DÖNEM : 20
CİLT : 36 YASAMA YILI : 3 T. B. M. M. TUTANAK DERGİSİ 15 inci Birleşim 18 . 11 .
1997 Salı İ Ç İ N D E K İ L E R I. – GEÇEN TUTANAK ÖZETİ II. – GELEN
KÂĞITLAR III. – BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI A) GÜNDEMDIŞI
KONUŞMALAR 1. –
Çanakkale Milletvekili Ahmet Küçük’ün, Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünde
çalışan geçici işçilerin sorunlarına ilişkin gündemdışı konuşması ve Devlet
Bakanı Mustafa Yılmaz’ın cevabı 2. – Aydın
Milletvekili Sema Pişkinsüt’ün, eğitim, bilim ve demokrasi konusundaki
gündemdışı konuşması ve Millî Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay’ın cevabı 3. –
Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, Olağanüstü Hal Bölgesinde ve
Kalkınmada Öncelikli Yörelerde İstihdam Yaratılması ve Yatırımların Teşvik
Edilmesi ile 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında
Kanun Tasarısıyla ilgili gündemdışı konuşması ve Maliye Bakanı Zekeriya
Temizel’in cevabı B) TEZKERELER
VE ÖNERGELER 1. – Amerika
Birleşik Devletlerine gidecek olan Devlet Bakanı Güneş Taner’e, dönüşüne kadar,
Devlet Bakanı Mehmet Cavit Kavak’ın vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin
Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1128) 2. –
Azerbaycan Cumhuriyetine gidecek olan Başbakan A.Mesut Yılmaz’a, dönüşüne
kadar, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit’in vekâlet etmesinin
uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1129) 3. –
Almanya’ya gidecek olan Millî Savunma Bakanı ve Başbakan Yardımcısı İsmet
Sezgin’e, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Mehmet Batallı’nın vekâlet etmesinin
uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1130) 4. – Kuzey
Kıbrıs Türk Cumhuriyetine gidecek olan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı
Bülent Ecevit’e, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Hasan Hüsamettin Özkan’ın
vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1131) 5. – Kuzey
Kıbrıs Türk Cumhuriyetine gidecek olan Devlet Bakanı Yücel Seçkiner’e, dönüşüne
kadar, Devlet Bakanı Işın Çelebi’nin vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne
ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1132) 6. – Kuzey
Kıbrıs Türk Cumhuriyetine gidecek olan Devlet Bakanı Şükrü Sina Gürel’e,
dönüşüne kadar, Millî Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay’ın vekâlet etmesinin uygun
görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1133) 7. – Kuzey
Kıbrıs Türk Cumhuriyetine gidecek olan Devlet Bakanı Refaiddin Şahin’e,
dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Mehmet Batallı’nın vekâlet etmesinin uygun
görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1134) 8. – Tunus’a
gidecek olan Çevre Bakanı İmren Aykut’a, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Rüştü
Kâzım Yücelen’in vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı
tezkeresi (3/1135) 9. –
Kazakistan Cumhuriyetine giden Devlet Bakanı Metin Gürdere’ye, dönüşüne kadar,
Devlet Bakanı Mehmet Salih Yıldırım’ın vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne
ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1136) C) GENSORU,
GENEL GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI VE MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGELERİ 1. – Ağrı
Milletvekili M. Sıddık Altay ve 22 arkadaşının, Doğu Anadolu Bölgesinin
kalkınma sorunları konusunda genel görüşme açılmasına ilişkin önergesi (8/16) IV. – ÖNERİLER A) DANIŞMA
KURULU ÖNERİLERİ 1.
– Gündemdeki sıralamanın yeniden yapılması ile 18.11.1997 Salı günkü
birleşimde sözlü soruların görüşülmemesi ve çalışma süresine ilişkin Danışma
Kurulu önerisi 2. – (10/58)
esas numaralı Meclis Araştırması Komisyonu raporunun gündemdeki yeri, görüşme
gün ve çalışma süresine ilişkin Danışma Kurulu önerisi B) SİYASÎ PARTİ
GRUBU ÖNERİLERİ 1. –
19.11.1997 Çarşamba günkü birleşimde sözlü soruların görüşülmemesi ile
görüşülecek konular ve çalışma süresine ilişkin ANAP, DYP, DSP, CHP ve
DTPGruplarının müşterek önerisi V. – GENSORU, GENEL GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI VE
MECLİS ARAŞTIRMASI A) ÖNGÖRÜŞMELER 1. –
İstanbul Milletvekili Mustafa Baş ve 46 arkadaşının, İstanbul Büyükşehir
Belediyesi alanındaki bir araziyi mevzuata aykırı bir şekilde siyasî
ayırımcılık yaparak Bahçeköy Belediyesi mücavir alanına dahil ettiği iddiasıyla
Bayındırlık ve İskân Bakanı Yaşar Topçu hakkında gensoru açılmasına ilişkin
önergesi (11/12) VI. – SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR 1. – Sıvas
Milletvekili Temel Karamollaoğlu’nun, Ankara Milletvekili Nejat Arseven’in
partisine yönelik ithamlarda bulunması nedeniyle konuşması 2. – Sakarya
Milletvekili Cevat Ayhan’ın, Ankara Milletvekili Nejat Arseven’in şahsına
sataşması nedeniyle konuşması VII. – SEÇİMLER A) KOMİSYONLARA
ÜYE SEÇİMİ 1.– Anayasa Komisyonuna üye seçimi 2. – Adalet Komisyonuna üye seçimi 3. – Millî Savunma Komisyonuna üye seçimi 4. – İçişleri Komisyonuna üye seçimi 5. – Dışişleri Komisyonuna üye seçimi 6. – Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor
Komisyonuna üye seçimi 7. – Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm
Komisyonuna üye seçimi 8. – Çevre Komisyonuna üye seçimi 9. – Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler
Komisyonuna üye seçimi 10. – Tarım,
Orman ve Köyişleri Komisyonuna üye seçimi 11. –
Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonuna üye
seçimi 12. –
Türkiye Büyük Millet Meclisi Hesaplarını İnceleme Komisyonuna üye seçimi 13. –
Dilekçe Komisyonuna üye seçimi 14. – Kamu
İktisadî Teşebbüsleri Komisyonuna üye seçimi 15. – İnsan
Haklarını İnceleme Komisyonuna üye seçimi VIII. – SORULAR VE CEVAPLAR A) YAZILI
SORULAR VE CEVAPLARI 1. – Ağrı
Milletvekili Sıddık Altay’ın, bazı bölgelerde meydana gelen sel felaketine
karşı alınacak tedbirlere ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı Yücel
Seçkiner’in yazılı cevabı (7/3288) 2. – Adana
Milletvekili Orhan Kavuncu’nun, Osmaniye Devlet Hastanesinde görevli bir
doktorun ve hastane müdürünün görev yerinin değiştirilmesine ilişkin sorusu ve
Sağlık Bakanı Halil İbrahim Özsoy’un yazılı cevabı (7/3452) 3. – Hatay
Milletvekili Fuat Çay’ın, genel aydınlatma projesi dışında kalan
aydınlatmalarda tüketilen enerjinin bedeline ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabiî
Kaynaklar Bakanı Mustafa Cumhur Ersümer’in yazılı cevabı (7/3458) 4. –
İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı’nın, Ulus-TBMM arası refüj ve kaldırım
çalışmalarına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’nun yazılı
cevabı (7/3466) 5. – Ordu
Milletvekili Müjdat Koç’un, açılan sınavlarda başarılı olan hemşire adaylarına
ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Halil İbrahim Özsoy’un yazılı cevabı (7/3522) 6. – Yozgat
Milletvekili Abdullah Örnek’in, Kırıkkale-Keskin Belediye Başkanının camilerden
topladığı iddia edilen halılara ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Murat
Başesgioğlu’nun yazılı cevabı (7/3537) 7. – Yozgat
Milletvekili Abdullah Örnek’in, çiftçilerin sorunlarına ilişkin sorusu ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mustafa
R. Taşar’ın yazılı cevabı (7/3542) 8. – Manisa
Milletvekili Tevfik Diker’in, Öncü Gazetesi sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni ile
ilgili olarak ileri sürülen iddialara ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Halil
İbrahim Özsoy’un yazılı cevabı (7/3554) 9. – Tokat
Milletvekili Ahmet Feyzi İnceöz’ün, sağlık reformu çalışmalarına ve Tokat’daki
sağlık personeli açığına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Halil İbrahim Özsoy’un
yazılı cevabı (7/3567) 10. – Manisa
Milletvekili Tevfik Diker’in, sağlık projesine ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı
Halil İbrahim Özsoy’un yazılı cevabı (7/3580) 11. –
İstanbul Milletvekili Ercan Karakaş’ın, Dalaman ve İmralı cezaevlerinden firar
eden mahkûmlara ilişkin sorusu ve Adalet Bakanı Mahmut Oltan Sungurlu’nun
yazılı cevabı (7/3588) 12. –
Karaman Milletvekili Zeki Ünal’ın, Karaman-Merkez ve Sudurağı beldelerinin
pancar boşaltma makinesi ihtiyacına ilişkin sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı
Yalım Erez’in yazılı cevabı (7/3604) 13. –
Balıkesir Milletvekili İlyas Yılmazyıldız’ın, TV programının yayını engellemek
için elektrik kesintisi yapıldığı iddiasına ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabiî
Kaynaklar Bakanı Mustafa Cumhur Ersümer’in yazılı cevabı (7/3614) 14. – Yozgat
Milletvekili İlyas Arslan’ın, Yozgat Şeker Fabrikasına tahsis edilen ödenek
miktarına ilişkin sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Yalım Erez’in yazılı
cevabı (7/3638) 15. –
Nevşehir Milletvekili Mehmet Alkatmış’ın, yakın koruma ve araç tahsis edilen
kişilere ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’nun yazılı cevabı
(7/3645) 16. – Ankara
Milletvekili Ersönmez Yarbay’ın, Ankara-Gölbaşı-Çayırlı Köyü sağlık ocağının
ebe ve doktor ihtiyacına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Halil İbrahim Özsoy’un
yazılı cevabı (7/3696) 17. – Afyon
Milletvekili İsmet Attila’nın, Afyon-Dinar Hükümet Konağı tefrişi için ödenek
verilip verilmeyeceğine ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’nun
yazılı cevabı (7/3715) 18. – Tokat
Milletvekili Ahmet Feyzi İnceöz’ün, Tokat, Çelikli, Iğdır, Salur, Tuzla,
Kunduzağılı grup yoluna ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Mustafa Yılmaz’ın
yazılı cevabı (7/3722) 19. –
Erzincan Milletvekili Naci Terzi’nin, belediyelere tahsis edilmek üzere satın
alınan taşıtlara ilişkin sorusu ve Çevre Bakanı İmren Aykut’un yazılı cevabı
(7/3732) X. – TEŞEKKÜR, TEBRİK, TEMENNİ VE TAZİYETLER 1. – Anadolu
Böbrek Vakfının, Gümüşhane Devlet Hastanesi “Diyaliz Ünitesi” için açtıkları
kampanyaya ilişkin yazıları I. – GEÇEN TUTANAK ÖZETİ TBMMGenel
Kurulu saat 15.00’te açılarak üç oturum yaptı. Ankara
Milletvekili Ali Dinçer, trafik kazalarına ilişkin gümdemdışı bir konuşma
yaptı. Çorum
Milletvekili Mehmet Aykaç’ın, çiftçiler ile orta gelir grubu yurttaşların
sorunlarına ilişkin gündemdışı konuşmasına, Tarım ve Köyişleri Bakanı Mustafa
Rüştü Taşar cevap verdi. Kazakistan
Cumhuriyetine gidecek olan Devlet Bakanı A. Ahat Andican’a, dönüşüne kadar,
Devlet Bakanı Işılay Saygın’ın vekâlet etmesinin uygun görülmüş olduğuna
ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi ve Plan ve
Bütçe Komisyonu Başkanlığı ile (10/21) Esas Numaralı Meclis Araştırması
Komisyonu Geçici Başkanlığının, başkan, başkanvekili, sözcü ve kâtip seçimine
ilişkin tezkereleri, Genel
Kurulun bilgisine sunuldu. Ankara
Milletvekili Yücel Seçkiner’in, 4.1.1961 Tarih ve 211 Sayılı Türk Silahlı
Kuvvetleri İç Hizmet Kanununun 98 inci Maddesinin İkinci Fıkrasının
Değiştirilmesine Dair Kanun Teklifini (2/486) geri aldığına ilişkin önergesi
okundu; Millî Savunma Komisyonunda bulunan teklifin geri verildiği açıklandı. Türkiye-Bulgaristan
Karma Ulaştırma Komisyonunun Sofya’da yapılacak toplantısına iştirak etmek ve
görüşmelerde bulunmak üzere, Ulaştırma Bakanı Necdet Menzir Başkanlığında, Hükümeti
temsilen Bulgaristan’a gidecek heyete, Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır
ile Kırklareli Milletvekili Necdet Tekin’in de dahil edilmelerine ilişkin
Başbakanlık tezkeresi kabul edildi. Gündemin
“Kanun Tasarı ve Teklifleriyle Komisyonlardan Gelen Diğer İşler” kısmının; 1 inci
sırasında bulunan 132 ve 4 üncü
sırasında bulunan 335, Sıra sayılı
kanun tasarılarının görüşmeleri, komisyon yetkilileri Genel Kurulda hazır
bulunmadıklarından ertelendi; 2 nci
sırasında bulunan ve görüşmelerine devam edilen Millî Eğitim Bakanlığının
Teşkilât ve Görevleri Hakkında Kanunun Bir Maddesinde Değişiklik Yapılmasına
İlişkin Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanun
Tasarısının (1/218) (S. Sayısı : 164) kabul edilip kanunlaştığı açıklandı; 3 üncü
sırasında bulunan, 625 Sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu ile 222 Sayılı
İlköğretim ve Eğitim Kanununun Bazı Hükümlerinin Değiştirilmesi Hakkında 254
Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile 625 Sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanununun
Bir Maddesinde Değişiklik Yapılmasına Dair 326 Sayılı Kanun Hükmünde
Kararnamenin Değiştirilerek Kabulüne Dair Kanun Tasarısının (1/71, 1/111) (S.
Sayısı : 168) tümü kabul edilerek 1 inci maddesi üzerinde bir süre görüşüldü. Bayındırlık
ve İskân Bakanı Yaşar Topçu hakkında verilen gensoru önergesi ile komisyonlara
üye seçimi ve diğer denetim konularını görüşmek için, 18 Kasım 1997 Salı günü
saat 15.00’te toplanmak üzere birleşime 18.54’te son verildi. Uluç Gürkan Başkanvekili Mehmet Korkmaz Ahmet Dökülmez Kütahya Kahramanmaraş Kâtip Üye Kâtip Üye II. –
GELEN KÂĞITLAR
14 . 11 . 1997 CUMA No. : 29 Rapor 1. – Burdur Milletvekili Yusuf Ekinci’nin, Burdur
İlinin Kalkınmada Öncelikli Yöreler Arasına Alınmasına Dair Kanun Teklifi ve İçtüzüğün 37 nci Maddesine
Göre Doğrudan Gündeme Alınma Önergesi
(2/557) (S.Sayısı: 394) (Dağıtma tarihi: 14.11.1997) (GÜNDEME) Sözlü Soru
Önergeleri 1. – Yozgat Milletvekili Abdullah Örnek’in, bir firma
tarafından yapılan ayçiçek ithalatına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından
sözlü soru önergesi (6/738) (Başkanlığa geliş tarihi:11.11.1997) 2. – Yozgat Milletvekili Abdullah Örnek’in, Yozgat stol
tipi Havaalanı ve Balışeyh-Yozgat-Yıldızeli demiryolu hattı projelerine ilişkin
Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/739) (Başkanlığa geliş tarihi :
12.11.1997) 3. – Yozgat Milletvekili Abdullah Örnek’in,
Yozgat-Hasbek, Sarıhamzalı, Musabeyli ve Taşlık Barajı projelerine ilişkin
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi (6/740) (Başkanlığa
geliş tarihi : 12.11.1997) 4. – Yozgat Milletvekili Abdullah Örnek’in, Yozgat
Ziraat Fakültesi’nin arsa ihtiyacına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından
sözlü soru önergesi (6/741) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.11.1997) 5. – Isparta Milletvekili Mustafa Köylü’nün, SSK’da
görevlerine son verilen personelden tekrar göreve alınmayanlara ilişkin Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanından sözlü soru önergesi (6/742) (Başkanlığa geliş
tarihi : 13.11.l997) 6. – Yozgat
Milletvekili Kâzım Arslan’ın, Taşıt Kanununa aykırı araç tahsisi yapıldığı
iddiasına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından sözlü soru önergesi
(6/743) (Başkanlığa geliş tarihi :
13.11.l997) 7. – Kırşehir Milletvekili Cafer Güneş’in, SSK’da
görevli üç aday memurun görevden uzaklaştırılmasının nedenine ilişkin Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanından sözlü soru önergesi (6/744) (Başkanlığa geliş
tarihi : 13.11.l997) 8. – Çorum Milletvekili Mehmet Aykaç’ın, şeker
fiyatlarına yapılan zamlara ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından sözlü soru
önergesi (6/745) (Başkanlığa geliş tarihi :
13.11.l997) Yazılı Soru
Önergeleri 1. – İstanbul Milletvekili Ahmet Güryüz Ketenci’nin,
gazeteci Metin Göktepe’nin öldürülmesi ile ilgili davadan çekilen hâkime ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru
önergesi (7/3817) (Başkanlığa geliş tarihi : 7.11.1997) 2. – Muğla Milletvekili Zeki Çakıroğlu’nun, Kemerköy
Termik Santraline ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/3818) (Başkanlığa
geliş tarihi : 7.11.1997) 3. – İçel Milletvekili Turhan Güven’in, Gümrük
Müsteşarlığına kanuna aykırı atama
yapıldığı iddiasına ilişkin Devlet Bakanından yazılı soru önergesi (7/3819) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.11.1997) 4. – İzmir Milletvekili Sabri Ergül’ün, son beş yılda
polis, jandarma ve savcılıklara intikal eden faili meçhul cinayetlere ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/3820) (Başkanlığa geliş tarihi :
12.11.1997) 5. – İzmir Milletvekili Sabri Ergül’ün, Türkiye’de
yayın yapan yayın kuruluşu, gazete ve dergi sayısına ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/3821) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.11.1997) 6. – Yozgat Milletvekili Abdullah Örnek’in, Yozgat
Bayındırlık ve İskân Müdürlüğünün teknik eleman ihtiyacına ve bu ile bağlı bazı
yerleşim birimlerinin yol sorununa ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından
yazılı soru önergesi (7/3822) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.11.1997) 7. – Kütahya Milletvekili Ahmet Derin’in, Kırklareli
Dereköy Kapısının tır geçişi ve sınır ticaretine açılıp açılmayacağına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/3823) (Başkanlığa geliş tarihi :
12.11.1997) 8. – Trabzon Milletvekili Kemalettin Göktaş’ın, THK’na
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/3824) (Başkanlığa geliş
tarihi : 13.11.1997) 9. – Adana Milletvekili Orhan Kavuncu’nun, bir yazar
hakkında Alman basınında çıkan habere ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/3825) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.11.1997) 10. – Erzurum Milletvekili Zeki Ertugay’ın, Doğu ve
Güneydoğu Anadolu Bölgesi için hazırlanan kalkınma paketinin kapsamına Erzurum
İlinin de dahil edilip edilmeyeceğine ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısından yazılı soru önergesi (7/3826) (Başkanlığa geliş tarihi :
11.11.1997) 11. – İçel Milletvekili Turhan Güven’in, Başbakanlık
Müsteşarlığına kanuna aykırı atama yapıldığı iddiasına ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi. (7/3827) (Başkanlığa geliş tarihi : 11.11.1997) 12. – Bursa Milletvekili Mehmet Altan Karapaşoğlu’nun,
Bursa 2. SSK Hastanesi inşaatına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından
yazılı soru önergesi (7/3828) (Başkanlığa geliş tarihi : 11.11.1997) 13. – Bursa Milletvekili Mehmet Altan Karapaşoğlu’nun,
Bursa 2. SS.Hastanesi için tahsis edilen arsaya ilişkin Maliye Bakanından
yazılı soru önergesi (7/3829) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.11.1997) 14. – İzmir Milletvekili Sabri Ergül’ün,
Antalya-Beldibi’ndeki bir turistik pansiyonun projesine ilişkin Turizm
Bakanından yazılı soru önergesi
(7/3830) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.11.1997) 15. – İzmir Milletvekili Sabri Ergül’ün,
Antalya-Beldibi’ndeki kamu arazisinin
bir firmaya tahsisinin mevzuata uygun olup olmadığına ilişkin Turizm
Bakanından yazılı soru önergesi
(7/3831) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.11.1997) 16. – İzmir Milletvekili Sabri Ergül’ün,
Antalya-Beldibi’nde turistik pansiyon inşa eden bir firmanın hisselerinin
devriyle ilgili iddialara ilişkin Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/3832) (Başkanlığa geliş
tarihi : 12.11.1997) 17. – İzmir Milletvekili Sabri Ergül’ün, Özer ÇİLLER’in
ortağı olduğu bir firmaya Antalya-Beldibi’nde Belediye tarafından mevzuata
aykırı inşaat ve yapı kullanma izni verildiği iddiasına ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi
(7/3833) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.11.1997) 18. – İzmir Milletvekili Sabri Ergül’ün, Ankara Merkez
Kapalı Cezaevinde bulunan bir hükümlüye ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/3834) (Başkanlığa geliş
tarihi : 12.11.1997) 19. – İzmir Milletvekili Sabri Ergül’ün, Özer ÇİLLER’in
ortağı olduğu bir firmaya Antalya-Beldibi’nde verilen inşaat ruhsatının
mevzuata aykırı olup olmadığına ilişkin Bayındırlık ve İskan Bakanından
yazılı soru önergesi (7/3835)
(Başkanlığa geliş tarihi : 12.11.1997) 20. – İzmir Milletvekili Sabri Ergül’ün, İzmir
Büyükşehir Belediye Başkanlığınca yapılan ihalelere ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/3836)
(Başkanlığa geliş tarihi : 12.11.1997) 21. – İzmir Milletvekili Sabri Ergül’ün, bazı kamu
görevlilerinin sayısına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/3837) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.11.1997) 22. – Hatay Milletvekili Atilla Sav’ın, “Memleket
Hikayeleri” adlı tiyatro oyununun yasaklanmasının nedenine ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/3838) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.11.1997) 23. – Ankara Milletvekili Ali Dinçer’in, TİKA’daki bazı
yöneticilere ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından yazılı soru
önergesi (7/3839) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.11.1997) 24. – İstanbul Milletvekili Mustafa Baş’ın, Türk Hava
Kurumundaki yolsuzluk iddialarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/3840) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.11.1997) 25. – Balıkesir Milletvekili İsmail Özgün’ün, “Kamu
Ortak Hesabının” kaldırılmasının nedenine ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/3841) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.11.1997) 26. – Konya Milletvekili Veysel Candan’ın, Bakanlıkça
satın alındığı iddia edilen “ Türkçe İbadet” isimli kitaba ilişkin Kültür
Bakanından yazılı soru önergesi (7/3842) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.11.1997)
27. – Konya Milletvekili Veysel Candan’ın, “Türkçe
İbadet” isimli kitaba ilişkin Devlet Bakanından yazılı soru önergesi (7/3843)
(Başkanlığa geliş tarihi : 12.11.1997) 28. – Kütahya Milletvekili Ahmet Derin’in,
Kırıkkale-Pınarhisar İlçesine bağlı Kurudere ve Çayırdere gölet projlerine
ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/3844)
(Başkanlığa geliş tarihi : 12.11.1997) 29. – İstanbul Milletvekili Yusuf Pamuk’un, 1989
yılından bu yana Bulgaristan’dan göç eden soydaşların sayısına ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/3845) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.11.1997) 30. – İstanbul Milletvekili Yusuf Pamuk’un, 1989
yılında Bulgaristan’dan göç eden soydaşlara tahsis edilen konutlara ilişkin
Devlet Bakanından yazılı soru önergesi (7/3846) (Başkanlığa geliş tarihi :
12.11.1997) 31. – Trabzon Milletvekili Kemalettin Göktaş’ın, Ziraat
Bankasının bilgisayar alımı için yaptığı ihaleye ilişkin Devlet Bakanından
yazılı soru önergesi. (7/3847) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.11.l997) 32. – Konya Milletvekili Abdullah Gencer’in, Konya
Devlet Hastanesi Başhekiminin görevden alınmasının nedenine ilişkin Sağlık
Bakanından yazılı soru önergesi. (7/3848) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.11.l997) 33. – Karabük Milletvekili Hayrettin Dilekcan’ın, görev
yerleri ve ünvanları değiştirilen personele ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanından yazılı soru önergesi. (7/3849) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.11.l997) 34. – Bolu Milletvekili Feti Görür’ün, tarım sigortası
konusunda çalışma yapılıp yapılmadığına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından
yazılı soru önergesi. (7/3850) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.11.l997) 35. – Bolu Milletvekili Feti Görür’ün, gübre teşvikleri
konusundaki bir beyanına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru
önergesi. (7/3851) (Başkanlığa geliş tarihi :
13.11.l997) 36. – Konya Milletvekili Veysel Candan’ın, FAO
tarafından yasaklanan bazı tarım ilaçlarının Türkiye’de kullanımının önlenmesi
için alınacak tedbirlere ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru
önergesi. (7/3852) (Başkanlığa geliş tarihi :
13.11.l997) 37. – İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın,
İstanbul Rumeli Feneri 150 parseldeki gayrimenkulün satışına ilişkin Devlet
Bakanından yazılı soru önergesi. (7/3853) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.11.l997) 38. – İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın,
İstanbul Rumeli Feneri 202 parseldeki gayrimenkulün satışına ilişkin Devlet
Bakanından yazılı soru önergesi. (7/3854) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.11.l997) 39. – İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın,
İstanbul Rumeli Feneri 201 parseldeki gayrimenkulün satışına ilişkin Devlet
Bakanından yazılı soru önergesi. (7/3855) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.11.l997) 40. – İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın,
İstanbul Rumeli Feneri 195 parseldeki gayrimenkulün satışına ilişkin Devlet
Bakanından yazılı soru önergesi. (7/3856) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.11.l997) 17.11.1997
PAZARTESİ
Teklifler No. : 30 1. – Denizli Milletvekili Mehmet Gözlükaya’nın; Denizli
İlinde Yeni İlçeler Kurulması Hakkında Kanun Teklifi (2/939) (İçişleri ve Plan
ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 5.11.1997) 2. – Tokat Milletvekili Bekir Sobacı ve 6 Arkadaşının;
Niksar İlinin Kurulması Hakkında Kanun Teklifi (2/ 940) (İçişleri ve Plan ve
Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 5.11.1997) 3. – Kahramanmaraş Milletvekili Hasan Dikici ve 30
Arkadaşının; Tanıtma Fonu Teşkili İle 11.7.1939 Tarihli ve 3670 Sayılı Milli
Piyango Teşkiline Dair Kanunun 4 üncü Maddesine Bir Bend Eklenmesi Hakkında
3230 Sayılı Kanuna Bir Ek ve Bir Geçici Madde Eklenmesine İlişkin Kanun Teklifi
(2/941) (Anayasa ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi :
6.11.1997) 4. – Kırklareli Milletvekili Ahmet Sezal Özbek’in; Bir
İl Kurulması Hakkında Kanun Teklifi (2/942) (İçişleri ve Plan ve Bütçe
komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 11.11.1997) Raporlar 1. – Adana Milletvekili M.Halit Dağlı ve 12
Arkadaşının, Bir İl Kurulması Hakkında Kanun Teklifi ve İçtüzüğün 37 nci
Maddesine Göre Doğrudan Gündeme Alınma Önergesi (2/646) (S.Sayısı: 395)
(Dağıtma Tarihi : 17.11.1997) (GÜNDEME) 2. – Tabii Afetlerden Zarar Gören Vakıf Taşınmazları
Afet Öncesi Kiracılarına Kiracılık Hakkı Tanınması ve Gayrimenkul Kiraları
Hakkında Kanuna Bir Geçici Madde Eklenmesine Dair Kanun Tasarısı ve Plan ve
Bütçe ve Adalet komisyonları raporları (1/680) (S.Sayısı: 396) (Dağıtma Tarihi
: 17.11.1997) (GÜNDEME) 18 . 11 .
1997 SALI Teklifler
No. : 31 1. – Çanakkale
Milletvekili A. Hamdi Üçpınarlar ve 6 arkadaşının; Yükseköğretim
Kurumları Teşkilatı Hakkında 41 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin
Değiştirilerek Kabulüne Dair Kanun İle 78 ve 190 Sayılı Kanun Hükmünde
Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifi ( 2/943) (Milli
Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor ve Plan
ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 12.11.1997) 2. – Kırklareli Milletvekili Ahmet Sezal Özbek’in; Bir
İl Kurulması Hakkında Kanun Teklifi (2/
944) (İçişleri ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi:
12.11.1997) 3. – Ankara Milletvekili Yücel Seçkiner’in; 21.6.1927
tarih ve 1111 Sayılı Askerlik Kanunu İle 4.1.1961 tarih ve 211 Sayılı Türk
Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun
Teklifi (2/945) (Milli Eğitim, Kültür ,
Gençlik ve Spor ve Milli Savunma komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi:
12.11.1997) 4. – Manisa Milletvekili Tevfik Diker’in; Borlu
Kasabasının İlçe Olması Hakkında Kanun Teklifi
(2/946) (İçişleri ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12.11.1997) Rapor 1. – İzmir Milletvekili Atilla Mutman ve 9 arkadaşının,
Doğal Afetlerde Meydana Gelen Can ve Mal Kaybını En Aza İndirmek İçin Alınması
Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve
105 inci Maddeleri Uyarınca Bir Meclis Araştırması Açılmasına İlişkin Önergesi
ve (10/58) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu Raporu. (S. Sayısı: 345)
(Dağıtma tarihi: 18.11.1997) (Görüşme günü: 25.11.1997) (GÜNDEME) Sözlü Soru
Önergeleri 1. – Kilis Milletvekili Mustafa Kemal Ateş’in, Kilis’e
açılması planlanan SSK Hastanesine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanından sözlü soru önergesi (6/746)(Başkanlığa geliş tarihi: 14.11.1997) 2. – Kilis Milletvekili Mustafa Kemal Ateş’in, SSK’nın
finansal yapısının müfettişlerce araştırılıp araştırılmayacağına ilişkin
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından sözlü soru önergesi (6/747)(Başkanlığa
geliş tarihi: 14.11.1997) Yazılı Soru
Önergeleri 1. – Kırıkkale Milletvekili Kemal Albayrak’ın, kamu
kurum ve kuruluşlarında kullanılan makam ve hizmet araçlarının sayısı ile yakıt
miktarlarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/3857)(Başkanlığa geliş
tarihi: 12.11.1997) 2. – Trabzon Milletvekili Kemalettin Göktaş’ın,
personel atamalarına ve görev yerleri değiştirilenlere ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/3858) (Başkanlığa geliş tarihi: 14.11.1997) 3. – Kars Milletvekili Zeki Karabayır’ın, bir
milletvekiline ait olduğu iddia edilen dersane ve şirketlere ilişkin Maliye
Bakanından yazılı soru önergesi (7/3859)(Başkanlığa geliş tarihi: 14.11.1997) 4. – Kars Milletvekili Zeki Karabayır’ın, bir
milletvekiline ait olduğu iddia edilen dersane çalışanlarına ilişkin Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/3860)(Başkanlığa geliş
tarihi: 14.11.1997) 5. – Trabzon Milletvekili Kemalettin Göktaş’ın,
Yeditepe Üniversitesine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/3861)
(Başkanlığa geliş tarihi: 14.11.1997) 6. – İstanbul Milletvekili Ercan Karakaş’ın,
Diyarbakır’da gözaltına alındığı iddia edilen bir şahsa ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/3862) (Başkanlığa geliş tarihi: 14.11.1997) 7. – İstanbul Milletvekili Ercan Karakaş’ın, bedelsiz
ithalat uygulamasına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru
önergesi (7/3863) (Başkanlığa geliş tarihi: 14.11.1997) 8. – Elazığ Milletvekili Ömer Naimi Barım’ın, Elazığ
Devlet Hastanesine ve sağlık hizmetlerinin özelleştirilmesine ilişkin Sağlık
Bakanından yazılı soru önergesi. (7/3864) (Başkanlığa geliş tarihi: 14.11.1997) 9. – Kütahya Milletvekili Ahmet Derin’in,
Kırklareli-Lüleburgaz İlçesinde Acil Kemik Hastanesi açılıp açılmayacağına
ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi. (7/3865) (Başkanlığa geliş
tarihi: 14.11.1997) 10. – Kilis Milletvekili Mustafa Kemal Ateş’in,
personel atamalarına ve görev yerleri değiştirilenlere ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi. (7/3866) (Başkanlığa geliş tarihi: 14.11.1997) 11. – Trabzon Milletvekili Kemalettin Göktaş’ın,
İlksan’a ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi. (7/3867)
(Başkanlığa geliş tarihi: 17.11.1997) 12. – İzmir Milletvekili Sabri Ergül’ün, personelin mal
bildirimlerine ve Genel Kurul Salonu ihalesindeki yolsuzluk iddialarına ilişkin
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanından yazılı soru önergesi. (7/3868)
(Başkanlığa geliş tarihi: 17.11.1997) 13. – İzmir Milletvekili Sabri Ergül’ün, personel
atamalarına, taşıt kullanımına ve bazı müdürlüklerde çalışan personele ilişkin
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanından yazılı soru önergesi. (7/3869)
(Başkanlığa geliş tarihi: 17.11.1997) 14. – Sivas Milletvekili Mahmut Işık’ın, yenilenen
Genel Kurul Salonunun seslendirme ve diğer elektronik donanımlarının
güvenliğine ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanından yazılı soru
önergesi. (7/3870) (Başkanlığa geliş tarihi: 17.11.1997) Süresi İçinde
Cevaplandırılmayan Yazılı Soru Önergeleri 1. – Bursa
Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın, hukuka aykırı olarak yakalanan ya
da tutuklanan kişilere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/3443) 2. – Bursa
Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın, personel atamalarına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/3445) 3. –Bursa
Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın, Uyuşturucu ve Psikotrop Maddelerin
Kaçakçılığı İle Kara Paranın Aklanmasının Önlenmesine Dair Kanunun
uygulanmasına ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/3448) 4. –Denizli Milletvekili Mehmet Gözlükaya’nın, yazılı
ve görsel basına verilen teşvik kredilerine ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/3450) 5. – Balıkesir Milletvekili İ.Önder Kırlı’nın, Anadolu
basınının desteklenmesine ilişkin Başbakanda yazılı soru önergesi (7/3451) 6. –Gaziantep Milletvekili Nurettin Aktaş’ın, bazı
beyanlarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/3459) 7. – Şanlıurfa Milletvekili Abdulkadir Öncel’in,
görevden alınan üst düzey bürokratlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/3462) 8. – Adana Milletvekili Orhan Kavuncu’nun, Adana ve
civarında meydana gelen don afetinden zarar gören üreticilerin ziraî kredi
borçlarına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/3465) 9. – Samsun Milletvekili Murat Karayalçın’ın, Samsun
iline ait öncelikli proje olup olmadığına ilişkin Devlet Bakanından yazılı soru
önergesi (7/3467) 10. – Ankara Milletvekili Yılmaz Ateş’in, Keçiören
Belediye Başkanlığının yasa dışı faaliyetler için bir örgüt oluşturduğu
iddiasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/3473) 11. – İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı’nın, Açık
Öğretim Fakültesi ders kitaplarına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru
önergesi (7/3474) 12. – Ankara Milletvekili Gökhan Çapoğlu’nun Merkez
Bankası aylık ödemeler dengesi verilerinin yayınlanmamasının nedenine ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/3475) 13. – İstanbul Milletvekili Mehmet Ali Şahin’in,
İstanbul-Boğaziçi Bölgesinde yasa dışı bir inşaata göz yumulduğu iddiasına
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/3476) 14. –Yozgat Milletvekili Abdullah Örnek’in, THY Yönetim
Kuruluna yapılan atamalara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/3479) 15. – Yozgat Milletvekili Abdullah Örnek’in, Bahçeköy
Belediyesine bağlanan köylerin yeşil alanlarının korunmasına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/3481) 16. – Yozgat Milletvekili Abdullah Örnek’in,Yozgat’da
ziraî borçları ertelenen çiftçilere ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/3482) 17. – Yozgat Milletvekili Abdullah Örnek’in, tarımsal
kredi faizi oranlarına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/3484) 18. – Yozgat Milletvekili Abdullah Örnek’in,Başbakanlık
Kriz Yönetim Merkezine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/3485) 19. – Hatay Milletvekili Fuat Çay’ın, Cumhurbaşkanlığı,
Başbakanlık ve T.B.M.M. personelinin sosyal tesis ihtiyacına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/3486) 20. –İstanbul Milletvekili Mehmet Ali Şahin’in,
Büyükçekmece İlçe Jandarma Komutanlığınca siyasi parti ilçe yöneticilerinin
kimlik bilgileri ve ikametgâh adreslerinin istendiği iddiasına ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/3509) 21. – İçel Milletvekili D.Fikri Sağlar’ın, Emniyet
Genel Müdürlüğü tarafından satın alındığı iddia edilen suikast silahlarına
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/3512) 22. – İzmir Milletvekili Sabri Ergül’ün, mal
bildirimlerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/3513) 23. – Hatay Milletvekili Fuat Çay’ın, bazı özel eğitim
kurumlarının verdikleri ilanlara ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru
önergesi (7/3515) 24. – Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya’nın, bazı
yabancı ülke üniversitelerinden alınan diplomalara denklik belgesi verilmediği
iddiasına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi. (7/3519) 25. – Ordu Milletvekili Müjdat Koç’un, Ordu İlindeki
belediyelere Acil Yardım Fonundan yardım yapılıp yapılmayacağına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi. (7/3521) 26. – Manisa Milletvekili Tevfik Diker’in, bazı telefon
numaralarından yapılan görüşmelerin yoğunluğuna ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi. (7/3524) 27. – İçel Milletvekili Oya Araslı’nın, YÖK tarafından
Mersin Üniversitesi yönetimine baskı yapıldığı iddialarına ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi. (7/3526) 28. – Şanlıurfa Milletvekili Abdülkadir Öncel’in, kamu
çalışanlarından eğitime katkı için zorunlu bağış toplandığı iddialarına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi. (7/3529) 29. – Afyon Milletvekili İsmet Attila’nın, Afyon
Akdeğirmen Barajı ihalesine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi. (7/3530) 30. – İzmir Milletvekili Sabri Ergül’ün, Özer Çiller
hakkında yürütülen soruşturmaların savsaklandığı iddialarına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi. (7/3531) 31. – Adıyaman Milletvekili Celal Topkan’ın, kamu
kuruluşlarının yönetim kurullarına yapılan atamalara ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi. (7/3532) 32. – Adıyaman Milletvekili Celal Topkan’ın, Adıyaman’a
yeni yatırımlar yapılmasına ve bu İldeki petrol ürünleri fiyatlarına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi. (7/3533) 33. – İzmir Milletvekili Sabri Ergül’ün,
İstanbul-Merdivenköy’deki Şahkulu Sultan Dergâhına ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi. (7/3535) 34. – Yozgat Milletvekili Abdullah Örnek’in, Batı
Çalışma Grubu’na ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi. (7/3536) 35. – Kahramanmaraş Milletvekili Hasan Dikici’nin, THY
Yönetim Kuruluna yapılan atamalara ve bir milletvekilinin yaptığı siyasi
gezilere katılan bürokratlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi.
(7/3538) 36. – Afyon Milletvekili İsmet Attila’nın, Afyon Tarım
Kredi Kooperatifleri Bölge Müdürlüğünün ne zaman hizmete açılacağına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi. (7/3544) 37. – Erzurum Milletvekili Aslan Polat’ın,
Erzurum-Kars-Ardahan illerindeki işverenlerin bazı indirim ve muafiyetlerden
yararlandırılıp yararlandırılmayacağına ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi. (7/3547) 38. – Erzurum Milletvekili Aslan Polat’ın, Erzurum’un
gelir vergisinde özel indirim uygulanan iller arasına alınıp alınmayacağına
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi. (7/3548) 39. – Erzurum Milletvekili Ömer Özyılmaz’ın, bir
milletvekilinin yaptığı siyasi gezilere bürokratlarında katıldığı iddialarına
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/3551) 40. – Yozgat Milletvekili Abdullah Örnek’in,
Açıköğretim Lisesi öğrencileri için açılan ek sınava ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/3555) 41. – Konya Milletvekili Hasan Hüseyin Öz’ün,
Yenice-ORÜS özelleştirme ihalesine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/3556) 42. – Karabük Milletvekili Hayrettin Dilekcan’ın,
Yenice-ORÜS işletmesinin özelleştirme ihalesine ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/3559) 43. – İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen’in, Şişli
Belediye Başkanı hakkındaki bazı iddialara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/3560) 44. – Erzurum Milletvekili Aslan Polat’ın, Başbakanlık
Acil Destek Fonundan Rize ve Erzurum illerine yapılan yardımlara ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/3570) 45- Çanakkkale Milletvekili Ahmet Küçük’ün, akaryakıt
tüketimine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/3573) 46. – Çanakkkale Milletvekili Ahmet Küçük’ün, fon
hesaplarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/3575) 47. – Çanakkale Milletvekili Ahmet Küçük’ün, Zirai
kredi faizlerinin yükseltilmesine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/3576) 48. – Nevşehir Milletvekili Mehmet Elkatımış’ın,
Nevşehir Ana Çocuk Sağlığı Merkez Bina İnşaatı ihalesine ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/3578) 49. – İstanbul Milletvekili Ercan Karakaş’ın, iflasını
açıklayan bir firmaya kamu bankalarınca verilen kredilere ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/3579) 50. – Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın,
Müsabaka Yerlerine Serbest Giriş Yönetmeliği’nde yapılan değişikliğe ilişkin
Devlet Bakanından yazılı soru önergesi. (7/3581) 51. – Ankara Milletvekili Yılmaz Ateş’in, SSK Genel
Müdürlüğü tarafından Tunceli’de Sağlık Meslek Lisesi olarak yaptırılan bir
binaya ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/3582) 52. – İzmir Milletvekili Sabri Ergül’ün, Tansu
Çiller’in Başbakanlık yaptığı dönemde hediye ettiği silahlara ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/3583) 53. – İzmir Milletvekili Sabri Ergül’ün, “Türkiye İşçi
Emeklileri Cemiyeti”ne ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/3584) 54. –İzmir Milletvekili Sabri Ergül’ün, bir parti
mensubuna pasaport verilmediği iddiasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/3586) 55. – Kastamonu Milletvekili Fethi Acar’ın, zirai kredi
faizlerinin arttırılmasının nedenine
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/3587) 56. – Balıkesir Milletvekili İ.Önder Kırlı’nın, yerel
basının desteklenmesine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/3589)
Genel Görüşme Önergesi No. : 31’e 1. Ek 1. – Ağrı Milletvekili M. Sıddık Altay ve 22
arkadaşının, Doğu Anadolu Bölgesinin kalkınma sorunları konusunda Anayasanın 98
inci, İçtüzüğün 102 ve 103 üncü maddeleri uyarınca bir genel görüşme açılmasına
ilişkin önergesi (8/16) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.11.1997) BİRİNCİ
OTURUM Açılma Saati:
15.00 18 Kasım 1997
Salı BAŞKAN :
Başkanvekili Kamer GENÇ KÂTİP ÜYELER:
Ali GÜNAYDIN (Konya), Zeki ERGEZEN (Bitlis) BAŞKAN – Türkiye Büyük Millet Meclisinin 15 inci
Birleşimini açıyorum. Sayın milletvekilleri, toplantı yetersayımız vardır,
çalışmalara başlıyoruz. Gündeme geçmeden önce, üç arkadaşıma gündemdışı söz
vereceğim. III. – BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI A) GÜNDEMDIŞI
KONUŞMALAR 1. – Çanakkale Milletvekili Ahmet Küçük’ün, Köy
Hizmetleri Genel Müdürlüğünde çalışan geçici işçilerin sorunlarına ilişkin
gündemdışı konuşması ve Devlet Bakanı Mustafa Yılmaz’ın cevabı BAŞKAN – Birinci gündemdışı sözü, Köy Hizmetleri Genel
Müdürlüğünde çalışan geçici işçilerin sorunlarıyla ilgili olarak, Çanakkale
Milletvekili Ahmet Küçük'e veriyorum. Buyurun Sayın Küçük. Süreniz 5 dakikadır. AHMET KÜÇÜK (Çanakkale) – Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü bünyesinde çalışan geçici
işçilerin sorunlarıyla ilgili gündemdışı söz almış bulunmaktayım; bu vesileyle,
Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. Sayın milletvekilleri, Köy Hizmetleri Genel
Müdürlüğünde yıllardır kronikleşen bir sorunu tekrar gündeme getirerek, artık,
sorunun çözülmesi için, Hükümet, bir şeyler yapmak zorunda olduğunu anlamak
durumuyla karşı karşıya kalmıştır; çünkü, bu sorun muhatabı olan 40-45 bin
geçici mevsimlik işçiyi, ailesini ve yakınlarını direkt olarak
ilgilendirmektedir. 1994 yılında yaşanan ekonomik kriz gerekçe
gösterilerek, yaklaşık 41 bin geçici mevsimlik statüde çalıştırılan personelin
çalışma sürelerinde azaltılmaya gidilmiştir. O günden bugüne, ne yazık ki,
geçici işçilerin sorunlarına çare bulunamamıştır. Bu işçilerimiz, yıllık
yatırım hizmetlerinin bir parçası olmalarına rağmen, yılda sadece 4 ay
çalıştırılabilmektedir. Son iki yıldır yapılan değişikliklerle, işçilerimiz, 2
ay daha fazla çalıştırılmaktadır. Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünde yıllardır
istihdamları problem haline gelen geçici işçilerimiz için, sorunlarını çözücü
birçok senaryo üretilmiş; fakat, ne yazık ki, bugüne kadar hiçbiri uygulamaya
konulamamıştır. Köy Hizmetlerindeki yanlış yönetim anlayışından dolayı,
işçilerimiz, kamuoyuna fazla istihdam olarak gösterilmişlerdir. Partizanca
uygulanan personel politikası ve özelleştirme çabalarıyla, geçici işçilerimizin
sıkıntıları daha da artırılmıştır. Ayrıca, geçici işçilerimize 1995 yılı yüzde 51'lik
enflasyon farkını Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü hâlâ ödememiştir. Diğer tüm
kurumlardaki geçici işçiler bu enflasyon farklarını almışken, Köy Hizmetleri
Genel Müdürlüğünde çalışan işçilerimize üvey evlat muamelesi yapılmış ve
yapılmaktadır. İşçilerimiz, haklarını aramak için kurumlarıyla mahkemelik dahi
olmuşlardır. Hükümet, bu işçilerimizi, kurumlarıyla bir an önce
barıştırmak zorundadır; kazanılan haklarını en kısa sürede iade etmelidir;
işçilerimizin çalışma sürelerini derhal 10-12 aya çıkarmalıdır; aynı yerde eşit
işe eşit ücret politikası uygulanmalıdır; iş güvenliği sağlanmalıdır;
sendikalarda seçme ve seçilme hakları kendilerine geri verilmelidir. Artık, hiç
vakit geçirmeden, Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğümüzde çalışan geçici
işçilerimizin sorunlarını çözerek, onlara stressiz bir yaşam imkânı sağlayıp,
onların işgücünden efektif bir şekilde yararlanmalıyız diye düşünüyorum. Sayın milletvekilleri; 55 inci Hükümet, programında da
yer alan "mevsimlik geçici işçilerin başta sosyal güvenlik hakları olmak
üzere, sorunları çözüme kavuşturulacak ve çalışma süreleri uzatılacaktır"
şeklindeki vaatlerini, derhal yerine getirmelidir. Sayın Bakanın da, bu
konudaki sorunları çözümleyeceğine dair demeçleri yer yer basında yer
almaktadır. Bunları, tüm kamuoyu ve tüm geçici işçilerimiz yakından takip
etmektedir. 55 inci Hükümeti ve Sayın Bakanı, vaatlerini yerine getirmeye ve
sözlerini tutmaya çağırıyorum. Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yıllardır, kaç
gün çalışacağını bilmeden, emeklilik güvenceleri dahi olmadan; canla başla,
gece gündüz kurumuna hizmet vermeye çalışan emekçilerimizin, artık, dayanacak
gücü kalmamıştır, bıçak kemiğe dayanmıştır. Dört kişilik bir ailenin sadece mutfak masrafının 40
milyon lirayı aştığı, enflasyonun yüzde 100'lere dayandığı günümüzde, namusuyla
çalışarak ailesine bakmakla yükümlü olan geçici işçilerimizin sorunlarının
çözümü için, Hükümet, bugüne kadar neler yapmıştır ve de neler yapacaktır;
bunu, işçilerimize ve kamuoyuna dürüstçe ve açıklıkla anlatmak zorundadır. 5
aydır, Hükümet, 40 bin geçici işçimizin sorununu çözemiyorsa, 70 milyonun
sorununu nasıl çözecektir?!. Bu konuda, Hükümeti, şahsım adına uyarmayı bir
görev biliyorum. Bu duygu ve düşüncelerle, Yüce Meclisi, en derin sevgi
ve saygılarımla selamlıyorum. (Alkışlar) BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Küçük. Gündemdışı konuşmaya cevap vermek üzere, Hükümetten bir
talep gelmemiştir. 2. – Aydın Milletvekili Sema Pişkinsüt’ün, eğitim,
bilim ve demokrasi konusundaki gündemdışı konuşması ve Millî Eğitim Bakanı
Hikmet Uluğbay’ın cevabı BAŞKAN – İkinci gündemdışı söz, eğitim, bilim ve
demokrasi konusunda, Aydın Milletvekili Dr. Sema Pişkinsüt'e verilmiştir. Buyurun Sayın Pişkinsüt. (DSP ve CHP sıralarından
alkışlar) Süreniz 5 dakikadır. SEMA PİŞKİNSÜT (Aydın) – Sayın Başkan, Meclisimizin
değerli üyeleri; 8 yıllık çağdaş ilköğretime geçiş süresi içerisinde zorunlu
eğitim, salt bir süre uzatma, birleştirme ve öğretmen yetiştirmeden ibaret
değildir. Eğitimde yeni ve köklü bir yapılanma gereklidir. Bu yeniden yapılanma
içerisinde, eğitimimizin özüne ilişkin kuramsal ve uygulamalı çalışmalar
yaşamsal önem taşır. Bu konulardaki önemli kararların, elbette, çağdaş,
demokratik, bilimsel ve geniş katılımlı tartışmalarla sonuçlandırılmasının çok
gerekli olduğu da açıktır. Böyle bir ortam ve zaman içerisinde YÖK tarafından
alınan yeni bir kararı bugün sizlerin takdirlerine sunmaya çalışacağım. YÖK Başkanlığı tarafından yürütülen eğitim
fakültelerindeki yeni düzenleme çalışmaları sonuçlandırılmış ve YÖK Yürütme
Kurulunun 4 Kasım 1997 tarih, 97-39/2761 sayılı kararıyla da kabul edilmiştir.
Bu karar, 6 Kasım 1997 tarihiyle Ankara Üniversitesi Rektörlüğüne gönderilmiş,
ancak, ilgili fakülte dekanlıklarına henüz ulaşmamıştır. Bu karar ve uygulamada
hemen dikkat çeken ve irdelememiz gereken dört nokta olduğunu düşünüyorum:
Birincisi, bu emir niteliğindeki kararla, Türkiye'nin tek eğitim bilimleri
fakültesi, eğitim fakültesine çevrilmektedir. Oysa, amaç, yasa ve özleri
itibariyle eğitim bilimleri fakülteleri, eğitim fakültelerinden farklıdır. Eğitim politikalarının oluşturulması, eğitim sistemine
ilişkin normların ve ölçütlerin saptanması, eğitimle ilgili çeşitli
problemlerin bilimsel metotlarla akademik seviyede araştırılması, eğitim
uzmanlarının yetiştirilmesi gibi önemli eğitim konuları, eğitim bilimleri
fakültesinin görev ve sorumluluk alanlarıdır. Otuziki yıllık eğitim ve öğretim
tarihi olan bu fakülte, eğitim elemanlarının düşünceleri resmî olarak
sorulmadan YÖK tarafından değiştirilmiştir. Anabilim dalları kaldırılarak yeni
bölümler oluşturulmaktadır. Bu durum ise, fakültede çalışan 107 öğretim
elemanının akademik kariyerlerinin, özlük haklarının ve geleceklerinin, görünür
de değil ama, fiilen, bilgileri dışında farklılaştırılmasıdır. İkinci nokta; bu kararla, halk eğitim anabilim dalı,
program düzeyine indirilmektedir. Halbuki, toplumların kalkınmasında örgün
eğitim kadar, yaygın halk eğitimi de çok önemlidir. İktidar ortağı olduğumuz bu
dönemde 940 halk eğitim merkezi ile çıraklık ve meslekî eğitim merkezlerine
hitap eden halk eğitimi bölümünün bu duruma düşürülmesini, insanımızın
mutluluğuna ve refahına gönül vermiş bir DSP'li olarak kabullenmek mümkün
değildir. Üçüncü nokta; bu kararla, eğitimde öğretmen yetiştirme,
uzman yetiştirmenin önüne geçmektedir. Eğitimde, öğretmenlik esastır. Bu doğru;
ancak, uzmanlık ve eğitimin diğer destek ögeleri ihmal edilmemelidir. Bu görev,
enstitülere ve eğitim bilimleri enstitüsüne de verilmektedir; ancak, eğitim
bilimleri enstitüsü, halihazırda lisansüstü eğitim programı yürütme imkân ve
yetkisine sahip değildir. Kararda, enstitüler, kendi kadroları var ve kendi
kadrolarıyla programı yürütecekleri gibi gösterilmektedir. Yasal dayanağı şu
anda yürürlükte olmadığı halde uygulamaya sokulmak istenen eğitim bilimleri
enstitüsü lisansüstü programları henüz Türkiye Büyük Millet Meclisine
getirilmeden, yasalmış gibi yürütülmek istenmektedir. Son olarak, bu konuşmamın özünü de oluşturan en önemli
nokta; iç düzenleme yapılan fakültenin ve üniversitenin yetkili kurullarının,
böyle bir değişiklikte söz sahibi olamamalarıdır. Belki gene aynı kararlar,
gereklilikleri gerekçesiyle alınabilirlerdi; ama, gönül, YÖK gibi bir üst
kurulun, üniversite, fakülte, meslek örgütleri ve uzman kuruluşların görüş ve
düşüncelerini resmî ve açık şekilde alarak hareket edebilmesini isterdi. Bu
yolla, daha demokratik, sağlıklı, gerçekçi ve verimli kararlar alınabilinirdi. Üniversiteler, akademik özgürlük ve bilimsel özerklik
içinde, toplumsal aklın ortak değerlerini yaratan ve geliştiren kurumlardır, bu
duruma düşürülmemelidirler... (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN – Sayın Pişkinsüt, süreniz bitti; lütfen
toparlar mısınız efendim. SEMA PİŞKİNSÜT (Devamla) – Hay hay Sayın Başkan. Bu modelin sunuluşu, demokratik, özerk üniversite
kavramına ve çağdaş bilim anlayışına aykırıdır. YÖK'ün aldığı ve alacağı
kararlar için oluşturulması gereken toplumsal duyarlılık hususunu, çağdaş
eğitim konusunda büyük çabalar harcamakta olan Sayın Millî Eğitim Bakanımızın
ilgi ve takdirlerine sunarım. Yüce Meclisimizi saygıyla selamlarım. (DSP ve CHP sıralarından
alkışlar) Sayın Başkan, size de teşekkür ederim. BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Pişkinsüt. Gündemdışı konuşmaya, Millî Eğitim Bakanımız Sayın
Hikmet Uluğbay cevap verecekler. Buyurun Sayın Bakan. MİLLÎ EĞİTİM BAKANI HİKMET ULUĞBAY (Ankara) –
Teşekkürler Sayın Başkan. Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; Sayın Doktor Sema
Pişkinsüt'e, konuyu gündeme getirdiği için teşekkür ediyorum. Değerli arkadaşlar, biliyorsunuz, ülkemizde, eğitim
çağında, şu anda okullarımızda, gerek ilköğretim gerek ortaöğretim gerekse
üniversite düzeyinde 15 milyon gencimiz okuyor. Tabiatıyla, gençlerimizin
okullaşma oranındaki artış, beraberinde, yoğun bir şekilde ilköğretim,
ortaöğretim ve üniversitede öğretim görevlilerine ihtiyacı da süratle
büyütmektedir. Dolayısıyla, bu ihtiyacı karşılamak da, en az, artan
öğrencilerimize kaliteli bir hizmeti verebilmenin gereği. Tabiatıyla, eğitimdeki birçok olgu, diğer
teknolojilerdeki gelişmeye paralel olarak büyük bir süratle değişmekte. Bu
süratli değişmelere süratle yanıt arayabilme arayışında, ülkemiz de, diğer
ülkeler gibi bulunmaktadır ve bu arayışların içerisindedir. Tabiatıyla, bu çalışmaları yaparken, olabildiğince
yaygın bir kitleyle ve bu alanda uzmanlaşmış kuruluşlarla ve bu alanda eğitim
yapan kuruluşlarla işbirliği yapmak esastır. Bu çerçevede, öğretmenlerimizin niteliğini artırmak ve
yeni eğitim alanlarına cevap verebilmeleri için, fakültelerimizde ve
üniversitelerimizde ders programlarını zaman zaman gözden geçirme ihtiyacı
doğmaktadır. Bugün, Türkiye'de 69 üniversitemiz var ve bunların
bünyelerinde fen-edebiyat fakülteleri olduğu kadar, eğitim fakülteleri de var;
ancak, bu vesileyle bir hususun altını çizmek isterim ki, bugün, edebiyat
fakültelerimizin önemli bölümü, fen-edebiyat fakültelerinin tekrarı niteliğinde
eğitim fakülteleri oluşturmuş bulunuyor ve burada yapılan çalışmaların çoğu,
bugünün ihtiyaçlarını çeşitli boyutlarla karşılayamamakta; bu nedenle, belirli
düzenlemelerin, çalışmaların içine girilmiş; çeşitli üniversiteler ile YÖK
bünyesindeki tartışmalar belirli konularda olgunlaştırılabilmiş durumda...
(Gürültüler) BAŞKAN – Sayın Bakanım, bir dakikanızı rica edebilir
miyim. Sayın milletvekilleri, salonda gürültü vardır; Sayın
Bakanı takip edemiyorum; rica ediyorum efendim, sükûnetle dinleyelim. Buyurun Sayın Bakan. MİLLÎ EĞİTİM BAKANI HİKMET ULUĞBAY (Devamla) –
Teşekkürler Sayın Başkan. Bütün bu çalışmalar tamamlanmış değildir; çalışmalar
sürdürülmektedir ve bu konuda, gerek üniversitelerimizle gerekse de
fakültelerle temas edilmektedir. Bahsettiğiniz kararın alınması sırasında,
belki spesifik olarak bir fakültemizle iki fakültemizle temas edilmemiş
olabilir, bunu bir noksanlık olarak gözlemliyorum; ancak, sanmıyorum ki, YÖK
-Kurul olarak- tamamen eğitim fakültelerinden uzak bir şekilde bu kararı almış
olsun; çünkü, böyle bir karar aldılarsa, hata olmuştur. Böyle bir hata varsa
da, ilgili taraflar bir araya gelerek bu konuyu olgunlaştırıp, gerekli adımları
atabilirler; ama, samimî olarak benim tahminim, Yüksek Öğretim Kurulunun,
bahsettiğiniz fakülteyle teması olmasa dahi, diğer fakültelerle temas etmek
suretiyle, aynı alanda eğitim veren veya paralel dalda eğitim verenlerle
belirli bir görüşü oluşturup, uygulama olanaklarını araştırmış olduğudur. Netice itibariyle, eğitimde yapacağınız hatanın
ürünlerini ertesi yıl veya izleyen yıllarda alırsınız ve sistem öder.
Dolayısıyla, bütün bunların tartışılarak ve olgunlaştırılarak uygulamaya
konulması gerekiyor; ancak, bir hususun da altını çizmek istiyorum:
Hatırlayacaksınız, 8 yıla ilişkin yasayı görüşürken, önümüzdeki 3,5 yıl
içerisinde 190 bin öğretmene ihtiyacımız olduğunu ifade etmiştim. Elbette, bu
190 bin öğretmenin yetiştirilebilmesi için de, eğitim fakültelerinin,
fen-edebiyat fakültelerinin, gerek yeni ders programlarına gerekse de çağdaş eğitimin
gerektirdiği yeni teknolojilere adapte edebilecek şekilde programlarını
geliştirmeleri gerekiyordu; işte, yapılan çalışmalardan bir boyutu buna hitap
etmektedir. Sadece 4 yıllık eğitim fakülteleri mezunlarıyla,
ilköğretimde, ortaöğretimde yeterli hizmeti verebileceğimiz anlayışında
olunmadığı için, üniversite üstü lisans programları konulmak suretiyle -bunlar
da tezli ve tezsiz olmak suretiyle iki yönlüdür- ilköğretime hitap edeceklerin
tezsiz, ortaöğretime hitap edeceklerin de tezli olması suretiyle,
öğretmenlerimizin sadece 4 yıllık üniversite mezunu değil 5,5 yıllık,
üniversite üstü öğrenim görmüş olarak da, artık, çocuklarımıza hizmet vermesi
anlayışı yerleşmiştir, çalışmalar buna göre yönlendirilmektedir. Bu çerçevede, bir hususu daha ifade etmek istiyorum:
Bugün, birçok eğitim fakültemizde, fen-edebiyat fakültemizde; evet, fizik
öğretmeni yetiştiriyoruz, kimya öğretmeni yetiştiriyoruz da... Karşı karşıya
bulunduğumuz sorun şu: Fizik nasıl öğretilir; öğretilmiyor!.. Fiziği bilmek
ayrı hadise, öğretebilmek ayrı hadise... O nedenle de, çocukların okulda sık
sık darboğazla karşılaşmaları, belirli dersleri sevip veya sevmemelerinde bu
olgunun önemli bir katkısı var. İşte, bu yıl, Millî Eğitim Bakanlığı ve YÖK, birlikte,
üniversiteüstü öğrenim için, doktora için yurtdışına gönderdiği adaylardan
büyük bir çoğunluğunu, branş öğretmenliğinde o dersin nasıl öğretileceğine
yönelik öğrenim görmek üzere gönderiyor. Bazı ülkelere öğrencilerimiz gidip
doktoralarını tamamlayıp geldiklerinde, eğitim fakültelerinde, fen-edebiyat
fakültelerinde bu noksanlığı da tamamlama yoluna gidecekler. Dolayısıyla, sizin
de gayet güzel altını çizdiğiniz gibi, biz, 8 yıllık eğitimi, sadece 3 yıllık
bir eğitim uzatması olarak ve sadece öğretmen sayısını artırmak olarak görmüyoruz.
Öğretmenlerimizin, niteliğini geliştirecek, çağdaş teknolojiyi kullanacak bir
boyutta eğitim almalarını sağlayarak, önümüzdeki 3,5 yıl zarfında alacağımız
190 bin öğretmenin, bu donanımlarla donanmış olarak çocuklarımızın hizmetine
girmelerini bekliyoruz. Verdiğiniz bu fırsatla, bu bağlamda, bir hususu daha
sizlere ifade etmek istiyorum. Fen-edebiyat fakültelerinde eğitim görmekte olan
son sınıf öğrencilerine, bu yıl, yaygın bir şekilde öğretmenlik formasyonu alma
kursları da açılmıştır. Böylece, eğitim fakültelerinden mezun olan arkadaşları
gibi, öğretmenlik formasyonuna sahip fen-edebiyat fakülteleri veya benzeri
okullar mezunlarının da, önümüzdeki haziran ayında mezun olmak suretiyle,
gelecek yıl yapacağımız atamalarda yaygın bir öğretmen alabilme imkânının da
hazırlığı içindeyiz. Böylece, Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulmuş
bulunan 158 bin kişilik kadroyu Yüce Meclis takdir eder ve onaylarsa,
önümüzdeki yıldan itibaren öğretmen açığımızı kapatmak ve sınıflarımızın,
süratle "30 öğrenci, 1 sınıf" yapılanmasına dönüştürülmesinde çok
önemli bir adım atmış olacağız. Bütün bunları açıklama fırsatını bana verdiğiniz için
teşekkür ediyorum. Yüce Meclise saygılar sunuyorum. (DSP ve CHP
sıralarından alkışlar) BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Bakan. Gündemdışı konuşma cevaplandırılmıştır. Devlet Bakanımız Mustafa Yılmaz, Köy Hizmetlerinde
çalışan geçici işçilerle ilgili yapılan gündemdışı konuşmaya cevap verecektir. 1. – Devlet
Bakanı Mustafa Yılmaz’ın, Çanakkale Milletvekili Ahmet Küçük’ün, Köy Hizmetleri
Genel Müdürlüğünde çalışan geçici işçilerin sorunlarına ilişkin gündemdışı
konuşmasına cevabı (Devam) BAŞKAN – Biraz geç kaldınız; ama, işçileri çok
sevdiğimiz için, onların dertleriyle ilgili bir cevap verin bakalım. DEVLET BAKANI MUSTAFA YILMAZ (Gaziantep) – Sayın
Başkan, sayın milletvekilleri; Çanakkale Milletvekili Sayın Ahmet Küçük'ün, Köy
Hizmetlerinde çalışan mevsimlik işçilerle ilgili getirdiği sorunlara cevap
vermek üzere huzurunuzdayım; hepinizi saygıyla selamlıyorum. Sayın Başkana teşekkür ediyorum; işçileri sevdiğini o
mikrofondan söylemesi beni de memnun etti. Trafik sebebiyle biraz geciktik... BAŞKAN – Çok seviyorum; çok... Yani, sevmek değil
"çok" kelimesi de var başta... DEVLET BAKANI MUSTAFA YILMAZ (Devamla) – Sağ olun Sayın
Başkan. Şimdi, Köy Hizmetlerinden sorumlu Devlet Bakanı
olduğumdan bu yana, mevsimlik işçilerin sorunlarıyla ilgili bu konu, Bakanlar
Kurulunda yaklaşık olarak dört kez gündeme alınmış ve yavaş yavaş çözüme doğru
giden bir seyir içerisine girmiş; son toplantımızda da biraz daha ileri bir
aşamaya gelerek, çözüm aşamasına gelmek üzere olunan bir noktaya gelmiştir. Bu sorun, yirmi yıldan beri her hükümetin -hangi
hükümet gelirse gelsin- en büyük sorunlarından biri olmuş ve ülkemizin kanayan
yaralarından biri haline gelmiştir. Açık söylemek gerekir, Köy Hizmetlerinde çalışan 40 bin
mevsimlik işçinin -kimin zamanında, hangi kafayla, hangi düşünceyle alınmış
bilmem; burada, kimseyi eleştirmek veya geçmiş hükümetlere şöyle veya böyle laf
atmak için söylemiyorum- 20 bini, zamanında, fazladan alınmış. Köy
Hizmetlerinde 40 bin işçi çalışıyor; bunların 20 bini çalışarak maaş alıyor;
diğer 20 bine yakın kısmı ise -tabiî, tam rakam olarak tespit etmek zor-
maalesef, üzülerek söylüyorum ki, ayın 15'inde, kartını getirip, makineden
maaşını çeken ve öteki ayın 15'ine kadar giden arkadaşlarımızdır; bunu
kabullenmek lazım. "Niye çalıştırmıyorsunuz; bu işçiler var, iş
verin, çalışsınlar" diyebilirler... Şimdi, Köy Hizmetlerinin mevcut
işlerini, mevcut makinelerle, 20 bin işçi götürebiliyor. Diğer 20 bin işçiyi de
daireye getirdiğiniz zaman, gidiyor, bahçede ağacın altında oturuyor, iş
veremiyorsunuz!.. Burada işçileri suçlamak istemiyorum; çalışmayan 20 bin
işçiyi de suçlamak istemiyorum. Zamanında bu insanları işe alan insanlar,
bunlara nasıl iş verileceğini hesap etmeden işe almışlar; bu insanların bir
kabahati, suçu yok... Bunlar işe alınmış; ama, iş verilememiş. Bazı insanların
dediği gibi "atın 20 bin işçiyi; geriye kalan 20 bin işçiyle idare
edin!.." Böyle bir zihniyet de yer yer karşımıza geliyor; ama, işe gireli
yaklaşık onbeş yirmi yıl olmuş insanları işten atmak, hem kişisel olarak hem de
Demokratik Sol Partinin işçilere yakınlığı dolayısıyla, vicdanımızla bağdaşmaz.
(DSP sıralarından alkışlar) Bu mümkün değil, 55 inci Hükümet olarak böyle bir
şeyi düşünmemiz mümkün değil. Mevsimlik işçilerin durumu ne olacak?.. Mevsimlik
işçilerle ilgili konu şu aşamaya geldi: Biz, dün akşam, bunu, Bakanlar
Kurulunda, 55 inci Hükümet olarak enine boyuna tartıştık, birkaç seçenek var: 1. Fazla olan bu 20 bin işçiyi -madem oturuyor,
çalışmadan, devletin Hazinesinden maaşını alıyor- personele ihtiyacı olan diğer
kurumlara, bakanlıklarımıza kaydırarak, oralarda çalıştırma olanağımız olabilir
mi; birinci düşünce bu. 2. Bu arkadaşlarımızın çalışmadıkları sürenin -6 ay
çalışıp 6 ay boş geziyorlar- primleri Hükümetimiz tarafından yatırılarak, erken
emeklilik imkânı getirilebilir mi? 3. Eğer, başka bakanlıklarda değerlendirme olanağımız
yoksa, primlerini yatırarak emekli etme olanağımız da yoksa; her yıl, kademeli
olarak çalışma sürelerini uzatarak, bu arkadaşlarımızı -tıpkı Karayollarında
olduğu gibi- sürekli işçi olarak çalıştırma olanağımız var mı? Bu seçenekleri Bakanlar Kurulunda konuştuk. Çok şükür
ki, orada bulunan bakanların tamamı, mevsimlik işçilerin -bu önerilerle ilgili-
tüm sorunlarının çözülmesi için destek verdiler; Sayın Başbakanımız, Başbakan
Yardımcımız ve bakanlarımızın tamamı, mevsimlik işçilerin sorunlarının
çözülmesi için fikirbirliğine, akılbirliğine vardılar ve bana bu konuda güven
verdiler, destek verdiler. Bazı gazetelerimiz de -tabiî, yanlış bilgilenme
sonucunda olabilir; ben, gazetelere bir şey demiyorum- bizim, orada, Maliye
Bakanıyla kavga ettiğimiz şeklinde birkaç cümle yazdılar; tabiî yanlış
bilgilenmiş olabilirler. Maliye Bakanları, genelde, Hazineyi çok düşünen
insanlar olur ve doğrusu da odur. Devletin parasının kuruş kuruş harcanmasına
dikkat etmeleri gerekir; ama, sevinerek söyleyeyim ki, Maliye Bakanımız, benim
önerilerimin üzerine daha başka ilaveler de yaparak, mevsimlik işçilerin
sorunlarının çözülmesini söyleyen bir Maliye Bakanıdır. Ben de hayret ettim!..
Biz, dışarı çıktığımızda Maliye Bakanıyla tartışmışız!.. Nasıl tartıştık
bilmiyorum, ben hatırlamıyorum böyle bir şey!.. İnşallah, gazetedeki o arkadaşlar
da bu yazıyı düzeltirler. Değerli arkadaşlar, şimdi, mezarda emeklilik olmaz.
Kızılay Meydanında, geçmiş hükümetler döneminde, işçilerin bağırmasıyla,
çağırmasıyla bu işi 1 ay uzatmanın, 2 ay uzatmanın sonu yok. Bir işçi 6 ay
çalışıyorsa, tam çalışıp 25 yılda emekli olan bir işçi karşısında 2X25=50 yılda
emekli olacak demektir. Askerden gelmiş, 22 yaşında işe girmişse 50+22=72
yaşında emekli olacak demektir. Bir adamın 72 yaşında emekli olma olanağı yok,
mevsimlik işçi olarak emekli olma olanağı yok; işte, bunu adı "mezarda
emeklilik" Biz, 55 inci Hükümet olarak bunu çözmeye kararlıyız.
Gelecek sene, bu zaman, böyle bir soru sorulduğunda veya bir konuşma
yapıldığında, inşallah, bu mikrofondan veya başka mikrofonlardan bu konuda çok
daha rahat konuşma olanağım olacaktır, ona inanıyorum. Hükümet, bu konuda
arkamda tam destektir. Çalışmaları başlatıyorum, işçilerimizin sorununu
çözeceğiz. (DSP ve CHP sıralarından alkışlar) İnşallah, gelecek sene karşınıza bu sorunu çözmüş
olarak geleceğiz. Sayın Ahmet Küçük ve Cumhuriyet Halk Partisi bize destek
vermeye devam ediyor, teşekkür ederim. Destekleri devam edecektir; ama, gelecek
sene, bu sorunu beraber çözeceğiz. (DSP ve CHP sıralarından alkışlar) Çok teşekkür ederim. Sayın Başkan, söz verdiğiniz için size de teşekkür
ederim. BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Bakan. Evet, bu vesileyle, işçilerimizi de memnun ettiniz. Gündemdışı konuşma cevaplandırılmıştır. 3. – Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın,
Olağanüstü Hal Bölgesinde ve Kalkınmada Öncelikli Yörelerde İstihdam
Yaratılması ve Yatırımların Teşvik Edilmesi ile 193 Sayılı Gelir Vergisi
Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısıyla ilgili gündemdışı
konuşması ve Maliye Bakanı Zekeriya Temizel’in cevabı BAŞKAN - Üçüncü gündemdışı konuşma, Olağanüstü Hal
Bölgesinde ve Kalkınmada Öncelikli Yörelerde İstihdam Yaratılması ve
Yatırımların Teşvik Edilmesi ile 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanununda Değişiklik
Yapılması Hakkında Kanun Tasarısıyla ilgili gündemdışı söz isteyen Erzincan
Milletvekili Tevhit Karakaya'ya verilmiştir. Buyurun Sayın Karakaya. (RP sıralarından alkışlar) Süreniz 5 dakika efendim. TEVHİT KARAKAYA (Erzincan) – Teşekkür ederim Sayın
Başkan. Sayın Başkan, muhterem milletvekili arkadaşlarım; Yüce
Heyetinizi saygıyla selamlıyorum. Maliye Bakanlığınca hazırlanan ve 25.9.1997 tarihinde
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sunulan, Olağanüstü Hal Bölgesinde ve
Kalkınmada Öncelikli Yörelerde İstihdam Yaratılması ve Yatırımların Teşvik
Edilmesi ile 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında
Kanun Tasarısı, 3.11.1997 tarih, 1/660 sayı ve 5 no'lu kararla, altkomisyonda
görüşülmeden, altkomisyon raporları beklenilmeden, Plan ve Bütçe Komisyonundan
geçerek Genel Kurul gündemine indirilmiş bulunulmaktadır. Tasarıda, Olağanüstü Hal Bölgesi kapsamında sayılan,
Batman, Bingöl, Bitlis, Diyarbakır, Hakkâri, Mardin, Muş, Siirt, Şırnak,
Tunceli ve Van İllerindeki terör olaylarında, güvenlik güçlerinin çabalarıyla
mesafeler alındığı; terörün etkilerini gidermek için bu illerde yeni yatırım
sahalarının açılması, yöre insanına iş ve istihdam imkânlarının artırılması,
gelir dağılımının iyileşitirilmesi ve böylece, diğer bölgelere göçün önlemesi
gerektiği; ayrıca, Olağanüstü Hal Bölgesinde olmayan, ancak kalkınmada öncelikli
yöre kapsamına giren iller için de uygulananan teşvik tedbirlerine ilaveten,
yeni teşviklere ihtiyaç duyulduğu dile getirilmektedir. Bu tasarıyla, Olağanüstü Hal Bölgesi içerisinde yer
alan illerimizde yeni yatırım sahalarının açılması, göçün önlenmesi, iş
imkânlarının sağlanması belli bir ölçüde gerçekleştirilebilecektir. Tasarı, 2002 yılına kadar, bu illerde çalışanlardan
kesilen vergilerin ertelenmesi; yine, bu illerde yeni işe başlayan Gelir ve
Kurumlar Vergisi mükelleflerinin, bu işyerlerinde fiilen ve sürekli olarak on
veya daha fazla işçi çalıştırmaları şartıyla, münhasıran, bu işyerlerinden elde
ettikleri kazançların, işe başlama tarihinden itibaren üç vergilendirme dönemi
Gelir ve Kurumlar Vergisinden müstesna sayılması; resim, harç istisnası ve
sigorto primi işveren paylarının Hazinece karşılanması; bedelsiz yatırım yeri
tahsisi gibi hususları öngörmektedir. Olağanüstü Hal Bölgesiyle ilgili bu
değişikliklerin yapılması, bu bölgelerimiz için, elbette, olumlu sonuçlar
doğuracaktır. 54 üncü Hükümet döneminde başlayan, Güneydoğu ve Doğu
Anadolu Bölgeleri kalkınma hamlesi, şefkat paketi, bu bölgelerde yer alan
illerimizde yarım kalan yatırımların tamamlanması gibi program ve uygulamalar,
bölgeye istihdam ve yatırım açısından bir canlılık getirmeyi amaçlıyordu. 54
üncü Hükümet, bölgenin ekonomik ve sosyal göstergelerini dikkate alarak
sorunları tespit etmiş, bu sorunların çözümüne yönelik olarak bir icra programı
hazırlamış ve bunun uygulamasına başlamıştı. Devlet yönetimi, elbette, hizmetlerde istikrarın
sağlanmasını da gerekli kılmaktadır. Önceki hükümet döneminde başlayan Doğu ve
Güneydoğu Anadolu Bölgeleri kalkınma hamlesinin, benzeri bir amaçla hazırlanan
kanun tasarısıyla sürdürülmesi, elbette, güzel ve takdir edilmesi gereken bir
olaydır; böyle bir tasarı
karşımızdadır. Ne var ki, tasarıda yer alan illerimizi kapsayan bu kanun
tasarısıyla bölgenin önemli ortak problemlerini çözmek mümkün değildir.
Bölgenin ortak problemleri olan, terörün önlenmesi, kalkınmanın sağlanması ve
göçün durması gibi hususlar, ancak, çok daha geniş bir boyutta ele alınacak
önlemler ölçüsünde giderilebilecektir. Tasarı genel gerekçesinde belirtilen hususlar, yalnızca
tasarıda isimleri belirtilen illerimizi içine almaktadır. Bu nedenle, amacın
gerçekleşmesi için yalnızca bu illerimizin değil, kalkınmada öncelikli yöreler
kapsamında yer alan diğer illerimizin de bu kanun tasarısı kapsamına
alınmasının daha doğru olacağını düşünmekteyim. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN – Sayın Karakaya, lütfen toparlar mısınız
efendim. Süreniz bitti, lütfen toparlayın. TEVHİT KARAKAYA (Devamla) – Efendim, müsaade eder
misiniz. BAŞKAN – Lütfen toparlayın... Biraz acele... TEVHİT KARAKAYA (Devamla) – Doğu ve Güneydoğu Anadolu
Bölgelerinde aynı problemlerle karşı karşıya bulunan diğer illerimiz niçin bu
kanun tasarısına dahil edilememiştir? Bilindiği gibi, anarşi ve terörün en
önemli problemlerinden biri de işsizlik ve ekonomik sorunlardır. Bugün, Doğu ve
Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde yaşanan terör olaylarının böylesine büyümesinde,
bu problemlerin de rolü inkâr edilemez. Ülkemize düşman güçlerin,
propagandalarında, işsizlik ve ekonomik problemleri de malzeme olarak
kullandıkları malumunuzdur. Bu tasarıyla, özellikle olağanüstü hal bölgesinde
yaşanan terörün işsizlik ve ekonomik problemli kaynakları kurutulmak isteniyor.
Aynı sorunları yaşayan Doğu ve Güneydoğu Anadolumuzun bu tasarıda yer almayan
diğer illeri de sosyal ve ekonomik iyileştirme programları kapsamına alınmadığı
takdirde, bu illerimizin de terör problemiyle karşı karşıya kalabileceği neden
görmezlikten geliniyor? Problemler ancak köklü tedbirlerle çözülebilir. Bugün,
olağanüstü hal bölgesinde çözülmek istenen problemlerle Doğu ve Güneydoğu
Anadolu Bölgeleri illerimiz de karşı karşıya değil mi? Doğu ve Güneydoğu
Anadolu Bölgelerimizin sorunları -Allah korusun- olağanüstü hal bölgesinde
yaşanan sorunlar boyutuna çıktığı zaman mı bu bölge illerimiz de bu tasarıda
yer alan teşvik ve destek programından yararlanabilecektir? Bilindiği gibi,
Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde yer alan illerimizin tümü... (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN – Sayın Karakaya, lütfen son cümlenizi söyler
misiniz. Zaten, aslında, bu tasarı geldiği zaman konuşmanız
lazım; ama, neyse, bir defa söz verdik size... Buyurun. TEVHİT KARAKAYA (Devamla) – Bu bölgelerimiz terörden
doğrudan ve dolaylı bir biçimde etkilenmekte, bu illerimizde yarım kalan
yatırımlar tamamlanamamakta, işsizlik artmakta ve göç olgusu hızlanmaktadır. Bu
nedenle, yalnızca olağanüstü hal uygulaması içerisinde yer alan illerle sınırlı
olan bu yasa tasarısının kapsamı genişletilmelidir. Bölgede yer alan Ağrı,
Kars, Erzurum, Erzincan, Bayburt, Gümüşhane, Ardahan, Adıyaman, Iğdır, Elazığ,
Malatya, Şanlıurfa İlleri de bu yasa tasarısı kapsamına alınmalıdır. Aynı
sorunları birlikte yaşayan bölge insanı, farklı uygulamalarla karşı karşıya
bırakılmamalıdır. Bu duygu ve düşüncelerle, Sayın Hükümetin, Yüce
Meclisimizin bu konuyu dikkate alacağı ve Hükümetin, bu yanlıştan, iller
arasındaki bu farklı yaklaşımdan vazgeçeceği umuduyla, Yüce Heyetinizi saygıyla
selamlıyorum. (RP sıralarından alkışlar) BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Karakaya. Sayın Bakan, aslında, bu tasarı daha Meclis gündeminde.
Arkadaşımız genel konularda da bilgi vereceğini bana söylemişti. İsterseniz
cevap verebilirsiniz; ama, tasarının daha Meclisten çıkıp çıkmayacağı belli
değil. Genel bir konu aslında. Takdir sizin, isterseniz kısa bir cevap verin... MALİYE BAKANI ZEKERİYA TEMİZEL (İstanbul) – Cevap
vereceğim efendim. BAŞKAN – Buyurun. MALİYE BAKANI ZEKERİYA TEMİZEL (İstanbul) – Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; Erzincan Milletvekilimiz Sayın Tevhit
Karakaya'nın gündemdışı konuşması üzerine söz almış bulunuyorum; sözlerime
başlarken, hepinizi saygıyla selamlıyorum. Sözlerime başlarken diyorum; ama, aslında, sözlerimize
başlamayı gerektirecek bir konum olmadığını düşünüyoruz; çünkü, biraz önce
Sayın Başkanın da belirttiği gibi, bu bir tasarıdır. Dolayısıyla, bu perşembe
günü, yani bundan bir gün sonra, bunun üzerinde, Türkiye Büyük Millet
Meclisinin Genel Kurulu ayrıntısıyla tartışma olanağı bulacaktır; geneli
üzerinde konuşulacak, kapsamı üzerinde konuşulacak, amacı üzerinde konuşulacak.
O nedenle de, konuşulmasına bir gün kala bu konuda gündemdışı konuşma
yapılmasını gerçekten birazcık yadırgadığımızı belirtmek istiyoruz. TEVHİT KARAKAYA (Erzincan) – Sayın Bakan, farklılığı
ortaya koymak istemiştik. BAŞKAN – Rica ediyorum, müdahale etmeyin. Buyurun. MALİYE BAKANI ZEKERİYA TEMİZEL (Devamla) – Değerli
milletvekilleri, hepinizin bildiği gibi, güneydoğuda da çok uzun süreden beri,
güvenlik güçlerimiz olağanüstü bir mücadele sürdürdü ve bunun sonucu alınmaya
başlandı ve alındı. Terör, çok büyük ölçüde geriletildi. Ancak, terörün ekonomik kaynaklarının da kurutulması,
artık, hükümetlerin ve devletin temel görevlerinden birisiydi. Uzun süreden
beri, terörün ekonomi kaynaklarının kurutulması konusunda yapılan tasarımlar
bir türlü yaşama geçirilemedi. Konuşuldu; ancak, hepsi, sadece, teori
safhasında kaldı, konuşma safhasında kaldı. Bu konuda yapılacak düzenlemeler, aslında, üç grupta
toplanıyordu. Bunlardan birinci grupta, hiçbir yasal düzenleme veya kararname
gerektirmeyen, sadece, Hükümetin belirli eylemlerde bulunmasıyla varılacak
birtakım uygulamalar yer alıyordu; Hükümetimiz, derhal, onları yaptı. Onun
dışında, yine, bu alanda, ekonomik yaşamın geliştirilmesiyle ilgili bazı
Bakanlar Kurulu kararları çıkarılması gerekiyordu; Hükümetimiz, onları da
çıkardı. Onun dışında, bazı alanlarda da yasal bazı düzenlemeler yapmak gerekiyordu;
Hükümetimiz, bununla ilgili yasa tasarısını hazırladı ve Türkiye Büyük Millet
Meclisine sevk etti; tasarı, Plan ve Bütçe Komisyonundan geçerek, Genel Kurula
indi. Değerli arkadaşlar, Sayın Karakaya, tasarının
altkomisyonda görüşülmediğini söyledi. Sayın Karakaya, tasarı, altkomisyonda görüşüldü;
görüşmelerine, bizzat ben de katıldım TEVHİT KARAKAYA (Erzincan) – Raporu beklenilmedi. MALİYE BAKANI ZEKERİYA TEMİZEL (Devamla) – Sonuç
olarak, tasarıda yapılması önerilen değişiklikler, Plan ve Bütçe Komisyonunda
da uygun görüldü ve yapıldı. Bütün ayrıntısıyla, konuların hepsi konuşuldu. Vergi indirerek yatırımı teşvik etmek ve istihdam
maliyetini düşürmek çok uygulanan bir olaydır ve bu, uygulanmaktadır. Yalnız,
bunun sınırının ne olacağı konusu, hem Plan ve Bütçe Komisyonunun hem de
Hükümetimizin en fazla tartıştığı alanlardan birisi oldu. Eğer, her şeyi, her
tarafta teşvik ederseniz, hiçbir şeyi teşvik etmezsiniz. Türkiye'nin gelişmişlik haritası, doğusunun,
güneydoğusunun, batısının, kuzeyinin ve güneyinin bazı ilçelerinin birbirinden
farklı olmadığını; hatta, kuzeyinde, Karadeniz kıyısında bazı ilçelerin,
ekonomik gelişmişlik açısından güneydoğudan hiçbir farkının olmadığını ortaya
koymaktadır. Dolayısıyla, Türkiye'nin ekonomik gelişmişlik haritasını dikkate
alarak, yeni bir teşvik programını yürürlüğe koyma zorunluluğu vardır ve
Hükümet, bunu, en kısa sürede Türkiye Büyük Millet Meclisine sevk edecektir;
ancak, olağanüstü hal yaşamış olan illerin beklemeye tahammülü yoktur. Bu adımı
orada atalım, uygulamayı orada bir başlatalım; hemen arkasından, dönelim,
Türkiye'nin gelişmişlik haritasına göre yeni bir teşvik programını, burada
verdiğimiz teşviklerin gerekirse aynısını veya farklı düzeydekilerini verelim
dedik. Tasarının bu şekilde getirilmesinin nedeni odur; Türkiye'nin, beklemeye
tahammülü kalmayan, dolayısıyla, artık insanların umudunu körelten
uygulamalarının gerçekleşeceğini topluma göstermektir. O nedenle, Perşembe günü görüşeceğimiz tasarı, tamamen
bu amaçla, kapsamı da bu amaçla belirlenmiş bir tasarıdır. Hemen akabinde,
Türkiye'nin gelişmişlik haritasına göre çok ayrıntılı bir tasarı, yeniden
Türkiye Büyük Millet Meclisinin huzuruna getirilecek, hangi il ve ilçelere
teşviklerin verileceği ortaya konulacaktır; ama, bu açıklamayı yapma fırsatını
verdiği için Sayın Tevhit Karakaya'ya tekrar teşekkür ediyor; hepinize saygılar
sunuyorum. Sağ olun. (DSP ve CHP sıralarından alkışlar) BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Bakan. Gündemdışı konuşma cevaplandırılmıştır. Sayın milletvekilleri, Cumhurbaşkanlığı tezkereleri ile
diğer sunuşları okutacağım; ancak, okunacak belgeler çok uzun olduğu için,
Divan Kâtibinin oturarak okumasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir. İlk tezkereyi okutuyorum: B) TEZKERELER
VE ÖNERGELER 1. – Amerika Birleşik Devletlerine gidecek olan Devlet
Bakanı Güneş Taner’e, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Mehmet Cavit Kavak’ın
vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1128) 11 Kasım 1997 Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Görüşmelerde bulunmak üzere, 12 Kasım 1997 tarihinde
Amerika Birleşik Devletlerine gidecek olan Devlet Bakanı Güneş Taner'in
dönüşüne kadar; Devlet Bakanlığına, Devlet Bakanı Cavit Kavak'ın vekâlet
etmesinin, Başbakanın teklifi üzerine, uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize
sunarım. Süleyman Demirel Cumhurbaşkanı BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur. Öteki tezkereyi okutuyorum: 2. – Azerbaycan Cumhuriyetine gidecek olan Başbakan
A.Mesut Yılmaz’a, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent
Ecevit’in vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı
tezkeresi (3/1129) 11 Kasım 1997 Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Azerbaycan erken petrolünün sevkiyatının başlaması
sebebiyle düzenlenecek olan törene katılmak üzere, 12 Kasım 1997 tarihinde
Azerbaycan Cumhuriyetine gidecek olan Başbakan Mesut Yılmaz'ın dönüşüne kadar;
Başbakanlığa, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit'in vekâlet
etmesinin, Başbakanın teklifi üzerine, uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize
sunarım. Süleyman Demirel Cumhurbaşkanı BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur. Öteki tezkereyi okutuyorum: 3. – Almanya’ya gidecek olan Millî Savunma Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı İsmet Sezgin’e, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Mehmet
Batallı’nın vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı
tezkeresi (3/1130) 13 Kasım 1997 Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Batı Avrupa Birliği (BAB) Dışişleri ve Savunma
Bakanları Konseyi sonbahar toplantısına katılmak üzere, 16 Kasım 1997 tarihinde
Almanya'ya gidecek olan Millî Savunma Bakanı ve Başbakan Yardımcısı İsmet
Sezgin'in dönüşüne kadar; Millî Savunma Bakanlığı ve Başbakan Yardımcılığına,
Devlet Bakanı Mehmet Batallı'nın vekâlet etmesinin, Başbakanın teklifi üzerine,
uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize sunarım. Süleyman Demirel Cumhurbaşkanı BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur. Öteki tezkereyi okutuyorum: 4. – Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetine gidecek olan
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit’e, dönüşüne kadar, Devlet
Bakanı Hasan Hüsamettin Özkan’ın vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin
Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1131) 14 Kasım 1997 Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin 14 üncü Kuruluş
Yıldönümü törenlerine katılmak üzere, 15 Kasım 1997 tarihinde Kuzey Kıbrıs Türk
Cumhuriyetine gidecek olan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent
Ecevit'in dönüşüne kadar; Devlet Bakanlığı ve Başbakan Yardımcılığına, Devlet
Bakanı Hasan Hüsamettin Özkan'ın vekâlet etmesinin, Başbakanın teklifi üzerine,
uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize sunarım. Süleyman Demirel Cumhurbaşkanı BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur. Öteki tezkereyi okutuyorum: 5. – Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetine gidecek olan
Devlet Bakanı Yücel Seçkiner’e, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Işın Çelebi’nin
vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1132) 14 Kasım 1997 Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin 14 üncü Kuruluş
Yıldönümü törenlerine katılmak üzere, 15 Kasım 1997 tarihinde Kuzey Kıbrıs Türk
Cumhuriyetine gidecek olan Devlet Bakanı Yücel Seçkiner'in dönüşüne kadar;
Devlet Bakanlığına, Devlet Bakanı Işın Çelebi'nin vekâlet etmesinin, Başbakanın
teklifi üzerine, uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize sunarım. Süleyman Demirel Cumhurbaşkanı BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur. Öteki tezkereyi okutuyorum: 6. – Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetine gidecek olan
Devlet Bakanı Şükrü Sina Gürel’e, dönüşüne kadar, Millî Eğitim Bakanı Hikmet
Uluğbay’ın vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı
tezkeresi (3/1133) 14 Kasım 1997 Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin 14 üncü Kuruluş
Yıldönümü törenlerine katılmak üzere, 15 Kasım 1997 tarihinde Kuzey Kıbrıs Türk
Cumhuriyetine gidecek olan Devlet Bakanı Prof. Dr. Şükrü Sina Gürel'in dönüşüne
kadar; Devlet Bakanlığına, Millî Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay'ın vekâlet etmesinin, Başbakanın teklifi üzerine,
uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize sunarım. Süleyman Demirel Cumhurbaşkanı BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur. Öteki tezkereyi okutuyorum: 7. – Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetine gidecek olan
Devlet Bakanı Refaiddin Şahin’e, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Mehmet
Batallı’nın vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı
tezkeresi (3/1134) 14 Kasım 1997 Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin 14 üncü Kuruluş
Yıldönümü törenlerine katılmak üzere, 15 Kasım 1997 tarihinde Kuzey Kıbrıs Türk
Cumhuriyetine gidecek olan Devlet Bakanı Refaiddin Şahin'in dönüşüne kadar;
Devlet Bakanlığına, Devlet Bakanı Mehmet Batallı'nın vekâlet etmesinin,
Başbakanın teklifi üzerine, uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize sunarım. Süleyman Demirel Cumhurbaşkanı BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur. Öteki tezkereyi okutuyorum: 8. – Tunus’a gidecek olan Çevre Bakanı İmren Aykut’a,
dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Rüştü Kâzım Yücelen’in vekâlet etmesinin uygun
görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1135) 14 Kasım 1997 Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Akdeniz Eylem Planı (AEP) 10 uncu Olağan Akit Taraflar
Toplantısına katılmak üzere, 17 Kasım 1997 tarihinde Tunus'a gidecek olan Çevre
Bakanı İmren Aykut'un dönüşüne kadar; Çevre Bakanlığına, Devlet Bakanı Rüştü
Kâzım Yücelen'in vakâlet etmesinin, Başbakanın teklifi üzerine, uygun görülmüş
olduğunu bilgilerinize sunarım. Süleyman Demirel Cumhurbaşkanı BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur. Öteki tezkereyi okutuyorum: 9. – Kazakistan Cumhuriyetine giden Devlet Bakanı Metin
Gürdere’ye, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Mehmet Salih Yıldırım’ın vekâlet
etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1136) 14 Kasım 1997 Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Görüşmelerde bulunmak üzere, 14 Kasım 1997 tarihinde
Kazakistan Cumhuriyetine giden Devlet Bakanı Metin Gürdere'nin dönüşüne kadar;
Devlet Bakanlığına, Devlet Bakanı Prof. Dr. Salih Yıldırım'ın vekâlet
etmesinin, Başbakanın teklifi üzerine, uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize
sunarım. Süleyman Demirel Cumhurbaşkanı BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur. Bir genel görüşme önergesi vardır; okutuyorum: C) GENSORU,
GENEL GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI VE MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGELERİ 1. – Ağrı Milletvekili M. Sıddık Altay ve 22
arkadaşının, Doğu Anadolu Bölgesinin kalkınma sorunları konusunda genel görüşme
açılmasına ilişkin önergesi (8/16) Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Doğu Anadolu'nun bölgesel kalkınması hakkında,
Anayasanın 98 inci, Meclis İçtüzüğünün 101, 102 ve 103 üncü maddeleri gereğince
genel görüşme açılmasını arz ve teklif ederiz. 1. Mehmet Sıddık Altay (Ağrı) 2. Hüsamettin Korkutata (Bingöl) 3. Celal Esin (Ağrı) 4. Zülfükar İzol (Şanlıurfa) 5. Zeki Karabayır (Kars) 6. Sabahattin Yıldız (Muş) 7. Fikret Karabekmez (Malatya) 8. Mehmet Aykaç (Çorum) 9. Tevhit Karakaya (Erzincan) 10. Lütfü Esengün (Erzurum) 11. Ahmet Cemil Tunç (Elazığ) 12. Abdulhaluk Mutlu (Bitlis) 13. Ömer Naimi Barım (Elazığ) 14. Hasan Belhan (Elazığ) 15. Hayrettin Dilekcan (Karabük) 16. Naci Terzi (Erzincan) 17. Ahmet Çelik (Adıyaman) 18. Fethullah Erbaş (Van) 19. Musa Okçu (Batman) 20. Sabri Tekir (İzmir) 21. Şaban Şevli (Van) 22. Şinasi Yavuz (Erzurum) 23. Kâzım Arslan (Yozgat) Gerekçe: Ülkemizde, özellikle son yıllarda, bölgelerarası
gelişmişlik farkları giderek artmıştır. DPT'nin resmî rakamları, doğunun
sosyoekonomik gelişmişlik endeksinin –1,3 olduğunu ortaya koymuştur. Ülkemizin
bir diğer bölgesi Marmara'da aynı endeksin +1,19 olması, aradaki fark açısından
düşündürücüdür. Bu göstergeden anlaşılacağı gibi, doğu halkı, gelir, istihdam
ve refah bakımından Türkiye'nin çok altında yaşamaktadır Devletin, süratle bölgelerarası dengesizliği gidermek,
toplumsal ve ekonomik bütünleşmeyi sağlamak amacıyla üretimi artıracak, doğu
halkına yeni iş ve geçim imkânları sağlayacak tedbirler alması zaruret haline
gelmiştir. Türkiye nüfusunun 1/6'sının yaşadığı Doğu Anadolu'da
kişi başına düşen ortalama millî gelir bin doların altındadır. Tarım ve
hayvancılık yok olmak üzeredir. Boşaltılmış köyler, yoğun şekilde yaşanan göç,
yoksulluk, işsizlik, dışlanma duygusu, gelecekten umutsuzluk, kötü yaşam
koşulları, bu bölgedeki insanımız için yasadışı örgütleri çekim merkezi haline
getirmektedir. Eğitim-öğretim hizmetleri son derece kötü durumda olup,
onbinlerce çocuk yıllardır öğretmen yüzü görmemektedir. Şimdiye kadar, bölgeye yönelik, değişik hükümetler
tarafından 10 ayrı ekonomik paket açılmış, fakat, bunların hepsi başarısızlıkla
sonuçlanmıştır. Bu durum, merkezden, bölgeyi tanımadan üretilen çözüm
önerilerinin bölge için bir fayda getirmeyeceğinin açık göstergesidir. Aynı çerçevede, GAP ve bu projeyi uygulamak için
oluşturulan uzman kuruluş, güneydoğunun ekonomik ve sosyal gelişmesinde çok
önemli gelişmeler sağlayabilmiştir. Bu durum, Türkiye'nin geri kalmış bölgeleri için
bölgesel kalkınma projeleri oluşturarak, bu projelerin özel oluşturulmuş
yetkili, ihtisas kuruluşları tarafından yürütülmesi halinde olumlu sonuçlar alınabileceğinin
açık göstergesidir. Özellikle sulama imkânlarının genişlemesiyle tarım
sektöründe, enerji üretiminin artmasıyla da sanayi sektöründe sağlanacak büyük
gelişme sonucunda, Doğu Anadolu Bölgesinde bulunan şehir, kasaba ve köylerimiz,
kısa zamanda, Türkiye'nin tarım, sanayi ve ticaret sektörleri bakımından
gelişmiş bölgeleri arasına girecektir. Doğunun makûs talihinin değişebilmesi için, proje
kapsamına giren yörelerde plan, altyapı, konut, sanayi, maden, tarım, enerji,
ulaştırma ve eğitim gibi alanlarda hizmetlerin uzman kuruluş tarafından bir
program çerçevesinde koordine edilmesi zorunlu hale gelmiştir. Tüm bu hizmetleri yapmak ve yaptırmak, gerekli
tedbirleri almak, kurum ve kuruluşlar arasında koordinasyonu sağlamak üzere,
hükmî şahsiyeti bulunan, Doğu Anadolu Bölgesi Kalkınma İdaresi Teşkilatının
kurulması gerekmektedir. Bu gerçeklerden hareketle; – Kalkınma hedefleri ve planları çerçevesinde, bölgede
sektörler arasında uyumu sağlayacak kalkınma planları ve yıllık programlar
hazırlanmasında DPT ile işbirliği yapmak, – Bölge içi sosyoekonomik faaliyetleri yönlendirmek,
uygulamak ve projeler geliştirmek, – Bölgeye, özel sektör ve yabancı sermaye yatırımlarını
teşvik, takip ve koordine etmek, iş ve yatırım ortamları oluşturulmasını
sağlamak ve yatırımcıları özendirmek, – Dış kredi taleplerini incelemek ve ilgili mercilere
ulaştırmak, bölgenin tanıtımını sağlamak, – Bölgede kentsel gelişmeyi sağlamaya yönelik altyapı,
konut, turizm, kültür projeleri geliştirmek ve uygulanmasını koordine etmek, – Yol, su, elektrik, kanalizasyon gibi altyapı
hizmetlerinin yürütülmesini sağlamak, – Bölge halkının, istihdam alanları da göz önüne
alınarak, her türlü eğitim ihtiyacının karşılanması için gerekli çalışmaları
yapmak, Amacıyla, Doğu Anadolu'nun bölgesel kalkınması
hakkında, Türkiye Büyük Millet Meclisinde bir genel görüşme yapılmasında büyük
fayda ve zaruret vardır. BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur. Önerge, gündemde yerini alacak, genel görüşme açılıp
açılmaması konusunda yapılacak öngörüşmeler sırasında bu husus karara
bağlanacaktır. Danışma Kurulu önerileri vardır, okutup ayrı ayrı
oylarınıza sunacağım: IV. – ÖNERİLER A) DANIŞMA
KURULU ÖNERİLERİ 1. – Gündemdeki sıralamanın yeniden yapılması ile
18.11.1997 Salı günkü birleşimde sözlü soruların görüşülmemesi ve çalışma
süresine ilişkin Danışma Kurulu önerisi Danışma Kurulu Önerisi No:85 Tarihi:17.11.1997 Danışma Kurulunun 17.11.1997 Pazartesi günü yaptığı
toplantıda aşağıdaki önerilerin Genel Kurulun onayına sunulması uygun
görülmüştür. Hikmet Çetin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Salih Kapusuz Uğur Aksöz RP Grubu
Başkanvekili ANAP Grubu Başkanvekili Mehmet
Gözlükaya Ali Ilıksoy DYP Grubu
Başkanvekili DSP Grubu Başkanvekili Nihat Matkap Metin Işık CHP Grubu
Başkanvekili DTP Grubu Başkanvekili Öneriler: 1. Gündemin ""Kanun Tasarı ve Teklifleriyle
Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmının 177 nci sırasında yer alan 393
sıra sayılı kanun tasarısının bu kısmın 8 inci sırasına, 17.11.1997 tarihli
Gelen Kâğıtlarda yayımlanan 396 sıra sayılı kanun tasarısının, 48 saat
geçmeden, 9 uncu sırasına, 87 nci sırasında yer alan 263 sıra sayılı kanun
tasarısının 10 uncu sırasına, 151 inci sırasında yer alan 361 sıra sayılı kanun
tasarısının 11 inci sırasına, 156 ncı sırasında yer alan 365 sıra sayılı kanun
tasarısının 12 nci sırasına, 176 ncı sırasında yer alan 392 sıra sayılı kanun
tasarısının 13 üncü sırasına alınması önerilmiştir. 2. Genel Kurulun 18.11.1997 Salı günkü birleşiminde,
sözlü soruların görüşülmemesi ve komisyonlara üye seçiminin sonuçlandırılmasına
kadar çalışma süresinin uzatılması önerilmiştir. BAŞKAN – Danışma Kurulu önerisi üzerinde söz isteyen?..
Yok. Önerileri, tekrar, ayrı ayrı okutup, oylarınıza
sunacağım. Birinci öneriyi okutuyorum: 1. Gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleriyle
Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmının 177 nci sırasında yer alan 393
sıra sayılı kanun tasarısının bu kısmın 8 inci sırasına, 17.11.1997 tarihli
Gelen Kâğıtlarda yayımlanan 396 sıra sayılı kanun tasarısının, 48 saat
geçmeden, 9 uncu sırasına, 87 nci sırasında yer alan 263 sıra sayılı kanun
tasarısının 10 uncu sırasına, 151 inci sırasında yer alan 361 sıra sayılı kanun
tasarısının 11 inci sırasına, 156 ncı sırasında yer alan 365 sıra sayılı kanun
tasarısının 12 nci sırasına, 176 ncı sırasında yer alan 392 sıra sayılı kanun
tasarısının 13 üncü sırasına alınması önerilmiştir. BAŞKAN – Öneriyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir. İkinci öneriyi okutuyorum: 2- Genel Kurulun 18.11.1997 Salı günkü birleşiminde,
sözlü soruların görüşülmemesi ve komisyonlara üye seçiminin sonuçlandırılmasına
kadar çalışma süresinin uzatılması önerilmiştir. BAŞKAN – Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir. Danışma Kurulunun bir önerisi daha var; onu okutmadan
önce, komisyonlara üye seçimiyle ilgili listeler basılmıştır; sayın
milletvekillerinin bilgi sahibi olmaları için dağıttırıyorum efendim. Danışma Kurulunun diğer önerisini okutuyorum: 2. – (10/58) esas numaralı Meclis Araştırması Komisyonu
raporunun gündemdeki yeri, görüşme gün ve çalışma süresine ilişkin Danışma
Kurulu önerisi Danışma Kurulu Önerisi No: 86 Tarihi:
18.11.1997 18.11.1997 tarihli Gelen Kâğıtlarda yayımlanan ve
bastırılıp dağıtılan (10/58) esas numaralı Meclis Araştırması Komisyonunun
doğal afetlerle İlgili 345 sıra sayılı raporunun, gündemin "Özel Gündemde
Yer Alacak İşler" kısmının 2 nci sırasına alınarak, görüşmelerinin, Genel
Kurulun 25.11.1997 Salı günkü birleşiminde yapılmasının ve görüşmelerin
tamamlanmasına kadar çalışma süresinin uzatılmasının Genel Kurulun onayına
sunulması, Danışma Kurulunca uygun görülmüştür. Hikmet Çetin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Salih Kapusuz Uğur Aksöz RP Grubu
Başkanvekili ANAP Grubu Başkanvekili Mehmet
Gözlükaya Ali Ilıksoy DYP Grubu
Başkanvekili DSP Grubu Başkanvekili Nihat Matkap Metin Işık CHP Grubu
Başkanvekili DTP Grubu Başkanvekili BAŞKAN – Danışma Kurulu önerisi üzerinde söz isteyen?..
Yok. Öneri bir maddeden ibaret olduğu için, tekrar okutmaya
da gerek yok. Öneriyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir. Anavatan Partisi, Doğru Yol Partisi, Demokratik Sol
Parti, Cumhuriyet Halk Partisi ve Demokrat Türkiye Partisi Gruplarının,
İçtüzüğün 19 uncu maddesine göre verilmiş müşterek bir önerileri vardır;
okutup, işleme alıp, oylarınıza sunacağım: B) SİYASÎ PARTİ
GRUBU ÖNERİLERİ 1. – 19.11.1997 Çarşamba günkü birleşimde sözlü
soruların görüşülmemesi ile görüşülecek konular ve çalışma süresine ilişkin
ANAP, DYP, DSP, CHP ve DTPGruplarının müşterek önerisi Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Danışma Kurulunun 17.11.1997 Pazartesi günü yaptığı
toplantıda siyasî parti grupları arasında oybirliği sağlanamadığından,
gruplarımızın aşağıdaki müşterek önerisinin, İçtüzüğün 19 uncu maddesi
gereğince Genel Kurulun onayına sunulmasını saygılarımızla arz ederiz. Uğur Aksöz Mehmet Gözlükaya ANAP Grubu
Başkanvekili DYP Grubu Başkanvekili Ali Ilıksoy Nihat Matkap DSP Grubu
Başkanvekili CHP Grubu Başkanvekili Metin Işık DTP Grubu Başkanvekili Öneri: Genel Kurulun 19.11.1997 Çarşamba günkü birleşiminde,
sözlü soruların görüşülmemesi ve gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleriyle
Komisyondan Gelen Diğer İşler" kısmının 8 inci sırasına kadar olan kanun
tasarı ve tekliflerinin görüşmelerinin tamamlanmasına kadar çalışma süresinin
uzatılması önerilmiştir. BAŞKAN – Öneri üzerinde söz isteyen?.. Yok. Öneriyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Refah Partisi hariç, öteki bütün partilerin grup
başkanvekillerinin önerisidir; ona göre, herkes anlasın da... (Gülüşmeler) Efendim, hatırlatıyoruz... Sizden de parmak kaldıranlar
var da... ALİ RIZA BODUR (İzmir) – Arasıra yararlı iş
yapıyorsunuz Sayın Başkan... BAŞKAN – Siz, benim yararlı iş yapıp yapmadığımı fark
edecek olgunluğa daha gelmediniz. ALİ RIZA BODUR (İzmir) – Herkes bilir... Herkes
bilir... BAŞKAN – Kabul etmeyenler... Öneri kabul edilmiştir
efendim. Sayın milletvekilleri, gündemin "Özel Gündemde Yer
Alacak İşler" kısmına geçiyoruz. V. – GENSORU, GENEL GÖRÜŞME, MECLİS
SORUŞTURMASI VE MECLİS ARAŞTIRMASI A) ÖNGÖRÜŞMELER 1. – İstanbul Milletvekili Mustafa Baş ve 46
arkadaşının, İstanbul Büyükşehir Belediyesi alanındaki bir araziyi mevzuata
aykırı bir şekilde siyasî ayırımcılık yaparak Bahçeköy Belediyesi mücavir
alanına dahil ettiği iddiasıyla Bayındırlık ve İskân Bakanı Yaşar Topçu
hakkında gensoru açılmasına ilişkin önergesi (11/12) BAŞKAN – Bu kısımda yer alan, İstanbul Milletvekili
Mustafa Baş ve 46 Arkadaşının, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Alanındaki Bir Araziyi Mevzuata Aykırı Bir
Şekilde Siyasî Ayırımcılık Yaparak Bahçeköy Belediyesi Mücavir Alanına Dahil
Ettiği İddiasıyla Bayındırlık ve İskân Bakanı Yaşar Topçu Hakkında (11/12) esas
numaralı gensoru önergesinin gündeme alınıp alınmayacağı hususundaki
görüşmelere başlıyoruz. Hükümet?.. Burada. Bilindiği üzere, Anayasamızın 99 uncu maddesine göre,
bu görüşmede, öngerge sahiplerinden bir milletvekiline, gruplardan birer
milletvekiline, Hükümet adına Başbakana veya ilgili bakana söz vereceğiz. Önerge sahibinin söz süresi 10 dakika, Hükümet ile
grupların söz süresi 20'şer dakikadır. ilk söz, önerge sahibi olarak Sayın
Baş'a ait. Gruplar adına söz isteyenler: Refah Partisi Grubu adına
Sayın Mustafa Baş, DYP Grubu adına Sayın Kemal Aykurt, DSP Grubu adına da Sayın
Boray Baycık söz istemişlerdir. Buyurun Sayın Baş. (RP sıralarından alkışlar) Sayın Baş, konuşma süreniz, hem önerge sahibi olarak
hem de grup adına konuşacağınız için 30 dakikadır. RP GRUBU ADINA MUSTAFA BAŞ (İstanbul) – Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; Anayasanın 99 uncu maddesi ve İçtüzüğün 106 ncı
maddesi gereği, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Sarıyer Belediyesinin
metropoliten alanı içerisindeki bir araziyi, yasalara aykırı olarak, bir belde
belediyesine transfer ettiği ve bu alan içerisinde lokal bir bölgede, yetkisi
olmadığı halde 1/50 000'lik plan yaptığı gerekçisiyle görevini kötüye
kullandığı için, Sayın Ulaştırma Bakanı Yaşar Topçu hakkında... (RP
sıralarından "Bayındırlık" sesleri) ...Bayındırlık ve İskân Bakanı
Yaşar Topçu hakkında, bir grup arkadaşımızla birlikte vermiş olmuş olduğumuz
gensoru için, Refah Partisi Grubu adına ve önerge sahipleri adına söz almış
bulunuyorum; hepinizi saygıyla, hürmetle selamlıyorum. Gensorumuzda dört önemli ihmali gündeme getiriyoruz:
Bunlardan bir tanesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin metropoliten alanı
içerisinde bulunan 8 100 hektarlık araziyi, yasalara aykırı olarak bir belde
belediyesine transfer etmek. Bir diğeri, bu alan içerisinde 193 hektar alanda
kurulacak olan bir üniversite için, yine yasalara aykırı olarak, yetkisiz bir
şekilde 1/50 000 ölçeğinde plan yapmak. Üçüncüsü, bu yasadışı işlemlerle, bazı özel kişilere
rant sağlamak ve bu bölgede arazi yağmalanmasına zemin hazırlamak. Dördüncüsü, kötü örnek olmak; kamu ve İstanbul halkını
zarara uğratmak. Değerli arkadaşlar, İstanbul'da bir Metropoliten Nâzım
İmar Plan vardır ve bugün, bu plan, tek resmî belgedir. Bu planın hukukî dayanağı,
ta 1965 yılında Millî Güvenlik Kurulunun 86 sayılı tavsiye kararına dayalı
olarak, Bakanlar Kurulunun 20.7.1965 gün ve 6/4970 sayılı Kararına
dayanmaktadır. Yine, bu planın hukukî dayanağı, mülga 6785 sayılı
Kanunun ek 8 inci maddesine dayanılarak yapılan, bakanlık yönetmeliği. Yine, bu
dayanaklara müstenit olarak yapılan, İstanbul Nâzım İmar Planının, Bayındırlık
Bakanlığı tarafından -İmar İskân Bakanlığı tarafından- 1980 tarihinde
onaylanması. Bu süre içerisinde, bu metropoliten alandan, belde belediyelerine
daha önce arazi transfer etmek için, mücavir alan bağlamak için yapılan
taleplere karşılık, Bayındırlık Bakanlığının, metropoliten planı korumak
gerekçesiyle bu talepleri reddetmesi ve metropoliten planı kabul etmesi ve en
son olarak, Koç Üniversitesi için yapılan 1/50 000'lik planın gerekçesinde
"değişiklik" tabirinin kullanılması; yani, imar planını kabul ederek
lokal bir bölgede değişikliği öngörmek. 1980, Bayındırlık Bakanlığı, onay tarihli Nâzım İmar
Planı -1994-1995 yıllarında İstanbul Valiliğinin de katılımıyla- revizyon
çalışmaları yapılmış, yapılan bu revizyon çalışmaları sonrasında, bu plan, önce
İstanbul Belediyesinin İmar Komisyonunda, arkasından da İstanbul Büyükşehir
Belediye Meclisinde ittifakla kabul edilmiştir. Şimdi, Sayın Bakanın parçalamaya çalıştığı İstanbul
Nâzım İmar Planını yapan İstanbul Büyükşehir Belediyesinin İmar Komisyonunda ve
Meclisinde 5 partiden temsilciler vardır ve bu İmar Komisyonunun Başkanı
Anavatan Partili bir üyedir. Bu İmar Komisyonundan bu plan ittifakla geçmiştir
ve Belediye Meclisinden de ittifakla geçmiştir; itiraza maruz kalmamıştır. İşte, bu saydığım yasalara, genelgelere ve Bakanlar
Kurulu kararlarına dayalı olarak... KEMALETTİN GÖKTAŞ (Trabzon) – Sayın Başkan,
duyamıyoruz; çok gürültü var. BAŞKAN – Herkes dinliyor... Dinle... O kadar
heyecanlanma; yerinde otur. MUSTAFA BAŞ (Devamla) – ...İstanbul Belediye hudutları
içerisindeki planlama alanları ve mücavir alanlar hamur edilerek, yine yasada
belirtilen bir metropoliten alan yapılmış ve 1/50 000 ölçeğinde planlar
tamamlanmıştır. Şimdi, Sayın Bakana soruyorum: Siz, bu metropoliten
alandan hangi kanuna, hangi kanunun hangi maddesine dayanarak bir arazi aşırma
işine giriyorsunuz? (RP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar) Çok kısa bir süre önce, 21 Ağustosta, onaylamış
olduğunuz, Koç Üniversitesiyle ilgili 1/50 000'lik planın gerekçesindeki
değişiklik ifadesi "metropoliten planı kabul ediyorum; ama, bu lokal
bölgeyi değiştiriyorum" gerçeğinden başka bir şey midir? Öyleyse, nasıl
oluyor da, hangi maddeye dayanarak bu değişikliği yapabiliyorsunuz? Eğer, 45
inci maddeye dayanıyorsanız, 45 inci maddenin işaret ettiği mücavir alanlar
artık metropoliten alan içerisindedir. Dolayısıyla, 45 inci maddeye dayanarak
yapmış olduğunuz bu icraat, 45 inci maddedeki yetkinizin yanlış ve kötü
kullanılmasına delalet etmektedir. Sayın Bakan, siz de biliyorsunuz ki, 3194 sayılı Kanun,
6785 sayılı Kanunla, bu kanuna dayanılarak yapılan, resmî belge haline gelen
bütün planları kaldırmamıştır, bu planları kaldırdığına dair hiçbir madde
yoktur -hiç kuşkusuz, bunu siz de biliyorsunuz- nitekim, 21 Ağustosta
yaptığınız planla da bunu kabul etmiş bulunmaktasınız. Ama, biraz sonra, siz
kürsüye çıkıp, muhtemelen diyeceksiniz ki, biz İstanbul Metropoliten Nâzım
Planını kabul ediyoruz; ama, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin yetkisini
İstanbul hudutları içerisinde görüyoruz, bunun dışındaki mücavir alanlarda da
Bakanlığı yetkili görüyoruz. Burada, bu planı, değişikliği yaparken dayanmış
olduğunuz 3194 sayılı Kanunun 9 uncu maddesidir. Evet, 9 uncu madde, Bakanlığa
istisnaî olarak plan yapma yetkisi vermiştir. Hangi durumlarda vermiştir; bir,
kamu yararı, kamu binası yapma düşüncesiyle, maksadıyla Bakanlığa plan yapma
yetkisi vermiştir; bir de, 1580'e tabi birkaç belediyeyi bir araya getirip,
metropoliten ölçekte plan yapma yetkisini size vermiştir; çevre planlarını
yapma yetkisini size vermiştir ve bölge planlarının yapılması yetkisini size
vermiştir. 3194 sayılı Kanunun hiçbir maddesinde, hiçbir
maddesinin hiçbir fıkrasında 3030'un yetki alanında size plan yapma yetkisi
veren bir madde, bir fıkra yoktur. Bu kanun çıkarken, 9 uncu maddenin dördüncü
fıkrası vardı; bu fıkrada, Bayındırlık ve İskân Bakanının teklifi, Başbakanın
onayıyla 3030'un yetki alanında da plan yapabilmeyi kanun size öngörüyordu;
ama, Anayasa Mahkemesi bu fıkrayı iptal etmiştir. Dolayısıyla 3030'un sınırları
içerisinde sizin plan yapma hakkınız yoktur, hiçbir kanunî gerekçeye dayanarak,
bu alanlarda plan yapamazsınız. Kaldı ki, ikinci şık olarak, birkaç belediyeyi bir
araya getirerek metropoliten plan yapma üzerinde durabilirsiniz. Burada,
Bahçeköy Belediyesini hangi belediyeyle ilişki kurarak metropoliten plan
yapmaya kalkıyorsunuz; İstanbul Büyükşehir Belediyesiyle mi, yoksa Sarıyer
Belediyesiyle mi?! Halbuki, İstanbul Büyükşehir Belediyesi 3030'a tabi olduğu
için, 9 uncu maddenin ikinci fıkrasına göre de, kesinlikle bölgede 1/50 000
ölçeğinde bir plan yapmaya yetkiniz ve salahiyetiniz yoktur. Siz, bu yapmış olduğunuz planı, ancak bu Meclisten yeni
bir kanun çıkararak yapabilirsiniz, bu yapmış olduğunuz arazi transferini,
ancak bu Meclisten yeni bir kanun çıkararak yapabilirsiniz; ama, yok "bu
Meclisten bir kanun çıkarmadan bu planı yaparım" diyorsanız, o zaman siz
"İstanbul Büyükşehir Belediyesini, Bahçeköy Belde Belediyesine de
bağlarım" diyebilirsiniz. Değerli arkadaşlar, Sayın Bakanın bu icraatı yaparken
dayanmış olduğu 3194 sayılı İmar Kanununun 45 inci maddesiyle ilgili, zaman
zaman ihtilaflar olmuştur. Bu ihtilafları ortadan kaldırmak için, Bakanlık, iki
defa genelge göndermiştir. Bu genelgelerin birini Anavatan Partili bir bakan,
Sayın Safa Giray göndermiştir, bir diğerini de Cumhuriyet Halk Partili -eski
SHP'li- bir bakan göndermiştir. Bu genelgelerde ne istenmektedir? Bu genelgelerde,
mücavir alan ismiyle bir belediyeye bağlanması için gerekli şartlar
açıklanmıştır. Bu şartlar içerisinde bir maddede "ileride hukukî ve idarî
sorunların doğmasına sebebiyet vermemek için, örneğin, bir belediyenin mücavir
alan sınırı içerisinde yer alan bölgelerin başka bir ilçe veya belde
belediyesine bağlanmaması hususuna titizlikle riayet edilmesi" deniliyor.
Daha önce Bakanlığın göndermiş olduğu genelgeye titizlikle riayet edilmesini
isteyen Sayın Bakan, bu sefer, hem genelgeye hem de genelgenin açıklamış olduğu,
kanunun 45 inci maddesine aykırı işlem yapmaktadır ve aykırı davranmaktadır. Yine, bir maddesinde "talepte bulunan belediyenin
bu alanlara hizmet götürebilecek ve bu alanları denetleyebilecek düzeyde
elemanları ile araç gereçlerle teçhiz edilmiş bulunması lazımdır"
deniliyor. Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; şimdi, 8 100
hektarlık bir araziyi Sarıyer Belediyesinden alıyorsunuz, Bahçeköy Belediyesine
bağlıyorsunuz... Şimdi, tarihî ilçe olan Sarıyer Belediyesinin 4 katı kadar
Bahçeköy Belediyesi alanı meydana gelmiştir; yapmış olduğunuz iş bu. Bir tarihî
ilçenin toprak alanının 4 katı kadar Bahçeköy Belde Belediyesi diye bir
belediye ihdas ettiniz. 3030'a göre, ilçe belediyelerinin meclislerinin
kararları, büyükşehir belediyesi meclisleri tarafından onaylanır veya
reddedilir; yani, büyükşehir belediye meclisleri âdeta bir supap görevi görür.
8 100 hektarı bağlamış olduğunuz Bahçeköy Belediyesinin Meclisi 9 kişiden
müteşekkildir. Bu 9 kişinin 6'sı ilkokul mezunudur; 3'ü lise mezunudur; o
mecliste, üniversite mezunu bir arkadaşımız dahi yer almamaktadır. 8 100 hektar
için karar verecek olan, 9 kişiden sadece 5 kişidir. Şayet, meclise bir iki
kişinin gelmediğini de düşünürseniz, İstanbul gibi devasa büyüyen, gelişen ve
yağmalanan, gecekondulaşmanın büyük boyutlara ulaştığı bir alanda, dört beş
kişinin kararıyla 8 100 hektarda plan yapma yetkisini veriyorsunuz. Sarıyer Belediye Meclisinin üye sayısı 31 kişidir.
Bunların 18'i üniversite mezunudur. 4 partiden müteşekkil üyeler vardır ve
eğer, bizden sonra buraya çıkıp da "Sarıyer Belediyesi bu alanlarda
yağmalama yapacaktı" diyecekseniz, Sarıyer Belediye Meclisinde Refah
Partili üyeler çoğunlukta değildir; yani, yanlış bir işin Sarıyer
Belediyesinden geçmesi, muhalefetin çokluğu dolayısıyla mümkün değildir ve
bugüne kadar Sarıyer Belediyesi, muhalefetle birlikte, çoğu zaman, anlaşarak
doğruları meclisten geçirmiştir. İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi 198 kişidir.
Bunların 143'ü üniversite mezunudur; 43'ü mimar ve mühendistir. Siz, şimdi, 8
100 hektar ormanlık bir alanı 198 kişilik Büyükşehir Belediye Meclisinden
kaçırıyorsunuz, 31 kişilik Sarıyer Belediye Meclisinin denetiminden
kaçırıyorsunuz ve getiriyorsunuz, meclisinde bir tek üniversite mezunu olmayan
9 kişilik Bahçeköy Belediye Meclisine veriyorsunuz. Bunu nasıl izah
edeceksiniz?!. (RP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar) Bunun
cevabını burada açık açık vermeniz lazımdır. Eğer, siz, bu bölgeyi birtakım
rantiyecilere yağmalattırmak istiyorsanız, o zaman, sözümüz, diyeceğimiz bir
şey yoktur. (RP sıralarından alkışlar) Yaptığınız iş yanlıştır. Bakınız, daha önce Sarıyer
Belediyesi, bu Koç Üniversitesiyle ilgili gelen teklifi bir üniversite
kurulacak düşüncesiyle, Büyükşehir Belediyesine, iyi niyetle teklif etmiştir.
Düşünmüştür ki, henüz 1994-1995 nâzım imar planları yapılmadı. Bu plan
çerçevesinde büyükşehir meclisinde değerlendirilsin; ama, büyükşehir meclisi,
1980'deki nâzım imar planında belirlenen devlet orman alanlarını koruduğu için
revizyonda da değişiklik yapmamıştır ve Sarıyer Belediyesinin kararını geri
göndermiştir. Yani, yanlış kararlar olsa bile veya düşünce iyi, fakat, mecliste
bir değişiklik olabilir anlayışıyla teklifler olsa bile, büyükşehir meclisi bir
supap görevi yapmaktadır, yanlış veya bu tür teklifleri orada düzeltebilmektedir.
Siz, şimdi, bir belde belediyesine bu yetkiyi, bu
arazileri teslim ediyorsunuz ve maalesef, bu belde belediyesinin kararları da,
Büyükşehir Belediyesinin onayını gerektirmiyor veya Bakanlık olarak zaten sizin
onayınızı hiç gerektirmiyor. Nasıl olur da, bu İstanbul'un akciğerlerini, bu,
yapılaşmaya açık olabilecek ve birtakım rantiyecilerin âdeta pusu kurarak
beklediği ve son günlerde de tapudan aldığımız habere göre hızlı bir alım-satım
sirkülasyonunun yaşandığı bu bölgeyi 9 kişinin yetkisine bırakırsınız ve üç beş
kişiyle karar alabilecek, plan tadilatı yapabilecek bir yönetime terk
edersiniz?! Bunun cevabını, İstanbul halkı da, Parlamento da sizden
beklemektedir. (RP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar) Siz, şayet, 8 100 hektara -İstanbul Büyükşehir
Belediyesinin imkânlarını bir tarafa bırakın- Bahçeköy Belediyesinin, Sarıyer
Belediyesinin imkânlarından daha iyi hizmet götürebileğini düşünerek bu kararı
alıyorsanız, Sayın Bakan, yine yanılıyorsunuz. Bu bölgeye altyapı, bu bölgenin
korunması, bu bölgeyle ilgili hizmetlerin yürütülebilmesi için 2 belediyenin
araç gereç, personel donanımına baktığımız zaman, Sarıyer Belediyesinde teknik
eleman sayısı 70, bu düzenleme yapıldığı zaman Bahçeköy'de 1; zabıta 90,
Bahçeköy'de 3; memur 159, Bahçeköy'de 4; otobüs 44 tane, Bahçeköy'de 3 tane;
Sarıyer Belediyesinde iş kamyonu 30 tane, iş makinesi 15 tane, Bahçeköy'de hiç
yok. Diğer araçların toplamı 52 tane, Bahçeköy'de yalnızca 1 tane traktör var.
Bu imkânlarla mı, bu teknik elemanlarla mı, bu kadroyla mı, Sarıyer'in ve
İstanbul Büyükşehirin getireceği hizmetten daha çok hizmet getireceğini
düşünerek 8 100 hektarlık bu alanı Bahçeköy Belediyesine bağladınız, yoksa,
başka niyetleriniz mi, maksatlarınız mı var; bunu burada açıklamanız
gerekmektedir. (RP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar) MEHMET SIDDIK ALTAY (Ağrı) – Başka niyetleri var!.. MUSTAFA BAŞ (Devamla) – Sonra, siz, bu kararı oniki
günde tamamladınız. Türkiye'de bürokrasiyi herkes biliyor. Türkiye'de
bürokrasinin nasıl çalıştığını bilmeyen yoktur. Doğru Yol Partisinden seçilen
bir belediye başkanı, Hükümetiniz güvenoyu alır almaz Anavatan Partisine
geçecek; arkasından, 8.8.1997 tarihinde Bahçeköy Belediyesi tavsiye kararı
alacak, Kaymakamlıktan geçecek, İl İdare Kurulundan geçecek, sonra, özel kuryeyle
Bakanlığa gelecek ve oniki günde Bakanlıktan onaylanacak ve yayımlanacak... Bu,
yangından mal kaçırma niye Sayın Bakan? Siz, oniki günde bunları yaparken,
formaliteleri bile yerine getirmemişsiniz. 8 100 hektarlık alanı alıp bir belde
belediyesine bağlarken, bölgenin orman alanı olduğunu düşünerek Orman Bölge
Müdürlüğünün görüşünü almamışsınız, SİT Kurullarının görüşlerini, Tabiat
Varlıklarını Koruma Kurullarının görüşlerini almamışsınız ve daha doğrusu, bir
mücavir alanı bağlamak için gerekli olan formlar doldurulup Ankara'ya Bakanlığa
gönderilip tasnife tabi tutulması gerekirken, bunları dahi doldurup Ankara'ya
göndermemişsiniz. Türkiye'deki bürokrasi işleyişine bakıp da, oniki günde
yangından mal kaçırır gibi bunu yapmanız, acaba, birtakım diyet borcunuz olan
kişilerin sizi çok sıkıştırması dolayısıyla mıdır?! Bunun da cevabını burada
vermeniz gerekmektedir. (RP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar) Bize, bir ipucu veren bir delil var. Peki, 8 100
hektarda büyük arazi sahipleri kimlerdir; baktığımız zaman, son günlerin flaş
ismi Ömer Lütfü Topal Emperyal Otelcilikten başlıyor. Sonra, siyasî
partilerimizden birinin reklam işlerini yapan love adam, sonra, Anavatan
Partisi İstanbul İl Başkanı, -yaklaşık 64 320 metrekare, büyük bir arazi- bazı
basın medya kuruluşları, sonra, Standart İnşaat, Uzanlar, Pamukbank, banka
sahipleri, Yapı Kredi Bankası, Metin Kaya Çağlayan, sizin eski belediye
başkanınız... En büyük toprak ve arazi sahipleri bunlar; bunların bütün tapu
kayıtlarını 550 milletvekili arkadaşıma dağıttım ve herkes görsün. Şimdi, sizin niyetiniz biraz anlaşılıyor Sayın Bakan;
sizin, Sarıyer Meclisinin, Büyükşehir Meclisinin, SİT kurullarının ve Orman
Bölge Müdürlüğünün görüşünü sormadan bu bölgeyi 9 kişiye teslim etmenizin
niyeti, işte bu büyük arazi sahiplerine ve şu anda burada arazi alanlara rant
kapılarını açmaktır; işte, biz, bunu anlıyoruz ve bundan başka bir gerekçe
görmüyoruz. (RP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar) Değerli arkadaşlar, bir başka husus da, son günlerin en
önemli konusu olan, bu bölgede yerleştirilmek istenen Koç Üniversitesi
meselesidir. Aslında, hukukî meselelere girmek istiyorum; ama, 8
dakikam kaldı; onun için, şu önemli meselenin üzerinde durmak istiyorum:
Bakınız, Bakanlığınız, 10 Nisan 1995 ve 16 Mayıs 1996 tarihlerinde, iki defa
İstanbul Büyükşehir Belediyesine yazı yazarak, bu 193 hektarlık alanın
üniversite alanı olarak lejantlara, planlara yazılmasını istemiş; ama,
Büyükşehir Belediyesi -demin söyledim, bütün partilerin ittifakıyla yapılan
imar planları 1980'de de öyleydi 1995 revizyonuyla da aynıdır- bölgenin devlet
ormanı olması dolayısıyla, bu isteğinizi reddetmiştir. Biraz sonra buraya çıkıp
"ey Refah Partililer! Siz, karanlık düşüncenin sahiplerisiniz. Üniversite
kurulmak isteniyor buna karşı geliyorsunuz" diye sakın edebiyat
yapmayasınız!.. MEHMET SIDDIK ALTAY (Ağrı) – Yapar, yapar!.. MUSTAFA BAŞ (Devamla) – Çünkü, biz, size, bunun
cevabını gönderdik ve dedik ki: "Şayet üniversite kurulmak isteniyorsa,
işte size İstanbul'un imar planları; bu imar planları içerisinde üniversite
olarak ayrılan yerler vardır; kim üniversite kurmak istiyorsa, gelsin, nâzım
imar planında üniversite alanı olarak gözüken yerlerde üniversitesini
kursun." Ama, ne gördük: Daha sonra siz, maalesef, 21 Ağustosta, yetkiniz
olmadığı halde, 1/50 000 ölçekli plan yaptınız, metropoliten planı parçaladınız
ve bu plan üzerinde üniversite alanı işlemeye çalıştınız. Arkasından da, bir
hafta sonra, 27 Ağustosta 8 100 hektarlık alanı mücavir alan kavramına sokmak
için, alıp, Bahçeköy Belediyesine bağladınız. Yani, önce hırsızlığı yaptınız,
sonra kılıfı hazırlamaya çalıştınız; önce yanlışı yaptınız, sonra yaptığınız
yanlışın hukuk düzenini yapmaya çalışmaya başladınız. (RP sıralarından
"Bravo" sesleri, alkışlar) BAŞKAN – Sayın Baş, lütfen, biraz Meclis kürsüsünün
adabına uygun konuşur musunuz efendim; ağır konuşmayın. MUSTAFA BAŞ (Devamla) – Burada arazi hırsızlığını
kastediyorum. 8 100 hektarlık
arazi hırsızlığı yaptınız. UĞUR AKSÖZ (Adana) – Sayın Başkan, hatibin üslubunu
düzeltmesini talep ediyorum. BAŞKAN – Efendim, şimdi Sayın Bakan cevap
vereceklerdir. DEVLET BAKANI EYÜP AŞIK (Trabzon) – Cevap ayrı, üslup
ayrı! BAŞKAN – Ben, kendisini, daha normal bir üslupla
konuşması için ikaz ettim efendim. Arkadaşın ağzından çıkan lafları da kontrol
edecek halim yok. MUSTAFA BAŞ (Devamla) – Değerli arkadaşlar, ben, sizin
daha çok tepki göstereceğinizi zannediyordum; teşekkür ederim. Yani, bu
konunun, sizi yerinizden hoplatması lazım; çünkü, biz, burada, Parlamentonun
yapmış olduğu 3194 sayılı Yasaya, 3030 sayılı Yasaya sahip çıkıyoruz ve bunu
uyguluyoruz. Bu Parlamento niye kurulmuş; yasaları yapmak ve bu yasaların
yapılmasını denetlemek için kurulmamış mı?! İşte, ne söylüyoruz; yasalar iğfal
ediliyor, hileli yollarla Türkiye'de birilerine rant kapıları açılıyor, bunu
söylüyorum; bunun üzerine, hepimiz birlikte gitmemiz lazım. (RP sıralarından
alkışlar) Şimdi, Koç Üniversitesi... Burada, Sayın Koç'a da ifade
etmek istediğim bir şey var: Türkiye'nin büyük işadamlarından bir önemli
şahsiyettir; elbette ki, üniversite yaparak iyi bir adım atmıştır; ama,
Türkiye'de üniversite yapılabilecek çok alan vardır. Sayın Koç Grubuna
söylüyorum: Üniversiteyi, mutlaka, İstanbul'un akciğerleri olan Sarıyer
ormanlarında mı yapmak zorundasınız?! Biz, size, İstanbul Nâzım İmar Planında
birçok yer gösterelim üniversite alanı olarak, oralarda yapın. Siz, TOFAŞ'ın
sahibisiniz, Beko'nun, Arçelik'in sahibisiniz, Aygaz'ın sahibisiniz; Allah size
vermiş, bu kadar çok nimet vermiş; mutlaka, halkın, milletin, İstanbul'un mesire
yeri olan bu ormanlık alana elinizi uzatmak zorunda mısınız?! Kaldı ki, sizin,
Tuzla'da, lisenizin yanında, 600 dönümü aşkın eğitim alanı, planlarda eğitim
alanı olan yeriniz var; üniversiteyi orada kurun; biz, Türkiye'ye ve halkımıza
böyle hizmet etmenizi isteriz. Şimdi, bu üniversite alanı yapılacak ormanlık alanla
ilgili, maalesef, çok yanlış adımlar atılmıştır. Size, 550 milletvekili
arkadaşıma bu resimleri gönderdim; işte, bu alan, bu gördüğünüz ormanlık
alandır. Bu gördüğünüz ormanlık alan, bu raporlarda 22 yaşına gelmiş, boyları
10 metreye ulaşmış dikme, çam veya değişik ağaçlardan müteşekkil bu ormanlık
alan, şimdi, üniversite yapılacak diye bu hale getiriliyor. İşte, Türkiye'nin
gerçeği bu. Biz bunu haykırıyoruz. NEJAT ARSEVEN (Ankara) – Gösterdiğin o yer maden. MUSTAFA BAŞ (Devamla) – Değerli arkadaşlar, bakınız,
dünya standartlarına göre kişi başına düşen yeşilalan miktarı 15 metrekaredir,
İstanbul'da bu alan 1,5 metrekaredir. İstanbul'un tek akciğeri vardır;
Amerika'nın Amazon ormanları ne ise, İstanbul'un Sarıyer ormanları da aynı
niteliktedir; İstanbul halkı, orada güzel hava teneffüs ediyor ve İstanbul'un
bundan başka yeşilalanı yoktur. Sizin, Koç Üniversitesine, üniversite kursun
diye verdiğiniz yaklaşık 2 milyon metrekarelik arazi, İstanbul'da yaşayan 2
milyon insanın 1'er metrekare yeşilalanıdır. Siz, hangi yetkiyle, hangi
hukukla, hangi vicdanla, İstanbul'da yaşayan 2 milyon insana düşen, kişi başına
1'er metrekarelik yeşilalanı alıyorsunuz ve bir gruba veriyorsunuz?! Hangi
yetkiyle bunu yapıyorsunuz?! (RP sıralarından alkışlar) İstanbullu sizin
yakanıza yapışmaz mı?! İstanbullu bunun hesabını sizden sormaz mı?! Bu
yeşilliğin hesabını İstanbullu sizden mutlaka sorar değerli arkadaşlar. Kamu yararı diyorsunuz ve gerekçe olarak da plan tadilatlarında
bunu zikrediyorsunuz. Sayın Bakan, size soruyorum: Burada kamunun mu yararı
var, Koç'un mu yararı var?! Burada kamunun mu yararı var Koç'un mu yararı var,
bunu size soruyorum. Bu ormanlık alanları kimseye peşkeş çekemezsiniz. Bu, bir
kötü örnektir, kötü adımdır; arkasından, başka vakıflar da sıraya girecektir ve
bu ormanlıklar yok olacaktır. Değerli arkadaşlarım, İstanbul'daki sıkıntıları, zaten,
hep birlikte bilmiyor muyuz?! Sayın Bakanın, aslında, bu gensoru önergesi
burada görüşülmeden bu hatadan dönebileceğini, dönmesi gerektiğini, bu hatasını
telafi edeceğini zannediyordum; ama, maalesef, görüyorum ki, Sayın Bakan, bu
hatayı telafi etme niyetinde değildir.. ABDULKADİR ÖNCEL (Şanlıurfa) – Diyet borçları var. BAŞKAN – Sayın Baş, 1 dakikanız var efendim. MUSTAFA BAŞ (Devamla) – Diğer taraftan, değerli
arkadaşlarım, İstanbul Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu, 15.11.1995
tarihli 7755 sayılı Kararıyla, bölgeyi –kuzey kuşağı, Sarıyer bölgesi– doğal
SİT alanı olarak ilan etmiştir. Bir başka husus da şudur: Muhtemelen, Sayın Bakan şimdi
buraya gelecek ve diyecektir ki: "Biz, niye bu bölgeyi Sarıyer
Belediyesinden aldık da Bahçeköy Belediyesine verdik; çünkü, Sarıyer
Belediyesi... Burada 35 bin tane kaçak yapı yapılmıştı." Sayın Bakanın
bunu ifade ettiğini basından duydum. Değerli arkadaşlar, Sayın Bakanın ifade ettiği bu 35
bin kaçak yapı doğrudur; bunu ifade ediyor, bunu gerekçe gösterebilir. 1994
seçimlerinden bir ay önce... BAŞKAN – Sayın Baş, size 1 dakika eksüre veriyorum;
lütfen, toparlayın. (RP sıralarından "Oo" sesleri) MUSTAFA BAŞ (Devamla) – 1994 seçimlerinden önce,
Türkiye Tabiatını Koruma Derneği, bölgedeki yapılaşma dolayısıyla şikâyetlerde
bulunmuş; Bakanlık, teftiş heyeti göndermiş ve seçimlerden sonra belediyeden bu
denetlemeleri istemiş; belediyeler, hava uçuşlarıyla fotoğraflar çekmiş, 35 bin
tane kaçak yapı tespit etmiş ve bunu Refah Partili Sarıyer Belediyesi size
rapor etmiş. Siz, 1994'te bizim yaptığımız çalışmayı bize satıyorsunuz. Şimdi, size söylüyorum: Sarıyer Belediyesi ortada,
Bahçeköy Belediyesi de ortada. Buyurun, beraber gidelim; hangi belediye kaçak
yapılaşmaya göz yumuyor, hangi belediyenin alanında yanlış işler yapılıyor,
bunu birlikte tespit edelim. Siz , Bakanlığınızın altı aylık süresi içerisinde
bu bölgede hiçbir araştırma yapmadan bunu iddia ediyorsunuz, söylüyorsunuz.
Onun için, belki biraz sonra burada söyleyeceğiniz konu, sizin için geçerli bir
sebep değildir, savunma unsuru değildir. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN – Lütfen, Sayın Baş, toparlar mısınız, son
cümlenizi söyler misiniz. MUSTAFA BAŞ (Devamla) — Değerli arkadaşlar, biz bu
önergeyi Hükümet için verebilirdik; ama, siyasî mülahazalar düşünmedik, Sayın
Bakan için verdik ve verirken de, bu yeşil ormanları gören herkesin yüreği
cızlar ve Sayın Bakan da bundan vazgeçer diye düşündük. Önergemizi bundan
dolayı verdik. 550 milletvekili arkadaşım, özellikle İstanbul
milletvekili arkadaşlarım; sizlerin dikkatini çekiyorum. Buyurun, gelin,
gensoru önergesinin öngörüşmelerini birlikte kabul edelim ve görüşmelerde daha
teferruatıyla bu bilgileri masanın üzerine koyalım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum, hayırlı günler
diliyorum. (RP, DYP ve BBP sıralarından alkışlar) BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Baş. Doğru Yol Partisi Grubu adına Denizli Milletvekili
Sayın Mustafa Kemal Aykurt, buyurun.
(DYP sıralarından alkışlar) Süreniz 20 dakikadır Sayın Aykurt. DYP GRUBU ADINA MUSTAFA KEMAL AYKURT (Denizli) – Sayın
Başkan, sayın milletvekilleri; İstanbul Büyükşehir Belediyesi alanındaki bir
araziyi, kanunlara aykırı bir şekilde ve birtakım kişi ve kuruluşlara çıkar
sağlamak düşüncesiyle Bahçeköy Belediyesi mücavir alanına dahil etmesi
sebebiyle, Bayındırlık ve İskân Bakanı Sayın Yaşar Topçu hakkında verilen
gensoru açılmasına ilişkin önerge üzerinde Doğru Yol Partisi Grubunun
görüşlerini arz etmek üzere huzurlarınızdayım; bu vesileyle, Yüce Meclisin
sayın üyelerini saygıyla selamlıyorum. 55 inci Hükümetin, ne şekilde, hangi amaçla, kimler
tarafından kurulduğunu veya kurdurulduğunu iyi biliyoruz. Böyle bir modelin,
ülkeye ve bu ülke insanlarına hiçbir hizmet vermeyeceğini iddia edegeldik.
"Ara rejim dönemlerinde bile benzeri görülmeyen böyle bir Hükümetin
yapabileceği tek şey, kendilerini oraya getiren güçlere diyet
ödeyeceğidir" dedik. "İçerisinde halkın ve halk iradesinin
bulunmadığı böyle bir Hükümetin, halka karşı sorumluluğu ve mesuliyeti
olamaz" dedik. Bizi mahcup etmediniz; gerçekten de öyle yapmaktasınız. Görüşmekte olduğumuz önerge, diyet borcunun kimlere ve
ne maksatla ödendiğinin çok acı, çok vahim, çarpıcı bir örneğidir. Bu,
örneklerden sadece bir tanesidir, onlarcasından bir tanesidir. 55 inci Hükümetin kuruluşundan hemen sonra, Bayındırlık
ve İskân Bakanlığı, İstanbul Büyükşehir ve Sarıyer Belediyesinden 8 100
hektarlık araziyi Bahçeköy Belde Belediyesine transfer etmeyi düşünmüştür. Bu
transferin gerçekleşmesinde Bakanlığın önünde 3 engel vardır. Bu engeller; 1. 3194 sayılı İmar Kanununun 45 inci ve 1580 sayılı
Kanunun 7 nci maddeleri; 3030 sayılı Yasa ile 2960 sayılı Yasalar, 2. Bahçeköy Belde Belediyesinin Doğru Yol Partili
Belediye Başkanı, 3. İstanbul Büyükşehir Belediyesidir. Bayındırlık Bakanı Sayın Yaşar Topçu, bu engelleri
aşmak için, 1 inci maddede yazılı kanunların tümünü yok farz etmiş; 1992
yılında Doğru Yol Partisinden seçilen belediye başkanına, İstanbul'un
akciğerlerini vererek, Anavatan Partisine transfer etmiş; İstanbul Büyükşehir
Belediyesinin yetkilerinin tümünü gasp etmiş. Sayın Bakan, bu yolsuzluğu, bu
suiistimali yapabilmek için, üç engeli böyle aştıktan sonra icraata başlamış.
Sayın Bakan, bu engelleri, yasaları ihlal ederek aşmış ve İstanbul Büyükşehir
ve Sarıyer Belediyesinden 8 100 hektarlık araziyi, 28.8.1997 gün ve 12136
sayılı kararla, Bahçeköy Belde Belediyesine devretmiştir. Sayın milletvekilleri, bütün bu işlemlerin, bölgenin
SİT alanı olmasına, devlet ormanıyla kaplı bulunmasına rağmen bu kuruluşların
görüşleri dahi alınmadan, Kültür ve Orman Bakanlıklarının bilgileri dışında,
oniki gün gibi kısa bir sürede, jet hızıyla tamamlanıp onaylanması fevkalade
dikkat çekicidir. Böylesine girift, böylesine önemli bir olay, oniki gün gibi
kısa bir sürede, jet hızıyla ikmal edilmiştir. Söz konusu bu işlem, şehircilik ilkeleri, planlama
esasları ve mücavir alanların bağlanma usullerine ve keza, İmar Kanununa ve
3030 sayılı Yasaya tamamen aykırıdır; işlemin, kanunî hiçbir mesnedi yoktur.
Dünyanın her yerinde, bu gibi metropoliten alanlar, planlama ve diğer
metropoliten kamu hizmetlerinin sunulması açısından, tek elden planlanır ve kamu
hizmetleri, bu alanlarda tek elden sunulur. Ülkemizde de, yaklaşık otuz yıl
önce başlatılan çalışmalar doğrultusunda, 1982 Anayasasının "Mahallî
İdareler" başlıklı 127 nci maddesine "Kanun, büyük yerleşim
merkezleri için özel yönetim biçimleri getirebilir" hükmü konulmuş ve buna
dayalı olarak, büyükşehir belediyelerinin yönetimi hakkında 3030 sayılı Kanun
çıkarılmıştır. Bu Yasanın, "Amaç", "Kapsam",
"Tanımlar", "Kuruluş" ve "Sınırlar" başlıklarını
taşıyan 1, 2, 3, 4 ve 5 inci maddelerinin incelenmesinden, büyükşehir alanında
yetkili bir üst düzey yönetim olan büyükşehir belediyesinin ve bu sınır
içerisinde kalan alt düzey yönetimler olarak da ilçe belediyelerinin söz konusu
edildiği anlaşılmakta ve görülmektedir. Bu iki aşamalı metropoliten yönetim
düzenlemesinde, üst düzey planlar ve hizmetler büyükşehir belediyesince yapılıp
sunulacak; bu ana ilkeler ve plan doğrultusunda ilçe belediyeleri yönetilecek;
hizmetlerin planlı, programlı, etkin ve uyum içerisinde yürütülmesi
sağlanacaktır. Anayasamızın ve 3030 sayılı Yasanın lafzı ve ruhuyla ortaya
koyduğu esas budur. Değerli milletvekilleri, büyükşehir alanındaki yönetim
bütünlüğünü ve uyumu bozacak bu idarî işlem, hem Anayasaya hem de 3030 sayılı
Yasaya aykırı olduğu gibi, şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu
yararına da aykırıdır. 3194 sayılı İmar Kanununun 45 inci maddesi, mücavir
alana alınma ve çıkarılmanın usullerini açıklamış; yine, bu Kanunun 5 inci
maddesinde, mücavir alan, imar mevzuatı bakımından belediyelerin kontrol ve
mesuliyeti altına verilmiş olan alanlardır biçiminde tanımlanmıştır. Buna
istinaden, Bayındırlık ve İskân Bakanlığı, 14.4.1986 gün ve 114 sayılı
Genelgeye göre: "1. Mücavir alan sınırları içerisine alınması
istenilen yörenin, o kentin müstakbel gelişmesi açısından, mutlaka ilgili
belediyece denetim altında tutulması gerekli alanlar niteliğinde bulunması, 2. Talepte bulunan belediyenin, bu alanlara hizmet
götürebilecek ve o alanları denetleyebilecek düzeyde elemanlar ile araç ve
gereç ile techiz etmiş bulunması, 3. İleride doğacak hukukî ve idarî sorunlara sebebiyet
verilmemesi için, mücavir alan sınırlaması içerisine alınması teklif edilen
yerin, diğer mevzuat açısından etraflıca incelenmesi," Diyerek, mücavir alana almanın önemli kıstaslarını
ortaya koymuştur. Söz konusu genelgeler ve mevzuat gözönüne alındığında,
anlaşmazlık konusu olan ve Sarıyer İlçe Belediyesinin mücavir alanı olmaktan
çıkarılarak Bahçeköy Belde Belediyesinin mücavir alanı yapılan alanlar ile bu
iki belediyenin durumları karşılaştırılacak olursa: 1990 nüfus sayımına göre, Sarıyer 171 872 kişiden,
Bahçeköy 4 bin kişiden oluşuyor. 4 bin kişilik nüfusa sahip Bahçeköy. Personel, araç ve gereç donanımı mukayese edildiğinde,
teknik eleman, Sarıyer'de 75, Bahçeköy'de 1. O 1 kişi de, Sarıyer
Belediyesinden emanet gönderilmiş memur. Memur, Sarıyer Belediyesinde 159,
Bahçeköy'de 4; işçi, Sarıyer'de 362, Bahçeköy'de 8. Asfalt plenti, 80 ton/saat
kapasiteli, 1 adet Sarıyer'de var, Bahçeköy'de yok; otobüs, Sarıyer'de 2,
Bahçeköy'de yok; minibüs, Sarıyer'de 8, Bahçeköy'de yok; temizlik aracı,
Sarıyer'de 41, Bahçeköy'de 1; iş kamyonu, Sarıyer'de 30, Bahçeköy'de yok; iş
makinesi, Sarıyer'de 15, Bahçeköy'de yok; ambülans yok, diğer araçlar yok, 1
tane traktör var. Yani, Bahçeköy Belediyesinin, yetki verdiğiniz, 8 100
hektarlık araziyi transfer ettiğiniz Bahçeköy Belediyesinin 1 traktörü var, 1
emanet memuru var, 8 işçisi var; başka hiçbir şeyi yok. Yukarıda açıklanan karşılaştırma sonucunda, bu yeşil
kuşağın İstanbul Büyükşehir Belediyesi denetiminden alınarak, yeni kurulmuş
araç, gereç ve personeli kendine dahi yetmeyen, bunun dışında, planlama ve imar
denetimi bulunmayan, bütçesi ve malî olanakları da son derece sınırlı olan
Bahçeköy Belde Belediyesine, 8 100 hektarlık alanın nasıl olup da Sarıyer İlçe
Belediyesi mücavir alanından çıkarılıp Bahçeköy Belediyesi mücavir alanına
verildiğinin anlaşılması mümkün değildir. Hele, Boğaziçi Etkilenme Bölgesindeki
bir alanın, kanunlara aykırı olarak, bağımsız bir belde belediyesine verilmesi,
kesinlikle mevzuata aykırıdır. Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Bayındırlık ve
İskân Bakanının, görevini kötüye kullanarak ve yasalara aykırı bir biçimde,
İstanbul'un akciğeri olan bu orman alanını niçin denetim dışına aldığını ve
bununla kimlere diyet borcu ödenmekte olduğunu hiç düşündünüz mü? Nedir bu?..
Bu yerlerde, büyük arazi sahipleri ve bu arazilerden rant elde eden kişileri ve
kuruluşları biliyor musunuz? Esas olay budur. Bunlar, ANAP İl Başkanı Erdal Aksoy; burada. Anavatan
eski belediye başkanı Tahir Aktaş; burada. İsterseniz rakamlarını verelim. AHMET NEİDİM (Sakarya) – Şu anda DYP'de... MUSTAFA KEMAL AYKURT (Devamla) – ANAP İl Başkanı Erdal
Aksoy... Erdal Aksoy, Doğru Yol'a mı geçti? NEJAT ARSEVEN (Ankara) – Hayır, Tahir Aktaş DYP'ye
geçti. MUSTAFA KEMAL AYKURT (Devamla) – Erdal Aksoy...
Bakınız, 64 320 metrekare... Burada... İl Başkanınıza... Eski belediye başkanınıza 404 133 metrekare. Burayı iyi dinleyin. Emperyal Denizcilik Turizm A.Ş'nin
sahibi bulunduğu, kumarhaneler kralı Ömer Lütfü Topal; burada. Ona da 280 780
metrekare. Koç Grubuna, 1 milyon 930 bin metrekare. ENİS SÜLÜN (Tekirdağ) – Ne zaman almışlar? MUSTAFA KEMAL AYKURT (Devamla) – Ve devam edip gelen
birtakım kişiler, kuruluşlar ve kartelci medya mensupları. Yukarıda tarifini yaptığımız ve çoğu ortakları ve
destekçileri Parlamento dışında olan bu Hükümet ve onun bu Bakanı, kendilerini
hükümet eden güç odaklarına olan diyet borçlarını ödeme gayreti ve yarışına
girmişlerdir. Bunun adı budur, tasarrufun adı budur. Bunun için yasalar,
teamüller, genelgeler ve ahlak kuralları hiçe sayılmış, bir talan anlayışıyla
devlet imkânları yağma edilmiştir, yağma! Bunun için, Sarıyer ve İstanbul
Büyükşehir Belediyelerinden problemini çözemeyeceği endişesiyle, Koç Grubu,
kuruluşunda büyük emeği ve katkıları herkesçe bilinen Anasol-D Hükümetine ve
üniversitenin hamisi olduğunu her fırsatta söyleyen Sayın Cumhurbaşkanına etki
ederek, tek çareyi mücavir alan transferinde bulmuştur. O da yapılmıştır. Doğru Yol Partisinin üniversiteye ve üniversite
kuruluşuna itirazı yoktur; ancak, seçilen alan devlet ormanıdır, seçilen alan
İstanbul'un akciğerleridir, seçilen alan korunması gereken yeşil dokudur; Doğru
Yol Partisinin buna itirazı vardır. Kaldı ki, üniversite için ayrılan, düşünülen alan 39
hektardır; ama, verilen 1 milyon metrekaredir. Doğru Yol Partisinin buna
itirazı vardır. Hatta, bu yerler, imar planlarında eğitim alanı olarak tefrik
edilmiştir. Bu da vardır. Sonuç olarak, kendilerine ait planlarda eğitim alanı
bulunan Koç Grubu, yine Büyükşehir Belediyesince alternatif başka yerler teklif
edilmesine rağmen, ihtiyaçlarının çok üstünde bir alan tahsis edilmesi
"üniversite olayının dışında başka bir düşünce mi vardır?" sorusunu
akla getirmektedir. BAŞKAN – Sayın Aykurt, 1 dakikanız var. MUSTAFA KEMAL AYKURT (Devamla) – Evet, sayın
milletvekilleri, bunun altında başka düşünceler vardır; onlar da, rant
olaylarıdır, rant hesaplarıdır, çıkar kavgalarıdır. Soru işareti budur. Mücavir alanın çok şaibeli bir geçmişi vardır. Özel
mevzi planlar yapılarak, kamunun kullanması gereken alanlar şahıslara peşkeş
çekilmiştir. Nasıl mı; işte, şahıslara böyle peşkeş çekilmiş. Bakınız, burada
-kimler var bilmiyorum; belki siz varsınızdır- geniş, ferah odalar, banyolar,
gün ışığıyla yıkanan holler, enfes bir çatı katı, ofisinizi
taşıyabileceğiniz... BAŞKAN – Sayın Aykurt, süreniz bitti; lütfen toparlar
mısınız efendim. MUSTAFA KEMAL AYKURT (Devamla) – Tamamlıyorum Sayın
Başkan. ... büyüklükte bir hobi odası; size özel, kapalı ve
açık otoparklar; özenle düzenlenmiş bir peyzaj; club-house; hareketli
sporlardan hoşlananlar için tenis kortu, yüzme havuzu; sağlık için fitness
center... İşte rantiyeci... Buraya gelmiş iş, bunlara geçmiş. Nereden nereye
gelmiş!.. Bölgede, önemli isimlerin, paravan kullanmak suretiyle
rant hesapları peşinde koştuğu herkesin malumudur. İşte örneği!.. Yerleşim
alanlarında yapılan planlara "ifraz yapılamaz" notu konulmuş,
ormandan çıkarılan yerlere inşaatlar yaptırılmıştır. Böylece, yoğunluk
artırılmış, yeşil katledilmiş, çevre dengesi bozulmuştur. Son cümlemi söylüyorum Sayın Başkan. Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; diyet borcunun
ödenmekte olduğunu gösteren bu çarpıcı yolsuzluk örneğini onaylamak mümkün
değildir. Bu itibarla, Doğru Yol Partisi Grubu, bu önergeye
olumlu oy vererek katkıda bulunacaktır. (DYP ve RP sıralarından alkışlar) Bu vesileyle, Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (DYP
ve RP sıralarından alkışlar) BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Aykurt. DSP Grubu adına, Zonguldak Milletvekili Sayın Boray
Baycık; buyurun efendim. (DSP sıralarından alkışlar) DSP GRUBU ADINA TAHSİN BORAY BAYCIK (Zonguldak) – Sayın
Başkan, Yüce Meclisin değerli üyeleri; İstanbul Milletvekili Mustafa Baş ve 46
arkadaşının, İstanbul Büyükşehir Belediyesi alanındaki bir araziyi mevzuata
aykırı bir şekilde, siyasî ayrımcılık yaparak Bahçeköy Belediyesi mücavir
alanına dahil ettiği iddiasıyla, Bayındırlık ve İskân Bakanı Yaşar Topçu
hakkında, Anayasanın 99 uncu ve İçtüzüğün 106 ncı maddeleri uyarınca bir
gensoru açılmasına ilişkin önergesi hakkında Demokratik Sol Parti Grubunun
görüşlerini sunmak üzere huzurlarınıza gelmiş bulunmaktayım; şahsım ve Grubum
adına, hepinizi saygıyla selamlıyorum. Sayın milletvekilleri, bugün, ülkemizde, sayıları 3
bine yaklaşan belediye bulunmaktadır; bunların büyük bir çoğunluğunu da, nüfusu
2 bin ilâ 10 bin arasında olan belediyeler oluşturmaktadır. Yeni kurulan
belediyelerin hemen hepsinin ve çok sayıda eski belediyenin sınırları, eski köy
sınırlarıdır. 1580 sayılı Belediye Kanununun 5 inci maddesi gereği,
nüfusu 80 binden az olan belediye sınırları, il idare kurulu kararlarıyla;
nüfusu 80 binden fazla olan belediyelerin sınırları ise, il idare kurulu
kararlarından sonra İçişleri Bakanlığının onayıyla belirlenmekte ve
değişmektedir. Bu tür bir onama işlemi yapılarak belediye sınırları
değiştirilmediği sürece, daha önce de belirtildiği gibi -belediye olarak
kurulan- köy sınırları, belediye sınırı olarak kabul edilmektedir. Belediyelerin etkinlik durumlarına dayalı olarak,
belediye sınırları içinde uygulamalarda mevzuata uygun davranıp
davranmadıkları, denetim gücü ve olanakları da mücavir alanların
belirlenmesinde etkili faktörlerdir. Belediyelerin uygulamalarındaki etkinliği ve başarısı,
doğaldır ki, eleman ve ekipman varlığına ve düzeyine, nüfusun dağılım biçimine,
yapılaşma taleplerinin ağırlığına, gelir-gider durumuna ve sair etkenlere sıkı
sıkıya bağlıdır. Araç gereç varlığının fazlalığı, bu araçların belediye
sınırları içerisinde kullanımındaki sıklık ve kullanım alanı, mücavir alanda da
benzer sonuca ulaştıracaktır; ancak, dağınık bir yerleşim dokusu sergileyen,
buna karşılık, eleman, araç gereç yoksunluğu çeken ya da sahip olduğu ekipmanı
verimli kullanamadığı, kaçak yapılaşmanın sayısının çokluğuyla kanıtlanan bir
belediyenin mücavir alanda da aynı yetersizliği sergileyeceği sonucuna
varılmaktadır. TEMEL KARAMOLLAOĞLU (Sıvas) – Bahçeköy'ün daha fazla
Sayın Baycık. TAHSİN BORAY BAYCIK (Devamla) – Lütfen dinler misin.
Lütfen dinleyin beyefendi. TEMEL KARAMOLLAOĞLU (Sıvas) – Sadece hatırlatıyorum. TAHSİN BORAY BAYCIK (Devamla) – Hatırlatmanıza gerek
yok. Dinleyin lütfen. TEMEL KARAMOLLAOĞLU (Sıvas) – Dinliyorum; ama,
hatırlamakta fayda var. BAŞKAN – Müdahale etmeyelim. TAHSİN BORAY BAYCIK (Devamla) – Denetimin sağlanmasında
ve etkinliğin yüksek bir düzeyde oluşturulmasındaki en önemli faktörlerden biri
de, idarî yapıda bütünlüğü sağlamak olarak görülmektedir. Bu nedenle, köylerin
mücavir alanda yer alabilmesine olanak sağlayan hüküm, son derece titizlikle
değerlendirilmelidir. Değerli milletvekilleri, Türkiye'de, idarî yapının, il,
ilçe, bucak ve köylerden oluştuğunu biliyoruz. 442 sayılı Köy Kanununa ek
maddeler getiren 3367 sayılı Kanun, nüfusu 2 binden az olan yerlerin köy,
nüfusu 2 bin ile 20 bin arasında olan yerlerin kasaba, nüfusu 20 binden fazla
olan yerleşim yerlerinin ise şehir olduğunu hükme bağlamaktadır. Bu hüküm, 1580
sayılı Belediye Kanununun belediye kurulmasına dair 7 nci maddesini yürürlükten
kaldırmasıyla, içeriğinden çok önemli hususlar yitirmiştir. Belediye Kanununun
anılan maddesine göre, nüfusu 2 bine ulaşan her yerde belediye kurulması
zorunlu iken, bu hüküm daha sonra yürürlükten kaldırıldığından, Köy Kanununa
göre, kasaba olan yerleşmeler, yasal olarak köy statüsünde kalmışlardır. İmarla
ilgili mevzuatın uygulanmasında da, bu durum, zaman zaman, sorunlara yol
açmaktadır ve mevzuatın karmaşık yapısının daha da olumsuz etkilenmesine neden
olmuştur. Mücavir alanlarla ilgili tanımsal açıklama yaparsak,
mücavir alan, imar mevzuatı bakımından belediyelerin kontrol ve mesuliyetleri
altına verilmiş olan alanlardır. Mücavir alan, belediye sınırına bitişik veya
kopuk olabilir. Bu, köyleri de içine alabilir. Buna örnek olarak, Ordu'nun
Korgan Belediyesinin mücavir alanını gösterebiliriz. Bu mücavir alan, iki
belediye sınırını atlayarak, Korgan'a da 30 kilometre mesafededir ve bu işlem,
Sayın Cevat Ayhan'ın bakanlığı döneminde resen yapılmıştır. Burada üzerinde önemle durulması gereken nokta, mücavir
alanın idarî bir sınır olmadığıdır. Köy, belediye, ilçe, il sınırları olmakla
beraber, mücavir alan, tanımsal niteliği gereği sadece imarla ilgili mevzuatın
uygulanması ve denetim açısından belediyenin yetki ve sorumluluğuna verilen
alandır. Herhangi bir alanın belediye olarak örgütlenmesi ve belediyenin
seçilmiş organlarının işbaşına gelmesiyle birlikte, bu alanlardaki köy ya da
köyler, hükmî şahsiyetini yitirir, taşınır ve taşınmaz varlıklarla gelirleri
belediyeye devrolmuş sayılır; yani,
köyün idarî varlığı, tüzelkişiliği sona erer. Halbuki, bir köyün mücavir alanda yer alması durumunda,
köy, tüm organlarıyla hükmî şahsiyetini korumaya devam eder, sadece, imar ve
imarla igili mevzuat açısından belediyenin sorumluluğunda olur, Emlak Vergisi
ödeme yükümlülüğünü belediyeye karşı üstlenmiş olur. Bu durumda, köy
tüzelkişiliğinin, taşınmaz ve taşınan mal varlığının belediyeye geçmesi söz
konusu değildir. Uygulamaların tümünde birliği ve bütünlüğü sağlamak
idarelerin görevi olduğundan, mücavir alan sınırları idarî sınır olmamakla
beraber, mücavir alanın, belediyenin bağlı olduğu ilçe sınırlarının içinde
olması da ilkeler arasında yer almaktadır. Aksi halde, yani, farklı ilçenin
sınırlarında kalan bir alanın belediyeye mücavir alan olarak verilmesi
durumunda, vatandaşlar, farklı ilçe bölümlerinde işlerini yürütmek durumunda
kalmaktadırlar. Örneğin, mücavir alanda belediyeden yapı ruhsatı almak isteyen
vatandaş, diğer ilçedeki tapu sicil müdürlüğünden tapu kaydı ve çap almak
zorunda kalmaktadır. Diğer taraftan, mücavir alanlarda yer alan köylerde,
3367 sayılı Kanunla 442 sayılı Köy Kanununa eklenen ek 16 ncı madde gereğince,
valiliklerce, tarım ve köy hizmetlerinin bağlı bulunduğu devlet bakanlıklarının
koordinatörlüğünde, köy yerleşme planları, Bayındırlık ve İskân Bakanlığının
onayıyla yapılabilmektedir. Bu tür karmaşık idarî yapıdan kurtulmak amacıyla,
ilçe sınırlarıyla mücavir alan sınırları arasında bağ kurulması gerekli
olmaktadır. Özetle, belediyelerin mücavir alanlarının denetim,
yetki, sorumluluk ilişkisi içinde anlam kazanabilmesi için, belediyelerin
ekipman ve eleman donanımının, alanın bütünlüğünün ve ulaşılabilirliğinin,
idarî yapının, gelir-gider düzeyinin ve belediye sınırları içindeki etkinlik ve
yetki düzeyinin arasındaki bağlantıların sağlıklı kurulması zorunludur. İşte, bu zorunlulukların yerine getirilmemesi ve
istenilen ölçütlerle mücavir alan konusunun ele alınmayışı yüzünden, ülkemizde
son yıllarda önemli imar problemleri olmuştur; belediyelerarası yetki kavgası
ve köy idareleriyle ihtilaflar ortaya çıkmıştır ve bu problemler gün geçtikçe
de artmaktadır. Mesela, Antalya-Kalkan Belediyesinin hiçbir mücavir alanı
olmadığından, Bezirgan, Yeşilköy, Sarıkalın ve Belemiş Köyleri mücavir alan
içine alınmak istenmiş ve Bakanlık yetkiyi vermiştir; ancak, köylüler, buna
karşı yargıya başvurmuşlar; yargı, Kalkan Belediyesi lehine karar vermiş;
ancak, zamanın Bayındırlık Bakanı Sayın Cevat Ayhan tarafından, mahkeme
kararına rağmen, bu köyler, Kalkan Belediyesi mücavir alanından çıkarılmıştır. Sayın milletvekilleri, bu ve bunun gibi Afyon-Bolvadin,
Samsun-Yeşilköy belediyelerine ait mücavir alanlarla ilgili kararlar da örnek
gösterilebilir. Belediyelerin gelişme eğilimi ve zorunluluğu
doğrultusunda ihtiyaç duyulan yeni alanların da imar denetimi altına
alınabilmesi amaçlanarak, 1956 yılında 6785 sayılı İmar Kanunuyla "mücavir
alan" tanımı mevzuatımıza girmiş, 3194 sayılı İmar Kanunuyla
değiştirilerek korunmuştur. Zaman içinde bu amaç, ilkesinden uzaklaşarak, malî
kaynak ve siyasî rant amacına dönüşürek, pek çok olumsuzluğa neden olmuştur.
Şöyle ki: Büyük kentler etrafında kurulan yeni belediyeler, büyük kentlerin
bütünlüğünü zedeleyecek mücavir alan taleplerini gündeme getirmeye başlayınca,
çok parçalanmış bir mücavir alan dokusu ortaya çıkmıştır. Diğer yandan, bu
alanlardan temin edilen kaynaklar nedeniyle, belediyeler, daha geniş mücavir
alan taleplerini gündeme getirmeye başlamışlardır. Bugün, ülkemizde çok parçalı
mücavir alanlarla birlikte, ilgili idarenin hizmet götüremeyeceği kadar geniş
ve büyük mücavir alanlara rastlanmaktadır. Belediyeler, mücavir alanlar içerisindeki vergi, harç
ve resimleri toplayabilmek için, bu alana, sadece ulaşım, temiz ve sağlığa
uygun içme ve kullanma suyu götürme zorunluluğuyla yükümlüdür. Bu yükümlülüğü
yerine getirdikleri takdirde, belediyeler, meslek vergisi, işyeri açma izni
harcı, bina inşaat harcı ve imarla ilgili harçlar, elektrik ve havagazı tüketim
vergisi, temizleme ve aydınlatma harcı gibi gelirleri elde edebilmektedirler.
Diğer bir deyişle, belediyeler, yerine getirmedikleri hizmetler karşılığında, o
bölgeden haksız gelir temin etmektedirler. Kaldı ki, yerel yönetimler, ortak yerel ihtiyaçları
karşılamak için vardır. Anayasaya göre, yerel yönetimlerin karar organlarının
halk tarafından seçilmesi esastır. Yine, Anayasayla, ortak ve yerel
ihtiyaçların karşılanması hakkında verilecek her türlü kararın öncelikle beldede
yaşayanlar tarafından seçmen denetimine tabi tutulması öngörülmekle birlikte,
belediye mücavir alanı içerisinde kalan köyler, pek çok açıdan bağlı oldukları,
üstelik malî katkıda bulundukları karar organlarının seçiminde söz sahibi
değildirler. Bu husus da, Anayasanın 10 uncu maddesinde yer alan eşitlik
ilkesine aykıdır. Yerel yönetimler, büyük gelirler elde ettikleri mücavir
alanlardaki uygulamalarından dolayı seçmen denetimine tabi olmadıklarından,
götürmekle zorunlu oldukları hizmetleri, yani, mahallin özelliklerine göre
taşıtların gidebileceği yolun yapılmış ve bakılmış olması, mücavir alanda temiz
ve sağlığa uygun içme ve kullanma suyu bulunması dışında, bölgenin diğer temel
ihtiyacı olan hizmetleri gözardı edebilmektedirler. Hepimiz biliyoruz ki, büyükşehir belediyeleri de dahil,
tüm belediyeler, maddî kaynak, ekipman ve eleman sıkıntısı içinde
bulunduklarından, belde halkına götürmekle yükümlü oldukları hizmetleri
gereğince yerine getiremez iken, mücavir alan talebinde bulunarak, görev ve yetki
sınırlarını genişletmek istemektedirler. Bu gensoruyla hakları korunmak istenen Sarıyer
Belediyesi, mücavir alanları içinde olan bölgelerde gerekli denetimleri -ki,
belediye meclisinde üniversite mezunu 18 kişi olmasına rağmen- yapamamıştır.
Birkaç örnek verirsek: Maden Mahallesinde Zekeriyaköy hudutları içinde
Kombassan Şirketine ait binalar, doğal zemin 15-20 metre hafredilerek, iki
katlı yerine üç katlı yapılmıştır. Demirciköy'de orman tamamen tahrip edilmiştir. Kilyos'ta 5 adet ruhsatlı villaya karşılık 16 villa
yapılmıştır. Bunun dışında, Sarıyer Belediyesinin sorumluluğu
alanında 35 bin civarında kaçak yapı bulunmaktadır; bunun 4 bin adedi 1994
seçimlerinden sonra yapılmıştır. Söz konusu mücavir alanlarda maden arama ruhsatı
verilmiştir. Koç Üniversitesi, orman
tahribatını önlemek için, bu maden sahasını satın almıştır. Bu alanın tümü sit
alanı ve ormanlık bölgedir. Buralarda yapı ruhsatı alınacağı zaman, 1/ 50
000'lik nazım imar planı ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu
ve bu alanlar içinde kalan orman alanlarında ise 6831 sayılı Orman Kanununda
değişiklik yapan 3373 sayılı Kanuna göre işlem yapılacağı Bakanlıkça
belirtilmiştir. Söz konusu mücavir alan içinde 5 400 hektar ormanlık alan, 2
700 hektar ormandışı alan bulunmaktadır;
imarlı alan 1 400 hektar, imar yapılabilecek alan 600 hektar ve rekreasyon
alanı ise 1 700 hektardır. Sayın milletvekilleri, mücavir alan içerisinde kalan
köyler, Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünce getirilen hizmet ile İller
Bankasından ayrılan köy kalkınma payından ayrılan malî kaynaktan
yararlanamamaktadırlar. Dolaylı olarak bu durum, köy halkının mağduriyetine
sebebiyet vermektedir. Diğer yandan, belediyelerin mücavirlerine alınan köyler,
Emlak Vergisini ilgili belediyeye ödemekte, buna karşılık gerekli hizmet,
eşitlik ilkeleri çerçevesinde belediye tarafından götürülememektedir. Sayın milletvekilleri, bu hafta, seçim bölgem olan
Zonguldak'ın Ereğli İlçesinde belediyelerin mücavir alanı içinde olan 12 köy
muhtarıyla beraber oldum. Bunlar: Topçalı, Balı, Hamzafıkıhlı, Bölücek, Dağlar,
Göktepe, Kıyıcak, Belen, Kocaali, Ören, Korubaşı ve Ömerli Köyleridir. Belediye
Başkanı, kendilerine "köylerinize hiçbir hizmeti götürmem söz konusu
olamaz; zira, malî olanaklarım buna elvermiyor" demiş. Bunun üzerine, bir
köy, belediye meclisi kararıyla, belediyenin mücavir alanından çıkarılmış ve
Köy Hizmetlerinden aldığı yatırım yardımı kesilmemiş. Bunun üzerine bu 12 köyün
muhtarı da, mücavir alan kapsamından çıkmak ve Köy Hizmetlerinin yatırımından
faydalanmak için çaba sarf etmektedirler. Biliyorsunuz ki, 3194 sayılı İmar
Kanununa göre, Bakanlık, gerek gördüğü hallerde, mücavir alana alma ve çıkarma
hususunda resen karar verebilir. Bu nedenle, Sayın Bakanın bundan sonra bu
konuda başı çok ağrıyacaktır. Zaman içerisinde çok sayıda belediye teşkilatı
kurulması ve aynı zamanda bu belediyelerin sınırlarının birbirine bitişik veya
yakın olması, gündeme gelen yeni taleplerin, gerçekten hangi belediyenin
gelişme alanı içinde olması gerektiği konusunu da tartışılır hale getirmiştir.
Bu durum ise, konuyla ilgili bakanlıkça yapılan işlemlerin yargıya intikal
etmesine neden olmaktadır. Bu gensoruda sözü edilen mücavir alan da şu anda yargıya intikal etmiş durumdadır.
Bilindiği üzere, yargıya intikal eden konularda uygulamalar aksamakta, bu da,
hem vatandaşların mağduriyetine sebebiyet vermekte hem de merkez ve yerel
yönetimlerin iş verimliliğini olumsuz yönde etkilemektedir. Sayın milletvekilleri, daha önce belirttiğim
hususlardan da anlaşılacağı üzere, mücavir alanlara ilişkin taleplerde gerekçe
olarak, gelişme alanı ihtiyacı gösterilmesine rağmen, bu talepler, çoğunlukla,
malî kaynak ve siyasî rant sağlamak amacıyla gündeme getirilmektedir. Bu durum
ise, idarî kademeleri, özellikle Bayındırlık ve İskân Bakanlığını siyasî
baskıya maruz bırakmaktadır. Bu nedenlerle, gerek belediyeler arasında gerekse
belediye ve köyler arasında yaşanan çekişme ve ihtilaflara son verilmesi
amacıyla, 3194 sayılı İmar Kanununun mücavir alana ilişkin maddesini, yani 45
inci maddesini yürürlükten kaldıran bir kanun tasarısı Hükümetçe hazırlanmış ve
Meclise sunulmuştur. Bu durumda, herhangi bir beldenin gerçekten gelişme
alanına ihtiyaç duyması halinde nasıl bir uygulama yapılacağı sorusu akla
gelebilir. Beldenin, mevcut sınırları dışında gelişme alanına ihtiyaç duyması
halinde, mevcut yasalar çerçevesinde, belediye sınırları genişletilerek bu
sorunun çözümlenmesi mümkündür. Sayın milletvekilleri, tüm bu tartışmalar, hazırlanan
yasa tasarısı yasalaştığı takdirde son bulacaktır. Bu nedenle, Bayındırlık
Bakanı Sayın Yaşar Topçu aleyhine verilen gensorunun reddi yönünde oy
kullanacağımızı bildirir; Yüce Meclise saygılar sunarım. (DSP ve ANAP
sıralarından alkışlar) BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Baycık. Demokrat Türkiye Partisi adına, Sayın Mahmut Yılbaş. Buyurun Sayın Yılbaş. Süreniz 20 dakika efendim. DTP GRUBU ADINA MAHMUT YILBAŞ (Van) – Sayın Başkan,
sayın milletvekilleri; İstanbul Milletvekili Sayın Mustafa Baş ve 46
arkadaşının, İstanbul Büyükşehir Belediyesi mücavir alanındaki bir araziyi
mevzuata aykırı bir şekilde Bahçeköy Belediyesi mücavir alanına dahil ettiği
iddiasıyla Bayındırlık Bakanı Sayın Yaşar Topçu hakkında Anayasanın 99 ve
İçtüzüğün 106 ncı maddeleri uyarınca gensoru açılmasına ilişkin önergesi
hakkında söz almış bulunuyorum; bu vesileyle, hepinizi saygıyla
selamlamaktayım. Değerli milletvekilleri, bu gensorunun verilmesinden
dolayı, biz de, her şeyden önce, duyduğumuz memnuniyeti belirtmek istiyoruz;
çünkü, uzun zamandır, hem Hükümet ve hem de Parlamento hakkında "üzerinde
gölge vardır" şeklinde söylemler, kamuoyunun gündeminde canlı tutulmaya
gayret gösterilmektedir. Demek ki, Türkiye Büyük Millet Meclisi, bu Hükümete
güvenoyu verirken ve şimdi bu gensoru önergesini görüşürken, özgür iradesiyle
hareket etmişti ve hereket edecektir. Bu gensoru önergesini veren
arkadaşlarımızın gerçek düşünceleri bundan ibarettir; tabiî ki, bundan başka
bir düşünceye de varılması söz konusu değildir; memnuniyetimiz bundan ileri
gelmektedir. Değerli arkadaşlarım, gensoru önergesini yakînen
incelediğimizde, bunun, siyasal amaçlı olduğu görülmektedir. Yüce Meclisin
denetim görevini harekete geçirmek yerine, siyasal bir amaç güdülmüştür. Böyle
değerlendirildiğinde, önergenin ayrıntılarına girmenin gereksiz olduğunu
değerlendirmekteyiz; çünkü, şu ana kadar konuşmuş olan diğer grup sözcüleri,
işin teknik ve hukukî yönünü ayrıntılarıyla sizin bilgilerinize sunmuşlardır;
tekrar etmenin, değerli vakitlerinizi almaktan başka bir işe yaramayacağı
düşüncesindeyiz. Diğer taraftan, Sayın Bakanın icraatından dolayı onu
savunmak da bize düşmez; böyle bir niyetimiz de yok zaten. Sayın Bakan, kendisi
bu kürsüye gelecek ve sizleri, icraatından dolayı, gerekli teknik ve hukukî
bilgilerle donatacaktır; bundan emin bulunmaktayız. Değerli arkadaşlarım, hem önerge sahiplerinin hem de
diğer siyasî parti grupları sözcülerinin burada verdikleri hukukî ve teknik
bilgilerden anlaşıldığına göre, uygulama, herkesin gözü önünde cereyan etmiş ve
etmektedir. Sayın Bakana gelinceye kadar, birçok merci ve bunun ilgilileri,
konuyla alakalı tasarruflarda bulunmuşlardır. Dosyayı incelediğimizde görüyoruz
ki, İstanbul İl İdare Kurulu da bu konuda bir karar almış ve alınan karar,
İstanbul Valisinin yazısıyla Bakanlığa intikal ettirilmiştir; yine, İstanbul
Bayındırlık ve İskân Müdürlüğü de, mücavir alan konusunda, bu yeni tasarrufa
önayak olacak gerekli incelemelerini yapmıştır. Şimdi, bu işler bu kadar alenî cereyan ederken, eğer
bir yanlışlık varsa, eğer bir eksiklik varsa, eğer bu konuda -sizlerin de ifade
ettiğiniz gibi- birilerine rant sağlama gibi bir amaç güdülüyorsa, bunun
yolları bellidir; bağımsız yargı buradadır ve bu icraatı denetleyecek, bu
icraatın yerinde olup olmadığını araştıracak kurumlar da mevcuttur. Ayrıca,
hepimizin malumu olduğu üzere, Yüce Meclisimizin denetim görevleri arasında,
gensorudan önce, hukukî sonuç doğuracak, araştırma ve soruşturma gibi denetleme
yöntemleri de vardır. Ben, önerge sahibi sayın milletvekili arkadaşlarımın,
Meclisimizin bu denetim yetkileri dururken böyle bir gensoruyu gündeme getirmelerinden,
bu işte, daha ziyade bir siyasal beklentinin söz konusu olduğu kanaatine ve
yargısına varmaktayım. KAHRAMAN EMMİOĞLU (Gaziantep) – İstanbul gidiyor Mahmut
Bey, İstanbul... MAHMUT YILBAŞ (Devamla) – İstanbul yerinde; mesele,
herhangi bir konuyu... KAHRAMAN EMMİOĞLU (Gaziantep) – İstanbul'u çok iyi
bilirim, görüşebiliriz. MAHMUT YILBAŞ (Devamla) – Arzu ederseniz sizi
dinleyeyim. BAŞKAN – Devam edin efendim, siz kendinizi zorlamadan
konuşun. MAHMUT YILBAŞ (Devamla) – Yok, zorlama yok Sayın
Başkanım. (RP sıralarından gürültüler) Arkadaşlarımız, kendilerine ayrılmış olan 30 dakikalık
sürede, işin boyutu nedeniyle, herhalde kendilerini burada yeterince ifade etme
imkânını bulamadılar, benim süremi almak istiyorlar, kendilerine vermekten memnun
olacağım. MEHMET AYKAÇ (Çorum) – Çok güzel anlaşmışsınız;
bravo! BAŞKAN – Efendim, müdahele etmeyelim, rica ediyorum. MAHMUT YILBAŞ (Devamla) – Değerli arkadaşlarım, eğer bu
önergenin hazırlanması sırasında, biraz önce söz konusu ettiğim gibi, değerli
arkadaşlarımızın elinde yeteri kadar bilgi, belge varsa, bunları, vakit
geçirmeden, ilgili makam ve mercilere sunmalarında yarar vardır. Eğer yine
ellerinde mevcut bilgi varsa, bunun sonucunun alınması için -İçtüzüğümüze ve
Anayasamıza göre, Meclisin diğer denetleme yetkileri söz konusudur- Meclise
getirirler, o zaman bu konuyu enine boyuna tartışır, değerlendiririz ve ona
göre de icabını yaparız. Değerli arkadaşlarım, önergede bir paragraf var;
gerçekten ilk bakışımda anlamakta sıkıntı çektim; ama, değerli milletvekili
kardeşimiz Mustafa Baş Beyin yapmış olduğu konuşmada bu eksikliğin
giderildiğini gördüm. Bu paragrafta özetle deniliyor ki: Mücavir alan olarak
Bahçeköy'e verilmiş olan bölgede, bir siyasî partinin il başkanının, eski
belediye başkanının ve -ilgiyi çekmek için de- Ömer Lütfi Topal'ın -parantez
içerisine alınmış- sahibi bulunduğu Emperyal Denizcilik Turizm Şirketi ve
bunlarla birlikte Koç Grubunun da geniş arazileri bulunmaktadır. Eğer değerli
kardeşimiz buna değinmeseydi, bunun üzerinde daha fazla duracaktım; ancak,
geldiler, burada, açıklamalarında ifade ettiler. Bunun yanı sıra, Toprakbank'ın
da, diğer bankaların da geniş arazileri vardır. Şimdi, burada, yine açıklığa kavuşturulması gerekli
olan bir husus var. Bu Koç Grubunun arazisi, Gruba ait olan bir arazi değil.
Yaptığımız incelemede, edindiğimiz bilgilere göre, bu, bir üniversite vakfına
tahsis edilen araziden ibarettir. Değerli arkadaşlarım, burada, değerli kardeşimiz,
Meclisin bilgisine sunmak üzere, uzaktan çekilmiş bir fotoğraf da takdim
ettiler. Evet, ilk bakışta görüyoruz ki, bu fotoğraf, sanki, ormanı almış ve
orman, kullanma amacı dışında bir hizmete tahsis edilecektir intibaını
uyandırmaktadır; ama, bu konu detaylı olarak incelendiğinde görülecektir ki,
yalnız orman alanı içerisinde bulunan birtakım boş arsalardır. Değerli arkadaşlarım, bizim zaten bir alışkanlığımız
var; müsaade ederseniz izah edeyim. Üniversite denildi mi, şehir merkezlerinde
-işte, Ankara Üniversitesinde olduğu gibi, diğer üniversitelerde olduğu gibi-
eğitim görülen dört beş tane binadan, bir iki tane de yurt binasından ibarettir
sayarız; ama, dünyadaki uygulamalar bundan çok daha farklıdır. Bugün, Batı
ülkelerinde bazı üniversitelere gittiğinizde hayretler içerisinde kalırsınız.
Bu üniversiteler, orman içerisindedir ve ormanın, orman vasfını kaybetmemiş
şekilde hizmete sunulmasından ibarettir. MEHMET AYKAÇ (Çorum) – Saptırıyorsunuz... MAHMUT YILBAŞ (Devamla) – Bugün, Türkiye'de, 1960'lı
yıllarda -eğer bilgilerimizi tazelersek- bu amaçla ve bu şartlara ileride
kavuşmak üzere tesis edilmiş üniversitelerimiz de vardır. Değerli arkadaşlarım,
sizlere hatırlatmak isterim; Orta Doğu Teknik Üniversitesi dağlık taşlık
yerlerde kurulmuştu. Orta Doğu Teknik Üniversitesi, bugün, hem üniversitenin
gayretiyle hem de diğer kamu kuruluşlarının gayretiyle, ayrıca, ondan çok
sonraları kurulan Bilkent Üniversitesi de böyle Batı görünümlü olan ve Batı'da
alışılmış bir sistem içerisinde kurulan üniversiteler hüviyetine
kavuşmuşlardır... MUSTAFA BAŞ (İstanbul) – Biz de onu söylüyoruz; aynı
şeyi söylüyoruz. BAŞKAN – Efendim, rica ediyorum, müdahale etmeyin. MEHMET AYKAÇ (Çorum) – Boş arazileri açın diyoruz. BAŞKAN – Efendim, müdahale etmeyin... Rica ediyorum... Siz devam edin efendim. MAHMUT YILBAŞ (Devamla) – Bizler, bu tür
üniversitelerimizin artmasıyla, ülke olarak gurur duymalıyız, memnuniyet
duymalıyız; çünkü, çocuklarımızın, sadece bilgi olarak değil, ruh sağlıklarını
ve psikolojik rahatlıklarını da temin etmek üzere, bu tür yerlerde
yükseköğrenim görmelerinden mutluluk duymaktayız ve duymalıyız. Değerli arkadaşlarım, Türkiye, birçok alanda, eğitimde
de olduğu gibi, temel hizmetlerini halkına götürmede sıkıntılar çekmekte ve
bunları yeterince karşılayamamaktadır. Sayın Cumhurbaşkanımızın başlattığı ve
birkaç yıldır da ısrarla sürdürdüğü kampanyalarla, Türkiyemizde, her aşamada,
her seviyede eğitim kurumlarının, devletin yanı sıra, durumları müsait olan
vatandaşlarımız tarafından da yapılması teşvik edilmektedir. Bizler, siyasî
nedenlerle yaklaşımlarımızda bu hususu dikkate almaksızın, zaman zaman,
insanlarımızı, bu alanda yatırım yapmaktan neredeyse vazgeçirme noktasına
getirmekteyiz. Benim, bu vesileyle burada üzerinde durmak istediğim husus
budur. Değerli arkadaşlarım, bunun için, bir taraftan -tabiî
ki, sizinle beraber- ülkemizde birçok alanda, yolsuzluk yapılmasına müsaade
edilmeyecek şekilde gayret ve mücadele içerisinde olacağız ve bunun en güzel
örneğini ve en güzel yaklaşımını, Allah kısmet ederse, yarın,
milletvekillerinin dokunulmazlıklarının sınırlandırılması konusu Türkiye Büyük
Millet Meclisinde görüşülürken hep beraber yaşayacağız. MEHMET AYKAÇ (Çorum) – O, yarın. MAHMUT YILBAŞ (Devamla) – Buyurunuz, geliniz; eğer
yolsuzluk konusunda, eğer toplumun üzerinde durduğu kirlenme konusunda gerçek
ve kalıcı bir çözüme taraftar isek, yarınki görüşmelerimizde, Anayasanın 83
üncü maddesindeki milletvekilliği dokunulmazlığına sınırlandırma getirilmesi
hususunda hep beraber hareket eder ve milletimizin, kamuoyunun beklentilerini
böylece karşılamış oluruz. MEHMET AYKAÇ (Çorum) – Sayın milletvekili, konuya gel. BAŞKAN – Arkadaşlar, müdahale etmeyin, rica ediyorum. MAHMUT YILBAŞ (Devamla) – Bana bu fırsatı verdiğinizden
ve içten dinlediğinizden dolayı hepinize teşekkür ediyorum, saygı ve
selamlarımı sunuyorum; sağ olunuz. (DTP sıralarından alkışlar) BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Yılbaş. MEHMET AYKAÇ (Çorum) – Sen önce Koç'un dokunulmazlığını
kaldır! BAŞKAN – Canım, Koç'u evvela milletvekili seçin, ondan
sonra dokunulmazlığını kaldırın. ANAP Grubu adına, Sayın Nejat Arseven; buyurun efendim.
ANAP GRUBU ADINA NEJAT ARSEVEN (Ankara) – Sayın Başkan,
sayın milletvekilleri; Refah Partisi İstanbul Milletvekili Sayın Mustafa Baş ve
arkadaşlarının, Bayındırlık Bakanı Sayın Yaşar Topçu hakkında vermiş oldukları
gensoru önergesi üzerinde Anavatan Partisinin görüşlerini ifade etmek üzere söz
almış bulunuyorum. Bu vesileyle, Yüce Heyetinizi saygıyla selamlıyorum. Değerli milletvekilleri, bugün görüşülmekte olan
gensoru önergesinde ifade edilen konuların hemen tamamı, bir sayın bakanın
yasalardan doğan kanunî hak ve yetkilerini kullanmasıyla ilgili olup, bu
kullanılan yetkinin hiçbir hukukî sonuç doğurmaması ve bir kanunsuz işleme
sebep olmamış ve olmayacak olması itibariyle de, fevkalade yersiz ve zamansız,
tamamen siyasî mülahazalarla verilmiş bir gensorudur. Olayımızda, Bahçeköy Belediye Meclisinin 15.8.1997 gün
ve 39 sayılı yazısıyla İstanbul Valiliğine müracaat edilmiş ve söz konusu
alanların Bahçeköy Belediyesi mücavir alanlarına dahil edilmesi talep
edilmiştir. Talep üzerine toplanan İstanbul İl İdare Kurulunun 21.8.1997 günlü
kararı, Sarıyer Belediyesinin Boğaziçi etkilenme, geri görünüm ve öngörünüm
bölgesi dışında kalan tüm mücavir alanlarının Bahçeköy Belediye Başkanlığına
mücavir alan olarak verilmesi kararı, Bayındırlık ve İskân Bakanlığına
gönderilmiştir. 3194 sayılı İmar Kanununun 45 inci maddesinde açıkça ifade
edilmiş olduğu gibi şu hüküm yer almaktadır: "Mücavir alan sınırları,
Belediye Meclisi ile İl İdare Kurulu kararına dayanarak vilayetlerce Bakanlığa
gönderilir. Bakanlık, bunu inceleyerek aynen veya değiştirerek tasdik etmeye
veya değiştirmek üzere iadeye yetkilidir." KAHRAMAN EMMİOĞLU (Gaziantep) – Bayram değil, seyran
değil; nereden çıktı bu!.. BAŞKAN – Efendim, müdahale etmeyelim. NEJAT ARSEVEN (Devamla) – Anlarsın biraz sonra... Telaş
etme anlarsın; sen, eski genel sekretersin, daha iyi anlarsın. BAŞKAN – Efendim, rica ediyorum... Müdahale etmeyin...
Rica ediyorum Sayın Emmioğlu... NEJAT ARSEVEN (Devamla) – İmar Kanununun bu açık hükmü,
Sayın Topçu tarafından kaleme alınmış, 55 inci Hükümet tarafından
kanunlaştırılmış bir madde de değildir. İşte, yıllardır yürürlükte olan ve
birçok hükümet ve bakan tarafından defaatle kullanılan bu hükme göre, yani,
İmar Kanununun 45 inci maddesine göre açıkça bu konuda yetkili olan Bayındırlık
Bakanlığı, bu yetkisini kullanarak, bütün hukukî prosedürü tamam olan bu
talebi, İmar Kanunun 45 inci maddesi uyarınca kendi yetkisinde olan bu hakkını
kullanarak onaylamıştır. Ayrıca, tabiî, Demirciköy ve Kumköy köylerinin Sarıyer
Belediyesine çok uzak olması ve bugüne kadar Sarıyer Belediye Başkanlığınca söz
konusu köylere yatırım yapılmamış olması nedenleriyle, bu köylerin Bahçeköy
Belediye Başkanlığının yetki ve denetimine geçmek istediklerine dair
taleplerini havi dilekçelerinin bulunması, söz konusu alanlar Sarıyer
Belediyesi mücavir alanındayken, yaklaşık dörtbin tane kaçak, ruhsatsız ve
plansız yapıların yapılmasına olanak tanınmış olması ve 2981/3290/3366 sayılı
Kanunun 20 nci maddesi uyarınca yapılması gereken ıslah imar planları, Sarıyer
Belediye Başkanlığınca boş ve orman mülkiyetindeki alanlarda uygulanarak, bu
alanların ve çevrenin kullanım şeklinin değişmesine sebep olunması gibi çok
haklı talep ve nedenler de, bu kararın Sayın Bakan tarafından alınmasında etkili
olmuştur. Sayın Başkan, değerli arkadaşlarım; 3194 sayılı İmar
Kanununun 45 inci maddesi uyarınca yapılan bu işlemle, söz konusu alanlardaki
orman alanlarının, doğal SİT alanlarının korunması sağlanmış ve bunun için de,
tasdik olan yeni mücavir planlarına "bu alanlarda, 2863 sayılı Kültür ve
Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu ve bu alanlar içinde kalan orman alanlarında
da, 6831/3373 sayılı Orman Kanununa göre işlem yapılacaktır" plan notu da
Sayın Bakan tarafından ilave edilmiştir. Bu not dahi, Bakanlığın, söz konusu
yerdeki yapılaşma konusundaki ciddî hassasiyetini gösteren bir davranıştır. Yine, bu alanlar, hiçbir şekilde imara açılmayacak
olup, bu alanlardaki uygulamalar, belediye ve mücavir alan sınırları içinde ve
dışındaki yerleşme alanı dışında kalan -iskân dışı- alanlarda uygulanacak
esaslara göre yapılacaktır. Bu yönetmelikle, o bölgelerdeki tarımsal
nitelikteki kullanımlar da, ayrıca korunmuş olacaktır. Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; söz konusu
mücavir alan değişikliğiyle ilgili birtakım rakamları da sizlere ifade etmek
istiyorum. Sayın Baş biraz önce bu kürsüde ifade etti; doğrudur. Sarıyer
Belediyesinin 8 100 hektarlık alanının Bahçeköy Belediyesine bağlandığı ve bu 8
100 hektar alanın, sanki tamamının planlama alanı olduğu burada ifade edildi.
Evet, toplam 8 100 hektar Bahçeköy Belediyesine devredilmiştir; ancak, bu 8 100 hektardan 5 400 hektarı tamamen
ormanlarla kaplı alandır ve bu alan üzerinde, 6831 sayılı Orman Kanunu ile 2863
sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununa göre, değil yapılaşmak,
çivi çakılması dahi mümkün değildir. MUSTAFA BAŞ (İstanbul) – Yapıyorsunuz. NEJAT ARSEVEN (Devamla) – Yine, 700 hektarı kıyı kenar
çizgisi içinde kalan ve tarım arazisi olan kısımlardır ki, bu alanlar da, kesin
bir şekilde kanunlarımızın getirdiği kısıtlamalar dolayısıyla yapılaşma kapsamı
dışındadır. Ayrıca, imara açık olan 1 400 hektarlık kısım ise Sarıyer
Belediyesi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından daha önce imar planları
yapılmış, yüzde 80'i ruhsata bağlanmış, inşaatı hâlâ devam eden ve bir kısmı
ise iskân ruhsatları dahi alınmış inşaatların bulunduğu alanlardır. Ayrıca, bu
planların yapımı sırasında, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Sarıyer
Belediyesi tarafından da rant bölgeleri, villa alanları planlanmış olup; diğer
köy içi alanları olan Kısırkaya, Gümüşdere, Uskumruköy, Kilyos, Rumelifeneri
Köylerinin, daha açık bir ifadeyle, köylülerimizin oturduğu köy içi alanlarının
imar planları, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Sarıyer Belediyesi tarafından
maalesef yapılmamıştır. Gerçek hak sahibi olan köylüler, salaş ve ahır
görünümündeki evlerde oturmaya, yine, maalesef mahkûm edilmişlerdir. Bu miktarlardan açıkça anlaşılacağı gibi, yeni
planlanabilecek, sadece ve sadece 600 hektar alan kalmaktadır ki, bu da, imarı
ancak 1/50 000 İstanbul nazım imar planına ve İstanbul 3 nolu Tabiat ve Kültür
Varlıklarını Koruma Kurulu kararlarına uygun olarak planlanabilecektir. Değerli arkadaşlarım, bu ifadelerimde, söz konusu
gensorunun, her türlü hukukî dayanaktan yoksun olduğunu ve bir siyasî maksada
matuf olarak verilmiş olduğunu ifade ettim. Aslında, Refah Partili arkadaşlarım
alınmasınlar ama, Meclisin denetim yollarını kullanmak konusunda ve bunları
siyasî maksatlara uygun olarak kullanmak konusundaki tavırları ile en
güvenilmez ve tutarsız parti olduklarını geçen dönemde yalnız Yüce Heyetimize
değil, tüm milletimize de kanıtlamış oldular. Dolayısıyla, bu gensoru ve bundan
sonra Meclis denetimiyle ilgili sergileyecekleri tavırları, yapacakları her
türlü talep Yüce Heyetiniz tarafından ve kamu vicdanında reddedilmeye
mahkûmdur. TEVHİT KARAKAYA (Erzincan) – O hayal... TEMEL KARAMOLLAOĞLU (Sıvas) – Hodri meydan... NEJAT ARSEVEN (Devamla) – Çünkü, hiçbirimiz, Refah
Partisinin, çığlıklarla, 54 üncü Hükümet döneminde vermiş olduğu soruşturma
önergeleri ve daha sonra kurmuş oldukları o yarım, hem kendilerini hem ülkeyi
hem de milletimizi felakete götüren ve sonunda da, maalesef, bırakıp kaçtıkları
hükümet uğruna soruşturma komisyonlarındaki tavırlarını unutmadık ve tabiî milletimiz
de unutmadı. TEMEL KARAMOLLAOĞLU (Sıvas) – Refah Partisi bırakıp
kaçmadı; bunu siz de biliyorsunuz. NEJAT ARSEVEN (Devamla) – Dolayısıyla hem Parlamentoda
hem millet önünde inandırıcılığınızı, Refah Partisi ve onun temsilcileri olarak
maalesef kendi elinizle kaybettiniz. TEMEL KARAMOLLAOĞLU (Sıvas) – Seçime gidelim, var
mısınız? Hadi seçime gidelim. NEJAT ARSEVEN (Devamla) – Bugün bir yolsuzluk gibi
gösterdiğiniz gensoruyla ilgili görüşmeleri yapıyoruz -yine bu kürsüde ifade
edildi- ama, unutmayın ki, yarın da burada, bütün toplumumuzun merakla ve
özlemle beklediği milletvekili dokunulmazlığıyla ilgili Anayasamızın 83 üncü
maddesine ilişkin değişikliği görüşeceğiz. Bu değişiklik teklifi, yani,
milletvekili dokunulmazlığının kürsü masuniyeti dışında sınırlandırılması,
bizim Anavatan Partisi olarak seçim taahhüdümüz olan ve seçim sonrası bütün
milletvekillerimizin de imzasıyla Meclis gündemine getirdiğimiz bir konudur.
Biz, bu değişikliği her platformda savunmaya ve Mecliste bütün milletvekillerimizle
desteklemeye kararlıyız. Ancak, siz, yani bu gensoru önergesinin sahibi Refah
Partililer olarak, her zeminde, kamuoyunun karşısında ve Parlamentoda
milletvekili dokunulmazlığının, mutlak kürsü dokunulmazlığı dışında yolsuzluk
ve suiistimallerle ilgili olarak sınırlandırılmasına karşı olduğunuzu ifade
edegeliyorsunuz... TEMEL KARAMOLLAOĞLU (Sıvas) – Herkes söylüyor ne manaya
geldiğini, varsa söyleyecek... NEJAT ARSEVEN (Devamla) – Halbuki, bütün milletimiz,
milletvekili dokunulmazlığının, kürsüdeki sonsuz ifade hürriyeti dışında,
yolsuzluk ve suiistimallerle ilgili olarak sınırlandırılmasını temiz siyaset
için gerekli görüyor. Peki, siz Refah Partisi olarak, bu tavrınızla, bu gensoru
ve sonrası için, bırakın Parlamentoyu, şu bizi seyreden aziz milletimize karşı
nasıl inandırıcı ve güvenilir olacaksınız... TEVHİT KARAKAYA (Erzincan) – Millet bizi biliyor... NEJAT ARSEVEN (Devamla) – Böyle, her gün neticesi
siyaseten kalkacak parmaklarla belirlenecek gensoru, soruşturma önergesi ve
bunun gibi önergeler yerine bu işi -tabiî, eğer suçumuz varsa- bağımsız yargıya
bıraksak ve Yüce Meclisin, hepimizin, üzerindeki tartışmaları kaldırsak daha
doğru olmaz mı?! TEMEL KARAMOLLAOĞLU (Sıvas) – Olur; konu o değil mi?!. NEJAT ARSEVEN (Devamla) – Olursa, gereğini yapın. Değerli arkadaşlarım geçen sene Refahyol döneminin
bugünkü günlerini hatırlayınız; o günlerdeki gazete manşetlerini televizyon
programlarını, tartışmalarını, lütfen, hatırlayınız. Ülkede, herkesin, neler
oluyor diye birbirine sorduğu günleri hatırlayın; cinci hocaları, Ali
Kalkancıları, Libya'daki çadırı, Sincan'ı, köstebekleri, olay olan Yüksek Askerî Şûra toplantılarını
hatırlayın; bir de bugüne bakın... MUSA UZUNKAYA (Samsun) – Budapeşte'yi de hatırlayın. ABDULKADİR ÖNCEL (Şanlıurfa) – Sarıyer... Sarıyer... NEJAT ARSEVEN (Devamla) – Yeni Boğaz geçişi tüp mü
olsun, köprü mü; İzmit Körfez Geçişi, Karadenizlinin 50 yıllık hayali Karadeniz
otoyolu, enerji yatırımları, eğitim reformu, sosyal güvenlik reformu, sağlık
reformları, Azerbaycan petrolleriyle ilgili olarak Bakü-Ceyhan hattı gündemi
teşkil ediyor. (RP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar[!])
Azerbaycan'da yapılan törenin şeref konuğu, Azerî kardeşlerimizi ilk tanıyan
ülkenin, yani, Türkiye Cumhuriyetinin Başbakanı Sayın Mesut Yılmaz şeref
kürsüsünde, şanlı bayrağımız gönderde dalgalanıyor, Bakü-Ceyhan hattının
gerçekleşmesi konusunda yetkililer en net ve en kesin açıklamaları
yapıyorlar... MUSTAFA BAŞ (İstanbul) – Zamlar... Zamlar... NEJAT ARSEVEN (Devamla) – Bir de geçen dönemi, ülkemize, dönemin Sayın Başbakanına ve
bayrağımıza Mısır'da ve Libya'da yapılan muameleyi hatırlayın. F-16 üreticisi Türk Havacılık ve Uzay Sanayii, Airbus
ile dünyanın en büyük nakliye uçağını yapmak için, yine 55 inci Hükümet
döneminde anlaşma yapıyor. TEVHİT KARAKAYA (Erzincan) – Enflasyondan bahset... NEJAT ARSEVEN (Devamla) – Çok değerli milletvekilleri,
bütün bunları, Türkiye'yi sizden devraldığımız nokta ile Sayın Yılmaz
Başkanlığındaki, Anavatan Partisi öncülüğündeki 55 inci Hükümet döneminde
ülkenin geldiği yeri anlatmak için söylüyorum; ama, siz Refah Partisi olarak
hâlâ bu halden ders alıp mütenebbih olacağınıza ve "biz ne yanlışlıklar
yaptık da iktidarı bırakıp kaçmak zorunda kaldık" diye bir özeleştiri
yapacağınıza; bilmem hangi beldenin mücavir alan sınırı ile uğraşıyor ve hiçbir
mesnedi olmayan bir gensoru veriyorsunuz ve hem bizi; yani, bu Yüce Heyeti hem
de şimdi bizleri televizyonları başında seyreden-seyretmeyen değerli
milletimizi inandıracağınızı zannediyorsunuz; fakat, maalesef, siz Refah Partisi
olarak, hem Yüce Mecliste ve hem toplumda, bir parti için en önemli özellik
olan inandırıcılığınızı kaybettiniz. (RP sıralarından gürültüler) ABDULKADİR ÖNCEL (Şanlıurfa) – Millet bize inanıyor. NEJAT ARSEVEN (Devamla) – Bu konudaki icraatlarınızdan
hangisini sayayım. BAŞKAN – Sataşmaya yer vermeyecek şekilde konuşun,
biraz da konuya gelin. Rica ediyorum... NEJAT ARSEVEN (Devamla) – Değerli Refah Partili
arkadaşlarım, bakın; eğer siz... (RP sıralarından gürültüler) BAŞKAN – Efendim, rica ediyorum, genel konuşun;
sataşmaya yer veriyorsunuz. NEJAT ARSEVEN (Devamla) – ...muhalefet olarak bir
gensoru vermek istiyorsanız, önce, lüzumsuz, asılsız, sadece siyasî maksatla
verilmiş olan bu gibi gensorulardan vazgeçin. Eğer, mutlaka böyle bir gensoru,
bir soruşturma filan vermek istiyorsanız, işte o kendi döneminizle ilgili...
(RP sıralarından gürültüler) BAŞKAN – Müdahale etmeyin arkadaşlar. NEJAT ARSEVEN (Devamla) –...Hükümetiniz döneminde
yaptığınız yanlışlıklar; usulsüzlükler; milleti, memleketi düşürdüğünüz durumla
ilgili olarak, o günkü kendi Başbakanınız ve Hükümet üyeleriniz hakkında bir
gensoru verin ve kendi kendinize, oturun biraz düşünün "acaba biz niye bu
Hükümeti bıraktık kaçtık, niye bu hale geldik, bugün niye bu işler tartışılıyor"
diye onları değerlendirin. (ANAP sıralarından alkışlar) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; şimdi, sizlere,
bu gensoruda Sayın Yaşar Topçu hakkındaki suçlama konusuyla ilgili olarak;
yani, İmar Kanununun 45 inci maddesinde yapılan değişiklik işlemleriyle ilgili
olarak, Refahyol Hükümeti döneminde ve onun Sayın Bayındırlık ve İskân Bakanı
tarafından yapılan işleri biraz anlatayım. Onları istiyorsunuz değil mi?! 54
üncü Hükümet döneminde; yani, o bir sene içinde, aynı bu işlem gibi, Refahyol
döneminin Bayındırlık Bakanlığı tarafından yapılan işlem sayısı 65'tir. Bu 65
işlemin 18'i Refah Partili ve Doğruyol Partili belediyelerin talepleri üzerine
ve onların istekleri doğrultusunda gelişmiştir. MUSTAFA BAŞ (İstanbul) – Onlar 1580'e tabi belediyeler. ABDULKADİR ÖNCEL (Şanlıurfa) – Sen karıştırıyorsun. BAŞKAN - Efendim müdahale etmeyin, rica ediyorum. NEJAT ARSEVEN (Devamla) – Onun dışında kalan ANAP, CHP,
DSP, BBP ve bağımsız olan bütün belediye başkanlarının talepleri ise yine
Bayındırlık Bakanlığı tarafından bu belediyelerin talepleri dışında
gerçekleştirilmiştir. MUSTAFA BAŞ (İstanbul) – Onlar 1580'e tabi belediyeler
de ondan. BAŞKAN – Sayın Baş, rica ediyorum efendim... Rica
ediyorum... NEJAT ARSEVEN (Devamla) – Çok değerli arkadaşlarım,
şimdi, size Refahyol döneminde yapılmış olan çok enteresan 4 adet değişikliği
anlatacağım. Hepsinin paftaları, hepsinin haritaları yanımda, zamanım çok dar;
eğer, Sayın Baş arzu ediyorsan şimdi, oturunca sana veririm. ABDULKADİR ÖNCEL (Şanlıurfa) – Sen şimdiden ver! MUSTAFA BAŞ (İstanbul) – 1580'e dahil onlar,
1580'e. NEJAT ARSEVEN (Devamla) – Bakın, Afyon Belediyesi
mücavir alanına eklenen Çobanlar Belediyesi hudutları içinde bir mücavir alan
var... MUSTAFA BAŞ (İstanbul) – 1580'e tabi onlar. BAŞKAN – Sayın Baş, rica ediyorum. NEJAT ARSEVEN (Devamla) – Bu değişikliği yapan
Bayındırlık Bakanı, aslında, mademki bu kadar uzak bir yerde mücavir alan
eklemeyi kafasına koymuş, keşke Marmaris'te, Bodrum'da, Alanya'da bir mücavir
alan Bolvadin Belediyesine eklenseydi hem Bolvadin Belediye Başkanı gider,
orada tatil yapar, keyf ederdi hem de Refah Partili yöneticiler falan gider,
orada bu işten istifade ederlerdi. MUSTAFA BAŞ (İstanbul) – 1580'e dahil onlar,
karıştırma. NEJAT ARSEVEN (Devamla) – Çok değerli arkadaşlarım, peki;
Antalya Kalkan'da 5 adet köy sahilinin korunması amacıyla Kalkan Belediyesi
mücavir alanı içindeyken, bu köylerin açmış olduğu davalar da Bakanlık lehine
sonuçlanmasına rağmen, 5 köyün Kalkan Belediyesi mücavir alanından, Bakanlık
oluruyla çıkarılmasına ne diyeceksiniz?!. MUSTAFA BAŞ (İstanbul) – 1580'lik onlar. NEJAT ARSEVEN (Devamla) – Peki, şimdi ona geliyorum. Samsun Yeşilkent Belediyesinin mücavir alanıyla ilgili
konu gensoruda ifade edilen suçlamaların tıpatıp aynısıdır. MUSTAFA BAŞ (İstanbul) – Metropoliten belediyeler
tabiî... NEJAT ARSEVEN (Devamla) – Samsun Büyükşehir Belediyesi
mücavir alanı içinde kurulan ve 1580 sayılı Belediye Kanununa tabi olan -aynı
burası gibi- Yeşilkent Belediyesi, çok yeni bir belediye olmasına rağmen,
4.11.1996 tarihli belediye meclisi kararıyla, mücavir alan talebinde
bulunmuştur. Belediyenin ve Valiliğin -aynı olayımızda olduğu gibi
Sayın Baş- teklifiyle, Refahyol Hükümetinin istifasından da hemen sonra, yani
istifa ettikten sonra, 20.6.1997 tarihinde, Bakan oluruyla konu onaylanmıştır.
Aynı şey, Ordu Korgan Belediyesi için de geçerlidir. Değerli arkadaşlarım, gensoruda Bakanımız Sayın
Topçu'ya isnat olunanlar eğer bir suç oluşturuyorsa, bu suç, 54 üncü Hükümet
döneminde, yani Refahyol döneminde, sizin döneminizde, tam 65 defa işlenmiştir.
(ANAP sıralarından alkışlar) Sayın Başkan, değerli arkadaşlarım; yine, bahse konu
gensoru önergesinde, söz konusu yörede bazı kişi ve kuruluşların arsa ve
arazilerinin bulunduğu; bu halin, Hükümetimizin birilerine diyet borcu ödemesi
konusunu güçlendirdiği ifade edilmektedir... BAŞKAN – Sayın Arseven, 1 dakikanız var. NEJAT ARSEVEN (Devamla) – Sayın Mesut Yılmaz
Başkanlığında kurulan 55 inci Cumhuriyet Hükümetinin, kimseye ama kimseye diyet
borcu olmamıştır ve olmayacaktır. (ANAP sıralarından alkışlar; RP sıralarından
"Bravo" sesleri, alkışlar [!]) 55 inci Cumhuriyet Hükümeti, milletin
tamamına yakınının arzusuyla ve sizin de içinde bulunduğunuz bu Yüce
Parlamentoda, değerli milletvekillerimizin oyları ve desteğiyle kurulmuştur. Zannediyorum, Refah Partisi olarak, siz, soruşturma
komisyonlarında yarım bir hükümet uğruna ödediğiniz ve bugün, aynı zamanda
yarın, bu millete hesabını veremeyeceğiniz diyetlerle ilgili tavrınızı, bizimle
ve 55 inci Hükümetle karıştırdınız. CAFER GÜNEŞ (Kırşehir) – Hangi yüzle konuşuyorsun sen! MUSA UZUNKAYA (Samsun) – Seçime var mısınız, seçime?!. NEJAT ARSEVEN (Devamla) – Değerli arkadaşlarım, yine,
burada, bu alanlarda, İl Başkanımızın arsası olduğu ifade edildi. Sayın Erdal
Aksoy, doğma büyüme Sarıyer'in evladıdır... (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN – Sayın Arseven, süreniz bitti; lütfen toparlar
mısınız. NEJAT ARSEVEN (Devamla) – Toparlayacağım... BAŞKAN – Buyurun efendim. NEJAT ARSEVEN (Devamla) – 25 senedir, Sayın Aksoy'un,
buralarda edinmiş olduğu bir tek gayrimenkul yoktur; hepsi ailesinden kalmadır.
Ayrıca, Sayın Aksoy'un, bu arazileriyle ilgili, ne Sarıyer Belediyesine ve ne
de Büyükşehir Belediyesine vaki bir talebi yoktur. Koç Üniversitesiyle ilgili konu üzerinde, yine, burada
konuşuldu. Koç Üniversitesi, 1992 tarihinde, Doğru Yol Partisi ve SHP
Koalisyonu döneminde kurulmuştur. Bununla ilgili olarak çok basit bir şeyi de
size ifade ettikten sonra, sözlerimi toparlayacağım. Bu arazinin kesin tahsisi,
Doğru Yol Partisinin Değerli Orman Bakanı Sayın Ekinci tarafından imzalanmıştır
ve yine, burada, bir yazıyı size ifade ediyorum; bu kampus alanının,
Bayındırlık ve İskân Bakanı tarafından yetkisi kullanılarak imzalanması
talebinin altında imzası bulunan, dönemin Millî Eğitim Bakanı Sayın Turhan
Tayan'dır. Sayın Tayan, bu talebi Bayındırlık ve İskân Bakanlığına yapmadan
önce... (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN – Sayın Arseven, sürenizini geçtiniz
efendim; lütfen, son cümlenizi söyleyin. NEJAT ARSEVEN (Devamla) – Bitiriyorum... Hemen
bitiriyorum... ...İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına, nazım
imar planlarına Koç Üniversitesinin bu yerinin ilave edilmesi talebiyle bir
yazı yazmış, bu konudaki vaki müracaatlarından bir netice alamaması üzerine de
-demin ifade etmiş olduğum- Bayındırlık ve İskân Bakanlığına, aynı, olayımızda
olduğu gibi, bu planın resmen onanması talebinde bulunmuştur. Şunu da açıkça ifade edeyim ki, Koç Üniversitesi bir
kamu tüzelkişiliğidir ve Koç Topluluğu ile Koç Üniversitesinin uzaktan yakından
alakası da yoktur; ayrıca, vakıf üniversiteleri, yatırılan kaynakların
dönmesinin hiçbir şekilde mümkün olmadığı müesselerdir; bunu da, dikkatinizden
hiç çıkarmamanızı rica ediyorum. Çok değerli arkadaşlarım, ayrıca, bu önergede sözü
edilen, Orman Bakanlığının uygun görüşü alınmadığı ifadesi de, maalesef, doğru
değildir. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN – Sayın Arseven, süreniz bitti efendim. Lütfen,
teşekkür edin, tamam... NEJAT ARSEVEN (Devamla) – Teşekkür edİyorum, Yüce
Heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (ANAP sıralarından alkışlar) VI. – SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR 1. – Sıvas Milletvekili Temel Karamollaoğlu’nun, Ankara
Milletvekili Nejat Arseven’in partisine yönelik ithamlarda bulunması nedeniyle
konuşması TEMEL KARAMOLLAOĞLU (Sıvas) – Sayın Başkan, bir
konuda açıklama yapmak istiyorum.
Konuşması esnasında, Refah Partisine yönelik birtakım ithamlarda bulundu.
Müsaade ederseniz, kısaca, sadece "bırakıp, kaçtılar" ifadesinin
düzeltilmesi gerekiyor. Sadece, 1-2 dakika içinde, kısa zamanda... BAŞKAN – Peki efendim, 2 dakika süre veriyorum;
buyurun. (RP sıralarından alkışlar, ANAP sıralarından gürültüler) ÜLKÜ GÜNEY (Bayburt) – Böyle bir usul yok... BAŞKAN – Efendim, tabiî ki, Grup sözcünüz Refah
Partisini açıkça hedef alırsa, sataşmadan dolayı da söz veririm. Buyurun. TEMEL KARAMOLLAOĞLU (Sıvas) – Sadece 2 dakika. BAŞKAN – Tabiî efendim, buyurun; ama, yeni bir
sataşmaya meydan vermeyin. TEMEL KARAMOLLAOĞLU (Sıvas) – Sayın Başkan, kıymetli
milletvekili arkadaşlarım; Anavatan Partisi sözcüsü, konuşması esnasında,
Refahyol Hükümetinin kaçarak ayrıldığını ifade etti. Bu, hakikatlere taban
tabana zıt, gerçekle bağdaşmayan bir tavırdır, bir ifadedir. Biz, Hükümetin, 54
üncü Hükümetin nasıl kurulduğunu ve prensip itibariyle, bu Hükümeti oluşturan
Doğru Yol Partisi ve Refah Partisinin seçime gitmek kararı aldıkları takdirde
nasıl bir yol izleyeceklerini önceden karara bağlamışlardı. Bu maksatla,
Başbakan Erbakan, sadece Başbakanlığı Sayın Tansu Çiller'e devredebilmek için,
istifa ettiğini kamuoyuna ve Yüce Meclise duyurdu. CENGİZ ALTINKAYA (Aydın) – Hayır, öyle yazmadı. BAŞKAN – Efendim, müdahale etmeyin. TEMEL KARAMOLLAOĞLU (Devamla) – Müsaade edin. Yüce Meclise duyurdu; bunu, doğrudan doğruya Sayın
Reisicumhura da açık bir tarzda ifade etti. Onun arkasından, gerek Refah
Partisinin, gerek Doğru Yol Partisinin,
gerekse Büyük Birlik Partisinin Genel Başkanları, yeni kurulacak, Tansu Çiller
Başkanlığında kurulacak olan bir hükümeti destekleyeceklerini o zaman beyan
ettiler. Sayın Reisicumhur bu beyana iltifat etmedi. Bunun üzerine, Refah
Partisi, Doğru Yol Partisi, Büyük Birlik Partisi milletvekilleri açık bir
tarzda, tek tek milletvekili olarak böyle bir kararı desteklediklerini beyan
ettiler. DEVLET BAKANI BURHAN KARA (Giresun) – Sayın Başkan,
süreyi durdurmuyorsunuz. BAŞKAN – Tamam; işte, 5 dakika söz verdim. TEMEL KARAMOLLAOĞLU (Devamla) – Ancak, Sayın
Reisicumhurun, bunun arkasından takip ettiği yol ve bugünkü Hükümetin nasıl
kurulduğu, hangi çevrelerce desteklendiği açıkça ortaya çıktı (RP sıralarından
alkışlar) Şimdi, bunu tutup da hükümetten kaçmak gibi tarif
etmeye elbette imkân da yoktur, mümkün de değildir. Biz, çok açıkca
fikirlerimizi ifade ettik, böyle bir tavrı da hiçbir zaman sergilemedik. Bize
dikte ettirilen hiçbir hususu kabul etmedik; ama sizler, dikteyi nasıl kabul
ettiğinizi de çok açıkca sergilediniz. Teşekkür ediyorum efendim. (RP sıralarından alkışlar) BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Karamollaoğlu . ÜLKÜ GÜNEY (Bayburt) – Sayın Başkan... UĞUR AKSÖZ (Adana) – Sayın Başkan... BAŞKAN – Efendim... Buyurun. ÜLKÜ GÜNEY (Bayburt) – Burada, Sayın Grupbaşkanvekili
"kendilerine dikte ettirilen hiçbir hususu kabul etmediklerini" ifade
buyurdular. BAŞKAN – Evet. Siz ediyor musunuz kendinize atfedilen şeyleri? ÜLKÜ GÜNEY (Bayburt) – Bir dakika, dinle. Benim sözümü
kesmeyin, ben konuşayım ondan sonra. Yorumu bilahara yapın Sayın Başkan. BAŞKAN – Peki, buyurun. ÜLKÜ GÜNEY (Bayburt) – Bugünkü koalisyon ve bugünkü
Hükümet de hiçbir dikteyi kabul etmemiştir ve bu Hükümet, demokratik usuller
içerisinde kurulmuştur. (RP sıralarından gürültüler) Bunu onların çok iyi
bilmesi lazım. Yoksa, böyle, havada birtakım benzin ikmali vesaire gibi
oluşumların dışında kurulmuştur. Arz ederim. BAŞKAN – Teşekkür ederim efendim. Efendim, zaten, hepimiz bu Meclisteyiz, Hükümetin nasıl
kurulduğunu da hepimiz biliyoruz. Değil mi yani?!. (RP ve DYP sıralarından
"Bravo" sesleri, alkışlar) Yani, belli olanı tekrar belirtmeye gerek
yok. V. – GENSORU, GENEL GÖRÜŞME, MECLİS
SORUŞTURMASI VE MECLİS ARAŞTIRMASI (Devam) A) ÖNGÖRÜŞMELER
(Devam) 1. – İstanbul Milletvekili Mustafa Baş ve 46
arkadaşının, İstanbul Büyükşehir Belediyesi alanındaki bir araziyi mevzuata
aykırı bir şekilde siyasî ayırımcılık yaparak Bahçeköy Belediyesi mücavir
alanına dahil ettiği iddiasıyla Bayındırlık ve İskân Bakanı Yaşar Topçu
hakkında gensoru açılmasına ilişkin önergesi (11/12) (Devam) BAŞKAN – Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına, Sayın
Altan Öymen; buyurun efendim. Süreniz 20 dakika. CHP GRUBU ADINA ALTAN ÖYMEN (İstanbul) – Sayın Başkan,
sayın arkadaşlarım; Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına, görüşmekte olduğumuz
konu üzerindeki görüşlerimizi açıklamak üzere huzurunuzdayım; hepinize saygı ve
sevgilerimi sunarım. Hemen belirteyim ki, görüştüğümüz konu, gensoru
önergesi konusu, gensoru önergesi olup olmaması tartışılsa bile, fevkalade
enteresandır; burada, arkadaşlarımızın konuşmalarından da anlaşılmıştır. Biz de
konuya baktığımız zaman -zaten çok daha önceden ele almıştık- şunu gördük: Bu
Hükümetin yaptığı bu mücavir alan kaydırması, olacak iş değildir. (RP
sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar) Bunun hukukla ilgisi
tartışılabilir olduğu gibi, akılla ve mantıkla ilgisi de yoktur. Burada arkadaşlarımız rakamlar verdiler. 170 bin küsur
nüfuslu -daha fazla hatta- bir belediye; bunun, mücavir alanı dahil, bütün
alanının dörtte üçü alınıyor, 4-5 bin nüfuslu bir belediyeye veriliyor. Bütün
bu alanı, içerisinde inşaat olan, bir sürü meselesi olan bu alanı, bu belediye
kontrol edecek. Elindeki kontrol imkânları da üç beş memurla, bir iki araçla
sınırlı. Bu mücavir alan uygulamasında, kanunlar teknik
nedenlerle uygulansınlar, şehirlerin gelişmesinin sağlıklı bir şekilde olmasını
imkân dahiline soksunlar diye bu mücavir alan kullanma yetkisi, Bakanlığa
verilmiş; ama, bir gerekçeye dayanmak lazım. Anavatan Partisi sözcüsü
arkadaşımızın söylediklerinden, bunun bir makul gerekçesini keşfetme imkânı
bulamadık. Tıpkı, bundan önce yapılan bazı muameleler gibi. Yine, Anavatan
Partisinin, Anayol Hükümeti zamanında yaptığı bir Esenyurt uygulaması vardır;
onun da gerekçesi belli değildir. Orada da 200 bin nüfuslu bir yerin arazisinin
büyük bir kısmı, yine, 4-5 bin nüfuslu bir başka ilçeye -Kıraçlı İlçesine-
verilmiştir. Hatta, sadece mücavir alanı değil, ilçe belediye sınırlarının
içindeki arazinin yarısı alınmış; o da oraya verilmiştir. KAHRAMAN EMMİOĞLU (Gaziantep) – Bunlar, her zaman
böyle!.. ALTAN ÖYMEN (Devamla) – Niçin; o zaman, Esenyurt
Belediye Başkanı Cumhuriyet Halk Partili, öteki küçük belediyenin belediye
başkanı Anavatan Partiliydi. Şimdi de akıllara gelen şey, bu muamelenin, sadece bu
sebepten -o küçük belediye başkanının ANAP'lı olması dolayısıyla- yapıldığıdır. MEHMET AYKAÇ (Çorum) – Sadece, bu değil; Koç var Koç!..
ALTAN ÖYMEN (Devamla) – Diğer sebepler üzerinde de
durulabilir. Hükümet notuna bakıldığı zaman -yani, bu niçin yapıldı
diye gerekçe namına, hepimize de gönderilen bir yazı var- deniliyor ki "bu
mücavir alan işlemleri belediyelerin performansına bakılarak yapılır.
Görülmüştür ki, Sarıyer Belediyesi dahilinde kaçak yapılar hızla artmaktadır.
Belediye, bunları denetlememektedir; yani, kaçak yapılara müsaade
etmektedir." Peki, sadece, orada mı bu kaçak yapıların denetlenememesi
veyahut da kaçak yapılara müsaade edilmesi ve hatta, kaçak yapıların teşvik
edilmesi. Bazı başka belediyeler de var, bütün belediyelerin hepsi değil; ama,
mesela İstanbul'daki bazı örnekleri var; bunlardan bir tanesi de Eminönü
Belediyesi. Eminönü Belediyesinin Başkanı ANAP'lı. Eminönü Belediyesi hakkında
dünya kadar kaçak inşaat dolayısıyla savcılığa suç duyurusunda bulunulmuş;
bunlardan 17'si bizim Eminönü İlçe Başkanı tarafından alınıp savcılığa
götürülmüş, orada bilirkişi aynen tespit etmiş ve bunlar, vilayet idare
kuruluna, il idare kuruluna gittiği zaman orada görüşülmesi uzun sürmüş, sonra
da reddedilmiş, meni muhakeme kararı verilmiş. Tabiî, bunun gibi, ANAP'lı olduğu gibi Refahlı
belediyelerde de, bu, maşallah pek çok örnekler gösteriyor. Bir Gaziosmanpaşa
Belediyesi var -burada, tabiî, bütün bunların notları var, belgeleri var;
yaptırdığı yahut da yapılmasına göz yumduğu kaçak yapıların listesini burada
okumaya kalksam 20 dakikaya da sığmaz, 60 dakikaya da sığmaz- bunun hakkında
da, yine orada, bizim ilçe başkanımız, Cumhuriyet Halk Partisinin İlçe Başkanı,
bütün gerekli yerlere başvurdu, uğraşıp duruyor; fakat, önüne, yine Memurin
Muhakemet Kanunu dediğimiz, o 1913 sayılı Yasanın koyduğu sınırlamalar geliyor.
Bütün bu hadiseler; yani, hizmet ihmali, hizmet kusuru,
yasadışılık falan, bütün bu hadiselerin belediyelerdeki mesulleri, eğer Hükümet
istemezse, yahut da Hükümete bağlı olan il idare kurulu istemezse, savcı önüne
getirilemiyor, adalet önüne getirilemiyor; asıl mesele, tabiî, buradadır. Arkadaşlarım, bir başka mesele daha var. Ne diyor bu
Hükümet; ben, buradaki kaçak yapılanmanın gelişmesini önlemenin başka çaresini
bulamadım, bunu mücavir alan yoluyla yapacağım, güvendiğim bir belediyeye
vereceğim. Güveniyor ona; gerçi, o belediye başkanı çoktan beri kendi partisine
dahil değil, pek de tanımıyor, herhalde yeni kaydolmuş; Doğru Yol Partisinden
oraya geçmiş. Zaten, ertesi gün bu muameleler başlamış ve bu mücavir alan
kaydırma işlemi tamamlanmış. Bu bir güvence midir? Bu, orada işlerin daha iyi
yürüyeceği, denetimin daha iyi yapılacağı, kaçak yapıların sayısının
azaltılacağı yolunda bir güvence olabilir mi? Ama, bu şekilde telakki ediliyor.
Bunun dışında, şu noktaya dikkati çekmek isterim: Bu
Hükümet, bu mücavir alan kaydırmasını yaptıktan bir ay sonra -Bakanlar
Kurulunun imzasıyla tabiî- Meclise bir kanun tasarısı sevk etmiştir. Burada,
mücavir alanların tamamen kaldırılması öngörülüyor. Bundan hepimizin haberi var
mı bilmiyorum. Bu tasarı, şimdi, Meclis komisyonlarındadır. Tasarının gerekçesine bakarsak, şöyle deniliyor:
"Mevzuatımıza 1956 yılında giren ve başlangıçta sadece belediyelerin
gelişme eğilimi ve zorunluluğuyla ilgili olarak imar denetimi amacıyla
yararlanılan mücavir alanlar, diğer mevzuat uyarınca, giderek, bu amaçları
dışında, çoğunlukla gelir kaynağı olarak kullanılmaya başlanmıştır." Yani,
bu "mücavir alan kullanımı iyi bir şey değil" deniliyor; bunun
kaldırılması gerektiği söyleniliyor ve bu, kanun maddesi haline getiriliyor.
Eğer bu tasarı kanunlaşırsa, ne olacak bundan sonra diye, o maddeyi de aynen okuyorum:
"3194 sayılı İmar Kanununun 45 inci maddesi ve bu konuda ve diğer ilgili
kanunlarda yer alan mücavir alanla ilgili ifadeler ve hükümler yürürlükten
kaldırılmıştır. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce onaylı olan mücavir
alanlar iptal edilmiştir." Bu dahil. Madde devam ediyor: "Bu
alanlarda valilikler yetkilidir. Valilikler, bu yetkilerini, bayındırlık ve
iskân müdürlükleri eliyle yürütür." Yani, bu kanun çıkarsa, artık, mücavir
alan diye bir şey olmayacak; tabiî, kaydırması da olmayacak. Yine, gerekçede devam ediyor: -daha neler var- Bu,
kurulan yeni belediyeler büyük kentlerin bütünlüğünü daha da zedeleyecek
mücavir taleplerini gündeme getirmektedir; yani, zedelemektedir bu mücavir alan
işleri. Ayrıca, ilçeleri, belediye birimlerini birbirine düşürmektedir; köyleri
kentleri birbirine düşürmektedir. Öyleyse, bu gerekçenin hepsi, şimdi yapılan
bu mücavir alan kaydırma işlemini mahkûm ediyor. Bu nasıl Hükümet uygulamasıdır
ki, bugün siz, mücavir alan tasarruflarıyla işleri halletmek istiyorsunuz;
bundan bir ay sonra, bütün Hükümet üyelerinin imzasıyla "bu mücavir
alanlar zararlıdır" diyorsunuz. Bu kanun tasarısı olur mu, gerçekçi midir, o ayrı bir
şey; çünkü, eğer bu kanun tasarısı çıkarsa, Türkiye'de -özellikle İstanbul'da
mesela düşünün- bütün imar işleri, ruhsat işleri falan vilayetlere bağlanacak,
bayındırlık müdürleri tarafından yürütülecek; nasıl kontrol edilecek, nasıl
yapılacak, belli değil. Şimdi, bundan sonra, Sayın Bakan bu konuda konuşacak
herhalde, bu kanun tasarısı hakkında da biraz izahat versin; çünkü, o zaman, bu
önergenin konusu olan mücavir alan işleminin durumu ne olacak, onu da
belirtsin. Arkadaşlar, benden önce konuşan ANAP sözcüsü arkadaşım
"bu işi bütün belediyelerin yaptığını" söyledi; yani, daha önce
falan; o arada da CHP'nin adını verdi. Tabiî, bu mücavir alan işlemleri, bu
kanun çıktığından beri bütün belediyeler tarafından yapılıyor; ama, doğru mu
yapılıyor, haklı mı yapılıyor, mesele o zaten. Burada biz bütün bunları,
yapılan son işlemin haksızlığını gördüğümüz için, Esenyurt Belediyesine yapılan
muamele gibi, haksızlığını gördüğümüz için belirtiyoruz. Bazıları da elbette
haklıdır, teknik nedenlere dayanabilir; ama, size örnek vereyim, CHP'nin sözünü
ettiği için... Bunun tam tersine örnekler de vardır. Mesela, Refah Partili
arkadaşım da zaten buradan hatırlattı; Bayındırlık Bakanı olarak Onur
Kumbaracıbaşı'nın bir tamimi var, bir genelgesi var; bu mücavir alan işlerinin,
bu şekilde, yani, hangi şekilde yapılması gerektiğine dair bunun kurallarını
getiriyor; ondan önce de Safa Giray arkadaşımız yapmış bunu; fakat, onu
bırakalım, uygulamaya bakalım. 20 Ekim 1994... İstanbul'da Alemdar
Belediyesinin bir talebi var aynı şekilde. Diyor ki "bazı köylerin,
Reşadiye, Ömerli, Hüseyinli, Dumlupınar Köylerinin, Alemdar Belediyesi mücavir
alanına alınmasını -benim alanıma alınmasını- teklif ederim." Bu, İl İdare
Kurulundan geçiyor, Bakanlığa gidiyor. Cevap: "İstanbul Büyükşehir
Belediye Başkanlığı ile İstanbul Valiliğince bu planın revizyonu çalışmalarına
başlanılmış bulunması ve bu köylerin, imar ve planlama işlerinde bu plan
revizyonu içinde değerlendirilecek olması nedeniyle uygun görülmedi."
Bunun gibi daha birçok örnek var; ki, bu, Alemdar Belediyesi, ayrıca Sarıgazi
Belediyesi -onun da böyle bir şeyi var- onlar da Cumhuriyet Halk Partili
belediyeler; yani, onu hemen tashih edeyim. Bütün hükümetler, mücavir alan
kaydırması işlemini yapmış olabilir. Bunlardan bazıları, elbette, haklı
olabilir, teknik nedenlere dayanıyor olabilir; fakat, haksızlar arasında,
Cumhuriyet Halk Partili belediyelerin ve Hükümetin sayılmasını, bu örnekler de
gösteriyor ki, doğru bir değerlendirme olarak tespit etmek mümkün değildir. Şimdi, arkadaşlar, burada, Koç Üniversitesi meselesi de
görüşüldü. Benden önce konuşan arkadaşım, ANAP sözcüsü arkadaşım belirtti; bu
üniversite üzerine bina edilen bazı fikirler var burada ve şunu hatırlattı
arkadaşım: -o da çok doğru- 1992 senesinde Bakanlar Kurulu kararı çıkıyor.
Burada, o kararı imzalayan bakan arkadaşlarımız var Doğru Yol Partisinden,
diğer partilerden de imzalayanlar var. Özellikle Orman Bakanı arkadaşımız ve
Millî Eğitim Bakanı arkadaşımız, bu konunun önerilerini yapıyorlar, Bakanlar
Kuruluna öyle gidiyor. Bu hadise nasıl olmuş; bunun içine bir siyasî sebep
olarak giriyor. Ormanları nasıl koruyalım meselesinin bir tartışması var. Belki
bazı arkadaşlarımıza, özellikle sözcü arkadaşlarımıza intikal etmiştir. İki
tane kocaman kitap var; bir tanesi İstanbul Belediyesi tarafından hazırlanmış,
içinde dünya kadar belge var, bu konudaki yazışmalar var, Bakanlar Kurulundan
başlıyor; bir tane, Koç Üniversitesi tarafından hazırlanmış. Bunun gibi daha
birçok makale var, yazı var, onların kupürleri var. Burada, baştan itibaren
kronolojik olarak baktığımız zaman şu görülüyor: 1992'de şu tartışma varmış: Bu
ormanlar nasıl korunacak? Bir tez -ki, Anayasamızın da öngördüğü ve en baştan
beri devam eden, 1961 Anayasasından itibaren bir tezdir- bu ormanların içine
yapı yapılmasın, yapılırsa bu çok sınırlı hallerde yapılsın, hiçbir yapı
yapılmasın. Bir başka tez, ormanları böyle yapısız bir şekilde bırakırsanız,
sahipsiz bırakmış olursunuz. Oraya en azından bazı kamu kuruluşlarını oturtun
ki, onlar oraya bekçilik yapsın. Mesela, İstanbul'da askerî idareye ait
Boğaz'ın iki yakasında tesisler vardır; bir tanesi Anadolu Kavağı'nda, bir
tanesi Rumeli Kavağı'nda. Askerler buradan çıkacağı zaman ne olacak bu araziler
meselesi ortaya çıktı ve hatta, hemen onun örnekleri görülmeye başlandı. Daha
çıkacakları haber alındığı zaman bazı gecekondulaşma orada başlıyor. Bu nasıl
önlenebilir; burada kamusal birtakım tedbirler alalım. Şimdi, bu iki tez, ormancılar arasında da uzun boylu
tartışılmış, hâlâ tartışılıyor. Bazı profesörler "hayır, hiçbir şekilde
bunun içine herhangi bir yapı kondurmayalım, resmî de olsa, nasıl olursa olsun
kondurmayalım" diyorlar; öbürleri de böyle bir tezi öne sürüyorlar. Bu
konuda 1992 yılında bir değerlendirme yapılmış, o zamanki hükümet bir siyasî
sorumluluk alarak bu kararı imzalamış. Bu kararın da arkasını getirmiş; çünkü,
daha sonra bunun yazışmaları var. İşte, bakanın yetkisini kendi üzerine alması
var, kesin tahsis var; ama, bu siyasî sorumluluğu üzerine alan kimseler, o
zaman bu sorumluluğun gereğini yerine getirmeliler; yani, bu konu açıldığı
zaman, niçin böyle yapmışlar, bunu belirtmeliler. Şimdi, bunun tam tersini görüyoruz. Bu, Doğru Yol
Partisi Hükümetinin bir kararıdır. Doğru Yol Partisi sözcüsü de bu meselenin
içine yine Koç, vesaire meselesini karıştırıyor. Artı, 1992 senesinde, bu
kararname çıkmış; konu dönmüş dolaşmış, o sırada -CHP'li İstanbul Belediye
Başkanı Nurettin Sözen zamanında- bunun Bakanlar Kurulu kararındaki ve diğer
kurallar içindeki yeri açısından götürülen proje uygun görülmemiş, reddedilmiş.
Sonra belediye değişmiş, Sarıyer Belediyesi bunun uygunluk yazısını yazmış;
çoğunlukla kabul etmiş. Sarıyer Belediyesi de demiş ki, "burada yapılması
doğrudur, iyidir." Hepsinde ağaç kesilmesin meselesi var. Ağaç
kesilmediğinin de tespitine dair tutanaklar var. "Ağaç kesildi" diye
bazı iddialar var; resimler gösteriliyor; ama, o resimlerin 1990 yılından
falanki arazi planlarına da aynen uyduğunu gösteren resimleri de bu sefer öteki
taraf gösteriyor; yani, tartışmalı bir konu. Orman mühendisleri anlaşamıyor.
Hatta zaman zaman bazıları bir fikir öne sürüyorlar, sonra o fikirler
değişiyor; ama, bir karar alınmış ve bu uygulanıyor. Burada, Anavatan Partisine
itham olarak, Refah Partili arkadaşlarım tarafından "işte diyet borcunuzu
ödüyorsunuz" denilmesi de biraz mesnedi olmayan bir şey gibi görünüyor;
çünkü, bu, burada böyle halledilecek bir konu değil, bir siyasî konu değil; bir
teknik konu. Bunun gibi burada konuşulan diğer meseleler de -ormanların
korunması açısından, çevrenin korunması bakımından- hep teknik konular, ama,
siyasî bir hale getiriliyor. BAŞKAN – Sayın Öymen, 1 dakikanız var efendim. ALTAN ÖYMEN (Devamla) – Ortaya şöyle bir manzara
çıkıyor: Mesela, Refah Partisinin
ormanı koruma iddiası var. Boğaz'ın öteki tarafına bakıyorsunuz, Beykoz
mıntıkasında külliyeler falan birbirini izliyor. Zamanım dolduğu için, kısaca toparlamak istiyorum. Biz,
bu gensoruya daha önce açıkladığımız sebeplerle kabul oyu vermiyoruz, ret oyu
veriyoruz; ama, bu görüşmelerin ışığında, daha önce sorduğumuz sözlü soruların
cevabını bekliyoruz ve aynı zamanda da, bir araştırma önergesi veriyoruz. Anlatmaya çalıştığım gibi, bu konu teknik bir konudur.
Türkiye'nin ormanlarını, çevresini korumak, kaçak yapıları önlemek için, bütün
Meclisin... (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN – Sayın Öymen, süreniz bitti; lütfen, toparlar
mısınız efendim. 1 dakika daha verdim. ALTAN ÖYMEN (Devamla) – Teşekkür ederim. ...kendi temsilcileriyle bir komisyon halinde çalışması
için, bir araştırma önergesi veriyoruz. Bu araştırma önergesine
arkadaşlarımızın iltifat etmesini, bunu desteklemesini diliyoruz; çünkü, burada
yapılması gereken şey, eğer kaçak yapıları önlemekse, eğer ormanları korumaksa,
bunun köklü reformlarını, köklü tedbirlerini hep birlikte araştırmaktır. Yoksa,
böyle siyasî polemiklerle bu işi halletmenin imkânı yoktur. Bu önergemizin desteklenmesi dileğiyle hepinizi
hürmetle selamlarken, ayrıca şunu hatırlatmak istiyorum: Burada başka önemli
mesele, belediyelerde ve siyasetin diğer kademelerinde de yargı denetiminin
işlemesidir. Yarın da bu denetimin biz milletvekilleri için işlemesini
sağlayabileceğimiz bir gündür; dokunulmazlık meselesi görüşülecek, hepimizin
burada bulunarak görevimizi yapmamızı diliyorum. Saygılarımı sunuyorum. (CHP, ANAP ve DSP sıralarından
alkışlar) BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Öymen. Efendim, gruplar adına yapılan konuşmalar bitmiştir. Şimdi, hakkkında gensoru verilen Sayın Bakan
konuşacaklar. Bayındırlık Bakanı Sayın Yaşar Topçu; buyurun efendim.
(ANAP sıralarından alkışlar) Süreniz 20 dakika. BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI YAŞAR TOPÇU (Sinop) – Sayın
Başkan, Yüce Meclisin değerli üyeleri; önce, bayındırlık camiasını temsilen
Yüce Meclisin huzuruna çıktığım bu ilk konuşmamda, tarihe karşı bir görevimi
yerine getirmek istiyorum. Çoğu defa uygarlıkla bayındırlık eşanlamlı
kullanılmıştır. 1848'de Nafıa Nezareti adıyla ülkemizi imara başlayan
Bakanlığımızın en büyük hedefi ve iddiası, Büyük Atatürk'ün cumhuriyetin
temellerine yerleştirdiği "mamur Türkiye ve hedefi" iddiasıdır. Bunu,
Bakanlığımız için büyük bir onur sayıyorum. Bu onurun bize büyük sorumluluklar
yüklediğinin bilinci içinde huzurunuzda olduğumu ifade ediyorum ve bu
vesileyle, 1848'den bu yana ülkemizin imarına katkıda bulunan gelmiş geçmiş tüm
bakanlarımızı ve bayındırlık camiasını şükran ve minnetle anıyorum. Değerli milletvekilleri, Meclisimizin bu yasama
yılında, Hükümetimizin Bayındırlık Bakanı olarak ilk konuya muhatap olmak benim
için onur vesilesidir; çünkü, Parlamentonun denetim yetkisi her şeyin
üzerindedir ve mutlaka lazımdır. Bu rejimimizin geleceği için de fevkalade
önemlidir. Burada beni üzen olay, bu gensoruda beni üzen olay,
gensoru gibi, denetim gibi fevkalade ciddî bir kurumu, böylesine ciddiyetten
uzak iddialarla buraya getirip, Meclisin, âdeta işgal edilmiş olmasıdır. Bundan
bir süre önce -takriben yedi sekiz ay kadar önce- bu kürsüde konuşan
Refahyol'un Adalet Bakanı "Susurluk olarak bilinen olayların araştırma
sonuçlarının adalete intikal ettirildiğini, o halde, Meclisin, Anayasa gereği
bu konuda görüşme, tartışma yapamayacağını" ifade etmişti. Gensoru konusu
yapılan mücavir alan hakkında Sarıyer Belediyesinin, 8 Eylül 1997 tarihinde
İstanbul İdare Mahkemesine dava açtığını ve konunun yargı yerinde tartışılmakta
olduğunu gözardı ederek, yani, denetleme yetkisi açısından amacından
saptırılarak konu, bu gensoruyla Meclise getirilip tartışılıyor. Burada dikkatinizi çekerim, bu davada ileri sürülen
-dava dilekçesi yanımdadır- bütün görüşler, bu gensoru metnine aktarılmıştır.
Yani, buradan, Sarıyer Belediyesinin davasına arkadaşlarımız destek vermeye
çalışıyor. Destek vermeye çalışırken biz de bunu cevaplayacağız. Tabiî, bu
gensoruya bakmamız gerekiyor. Gensoruya bakıyoruz, okuyoruz, sözcü
arkadaşlarımız da okudu, ben de dikkatle okudum. Yalnız, Refah Partisi sözcüsü
arkadaşımızın konuşmasına ilişkin notlar yanımda, sözlerini aynen dikkatle
izledim. Dedi ki, "biz bu gensoru önergesinde 4 hususu Parlamentonun önüne
getirdik. Nedir o 4 husus: 1. Büyükşehir Belediyesinin mücavir alanlarındaki
düzenleme yetkisi gasp ediliyor. 2. 193 dönüm arazi, Koç Üniversitesine verilmiştir; bu
yanlıştır. Bunun hesabını sormaya geldik. 3. Arazi yağmalamasına sebebiyet verilmiştir. 4. Kötü örnek olmuştur." Şimdi, Sayın Baş burada sanıyorum, gensoru da burada.
Gensoru 500 kelimeyi geçmez; bu 500 kelime içerisinde, bir tek yerinde
"Koç Üniversitesi" ifadesi varsa, ben arkadaşlarımızın istediğini
yerine getireyim. Bu gensoru önergesinin hiçbir yerinde "Koç
Üniversitesi" ifadesi geçmiyor. MUSTAFA BAŞ (İstanbul) – Bunun gensoruyla ne ilgisi
var. BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI YAŞAR TOPÇU (Devamla) –
İşte, ne ilgisi var, onu söyleyeceğim, acele etmeyin; ama_ MUSTAFA BAŞ (İstanbul) – Yanlış anlaşılıyor. BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI YAŞAR TOPÇU (Devamla) –
Hayır efendim siz_ BAŞKAN – Sayın Baş, müdahale etmeyin efendim. BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI YAŞAR TOPÇU (Devamla) –
İzin verir misiniz. Bir yerde "Koç" lafı geçiyor MUSTAFA BAŞ (İstanbul) – Hayır "plan yapman
yanlış" deniliyor. BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI YAŞAR TOPÇU (Devamla) –
Hayır efendim. MUSTAFA BAŞ (İstanbul) – "Plan yapma"
deniliyor. BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI YAŞAR TOPÇU (Devamla) –
Beyefendi, siz, burada "Koç Üniversitesi" buyurdunuz. Zabıtları
getirin, bakalım. MUSTAFA BAŞ (İstanbul) – Hayır efendim. BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI YAŞAR TOPÇU (Devamla) –
Hayır efendim, Koç Üniversitesi_ Çıkan arkadaşlarımız da Koç Üniversitesi
üzerinde konuştu; Koç Üniversitesi sözünü siz getirdiniz. Ben, getireceğinizi
de biliyordum, hazırlıklı geldim; ama, niye getirdiniz onu söyleyeceğim. ABDULKADİR ÖNCEL (Şanlıurfa) – "Birkısım
medya" deniliyor BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI YAŞAR TOPÇU (Devamla) –
Hayır, burada, gensoruda bahsedilen Koç Grubudur; üniversite değil, Koç
Grubudur. Bu deyim doğrudur; ama, arkadaşlarımıza Sarıyer
Belediyesi dedi ki: "Siz, bu önergede Koç Grubundan bahsetmişsiniz -hani
peşkeş çekilen, diyet ödenen lafı var ya, o cümleden sayılıyor, diyet ödenenler
içerisinde Anavatan İl Başkanı Erdal Aksoy, ANAP eski Belediye Başkanı Tahir
Aktaş, Emperyal Denizcilik Turizm Anonim Şirketi (Ömer Lütfi Topal), Koç Grubu
ve bazı medya- Koç Grubunu oraya yazdınız, bizi müşkül durumda bıraktınız.
Niye; siz, şimdi orada, Koç Grubu için 'diyet' lafı ediyorsunuz, Koç Grubunun
burada bir inşaatı var; ama, ruhsatını biz verdik, yani, Sarıyer Belediyesi
olarak biz verdik. (ANAP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)
Şimdi, siz getirdiğiniz önergeye yazmışsınız; değiştir lafı." MUSTAFA BAŞ (İstanbul) – Hayır, ruhsat yok. BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI YAŞAR TOPÇU (Devamla) –
Ruhsatını siz verdiniz. İnşaat burada, fotoğraflar da burada; istiyorsan
çıkartırım. MUSTAFA BAŞ (İstanbul) – Tamam, çıkar. BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI YAŞAR TOPÇU (Devamla) –
Peki, hayhay. BAŞKAN – Sayın Baş, çok müdahale ediyorsunuz. MUSA UZUNKAYA (Samsun) – Ruhsatı çıkar da görelim. BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI YAŞAR TOPÇU (Devamla) – Hayhay. BAŞKAN – Efendim karşılıklı konuşmaya gerek yok. Sayın
Bakan, siz konuşmanıza devam edin. (RP sıralarından gürültüler) BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI YAŞAR TOPÇU (Devamla) –
Hayır efendim, burada. MUSA UZUNKAYA (Samsun) – Çıkar ruhsatı bakayım!.. BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI YAŞAR TOPÇU (Devamla) –
Hayır, hayır... Burada, yanımda getirdim, şunun birisinin içinde. MUSTAFA BAŞ (İstanbul) – Arazinin etrafında çit çevirme
ruhsatı var, inşaat değil. BAŞKAN – Sayın Baş, çok müdahale etmeyin, rica ederim... BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI YAŞAR TOPÇU (Devamla) –
Hayır, hayır... Şu gördüğünüz inşaat... (RP sıralarından gürültüler) MUSTAFA BAŞ (İstanbul) – Çıkar!... Çıkar!... SITKI CENGİL (Adana) – Ruhsatı çıkar!.. BAŞKAN – Efendim, rica ederim... Oturur musunuz... BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI YAŞAR TOPÇU (Devamla) –
Ruhsatını siz verdiniz, planı, ruhsatını siz verdiniz... (RP sıralarından
gürültüler) MUSTAFA BAŞ (İstanbul) – Ruhsatı çıkar! BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI YAŞAR TOPÇU (Devamla) –
Ruhsatını siz verdiniz... BAŞKAN – Efendim, oturur musunuz. MUSTAFA BAŞ (İstanbul) – Nerede ruhsat?! BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI YAŞAR TOPÇU (Devamla) –
Burada... İnşaat burada... (RP sıralarından gürültüler) BAŞKAN – Sayın Bakan, bir dakikanızı rica ediyorum. BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI YAŞAR TOPÇU (Devamla) –
Bakın, işte, ormanlar mahvediliyor denilen Koza Garanti İnşaatın inşaatları.
(ANAP sıralarından alkışlar; RP sıralarından gürültüler) BAŞKAN – Oturun be kardeşim yahu! BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI YAŞAR TOPÇU (Devamla) –
Ruhsatını siz verdiniz. MUSTAFA BAŞ (İstanbul) – Ruhsatını çıkarmazsan
yalancısın. BAŞKAN – Sayın Baş, oturur musunuz efendim. BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI YAŞAR TOPÇU (Devamla) – Ne
çok bağırıyorsunuz. Bana bağıracağınıza, gidin Belediye Başkanına bağırın. MUSTAFA BAŞ (İstanbul) – Ruhsatını çıkarmazsan
yalancısın. BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI YAŞAR TOPÇU (Devamla) –
Bana bağıracağınıza, Belediye Başkanına bağırın. BAŞKAN – Arkadaşlar, lütfen, oturur musunuz. Sayın Bakan, bir dakika; sürenizi... BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI YAŞAR TOPÇU (Devamla) –
Şimdi, daha böyle çok... (RP sıralarından gürültüler) BAŞKAN – Sayın Bakan, bir dakika efendim... Sayın milletvekilleri, bakın, burası ciddî bir
müessesedir. Bir gensoru müzakeresi yapıyoruz; burada karşılıklı konuşulmaz.
(RP sıralarından gürültüler) MUSTAFA BAŞ (İstanbul) – Ruhsatı çıkar! ÖMER FARUK EKİNCİ (Ankara) – Ruhsatı çıkar! BAŞKAN – Susun be!.. Susun diyorum size... Arkadaşlar,
rica ediyorum susun! Bakın, şimdi, siz, Sayın Bakan hakkında... SITKI CENGİL (Adana) – Ruhsatı çıkar!. BAŞKAN – Sayın Cengil, rica ediyorum... Efendim, bakın,
herkes bir ağızdan konuşulmaz; yani, bu kadar millet bizi seyrediyor canım;
ilkokul çocuklarının gösterdiği olgunluğu gösterin canım. (RP sıralarından
gürültüler) Buyurun Sayın Bakan. MUSTAFA BAŞ (İstanbul) – Ruhsatı çıkarsın!.. ADEM YILDIZ (Samsun) – Niye bağırıyorsun... Bağırmadan
konuş; o sana bağırdı mı!.. BAŞKAN – Efendim, rica ediyorum... Oturur musunuz... MUSTAFA BAŞ (İstanbul) – Sayın Bakan ruhsatını
çıkarmazsa yalancı ilan edeceğiz. BAŞKAN – Efendim, yarın gösterir size. MUSTAFA BAŞ (İstanbul) – Sayın Bakan ruhsatını
çıkarmazsa yalancı ilan edeceğiz. BAŞKAN – Sayın Baş, rica ediyorum... Efendim, buyurun Sayın Bakan, tamam, devam edin. BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI YAŞAR TOPÇU (Devamla) –
Şimdi, lafı, önergede olmadığı halde, Koç Üniversitesine getirmesinin nedeni
bu. ABDULKADİR ÖNCEL (Şanlıurfa) – Hani ruhsat yahu?! BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI YAŞAR TOPÇU (Devamla) – Koç
Grubu değil mi, doğru; ama, peşkeş çeken kendileri, peşkeş çekildiyse. (RP
sıralarından "ruhsat!.. ruhsat!.." sesleri, gürültüler) Ben
"peşkeş çekildi" demiyorum. Çekildiyse, çeken kendileri; ama, buraya
yazınca müşkül durumda kaldılar, Koç Üniversitesine getirdiler lafı, onu da
tartışacağız. ÖMER FARUK EKİNCİ (Ankara) – Ruhsat nerede?.. BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI YAŞAR TOPÇU (Devamla) –
Şimdi, burada bir şeyi daha söylemek istiyorum: Sayın Baş "kötü örnek
olduğu için getirdik" dedi ve benim için, gayet de ağır bir kelimeyi
"hırsız" tabirini kullandı; Sayın Başkan da dedi ki: "Canım,
ben, işte ikaz ediyorum; buradan ne söyleyeceğine de karışamam ya." ABDULKADİR ÖNCEL (Şanlıurfa) – Ruhsatı çıkar... BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI YAŞAR TOPÇU (Devamla) – Bu
"hırsız" tabirini arkadaşımız düzelterek "mücavir alan
hırsızı" dedi. Hırsızlık bana yakışmaz, ben bu tabiri Sayın Baş'a iade
ediyorum; dikkat edin, Cevat Ayhan Beye iade etmiyorum, onu tenzih ederim; bunu
söyleyen arkadaşa iade ediyorum. MUSTAFA BAŞ (İstanbul) – Döner sana gelir o... VEYSEL CANDAN (Konya) – Ruhsatı unutma... BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI YAŞAR TOPÇU (Devamla) –
Şimdi, eğer bu kötü örnek olduysa -Sayın Cevat Ayhan beni bağışlasın; ben, niye
yaptı diye söylemiyorum, arkadaşları buraya getirdikleri için, gensoru gibi
önemli bir meseleye konu yaptıkları için söylüyorum- Cumhuriyet Halk Partisinin
başında bulunduğu Samsun Anakent Belediyesinin mücavir alanı içinde 1995
yılında kurulmuş Yeşilkent Belediyesinin seçimini Anavatan Partisi kazandıktan
sonra, Büyükşehir Belediyesinin mücavir alanını Yeşilkent Belediyesine
devrederek, bu yeni kurulmuş belediyeye ciro ederek -onların tabiriyle,
aktarak- bu belediyeyi Refah Partisine alan arkadaşlarımız değil mi;
arkadaşlarımız; işte size kötü örnek... VEYSEL CANDAN (Konya) – Ruhsatı unutma... Ruhsatı... METİN PERLİ (Kütahya) – Ruhsatı çıkar... BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI YAŞAR TOPÇU (Devamla) –
Gidin, ruhsatı, Sarıyer Belediye Başkanı size versin. BAŞKAN – Arkadaşlar, rica ediyorum... Rica ediyorum... BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI YAŞAR TOPÇU (Devamla) –
Siz, Cumhuriyet Halk Partili Büyükşehir Belediyesinin elinden mücavir alanını
alacaksınız, ANAP'lı belediyeye, Refah Partisine geçmesi karşılığında
devredeceksiniz; sonra, dönüp, beni itham edeceksiniz. VEYSEL CANDAN (Konya) – Ruhsat... Ruhsat... BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI YAŞAR TOPÇU (Devamla) –
İşte, işin yanlışı burada... Ben, tekrar söylüyorum, Sayın Cevat Ayhan'a,
bunları niye yaptınız diye sormuyorum, o anlamda söylemiyorum; çünkü, 45 inci
madde... AHMET DOĞAN (Adıyaman) – Sarıyer'den bahset... BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI YAŞAR TOPÇU (Devamla) –
Geleceğiz, geleceğiz... Acele etme... Daha çok var... 45 inci madde, bu yetkiyi Bakanlığa vermiştir.
Bakanlık, bu yetkiyi, zaman zaman, öyle kullanır, böyle kullanır. Sayın Öymen
"Biz de anlayamadık, niye böyle kullandı" dedi. Şimdi söyleyeceğim
niye öyle kullandı... (RP sıralarından gürültüler) MUSTAFA BAŞ (İstanbul) – Orası nâzım imar planı
olmayan, metropolitan planı olmayan bir yer... BAŞKAN – Arkadaşlar, rica ediyorum... Sayın Baş, bakın,
zatıâliniz... ÜLKÜ GÜNEY (Bayburt) – Sayın Bakan, boşver... BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI YAŞAR TOPÇU (Devamla) –
Biz, burada siyasî ayırımcılık falan yapmıyoruz, onlar yaptığı için söyledim
ben. Değerli üyeler, işin aslı şudur: İstanbul Büyükşehir
Belediyesinin bulunduğu mücavir alanlar içerisinde, 7 tanesi Anadolu yakasında,
7 tanesi de Avrupa yakasında, 3030'a tabi olmayan, tamamen 1580 sayılı Kanuna
tabi 14 tane belediye kurulmuştur. Böylece, zaten, bu mücavir alanların -bu
belediyelerin imar yetkisi olduğuna göre- İstanbul Büyükşehir Belediye
Başkanlığı tarafından münhasıran tasarruf edilmesi diye bir şey söz konusu
olmaktan da çıkmıştır. VEYSEL CANDAN (Konya) – Yanlış, yanlış... BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI YAŞAR TOPÇU (Devamla) –
Yanlışsa, dava açtınız, aradan iki ay geçti, yürütmeyi durdurma vermedi.
Buyurun, dava orada, yanlışsa düzeltirsiniz. MUSA UZUNKAYA (Samsun) – Adalete de mi müdahale
ediyorsun?!. BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI YAŞAR TOPÇU (Devamla) –
Hayır, adalete müdahale etmiyorum, siz ediyorsunuz adalete müdahale. Şimdi, bu arkadaşlarımızın söylediği gibi, oniki günlük
bir süre içerisinde falan da yapılmış bir olay değil. 1995 yılında, Bahçeköy
Belediyesi, İl İdare Kuruluna, bu mücavir alanların kendisine verilmesi için
başvurmuştur; başvuru 1995'te... İl İdare Kurulu, bunu incelemiş, noksan
bulmuş, şunları şunları tamamlayın, gelin demiş. Bilahara, bunlar tamamlanmış;
tamamlandıktan sonra İl İdare Kuruluna gelmiş; İl İdare Kurulu bunu görüşmüş ve
bize bildirmiş; görüşüp bildirmesi oniki gün... Arkadaşlarımız "ormandan izin almadınız"
diyorlar. Benim onayımda aynen, Tabiat ve Kültür Varlıklarını Koruma Kurulunun
izni alınacaktır, izin alınmadan işlem yapılmayacaktır. Orman Bakanlığından
izin alınmadan işlem yapılmayacaktır kaydı, müsaadesinde, haritasında şerh
olarak verilmiştir. Buna rağmen, Bahçeköy Belediyesi, burayı talep ederken
Orman Bölge Müdürlüğüne başvurmuş, buranın kendilerine tahsisinin orman idaresi
bakımından bir sakıncası olup olmadığını sormuş, Orman Bölge Müdürlüğü de -cevap burada, dosyasında- " Bahçeköy'e
devrinde bizce bir sakıncası yoktur" diye cevap vermiş. MUSTAFA BAŞ (İstanbul) – Nerede cevap?.. Cevap
nerede?.. Orman Bölge Müdürlüğünün cevabını istiyorum Sayın Bakan. BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI YAŞAR TOPÇU (Devamla) –
Peki, bu işlem önüme geldiği zaman ne
yaptım?.. MUSTAFA BAŞ (İstanbul) – Kesinlikle cevap yok. BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI YAŞAR TOPÇU (Devamla) – Bu
işlem önüme geldiği zaman açtım, ilgilileri de çağırdım. Bugüne kadar bu işin
bir sürü kabarmış dosyası var. Bu dosyayı çıkardık, gördüğümüz manzara şu idi:
8 100 hektarlık bu alanda 7 köy vardır ve bu alan, İstanbul Nâzım Boğaz
Planının tümüyle dışındadır; ne öngörünüm, ne geri görünüm; tamamen kırsal bir
alandır, bu kırsal alanın 5 400 hektarı ormandır. MUSTAFA BAŞ (İstanbul) – Orman Bölge Müdürlüğünün
cevabı nerede Sayın Bakan?.. Cevap nerede?.. Orman Bölge Müdürlüğünün cevabını istiyoruz. Böyle bir
yazı da yoktur, böyle bir cevap da yoktur. BAŞKAN – Efendim, zaten, Sayın Bakan, Orman Bakanlığından cevap aldım demedi
"şerh verdim" dedi. BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI YAŞAR TOPÇU (Devamla) – Var
efendim, var!.. Var efendim, burada!.. Var bende.. (RP sıralarından gürültüler) BAŞKAN – Rica ediyorum efendim... MUSTAFA BAŞ (İstanbul) – Orman Bölge Müdürlüğünün
cevabı yoktur; iddia ediyorum... BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI YAŞAR TOPÇU (Devamla) –
Bende var... MUSTAFA BAŞ (İstanbul) – Yok böyle bir cevap. Sonra, Sayın Bakan, Bahçeköy'ün ilk isteğini Bakanlık
reddetti, İl Genel Kurulu değil... BAŞKAN – Arkadaşlar rica ediyorum... MUSTAFA BAŞ (İstanbul) – Bilgileriniz yanlış. Sizi
yanlış bilgilendiriyorlar, onun için yanlış yaptınız. ADEM YILDIZ (Samsun) – Sayın Başkan, çıksın onlar
konuşsun!.. Sükûneti sağlayın lüften. BAŞKAN – Siz de konuşuyorsunuz, onlar da konuşuyor; ne
yapayım şimdi?!. Kimin ağzına fermuar çekeyim!.. BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI YAŞAR TOPÇU (Devamla) –
Şimdi, bu 8 100... (RP sıralarından gürültüler) MUSA UZUNKAYA (Samsun) – Ruhsatı göster, ruhsatı! ABDULKADİR ÖNCEL (Şanlıurfa) – Ruhsat, ruhsat!.. BAŞKAN – Arkadaşlar, sükûnetle dinleyelim. Sayın Bakan, o dosyalar arasında bir ruhsat varsa,
arkadaşlara gönderelim canım. (RP ve DYP sıralarından alkışlar, gülüşmeler) BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI YAŞAR TOPÇU (Devamla) –
Sayın Başkanım, ruhsat yok da, arkadaşlara bir harita göstereceğim. BAŞKAN – Çok meraklılar ruhsata!.. SITKI CENGİL (Adana) – Yok, yok... BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI YAŞAR TOPÇU (Devamla) –
Hayır, hayır, bir harita çıkaracağım, harita arıyorum... Burada... (RP ve DYP
sıralarından alkışlar [!]) Şimdi, bakınız, biraz uzakta olanlar göremeyebilir;
ama, bunun haritası budur. Şimdi, bu haritada şu mavi kenarlı yerler Boğaz ve
Karadenizdir, yeşil görülen alanların tümü ormandır, kahverengi olarak
işaretlenmiş alanların tümü 1 400 hektar; 1 400 hektarlık alan Sarıyer
Belediyesi tarafından master imar planında 1/50 000 ölçekli planda
görülmemesine rağmen, Yolumlu'da Tabiat ve Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu
kararına aykırı olarak inşaat ve imara açılmıştır. VEYSEL CANDAN (Konya) – Nereden belli?! BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI YAŞAR TOPÇU (Devamla) –
Şimdi, bunların yüzde 80'inin de, sadece planları tasdik olmamış, inşaat
ruhsatı verilmiş, deminki Garanti Koza gibi. MUSTAFA BAŞ (İstanbul) – Sayın Bakan, bu da yalan. MEHMET AYKAÇ (Çorum) – Nereden belli? BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI YAŞAR TOPÇU (Devamla)
– Şimdi, bunun buraya gelişinin sebebi şu... MUSTAFA BAŞ (İstanbul) – Kesinlikle; bir tek
ruhsat göster. BAŞKAN – Sayın Baş, bakın, size ceza vereceğim... Ama,
çok ileri gidiyorsunuz canım; rica ediyorum... MUSTAFA BAŞ (İstanbul) – Sayın Başkan, bir tek plan,
bir tek ruhsat göstersin, bütün söylediklerini kabul edeceğim. BAŞKAN – Sayın Baş, yerinize oturur musunuz... Lütfen
yerinize oturun. Buyurun efendim. MUSTAFA BAŞ (İstanbul) – Yanlış söylüyor, yanlış
bilgilendirmişler. BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI YAŞAR TOPÇU (Devamla)
– Bunun buraya gelişinin sebebi şu: Burası, arkadaşlarımızın dediği gibi,
hakikaten büyükşehir belediyelerince ve bu tür mülhaktaki belediyelerce rant
yeri haline getirilmiş; çünkü, bunların hiçbir tanesinin mevzi imar planları o
belediyeler tarafından yapılmıyor. Burayı kullanmak isteyen arazi sahipleri,
kooperatifler tarafından yapılıyor. MEHMET AYKAÇ (Çorum) – Hepsi yalan. BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI YAŞAR TOPÇU (Devamla)
– Belediyeler imar sınırlarını genişletmiyorlar. Neden; çünkü, imar
sınırını genişletmek büyük masraflarla plan yapmayı gerektiriyor. Halbuki,
burada yapılaşma yapacak olan özel, tüzelkişiler mevzi imar planı getiriyor,
belediye bunu tasdik ediyor, alıyor 30-40 milyar... (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN – Sayın Bakan, süreniz bitti, konuşmanıza
müdahale edildiği için size eksüre veriyorum. Buyurun efendim. MUSTAFA BAŞ (İstanbul) – Sayın Başkan, bunların
hepsi... BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI YAŞAR TOPÇU (Devamla)
– Sonra inşaat ruhsatı veriyor; bir kısmı belediyeye, bir kısmı vakıflara;
siz gerisini anlarsınız! İşte, kavganın altında yatan sebep bu. Şimdi diyorlar ki: "Burayı bizim elimizden
aldınız, biz buradan milyarlar, trilyonlar kazanacaktık. Şimdi bu para bizim
elimizden gitti." Bağırmalarının nedeni bu. (ANAP ve DSP sıralarından
alkışlar) Koç Üniversitesine gelince -iki dakikada izah edeyim-
Koç Üniversitesi için, 1992'de, Doğru Yol Partisinin Genel Başkanının da
içerisinde bulunduğu Hükümet karar vermiştir, bu üniversiteye tahsis yapmıştır.
Tahsis sırasında Orman Bakanı Hasan Ekinci Beydir, talepten 30 hektar fazla
vermiştir ormanı korusun diye. Sayın Aykurt buraya çıkmadan önce bunları
incelemeliydi. Değerli arkadaşımız, zamanın Millî Eğitim Bakanı Turhan Tayan
Bey, hem Büyükşehir Belediyesine hem Bayındırlık Bakanlığına hem diğer ilgili
yerlere -Orman Bakanlığına- buranın bir an evvel tahsisi için muhtelif yazılar
yazmıştır. MUSTAFA BAŞ (İstanbul) – Doğru yapmıştır. BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI YAŞAR TOPÇU (Devamla) –
Doğru yapmıştır tabiî. MUSTAFA BAŞ (İstanbul) – Bunlar reddedildi. BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI YAŞAR TOPÇU (Devamla) – Bir
dakika... Reddedilmedi. Bayındırlık Bakanlığına yazmış; hatta, Turhan Bey, bana
göre de doğru bir görüşle "burası, kanunla kurulmuş bir vakfın
üniversitesidir; o halde, bunların yapacağı bina da resmî bina sayılır; bunu,
siz, resen yapın" demiş; doğru... Ben de öyle yaptım zaten; yönetmeliği
değiştirdim "resmî bina" deyimine, kanunla kurulmuş olan bütün
kurumların binalarını aldık -çünkü, o kurumların arabaları siyah plakalı; niye
hep binaları resmî bina değil- Turhan Bey'in görüşüne uygun olarak değiştirdik
ve buna göre de, ben, resen izin verdim. Şimdi, bütün bunları arkadaşlarımız yaparken, Garanti
Koza'ya ruhsat verirken bunlar diyet ödememiş oluyor; Hasan Ekinci Bey ile
Turhan Tayan Bey bu yazıları yazarken, takip ederken kimse diyet ödememiş
oluyor; biz verince diyet ödemiş oluyoruz... Bunlar ayıp şeyler! (ANAP ve DSP
sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar) Sonra, Sayın Aykurt, madem, burada, beni, ahlaken doğru
davranmamakla itham etti, siz niye doğru davranmadınız? Burada arsası
bulunanları tamamen saymadınız. Mademki, ormanların kıyılmasına bu kadar
karşısınız, burada Genel Başkanının inşaatı var... "Niye inşaat
yapıyorsunuz" diye, şikâyetinizi ona yapın . (ANAP ve DSP sıralarından
alkışlar, DYP sıralarından gürültüler) Bir dakika... Ben, kınadığım için söylemiyorum
kardeşim, senin grup sözcün söylediği için söylüyorum. BAYAR ÖKTEN (Şırnak) – İhalesi... BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI YAŞAR TOPÇU (Devamla) –
Anladım kardeşim... Ben "niye var" demiyorum, senin grup sözcün bunu
eleştirdiği için söylüyorum; diyorum ki: Şu haritada, sadece 600 hektarlık,
yüzde 10 yapılanabilir bir alan var; 60 hektar yapar. Şu gördüğünüz beyaz
yerler. Bu beyaz yerlerin içerisinde de, yine, Doğru Yol Partisi Genel
Başkanının 120 dönüm yeri var. Ben "niye var" diye sormuyorum.
Sizinki, sayarken, Erdal Aksoy'u saydı. Erdal Aksoy'unki, Boğaz geri görünüm
içerisinde, halen Sarıyer Belediyesinin yetki alanı içerisindedir; ama, burada,
Refah Partili il başkanının 8 dönüm arsası var; 18 uygulamasıyla bırakılmış
yakınlarına. Refah Partili Belediye Başkan Yardımcılarının oturdukları kendi
mülklerinin bir katı kaçaktır, birer katları kaçaktır... (ANAP sıralarından
"Bravo" sesleri, alkışlar) Siz mi koruyacaksınız böyle?!. Kombassan
buraları 10 metre kazıp, tabiî florayı kaldırırken siz neredeydiniz?!. (RP
sıralarından gürültüler) MUSTAFA BAŞ (İstanbul) – Sayın Bakan, Refah Partili
belediye başkan yardımcılarının arsası yoktur. BAŞKAN – Efendim, rica ediyorum; müdahale etmeyin...
Rica ediyorum... Sayın Baş, rica ediyorum... BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI YAŞAR TOPÇU (Devamla) –
Onun için, buraya çıkıp makine hesabı yaparak, efendim, sizin bu kadar
makineniz vardı da, 1994'ten bu tarafa 4 bin tane gecekondu yapıldı; niye bir
tanesini yıkmadınız?!. Bu kadar üniversite mezunusunuz da, bu 1 400 hektar
alanı nasıl açtınız imara?!. Aslında, bu konuşmamda başka bir şey söyleyecektim;
ama, arkadaşlarımız, kendilerini, böyle, sütten çıkmış kaşık gibi gösterip, hep
başkalarını itham etmeye, ormanlar gidiyor diye ağlamaya başlayınca konuşmamı
değiştirmek zorunda kaldım. Hepinizden özür diliyor, en derin saygılarımı
sunuyorum. Beni sabırla dinlediğiniz için hepinize teşekkür
ederim. (ANAP ve DSP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar) BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Bakan. VI. – SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR
(Devam) 2. – Sakarya Milletvekili Cevat Ayhan’ın, Ankara
Milletvekili Nejat Arseven’in şahsına sataşması nedeniyle konuşması BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Bayındırlık ve İskân
eski Bakanı Sayın Cevat Ayhan, gönderdiği bir pusulada "ANAP sözcüsü Sayın
Nejat Arseven, 54 üncü Hükümetin Bayındırlık ve İskân Bakanı olarak hatalı
icraatta bulunduğumu ifade ettiler" diyorlar. Tutanağı getirttik. Aslında tutanakta şöyle diyor:
"Refahyol Hükümeti döneminde ve onun Sayın Bayındırlık ve İskân Bakanı
tarafından yapılan işleri biraz anlatayım. Onları istiyorsunuz değil mi? 54
üncü Hükümet döneminde; yani, o bir sene içinde, aynı bu işlem gibi, Refahyol
döneminin Bayındırlık Bakanlığı tarafından yapılan işlem sayısı 65'tir." Siz, bununla ilgili olarak mı konuşmak istiyorsunuz
Sayın Bakan? CEVAT AYHAN (Sakarya) – Evet efendim. BAŞKAN – Peki efendim, buyurun. Yeni bir sataşmaya meydan vermemek
üzere, kısa bir açıklama ama...(RP sıralarından alkışlar) CEVAT AYHAN (Sakarya) – Ben, sadece bilgi vereceğim. BAŞKAN – Peki efendim. CEVAT AYHAN (Sakarya) – Muhterem Başkan, muhterem
üyeler; görüşülmekte olan (11/12) esas numaralı gensorunun müzakeresi
sırasında, Anavatan Partisi Ankara Milletvekili Nejat Arseven Bey burada
mütalaada bulunurken, 54 üncü Refahyol Hükümeti zamanında Bayındırlık Bakanı
olarak bendenizin icraatından da bahsetti ve bazı işlemlerin usulsüz
yapıldığını, icraatın yanlış yapıldığını ifade ettiler. Bilgi verme sadedinde
söz almış bulunuyorum. Önce, izninizle, Sarıyer ve Bahçeköy Belediyeleri ile
Koç Üniversitesiyle ilgili olarak Bakanlığım dönemindeki gelişmeler hakkında
bilgi vermek istiyorum. Bu Koç Üniversitesiyle ilgili imar izni, 53 üncü Anayol
Hükümeti zamanında Bayındırlık Bakanlığı tarafından verilmiş. Birtakım gönüllü
kuruluşlar, meslek kuruluşları Danıştaya müracaat etmişler ve bizim
Bakanlığımızdan da, Danıştaya bir görüş sorulmuş. Bu, kamu binası mıdır, değil
midir, vakıf üniversitesi diye... İtirazlarda yürütmeyi durdurma talepleri
olması dolayısıyla yargıya intikal ettiği için ben uzun bir süre işlem
yapmadım. Bilahara, Danıştayın Bayındırlık Bakanlığının imarla ilgili
yönetmeliğine istinaden, vakıf üniversitesinin kamu binası sayılmayacağı
istikametinde mütalaası gelince, ben de, Anayol Hükümeti zamanında Koç Üniversitesine
verilen izni, Bayındırlık Bakanı olarak, buna dayanarak, Danıştaydan gelen
gerekçeye istinaden iptal ettim. (RP sıralarından alkışlar) Bolvadin ve Çobanlar Belediyeleriyle ilgili ifadeleri
oldu. Bolvadin Belediyesi, 1990 sayımına göre 45 bin nüfuslu belediyedir;
Çobanlar Belediyesi de, hatırladığıma göre, 7 bin nüfuslu bir belediyedir. Bolvadin'in Hüzayi kaplıcaları var... SAĞLIK BAKANI HALİL İBRAHİM ÖZSOY (Afyon) – Heybeli... CEVAT AYHAN (Devamla) – Doğru; Heybeli kaplıcaları var.
Bana bu ismi vermişlerdi. Bu kaplıcaların bulunduğu yer Bolvadin Belediyesine
ait. Bolvadin Belediyesinin burada tesisleri var ve burada, çok süratli de bir
yapılaşma var. Nüfusları 45 bin ve 7 bin olarak arz etmiştim; değerlendirdik ve
burayı, hem mülkiyet itibariyle de belediyenin olduğu için hem belediyenin
teknik gücü de olduğu için -büyük belediye; 45 bin, 7 bin, nispet itibariyle-
buradaki yapılaşmayı denetim altında tutar diye Bolvadin Belediyesine bağladık
mücavir alan olarak; bu tasarrufta bulunduk. Tabiî, genel olarak, Bakanlığım sırasında bu tip
talepler geldiği zaman, doğrudan doğruya acele karar vermek yerine, ilgili
genel müdür, daire başkanı, uzmanla bir masa etrafında bir proje toplantısı
yapar gibi toplanır ve her projede de bu değerlendirmeyi yapardık. Zira, bu
tasarruflar takdire bağlı olduğu için isabetli olması ve enine boyuna
değerlendirilmesi gerekmektedir. Arkadaşımız, Kalkan Belediyesiyle ilgili olarak diğer
bir hususu ifade ettiler. Bu köyler, yani, Kalkan Belediyesine bağlı 5 köy
isyan etti; devamlı geldiler "biz istemiyoruz Kalkan Belediyesini" ve
bunu da iptal ettik. O bölgenin milletvekili arkadaşlarım bunu bilirler. Samsun'da da, Atakum Belediyesine ait bir mücavir
alanın bir miktarını Yeşilkent Belediyesine tahsis ettik. Yeşilkent Belediyesi
yeni kurulmuştu, hiçbir sahası yoktu ve Samsun Atakum ile mücavir alanı
arasında da Yeşilkent var; yani, Atakum'un, verilen mücavir alana ulaşması için
-yanlış hatırlamıyorsam- Yeşilkent'i geçip gitmesi lazım; fizikî olarak da
oraya bağlı olması gerekir diye düşündük. Arkadaşlarımız bilirler, ölçü olarak kullandığımız
kıstas şudur: Hangi belediye büyüktür? Hangi belediyeye daha yakındır? Mücavir
alanda köyün rızası -referandumla, halk oyuyla- var mıdır ? (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN – Sayın Ayhan, lütfen, 1 dakika içerisinde
toparlayın. Rica ediyorum... CEVAT AYHAN (Devamla) – Son cümle, bitiriyorum...
Teşekkür ederim. İl İdare Kurulunun da tasvibi var mıdır? Yani,
genellikle aradığımız, makul, adil görülebilecek... Tabiî, takdire bağlıdır,
zaman zaman hata da edilmiş olunabilir. Bu ölçülere uyarak bu tasarrufta
bulunduk. Bendeki bilgi
yanlış değilse, bir bilgiyi daha vermek istiyorum. Garanti Koza'ya, ruhsatın,
Refahlı Belediye zamanında değil, ANAP'lı belediye zamanında verildiği ifade
edilmektedir. Bunu da bilgilerinize arz ederim. Hürmetlerimi arz ederim. (RP sıralarından alkışlar) BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Ayhan. BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI YAŞAR TOPÇU (Sinop) – Sayın
Başkan, orası hiçbir zaman ANAP'lı olmadı; SHP'li idi, arkasından Refahlı oldu;
Refahlı belediye verdi. BAŞKAN – Peki efendim... MUSTAFA BAŞ (İstanbul) – Hayır, ANAP'lı belediyeler... SALİH KAPUSUZ (Kayseri) – Sayın Başkan... BAŞKAN – Bir dakika arkadaşlar... Rica ediyorum... Bu
kadar insanı ben nasıl konuşturayım burada... Rica ediyorum. Buyurun Sayın Kapusuz. SALİH KAPUSUZ (Kayseri) – Sayın Başkan, özellikle Sayın
Bakan, konuşmaları sırasında, kendisine belki doğru verilmeyen bilgileri hem
kamuoyuna hem de Meclise takdim ettiler. Bunları düzeltmek ihtiyacım var. (ANAP
sıralarından gürültüler) BAŞKAN – Bir dakika efendim... Arkadaş bir talepte
bulunuyor. Pardon, anlamadım dediğinizi... SALİH KAPUSUZ (Kayseri) – Sayın Başkanım, birinci
olarak, Sarıyer Belediyesi kesinlikle ruhsat vermemiştir. İkinci olarak, 4 000
tane kaçak konut ve gecekondu yapılmamıştır. Sayın Bakanı ispata davet ederiz.
Özellikle, Refah Partili yöneticilerin burada bir karış yerleri yoktur. Bu,
açıkça bir ithamdır. BAŞKAN – Tamam, anlaşıldı efendim. Teşekkür ederim. AHMET NEİDİM (Sakarya) – Sayın Başkan, böyle bir usul
var mı?!.. V. – GENSORU, GENEL GÖRÜŞME, MECLİS
SORUŞTURMASI VE MECLİS ARAŞTIRMASI (Devam) A) ÖNGÖRÜŞMELER
(Devam) 1. – İstanbul Milletvekili Mustafa Baş ve 46
arkadaşının, İstanbul Büyükşehir Belediyesi alanındaki bir araziyi mevzuata
aykırı bir şekilde siyasî ayırımcılık yaparak Bahçeköy Belediyesi mücavir
alanına dahil ettiği iddiasıyla Bayındırlık ve İskân Bakanı Yaşar Topçu
hakkında gensoru açılmasına ilişkin önergesi (11/12) (Devam) BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, gensoru üzerindeki
müzakereler bitmiştir. Değerli arkadaşlarım, birileri çıkıp birileri hakkında
söz söylerse ötekilerin de kendilerini savunma hakkı var. Yarın, onlar sizin
hakkınızda bir şey söylerse sizin de savunma hakkınız var. Niye bu kadar
tahammülsüzsünüz? Tahammüllü dinleyin! Gensorunun oylamasıyla ilgili bir açık oylama istemi
vardır; açık oylama talebini okutuyorum ve açık oylama isteminde bulunan
milletvekillerini arayacağım. MUSTAFA BAŞ (İstanbul) – Sayın Başkan, delaletinizle
Sayın Bakandan ruhsatı istiyoruz. BAŞKAN – Efendim, siz, onu, yarın istersiniz... Basın
kanalıyla isteyin, benim delaletimle istemeyin. Buyurun: Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Bayındırlık Bakanı Sayın Yaşar Topçu hakkında verilen
gensorunun gündeme alınıp alınmayacağına dair oylamanın açık oylama olarak
yapılmasını arz ve teklif ederiz. BAŞKAN – Lütfü Esengün?.. Burada. Mustafa Köylü?.. Burada. Lütfi Yalman?..Burada. Memduh Büyükkılıç?.. Burada. Naci Terzi?.. Burada. Suat Pamukçu?.. Burada. Abdullah Gül?.. Burada. Kemalettin Göktaş?.. Burada. Avni Doğan?.. Burada. İsmail Kahraman?.. Burada. Latif Öztek?.. Burada. Mikail Korkmaz?.. Burada. Cemalettin Lafçı?.. Burada. Maliki Ejder Arvas?.. Burada. Sıtkı Cengil?.. Burada. Salih Katırcıoğlu?.. Burada. 16 kişi oldu; İçtüzüğe göre 15 kişi yeterli. Sayın milletvekilleri, açık oylama konusunda verilen
yeterli imza var. İmza sahipleri burada. Açık oylamanın biçimini oylarınıza sunacağım. Açık oylamanın kupaların sıralar arasında dolaştırılmak
suretiyle yapılması hususunu oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Kabul edilmiştir. Açık oylama, kupalar sıralar arasında dolaştırılmak
suretiyle yapılacaktır. Biliyorsunuz, gensoruya "evet" diyenler
kırmızı oy kullanacaklar, "ret" diyenler beyaz oy kullanacaklar.
(Gürültüler) Pardon, "evet" diyenler beyaz oy
kullanacaklar, reddedenler de kırmızı oy kullanacaklar. Daha önce alınan karar gereğince, bu oylamanın sonucu
alındıktan sonra seçimler yapılacaktır. Komisyon seçimleriyle bir de
bağımsızlar için KİT ve İnsan Hakları Komisyonlarına seçim yapacağız. Sayın
milletvekillerinin bilgisi olması bakımından bunu hatırlatıyorum. Kupaları sıralar arasında dolaştıralım. (Oylar toplandı) BAŞKAN – Salonda olup da oyunu kullanmayan sayın
milletvekili var mı?.. Yok. Oylama işlemi bitmiştir, kupaları kaldıralım. (Oyların ayırımına başlandı) VII. – SEÇİMLER A) KOMİSYONLARA
ÜYE SEÇİMİ 1.– Anayasa
Komisyonuna üye seçimi 2. – Adalet
Komisyonuna üye seçimi 3. – Millî
Savunma Komisyonuna üye seçimi 4. – İçişleri
Komisyonuna üye seçimi 5. – Dışişleri
Komisyonuna üye seçimi 6. – Millî
Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonuna üye seçimi 7. –
Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonuna üye seçimi 8. – Çevre
Komisyonuna üye seçimi 9. – Sağlık,
Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonuna üye seçimi 10. – Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonuna üye seçimi 11. – Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi
ve Teknoloji Komisyonuna üye seçimi 12. – Türkiye Büyük Millet Meclisi Hesaplarını İnceleme
Komisyonuna üye seçimi 13. – Dilekçe Komisyonuna üye seçimi 14. – Kamu İktisadî Teşebbüsleri Komisyonuna üye seçimi 15. – İnsan Haklarını İnceleme Komisyonuna üye seçimi BAŞKAN – Komisyonlara üye seçimi yapacağız. Herhalde
gruplardan bir itiraz yok değil mi? Yani, bir yandan sayım devam ederken, bir
yandan da komisyon üyelikleri aday listelerini okuyup oylayalım. SALİH KAPUSUZ (Kayseri) – Devam edelim Sayın Başkan. BAŞKAN – Komisyon listeleri uzun, Divan Üyemizin
oturarak okuması hususunda karar da var. Listeleri okutuyorum: 1.– Anayasa Komisyonuna üye seçimi Anayasa Komisyonu Üyelikleri Aday Listesi (25) Adı
Soyadı Seçim Çevresi RP (7) Süleyman
Arif Emre (İstanbul) Ali
Oğuz (İstanbul) Mehmet
Ali Şahin (İstanbul) Mustafa
Kamalak (Kahramanmaraş) Hayrettin
Dilekcan (Karabük) Abdullah
Özbey (Karaman) Şevket
Kazan (Kocaeli) ANAP (7) Uğur
Aksöz (Adana) Nejat
Arseven (Ankara Adı
Soyadı Seçim Çevresi ANAP (7) Yüksel
Yalova (Aydın) Avni
Akyol (Bolu) Mehmet
Keçeciler (Konya) Sümer
Oral (Manisa) Abdulkadir
Baş (Nevşehir) DYP (4) i.
Cevher Cevheri (Adana) Ahmet
İyimaya (Amasya) M.
Kemal Aykurt (Denizli) Nevzat
Ercan (Sakarya) DSP (3) Mehmet
Tahir Köse (İstanbul) Teoman
Akgür (Sakarya) Yalçın
Gürtan (Samsun) CHP (3) M.
Seyfi Oktay (Ankara) Atila
Sav (Hatay) Ali
Şahin (Kahramanmaraş) DTP (1) Mahmut
Yılbaş (Van) BAŞKAN – Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Kabul edilmiştir. Adalet Komisyonu üyelikleri aday listesini okutuyorum: 2. – Adalet Komisyonuna üye seçimi Adalet Komisyonu Üyelikleri Aday Listesi (25) Adı
Soyadı Seçim Çevresi RP (7) Ahmet Tekdal (Ankara) Hasan
Belhan (Elazığ) Hanifi
Demirkol (Eskişehir) Fikret
Karabekmez (Malatya) Bülent
Arınç (Manisa) Abdulkadir
Öncel (Şanlıurfa) Şeref
Malkoç (Trabzon) ANAP (7) İrfan
Köksalan (Ankara) Naim
Geylani (Hakkari) Adil
Aşırım (Iğdır) Erkan
Mumcu (Isparta) Bülent
Akarcalı (İstanbul) Metin
Öney (İzmir) İbrahim
Yılmaz (Kayseri) DYP (4) Cemil
Erhan (Ağrı) Abdülbaki
Ataç (Balıkesir) Adı
Soyadı Seçim Çevresi DYP (4) Ergun
Özkan (Niğde) Yusuf
Bahadır (Trabzon) DSP (3) Ali
Günay (Hatay) Emin
Karaa (Kütahya) Ayhan
Gürel (Samsun) CHP (3) Mehmet
Moğultay (İstanbul) İrfan
Gürpınar (Kırklareli) Zeki
Çakıroğlu (Muğla) DTP (1) Metin
Işık (İstanbul) BAŞKAN – Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Kabul edilmiştir. Millî Savunma Komisyonu üyelikleri aday listesini
okutuyorum: 3. – Millî Savunma Komisyonuna üye seçimi Millî Savunma Komisyonu Üyelikleri Aday Listesi (25) Adı
Soyadı Seçim Çevresi RP (7) Mehmet
Altınsoy (Aksaray) Rıza
Ulucak (Ankara) Mukadder
Başeğmez (İstanbul) Hüseyin
Arı (Konya) Remzi
Çetin (Konya) Mehmet
Emin Aydın (Siirt) Abdullah
Örnek (Yozgat) ANAP (7) İlker
Tuncay (Ankara) İbrahim
Yazıcı (Bursa) Demir
Berberoğlu (Eskişehir) Şadan
Tuzcu (İstanbul) Ekrem
Pakdemirli (Manisa) Eyüp
Cenap Gülpınar (Şanlıurfa) Veysel
Atasoy (Zonguldak) DYP (4) Veli
Andaç Durak (Adana) Mahmut
Nedim Bilgiç (Adıyaman) Turhan
Tayan (Bursa) A.
Sezal Özbek (Kırklareli) DSP (3) Mehmet
Aydın (İstanbul) Hasan
Gülay (Manisa) Tahsin
Boray Baycık (Zonguldak) Adı
Soyadı Seçim Çevresi CHP (3) Yüksel
Aksu (Bursa) İrfan
Gürpınar (Kırklareli) Bekir
Yurdagül (Kocaeli) DTP (1) Yıldırım
Aktuna (İstanbul) BAŞKAN – Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Kabul edilmiştir. İçişleri Komisyonu üyelikleri aday listesini
okutuyorum: 4. – İçişleri Komisyonuna üye seçimi İçişleri Komisyonu Üyelikleri Aday Listesi (25) Adı
Soyadı Seçim Çevresi RP (7) Ersönmez
Yarbay (Ankara) Hüsamettin
Korkutata (Bingöl) Mehmet
Aykaç (Çorum) Abdülkadir
Aksu (Diyarbakır) Göksal
Küçükali (İstanbul) Kemal
Albayrak (Kırıkkale) Fethullah
Erbaş (Van) ANAP (7) Mahmut
Sönmez (Bingöl) Sebgetullah
Seydaoğlu (Diyarbakır) Ali
Talip Özdemir (İstanbul) Yusuf
Pamuk (İstanbul) Akın
Gönen (Niğde) Seyit
Eyyüpoğlu (Şanlıurfa) Enis
Sülün (Tekirdağ DYP (4) Saffet
Kaya (Ardahan) Hayri
Kozakçıoğlu (İstanbul) Namık
Kemal Zeybek (İstanbul) Necati
Çetinkaya (Konya) DSP (3) Tamer
Kanber (Balıkesir) Abdulbaki
Gökçel (İçel) Cihan
Yazar (Manisa) CHP (3) Haydar
Oymak (Amasya) Yusuf
Öztop (Antalya) Ali
Rıza Bodur (İzmir) DTP (1) Mustafa
Zeydan (Hakkâri) BAŞKAN – Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir. Dışişleri Komisyonu üyelikleri aday listesini
okutuyorum: 5. – Dışişleri Komisyonuna üye seçimi Dışişleri Komisyonu Üyelikleri Aday Listesi (25) Adı
Soyadı Seçim Çevresi RP (7) Cevdet
Akçalı (Adana) Arif
Ahmet Denizolgun (Antalya) Azmi
Ateş (istanbul) Hüseyin
Kansu (İstanbul) Osman
Yumakoğulları (İstanbul) Abdullah
Gül (Kayseri) Abdullah
Gencer (Konya) ANAP (7) Mehmet
Ali Bilici (Adana) Kâmran
İnan (Bitlis) İlhan
Kesici (Bursa) Cemal
Külahlı (Bursa) Bülent
Akarcalı (İstanbul) Cemal
Özbilen (Kırklareli) İrfan
Demiralp (Samsun) DYP (4) Bekir
Aksoy (Çorum) Ayfer
Yılmaz (İçel) Osman
Çilsal (Kayseri) Nihan
İlgün (Tekirdağ) DSP (3) Ahmet
Tan (İstanbul) Bayram
Fırat Dayanıklı (Tekirdağ) Mümtaz
Soysal (Zonguldak) CHP (3) Ercan
Karakaş (İstanbul) Bülent
Tanla (İstanbul) Murat
Karayalçın (Samsun) DTP (1) Cefi
Josef Kamhi (İstanbul) BAŞKAN – Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir. Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu
üyelikleri aday listesini okutuyorum: 6. – Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonuna
üye seçimi Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu
Üyelikleri Aday Listesi (25) Adı
Soyadı Seçim Çevresi RP (7) Cemalettin
Lafçı (Amasya) Ömer
Özyılmaz (Erzurum) İsmail
Kahraman (İstanbul) Hasan
Dikici (Kahramanmaraş) Adı
Soyadı Seçim Çevresi RP (7) Avni
Doğan (Kahramanmaraş) Mikail
Korkmaz (Kırıkkale) Hüseyin
Yıldız (Mardin) ANAP (7) Avni
Akyol (Bolu) Yusuf
Ekinci (Burdur) Halil
Cin (İçel) İbrahim
Yılmaz (Kayseri) Ömer
Ertaş (Mardin) Lale
Aytaman (Muğla) Ahmet
Kabil (Rize) DYP (4) Tayyar
Altıkulaç (İstanbul) Mehmet
Sağlam (Kahramanmaraş) Ayvaz
Gökdemir (Kayseri) İsmail
Kalkandelen (Kocaeli) DSP (3) Mehmet
Büyükyılmaz (Adana) Sema
Pişkinsüt (Aydın) Halil
Çalık (Kocaeli) CHP (3) Celal
Topkan (Adıyaman) Ali
Haydar Şahin (Çorum) Aydın
Güven Gürkan (İzmir) DTP (1) H.
Ayseli Göksoy (Manisa) BAŞKAN – Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir. Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu
üyelikleri aday listesini okutuyorum: 7. – Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonuna
üye seçimi Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu
Üyelikleri Aday Listesi (25) Adı
Soyadı Seçim Çevresi RP (7) Celal
Esin (Ağrı) Suat
Pamukçu (Bayburt) Abdulilah
Fırat (Erzurum) Süleyman
Metin Kalkan (Hatay) Hasan
Hüseyin Öz (Konya) Sabahattin
Yıldız (Muş) Mustafa
Hasan Öz (Ordu) ANAP (7) İlhan
Aküzüm (Ankara) Hasan
Tekin Enerem (İstanbul) Yusuf
Namoğlu (İstanbul) Yusuf
Pamuk (istanbul) Adı
Soyadı Seçim Çevresi ANAP (7) Bülent
Atasayan (Kocaeli) Ahmet
Alkan (Konya) Nizamettin
Sevgili (Siirt) DYP (4) Ahmet
Bilgiç (Balıkesir) Nevfel
Şahin (Çanakkale) Mehmet
Selim Ensarioğlu (Diyarbakır) Tahsin
Irmak (Sıvas) DSP (3) Fikret
Ünlü (Karaman) Fikret
Uzunhasan (Muğla) Tahsin
Boray Baycık (Zonguldak) CHP (3) Eşref
Erdem (Ankara) Veli
Aksoy (İzmir) Şahin
Ulusoy (Tokat) DTP (1) H.
Ufuk Söylemez (İzmir) BAŞKAN – Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir. Çevre Komisyonu üyelikleri aday listesini okutuyorum: 8. – Çevre
Komisyonuna üye seçimi Çevre Komisyonu Üyelikleri Aday Listesi (25) Adı
Soyadı Seçim Çevresi RP (7) M.
Ziyattin Tokar (Ağrı) Murtaza
Özkanlı (Aksaray) Mustafa
Yünlüoğlu (Bolu) Ramazan
Yenidede (Denizli) İsmail
Yılmaz (İzmir) Mustafa
Kemal Ateş (Kilis) Osman
Pepe (Kocaeli) ANAP (7) Hüsnü
Sıvalıoğlu (Balıkesir) Yusuf
Ekinci (Burdur) Feridun
Pehlivan (Bursa) Emin
Kul (İstanbul) Bülent
Atasayan (Kocaeli) Ahmet
Neidim (Sakarya) Enis
Sülün (Tekirdağ) DYP (4) Mustafa
Dedeoğlu (Muğla) Kadir
Bozkurt (Sinop) Mehmet
Tatar (Şırnak) Yusuf
Bahadır (Trabzon) Adı
Soyadı Seçim Çevresi DSP (3) Erol
Karan (Karabük) Fevzi
Aytekin (Tekirdağ) Mehmet
Yaşar Ünal (Uşak) CHP (3) Metin
Arifağaoğlu (Artvin) Mehmet
Sevigen (İstanbul) Ali
Rıza Bodur (İzmir) DTP (1) Ayseli
Göksoy (Manisa) BAŞKAN – Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir. Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu
üyelikleri aday listesini okutuyorum: 9. – Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonuna
üye seçimi Sağlık, Aile Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu
Üyelikleri Aday Listesi (25) Adı
Soyadı Seçim Çevresi RP (7) Ahmet
Çelik (Adıyaman) Alaattin
Sever Aydın (Batman) Memduh
Büyükkılıç (Kayseri) Necati
Çelik (Kocaeli) M.
Salih Katırcıoğlu (Niğde) Ahmet
Feyzi İnceöz (Tokat) Kâzım
Arslan (Yozgat) ANAP (7) Hüsnü
Sıvalıoğlu (Balıkesir) Ali
Uyar (Hatay) Emin
Kul (İstanbul) Yusuf
Selahattin Beyribey (Kars) Metin
Emiroğlu (Malatya) H.
Avni Kabaoğlu (Rize) Ali
Kemal Başaran (Trabzon) DYP (4) Nevzat
Köse (Aksaray) Ergun
Özdemir (Giresun) Abdulkadir
Akgöl (Hatay) Fevzi
Arıcı (İçel) DSP (3) Mustafa
Güven Karahan (Balıkesir) Mustafa
Karslıoğlu (Bolu) Zerrin
Yeniceli (İzmir) CHP (3) Yılmaz
Ateş (Ankara) Bekir
Kumbul (Antalya) Bekir
Yurdagül (Kocaeli) DTP (1) Yıldırım
Aktuna (İstanbul) BAŞKAN – Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir. Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu üyelikleri aday
listesini okutuyorum: 10. – Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonuna üye seçimi Tarım Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyelikleri Aday
Listesi (25) Adı
Soyadı Seçim Çevresi RP (7) Ömer
Naimi Barım (Elazığ) Nurettin
Aktaş (Gaziantep) Ahmet
Demircan (Samsun) Latif
Öztek (Samsun) Musa
Demirci (Sıvas) Zülfükar
İzol (Şanlıurfa) Mustafa
Bayram (Van) ANAP (7) Nuri
Yabuz (Afyon) Sami
Küçükbaşkan (Antalya) Zeki
Çakan (Bartın) Mete
Bülgün (Çankırı) Evren
Bulut (Edirne) Ali
Er (İçel) Recep
Mızrak (Kırıkkale) DYP(4) Mehmet
Halit Dağlı (Adana) İsmet
Attila (Afyon) Hayri
Doğan (Antalya) Zeki
Ertugay (Erzurum) DSP (3) Kâzım
Üstüner (Burdur) Mustafa
İlimen (Edirne) Necati
Albay (Eskişehir) CHP (3) Yusuf
Öztop (Antalya) Ahmet
Küçük (Çanakkale) Nezir
Büyükcengiz (Konya) DTP (1) Mahmut
Yılbaş (Van) BAŞKAN – Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Kabul edilmiştir. Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve
Teknoloji Komisyonu üyelikleri aday listesini okutuyorum: 11. – Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi
ve Teknoloji Komisyonuna üye seçimi Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî
Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Üyelikleri Aday Listesi (25) Adı
Soyadı Seçim Çevresi RP(7) Osman
Hazer (Afyon) M.Sıddık
Altay (Ağrı) Seyyit
Haşim Haşimi (Diyarbakır) Adı
Soyadı Seçim Çevresi RP(7) Kahraman
Emmioğlu (Gaziantep) Lütfi
Yalman (Konya) Nedim
İlci (Muş) Hüseyin
Olgun Akın (Ordu) ANAP (7) Mahmut
Bozkurt (Adıyaman) Yaman
Törüner (Afyon) Cengiz
Altınkaya (Aydın) M.
Halûk Müftüler (Denizli)
Ömer
Demir (Kırşehir) Abdullah
Akarsu (Manisa) Adem
Yıldız (Samsun) DYP (4) Osman
Berberoğlu (Antalya) Necmi
Hoşver (Bolu) Yahya
Uslu (Manisa) Hasan
Karakaya (Uşak) DSP (3) İbrahim
Yavuz Bildik (Adana) Hayati
Korkmaz (Bursa) Ziya
Aktaş (İstanbul) CHP (3) Yüksek
Aksu (Bursa) Fuat
Çay (Hatay) Mahmut
Işık (Sıvas) DTP (1) H.
Ufuk Söylemez (İzmir)
BAŞKAN – Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Kabul edilmiştir. Türkiye Büyük Millet Meclisi Hesaplarını İnceleme
Komisyonu üyelikleri aday listesini okutuyorum: 12. – Türkiye Büyük Millet Meclisi Hesaplarını İnceleme
Komisyonuna üye seçimi Türkiye Büyük Millet Meclisi Hesaplarını İnceleme
Komisyonu Üyelikleri Aday Listesi (13) Adı
Soyadı Seçim Çevresi RP (4) Abdulhaluk
Mutlu (Bitlis) Mehmet
Altan Karapaşoğlu (Bursa) İsmail
Coşar (Çankırı) Mustafa
Köylü (Isparta) ANAP (3) Yaşar
Eryılmaz (Ağrı) Mehmet
Sağdıç (Ankara) Şerif
Bedirhanoğlu (Van) Adı
Soyadı Seçim Çevresi DYP (2) Hacı
Filiz (Kırıkkale) Yusuf
Bacanlı (Yozgat) DSP (2) Abdullah
Turan Bilge (Konya) Cihan
Yazar (Manisa) CHP (1) Mehmet
Moğultay (İstanbul) DTP (1) A.
Hamdi Üçpınarlar (Çanakkale) BAŞKAN – Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir. Sayın milletvekilleri, Dilekçe Komisyonu üyelikleri
aday listesinde, Doğru Yol Partisi tarafından bildirilen Sayın Salih Sümer,
sonradan Nafiz Kurt olarak değiştirilmiştir. Dilekçe Komisyonu üyelikleri aday listesini okutuyorum:
13. – Dilekçe Komisyonuna üye seçimi Dilekçe Komisyonu Üyelikleri Aday Listesi (13) Adı
Soyadı Seçim Çevresi RP (4) Sacit
Günbey (Diyarbakır) Metin
Perli (Kütahya) Nezir
Aydın (Sakarya) Necmettin
Aydın (Zonguldak) ANAP (3) Edip
Safter Gaydalı (Bitlis)
Muzaffer
Arslan (Diyarbakır) Şükrü
Yürür (Ordu) DYP (2) Hasan
Ekinci (Artvin) Nafiz
Kurt (Samsun) DSP (2) Tuncay
Karaytuğ (Adana) Ali
Ilıksoy (Gaziantep) CHP (1) Onur
Kumbaracıbaşı (Kocaeli) DTP (1) Muzaffer
Arıkan (Mardin) BAŞKAN – Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler..
Etmeyenler... Kabul edilmiştir. Kamu İktisadî Teşebbüsleri Komisyonu üyelikleri aday
listesini okutuyorum: 14. – Kamu İktisadî Teşebbüsleri Komisyonuna üye seçimi Kamu İktisadî Teşebbüsleri Komisyonu Üyelikleri Aday
Listesi (35) Adı
Soyadı Seçim çevresi RP (10) Yakup
Budak (Adana) İsmail
Özgün (Balıkesir) Adı
Soyadı Seçim çevresi RP (10) Ahmet
Cemil Tunç (Elazığ) Naci
Terzi (Erzincan) Saffet
Benli (İçel) Veysel
Candan (Konya) Ahmet
Derin (Kütahya) Mehmet
Elkatmış (Nevşehir) Ahmet
Nurettin Aydın (Siirt)
İlyas
Arslan (Yozgat) ANAP (9) Necati
Güllülü (Erzurum) Yavuz
Köymen (Giresun) Rasim
Zaimoğlu (Giresun) Halit
Dumankaya (İstanbul) Ali
Doğan (Kahramanmaraş)
Recep
Mızrak (Kırıkkale) Tevfik
Diker (Manisa) Erkan
Kemaloğlu (Muş) Nabi
Poyraz (Ordu) DYP (6) İlyas
Yılmazyıldız (Balıkesir)
Faris
Özdemir (Batman) Şerif
Çim (Bilecik) Ahmet
Uyanık (Çankırı) Sabri
Güner (Kars) Necmettin
Dede (Muş) DSP (4) Arif
Sezer (Adana) Mahmut
Erdir (Eskişehir) Erdoğan
Toprak (İstanbul) Ahmet
Piriştina (İzmir) CHP (3) İsmet
Atalay (Ardahan) Fikri
Sağlar (İçel) Ayhan
Fırat (Malatya) DTP (1) Ferit
Bora (Diyarbakır) Bağımsızlar (2) BAŞKAN – Bağımsızlar için ayrıca oylama yapacağız. Okunan listeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir. İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu üyelikleri aday
listesini okutuyorum: 15. – İnsan Haklarını İnceleme Komisyonuna üye seçimi İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyelikleri Aday
Listesi (25) Adı
Soyadı Seçim Çevresi RP (7) Musa
Okçu (Batman) Zülfikar
Gazi (Çorum) Adı
Soyadı Seçim Çevresi RP (7) Mehmet
Bedri İncetahtacı (Gaziantep) Mehmet
Emin Aydınbaş (İçel) Bahri
Zengin (İstanbul) Cafer
Güneş (Kırşehir) Yaşar
Canbay (Malatya) ANAP (6) Adil
Aşırım (Iğdır) Yılmaz
Karakoyunlu (İstanbul) Metin
Öney (İzmir) Süha
Tanık (İzmir) İbrahim
Çebi (Trabzon) Yaşar
Okuyan (Yalova) DYP (4) Ümran
Akkan (Edirne) Mehmet
Ali Yavuz (Konya) İrfettin
Akar (Muğla) Bayar
Ökten (Şırnak) DSP
(3) Sema
Pişkinsüt (Aydın) Osman
Kılıç (İstanbul) İhsan
Çabuk (Ordu) CHP (3) Fatih
Atay (Aydın) Sabri
Ergül (İzmir) Erdoğan
Yetenç (Manisa) DTP (1) Ferit
Bora (Diyarbakır) Bağımsızlar (1) BAŞKAN –
Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir. Sayın milletvekilleri, siyasî partilere isabet eden
komisyon üyelerinin hepsini oyladık ve kabul edildi. Kamu İktisadî Teşebbüsleri Komisyonu ve İnsan Haklarını
İnceleme Komisyonu için bağımsız milletvekillerine 2'şer üyelik düşeceği,
21.10.1997 tarihinde 5 inci Birleşimde ilan edilmişti; fakat, siyasî parti
gruplarıyla bağımsızların oranlarında meydana gelen değişiklik nedeniyle,
bağımsız milletvekillerine, İnsan Haklarını İnceleme Komisyonunda 1 üyelik,
Kamu İktisadi Teşebbüsleri Komisyonunda ise 2 üyelik düşmektedir. İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu için 2, Kamu
İktisadi Teşebbüsleri Komisyonu için 5 sayın bağımsız üye aday olmuşlardır. Bu
nedenle, her iki komisyonun bağımsız üyelikleri için oy pusulaları bastırdık. Evvela, gensorunun sonucunu ifade edelim, gensoruyu bir
bitirelim, ondan sonra seçim kısmına devam edelim. V. – GENSORU, GENEL GÖRÜŞME, MECLİS
SORUŞTURMASI VE MECLİS ARAŞTIRMASI (Devam) A) ÖNGÖRÜŞMELER
(Devam) 1. – İstanbul Milletvekili Mustafa Baş ve 46
arkadaşının, İstanbul Büyükşehir Belediyesi alanındaki bir araziyi mevzuata
aykırı bir şekilde siyasî ayırımcılık yaparak Bahçeköy Belediyesi mücavir
alanına dahil ettiği iddiasıyla Bayındırlık ve İskân Bakanı Yaşar Topçu
hakkında gensoru açılmasına ilişkin önergesi (11/12) (Devam) BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Bayındırlık ve İskân
Bakanı Yaşar Topçu hakkında (11/12) esas numaralı gensoru önergesinin yapılan
açık oylamasına 502 sayın milletvekili katılmış; 236 kabul, 266 ret oyu
kullanılmak suretiyle, gensoru reddedilmiştir. (ANAP ve DSP sıralarından
alkışlar.) VII. – SEÇİMLER (Devam) A) KOMİSYONLARA
ÜYE SEÇİMİ (Devam) 14. – Kamu İktisadî Teşebbüsleri Komisyonuna üye seçimi
(Devam) 15. – İnsan Haklarını İnceleme Komisyonuna üye seçimi
(Devam) BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, isterseniz, her iki
komisyondaki bağımsız üyelikler için ayrı ayrı oylama yapmayalım; 2 tane kupa
koyalım, ikisi için birden oylama yapalım. Şöyle bir yol da olabilir: Bir zarf dağıtırız, her iki
komisyon için de ayrı ayrı oy pusulaları aynı zarfa konulur. Bunda bir sakınca
yok; değil mi? ÜLKÜ GÜNEY (Bayburt) – Olabilir Sayın Başkan. BAŞKAN – Oy pusulaları ve zarflar dağıtılsın. Şimdi, bir tasnif komisyonu seçeceğiz. ÜLKÜ GÜNEY (Bayburt) – Sayın Başkan, lütfen, bir daha
anons eder misiniz bir zarf iki oy hususunu. BAŞKAN – Efendim, Kamu İktisadi Teşebbüsleri
Komisyonunda bağımsız milletvekillerine düşen 2 üyelik ve İnsan Haklarını
İnceleme Komisyonunda bağımsız üyelere düşen 1 üyelik için seçim yapacağız.
Kamu İktisadi Teşebbüsleri Komisyonundaki üyelikler için başvuran Sayın İsmail
Köse, Sayın Sedat Aloğlu, Sayın Müjdat Koç, Sayın Nevzat Yanmaz, Sayın Hanefi
Çelik'ten, yalnız ikisinin karşısına çarpı koyacağız. İnsan Haklarını İnceleme
Komisyonundaki 1 üyelik için başvuran iki arkadaşımız var; Sayın Recep Kırış,
Sayın İbrahim Halil Çelik. Bunlardan da, yalnız birisinin karşısına işaret
koyacağız. Oy pusulaları, zarflarla beraber arkadaşlarımıza dağıtılacak ve her
ikisi bir zarfa konulacak. 5 kişilik tasnif komisyonu seçimini yapıyorum: Sayın Abbas İnceayan?.. Yok. Sayın Zeki Ünal?.. Yok. Sayın Cavit Kavak?.. Yok. Sayın Ayhan Gürel?.. Burada. Sayın Çetin Bilgir?.. Yok. Sayın İlhan Kesici?.. Yok. Sayın Orhan Veli Yıldırım?.. Yok. Sayın Cevdet Selvi?.. Yok. Sayın Fatih Atay?.. Burada. Sayın Fikret Ünlü?.. Burada. Sayın Yıldırım Aktürk?.. Yok. Sayın Mehmet Sağlam?.. Burada. Sayın Ahat Andican?.. Yok. Sayın Mehmet Emin Aydınbaş?.. Burada. Böylece, 5 kişilik tasnif heyetine Fikret Ünlü, Fatih
Atay, Ayhan Gürel, Mehmet Sağlam, Mehmet Emin Aydınbaş seçilmiş oldu. Kupalar kürsüye konulsun. (Oylar toplandı) BAŞKAN – Salonda olup da oyunu kullanmayan sayın üye
var mı? Yok. Oylama işlemi bitmiştir. Oy kutusu kaldırılsın. Tasnif Komisyonu üyeleri; Sayın Ayhan Gürel, Sayın
Fatih Atay, Sayın Fikret Ünlü, Sayın Mehmet Sağlam, Sayın Mehmet Emin Aydınbaş.
Arkadaşlarımızın hepsi burada; lütfen yerlerini
alsınlar. (Oyların ayırımı yapıldı) BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Tasnif Komisyonu
tutanağı gelmiştir; okutuyorum: Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına İnsan Haklarını İnceleme Komisyonunda bağımsız
milletvekillerine düşen 1 üyelik için yapılan oylamaya 326 üye katılmış,
kullanılan oyların dağılımı aşağıda gösterilmiştir. Saygıyla arz olunur. Tasnif Komisyonu Üye Üye Üye Ayhan Gürel Fatih Atay Fikret
Ünlü Samsun Aydın Karaman Üye Üye Mehmet
Sağlam Mehmet Emin Aydınbaş Kahramanmaraş İçel İbrahim Halil Çelik (Şanlıurfa) 198 oy Recep Kırış (Kayseri) 112
oy Boş 11 oy Geçersiz 5 oy
Toplam 326
BAŞKAN – Böylece, Sayın İbrahim Halil Çelik, İnsan
Haklarını İnceleme Komisyonuna seçilmiş bulunmaktadır. Kamu İktisadî Teşebbüsleri Komisyonundaki üyelikler
için yapılan seçimin Tasnif Komisyonu tutanağı gelmiştir; okutuyorum: Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Kamu İktisadî Teşebbüsleri Komisyonunda bağımsız
milletvekillerine düşen 2 üyelik için yapılan oylamaya 357 üye katılmış,
kullanılan oyların dağılımı aşağıda gösterilmiştir. Saygıyla arz olunur. Tasnif Komisyonu Üye Üye Üye Ayhan Gürel Fatih Atay Fikret
Ünlü Samsun Aydın Karaman Üye Üye Mehmet
Sağlam Mehmet Emin Aydınbaş Kahramanmaraş İçel Hanefi Çelik 186
oy Nevzat Yanmaz 181
oy Müjdat Koç 154
oy Sedat Aloğlu 152
oy İsmail Köse 39 oy Boş 1 oy BAŞKAN – Böylece, Sayın Hanefi Çelik ile Sayın
Nevzat Yanmaz, Kamu İktidasî Teşebbüsleri Komisyonuna seçilmişlerdir. Arkadaşlarımıza hayırlı olsun. Değerli milletvekilleri, böylece, komisyonlara üye
seçimi tamamlanmıştır. Sayın milletvekilleri, komisyonların, toplanarak,
İçtüzüğün 24 üncü maddesine göre başkan, başkanvekili, sözcü ve kâtip üyelerini
seçmeleri gerekmektedir. Bu nedenle; Anayasa ve Dışişleri Komisyonu, 19 Kasım 1997 Çarşamba
günü saat 11.00'de; Millî Savunma ve Türkiye Büyük Millet Meclisi
Hesaplarını İnceleme Komisyonları, 19 Kasım 1997 Çarşamba günü saat 14.30'da; Adalet, Millî Eğitim, Sağlık, Sanayi, Dilekçe ve Kamu
İktisadî Teşebbüsleri Komisyonları, 20 Kasım 1997 Perşembe günü saat 11.00'de; Bayındırlık Komisyonu, 20 Kasım 1997 Perşembe günü saat
14.00'te; Çevre Komisyonu, 20 Kasım 1997 Perşembe günü saat
14.30'da; İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu, 20 Kasım 1997
Perşembe günü saat 14.30'da; İçişleri Komisyonu, 25 Kasım 1997 Salı günü saat
11.00'de; Tarım, Orman, Köyişleri Komisyonu, 25 Kasım 1997 Salı
günü saat 14.00'te, kendi salonlarında toplanacaklardır. Komisyonların toplantı
yer ve saatleri, ayrıca ilan tahtalarına da asılmıştır. Sayın üyelerin
toplantıya katılmalarını önemle rica ediyorum. Sayın milletvekilleri, özelleştirme uygulamalarıyla
ilgili usulsüzlük ve yolsuzluk iddialarını araştırarak alınması gereken
tedbirleri tespit etmek amacıyla, 1.7.1997 tarihli 113 üncü Birleşimde kurulan
(10/19, 29, 40, 88, 98, 127, 150 ve 166) esas numaralı Meclis Araştırması
Komisyonu, başkan, başkanvekili, sözcü ve kâtip seçimini yapamamıştır. Bu nedenle,
Meclis Araştırması Komisyonuna seçilmiş bulunan sayın üyelerin, 19 Kasım 1997
Çarşamba günü saat 10.00'da, Ana Bina, 1 inci Bodrum, Genel Evrak karşısındaki
475 numaralı salonda toplanarak, başkan, başkanvekili, sözcü ve kâtip seçimi
yapmalarını rica ediyorum. Komisyon toplantı yer ve saati, ayrıca ilan
tahtasına da asılmıştır. Sayın milletvekilleri, bugünkü çalışmamızı tamamlamış
bulunuyoruz. Alınan karar gereğince, kanun tasarı ve tekliflerini
sırasıyla görüşmek için, 19 Kasım 1997 Çarşamba günü saat 15.00'te toplanmak
üzere, birleşimi kapatıyorum. Kapanma
Saati: 20.20 VIII.
– SORULAR VE CEVAPLAR A) YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI 1. – Ağrı Milletvekili Sıddık Altay’ın,
bazı bölgelerde meydana gelen sel felaketine karşı alınacak tedbirlere ilişkin
Başbakandan sorusu ve DevletBakanı Yücel Seçkiner’in yazılı cevabı (7/3288) (1) Türkiye
Büyük MilletMeclisi Başkanlığına Aşağıdaki sorumun SayınBaşbakan tarafından yazılı olarak
cevaplandırılmasını arz ederim. MehmetSıddık Altay Ağrı 7.8.1997 günü saat 16.00’da Ağrı İlimizin Diyadin
İlçesi Yanıkçukur Köyü ile Gedik Köyünde, 8.8.1997 günü Doğubeyazıt İlçe
Merkezi ile Sağdıç Köyünde meydana gelen sel felaketinde toplam 11 kişi
hayatını kaybetmiştir. Ayrıca, ilk belirlemelere göre 45 ev hasar görmüş,
yüzlerce hayvan telef olmuş, büyük oranda tarım ürünleri zaiyatı meydana
gelmiştir. İlimizde yaklaşık 500 milyarlık zararın olduğu tahmin edilmektedir. Sel felaketlerinin meydana geldiği gerek Ağrı İlimizde
ve gerekse diğer yerleşim alanlarına ne gibi yardımda bulundunuz? Neden bir
bakanınızı sel felaketlerinin meydana geldiği yörelerde görevlendirmediniz?
Ülke genelinde sel felaketlerinin meydana gelmemesi için ne gibi önlemler
almayı düşünüyorsunuz? T.C. DevletBakanlığı 17.11.1997 Sayı : B.02.0.005/00069 Türkiye
Büyük MilletMeclisi Başkanlığına İlgi : 2.9.1997 tarih ve
A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/3288-8183/21697 sayılı yazınız. Ağrı Milletvekili M. Sıddık Altay’ın 7/3288-8183 Esas
No.lu yazılı soru önergesine verilen cevaplar ekte gönderilmektedir. Bilgilerinize arz ederim. Yücel Seçkiner DevletBakanı T.C. İçişleri Bakanlığı 13.10.1997 İller İdaresi GenelMüdürlüğü Sayı : B050İLİ007001.303.2/7256 Konu : Yazılı Soru Önergesi. DevletBakanlığına (Sayın
Yücel Seçkiner) İlgi : a) 18.9.1997 tarih ve B.02.0.005/00069
sayılı yazınız. Ağrı Milletvekili SayınM. Sıddık Altay’ın Başbakana
tevcih ettiği 7/3288-8183 Esas No.lu yazılı soru önergesi üzerine yapılan
inceleme sonucunda; 7.8.1997 tarihinde Diyadin İlçesi Yanıçukur Köyü ile
Sağdıç mezrasında meydana gelen sel felaketinde 3 vatandaşımızın hayatını
kaybettiği, hasar gören ev bulunmadığı, Diyadin Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma
Vakfı Başkanlığınca vatandaşlarımızın ihtiyaçlarının karşılanması için 800 000
000 TL. yardım yapıldığı, felakette ölen 3 vatandaşımızın ailesine 1 000 000
000 TL. nakdî yardımın yapıldığı, 8.8.1997 tarihinde Doğubeyazıt İlçesi Sağdıç Köyünde
meydana gelen sel felaketinde ise 8 vatandaşımızın hayatını kaybettiği, ilçe
merkezindeki 7 evin oturulamaz durumda olduğu, 27 evin ise hafif hasarlı
olduğu, Sağdıç Köyünde 2 evin yıkıldığı, 14 evin oturulamaz 26 evin de hasarlı
olduğu, hayatını kaybeden 8 vatandaşımızın ailelerine 3 500 000 000 TL. yardım
yapıldığı, ayrıca Vatandaşlarımızın telef olan hayvanları için İl İhtiyaç
Komisyonu Kararının TarımBakanlığına gönderildiği tespit edilmiştir. Bilgilerinize arz ederim. Murat Başesgioğlu İçişleri Bakanı T.C. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı 22.10.1997 Araştırma,
Planlama ve Koordinasyon Kurulu Başkanlığı Sayı : KDD.G-4/2971-72431 Konu : Yazılı Soru Önergesi. DevletBakanlığına (Sayın
Yücel Seçkiner) İlgi : DevletBakanlığının 18.9.1997 tarih ve
B.02.0.005/00069 sayılı yazısı. İlgi yazı ekinde gönderilen Ağrı Milletvekili M. Sıddık
Altay’a ait, Ağrı İlinin bazı köylerindeki sel felaketi konusundaki 7/3288-8183
Esas No.lu yazılı soru önergesi incelenmiş olup, konu ile ilgili
olarakBakanlığımızdan istenilen bilgiler aşağıda belirtilmiş bulunmaktadır. Ağrı İlinin Doğubeyazıt ve Diyadin ilçelerinde
7-8.8.1997 tarihlerinde sağnak yağış sonucu meydana gelen sel baskınında; her
iki ilçeye bağlı bazı yerleşim yerlerinde Bakanlığımızca yaptırılan hasar
tespit çalışmaları tamamlanmış olup, Diyadin İlçesinin Yanıçukur, Gedik,
Oğuloba, Sayıtbey, Çermik Mahalle ve köylerinde 38 çiftçinin 516 adet küçükbaş
hayvanının zayi olduğu, Doğubeyazıt İlçesinin Yenimahalle, Ağrı, Ahmaddihani,
Hürriyet, Sadıcı Mahalle ve köylerinde 12 çiftçi ailesinin 17 adet büyükbaş, 24
adet küçükbaş hayvanın zayi olduğu 15.9.1997 tarih ve 4 No.lu Hasar Tespit
Kararı ile tespit edilmiştir. İlgili Komisyon Kararındaki talepler doğrultusuda sel
baskını sonucunda, hayvan varlıkları zarara uğrayan çiftçilere 2090 sayılı
Kanunla kurulmuş Afet Fonundan aynî yardım yapılabilmesi için değerlendirmeye
alınmış olup, Maliye Bakanlığına yapılan ek ödenek talebinin gerçekleşmesi halinde,
2090 sayılı Kanunda belirtilen oranlarda hayvan kayıpları olan üreticilere aynî
yardım yapılabilecektir. Bilgilerinize arz ederim. Mustafa Taşar Tarım ve Köyişleri Bakanı 2. – Adana
Milletvekili Orhan Kavuncu’nun, Osmaniye DevletHastanesinde görevli bir
doktorun ve hastane müdürünün görev yerinin değiştirilmesine ilişkin sorusu ve
SağlıkBakanı Halil İbrahim Özsoy’un yazılı cevabı (7/3452) Türkiye
Büyük MilletMeclisi Başkanlığına Aşağıdaki sorularımın SağlıkBakanımız tarafından yazılı
olarak cevaplandırılması için gereğini arz ederim. Saygılarımla. 1.9.1997 Prof. Dr. Orhan Kavuncu Adana 1. Zekeriya Kızıldağ, 14 yıldır Osmaniye
DevletHastanesinde görevlidir. 3 Kasım 1996 seçimlerinde BBP Osmaniye Belediye
Başkan adayı olmuştur. Hiçbir soruşturma geçirmediği halde, Zekeriya
Kızıldağ’ın hastanedeki görevinden alınıp hastanesi olmayan Bahçe İlçesine
atanma sebebi nedir? Bu ve aşağıdaki sorularımda sözkonusu usulsüz tasarruflar
bilginiz dahilinde mi yapılmıştır? Bunlardan rücu ederek, bir haksızlığı telafi
etmeyi düşünüyor musunuz? 2. Zekeriya Kızıldağ’ın yerine Adana
DevletHastanesinden bir Sosyal Hizmet Uzmanı atanmıştır.Yataklı Tedavi Hizmetleri İşletme Yönetmeliği
hükümlerine göre SosyalHizmet Uzmanları Hastane Müdürü olamazlar.Dolayısı ile
sözkonusu göreve asaleten gelmesi mümkün olmayan bu kişi, hangi sebeplerle
Osmaniye DevletHastanesi Müdürü görevine atanmıştır? 3. Gaziantep DevletHastanesinde görevli iken
geçirmiş olduğu bir soruşturma neticesinde Gaziantep Valiliğinin “İl Dışı Tayin”
talebi ile Osmaniye Devlet Hastanesine gelmiş ve sonra da Gaziantep’teki
soruşturması sonucu 3 yıl kademe ilerlemesinin durdurulması cezası almış ve
mahkeme kararı ile de 2 ay 15 gün memuriyetten uzaklaştırılmış olan Op. Dr. Nuh
Mehmet Sebzeci, Osmaniye’deki görevini de suiistimal ettiği iddiası ile açığa
alınmış, daha sonra Bakanlığınız müfettişlerinin teklifi ile tayini önce
Göksun’a, oradan da kendi arzusu ile memleketi olan Kayseri’ye çıkarılmıştır.
Adı geçen şahsın bir hafta geçmeden tekrar Osmaniye DevletHastanesine atanması
sizce kamu vicdanını rahatsız edecek haksız ve usulsüz bir tasarruf değil
midir? 4. Osmaniye İl Sağlık Müdürlüğünde, Osmaniye
DevletHastanesi Baştabipliğinde hiçbir soruşturma yapılmadan gerçekleştirilmiş
olan değişikliklerin de, kamu vicdanını rahatsız etmiş ve usulsüz yapılmış
olması sözkonusudur.Bu tasarrufların gerekçelerini açıklar mısınız? T.C. Sağlık Bakanlığı 18.11.1997 Hukuk Müşavirliği Sayı : B.10.0.HKM.0.00.00.00-9239/2299 Konu : Yazılı Soru Önergesi Cevabı Türkiye
Büyük MilletMeclisi Başkanlığına İlgi : 10.10.1997 tarih ve
A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/3452-8455/22269-8794 sayılı yazıları. Adana Milletvekili Sayın OrhanKavuncu tarafından,
Osmaniye Devlet Hastanesinde görevli bir tabibin ve Hastane Müdürünün görev
yerinin değiştirilmesi ile ilgili olarak verilen yazılı soru önergesinin cevabı
ilişikte sunulmaktadır. Bilgilerine arz ederim. Dr. Halil İbrahim Özsoy Sağlık Bakanı Adana
Milletvekili Sayın Orhan Kavuncu’nun “Osmaniye DevletHastanesinde Görevli Cevaplar : Önergenin 1 inci ve 2 nci sorularında adıgeçen,
Zekeriya Kızıldağ, Osmaniye DevletHastanesi Müdürü olarak görev yapmakta iken,
mevzuatın tanıdığı takdir yetkisi çerçevesinde Osmaniye Bahçe DevletHastanesine
Hastane Müdürü olarak naklen tayin edilmiştir. Osmaniye DevletHastanesi
Müdürlüğüne ise, aynı hastanede sosyal çalışmacı olarak görev yapan Nihat
Balcılar, mevzuatın tanıdığı takdir yetkisine binaen ve hizmetin
aksatılmamasının gereği nazara alınarak tedviren tayin edilmiştir. Önergenin 3 üncü sorusunda adıgeçen, Dr.Nuh Mehmet
Aksebzeci ise, hakkındaki müfettiş raporuna istinaden 23.9.1997 tarih ve 12852
sayılı işlem ile Kayseri Yahyalı DevletHastanesine naklen tayin edilmiştir. Bilindiği üzere, 657 sayılı DevletMemurları Kanunu ve
5442 sayılı İl İdaresi Kanunu ile diğer ilgili mevzuat hükümlerine göre, kamu
yararı ve hizmetin gerekleri gözetilmek suretiyle, memurların takdiren görev
yerlerinin ve hatta görevlerinin değiştirilmesi cihetine gidilebilmektedir.
Yapılan idarî tasarruflar, zikredilen mevzuat hükümleri muvacehesinde
gerçekleştirilmekte olup, ilgililerin dava açmaları ve yapılan işlemlerde
hukuka aykırılık var ise yargı kararları uyarınca eski görev yerlerine veya
görevlerine dönebilme imkânları mevcuttur. Takdiren haklı ve gerektirici sebeplere dayanılarak ve
kamu yararı ve hizmetin gerekleri gözetilerek yapılan işlemlerin geri alınması
veya iptali sözkonusu olmamalıdır. Yapılan işlemlerin siyasî saike dayandığı yolundaki
iddia ve görüşlere iştirak etmek mümkün değildir. Gösterilen ilgiye teşekkür ederim. 3. –
HatayMilletvekili Fuat Çay’ın, genel aydınlatma projesi dışında kalan
aydınlatmalarda tüketilen enerjinin bedeline ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabiî
Kaynaklar Bakanı Mustafa Cumhur Ersümer’in yazılı cevabı (7/3458) Türkiye
Büyük MilletMeclisi Başkanlığına Aşağıdaki sorularımın Enerji Bakanı Sayın Cumhur
Ersümer tarafından yazılı olarak cevaplandırılması hususunu saygılarımla arz
ederim. Fuat Çay Hatay 1. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığının genel
aytınlatma projesi dışında yaptığı özel ve dekoratif amaçlı aydınlatmalarında
tüketilen enerjinin, sizden önce görev yapan Enerji Bakanı Recai Kutan’ın
talimatıyla genel aydınlatma kapsamında değerlendirildiği doğru mudur? 2. 9 Kasım
1995 tarih ve 22458 sayılı Resmî Gazetede yayınlanan TEDAŞ Elektrik Tarifeleri
Yönetmeliğinin, genel aydınlatma projesi dışında yapılmış olan özel ve
dekoratif amaçlı aydınlatmalar bu kapsama girmez” hükmüne karşın, Ankara
Büyükşehir Belediyesinin yandaşlarına iş yaratmak amacıyla kentin çeşitli
yerlerine gelişigüzel yerleştirdiği süs havuzlarının ve ışıklandırmaların
elektrik tüketimlerinden Bakan talimatıyla ücret alınmaması hukuka uygun mudur? 3. Bu uygulama protokol yolu güzergâhı dışında
kalan bölgelerde de uygulanmış mıdır? 4. Bu uygulama kapsamında kaç havuz ve
ışıklandırma vardır? Bunlar kaç kilowat/saat enerji tüketmektedir? Tükettikleri
enerjinin toplam maliyeti nedir? 5. Bu uygulama sonucunda TEDAŞ’ın bugüne kadar
uğradığı zarar ne kadardır? 6. Yönetmeliklere aykırı uygulamayla ilgili
soruşturma yapılmış mıdır? 7. Bu yerlere sayaç takılması ve yönetmeliklere
göre elektrik ücreti alınması için çalışma başlatılmış mıdır? T.C Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığı 14.11.1997 Araştırma, Planlama ve
Koordinasyon Kurulu Başkanlığı Sayı : B.15.0.APK.0.23-300-1764/18721 Konu : Yazılı Soru Önergesi. Türkiye
Büyük MilletMeclisi Başkanlığına İlgi : TBMM Başkanlığının 10 Ekim 1997 tarih ve
A.01.0.GNS.0.10.00.02-8779 sayılı yazısı. HatayMilletvekili Sayın Fuat Çay’ın tarafıma tevcih
ettiği 7/3458-8483 Esas No.lu yazılı soru önergesi T.B.M.M. İçtüzüğünün 99 uncu
maddesi gereği cevaplandırılarak ekte gönderilmiştir. Bilgilerinize arz ederim. M. Cumhur Ersümer Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı HatayMilletvekili
Sayın Fuat Çay’ın Yazılı Soru Önergesi Cevabı (7/3458-8483) Soru 1. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığının
genel aytınlatma projesi dışında yaptığı özel ve dekoratif amaçlı
aydınlatmalarında tüketilen enerjinin, sizden önce görev yapan Enerji Bakanı
Recai Kutan’ın talimatıyla genel aydınlatma kapsamında değerlendirildiği doğru
mudur? Cevap 1. Ankara’nın Başkent olması ve
Esenboğa-Cumhurbaşkanlığı Köşkü güzergâhının “Protokol Yolu” olarak
kullanılması gerekçe gösterilerek, işletme ve bakımı Belediyeye ait olmak
üzere, dekoratif ve özel aydınlatmalı yerlerin “Genel Aydınlatma” kapsamında
değerlendirilmesi hususunda, TEDAŞ Genel Müdürlüğü, Bakanlığımın 19.6.1997
tarih ve 3022/9254 sayılı yazısı ile talimatlandırılmıştır. Ancak, 12 panodan
ölçülen dekoratif aydınlatmalı tesisler ile 18 adedi abone yapılmış, 7 adedinin
ise abonelik işlemleri yapılacak olan 25 adet fiskiyeli havuzdan müteşekkil
abonelerin hiçbiri bahsi geçen Bakanlığım talimatı ile ilgili bir uygulamaya
tabi tutulmamıştır. Soru 2. 9
Kasım 1995 tarih ve 22458 sayılı Resmî Gazetede yayınlanan TEDAŞ
Elektrik Tarifeleri Yönetmeliğinin, genel aydınlatma projesi dışında yapılmış
olan özel ve dekoratif amaçlı aydınlatmalar bu kapsama girmez” hükmüne karşın,
Ankara Büyükşehir Belediyesinin yandaşlarına iş yaratmak amacıyla kentin
çeşitli yerlerine gelişigüzel yerleştirdiği süs havuzlarının ve
ışıklandırmaların elektrik tüketimlerinden Bakan talimatıyla ücret alınmaması
hukuka uygun mudur? Cevap 2. Bahse konu talimat
“Esenboğa-Cumhurbaşkanlığı Köşkü” arasındaki Protokol Yolunu kapsamaktadır.
Ancak, bugüne kadar adı geçen güzergâh üzerinde talimata yönelik herhangi bir
uygulama gerçekleşmediğinden, hukuka aykırı bir durum da sözkonusu değildir. Soru 3. Bu uygulama protokol yolu güzergâhı
dışında kalan bölgelerde de uygulanmış mıdır? Cevap 3. Sözkonusu tüm tesisler, Protokol Yolu
dışında bulunan tesisler olduğundan, genel aydınlatma tarifesi uygulaması
yapılmamıştır. Soru 4. Bu uygulama kapsamında kaç havuz ve
ışıklandırma vardır? Bunlar kaç kilowat/saat enerji tüketmektedir? Tükettikleri
enerjinin toplam maliyeti nedir? Cevap 4. Ankara genelinde 25 adet havuz ve 12
noktadan ölçülen 1 082 adet dekoratif armatür (Her biri 150 W gücünde)
bulunmakta olup, bu tesislerin elektrik kullanmaya başladıkları Soru 5. Bu uygulama sonucunda TEDAŞ’ın bugüne
kadar uğradığı zarar ne kadardır? Cevap 5. Halen, konuyla ilgili uygulama
gerçekleştirilmediğinden, zarar olarak da herhangi bir değerlendirme yapılması
mümkün bulunmamaktadır. Soru 6. Yönetmeliklere aykırı uygulamayla ilgili
soruşturma yapılmış mıdır? Cevap 6. bugüne kadar yönetmeliklere aykırı bir
işlem yapılmadığı için soruşturma yapılmasına gerek duyulmamıştır. Soru 7. Bu yerlere sayaç takılması ve
yönetmeliklere göre elektrik ücreti alınması için çalışma başlatılmış mıdır? Cevap 7. Sözkonusu tesislerin büyük bölümü aboneli
ve sayaçlı olup, tüketimleri belirlenmiştir. Henüz abonelik işlemleri
yapılmamış az sayıda tesis içinde abonelik işlemleri ve sayaş takma çalışmaları
ikmal ettirilecektir. 4. – İstanbul
Milletvekili Bülent Akarcalı’nın, Ulus-TBMM arası refüj ve kaldırım
çalışmalarına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’nun yazılı
cevabı (7/3466) Türkiye
Büyük MilletMeclisi Başkanlığına Aşağıdaki sorularımın İçişleri Bakanı Sayın Murat
Başesgioğlu tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim. Bülent Akarcalı İstanbul Başkentimiz Ankara’nın, Ulus-TBMM arası başlatılan
refüj ve kaldırım çalışmaları aylardır sürmektedir. 1. Belediye ve Elif adlı bir firmaya verilen bu iş
ne zaman bitecektir? 2. Hergün yüzbinlerce Ankara’lıya ızdarap çektiren
bu çalışmalarda neden 2-3 işçiden başka kimse çalışmıyor? 3. Türkiye Cumhuriyeti Başkentinin böylesine ihmal
edilmesinin bir müeyyidesi yok mudur? 4. Bakanlığınız bu konuda Belediye nezdinde ciddî
bir girişim düşünmekte midir? T.C. İçişleri Bakanlığı 17.11.1997 Mahallî İdareler GenelMüdürlüğü Sayı : B.05.0.MAH.0.65.00.02-0218/1035 Konu : Yazılı Soru Önergesi. Türkiye
Büyük MilletMeclisi Başkanlığına İlgi : Türkiye Büyük MilletMeclisi Başkanlığının
10.10.1997 tarih ve A.01.0.GNS. 0.10.00.02-8791-7/3466-8502/022430 sayılı
yazısı. İlgi yazı ekinde alınan ve tarafımdan cevaplandırılması
istenilen İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı’nın “Ulus-TBMM arası refüj ve
kaldırım çalışmalarına ilişkin” yazılı soru önergesi ile ilgili olarak Valilik
vasıtasıyla Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığından alınan bilgilerden; Büyükşehir Belediyesince Ulus-TBMM arasında başlatılan
refüj ve kaldırım çalışmalarının üç ayrı firma tarafından yürütüldüğü, İşin 30.9.1997 tarihinde bitirilmesinin planlandığı,
ancak ödenek yetersizliği yüzünden ödemelerin zamanında yapılamamasından dolayı
işlerin zaman zaman aksadığı, Müteahhitlerin kusuru nedeniyle olabilecek gecikmeler
için yasal ceza uygulaması yapıldığı, anlaşılmıştır. Bilgilerinize arz ederim. Murat Başesgioğlu İçişleri Bakanı 5. — Ordu
Milletvekili Müjdat Koç’un, açılan sınavlarda başarılı olan hemşire adaylarına
ilişkin sorusu ve SağlıkBakanı Halil İbrahim Özsoy’un yazılı cevabı (7/3522) Türkiye
Büyük MilletMeclisi Başkanlığına Aşağıdaki yazılı soruların, SağlıkBakanı Sayın Halil
İbrahim Özsoy tarafından yazılı olarak yanıtlanması için İçtüzüğün 96 ncı
maddesince gereğini arz ederim. Müjdat Koç Ordu KİT Komisyonu Üyesi Soru 1. SağlıkBakanlığı tarafından 12.10.1997
tarihinde hemşirelik sıralama sınavı yapılacağı açıklanmıştır. Halbuki aynı
amaçla 1996 yılında yapılan sınav sonucu kazanan hemşire adayı kardeşlerimizin
atamaları yapılmamıştır. Bu durumda bu hemşire adaylarının kazanılmış hakları ne
olacaktır? Soru 2. Toplumun Devlet ve hukuka olan inancını
yitirmemesi için, hemşire adaylarına yapılan bu haksızlığı gidermeyi düşünüyor
musunuz? T.C. SağlıkBakanlığı 18.11.1997 Hukuk Müşavirliği Sayı : B.10.0.HKM.0.00.00.00-9239/2302 Konu : Yazılı Soru Önergesi Cevabı Türkiye
Büyük MilletMeclisi Başkanlığına İlgi : 10.10.1997 tarih ve
A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/3522-8625/22795 sayılı yazıları. Ordu Milletvekili Sayın Müjdat Koç tarafından, açılan
sınavlarda başarılı olan hemşire adayları ile ilgili olarak verilen yazılı soru
önergesinin cevabı ilişikte sunulmaktadır. Bilgilerine arz ederim. Dr. Halil İbrahim Özsoy SağlıkBakanı Ordu
Milletvekili Sayın Müjdat Koç’un, “Açılan Sınavlarda Başarılı Olan Hemşire
Adayları” Sorular : Soru 1. SağlıkBakanlığı tarafından 12.10.1997
tarihinde hemşirelik sıralama sınavı yapılacağı açıklanmıştır. Halbuki aynı
amaçla 1996 yılında yapılan sınav sonucu kazanan hemşire adayı kardeşlerimizin
atamaları yapılmamıştır. Bu durumda bu hemşire adaylarının kazanılmış hakları
ne olacaktır? Soru 2. Toplumun Devlet ve hukuka olan inancını
yitirmemesi için, hemşire adaylarına yapılan bu haksızlığı gidermeyi düşünüyor
musunuz? Cevaplar : 1995 ve 1996 yılı Sağlık Meslek Lisesi mezunu
hemşirelerin atamalarının yapılabilmesi için, 26.10.1996 tarihinde yapılan
sınav neticesinde, asıl olarak kazanan 976 hemşirenin atamaları yapılmış olup,
95 hemşire yedek olarak kazanmıştır. Ancak, 1997 yılı içerisinde açıktan atama
müsaadesi alınan 1 900 hemşire kadrosunu, yedek olarak bekleyen hemşire sayısı
karşılayamadığından yeniden sınav açılmasına gerek duyulmuştur. 657 sayılı DevletMemurları Kanunu ve Devlet memurluğuna
giriş için uygulanan sınav Bakanlığımızca hizmet gereklerine ve mevzuat
hükümlerine uygun olarak işlem yapılmakta olup, hukuka uygun işlemlerden dolayı
hukuka olan inancın kaybedilmesi gibi bir durumun doğması sözkonusu
olmamalıdır. 6.
– Yozgat Milletvekili Abdullah Örnek’in, Kırıkkale-Keskin Belediye
Başkanının camilerden topladığı iddia edilen halılara ilişkin sorusu ve
İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’nun yazılı cevabı (7/3537) Türkiye
Büyük MilletMeclisi Başkanlığına Aşağıdaki sorularımın İçişleri Bakanı Sayın Murat
Başesgioğlu tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim. Abdullah Örnek Millî Savunma Komisyonu Üyesi Yozgat Sorularım : 1. Kırıkkalenin Keskin İlçesinde ANAP’lı Belediye
Başkanı Yahya Ucaçelik’in tehditle ilçe müftüsünden camilerden; üzerinde
şarkıcıların, şarkı söylemesi için halı aldığı basında ve televizyonlarda
söylenmiştir. Bu hadise doğru mudur? 2. Milletin paraları ile üzerinde namaz kılınmak
üzere alınan halıların sarhoş masalarının altına konmasını gerçekleştiren bu
Belediye Başkanı hakkında herhangi bir soruşturma başlatılmış mıdır? 3. RP’li belediyeleri sudan bahanelerle
soruşturmaya alan Bakanlığınız böyle bir rezaleti işleyen Keskin Belediye
Başkanı hakkında yapılan işlemler ve sonuçları hakkında tarafıma bilgi
verilmesini arz ederim. T.C. İçişleri Bakanlığı 17.11.1997 Mahallî İdareler GenelMüdürlüğü Sayı : B.05.0.MAH.0.65.00.02/81034 Konu : Yazılı Soru Önergesi. Türkiye
Büyük MilletMeclisi Başkanlığına İlgi :Türkiye Büyük MilletMeclisi Başkanlığının
10.10.1997 tarih ve A.01.0.GNS. 0.10.00.02-8785-7/3537-9661/22908 sayılı
yazısı. İlgi yazı ekinde alınan ve tarafımdan cevaplandırılması
istenilen YozgatMilletvekili Abdullah Örnek’in, “Kırıkkale-Keskin Belediye
Başkanının festival için camilerden topladığı iddia edilen halılara ilişkin”
yazılı soru önergesi ile aynı konuda Yeni Günaydın Gazetesinin 26.9.1997
tarihli nüshasında yayımlanan “Halı krizine ANAP’lı başkan sebep oldu” başlıklı
haberle ilgili olarak Kırıkkale Valiliğinden alınan 20.10.1997 tarih ve 630
sayılı, 27.10.1997 tarih ve 970 sayılı yazılarda; Keskin İlçesi III üncü Kültür, Sanat ve Turizm
Etkinliklerinin yürütülmesi için Kaymakam Başkanlığında; Belediye Başkanı,
Keskin Yüksekokulu Müdürü, İlçe Millî Eğitim Müdürü, İlçe Meteoroloji Müdürü,
İlçe Halk Kütüphanesi şefinden oluşan bir komite teşkil edildiği, yapılan iş
bölümü neticesinde tören mahallinin tanzimi görevinin Belediye Başkanına
verildiği, Bu tanzim sırasında, n Festivale
davet edilen şeref misafirleri ile bu grubun sağında ve solunda yer alan diğer
davetlilerin oturduğu yerlerin önlerine; n Resmî
konuşmalar yapıldıktan sonra sahne olarak kullanılan yere doğru uzanmış
halıfleksin baş kısmına; n Tören
sahasının kenarlarına kurulan çadırların içine; halktan, köylerden ve merkez camilerin depolarında
bulunan atıl durumdaki halılardan temin edilerek serildiği, Sahneye serilen halıların cami halılarından olmadığı ve
tören bitiminde yıkanarak yerlerine iade edildiği, Tertip komitesi başkan ve üyeleri hakkında bu olayla
ilgili herhangi bir yasal işlemin yapılmasına gerek bulunmadığı, belirtilmektedir. Bilgilerinize arz ederim. Murat Başesgioğlu İçişleri Bakanı 7.
– YozgatMilletvekili Abdullah Örnek’in, çiftçilerin sorunlarına ilişkin
sorusu ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mustafa R. Taşar’ın yazılı cevabı (7/3542) Türkiye
Büyük MilletMeclisi Başkanlığına Aşağıdaki sorularımın Tarım Bakanı Sayın Mustafa Taşar
tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim. Abdullah Örnek Millî Savunma Komisyonu Üyesi Yozgat 1. Son aylarda çiftçinin tarımsal girdi alım
gücünün ürün alım fiyatları baz alınarak % 9,4 ile % 42,1 arasında değişen
oranlarda gerilemiştir. Ayrıca faiz oranları çiftçinin belini bükmüş, çiftçilik
yapamaz hale getirmiştir. Çiftçilerimizin çiftçilik yapabilmesi için ne gibi
kolaylıklar düşünüyorsunuz? 2. Çiftçiler üretmiş olduğu buğday, şekerpancarı
gibi tarımsal ürünlerinin satışı sonucu elde ettiği para ile geçimini bile
sağlayamamakta olup, Tarımsal makineleri nasıl alacaktır. Çiftçilere tohum ve
gübre gibi maliyeti etkileyen unsurlarda subvanse yapacak mısınız? 3. 1996 yılı Eylül ayında 7,5 kg. şekerpancarı
satarak 1 kg. kompoze (20.20.20) gübre alan çiftçi, 1997 yılı Eylül ayında 9.6
kg. ürün satarak 1 kg. gübre alabilmektedir. Aradaki farkın giderilmesi için
çiftçilerimiz lehine ne gibi önlemler düşünüyorsunuz? T.C. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı 13.11.1997 Araştırma, Planlama ve
Koordinasyon Kurulu Başkanlığı Sayı : KDD-G-4/3198-76490 Konu : Soru Önergesi.
(Yozgat Milletvekili Sayın Abdullah Örnek) Türkiye
Büyük MilletMeclisi Başkanlığına İlgi : 10.10.1997 tarih ve
A.01.GNS.0.01.00.02.7/3542-8675-22954 sayılı TBMM yazısı ve eki. Türkiye Büyük MilletMeclisi GenelSekreterliğinin ilgide
kayıtlı yazısı ile Bakanlığımıza intikal eden ve cevaplandırılması istenen
Yozgat Milletvekili Sayın Abdullah Örnek’in çiftçilerin genel durumlarıyla
ilgili 7/3542-8675 Esas No.lu yazılı soru önergesindeki Bakanlığımızı
ilgilendiren sorularla ilgili görüşlerimiz aşağıda belirtilmiştir. Soru 1. Son aylarda çiftçinin tarımsal girdi alım
gücünün ürün alım fiyatları baz alınarak 29.4 ile % 42,1 arasında değişen
oranlarda gerilemiştir. Çiftçilerimizin çiftçilik yapabilmesi için ne gibi
kolaylıklar düşünüyorsunuz? Cevap 1. Çiftçilerimizin gelir seviyesinin
yükseltilmesi Bakanlığımızın ana amaçlarından birisidir. Ancak üretimle ilgili
faaliyetleri çok çeşitli faktörler etkilemektedir. Faizlerin ve girdi
fiyatlarının yüksekliği bu faktörlerin en önemli etkenlerindendir. Bunlardan
çiftçilerimizin mümkün olduğunca az etkilenmesi için Bakanlığımızca çeşitli
çalışmalar yapılmaktadır. 1997 yılı Tarımsal Ürünlerin Destekleme Fiyatları,
Bakanlar Kurulunca tespit edilip yayınlanmıştır. Buna göre; 1996 yılında 18 000
TL/kg. olan buğday destekleme fiyatı 1997 yılında 39 000 TL/kg. (% 112 artış),
14 400 TL/kg. olan arpa destekleme fiyatı 28 250 TL/kg. (% 97,5 artış) 4 400
TL/kg. olan şeker pancarı destekleme fiyatı 11 000 TL/kg. (% 150 artış)
şeklinde gerçekleşerek yıllık enflasyonun üzerinde destek artışı sağlanmıştır. Soru 2. Çiftçiler üretmiş olduğu buğday,
şekerpancarı gibi tarımsal ürünlerinin satışı sonucu elde ettiği para ile
geçimini bile sağlayamamakta olup, tarımsal makineleri nasıl alacaktır.
Çiftçilere tohum ve gübre gibi maliyeti etkileyen unsurlardan subvanse yapacak
mısınız? Cevap 2. 95/6488 ve 95/7422 sayılı BakanlarKurulu
Kararları çerçevesinde uygulanan subvansiyonlarla çiftçilerimiz kullandıkları
kimyevî gübreyi % 50 oranında daha ucuza temin edebilmektedir. Sözkonusu
subvansiyon uygulaması halen sürdürülmekte olup, önümüzdeki yılda da
sürdürülmesi planlanmaktadır. 2 Mart 1996 tarih ve 22568 sayılı Resmî Gazetede
yayımlanan “Tarımsal Mekanizasyon Araçlarının Kredili Satışına Esas Olmak Üzere
Yapılacak Deney ve Denetimlerle İlgili Tebliğ (Tebliğ No. : 1996/1) hükümleri
çerçevesinde, çiftçilerimiz T.C. Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri
Merkez Birliği vasıtasıyla ihtiyaçları olan tarım makinelerini kredili olarak
temin edebilmektedirler. Yüksek verim potansiyeline sahip, hastalık ve
zararlılara dayanıklı sertifikalı tohumlukların çiftçilerimiz tarafından yaygın
bir şekilde kullanılmasını sağlamak amacıyla Bakanlığımızca tedbirler alınmakta
ve teşvikler uygulamaya konulmaktadır. Bu amaçla yurt içinde tohumluk üretimini artırmak ve
ihtiyacı daha ucuz fiyatla kendi üretimlerimizden sağlamak için tohumluk
üretimini artırmak ve ihtiyacı daha ucuz fiyatla kendi üretimlerimizden
sağlamak için tohumluk üreten kuruluşlara 19.12.1985 tarihinde çıkarılan
85/10151 sayılı Kararname ile T.C. Ziraat Bankası tarafından projeye dayalı
olarak, düşük faiz hadlerinden yatırım ve işletme kredileri verilmektedir. Soru 3. 1996 yılı Eylül ayında 7,5 kg.
şekerpancarı satarak 1 kg. kompoze (20.20.20) gübre alan çiftçi, 1997 yılı
Eylül ayında 9.6 kg. ürün satarak 1 kg. gübre alabilmektedir. Aradaki farkın
giderilmesi için çiftçilerimiz lehine ne gibi önlemler düşünüyorsunuz? Cevap 3. Yurt içi tohumluk üretimleri ile
ihtiyacın karşılanamaması durumunda ithal yoluyla tedarikine gidilmekte ve
ithal edilen tohumlukların çiftçilere daha ucuz fiyatla intikal ettirilebilmesi
amacıyla gümrük vergisi muafiyeti uygulanmaktadır. Bunun yanında
çiftçilerimizin sertifikalı tohumluk kullanımın yaygınlaştırmak amacıyla bazı
tohumluklara destekleme ödemesi uygulanmaktadır. 1997 yılında, bugüne kadar yaklaşık 600 milyar TL.
destekleme ödemesi yapılmış olup, 1998 yılında dağıtılacak tohumluklar için ise
2 trilyon TL. olacak şekilde çalışmalar yapılmaktadır. Bakanlığımızca uygulanmakta olan ithalat yasağıyla et
ve süt fiyatlarında düzelmeler olmuş, hayvancılık cazip hale gelmiştir. Çiftçilerimizin gelir düzeyinin artırılması sadece
fiyat ayarlamalarına bağlı olmamaktadır. Uygun yetiştirme teknikleri ve
çeşitlerle birlikte, yüksek verimli ve kaliteli tohumlukların kullanılması
birim alandan alınan ürünü artıran, üretim maliyetlerini düşüren ve çiftçinin
gelirini artıran en önemli faktörlerdir. Bu amaçla Bakanlığımız tarafından ülke
çapında birçok proje yürütülmekte ve üreticinin gelir seviyesi yükseltilmeye
çalışılmaktadır. Bilgilerinize arz ederim. Mustafa Taşar Tarım ve Köyişleri Bakanı 8. –
Manisa Milletvekili Tevfik Diker’in, Öncü Gazetesi sahibi ve Genel
YayınYönetmeni ile ilgili olarak ileri sürülen iddialara ilişkin sorusu ve
SağlıkBakanı Halil İbrahim Özsoy’un yazılı cevabı (7/3554) Türkiye
Büyük MilletMeclisi Başkanlığına Aşağıdaki sorularımın TBMM İçtüzüğünün 96 ncı maddesi
gereğince Sağlık Bakanı Sayın Halil İbrahim Özsoy tarafından yazılı olarak
cevaplandırılmasını arz ederim. Saygılarımla. 1.10.1997 Tevik Diker Manisa Sorular : 1. DYP eski Genel Sekreter Yardımcısı, halen MKK
Üyesi, Koray Limited Şirketi GenelMüdürü, Bays Limited adına Öncü Gazetesi
sahibi ve GenelYayın Yönetmeni Bekir Altunok ile ilgili olarak Sağlık
Bakanlığının 5.2.1993 tarihli Bakanlık Matbaası İçin Yapılan Çalışmalar Konulu
fezlekesinin 2 nci sahifesinde inceleme ve soruşturma konuları bölümünün 2 nci
maddesi “Özel matbaalara usulsüz basım işleri ve matbaa hizmetleri
yaptırılması,” II “Bakanlık matbaasının 1989 -1991 yıllarında yönetilmesi
sırasında : 1. Bakan eski Danışmanı Bekir Altunok’un Bakanlık matbaasını
personele baskı yaparak keyfî bir şekilde yönetmesi, Bakan Halil Şıvgın’ın
propagandasına yönelik işlerde kullanması ve özel matbaalara kayıtsız ve
belgesiz kâğıt göndermesi sonucu Bakanlık zararına sebebiyet vermesi,
2. Murat Erdem’e 40 000 000 TL. usulsüz avans verilmesi ve bu avansın
usulsüz bir şekilde Bekir Altunok tarafından Murat Erdem’den alınması ve
mahsubunun yapılmaması, 3. Bekir Altunok’un kendisine senetle teslim
edilmiş bulunan ve bizzat kendisi tarafından bakanlık matbaası için satın
alınan bazı demirbaş malzemeleri teslim etmeden görevinden ayrılması,
4. Bekir Altunok’un 6 ay mazaretsiz olarak göreve gelmediği halde maaş
alması; hususlarının incelenmesi soruşturulmasından ibarettir,” denilmekte
olup, konu ile ilgili bakanlığınızca yasal işlem yapılmış mıdır? Yapıldı ise,
hangi aşamadadır? 2. 1 Haziran 1989 tarihinde açıktan atama ile önce
Bakanlık Özel Kalem Müdürü unvanı, yine 1 Haziran 1989 tarihindeki bir kararla
Bakanlık Müşaviri, 17 Kasım 1989 tarihinde Veri Hazırlama ve Kontrol İşletmeni
olarak, 29.1.1990’da Özel Kalem Müdür Yardımcılığına, 5 Ağustos 1991’de Ankara
Sağlık Müdürlüğü Etimesgut DevletHastanesinde memur olarak görevlere atandığı
doğru mudur? 3. SağlıkBakanlığı Personel GenelMüdürlüğündeki
formunda askerlik durumu, eski durumu niçin belirtilmemiş, yazılmamıştır?
Askerlik durumu nedir? Öğrenim durumu lise mezunu mudur? Lise mezunu olarak
Bakan Müşavirliğine atanması yasal mıdır? TürkSilahlı Kuvvetleri ile ilişiği
niçin kesilmiştir? Bütün bu atamalarda ilgili kuvvet komutanlığının muvaffakatı
var mıdır? Çok kısa süredeki görev yeri değişikliklerinin nedeni nedir? Atama
da açıktan da olsa atanan kişinin sicil özetinin gösterilmesi gerekmemekte
midir? Gösterilmedi ise, sebebi nedir? T.C. SağlıkBakanlığı 18.11.1997 Hukuk Müşavirliği Sayı : B.10.0.HKM.0.00.00.00-9239/2306 Konu : Yazılı Soru Önergesi Cevabı. Türkiye
Büyük MilletMeclisi Başkanlığına İlgi : 10.10.1997 tarih ve
A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/3554-8692/23010 sayılı yazıları. Manisa Milletvekili SayınTevfik Diker tarafından, “Öncü
Gazetesi sahibi ve genel yayın yönetmeni ile ilgili iddialar” hakkında verilen
yazılı soru önergesinin cevabı ilişikte sunulmaktadır. Bilgilerine arz ederim. Dr.Halil İbrahim Özsoy Sağlık Bakanı Manisa Milletvekili Sayın Tevfik Diker’in, Öncü
Gazetesi sahibi ve genel yayın yönetmeni ile ilgili olarak ileri sürülen
iddialara dair yazılı soru önergesinin cevabıdır : Sorular : 1. DYP eski Genel Sekreter Yardımcısı, halen MKK
Üyesi, Koray Limited Şirketi GenelMüdürü, Bays Limited adına Öncü Gazetesi
sahibi ve GenelYayın Yönetmeni Bekir Altunok ile ilgili olarak Sağlık
Bakanlığının 5.2.1993 tarihli Bakanlık Matbaası İçin Yapılan Çalışmalar Konulu
fezlekesinin 2 nci sahifesinde inceleme ve soruşturma konuları bölümünün 2 nci
maddesi “Özel matbaalara usulsüz basım işleri ve matbaa hizmetleri
yaptırılması,” II “Bakanlık matbaasının 2. 1 Haziran 1989 tarihinde açıktan atama ile önce
Bakanlık Özel Kalem Müdürü unvanı, yine 1 Haziran 1989 tarihindeki bir kararla
Bakanlık Müşaviri, 17 Kasım 1989 tarihinde Veri Hazırlama ve Kontrol İşletmeni
olarak, 29.1.1990’da Özel Kalem Müdür Yardımcılığına, 5 Ağustos 1991’de Ankara
Sağlık Müdürlüğü Etimesgut DevletHastanesinde memur olarak görevlere atandığı
doğru mudur? 3. SağlıkBakanlığı Personel GenelMüdürlüğündeki
formunda askerlik durumu, eski durumu niçin belirtilmemiş, yazılmamıştır?
Askerlik durumu nedir? Öğrenim durumu lise mezunu mudur? Lise mezunu olarak
Bakan Müşavirliğine atanması yasal mıdır? TürkSilahlı Kuvvetleri ile ilişiği
niçin kesilmiştir? Bütün bu atamalarda ilgili kuvvet komutanlığının muvaffakatı
var mıdır? Çok kısa süredeki görev yeri değişikliklerinin nedeni nedir? Atama
da açıktan da olsa atanan kişinin sicil özetinin gösterilmesi gerekmemekte
midir? Gösterilmedi ise, sebebi nedir? Cevaplar : Önergede adıgeçen Bekir Altınok, 1 Haziran 1989
tarihinde, Başbakanlık Personel ve Prensipler GenelMüdürlüğünün 4.4.1989 tarih
ve 08-3-314/06233 sayılı müsaade yazılarına istinaden, istisnai kadrolardan
olan Bakanlık Özel Kalem Müdürü olarak açıktan memurluğu tayin edilmiş ve aynı
tarihte Bakanlık Müşaviri olarak görevlendirilmiştir.Daha sonra, 20 Haziran
1989 tarih ve 7662 sayılı işlem ile, Bakanlık Özel Kalem Müdürlüğüne memur
olarak atanmış ve aynı tarihte Bakanlık Müşaviri olarak vekâleten
görevlendirilmiştir. 17 Kasım 1989 tarihinde Bakanlık Personel GenelMüdürlüğüne
Veri Hazırlama ve Kontrol İşletmeni olarak tayin edilmiş; 29.1.1990 tarihinde
de Bakanlık Özel Kalem Müdür Yardımcısı olarak tedviren görevlendirilmiştir. Adıgeçen,
10.7.1991 tarih ve 10678 sayılı karar ile, Ankara Sağlık Müdürlüğüne (Etimesgut
DevletHastanesinde çalıştırılmak üzere) naklen tayin edilmiş ise de; bu
görevine başlamadan Bakanlıktaki görevinden istifa ettiğine dair 14.1.1992
tarihli dilekçesine istinaden 15.1.1992 tarihi itibariyle görevinden çekilme
isteği kabul edilmiştir. Önergenin birinci sorusu ile sorulan hususlarla ilgili
olarak Bakanlığımız müfettişleri tarafından yapılan inceleme ve soruşturma
sonucunda tanzim edilen 5.2.1993 tarih ve 4-4-2 sayılı raporda : Bekir
Altunok’un; iş avansı olarak Murat Erdem’e verilen 40 000 000 TL.’nın bu
kişiden usulsüz bir şekilde aldığı ve harcama belgelerini ibraz etmeyerek
zimmetine geçirdiği ve halen de zimmetinde bulunduğu belirlendiğinden, bu eyleminden
dolayı 657 sayılı DevletMemurları Kanununun 125/E-g. maddesi uyarınca
“DevletMemurluğundan Çıkarma” cezası ile, Bizzat satın aldığı yıldız baskı makinesi ile kendisine
teslim edilmiş bulunan bilgisayar aksamı Datashow ve uzaktan kumandalı Sony
marka teybi görevinden ayrılmasına ve müteaddit defalar istenmesine rağmen 41
915 347 TL. tutarındaki bu demirbaş malzemeleri teslim etmeyerek zimmetine
geçirdiği ve zimmet halinin devam ettiği belirlendiğinden, bu eylemlerinden
dolayı, 657 sayılı Kanunun 125/E-g. maddesi uyarınca “Devlet Memurluğundan
Çıkarma” cezası ile, 15.7.1991 - 15.1.1992 tarihleri arasında göreve
gelmeden maaş aldığı ifadelerden ve belgelerden sabit olduğundan, bu eyleminden
dolayı 657 sayılı Kanunun 125/E-d. maddesi uyarınca “Devlet Memurluğundan
Çıkarma” cezası ile, tecziyesinin teklif edilmesi üzerine; BakanlıkYüksek
Disiplin Kurulunun 22.6.1993 tarih ve 1993/2-9 sayılı kararı ile, 657 sayılı
Kanunun 125 inci maddesinin (E/d-g) bentleri gereğince bir daha memurluğa
alınmamak üzere DevletMemurluğundan çıkarılmasına karar verilmiştir. Zimmet fiilinden dolayı Ankara 1 inci Ağır Ceza
Mahkemesinde yargılanmış ve 21.4.1994 tarih ve 1994/5-74 sayılı karar ile
beraat etmiş; bu karar Yargıtayca tasdik edilmiştir. Hazineye verdiği zararın tazmini talebiyle hakkında
dava da açılmıştır. Ayrıca, 10.8.1994 gün ve 14-12-10 sayılı Fezlekenin
Bakanlık Memurin Muhakemat MerkezKomisyonunda görüşülmesi neticesinde,
Komisyonun 2.12.1994 tarih ve 1994/V-1 sayılı kararı ile TCK’nun 80 inci
maddesi delaletiyle 240 ıncı maddesine göre yargılanmak üzere lüzum-u
muhakemesine karar verilmiş; Danıştay 2 nci Dairenin 31.5.1995 tarih ve
E1994/2266-K.1995/1330 sayılı lüzum-u muhakeme kararı verilmiş ve Kırıkkale
Aslî Ceza Mahkemesinde açılan kamu davası henüz karara bağlanmamıştır. Anlaşılacağı üzere, konu üzerinde hassasiyetle durulmuş
ve idarî, hukukî ve cezaî yönlerden gerekli işlemler zamanında yapılmıştır. Yargıya intikal etmiş bir konu hakkında daha fazla
değerlendirmede bulunulması uygun olmadığı gibi; Bakanlık tarafından “bir daha
memurluğa alınmamak üzere Devlet Memurluğundan Çıkarma” cezası ile tecziye
edilen bir kimse hakkındaki diğer husus ve sorulara cevap verilmesine mahal
olmadığı düşünülmüştür. Gösterilen ilgiye teşekkür ederim. 9. –
TokatMilletvekili Ahmet Feyzi İnceöz’ün, sağlık reformu çalışmalarına ve
Tokat’taki sağlık personeli açığına ilişkin sorusu ve SağlıkBakanı Halil İbrahim Özsoy’un yazılı cevabı (7/3567) Türkiye Büyük MilletMeclisi Başkanlığına Aşağıdaki sorularımın SağlıkBakanı Sayın Dr. Halil
İbrahim Özsoy tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını delaletlerinize arz
ederim. Dr. Ahmet Feyzi İnceöz Tokat 1. Sağlık reformu çalışmaları konusunda 1992
yılından bugüne kadar ne yapılmıştır? Bugün düşünülen sağlık reformu bundan önce
uygulanmak istenenlerden farklı mıdır? 1992 yılından beri söylenen sağlık
reformu çalışmaları niçin faaliyete geçmemiştir? 2. Tokat İlinde personeli olmayan veya eksik olan
hastane, sağlık ocağı ve sağlık evlerine ne zaman personel istihdamı
yapılacaktır? 3. Sağlık personelinin aylık ücretleri konusunda
Bakanlığınızca ne gibi iyileştirme çalışmaları düşünülüyor? T.C. SağlıkBakanlığı 18.11.1997 Hukuk Müşavirliği Sayı : B.10.0.HKM.0.00.00.00-9239/2301 Konu : Yazılı Soru Önergesi Cevabı. Türkiye Büyük MilletMeclisi Başkanlığına İlgi : 13.10.1997 tarih ve
A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/3567-8744-23152/8827 sayılı yazıları. Tokat Milletvekili Sayın Ahmet Feyzi İnceöz tarafından,
“Sağlık reformu çalışmaları ve Tokat’taki sağlık personeli açığı” ile ilgili
olarak verilen yazılı soru önergesinin cevabı ilişikte sunulmaktadır. Bilgilerine arz ederim. Dr. Halil İbrahim Özsoy Sağlık Bakanı TokatMilletvekili Sayın Ahmet Feyzi İnceöz’ün “Sağlık
Reformu çalışmaları ve Sorular : Soru 1. Sağlık reformu çalışmaları konusunda 1992
yılından bugüne kadar ne yapılmıştır? Bugün düşünülen sağlık reformu bundan
önce uygulanmak istenenlerden farklı mıdır? 1992 yılından beri söylenen sağlık
reformu çalışmaları niçin faaliyete geçmemiştir? Soru 2. Tokat İlinde personeli olmayan veya eksik
olan hastane, sağlık ocağı ve sağlık evlerine ne zaman personel istihdamı
yapılacaktır? Soru 3. Sağlık personelinin aylık ücretleri
konusunda Bakanlığınızca ne gibi iyileştirme çalışmaları düşünülüyor? Cevaplar : Cevap 1. Ülkemizin sağlıkla ilgili problemleri,
bunların çözümündeki zorluklar ve mevcut sağlık sistemimizdeki aksamalar
yıllardır bilinmekte ve söylenmektedir. Daha kaliteli sağlık hizmeti almak
konusunda her geçen gün artan taleplerin yerine getirilmesini sağlamak maksadı
ile, altyapısı güçlendirilmiş bir sağlık sistemi gereklidir. Genel sağlık sigortasının uygulanmasına bu suretle bir
geçiş sağlamak, hem daha kolay ve doğru olacaktır. Sağlık sektörünün yeniden yapılanmasına yönelik olan
çalışmalar, finansman, hizmet sunumu ve yönetim alanındaki çalışmaları da içine
almakta ve bu arada, sağlık reformu maksadıyla son on yılda önemli merhaleler
kaydeden çalışmalar dahi gözönünde bulundurulmaktadır.Türk sağlık sektörünün
yeniden yapılandırılması çalışmalarının sağlıklı olarak hayata geçebilmesi
için, gerekli altyapının ve kaynakların geliştirilmiş ve hazır olması şarttır. Genel sağlık sigortasının altyapı çalışmaları hızla ve
diğer sosyal güvenlik kuruluşları ile entegre bir şekilde sürdürülmektedir.
Hiçbir sosyal güvenlik kurumunun güvencesi altında olmayan ve sağlık hizmetleri
giderlerini karşılayacak durumda bulunmayan Türk vatandaşlarının bu
giderlerinin, genel sağlık sigortası uygulamasına geçilinceye kadar Devlet
tarafından karşılanması amacıyla 3816 sayılı Kanun ile başlatılmış bulunan
Yeşil Kart uygulaması geliştirilerek, sağlık reformlarına temel teşkil etmesi
sağlanacaktır. Sağlık mevzuatında eksik görülen ve günün şartlarına
göre yeniden düzenlenmesi gereken bütün konularda geniş kapsamlı çalışmalar
başlatılmıştır. Bu çalışmalarda; özellikle bilim adamlarımızın ve bu konuda
çalışanların görüşleri de alınıp, dünya gerçekleri de gözönünde
bulundurulmaktadır. Ayrıca, Dünya Bankası kredisi destekli “Temel Sağlık
Hizmetleri Projesi ikraz Anlaşması” 22 Eylül 1997 tarihinde imzalanmıştır.
“Aile Hekimliği” ve etkili bir “Sevk Sistemi”ne dayanan pilot bir “Birinci
Basamak Sağlık Hizmetleri” sistemini ve Sağlık Bakanlığı bünyesinde sağlık ekonomisi
kapasitesini geliştirmeyi amaçlayan bu proje ile Eskişehir ve Bilecik
illerinde, yeterli altyapı ile desteklenen sağlık reformlarına geçiş için uygun
altyapı da sağlanmış olacaktır. 55 inci Hükümetin programı çerçevesinde yapılacak
düzenlemelerin tamamlanması suretiyle, sağlık reformlarının hukukî altyapısını
teşkil edecek olan kanun tasarılarının 1998 yılı içinde TBMM’ne sunulmasına
çalışılacaktır. Cevap 2 ve 3. Tokat il merkezi ve ilçelerinin
sağlık personeli durumunu gösterir liste ilişiktir.Personel eksikliğinin
giderilmesi için Bakanlığımızca planlama yapılmıştır. Başta birinci basamak sağlık hizmetlerinde görev yapan
sağlık personeli olmak üzere, bütün sağlık personelinin özlük hakları bütçe
imkânları ölçüsünde iyileştirilecek olup; çalışma yer ve şartlarına göre
özendirici tedbirler getirilmesi için gerekli çalışmalar da yapılmaktadır. Tokat İlinde İlçelere Göre Personel Durumu İlçe
: Merkez Unvan STD ÇLŞ Uzman 81 47 Pratisyen 95 62 Diş
Tabibi 15 5 Eczacı 14 — Hemşire 264 232 Ebe 118 192 S.
Memuru 247 199 İlçe
: Almus Unvan STD ÇLŞ Uzman 4 1 Pratisyen 32 15 Diş
Tabibi 2 — Eczacı 1 — Hemşire 35 13 Ebe 29 24 S.
Memuru 49 22 İlçe
: Artova Unvan STD ÇLŞ Uzman 4 1 Pratisyen 13 11 Diş
Tabibi 2 1 Hemşire 20 8 Ebe 13 11 S.
Memuru 29 11 İlçe
: Başçiftlik Unvan STD ÇLŞ Pratisyen 4 3 Diş
Tabibi 1 — Hemşire 4 1 Ebe 4 4 S.
Memuru 5 3 İlçe
: Erbaa Unvan STD ÇLŞ Uzman 17 8 Pratisyen 54 29 Diş
Tabibi 4 2 Eczacı 2 — Hemşire 73 76 Ebe 44 86 S.Memuru 83 53 İlçe
: Niksar Unvan STD ÇLŞ Uzman 16 8 Pratisyen 44 23 Diş
Tabibi 5 2 Eczacı 3 Hemşire 57 66 Ebe 41 64 S.
Memuru 70 38 İlçe
: Pazar Unvan STD ÇLŞ Uzman 2 — Pratisyen 14 8 Diş
Tabibi 2 — Hemşire 14 5 Ebe 10 11 S.Memuru 18 6 İlçe
: Reşadiye Unvan STD ÇLŞ Uzman 17 2 Pratisyen 37 21 Diş
Tabibi 3 — Eczacı 1 — Hemşire 58 19 Ebe 28 33 S.
Memuru 64 33 İlçe
: Sulusaray Unvan STD ÇLŞ Pratisyen 7 3 Diş
Tabibi 1 — Hemşire 6 2 Ebe 6 8 S.Memuru 8 5 İlçe
: Turhal Unvan STD ÇLŞ Uzman 41 20 Pratisyen 50 32 Diş
Tabibi 8 3 Eczacı 4 1 Hemşire 141 73 Ebe 46 75 S.
Memuru 101 56 İlçe
: Yeşilyurt Unvan STD ÇLŞ Pratisyen 10 5 Diş
Tabibi 1 — Hemşire 8 2 Ebe 8 4 S.
Memuru 11 4 İlçe
: Zile Unvan STD ÇLŞ Uzman 36 11 Pratisyen 43 29 Diş
Tabibi 5 2 Eczacı 3 — Hemşire 110 44 Ebe 38 46 S.Memuru 86 66 10. — Manisa Milletvekili Tevfik
Diker’in, sağlık projesine ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Halil İbrahim
Özsoy’un yazılı cevabı (7/3580) (1) Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Aşağıdaki sorularımın TBMM İçtüzüğünün 96 ncı maddesi gereğince Sağlık
Bakanı Sayın Halil İbrahim Özsoy tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını
arz ederim. Saygılarımla. 6.10.1997 Tevfik Diker Manisa Sorular : 1. Birinci ve İkinci Sağlık Projelerinin yatırım
maliyet miktarı ne kadardır? Gerçekleşme oranı ne olmuştur? 2. Projelerin toplam 347.7 milyon dolarlık bütçesinin
harcama kalemleri detaylı olarak hangi miktarlarda gerçekleşmiştir? Bu miktarın
ne kadarını Dünya Bankası, ne kadarını T.C. Hükümeti karşılamıştır? 3. Proje yönetiminde bugüne kadar kaç kişi hangi görev
ve sorumlulukla yer almıştır? Kamu kuruluşlarındakiler de dahil (Sağlık
Bakanlığı Müsteşarı ve diğer görevliler) tamamının listesi var mıdır? 4. Proje koordinatörlüğünde görev alanlara aylık kaç
TL/USD/DM ödeme yapılmıştır? Ücret ödemelerinde alt sınır nedir? Üst sınır
nedir? Ücretler neye göre belirlenmektedir? Kaç kişi hangi sürelerle, hangi
miktarda aylık ve toplam ücret almıştır? 5. Projenin denetimi yapılmış mıdır? Yapıldıysa hangi
müfettişler veya bağımsız organlar hangi tarihlerde denetim yapmıştır? Hangi
tarih sayılı denetim raporlarını düzenlemiştir? 6. Proje koordinatörlüğü ihale yapmış mıdır? Yaptıysa
kaç kez ihaleye çıkmıştır? İhale alan firmalar, yaptıkları iş, keşif bedel ve
kesin hesap miktarı bir tablo halinde çıkarılmış mıdır? 7. Proje hakkında yayınlanan kitapçıktaki bilgilere
göre; Birinci Sağlık Projesi için 52.5 milyon USD harcandığı belirtilmiştir.
52.5 milyon dolar harcanarak nerede, hangi inşaatlar yaptırılmıştır? Bu
inşaatları hangi firmalar üstlenmiştir? Firmaların hakedişleri TL olarak mı
yoksa döviz olarak mı ödenmiştir? Firmalara ödemeler dolar kuru üzerinden mi
yapılmıştır? 8. Tıbbî teçhizat alımı için toplam 53.8 milyon USD
harcandığı belirtilmektedir. 53.8 milyon dolar ile hangi cins, tip ve nitelikte
tıbbî malzeme-teçhizat hangi tarihte, hangi firmadan, hangi yöntemle
alınmıştır? Firmaların hakedişleri TL olarak mı yoksa döviz olarak mı
ödenmiştir? Alınan malzeme-teçhizatlar hangi tarihte, hangi hastenelerde, hangi
sağlık ocaklarına teslim edilmiştir? Kullanılmakta mıdır? 9. Anılan kitapçıkta 13.03 milyon USD taşıt alımına
harcandığı belirtilmektedir. 13.03 dolar harcanarak hangi tip araçlar, hangi
tarihte, hangi firmadan, hangi yöntemle alınmıştır? Firmaların hakedişleri TL
olarak mı yoksa döviz olarak mı ödenmiştir? Şu anda bu araçların hangileri,
hangi birimde hizmet vermektedir?Kaç tane ambülans alınmıştır? 10. Donanım için 4 milyon dolar harcandığı beyan
edilmekte olup, 4 milyon dolara hangi firmadan, hangi tarihte, hangi donanım
malzemesi temin edilmiştir? Firmaların hakedişleri TL olarak mı, yoksa döviz
olarak mı ödenmiştir? Firma ödemeleri döviz kuru üzerinden mi ödenmiştir?
Donanım malzemeleri hangi birim, kurum-kuruluş emrine tahsis edilmiştir? Şu
anda hangi birim, kurum-kuruluş emrindedir? Alınan malzemeler arasında
bilgisayar var mıdır? Varsa hangi firmadan alınmıştır? 11. Hizmet içi eğitim ve diğer eğitim programları için
6.1 milyon USD harcandığı belirtilmektedir. 6.1 dolarlık eğitim hangi bakanlık,
sağlık kuruluşu personeline verilmiştir? Eğitim programları hangi tarihlerde,
hangi mekânlarda verilmiştir? Kaç personel bu eğitimden yararlanmıştır?
eğitilen personelin isim listesi var
mıdır? Bu personel eğitim aldıklarına dair bir belge imzalamış mıdır? İstendiğinde
isimler liste halinde denetime sunulabilir mi? Eğitilen personel şu anda hangi
görevdedir? Eğitimi kimler vermiştir? Eğitmenlere ne kadar ücret ödenmiştir? Bu
ücretleri aldıklarına ilişkin imzalı tutanaklar var mıdır? 12. Yurtdışı eğitim için 1.7 milyon USD harcandığı
belirtilmektedir. 1.7 milyon dolar ile kurumun hangi biriminden, kaç personel
hangi ülkelere, ne kadar süreyle gönderilmiştir? Gittikleri ülkede hangi
kurumlarda eğitim görmüşlerdir? Bu kurumlara ne kadar ücret ödenmiştir?
Eğitilen bu kişiler şu anda hangi kurum-kuruluşta görev yapmaktadır?Eğitimleri
sürmekte midir? 13. Teknik danışmanlık için 15 milyon USD harcandığı
belirtilmekte olup, projenin teknik danışmanı,danışmanları kimlerdir? Hangi
firmalardır? Bu firmalar bu danışmanlık işini hangi tarihteki, hangi ihaleyle
kazanmıştır? Firmaların hakedişleri TL olarak mı yoksa döviz olarak mı
ödenmiştir? TL olarak ödendi ise, döviz kuru üzerinden mi yapılmıştır? 14. İkinci Sağlık Projesinde inşaat yapımı için 40.6
milyon USD harcandığı belirtiliyor. 40.6 milyon dolar harcanarak nerede, hangi
inşaatlar yaptırılmıştır? Bu inşaatları hangi firmalar üstlenmiştir? Firmaların
hakedişleri TL olarak mı yoksa döviz olarak mı ödenmiştir?Firmalara ödemeler
döviz kuru üzerinden mi yapılmıştır? 15. Onarım için 23.3 milyon USD harcandığı
belirtilmektedir. 23.3 milyon dolarla hangi bina, araç, gereç, onarım hangi
tarihte yapılmıştır? Onarım ihalesini hangi firma kazanmıştır? Firmaların
hakedişleri TL olarak mı yoksa döviz olarak mı ödenmiştir? Firmalara ödemeler
dolar kuru üzerinden mi yapılmıştır? 16. Makine- teçhizat-donanım için toplam 47.8 milyon
USD harcandığı belirtiliyor. 47.8 milyon dolar ile hangi cins, tip ve nitelikte
tıbbî cihaz-teçhizat-donanım malzemesi, hangi tarihte, hangi firmadan, hangi
yöntemle alınmıştır? Hangi firmalardan temin edilmiştir? Firmaların hakedişleri
TL olarak mı yoksa döviz olarak mı ödenmiştir? Firmalara ödemeler dolar kuru
üzerinden mi yapılmıştır? Teçhizat ve malzemeler hangi tarihte, hangi sağlık
kuruluşlarına teslim edilmiştir? Alınan teçhizat malzemeleri arasında
bilgisayar var mıdır? Var ise, bu bilgisayarlar hangi firmalardan alınmıştır? 17. Taşıt alımı için 10.3 milyon USD harcandığı
belirtilmektedir. 10.3 milyon dolara hangi tip araçlar, hangi tarihte, hangi
firmadan, hangi yöntemle alınmıştır? Firmaların hakedişleri TL olarak mı yoksa
döviz olarak mı ödenmiştir? Yapılan ödemeler dolar kuru üzerinden mi
yapılmıştır? Araçlar hangi birimlerde hizmet vermektedirler? Bunların kaç
tanesi ambülanstır? 18. İkinci Sağlık Projesinde teknik danışmanlık için
31.7 milyon USD harcandığı belirtiliyor. Projenin teknik danışmanları
kimlerdir.Hangi firmalardır? Bu firmalar bu danışmanlık işini hangi tarihteki,
hangi ihaleyle kazanmıştır? Referansla mı kabul edilmişlerdir? Danışman veya
danışman firmaların herbiri ne kadar ücret kazanmıştır? Firmaların hakedişleri
TL olarak mı yoksa döviz olarak mı ödenmiştir? Firmalara ödemeler döviz kuru
üzerinden mi yapılmıştır? Ücretlerini aldıklarına ilişkin belge var mıdır? 19. Hizmet içi eğitim ve diğer eğitim programları için
23.01 milyon USD harcandığı belirtiliyor. 23.01 milyon dolarlık eğitim hangi
bakanlık, sağlık kuruluşu personeline verilmiştir? Eğitim programları hangi
tarihlerde, hangi mekânlarda verilmiştir? Kaç personel bu eğitimden
yararlanmıştır? Eğitilen personel şu anda hangi görevdedir? Eğitim kimler
vermiştir? Bu kişilere ne kadar ücret ödenmiştir? Bu ücretleri aldıklarına dair
imzalı tutanaklar düzenlenmiş midir? 20. Kurumsal gelişme için 23 milyon USD harcandığı
belirtilmektedir. 23 milyon dolarlık hangi gelişme Bakanlık ve bağlı
kuruluşlarında sağlanmıştır? Kuruma 23 milyon dolarlık hangi araç-gereç-malzeme
sağlanmıştır? 21. Harcamalar yapılırken Dünya Bankasının veya onun
görevlendirdiği kişi, kurum ve birimin onayı alınmakta mıdır? Onaydan önce veya
sonra fatura bedeli veya tutar üzerinde kesinti yapılmakta mıdır?Yapılıyor ise,
hangi gerekçeyle yapılmaktadır? 22. Proje bütçesi hangi makamlarca (veya proje
koordinatörlüğü içinde bir muhasebe birimi varsa onaylayanların isimleri)
denetlenmiştir? Denetleme sonucu nedir? Proje kapsamında alınan demirbaşların
tamamı halen mevcut mudur?Eksikler tespit edilmiş midir? Rapora bağlanmış
mıdır? 23. Bütün bu işlemlerin ne kadarı Sağlık eski Bakanı
Sayın İsmail Karakuyu döneminde yapılmıştır? 24. 24.12.1995 Genel Seçimlerinde DYP İzmir
Milletvekili adayı olup, sonradan Sağlık Bakanlığı Müsteşarlığına atanan Sayın
Aytun Çıray’a bu işlemlerle ilgili her türlü imza yetkisi neden verilmiştir? 25. Sağlık Bakanlığı eski müsteşarı Sayın Aytun
Çıray’ın müsteşarlığı döneminde kullandığı makam ve ev telefonları ile, yine
Aytun Çıray’ın özel cep telefonu ve Bakanlığın tahsis ettiği cep telefonları
ile ev telefonu müsteşarlığı döneminde Özer Uçuran Çiller’in cep, Başbakanlık
Konutu ve Bilkent ev telefonları ile konuşma yoğunluğu trafiği nedir? 26. Özer Uçuran Çiller’in Aytun Çıray’ın müsteşarlığa
atanması ile ilgili bakanlara telkinleri var mıdır? T.C. Sağlık Bakanlığı Hukuk Müşavirliği 18.11.1997 Sayı : B.10.0.HKM.0.00.00.00.9239/2305 Konu : Yazılı
soru önergesi cevabı Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına İlgi : 13.10.1997 tarih ve
A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/3580-8770-23220/8827 sayılı yazıları. Manisa Milletveki Sayın Tevfik Diker tarafından,
“Sağlık Projesi çalışmaları” ile ilgili olarak verilen yazılı soru önergesinin
cevabı ilişikte sunulmaktadır. Bilgilerine arz ederim. Dr. Halil İbrahim Özsoy Sağlık Bakanı Manisa Milletvekili Sayın Tevfik Diker’in, “Sağlık
Projesi çalışmaları” ile alâkalı yazılı soru önergesinin cevabıdır : Ülkemizin sağlıkla ilgili problemleri, bunların
çözümündeki zorluklar ve mevcut sağlık sistemimizdeki aksamalar yıllardır
bilinmekte ve söylenmektedir. Daha kaliteli sağlık hizmeti almak konusunda her
geçen gün artan taleplerin yerine getirilmesini sağlamak maksadı ile, altyapısı
güçlendirilmiş bir sağlık sistemi gereklidir. Genel sağlık sigortasının
uygulanmasına bu suretle bir geçiş sağlamak, hem daha kolay ve doğru olacaktır. Sağlık sektörünün yeniden yapılanmasına yönelik olan
çalışmalar; finansman, hizmet sunumu ve yönetim alanındaki çalışmaları da içine
almakta ve bu arada, sağlık reformu maksadıyla son on yılda önemli merhaleler
kaydeden çalışmalar dahi gözönünde bulundurulmaktadır. Türk sağlık sektörünün
yeniden yapılandırılması çalışmalarının sağlıklı olarak hayata geçebilmesi
için, gerekli alt yapının ve kaynakların geliştirilmiş ve hazır olması şarttır. Genel sağlık sigortasının altyapı çalışmaları hızla ve
diğer sosyal güvenlik kuruluşları ile entegre bir şekilde sürdürülmektedir. Hiçbir
sosyal güvenlik kurumunun güvencesi altında olmayan ve sağlık hizmetleri
giderlerini karşılayacak durumda bulunmayan Türk vatandaşlarının bu
giderlerinin, genel sağlık sigortası uygulamasına geçilinceye kadar devlet
tarafından karşılanması amacıyla 3816 sayılı Kanun ile başlatılmış bulunan
Yeşil Kart uygulaması geliştirilerek, sağlık reformlarına temel teşkil etmesi
sağlanacaktır. Sağlık mevzuatında eksik görülen ve günün şartlarına
göre yeniden düzenlenmesi gereken bütün konularda geniş kapsamlı çalışmalar
başlatılmıştır. Bu çalışmalarda; özellikle bilim adamlarımızın ve bu konuda
çalışanların görüşleri de alınıp, dünya gerçekleri de gözönünde
bulundurulmaktadır. Ayrıca, Dünya Bankası kredisi destekli “Temel Sağlık
Hizmetleri Projesi İkraz Anlaşması” 22 Eylül 1997 tarihinde imzalanmıştır.
“Aile Hekimliği” ve etkili bir “Sevk Sistemi”ne dayanan pilot bir “Birinci
Basamak Sağlık Hizmetleri” sistemini ve Sağlık Bakanlığı bünyesinde ekonomisi
kapasitesini geliştirmeyi amaçlayan bu proje ile Eskişehir ve Bilecik
İllerinde, yeterli altyapı ile desteklenen Sağlık Reformlarına geçiş için uygun
altyapı da sağlanmış olacaktır. 55 inci Hükümetin programı çerçevesinde yapılacak
düzenlemelerin tamamlanması suretiyle, sağlık reformlarının hukukî altyapısını
teşkil edecek olan kanun tasarılarının 1998 yılı içinde TBMM’ne sunulmasına
çalışılacaktır. Bilindiği üzere, herhangi bir alanda gerçekleştirilecek
olan “reform” nitelikli değişiklik ve yenilikler, mevcut olan hukukî ve sosyal
düzeni ve bu arada bir çok konuları ve sektörleri önemli ölçüde etkileyen bir
faaliyettir. Bu yönüyle, reformların öncelikle detaylı bir altyapı araştırması
yapılmasını ve sağlam bir planlamayı gerektirdiği açıktır. Sağlık hizmetleri alanında yapılacak reformların ve bu
cümleden olarak yapılacak araştırma ve çalışmaların ise, sağlık gibi insanî ve
sosyal bir boyutunun bulunması sebebiyle, daha büyük bir hassasiyet ve
titizlikle ele alınması zorunludur. Bakanlığımız nezdinde yürütüle gelen “Sağlık Reformu”
çalışmalarına da belirtilen bakış açısı çerçevesinde yaklaşılmıştır. Önerge ile sorulan hususlara ilişkin olarak, soru-cevap
şeklinde hazırlanan yazı ve açıklamaların dayanağı olan ve aynı zamanda
önergede sorulan hususlara cevap teşkil edecek mahiyette olan diğer belgeler
ekli olarak sunulmuştur. Gösterdiğiniz ilgiye teşekkür ederim. Sağlık Bakanlığı Eski Müsteşarı Dr. Aytun Çıray’ın
görev yaptığı dönemde makamda kullandığı telefon numaraları ve yazışma evrakı,
evine tahsis edilen telefon numaraları ve yazışma evrakı ile cep telefonu ile
ilgili bilgiler ekte gönderilmiştir. (Ek 18) 06 EFN 77 plaka sayılı aracında 522 214 13 15 numaralı
araç telefonu ile 0008 plaka sayılı makam aracında 522 215 12 78 numaralı
telefonlar kullanılmıştır. 26. Özer Uçuran Çiller’in Aytun Çıray’ın müsteşarlığa
atanması ile ilgili bakanlara telkinleri var mıdır? Bilineceği üzere, kamu görevlerine atanmaya dair
işlemler, kanunî şartları haiz olan kimseler arasından belirli bir hukukî
prosedür içinde yapılmaktadır. Doğru olan ve olması gereken budur. Ancak, iddia
olunan hususların Bakanlığımca bilinmesi imkân dahilinde olmadığından,
önergenin 26 ncı sorusuna cevap verilebilmesi maddeten mümkün değildir. Ek Açıklama : Önergenin projenin denetimi ile alakalı 5 inci sorusuna
yukarıda verilen cevaba ek olarak belirtmek gerekir ki, Bakanlığımız
müfettişlerince bazı şikâyetler üzerine veya mutad olarak sağlık projesi ile
ilgili iş ve işlemler denetlenmiş ve bu denetimler neticesinde; 1. 25.6.1992 tarih ve 6/5 sayılı, 2. 25.6.1992 tarih ve 7/6 sayılı, 3. 21.10.1992 tarih ve 11-14 sayılı, 4. 2.2.1993 tarih ve 4 sayılı, 5. 24.6.1993 tarih ve 9 sayılı, 6. 13.10.1994 tarih ve 15 sayılı, 7. 12.11.1996 tarih ve 13/19-11/18 sayılı, 8. 26.5.1997 tarih ve 60/4, 50/7, 1 sayılı, denetim raporları düzenlenmiş, bu denetim raporlarında
getirilen tesbit ve teklifler çalışmalarda dikkate alınmıştır. 11. — İstanbul
Milletvekili Ercan Karakaş’ın, Dalaman ve İmralı cezaevlerinden firar eden
mahkûmlara ilişkin sorusu ve Adalet Bakanı Mahmut Oltan Sungurlu’nun yazılı
cevabı (7/3588) Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Aşağıda yeralan sorularımın Adalet Bakanı tarafından
yazılı olarak yanıtlanmasını arz ederim. Ercan Karakaş İstanbul 1. Avrasya Feribotunu silah zoruyla kaçırdıkları için
cezalandırılan Muhammet Emin Tokcan ve Viskhan Abdurruhmanov hangi tarihte,
kimin talimatıyla ve hangi amaçla Dalaman ve İmralı yarı açık cezaevlerine
nakledilmişlerdir? 2. Firar eden bu mahkûmların ve aynı davada mahkûm olan
diğerlerinin infaz yasası gereğince kapalı cezaevlerinde tutulmaları bir
zorunluluk değilmiydi? 3. Viskhan Abdurrahmanov adlı mahkûmun Bursa Devlet
Hastanesine sevkinden ve daha sonra firarından Bursa Jandarma Alay
Komutanlığına zamanında bilgi verilmediği doğru mudur? 4. Söylendiği gibi “Dalaman kaçışın en kolay olduğu
cezaevlerinin başında geliyor”sa, Avrasya davası mahkûmlarının buraya
nakledilmeleri onlara “kaçabilirsiniz” mesajı vermek değil midir? 5. Firarı araştırmada görevlendirilen müfettişlerin
raporu hangi aşamadadır? Ne zaman tamamlanacaktır? Rapor kamuoyuna açıklanacak
mıdır? T.C. Adalet Bakanlığı 13.11.1997 Bakan :4016 Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına İlgi : Kanunlar ve Kararlar Dairesi Başkanlığı ifadeli,
16.10.1997 tarihli, A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/3588-8816/023291 sayılı yazınız. İlgi yazı ekinde alınan, İstanbul Milletvekili Ercan
Karakaş’ın 7/3588 Esas No’lu yazılı soru önergesine verilen cevap örneği iki
nüsha halinde ilişikte sunulmuştur. Bilgilerinize arz ederim. M. Oltan Sungurlu Adalet Bakanı Sayın Ercan
Karakaş İstanbul
Milletvekili TBMM Bakanlığıma yöneltilen ve yazılı olarak
cevaplandırılması istenilen 7/3588 Esas No’lu soru önergesinin cevabı aşağıda
belirtilmiştir. Bilindiği üzere, 647 sayılı Cezaların İnfazına Dair
Kanun, Ceza İnfaz Kurumları ve Tevkifevlerinin Yönetimine ve Cezaların İnfazına
Dair Tüzük, Müşahade ve Sınıflandırma Merkezlerine Dair Yönetmelik ve 2.1.1997
tarih 1/1 sayılı genelge hükümleri uyarınca; toplam ceza sürelerinin en az
1/10’unu kapalı cezaevlerinde “iyi halli” olarak geçiren ve 1997 yılı
itibariyle; 647 sayılı Kanunun 19 uncu maddesi uyarınca, şartla tahliye
tarihleri 31.12.2003 tarihini aşmayan, yerli ve yabancı uyruklu her hükümlü,
bulunduğu cezaevi idare kurulunun kararıyla, cezasının geri kalan kısmını
çekmek ve belirli bir meslek ya da sanat işinde çalıştırılmak üzere, açık
cezaevlerine yerleştirilmektedir. Hükümlülerin açık cezaevlerine ayrılmalarında
yabancı uyruklu olmaları ve diğer nitelikler bakımından herhangi bir ayırım
yapılmamakta, yukarıda ifade edildiği gibi bunların belli süre kapalı
cezaevlerinde kalmaları ve iyi halli olmaları yeterli koşul kabul edilmektedir.
Burada Bakanlığımın fonksiyonu, sadece hükümlünün, ülkemizde mevcut olan 40
açık cezaevinden hangisine gönderileceği hususunu tespit etmekten ibarettir. Ceza İnfaz Kurumları ile Tevkifevlerinin Yönetimine ve
Cezaların İnfazına Dair Tüzüğün 3 üncü maddesinde açık cezaevi, dıştan koruma
ile görevli personeli bulunmayan ve firara karşı maniaları olmayan cezaevi
olarak tanımlanmış olup, bu kurumlarda hükümlülerin yeniden topluma
kazandırılmalarını sağlamak amacıyla, yoğun tretman (iyileştirme) çalışmaları
yürütülmekte, hükümlü burada topluma dönüş sürecinde bir nevi imtihana tabi
tutulmakta ve açık cezaevi rejiminin ona, ne derece faydalı olduğu
gözlemlenmektedir. Her ceza infaz kurumundan olabileceği gibi, açık ceza
infaz kurumlarından da firar her zaman mümkün olabilmektedir. Fakat firarın
sonuçları hükümlü bakımından oldukça ağırdır. Çünkü firar eden hükümlünün
cezasının % 60’ına tekabül eden şartlı tahliye müddeti yanmakta, ayrıca firar
suçundan da yeni bir ceza verilmekte ve kapalı cezaevine iade edilmektedir.
Yani firari hükümlü yakalandığında, asıl cezasının tamamını ve firar suçundan
dolayı aldığı cezanın tamamını çekmekte ve bir daha şartlı tahliyeden
yararlandırılmamaktadır. Firarın bu ağır sonucu, açık cezaevlerine ayrılan her
hükümlüye izah edilmektedir. Soru önergesinde adıgeçen Avrasya Feribotunun
kaçırılması eyleminin faileri olup; Bilecik Kapalı Cezaevinde, cezalarının
1/10’undan fazlasını çekmiş olan, 647 sayılı Kanunun 19 uncu maddesine göre de;
şartla tahliye tarihleri 31.12.2003 tarihinden önce olan ve Bilecik “Cezaevi
İdare Kurulu” tarafından “iyi halli” olmaları nedeniyle, açık cezaevlerine
ayrılmalarına karar verilen ve Bakanlıkça yapılan incelemede de, ayırma
kararlarında, mevzuata aykırı herhangi bir durum görülmeyen; – Muhammed Emin Tokcan’ın Dalaman Açık Cezaevine
nakledilmesine, Bakanlığım Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünün 8.9.1997 gün
ve 97046228 sayılı yazısı uyarınca, – Viskhan Abdurrahmanov’un İmralı Adası Açık Cezaevine
nakledilmesine Bakanlığım Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünün 8.9.1997 gün
ve 97046232 sayılı yazısı uyarınca, Karar verilmiş ve adıgeçenler sözkonusu cezaevlerine
yerleştirilmişlerdir. Daha sonra adıgeçenlerden; – Dalaman Tarım Açık Cezaevinde yatmakta olan Muhammed
Emin Tokcan, 2.10.1997 günü saat 16.30 sıralarında cezaevinden, – İmralı Açık Cezaevinde yatmakta olan Viskhan
Abdurrahmanov, 3.10.1997 günü saat 23.00 sıralarında, tedavi için sevk edildiği
Bursa Devlet Hastanesinden, firar etmişlerdir. Viskhan Abdurrahmanov adlı hükümlünün firarından hemen
sonra Bursa E Tipi kapalı açık cezaevi müdürlüğünce jandarma teşkilatına
3.10.1997 gün ve 97/229 sayılı yazıyla bilgi verilmiştir. Halen arama
çalışmalarına sıkı bir şekilde 97/229 sayılı yazıyla bilgi verilmiştir. Halen
arama çalışmalarına sıkı bir şekilde devam edilmektedir. Ayrıca, firar
olaylarında, kusuru ve ihmali bulunan cezaevi görevlileri hakkında da yasal
soruşturmalar başlatılmış olup bu soruşturmalar halen devam etmektedir. Dalaman Tarım Açık Cezaevi de, nitelikleri bakımından
mevcut diğer açık cezaevlerinden farklı olmayıp burası da yukarıda belirtilen
tanıma uygun olarak dıştan korumayla görevli personeli bulunmayan ve firara
karşı engelleri olmayan bir cezaevidir. Bilgilerinize arz ederim. M. Oltan Sungurlu Adalet Bakanı 12. — Karaman
Milletvekili Zeki Ünal’ın, Karaman-Merkez ve Sudurağı Beldelerinin pancar
boşaltma makinesi ihtiyacına ilişkin sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Yalım
Erez’in yazılı cevabı (7/3604) Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Aşağıdaki sorumun Sanayi ve Ticaret Bakanı Sayın Yalım
Erez tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim. 13.10.1997 Zeki Ünal Karaman Üreticilerden gelen taleplere göre Karaman Merkeze ve
Sudurağı Beldesine birer pancar boşaltma makinesine daha ihtiyaç duyulmaktadır.
Bu ihtiyaçlar ne zaman karşılanacaktır? T.C. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği 10.11.1997 Sayı : B 14.0.BHİ 01-433
Konu : Yazılı soru önergesi Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına İlgi : 27.10.1997 tarih ve
A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/3604-8849/23360 sayılı yazınız. Karaman Milletvekili Zeki Ünal’ın, Karaman Merkez ve
Sudurağı Beldesinin pancar boşaltma makinesi ihtiyacına ilişkin olarak
tarafımdan cevaplandırılmasını istediği (7/3604) esas nolu yazılı soru
önergesiyle ilgili cevabımız ekte takdim edilmiştir. Bilgilerinizi ve gereğini arz ederim. Yalım Erez Sanayi ve Ticaret Bakanı Karaman Milletvekili Zeki Ünal’ın Yazılı Sorularına
ilişkin Cevaplarımız Ereğli Şeker Fabrikası Karaman ve Sudurağı kantarlarında
birer adet pancar boşaltma makinesi çalışmaktadır. 1997 yılı içinde Sudurağı
kantarına ikinci makine verilmesi programlanmıştır. Pancar boşaltma makinesi tahsisleri, ödenekler ve
imalat imkânları çerçevesinde kantarların kapasiteleri, fabrikalara uzaklıkları
dikkate alınarak programlanmaktadır. Karaman kantarına ikinci bir makine
verilmesi de bu çerçevede değerlendirilecektir. 13. —
Balıkesir Milletvekili İlyas Yılmazyıldız’ın, TV programının yayını engellemek
için elektrik kesintisi yapıldığı iddiasına ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabiî
Kaynaklar Bakanı Mustafa Cumhur Ersümer’in yazılı cevabı (7/3614) Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına 13.10.1997 Pazartesi günü saat 22.30’da Kanal 7 TV’de
“Sözün Özü” adlı programın yayını sırasında Türkiye’nin bazı bölgelerinde ve
Ankara’nın birçok semtinde özellikle elektrik kesintisi yapılarak programın
vatandaşlarımızca izlenmesi engellenmiştir. Bu itibarla, aşağıdaki sorularımın Enerji ve Tabiî
Kaynaklar Bakanı tarafından yazılı olarak cevaplandırılması hususunda gereğini
arz ederim. Saygılarımla. İlyas Yılmazyıldız Balıkesir 1. 13.10.1997 Pazartesi günü saat 22.30’da “Sözün Özü”
adlı programın Kanal 7 TV’de yayını sırasında elektriklerin kesilmesini nasıl
değerlendiriyorsunuz? 2. Programın yayını bittikten hemen sonra bu bölgelere
elektriklerin verilmesi bir tesadüf müdür? T.C. Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığı Araştırma, Planlama ve
Koordinasyon Kurulu Başkanlığı 14.11.1997 Sayı : B.15.0.APK.0.23-300-1765-18722 Konu : Yazılı
soru önergesi Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına İlgi : TBMMBaşkanlığının 27 Ekim 1997 tarih ve
A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/3614-8867/23415 sayılı yazısı. Balıkesir Milletvekili Sayın İlyas Yılmazyıldız’ın
tarafıma tevcih ettiği ve TBMM İçtüzüğünün 99 unu Maddesi gereğince
cevaplandırılması istenen 7/3614 esas no’lu yazılı soru önergesi ile ilgili
bilgiler hazırlanarak ekte sunulmuştur. Bilgilerinize arz ederim. M.Cumhur Ersümer Enerji
ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Balıkesir Milletvekili Sayın İlyas Yılmazyıldız’ın
Yazılı Soru Önergesi ve Cevabı (7/3614) Soru 1 : 13.10.1997 Pazartesi günü saat 22.30’da “Sözün Özü”
adlı programın Kanal 7 TV’de yayını sırasında elektriklerin kesilmesini nasıl
değerlendiriyorsunuz? Cevap 1 : Bahse konu enerji kesintileri sistemimizin tamamında
olmayıp, münferittir. Orta gerilimde bulunan arızalar ise iddia edildiği
saatlerde olmamıştır. Alçak gerilim (AG) de ve çeşitli bölgelerde tel kopması,
sigorta yanması v.s. gibi münferit kısmî arızalardan meydana gelmiş olup,
teknik raporları bilgim dahilindedir. Soru 2 : Programın yayını bittikten hemen sonra bu bölgelere
elektriklerin verilmesi bir tesadüf müdür? Cevap 2 : Arızalar günün 24 saatinde vardiyalı olarak hizmet
veren arıza ekipleri tarafından müdahale edilerek giderilmektedir. Program
yayınının bitişine tekabül etmesi kasdî hiç bir anlam taşımamaktadır. Çünkü,
TEDAŞ Genel Müdürlüğü sadece bahse konu kanala hizmet vermek için değil, tüm
abonelerin 24 saat hizmetinde bulunmak için kurulmuş Bakanlığımızın ciddi
hizmet veren bir kuruluşudur. 14. — Yozgat
Milletvekili İlyas Arslan’ın, Yozgat Şeker Fabrikasına tahsis edilen ödenek
miktarına ilişkin sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Yalım Erez’in yazılı
cevabı (7/3638) Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Aşağıdaki sorumun Sanayi ve Ticaret Bakanı tarafından
yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim. İlyas Arslan Yozgat 1. Yozgat Şeker Fabrikası için 1997 yılında bütçeden ve
ek ödenek olarak tahsis edilen toplam ödenek miktarı ne kadardır? T.C. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği 10.11.1997 Sayı : B 14.0.BHİ 01-432
Konu : Yazılı soru önergesi Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına İlgi :
27.10.1997 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-9112 sayılı yazınız. Yozgat Milletvekili İlyas Arslan’ın, Yozgat Şeker
Fabrikasına tahsis edilen ödenek miktarına ilişkin olarak tarafımdan
cevaplandırılmasını istediği (7/3638) esas nolu yazılı soru önergesiyle ilgili
cevabımız ekte takdim edilmiştir. Bilgilerinizi ve gereğini arz ederim. Yalım Erez Sanayi ve Ticaret Bakanı Yozgat Milletvekili İlyas Arslan’ın Yazılı Sorularına
İlişkin Cevaplarımız 1. Yozgat Şeker Fabrikası Projesine 1997 Yılı Yatırım
programında 100 milyar lira ödenek tahsis edilmiştir. Sözkonusu projenin 1997 yılında deneme işletmesine
alınabilmesi amacıyla; 1997 yılı Mart ayında 900 milyar lira, Eylül ayında 900
milyar lira olmak üzere toplam 1 trilyon 800 milyar lira ek ödenek tahsis
edilmiş ve toplam ödeneği 1 trilyon 900 milyar lira olmuştur. 15. — Nevşehir
Milletvekili Mehmet Elkatmış’ın, yakın koruma ve araç tahsis edilen kişilere
ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’nun yazılı cevabı (7/3645) Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına Aşağıdaki sorularımın İçişleri Bakanı tarafından yazılı
olarak cevaplandırılması için gereğini saygı ile arz ederim. 16.10.1997 Mehmet Elkatmış Nevşehir Sorular 1. TBMM’de Susurluk Komisyonu Başkanı olarak çok önemli
ve riskli bir görev ifa etmeme, tehditlerin de halen devam etmesine rağmen iki
yakın korumamdan birinin ve yakın korumalarımın kullandığı emniyetçe verilen
arabanın alınma sebebi nedir? 2. Şu anda Türkiye’de devlet kaç kişiyi yakın korumayla
korumaktadır? 3. Yakın koruma altında bulunanlardan kaç kişi bir,
kaçkişi iki, kaç kişi üç ve kaç kişi daha fazla yakın koruma ile korunmaktadır? 4. Kendilerine yakın koruma tahsis edilen bu kişilerden
kaçına (kendisine veya korumasına) devletin herhangi bir birimi veya
Bakanlığınız tarafından araç tahsis edilmiştir? 5. Korunan bu kişilerden kaç kişisi siyasetçi,
özellikle kaç kişisi milletvekili, kaç kişisi asker, kaç kişisi bürokrat ve kaç
kişisi diğer sivillerdir?Korunan bu kişilere toplam kaç adet koruma ve araç
tahsis edilmiştir? 6. Kimin korunacağı; kaç korumayla korunacağı veya korunmasının
kaldırılacağı; araç tahsisinin yapılıp yapılmayacağı ve tahsis edilen
aracın geri alınmasına dair kriterler nelerdir? T.C. İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü 17.11.1997 Sayı : B.05.1.EGM.0.12.01.01-243762 Konu : Yazılı soru önergesi Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına İlgi : TBMM Başkanlığının 27.10.1997 gün ve
A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/3645/8921/234999 sayılı yazısı. Nevşehir Milletvekili Mehmet Elkatmış tarafından TBMM
Başkanlığına sunulan ve tarafımdan yazılı olarak cevaplandırılması istenilen
soru önergesinin cevabı aşağıya çıkarılmıştır. 1. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının 9.12.1996
tarihli yazısı üzerine Komisyon Başkanlığı yaptığınız görev gözönünde
bulundurularak ilgili komisyonlarca hakkında “özel koruma” kararı alınmıştır. “3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanununun 20 nci
maddesine istinaden yürürlüğe konulan Koruma Hizmetleri Yönetmeliğinin 25 nci
maddesinde hakkında “özel koruma” kararı alınanların koruma personeli için,
görevli olduğu kurumca araç tahsis edilebilir veya ilgilinin isteği üzerine
kendi aracında refakat etmek üzere koruma personeli görevlendirilebilir
hükmüne” yer verildiğinden bu husus 12.12.1996 tarih ve 275871 sayılı yazımızla
TBMM Başkanlığına bildirilmiş ancak, TBMM Başkanlığınca araç temin
edilmediğinden geçici olarak Ankara Emniyet Müdürlüğünden araç tahsisi
yapılmış, komisyonun görevi bitmesi nedeniyle geçici tahsis kaldırılmıştır. 2. 1.11.1997 tarihi itibariyle ile ülke genelinde 1042
kişi, haklarında ilgili komisyonlarca belirlenen koruma kararına göre
korunmaktadır. 3. Koruma altında bulunan 1042 kişiden 426 kişi
hakkında çağrı üzerine koruma kararı alındığından, acil durumlarda geçici
görevlendirmeler yapılarak, 616 kişi ise kendisine yönelik dosyasında bulunan
tehdit, bilgi ve belgelerine göre personel görevlendirilmek suretiyle
korunmaktadır. 4. Koruma Hizmeti Yönetmeliğinin 25 inci maddesine göre
hakkında koruma kararı alınan kişilerin koruma görevlileri için Emniyet Genel
Müdürlüğünden 122 araç tahsis edilmiştir. 5. Korunan 1 042 kişiden 104’ü Bakanlar Kurulu eski
üyesi, 33’ü ise milletvekili ve eski milletvekili olmak üzere 137’si siyasetçi,
358’i muazzaf ve emekli asker olup, diğer 547 kişi ise bürokrat ve 28 ayrı
meslek grubundan oluşmaktadır. Hakkında özel, yakın, konut ve işyeri koruma kararı
alınan bu kişileri korumak için 1 892 personel görevlendirilmiştir. 6. Terörle Mücadele Kanununun 20 nci maddesine
istinaden Başbakanlıkça yürürlüğe konulan Koruma Hizmetleri Yönetmeliğine göre
terör ve anarşi ile mücadelede görev alan, görev veren ve bu görevi ifa
edenlerle korumaya alınmadıkları takdirde can güvenliklerinin tehlikeye
düşeceği anlaşılanlar korumaya alınmaktadır. Kişilere koruma verilip verilmemesi veya korumanın
kaldırılması, yaptığı görevler ve terör odakları tarafından kendilerine yönelik
tehditler gözönünde bulundurularak illerde 5, merkezde ise 8 kuruluş
temsilcisinden oluşan koruma komisyonları tarafından değerlendirilerek gerekli
koruma kararı alınmakta veya istekler reddedilmektedir. Bilgilerinize arz ederim. Murat Başesgioğlu İçişleri Bakanı 16. — Ankara
Milletvekili Ersönmez Yarbay’ın, Ankara-Gölbaşı-Çayırlı Köyü sağlık ocağının
ebe ve doktor ihtiyacına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Halil İbrahim Özsoy’un
yazılı cevabı (7/3696) Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Aşağıdaki sorularımın Sağlık Bakanı Sayın H. İbrahim
Özsoy tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasına delaletlerinize arz ederim. 23.10.1997 Ersönmez Yarbay Ankara Sorular : Ankara Gölbaşı İlçesi Çayırlı Köyünde sağlık ocağında
iki senedir ebe ve doktor yoktur. Tayinleri ne zaman yapılacaktır? T.C. Sağlık Bakanlığı Hukuk Müşavirliği 18.11.1997 Sayı : B.10.0.HKM.0.00.00.00-9239/2300 Konu : Yazılı
soru önergesi Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına İlgi : 3.11.1997 tarih ve
A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/3696-9040-23740/9200 sayılı yazıları. Ankara Milletvekili Sayın Ersönmez Yarbay tarafından,
“Ankara-Gölbaşı-Çayırlı Köyü Sağlık Ocağının ebe ve doktor ihtiyacı” ile ilgili
olarak verilen yazılı soru önergesinin cevabı ilişikte sunulmaktadır. Bilgilerine arz ederim. Dr. Halil İbrahim Özsoy Sağlık Bakanı Ankara Milletvekili Sayın Ersönmez Yarbay’ın
“Ankara-Gölbaşı-Çayırlı Köyü Sağlık Ocağının ebe ve doktor ihtiyacı” ile ilgili
yazılı soru önergesinin cevabıdır : Sorular : Ankara Gölbaşı İlçesi Çayırlı Köyünde sağlık ocağında
iki senedir ebe ve doktor yoktur. Tayinleri ne zaman yapılacaktır? Cevaplar : Adıgeçen köyümüzde “sağlık ocağı” değil de bir “sağlık
evi” vardır. Sağlık kuruluşlarının kadro standartlarını gösteren
yönetmeliğe göre sağlık evlerinde standart tabib kadrosu bulunmayıp, bunlar (1)
ebe ile hizmet verdiklerinden; tabib tayini ile ilgili herhangi bir işlem
yapılması sözkonusu değildir. Ebeler, Bakanlığımız tarafından vilâyetler emrine tayin
edilmekte; il içindeki istihdamları ise vilâyet nezdinde
gerçekleştirilmektedir. Adıgeçen sağlık evinin ebe ihtiyacının il dahilinde
kadro fazlası ebe bulunan yerlerden karşılanmasına ve alınacak il onayının
tescil edilmek üzere Bakanlığımıza gönderilmesine dair Bakanlık talimatı
10.11.1997 tarihinde Ankara Valiliğine gönderilmiştir. Sağlık evimizin ebe
ihtiyacının bu suretle karşılanması sağlanacaktır. 17. — Afyon
Milletvekili İsmet Attila’nın, Afyon-Dinar Hükümet Konağı tefrişi için ödenek
verilip verilmeyeceğine ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’nun
yazılı cevabı (7/3715) Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Aşağıdaki sorumun İçişleri Bakanı Sayın Murat
Başesgioğlu tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim. Saygılarımla. İsmet Attila Afyon İnşaatı tamamlanan Afyon Dinar İlçesi Hükümet Konağının
tefrişi için Demirbaş Harcama Kaleminden 16 000 000 000 TL ödeneğe ihtiyaç
duyulmaktadır. Sözkonusu ödenek ne zaman gönderilecektir? T.C. İçişleri Bakanlığı İdarî ve Malî İşler Dairesi Başkanlığı 18.11.1997 Şb : B050İMİ0000009-500-209 Konu :
Ödenek talebi TBMM Başkanlığı Genel Sekreterliği Kanunlar ve Kararlar Dairesi Başkanlığı İlgi : TBMM Genel Sekreterliğinden alınan 5.11.1997 gün
ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/3715-9063/023778 sayılı yazısı. Afyon İli Dinar İlçesi hükümet binasının inşaatı
tamamlanarak hizmete hazır hale gelmesi nedeniyle; büro tefrişi için, ilgide
kayıtlı ve ekte fotokopisi sunulan soru önergesi ile 16 000 000 000 lira
ödeneğin verilip verilemeyeceği sorulmaktadır. 1997 Malî Yılı Bakanlığımız bütçesinin (101 04 1
001)Merkez Dışı Yönetim Hizmetleri Pogramının, 500 Demirbaş alımları harcama
kalemine bütün bir yıl ve tüm taşra teşkilâtı ihtiyacı için 15 000 000 000 lira
ödenek ayırt edilmiş olup % 5 yasal kesinti düşüldükten sonra, serbest
bırakılan % 60’lık dilim yeni ilçelerin bir kısmının acil ihtiyaçlarının
karşılanması amacıyla dağıtımları yapılmıştır. Bütçemizde geriye kalan % 40’lık
dilimini oluşturan 5 700 000 000 liranın serbest bırakılsa dahi, yukarıda
belirtilen 16 000 000 000 liralık talebi karşılayamamaktadır. Yukarıda da belirtildiği gibi; bütçemizin anılan
harcama kalemindeki ödeneğin yetersizliği nedeniyle; Afyon İli, Dinar İlçesinin
inşaatı yeni tamamlanan hükümet binasının tefrişi için, Bakanlığımız bütçesinin
(930-08-3-356-900) tertibindeki ödenekten 16 000 000 000 liranın bakanlığımız
bütçesinin (101 04 1 001) merkez dışı yönetim hizmetleri programının 500
harcama kalemine aktarılmasının mümkün olup olmadığının, mümkün olduğu takdirde
ise aktarılmasının yapılması hususunda gereğini arz ederim. Murat Başesgioğlu İçişleri Bakanı 18. — Tokat
Milletvekili Ahmet Feyzi İnceöz’ün, Tokat, Çelikli, Iğdır, Salur, Tuzla,
Kunduzağılı grup yoluna ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Mustafa Yılmaz’ın
yazılı cevabı (7/3722) Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına Aşağıdaki sorularımın Devlet Bakanı Sayın Mustafa
Yılmaz tarafından yazılı olarak cevaplandırılması hususunda delaletlerinizi
saygılarımla arz ederim. Dr. Ahmet Feyzi İnceöz Tokat 1. 6 Kilometrelik; Tokat, Çelikli, Iğdır, Salur, Tuzla,
Kunduzağılı grup yolu ne zaman yapılacaktır? 2. Tokat İlinde yollardan hangileri yapılmaktadır? 3. Tokat İli içinde 1997 Yatırım Yılı Programında olup
da iptal edilen hiç bir yer var mıdır? 4. 1998 Yılı Yatırım Programına girecek yeni yatırım
yerleri/konuları nelerdir? T.C. Devlet Bakanlığı 18.11.1997 Sayı : B.02.0.014/1.03.0841 Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına İlgi : TBMM Başkanlığı Genel Sekreterliğinin 5.11.1997
tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/3722-9075/023798 sayılı yazınız. Tokat Milletvekili Sn. Dr. Ahmet Feyzi İnceöz’ün Tokat
İline ait soru önergesi incelenmiştir. 1. 6 Km’lik Tokat-Çelikli-Iğdır, Salur, Tuzla,
Kunduzoğlu grup yolu standarda uygun olup, her mevsim ulaşıma açık
bulunmaktadır. 2. Tokat İlinde köy yolları fizikî standardı, tarımsal
ve nüfus yoğunlukları alınarak tevsiye onarım, stabilize, kaplama ve asfalt
kaplaması yapılmak üzere programlanmaktadır. Bu faktörler dikkate alınarak Tokat İli ve ilçelerinde
1997 yılı içerisinde 69 Km. tesviye, 153 Km onarım, 444 Km. stabilize kaplama
ve 194 Km. asfalt kaplama yapılmıştır. Çalışmalar halen devam etmektedir. 3. Programdan çıkarılan köy yolu yoktur. Yılı
içerisinde programın % 100 gerçekleştirilmesi için çalışmalar faal olarak
sürmektedir. 4. 1998 yılında 40 Km. tesviye, 70 Km. onarım, 130 Km.
stabilize kaplama ve 25 Km. asfalt kaplama yapımı programlanacaktır. Bilgilerinize arz ederim. Mustafa Yılmaz Devlet Bakanı 19. — Erzincan
Milletvekili Naci Terzi’nin, belediyelere tahsis edilmek üzere satın alınan
taşıtlara ilişkin sorusu ve Çevre Bakanı İmren Aykut’un yazılı cevabı (7/3732) Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına TBMM İçtüzüğünün 96’ncı maddesi uyarınca aşağıdaki
sorularımın Çevre Bakanlığı tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını arz
ederim. Saygılarımla. 27.10.1997 Naci Terzi Erzincan Sorular : 1. Göreve geldiğiniz günden bu yana, belediyelere
tahsis edilmek üzere hangi firmadan kaç adet araç aldınız? 2. Hangi belediyeye kaç adet araç tahsis ettiniz?
Partilerine göre dağılımı nasıldır? 3. Araç alımlarında, ilgili firmalarla kardeşiniz ya da
yakın akrabalarınızın görüşmeleri sürdürdüğü doğru mudur?Birinci dereceden bir
yakınınızın bu araç alımlarında menfaat temin ettiği ya da ilgili firma ile
ticarî ilişki içinde olduğu haberlerinin aslı var mıdır? 4. Bakanlık personeli Mete Eskigün’ün bu alımlarla
ilgili olarak size para getirip teslim ettiği doğru mudur?Bu konuyla ilgili
bakanlık bünyesinde herhangi bir soruşturma açılmış mıdır? Açılmamışsa açmayı
düşünüyor musunuz? T.C. Çevre Bakanlığı 17.11.1997 Sayı :
B.19.0.FDB.0.15.00.04-8821/0642-7602 Konu : Soru önergesi Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına İlgi : 5 Kasım 1997 tarih ve
KAN.KAR.MD.A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/3732-9127/23854 sayılı yazınız. Erzincan Milletvekili Sayın Naci Terzi’nin 27.10.1997
tarih ve 7/3723-9127 sayılı soru önergesiyle, tarafıma tevcih edilen sorulara
ilişkin Bakanlığım uygulamaları aşağıdaki gibidir. Soru 1 . Göreve geldiğiniz günden bu yana, belediyelere
tahsis edilmek üzere hangi firmadan kaç adet aldınız? Cevap 1 . Çevre Kirliliğini Önleme Fonundan çevre
hizmetlerinde kullanılmak üzere çöp kamyonu, itfaiye, vidanjör traktör vb.
araçlar satın alınmakta ve bu araçlar en iyi ve sağlıklı çevre hizmetlerinin
yerel yönetimlerce sağlanacağı inancı içerisinde belediyeler, il özel idareleri
vb. kamu kurum ve kuruluşlarına tahsis edilmektedir. Bakanlığım döneminde
Fonlar İhale Yönetmeliğinin 59 uncu maddesi hükümleri doğrultusunda Devlet
Malzeme Ofisi Genel Müdürlüğü eliyle olmak üzere 570 adet şasi kamyon, 100 adet
traktör satın alınmış ve belediyelere tahsis işlemi tamamlanmıştır. Soru 2 . Hangi belediyeye kaç adet araç tahsis ettiniz?
Partilerine göre dağılımı nasıldır? Cevap 2 . Tahsislerin partilere göre dağılımı
hususundaki soruya cevap oluşturmak üzere 54 ve 55 inci hükümetler döneminde
tahsisler liste halinde yazımız ekinde gönderilmektedir. Bakanlığmızdan 55 inci hükümet döneminde yapılan tahsislerin
çoğunluğu 53 üncü hükümet döneminde tahsis edilip, 54 üncü hükümet döneminde
haksız bir şekilde durdurularak tahsisi iptal edilen ve geri alınan hakkın
sahiplerine iade edilmesi işlemidir. Soru 3 . Araç alımlarında, ilgili firmalarla kardeşiniz
ya da yakın akrabalarınızın görüşmeleri sürdürdüğü doğru mudur? Birinci
dereceden bir yakınınızın bu araç alımlarında menfaat temin ettiği ya da ilgili
firma ile ticarî ilişki içinde olduğu haberlerinin aslı var mıdır? Cevap 3 . Araç alımları Fonlar İhale Yönetmeliğinin 59
uncu maddesine istinaden yapılmakta olup, amaç ihtiyaçların kamu kuruluşundan
karşılanmasıdır. Kamu kuruluşu olan Devlet Malzeme Ofisi Genel Müdürlüğü
eliyle yapılan bir alımın kardeşim veya bir yakın akrabamın iradesiyle
gerçekleştiği, bu işlemden dolayı ise menfaat temin edildiğine yönelik iddialar
çirkin bir iftiradan öteye gitmeyeceği açıktır. Uygulanmakta olan bu yöntemin
asıl amacının olası bu tür iftira ve isnatlardan korunma olduğu bilinmelidir.
Ayrıca soru önergesini veren milletvekili arkadaşımın mensubu olduğu partinin
Sayın Bakanı da bir önceki dönemde aynı yöntemi uygulayarak, araç satın
alınmasını ve belediyelere gönderilmesini sağlamıştır. Konunun bu çerçevede değerlendirilmesi ve tarafıma
yöneltilen haksız, çirkin ve asılsız iddialarda bulunan kişiler hakkında da
yasal haklarımın kullanılacağı bilinmelidir. Soru 4 . Bakanlık personeli Mete Eksigün’ün bu
alımlarla ilgili olarak size para getirip teslim ettiği doğru mudur? Bu konuyla
ilgili bakanlık bünyesinde herhangi bir soruşturma açılmış mıdır? Açılmamışsa
açmayı düşünüyor musunuz? Cevap 4 . Bakanlığım personeli Mete Eskigün’ün bu
alımlarla ilgili tarafıma para getirip teslim ettiği hususundaki iddia ise;
tamamen şahsımı, bakanlığımı ve 55 inci hükümeti yıpratmayı hedef alan bir
iddia olarak değerlendirilmektedir. Bu nedenle tarafıma çirkin, mesnetsiz
iddialarda bulunanları da müfteri ilan ediyor, iftirada bulunan kişileri
kınıyorum. Yürürlükteki mevzuat dahilinde bir kamu kurumundan,
resmî fiyat listelerine göre satın alınan ve doğrudan hiç bir özel firma ile
bağlantısı bulunmayan, bu uygulama hakkında soruşturma açılmasına gerek
görülmemiştir. Sonuç olarak; Çevre Kirliliğini Önleme Fonundan
belediyelere tahsis edilmek üzere Devlet Malzeme Ofisi Genel Müdürlüğü eliyle
alınan araçların, iddia edildiği gibi, kardeşim ve yakınlarımla hiçbir
ilgisinin bulunmadığı, bu yöntemin uygulanmasında asıl amacın iftira ve
isnatlardan korunma olduğu da açıktır. Bilgilerinize arz ederim. Dr. İmren Aykut Çevre Bakanı Bu kısım filme alınacaktır. 1. — Anadolu
Böbrek Vakfının, Gümüşhane Devlet Hastanesi “Diyaliz Ünitesi” için açtıkları
kampanyaya ilişkin yazıları Sayın, Meclis Başkanımız Hikmet Çetin ve TBMM
Üyelerimiz, Gümüşhane Devlet Hastanesine ait “Diyaliz Ünitesi” iki
yılı aşkın bir süredir böbrek hastalarına hizmet vermektedir. Ancak böbrek hastalarından bazılarının bulundukları köy
ya da ilçeden (maddî imkânsızlıklar nedeniyle) hastanemize gelmeleri mümkün
olmamaktadır. Bunları göz göre göre ölüme terketmeye elbette kimsenin gönlü
razı olamaz. Böbrek hastalarına yardım ve destek amacıyla Anadolu
Böbrek Vakfının bir şubesini de Gümüşhane’de açmış bulunmaktayız. Şube yönetim kurulu ve üyeleri olarak bir kaç kez
toplandık. Böbrek hastalarına nasıl yardımcı olabileceğimizi, fakir hastaların
geliş ve gidişlerini nasıl sağlayabileceğimizi, böbrek hastaları artarda
cihazlarımız yeterli olmazsa ne gibi tedbirler alabileceğimizi düşündük.
Mahallî imkânlarla sağlayabileceğimiz gelir kaynaklarını tartıştık. Ne var ki,
mahallî kaynaklarında yeterli olmadığını gördük. Sonunda, sanayici ve işadamları olarak, kamu
görevlileri olarak siz değerli hemşehrilerimize ulaşmaya karar verdik. Yapılacak yardımlar için aşağıdaki bankada hesap açtık. Yapacağınız yardımlar sadece Anadolu Böbrek Vakfı
Mütevelli Heyetini ya da yönetim kurulu üyelerini değil, onlarla birlikte
böbrek hastası hemşehrilerimizi ve tüm Gümüşhane halkını mutlu kılacaktır. Şimdiden teşekkürlerimizi ve minnet duygularımızı
saygılarımızla sunuyoruz. Anadolu Böbrek Vakfı Adına Op. Dr. Korhan Özlü Vakıf Başkanı Hesap Açılan Banka : Türkiye Vakıflar Bankası Gümüşhane Şubesindeki, Anadolu Böbrek Vakfı Gümüşhane Şb. Hesap No : 2003577 Reddedilmiştir
: Üye
Sayısı : 550 Kullanılan
Oy : 502 Kabul
edenler : 236 Reddedenler : 266 Çekinserler : 0 Mükerrer
Oylar : 0 Geçersiz
Oylar : 0 Oya
Katılmayanlar : 46 Açık
Üyelikler : 2 (Kabul
Edenler) ADANA Yakup
Budak Sıtkı
Cengil İ.
Cevher Cevheri M.
Halit Dağlı Veli
Andaç Durak Orhan
Kavuncu İbrahim
Ertan Yülek ADIYAMAN Mahmut
Nedim Bilgiç Ahmet
Çelik Ahmet
Doğan AFYON Sait
Açba İsmet
Attila Osman
Hazer AĞRI M.
Sıddık Altay Cemil
Erhan Celal
Esin M.
Ziyattin Tokar AKSARAY Mehmet
Altınsoy Murtaza
Özkanlı Sadi
Somuncuoğlu AMASYA Ahmet
İyimaya Cemalettin
Lafçı ANKARA Ahmet
Bilge Hasan
Hüseyin Ceylan Cemil
Çiçek Mehmet
Ekici Ömer
Ekinci Mehmet
Gölhan Şaban
Karataş Ahmet
Tekdal Rıza
Ulucak Ersönmez
Yarbay ANTALYA Osman
Berberoğlu Arif
Ahmet Denizolgun Hayri
Doğan ARDAHAN Saffet
Kaya ARTVİN Hasan
Ekinci AYDIN Ali
Rıza Gönül Nahit
Menteşe Muhammet
Polat BALIKESİR Abdülbaki
Ataç Ahmet
Bilgiç İsmail
Özgün İlyas
Yılmazyıldız BARTIN Köksal
Toptan BATMAN Alaattin
Sever Aydın Musa
Okçu Faris
Özdemir BAYBURT Suat
Pamukçu BİLECİK Bahattin
Şeker BİNGÖL Kâzım
Ataoğlu Hüsamettin
Korkutata BİTLİS Zeki
Ergezen Abdulhaluk
Mutlu BOLU Feti
Görür Necmi
Hoşver Mustafa
Yünlüoğlu BURDUR Mustafa
Çiloğlu BURSA Mehmet
Altan Karapaşaoğlu Turhan
Tayan ÇANAKKALE Nevfel
Şahin ÇANKIRI İsmail
Coşar Ahmet
Uyanık ÇORUM Bekir
Aksoy Mehmet
Aykaç Hasan
Çağlayan Zülfikar
Gazi Yasin
Hatiboğlu DENİZLİ M.
Kemal Aykurt Mehmet
Gözlükaya Ramazan
Yenidede DİYARBAKIR Abdülkadir
Aksu M.
Salim Ensarioğlu Sacit
Günbey Ömer
Vehbi Hatipoğlu Yakup
Hatipoğlu Salih
Sümer EDİRNE Ümran
Akkan ELAZIĞ Mehmet
Ağar Ömer
Naimi Barım Hasan
Belhan Cihan
Paçacı Ahmet
Cemil Tunç ERZİNCAN Tevhit
Karakaya Naci
Terzi ERZURUM Lütfü
Esengün Abdulilah
Fırat İsmail
Köse Ömer
Özyılmaz Aslan
Polat Şinasi
Yavuz ESKİŞEHİR Hanifi
Demirkol GAZİANTEP Nurettin
Aktaş Kahraman
Emmioğlu Mehmet
Bedri İncetahtacı GİRESUN Turhan
Alçelik Ergun
Özdemir GÜMÜŞHANE Lütfi
Doğan HATAY Süleyman
Metin Kalkan Mehmet
Sılay ISPARTA Ömer
Bilgin A.
Aykon Doğan Mustafa
Köylü Halil
Yıldız İÇEL Fevzi
Arıcı Mehmet
Emin Aydınbaş Saffet
Benli Turhan
Güven Ayfer
Yılmaz İSTANBUL Meral
Akşener Tayyar
Altıkulaç Azmi
Ateş Mustafa
Baş Mukadder
Başeğmez Ali
Coşkun Tansu
Çiller Süleyman
Arif Emre Ekrem
Erdem İsmail
Kahraman Hüseyin
Kansu Hayri
Kozakçıoğlu Göksal
Küçükali Ali
Oğuz Korkut
Özal Mehmet
Ali Şahin Osman
Yumakoğulları Bahri
Zengin İZMİR Sabri
Tekir İsmail
Yılmaz KAHRAMANMARAŞ Hasan
Dikici Avni
Doğan Ahmet
Dökülmez Mustafa
Kamalak Mehmet
Sağlam KARABÜK Hayrettin
Dilekcan KARAMAN Abdullah
Özbey Zeki
Ünal KARS Sabri
Güner Zeki
Karabayır KASTAMONU Fethi
Acar Nurhan
Tekinel Haluk
Yıldız KAYSERİ Memduh
Büyükkılıç Osman
Çilsal Ayvaz
Gökdemir Abdullah
Gül Nurettin
Kaldırımcı Salih
Kapusuz Recep
Kırış KIRIKKALE Kemal
Albayrak Hacı
Filiz Mikail
Korkmaz KIRKLARELİ A.
Sezal Özbek KIRŞEHİR Cafer
Güneş KİLİS Mustafa
Kemal Ateş KOCAELİ Necati
Çelik Şevket
Kazan Osman
Pepe KONYA Hüseyin
Arı Veysel
Candan Remzi
Çetin Necmettin
Erbakan Abdullah
Gencer Teoman
Rıza Güneri Hasan
Hüseyin Öz Mustafa
Ünaldı Lütfi
Yalman Mehmet
Ali Yavuz KÜTAHYA Ahmet
Derin İsmail
Karakuyu Metin
Perli MALATYA Oğuzhan
Asiltürk Yaşar
Canbay Fikret
Karabekmez M.
Recai Kutan MANİSA Rıza
Akçalı Bülent
Arınç MARDİN Fehim
Adak Mahmut
Duyan Hüseyin
Yıldız MUĞLA İrfettin
Akar Mustafa
Dedeoğlu MUŞ Necmettin
Dede Nedim
İlci Sabahattin
Yıldız NEVŞEHİR Mehmet
Elkatmış Esat
Kıratlıoğlu NİĞDE Doğan
Baran Mehmet
Salih Katırcıoğlu Ergun
Özkan ORDU Hüseyin
Olgun Akın Mustafa
Hasan Öz RİZE Şevki
Yılmaz SAKARYA Nezir
Aydın Cevat
Ayhan Nevzat
Ercan Ertuğrul
Eryılmaz SAMSUN Ahmet
Demircan Nafiz
Kurt Latif
Öztek Musa
Uzunkaya SİİRT Mehmet
Emin Aydın SİNOP Kadir
Bozkurt SIVAS Musa
Demirci Tahsin
Irmak Temel
Karamollaoğlu Abdüllatif
Şener Nevzat
Yanmaz ŞANLIURFA Sedat
Edip Bucak İbrahim
Halil Çelik Zülfikar
İzol Ahmet
Karavar Abdülkadir
Öncel M.
Fevzi Şıhanlıoğlu ŞIRNAK Bayar
Ökten TEKİRDAĞ Nihan
İlgün TOKAT Abdullah
Arslan Hanefi
Çelik Ali
Şevki Erek Ahmet
Feyzi İnceöz Bekir
Sobacı TRABZON Yusuf
Bahadır Kemalettin
Göktaş Şeref
Malkoç İsmail
İlhan Sungur UŞAK Hasan
Karakaya VAN Maliki
Ejder Arvas Fethullah
Erbaş Şaban
Şevli YALOVA Cevdet
Aydın YOZGAT İlyas
Arslan Kâzım
Arslan Yusuf
Bacanlı Abdullah
Örnek İsmail
Durak Ünlü ZONGULDAK Necmettin
Aydın (Reddedenler) ADANA Uğur
Aksöz İmren
Akyut İbrahim
Yavuz Bildik Mehmet
Büyükyılmaz Erol
Çevikçe Tuncay
Karaytuğ Mustafa
Küpeli Arif
Sezer ADIYAMAN Mahmut
Bozkurt Celal
Topkan AFYON H.
İbrahim Özsoy Yaman
Törüner Nuri
Yabuz AĞRI Yaşar
Eryılmaz AMASYA Aslan
Ali Hatipoğlu Haydar
Oymak ANKARA İlhan
Aküzüm Nejat
Arseven Yılmaz
Ateş Ali
Dinçer Eşref
Erdem Agâh
Oktay Güner Halis
Uluç Gürkan İrfan
Köksalan M.
Seyfi Oktay Mehmet
Sağdıç Önder
Sav Yücel
Seçkiner İlker
Tuncay Aydın
Tümen Hikmet
Uluğbay ANTALYA Deniz
Baykal İbrahim
Gürdal Bekir
Kumbul Sami
Küçükbaşkan Yusuf
Öztop Metin
Şahin ARTVİN Metin
Arif Ağaoğlu Süleyman
Hatinoğlu AYDIN Cengiz
Altınkaya M.
Fatih Atay Sema
Pişkinsüt Yüksel
Yalova BALIKESİR Safa
Giray Tamer
Kanber Mustafa
Güven Karahan İ.
Önder Kırlı Hüsnü
Sıvalıoğlu BARTIN Zeki
Çakan Cafer
Tufan Yazıcıoğlu BATMAN Ataullah
Hamidi BAYBURT Ülkü
Güney BİNGÖL Mahmut
Sönmez BİTLİS Edip
Safder Gaydalı Kâmran
inan BOLU Avni
Akyol Abbas
İnceayan Mustafa
Karslıoğlu BURDUR Yusuf
Ekinci Kâzım
Üstüner BURSA Yüksel
Aksu Ali
Rahmi Beyreli İlhan
Kesici Hayati
Korkmaz Cemal
Külahlı Yahya
Şimşek Ertuğrul
Yalçınbayır İbrahim
Yazıcı ÇANAKKALE Hikmet
Aydın Mustafa
Cumhur Ersümer Ahmet
Küçük ÇANKIRI Mete
Bülgün ÇORUM Ali
Haydar Şahin DENİZLİ Hilmi
Develi Hasan
Korkmazcan Haluk
Müftüler DİYARBAKIR Muzaffer
Arslan Ferit
Bora Sebgetullah
Seydaoğlu EDİRNE Evren
Bulut Mustafa
İlimen ERZİNCAN Mustafa
Yıldız ERZURUM Necati
Güllülü ESKİŞEHİR Necati
Albay Mustafa
Balcılar Demir
Berberoğlu İbrahim
Yaşar Dedelek GAZİANTEP Ali
Ilıksoy Mustafa
R. Taşar Ünal
Yaşar Mustafa
Yılmaz GİRESUN Burhan
Kara Yavuz
Köymen Rasim
Zaimoğlu GÜMÜŞHANE Mahmut
Oltan Sungurlu HAKKÂRİ Naim
Geylani Mustafa
Zeydan HATAY Fuat
Çay Ali
Günay Nihat
Matkap Levent
Mıstıkoğlu Atilla
Sav Ali
Uyar Hüseyin
Yayla IĞDIR Şamil
Ayrım ISPARTA Erkan
Mumcu İÇEL Oya
Araslı Halil
Cin Ali
Er Abdülbaki
Gökçel D.
Fikri Sağlar Mustafa
İstemihan Talay Rüştü
Kâzım Yücelen İSTANBUL Bülent
Akarcalı Ziya
Aktaş Yıldırım
Aktuna Sedat
Aloğlu Ahat
Andican Refik
Aras Mehmet
Aydın Nami
Çağan H.
Hüsnü Doğan Halit
Dumankaya Bülent
Ecevit Hasan
Tekin Enerem Algan
Hacaloğlu Metin
Işık Ercan
Karakaş Yılmaz
Karakoyunlu M.
Cavit Kavak Osman
Kılıç Mehmet
Tahir Köse Emin
Kul Necdet
Menzir Mehmet
Moğultay Yusuf
Namoğlu Altan
Öymen Ali
Talip Özdemir H.
Hüsamettin Özkan Yusuf
Pamuk Mehmet
Sevigen Ahmet
Tan Güneş
Taner Bülent
Tanla Zekeriya
Temizel Erdoğan
Toprak Ali
Topuz Şadan
Tuzcu Bahattin
Yücel İZMİR Veli
Aksoy Turhan
Arınç Ali
Rıza Bodur Işın
Çelebi Hasan
Denizkurdu İ.
Kaya Erdem Sabri
Ergül Şükrü
Sina Gürel Aydın
Güven Gürkan Gencay
Gürün Birgen
Keleş Mehmet
Köstepen Atilla
Mutman Metin
Öney Ahmet
Piriştina Rüştü
Saracoglu Rıfat
Serdaroğlu Süha
Tanık Hakan
Tartan Zerrin
Yeniceli KAHRAMANMARAŞ Esat
Bütün Ali
Doğan Ali
Şahin KARABÜK Şinasi
Altıner Erol
Karan KARAMAN Fikret
Ünlü KARS Y.
Selahattin Beyribey Çetin
Bilgir KASTAMONU Murat
Başesgioğlu Hadi
Dilekçi KAYSERİ İsmail
Cem İbrahim
Yılmaz KIRIKKALE Recep
Mızrak KIRKLARELİ İrfan
Gürpınar Cemal
Özbilen Necdet
Tekin KIRŞEHİR Ömer
Demir KİLİS Doğan
Güreş KOCAELİ Bülent
Atasayan Halil
Çalık Onur
Kumbaracıbaşı Hayrettin
Uzun Bekir
Yurdagül KONYA Ahmet
Alkan Abdullah
Turan Bilge Nezir
Büyükcengiz Ali
Günaydın Mehmet
Keçeciler KÜTAHYA Mustafa
Kalemli Emin
Karaa Mehmet
Korkmaz MALATYA Miraç
Akdoğan Metin
Emiroğlu Ayhan
Fırat MANİSA Abdullah
Akarsu Tevfik
Diker Hasan
Gülay Sümer
Oral Ekrem
Pakdemirli Cihan
Yazar Erdoğan
Yetenç MARDİN Muzaffer
Arıkan Süleyman
Çelebi Ömer
Ertaş MUĞLA Lale
Aytaman Zeki
Çakıroğlu Enis
Yalım Erez Fikret
Uzunhasan MUŞ Erkan
Kemaloğlu NEVŞEHİR Abdülkadir
Baş NİĞDE Akın
Gönen ORDU İhsan
Çabuk Mustafa
Bahri Kibar Müjdat
Koç Nabi
Poyraz Refaiddin
Şahin Şükrü
Yürür RİZE Avni
Kabaoğlu Ahmet
Kabil SAKARYA Teoman
Akgür Ahmet
Neidim Ersin
Taranoğlu SAMSUN Cemal
Alişan İrfan
Demiralp Ayhan
Gürel Yalçın
Gürtan Murat
Karayalçın Biltekin
Özdemir Adem
Yıldız SİİRT Nizamettin
Sevgili SİNOP Metin
Bostancıoğlu Yaşar
Topçu SIVAS Mahmut
Işık ŞANLIURFA Seyyit
Eyüpoğlu Eyyüp
Cenap Gülpınar ŞIRNAK Mehmet
Salih Yıldırım TEKİRDAĞ Fevzi
Aytekin Bayram
Fırat Dayanıklı Enis
Sülün TOKAT Metin
Gürdere Şahin
Ulusoy TRABZON Eyüp
Aşık Ali
Kemal Başaran İbrahim
Çebi Hikmet
Sami Türk TUNCELİ Orhan
Veli Yıldırım UŞAK Yıldırım
Aktürk Mehmet
Yaşar Ünal VAN Şerif
Bedirhanoğlu Mahmut
Yılbaş YALOVA Yaşar
Okuyan YOZGAT Lütfullah
Kayalar ZONGULDAK Veysel
Atasoy Tahsin
Boray Baycık Hasan
Gemici Osman
Mümtaz Soysal (Oya
Katılmayanlar) ADANA Cevdet
Akçalı M.
Ali Bilici AFYON Kubilay
Uygun AKSARAY Nevzat
Köse ANKARA Saffet
Arıkan Bedük Gökhan
Çapoğlu Ünal
Erkan ANTALYA Emre
Gönensay ARDAHAN İsmet
Atalay AYDIN İsmet
Sezgin (B.) BİLECİK Şerif
Çim BURSA Cavit
Çağlar Feridun
Pehlivan Ali
Osman Sönmez ÇANAKKALE A.
Hamdi Üçpınarlar DENİZLİ Adnan
Keskin DİYARBAKIR Seyyit
Haşim Haşimi EDİRNE Erdal
Kesebir ERZİNCAN Mustafa
Kul ERZURUM Zeki
Ertugay ESKİŞEHİR Mahmut
Erdir GAZİANTEP Mehmet
Batallı (B.) Hikmet
Çetin (Başkan) HATAY Abdulkadir
Akgöl IĞDIR Adil
Aşırım İSTANBUL Gürcan
Dağdaş Mehmet
Fuat Fırat Cefi
Jozef Kamhi Ahmet
Güryüz Ketenci Aydın
Menderes Mehmet
Cevdet Selvi Namık
Kemal Zeybek İZMİR Ufuk
Söylemez KOCAELİ İsmail
Kalkandelen KONYA Necati
Çetinkaya MANİSA Ayseli
Göksoy Yahya
Uslu RİZE Ahmet
Mesut Yılmaz (Başbakan) SİİRT Ahmet
Nurettin Aydın SIVAS Muhsin
Yazıcıoğlu ŞANLIURFA Necmettin
Cevheri ŞIRNAK Mehmet
Tatar TEKİRDAĞ Hasan
Peker TUNCELİ Kamer
Genç (Başkan V.) VAN Mustafa
Bayram ZONGULDAK Ömer
Barutçu (Açık
Üyelikler) BURSA 1 KIRŞEHİR 1 BİRLEŞİM
15’İN SONU |
|