Yazılı ve Sözlü Sorular Araştırma Komisyonları Soruşturma Komisyonları
                                                                      Son Tutanak Tutanak Sorgu Tutanak Metinleri Gizli Oturum Tutanakları
                                                                                                                                            Uluslararası Komisyonlar Dostluk Grupları
                                                                                      Genel Sekreterlik Mevzuat Telefon Rehberi Etik Komisyon Duyurular

DÖNEM : 20 CİLT : 32 YASAMA YILI : 2

T. B. M. M.

TUTANAK DERGİSİ

129 uncu Birleşim

31 . 7 . 1997 Perşembe


İ Ç İ N D E K İ L E R

  I. - GEÇEN TUTANAK ÖZETİ

II. - GELEN KÂĞITLAR

III. - YOKLAMALAR

IV. - BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) TEZKERELER VE ÖNERGELER

1. - Çankırı Milletvekili Mete Bülgün'ün, Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu üyeliğinden çekildiğine ilişkin önergesi (4/241)

2. - Kayseri Milletvekili İsmail Cem'in, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi üyeliğinden çekildiğine ilişkin önergesi (4/242)

3. - İçel Milletvekili M. İstemihan Talay'ın, Karadeniz Ekonomik İşbirliği Asamblesi üyeliğinden çekildiğine ilişkin önergesi (4/243)

4. - İzmir Milletvekili Şükrü Sina Gürel'in, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi üyeliğinden çekildiğine ilişkin önergesi (4/244)

5. - Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Bülent Ecevit'in, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetine yaptığı resmî ziyarete katılan milletvekiline ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/970)

V. - SEÇİMLER

A) KOMİSYONLARDAKİ AÇIK BULUNAN ÜYELİKLERE SEÇİM

1. - Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonunda açık bulunan üyeliğe seçim

2. - İnsan Haklarını İnceleme Komisyonunda açık bulunan üyeliğe seçim

VI. - KANUN TASARI VE TEKLİFLERİYLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER

1. - 926 Sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri PersonelKanununa Bir Geçici Madde Eklenmesine İlişkin 488 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ve Millî Savunma Komisyonu Raporu (1/215) (S.Sayısı : 23)

2. - Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İşyurtları Kurumunun Kuruluş ve İdaresine İlişkin Kanun Tasarısı ve Ankara Milletvekili M. Seyfi Oktay'ın Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifi ve Adalet ve Plan ve Bütçe komisyonları raporları (1/576, 2/137) (S. Sayısı :303)

VII. - SORULAR VE CEVAPLAR

A) YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI

1. - Tekirdağ Milletvekili Bayram Fırat Dayanıklı'nın, Tekel'de çalışan geçici işçilere daimi işçi statüsü verilip verilmeyeceğine ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı Eyüp Aşık'ın yazılı cevabı (7/3082)

2. - İzmir Milletvekili Sabri Ergül'ün, eski Başbakanlar tarafından silah hediye edilen kişilere ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu'nun yazılı cevabı (7/3111)

3. - İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı'nın, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumunun açtığı memuriyet sınavına ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Hasan Gemici'nin yazılı cevabı (7/3147)

I. - GEÇEN TUTANAK ÖZETİ

TBMM Genel Kurulu saat 15.00'te açılarak iki oturum yaptı.

Kırşehir Milletvekili Cafer Güneş, Kırşehir şeker fabrikası inşaatının tamamlanarak işletmeye alınmasına,

Karaman Milletvekili Zeki Ünal da, kalkınmada öncelikli yörelere,

İlişkin gündemdışı birer konuşma yaptılar.

Tekirdağ Milletvekili Bayram Fırat Dayanıklı'nın, öğretim üyelerinin askerlik sorunlarına ilişkin gündemdışı konuşmasına Başbakan Yardımcısı ve Millî Savunma Bakanı İsmet Sezgin cevap verdi.

Amerika Birleşik Devletlerine gidecek olan İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu'nun dönüşüne kadar, İçişleri Bakanlığına, Adalet Bakanı Mahmut Oltan Sungurlu'nun vekâlet etmesinin uygun görülmüş olduğuna ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi ile,

Ankara Milletvekili Ömer Faruk Ekinci'nin, Adalet Komisyonu,

Aydın Milletvekili Muhammet Polat'ın, Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu,

Tokat Milletvekili Bekir Sobacı'nın, Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu,

Konya Milletvekili Hasan Hüseyin Öz'ün, Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu,

Üyeliklerinden çekildiklerine ilişkin önergeleri,

Genel Kurulun bilgisine sunuldu.

Yapılan görüşmelerden sonra :

Gündemin “Kanun Tasarı ve Teklifleriyle Komisyonlardan Gelen Diğer İşler” kısmının 145 inci sırasında yer alan 347 sıra sayılı kanun teklifinin bu kısmının 12 nci sırasında, 153 üncü sırasında yer alan 360 sıra sayılı kanun teklifinin ise 13 üncü sırasına alınmasına ilişkin DYP Grubunun önerisinin kabul edilmediği;

Gündemin “Kanun Tasarı ve Teklifleriyle Komisyonlardan Gelen Diğer İşler” kısmının 1 inci sırasından 9 uncu sırasına kadar olan tasarı ve tekliflerin görüşülmesinin tamamlanmasına kadar, 30.7.1997 Çarşamba günkü çalışma süresinin uzatılmasına ve bu birleşimde sözlü soruların görüşülmemesine ilişkin DSP Grubunun önerisinin kabul edildiği,

Açıklandı.

Başkanlık Divanında açık bulunan ve DTP Grubuna ayrılan Kâtip Üyeliğe, Kütahya Milletvekili Mehmet Korkmaz,

İnsan Haklarını İnceleme Komisyonunda açık bulunan ve bağımsızlara ayrılan üyeliğe, İzmir Milletvekili Hasan Denizkurdu,

Seçildiler.

Gündemin “Kanun Tasarı ve Teklifleriyle Komisyonlardan Gelen Diğer İşler” kısmının :

1 inci sırasında bulunan 23,

2 nci sırasında bulunan 132,

3 üncü sırasında bulunan 164,

4 üncü sırasında bulunan 168,

5 inci sırasında bulunan 303,

6 ncı sırasında bulunan 232,

7 nci sırasında bulunan 332,

Sıra sayılı kanun tasarıları ve tekliflerinin görüşmeleri, komisyon yetkileri GenelKurulda hazır bulunmadıklarından, ertelendi;

8 inci sırasında bulunan, Genel Nüfus Tespiti Yapılması ve Seçmen Kütüklerinin Güncelleştirilmesi Hakkında Kanun Teklifinin (2/216) (S.Sayısı : 40) yapılan açık oylamadan sonra kabul edildiği ve kanunlaştığı açıklandı.

31 Temmuz 1997 Perşembe günü saat 15.00'te toplanmak üzere, birleşime 22.03'te son verildi.

Hasan Korkmazcan

Başkanvekili

Fatih Atay Ali Günaydın

Aydın Konıya

Kâtip Üye Kâtip Üye

II. - GELEN KÂĞITLAR

31 . 7 . 1997 PERŞEMBE

Tezkereler

1. - Konya Milletvekili Lütfi Yalman'ın; Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/967) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi : 30.7.1997)

2. - Rize Milletvekili Şevki Yılmaz'ın; Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/968) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi : 30.7.1997)

3. - Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Halil Çelik'in; Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/968) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi : 30.7.1997)

Raporlar

1. - Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Uluslararası Göç Örgütü Arasında Örgütün Türkiye'deki Hukuksal Durumu, Ayrıcalıkları ve Dokunulmazlıkları Hakkında Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna DairKanun Tasırısı ve Plan ve Bütçe ve Dışişleri komisyonları raporları (1/448) (S. Sayısı : 362) (Dağıtma tarihi 31.7.1997) (GÜNDEME)

2. - Dünya Posta Birliği Kuruluş Yasası Beşinci Ek Protokolünün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm ve Dışişleri komisyonları raporları (1/374) (S. Sayısı: 363) (Dağıtma tarihi : 31.7.1997) (GÜNDEME)

3. - Batı Avrupa Birliği, Ulusal Temsilciler ve Uluslararası Görevlilerin Statüsü Hakkında Anlaşmanın, Türkiye Tarafından Batı Avrupa Silahlanma Örgütü Faaliyetleri ile İlgili Olarak Uygulanması ve Buna İlişkin Mektupların Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/591) (S. Sayısı : 365) (Dağıtma tarihi : 31.7.1997) (GÜNDEME)

4. - Konya Milletvekili Ahmet Alkan ve 11 Arkadaşının; Yüksek Öğretim Personel Kanununun Bir Maddesinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ve İçtüzüğün 37 inci Maddesine Göre Doğrudan Gündeme Alınma Önergesi (2/684) (S.Sayısı : 369) (Dağıtma tarihi : 31.7.1997) (GÜNDEME)

5. - Ankara Milletvekili Saffet Arıkan Bedük ve 3 Arkadaşının; Şereflikoçhisar Adı ile Bir İl Kurulmasına Dair Kanun Teklifi ve İçtüzüğün 37 inci Maddesine Göre Doğrudan Gündeme Alınma Önergesi (2/267) (S. Sayısı : 370) (Dağıtma tarihi : 31.7.1997) (GÜNDEME)

Sözlü Soru Önergeleri

1. - Bilecik Milletvekili Şerif Çim'in, Kanada'dan kiralanan yangın söndürme uçaklarına ve yangında zarar gören vatandaşların kredi borçlarına ilişkin Orman Bakanından sözlü soru önergesi (6/586) (Başkanlığa geliş tarihi : 29.7.1997)

2. - Konya Milletvekili Veysel Candan'ın, Millî Güvenlik Kurulu görüşme tutanaklarının Kamuoyuna açıklanmasının gerekçesine ilişkin Millî Savunma Bakanından sözlü soru önergesi (7/587) (Başkanlığa geliş tarihi : 29.7.1997)

3. - Siirt Milletvekili Ahmet Nurettin Aydın'ın, Siirt Organize Sanayi Bölgesi Altyapı Projesi ve KOBİ kredilerine ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesi (6/588) (Başkanlığa geliş tarihi : 29.7.1997)

4. - Konya Milletvekili Veysel Candan'ın, sekiz yıllık kesintisiz eğitimi protesto yürüyüşünde yaşanan olaylara ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/589) (Başkanlığa geliş tarihi : 29.7.1997)

5. - Siirt Milletvekili Ahmet Nurettin Aydın'ın, Ilısu Barajı projesine ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/590) (Başkanlığa geliş tarihi : 29.7.1997)

Yazılı Soru Önergesi

1. - Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır'ın, Bursa'daki Kültür Varlıklarının korunması için yapılan harcamalara ilişkin Kültür Bakanından yazılı soru önergesi (7/3200) (Başkanlığa geliş tarihi : 28.7.1997)

2. - Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır'ın, Bursa İlindeki bazı yatırım projelerine ilişkin Devlet Bakanından yazılı soru önergesi (7/3201) (Başkanlığa geliş tarihi : 28.7.1997)

3. - Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır'ın, bazı genel müdürlüklerin Bursa İlindeki projelerine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/3202) (Başkanlığa geliş tarihi : 28.7.1997)

4. - Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır'ın, Bursa-Gürsu-Ağaköy projesine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/3203) (Başkanlığa geliş tarihi : 28.7.1997)

5. - Bilecik Milletvekili Şerif Çim'in, bir mahkumun affı ile ilgili basında yer alan bir beyanına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/3204) (Başkanlığa geliş tarihi : 29.7.1997)

6. - Tokat Milletvekili Ahmet Fevzi İnceöz'ün, akaryakıt zammına ilişkin Devlet Bakanından yazılı soru önergesi (7/3205) (Başkanlığa geliş tarihi : 29.7.1997)

BİRİNCİ OTURUM

Açılma Saati : 15.00

31 Temmuz 1997 Perşembe

BAŞKAN : Başkanvekili Hasan KORKMAZCAN

KÂTİP ÜYELER : Fatih ATAY (Aydın), Ünal YAŞAR (Gaziantep)

BAŞKAN - Türkiye Büyük Millet Meclisinin 129 uncu Birleşimini açıyorum.

III. - YOKLAMA

BAŞKAN - Ad okunmak suretiyle yoklama yapılacaktır; sayın milletvekilerinin, salonda bulunduklarını yüksek sesle belirtmelerini rica ediyorum.

(Yoklama yapıldı)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, toplantı yetersayısı bulunmamaktadır.

Saat 16.00'da toplanmak üzere birleşime ara veriyorum.

Kapanma Saati: 15.35

İKİNCİ OTURUM

Açılma Saati : 16.00

BAŞKAN : Başkanvekili Hasan KORKMAZCAN

KÂTİP ÜYELER : Ünal YAŞAR (Gaziantep), Fatih ATAY (Aydın)

BAŞKAN - Türkiye Büyük Millet Meclisinin 129 uncu Birleşiminin İkinci Oturumunu açıyorum.

III. - YOKLAMA

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, ad okunmak suretiyle yoklama yapılacaktır; sayın milletvekilerinin, salonda bulunduklarını yüksek sesle belirtmelerini rica ediyorum.

(Yoklama yapıldı)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, toplantı yetersayısı vardır; görüşmelere başlıyoruz.

Gündeme geçiyoruz.

Başkanlığın Genel Kurula sunuşları vardır.

Komisyonlardan istifa önergeleri vardır; ayrı ayrı okutup, bilgilerinize sunacağım:

IV. - BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) TEZKERELER VE ÖNERGELER

1. - Çankırı Milletvekili Mete Bülgün'ün, Tarım,Orman ve Köyişleri Komisyonu üyeliğinden çekildiğine ilişkin önergesi (4/241)

30.7.1997

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu üyeliğinden istifa ediyorum.

Gereğini arz ederim.

Saygılarımla.

Mete Bülgün

Çankırı

2. - Kayseri Milletvekili İsmail Cem'in, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi üyeliğinden çekildiğine ilişkin önergesi (4/242)

BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.

Diğer istifa önergesini okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi üyeliğinden istifa ediyorum.

Gereğini saygılarımla arz ederim.

İsmail Cem

Kayseri

BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.

Diğer istifa önergesini okutuyorum:

3. - İçel Milletvekili M. İstemihan Talay'ın, Karadeniz Ekonomik İşbirliği Asamblesi üyeliğinden çekildiğine ilişkin önergesi (4/243)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Karadeniz Ekonomik İşbirliği Asamblesi üyeliğinden istifa ediyorum.

Gereğini saygılarımla arz ederim.

M. İstemihan Talay

İçel

BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.

Diğer istifa önergesini okutuyorum:

4. - İzmir Milletvekili Şükrü Sina Gürel'in, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi üyeliğinden çekildiğine ilişkin önergesi (4/244)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi üyeliğinden istifa ediyorum.

Gereğini saygılarımla arz ederim.

Şükrü Sina Gürel

İzmir

BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.

Başbakanlığın, Anayasanın 82 nci maddesine göre verilmiş bir tezkeresi vardır; okutup, oylarınıza sunacağım:

5. - Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Bülent Ecevit'in, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetine yaptığı resmî ziyarete katılan milletvekiline ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/970)

31.7.1997

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı törenlerine katılmak ve görüşmelerde bulunmak üzere Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit'in başkanlığında bir heyetin 20 Temmuz 1997 tarihinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetine yaptığı resmî ziyarete, Ankara Milletvekili Agâh Oktay Güner'in de katılması uygun görülmüş ve bu konudaki Bakanlar Kurulu kararı ilişikte gönderilmiştir.

Anayasanın 82 nci maddesine göre gereğini arz ederim.

Mesut Yılmaz

Başbakan

BAŞKAN - Tezkereyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Sayın milletvekilleri, şimdi, gündemin “Seçim” kısmına geçiyoruz.

V. - SEÇİMLER

A) KOMİSYONLARDAKİ AÇIK BULUNAN ÜYELİKLERE SEÇİM

1. - Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonunda açık bulunan üyeliğe seçim

BAŞKAN - Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonunda boş bulunan ve Anavatan Partisi Grubuna düşen 1 üyelik için, Kırşehir Milletvekili Ömer Demir aday gösterilmiştir.

Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Sayın Demir'e, seçildiği Komisyonda başarılar diliyorum.

2. - İnsan Haklarını İnceleme Komisyonunda açık bulunan üyeliğe seçim

BAŞKAN - İnsan Haklarını İnceleme Komisyonunda boş bulunan ve Demokratik Sol Parti Grubuna düşen 1 üyelik için, İstanbul Milletvekili Mehmet Cevdet Selvi aday gösterilmiştir.

Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Sayın Selvi'ye, seçildiği Komisyonda başarılar diliyorum.

Gündemin “Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler” kısmına geçiyoruz.

Önce, sırasıyla, yarım kalan işlerden başlıyoruz.

VI. - KANUN TASARI VE TEKLİFLERİYLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER

1. - 926 Sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri PersonelKanununa Bir Geçici Madde Eklenmesine İlişkin 488 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ve Millî Savunma Komisyonu Raporu (1/215) (S.Sayısı : 23)

BAŞKAN - 926 Sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununa Bir Geçici Madde Eklenmesine İlişkin 488 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnameyle ilgili tasarının müzakeresine kaldığımız yerden devam edeceğiz.

Komisyon?.. Burada.

Hükümet?.. Yok.

Tasarının müzakeresi ertelenmiştir.

SALİH KAPUSUZ (Kayseri) - Sayın Başkan, kaçıncı sefer erteleme?

BAŞKAN - Burada onu tespit etme imkânım yok.

2. - Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İşyurtları Kurumunun Kuruluş ve İdaresine İlişkin Kanun Tasarısı ve Ankara Milletvekili M. Seyfi Oktay'ın Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifi ve Adalet ve Plan ve Bütçe komisyonları raporları (1/576, 2/137) (S. Sayısı :303) (1)

BAŞKAN - Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İşyurtları Kurumunun Kuruluş ve İdaresine İlişkin Kanun Tasarısı ve Ankara Milletvekili M. Seyfi Oktay'ın Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifi ve Adalet ve Plan ve Bütçe Komisyonları raporlarının müzakeresine kaldığımız yerden devam ediyoruz.

Komisyon ve Hükümet yerlerini aldılar.

Geçen birleşimde, tasarının tümü üzerindeki görüşmeler tamamlanmış ve tasarının maddelerine geçilmesi kabul edilmişti.

Şimdi, 1 inci maddeyi okutuyorum:

CEZA İNFAZ KURUMLARI İLE TUTUKEVLERİ İŞYURTLARI KURUMUNUN KURULUŞ VE İDARESİNE İLİŞKİN KANUN TASARISI

Amaç

MADDE 1. - Hükümlü ve tutukluların meslek ve sanatlarının korunup geliştirilmesi veya bir meslek ve sanat öğrenmeleri amacına yönelik olarak çalışmalarını sağlamak üzere; işyurtları açmak ve bunların bütün malî ve idarî işlerini bir merkezden düzenlemek ve yönetmek amacıyla Adalet Bakanlığına bağlı Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İşyurtları Kurumu kurulmuştur.

BAŞKAN - Madde üzerinde söz isteyen?..

SALİH KAPUSUZ (Kayseri) - Refah Partisi Grubu adına Fethullah Erbaş konuşacak.

BAŞKAN - Refah Partisi Grubu adına, Van Milletvekili Sayın Fethullah Erbaş; buyurun. (RP sıralarından alkışlar)

Konuşma süreniz 10 dakikadır.

RP GRUBU ADINA FETHULLAH ERBAŞ (Van) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İşyurtları Kurumunun Kuruluş ve İdaresine İlişkin Kanun Tasarısının 1 inci maddesi üzerinde söz almış bulunuyorum; Refah Partisi Grubu ve şahsım adına, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

1 inci maddede iki önemli konu vardır; birincisi, hükümlü ve tutuklulardan, meslek ve bir sanat sahibi olanlar; ikincisi ise, meslek ve sanat sahibi olmayanlar hakkındaki işlemlerdir. Meslek ve sanatı olanlar için, bu sanatlarının korunması, aynı zamanda, mesleklerinin yeni teknolojiye uygun olarak geliştirilmesinin sağlanmasını amaç edindirmektedir. İkincisinde ise, bir meslek ve sanatı olmayan tutuklu ve hükümlülerin cezalarını bitirdikleri zaman topluma kazandırılmaları ve toplumda bir meslek ve sanat edinmeleri için yapılan çalışmalardır.

İşyurtları, elbette ki, bu yasa tasarısının en önemli kısmıdır. Tutukluların ve hükümlülerin ıslah edilmelerine yönelik en önemli...

BAŞKAN - Sayın Erbaş, bir dakika...

Değerli arkadaşlarım, kürsüdeki hatibin konuşması, Genel Kurul salonundan değil, Başkanlık kürsüsünden dahi izlenemiyor. Ayaktaki arkadaşlarımızın, lütfen, yerlerine oturmalarını rica ediyorum. Görüşme yapacak olanlar, kuliste yapabilirler.

Buyurun Sayın Erbaş.

FETHULLAH ERBAŞ (Devamla) - Bugün, ülkemizde, 58 bin civarında tutuklu ve hükümlünün bulunduğu göz önüne alınırsa, bunların sadece 4 bini şu andaki işyurtlarında çalıştırılmakta, 54 binlik büyük bir bölümü ise, işyurtlarında çalıştırılmamakta, şu andaki infaz sistemine göre normal olmayacak bir şekilde bekletilmektedir.

Ceza infaz kurumlarının bugünkü durumuna bakacak olursak, 565 adet infaz kurumu bulunmaktadır. Bunların içerisinde 58 681 adet tutuklu ve hükümlü bulunmakta; bunların 48 816'sını adi suçlular, 8 665'ini ise, terör suçluları oluşturmaktadır. Bütün bu tutuklu ve hükümlüler için 31 202 personel çalıştırılması icap etmektedir; bunların da 23 bin civarındaki personel kadrosu şu anda dolu olup, 7 295 adet personel kadrosu ise halen boş bulunmaktadır.

Ceza ve infaz evlerinin en önemli konusu, tutukluları ve hükümlüleri topluma kazandırmaktır; yani, burada, insan önplanda gelmektedir. Tutuklu ve hükümlülerin şu andaki durumlarına bakacak olursak, cezaevlerimizde -son zamanlardaki ölüm oruçlarını da düşünürsek- ölüm oruçları dahil birçok problemle karşı karşıya olduğumuz meydandadır. Şu anda, tutukluların ve hükümlülerin durumlarını inceleyen bir komisyon kurulmuş olsa, bazı cezaevlerinde fazla sıkışıklık olduğunu, hatta insanların bir yatakta üç vardiyalı olarak yattığını göreceksiniz.

Tutuklu ve hükümlüleri ıslah yönünde ise, yapılan incelemelerde, cezaevlerinde bir ankesörlü telefonun bile bulunmadığı, cezaevlerine gelen tutuklu yakınlarınınsa büyük sıkıntı çektikleri, gelen haberler arasındadır. Şu andaki infaz sistemimiz, tutuklu ve hükümlülerden ziyade, bunların eş ve yakınlarına bu cezayı çektirmektedir. Biz, bu konuyu fasılalarla gördük ve inceledik. Konunun ilgilileri, bu konudaki düzenlemelerin en yakın zamanda yapılmasını Adalet Bakanlığından talep etmektedirler. Bizim de talebimiz bu yöndedir.

Bu işyurtlarından elde edilen gelirler, şu anda, Sayıştay vizesinden, 1050 Sayılı Muhasebei Umumiye Kanunundan muaf olmaktadır. Eğer, bu tahakkuk ederse -inşallah tahakkuk eder- Adalet Bakanlığı da kendi başına önemli bir gelir kaynağına sahip olmaktadır. Bu gelir kaynağının hem Sayıştay vizesinden muaf tutulması hem de Muhasebei Umumiye Kanununun dışında tutulması, Adalet Bakanlığının ileride bağımsız ekonomik güç elde etmesine de vesile olacaktır.

Kanun tasarısı bu haliyle, tutuklu ve hükümlülerin durumlarının iyileştirilmesi açısından, topluma kazandırılmaları açısından çok önemli yenilikler getirmektedir. Kanun tasarısını destekliyoruz, Genel Kurulu saygıyla selamlıyoruz. (RP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Refah Partisi Grubu adına konuşan Van Milletvekili Sayın Fethullah Erbaş'a teşekkür ediyorum.

Madde üzerindeki görüşmeler tamamlanmıştır.

Maddeyle ilgili değişiklik önergesi yoktur.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

2 nci maddeyi okutuyorum:

Tanımlar

MADDE 2. - Bu Kanunda geçen;

a) Bakan : Adalet Bakanını,

b) Bakanlık : Adalet Bakanlığını,

c) İşyurtları Kurumu : Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İşyurtları Kurumunu,

d) İşyurtları Kurumu Yüksek Kurulu : Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İşyurtları Yüksek Kurulunu,

e) Ceza İnfaz Kurumları : Kapalı ve açık cezaevleri ile çocuk ıslahevlerini,

f) Genel Müdürlük : Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünü,

g) Genel Müdür : Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürünü,

h) Daire Başkanlığı : Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü İşyurtları Daire Başkanlığını,

ı) Daire Başkanı : Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü İşyurtları Daire Başkanını,

İfade eder.

BAŞKAN - Madde üzerinde söz istemi?.. Yok.

Maddeyle ilgili değişiklik önergesi yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

3 üncü maddeyi okutuyorum:

İşyurtları Kurumu

MADDE 3. - İşyurtları Kurumunun organları, İşyurtları Kurumu Yüksek Kurulu ile Daire Başkanlığı ve işyurtlarıdır.

İşyurtları Kurumu Yüksek Kurulu; Bakanlık Müsteşarının başkanlığında, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü ile Hukuk İşleri Genel Müdürü, Personel Genel Müdürü, İdarî ve Malî İşler Dairesi Başkanından oluşur.

Başkanvekilliği görevi Genel Müdür tarafından yürütülür.

Bakan, gerekli gördüğü hallerde İşyurtları Kurumu Yüksek Kuruluna başkanlık eder.

Daire Başkanlığı, bir Daire Başkanı ile yeteri kadar tetkik hâkimi ve diğer personelden oluşur.

İşyurtları Kurumunu, İşyurtları Kurumu Yüksek Kurulu Başkanı temsil eder.

İşyurtları Kurumu, 1 inci maddede belirtilen amaçları gerçekleştirmek üzere işyurtları kurar.

BAŞKAN - Madde üzerinde söz istemi?.. Yok.

Maddeyle ilgili değişiklik önergesi yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...

ERSÖNMEZ YARBAY (Ankara) - Sayın Başkan, söz istemiştim.

BAŞKAN - Oylamaya geçtim; müteakip maddede...

ERSÖNMEZ YARBAY (Ankara) - Ama, bu çok önemli...

BAŞKAN - Geç kaldınız.

... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

4 üncü maddeyi okutuyorum:

İşyurtları Kurumu Yüksek Kurulunun görevleri

MADDE 4. - İşyurtları Kurumu Yüksek Kurulunun görevleri şunlardır;

a) İşyurtlarının genel amaç ve politikalarını belirlemek,

b) İşyurtları Kurumunun Genel Müdürlükçe hazırlanacak bütçesini onaylamak,

c) İşyurtlarının kurulmasına veya kaldırılmasına karar vermek,

d) Hükümlü ve tutukluların çalıştırılma esas ve usullerini belirlemek,

e) İşyurtları yönetim kurullarının önerisi üzerine 1475 sayılı İş Kanunu hükümlerine göre nitelikleri bu Kanunun 8 inci maddesinde belirtilen işçilerin çalıştırılmasına, ücretlerinin belirlenmesine ve bunların işten çıkarılmasına karar vermek,

f) Fazla iş çıkarmak suretiyle işyurduna yararlı olan personel ve hükümlülere prim ödenmesinin esas ve usullerini belirlemek; yıllık bilançolarında tahakkuk edecek kârdan personel, işçi ve hükümlülere ve bu Kanunun 8 inci maddesinde belirtilen kâr payı ödenmesine ilişkin işyurdu yönetim kurullarının önerilerini karara bağlamak,

g) Bakanlığın denetim programlarına ek olarak, işyurtlarının faaliyetlerinin adalet müfettişleri tarafından denetlenmesini Bakana önermek,

h) İşyurtları Kurumu ile işyurtlarının paralarının yatırılacağı bankaları belirlemek,

ı) Ceza İnfaz Kurumları ve tutukevleri personeline İşyurtları Kurumu ve İşyurtlarının hesaplarını tutturmak ve bu hesapları ilgilendiren işleri yaptırmak,

j) İşyurtlarının yıllık iş program ve projelerini, bütçelerini, ek bütçelerini, faaliyet raporu ve netice hesaplarını onaylamak veya reddetmek,

k) Genel Müdürün önerisiyle işyurtlarına işletme ihtiyaçları için kaynak tahsisi yapmak ve gerektiğinde birinden diğerine kaynak aktarması yapılmasına karar vermek,

l) Genel bütçeden aylık alan kadrolu personelin işyurdunda çalıştırılmasına ilişkin Genel Müdürün önerilerini karara bağlamak.

TEMEL KARAMOLLAOĞLU (Sıvas) - Sayın Başkan, Refah Partisi Grubu adına Sayın Cafer Güneş konuşacak.

BAŞKAN - Madde üzerinde, Refah Partisi Grubu söz isteminde bulunmuştur.

Refah Partisi Grubu adına, Sayın Cafer Güneş; buyurun efendim. (RP sıralarından alkışlar)

RP GRUBU ADINA CAFER GÜNEŞ (Kırşehir) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İşyurtları Kurumunun Kuruluş ve İdaresine İlişkin Kanun Tasarısının 4 üncü maddesi üzerinde Refah Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum; hepinizi şahsım ve Partim adına saygıyla selamlıyorum.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Türkiye Cumhuriyeti Devleti büyük bir devlettir. Bu büyük devlette de elbette ki problemler olacak; kavgalar, tehditler, maalesef öldürmeler, yaralanmalar olacaktır. Bunların da, kanunlar çerçevesi dışında olduğu için cezaları olacak, cezaların çekildiği mekânlar olacak.

Günümüzde cezaevlerinde, 58 bin civarında hükümlü ve tutuklu, 23 bin civarında da personel mevcuttur. Bunların çocukları ve yakınları da hesaba katılınca, yüzbinleri ilgilendiren bir kurumu ve yasa tasarısını görüşüyoruz. Oldukça önemli bir konu olduğu hepiniz tarafından kabul edilmektedir. Cezaevlerinin eski tarihlerine bakıldığında -ki, Kırşehir Yarı Açık Cezaevinde sergilenen ıslaha yönelik, eski dönemdeki o prangaları ve zincirleri görünce- bugün cezaevlerinde ne kadar güzel bir iyileştirme olduğu görülmektedir.

Modern infaz sistemlerinde, amaç, o mahkûmun cezasını çekme süreci içinde onu ıslah etmek, topluma kazandırmak, bir daha suç işlemesinin önüne geçerek, yaptıklarının yanlış olduğuna inandırarak serbest bırakmaktır. Islah faaliyetlerinin en önemlisi, kültürel eğitimdir ve hükümlü ve tutukluyu çalıştırarak, onu bir meslek sahibi yapmaktır.

Hükümlü ve tutuklular, döner sermaye esasına dayalı işyurtlarında çalıştırılmaktadır. Bu işyurtları, maalesef, dağınık, eskimiş teknolojiye sahip, rantabilitesi düşük ve aralarında koordinasyon bulunmayan tesisler haline gelmiştir. Tasarı, İşyurtları Kurumunun gelirleriyle, modern infaz sisteminin geliştirildiği cezaevlerinin yapımını, mevcutlarının tamir ve tadil edilmesini, modern cihazlarla donatılmasını, son teknolojiye dayalı yeni atölye, ünite ve unsurların vücuda getirilmesini sağlayacaktır.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; hepiniz takdir edersiniz ki, tüm kurumlar gibi cezaevleri de bir bütündür; bunun bir parçasıyla ilgilenmek, konuyu kökünden halletmez. Yine hepinizin takdir edeceğine inandığım üzere, cezaevleri sadece hükümlü ve tutuklulardan ibaret değildir; hükümlü ve tutuklulardan başka, cezaevindeki idareciler, infaz koruma memurları, mahkûm aileleri, mahkûmların şu veya bu şekilde mağdur ettiği insanlar ve cezaevinde çalışan memurlar vardır. Şimdi, biz burada, sadece hükümlü ve tutukluları ele alır, diğer ilgilileri dikkate almazsak, ayrıca, mekânın durumunu ve ilgili şahıslar arasındaki eşitsizliği dikkate almazsak, yapılan çalışmalarda istenilen verimin alınamayacağı kanaatindeyim.

Çok önemli olduğuna inandığım cezaevi müdürlerinin mevcutlarının çok köklü bir eğitimden geçirilmesi, bundan sonra mesleğe alınacak cezaevi müdürlerinin de mutlaka hukukçu olması gerektiği kanaatindeyim. Cezaevinde çalışan çok sayıda ikinci müdürler var; bu ikinci müdürlerin cezaevindeki görevleri belli değil; cezaevi müdürlerinin görevleri belli olmalı. Cezaevi müdürleri atanırken de bunun bir esasa dayandırılmasının faydalı ve iyi olacağı kanaatindeyim.

Cezaevlerinde birinci ve ikinci müdürlerin ve tüm personelin maaşlarının düşük olduğu kanaatindeyim; çünkü, buradaki insanlar, bir nevi emniyet görevi yapmaktadırlar; bunların da, emniyette çalışan insanlar gibi tazminatlarını alabilmeleri gerektiğine inanıyorum.

Ceza infaz kurumlarında görev yapan müdür ve infaz koruma memurlarına, görevleri bakımından gelecek tehdit ve tehlikeler karşısında güvence altına alınmalar için, gerektiğinde silah, servis hizmetleri ve önem durumuna göre koruma verilmesi gerekmektedir. Cezaevlerinin kontrol ve denetiminin daha enmiyetli ve seri bir şekilde yapılabilmesi için, en azından, il bazındaki cezaevlerine bilgisayar ve telsiz gibi en son ve teknik cihazların verilmesi -bunlar müdür ve infaz başkoruma memurlarına olabilir- gerekmektedir.

Ceza infaz kurumlarında yatan hükümlü ve tutukluların sağlık ve psikolojik sorunlarını gidermek için, cezaevlerine, acilen doktor, psikolog, ambülans, teknik araç ve gereçlerin verilmesi gerektiği kanaatindeyim.

Ceza infaz kurumlarına idareci ihtiyacı olduğunda, dışarıdan, cezaevini hiç bilmeyen insanları, âdeta, cezaevini bir basamak olarak kullanıp başka kurumlara yatay geçmek için kullanan birtakım insanları almak yerine, bu kurumda çalışan insanlara öncelik tanınmasının faydalı olacağına inanıyorum.

Ceza ve işyurtlarında çalışanlardan, iaşeleri karşılığı çalıştıkları gün ve yevmiyeden paraları peşin olarak kesilirken, diğer cezaevlerinde yatan insanlardan paraları sonradan tahsil edilme yoluna gidilmekte; bu da -çalışan insanlar parayı peşin verirken, diğerleri zaman içerisinde belki vermemekte- eşitsizlik getirmektedir. Buna bir çözüm bulunması gerekmektedir.

Açık cezaevlerinde çalıştırılan mahkûmlar, belediye sınırları dışarısına çıkmak için izni bakanlıktan almaktadırlar. Bu da, zaman kaybına sebep olmakta, o işin bitmiş olması durumunda izin gelmekte, amaca ulaşmamaktadır. Bu bürokrasinin kısaltılması, gerekirse yetkinin merkezî yönetimlere verilmesi gerektiğine inanıyorum.

Yine, çok önemli olduğuna inandığım, cezaevinde çalışan personelin hem yıpranmasını önlemek hem de cezaevi personeli olmaya istekli hale getirmek için, burada çalışan insanların emeklilik sürelerinin, tıpkı, askerî teşkilatta, emniyet teşkilatında olduğu gibi yirmi yıla indirilmesi gerekir; çünkü, hükümlü ve tutukluları, yani suç işleyen insanları jandarmayla, polisle yakalamak, belki bir ayı, iki ayı, beş ayı alır; ancak, hükümlü ve tutukluları teslim ettiğimiz bu insanlar orada yirmibeş yıl beklemektedirler. Asker ve polisler, iş zorluğu durumu göz önünde bulundurularak yirmi yılda emekli edilirken, cezaevinde çalışan personelin yirmibeş yılda emekli edilmesi, gerçekten bir eşitsizliği ortaya koymaktadır. Bu bakımdan, burada çalışan personele de mutlaka yirmi yılda emeklilik hakkı sağlanmalıdır; bu insanlar, emniyet teşkilatında ve askeriyede çalışanlardan daha çok yıpranmaktadır.

Diğer önemli bir husus da, hükümlü ve tutukluların her türlü ihtiyaçları düşünülüyor, gayet tabiîdir ki düşünülecek; ancak, hükümlü ve tutukluların eş ve çocuklarıyla ilgili ciddî bir iyileştirme yapılmamaktadır; fonlardan, işyerlerinden, hükümlü ve tutuklulara tanınan hak gibi, hükümlü ve tutuklu ailelerine de bir hakkın tanınması gerektiğine inanıyorum.

Hükümlü ve tutukluların bilerek veya bilmeyerek, isteyerek veya istemeyerek mağdur ettiği insanlar var. Hükümlülerin birtakım ihtiyaçları, doktor, eğitim , çocuklarının durumu gibi... Tutukevinden çıktıktan sonra onlara sağlanan yüzde 2-3 gibi iş imkânları da göz önünde bulundurulduğunda, mağdur edilen bu insanların feryatlarını duymamak mümkün değil; onlar da “bizim suçumuz ne, cezayı biz çekiyoruz” diye feryat etmektedirler. Durum böyle olunca, bu insanların da, aynı şekilde, iş imkânlarından ve devletin fonlarından, yüzde olarak cüzî miktarda da olsa yararlandırılması gerektiği kanaatindeyim; ancak bu şekilde cezaevini bir bütün olarak ele almış, camianın tamamını düşünmüş ve çıkacak kanunu amacına uygun olarak uygulamış oluruz. Eğer sadece hükümlü ve tutuklular düşünülürse, cezaevi personeli ile hükümlü ve tutukluların eş ve çocuklarına da ceza çektirilmiş olur.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; tasarı, hükümlü ve tutuklular hakkında önemli değişiklikler getiriyor; tekliflerimiz de göz önünde bulundurulursa, faydalı olacağına inanıyorum.

Tasarının hayırlı olmasını diliyor, hepinize saygılar sunuyorum. (RP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Refah Partisi Grubu adına konuşan Kırşehir Milletvekili Sayın Cafer Güneş'e teşekkür ediyorum.

Değerli arkadaşlarım, maddeyle ilgili başka söz istemi yok.

ERSÖNMEZ YARBAY (Ankara) - Var efendim.

BAŞKAN - Arkadaşlar, maddeler belli; söz isteyecek arkadaşlarımız daha önceden yazılı olarak bildirirlerse, ben de, daha rahatça söz verme imkânı bulurum.

Ankara Milletvekili Sayın Ersönmez Yarbay da, kişisel olarak madde üzerinde söz istemiştir.

Buyurun Sayın Yarbay.

Konuşma süreniz 5 dakikadır.

ERSÖNMEZ YARBAY (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İşyurtları Kurumunun Kuruluş ve İdaresine İlişkin Kanun Tasarısının 3 üncü maddesi üzerinde söz almak istiyordum; ancak, o maddede söz alma imkânımız olmadı.

Bu tasarının amacı 1 inci maddede belirtilmiş; hükümlü ve tutukluların meslek ve sanatlarının -meslek ve sanatı varsa- korunup geliştirilmesi; ikinci olarak, hiç iş sahibi olmayan, beceri sahibi olmayan mahkûmların da meslek ve sanat öğrenmeleri amaçlanmıştır.

Tasarının “İşyurtları Kurumu” başlıklı 3 üncü maddesinde, İşyurtları Kurumu Yüksek Kurulu oluşturulurken, sadece Adalet Bakanlığı temsilcilerine yer verilmiştir. İşyurtları Kurumu Yüksek Kurulu; Bakanlık Müsteşarının başkanlığında, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü, Hukuk İşleri Genel Müdürü, Personel Genel Müdürü, İdarî ve Malî İşler Dairesi Başkanından oluşturulmuştur.

4 üncü madde, İşyurtları Kurumu Yüksek Kurulunun, işyurtlarının genel amaç ve politikalarını belirlemek olarak düzenlenmiştir.

Bir defa, İşyurtları Kurumu Yüksek Kurulunun genel amaç ve politikayı belirleme yeterliliği yoktur; çünkü, bu İşyurtları Kurumu Yüksek Kurulunu oluşturan arkadaşlarımızın hepsi bürokrasiden gelmektedir. Biz, bir yandan hem devleti küçültelim, özel sektöre daha çok ağırlık verelim, katılımı artıralım derken, Meclisten çıkarmış olduğumuz kanunlarla, hem katılımı azaltıyoruz hem de ekonomide devletin payını artırmaya devam ediyoruz.

Hükümlü ve tutukluların, işyurtlarında meslek ve sanat öğrenebilmeleri için, bu kurulda Millî Eğitim Bakanlığının temsilcisi olması lazım. Millî Eğitim Bakanlığına bağlı Meslekî ve Çıraklık Eğitim Genel Müdürlüğü var; bu temsilcinin, burada yer almış olması gerekiyordu. Bir yerde eğitim söz konusu, bir beceri söz konusu; fakat, Millî Eğitim Bakanlığından hiç ses çıkmıyor, kendi alanını hiç korumaya kalkmıyor, bu bir.

İkinci olarak, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı... Bir yerde çalışma söz konusu, bakanlığın ismi Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı; fakat, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı da, bu kurulda bir temsilcimiz bulunsun diye, bir girişimde bulunmuyor, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı da ortada yoktur.

Mahkûmların üretim yapması ve bu üretilen malların pazarlanması olayı var. Üretim ve pazarlama konusu, benim bildiğim kadarıyla, Adalet Bakanlığının bütün bürokratları hâkimlerden meydana gelmedir. Bu hâkim arkadaşlarımızın -Bakanlık Müsteşarının, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürünün- üretim ve pazarlama konusunda ne tecrübeleri var, bu malları nasıl pazarlayacaklar?! Hangi bilgi ve beceriyle pazarlayacaklar?! Piyasayı biliyorlar mı? Dolayısıyla, 3 üncü maddede, İşyurtlarının genel amaç ve politikalarını belirlemek olarak belirtilen maddede çok büyük bir eksiklik var. Burada, mutlaka Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin, Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonunun, Millî Eğitim Bakanlığının ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının temsilcisi de bulunmalıdır.

Pazarlama ve üretim konusunda tecrübesi olan, belli bir ciroyu aşmış bir şirkette pazarlama müdürü veyahut da üretim müdürü olarak çalışan kişilerin de, bu İşyurtları Kurumu Yüksek Kurulunda görev alması ve politikalarının doğru olarak tespit edilmesinde çok büyük yarar vardır. Yoksa, bu tasarı, amaçlarıyla uyuşmayan bir yapı arz etmektedir.

12 Eylül 1980'den sonra bütün devlet kuruluşları, Sayıştay denetiminden kaçan, Türkiye Büyük Millet Meclisi denetiminden kaçan, Maliye Bakanlığı denetiminden kaçan birer yapı, birer çiftlik oluşturdular. Her kurum oluşturduğu bu çiftliğin başkanı kendisi, denetçisi kendisi; ayrıca, bütün denetimlerden uzak bir şekilde oluşturulan bu özel çiftliklerde de herkes at oynatıyor. Bu şekilde kamunun kaynakları çarçur ediliyor.

Dolayısıyla, bu tasarının daha sonraki maddelerinde göreceğiz; tasarı, genel olarak Adalet Bakanlığının serbestçe demirbaş malzeme alabilmesi, birtakım malzemeleri serbestçe elde edebilmesi ve yöneticilere birtakım imkânların tanınması gibi, bir amaç taşıyor görünümündedir; çünkü şu ana kadar Sayıştay vizesinden...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Yarbay, konuşmanızı tamamlayın efendim.

ERSÖNMEZ YARBAY (Devamla) - Türkiye Büyük Millet Meclisi denetiminden uzak tutulan bütün kuruluşlar da, maalesef, bu tür işlemler yapılmaktadır. Bu konuyu dikkatlerinize arz etmek için söz aldım. Hepinize teşekkür ediyorum. (RP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Ankara Milletvekili Sayın Ersönmez Yarbay'a teşekkür ediyorum.

Madde üzerinde başka söz istemi?.. Yok.

Maddeyle ilgili önerge yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

5 inci maddeyi okutuyorum:

Daire Başkanlığının görevleri

MADDE 5. - Daire Başkanlığının görevleri şunlardır;

a) İşyurtları Kurumu Yüksek Kurulu kararlarını yerine getirmek,

b) İşyurtlarını yönetmek, denetlemek ve hesap işlerini izlemek,

c) Hükümlü ve tutukluların çalıştırılmalarıyla ilgili her türlü işlemi yürütmek, küçüklerin çalışma şartları bakımından ilgili bakanlık ve kamu kuruluşları ile işbirliği yapmak,

d) İşyurtlarının yıllık iş program ve projelerini, bütçelerini, ek bütçelerini, faaliyet raporu ve netice hesaplarını İşyurtları Kurumu Yüksek Kuruluna sunmak,

e) İşyurtlarında 1475 sayılı İş Kanunu hükümlerine göre bu Kanunun 8 inci maddesinde belirtilen nitelikte çalıştırılacak işçilere ilişkin işyurdu yönetim kurullarının önerilerini İşyurtları Kurumu Yüksek Kuruluna sunmak,

f) İşyurtları Kurumu Yüksek Kurulunun sekreterya hizmetlerini yürütmek,

g) Görev alanına giren konularda mevzuat yetersizliğine ve aksaklığına ilişkin inceleme ve araştırma yaparak İşyurtları Kurumu Yüksek Kuruluna öneride bulunmak, tüzük ve yönetmelik tasarılarını hazırlamak ve izlemek, görüş bildirmek, genelge düzenlemek,

h) Kanunlarda gösterilen ve Bakanlıkça verilen diğer görevleri yapmak.

BAŞKAN - Madde üzerinde söz istemi?.. Yok.

Maddeyle ilgili değişiklik önergesi yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

6 ncı maddeyi okutuyorum:

İşyurtları

MADDE 6. - İşyurtları, hükümlü ve tutukluların meslek ve sanatlarını koruyup geliştirmek veya bunlara bir meslek ve sanat öğretmek, bu suretle üretilen ekonomik değerleri pazarlamak için ceza infaz kurumları ile tutukevleri bünyesinde oluşturulan tesis, atölye ve benzeri ünitelerdir.

BAŞKAN - Madde üzerinde söz istemi?.. Yok.

Maddeyle ilgili değişiklik önergesi yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

7 nci maddeyi okutuyorum:

Sermaye kaynakları

MADDE 7. - İşyurtları Kurumuna 2 000 000 000 000 TL. (İki Trilyon) döner sermaye tahsis edilmiştir. İhtiyaç halinde bu miktar Bakanlar Kurulu kararıyla on katına kadar artırılabilir.

İşyurtları Kurumunun sermaye kaynakları şunlardır;

a) İşyurtlarının faaliyetlerinden elde edilen gelir ve kârlar,

b) 2548 sayılı Cezaevleriyle Mahkeme Binaları İnşası Karşılığı Olarak Alınacak Harçlar ve Mahkûmlara Ödettirilecek Yiyecek Bedelleri Hakkında Kanunun 1 inci maddesine göre tahsil edilen harçlar,

c) 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı (1), (2) ve (3) sayılı tarifelere göre alınan yargı ve noter harçlarının % 25'i,

d) Ceza İnfaz kurumları ve tutukevleri ile işyurtlarının demirbaşına kayıtlı olup hizmet dışı bırakılan eşya ve araçlarla yemek ve ekmek artıklarının satışından elde edilen gelirler,

e) Bağış ve yardımlar,

f) Faiz ve sair gelirler.

Yukarıdaki fıkranın (b) bendine göre tahsil edilen harçlar İşyurtları Kurumunun Ankara'da İşyurtları Yüksek Kurulunca belirlenecek bankalarda açılacak hesabına aktarılmak üzere bulundukları mahalde bir banka şubesi nezdinde açılacak hesaba günlük olarak; (c) bendinde belirtilen gelir payları ise, sözkonusu harçların tahsilini takip eden ayın sonuna kadar Maliye Bakanlığı Merkez Saymanlığınca Kurumun yukarıda belirtilen hesabına aktarılır.

(d) ve (e) bentlerine göre elde edilen gelirler üçüncü fıkrada belirtilen hesaba yatırılır.

İşyurtları Kurumu bütçesinden, İşyurtları Kurumu Yüksek Kurulunca belirlenen miktar ve esaslar dahilinde; Bakanlık merkez ve taşra teşkilatı ile bağlı kuruluşlarının bina alım, inşa, onarım, demirbaş, araç, gereç ve sair her türlü ihtiyaçlarına harcama yapılabilir veya bu maksatlarla kullanılmak üzere ayrılan paralar bir taraftan genel bütçenin (B) işaretli cetveline gelir, diğer taraftan Adalet Bakanlığı bütçesine özel ödenek kaydedilmek üzere Hazine veznelerine yatırılabilir. Bu ödeneklerden harcanmayan kısımlar ertesi yıl bütçesine devredilir. Şu kadar ki, ceza ve infaz kurumları ve tutukevlerinin ihtiyacı için ayrılacak miktar işyurtlarının özgelirlerinin % 90'ından az olamaz.

İşyurdu bütçelerinden, işyurdu hizmet ve çalışmalarının yürütülmesi ile ilgili her türlü döşeme, demirbaş, makine, teçhizat, kara, hava ve deniz taşıtları alım, bakım, onarım ve işletilmesi ile işyurtlarına ilişkin tüm giderleri için harcama yapılır.

İşyurtları Kurumuna ait mallar Devlet malı sayılır. Bunlar aleyhine suç işleyenler, Devlet malları aleyhine suç işleyenler gibi cezalandırılır.

BAŞKAN - Madde üzerinde Refah Partisi Grubu adına Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay söz istemişlerdir.

Buyurun Sayın Yarbay.

Konuşma süreniz 10 dakikadır.

RP GRUBU ADINA ERSÖNMEZ YARBAY (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan kanun tasarısının 7 nci maddesi üzerinde Refah Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum.

İşyurtları kurumuna 2 trilyon lira döner sermaye tahsis edilmesi ve ihtiyaç halinde bu miktarın on katına kadar artırılabilmesi olumludur; ancak, enflasyon dikkate alındığı takdirde, belki, bu rakam kafi bile gelmeyecektir. Halen, 4 bin mahkûmun çalıştırılabildiği cezaevlerinde, bu sayının artırılması için, belki, daha fazla sermayeye ihtiyaç olacaktır. Ancak, burada, sermayenin miktarından çok, sermayenin nasıl kullanılacağı, elde edilen gelirin nasıl kullanılacağı hususu çok önemlidir.

Biraz önceki konuşmam sırasında da işaret ettiğim gibi, her kurum, bütün denetimlerden uzak bir ekonomik alan oluşturmakta ve bu ekonomik alan içerisinde faaliyetlerini çok serbest bir şekilde devam ettirebilmektedir. Bu hususlar denetimden uzak olduğu için, kamunun kaynakları, büyük ölçüde çarçur edilmektedir. Hazine, buraya 2 trilyon liralık bir kaynak aktardığı halde, bu kaynakların gelirleri ve kârlarından Hazineye hiç pay ayrılmayışı ve bu kaynakların cezaevlerinin yapımı, restorasyonu ve demirbaş ihtiyaçları için kullanılır olması, bu kanunun amacıyla bağdaşmamaktadır.

Kanunun amacı, tutuklu ve hükümlü olanların meslek ve san atlarının geliştirilmesidir veya hiç meslek ve zanaat sahibi olmayan tutuklu ve hükümlülerin meslek ve zanaat sahibi yapılmasıdır; ancak, elde edilen gelirler, cezaevlerinin yapılmasına harcanınca, elde hiçbir kaynak kalmayacaktır. Bugün, cezaevlerinin yapımı ve restorasyonları için trilyonlar kafi gelmeyecektir. O sebeple, cezaevlerini yapmak ve bunların restorasyonu devletin görevidir. İşyurtlarının gelirlerinden ve işyurtlarının özkaynaklarından hapishanelerin yapılması ve onların restorasyonu gibi konulara bir harcama yapılmamalıdır. Bilakis, cezasını çektikten sonra tahliye olan ve bir meslek sahibi yapılan hükümlü ve tutukluların, piyasada istihdamları konusunda, onlara kredi açılmak suretiyle destek sağlanmalıdır. Aksi takdirde, bu gelirler, yalnızca cezaevi yapımı, demirbaş alımı gibi hususlara kaydırıldığı takdirde, geriye hiçbir gelir kalmayacak ve tasarı esas amacından uzaklaşmış olacaktır.

Bu tasarıda genel olarak gördüğümüz husus şudur: Başlangıçtaki “Amaç” başlıklı 1 inci madesiyle daha sonraki maddeler birbirine hiç uymamaktadır. Maalesef, tasarının 1 inci maddesi tutuklu ve hükümlüleri iş ve meslek sahibi yapmak iken, bundan sonraki bütün maddeler, elde edilen gelirlerin nasıl harcanacağı konusuna ayrılmıştır. Tutuklu ve hükümlülerin durumlarını iyileştirme konusuna çok az bir pay ayrılmaktadır. O sebeple, bu konuda yeni bir düzenleme yapılmalı ve mutlaka tutuklu ve hükümlüler tahliye olduktan sonra, onların piyasada iş bulabilmeleri veya kendi işlerini kurabilmeleri için bu tasarıda öngörülen gelirlerden onlara da pay ayrılmalı, onlar da kredilerle desteklenmelidir.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (RP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Refah Partisi adına konuşan Ankara Milletvekili Sayın Ersönmez Yarbay'a teşekkür ediyorum.

BEKİR SOBACI (Tokat) - Sayın Başkan, karar yetersayısının aranmasını istiyorum.

BAŞKAN - Arayacağım efendim.

Madde üzerinde başka söz isteyen?.. Yok.

Maddeyle ilgili değişiklik önergesi yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Karar yetersayısı bulunamamıştır.

Birleşime 10 dakika ara veriyorum.

Kapanma Saati: 17.15

ÜÇÜNCÜ OTURUM

Açılma Saati : 17.30

BAŞKAN : Başkanvekili Hasan KORKMAZCAN

KÂTİP ÜYELER : Ünal YAŞAR (Gaziantep), Fatih ATAY (Aydın)

BAŞKAN - Türkiye Büyük Millet Meclisinin 129 uncu Birleşiminin Üçüncü Oturumunu açıyorum.

VI. - KANUN TASARI VE TEKLİFLERİYLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam)

2. - Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İşyurtları Kurumunun Kuruluş ve İdaresine İlişkin Kanun Tasarısı ve Ankara Milletvekili M. Seyfi Oktay'ın Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifi ve Adalet ve Plan ve Bütçe komisyonları raporları (1/576, 2/137) (S. Sayısı :303) (Devam)

BAŞKAN - Değerli arkadaşlarım, İkinci Oturumda, 7 nci maddenin oylanması sırasında karar yetersayısı istenilmiş, karar yetersayısı bulunamamıştı.

7 nci maddeyi tekrar oylarınıza sunacağım ve karar yetersayısını arayacağım.

Maddeyi kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir. Karar yetersayısı vardır.

8 inci maddeyi okutuyorum:

Ücret ve ek ödemeler

MADDE 8. - İşyurtlarında çalıştırılan hükümlü ve tutukluların gündelikleri, yiyecek karşılığı tutarı çıkarıldıktan sonra her ayın sonunda verilir.

Ücretleri işyurdundan ödenmek üzere 1475 sayılı İş Kanunu hükümlerine göre, hükümlülere bir mesleğin gerektirdiği bilgi, beceri ve iş alışkanlıklarını kazandırabilecek nitelikleri haiz yeter sayıda usta, işyurtlarında çalıştırılabilir.

İşyurtlarında çalışma saatleri dışında veya tatil günlerinde fazla çalışma yaptırılabilir. Fazla çalışma yapan personel ve işçilere yılı Bütçe Kanunlarında belirlenen miktarlarda fazla çalışma ücreti ödenir.

İşyurtlarında görevli personel, işçi ve hükümlülere, işyurtlarının yıllık bilançolarında tahakkuk edecek her türlü faaliyet dışı gelirleri ve faizler hariç olmak üzere kârlarının yüzdeyirmibeşini aşmamak ve ilgilinin yıllık net ücretinin yüzdeellisini geçmemek üzere memur maaş katsayısının, (10 000) gösterge rakamı ile çarpımı sonucu bulunacak miktara kadar ve çalıştıkları süre ile yaptıkları işin özellik ve güçlüğüne göre İşyurtları Yüksek Kurulu Kararı ile kâr payı ödenebilir. Ödemeler, çalışmayı takip eden bütçe yılında ve bir defada yapılır.

Bakanlık, ceza infaz kurumları ve tutukevleri görevlilerine, tespit edeceği örnekte, parasız elbise vermeye yetkilidir.

BAŞKAN - Madde üzerinde, Refah Partisi Grubu adına, İstanbul Milletvekili Sayın Ali Oğuz söz istemişlerdir.

Buyurun Sayın Oğuz. (RP sıralarından alkışlar)

Konuşma süreniz 10 dakikadır.

RP GRUBU ADINA ALİ OĞUZ (İstanbul) - Muhterem Başkan, değerli arkadaşlarım; müzakere konusu Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İşyurtları Kurumunun Kuruluş ve İdaresine İlişkin Kanun Tasarısı ve Ankara Milletvekili Seyfi Oktay'ın Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifi ve Adalet ve Plan ve Bütçe komisyonları raporları üzerinde, yani, 303 sıra sayılı kanun tasarısı üzerinde görüşlerimi Parti Grubumuz adına arz etmek üzere huzurlarınızdayım; bu vesileyle, Yüksek Heyetinizi hürmetle selamlıyorum efendim.

Hepinizin malumu olduğu gibi, ceza ve tevkif evlerinde yatan insanların bir kısmı suçlu, bir kısmı kader kurbanı, bir kısmı da, elinde olmayan sebeplerin oraya getirdiği, bu memleketin evladı, vatandaşı olan insanlardır.

Cezanın infazından maksat, bir intikam duygusu değildir; mahiyeti, oraya girmiş olan kimsenin ıslah edilerek cemiyete yeniden kazandırılması hadisesidir. İçeride kaldığı müddet içerisinde, kendisinin fizik yapısının ve biyolojik bünyesinin bir taraftan korunması, bir taraftan, cezasının, insanlara, insan onuruna ve insan haklarına yakışır bir şekilde çektirilmesi, diğer taraftan da, malî müzayaka içerisinde ona acı verilmesi şeklinde değil, ona, içeride bulunduğu müddet içerisinde, bir beceri ve bir iş yapma imkânı, cemiyetin içerisine tekrar çıktığı zaman da, cemiyet içerisinde kendisini koruyabilecek, maişetini temin edebilecek ve hayatını sürdürebilecek bir vasıf kazandırılmasına matuftur. Onun için değerli arkadaşlarım -uzun yılların tecrübesi olarak- cezaevlerinde bulunan kimselerin, iş esasına müstenit yerlerde çalıştırılması ve kendilerine bir meslek ve sanat kazandırılması hususunda gayret sarfedilmiş ve bu meyanda, bu cümleden olarak, bu hizmetin ifası içerisinde, cezaevleri içerisinde işyurtları kurulmuş ve bu işyurtlarında yatan hükümlülere bazı imkânlar getirilmiştir. İşte, 8 inci maddedeki ücret ve ek ödemeler de bu hizmetin devamını temin sadedinde, hükümlüye, orada çalıştığı müddet içerisinde bazı imkânların temin edilmesi hadisesidir.

Bu maddenin birinci fıkrasında tadat edilen işyurtlarında çalıştırılan hükümlü ve tutuklunun kendisine, her ayın sonunda bir bedel -gündelik- ödenmesi hususunda bir hüküm tesis edilmiştir. Bu hükme göre “İşyurtlarında çalıştırılan hükümlü ve tutukluların gündelikleri, yiyecek karşılığı tutarı çıkarıldıktan sonra her ayın sonunda verilir.” Demek ki, birinci etapta, kendisine bir gündelik ödeniyor -hak ettiği gündelikten yiyecek masrafları düşülüyor, kalanı da kendisine ödeniyor- ve bu gündelikleri, 8 inci maddenin birinci fıkrasında tayin ve tespit edildiği gibi ayın sonunda ödeniyor.

Onun dışında, yine, bu imkânlardan yararlanılarak temin edilen ve elde edilen karşılıklardan usta; yani, kendisine iş öğretecek, beceri kazandıracak, kendisini bir sanat sahibi yapacak tecrübe sahibi insanların dışarıdan temin edilmesi hususundaki masraflar için birkısım ödenek ayrılıyor. Bu da, o hükümlüye temin edilen ikinci imkân; yani, bir sanat ve beceriyi kendisine öğretecek ustanın temini hadisesi ve imkânıdır.

Üçüncü imkân ise, fazla çalışma imkânının kendisine temin edilmesidir ve üçüncü fıkranın temin ettiği bu imkâna göre, işyurtlarında çalışma saatleri dışında ve tatil günlerinde fazla çalışma yapabilecek; fazla çalışma yapan personel ve işçilere, yılı Bütçe Kanunlarında belirlenen miktarlarda fazla çalışma ücreti ödenecek; yani, yevmiyelerinin, günlük kazançlarının dışında, kendisine sanat öğretecek ustaların çalışmasını temin edecek paranın sarfiyatı dışında, bir de, kendilerine fazla mesai, fazla çalışma ücreti temin edilmiş oluyor ki, bu da üçüncü imkân, üçüncü menfaat oluyor.

Dördüncüsü ise, kendisine bir kâr payı temin ediliyor. 8 inci madde, “İşyurtlarında görevli personel, işçi ve hükümlülere, işyurtlarının yıllık bilançolarında tahakkuk edecek her türlü faaliyet dışı gelirleri ve faizler hariç olmak üzere kârlarının yüzde yirmibeşini aşmamak ve ilgilinin yıllık net ücretinin yüzde ellisini geçmemek üzere memur maaş katsayısının (10 000) gösterge rakamı ile çarpımı sonucu bulunacak miktara kadar ve çalıştıkları süre ile yaptıkları işin özellik ve güçlüğüne göre İşyurtları Yüksek Kurulu Kararı ile kâr payı ödenir” diye bir hüküm ihtiva etmektedir ki, bu da, yukarıdan beri saydığımız, gündeliklerine, temin edilen işçi ücretlerine, fazla mesailerine ilaveten, ayrıca, kendilerine bir kâr payı ödeme imkânı veriyor.

Muhterem kardeşlerim, beşinci imkân ise, son fıkrada tadat edilen, Bakanlıkça, ceza infaz kurumları ve tutukevleri görevlilerine, tespit edeceği örnekte, parasız elbise verilmesi imkânıdır ki, böylece de, bir sonuncu imkân hükümlü ve tutukluya temin edilmiş oluyor. Bunların hepsi, hükümlü ve tutuklunun içeride çalıştığı müddet içerisinde, bir sanat ve meslek sahibi olmasının temini, gündelik verilmesi, fazla mesai verilmesi, üstelik kâr payından hisse verilmesi ve sonuncu olarak da, kendisine bir elbise verilmesi hususundaki menfaatlarını temin eden hükümlerdir; 8 inci madde bu imkânları düzenlemiştir.

Kanunun memleketimize ve milletimize ve cezaevlerinde çile dolduran kader kurbanı insanlara hayır getirmesini temenni ediyor ve bu vesileyle, Yüksek Heyetinizi hürmet ve muhabbetle selamlıyorum efendim. (Alkışlar)

BAŞKAN - Madde üzerinde başka söz istemi?.. Yok.

Maddeyle ilgili değişiklik önergesi yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

9 uncu maddeyi okutuyorum:

Yönetmelik

MADDE 9. - a) İşyurtları Kurumu ile işyurtlarına ilişkin hususlar,

b) Hükümlü ve tutuklulara ödenen gündeliklerin ödeme usul ve esasları,

c) Fazla çalışma usul ve esasları,

d) Muhasebe ve ihaleye dair usul ve esaslar,

e) Uygulamaya ilişkin sair hususlar,

Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 6 ay içinde çıkarılacak yönetmeliklerde gösterilir.

BAŞKAN - Madde üzerinde, Refah Partisi Grubu adına Gaziantep Milletvekili Bedri İncetahtacı söz istemiştir.

Buyurun Sayın İncetahtacı. (RP sıralarından alkışlar)

Konuşma süreniz 10 dakikadır.

RP GRUBU ADINA MEHMET BEDRİ İNCETAHTACI (Gaziantep) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İşyurtları Kurumunun Kuruluş ve İdaresine İlişkin Kanun Tasarısı üzerinde söz almış bulunmaktayım; Refah Partisi Grubumuz adına hepinizi hürmetle selamlıyorum.

Bu kanun tasarısının genel gerekçesine baktığımız zaman, asıl amacın, hükümlülerin iç dünyasına nüfuz ederek, onları ıslah etmek ve bir daha suç işlemelerine mani olacak şekilde, topluma yararlı bir fert olarak serbest bırakılmalarını sağlamaktır. Aynı zamanda, onun, bu ceza döneminde bir meslek, bir zanaat sahibi olmasını sağlayarak, serbest bırakıldıktan sonra hayata bihakkın kazandırılmasını temin etmektir. Bu çerçeve içerisinde 9 uncu maddeyi değerlendirdiğimizde, hükümlülerin ve tutukluların kalmış olduğu işyurtları kurumuyla, işyurtlarına ilişkin hususların belirlenmesi konusunda bazı maddelerin tadat edildiğini görüyoruz. Bunlar, hükümlü ve tutuklulara ödenen gündeliklerin ödeme usul ve esasları, fazla çalışma usul ve esasları, muhasebeye ve ihaleye dair usul ve esaslar, uygulamaya dair esaslar... Bunlar, bu kanunun çıkmasından altı ay sonra yürürlüğe girecektir. Burada, Adalet Bakanlığı yetkililerine, dikkat etmeleri gereken bir hususu serdetmeye gayret edeceğim:

Bu altı ay içerisinde çıkarılacak yönetmeliklerde, muhatapların, bir rehabilitasyon merkezinde bulunan, topluma tekrar kazandırılması gereken varlıklar olduklarını aklımızdan çıkarmamamız gerekmektedir. Dolayısıyla, bunların maddî hususlarını belirlerken, karşımızda bir makinenin veya cansız bir varlığın olduğunu düşünerek değil, netice itibariyle bir insan olduklarını düşünerek ve bunların taşımış olduğu insanî özellikleri nazarı itibara alarak bu yönetmeliklerin düzenlenmesinde fayda mülahaza ediyoruz.

Bakınız, biz, bu hatayı yalnız bu konuda değil, birçok konuda yapıyoruz. Asgarî ücreti tespit ederken, karşımızdaki insanın insanî özelliklerini, ailevî özelliklerini, sahip olduğu çocuklarını dikkate almıyoruz. İşte, bu tespit sırasında yaptığımız hata, toplumun bireyleri arasındaki mutsuzluğu artırmakta ve onların, daha fazla suç işleyebilecekleri bir konuma gelmesine yardımcı olmaktadır. Emin olunuz ki, kendini bu insanî duygulardan uzak hisseden insanların suç işleme oranı çok daha fazladır. Cezaevinde bulunan insanların, cezaevine girerken hangi haleti ruhiye içerisinde olduklarını araştırırsanız, birçoğunun, suç işlediği anda, tam bir moral bozukluğu içerisinde, kendine güvenini kaybetmiş, daha açık bir ifadeyle, insan yerine konulmadığının bilincine varmış olduklarını görürüz. Öyleyse, biz, bunları, cezaevlerinde, rehabilitasyon merkezleri gibi ıslah ederken, onlara, bu sırada, tam bir insanî uygulamaya muhatap olduklarını hissettirmeliyiz. Gerek günlük iaşe bedellerini tespit ederken, gerek yıllık bir defa verilen elbiselerin şeklini belli ederken ve gerekse de onlara moral açısından yapacağımız muameleyi tespit ederken, suç işledikleri anda sahip oldukları bu demoralizasyon hadisesini tamamıyla silecek ve onları, bihakkın, topluma kazandıracak bir davranış içerisinde olmamız gerekmektedir. Bu sebeple, bu tasarı yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 6 ay içerisinde çıkarılacak bu ilgili yönetmeliklerin çıkarılması sırasında bu iki hususa Adalet Bakanlığı yetkililerimizin dikkat etmelerini temenni ediyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum.(RP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Refah Partisi Grubu adına konuşan Gaziantep Milletvekili Bedri İncetahtacı'ya teşekkür ediyorum.

Değerli arkadaşlarım, madde üzerinde başka söz istemi?.. Yok.

Maddeyle ilgili değişiklik önergesi?.. Yok.

III. - YOKLAMA

BAŞKAN - Maddeyi oylarınıza sunacağım; ancak, bir yoklama istemi vardır, önce Genel Kurul salonunda çoğunluk bulunup bulunmadığını araştıracağız, ondan sonra oylamaya geçeceğiz. (CHP sıralarından “Ayıp... Ayıp...” sesleri)

YALÇIN GÜRTAN (Samsun) - Az önce yapıldı Sayın Başkan.

BAŞKAN - Az önce karar yetersayısının aranması istenmişti; onun var olduğunu tespit etmiştik.

AYHAN GÜREL (Samsun) - Her beş dakikada bir yoklama istiyorsunuz...

ASLAN POLAT (Erzurum) - Siz de öyle yapıyordunuz.

MEHMET KEÇECİLER (Konya) - Önce, yoklama isteyenleri bir okuyun bakalım Sayın Başkan.

BAŞKAN - Değerli arkadaşlarım, öncelikle, yoklama isteminde bulunan arkadaşlarımın, Genel Kurul salonunda hazır bulunup bulunmadıklarını tespit edeceğim:

Cafer Güneş?.. Burada.

Sıtkı Cengil?.. Burada.

Mustafa Yünlüoğlu?.. Burada.

Yakup Hatipoğlu?.. Burada.

Sabahattin Yıldız?.. Burada.

Kahraman Emmioğlu?.. Burada.

Mustafa Kemal Ateş?.. Burada.

İsmail Coşar?.. Burada.

Hüseyin Arı?.. Burada.

Ahmet Doğan ?.. Burada.

Yaşar Canbay?.. Burada.

Hanifi Demirkol?.. Burada.

Rıza Ulucak?.. Burada.

Aslan Polat?.. Burada.

Hasan Hüseyin Öz?.. Burada.

Saffet Benli?.. Burada.

Mehmet Bedri İncetahtacı?.. Burada.

Lütfü Esengün?.. Burada.

Memduh Büyükkılıç?.. Burada.

Hüseyin Yıldız?.. Burada.

Mehmet Emin Aydınbaş?.. Burada.

Mikail Korkmaz?.. Burada.

Yoklama istemi için İçtüzüğün öngördüğü sayıda imza sahibi Genel Kurul salonunda hazır bulunmaktadır.

Yoklamaya başlıyoruz.

(Yoklama yapıldı)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, toplantı yetersayısı vardır; görüşmelere devam ediyoruz.

VI. - KANUN TASARI VE TEKLİFLERİYLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam)

2. - Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İşyurtları Kurumunun Kuruluş ve İdaresine İlişkin Kanun Tasarısı ve Ankara Milletvekili M. Seyfi Oktay'ın Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifi ve Adalet ve Plan ve Bütçe komisyonları raporları (1/576, 2/137) (S. Sayısı :303) (Devam)

BAŞKAN - 9 uncu maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

10 uncu maddeyi okutuyorum:

Uygulanmayacak hükümler

MADDE 10. - İşyurtları Kurumu, 1050 sayılı Muhasebei Umumiye Kanununa, 2886 sayılı Devlet İhale Kanununa ve 832 sayılı Sayıştay Kanununun vize ve tescil hükümlerine tabi değildir.

İşyurtları Kurumunun gelirleri ile kârlarından Hazineye pay ayrılmaz, bilanço kârları sermayeye eklenir.

BAŞKAN - Madde üzerinde, Refah Partisi Grubu adına, İstanbul Milletvekili Sayın Ali Oğuz söz istemişlerdir.

Buyurun Sayın Oğuz.

Konuşma süreniz 10 dakikadır.

RP GRUBU ADINA ALİ OĞUZ (İstanbul) - Sayın Başkan, muhterem arkadaşlarım; müzakere etmekte bulunduğumuz, Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İşyurtları Kurumunun Kuruluş ve İdaresine Mütedair Kanun Tasarısının 10 uncu maddesi üzerinde Grubum adına söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle, Yüksek Heyetinizi hürmet ve muhabbetle selamlıyorum efendim.

Değerli arkadaşlarım, müzakere etmekte bulunduğumuz 10 uncu madde, bir özellik taşıyan maddedir. Daha evvel, 8 inci maddede, ücret ve ek ödemeleri müzakere etmiştik. Bu ücret ve eködemeler, özellikle gündeliğin verilmesi, usta temini, fazla çalışma ücreti, kâr payı ve parasız elbise gibi imkân ve olanaklar temin ediyordu. Halbuki, 10 uncu maddede, uygulanmayacak hükümlerin düzenlenmiş olduğunu görüyoruz. Uygulanmayacak hükümlerde, işyurtları Kurumuna 1050 sayılı Muhasebei Umumiye Kanununun uygulanmayacağını, 2886 sayılı Devlet İhale Kanununun da uygulanmayacağını ve 832 sayılı Sayıştay Kanununun vize ve tescil hükümlerinin de bu kurumda tatbik edilmeyeceği ifade edildikten sonra “İşyurtları Kurumunun gelirleri ile kârlarından Hazineye pay ayrılmaz, bilanço kârları sermayeye eklenir” hükmü getirilmektedir.

Değerli arkadaşlarım, özellikle, 10 uncu maddenin madde gerekçesinde de, yine, aynı durum ifade ve izah edildikten sonra, kısaca, uygulanmayacak maddeler hakkında bilgiler verilmekte ve bu hükümlerde, uygulanmayacak maddeler hakkında, kanun hükümleri hakkında, Seyfi Bey arkadaşımın teklifinde daha geniş bir şekilde bu açıklamalara yer verilmektedir.

Seyfi Beyin teklifinde, uygulanmayacak ve bu maddede veya bu kanunda tatbik edilmeyecek hükümler tek tek tadat edildikten sonra, bunların teferruatına girilerek bilgi verilmektedir. Bu uygulanmayacak hükümlerin burada getirilmiş olmasıyla, hepinizin malumu olduğu gibi, bu işyurtlarının daha rahat bir ortamda çalışmalarının temini ve yapılacak ihalelerde ve hizmetlerde, mevcut kanunların getirdiği engelleyici ve sürati azaltıcı ve hizmetlerin daha rahat ifa edilmesi, belli yerlerden yetki alınması, belli yerlerin murakabesine ve denetlemesine tabi olması gibi bazı hükümlerin de ortadan kaldırılarak tam bir rahatlık, bir işlev kazandırılması hususunun böylece sisteme bağlandığını görüyoruz.

Değerli arkadaşlarım, tabiî ki, bu hükümleri buraya koyanlar, belli mülahazalarla, belli rahatlıkları temin etmek için koydular. Bunların getirdiği faydalar, bunların murakabesinden ve bunların sistemi devamlı teftiş etmelerinden çok, rahatlık teminine ve sürat kazandırılmasına, daha süratli hizmetlerin ifa edilmesiyle burada çalışacak hükümlülerin daha çok kâr elde etmelerine ve özellikle, burada yetişip dışarıda da rahat iş sahalarında kendilerine iş imkânı bulmalarını temin edecek maddeler olarak gözüküyor.

Bu kanun tasarısının hazırlanmasında emeği geçen arkadaşlarımı ve geçmişteki Bakanımı ve halen görev yapmakta olan değerli, Muhterem Bakanımı tebrik ediyor ve bu kanun tasarısının memleketimiz ve milletimiz için hayırlara vesile olmasını Allah'tan niyaz edip, cümlenizi, bütün Genel Kurulu hürmet ve muhabbetle selamlıyorum efendim.

Teşekkür ederim. (RP sıralarından alkışlar)

MUSTAFA GÜVEN KARAHAN (Balıkesir) - Oy vermiyorsunuz ama...

ALİ OĞUZ (İstanbul) - Veririz...

MUSTAFA GÜVEN KARAHAN (Balıkesir) - Bekliyoruz.

BAŞKAN - Refah Partisi Grubu adına konuşan İstanbul Milletvekili Sayın Ali Oğuz'a teşekkür ediyorum.

Değerli arkadaşlarım, maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

11 inci maddeyi okutuyorum:

MADDE 11. - 14.6.1930 tarihli ve 1721 sayılı Hapishane ve Tevkifhanelerin İdaresi Hakkında Kanunun 2 nci maddesinin (B) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.

“B) Hükümlü ve tutuklular ile ceza infaz kurumu ve tutukevlerinde görevli personelin giydirilmesi, hükümlü ve tutukluların yatırılması, ısıtılması, temizliğinin sağlanması, okutulması, eğitilmesi, meslek veya zanaat sahibi yapılması ve çalıştırılması,”

“Hükümlü ve tutuklularla görev başında bulunan personel, 9.7.1956 tarih ve 6779 sayılı 14 Eylül 1330 tarihli Tayınat ve Yem Kanununa Ek Kanunun 1 inci maddesindeki hüküm çerçevesinde iaşe edilir.

Hükümlü ve tutuklularla görevde bulunan personelin iaşesine ilişkin usul ve esaslar yönetmelikte gösterilir.”

BAŞKAN - Madde üzerinde...

MEHMET EMİN AYDINBAŞ (İçel) - Refah Partisi Grubu adına...

BAŞKAN - Bana, Refah Partisi Grubu adına, İstanbul Milletvekili Sayın Ali Oğuz'un konuşacağı yazılı olarak bildirildi.

ALİ OĞUZ (İstanbul) - Sayın Başkanım, arkadaşımız konuşacak.

BAŞKAN - Efendim, 11 inci maddeyle ilgili olarak Grubun yazdığı yazı Sayın Ali Oğuz'un konuşacağını gösteriyor.

Siz kürsüden ayrılacaksınız. (RP sıralarından “Şahsı adına konuşsun” sesleri)

Buyurun Sayın Oğuz.

Konuşma süreniz 10 dakikadır.

RP GRUBU ADINA ALİ OĞUZ (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan. (DSP sıralarından “Bravo” sesleri, alkışlar)

MUSTAFA GÜVEN KARAHAN (Balıkesir) - Ali ağabey, sen nasıl olsa oy vermiyorsun, niye konuşuyorsun!..

ALİ OĞUZ (İstanbul) - Muhterem Başkanım, değerli arkadaşlarım; müzakere konusu ettiğimiz ve üzerinde çalıştığımız kanun tasarısının 11 inci maddesi üzerinde, Grubum adına, Partimizin görüşlerini arz etmek üzere huzurlarınızdayım. Bu vesileyle, Yüksek Heyetinizi hürmet ve muhabbetle selamlıyorum efendim.

Değerli arkadaşlarım, 11 inci maddede, biraz önce de okunduğu gibi, “14.6.1930 tarihli ve 1721 Sayılı Hapishane ve Tevkifhanelerin İdaresi Hakkında Kanunun 2 nci maddesinin (B) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir ve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir” şeklinde bir hüküm getirilmiştir.

(B) bendindeki hükümlü ve tutuklular ile ceza infaz kurumu ve tutukevlerinde görevli personelin giydirilmesi hükmü, birinci derecede burada yatan, cezalarını çeken ve haklarında verilmiş ceza hükümlerinin infazı yapılan tutukluların veya hükümlülerin giydirilmesi konusu en önemli hükümlerden birini teşkil ediyor.

Uzun yıllar gerek avukatlık gerekse hâkimlik, savcılık ve cezaevi görevlisi olarak hizmet eden arkadaşlarım -burada tecrübeli hukukçu arkadaşlarım var- bilirler ki, mahkûm olanları, hakikaten, cezaevlerinde himaye eden ve onların ıslahı için gayret eden, onların hakkındaki ceza hükümlerini tatbik eden, onları orada ıslaha görevli personelin de zaman içerisinde hep şikâyet ettikleri ve özellikle yakındıkları hususlardan biri de, o mahkûmların üzerindeki elbiselerdi. Bu elbiselerin bir zamanlar -devlet yardımı olmadan, Adalet Bakanlığının, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünün bir gayreti olmadan, hapishane idaresinin bir yardımı olmadan- fevkalade perişan bir görünümü vardı. Bir müddet sonra bundan vazgeçildi; herkesin kendi elbisesini giymesi yerine, birkaç parçadan müteşekkil, renkleri ayrı ayrı, pantolonun bir bacağı ayrı renkte, diğer bacağı ayrı renkte, üzerindeki gömleğinin yarısı başka yarısı başka olmak üzere, çeşitli renkte elbiseler giydirilmeye başlandı ve bunların da bedellerinin karşılanması devlete ait oldu. Gerek cemiyet içerisinde seçilmelerini gerekse bir firar vukuunda dışarıda takiplerinin daha rahat yapılabilmesini temin sadedinde böyle giydirilmesi hususunda bir karar alınmış ve uzun yıllar bu tatbikata konulmuştu.

Değerli arkadaşlarım, diğer taraftan, madde metninde, hükümlü ve tutuklularla görev başında bulunan personel ve onunla ilgili tayınat ve yem bedellerinin tespit ve tayininden önce (B) bendinde, bu hükümlülere giydirilmesi gereken elbiseyle birlikte, hükümlü ve tutukluların yatırılması, yani, barındırılması konusu yer almaktadır. Bugün, hâlâ, ceza ve tevkifevlerini yakından takip eden arkadaşlarımın da çok iyi bildiği gibi, mahkûmların, birkısım yerlerde, bir yatakta, birden ziyade kişinin yatırılmasıyla ancak muhafaza edildiğini ve bundan dolayı da fevkalade şikâyetler geldiğini, hatta hatta yaşı küçük olan çocukların buraya düşmeleri halinde birçok sıkıntının ortaya çıktığını ve hapishane idarelerinin onları sübyan koğuşlarına ayırma imkânlarının olmadığı ahvalde fevkalade sıkıntıların ve cemiyeti rahatsız eden, efkârıumumiyeyi acılara gark eden birçok kötü hadiselerin de ta matbuata kadar aksettiğini, onların anne ve babalarını fevkalade rahatsız eden duyumlar ve hadiselerin vaki olduğunu ve özellikle, bazılarının, gece; birkısım mahkûmların da gündüz o yataklardan istifade ettiklerini hapishane ziyaretlerimizde bize ifade ettiklerinden, bize gelen haberlerden ve şikâyetlerden öğreniyoruz; bu da, hepinizin malumudur. Yani, yatırılması konusu da, birçok hapishanede fevkalade sıkıntıya vesile olmaktadır. Bu sıkıntıların aşılması için de, gerek Adalet Bakanlığımızın gerekse Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğümüzün büyük bir gayret içerisinde çalışmalarına rağmen, bir yatakta, bir tek mahkûmun yatırılması başarısı hâlâ elde edilebilmiş değildir.

Isıtılması: Birkısım cezaevlerinin modern, kaloriferli ve rahat cezaevleri olmasına rağmen, birkısım cezaevlerinin ise, eski binalardan bozma, ısıtılması fevkalade güç binalar oldukları ve infaz kurumlarının, buralarda, infaz hizmetlerinin yapılması hususunda çok büyük sıkıntılar çektiklerini biliyoruz.

Temizliklerinin sağlanması: Bu da ayrı bir konudur. Bunlar da, koğuşlar içerisinde, özellikle gardiyanların nezaretinde, oradaki mahkûmların nöbet tutması usulüyle yapılır. Askerî cezaevlerinde, oraya memur edilmiş olan hizmetlilerin bu hizmetleri ifa etmesi şeklinde sağlanır.

Okutulmaları: Cezaevleri öğretmenlerinin, okuma-yazma bilmeyenlere okuma imkânlarını temin etmek için büyük gayret sarf ettikleri; onun yanında, manevî duyguların geliştirilmesi için, oraya din adamlarının gönderilmesiyle eğitilmelerinin de temin edildiği yine hepinizin malûmu.

Meslek veya zanaat sahibi yapılması ve çalıştırılması: 8 inci maddede, işyurtlarında çalıştırılan hükümlü ve tutuklulara, yiyecek karşılığı tutarının çıkarılmasından sonra yevmiye (gündelik) verilmesi, usta temini, fazla çalışma ücretleri, kâr payı ve elbise temini hususlarında imkân sağlanması da yine hepinizin malûmu olduğu gibi, mevcut kanunlar ve yönetmelikler dairesinde temin edilmektedir.

Bunları değerlendirmek ve huzurlarınızda bunları ifade etmek üzere söz almış bulunuyorum; bu vesileyle, Yüce Heyetinizi hürmetle selamlıyorum efendim. (RP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Refah Partisi Grubu adına konuşan İstanbul Milletvekili Sayın Ali Oğuz'a teşekkür ediyorum.

Refah Partisi Grup yöneticileri, Ali Oğuz'a sürpriz bir sözcülük çıktı, acaba ne konuşacak diye, biraz önce telaşa kapıldılar; ama, Sayın Oğuz, usule uygun bir şekilde, maddenin tam içinde kalmak kaydıyla konuşmasını tamamladı.

LÜTFÜ ESENGÜN (Erzurum) - Şahsım adına söz istiyorum Sayın Başkan.

BAŞKAN - Erzurum Milletvekili Sayın Esengün, şahsı adına söz istemişlerdir; buyurun. (RP sıralarından alkışlar)

Konuşma süreniz 5 dakikadır.

LÜTFÜ ESENGÜN (Erzurum) - Sayın Başkan, muhterem milletvekilleri; Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İşyurtları Kurumunun Kuruluş ve İdaresine İlişkin Kanun Tasarısının 11 inci maddesi üzerinde kişisel görüşlerimi açıklamak üzere huzurunuzdayım; hepinizi hürmetle selamlıyorum.

Maddeyle, 14 Haziran 1930 tarihli ve 1721 sayılı Hapishane ve Tevkifhanelerin İdaresi Hakkında Kanunun 2 nci maddesinin (B) bendi şu şekilde değiştirilmekte.

“B)Hükümlü ve tutuklular ile ceza infaz kurumu ve tutukevlerinde görevli personelin giydirilmesi, hükümlü ve tutukluların yatırılması, ısıtılması, temizliğinin sağlanması, okutulması, eğitilmesi, meslek ve zanaat sahibi yapılması ve çalıştırılması,

Hükümlü ve tutuklularla görev başında bulunan personel, 9.7.1956 tarih ve 6779 sayılı, 14 Eylül 1330 tarihli Tayınat ve Yem Kanununa Ek Kanunun 1 inci maddesindeki hüküm çerçevesinde iaşe edilir.

Hükümlü ve tutuklularla görevde bulunan personelin iaşesine ilişkin usul ve esaslar yönetmelikte gösterilir.”

Muhterem milletvekilleri, dikkati çeken bir husus hemen gözümüzün önünde, hükümlü ve tutuklulara -eğer metinden yanlış anlamıyorsam- ta 1330 tarihlerinde, yani, miladî tarihle 1915'te yürürlüğe girmiş ve hâlâ da yürürlükte olan Tayınat ve Yem Kanununun maddelerine göre iaşe verilmekte. 1330 tarihinde çıkarılmış bu Kanunun süratle günün şartlarına uygun hale getirilip, yeniden düzenlenmesi iktiza eder; zannediyorum, bunda herkes hemfikir olur.

Şu anda, Türkiye'de 562 cezaevi var ve bu cezaevlerinde de, bu tasarının görüşüldüğü günden beri kürsüdeki arkadaşların telaffuz ettiği 59 bin civarında hükümlü ve tutuklu var; 32 bin hükümlü, 27 bin tutuklu. Tabiî, hükümlülerin, aldıkları ceza itibariyle cezaevinde çok daha uzun süre kalma ihtimali olan; ama, tutukluların her an için tahliyesi söz konusu olan durumları var.

Cezaevlerini, tabiî ki, bir turistik otel gibi döşemek, suçlu diye, tutuklu veya hükümlü adı altında cezaevine düşen insanlara lüks hayat şartları tanımak gibi bir görevi yoktur devletin; kesinlikle de olamaz; ama, bu insanların, suçlu da olsa, insan olduğunu düşünmek, insanca yaşamalarının asgarî şartlarını temin etmek de yine devletin görevi ki, bu hükümle getirilen işyurtlarından elde edilen paralar, hükümlü ve tutuklular ile ceza infaz kurumu ve tutukevlerinde görevli personelin giydirilmesi, hükümlü ve tutukluların yatırılması, ısıtılması, temizliğinin sağlanması, okutulması, eğitilmesi, meslek ve zanaat sahibi yapılması ve çalıştırılması gibi konularda harcanacak.

Bu kanun yürürlüğe girdiği takdirde, çok büyük malî imkânlar elde edileceği kanaatindeyim. 2 trilyon lira sermayeyle başlayacak ki, sermayesi bir tarafa, bu kanun tam manasıyla yürürlüğe girip de işyurtları alabildiğine yayıldığı takdirde, çok büyük maddî imkânlar elde edilecektir. Dolayısıyla, cezaevleri, artık, cezanın ötesinde cefa çekilen, eziyet çekilen yerler değil -suçlu da olsa- insanca yaşamanın asgarî şartlarının temin edildiği yerler haline getirilecek.

Tabiî, bu arada, cezaevlerinde sık sık meydana gelen ve bütün milletimizi üzen olayların tekerrür etmemesi için, Sağmalcılar Cezaevinde geçen yıl yaşanan açlık grevleri, Diyarbakır Cezaevinin hâlâ ıslah edilmemiş hali, Adalet Bakanı Sayın Sungurlu tarafından açılıp da sonradan gelen hükümet zamanında kapatılan...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Esengün, konuşmanızı tamamlayın efendim.

LÜTFÜ ESENGÜN (Devamla) - Bitiriyorum.

...Eskişehir Cezaevinin ne olacağı sorusu ve daha geçenlerde, Metris Cezaevinde 5 hükümlü veya tutuklunun ölümüyle sonuçlanan olayların önüne geçilmesi için de her türlü tedbirin alınması lazım.

Tabiî ki, bu sorunlar, ne bugünkü Hükümetin ne bundan öncekinin ne de daha öncekinin ihmali veya kusuru neticesinde meydana gelmiş değil; maalesef, asgarî yirmi otuz seneden beri gösterilen ihmalin, vurdumduymazlığın, bakımsızlığın neticesidir cezaevlerinde gelinen nokta. Süratle, cezaevlerini ıslah etmek mecburiyetindeyiz; bu kanunun da, bu konuda önemli katkıları olacağı kanaatindeyim.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (RP sıralarından alkışlar)

REFİK ARAS (İstanbul) - Bir an evvel çıkmalı...

LÜTFÜ ESENGÜN (Devamla) - Muhakkak.

BAŞKAN - Erzurum Milletvekili Lütfü Esengün'e teşekkür ediyorum.

Madde üzerinde başka söz istemi?... Yok.

Maddeyle ilgili değişiklik önergesi yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

12 nci maddeyi okutuyorum.

MADDE 12. - 29.3.1984 tarihli ve 2992 sayılı Adalet Bakanlığının Teşkilât ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanunun 15 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“c) Cumhuriyet başsavcılıkları ile adlî ve idarî mahkemelerin ve adalet komisyonlarının kalem işlerini, icra ve iflas müdürlüklerini, noterlik dairelerini, geçici yetkili noter yardımcılarını, kapalı ve açık cezaevleri ile tutukevleri ve çocuk ıslahevlerini, işyurtlarını, 2253 sayılı Çocuk Mahkemelerinin Kuruluşu, Görev ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun uyarınca kurulmuş bulunan kurum ve müesseseleri, icra tetkik mercii kalemlerini, mahkeme veznelerini, suç eşyası, emanet, tereke, izale-i şuyu satışı, ayniyat ve levazım memurluklarını, posta, telgraf ve telefon daire mutemetliklerini, taşra teşkilâtının yemekhane ve misafirhanelerini, Bakanlıkça kurulup işletilen depo ve garajları, Bakanlığı ilgilendiren tüm gelir ve harcamaları, Bakan tarafından gösterilecek lüzum üzerine merkez kuruluşu içerisindeki birimleri ve Bakanlığa bağlı diğer üniteleri denetlemek ve işlemlerini incelemek.”

BAŞKAN - Değerli arkadaşlarım, madde üzerinde, Refah Partisi Grubu adına, İstanbul Milletvekili Sayın Ali Oğuz söz istemiş bulunmaktadır. (RP sıralarından alkışlar)

Sayın Oğuz'un konuşması, belki, çalışma süremiz içinde tamamlanamayabilir; onun için, 12 nci maddeyle ilgili işlemler tamamlanıncaya kadar çalışma süresinin uzatılması hususunu oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Buyurun Sayın Oğuz.

RP GRUBU ADINA ALİ OĞUZ (İstanbul) - Muhterem Başkanım, değerli arkadaşlarım; müzakere konusu tasarının 12 nci maddesi üzerinde Grubumuzun görüşünü arz etmek üzere huzurlarınızdayım.

Arkadaşlarım konuşmamı kısa kesmemin uygun olacağını ifade ettiler. (DSP sıralarından alkışlar) Ben de, arkadaşlarımın temayüllerine uygun olarak, mümkün olduğu kadar konuşmamı kısa kesmeye gayret edeceğim. Bu arkadaşlarımın çoğu, geçen dönemden, bizim konuşmalarımıza ve kürsü hizmetlerimize alışık olan arkadaşlardır. Bir gecede, bugün olduğu gibi, iki veya üç defa kürsüye çıkmak değil; bir gecede bu kürsüye yirmi defa çıktığımız günler olmuştur. Bu hizmetler gerekirse, yine muhalefet dönemimizde aynı şeyleri yapacağız; sizin, zamanında bize yaptığınız gibi. (RP sıralarından alkışlar) Bir seneden beri, biz iktidar, siz muhalefettiniz. Siz, bize, bu kabil hizmetlerinizi ortaya koyarak beğendirdiniz, biz de, muhalefet hizmetlerimizi size beğendireceğiz inşallah. (Alkışlar)

Değerli arkadaşlarım, 12 nci madde, Bakanlığın denetim hudutlarını ve hizmetlerini genişleten ve özellikle (c) bendinde tek tek tadat edilen hizmetlerin Bakanlık denetimi içerisinde olacağını ifade eden bir maddedir. Madde gerekçesinde de aynı şey ifade ediliyor ve Kanun, 29.3.1984 tarihli ve 2292 Sayılı Adalet Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanunun 15 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde tadat edilmiş bulunuyor. Bu cümleden olarak, cumhuriyet başsavcılıkları ile adlî ve idarî mahkemelerin ve adalet komisyonlarının kalem işleri, bu çerçeve ve bu hizmet içerisine alınmış bulunuyor; icra iflas müdürlüklerini, noterlik dairelerini, geçici yetkili noter yardımcılarını, kapalı ve açık cezaevleriyle, tutukevleri ve çocuk ıslahevlerini yine bu hizmet ve denetleme içerisine almış bulunuyor.

İşyurtlarını 2253 sayılı Çocuk Mahkemelerinin Kuruluşu Görev ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun uyarınca kurulmuş bulunan kurum ve müesseseleri, yine denetim ve hizmet sahası içine alıyor. İcra tetkik mercii kalemlerini, mahkeme veznelerini, suç eşyası, emanet, tereke, izale-i şuyu satışı, ayniyat ve levazım memurluklarını, posta, telgraf ve telefon daire mutemetliklerini, taşra teşkilatının yemekhane ve misafirhanelerini, Bakanlıkça kurulup işletilen depo ve garajları, Bakanlığı ilgilendiren tüm gelir ve harcamaları, Bakan tarafından gösterilecek lüzum üzerine merkez kuruluşu içerisindeki birimleri ve Bakanlığa bağlı diğer üniteleri denetlemek ve işlemlerini incelemek hizmetlerini de, böylece, Bakanlığın hizmetleri arasında ve denetleme sahası içerisine almış bulunuyor.

Böyle hayırlı bir genişletme ve hizmet sahalarını artırma şeklinde gelen bu 12 nci maddenin de, memleketimize ve milletimize hayırlı olmasını diliyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum efendim. (Alkışlar)

BAŞKAN - Madde üzerinde başka söz istemi?.. Yok.

Maddeyle ilgili değişiklik önergesi yok.

MUHAMMET POLAT (Aydın) - Oylamada karar yetersayısının aranmasını istiyoruz.

BAŞKAN - Maddeyi oylarınıza sunacağım; ancak karar yetersayısının aranması istenmektedir.

Refah Partili arkadaşlarımızın bir kısmı tasarıyı destekliyorlar, bir kısmı başka usullere başvuruyorlar...

Bu talepte ısrar ediyor musunuz efendim?

MUHAMMET POLAT (Aydın) - Evet, ısrarlıyız Sayın Başkan.

LÜTFÜ ESENGÜN (Erzurum) - Sayın Başkan, teklifi desteklemek başka, teklifi yasalaştırmak mecburiyetinde olan iktidar grubunu çalışmaya davet etmek başka. (RP sıralarından “Bravo” sesleri, alkışlar)

BAŞKAN - Kanunu çıkarmak için hep birlikte uğraşıyoruz. Kanunların özünde anlaşıldığı zaman, bu Mecliste biliyorsunuz çalışma usullerimiz, birlikte kanunu çıkarmak şeklinde tecelli eder.

Karar yetersayısını arayacağım.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Karar yetersayısı vardır; madde kabul edilmiştir.

Değerli arkadaşlarım, 13 üncü maddeyi görüşmeye başlarsak, tamamlamaya zamanımız yetmeyeceğinden, denetim konularını görüşmek ve komisyonlarda boş bulunan üyeliklere seçim yapmak için, 5 Ağustos 1997 Salı günü saat 15.00'te toplanmak üzere, birleşimi kapatıyorum.

Kapanma Saati: 18.53

VII. - SORULAR VE CEVAPLAR

A) YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI

1. - Tekirdağ Milletvekili Bayram Fırat Dayanaklı'nın, Tekel'de çalışan geçici işçilere daimi işçi statüsü verilmeyeceğine ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı Eyüp Aşık'ın yazılı cevabı (7/3082)

25.6.1997

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın yazılı olarak Başbakan tarafından yanıtlanmasını saygılarımla arz ederim.

Dr. B. Fırat Dayanıklı

Tekirdağ

Ülkemizin önemli kuruluşlarından biri olan TEKEL bünyesinde yaklaşık olarak 13 500 geçici işçi bulunmaktadır. Tekel Genel Müdürlüğü 1981 yılından bu yana ilave daimi işçi kadrosu vermemiş ve mevcut daimi işçi sayısı da yıllar itibarıyla azalmıştır. Ortaya çıkan ihtiyacı geçici işçiler yılın büyük bir kısmını çalışarak kapatmaya çalışmaktadır. Ancak yasaların daimi işçilere sağladığı olanaklardan yararlanamamaktadırlar. Ayrıca, geçici statüde oldukları için de TEKEL bünyesindeki farklı ünitelere nakledilmeleri mümkün olamamaktadır. Oysa TEKEL'in farklı ünitelerinde eleman açığı olduğu bilinmektedir. TEKEL'de çalışan geçici işçilere daimi işçi statüsü verilerek devlete ekstra bir yük getirmeden TEKEL işçi açığını kendi içinden kapatabilecek potansiyele sahiptir.

1. TEKEL'in farklı ünitelerindeki eleman açığının kapatılması için TEKEL'de çalışan 13 500 geçici işçiye neden daimi işçi statüsü verilmemektedir.

2. Geçici işçilere de daimi işçilerin sahip olduğu sosyal haklar neden verilmemektedir?

3. Bu konularda hükümet hangi çalışmaları yapmıştır ve yapmayı planlamaktadır?

T.C.

Devlet Bakanlığı

Sayı : B.02.0.018-04-01/0217 30.7.1997

Türkiye BüyükMilletMeclisi Başkanlığına

İlgi : 1.7.1997 tarih ve 7/3082-7509/20096 sayılı yazınız.

Tekirdağ Milletvekili BayramFırat Dayanıklı'nın, Sayın Başbakanımıza tevcih ettiği ve ilgisi nedeniyle Bakanlığımıza intikal ettirilen ilgide kayıtlı yazılı soru önergesi cevabı ekte gönderilmiştir.

Bilgilerinize arz ederim.

Eyüp Aşık

Devlet Bakanı

Tekirdağ Milletvekili SayınBayram Fırat Dayanıklı'nın 7/3082-7509/20096 Nolu Yazılı Soru Önergesinin Cevabıdır.

Ülkemizin önemli kuruluşlarından biri olan TEKEL bünyesinde yaklaşık olarak 13 500 geçici işçi bulunmaktadır. Tekel Genel Müdürlüğü 1981 yılından bu yana ilave daimi işçi kadrosu vermemiş ve mevcut daimi işçi sayısı da yıllar itibarıyla azalmıştır. Ortaya çıkan ihtiyacı geçici işçiler yılın büyük bir kısmını çalışarak kapatmaya çalışmaktadır. Ancak yasaların daimi işçilere sağladığı olanaklardan yararlanamamaktadırlar. Ayrıca geçici statüde oldukları için de TEKEL bünyesindeki farklı ünitelere nakledilmeleri mümkün olamamaktadır. Oysa TEKEL'in farklı ünitelerinde eleman açığı olduğu bilinmektedir. TEKEL'de çalışan geçici işçilere daimi işçi statüsü verilerek devlete ekstra bir yük getirmeden TEKEL işçi açığını kendi içinden kapatılabilecek potansiyele sahiptir.

Soru 1. TEKEL'in farklı ünitelerindeki eleman açığının kapatılması için TEKEL'de çalışan 13 500 geçici işçiye daimi işçi statüsü neden verilmemektedir?

Cevap 1. Bakanlığımız ilgili kuruluşu Tütün, Tütün Mamulleri, Tuz ve Alkol İşletmeleri Genel Müdürlüğü'nün işyerlerinde her yıl açılan ve belirli bir süreyi kapsayan mevsimlik ve kampanya işlerinde zincirleme mukavelelerle 13 378 adet geçici işçi çalıştırılmaktadır.

Geçici işçilerin 9 566'sı yıl boyunca, geriye kalanlar da mağdur edilmeyecek şekilde çalıştırılmaktadır. Dolayısıyla, geçici işçilerin büyük bir bölümü daimi işçiler gibi bütün yıl çalıştırılmış olmaktadır.

Sözkonusu işçilerin daimi kadroya geçirilmesi kurumun yatırım ve finansman programlarına bağlı olarak değerlendirilecek bir konudur. Ancak, her halukârda sözü edilen işçiler mağdur edilmeyecektir.

Soru 2. Geçici işçilere de daimi işçilerin sahip olduğu sosyal haklar neden verilmemektedir?

Cevap 2. Geçici statüde çalıştırılan işçilerimiz, çalıştıkları sürece daimi işçilerin aldığı ücret ve sosyal yardımlardan aynen faydalanmaktadır.

Geçici işçilerin mahallinden temin edilmek kaydıyla her yıl mevsim ve kampanya dönemi başladığında işe alındıklarından, sadece bir başka yöreye nakilleri prensip olarak uygun görülmemektedir.

Soru 3. Bu konularda hükümet hangi çalışmaları yapmıştır ve yapmayı planlamaktadır?

Cevap 3. Bu konularda Hükümetimizce önce işçilerin mağduriyetini önleyecek ücret, sosyal haklar ve çalışma şartlarının düzeltilmesiyle ilgili çalışmalar yapılmaktadır. Üretimde verimliliği artırmak için iş gücü planlamasının yapılmasına önem verilmektedir. 1 inci sorunun cevabında da belirtildiği üzere, Kurumundan emekli olacak işçilerin durumuna, yatırım ve finansman programlarına göre geçici işçilerin daimi kadroya geçirilmesi yolunda zaman içerisinde gerekli değerlendirmeler yapılacaktır.

Arz ederim.

2. - İzmir Milletvekili Sabri Ergül'ün, eski Başbakanlar tarafından silah hediye edilen kişilere ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu'nun yazılı cevabı (7/3111)

Türkiye BüyükMillet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Sayınİçişleri Bakanı tarafından yazılı olarak yanıtlanması için gereğini arz ederim.

Saygılarımla.

2.7.1997

Sabri Ergül

İzmir

1. Başbakanlık yaptığı dönemlerde eski Başbakan SayınTansu Çiller kaç kişiye silah hediye etmiştir. Silah hediye edilen bu kişilerin isimleri ve sıfatları nedir?

2. Başbakanlık yaptığı dönemde SayınNecmettin Erbakan kaç kişiye silah hediye etmiştir? Silah hediye edilen bu kişilerin isimleri ve sıfatları nedir?

T.C.

İçişleri Bakanlığı

EmniyetGenel Müdürlüğü

Sayı : B.05.1.EGM.0.12.01.01-160218 31.7.1997

Konu : Yazılı Soru Önergesi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi : TBMM Başkanlığının 7.7.1997 gün ve A.01.GNS.0.10.00.02-7/3111.7625/20345 sayılı yazısı.

İzmir Milletvekili Sabri Ergül tarafından TBMM Başkanlığına sunulan ve tarafımdan yazılı olarak cevaplandırılması istenilen soru önergesinin cevabı aşağıya çıkarılmıştır.

6136 Sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin 4 üncü fıkrasının (b) bendine istinaden Başbakanlık yaptıkları dönemlerde SayınTansu Çiller (55), Sayın Necmettin Erbakan'da (4) kişiye silah armağan etmiştir.

Önergede adları geçen Milletvekilleri'nin yazılı muvaffakatları olmadan silah armağan ettikleri şahısların ismen açıklanmasının uygun olmayacağı düşünülmektedir.

Bilgilerinize arz ederim.

Murat Başesgioğlu

İçişleri Bakanı

3. - İstanbul Milletvekili BülentAkarcalı'nın, SosyalHizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumunun açtığı memuriyet sınavına ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Hasan Gemici'nin yazılı cevabı (7/3147)

Türkiye BüyükMillet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Devlet Bakanı Hasan Gemici tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Bülent Akarcalı

İstanbul

1. Çocuk Esirgeme Kurumu'nun açtığı memuriyet sınavının sözlü bölümünde ne gibi sorular sorulmuştur?

2. Bu sözlü sınavlarda soruları kim hazırlamaktadır?

3. İddia edildiği gibi, “Hristiyan nasıl Müslüman olur?”, “Kelime-i Tevhid nedir?” gibi sorular sorulmuş mudur?

4. Sınavın yapılış şekli dolayısıyla objektif kriterlerden uzak ve 'torpil'e açık olan bu sınavı tekrarlamak suretiyle, sınava girenlere yapılmış olan haksızlığı gidermeyi düşünüyor musunuz?

T.C.

Başbakanlık

Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu

Genel Müdürlüğü

Sayı : B.02.1.SÇE.0.71.00.03.P.1.8./97-8049 30.7.1997

Konu : SHÇEK Sınavı Hk.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi : Türkiye BüyükMilletMeclisi Başkanlığı Genel Sekreterliğinin 16.7.1997 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/3147-7718/20570 sayılı yazısı.

İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı tarafından Türkiye Büyük MilletMeclisi Başkanlığı'na verilen yazılı soru önergesi;

Bakanlığıma bağlı SHÇEK Genel Müdürlüğü personel ihtiyacını karşılamak üzere yapılan sınavlarda, soruların hazırlanışı, sözlü sınav soruları, sınavın yapılış usulü ve objektif kriterlerden uzak olduğuna ilişkin soruları kapsamaktadır.

Çeşitli sınıf ve unvanlardaki 735 boş kadroya açıktan atama amacıyla açılan sınavın; 34 İl merkezinde gerçekleştirildiği, 14.6.1997 tarihinde yazılı ve 18.6.1997 tarihine kadar da sözlü bölümünün tamamlandığı anlaşılmıştır.

Bakanlığıma ve SHÇEK Genel Müdürlüğüne kamu yöneticilerinden, müracaatçılardan, sivil toplum kuruluşlarından ve yayın organlarından yapılan yoğun yazılı ve sözlü şikâyetler söz konusu sınavın usulüne uygun ve objektif kriterlere göre yapılmadığını göstermektedir.

Bu çerçevede, tarafımdan duruma hemen el konulmuş, söz konusu sınav sonucunda gerçekleştirilen atamaların tebligatları ve tamamlanmayan atama işlemleri hemen durdurulmuştur. Sınav evrakları müfettişlerce teslim alınmış ve konunun inceleme ve araştırmasına ilişkin teftiş çalışmaları ivedilikle başlatılmıştır.

Konuyla ilgili gelişmeler Sayın Milletvekillerimize sunulacaktır. Gösterilen ilgi ve duyarlılığa teşekkür eder;

Bilgi ve gereğini saygılarımla arz ederim.

Hasan Gemici

Devlet Bakanı

BİRLEŞİM 129'UN SONU

Türkiye Büyük Millet Meclisi Resmi internet Sitesi
© 2009 T.B.M.M.