Yazılı ve Sözlü Sorular Araştırma Komisyonları Soruşturma Komisyonları
                                                                      Son Tutanak Tutanak Sorgu Tutanak Metinleri Gizli Oturum Tutanakları
                                                                                                                                            Uluslararası Komisyonlar Dostluk Grupları
                                                                                      Genel Sekreterlik Mevzuat Telefon Rehberi Etik Komisyon Duyurular

DÖNEM : 20 CİLT : 26 YASAMA YILI : 2

 

T. B. M. M.

TUTANAK DERGİSİ

94 üncü Birleşim

15 . 5 . 1997 Perşembe

 

 

İ Ç İ N D E K İ L E R

  I. – GEÇEN TUTANAK ÖZETİ

II. – GELEN KÂĞITLAR

III. – BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) GÜNDEMDIŞI KONUŞMALAR

1. – Sinop Milletvekili Metin Bostancıoğlu’nun, ORÜS Sinop-Ayancık İşletmesine ilişkin gündemdışı konuşması

2. – Hatay Milletvekili Atila Sav’ın, Ankara Ekin Tiyatrosunun turnesi sırasında bazı valiliklerce getirilen yasaklamalara ilişkin gündemdışı konuşması

3. – Zonguldak Milletvekili Hasan Gemici’nin, emeklilerin sorunlarına ilişkin gündemdışı konuşması ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Necati Çelik’in cevabı

B) TEZKERELER VE ÖNERGELER

1. – (10/58) esas numaralı Meclis Araştırması Komisyonu Başkanlığının, Komisyonun çalışma süresinin uzatılmasına ilişkin tezkeresi (3/812)

IV. – KANUN TASARI VE TEKLİFLERİYLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER

1. – 926 Sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununa Bir Geçici Madde Eklenmesine İlişkin 488 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ve Millî Savunma Komisyonu Raporu (1/215) (S. Sayısı : 23)

2. – Emniyet Teşkilatı Kanununun Bir Maddesinde Değişiklik Yapılmasına Dair 490 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ve İçişleri Komisyonu Raporu (1/217) (S. Sayısı : 132)

3. – Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun Bir Maddesinde Değişiklik Yapılmasına İlişkin 492 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ve Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Raporu (1/218) (S. Sayısı : 164)

4. – 625 Sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu ile 222 Sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanununun Bazı Hükümlerinin Değiştirilmesi Hakkında 254 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile 625 Sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanununun Bir Maddesinde Değişiklik Yapılmasına Dair 326 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ve Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Raporu (1/71, 1/111) (S. Sayısı : 168)

5. – Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Çin Halk Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Kültür Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor ve Dışişleri komisyonları raporları (1/312) (S. Sayısı : 264)

6. – Türkiye Cumhuriyeti ile Azerbaycan Cumhuriyeti Arasında Eğitim ve Bilim Alanında İşbirliğine İlişkin Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor ve Dışişleri komisyonları raporları (1/316) (S. Sayısı : 139)

7. – Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Özbekistan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Hava Taşımacılığı Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm ve Dışişleri komisyonları raporları (1/387) (S. Sayısı : 156)

8. – Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Singapur Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Hava Taşımacılığı Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm ve Dışişleri komisyonları raporları (1/287) (S. Sayısı : 158)

9. – Türkiye Cumhuriyeti ile Kazakistan Cumhuriyeti Arasında Dostluk ve İşbirliği Antlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/351) (S. Sayısı : 122)

10. – Türkiye Cumhuriyeti ile Özbekistan Cumhuriyeti Arasında İmzalanan Ebedî Dostluk ve İşbirliği Antlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/514) (S. Sayısı : 220)

11. – Refah Partisi Grup Başkanvekili Kayseri Milletvekili Salih Kapusuz ve Doğru Yol Partisi Grup Başkanvekili Aydın Milletvekili Ali Rıza Gönül’ün; 2547 Sayılı Yüksek Öğretim Kanununun Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi ve İki Geçici Madde Eklenmesi Hakkında Kanun Teklifi ve Plan ve Bütçe ve Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor komisyonları raporları (2/616) (S. Sayısı : 226)

12. – Türk Ceza Kanunu ile Cezaların İnfazı Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/530)(S. Sayısı : 146)

13. – Muş Milletvekili Necmettin Dede’nin Karayolları Trafik Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ve İçişleri Komisyonu Raporu (2/586) (S. Sayısı : 192)

V. – SORULAR VE CEVAPLAR

A) YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI

1. – Manisa Milletvekili Tevfik Diker’in, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkan Yardımcısı tarafından bir kişiye verilen silah ruhsatına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Meral Akşener’in yazılı cevabı (7/2462)

2. – Malatya Milletvekili Ayhan Fırat’ın, görevden alınan SSKGenel Müdürü hakkında mahkeme kararına ilişkin Başbakandan sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Necati Çelik’in yazılı cevabı (7/2471)

3. – İzmir Milletvekili Sabri Ergül’ün, dernek, birlik, federasyon ve konfederasyon sayılarına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Meral Akşener’in yazılı cevabı (7/2476)

4. – İzmir Milletvekili Sabri Ergül’ün, içkili eğlence ve dinlenme yerlerine ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Meral Akşener’in yazılı cevabı (7/2487)

5. – İzmir Milletvekili Sabri Ergül’ün, İstanbul Bankası çalışanlarının özel emeklilik sandığının SSK’ya devrine ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Necati Çelik’in yazılı cevabı (7/2593)

I. – GEÇEN TUTANAK ÖZETİ

TBMM Genel Kurulu saat 15.00’te açıldı.

14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü nedeniyle;

Edirne Milletvekili Mustafa İlimen, çiftçilerin içinde bulundukları sorunlar ve çözüm yollarına,

Çanakkale Milletvekili Ahmet Küçük, tarım ve hayvancılığın sorunlarına,

İlişkin gündemdışı birer konuşma yaptılar;

Rize Milletvekili H. Avni Kabaoğlu’nun çay üreticilerinin sorunlarına ilişkin gündemdışı konuşmasına. Devlet Bakanı Ahmet Demircan cevap verdi.

Açık bulunan :

Sağlık Bakanlığına, Kütahya Milletvekili İsmail Karakuyu’nun,

Sanayi ve Ticaret Bakanlığına, Aydın Milletvekili Ali Rıza Gönül’ün,

Atandıklarına ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkereleri Genel Kurulun bilgisine sunuldu.

Bartın Milletvekili Cafer Tufan Yazıcıoğlu’nun, 151 inci sıradaki (6/519) esas numaralı sözlü sorusunu geri aldığına ilişkin önergesi okundu; sözlü sorunun geri verildiği bildirildi.

Konya Milletvekili Ahmet Alkan ve 22 arkadaşının, Yenikapı Mevlevihanesinde meydana gelen yangının nedenleri ile kültür ve tabiat varlıklarımızın korunması için alınması gereken tedbirleri belirlemek amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/190) okundu; önergenin gündemdeki yerini alacağı ve öngörüşmesinin, sırasında yapılacağı açıklandı.

Gündemin “Kanun Tasarı ve Teklifleriyle Komisyonlardan Gelen Diğer İşler” kısmının :

1 inci sırasında bulunan 23,

2 nci sırasında bulunan 132,

3 üncü sırasında bulunan 164,

4 üncü sırasında bulunan 168,

S. sayılı kanun tasarılarının müzakeresi, komisyon yetkilileri Genel Kurulda hazır bulunmadıklarından ertelendi.

5 inci sırasında bulunan, Türk Kanunu Medenisinin 153 üncü Maddesinin Birinci Fıkrasının Değiştirilmesine Dair Kanun Tasarısı (1/534)(S. Sayısı : 285) ve,

6 ncı sırasında bulunan, Yükseköğretim Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifinin (2/706, 2/757)(S. Sayısı : 306),

Yapılan görüşmelerden sonra;

7 nci sırasında bulunan, Türkiye Cumhuriyeti ve Kazakistan Cumhuriyeti Arasında Konsolosluk Sözleşmesinin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/324)(S. Sayısı : 117),

8 inci sırasında bulunan, Türkiye Cumhuriyeti ve Özbekistan Cumhuriyeti Arasında Konsolosluk Sözleşmesinin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/328) (S. Sayısı : 119),

9 uncu sırasında bulunan, Türkiye Cumhuriyeti ve Kırgız Cumhuriyeti Arasında Konsolosluk Sözleşmesinin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/353) (S. Sayısı : 121)

10 uncu sırasında bulunan, Türkiye Cumhuriyeti ve Litvanya Cumhuriyeti Arasında Konsolosluk Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/329) (S. Sayısı: 116),

11 inci sırasında bulunan, Türkiye Cumhuriyeti ile Bosna-Hersek Cumhuriyeti Arasında Dostluk ve İşbirliği Antlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/332) (S. Sayısı : 118) ve,

12 nci sırasında bulunan, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin Oluşturduğu Denetim Mekanizmasının Yeniden Yapılanmasına İlişkin 11 No.lu Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun Tasarısının (1/582)(S. Sayısı : 278),

Yapılan açık oylamalardan sonra;

Kabul edildikleri açıklandı;

13 üncü sırasında bulunan Türkiye Cumhuriyeti ile Çin Halk Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Kültür Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısıyla ilgili komisyon raporunun (1/312) (S. Sayısı : 264) okunup okunmaması hususunda yapılan oylamada karar yetersayısı bulunmadığı anlaşıldığından;

15 Mayıs 1997 Perşembe günü saat 15.00’te toplanmak üzere, birleşime 20.30’da son verildi.

Uluç Gürkan

Başkanvekili

Ünal Yaşar Kadir Bozkurt

Gaziantep Sinop

Kâtip Üye Kâtip Üye

 

II. – GELEN KÂĞITLAR

15 . 5 . 1997 PERŞEMBE No. : 132

Raporlar

1. – Denizli Milletvekili Hasan Korkmazcan ile Siyasî Parti Gruplarını Temsilen 10 Milletvekilinin, Yüksek Öğretim Kanununun 59 uncu Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun Teklifi ile Benzer Mahiyetteki Kanun Tasarısı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal ve 30 Arkadaşının, Gümüşhane Milletvekili M. Oltan Sungurlu ve 3 Arkadaşının ve İstanbul Milletvekili Bülent Ecevit ve 7 Arkadaşının; Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor ve Anayasa komisyonları raporları (2/567, 1/566, 2/404, 2/455, 2/461)(S. Sayısı : 299) (Dağıtma tarihi : 15.5.1997)(GÜNDEME)

2. – 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu ile 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanununun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (1/590) (S. Sayısı : 309)(Dağıtma tarihi : 15.5.1997) (GÜNDEME)

3. – Erzurum Milletvekilleri İsmail Köse ve Zeki Ertugay ile Bitlis Milletvekili Zeki Ergezen’in, Doğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Teşkilatının Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Teklifi ve İçtüzüğün 37 nci Maddesine Göre Doğrudan Gündeme Alınma Önergesi (2/157)) (S. Sayısı : 310)(Dağıtma tarihi : 15.5.1997) (GÜNDEME)

4. – Bitlis Milletvekilleri Zeki Ergezen ve Abdulhaluk Mutlu’nun; Yüksek Öğretim Kurumları Teşkilatı Hakkında 41 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulüne Dair Kanun ile 78 ve 190 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ve İçtüzüğün 37 nci Maddesine Göre Doğrudan Gündeme Alınma Önergesi (2/566)(S. Sayısı : 311)(Dağıtma tarihi : 15.5.1997)(GÜNDEME)

5. – İstanbul Milletvekili Ercan Karakaş’ın; Türk Vatandaşlığı Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ve İçişleri Komisyonu Raporu (2/338) (S. Sayısı : 314)(Dağıtma tarihi : 15.5.1997) (GÜNDEME)

Sözlü Soru Önergesi

1. – Kırklareli Milletvekili Necdet Tekin’in, bazı yerleşim yerlerinin Kırklareli Barajı suyundan yararlandırılması ve Balaban ve Çağlayık Barajı projelerine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi (6/536) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.5.1997)

Yazılı Soru Önergeleri

1. – Kütahya Milletvekili Mehmet Korkmaz’ın, Türk Telekom A.Ş.’nin faaliyetlerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/2744)(Başkanlığa geliş tarihi : 12.5.1997)

2. – İstanbul Milletvekili Ercan Karakaş’ın özel tiyatrolara ilişkin Kültür Bakanından yazılı soru önergesi (7/2745)(Başkanlığa geliş tarihi : 12.5.1997)

3. – Manisa Milletvekili Tevfik Diker’in, Türkiye İş Bankası hisselerinin satışına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/2746)(Başkanlığa geliş tarihi : 12.5.1997)

4. – Manisa Milletvekili Tevfik Diker’in, bazı medya kuruluşlarına verilen teşviklere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/2747)(Başkanlığa geliş tarihi : 12.5.1997)

5. – Bursa Milletvekili Yüksel Aksu’nun, bir RTÜK üyesi tarafından hazırlanan sözlüğe ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/2748)(Başkanlığa geliş tarihi : 13.5.1997)

6. – İçel Milletvekili D. Fikri Sağlar’ın, Flash TV’ye yapılan saldırının faillerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/2749)(Başkanlığa geliş tarihi : 13.5.1997)

7. – Hatay Milletvekili Atila Sav’ın, bir tiyatro oyununun bazı illerde gösteriminin yasaklandığı iddiasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/2750)(Başkanlığa geliş tarihi : 13.5.1997)

8. – Hatay Milletvekili Atila Sav’ın, İskenderun-Arsuz’da Zelli Çayı üzerine çevre kirliliğine yol açan bir maden işletmesi kurulacağı iddiasına ilişkin Çevre Bakanından yazılı soru önergesi (7/2751)(Başkanlığa geliş tarihi : 13.5.1997)

9. – İçel Milletvekili D. Fikri Sağlar’ın, bir tiyatro oyununun bazı illerde gösteriminin yasaklandığı iddiasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/2752)(Başkanlığa geliş tarihi : 13.5.1997)

10. – İçel Milletvekili D. Fikri Sağlar’ın, Bodrum Kalesi içindeki sergi salonuyla ilgili basında yer alan bazı iddialara ilişkin Kültür Bakanından yazılı soru önergesi (7/2753)(Başkanlığa geliş tarihi : 13.5.1997)

11. – Artvin Milletvekili Süleyman Hatinoğlu’nun, bazı hastane ihalelerine ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/2754)(Başkanlığa geliş tarihi : 13.5.1997)

12. – Bartın Milletvekili Cafer Tufan Yazıcıoğlu’nun, Halk Bankası tarafından KOBİ’lere verilen kredilere ilişkin Devlet Bakanından yazılı soru önergesi (7/2755)(Başkanlığa geliş tarihi : 14.5.1997)

13. – Bursa Milletvekili Ali Rahmi Beyreli’nin, Bursa Adalet Sarayı inşaatına ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/2756)(Başkanlığa geliş tarihi : 14.5.1997)

 

BİRİNCİ OTURUM

Açılma Saati : 15.00

15 Mayıs 1997 Perşembe

BAŞKAN : Başkanvekili Uluç GÜRKAN

KÂTİP ÜYELER : Ünal YAŞAR (Gaziantep), Kadir BOZKURT (Sinop)

BAŞKAN – Türkiye Büyük Millet Meclisinin 94 üncü Birleşimini açıyorum.

Toplantı yetersayımız vardır; görüşmelere başlıyoruz.

Gündeme geçmeden önce, üç arkadaşıma gündemdışı söz vereceğim.

III. – BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) GÜNDEMDIŞI KONUŞMALAR

1. – Sinop Milletvekili Metin Bostancıoğlu’nun, ORÜS Sinop-Ayancık İşletmesine ilişkin gündemdışı konuşması

BAŞKAN – Gündemdışı birinci konuşma, Sinop Milletvekili Sayın Metin Bostancıoğlu'nun.

Sayın Bostancıoğlu, ORÜS Ayancık İşletmesinin durumu hakkında konuşacaklar.

Buyurun Sayın Bostancıoğlu. (DSP sıralarından alkışlar)

METİN BOSTANCIOĞLU (Sinop) – Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; ülkemizin gündemini, cumhuriyetimize ve vatanımızın bölünmez bütünlüğüne karşı tehditler oluşturmaktadır. Türkiye Büyük Millet Meclisinin de birinci öncelikli konusu aynıdır. Bu konularda uyanık olmak zorundayız. Çalışmalarımızda birinci öncelikli konu yanında, ekonomik ve sosyal konuları da ihmal edemeyiz. İşte, bu nedenle, özelleştirmeyle ilgili bir örneği, ORÜS Sinop-Ayancık İşletmesinin durumunu bilgilerinize sunmak ve birlikte düşünüp çözüm aramak dileğiyle gündemdışı söz aldım; hepinizi saygıyla selamlarım.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Özelleştirme Uygulamasının Düzenlenmesine Dair Yasa, özelleştirmenin amacını kısaca "ekonomik verimlilik artışı ve kamu giderlerinin azaltılmasını sağlamak" olarak belirlemiştir. Bu amaca ulaşmak için; yani, ekonomide verimlilik artışı sağlamak için, ORÜS Orman Ürünleri Anonim Şirketine ait Sinop-Ayancık İşletmesi, 24 Aralık 1995 milletvekili genel seçimlerinden 2 gün sonra, 26 Aralık 1995 tarihinde, dönemin DYP-CHP Hükümeti tarafından satılmıştır. Şimdi vereceğim bilgilere göre, işletme satılmış mıdır, yoksa, baştan atılmış, işçiler sokağa mı bırakılmıştır, Ayancık yok olmaya mı terk edilmiştir; siz karar veriniz.

Özelleştirme Yüksek Kurulu kararına göre, işletme toplam 200 milyar lira bedelle Ayancık Belediyesi, Nakliyeciler Kooperatifi, Şoför ve Otomobilciler Odası, Esnaf ve Sanatkârlar Odası, Ağaç-İş Sendikası, yöre işadamları ve işletme çalışanları tarafından kurulacak şirkete satılacaktır. İşletmenin satış tarihindeki sadece arsa değeri 280 milyar lira, toplam işletme değeri ise 1 trilyon 132 milyar 300 milyon liradır. İşletme, 932 milyar 300 milyon lira eksik bedelle, 200 milyar liraya "sat kurtul" düşüncesiyle elden çıkarılmıştır.

Satış bedelinin 100 milyar liraya yakını, Kamu Ortaklığı İdaresi tarafından işçilere kıdem tazminatı, artanına yakını da işten çıkarılan işçilere işsizlik tazminatı olarak ödenmiştir. İşletme elden çıkmış olmakla birlikte, Kamu Ortaklığı İdaresinin mal varlığında bir artış olmamıştır.

Yasanın koyduğu kurala aykırı olmakla birlikte, ilk bakışta "yöre halkına satılmakla hibe edilmiştir, yöre halkının menfaatınadır" denebilir; fakat, durum farklıdır. Satış, Kamu Ortaklığı İdaresi uzmanlarının yaptıkları tespitlere göre, devletin yararına olmadığı gibi, Ayancıklıların da yararına olmamıştır. Çünkü, devir sırasında işyerinde 225 daimî, 60 muvakkat işçi olmak üzere 285 işçi çalışırken, bugün, işletme faaliyetine ara vermiştir, kapalıdır, ne zaman açılacağı ve faaliyete geçeceği bilinmemektedir. Son olarak temin edilen 3 bin metreküp tomruk, az sayıda işçiyle onbeş gün içerisinde işlense bile, sonrasında faaliyet yine duracaktır.

İşletmenin kapanmasının, işçilerin tamamının işten çıkarılmasının ilk ve en önemli sebebi, yetersiz sermayeli ve ileride bu işletmeyi işletemeyecek bir sermaye grubuna, işyerinin kapanacağı biline biline satış yapılmış olmasıdır.

İkinci sebep, işletmeyi satın almak için kurulan 300 milyar lira sermayeli şirkete, belediye, esnaf ve sanatkârlar odası ile şoför ve otomobilciler odası 30 binde 10 gibi göstermelik birer hisseyle katılmışlar, Ağaç-İş Sendikası ortaklar arasında yer almamıştır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Bostancıoğlu, lütfen, toparlayınız.

METİN BOSTANCIOĞLU (Devamla) – Toparlıyorum efendim.

Küçük miktarlarda hisse satın alan işçi sayısı 88 olup, onlar da diğerleri gibi, bugün, işsizdirler.

Kısacası, şirketin ortaklar kompozisyonu, Kamu Ortaklığı İdaresi kararındaki amaca uymamaktadır.

Bundan başka, 300 milyar lira sermaye de yeterli değildir. Bu sermayenin 200 milyar lirası satış bedeli olarak, 30 milyar lirası ihbar tazminatı olarak ödenmiş; satılacak diyerek son beş yıldır bakım yapılmayan fabrikaya gerekli bakım yapıldıktan sonra geriye yeterli işletme sermayesi kalmamıştır. 12 Mart 1996 tarihinde devralınan işletme, 31.12.1996 tarihi itibariyle, 48 milyar 770 milyon lira zarardadır. Kamu Ortaklığı İdaresi uzmanlarının yaptığı tespitlere göre, fabrikanın, işletmenin çalışabilmesi için, 400 milyar liraya ihtiyaç vardır. Bu miktar işletme sermayesi ortaklarda mevcut değildir. Son yapılan genel kurulda da, sermaye artırımına dair hiçbir konuşma yapılmamıştır.

Sayın milletvekilleri, sözünü ettiğim işletme, 1928 yılında bir Belçika firması tarafından kurulmuştur. O tarihten bugüne, yaşayan ve ölmüş tüm Ayancıklıların kursağında, bu işletmeden kazanılmış ekmek vardır. Bu işletme, Ayancık'ta, işçiler, esnaf ve sanatkârlar, nakliyeciler ve köylü için her şeydir. Verimliliği artırmak amacıyla yola çıkan özelleştirmeciler, işletmeyi elden çıkarmakla, işçilerin tamamını sokağa bırakmışlardır; fondan yapılan ödemelerin de süresi dolmuştur; yüzlerce nakliyeci işsiz kalmıştır; esnaf, dükkânını siftahsız kapatmaktadır; çok sayıda işyeri kapanmıştır; bir yıldan beri, işsizlik ve geçim sıkıntısı nedeniyle Ayancık'tan göç eden aile sayısı her gün artmaktadır; şehir, ekonomik ve sosyal patlamanın eşiğindedir. Seçimlerden önce, böyle bir özelleştirmeye, satışa karşı olduğumuzu açıklamış; işletmenin, önce iyileştirilmesini, ardından özerkleştirilmesini, daha sonra da mülkiyetinin yöre halkına yaygınlaştırılmasını önermiştik; ancak, dönemin Hükümeti dinlemedi. Ne oldu; işte sonuç, işte Ayancık ve Ayancıklılara yaptıkları ortada.

BAŞKAN – Sayın Bostancıoğlu, süreniz doldu.

METİN BOSTANCIOĞLU (Devamla) – Bitiriyorum Başkanım.

Sayın milletvekilleri, hangi partiye mensup olursanız olunuz, sizler, sadece sizi seçenlerin ve seçildiğiniz bölgenin milletvekili değilsiniz; bütün milletin vekilisiniz. Bu nedenle, sizleri, Ayancık'ın bu özelleştirme belasından kurtarılması, bu yönde birlikte düşünülmesi, çözüm üretilmesi, gerekirse satış sözleşmesinin karşılıklı feshiyle Ayancık işletmesinin ekonomiye kazandırılması, ekonomik olarak geri kalmış, tabiat harikası bu güzel ilçemiz ve insanlarımızı işe, aşa ve insanca yaşanacak bir ortama kavuşturulması yönünde yardıma çağırıyorum.

Bu konuda, Hükümeti temsilen, ilgili bakanın ne cevap vereceğini merak ediyorum.

Hepinizi saygıyla selamlarım. (DSP ve CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Bostancıoğlu.

Gündemdışı konuşmaya, Hükümet adına yanıt talebi?.. Yok.

2. – Hatay Milletvekili Atila Sav’ın, Ankara Ekin Tiyatrosunun turnesi sırasında bazı valiliklerce getirilen yasaklamalara ilişkin gündemdışı konuşması

BAŞKAN – Bu durumda, gündemdışı ikinci konuşmaya geçiyoruz.

Ankara Ekin Tiyatrosunun turnesi sırasında bazı valiliklerce yapılan yasaklamalar hakkında, Hatay Milletvekili Sayın Atilâ Sav, buyurun. (CHP ve DSP sıralarından alkışlar)

ATİLÂ SAV (Hatay) – Sayın Başkan, Yüce Meclisin değerli üyeleri; Sayın Başkana, bir sanat konusunu Yüce Meclisin kürsüsüne getirmek için bana fırsat tanıdığından ötürü teşekkür ederek sözlerime başlamak istiyorum.

Sanat, akıldır; sanat, duygudur; sanat, barıştır; sanat, güzelliktir. Bir toplumun uygarlık düzeyi sanatıyla belirlenir. Bu nedenledir ki, Anayasamızın 64 üncü maddesi, devletin sanatı ve sanatçıyı korumasını öngörmüş ve devlete, bunu görev olarak vermiştir. Anayasanın 27 nci maddesi de, bilim özgürlüğüyle birlikte sanat özgürlüğünü koruması altına almıştır ve tüm yurttaşlara bu özgürlükten eşit biçimde yararlanma hakkını tanımıştır. Devlet, sanatı korumasına almıştır; bu koruma amacıyla da Kültür Bakanlığı kurulmuş bulunmaktadır. Nedense, birkısım idare amirleri, valiler ve kaymakamlar, güvenlik güçleri sanattan kuşku duymakta ve sanata karşı kaygıyla bakmaktadırlar.

Ankara Ekin Tiyatrosu, uzun zamandan beri Başkentte çalışan ve daha çok turne tiyatrosu olarak etkinlik gösteren, birkaç yıldır da Kültür Bakanlığının özel tiyatrolara sağladığı destekten yararlanan bir tiyatro topluluğudur. Yani, bugünü ve geçmişi belli olan bir sanat kuruluşudur. Anadolunun çeşitli yerlerinde devletin kültür etkinliği, tiyatro etkinliği götürdüğü ya da götüremediği yerlerde, tiyatrosuyla halkımıza kültür hizmeti vermektedir. Nedense, son zamanlarda, bu tiyatronun Anadolu turnesinde bazı valilikler son oynadıkları "Memleket Hikâyeleri" adlı oyunu yasaklayarak, oynanmasını engellemişlerdir. Diyarbakır, Batman ve Adıyaman'dan sonra, şimdi de, Bolu ve Balıkesir valilikleri, oyunun oynanması için yapılan başvuruları geri çevirdikleri ve oyunun oynanmasına izin vermeyecekleri yolunda açıklama yapmışlardır.

Değerli arkadaşlarım, valilerin böyle bir yetkisi var mıdır, yok mudur diye bir tartışma açacak değilim. Çünkü, valilerin, Polis Vazife ve Salahiyet Kanununun 8 inci maddesine ve 5442 sayılı İl İdaresi Kanununun 11 inci maddesinin (c) bendine göre engel çıkardıklarını biliyorum; ama, bu konuda, en güzel hukuk belgelerinden birisi 1985 yılında İçişleri Bakanlığının Özel Kaleminden çıkan bir genelgedir. Dönemin İçişleri Bakanı Sayın Yıldırım Akbulut'un imzasıyla yayımlanan bu genelgeyle "valiliklere, tiyatro topluluklarının 48 saat önceden başvurmaları halinde, ayrıca izin istemelerine gerek bulunmadığı ve işlemlerin buna göre yürütülmesi gerektiği yolunda" bir talimat verilmiştir. Ayrıca, çeşitli yargı kararları da var: İdare mahkemelerince -örneğin, İzmir Üçüncü İdare Mahkemesi- tiyatro topluluklarının, önceden izin almadan, sadece 48 saat önceden bilgi vermek koşuluyla, tiyatro etkinliklerini yapabilecekleri belirtilmektedir; ama, ben, hukukî dayanaktan çok, bir kısım valilerimizin, neden tiyatro veya sanat etkinliklerinden kaygı duyduklarını çözümlemeye çalışacağım.

Şunu söylemek istiyorum: Tiyatro yasaklayarak iyi ün bırakmış hiçbir vali hatırlamıyorum; ama, bir vali var ki, tiyatroyu koruduğu, esirgediği, hatta, bulunduğu yerde tiyatro kurduğu ve tiyatro oyunları oynattığı için unutulmazlar arasına girmiştir. Ahmet Vefik Paşa'yı, bugün, hangi ansiklopediyi açsak, iyi anılan bir kişi olarak görüyoruz. Onun için, ben, sayın valilerin Ahmet Vefik Paşa'yı örnek almalarını diliyorum.

Değerli arkadaşlarım, biraz önce de belirtmeye çalıştım...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Sav, lütfen, toparlayınız..

ATİLÂ SAV(Devamla) – Toparlıyorum efendim.

Aslında, tiyatro, bir kolluk, bir güvenlik işi değil; bir güzellik işidir. Onun için, belki, biraz sonra benim konuşmama, Hükümet adına cevap verecek olan Sayın İçişleri Bakanının yerine, Sayın Kültür Bakanının gelip, burada, konuyu irdelemesini ister ve temenni ederim.

Konuşmamı, Yüce Atatürk'ün bir sözüyle tamamlamak istiyorum: "Efendiler, mebus olabilirsiniz, vekil olabilirsiniz, hatta, cumhurreisi olabilirsiniz; ama, sanatkâr olamazsınız. Onun için, bu çocuklara iyi bakınız." Ben, Atatürk'ün bu sözünün, bugünkü yöneticilerimizin de kulaklarına küpe olmasını diliyor; Yüce Meclisi en içten saygılarımla selamlıyorum.

Teşekkür ederim. (CHP ve DSP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Sav.

Sayın Sav'ın gündemdışı konuşmasına, Hükümet adına yanıt vermek üzere bir talep?.. Yok.

Bu vesileyle, ben de, düşünce ve anlatım özgürlüğünün -sanat dahil- her alanda, Türkiye'nin gündeminde, bütün gerekleriyle yer alması dileğimi ifade etmek istiyorum ve Yüce Meclisi, bu konuda, dün kabul ettiğimiz İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin Oluşturduğu Denetim Mekanizmasının Yeniden Yapılanmasına İlişkin 11 No.lu Protokolün onaylanmasının da, buna verdiğimiz onayın da, çok ileri, çok büyük bir adım olduğunu tekrar anımsatıyor ve buna katkıda bulunan bütün sayın milletvekillerine de bu vesileyle teşekkür ediyorum.

3. Zonguldak Milletvekili Hasan Gemici’nin, emeklilerin sorunlarına ilişkin gündemdışı konuşması ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Necati Çelik’in cevabı

BAŞKAN – Şimdi, gündemdışı üçüncü konuşma, emekli vatandaşlarımızın sorunları hakkında, Zonguldak Milletvekili Sayın Hasan Gemici'nin.

Buyurun. (DSP sıralarından alkışlar)

HASAN GEMİCİ (Zonguldak) – Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; ülkemizdeki emeklilerin sorunlarını dile getirmek için söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Emeklilik çağı, insanların yaşamlarını mutluluk ve huzur içerisinde geçirmeleri gereken bir çağdır. Ancak, ne yazık ki ülkemizde emekliler, dul ve yetimler için yaşam oldukça zor ve sıkıntılıdır.

Refahyol Hükümeti, görevde bulunduğu on aylık zaman zarfında, emeklilerin sorunlarına çözüm getirememiştir. Emeklilerin on ay önceki sorunları, ağırlaşarak daha da büyümüştür. Memur, işçi ve Bağ-Kur emeklilerinin aldıkları maaşlar, bu insanlarımıza insanca yaşama olanağı sağlamaktan uzaktır.

Yapılan bir araştırmaya göre, ülkemizdeki emeklilerin yüzde 15,2'si maaşını kendisi harcıyor, yüzde 23,9'u maaşını eşiyle birlikte harcıyor, yüzde 23,5'i, maaşıyla, kendisiyle birlikte 3 kişiye, yüzde 19'u, maaşıyla, kendisiyle birlikte 4 kişiye, yüzde 10,7'si, maaşıyla, kendisiyle birlikte 5 kişiye, yüzde 7,7'si ise, maaşıyla, kendisiyle birlikte 5'ten fazla kişiye bakıyorlar. Bu durum son derece ilginçtir.

İşsizliğin çok büyük boyutlara ulaştığı günümüzde, emekli maaşları, bir anlamda, bir işsizlik sigortası ve sosyal dayanışma işlevi görmektedir. Emeklilerimiz, zaten son derece yetersiz olan maaşlarıyla, eşlerine, işsiz çocuklarına ve torunlarına da bakmaktadırlar. Yine, Refahyol Hükümetinin çok övündüğü, nisan ayındaki yüzde 8 - yüzde 12 oranındaki maaş artışından, bir işçi emeklisinin eline geçen fark, ortalama 2 milyon 500 bin TL'dir.

Emeklilere ödenen vergi iadeleri de, artık, işlevini kaybetmiştir. Oysa, vergi iadelerinin, emeklileri ve çalışanları az da olsa rahatlatması yanında, hepimizin şikâyetçi olduğu kayıtdışı ekonomi alanını daraltarak, devletimizin vergi gelirlerini artırıcı etkisi de vardı. Vergi iade oran ve miktarlarının, bu anlamda, yeniden düzenlenmesi gerekmektedir.

Halen, 506 sayılı SSK Yasasında yapılması düşünülen değişiklikle, işçi emeklileri, 657 sayılı Yasaya tabi memur ve emeklilere uygulanan maaş katsayısı uygulamasının dışında bırakılmak isteniyor. Emekli maaşlarındaki haksızlıkları düzeltecek intibaklar, halen yapılmış değildir ve yakın gelecekte yapılacağına dair en ufak bir belirti dahi yoktur.

Emeklilerimizin bir önemli sorunu da, hastanelerde, kayıt, fiş, muayene kuyruklarında yaşadıkları sıkıntılardır. Hastanelerimizde, bu yaşlı insanların daha rahat sağlık hizmeti alabileceği yeni düzenlemeler mutlaka yapılmalıdır.

Bütün bunlar yetmiyor gibi, son derece yetersiz olan maaşlarını almak için banka kuyruklarında çektikleri çileler, emeklilerimizi, mutsuz ve küskün bir toplum kesimi haline getirmiştir. Refahyol Hükümeti devrinde emeklilerin adresi banka kuyrukları olmuştur. Bu durum, artık, parodilere konu olmaktadır. Kurban Bayramı öncesi, emeklilerin banka önlerindeki hallerini, acı ve ibretle izledik. Maaş almak için, bu hasta ve yaşlı insanlar, günlerce kuyrukta beklediler; maaşlarını alamayan vatandaşlarımız, evlerine, köylerine dönecek para bulamadılar; bazıları aç kaldı; iki emekli yurttaşımız kuyrukta can verdi. Bayram öncesi işçi ve memur emeklilerinin maaş ödemelerindeki beceriksizlik, Refahyol Hükümetinin, devlet yönetimindeki aczini, bir kez daha ortaya koymuştur.

Sayın Başkan, sayın üyeler; emeklilerimizin yaşadığı sorunların temelinde, ülkemizdeki sosyal güvenlik sistemindeki kriz yatmaktadır. Bu krizi, Refahyol Hükümetinin yaptığı gibi, Emekli Sandığı, Bağ-Kur ya da SSK Yasasının bir ya da birkaç maddesini değiştirerek aşamayız. Şimdiye kadar, Refahyol Hükümetinin bu üç yasada getirdiği, Bağ-Kur'luların basamak yükseltilmesi, sosyal güvenlik kurumlarının mallarının satışı ve benzeri değişiklikler, günü kurtarmaya ya da bütçe açıklarını kapatmaya yöneliktir. Bu konuda, Refahyol Hükümetinin en son icraatı, yıllarca, işçinin alınteri, göznuru ücretinden kesilen SSK primlerini SSK'ya yatırmayıp, bu primleri, repoda ve sair yollarda işleten SSK yüzsüzlerinin prim ve ceza borçlarını affetmektir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Gemici, lütfen toparlayın.

HASAN GEMİCİ (Devamla) – Bitiriyorum efendim.

Bu uygulamayla, Hükümet, SSK yüzsüzlerini ödüllendirirken, bu yükümlülüklerini düzenli olarak yerine getiren işadamlarını cezalandırmıştır. Böylece, Refahyol, gerçek rantiye dostu olduğunu bir kez daha göstermiştir.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Türkiye'deki sosyal güvenlik ve emeklilik sistemini sosyal ve malî açıdan güçlendirecek yapısal reformlar mutlaka gerçekleştirilmelidir; ancak, on aylık Refahyol Hükümetinin böyle bir niyetinin ve iradesinin olmadığını görmüş bulunuyoruz. Her konuda olduğu gibi, bu konuda da yüzeysel ve günlük değişikliklerle bu sorunları çözemezsiniz. Refahyol Hükümetinin sosyal güvenlik alanında köklü çözümler yapamayacağı, böyle bir niyetinin olmadığı, artık, belli olmuştur; ancak, emeklilerimizin yıllarca süren kuyruk çilesinin bitmesi için, istenilirse, niyet edilirse kolayca yapılabilecek, emeklilerimizi bir nebze de olsa rahatlatacak önerilerimi sunmak istiyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

HASAN GEMİCİ (Devamla) – Sayın Başkan, hemen bitiriyorum.

1.– Özel bankaların da emekli ödemeleri yapacağı düzenlemeler bir an önce yapılarak kamu bankalarının yükü azaltılmalıdır.

2.– Emeklilerimize maaş, maaş farkı ve vergi iadesi ödemeleri farklı günlerde yapılmaktadır. Bu durum, emekli yurttaşımızın üç ayrı günde banka kuyruğuna girmesi, bankadaki işlemlerin üç kere yapılması demektir. Maaş, maaş farkı ve vergi iadelerinin aynı günde, bir defada yapılması, hem emeklilerimizi hem de bankaları rahatlatacaktır.

Sayın Başkan, sayın üyeler; yıllarca, ülkemizin ekonomik ve sosyal kalkınmasına katkıda bulunmuş, emek vermiş emeklilerimizi, dul ve yetimlerimizi insanca yaşam koşullarına kavuşturacak tedbirlerin bir an önce alınmasını diliyor; tekrar saygılar sunuyorum. (DSP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Gemici.

Gündemdışı konuşmayı cevaplandırmak üzere, Sayın Bakan; buyurun.

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI NECATİ ÇELİK (Kocaeli) – Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; Zonguldak Milletvekili Sayın Hasan Gemici'nin, emeklilerle ilgili gündemdışı konuşmalarını Hükümet adına cevaplamak üzere huzurlarınızda bulunuyorum. Sözlerime başlarken hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekili arkadaşlarım, Sayın Hasan Gemici'nin emeklilerle ilgili burada dile getirdiği hususların hemen tümüne katıldığımızı, doğruların ifade edildiğini açıkyüreklilikle söylemekte yarar görüyorum; ama, Sayın Gemici ve siz değerli arkadaşlarım da takdir ederler ki, kırk yıllık tahribatı, kırk yıllık ihmali on aylık hükümetin tümden düzeltmesini beklemek de çok insaflıca bir davranış olmasa gerek.

Değerli milletvekilleri, bizim Hükümetimiz döneminde, emeklilerle ilgili yapılan çalışmaları biraz sonra sizlere takdim edeceğim. Bu noktaya geçmeden önce hemen şunu ifade ediyorum -ki, az sonra vereceğim bilgiler de teyit etmektedir- Hükümetimiz, dar ve sabit gelir gruplarının hükümetidir; 65 milyonu kucaklamaya çalışmaktadır ve herkesin tek tek sorunlarını -özellikle gelir adaletsizliğiyle ilgili sorunlarını- çözmeye büyük özen ve çaba göstermektedir. Bugüne kadarki icraatıyla da bu niyetini çok açıkça ortaya koymuştur.

Değerli arkadaşlarım, bilindiği gibi, 1996 yılı temmuzunda bütçede memurlara ve emeklilere maaş artışı, ücret artışı sadece yüzde 20 olarak öngörülmüşken, Hükümetimiz, bunu yüzde 50 olarak uygulamıştır; 1 Ocak tarihi itibariyle bu ücret ve maaşlara yüzde 30 ilave zam vermiş; daha sonra, bunu, yüzde 40 ilâ yüzde 48'e kadar yükseltmiştir.

BİLTEKİN ÖZDEMİR (Samsun) – 78...

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI NECATİ ÇELİK (Devamla) – Değerli milletvekili arkadaşlarım, emekli aylıklarına Haziran 1996 ilâ Mart 1997 arasında yapılan artış yüzde 123 mertebesindeyken, bu dönemde enflasyon yüzde 50'nin altındadır.

BİLTEKİN ÖZDEMİR (Samsun) – Neye göre?

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI NECATİ ÇELİK (Devamla) – Resmî rakamlar Sayın Özdemir.

Emekli aylıklarındaki artışları, yüksek müsaadelerinizle dolarla bir miktar karşılaştırmak istiyorum. Bakınız, memur emekli aylığı 1995 yılında 176,5 dolarken, 30 Nisan 1997 günlük kur üzerinden 223,5 dolara ulaşmıştır. 1994 yılında....

HİKMET ULUĞBAY (Ankara) – Halkımız dolarla mı geçiniyor Sayın Bakan?

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI NECATİ ÇELİK (Devamla) – Efendim, aslolan bir meramın anlatılmasıdır; yani, dövize göre, enflasyona göre...

MAHMUT IŞIK (Sıvas) – Sayın Bakan, kiralar yerinde sayıyor değil mi efendim?!.

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, lütfen, müdahalesiz dinleyelim Sayın Bakanı.

MAHMUT IŞIK (Sıvas) – Kiralar ve diğer sabit giderler yerinde mi sayıyor?!.

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI NECATİ ÇELİK (Devamla) – Dövizdeki kur artışına göre, enflasyona göre korumakla kalmamışız memur emeklisini, geçmişi de telafi etmişiz; onu anlatmaya çalıyorum.

MAHMUT IŞIK (Sıvas) – Onun da ne kadar arttığını söyleyin.

BAŞKAN – Sayın Bakan, lütfen, siz devam edin.

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI NECATİ ÇELİK (Devamla) – Bakınız, değerli arkadaşlarım, işçi emekli aylığı 1995 yılında 136,8 dolarken, yine, 30 Nisan 1997 günlü kur üzerinden 136,8 dolar, 180,5 dolara ulaşmıştır. Yine, 1995 yılında, Bağ-Kur emekli aylığı 59,7 dolardan, 30 Nisan 1997 günlü kur üzerinden -59,7; yani, 60 dolardan- 116 dolara ulaşmıştır.

YALÇIN GÜRTAN (Samsun) – Kaç defa zam yaptınız?

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI NECATİ ÇELİK (Devamla) –  Değerli arkadaşlarım, bakınız, bu dönemin farkı şudur: Sistematik bir zam yapılmamıştır. Ne var ki, akaryakıta yapılan zamların diğer bütün ürünlere yansıdığı bir doğrudur...

İSMET ATALAY (Ardahan) – Ekmeğe zam yapmadınız mı?!.

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI NECATİ ÇELİK (Devamla) – Ama, bizim Hükümetimiz döneminde bizim farkımız şudur: İşçi, memur ve Bağ-Kur emeklisi, işçiler ve memurlar enflasyona ezdirilmemiş, enflasyonun üzerinde reel artış verilmiş.

HASAN GÜLAY (Manisa) – Sayın Bakan, emekliler rahat mı şimdi?!.

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI NECATİ ÇELİK (Devamla) –  Halbuki, bizden önceki dönemleri hatırlarsanız, Türkiye, eksi zamları, sıfır zamları konuşuyordu. Oradan buralara geldik. Bu, fevkalade memnuniyet verici bir sonuçtur.

Değerli arkadaşlarım, elbette, bütün bu artışlara rağmen, Koalisyon Hükümeti...

ALİ ER (İçel) – Onu kim demişti o zaman?!.

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI NECATİ ÇELİK (Devamla) – "Kim demiştir bunu" diyorsunuz... Koalisyon Hükümeti ve Cumhuriyet Halk Partisi de bu Koalisyonun ortağı. Dolayısıyla, suçu sadece başkalarına havale ederek sorumluluktan kurtulmanın mümkün olmadığını takdirlerinize bırakmak istiyorum.

Değerli milletvekili arkadaşlarım, bakınız, gayet açık yüreklilikle şunu da ifade ediyorum: Bütün bu artışlara rağmen, Türkiye'de geçimin zorluğu hepimizin bildiği bir gerçektir.

YALÇIN GÜRTAN (Samsun) – Hükümet sizsiniz; Hükümet...

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI NECATİ ÇELİK (Devamla) –  Dolayısıyla, Hükümetimiz, bırakınız da bir miktar rahat çalışsın ve şu kaynak paketleriyle ve diğer tedbirlerle oluşturduğumuz imkânlarla memur emeklisine, işçi emeklisine, Bağ-Kur emeklisine daha fazla verme imkânına kavuşsun Türkiye. Bunun çabası, bunun gayreti içerisindeyiz; ama, takdir edersiniz ki, Hükümetin, rahat çalışmak için bir ortam yakalamakta -özellikle son iki aydır, üç aydır- zorluk çektiğini kamuoyu da, aziz milletimiz de, hepimiz de izliyoruz, biliyoruz.

HASAN GÜLAY (Manisa) – Sayın Bakan, ortamı siz bozuyorsunuz.

BİLTEKİN ÖZDEMİR (Samsun) – Sayın Bakan, zorluklardan...

BAŞKAN – Değerli arkadaşlar, lütfen, müdahalesiz dinleyelim.

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI NECATİ ÇELİK (Devamla) – Değerli arkadaşlarım, bir başka önemli sorun, emeklilerimizin maaş kuyruklarında çile çekmesidir. Burada memnuniyetle ifade ediyorum ki, hem Maliye Bakanlığı hem Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, özel bankalarla da yaptıkları görüşmeleri sonuçlandırmak üzeredir. Kamu bankalarının maaş ödemede yetersiz kaldığı açıktır. Dolayısıyla, özel bankaların devreye sokulmasıyla bu sorun, inşallah, kökünden çözümlenecektir.

Değerli milletvekili arkadaşlarım, diğer taraftan, halen Genel Kurulumuz gündeminde bulunan 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunuyla ilgili değişiklik tasarısında işçi emeklilerimize yeni haklar tanınmaktadır. Bunları çok özet olarak şöyle sıralayabiliriz: Emeklilere de yurt dışında tedavi olma imkânı tanınmaktadır ki, bu, fevkalade insancıl, fevkalade önemli bir adımdır. Emekli dul ve yetimlerine de protez, araç gereç yardımlarından yararlanma hakkı tanınmaktadır bu tasarıda. Yine, emeklilere de analık sigortası yardımı yapılması öngörülmektedir. Yaşlılık ve ölüm aylıklarını bağlama oranı üst sınırı yüzde 85'ten yüzde 100'e çıkarılmaktadır. Aylık bağlama oranları bakımından emekliler arasındaki farklılıklar bu tasarıda büyük oranda giderilmektedir. İşçi emeklilerimizin maaş farkları da bir intibak kanunuyla kökünden çözümlenecektir. Bu tasarıda son aşamaya gelinmiş, tarafların görüşlerine sunulmuştur. Bu görüşler, bugünlerde, Bakanlığımıza intikal edecektir. Bu intibak kanun tasarısı da Meclise sevk edilecek ve 1982 öncesi emeklilerle, sonrası emeklilerin bu mağduriyeti kökünden çözümlenmiş olacaktır.

Bu konuşma, bu açıklama fırsatını bana verdikleri için, Zonguldak Milletvekili Değerli Hasan Gemici arkadaşımıza huzurlarınızda teşekkür ediyor, Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (RP ve DYP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Bakan.

HASAN GEMİCİ (Zonguldak) – Sayın Başkan...

BAŞKAN – Buyurun Sayın Gemici.

HASAN GEMİCİ (Zonguldak) – Sayın Başkan, izninizle...

Sayın Bakanımız, dolar bazında mukayeseler yaptı. Yaptığım bir araştırmaya göre, ortalama düzeyde bir işçi emeklisinin 1995 Aralık ayında aldığı maaşın karşılığı 177 dolarken, bugün için 164 dolara düştüğünü ben hesap etmiştim; bunu, tutanaklara geçmesi açısından arz etmek istedim.

Teşekkür ederim.

MAHMUT IŞIK (Sıvas) – Bakan, yalan mı söylüyor?!

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Gemici.

Sizin hesabınız dolar bazında daha farklı.

YALÇIN GÜRTAN (Samsun) – Emekliler emeklemesin!

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, lütfen, espri niyetine bile olsa, Genel Kurulun çalışma düzenini bozacak sözcüklerden kaçınalım.

Sayın milletvekilleri, doğal afetlerde meydana gelen can ve mal kaybını en aza indirmek için alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla kurulan (10/58) esas numaralı Meclis Araştırması Komisyonunun çalışma süresinin uzatılmasına dair bir tezkeresi vardır; okutuyorum:

B) TEZKERELER VE ÖNERGELER

1. – (10/58) esas numaralı Meclis Araştırması Komisyonu Başkanlığının, Komisyonun çalışma süresinin uzatılmasına ilişkin tezkeresi (3/812)

14.05.1997

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Doğal afetlerde meydana gelen can ve mal kaybını en aza indirmek için alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla kurulan (10/58) esas numaralı Araştırma Komisyonumuz, 14.05.1997 tarihinde yaptığı toplantısında; Komisyon çalışmalarının süresinde tamamlanamayacağı görüşüyle, çalışma süresinin bitim tarihi olan 22.5.1997 tarihinden itibaren bir aylık eksüre istenmesi kararı almıştır.

Gereğini bilgilerinize arz ederim.

Atilla Mutman

Komisyon Başkanı

İzmir

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, bu Komisyona daha önce üç ay süre verilmiştir. İçtüzüğün 105 inci maddesi, araştırmasını üç ay içinde bitiremeyen komisyona, bir aylık kesin süre verileceği hükmünü içermektedir; bu nedenle, Komisyonun süre talebini bilgilerinize sunuyorum.

Şimdi, gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleriyle Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmına geçiyoruz.

IV. – KANUN TASARI VE TEKLİFLERİYLE KOMİSYONLARDAN GELEN

DİĞER İŞLER

1. – 926 Sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununa Bir Geçici Madde Eklenmesine İlişkin 488 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ve Millî Savunma Komisyonu Raporu (1/215) (S. Sayısı : 23)

BAŞKAN – 926 Sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununa Bir Geçici Madde Eklenmesine İlişkin 488 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnameyle ilgili tasarının müzakeresine kaldığımız yerden devam edeceğiz.

Komisyon?.. Yok.

Müzakere ertelenmiştir.

2. – Emniyet Teşkilatı Kanununun Bir Maddesinde Değişiklik Yapılmasına Dair 490 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ve İçişleri Komisyonu Raporu (1/217) (S. Sayısı : 132)

BAŞKAN – Emniyet Teşkilatı Kanununun Bir Maddesinde Değişiklik Yapılmasına Dair 490 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnameyle ilgili tasarının müzakeresine başlayacağız.

Komisyon?.. Yok.

Müzakere ertelenmiştir

3. – Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun Bir Maddesinde Değişiklik Yapılmasına İlişkin 492 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ve Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Raporu (1/218) (S. Sayısı : 164)

BAŞKAN – Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun Bir Maddesinde Değişiklik Yapılmasına İlişkin 492 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnameyle ilgili tasarının müzakeresine başlayacağız.

Komisyon?.. Yok

Müzakere ertelenmiştir.

4. – 625 Sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu ile 222 Sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanununun Bazı Hükümlerinin Değiştirilmesi Hakkında 254 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile 625 Sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanununun Bir Maddesinde Değişiklik Yapılmasına Dair 326 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ve Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Raporu (1/71, 1/111) (S. Sayısı : 168)

BAŞKAN – 625 Sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu ile 222 Sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanununun Bazı Hükümlerinin Değiştirilmesi Hakkında 254 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile 625 Sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanununun Bir Maddesinde Değişiklik Yapılmasına Dair 326 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnameyle ilgili tasarının müzakeresine başlayacağız.

Komisyon?.. Yok.

Müzakere ertelenmiştir.

5. – Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Çin Halk Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Kültür Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor ve Dışişleri komisyonları raporları (1/312) (S. Sayısı : 264) (1)

BAŞKAN – Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Çin Halk Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Kültür Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor ve Dışişleri Komisyonları raporlarının müzakeresine başlıyoruz.

Sayın Komisyon?.. Burada.

Sayın Hükümet?.. Burada.

Sayın milletvekilleri, komisyon raporunun okunup okunmaması hususunu oylarınıza sunacağım: Raporun okunmasını kabul edenler... Kabul etmeyenler... Raporun okunması kabul edilmemiştir.

Tasarının tümü üzerinde söz isteyen?.. Yok.

Tasarının maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

1 inci maddeyi okutuyorum:

Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Çin Halk Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Kültür Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı

MADDE 1.- 9 Kasım 1993 tarihinde Ankara'da imzalanan "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Çin Halk Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Kültür Anlaşması" nın onaylanması uygun bulunmuştur.

BAŞKAN – Madde üzerinde söz isteyen?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler.. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

2 nci maddeyi okutuyorum:

MADDE 2.- Bu Kanun, yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

BAŞKAN – Madde üzerinde söz isteyen?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler.. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

3 üncü maddeyi okutuyorum:

MADDE 3.- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

BAŞKAN – Madde üzerinde söz isteyen?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler.. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Sayın milletvekilleri, tasarının tümü açık oylamaya tabidir.

Açık oylamanın, kupaların sıralar arasında dolaştırılması suretiyle yapılmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Kupalar sıralar arasında dolaştırılsın.

(Oylar toplandı)

BAŞKAN – Oyunu kullanmayan sayın üye var mı? Yok.

Kupalar kaldırılsın.

6. – Türkiye Cumhuriyeti ile Azerbaycan Cumhuriyeti Arasında Eğitim ve Bilim Alanında İşbirliğine İlişkin Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor ve Dışişleri komisyonları raporları (1/316) (S. Sayısı : 139) (1)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Cumhuriyeti ile Azerbaycan Cumhuriyeti Arasında Eğitim ve Bilim Alanında İşbirliğine İlişkin Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor ve Dışişleri Komisyonları raporlarının görüşmelerine başlıyoruz.

Komisyon ve Hükümet yerinde

Raporun okunup okunmaması hususunu oylarınıza sunacağım: Raporun okunmasını kabul edenler... Kabul etmeyenler... Raporun okunması kabul edilmemiştir.

Tasarının tümü üzerinde söz isteyen sayın milletvekili?.. Yok.

Tasarının maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Tasarının 1 inci maddesini okutuyorum.

Türkiye Cumhuriyeti ile Azerbaycan Cumhuriyeti Arasında Eğitim ve Bilim Alanında İşbirliğine İlişkin Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı

MADDE 1.– 9.2.1994 tarihinde Ankara'da imzalanan "Türkiye Cumhuriyeti ile Azerbaycan Cumhuriyeti Arasında Eğitim ve Bilim Alanında İşbirliğine İlişkin Protokol" ün onaylanması uygun bulunmuştur.

BAŞKAN – Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.

2 nci maddeyi okutuyorum:

MADDE 2.– Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

BAŞKAN – Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

3 üncü maddeyi okutuyorum:

MADDE 3.– Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

BAŞKAN – Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Sayın milletvekilleri, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Azerbaycan Cumhuriyeti Arasında Eğitim ve Bilim Alanında İşbirliği Anlaşmasının tümünün oylamasını yapacağız.

Tasarının tümü açık oylamaya tabidir.

Açık oylamanın kupaların sıralar arasında dolaştırılması suretiyle yapılmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Kupalar sıralar arasında dolaştırılsın.

(Oyların toplanmasına başlandı)

BAŞKAN – Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Çin Halk Cumhuriyeti Hükümeti arasında kültür anlaşmasının onaylanmasıyla ilgili kupayı lütfen kaldıralım.

(Oyların ayırımına başlandı)

7. – Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Özbekistan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Hava Taşımacılığı Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm ve Dışişleri komisyonları raporları (1/387) (S. Sayısı : 156) (1)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Özbekistan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Hava Taşımacılığı Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm ve Dışişleri komisyonları raporlarının müzakeresine başlıyoruz.

Komisyon ve Hükümet yerinde.

Komisyon raporunun okunup okunmaması hususunu oylarınıza sunacağım: Raporun okunmasını kabul edenler...Kabul etmeyenler...Raporun okunması kabul edilmemiştir.

Tasarının tümü üzerinde söz isteyen?.. Yok.

Tasarının maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Tasarının 1 inci maddesini okutuyorum:

Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Özbekistan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Hava Taşımacılığı Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı

Madde 1.- 23 Haziran 1994 tarihinde Ankara'da imzalanan " Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Özbekistan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Hava Taşımacılığı Anlaşması"nın onaylanması uygun bulunmuştur.

BAŞKAN – Madde üzerinde söz isteyen?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.

2 nci maddeyi okutuyorum:

Madde 2.- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

BAŞKAN – Madde üzerinde söz isteyen?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.

3 üncü maddeyi okutuyorum:

Madde 3.- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

BAŞKAN – Madde üzerinde söz isteyen?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.

Tasarının tümü açık oylamaya tabidir.

Açık oylamanın, kupaların sıralar arasında dolaştırılması suretiyle yapılmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Kupalar sıralar arasında dolaştırılsın.

(Oyların toplanmasına başlandı)

BAŞKAN – Bu arada, 139 sıra sayılı tasarıyla ilgli kupalar kaldırılsın.

(Oyların ayırımına başlandı)

8. – Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Singapur Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Hava Taşımacılığı Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm ve Dışişleri komisyonları raporları (1/287) (S. Sayısı : 158) (1)

BAŞKAN – Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Singapur Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Hava Taşımacılığı Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm ve Dışişleri Komisyonları raporlarının müzakeresine başlıyoruz.

Hükümet ve Komisyon yerinde.

Komisyon raporunun okunup okunmaması hususunu oylarınıza sunacağım: Raporun okunmasını kabul edenler... Kabul etmeyenler... Raporun okunması kabul edilmemiştir.

Tasarının tümü üzerinde söz isteyen?.. Yok.

Maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

1 inci maddeyi okutuyorum:

Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Singapur Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Hava Taşımacılığı Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı.

MADDE 1.- 14 Ocak 1987 tarihinde Singapur'da imzalanan "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Singapur Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Hava Taşımacılığı Anlaşması"nın onaylanması uygun bulunmuştur.

BAŞKAN – Madde üzerinde söz isteyen?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.

2 nci maddeyi okutuyorum:

MADDE 2. - Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

BAŞKAN – Madde üzerinde söz isteyen?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.

3 üncü maddeyi okutuyorum:

MADDE 3. – Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

BAŞKAN – Madde üzerinde söz isteyen?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.

Tasarının tümü açık oylamaya tabidir.

Açık oylamanın, kupaların sıralar arasında dolaştırılması suretiyle yapılmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Kupalar sıralar arasında dolaştırılsın.

(Oyların toplanmasına başlandı)

BAŞKAN – 156 sıra sayılı tasarıyla ilgili oyunu kullanmayan sayın üye var mı? Yok.

Kupa kaldırılsın.

(Oyların ayırımına başlandı)

9. – Türkiye Cumhuriyeti ile Kazakistan Cumhuriyeti Arasında Dostluk ve İşbirliği Antlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/351) (S. Sayısı : 122) (1)

BAŞKAN – Türkiye Cumhuriyeti ile Kazakistan Cumhuriyeti Arasında Dostluk ve İşbirliği Antlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu raporunun müzakeresine başlıyoruz.

Komisyon ve Hükümet yerinde.

Komisyon raporunun okunup okunmaması hususunu oylarınıza sunacağım: Raporun okunmasını kabul edenler... Kabul etmeyenler... Raporun okunması kabul edilmemiştir.

Tasarının tümü üzerinde söz isteyen?.. Yok.

Tasarının maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

1 inci maddeyi okutuyorum:

Türkiye Cumhuriyeti ile Kazakistan Cumhuriyeti Arasında Dostluk ve

İşbirliği Antlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı

MADDE 1. – 17 Ekim 1994 tarihinde Ankara’da imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti ile Kazakistan Cumhuriyeti Arasında Dostluk ve İşbirliği Antlaşması”nın onaylanması uygun bulunmuştur.

BAŞKAN – Madde üzerinde söz isteyen?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

2 nci maddeyi okutuyorum:

MADDE 2. – Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

BAŞKAN – Madde üzerinde söz isteyen?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

3 üncü maddeyi okutuyorum:

MADDE 3. – Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

BAŞKAN – Madde üzerinde söz isteyen?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Sayın milletvekilleri, tasarının tümü açık oylamaya tabidir.

Açık oylamanın, kupaların sıralar arasında dolaştırılması suretiyle yapılması hususunu oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler.... Kabul edilmiştir.

Kupalar, sıralar arasında dolaştırılsın.

(Oyların toplanmasına başlandı)

BAŞKAN – 158 sıra sayılı tasarıyla ilgili oyunu kullanmayan sayın üye var mı? Yok.

158 sıra sayılı tasarıyla ilgili kupa kaldırılsın.

(Oyların ayırımına başlandı)

10. – Türkiye Cumhuriyeti ile Özbekistan Cumhuriyeti Arasında İmzalanan Ebedî Dostluk ve İşbirliği Antlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/514) (S. Sayısı : 220) (1)

BAŞKAN – Türkiye Cumhuriyeti ile Özbekistan Cumhuriyeti Arasında İmzalanan Ebedî Dostluk ve İşbirliği Antlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporunun müzakeresine başlıyoruz.

Hükümet ve Komisyon yerinde.

Komisyon raporunun okunup okunmaması hususunu oylarınıza sunacağım: Raporun okunmasını kabul edenler... Kabul etmeyenler... Raporun okunması kabul edilmemiştir.

Tasarının tümü üzerinde söz isteyen?.. Yok.

Tasarının maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

1 inci maddeyi okutuyorum:

Türkiye Cumhuriyeti ile Özbekistan Cumhuriyeti Arasında İmzalanan Edebî Dostluk ve İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı

MADDE 1. – 8 Mayıs 1996 tarihinde Taşkent’te imzalanan “Edebî Dostluk ve İşbirliği Antlaşması”nın onaylanması uygun bulunmuştur.

BAŞKAN – Madde üzerinde söz isteyen?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

2 nci maddeyi okutuyorum:

MADDE 2. – Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

BAŞKAN – Madde üzerinde söz isteyen?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

3 üncü maddeyi okutuyorum:

MADDE 3. – Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

BAŞKAN – Madde üzerinde söz isteyen?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Tasarının tümü açık oylamaya tabidir.

Açık oylamanın, kupaların sıralar arasında dolaştırılması suretiyle yapılmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Kupalar sıralar arasında dolaştırılsın.

(Oyların toplanmasına başlandı)

BAŞKAN – 122 sıra sayılı tasarıyla ilgili oyunu kullanmayan sayın üye var mı? Yok.

Bu tasarının oylamasıyla ilgili kupa kaldırılsın.

(Oyların ayırımına başlandı)

BAŞKAN – 220 sıra sayılı tasarıyla ilgili oyunu kullanmayan sayın milletvekili?.. Yok.

Bu tasarının oylamasıyla ilgili kupa da kaldırılsın.

(Oyların ayırımına başlandı)

5. – Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti İle Çin Halk Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Kültür Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor ve Dışişleri komisyonları raporları (1/312) (S. Sayısı : 264) (Devam)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Çin Halk Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Kültür Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısının oylamasına 249 sayın milletvekili katılmış ve 243 kabul, 6 mükerrer oy çıkmış olup; tasarı kanunlaşmıştır; hayırlı olsun.

6. – Türkiye Cumhuriyeti ile Azerbaycan Cumhuriyeti Arasında Eğitim ve Bilim Alanında İşbirliğine İlişkin Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair kanun Tasarısı ve Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor ve Dışişleri komisyonları raporları (1/316) (S. Sayısı : 139) (Devam)

BAŞKAN – Türkiye Cumhuriyeti ile Azerbaycan Cumhuriyeti Arasında Eğitim ve Bilim Alanında İşbirliğine İlişkin Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısının oylamasına 240 sayın milletvekili katılmış ve 238 kabul, 2 mükerrer oy çıkmış olup; tasarı kanunlaşmıştır; hayırlı olsun.

7. – Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Özbekistan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Hava Taşımacılığı Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm ve Dışişleri komisyonları raporları (1/387) (S. Sayısı : 156) (Devam)

BAŞKAN – Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Özbekistan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Hava Taşımacılığı Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısının oylamasına 263 sayın milletvekili katılmış ve 259 kabul, 4 mükerrer oy çıkmış olup; tasarı kanunlaşmıştır; hayırlı olsun.

8. – Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Singapur Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Hava Taşımacılığı Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm ve Dışişleri komisyonları raporları (1/287) (S. Sayısı : 158) (Devam)

BAŞKAN – Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Singapur Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Hava Taşımacılığı Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısının oylamasına 267 sayın milletvekili katılmış ve 266 kabul, 1 mükerrer oy çıkmış olup; tasarı kanunlaşmıştır; hayırlı olsun.

9. – Türkiye Cumhuriyeti ile Kazakistan Cumhuriyeti Arasında Dostluk ve İşbirliği Antlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/351) (S. Sayısı : 122) (Devam)

BAŞKAN – Türkiye Cumhuriyeti ile Kazakistan Cumhuriyeti Arasında Dostluk ve İşbirliği Antlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısının oylamasına 279 sayın milletvekili katılmış ve 277 kabul, 2 mükerrer oy çıkmış olup; tasarı kanunlaşmıştır; hayırlı olsun.

10. – Türkiye Cumhuriyeti ile Özbekistan Cumhuriyeti Arasında İmzalanan Ebedî Dostluk ve İşbirliği Antlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/514) (S. Sayısı : 220) (Devam)

BAŞKAN – Türkiye Cumhuriyeti ile Özbekistan Cumhuriyeti Arasında İmzalanan Ebedî Dostluk ve İşbirliği Antlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısının oylamasına 279 sayın milletvekili katılmış ve 278 kabul, 1 mükerrer oy çıkmış olup; tasarı kanunlaşmıştır; hayırlı olsun.

11. – Refah Partisi Grup Başkanvekili Kayseri Milletvekili Salih Kapusuz ve Doğru Yol Partisi Grup Başkanvekili Aydın Milletvekili Ali Rıza Gönül’ün; 2547 Sayılı Yükseköğretim Kanununun Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi ve İki Geçici Madde Eklenmesi Hakkında Kanun Teklifi ve Plan ve Bütçe ve Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor komisyonları raporları (2/616) (S. Sayısı : 226)

BAŞKAN – Refah Partisi Grup Başkanvekili Kayseri Milletvekili Salih Kapusuz ve Doğru Yol Partisi Grup Başkanvekili Aydın Milletvekili Ali Rıza Gönül'ün; 2547 Sayılı Yükseköğretim Kanununun Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi ve İki Geçici Madde Eklenmesi Hakkında Kanun Teklifinin müzakeresine başlayacağız.

Komisyon?.. Yok.

Müzakere ertelenmiştir

12. – Türk Ceza Kanunu ile Cezaların İnfazı Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/530)(S. Sayısı : 146)

BAŞKAN – Türk Ceza Kanunu ile Cezaların İnfazı Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının müzakeresine başlayacağız.

Komisyon?.. Yok.

Müzakere ertelenmiştir.

13. – Muş Milletvekili Necmettin Dede’nin Karayolları Trafik Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ve İçişleri Komisyonu Raporu (2/586) (S. Sayısı : 192) (1)

BAŞKAN – Muş Milletvekili Necmettin Dede'nin Karayolları Trafik Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifinin müzakeresine başlıyoruz.

Komisyon?.. Burada.

Hükümet?.. Burada.

Sayın milletvekilleri, komisyon raporunun okunup okunmaması hususunu oylarınıza sunacağım: Raporun okunmasını kabul edenler... Kabul Etmeyenler... Raporun okunması kabul edilmemiştir.

Teklifin tümü üzerinde, Anavatan Partisi Grubu adına, Sayın Akın Gönen; buyurun.

Süreniz 20 dakikadır.

ANAP GRUBU ADINA AKIN GÖNEN (Niğde) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bundan aşağı yukarı altıbuçuk ay önce huzurlarınıza gelen ve bütün grupların desteğiyle, sizlerin değerli oylarıyla kabul edilen 2918 sayılı Kanunu değiştiren 4199 sayılı Kanunun aksayan veya eksik bırakılan veya hata demeyeyim, ama, olmaması gerekip de olan sıkıntılarını gidermek üzere, Muş Milletvekili Sayın Necmettin Dede'nin vermiş olduğu kanun teklifi üzerinde Grubumuzun görüşlerini arz etmek üzere huzurlarınızdayım.

O gün de burada, oluk gibi kanın aktığı, insan hayatının "hiç" değerinde gittiği, trilyonlarca liranın heder olduğu bir konuda gruplar destek vermişler, heyecanlı konuşmalar yapılmış, kanun kabul edilmiş ve temenni konuşmasında da "buradaki heyecan, inşallah, icraat şeklinde Türk sürücüsüne, Türk insanına yansır; günde yaklaşık 25 olan ölüm, daha aza iner; kaybolan can, kaybolan mal, az kaybolur, az zayiat olur" diye konuşmuştuk.

Aradan geçen altıbuçuk ay zaman içerisinde, maalesef, bu heyecanın, Parlamento Genel Kurulunun gösterdiği tarzda icraata aktarılmadığını, sayın bakanlarımızın, Sayın Başbakanımızın bu heyecanı göstermediğini görmüş bulunuyoruz, bu üzüntüyü de yaşıyoruz.

Şimdi, niye bu sitemi yapıyorum; günde 25 can kayboluyor... Kanunu, para cezalarının artırıldığı polisiye bir kanun olmaktan çıkarma heyecanını, gerek bürokrasi gerek değerli katılımcılar göstermişler; kanuna, bilimden, mühendislik biliminden, eğitim disiplininden, sağlık disiplininden takviye sağlanmıştı. Ne yapılmıştı; hastane kapısına giden insana sigortası var mı yok mu, parası var mı yok mu diye düşünülmeden, üniversite hastanesi olsun, özel hastane olsun, devlet hastanesi olsun "hemen bu afetzedeye, kazazedeye el uzatılsın, gerekli tedavi yapılsın, canı kurtulsun" denilmişti. Bunun için de kaynak lazımdı... Hazinede Garanti Fonu, Sağlık Bakanlığında saymanlık kurulup, özel hastane ve üniversite ücretlerinin de Karayolları Güvenliği Üst Kurulunun görüşü alınarak, Sağlık Bakanlığınca tespit edilecekti. Hazine üzerine düşeni yaptı: Garanti fonu için bu hizmeti karşılayacak tarzda elinden geleni yaptı. Sağlık Bakanlığı saymanlığı oturtturdu; ama, maalesef, üst kurulun çalışmasıyla ilgili, Bakanlar Kurulundan çıkması gereken yönetmelik çıkmadığı için, bu tarife belirlenemediği için, bugün, bu sıkıntı devam ediyor.

Şimdi sorarım: Kanun koyucu; yani, sizler, heyecan duyuyorsunuz, kanuna kaynağı yaratıyorsunuz, Bakanlar Kurulunun toplanıp yönetmeliği çıkaramaması sebebiyle, hastane kapılarında insanlarımızın kanı akıyor. Allah'tan reva mı bu, takdirlerinize sunuyorum!..

Polisimiz yetmez demişiz; doğru, yetmiyor. Avrupa'nın büyük kentlerinde bulunan trafik polisi sayısı, bizde, âdeta yurdumuzun bütünündeki kadar. Trafikle ilgili 15 bin civarında görevlimiz var. Eksik demişiz, bu eksiği jandarma ve polisle takviye edelim demişiz doğru olarak; ama, peşinden de, bu denetim eksik oluyor; fahri trafik müfettişliği diye, bu işten anlayan, belirli şartları taşıyan, ehil kişilere de bu görevi verelim demişiz, kanuna koymuşsunuz ve bunun yönetmeliğini altı ay içerisinde çıkarın; fahri müfettiş dediğimiz sivil gözler, hiç beklemediği anda, trafik ihlali yapan sürücünün yakasına yapışsın, zaptı tutsun demişiz.

Ne oluyor; bununla ilgili üst kurul toplanamadığı için, yapılması gereken kriter tespiti yapılamıyor, fahri müfettiş dediğimiz göz, bugün, trafik canavarı dediğimiz insanların arkasında beliremiyor. Sonuç olarak ne oluyor -bugün, ölümler bu kanundan sonra biraz azaldı; ama- maalesef, yine, günde 20 can kayboluyor. Takdirlerinize sunarım...

Kanun koyucu heyecan duymuş, bunu çıkarmış, Bakanlar Kurulu, yönetmeliği çıkarsa bu olacak. Sayın Başbakanımız, Allah rızası için, bu hafta olsun, toplasın Bakanlar Kurulunu, Karayolları Trafik Güvenliği Üst Kurulunun çalışmasını düzenleyen yönetmeliği yürürlüğe koysun.

Bunun yanında ne demişiz; trafik işi, evrensel kuralları olan, bilime dayalı bir iş; bu işte, herkes, kafasından geldiği gibi, aklına estiği gibi fikir ileri sürmesin, İçişleri Bakanlığı bünyesinde, bir trafik güvenliği kurulu oluşturalım, bu kurul da, ayda bir sefer toplansın, trafikle ilgili eğitim veren üniversitelerin temsilcileri gelsin, mimarlar odasından şehir mühendisi gelsin, vakıflardan temsilci gelsin, Karayolları ve Emniyet Genel Müdürlüğü bürokratlarıyla bu gönüllü kuruluşların ve üniversitelerin temsilcileri, kanunî zeminde, trafiğin sıkıntılarını gözden geçirsinler, eksiğini gidersinler, dünya çapında yapılanı aktarsınlar demişiz. Ne olmuş; bu kurul ve bunun üst kurulu da, yine, yönetmelik çıkmadığı için çalışamıyor.

Bakıyorsunuz, trafik araştırma merkezi kurulsun demişiz, bu merkezde, sağlık alanında, istatistik alanında, trafik mühendisliği alanında yetişen bilim adamları, trafik polisimize uzmanlık etsin demişiz. "Yolda kusur yok" diyor Karayolları yetkilisi; biz, o kurula, araştırma merkezine bir mühendis oturtalım ki, Karayolları mühendisi "yok burada hata" dediği zaman, onunla aynı tahsili yapmış, alanında yetişmiş mühendis, doğru söylemiyorsunuz, ben de sizin gibi mühendislik eğitimi yaptım, yanlıştır, yolunuzun burasında günde üç sefer aynı yerde kaza oluyorsa, bu yolun şu hatası var diye, matematik bilimine, mühendislik bilimine dayanarak tenkitini yapsın demiştik; ama, maalesef, bugün, trafik araştırma merkezinin de, hâlâ, Sayın İçişleri Bakanımızın yakın ilgisinin eksikliği sebebiyle kurulamadığını görüyoruz ve üzüntü duyuyoruz.

Akan kan, hepimizin kanı. Elinizi vicdanınıza koyun, hanginizin ailesinde, trafikten can gitmemiş, hanginizin ailesinde bir yakınınız trafikten sakat kalmamış veya tedavi görmemiş... Bu derece hayatî bir konuda niye duyarsızlık gösteriliyor?.. Kanunun emredici hükmünde, 6 ay içerisinde yönetmelikler çıkacak, 6 ay içerisinde kurulması gereken kurul kurulacak ve işlemler yapılacak denilmesine rağmen, 6,5 ay oldu, 7 ay; hâlâ bunlar eksik.

Tabiî, bu eksiklik, artık, eksiklik demiyorum, kasıt durumuna varan bu ihmal, akan kanın müsebbibidir bundan sonra ve burada, yine bu önemli konu hakkında geçen gün de, trafikle ilgili gündemdışı bir konuşma yaptım Trafik Haftasında ve Sayın Bakanımız yine yoklardı; Partilerinin büyüğünün annesinin cenaze namazındalardı, bugün de, herhalde yine öyle büyük bir mazeretleri var ki, yoklar...

SAFFET ARIKAN BEDÜK (Ankara) – Gelecek... Gelecek...

AKIN GÖNEN (Devamla) – Trafikte günde 20 canın öldüğü bir ülkede, bundan daha büyük bir olay düşünemiyorum; bu trafik, terör kadar büyük bir beladır. Böyle bir bela, sorarım sizlere, İçişleri Bakanlığının en büyük görevi değil mi? Sayın Bakanımıza saygı duyuyorum Nevzat Bey'e; ama, kendi sorumluluk alanları değil- Sayın Bakan lüftfen, bu trafik konusuna heyecanla yaklaşsın. Grup başkanlarından da rica ediyorum, Sayın Bakanlarını bu konuda uyarsınlar, yoksa, vebal altında kalırlar.

Çıkarılması gereken, bunun gibi, aşağı yukarı 31 yönetmelikten sadece 10 tanesi çıkmış. Allah rızası için biraz gayret göstersin sayın bakanlarımız, bürokratların istediklerini versin de bu hizmet aksamasın. Çıkardığımız kanunda, reylerinizle kanunlaşan o zamanki tasarı da, Emniyet teşkilatının trafikle ilgili birimi küçüktü; bir daire başkanlığı şeklindeydi. Ben ve benim Grubum "bu olay büyük bir afet şeklinde; trafik genel müdürlüğü kurulsun" dedik; ama, değerli komisyonlar ve Genel Kurul, bunu, üç daireli bir başkanlık haline çevirdi ve bu başkanlığın organize olması, araç gereç ihtiyacını tamamlaması, bilgisayar ağını donatması, çağdaş polis gibi çalışması için, bir de kaynak ayırdı; parayla olur bu işler. Bakıyorsunuz, kanun çıkmış, ekim ayının 27'sinde yürürlüğe girmiş, aradan bir ay geçmiş, ne hazindir ki, Bütçe Komisyonunda kabul edilen ve buradan geçen "Bütçe Kanunuyla fonlar disipline edilsin" diye bir hüküm konulmuş. Ee, Hükümet, polis teşkilatı, trafikle ilgili birimler finans olarak desteklensin; akan kan çok büyük diye düşünülen Trafik Hizmetleri Fonunun en büyük kaynağı olan trafik cezalarından alınan yüzde 50 payı, bu fon uygulamasıyla, Emniyet Genel Müdürlüğü, trafik hizmetlerine aktarmıyor. Sorarım size, kanın bedeli, canın bedeli hangi tasarruf gerekçesiyle tutulur, durdurulur?

Sayın Necmettin Dede'nin kanun teklifini görüştüğümüz bu günde, gruplarımız, bizler, önerge verelim, lütfen, Trafik Hizmetleri Fonunun asıl kaynağı olan bu para cezaları kesilmesin, Maliye Bakanlığı, hiçbir gerekçenin arkasına sığınarak, insan kanını, insan canını şu veya bu tasarruf genelgesi, şu veya bu bütçeyi dengeleme amacıyla tutmaya kalkmasın, zaten çalıştıkları, çabaladıkları denk bütçe de fiyaskoyla sonuçlandı...

Allah rızası için, bugün bu önergeyi verelim ve bu önergeyle malî sorumluluk sigortasından trafik hizmetlerine giden yüzde 5 ile bu Trafik Hizmetleri Fonuna giden, cezalardan alınan yüzde 50'yi serbest bırakalım; yoksa, Trafik Hizmetleri Başkanlığını üç daireye çıkarmanız, aracı olmayan, bilgisayar ağıyla donatılmamış, ekibi takviye edilmemiş şekilde olursa, adı var, kendi yok bir başkanlık şeklinde olur. Ondan sonra, oturur deriz ki, kanunu çıkardık, düzelecekti, niye trafik kazaları azalmadı!..

Elinizi vicdanınıza koyun; trafiğe verdiğimiz parayı, bir ay sonra, Bütçe Kanununa koyduğunuz tuzak bir hükümle, Maliye Bakanlığı, tutar, vermezse, polis, aracını gerecini alamazsa, fahri müfettişliği işletmezseniz, trafik araştırma merkezini kurmazsanız, çıkacak 31 yönetmeliğin aşağı yukarı üçte ikisini çıkarmazsanız, haliyle bu felaket devam eder; çıkardığınız kanun ölü bir kanun olur, ölü kanunla kurduğunuz ölü müesseseler de, ne trafik polisine yardımcı olur ne trafik hizmetiyle uğraşan insanlara katkıda bulunur.

Yine, Bütçe Kanununa bakıyorsunuz, altyapı, her şey Karayollarında. Geçen yıl, yani 1996 yılında, Karayolları Genel Müdürlüğüne yolların bakımı, onarımı ve istimlaki için 6.2 trilyon para ayrılmış. Bu yıl bakıyorsunuz, 2.2 trilyon. Sorarım size, enflasyonun erittiği paranın değerini falan bir kenara bırakın, 6 trilyon lira, 2 trilyon liraya inerse, Karayollarının bütçesi üçte bir azalırsa bu yollar nasıl onarılacak? Hendekten kaçayım diyen, sollama yapayım diyen araç, gidiyor öbürüne bindiriyor. Tasarruf, canda, kanda olmaz. Yanlış yapıyoruz, yanlış yapıyorsunuz; Allah rızası için, Karayollarına, fondan veya hangi kaynaktan aktaracaksanız bakım ve onarım açısından kaynak aktaralım. Yazık oluyor, bir ay önce çıkardığımız kanunu bir ay sonra zedelemeyelim.

MEHMET AYKAÇ (Çorum) – Sayın Bakan, biraz yavaş sesle konuşsanız...

AKIN GÖNEN (Devamla) – Tamam, önce uyarsaydınız daha rahat ederdim.

Değerli arkadaşlarım, trafik konusunda, bu gelen değişiklik içerisinde, kanunun aksayan yönlerini düzeltici, sıkıntıları giderici makul öneriler var. Bunlardan birisi noterlerle ilgili. Burada, Genel Kurulunuzda, altı ay önce kanun görüşülürken, niye yapıldığını anlayamadığım tarzda, noterlerin elinden araba satış devir işlemlerini aldık. Niye alındı ben hâlâ bilmiyorum. Ne oldu onu alınca; bu iş, noterlerden trafik polisine geçti. Zaten, yetişmiş 4 bin trafik polisiniz tescil bürolarında bağlıydı, bir de bu devir tescil işlerini oraya verince, polisiniz iyice bürolara kapandı. Trafikte mühim olan denetimdir. Denetim elemanınızı siz içeriye çekerseniz, hizmetten verim almanız mümkün değildir; kaza adediniz artar, denetim yapamazsınız. Noterlere, yine bu yetki verilmeli; trafik polisi, büro hizmetinin içerisinden çekilmeli.

Burada bir sakatlık daha var: Devletin Millî Eğitim Bakanlığı, sürücü kursları imtihanını yapıyor, belgeyi veriyor, sonra nedense, anlaşılmaz bir tarzda -ben anlayamadım, anlayanlar varsa bana da izah ederlerse sevinirim- biz, bu belgeleri bir de polise yolluyoruz, polis bunu değiştiriyor, yeni bir belge veriyor. Devletin kendi bakanlığına itimadı yok mu? Niye, biz, polisimizi büroya tıkıp, Millî Eğitimin verdiği sürücü belgesini bir daha değiştiriyoruz? Bunlar yanlış işler; az olan yetişmiş polisimizi bürolara kapatıp, hizmeti aksatmadır. Bunların da, Millî Eğitim Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı arasında bir anlaşma sağlanarak, kısa sürede düzeltilmesi lazımdır.

Sayın Muş Milletvekilimizin getirdiği teklifle noter konusu hallediliyor; ileri bir adımdır. Eksik polis ihtiyacını karşılamak için jandarma, daha çok hizmetin içine çekilmeye çalışılıyor; doğrudur. Kanun çıkarken yine yanlış yapılmıştır. Kanunun ceza hükümlerinin bir kısmının uygulanması 1 Ocağa bırakılmıştır. Arada geçen aşağı yukarı iki aya yakın zaman boşlukta kalmaktadır. Şimdi ise onunla ilgili bir teklif de geliyor; ama, ceza hukukunda, kanunlar geriye doğru yürümez. Bence, o teklif de, ceza hukuku açısından, kanunların geriye doğru yürüyemeyeceği ilkesi açısından yanlış bir düzenlemedir. Bilemiyorum, Yüce Genel Kurulunuz, o konuda ne karar verir.

Ceza tekniği açısından mükerrer cezalar var; hapis cezası, para cezası gibi. Onların düzeltilmesi de doğrudur; ama, burada dikkate alınması gereken temel ilke, günde ortalama 20 canın gittiği ülkemizde, Sayın Başbakanın, bir an önce, acilen Karayolları Güvenliği Üst Kurulunu toplayarak, 8 bakanını, bu işle ilgili 2 genel müdürünü, Jandarma Genel Komutanını bir araya getirip, problemi kökten çözecek, zihniyet değişikliği yaratacak hamleyi yapması, yaptırması, koordinasyon görevini, denetim görevini, hız verme görevini yapması gerekmektedir; bu, onun aslî görevidir. Bu aslî görevi yapmaz, değişmesi gereken zihniyet değişmezse, yine yollarda kazalar olur; yine arabaların içerisine, teneke yığınlarının arasına insanlarımız sıkışır, onları, trafik polisimiz, eliyle, ayağıyla açıp kurtarmaya çalışır; yine insanlarımız yollarda kan kaybeder, can kaybeder; niye!.

Sağlık Bakanlığının, yollar üzerinde, acil kurtarma ve ilk yardım istasyonlarını kurması gerekir; ama, kanunun emredici hükmüne rağmen, bir plan dahilinde kurulması gereken bu istasyonların, aradan yedi ay geçmesine rağmen bir tekini bile kurduğunu görmedim. Zaten, bunları kurarken, İçişleri Bakanlığının görüşünü alması lazım. Sordum, İçişleri Bakanlığından, nerelere kurayım diye bir talepte, bir görüş alma isteğinde de bulunmamış, Yeni Sağlık Bakanımız, inşallah duyarlı davranırlar, karayollarımız üzerinde bu istasyonları kurarlar.

Ayrıca, Millî Eğitim Bakanımız -eğitim, her şeyin temeli- çıkarılması gereken yönetmelikleri çıkarır, planlamayı yapar; ilk ve orta dereceli okullarımızda zorunlu trafik eğitimini, kanunun amacına uygun, değerli milletvekillerimizin talimatına uygun tarzda yürüyen bir hizmet şekline sokarlar. Bunlar yapılmadığı takdirde, sadece eski zihniyetle, para cezalarıyla trafik kazalarının azalacağını beklemek, bizi, altı ay önce ortaya koyduğunuz emredici hükümlerin, altı ay sonra arkasında durmadığımız gibi bir sonuca götürür ki, bu, ne bilimle bağdaşır ne gerçekle.

Ben, Sayın Bakanımıza, Sayın Başbakanımıza, trafik hizmetiyle görevli tüm bakanlarımıza ve bürokratlarımıza, trafik, birgün sizin de ocağınıza acı tohum atabilir, Allah rızası için bu konuya eğilin diyor ve hepinize saygılar sunuyorum. (Alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Gönen.

Demoratik Sol Parti Grubu adına, Sayın Zekeriya Temizel; buyurun efendim. (DSP sıralarından alkışlar)

DSP GRUBU ADINA ZEKERİYA TEMİZEL (İstanbul) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Muş Milletvekili Sayın Necmettin Dede'nin, Karayolları Trafik Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi üzerinde, Demokratik Sol Parti Grubunun görüşlerini belirtmek üzere söz almış bulunuyorum; sözlerime başlarken, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisi, geçtiğimiz günlerde örnek bir çalışma sergiledi. Oldukça önemli bir ülke sorununa, yani, trafik sorununa çözüm getirmek amacıyla, bir seri düzenleme, tüm partilerin mutabakatıyla bu Genel Kurulda gerçekleştirildi. Yine, hatırlayacaksınız, konu, hem İçişleri Komisyonunda hem de Plan ve Bütçe Komisyonunda ayrı ayrı görüşüldü; daha sonra ortak bir alt komisyon oluşturularak her iki komisyonun çalışmaları birleştirildi; böylece, ulaşılacak en iyi sonuç elde edilmeye çalışıldı. Daha iyisi yapılamaz mıydı? Elbette yapılabilirdi; ancak, mutabakat içerisinde gelinebilecek en iyi nokta bu oldu.

Değerli milletvekilleri, hepiniz çok iyi bilirsiniz ki, yasalar, ancak uygulama ile vücut bulurlar ve sonuç doğururlar. Eğer, etkili bir uygulama yoksa, dünyanın en mükemmel yasasını yapsanız bile bir sonuç elde edemezsiniz. Nitekim, bu yasa için de, işte, sonuç ortada. Yasanın işlemesi için gerekli olan yönetmelikler çıkarılmadığı, gerekli kurullar oluşturulmadığı, kısacası, yasaya vücut veren organlar söz konusu olmadığı için yasa işlemiyor; dolayısıyla da, Trafik Yasasından beklenilen sonuçların, ancak yüzde 10'u veya yüzde 5'i elde edilebiliyor.

Trafik yasalarının uygulanması konusunda, ülkemizin, yeni keşiflerde bulunmasına da gerek yok. Gerek bu trafik yoğunluğuna yıllarca önce ulaşan ülkelerin deneyimleri gerekse son 30 yılda ülkemizin sağladığı oldukça önemli birikim, bu konuda yapılması gerekenleri çok açık olarak ortaya koymaktadır. O halde, yapılması gereken, bu birikimin üstyapısı olan yasal düzenlemelerdeki eksiklikleri giderip, etkin bir uygulamayı planlamaktır. Türkiye Büyük Millet Meclisi, 4199 sayılı Yasayı çıkarırken de, temel olarak bu düşünceden hareket etti. Türkiye Büyük Millet Meclisi, olabildiğince eksiksiz bir yasa çıkardı, uygulama için de gereken malî olanakları, ilk defa, bir yasada açık olarak gösterdi; şunları yapmak için, işte, size malî olanak diye.

Bu düzenlemeden sonra, bizler, yasanın etkin bir şekilde uygulanması için gerekli düzenlemelerin yapılmasını, yönetmeliklerin çıkarılmasını beklerken, daha, yasanın mürekkebi kurumadan, bu defa çıkarılan yasada bazı düzenlemelerin yapılmasını içeren bir yasa teklifi Türkiye Büyük Millet Meclisine sunuldu. Böyle bir öneri olamaz mı? Elbette olabilir; ancak, bu, temel olarak iki nedene dayanır: Öncelikle, yasada maddî bir hata olduğu zaman olur. 4199 sayılı Yasada eski cezaların yürürlükten kaldırılması ile yeni cezaların yürürlüğe girmesi arasında boşluk olduğu iddiası -Sayın Gönen'e o konuda katılmıyorum- bana göre yoktu. Çünkü, oradaki yeni ceza maddesi bağlı madde idi. Bağlı madde yürürlükten kalkmadan, diğer madde yürürlüğe girmez. Dolayısıyla da öbür madde yürürlüğe girene kadar onun geçerliliği vardır; ama, geçti yani sonuç olarak, geriye dönecek herhangi bir şey yok. Bana göre, yasada, bu açıdan da teknik bir düzenleme yoktu; ama, birdenbire öyle bir hava yaratıldı "bu kalktı da, bu girmedi" diye. Bağlı maddeler de, her halükârda birbirine bağlı olarak yürürlüğe girerler.

AKIN GÖNEN (Niğde) – Yargının görüşü öyle.

ZEKERİYA TEMİZEL (Devamla) – Yargı her zaman doğru karar vermiyor Sayın Gönen; bazı konularda yargı da yanılabiliyor; ama, bu, Türkiye Büyük Millet Meclisinin yaptığı bir yasaydı ve o kadar büyük bir eksikliği olmadı bana göre.

AKIN GÖNEN (Niğde) – Takdiriniz öyle ise, saygı duyarım.

ZEKERİYA TEMİZEL (Devamla) – Böyle bir değişiklik önerisi, uygulanmaya başladıktan sonra, yasayı yürürlüğe koyanların kesin olarak düşünmediği ya da istenmeyen sonuçların ortaya çıkması halinde söz konusu olabilir.

Değerli arkadaşlar, biraz önce Sayın Gönen de belirtti, 4199 sayılı Yasa daha yürürlüğe girmemiştir, bana göre girmemiştir; çünkü uygulanamamaktadır. O zaman, özellikle de, daha yürürlüğe girmediği için, ne gibi sonuçlar doğuracağı belli olmayan maddelerin düzeltilmesi konusunda yapılan bir teklifin pek fazla uygun olmaması gerekir diye düşünüyorum.

Özellikle, yasanın, Türkiye Büyük Millet Meclisinde görüşülmesi sırasındaki bazı konular, ayrı ayrı görüşme konusu olmuş ve yasa koyucunun tercihi, tartışmalar sonucunda çok açık bir şekilde ortaya çıkmış ise, kanunun uygulanmasının sorun doğuracağı ileri sürülerek, daha yasa yürürlüğe girmeden, değişiklik önergeleriyle yeni bir yasa teklifi verilmesinin Meclis iradesiyle de pek fazla bağdaşamayacağını düşünüyorum.

Değerli milletvekileri, henüz uygulanmaya başlanmayan, dolayısıyla da ne gibi sorunlar yaratıp yaratmayacağı henüz bilinemeyen konular nelerdir? Bunları, yasadaki sırasına göre şöyle sıralamak mümkün:

Uygulaması sorun yaratacak savıyla değiştirilmesi önerilen ilk düzenleme, 4199 sayılı Kanunun 4 üncü maddesiyle getirilen ve 2918 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinde yapılan değişikliktir. Hepinizin bildiği gibi, bu düzenleme, polisin ve trafik teşkilatının görev alanı dışındaki yerlerde, jandarmanın, trafik eğitimi almış subay ve astsubaylar aracılığıyla, trafik suçlarına el koymaya yetkili kılınması olayıdır.

Yasanın tartışılması sırasında, birçok milletvekili, 2000'li yıllara gelirken, hâlâ "trafik teşkilatının görev alanı dışındaki yol" kavramının kabul edilemeyeceğini; bu örgütün, ülke gereksinmelerine göre, kendisini geliştirmesi gerektiğini; trafikteki "jandarma" kavramının bazı acı çağrışımlara ve olaylara neden olduğunu dile getirdiler. Buna karşılık, bazı milletvekilleri de, ülke gerçeklerinin gözardı edilemeyeceğini; bu nedenle de, karayolu örgütü tüm ülkeyi kapsayana kadar, jandarmaya, bu alanda gereksimin olduğunu; ancak, bu denetimlerin, trafik eğitimi almış subay ve astsubaylar aracılığıyla ve vali onayıyla yapılmasının gerekliliğini belirtti. Biz de bu ikinci savı savunduk; yani "jandarmanın trafikten çekilmesinin henüz zamanı değildir; o nedenle, bu süre içerisinde, bu görevleri devam ettirebilir dedik.

Sonuçta, trafik eğitimi almış subay ve assubaylar yönetiminde, bu denetimlerin yapılması üzerinde uzlaşma sağlandı. Bu, Meclisin geldiği bir uzlaşma noktasıydı. Yeni önerilen düzenlemeyle, trafik eğitimi almış subay ve astsubaylara uzman çavuşlar da ekleniyor. Değerli arkadaşlar "uzman jandarma" yasanın düzenlenmesi sırasında tesadüfen yazılmamış ya da unutulmuş bir kavram veya kelime değildir; biraz önce belirttiğim gibi, bu, Meclisin, tartışma sonucunda geldiği bir noktadır. Kaldı ki, uygulamada ne gibi sakıncaların olacağı, henüz bilinmemektedir; çünkü, konuyla ilgili yönetmelik, henüz yürürlüğe girmemiştir. O nedenle de, bu aşamada, eğer, bu yasa değiştirilirse, bu düzenlemenin sonuçları konusunda, kimsenin herhangi bir fikri olmayacaktır.

Değerli milletvekilleri, değiştirilmesi önerilen diğer düzenlemeyse, trafik tescil bürolarında da, noter işlemine gerek kalmadan, yetkili memur tarafından tescil işleminin yapılmasına olanak tanınmasıyla ilgili düzenlemedir.

Bu konuda yapılan değişikliği daha açık anlatabilmek için, şu andaki uygulamayı size hatırlatmak istiyorum: Şu anda, bir kişi aracını başka birine satmak isterse, bu satış işlemini noter huzurunda yapmak zorundadır. Sonra, bu satış belgesiyle trafik tescil bürosuna gidip, tescil beyannamelerini doldurup ya da doldurtup, harçlarını ödeyip devir ve tescil işlemi yaptırılmaktadır.

Değerli arkadaşlar, biraz önce, bir değerli arkadaşımız, sanki bu işlem yepyeni bir işlemmiş gibi, Emniyet Genel Müdürlüğünde bu işlem için eleman ayrılmasının sakıncalarından bahsetti ve zaten eleman sıkıntısı çekilen bir alanda, tescil işlemi için ayrıca eleman bulundurulmasının gereksizliğini belirtti.

Değerli arkadaşlar, şu anda, zaten trafik tescil bürolarında tescil işlemi yapılıyor. Noterde işlem yapıldıktan sonra, bu belgeler götürülüp, yeniden o beyannameler doldurulup tescil işlemi yapılıyor. O nedenle, bu işlem, zaten yeni bir işlem değil.

Satış belgesi, trafik tescil bürolarında kaydedildiğine göre, o zaman, yasanın tartışmaları sırasında, vatandaşın, araç devri sırasında karşılaştığı bu sıkıntılar acaba azaltılabilir mi, trafik tescil bürolarındaki bu kuyruklar ortadan kaldırılabilir mi, insanlar değişik birimler arasında kan ter içerisinde koşturmaktan kurtarılabilir mi diye düşünüldü.

Eğer bir araç, bazı hukukî sınırlamalarla satılıyorsa -buraya özellikle dikkatinizi çekmek istiyorum- örneğin, mülkiyeti muhafaza kaydıyla satılıyorsa; bir tüzelkişilik, vekâletle bu işlemi yapıyorsa; araç üzerinde haciz vesaire gibi sınırlandırmalar varsa, bu tür devir işlemleri yine noterlerde yapılacaktır. Ancak, araç tamamen temizse, taraflar hiçbir özel şart ileri sürmüyorlarsa, bu halde, iki kişinin, trafik sicilini tutmakla görevlendirilen yetkili memurun önüne gidip de devir tescil işlemini yaptırmasında ne sakınca vardır, bunu anlamakta gerçekten güçlük çekiyorum. Bütün çağdaş ülkelerde bu sistem böyle uygulanmaktadır.

Devlet bir sicil tutuyorsa ve bu sicilin tutulmasında görevlendirdiği yetkili tescil memurları varsa, hiçbir sorun ya da satış şartı taşımayan bir menkul mal devri için insanlar neden noterlere gönderilsin, neden noter harcı ödemek zorunda bırakılsın?

Üstelik, bu düzenleme üzerinde tartışılırken, böyle bir uygulamanın sorun yaratıp yaratmayacağı konusunu, direkt olarak Noterler Birliğiyle temas ederek konuşmak gereğini de duyduk. İlgilileri bizzat aradık, hatta, bizzat ben aradım; ancak, bu tür taleplerimize herhangi bir yanıt da gelmemişti o zaman.

Araç devir ve tescil işlemlerinin, biraz önce belirttiğim çerçevede -yani sorunsuz bir şekilde, sorunsuz olan araçlarla ilgili olarak- yetkili tescil memuru önünde yapılmasının sakıncalı olduğunu, zannediyorum, hiç kimse ileri süremez. Bu, vatandaşın yararınadır; bu, kamu görevlisine güvenin gereğidir; bu, vatandaşın cebinden, devlet zoruyla veya devlete güvenilmemesi nedeniyle, başkalarına para aktarılmasının önüne de geçecek bir uygulamadır.

Bugün, hepinizin bildiği gibi, gayrimenkul, yani taşınmaz mal devirleri, üstelik de hiçbir sınırlamaya tabi tutulmadan, tapu sicil memurlarının önünde yapılmaktadır. Siz, arsa, arazi, bina gibi taşınmaz mal devirlerinde bile notere gerek görmeyeceksiniz; ancak, hiçbir özel koşul taşımayan bir aracın, bir menkul malın devriyle ilgili olarak iki kişi tescil memurunun önüne gittiği zaman, sen bunu yaptıramazsın; notere git yaptır diyeceksiniz!..

Gerçi, bu değişikliği önerenler de, temel görevi, trafiği yönetmek ve denetlemek olan trafik teşkilatının eleman sıkıntısı nedeniyle bu görevi yapamayacağını ileri sürerek değişiklik önerisinde bulunuyorlar. Değerli arkadaşlar, trafik teşkilatının bir görevi de, trafik sicilini tutmaktır. Bu görev, zaten bu teşkilatça yapılmaktadır. Noterde işlem olsa da, olmasa da, trafik teşkilatı, mutlaka bu işlemi yapacaktır. Önemli olan, bununla ilgili yeni kurumlar yaratmak mümkünse, trafik teşkilatından, bu sicil işlemini almaktır; ama, bu olduğu sürece, ilgili memurlar, kesin olarak bunu yapmaktadırlar. Bu yeni düzenleme, ek personel gerektiriyorsa, bu da, trafik teşkilatına sağlanmalıdır. Halka hizmet sunmak için de bu teşkilatı genişletmezseniz, o zaman, varlık nedeninizi kuşkulu bir hale getirirsiniz.

Değerli arkadaşlar, değiştirilmesi gereken diğer bir konu da, yani üçüncü konu da, sürücülük sınavlarında, trafik polisinin bulundurulması veya bulundurulmaması konusudur. 4199 sayılı Yasanın yürürlüğe girmesinden önce, Millî Eğitim Bakanlığına bağlı sürücü okulları, gerekli eğitimleri verdikten sonra, sınavlarını da Millî Eğitim Bakanlığının temsilcisinin katılımıyla yapıyorlardı. Amaç, kesin olarak, burada, tüm sürücü okullarını suçlamak değildir; ancak, bu sınavlarda, arabayı kaldırmayı bile beceremeyen şoför adaylarının ehliyet aldığına ilişkin duyumları da hepiniz duyuyorsunuzdur zaten; bunu ortadan kaldıramadık. Bu durumda, bu sınavlara, resmî giyimli bir trafik görevlisiyle daha fazla ciddiyet kazandırmak ve sınav sırasında, şoför adayı ile trafiği denetlemekle görevli kimsenin karşı karşıya getirilmesinin çok yararlı olacağı düşünüldü; bu, bir gereklilikti. Zaten, şoför okulunun, şoför adayına gereken eğitimi verdikten sonra, bu sınavın, trafiği denetleme yetkisine sahip bir kamu görevlisi tarafından yapılmasından da doğal bir şey olamazdı. Bu gerekliliği, zannediyorum, çok büyük ölçüde, arkadaşlarımız kabul etmekte ve bunun gerekliliğine inanmaktadır; ancak, bu konuda da, karşımıza, yine, yeterli personel olmadığı savı dikilmektedir.

Değerli milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisi, yasa yaparken, uygulamayı götürmek istediği yere göre düzenleme yapar. Yoksa "ülkenin olanakları bu kadardır; daha iyiyi yapmamıza olanak yoktur" diye daha iyiye sırt çevirirseniz, iyi bir şey yapmış olmazsınız.

4199 sayılı Yasayla yapılan düzenlemelerden hiçbirinin gereksiz olduğu söylenmiyor; hatta, bu değişiklik teklifini verenler bile, yapılan düzenlemenin isabetli olduğunu kabul ediyorlar; ancak, ne diyorlar: "Emniyet örgütümüzün, bu düzenlemeleri yürütecek kadar gücü yok; personel olarak yetersiz, araç gereç eksiklikleri var; bu nedenle, bu aşamada bu hizmetleri yapamaz. O halde, bu görevleri, trafik zabıtasının görevlerinin arasından çıkaralım."

Değerli arkadaşlar, Türkiye Büyük Millet Meclisi -bir daha tekrar ediyorum- halkımıza nitelikli hizmet sunulsun, trafik anarşisine son verilsin, trafik, bir insan ve kaynak imha sisteminden çıksın diye bir yasal düzenleme yaptı. Yürütme organının da, yasayla kendisine yüklenilen bu görevlerini yerine getirmek için gereksinim duyduğu personeli, araç gereci ve malî olanakları isteme olanağı, elbette ki, var; yani, yürütme organı "ben, bu olanaklarla bu görevi yapamam" demek yerine "bana yüklediğiniz bu görevleri yerine getirmek için şunlara gereksinimim var" demek zorundadır.

4199 sayılı Yasa düzenlemeleri sırasında Sağlık Bakanlığına da çok önemli görevler verildi. Sağlık Bakanlığı, trafik kazalarına büyük bir hızla müdahale edebilmek için gerekli yerlerde sağlık istasyonları kuracak, buralarda bulunduracağı helikopterler, ambulanslarla kaza mahalline en kısa süre içerisinde ulaşacak ve buralardan hastanelere taşıdığı yaralılara "paran var mı yok mu, sigortan var mı yok mu" diye sormadan tedavi olanağı sağlayacak. Tedavi masraflarıyla ambulans ya da helikopterle taşıma masrafları da kaza yapan aracın bağlı olduğu trafik sigortası tarafından karşılanacak. Çok çağdaş bir düzenleme; Türkiye'nin zaten çoktan gelmesi gereken bir nokta ve bunun için de Sağlık Bakanlığına bir döner sermaye kurulması ve sigortalardan bu paraların oraya direkt olarak tahsil edilmesi olanağı getirildi. Biraz önce, yine, değerli konuşmacı belirttiler, belirli nedenlerle -neredeyse tek bir nedenle- bu uygulama da hâlâ yürürlüğe giremedi. Şimdi, Sağlık Bakanlığının da şu şu nedenlerle bu hizmetleri verme olanağı yok; o nedenle, biz, böyle bir olaydan vazgeçelim diyebilir misiniz; derseniz doğru yapmış olur musunuz? Her gün görüyorsunuz, Türkiye'nin en işlek yolları çok kanlı dramlara tanık oluyor.

Değerli arkadaşlar, biz, yasa yaparken; daha doğrusu, Türkiye Büyük Millet Meclisi yasa yaparken, ülkeyi götürmek istediği hedefe göre davranmak zorundadır. Mevcut olanaklara göre yasa yaparsak, sadece mevcut durumu yasallaştırmış oluruz; ne gelişme sağlarız ne de devletin sunduğu hizmetlerin kalitesini artırabiliriz. Ayrıca, yasaların Türkiye Büyük Millet Meclisinde gereğince tartışılmadan çıkarıldığını yayma görüntüsüne de kimsenin hakkı yoktur; çünkü, bu konular, ilgili komisyonlarda günlerce tartışıldı. Sanki buradan apar topar bazı şeyler gürültüyle çıkarıldı, daha sonradan farkına varıldı ki, aa biz çok büyük bir hata yapmışız; bunlar olmaz. Halbuki, burada net bir tercih kullanıldı. Olabilir; yani, bu tercihin mutlaka olumlu sonuç doğuracağı diye bir iddiada bulunmak mümkün; ama, bana göre, hâlâ ısrarla savunuyorum, 4199 sayılı Yasayla getirilen düzenlemelerin hepsi Türkiye'nin ihtiyacı olan ve kesinlikle tavizsiz uygulanması gereken düzenlemelerdi.

Şimdi, yasada değişiklik yapılacak umuduyla uygulanması gereken ve uygulama olanağı olan bazı şeyler de yapılmamaya başlandı. O hizmetleri gerekçe göstererek personelini, araç gerecini, hatta diğer olanaklarını artırma durumunda olacak idareler "nasıl olsa bu hizmetler bizden gidiyor, ben bunun arkasına sığınarak herhangi bir talepte bulanamam" diye, bu taleplerini bile yapamaz hale geldiler.

4199 Sayılı Yasa, komisyonlarda gereğince görüşüldü; Genel Kuruldaki görüşmeler sırasında da, olanaklı olduğu ölçüde, komisyonlarda tartışılmayan konuların bir oldubittiyle yasanın içerisine girmesine engel olundu. Bu, gerçekten çok önemli bir olaydı; çünkü, trafik konusunda söylenecek her söz mantıklıdır; getirilen her çözümün kendi içerisinde bir mantığı vardır; ancak, bu, diğer bileşkenlerle beraber tartışıldığı zaman çok daha büyük bir anlam kazanır. Onun için, verilen önergelerle, oldubittilerle yasanın bütünlüğünün bozulması, yasanın bütünlüğünün bozulmasına en azından olanak tanıyan hükümlerin buraya girmemesi bu yasa için çok önemli bir konuydu ve Türkiye Büyük Millet Meclisinde bu da sağlandı. Girebilir miydi; girebilirdi tabiî ki; girmemesi için bir neden yoktu; ama, en azından bu tutarlılığın gösterilmesi bile, bu yasanın niteliğini veya kalitesini göstermesi açısından çok önemliydi.

Değerli arkadaşlar, bu düzenlemeden sonra, önümüze, işte 7 maddelik bir tasarı geldi. Bu tasarının üç maddesi, cezalar ve teknik düzenlemelerle ilgili eksiklikleri giderdiğinden karşı olmadığımızı belirtiyoruz. Bu tür düzenlemeler olabilir; çünkü, bu, daha çok, bürokrasinin uygulama nedeniyle getirip koyduğu, çok ayrıntısıyla üzerinde tartışılamayan veya teknik eksiklikleri görülemeyen konular olabilirdi; onun için bu tür eksikliklerin giderilmesiyle ilgili olarak getirilen bu öneriyi olumlu karşılıyoruz; ancak, diğer üç konuyla ilgili olarak önerilerimizi burada ayrıntısıyla belirtmeye çalıştık.

Değerli arkadaşlar, şundan emin olun ki, bu yasanın maddelerine geçildikten sonra, bu yasanın görüşme kapsamı ve...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Temizel, lütfen, toparlayın.

ZEKERİYA TEMİZEL (Devamla) – Hay hay Sayın Başkanım.

Bu yasanın görüşülmesi sırasında yasanın kapsamı kesin olarak bu maddelerle sınırlı olmayacak; birçok öneri daha verilecek. Hatta, verilen her önerinin de kendi içerisinde bir mantık tutarlılığı olacak. Demokratik Sol Partili arkadaşlarımız tarafından da bazı önergeler verilecek ya da, yine kendi arkadaşlarımız bazı önergelere veya önerilere katılacaklar; çünkü, 4199 sayılı Yasanın düzenlenmesi sırasında da, Demokratik Sol Parti olarak tamamıyla içimize sindirmemekle birlikte, uzlaşma gereği olumlu oy kullandığımız maddeler de var.

Şimdi, bazı konular ilgili komisyonlarda da görüşülemediğinden ve gereğince tartışılamadığından, olgunlaştırılmadan oylanmak zorunda kalınacak. İlgili komisyonda tartışılsa, belki de önergeyi verenler görüşlerini değiştirebilecek. Bu olmadığından, belki bu görüşmeler sırasında yasanın bütünlüğü de bozulacak.

Bize göre, yasanın, bir defa, tam olarak yürürlüğe girmesi ve uygulanması çok büyük önem taşıyor. Önemli olan uygulama. Uygulama için şöyle bir gayret gösterilsin: Yasa uygulayıcılarının, uygulama için gerekli gördükleri gereksinimleri karşılansın; bundan sonra, yasanın aksayan yönleri olursa, o zaman, elbette ki, yasanın daha mükemmelleştirilmesi için öneri gelsin ve gereken de yapılsın. Bu, hem Türkiye Büyük Millet Meclisine saygının hem de yasaya saygının bir gereğidir.

İyi niyetle yapıldığından kuşku duyulmaması gereken bu önerimizin Türkiye Büyük Millet Meclisinde dikkate alınacağına; yani, tartışmalar sırasında önünüzde bulunan yasanın dışına çıkarılarak, değişik maddelerin burada oldubittilerle yasaya sokulmaması gereği konusunda dikkatli davranılacağını umuyor, hepinize saygılar sunuyorum. (DSP, ANAP ve CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Temizel.

Şimdi, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına, Sayın Atilâ Sav; buyurun. (CHP sıralarından alkışlar)

CHP GRUBU ADINA ATİLÂ SAV (Hatay) – Sayın Başkan, Yüce Meclisin sayın üyeleri; yasa yapmak Türkiye Büyük Millet Meclisinin başlıca görevlerinden birisidir. Yasama tekniği ise, özel bir bilgi ve birikimi gerektirir. Ne yazık ki, bazı kanunların hazırlanmasında ya da Yüce Mecliste -Genel Kurulda- görüşülmesinde yeterli hazırlıklar yapılmadığı ve yasama tekniğine özen gösterilmediği için, uygulamada büyük sıkıntılar ve sorunlar çıkmaktadır. 4199 sayılı Kanun, yasama tekniğine ve yasa diline uygun olmayan bir metin olarak Yüce Meclisten çıkmıştır; eksik anlatımlar vardır, yanlışlıklar vardır; kimi hükümleri yeterince belirgin değildir, karışıktır; kimi hükümleri de uygulanamaz durumdadır. Ceza hükümlerini düzenleyen maddelerde ise bir boşluk hâsıl olmuştur.

2918 sayılı Yasanın -yani, Karayolları Trafik Yasasının- ceza hükümleri 4199 sayılı Yasanın 47 nci maddesiyle ilga edilmiş; ancak, aynı yasanın 48 inci maddesindeki yürürlük hükmünde, ek 3 üncü maddenin 1 Ocak 1997'de yürürlüğe gireceği belirtilmiştir. Böylece, 4199 sayılı Yasa 27 Ekim 1996 tarihli Resmî Gazetede yayımlanıp yürürlüğe girerken, eski ceza hükümleri yürürlükten kalkmıştır. Ek 3 üncü madde ise 1.1.1997'de yürürlüğe girdiği için, arada iki aylık bir boşluk doğmuştur.

Mahkemelerin bu konudaki uygulaması şöyledir: Bu süre içerisinde ceza hükmü bulunmadığı için, maddeyle belirtilen eylemler nedeniyle sürücülere ve diğer sanıklara ceza verilememektedir. Önümüzdeki yasa teklifi bunu gidermek için bir düzenleme getirmiştir. Biraz sonra, onun da Anayasaya uygun olmadığı konusundaki görüşlerimizi Yüce Meclisin bilgisine ve tartışmasına sunacağız.

Başarısız bir yasa düzenlemesi niçin ve nasıl yapılır? Bunu iyi anlamak için, 17 Ekim 1996 tarihli oturumun tutanaklarını incelemekte yarar vardır. Türkiye Büyük Millet Meclisinin bir daha aynı yanlışı yapmaması gerekir. O gün İçtüzük zorlandı, İçişleri Komisyonu raporunun son şekli üyelerce incelenmeden, İçtüzüğün 52 nci maddesine göre 48 saatlik bekleme süresi kaldırıldı, hemen arkasından da tartışma ve görüşme açıldı. Muhalefetin, bu arada , CHP'li üyelerin bütün uyarıları göz önünde tutulmadı, öneriler dinlenilmedi; ancak, birkısım önerilerin doğruluğunu kabul zorunluluğu ortaya çıktığı için, kimi düzeltmeler yapıldı; ama, bunun da yeterli olmadığı uygulamada ortaya çıkmış bulunmaktadır. Oysa, konu çok önemlidir. Trafik Yasası, çok geniş uygulama alanı olan bir Kanundur. Aslında, bir yürütme metnidir; ama, idare hukuku, ceza hukuku ve özel hukuk gibi hukukun çeşitli alanlarını ilgilendiren karmaşık ve girift bir konusu vardır.

Trafik, ülkemizin hukukî, sosyal ve ekonomik düzenini tehdit eden bir tehlike boyutundadır. Dileriz, bundan sonra, bu yasa teklifiyle, trafik sorunu, biraz daha akılcı, biraz daha etkin çözümlere kavuşur. Hepimizin amacı, daha iyi, daha açık, daha kolay uygulanır metinleri yasalaştırmaktır. Yasaların özü ve içeriği kadar, biçimsel yönü ve kullanılan dil de önemlidir.

Bu teklifle getirilen başlıca yeni düzenlemeler şunlar:

1- Genel zabıta meyanına " trafik zabıtasının bulunmadığı veya yeterli olmadığı yerlerde jandarma, trafik eğitimi almış subay, assubay ve uzman jandarmalara görev ve yetki verilmesi."

2- "Tescil edilen araçların, satış ve devirleri için, sözleşmelerde noterlerin yeniden görevlendirilmesi. Tescile esas olan temlik, mülkiyeti nakledici bir kurucu işlemdir." Bu doğru, 4199 sayılı Yasayla yapılan düzenlemenin eksik olduğu ya da sakıncalı olduğu belli olmuş; şimdi, eski kurala dönülmesi önerilmektedir.

3- "Sürücü belgesi alacakların sınavlarında, sınav komisyonuna, trafik zabıtasından da bir kişinin üye olarak katılması gerekir" hükmü metinden çıkarılmaktadır. Bu önerinin gerekçesinin personel yetersizliği olduğu anlaşılıyor.

4- 4199 sayılı Kanunun ek 3 üncü maddesiyle, 2918 sayılı Yasanın çeşitli maddelerinde bulunan ceza hükümleri, tek maddeye sığdırılan bir çizelgeyle çözümlenmek istenilmiştir. Karışıklık yaratan bu hüküm için, bu kez, 4 üncü maddeyle, kanunun 67 nci maddesindeki ceza hükümleri ayrı ayrı değiştirilerek yerlerine oturtulmak istenmektedir. Yöntem olarak, yerinde bir öneridir.

5- İnfazla ilgili olarak, küçüklerin, işlemiş olduğu suçlardan doğan cezalarının bir kısmını ıslahevinde çektirme hükmü kaldırılmaktadır.

6- Teklifin 5 inci maddesindeki öneri, komisyonda değiştirilerek düzenlenmiştir. Bu suretle, para cezaları, gösterge sistemine bağlanmaktadır; cezaların enflasyon nedeniyle etkisizleşmesi önlenmek istenmektedir. Böyle bir yetkinin Vergi Usul Kanunundaki değerlemeye bağlanmasının sakıncalı olup olmadığı tartışma konusudur; çünkü, para cezalarının sabit olmamasının, suç ve cezaların yasayla belirlenmesi ilkesine uygun olup olmadığı düşünülmelidir.

7- Geçici 1 inci maddeyle yapılan düzenleme Anayasaya aykırdır. 4199 sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği tarihle; yani, 17.10.1996 ile 31.12.1996 arasındaki süre için ceza hükmü konulmak istenmektedir. Sayın ANAP sözcüsünün de belirttiği gibi, bu, geçmişe yönelik olarak bir ceza hükmü konulması anlamına gelir. Aslında, bu süreç işlemiş ve bitmiştir; o dönemde işlenmiş trafik suçlarına artık ceza verilemez. Madde, o dönem için ceza verilmesini öngörmekte ise, Anayasanın 38 inci maddesine aykırı bir hüküm konulmuş olur; kanunun 6 ncı maddesi bu anlamdadır. Anayasanın 38 inci maddesi açıktır "kimse, işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayı cezalandırılamaz." Nitekim, mahkemelerdeki uygulamanın da bu yönde olduğu biliniyor.

Sayın Başkan, Yüce Meclisin sayın üyeleri; Trafik Kanunu değişikliği bir umuttu; trafik canavarını durduracak ve toplumu büyük bir sıkıntıdan kurtaracaktı. Ne yazık ki, bu umut, beklenen amaca ulaşmadı; çünkü, tek boyutlu çözümler yeterli olmuyor, yararlı da olmuyor. Trafik sorunu, çok karmaşık bir konu ve çok etkenlerin buluştuğu bir konu. Bu nedenle, çözümün de aynı biçimde karmaşık ve çok boyutlu olarak düşünülmesi gerekir.

Hiç kuşkusuz, en önemli sorunlarımızdan biri eğitimdir.

Sayın Başkan...

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, gerçekten, şu an, salondaki durumumuz, sayın hatibin izlenmesini değil, kendi konuşmasını yapabilmesini dahi güçleştirecek durumda. Lütfen... Sayın milletvekilleri...

ATİLÂ SAV (Devamla) – Sayın Başkan, 4199 sayılı Kanunun görüşülmesi sırasında da, Bakanlık ve Komisyon, ne yazık ki, görüşmelerle yeterince ilgilenmediği için, çok olumsuz bir yasa çıkardı Türkiye Büyük Millet Meclisi. Şimdi, aynı görünümün yinelenmemesi temennisiyle, gereken uyarıyı yapmanızı istirham ediyorum.

BAŞKAN – Buyurun Sayın Sav.

ATİLÂ SAV (Devamla) – Teşekkür ederim.

Eğitim: Sürücünün eğitimi, yayanın eğitimi, trafik görevlisinin eğitimi...

Her sürücünün yanına bir trafik polisi koyamayız. Her sürücü, düzeni kendi içinde taşımalıdır. Bu, bir bilinçlenme işidir; bir sorumluluk duygusu işidir. "Bu ülkede trafik polisi korkusu yok. Bu ülkede suç kolay işleniyor. Polis, ne zaman ve nerede suç işlendiğini biliyor; ama, el koymuyor. İşin korkunç yanı bu. Biliyor; ama, aldırmıyorlar. Suç işlenmesine göz yumup suça ortak oluyorlar." Bu sözler, benim değil, bir gazeteci-yazarın.

BAŞKAN – Değerli arkadaşlarım; lütfen... Komisyon ile Sayın Bakanı meşgul etmeyelim. Lütfen...

Buyurun Sayın Sav.

ATİLÂ SAV (Devamla) – Gazeteci Hıncal Uluç'un yazısı... Hıncal Uluç, Trafik Kanununun (4199 sayılı Yasanın) çıkmasından önce, bu kanunun çıkması, Türkiye'deki trafik sorununu çözecektir umudunu taşıyanlardan birisiydi ve yasanın Türkiye Büyük Millet Meclisinde gecikmesini, âdeta, bir çeşit vatan ihaneti sayıyordu. İşte, o yasa çıktı; ama, şimdi, aynı yazar -ki, görüşlerini paylaşmamak kolay değil- bu yasanın yeterli olmadığını görüyor; çünkü, polisi kimse umursamazsa cezaları artırmanın hiçbir yararı yok. Ceza hukukunun temel ilkelerinden biri: "Cezaları artırmak caydırıcı değildir, caydırıcı olan cezaları mutlak kılmaktır." Eğer, suç işlemeye niyetli kişiler ya da suç işleme durumunda bulunan kişiler mutlaka ceza göreceğini bilirse, ceza o zaman caydırıcı olur. Yoksa, iki kişiden birisinin işlediği suç cezasız kalıyorsa yüzde 50 şans vardır, daha az kişi cezalandırılıyorsa bu oran daha da artar; bu itibarla, hiç kimse, suç işlemekten, özellikle trafik cezası gerektiren suçları işlemekten kaçınmaz. Nitekim, araba kullanırken telefonla konuşmak yasaktır. Acaba, şimdiye kadar, bir tek kişi, araba kullanırken telefonla konuştuğu için para cezasına çarptırıldı mı? Bu, sadece bir örnek.

Bir başka sorun, hiç kuşkusuz, karayollarının durumu. Türkiye'nin altyapısı bu trafik yükünü taşımaya yeterli görünmüyor.

Değerli arkadaşlarım, karayollarıyla taşımada en büyük pay otomobillerin. Otomobillerin taşıma içindeki payı yüzde 61,74; bütün araçların payı artarken, otomobillerin payı da artmaktadır. Asıl olan, otomobil trafiğinin artışı oranında yol altyapısında artma ve düzeltme olmamasıdır. Türkiye nüfusunun yüzde 60'ı kentlerde yaşamaktadır. Günlük, ekonomik, sosyal ve kültürel işlevlerin yerine getirilebilmesi için, günde 40-50 milyon kentiçi yolculuk yapılmaktadır; bu değer, bu miktar şehiriçi yollarımızın taşıyabileceği bir yük değildir. Bu değer, şehirlerarası toplam yolculuk miktarının ise yaklaşık 15 katıdır; bu sayı da, kentiçi ulaşımının önemini ortaya koymaktadır.

Konunun ciddî ve çok ağır oluşuna karşın, kentiçi ulaşımın organizasyonundan sorumlu organlar, işlevleri ve aralarındaki ilişkiler konusunda önemli boşluklar bulunmaktadır.

Kentiçi ulaşımında trafik kuralları apayrı bir düzen oluşturuyor. Taksi, dolmuş, otomobil ve otobüs sürücüleri kuralları dinlememekte ve kendi kurallarını empoze etmekte birbirleriyle yarışıyorlar. Bu, konunun organizasyonunu gerektiriyor; ama, eğitimi de önemli kılıyor. Benden önce konuşan Sayın ANAP ve DSP sözcülerinin belirttiği gibi, yasanın gerektirdiği yönetmelikler henüz çıkarılmamıştır. Bu durumda, altyapı ve kentiçi ulaşım yükü karşısında, yollarımız ve örgütlerimiz yeterli bulunmamaktadır.

Öte yandan, trafik sorunu, yalnız trafik kurallarını saptamakla çözülmeyecektir. Bu kuralları uygulatacak yasaklar ve cezalar da yeterli olmamaktadır. Eğitimin ve bilinçlenmenin önemi ortadadır. Asıl sorun, bir toplam organizasyondur; altyapısıyla, alternatifli çözümlerle bir planlama işlevi gerekmektedir. Sanıyorum, trafik sorununu Türkiye'nin en önemli sorunlarından biri kılan bugünkü durumundan kurtarmak için, Karayolları Trafik Kanununda yapılan değişiklikler yeterli olmamıştır. Sayın Necmettin Dede'nin önerisi, belki bazı aksaklıkları düzeltecektir; ama, uzun erimli olarak trafik sorununu kökünden çözebilecek yeni bir ufuk açmamaktadır. Bununla birlikte, değişiklik önerisinin kabul edilmesi doğrultusunda bazı konulardaki düzeltme önerilerimizi maddeler geldiğinde, yine, Yüce Meclisin bilgisine ve onayına sunacağız.

Önerinin bu şekliyle Meclisin onayına sunulmasını ve Cumhuriyet Halk Partisi Grubu olarak, bu öneriyi desteklediğimizi arz eder, Yüce Meclisi en içten duygularımla selamlarım. (Alkışlar)

Teşekkür ederim.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Sav.

Gruplar adına başka söz talebi var mı?

NECMETTİN DEDE (Muş) – Söz istiyorum Sayın Başkan.

BAŞKAN – Doğru Yol Partisi Grubu adına, Sayın Dede; buyurun efendim.

İÇİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI M. NECATİ ÇETİNKAYA (Konya) – Grup adına değil efendim; şahsı adına konuşacak.

BAŞKAN – Pardon... Özür diliyorum... Şahsınız adına mı konuşacaksınız?

NECMETTİN DEDE (Muş) – Şahsım adına konuşacağım efendim.

BAŞKAN – Bir dakika, o zaman...

İÇİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI M. NECATİ ÇETİNKAYA (Konya) – Önerge sahibi olduğu için Sayın Başkan...

HÜSAMETTİN KORKUTATA (Bingöl) – Gruplar adına başka söz talebi yok Sayın Başkan.

BAŞKAN – Gruplar adına başka söz talebi yoksa, şahıslar adına daha önce söz talepleri var; sizi, ikinci sırada alacağım Sayın Dede.

NECMETTİN DEDE (Muş) – Peki efendim.

BAŞKAN – Şahsı adına, Sayın Müjdat Koç; buyurun.

Sayın Koç, süreniz 10 dakikadır.

MÜJDAT KOÇ (Ordu) – Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun Bazı Maddelerinin Değiştirilmesine, Ek ve Geçici Maddeler Eklenmesine Dair Kanun Tasarısını, grupların, 17.10.1996 tarihli ortaklaşa yaptıkları örnek bir çalışma sonucu Yüce Mecliste oybirliğiyle kabul etmiştik. Yapılan kısa bir uygulama sonucunda bazı aksaklıklar ortaya çıktı; bu aksaklıklar, telefon veya faks yoluyla, hâkimlerimiz ve emniyet müdürlerimiz vasıtasıyla bizlere iletildi.

Yıllardan beri Türkiye Büyük Millet Meclisinde bekleyen Trafik Kanununun Bazı Maddelerinin Güncelleştirilmesiyle İlgili Kanun Tasarısı, biraz da yoğunlaşan kamuoyu baskısı nedeniyle, tüm iyi niyetlere rağmen aceleye getirildi. Kısa süreli uygulama neticesinde, her ne kadar, aksaklıklar ve eksiklikler çıktıysa da, trafik kazalarını önlemede bir hayli başarılı olunduğu gözlemlenmiştir. Örneklemek gerekirse, basından öğrendiğimize göre, iki ay içerisinde, alkollü araç kullandığı tespit edilen yaklaşık 4 bine yakın sürücünün ehliyetine el konulmuştur.

Ülkemizde meydana gelen trafik kazalarının en büyük nedenlerinden biri olan alkollü araç kullanımı, Mecliste çıkardığımız yeni trafik yasasındaki caydırıcı unsurlardan dolayı azalmaya devam edecektir. Zira, bu kusurun tekrarı halinde, hem alkollü sürücünün ehliyetine el konulacak hem de kendisine hapis cezası verilecektir. Ayrıca, trafik sigortasında yaptığımız değişiklikle "kaza sonrası yaralanmalarda, hangi sağlık kuruluşuna gidilirse gidilsin, yapılan tedavi masrafları trafik sigortası tarafından karşılanacaktır" hükmü getirilmiştir. Bu, çok önemli ve yararlı olacağına inandığımız bir yeniliktir. Bugüne kadar olan uygulamayla ilgili olarak, yetkililer tarafından bizlerin ve kamuoyunun aydınlatılması, sanırım, herkesin bu konuda bilgilenmesini sağlayacaktır.

Trafik kazalarının önemli nedenlerinden biri de, yollarımızın fizikî yetersizliğidir. Karadeniz sahil yolu, özellikle, Fatsa, Bolaman, Yalıköy, Çaka, Perşembe arasında, ağır geçen kış şartlarının da etkisiyle, zaten bozuk olan yol daha da bozulmuştur. Karadeniz sahil yolu projesine ara verilmeden devam edilmelidir; aynı zamanda, mevcut yolun onarımı süratle yapılmalıdır.

Görüştüğümüz teklifin birçok maddesini benimsiyoruz; ancak, trafik konusunda, sadece yasal düzenlemelerin yeterli olmayacağını da kabul etmemiz gerekir; çünkü, trafik ve karayolu güvenliği hem yasal üstyapısı hem de altyapısıyla bir bütündür. Yapılacak değişikliklerle kurulması gereken altyapının planlanması, yapımı, bakımı, sürücülerin ve trafik kontrollerini yapan trafik polislerinin eğitimi, belgelerinin sorumluluk anlayışıyla verilmesi, kazalara müdahale, haberleşme gibi temel unsurlarla birlikte, eşgüdümle, dağınıklığa neden olmadan yürütülmelidir. Bu işlevlerin herhangi birisinde oluşabilecek eksiklik, karayolu güvenliği açısından aşağı yukarı aynı sonucu doğurabilmektedir.

Daha önceki Trafik Yasası Yüce Meclisimizde görüşülürken, büyük yakınma konusu olan trafik hız radarlarının, halkın tabiriyle "tuzak uygulamalar" şeklinde değil de, gerekli olan yerde caydırıcı bir unsur olarak kullanılmasını talep etmiştik. Ayrıca, durulması zor olan yollarda trafik kontrolünün tehlikeli bir hal almasından dolayı, bu tip yerlerin seçilmesinde özen gösterilmesi gerekliliğinin üzerinde durmuştuk. Üzülerek ifade etmeliyim ki, uygulamayla ilgili görevlilerin, yetkililer tarafından, bu konuda uyarılmadıklarını gördük. Trafik ihlali yapmayan araçların, özellikle de kamyoncularımızın, yollarda durdurulup, trafik kontrol görevlilerince ehliyet ve ruhsatlarının sorulması uygulamasına artık son verilsin. Bunun yanında, büyük şehirlerimizde sıkça gördüğümüz, kırmızı ışıkta geçme inadını ısrarla sürdüren sürücülerle ve özellikle de, yaya kaldırımlarını işgal edip, yayalarımızı zor durumda bırakan araç sürücüleriyle etkin mücadele edilsin.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; trafik zabıtasının esas görevi, trafiğin yönetimi ve denetlenmesiyle ilgilidir. 4199 sayılı Kanunla, sürücülerin sınav komisyonlarında trafik personeline de görev verilmesi, bu personelin aslî görevinden uzaklaşmasına neden olacaktır. Kaldı ki, büyük illerde sürücü sınavaları için çok sayıda komisyon oluşturulması ve her komisyonda trafik görevlisinin vazife alması, neticede, denetim faaliyetlerinde zafiyete ve aksamalara yol açacaktır.

İçişleri Bakanlığımızın ve karayolu güvenliğiyle ilgili tüm kuruluşlarımızın görevlerini en iyi şekilde yapacaklarına, yeni düzenlemelerle birlikte Trafik Yasasının eksiksiz olarak uygulanacağına inanmak istiyoruz.

Trafik Yasasıyla ilgili yeni düzenlemelerin trafik kazalarını azaltacağına inanıyor, ülkemize hayırlı olmasını diliyor; Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (DSP, ANAP ve DYP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Koç.

SAFFET ARIKAN BEDÜK (Ankara) – Sayın Başkan, Doğru Yol Partisi Grubu adına Sayın Necmettin Dede...

BAŞKAN – Sayın Bedük, gruplar adına konuşmalar bitti.

Ben, Sayın Dede'yi grup adına konuşmak üzere çağırmıştım; kendisi, grup adına konuşmayacağını, şahsı adına konuşacağını beyan etti.

Sayın Dede, sizi, şimdi, şahsınız adına konuşmak üzere kürsüye davet ediyorum. Tabiî, şahsınız adına konuşunca süreniz kısalıyor.

Bir yanlış anlamayı önlemek için şunu belirtmek istiyorum: Teklif sahibi olmanıza karşın, ya Grubunuz adına yahut bize başvurarak şahsınız adına konuşmanız gerekir. Ben öyle davet ettim; ama, siz...

NECMETTİN DEDE (Muş) – İlk önce öyleydi; sonradan arkadaşlarımız ikaz ettiler; teşekkür ederim Sayın Başkan.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

SAFFET ARIKAN BEDÜK (Ankara) – Sayın Başkan...

BAŞKAN – Sayın Bedük, siz de yoktunuz; Sayın Dede kendisi vazgeçti; onun için, biz de şahsî konuşmalara geçtik...

SAFFET ARIKAN BEDÜK (Ankara) – Ben, biraz evvelki konuşmacıyla ilgili dışarıda bulunduğum için; herhalde şahsı adına...

BAŞKAN – Gruplar adına başka konuşma yapılmayacağı beyan edildiği için, şahıslar adına konuşmalara geçtik; onun için, grup adına devam edemiyoruz.

Sayın Dede, şahsınız adına, buyurun efendim.

NECMETTİN DEDE (Muş) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; şahsım adına söz alarak, Trafik Yasası ve bu kanun teklifi hakkındaki görüşlerimi arz etmek üzere huzurlarınızdayım; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, uzun zaman, Yüce Meclisimizde, Trafik Yasasının çıkmasında birtakım müşkülatlar zuhur etmişti ve hatta, bir dönem zarfında dahi, Trafik Kanununun Yüce Meclisten çıkması, inkıtaya uğramış, bir türlü neticeye de ermemişti; ama, değerli milletvekillerimiz, tüm partili milletvekillerimiz, büyük bir birlik ve beraberlik içinde -ki, bunu iftiharla arz ediyorum ve ayrı ayrı hepsine de teşekkür etmek istiyorum- bu trafik canavarını sona erdirmek için bir araya geldik ve kısa zamanda, emeğimizle, gücümüzle, tüm bilgilerimizle, çok şükür, bu yasayı Meclisten çıkardık.

Değerli milletvekilleri, Karayolları Trafik Kanununun uygulanmasında ortaya çıkan aksaklıkları gidermek amacıyla, 4199 sayılı Kanunla ilgili kanun tasarısını hazırladığımız zaman, ülkemiz, hakikaten bir trafik canavarıyla karşı karşıya kalmıştı. Bu kanın durdurulması gerekirdi, bu kaide ve kuralların işlemesi gerekirdi, devletin bütünlüğünün ve etkinliğinin sokakta gösterilmesi gerekirdi; ama, birtakım zaaflardan dolayı, bunlar tamamen ortada kalmıştı.

Uzun zamanlar bu görevi ifa ettiğimden, bunun müşkülatını mahallinde görmüş ve bunun acısını çeken bir arkadaşınız olarak, bu acı, burada, o zaman sona erdiği için tekrar şükranlarımı arz etmek istiyorum.

Ülkemizde can ve mal kaybına neden olan trafik sorununu çözmek amacıyla çıkarılan 4199 sayılı Kanunun hazırlanma safhasında ve çıkarılacağı günlerde yoğun kamuoyu baskısı ve zaman darlığı da olduğundan, 2918 sayılı Kanuna eklenen çeşitli maddeler üzerinde yeterince yoğunlaşılamamış olunması gibi, bazı maddelerde, özellikle ceza maddeleri konusunda, uyumsuzluklarla birlikte, çeşitli aksaklıklar ve sorunlar ortaya çıkmıştır.

Bu aksaklıklar sebebiyle mağduriyeti söz konusu olan vatandaşlarımızın yoğun talep ve istekleri de, böyle bir kanun teklifinin hazırlanması zorunluluğunu bendenizde meydana getirmiş; bu nedenlerden dolayı, teklifimi hazırlamama, bu çabayı sarf etmeme ve sizlerin huzurunda bulunmama da sebep olmuştur.

Bugün burada görüşeceğimiz kanun teklifiyle değiştirilmek istenen hususları şöyle arz ediyorum:

Birinci teklifimiz: 4199 sayılı Kanunla, trafik zabıtasının bulunmadığı yerlerde, jandarmanın trafik eğitimi almış subay ve assubaylarına trafiği düzenleme, trafik suçlarına el koyma yetkisi verilmişti; ancak, jandarma teşkilatındaki subay ve assubay sayısının, trafik hizmetlerinin etkin bir şekilde yürütülmesi için yeterli olmayacağı görülmüştür.

Bu nedenle, Jandarma Genel Komutanlığının içgüvenlik birliklerinde sürekli nitelikte görev yapan, kolluk memuru sıfatını haiz ve trafik eğitim almış uzman jandarmalara da trafiği düzenleme, trafik suçlarına el koyma görev ve yetkilerinin verilmesi, subay ve assubayların sayı itibariyle yetersizliğini ortadan kaldıracağı gibi, jandarma bölgelerinde trafik hizmetlerinin etkinliğini de artıracağı muhakkaktır. Kanunda değişiklik öngören bu teklifimizle, uzman jandarmaların da trafik hizmetlerine katılımı, yetkilendirilmesi ve görevlendirilmesi sağlanacaktır.

Takdir edersiniz ki, 350 kilometre uzunluğunda orman yollarıyla beraber trafik denetimi yapacağımız bir alan mevcuttur. Bu alanda, trafik polisinin, jandarma subay ve assubaylarının, personel niteliği bakımından, bu görevi yeterince ifa etmeleri mümkün değildir; ancak, himmetlerinizle, tekliflerimiz ve kabullerinizle, yetki verildiği takdirde, uzman jandarmaların da bu trafik eğitimine ve hizmetine katılması mümkün olabilecektir. Takdir buyurursunuz, doğuya gittiğiniz zaman, karakolda, jandarma subay ve assubay bulma imkânı çok azdır; bunlar, gerek güvenlik nedeniyle gerekse terör nedeniyle, zaman zaman diğer görevleri başındadır. Bu konuda ille de bir jandarma subayı gerekiyorsa, bu, oradaki denetimin çok kısıtlanması demektir. Bunu, Yüce Meclisin takdirlerine arz ediyorum.

İkinci teklifimiz: 4199 sayılı Kanunla, tescilli araçların satış ve devirlerinin, noter yanında, trafik kuruluşlarınca da yapılması; ayrıca, satış veya devri yapılan araçların trafik para cezası borcu bulunmadığının belgelendirilip, bu belgelerin ibrazı halinde, yukarıda sözü edilen satış ve devirlerin gerçekleştirilmesi zorunluluğu getirilmişti. Trafik polisinin aslî görevi de, ülke genelinde, 60 bin kilometre uzunluğundaki devlet ve il yolları üzerinde trafiği kontrol etmek, yönetmek ve bunun yanı sıra, trafik kazalarına müdahale etmektir.

Şu anda, yukarıda belirttiğimiz hizmetler, 15 bin personelle yürütülmektedir. Kuruluşlarımızın araç devir ve satış işlemlerini de yapmaları halinde, polisimizin aslî görevini ifasında birçok aksaklık ve düzensizlik görülecektir. Değerli milletvekillerimizle daha önce yaptığımız sohbetlerimizde, trafik personeli yeterince çoğaltıldığı zaman, bu konuların da, elbette, bu kişilerce yürütülmesi, bizce de kabul edilecektir; ama, personel olarak 15 bin kişi, bu görevin Türkiye sathında yürütülmesi için son derece komik bir rakamdır ve bu, bir güçsüzlüğe delalettir.

Kanunun eski uygulamasında olduğu gibi "satış ve devirlerin sadece noterler tarafından yapılması uygun olacaktır" görüşü hâkim olduğundan, bu konudaki görüşlerimi, kanun teklifinde bu şekilde arz ettim.

Üçüncü teklifimiz: 4199 sayılı Kanunla yapılan düzenlemelerde, sürücü belgesi alacaklara yapılan sınavlar için oluşturulan komisyonlara trafik zabıtasından da bir görevlinin üye olarak katılması öngörülmüştür. Sınavlar, Millî Eğitimin denetimindedir. Özellikle büyük illerimizde, sürücü sınavları için çok sayıda komisyon oluşturulması ve her komisyonda trafik görevlilerinin üye olarak bulundurulması zorunluluğu, trafik kontrol ve düzeninin hizmetinde zafiyet meydana getirecektir

Değerli milletvekilleri, 1 250 adet sürücü kursu vardır. Bunlarda, sınıflarıyla birlikte, imtihan ifa edildiği zaman, nereden baksanız, günde 1 000-1 500 trafik polisinin bu komisyonlarda görev alması gerekmektedir. Hiçbir sürücü kursuna, "sıraya koyduk, bekle" demek de mümkün değildir. Bu konuyu değerli vali milletvekillerimizle tartıştık; trafik polisinin sınavlara katılması, otoritenin bulunması bakımından önemlidir; tamam, biz de böyle olmasını arzu ederdik ve hatta, bir ara, trafik polisinin olmasını da arzu etmedim; çünkü, biz bu işi Millî Eğitimin kontrolüne bıraktığımız günlerde, trafikteki şaibeler arşı âlâya çıkmıştı; polis zaafa uğruyordu. Bu bakımdan, sınav işini kurslara devrettikten sonra rahatlamıştık; bu görevin başında bulunduğum zamandan hatırlıyorum, bundan dolayı çok büyük rahatlık gelmişti. Sınavlarda ille de bir silahlı kişinin bulundurulması konusu, bizde, öncelikle görüntüyü haizdir; ama, bunun olmasını ben de arzu ederim. Sınavlarda, devlet görevinde olan bir kişinin, sokakta bizzat kontrolü yapan bir kişinin bulunması, elbette hoş bir şeydir, konunun ciddiyetini gösterir, hatta ve hatta kompozisyonda görünmesi gerekir; ama, şunu arz etmek istiyoruz -takdirlerinize kalıyor sayın milletvekillerim- 1 250 sürücü kursundan -bu kursların ayrıca sınıfları var- her birine 1 polis memuru görevlendirdiğimiz zaman, bir günde 3-4 bin polis memuru gerekmektedir. Biz, 15 bin kişiyle, Türkiye'nin 60 bin kilometre yolunda hizmet verme durumundayız. Diğer hizmetlerle birlikte bunu da eklediğimiz zaman, sokakta, daha önemli hadiselerde trafik polisi bulundurmama durumunda kalacağız. Trafik müdürlüğüm zamanında, bir trafik kazasına ancak 5 saatte bir bilirkişi gönderdiğimizi hatırlıyorum. O günden bugüne, şartlar -iyi yönde- çok değişti. İnşallah, Yüce Meclisin takdirleriyle, bu sorunlar da çözülür ve personelin de artmasıyla, bugün, Ankara ve İstanbul'daki büyük sorunlar halledilir. Zaten, doğu, trafik polisinin bu etkinliklerinden uzak kalmıştır. Dağ başında jandarmayı beklemek, polisi beklemek, vatandaşa eziyettir, büyük eziyettir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Dede, lütfen toparlayınız.

NECMETTİN DEDE (Devamla) – Peki Başkanım.

Değerli milletvekilleri, bu konu da, son derece üzüntü kaynağı olmaktadır. Ben, sayısal bakımdan, çıkarılması konusundaki teklifimi arz etmiştim.

Dördüncü teklifimiz: Bilindiği üzere, trafik suçları ve bu suçlara verilecek cezalar, 27.10.1996 tarihli 4199 sayılı Kanunun ek 3 üncü maddesinde düzenlenmiştir. Ancak, 2918 sayılı Kanunun eski maddeleri ile 4199 sayılı Kanunla getirilen ceza maddeleri arasında uyumsuzluklar çıktığı gibi, bazı suçlar için mükerrer cezalar öngörülmüş; ayrıca, yargı yetkisine giren suçlar ve idarî ceza gerektiren suçlar arasında tam bir tasnif yapılmaması, uygulamada sorunlar meydana getirmiştir.

Sayın milletvekilleri, 4199 sayılı Kanunla ilgili tasarıyı hazırlarken, yoğun bir çalışma içerisinde, acele de edildiğinden, gözden kaçan noktalarımız olmuştur.

Evet, o zaman, çok acil şekilde trafik yasasının çıkması gerekiyordu. İnanıyorum ki, tatbikat safhasına geçildiği zaman, Yüce Meclisimiz, birtakım sorunlarla daha karşı karşıya kalacaktır; ama, çok şükür, büyük sorunları, sizlerin sayesinde, Yüce Meclisimiz halletmiştir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

NECMETTİN DEDE (Devamla) – Bitiriyorum Sayın Başkan.

BAŞKAN – Buyurun.

NECMETTİN DEDE (Devamla) – Şimdi, yasa gereği, alkollü vasıta kullanan kişiye, biz, cezayı tatbik ediyoruz; ayrıca, alkollü dolaştığından dolayı mahkemeye sevk ediyoruz. Yani, bir yandan trafik polisi ceza kesiyor, diğer taraftan mahkeme ceza kesiyor... O zaman, bunu birleştirelim ve bu müeyyidenin tatbikini ya polise ya da mahkemeye bırakalım; ama, ceza hükümlerine göre mahkemeye bıraktığımıza göre, bu cezayı, trafik polisinin yetkisinde olmaktan çıkarıp mahkemeye verelim. Aksi takdirde, topal bir kanun çıkarmış olacağız.

Ben, teklif sahibi olarak, Yüce Meclisimizin bu yolda vereceği karara saygı duyuyorum. Mutlaka, hepimiz, güzeli, doğruyu bulma çabası içerisindeyiz, vatandaşın rahata ve huzura ermesi çabası içerisindeyiz.

Beni dinlediğiniz için, hepinize teşekkür eder, saygılarımı sunarım. (DYP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Dede.

Sayın milletvekilleri, bu kürsüde, ilk olarak, ikinci kez süre uzatma konumunda kaldım; ama, bu, biraz önce Sayın Dede'nin uğradığı mağduriyet nedeniyleydi. Onun için, lütfen, bu, benimle ilgili söz taleplerinde, bir emsal, örnek olarak gösterilmesin.

Sayın Dede'ye de, özellikle, bunu istismar etmediği ve çok kısa sürede toparladığı için, ayrıca teşekkür ediyorum.

Sayın milletvekilleri, teklifin tümü üzerindeki görüşmeler tamamlanmıştır.

Maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Maddelerine geçilmesi kabul edilmiştir.

1 inci maddeyi okutuyorum:

Karayolları Trafik Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi

MADDE 1. – 13.10.1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının 4199 sayılı Kanunla değişik (b) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“b) Genel Zabıta :

Trafik zabıtasının bulunmadığı veya yeterli olmadığı yerlerde polis; polisin ve trafik teşkilâtının görev alanı dışında kalan yerlerde de valinin izniyle jandarma, trafik eğitimi almış subay, astsubay ve uzman jandarmalar eliyle yönetmelikte belirtilen esas ve usullere uygun olarak trafiği düzenlemeye ve trafik suçlarına el koymaya görevli ve yetkilidir.”

BAŞKAN – Madde üzerinde, Demokratik Sol Parti Grubu adına, Sayın Yalçın Gürtan; buyurun. (DSP sıralarından alkışlar)

Sayın Gürtan, süreniz 10 dakikadır.

DSP GRUBU ADINA YALÇIN GÜRTAN (Samsun) – Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; Karayolları Trafik Kanununun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifinin 1 inci maddesi üzerinde, Demokratik Sol Partinin görüşlerini açıklamak üzere söz almış bulunuyorum; sözlerime başlamadan önce, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın milletvekilleri, 1996 yılında, Türkiye Büyük Millet Meclisindeki tüm partilerin uyum içerisinde çalışmaları ve mutabakatları sonucu, ülkemizdeki trafik sorununa çözüm getirmek amacıyla, Trafik Yasası çıkarılmıştı. 2918 sayılı Karayolları Trafik Yasası, trafik olgusunun iyi yönetilmesi ihtiyacından doğmuştur. 2918 sayılı Yasa, kendisinden önceki 6085 sayılı Yasanın eksikliklerini ve aksaklıklarını gidermek amacıyla ele alınmıştır. Bu yasanın hazırlanmasındaki asıl amaç, ihtiyaçlara zamanında cevap verebilmektir. 2918 sayılı Yasayla, uyarıcı, görevlileri takip eden çözümlere ulaşma hedefleri amaçlanmıştır. Sağlıklı bir trafik sistemi, disiplinli ve tek bir elden yönetilen bir ortamın sağlanmasına ve çıkan yasanın tüm hükümlerine uyulmasına bağlıdır.

2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 6 ncı maddesinin, 17.10.1996 tarihli 4199 sayılı Yasayla değişik (b) bendi aşağıdaki gibidir: "Trafik zabıtasının bulunmadığı veya yeterli olmadığı yerlerde, polisin ve trafik teşkilatının görev alanı dışında kalan yerlerde jandarma, trafik eğitimi almış subay ve assubaylar, yönetmelikte belirtilen esas ve usullere uygun olarak, vali onayıyla, trafiği düzenlemeye ve trafik suçlarına el koymaya görevli ve yetkilidir."

6 ncı maddenin (b) bendinin değişikliğini isteyen teklif; "Genel zabıta: Trafik zabıtasının bulunmadığı veya yeterli olmadığı yerlerde polis; polisin ve trafik teşkilatının görev alanı dışında kalan yerlerde de jandarma, trafik eğitimi almış subay, assubay ve uzman jandarmalar eliyle yönetmelikte belirtilen esas ve usullere uygun olarak trafiği düzenlemeye ve trafik suçlarına el koymaya görevli ve yetkilidir" şeklinde Genel Kurula indirilmiştir.

Yasa, 17.10.1996 tarihlidir ve daha bir yıllık uygulama süresini bile tamamlamamıştır.

Önce, yeni çıkan yasanın uygulanması ve uygulama sonunda ortaya çıkacak eksikliklerin öncelikle giderilmesi gerektiği inancındayız. Yasa hazırlanırken, bu yasanın, eğitim ağırlıklı olmaması, yol sorununun çözümlenmemiş bulunması ve denetlemenin eksik olması nedenleriyle Türkiye'nin sorunlarına çözüm bulmaktan uzak olduğunu, İçişleri Komisyonunda bizzat ben ileri sürmüştüm; fakat, bizim bu uyarımız dikkate alınmadan, o zaman oldu bittiye getirilerek, toplumun ihtiyaçlarını görmek amacıyla, bir yasa çıkarıldı.

Kanımızca, esas olan şey, trafik teşkilatının bu işi sahiplenmesi ve yerine getirmesidir. Biz, jandarmanın bu görevi üstlenmesine ilke olarak karşı değiliz; ancak, demokratik bir ülkede her birimin görevi yasalarca belirlenmiştir. Jandarmaya, esas görevlerine ek olarak bu görevi de yüklemek, onu aslî görevinden uzaklaştırmak olur. Buna rağmen, yasada, trafik teşkilatının görev alanı dışındaki yollarda, şartlara ve ülke gereksinmelerine uygun olarak, jandarmanın görev yapması, trafik eğitimi almış subay ve assubaylar yönetiminde trafik denetiminin yapılması düşüncesi yasada yer almıştır.

Yeni önerilen düzenlemeyle, subay ve assubaylara ayrıca uzman jandarmalar da eklenmektedir. Uzman jandarma, yasanın yapılması sırasında unutulmuş veya yazılmamış bir kelime değildir. Çalışmalar sonucu varılan uzlaşma neticesinde bu görev, trafik polisleri yanında subay ve assubaylara bırakılmıştır ve bu konudaki uygulamanın sonucunun beklenmesi gerekirken, hemen değiştirilmesinin hatalı olacağı inancındayız.

Sayın milletvekilleri, Karayolları Trafik Yasasının uygulanması amacıyla gerekli düzenlemelerin yapılması gerekirken, uygulama yapılmadan ve uygulama neticeleri beklenilmeden, değişiklik yapılması talebiyle, bugün, Yüce Meclisimiz karşı karşıyadır. 2918 sayılı Yasanın eksikliklerini gidereceği ve Türkiyemizdeki trafik sorununa çözüm bulacağı ümidiyle çıkarılan 4199 sayılı Yasa, daha bir yıl bile uygulanmadan, aksayan yönleri tam olarak görülmeden, değiştirilmesi gerekir mi gerekmez mi, düşünülmeden, bazı maddelerinde değişikliğe tabi tutulmak istenilmektedir.

Yasalar, uygulanarak işlerlik kazanırlar. Daha tam olarak uygulanmayan bir yasanın, hatalı olduğu ve ihtiyacı karşılayamayacağı düşüncesinden hareketle değiştirilmesi yoluna gidilmesi, bizce akılcı değildir. Ne kadar iyi yasa yapılırsa yapılsın, yasalara uymanın bir insanlık görevi, yasaları uygulamanın da bir vazife olduğunu idrak edemiyorsak, yasa yapmak neye yarar.

Demokratik Sol Parti olarak, yasaların uygulanmasından, uygulanarak aksaklıklarının giderilmesinden yanayız. Denetimsiz yasa, verimsiz toprak gibidir. Her şeyden önce, denetimin şart olduğuna inanıyoruz.

Bu düşünce ve duygular içinde, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (DSP ve ANAP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Gürtan.

Gruplar adına başka söz talebi?.. Yok.

Şahısları adına söz talebi?.. Yok.

Madde üzerinde bir önerge vardır; okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 192 sıra sayılı Karayolları Trafik Kanununun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun çerçeve 1 inci maddesiyle değiştirilen, Karayolları Trafik Kanununun 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

Saffet Arıkan Bedük İsmail Yılmaz Ahmet Bilge

Ankara İzmir Ankara

Kadir Bozkurt Doğan Güreş

Sinop Kilis

"b) Genel Zabıta:

Trafik zabıtasının bulunmadığı veya yeterli olmadığı yerlerde polis; polisin ve trafik teşkilatının görev alanı dışında kalan yerlerde de jandarma, trafik eğitimi almış subay, assubay ve uzman jandarmalar eliyle yönetmelikte belirtilen esas ve usullere uygun olarak trafiği düzenlemeye ve trafik suçlarına el koymaya görevli ve yetkilidir."

BAŞKAN – Sayın Komisyon, önergeye katılıyor musunuz?

İÇİŞLERİ KOMİSYONU SÖZCÜSÜ NECMETTİN DEDE (Muş) – Katılıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Yani, çoğunluğunuz olmadığı için katılamıyorsunuz; benimsiyorsunuz...

İÇİŞLERİ KOMİSYONU SÖZCÜSÜ NECMETTİN DEDE (Muş) – Evet.

BAŞKAN – Sayın Hükümet?..

DEVLET BAKANI SACİT GÜNBEY (Diyarbakır) – Katılıyoruz efendim.

BAŞKAN – Katılıyorsunuz.

Önergeye Hükümet katılmıştır; onun için, önerge sahiplerine konuşma hakkı ya da önergenin gerekçesinin okunması gibi bir imkân tanıyamıyorum.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmiştir.

1 inci maddeyi, kabul edilen önerge doğrultusunda oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

2 nci maddeyi okutuyorum:

MADDE 2. – 2918 sayılı Kanunun 20 nci maddesinin 4199 sayılı Kanunla değişik (d) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“d) Tescil edilmiş araçların her çeşit satış ve devirleri, aracın motorlu taşıtlar vergisi borcu bulunmadığına dair belgenin ibrazı halinde araç sahibi adına düzenlenmiş tescil belgesi esas alınarak noterlerce yapılır.

Bu satış, noterlerce tescil belgesine tarih konularak ve tasdik edilmek suretiyle işlenir. Ayrıca, tescil edilmiş araçların satış ve devir işlemleri noterler tarafından siciline işlenmek üzere işlemin tamamlanmasını müteakip en geç 15 iş günü içinde ilgili tescil kuruluşu ile Vergi Dairesi Müdürlüğüne bildirilir. Noterlerin vergi dairesi müdürlüklerine satış işlemlerini bildirmesi üzerine intikal eden araçların vergi kayıtları, satış sözleşmesinin düzenlendiği tarih itibariyle, 197 sayılı Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanunu hükümleri uyarınca önceki malikin vergi mükellefiyetine son verilir. Ayrıca, yeni malik adına vergi mükellefiyeti tesis edilir.

Tescil sürelerini geçirdiği tespit edilen araçlar trafikten men edilir. Aracın trafikten men edildiği yer tescil kuruluşunda, aracın alıcı adına tescil işlemleri yaptırılır. Bu süre içinde araçta veya taşınan yükte meydana gelecek zararlar, yeni araç sahibine aittir.

Noterlerce yapılmayan her çeşit satış ve devirler geçersizdir.”

BAŞKAN – Madde üzerinde, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına, Sayın Atilâ Sav; buyurun.

ATİLÂ SAV (Hatay) – Konuşmayacağız.

BAŞKAN – Demokratik Sol Parti Grubu adına, Sayın Yalçın Gürtan; buyurun. (DSP sıralarından alkışlar)

DSP GRUBU ADINA YALÇIN GÜRTAN (Samsun) – Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; Karayolları Trafik Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifinin 2 nci maddesi üzerinde, Demokratik Sol Partinin görüşlerini açıklamak üzere söz almış bulunuyorum; sözlerime başlamadan önce, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

2918 sayılı Karayolları Trafik Yasası, trafik olgusunun iyi yönetilmesi ihtiyacından kaynaklanmıştır. 2918 sayılı Yasa, kendisinden önceki 6085 sayılı Yasanın eksikliklerini ve aksaklıklarını gidermek amacıyla ele alınmıştır. Bu Yasanın hazırlanmasındaki asıl amaç ihtiyaçlara zamanında cevap verebilmektir. 2918 sayılı Yasayla, uyarıcı görevlerin düzenlenmesi ve onu takip eden trafik sorunlarına çözüm bulma hedefleri amaçlanmıştır; sağlıklı bir trafik sistemi için disiplinli ve tek bir elden yönetilen bir ortamın sağlanması amacı güdülmüştür. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 4199 sayılı Kanunla değişik 20 nci maddesinin (d) bendi "Tescil edilmiş araçların her çeşit satış ve devirleri, aracın Motorlu Taşıtlar Vergisi ile tescil plakasına yazılmış trafik para cezası borcu bulunmadığına dair belgenin ibrazı halinde araç sahibi adına düzenlenmiş tescil belgesi esas alınarak noterlerce ya da trafik şubeleri ve bürolarında yetkili memurlarca yapılır" hükmünü getirmektedir.

"Bu satış, noterler ve trafik şubeleri ve bürolarında yetkili memurlarca tescil belgesine tarih konularak ve tasdik edilmek suretiyle işlenir. Ayrıca, tescil edilmiş araçların satış ve devir işlemleri noterler tarafından siciline işlenmek üzere işlemin tamamlanmasını müteakip en geç 15 işgünü içinde ilgili tescil kuruluşu ile vergi dairesi müdürlüğüne bildirilir. Trafik şubeleri ve bürolarının vergi dairesi müdürlüklerine satış işlemlerini bildirmesi üzerine, intikal eden araçların vergi kayıtları, satış sözleşmesinin düzenlendiği tarih itibariyle, 197 sayılı Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanunu hükümleri uyarınca önceki malikin vergi mükellefiyetine son verilir. Ayrıca, yeni malik adına vergi mükellefiyeti tesis edilir.

Tescil sürelerini geçirdiği tespit edilen araçlar trafikten men edilir. Aracın trafikten men edildiği yer tescil kuruluşunda, aracın alıcı adına tescil işlemleri yaptırılır. Bu süre içinde araçta veya taşınan yükte meydana gelecek zararlar, yeni araç sahibine aittir."

Oysa, yeni getirilen yasa değişikliği teklifinde, bu yetkilerde, sadece noterler kanalıyla yapılması yolunda değişiklik getirilmektedir. Değişiklikle, trafik şubeleri ve bürolarındaki yetki ortadan kaldırılmak suretiyle yetki gasbı düşünülmüştür. Madem eski hamam eski tas gidecekti, niçin yeni bir trafik yasası yaptık?! Yasada değişiklik yapılmak istenilen hükümler 2918 sayılı Yasada zaten vardı. Mevcut olan bir maddenin değiştirilmesi, kontrol mekanizmasını genişletmek ve işi asıl kaynakta toplamak düşüncesinden kaynaklanmaktadır. Biz, noterlerin, satış ve devir işlemlerini yapmasının yanında, bu işlemin, trafik şube ve bürolarında da yapılmasının, çağın gereği olduğu ve devir işlemini hızlandıracağı inancındayız. Böylece, bazı işlemler işlerlik kazanacak ve vatandaş yorulmaktan kurtulacaktır. Ayrıca, maddî külfetler ve harçlar da ortadan kalkacaktır. Bu düşünceyle, biz, yasanın, evvelemirde uygulanması gerektiği inancındayız.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (DSP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Gürtan.

Madde üzerinde başka söz talebi ?..

AKIN GÖNEN (Niğde) – Sayın Başkan, oturduğum yerden bir cümleyle bir hususu izah edebilir miyim?

BAŞKAN – Buyurun; trafik yasalarında böyle âdeti geliştirdik.

AKIN GÖNEN (Niğde) – Efendim, tescil konusunda, bugün emniyette bu görev; ama, trafik polisi sıkıntımız var, yeni ek 8 inci maddeyle sigorta şirketlerine, bütün araçlar için, Hazine denetiminde bir bilgi merkezi kurduruyoruz . Bu tescil işlerini, İçişleri Bakanlığının değerlendirerek oraya aktarmasında personel tasarrufu açısından yarar var. Dosya, bir orada tutulacak, bir de emniyette; bu, bir dublikasyon olur; onu arz etmek istedim.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Madde üzerinde başka söz talebi?..

HİKMET SAMİ TÜRK (Trabzon) – Şahsım adına söz istiyorum Sayın Başkan.

BAŞKAN – Buyurun Sayın Türk. (DSP sıralarından alkışlar)

HİKMET SAMİ TÜRK (Trabzon) – Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; çok kısa bir arayla, Trafik Kanununda birbirini nakzeden iki değişiklik yapıyoruz. Daha önce, tescil edilmiş araçların satış ve devir işlemlerinin, noterler yanında, trafik büroları ve şubeleri tarafından yapılmasını kabul etmiştik. Şimdi, bu hüküm kaldırılıyor; yeniden, eski duruma dönülüyor; yeniden, satış ve devir işlemlerinin, yalnız, noterlerce yapılması öngörülüyor.

Şüphesiz, noterler yanında, tescil kuruluşlarının da satış ve devir işlemlerini yapabilmesi, vatandaş için büyük bir kolaylıktır; hem maddî bakımdan kolaylıktır hem işlemlere yakınlık bakımından kolaylıktır. Ancak, gerekçede, trafik zabıtasının zaten yeterince yüklü olduğu ve bu işlemleri yapmasının, onun asıl görevini aksattığı belirtilmektedir; bu da, uygulamadan gelen bir görüştür.

Ancak, ilerideki bir düzenleme olarak, daha önce Grup sözcümüz Sayın Zekeriya Temizel'in örnek verdiği taşınmaz mal satışlarının tapu sicilinde yapılmasına benzetilerek, tescil edilmiş araçların satış ve devirlerinin, tescil kuruluşları ya da trafik sicili tarafından yapılması olanağı getirilmelidir. Bu, büyük bir kolaylık olur; ancak, bunun altyapısının da hazırlanmış olması gerekir. Trafik sicilinin ya da tescil kuruluşlarının bu işlemleri yapabilecek konuma gelmeleri ve bu işlemleri başarabilecek elemana sahip olmaları gerekir. Bu, ileriye dönük bir düzenleme; getirilen öneriyle bunun gerçekleşmeyeceği şimdiden anlaşılmaktadır; ancak, vatandaşların kolaylık görmesi, böyle bir düşünceyi, önemli bir konu olarak gündeme getirmektedir.

Şimdi, burada, Motorlu Taşıtlar Vergisi borcunun bulunmadığına dair bir belgenin de ibraz edilmesi öngörülmektedir; bu, yerindedir. Burada, trafik cezası borcu bulunmadığına dair belge isteminden vazgeçilmiştir, aslında, bu, tartışılması gereken bir konudur. Mademki, eski malikin kamuya olan borçlarının bulunmadığı yolunda belge istenmektedir, trafik cezası borcunun bulunmadığına dair bir belgenin de istenmesi yerinde olurdu.

Maddenin (d) bendinin ikinci paragrafının ikinci cümlesinde, anlamı çok açık olmayan, hatta, Türkçe bakımından düşük cümle sayılabilecek bir ibare geçmektedir; orada "Noterlerin vergi dairesi müdürlüklerine satış işlemlerini bildirmesi üzerine intikal eden araçların vergi kayıtları, satış sözleşmesinin düzenlendiği tarih itibariyle..." deniliyor. Aslında, burada, bir yüklemin gelmesi gerekir, bir fiilin gelmesi gerekir; çünkü, ondan sonra yeni bir cümle başlıyor "... 197 sayılı Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanunu hükümleri uyarınca önceki malikin vergi mükellefiyetine son verilir" deniliyor. Şimdi, Türkçe bakımından cümlenin düzgün olması için ilk cümlenin sonuna "... intikal eden araçların vergi kayıtları, satış sözleşmesinin düzenlendiği tarih itibariyle yeni malike geçer" ya da "yeni malik adına düzeltilir" ya da "terkin edilir" ya da "sona erer" biçiminde bir ifadenin eklenmesi gerek. Belki, amaç itibariyle en uygunu "bu vergi kayıtlarının satış sözleşmesinin düzenlendiği tarih itibariyle yeni malik adına düzeltilmesi" biçiminde bir ifade olabilir...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Türk, lütfen toparlayalım.

HİKMET SAMİ TÜRK (Devamla) – Bu yanlışın, Başkanlığınıza verilecek olan bir düzeltme yetkisiyle, giderilmesini temenni ediyorum.

Bu düşünceyle, Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (DSP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Türk.

Madde üzerinde başka söz talebi?.. Yok.

Önerge yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler...Madde kabul edilmiştir.

ZEKERİYA TEMİZEL (İstanbul) – Sayın Başkanım, o taraflardan da var kabul etmeyenler; bir sayın isterseniz.

BAŞKAN – Gözle görülür bir şekilde fark var Sayın Temizel.

ZEKERİYA TEMİZEL (İstanbul) – Neyse, hiç değilse, gözle görülür bir fark olduğu tutanaklara geçmiş oldu.

BAŞKAN – 3 üncü maddeyi okutuyorum:

MADDE 3.–2918 sayılı Kanunun 42 nci maddesinin 4199 sayılı Kanunla değişik birinci fıkrasının (a) bendinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"a) Sürücülerin sınavları:

Sürücü belgesi alacakların sınavları, yönetmelikteki esaslara göre Millî Eğitim Bakanlığınca sınav sorumlusu olabileceğine dair belge verilen yüksekokul mezunu ve asgarî "B" sınıfı sürücü belgesi bulunan sınav sorumluları tarafından yapılır. Sınav sonucunda başarı gösteren sürücülere sertifikaları verilir. Bu sertifikalar, 41 inci maddedeki diğer şartlar aranarak sertifikanın alındığı yer trafik kuruluşunca sınıfına uygun sürücü belgeleri ile değiştirilmedikçe sahiplerine karayolunda araç kullanma yetkisi vermez."

BAŞKAN – Madde üzerinde gruplar adına?..

HİKMET ULUĞBAY (Ankara) – DSP Grubu adına, Hikmet Sami Türk konuşacak.

BAŞKAN – Demokratik Sol Parti Grubu adına, Sayın Hikmet Sami Türk; buyurun. (DSP sıralarından alkışlar)

DSP GRUBU ADINA HİKMET SAMİ TÜRK (Trabzon) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 17.10.1996 tarih ve 4199 sayılı Kanunla getirilen isabetli değişikliklerden biri, yeni kanun teklifiyle kaldırılmaktadır ve bu konuda gerekçe olarak da, yine trafik zabıtasının asıl görevinin bu iş olmadığı ve zaten görev bakımından yeterince yüklü olduğu ifade edilmektedir. Bu görüşe katılma olanağı yoktur. Çünkü, motorlu taşıtların, gerçekten onları kullanmaya ehil kimseler tarafından kullanılması son derece önemlidir. Çünkü, motorlu taşıtlar, çevre için potansiyel bir tehlike yaratabilecek olan araçlardır. Bu düşünceyledir ki, motorlu taşıtlar için zorunlu malî sorumluluk sigortası öngörülmüştür; ancak, sigorta her şeyi karşılamaya yetmez. Dolayısıyla, motorlu taşıt kullanacak olan kimselere verilecek olan ehliyetlerin, gerçekten objektif bir biçimde ve hiçbir şüpheye, spekülasyona yer vermeyecek biçimde verilmesi gerekir. Kanunun bu konudaki düzenlemesinin 1983 yılından beri, yani, Karayolları Trafik Kanununun kabul edildiği yıldan bu yana getirdiği gelişmeleri hatırlamak yerinde olacaktır.

Karayolları Trafik Kanununun 42 nci maddesinin ilk metninde "Sürücü belgesi alacakların sınavları, Emniyet Genel Müdürlüğünün ilgili birimlerinde görevlendirilecek komisyonlarca yapılır ve kazananlara belgeleri verilir" hükmü yer almaktaydı; ancak, bu hüküm, daha sonra 1985 yılında, 18.01.1985 tarih ve 245 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameyle değiştirilmiştir. Kararnameyle değişik biçimine göre 42 nci maddede konuya ilişkin hüküm şu biçimi almış oluyordu: "Sürücü belgesi alacakların sınavları, yönetmelikteki esaslara göre, sürücü kurslarında, Millî Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı gözetiminde sınav sorumluları tarafından yapılır ve başarı gösterenlere sertifikaları verilir."

Değerli milletvekilleri, böylece sınavda özelleştirmeye gidilmiştir. 4199 sayılı Kanunla, bu konuda yapılan değişiklikte, isabetli olarak, sınavı yapacak olan kimselerde dahi asgarî bir ehliyet aranmıştır ve Millî Eğitim Bakanlığınca sınav sorumlusu olabileceğine dair belge verilen yüksekokul mezunu ve asgarî B sınıfı sürücü belgesi bulunan sınav sorumluları tarafından sınavın yapılması öngörülmüştür. Bu hüküm yeni teklifte de devam ediyor; ancak, 4199 sayılı Kanunda bir ikinci cümle de vardı, o cümleye göre: "Oluşturulacak sınav komisyonuna trafik zabıtasından da bir kişi üye olarak katılır." İşte, bizim görüşümüzle, trafik zabıtasından üye olarak katılacak kişi, bu sınavın resmiyetini sağlayacak olan en önemli kişiydi. O bakımdan, biz, sınavda yeniden özelleştirmeye, daha doğrusu tam özelleştirmeye dönülmesine karşıyız ve bunun sakıncalı olacağını düşünmekteyiz.

Öte yandan, getirilen düzenleme, yasa tekniği bakımından da çok basit bir işlemi, konuyu bir hayli uzatarak yapmak biçiminde gerçekleştirmektedir. Çünkü, burada asıl çıkarılmak istenen, 4199 sayılı Kanunla değişen 42 nci maddenin birinci fıkrasının (a) bendinin ikinci cümlesidir; yani "Oluşturulacak sınav komisyonuna trafik zabıtasından da bir kişi üye olarak katılır" cümlesidir, çıkarılmak istenen budur. Yasa tekniği bakımından, basitlik bakımından, sadece bu cümlenin çıkarılması dahi yeterliydi; ama, bu, aslında en isabetli cümleydi ve bu cümlenin çıkarılışı belli edilmemek için madde yeniden yazılmıştır; fakat, 4199 sayılı Kanunla getirilen en isabetli hükümlerden birisi, böylelikle, Karayolları Trafik Kanunundan çıkarılmaktadır. Bu, daha önce bu hükmün konmasına neden olan durumların ortadan kalktığı anlamına gelmemektedir.

Gerçekten, eskiden, sürücü ehliyetlerinin verilmesi konusunda çok çeşitli söylentiler herkes tarafından duyulmuştur. Bu kaygılarımızın giderilebilmesi için, 4199 sayılı Kanundaki hükmün değiştirilmemesi gerekir.

O nedenle, biz, Demokratik Sol Parti olarak bu maddede yapılmak istenen değişikliğe karşı olduğumuzu ve maddenin 4199 sayılı Kanunla değişik biçimiyle kalmasından yana olduğumuzu ifade etmek isteriz.

Bu düşünceyle, Demokratik Sol Parti Grubu adına ve şahsım adına Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (DSP ve CHP sıralarından alkışlar)

AKIN GÖNEN (Niğde) – Sayın Başkan...

BAŞKAN – Sayın Gönen, söz mü istiyorsunuz?

AKIN GÖNEN (Niğde) – Madde üzerinde verilmiş önergemiz var, söz verecekseniz o zaman konuşacağım.

BAŞKAN – Sayın Gönen, Komisyonun ve Hükümetin önergeye katılıp katılmayacağına bağlı; ama, madde üzerinde şahsınız adına söz talebiniz olabilir, ben de verebilirim.

AKIN GÖNEN (Niğde) – O zaman, şahsım adına söz istiyorum Sayın Başkan.

BAŞKAN – Şahıslara geçmeden evvel, grupları adına başka söz talebi var mı efendim? Yok.

Şahsı adına, Sayın Akın Gönen; buyurun.

AKIN GÖNEN (Niğde) – Sayın Başkan, Sayın Hikmet Sami Türk Hocamın bu madde üzerinde söylediklerine ben de kısmen katılıyorum. Bu kanunun, belki trafik olayının en kilit müessesesi eğitim konusudur. Eğitim konusundaki eksiklik, sürücü kurslarının verdiği eğitimin yetersizliği kamuoyunda en çok konuşulan, tenkit edilen bir konu. Gerçekten gerek eğitimin müfredat programı gerekse yapılan sınavlar, yola çıkan sürücünün tam olarak araç kullanmasına yetmiyor; bu, bir gerçek. Bu eksikliği gidermek için, kanunda zorunlu eğitim getirildi, buna ek olarak radyo-televizyon eğitimi konuldu; ama, yeter mi; yetmez. Yine, bu sürücü kurslarındaki eğitimin yoğunlaştırılması, daha ciddî şekle getirilmesi ve tatbikata dönük eğitimin, tabiri caizse direksiyon eğitiminin yoğunlaştırılması lazım.

Buradaki değişiklik teklifiyle, polisin bu sınavlardan çıkarılması -gruplar anlaşmış- eğer mutlaka olacaksa, amiyane tabiriyle "leblebi dağıtır gibi ehliyet, sürücü belgesi dağıtılıyor" denilen kursların yaptığı sınavlara valinin -ki, valiler bunu duyarlar- sınav komisyonu üyeliği hakkı olan bir kamu görevlisini yollamasında zaruret var. Bu olmadan madde değiştirilip, polis bu sınavlardan çıkarılırsa, bu iddialar süreceği gibi, bu açıdan kanunun zayıflaması sonucu da doğacak.

Onun için, ben, bu maddenin, en azından verdiğimiz önerge doğrultusunda kabulünü takdirlerinize sunuyorum. (ANAP ve DSP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Gönen.

Şahsı adına, İsmail Yılmaz; buyurun.

İSMAİL YILMAZ (İzmir) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan madde üzerinde şahsî görüşlerimi açıklamak üzere, huzurlarınıza gelmiş bulunuyorum; sizleri ve bizleri seyreden milletimizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Necmettin Dede'nin kanun teklifinin 3 üncü maddesinde, sürücü sınavlarıyla ilgili bölümde, daha önceki kanundaki "oluşturulacak sınav komisyonuna emniyet görevlisi bir polisin de katılması" hükmü çıkarılmak suretiyle, tamamen Millî Eğitim Bakanlığının uhdesine bırakılması mantığı getirilmiştir.

Aslında, Millî Eğitim Bakanlığı Türkiye'deki tüm eğitimin sahibidir, millî eğitimin sahibidir. Sürücü kursları da trafik eğitimi veren kuruluşlardır; dolayısıyla, Millî Eğitim Bakanlığının denetiminde, gözetiminde eğitim yaparlar; artı, yine, Millî Eğitim Bakanlığı yetkilileri tarafından sınavları yaptırılır. Millî Eğitim Bakanlığının yetkilileri de bir kamu görevlisidir.

Bunun yanında, ayrıca, normalde görevi denetleme olan, trafiğin akışı sırasındaki tehlikelerle ilgili olarak sürücüleri uyarması ve diğer trafik önlemlerini alması gereken trafik polisini -zaten, sayıca yetersiz olan trafik polisini- bir de bu şekilde sürücü sınavlarına koymak, bir ölçüde, yasakçı mantığın bir getirisidir. Halbuki, sürücü okulları, sürücü kursları 1987 yılında çıkarılırken, bunu yıllar boyu uygulayan Avrupa ülkelerinden örnek alınarak çıkarılmıştır ve gerçekten, şu anda, Avrupa standartlarının üzerinde eğitim vermektedirler ve bu konuyu hassasiyetle yapmaktadırlar. Birkaç insanın bundan önce yaptığı birtakım yanlışlıkları göz önüne alarak, böyle müesseseleri, sanki, tamamıyla sürücü sınavlarına hile karıştırıyormuş veya haksız birtakım uygulamalar yapıyormuş gibi düşünerek, polisi bu işin içerisine ilave etmeye kalkmak, bir ölçüde, Millî Eğitime güvenmemek demektir. Millî Eğitim Bakanlığı bu kursları açıyorsa, bu kursları denetliyorsa ve bunların sınavlarını yapıyorsa, hem de bu konuda yetişmiş millî eğitim uzmanları tarafından, en az (B) sınıfı sürücü belgesi olan öğretmenler tarafından bu sınavlar yapılıyorsa, bir de polisin buraya girmesinin ne anlamı var?! Bunu, gerçekten çözmek mümkün değil.

Trafik polisi trafik denetimini yapsın. Trafik polisini bir sınav komisyonuna kapatmak, trafik polisini bir büroya kapatarak tescil işleriyle veya satış işleriyle uğraştırmak, trafik polisinin asıl yapacağı işleri, asıl yapacağı fonksiyonları önlemek demektir. Trafik polisini, trafik denetlemesine sevk etmek gerekiyor.

Bu maddeyi yerinde ve uygun buluyor, desteklediğimi ifade ediyor, saygılar sunuyorum. (RP ve DYP sıralarından alkışlar)

İ. ERTAN YÜLEK (Adana) – Sayın Başkan, biri lehte, biri aleyhte konuştu; üzerinde söz istiyorum.

BAŞKAN – Öyle bir usulümüz yok maddeler üzerinde; tümü üzerinde, en sonunda...

Madde üzerinde gruplar ve şahıslar adına yapılan konuşmalar tamamlanmıştır.

Madde üzerinde bir önerge vardır, önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 192 sıra sayılı Karayolları Trafik Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifinin 3 üncü maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

Hüsamettin Korkutata Sabri Ergül Akın Gönen

Bingöl İzmir Niğde

İsmail Yılmaz Refik Aras

İzmir İstanbul

Madde 3.- 2918 sayılı Kanunun 42 nci maddesinin birinci fıkrasının 4199 sayılı Kanunla değişik (a) bendinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"a) Sürücülerin sınavları:

Sürücü belgesi alacakların sınavları, yönetmelikteki esaslara göre Millî Eğitim Bakanlığınca sınav sorumlusu olabileceğine dair belge verilen yüksekokul mezunu ve asgarî "B" sınıfı sürücü belgesi bulunan sınav sorumluları tarafından yapılır. Oluşturulacak sınav komisyonuna gerekli görüldüğünde vali onayı ile yukarıdaki üyelik şartlarını taşıyan bir kamu görevlisi de üye olarak katılabilir. Sınav sonucunda başarı gösteren sürücülere sertifikaları verilir. Bu sertifikalar, 41 inci maddedeki diğer şartlar aranarak sertifikanın alındığı yer trafik kuruluşunca sınıfına uygun sürücü belgeleri ile değiştirilmedikçe sahiplerine karayolunda araç kullanma yetkisi vermez."

BAŞKAN – Sayın Komisyon, önergeye katılıyor musunuz?

İÇİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI M. NECATİ ÇETİNKAYA (Konya) – Katılamıyoruz.

BAŞKAN – Çoğunluğunuz olmadığı için, benimsemenize rağmen katılamıyorsunuz.

İÇİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI M. NECATİ ÇETİNKAYA (Konya) – Evet.

BAŞKAN – Sayın Hükümet?..

İÇİŞLERİ BAKANI MERAL AKŞENER (İstanbul) – Katılıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Komisyon benimsediğini ifade etti; ancak çoğunluğu olmadığı için katılamıyor, Sayın Hükümet katılıyorlar.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmiştir.

Maddeyi, kabul edilen önerge doğrultusunda oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde, önerge doğrultusundaki değişik şekliyle kabul edilmiştir.

Ek madde talebiyle ilgili bir önerge var; okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 192 sıra sayılı Karayolları Trafik Kanununun bazı maddelerinde değişiklik yapılmasına dair kanuna bir madde eklenerek, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 83 üncü maddesinin ikinci fıkrasına aşağıdaki cümlenin eklenmesini arz ve teklif ederiz.

Ahmet Küçük Önder Sav Atilâ Sav

Çanakkale Ankara Hatay

Oya Araslı Ali Rıza Bodur Nezir Büyükcengiz

İçel İzmir Konya

Madde 4. – Karayolları Trafik Kanununun 83 üncü maddesinin ikinci fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir.

"Genel kolluğun el koyduğu trafik kazalarında, hasar tazminatı ödemelerini hızlandırmak amacıyla, sigorta şirketlerince istenen belgeler, talep halinde hak sahiplerine, kazaya el koyan genel kollukça doğrudan verilir."

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, önergeyi işleme koyabilmem için, İçtüzüğümüzün 87 nci maddesinin dördüncü fıkrası gereğince, Komisyonun salt çoğunluğunun, önerge lehinde oy beyan etmesi gerekiyor. Geçici olarak kullandığımız salon, Komisyonun, bu şekilde, burada toplanmasını mümkün kılmıyor; onun için, bir anlamda, Komisyon üyelerini, Genel Kurul salonunda tespit etmeye çalışacağım.

Sayın Çetinkaya, önerge konusundaki düşünceniz?..

İÇİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI M. NECATİ ÇETİNKAYA (Konya) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Siz önergeye karşısınız...

İÇİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI M. NECATİ ÇETİNKAYA (Konya) – Doğrudur.

İSMAİL YILMAZ (İzmir) – İsimlerini okuyun Sayın Başkan.

BAŞKAN – Efendim, gerek yok. Sayın Çetinkaya, Komisyon adına katılmadığını beyan etti. Dolayısıyla, önergeyi işleme koyamayacağım.

Sayın milletvekilleri, madde olağanüstü uzun olduğu için, üye arkadaşımızın oturarak okumasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

4 üncü maddeyi okutuyorum:

MADDE 4. – 4199 sayılı Kanunun 47 nci maddesinin ikinci fıkrası yürürlükten kaldırılmış; 2918 sayılı Kanunun, 4199 sayılı Kanunun 47 nci maddesi ile yürürlükten kaldırılan ceza hükümleri aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmiştir.

1. 13 üncü maddesinin son fıkrası :

“Bu madde hükümlerine uymayanlar fiil başka bir suç oluştursa bile ayrıca 7 200 000 lira para cezası ile cezalandırılırlar.”

2. 14 üncü maddenin son fıkrası:

“Bu madde hükümlerine aykırı hareket edenler 7 200 000 lira para cezası verilir.”

3. 16 ncı maddenin dördüncü fıkrası :

“Bu madde hükümlerine aykırı hareket edenler 72 000 000 lira para cezası ile cezalandırılırlar.”

4. 17 nci maddenin son fıkrası :

“Bu madde hükümlerine uymayanlar 72 000 000 lira para cezası ile cezalandırılırlar.”

5. 18 inci maddenin üçüncü fıkrası :

“Bu madde hükümlerine aykırı olarak izinsiz yapı yapanlar 72 000 000 lira para cezası ile cezalandırılırlar.”

6. 20 nci maddenin ikinci fıkrası :

“Araç satın alıp, bu maddenin birinci fıkrasının (a) bendinin (1) numaralı alt bendi ile (e) bendi hükümlerine uymayanlara 3 600 000 lira para cezası, (d) bendi hükmüne uymayan noterlere ise 28 800 000 lira hafif para cezası verilir.”

7. 21 inci maddenin ikinci fıkrası :

“Bu madde hükmüne uymayan sürücüler 14 400 000 lira para cezası ile cezalandırılırlar.”

8. 23 üncü maddenin ikinci fıkrası :

“Bu madde hükmüne uymayanlar 1 800 000 lira para cezası ile cezalandırılırlar.”

9. 25 inci maddenin üçüncü ve dördüncü fıkraları birleştirilmek suretiyle üçüncü fıkra olarak:

“Bu madde hükümlerine uymayanlar 3 600 000 lira para cezası ile cezalandırılırlar. Ayrıca, trafik zabıtasınca bu geçici belge ve plakalar iptal edilerek, araçlar trafikten men edilir.”

10. 26 ncı maddenin dördüncü fıkrası :

“Bu maddenin birinci fıkrası hükmüne uymayan sürücüler 1 800 000 lira para cezası ile cezalandırılırlar. İkinci fıkrasına göre çıkarılacak yönetmelik hükümlerine aykırı davranan sürücüler de 1 800 000 lira para cezası ile cezalandırılır. Sürücü, aynı zamanda araç sahibi değilse, ayrıca, tescil plakasına da aynı miktar için ceza tutanağı düzenlenir.”

11. 28 inci maddenin son fıkrası :

“Bu madde hükmüne uymayanlar 3 600 000 lira para cezası ile cezalandırılırlar.”

12. 30 uncu maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri :

“a) Servis freni, lastikleri, dış ışık donanımından yakını ve uzağı gösteren ışıklar ile park, fren ve dönüş ışıkları noksan, bozuk veya teknik şartlara aykırı olan araçları kullanan sürücüler 1 800 000 lira para cezası,

b) Diğer eksik ve bozuklukları bulunan araçlarla, görüşü engelleyecek veya bir kaza halinde içindekiler için tehlikeli olabilecek süs, aksesuar, eşya ve çıkıntıları olan araçları kullananlarla, karayolunu kullananlar için tehlike yaratacak şekilde olan veya görüşü engelleyecek ve çevredekileri rahatsız edecek derecede duman veya gürültü çıkaran araçları kullanan sürücüler 3 600 000 lira para cezası

ile cezalandırılırlar.”

13. 31 inci maddenin ikinci fıkrası :

“Birinci fıkranın (a) bendinde sayılan gereçleri bulundurmayan, kullanmayan veya kullanılabilir durumda bulundurmayan sürücüler 1 800 000 lira; (b) bendine göre araçlarında taksimetre, takoğraf bulundurmayan, kullanmayan veya kullanılabilir durumda bulundurmayan sürücüler 7 200 000 lira para cezası ile cezalandırılırlar. Sürücü, aynı zamanda araç sahibi değilse ayrıca, tescil plakasına da aynı miktar için ceza tutanağı düzenlenir. Ayrıca trafik zabıtasınca, (b) bendi hükmüne uygun durumda bulunmayan araçlar, eksiklikleri giderilinceye kadar trafikten men edilir. Aynı bentte belirtilen cihazları bozuk imal edenler veya bozulmasına vasıta olanlar 3 aydan 6 aya kadar hafif hapis cezası ve 108 000 000 lira hafif para cezası ile cezalandırılırlar.”

14. 32 nci maddenin ikinci fıkrası :

“Bu madde hükmüne uymayanlar 1 800 000 lira para cezası ile cezalandırılırlar.”

15. 34 üncü maddenin son fıkrası :

“Muayene süresi geçirilen veya sahip değiştirme hali hariç, özel muayene yaptırılması zorunlu olduğu halde yaptırılmamış araçları kullanan sürücüler, 1 800 000 lira para cezası ile cezalandırılırlar.”

16. 35 inci maddenin beşinci ve altıncı fıkrası :

“Karayolları Genel Müdürlüğünce işletme belgesi ile yetki verildiği halde, yönetmelikte belirtilen işletme şartlarına uymayan ve muayeneleri gerektiği şekilde yapmayan muayene istasyonu işletenleri, 28 800 000 lira hafif para cezası ile işletme belgelerinin yedi gün geri alınması, tekrarında 36 000 000 lira hafif para cezası ile işletme belgelerinin onbeş gün geri alınması, ikinci tekrarında ise, 43 200 000 lira hafif para cezası ve işletme belgelerinin süresiz iptali cezası ile cezalandırılırlar.

İşletme belgesi geçici olarak geri alındığı halde geri alma süresi içinde muayene yapan muayene istasyonu işletenleri 108 000 000 lira hafif para cezası ile cezalandırılırlar ve işletme belgeleri süresiz iptal edilir.”

17. 36 ncı maddenin üçüncü ve dördüncü fıkraları birleştirilmek suretiyle üçüncü fıkra olarak:

“Sürücü belgesi bulunmadan veya geçerli sürücü belgesi olmadan trafiğe çıkanlara ilk tespitte (1) ay, tekrarı halinde (3) ay hafif hapis cezası verilir. Ayrıca bu kişiler her defasında 7 200 000 lira hafif para cezasıyla da cezalandırılırlar. Bu kişilerin kazaya neden olması halinde bu cezaların uygulanması diğer cezaların uygulanmasına engel teşkil etmez. Sürücü aynı zamanda araç sahibi değilse, araç sahibine de aynı miktar hafif para cezası uygulanır.”

18. 37 nci maddenin ikinci fıkrası :

“Durumları bu madde hükmüne uymayanlara araç kullandıran veya hayvanları tevdi edenler, 1 800 000 lira para cezası ile cezalandırılırlar.”

19. 39 uncu maddenin son fıkrası :

“Bu madde hükümlerine aykırı hareket eden sürücüler ile bunlara araç kullandıranlar, bu Kanunun 36 ncı maddesinin üçüncü fıkrasına göre cezalandırılırlar.”

20. 42 nci maddenin son fıkrası :

“Yanlış bilgi veya sahte belge verenler, fiil daha ağır bir cezayı gerektirmediği takdirde iki ay hafif hapis ve 18 000 000 lira hafif para cezası ile cezalandırılırlar.”

21. 44 üncü maddenin son fıkrası :

“Bu madde hükümlerine uymayan sürücüler, 3 600 000 lira para cezası ile cezalandırılırlar.”

22. 46 ncı maddenin son fıkrası :

“Bu madde hükümlerine uymayan sürücüler, 3 600 000 lira para cezası ile cezalandırılırlar.

23. 47 nci maddenin ikinci fıkrası :

“Trafik zabıtası veya diğer yetkililerin dur işaretlerine, ışıklı trafik işaretlerinden kırmızı renkli olanına veya sesli işaretlere uymayan sürücüler, 3 600 000 lira, diğer trafik işaretlerine uymayan sürücüler, 1 800 000 lira para cezası ile cezalandırılırlar.”

24. 48 inci maddenin dördüncü, beşinci ve altıncı fıkrası :

“Toplu taşım araçlarında sigara içilemez. Sigara içenler hakkında 4207 sayılı Tütün Mamullerinin Zararlarının Önlenmesine Dair Kanun hükümleri uygulanır.

Yönetmelik ile belirtilen miktarların üzerinde alkollü araç kullandığı tespit edilen sürücüler, birinci defada (3) ay, ikinci defada (1) yıl süreyle sürücü belgeleri ellerinden alınır. Her iki seferinde ayrıca, 7 200 000 lira para cezası uygulanır. Üçüncü defasında ise 5 yıl süre ile sürücü belgeleri ellerinden alınır ve (1) ay hafif hapis cezası ile birlikte 7 200 000 lira hafif para cezası uygulanır. Psiko-teknik değerlendirme ve psikiyatri uzmanı muayenesi sonrası uygun görülenlere, geri alma süresi sonunda sürücü belgeleri iade edilir. Psiko-teknik değerlendirme ve psikiyatri uzmanı muayenesinin yapılmasına dair esas ve usuller yönetmelikte gösterilir.

Uyuşturucu veya keyif verici maddeleri alarak araç kullananlara, eylemi başka bir suç oluştursa bile ayrıca 6 ay hafif hapis cezası ile birlikte 28 800 000 lira hafif para cezası uygulanır ve sürücü belgeleri süresiz olarak geri alınır.”

25. 49 uncu maddenin üçüncü fıkrası :

“Bu madde hükmüne aykırı olarak taşıt kullanan sürücüler 1 800 000 lira para cezası ile cezalandırılırlar. Sürücü aynı zamanda araç sahibi değilse, araç sahibine de 3 600 000 lira ayrıca işleten veya teşebbüs sahibine de 7 200 000 lira için ceza tutanağı düzenlenir.”

26. 51 inci maddenin ikinci ve beşinci fıkrası :

“Hız ölçen teknik cihaz veya çeşitli usullerle yapılan tespit sonucu hız sınırlarını; yüzde ondan yüzde elliye (elli dahil) kadar aşan sürücüler 3 600 000 lira, yüzde elliden fazla aşan sürücüler 7 200 000 lira para cezası ile cezalandırılırlar.”

“Bu cihazları imal veya ithal edenler, fiil başka bir suç oluştursa bile ayrıca 18 000 000 lira hafif para cezası ve altı ay hafif hapis cezası ile araçlarında bulunduran işletenler ise 18 000 000 lira hafif para cezası ve iki ay hafif hapis cezası ile cezalandırılırlar ve bu cihazların müsaaderesine de hükmolunur.”

27. 52 nci maddenin son fıkrası :

“Bu madde hükmüne uymayan sürücüler 1 800 000 lira para cezası ile cezalandırılırlar.”

28. 53 üncü maddenin son fıkrası :

“Bu madde hükümlerine uymayan sürücüler 1 800 000 lira para cezası ile cezalandırılırlar.”

29. 54 üncü maddenin son fıkrası :

“Bu madde hükümlerine uymayan sürücüler 3 600 000 lira para cezası ile cezalandırılırlar.”

30. 55 inci maddenin son fıkrası :

“Bu madde hükümlerine uymayan sürücüler 1 800 000 lira para cezası ile cezalandırılırlar.”

31. 56 ncı maddenin son fıkrası :

“Bu madde hükümlerine uymayan sürücüler 1 800 000 lira para cezası ile cezalandırılırlar.”

32. 57 nci maddenin son fıkrası :

“Bu madde hükümlerine uymayan sürücüler 1 800 000 lira para cezası ile cezalandırılırlar.”

33. 58 inci maddenin son fıkrası :

“Bu madde hükmüne uymayan sürücüler ve yolcular 1 800 000 lira para cezası ile cezalandırılırlar.”

34. 59 uncu maddenin son fıkrası :

“Zorunlu hallerde gerekli önlemleri almadan duraklayan veya parkeden sürücüler ile zorunlu haller dışında duraklayan veya parkeden sürücüler 1 800 000 lira para cezası ile cezalandırılırlar.”

35. 60 ıncı maddenin son fıkrası :

“Bu madde hükümlerine uymayan sürücüler 1 800 000 lira para cezası ile cezalandırılırlar.”

36. 61 inci maddenin ikinci fıkrası :

“Bu madde hükümlerine uymayan sürücüler 1 800 000 lira para cezası ile cezalandırılırlar.”

37. 62 nci maddenin son fıkrası :

“Bu madde hükmüne uymayan sürücüler 1 800 000 lira para cezası ile cezalandırılırlar.”

38. 63 üncü maddenin son fıkrası :

“Bu madde hükmüne uymayan sürücüler 7 200 000 lira para cezası ile cezalandırılırlar.”

39. 64 üncü maddenin son fıkrası :

“Bu maddenin birinci fıkrasının (a) bendinin (1) ve (3) numaralı alt bentleri ile (b) bendi hükümlerine uymayanlar 1 800 000 lira, birinci fıkrasının (a) bendinin (2) numaralı alt bendi hükümlerine uymayan sürücüler 3 600 000 lira para cezası ile cezalandırılırlar.”

40. 65 inci maddenin üçüncü ve beşinci fıkrası :

“Birinci fıkranın (a) bendi hükümlerine uymayanlar 1 800 000 lira, (c), (f), (g), (h), (i) ve (j) bentleri hükümlerine uymayanlar 3 600 000 lira, (b), (d) ve (e) bentlerindeki hükümlere uymayanlar 7 200 000 lira para cezası ile cezalandırılırlar.”

“Sürekli ve süreksiz olarak yük naklettiren kamu kurum ve kuruluşları ve gerçek ve tüzelkişilere ait işletmeler, yük nakli yaptırdıkları araçların azamî toplam ağırlıklarını dikkate alarak yükleme yapmak zorundadırlar. Bu hükme aykırı hareket edenler hakkında her araç için 72 000 000 lira para cezası uygulanacağı gibi araçlar trafikten men edilir.”

41. 66 ncı maddenin son fıkrası :

“Bu madde hükümlerine uymayan sürücüler 3 600 000 lira para cezası ile cezalandırılırlar.”

42. 67 nci maddenin son fıkrası :

“Bu madde hükümlerine uymayanlar 1 800 000 lira para cezası ile cezalandırılırlar.”

43. 68 inci maddenin son fıkrası :

“Bu madde hükümlerine uymayan yayalar 1 800 000 lira para cezası ile cezalandırılırlar.”

44. 69 uncu maddenin ikinci ve dördüncü fıkraları birleştirilmek suretiyle ikinci fıkra olarak:

“Bu madde hükümlerine uymayanlar 1 800 000 lira para cezası ile cezalandırılırlar. Ancak, başıboş hayvan bırakma yasağına riayet etmeyerek trafik kazasına sebebiyet veren faile (3) ay hafif hapis cezası uygulanır.”

45. 70 inci maddenin son fıkrası :

“Bu madde hükümlerine uymayanlar 7 200 000 lira para cezası ile cezalandırılırlar.”

46. 71 inci maddenin son fıkrası :

“Zorunluluk olmadığı halde gereksiz geçiş üstünlüğü hakkını kullanan sürücüler 1 800 000 lira para cezası ile cezalandırılırlar.”

47. 72 nci maddenin ikinci fıkrası :

“Bu madde hükmüne uymayan sürücüler 1 800 000 lira para cezası ile cezalandırılırlar.”

48. 73 üncü maddenin son fıkrası :

“Bu madde hükümlerine uymayanlar 1 800 000 lira para cezası ile cezalandırılırlar.”

49. 74 üncü maddenin son fıkrası :

“Bu madde hükümlerine uymayan sürücüler 3 600 000 lira para cezası ile cezalandırılırlar.”

50. 75 inci maddenin son fıkrası :

“Bu madde hükümlerine uymayan sürücüler 3 600 000 lira para cezası ile cezalandırılırlar.”

51. 76 ncı maddenin son fıkrası :

“Bu madde hükümlerine uymayan sürücüler 3 600 000 lira para cezası ile cezalandırılırlar.”

52. 77 nci maddenin son fıkrası :

“Bu maddenin birinci fıkrasının (b) bendi hükmüne uymayan sürücüler 3 600 000 lira, (c) bendi hükmüne uymayan sürücüler 1 800 000 lira para cezası ile cezalandırılırlar.”

53. 78 inci maddenin son fıkrası :

“Bu madde hükmüne uymayanlar 1 800 000 lira para cezası ile cezalandırılırlar.”

54. 79 uncu maddenin son fıkrası :

“Bu madde hükmüne uymayanlar 1 800 000 lira para cezası ile cezalandırılırlar.”

55. 81 inci maddenin üçüncü ve dördüncü fıkrası :

“Anlaşma hali dışında maddî hasarlı, ölümlü veya yaralanmalı trafik kazalarında, zabıtanın iznini almadan zaruret dışında olay yerinden ayrılan veya birinci fıkranın (b) bendi hükümlerine uymayan sürücüler 7 200 000 lira para cezası ile cezalandırılırlar.”

Bu maddenin diğer hükümlerine uymayanlar 3 600 000 lira para cezası ile cezalandırılırlar.”

56. 82 nci maddenin son fıkrası :

“Bu madde hükümlerine uymayanlar 3 600 000 lira para cezası ile cezalandırılırlar.”

57. 91 inci maddenin son fıkrası :

“Bu madde hükmüne uymayanlar 1 800 000 lira para cezası ile cezalandırılırlar.”

58. 94 üncü maddenin son fıkrası :

“Bu madde hükmüne uymayanlar 1 800 000 lira para cezası ile cezalandırılırlar.”

59. 98 inci maddenin son fıkrası:

“Bu madde hükmüne uymayan sigortacılar, 108 000 000 lira hafif para cezası ile cezalandırılırlar.”

60. 99 uncu maddenin son fıkrası :

“Bu madde hükmüne uymayan sigortacılar, 108 000 000 lira hafif para cezası ile cezalandırılırlar.”

61. 101 inci maddenin son fıkrası :

"Bu madde hükmüne uymayan sigorta şirketleri 108 000 000 lira hafif para cezası ile cezalandırılırlar."

62. 104 üncü maddenin beşinci fıkrası :

“Bu madde hükümlerine uymayan teşebbüs sahipleri, 108 000 000 lira hafif para cezası ile cezalandırılırlar.”

63) 108 inci maddenin yedinci fıkrasının son cümlesi :

“Ayrıca, söz konusu yükümlülüğü yerine getirmeyen şirketler 108 000 000 lira hafif para cezası ile cezalandırılırlar.”

64. 118 inci maddenin son fıkrası :

“Bu madde ve diğer ilgili maddelerdeki hükümlere göre sürücü belgeleri geri alınanlardan, geri alma süresi içinde araç kullandığı tespit edilenler, bu Kanunun 36 ncı maddesinin üçüncü fıkrasına göre cezalandırılırlar.”

65) 123 üncü maddenin dördüncü ve beşinci fıkrası :

“Bu madde hükümlerine ve yönetmelikteki şartlara uymadıkları, mülkî idare amirlerince görevlendirilen yetkililer veya Millî Eğitim Bakanlığı yetkilileri tarafından tespit edilen kursların sahiplerine, olayın özelliğine göre belirlenecek süre içinde şartlara uymaları yazılı olarak bildirilir. Bu süre içinde şartların yerine getirilmemesi halinde kurs sahipleri 18 000 000 lira hafif para cezası ile cezalandırılırlar. Ayrıca kurs 15 günden az olmamak üzere mülkî amirlerce geçici olarak kapatılır. Bu süre 625 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu hükümleri uyarınca gerekli işlemler sonuçlandırılıncaya kadar uzatılır.

Belge alınmadan açılan kursların sahipleri 3 aydan 6 aya kadar hafif hapis cezası ve 108 000 000 lira hafif para cezası ile cezalandırılır. Ayrıca, belge alınmadan açılan kurslar zabıtaca kapatılır.”

66. Ek 1 inci maddenin altıncı fıkrası :

“Bu madde hükümlerine uymayan sürücüler 14 400 000 lira para cezası ile cezalandırılırlar. Sürücü aynı zamanda araç sahibi değilse tescil plakasına da 140 400 000 lira için ceza tutanağı düzenlenir. Ayrıca, bu araçlar ilk tespitte 7 gün, ikinci tespitte 15 gün, üçüncü tespitte 30 gün süreyle trafikten men edilir.”

67. Ek 2 nci maddesi :

“Araçlarını motorlu araç tescil ve trafik belgesinde gösterilen maksadın dışında kullananlar ile sürülmesine izin veren araç sahipleri 14 400 000 lira para cezası ile cezalandırılırlar.

Ayrıca araç 15 gün süre ile trafikten men edilir.”

MEHMET SIDDIK ALTAY (Ağrı) – Sayın Başkan, altmış altıncı bentte, Sayın Kâtip 140 milyon 400 bin lirayı, 14 milyon 400 bin lira olarak okudu.

BAŞKAN – Doğru okundu; o, 14 milyon. Baskı yanlışı var, okurken düzeltildi.

Sayın milletvekilleri, madde üzerinde, birden çok grubun söz talebi vardır, şahısları adına da söz talepleri var; ayrıca, madde üzerinde çok sayıda değişiklik önergesi vardır. Çalışma süremizin tamamlanmasına da çok az bir süre kalmıştır. Bu nedenle, oylarınıza başvurarak maddeyi tamamlamaya kalkarsak, bir saate yakın bir süre gerekeceğini tahmin ediyorum; onun için, oylarınıza başvurmuyorum.

Çalışmalarımızı burada sona erdirip, alınan karar gereğince, İçişleri Bakanı Meral Akşener hakkındaki Meclis soruşturması önergesini görüşmek ve Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da boşaltılan yerleşim birimleri konusundaki Meclis araştırması önergesinin öngörüşmesini yapmak için, 20 Mayıs 1997 Salı günü saat 15.00'te toplanmak üzere, birleşimi kapatıyorum.

Kapanma Saati: 18.52

V. – SORULAR VE CEVAPLAR

A) YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI

1. – Manisa Milletvekili Tevfik Diker’in, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkan Yardımcısı tarafından bir kişiye verilen silah ruhsatına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Meral Akşener’in yazılı cevabı (7/2462)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın T.B.M.M. İçtüzüğünün 96 ncı maddesi gereğince İçişleri Bakanı Sayın Meral Akşener tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Saygılarımla.

4.4.1997

Tevfik Diker

Manisa

Sorular :

1. Halen Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkan Yardımcısı olarak görev yapan Hanefi Avcı’nın imzası ve Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğü mühürü ile mühürlenmiş, Ferit kod adlı PKK itirafçısı Mustafa Deniz’e verilen silah taşıma belgesinde geçen ve 1990-1993 yıllarında kullanılan 261 73 nolu telefon Diyarbakır Jandarma Asayiş Komutanlığına, 117 99 nolu telefon Diyarbakır Emniyet İstihbarat Şube Müdürlüğüne mi aittir? Değil ise, kimlere aittir? Özel kişilere ait ise, Hanefi Avcı özel kişi telefonlarını Resmî Kurum telefonu olarak mı göstermektedir? Bununla Devlet ne sağlamaktadır? Telefonların gerçek sahipleri bu uygulamadan haberdar mıdırlar? Kişilerin karşılaşmaları muhtemel tehlikeler olamaz mı?

2. Aynı belgede PKK itirafçısına verilen L-27507 9 mm Browning tabanca Jandarma ve Emniyet envanterinde yoksa, Hanefi Avcı bu silahı nereden temin ederek vermiştir?

T.C.

İçişleri Bakanlığı

Emniyet Genel Müdürlüğü

Sayı : B.05.1.EGM.0.12.01.01/101841 15.5.1997

Konu : Yazılı soru önergesi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi : TBMM Başkanlığının 10.4.1997 gün ve A.01.GNS.0.10.00.02-7/2462-6146/17193 sayılı yazısı.

Manisa Milletvekili Tevfik Diker tarafından TBMM Başkanlığına sunulan ve tarafımdan yazılı olarak cevaplandırılması istenilen soru önergesinin cevabı aşağıya çıkarılmıştır.

1990-1993 yılları arasında önergede bahsedilen 11 799 nolu telefon Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şubesinde kullanılmakta olup, halen aynı hizmetlerde 221 17 99 olarak kullanılmaktadır. 26 173 nolu telefon ise Diyarbakır Jandarma Asayiş Komutanlığına ait olmadığı, Halime Uyan isimli şahsın üzerine kayıtlı olduğu yapılan araştırmalardan anlaşılmıştır.

Hanefi Avcı tarafından Mustafa Deniz’e verilen belge silah taşıma belgesi değildir. Bahse konu belge Mustafa Deniz’in itirafçı olduğunu ve hayatının tehlikede olduğunu belirten bir belgedir.

Hanefi Avcı tarafından Mustafa Deniz’e L-27507 seri nolu silahın verilmesi sözkonusu değildir.

Bilgilerinize arz ederim.

Dr. Meral Akşener

İçişleri Bakanı

2. – Malatya Milletvekili Ayhan Fırat’ın, görevden alınan SSK Genel Müdürü hakkında mahkeme kararına ilişkin Başbakandan sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Necati Çelik’in yazılı cevabı (7/2471)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Başbakan tarafından yazılı olarak cevaplandırılması için gereğini arz ederim.

Saygılarımla. 7.4.1997

Ayhan Fırat

Malatya

1996 yılı sonunda Çalışma Bakanı Necati Çelik tarafından görevden alınan SSK Genel Müdürünün, bu haksız tasarrufa karşı açtığı göreve iade edilmesi ile ilgili davada, önce Danıştay 5 inci Dairesi 96/2324 sayılı karar ile, bilahare de İdarî Dava Dairesi 97/96 sayılı kararları ile davacının göreve iadesine karar verdiği malumlarıdır. Kararın davalı idareye tebliğini mütakip, 30 günden fazla süre geçmesine rağmen Yüksek Yargı kararının gereği halen uygulanmamıştır.

1. Yüksek Yargı kararı neden zamanında uygulanmamaktadır?

2. Yüksek Yargı kararları bundan böyle Hükümetiniz tarafından zamanında uygulanacak mıdır?

T.C.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı

Sosyal Güvenlik Kuruluşları

Genel Müdürlüğü 15.5.1997

Sayı : B.13.0.SGK:0.13.00.01/3658-013190

Konu : Yazılı soru önergesi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi : 16.4.1997 tarihli ve A.01.0.GNS.0.10.00.02.7/2471-6184/17257 sayılı yazınız.

Malatya Milletvekili Ayhan Fırat tarafından Sayın Başbakanımıza tevcih edilen ve Sayın Başbakanımızca da Devlet Bakanı Sayın Lütfü Esengün’ün koordinatörlüğünde cevaplandırılması tensip olunan “Sosyal Sigortalar Kurumu eski Genel müdürünün görevine başlatılmadığına ilişkin” 7/2471 Esas nolu yazılı soru önergesi Bakanlığımca incelenmiştir.

Sosyal Sigortalar Kurumu Genel Müdürlüğü görevini yürütmekte iken, 19.9.1996 tarih ve 96/46117 sayılı Müşterek Kararname ile açık bulunan 1 inci derece kadrolu + 6400 ek göstergeli Müsteşar Yardımcılığı görevine 657 sayılı Kanunun 74 üncü maddesi ile 2451 sayılı Kanunun 2 nci maddesi ve bu Kanuna 4158 sayılı Kanunla eklenen ek madde gereğince atanması uygun görülen Kemal Kılıçdaroğlu bu görevine 23.9.1996 tarihinde başlamıştır.

Adıgeçen tarafından Sosyal Sigortalar Kurumu Genel Müdürlüğü görevinden alınarak, Müsteşar Yardımcılığı görevine atanması ile ilgili işlemin iptali istemiyle Bakanlığımız aleyhine Danıştay 5 inci Dairesinde açılan dava ile ilgili olarak anılan Dairece verilen ve 19.2.1997 tarihinde Bakanlığımıza tebliğ olunan 6.2.1997 tarih ve E. No. : 1996/2324 sayılı Karar ile “Yürütmenin Durdurulmasına” karar verilmiştir.

Ancak, adıgeçenin görevinden alınmasını müteakip bu kadroya, 8.11.1996 tarih ve 96-46313 sayılı Müşterek Kararname ile Ekrem Önal atanmış ve bu görevine 11.11.1996 tarihinde başlamıştır.

Bu nedenle; adıgeçenin yerine atanmış olan Ekrem Önal’dan kadro boşaldığında sözkonusu “Yürütmenin Durdurulması” kararının uygulanması 20.3.1997 gün ve 2700 sayılı Onay ile uygun görüldüğünden, Ekrem Önal’ın Sosyal Sigortalar Kurumu Genel Müdürlüğünden alınmasını teminen hazırlanan kararname tasarısı, süresi içerisinde 20.3.1997 tarih ve 2412 sayılı yazımız ekinde Başbakanlığa sevk edilmiştir.

Bilgilerinize arz ederim.

Necati Çelik

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı

3. – İzmir Milletvekili Sabri Ergül’ün, dernek, birlik, federasyon ve konfederasyon sayılarına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Meral Akşener’in yazılı cevabı (7/2476)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Sayın İçişleri Bakanı tarafından yazılı olarak yanıtlanması için gereğini saygıyla dilerim.

Sabri Ergül

İzmir

1. Türkiye’de halen Dernekler Yasasına göre kurulmuş ve faaliyet gösteren hertür amaçlı dernek, birlik, federasyon sayısı ayrı ayrı nedir, toplam sayısı nedir?

2. Bu Dernekler ile bunların üst birlikleri, kuruluşları olan, birlik, federasyon ve konfederasyonların il il ve ayrı ayrı sayıları nedir?

T. C.

İçişleri Bakanlığı

Emniyet Genel Müdürlüğü

Sayı : B.05.0.EGM.0.12.01.01/101839 15.5.1997

Konu : Yazılı soru önergesi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi : TBMM Başkanlığının 6.4.1997 gün ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/2476-6193/6339 sayılı yazısı.

İzmir Milletvekili Sabri Ergül tarafından TBMM Başkanlığına sunulan ve tarafımdan yazılı olarak cevaplandırılması istenilen soru önergesinin cevabı aşağıya çıkarılmıştır.

Türkiye’de halen Dernekler Yasasına göre kurulmuş ve faaliyet gösteren aktif derneklerin illere göre dağılımı;

Adana’da 1 395 Adıyaman’da 227, Afyon’da 1 172, Ağrı’da 1 129, Amasya’da 372, Ankara’da 6 202, Antalya’da 1 430, Artvin’de 270, Aydın’da 1 162, Balıkesir’de 1 615, Bilecik’te 335, Bingöl’de 83, Bitlis’te 162, Bolu’da 1 002, Burdur’da 430, Bursa’da 2 390, Çanakkale’de 784, Çankırı’da 412, Çorum’da 668, Denizli’de 1 298, Diyarbakır’da 304, Edirne’de 551, Elazığ’da 431, Erzincan’da 346, Erzurum’da 609, Eskişehir’de 972, Gaziantep’de 630, Giresun’da 535, Gümüşhane’de 176, Hakkâri’de 52, Hatay’da 1 017, Isparta’da 714, İçel’de 1 412, İstanbul’da 10 700, İzmir’de 3 247, Kars’da 197, Kastamonu’da 515, Kayseri’de 1 189, Kırklareli’de 422, Kırşehir’de 320, Kocaeli’de 1 665, Konya’da 2 221, Kütahya’da 1 110, Malatya’da 636, Manisa’da 1 398, Kahramanmaraş’da 675, Mardin’de 148, Muğla’da 768, Muş’da 118, Nevşehir’de 422, Niğde’de 361, Ordu’da 831, Rize’de 531, Sakarya’da 1 145, Samsun’da 1 372, Siirt’de 101, Sinop’da 300, Sıvas’da 705, Tekirdağ’da 551, Tokat’da 600, Trabzon’da 1 091, Tunceli’de 51, Şanlıurfa’da 396, Uşak’da 495, Van’da 214, Yozgat’da 647, Zonguldak’da 1 091, Aksaray’da 326, Bayburt’da 103, Karaman’da 281, Kırıkkale’de 438, Batman’da 116, Şırnak’da 57, Bartın’da 218, Ardahan’da 107, Iğdır’da 130, Yalova’da 265, Karabük’de 405, Kilis’de 63 ve Osmaniye’de 346 olmak üzere toplam 69 385 adet aktif dernek bulunmaktadır.

Türkiye’deki Derneklerin oluşturduğu Federasyon ve Konfederasyonların illere göre dağılımı;

Adana’da 1, Adıyaman’da 1, Afyon’da 1, Amasya’da 1, Ankara’da 5, Antalya’da 1, Aydın’da 1, Balıkesir’de 1, Bilecik’te 1, Bingöl’de 1, Bitlis’te 1, Bolu’da 1, Burdur’da 1, Bursa’da 2, Çanakkale’de 1, Çankırı’da 1, Çorum’da 1, Denizli’de 1, Diyarbakır’da 1, Edirne’de 1, Elazığ’da 1, Erzincan’da 1, Erzurum’da 1, Eskişehir’de 1, Gaziantep’de 1, Giresun’da 1, Gümüşhane’de 1, Hatay’da 1, Isparta’da 1, İçel’de 1, İstanbul’da 15, İzmir’de 1, Kars’da 1, Kastamonu’da 1, Kayseri’de 1, Kırklareli’de 1, Kırşehir’de 1, Kocaeli’de 1, Konya’da 1, Kütahya’da 1, Malatya’da 1, Manisa’da 1, Kahramanmaraş’da 1, Mardin’de 1, Muğla’da 1, Nevşehir’de 1, Niğde’de 1, Ordu’da 1, Rize’de 1, Sakarya’da 1, Samsun’da 1, Siirt’de 1, Sinop’da 1, Sıvas’da 1, Tekirdağ’da 1, Tokat’da 1, Trabzon’da 1, Şanlıurfa’da 1, Uşak’da 1, Van’da 1, Yozgat’da 1, Zonguldak’da 1, Aksaray’da 1, Karaman’da 1, Kırıkkale’de 1, Batman’da 1, Bartın’da 1, Iğdır’da 1, Yalova’da 1 ve Karabük’de 1 olmak üzere toplam 89 adet faal federasyon bulunmaktadır.

Faal Konfederasyon sayısı ise (2)’dir. Her ikisi de Ankara’da bulunmaktadır.

Bilgilerinize arz ederim.

Dr. Meral Akşener

İçişleri Bakanı

4. – İzmir Milletvekili Sabri Ergül’ün, içkili eğlence ve dinleme yerlerine ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Meral Akşener’in yazılı cevabı (7/2487)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Sayın İçişleri Bakanlığı tarafından yazılı olarak yanıtlanması için gereğini saygıyla dilerim.

Sabri Ergül

İzmir

1. Türkiye’de halen Valiliklerden içki ruhsatı almış kaç içkili lokanta, restorant, meyhane, içkili lokal, bar, cafe ve benzeri yer vardır?

2. Bunların il il dökümü, her ilde ayrı ayrı sayıları nedir?

T. C.

İçişleri Bakanlığı

Emniyet Genel Müdürlüğü

Sayı : B.05.1.EGM.0.12.01.01/101840 15.5.1997

Konu : Yazılı soru önergesi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi : TBMM Başkanlığının 6.4.1997 gün ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/2487-6204/6339 sayılı yazısı.

İzmir Milletvekili Sabri Ergül tarafından TBMM Başkanlığına sunulan ve tarafımdan yazılı olarak cevaplandırılması istenilen soru önergesinin cevabı aşağıya çıkarılmıştır.

Türkiye’de halen Valiliklerden içkili yer ruhsatı alan yerlerin illere göre dağılımı;

Adana’da 563, Adıyaman’da 20, Afyon’da 54, Ağrı’da 5, Amasya’da 52, Ankara’da 1 104, Antalya’da 1 642, Artvin’de 69, Aydın’da 1 210, Balıkesir’de 417, Bilecik’te 42, Bingöl’de 1, Bitlis’te 3, Bolu’da 82, Burdur’da 420, Bursa’da 484, Çanakkale’de 150, Çankırı’da 12, Çorum’da 53, Denizli’de 219, Diyarbakır’da 39, Edirne’de 309, Elazığ’da 47, Erzincan’da 13, Erzurum’da 29, Eskişehir’de 96, Gaziantep’de 61, Giresun’da 75, Gümüşhane’de 9, Hakkâri’de 2, Hatay’da 250, Isparta’da 40, İçel’de 590, İstanbul’da 3 558, İzmir’de 1 552, Kars’da 21, Kastamonu’da 70, Kayseri’de 32, Kırklareli’de 206, Kırşehir’de 33, Kocaeli’de 230, Konya’da 99, Kütahya’da 34, Malatya’da 22, Manisa’da 279, Kahramanmaraş’da 59, Mardin’de 17, Muğla’da 1 338, Muş’da 1, Nevşehir’de 106, Niğde’de 22, Ordu’da 112, Rize’de 63, Sakarya’da 98, Samsun’da 245, Siirt’de 3, Sinop’da 73, Sıvas’da 42, Tekirdağ’da 302, Tokat’da 57, Trabzon’da 38, Tunceli’de 45, Şanlıurfa’da 25, Uşak’da 54, Van’da 21, Yozgat’da 41, Zonguldak’da 150, Aksaray’da 20, Bayburt’da 2, Karaman’da 9, Kırıkkale’de 29, Batman’da 6, Şırnak’da 3, Bartın’da 47, Ardahan’da 23, Iğdır’da 3, Yalova’da 47, Karabük’de 37, Kilis’de 7 ve Osmaniye’de 14 olmak üzere toplam 14 978 adet içkili yer bulunmaktadır.

Bilgilerinize arz ederim.

Dr. Meral Akşener

İçişleri Bakanı

5. – İzmir Milletvekili Sabri Ergül’ün, İstanbul Bankası çalışanlarının özel emeklilik sandığının SSK’ya devrine ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Necati Çelik’in yazılı cevabı (7/2593)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın sayın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı tarafından yazılı olarak yanıtlanması için gereğini saygıyla dilerim.

Sabri Ergül

İzmir

1. Batık duruma gelmesi nedeniyle Bakanlar Kurulu kararıyla T.C. Ziraat Bankasına devredilen İstanbul Bankasının banka çalışanları özel emeklilik sandığı iştirakçilerinin emeklilik ve diğer haklarını ödeyemez durumda bulunması ve bu sandığın, kuruluşun işlevinin Sosyal Sigortalar Kurumuna verilmesi, yüklenmesi nedeniyle SSK’ya ve/veya Hazineye bu günkü değerlerle (enflasyon, dolar, altın baz alınarak) getirilen malî yük nedir?

2. İstanbul Bankası çalışanlarının özel emeklilik sandığının, kuruluşunun vecibelerini yerine getirmesi ve getirmeye devam etmesi nedeniyle SSK’ya yüklenen malî yükü SSK’mı yoksa Hazine’mi üstlenmiştir? Malî yük, ödemeler nereden karşılanmaktadır? İstanbul Bankası çalışanlarına vecibelerin, ödemelerin yerine getirilmesine devam olunacağına göre, bu konudaki emeklilik ödemeleri ve diğer sağlık, ölüm gibi yardımlarda dikkate alınarak, SSK’ca uygulana gelen hesaplama kriterleri baz alınarak SSK ve/veya Hazine’nin üstlendiği yükümlülüğün bugünkü değerlerle parasal miktarı nedir? Şimdiye kadar yerine getirilen vecibelerin bugünkü değerler (enflasyon, dolar, altın) ile bu konuda yapılan hertürlü ödemelerin tutarı nedir? İleriye doğru muhtemel ödemeler, yardımlar, sağlık giderleri ne tutacaktır? Ödenen ve ödenecek olan tutar bugünkü değerlerle nedir?

T.C.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı

Sosyal Güvenlik Kuruluşları

Genel Müdürlüğü 14.5.1997

Sayı : B.13.0.SGK:0.13.00.01/3617-013191

Konu : Yazılı soru önergesi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi : 2.5.1997 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02.7/2593-6378/17644 sayılı yazınız.

İzmir Milletvekili Sabri Ergül tarafından hazırlanan İstanbul Bankası personeli özel emeklilik sandığının Sosyal Sigortalar Kurumuna devrine ilişkin 7/2593 Esas No.’lu yazılı soru önergesi Bakanlığımca incelenmiştir.

Bilindiği üzere, banka ve sigorta şirketleri, reasürans şirketleri, ticaret odaları, sanayi odaları, borsalar veya bunların teşkil ettikleri birlikler personelinin sosyal güvenliklerini sağlayan sandıklar 506 sayalı Sosyal Sigortalar Kanununun geçici 20 nci maddesine göre, bu Kanun yürürlüğe girdikten sonraki altı ay içinde Türk Medenî Kanunu hükümlerine göre birer “Tesis” haline gelmişlerdir. 13.7.1967 tarihinde 903 sayılı Kanunla Medenî Kanunda yapılan değişiklikle tesisler vakıf statüsüne geçirilmişlerdir. Bu statüdeki sosyal güvenlik sandıkları müstakil kuruluşlardır.

Bu sandıkların, en az Sosyal Sigortalar Kanununda öngörülen hak ve menfaatleri sağlamakla yükümlü müstakil birer kuruluş oldukları hususu Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Bölümü Genel Kurulunun 1983/1 Esas, 1983/1 sayılı Kararı ile de kesinlik kazanmıştır.

Ayrıca 2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanunun 2 nci maddesinin (d) fıkrasında, 506 sayılı Kanunun Geçici 20 nci maddesine tabi sandıklar, sosyal güvenlik kuruluşları olarak sayılmışlardır.

Özel sandıkların idarî yapılanmaları Vakıflar Hakkında Tüzük hükümlerine göre oluşmaktadır. Banka veya şirket personeli ve emekli üyeler vakıf yönetimine iştirak etmektedirler.

Ayrıca, 25.4.1985 tarih 3182 sayılı Bankalar Kanununun 41 inci maddesinin (2-d) fıkrası; bankaların, banka mensuplarının kurduğu sandık, dernek veya vakıflara her ne şekil ve suretle olursa olsun kredi veremeyeceklerini, kefaletlerini kabul edemeyeceklerini ve tahvil ve benzerî menkul kıymetlerini satın alamayacaklarını öngörmekte, bu hükümlere uymayanların ise aynı Kanunun 79 uncu maddesine göre ağır para ve hapis cezası ile cezalandırılacaklarını hükme bağlamış bulunmaktadır.

İstanbul Bankası T.A.Ş. Personeli Sosyal Sigorta Sandığı’da 506 sayılı Kanunun Geçici 20 nci maddesine tabi diğer sandıklar gibi bir sosyal güvenlik kuruluşu olarak, İstanbul Bankası T.A.Ş. ile, sosyal güvenlik primlerinin tahsili, nemalandırılması, malî kaynakların sarfı ve emekliliğe ilişkin konularda doğrudan ilgili bir kuruluş değildir.

Bu nedenle İstanbul Bankası T.A.Ş. 24.11.1983 tarih ve 18231 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 27.10.1983 tarih ve 83/7242 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile T.C. Ziraat Bankasına devredildiğinde, ayrı bir tüzelkişiliği olan banka çalışanlarının tabi olduğu Sandığa ilişkin herhangi bir hüküm bu Karar’da yer almamıştır.

Devre ilişkin Bakanlar Kurulu Kararına ek “Karar”da devredilen banka personelinden uygun görülenlerin kadrolu olarak T.C. Ziraat Bankasına atanabileceği, görevlendirilmesine gerek görülmeyen diğer personelin yasal hakları ödenerek hizmet akitlerinin sona ereceği öngörüldüğünden, bazı personel işten çıkarılmış, bazıları ise T.C. Ziraat Bankası personeli olarak T.C. Emekli Sandığı ile ilgilendirilmişlerdir.

Banka personelinin hizmet akitleri, devir kararnamesi gereğince feshedildiğinden, Sandığın aktif üyeleri kalmamış, ayrıca yönetim organlarının oluşum koşulları da ortadan kalkmıştır.

Hukukî varlığı devam eden Vakfın yönetimi, Beyoğlu 2 nci Sulh Hukuk Mahkemesince 20.4.1984 tarihinden itibaren kayyımlara bırakılmıştır.

İstanbul Bankası T.A.Ş. Sosyal Sigorta Sandığı, bu tarihten itibaren 10 yıl süre ile emekli üyelerine ve diğer sosyal güvenlik kurumlarından aylık alan eski üyelerine karşı yükümlülüklerini yerine getirmeye devam etmiştir. Ancak aktif sigortalıları bulunmadığından prim gelirlerinin kesilmesi ve mevcut varlıkların da büyük ölçüde tüketilmesi sonucu sigorta yardımlarını yapamaz hale gelmiştir.

Anayasamızın 60 ıncı maddesi ile, sosyal güvenlik Devlet güvencesinde tanınan bir hak olduğundan, 7.6.1994 tarih ve 21953 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 3995 sayılı Kanunla 506 sayılı Kanuna eklenen Ek 36 ncı maddenin birinci fıkrası ile; “.... bankalar, sigorta ve reasürans şirketleri, ticaret odaları, sanayi odaları, borsalar veya bunların teşkil ettikleri birlikler personeli için kurulmuş bulunan sandıklardan 25.4.1985 tarihli ve 3182 sayılı Bankalar Kanununa göre birleştirilen, bir başka bankaya devredilen veya bankacılık faaliyetleri sona eren bankaların personeline ait olanlar ile malî durumları üyelerinin sosyal güvenlik yardımlarını sürdürmeye elverişli olmadığı anlaşılanların yetkili organlarının ilgili mevzuat hükümlerine göre fesih ya da devir için alacakları karar üzerine, bütün aktif ve pasifleri ile birlikte Sosyal Sigortalar Kurumuna devrine Bakanlar Kurulu yetkili” kılınmıştır.

Bu çerçevede Sandık, Yasaya uygun olarak 17.6.1994 tarih ve 220/158 sayılı yazısı ile, aldığı devir kararını Bakanlığımıza bildirmiştir.

Sözkonusu Sandığın devir işlemi, Ek 36 ncı maddenin üçüncü fıkrasında yer alan; “Devredilen sandıklardan yararlanan personelin hizmet yılları ve primleri ödenmek veya ödenmiş olmak suretiyle, 17.7.1964 tarihli, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununa göre emsallerine uygun olarak intibaklarının yapılması da dahil olmak üzere, devire ilişkin usul ve esaslar, Maliye Bakanlığı, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca müştereken belirlenir.” hükmüne uygun olarak gerçekleştirilmiştir.

Bu çerçevede; devre ilişkin aktuaryal hesaplar, Sosyal Sigortalar Kurumu aktüerleri ile Hazine Müsteşarlığının konuyla ilgili uzmanlarından oluşan Aktuaryal Hesaplar Teknik Komitesi tarafından belirlenmiştir. Bu konuda hazırlanan raporda;

– Vakfın 4 personeli, 46 isteğe bağlı sigortalısı, T.C. Ziraat Bankasında çalışmakta olan 474, geçmişte İstanbul Bankasında çalışmış bulunan ancak halen çalıştığı yer belirlenemeyen 3 015 kişi olmak üzere 3 539 aktif üyesinin bulunduğu,

– Pasif üyelerin 150’sinin tüm aylık veya gelirinin sandıktan ödenmekte olduğu, 24.5.1983 tarih ve 2829 sayılı Kanun hükümlerine göre aylık bağlanmış bulunan 212 kişinin aylığında diğer kuruluşların hissesi, başka kurumdan aylık alan 589 kişinin aylıklarında da Sandık hissesinin bulunduğu,

– Sandıktan sağlık yardımı almakta olanların sayısının da tahminen 800 kişi civarında olduğu,

belirlenmiştir.

Yapılan teknik hesaplamalar sonucu fiilî ve teknik açık toplamı 17 734 597 782 400 TL. olarak tespit edilmiştir.

Sandığın Sosyal Sigortalar Kurumuna devri, 16 Aralık 1994 tarih, 22143 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan, 94/6231 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile sağlanmıştır.

Sandık, 9.1.1995 tarihi itibariyle Sosyal Sigortalar Kurumunca devralınmıştır. Kurum, Yasadan kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmektedir.

Ek 36 ncı maddenin ikinci fıkrası; “Sandıkların devri sırasında yapılacak aktüaryal hesaplamalar sonunda tespit olunacak fiilî ve teknik açıklar, bu sandıkların iştirakçilerini istihdam eden kuruluşlardan tahsil edilmek üzere, Bakanlar Kurulunun Karar tarihinden itibaren 3 ay içinde Hazinece Sosyal Sigortalar Kurumuna nakden ve defaten ödenir.” hükmüne amirdir.

Diğer taraftan, Sosyal Sigortalar Kurumunun 1994 yılına ait hesaplarını görüşen TBMM Kamu İktisadî Teşebbüsleri Komisyonunda alınan karar doğrultusunda teknik hesaplamalar sonucu belirlenen 17 734 597 782 400 TL. tutarındaki, İstanbul Bankasının teknik açığı, Hazine Müsteşarlığı ile Sosyal Sigortalar Kurumu arasındaki hesaplaşmalarda dikkate alınmıştır.

506 sayılı Yasaya eklenen Ek 36 ncı maddenin birinci fıkrası, bir başka bankaya devredilen ya da malî durumları yükümlülüklerini yerine getirmeye yeterli olmayan, 506 sayılı Kanunun Geçici 20 nci maddesi kapsamındaki tüm sandıkların Sosyal Sigortalar Kurumuna devrine imkân sağlamaktadır.

Bilgilerinize arz ederim.

Necati Çelik

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı

Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Çin Halk Cumhuriyeti Arasında Kültür Anlaşmasının

Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısına Verilen Oyların Sonucu :

Kanunlaşmıştır.

Üye Sayısı : 550

Kullanılan Oylar : 249

Kabul Edenler : 243

Reddedenler : –

Çekimserler : –

Mükerrer Oylar : 6

Geçersiz Oylar : –

Oya Katılmayanlar : 305

Açık Üyelikler : 2

(Kabul Edenler)

ADANA

Yakup Budak

Mehmet Büyükyılmaz

Sıtkı Cengil

İ. Cevher Cevheri

M. Halit Dağlı

Tuncay Karaytuğ

Mustafa Küpeli

İbrahim Ertan Yülek

ADIYAMAN

Mahmut Nedim Bilgiç

Ahmet Çelik

AFYON

Sait Açba

İsmet Attila

Osman Hazer

H. İbrahim Özsoy

AĞRI

M. Sıddık Altay

Celal Esin

M. Ziyattin Tokar

AKSARAY

Mehmet Altınsoy

Murtaza Özkanlı

Sadi Somuncuoğlu

AMASYA

Aslan Ali Hatipoğlu

Ahmet İyimaya

Cemalettin Lafcı

ANKARA

İlhan Aküzüm

Yılmaz Ateş

Saffet Arıkan Bedük

Ahmet Bilge

Cemil Çiçek

Ömer Ekinci

Şaban Karataş

Mehmet Sağdıç

Ahmet Tekdal

İlker Tuncay

Aydın Tümen

Rıza Ulucak

Hikmet Uluğbay

Ersönmez Yarbay

ANTALYA

Arif Ahmet Denizolgun

Hayri Doğan

Metin Şahin

ARDAHAN

İsmet Atalay

ARTVİN

Süleyman Hatinoğlu

AYDIN

M. Fatih Atay

Nahit Menteşe

Muhammet Polat

BALIKESİR

Safa Giray

İsmail Özgün

Hüsnü Sıvalıoğlu

BARTIN

Cafer Tufan Yazıcıoğlu

BATMAN

Musa Okçu

BAYBURT

Suat Pamukçu

BİLECİK

Bahattin Şeker

BİNGÖL

Kazım Ataoğlu

Hüsamettin Korkutata

BİTLİS

Kamran İnan

Abdulhaluk Mutlu

BOLU

Avni Akyol

Feti Görür

Necmi Hoşver

Mustafa Karslıoğlu

Mustafa Yünlüoğlu

BURSA

Ali Rahmi Beyreli

Mehmet Altan Karapaşaoğlu

Hayati Korkmaz

Turhan Tayan

ÇANKIRI

İsmail Coşar

ÇORUM

Bekir Aksoy

Mehmet Aykaç

Zülfikar Gazi

DENİZLİ

M. Kemal Aykurt

Mehmet Gözlükaya

Ramazan Yenidede

DİYARBAKIR

Muzaffer Arslan

M. Salim Ensarioğlu

Sacit Günbey

Ömer Vehbi Hatipoğlu

Yakup Hatipoğlu

EDİRNE

Mustafa İlimen

ELAZIĞ

Ömer Naimi Barım

Hasan Belhan

Ahmet Cemil Tunç

ERZİNCAN

Mustafa Kul

Naci Terzi

Mustafa Yıldız

ERZURUM

Lütfü Esengün

Abdulilah Fırat

İsmail Köse

Ömer Özyılmaz

Aslan Polat

Şinasi Yavuz

ESKİŞEHİR

Necati Albay

Demir Berberoğlu

Hanifi Demirkol

Mahmut Erdir

GAZİANTEP

Nurettin Aktaş

Kahraman Emmioğlu

Mehmet Bedri İncetahtacı

GİRESUN

Turhan Alçelik

GÜMÜŞHANE

Lütfi Doğan

HATAY

Ali Günay

Süleyman Metin Kalkan

Atilla Sav

İÇEL

Oya Araslı

Fevzi Arıcı

Mehmet Emin Aydınbaş

Saffet Benli

Ali Er

Abdülbaki Gökçel

Turhan Güven

Mustafa İstemihan Talay

Ayfer Yılmaz

İSTANBUL

Meral Akşener

Ziya Aktaş

Sedat Aloğlu

Tayyar Altıkulaç

Refik Aras

Azmi Ateş

Mehmet Aydın

Tansu Çiller

Gürcan Dağdaş

H. Hüsnü Doğan

Hasan Tekin Enerem

Ekrem Erdem

İsmail Kahraman

Hüseyin Kansu

Ercan Karakaş

Mehmet Tahir Köse

Ali Oğuz

Zekeriya Temizel

Erdoğan Toprak

Bahattin Yücel

Namık Kemal Zeybek

İZMİR

Işın Çelebi

Birgen Keleş

Atilla Mutman

Metin Öney

Işılay Saygın

Ufuk Söylemez

Sabri Tekir

Zerrin Yeniceli

İsmail Yılmaz

KAHRAMANMARAŞ

Ali Doğan

Ahmet Dökülmez

Mustafa Kamalak

Mehmet Sağlam

KARABÜK

Hayrettin Dilekcan

Erol Karan

KARAMAN

Fikret Ünlü

KARS

Çetin Bilgir

Zeki Karabayır

KASTAMONU

Hadi Dilekçi

Haluk Yıldız

KAYSERİ

Memduh Büyükkılıç

Abdullah Gül

Nurettin Kaldırımcı

Salih Kapusuz

KIRIKKALE

Kemal Albayrak

Hacı Filiz

Mikail Korkmaz

KIRKLARELİ

Cemal Özbilen

Necdet Tekin

KIRŞEHİR

Ömer Demir

Cafer Güneş

KİLİS

Mustafa Kemal Ateş

KOCAELİ

Necati Çelik

Şevket Kazan

Bekir Yurdagül

KONYA

Remzi Çetin

Teoman Rıza Güneri

Mehmet Keçeciler

Lütfi Yalman

KÜTAHYA

Ahmet Derin

Emin Karaa

Metin Perli

MALATYA

Oğuzhan Asiltürk

Yaşar Canbay

Metin Emiroğlu

MANİSA

Hasan Gülay

Sümer Oral

Cihan Yazar

MARDİN

Fehim Adak

Hüseyin Yıldız

MUĞLA

İrfettin Akar

Zeki Çakıroğlu

Mustafa Dedeoğlu

Fikret Uzunhasan

MUŞ

Nedim İlci

Erkan Kemaloğlu

Sabahattin Yıldız

NEVŞEHİR

Mehmet Elkatmış

NİĞDE

Akın Gönen

Mehmet Salih Katırcıoğlu

ORDU

İhsan Çabuk

Mustafa Bahri Kibar

Mustafa Hasan Öz

RİZE

Avni Kabaoğlu

Şevki Yılmaz

SAKARYA

Nezir Aydın

Cevat Ayhan

Nevzat Ercan

SAMSUN

Ahmet Demircan

Yalçın Gürtan

Nafiz Kurt

Biltekin Özdemir

Latif Öztek

Musa Uzunkaya

SİİRT

Ahmet Nurettin Aydın

Mehmet Emin Aydın

SIVAS

Musa Demirci

Tahsin Irmak

Mahmut Işık

Temel Karamollaoğlu

Abdüllatif Şener

ŞANLIURFA

Necmettin Cevheri

Eyyüp Cenap Gülpınar

Zülfükar İzol

Ahmet Karavar

Abdülkadir Öncel

M. Fevzi Şıhanlıoğlu

TOKAT

Abdullah Arslan

Ali Şevki Erek

Metin Gürdere

Ahmet Fevzi İnceöz

TRABZON

Şeref Malkoç

İsmail İlhan Sungur

Hikmet Sami Türk

TUNCELİ

Kamer Genç

UŞAK

Yıldırım Aktürk

Mehmet Yaşar Ünal

VAN

Maliki Ejder Arvas

Fethullah Erbaş

Şaban Şevli

Mahmut Yılbaş

YALOVA

Cevdet Aydın

YOZGAT

İlyas Arslan

Kazım Arslan

Yusuf Bacanlı

Abdullah Örnek

İsmail Durak Ünlü

ZONGULDAK

Necmettin Aydın

Ömer Barutçu

Tahsin Boray Baycık

Hasan Gemici

BURSA

Hayati Korkmaz (Kabul)

Hayati Korkmaz (Kabul)

(Mükerrer Oylar)

ÇORUM

Mehmet Aykaç (Kabul)

ERZURUM

Aslan Polat (Kabul)

SAMSUN

Musa Uzunkaya (Kabul)

TOKAT

Ali Şevki Erek (Kabul)

ADANA

Cevdet Akçalı

Uğur Aksöz

İmren Aykut

İbrahim Yavuz Bildik

M. Ali Bilici

Erol Çevikçe

Veli Andaç Durak (İ. A.)

Orhan Kavuncu

Arif Sezer

ADIYAMAN

Mahmut Bozkurt

(Oya Katılmayanlar)

Ahmet Doğan

Celal Topkan

AFYON

Yaman Törüner

Kubilay Uygun

Nuri Yabuz

AĞRI

Cemil Erhan

Yaşar Eryılmaz

AKSARAY

Nevzat Köse

AMASYA

Haydar Oymak

ANKARA

Nejat Arseven

Hasan Hüseyin Ceylan

Gökhan Çapoğlu

Ali Dinçer

Mehmet Ekici

Eşref Erdem

Ünal Erkan

Mehmet Gölhan

Agah Oktay Güner

Halis Uluç Gürkan (Bşk. V.)

İrfan Köksalan

M. Seyfi Oktay

Önder Sav

Yücel Seçkiner (İ. A.)

ANTALYA

Deniz Baykal

Osman Berberoğlu

Emre Gönensay

İbrahim Gürdal

Bekir Kumbul

Sami Küçükbaşkan

Yusuf Öztop

ARDAHAN

Saffet Kaya

ARTVİN

Metin Arifağaoğlu

Hasan Ekinci

AYDIN

Cengiz Altınkaya

Ali Rıza Gönül (B.)

Sema Pişkinsüt

İsmet Sezgin

Yüksel Yalova

BALIKESİR

Abdülbaki Ataç

Ahmet Bilgiç

Tamer Kanber

Mustafa Güven Karahan

İ. Önder Kırlı (İ. A.)

İlyas Yılmazyıldız

BARTIN

Zeki Çakan

Köksal Toptan

BATMAN

Alaattin Sever Aydın

Ataullah Hamidi

Faris Özdemir

BAYBURT

Ülkü Güney

BİLECİK

Şerif Çim

BİNGÖL

Mahmut Sönmez

BİTLİS

Zeki Ergezen

Edip Safder Gaydalı

BOLU

Abbas İnceayan

BURDUR

Mustafa Çiloğlu

Yusuf Ekinci

Kazım Üstüner

BURSA

Yüksel Aksu

Cavit Çağlar

İlhan Kesici

Cemal Külahlı

Feridun Pehlivan

Ali Osman Sönmez

Yahya Şimşek

Ertuğrul Yalçınbayır

İbrahim Yazıcı

ÇANAKKALE

Hikmet Aydın

Mustafa Cumhur Ersümer

Ahmet Küçük

Nevfel Şahin

A. Hamdi Üçpınarlar

ÇANKIRI

Mete Bülgün

Ahmet Uyanık

ÇORUM

Hasan Çağlayan

Yasin Hatiboğlu (Bşk. V.)

Ali Haydar Şahin

DENİZLİ

Hilmi Develi

Adnan Keskin

Hasan Korkmazcan (Bşk. V.)

Haluk Müftüler

DİYARBAKIR

Abdülkadir Aksu

Ferit Bora

Seyyit Haşim Haşimi

Sebgetullah Seydaoğlu

Salih Sümer

EDİRNE

Ümran Akkan

Evren Bulut

Erdal Kesebir

ELAZIĞ

Mehmet Ağar

Cihan Paçacı

ERZİNCAN

Tevhit Karakaya

ERZURUM

Zeki Ertugay

Necati Güllülü

ESKİŞEHİR

Mustafa Balcılar

İbrahim Yaşar Dedelek

GAZİANTEP

Mehmet Batallı

Hitmet Çetin

Ali Ilıksoy

Mustafa R. Taşar

Ünal Yaşar

Mustafa Yılmaz (İ. A.)

GİRESUN

Burhan Kara

Yavuz Köymen

Ergun Özdemir

Rasim Zaimoğlu

GÜMÜŞHANE

Mahmut Oltan Sungurlu

HAKKÂRİ

Naim Geylani

Mustafa Zeydan

HATAY

Abdülkadir Akgöl

Fuat Çay

Nihat Matkap

Levent Mıstıkoğlu

Mehmet Sılay

Ali Uyar

Hüseyin Yayla

IĞDIR

Adil Aşırım

Şamil Ayrım

ISPARTA

Ömer Bilgin

A. Aykon Doğan

Mustafa Köylü

Erkan Mumcu

Halil Yıldız

İÇEL

Halil Cin

D. Fikri Sağlar

Rüştü Kazım Yücelen

İSTANBUL

Bülent Akarcalı

Yıldırım Aktuna

Ahat Andican

Mustafa Baş

Mukadder Başeğmez

Ali Coşkun

Nami Çağan

Halit Dumankaya

Bülent Ecevit

Süleyman Arif Emre

Mehmet Fuat Fırat

Algan Hacaloğlu

Metin Işık

Cefi Jozef Kamhi

Yılmaz Karakoyunlu

M. Cavit Kavak

Ahmet Güryüz Ketenci

Osman Kılıç

Hayri Kozakçıoğlu

Emin Kul

Göksal Küçükali

Aydın Menderes

Necdet Menzir

Mehmet Moğultay

Yusuf Namoğlu

Altan Öymen

Korkut Özal

Ali Talip Özdemir

H. Hüsamettin Özkan

Yusuf Pamuk

Mehmet Cevdet Selvi

Mehmet Sevigen

Mehmet Ali Şahin

Ahmet Tan

Güneş Taner

Bülent Tanla

Ali Topuz

Şadan Tuzcu

Osman Yumakoğulları

Bahri Zengin

İZMİR

Veli Aksoy

Turhan Arınç

Ali Rıza Bodur

Hasan Denizkurdu

İ. Kaya Erdem

Sabri Ergül

Şükrü Sina Gürel

Aydın Güven Gürkan

Gencay Gürün

Mehmet Köstepen

Ahmet Piriştina

Rüşdü Saracoğlu

Rıfat Serdaroğlu

Süha Tanık

Hakan Tartan

KAHRAMANMARAŞ

Esat Bütün

Hasan Dikici

Avni Doğan

Ali Şahin

KARABÜK

Şinasi Altıner

KARAMAN

Abdullah Özbey

Zeki Ünal

KARS

Y. Selahattin Beyribey

Sabri Güner

KASTAMONU

Fethi Acar

Murat Başesgioğlu

Nurhan Tekinel

KAYSERİ

İsmail Cem

Osman Çilsal

Ayvaz Gökdemir

Recep Kırış

İbrahim Yılmaz

KIRIKKALE

Recep Mızrak

KIRKLARELİ

İrfan Gürpınar

A. Sezal Özbek

KİLİS

Doğan Güreş

KOCAELİ

Bülent Atasayan

Halil Çalık

İsmail Kalkandelen

Onur Kumbaracıbaşı

Osman Pepe

Hayrettin Uzun

KONYA

Ahmet Alkan

Hüseyin Arı

Abdullah Turan Bilge

Nezir Büyükcengiz

Veysel Candan

Necati Çetinkaya

Necmettin Erbakan (Başbakan)

Abdullah Gencer

Ali Günaydın

Hasan Hüseyin Öz

Mustafa Ünaldı

Mehmet Ali Yavuz

KÜTAHYA

Mustafa Kalemli (Başkan)

İsmail Karakuyu (B.)

Mehmet Korkmaz

MALATYA

Miraç Akdoğan

Ayhan Fırat

Fikret Karabekmez

M. Recai Kutan (B.)

MANİSA

Abdulah Akarsu

Rıza Akçalı

Bülent Arınç

Tevfik Diker

Ayseli Göksoy

Ekrem Pakdemirli

Yahya Uslu

Erdoğan Yetenç

MARDİN

Muzaffer Arıkan

Süleyman Çelebi

Mahmut Duyan

Ömer Ertaş

MUĞLA

Lale Aytaman

Enis Yalım Erez

MUŞ

Necmettin Dede

NEVŞEHİR

Abdülkadir Baş

Esat Kıratlıoğlu

NİĞDE

Doğan Baran

Ergun Özkan

ORDU

Hüseyin Olgun Akın

Müjdat Koç

Nabi Poyraz

Refaiddin Şahin

Şükrü Yürür

RİZE

Ahmet Kabil

Ahmet Mesut Yılmaz

SAKARYA

Teoman Akgür

Ertuğrul Eryılmaz

Ahmet Neidim

Ersin Taranoğlu

SAMSUN

Cemal Alişan

İrfan Demiralp

Ayhan Gürel

Murat Karayalçın

Adem Yıldız

SİİRT

Nizamettin Sevgili

SİNOP

Metin Bostancıoğlu

Kadir Bozkurt

Yaşar Topçu

SIVAS

Nevzat Yanmaz

Muhsin Yazıcıoğlu

ŞANLIURFA

Sedat Edip Bucak

İbrahim Halil Çelik (İ. A.)

Seyit Eyyüpoğlu

ŞIRNAK

Bayar Ökten

Mehmet Tatar

Mehmet Salih Yıldırım

TEKİRDAĞ

Fevzi Aytekin

Bayram Fırat Dayanıklı

Nihan İlgün

Hasan Peker

Enis Sülün

TOKAT

Hanifi Çelik

Bekir Sobacı

Şahin Ulusoy

TRABZON

Eyüp Aşık

Yusuf Bahadır

Ali Kemal Başaran

İbrahim Çebi

Kemalettin Göktaş

TUNCELİ

Orhan Veli Yıldırım

UŞAK

Hasan Karakaya

VAN

Mustafa Bayram

Şerif Bedirhanoğlu

YALOVA

Yaşar Okuyan

YOZGAT

Lütfullah Kayalar

ZONGULDAK

Veysel Atasoy

Osman Mümtaz Soysal

BURSA : 1

(Açık Üyelikler)

 

KIRŞEHİR : 1

Türkiye Cumhuriyeti ve Azerbaycan Cumhuriyeti Arasında Eğitim ve Bilim Alanında İşbirliğine İlişkin Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısına verilen oyların sonucu :

Kanunlaşmıştır.

Üye Sayısı : 550

Kullanılan Oylar : 240

Kabul Edenler : 238

Reddedenler : —

Çekimserler : —

Mükerrer Oylar : 2

Geçersiz Oylar : —

Oya Katılmayanlar : 310

Açık Üyelikler : 2

(Kabul Edenler)

ADANA

Yakup Budak

Mehmet Büyükyılmaz

Sıtkı Cengil

M. Halit Dağlı

Mustafa Küpeli

İbrahim Ertan Yülek

ADIYAMAN

Mahmut Nedim Bilgiç

Ahmet Çelik

AFYON

Sait Açba

İsmet Attila

Osman Hazer

H. İbrahim Özsoy

AĞRI

M. Sıddık Altay

Celal Esin

M. Ziyattin Tokar

AKSARAY

Mehmet Altınsoy

Murtaza Özkanlı

Sadi Somuncuoğlu

AMASYA

Ahmet İyimaya

Cemalettin Lafcı

ANKARA

Yılmaz Ateş

Saffet Arıkan Bedük

Ahmet Bilge

Cemil Çiçek

Ömer Ekinci

Mehmet Gölhan

Şaban Karataş

İrfan Köksalan

M. Seyfi Oktay

Mehmet Sağdıç

Ahmet Tekdal

İlker Tuncay

Aydın Tümen

Rıza Ulucak

Hikmet Uluğbay

Ersönmez Yarbay

ANTALYA

Arif Ahmet Denizolgun

Hayri Doğan

Metin Şahin

ARDAHAN

İsmet Atalay

ARTVİN

Süleyman Hatinoğlu

AYDIN

M. Fatih Atay

Nahit Menteşe

Muhammet Polat

BALIKESİR

Safa Giray

İsmail Özgün

Hüsnü Sıvalıoğlu

BARTIN

Cafer Tufan Yazıcıoğlu

BATMAN

Musa Okçu

BAYBURT

Saut Pamukçu

BİLECİK

Bahattin Şeker

BİTLİS

Kamran İnan

Abdulhalik Mutlu

BOLU

Avni Akyol

Feti Görür

Necmi Hoşver

Mustafa Karslıoğlu

Mustafa Yünlüoğlu

BURDUR

Kazım Üstüner

BURSA

Yüksel Aksu

Ali Rahmi Beyreli

Mehmet Altan Karapaşaoğlu

Hayati Korkmaz

Turhan Tayan

ÇANKIRI

İsmail Coşar

ÇORUM

Bekir Aksoy

Mehmet Aykaç

Hasan Çağlayan

Zülfikar Gazi

DENİZLİ

Mehmet Gözlükaya

Ramazan Yenidede

DİYARBAKIR

Abdülkadir Aksu

Muzaffer Arslan

M. Salim Ensarioğlu

Sacit Günbey

Yakup Hatipoğlu

EDİRNE

Mustafa İlimen

ELAZIĞ

Ömer Naimi Barım

Ahmet Cemil Tunç

ERZİNCAN

Tevhit Karakaya

Mustafa Kul

Naci Terzi

Mustafa Yıldız

ERZURUM

Lütfü Esengün

Abdulilah Fırat

İsmail Köse

Ömer Özyılmaz

Aslan Polat

Şinasi Yavuz

ESKİŞEHİR

Necati Albay

Hanifi Demirkol

Mahmut Erdir

GAZİANTEP

Nurettin Aktaş

Kahraman Emmioğlu

Mehmet Bedri İncetahtacı

GİRESUN

Turhan Alçelik

GÜMÜŞHANE

Lütfü Doğan

HAKKÂRİ

Mustafa Zeydan

HATAY

Ali Günay

Süleyman Metin Kalkan

Atilla Sav

İÇEL

Oya Araslı

Fevzi Arıcı

Mehmet Emin Aydınbaş

Saffet Benli

Ali Er

Abdülbaki Gökçel

Turhan Güven

Mustafa İstemihan Talay

Ayfer Yılmaz

İSTANBUL

Meral Akşener

Ziya Aktaş

Sedat Aloğlu

Tayyar Altıkulaç

Refik Aras

Azmi Ateş

Mehmet Aydın

Tansu Çiller

Gürcan Dağdaş

H. Hüsnü Doğan

Hasan Tekin Enerem

Ekrem Erdem

İsmail Kahraman

Hüseyin Kansu

Ercan Karakaş

Mehmet Tahir Köse

Emin Kul

Ali Oğuz

Mehmet Cevdet Selvi

Osman Yumakoğulları

Bahattin Yücel

Namık Kemal Zeybek

İZMİR

Aydın Güven Gürkan

Birgen Keleş

Atilla Mutman

Metin Öney

Işılay Saygın

Ufuk Söylemez

Sabri Tekir

Zerrin Yeniceli

İsmail Yılmaz

KAHRAMANMARAŞ

Ahmet Dökülmez

Mustafa Kamalak

Mehmet Sağlam

KARABÜK

Erol Karan

KARAMAN

Fikret Ünlü

KARS

Çetin Bilgir

Zeki Karabayır

KASTAMONU

Hadi Dilekçi

Haluk Yıldız

KAYSERİ

Memduh Büyükkılıç

Abdullah Gül

Nurettin Kaldırımcı

Salih Kapusuz

KIRIKKALE

Kemal Albayrak

Hacı Filiz

Mikail Korkmaz

KIRKLARELİ

Cemal Özbilen

KIRŞEHİR

Ömer Demir

Cafer Güneş

KİLİS

Mustafa Kemal Ateş

KOCAELİ

Halil Çalık

Necati Çelik

Şevket Kazan

Bekir Yurdagül

KONYA

Remzi Çetin

Necati Çetinkaya

Teoman Rıza Güneri

Mehmet Keçeciler

Lütfi Yalman

KÜTAHYA

Emin Karaa

Metin Perli

MALATYA

Oğuzhan Asiltürk

Yaşar Canbay

Metin Emiroğlu

MANİSA

Hasan Gülay

Sümer Oral

Cihan Yazar

MARDİN

Fehim Adak

Hüseyin Yıldız

MUĞLA

İrfettin Akar

Zeki Çakıroğlu

Mustafa Dedeoğlu

Fikret Uzunhasan

MUŞ

Nedim İlci

Sabahattin Yıldız

NİĞDE

Akın Gönen

Mehmet Salih Katırcıoğlu

ORDU

İhsan Çabuk

Mustafa Hasan Öz

RİZE

Avni Kabaoğlu

Şevki Yılmaz

SAKARYA

Cevat Ayhan

Nevzat Ercan

SAMSUN

Ahmet Demircan

Yalçın Gürtan

Nafiz Kurt

Latif Öztek

Musa Uzunkaya

SİİRT

Ahmet Nurettin Aydın

Mehmet Emin Aydın

SIVAS

Musa Demirci

Tahsin Irmak

Mahmut Işık

Temel Karamollaoğlu

Abdüllatif Şener

ŞANLIURFA

Necmettin Cehveri

Eyyüp Cenap Gülpınar

Zülfükar İzol

Ahmet Karavar

Abdülkadir Öncel

M. Fevzi Şıhanlıoğlu

ŞIRNAK

Mehmet Tatar

TOKAT

Abdullah Arslan

Ali Şevki Erek

Metin Gürdere

Ahmet Fevzi İnceöz

Şahin Ulusoy

TRABZON

İbrahim Çebi

Şeref Malkoç

İsmail İlhan Sungur

Hikmet Sami Türk

TUNCELİ

Kamer Genç

UŞAK

Yıldırım Aktürk

Mehmet Yaşar Ünal

VAN

Maliki Ejder Arvas

Fethullah Erbaş

Şaban Şevli

Mahmut Yılbaş

YALOVA

Cevdet Aydın

YOZGAT

İlyas Arslan

Kazım Arslan

Yusuf Bacanlı

Abdullah Örnek

ZONGULDAK

Necmettin Aydın

Ömer Barutçu

Tahsin Boray Baycık

Hasan Gemici

(Mükerrer Oylar)

ADANA

İbrahim Ertan Yülek (Kabul)

ERZİNCAN

Naci Terzi (Kabul)

 

(Oya Katılmayanlar)

ADANA

Cevdet Akçalı

Uğur Aksöz

İmren Aykut

İbrahim Yavuz Bildik

M. Ali Bilici

İ. Cevher Cevheri

Erol Çevikçe

Veli Andaç Durak (İ. A.)

Tuncay Karaytuğ

Orhan Kavuncu

Arif Sezer

ADIYAMAN

Mahmut Bozkurt

Ahmet Doğan

Celal Topkan

AFYON

Yaman Törüner

Kubilay Uygun

Nuri Yabuz

AĞRI

Cemil Erhan

Yaşar Eryılmaz

AKSARAY

Nevzat Köse

AMASYA

Aslan Ali Hatipoğlu

Haydar Oymak

ANKARA

İlhan Aküzüm

Nejat Arseven

Hasan Hüseyin Ceylan

Gökhan Çapoğlu

Ali Dinçer

Mehmet Ekici

Eşref Erdem

Ünal Erkan

Agah Oktay Güner

Halis Uluç Gürkan (Bşk. V.)

Önder Sav

Yücel Seçkiner (İ. A.)

ANTALYA

Deniz Baykal

Osman Berberoğlu

Emre Gönensay

İbrahim Gürdal

Bekir Kumbul

Sami Küçükbaşkan

Yusuf Öztop

ARDAHAN

Saffet Kaya

ARTVİN

Metin Arifağaoğlu

Hasan Ekinci

AYDIN

Cengiz Altınkaya

Ali Rıza Gönül (B.)

Sema Pişkinsüt

İsmet Sezgin

Yüksel Yalova

BALIKESİR

Abdülbaki Ataç

Ahmet Bilgiç

Tamer Kanber

Mustafa Güven Karahan

İ. Önder Kırlı (İ. A.)

İlyas Yılmazyıldız

BARTIN

Zeki Çakan

Köksal Toptan

BATMAN

Alaattin Sever Aydın

Ataullah Hamidi

Faris Özdemir

BAYBURT

Ülkü Güney

BİLECİK

Şerif Çim

BİNGÖL

Kazım Ataoğlu

Hüsamettin Korkutata

Mahmut Sönmez

BİTLİS

Zeki Ergezen

Edip Safder Gaydalı

BOLU

Abbas İnceayan

BURDUR

Mustafa Çiloğlu

Yusuf Ekinci

BURSA

Cavit Çağlar

İlhan Kesici

Cemal Külahlı

Feridun Pehlivan

Ali Osman Sönmez

Yahya Şimşek

Ertuğrul Yalçınbayır

İbrahim Yazıcı

ÇANAKKALE

Hikmet Aydın

Mustafa Cumhur Ersümer

Ahmet Küçük

Nevfel Şahin

A. Hamdi Üçpınarlar

ÇANKIRI

Mete Bülgün

Ahmet Uyanık

ÇORUM

Yasin Hatiboğlu (Bşk. V.)

Ali Haydar Şahin

DENİZLİ

M. Kemal Aykurt

Hilmi Develi

Adnan Keskin

Hasan Korkmazcan (Bşk. V.)

Haluk Müftüler

DİYARBAKIR

Ferit Bora

Seyyit Haşim Haşimi

Ömer Vehbi Hatipoğlu

Sebgetullah Seydaoğlu

Salih Sümer

EDİRNE

Ümran Akkan

Evren Bulut

Erdal Kesebir

ELAZIĞ

Mehmet Ağar

Hasan Belhan

Cihan Paçacı

ERZURUM

Zeki Ertugay

Necati Güllülü

ESKİŞEHİR

Mustafa Balcılar

Demir Berberoğlu

İbrahim Yaşar Dedelek

GAZİANTEP

Mehmet Batallı

Hikmet Çetin

Ali Ilıksoy

Mustafa R. Taşar

Ünal Yaşar

Mustafa Yılmaz (İ. A.)

GİRESUN

Burhan Kara

Yavuz Köymen

Ergun Özdemir

Rasim Zaimoğlu

GÜMÜŞHANE

Mahmut Oltan Sungurlu

HAKKÂRİ

Naim Geylani

HATAY

Abdulkadir Akgöl

Fuat Çay

Nihat Matkap

Levent Mıstıkoğlu

Mehmet Sılay

Ali Uyar

Hüseyin Yayla

IĞDIR

Adil Aşırım

Şamil Ayrım

ISPARTA

Ömer Bilgin

A. Aykon Doğan

Mustafa Köylü

Erkan Mumcu

Halil Yıldız

İÇEL

Halil Cin

D. Fikri Sağlar

Rüştü Kazım Yücelen

İSTANBUL

Bülent Akarcalı

Yıldırım Aktuna

Ahat Andican

Mustafa Baş

Mukadder Başeğmez

Ali Coşkun

Nami Çağan

Halit Dumankaya

Bülent Ecevit

Süleyman Arif Emre

Mehmet Fuat Fırat

Algan Hacaloğlu

Metin Işık

Cefi Jozef Kamhi

Yılmaz Karakoyunlu

M. Cavit Kavak

Ahmet Güryüz Ketenci

Osman Kılıç

Hayri Kozakcıoğlu

Göksal Küçükali

Aydın Menderes

Necdet Menzir

Mehmet Moğultay

Yusuf Namoğlu

Altan Öymen

Korkut Özal

Ali Talip Özdemir

H. Hüsamettin Özkan

Yusuf Pamuk

Mehmet Sevigen

Mehmet Ali Şahin

Ahmet Tan

Güneş Taner

Bülent Tanla

Zekeriya Temizel

Erdoğan Toprak

Ali Topuz

Şadan Tuzcu

Bahri Zengin

İZMİR

Veli Aksoy

Turhan Arınç

Ali Rıza Bodur

Işın Çelebi

Hasan Denizkurdu

İ. Kaya Erdem

Sabri Ergül

Şükrü Sina Gürel

Gencay Gürün

Mehmet Köstepen

Ahmet Piriştina

Rüşdü Saracoglu

Rıfat Serdaroğlu

Süha Tanık

Hakan Tartan

KAHRAMANMARAŞ

Esat Bütün

Hasan Dikici

Ali Doğan

Avni Doğan

Ali Şahin

KARABÜK

Şinasi Altıner

Hayrettin Dilekcan

KARAMAN

Abdullah Özbey

Zeki Ünal

KARS

Y. Selahattin Beyribey

Sabri Güner

KASTAMONU

Fethi Acar

Murat Başesgioğlu

Nurhan Tekinel

KAYSERİ

İsmail Cem

Osman Çilsal

Ayvaz Gökdemir

Recep Kırış

İbrahim Yılmaz

KIRIKKALE

Recep Mızrak

KIRKLARELİ

İrfan Gürpınar

A. Sezal Özbek

Necdet Tekin

KİLİS

Doğan Güreş

KOCAELİ

Bülent Atasayan

İsmail Kalkandelen

Onur Kumbaracıbaşı

Osman Pepe

Hayrettin Uzun

KONYA

Ahmet Alkan

Hüseyin Arı

Abdullah Turan Bilge

Nezir Büyükcengiz

Veysel Candan

Necmettin Erbakan (Başbakan)

Abdullah Gencer

Ali Günaydın

Hasan Hüseyin Öz

Mustafa Ünaldı

Mehmet Ali Yavuz

KÜTAHYA

Ahmet Derin

Mustafa Kalemli (Başkan)

İsmail Karakuyu (B.)

Mehmet Korkmaz

MALATYA

Miraç Akdoğan

Ayhan Fırat

Fikret Karabekmez

M. Recai Kutan (B.)

MANİSA

Abdullah Akarsu

Rıza Akçalı

Bülent Arınç

Tevfik Diker

Ayseli Göksoy

Ekrem Pakdemirli

Yahya Uslu

Erdoğan Yetenç

MARDİN

Muzaffer Arıkan

Süleyman Çelebi

Mahmut Duyan

Ömer Ertaş

MUĞLA

Lale Aytaman

Enis Yalım Erez

MUŞ

Necmettin Dede

Erkan Kemaloğlu

NEVŞEHİR

Abdülkadir Baş

Mehmet Elkatmış

Esat Kıratlıoğlu

NİĞDE

Doğan Baran

Ergun Özkan

ORDU

Hüseyin Olgun Akın

Mustafa Bahri Kibar

Müjdat Koç

Nabi Poyraz

Refaiddin Şahin

Şükrü Yürür

RİZE

Ahmet Kabil

Ahmet Mesut Yılmaz

SAKARYA

Teoman Akgür

Nezir Aydın

Ertuğrul Eryılmaz

Ahmet Neidim

Ersin Taranoğlu

SAMSUN

Cemal Alişan

İrfan Demiralp

Ayhan Gürel

Murat Karayalçın

Biltekin Özdemir

Adem Yıldız

SİİRT

Nizamettin Sevgili

SİNOP

Metin Bostancıoğlu

Kadir Bozkurt

Yaşar Topçu

SIVAS

Nevzat Yanmaz

Muhsin Yazıcıoğlu

ŞANLIURFA

Sedat Edip Bucak

İbrahim Halil Çelik

Seyit Eyyüpoğlu

ŞIRNAK

Bayar Ökten

Mehmet Salih Yıldırım

TEKİRDAĞ

Fevzi Aytekin

Bayram Fırat Dayanıklı

Nihan İlgün

Hasan Peker

Enis Sülün

TOKAT

Hanefi Çelik

Bekir Sobacı

TRABZON

Eyüp Aşık

Yusuf Bahadır

Ali Kemal Başaran

Kemalettin Göktaş

TUNCELİ

Orhan Veli Yıldırım

UŞAK

Hasan Karakaya

VAN

Mustafa Bayram

Şerif Bedirhanoğlu

YALOVA

Yaşar Okuyan

YOZGAT

Lütfullah Kayalar

İsmail Durak Ünlü

ZONGULDAK

Veysel Atasoy

Osman Mümtaz Soysal

(Açık Üyelikler)

BURSA : 1

KIRŞEHİR : 1

Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Özbekistan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Hava

Taşımacılığı Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısına

verilen oyların sonucu :

Kanunlaşmıştır.

Üye Sayısı : 550

Kullanılan Oylar : 263

Kabul Edenler : 259

Reddedenler : —

Çekimserler : —

Mükerrer Oylar : 4

Geçersiz Oylar : —

Oya Katılmayanlar : 289

Açık Üyelikler : 2

(Kabul Edenler)

ADANA

Yakup Budak

Mehmet Büyükyılmaz

Sıtkı Cengil

İ. Cevher Cevheri

M. Halit Dağlı

Mustafa Küpeli

İbrahim Ertan Yülek

ADIYAMAN

Mahmut Nedim Bilgiç

Ahmet Çelik

AFYON

Sait Açba

Osman Hazer

H. İbrahim Özsoy

Nuri Yabuz

AĞRI

M. Sıddık Altay

Celal Esin

M. Ziyattin Tokar

AKSARAY

Mehmet Altınsoy

Murtaza Özkanlı

AMASYA

Ahmet İyimaya

Cemalettin Lafcı

ANKARA

Yılmaz Ateş

Saffet Arıkan Bedük

Ahmet Bilge

Cemil Çiçek

Ömer Ekinci

Mehmet Gölhan

Agah Oktay Güner

Şaban Karataş

İrfan Köksalan

M. Seyfi Oktay

Mehmet Sağdıç

Ahmet Tekdal

İlker Tuncay

Aydın Tümen

Rıza Ulucak

Hikmet Uluğbay

Ersönmez Yarbay

ANTALYA

Arif Ahmet Denizolgun

Hayri Doğan

Metin Şahin

ARDAHAN

İsmet Atalay

ARTVİN

Süleyman Hatinoğlu

AYDIN

M. Fatih Atay

Nahit Menteşe

Muhammet Polat

BALIKESİR

Safa Giray

İsmail Özgün

Hüsnü Sıvalıoğlu

BARTIN

Cafer Tufan Yazıcıoğlu

BATMAN

Musa Okçu

BAYBURT

Saut Pamukçu

BİLECİK

Bahattin Şeker

BİNGÖL

Kazım Ataoğlu

Hüsamettin Korkutata

BİTLİS

Kamran İnan

Abdulhaluk Mutlu

BOLU

Avni Akyol

Feti Görür

Necmi Hoşver

Mustafa Karslıoğlu

Mustafa Yünlüoğlu

BURDUR

Yusuf Ekinci

Kazım Üstüner

BURSA

Yüksel Aksu

Ali Rahmi Beyreli

Mehmet Altan Karapaşaoğlu

Hayati Korkmaz

Turhan Tayan

ÇANAKKALE

Mustafa Cumhur Ersümer

ÇANKIRI

İsmail Coşar

ÇORUM

Bekir Aksoy

Mehmet Aykaç

Zülfikar Gazi

Yasin Hatiboğlu

DENİZLİ

Mehmet Gözlükaya

Ramazan Yenidede

DİYARBAKIR

Abdülkadir Aksu

Muzaffer Arslan

M. Salim Ensarioğlu

Sacit Günbey

Yakup Hatipoğlu

ELAZIĞ

Ömer Naimi Barım

Ahmet Cemil Tunç

ERZİNCAN

Tevhit Karakaya

Mustafa Kul

Naci Terzi

Mustafa Yıldız

ERZURUM

Lütfü Esengün

Abdulilah Fırat

İsmail Köse

Ömer Özyılmaz

Aslan Polat

Şinasi Yavuz

ESKİŞEHİR

Necati Albay

Hanifi Demirkol

Mahmut Erdir

GAZİANTEP

Nurettin Aktaş

Kahraman Emmioğlu

Mehmet Bedri İncetahtacı

Mustafa R. Taşar

GİRESUN

Turhan Alçelik

Burhan Kara

GÜMÜŞHANE

Lütfü Doğan

Mahmut Oltan Sungurlu

HAKKÂRİ

Mustafa Zeydan

HATAY

Ali Günay

Süleyman Metin Kalkan

Atilla Sav

İÇEL

Oya Araslı

Fevzi Arıcı

Mehmet Emin Aydınbaş

Saffet Benli

Abdülbaki Gökçel

Turhan Güven

Mustafa İstemihan Talay

Ayfer Yılmaz

İSTANBUL

Meral Akşener

Ziya Aktaş

Yıldırım Aktuna

Sedat Aloğlu

Tayyar Altıkulaç

Ahat Andican

Refik Aras

Azmi Ateş

Mehmet Aydın

Tansu Çiller

Gürcan Dağdaş

H. Hüsnü Doğan

Hasan Tekin Enerem

Ekrem Erdem

İsmail Kahraman

Hüseyin Kansu

Ercan Karakaş

Osman Kılıç

Mehmet Tahir Köse

Emin Kul

Ali Oğuz

Yusuf Pamuk

Mehmet Cevdet Selvi

Bahattin Yücel

Namık Kemal Zeybek

İZMİR

Aydın Güven Gürkan

Birgen Keleş

Atilla Mutman

Metin Öney

Işılay Saygın

Ufuk Söylemez

Sabri Tekir

Zerrin Yeniceli

İsmail Yılmaz

KAHRAMANMARAŞ

Ahmet Dökülmez

Mustafa Kamalak

Mehmet Sağlam

KARABÜK

Erol Karan

KARAMAN

Fikret Ünlü

KARS

Çetin Bilgir

Zeki Karabayır

KASTAMONU

Murat Başesgioğlu

Hadi Dilekçi

Haluk Yıldız

KAYSERİ

Memduh Büyükkılıç

Abdullah Gül

Nurettin Kaldırımcı

Salih Kapusuz

KIRIKKALE

Kemal Albayrak

Hacı Filiz

Mikail Korkmaz

KIRKLARELİ

Cemal Özbilen

KIRŞEHİR

Ömer Demir

Cafer Güneş

KİLİS

Mustafa Kemal Ateş

KOCAELİ

Halil Çalık

Necati Çelik

Şevket Kazan

Bekir Yurdagül

KONYA

Hüseyin Arı

Nezir Büyükcengiz

Veysel Candan

Remzi Çetin

Necati Çetinkaya

Teoman Rıza Güneri

Mehmet Keçeciler

Lütfi Yalman

Mehmet Ali Yavuz

KÜTAHYA

Ahmet Derin

Emin Karaa

Metin Perli

MALATYA

Oğuzhan Asiltürk

Yaşar Canbay

Metin Emiroğlu

Fikret Karabekmez

MANİSA

Bülent Arınç

Hasan Gülay

Sümer Oral

Cihan Yazar

MARDİN

Fehim Adak

Hüseyin Yıldız

MUĞLA

İrfettin Akar

Zeki Çakıroğlu

Mustafa Dedeoğlu

Fikret Uzunhasan

MUŞ

Sabahattin Yıldız

NİĞDE

Akın Gönen

Mehmet Salih Katırcıoğlu

ORDU

Hüseyin Olgun Akın

İhsan Çabuk

Mustafa Hasan Öz

RİZE

Avni Kabaoğlu

Şevki Yılmaz

SAKARYA

Teoman Akgür

Nezir Aydın

Cevat Ayhan

Nevzat Ercan

SAMSUN

Ahmet Demircan

Ayhan Gürel

Yalçın Gürtan

Nafiz Kurt

Biltekin Özdemir

Latif Öztek

Musa Uzunkaya

SİİRT

Ahmet Nurettin Aydın

Mehmet Emin Aydın

SIVAS

Musa Demirci

Tahsin Irmak

Mahmut Işık

Temel Karamollaoğlu

Abdüllatif Şener

ŞANLIURFA

Necmettin Cehveri

Eyyüp Cenap Gülpınar

Zülfükar İzol

Ahmet Karavar

Abdülkadir Öncel

M. Fevzi Şıhanlıoğlu

TEKİRDAĞ

Bayram Fırat Dayanıklı

TOKAT

Abdullah Arslan

Ali Şevki Erek

Metin Gürdere

Ahmet Fevzi İnceöz

Şahin Ulusoy

TRABZON

İbrahim Çebi

Şeref Malkoç

İsmail İlhan Sungur

Hikmet Sami Türk

TUNCELİ

Kamer Genç

UŞAK

Yıldırım Aktürk

Mehmet Yaşar Ünal

VAN

Maliki Ejder Arvas

Fethullah Erbaş

Şaban Şevli

Mahmut Yılbaş

YALOVA

Cevdet Aydın

YOZGAT

İlyas Arslan

Kazım Arslan

Yusuf Bacanlı

Abdullah Örnek

ZONGULDAK

Necmettin Aydın

Ömer Barutçu

Tahsin Boray Baycık

Hasan Gemici

(Mükerrer Oylar)

ÇORUM

Bekir Aksoy (Kabul)

ERZİNCAN

Naci Terzi (Kabul)

KAYSERİ

Memduh Büyükkılıç (Kabul)

TRABZON

Şeref Malkoç (Kabul)

 

 

 

(Oya Katılmayanlar)

ADANA

Cevdet Akçalı

Uğur Aksöz

İmren Aykut

İbrahim Yavuz Bildik

M. Ali Bilici

Erol Çevikçe

Veli Andaç Durak (İ. A.)

Tuncay Karaytuğ

Orhan Kavuncu

Arif Sezer

ADIYAMAN

Mahmut Bozkurt

Ahmet Doğan

Celal Topkan

AFYON

İsmet Attila

Yaman Törüner

Kubilay Uygun

AĞRI

Cemil Erhan

Yaşar Eryılmaz

AKSARAY

Nevzat Köse

Sadi Somuncuoğlu

AMASYA

Aslan Ali Hatipoğlu

Haydar Oymak

ANKARA

İlhan Aküzüm

Nejat Arseven

Hasan Hüseyin Ceylan

Gökhan Çapoğlu

Ali Dinçer

Mehmet Ekici

Eşref Erdem

Ünal Erkan

Halis Uluç Gürkan (Bşk. V.)

Önder Sav

Yücel Seçkiner (İ. A.)

ANTALYA

Deniz Baykal

Osman Berberoğlu

Emre Gönensay

İbrahim Gürdal

Bekir Kumbul

Sami Küçükbaşkan

Yusuf Öztop

ARDAHAN

Saffet Kaya

ARTVİN

Metin Arifağaoğlu

Hasan Ekinci

AYDIN

Cengiz Altınkaya

Ali Rıza Gönül (B.)

Sema Pişkinsüt

İsmet Sezgin

Yüksel Yalova

BALIKESİR

Abdülbaki Ataç

Ahmet Bilgiç

Tamer Kanber

Mustafa Güven Karahan

İ. Önder Kırlı (İ. A.)

İlyas Yılmazyıldız

BARTIN

Zeki Çakan

Köksal Toptan

BATMAN

Alaattin Sever Aydın

Ataullah Hamidi

Faris Özdemir

BAYBURT

Ülkü Güney

BİLECİK

Şerif Çim

BİNGÖL

Mahmut Sönmez

BİTLİS

Zeki Ergezen

Edip Safder Gaydalı

BOLU

Abbas İnceayan

BURDUR

Mustafa Çiloğlu

BURSA

Cavit Çağlar

İlhan Kesici

Cemal Külahlı

Feridun Pehlivan

Ali Osman Sönmez

Yahya Şimşek

Ertuğrul Yalçınbayır

İbrahim Yazıcı

ÇANAKKALE

Hikmet Aydın

Ahmet Küçük

Nevfel Şahin

A. Hamdi Üçpınarlar

ÇANKIRI

Mete Bülgün

Ahmet Uyanık

ÇORUM

Hasan Çağlayan

Ali Haydar Şahin

DENİZLİ

M. Kemal Aykurt

Hilmi Develi

Adnan Keskin

Hasan Korkmazcan (Bşk. V.)

Haluk Müftüler

DİYARBAKIR

Ferit Bora

Seyyit Haşim Haşimi

Ömer Vehbi Hatipoğlu

Sebgetullah Seydaoğlu

Salih Sümer

EDİRNE

Ümran Akkan

Evren Bulut

Mustafa İlimen

Erdal Kesebir

ELAZIĞ

Mehmet Ağar

Hasan Belhan

Cihan Paçacı

ERZURUM

Zeki Ertugay

Necati Güllülü

ESKİŞEHİR

Mustafa Balcılar

Demir Berberoğlu

İbrahim Yaşar Dedelek

GAZİANTEP

Mehmet Batallı

Hikmet Çetin

Ali Ilıksoy

Ünal Yaşar

Mustafa Yılmaz (İ. A.)

GİRESUN

Yavuz Köymen

Ergun Özdemir

Rasim Zaimoğlu

HAKKÂRİ

Naim Geylani

HATAY

Abdulkadir Akgöl

Fuat Çay

Nihat Matkap

Levent Mıstıkoğlu

Mehmet Sılay

Ali Uyar

Hüseyin Yayla

IĞDIR

Adil Aşırım

Şamil Ayrım

ISPARTA

Ömer Bilgin

A. Aykon Doğan

Mustafa Köylü

Erkan Mumcu

Halil Yıldız

İÇEL

Halil Cin

Ali Er

D. Fikri Sağlar

Rüştü Kazım Yücelen

İSTANBUL

Bülent Akarcalı

Mustafa Baş

Mukadder Başeğmez

Ali Coşkun

Nami Çağan

Halit Dumankaya

Bülent Ecevit

Süleyman Arif Emre

Mehmet Fuat Fırat

Algan Hacaloğlu

Metin Işık

Cefi Jozef Kamhi

Yılmaz Karakoyunlu

M. Cavit Kavak

Ahmet Güryüz Ketenci

Hayri Kozakcıoğlu

Göksal Küçükali

Aydın Menderes

Necdet Menzir

Mehmet Moğultay

Yusuf Namoğlu

Altan Öymen

Korkut Özal

Ali Talip Özdemir

H. Hüsamettin Özkan

Mehmet Sevigen

Mehmet Ali Şahin

Ahmet Tan

Güneş Taner

Bülent Tanla

Zekeriya Temizel

Erdoğan Toprak

Ali Topuz

Şadan Tuzcu

Osman Yumakoğulları

Bahri Zengin

İZMİR

Veli Aksoy

Turhan Arınç

Ali Rıza Bodur

Işın Çelebi

Hasan Denizkurdu

İ. Kaya Erdem

Sabri Ergül

Şükrü Sina Gürel

Gencay Gürün

Mehmet Köstepen

Ahmet Piriştina

Rüşdü Saracoglu

Rıfat Serdaroğlu

Süha Tanık

Hakan Tartan

KAHRAMANMARAŞ

Esat Bütün

Hasan Dikici

Ali Doğan

Avni Doğan

Ali Şahin

KARABÜK

Şinasi Altıner

Hayrettin Dilekcan

KARAMAN

Abdullah Özbey

Zeki Ünal

KARS

Y. Selahattin Beyribey

Sabri Güner

KASTAMONU

Fethi Acar

Nurhan Tekinel

KAYSERİ

İsmail Cem

Osman Çilsal

Ayvaz Gökdemir

Recep Kırış

İbrahim Yılmaz

KIRIKKALE

Recep Mızrak

KIRKLARELİ

İrfan Gürpınar

A. Sezal Özbek

Necdet Tekin

KİLİS

Doğan Güreş

KOCAELİ

Bülent Atasayan

İsmail Kalkandelen

Onur Kumbaracıbaşı

Osman Pepe

Hayrettin Uzun

KONYA

Ahmet Alkan

Abdullah Turan Bilge

Necmettin Erbakan (Başbakan)

Abdullah Gencer

Ali Günaydın

Hasan Hüseyin Öz

Mustafa Ünaldı

KÜTAHYA

Mustafa Kalemli (Başkan)

İsmail Karakuyu (B.)

Mehmet Korkmaz

MALATYA

Miraç Akdoğan

Ayhan Fırat

M. Recai Kutan (B.)

MANİSA

Abdullah Akarsu

Rıza Akçalı

Tevfik Diker

Ayseli Göksoy

Ekrem Pakdemirli

Yahya Uslu

Erdoğan Yetenç

MARDİN

Muzaffer Arıkan

Süleyman Çelebi

Mahmut Duyan

Ömer Ertaş

MUĞLA

Lale Aytaman

Enis Yalım Erez

MUŞ

Necmettin Dede

Nedim İlci

Erkan Kemaloğlu

NEVŞEHİR

Abdülkadir Baş

Mehmet Elkatmış

Esat Kıratlıoğlu

NİĞDE

Doğan Baran

Ergun Özkan

ORDU

Mustafa Bahri Kibar

Müjdat Koç

Nabi Poyraz

Refaiddin Şahin

Şükrü Yürür

RİZE

Ahmet Kabil

Ahmet Mesut Yılmaz

SAKARYA

Ertuğrul Eryılmaz

Ahmet Neidim

Ersin Taranoğlu

SAMSUN

Cemal Alişan

İrfan Demiralp

Murat Karayalçın

Adem Yıldız

SİİRT

Nizamettin Sevgili

SİNOP

Metin Bostancıoğlu

Kadir Bozkurt

Yaşar Topçu

SIVAS

Nevzat Yanmaz

Muhsin Yazıcıoğlu

ŞANLIURFA

Sedat Edip Bucak

İbrahim Halil Çelik (İ. A.)

Seyit Eyyüpoğlu

ŞIRNAK

Bayar Ökten

Mehmet Tatar

Mehmet Salih Yıldırım

TEKİRDAĞ

Fevzi Aytekin

Nihan İlgün

Hasan Peker

Enis Sülün

TOKAT

Hanefi Çelik

Bekir Sobacı

TRABZON

Eyüp Aşık

Yusuf Bahadır

Ali Kemal Başaran

Kemalettin Göktaş

TUNCELİ

Orhan Veli Yıldırım

UŞAK

Hasan Karakaya

VAN

Mustafa Bayram

Şerif Bedirhanoğlu

YALOVA

Yaşar Okuyan

YOZGAT

Lutfullah Kayalar

İsmail Durak Ünlü

ZONGULDAK

Veysel Atasoy

Osman Mümtaz Soysal

(Açık Üyelikler)

BURSA : 1

KIRŞEHİR : 1

Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Singapur Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Hava Taşımacılığı Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısına verilen oyların sonucu :

Kanunlaşmıştır.

Üye Sayısı : 550

Kullanılan Oylar : 267

Kabul Edenler : 266

Reddedenler : —

Çekimserler : —

Mükerrer Oylar : 1

Geçersiz Oylar : —

Oya Katılmayanlar : 282

Açık Üyelikler : 2

(Kabul Edenler)

ADANA

Yakup Budak

Mehmet Büyükyılmaz

Sıtkı Cengil

İ. Cevher Cevheri

M. Halit Dağlı

Mustafa Küpeli

İbrahim Ertan Yülek

ADIYAMAN

Mahmut Nedim Bilgiç

Ahmet Çelik

AFYON

Sait Açba

İsmet Attila

Osman Hazer

Nuri Yabuz

AĞRI

M. Sıddık Altay

Cemil Erhan

Celal Esin

M. Ziyattin Tokar

AKSARAY

Mehmet Altınsoy

Murtaza Özkanlı

Sadi Somuncuoğlu

AMASYA

Ahmet İyimaya

Cemalettin Lafcı

ANKARA

Yılmaz Ateş

Saffet Arıkan Bedük

Ahmet Bilge

Cemil Çiçek

Ömer Ekinci

Mehmet Gölhan

Agah Oktay Güner

İrfan Köksalan

M. Seyfi Oktay

Mehmet Sağdıç

Ahmet Tekdal

İlker Tuncay

Aydın Tümen

Rıza Ulucak

Hikmet Uluğbay

Ersönmez Yarbay

ANTALYA

Arif Ahmet Denizolgun

Hayri Doğan

Metin Şahin

ARDAHAN

İsmet Atalay

ARTVİN

Süleyman Hatinoğlu

AYDIN

Cengiz Altınkaya

M. Fatih Atay

Nahit Menteşe

Muhammet Polat

BALIKESİR

Safa Giray

Mustafa Güven Karahan

İsmail Özgün

Hüsnü Sıvalıoğlu

BARTIN

Cafer Tufan Yazıcıoğlu

BATMAN

Musa Okçu

BAYBURT

Suat Pamukçu

BİLECİK

Bahattin Şeker

BİNGÖL

Kazım Ataoğlu

Hüsamettin Korkutata

BİTLİS

Kamran İnan

Abdulhaluk Mutlu

BOLU

Avni Akyol

Feti Görür

Necmi Hoşver

Mustafa Karslıoğlu

Mustafa Yünlüoğlu

BURDUR

Mustafa Çiloğlu

Yusuf Ekinci

Kazım Üstüner

BURSA

Yüksel Aksu

Ali Rahmi Beyreli

Mehmet Altan Karapaşaoğlu

Hayati Korkmaz

Ali Osman Sönmez

Turhan Tayan

ÇANAKKALE

Mustafa Cumhur Ersümer

ÇANKIRI

İsmail Coşar

Ahmet Uyanık

ÇORUM

Bekir Aksoy

Mehmet Aykaç

Yasin Hatiboğlu

DENİZLİ

Mehmet Gözlükaya

Ramazan Yenidede

DİYARBAKIR

Abdülkadir Aksu

Muzaffer Arslan

M. Salim Ensarioğlu

Sacit Günbey

Yakup Hatipoğlu

EDİRNE

Mustafa İlimen

ELAZIĞ

Ömer Naimi Barım

Ahmet Cemil Tunç

ERZİNCAN

Tevhit Karakaya

Mustafa Kul

Naci Terzi

Mustafa Yıldız

ERZURUM

Lütfü Esengün

Abdulilah Fırat

İsmail Köse

Ömer Özyılmaz

Aslan Polat

Şinasi Yavuz

ESKİŞEHİR

Necati Albay

Hanifi Demirkol

Mahmut Erdir

GAZİANTEP

Nurettin Aktaş

Kahraman Emmioğlu

Mehmet Bedri İncetahtacı

Mustafa R. Taşar

GİRESUN

Turhan Alçelik

Burhan Kara

GÜMÜŞHANE

Lütfü Doğan

Mahmut Oltan Sungurlu

HAKKARİ

Mustafa Zeydan

HATAY

Ali Günay

Atilla Sav

ISPARTA

Mustafa Köylü

İÇEL

Fevzi Arıcı

Mehmet Emin Aydınbaş

Saffet Benli

Abdülbaki Gökçel

Turhan Güven

Mustafa İstemihan Talay

Ayfer Yılmaz

İSTANBUL

Meral Akşener

Ziya Aktaş

Sedat Aloğlu

Tayyar Altıkulaç

Ahat Andican

Refik Aras

Azmi Ateş

Mehmet Aydın

Tansu Çiller

Gürcan Dağdaş

H. Hüsnü Doğan

Hasan Tekin Enerem

Ekrem Erdem

İsmail Kahraman

Hüseyin Kansu

Ercan Karakaş

Osman Kılıç

Mehmet Tahir Köse

Emin Kul

Ali Oğuz

Yusuf Pamuk

Mehmet Cevdet Selvi

Osman Yumakoğulları

Bahattin Yücel

Namık Kemal Zeybek

İZMİR

Aydın Güven Gürkan

Atilla Mutman

Işılay Saygın

Ufuk Söylemez

Sabri Tekir

Zerrin Yeniceli

İsmail Yılmaz

KAHRAMANMARAŞ

Ahmet Dökülmez

Mustafa Kamalak

Mehmet Sağlam

KARABÜK

Erol Karan

KARAMAN

Fikret Ünlü

KARS

Çetin Bilgir

Sabri Güner

Zeki Karabayır

KASTAMONU

Murat Başesgioğlu

Hadi Dilekçi

Haluk Yıldız

KAYSERİ

Memduh Büyükkılıç

Abdullah Gül

Nurettin Kaldırımcı

Salih Kapusuz

KIRIKKALE

Kemal Albayrak

Hacı Filiz

Mikail Korkmaz

KIRKLARELİ

Cemal Özbilen

KIRŞEHİR

Ömer Demir

Cafer Güneş

KİLİS

Mustafa Kemal Ateş

KOCAELİ

Halil Çalık

Necati Çelik

Şevket Kazan

Bekir Yurdagül

KONYA

Hüseyin Arı

Nezir Büyükcengiz

Veysel Candan

Remzi Çetin

Necati Çetinkaya

Teoman Rıza Güneri

Mehmet Keçeciler

Mustafa Ünaldı

Lütfi Yalman

Mehmet Ali Yavuz

KÜTAHYA

Ahmet Derin

Emin Karaa

Mehmet Korkmaz

Metin Perli

MALATYA

Miraç Akdoğan

Oğuzhan Asiltürk

Yaşar Canbay

Fikret Karabekmez

MANİSA

Bülent Arınç

Hasan Gülay

Sümer Oral

Cihan Yazar

MARDİN

Fehim Adak

Mahmut Duyan

Hüseyin Yıldız

MUĞLA

İrfettin Akar

Zeki Çakıroğlu

Mustafa Dedeoğlu

Fikret Uzunhasan

MUŞ

Sabahattin Yıldız

NİĞDE

Akın Gönen

Mehmet Salih Katırcıoğlu

ORDU

Hüseyin Olgun Akın

İhsan Çabuk

Mustafa Hasan Öz

Nabi Poyraz

RİZE

Şevki Yılmaz

SAKARYA

Teoman Akgür

Nezir Aydın

Cevat Ayhan

Nevzat Ercan

SAMSUN

Ahmet Demircan

Ayhan Gürel

Yalçın Gürtan

Nafiz Kurt

Biltekin Özdemir

Musa Uzunkaya

SİİRT

Ahmet Nurettin Aydın

Mehmet Emin Aydın

SIVAS

Musa Demirci

Tahsin Irmak

Mahmut Işık

Temel Karamollaoğlu

Abdüllatif Şener

ŞANLIURFA

Necmettin Cevheri

Eyyüp Cenap Gülpınar

Zülfükar İzol

Ahmet Karavar

Abdülkadir Öncel

M. Fevzi Şıhanlıoğlu

TEKİRDAĞ

Bayram Fırat Dayanıklı

TOKAT

Abdullah Arslan

Ali Şevki Erek

Metin Gürdere

Ahmet Fevzi İnceöz

Şahin Ulusoy

TRABZON

İbrahim Çebi

Şeref Malkoç

İsmail İlhan Sungur

Hikmet Sami Türk

TUNCELİ

Kamer Genç

UŞAK

Yıldırım Aktürk

Mehmet Yaşar Ünal

VAN

Maliki Ejder Arvas

Fethullah Erbaş

Şaban Şevli

Mahmut Yılbaş

YALOVA

Cevdet Aydın

YOZGAT

İlyas Arslan

Kazım Arslan

Yusuf Bacanlı

Abdullah Örnek

ZONGULDAK

Necmettin Aydın

Ömer Barutçu

Tahsin Boray Baycık

Hasan Gemici

Osman Mümtaz Soysal

(Mükerrer Oy)

 

ERZİNCAN

Naci Terzi (Kabul)

 

(Oya Katılmayanlar)

ADANA

Cevdet Akçalı

Uğur Aksöz

İmren Aykut

İbrahim Yavuz Bildik

M. Ali Bilici

Erol Çevikçe

Veli Andaç Durak (İ. A.)

Tuncay Karaytuğ

Orhan Kavuncu

Arif Sezer

ADIYAMAN

Mahmut Bozkurt

Ahmet Doğan

Celal Topkan

AFYON

Halil İbrahim Özsoy

Yaman Törüner

Kubilay Uygun

AĞRI

Yaşar Eryılmaz

AKSARAY

Nevzat Köse

AMASYA

Aslan Ali Hatipoğlu

Haydar Oymak

ANKARA

İlhan Aküzüm

Nejat Arseven

Hasan Hüseyin Ceylan

Gökhan Çapoğlu

Ali Dinçer

Mehmet Ekici

Eşref Erdem

Ünal Erkan

Halis Uluç Gürkan (Bşk. V.)

Şaban Karataş

Önder Sav

Yücel Seçkiner (İ. A.)

ANTALYA

Deniz Baykal

Osman Berberoğlu

Emre Gönensay

İbrahim Gürdal

Bekir Kumbul

Sami Küçükbaşkan

Yusuf Öztop

ARDAHAN

Saffet Kaya

ARTVİN

Metin Arifağaoğlu

Hasan Ekinci

AYDIN

Ali Rıza Gönül (B.)

Sema Pişkinsüt

İsmet Sezgin

Yüksel Yalova

BALIKESİR

Abdülbaki Ataç

Ahmet Bilgiç

Tamer Kanber

İ. Önder Kırlı (İ. A.)

İlyas Yılmazyıldız

BARTIN

Zeki Çakan

Köksal Toptan

BATMAN

Alaattin Sever Aydın

Ataullah Hamidi

Faris Özdemir

BAYBURT

Ülkü Güney

BİLECİK

Şerif Çim

BİNGÖL

Mahmut Sönmez

BİTLİS

Zeki Ergezen

Edip Safder Gaydalı

BOLU

Abbas İnceayan

BURSA

Cavit Çağlar

İlhan Kesici

Cemal Külahlı

Feridun Pehlivan

Ali Osman Sönmez

Yahya Şimşek

Ertuğrul Yalçınbayır

İbrahim Yazıcı

ÇANAKKALE

Hikmet Aydın

Ahmet Küçük

Nevfel Şahin

A. Hamdi Üçpınarlar

ÇANKIRI

Mete Bülgün

ÇORUM

Hasan Çağlayan

Zülfikar Gazi

Ali Haydar Şahin

DENİZLİ

M. Kemal Aykurt

Hilmi Develi

Adnan Keskin

Hasan Korkmazcan (Bşk. V.)

Haluk Müftüler

DİYARBAKIR

Ferit Bora

Seyyit Haşim Haşimi

Ömer Vehbi Hatipoğlu

Sebgetullah Seydaoğlu

Salih Sümer

EDİRNE

Ümran Akkan

Evren Bulut

Erdal Kesebir

ELAZIĞ

Mehmet Ağar

Hasan Belhan

Cihan Paçacı

ERZURUM

Zeki Ertugay

Necati Güllülü

ESKİŞEHİR

Mustafa Balcılar

Demir Berberoğlu

İbrahim Yaşar Dedelek

GAZİANTEP

Mehmet Batallı

Hikmet Çetin

Ali Ilıksoy

Ünal Yaşar

Mustafa Yılmaz (İ. A.)

GİRESUN

Yavuz Köymen

Ergun Özdemir

Rasim Zaimoğlu

HAKKÂRİ

Naim Geylani

HATAY

Abdulkadir Akgöl

Fuat Çay

Süleyman Metin Kalkan

Nihat Matkap

Levent Mıstıkoğlu

Mehmet Sılay

Ali Uyar

Hüseyin Yayla

IĞDIR

Adil Aşırım

Şamil Ayrım

ISPARTA

Ömer Bilgin

A. Aykon Doğan

Erkan Mumcu

Halil Yıldız

İÇEL

Oya Araslı

Halil Cin

Ali Er

D. Fikri Sağlar

Rüştü Kazım Yücelen

İSTANBUL

Bülent Akarcalı

Yıldırım Aktuna

Mustafa Baş

Mukadder Başeğmez

Ali Coşkun

Nami Çağan

Halit Dumankaya

Bülent Ecevit

Süleyman Arif Emre

Mehmet Fuat Fırat

Algan Hacaloğlu

Metin Işık

Cefi Jozef Kamhi

Yılmaz Karakoyunlu

M. Cavit Kavak

Ahmet Güryüz Ketenci

Hayri Kozakçıoğlu

Göksal Küçükali

Aydın Menderes

Necdet Menzir

Mehmet Moğultay

Yusuf Namoğlu

Altan Öymen

Korkut Özal

Ali Talip Özdemir

H. Hüsamettin Özkan

Mehmet Sevigen

Mehmet Ali Şahin

Ahmet Tan

Güneş Taner

Bülent Tanla

Zekeriya Temizel

Erdoğan Toprak

Ali Topuz

Şadan Tuzcu

Bahri Zengin

İZMİR

Veli Aksoy

Turhan Arınç

Ali Rıza Bodur

Işın Çelebi

Hasan Denizkurdu

İ. Kaya Erdem

Sabri Ergül

Şükrü Sina Gürel

Gencay Gürün

Birgen Keleş

Mehmet Köstepen

Metin Öney

Ahmet Piriştina

Rüşdü Saracoglu

Rıfat Serdaroğlu

Süha Tanık

Hakan Tartan

KAHRAMANMARAŞ

Esat Bütün

Hasan Dikici

Ali Doğan

Avni Doğan

Ali Şahin

KARABÜK

Şinasi Altıner

Hayrettin Dilekcan

KARAMAN

Abdullah Özbey

Zeki Ünal

KARS

Y. Selahattin Beyribey

KASTAMONU

Fethi Acar

Nurhan Tekinel

KAYSERİ

İsmail Cem

Osman Çilsal

Ayvaz Gökdemir

Recep Kırış

İbrahim Yılmaz

KIRIKKALE

Recep Mızrak

KIRKLARELİ

İrfan Gürpınar

A. Sezal Özbek

Necdet Tekin

KİLİS

Doğan Güreş

KOCAELİ

Bülent Atasayan

İsmail Kalkandelen

Onur Kumbaracıbaşı

Osman Pepe

Hayrettin Uzun

KONYA

Ahmet Alkan

Abdullah Turan Bilge

Necmettin Erbakan (Başbakan)

Abdullah Gencer

Ali Günaydın

Hasan Hüseyin Öz

KÜTAHYA

Mustafa Kalemli (Başkan)

İsmail Karakuyu (B.)

MALATYA

Metin Emiroğlu

Ayhan Fırat

M. Recai Kutan (B.)

MANİSA

Abdullah Akarsu

Rıza Akçalı

Tevfik Diker

Ayseli Göksoy

Ekrem Pakdemirli

Yahya Uslu

Erdoğan Yetenç

MARDİN

Muzaffer Arıkan

Süleyman Çelebi

Ömer Ertaş

MUĞLA

Lale Aytaman

Enis Yalım Erez

MUŞ

Necmettin Dede

Nedim İlci

Erkan Kemaloğlu

NEVŞEHİR

Abdülkadir Baş

Mehmet Elkatmış

Esat Kıratlıoğlu

NİĞDE

Doğan Baran

Ergun Özkan

ORDU

Mustafa Bahri Kibar

Müjdat Koç

Refaiddin Şahin

Şükrü Yürür

RİZE

Avni Kabaoğlu

Ahmet Kabil

Ahmet Mesut Yılmaz

SAKARYA

Ertuğrul Eryılmaz

Ahmet Neidim

Ersin Taranoğlu

SAMSUN

Cemal Alişan

İrfan Demiralp

Murat Karayalçın

Latif Öztek

Adem Yıldız

SİİRT

Nizamettin Sevgili

SİNOP

Metin Bostancıoğlu

Kadir Bozkurt

Yaşar Topçu

SIVAS

Nevzat Yanmaz

Muhsin Yazıcıoğlu

ŞANLIURFA

Sedat Edip Bucak

İbrahim Halil Çelik (İ. A.)

Seyit Eyyüpoğlu

ŞIRNAK

Bayar Ökten

Mehmet Tatar

Mehmet Salih Yıldırım

TEKİRDAĞ

Fevzi Aytekin

Nihan İlgün

Hasan Peker

Enis Sülün

TOKAT

Hanefi Çelik

Bekir Sobacı

TRABZON

Eyüp Aşık

Yusuf Bahadır

Ali Kemal Başaran

Kemalettin Göktaş

TUNCELİ

Orhan Veli Yıldırım

UŞAK

Hasan Karakaya

VAN

Mustafa Bayram

Şerif Bedirhanoğlu

YALOVA

Yaşar Okuyan

YOZGAT

Lütfullah Kayalar

İsmail Durak Ünlü

ZONGULDAK

Veysel Atasoy

(Açık Üyelikler)

BURSA : 1

KIRŞEHİR : 1

Türkiye Cumhuriyeti ile Kazakistan Cumhuriyeti Arasında Dostluk ve İşbirliği Antlaşmasına verilen oyların sonucu :

Kanunlaşmıştır.

Üye Sayısı : 550

Kullanılan Oylar : 279

Kabul Edenler : 277

Reddedenler : —

Çekimserler : —

Mükerrer Oylar : 2

Geçersiz Oylar : —

Oya Katılmayanlar : 271

Açık Üyelikler : 2

(Kabul Edenler)

ADANA

Yakup Budak

Mehmet Büyükyılmaz

Sıtkı Cengil

İ. Cevher Cevheri

M. Halit Dağlı

Mustafa Küpeli

İbrahim Ertan Yülek

ADIYAMAN

Mahmut Nedim Bilgiç

Ahmet Çelik

AFYON

Sait Açba

İsmet Attila

Osman Hazer

H. İbrahim Özsoy

Nuri Yabuz

AĞRI

M. Sıddık Altay

Cemil Erhan

Celal Esin

M. Ziyattin Tokar

AKSARAY

Mehmet Altınsoy

Murtaza Özkanlı

Sadi Somuncuoğlu

AMASYA

Ahmet İyimaya

Cemalettin Lafcı

ANKARA

Yılmaz Ateş

Saffet Arıkan Bedük

Ahmet Bilge

Cemil Çiçek

Ömer Ekinci

Mehmet Gölhan

Agah Oktay Güner

İrfan Köksalan

M. Seyfi Oktay

Mehmet Sağdıç

Ahmet Tekdal

İlker Tuncay

Aydın Tümen

Rıza Ulucak

Hikmet Uluğbay

Ersönmez Yarbay

ANTALYA

Arif Ahmet Denizolgun

Hayri Doğan

Metin Şahin

ARDAHAN

İsmet Atalay

ARTVİN

Süleyman Hatinoğlu

AYDIN

Cengiz Altınkaya

M. Fatih Atay

Nahit Menteşe

Muhammet Polat

BALIKESİR

Safa Giray

Mustafa Güven Karahan

İsmail Özgün

Hüsnü Sıvalıoğlu

BARTIN

Cafer Tufan Yazıcıoğlu

BATMAN

Musa Okçu

BAYBURT

Saut Pamukçu

BİLECİK

Bahattin Şeker

BİNGÖL

Kazım Ataoğlu

BİTLİS

Kamran İnan

Abdulhalik Mutlu

BOLU

Avni Akyol

Feti Görür

Necmi Hoşver

Mustafa Karslıoğlu

Mustafa Yünlüoğlu

BURDUR

Yusuf Ekinci

Kazım Üstüner

BURSA

Yüksel Aksu

Ali Rahmi Beyreli

Mehmet Altan Karapaşaoğlu

Hayati Korkmaz

Ali Osman Sönmez

Turhan Tayan

ÇANAKKALE

Mustafa Cumhur Ersümer

ÇANKIRI

İsmail Coşar

Ahmet Uyanık

ÇORUM

Bekir Aksoy

Mehmet Aykaç

Hasan Çağlayan

Yasin Hatiboğlu

DENİZLİ

Mehmet Gözlükaya

Ramazan Yenidede

DİYARBAKIR

Abdülkadir Aksu

Muzaffer Arslan

M. Salim Ensarioğlu

Sacit Günbey

Yakup Hatipoğlu

EDİRNE

Mustafa İlimen

ELAZIĞ

Ömer Naimi Barım

Hasan Belhan

Ahmet Cemil Tunç

ERZİNCAN

Tevhit Karakaya

Mustafa Kul

Naci Terzi

Mustafa Yıldız

ERZURUM

Lütfü Esengün

Abdulilah Fırat

İsmail Köse

Ömer Özyılmaz

Aslan Polat

Şinasi Yavuz

ESKİŞEHİR

Necati Albay

Demir Berberoğlu

Hanifi Demirkol

Mahmut Erdir

GAZİANTEP

Nurettin Aktaş

Kahraman Emmioğlu

Mehmet Bedri İncetahtacı

Mustafa R. Taşar

GİRESUN

Turhan Alçelik

Burhan Kara

GÜMÜŞHANE

Lütfü Doğan

Mahmut Oltan Sungurlu

HAKKARİ

Mustafa Zeydan

HATAY

Ali Günay

Süleyman Metin Kalkan

Atilla Sav

ISPARTA

Mustafa Köylü

İÇEL

Oya Araslı

Fevzi Arıcı

Mehmet Emin Aydınbaş

Saffet Benli

Abdülbaki Gökçel

Turhan Güven

Mustafa İstemihan Talay

Ayfer Yılmaz

İSTANBUL

Meral Akşener

Ziya Aktaş

Sedat Aloğlu

Tayyar Altıkulaç

Ahat Andican

Refik Aras

Azmi Ateş

Mehmet Aydın

Tansu Çiller

Gürcan Dağdaş

H. Hüsnü Doğan

Hasan Tekin Enerem

Ekrem Erdem

İsmail Kahraman

Hüseyin Kansu

Ercan Karakaş

M. Cavit Kavak

Osman Kılıç

Mehmet Tahir Köse

Emin Kul

Ali Oğuz

Korkut Özal

Yusuf Pamuk

Mehmet Cevdet Selvi

Zekeriya Temizel

Osman Yumakoğulları

Bahattin Yücel

Bahri Zengin

Namık Kemal Zeybek

İZMİR

Aydın Güven Gürkan

Birgen Keleş

Atilla Mutman

Işılay Saygın

Ufuk Söylemez

Sabri Tekir

Zerrin Yeniceli

İsmail Yılmaz

KAHRAMANMARAŞ

Esat Bütün

Ahmet Dökülmez

Mustafa Kamalak

Mehmet Sağlam

Ali Şahin

KARABÜK

Erol Karan

KARAMAN

Fikret Ünlü

KARS

Çetin Bilgir

Sabri Güner

Zeki Karabayır

KASTAMONU

Murat Başesgioğlu

Hadi Dilekçi

Haluk Yıldız

KAYSERİ

Memduh Büyükkılıç

Abdullah Gül

Nurettin Kaldırımcı

Salih Kapusuz

KIRIKKALE

Kemal Albayrak

Hacı Filiz

Mikail Korkmaz

KIRKLARELİ

Cemal Özbilen

KIRŞEHİR

Ömer Demir

Cafer Güneş

KİLİS

Mustafa Kemal Ateş

KOCAELİ

Halil Çalık

Necati Çelik

Şevket Kazan

Bekir Yurdagül

KONYA

Hüseyin Arı

Nezir Büyükcengiz

Veysel Candan

Remzi Çetin

Necati Çetinkaya

Teoman Rıza Güneri

Mehmet Keçeciler

Lütfi Yalman

Mehmet Ali Yavuz

KÜTAHYA

Ahmet Derin

Emin Karaa

Mehmet Korkmaz

Metin Perli

MALATYA

Miraç Akdoğan

Oğuzhan Asiltürk

Yaşar Canbay

Fikret Karabekmez

MANİSA

Bülent Arınç

Hasan Gülay

Sümer Oral

Cihan Yazar

MARDİN

Fehim Adak

Mahmut Duyan

Hüseyin Yıldız

MUĞLA

İrfettin Akar

Zeki Çakıroğlu

Mustafa Dedeoğlu

Fikret Uzunhasan

MUŞ

Sabahattin Yıldız

NİĞDE

Akın Gönen

Mehmet Salih Katırcıoğlu

ORDU

Hüseyin Olgun Akın

İhsan Çabuk

Mustafa Hasan Öz

Nabi Poyraz

RİZE

Avni Kabaoğlu

Ahmet Kabil

SAKARYA

Teoman Akgür

Nezir Aydın

Cevat Ayhan

Nevzat Ercan

SAMSUN

Ahmet Demircan

Ayhan Gürel

Yalçın Gürtan

Nafiz Kurt

Latif Öztek

Musa Uzunkaya

SİİRT

Ahmet Nurettin Aydın

Mehmet Emin Aydın

SIVAS

Musa Demirci

Tahsin Irmak

Mahmut Işık

Temel Karamollaoğlu

Abdüllatif Şener

ŞANLIURFA

Necmettin Cevheri

Eyyüp Cenap Gülpınar

Zülfükar İzol

Ahmet Karavar

Abdülkadir Öncel

M. Fevzi Şıhanlıoğlu

TEKİRDAĞ

Bayram Fırat Dayanıklı

TOKAT

Abdullah Arslan

Ali Şevki Erek

Metin Gürdere

Ahmet Fevzi İnceöz

Şahin Ulusoy

TRABZON

İbrahim Çebi

Şeref Malkoç

İsmail İlhan Sungur

Hikmet Sami Türk

TUNCELİ

Kamer Genç

UŞAK

Yıldırım Aktürk

Mehmet Yaşar Ünal

VAN

Maliki Ejder Arvas

Fethullah Erbaş

Şaban Şevli

Mahmut Yılbaş

YALOVA

Cevdet Aydın

YOZGAT

İlyas Arslan

Kazım Arslan

Yusuf Bacanlı

Abdullah Örnek

ZONGULDAK

Necmettin Aydın

Ömer Barutçu

Tahsin Boray Baycık

Hasan Gemici

Osman Mümtaz Soysal

(Mükerrer Oylar)

AFYON

İsmet Attila (Kabul)

AYDIN

Nahit Menteşe (Kabul)

 

(Oya Katılmayanlar)

ADANA

Cevdet Akçalı

Uğur Aksöz

İmren Aykut

İbrahim Yavuz Bildik

M. Ali Bilici

Erol Çevikçe

Veli Andaç Durak (İ. A.)

Tuncay Karaytuğ

Orhan Kavuncu

Arif Sezer

ADIYAMAN

Mahmut Bozkurt

Ahmet Doğan

Celal Topkan

AFYON

Yaman Törüner

Kubilay Uygun

AĞRI

Yaşar Eryılmaz

AKSARAY

Nevzat Köse

AMASYA

Aslan Ali Hatipoğlu

Haydar Oymak

ANKARA

İlhan Aküzüm

Nejat Arseven

Hasan Hüseyin Ceylan

Gökhan Çapoğlu

Ali Dinçer

Mehmet Ekici

Eşref Erdem

Ünal Erkan

Halis Uluç Gürkan (Bşk. V.)

Şaban Karataş

Önder Sav

Yücel Seçkiner (İ. A.)

ANTALYA

Deniz Baykal

Osman Berberoğlu

Emre Gönensay

İbrahim Gürdal

Bekir Kumbul

Sami Küçükbaşkan

Yusuf Öztop

ARDAHAN

Saffet Kaya

ARTVİN

Metin Arifağaoğlu

Hasan Ekinci

AYDIN

Ali Rıza Gönül (B.)

Sema Pişkinsüt

İsmet Sezgin

Yüksel Yalova

BALIKESİR

Abdülbaki Ataç

Ahmet Bilgiç

Tamer Kanber

İ. Önder Kırlı (İ. A.)

İlyas Yılmazyıldız

BARTIN

Zeki Çakan

Köksal Toptan

BATMAN

Alaattin Sever Aydın

Ataullah Hamidi

Faris Özdemir

BAYBURT

Ülkü Güney

BİLECİK

Şerif Çim

BİNGÖL

Hüsamettin Korkutata

Mahmut Sönmez

BİTLİS

Zeki Ergezen

Edip Safder Gaydalı

BOLU

Abbas İnceayan

BURDUR

Mustafa Çiloğlu

BURSA

Cavit Çağlar

İlhan Kesici

Cemal Külahlı

Feridun Pehlivan

Yahya Şimşek

Ertuğrul Yalçınbayır

İbrahim Yazıcı

ÇANAKKALE

Hikmet Aydın

Ahmet Küçük

Nevfel Şahin

A. Hamdi Üçpınarlar

ÇANKIRI

Mete Bülgün

ÇORUM

Zülfikar Gazi

Ali Haydar Şahin

DENİZLİ

M. Kemal Aykurt

Hilmi Develi

Adnan Keskin

Hasan Korkmazcan (Bşk. V.)

Haluk Müftüler

DİYARBAKIR

Ferit Bora

Seyyit Haşim Haşimi

Ömer Vehbi Hatipoğlu

Sebgetullah Seydaoğlu

Salih Sümer

EDİRNE

Ümran Akkan

Evren Bulut

Erdal Kesebir

ELAZIĞ

Mehmet Ağar

Cihan Paçacı

ERZURUM

Zeki Ertugay

Necati Güllülü

ESKİŞEHİR

Mustafa Balcılar

Demir Berberoğlu

İbrahim Yaşar Dedelek

GAZİANTEP

Mehmet Batallı

Hikmet Çetin

Ali Ilıksoy

Ünal Yaşar

Mustafa Yılmaz (İ. A.)

GİRESUN

Yavuz Köymen

Ergun Özdemir

Rasim Zaimoğlu

HAKKARİ

Naim Geylani

HATAY

Abdulkadir Akgöl

Fuat Çay

Nihat Matkap

Levent Mıstıkoğlu

Mehmet Sılay

Ali Uyar

Hüseyin Yayla

IĞDIR

Adil Aşırım

Şamil Ayrım

ISPARTA

Ömer Bilgin

A. Aykon Doğan

Erkan Mumcu

Halil Yıldız

İÇEL

Halil Cin

Ali Er

D. Fikri Sağlar

Rüştü Kazım Yücelen

İSTANBUL

Bülent Akarcalı

Yıldırım Aktuna

Mustafa Baş

Mukadder Başeğmez

Ali Coşkun

Nami Çağan

Halit Dumankaya

Bülent Ecevit

Süleyman Arif Emre

Mehmet Fuat Fırat

Algan Hacaloğlu

Metin Işık

Cefi Jozef Kamhi

Yılmaz Karakoyunlu

Ahmet Güryüz Ketenci

Hayri Kozakçıoğlu

Göksal Küçükali

Aydın Menderes

Necdet Menzir

Mehmet Moğultay

Yusuf Namoğlu

Altan Öymen

Ali Talip Özdemir

H. Hüsamettin Özkan

Mehmet Sevigen

Mehmet Ali Şahin

Ahmet Tan

Güneş Taner

Bülent Tanla

Erdoğan Toprak

Ali Topuz

Şadan Tuzcu

İZMİR

Veli Aksoy

Turhan Arınç

Ali Rıza Bodur

Işın Çelebi

Hasan Denizkurdu

İ. Kaya Erdem

Sabri Ergül

Şükrü Sina Gürel

Gencay Gürün

Mehmet Köstepen

Metin Öney

Ahmet Piriştina

Rüştü Saracoglu

Rıfat Serdaroğlu

Süha Tanık

Hakan Tartan

KAHRAMANMARAŞ

Hasan Dikici

Ali Doğan

Avni Doğan

KARABÜK

Şinasi Altıner

Hayrettin Dilekcan

KARAMAN

Abdullah Özbey

Zeki Ünal

KARS

Y. Selahattin Beyribey

KASTAMONU

Fethi Acar

Nurhan Tekinel

KAYSERİ

İsmail Cem

Osman Çilsal

Ayvaz Gökdemir

Recep Kırış

İbrahim Yılmaz

KIRIKKALE

Recep Mızrak

KIRKLARELİ

İrfan Gürpınar

A. Sezal Özbek

Necdet Tekin

KİLİS

Doğan Güreş

KOCAELİ

Bülent Atasayan

İsmail Kalkandelen

Onur Kumbaracıbaşı

Osman Pepe

Hayrettin Uzun

KONYA

Ahmet Alkan

Abdullah Turan Bilge

Necmettin Erbakan (Başbakan)

Abdullah Gencer

Ali Günaydın

Hasan Hüseyin Öz

Mustafa Ünaldı

KÜTAHYA

Mustafa Kalemli (Başkan)

İsmail Karakuyu (B.)

MALATYA

Metin Emiroğlu

Ayhan Fırat

M. Recai Kutan (B.)

MANİSA

Abdullah Akarsu

Rıza Akçalı

Tevfik Diker

Ayseli Göksoy

Ekrem Pakdemirli

Yahya Uslu

Erdoğan Yetenç

MARDİN

Muzaffer Arıkan

Süleyman Çelebi

Ömer Ertaş

MUĞLA

Lale Aytaman

Enis Yalım Erez

MUŞ

Necmettin Dede

Nedim İlci

Erkan Kemaloğlu

NEVŞEHİR

Abdülkadir Baş

Mehmet Elkatmış

Esat Kıratlıoğlu

NİĞDE

Doğan Baran

Ergun Özkan

ORDU

Mustafa Bahri Kibar

Müjdat Koç

Refaiddin Şahin

Şükrü Yürür

RİZE

Ahmet Mesut Yılmaz

Şevki Yılmaz

SAKARYA

Ertuğrul Eryılmaz

Ahmet Neidim

Ersin Taranoğlu

SAMSUN

Cemal Alişan

İrfan Demiralp

Murat Karayalçın

Biltekin Özdemir

Adem Yıldız

SİİRT

Nizamettin Sevgili

SİNOP

Metin Bostancıoğlu

Kadir Bozkurt

Yaşar Topçu

SIVAS

Nevzat Yanmaz

Muhsin Yazıcıoğlu

ŞANLIURFA

Sedat Edip Bucak

İbrahim Halil Çelik (İ. A.)

Seyit Eyyüpoğlu

ŞIRNAK

Bayar Ökten

Mehmet Tatar

Mehmet Salih Yıldırım

TEKİRDAĞ

Fevzi Aytekin

Nihan İlgün

Hasan Peker

Enis Sülün

TOKAT

Hanefi Çelik

Bekir Sobacı

TRABZON

Eyüp Aşık

Yusuf Bahadır

Ali Kemal Başaran

Kemalettin Göktaş

TUNCELİ

Orhan Veli Yıldırım

UŞAK

Hasan Karakaya

VAN

Mustafa Bayram

Şerif Bedirhanoğlu

YALOVA

Yaşar Okuyan

YOZGAT

Lütfullah Kayalar

İsmail Durak Ünlü

ZONGULDAK

Veysel Atasoy

(Açık Üyelikler)

BURSA : 1

KIRŞEHİR : 1

Türkiye Cumhuriyeti ile Özbekistan Cumhuriyeti Arasında İmzalanan Ebedi Dostluk ve İşbirliği Antlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısına

verilen oyların sonucu :

Kanunlaşmıştır.

Üye Sayısı : 550

Kullanılan Oylar : 279

Kabul Edenler : 278

Reddedenler : —

Çekimserler : —

Mükerrer Oylar : 1

Geçersiz Oylar : —

Oya Katılmayanlar : 270

Açık Üyelikler : 2

(Kabul Edenler)

ADANA

Yakup Budak

Mehmet Büyükyılmaz

Sıtkı Cengil

İ. Cevher Cevheri

M. Halit Dağlı

Mustafa Küpeli

İbrahim Ertan Yülek

ADIYAMAN

Mahmut Nedim Bilgiç

Ahmet Çelik

Ahmet Doğan

AFYON

Sait Açba

İsmet Attila

Osman Hazer

H. İbrahim Özsoy

Nuri Yabuz

AĞRI

M. Sıddık Altay

Cemil Erhan

Celal Esin

M. Ziyattin Tokar

AKSARAY

Mehmet Altınsoy

Murtaza Özkanlı

Sadi Somuncuoğlu

AMASYA

Ahmet İyimaya

Cemalettin Lafcı

ANKARA

Yılmaz Ateş

Saffet Arıkan Bedük

Ahmet Bilge

Cemil Çiçek

Ömer Ekinci

Mehmet Gölhan

Agah Oktay Güner

İrfan Köksalan

M. Seyfi Oktay

Mehmet Sağdıç

Ahmet Tekdal

İlker Tuncay

Aydın Tümen

Rıza Ulucak

Hikmet Uluğbay

Ersönmez Yarbay

ANTALYA

Arif Ahmet Denizolgun

Hayri Doğan

Metin Şahin

ARDAHAN

İsmet Atalay

ARTVİN

Süleyman Hatinoğlu

AYDIN

Cengiz Altınkaya

M. Fatih Atay

Nahit Menteşe

Muhammet Polat

BALIKESİR

Safa Giray

Mustafa Güven Karahan

İsmail Özgün

Hüsnü Sıvalıoğlu

BARTIN

Cafer Tufan Yazıcıoğlu

BATMAN

Musa Okçu

BAYBURT

Suat Pamukçu

BİLECİK

Bahattin Şeker

BİNGÖL

Kâzım Ataoğlu

BİTLİS

Kâmran İnan

Abdulhaluk Mutlu

BOLU

Avni Akyol

Feti Görür

Necmi Hoşver

Mustafa Karslıoğlu

Mustafa Yünlüoğlu

BURDUR

Mustafa Çiloğlu

Yusuf Ekinci

Kazım Üstüner

BURSA

Yüksel Aksu

Ali Rahmi Beyreli

Mehmet Altan Karapaşaoğlu

Hayati Korkmaz

Ali Osman Sönmez

Turhan Tayan

ÇANAKKALE

Mustafa Cumhur Ersümer

ÇANKIRI

İsmail Coşar

Ahmet Uyanık

ÇORUM

Bekir Aksoy

Mehmet Aykaç

Yasin Hatiboğlu

DENİZLİ

Mehmet Gözlükaya

Ramazan Yenidede

DİYARBAKIR

Abdülkadir Aksu

Muzaffer Arslan

M. Salim Ensarioğlu

Sacit Günbey

Yakup Hatipoğlu

EDİRNE

Mustafa İlimen

ELAZIĞ

Ömer Naimi Barım

Ahmet Cemil Tunç

ERZİNCAN

Tevhit Karakaya

Mustafa Kul

Naci Terzi

Mustafa Yıldız

ERZURUM

Lütfü Esengün

Abdulilah Fırat

İsmail Köse

Ömer Özyılmaz

Aslan Polat

Şinasi Yavuz

ESKİŞEHİR

Necati Albay

Demir Berberoğlu

Hanifi Demirkol

Mahmut Erdir

GAZİANTEP

Nurettin Aktaş

Kahraman Emmioğlu

Mehmet Bedri İncetahtacı

Mustafa R. Taşar

GİRESUN

Turhan Alçelik

Burhan Kara

GÜMÜŞHANE

Lütfü Doğan

Mahmut Oltan Sungurlu

HAKKARİ

Mustafa Zeydan

HATAY

Ali Günay

Atilla Sav

İÇEL

Oya Araslı

Fevzi Arıcı

Mehmet Emin Aydınbaş

Saffet Benli

Abdülbaki Gökçel

Turhan Güven

Mustafa İstemihan Talay

Ayfer Yılmaz

İSTANBUL

Meral Akşener

Ziya Aktaş

Sedat Aloğlu

Tayyar Altıkulaç

Ahat Andican

Refik Aras

Azmi Ateş

Mehmet Aydın

Tansu Çiller

Gürcan Dağdaş

H. Hüsnü Doğan

Hasan Tekin Enerem

Ekrem Erdem

Mehmet Fuat Fırat

İsmail Kahraman

Hüseyin Kansu

Ercan Karakaş

M. Cavit Kavak

Osman Kılıç

Mehmet Tahir Köse

Emin Kul

Ali Oğuz

Korkut Özal

H. Hüsamettin Özkan

Yusuf Pamuk

Mehmet Cevdet Selvi

Zekeriya Temizel

Erdoğan Toprak

Osman Yumakoğulları

Bahattin Yücel

Namık Kemal Zeybek

İZMİR

Aydın Güven Gürkan

Gencay Gürün

Birgen Keleş

Atilla Mutman

Işılay Saygın

Ufuk Söylemez

Sabri Tekir

Zerrin Yeniceli

İsmail Yılmaz

KAHRAMANMARAŞ

Esat Bütün

Ahmet Dökülmez

Mustafa Kamalak

Mehmet Sağlam

Ali Şahin

KARABÜK

Hayrettin Dilekcan

Erol Karan

KARAMAN

Fikret Ünlü

KARS

Çetin Bilgir

Sabri Güner

Zeki Karabayır

KASTAMONU

Murat Başesgioğlu

Hadi Dilekçi

Haluk Yıldız

KAYSERİ

Memduh Büyükkılıç

Abdullah Gül

Nurettin Kaldırımcı

Salih Kapusuz

KIRIKKALE

Kemal Albayrak

Hacı Filiz

Mikail Korkmaz

KIRKLARELİ

Cemal Özbilen

KIRŞEHİR

Ömer Demir

Cafer Güneş

KİLİS

Mustafa Kemal Ateş

KOCAELİ

Halil Çalık

Necati Çelik

Şevket Kazan

Bekir Yurdagül

KONYA

Hüseyin Arı

Nezir Büyükcengiz

Veysel Candan

Remzi Çetin

Necati Çetinkaya

Teoman Rıza Güneri

Mehmet Keçeciler

Lütfi Yalman

Mehmet Ali Yavuz

KÜTAHYA

Ahmet Derin

Emin Karaa

Mehmet Korkmaz

Metin Perli

MALATYA

Miraç Akdoğan

Oğuzhan Asiltürk

Yaşar Canbay

Fikret Karabekmez

MANİSA

Bülent Arınç

Hasan Gülay

Sümer Oral

Cihan Yazar

MARDİN

Fehim Adak

Mahmut Duyan

Hüseyin Yıldız

MUĞLA

İrfettin Akar

Zeki Çakıroğlu

Mustafa Dedeoğlu

Fikret Uzunhasan

MUŞ

Sabahattin Yıldız

NİĞDE

Akın Gönen

Mehmet Salih Katırcıoğlu

ORDU

Hüseyin Olgun Akın

İhsan Çabuk

Mustafa Hasan Öz

Nabi Poyraz

RİZE

Avni Kabaoğlu

Ahmet Kabil

SAKARYA

Teoman Akgür

Nezir Aydın

Cevat Ayhan

Nevzat Ercan

SAMSUN

Ahmet Demircan

Ayhan Gürel

Yalçın Gürtan

Nafiz Kurt

Biltekin Özdemir

Latif Öztek

Musa Uzunkaya

SİİRT

Ahmet Nurettin Aydın

Mehmet Emin Aydın

SIVAS

Musa Demirci

Tahsin Irmak

Mahmut Işık

Temel Karamollaoğlu

Abdüllatif Şener

ŞANLIURFA

Necmettin Cehveri

Eyyüp Cenap Gülpınar

Zülfükar İzol

Ahmet Karavar

Abdülkadir Öncel

M. Fevzi Şıhanlıoğlu

TEKİRDAĞ

Bayram Fırat Dayanıklı

TOKAT

Abdullah Arslan

Ali Şevki Erek

Metin Gürdere

Ahmet Feyzi İnceöz

Şahin Ulusoy

TRABZON

İbrahim Çebi

İsmail İlhan Sungur

Hikmet Sami Türk

TUNCELİ

Kamer Genç

UŞAK

Yıldırım Aktürk

Mehmet Yaşar Ünal

VAN

Maliki Ejder Arvas

Fethullah Erbaş

Şaban Şevli

Mahmut Yılbaş

YALOVA

Cevdet Aydın

YOZGAT

İlyas Arslan

Kazım Arslan

Abdullah Örnek

ZONGULDAK

Necmettin Aydın

Ömer Barutçu

Tahsin Boray Baycık

Hasan Gemici

Osman Mümtaz Soysal

(Mükerrer Oy)

 

İÇEL

Abdülbaki Gökçel (Kabul)

 

(Oya Katılmayanlar)

ADANA

Cevdet Akçalı

Uğur Aksöz

İmren Aykut

İbrahim Yavuz Bildik

M. Ali Bilici

Erol Çevikçe

Veli Andaç Durak (İ. A.)

Tuncay Karaytuğ

Orhan Kavuncu

Arif Sezer

ADIYAMAN

Mahmut Bozkurt

Celal Topkan

AFYON

Yaman Törüner

Kubilay Uygun

AĞRI

Yaşar Eryılmaz

AKSARAY

Nevzat Köse

AMASYA

Aslan Ali Hatipoğlu

Haydar Oymak

ANKARA

İlhan Aküzüm

Nejat Arseven

Hasan Hüseyin Ceylan

Gökhan Çapoğlu

Ali Dinçer

Mehmet Ekici

Eşref Erdem

Ünal Erkan

Halis Uluç Gürkan (Bşk. V.)

Şaban Karataş

Önder Sav

Yücel Seçkiner (İ. A.)

ANTALYA

Deniz Baykal

Osman Berberoğlu

Emre Gönensay

İbrahim Gürdal

Bekir Kumbul

Sami Küçükbaşkan

Yusuf Öztop

ARDAHAN

Saffet Kaya

ARTVİN

Metin Arifağaoğlu

Hasan Ekinci

AYDIN

Ali Rıza Gönül (B.)

Sema Pişkinsüt

İsmet Sezgin

Yüksel Yalova

BALIKESİR

Abdülbaki Ataç

Ahmet Bilgiç

Tamer Kanber

İ. Önder Kırlı (İ. A.)

İlyas Yılmazyıldız

BARTIN

Zeki Çakan

Köksal Toptan

BATMAN

Alaattin Sever Aydın

Ataullah Hamidi

Faris Özdemir

BAYBURT

Ülkü Güney

BİLECİK

Şerif Çim

BİNGÖL

Hüsamettin Korkutata

Mahmut Sönmez

BİTLİS

Zeki Ergezen

Edip Safder Gaydalı

BOLU

Abbas İnceayan

BURSA

Cavit Çağlar

İlhan Kesici

Cemal Külahlı

Feridun Pehlivan

Yahya Şimşek

Ertuğrul Yalçınbayır

İbrahim Yazıcı

ÇANAKKALE

Hikmet Aydın

Ahmet Küçük

Nevfel Şahin

A. Hamdi Üçpınarlar

ÇANKIRI

Mete Bülgün

ÇORUM

Hasan Çağlayan

Zülfikar Gazi

Ali Haydar Şahin

DENİZLİ

M. Kemal Aykurt

Hilmi Develi

Adnan Keskin

Hasan Korkmazcan (Bşk. V.)

Haluk Müftüler

DİYARBAKIR

Ferit Bora

Seyyit Haşim Haşimi

Ömer Vehbi Hatipoğlu

Sebgetullah Seydaoğlu

Salih Sümer

EDİRNE

Ümran Akkan

Evren Bulut

Erdal Kesebir

ELAZIĞ

Mehmet Ağar

Hasan Belhan

Cihan Paçacı

ERZURUM

Zeki Ertugay

Necati Güllülü

ESKİŞEHİR

Mustafa Balcılar

İbrahim Yaşar Dedelek

GAZİANTEP

Mehmet Batallı

Hikmet Çetin

Ali Ilıksoy

Ünal Yaşar

Mustafa Yılmaz (İ. A.)

GİRESUN

Yavuz Köymen

Ergun Özdemir

Rasim Zaimoğlu

HAKKARİ

Naim Geylani

HATAY

Abdulkadir Akgöl

Fuat Çay

Süleyman Metin Kalkan

Nihat Matkap

Levent Mıstıkoğlu

Mehmet Sılay

Ali Uyar

Hüseyin Yayla

IĞDIR

Adil Aşırım

Şamil Ayrım

ISPARTA

Ömer Bilgin

A. Aykon Doğan

Mustafa Köylü

Erkan Mumcu

Halil Yıldız

İÇEL

Halil Cin

Ali Er

D. Fikri Sağlar

Rüştü Kazım Yücelen

İSTANBUL

Bülent Akarcalı

Yıldırım Aktuna

Mustafa Baş

Mukadder Başeğmez

Ali Coşkun

Nami Çağan

Halit Dumankaya

Bülent Ecevit

Süleyman Arif Emre

Algan Hacaloğlu

Metin Işık

Cefi Jozef Kamhi

Yılmaz Karakoyunlu

Ahmet Güryüz Ketenci

Hayri Kozakcıoğlu

Göksal Küçükali

Aydın Menderes

Necdet Menzir

Mehmet Moğultay

Yusuf Namoğlu

Altan Öymen

Ali Talip Özdemir

Mehmet Sevigen

Mehmet Ali Şahin

Ahmet Tan

Güneş Taner

Bülent Tanla

Ali Topuz

Şadan Tuzcu

Bahri Zengin

İZMİR

Veli Aksoy

Turhan Arınç

Ali Rıza Bodur

Işın Çelebi

Hasan Denizkurdu

İ. Kaya Erdem

Sabri Ergül

Şükrü Sina Gürel

Mehmet Köstepen

Metin Öney

Ahmet Piriştina

Rüşdü Saracoglu

Rıfat Serdaroğlu

Süha Tanık

Hakan Tartan

KAHRAMANMARAŞ

Hasan Dikici

Ali Doğan

Avni Doğan

KARABÜK

Şinasi Altıner

KARAMAN

Abdullah Özbey

Zeki Ünal

KARS

Y. Selahattin Beyribey

KASTAMONU

Fethi Acar

Nurhan Tekinel

KAYSERİ

İsmail Cem

Osman Çilsal

Ayvaz Gökdemir

Recep Kırış

İbrahim Yılmaz

KIRIKKALE

Recep Mızrak

KIRKLARELİ

İrfan Gürpınar

A. Sezal Özbek

Necdet Tekin

KİLİS

Doğan Güreş

KOCAELİ

Bülent Atasayan

İsmail Kalkandelen

Onur Kumbaracıbaşı

Osman Pepe

Hayrettin Uzun

KONYA

Ahmet Alkan

Abdullah Turan Bilge

Necmettin Erbakan (Başbakan)

Abdullah Gencer

Ali Günaydın

Hasan Hüseyin Öz

Mustafa Ünaldı

KÜTAHYA

Mustafa Kalemli (Başkan)

İsmail Karakuyu (B.)

MALATYA

Metin Emiroğlu

Ayhan Fırat

M. Recai Kutan (B.)

MANİSA

Abdullah Akarsu

Rıza Akçalı

Tevfik Diker

Ayseli Göksoy

Ekrem Pakdemirli

Yahya Uslu

Erdoğan Yetenç

MARDİN

Muzaffer Arıkan

Süleyman Çelebi

Ömer Ertaş

MUĞLA

Lale Aytaman

Enis Yalım Erez

MUŞ

Necmettin Dede

Nedim İlci

Erkan Kemaloğlu

NEVŞEHİR

Abdülkadir Baş

Mehmet Elkatmış

Esat Kıratlıoğlu

NİĞDE

Doğan Baran

Ergun Özkan

ORDU

Mustafa Bahri Kibar

Müjdat Koç

Refaiddin Şahin

Şükrü Yürür

RİZE

Ahmet Mesut Yılmaz

Şevki Yılmaz

SAKARYA

Ertuğrul Eryılmaz

Ahmet Neidim

Ersin Taranoğlu

SAMSUN

Cemal Alişan

İrfan Demiralp

Murat Karayalçın

Adem Yıldız

SİİRT

Nizamettin Sevgili

SİNOP

Metin Bostancıoğlu

Kadir Bozkurt

Yaşar Topçu

SIVAS

Nevzat Yanmaz

Muhsin Yazıcıoğlu

ŞANLIURFA

Sedat Edip Bucak

İbrahim Halil Çelik (İ. A.)

Seyit Eyyüpoğlu

ŞIRNAK

Bayar Ökten

Mehmet Tatar

Mehmet Salih Yıldırım

TEKİRDAĞ

Fevzi Aytekin

Nihan İlgün

Hasan Peker

Enis Sülün

TOKAT

Hanefi Çelik

Bekir Sobacı

TRABZON

Eyüp Aşık

Yusuf Bahadır

Ali Kemal Başaran

Kemalettin Göktaş

Şeref Malkoç

TUNCELİ

Orhan Veli Yıldırım

UŞAK

Hasan Karakaya

VAN

Mustafa Bayram

Şerif Bedirhanoğlu

YALOVA

Yaşar Okuyan

YOZGAT

Yusuf Bacanlı

Lutfullah Kayalar

İsmail Durak Ünlü

ZONGULDAK

Veysel Atasoy

(Açık Üyelikler)

BURSA : 1

KIRŞEHİR : 1

 

Türkiye Büyük Millet Meclisi Resmi internet Sitesi
© 2009 T.B.M.M.