Yazılı ve Sözlü Sorular Araştırma Komisyonları Soruşturma Komisyonları
                                                                      Son Tutanak Tutanak Sorgu Tutanak Metinleri Gizli Oturum Tutanakları
                                                                                                                                            Uluslararası Komisyonlar Dostluk Grupları
                                                                                      Genel Sekreterlik Mevzuat Telefon Rehberi Etik Komisyon Duyurular

DÖNEM : 20 CİLT : 31 YASAMA YILI : 2

T. B. M. M.

TUTANAK DERGİSİ

121 inci Birleşim

15. 7. 1997 Salı


İ Ç İ N D E K İ L E R

  I. - GEÇEN TUTANAK ÖZETİ

II. - GELEN KÂĞITLAR

III. - BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) GÜNDEMDIŞI KONUŞMALAR

1. - Muğla Milletvekili Zeki Çakıroğlu'nun, Bafa Gölünün durumu ve alınması gereken önlemlere ilişkin gündemdışı konuşması

2.-Kars Milletvekili Yusuf Selahattin Beyribey'in, kuraklık nedeniyle Kars İline gönderilen yemlerin nakliye ücretlerinde Devlet Demiryolları tarafından indirim yapılmasının gereğine ilişkin gündemdışı konuşması

3.-Erzurum Milletvekili Aslan Polat'ın, Başbakanlık tarafından durdurulan ihalelerin Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerindeki etkilerine ilişkin gündemdışı konuşması

B)TEZKERELER VE ÖNERGELER

1. -Gürcistan Cumhuriyetine gidecek olan Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e, dönüşüne kadar, TBMM Başkanı Mustafa Kalemli'nin vekâlet edeceğine ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/927)

2.-Gürcistan Cumhuriyetine gidecek olan Dışişleri Bakanı İsmail Cem'e, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Şükrü Sina Gürel'in vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/928)

3.-Gürcistan Cumhuriyetine gidecek olan Devlet Bakanı Ahat Andican'a, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Metin Gürdere'nin vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkinCumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/929)

4.-Gürcistan Cumhuriyetine gidecek olan Ulaştırma Bakanı Necdet Menzir'e, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Rıfat Serdaroğlu'nun vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/930)

5.-Gürcistan Cumhuriyetine gidecek olan Tarım ve Köyişleri Bakanı Mustafa Rüştü Taşar'a dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Rüştü Kâzım Yücelen'in vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/931)

6. -Gürcistan Cumhuriyetine gidecek olan Çevre Bakanı İmren Aykut'a, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Işın Çelebi'nin vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/932)

7.-Türkiye -ATKarma Parlamento Komisyonunda boş bulunan asıl üyelik için grubunca aday gösterilen milletvekiline ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/933)

8. -Hatay Milletvekili Levent Mıstıkoğlu'nun (6/500) ve (6/523) esas numaralı sözlü sorularını geri aldığına ilişkin önergesi (4/211)

9.-Ankara Milletvekili Saffet Arıkan Bedük'ün, Bir İl Kurulmasına İlişkin Kanun Teklifinin (2/266) doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/212)

10.-Antalya Milletvekili Metin Şahin'in, Tarım Satış Kooperatifleri ve Birliklerinin Kuruluşu Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulüne Dair Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifinin (2/304) doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/213)

C) GENSORU, GENEL GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI VE MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGELERİ

1.-Kırıkkale Milletvekili Kemal Albayrak ve 22 arkadaşının, Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumuna bağlı Kırıkkale Mühimmat Fabrikasında meydana gelen facianın nedenlerini ve yapılacak yardımları araştırmak amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/106)

IV.-SEÇİMLER

A) BAŞKANLIK DİVANINDA AÇIK BULUNAN ÜYELİKLERE SEÇİM

1.-Başkanlık Divanında açık bulunan üyeliklere seçim

B) KOMİSYONLARDA AÇIK BULUNAN ÜYELİKLERE SEÇİM

1.-(10/18, 27, 30, 68, 113, 170) esas numaralı Meclis Araştırması Komisyonunda açık bulunan üyeliğe seçim

V.-SORULAR VE CEVAPLAR

A) SÖZLÜ SORULAR VE CEVAPLARI

1.-Bursa Milletvekili Yahya Şimşek'in, çeşitli yollarla Türkiye'ye gelen ve vatandaşlık hakkı elde edemeyen soydaşlarımıza ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/460)

B) YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI

1.-İstanbul Milletvekili Emin Kul'un, yurda kaçak olarak sokulan döviz, altın ve diğer kıymetli madenlere ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı Rıfat Serdaroğlu'nun yazılı cevabı (7/2859)

2.-İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı'nın, bazı firmaların denetimine ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Zekeriya Temizel'in yazılı cevabı (7/2911)

3.-İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı'nın, İstanbul İnönü Stadyumu yanındaki kaçak otel inşaatına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu'nun yazılı cevabı (7/2913)

4.-İstanbul Milletvekili Ahmet Güryüz Ketenci'nin, hemşehri derneklerinin illere göre dağılımına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu'nun yazılı cevabı (7/3058)

5.-Hatay Milletvekili Nihat Matkap'ın, İskenderun Belediyesince yapılan bir ihaleyle ilgili yolsuzluk iddialarına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu'nun yazılı cevabı (7/3072)

I.-GEÇEN TUTANAK ÖZETİ

120 nci Birleşim

12.7.1997 Cumartesi

TBMM Genel Kurulu saat 15.00'te açılarak iki oturum yaptı.

Başbakan A. Mesut Yılmaz tarafından kurulan Bakanlar Kurulunun, yapılan açık oylama sonucunda, (256) ret, (2) çekimser oya karşı (281) kabul oyuyla güven aldığı açıklandı.

Başbakan A. Mesut Yılmaz, güvenoylaması sonucunun açıklanmasından sonra, Genel Kurula teşekkür eden bir konuşma yaptı.

15 Temmuz 1997 Salı günü saat 15.00'te toplanmak üzere, birleşime 16.25'te son verildi.

Mustafa Kalemli

Başkan

Fatih Atay Ünal Yaşar

Aydın Gaziantep

Kâtip Üye Kâtip Üye

II. -GELEN KÂĞITLAR No. :167

14.7.1997 PAZARTESİ

Tezkereler

1.-Yaşar Akan ile Cüneyt Erengül Haklarındaki Ölüm Cezalarının Yerine Getirilmesine Dair Başbakanlık Tezkeresi (3/918) (Adalet Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi :14.7.1997)

2. -Rize Milletvekili Şevki Yılmaz'ın; Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/919) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi :14.7.1997)

3. -Ankara Milletvekili Hasan Hüseyin Ceylan'ın; Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/920) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi :14.7.1997)

4. -Kütahya Milletvekili İsmail Karakuyu'nun; Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/921) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi :14.7.1997)

5.-İzmir Milletvekili Ufuk Söylemez'in; Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/922) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi :14.7.1997)

6.-Samsun Milletvekili Murat Karayalçın'ın; Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/923) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi :14.7.1997)

7. -İzmir Milletvekili Sabri Ergül'ün; Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/924) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi :14.7.1997)

8.-Samsun Milletvekili Murat Karayalçın'ın; Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/925) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi :14.7.1997)

Yazılı Soru Önergeleri

1. -İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı'nın, Adana -Yumurtalık'ta bulunan balık üretme çiftliklerine yavru balık sağlamak için yapılan avlanmalara ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/3145) (Başkanlığa geliş tarihi :10.7.1997)

2.-İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı'nın, TPAO'nun Kazakistan'da zarara uğrayıp uğramadığına ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/3146) (Başkanlığa geliş tarihi :10.7.1997)

3.-İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı'nın, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumunun açtığı memuriyet sınavına ilişkin Devlet Bakanından yazılı soru önergesi (7/3147) (Başkanlığa geliş tarihi :10.7.1997)

4.-İstanbul Milletvekili BülentAkarcalı'nın, başka ülke vatandaşlığına geçen Türklere kimlik verilmesine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/3148) (Başkanlığa geliş tarihi :10.7.1997)

5.-İzmir Milletvekili Sabri Ergül'ün, Özer Uçuran hakkındaki bazı iddialara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/3149) (Başkanlığa geliş tarihi :10.7.1997)

6. -İzmir Milletvekili Sabri Ergül'ün, İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanvekili hakkındaki bazı iddialara ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/3150) (Başkanlığa geliş tarihi :10.7.1997)

7.-İzmir Milletvekili Sabri Ergül'ün, İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanvekilinin mal bildirimlerini süresinde ve usulüne uygun verip vermediğine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/3151) (Başkanlığa geliş tarihi :10.7.1997)

8.-Karaman Milletvekili Zeki Ünal'ın, Karaman stol tipi havaalanı ihalesinin ne zaman yapılacağına ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/3152) (Başkanlığa geliş tarihi :10.7.1997)

9.-Karaman Milletvekili Zeki Ünal'ın, Karaman İbralar Barajı ihalesine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/3153) (Başkanlığa geliş tarihi :10.7.1997)

10.-Karaman Milletvekili Zeki Ünal'ın, Karaman SSK Hastanesi inşaatının ne zaman başlayacağına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/3154) (Başkanlığa geliş tarihi :10.7.1997)

11.-Karaman Milletvekili Zeki Ünal'ın, Karaman spor sahası ödeneğine ilişkin Devlet Bakanından yazılı soru önergesi (7/3155) (Başkanlığa geliş tarihi :10.7.1997)

Süresi İçinde Cevaplandırılmayan Yazılı Soru Önergeleri

1.-Muğla Milletvekili Zeki Çakıroğlu'nun, Cide Atatürkçü Düşünce derneğine emniyetçe uygulanan işleme ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/2853)

2.-İzmir Milletvekili Sabri Ergül'ün, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Narkotik Şube Müdürlüğünde işkence aletlerinin bulunup bulunmadığına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/2854)

3.-Aydın Milletvekili Fatih Atay'ın, hububat taban fiyatlarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/2858)

4.-İstanbul Milletvekili Azmi Ateş'in, Koç Vakfının hazine kefaletiyle dış kredi aldığı iddialarına ilişkin Devlet Bakanından yazılı soru önergesi (7/2862)

5.-Antalya Milletvekili Bekir Kumbul'un,Antalya -Manavgat Hastanesi projesine ayrılan ödeneğe ilişkin Sağlık Bakannından yazılı soru önergesi (7/2865)

6.-İzmir Milletvekili Birgen Keleş'in, sekiz yıllık kesintisiz zorunlu temel eğitim konusundaki çalışmalara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/2870)

7.-İçel Milletvekili D. Fikri Sağlar'ın, Kuşadası'nda meydana gelen kaçakçılık ve cinayet olaylarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/2871)

8.-İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı'nın, Emlak Bankası ve Vakıflar'ın ortak olduğu bir mağazaya ilişkin Devlet Bakanından yazılı soru önergesi (7/2872)

9.-İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı'nın, terörist örgüte füze sattığı iddia edilen İran'a karşı uygulanacak politikalara ilişkin Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısından yazılı soru önergesi (7/2873)

10. -Manisa Milletvekili Tevfik Diker'in, yakalanan PKK militanlarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/2875)

11. -Muğla Milletvekili Lale Aytaman'ın, Gökova Termik santralinin denize olan olumsuz etkilerinin önlenmesi için alınacak tedbirlere ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/2876)

12.-İzmir Milletvekili Atilla Mutman'ın, KOBİ'lere verilecek krediler için aranan şartlara ilişkin Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısından yazılı soru önergesi (7/2880)

15.7.1997 SALI No. :168

Teklif

1.-Ankara Milletvekili Ali Dinçer'in; Kırıkkale İli ve İlçelerinin Kalkınmada Öncelikli Yöreler Kapsamına Alınması Hakkında Kanun Teklifi (2/888) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi :12.7.1997)

Tezkere

1.-Cumhurbaşkanlığı 1996 Yılı Kesinhesap Cetvelinin Sunulduğuna İlişkin CumhurbaşkanlığıGenel Sekreterliği Tezkeresi (3/926) (Türkiye Büyük Millet Meclisi Hesaplarını İnceleme Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi :14.7.1997)

Rapor

1.-Denizli Milletvekili Adnan Keskin ve 28 arkadaşının, Uğur Mumcu Cinayetinin açıklığa kavuşturulması amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi ve (10/86) esas numaralı Meclis Araştırması Komisyonu Raporu (S. Sayısı :344) (Dağıtma tarihi :15.7.1997) (GÜNDEME)

Sözlü Soru Önergesi

1.-Mardin Milletvekili Hüseyin Yıldız'ın, Mardin İli çiftçilerinin sorunlarına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/584) (Başkanlığa geliş tarihi :11.7.1997)

Yazılı Soru Önergeleri

1.-İçel Milletvekili D. Fikri Sağlar'ın MKE Mühimmatsan A.Ş. Fabrikasında meydana gelen yangının sabotaj olup olmadığına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/3156) (Başkanlığa geliş tarihi :12.7.1997)

2. -İçel Milletvekili D. Fikri Sağlar'ın, çete sanığı bir şahsın yaptığı iddia edilen telefon görüşmelerine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/3157) (Başkanlığa geliş tarihi :12.7.1997)

Meclis Araştırması Önergesi

1.-Kırıkkale Milletvekili Kemal Albayrak ve 22 arkadaşının, Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumuna bağlı Kırıkkale Mühimmat Fabrikasında meydana gelen facianın nedenlerini ve yapılacak yardımları araştırmak amacıyla Anayasanın 98 inci İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/196) (Başkanlığa geliş tarihi :8.7.1997)

Geri Alınan Yazılı Soru Önergesi

1. -Bursa Milletvekili Feridun Pehlivan, Ankara'da yaşanan hava kirliliğine ilişkin Devlet Bakanına yönelttiği yazılı soru önergesini 15.7.1997 tarihinde geri almıştır (7/3003)

BİRİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 15.00

15 Temmuz 1997 Salı

BAŞKAN: Başkanvekili Uluç GÜRKAN

KÂTİP ÜYELER: Mustafa BAŞ (İstanbul), Ahmet DÖKÜLMEZ (Kahramanmaraş)


BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 121 inci Birleşimini açıyorum.

Görüşmelere başlıyoruz.

Gündeme geçmeden önce, üç arkadaşıma gündemdışı söz vereceğim.

III. - BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) GÜNDEMDIŞI KONUŞMALAR

1. - Muğla Milletvekili Zeki Çakıroğlu'nun, Bafa Gölü'nün durumu ve alınması gereken önlemlere ilişkin gündemdışı konuşması

BAŞKAN - Gündemdışı birinci söz, Muğla Milletvekili Sayın Zeki Çakıroğlu'nun.

Sayın Çakıroğlu, Bafa Gölüne Büyük Menderesten su verilmesi ve alınması için gerekli önlemler üzerinde konuşacaklar.

Buyurun Sayın Çakıroğlu. (CHP sıralarından alkışlar)

ZEKİ ÇAKIROĞLU (Muğla) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Bafa Gölü, gölün şu andaki durumu ve alınması gereken önlemler konusunda görüş ve önerilerimi sunmak üzere, gündemdışı söz almış bulunuyorum; bu vesileyle, Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Bafa Gölü, MS 1 inci Yüzyılda, Ege Denizinin Latmos Körfezi diye anılan bir bölgede Menderes Nehrinin taşıdığı alüvyonlarla yakınçağa kadar doldurulmuştur ve o dönemden sonra da, lagüner göl özelliğiyle 70 bin dönüm alanda Ege Bölgesinin en büyük gölü olmakta ve Aydın ile Muğla İlleri sınırları içerisinde kalmaktadır.

Göl çevresinde, Muğla İli Milas İlçesi hudutlarında kalan Kapıkırı, Bucak, Akçalı, Şenköy, Pınarcık Köyleri ile Çamiçi Kasabası bulunmaktadır ve bu gölün kenarında tarihi Herakleia Kenti ve gölün etrafında da birçok turistik tesis ve günübirlik dinlenme alanları, lokantalar bulunmaktadır. Göl, 1979 öncesinde özel mülkiyete konuydu, 1979'da kamulaştırılmıştır. Eskiden, Büyük Menderes Nehrinden göle düzenli şekilde su verilir ve böylece göl suları oksijenle beslenir, bollaşırdı. Tabiat harikası olan bu göl, hem kuşcenneti hem de yıllık 800-1 000 ton arasında balık üreten kapasitede bir özelliğe sahipti. Ne var ki, Menderes Nehrinden göle su verilmemesi sonucunda, göl suları çekilmiş -hemen hemen 1,5 metrelik bir azalma gözlenmekte- ve bunun sonucunda da balık üretimi 25-30 tona kadar gerilemiş -yani, 800-1 000 tondan 25-30 tona kadar gerilemiş- ve göl, çevresine, ne yazık ki, çok pis kokular saçar duruma gelmiştir.

Bafa Gölü, bundan birkaç sene önce de millî park kapsamına alınmış bir göl. Çevre köyleri bu kokudan rahatsız olmakta, yurttaşlarımız yemeklerini rahat yiyememekte, tarlalarında rahat çalışamamaktadır. Öte yandan, yabancı turizmin ve yabancı turistlerin özellikle uğrak yeri olan turistik tesisler ve leziz balık lokantaları kapatılma durumuna düşürülmüştür.

Yine, bu bölgede, avlanmayla, av sporuyla ilgili büyük sıkıntılar yaşanmakta ve yöremiz avcılar kulübü, bütün girişimlerine rağmen olumlu sonuçlar alamamış bulunmaktadır.

Gün geçirilmeden Bafa Gölünün eski jeolojik ve ekolojik dengesine kavuşturulması, eski etkinliğine, gerek ekonomik yönden gerekse doğal güzelliği yönünden eski haline kavuşturulması için, mutlak surette, “cansuyu” dediğimiz Büyük Menderes Nehrinden göle acilen su verilmesi gerekmekte ve bu göle ilişkin Dünya Bankası kredisiyle uygulanacak projenin de bir an önce yaşama geçirilmesi gerekli bulunmaktadır.

Gene, av ve avlanma sorunu konusunda da yöremizin gerek Milas gerek Söke ve çevresi ilçelerin avcılar kulüpleriyle ortaklaşa görüşmeler yapılarak, o bölgede ava zarar vermeden, avı koruyarak ve avcıları da sıkıntıdan kurtaracak bir formülle yeni bir uygulamanın gün geçirilmeden çözümü ve mutlak surette de o bölgedeki insanların huzurunun gerçekleştirilmesi gerektiği düşüncesindeyiz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Çakıroğlu, lütfen 1 dakika içinde toparlayın.

ZEKİ ÇAKIROĞLU (Devamla) - Ümit ediyorum, 55 inci Cumhuriyet Hükümeti, Bafa Gölüne gerekli duyarlılığı gösterecektir ve çözümleri üretecektir. Ben, yörenin milletvekili olarak bu konunun takipçisi olacağımı belirterek Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum, saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Çakıroğlu.

Gündemdışı konuşmaya Hükümet adına yanıt vermek üzere bir talep?..Yok.

2.-Kars Milletvekili Yusuf Selahattin Beyribey'in, kuraklık nedeniyle Kars İline gönderilen yemlerin nakliye ücretlerinde Devlet Demiryolları tarafından indirim yapılmasının gereğine ilişkin gündemdışı konuşması

BAŞKAN - Gündemdışı ikinci söz, Kars Milletvekili Sayın Selahattin Beyribey'in.

Sayın Beyribey, yem bitkilerinin, kuraklık nedeniyle, Devlet Demiryolları tarafından ucuz taşınması konusunda konuşacaklar.

Buyurun Sayın Beyribey. (ANAP sıralarından alkışlar)

YUSUF SELAHATTİN BEYRİBEY (Kars) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sözlerime başlarken, Meclisimizden daha yeni güvenoyu alan 55 inci Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin ülkemize ve milletimize hayırlı ve uğurlu olmasını diler, Yüce Heyetinizi saygıyla selamlarım.

Ülkemizde, özellikle Doğu Anadolu Bölgesinde, tarımda teknoloji kullanımı yeterince sağlanamamış, sulama ve diğer kültürel işlemlerde modern tarım tekniğine tam anlamıyla geçilememiştir. Bu nedenle, tarımsal üretim doğa koşullarına bağlı olmaktan kurtarılamamıştır. Tarımsal üretimde kritik ürün yılları olarak değerlendirilen kurak ve soğuk geçen yıllarda, üretim, önemli ölçüde azalmaktadır; hatta, bazı yıllarda ya hiç ürün alınamamakta ya da çok az miktarda ürün alınabilmektedir.

Değerli milletvekilleri, Kars'ta bu yıl, oldukça soğuk bir yıl olarak geçmiş, bununla birlikte, baharda görülen don olayı üretimi yok denecek kadar azaltmıştır. Kars İlinin son elli yıllık yağış ortalaması 618 mm iken, nisan, mayıs ve haziran ayları üç aylık yağış ortalaması 210 mm'dir. Oysaki, 1997 yılında, nisan, mayıs ve haziran aylarında düşen yağmur miktarı 120 mm civarındadır. Özellikle, 10, 11, 12 ve 13 Nisan günlerinde, dört gün süreyle, üst üste görülen don olayı ve bunun peşinden haziran ayında sıfırın altına düşen soğuklardan dolayı, ileri derecede don görülmüştür.

Sayın milletvekilleri, bu rakamları şunun için veriyorum: Ürün yetiştirme mevsimindeki yağışlar yüzde 45'in altına düşmüşse ve dört gün üst üste don olayı görülmüşse, bu bölgedeki tarımsal ürünlerin üretimi bakımından kritik bir noktaya gelinmiş demektir.

BAŞKAN - Bir saniyenizi rica edeceğim Sayın Beyribey.

YUSUF SELAHATTİN BEYRİBEY (Devamla) - Buyurun Başkanım.

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen, sayın hatibi biraz daha sessiz dinleyelim ve şu an, Genel Kurul salonumuzda birden çok arkadaşımız cep telefonuyla konuşmaktadır; lütfen cep telefonlarını kapatalım. Lütfen...

Buyurun.

YUSUF SELAHATTİN BEYRİBEY (Devamla) - Teşekkür ederim Başkanım.

Bu nedenledir ki, Kars'ta tahıl hasat zamanı gelmesine rağmen, yaklaşık 450 bin hektar arpa ekili alan, 370 bin hektar buğday ekili alan, aşırı kuraklık nedeniyle, hayvanlara, yem otlağı olarak kullandırılmaktadır.

Bilindiği gibi, Kars, ülke hayvancılığı bakımından, önemli bir potansiyele sahip iller arasında yer almaktadır.

Kars çiftçisinin büyük bir kısmı, yem üretimini, kendi arazilerini, çayır ve meralarını değerlendirerek elde etmektedir. Ancak, bu yıl yaşanan kuraklık nedeniyle, yem üretimi, yok denecek kadar azalmıştır. Yem kıtlığı, yok olma noktasına gelmiş hayvancılığı daha da etkiler duruma gelmiş, bir yıl içerisindeki girdi fiyatları artışı ve yüksek enflasyona rağmen, et ve hayvan fiyatları, geçen yılki fiyatlar civarında kalmıştır.

Bu yıl, çiftçi, reel gelir kaybına uğramıştır. Ziraat Bankasına, kooperatiflere ve diğer kurumlara olan borçlarının ödeme zamanı da gelmiştir.

Ülkemizde ve bütün dünyada hemen hemen herkes tarafından umut olarak görülen ve Türkiye'yi huzur ve refaha götürecek olan Mesut Yılmaz Hükümetinin, Kars çiftçisinin, kuraklık ve aşırı soğuklar nedeniyle yaşadığı sıkıntılarına ve mağduriyetine çare olacağı inancını taşımaktayım.

Bu konuda, Kars çiftçisinin beklentileri şunlardır: Kars İli, doğal afetlerden zarar gören çiftçiler yardım kapsamına alınmalıdır.

Çiftçilerin Ziraat Bankası ve kooperatiflere olan borçları ertelenmelidir.

Tarım ve kredi kooperatiflerinin yem satış limitleri artırılmalı ve peşin ödemeler kaldırılmalıdır.

Özellikle, diğer bölgelerden Kars İline yapılacak yem nakli konusunda -başta Devlet Demiryolları olmak üzere- kamu kurum ve kuruluşları yardıma hazır hale getirilmelidir ve nakliye ücretleri düşürülmelidir.

Bölgedeki şeker fabrikalarından melas ve küspe temini konusunda kolaylıklar sağlanmalı ve çiftçilerimize düşük fiyattan satış yapılmalıdır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı.)

BAŞKAN - Sayın Beyribey, lütfen toparlayalım.

YUSUF SELAHATTİN BEYRİBEY (Devamla) - Sayın Başkanım, teşekkür ediyorum, Yüce Heyetinizi saygılarımla selamlıyorum. (ANAP, DSP ve CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Beyribey.

OĞUZHAN ASİLTÜRK (Malatya) - Sayın Başkan, geldiğimiz zaman, grup yerlerinin değişmiş olduğunu gördük. Böyle, gece baskını gibi, bu iş yapılmaz; mutabakatla olur. Biz, yerlerimize oturacağız. Yani, İktidar, gelir gelmez, gece baskınıyla iş yapıyor; böyle şey olur mu?! (DSP sıralarından gürültüler)

HALİL ÇALIK (Kocaeli)- Elinizi cebinizden çıkarın, öyle konuşun; Meclis Başkanıyla konuşuyorsunuz!..

ÜLKÜ GÜNEY (Bayburt) - Sayın Başkan, zannediyorum, sürçülisan etti. Burada, hiçbir zaman gece baskını olmaz; burası Meclis.

OĞUZHAN ASİLTÜRK (Malatya) - Buralarda olmuş...

ÜLKÜ GÜNEY (Devamla) - Oğuzhan Bey, bir saniye... Biz, sizi dinledik, lütfen...

Ben, dün, diğer grup başkanvekili arkadaşlarımla ve Değerli Oğuzhan Beyle de bu konuyu görüştüm. Kendilerine, sadece, Bakanlar Kurulu sıralarını kendi bloğumuza, kendi yanımıza -her zaman olduğu gibi- İktidar grubunun yanına alacağımızı ifade ettim; ama, yer konusunda, ille siz şuraya gidin buraya gidin gibi bir talepte bulunmadım; zaten, kendisi de bunu biliyor. Tabiî ki, Bakanlar Kurulu sıraları bu bölgeye geldiği zaman burada yapılacak kaydırmayı Meclis yönetimi yapacaktır; bunun bizimle bir alakası yoktur; hele, kullandığınız “gece baskını” tabirini size yakıştıramadım; bu, yanlış bir tabirdi. Biz, burada bu meseleyi kendi aramızda görüşerek halledebiliriz.

OĞUZHAN ASİLTÜRK (Malatya) - Sayın Güney...

BAŞKAN - Sayın Asiltürk, lütfen, karşılıklı konuşmayalım.

AYHAN FIRAT (Malatya) - Ne zamandan beri, eli cebinde hitap ediliyor Başkana?!

BEKİR YURDAGÜL (Kocaeli) - Sayın Başkan, İçişleri Bakanlığında yapılan baskınla, gece baskınını kimin yaptığını iyi biliyoruz.

RIZA ULUCAK (Ankara) - Başbakanlığa yapılan baskından da belli!..

SALİH KAPUSUZ (Kayseri) - Sayın Başkan...

BAŞKAN - Buyurun Sayın Kapusuz.

SALİH KAPUSUZ (Kayseri) - Şimdi, belki, Sayın Ülkü Güney Beyi dinleyen arkadaşlarımız, bir mutabakat sonucu böyle bir karar verildiği gibi bir kanaat sahibi olabilirler. Biz, Ülkü Beye, kesinlikle, böyle bir şeyi kabul etmediğimizi... Dolayısıyla, böyle bir düzenleme için Meclis yönetiminden de bize bir talep gelmemiştir.

Biz, bürokrat arkadaşlarımıza da bunu kabul etmeyeceğimizi ifade ettik. Siz de yıllardan beri parlamenterlik yapan tecrübeli bir milletvekilimizsiniz. Hiçbir dönemde, milletvekillerinin arasında Bakanlar Kurulunun olduğunu gördünüz mü efendim?! Böyle bir uygulama olmamıştır. Mutlaka, Bakanlar Kurulu bir kenarda bulunacaktır. (ANAP ve DSP sıralarından gürültüler)

OĞUZHAN ASİLTÜRK (Malatya) - Bakanlar Kurulunun sizin aracılığınızla korunmaya ihtiyacı yok.

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, bir dakika...

SALİH KAPUSUZ (Kayseri) - Dolayısıyla, biz, böyle bir uygulamaya Grubumuz adına taraftar olmadığımızı, böyle bir uygulamayı kabul etmediğimizi ifade ediyoruz.

Arz ederim.

BEKİR YURDAGÜL (Kocaeli) - Siz mi karar vereceksiniz buna?!

ÜLKÜ GÜNEY (Bayburt) - Sayın Başkan...

BAŞKAN - Bir dakika, Sayın Güney...

Sayın milletvekilleri, bu değişiklikten benim de haberim yok. Ben de kürsüye çıktığım zaman gördüm; ama, şimdi, arkadaşlarımın verdiği bilgi, gerçekten, Sayın Güney'in -eğer yanılmıyorsam- sizinle de belli bir teması oldu. Kabul edip etmediğinizi, neyi, nasıl kabul ettiğinizi bilmiyorum. Ülkü Bey herhalde kendisi açıklayacaktır; ancak, burada, çözülmesi gereken bir sorun var. Hükümet değişmiştir, Bakanlar Kurulunun Hükümeti oluşturan partilerle bir arada, yan yana oturması gibi çözüm bekleyen bir sorun var.

Bu, zaten, şu an uzatılmış bir süreç. Sanıyorum iyi niyetle -bu, aslî salonumuz da değil- geçici bir süre, böyle bir formülde bir mutabakat, bir biçimde Başkanlıkta sağlanmış. Başkanlık, belki bir mutabakat sağlandığı gerekçesiyle bu talimatı vermiş. Bu ayrıntıları henüz bilmiyorum; ama, şu an, pratik olarak çözülmesi gereken bir sorun var; o sorun da, Bakanlar Kurulunun, herhalde, kendisini oluşturan, kendisine destek veren siyasî partilerle yan yana, bir arada olması gibi bir sorun ve sanıyorum, bu konuda, oturma konusunda asıl çözümü, önümüzdeki yasama döneminde, yeni salonda yapacağız. Bu konuda, bu salonda yapılacak düzenleme konusunda da, isterseniz, itirazınız varsa, gruplar kendi aralarında konuşup, geçmişte olduğu gibi sağduyulu bir... Şu an çalışmamızı engelleyecek yersiz bir tartışma yapmak yerine, tekrar oturup gruplar kendi aralarında belli bir mutabakat sağlarlar.

Şu an, yine hiç olmayan bir olay; hangi siyasî partinin nerede, Bakanlar Kurulunun nerede oturacağı, sanıyorum, yalnızca bizim Parlamentomuzda değil, dünyanın hiçbir parlamentosunda, Genel Kurulda tartışma konusu olmamıştır.

Onun için, bunu, lütfen, Genel Kurul çalışması dışında, kendi aramızda bir çözüme, iyi niyetle, sağduyuyla kavuşturalım. Bu, bir biçimde, her halukârda çözüme kavuşturulacak bir sorun. Belki, geçmişte olduğu gibi, siyasî parti gruplarının oturma yerlerinin bütünüyle kayması olacak, belki böyle bir formül makul bulunacak. Bilemiyorum; bunlara siz karar vereceksiniz; ama, ben bu tartışmayı, Genel Kurulda daha fazla uzatmak istemiyorum.

SALİH KAPUSUZ (Kayseri) - Sayın Başkan...

BAŞKAN - Sayın Kapusuz, bu tartışmayı burada noktalamak istiyorum.

SALİH KAPUSUZ (Kayseri) - Sayın Başkanım, tartışma değil...

BAŞKAN - Lütfen, bu kararıma biraz saygı gösterin.

SALİH KAPUSUZ (Kayseri) - Saygı gösteriyorum Sayın Başkanım...

BAŞKAN - Böyle bir olayın tartışılması, beni, bireysel olarak rahatsız ediyor.

SALİH KAPUSUZ (Kayseri) - Sayın Başkanım, tartışma yok orta yerde. Olay şudur: Şayet, değerli grup başkanvekili arkadaşımız, bizimle olan görüşmesini mutabakat olarak söylememiş ve -idare de, Meclis yönetimi de, bize hiçbir şey sormadan- Meclise girdiğimizde böyle bir uygulamayla karşılaşmışsak, bunu ifade etmek, zabıtlara geçirmek, yönetimi haberdar etmek, herhalde en tabiî hakkımızdır. Bu, bir tartışma konusu değildir; bunun düzeltilmesi için bir hatırlatmadır.

BAŞKAN - Sayın Kapusuz, zaten, Sayın Asiltürk, o mutabakatın olmadığını, zabıtlara, o anlamda geçirdi. Lütfen, bu tartışmayı

ÜLKÜ GÜNEY (Bayburt) - Sayın Başkan...

BAŞKAN - Sayın Güney, lütfen...

ÜLKÜ GÜNEY (Bayburt) - Sayın Başkan, ben tartışmak için söz istemedim; müsaade ederseniz bir açıklama yapmak istiyorum.

Aslında, bu konunun şu anda burada konuşulması çok yanlış. Burası geçici bir salondur...

ERSÖNMEZ YARBAY (Ankara) - Niye değiştirdiniz o zaman?

ÜLKÜ GÜNEY (Bayburt) - Müsaade eder misiniz efendim...

ERSÖNMEZ YARBAY (Ankara) - Niye değiştirdiniz?

BAŞKAN - Sayın Yarbay, lütfen...

ÜLKÜ GÜNEY (Bayburt) - Müsaade eder misiniz... Bu tepki niye yani?! Burada önemli bir konu yok...

BAŞKAN - Bakın, Sayın Güney, son olarak bir açıklama yapıyor; bundan sonra, bu konuyu tartıştırmayacağım. Lütfen... Tartışma yapmış olmak için bir konuyu tartışmayalım.

ÜLKÜ GÜNEY (Bayburt) - Sayın Başkan, biz, Bakanlar Kurulumuzu, her zaman olduğu gibi, iktidar grubunun yanına almak için, Sayın Meclis Başkanımıza talepte bulunduk. Ben, şahsen, buna ilaveten, diğer gruptaki arkadaşlarıma olan saygım nedeniyle kendilerini ziyaret ettim; hiç gitmeyebilirdim de... Örneğin, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu Başkanvekili arkadaşlarımla görüştüm; ayrıca, değerli Doğru Yol Partisi Grubu Başkanvekili arkadaşımla görüştüm, yanılmıyorsam, Saffet Beyle görüştüm. Yani, bunda böyle bir şey olacağını, Hükümeti yanımıza alacağımızla ilgili düzenleme konusunda...

Bizim yaptığımız bir nezaket görüşmesidir; yoksa, biz bu konuda mutabakata vardık; ama şöyle dedik, böyle dedik... Zaten böyle bir şey demeye hakkımız da yok. Aslında, bu konunun burada tartışılması hem yersiz hem de geçici salonda, birkaç ay için, Meclis Başkanının yapacağı bu görev için burada konuşmamız yersiz efendim; bunu arz ediyorum.

SALİH KAPUSUZ (Kayseri) - Sayın Güney...

BAŞKAN - Sayın Kapusuz, lütfen, Genel Kurul dışında, bundan önce olduğu gibi, grupların mutabakatıyla, sağduyulu bir çözümü kendi aramızda bulalım; gerçekten, Genel Kurulda tartışmamamız gereken bir sorun.

3.-Erzurum Milletvekili Aslan Polat'ın, Başbakanlık tarafından durdurulan ihalelerin Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerindeki etkilerine ilişkin gündemdışı konuşması

BAŞKAN - Gündemdışı üçüncü söz için, Erzurum Milletvekili Sayın Aslan Polat'ı çağırıyorum.

Sayın Polat, Başbakanlık Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğünün 1997/26 ve 27 numaralı genelgelerinin Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerindeki etkileri üzerinde konuşacaklar.

Buyurun Sayın Polat. (RP sıralarından alkışlar)

ASLAN POLAT (Erzurum) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Mesut Yılmaz'ın Başbakanlığında kurulan 55 inci Hükümet, görevi devraldığı gün, Başbakanlık Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğünce, 1.7.1997 gün ve 1997/27 sayılı genelgeyle, genel ve katma bütçeli idareler, kamu iktisadî teşebbüsleri ve bağlı ortaklıkları, bütçenin transfer tertibinden yardım alan kuruluşlar, özel bütçeli kuruluşlar, il özel idareleri ve belediyeler ile bunların kurdukları birlik, müessese ve işletmeler, özelleştirme programına alınmış kamu payı ağırlıklı kuruluşlar, fonlar, kefalet sandıkları, döner sermayeler, kamu bankaları ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarınca ihalesi yapılmış, ancak, işe başlanmamış ihaleler ile halen ilan edilmiş olanlar ve değerlendirme konumunda bulunanlar dahil olmak üzere, bütün ihaleler, ikinci bir emre kadar durdurulmuş olup, söz konusu ihaleler için acil durumlarda Başbakanlıktan izin alınma şartı getirilmiştir.

Yine, Başbakanlık Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğünün 1.7.1997/26 sayılı genelgesiyle, yukarıda adı geçen kurumların, ikinci bir talimata kadar, 2 milyar Türk Lirasının üzerindeki her türlü ödemeleri için ilgili Bakanın izninin alınması şartı getirilmiştir; fakat, yerel halkla en yakın ilişki içerisinde bulunan ve seçilmiş ve siyasî sorumluluk taşıyan belediyeler, toplu halde itiraz edip, seslerini yükseltince, 5.7.1997 gün ve 1997/29 sayılı genelgeyle, bu yasağın belediyelerle ilgili kısımları genelge kapsamından çıkarılmıştır.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; bu genelgeden en fazla zararı doğu ve güneydoğu halkı görmektedir ve devamı halinde de, bu sıkıntılar, artarak devam edecektir. Şöyle ki: Bu bölgelerde, özel teşebbüs yatırımları, gerek sermaye birikiminin azlığı, büyük iş merkezlerinin uzaklığı gerekse terör vesaire sebeplerle yeterli olmayıp, kamu yatırımları bu bölgeler için hayatî önem taşımaktadır. Her ne kadar, Devlet Planlama Teşkilatı kaynaklarına göre, 1983-1992 arasında, 1993 fiyatlarıyla, mesela, Ege Bölgesinde kişi başına kamu yatırım harcamaları 14,8 milyon TL, Doğu Anadolu'da ise kişi başına kamu yatırım harcamaları ancak 5,5 milyon TL ile Ege Bölgesinin neredeyse üçte biri kadar ise de, yine de, olmayan yatırımlar içinde kamu yatırımları hayatî önem taşır. Ayrıca, bu bölgenin iklim olarak çok sert olması, inşaat işleri ile meralarda hayvan besleme işinin beş altı ay sürmesi ve bu bölgelerde resmî iş mevsiminin 15 Mayıs-30 Ekim arasında olmasına mukabil, gerçek inşaat süresinin daha da kısa olması göz önüne alınırsa, bu yasağın bölge için ne kadar etkili olduğu ortaya çıkar. Dolayısıyla, bir yıllık ihtiyaçların genellikle beş altı ay içerisinde kazanılmaya çalışıldığı bu bölgelerde, ihalelerin durdurulması ve 2 milyar TL gibi bugünkü müteahhit ödemeleri içerisinde cüzi kalan rakam dışındaki ödemeler için ilgili bakanlıktan izin alınma şartı, ihalelerin ve ödemelerin büyük ölçüde aksamasına sebep olacak ve özelleştirmeyi ve özel girişimciliği savunduğunu iddia eden bu Hükümetin programıyla da büyük çelişki arz edecektir. Ayrıca, bu genelge, esnaf ve müteahhit firmalar üzerinde olumsuz etki yapmıştır. Devamı halinde de artarak devam edecektir. Şöyle ki, esnaf sattığı malın parasını alamamakta, müteahhit firmalar yeni bağlantılar yapamamaktadır; dolayısıyla, çek ve senet ödemelerinde artarak yükselen bir protesto ağıyla karşılaşılacak demektir.

Bu Hükümetin içerisinde tek bir doğulu bakanın olmaması, Hükümetin doğunun sorunlarıyla ne kadar ilgili olduğunu ilk bakışta göstermektedir.

Ben, sizlere, Erzurum ve doğuyla ilgili birkaç rakam vererek durumun vahametini gözler önüne sermek istiyorum:

Devlet İstatistik Enstitüsü rakamlarına göre, Erzurum İlimiz, 1973 yılında Türkiye'deki il sıralamasında 25, 1985'te 54, 1994'te 57 nci sıraya düşmüştür. Takriben yirmi yılda 32 il alta düşmüştür. Kars İlimiz ise, 1973 yılında Türkiye il sıralamasında 29; 1985'te 62; 1994'te ise 65 inci sıraya düşmüştür. Kars da takriben yirmi yılda 36 il aşağı düşmüştür.

Yine, Devlet İstatistik Enstitüsü rakamlarına göre, Erzurum ve Kars İllerimizde işsizlik oranı yüzde 35'in üzerinde olup, bu iki ilimiz 1965-1990 yılları arasında 487 256 net göç vermiş olup, tüm Doğu Anadolu Bölgesinin göçünün yüzde 30'unu bu iki ilimiz vermiştir. Bu göçlerin böyle gitmesi ve sıralamadaki bu anormal düşüş sonunda, bu illerimize “sizin artık il sıralamasında yeriniz kalmadı, ilçe sıralaması arasında yer alın” denilmesinden korkmaktayız.

Ayrıca, bu illerin en büyük handikaplarından birisi de, yıl içerisinde ayrılan ödeneklerin, iş mevsiminin kısalığından dolayı, en az 1/2'sinin her yıl harcanmadan iade edilmesidir. Mesela, 1996 yılında Erzurum İlinde harcanmayan ödenek miktarı...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Polat, 1 dakika içinde toparlayınız.

ASLAN POLAT (Devamla) - Yatırımlar proje tutarı olarak 43 trilyon 188 milyar; gelen ödenek 5 trilyon 805 milyar; harcanan miktar ise 3 trilyon 875 milyar; nakdî gerçekleşme oranı yüzde 65; fizikî gerçekleşme oranı ise yüzde 63'tür. Dolayısıyla, yıllık ödeneklerin, normal şartlarda, mevsim kısalığı ve sair sebeplerle yüzde 37'si dahi harcanamadan iade edilmektedir.

Netice olarak, Doğu ve Güneydoğu Anadolu gibi geri kalmış ve iklim yönünden elverişli olmayan yörelerimizde, değil yatırım durdurulması, ödenek ödemelerine kısıntı getirilmesi, kamu yatırımlarının tam ve zamanında sağlanabilmesi için tüm kamu ödeneklerinin serbest bırakılmasını ve ihale yasaklarının hemen kaldırılmasını, bölge ihalelerine öncelik tanınmasını Hükümetten diler, hepinize saygılar sunarım. (RP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Polat.

Cumhurbaşkanlığı tezkerelerini okutuyorum:

B)TEZKERELER VE ÖNERGELER

1. -Gürcistan Cumhuriyetine gidecek olan Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e, dönüşüne kadar, TBMM Başkanı Mustafa Kalemli'nin vekâlet edeceğine ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/927)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Gürcistan Cumhurbaşkanı Eduard Shevardnadze'nin davetlisi olarak 14-15 Temmuz 1997 tarihlerinde Gürcistan Cumhuriyetini resmen ziyaret edeceğimden, dönüşüme kadar, Cumhurbaşkanlığına, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 106 ncı maddesi uyarınca, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Doç. Dr. Mustafa Kalemli vekâlet edecektir.

Bilgilerinize sunarım.

Süleyman Demirel

Cumhurbaşkanı

BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.

İkinci tezkereyi okutuyorum:

2.-Gürcistan Cumhuriyetine gidecek olan Dışişleri Bakanı İsmail Cem'e, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Şükrü Sina Gürel'in vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/928)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşmelerde bulunmak üzere, 14 Temmuz 1997 tarihinde Gürcistan Cumhuriyetine gidecek olan Dışişleri Bakanı İsmail Cem'in dönüşüne kadar; Dışişleri Bakanlığına, Devlet Bakanı Prof. Dr. Ş. Sina Gürel'in vekâlet etmesinin, Başbakanın teklifi üzerine, uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize sunarım.

Süleyman Demirel

Cumhurbaşkanı

BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.

Üçüncü tezkereyi okutuyorum:

3.-Gürcistan Cumhuriyetine gidecek olan Devlet Bakanı Ahat Andican'a, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Metin Gürdere'nin vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkinCumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/929)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşmelerde bulunmak üzere, 14 Temmuz 1997 tarihinde Gürcistan Cumhuriyetine gidecek olan Devlet Bakanı Prof. Dr. Ahat Andican'ın dönüşüne kadar; Devlet Bakanlığına, Devlet Bakanı Metin Gürdere'nin vekâlet etmesinin, Başbakanın teklifi üzerine, uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize sunarım.

Süleyman Demirel

Cumhurbaşkanı

BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.

Dördüncü tezkereyi okutuyorum:

4.-Gürcistan Cumhuriyetine gidecek olan Ulaştırma Bakanı Necdet Menzir'e, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Rıfat Serdaroğlu'nun vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/930)

11 Temmuz 1997

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşmelerde bulunmak üzere, 14 Temmuz 1997 tarihinde Gürcistan Cumhuriyetine gidecek olan Ulaştırma Bakanı Necdet Menzir'in dönüşüne kadar; Ulaştırma Bakanlığına, Devlet Bakanı Rıfat Serdaroğlu'nun vekâlet etmesinin, Başbakanın teklifi üzerine, uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize sunarım.

Süleyman Demirel

Cumhurbaşkanı

BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.

Beşinci tezkereyi okutuyorum:

5.-Gürcistan Cumhuriyetine gidecek olan Tarım ve Köyişleri Bakanı Mustafa Rüştü Taşar'a dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Rüştü Kâzım Yücelen'in vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/931)

11 Temmuz 1997

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşmelerde bulunmak üzere, 14 Temmuz 1997 tarihinde Gürcistan Cumhuriyetine gidecek olan Tarım ve Köyişleri Bakanı Mustafa Taşar'ın dönüşüne kadar; Tarım ve Köyişleri Bakanlığına, Devlet Bakanı R. Kâzım Yücelen'in vekâlet etmesinin, Başbakanın teklifi üzerine, uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize sunarım.

Süleyman Demirel

Cumhurbaşkanı

BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.

Altıncı ve son tezkereyi okutuyorum:

6. -Gürcistan Cumhuriyetine gidecek olan Çevre Bakanı İmren Aykut'a, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Işın Çelebi'nin vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/932)

11 Temmuz 1997

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşmelerde bulunmak üzere, 14 Temmuz 1997 tarihinde Gürcistan Cumhuriyetine gidecek olan Çevre Bakanı İmren Aykut'un dönüşüne kadar; Çevre Bakanlığına, Devlet Bakanı Işın Çelebi'nin vekâlet etmesinin, Başbakanın teklifi üzerine, uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize sunarım.

Süleyman Demirel

Cumhurbaşkanı

BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının bir tezkeresi vardır; okutup bilgilerinize sunacağım:

7.-Türkiye -ATKarma Parlamento Komisyonunda boş bulunan asıl üyelik için grubunca aday gösterilen milletvekiline ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/933)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna

Türkiye-AT Karma Parlamento Komisyonunda boş bulunan üyelik için, Anavatan Partisi Grubunca Yozgat Milletvekili Lutfullah Kayalar aday gösterilmiştir.

Siyasî Parti Grubunca aday gösterilen üyenin ismi, Türkiye Büyük Millet Meclisinin Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkındaki 3620 sayılı Kanunun 2 nci maddesi uyarınca Genel Kurulun bilgisine sunulur.

Doç. Dr. Mustafa Kalemli

Türkiye Büyük Millet Meclisi

Başkanı

BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.

Sözlü soru önergelerinin geri alınmasına dair bir önerge vardır; okutuyorum:

8. -Hatay Milletvekili Levent Mıstıkoğlu'nun (6/500) ve (6/523) esas numaralı sözlü sorularını geri aldığına ilişkin önergesi (4/211)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Gündemin “Sözlü Sorular” kısmının 31 ve 46 ncı sıralarında bulunan (6/500) ve (6/523) esas numaralı sözlü sorularımın geri çekilmesi hususunda emir ve müsaadelerinizi arz ederim.

Saygılarımla. 11.7.1997

Levent Mıstıkoğlu

Hatay

BAŞKAN - Sözlü soru önergeleri geri verilmiştir.

Bir Meclis araştırması önergesi vardır; okutuyorum:

C) GENSORU, GENEL GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI VE MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGELERİ

1.-Kırıkkale Milletvekili Kemal Albayrak ve 22 arkadaşının, Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumuna bağlı Kırıkkale Mühimmat Fabrikasında meydana gelen facianın nedenlerini ve yapılacak yardımları araştırmak amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/196)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Ülkemizde Türk Silahlı Kuvvetlerinin silah, mühimmat, araç ve gereçlerini karşılayan Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu Kırıkkale Mühimmat Fabrikasında 3.7.1997 günü meydana gelen faciayla ilgili olarak herhangi bir kasıt, kusur olup olmadığını, meydana gelen zararın tespit edilerek Kırıkkale halkına yapılacak yardımları araştırma ve çok yönlü tedbirleri ortaya koymak için, Anayasanın 98 inci ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün 104 üncü maddesi gereğince, Meclis araştırması açılmasını saygılarımızla arz ederiz. 8.7.1997

1. Kemal Albayrak (Kırıkkale)

2. Şaban Şevli (Van)

3. Sacit Günbey (Diyarbakır)

4. Şeref Malkoç (Trabzon)

5. Mikail Korkmaz (Kırıkkale)

6. Ömer Ekinci (Ankara)

7. Mehmet Sılay (Hatay)

8. Süleyman Metin Kalkan (Hatay)

9. Nurettin Kaldırımcı (Kayseri)

10. Sıtkı Cengil (Adana)

11. Ersönmez Yarbay (Ankara)

12. Ahmet Dökülmez (Kahramanmaraş)

13. Ahmet Derin (Kütahya)

14. Musa Demirci (Sıvas)

15. Süleyman Arif Emre (İstanbul)

16. Hüseyin Yıldız (Mardin)

17. Kahraman Emmioğlu (Gaziantep)

18. Tevhit Karakaya (Erzincan)

19. Memduh Büyükkılıç (Kayseri)

20. Hüseyin Arı (Konya)

21. Lütfü Esengün (Erzurum)

22. Seyyit Haşim Haşimi (Diyarbakır)

23. Suat Pamukçu (Bayburt)

Gerekçe:

Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu, 15 Mart 1950 tarihinde 5591 sayılı özel bir kanunla, esas görevi, Türk Silahlı Kuvvetlerinin tesis, personel ve malzemeyi hazır halde bulundurmaktır. Bunun yanında, ilgili kanunun 2 nci maddesinde, sivil ihtiyaçlara ait her türlü imalat ve tamirat gibi işler ile 4374 sayılı Kanunun 1 inci maddesinde yazılı tekel maddelerini ve bunun ticaretini yapmak gibi görevleri üstlenmiştir.

Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu, kuruluşundan beri ülkemiz savunma sanayii alanında ordumuzun mühimmat, silah, araç-gereçlerini karşılamış, ayrıca demir-çelik, kimya ve makine imalat gibi pek çok görevi üstlenmiştir. Yıllardır merkezî sistemle yönetilen Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumuna ait fabrika ve tesisler, son yıllarda dünyada ve ülkemizde yaşanan değişiklikler paralelinde, kurumun daha esnek, verimli ve rekabet gücüne sahip bir yapıya kavuşturulması amacıyla organizasyon yapıları değiştirilerek, anonim şirket statüsünde, bağlı ortaklık şekline dönüştürülmüştür. Ancak, Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumuna verilen önem, her dönem maalesef aynı olmamış ve Kurum zaman zaman sıkıntıya düşmüştür.

Ülkemiz açısından hassas bir konumda olan Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumunda, özellikle, 1991 yılından sonra Kurumun yönetimine ve alt birimlerine yapılan politik atamalarla kadrolaşmaya gidilmesi sonucu, Kuruma yabancı, gelişigüzel atamalar üretimin yavaşlamasını beraberinde getirdiği gibi, güvenlik açısından da bazı şaibelerele yol açmıştır.

Bu durumlar göz önünde olması gerekirken, hatta daha önce bu tür patlamalar meydana geldiği, üstelik can ve mal kaybına sebep olduğu halde bundan ibret alınmayarak gerekli tedbirler alınmamıştır.

Nitekim, personel atamalarında bilgi, beceri, liyakat göz önüne alınması gerekirken, buna önem verilmemiş; kurumla hiçbir ilgisi bulunmayan, sadece aylık alan ve politize olmuş kişiler yönetim ve denetim kurulu üyeliklerine atanmışlardır.

Bu politize durum teknik eleman açısından da aynı şekilde devam etmiş, boşalan mühendis kadrolarına yeni eleman alınmamış, üretim hatlarında üst seviyede işi koordine edecek eleman açığı meydana gelmiştir. Uygulanan yanlış personel politikasından dolayı, işleri bizzat yürütecek elemanların azalmasına, bürokrasinin artmasına sebep olmuş, sorumluluklar ve yetkiler birbirine karışmıştır. Ayrıca, cazip şartların oluşmaması, personelin moralize edilmemesi de verimliliği azaltmıştır.

Savunma sanayiine yönelik talepler hızla değişmekte olup, bu itibarla, ar-ge faaliyetleri önem kazanmaktadır. Yıllardır, kurumun ar-ge politikası formaliteden öteye gitmemiş olup, teknik eleman sayısının azalmasına göz yumulmuş ve yeteri kadar kaynak ayrılmamıştır. Bu sebeple, yeni projelerin realize edilmesi ve özellikle güvenlikle ilgili gerekli tedbirler alınmamıştır.

Yukarıda belirtilen ana sebepler neticesinde, ülkemiz için hayatî öneme sahip olan ve ordumuz için 35 mm-203 mm top, havan, obüs mühimmatı, antitank, antipersonel ve deniz mayınları, tahrip kalıpları, çeşitli tapalar, uçak bombaları ve el bombaları üretimi yapılan mühimmat aksamının patlayıcı imlâsının komble edilmesi ve ambalajlanması gibi üretimleri gerçekleştirilen Mühimmatsan AŞ'de 3.7.1997 tarihinde çıkan yangınla ilgili olarak;

1. Ülkemiz için hayatî önemi haiz olan bu tesiste bu gibi yangınlara karşı söndürme tesisatının olup olmadığının; eğer, bugüne kadar kurulmamış ise neden kurulmadığının,

2. İlgililerin ihmal ve kusurunun olup olmadığının,

3. Fabrika yakınına belediye tarafından imar izninin verilip verilmediğinin; verildi ise, neye dayanarak verildiğinin,

4. Olaydan zarar gören vatandaşlarımızın zararının karşılanması için neler yapıldığını,

5. Yangının Kırıkkale halkı ve ülkemiz için vermiş olduğu zararın ne kadar olduğunun,

6. Savunma sanayimizin belkemiği olan bu yerin, Kırıkkale il sınırları içerisinde, yerleşim merkezi dışında daha emniyetli bir yere niçin alınmadığının,

Araştırılıp tespit edilerek, kalıcı çözümler üretmek için, Anayasanın 98 inci maddesi ve Meclis İçtüzüğünün 104 ve 105 inci maddeleri gereğince bir Meclis araştırması açılması son derece yararlı olacaktır.

BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.

Önerge, gündemde yerini alacak ve Meclis araştırması açılıp açılmaması konusundaki öngörüşme, sırasında yapılacaktır.

İçtüzüğün 37 nci maddesine göre verilmiş, doğrudan gündeme alınma önergeleri vardır. Bu 2 adet önergeyi ayrı ayrı okutup işleme koyacağım ve oylarınıza sunacağım.

İlk önergeyi okutuyorum:

B) TEZKERELER VE ÖNERGELER (Devam)

9.-Ankara Milletvekili Saffet Arıkan Bedük'ün, Bir İl Kurulmasına İlişkin Kanun Teklifinin (2/266) doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/212)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Polatlı adı ile bir il kurulmasına dair (2/266) esas numaralı kanun teklifimiz, 22 Nisan 1996 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sunulmuş olup, havale edildiği Plan ve Bütçe Komisyonunda bugüne kadar görüşmeleri yapılamamıştır.

İçtüzüğün 37 nci maddesi gereğince teklifimizin doğrudan Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine alınması hususunda gereğini arz ederim.

Saygılarımla.

Saffet Arıkan Bedük

Ankara

BAŞKAN - Önerge üzerinde konuşmak üzere, buyurun Sayın Bedük.

SAFFET ARIKAN BEDÜK (Ankara) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; İçtüzüğün 37 nci maddesi gereğince, daha evvel vermiş olduğumuz Polatlı İlçemizin il olması, Temelli ve Yenimehmetli'nin de ilçe olmasıyla ilgili kanun teklifimizin doğrudan gündeme alınması hususundaki önergem üzerinde söz almış bulunuyorum; Yüce Heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

1982 Anayasası, ülkemizin, merkezî idare teşkilatı bakımından, coğrafik durumuna, ekonomik şartlarına ve kamu hizmetlerinin gereklerine göre, illere, illerin de diğer kademeli bölümlere ayrılacağını hüküm altına almış bulunmaktadır. Anayasamızın bu ilkesi doğrultusunda, ülkemiz, il, ilçe ve bugün işlerliğini yitirmiş bucak olarak teşkilatlanmış bulunmaktadır. Ülkemizdeki kamu hizmetlerinin çok önemli bir bölümü, bu taşra teşkilatı tarafından yerine getirilmektedir. Bilimin ve teknolojinin her gün baş döndürücü bir hızla geliştiği dünyamızda, insan ihtiyaçları da gelişmeye paralel olarak artmakta, ihtiyaçların karşılanması yeni örgütlenmelere neden olmaktadır. Diğer taraftan, sosyal devlet ilkesi gereğince, devletin, özellikle sosyal hayata giderek artan müdahalesi, insanları devletten daha çok hizmet bekler hale getirmektedir.

Nitekim, son zamanlarda, İstanbul'la ilgili bir değerlendirme yapmak gerekirse, eğer daha önceden taksimlere dikkat edilmiş olsaydı, bugünkü şartlar itibariyle İstanbul'u üç bölgeye bölerek ayrı ayrı valilerle yönetme gibi bir anlayışı veya böyle bir teklifi getirmemeyle karşı karşıya kalırdık. Oysa, İstanbul gibi büyük illerimizde -öylesine fazla kamu hizmetleri var ki, bir taraftan Anadolu'dan göç, bir taraftan ekonomik ve sosyal hayattaki özellikle gelişme ve hareketlilik- yeni birkısım idarî kademelerin özellikle ortaya konulması, gerçekleştirilmesi ve kurulması ihtiyacı da ortaya çıkmıştır.

İşte Ankara -Ankara eski Valisi olarak söylüyorum- bugünkü konumu itibariyle, bir Ankara Valisinin fevkalade yüksek ve yoğun protokoler hizmetleriyle birlikte ilçelerin ve il merkezinin ekonomik, sosyal ve kültürel hayatla ilgili hizmetleri, birkısım ilçelere yeteri kadar ulaşamama gibi bir durumla karşı karşıya bulunmaktadır. Bu sebepledir ki, Polatlı veya Şereflikoçhisar gibi iki ilçemiz, özellikle, konumları, ekonomik ve sosyal hayatları, teşkilatlanmaları ve altyapıları itibariyle gerçek anlamıyla il olmaya layık olan yerlerdir. İşte, bu ille birlikte, mesela, Temelli ve Yenimehmetli gibi köylerin ilçe olması da, yine ihtiyaçtan doğmaktadır.

Değerli arkadaşlarım, Şereflikoçhisar'la ilgili olarak da ayrıca bir teklifimiz vardı; o konu da, inşallah, en kısa zamanda huzurunuza gelecektir.

Bakın, Polatlı nasıl kurulmuş: Rumi 1203 yılında şiddetli kuraklık çeken Polatlı Köyünün bulunduğu yeri terk ederek 11 kilometre ileride suyu bol olan, eski adıyla İstiklal Mahallesine yerleşmesiyle birlikte, bugünkü Polatlı'nın temeli de atılmış oldu. Polatlı, Sakarya Meydan Muharebesinde de, Kurtuluş Savaşında da Türk tarihine damgasını vurmuş olan bir ilçemizdir; 1 Ağustos 1926 tarihinde ilçe olmuştur; 11 mahalle, 93 köy ve 1 beldeden oluşan idarî yapıya sahiptir. Yıllara göre nüfus dağılımı öylesine artmış ve o kadar değişmiş ki, artık, bugünkü şekliyle, ilçe, il olma gibi bir ihtiyaçla karşı karşıya kalmıştır; çünkü, kamu idaresi ve idarî yapılanma yeteri kadar ihtiyaca cevap veremeyecek konuma gelmiştir, bugünkü merkez nüfusu 99 965'tir. Bugün, köyleriyle birlikte Polatlı'nın nüfusu 150 binin üzerindedir ve nüfusun yüzde 60'ını gençler oluşturmaktadır. Bu rakamsal verilerden de anlaşılacağı üzere, Polatlı'nın nüfusu hızla artmaktadır; bu artışa paralel olarak, sanayi, tarım ve hayvancılık alanında büyük ilerlemeler göstermiştir. Bu sayede, Türk ekonomisine önemli katkılar da sağlamaktadır.

Polatlı, yüzölçümü itibariyle 3 789 kilometrekare olup, kıraç, sulu ve ekilebilen arazi miktarı 2,5 milyon dekardır. Arazinin verimli, vatandaşların azimli ve çalışkan olmaları neticesinde, Polatlı, İç Anadolu'nun çok önemli bir ambarı haline gelmiştir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Bedük, lütfen, 1 dakika içerisinde toparlayalım.

SAFFET ARIKAN BEDÜK (Devamla) - Hay hay efendim.

Bundan dolayı, ticaret borsası, 1992 tarihinde ihtisas borsasına dönüştürülmüştür; bu dönüşümle birlikte, Türkiye'de üç ihtisas borsasından biri olmuştur. Arazinin yüzde 90'ı hububat, geri kalan kısmı da pancar, kimyon, bakliyat ekiminde kullanılmaktadır. Aynı zamanda, Türkiye'nin en fazla kavunu burada yetişmektedir. Hayvancılık fevkalade ileri seviyededir.

Polatlı'da 1 500 dönüm arazi üzerinde kurulacak olan organize sanayi bölgesi, tarımın yanında, sanayi kuruluşlarında da ülkemize önemli katkılar sağlayacaktır. Ayrıca, bu yıl hizmete girecek olan 150 yataklı bölge hastanesi, sağlık hizmetleri bakımından da önem arz etmektedir ve önemli bir altyapıyı oluşturacaktır.

Bu anlayıştan hareketle, Polatlı'nın il, Temelli ve Yenimehmetli'nin de ilçe olması suretiyle idarî taksimatta yenilik yapılması konusundaki teklifimin bütün değerli milletvekillerimiz tarafından uygun görüleceğine inanıyor, hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. (DYP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Bedük.

Sayın Ersönmez Yarbay, buyurun.

ERSÖNMEZ YARBAY (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye'nin önemli problemlerinden bir tanesi de, ilçe olmak isteyen beldeler, il olmak isteyen ilçelerdir. Şu anda, Türkiye'de, 100'ü aşkın ilçe il, birçok belde de ilçe olmak istiyor. O sebeple, mutlaka, il ve ilçe olmanın ortak kriterleri tespit edilmeli; bu kriterler tespit edildikten sonra, ilçe olması gereken yerler ilçe, il olması gereken yerler de il yapılmalıdır.

Bazı ilçelerin il olma arzusu, âdeta, bir kızılelma hedefi gibidir; Polatlı da bu ilçelerimizden biridir. Polatlılılar, il olmak için yıllardır büyük gayret göstermiş ve bu konuda çeşitli gösteriler yapmış, yolları trafiğe kapamışlardır. Polatlı'nın, il olmak gerçekten hakkıdır; büyük bir nüfus artışı vardır, toprak genişliği müsaittir; aynı zamanda, tarıma dayalı sanayisinde de büyük bir gelişme mevcuttur.

Ankara, Başkent Ankara olarak biliniyor. Ankara o kadar geniş ki, şu anda, Ankara merkezinden 250 kilometre uzakta köylerimiz var. Bu -250 kilometre güneyde, 250 kilometre kuzeyde- 500 kilometrelik bir mesafe. Çok geniş bir alanda Ankara milletvekili olarak faaliyet göstermek durumundayız. O sebeple, Nallıhan gibi, Polatlı gibi, Şereflikoçhisar gibi, Evren gibi birçok ilçemizin sorunları, maalesef, bu mesafe uzaklığı sebebiyle gözden kaybolmaktadır. Dolayısıyla, Polatlı'nın ve Şereflikoçhisar'ın il olma arzularında çok büyük bir haklılıkları vardır; çünkü, bu ilçelerimizin sorunları, Ankara'nın karmaşık sorunları içerisinde kaynayıp gitmektedir.

O sebeple, Polatlımızın ve Şereflikoçhisarımızın bir an önce il olmaları konusunun Meclisimizin gündemine alınmasında desteklerinizi bekliyor; bu vesileyle, hepinize saygılarımı sunuyorum. (RP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Yarbay.

Bu konuda, Ankara Milletvekilimiz Sayın Nejat Arseven de söz talebinde bulundu; ama, İçtüzüğümüz gereği kendisine söz veremiyorum.

Bu arada, bir Ankara Milletvekili olarak ben de - Başkanlığın avantajını mı kullanayım, dezavantajını mı telafi edeyim; Ankara'dan kopacak her parça bizim yüreğimizi sızlatıyor ama- Polatlılılara, elbette, hak ettikleri bu konuda, burada bulunan, müzakereleri izleyen, görebildiğim kadarıyla, Sayın Aydın Tümen, Sayın Eşref Erdem, Sayın Rıza Ulucak, Sayın Mehmet Ekici ve söz talebini yerine getiremediğim Sayın Nejat Arseven'in de duygularına tercüman olduğuma inanarak, bu vesileyle, yapacağımız oylamanın hayırlı olacağını dile getirmek istiyorum.

Şimdi, Sayın Bedük'ün önergesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

İkinci önergeyi okutuyorum:

10.-Antalya Milletvekili Metin Şahin'in, Tarım Satış Kooperatifleri ve Birliklerinin Kuruluşu Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulüne Dair Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifinin (2/304) doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/213)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

23. 5.1996 tarihinde 6 milletvekili arkadaşımla verdiğim (2/304) esas nolu “Tarım Satış Kooperatifleri ve Birliklerinin Kuruluşu Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulüne Dair Kanunda Değişiklik Yapılması Kanun Teklifi” bir yılı aşkın süredir Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonunda ele alınarak görüşülememiştir.

Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün 37 nci maddesi uyarınca, Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine doğrudan alınması için gereğinin yapılmasını izinlerinize saygı ile sunarım.

Metin Şahin

Antalya

BAŞKAN - Sayın Şahin, önerge üzerinde konuşmak üzere, buyurun. (DSP sıralarından alkışlar)

METİN ŞAHİN (Antalya) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; 3186 sayılı Kanunda değişiklik yapılmasıyla, tarım satış kooperatifleri ve birliklerinin özerkleştirilmesiyle ilgili verdiğim kanun teklifi üzerinde görüşlerimi açıklamak istiyorum. Sözlerime başlarken, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, sanıyorum çoğunuz biliyorsunuz, tarım satış kooperatifleri ve birlikleri, bugün, ülkemizin dört bir yanına dağılmış bir durumda, 13 büyük birlik etrafında toplanmış bulunuyor ve eğer Tariş'in dört parçalı yapısını da dikkate alırsak, 16 tarım satış kooperatifleri birliği ülkemizde görev yapıyor. Burada, yaklaşık, 725 dolayında üretici var; yine, sayıları zaman zaman değişikliğe uğramakla beraber, 16 bin dolayında da çalışanı var.

Mevcut tarım satış kooperatifleri ve birlikleri, yasası içerisinde taşıdığı bazı hükümler itibariyle, başta Sanayi ve Ticaret Bakanlığına, genel anlamda da devlete, idarî ve malî yönden bağımlı olarak gözüküyor. Tarım satış kooparetifleri ve birliklerinin, bu idarî ve malî yöndeki bağımlılıktan uzaklaştırılıp, özerk bir yapıya kavuşturulması için bu önergeyi vermiş bulunuyorum.

Teklifimizin, hazırlık aşamasında, bu 13 birliğin yönetim kurullarının da -yani, üretici kesimin de- katkısı ve tam bir mutabakatı var. Yine, Parlamentomuzda görev yapan, geçmişte de birliklerde görev yapan Sayın Evren Bulut'un, Sayın Mustafa İlimen'in de, bu konuda, teklifin hazırlanması aşamasında, belirli katkı ve mutabakatları var. Eğer, kanun teklifimiz bu şekliyle yasalaşırsa, tarım satış kooperatifleri birlikleri, herhangi bir tüzelkişiliğe sahip bir yapı kooperatifi gibi, bir taşıma kooperatifi gibi, yine, yöneticilerini özerk bir biçimde kendileri seçebilecek; yani, genel müdür ve personel atamalarında doğrudan seçilmiş yönetim kurulları söz sahibi olacaklar. Bir başka yönden, yatırım yapmak istediklerinde, serbest, özerk olabilecekler. Ayrıca, destekleme alımları dönemi dışında da, yine, Hazinenin, Ziraat Bankasının da yönetimde temsilcileri bulunmayacak.

Değerli arkadaşlar, bu kanun teklifi, daha doğrusu bu düşünce, 53 üncü ve 54 üncü Hükümetlerimizin de programında yer almıştı -taraflar iyice hatırlayacaklardır- ancak, zaman içinde, hükümetlerin, ilgili komisyonlarda bu teklifi değerlendirememesinden, sonuçlandıramamasından, üreticilerimiz, oldukça yakınma içerisindedirler ve bu yasanın bir an önce çıkmasını beklemektedirler. Ben de, bu düşünceden hareketle, yaklaşık bir yıl kadar komisyonlarda ele alınamayan bu kanun teklifimizin, Genel Kurulumuzun tartışmasına, onayına sunulması dileğiyle doğrudan gündeme alınması yönünde önerge vermiştim. Sayın Başkanlığa teşekkür ediyorum, bu önergemizi Genel Kurulumuza sunma olanağı sağladılar ve ben de, Parlamento üyelerimizin, sizlerin, değerli arkadaşlarımın, bu konunun doğrudan gündeme alınarak, sırası geldiğinde yasalaşması yönünde büyük katkı yapacağınıza inanıyorum.

Hepinize teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum. (DSP, ANAP ve CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Şahin.

Şahsı adına, Sayın Esat Bütün; buyurun.

ESAT BÜTÜN (Kahramanmaraş) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Antalya Milletvekilimiz Metin Şahin'in hazırlamış olduğu kanun teklifini, gerçekten, 21 inci Yüzyıla girerken Türkiye'nin yeniden yapılanması, dönüşümü ve değişimi konusunda önemli bir adım olarak değerlendiriyorum.

Gerçekten, bütün siyasî partilerimiz, gerek seçim meydanlarında gerekse birlik genel kurullarında, hep, yönetimin halka geçmesini, bu birliklerin halk tarafından yönetilmesini isterler; ama, ne hikmetse, bu konudaki düzenlemeler konusunda çok kısır davranırlar. Gerçekten, Türkiye'de, bugün, tarım satış kooperatifleri ve birliklerin -Pankobirlik gibi-birçoğunun -aslında, onlara güç veren çiftçilerin, üreticilerin olmasına rağmen- yönetiminde çiftçiler ve üreticiler söz sahibi değildirler. Ülkemizde demokrasinin yerleşmesi açısından da, millet iradesinin gerçek anlamda egemen olması bakımından da, sivil toplum örgütleri olan bu tarım satış kooperatiflerinin ve birliklerin, yöneticileri tarafından, üreticiler tarafından ve her konuda sorumluluğunu da onlara vererek, düzenlenmesi gerektiğine inanıyorum.

Aslında, bu konu, Türkiye'nin genel yapısı açısından da çok önemlidir. Çiftçilerimiz, bu kooperatiflere, sürekli, âdeta bir devlet kuruluşu olarak bakmışlar ve bunları sahiplenme duygusundan uzak kalmışlardır. Birtakım yöneticiler çeşitli şekillerde atanmışlar, gelmişler ve neticesinde, çiftçilerimiz, gerçek mal sahibi konumunda olmalarına rağmen, mal sahibi yapılmadıkları için, yönetimde söz sahibi olmadıkları için, bu kuruluşlara sahip olmamışlardır.

Bu konudaki düzenlemenin Genel Kurulumuzda bir an önce yapılması, inanıyorum ki, bir taraftan ülkemizdeki siyasî gelişmeye büyük katkıda bulunacak, diğer taraftan da bu kooperatiflerin, bu birliklerin, en iyi şekilde yönetilmesini sağlayacaktır; çünkü, bugün, nasıl herhangi bir özel sektör kuruluşunda bir yolsuzluk, bir kirlilik olmuyorsa, bunları da sahiplerine teslim ettiğimiz anda, yönetimlerini sahiplerine teslim ettiğimiz zaman, gerçek mal sahiplerine teslim ettiğimiz anda, inanıyorum ki, bu kuruluşlarımızın her biri ülkenin ekonomisine büyük katkılar yapacak ve belki de çiftçilerin büyük yükünü alacak kuruluşlar haline gelecektir.

Bu duygularla, bu kanun teklifini desteklediğimi bildirir, saygılar sunarım. (ANAP ve DSP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Bütün.

Önergeyi oylarınıza...

TEMEL KARAMOLLAOĞLU (Sıvas) - Sayın Başkan, karar yetersayısının aranmasını istiyoruz.

MUHAMMET POLAT (Aydın) - Karar yetersayısının aranmasını istiyoruz.

BAŞKAN - Karar yetersayısını arayacağım efendim.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler...

Karar yetersayısı yoktur.

10 dakika ara veriyorum.

Kapanma Saati : 15.59

İKİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 16.16

BAŞKAN: Başkanvekili Uluç GÜRKAN

KÂTİP ÜYELER: Mustafa BAŞ (İstanbul), Ahmet DÖKÜLMEZ (Kahramanmaraş)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 121 inci Birleşiminin İkinci Oturumunu açıyorum.

III.-BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI (Devam)

B) TEZKERELER VE ÖNERGELER (Devam)

10.-Antalya Milletvekili Metin Şahin'in, Tarım Satış Kooperatifleri ve Birliklerinin Kuruluşu Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulüne Dair Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifinin (2/304) doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/213)

METİN ŞAHİN (Antalya) - Sayın Başkan...

BAŞKAN - Sayın Şahin, bir şey mi var?

METİN ŞAHİN (Antalya) - Sayın Başkanım, biraz önce görüştüğümüz, daha doğrusu, Genel Kurulun bilgisine sunduğumuz doğrudan gündeme alınma isteğindeki tarım satış kooperatifleri ve birlikleriyle ilgili kanun teklifimin, Komisyonda yeni bir çalışmayla Genel Kurula getirilmesinin yararlı olacağını bütün parti grupları ifade ediyorlar. O anlamda, uygun görülürse, önergemi geri çekmek istiyorum.

BAŞKAN - Doğrudan gündeme alınma önergenizi geri çekiyorsunuz; peki.

ÖMER EKİNCİ (Ankara) - Sayın Başkan “10 dakika ara veriyorum” dediniz; tam 25 dakika oldu.

BAŞKAN - Sayın Ekinci, karar yetersayısı bulmak için süre uzatmadık; sizin grup başkanvekilleriniz dahil, bazı konuları görüştük; onun için süre uzadı.

ÖMER EKİNCİ (Ankara) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Sayın Metin Şahin önergesinden vazgeçmiştir.

Şimdi, gündemin “Seçim” kısmına geçiyoruz.

IV. -SEÇİMLER

A) BAŞKANLIK DİVANINDA AÇIK BULUNAN ÜYELİKLERE SEÇİM

1.-Başkanlık Divanında açık bulunan üyeliklere seçim

BAŞKAN - Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanında boş bulunan ve Anavatan Partisi Grubuna düşen İdare Amirliği için, Amasya Milletvekili Aslan Ali Hatipoğlu; Kâtip Üyelik için, Konya Milletvekili Ali Günaydın aday gösterilmişlerdir.

Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...

ÖMER EKİNCİ (Ankara) - Karar yetersayısının aranmasını istiyorum Sayın Başkan.

BAŞKAN - Bu konuda daha oylamalar var; o zaman isteyebilirsiniz; yalnız, oylamaya geçtim Sayın Ekinci.

Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

İdare Amirliğine seçilen Sayın Aslan Ali Hatipoğlu ve Kâtip Üyeliğe seçilen Sayın Ali Günaydın'a başarılar diliyorum. (ANAP, DSP ve CHP sıralarından alkışlar)

ASLAN ALİ HATİPOĞLU (Amasya) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

B) KOMİSYONLARDA AÇIK BULUNAN ÜYELİKLERE SEÇİM

1. -(10/18, 27, 30, 68, 113, 170) esas numaralı Meclis Araştırması Komisyonunda açık bulunan üyeliğe seçim

BAŞKAN - Ülke kaynaklarının tespit edilmesi ve değerlendirilmesi konusunda kurulan (10/18, 27, 30, 68, 113, 170) esas numaralı Meclis Araştırması Komisyonunda boş bulunan ve Anavatan Partisi Grubuna düşen 1 üyelik için Konya Milletvekili Ahmet Alkan aday gösterilmiştir.

ÖMER EKİNCİ (Ankara) - Karar yetersayısının aranmasını istiyoruz.

BAŞKAN - Oylarınıza sunacağım ve talep üzerine, karar yetersayısını arayacağım.

Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...

Sayın milletvekilleri, karar yetersayısı yoktur.

16.35'te toplanmak üzere, birleşime 15 dakika ara veriyorum.

Kapanma Saati : 16.20

ÜÇÜNCÜ OTURUM

Açılma Saati: 16.35

BAŞKAN: Başkanvekili Uluç GÜRKAN

KÂTİP ÜYELER: Mustafa BAŞ (İstanbul), Ahmet DÖKÜLMEZ (Kahramanmaraş)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 121 inci Birleşiminin Üçüncü Oturumunu açıyorum.

IV.-SEÇİMLER (Devam)

B) KOMİSYONLARDA AÇIK BULUNAN ÜYELİKLERE SEÇİM

1.-(10/18, 27, 30, 68, 113, 170) esas numaralı Meclis Araştırması Komisyonunda açık bulunan üyeliğe seçim (Devam)

BAŞKAN - Ülke kaynaklarının tespit edilmesi ve değerlendirilmesi konusunda kurulan (10/18, 27, 30, 68, 113, 170) esas numaralı Meclis Araştırması Komisyonunda boş bulunan ve Anavatan Partisi Grubuna düşen 1 üyelik için, Konya Milletvekili Ahmet Alkan aday gösterilmişti; oylama sırasında karar yetersayısının aranması istenmişti...

MEMDUH BÜYÜKKILIÇ (Kayseri) - Sayın Başkan...

BAŞKAN - Buyurun Sayın Memduh Büyükkılıç.

MEMDUH BÜYÜKKILIÇ (Kayseri) - Karar yetersayısının aranması istemimizi geri alıyoruz.

BAŞKAN - Evet.

Bu durumda, karar yetersayısı aramaksızın oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Sayın Alkan'a görevinde başarılar diliyorum.

Sayın milletvekilleri, gündemimizin “Sözlü Sorular” kısmına geçiyoruz.

V.-SORULAR VE CEVAPLAR

A) SÖZLÜ SORULAR VE CEVAPLARI

1.-Bursa Milletvekili Yahya Şimşek'in, çeşitli yollarla Türkiye'ye gelen ve vatandaşlık hakkı elde edemeyen soydaşlarımıza ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/460)

BAŞKAN - 1 inci sırada yer alan, Bursa Milletvekili Yahya Şimşek'in, çeşitli yollarla Türkiye'ye gelen ve vatandaşlık hakkı elde edemeyen soydaşlarımıza ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesinin görüşmelerine başlayacağız.

Soruyu cevaplandıracak Sayın Bakan?.. Yok.

Bu soru, üç birleşim içerisinde cevaplandırılmadığından, İçtüzüğün 98 inci maddesinin son fıkrası uyarınca, yazılı soruya çevrilecektir; soru önergesi gündemden çıkarılmıştır.

Sayın milletvekilleri, Hükümetin henüz yeni güvenoyu almış olması ve bu arada, randevuları nedeniyle saat 17.00'de Cumhurbaşkanlığı makamına çıkacak olmaları da dikkate alınırsa, sözlü sorulara, hem hazırlık bakımından hem de Genel Kurulda bulunmaları bakımından, yanıt verecek sayın bakan bulamayacağımız anlaşılıyor.

Bu nedenle, grupların da mutabakatı bu doğrultudaysa...

Sözlü sorular ile kanun tasarı ve tekliflerini görüşmek için, 16 Temmuz 1997 Çarşamba günü, saat 15.00'te toplanmak üzere, birleşimi kapatıyorum.

Kapanma Saati : 16.38

B) YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI

1. - İstanbul Milletvekili Emin Kul'un, yurda kaçak olarak sokulan döviz, altın ve diğer kıymetli madenlere ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı Rıfat Serdaroğlu'nun yazılı cevabı (7/2859)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Sayın Başbakan tarafından yazılı olarak cevaplandırılması hususuna delaletlerinizi arz ederim.

Saygılarımla.

Emin Kul

İstanbul

RP Milletvekili adayı, Eski İl Başkanı ve YİMPAŞ Yönetim Kurulu Üyesi Kadir Şöhret'in Gümrükte, Gümrük Memurları tarafından 24 Kilo kaçak altınla yakalanmış olduğunu ve Çubuk Cumhuriyet Savcılığına sevkedildiğini, bir müddet önce de yine RP'ye yakınlığıyla bilenen Kombassan Holding'in kuryesi Mehmet Uzun'un Esenboğa Havaalanında 1.5 milyon Alman Markı ve 28 adet altın bilezikle yakalandığını ve çok sayıda RP'li Milletvekilinin Ankara Emniyet Müdürünü arayarak Sayın Uzun'a yardım etmesi hususunda baskılar yaptığını çeşitli basın organlarından öğrenmiş bulunmaktayız. Bu haberlere göre;

Sorular

1. RP'ye yakınlığıyla bilinen bu kişiler, yurda kaçak olarak sokmuş bulundukları döviz, altın ve diğer değerli madenleri daha önce de yurda getirdiklerini ifade etmişlerdir. Kıymetli Maden ve Ziynet Eşyası Beyanı hakkındaki Kanun ve bu gibi kaçakçıları korumak için mi çıkarılmıştır?

2. Yurda kaçak altın vs. madenler sokmak suretiyle mahkûmiyet alanlar var mıdır?

3. Mevcut kanundan istifade edenler var mıdır? Varsa bunlar kimlerdir?

4. Yurda kaçak sokulan altın veya vs. madenlerin miktarı nedir?

5. Çıkarılan Af Kanunları kaçakçılığı teşvik edici mahiyette değil midir?

T.C.

Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı

Gümrükler Genel Müdürlüğü 11.7.1997

Sayı : B.02.1.GÜM.0.06.00.08.233-1034.027832

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi : a) 11.6.1997 tarihli A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/2859- 7064/19211 sayılı yazınız.

b) 7.7.1997 tarihli 27052 sayılı yazımız.

İstanbul Milletvekili Emin Kul tarafından Başkanlığınıza verilen soru Önergesi'ne ilişkin sorularla ilgili cevaplar aşağıdadır :

1. Soruya İlişkin Açıklamalar :

a) Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Karar'ın 4. maddesine göre; Türkiye'ye döviz ithali serbest bulunmaktadır. Buna karşılık yolcular, ancak 5 000.- ABD Doları veya eşitine kadar efektifleri beraberlerinde yurtdışına götürebilmektedir. Daha fazla miktardaki efektifin yolcu beraberinde yurt dışına götürebilmesi için, girişte beyan edilmiş olması veya görünmeyen işlemler çerçevesinde Türkiye'de bankalar veya özel finans kurumlarından satın alındığının tevsik edilmesi şartı aranmaktadır. Öte yandan, bankalar ve özel finans kurumları aracılığı ile yurt dışına döviz transferlerinde sınır bulunmamaktadır. Bu kurumlar, yurt dışına yapılan 50 000.-ABD Doları veya eşiti dövizi aşan transferleri Merkez Bankası'na bildirmek zorundadırlar.

b) Anılan Kararın 7 nci maddesinde, kıymetli madenler, taşlar ve eşyaların Dış Ticaret Rejimi esasları dahilinde ithal ve ihracının serbest olduğu hükme bağlanmıştır. Bu genel hükmün istisnasını, işlenmemiş altın ithali ile ziynet eşyalarının yolcu beraberinde yurda sokulması veya yurt dışına çıkartılması teşkil etmektedir. Buna göre, işlenmemiş altın ithali, sadece Merkez Bankası veya Kıymetli Madenler Borsası üyesi aracı kuruluşlar tarafından yapılabilmektedir. İthal edilen işlenmemiş altınların ise üç gün içerisinde İstanbul Altın Borsasına teslimi zorunludur. Öte yandan yolcular, beraberlerindeki kendilerine ait değeri 15 000.-ABD Dolarını aşmayan ve ticari amaç taşımayan ziynet eşyası niteliğini haiz kıymetli madenlerden ve taşlardan yapılmış eşyaları yurda getirebilmekte ve yurt dışına çıkartabilmektedirler. Daha fazla değerdeki ziynet eşyalarının yurt dışına çıkartılması, girişte beyan edilmiş olmasına veya Türkiye'de satın alındığının tevsiki şartına bağlı bulunmaktadır.

2. Soruya İlişkin Açıklamalar :

Müsteşarlığımızca yapılan araştırmalar neticesinde; 10.5.1997 tarihinde Türkiye'ye giriş yapan Duran Samur ve Kadir Şöhret'te yakalanan beyan harici kullanılmış tahmini 23.900 gram ziynet eşyası ile ilgili olarak Çubuk Cumhuriyet Başsavcılığı'nca Ankara Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açılmış, Mehmet Uzun'un ise yurda girişi sırasında Kombassan Holding adına getirdiği 1 700 000 DM.'ı beyan etmesi ve 9.5.1997 tarihli 16 sayılı döviz beyan tutanağının düzenlenmesi nedeniyle altın kaçakçılığı ile ilgili bir durumun sözkonusu bulunmadığı anlaşılmış olup, ayrıca her iki olay hakkında kesinleşmiş mahkeme kararı bulunmaktadır.

Diğer taraftan yurda kaçak altın vs. madenler sokmak suretiyle mahkûmiyet alanlara ilişkin liste ekte gönderilmiştir.

3. Soruya İlişkin Açıklamalar :

Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Karar'ın yukarıda belirtilen hükümleri, Türkiye'de ve dışarıda yerleşik kişilerin tamamına uygulanmaktadır.

4. Soruya İlişkin Açıklamalar :

Yurda kaçak sokulan altınlara ilişkin listenin bir örneği ilişikte gönderilmiştir.

5. Soruya İlişkin Açıklamalar :

İhraç bedeli dövizlerini süresinde yurda getirmeyenlere 1567 sayılı Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında Kanun gereğince uygulanacak cezaların affına dair 3992 sayılı Kanun, 7.6.1994 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Anılan Kanun'da, Kanun'un yürürlük tarihinden önce ticarî amaçlarla ihraç edilen ve süresinde yurda getirilmemiş olan mal bedeli dövizlerin, Kanun'un yürürlük tarihinden itibaren 90 gün içerisinde yurda getirilerek bir bankaya veya özel finans kurumuna satılması halinde, 1567 sayılı Kanun'un 3 üncü maddesinde öngörülen cezaların uygulanmayacağı ve bu konuda açılmış dava ve takipler ile tüm idarî işlemlerin ortadan kalkacağı hükme bağlanmıştır. Belirtilen Kanun'un yürürlük tarihi olan 7.6.1994 tarihinden günümüze kadar geçen süre içinde 1567 sayılı Kanun uyarınca uygulanacak cezalara af getiren başka bir yasa yürürlüğe konmamıştır. 3992 sayılı Kanun'un ise kaçakçılığı teşvik edici mahiyette hükümler içermediği açıktır Kaldı ki yasalarla getirilen aflar, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin iradesini yansıtmaktadır.

Yukarıda açıklamaları yapılan sorulara verilen cevaplardan 1, 3, ve 5 inci sorulara Hazine Müsteşarlığı'nın Müsteşarlığımıza muhatap 4.7.1997 tarihli 30899 sayılı yazısıyla cevap verilmiş olup, ayrıca sözkonusu yazıda; soru önergesi ile ilgili yukarıdaki açıklamaların, Türk Kambiyo Mevzuatının kaçakçılığı teşvik edici mahiyette hükümler ihtiva etmediğini açıkça gösterdiği belirtilmektedir.

Bilgilerine arz ederim.

Rıfat Serdaroğlu

Devlet Bakanı

Kaçağa Konu Altın

Mahkeme Adı Mahkeme No Sanığın Adı Miktarı

1. Rize Ağır Ceza Mah. E : 1995/49 Gretch Margarıan 2 ad. külçe altın

K : 1996/60 Miche Bagdasarova 14 ad. gümüşi madde

Teimuraz Goratiçvich

2. Mersin 1. Asliye E : 1985/526 Mehmet Bayındır - 157 kg. gümüş

Ceza Mah. K : 1986/121 (Para Cezası) - 5 kg. ağırlığında

63 ad. beşibirlik

- 464 ad. tam lira ve

2 ad. çeyrek lira altın

3. Reyhanlı Asl. E : 1989/42 Mehmet Bayındır 5 kg. yabancı

Ceza Mah. K : 1989/218 (Para Cezası) menşeili altın

4. Edirne 1. Ağır E : 1989/149 Ender Dedeoğlu 175 kg. gümüş

Ceza Mah. K : 1990/26 (Para Cezası)

5. Edirne 1. Ağır E : 1992/102 Feyyaz Yeyrek 125 kg. külçe altın

Ceza Mah. K : 1993/22 Ragıp Gürdal

6. İzmir 1. Asliye E : 1991/1298 Tahir Gümüş Altın Yüzükler

Ceza Mah. K : 1994/1033 (Para Cezası)

7. İzmir 1. Ağır E : 1991/174 Salem Muhammed 3205,34 gr. altın

Ceza Mah. K : 1991/193 HUSSKİN (Para Cezası)

Mesut Nalkesen

(Hapis+Para Cezası)

Danya Dağdaş

(Para Cezası)

Ali Rıza Kuyumcu

(Hapis+Para Cezası)

8. Hopa Asliye E : 1995/42 Ofelia Avetısıan Gümüşten mamul eşya

Ceza Mah. K : 1995/138 (Para Cezası)

Caik Klatıan

(Para Cezası)

Rouzanna Khatcartyan

(Para Cezası)

9. Hopa Asliye E : 1992/246 Vogram Karapetıan - 8 parça 436 gr.

Ceza Mah. K : 1993/167 (Para Cezası) külçe altın

- 3 parça 7,01 gr. altın yüzük

10. Hopa Asliye E : 1993/32 Harefa Barbozoıa - 63 parça 2985 kg.

Ceza Mah. K : 1993/156 (Para Cezası) İşlenmemiş altın

11. Hopa Asliye E : 1992/203 Gavorg Karapetıan - 1243 gr. işlenmemiş altın

Ceza Mah. K : 1993/166 (Para Cezası) - 4,24 gr. zincir

- 5,42 gr. küpe

1994-1997 ARASI GÜMRÜKLER MUHAFAZA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ KAÇAKÇILIK

BİLGİ BANKASI KAYITLARINA GÖRE YAKALANAN ALTIN OLAYLARI

TARİH YER YAKALAYAN EŞYA MİKTAR YAKALANAN ZANLI

14.1.1994 Van Emniyet Müd. Altın 598 Kg. - Abdulmecit Parin (1951 Van)

- Rıdvan Takva, (1971 Van)

17.6.1994 Van Emniyet Müd. Altın 2.5 Kg - İmad Arebi (1969)

- Hassan Elstini (1959)

10.7.1995 Edirne Gümrük Muhafaza+ Altın Behirsiz - Fazlı Balkan (Rajove, 1941)

Gümrük - Naser Balkan (İstanbul, 1967)

- Muzaffer Anlak (Velika, 1959)

10.5.1997 Ankara Gümrük Altın 24 Kg - Duran Samur (Karalı, 1939)

- Kadir Şöhret (Yıldızköyü, 1946)

2. - İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı'nın, bazı firmaların denetimine ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Zekeriya Temizel'in yazılı cevabı (7/2911)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Maliye Bakanı Sn. Abdüllatif Şener tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Bülent Akarcalı

İstanbul

1. Kendilerini “İslamî” diye nitelendirerek yurtiçi ve yurtdışındaki vatandaşlarımızın helâl tasarruflarına el atan şirketlerin denetimi nasıl yapılmaktadır?

2. Bu şirketlere ortak görünen ancak ellerinde ticaret hukuku açısından geçerli bir belge olmayan tasarruf sahiplerinin hakları ne şekilde korunmaktadır?

3. Bu şirketlere gönderilen paraların hakikaten şirket varlığına geçip geçmediğini, yöneticilerin şahsi zimmetlerinde tutulup tutulmadığını, ortaklarını tespit etme imkânı var mıdır?

4. Yüce dinimizi istismar ederek ticaret yapanlar kapkaççı çıkarsa, bundan kim sorumlu olacaktır?

T.C.

Maliye Bakanlığı

Gelirler Genel Müdürlüğü 14.7.1997

Sayı : B.07.0.GEL.0.82/8211-21.29181

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi : Kanunlar ve Kararlar Dairesi Başkanlığı Kanunlar Kararlar Müdürlüğü'nün 19.6.1997 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/2911-7183/19435 sayılı yazısı.

İstanbul Milletvekili Sayın Bülent Akarcalı tarafından cevaplandırılmak üzere verilen ilgi yazı eki 7/2911-7183 sayılı yazılı soru önergesinde belirtilen hususlara ilişkin cevabımız aşağıda açıklanmıştır.

Söz konusu soru önergesinin Bakanlığımızla ilgili 1 inci maddesinde; kendilerini “islamî” diye nitelendirerek yurtiçi ve yurtdışındaki vatandaşlarımızın helâl tasarruflarına el atan şirketlerin denetimlerinin nasıl yapıldığı sorulmaktadır.

Bilindiği üzere, vergi denetimi, vergi adaletinin sağlanması ve kayıt dışı ekonominin daraltılması bakımından en önemli uygulama aracıdır. Zira, beyan esasına dayalı vergilemede ancak denetim ve denetimin caydırıcı işlev üstlenmesi ile arzulandığı gibi uygulama sağlanabilir.

Bakanlığımız vergi inceleme elemanlarınca vergi mükellefleri, belli bir plan ve program dahilinde incelemeye tabi tutulmaktadır. Bu kapsamda çeşitli kıstaslara ve belirli kriterlere göre seçilen mükelleflerin hesapları, vergi inceleme elemanlarınca incelenmekte olup, şirketlerin niteliklerine göre herhangi bir ayrıma tabi tutulması sözkonusu değildir.

Öte yandan, ilgili kamu kuruluşlarınca belirlenen bazı hususların Bakanlığımıza bildirilmesi veya Bakanlığımıza intikal eden ihbar dilekçeleri Bakanlığımızca değerlendirilerek, konunun önemine göre inceleme vergi denetmenleri veya merkezi denetim elemanlarına yaptırılmaktadır.

Bu çerçevede, son zamanlarda yazılı ve görsel basında sıkça söz edilen Kombassan Holding Anonim Şirketi ile İttifak Holding Anonim Şirketi'nin hesapları, merkezi denetim elemanlarından oluşturulan bir ekip tarafından vergi kanunları açısından incelenmektedir. Ayrıca, Yimpaş Anonim Şirketi'nin hesapları da vergi denetim elemanlarınca incelenmeye alınmış bulunmaktadır.

Diğer taraftan, soru önergesinin 2, 3, ve 4 üncü maddelerinde yer alan sorular konusu itibariyle Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ile Sermaye Piyasası Kurulunu ilgilendirmektedir.

Bilgilerine arz ederim.

Zekeriya Temizel

Maliye Bakanı

3. - İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı'nın, İstanbul İnönü Stadyumu yanındaki kaçak otel inşaatına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu'nun yazılı cevabı (7/2913)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın İçişleri Bakanı Sn. Meral Akşener tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Bülent Akarcalı

İstanbul

1. İstanbul'da İnönü Stadyumu arkasındaki “Gökkafes” adlı, en fazla 8 kat için izinli otel inşaatı, kaçak olarak devam etmekte midir?

2. İzin verilen kat sayısı 9'a çıkmış mıdır?

3. Beyoğlu Belediyesi buraya özel izin vermiş midir?

4. Valiliğe, bu inşaatla ilgili bir soruşturma başlatması için talimat vermeyi düşünür müsünüz?

5. İnşaat mühürlü müdür, değil midir?

6. Bakanlığınızın şehir merkezlerindeki kaçak inşaatlar konusundaki yetkileri nedir?

7. Bu yetkileri hangi hallerde kullanıyorsunuz?

8. Son 12 ay içinde İstanbul il sınırları içinde Bakanlığınızın bu yetkileri kullandığı kaçak inşaatlar var mıdır?

T.C.

İçişleri Bakanlığı

Mahallî İdareler Genel Müdürlüğü 14.7.1997

Sayı : B050MAH0650002/80573

Konu : Yazılı Soru Önergesi.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi : a) Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının 13.6.1997 tarihli ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-7379-7/2913-7185/19437 sayılı yazısı.

İlgi yazı ekinde alınan ve tarafımdan cevaplandırılması istenilen, İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı'nın “İstanbul İnönü Stadyumu yanındaki kaçak otel inşaatına ilişkin” yazılı soru önergesi ile ilgili olarak İstanbul Valiliğinden alınan bilgilerinden;

Gökkafes adlı turistik otel inşaatının tapuda, Beyoğlu-Gümüşsuyu Mahallesi, 755 ada, 18 parsel sayı ile kayıtlı taşınmaz üzerinde Dolmabahçe Turizm An.Ş. tarafından inşa edildiği,

“Gökkafes”in inşa edildiği alanın Bakanlar Kurulunca 13.6.1984 tarih, 8198 sayı ile “Taşkışla Turizm Alanı” olarak ilan edildiği, Beyoğlu Belediye Meclisinin 1/1000'lik plandaki H=24m. (8 kat) olan yüksekliği KAKS=6 olarak değiştiren 29.7.1987/44 tarih ve sayılı plan tadilatı kararının, Büyükşehir Belediye Meclisince 23.10.1987 tarihinde, Turizm Bakanlığınca 26.5.1989 tarihinde onandığı ve bu arada 13.11.1987 tarihli yapı izin belgesi ile inşaata başlandığı,

Daha sonra Beyoğlu Belediye Meclisince 15.6.1989 tarih ve 43 sayılı karar ile 1/1000 ölçekli planda KAKS=2,5 olarak değişiklik yapıldığı, bu değişikliğin de Büyükşehir Belediye Meclisince 30.6.1989 tarihli ve 88 sayılı karar ile onandığı, ancak bu işlemlerin “Turizm alanı ve merkezi olan yerde gerek ilçe, gerekse büyükşehir belediyelerinin imâr planı yapma ve değiştirme yetkisi bulunmaması” gerekçesi ile İstanbul 4 üncü İdare Mahkemesinin 12.4.1990 tarih ve 1990/384 K sayılı kararı ile iptal edildiği, bu kararın da Danıştay 6 ncı Dairesinin 22.10.1991 tarihli ve 1991/2082 K sayılı kararı ile onandığı,

Keza, İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisince 8.6.1990 tarih ve 515, 4.9.1990 tarih ve 703 sayılı kararları ile kabul edilen 1/5000 ölçekli nazım planın da, Bayındırlık ve İskân Bakanlığının 27.10.1992 tarih ve 21676 sayılı “turizm alanları ve turizm merkezlerinde nazım imâr planlarının Turizm Bakanlığının görüşü alınarak Bayındırlık ve İskân Bakanlığınca onaylanacağı, Büyükşehir Belediyesinin plan yapma yetkisinin bulunmadığı” gerekçesi ile Danıştay altıncı Dairesinin 6.6.1995 gün ve 1995/2218 K sayılı kararı ile iptal edildiği,

İlçe ve büyükşehir belediyelerinin turizm merkez ve alanlarında 1/1000 ölçekli uygulama imâr planı yapma yetkisi bulunmadığı hususundaki mahkeme kararları üzerine, Turizm Bakanlığınca yapılan 4.11.1992 tarihli ve 1/1000 ölçekli plan tadilatının da yukarıda sözü edilen 1/5000 ölçekli nazım planın iptal edilmiş olması sebebiyle Danıştay Altıncı Dairesinin 6.6.1995 tarihli ve 1995/2219 K sayılı kararı ile iptal edilmiş olduğu,

İnşaat sahibi Dolmabahçe Turizm A.Ş.'nin, 1/1000 ölçekli planların iptal edilmiş olması sebebiyle KAKS=6 olan 23.10.1987 tarihli planın geçerli olduğunu kabul ederek inşaata devam etmesi üzerine Beyoğlu Belediyesince, inşaata ait proje tasdiki ve ruhsat temdit işlemlerinin 15.12.1992 tarihinde iptal edildiği, 17.12.1992, 28.7.1993, 20.10.1993, 26.10.1994 tarihlerinde inşaatın defalarca mühürlenmesine rağmen, bu işlemlerin mahallî mahkemece yukarıda sözü edilen 1/1000 ölçekli planların iptal edilmiş olması nedeniyle 23.10.1987 tarihli planın geçerli olacağı ve bu plana göre devam eden inşaatın mühürlenemeyeceği gerekçeleri ile iptal edildiği,

Ancak, bunlardan 14.12.1992 tarihli proje tasdiki ve ruhsat temdidinin iptali ve 17.12.1992 tarihli mühürleme işleminin iptaline dair mahkeme kararlarının temyizi neticesinde Danıştay Altıncı Dairesinin 11.6.1997 tarihinde Beyoğlu Belediyesine tebliğ edilen 18.2.1997 tarih, 1997/767 K sayılı bozma kararı ile, “23.10.1987 tarihli planın (KAKS=6) ortadan kalkmış olduğu, bu plana dayalı proje ev ruhsatlarının geçersiz olduğu, yeni yapılacak olan 1/5000'lik nazım ve 1/1000'lik uygulama imâr planları gereğince yeniden ruhsat verilmesi gerekeceğinden proje iptali mühürleme işlemlerinde hukuka aykırılık bulunmadığı”nın hüküm altına alındığı,

Söz konusu Danıştay kararıyla hukuka uygun olduğu anlaşılan 17.12.1992 tarihli mühürleme kararı gereğince durdurulmak üzere 26.6.1997 tarihinde inşaat mahalline gidildiği, ancak inşaat sorumlularının kışkırtmalarıyla işçilerin kürek, keser, demir ve sopalarla saldırmaları sonucu çıkan arbedede çok sayıda insanın yaralandığı ve inşaatın bu kez elektrik bağlantıları, taşıma vinci ve beton hazırlama sistemlerinin iptal edilmek suretiyle durdurulduğu,

Bu genel durum çerçevesinde;

- Gökkafes adlı otel inşaatının 11.6.1997 tarihinde Beyoğlu Belediyesine tebliğ edilen 18.2.1997 tarihli Danıştay kararı gereğince 26.6.1997 tarihinde durdurulduğu, inşaatın bu tarihe kadar H=52.70 kotuna (14 kat) ulaştığı,

- Gökkafes'in H=24 m (8 kat) olan yüksekliğinin 23.10.1987 tarihinde KAKS=6 ya çıkarıldığı, bu tarihten sonra kat adedinde artış olmadığı,

- Beyoğlu Belediyesince inşaata özel izin verilmediği gibi, inşaatın defalarca mühürlendiği, proje ve ruhsatlarının iptal edildiği,

- İnşaatın son mühürleme tarihinin 26.6.1997 olduğu,

anlaşılmıştır.

Belediye ve mücavir alan sınırları içindeki inşaatlara ruhsat verme, kaçak inşaatları durdurma gibi yetkiler mevzuat gereği belediyelere aittir. Bakanlığımın şehir merkezlerinde kaçak inşaatları durdurma gibi bir görevi bulunmamakla birlikte, yapılan denetimler sırasında belediyelerce yapılan bu işlemlerde hukuka aykırı bir durum tespit edildiğinde ilgili belediye hakkında yasal işlemler yapılmaktadır.

Bilgilerinize arz ederim.

Murat Başesgioğlu

İçişleri Bakanı

4. - İstanbul Milletvekili Ahmet Güryüz Ketenci'nin, hemşehri derneklerinin illere göre dağılımına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu'nun yazılı cevabı (7/3058) (*)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın İçişleri Bakanı Sayın Meral Akşener tarafından yazılı olarak cevaplandırılması hususunda gerekli işlemlerin yapılmasını saygılarımla arz ederim.

Ahmet Güryüz Ketenci

İstanbul

1. Türkiye'de kurulu bulunan hemşehri dernekleri sayısı ne kadardır?

2. Bunların illere göre dağılımı nasıldır?

3. İstanbul'da faaliyette bulunan hemşehri dernekleri hangileridir? Bunların üye sayıları ne kadardır?

T.C.

İçişleri Bakanlığı

Emniyet Genel Müdürlüğü 15.7.1997

Sayı : B.05.1.EGM.0.12.01.01.148086

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi : TBMM Başkanlığının 25.6.1997 gün ve A.01.GNS.0.10.00.02-7/3058-7417/19916 sayılı yazısı.

İstanbul Milletvekili Ahmet Güryüz Ketenci tarafından TBMM Başkanlığına sunulan ve tarafımdan yazılı olarak cevaplandırılması istenilen soru önergesinin cevabı aşağıya çıkarılmıştır.

Türkiye genelinde 3875 adet kurulu bulunan hemşehri derneği vardır. Bunların illere göre dağılımı;

Adana'da 28, Adıyaman'da 1, Afyon'da 2, Ağrı'da 1, Amasya'da 3, Ankara'da 914, Antalya'da 79, Artvin'de 1, Aydın'da 14, Balıkesir'de 20, Bilecik'de 5, Bolu'da 8, Burdur'da 5, Bursa'da 77, Çanakkale'de 7, Çankırı'da 8, Çorum'da 19, Denizli'de 23, Diyarbakır'da 13, Edirne'de 1, Elazığ'da 5, Erzincan'da 5, Erzurum'da 2, Eskişehir'de 48, Gaziantep'de 13, Giresun'da 1, Gümüşhane'de 13, Hatay'da 47, Isparta'da 3, İçel'de 79, İstanbul'da 1922, İzmir'de 115, Kars'da 1, Kastamonu'da 2, Kayseri'de 32, Kırklareli'de 2, Kırşehir'de 11, Kocaeli'de 70, Konya'da 80, Kütahya'da 14, Malatya'da 9, Manisa'da 5, Kahramanmaraş'da 5, Mardin'de 1, Muğla'da 3, Nevşehir'de 1, Niğde'de 1, Ordu'da 2, Rize'de 3, Sakarya'da 8, Samsun'da 28, Sinop'da 4, Sıvas'da 4, Tekirdağ'da 3, Tokat'da 5, Trabzon'da 12, Şanlıurfa'da 1, Uşak'da 4, Van'da 1, Zonguldak'da 26, Aksaray'da 10, Karaman'da 3, Kırıkkale'de 14, Ardahan'da 2, Yalova'da 16, Karabük'de 7 ve Kilis'de 1 ve Osmaniye'de 8 tanedir.

İstanbul'da faaliyette bulunan hemşehri derneklerinin listesi ekte sunulmuştur. Bu derneklerin üye ve istifa sayıları sık sık değiştiğinden kesin bir rakam verilememektedir.

Bilgilerinize arzederim.

Murat Başesgioğlu

İçişleri Bakanı

5. - Hatay Milletvekili Nihat Matkap'ın, İskenderun Belediyesince yapılan bir ihaleyle ilgili yolsuzluk iddialarına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu'nun yazılı cevabı (7/3072)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın İçişleri Bakanı tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını saygıyla arz ederim.

Nihat Matkap

Hatay

1. İçişleri Bakanlığı, Bakanlık Makamının 8.9.1995 gün ve Mahallî İdareler Genel Müdürlüğü bila sayılı onay emirlerine dayalı Teftiş Kurulu Başkanlığının 14.9.1995 gün ve 31-17/2177-11, 2178-14 sayılı; 31.10.1995 gün ve 31-17/3627-13, 3628-19 sayılı görev emirleri gereğince; Mülkiye Başmüfettişleri Mustafa Kara ve Mustafa Çetin tarafından düzenlenen 11.1.1996 tarihli “İskenderun Belediyesince yapılan İskenderun Arıtma Tesisi, Projelendirmesi İnşaatı, Montajı ve Kanalizasyon Drenaj, Şebekeleri Faz 2 inşaatı ihalesinde rekabet şartlarının gerçekleşmediği, bu nedenle kamunun haksız yere zarara uğratılmasının çok büyük bir ihtimal dahilinde bulunduğu, bu nedenle telafisi giderek imkânsız hale gelebilecek bu zararın önlenmesini temin etme amacı” konulu Rapor üzerinde hangi işlemler yapılmıştır?

2. Raporun sonuç bölümünde ihalenin iptal edilmesi önerisinin gereği yapılmış mıdır? Yapılmamışsa neden yapılmamıştır?

T.C.

İçişleri Bakanlığı

Mahallî İdareler GenelMüdürlüğüne 14.7.1997

Sayı : B050MAH0650002/80572

Konu : Yazılı Soru Önergesi.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi : TBMM Başkanlığının 1.7.1997 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/3072-7499/20085 sayılı yazısı.

İlgi yazı ekinde alınan ve tarafımdan cevaplandırılması istenilen Hatay Milletvekili Nihat Matkap'ın “İskenderun Belediyesince yapılan İskenderun Arıtma Tesisi, Projelendirme İnşaatı, Montajı ve Kanalizasyon Drenaj Şebekeleri Faz 2 inşaatı ile ilgili olarak Mülkiye Müfettişlerince düzenlenen rapora ilişkin” yazılı soru önergesine cevap teşkil edecek bilgiler aşağıya çıkarılmıştır.

Hatay İli İskenderun Belediye Başkanlığı tarafından açılan “Arıtma Tesisi Projelendirmesi İnşaatı, Montajı ve Kanalizasyon -Drenaj Şebekeleri Faz 2” ihalesinde usulsüz hareket edildiği ve belediyenin maddi zarara uğratıldığı iddiası üzerine Bakanlık Makamından alınan 8.9.1995 tarihli inceleme ve soruşturma onayı üzerine Mülkiye Başmüfettişleri tarafından düzenlenen 11.1.1996 tarih ve 76/3, 108/4 sayılı raporda, ihalenin 2886 sayılı Devlet İhale Kanununun 2 nci maddesinde belirtilen uygun şartlar ve rekabet ortamında gerçekleştirilmediği ve en yüksek teklif yapan firmaya verildiği, dolayısıyla ihalenin iptal edilmesi gerektiği belirtilmiştir.

Aynı inceleme ve soruşturma onayına istinaden Mülkiye Başmüfettişleri tarafından sözkonusu ihaleyi gerçekleştiren İskenderun Belediye Başkanı ve diğer encümen üyeleri hakkında düzenlenen 26.4.1996 tarih ve 108/26, 4/3 sayılı fezlekede ise;

İhalenin 2886 sayılı yasanın 10 uncu maddesine göre bedel tahmini yapılmadan birim fiyat teklifi alınarak yapılması konusundaki belediye talebinin Bakanlığımca uygun görüldüğü, ihale ilanlarının 2886 sayılı Yasada belirtilen esas ve usullere göre yapıldığı, ihalenin rekabet şartları içinde gerçekleştirilmediği iddiasının hukuken varit olmadığı, ihaleyi kazanan firmanın teklifindeki eksikliklerin sözleşme aşamasında giderildiği, sonuç olarak ihale öncesi hazırlıklarda, ihale aşamasında ve ihalenin yapılmasından sonraki iş ve işlemlerde 2886 sayılı Yasa hükümlerine ve 95/1 sıra sayılı Devlet İhale Genelgesinde yer alan esas ve usullere herhangi bir aykırılık olmadığı, dolayısıyla ilgililer hakkında meni muhakeme kararı verilmesi gerektiği ifade edilmiştir.

Sözkonusu fezlekenin “IX-TAHLİL” bölümünde ise; ihalede üç firmanın teklif vermesinin yerindelik yönünden ihalede rekabet şartlarının oluştuğunu göstermediği, daha uygun rekabet koşullarında ve ihaleye fazla sayıda firmanın katılması durumunda ihalenin daha uygun şartlarda yapılması mümkün olabilecekken bunun gerçekleşmediği, ihalenin daha uygun rekabet koşullarında yapılmasının kamuya yarar sağlayacağı düşünülerek bu konudaki hukukî görüşü açıklayan 11.1.1996 tarih ve 76/3, 108/4 sayılı inceleme raporunun düzenlendiği belirtilmiştir. Fakat yerindelik yönünden ihalede rekabet şartlarının oluşmadığı görülse de, hukukî yönden ihaleye üç firmanın katılarak teklif vermesi ve sözkonusu ihalede 2886 sayılı Kanunun ihale ile ilgili şekil ve usul şartlarına, Devlet İhale Genelgesi esaslarına uygun hareket edilmesi ve ihalenin Sayıştay Başkanlığınca uygun görülerek vize edilmiş olması nedeniyle, ihalenin rekabet şartları içinde gerçekleştirilmediği iddiasının suç teşkil edecek nitelikte olmadığı ve Kanuna aykırılığa dayanak teşkil edemeyeceği görüşü ifade edilmiştir.

Bilgilerinize arzederim.

Murat Başesgioğlu

İçişleri Bakanı

Türkiye Büyük Millet Meclisi Resmi internet Sitesi
© 2009 T.B.M.M.