuna kadar savunalım ve bu hakların, bu hürriyetlerin, bu hukuk ortamının hepimize lazım olduğunu unutmayalım. Hukuk, adalet ve bu söylediğimiz kaideler, Parlamentonun itibarının korunması hepimiz için lüzumludur. Dolayısıyla, biz, bütün bu endişeleri de gidererek yapmış olduğumuz teklifte, bir milletvekiliyle ilgili her türlü dava açılabilsin, iddia varsa mahkeme açılsın ve ifade versin; ama, milletvekilinin tutuklanması ancak ve ancak Meclisin kararıyla olsun diyoruz.

Hepinize saygıyla sunuyorum, takdirlerinize arz ediyorum. (BBP ve RP sıralarından alkışlar)

ANAYASA KOMİSYONU BAŞKANI ATİLÂ SAV (Hatay) – Sayın Başkan, söz istiyorum.

BAŞKAN – Sayın Sav, öyle bir usulümüz yok.

ANAYASA KOMİSYONU BAŞKANI ATİLÂ SAV (Hatay) – Sayın Başkan, bir maddî yanlışlık var, onu düzeltmek istiyorum.

BAŞKAN – Siz önergeye katılmadınız... Hangi maddî yanlışlık?..

ANAYASA KOMİSYONU BAŞKANI ATİLÂ SAV (Hatay) – Yanlışlıkla “Türk Ceza Kanununun 421 inci maddesi” demişim; arkadaşım uyardı, düzeltiyorum; ağır cezalı suç tanımı, Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 421 inci maddesindedir.

Bu yanlışlıktan dolayı özür dilerim. Tutanaklara doğru geçmesini istedim.

BAŞKAN – Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmemiştir.

Öteki önergeyi işleme koyuyorum:

İzmir Milletvekili Rüşdü Saraçoğlu ve Arkadaşlarının Önergesi

 

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 83 üncü Maddesinin Değiştirilmesine Dair Kanun Teklifinin 1 inci maddesiyle “Yasama sorumsuzluğu ve yasama dokunulmazlığı” kenar başlığı altında yeniden düzenlenmiş bulunan 83 üncü maddenin değişik birinci fıkrasında yer alan “hiçbir şekilde” ifadesinin çıkartılmasını ve söz konusu fıkranın aşağıda sunulduğu şekilde değiştirilmesini, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün 87 ve 93 üncü maddeleri gereğince, arz ve teklif ederiz.

“Madde 83.- Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, Meclis çalışmalarındaki oy ve sözlerinden, Mecliste ileri sürdükleri düşüncelerden, aynı birleşimdeki Başkanlık Divanının teklifi üzerine Meclisçe başka bir karar alınmadıkça bunları Meclis dışında tekrarlamak ve açığa vurmaktan sorumlu tutulamazlar. İçtüzük gereğince verilecek disiplin cezaları saklıdır.”

BAŞKAN – Komisyon katılıyor mu efendim önergeye?

ANAYASA KOMİSYONU BAŞKANI ATİLÂ SAV (Hatay) – Katılmıyoruz efendim.

Bu öneri de komisyonda görüşüldü ve benimsenmedi; bu nedenle katılmıyoruz.

BAŞKAN – Önerge sahipleri, gerekçe okunsun mu; yoksa, konuşmak mı istersiniz?

AHMET UYANIK (Çankırı) – Komisyon Başkanı kararını söyleyemez...

BAŞKAN – Efendim, katılmadığını söyledi. Aslında, katılması da mümkün değil; zaten çoğunluğu yok komisyonun.

RÜŞDÜ SARACOĞLU (İzmir) – Sayın Başkan, konuşmak istiyorum.

BAŞKAN – Buyurun efendim.

RÜŞDÜ SARACOĞLU (İzmir) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sözlerime başlarken, Yüce Heyetinizi en derin saygılarımla selamlamayı bir vazife addeder; en iyi dileklerimin Yüce Heyetinizce kabulünden onur duyacağımı belirtmek isterim.

Değerli milletvekilleri, halen müzakere etmekte olduğumuz konu, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının, milletvekili dokunulmazlığını ve sorumsuzluğunu düzenleyen 83 üncü maddesinde yapılması tasarlanan ve Yüce Heyetinizin onaylarına mazhar olması halinde gerçekleşecek olan değişikliklerdir.

Esas itibariyle, maddede iki yönlü değişiklik yapılmaktadır: Bir taraftan, maddenin birinci paragrafındaki “açığa vurmaktan sorumlu tutulamazlar” ifadesi “açığa vurmaktan hiçbir şekilde sorumlu  tutulamazlar” olarak değiştirilmek suretiyle, sorumsuzluğun kapsamı genişletilmekte; diğer taraftan da, sayılan birtakım suçlardan dolayı milletvekillerinin sorguya çekilmesi ve yargılanması için Meclis kararı aranmayacağı hükme bağlanarak, dokunulmazlığın kapsamı daraltılmaktadır.

Türkiye’de, sorumsuzluk müessesesi, 1924 Anayasasında 17 inci madde olarak yer almıştır. Söz konusu maddenin ilk fıkrasında aynen şöyle denilmektedir: “Hiçbir mebus, Meclis dahilindeki rey ve mütaalasından ve beyanatından ve Meclisteki rey ve mütaalasının ve beyanatının Meclis haricinde irad ve izharından dolayı mesul değildir.”

1924 Anayasasını takiben 1961 Anayasası da, milletvekili sorumsuzluğuna ilişkin düzenlemeye 79 uncu maddesinde yer vermiş “Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, Meclis çalışmalarındaki oy ve sözlerinden, Mecliste ileri sürdükleri düşüncelerden ve bunları Meclis dışında tekrarlamak ve açığa vurmaktan sorumlu tutulamazlar” denilmek suretiyle, biraz daha güncel bir dille aynı şekilde ifade etmiştir.

Değerli milletvekilleri, görüldüğü gibi, Anayasamızdaki milletvekili sorumsuzluğu hakkındaki düzenlemeler, bu sorumsuzluğun sınırlarının ne olduğunu belirtmemektedir ve milletvekillerini, aleyhlerinde yapılacak hukukî takibata karşı da koruyup korumayacağı hususunda herhangi bir ifadeyi içermemekte, bu nedenle de farklı yorumlara gidilmesi mümkün olabilmektedir.

En yoğun bir şekilde tartışılan konu, bu sorumsuzluğun kapsamına, Meclis çalışmaları sırasında cereyan etmiş olan hakaret, sövme, isnat ve benzeri fiillerin de girip girmeyeceği ve milletvekillerinin Meclis fonksiyonları ya da faaliyetleriyle uzaktan ve yakından hiç ilgisi bulunmayan eylem ve fiillerinden dolayı bu kişiler aleyhine hukukî sorumluluk talebinde bulunup bulunulmayacağıdır.

Getirilen değişikle, bu tartışmaya son nokta konulmak istenmekte ve “açığa vurmaktan sorumlu tutulamazlar” ifadesi “açığa vurmaktan hiçbir şekilde sorumlu tutulamazlar” olarak değişitirilerek, milletvekili sorumsuzluğu sınırsız bir hale dönüştürülmektedir.

Değerli milletvekilleri, Anayasa değişikliğiyle ilgili pek çok arkadaşım konuştu, çoğu hukukçuydu, ben, hukukçu değilim, hukukçu olmadığım için uzmanlık alanıma girmeyen konuya vatandaş gözüyle bakıyorum ve inanıyorum ki, getirilen bu değişiklik son derece de yanlıştır.

Yanlış olan, milletvekili dokunulmazlığı kapsamının daraltılması değil, milletvekili sorumsuzluğu kapsamının genişletilmesidir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yasama dokunulmazlığı, milletvekillerini, devlete ve devletin kurumlarına karşı korumak amacıyla geliştirilmiş bir zırh mahiyetindedir. Toplumsal beklentiler ve talepler sonucu huzurunuza getirilmiş bulunan ve şu anda müzakere etmekte olduğumuz tasarıyla amaçlanan, milletvekillerini, devlete karşı koruyan bu zırhın inceltilmesidir. Hal böyle iken, milletvekillerini, vatandaşa, gerçek ve tüzelkişilere karşı tamamen sorumsuz bir hüviyete büründürecek bir değişiklik, kamuoyunun beklentisi ve genel demokratik anlayışa ters düşecektir.

Yapılmak istenen değişikliğin gerekçesinde de çok açık olarak belirtildiği üzere, yasama sorumsuzluğunun kapsamının genişletilmesinden amaçlanan husus, vatandaşların, milletvekilleri aleyhine tazminat davası açmalarını önlemektir. Milletvekillerini vatandaşlara karşı korumayı amaçlayan; ancak, milletvekillerinin, vatandaşlara karşı haklarını yargı yoluyla arayabilmelerini ve mağduriyetlerini tazmin edebilme olanaklarını kısıtlamayan bu düzenlemenin getirilmesindeki asıl sebebin, milletvekillerinin tazminat ödemesini engellemek olduğu, Komisyon raporundaki şu ifadeden de açıkça anlaşılmaktadır:

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Efendim, süreniz bitti, lütfen toparlar mısınız.

RÜŞDÜ SARACOĞLU (Devamla) – Toparlıyorum efendim.

“Uygulamada, adlî yargının, Anayasada yer almadığı halde hukukî sorumluluğu kabul etmek suretiyle büyük meblağlara ulaşan  tazminatlara hükmetmesi nedeniyle bu konu açıkça belirtilmiştir.” Yani, değerli milletvekilleri, tazminatlar küçük olsaydı, bu değişiklik huzurlarınıza getirilmeyecekti.

Geliniz, Meclisin ve miletvekillerinin -sorumsuzluğumuzu bu şekilde genişleterek- daha fazla yıpranmasına neden olmayalım. Teklifteki “hiçbir şekilde” ibaresinin çıkarılmasını oybirliğiyle kabul edelim ve böylece Meclisin saygınlığına, bu anayasa değişikliğiyle bir gölge de biz düşürmeyelim.

Hepinize saygılar sunarım.

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Saracoğlu.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge reddedilmiştir.

Böylece madde üzerindeki görüşmeler bitmiştir.

Sayın milletvekilleri, bu madde de gizli oylamaya tabidir.

SALİH KAPUSUZ (Kayseri) – Açık olsun Sayın Başkan, açık olsun !..

BAŞKAN – Siz Anayasayı değiştirin, bu defa açık oylama yaparız; zamanımız var. (RP sıralarından gürültüler)

Bizim yaptıklarımızı anlamak için, Türkiye’deki hukuk sistemini, Anayasa sistemini biraz bilmek lazım; bilmeyince bu iş olmaz.

Biraz önce yaptığımız gibi, sol tarafımda oturan Divan Üyesi arkadaşımız, ismi okunan arkadaşımıza 1 zarf ile 3 tane pul verecek. Bu pullardan birisi kırmızı, birisi yeşil, birisi de beyazdır; beyaz kabulü, yeşil çekinseri ve kırmızı ise reddi ifade ediyor.

Bakın, Anayasanın şu hükmünü özellikle herkesin dinlemesini istiyorum arkadaşlar, milletvekillerinin andiçmesiyle ilgili maddeyi okuyorum -maddenin tamamını okumuyorum; sonunda diyor ki- “...Anayasaya sadakattan ayrılmayacağıma; büyük Türk Milleti önünde namusum ve şerefim üzerine andiçerim” Anayasanın 175 nci maddesinde ise bu oylamanın gizli oylama şeklinde yapılacağı belirtilmektedir. Namusuna ve şerefine, yaptığı yemine sadakat gösteren arkadaşımız, benim ikazıma gerek kalmadan, burada gizli oylama kurallarına uyar efendim. (RP sıralarından alkışlar)

Hesabınıza geldiği zaman alkışlıyorsunuz; gelmediği zaman da alkışlayın canım...

Sayın genel başkanlar isterlerse, kendilerine öncelikle oy kullanma hakkını tanıyacağım.

Defterden ismi okunan arkadaşımız gelecek, kendisine 1 zarf ile 3 tane pul verilecek -bu pulların ne anlama geldiğini söyledim- kapalı oy verme yerine girecek, pullardan birini zarfa koyacak.

CAFER GÜNEŞ (Kırşehir) – Kaç oy lazım Sayın Başkan?

BAŞKAN – Bunda 330 oy lazım olduğunu artık ifadeye gerek yok; maddenin kabulü için 330 oy lazım. (RP sıralarından gürültüler)

Hayır efendim, tartışmıyorum bunu. 330’un altında da olsa ikinci görüşmesi yapılacak, madde bu çünkü.

Evet, parti liderleri oylarını kullandılar.

Efendim, Şanlıurfa Milletvekili Abdülkadir Öncel rahatsızlığı nedeniyle oyunu önce kullanacak.

Adana İlinden başlıyoruz efendim.

(Oyların toplanmasına başlandı)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, salonda olup da oyunu kullanmayan sayın üye var mı? Yok.

Oylama işlemi sona ermiştir; kupalar kaldırılsın.

(Oyların ayırımına başlandı)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, oyların sayımı devam ederken, isterseniz, 2 nci maddenin müzakeresine başlayalım...

2 nci maddeyi okutuyorum:

MADDE 2. – Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer ve halkoylamasına sunulması halinde tümüyle oylanır.

BAŞKAN – Madde üzerinde, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına Sayın Nihat Matkap, Refah Partisi Grubu adına Sayın Salih Kapusuz; şahısları adına da Sayın Halit Dumankaya, Sayın Kâzım Arslan, Sayın Salih Kapusuz söz istemişlerdir.

Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına, Sayın Nihat Matkap; buyurun.

CHP GRUBU ADINA NİHAT MATKAP (Hatay) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; herhangi bir kanun teklif veya tasarısı üzerinde Genel Kurulumuzda görüşme yapılırken, yürürlük maddeleri üzerinde görüş belirtmenin hiçbir zaman sempatiyle karşılanmadığının bilincindeyim; hele, bu görüşmeler gecenin ilerleyen saatlerinde olursa, hepten sempatiyle karşılanmaz; ancak, bir konuya açıklık getirmek için söz aldım; sadece iki üç dakikanızı alacağım.

Değerli arkadaşlarım, Anayasanın 83 üncü maddesinin değiştirilmesiyle ilgili müzakerelerimiz aşamasında, Refah Partisi Grubu adına söz alan Sayın Kapusuz ve Sayın Esengün görüşlerini açıklarken, aslında, böyle bir değişikliğe ihtiyaç olmadığını, sunî bir gündem yaratıldığını ifade ettiler; hatta, buna kanıt olarak “eğer, öyle bir ihtiyaç olsaydı, 19 uncu Yasama Döneminde, 82 Anayasasının sivilleşmesiyle ilgili kurulan ortak çalışma komisyonuna, bugün, bu yasa değişikliğini destekleyen gruplardan herhangi biri, bir öneri getirirdi” dediler ve hiçbir öneri getirilmediğini, geçen dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından bastırılan Anayasa Değişikliği Tekliflerinin Karşılaştırmalı Metinleri Kitabını göstererek ifade ettiler. Bu kitabı, hem Sayın Kapusuz hem de Sayın Esengün Genel Kurulumuza gösterdi. Tabiî, bu arada, hem onları hem Refah Partilileri ve hem de yanıltılmak istenen halkımızı aydınlatmak istiyorum; bu nedenle söz aldım.

Değerli arkadaşlarım, bildiğiniz gibi, geçen dönem, bugünün Cumhuriyet Halk Partisi Grubu, Sosyaldemokrat Halkçı Parti adıyla Parlamentoya girdi; kısa bir dönem ayrışma dönemi geçirdik, ancak, daha sonra, yeniden bütünleştik. Biraz önce, sayın arkadaşlarım, gösterdikleri kitapta, ne yazık ki, o dönemde Anayasanın 83 üncü maddesiyle ilgili Sosyaldemokrat Halkçı Partinin sunmuş olduğu öneriyi göstermediler ve sizleri yanılttılar. Bir defa, bu hususu açıklığa kavuşturayım istedim.

İkinci bir konu: Sayın Esengün, “sizin bu Hükümetin kurulduğu şartlar oluştu, geceyarısı şu oylamayı şöyle yapmanıza dair mecburiyet hâsıl oldu da onun için. Normal şartlarda, bugün, bu oylama bu şekilde olmazdı; ama, nedense hep gece vakti geliyor size talimatlar” dedi.

Bakınız, değerli arkadaşlarım, Cumhuriyet Halk Partisi, 20 nci Yasama Döneminde, 83 üncü maddenin değişikliğiyle ilgili teklifi 7 Ocak 1997 tarihinde imzaya açtı ve bunu bir basın toplantısıyla açıkladı.

Size bir şey daha söylemek istiyorum: Dün yaptığımız Grup Genel Kurulunda, Sayın Genel Başkanımız bir kamuoyu araştırması sonuçlarını açıkladı ve bu konu, bugünkü gazetelerde de yer aldı.

Bakınız, yapılan kamuoyu araştırmalarına göre, bu değişikliğin yapılmasını isteyenlerin oranı yüzde 82. Refah Partisi seçmenlerine sorulmuş; Refah Partisi seçmenlerinin yüzde 72,7’si bu değişikliğin yapılması gerektiği üzerinde görüş açıklamışlar.

Değerli arkadaşlarım, evet, bir talimat; ama, bu halkın talimatı...

Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP ve DSP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Matkap. Hiç madde üzerinde konuşma olmadı; ama, neyse...

Refah Partisi Grubu adına, Sayın Salih Kapusuz; buyurun efendim. (RP sıralarından alkışlar)

Süreniz 10 dakika.

M. ERDOĞAN YETENÇ (Manisa) – Niye alkışlıyorsunuz?!

İSMAİL YILMAZ (İzmir) – Grup Başkanvekilimiz; alkışlayacağız...

M. ERDOĞAN YETENÇ (Manisa) – Doğru bir şey söylemiyor, niye alkışlıyorsunuz?..

BAŞKAN – Burada kahvehanede oturmuyoruz; lütfen...

RP GRUBU ADINA SALİH KAPUSUZ (Kayseri) – Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Tabiî, değerli arkadaşlarımız, bu saatte acaba bu konuşmalar olmasa, olmaz mı diye düşünebilirler; fakat, kendi ifadeleriyle, ciddî bir anayasa değişikliğini ilgilendiren bir konuda –ki, bu anayasa değişikliği bizce çok önemlidir– böyle bir konu üzerinde, elbette, bütün fikirlerin burada serdedilmesinde, ifade edilip tekrar edilmesinde sayısız faydalar olduğu kanaatindeyim.

Değerli arkadaşlar, biz, temsilî demokrasilerde, milleti temsil eden parlamentoların, esas itibariyle millet adına burada olmalarının tabiî sonucu olarak, milleti yakinen ilgilendirdiği hususunu ısrarla vurgulamak istiyoruz. Bugüne kadar, yazılı olanlar, teoride olanlar, üzülerek söyleyelim ki, fiiliyatta ve pratikte farklı olmuştur. İnsan hakları, inanç ve fikir hürriyeti Anayasamızda ve yasalarımızda yer almış olmasına rağmen, üzülerek söyleyelim ki, Türkiye’de, pratikte ve tatbikatta çok ciddî eksiklikler var, uygulama yanlışlıkları var. Bunlar da her zeminde, hem Parlamentoda hem Parlamento dışında hem de dünyanın bütün platformlarında her zaman için önümüze geliyor ve konuşuluyor. Yani, fiiliyatta, teoriden, yazılı olandan ileri bir durumun söz konusu olduğu, bugüne kadar yapılan bütün uygulamalardan belli olmaktadır.

Elbette biz, Meclisin itibarının korunmasının şüphesiz yanındayız. Milletvekillerinin şahsını korumak için değil, milletvekillerinin şahsında milleti ve milleti temsil eden demokratik sistemin korunması anlamına gelen dokunulmazlığı savunuyoruz.

Elbette bizim, suçu ve suçluyu korumak, kollamak gibi bir niyetimiz kesinlikle söz konusu değil; ama, sizin, özellikle bu metne yerleştirmiş olduğunuz zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık -aklınıza gelen ne olursa olsun- pratikte nasıl yaşanacak, bunun yansıması nasıl olacak, özellikle bunu vurgulamak istiyorum.

Bakınız, sizin, böyle bir suç işleyip işlemediğiniz önemli değil; ama, böyle bir iddia, böyle bir iftira, böyle bir isnatla her zaman için karşılaşmanız mümkündür. Siyasilerin kendi partileri içerisinde rakipleri olur; diğer siyasî partilerle aralarındaki yarıştan dolayı bir rekabet söz konusu olur; parlamento, birtakım çıkar çevrelerinin menfaatının aleyhine birtakım kararlar alma merciinde olduğu için, alacağı kararlardan etkilenen çevreler olur.

Bütün bunları bir araya getirdiğinizde, bu kadar çok rakibi, bu kadar çok ilgi duyan çevresi olan bir ortamda, dünyada ve özellikle Türkiye’de medyanın etkinliğini de göz önüne alacak olursanız, ne olur; birtakım iddialar, iftiralar atılır, bu bahaneyle savcılar ve savcılık harekete geçmek mecburiyetinde kalır.

Türkiye’de, siz, elbette biz, yargının bağımsızlığını ilke olarak savunuyoruz ve ana hatlarıyla da bağımsız olduğunu kabul ediyoruz; ama, birtakım yanlışlıkların olmadığını da söylemek mümkün değil. Türkiye’de, özellikle medyanın bugünkü uygulamalarını yok kabul etmeniz mümkün değil. Mesela, Anavatan Partisi, bir dönemde, bir grup için, almamak, okumamak, onu protesto etmek gibi bir uygulamayı tatbikata koymuştur. Bütün bunları bir çerçeve içerisinde bir yere getirirsek, işte, yapılacak yanlışlık buradadır. Ucuz çözüme yönelmememiz lazım, kolaycılığı tercih etmememiz lazım; çünkü, Türkiye’de, bakıyorsunuz, hükümetler başarısız; kendisi siyasî hayatta otuz yıl mücadele etmiş bir şahsiyet, bir siyasî kimlik, bakıyorsunuz, birtakım işlerin iyi gitmediğini bahane ederek “sistemi tartışmaya açıyorum” diyor “yarı başkanlık mı olsun, başkanlık mı olsun” diyor...

YÜKSEL YALOVA (Aydın) – Kim?

SALİH KAPUSUZ (Devamla) – Sayın Demirel.

Aynı şekilde, şimdi, birtakım suçlular var, birtakım iddialar var; o halde, sistemi değiştirelim... Hukuk devletinde aslolan, suçluların cezalandırılmasıdır, hukukun içerisinde kalarak bunların karşılığının verilmesidir. Yoksa, siz, suçlu var diye sistemi topyekûn değiştirmeye kalkarsanız, bu, ucuza kaçmak, kolaya kaçmak anlamına gelir. Dolayısıyla, yapılacak şey, doğruları yapmaktır. Bütün arkadaşlarımızın, konuşmacıların ifade ettiği bir husus var ki, hem yasama dokunulmazlığı hem de sorumsuzluk, çağdaş dünyada, bütün ülkelerde geçerlidir.

Sonuç itibariyle, değerli arkadaşlarımız, bu iddialar karşısında, mahkemede beraat bile etmiş olsa, onun pek anlamı ve önemi olmayacaktır; çünkü, milletvekilleri yıpratılacak , kamouyu nezdinde, seçmenleri nezdinde yıpratılmış olan milletvekilleri, Parlamentodaki görevlerini layıkıyla yerine getiremeyecektir.

Bakınız, şu geçirdiğimiz ara dönem içerisinde, milletin oy verdiği partilerden seçilen milletvekilleri, üzülerek söyleyelim ki, bugün farklı yerlerde bulunmaktadır; bu da, Türkiye’de, millî iradenin, milletin iradesinin çarpıtılmasına sebep olmuş, iktidarda olması gerekli olanlar bugün muhalefete, bu vesileyle kaydırılmıştır. Dolayısıyla, bu iktidar ve muhalefet arasındaki dengenin  birbirine çok yakın olmasının sonucu itibariyle ne yaşanır; işte, birkaç milletvekilinin üzerine, haksız yere birtakım uygulamalarla bir saldırı gelecek olursa, sonuçta ne meydana gelir; millet iradesinin, birtakım usulüne uygun olmayan tarzda değişikliği meydana gelir. O halde, bakınız, şayet, siz, bu değişiklikte samimî olsaydınız...

Biraz önce, değerli arkadaşımız tarafından, bir önerge verildi. Bizler de bu önergeyi destekledik. Önerge, sizin getirdiğiniz değişiklik metnini olduğu gibi ihtiva ediyor; ancak, ilave bir uygulama getiriyordu “mahkemenin vermiş olduğu kararla, suç işlediği ileri sürülen milletvekili, Meclis kararı olmadıkça, tutulamaz ve tutuklanamaz” hükmü ilave ediliyordu. Buradaki değişiklik nedir: Ağır cezayı gerektiren cürümlerde suçüstü hali çıkarılsın. Niye çıkarılsın? Biraz önceki konuşmalarda ifade edildiği için, tekrara düşmek istemiyorum; bu ağır cezayı ihtiva eden bir konuyla alakalı olarak, bir milletvekili bir konuşma yapar, bir parti genel başkanı bir konuşma yapar, bir siyasetçi bir yerde bir konuşma yapar, bu konuşmaları bahane ederek, o televizyondan yapılan konuşmaların arkasından, derhal o konuşmacıyı derdest etmek mümkün olur. Bu, milletvekilinin susturulması demektir; milletvekilinin, millet adına yapacağı birtakım değerlendirmelere mani olmak anlamına gelmektedir.

Değerli arkadaşlar, pratikte fevkalade zararlı sonuçlar doğurabilecek böyle bir uygulama karşısında, bugünkü mevcut yapı korunmalı. Ancak, milletvekillerinin bu dokunulmazlıklarıyla ilgili fezleke... Ki, elbette, buna karar veren de, yine, siyasî partiden, komisyonda bulunan milletvekili arkadaşlarımızdır. Bu milletvekili arkadaşlarımız, orada, bir karar veriyorlar: “Bu fezlekeler dönem sonuna kalsın.” Şimdi, belki bu fezlekelerin derhal Parlamentoya gelmesini istemek hakkına sahip olan arkadaşlarımızın fikri ne kadar değerliyse, dönem sonuna kalmasını savunan arkadaşlarımızın da fikri, en az onun kadar değerlidir. Dolayısıyla, var olan ve işleyen bir sistem varken, bir yerde bir suç var diye topyekûn sistemi değiştirmeye kalkmak kolaycılıktır, ucuza yönelmektir. Bu konuda, siz, bir yanlış adım atmaktasınız; pratikte de çok ciddî bir değişikliğin olmadığını savunmaktasınız. O halde, yapılacak bu uygulamanın, sonuç itibariyle, pek değişikliği olmayacağına göre, niçin?.. Acaba gündemi mi değiştirmek istiyorsunuz?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Kapusuz, süreniz bitti. Lütfen, son cümlenizi söyler misiniz. Rica ediyorum.

SALİH KAPUSUZ (Devamla) – Bir cümleyle tamamlıyorum Sayın Başkan.

Yoksa, bu gündem değişikliğinin arkasına, şayet başarırsanız “işte çıkardık bu kanunu” yok başaramazsanız “işte görüyor musunuz, çeteler var ya, bundan dolayı ortaya çıkmadı; dolandırıcılık, hırsızlık var ya, bundan dolayı orta yere çıkmadı” gibi bir bahanenin arkasına gizlenmenize gerek yok. Bu konularda -Sayın Başbakan dahil olmak kaydıyla- açık beyanlarınız var. Elinizde belge, bilgi, çetelerle ilgili birçok imkânların olduğunu, yirmi günde de bunu çözeceğinizi söylediniz. Yani, bu gerekçelere sığınmadan, yapacağınız çalışmaları yapın. Biz, hayırlı çalışmalarda size destek oluruz; fakat, bu tip yanlışlıkların hiç kimseye faydasının olmadığını, bir pratik sonuç elde etmeyeceğini ifade ediyor; hepinize saygılar sunuyorum. (RP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Kapusuz.

Şahısları adına, Sayın Halit Dumankaya?.. Yok.

Sayın Kâzım Arslan?.. Yok.

Sayın Salih Kapusuz konuştu.

Sayın Ersönmez Yarbay?.. Burada.

Şahsı adına, Sayın Ersönmez Yarbay; buyurun. (RP sıralarından alkışlar)

Süreniz 5 dakika.

ERSÖNMEZ YARBAY ( Ankara) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; gecenin bu saatinde konuşmanın hiç sevimli bir olay olmadığını biliyorum; ancak, gecenin bu saatinde, Anayasa değişikliği gibi önemli bir konunun gündeme getirilmiş olması ve bizi bu saatte konuşma mecburiyetinde bıraktığınız için de vaktimi kullanmak istiyorum, o sebeple söz aldım.

Değerli arkadaşlarım, Anayasamız, yasama, yürütme ve yargıdan kurulu ve birbiriyle dengeli bir müessese kurmaya çalışmıştır. Toplumda, yasamanın sürekli olarak kan kaybettiği ve toplum önünde eleştiriye açık olduğu bir gerçektir. Böyle olduğu halde, her türlü iftiraya açık olan ve her türlü münakaşanın içerisinde yer alması mümkün olan parlamenterlerin dokunulmazlıkları konusunda alınacak olan bu karar, öyle takdim edildiği gibi Türkiye’nin kurtuluşu, cumhuriyet tarihinin en önemli olayı gibi bir şey değildir. Anayasa değişikliği kabul edildiği takdirde, dağ fare doğurmuş olacaktır; çünkü, son bir yıldır tartışmakta olduğumuz Susurluk olayının çözümü konusunda, bu değişiklikle herhangi bir ilerleme sağlanamayacaktır; çünkü, bu değişiklikte “organize suçlar” ifadesi geçmemektedir. “Organize suçlar” ifadesi geçmeyince “çete” ifadesi geçmeyince, zimmet, hırsızlık vesair gibi şahsî suçları kapsayan bu değişikliği, cumhuriyet tarihinin en önemli değişikliği, Parlamentonun en önemli değişikliği gibi takdim etmenin bir anlamı yoktur. Bu sefer, bu değişiklikten sonra da, Türkiye’nin önünün açılmadığı, Türkiye’nin yolunun tıkandığı görülecek ve bir kez daha, hep birlikte hayal kırıklığına uğramış olacağız.

Değerli arkadaşlarım, Refah Partisi olarak, biz, savcılara, hâkimlere, bağımsız yargıya saygılıyız ve bağımsız yargının hukuk devletinin bir gereği olduğuna da içtenlikle inanıyoruz. Burada, bazı arkadaşlarımızın, Refah Partisi için, bağımsız yargıya güvenmediler şeklinde suçlamaları oldu. Bu teklifi hazırlayan, bu kanun teklifini imzalayan arkadaşlarımız da, maalesef yargıya güvenmiyorlar. Yargıya güvenmedikleri şuradan belli: Yürürlükteki Anayasaya göre, dokunulmazlıklar kaldırıldığı zaman, herkes, normal mahkemesinde yargılanacağı halde, burada, yargılama görevi, sadece Yargıtaya verilmektedir. Bu da, bu teklifi hazırlayanların, savcılara, hâkimlere, ne kadar az güvendiklerini, çok iyi bir şekilde göstermektedir.

Acaba niçin Yargıtaya bu görev veriliyor? Neden, normal savcılara, hâkimlere güvenmiyorsunuz da, Yargıtaya bu görevi veriyorsunuz?

AYHAN GÜREL (Samsun) – Yargıtay, üst mahkeme...

ERSÖNMEZ YARBAY (Devamla) – Efendim?..

AYHAN GÜREL (Samsun) – Üst mahkeme Yargıtay...

BAŞKAN – Karşılıklı konuşmayın efendim.

ERSÖNMEZ YARBAY (Devamla) – Bu, bence, bütün yargı mensuplarına yapılmış olan en büyük haksızlıktır ve bu konuda, imzası olan sayın genel başkanların da, savcılara ve hâkimlere olan bir haksızlığı ve adaletsizliğidir.

Biz, Refah Partisi olarak, bütün hâkimleri ve savcıları, bütün adlî kuruluşları eşit mesabede görüyoruz ve mevcut, yürürlükteki mevzuatın da yeterli olduğuna inanıyoruz.

Anayasayı değiştirmenin ne kadar zor olduğu ortada. Biraz önce yapılan oylamada, 330 oy yakalanamadı. Halbuki, burada, dokunulmazlıklar kaldırılacak olsaydı, çok kolaylıkla, 276 oyla kaldırılabilirdi ve çok kolay bir yoldu. Dört parti birleştiği zaman, dokunulmazlıkların kaldırılması hususu, her an için Meclis Genel Kuruluna indirilebilirdi; Refah Partisine herhangi bir ihtiyaç da yoktu. Bu, sadece, olayı saptırma, Susurluk olayını halkın gündeminden düşürme, gözardı etmedir. Çünkü, bu değişiklikle, Susurluk olayının çözümlenmesi de mümkün olmayacaktır.

Ayrıca, bu Anayasa değişikliği gerçekleşse bile, yasal düzenlemenin yapılması, epeyce uzun bir zaman alacaktır. Nitekim, 1995 yılında yapılan Anayasa değişikliğiyle ilgili uyum yasaları hâlâ çıkarılamamış, Siyasî Partiler Kanunu hâlâ değiştirilememiştir...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Efendim, süreniz bitti; lütfen son cümlenizi söyler misiniz.

ERSÖNMEZ YARBAY (Devamla) – Dolayısıyla, bu yasa da, uzun müddet çıkarılamayacak; böylece, dokunulmazlıklar, milletin gündeminden düşürülecektir.

Burada, gizli bir tuzak vardır, suçluları koruyan bir anlayış vardır.

O sebeple, bu maddenin aleyhinde oy kullanacağımızı ifade ediyor, hepinize saygılar sunuyorum. (RP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Yarbay.

Sayın milletvekilleri, madde üzerindeki konuşmalar bitmiştir.

Madde gizli oylamaya tabidir; ancak, 1 inci maddenin oylama sonucunu aldıktan sonra maddeyi gizli oylamaya sunacağım.

Sayın milletvekilleri, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 83 üncü Maddesinin Değiştirilmesine Dair Kanun Teklifinin 1 inci maddesinin yapılan gizli oylamasına 484 sayın milletvekili katılmış; kabul 284, ret 186, çekimser 4, boş 6, geçersiz 4’tür.

Madde, Anayasada öngörülen beşte üç çoğunluğu; yani, 330 oyu alamamıştır; ancak, ikinci oylamada da madde gerekli beşte üç çoğunluğu sağlamazsa reddedilmiş sayılır.  Madde ikinci görüşmede ele alınacaktır.

Sayın milletvekilleri, 2 nci madde üzerindeki müzakereler bitmişti. Bu madde de gizli oylamaya tabidir. Gizli oylamada, daha önce de belirttiğim üzere, solumda oturan Divan üyesi arkadaşımız gelen her milletvekiline bir zarf, üç tane yuvarlak pul verecektir. Bu pullar kırmızı, beyaz ve yeşildir. Kırmızı ret, beyaz kabul ve yeşil çekimseri gösterir. Sayın milletvekilleri buradan aldıkları mühürlü zarfın içine bu yuvarlaklardan birisini atacaklar; kalan ikisini de oradaki ıskarta kutusuna atacaklardır.

Oylamaya, yine, sayın genel başkanlar isterlerse, öncelikle onlardan başlayabiliriz.

Bir de Sayın Mustafa Taşar’ın Bakanlığının bütçesi bugün müzakere edileceği için, Mustafa Beye de müsaade ettik.

Evet, bu oylamadan sonra oylama yok. Biliyorsunuz, böylece teklifin ilk müzakeresi tamamlanıyor; ikinci müzakere asgarî 48 saat sonra yapılacak. Tabiî, artık onun günü belirlenecek.

Oylamaya Adana İlinden başlıyoruz.

(Oylar toplandı)

BAŞKAN – Şu anda salonda olup da oy kullanmayan sayın milletvekili var mı? Yok.

Oy kullanma işlemi bitmiştir; kupalar kaldırılsın.

(Oyların ayırımı yapıldı)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 83 üncü Maddesinin Değiştirilmesine Dair Kanun Teklifinin 2 nci maddesinin yapılan gizli oylamasına 430 sayın milletvekili katılmış; 272 kabul, 149 ret, 2 çekimser, 3 geçersiz, 4 boş oy almak suretiyle sonuçlanmıştır.

Bu durumda, bu madde de, gerek Anayasada gerekse İçtüzükte belirtilen çoğunluğu sağlayamamıştır; ikinci oylamada da gerekli beşte üç çoğunluğu sağlayamadığı takdirde, reddedilmiş sayılacaktır.

Anayasa ve İçtüzüğü göre, bu anayasa değişiklik teklifinin ikinci müzakeresi, asgarî 48 saat sonra yapılacaktır; ondan sonraki gün, zaten gündemde yerini aldığına göre, belirlenecektir.

Sayın milletvekilleri, bugünkü çalışmalarımızı tamamlamış bulunuyoruz. Kanun tasarı ve tekliflerini sırasıyla görüşmek için, 20 Kasım 1997 Perşembe günü, yani bugün saat 15.00’te toplanmak üzere, birleşimi kapatıyorum.

Kapanma Saati: 03.00


VII. – SORULAR VE CEVAPLAR

A) YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI

1. – Kahramanmaraş Milletvekili Hasan Dikici’nin, Düziçi-Alibozlu ve Bayındırlı köylerinin içmesuyu ve sulama suyu sorunlarına ilişkin Başbakandan sorusu ve Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Mustafa Cumhur Ersümer’in yazılı cevabı (7/3442)

Türkiye BüyükMillet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Başbakan Sayın MesutYılmaz tarafından yazılı olarak cevaplandırılması için gereğini saygılarımla arz ederim.

                                   Hasan Dikici

                              Kahramanmaraş

1. Adana, Ceyhan-Sarıkız Projesi çerçevesinde Düziçi-Alibozlu ve Bayındırlı köylerinin verimli arazilerinin sulama suyu sorununa çözüm getirecek olan sulama kanallarının yapımı tamamlandığından beri 6 yıl geçmiştir. Bu arada, Devletin büyük paralar harcayarak yaptığı sulama kanalları kullanılamaz hale gelmeye başlamış, köylüler büyük ümitler beslediği projeden umudunu kesmeye başlamıştır. Yerfıstığı vs. üretimi yapılan bu arazilerin talihini değiştirecek olan Alibozlu-Bayındırlı Köyleri Sulama Birliği kanallarına ne zaman su tutulacaktır?

2. Kanallara bir an önce su verilmesi için mevcut kooperatifin kamulaştırılması için talimat verecek misiniz?

3. Alibozlu ve Bayındırlı köylerinin içme suyu projesi hangi safhadadır?

                 T.C.

Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığı

       Araştırma, Planlama ve Koordinasyon

             Kurulu Başkanlığı                             14.11.1997

Sayı : B.15.0.APK.0.23-300-1770-18741

Konu : Yazılı Soru Önergesi

Türkiye BüyükMillet Meclisi Başkanlığına

İlgi : Devlet Bakanlığının 31.10.1997 tarih ve B.02.0.005/00167 sayılı yazısı.

Kahramanmaraş Milletvekili SayınHasan Dikici’nin Sayın Başbakanımıza tevcih ettiği Sayın Başbakanında DevletBakanı Yücel Seçkiner tarafından cevaplandırılmasını tensip ettiği 7/3442-8425 esas no’lu yazılı soru önergesi Devlet Bakanı Yücel Seçkiner tarafından gereği nedeniyle Bakanlığıma intikal ettirilmiştir. Yazılı soru önergesi ile ilgili cevabî bilgiler hazırlanarak ekte gönderilmiştir.

Bilgilerinize arz ederim.

                                      M.Cumhur Ersümer

                        Enerji ve Tabiî KaynaklarBakanı

Kahramanmaraş Milletvekili Sayın Hasan Dikici’nin Yazılı Soru Önergesi ve Cevapları (7/3442-8425 esas no’lu)

Sorular 1, 2, 3 :

Adana, Ceyhan-Sarıkız Projesi çerçevesinde Düziçi-Alibozlu ve Bayındırlı köylerinin verimli arazilerinin sulama suyu sorununa çözüm getirecek olan sulama kanallarının yapımı tamamlandığından beri 6 yıl geçmiştir. Bu arada, Devletin büyük paralar harcayarak yaptığı sulama kanalları kullanılamaz hale gelmeye başlamış, köylüler büyük ümitler beslediği projeden umudunu kesmeye başlamıştır. Yerfıstığı vs. üretimi yapılan bu arazilerin talihini değiştirecek olan Alibozlu-Bayındırlı Köyleri Sulama Birliği kanallarına ne zaman su tutulacaktır?

Kanallara bir an önce su verilmesi için mevcut kooperatifin kamulaştırılması için talimat verecek misiniz?

Alibozlu ve Bayındırlı köylerinin içme suyu projesi hangi safhadadır?

Cevaplar 1, 2, 3 :

Soru önergesinde sözü edilen sorunlar, toplam hizmet alanı 1 043 ha olan Sabunsuyu Sağ Sahil Sulamasının SI-YI yedek kanalının hizmet ettiği 201 ha’lık bölümünde ortaya çıkmaktadır. Söz konusu alanda DSİ Genel Müdürlüğü tarafından sulama tesisi inşa edilmeden önce, Bahçe İlçesi İdare Kurulunun 24.3.1975 gün ve 131 sayılı kararı ile DSİ’ce yürütülen sulama projeleri tamamlanıncaya kadar olmak koşuluyla Sabunsuyu Çayındaki suyun, 1/3’ü Alibozlu Kooperatif kanalına tahsis edilmiştir.

Sabunsuyu Sağ Sahil Sulaması, halen Alibozlu Kooperatifince sulanmakta olan alanları da kapsayacak şekilde Aşağı Ceyhan Sarıkız Projesi kapsamında inşa edilerek, 1993 yılında işletmeye açılmış olup, işletme ve bakım hizmetleri, BakanlarKurulu Kararıyla aynı yıl Alibozlu ve Bayındırlık köylerince kurulan Sabunsuyu ve Sulama Birliği’ne devredilmiştir. SI-YI kanalı, Alibozlu Köyü çiftçilerinin talebi üzerine, projeye sonradan dahil edildiğinden, kamulaştırmaya gerek duyulmamış ve DSİ Genel Müdürlüğüne de inşaat aşamasında bu yönde bir talep gelmemiştir. Ayrıca, inşaat aşamasında, SI-YI kanalının sulama suyu ihtiyacının mevcut kooperatif kanalının ıslahı ile karşılanacağı düşünüldüğünden, SI-YI kanal başlangıcı ile Çatak regülatörü arasına ikinci bir kanal yapımına ihtiyaç duyulmamıştır.

Ancak, DSİ’ce Haruniye Ovası sulamalarının işletmeye açılmasıyla birlikte, Bahçe İlçe İdare Kurulu Kararı gereği Alibozlu Sulama Kooperatifine tahsis edilmiş olan su hakkının ortadan kalkmış olması ve söz konusu kooperatif alanlarını da içinde bulunduran sulama tesisinin işletme ve bakım hizmetlerinin Sabunsuyu Sulama Birliği’ne devredilmiş olması nedeniyle anılan kooperatifin sulama ile ilgili herhangi bir fonksiyonu kalmamasına rağmen, ısrarla faaliyetini devam ettirmek istemesi ve SI-YI kanalına su alınmasını engellemesi sonucu, 201 ha’lık bu alanın sulanması mümkün olmamıştır. Konu ile ilgili olarak, mülki idareler ve ilgili kuruluşlar nezdinde yapılan girişimlerden de bir sonuç alınamamıştır.

DSİ Genel Müdürlüğü kuruluş yasasına dayanılarak, işletme ve bakım hizmetlerinin çeşitli çiftçi örgütlerine devredildiği sulama tesislerinin hizmet alanında, sulama işletme, bakım ve yönetimle ilgili konularda, kamu tüzel kişiliği taşıyan söz konusu örgütler sorumlu ve yetkili kılınmıştır. DSİ Genel Müdürlüğü, bu hizmetlerin en iyi şekilde yerine getirilmesi için sulayıcı örgütlerine gerekli desteği sağlamaya devam etmektedir.

Alibozlu köyü çiftçilerinin isteği üzerine, projeye dahil edilerek, Alibozlu Sulama Kooperatifi üyeleri dahil tamamen Alibozlu Köyü arazilerine hizmet etmek üzere inşa edilen SI-YI kanalını besleyecek konumdaki Kooperatif kanalının ise kamulaştırılması düşünülmemektedir.

Ayrıca üçüncü soruda dile getirilen konu Bakanlığım ilgi alanına girmemektedir. Köylerin içme suyu projeleri Köy İşleri GenelMüdürlüğü’nün ilgi alanına girmektedir.

2. – Ankara Milletvekili ErsönmezYarbay’ın, Ankara-Mamak Belediyesince yapılan yatırımlara ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’nun yazılı cevabı (7/3593)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın İçişleri Bakanı Sayın Murat Başesgioğlu tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasına delaletlerinizi arz ederim.

                           Ersönmez Yarbay

                                            Ankara

Sorular:

1. 27 Mart 1994 tarihinden itibaren Mamak Belediyesi’nce hangi yatırımlar yapılmıştır? Teslim alınan ve devam eden yatırımlar hangileridir? Yatırımların yıllara göre ihale bedelleri ve yapılan ödemeler nedir? İhaleler 2886 sayılı İhale Kanununun hangi maddesine göre yapılmıştır?

2. İhaleleri alan firmaların adı ve bu firmaların halihazır ortakları kimlerdir?

3. 27 Mart 1994 tarihinden itibaren yapılan ihaleleri alan kişi ve şirket ortakları veya şirket yetkilileri arasında SHP veya CHP’li il ve ilçe yöneticileri ile belediye meclis üyeleri var mıdır?

                 T.C.

              İçişleri Bakanlığı

            Mahallî İdareler GenelMüdürlüğü

Sayı : B.05.0.MH.0.65.00.02/81045                              19.11.1997

Konu : Yazılı soru önergesi

Türkiye BüyükMillet Meclisi Başkanlığına

İlgi : TBMM Başkanlığının 27.10.1997 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-9101-7/3593-8836/233458 sayılı yazısı.

İlgi yazı ekide alınan ve tarafımdan cevaplandırılması istenilen Ankara Milletvekili ErsönmezYarbay’ın “Ankara-Mamak Belediyesi’nce yapılan yatırımlara” ilişkin yazılı soru önergesi hakkında :

27 Mart 1994 tarihinden itibaren Mamak Belediyesince yapılan yatırımların ihale bedeli, 2886 sayılı Kanunun hangi maddesine göre ihale edildiği, ihaleyi alan firma adı ve firma ortaklarına ilişkin ayrıntılı bilgiler Valilik vasıtasıyla ilgili Belediyeden temin edilerek ekte sunulmuştur.

Ayrıca, ekli listede belirtilen ihaleleri alan firma ve yetkilileri arasında SHP veya CHP’li il, ilçe yöneticisi ve Belediye MeclisÜyesi bulunmadığı Mamak Belediye Başkanlığının 7.11.1997 tarihli ve 527 sayılı yazısında belirtilmektedir.

Bilgilerinize arz ederim.

                          Murat Başesgioğlu

                                 İçişleri Bakanı

 


Mamak Kaymakamlığının 4.11.1997 gün ve 1182 sayılı yazısı ekinde yer alan Ankara Milletvekili

ErsönmezYarbay’ın Ankara yatırımlarına ilişkin yazılı soru önergesine ait cevaplar

Cevay 1 ve 2

27 Mart 1994 tarihinden itibaren Mamak Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü yatırımları

 

                               2886 Sayılı Devlet İhale                        Kesin

       İşin Adı                                      Keşif Bedeli (TL.) Kanununun hangi maddesi Firma Adı                                            Hakediş Miktarı (TL.)     

1    Mamak Belediyesi Gülveren Pazar              ART İnş. Ends. ve Tic. Ltd. Şti. Mehmet

       yerinin uzay kafes çatı sistemi 14 085 971 000       36. maddesine göre Faruk Kasapoğlu And Sokak 8/9    11 875 566 779

                                   Çankaya/ANKARA

2    Mamak Belediyesi Akdere 32. Sokak                       İYO Yapı İnş. Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti.

       İstinat duvarı inşaatı ile örtülmesi 1 980 343 960   81a /maddesine göre Yılmaz Yağız Çankırı Cad. No : 69/12 1 918 953 298

       inşaatı işi (1996 B.F)                        Dışkapı/ANKARA

3    Boğaziçi 21 Sokak İstinat Duvarı                            Mintet Mim.Müh. San.Tic. Ltd. Şti.

       yapıım inşaatı işi    3 678 160 000 81/a maddesine göre Necati Uzun, Gazi Kamışlı, Raşit Dedebali, 3 571 710 754

                                      Recep Sarı, Serhat Güneş, İsmet Çelebioğlu

27 Mart 1994 tarihinden itibaren Mamak Belediyesince yapılan yatırımlar

4    Mamak Belediyesi 37131 Ada 2 Parsel                  İYO Yapı İnş. Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti.

       Zabıta Noktası yapımı inşaatı işi  2 044 152 245      81a /maddesine göre Yılmaz Yağız Çankırı Cad. No : 69/12 1 589 263 062

       (1996 B. F)    Dışkapı/ANKARA

5    Türközü Açık Hava Sineması (Kaba                             Erka İnş. Müh. Mim. Taah. San. Tic. Ltd. Şti.

       inşaat) yapımı inşaatı işi 3 723 642 062 81/a maddesine göre Seyrani Erden, Levent Keskin, Yeşilyurt Sok. 3 111 784 740

                                      47/1  Ayrancı/ANKARA

6    Mamak Belediyesi Fahri Korutürk Mah.              Gizem İnş. Ltd. Şti. Şeyhmuz Turgut, Ali Rıza

       Ozan Rehberi Cad. İstinat duvarı yapımı 8 831 090 489 Turgut Koza Sok. No : 68/5       8 068 402 378

       inşaatı işi (1997 B. F)                       G.O.P./ANKARA

                               2886 Sayılı Devlet İhale                        Kesin

       İşin Adı                                      Keşif Bedeli (TL.) Kanununun hangi maddesi Firma Adı                                            Hakediş Miktarı (TL.)    

7    Mamak Belediyesi Gençlikevi binası           Gül Hasan Atlı İnşaat Müt. Şölen Sk.  23 865 794 709

       yapımı inşaatı işi    17 904 354 393 36. maddesine göre No. : 10/3 Çankaya/ANKARA (Eskalasyon Fiyat farkı ile

                                      beraber 9 No.lu hakediş)

8    Tuzluçayır Mahallesi Sağlık Merkezi                         Feridun Sungur İnşaat Müh. Mütaahhit 30 331 995 628

       inşaatı işi     23 992 018 279       36. maddesine göre Pilot Sok. No. : 199 Çankaya/ANKARA Eskalasyon fiyat farkı

                                      ile 5 No.lu hakediş

9    Yeşilbayır Mahallesi 5. sokak istinat                             Yenibudak İnş. Tic. Ltd. Şti. 2 753 802 014

       duvarı inşaatı işi    5 184 431 057 81/a maddesine göre Cihan Sok. 10/11 Sıhhiye/ANKARA Kesin Hakediş

10   Akşemsettin Mahallesi Pazar yeri                         Şahin Elektrik Turgut Temelli Cad. Haletoğlu    13 043 436 774

       inşaatı işi 9 088 437 451            81/a maddesine göre       Apt. 3/10 MALATYA % 30 oluru alınarak kesin hakediş

11   Köstence Mah. 10. Sk. ve 24. Sk. istinat                             El-Do Mühendislik Ltd. Şti.  2 271 967 786

       duvarı ve 16. Sk. merdiven inşaatı 4 758 243 339  81/a maddesine göre G.M.K. Bulvarı No. : 53/2 D.Tepe/ANKARA (1. Nolu Hakediş)

12   Akşemsettin Mah.Pazar yeri istinat                             El-Do Mühendislik Ltd. Şti.  6 303 870 049

       duvarı inşaatı işi    9 463 693 912 81/a maddesine göre G.M.K. Bulvarı No. : 53/2 D.Tepe/ANKARA (1. Nolu Hakediş)

13   Cengizhan Mah. 160 Sk. istinat duvarı                  MTM. Mih. Müh. İnş. Taah. ve Tic. Ltd. Şti. (Henüz hakediş

       inşaatı işi 9 577 574 146            81/a maddesine göre Çobanyıldızı Sok. No. 1/2 Çankaya/ANKARA     yapılmadı)

14   Tepecik Mah. istinat duvarı merdiveni                       Boğaziçi İnş. Ltd. Şti. Boğaziçi Mah. 4 571 610 315

       Muhtar evi inşaatı işi 4 822 082 354 81/a maddesine göre 3.Cad. No : 20   Mamak/ANKARA (2 No.lu Hakediş)

15   Dostlar ve Dutluk Mahallesi           Eldo Mühen. Müh. San. ve Tic. Ltd. Şti.                  

       istinat duvarı inşaatı işi 3 261 889 962 81/a maddesine göre G.M.K. Bulvarı 53/2 Maltepe/ANKARA    Hakediş yapılmadı

16   Mutlu Mahallesi 229 Sk. istinat duvarı                  Mintet Mim. Müh. San. ve Tic. Ltd. Şti. 1 411 904 616

       229-217 Sk. arası ve semt 3 592 751 793            81/a maddesine göre Feyzi Çakmak 2. Sokak 41/43  Demirtepe (1 No.lu Hakediş)

17   Şahintepe Mah. Park inşaatı 4 734 007 189     81/a maddesine göre Cemar İnş. Otomotiv Taah. Tic. Ltd. Şti. 1 852 974 184

                                      Çankırı Cad. No. : 69/29 Dışkapı/ANKARA (1No.lu Hakediş)

18   Mamak Belediyesi Saimekadın Mah.           Revak İnş. Tur. Paz. Tic. Ltd. Şti.  26 800 002 200 Fiyat farkı

       Ortatepe Park Anfi Tiyatro yapımı inş. 22 386 026 056              36. maddesine göre Mahatma Gandi Cad. 71/6 G.O.P./ANK.      dahil 5 nolu Hakediş

3. – Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay’ın, Ankara-Mamak Belediyesinin ortak olduğu şirketlere ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’nun yazılı cevabı (7/3595)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın İçişleri Bakanı SayınMurat Başesgioğlu tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasına delaletlerinizi arz ederim.

                        Ersönmez Yarbay

                        Ankara

Sorular :

1. Tamamı Mamak Belediyesi’ne ait veya belediyenin ortak olduğu şirketlerin isimleri, faaliyet konuları ve ortakların hisse oranları nedir? 27 Mart 1994 tarihinden itibaren sözkonusu şirketlerin yönetim kurulları kimlerden oluşmuştur? Yönetim Kurulu üyeleri arasında CHP’li meclis üyesi, CHP’li il ve ilçe yönetim kurulu üyesi var mıdır? Varsa isimleri nedir?

2. 27 Mart 1994’ten itibaren belediyenin ve bağlı şirketlerin yıllar itibariyle memur, kadrolu işçi, geçici işçi ve sözleşmeli personel sayısı kaçtır? Sözkonusu tarihten itibaren yıllar itibariyle memur, kadrolu işçi, geçici işçi ve sözleşmeli personelden kaç elemanın işine son verilmiştir? Naklen başka kurumlara geçen personel kimlerdir? İşine son verilen personele belediyenin ve şirketlerin kıdem tazminatı borcu ne kadardır? Şirket kadrolarında olup da belediyede istihdam edilen personel sayısı ve görevli oldukları birimleri nelerdir?

                 T.C.

              İçişleri Bakanlığı

            Mahallî İdareler Genel Müdürlüğü

Sayı : B.05.0.MAH.0.65.00.02/81044                          19.11.1997

Konu : Yazılı soru önergesi.

Türkiye Büyük MilletMeclisi Başkanlığına

İlgi : TBMM Başkanlığının 27.10.1997 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-9101-7/3595-8838/ 23350 sayılı yazısı.

İlgi yazı ekinde alınan ve tarafımdan cevaplandırılması istenilen Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay’ın “Ankara-Mamak Belediyesinin ortak olduğu şirketlere ilişkin” yazılı soru önergesiyle ilgili olarak Valilik vasıtasıyla Mamak Belediye Başkanlığından alınan bilgilerden :

1. Hisselerinin tamamı Mamak Belediyesine ait şirket bulunmadığı, Ek-1 listede adı, hisse oranı, faaliyet konusu belirtilen ve Belediyenin 27 Mart 1994 öncesinde ortak olduğu ve halen ortaklığı devam eden şirketlerin yönetim kurullarında CHP’li il, ilçe yöneticisi ile meclis üyesi olmadığı,

2. Ortak bulunan şirketlerde Belediye personeli çalışmadığı ve personele kıdem tazminatı borcu bulunmadığı,

anlaşılmıştır.

2 nci soruda yer alan Belediye personeline ilişkin ayrıntılı bilgiler Ek-2’de sunulmuştur.

Bilgilerinize arz ederim.

                          Murat Başesgioğlu

                                 İçişleri Bakanı


                                Mamak Belediyesinin Ortak Olduğu Şirketler                              Ek-1

      Şirket Adı             Hisse oranı             Faaliyet konusu

      1. Çankaya İmar A.Ş.           %1             Kentsel tüm alanlar

      2. Çankaya Belde A.Ş. % 1             Kentsel tüm alanlar

      3. Metropol İmar A.Ş.             % 1 Kentsel proje inşaat danışmanlık

Ek-2

Mamak Belediyesinde Çalışan Personele İlişkin Bilgiler

                1994             1995  1996             1997 (11ay)

      Memur 517             495      479             528

      İşçi 1 073             1 038 1 012             965

      Sözleşmeli Personel                                                       

      İşine Son Verilen Memur                  3                          

      İşine Son Verilen İşçi          37             5              8             7

Naklen Başka Kuruma Geçen İşçiler

           Adı Soyadı                                 Geçtiği Tarih          Geçtiği Kurum           

           Abdükadir Aydoğan                   18.10.1994                   Keçiören Belediyesi

           Seyit Gürel                   16.11.1994                   Altındağ Belediyesi

           Arap Demirhan                   13.1.1995               Ankara BüyükşehirBelediyesi

           Ahmet Şahin                   13.1.1995                   Çankaya Belediyesi

           Ahmet Gökçe                   13.1.1995                   Çankaya Belediyesi

           Naci Yurdakul                   13.1.1995                   Çankaya Belediyesi

           Basri Durhan                   10.2.1995               Ankara Büyükşehir Belediyesi

           İsa Ulu                   21.8.1996               Sincan Belediyesi

           Erol Taştan                   28.1.1997               Ankara Büyükşehir Belediyesi

           Satılmış Demirbaş                   28.7.1997                   Keçiören Belediyesi

Naklen Başka Kuruma Geçen Memurlar

           Adı Soyadı                                 Geçtiği Tarih          Geçtiği Kurum           

           Şerafettin Alımcı                   21.12.1994                   Altındağ Belediyesi

           Ali Yorga                   5.1.1995                 Ankara Büyükşehir Belediyesi

           İhsan Duman                   11.8.1994               Sincan Belediyesi

           A.Rıfat Aslanoğlu                   19.10.194                   KeçiörenBelediyesi

           Abidin Arıkök                   7.12.1994                   Keçiören Belediyesi

           Yavuz Gönül                   16.6.1994                   Ulaştırma Bakanlığı

           M. Savaş Çapar                   24.11.1994                   Keçiören Belediyesi

           Aysel Doğan                   28.2.1996               ODTÜ

           Nilüfer Binboğa                   3.1.1995                 Turizm Bakanlığı

           Rukiye Doğdu                   14.12.1994                   Keçiören Belediyesi

           İlknur Kaya                   19.9.1994                   Merzifon Belediyesi

           Adnan Çetin                   24.9.1996                   Yenimahalle Belediyesi

           Varol Ara                   17.5.1996               İstanbul Büyükşehir Belediyesi

           Derviş Arslan                   17.6.1996                   Hacıbektaş Belediyesi

           Metin Çetin                   29.12.1994                   Bayındırlık ve İskân Bakanlığı

           Müslüm Doğan                    28.8.1995               SSK. Genel Müdürlüğü

           Erol Daldaban                   24.9.1996               Ankara Valiliği Millî Eğitim Müdürlüğü

Müstafi

Ferzan Köksal                   3.1.1995

Nuray Kul                   10.8.1995

Nuri Tatlıeşme                   28.9.1995

Personele kıdem tazminatı borcu yoktur.

4. – Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay’ın, Ankara-Mamak Belediyesince tahsil edilen vergilere ve yapılan yatırımlara ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’nun yazılı cevabı (7/3597)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın İçişleri Bakanı SayınMurat Başesgioğlu tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasına delaletlerinizi arz ederim.

                           Ersönmez Yarbay

                                            Ankara

Sorular :

1. 1994 yılından itibaren; (Mamak Belediyesinin)

a. Yıllar itibariyle ne kadar temizlik vergisi tahakkuk etmiştir.Yıllar itibariyle tahsil edilen temizlik vergisi ne kadardır? Yıllar itibariyle Ankara Büyükşehir Belediyesine ödenmesi gereken temizlik vergisi payı ne kadardır? Bu miktarın ne kadarı Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne ödenmiştir?

b. Yıllar itibariyle tahakkuk eden ve tahsil edilen emlâk vergisi ne kadardır? Emlâk vergisinden Büyükşehir Belediyesi’ne ödenmesi gereken miktar ve ödenen miktar nedir?

2. Mamak Belediyesi 1994 yılından itibaren hangi sokaklara yağmur suyu kanalı döşemesi yapmıştır? İşin miktarı ve bedeli nedir?

3. İnşaat yapımlarında vatandaştan asfalt parası tahsil edilmiş midir? Edildi ise miktarı ne kadardır?

                 T.C.

              İçişleri Bakanlığı

            Mahallî İdareler Genel Müdürlüğü

Sayı : B.05.0.MAH.0.65.00.02/81043                          19.11.1997

Konu : Yazılı soru önergesi

Türkiye BüyükMillet Meclisi Başkanlığına

İlgi : TBMM Başkanlığının 27.10.1997 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-9101-7/3597- 8840/23352 sayılı yazısı.

İlgi yazı ekinde alınan ve tarafımdan cevaplandırılması istenilen Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay’ın “Ankara-Mamak Belediyesince tahsil edilen vergilere ve yapılan yatırımlara ilişkin” yazılı soru önergesiyle ilgili olarak Valilik vasıtasıyla Mamak Belediye Başkanlığından alınan bilgilerden :

1. a) 1994 yılından itibaren yıllar itibariyle tahakkuk eden ve tahsil edilen Çevre Temizlik Vergisinin,

           Yılı                     Tahakkuk              Tahsilat                             Büyükşehir Payı

          1994  33 165 220 000 29 125 540 476     5 825 108 095

          1995  48 975 008 000 48 116 568 000     9 623 313 600

          1996  81 785 460 000 79 785 460 000     15 957 092 000

          1997 (9 ay)             113 807 000 000     116 430 000 000     23 286 000 000

                                          54 691 513 695

TL. olduğu ve Büyükşehir Belediyesi’ne 14.8.1996 tarihinde 31 497 239 738 TL. ödendiği.

 

b) 1994 yılından itibaren yıllar itibariyle tahakkuk eden ve tahsil edilen Emlak Vergisinin,

           Yılı                     Tahakkuk              Tahsilat                             Büyükşehir Payı

          1994  27 494 817 539 37 669 375 894     6 403 793 902

          1995  30 990 920 000 31 469 364 000     5 349 791 880

          1996  41 693 312 000 34 558 720 000     5 874 982 400

          1997 (9 ay)             45 360 000 000     39 417 000 000     6 700 890 000

                                          24 329 458 182

TL. olduğu ve Büyükşehir Belediyesi’ne 14.8.1996 tarihinde 18 100 635 583 TL. ödendiği,

2. Yağmur suyu ve pis su kanalı yapımının, 3030 sayılı Büyükşehir Belediyelerinin Yönetimi Hakkında Kanun gereğince Büyükşehir Belediyesinin görev ve sorumluluğuna girdiği,

3. 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun “Yol Harcamalarına Katılma Payı” hakkındaki 86 ncı maddesi çerçevesinde yoldan yararlanan gayrimenkullerin sahiplerinden 1997 yılında toplam 1 086 000 000 TL. tahsil edildiği,

anlaşılmıştır.

Bilgilerinize arz ederim.

                          Murat Başesgioğlu

                                 İçişleri Bakanı

 5. – Ankara Milletvekili Yılmaz Ateş’in, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanının yurtdışı seyahatlerine ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’nun yazılı cevabı (7/3609)

Türkiye Büyük MilletMeclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın aracılığınızla İçişleri Bakanı tarafından yazılı olarak yanıtlanmasını dilerim.

Saygılarımla.

                                     YılmazAteş

                                            Ankara

1. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, göreve geldiği günden bu yana kaç kez yurt dışına çıkmıştır? Hangi ülkelere gitmiştir?

2. Hangi ülkede kaç gün kalmıştır? Yurt dışında kaç gün geçirmiştir?

3. Herbir yurtdışı gezinin harcamalarının kalem tutarı (Ulaşım, konaklama, ağırlama v.s. gibi) ne kadardır? Hangi fasıldan, hangi tarih-sayılı yazışma sonucu ödemeler yapılmıştır?

4. Yurtdışı gezileri belediye bütçesinden mi finanse edilmiştir? Yoksa İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı firmalar mı ödemiştir?

5. Yurtdışı gezilerinin hangileri karşı tarafın daveti üzerine yapılmıştır? Daveti yapan belediye, kişi, kurum veya kuruluş, harcamaların ne kadarını ödemiştir?

6. Herbir geziye kaç kişi katılmıştır? Bu kişilerin harcamaları da belediye veya bağlı kuruluşların bütçesinden mi karşılanmıştır?

7. Recep Tayyip Erdoğan, yurtdışından kimlerle, hangi kurum-kuruluş-dernek-birlik-topluluklarla resmî görüşmede bulunmuştur. Görüşmek üzere gittiği ülkelerde Türkler tarafından kurulan dernek, birlik, topluluk v.s. örgütlerin toplantısına katılmış mıdır? Recep Tayyip Erdoğan, bu görüşmelere katılan kişileri Türkiye’ye davet etmiş midir?

                 T.C.

              İçişleri Bakanlığı

            Mahallî İdareler GenelMüdürlüğü

Sayı : B.05.0.MAH.0.65.00.02/81046                                                          19.11.1997

Konu : Yazılı soru önergesi

Türkiye Büyük MilletMeclisi Başkanlığına

İlgi : Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının 27.10.1997 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00. 029101 sayılı yazısı.

İlgi yazı ekinde alınan ve tarafımdan cevaplandırılması istenilen Ankara Milletvekili YılmazAteş’in “İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nın yurtdışı seyahatlerine” ilişkin yazılı soru önergesine cevap teşkil edecek bilgiler aşağıya çıkarılmıştır.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, göreve geldiğinden beri yaptığı yurtdışı seyahatlerine ilişkin ayrıntılı bilgiler Valilik vasıtasıyla adı geçen Belediye Başkanlığından derlenerek ekte sunulmuştur.

Ayrıca, bu gezilerin tamamının ilgili kuruluşların daveti üzerine yapıldığı, harcamaların daveti yapan kuruluş ve kişilerin pozisyonuna göre değiştiği,

Daveti yapan kuruluşca karşılanmayan resmî gezi giderlerinin, Harcırah Kanunu çerçevesinde Belediye bütçesinden ödendiği,

Yurtdışı gezilerinde kimlerle resmî görüşmeler yapılacağının önceden hazırlanan programlarla belirlendiği ve bu seyahatlerde nerelerin gezileceği ile hangi amaçla gidildiği hususunda Dışişleri Bakanlığı ve ziyaret edilecek ülkenin Türkiye Büyükelçiliğine veya Başkonsolosluğuna gezi öncesi haber verildiği, çoğu gezi programlarının gidilen ülkedeki Türk resmî şahsiyetleriyle beraber yürütüldüğü,

İstanbul Valiliğinin 11.11.1997 tarihli ve 8867 sayılı yazısından anlaşılmıştır.

Bilgilerinize arz ederim.

                          Murat Başesgioğlu

                                 İçişleri Bakanı

 

                                                               
Yurtdışına Seyahatle Görevlendirilen Personele Ait Bilgi Formu

OCAK 1997

                                                                                                                                Gör. Bul.

                                                                                                   Gidilen ülke                                Gün. say.                                   Görevin                  

Adı ve Soyadı                                          Görev unvanı                                              Görevin konusu                                                    ve şehir                                                (Yol dahil)                                 Başlangıç                                Bitişi

R.Tayyip Erdoğan                                İst. B. Ş. Bel. Bşk.                                Barcelona Bel. Bşk.                                 Barcelona, Cordoba,                                6                                4.1.1997                                9.1.1997

                                                                Pasgual Maragal’ın                                Granada

                                                                davetlisi olarak

Atilla Aydıner                                Mec. Üyesi (RP)                                                                                             6                                                               

Recai Delibaşoğlu                                Mec. Üyesi (ANAP)                                                                                                           6                                                               

İbrahim Duyar                                 Mec. Üyesi (CHP)                                                                                          6                                                               

Hasan Karaoğlu                                Mec. Üyesi (DSP)                                                                                           6                                                               

N.Kemal Bilge                                Mec.Üyesi (DYP)                                                                                           6                                                               

Prof. Dr. Adem Baştürk                                Gen. Sek.Yrd.                                                                                                  6                                                               

Birol Tortop                                Gen. Sek. Yrd.                                                                                                 6                                                               

Hüseyin Besli                                Basın Danışmanı                                                                                              6                                                               

Prof. Dr.İ. Süreyya SIRMA                                Başkan Danışmanı                                                                                           6                                                               

 

Mehmet Duman                                Dış. İliş. Müdürü                                                                                             6                                                               

 

MART 1997

R.Tayyip Erdoğan                                İst. B. Ş. Bel. Bşk.                                2004 Olimpiyatları                                İsviçre/Lozan                                5                                5.3.1997                                9.3.1997

İ. Naim Şahin                                Gen. Sek. Yrd.                                                                                                 6                                3.3.1997                                8.3.1997

Mehmet Duman                                Dış İliş. Müdürü                                                                                              5                                5.3.1997                                9.3.1997

Yurtdışına Seyahatle Görevlendirilen Personele Ait Bilgi Formu

OCAK 1997

                                                                                                                                Gör. Bul.

                                                                                                   Gidilen ülke                                Gün. say.                                   Görevin                  

Adı ve Soyadı                                          Görev unvanı                                              Görevin konusu                                                    ve şehir                                                (Yol dahil)                                 Başlangıç                                Bitişi

R.Tayyip Erdoğan                                İst. B. Ş. Bel. Bşk.                                Dubai Bel. daveti                                Bir. Arap Emir. Dubai                                6                                17.3.1997                                22.3.1997

Erol Abdikoğlu                                Mec. Üyesi(ANAP)                                                                                                 6                                                               

Muammer Ürgüp                                Mec. Üyesi (CHP)                                                                                          6                                                               

Sıtkı Şahin                                Mec. Üyesi (DSP)                                                                                           6                                                               

N. Kemal Bilge                                Mec. Üyesi (DYP)                                                                                          6                                                               

İ. Naim Şahin                                Gen. Sek. Yrd.                                                                                                 6                                                               

Hüseyin Besli                                Basın Danışmanı                                                                                              6                                                               

Prof. Dr. İ. Süreyya Sırma                                Başkan Danışmanı                                                                                           6                                                               

Mehmet Duman                                Dış. İliş. Müdürü                                                                                             6                                                               

HAZİRAN 1997

R.Tayyip Erdoğan                                İst. B. Ş. Bel. Bşk.                                Dünya Büy. Şeh. Bel.                                Rusya Federas.                                6                                17.6.1997                                22.6.1997

                                                                5. Konferansa katılım                                Moskova

M. Mustafa Açıkalın                                Gen. Sek. Yrd.                                                                                                 6                                                               

Hüseyin Besli                                Basın Danışmanı                                                                                              6                                                               

Mehmet Duman                                Dış İliş. Müdürü                                                                                              6                                                               

MAYIS 1997

R.Tayyip Erdoğan                                İst. B. Ş. Bel. Bşk.                                Köln Belediye                                Almanya/Köln                                4                                8.5.1997                                11.5.1997

Aziz Yeniay                                Mec. Üyesi (RP)                                Başkanın daveti                                                     4                                                               

Nazmi Binici                                Mec. Üyesi (RP)                                                                                             4                                                               

Adnan Turgut                                Mec. Üyesi (ANAP)                                                                                                           4                                                               

Yurtdışına Seyahatle Görevlendirilen Personele Ait Bilgi Formu

MAYIS 1997

                                                                                                                                Gör. Bul.

                                                                                                   Gidilen ülke                                Gün. say.                                   Görevin                  

Adı ve Soyadı                                          Görev unvanı                                              Görevin konusu                                                    ve şehir                                                (Yol dahil)                                 Başlangıç                                Bitişi

Atalay Atilla                                Mec. Üyesi (CHP)                                Başkanın daveti                                Almanya/Köln                                4                                8.5.1997                                11.5.1997

Hüseyin Mert                                Mec. Üyesi (DSP)                                                                                          4                                                               

Mehmet Duman                                Dış İliş. Müdürü                                                                                             4                                                               

İzzet Özgenç                                Başkan Danışmanı                                                                                          4                                                               

Selahattin Yıldırım                                Lula Emme Gen. Sek.                                                                                                                 4                                                               

 

EKİM 1997

R.Tayyip Erdoğan                                İst. B. Ş. Bel. Bşk.                                Kardeş Şehir Protokolü                                Kırgızistan/Oş                                6                                17.10.1997                                22.10.1997

                                                                imzalanması

Salim Sadıkoğlu                                Mec. Üyesi (RP)                                                                                                                                                           

Hüseyin Uzunlar                                Mec. Üyesi (RP)                                                                                                                                                           

Hafız Fidan                                Mec. Üyesi (RP)                                                                                                                                                           

Zeki İnanlı                                Mec.Üyesi(ANAP)                                                                                                                                                                                       

Haydar Gündoğ                                Mec.Üyesi (CHP)                                                                                                                                                         

Hasan Bulut                                Mec. Üyesi (DSP)                                                                                                                                                         

Namık Kemal Bilge                                Mec. Üyesi (DYP)                                                                                                                                                        

İdris Naim Şahin                                İBŞ. Bel. Gen. Sek. Yrd.                                                                                                                                                                                

MehmetDuman                                Dış ilişkiler Müdürü                                                                                                                                                                         

 

Yurtdışına Seyahatle Görevlendirilen Personele Ait Bilgi Formu

ARALIK 1996

                                                                                                                                Gör. Bul.

                                                                                                   Gidilen ülke                                Gün. say.                                   Görevin                  

Adı ve Soyadı                                          Görev unvanı                                              Görevin konusu                                                    ve şehir                                                (Yol dahil)                                 Başlangıç                                Bitişi

R.Tayyip Erdoğan                                İst. B. Ş. Bel. Bşk.                                Pistburg Bel. Bşk.’nın                                ABD (Pitsburg,                                4                                20.12.1996                                23.12.1996

                                                                daveti ve Maya konf. katılım.                                Dayton)                 

Prof. Dr. İ. Süreyya Sırma                                Başkan Danışmanı                                                                                                                                                         

Mehmet Duman                                Dış İliş. Müdürü                                                                                                                                                            

KASIM 96

R.Tayyip Erdoğan                                İst. B. Ş. Bel. Bşk.                                IULA Dünya yönetim                                ABD, Miami, Florida                                6                                17.11.1996                                22.11.1996

                                                                kurulu toplantısı

Mehmet Duman                                Dış İliş. Müdürü                                                                                                                                                            

Dr. Mehmet Korkusuz                                Öz. Kal. Gör.                                                                                                                                                                 

 

HAZİRAN 1996

R.Tayyip Erdoğan                                İst. B. Ş. Bel. Bşk.                                Köln Bel. incelemelerde                                Almanya/Köln                                8                                19.6.1996                                26.6.1996

                                                                bulunmak

                                                                Varşova’nın 400. yıl                                 Polonya/Varşova

                                                                kutlamalarına katılmak

                                                                Budapeşte ile İstanbul                                Macaristan/Budapeşte

                                                                arasındaki işbirliği

                                                                imkân. incelemek

M. Mustafa Açıkalın                                Gen. Sek.                                                                                                                                                                       

Mehmet Duman                                Dış İliş. Müdürü                                                                                                                                                            

 

Yurtdışına Seyahatle Görevlendirilen Personele Ait Bilgi Formu

KASIM 1996

                                                                                                                                Gör. Bul.

                                                                                                   Gidilen ülke                                Gün. say.                                   Görevin                  

Adı ve Soyadı                                          Görev unvanı                                              Görevin konusu                                                    ve şehir                                                (Yol dahil)                                 Başlangıç                                Bitişi

R.Tayyip Erdoğan                                İst. B. Ş. Bel. Bşk.                                Yerel gündem 21 konf.                                İtalya/Roma                                5                                21.11.1996                                25.11.1996

Candan Karlıtekin                                İştir. ve Kay. Gel.

                                Dai. Bşk.                                                                                                                                                                 

M. İlker Aycı                                Dış İliş. Md.ğü

                                Sözleş. Pers.                                                                                                                                                           

EYLÜL 1995

R.Tayyip Erdoğan                                İst. B. Ş. Bel. Bşk.                                Belediye Başkanları ve                                Ukrayna/Kıew                                5                                12.9.1995                                16.9.1995

                                                                Guvamörler 2         

Emine Erdoğan                                Eşi                                Yuvarlak Masa  Topl. (Kendisine har. ödenmemiştir)                                                                                               

Mehmet Duman                                Dış İliş. Müdürü                                                                                                                                                            

MAYIS 1996

R.Tayyip Erdoğan                                İst. B. Ş. Bel. Bşk.                                Doğu Akdeniz Ün.                                Kıbrıs/Lefkoşe                                2                                14.5.1996                                15.5.1996

                                                                öğrenci konferansı  (Masrafı kendi karşılamıştır.)

MAYIS 1996

R.Tayyip Erdoğan                                İst. B. Ş. Bel. Bşk.                                İFAT 1996 Fuarı                                Almanya/Münih                                1                                8.5.1996                                8.5.1996

Necmi Kadıoğlu                                Başkan Danışmanı                                                                                                                                                         

                                                                         (Masraflarını kendisi karşılamıştır.)

OCAK 1996

R.Tayyip Erdoğan                                İst. B. Ş. Bel. Bşk.                                Kentsel yenilik kamu, özel,                                 Fransa/Nantes                                4                                23.1.1996                                26.1.1996

                                                                sivil ort. kurma konulu

                                                                Ecopolis kong.

Candan Karlıtekin                                Kay. Gel. İş. Dai.Bşk.                                                                                                                                                                         

Prof. Dr. Ömer Dinçer                                Başkan Danışmanı                                                                                                                                                         

(Masrafları kendileri karşılamışlardır.)

Yurtdışına Seyahatle Görevlendirilen Personele Ait Bilgi Formu

HAZİRAN 1995

                                                                                                                                Gör. Bul.

                                                                                                   Gidilen ülke                                Gün. say.                                   Görevin                  

Adı ve Soyadı                                          Görev unvanı                                              Görevin konusu                                                    ve şehir                                                (Yol dahil)                                 Başlangıç                                Bitişi

R.Tayyip Erdoğan                                İst. B. Ş. Bel. Bşk.                                TÜRK-YAR ve IISAS’ın                                İngiltere/Manchester                                5                                9.6.1995                                13.6.1995

                                                                daveti üzerine                                 Londra/Cambridge                                                                 

İdris Naim Şahin                                Genel Sekr. Yard.                                                                                                                                                      

R.Tayyip Erdoğan                                İst. B. Ş. Bel. Bşk.                                Tahran Bel.Bşk. daveti                                İRAN                                6                                24.6.1995                                29.6.1995

                                                                Resmî ziyaret                                Tahran/İsfahan       

Hüseyin Dorman                                RP Meclis Üyesi                                                                                                                                                     

Bünyamin Günal                                ANAP Meclis Üyesi                                                                                                                                                                       

Kubilay Köse                                CHP Meclis Üyesi                                                                                                                                                  

Mevlana Ali Mercan                                DYP Meclis Üyesi                                                                                                                                                  

M. Nuri Yazıcı                                Bağımsız Meclis Üyesi                                                                                                                                                                       

Prof. Dr. Adem Baştürk                                Gen. Sekr. Yard.                                                                                                                                                      

M.Hilmi Güler                                Başkan Danışmanı                                                                                                                                                   

Hüseyin Besli                                Basın Danışmanı                                                                                                                                                      

Mehmet Duman                                Dış İlişkiler Müdürü                                                                                                                                                                   

Murat Kırık                                Kameraman                                                                                                                                                              

1994

R.Tayyip Erdoğan                                İst. B. Ş. Bel. Bşk.                                UNICEF Çocuk                                Fransa/Paris                                3                                7.12.1994                                9.12.1994

                                                                koruyucuları toplan.

Bülent Zülfikar                                Sağl. İşl. Dai. Bşk.                                                                                                                                                   

Mehmet Duman                                Dış İliş. Müdürü                                                                                                                                                      

Masraflar UNICEF tarafından karşılanmıştır.

Yurtdışına Seyahatle Görevlendirilen Personele Ait Bilgi Formu

NİSAN 1997

                                                                                                                                Gör. Bul.

                                                                                                   Gidilen ülke                                Gün. say.                                   Görevin                  

Adı ve Soyadı                                          Görev unvanı                                              Görevin konusu                                                    ve şehir                                                (Yol dahil)                                 Başlangıç                                Bitişi

R.Tayyip Erdoğan                                İst. B. Ş. Bel. Bşk.                                IULA teşkilatının                                Mauritius                                8                                2.9.1997                                9.4.1997

                                                                33. Dünya Kongresi     Masrafları KİPTAŞ tarafından karşılanmıştır.        

Mehmet Duman                                 Dış İlişkiler Müdürü                                                                                                                                                                   

                                                                                                   Masrafları İDO tarafından karşılanmıştır.

 

NİSAN 1995

R.Tayyip Erdoğan                                İst. B. Ş. Bel. Bşk.                                Bir. Milletler                                ABD/Newyork                                5                                17.4.1995                                21.4.1995

                                                                “Gündem 21”                                Philedelphia

                                                                konferansına katılım

M.Hilmi Güler                                Başkan Danışmanı                                                                                                                                              

Mehmet Duman                                 Dış İlişkiler Müdürü                                                                                                                                                                   

 

 


6. – Balıkesir Milletvekili İlyas Yılmazyıldız’ın, bir TV programının yayınının engellendiği iddiasına ilişkin sorusu ve Ulaştırma Bakanı Necdet Menzir’in yazılı cevabı (7/3613)

Türkiye BüyükMilletMeclisi Başkanlığına

13.10.1997 Pazartesi günü saat 22.30’da Kanal 7TV’de “Sözün Özü” adlı programın yayını sırasında Türkiye’nin bazı bölgelerinde ve Ankara’nın birçok semtinde özellikle bu programın vatandaşlarımızca izlenmesi engellenmiştir. Programın yayınının engellendiği ve sabote edildiği TV’lerdeki işaret yok sinyalinden de anlaşılmaktadır. Vericiler çalışabildiği halde stüdyo ile vericilerin bağlantısını sağlayan link hattının kasıtlı olarak arızalandığı anlaşılmaktadır.

Bu itibarla aşağıdaki sorumun Ulaştırma Bakanı tarafından yazılı olarak cevaplandırılması hususunda gereğini arz ederim.

Saygılarımla.

                          İlyas Yılmazyıldız

                                          Balıkesir

Soru : 13.10.1997 Pazartesi günü Saat 22.30’da “Sözün Özü” adlı programın Kanal 7 TV’de yayını sırasında Türkiye’nin bazı bölgelerinde ve özellikle Ankara’nın birçok semtinde elektrik olmasına rağmen diğer TV kanalları normal yayınlarını gerçekleştirirken Kanal 7TV’nin engellenmesinin sebebi nedir? Bu yayının engellenmesini kimler gerçekleştirmiştir? Bakanlığınız tarafından bu sabotaj hakkında herhangi bir işlem yapılmış mıdır? Yapılmış ise, sonucu nedir?

                 T.C.

         Ulaştırma Bakanlığı

       Araştırma, Planlama ve Koordinasyon

             Kurulu Başkanlığı

Sayı : B.11.0.APK.0.10.01.21.EA/-1690-21364                                    17.11.1997

Konu : Balıkesir Milletvekili Sayın İlyas

           Yılmazyıldız’ın yazılı soru önergesi

Türkiye BüyükMilletMeclisi Başkanlığına

İlgi : 27.10.1997 gün ve A.01.0.GNS.0.10.00.02/9107 sayılı yazınız.

Balıkesir Milletvekili Sayınİlyas Yılmazyıldız’ın 7/3613-8866 sayılı yazılı soru önergesinin cevabı ekte sunulmuştur.

Bilgilerinize arz ederim.

                                Necdet Menzir

                            Ulaştırma Bakanı

Balıkesir Milletvekili Sayın İlyas Yılmazyıldız’ın 7/3613-8866 Sayılı Yazılı

Soru Önergesi ve Cevabı

Soru : 13.10.1997 Pazartesi günü Saat 22.30’da “Sözün Özü” adlı programın Kanal 7 TV’de yayını sırasında Türkiye’nin bazı bölgelerinde ve özellikle Ankara’nın birçok semtinde elektrik olmasına rağmen diğer TV kanalları normal yayınlarını gerçekleştirirken Kanal 7TV’nin engellenmesinin sebebi nedir? Bu yayının engellenmesini kimler gerçekleştirmiştir? Bakanlığınız tarafından bu sabotaj hakkında herhangi bir işlem yapılmış mıdır? Yapılmış ise, sonucu nedir?

 

Cevap : “Kanal 7” TV kanalının stüdyosu İstanbul’da bulunmakta olup, yayın, yayın şirketine ait uplink teçhizatı ile Türksat uydusuna çıkılmakta ve yine yayın şirketine ait uydu alıcıları (TVRO’lar) ile alınan yayınlar kendi TV vericileri ile lokal olarak tekrar atmosfere verilmektedir. Söz konusu yayının yukarıda tarif edilen yayımı esnasındaki kullanılan tüm teçhizatlar (uplink, downlink, alıcılar, vericiler ve varsa vericiler arası linkler) bütünüyle anılan yayın kuruluşuna ait olup, bunların işletimi ve sorumluluğu da yine anılan yayın kuruluşuna aittir.

Yapılan incelemede yayın kesintisinin olduğu tarihte İstanbul’daki çok kötü atmosfer şartlarından dolayı Kanal 7’nin uplink çıkışının zayıf olabileceği dolayısıyla değişik iller ve yörelerdeki alış yönünde kullanılan farklı çaplı antenlerde alınan bu yayınların zaman zaman devreye girerek alış yok mesajını aboneye gönderdiği tespiti yapılmakta olup, bu durum Kanal 7 ilgilileriyle yapılan konuyla ilgili görüşmelerde de teyid edilmiştir.

Kanalların uydu alışlarıyla ilgili Kablo-TV Kontrol Merkezlerinde ve Uydu Merkezinde tutulan kayıt defterlerinde de o güne ait sadece Kanal 7’nin değil, Kanal 7’de dahil bazı özel TV’lerde İstanbul’daki kötü hava şartlarından dolayı zaman zaman kesintiler olduğu tespiti bulunmaktadır.

Anılan kanalın yayını esnasında kullanılan gerek teçhizat gerekse linklerinin tamamının mülkiyeti, işletme ve sorumluluğu Kanal 7’ye ait olması nedeniyle Türk Telekom’un anılan yayının iletimi veya kesintiye uğraması hususunda herhangi bir ilgisi bulunmamaktadır.

7. – Elazığ Milletvekili Ömer Naimi Barım’ın, Elazığ Valiliğince gönderilen ödeneğin yerinde kullanılıp kullanılmadığına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’nun yazılı cevabı (7/3629)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

1. Aşağıdaki sorularımın İçişleri Bakanı Sayın Murat Başesgioğlu tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.                 15.10.1997

                          Ömer Naimi Barım

                                              Elazığ

1. Maliye Bakanlığının 1997 Malî Yılı Bütçesinin “Mahallî İdarelere Yapılacak Yardım tertibinde  yeralan  ödenekten, Elazığ Valiliğinin 10.6.1997 tarih ve 270 sayılı yazısında belirtilen 31 000 000 000 lira; Ağın İlçesi Şenpınar-Merkez Bahadırlar yolu asfaltı için 7 000 000 000 lira Keban İlçesi Beydeğirmeni Mirali Yolu asfaltı için 6 000 000 000 lira ve Baskil Kızıluşağı Çiğdemli Yolu asfaltı için 10 000 000 000 lira olmak üzere toplam 54 000 000 000 lira, yardım yapılmıştır. Elazığ Valiliği emrine gönderilen bu paralar yardım talep edilen yerlerde kullanılmış mıdır? Kullanılmamış ise bu paralar Haziran 1997 ayından itibaren neden bekletilmiştir?

                  T.C                                                                                                                                İçişleri Bakanlığı                                                                                                                                Mahallî İdareler GenelMüdürlüğü              19.11.1997                                                                Sayı : B.05.0.MAH-0-65-00-02/81047                                                                                                           Konu : Yazılı soru önergesi.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi : Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/3629-8907/23481 sayılı yazısı.

İlgi yazı ekinde alınan ve tarafımdan cevaplandırılması istenilen Elazığ Milletvekili Ömer Naimi Barım’ın “Elazığ Valiliğine gönderilen ödeneğin yerinde kullanılıp kullanılmadığına ilişkin” yazılı soru önergesiyle ilgili olarak Elazığ Valiliğinden alınan bilgilerden;

1996 yılında köy yolları ve içme sularında kullanılmak üzere toplam 302 milyar TL. ödenek talep edildiği,

Önergede tahsisli olduğu belirtilen 54 milyar lira hakkında Valiliğe herhangi bir bilgi intikal etmediği,

23.6.1997 tarihinde (54 milyar TL. ve 64 milyar TL. olmak üzere) Elazığ Özel İdare Müdürlüğü hesabına toplam 118 milyar TL. yatırıldığı ve paranın Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünden gelen 1 milyar TL. ile birleştirildiği,

Önergede belirtilen paranın tahsisli olduğunun ise Maliye Bakanlığı tarafından Elazığ Milletvekili Ömer Naimi Barım’a hitaben yazılan 19.6.1997 tarih ve bila sayılı yazının Valinin izinde bulunduğu dönemde 28 Ağustos 1997 günü Vali Yardımcısı Abdulkadir Topçu’ya yine Ömer Naimi Barım tarafından iletilmesi sonucunda öğrenildiği,

Yukarıda sözü edilen toplam 119 milyar TL. ile önergede bahse konu köylerden;

Keban Beydeğirmeni-Mirali yolunun 6.4 milyar TL. harcanarak asfaltlandığı,

Baskil Kızıluşağı-Çiğdemli yolunun Kızıluşağı-Konacık arasının 6.750 milyar TL. harcanarak asfaltlandığı,

Ağın Şenpınar-Bahadırlar köy yollarının asfaltlanması işinin, Bahadırlar köy içme suyunun şebekeli hale getirilmesi işi devam ettiğinden dolayı yapılmadığı, bu çalışmalar bittikten sonra değerlendirmeye alınacağı anlaşılmıştır.

Bunun dışında, toplam 119 milyar liralık ödeneğin hangi köylerin hangi projelerine harcandığını gösteren liste ekte sunulmuştur.

Bilgilerinize arz ederim.

                        Murat Başesgioğlu                                                                                                         İçişleri Bakanı

                 T.C.                                                                                                                                Elazığ Valiliği                                                                                                                                İl Daimî Encümeni                                                                                                                                Karar Tarihi : 16.6.1997                                                                                                                        Karar No : 159

Karar Özeti : Karakoçan  İlçesi  Bulgurcu  Köyü  içmesuyu  tesisi  yapımı işinin, KDV hariç 10 milyar TL. keşfi dahilinde, 2886 Sayılı D.İ.K.’nun 45 inci Maddesi gereğince, 7.7.1997 tarihinde İl Daimî Encümenince ihale edilmesi.

Vali Yardımcısı Abdulkadir Topçu başkanlığında, aşağıda isim ve imzaları bulunan üyelerin iştiraki ile toplanan İl Daimî Encümeni , gündemin 1 inci Maddesinde yeralan Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün 13.6 1997 tarih ve 1661 Sayılı teklif yazısını görüştü.

Yapılan Görüşmede : İlimizin Karakoçan İlçesi Bulgurcuk Köyü içmesuyu inşaatının TBMM Bütçe  Plan  Komisyonunca 1997 yılı İçmesuları Yapım Programına alındığı ve sözkonusu iş için 10 000 000 000 TL. ödenek tahsis edildiği Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün teklif yazılarından anlaşılmış olup, anılan işin 2886 Sayılı D.İ.K.’nun 81/c Maddesi gereğince (Malzemeli olarak ) Kapalı Teklif Usulü  ile 7.7.1997 tarihinde saat 14.00’de ihale edilmesinin teklif edildiği görüldü.

Karar :  İlimiz  Karakoçan  İlçesi  Bulgurcuk Köyü içmesuyu tesisi yapımı işinin KDV hariç 10 000 000 000 (Onmilyar) TL. muhammen bedeli üzerinden, 2886 Sayılı D.İ.K.’nun 45 inci Maddesi gereğince “Açık Teklif Usulü” ile, 7.7.1997 tarihine rastlayan Pazartesi günü saat 13.30’da İl Daimî Encümenince ihalesine, ihale ile ilgili gerekli resmî işlerin Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünce yerine getirilmesine, ihale ilan giderlerinin Özel İdare Müdürlüğü 1997 yılı bütçesinin 22.611-Köy İçmesuları Yapı Tesis ve Büyük Onarım Giderleri Bölüm Maddesinden ödenmesine, kararın gereği için Köy Hizmetleri İl Müdürlüğüne gönderilmesine, İl Daimî Encümen Üyesi Nurettin Akgül’ün “sözkonusu işin Emanet Komisyonu marifetiyle yaptırılması” görüşü ile red oyuna karşılık, İl Daimî Encümen Başkanı ve diğer üyelerin kabul oyları ile Oyçokluğu ile karar verildi.                                                                     16.6.1997

      Abdulkadir Topçu Zülfü Çimen                                                                Vali Yardımcısı                         Üye                                                                İl Daimî Enc. Başkanı                                                                                                                   Tevfik Demirbağ Mücaittin Coşkun                                                                                         Üye                         Üye                                                                Nurettin Akgül M. Dursun Elmacı                                                                                         Üye                         Üye

 

                 T.C.                                                                                                                                Elazığ Valiliği                                                                                                                                İl Daimî Encümeni                                                                                                                                Karar Tarihi : 16.6.1997                                                                                                                        Karar No : 160

Karar Özeti : İçmesuları yapım ve onarımlarında kullanılmak üzere İlimiz Merkez ve İlçelere bağlı 9 köye muhtelif miktarlarda PVC boru ve çimento malzemesi yardımı yapılması.

Vali Yardımcısı Abdulkadir Topçu başkanlığında, aşağıda isim ve imzaları bulunan üyelerin iştiraki ile toplanan İl Daimî Encümeni, gündemin 2 nci Maddesinde yeralan Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün 13.6.1997 tarih ve 3660 sayılı teklif yazısını görüştü.

Yapılan Görüşmede : Elazığ Özel İdare Müdürlüğü 1997 yılı bütçesinin 22.611-Köy İçmesuları Yapı Tesis ve Büyük Onarım Giderleri harcama kalemine konulan ödenek çerçevesinde, içmesuları yapım ve onarımları için malzeme yardımı yapılacak olan köylere ait limit dosyalarının, yapılan müracaatların değerlendirilmesi neticesinde tanzim edildiği, limit dosyaları hazır olan ilimiz merkez ve ilçelerine bağlı 9 köye muhtelif miktarlarda olmak üzere PVC boru ve çimento malzemesi yardımı yapılmasının uygun olacağı Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün teklif yazılarından anlaşılmıştır.

Karar : İçmesuları yapım ve onarımları işinde kullanılmak üzere;

Merkez Badempınarı Köyüne 1 900 mt. 65/75 PVC boru, 2 ton çimento,

Merkez Yedigöze Köyüne 1 500 mt. 50/63, 480 mt. 40/50 PVC boru,

Merkez Dallıca Köyüne 250 mt. 32/40 PVC boru,

Merkez Sarıbuçuk Köyüne 900 mt. 40/50 PVC boru,

Merkez Hıdırbaba Köyüne 420 mt. 50/63, 12 mt. 80/90 PVC boru,

Sivrice-Elmasuyu Köyüne 500 mt. 25/32 PVC boru,

Maden Eğrikavak İlkokuluna 800 mt. 32/40 PVC boru, 1 ton çimento,

Keban-Büklümlü Köyüne 1 200 mt. 40/50 PVC boru, 0.5 ton çimento,

Kovancılar-Mirahmet Köyüne 900 mt. 32/40 PVC boru, 2 ton çimento,

malzemesi yardımı yapılmasına, kararın gereği için Köy Hizmetleri İl Müdürlüğüne gönderilmesine oybirliği ile karar verildi.                                     16.6.1997

      Abdulkadir Topçu Zülfü Çimen                                                                Vali Yardımcısı                         Üye                                                                İl Daimî Enc. Başkanı                                                                                                                   Tevfik Demirbağ Mücaittin Coşkun                                                                                         Üye                         Üye                                                                Nurettin Akgül M. Dursun Elmacı                                                                                         Üye                         Üye

                 T.C.                                                                                                                                Elazığ Valiliği                                                                                                                                İl Daimî Encümeni                                                                                                                                Karar Tarihi : 30.6.1997                                                                                                                        Karar No : 167

Karar Özeti : Palu İlçesi Arındak Köyü İçmesuyu Tesisi Yapım işinin düzenlenen keşif dahilinde 21.7.1997 tarihinde 2886 Sayılı D.İ.K.’nun 45 inci Maddesi gereğince ihale edilmesi.

Vali M. Lütfullah Bilgin başkanlığında, aşağıda isim ve imzaları bulunan üyelerin iştiraki ile toplanan İl Daimî Encümeni, gündemin 3 üncü Maddesinde yeralan Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün 20.6.1997 tarih ve bila sayılı teklif yazısını görüştü.

Yapılan Görüşmede : İlimize bağlı Palu İlçesi Arındık Köyü İçmesuyu Tesisinin yapımına ihtiyaç duyulduğu, bununla ilgili Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünce KDV dahil 8 milyarlık keşif çıkartıldığı, anılan işin Özel İdare Müdürlüğü bütçesinden karşılanmak üzere 2886 sayılı D.İ.K.’nun 45 inci Maddesi gereğince “Açık Teklif Usulü” ile İl Daimî Encümenince ihale edilmesinin uygun olacağı Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün teklif yazılarından anlaşılmıştır.

Karar : İlimize bağlı Palu İlçesi Arındak Köyü içmesuyu tesisi yapım işinin düzenlenen KDVdahil 8 milyar TL. keşif dahilinde, 2886 sayılı D.İ.K.’nun 45 inci Maddesi gereğince “Açık Teklif Usulü” ile 21.7.1997 tarihinde saat 13.30’da İl Daimî Encümenince ihale edilmesine, ihale ile ilgili gerekli tüm işlemlerin Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünce yerine getirilmesine, ihale ilan giderlerinin Özel İdare Müdürlüğü 1997 yılı bütçesinin 22.611-Köy İçmesuları Yapı Tesis ve Büyük Onarım Giderleri bölüm Maddesinden ödenmesine, kararın gereği için Köy Hizmetleri İl Müdürlüğüne gönderilmesine oybirliği ile karar verildi.                                     30.6.1997

M. Lütfullah Bilgin Zülfü Çimen                                                                                          Vali                         Üye                                                                İl Daimî Enc. Başkanı                                                                                                                   Tevfik Demirbağ Mücaittin Coşkun                                                                                         Üye                         Üye                                                                                     (İzinli)                                                                                                                                Nurettin Akgül M. Dursun Elmacı                                                                                         Üye                         Üye

                 T.C.                                                                                                                                Elazığ Valiliği                                                                                                                                İl Daimî Encümeni                                                                                                                                Karar Tarihi : 7.7.1997                                                                                                                          Karar No : 187

Karar Özeti : Karakoçan İlçesine bağlı Bulgurcuk Köyü içmesuyu tesisi yapım işinin 10 milyar TL. keşfi dahilinde 2886 Sayılı D.İ.K.’nun 43 üncü Maddesi gereğince pazarlıkla yaptırılması.

M. Lütfullah Bilgin Başkanlığında, aşağıda isim ve imzaları bulunan üyelerin iştiraki ile toplanan İl Daimî Encümeni, gündemin 1 inci Maddesinde yeralan Karakoçan İlçesi Bulgurcuk Köyü İçmesuyu tesisi yapım işine ait ihale dosyasını inceledi.

Yapılan Görüşmede : İlimiz Karakoçan İlçesi Bulgurcuk Köyü içmesuyu tesisi yapım işinin KDV hariç 10 milyar muhammen bedel üzerinden, 2886 Sayılı D.İ.K.’nun 45 inci Maddesi gereğince “Açık Teklif Usulü” ile 7.7.1997 tarihinde saat 13.30’da İl Daimî Encümenince ihale edilmesine, İl Daimî Encümeninin 16.6.1997 tarih ve 159 no.lu kararı ile karar verilmiştir.

İhale dosyasının incelenmesinde ihaleye ilişkin ilanların yapıldığı ve tüm resmî işlemlerin tamamlandığı görüldü.

Konuya ilişkin Yeterlik Belge Komisyonu tarafından alınan 4.7.1997 tarih ve 1 no.lu kararında, sözkonusu iş için toplam il müteahhit firmanın müracaat ettiği, müracaat eden; Mehmet Sait Karaboğa, Rezzak Oğuz, Ahmet Kılıç, Yüngül İnş. San. Ltd. Şti., Mehmet Karadağoğlu, Adnan Sürgüçlüoğlu, Barş. İnş., Ağaoğlu İnş., M. Ali Demirci, Karaday İnş. ve Savaş Kardeşler müteahhit firmalara (11 müteahhit firma) ihaleye iştirakleri hususunda yeterlik verildiği görüldü.

İhale tarihi olan 7.7.1997 tarihinde saat 14.00’e kadar beklenilmesine rağmen, ihaleye iştiraki uygun görülen firmaların hiçbiri ihaleye iştirak etmemiş, bu nedenle ihale yapılamadığından, sözkonusu ihalenin 2886 Sayılı D.İ.K.’nun 49 uncu Maddesi gereğince 14.7.1997 tarihinde saat 13.30’da İl Daimî Encümenince tekrar yapılmasının uygun olacağı anlaşılmıştır.

Karar : İlimiz Karakoçan İlçesi Bulgurcuk Köyü içmesuyu tesisi yapım işinin, KDVhariç 10 milyar TL. muhammen bedel üzerinden, 2886 Sayılı D.İ.K.’nun 49 uncu ve 43 üncü maddeleri gereğince pazarlıkta 14.7.1997 tarihinde saat 13.30’da İl Daimî Encümenince ihalesinin yapılmasına, yukarıda zikr edilen il müteahhit firmaya çağrı yapılmasına, kararın gereği için Köy Hizmetleri İl Müdürlüğüne gönderilmesine oybirliği ile karar verildi.      7.7.1997

M. Lütfullah Bilgin Zülfü Çimen                                                                                          Vali                         Üye                                                                İl Daimî Enc. Başkanı                                                                                                                   Tevfik Demirbağ Mücaittin Coşkun                                                                                         Üye                         Üye                                                                                     (İzinli)                                                                                                                                Nurettin Akgül M. Dursun Elmacı                                                                                         Üye                         Üye

                 T.C.                                                                                                                                Elazığ Valiliği                                                                                                                                İl Daimî Encümeni                                                                                                                                Karar Tarihi : 7.7.1997                                                                                                                          Karar No : 188

Karar Özeti : Merkez ve diğer ilçelere bağlı köylerin içmesuyu tesislerinin yapım ve onarımlarında kullanılmak üzeri 13 köy ile ilimiz Merkez Komutanlığına ve Palu Arındık J.K.K.’na muhtelif miktarlarda çimento ve PVC boru malzemesi yardımı yapılması.

Vali M. Lütfullah Bilgin başkanlığında, aşağıda isim ve imzaları bulunan üyelerin iştiraki ile toplanan İl Daimî Encümeni, gündemin 2 nci Maddesinde yeralan Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün 4.7.1997 tarih ve 4263 sayılı teklif yazısını görüştü.

Yapılan Görüşmede : Elazığ Özel İdare Müdürlüğü 1997 yılı bütçesinin Köy İçmesuları bölüm Maddesine konulan ödenek çerçevesinde, içmesuları yapım ve onarımları için malzeme yardımı yapılacak köylere ait limit dosyalarının yapılan müracaatların değerlendirilmesi neticesinde tanzim edildiği, limit dosyaları hazır olan ilimiz merkez ve diğer ilçelerine bağlı 13 köy ile ilimiz Merkez Komutanlığına ve Palu Arındık Jandarma Karakoluna muhtelif miktarlarda olmak üzere PVC boru ve çimento malzemesi yardımı yapılmasının uygun olacağı Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün teklif yazılarından anlaşılmıştır.

Karar : İçmesuyu tesislerinin yapım ve onarımlarında kullanılmak üzere;

1. Merkez Poyraz Köyüne 900 mt. 50/63 PVC boru,

2. Merkez İkitepe Köyüne     1 320 mt. 50/63 PVC boru,

3. Merkez Komutanlığına   200 mt. 25/32 PVC boru,

4. Merkez Arındık Köyüne    2 ton çimento,

5. Baskil Şituşağı-Güneşli Mezrasına 1 900 mt. 32/40 PVC boru, 700 mt. 40/50 PVC

                          boru 2 ton çimento

6. Keban Beydeğirmeni-Mirali Mez. 50 mt. 32/40, 354 mt. 25/32 PVC boru ve

                                  1 ton çimento

7. Keban Sağdıçlar Köyüne 110 mt. 50/63 PVC boru ile 1 ton çimento,

8. Keban Pınarlı Köyüne      1 156 mt. 50/63 PVC boru ile 7 ton çimento, 115

                        mt. 32/40 PVC boru ile 500 kg demir,

9. Keban Bademli Köyüne 180 mt. 40/50. PVC boru ile 500 kg çimento,

10. Kovancılar Şenova Köyüne     1 ton çimento,

11. Palu Arındık Jandarma K.K. 60 mt. 40/50 PVC boru,

12. Palu Kırkbulak Köyüne 150 mt. 32/40 PVCboru,

13. Palu Gökdere Köyüne 900 mt. 25/32 PVCboru,

14. Sivrice Akbuğday Köyüne 200 mt. 32/40 PVC boru ile 1.5 ton çimento,

15. Sivrice Taşlıyayla Köyüne 260 mt. 40/50 PVC boru ile 1 ton çimento,

malzemesi yardımı yapılmasına, kararın gereği için Köy Hizmetleri İl Müdürlüğüne gönderilmesine oy birliği ile karar verildi.       7.7.1997

M. Lütfullah Bilgin Zülfü Çimen                                                                                          Vali                         Üye                                                                İl Daimî Enc. Başkanı                                                                                                                   Tevfik Demirbağ Mücaittin Coşkun                                                                                         Üye                         Üye                                                                                     (İzinli)                                                                                                                                Nurettin Akgül M. Dursun Elmacı                                                                                         Üye                         Üye

                 T.C.                                                                                                                                Elazığ Valiliği                                                                                                                                İl Daimî Encümeni                                                                                                                                Karar Tarihi : 14.7.1997                                                                                                                        Karar No : 198

Karar Özeti : Karakoçan İlçesi Bulgurcuk Köyü içmesuyu tesisi yapım işinin 10 milyar TL. keşif bedeli üzerinden % 12.50 tenzilatla müteahhit Şerif Kaya’ya yaptırılması.

Vali Yardımcısı Abdulkadir Topçu başkanlığında aşağıda isim ve imzaları bulunan üyelerin iştiraki ile toplanan İl Daimî Encümeni, gündemin 1 inci Maddesinde yeralan Karakoçan İlçesi Bulgurcuk Köyü İçme Suyu Tesisi yapım işinin 2886 sayılı D.İ.K.’nun 43 üncü Maddesi gereğince “Pazarlıkla” yaptırılmasına ilişkin Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünce hazırlanan ihale dosyasını inceledi.

Yapılan Görüşmede : İlimize bağlı Karakoçan İlçesi Bulgurcuk Köyü içmesuyu tesisi yapım işinin KDVhariç 10 000 000 000 (Onmilyar) TL. keşif bedeli üzerinden 2886 Sayılı D.İ.K.’nun 49 uncu ve 43 üncü maddeleri gereğince “Pazarlıkla” 14.7.1997 tarihinde saat 13.30’da İl Daimî Encümenince ihale yapılmasına ve konuya ilişkin Yeterlik Belge Komisyonu tarafından alınan 14.7.1997 tarih ve 1 no.lu kararda belirtilen (11) Müteahhit/Firmaya çağrı yapılmasına İl Daimî Encümeninin 7.7.1997 tarih ve 187 no.lu kararı ile karar verilmiştir.

Bu itibarla ihale dosyasının incelenmesinde, 11 müteahhit firmaya (M. Sait Karaboğa, Rezzak Oğuz, Ahmet Kılıç, Yüngül İnş. San. Ltd. Şti., Mehmet Karadağoğlu, Adnan Sürgüçlüoğlu, Barış İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti., Ağaoğlu İnşaat, M. Ali Demirci, Karadağ İnşaat ve Savaş Kardeşler İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti.) gerekli çağrının yapıldığı, ihale tarih ve saatine kadar yukarıda zikredilen firmalardan sadece Yüngül İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. firmasının ihaleye iştirak etmediği ve çağrı yapılan firmaların dışında da herhangi bir firmanın müracaatının bulunmadığı görüldü.

İhaleye iştirak eden (10) müteahhit/firmaya ihale ile ilgili şartname imzalattırılarak isimleri ihale tutanağına geçildi.

İhalenin keşif bedeli olan KDV hariç 10 000 000 000 (Onmilyar) TL. üzerinden İl Daimî Encümeni huzurunda başlatılan açık eksiltmede;

1. M. Sait Karaboğa                                % 5                                tenzilatla başlayıp son olarak                                % 10.16,

2. Rezzak Oğuz                                % 6                                tenzilatla başlayıp son olarak                                %11,

3. Ahmet Kılıç                                % 6.10                                tenzilatla başlayıp son olarak                                % 8.80,

4. Mehmet Karadağoğlu                                % 7.10                                tenzilatla başlayıp son olarak                                % 9,

5. Adnan Sürgüçlüoğlu                                % 7.20                                tenzilatla başlayıp son olarak                                % 12.05,

6. Barış İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti.

Şerif Kaya                                % 7.90                                tenzilatla başlayıp son olarak                                % 12.50,

7. Ağaoğlu İnşaat-Hasan Ağaoğlu                                % 8.10                                tenzilatla başlayıp son olarak                                % 10.81,

8. M. Ali Demirci                                % 8.50                                tenzilatla başlayıp son olarak                                % 11.85,

9. Karadağ İnşaat-Fikri Karagöz                                % 8.55                                tenzilatla başlayıp son olarak                                % 10.10,

10. Savaş Kardeşler İnş. San. ve

Tic. Ltd. Şti. tenzilatta bulundular                                % 8.60                                tenzilatla başlayıp son olarak                                % 10.15.

Karar : İlimize bağlı Karakoçan İlçesi Bulgurcuk Köyü içmesuyu tesisi yapım işinin KDV hariç 10 000 000 000 (Onmilyar) TL. keşif bedeline nisbetle en yüksek tenzilatta bulunan Barış İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. (Şerif Kaya)’ne % 12.50 (Yüzdeonikinoktaelli) tenzilatla (10 000 000 000 TL.-% 12.50’si 1 250 000 000.TL.)= 8 750 000 000 TL. bedelle 2886 Sayılı D.İ.K.’nun 43 üncü Maddesi gereğince yaptırılmasına, diğer hususların düzenlenen şartname hükümleri gereğince yerine getirilmesine, tahakkuk bedelinin Özel İdare Müdürlüğü 1997 yılı bütçesinin 22.611-Köy İçmesuları Yapı Tesis ve Büyük Onarım Giderleri bölüm Maddesinden ödenmesine, kararın İta Amirinin onayını müteakip gereği için Köy Hizmetleri İl Müdürlüğüne gönderilmesine oybirliği ile karar verildi.                                 14.7.1997

      Abdulkadir Topçu Zülfü Çimen                                                                Vali Yardımcısı                         Üye                                                                İl Daimî Enc. Başkanı                                                                                                                   Tevfik Demirbağ Mücaittin Coşkun                                                                                         Üye                         Üye                                                                Nurettin Akgül M. Dursun Elmacı                                                                                         Üye                         Üye                                                                                                              (Katılmadı)

                                                           UYGUNDUR.                     14.7.1997

M. Lütfullah Bilgin

Vali

 

                 T.C.                                                                                                                                Elazığ Valiliği                                                                                                                                İl Daimî Encümeni                                                                                                                                Karar Tarihi : 14.7.1997                                                                                                                        Karar No : 203

Karar Özeti : Merkez ve diğer bazı ilçelere bağlı 12 köye kapalı şebeke içme suyu tesisinin, düzenlenen keşifleri dahilinde Emanet Komisyonu marifetiyle yaptırılması.

Vali Yardımcısı Abdulkadir Topçu başkanlığında aşağıda isim ve imzaları bulunan üyelerin iştiraki ile toplanan İl Daimî Encümeni, gündemin 6 ncı Maddesinde yeralan Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün 11.7.1997 tarih ve 4729 sayılı teklif yazısını görüştü.

Yapılan Görüşmede : Merkez ve diğer bazı ilçelere bağlı bulunan ve Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünce kapalı şebeke suyu tesisinin yapımı uygun görülen 15 köy (Merkez Çamyatağı, Merkez Pelte, Baskil Tavşanuşağı, Keban Altınkaya Cabbaruşağı mezrası, Keban Altınkürek Derince mezrası, Alacakaya Gürçubuk, Arıcak Kambertepe, Kovancılar Köprüdere, Kovancılar Yazıbaşı, Palu Seydili,Maden Tekevler Özyurt mezrası, Sivrice Dörbölük ve Suludere mezrası, Sivrice Alaatin, Karakoçan Ağa mezrası ve Ağın Bahadırlar köyleri) için toplam KDV hariç 102 milyarlık keşif çıkartıldığı söz konusu işlerin 2886 sayılı D.İ.K.’nun 81/c Maddesi gereğince Emanet Komisyonu marifetiyle yaptırılmasının uygun olacağı Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün teklif yazılarında anlaşılmıştır.

Karar : Merkez ve diğer bazı ilçelere bağlı bulunan;

1. Merkez Çamyatağı Köyü kapalı şebeke içme suyunun tesisinin                                :                                10 000 000 000 TL.,

2. Merkez-Pelte Köyü kapalı şebeke içme suyunun tesisinin                                :                                10 000 000 000 TL.,

3. Ağın-Bahadırlar Köyü kapalı şebeke içme suyunun tesisinin                                :                                4 000 000 000 TL.,

4. Alacakaya-Gürçubuk Köyü kapalı şebeke içme suyunun tesisinin                                :                                7 000 000 000 TL.,

5. Arıcak-Kambertepe Köyü kapalı şebeke içme suyunun tesisinin                                :                                8 000 000 000 TL.,

6. Karakoçan-Ağamezrası kapalı şebeke içme suyunun tesisinin                                :                                7 000 000 000 TL.,

7. Kovancılar-Köprüdere Köyü kapalı şebeke içme suyunun tesisinin                                :                                5 000 000 000 TL.,

8. Kovancılar-Yazıbaşı Köyü şebeke içme suyunun tesisinin                                :                                11 000 000 000 TL.,

 9. Maden-Tekevler-Özyurt mez. kapalı şebeke içme suyunun tesisinin                                :                                7 000 000 000 TL.,

10. Palu-Seydili Köyü kapalı şebeke içme suyunun tesisinin                                :                                8 000 000 000 TL.,

11. Sivrice-Dörtbölük ve Suludere mez. Köyü kapalı şebeke

içme su tesisi.                                  :                                5 000 000 000 TL.,

12. Sivrice-Alaatin Köyü kapalı şebeke içme suyunun tesisinin                                :                                6 000 000 000 TL.

Keşifleri dahilinde 2886 sayılı D.İ.K.’nun 81/c Maddesi gereğince oluşturulacak Emanet Komisyonu marifetiyle ihalelerin yaptırılmasına, tahakkuk giderleri toplamı olan, KDV hariç 88 000 000 000 TL.’nin Özel İdare Müdürlüğü 1997 yılı bütçesinin 22.611-Köy İçme Suları Yapı Tesis ve Büyük Onarım Giderleri bölüm Maddesinden ödenmesine oybirliği ile,

Baskil Tavşanuşağı, Keban Altınkaya Cabbaruşağı mezrası ve Keban Altınkürek Derince mezrası kapalı şebeke içme suyu tesisinin sözkonusu köylerin ihtiyacı olduğundan dolayı yapılması gerektiği yolundaki görüşleri ile İl Daimî Enc. Başkanı Vali Yard. Abdulkadir Topçu ve İl Daimî Enc. Üyesi Nurettin Akgül’ün kabul oylarına karşılık, İl Daimî Encümen üyelerinden Zülfü Çimen, Tevfik Demirbağ ve Mücaittin Coşkun’un işin yaptırılmaması yönündeki red oylarıyla, sözü edilen 3 köyü içme suyu tesisinin yaptırılmamasına mutlak çoğunlukla karar verildi. Kararın gereği için Köy Hizmetleri İl Müdürlüğüne gönderilmesine.                                 14.7.1997

      Abdulkadir Topçu Zülfü Çimen                                                                Vali Yardımcısı                         Üye                                                                İl Daimî Enc. Başkanı                                                                                                                   Tevfik Demirbağ Mücaittin Coşkun                                                                                         Üye                         Üye                                                                Nurettin Akgül M. Dursun Elmacı                                                                                         Üye                         Üye                                                                                                              (Katılmadı)

 

                 T.C.                                                                                                                                Elazığ Valiliği                                                                                                                                İl Daimî Encümeni                                                                                                                                Karar Tarihi : 21.7.1997                                                                                                                        Karar No : 219

Karar Özeti : Palu İlçesi Arındık Köyü içmesuyu tesisi yapım işinin 7 milyar TL. muhammen bedeli üzerinden % 3.70 tenzilatla Halit Ataş’a ihalesi.

Vali Yardımcısı Abdulkadir Topçu başkanlığında aşağıda isim ve imzaları bulunan üyelerin iştiraki ile toplanan İl Daimî Encümeni, gündemin 2 nci Maddesinde yeralan Palu İlçesi Arındık Köyü içmesuyu tesisi yapım işinin 2886 Sayılı D.İ.K.’nun 45 inci Maddesi gereğince ihalesine ilişkin Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünce hazırlanan ihale dosyasını inceledi.

Yapılan Görüşmede : İlimize bağlı Palu İlçesi Arındık Köyü içmesuyu tesisi yapım işinin KDV hariç 7 milyar TL. keşfi dahilinde, İl Daimî Encümeninin 30.6.1997 gün ve 167 sayılı kararı ile 2886 Sayılı D.İ.K.’nun 45 inci Maddesi gereğince 21.7.1997 tarihinde saat 13.30’da ihalesine karar verilmişti.

İhale Dosyasının incelenmesinde, ihale ilanlarının yapıldığı, tüm resmî işlemlerin tamamlandığı, Yeterlik Belge Komisyonunca ihaleye iştirak etmeleri için MehmetKaradağoğlu, Arif Güneş, Hüseyin Yılmaz, Ferit Karataş, Nuri Şimşek, Karadağ İnşaat, Hasan Ataş, M. Ali Güneş ve Halit Ataş’a Yeterlik Belgesi verildiği görüldü.

İhaleye talipli olarak katılan yukarıda isimleri yazılı iştirakçilere şartname okutulup imzalattırılarak isimleri tutanağa geçildi. İl Daimî Encümeni huzurunda başlatılan açık eksiltmede,

1. Mehmet Karadağoğlu                                % 1                                tenzilatta bulunarak çekildi.

2. Arif Güneş                                % 2                                tenzilatta bulunarak çekildi.

3. Nuri Şimşek                                % 2.90                                tenzilatta bulunarak çekildi.

4. Karadağ İnşaat (Fikri Karagöz)                                % 2.95                                tenzilatta bulunarak çekildi.

5. Hasan Ataş                                % 3                                tenzilatta bulunarak çekildi.

6. M. Ali Güneş                                % 3.05                                tenzilatta bulunarak çekildi.

7. Hüseyin Yılmaz                                % 2.5                                tenzilatla başlayarak son olarak                                :                                % 3.25

8. Ferit Karataş                                % 2.80                                tenzilatla başlayarak son olarak                                :                                % 3.65

9. Halit Ataş                                % 3.10                                tenzilatta bulunarak son olarak                                :                                % 3.70

tenzilatta bulundular.

Karar : İlimiz Palu İlçesi Arındık Köyü içmesuyu tesisi yapım işinin KDV hariç 7 000 000 000 (Yedimilyar) TL. muhammen bedeline nispetle % 3.70 oranında en yüksek tenzilatta bulunan Halit Ataş’a (7 000 000 000 TL.-259 000 000 TL.)=6 741 000 000 TL. bedelle, 2886 Sayılı D.İ.K.’nun 45 inci Maddesi gereğince ihalesine, diğer hususların düzenlenen şartname hükümleri gereğince yerine getirilmesine, tahakkuk bedelinin Özel İdare Müdürlüğü 1997 yılı bütçesinin 22.611-Köy İçmesuları Yapı Tesis ve Büyük Onarım Giderleri Bölüm Maddesinden ödenmesine, kararın İta Amirinin Onayını müteakip gereği için Köy Hizmetleri İl Müdürlüğüne gönderilmesine oybirliği ile karar verildi.                                 21.7.1997

      Abdulkadir Topçu Zülfü Çimen                                                                Vali Yardımcısı                         Üye                                                                İl Daimî Enc. Başkanı                                                                                                                   Tevfik Demirbağ Mücaittin Coşkun                                                                                         Üye                         Üye                                                                Nurettin Akgül M. Dursun Elmacı                                                                                         Üye                         Üye                                                                            ‘(Katılmadı)

                                                                                   UYGUNDUR                28.7.1997

M. Lütfullah Bilgin

Vali

 

                 T.C.                                                                                                                                Elazığ Valiliği                                                                                                                                İl Daimî Encümeni                                                                                                                                Karar Tarihi : 28.7.1997                                                                                                                        Karar No : 230

Karar Özeti : İçmesuları yapım ve onarımları işinde kullanılmak üzere 7 köy ve Köy Hizmetleri İl Müdürlüğü idare binası için muhtelif miktarlarda çimento ve PVC boru malzemesi yardımı yapılması.

Vali Yardımcısı Abdulkadir Topçu başkanlığında aşağıda isim ve imzaları bulunan üyelerin iştiraki ile toplanan İl Daimî Encümeni, gündemin 9 uncu maddesinde yeralan Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün 25.7.1997 tarih ve 5170 sayılı teklif yazısını görüştü.

Yapılan Görüşmede : Elazığ Özel İdare Müdürlüğü 1997 yılı bütçesinin 22.611-Köy İçmesuları Yapı Tesis ve Büyük Onarım Giderleri harcama kalemine konulan ödenek çerçevesinde, içmesuları yapım ve onarımları için malzeme yardımı yapılacak olan köylere ait limit dosyalarının, yapılan müracaatların değerlendirilmesi neticesinde tanzim edildiği, limit dosyaları hazır olan merkez ve ilçelere bağlı 7 köy ile Köy Hizmetleri İl Müdürlüğüne (idare binası için), muhtelif miktarlarda olmak üzere PVC boru ve çimento malzemesi yardımı yapılmasının uygun olacağı Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün teklif yazılarından anlaşılmıştır.

Karar : İçmesuyu tesislerinin yapım ve onarımlarında kullanılmak üzere,

1. Merkez Fatmalı Köyüne (Beşevler mezrası)                                1 250 mt. 32/40 PVC boru,

2. Baskil-Hacıuşağı Köyüne (Samanlı mezrası)                                1 290 mt. 32/40 PVC boru,

3. Karakoçan-Koçyiğitler Köyüne (Ürünlü mezrası)                                1 300 mt. 32/40 PVCboru,

4. Karakoçan-Akarbaşı Köyüne                                   900 mt. 32/40 PVC boru, 1 ton çimento,

5. Sivrice-Kösebayır Köyüne                                125 mt. 25/32 PVC boru,

6. Keban-Taşkesen Köyüne

(Maddere mezrası)                                60 mt.32/40 PVC boru

7. Alacakaya-İncebayır Köyüne

(Düzağaç mezrası)                                10 ton çimento

8. Köy Hizmetleri İl Müdürlüğüne

(İdare binası için)                                110 mt.25/32 PVC boru.

malzemesi yardımı yapılmasına, kararın gereği için Köy Hizmetleri İl Müdürlüğüne gönderilmesine oybirliği ile karar verildi.                                 28.7.1997

      Abdulkadir Topçu Zülfü Çimen                                                                Vali Yardımcısı                         Üye                                                                İl Daimî Enc. Başkanı                                                                                                                   Tevfik Demirbağ Mücaittin Coşkun                                                                                         Üye                         Üye                                                                Nurettin Akgül M. Dursun Elmacı                                                                                         Üye                         Üye

 

                 T.C.                                                                                                                                Elazığ Valiliği                                                                                                                                İl Daimî Encümeni                                                                                                                                Karar Tarihi : 11.7.1997                                                                                                                        Karar No : 243

Karar Özeti : İçmesuları yapım ve onarımları işinde kullanılmak üzere 8 köye muhtelif miktarlarda çimento ve PVC boru malzemesi yardımı yapılması.

Vali M. Lütfullah Bilgin başkanlığında aşağıda isim ve imzaları bulunan üyelerin iştiraki ile toplanan İl Daimî Encümeni, gündemin 3 üncü Maddesinde yeralan Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün 8.8.1997 tarih ve 6113 sayılı teklif yazısını görüştü.

Yapılan Görüşmede : Elazığ Özel İdare Müdürlüğü 1997 yılı bütçesinin 22.611-Köy İçmesuları Yapı Tesis ve Büyük Onarım Giderleri harcama kalemine konulan ödenek çerçevesinde, içmesuları yapım ve onarımları için malzeme yardımı yapılacak olan köylere ait limit dosyalarının, yapılan müracaatların değerlendirilmesi neticesinde tanzim edildiği, limit dosyaları hazır olan merkez ve ilçelere bağlı 8 köye, muhtelif miktarlarda olmak üzere PVC boru ve çimento malzemesi yardımı yapılmasının uygun olacağı Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün teklif yazılarından anlaşılmıştır.

Karar : İçmesuyu tesislerinin yapım ve onarımlarında kullanılmak üzere,

1. Merkez Yolaçtı Dörtşek mezrası                                1 850 mt. 50/63 PVC boru,

2. Karakoçan İlçesi Beydere Köyüne                                1 236 mt. 40/50, 100 mt. 25/32 PVC boru,

3. Karakoçan-Başyurt Köyüne                                800 mt. 80/90 PVC boru, 150 kg ince demir,                                                      2 ton çimento.

4. Karakoçan-Hamzalı Köye Karşı mah.                                1 500 mt. 32/40 PVC boru, 0.5 ton çimento,

5. Maden İlçesi Kavak Köyüne                                640 mt. 40/50 PVC boru,

6. Baskil-Yk. Kuluşağı Köyüne (Kuzucuk mez.)                                2 590 mt. 25/32 PVC boru, 2 ton çimento,

7. Alacakaya-Gürçubuk Köyüne                                550 mt. 40/50 PVC boru, 0.5 ton çimento,

8. Kovancılar-Bağgülü Köyüne                                300 mt. 32/40 PVC boru, 1 ton çimento.

malzemesi yardımı yapılmasına, kararın gereği için Köy Hizmetleri İl Müdürlüğüne gönderilmesine oybirliği ile karar verildi. 11.8.1997

M. Lütfullah Bilgin Zülfü Çimen                                                                                          Vali                         Üye                                                                İl Daimî Enc. Başkanı                                                                                                                   Tevfik Demirbağ Mücaittin Coşkun                                                                                         Üye                         Üye                                                                Nurettin Akgül M. Dursun Elmacı                                                                                         Üye                         Üye                                                                              (Katılmadı)

 

                 T.C.                                                                                                                                Elazığ Valiliği                                                                                                                                İl Daimî Encümeni                                                                                                                                Karar Tarihi : 25.8.1997                                                                                                                        Karar No : 255

Karar Özeti : Elazığ Merkez Ürünveren, Karakoçan-Güllüce, Sivrice-Tarlatepe, Maden-Örtülü, Ağın-Modanlı, Baskil-Tavşanuşağı ve Keban Aslankaşı Köylerinin içmesuları yapım işlerinin Emanet Komisyonu marifetiyle yaptırılmasının oyçokluğu ile reddi...

Vali Yardımcısı Abdulkadir Topçu başkanlığında aşağıda isim ve imzaları bulunan üyelerin iştiraki ile toplanan İl Daimî Encümeni, gündemin 4 üncü Maddesinde yeralan Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün 21.8.1997 tarih ve 6713 sayılı teklif yazısını görüştü.

Yapılan Görüşmede : İlimiz Merkez Ürünveren Köyü içmesuyu yapım işinin 4 000 000 000 TL., Karakoçan-Güllüce Köyü içmesuyu yapım işinin 7 000 000 000 TL., Sivrice-Tarlatepe Köyü içmesuyu yapım işinin 6 000 000 000 TL., Maden-Örtülü Köyü içmesuyu yapım işinin 6 000 000 000 TL., Ağın-Modanlı Köyü içmesuyu yapım işinin 18 000 000 000 TL., Baskil-Tavşanuşağı Köyü içmesuyu yapım işinin 5 000 000 000 TL., ve Keban-Aslankaşı Köyü içmesuyu yapım işinin 1 500 000 000 TL. keşifleri dahilinde, 2886 Sayılı D.İ.K.’nun 81 Maddesi ve Emanet İşlere Ait Uygulama Yönetmeliği esasları dahilinde, Emanet Komisyonu marifetiyle ikmal edilmesinin uygun olacağı Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün 21.8.1997 tarih ve 6713 sayılı teklif yazılarında belirtilmektedir.

Karar : Elazığ Merkez-Ürünveren, Karakoçan-Güllüce, Sivrice-Tarlatepe, Maden-Örtülü, Ağın-Modanlı, Baskil-Tavşanuşağı ve Keban-Aslankaşı köylerinin içmesuları yapım işlerinin, yukarıda miktarları belirtilen keşifleri dahilinde 2886 Sayılı D.İ.K.’nun 81/c Maddesi gereğince oluşturulacak Emanet Komisyonu marifetiyle yaptırılmasının, İl Daimî Encümen Başkanı Abdulkadir Topçu ve İl Daimî Encümen Üyesi Nurettin Akgül’ün kabul oylarına karşılık diğer üyeler Zülfü Çimen, Tevfik Demirbağ ve Mücaittin Coşkun’un red oyları ile oyçokluğu ile reddine, kararın gereği için Köy Hizmetleri İl Müdürlüğüne gönderilmesine karar verildi.            25.8.1997

      Abdulkadir Topçu Zülfü Çimen                                                                Vali Yardımcısı                         Üye                                                                İl Daimî Enc. Başkanı                                                                                                                   Tevfik Demirbağ Mücaittin Coşkun                                                                                         Üye                         Üye                                                                Nurettin Akgül M. Dursun Elmacı                                                                                         Üye                         Üye                                                                                                              (Katılmadı)

                 T.C.                                                                                                                                Elazığ Valiliği                                                                                                                                İl Daimî Encümeni                                                                                                                                Karar Tarihi : 25.8.1997                                                                                                                        Karar No : 256

Karar Özeti : Elazığ-Keban-Altınkürek-Derince (Pul mez.) ve Altınkaya Köyü Cabbaruşağı mezrası içmesuları yapım işlerinin, toplam 10 000 000 000 TL. ödenek dahilinde, 2886 Sayılı D.İ.K.’nun 81/c Maddesi gereğince Emanet Komisyonu marifetiyle yaptırılması.

Vali Yardımcısı Abdulkadir Topçu başkanlığında aşağıda isim ve imzaları bulunan üyelerin iştiraki ile toplanan İl Daimî Encümeni, Gündemin 5 inci Maddesinde yeralan Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün 21.8.1997 tarih ve 6709 sayılı teklif yazısını görüştü.

Yapılan Görüşmede : Elazığ-Keban Altınkürek-Derince (Pul mez.) ve Altınkaya Köyü Cabbaruşağı mezrası içmesuyu inşaatlarının yapımı gerektiği, Altınkürek-Derince (Pul) mezrasının içmesuyunun 7 milyar TL. Altınkaya-Cabbaruşağı mezrası içmesuyunun ise 3 milyar TL. ödenek dahilinde, 2886 Sayılı D.İ.K.’nun 81/c Maddesi gereğince oluşturulacak Emanet Komisyonu marifetiyle yaptırılmasının uygun olacağı Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün teklif yazılarından anlaşılmıştır.

Karar : Elazığ-Keban Altınkürek Köyü Derince (Pul) mezrası içmesuyu inşaatının 7 000 000 000 TL., Altınkaya Köyü Cabbaruşağı mezrası içmesuyu inşaatlarının ise 3 000 000 000 TL. ödenek dahilinde, 2886 Sayılı D.İ.K.’nun 81/c Maddesi gereğince oluşturulacak Emanet Komisyonu marifetiyle yaptırılmasına, tahakkuk giderlerinin Özel İdare Müdürlüğü 1997 yılı bütçesinin 22.611-Köy İçmesuları Yapı Tesis ve Büyük Onarım Giderleri bölüm Maddesinden ödenmesine, kararın gereği için Köy Hizmetleri İl Müdürlüğü ve Özel İdare Müdürlüğüne (Bütçe Plan Şefliği) gönderilmesine oybirliği ile karar verildi.                     25.8.1997

      Abdulkadir Topçu Zülfü Çimen                                                                Vali Yardımcısı                         Üye                                                                İl Daimî Enc. Başkanı                                                                                                                   Tevfik Demirbağ Mücaittin Coşkun                                                                                         Üye                         Üye                                                                Nurettin Akgül M. Dursun Elmacı                                                                                         Üye                         Üye                                                                                                              (Katılmadı)

                 T.C.                                                                                                                                Elazığ Valiliği                                                                                                                                İl Daimî Encümeni                                                                                                                                Karar Tarihi : 1.9.1997                                                                                                                          Karar No : 260

Karar Özeti : Keban İlçesi Arslankaşı Köyü içmesuyu tesisinin 1 500 000 000 TL. ödenek dahilinde, 2886 Sayılı D.İ.K.’nun 81/c Maddesi gereğince Emanet Komisyonu marifetiyle yaptırılması.

Vali Yardımcısı Abdulkadir Topçu Başkanlığında aşağıda isim ve imzaları bulunan üyelerin iştiraki ile toplanan İl Daimî Encümeni, gündemin 1 inci Maddesinde yeralan Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün 28.8.1997 tarih ve 6936 sayılı teklif yazısını görüştü.

Yapılan Görüşmede : Elazığ-Keban İlçesi Arslankaşı Köyü içmesuyu inşaatı isale hattının 1996 yılında limitten köylü-idare işbirliği ile ikmal edildiği, adı geçen köye 30 m3 depo ve şebekesinin yapılması gerektiği ve 1 500 000 000 TL. ödeneğe ihtiyaç duyulduğu, bu iş için köyün imkânlarının yetersiz olduğundan belirtilen işin KDV hariç 1 500 000 000 TL. ödenek dahilinde, 2886 Sayılı D.İ.K.’nun 81/c Maddesi gereğince oluşturulacak Emanet Komisyonu marifetiyle yaptırılmasının uygun olacağı Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün teklif yazılarından anlaşılmıştır.

Karar : Elazığ İl’i Keban İlçesi Aslankaşı Köyünün içmesuyu tesisi için ihtiyaç duyulan 30 m3 depo ve şebekesinin, KDV hariç 1 500 000 000 TL. ödenek dahilinde, 2886 Sayılı D.İ.K.’nun 81/c Maddesi gereğince İta Amiri onayı ile oluşturulacak Emanet Komisyonu marifetiyle yaptırılmasına, tahakkuk giderinin Özel İdare Müdürlüğü 1997 yılı bütçesinin 22.611-Köy İçmesuları Yapı Tesis ve Büyük Onarım Giderleri bölüm Maddesinden ödenmesine, kararın gereği için Köy Hizmetleri İlMüdürlüğü ile Özel İdare Müdürlüğüne (Bütçe Plan Şefliği) gönderilmesine oybirliği ile karar verildi.                 1.9.1997

      Abdulkadir Topçu Zülfü Çimen                                                                Vali Yardımcısı                         Üye                                                                İl Daimî Enc. Başkanı                                                                                                                   Tevfik Demirbağ Mücaittin Coşkun                                                                                         Üye                         Üye                                                                Nurettin Akgül M. Dursun Elmacı                                                                                         Üye                         Üye                                                                              (Katılmadı)

 

                 T.C.                                                                                                                                Elazığ Valiliği                                                                                                                                İl Daimî Encümeni                                                                                                                                Karar Tarihi : 1.9.1997                                                                                                                          Karar No : 261

Karar Özeti : İçmesuları yapım ve onarımları işinde kullanılmak üzere 8 köye muhtelif miktarlarda çimento ve PVC boru malzemesi yardımı yapılması.

Vali Yardımcısı Abdulkadir Topçu başkanlığında aşağıda isim ve imzaları bulunan üyelerin iştiraki ile toplanan İl Daimî Encümeni, gündemin 2 nci Maddesinde yeralan Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün 26.8.1997 tarih ve 6937 sayılı teklif yazısını görüştü.

Yapılan Görüşmede : Elazığ Özel İdare Müdürlüğü 1997 yılı bütçesinin 22.611-Köy İçmesuları Yapı Tesis ve Büyük Onarım Giderleri harcama kalemine konulan ödenek çerçevesinde, içmesuları yapım ve onarımları için malzeme yardımı yapılacak olan köylere ait limit dosyalarının, yapılan müracaatların değerlendirilmesi neticesinde tanzim edildiği, limit dosyaları hazır olan merkez ve ilçelere bağlı 8 köye, muhtelif miktarlarda olmak üzere PVC boru ve çimento malzemesi yardımı yapılmasının uygun olacağı Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün teklif yazılarından anlaşılmıştır.

Karar : İçmesuyu tesislerinin yapım ve onarımlarında kullanılmak üzere,

1. Baskil Beşbölük Köyüne                                :                                200 mt. 65/75 PVC boru, 0.250 kg çimento,

2. Arıcak-Küplüce ve Albayrak mezrasına                                :                                600 mt. 32/40 PVC boru,

3. Arıcak-Kayahisar Köyüne                                :                                150 mt. 40/50 PVC boru,

4. Arıcak-Erbağı Köyüne                                :                                250 mt. 40/50 PVC boru,

5. Merkez Sakabaşı-Cami mah.                                :                                350 mt. 40/50 PVC boru, 11 ton çimento,

6. Maden-Kartaldere Köyüne                                :                                48 mt. 65/75 PVC boru, 4 ton çimento,

7. Ağın-Demirçarık Köyüne                                :                                750 mt. 50/65 PVC boru, 3 ton çimento,

8. Maden-Çakıroğlu-Tellolar Mez.                                :                                500 mt. 40/50 PVC boru,

malzemesi yardımı yapılmasına, kararın gereği için Köy Hizmetleri İlMüdürlüğüne gönderilmesine oybirliği ile karar verildi.                     1.9.1997

      Abdulkadir Topçu Zülfü Çimen                                                                Vali Yardımcısı                         Üye                                                                İl Daimî Enc. Başkanı                                                                                                                   Tevfik Demirbağ Mücaittin Coşkun                                                                                         Üye                         Üye                                                                Nurettin Akgül M. Dursun Elmacı                                                                                         Üye                         Üye

      (Katılmadı)

                 T.C.                                                                                                Elazığ Valiliği                                                                                                İl Daimî Encümeni                                                                                                Karar Tarihi : 8.9.1997                                                                                          Karar No.: 271

Karar Özeti : İlimiz Köylerinin içmesuyu tesisi inşaatlarında kullanılmak üzere ihtiyaç duyulan 10 000 m. 32/40-10 PVC borunun, KDV dahil 862 500 000 TL. bedelle Kor-Aş ticaretten satın alınması.

Vali M. Lütfullah Bilgin başkanlığında aşağıda isim ve imzaları bulunan üyelerin iştiraki ile toplanan İl Daimî Encümeni gündemin 1 inci maddesinde yer alan Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün 5.9.1997 gün ve 7195 sayılı teklif yazısını görüştü.

Yapılan Görüşmede : İlimiz köylerinin içmesuyu tesisi inşaatlarında kullanılmak üzere 10 000  m. 32/40-10 PVC boruya ihtiyaç duyulduğundan sözkonusu borunun temini amacıyla Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünce ilimiz piyasasından alınan teklif mektuplarının Encümenimizde açılması neticesinde,

10.0 mt. 32/40-10 PVC boru için

Kor-Aş Ticaret A.Ş.’nin KDV dahil     862 500 000 TL.

Bölükemini Ticaretin                  1 952 270 000 TL.

Keban Ticaretin                  1 133 100 000 TL.

Keban Plastik Yetkili Satıcısının       987 450 000 TL.

Tekin Kardeşler Ticaretin                                1 049 950 000 TL.

teklifte bulundukları,

Fırat Tic. ve İnş. A.Ş.’nin ise hiçbir teklifte bulunmadığı görüldü.

Karar : İlimiz  köylerinin  içmesuyu  tesisi  inşaatlarında  kullanılmak  üzere ihtiyaç duyulan 10 000 m. 32/40-10  PVC  borunun,  en uygun fiyatı veren Kor-Aş Ticaret A.Ş.’den, KDV dahil 862 500 000 TL. bedelle 2886 Sayılı D.İ.K.’nun 51/a maddesi gereğince satın alınmasına, tahakkuk bedelinin Özel İdare Müdürlüğü 1997 yılı bütçesinin 22.611 Köy İçmesuları Yapı Tesis ve Büyük Onarım Giderleri bölüm maddesinden ödenmesine, kararın gereği için Köy Hizmetleri İl Müdürlüğü ile Özel İdare Müdürlüğüne (Bütçe Plan Şefliği) gönderilmesine oybirliği ile karar verildi.                                       8.9.1997

M. Lütfullah Bilgin Zülfü Çimen Tevfik Demirbağ                                                                                          Vali                         Üye                         Üye                                                                                                İl Daimî Enc. Başkanı                                                  

        Mücaittin Coşkun      Nurettin Akgül M. Dursun Elmacı                                                                              Üye                         Üye                         Üye

                 T.C.                                                                                                                                                                Elazığ Valiliği                                                                                                                                                                İl Daimî Encümeni                                                                                                                                                                Karar Tarihi : 15.9.1997                                                                                                                                                        Karar No.: 288

Karar Özeti : İçmesuları yapım ve onarımları işinde kullanılmak üzere 4 köye muhtelif miktarlarda çimento ve PVC boru malzemesi yardımı yapılması.

Vali Yardımcısı Abdulkadir Topçu başkanlığında aşağıda isim ve imzaları bulunan üyelerin iştiraki ile toplanan İl Daimî Encümeni, gündemin 3 üncü maddesinde yer alan Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün 12.9.1997 tarih ve 7403 sayılı teklif yazısını görüştü.

Yapılan Görüşmede : Elazığ Özel İdare Müdürlüğü 1997 yılı bütçesinin 22.611 Köy İçmesuları Yapı Tesis ve Büyük Onarım Giderleri harcama kalemine konulan ödenek çerçevesinde, içmesuları yapım ve onarımları için malzeme yardımı yapılacak olan köylere ait limit dosyalarının, yapılan müracaatların değerlendirilmesi neticesinde tanzim edildiği, limit dosyaları hazır olan merkez ve ilçelere bağlı 4 köye, muhtelif miktarlarda olmak üzere PVC boru ve çimento malzemesi yardımı yapılmasının uygun olacağı Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün teklif yazılarından anlaşılmıştır.

Karar : İçmesuyu tesislerinin yapım ve onarımlarında kullanılmak üzere,

1. Sivrice-Karaçalı-Kayak Merkezi : 1 300 mt. 32/40 PVC boru, 2 ton çimento

2. Alacakaya-Gürçubuk : 550 mt. 40/50 PVC boru

3. Merkez-Koçharman-Gerikalan Mez.      : 420 mt 32/40 PVC boru

4. Karakoçan-Beydere : 1 000 mt 32/40-10 PVC boru.

malzemesi yardımı yapılmasına, kararın gereği için Köy Hizmetleri İl Müdürlüğüne gönderilmesine oybirliği ile karar verildi. 15.9.1997

      Abdulkadir Topçu Zülfü Çimen Tevfik Demirbağ                                                                Vali Yardımcısı                         Üye                         Üye                                                                                                İl Daimî Enc. Başkanı

        Mücaittin Coşkun      Nurettin Akgül M. Dursun Elmacı                                                                              Üye                         Üye                         Üye                                                                                                                         T.C.                                                                                                                                                                Elazığ Valiliği                                                                                                                                                                İl Daimî Encümeni                                                                                                                                                                Karar Tarihi : 22.9.1997                                                                                                                                                       Karar No. : 295

Karar Özeti : Karakoçan İlçesine bağlı Güllüce Köyü içmesuyu tesisi yapım işinin 7 000 000 000 TL. ödenek dahilinde, 2886 Sayılı D.İ.K.’nun 81/c maddesi gereğince EmanetKomisyonu marifetiyle yaptırılması.

Vali Yardımcısı Abdulkadir Topçu başkanlığında aşağıda isim ve imzaları bulunan üyelerin iştiraki ile toplanan İl Daimî Encümeni, gündemin 4 üncü maddesinde yer alan Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün 18.9.1997 gün ve 7634 sayılı teklif yazısını görüştü.

Yapılan Görüşmede : Elazığ-Karakoçan İlçesine bağlı Güllüce Köyü içmesuyu inşaatının yapımı gerektiği, bu iş için KDV hariç 7 000 000 000 TL. ödeneğe ihtiyaç duyulduğu, bahsi geçen içmesuyu inşaatı işinin köylünün gücü dışında olduğundan, 2886 Sayılı D.İ.K.’nun 81/c maddesi gereğince Emanet Komisyonu marifetiyle yaptırılmasının uygun olacağı Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün teklif yazılarından anlaşılmıştır.

Karar : Elazığ-Karakoçan ilçesine bağlı Güllüce Köyü içmesuyu inşaatı yapım işinin, KDV hariç 7 000 000 000 TL. ödenek dahilinde, 2886 Sayılı D.İ.K.’nun 81/c maddesi gereğince Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünce İta Amiri onayı ile oluşturulacak “Emanet Komisyonu” marifetiyle yaptırılmasına, Özel İdare Müdürlüğü 1997 yılı bütçesinin 14.480 Yedek Ödenek bölüm maddesindeki mevcut ödenekten 7 000 000 000 TL.’nin indirilerek bütçenin 22.611 Köy İçmesuları Yapı Tesis ve Büyük Onarım Giderleri bölüm maddesine aktarılmasına ve sözkonusu işin tahakkuk bedelinin Özel İdare Müdürlüğü 1997 yılı bütçesinin 22.611 Köy İçmesuları Yapı Tesis ve Büyük Onarım Giderleri bölüm maddesinden ödenmesine, kararın gereği için Köy Hizmetleri İl Müdürlüğü ile Özel İdare Müdürlüğüne (Bütçe Plan Şefliği) gönderilmesine oybirliği ile karar verildi.

22.9.1997

      Abdulkadir Topçu Zülfü Çimen Tevfik Demirbağ                                                                Vali Yardımcısı                         Üye                         Üye                                                                                                İl Daimî Enc. Başkanı                                 (Katılmadı)

        Mücaittin Coşkun      Nurettin Akgül M. Dursun Elmacı                                                                              Üye                         Üye                         Üye                                                                                                                                                                              (Katılmadı)

                 T.C.                                                                                                                                                                Elazığ Valiliği                                                                                                                                                                İl Daimî Encümeni                                                                                                                                                                Karar Tarihi : 6.10.1997                                                                                                                                                       Karar No. : 309

Karar Özeti : İçmesuyu tesisi inşaatlarında kullanılmak üzere İlimizMerkez ve ilçelerine bağlı 5 köye muhtelif miktarlarda PVC boru ve çimento malzemesi yardımı yapılması.

Vali Yardımcısı Abdulkadir Topçu başkanlığında aşağıda isim ve imzaları bulunan üyelerin iştiraki ile toplanan İl Daimî Encümeni, gündemin 2 nci maddesinde yer alan Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün 2.10.1997 tarih ve 8017 sayılı teklif yazısını görüştü.

Yapılan Görüşmede : Elazığ Özel İdare Müdürlüğü 1997 yılı bütçesinin 22.611 Köy İçmesuları Yapı Tesis ve Büyük Onarım Giderleri harcama kalemine konulan ödenek çerçevesinde, içmesuları yapım ve onarımları için malzeme yardımı yapılacak olan köylere ait limit dosyalarının, yapılan müracaatların değerlendirilmesi neticesinde tanzim edildiği, limit dosyaları hazır olan merkez ve ilçelere bağlı 5 köye, muhtelif miktarlarda olmak üzere PVC boru ve çimento malzemesi yardımı yapılmasının uygun olacağı Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün teklif yazılarından anlaşılmıştır.

Karar : İçmesuyu tesislerinin yapım ve onarımlarında kullanılmak üzere,

1. Elazığ Merkez Şahinkaya Köyüne 500 mt. 32/40 PVC 10 Atü L, 500 kg. çimento,

2. Elazığ Merkez Aşağıdemirtaş Köyüne 1 700 mt. 50/63 PVC 10 Atü L,

3. Elazığ Merkez Aydınlar Köyüne 400 mt. 32/40 PVC 10 Atü L,

4. Baskil-Kızıluşağı, Hacıdöndük Mez. 75 mt. 32/40 PVC 10 Atü L

5. Elazığ Gümüşbağları Köyüne 500 mt. 32/40 PVC 10 Atü L

malzemesi yardımı yapılmasına, kararın gereği için Köy Hizmetleri İl Müdürlüğüne gönderilmesine oybirliği ile karar verildi. 6.10.1997

      Abdulkadir Topçu Zülfü Çimen Tevfik Demirbağ                                                                Vali Yardımcısı                         Üye                         Üye                                                                                                İl Daimî Enc. Başkanı

        Mücaittin Coşkun      Nurettin Akgül M. Dursun Elmacı                                                                              Üye                         Üye                         Üye                                                                                                                                                     (İzinli)

                 T.C.                                                                                                                                                                Elazığ Valiliği                                                                                                                                                                İl Daimî Encümeni                                                                                                                                                                Karar Tarihi : 13.10.1997                                                                                                                                                      Karar No.: 323

Karar Özeti : Karakoçan-Güllüce Köyü içmesuyu tesisinin 14 milyar TL. ve Maden-Tekevler-Çörekli mezrası içmesuyu tesisinin 9 milyar TL. ödenek dahilinde, 1998 yılında yaptırılması.

Vali M. Lütfullah Bilgin başkanlığında aşağıda isim ve imzaları bulunan üyelerin iştiraki ile toplanan İl Daimî Encümeni, gündemin 2 nci maddesinde yer alan Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün 8.10.1997 gün ve 8194 sayılı teklif yazısını görüştü.

Yapılan Görüşmede : Köy Hizmetleri İl Müdürlüğü 1997 yılı programında bulunan Elazığ-Karakoçan-Güllüce ve Maden-Tekevler-Çörekli köylerinin içmesuyu ihtiyaçlarını karşılamak üzere gerekli iştikşaf ve projelerinin tanzim ve tasdik edildiği, iş mevsimi sonunun yaklaşması nedeniyle anılan köylerin içmesuyu tesisi işlerinin 1997 yılı içerisinde ikmalinin mümkün görülmediği, bu nedenle Karakoçan-Güllüce Köyü içmesuyu tesisi işinin 14 000 000 000 TL. ve Maden-Tekevler-Çörekli Mezrası içmesuyu tesisi işinin ise 9 000 000 000 TL. ödenek dahilinde 1998 yılı içerisinde yaptırılmasının uygun olacağı Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün teklif yazılarından anlaşılmıştır.

Karar : Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün 1997 yılı programında bulunan ancak iş mevsimi sonunun yaklaşması nedeniyle 1997 yılı içerisinde ikmali mümkün olmayan Elazığ-Karakoçan-Güllüce Köyü içmesuyu tesisi işinin 14 000 000 000 TL. ve Maden-Tekevler-Çörekli Mezrası içmesuyu tesisi işinin 9 000 000 000 TL. ödenek dahilinde 1998 yılı içerisinde yaptırılmasına, kararın gereği için Köy Hizmetleri İl Müdürlüğüne gönderilmesine oybirliği ile karar verildi.  13.10.1997

M. Lütfullah Bilgin Zülfü Çimen Tevfik Demirbağ                                                                                          Vali                         Üye                         Üye                                                                                                İl Daimî Enc. Başkanı

        Mücaittin Coşkun      Nurettin Akgül M. Dursun Elmacı                                                                              Üye                         Üye                         Üye

                 T.C.                                                                                                                                                                Elazığ Valiliği                                                                                                                                                                İl Daimî Encümeni                                                                                                                                                                Karar Tarihi : 20.10.1997                                                                                                                                                     Karar No. : 338

Karar Özeti : İçmesuyu tesisi inşaatlarında kullanılmak üzere İlimiz Merkez ve ilçelerine bağlı 8 köye muhtelif miktarlarda PVC boru ve çimento malzemesi yardımı yapılması.

Vali M. Lütfullah Bilgin başkanlığında aşağıda isim ve imzaları bulunan üyelerin iştiraki ile toplanan İl Daimî Encümeni, gündemin 9 uncu maddesinde yer alan Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün 17.10.1997 tarih ve 8452 sayılı teklif yazısını görüştü.

Yapılan Görüşmede : Elazığ Özel İdare Müdürlüğü 1997 yılı bütçesinin 22.611 Köy İçmesuları Yapı Tesis ve Büyük Onarım Giderleri harcama kalemine konulan ödenek çerçevesinde, içmesuları yapım ve onarımları için malzeme yardımı yapılacak olan köylere ait limit dosyalarının, yapılan müracaatların değerlendirilmesi neticesinde tanzim edildiği, limit dosyaları hazır olan merkez ve ilçelere bağlı 8 köye, muhtelif miktarlarda olmak üzere PVC boru ve çimento malzemesi yardımı yapılmasının uygun olacağı Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün teklif yazılarından anlaşılmıştır.

Karar : İçmesuyu tesislerinin yapım ve onarımlarında kullanılmak üzere,

1. Elazığ Merkez Aydınlar Köyüne 400 mt. 25/32 PVC boru,

2. Elazığ Merkez Avcılı Köyüne 96 mt. 65/75 PVC boru,

3. Elazığ Merkez Aslankaşı Köyüne 770 mt. 50/63 PVC boru, 3 ton çimento,

4. Elazığ-Merkez Cip Köyüne 200 mt. 50/63 PVC boru,

5. Sivrice-Canuşağı-Ziyalar Mz. 300 mt. 40/50 PVC boru, 1 ton çimento,

6. Sivrice-Tarlatepe-Cevizli Mz. 100 mt. 50/63 PVC boru, 1,5 ton çimento,

7. Baskil-Aladikme-Döşeli Mz. 720 mt. 40/50 PVC boru, 1 ton çimento,

8. Baskil-Söğütdere-Taçikan Mz. 700 mt. 32/40 PVC boru, 2 ton çimento,

malzemesi yardımı yapılmasına, kararın gereği için Köy Hizmetleri İl Müdürlüğüne gönderilmesine oybirliği ile karar verildi.                                                                   20.10.1997

M. Lütfullah Bilgin Zülfü Çimen Tevfik Demirbağ                                                                                          Vali                         Üye                         Üye                                                                                                İl Daimî Enc. Başkanı        (İzinli)

        Mücaittin Coşkun      Nurettin Akgül M. Dursun Elmacı                                                                              Üye                         Üye                         Üye

                                                                      (Katılmadı)

                 T.C.                                                                                                                                                                Elazığ Valiliği                                                                                                                                                                İl Daimî Encümeni                                                                                                                                                                Karar Tarihi : 2.6.1997                                                                                                                                                         Karar No. : 147

Karar Özeti : Muhtelif çap ve ebattaki hazır kutu ve baxların, büzlerin KDV dahil 5 000 000 000 muhammen bedeli üzerinden, 2886 Sayılı D.İ.K.’nun 81/c md. gereğince Emanet Komisyonu marifetiyle satın alınması.

Vali Yardımcısı Abdulkadir Topçu başkanlığında aşağıda isim ve imzaları bulunan üyelerin iştiraki ile toplanan İl Daimî Encümeni, gündemin 4 üncü maddesinde yer alan Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün 30.5.1997 tarih ve 3237 sayılı teklif yazısını görüştü.

Yapılan Görüşmede : İlimiz merkez ve ilçelerine bağlı köylerde 1997 yılı içerisinde ulaşımın eksiksiz sağlanabilmesi için yılın her mevsiminde kullanılabilecek muhtelif çap ve ebatta hazır kutu ve dairesel kesitli baxlara, büzlere ihtiyaç duyulduğu, 5 000 000 000 TL. lık hazır kutu ve dairesel kesitli baxların satın alınması gerektiği Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün teklif yazılarından anlaşılmıştır.

Karar : İlimiz merkez ve ilçelerine bağlı köylerin ulaşım hizmetlerinde kullanılmak üzere ihtiyaç duyulan muhtelif çap ve ebattaki hazır kutu ve dairesel kesitli baxların, büzlerin, KDV dahil 5 000 000 000 TL. muhammen bedeli üzerinden 2886 Sayılı D.İ.K.’nun 81/c maddesi gereğince, oluşturulacak  Emanet  Komisyonu  marifetiyle  satın  alınmasına, tahakkuk giderinin (KDV dahil 5 000 000 000TL.) Özel İdare Müdürlüğü 1997 yılı bütçesinin 22.511 Köy Yolları ve Köprüleri Yapı Tesis ve Büyük Onarım Giderleri bölüm maddesinden ödenmesine, kararın gereği için Köy Hizmetleri İl Müdürlüğüne gönderilmesine oybirliği ile karar verildi. 2.6.1997

      Abdulkadir Topçu Zülfü Çimen Tevfik Demirbağ                                                                Vali Yardımcısı                         Üye                         Üye                                                                                                İl Daimî Enc. Başkanı

        Mücaittin Coşkun          İsmail Karakaş M. Dursun Elmacı                                                                              Üye                         Üye                         Üye                                                                                                                                              (Katılmadı)              (Katılmadı)

                 T.C.                                                                                                                                                                Elazığ Valiliği                                                                                                                                                                İl Daimî Encümeni                                                                                                                                                                Karar Tarihi : 30.6.1997                                                                                                                                                       Karar No. : 186

Karar Özeti : Merkez İlçe ve diğer ilçelere bağlı köy yollarına; sanat yapısı, stabilize kaplama ve asfalt kaplama işlerinin düzenlenen keşifleri dahilinde 2886 sayılı D.İ.K.’nun 81/c maddesi gereğince Emanet Komisyonu marifetiyle yaptırılması.

Vali M. Lütfullah Bilgin başkanlığında aşağıda isim ve imzaları bulunan üyelerin iştiraki ile toplanan İl Daimî Encümeni, gündemin 22 nci maddesinde yeralan, Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün 30.6.1997 tarih ve 4113 sayılı teklif yazısı ve ekindeki programı görüştü.

Yapılan Görüşmede : Merkez İlçe ve diğer ilçelerebağlı köy yollarına sanat yapısı, stabilize kaplama ve asfalt kaplama işlerinin düzenlenecek keşifleri dahilinde 2886 sayılı D.İ.K.’nun 81/c maddesi gereğince, oluşturulacak Emanet Komisyonu marifetiyle yaptırılmasının uygun olacağı, Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünce hazırlanan ek programda belirtilen işler için toplam 158 milyar 750 milyon TL. ödeneğin gerektiği Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün teklif yazılarından anlaşılmıştır.

Karar : Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünce hazırlanan ek programda belirtilen;

 1. Merkez ilçeye bağlı Dereboğazı Köyü 2 km. asfalt yol yapımının 2 700 000 000 TL.

 2. Merkez ilçeye bağlı Oymaağaç-Sarıbük köy yolu sanat yapısının      7 600 000 000 TL.

 3. Merkez ilçeye bağlı Aydıncık-Yılangeçiren köy yolu sanat yapısının 5 500 000 000 TL.

 4. Ağın İlçesi Pul-Bademli köy yolu 3 km. köy asfaltının 4 050 000 000 TL.

 5.Arıcak İlçesi Erbağı-Bozçavuş köy yolu 6 km. stabilizesinin 8 000 000 000 TL.

 6. Arıcak İlçesi Yaylabaşı-Bükardı-Yoğunbilek köy yolları

   sanat yapısının      9 500 000 000 TL.

 7.Baskil İlçesi Kızıluşağı-Konacak köy yolu 5 km. asfaltının 6 750 000 000 TL.

 8. Karakoçan İlçesi Çıtak-Keklik-Kocadayı-Çelebi köy yolları

   sanat yapısının      8 500 000 000 TL.

 9. Karakoçan İlçesi Çavuşoğlu-Kızılpınar-Yenikaya köy yolları

   sanat yapısının      4 500 000 000 TL.

10. Karakoçan-Role istasyonu yolu 400 m. asfaltının      100 000 000 TL.

11. Keban İlçesi Gökbelen-Soğuksu mezrası yolu sanat yapısının 5 000 000 000 TL.

12. Keban İlçesi Beydeğirmeni-Mırali yolu 3 km. asfaltının 4 050 000 000 TL.

13. Kovancılar-Değirmentaşı Grup yolu sanat yapısının 10 500 000 000 TL.

14. Kovancılar İlçesi Köprüdere-Mağara-Gedikyurt köy yolları

   6 km. asfaltının      8 100 000 000 TL.

15. Kovancılar İlçesi Nişankaya-Tatar köy yolları 3 km. asfaltının 4 050 000 000 TL.

16. Kovancılar İlçesi Okçular-Kayalık köy yolları 11 km. stabilizesinin 18 500 000 000 TL.

17. Maden İlçesi Eğrikavak-Naldöken köy yolları sanat yapısının 10 000 000 000 TL.

18. Maden İlçesi Altıntarla köy yolu 1 km. asfaltının     1 350 000 000 TL.

19. Maden İlçesi Hazar-Çakıroğlu köy yolları 6 km. stabilizesinin 2 500 000 000 TL.

20. Palu İlçesi Damlapınar köy yolu 5 km. stabilizesinin 5 000 000 000 TL.

21. Palu İlçesi Güllüce-Arındık köy yolları sanat yapısının 7 500 000 000 TL.

22. Palu İlçesi Akyürek-Tarhana köy yolları sanat yapısının 7 000 000 000 TL.

23. Sivrice İlçesi Alaattin-Aş. Çanakcı-Yalınakçı köy yolları sanat

   yapısının              18 000 000 000 TL.

24. Sivrice İlçesi Kavallı Köyü 2 km. asfaltının 2 700 000 000 TL.

Ödenek dahilinde ve çıkartılacak keşifleri doğrultusunda 2886 Sayılı D.İ.K’nun 81/c maddesi gereğince oluşturulacak Emanet Komisyonu marifetiyle ihalelerinin yapılmasına, tahakkuk giderleri toplamı olan 161 450 000 000 TL.’nin Özel İdare Müdürlüğü 1997 yılı bütçesinin 22.511 Köy Yolları ve Köprüleri Yapı Tesis ve Büyük Onarım Giderleri bölüm maddesinden ödenmesine, kararın gereği için Köy Hizmetleri İl Müdürlüğüne gönderilmesine oybirliği ile karar verildi.

30.6.1997

M. Lütfullah Bilgin Zülfü Çimen Tevfik Demirbağ                                                                                          Vali                         Üye                         Üye                                                                                                İl Daimî Enc. Başkanı                                        (İzinli)

        Mücaittin Coşkun      Nurettin Akgül M. Dursun Elmacı                                                                              Üye                         Üye                         Üye                                                                                               

 

                 T.C.                                                                                                                                Elazığ Valiliği                                                                                                                                İl Daimî Encümeni                                                                                                                                Karar Tarihi : 14.7.1997                                                                                                                       Karar No. : 199

Karar Özeti : İl Daimî Encümeninin 30.6.1997 tarih ve 186 nolu kararı gereğince, Elazığ İli dahilinde yaptırılması öngörülen 1 inci kat asfalt kaplama işinin düzenlenen toplam 33 milyar 850 milyon TL. keşif dahilinde yapılacak protokol çerçevesinde Köy Hizmetleri 7 nci Bölge Müdürlüğünce yapıtırılması.

Vali Yardımcısı Abdulkadir Topçu başkanlığında aşağıda isim ve imzaları bulunan üyelerin iştiraki ile toplanan İl Daimî Encümeni, gündemin 2 nci maddesinde yer alan Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün 11.7.1997 tarih ve 4730 sayılı teklif yazısını görüştü.

Yapılan görüşmede :

İl Daimî Encümeninin 30.6.1997 tarih ve 186 nolu kararı gereğince Elazığ İli dahilinde yaptırılması öngörülen 1 inci kat asfalt kaplama işinin Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünce düzenlenen 33 850 000 TL. keşif dahilinde Özel İdare Müdürlüğü ile Köy Hizmetleri 7 nci Bölge Müdürlüğü arasında yapılacak protokol çerçevesinde Köy Hizmetleri 7 nci Bölge Müdürlüğünce yaptırılmasının uygun olacağı Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün teklif yazılarından anlaşılmıştır.

Karar :

İl Daimî Encümeninin 30.6.1997 tarih ve 186 nolu kararında belirtilen;

01   Merkez İlçeye bağlı Dereboğazı köy yolu 2 km. asfalt yapımının 2 700 000 000 TL.

02   Ağın İlçesi Pul-Bademli köy yolu 3 km. asfalt yapımının 4 050 000 000 TL.

03   Baskil İlçesi Kızıluşağı-Konacık köy yolu 5 km. asfalt yapımının 6 750 000 000 TL.

04               Karakoçan-Role istasyonu yolu 400 mt. asfalt yapımının 100 000 000 TL.

05   Keban İlçesi Beydeğirmeni-Mirali köy yolu 3 km. asfalt yapımının 4 050 000 000 TL.

06   Kovancılar İlçesi Köprüdere-Mağara-Gedikyurt köy yolları 6 km.

       asfalt yapımının 8 100 000 000 TL.

07   Kovancılar İlçesi Nişankaya-Tatar köy yolları 3 km. asfalt yapımının 4 050 000 000 TL.

08   Maden İlçesi Altıntarla köy yolu 1 km. asfalt yapımının 1 350 000 000 TL.

09   Sivrice İlçesi Kavallı köy yolu 2 km. asfalt yapımının 2 700 000 000 TL.

Keşifleri dahilinde Özel İdare Müdürlüğü Köy Hizmetleri 7 nci Bölge müdürlüğü arasında yapılacak protokol çerçevesinde Köy Hizmetleri 7 nci Bölge Müdürlüğünce yaptırılmasına, tahakkuk giderleri toplamı olan 33 850 000 000 TL.’nın Özel İdare Müdürlüğü 1997 yılı bütçesinin 22 511-Köy Yolları ve Köprüleri Yapı Tesis ve Büyük Onarım Giderleri bölüm maddesinden ödenmesine, kararın gereği için Köy Hizmetleri Müdürlüğüne gönderilmesine oybirliği ile karar verildi. 14.7.1997

      Abdulkadir Topçu Zülfü Çimen Tevfik Demirbağ                                                                Vali Yardımcısı                         Üye                         Üye                                                                İl Daimî En. Başkanı                                                                                                                                                   Mücaittin Coşkun Nurettin Akgül M.Dursun Elmacı                                                                                         Üye                         Üye                         Üye

 

                 T.C.                                                                                                                                Elazığ Valiliği                                                                                                                                İl Daimî Encümeni                                                                                                                                Karar Tarihi : 14.7.1997                                                                                                                       Karar No. : 200

Karar Özeti : Maden İlçesi Kumla-Kumyazı arası 1.5 km. ve Merkez Günaçtı köy yolunun 1.2 km. 1 inci kat asfalt kaplama yaptırılması.

Vali Yardımcısı Abdulkadir Topçu Başkanlığında aşağıda isim ve imzaları bulunan üyelerin iştiraki ile toplanan İl Daimî Encümeni, gündemin 3 üncü maddesinde yer alan Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün 11.7.1997 tarih ve 4733 sayılı teklif yazısını görüştü.

Yapılan görüşmede :

Baskil İlçesi Eskiköy yolu 6 km., Maden İlçesi Kumla-Kumyazı arası 1.5 km. ve Merkez Günaçtı köy yolu 1.2 km. 1 inci kat asfalt kaplama işlerinde kullanılmak üzere, Maliye Bakanlığı Merkez Saymanlığından İlimize (Maliye Bakanlığının % 5 kesintisi dahil) 17 400 000 000 TL. ödenek gönderildiği, belirtilen işlerin, belirtilen ödenek dahilinde Özel İdare Müdürlüğü ile Köy Hizmetleri 7 nci Bölge Müdürlüğü arasında yapılacak protokol çerçevesinde Köy Hizmetleri 7 nci Bölge Müdürlüğünce yaptırılmasının uygun olacağı Köy Hizmetlerinin İl Müdürlüğünün teklif yazılarından anlaşılmıştır.

Karar :

Maden İlçesine bağlı Kumla-Kumyazı arası 1.5 km. 1 inci kat asfalt kaplama işinin 3 000 000 000 TL.,

Merkez İlçeye bağlı Günaçtı köy yolu 1.2 km. 1 inci kat asfalt kaplama işinin 2 400 000 000 TL., ödenek dahilinde (Maliye Bakanlığının % 5 kesintisi dahil) 1 inci kat asfalt kaplama işinin Özel İdare Müdürlüğü ile Köy Hizmetleri 7 nci Bölge Müdürlüğü arasında yapılacak protokol çerçevesinde Köy Hizmetleri 7 nci Bölge Müdürlüğünce yaptırılmasına, tahakkuk giderleri toplamı olan 5 400 000 000 TL.’nın Özel İdare Müdürlüğü 1997 yılı bütçesinin 22 511-Köy Yolları ve Köprüleri Yapı Tesis ve Büyük Onarım Giderleri bölüm maddesinden ödenmesine oybirliği ile,

Baskil İlçesi Eskiköy yolu 6 km. 1 inci kat asfalt kaplama işinin, önemli bir grup yolu olduğundan dolayı yaptırılmasının gerektiği yolundaki görüşleri ile İl Daimî Encümen Başkanı Vali Yardımcısı Abdulkadir Topçu ile İl Daimî Encümen Üyesi Nurettin Akgül’ün kabul oylarına karşılık, İl Daimî Encümen Üyeleri Zülfü Çimen, Tevfik Demirbağ ve Mücaittin Coşkun’un işin yaptırılmaması yönündeki redoyları ile Baskil İlçesi Eskiköy yolu 6 km. 1 inci kat asfalt kaplama işinin yaptırılmamasına mutlak çoğunlukla karar verildi.

Kararın gereği için Köy Hizmetleri İl Müdürlüğüne gönderilmesine. 14.10.1997

      Abdulkadir Topçu Zülfü Çimen Tevfik Demirbağ                                                                Vali Yardımcısı                         Üye                         Üye                                                                İl Daimî En. Başkanı                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                   Mücaittin Coşkun Nurettin Akgül M.Dursun Elmacı                                                                                         Üye                         Üye                         Üye

                 T.C.                                                                                                                                Elazığ Valiliği                                                                                                                                İl Daimî Encümeni                                                                                                                                Karar Tarihi : 14.7.1997                                                                                                                       Karar No. : 201

Karar Özeti : Karakoçan İlçesi Kengerli ve Yenice köy yollarının asfalt yapılması.

Vali Yardımcısı Abdulkadir Topçu Başkanlığında aşağıda isim ve imzaları bulunan üyelerin iştiraki ile toplanan İl Daimî Encümeni, gündemin 4 üncü maddesinde yer alan Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün 11.7.1997 tarih ve 4732 sayılı teklif yazısını görüştü.

Yapılan görüşmede :

Karakoçan İlçesi Kengerli köy yolu 1 km. ve Yenice köy yolu 1.5 km. 1 inci kat asfalt kaplama yapım işinde kullanılmak üzere, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunca 3 800 000 000 TL. ödenek tahsis edildiği, (Maliye Bakanlığının % 5 kesintisi hariç) ve bu ödeneğin İlimiz Özel İdare Müdürlüğü bütçesine aktarıldığı, sözkonusu işin Özel İdare Müdürlüğü ile Köy Hizmetleri 7 nci Bölge Müdürlüğü arasında yapılacak protokol çerçevesinde Köy Hizmetleri 7 nci Bölge Müdürlüğünce yaptırılmasının uygun olacağı Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün teklif yazılarından anlaşılmıştır.

Karar :

İlimiz Karakoçan İlçesine bağlı Kengerli köy yolu 1 km. Yenice köy yolu 1.5 km. 1 inci kat asfalt kaplama yapım işinin 4 000 000 000 TL. (Maliye Bakanlığının % 5 kesintisi dahil) ödenek dahilinde, Özel İdare Müdürlüğü ile Köy Hizmetleri 7 nci Bölge Müdürlüğü arasında yapılacak protokol çerçevesinde Köy Hizmetleri 7 nci Bölge Müdürlüğünce yaptırılmasına, tahakkuk bedelinin Özel İdare Müdürlüğü 1997 yılı bütçesinin 22 511-Köy Yolları ve Köprüleri Yapı Tesis ve Büyük Onarım Gideri Bölüm Maddesinden ödenmesine, kararın gereği için Köy Hizmetleri İl Müdürlüğüne gönderilmesine oybirliği ile karar verildi. 14.7.1997

      Abdulkadir Topçu Zülfü Çimen Tevfik Demirbağ                                                                Vali Yardımcısı                         Üye                         Üye                                                                İl Daimî En. Başkanı                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                   Mücaittin Coşkun Nurettin Akgül M.Dursun Elmacı                                                                                         Üye                         Üye                         Üye                                                                                                                                                                                                                                                                                         T.C.                                                                                                                                                                Elazığ Valiliği                                                                                                                                                                İl Daimî Encümeni                                                                                                                                                                Karar Tarihi : 14.7.1997                                                                                                                                                       Karar No. : 202

Karar Özeti : Kovancılar Değirmentaşı, Palu-Karacabağ ve Karakoçan Yurtbaşı Yüzevler köy yollarının 1 inci asfalt kaplama yaptırılması.

Vali Yardımcısı Abdulkadir Topçu Başkanlığında aşağıda isim ve imzaları bulunan üyelerin iştiraki ile toplanan İl Daimî Encümeni, gündemin 5 inci maddesinde yer alan Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün 11.7.1997 tarih ve 4731 sayılı teklif yazısını görüştü.

Yapılan görüşmede :

Kovancılar Değirmentaşı köy yolu 9 km., Palu-Karacabağ köy yolu 3 km., Baskil-Gemici köy yolu 10 km. ve Karakoçan-Yurtbaşı Yüzevler köy yolları 7.5 km. 1 inci kat asfalt kaplama işlerinde kullanılmak üzere TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunca 59 000 000 000 TL. ödenek tahsis edildiği (Maliye Bakanlığının % 5 kesintisi hariç) belirtilen ödeneğin İlimiz Özel İdare Müdürlüğü bütçesine aktarıldığı, sözkonusu işlerin belirtilen ödenek dahilinde Özel İdare Müdürlüğü ile Köy Hizmetleri 7 nci Bölge Müdürlüğü arasında yapılacak protokol çerçevesinde Köy Hizmetleri 7 nci Bölge Müdürlüğünce yaptırılmasının uygun olacağı Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün teklif yazılarından anlaşılmıştır.

Karar :

İlimiz Kovancılar İlçesine bağlı Değirmentaşı köy yolu 9 km. 1 inci kat asfalt kaplama yapım işinin 18 000 000 000 TL.

İlimiz Palu-Karacabağ köy yolu 3 km. 1 inci kat asfalt kaplama işinin 6 000 000 000 TL.,

İlimiz  Karakoçan-Yurtbaşı  Yüzevler  köy  yolları  7.5 km.  1 inci kat asfalt kaplama işinin 15 000 000 000 TL., (Maliye Bakanlığının % 5 kesintisi dahil) ödenek dahilinde, Özel İdare Müdürlüğü ile Köy Hizmetleri 7 nci Bölge Müdürlüğü arasında yapılacak protokol çerçevesinde Köy Hizmetleri 7 nci Bölge Müdürlüğünce yaptırılmasına, tahakkuk bedelinin Özel İdare Müdürlüğü 1997 yılı bütçesinin 22 511-Köy Yolları ve Köprüleri Yapı Tesis ve Büyük Onarım Gideri Bölüm Maddesinden ödenmesine oybirliği ile,

Baskil Gemici köy yolu 10 km. 1 inci kat asfalt kaplama işine ait ödeneğin TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda tahsisli olarak geldiği ve bu yere harcanmasının gerektiği yönündeki görüşleri ile İl Daimî Encümen Başkanı Vali Yardımcısı Abdulkadir Topçu ile İl Daimî Encümen Üyesi Nurettin Akgül’ün kabul oylarına karşılık, İl Daimî Encümen Üyeleri Zülfü Çimen, Tevfik Demirbağ ve Mücaittin Coşkun’un işin yaptırılmaması yönündeki redoyları ile Baskil-Gemici köy yolu 10 km. 1 inci kat asfalt kaplama işinin yaptırılmamasına mutlak çoğunlukla karar verildi.

Kararın gereği için Köy Hizmetleri İl Müdürlüğüne gönderilmesine. 14.10.1997

      Abdulkadir Topçu Zülfü Çimen Tevfik Demirbağ                                                                Vali Yardımcısı                         Üye                         Üye                                                               

İl Daimî En. Başkanı                                                                                                                                                   Mücaittin Coşkun Nurettin Akgül M.Dursun Elmacı                                                                                         Üye                         Üye                         Üye                                                                                                                                              (Katılmadı)

                 T.C.                                                                                                                                Elazığ Valiliği                                                                                                                                İl Daimî Encümeni                                                                                                                                Karar Tarihi : 8.9.1997                                                                                                                         Karar No. : 283

Karar Özeti : Elazığ-Sivrice 8 inci Grup büz-menfez inşaatı işinin 2886 sayılı D.İ.K.’nun 81/c maddesi gereğince Emanet Komisyonu marifetiyle yeniden ihalesi.

Vali M. Lütfullah Bilgin Başkanlığında aşağıda isim ve imzaları bulunan üyelerin iştiraki ile toplanan İl Daimî Encümeni, gündemin 13 üncü maddesinde yer alan Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün 5.9.1997 tarih ve 6988 sayılı teklif yazısını görüştü.

Yapılan görüşmede :

Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün 1997 yılı programında yer alan ve İl Daimî Encümeninin 30.6.1997 gün ve 186 sayılı kararı ile, 2886 sayılı D.İ.K.’nun 81/c maddesi gereğince Emanet Komisyonu marifetiyle yaptırılmasına karar verilen 14 126 733 000 TL. keşif bedelli 18 000 000 000 TL. ödeneği bulunan Elazığ-Sivrice 8 inci Grup Büz-Menfez inşaatının, Emanet Komisyonunca %43.80 tenzilatla A.S.M. İnşaat Ltd. Şti.’ne ihalesinin yapıldığı, ancak adı geçen şirketin geçici teminatı kati teminata çevirip sözleşme yapmak için bugüne kadar müracaatta bulunmadığı, bu nedenle Emanet Komisyonunun 1.9.1997 gün ve 4 nolu kararı ile sözkonusu işin ihalesinin fesh edilerek 424 000 000 TL. tutarındaki geçici teminatın irad kaydedilmesine karar verildiği, iş sezonu çalışma süresinin azalması, işin aciliyeti nedeniyle belirtilen işin 2886 sayılı D.İ.K.’nun 81/c maddesinin 16/2’ye göre duvar ilanıyla yeniden ihalesi gerektiği Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün teklif yazıları ile ekli dosyanın incelenmesinden anlaşılmıştır.

Karar : 14 126 733 000 TL. keşif bedelli Elazığ-Sivrice 8 inci Grup büz-menfez inşaatı işinin 18 000 000 000 TL. ödeneği dahilinde 2886 sayılı D.İ.K.’nun 81/c Maddesi ve Emanet İşlere Ait Uygulama Yönetmeliğinin 16/2 maddesi gereğince “Emanet Komisyonu” marifetiyle duvar ilanıyla yaptırılmasına, kararın gereği için Köy Hizmetleri İl Müdürlüğüne gönderilmesine oybirliği ile karar verildi. 8.9.1997

M. Lütfullah Bilgin Zülfü Çimen Tevfik Demirbağ                                                                                          Vali                          Üye                         Üye                                                                İl Daimî En. Başkanı                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                   Mücaittin Coşkun Nurettin Akgül M.Dursun Elmacı                                                                                         Üye                         Üye                         Üye                                                                                         T.C.                                                                                                                                                                Elazığ Valiliği                                                                                                                                                                İl Daimî Encümeni                                                                                                                                                                Karar Tarihi : 8.9.1997                                                                                                                                                         Karar No. : 284

Karar Özeti : Palu İlçesi Beyhan-Kotan köprüsü önüne 50 metre aralıklarla şut duvarı yapılması işinin 2886 Sayılı D.İ.K.’nun 81/c mad. gereğince Emanet Komisyonu marifetiyle yaptırılması.

Vali M. Lütfullah Bilgin Başkanlığında aşağıda isim ve imzaları bulunan üyelerin iştiraki ile toplanan İl Daimî Encümeni gündemin 14 üncü maddesinde yer alan Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün 8.9.1997 tarih ve 7271 sayılı teklif yazısını görüştü.

Yapılan görüşmede :

İlimiz Palu İlçesi Beyhan kasabasında bulunan ve yapımı önceki yıllarda tamamlanan Beyhan-Kotan köprüsünün, meydana gelen afuyman neticesinde tehlike meydana geleceğinden, köprünün önüne 50 metre aralıklarla şut duvarı yapılması gerektiği, sözkonusu işin, yapılan keşif neticesinde 3 250 000 000 TL. ödenekle 2886 sayılı D.İ.K.’nun 81/c maddesi gereğince Emanet Komisyonu marifetiyle yaptırılmasının uygun olacağı Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün teklif yazılarından anlaşılmıştır.

Karar :

İlimiz Palu İlçesi Beyhan-Kotan köprüsü önüne 50 metre aralıklarla şut duvarı yapılması işinin, 3 250 000 000 TL. ödenek dahilinde,  2886 sayılı D.İ.K.’nun 81/c maddesi gereğince Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünce İta Amiri onayı ile oluşturulacak Emanet Komisyonu marifetiyle yaptırılmasına, tahakkuk giderin Özel İdare Müdürlüğü 1997 yılı bütçesinin 22 511-Ulaştırma Sektörü Köy Yolları ve Köprüleri Yapı Tesis ve Büyük Onarım Giderleri Bölüm Maddesinden ödenmesine, kararın gereği için Köy Hizmetleri İl Müdürlüğü ile Özel İdare Müdürlüğüne (Bütçe Plan Şefliği) gönderilmesine oybirliği ile karar verildi.       8.9.1997

M. Lütfullah Bilgin Zülfü Çimen Tevfik Demirbağ                                                                                          Vali                          Üye                         Üye                                                                İl Daimî En. Başkanı                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                   Mücaittin Coşkun Nurettin Akgül M.Dursun Elmacı                                                                                         Üye                         Üye                         Üye                                                               

                 T.C.                                                                                                                                                                Elazığ Valiliği                                                                                                                                                                İl Daimî Encümeni                                                                                                                                                                Karar Tarihi : 22.9.1997                                                                                                                                                       Karar No. : 294

Karar Özeti : Palu-Karacabağ ilave 450 mt. köy yolu ile Merkez-Sarıkamış-Kumla 500 mt. köy yolunun asfalt kaplama yaptırılması işinin tetkike alınması.

Vali Yardımcısı Abdulkadir Topçu Başkanlığında aşağıda isim ve imzaları bulunan üyelerin iştiraki ile toplanan İl Daimî Encümeni gündemin 3 üncü maddesinde yer alan Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün 18.9.1997 gün ve 7569 sayılı teklif yazısını görüştü.

Yapılan görüşmede :

Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün 1997 yılı asfalt kaplama programı dahalinde bulunan Palu-Karacabağ köy yolunun tamamlanabilmesi için ilave olarak 450 mt.’lik yola 1 200 000 000 TL., Merkez-Sarıkamış-Kumla köy yolunda da 500 mt. yol için 950 000 000 TL.  olmak üzere toplam 2 150 000 000 TL. ödeneğe ihtiyaç duyulduğu, adı geçen köy yollarının asfalt kaplama işlerinin belirtilen ödenekleri dahilinde yaptırılmasının, Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün 18.9.1997 gün ve 7569 sayılı teklif yazısı ile teklif edildiği görüldü.

Karar :

Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün 1997 yılı asfalt kaplama programı dahilinde bulunan 450 mt.’lik Palu-Karacabağ ilave köy yolu ile 500 mt.’lik Merkez-Sarıkamış-Kumla köy yolunun asfalt kaplama yaptırılması konusunun, Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün 1997 yılı programında bulunan diğer köy yolları ile birlikte değerlendirilmek üzere tetkike alınmasına, kararın gereği için Köy Hizmetleri İl Müdürlüğüne gönderilmesine oybirliği ile karar verildi. 22.9.1997

      Abdulkadir Topçu Zülfü Çimen Tevfik Demirbağ                                                                Vali Yardımcısı                         Üye                         Üye                                                                İl Daimî En. Başkanı                                 (Katılmadı)

        Mücaittin Coşkun      Nurettin Akgül     M.Dursun Elmacı                                                                              Üye                         Üye                         Üye                                                                                                                                              (Katılmadı)

                 T.C.

   Elazığ Valiliği

İl Daimi Encümeni

Karar Tarihi : 29.9.1997

Karar No : 305

Karar Özeti : Keban İlçesi Beydeğirmeni, Karakoçan İlçesi Yenice, Yüzevler- Çanakçı, Palu İlçesi Karacabağ, Baskil İlçesi Konacık ve Merkez Sarıkamış-Kumla  köy yollarındaki ilave asfalt yapımları nedeniyle tahakkuk eden 12 391 000 000 TL.’nın ödenmesi.

Vali Yardımcısı Abdulkadir Topçu Başkanlığında aşağıda isim ve imzaları bulunan üyelerin iştiraki ile toplanan İl Daimi Encümeni gündemin 2. Maddesinde yer alan Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün 29.9.1997 gün ve 12046 sayılı teklif yazısını görüştü.

Yapılan Görüşmede :

İl Daimi Encümenince, Köy Hizmetleri Bölge Müdürlüğü ile Köy Hizmetleri İl Müdürlüğü arasında yapılacak protokol çerçevesinde asfalt yaptırılmasına karar verilen köy yollarından,

Keban-Beydeğirmeni köy yolunda 1 km., Karakoçan-Yenice köy yolunda 100 mt., Karakoçan-Yüzevler-Çanakçı köy yolunda 3 km., Palu-Karacabağ köy yolunda 800 mt., Baskil-Konacık köy yolunda 200 mt. ve Merkez Sarıkamış-Kumla köy yolunda ise 900 mt. ilave asfalt yapımına ihtiyaç duyulduğu, bu nedenle tahakkuk eden toplam 12 391 000 000 TL.’nın ödenmesi gerektiği Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün teklif yazıları ile ekindeki gerekçeli raporun incelenmesinden anlaşılmıştır.

Karar :

İl Daimi Encümenince Köy Hizmetleri Bölge Müdürlüğü ile Köy Hizmetleri İl Müdürlüğü arasında yapılacak protokol çerçevesinde asfalt yaptırılmasına karar verilen köy yollarının yapımı sırasında artış meydana gelen ve yukarıda miktarları belirtilen ilave asfaltların, Köy Hizmetleri Bölge Müdürlüğünce protokol çerçevesinde yaptırılmasına, Keban-Beydeğirmeni köy yolu için      2 282 627 000 TL., Karakoçan-Yenice köy yolu için 184 740 900 TL., Karakoçan-Yüzevler-Çanakçı köy yolu için 5 452 677 000 TL, Palu Karacabağ köy yolu için 1 951 527 000 TL., Baskil-Konacık köy yolu için 391 000 000 TL. ve Merkez Sarıkamış-Kumla köy yolu için 2 128 428 100 TL olmak üzere toplam 12 391 000 000 TL.’nın Özel İdare Müdürlüğü 1997 yılı bütçesinin 22 511-Köy Yolları ve Köprüleri Yapı Tesis ve Büyük Onarım Giderleri bölüm maddesinden Köy Hizmetleri Bölge Müdürlüğüne ödenmesine, kararın gereği için Köy Hizmetleri İl Müdürlüğü ile Özel İdare Müdürlüğüne (Bütçe Plan Şefliği) gönderilmesine oybirliği ile karar verildi.                                 29.9.1997

      Abdulkadir Topçu Zülfü Çimen Tevfik Demirbağ                                                                Vali Yardımcısı                         Üye                         Üye                                                                                                İl Daimi Enc. Başkanı

        Mücaittin Coşkun      Nurettin Akgül M. Dursun Elmacı                                                                              Üye                         Üye                         Üye

                                      (Katılmadı)

                 T.C.                                                                                                Elazığ Valiliği                                                                                                İl Daimi Encümeni                                                                                                Karar Tarihi : 13.10.1997                                                                                      Karar No : 324

Karar Özeti :Palu-Üçdeğirmenler-Akyürek-Tarhana grup köy yolu menfez inşaatının, % 30 keşif artışı dahilinde yaptırması için ödeneğinin 8 750 000 000 TL.’ya çıkartılması.

Vali M. Lütfullah Bilgin Başkanlığında aşağıda isim ve imzaları bulunan üyelerin iştiraki ile toplanan İl Daimi Encümeni gündemin 3. Maddesinde yer alan Köy Hizmetleri İl Müdürlüğününün 13.10.1997 gün ve 8109 sayılı teklif yazısını görüştü.

Yapılan Görüşmede :

Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün 1997 yılı programında Özel İdare Müdürlüğü bütçesinden yaptırılan 5 281 586 182 TL. keşif bedelli Elazığ-Palu 7. grup Büz-Menfez inşaatı işi yapımının devam ettiği, Palu-Tarhana köy yolunda bir adet üçlük kemer menfezin bitirildiği, Üçdeğirmenler-Akyürek köy yolu üzerindeki menfez yapımlarının devam ettiği, ancak Üçdeğirmenler-Akyürek köy yolunun grup yolu olması ve güvenlik nedeniyle yaz-kış devamlı trafiğe açık tutulabilmesi için iki adet yere yolun çok dar olmasından dolayı toplam 100 Mt. uzunluğunda beton istinad duvarının yaptırılmasının gerektiği, bu imalatların yaptırılması için anılan keşfinde %29.66 artış yapılmasına ihtiyaç duyulduğu, inşaatın %30 dahilinde bitirilmesi için birinci keşfinde ayrılan ödenek miktarı olan 7 000 000 000 TL.’nın 8 750 000 000 TL’ya çıkartılmasının uygun olacağı Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün teklif yazılarından anlaşılmıştır.

Karar :

Palu 7. grup büz-menfez inşaatında yer alan 5 281 586 182 TL keşif bedelli Palu-Üçdeğirmenler-Akyürek-Tarhana grup köy yolunun %30 (29.66) keşif artışı dahilinde 2886 Sayılı D.İ.K.’nun 81/c ve Emanet İşlere Ait Uygulama Yönetmeliği hükümleri gereğince yaptırılmasına birinci keşfine ayrılan 7 000 000 000 TL. ödeneğinin 8 750 000 000 TL.’ya çıkartılmasına, tahakkuk giderlerinin Özel İdare Müdürlüğü 1997 yılı bütçesinin 22 511-Köyyolları ve köprüleri yapı tesis ve büyük onarım giderleri bölüm maddesinden ödenmesine, kararın gereği için Köy Hizmetleri İl Müdürlüğüne gönderilmesine oybirliği ile karar verildi.                                                                                                                                                                                                                     13.10.1997

     M.Lütfüllah Bilgin Zülfü Çimen Tevfik Demirbağ                                                                                          Vali                          Üye                         Üye                                                                                                İl Daimi Enc. Başkanı

        Mücaittin Coşkun      Nurettin Akgül M. Dursun Elmacı                                                                              Üye                         Üye                         Üye

                 T.C.

   Elazığ Valiliği

İl Daimi Encümeni

Karar Tarihi : 20.10.1997                                             

Karar No : 339

Karar Özeti : Kovancılar - Okçular - Göçmezler - Yılbaşı - Yukarı Demirci - Kayalık grup köy yolu stabilize inşaatının, % 30 keşif artışı dahilinde yaptırılması için ödeneğinin 24 500 000 000 TL’ya çıkartılması.

Vali M. Lütfullah Bilgin Başkanlığında aşağıda isim ve imzaları bulunan üyelerin iştiraki ile toplanan İl daimi Encümeni, gündemin 10 Maddesine yer alana Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün 17.10.1997 gün ve 8443 sayılı teklif yazısını görüştü.

Yapılan Görüşmede :

Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün 1997 yılı proğramında yer alan ve İl Daimi Encümeninin 30.6.1997 gün ve 186 sayılı kararı ile Özel İdare Müdürlüğü bütçesinden Emanet Komisyonu marifetiyle yaptırılması uygun görülen Elazığ-Kovancılar 2. grup stabilize inşaatı yapım işinin, Okçular, Göçmezler, Yılbaşı, Yukarıdemirci, Kayalık grup köyyolunun keşfinde belirtilen 11 km.lik tulde çalışmaların tamamlanmak üzere olduğu, ancak grup köyyolunun tulü keşfinde gerçek keşfin 12.700 km. olmasına rağmen 11 km olarak alındığı ve aynı güzergah üzerine görülen Göçmezler Köyyolunun 400 mt., Yılbaşı köyyolunun 700 mt., Yukarıdemirci köy yolunun 300 mt mesafede grup köyyoluna bağlandıklarının görüldüğü, bahsekonu köylerin yollarının tamamını stabilize kaplama yapılabilmesi için yukarıda belirtilen miktarlarda ilave yapılması gerektiği, bu durumda % 27.477’lik keşif artışı meydana geldiği, sözkonusu işin %30 keşif artışı dahilinde bitirilmesi için birinci keşfinde ayrılan ödenek miktarı olan 18 500 000 000 TL.’nın 24 500 000 000 TL.’ya çıkartılması gerektiği Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün teklif yazılarından anlaşılmıştır.

Karar :

İl Daimi Encümeninin 30.6.1997 gün ve 186 sayılı kararı ile Özel İdare Müdürlüğü bütçesinden Emanet Komisyonu marifetiyle yaptırılması uygun görülen Elazığ-Kovancılar-Okçular-Göçmezler-Yılbaşı-Yukarıdemirci-Kayalık grup köy yolu stabilize inşatı yapım işinde, Göçmezler köyyoluna 400 mt, Yılbaşı köyyoluna 700 mt. ve Yukarıdemirci köy yoluna 300 mt. ilave yapılmasına ihtiyaç duyulması nedeniyle %27.477’lik keşif artışı meydana geldiğinden, söz konusu işin %30 (%27.477) keşif artışı dahilinde 2886 Sayılı D.İ.K.’nun 81/c ve Emanet İşlere Ait Uygulama Yönetmeliği hükümleri gereğince Emanet Komisyonu marifetiyle yapılabilmesi için 18 500 000 000 TL olan ödenek miktarının 24 500 000 000 TL.’ya çıkartılmasına, Özel İdare Müdürlüğü 1997 yılı bütçesinden 22 511 Köy Yolları ve Köprüleri Yapı Tesis ve Büyük Onarım Giderleri bölüm maddesine yeterli ödenek bulunmadığından, İl Özel İdaresi Bütçesinin Hazırlanması, Kabulü ve Onaylaması Hakkındaki Yönetmeliğin 22. Maddesi ve 3360 Sayılı İl Özel İdaresi Kanunu’nun 144/6 maddesi gereğince, bütçenin 14 480-Yedek ödenek bölüm maddesindeki mevcut ödenekten 6 000 000 000 (Altı milyar) TL.’nın indirilerek 22 511 bölüm maddesine aktarılmasına, sözkonusu işin tahukkuk bedelinin Özel İdare Müdürlüğü 1997 yılı bütçesinin 22 511 bölüm maddesinden ödenmesine, kararın gereği için Köy Hizmetleri İl Müdürlüğü ile Özel İdare Müdürlüğüne (Bütçe Plan Şefliği) gönderilmesine oybirliği ile karar verildi. 20.10.997

M. Lütfullah Bilgin Zülfü Çimen Tevfik Demirbağ                                                                                          Vali                         Üye                         Üye                                                                                                İl Daimî Enc. Başkanı        (İzinli)

        Mücaittin Coşkun      Nurettin Akgül M. Dursun Elmacı                                                                              Üye                         Üye                         Üye                                                                                                                                                                              (Katılmadı)

                 T.C.                                                                                                Elazığ Valiliği                                                                                                İl Daimî Encümeni                                                                                                Karar Tarihi : 2.6.1997                                                                                          Karar No : 146

Karar özeti : İlimiz asfalt yapım işlerinde kullanılmak üzere ihtiyaç duyulan 3 ayrı cinste 7 adet aslfat makinesinin KDV hariç 23 000 000 000 muhammen bedeli üzerinden 30.6.1997 tarihinde 2886 Sayılı D.İ.K. ‘nun 35/a Md. gereğince ihale yolu ile satın alınması.

Vali Yardımcısı Abdulkadir Topçu başkanlığında aşağıda isim ve imzaları bulunan üyelerin iştiraki ile toplanan İl Daimî Encümeni gündemin 3’üncü maddesinde yeralan Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün 30.5.1997 tarih ve 3236 sayılı teklif yazısını görüştü.

Yapılan görüşmede : Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün yatırım programında bulunan asfalt yapım işlerinin daha seri ve randımanlı bir şekilde yürütülebilmesi için 1 adet 250 tonluk diker astar tankı, 5 adet 50’şer tonluk yatay asfalt tankı ve 1 adet 1 000 000 k.cal/h kapasiteli kızgın yağ kazanına (brülör ve çevrim pompasıyla) ihtiyaç duyulduğu, sözkonusu makinelerin KDV hariç toplam 23 000 000 000 TL muhammen bedeli üzerinden ihaleye çıkarılarak satın alınması gerektiği Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün teklif yazılarından anlaşılmıştır.

Karar : Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünce yürütülmekte olan asfalt yapım işlerinde kullanılmak üzere ihtiyaç duyulan 1 adet 250 tonluk dikey astar tankı, 5 adet 50’şer tonluk yatay asfalt tankı ve 1 adet 1 000 000 k. cal/h kapasiteli kızgın yağ kazanının (brülör ve çevrim pompasıyla), KDV hariç toplam 23 000 000 000 TL. (yirmiüçmilyar TL.) muhammen bedeli üzerinden, 2886 Sayılı D.İ.K’nun 35/a Maddesi gereğince “Kapalı Teklif Usulü” ile 30.6.1997 tarihine rastlayan Pazartesi günü saat 13.30’da İl Daimi Encümenince ihale yolu ile satın alınmasına, ihale ile ilgili prosedürün Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünce tamamlanmasına, ihale ilan giderlerinin Özel İdare Müdürlüğü 1997 yılı bütçesinin 23-511-Köy Yolları Makine Teçhizat Alımları ve Büyük Onarım Giderleri bölüm maddesinden ödenmesine, kararın gereği için Köy Hizmetleri İl Müdürlüğüne gönderilmesine oybirliği ile karar verildi.       2.6.1997

      Abdulkadir Topçu Zülfü Çimen Tevfik Demirbağ                                                                Vali Yardımcısı                         Üye                         Üye                                                                                                İl Daimî Enc. Başkanı

        Mücaittin Coşkun          İsmail Karakaş M. Dursun Elmacı                                                                              Üye                         Üye                         Üye                                                                                                                                              (Katılmadı)              (Katılmadı)

                 T.C.                                                                                                Elazığ Valiliği                                                                                                İl Daimî Encümeni                                                                                                Karar Tarihi : 9.6.1997                                                                                          Karar No : 155

Karar özeti : Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün etüd, kontrollük ve şantiye servis hizmetlerinde kullanılmak üzere 3 adet minibüs ve 2 adet taksinin 2886 Sayılı D.İ.K.’nun 45 inci Md. gereğince, 23.6.1997 tarihinde İl Daimî Encümenince ihale yoluyla 5 aylık süre için kiralanması.

Vali M. Lütfullah Bilgin başkanlığında aşağıda isim ve imzaları bulunan üyelerin iştiraki ile toplanan İl Daimi Encümeni gündemin 1’inci maddesinde yeralan Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün 5.6.1997 tarih ve 3416 sayılı teklif yazısını görüştü.

Yapılan görüşmede : Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün 1997 yılı yatırım programında bulunan işlerin edüt, kontrollük ve şantiye servis hizmetlerinde kullanılmak üzere 3 adet minibüs ve 2 adet taksiye ihtiyaç duyulduğu, sözkonusu hizmetlerin aksatılmadan yürütülebilmesi için ihtiyaç duyulan 3 adet minibüsün 2 637 000 000 TL., 2 adet taksinin de 1 548 000 000 TL. muhammen bedelleri üzerinden ihaleye çıkarılarak 5 aylık süre için kiralanmasının uygun olacağı Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün teklif yazılarından anlaşılmıştır.

Karar : Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün 1997 yılı yatırım programında bulunan işlerin edüt, kontrollük ve şantiye servis hizmetlerinde kullanılmak üzere ihtiyaç duyulan 3 adet minibüsün 2 637 000 000 TL., 2 adet taksinin de 1 548 000 000 TL. muhammen bedelleri üzerinden, 2886 Sayılı D.İ.K.’nun 45 inci Maddesi gereğince “Açık Teklif Usulü” ile 23.6.1997 tarihine rastlayan Pazartesi günü saat 13.30’da İl Daimî Encümenince ihale edilerek 5 aylık süre için kiralanmasına, ihale ile ilgili gerekli resmî işlemlerin Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünce yerine getirilmesine, ihale ilan giderlerinin Özel İdare Müdürlüğü 1997 yılı bütçesinin ilgili harcama kaleminden ödenmesine, kararın gereği için Köy Hizmetleri İl Müdürlüğüne gönderilmesine oybirliği ile karar verildi.                    

                                          9.6.1997

M. Lütfullah Bilgin Zülfü Çimen Tevfik Demirbağ                                                                                          Vali                         Üye                         Üye                                                                                                İl Daimî Enc. Başkanı

        Mücaittin Coşkun          İsmail Karakaş M. Dursun Elmacı                                                                              Üye                         Üye                         Üye                                                                                                                                              (Katılmadı)                               

                 T.C.                                                                                                                                                                Elazığ Valiliği                                                                                                                                                                İl Daimî Encümeni                                                                                                                                                                Karar Tarihi : 30.6.1997                                                                                                                                                        Karar No : 165

Karar özeti : Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünce yürütülmekte olan asfalt yapım işlerinde kullanılmak üzere ihtiyaç duyulan 1 adet 250 tonluk dikey astar tankı, 5 adet 50’şer tonluk yatay asfalt tankı ve 1 adet 1 000 000 k.cal/h kapasiteli kızgın yağ kazanının % 33 tenzilatla CACA Makine San. ve Tic. Ltd. Şti.’den satın alınması.

Vali M. Lütfullah Bilgin başkanlığında, aşağıda isim ve imzaları bulunan üyelerin iştiraki ile toplanan İl Daimî Encümeni, gündemin 1 inci maddesinde yeralan 23 milyar TL. muhammen bedelli asfalt makineleri alım işine ait ihale dosyasını inceledi.

Yapılan görüşmede : Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünce yürütülmekte olan asfalt yapım işlerinde kullanılmak üzere ihtiyaç duyulan 1 adet 250 tonluk dikey astar tankı, 5 adet 50’şer tonluk yatay asfalt tankı ve 1 adet 1 000 000 k. cal/h kapasiteli kızgın yağ kazanının (brülor ve çevrim pompası dahil) Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünce oluşturulan Takdir KıymetKomisyonunca tespit edilen KDV hariç toplam 23 000 000 000 TL. muhammen bedeli üzerinden 2886 sayılı D.İ.K.’nun 35 inci maddesi gereğince “Kapalı Teklif Usulü” ile 30.6.1997 tarihinde saat 13.30’da İl Daimî Encümenince ihale edilmesine, İl Daimî Encümenin 2.6.1997 tarih ve 146 no. lu kararı ile karar verilmişti.

İhale dosyasının tetkikinde ihale ile ilgili gerekli olan ilan ve diğer tüm gerekli prosedürün tamamlandığı görüldü.

Yeterlilik Belge Komisyonu tarafından hazırlanan 30.6.1997 tarih ve 1 no. lu kararında; sözkonusu  asfalt  makineleri  için  Demirçelik  İş  Fabrikası, CACA Mak. San. ve Tic. Ltd. Şti., AS-MAK-SAN. Asfalt Mak. San. ve Tic. Ltd. Şti.; -Aydın İnş. Mak. San. ve Tic. Ltd. Şti., Yücel Makine ve Metiş Mak. İml. San. A.Ş. firmalarının talipli oldukları, bu firmalardan Yücel Makine firması ile Metiş Mak. İml. San. A.Ş. firmasının yeterlilik belgesi alamadığı görüldüğünden ihaleye iştirak edemiyecekleri, yukarıda zikredilen 4 firmanın ise yeterlilik belgesi aldıklarından ihaleye iştirak etmelerinin uygun olacağı anlaşılmıştır.

İhale tarih ve saatine kadar ihaleye talipli olarak katılan firmaların kapalı teklif zarfları alınarak tutanağa işlendi ve tutanak ihale komisyon üyelerince imzalandı. Yeterlilik belgesi alamayan Yücel Makine firmasının kapalı teklif zarfı firma yetkilisine teslim edildi.

İhale saati olan 13.30’da İhale Komisyonu ve iştirakçilerin huzurunda zarflar açılarak tenzilat teklifleri yüksek sesle okunup İç Zarf Açma Tutanağına işlendi.

Buna göre sırasıyla iç zarflarda;

Demir Çelik İş Fab. San. ve Tic. A.Ş.                        :  Teşekkür mektubu

AS-MAK-SAN Asfalt Mak. San. ve Ltd. Şti.      :       % 3 (Yüzdeüç),

Aydın İnş. Mak. San. ve Ltd. Şti.                          : % 16 (Yüzdeonaltı),

CACA Mak. San. ve Tic. Ltd. Şti.                          % 33 (Yüzdeotuzüç),

teklifte bulundukları görüldü.                  

Karar : Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünce yürütülmekte olan, asfalt yapım işlerinde kullanılmak üzere ihtiyaç duyulan 1 adet 250 tonluk dikey astar tankı, 5 adet 50’şer tonluk yatay asfalt tankı ve 1 adet 1 000 000 k. cal/h kapasiteli kızgın yağ kazanının, 23 000 000 000 TL muhammen bedeline nisbetle en yüksek tenzilatta bulunan CACA Mak. San. ve Tic. Ltd. Şti.’den % 33 (Yüzdeotuzüç) tenzilatla (23 000 000 000 TL’nin % 33’ü-7 590 000 000 TL) = 15 410 000 000 TL. (KDV hariç) bedelle 2886 Sayılı D.İ.K.’nun 35 inci maddesi gereğince satın alınmasına, diğer hususların düzenlenen teknik ve idarî şartname hükümleri gereğinc yerine getirilmesine, tahakkuk bedelinin Özel İdare Müdürlüğü 1997 yılı bütçesinin 23 511-Köy Yolları Makine Teçhizat Alımları ve Büyük Onarım Giderleri bölüm maddesinden ödenmesine, kararın ita amirinin onayına müteakip gereği için Köy Hizmetleri İl Müdürlüğüne gönderilmesine oy birliği ile karar verildi.                                                                                                                                     30.6.1997

M. Lütfullah Bilgin Zülfü Çimen Tevfik Demirbağ                                                                                          Vali                         Üye                         Üye                                                                                                İl Daimî Enc. Başkanı                                        (İzinli)

        Mücaittin Coşkun      Nurettin Akgül M. Dursun Elmacı                                                                              Üye                         Üye                         Üye                                                                                                                                                               

                 T.C.                                                                                                Elazığ Valiliği                                                                                                İl Daimî Encümeni                                                                                                Karar Tarihi : 30.6.1997                                                                                        Karar No.: 166

Karar Özeti : Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün 1997 Yatırım Programında bulunan işlerin etüt, kontrollük ve şantiye servis hizmetlerinde kullanılmak üzere 3 adet minibüs ile 2 adet taksinin ihale yolu ile kiralanması.

M. Lütfullah Bilgin başkanlığında, aşağıda isim ve imzaları bulunan üyelerin iştiraki ile toplanan İl Daimî Encümeni, gündemin 2 nci maddesinde yeralan Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün 5.6.1997 tarih ve 3416 sayılı teklif yazısını görüştü.

Yapılan Görüşmede : Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün 1997 Yatırım Programında bulunan işlerin etüt, kontrollük ve şantiye servis işlerinde kullanılmak üzere 3 adet minibüsün 2 637 000 000 TL. muhammen bedel üzerinden, 2 adet taksinin ise 1 548 000 000 TL. muhammen bedeli üzerinden 23.6.1997 tarihine rastlayan Pazartesi günü saat 13.30’da 2886 sayılı D.İ.K.’nun 45 inci maddesi gereğince “Açık Teklif Usulü” ile İl Daimî Encümenince ihale yoluyla beş aylık süre için kiralanmasına karar verilmiş, ancak 23.6.1997 tarihinde yapılması gereken İl Daimî Encümen Toplantısı çoğunluk sağlanamadığından yapılamamış ve sözkonusu araçların ihalesi de gerçekleştirilememiştir.

Bu nedenle, sözkonusu işlerde kullanılmak üzere 3 adet minibüs ile 2 adet taksinin 4’er aylık süre ile kiralanmak üzere ihaleye çıkarılmalarının uygun olacağı anlaşılmıştır.

Karar : Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün 1997 yılı Yatırım Programında bulunan işlerin etüt, kontrollük  ve  şantiye  servis  hizmetlerinde  kullanılmak üzere ihtiyaç duyulan 3 adet minibüsün 2 124 000 000 TL., iki adet taksinin ise 1 243 000 000 TL. muhammen bedelleri üzerinden 2886 Sayılı D.İ.K.’nun 45 inci maddesi gereğince “Açık Teklif Usulü” ile 21.7.1997 günü saat 13.30’da İl Daimî Encümenince ihale edilerek araçların 4 aylık süre için kiralanmasına, ihale ile ilgili gerekli resmî işlemlerin Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünce yerine getirilmesine, ihale ilan giderlerinin Özel İdare Müdürlüğü 1997 yılı bütçesinin 23.511 Köy Yolları ve Köprüleri Makine Teçhizat Alımları ve Büyük Onarım Giderleri bölüm maddesinden ödenmesine, kararın gereği için Köy Hizmetleri İl Müdürlüğüne gönderilmesine oybirliği ile karar verildi. 20.6.1997

M. Lütfullah Bilgin Zülfü Çimen Tevfik Demirbağ                                                                                          Vali                         Üye                         Üye                                                                                                İl Daimî Enc. Başkanı                                        (İzinli)

        Mücaittin Coşkun      Nurettin Akgül M. Dursun Elmacı                                                                              Üye                         Üye                         Üye

                 T.C.                                                                                                                                                                Elazığ Valiliği                                                                                                                                                                İl Daimî Encümeni                                                                                                                                                                Karar Tarihi : 14.7.1997                                                                                                                                                        Karar No.: 204

Karar Özeti : Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünde kullanılmak üzere 2 adet ağır tonajlı damperli kamyonunun D.M.O. Gen. Müd.’den satın alınması.

Vali Yardımcısı Abdulkadir Topçu başkanlığında aşağıda isim ve imzaları bulunan üyelerin iştiraki ile toplanan İl Daimî Encümeni, gündemin 7 nci maddesinde yer alan Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün 11.7.1997 tarih ve 4756 sayılı teklif yazısını görüştü.

Yapılan Görüşmede : Köy Hizmetleri İl Müdürlüğü programında bulunan asfalt, stabilize yol, sanat yapıları vs. işlerinin yapılmasında mevcut araçlarının yetersiz kaldığı, bu nedenle hizmetlerin yürütülmesinde sıkıntıya düşüldüğü, Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün çalışmalarının daha verimli ve seri hale getirilmesi için 2 adet ağır tonajlı damperli kamyonun satın alınmasının gerektiği Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün teklif yazılarından anlaşılmaktadır.

Karar : Köy Hizmetleri İl Müdürlüğü yatırım programlarında bulunan asfalt, stabilize yol, sanat yapısı vs. işlerinde kullanılmak üzere, ihtiyaç duyulan 2 adet “PD.950 AS TS (6X2) kısa terazi 3 dingil kaldırma tertibatlı alttan kaldırmalı çekirge ayaklı damper kasalı (Pistonlu tip pompalı)” kamyonun KDV dahil (2X7 176 575 000 TL.)=14 353 150 000 TL. bedelle 2886 Sayılı D.İ.K.’nun 71 inci maddesi gereğince D.M.O. Genel Müdürlüğünden satın alınmasına, tahakkuk giderinin Özel İdare Müdürlüğü 1997 yılı bütçesinin 23.511 Köy Yolları Makine Teçhizat Alımları ve Giderleri bölüm maddesinden ödenmesine, kararın gereği için Köy Hizmetleri İl Müdürlüğüne gönderilmesine oybirliği ile karar verildi. 14.7.1997

      Abdulkadir Topçu Zülfü Çimen Tevfik Demirbağ                                                                Vali Yardımcısı                         Üye                         Üye                                                                                                İl Daimî Enc. Başkanı

        Mücaittin Coşkun      Nurettin Akgül M. Dursun Elmacı                                                                              Üye                         Üye                         Üye                                                                                                                                                                              (Katılmadı)

                 T.C.                                                                                                                                                                Elazığ Valiliği                                                                                                                                                                İl Daimî Encümeni                                                                                                                                                                Karar Tarihi : 21.7.1997                                                                                                                                                       Karar No. : 218

Karar Özeti : Köy Hizmetleri İl Müdürlüğü hizmetlerinde kullanılmak üzere ihtiyaç duyulan 3 adet minibüsün 4 aylık süre için kiralanması işinin 2 124 000 000 TL. muhammen bedeli üzerinden % 10 tenzilatla Erdem Kılıçerkan’a ihalesi.

Vali Yardımcısı Abdulkadir Topçu başkanlığında aşağıda isim ve imzaları bulunan üyelerin iştiraki ile toplanan İl Daimî Encümeni, gündemin 1 inci maddesinde yer alan Köy Hizmetleri İl Müdürlüğü hizmetlerinde kullanılmak üzere 3 adet minibüs ile 2 adet taksinin 4 aylık süre için kiralanması işinin 2886 Sayılı D.İ.K.’nun 45 inci maddesi gereğince “Açık Teklif Usulü” ile ihalesine ilişkin Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünce hazırlanan ihale dosyasını inceledi.

Yapılan Görüşmede : Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün 1997 yılı Yatırım Programında bulunan işlerin  etüt, kontrollük  ve şantiye  servis hizmetlerinde  kullanılmak  üzere 3 adet minibüsün 2 124 000 000 TL. muhammen bedel üzerinden, 2 adet taksinin ise 1 248 000 000 TL. muhammen bedeli üzerinden 4 aylık süre için kiralanması işinin, 2886 Sayılı D.İ.K.’nun 45 inci maddesi gereğince “Açık Teklif Usulü” ile 21.7.1997 tarihinde saat 13.30’da İl Daimî Encümenince ihalesine, İl Daimî Encümeninin 30.6.1997 gün ve 166 sayılı kararı ile karar verilmişti.

Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünce tanzim edilen ihale dosyasının incelenmesinde;

İhale ilanlarının yapıldığı, tüm resmî işlemlerin tamamlandığı KDV hariç 2 124 000 000 TL. muhammen bedelli 3 adet minibüsün kiralanması işine ilişkin, Yeterlik Belge Komisyonunca ihaleye iştirak etmeleri için talepte bulunanlardan Yasin Çiftçi ile Erdem Kılıçerkan’a yeterlik belgesi verildiği, 1 248 000 000 TL. muhammen bedelli 2 adet taksinin kiralanması işi ihalesine ise talipli olmadığı görüldü.

3 adet minibüsün ihalesine talipli olarak katılan Erdem Kılıçerkan’ın ihale tarih ve saatinde hazır bulunduğu, Yasin Çiftçi’nin ise hazır bulunmadığı, Yasin Çiftçi’nin yerine kardeşi İhsan Çiftçi’nin hazır bulunduğu, ancak dosyasında İhsan Çiftçi adına vekalet bulunmadığı görülmüş olup, adı geçen ihaleye iştirak ettirilmemiştir.

İhaleye katılan Erdem Kılıçerkan’a şartname okutulup imzalattırılarak ismi tutanağa geçildi. İl Daimî Encümeni huzurunda başlatılan açık eksiltmede, Erdem Kılıçerkan %10 tenzilatta bulundu.

Karar : Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün 1997 yılı yatırım programında bulunan işlerin etüt, kontrollük ve şantiye servis hizmetlerinde kullanılmak üzere 3 adet minibüsün 4 aylık süre için kiralanması işinin KDV hariç 2 124 000 000 (ikimilyaryüzyirmidörtmilyon) TL. muhammen bedeline nispetle %10 (yüzdeon) tenzilatta bulunan Erdem Kılıçerkan’a (2 124 000 000 TL–212 400 000 TL.) =1 911 600 000 TL. bedelle, 2886 Sayılı D.İ.K.’nun 45 inci maddesi gereğince ihalesine, diğer hususların şartname hükümleri gereğince yerine getirilmesine, 3 adet minibüsün 4 aylık süre ile kira tutar bedeli olan KDV hariç 1 911 600 000 TL.’nun Özel İdare Müdürlüğü 1997 yılı bütçesinin, 23.511 Köy Yolları ve Köprüleri Makine Teçhizat Alımları ve Büyük Onarım Giderleri bölüm maddesinden ödenmesine, kararın İta Amirin onayını müteakip gereği için Köy Hizmetleri İl Müdürlüğüne gönderilmesine oybirliği ile karar verildi. 21.7.1997

      Abdulkadir Topçu Zülfü Çimen Tevfik Demirbağ                                                                Vali Yardımcısı                         Üye                         Üye                                                                                                İl Daimî Enc. Başkanı

        Mücaittin Coşkun      Nurettin Akgül M. Dursun Elmacı                                                                              Üye                         Üye                         Üye                                                                                                                                              (Katılmadı)

                                 UYGUNDUR                                                28.7.1997                                                                M. Lütfullah Bilgin                                                                                                                                                                                          Vali                               

                 T.C.                                                                                                                                                                Elazığ Valiliği                                                                                                                                                                İl Daimî Encümeni                                                                                                                                                                Karar Tarihi : 18.8.1997                                                                                                                                                       Karar No. : 248

Karar Özeti : Köy Hizmetleri İl Müdürlüğü bakım ve onarım atölyesinde kullanılmak üzere ihtiyaç duyulan güneş enerjisi kollektörünün, yeniden teklif alınarak bir sonraki hafta gündeme getirilmesi ve 2886 Sayılı D.İ.K.’nun 51/a Md. gereğince satın alınması.

Vali Yardımcısı Abdulkadir Topçu başkanlığında aşağıda isim ve imzaları bulunan üyelerin iştiraki ile toplanan İl Daimî Encümeni, gündemin 3 üncü maddesinde yer alan Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün 15.8.1997 tarih ve 6523 sayılı teklif yazısını görüştü.

Yapılan Görüşmede : Köy Hizmetleri İl Müdürlüğü bakım ve onarım atölyesinde, atölye personelinin temizlik ve duş hizmetlerinde kullanılacak sıcak su bulunmadığı, bu nedenle atölye üzerine kurulmak üzere güneş enerjisi kollektörü satın alınmasına ihtiyaç duyulduğu, Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün teklif yazılarından anlaşılmış olup, sözkonusu kollektörün temini amacıyla ilimiz piyasasından alınan teklif mektuplarının Encümenimizde açılması neticesinde, teklif mektuplarının eksik düzenlendiği, satın alınacak olan kollektörün tüm evsafının belirtilmediği görüldüğünden teklifler değerlendirilmeye tabi tutulmayarak iptal edildi.

Karar : Köy Hizmetleri İl Müdürlüğü bakım ve onarım atölyesinde kullanılmak üzere ihtiyaç duyulan güneş enerjisi kollektörünün, Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünce ilimiz piyasasından yeniden usulüne uygun teklif alınarak bir sonraki hafta gündemegetirilmesi ve 2886 Sayılı D.İ.K.’nun 51/a Md. gereğince satın alınmasına, kararın gereği için Köy Hizmetleri İl Müdürlüğüne gönderilmesine oybirliği ile karar verildi. 18.8.1997

      Abdulkadir Topçu Zülfü Çimen Tevfik Demirbağ                                                                Vali Yardımcısı                         Üye                         Üye                                                                                                İl Daimî Enc. Başkanı

        Mücaittin Coşkun      Nurettin Akgül M. Dursun Elmacı                                                                              Üye                         Üye                         Üye

                 T.C.                                                                                                                                                                Elazığ Valiliği                                                                                                                                                                İl Daimî Encümeni                                                                                                                                                                Karar Tarihi : 25.8.1997                                                                                                                                                        Karar No.: 257

Karar Özeti : Köy Hizmetleri İl Müdürlüğü bakım ve onarım atölyesinde kullanılmak üzere ihtiyaç duyulan güneş enerjisi kollektörünün, KDV dahil 158 700 000 TL. bedelle Anka Tic. ve San.’den satın alınması.

Vali Yardımcısı Abdulkadir Topçu başkanlığında aşağıda isim ve imzaları bulunan üyelerin iştiraki ile toplanan İl Daimî Encümeni, gündemin 6 ncı maddesinde yer alan Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün 15.8.1997 tarih ve 6523 sayılı teklif yazısını görüştü.

Yapılan Görüşmede : Köy Hizmetleri İl Müdürlüğü bakım ve onarım atölyesinde, atölye personelinin temizlik ve duş hizmetlerinde kullanılacak sıcak su temini için güneş enerjisi kollektörü satın alınmasına ihtiyaç duyulduğu Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün teklif yazılarından anlaşılmış olup, sözkonusu kollektörün temini amacıyla ilimiz piyasasından alınan teklif mektuplarının Encümenimizde açılması neticesinde,

1 adet güneş enerjisi kollektörü için;

Anka Tic. ve San.’nin KDV dahil     158 700 000 TL.

Termo C Müh. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin                        166 750 000 TL.

Isı Kon. Müh. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin                183 885 000 TL.

Öz Isı Güneş Enerjisinin                  184 000 000 TL.

teklif verdikleri görüldü.

Karar : Köy Hizmetleri İl Müdürlüğü bakım ve onarım atölyesinde kullanılmak üzere ihtiyaç duyulan 1 adet güneş enerjisi kollektörünün, en uygun  fiyatı veren Anka Tic. ve San.’den KDV  dahil 158 700 000 TL. bedelle 2886 Sayılı D.İ.K.’nun 51/a maddesi gereğince satın alınmasına, tutar bedelinin Özel İdare Müdürlüğü 1997 yılı bütçesinin 23.511 Ulaştırma Sektörü Köy Yolları Makine Teçhizat Alımları ve Giderleri bölüm maddesinden ödenmesine, kararın gereği için Köy Hizmetleri İl Müdürlüğüne gönderilmesine oybirliği ile karar verildi. 25.8.1997

      Abdulkadir Topçu Zülfü Çimen Tevfik Demirbağ                                                                Vali Yardımcısı                         Üye                         Üye                                                                                                İl Daimî Enc. Başkanı

        Mücaittin Coşkun      Nurettin Akgül M. Dursun Elmacı                                                                              Üye                         Üye                         Üye

                                                                      (Katılmadı)

                                 UYGUNDUR                  1.9.1997

                        A. Kadir Güzeloğlu                                                                                                                                                                Vali Yardımcısı                                                                                                                                                                               Vali Vekili

                 T.C.                                                                                                                                                                Elazığ Valiliği                                                                                                                                                                İl Daimî Encümeni                                                                                                                                                                Karar Tarihi : 1.9.1997                                                                                                                                                         Karar No. : 267

Karar Özeti : Köy Hizmetleri İl Müdürlüğü için ihtiyaç duyulan 2 adet minibüsün 2 aylık süre için kiralanması işinin, 1 068 000 000 TL. muhammen bedeli üzerinden 22.9.1997 tarihinde 2886 Sayılı D.İ.K.’nun 45 inci maddesi gereğince “Açık Teklif” usulü ile ihalesi.

Vali Yardımcısı Abdulkadir Topçu başkanlığında aşağıda isim ve imzaları bulunan üyelerin iştiraki ile toplanan İl Daimî Encümeni, gündemin 3 üncü maddesinde yer alan Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün 1.9.1997 tarih ve 6988 sayılı teklif yazısını görüştü.

Yapılan Görüşmede : Köy Hizmetleri İl Müdürlüğü 1997 yılı yatırım programında bulunan işlerin etüt, kontrolluk ve şantiye servis hizmetlerinde kullanılmak üzere 3 adet minibüs ve 2 adet taksi kiralanmasının kararlaştırıldığı, İl Daimî Encümeninin 21.8.1997 gün ve 218 sayılı kararı ile 3 adet minibüsün kiralandığı, ancak 2 adet taksinin müracaat olmadığı için kiralanamadığı, bu nedenle 2 adet taksi yerine 2 adet minibüsün 2 aylık süre için kiralanmasının uygun olacağı Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün teklif yazılarından anlaşılmıştır.

Karar : Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün 1997 yılı yatırım programında bulunan işlerin etüt, kontrolluk ve şantiye servis hizmetlerinde kullanılmak üzere ihtiyaç duyulan 2 adet minibüsün 2 aylık süre için kiralanması amacıyla, 1 068 000 000 TL. muhammen bedeli üzerinden 2886 Sayılı D.İ.K.’nun 45 inci maddesi gereğince “Açık Teklif” usulü ile 22.9.1997 tarihine rastlayan Pazartesi günü saat 13.30’da İl Daimî Encümenince ihalesine, ihale ile ilgili gerekli resmî işlemlerin Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünce yerine getirilmesine, ihale ilan giderlerinin Özel İdare Müdürlüğü 1997 yılı bütçesinin 23.511 Ulaştırma Sektörü Köy Yolları Makine Teçhizat Alımları ve Giderleri bölüm maddesinden ödenmesine, kararın gereği için Köy Hizmetleri İl Müdürlüğüne gönderilmesine oybirliği ile karar verildi. 1.9.1997

      Abdulkadir Topçu Zülfü Çimen Tevfik Demirbağ                                                                Vali Yardımcısı                         Üye                         Üye                                                                                                İl Daimî Enc. Başkanı

        Mücaittin Coşkun      Nurettin Akgül M. Dursun Elmacı                                                                              Üye                         Üye                         Üye

                                                                      (Katılmadı)

                 T.C.                                                                                                                                                                Elazığ Valiliği                                                                                                                                                                İl Daimî Encümeni                                                                                                                                                                Karar Tarihi : 8.9.1997                                                                                                                                                         Karar No. : 282

Karar Özeti : Köy Hizmetleri İl Müdürlüğü için ihtiyaç duyulan 2 adet distribütör ile 1 adet lastik tekerlekli yükleyicinin satın alınması.

Vali M. Lütfullah Bilgin başkanlığında aşağıda isim ve imzaları bulunan üyelerin iştiraki ile toplanan İl Daimî Encümeni, gündemin 12 nci maddesinde yer alan Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün 8.9.1997 tarih ve 7232 sayılı teklif yazısını görüştü.

Yapılan Görüşmede : Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünce yürütülmekte olan asfalt yapım işlerinde kullanılmak üzere 2 adet 16 000 lt. kapasiteli distribütör, 1 adet lastik tekerlekli-demir bandajlı vibrasyonlu silindir ve 1 adet lastik tekerlekli yükleyiciye ihtiyaç duyulduğu, sözkonusu makinelerin satın alınmasının uygun olacağı Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün teklif yazılarından anlaşılmıştır.

Karar : Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünce yürütülmekte olan asfalt yapım işlerinde kullanılmak üzere ihtiyaç duyulan 2 adet 16 000 lt. kapasiteli distribütörün, 2886 Sayılı D.İ.K.’nun 71/b maddesi gereğince Devlet Malzeme Ofisi Genel Müdürlüğünden, 1 adet lastik tekerlekli yükleyicinin ise KDV hariç 28 000 000 000 TL. muhammen bedeli üzerinden, 2886 Sayılı D.İ.K.’nun 35/a maddesi gereğince “Kapalı Teklif Usulü” ile 6.10.1997 tarihine rastlayan Pazartesi günü saat 13.30’da İl Daimî Encümenince ihale yolu ile satın alınmasına, ihale ile ilgili gerekli işlemlerin Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünce yerine getirilmesine, ihale ilan giderleri ile 2 adet 16 000 lt. kapasiteli distribütörün tahakkuk edecek bedelinin Özel İdare Müdürlüğü 1997 yılı bütçesinin 23.511 Ulaştırma Sektörü Köy Yolları Makine Teçhizat Alımları ve Giderleri bölüm maddesinden ödenmesine, kararın gereği için Köy Hizmetleri İl Müdürlüğü ile Özel İdare Müdürlüğüne (Bütçe Plan Şefliği) gönderilmesine oybirliği ile karar verildi.                                       8.9.1997

M. Lütfullah Bilgin Zülfü Çimen Tevfik Demirbağ                                                                                          Vali                         Üye                         Üye                                                                                                İl Daimî Enc. Başkanı

        Mücaittin Coşkun      Nurettin Akgül M. Dursun Elmacı                                                                              Üye                         Üye                         Üye

                 T.C.                                                                                                                                                                Elazığ Valiliği                                                                                                                                                                İl Daimî Encümeni                                                                                                                                                                Karar Tarihi : 22.9.1997                                                                                                                                                        Karar No.: 293

Karar Özeti : Köy Hizmetleri İl Müdürlüğü hizmetlerinde kullanılmak üzere ihtiyaç duyulan 2 adet minibüsün 2 aylık süre için kiralanması işinin 1 025 280 000 TL. bedelle Ahmet Barut’a ihalesi.

Vali Yardımcısı Abdulkadir Topçu başkanlığında aşağıda isim ve imzaları bulunan üyelerin iştiraki ile toplanan İl Daimî Encümeni gündemin 2 nci maddesinde yer alan ve Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünce hazırlanan, 2 adet minibüsün 2886 Sayılı D.İ.K.’nun 45 inci maddesi gereğince “Açık Teklif Usulü” ile kiralanmasına ilişkin ihale dosyasını inceledi.

Yapılan Görüşmede : Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün 1997 yılı yatırım programında bulunan işlerin etüd, kontrolluk ve şantiye servis hizmetlerinde kullanılmak üzere ihtiyaç duyulan 2 adet minibüsün, 2 aylık süre ile KDV hariç 1 068 000 000 TL. muhammen bedeli üzerinden, 2886 Sayılı D.İ.K.’nun 45 inci maddesi gereğince “Açık Teklif” usulü ile 22.9.1997 tarihinde ihale yolu ile kiralanmasına İl Daimî Encümeninin 1.9.1997 gün ve 267 sayılı kararı ile karar verilmişti.

Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünce hazırlanan ihale dosyasının incelenmesinde, ihale ile ilgili gerekli işlemlerin tamamlandığı, ilanların yapıldığı, Yeterlik Belge Komisyonunun 18.9.1997 gün ve 1 no.lu kararında ihaleye iştirak etmeleri için Reşat Yıldız, Ahmet Barut ve Fikri Albayrak’a yeterlik verildiği görülmüş olup, ihale tarih ve saatinde hazır bulunan iştirakçilere şartname okutulup imzalatılarak isimleri ihale tutanağına geçildi.

2 adet minibüsün 2 aylık süre ile kiralanması için 1 068 000 000 TL. muhammen bedeli üzerinden İl Daimî Encümeni huzurunda başlatılan açık eksiltmede,

Reşat Yıldız                                 % 1

Ahmet Barut                                % 3 ve daha sonra % 4 tenzilatta bulundu.

Fikri Albayrak                                ise hiçbir tenzilatta bulunmayarak çekildiğini beyan etti.

Karar : Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün 1997 yılı yatırım programında yer alan işlerin etüd, kontrolluk ve şantiye servis hizmetlerinde kullanılmak üzere ihtiyaç duyulan 2 adet minibüsün 2 aylık süre ile kiralanması işinin 1 068 000 000 TL. muhammen bedeli üzerinden en yüksek tenzilatta bulunan  Ahmet Barut’a % 4 (Yüzdedört) tenzilatla  (1 068 000 000 TL.–42 720 000 TL.)= 1 025 280 000 TL.  (Birmilyaryirmibeşmilyonikiyüzseksenbin)  bedelle  2886  Sayılı D.İ.K.’nun 45 inci maddesi gereğince ihalesine, diğer hususların şartname hükümleri gereğince yerine getirilmesine, ihale bedelinin Özel İdare Müdürlüğü 1997 yılı bütçesinin 23.511 Ulaştırma Sektörü Köy Yolları Makine Teçhizat Alımları ve Giderleri bölüm maddesinden hak sahibine ödenmesine, kararın gereği için Özel İdare Müdürlüğüne gönderilmesine oybirliği ile karar verildi. 22.9.1997

      Abdulkadir Topçu Zülfü Çimen Tevfik Demirbağ                                                                Vali Yardımcısı                         Üye                         Üye                                                                                                İl Daimî Enc. Başkanı                                 (Katılmadı)

        Mücaittin Coşkun      Nurettin Akgül M. Dursun Elmacı                                                                              Üye                         Üye                         Üye                                                                                                                                                                              (Katılmadı)

                                 UYGUNDUR                                                25.9.1997                                                                M. Lütfullah Bilgin                                                                                                                                                                                          Vali

                 T.C.                                                                                                                                                                Elazığ Valiliği                                                                                                                                                                İl Daimî Encümeni                                                                                                                                                                Karar Tarihi : 6.10.1997                                                                                                                                                       Karar No. : 308

Karar Özeti : Köy Hizmetleri İl Müdürlüğü için ihtiyaç duyulan 1 adet lastik tekerlekli yükleyicinin KDV hariç 28 000 000 000 TL. muhammen bedeli üzerinden 2886 Sayılı D.İ.K.’nun 35/a maddesi gereğince 10.11.1997 tarihinde ihalesi.

Vali Yardımcısı Abdulkadir Topçu başkanlığında aşağıda isim ve imzaları bulunan üyelerin iştiraki ile toplanan İl Daimiî Encümeni, gündemin 1 inci maddesinde yeralan, KDV hariç 28 000 000 000 TL.muhammen bedelli 1 adet lastik tekerlekli yükleyicinin satın alınması amacıyla 2886 Sayılı D.İ.K.’nun 35/A maddesi gereğince ihalesine ilişkin Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünce hazırlanan ihale dosyasını inceledi.

Yapılan Görüşmede : Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünce yürütülmekte olan asfalt yapım işlerinde kullanılmak üzere ihtiyaç duyulan 1 adet lastik tekerlekli yükleyicinin, İl Daimî Encümeninin 8.9.1997 gün ve 282 no.lu kararı ile KDV hariç 28 000 000 000 TL. muhammen bedeli üzerinden, 2886 Sayılı D.İ.K.’nun 35/a maddesi gereğince 6.10.1997 tarihinde saat 13.30’da ihale yolu ile satın alınmasına karar verilmişti.

Sözkonusu iş makinesinin ihalesine ilişkin hazırlanan dosyanın incelenmesi neticesinde,

Temsa San. ve Tic. A.Ş., Sif Otomotiv A.Ş., Kale Tic. A.Ş., Kurtson Mat. San. A.Ş., Çukurova Zir. End. ve Tic. A.Ş., Çukurova İth. İhr. T.A.Ş. ve Metra Akdeniz Dış Tic. A.Ş. firmalarının ihaleye iştirak için müracaat ettikleri, Valilik makamının 12.9.1997 gün ve 7452 sayılı onayı ile oluşturulan “Yeterlik Belge Komisyonu”nca yukarıda isimleri yazılı firmalara yeterlik belgesi  verilmediği görülmüştür.

Bu nedenle, 2886 Sayılı D.İ.K.’nun 43 üncü maddesi gereğince belirtilen iş makinesinin ihalesi yapılamamıştır.

Karar : Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünce yürütülmekte olan asfalt yapım işlerinde kullanılmak üzere ihtiyaç duyulan 1 adet lastik tekerlekli yükleyicinin KDV hariç 28 000 000 000 TL. muhammen bedeli üzerinden, 2886 Sayılı D.İ.K.’nun 35/a maddesi gereğince “Kapalı Teklif Usulü” ile 10.11.1997 tarihine rastlayan Pazartesi günü saat 13.30’da İl Daimî Encümenince ihale yolu ile satın alınmasına, ihale ile ilgiligerekli işlemlerin Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünce yerine getirilmesine, ihale ilan giderlerinin Özel İdare Müdürlüğü 1997 yılı bütçesinin 23.511 Ulaştırma Sektörü Köy Yolları Makine Teçhizat Alımları ve Giderleri bölüm maddesinden ödenmesine, kararın gereği için Köy Hizmetleri İl Müdürlüğüne oybirliği ile karar verildi. 6.10.1997

      Abdulkadir Topçu Zülfü Çimen Tevfik Demirbağ                                                                Vali Yardımcısı                         Üye                         Üye                                                                                                İl Daimî Enc. Başkanı

        Mücaittin Coşkun      Nurettin Akgül M. Dursun Elmacı                                                                              Üye                         Üye                         Üye

                                             (İzinli)

                 T.C.                                                                                                                                                                Elazığ Valiliği                                                                                                                                                                İl Daimî Encümeni                                                                                                                                                                Karar Tarihi : 27.10.1997                                                                                                                                                     Karar No. : 345

Karar Özeti : Köy Hizmetleri İl Müdürlüğü hizmetlerinde kullanılmak üzere ihtiyaç duyulan 1 adet bilgisayarın, 2886 Sayılı D.İ.K.’nun 51/c maddesi gereğince satın alınması.

Vali Yardımcısı Abdulkadir Topçu Başkanlığında aşağıda isim ve imzaları bulunan üyelerin iştiraki ile toplanan İl Daimî Encümeni gündemin 3 üncü maddesinde yer alan Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün 23.10.1997 gün ve 8683 sayılı teklif yazısını görüştü.

Yapılan Görüşmede : Köy Hizmetleri İl Müdürlüğü hizmet alanında yer alan köy yolu, içmesuyu, sulama, kanalizasyon, camii v.b. hizmetlerin yürütülmesi ve harcamaların sağlıklı bir şekilde takip edilmesi ve envanterlerin muhafaza edilebilmesi için Etüd Proje Şube Müdürlüğüne 1 adet 200 mhz. 16 Rcm. CD’li 15 monitör ve püskürtmeli renkli yazıcılı bilgisayara ihtiyaç duyulduğu, sözkonusu bilgisayarın satın alınmasının uygun olacağı Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün teklif yazılarından anlaşılmıştır.

Karar : Köy Hizmetleri İl Müdürlüğü hizmetlerinde kullanılmak üzereihtiyaç duyulan 1 adet 200 mhz. 16 Rcm. CD’li 15 monitör ve püskürtmeli renkli yazıcılı bilgisayarın, Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünce oluşturulacak Pazarlık Komisyonu marifetiyle, 2886 Sayılı D.İ.K.’nun 51/c maddesi gereğince satın alınmasına, tahakkuk bedelinin Özel İdare Müdürlüğü 1997 yılı bütçesinin 13.131 Genel Yönetim Döşeme Demirbaş Giderleri bölüm maddesinden ödenmesine, kararın gereği için Köy Hizmetleri İl Müdürlüğü ile Özel İdare Müdürlüğüne gönderilmesine oybirliği ile karar verildi. 27.10.1997

      Abdulkadir Topçu Zülfü Çimen Tevfik Demirbağ                                                                Vali Yardımcısı                         Üye                         Üye                                                                                                İl Daimî Enc. Başkanı

        Mücaittin Coşkun      Nurettin Akgül M. Dursun Elmacı                                                                              Üye                         Üye                         Üye

8. – Yozgat Milletvekili Kâzım Arslan’ın, Yozgat Telekom Müdürlüğü yatırım ödeneğine ilişkin sorusu ve Ulaştırma Bakanı Necdet Menzir’in yazılı cevabı (7/3650)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Ulaştırma Bakanı Sayın Necdet Menzir tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını talep etmekteyim.

Gereğini saygılarımla arz ederim.                                  17.10.1997

                                                        Dr. Kâzım Arslan                                                                                                                                                     Yozgat

1. Yozgat Telekom Müdürlüğüne ait, daha önceki dönemde ayrılan, 20 milyar global yatırım ödeneğinin akibeti ne olmuştur?

2. Bu ödeneğin başka illere aktarılması söz konusu mudur?

3. Başka illere aktarılmamışsa, Yozgat’a tekrar ne zaman gönderilecektir?

4. Şu ana kadar geri gönderilmediğine göre, bu ödeneğin gönderilmesinden vaz mı geçilmiştir?

                 T.C.                                                                                                                                                                Ulaştırma Bakanlığı                                                                              17.11.1997                                Araştırma Planlama ve                                                                                                                                                                     Koordinasyon Kurulu Başkanlığı                                                                                                                                   Sayı : B.11.0.APK.0.10.01.21.EA/1689-21365

Konu : Yozgat Milletvekili Sayın Kâzım Arslan’ın yazılı soru önergesi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi : 27.10.1997 gün ve A.01.0.GNS.0.10.00.02/9110 sayılı yazınız.

Yozgat Milletvekili Sayın Kâzım Arslan’ın 7/3650-8941 sayılı yazılı soru önergesinin cevabı ekte sunulmuştur.

Bilgilerinize arz ederim.

                                                        Necdet Menzir                                                                                                                                    Ulaştırma Bakanı

Yozgat Milletvekili Sayın Kâzım Arslan’ın

7/3650-8941 Sayılı Yazılı Soru Önergesi ve Cevabı

Sorular :

1. Yozgat Telekom Müdürlüğüne ait, daha önceki dönemde ayrılan, 20 milyar global yatırım ödeneğinin akibeti ne olmuştur?

2. Bu ödeneğin başka illere aktarılması söz konusu mudur?

3. Başka illere aktarılmamışsa, Yozgat’a tekrar ne zaman gönderilecektir?

4. Şu ana kadar geri gönderilmediğine göre, bu ödeneğin gönderilmesinden vaz mı geçilmiştir?

Cevaplar :

Türk Telekom Yozgat Başmüdürlüğü hizmet hudutlarında yürütülecek olan şebeke tesis çalışmalarında kullanılmak üzere 124 300 000 000 TL. ödenek tahsisi yapılmış olup, Türk Telekom yatırımlarının verimli bir şekilde yürütülmesini teminen yapılan değerlendirme sonucunda, tahsis olunan ödeneklerini istenilen seviyede kullanamayan ünitelerden ödenek ihtiyacı olan ünitelere revize programda değerlendirilmek üzere ödenek aktarımı yapılmıştır. Bu kapsamda Yozgat ile birlikte 36 ilimizden ödenek tenkis edilmiş olup, revize yatırım yetkileri çerçevesinde Yozgat İline ihtiyaç olması halinde ilave ödenek tahsisi yapılacaktır.

9. – Kayseri Milletvekili Memduh Büyükkılıç’ın, THY’nın Kayseri-İstanbul seferlerine ilişkin sorusu ve Ulaştırma Bakanı Necdet Menzir’in yazılı cevabı (7/3652)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdakisorularımın Ulaştırma Bakanı tarafından yazılı olarak cevaplandırılması için delaletinizi saygılarımla arz ederim.

                                                        Dr. Memduh Büyükkılıç                                                                                                                                 Kayseri

1. THY Kayseri-İstanbul, İstanbul-Kayseri seferlerinin tek olması sebebiyle 15 gün sonrasına bile uçak bileti bulunamamaktadır. Sanayi ve ticaret iş hacmi çok yüksek olan Kayseri’de uçak seferlerinin artırılması düşünülmekte midir?

2. Artırılmıyorsa sebebi nedir?

                 T.C.                                                                                                                                                                Ulaştırma Bakanlığı                                                                              17.11.1997                                Araştırma Planlama ve                                                                                                                                                                     Koordinasyon Kurulu Başkanlığı                                                                                                                                                           Sayı: B.11.0.APK.0.10.01.21.EA/1691-21363

Konu :Kayseri Milletvekili Sayın Memduh Büyükkılıç’ın yazılı soru önergesi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi : 27.10.1997 gün ve A.01.0.GNS.0.10.00.02/9110 sayılı yazınız.

Kayseri Milletvekili Sayın Memduh Büyükkılıç’ın 7/3652-8944 sayılı yazılı soru önergesinin cevabı ekte sunulmuştur.

Bilgilerinize arz ederim.

                                                        Necdet Menzir                                                                                                                                    Ulaştırma Bakanı

Kayseri Milletvekili Memduh Büyükkılıç’ın

7/3652-8944 Sayılı Yazılı Soru Önergesi ve Cevabı

Sorular :

1. THY Kayseri-İstanbul, İstanbul-Kayseri seferlerinin tek olması sebebiyle 15 gün sonrasına bile uçak bileti bulunamamaktadır. Sanayi ve Ticaret iş hacmi çok yüksek olan Kayseri’de uçak seferlerinin artırılması düşünülmekte midir?

2. Artırılmıyorsa sebebi nedir?

Cevap :

Bakanlar Kurulunun 22.8.1990 gün ve 90/822 Sayılı Kararı ile özelleştirmek üzere Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığına bağlanmış bulunan THY A.O. Genel Müdürlüğünden alınan bilgide;

İstanbul-Kayseri tarifeli seferlerinin yaz ve kış dönemlerine göre değiştiği, yaz dönemlerinde her gün iki sefer, kış döneminde ise her gün bir sefer uygulandığı, ancak 26.10.1997 tarihlerinde başlayan kış döneminde her gün yapılan seferlere Cumartesi ve Pazar günleri ikinci seferlerin ilave edildiği bildirilmiştir.

Ayrıca İstanbul-Kayseri hattında mümkün oldukça yolcu durumuna göre B737 tipi büyük kapasiteliuçakların tahsis edildiği ve gerekirse yolcu talebi için ilave sefer planlanarak sorunun aşılmağa çalışıldığı açıklanmıştır.

10. – İzmir Milletvekili Sabri Ergül’ün, İzmir-Menderes-Özdere yat limanı projesine ilişkin sorusu ve Ulaştırma Bakanı Necdet Menzir’in yazılı cevabı (7/3672)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Sayın Ulaştırma Bakanı tarafından yazılı olarak yanıtlanması için gereğini saygıyla dilerim.

                                                        Sabri Ergül                                                                                                                                                       İzmir

1. İzmir-Menderes İlçesi Özdere Beldesi, Kuşadası-Seferihisar kıyı kesiminde önemli bir turistik yöredir.

Bu yöre turizm alanı ilan edilmiştir. Önemli turizm potansiyeli bulunan bu yöreye bir çok yabancı turist ve yat gelmektedir.

Özdere’nin Kuşadası-Seferihisar kıyı şeridinde yatlar için yat limanı yapılmaya en uygun yer olduğu, DLH İzmir Bölge Müdürlüğünce 1996 yılında Genel Müdürlüğe de iletilmiş ve 500 yatlık yat limanı projesi de hazırlanmıştır.

İzmir Menderes Özdere yat limanı projesi ve yapımı konusu hangi aşamadadır? Bu yatırım Bakanlığınız 1998 yılı yatırım programına alınmış mıdır?

Ne yapılması düşünülmüş ve programlanmıştır?

                 T.C.                                                                                                                                                                Ulaştırma Bakanlığı                                                                              17.11.1997                                Araştırma Planlama ve                                                                                                                                                                     Koordinasyon Kurulu Başkanlığı                                                                                                                                   Sayı : B.11.0.APK.0.10.01.21.EA/1692-21362

Konu :İzmir Milletvekili Sayın Sabri Ergül’ün yazılı soru önergesi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi : TBMMBaşkanlığının 27.10.1997 gün ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/3672-8980/23632 sayılı yazısı

İzmir Milletvekili Sayın Sabri Ergül’ün 7/3672-8980 sayılı yazılı soru önergesinin cevabı ekte sunulmuştur.

Bilgilerinize arz ederim.

                                                        Necdet Menzir                                                                                                                                    Ulaştırma Bakanı

İzmir Milletvekili Sayın Sabri Ergül’ün

7/3672-8980 Sayılı Yazılı Soru Önergesi ve Cevabı

Soru :

İzmir-Menderes İlçesi Özdere Beldesi, Kuşadası-Seferihisar kıyı kesiminde önemli bir turistik yöredir.

Bu yöre turizm alanı ilan edilmiştir. Önemli turizm potansiyeli bulunan bu yöreye bir çok yabancı turist ve yat gelmektedir.

Özdere’nin Kuşadası-Seferihisar kıyı şeridinde yatlar için yat limanı yapılmaya en uygun yer olduğu, DLH İzmir Bölge Müdürlüğünce 1996 yılında Genel Müdürlüğe de iletilmiş ve 500 yatlık yat limanı projesi de hazırlanmıştır.

İzmir Menderes Özdere Yat Limanı projesi ve yapımı konusu hangi aşamadadır. Bu yatırım Bakanlığınız yatırım programına alınmış mıdır?

Ne yapılması düşünülmüş ve programlanmıştır?

Cevap:

Özdere Yat Limanı Projesi, 1998 yılı taslak yatırım programında yer almamıştır. Ancak, bu yörede 300 yat kapasiteli Seferihisar-Ürkmez Yat Limanı projesi Yap-İşlet-Devret modeli ile 22.12.1997 tarihinde ihale edilecektir.

11. – İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı’nın, Eşber Yağmurdereli’nin, gözaltına alınma nedenine ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’nun yazılı cevabı (7/3691)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın İçişleri Bakanı Sayın Murat Başesgioğlu tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

                                                        Bülent Akarcalı                                                                                                                                                   İstanbul

Eşber Yağmurdereli hakkında;

1. Eşber Yağmurdereli’nin gözaltına alınmasındaki gerekçe nedir?

2. Gözaltına alınma emrini kim vermiştir?

3. Bu emirden sizin bilginiz var mıdır?

4. Eşber Yağmurdereli’nin gözaltına alınmasında hangi acil suç sözkonusudur?

5. Geçen yıl İstanbul’da 300 000’e yakın suç işlenmiş ve bunların ancak 3-4 000 tanesinin faili bulunmuştur. Eşber Yağmurdereli’nin gözaltına alınmasındaki titizlik ve kararlılık İstanbul’da cezasız kalan yüzbinlerce suçun üstüne gidilmesinde gösterilecek midir?

                 T.C.                                                                                                                                                                İçişleri Bakanlığı                                                                              19.11.1997                                Emniyet Genel Müdürlüğü                                                                                                                                              Sayı : B.05.1.EGM.0.12.01.01/245716

Konu : Yazılı soru önergesi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi : TBMM Başkanlığının 3.10.1997 gün ve A.01.GNS.0.10.00.02-7/3691-9032/23720 sayılı yazısı.

İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı tarafından TBMM Başkanlığına sunulan ve tarafımdan yazılı olarak cevaplandırılması istenilen soru önergesinin cevabı aşağıya çıkarılmıştır.

Mehmet Eşber Yağmurdereli; 1977-1978 yılları arasında yasadışı THKP/C-Acilciler örgütünün 2 nci derecede sorumlu olduğu, örgüt içerisinde örgüt militanlarına görev vererek İstanbul, Bursa, Samsun ve Tunceli illerinde örgütsel hücre faaliyetlerinde bulundurmak, araba çalmak, kuyumcu dükkanı soymak, örgüte para temin etmek, silah-mermi ve patlayıcı almak, yasak yayın bulundurmak suçlarını işlemek ve azmettirmek suçlarından dolayı Samsun 2 nci Ağır Ceza Mahkemesinin 8.3.1985 tarih ve 1980/229 Esas, 1985/33 karar sayılı hükmü ile müebbet hapis cezası verildiği, 16.4.1986 tarihinde Samsun Cezaevinden Bursa Cezaevine gönderildiği ve 2.8.1991 tarihinde 3713 sayılı yasa gereğince şartlı tahliye edildiği ve 2014 yılına kadar bihakkın tahliyesine karar verildiği,

İnsan Hakları Derneği tarafından Samsun ilinde organize edilen mitingde yaptığı konuşması nedeniyle, İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi tarafından (1) yıl (8) ay hapis cezası verildiği anlaşılmıştır.

İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığının 1995/3473 sayılı yakalama müzekkeresiyle arandığı,

Samsun 2 nci Ağır Ceza Mahkemesinin 8.9.1991-5.3.2014 sayılı kararı ile (23) yıl hapis cezasına hükümlü olduğu ve aynı mahkemenin 11.7.1997 tarih ve 1997/94sayılı yakalamamüzekkeresine istinaden, Kadıköy Cumhuriyet Başsavcılığının 1997/7-616 sayılı yakalama müzekkeresi ile yakalanması istenilmiştir.

Adı geçen şahıs, yukarıdaki mahkûmiyetleri nedeniyle 28.9.1997 gününden itibaren ülke genelinde aranmasına başlanılmış olup, 19.10.1997 günü saat 23.45 sıralarında Fatih Altaylı’nın yönettiği Kanal D Televizyonunda “Teke Tek” programında canlı yayın programında görülmüş, program bitiminde yakalanarak, 20.10.1997 günü saat 10.00 sıralarında Kadıköy Cumhuriyet Başsavcılığına sevkedilmiş, savcılıkça evrakları tekamül ettirilinceye kadar Kadıköy Cumhuriyet Başsavcılığı nezaret süresini bir gün uzatarak, şahıs 21.10.1997 günü evrakları ile birlikte Savcılığa sevk edilmiş, tutuklanarak Ümraniye Ceza ve Tutukevine teslim edilmiştir.

Polis yargı mercilerince verilen kararları yerine getirmiş, yapılan bu işlem hakkında da ilgili mercilere ve Bakanlığımabilgi vermiştir.

1996 yılında İstanbul ilinde önergede iddia edildiği gibi 300 000 olayın meydana gelmediği, 113 778 asayiş olayının meydana geldiği anlaşılmıştır.

Bilgilerinize arz ederim.

                                                        Murat Başesgioğlu                                                                                                                                         İçişleri Bakanı

12. – Erzurum Milletvekili İsmail Köse’nin, Tariş mağazalarına ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Zekeriya Temizel’in yazılı cevabı (7/3769)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun Maliye Bakanı Sayın Zekeriya Temizel tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim. Saygılarımla.

                                                        İsmail Köse                                                                                                                                                  Erzurum

Soru : Malumları olduğu üzere, gümrüklerde el konulan çeşitli ürünler Maliye Bakanlığına bağlı olarak örgütlenmiş bulunan TASİŞ mağazalarında satışasunulmaktadır. Yurdumuzun bazı yerlerinde hizmet veren bu mağazalar ürünlerin tüketiciye kontrollü ve emin bir şekilde sunulmasını sağlamaktadır. Bu mağazaların kapatılması veya sadece Ankara’daki mağazanın hizmete devam etmesi, hem tüketici aleyhine olacak, hem de büyük bir rantın devletçe yeterince kontrol edilememesigibi bir kuşkuyu gündeme getirecektir.

Bahse konu mağazaların kapatılması söz konusu mudur?

Bölge mağazalarının kapatılıp, sadece Esenboğa’da bir mağaza açılacağı iddiaları doğru mudur?

                 T.C.                                                                                                                                                                Maliye Bakanlığı                                                                              18.11.1997                                Tasfiye İşleri Döner Sermaye İşletmeleri                                                                                                                                               Genel Müdürlüğü                                                                                                                                                                Sayı : B.07.0.TAS.0.07.28/4289

Konu : Soru önergesi hk.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı

Genel Sekreterliğine

İlgi : Başkanlıklarının 12 Kasım 1997 gün ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/3769-9234/024079 sayılı yazıları ve eki Erzurum Milletvekili Sn. İsmail Köse’nin yazılı soru önergesi.

Bilindiği üzere, çeşitli kanunlara göre tasfiyesi öngörülen eşyanın satış ve tasfiyesi amacıyla gerekli yerlerde ve sayıda Döner Sermaye İşletmeleri kurmak ve işletmek görevi 3007 sayılı Kanunla Bakanlığımıza (Tasfiye İşleri Döner Sermaye İşletmeleri Genel Müdürlüğü) verilmiştir.

Bu görevin yerine getirilmesi amacıyla halen 15 İşletme Müdürlüğü kurulmuş bulunmaktadır. Bunlardan bazılarında perakende mağazacılık işletmeciliği yapılmaktadır. Bulundukları bölgelerde yeterli miktarda tasfiyelik eşya bulunmayan işletme ve mağazalara başka bölgelerden tasfiyelik eşya gönderilmesine rağmen bazı işletmeler zarar etmekte ve diğer işletmelerden kaynak transferi  yapılmaktadır. Bu nedenle, kuruluş yeri itibariyle bölgesinde yeterli tasfiyelik eşya temin edilemeyen işletme ve mağazaların kapatılması düşünülmektedir.

İşletme Müdürlüklerimiz verimlilik ve kârlılık esaslarına göre, ihtiyaç duyulan hizmetlerin gereklerine uygun hiyerarşik yapıda ve seviyede yeniden yapılandırılacaktır. Bu yapılanmadan amacımız, tasfiye hizmetlerinin etkin, yaygın, verimli ve hızlı yürütülmesini sağlamanın yanında, tasfiyelik hale gelen eşyanın da ekonomik açıdan en yüksek değereulaşacağı yerde halka sunulmasını sağlamaktır.

Bilgilerine arz ederim.

                                                        Zekeriya Temizel                                                                                                                                        Maliye Bakanı

Nakit İhtiyacı Olan Tasfiye İşletme Müdürlüklerine

1997 Yılında  Borç  Olarak Aktarılan Tutarları Gösterir Liste

Ait Olduğu Yıl Aktarma Yapılan İşletme Md. Aktarmayı Yapan İşletme Md. Aktarılan Tutar

     1997 Erzurum İşletme Md. Erenköy İşletme Md.      12 000 000 000

                         GENEL TOPLAM 12 200 000 000

     1997 İzmir İşletme Md. İstanbul İşletme Md. 7 000 000 000

     1997 İzmir İşletme Md. Erenköy İşletme Md. 17 000 000 000

                         GENEL TOPLAM 24 000 000 000

     1997 Manisa İşletme Md. İstanbul İşletme Md.      4 300 000 000

     1997 Manisa İşletme Md. Erenköy İşletme Md.      4 100 000 000

                         GENEL TOPLAM 8 400 000 000

     1997 Afyon İşletme Md. Erenköy İşletme Md. 7 500 000 000

                         GENEL TOPLAM 7 500 000 000

     1997 Ordu İşletme Md. Erenköy İşletme Md. 500 000 000

     1997 Ordu İşletme Md. İstanbul İşletme Md. 11 380 000 000

                         GENEL TOPLAM 11 880 000 000

     1997 Yenişehir İşletme Md. İstanbul İşletme Md.      7 850 000 000

     1997 Yenişehir İşletme Md. Erenköy İşletme Md.      8 000 000 000

                         GENEL TOPLAM 15 850 000 000

     1997 Antalya İşletme Md. İstanbul İşletme Md.      2 000 000 000

                         GENEL TOPLAM 2 000 000 000

     1997 Adana İşletme Md. İstanbul İşletme Md. 13 000 000 000

                         GENEL TOPLAM 13 000 000 000

                     G E N E L    T O P L A M   94 830 000 000

 

15.11.1997 tarihi itibariyle düzenlenmiştir.

 

 

BİRLEŞİM 16’NIN SONU

 

Türkiye Büyük Millet Meclisi Resmi internet Sitesi
© 2009 T.B.M.M.