Yazılı ve Sözlü Sorular Araştırma Komisyonları Soruşturma Komisyonları
                                                                      Son Tutanak Tutanak Sorgu Tutanak Metinleri Gizli Oturum Tutanakları
                                                                                                                                            Uluslararası Komisyonlar Dostluk Grupları
                                                                                      Genel Sekreterlik Mevzuat Telefon Rehberi Etik Komisyon Duyurular

I. - GEÇEN TUTANAK ÖZETİ

II. - GELEN KÂĞITLAR

III. - BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR

1. - Adıyaman Milletvekili Celal Topkan'ın, Adıyaman, Gaziantep, Kahramanmaraş ve Şanlıurfa İllerindeki antepfıstığı üreticilerinin sorunlarına ilişkin gündemdışı konuşması ve Sanayi ve Ticaret Bakanı E. Yalım Erez'in cevabı

2. - Adana Milletvekili Mehmet Büyükyılmaz'ın, pamuk, soya ve mısır üreticilerinin sorunlarına ilişkin gündemdışı konuşması ve Sanayi ve TicaretBakanı E. Yalım Erez'in cevabı

3. - Sanayi ve TicaretBakanı E. Yalım Erez'in; Adıyaman Milletvekili Celal Topkan ve Adana Milletvekili Mehmet Büyükyıldız'ın, üreticilerin içinde bulundukları duruma ve sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşmalarına cevabı

4. - Yalova Milletvekili Yaşar Okuyan'ın, Başbakan Necmettin Erbakan'ın Libya gezisine ilişkin gündemdışı konuşması ve KültürBakanı İsmail Kahraman'ın cevabı

B) TEZKERELER VE ÖNERGELER

1. - İtalya'ya gidecek olan Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e, dönüşüne kadar, TBMM Başkanı Mustafa Kalemli'nin vekâlet edeceğine ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/292)

2. - Nijerya'ya gidecek olan DevletBakanı Sacit Günbey'e, dönüşüne kadar, DevletBakanı T. Rıza Güneri'nin vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/493)

3. - Azerbaycan'a gidecek olan DevletBakanı Namık Kemal Zeybek'e, dönüşüne kadar, DevletBakanı Nevzat Ercan'ın vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/494)

4. - Türkmenistan'a gidecek olan DevletBakanı M. Selim Ensarioğlu'na, dönüşüne kadar, Orman Bakanı MehmetHalit Dağlı'nın vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/495)

5. - Azerbaycan'a gidecek olan DevletBakanı Ahmet Demircan'a, dönüşüne kadar, Tarım ve Köyişleri Bakanı Musa Demirci'nin vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/496)

6. - Türkiye -AT Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanlığında ve Avrupa Güvenlik İşbirliği Türk Grubunda boş bulunan üyelikler için gruplarınca aday gösterilen milletvekillerine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/497)

7. - Türkiye BüyükMillet Meclisinden bir parlamento heyetinin, Yugoslavya Parlamentosu Halklar Meclisi Başkanının davetine icabet etmesine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/498)

8. - İçel Milletvekili Turhan Güven'in, (9/3) Esas Numaralı Meclis Soruşturma Komisyonu üyeliğinin sona erdiğine ilişkin DYP Grubu tezkeresi (3/499)

C) GENSORU, GENEL GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI VE MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGELERİ

1. - Bitlis Milletvekili Kâmran İnan ve 22 arkadaşının, Hükümetin izlediği dış politika konusunda genel görüşme açılmasına ilişkin önergesi (8/6)

2. - Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına Grup Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal ile Grup Başkanvekilleri İçel Milletvekili Oya Araslı, Ankara Milletvekili Önder Sav ve Hatay Milletvekili Nihat Matkap'ın, Hükümetin izlediği ciddiyetsiz ve tutarsız dışpolitika nedeniyle devletin dış ilişkilerinde küçültücü duruma düşürüldüğü iddiasıyla BaşbakanNecmettin Erbakanhakkında gensoru açılmasına ilişkin önergesi (11/2)

IV. - SORULAR VE CEVAPLAR

A) SÖZLÜ SORULAR VE CEVAPLARI

1. - İstanbulMilletvekili Halit Dumankaya'nın, TURBAN Genel Müdürlüğüne ait bazı telefonların konuşma ücretlerine ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/1)

2. - İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya'nın, 1995 yılında iller itibariyle kaç kişiye ve hangi miktarlarda hayvancılık kredisi verildiğine ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/2)

3. - İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı'nın, Seyranbağları Kreşi ücretlerine yapılan zamma ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/60)

4. - İstanbul Milletvekili Yücel Seçkiner'in, 1 Aralık 1995 tarihinden beri belediyelere verilen ödeneklere ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Abdullatif Şener'in cevabı (6/63)

5. - Sıvas Milletvekili Mahmut Işık'ın, 5 Nisan 1995 kararlarından sonra kamu kuruluşlarına alınan personele ve S.S.K.'ya bağlı bazı hastane ve sağlık birimlerinin kadro ihtiyaçlarının karşılanmasına müsaade edilmediği iddiasına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/64)

6. - İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya'nın, Turban Antalya Kaleiçi Tesislerinde ücretsiz olarak kalan kişiler ile personelin aldığı avanslara ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/65)

7. - İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya'nın, TurbanMarmaris Tesislerinde ücretsiz olarak kalan kişiler ile personelin aldığı avanslara ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/66)

8. - İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya'nın, Turban Belek Tesislerinde ücretsiz olarak kalan kişiler ile personelin aldığı avanslara ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/67)

9. - İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya'nın, TurbanBodrum Tesislerinde ücretsiz olarak kalan kişiler ile personelin aldığı avanslara ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/68)

10. - İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya'nın, TurbanKemer Tesislerinde ücretsiz olarak kalan kişiler ile personelin aldığı avanslara ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/69)

11. - İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya'nın, TurbanKuşadası Tesislerinde ücretsiz olarak kalan kişiler ile personelin aldığı avanslara ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/70)

12. - İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya'nın, Turban Elmadağ Tesislerine nakledilen evraklara ilişkinBaşbakandan sözlü soru önergesi (6/71)

13. - İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya'nın, 1992 - 1995 yılları arasında Turbanyönetimince alınan kararlar ve taşeron firmalara yaptırılan işler ile kiralanan helikopterlere ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/72)

14. - İstanbulMilletvekili Halit Dumankaya'nın, Turban Beldibi Tesislerinde ücretsiz olarak kalan kişiler ile personelin aldığı avanslara ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/73)

15. - İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya'nın, Turban Eski GenelMüdürü ÖmerBilgin döneminde yapılan ihalelere ve personele verilen avanslara ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/74)

16. - İstanbulMilletvekili Halit Dumankaya'nın, Turban Eski GenelMüdürü Ömer Bilgin döneminde yapılan harcamalara ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/75)

17. - İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya'nın, Turban'ın Isparta'da seyahat acentası açmasının nedenine ve TurbanTesislerinde indirim yapılan kişilere ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/76)

18. - İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya'nın, Turban Abant Tesislerinde ücretsiz olarak kalan kişiler ile personelin aldığı avanslara ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/77)

19. - İstanbulMilletvekili Halit Dumankaya'nın, Turban Amasya Tesislerinde ücretsiz olarak kalan kişiler ile personelin aldığı avanslara ilişkinBaşbakandan sözlü soru önergesi (6/78)

20. - İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya'nın, TurbanBüyükSamsun Tesislerinde ücretsiz olarak kalan kişiler ile personelin aldığı avanslara ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/79)

21. - İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya'nın, Turban Çeşme Tesislerinde ücretsiz olarak kalan kişiler ile personelin aldığı avanslara ilişkinBaşbakandan sözlü soru önergesi (6/80)

22. - İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya'nın, Turban Çorum Tesislerinde ücretsiz olarak kalan kişiler ile presonelin aldığı avanslara ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/81)

23. - İstanbulMilletvekili Halit Dumankaya'nın, Turban Elmadağ Tesislerinde ücretsiz olarak kalan kişiler ile presonelin aldığı avanslara ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/82)

24. - İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya'nın,Turban Erciyes Tesislerinde ücretsiz olarak kalan kişiler ile personelin aldığı avanslara ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/83)

25. - İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya'nın, Turban Urfa Tesislerinde ücretsiz olarak kalan kişiler ile personelin aldığı avanslara ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/84)

26. - İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya'nın, Turban Yalova Termal Tesislerinde ücretsiz olarak kalan kişiler ile personelin aldığı avanslara ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/85)

27. - İstanbulMilletvekili Halit Dumankaya'nın,Turban Ilıca Tesislerinde ücretsiz olarak kalan kişiler ile personelin aldığı avanslara ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/86)

28. - İstanbulMilletvekili HalitDumankaya'nın, Turban Kilyos Tesislerinde ücretsiz olarak kalan kişiler ile personelin aldığı avanslara ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/87)

29. - İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya'nın, Turban Ürgüp Tesislerinde ücretsiz olarak kalan kişiler ile personelin aldığı avanslara ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/88)

30. - İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya'nın, Turban Akçay Tesislerinde ücretsiz olarak kalan kişiler ile personelin aldığı avanslara ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/89)

31. - İstanbulMilletvekili Halit Dumankaya'nın, Turban Gümüldür Tesislerinde ücretsiz olarak kalan kişiler ile personelin aldığı avanslara ilişkinBaşbakandan sözlü soru önergesi (6/90)

32. - İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya'nın milletvekili seçimlerinde aday olup seçilemeyen bürokratların kararnamelerinin bekletildiği iddialarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/92)

33. - İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya'nın, Millî Piyango İdaresi GenelMüdürlüğünün 1995 yılı reklam harcamalarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/94)

34. - İstanbulMilletvekili Halit Dumankaya'nın, Turban ve bağlı işletmelerince Erten Mühendislik Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.'ne verilen işlere ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/98)

35. - Niğde Milletvekili Mehmet Salih Katırcıoğlu'nun, yurt dışından patates ve elma ithal edilip edilmediğine ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/99)

36. - İstanbulMilletvekili Halit Dumankaya'nın, Turban işletmelerinde bazı evrakların ortadan kaldırıldığı iddiasına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/101)

37. - İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya'nın, TRT Genel Müdürüne ve bazı yöneticilere ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/103)

38. - İstanbulMilletvekili Mehmet Ali Şahin'in, Gümrük Birliğine girdiğimiz tarihten itibaren ekonomide meydana gelen değişikliklere ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/5)

39. - İzmirMilletvekili HakanTartan'ın, Toplu Konut Kredisine ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/152)

40. - İzmir Milletvekili Hakan Tartan'ın, 24 Aralık seçimlerinden sonra yurt dışına giden Bakanlara ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/153)

41. - Diyarbakır Milletvekili Abdülkadir Aksu'nun, hayvan ithalatı ile ilgili olarak ileri sürülen iddilara ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/108)

42. - Yalova Milletvekili Yaşar Okuyan'ın, hayvancılığı teşvik kredilerine ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/109)

43. - Eskişehir Milletvekili Hanifi Demirkol'un, Destekleme Fonundan 1995 yılı içinde illere yapılan yardımlara ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Abdüllatif Şener'in cevabı (6/129)

44. - İzmirMilletvekili Atilla Mutman'ın, İzmir'de Menkul KıymetlerBorsası kurulup kurulmayacağına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/7)

45. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Ekonomik Kültürel Eğitim ve Teknik İşbirliği Başkanlığının bazı harcamalarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/154)

46. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, TÜGSAŞ ve bağlı kuruluşlarının bazı harcamalarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/156)

47. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Güven Sigorta T.A.Ş.'nin bazı harcamalarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/164)

48. - Niğde Milletvekili Mehmet Salih Katırcıoğlu'nun, patates üreticilerinin elektrik borçlarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/167)

49. - Nevşehir Milletvekili Mehmet Elkatmış'ın, Yatırımları ve Döviz Kazandırıcı Hizmetleri Teşvik Fonundan verilen kredilere ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/172)

50. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Ankara Palas'ta verilen bir resepsiyonun fatura bedeline ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/176)

51. - Rize Milletvekili Şevki Yılmaz'ın, İş ve İşçi Bulma Kurumunda usulsüz atamalar yapıldığı iddialarına ilişkin Çalışma ve Sosyal GüvenlikBakanından sözlü soru önergesi (6/8)

52. - Ordu Milletvekili Hüseyin Olgun Akın'ın, Ordu - Mesudiye İmam Hatip Lisesine ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/10)

53. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Keban Barajından Elazığ'a içmesuyu getirilip getirilmeyeceğine ilişkin sorusu ve KültürBakanı İsmail Kahraman'ın cevabı (6/11)

54. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ Arıcak - Palu yoluna ilişkin sorusu ve Kültür Bakanı İsmail Kahraman'ın cevabı (6/12)

55. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ Maden - Alacakaya yoluna ilişkin sorusu ve KültürBakanı İsmail Kahraman'ın cevabı (6/13)

56. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Harput'un tarihî ve kültürel varlıklarının korunmasına ilişkin Kültür Bakanından sözlü soru önergesi (6/14)

57. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ tren yolu ile istasyonuna ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/15)

58. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ Çimento Fabrikasının yerinin değiştirilip değiştirilmeyeceğine ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesi (6/16)

59. - Rize Milletvekili Şevki Yılmaz'ın, Rize Sağlık Meslek Okulunun kapatılacağı iddiasına ilişkin Çalışma ve Sosyal GüvenlikBakanından sözlü soru önergesi (6/17)

60. - Malatya Milletvekili Ayhan Fırat'ın, demiryollarının modernizasyonuna ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/18)

61. - Malatya Milletvekili Ayhan Fırat'ın, enerji sektöründe yapılacak yatırımlara ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/19)

62. - Malatya Milletvekili Ayhan Fırat'ın, Gökova (Kemerköy) Santraline ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi (6/20)

63. - Adana Milletvekili Sıtkı Cengil'in, Çukobirlik'in borçlarına ve personeline ilişkin Sanayi ve TicaretBakanından sözlü soru önergesi (6/21)

64. - Niğde Milletvekili Mehmet Salih Katırcıoğlu'nun, Niğde İlindeki işsizlik sorununa ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/180)

65. - Rize Milletvekili Şevki Yılmaz'ın, bazı medya kuruluşlarına verildiği iddia edilen kredilere ilişkinBaşbakandan sözlü soru önergesi (6/182)

66. - Aydın Milletvekili Sema Pişkinsüt'ün, S.S.K.'nın sağlık hizmetleri alanındaki örgütlenmesine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından sözlü soru önergesi (6/23)

67. - İstanbul Milletvekili Azmi Ateş'in, Irak'a uygulanan ambargonun ekonomimize olan etkilerine ilişkinBaşbakandan sözlü soru önergesi (6/24)

68. - Aydın Milletvekili Sema Pişkinsüt'ün, S.S.K.'nın malî durumuna ilişkin Çalışma ve Sosyal GüvenlikBakanından sözlü soru önergesi (6/25)

69. - Yozgat Milletvekili Kâzım Arslan'ın, İl Sağlık Müdürlerine ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/26)

70. - Diyarbakır Milletvekili Yakup Hatipoğlu'nun, dinî vecibelerini yerine getiren ordu mensuplarına yapılan uygulamalara ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/27)

71. - Konya Milletvekili Veysel Candan'ın, Çevre Düzenlemesi Fonundan belediyelere yapılan yardımlara ilişkin Çevre Bakanından sözlü soru önergesi (6/28)

72. - Konya Milletvekili Veysel Candan'ın, Konya'nın bazı belediyelerine yapılan yardımlara ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/29)

73. - KahramanmaraşMilletvekili Avni Doğan'ın, öğretmenlerin eylemlerine ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/30)

74. - Ordu Milletvekili Hüseyin Olgun Akın'ın, Ordu Sanayi Bölgesi arsasının kamulaştırma bedellerine ilişkinSanayi ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesi (6/31)

75. - İstanbul Milletvekili Mehmet Ali Şahin'in, dinî vecibelerini yerine getiren ordu mensuplarına yapılan uygulamalara ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/32)

76. - BalıkesirMilletvekili İsmail Özgün'ün, vergi sistemine ilişkinMaliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/34)

77. - Konya Milletvekili Mustafa Ünaldı'nın, Konya'daki belediyelere yapılan yardımlara ilişkinBaşbakandan sözlü soru önergesi (6/36)

78. - Konya Milletvekili Mustafa Ünaldı'nın, Konya'daki belediyelere yapılan yardımlara ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/37)

79. - Kayseri Milletvekili Recep Kırış'ın dinî vecibelerini yerine getiren ordu mensuplarına yapılan uygulamalara ilişkin Millî Savunma Bakanından sözlü soru önergesi (6/38)

80. - Konya Milletvekili Veysel Candan'ın, Anadolu Ajansı mahreçli bir habere ilişkin DevletBakanından sözlü soru önergesi (6/40)

81. - Amasya Milletvekili Cemalettin Lafçı'nın, DYP - CHP koalisyonu döneminde Devletten kredi ve teşvik alan medya kuruluşlarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/41)

82. - Konya Milletvekili Veysel Candan'ın, et ithalatına ve kontrolüne ilişkinTarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/42)

83. - Yozgat Milletvekili Abdullah Örnek'in, Yozgat - Yerköy'deki Beyazıtoğlu Çiftliğine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/43)

84. - Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay'ın, Mogan ve Eymir göllerinin ıslahına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/44)

85. - Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay'ın, Karayolu üzerinde bulunan bazı kavşaklara ilişkin sorusu ve Kültür Bakanı İsmail Kahraman'ın cevabı (6/45)

86. - İzmir Milletvekili Atilla Mutman'ın, balıkçılarımızın, Ege Denizinin Uluslararası sularındaki av yasağına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/46)

87. - DiyarbakırMilletvekili Yakup Hatipoğlu'nun, Diyarbakır'daki elektrik kesintilerine ilişkin Enerji ve Tabiî KaynaklarBakanından sözlü soru önergesi (6/47)

88. - Erzincan Milletvekili Mustafa Kul'un, İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediyelerinin faaliyetlerine ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/48)

89. - Diyarbakır Milletvekili Yakup Hatipoğlu'nun, kamu alacaklarının faiz oranlarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/49)

90. - Şanlıurfa Milletvekili Abdulkadir Öncel'in, Türkiye - İsrail arasında yapıldığı iddia edilen anlaşmalara ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/50)

91. - Şanlıurfa Milletvekili Abdulkadir Öncel'in, Türkiye ile İsrail arasında yapıldığı iddia edilen Askerî Anlaşmaya ilişkin Millî Savunma Bakanından sözlü soru önergesi (6/51)

92. - Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay'ın, akaryakıt fiyatlarındaki artışlara ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/52)

93. - İçel Milletvekili Mehmet Emin Aydınbaş'ın, 15.4.1995 - 15.10.1995 tarihleri arasında T.C. Emekli Sandığından emekli olan kamu görevlilerinin mağduriyetlerine ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/54)

94. - Amasya Milletvekili Cemalettin Lafçı'nın, hayvan besicilerinin sorunlarına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/55)

95. - İzmirMilletvekili Metin Öney'in, ilaçtan alınan KDV'nin kaldırılmasına ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/56)

96. - Amasya Milletvekili Cemalettin Lafçı'nın, İsrail'in, Lübnan'a yönelik saldırısına ilişkin Dışişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/57)

97. - Ordu Milletvekili Hüseyin Olgun Akın'ın, kırsal kalkınma projelerine ilişkinTarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/110)

98. - Ordu Milletvekili Hüseyin Olgun Akın'ın, Ordu Arıcılık Araştırma Enstitüsüne ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/111)

99. - Ordu Milletvekili Hüseyin Olgun Akın'ın, fındık üretiminin planlanması ve dikim alanlarının belirlenmesine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/112)

100. - Ağrı Milletvekili Celal Esin'in, Ağrı ve ilçelerinin okul, öğretmen ve personel ihtiyaçlarına ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/113)

101. - Eskişehir Milletvekili Mustafa Balcılar'ın, Boks Federasyonu Başkanının sahte belge düzenlediği iddiasına ilişkinDevletBakanından sözlü soru önergesi (6/114)

102. - Adana Milletvekili Sıtkı Cengil'in, "Dört Mevsim Kadın" isimli program çekiminde başörtülü öğrencilerin dışarı çıkarıldıkları iddiasına ilişkin DevletBakanından sözlü soru önergesi (6/115)

103. - Ordu Milletvekili Hüseyin Olgun Akın'ın, Ordu - Sıvas - Mesudiye - Dereyolu karayolunun yapımına ilişkin sorusu ve Kültür Bakanı İsmail Kahraman'ın cevabı (6/116)

B) YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI

1. - Kırıkkale Milletvekili İrfan Gürpınar'ın, Trakya illerinde yaşanan kuraklık sonucu zarar gören çiftçi ve üreticiler için alınması gereken tedbirlere ilişkin Başbakandan sorusu ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Musa Demirci'nin yazılı cevabı (7/1051)

2. - İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı'nın, Başbakan özel korumalarının giriş - çıkış ve davranışlarına ilişkin sorusu ve Türkiye BüyükMilletMeclisi Başkanı Mustafa Kalemli'nin yazılı cevabı (7/1433)

3. - Ankara Milletvekili Ali Dinçer'in, Yalova Atatürk Köşkü bahçesindeki ağaçların kesildiği iddiasına ilişkin sorusu ve Türkiye BüyükMilletMeclisi Başkanı Mustafa Kalemli'nin yazılı cevabı (7/1413)

V. - GENSORU, GENEL GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI VE MECLİS ARAŞTIRMASI

A) ÖNGÖRÜŞMELER

1. - Bitlis Milletvekili Kâmran İnan ve 24 arkadaşının, yurt dışında açılan temsilcilikler ve buralarda görevlendirilen personel ile çeşitli nedenlerle yurt dışına gönderilen kamu görevlilerinin nicelik, nitelik ve malî yüklerinin bütün yönleriyle araştırılarak alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/90)

I. - GEÇEN TUTANAK ÖZETİ

TBMM GenelKurulu saat 15.00'te açıldı.

TBMM Başkanvekili Kamer Genç, 20 nci Dönem 2 nci Yasama Yılının ülkemiz, milletimiz ve Türkiye BüyükMilletMeclisi için hayırlı ve uğurlu olması dileğinde bulundu.

Tekirdağ Milletvekili Bayram Fırat Dayanıklı'nın, Trakya yöresi ve özellikle Tekirdağ'da ayçiçeği üreticilerinin içinde bulundukları ekonomik güçlüklere ilişkin gündem dışı konuşmasına, Sanayi ve TicaretBakanı E. Yalım Erez cevap verdi.

İstanbul Milletvekili A.Ziya Aktaş, Açıköğretimde yapılmakta olan yeni bir haksızlığa,

Ankara Milletvekili Cemil Çiçek de, Türk dili ve kültürüne yapılan tecavüzler ve Türk diliyle ilgili bazı iddialara,

İlişkin gündem dışı birer konuşma yaptılar.

İsviçre'ye gidecek olan Millî Eğitim Bakanı MehmetSağlam'a, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Işılay Saygın'ın,

Almanya'ya gidecek olan Kültür Bakanı İsmail Kahraman'a, dönüşüne kadar,DevletBakanı Sabri Tekir'in,

Mısır, Libya ve Nijerya'ya gidecek olan :

BaşbakanNecmettin Erbakan'a, dönüşüne kadar,Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller'in

DevletBakanı Abdullah Gül'e dönüşüne kadar, DevletBakanı Lütfü Esengün'ün,

Enerji ve Tabiî KaynaklarBakanı Mehmet Recai Kutan'a, dönüşüne kadar, Bayındırlık ve İskân Bakanı Cevat Ayhan'ın,

Vekillik etmelerinin uygun görülmüş olduğuna ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkereleri GenelKurulun bilgisine sunuldu.

İstanbul Milletvekili M. Cevdet Selvi ve 21 arkadaşının, yasa dışı suç örgütleri ile bunların Devletle olan bağlantıları konusunda genel görüşme açılmasına ilişkin önergesi (8/5) Genel Kurulun bilgisine sunuldu; önergenin gündemdeki yerini alacağı ve öngörüşmesinin, sırasında yapılacağı açıklandı.

Bosna - Hersek Temsilciler Meclisi ve Parlamenter Meclisinin açılış törenine Türkiye Büyük MilletMeclisini temsilen iki üyeyle icabet edilmesine ilişkin Başkanlık tezkeresi ile,

(10/67) esas numaralı Meclis Araştırma Komisyonu Başkanlığının,Komisyonun görev süresinin 4 Ekim 1996 tarihinden itibaren bir ay süreyle uzatılmasına ilişkin tezkeresi,

Kabul edildi.

Gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleriyle Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmının;

1 inci sırasında bulunan 23,

2 nci sırasında bulunan 15,

4 üncü sırasında bulunan 30,

5 inci sırasında bulunan 34,

6 ncı sırasında bulunan 35,

7 nci sırasında bulunan 36,

8 inci sırasında bulunan 37,

9 uncu sırasında bulunan 38,

S. Sayılı kanun tasarıları ve teklifleri ile,

3 üncü sırasında bulunan 17 S. Sayılı, 3694 sayılı Kanun ve Cumhurbaşkanınca Bir Daha Görüşülmek Üzere Geri Gönderme Tezkeresi ve AdaletKomisyonu Raporunun müzakereleri, komisyon yetkilileri Genel Kurulda hazır bulunmadıklarından, ertelendi.

TürkSilahlı Kuvvetleri Personel Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının, yapılan müzakerelerden sonra, kabul edildiği ve kanunlaştığı açıklandı.

Grupların mutabakatıyla, 8 Ekim 1996 Salı günü saat 15.00'te toplanmak üzere, birleşime 15.52'de son verildi.

Kamer Genç

Başkanvekili

AhmetDökülmez Kâzım Üstüner

Kahramanmaraş Burdur

Kâtip Üye Kâtip Üye

II. - GELEN KAĞITLAR

4 . 10 . 1996 Cuma

Yazılı Soru Önergeleri

1. - İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya'nın, THY'na ait İzmir-Ankara uçağının rotası değiştirilerek Antalya'ya uğramasına ilişkin Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısından yazılı soru önergesi (7/1379) (Başkanlığa geliş tarihi : 3.9.1996)

2. - Çanakkale Milletvekili Ahmet Küçük'ün, Manavgat, Göksuve Köprü çay sularının satışına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/1380) (Başkanlığa geliş tarihi : 30.9.1996)

3. - Muğla Milletvekili Zeki Çakıroğlu'nun, Sakarya İl Belediye Başkanlığınca işten çıkarılan işçilere ve Belediye Başkanına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/1381) (Başkanlığa geliş tarihi : 30.9.1996)

4. - Muğla Milletvekili Zeki Çakıroğlu'nun, asgarî ücretten vergi alınmamasına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/1382) (Başkanlığa geliş tarihi : 30.9.1996)

5. - Muğla Milletvekili Zeki Çakıroğlu'nun, Sakarya İl Belediye Başkanlığınca işten çıkarılan işçilere ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/1383) (Başkanlığa geliş tarihi : 30.9.1996)

6. - Aydın Milletvekili Fatih Atay'ın, Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/1384) (Başkanlığa geliş tarihi :1.10.1996)

7. - Aydın Milletvekili Fatih Atay'ın, üniversite mezunlarının öğretmen olarak atanmalarına ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/1385) (Başkanlığa geliş tarihi :1.10.1996)

8. - Sıvas Milletvekili Mahmut Işık'ın, görevini ihmal ettiği iddia edilen Suşehri Cumhuriyet Savcısı hakkında yapılacak işleme ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/1386) (Başkanlığa geliş tarihi : 1.10.1996)

9. - Sıvas Milletvekili Mahmut Işık'ın, faili meçhul cinayetlerle ilgili olarak CHP'lilerce hazırlanan bir rapora ilişkin Millî Savunma Bakanından yazılı soru önergesi (7/1387) (Başkanlığa geliş tarihi : 1.10.1996)

10. - Sıvas Milletvekili Mahmut Işık'ın, faili meçhul cinayetlerle ilgili olarak CHP'lilerce hazırlanan bir rapora ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/1388) (Başkanlığa geliş tarihi : 1.10.1996)

11. - Muğla Milletvekili Zeki Çakıroğlu'nun, Muğla-Fethiye İlçe Belediye Başkanına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/1389) (Başkanlığa geliş tarihi : 1.10.1996)

12. - İstanbul Milletvekili Ercan Karakaş'ın, Diyarbakır E tipicezaevinde yaşanan olaylara ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/1390) (Başkanlığa geliş tarihi : 1.10.1996)

13. - Konya Milletvekili Nezir Büyükcengiz'in, infaz koruma memurlarına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/1391) (Başkanlığa geliş tarihi : 1.10.1996)

14. - Tekirdağ Milletvekili Fevzi Aytekin'in, Tekirdağ'dan yayın yapan Olay TV'ye ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/1392) (Başkanlığa geliş tarihi : 1.10.1996)

15. - Tekirdağ Milletvekili Fevzi Aytekin'in, Tekirdağ İlindeki okullara yapılan öğretmen atamalarına ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/1393) (Başkanlığa geliş tarihi : 1.10.1996)

16. - Manisa Milletvekili Hasan Gülay'ın, 1996 yılı pamuk taban fiyatlarına ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/1394) (Başkanlığa geliş tarihi : 1.10.1996)

17. - Manisa Milletvekili Hasan Gülay'ın, 1996 yılı Ege kuru üzüm taban fiyatına ve TARİŞ ve TEKSEL'in kuru üzüm alımına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/1395) (Başkanlığa geliş tarihi :1.10.1996)

18 - Ankara Milletvekili Yücel Seçkiner'in, belediyelere verilen para miktarına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/1396) (Başkanlığa geliş tarihi : 2.10.1996)

19. - Giresun Milletvekili Burhan Kara'nın, basına yaptığı bazı açıklamalarına ilişkin Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısından yazılı soru önergesi (7/1397) (Başkanlığa geliş tarihi : 2.10.1996)

20. - Malatya Milletvekili Ayhan Fırat'ın, Maliye Bakanının Sıvas E tipi kapalı cezaevini ziyaretine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/1398) (Başkanlığa geliş tarihi : 2.10.1996)

21. - Malatya Milletvekili Ayhan Fırat'ın, bazı tutukluların talepleri karşısındaki tutumuna ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/1399) (Başkanlığa geliş tarihi : 2.10.1996)

22. - Aydın Milletvekili Fatih Atay'ın, pamuk üreticilerinin desteklenmesine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/1400) (Başkanlığa geliş tarihi : 2.10.1996)

23. - Aydın Milletvekili Fatih Atay'ın, pamuk üreticilerinin mağduriyetine ve Tariş Genel Müdürüne ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/1401) (Başkanlığa geliş tarihi : 2.10.1996)

24. - Hatay Milletvekili Atila Sav'ın, iki hâkim adayı hakkında verilen olumsuz sicillere rağmen hâkimliğe kabul edildikleri iddialarına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/1402) (Başkanlığa geliş tarihi :2.10.1996)

25. - Samsun Milletvekili Yalçın Gürtan'ın, Samsun Gümrüğü ve Gümrük Müdürüne ilişkin Devlet Bakanından yazılı soru önergesi (7/1403) (Başkanlığa geliş tarihi : 2.10.1996)

26. - Giresun Milletvekili Burhan Kara'nın, özel korumalarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/1404) (Başkanlığa geliş tarihi : 2.10.1996)

7 . 10 . 1996 Pazartesi

Teklif

1. - Çanakkale Milletvekili M. Cumhur Ersümer'in; Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanunun Bazı Maddelerinin Değiştirilmesine Dair Kanun Teklifi (2/458) (Anayasa Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 3.10.1996)

8 . 10 . 1996 Salı

Teklifler

1. - Bayburt Milletvekili Suat Pamukçu'nun; Kurumlar Vergisi Kanununun 15 inci Maddesinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/459) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 4.10.1996)

2. - Niğde Milletvekili Akın Gönen'in; Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/460) (Anayasa Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 4.10.1996)

3. - İstanbul Milletvekili Bülent Ecevit ve 7 Arkadaşının; Siyasî Partiler Kanunu ile Yükseköğretim Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Yasa Önerisi (2/461) (Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor ve Anayasa komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 4.10.1996)

4. - Aksaray Milletvekili Sadi Somuncuoğlu ve 6 Arkadaşının; Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Hakkında 41 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulüne Dair 2809 Sayılı Kanun ile 78 ve 190 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/462) (Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 4.10.1996)

Rapor

1. - Türkiye Büyük Millet Meclisi İdare Amirleri Ankara Milletvekili Yücel Seçkiner ve Adana Milletvekili Veli Andaç Durak'ın; Türkiye Büyük Millet Meclisinin Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkında Kanunun 6 ncı Maddesinin Üçüncü ve Dördüncü Fıkralarının Değiştirilmesi Hakkında Kanun Teklifi ve Dışişleri Komisyonu Raporu (2/174) (S. Sayısı : 98) (Dağıtma Tarihi : 8.10.1996) (Gündeme)

Sözlü Soru Önergeleri

1. - Bartın Milletvekili Cafer Tufan Yazıcıoğlu'nun, bakanlık bütçesinden dernek ve vakıflara yapılan yardım miktarlarına ilişkin Kültür Bakanında sözlü soru önergesi (6/330) (Başkanlığa geliş tarihi :4.10.1996)

2. - Bartın Milletvekili Cafer Tufan Yazıcıoğlu'nun, köknar ağaçlarındaki böcek afetine ve Orman Karantina Yasasına ilişkin Orman Bakanından sözlü soru önergesi (6/331) (Başkanlığa geliş tarihi : 4.10.1996)

3. - Bartın Milletvekili Cafer Tufan Yazıcıoğlu'nun, at yarışlarına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/332) (Başkanlığa geliş tarihi : 4.10.1996)

4. - Yalova Milletvekili Yaşar Okuyan'ın, Libya ziyaretine ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi(6/333) (Başkanlığa geliş tarihi : 4.10.1996)

5. - Yalova Milletvekili Yaşar Okuyan'ın, bürokrat atamalarındaki tutumuna ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/334) (Başkanlığa geliş tarihi : 4.10.1996)

6. - Yalova Milletvekili Yaşar Okuyan'ın, öğretmenlerin can güvenliğine ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/335) (Başkanlığa geliş tarihi : 4.10.1996)

7. - Yalova Milletvekili Yaşar Okuyan'ın Mısır ziyaretine ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/336) (Başkanlığa geliş tarihi : 4.10.1996)

Yazılı Soru Önergeleri

1. - Muğla Milletvekili Zeki Çakıroğlu'nun, Sakarya Belediye Başkanlığınca işten çıkarılan işçilere ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/1405) (Başkanlığa geliş tarihi : 30.9.1996)

2. - Aydın Milletvekili Fatih Atay'ın, Ekonomik önlemler paketine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/1406) (Başkanlığa geliş tarihi : 1.10.1996)

3. - İzmir Milletvekili Hakan Tartan'ın, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde görev yapan koruculara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/1407) (Başkanlığa geliş tarihi : 3.10.1996)

4. - Konya Milletvekili Nezir Büyükcengiz'in, Konya İlinde bir helikopter fabrikası kurulup kurulmayacağına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/1408) (Başkanlığa geliş tarihi : 3.10.1996)

5. - Konya Milletvekili Nezir Büyükcengiz'in, ithal hayvan sübvansiyon bedellerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/1409) (Başkanlığa geliş tarihi : 3.10.1996)

6. - Edirne Milletvekieli Mustafa İlimen'in, Edirne'deki Ali Paşa Çarşısındaki dükkanlara ilişkin Devlet Bakanından yazılı soru öngresi (7/1410) (Başkanlığa geliş tarihi : 3.10.1996)

7. - Giresun Milletvekili Burhan Kara'nın, Çiftçilerin Ziraat Bankasına olan borç faizlerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/1411) (Başkanlığa geliş tarihi : 4.10.1996)

8. - Giresun Milletvekili Burhan Kara'nın, partisine mensup bir milletvekilinin verdiği bir beyana ve Selçuk Üniversitesinin açılış töreninde meydana gelen bir olaya ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/1412) (Başkanlığa geliş tarihi :4.10.1996)

9. - İstanbul Milletvekili BülentAkarcalı'nın, iş sınavına gireceklerden daha düşük ve sabit bir sınav masrafı alınmasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/1413) (Başkanlığa geliş tarihi : 4.10.1996)

10. - İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı'nın, doğalgaz abone ücretlerine ve Alfagaz şirketine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/1414) (Başkanlığa geliş tarihi : 4.10.1996)

11. - İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı'nın, Rumeli Hisarında verilen konserlerin iptaline ilişkin Kültür Bakanından yazılı soru önergesi (7/1415) (Başkanlığa geliş tarihi : 4.10.1996)

12. - İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı'nın, bazı illere atanan İl Millî Eğitim Müdürlerine ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/1416) (Başkanlığa geliş tarihi : 4.10.1996)

13. - Kahramanmaraş Milletvekili Esat Bütün'ün, Demokratik Barış Hareketi adlı kuruluşa yapılan yardım ve bağışlara ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/1417) (Başkanlığa geliş tarihi : 4.10.1996)

14. - Artvin Milletvekili Süleyman Hatinoğlu'nun, Artvin'deki "ZELOSMAN" alay orman yolu köprü ihalesine ilişkin Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/1418) (Başkanlığa geliş tarihi : 4.10.1996)

15. - Bursa Milletvekili Ali Rahmi Beyreli'nin, Bakanlıktaki bazı uygulamalara ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/1419) (Başkanlığa geliş tarihi : 4.10.1996)

16. - Bursa Milletvekili Ali Rahmi Beyreli'nin, tanıtma fonunun denetimine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/1420) (Başkanlığa geliş tarihi : 4.10.1996)

17. - Bursa Milletvekili Ali Rahmi Beyreli'nin, Bursa Doğalgaz Proje ve İşletme Müdürlüğündeki yolsuzluk olaylarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/1421) (Başkanlığa geliş tarihi : 4.10.1996)

18. - Bursa Milletvekili Yüksel Aksu'nun, termik ve nükleer santrallere ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/1422) (Başkanlığa geliş tarihi : 4.10.1996)

19. - Tekirdağ Milletvekili Bayram Fırat Dayanaklı'nın, Çerkezköy SSK Hastanesine bir anastezist doktor atanmama nedenine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/1423) (Başkanlığa geliş tarihi : 4.10.1996)

20. - Bartın Milletvekili Cafer Tufan Yazıcıoğlu'nun, Bartın İli dahilindeki belediyelere yapılan yardım ve ödemelere ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/1424) (Başkanlığa geliş tarihi :4.10.1996)

21. - Bartın Milletvekili Cafer Tufan Yazıcıoğlu'nun, Bartın organize sanayi bölgesi projesine ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/1425) (Başkanlığa geliş tarihi : 4.10.1996)

22. - Bartın Milletvekili Cafer Tufan Yazıcıoğlu'nun, Bartın Petrol Ofisi Bölge Müdürlüğü stok depolarının hizmete açılmasına ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/1426) (Başkanlığa geliş tarihi : 4.10.1996)

23. - Bartın Milletvekili Cafer Tufan Yazıcıoğlu'nun, oyuncak türündeki patlayıcı madde satışının yasaklanmasına ve halka açık yerlerde tombala oynatılmasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/1427) (Başkanlığa geliş tarihi : 4.10.1996)

24. - Bartın Milletvekili Cafer Tufan Yazıcıoğlu'nun, asbest boru kullanımına ve otoyollardaki çukurlara ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/1428) (Başkanlığa geliş tarihi :4.10.1996)

25. - Bartın Milletvekili Cafer Tufan Yazıcıoğlu'nun, kamuya ait işyerleri için açılan işe giriş sınavlarının duyurulma yöntemine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/1429) (Başkanlığa geliş tarihi : 4.10.1996)

26. - Bartın Milletvekili Cafer Tufan Yazıcıoğlu'nun, açıköğretim fakültesi mezunlarına ve okul yollarına ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/1430) (Başkanlığa geliş tarihi : 4.10.1996)

27. - Erzincan Milletvekili Mustafa Yıldız'ın, Sosyal Sigortalar Kurumu eski Genel Müdürüne ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/1431) (Başkanlığa geliş tarihi : 4.10.1996)

28. - Ankara Milletvekili Nejat Arseven'in, Bursa Cezaevi eski Müdürüne ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/1432) (Başkanlığa geliş tarihi : 4.10.1996)

Genel Görüşme Önergesi

1. - Bitlis Milletvekili Kâmran İnan ve 22 arkadaşının, Hükümetin izlediği dış politika konusunda Anayasanın 98 inci, İçtüzüğünün 102 ve 103 üncü maddeleri uyarınca bir genel görüşme açılmasına ilişkin önergesi (8/6) (Başkanlığa geliş tarihi : 7.10.1996)

Gensoru Önergesi

1. - Cumhuriyet Halk Partisi Grubu Adına Grup Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal ile Grup Başkanvekilleri İçel Milletvekili Oya Araslı, Ankara Milletvekili Önder Sav ve Hatay Milletvekili Nihat Matkap'ın, Hükümetin izlediği ciddiyetsiz ve tutarsız dış politika nedeniyle Devletin dış ilişkilerinde küçültücü duruma düşürüldüğü iddiasıyla Anayasanın 99 uncu, İçtüzüğün 106 ncı maddesi uyarınca Başbakan Necmettin Erbakan HakkındaBir gensoru açılmasına ilişkin önergesi (11/2) (Başkanlığa geliş tarihi : 7.10.1996) (Dağıtma tarihi :8.10.1996)

BİRİNCİ OTURUM

Açılma Saati : 15.00

8 Ekim 1996 Salı

BAŞKAN : Başkanvekili Kamer GENÇ

KÂTİP ÜYELER : Ali GÜNAYDIN (Konya), Kâzım ÜSTÜNER (Burdur)

BAŞKAN - Türkiye Büyük Millet Meclisinin 4 üncü Birleşimini açıyorum.

Sayın milletvekilleri toplantı yetersayımız vardır; çalışmalarımıza başlıyoruz.

Gündeme geçmeden önce, üç milletvekili arkadaşıma gündemdışı söz vereceğim.

III. - BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) GÜNDEMDIŞI KONUŞMALAR

1. - Adıyaman Milletvekili Celal Topkan'ın, Adıyaman, Gaziantep, Kahramanmaraş ve Şanlıurfa İllerindeki antepfıstığı üreticilerinin sorunlarına ilişkin gündemdışı konuşması ve Sanayi ve Ticaret Bakanı E. Yalım Erez'in cevabı

BAŞKAN - Birinci gündemdışı sözü, Adıyaman, Gaziantep, Kahramanmaraş ve Şanlıurfa İllerindeki antepfıstığı üreticilerinin sorunları konusunda gündemdışı söz isteyen Adıyaman Milletvekili Sayın Celal Topkan'a veriyorum.

Buyurun Sayın Topkan. (CHP ve DSP sıralarından alkışlar)

Süreniz 5 dakikadır.

CELAL TOPKAN (Adıyaman) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Adıyaman-Besni, Gölbaşı, Tut İlçeleri ile Gaziantep, Kahramanmaraş ve Şanlıurfa İllerindeki yaklaşık 250 bin antepfıstığı üreticisi aile adına söz aldım; sizleri, şahsım ve Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına saygılarımla selamlıyorum.

Bu yıl, ürün, yeterince olmamakla beraber, vardı. Üreticiler, dört gözle Hükümetin açıklayacağı başfiyatı bekliyorlardı. Bekledikleri başfiyatın alınterlerinin karşılığı olmasını istiyorlardı ve bu isteklerinin mutlaka yerine geleceğine inanıyorlardı. Zira, kendileri açısından inanmalarının haklı bir gerekçesi vardı. Fıstık üretimiyle uğraşan bu illerin hepsinde en çok milletvekilini Refah Partisi almış, birinci parti olmuştu. Üreticiler seviniyorlardı; "en fazla oy verdiğimiz parti iktidarda, bizim fıstığımıza hak ettiği fiyatı verir" diye düşler kuruyorlardı. Ancak, geçen yıl, antepfıstığının kilosu 300 bin lira ilâ 330 bin lira arasında satılırken, bu yıl, Güneydoğu Üretici Birliği 290 bin lira başfiyatla piyasayı açtı. 5 bin ton fıstık almayı hedeflediklerini söylüyorlar; halbuki, beklenen rekolte 300 bin ton civarındadır. Güneydoğu Üretici Birliğinin yaptığı açıklamalar sonrasında, şu anda serbest piyasada fıstık, kilo başına 230 bin lira civarında alınıp satılmaktadır. Yani, geçen yılla mukayese edildiği zaman, fıstığa, sıfır zam verilmiştir. Resmî enflasyonun yüzde 80 olduğu bilinirken, fıstık üreticisinin tek geçim kaynağı olan fıstığa kilo başına sıfır zam vermek, diğer bir deyimle, bu insanları açlığa, ölüme terk etmek, aracının, tefecinin, faizcinin kucağına atmak demektir. Dünyanın hiçbir ülkesinde insaf sahibi hiçbir hükümet, halkına, böyle bir zulmü reva görmez. Ne yazık ki, bizim ülkemizde, Sayın Erbakan Hükümeti bu zulmü antepfıstığı üreticisi 250 bin aileye reva görmüştür.

Fıstık üreticisi, şu anda, sukutu hayale uğramış durumda; ne yapacağını, kime kızacağını bilemiyor; en fazla da adil düzen getirmek adına kandırılmış olmasına üzülüyor;hele hele iktidar olduktan sonra söylediklerinin hepsini tersinden yapmasından dolayı, Refah Partisine oy verdiği için kendini affedemiyor.

"Ekonomiyi en iyi biz biliriz, Türk toplumunu en iyi biz tanırız; bu ülkenin bilinmeyen ve kullanılmayan kaynakları var; biz iktidar olduğumuzda, bilgimizle, becerilerimizle ve adil düzenimizle, bu kaynakları sizlerin hizmetine sunacağız" diyen Refah Partisinin uygulamadaki adil düzeni, meğer bir kaos düzeniymiş.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; gelin, Refah Partisinin adil düzenine şöyle bir bakalım. Bu adil düzen iktidarı, Karadeniz Bölgesinde yetişen fındığa bir önceki yıla göre yüzde 100'ün üzerinde bir fiyat vererek fındık üreticisini bir nebze sevindiriyor. Fiyat açıklamasına, Başbakan ve Başbakan Yardımcısı beraber gidiyorlar, fiyat açıklamada yarışa giriyorlar; fakat antepfıstığı fiyatını açıklamaya gelince, Sayın Başbakan ve Yardımcısı ortalarda yok; alınan bir kararla, fıstık fiyatının belirlemesini birliğe bırakıyorlar. Amaç, beklenen fiyatı vermemek ve sorumluluk almamak. İşte size adil düzen! Sonuçta, fıstığa, birlik tarafından, kilo başına 290 bin lira gibi, üreticisinin beklediğinin oldukça altında bir fiyat veriliyor. Bu fiyatı öğrenen üretici, perişan... Yapılan uygulamayla, kendi akıllarınca, fıstık üreticisini kandırdıklarını sanıyorlar. Fıstık üreticisi kanmıyor Sayın Başbakan; geç de olsa, adil düzen adına kandırılmış olduklarını öğreniyorlar.

Ben, Sayın Başbakana, 250 bin civarındaki fıstık üreticisi aile adına sormak istiyorum: İnsanların inanç duygularını sömürerek, adil düzen getireceğiz...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Efendim, süreniz bitti. Size küçük bir süre veriyorum; lütfen, konuşmanızı tamamlayın.

CELAL TOPKAN (Devamla) - Teşekkür ediyorum Başkanım.

...adalet ve eşitlik sağlayacağız diye insanları kandırmaya ne hakkınız vardı? Bugün insanlar size inanmış olmaktan dolayı büyük bir hayal kırıklığına uğramış durumdalar. Sizler rahatsınız, kırmızı plakalı arabaların konforuyla yaşamaya devam ediyorsunuz; ancak, adil düzen adına kandırıp oylarını aldığınız antepfıstığı üreticisi, perişan, hayal kırıklığına uğramış; Refah Partisinin adil düzeninin aldatılmışlığını, ezikliğini yaşıyor ve soruyor: Hani adil düzen anlayışınız, nerede?.. Ülkenin bir bölgesinde üretilen fındığa, bir önceki yıl fiyatına göre yüzde 100'ün üzerinde bir fiyat; ülkenin diğer bir bölgesinde yetişen ve üreticisinin tek geçim kaynağı olan antepfıstığına, geçen yıla göre yüzde sıfır fiyat! Sormak istiyorum: Adil düzen bunun neresinde?!.

Bu toplum, sizin iktidarınız döneminde, adil ekonomik düzen anlayışınızla değil; ama, uygulamalarınızdaki adaletsizliğin, haksızlığın ve kandırılmışlığın her türlüsüyle tanıştı. Kısa sürede göstermiş olduğunuz bu başarıdan dolayı, sizi ve Hükümetinizi kutluyorum; ancak, antepfıstığı üreticisi gelecekte sizi nasıl kutlar, onu bilemiyorum.

Hepinizi saygılarımla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Topkan.

Sayın Bakan, şimdi mi cevap vereceksiniz?.. İkinci gündemdışı konuşma da bu konuyla ilgili...

SANAYİ VE TİCARET BAKANI E. YALIM EREZ (Muğla) - Sayın Başkan, sonra cevap vereceğim.

2. - Adana Milletvekili Mehmet Büyükyılmaz'ın, pamuk, soya ve mısır üreticilerinin sorunlarına ilişkin gündemdışı konuşması ve Sanayi ve TicaretBakanı E. Yalım Erez'in cevabı

BAŞKAN - Gündemdışı ikinci söz, pamuk, soya ve mısır üreticilerinin sorunları hakkında Adana Milletvekili Sayın Mehmet Büyükyılmaz'a verilmiştir.

Sayın Büyükyılmaz, buyurun. (DSP sıralarından alkışlar)

Süreniz 5 dakikadır.

MEHMET BÜYÜKYILMAZ (Adana) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Köylüsüyle, kentlisiyle, çiftçisiyle, esnafıyla, sanayicisiyle dert küpü olan Adana'nın sorunlarını dile getirmek için söz almış bulunuyorum.

Şu anda anlatacaklarım, çiftçi sorunlarıdır. Pamuk hasadı başladı. Çukobirlik'in dokuma, iplik, yağ fabrikaları kapatıldı. Yıllarını bu kuruma vermiş, emekliliğine birkaç yılı kalmış olan insanlar, ücretsiz izne ayrıldılar, ne olacaklarını bilemeden -tam da okulların açıldığı ve kış hazırlıklarının başladığı zaman- büyük bir huzursuzluk içerisinde beklemektedirler. Yetkili bir Allah'ın kulu çıkıp da bu uygulamanın nedenini açıklamıyor. Devlet ne için var, hükümetler ne için işbaşındalar ve Sayın Sanayi Bakanının görevi nedir, bilmek istiyorum.

Pamuk taban fiyatı açıklandı. Çiftçimiz 85-90 bin lira taban fiyat beklerken, 60 bin lira başfiyat verildi. Bunun içerisinden yüzde 2 stopaj, yüzde 1 Bağ-Kur, yüzde 2 kapital, yüzde 3 malî yapıyı güçlendirme kesiliyor ve üreticinin eline 55 bin lira gibi bir para geçiyor. Tabiî, bu, birinci sınıf pamuk için. Bir kere yağmur yemiş ya da çiy yemiş pamuk için, bu, 45 bin liraya kadar düşüyor.

Çukurova köylüsü ve pamuk üreticisi, haklı olarak ateş püskürüyor. Hükümetlerin görevi, vatandaşa sorun üretmek değil, vatandaşların sorunlarını çözmektir. Sizlerden, hükümet olmanın gereğini yerine getirmenizi istiyorum.

Mısır taban fiyatı açıklandı; 17 600 lira. 14 bin liradan, 15 bin liradan mısır satılıyor. Çukurova köylüsü "bize bu zulmü yapmaktan vazgeçsinler; karpuzumuz çıkar, İran'dan karpuz ithal edilir; mısırımız çıkar, mısır yüklü gemiler Mersin Limanına yanaşır; bizim çektiğimiz eziyet yeter" diye feryat ediyor; çünkü, gübre fiyatları katlamalı, beyaz sinek, kırmızı örümcek için kullanılan ziraî ilaçlar 4 bin liradan 10 bin liraya fırlamış, akaryakıt iki katına çıkmış durumda; ama, üreticinin taban fiyatlarındaki artış yüzde 50'ler seviyesinde. Köylümüz, artık, kasketine yama yaptıracak duruma gelmiştir ve hızla, bir toplumsal patlama yapacak konuma sürüklenmektedir.

Biz, Demokratik Sol Parti olarak "ellerinizi artık çiftçinin cebinden çekin" diyoruz.

Hepinize saygılar sunuyorum. (DSP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Büyükyılmaz.

Gündemdışı konuşmaları cevaplandırmak üzere, Sanayi ve Ticaret Bakanı Sayın Yalım Erez; buyurun efendim.

3. - Sanayi ve Ticaret Bakanı E. Yalım Erez'in; Adıyaman Milletvekili Celal Topkan ve Adana Milletvekili Mehmet Büyükyıldız'ın, üreticilerin içinde bulundukları duruma ve sorunlarına ilişkin gündemdışı konuşmalarına cevabı

SANAYİ VE TİCARET BAKANI E.YALIM EREZ (Muğla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Sayın Celal Topkan ve Sayın Mehmet Büyükyılmaz'ın antepfıstığı, pamuk ve soya üzerindeki konuşmalarını cevaplandırmak için, söz almış bulunuyorum.

Değerli milletvekilleri, Hükümetimiz, çiftçi gelirlerinde maliyetleri de dikkate alarak bir artış sağlamayı genel politika olarak benimsemiş olup, bugüne kadarki uygulamalarımız da bu çerçevede sürdürülmektedir. Bu politika, ülke nüfusunun yüzde 40'ını ilgilendirmekte ve Bakanlığım, kendisine bağlı birlikler ve şeker şirketi aracılığla tarım kesimine yönelik uygulamalarda önemli görevler yüklenmiş bulunmaktadır. Bilindiği üzere, Bakanlığımız, tarım ürünlerinin satın alınması ve pazarlanmasıyla ilgili politikalarda belirleyici durumdadır. Geçmiş yıllarla karşılaştırıldığında, bu yıla ait gelişmelerin de olumlu bir tablo ortaya koyduğu gözükmektedir.

Değerli milletvekilleri, geçen yıl birliklere bağlı üreticilere ödenen miktar ile bu yılki ödemelere baktığımız zaman, geçen yıl yağlık ayçiçeği fiyatı 18 bin lira olarak ilan edilmiş, ancak, 13 bin liradan işlem görmüştür; bu yıl yağlık ayçiçeği 35 bin liradan alınmış ve 250 bin ton ayçiçeği alınmıştır; yaklaşık olarak, geçen yıla göre artış oranı yüzde 94'tür. Yine, pamuk konusunda artış oranımız, yaklaşık olarak yüzde 75'tir; kuru üzümde yüzde 106, fındıkta yüzde 102, soyada yüzde 97'dir. Antepfıstığı konusunda, geçen yıl, Güneydoğubirlik, antepfıstığı alımına girmemiştir. Bu yıl, Hükümetimizin, fıstık üreticilerine verdiği önemi göstermek bakımından, antepfıstığı alımlarına birlik olarak girmiş bulunuyoruz ve birliklerin mal alımında üreticilerin zarar etmemesi için, ilk dilim olarak, kararnameyle16 trilyon 250 milyar liralık kredi sağlanmıştır. Bugüne kadar DEFİF kredisinden birliklere ödenen para, 8 trilyon 675 milyar liradır. Bu da, geçmiş yıllarla mukayese edildiğinde, bu yıl, Hükümetimizin üreticiye verdiği önemi ve değeri göstermektedir.

Değerli arkadaşlarım, burada, her türlü polemiği yapabiliriz; ama, istismarı yapmayalım. (RP sıralarından alkışlar) İşte, bu zihniyet ve bu kafa, biraz evvel sayın milletvekili arkadaşımın dediği gibi, birlikleri bu hale getirmiş, Çukobirlik'in sınaî müesseselerini kapatmıştır.

Sayın milletvekilim şunu bilsin ki, biz, kapatmaya değil çalıştırmaya; ama, birlikleri İş ve İşçi Bulma Kurumu gibi çalıştırmadan, devletten çıkan paranın siyasetçilerin elinde oyuncak olmadan direkt üreticiye gitmesini sağlıyoruz.

Çukobirlik konusunda, dün, DİSK Genel Merkezinde, Çukobirlik yetkilileri ve bakanlık yetkililerimizle toplantı yapılmıştır; toplantılar devam etmektedir.

Soya konusuna gelince: Soyaya geçen sene verilen fiyat 15 000 liradır, bu sene verilen fiyat 29 500 liradır. Bu da yüzde 97'lik bir artışı göstermektedir.

Bu meyanda, bugüne kadar, Fiskobirlik'e fındık alımı için 5 trilyon lira Trakyabirlik'e ayçiçeği alımı için 2 trilyon lira, Karadenizbirlik'e ayçiçeği alımı için 200 milyar lira Tariş'e 1 trilyon 25 milyar lira, Çukobirlik'e 425 milyar lira, Kayısıbirlik'e 15 milyar lira ve Taskobirlik'e 10 milyar lira para ödenmiştir. Tüm birliklerin bugüne kadar aldığı ürün bedeli, 27 trilyondur. Bunun, yaklaşık olarak 13 trilyonu ödenmiştir ve ödeme aksaksız devam etmektedir.

Hiç merak etmeyin, sizin yaptığınız yanlışı yapmayacağız. Üreticiyi, siyaseten prim getirecek fiyatı verip, ondan sonra da sekiz ay bir sene parasını vermeyerek mağdur etmeyeceğiz; bu paraların hepsi zamanında ödenecektir. O zaman, kalkıp, burada bize teşekkür edeceksiniz. (DYP ve RP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Bakan.

Gündemdışı iki konuşma cevaplandırılmıştır.

4. - Yalova Milletvekili Yaşar Okuyan'ın, Başbakan Necmettin Erbakan'ın Libya gezisine ilişkin gündem dışı konuşması ve Kültür Bakanı İsmail Kahraman'ın cevabı

BAŞKAN - Gündemdışı üçüncü söz, Kaddafi'nin, Türkiye aleyhindeki tutumuyla ilgili gündemdışı söz isteyen Yalova Milletvekili Sayın Yaşar Okuyan'a verilmiştir.

Buyurun Sayın Okuyan. (ANAP sıralarından alkışlar)

Süreniz 5 dakikadır efendim.

YAŞAR OKUYAN (Yalova) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; sözlerime başlamadan önce Yüce Heyeti saygıyla selamlarım.

Bugün, milletimizin tamamı tarafından tepkiyle karşılanan Sayın Başbakanın Libya gezisi ve Libya lideri Kaddafi'nin ortaya koymuş olduğu sözlerle ilgili olarak huzurunuzdayım.

Kaddafi denilen kişi, daha yirmi gün öncesinde, iki bakan arkadaşımız Libya'dayken, Türk Milletine hakaretamiz sözleriyle, aslında, Sayın Başbakan Erbakan'ın gezisi sırasında ne söyleyeceğini belli etmişti. O sözle, Türk Hükümeti tarafından, Türk Dışişleri Bakanlığı tarafından karşı bir tepki ortaya konulmadan ve bununla ilgili bir diplomatik girişim, bir kınama yapılmadan, âdeta Kaddafi'nin 20 gün önce Türk Milletine hakaret eden sözlerine ödül mahiyetinde, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Başbakanlık sıfatını taşıyan Sayın Erbakan tarafından Libya'ya gidilmesi, tarihî ve vahim bir hataydı.

MİKAİL KORKMAZ (Kırıkkale) - Özal da gitmişti ya.

BAŞKAN - Müdahale etmeyelim arkadaşlar.

YAŞAR OKUYAN (Devamla) - Onu da isterseniz tartışırız.

Değerli arkadaşlarım, Kaddafi'nin ortaya koyduğu sözler, hiçbir kelimesine dahi tahammül gösteremeyeceğimiz hakaretlerdir.

MUSA OKÇU (Batman) - Amerika'nın hazırladığı harita.

YAŞAR OKUYAN (Devamla) - Size ne oluyor arkadaşım? Hayırdır... Kaddafi'nin sözcülüğünü siz mi üstlendiniz bu Meclis'te? (ANAP sıralarından "Bravo"seslerialkışlar; DSP sıralarından alkışlar)

Ben, Türkiye Büyük Millet Meclisinin kürsüsünde konuşuyorum, Kaddafi'yi eleştiriyorum. Sanıyorum ki, bu Meclisin çatısı altında hepimiz bu duylarlılık içindeyiz.

Kaddafi'nin ortaya koyduğu görüşleri şiddetle reddetmek, buna o anda tepki koymak gerekirdi; ama, maalesef, Sayın Başbakan, gözünün içine baka baka, Kaddafi denilen adamın Türk Milletine, Türk tarihine hakaretlerini, sessizce kuzu gibi dinleyebilmiştir. Bunu anlamakta müşkülatımız var.(RP sıralarından "yanlışınız var"sesleri)

BAŞKAN - Müdahale etmeyelim.

YAŞAR OKUYAN (Devamla) - Biz, Kaddafi'yi tanıyoruz. Kaddafi'nin sözleri, daha yirmi gün öncesinden ortada idi; ama, buna orada tepki konmamasını, üzerinde Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Başbakanlık sıfatı bulunan Sayın Erbakan tarafından anında tepki konulmamasını şiddetle protesto ediyoruz. (ANAP sıralarından "Bravo"sesleri, alkışlar; DSP sıralarından alkışlar)

160 milyon dolarlık müteahhit alacakları bahanesiyle Libya'ya yapılan bu gezi, Türk Devletinin şerefine hançer gibi saplanmış bir gezidir. Burada, o heyette bulunan, yine Refah Partili bir değerli arkadaşımın, Abdullah Gül arkadaşımın gazetelerde çıkan fotoğrafını acaba gördünüz mü? Başını ellerinin arasına almış "bu deli saçmasıdır" diyor; millî reaksiyonu ortaya koyuyor bu değerli Devlet Bakanı arkadaşım; ama, Sayın Başbakan da bu reaksiyonun zerresini görmüyoruz. Bunu kabul etmemizmümkün değil. (RP sıralarından gürültüler)

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Efendim, süreniz bitti; 2 dakika eksüre veriyorum.

Arkadaşlar, müdahale etmeyelim. Rica ediyorum...

Buyurun efendim.

YAŞAR OKUYAN (Devamla) - Değerli arkadaşlarım, aslında, Kaddafi'nin ortaya koyduğu görüşlerin paralelinde birçok konunun, Sayın Erbakan'ın daha önce yaptığı konuşmalarla paralellik arz ettiğini de biliyoruz. Belki de, aynı şeyleri duymaktan -öyle olsa gerek- Sayın Erbakan'ın bir tepkisi gündeme gelmemiştir. (RP sıralarından " Bu iftiradır, çamur atmaktır" sesleri)

Mısır'da, Türk Bayrağının, karşılama ve uğurlama sırasında göndere çekilmemesinin, Libya'da Kaddafi'nin bu ağır, kabul edilemez sözlerinin, bu saltanat gezisinin sonuçları itibariyle, milletimizin yüreğine saplanmış bir hançer olarak tarihe geçeceği açıktır.

Şimdi, Hükümete düşen görev, bu kararnamenin imzalanmamasıdır; asgari bu gezinin Libya kısmının kararnameden çıkarılmasıdır ve Sayın Başbakana düşen görev, Türkiye'ye dönüşlerinde, istifasını Sayın Cumhurbaşkanına vermesidir. Türk milletinin beklentisi budur. (ANAP sıralarından alkışlar, RP sıralarından gürültüler)

MEHMET ALİ ŞAHİN (İstanbul) - Siz Başbakan yaptınız...

BAŞKAN - Arkadaşlar, müdahale etmeyelim!..

YAŞAR OKUYAN (Devamla) - Şimdi, Kaddafi'nin aleyhinde burada konuşurken, bazı arkadaşlarımın buna müdahalesini garipsemiyorum. (RP sıralarından gürültüler)

ABDULLAH ARSLAN (Tokat) - Başbakanın aleyhinde konuşma!

YAŞAR OKUYAN (Devamla) - O zaman, bu, aynı zihniyeti mi paylaşıyorsunuz demektir? Bunu sormak istiyorum sizlerden!. (RP sıralarından gürültüler)

BAŞKAN - Arkadaşlar, gürültü etmeyelim. Rica ediyorum...

Sayın Okuyan, süreniz bitti efendim. (RP sıralarından gürültüler)

Bir dakika... Bir dakika...

Süreniz bitti de, size 1 dakika daha vereceğim.

Sayın milletvekilleri, bakın, hepimiz, laik Türkiye Cumhuriyeti Devletinin vatandaşlarıyız. (ANAP, DSP ve CHP sıralarından alkışlar) Bu devlete kim hakaret ederse, devletimizi kim kötülerse, devletimize karşı kim saygısızlık yaparsa, hepimiz buna karşı cephe almak zorundayız. (ANAP, DSP ve CHP sıralarından alkışlar)

Şimdi, birisi cephe aldı diye, devletimize hakaret eden veya cephe alan...

SALİH KAPUSUZ (Kayseri) - Kürsüde hatip varken nasıl konuşuyorsunuz!..

BAŞKAN - Bir dakika efendim... Bir dakika... Rica ediyorum... Ben, burada, devletin temsilcisiyim.

Lütfen oturur musunuz... Size söz vermedim.

SALİH KAPUSUZ (Kayseri) - Gereksiz konuşmaların lüzumu yok.

BAŞKAN - Hayır, ben, Meclisteki havayı yatıştırmaya çalışıyorum.

Şimdi, devletimize karşı olan her kim olursa, ona elbirliğiyle karşı geleceğiz. Benim dediğim bu.

Buyurun efendim, size 1 dakika daha veriyorum; lütfen bitirir misiniz.

YAŞAR OKUYAN (Devamla) - Bir kere daha ifade etmek istiyorum ki, bu sonuçlar itibariyle, Türk Milletini derinden yaralayan bu gezinin, özellikle Libya'da Türk Milletine yönelmiş bu hakaretlere vesile olan Başbakanın ve buna müsamaha gösteren Dışişleri Bakanlığının, bu konuda Türk Milletine hesap vermesi lazımdır.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (ANAP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Okuyan.

KÜLTÜR BAKANI İSMAİL KAHRAMAN (İstanbul) - Sayın Başkan...

BAŞKAN - Sayın Bakan, cevap mı vereceksiniz.

Buyurun efendim. (RP sıralarından alkışlar)

KÜLTÜR BAKANI İSMAİL KAHRAMAN (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; Sayın Başbakanımızın Mısır, Libya ve Nijerya seyahatinin Libya durağında, Libya lideri Kaddafi'nin, bizleri, bütün milletimizi üzen talihsiz beyanları olmuştur. (ANAP ve DSP sıralarından alkışlar)

Türkiyemiz bir bütündür. Türkiyemizin, en ufak bir şekilde rencide edilmesi, 65 milyon insanımızın tümünü üzer. Böyle üzüntüler, yalnız belli kişiler veya kesimler için değil, yüce milletimizin tümü içindir. Avvela bunun altını çizmek istiyorum. Burada, bir kişinin, tek bir kişinin talihsiz bir beyanı yüzünden, ne bir başarılı geziyi ve ne de devletlerarasındaki genel esasları görmezlikten gelemeyiz. (RP sıralarından alkışlar; ANAP sıralarından "Oo" sesleri, gürültüler)

BAŞKAN - Bir dakika arkadaşlar... Rica ediyorum...

KÜLTÜR BAKANI İSMAİL KAHRAMAN (Devamla) - Sayın milletvekilleri, fikirleriniz kendilerinize aittir ve muhteremdir; fikrin sahibinin saygı görmesi, yarın da sizin fikrinizi ifade ederken saygı görmenizi sağlar. Lütfen dinleyiniz. Konuşma yeri bu kürsüdür.

Bu teessürümü ifade ettikten sonra, gezinin başarılı olduğu beyanımı tekrar ederek, şunu ifade ediyorum...

(ANAP sıralarından gürültüler)

BAŞKAN - Bir dakika arkadaşlar...Rica ediyorum...

YUSUF ÖZTOP (Antalya) - Neresi başarılı bu gezinin Sayın Bakan?..

KÜLTÜR BAKANI İSMAİL KAHRAMAN (Devamla) - Sizin görüşünüz bu istikamette olmadığı için Sayın Okuyan'ı alkışladınız. Müsaade edin de, ben, görüşümü ifade edeyim; o zaman anlayınız!..

YUSUF ÖZTOP (Antalya) - Türkiye'ye hakaret ediyor...

KÜLTÜR BAKANI İSMAİL KAHRAMAN (Devamla) - Dinleyiniz ve anlayınız!..

YUSUF ÖZTOP (Antalya) - Ne demek?..

BAŞKAN - Efendim, rica ediyorum... Rica ediyorum...

KÜLTÜR BAKANI İSMAİL KAHRAMAN (Devamla) - Burada, Sayın Kaddafi'nin daha sonraki açıklamasında, Libya-Türkiye ortak basın toplantısında ve yapılan açıklamalarda ve yapılan anlaşmalarda anlaşılıyor ki, Kaddafi, yanlış bilgilendirmesinden rücu etmiştir.

Bunun metni, Türkiye ile Libya arasında imzalanan ortak anlaşmalarda ve yapılan ortak basın toplantısı metninde vardır; sizlere biraz sonra arz edeceğim.

YUSUF ÖZTOP (Antalya) - Büyükelçiyi niye çektiniz Sayın Bakan?

KÜLTÜR BAKANI İSMAİL KAHRAMAN (Devamla) - Bu yanlış bilgilendirmenin...

YUSUF ÖZTOP (Antalya) - Büyükelçiyi niye çektiniz Sayın Bakan?

BAŞKAN - Sayın Bakan, bir dakikanızı rica edeyim...

Sayın arkadaşlar, salonumuz küçük, ses düzeni de daha yerleşmedi; kürsüde yapılan konuşmaları algılayamıyoruz. Rica ediyorum, sessiz dinleyelim efendim.

YUSUF ÖZTOP (Antalya) - Bu geziye, başarılı bir gezi demek olur mu?

BAŞKAN - Efendim, rica ediyorum... Rica ediyorum...

Buyurun Sayın Bakan.

KÜLTÜR BAKANI İSMAİL KAHRAMAN (Devamla) - Dış politikada, millî menfaatlar önplanda tutulur. Devletlerin birbirlerine saygı duyması esası, mutlaka riayet edilmesi gereken hususlardandır ve Türkiyemiz, bu hususta hassastır, gereken hassasiyeti Sayın Başbakan ve heyetimiz göstermiştir.

YUSUF ÖZTOP (Antalya) - Ne yaptılar?

KÜLTÜR BAKANI İSMAİL KAHRAMAN (Devamla) - Bu dış seyahatlerde, neden, çifte standarda izin verildiğini anlamak, herhalde müşküldür.

Mısır gezisine, taa başlangıcından beri karşı olan dar ve sığ görüşlü insanlar oldu. Halbuki, aynı Mısır'a, tatildeyken Yüce Meclis, Parlamento heyetimiz gitti, Sayın Meclis Başkanımızın başkanlığında ve yine Sayın Cumhurbaşkanımız, bir hafta arayla iki defa Mısır'a gitti.

Bu dış gezilere neden bu kadar yabancıyız veya neden bu kadar yabancı insanlar var anlamak mümkün değildir.

YAŞAR OKUYAN (Yalova) - Bayrağa hakaret olur mu?!.

KÜLTÜR BAKANI İSMAİL KAHRAMAN (Devamla) -Düşününüz ki, bu gittiğimiz ülkeler, Türkiye'nin bugüne kadar gitmediği yerlerdi. Halbuki Türkiye, büyük bir misyonun sahibi, büyük bir maziye sahip güçlü bir devlettir. Devletler arası münasebetleri geliştirmek, bizim dış politikamızın esasıdır ve bu esas üzerine devam edeceğiz. Yalnızca Batıya açık bir politika takip etmek demek, Batının uydusu olma neticesini doğurur. Bütün dünya coğrafyası bizim olduğunda, Türkiye gereken dış politika faaliyetini sürdürüyor demektir. Buradaki çifte standardı, ülkeler bazında olduğu gibi, aynı zamanda şahıslar bazında da koymak çok büyük bir yanlışlığı gösteriyor. Eğer, o ülkelere giden kişiler falanca kişilerse buna vize vermiş olmak; ama, bir başka insanlarsa buna derhal karşı çıkmak; bu çok yanlış ve kabul edilemez bir tutumdur.

Bugün gittiğimiz ülkeler bizimle öteden beri bağı olan ülkelerdir. Mısır ile tarihî bağlarımız vardır, Libya ile Akdenizin altından bir doğalgaz boru hattı düşünüyoruz, geniş ticarî münasebetlerimiz var.

ABBAS İNCEAYAN (Bolu) - Hayal, hayal...

KÜLTÜR BAKANI İSMAİL KAHRAMAN (Devamla) - Bir tek kişinin tek bir beyanının, bilahara tashih edilmiş olmasını sağlamak ve onu, bu tek kişi, devleti temsil eden kişinin... (ANAP sıralarından gürültüler)

İBRAHİM YAZICI (Bursa) - Bu tek kişi Devlet Başkanı...

YAŞAR OKUYAN (Yalova) - O tek kişi Kaddafi, Devlet Başkanı.

KÜLTÜR BAKANI İSMAİL KAHRAMAN (Devamla) - ...12 saat sonra şu metinde imza koyan insanın beyanını okuyorum...

YAŞAR OKUYAN (Yalova) - Doğalgaz boru hattı Türkiye'nin şerefini ayaklar altına alacak kadar önemli mi? Bu konu bu kadar önemli mi?

KÜLTÜR BAKANI İSMAİL KAHRAMAN (Devamla) - "Taraflar Irak'ın toprak bütünlüğüne, egemenliğine, birliğine verdikleri önemi vurgulamışlardır."

ABBAS İNCEAYAN (Bolu) - Neden sonra.

KÜLTÜR BAKANI İSMAİL KAHRAMAN (Devamla) - Neden sonrası yok, dinleyiniz lütfen.

Ben, PKK ile ilgili kısmı ıttılaınıza sunuyorum: "Türk tarafının PKK örgütünce uygulanmakta olan terör faaliyetleri hakkında bilgi vermesinden sonra, Libya tarafı da Cemahiriye ve Arap Milletine yönelik olarak bazı ülkelere mensup çevre ve kuruluşlar tarafından uygulanan terörist faaliyetler hakkında bilgi verdi. Taraflar kendilerini ikna eden bu açıklamaları dikkate alarak, terörün her türünü kınadıklarını ve terörle mücadelede ayırım yapılması metodunu reddettiklerini teyit etmişlerdir..."

NEJAT ARSEVEN (Ankara) - PKK lafı var mı?

KÜLTÜR BAKANI İSMAİL KAHRAMAN (Devamla) - "...Bu maksatla, iki ülkenin ilgili mercileri en kısa zamanda bir araya gelerek, bölgedeki terörle yapılacak müşterek mücadelede, hangi örgütlere öncelik vereceklerini belirleyeceklerdir. Aynı zamanda, bu mücadeleyi nasıl bir programla yapacaklarını da tespit edeceklerdir.

NEJAT ARSEVEN (Ankara) - Bu mücadelenin içinde PKK'da var mı Sayın Bakan?

KÜLTÜR BAKANI İSMAİL KAHRAMAN (Devamla) - Bu konuşmanın başlangıcında olan ve hepimizi üzen beyanında Kaddafi -Kürdistan milletinden bahsediyor- şöyle demişti: "Bu millet de Ortadoğu güneşi altındaki yerini almalıdır" Yani, Suriye'yi, Irak'ı, İran'ı, Türkiye'yi göz önüne alan bir açı içerisinde böyle bir isimden ve böyle bir nitelemeden bahsediliyor; hepimizi üzen metin olarak söylüyorum.

MUSTAFA BALCILAR (Eskişehir) - Sizin de kanaatiniz aynı mı?

KÜLTÜR BAKANI İSMAİL KAHRAMAN (Devamla) - Çok ayıp! Ayıplıyorum sizi.

KÂMRAN İNAN (Bitlis) - Sayın Başkan, izin verir misiniz.

BAŞKAN - Sayın İnan, bir dakika efendim... Sayın Bakan kürsüde konuşma yapıyor.Lütfen...

KÂMRAN İNAN (Bitlis) - Hayır efendim...

BAŞKAN - Böyle bir gelenek yok Sayın İnan.

KÂMRAN İNAN (Bitlis) - Bir dakika efendim...

BAŞKAN - Efendim, Sayın Bakan konuşmasını yapsın, siz gene konuşun.

KÂMRAN İNAN (Bitlis) - Hayır efendim, Sayın Bakandan istirhamım, kendilerinin de reddettikleri bu beyanı, Türkiye Büyük Millet Meclisi zabıtlarına geçirmemeleridir; rica ediyorum efendim. (ANAP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)

BAŞKAN - O, Sayın Bakanın takdirinde efendim.

KÜLTÜR BAKANI İSMAİL KAHRAMAN (Devamla) - Sayın İnan, zatı âlinizin hassasiyeti içindeyim. Bu metin, milletlerarası konuşmalar muvacehesinde eğer yer bulmuş olmasaydı, bizleri üzmezdi. Zaten metinler belli, devekuşu olmanın gereği yok. Ben, bunu, teessürle karşıladığımı tekrar ifade etmek için söylüyorum. (RP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)

19 Eylül 1996 tarihinde, Avrupa Parlamentosu ortak bir karar aldı...

ABBAS İNCEAYAN (Bolu) - Meclisten geçmeyen!

RASİM ZAİMOĞLU (Giresun) -Sayın Başkan, izin verir misiniz...

BAŞKAN - Arkadaşlar rica ediyorum...

RASİM ZAİMOĞLU (Giresun) -Sayın Bakan konuşması sırasında...

BAŞKAN - Arkadaşlar rica ediyorum, böyle bir usul yok. Ben size söz vermedim, rica ediyorum oturur musunuz.

RASİM ZAİMOĞLU (Giresun) -Sayın Bakan konuşması sırasında "Sayın Kaddafi" demiştir...

SALİH KAPUSUZ (Kayseri) - Böyle bir usul var mı Sayın Başkan?

RASİM ZAİMOĞLU (Giresun) - Sayın Bakan, Kaddafi'ye "Sayın" diyemez efendim, lütfen uyarın; ben, bunu kabul etmiyorum.

BAŞKAN- Ben, size söz vermedim, oturur musunuz; böyle bir usul yok, rica ediyorum.

Sayın Bakan, siz devam edin efendim

KÜLTÜR BAKANI İSMAİL KAHRAMAN (Devamla) - 19 Eylül 1996'da, Avrupa Parlamentosu ortak bir karar aldı ve maalesef, bu kararın içerisinde "Kürdistan" tabiri var. Bizim kabul edemeyeceğimiz, kabul etmek için düşünemeyeceğimiz hükümler var. Kaddafi'nin o konuşmasının birkaç misli ağırı var, onu da aynı şiddetle kınıyorum, aynı şiddetle kınıyoruz. (RP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)

Silopi'de bir İngiliz çavuşunun, bir Türk kaymakamını tokatlama ve dövmesini de kınıyoruz. (RP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar) Bir Fransız Devlet Başkanının karısının kalkıp Türkiye'ye vizeli ve mihmandarlı olarak gelerek, Güneydoğuda örgütlenme yapmasını da kınıyoruz.(RP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar) Lüksemburg'dan 1 milyon dolar istemeye ve dilenmeye de "hayır" diyoruz.(RP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)

Arkadaşlarım, değerli milletvekilleri; bu mevzular millî meselelerdir. Sizin karşınızdaki insanların herbirisi -altını çizerek ifade ediyorum- en az sizin kadar millî duygulara sahiptir ve bunu yerine getirmiştir.(RP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)

Eğer, bazı aklıevvellerin ifade ettiği gibi, o anda Libya terk edilseydi, ne Libya özür dileyecek ne Libya meseleyi anlayacaktı_

ALTAN ÖYMEN (İstanbul) - Sayın Bakan, bunu özür olarak mı kabul ediyorsunuz?

KÜLTÜR BAKANI İSMAİL KAHRAMAN (Devamla) - ve ne de Türkiye yalnızlık denizinden kurtulma gibi bir duruma girmeyecekti. Onun için doğrusu yapılmıştır.

YAŞAR OKUYAN (Yalova) - Türk Devletine hakaret edilmiştir.

KÜLTÜR BAKANI İSMAİL KAHRAMAN (Devamla) - Değerli arkadaşlarım, eğer bir fikre inanıyorsanız ve eğer inançlı insansanız, o zaman kaçmazsınız; kaçaklar, inanmayan insanlardır; biz, kaçmış değiliz ve kaçmadık.(RP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar; ANAP, DSP, CHP sıralarından gürültüler)

YAŞAR OKUYAN (Yalova) - Abdullah Gül'ün demeci?!.

KÜLTÜR BAKANI İSMAİL KAHRAMAN (Devamla) - Devletimizin temsilini gayet güzel yürütüyor ve götürüyoruz ve götüreceğiz. (ANAP, DSP, CHP sıralarından gürültüler)

Türkiye, dışpolitikada bütünlüğünü devamlı korumuştur. On gün süren Uzakdoğu seyahati olmuştu; beş ülke, ikişer günden on gün. O geziye de yine karşı çıkılmıştı; halbuki, aynı İran ile çok defalar, her hükümet temas etmişti. Lütfen, dış politikadaki bütünlüğü ve aklıselimle bakış açısını kaybetmeyelim.

Bu, 252 milyar dolarlık ihracat yapan 5 ülkede, Türkiye'nin payı bindeyle ifade ediliyor. Bu ülkelerle yaptığımız anlaşmaların toplamı 8,5 milyar doları şu anda buluyor.

ABBAS İNCEAYAN (Bolu) - Hayal, hayal...

KÜLTÜR BAKANI İSMAİL KAHRAMAN (Devamla) - Türkiyemizin dışarıya açılmış bulunması, hepimizi memnun etmez mi... (ANAP sıralarından "Eder, eder" sesleri)

Türkiyemizin, sadece tek yere bakarak ve belli mihraklardan, gezi vizeleri alarak idare edilmesi devri, hiçbirimizin istemediği devirdir ve kapanmıştır. (RP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)

Şahsiyetli dışpolitikamıza ve şahsiyetli dışpolitika tatbikatına devam edeceğiz. (ANAP, DSP ve CHP sıralarından gürültüler)

İBRAHİM YAZICI (Bursa) - Şahsiyetsiz dışpolitika...

KÜLTÜR BAKANI İSMAİL KAHRAMAN (Devamla) - Biz, dün, Sayın Ayvaz Gökdemir'e, Yeşillerin -Avrupa Parlamentosu mensuplarının- takındıkları tavra da yine üzülmüştük, bugünkü tavra da üzülüyoruz, buna benzer tavırlara da üzülürüz. Biz, 22 milyon kilometrekareye yayılmış bir Osmanlı Devletinin varisi olduğumuzu biliyoruz ve dünya da bunu biliyor.

ALİ DİNÇER (Ankara) - Osmanlıya hakaret ediyorlar...

KÜLTÜR BAKANI İSMAİL KAHRAMAN (Devamla) - Bizim, şu gösteri içerisinde, şu bölünmüşlük içerisinde olmadığımıza da inanıyorum; çünkü, her birimiz, aynı milletin, aynı bütünün mensuplarıyız.

İRFAN KÖKSALAN (Ankara) - Hayrını görün...

MUSTAFA RÜŞTÜ TAŞAR (Gaziantep) - Osmanlının torunu gereğini yapar...

KÜLTÜR BAKANI İSMAİL KAHRAMAN (Devamla) - Türkiyemizi güçlü yapacağız; hep beraber güçlü yapacağız.

Havayı bozarak, Türkiye'de bir kaos varmış, yanlışlık varmış, hakaretler varmış gibi bir durum ortaya getirerek, lütfen, kendi benliğimizin dışına çıkmayalım. Zannedilmesin ki, bu tip sözlerle ve laflarla, Hükümette bir çatlak meydana gelebilir. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti, tam bir uyum halinde icraatına devam edecektir. (RP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar; ANAP sıralarından alkışlar [!])

Hiç gitmediğimiz diyarlardır Afrika ülkeleri, bugün başkentlerini bilmediğimiz ülkelerdir. Oralarla olan münasebetlerimizi sıklaştırmak, Türkiye'nin menfaatınadır. Bakınız, Mandela'ya Atatürk Barış Ödülünü verdik. Mandela bunu reddetti; ama, bugün, Güney Afrika'nın başında. Şimdi, Mandela dolayısıyla, Güney Afrika'dan aldığımız o kömürü, almayacak mıyız? Lütfen, sapla samanı, çöpü karıştırmayınız. Lütfen, aklıselimle hareket ediniz. (RP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)

ENİS SÜLÜN (Tekirdağ) - Türkiye'ye hakaret ettirmeyin...

KÜLTÜR BAKANI İSMAİL KAHRAMAN (Devamla) - Hükümetimiz, büyük bir güven, inanç içinde faaliyetini sürdürüyor, sürdürecek ve Türkiyemize çok güzel hizmetler yapacaktır.

İBRAHİM YAZICI (Bursa) - Küçük düşürerek değil.

KÜLTÜR BAKANI İSMAİL KAHRAMAN (Devamla) - Bundan, herkes istifade edecek ve Türkiye, yeniden, büyük Türkiye olacak inşallah. (RP sıralarından alkışlar)

Ben, tekrar, teessürümün yanında, çifte standartlı düşüncelere mahal vermemeyi rica ediyor, yanıltılara milletimizin sürüklenmemesinin gerektiğine inanıyorum ve milletimizin, zaten, aklıselimi ve görüşü ve ufku ve arifliği bu hususu tartmaya muktedirdir. Bir ham hayaller peşinde koşarak bazı meseleleri polemik konusu haline getirmek, hiç kimseye yarar sağlamaz; Türkiyemize hiç sağlamaz.

Hepinizi, hürmetle, muhabbetle selamlıyorum. (RP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Bakan.

Gündem dışı konuşma cevaplandırılmıştır.

RASİM ZAİMOĞLU (Giresun) - Sayın Başkan!..

BAŞKAN - Buyurun.

RASİM ZAİMOĞLU (Giresun) - Sayın Bakan konuşması sırasında, hiç haketmediği halde Kaddafi'ye "sayın" kelimesini kullanmıştır...

BAŞKAN - Efendim, o kendi takdiridir.

RASİM ZAİMOĞLU (Giresun) - Bu Yüce Parlementonun çatışı altında benim buna tahammülüm yok. Milletvekili olarak "sayın" kelimesinin tutanaklardan çıkarılmasını istiyorum.

BAŞKAN - Peki, siz düşüncenizi söylediniz efendim.

ADİL AŞIRIM (Iğdır) - Sayın Başkan, soru sormak istiyorum! (RP sıralarından gürültüler)

BAŞKAN - Efendim, bir dakika...Rica ediyorum... Böyle bir usul yok.

Efendim, şu safhada soru sormak yok. Soruyu, yazılı veya sözlü sorarsınız.

ADİL AŞIRIM (Iğdır) - Sayın Başkan!...

BAŞKAN - Söz vermedim efendim.

Sayın milletvekilleri, gündem dışı konuşmalar tamamlanmıştır.

Cumhurbaşkanlığı tezkereleri vardır; okutuyorum:

B) TEZKERELER VE ÖNERGELER

1. - İtalya'ya gidecek olan Cumhurbaşkanı SüleymanDemirel'e, dönüşüne kadar, TBMM Başkanı Mustafa Kalemli'nin vekâlet edeceğine ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/292)

4 Ekim 1996

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İtalya Cumhurbaşkanı Oscar Luigi Scalfaro'nun davetlisi olarak 7-9 Ekim 1996 tarihleri arasında İtalya'ya resmî bir ziyarette bulunacağımdan, dönüşüme kadar, Cumhurbaşkanlığına, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 106 ncı maddesi uyarınca Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Doç. Dr. Mustafa Kalemli vekâlet edecektir.

Bilgilerinize sunarım.

Süleyman Demirel

Cumhurbaşkanı

BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.

2. - Nijerya'ya gidecek olan DevletBakanı Sacit Günbey'e, dönüşüne kadar, DevletBakanı T.Rıza Güneri'nin vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/493)

1 Ekim 1996

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşmelerde bulunmak üzere, 4 Ekim 1996 tarihinde Nijerya'ya gidecek olan Devlet Bakanı Prof. Dr. Sacit Günbey'in dönüşüne kadar; Devlet Bakanlığına, Devlet Bakanı Teoman Rıza Güneri'nin vekâlet etmesinin, Başbakanın teklifi üzerine, uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize sunarım.

Süleyman Demirel

Cumhurbaşkanı

BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.

Diğer tezkereyi okutuyorum:

3. - Azerbaycan'a gidecek olan Devlet Bakanı Namık Kemal Zeybek'e, dönüşüne kadar,DevletBakanı Nevzat Ercan'ın vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/494)

3 Ekim 1996

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşmelerde bulunmak üzere, 4 Ekim 1996 tarihinde Azerbaycan Cumhuriyetine gidecek olan Devlet Bakanı Namık Kemal Zeybek'in dönüşüne kadar; Devlet Bakanlığına, Devlet Bakanı Nevzat Ercan'ın vekâlet etmesinin, Başbakan Vekilinin teklifi üzerine, uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize sunarım.

Süleyman Demirel

Cumhurbaşkanı

BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.

Diğer tezkereyi okutuyorum:

4. - Türkmenistan'a gidecek olan DevletBakanı M. Salim Ensarioğlu'na dönüşüne kadar, Orman Bakanı Mehmet Halit Dağlı'nın vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/495)

3 Ekim 1996

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Türkmen-Türk Mekteplerinin açılış törenine katılmak üzere, 4 Ekim 1996 tarihinde Türkmenistan Cumhuriyetine gidecek olan Devlet Bakanı M. Salim Ensarioğlu'nun dönüşüne kadar; Devlet Bakanlığına, Orman Bakanı M. Halit Dağlı'nın vekâlet etmesinin, Başbakan Vekilinin teklifi üzerine, uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize sunarım.

Süleyman Demirel

Cumhurbaşkanı

BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.

Diğer tezkereyi okutuyorum:

5. - Azerbaycan'a gidecek olan DevletBakanı Ahmet Demircan'a, dönüşüne kadar, Tarım ve Köyişleri Bakanı Musa Demirci'nin vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/496)

3 Ekim 1996

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Karadeniz Sanayi ve İşadamları Eğitim Kompleksinin Temel Atma Törenine katılmak üzere, 4 Ekim 1996 tarihinde Azerbaycan Cumhuriyetine gidecek olan Devlet Bakanı Dr. Ahmet Demircan'ın dönüşüne kadar; Devlet Bakanlığına, Tarım ve Köyişleri Bakanı Musa Demirci'nin vekâlet etmesinin, Başbakan Vekilinin teklifi üzerine, uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize sunarım.

Süleyman Demirel

Cumhurbaşkanı

BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının bir tezkeresi vardır; okutup bilgilerinize sunacağım:

6. - Türkiye -AT Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanlığında ve Avrupa Güvenlik İşbirliği Türk Grubunda boş bulunan üyelikler için gruplarınca aday gösterilen milletvekillerine ilişkin Başkanlık Tezkeresi (3/497)

7 Ekim 1996

Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna

Doğru Yol Partisi Grubunca, Türkiye-AT Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanlığında boş bulunan üyeliğe, Antalya Milletvekili Osman Berberoğlu ile Avrupa Güvenlik İşbirliği Teşkilatı Türk Grubunda boş bulunan üyeliğe, Edirne Milletvekili Evren Bulut aday gösterilmiştir.

Aday gösterilen üyelerin ismi, Türkiye Büyük Millet Meclisinin Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkındaki 3620 sayılı Kanunun 2 nci maddesi gereğince Genel Kurulun bilgisine sunulur.

Mustafa Kalemli

Türkiye Büyük Millet Meclisi

Başkanı

BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının bir tezkeresi daha vardır; okutup oylarınıza sunacağım:

7. - Türkiye Büyük MilletMeclisinden bir parlamento heyetinin, Yugoslavya Parlamentosu Halklar Meclisi Başkanının davetine icabet etmesine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/498)

7 Ekim 1996

Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna

Dışişleri Bakanlığının 10 Eylül 1996 tarih ve 559 sayılı yazısında Yugoslavya Parlamentosu Halklar Meclisi Başkanının TBMM'den bir parlamento heyetini Yugoslavya'ya davet ettiği bildirilmektedir.

Söz konusu davete icabet edilmesi hususu, TBMM'nin Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkındaki 3620 sayılı Kanunun 6 ncı maddesi uyarınca Genel Kurulun tasviplerine sunulur.

Doç. Dr. Mustafa Kalemli

Türkiye Büyük Millet Meclisi

Başkanı

BAŞKAN - Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Bir genel görüşme önergesi vardır; okutuyorum:

C) GENSORU, GENEL GÖRÜŞME VE MECLİS SORUŞTURMASI VE MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGELERİ

1. - BitlisMilletvekili Kâmran İnan ve 22 arkadaşının, Hükümetin izlediği dış politika konusunda genel görüşme açılmasına ilişkin önergesi (8/6)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Refah-Doğru Yol Hükümeti kurulduğu günden bu yana dış politika'da yaptığı sürekli ve ısrarlı yanlışlıklarıyla Türkiye Cumhuriyetinin itibarını, ciddiyetini, güvenilirliğini çok vahim bir şekilde zedelemiştir.

Devletin dış politikası iki başlı olmuş, Sayın Erbakan Doğu ve Afrika ülkelerinden, Sayın Çiller ABD ve Avrupa ülkelerinden sorumluymuş gibi dış politika yapar hale gelmişlerdir.

Başbakan Türkiye'yi barbarlıkla, soykırımcılıkla suçlayan devlet başkanlarına kendini davet ettirerek millî haysiyetimizi ayaklar altına almakta beis görmemiştir.

Dışişleri Bakanı ise devlet parasıyla görevli olarak ABD'ye yaptığı seyahatin ana gerekçesi olan New York'daki Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde konuşma yapmayıp zamanını şahsî sorunların çözümüne harcamıştır. Ne biri ne diğeri Gümrük Birliğinde uyum yılı olması gereken 1996 yılında bu yönde ciddî hiçbir adım atılamamıştır.

Hükümet, Kuzey Irak'taki gelişmeler karşısında çaresiz kalmış, en basit istihbarat değerlendirmesi yapamamıştır. Bağıra bağıra ilan ettiği Irak sınırındaki güvenlik kuşağından vazgeçmek zorunda kalmış, Türkmenlerin adını kullanmış; ancak, kendilerine ciddî hiçbir yardım eli uzatmamıştır.

Sayın Çiller Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı olarak Federal Alman Hükümetinden randevu dahi alamayacak kadar itibar kaybetmiş, Başbakanlık döneminde yaptığı beyan ve vaatleriyle Avrupa Parlamentosunda ülkemiz aleyhine büyük güvensizlik yaratmış ve telafisi zor millî ve maddî zararlara yol açmıştır.

Uygulanan bu yanlış, tutarsız ve gayri ciddî politikalar sonucu Türkiye Cumhuriyetinin Batı dünyasıyla, dost ve müttefiklerimizle olan ilişki ve bağları büyük tehlike altına sokulmuştur. Buna karşılık İslam ülkeleriyle yakınlaşma politikası tam bir fiyaskoya dönüşmüş, ülkelerinde terörist faaliyetlerde çalışanlar övülmüş, Türkiye'ye davet edilmişlerdir.

İran, Pakistan, Malezya, Libya ve Nijerya'ya gitmeye vakit bulan, bu gezilerle Türkiye'nin itibarını sıfırlamaya kalkmaktan çekinmeyen Başbakanın, asırlık Rus ve Sovyet emperyalizminden yeni kurtulmuş olan hiçbir Türk cumhuriyetine ilgi duymamış, bu ülkelerle en ufak teması öngörmemiş, hiçbir ziyaret planlamamıştır. Bu durum bizde Hükümetin millî duygularına yönelik çok ciddî kaygılar yaratmıştır.

Bu tutarsız karar ve uygulamalarıyla geleneksel millî Türk dış politikalarından uzaklaşılmış, dış politikanın temel niteliğini oluşturan ciddiyet, inandırıcılık ve güvenilirlikten büyük sapmalar yapılmıştır.

Ancak, söz konusu hatalar ne devletimizin yapısından ne de Dışişleri Bakanlığının yetersizliğinden meydana gelmiştir. Âdeta bile bile yapılan tüm bu yanlışlıklar doğrudan doğruya Başbakan ve yardımcısının şahsî beceriksizlik ve yeteneksizliklerinden kaynaklanmıştır.

Hükümetten ve onun başı ve yardımcısından kaynaklanan bütün bu olumsuzlukları tartışma yanında seçim sonrası Bosna-Hersek'teki yeni Devletin geleceğinde Türkiye'nin rolünü, Yunanistan'daki yeni Hükümetin muhtemel politikalarını, Kuzey Irak'taki son durumu, Çekiç Güç'ün geleceğini, Afganistan'daki endişe verici gelişmeleri, Azerbaycan'da devam eden Ermeni işgalini, Kıbrıs'ın geleceğini, İsrail ile imzalanan yeni askerî anlaşmayla, sınaî ve ticarî anlaşmaların içeriğini görüşmek üzere Anayasanın 98 ve İçtüzüğün 102 ve 103 üncü maddeleri uyarınca bir genel görüşme açılmasını arz ve talep ederiz.

1. Kâmran İnan (Bitlis)

2. Bülent Akarcalı (İstanbul)

3. İrfan Demiralp (Samsun)

4. Mustafa Cumhur Ersümer (Çanakkale)

5. Murat Başesgioğlu (Kastamonu)

6. Halit Dumankaya (İstanbul)

7. Ülkü Güney (Bayburt)

8. Akın Gönen (Niğde)

9. Mustafa Balcılar (Eskişehir)

10. Ahmet Neidim (Sakarya)

11. Ekrem Pakdemirli (Manisa)

12. Mehmet Sağdıç (Ankara)

13. Veysel Atasoy (Zonguldak)

14. Seyit Eyyüpoğlu (Şanlıurfa)

15. Rüştü Kâzım Yücelen (İçel)

16. H. İbrahim Özsoy (Afyon)

17. Necati Güllülü (Erzurum)

18. Ali Er (İçel)

19. Cemal Özbilen (Kırklareli)

20. Sebgetullah Seydaoğlu (Diyarbakır)

21. Zeki Çakan (Bartın)

22. Yaşar Okuyan (Yalova)

23. Yücel Seçkiner (Ankara)

BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.

Önerge gündemde yerini alacak, genel görüşme açılıp açılmaması konusunda öngörüşme sırasında yapılacaktır.

B) TEZKERELER VE ÖNERGELER (Devam)

8. - İçel Milletvekili Turhan Güven'in, (9/3) Esas Numaralı Meclis Soruşturma Komisyonu üyeliğinin sona erdiğine ilişkin DYP Grubu tezkeresi (3/499)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, İçtüzüğümüzün 109 uncu maddesine göre verilmiş bir önerge vardır; okutuyorum:

8 Ekim 1996

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

(9/3) Esasa Numaralı "Türk Otomobil Fabrikaları Anonim Şirketi (TOFAŞ) ile ilgili olarak kurulan Meclis Soruşturma Komisyonu üyesi İçel Milletvekili Turhan Güven'in, KANAL 7 Televizyonunda katıldığı bir açık oturumda konu hakkında görüş ifade ettiğinden, İçtüzüğün 109 uncu maddesi gereğince üyeliği sona ermiştir.

Bilgilerinizi ve gereğini arz ederim.

Saygılarımla.

Saffet Arıkan Bedük

Doğru Yol Partisi

Grup Başkanvekili

BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.

C) GENSORU, GENEL GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI VE MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGELERİ (Devam)

2. - Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına Grup Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal ile Grup Başkanvekilleri İçel Milletvekili Oya Araslı, Ankara Milletvekili Önder Sav ve Hatay Milletvekili Nihat Matkap'ın, Hükümetin izlediği ciddiyetsiz ve tutarsız dışpolitika nedeniyle devletin dış ilişkilerinde küçültücü duruma düşürüldüğü iddiasıyla Başbakan Necmettin Erbakan hakkında gensoru açılmasına ilişkin önergesi (11/2)

BAŞKAN - Bir gensoru önergesi vardır. Önerge bastırılıp sayın üyelere dağıtılmıştır; okutuyorum.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Son günlerde yaşanan olaylar, Hükümetin dışpolitikayı bir keşmekeşe sürüklediğini ortaya koymuştur.

Devlet Bakanı Sayın Abdullah Gül, Türkiye Büyük Millet Meclisinin Malezya'daki 2 nci Müslüman Kadın Parlamenterler Konferansına katılmakla görevlendirdiği delegasyonun yerine bir alternatif delegasyon göndermeye kalkışmıştır.

Sayın Erbakan, İran'da ve Endonezya'da devletin istihbarat örgütünü ve Türkleri küçük düşüren açıklamalar yapmıştır. Özellikle kimi komşu ülkelerde Türkiye aleyhine çalışan bir terör örgütünün Türk resmî belgelerinde yer alan faaliyetlerinin, o ülkelerce inkâr edilebilmesine zemin hazırlamıştır. Bu gezilerde, Sayın Erbakan'ın, daha önce imzaladığı söylenen anlaşmaları yeniden imzaladığı da bilinmektedir.

Irak'ta bir zirve toplantısıyla ilgili olarak Sayın Kazan ve Çiller çelişkili açıklamalarda bulunmuşlardır.

Hükümet görevli ve yetkili kurumlar ve kişilerle görüşerek Kuzey Irak'ta güvenlik kuşağı oluşturulmasına karar vermiş; ancak, bu kararını uygulayamaz duruma düşmüştür.

Dışişleri Bakanımızın bir yabancı devlet başkanıyla yapmadığı bir telefon görüşmesini yapmış gibi sunması, bir dışpolitika skandalı oluşturmuştur.

Sayın Çiller'in Irak olaylarıyla ilgili olarak Amerika'da yaptığı açıklamalar ve bunlarla ilgili düzeltmeler de birer sorumsuzluk örneğidir.

Bütün bu olaylara ek olarak Başbakan, kendisine ve beraberindeki bakanlara yetki ve görev verecek kararnamenin imzalanmadığını ve bu nedenle temaslarının resmî ve hukukî bir nitelik taşımayacağını, Türkiye Cumhuriyeti Devletini bağlayıcı bir sonuç doğurmayacağını bile bile Mısır, Libya ve Nijerya'yı içeren bir geziye çıkmıştır.

Mısır'da karşılama töreninde uluslararası diplomatik kurallara aykırı olarak, göndere Türk Bayrağı çekilmemiş ve buna Türk Heyeti tepki göstermemiştir. Bu da gösteriyor ki, daha önce ülkemize gelen kimi yabancı konukların Atatürk'e ve bayrağımıza saygısızlık etmelerine duyarsız kalan zihniyet, bu olayı da ülkemiz insanlarını çileden çıkaran bir duygusuzlukla karşılayabilmiştir.

Mısır'daki diplomatik skandal bu şekilde geçiştirilirken, Türk heyetinin bazı üyeleri bir terör örgütü olarak bilinen Müslüman Kardeşler Örgütü liderleriyle hangi bağlamda olduğu bilinmeyen görüşmeler yapmışlardır. Anlaşılıyor ki, başkalarını terör örgütleriyle görüştükleri için kınayan Sayın Erbakan ve arkadaşları, kimi zaman teröristlerle bir masada müzakereye oturmakta sakınca görmemekte ve böylece bir çifte standart zihniyeti sergileyebilmektedirler.

Libya'da, Başbakanı Sirt'teki karargâhında kabul eden Kaddafi, PKK'yı bir terör örgütü kabul etmediğini açıklamış; Türkleri ve Türkiye Cumhuriyeti Devletini aşağılayan konuşmalar yapmıştır. Bu saygısızca tutum karşısında hiçbir tepki göstermeyen Başbakan, Dışişleri Bakanı tarafından uyarıldığı halde, birtakım anlaşmaları, yetkisi bulunmamasına rağmen, imzalamak istemiştir.

Uluslararası görüşmelerde, Dışişleri Bakanlığının deneyimli kadrosu devre dışı bırakılmış; Türk dışpolitikasının geleneksel doğrultusunu değiştirmekte sakınca görülmemiştir. Kimi görüşmelerin devlet arşivine girmesi önlenmiştir.

Ayrıca, Avrupa Birliğiyle ilgili olarak hiçbir ciddî girişimde bulunulmamış, gerekli yasal düzenlemelerle ilgili herhangi bir çalışma yapılmamış; âdeta, daha önce oluşmuş dışpolitika çizgisinden geriye dönüş başlamıştır.

Bütün bu olaylar, Türkiye'de dışpolitika alanında kendisini gösteren tutarsızlığın, aymazlığın ve umursamazlığın artık Türkiye Cumhuriye Devletinin onurunun zedelenmesine yol açacak bir ciddiyetsizlik ve sorumsuzlukla birleştiğini ortaya koymaktadır.

Devletimiz, kurulduğu günden bu yana dış ilişkilerinde hiçbir zaman bu denli küçültücü bir duruma düşürülmemiş; özenle kurulmuş dış dengeler, bir partinin çağdışı düşünce ve amaçlar doğrultusunda ve Türkiye Cumhuriyetinin temel nitelikleri zedelenerek hiçbir zaman bu ölçüde tahrip edilmemiştir.

Bu nedenle, Anayasanın 99 ve İçtüzüğün 106 ncı maddesi uyarınca Başbakan Sayın Necmettin Erbakan hakkında gensoru açılmasını talep ederiz.

Saygılarımızla.

Cumhuriyet Halk Partisi Türkiye Büyük Millet Meclisi Grubu adına

Deniz Baykal Prof. Dr. Oya Araslı

Grup Başkanı Grup Başkanvekili

(Antalya) (İçel)

Önder Sav Nihat Matkap

Grup Başkanvekili Grup Başkanvekili

(Ankara ) (Hatay)

BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.

Sayın milletvekilleri, okunmuş bulunan bu gensoru önergesinin görüşme günü Danışma Kurulu kararı üzerine, oylarınızla belirlenecektir.

Sayın milletvekilleri, şimdi, gündemin "Sözlü Sorular" kısmına geçiyoruz.

Bilindiği üzere, daha önce alınan karar gereğince salı ve çarşamba günleri, bir saat, sözlü soruların cevaplandırılmasına ayrılmaktadır.

IV. - SORULAR VE CEVAPLAR

A) SÖZLÜ SORULAR VE CEVPALARI

1. - İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya'nın, TURBAN Genel Müdürlüğüne ait bazı telefonların konuşma ücretlerine ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/1)

BAŞKAN -1 inci sırada İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya'nın TURBAN Genel müdürlüğüne ait bazı telefonların konuşma ücretlerine ilişkin Ulaştırma Bakanından sorusu vardır.

Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

2. - İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya'nın, 1995 yılında iller itibariyle kaç kişiye ve hangi miktarlarda hayvancılık kredisi verildiğine ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/2)

BAŞKAN - Gündemin 2 nci sırasında, İstanbul Milletvekili Sayın Halit Dumankaya'nın, 1995 yılında iller itibariyle kaç kişiye ve hangi miktarlarda hayvancılık kredisi verildiğine ilişkin Sayın Başbakandan sorusu vardır.

Sayın Başbakan veya soruyu cevaplandıracak ilgili Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

3. - İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı'nın, Seyranbağları Kreşi ücretlerine yapılan zamma ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/60)

BAŞKAN - Gündemin 3 üncü sırasında, İstanbul Milletvekili Sayın Bülent Akarcalı'nın, Seyranbağları Kreşi ücretlerine yapılan zamma ilişkin Sayın Başbakandan sorusu vardır.

Sayın Başbakan veya soruyu cevaplandıracak ilgili Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

SALİH KAPUSUZ (Kayseri) - Sayın Başkanım, soru sahibi milletvekilleri var mı acaba?

BAŞKAN - Efendim, İçtüzükte yaptığımız değişikliğe göre milletvekilini aramamıza gerek yok; milletvekili olmasa da sorusu cevaplandırılacaktır. Biraz İçtüzüğü takip edelim, değişiklikleri de...

4. - Ankara Milletvekili Yücel Seçkiner'in, 1 Aralık 1995 tarihinden beri belediyelere verilen ödeneklere ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Abdüllatif Şener'in cevabı (6/63)

BAŞKAN - Gündemin 4 üncü sırasında Ankara Milletvekili Sayın Yücel Seçkiner'in, 1 Aralık 1995 tarihinden beri Belediyelere verilen ödeneklere ilişkin Sayın Maliye Bakanından sorusu vardır.

Sayın Bakan?.. Burada.

Soruyu okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun, Maliye Bakanı Sayın İsmet Attila tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasına delaletlerinizi arz ederim.

Saygılarımla.

Yücel Seçkiner

Ankara

1. 1 Aralık 1995 tarihinden bugüne kadar hangi belediye başkanlarına, ne kadar ödenek verilmiştir?

BAŞKAN - Sayın Bakan, buyurun efendim.

Sayın Bakan, cevap verme süreniz 5 dakikadır.

MALİYE BAKANI ABDÜLLATİF ŞENER (Sıvas) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Sayın Yücel Seçkiner tarafından, Maliye Bakanının cevaplandırılması talebiyle verilen sözlü soru önergesinin üzerinden iki hükümet daha geçmiştir.

Soru önergesinde, 1 Aralık 1995 tarihinden 15 Ocak 1996 tarihine kadar yapılmış olan yardımların dağılımı sorulmaktadır.

Hepinizin bildiği gibi, Bakanlığımız bütçesinin "Mahallî İdarelere Yapılacak Yardım ve Ödemeler" tertibinde yer alan ödenekten, belediyelerimizin çeşitli ihtiyaçları dikkate alınarak, yardımlar yapılmaktadır. Bu çerçevede, belediyelere, 1 Aralık 1995 tarihinden 15 Ocak 1996 tarihine kadar olan dönemde, toplam olarak, 721 milyar 550 milyon Türk Lirası yardımda bulunulmuştur.

Soru sorulduktan sonra, ilgili milletvekili arkadaşımızın partisinin de içinde bulunduğu bir hükümet kurulmuştur ve o hükümet de, görevi, daha sonra, Refah Partisi ve Doğru Yol Partisinden oluşan Hükümete, İktidara terk etmiştir.

Dolayısıyla, soru önergesine konu olan dönemde yapılan yardımlar, arz ettiğim gibidir.

Saygılar sunarım.

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Bakan.

Sayın Seçkiner, konuşacak mısınız?

YÜCEL SEÇKİNER (Ankara) - İki sene evvel sorduğum soru daha yeni cevaplandırıldı!..

Teşekkür ederim.

BAŞKAN - Sayın Seçkiner, İçtüzük değişti; artık, bu tür gecikmeler de kendiliğinden ortadan kalkacaktır.

Soru cevaplandırılmıştır.

5. - Sıvas Milletvekili Mahmut Işık'ın, 5 Nisan 1995 kararlarından sonra kamu kuruluşlarına alınan personele ve S.S.K.'ya bağlı bazı hastane ve sağlık birimlerinin kadro ihtiyaçlarının karşılanmasına müsaade edilmediği iddiasına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/64)

BAŞKAN - 5 inci sırada, Sıvas milletvekili Sayın Mahmut Işık'ın, 5 Nisan 1995 kararlarından sonra kamu kuruluşlarına alınan personele ve SSK'ya bağlı bazı hastane ve sağlık birimlerinin kadro ihtiyaçlarının karşılanmasına müsaade edilmediği iddiasına ilişkin Başbakandan sorusu vardır.

Sayın Başbakan veya soruyu cevaplandıracak ilgili bakan?.. Yok.

Soru ertelenmiştir.

6. - İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya'nın, Turban Antalya Kaleiçi Tesislerinde ücretsiz olarak kalan kişiler ile personelin aldığı avanslara ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/65)

7. - İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya'nın, TurbanMarmaris Tesislerinde ücretsiz olarak kalan kişiler ile personelin aldığı avanslara ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/66)

8. - İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya'nın, Turban Belek Tesislerinde ücretsiz olarak kalan kişiler ile personelin aldığı avanslara ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/67)

9. - İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya'nın, TurbanBodrum Tesislerinde ücretsiz olarak kalan kişiler ile personelin aldığı avanslara ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/68)

10. - İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya'nın, TurbanKemer Tesislerinde ücretsiz olarak kalan kişiler ile personelin aldığı avanslara ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/69)

11. - İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya'nın, TurbanKuşadası Tesislerinde ücretsiz olarak kalan kişiler ile personelin aldığı avanslara ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/70)

12. - İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya'nın, Turban Elmadağ Tesislerine nakledilen evraklara ilişkinBaşbakandan sözlü soru önergesi (6/71)

13. - İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya'nın, 1992 - 1995 yılları arasında Turbanyönetimince alınan kararlar ve taşeron firmalara yaptırılan işler ile kiralanan helikopterlere ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/72)

14. - İstanbulMilletvekili Halit Dumankaya'nın, Turban Beldibi Tesislerinde ücretsiz olarak kalan kişiler ile personelin aldığı avanslara ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/73)

15. - İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya'nın, Turban Eski GenelMüdürü ÖmerBilgin döneminde yapılan ihalelere ve personele verilen avanslara ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/74)

16. - İstanbulMilletvekili Halit Dumankaya'nın, Turban Eski GenelMüdürü Ömer Bilgin döneminde yapılan harcamalara ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/75)

17. - İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya'nın, Turban'ın Isparta'da seyahat acentası açmasının nedenine ve TurbanTesislerinde indirim yapılan kişilere ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/76)

18. - İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya'nın, Turban Abant Tesislerinde ücretsiz olarak kalan kişiler ile personelin aldığı avanslara ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/77)

19. - İstanbulMilletvekili Halit Dumankaya'nın, Turban Amasya Tesislerinde ücretsiz olarak kalan kişiler ile personelin aldığı avanslara ilişkinBaşbakandan sözlü soru önergesi (6/78)

20. - İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya'nın, TurbanBüyükSamsun Tesislerinde ücretsiz olarak kalan kişiler ile personelin aldığı avanslara ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/79)

21. - İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya'nın, Turban Çeşme Tesislerinde ücretsiz olarak kalan kişiler ile personelin aldığı avanslara ilişkinBaşbakandan sözlü soru önergesi (6/80)

22. - İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya'nın, Turban Çorum Tesislerinde ücretsiz olarak kalan kişiler ile presonelin aldığı avanslara ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/81)

23. - İstanbulMilletvekili Halit Dumankaya'nın, Turban Elmadağ Tesislerinde ücretsiz olarak kalan kişiler ile presonelin aldığı avanslara ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/82)

24. - İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya'nın,Turban Erciyes Tesislerinde ücretsiz olarak kalan kişiler ile personelin aldığı avanslara ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/83)

25. - İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya'nın, Turban Urfa Tesislerinde ücretsiz olarak kalan kişiler ile personelin aldığı avanslara ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/84)

26. - İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya'nın, Turban Yalova Termal Tesislerinde ücretsiz olarak kalan kişiler ile personelin aldığı avanslara ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/85)

27. - İstanbulMilletvekili Halit Dumankaya'nın,Turban Ilıca Tesislerinde ücretsiz olarak kalan kişiler ile personelin aldığı avanslara ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/86)

28. - İstanbulMilletvekili HalitDumankaya'nın, Turban Kilyos Tesislerinde ücretsiz olarak kalan kişiler ile personelin aldığı avanslara ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/87)

29. - İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya'nın, Turban Ürgüp Tesislerinde ücretsiz olarak kalan kişiler ile personelin aldığı avanslara ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/88)

30. - İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya'nın, Turban Akçay Tesislerinde ücretsiz olarak kalan kişiler ile personelin aldığı avanslara ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/89)

31. - İstanbulMilletvekili Halit Dumankaya'nın, Turban Gümüldür Tesislerinde ücretsiz olarak kalan kişiler ile personelin aldığı avanslara ilişkinBaşbakandan sözlü soru önergesi (6/90)

32. - İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya'nın milletvekili seçimlerinde aday olup seçilemeyen bürokratların kararnamelerinin bekletildiği iddialarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/92)

33. - İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya'nın, Millî Piyango İdaresi GenelMüdürlüğünün 1995 yılı reklam harcamalarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/94)

34. - İstanbulMilletvekili Halit Dumankaya'nın, Turban ve bağlı işletmelerince Erten Mühendislik Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.'ne verilen işlere ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/98)

BAŞKAN - İstanbul Milletvekili Sayın Halit Dumankaya'nın 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24 ,25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33 ve 34 üncü sıralardaki soruları, Sayın Başbakan veya cevap verecek ilgili bakanın bulunmaması nedeniyle ertelenmiştir.

35. - Niğde Milletvekili Mehmet Salih Katırcıoğlu'nun, yurt dışından patates ve elma ithal edilip edilmediğine ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/99)

BAŞKAN - 35 inci sırada, Niğde Milletvekili Mehmet Salih Katırcıoğlu'nun, yurtdışından patates ve elma ithal edilip edilmediğine ilişkin Başbakandan sorusu vardır.

Soruyu cevaplandıracak Başbakan veya ilgili bakan Genel Kurul salonunda olmadığı için ertelenmiştir.

36. - İstanbulMilletvekili Halit Dumankaya'nın, Turban işletmelerinde bazı evrakların ortadan kaldırıldığı iddiasına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/101)

37. - İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya'nın, TRT Genel Müdürüne ve bazı yöneticilere ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/103)

BAŞKAN - İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya'nın 36 ve 37 inci sıralardaki soruları, Sayın Başbakan veya cevap verecek ilgili bakanın bulunmaması nedeniyle ertelenmiştir.

38. - İstanbulMilletvekili Mehmet Ali Şahin'in, Gümrük Birliğine girdiğimiz tarihten itibaren ekonomide meydana gelen değişikliklere ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/5)

BAŞKAN - 38 inci sırada, İstanbul Milletvekili Mehmet Ali Şahin'in, Gümrük Birliğine girdiğimiz tarihten itibaren ekonomide meydana gelen değişikliklere ilişkin Başbakandan sorusu vardır.

Soruyu cevaplandıracak Başbakan veya ilgili bakan Genel Kurul salonunda olmadığı için ertelenmiştir.

Sayın milletvekilleri, aslında, bu şekilde okuyup, geçmek bizi de rahatsız ediyor. Şu anda Genel Kurul salonunda iki Sayın Bakanımız var.

Sizin cevaplandırabileceğiniz sorular var mı efendim?

KÜLTÜR BAKANI İSMAİL KAHRAMAN (İstanbul) - Var efendim; 53, 54'ten başlıyor.

BAŞKAN - O zaman, devam edelim; sıra gelince siz cevaplandıracaksınız.

MEHMET GÖZLÜKAYA (Denizli) - Sayın Başkan, araştırma önergesine geçsek...

BAŞKAN - Efendim, aldığımız karara göre, sözlü sorulara 1 saat ayırmak zorundayız; ama, Sayın Bakanlarımızın cevap verecekleri sorular olduğuna göre devam edelim.

39. - İzmirMilletvekili HakanTartan'ın, Toplu Konut Kredisine ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/152)

40. - İzmir Milletvekili Hakan Tartan'ın, 24 Aralık seçimlerinden sonra yurt dışına giden Bakanlara ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/153)

BAŞKAN - İzmir Milletvekili Hakan Tartan'ın 39 ve 40 ıncı sıralardaki soruları, Sayın Başbakan veya cevap verecek ilgili bakanın bulunmaması nedeniyle ertelenmiştir.

41. - Diyarbakır Milletvekili Abdülkadir Aksu'nun, hayvan ithalatı ile ilgili olarak ileri sürülen iddilara ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/108)

BAŞKAN - 41 inci sırada, Diyarbakır Milletvekili Sayın Abdülkadir Aksu'nun, hayvan ithalatı ile ilgili olarak ileri sürülen iddialara ilişkin Başbakandan sorusu vardır.

Soruyu cevaplandıracak Başbakan veya ilgili bakan Genel Kurul salonunda olmadığı için ertelenmiştir.

42. - Yalova Milletvekili Yaşar Okuyan'ın, hayvancılığı teşvik kredilerine ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/109)

BAŞKAN - 42 nci sırada, Yalova Milletvekili Sayın Yaşar Okuyan'ın, hayvancılığı teşvik kredilerine ilişkin Başbakandan sorusu vardır.

Soruyu cevaplandıracak Başbakan veya ilgili bakan Genel Kurul salonunda olmadığı için ertelenmiştir.

43. - Eskişehir Milletvekili Hanifi Demirkol'un, Destekleme Fonundan 1995 yılı içinde illere yapılan yardımlara ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Abdüllatif Şener'in cevabı (6/129)

BAŞKAN - 43 üncü sırada, Eskişehir Milletvekili Sayın Hanifi Demirkol'un, Destekleme Fonundan 1995 yılı içinde illere yapılan yardımlara ilişkin Maliye Bakanından sorusu vardır.

Sayın Bakan?.. Burada.

Soru önergesini okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Maliye Bakanı İsmet Attila tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasına delaletinizi saygılarımla arz ve talep ederim.

Hanifi Demirkol

Eskişehir

Sorular:

1- Maliye Bakanlığı Destekleme Fonundan 1995 yılı içinde illere yapılan yardımın il il miktarı nedir?

2- Bu yardımların ne kadarı 1 Ekim 1995 ile 31 Aralık 1995 devresine aittir?

3- Bu yardımlar hangi hizmetlerde kullanılmak için gönderilmiştir?

4- Yardımların amaca uygun olarak kullanıldığı denetlenmiş midir?

BAŞKAN - Buyurun Sayın Bakan.

Sayın Bakanım, süreniz 5 dakika efendim.

MALİYE BAKANI ABDÜLLATİF ŞENER (Sıvas) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Eskişehir Milletvekili Hanifi Demirkol'un Destekleme Fonundan 1995 yılı içerisinde illere yapılan yardımlara ilişkin soruları da, yine, aynı şekilde, önceki hükümetler döneminde verilmiştir.

Bu soru önergesinde, "Maliye Bakanlığı Destekleme Fonu" ifadesi kullanılmıştır; ancak, Maliye Bakanlığı bünyesinde böyle bir destekleme fonu mevcut değil; fakat, buradan, sorunun niteliğinden anlaşıldığına göre, Maliye Bakanlığı bütçesinden il özel idarelerine gönderilen yardımlar sorulmaktadır. Soru çerçevesinde, bu fasıldan, 1995 yılı içerisinde toplam 1 trilyon 751 milyar lira illere, valilik emrine gönderilmiştir. Soru önergesinde ifade edilen, 1 Ekim-31 Aralık tarihleri arasında verilen para ise, 684 milyar liradır. Bu para, valilik emrine gönderilmekte; il özel idaresi tarafından, köylerin yolları, içmesuları ve altyapı hizmetleri için kullanılmaktadır.

Saygılar sunuyorum.

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Bakan.

Sayın Hanifi Demirkol?.. Yok.

Soru cevaplandırılmıştır efendim.

44. - İzmirMilletvekili Atilla Mutman'ın, İzmir'de Menkul KıymetlerBorsası kurulup kurulmayacağına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/7)

BAŞKAN - 44 üncü sırada, İzmir Milletvekili Sayın Atilla Mutman'ın, İzmir'de Menkul Kıymetler Borsası kurulup kurulmayacağına ilişkin Başbakandan sorusu vardır.

Sayın Başbakan veya soruyu cevaplandıracak ilgili bakan Genel Kurul salonunda olmadığı için soru ertelenmiştir.

45. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Ekonomik Kültürel Eğitim ve Teknik İşbirliği Başkanlığının bazı harcamalarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/154)

46. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, TÜGSAŞ ve bağlı kuruluşlarının bazı harcamalarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/156)

47. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Güven Sigorta T.A.Ş.'nin bazı harcamalarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/164)

BAŞKAN - Elazığ Milletvekili Sayın Ahmet Cemil Tunç'un, 45, 46 ve 47 nci sıradaki soruları, Sayın Başbakan veya cevap verecek ilgili bakan Genel Kurul salonunda olmadığı için ertelenmiştir.

48. - Niğde Milletvekili Mehmet Salih Katırcıoğlu'nun, patates üreticilerinin elektrik borçlarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/167)

BAŞKAN - 48 inci sırada, Niğde Milletvekili Sayın Mehmet Salih Katırcıoğlu'nun, patates üreticilerinin elektrik borçlarına ilişkin Başbakandan sorusu vardır.

Sayın Başbakan veya soruyu cevaplandıracak ilgili bakan Genel Kurul salonunda olmadığı için soru ertelenmiştir.

49. - Nevşehir Milletvekili Mehmet Elkatmış'ın, Yatırımları ve Döviz Kazandırıcı Hizmetleri Teşvik Fonundan verilen kredilere ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/172)

BAŞKAN - 49 uncu sırada, Nevşehir Milletvekili Sayın Mehmet Elkatmış'ın, Yatırımları Ve Döviz Kazandırıcı Hizmetleri Teşvik Fonundan verilen kredilere ilişkin Başbakandan sorusu vardır.

Sayın Başbakan veya soruyu cevaplandıracak ilgili bakan Genel Kurul salonunda olmadığı için soru ertelenmiştir.

50. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Ankara Palas'ta verilen bir resepsiyonun fatura bedeline ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/176)

BAŞKAN - 50 nci sırada, Elazığ Milletvekili Sayın Ahmet Cemil Tunç'un, Ankara Palas'ta verilen bir resepsiyonun fatura bedeline ilişkin Başbakandan sorusu vardır.

Sayın Başbakan veya soruyu cevaplandıracak ilgili bakan Genel Kurul salonunda olmadığı için soru ertelenmiştir.

51. - Rize Milletvekili Şevki Yılmaz'ın, İş ve İşçi Bulma Kurumunda usulsüz atamalar yapıldığı iddialarına ilişkin Çalışma ve Sosyal GüvenlikBakanından sözlü soru önergesi (6/8)

BAŞKAN - 51 inci sırada, Rize Milletvekili Sayın Şevki Yılmaz'ın, İş ve İşçi Bulma Kurumunda usulsüz atamalar yapıldığı iddialarına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından sorusu vardır.

Soruyu cevaplandıracak ilgili Bakan Genel Kurul salonunda olmadığı için ertelenmiştir.

52. - Ordu Milletvekili Hüseyin Olgun Akın'ın, Ordu - Mesudiye İmam Hatip Lisesine ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/10)

BAŞKAN - 52 nci sırada, Ordu Milletvekili Sayın Hüseyin Olgun Akın'ın, Ordu Mesudiye İmam Hatip Lisesine ilişkin Başbakandan sorusu vardır.

Sayın Başbakan veya soruyu cevaplandıracak sayın bakan Genel Kurul salonunda olmadığı için soru ertelenmiştir.

53. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Keban Barajından Elazığ'a içmesuyu getirilip getirilmeyeceğine ilişkin sorusu ve KültürBakanı İsmail Kahraman'ın cevabı (6/11)

BAŞKAN - 53 üncü sırada, Elazığ Milletvekili Sayın Ahmet Cemil Tunç'un, Keban Barajından Elazığ'a içmesuyu getirilip getirilmeyeceğine ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından sorusu vardır.

Soruyu cevaplandıracak ilgili bakan?.. Buradalar.

BAŞKAN - Sayın Bakan, birkaç tanesine mi cevap vereceksiniz?

KÜLTÜR BAKANI İSMAİL KAHRAMAN (İstanbul) - Ben cevap vereceğim.

BAŞKAN - Hayır... Hayır... Şimdi, kürsüye çıkınca başka sorulara da cevap verecekseniz, hangilerine... Yalnız, birleşimin başında bunu Başkanlığa bildirmeniz lazımdı; o bakımdan -daha önceden böyle bir karar da aldık galiba, burada bir müzakere de ettik- birleşimin başında bize bildirmediğinize göre tek tek cevaplandıracaksınız.

KÜLTÜR BAKANI İSMAİL KAHRAMAN (İstanbul) - Ben, tek tek numaralarını söyleyeyim isterseniz.

BAŞKAN - Ama, yine de okununca soralım.

KÜLTÜR BAKANI İSMAİL KAHRAMAN (İstanbul) - Ama, cevap vereceğim sorular peş peşe...

BAŞKAN - İçtüzükte son yaptığımız değişikliğe göre, Sayın Bakan birleşimin başında birden fazla soruyu cevaplandıracaksa Başkanlığa bildirecek; biz de Genel Kurula anons edeceğiz ve soru sahiplerinin burada olmasını sağlayacağız. O bakımdan tek tek şey edelim.

Soruyu okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Sayın Bayındırlık ve İskân Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasına delaletlerinizi saygılarımla arz ederim.

Ahmet Cemil Tunç

Elazığ

Sorular:

Elazığ Belediyesi, içmesularını, açtığı kuyulardan temin etmektedir. 2000 yılından sonra çoğalan nüfusun da etkisiyle susuzlukla karşı karşıyadır.

Elazığ'ın dört tarafı sularla çevrilidir. Su problemini, Keban Barajından Elazığ'a su getirmekle ancak mümkündür. Bu projeyi belediyenin kendi imkânlarıyla gerçekleştirmesi mümkün değildir.

Sayın Bayındırlık ve İskân Bakanından şunu sormak istiyorum: Keban Barajından Elazığ'a içmesuyu getirmek hususunda kanaatleri nedir?

BAŞKAN - Buyurun Sayın Bakan.

Süreniz 5 dakika.

KÜLTÜR BAKANI BAKANI İSMAİL KAHRAMAN (İstanbul) - Sayın Başkan, muhterem milletvekilleri; Elazığ Milletvekilimiz Sayın Ahmet Cemil Tunç Beyin, daha önceki hükümetler döneminde sorduğu soruya cevabımızı arz ediyorum.

Elazığ İli içmesuyu gereksinmesinin karşılanmasına ilişkin çalışmalar 1053 sayılı Yasa gereğince Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü tarafından sürdürülmektedir ve bu konuda bakanlığımızca bir çalışma yapılmamaktadır. Ancak, belediyesinin İller Bankası Genel Müdürlüğüne başvurusu üzerine gelişme alanlarına ait içmesuyu dağıtım şebekesi bankaca projelendirilerek onaylanmış ve tesis inşaatı, 1996 yılı yatırım ön programına teklif edilmiştir.

Arz ediyorum.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Bakan.

Sayın Ahmet Cemil Tunç?.. Yok.

Soru cevaplandırılmıştır efendim.

54. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ Arıcak - Palu yoluna ilişkin sorusu ve Kültür Bakanı İsmail Kahraman'ın cevabı (6/12)

BAŞKAN - 54 üncü sırada, Elazığ Milletvekili Sayın Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ Arıcak-Palu yoluna ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından sorusu vardır.

Sayın Bakan, bu soruyu da cevaplandıracak mısınız efendim?

KÜLTÜR BAKANI İSMAİL KAHRAMAN (İstanbul) - Evet efendim.

BAŞKAN - Soruyu okutuyorum efendim.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Sayın Bayındırlık ve İskân Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasına delaletlerinizi saygılarımla arz ederim.

Ahmet Cemil Tunç

Elazığ

Sorular: Palu-Arıcak yolu karayolları ağına dahildir. Ancak, bugün özellikle yağışlı mevsimlerde çamurdan çıkılamayacak durumda olup âdeta bir patika yoluna benzemektedir. Bugün, bu yolda çok güç şartlar altında ulaşım yapılmaktadır. Bu ilçe halkını bu sıkıntıdan kurtarmak için, Sayın Bayındırlık ve İskân Bakanından şunu sormak istiyorum:

Bu yıl Arıcak-Palu yolunu yapacak mısınız?

Yapacaksanız ne zaman yapmayı düşünüyorsunuz?

BAŞKAN - Buyurun Sayın Bakan; süreniz 5 dakika efendim.

KÜLTÜR BAKANI İSMAİL KAHRAMAN (İstanbul) - Sayın Başkan, muhterem milletvekilleri; Elaziz Milletvekilimiz Sayın Ahmet Cemil Tunç Beyin, daha önceki hükümetler döneminde vermiş bulunduğu sözlü soru önergesini cevaplandırmak üzere huzurunuzdayım.

ÖNDER SAV (Ankara) - "Elaziz" diye bir vilayet yok Sayın Başkan.

KÜLTÜR BAKANI İSMAİL KAHRAMAN (Devamla) - 38 kilometre uzunluğundaki Palu-Arıcak yolu 1996 yılı yatırım programında yer almamaktadır; söz konusu yolun proje çalışmaları tamamlanmış olup, yapımı için gerekli proje bedeli, 1996 yılı birim fiyatlarıyla 424 milyar Türk Lirasıdır. Palu-Arıcak yolu il yolları global listesi projesi kapsamında, 1996 yılı yatırım programı tasarısına teklif edilmiştir; ancak, söz konusu tasarının karayolları toplamındaki ödenek talebi 71 trilyon mertebesinde olup, bu talebe karşılık 1996 yılı için, Karayolları Genel Müdürlüğüne, Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığınca ayrılan yatırım tutarı, sadece 20.9 trilyon Türk Lirasıdır. Son derece yetersiz olan bu yatırım ödeneği içerisinden, ihale edilmiş olan yollara dahi yeterli ödenek verilememiştir. Bu şartlarda Palu-Arıcak yolunu, yatırım programına yeni iş olarak almak mümkün olamamıştır.

Ayrıca, Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı da, son birkaç yılda olduğu gibi, 1996 yılında da, programa yeni iş alınmasını uygun görmemektedir.

Bilgilerinize arz ediyorum.

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Bakan.

Sayın Ahmet Cemil Tunç salonda yok.

Soru cevaplandırılmıştır.

55. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ Maden - Alacakaya yoluna ilişkin sorusu ve KültürBakanı İsmail Kahraman'ın cevabı (6/13)

BAŞKAN - Gündemin 55 inci sırasında, Elazığ Milletvekili Sayın Ahmet Cemil Tunuç'un, Elazığ Maden-Alacakaya yoluna ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü soru önergesi vardır.

Sayın Bakan cevaplandırıyorsunuz?..

Soru önergesini okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Bayındırlık ve İskân Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasına delaletlerinizi saygılarımla arz ederim.

Ahmet Cemil Tunç

Elazığ

Sorular: Elazığ Alacakaya İlçesi ile Maden arasındaki yol hâlâ yapılabilmiş değildir.

Bu kısa yolun yapılmasıyla, hem Diyarbakır-Erzurum yolu 100 kilometre daha kısalacak hem de Alacakaya-Maden-Diyarbakır-Elazığ arasında ulaşım daha kolay sağlanacaktır.

Alacakaya İlçesi ekonomik olarak canlanacak, böylece de çok hızlı bir şekilde devam eden göçler duracaktır.

Sayın Bayındırlık ve İskân Bakanı,

1.- Maden-Alacakaya yolunu yapmayı düşünüyor musunuz?

2.- Yapmayı düşünüyorsanız, ne zaman yapmayı düşünüyorsunuz?

BAŞKAN - Buyurun Sayın Bakan.

Süreniz 5 dakika efendim.

KÜLTÜR BAKANI İSMAİL KAHRAMAN (İstanbul) - Sayın Başkan, muhterem milletvekilleri; daha önceki hükümetler döneminde Sayın Ahmet Cemil Tunç Beyin vermiş olduğu soru önergesini cevaplandırmak üzere huzurunuzdayım.

Maden-Alacakaya yolu, köy yolu niteliğinde olup, Karayolları Genel Müdürlüğü yol yapım ve bakım faaliyetlerini belirleyen 5539 sayılı Kuruluş Kanunundaki yol tanımlarına uymamaktadır. Halen 60 bin kilometre uzunluğundaki yol ağında, yetersiz olan ödeneklerle yapım ve bakım faaliyetleri sürdürülmekte olduğundan, bugün için yol ağını genişletecek ilave yolların ağa dahil edilmesi mümkün olamamaktadır.

Söz konusu yolun yapım ve onarımı Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünün sorumluluğunda bulunmaktadır.

Arz ediyorum efendim.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Bakan.

Sayın Ahmet Cemil Tunç salonda yok.

Soru cevaplandırılmıştır.

56. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Harput'un tarihî ve kültürel varlıklarının korunmasına ilişkin Kültür Bakanından sözlü soru önergesi (6/14)

BAŞKAN - Gündemin 56 ncı sırasında, Elazığ Milletvekili Sayın Ahmet Cemil Tunç'un, Harput'un tarihî ve kültürel varlıklarının korunmasına ilişkin Kültür Bakanından sözlü sorusu vardır.

Sayın Bakan, soruyu cevaplandıracak mısınız?

KÜLTÜR BAKANI İSMAİL KAHRAMAN (İstanbul) - Bilahara...

BAŞKAN - Peki, Sayın Bakanı yok kabul ediyoruz.

Soru ertelenmiştir.

57. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ tren yolu ile istasyonuna ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/15)

BAŞKAN - Gündemin 57 nci sırasında, Elazığ Milletvekili Sayın Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ tren yolu ile istasyonuna ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü sorusu vardır.

Soruyu cevaplandıracak ilgili Bakan olmadığı için, soru ertelenmiştir.

58. - Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ Çimento Fabrikasının yerinin değiştirilip değiştirilmeyeceğine ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesi (6/16)

BAŞKAN - Gündemin 58 inci sırasında, Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, Elazığ Çimento Fabrikasının yerinin değiştirilip değiştirilmeyeceğine ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından sözlü sorusu vardır.

Soruyu cevaplandıracak ilgili bakan ?.. Yok.

Ertelenmiştir.

59. - Rize Milletvekili Şevki Yılmaz'ın, Rize Sağlık Meslek Okulunun kapatılacağı iddiasına ilişkin Çalışma ve Sosyal GüvenlikBakanından sözlü soru önergesi (6/17)

BAŞKAN - Gündemin 59 uncu sırasında, Rize Milletvekili Sayın Şevki Yılmaz'ın, Rize Sağlık Meslek Okulunun kapatılacağı iddiasına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından sözlü soru önergesi vardır.

Soruyu cevaplandıracak ilgili Bakan?..Yok

Ertelenmiştir.

Sayın milletvekilleri, benim gördüğüm kadarıyla salonda bir tek Bakanımız bulunmaktadır.

Sayın Bakan, bundan sonraki soruları cevaplandıracak hazırlığınız var mı?

KÜLTÜR BAKANI İSMAİL KAHRAMAN (İstanbul) - Sayın Başkan, 85 ve 103 üncü sıralardaki soruları cevaplandıracağım. İsterseniz atlamalı olarak gidebilirsiniz.

BAŞKAN - Hayır, o zaman devam edelim.

60. - Malatya Milletvekili Ayhan Fırat'ın, demiryollarının modernizasyonuna ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/18)

BAŞKAN - Gündemin 60 ncı sırasında, Malatya Milletvekili Ayhan Fırat'ın, demiryollarının modernizasyonuna ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü sorusu önergesi vardır.

Soruyu cevaplandıracak ilgili Bakan?.. Yok

Ertelenmiştir.

61. - Malatya Milletvekili Ayhan Ffırat'ın, enerji sektöründe yapılacak yatırımlara ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/19)

BAŞKAN - Gündemin 61 inci sırasında, Malatya Milletvekili Sayın Ayhan Fırat'ın, enerji sektöründe yapalacak yatırımlara ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi vardır.

Soruyu cevaplandıracak ilgili bakan veya Başbakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

62. - Malatya Milletvekili Ayhan Fırat'ın, Gökova (Kemerköy) Santraline ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi (6/20)

BAŞKAN - Gündemin 62 nci sırasında, Malatya Milletvekili Ayhan Fırat'ın, Gökova (Kemerköy) Santraline ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi vardır.

Soruyu cevaplandıracak ilgili Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

63. - Adana Milletvekili Sıtkı Cengil'in, Çukobirlik'in borçlarına ve personeline ilişkin Sanayi ve TicaretBakanından sözlü soru önergesi (6/21)

BAŞKAN - Gündemin 63 üncü sırasında, Adana Milletvekili Sayın Sıtkı Cengil'in, Çukobirlik'in borçlarına ve personeline ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesi vardır.

Soruyu cevaplandıracak ilgili Bakan salonda olmadığı için ertelenmiştir.

64. - Niğde Milletvekili Mehmet Salih Katırcıoğlu'nun, Niğde İlindeki işsizlik sorununa ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/180)

BAŞKAN - Gündemin 64 üncü sırasında, Niğde Milletvekili Sayın Mehmet Salih Katırcıoğlu'nun, Niğde İlindeki işsizlik sorununa ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi vardır.

Soruyu cevaplandıracak ilgili Bakan Genel Kurul salonunda olmadığı için ertelenmiştir.

65. - Rize Milletvekili Şevki Yılmaz'ın, bazı medya kuruluşlarına verildiği iddia edilen kredilere ilişkinBaşbakandan sözlü soru önergesi (6/182)

BAŞKAN - Gündemin 65 inci sırasında, Rize Milletvekili Şevki Yılmaz'ın, bazı medya kuruluşlarına verildiği iddia edilen kredilere ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi vardır.

Soruyu cevaplandıracak ilgili Bakan veya Başbakan salonda olmadığı için ertelenmiştir.

66. - Aydın Milletvekili Sema Pişkinsüt'ün, S.S.K.'nın sağlık hizmetleri alanındaki örgütlenmesine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından sözlü soru önergesi (6/23)

BAŞKAN - Gündemin 66 ncı sırasında, Aydın Milletvekili Sema Pişkinsüt'ün, SSK'nın sağlık hizmetleri alanındaki örgütlenmesine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından sözlü soru önergesi vardır.

Soruyu cevaplandıracak ilgili Bakan Genel Kurul salonunda olmadığı için ertelenmiştir.

67. - İstanbul Milletvekili Azmi Ateş'in, Irak'a uygulanan ambargonun ekonomimize olan etkilerine ilişkinBaşbakandan sözlü soru önergesi (6/24)

BAŞKAN - Gündemin 67 nci sırasında, İstanbul Milletvekili Sayın Azmi Ateş'in, Irak'a uygulanan ambargonun ekonomimize olan etkilerine ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi vardır.

Soruyu cevaplandıracak ilgili Bakan Genel Kurul salonunda olmadığı için ertelenmiştir.

68. - Aydın Milletvekili Sema Pişkinsüt'ün, S.S.K.'nın malî durumuna ilişkin Çalışma ve Sosyal GüvenlikBakanından sözlü soru önergesi (6/25)

BAŞKAN - Gündemin 68 inci sırasında, Aydın Milletvekili Sayın Sema Pişkinsüt'ün, SSK'nın malî durumuna ilişkin, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından sorusu vardır.

Soruyu cevaplandıracak ilgili Bakan Genel Kurul salonunda olmadığı için ertelenmiştir.

69. - Yozgat Milletvekili Kâzım Arslan'ın, İl Sağlık Müdürlerine ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/26)

BAŞKAN - 69 uncu sırada, Yozgat Milletvekili Kâzım Arslan'ın, il sağlık müdürlerine ilişkin Sağlık Bakanından sorusu vardır.

Soruyu cevaplandıracak ilgili bakan Genel Kurul salonunda olmadığı için ertelenmiştir.

70. - Diyarbakır Milletvekili Yakup Hatipoğlu'nun, dinî vecibelerini yerine getiren ordu mensuplarına yapılan uygulamalara ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/27)

BAŞKAN - 70 inci sırada, Diyarbakır Milletvekili Sayın Yakup Hatipoğlu'nun, dinî vecibelerini yerine getiren ordu mensuplarına yapılan uygulamalara ilişkin, İçişleri Bakanından sorusu vardır.

Soruyu cevaplandıracak ilgili Bakan olmadığı için ertelenmiştir.

71. - Konya Milletvekili Veysel Candan'ın, Çevre Düzenlemesi Fonundan belediyelere yapılan yardımlara ilişkin Çevre Bakanından sözlü soru önergesi (6/28)

BAŞKAN - 71 inci sırada, Konya Milletvekili Sayın Veysel Candan'ın, Çevre Düzenlemesi Fonundan belediyelere yapılan yardımlara ilişkin Çevre Bakanından sorusu vardır.

Soruyu cevaplandıracak ilgili Bakan Genel Kurul salonunda olmadığı için ertelenmiştir.

72. - Konya Milletvekili Veysel Candan'ın, Konya'nın bazı belediyelerine yapılan yardımlara ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/29)

BAŞKAN - 72 nci sırada, Konya Milletvekili Veysel Candan'ın, Konya'nın bazı belediyelerine yapılan yardımlara ilişkin, Maliye Bakanından sorusu vardır.

Soruyu yanıtlayacak Bakan Genel Kurul salonunda olmadığı için ertelenmiştilr.

73. - KahramanmaraşMilletvekili Avni Doğan'ın, öğretmenlerin eylemlerine ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/30)

BAŞKAN - 73 üncü sırada, Kahramanmaraş Milletvekili Sayın Avni Doğan'ın, öğretmenlerin eylemlerine ilişkin, İçişleri Bakanından sorusu vardır.

Soruyu cevaplandıracak Bakan Genel Kurul salonunda olmadığı için ertelenmiştir.

74. - Ordu Milletvekili Hüseyin Olgun Akın'ın, Ordu Sanayi Bölgesi arsasının kamulaştırma bedellerine ilişkinSanayi ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesi (6/31)

BAŞKAN - 74 üncü sırada, Ordu Milletvekili Hüseyin Olgun Akın'ın, Ordu Sanayi Bölgesi arsasının kamulaştırma bedellerine ilişkin, Sanayi ve Ticaret Bakanından sorusu vardır.

Soruyu cevaplandıracak bakan Genel Kurul salonunda olmadığı için ertelenmiştir.

75. - İstanbul Milletvekili Mehmet Ali Şahin'in, dinî vecibelerini yerine getiren ordu mensuplarına yapılan uygulamalara ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/32)

BAŞKAN - 75 inci sırada, İstanbul Milletvekili Mehmet Ali Şahin'in, dinî vecibelerini yerine getiren ordu mensuplarına yapılan uygulamalara ilişkin, İçişleri Bakanından sorusu vardır.

Soruyu yanıtlayacak Bakan Genel Kurul salonunda olmadığı için ertelenmiştir.

76. - BalıkesirMilletvekili İsmail Özgün'ün, vergi sistemine ilişkinMaliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/34)

BAŞKAN - 76 ncı sırada, Balıkesir Milletvekili İsmail Özgün'ün, vergi sistemine ilişkin, Maliye Bakanından sorusu vardır.

Soruyu yanıtlayacak Bakan Genel Kurul salonunda olmadığı için ertelenmiştir.

77. - Konya Milletvekili Mustafa Ünaldı'nın, Konya'daki belediyelere yapılan yardımlara ilişkinBaşbakandan sözlü soru önergesi (6/36)

BAŞKAN - 77 nci sırada, Konya Milletvekili Mustafa Ünaldı'nın, Konya'daki belediyelere yapılan yardımlara ilişkin, Başbakandan sorusu vardır.

Soruyu yanıtlayacak Başbakan veya ilgili Bakan Genel Kurul salonunda olmadığı için ertelenmiştir.

78. - Konya Milletvekili Mustafa Ünaldı'nın, Konya'daki belediyelere yapılan yardımlara ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/37)

BAŞKAN - 78 inci sırada, Konya Milletvekili Mustafa Ünaldı'nın, Konya'daki belediyelere yapılan yardımlara ilişkin, Başbakandan sorusu vardır.

Soruyu yanıtlayacak Başbakan veya ilgili Bakan Genel Kurul salonunda olmadığı için ertelenmiştir.

79. - Kayseri Milletvekili Recep Kırış'ın dinî vecibelerini yerine getiren ordu mensuplarına yapılan uygulamalara ilişkin Millî Savunma Bakanından sözlü soru önergesi (6/38)

BAŞKAN - 79 uncu sırada, Kayseri Milletvekili Sayın Recep Kırış'ın, dinî vecibelerini yerine getiren ordu mensuplarına yapılan uygulamalara ilişkin, Millî Savunma Bakanından sorusu vardır.

Soruyu yanıtlayacak ilgili Bakan Genel Kurul salonunda olmadığı için ertelenmiştir.

80. - Konya Milletvekili Veysel Candan'ın, Anadolu Ajansı mahreçli bir habere ilişkin DevletBakanından sözlü soru önergesi (6/40)

BAŞKAN - 80 inci sırada, Konya Milletvekili Sayın Veysel Candan'ın, Anadolu Ajansı mahreçli bir habere ilişkin, Devlet Bakanından sorusu vardır.

Soruyu yanıtlayacak ilgili Bakan Genel Kurul salonunda olmadığı için ertelenmiştir.

81. - Amasya Milletvekili Cemalettin Lafçı'nın, DYP - CHP koalisyonu döneminde Devletten kredi ve teşvik alan medya kuruluşlarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/41)

BAŞKAN - 81 inci sırada, Amasya Milletvekili Sayın Cemalattin Lafçı'nın, DYP ve CHP Koalisyonu döneminde devletten kredi ve teşvik alan medya kuruluşlarına ilişkin, Başbakandan sorusu vardır.

Soruyu yanıtlayacak Başbakan veya ilgili Bakan Genel Kurul salonunda olmadığı için ertelenmiştir.

82. - Konya Milletvekili Veysel Candan'ın, et ithalatına ve kontrolüne ilişkinTarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/42)

BAŞKAN - 82 nci sırada, Konya Milletvekili Veysel Candan'ın, et ithalatına ve kontrolune ilişkin, Tarım ve Köyişleri Bakanından sorusu vardır.

Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan Genel Kurul salonunda olmadığı için ertelenmiştir.

83. - Yozgat Milletvekili Abdullah Örnek'in, Yozgat - Yerköy'deki Beyazıtoğlu Çiftliğine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/43)

BAŞKAN - 83 üncü sırada, Yozgat Milletvekili Sayın Abdullah Örnek'in, Yozgat Yerköy'deki Beyazıtoğlu Çiftliğine ilişkin, Tarım ve Köyişleri Bakanından sorusu vardır.

Soruyu yanıtlayacak Bakan Genel Kurul salonunda olmadığı için ertelenmiştir.

84. - Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay'ın, Mogan ve Eymir göllerinin ıslahına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/44)

BAŞKAN - 84 üncü sırada, Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay'ın Mogan ve Eymir Göllerinin ıslahına ilişkin, Başbakandan sorusu vardır.

Soruyu yanıtlayacak Başbakan veya ilgili Bakan Genel Kurul salonunda olmadığı için ertelenmiştir.

85. - Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay'ın, Karayolu üzerinde bulunan bazı kavşaklara ilişkin sorusu ve Kültür Bakanı İsmail Kahraman'ın cevabı (6/45)

BAŞKAN - 85 inci sırada, Ankara Milletvekili Sayın Ersönmez Yarbay'ın, karayolu üzerinde bulunan bazı kavşaklara ilişkin, Bayındırlık ve İskân Bakanından sorusu vardır.

Sayın Bakan? Burada.

Soru önergesini okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Bayındırlık ve İskân Bakanı Sayın Mehmet Keçeciler tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasına delaletlerinizi saygılarımla arz ederim.

Ersönmez Yarbay

Ankara

E-90 Karayolu üzerinde bulunan Ankara-Gölbaşı İlçemizin Konya-Haymana Yolu Kavşağı ve Konya-Gölbaşı Belediyesi Kavşağında zaman zaman meydana gelen trafik kazaları sonucu can ve mal kaybı olmaktadır.

Sorular:

1-Bakanlığınız, bu iki kavşakta alt ve üst geçit veya başka bir düzenleme yapmayı planlamış mıdır?

2- Bu planlama yapılmışsa, 1996 programına alınmış mıdır ya da alınacak mıdır?

3- Planlanan bu projeler için ne kadar ödenek ayrılmıştır ve kaç yılında bitirilecektir?

BAŞKAN - Buyurun Sayın Bakan.

Sayın Bakan, süreniz 5 dakikadır.

KÜLTÜR BAKANI İSMAİL KAHRAMAN (İstanbul) - Sayın Başkan, muhterem milletvekilleri; Ankara Milletvekili Sayın Ersönmez Yarbay'ın, daha önce sormuş bulunduğu soru önergesini cevaplandırmak üzere huzurunuzdayım.

Haymana-Gölbaşı ve Gölbaşı Belediyesi önündeki kavşaklar, sinyalizasyonlu hale getirilmişlerdir. Her iki kavşağın köprülü kavşak olarak projeleri mevcuttur; ancak, bugünkü ödenek koşullarında yapım programına alınamamışlardır.

Bilgilerinize saygıyla sunuyorum.

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Bakan.

Sayın Ersönmez Yarbay burada mı efendim? Yok.

Soru cevaplandırılmıştır.

86. - İzmir Milletvekili Atilla Mutman'ın, balıkçılarımızın, Ege Denizinin Uluslararası sularındaki av yasağına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/46)

BAŞKAN - 86 ncı sırada, İzmir Milletvekili Sayın Atilla Mutman'ın, balıkçılarımızın, Ege Denizinin uluslararası sularındaki av yasağına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sorusu vardır.

Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

87. - DiyarbakırMilletvekili Yakup Hatipoğlu'nun, Diyarbakır'daki elektrik kesintilerine ilişkin Enerji ve Tabiî KaynaklarBakanından sözlü soru önergesi (6/47)

BAŞKAN - 87 nci sırada, Diyarbakır Milletvekili Sayın Yakup Hatipoğlu'nun, Diyarbakır'daki elektrik kesintilerine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sorusu vardır.

Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

88. - Erzincan Milletvekili Mustafa Kul'un, İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediyelerinin faaliyetlerine ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/48)

BAŞKAN - 88 inci sırada, Erzincan Milletvekili Sayın Mustafa Kul'un, İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediyelerinin faaliyetlerine ilişkin İçişleri Bakanından sorusu vardır.

Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

89. - Diyarbakır Milletvekili Yakup Hatipoğlu'nun, kamu alacaklarının faiz oranlarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/49)

BAŞKAN - 89 uncu sırada, Diyarbakır Milletvekili Yakup Hatipoğlu'nun, kamu alacaklarının faiz oranlarına ilişkin Başbakandan sorusu vardır.

Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

90. - Şanlıurfa Milletvekili Abdulkadir Öncel'in, Türkiye - İsrail arasında yapıldığı iddia edilen anlaşmalara ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/50)

BAŞKAN - 90 ıncı sırada, Şanlıurfa Milletvekili Abdulkadir Öncel'in, Türkiye-İsrail arasında yapıldığı iddia edilen anlaşmalara ilişkin Başbakandan sorusu vardır.

Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

91. - Şanlıurfa Milletvekili Abdulkadir Öncel'in, Türkiye ile İsrail arasında yapıldığı iddia edilen Askerî Anlaşmaya ilişkin Millî Savunma Bakanından sözlü soru önergesi (6/51)

BAŞKAN - 91 inci sırada, Şanlıurfa Milletvekili Abdulkadir Öncel'in, Türkiye ile İsrail arasında yapıldığı iddia edilen askerî anlaşmaya ilişkin Millî Savunma Bakanından sorusu vardır.

Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

92. - Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay'ın, akaryakıt fiyatlarındaki artışlara ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/52)

BAŞKAN - 92 nci sırada, Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay'ın, akaryakıt fiyatlarındaki artışlara ilişkin Başbakandan sorusu vardır.

Soruyu cevaplandıracak ilgili bakan veya Başbakan olmadığı için ertelenmiştir.

93. - İçel Milletvekili Mehmet Emin Aydınbaş'ın, 15.4.1995 - 15.10.1995 tarihleri arasında T.C. Emekli Sandığından emekli olan kamu görevlilerinin mağduriyetlerine ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/54)

BAŞKAN - 93 üncü sırada, İçel Milletvekili Mehmet Emin Aydınbaş'ın, 15.4.1995-15.10.1995 tarihleri arasında Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığından emekli olan kamu görevlilerinin mağduriyetlerine ilişkin Başbakandan sorusu vardır.

Soruyu yanıtlayacak ilgili bakan Genel Kurul salonunda olmadığı için ertelenmiştir.

94. - Amasya Milletvekili Cemalettin Lafçı'nın, hayvan besicilerinin sorunlarına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/55)

BAŞKAN - 94 üncü sırada, Amasya Milletvekili Cemalettin Lafçı'nın, hayvan besicilerinin sorunlarına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sorusu vardır.

Soruyu yanıtlayacak Bakan Genel Kurul salonunda olmadığı için ertelenmiştir.

95. - İzmirMilletvekili Metin Öney'in, ilaçtan alınan KDV'nin kaldırılmasına ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/56)

BAŞKAN - 95 inci sırada, İzmir Milletvekili Metin Öney'in, ilaçtan alınan KDV'nin kaldırılmasına ilişkin Sağlık Bakanından sorusu vardır.

Soruyu yanıtlayacak ilgili Bakan Genel Kurul salonunda olmadığı için ertelenmiştir.

96. - Amasya Milletvekili Cemalettin Lafçı'nın, İsrail'in, Lübnan'a yönelik saldırısına ilişkin Dışişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/57)

BAŞKAN - 96 ncı sırada, Amasya Milletvekili Cemalettin Lafçı'nın, İsrail'in, Lübnan'a yönelik saldırısına ilişkin Dışişleri Bakanından sorusu vardır.

Soruyu yanıtlayacak ilgili Bakan olmadığı için ertelenmiştir.

97. - Ordu Milletvekili Hüseyin Olgun Akın'ın, kırsal kalkınma projelerine ilişkinTarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/110)

BAŞKAN - 97 nci sırada, Ordu Milletvekili Hüseyin Olgun Akın'ın, kırsal kalkınma projelerine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sorusu vardır.

Soruyu yanıtlayacak bakan olmadığı için ertelenmiştir.

98. - Ordu Milletvekili Hüseyin Olgun Akın'ın, Ordu Arıcılık Araştırma Enstitüsüne ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/111)

BAŞKAN - 98 inci sırada, Ordu Milletvekili Sayın Hüseyin Olgun Akın'ın, Ordu Arıcılık Araştırma Enstitüsüne ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sorusu vardır.

Soruyu yanıtlayacak Bakan Genel Kurul salonunda olmadığı için ertelenmiştir.

99. - Ordu Milletvekili Hüseyin Olgun Akın'ın, fındık üretiminin planlanması ve dikim alanlarının belirlenmesine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/112)

BAŞKAN - 99 uncu sırada, Ordu Milletvekili Hüseyin Olgun Akın'ın, fındık üretiminin planlanması ve dikim alanlarının belirlenmesine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sorusu vardır.

Soruyu yanıtlayacak Bakan Genel Kurul salonunda olmadığı için ertelenmiştir.

100. - Ağrı Milletvekili Celal Esin'in, Ağrı ve ilçelerinin okul, öğretmen ve personel ihtiyaçlarına ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/113)

BAŞKAN - 100 üncü sırada, Ağrı Milletvekili Celal Esin'in, Ağrı ve ilçelerinin okul, öğretmen ve personel ihtiyaçlarına ilişkin Millî Eğitim Bakanından sorusu vardır.

Soruyu yanıtlayacak Bakan Genel Kurul salonunda olmadığı için ertelenmiştir.

101. - Eskişehir Milletvekili Mustafa Balcılar'ın, Boks Federasyonu Başkanının sahte belge düzenlediği iddiasına ilişkinDevletBakanından sözlü soru önergesi (6/114)

BAŞKAN - 101 inci sırada, Eskişehir Milletvekili Sayın Mustafa Balcılar'ın, Boks Federasyonu Başkanının sahte belge düzenlediği iddiasına ilişkin Devlet Bakanından sorusu vardır.

Soruyu yanıtlayacak Bakan Genel Kurul salonunda olmadığı için ertelenmiştir.

102. - Adana Milletvekili Sıtkı Cengil'in, "Dört Mevsim Kadın" isimli program çekiminde başörtülü öğrencilerin dışarı çıkarıldıkları iddiasına ilişkin DevletBakanından sözlü soru önergesi (6/115)

BAŞKAN - 102 nci sırada, Adana Milletvekili Sıtkı Cengil'in "Dört Mevsim Kadın" isimli program çekiminde başörtülü öğrencilerin dışarı çıkarıldıkları iddiasına ilişkin Devlet Bakanından sorusu vardır.

Soruyu yanıtlayacak Bakan Genel Kurul salonunda olmadığı için ertelenmiştir.

103. - Ordu Milletvekili Hüseyin Olgun Akın'ın, Ordu - Sıvas - Mesudiye - Dereyolu karayolunun yapımına ilişkin sorusu ve Kültür Bakanı İsmail Kahraman'ın cevabı (6/116)

BAŞKAN - 103 üncü sırada, Ordu Milletvekili Sayın Hüseyin Olgun Akın'ın, Ordu-Sıvas-Mesudiye Dereyolu karayolunun yapımına ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından sorusu vardır.

Sayın Bakan?..

KÜLTÜR BAKANI İSMAİL KAHRAMAN (İstanbul) - Ben cevap vereceğim efendim.

BAŞKAN - Soru önergesini okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıda belirtilen soruların Bayındırlık ve İskân Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.

Hüseyin Olgun Akın

Ordu

1- Ordu-Merkez-Karadüz, Ulubey ve Mesudiye İlçelerinden geçmekte olan ve yapımına yaklaşık yirmi yıldır başlanmış olan Sıvas-Mesudiye-Dereyolu karayolunun tamanlanmama sebepleri nelerdir?

2.- Söz konusu karayolunun tamamlanması için alınan tedbirler var mıdır? Çevre halkının çilesi ne zaman sona erdirilecektir?

BAŞKAN - Buyurun Sayın Bakan.

Süreniz 5 dakikadır efendim.

KÜLTÜR BAKANI İSMAİL KAHRAMAN (İstanbul) - Sayın Başkan, muhterem milletvekilleri; Ordu Milletvekili Sayın Hüseyin Olgun Akın'ın daha önceki hükümet döneminde vermiş bulunduğu sözlü soru önergesine cevap vermek üzere huzurunuzdayım.

Koyulhisar-Mesudiye-Ulubey-Ordu yolunun Karayolları 16 ncı Bölge Müdürlüğü hudutları dahilinde kalan Suşehri-Reşadiye ayırım Koyulhisar-Mesudiye arası önceki yıllarda projeli olarak yapılmış ve sathî kaplama olarak trafiğe açılmıştır.

Ayrıca, Ordu-Ulubey ayırımı Çambaşı il yolunun projesi hazır olup, 1996 yılı yatırım programında yer almamaktadır. İleriki yıllarda yeterli ödenek temin edilebildiği takdirde programa alınarak yapımına çalışılacaktır.

Ordu-Gölköy-Mesudiye devlet yolunun standart yükseltme çalışmalarına yönelik fotogrametrik harita alımları yapılmış ve proje çalışmalarına başlanmıştır. Bu yolun programa alınması konusu da ileriki yıllarda alınacak olan ödenekler çerçevesinde değerlendirilecektir.

Arz eder, saygılarımı sunarım.

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Bakan.

Sayın Hüseyin Olgun Akın, bir şey söyleyecek misiniz?

HÜSEYİN OLGUN AKIN (Ordu) - Hayır efendim. Teşekkür ederim.

BAŞKAN - Peki.

Soru cevaplandırılmıştır.

Sayın milletvekilleri, sözlü sorulara ayrılan 1 saatlik süremiz aşağı yukarı doldu.

Şimdi, gündemin "Genel Görüşme ve Meclis Araştırması Yapılmasına Dair Öngörüşmeler" kısmına geçiyoruz.

V. - GENSORU, GENEL GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI

VE MECLİS ARAŞTIRMASI

A) ÖNGÖRÜŞMELER

1. - Bitlis Milletvekili Kâmran İnan ve 24 arkadaşının, yurt dışında açılan temsilcilikler ve buralarda görevlendirilen personel ile çeşitli nedenlerle yurt dışına gönderilen kamu görevlilerinin nicelik, nitelik ve malî yüklerinin bütün yönleriyle araştırılarak alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/90)

BAŞKAN - Daha önce alınan karar gereğince, gündemin 70 inci sırasında yer alan, Bitlis Milletvekili Sayın Kâmran İnan ve 24 arkadaşının, yurtdışında açılan temsilcilikler ve buralarda görevlendirilen personel ile çeşitli nedenlerle yurtdışına gönderilen kamu görevlilerinin nicelik, nitelik ve malî yüklerinin bütün yönleriyle araştırılarak alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla, Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesinin öngörüşmelerine başlıyoruz.

Hükümet burada mı efendim?

SALİH KAPUSUZ (Kayseri) - Burada efendim.

BAŞKAN - Bir dakika efendim... Kendileri cevap versinler; siz, Hükümetin vekili değilsiniz ki.

Sayın Hükümet, şimdi araştırma önergesine geçiyoruz; bu araştırma önergesi için mi buradasınız?

KÜLTÜR BAKANI İSMAİL KAHRAMAN (İstanbul) - Evet efendim.

BAŞKAN - Peki efendim.

Önce Hükümete söz vereceğimiz için Hükümetin burada olması lazım; yoksa görüşemeyiz.

Hükümet yerini aldı.

Önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Yüksek Başkanlığına

Bürokrasimiz, dış dünyaya kontrolsüz bir şekilde yayılmaktadır. Devlet kuruluşları bu alanda birbirleriyle yarışmaktadır. Dışarıda temsilcilik açma ve tayinlerde, hizmetin gereğinden ziyade, maddî ve şahsî düşünceler hâkim olmaktadır.

Türkiye, dışarıda en büyük sayıda müşavir bulunduran memleket durumundadır; maliyetleri yüksek, verimlilikleri en düşükler arasındadır. Aynı temsilcilikte, Maliye, Hazine, Dışticaret ve -bazı hallerde de- Devlet Planlama müşavirlerinin yan yana bulunduğu tek örnek Türkiye'dir. Eğitim müşaviri yanında kültür müşaviri bulunduran tek memleket de Türkiye'dir. Buralara tayin edilenlerin yüzde 80'inden fazlası, hizmetin gerektirdiği, başta yabancı dil olmak üzere, vasıflara sahip değildir.

Türkiye, halen, yabancı memleketlerde görevli 7 500 personele 10 trilyonun üzerinde maaş ödemektedir. Bunun yarısından fazlası ihtiyaç dışıdır. Bunlara yüksek rakamlar ödenmektedir. Orta Asya'daki bir kardeş cumhuriyet bakanı ayda 45 dolar maaş alırken, aynı memleketteki Türkiye Büyükelçisi, ayda 8 bin dolar maaş almaktadır.

Bu daimî kadrolardan başka, devlet kuruluşları her yıl dışarıya "görgü- bilgi" örtüsüyle, 300-350 görevli göndermektedir. Bunlar, altı aydan iki yıla kadar dışarıda kalmakta, maddî külfetten başka bir fayda da sağlamamaktadır.

Başta, ABD, Kanada gibi devletler olmak üzere yabancı memleketler, tasarruf düşüncesiyle, dış temsilcilik sayısını indirirken, Dışişleri Bakanlığımız, şahıslara yer açmak üzere yeni temsilcilikler açmaktadır. Bir temsilciliğin, sadece ilk kuruluş masrafı 1 milyon doların üzerindedir. Son olarak, Roma'da, Gıda ve Tarım Teşkilatı nezdinde daimî delegelik, Cenevre'de ikinci bir daimî delegelik kurulması, bunun, bunun üzücü ve çarpıcı örneği olmaktadır. Aynı Bakanlık, dış lüks ve israf bakımından da Türkiye gerçekleriyle ters düşmekte, rahatsız edici olmaktadır. 1995 yılında, 55 milyon Alman Markına 140 Mercedes-500 ve Mercedes Jeep alınmıştır. Her biri 428 bin mark olan Mercedes-500'ü kullanan başka hiçbir yabancı büyükelçi gösterilemez. Dışişleri Bakanlığının bu ölçüsüz israfını, 20 bin köyünde içme suyu bulunmayan, 1 milyon çocuğu -okul noksanlığından- ilkokula gidemeyen, çadırlarda, ahırlarda yaşayan insanları bulunan, merkebin ulaşım vasıtası, tezeğin enerji kaynağı olduğu Türkiye gerçekleriyle bağdaştırmak mümkün değildir.

Durum, Meclisin el koymasını, denetim hakkını kullanmasını gerektirmektedir.

Dış teşkilat, tayin ve seyahatler konularını bütün yönleriyle incelemek üzere, Anayasanın 98 inci maddesi çerçevesinde Meclis araştırması açılmasını tensiplerinize saygılarımızla arz ve rica ederiz.

Kâmran İnan

Bitlis

ve arkadaşları

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, bu araştırma önergesinin öngörüşmeleri sırasında, önce Hükümete, sonra gruplara ve sonra da önergede birinci imza sahibine veya onun göstereceği diğer bir imza sahibine söz verilecektir.

Hükümet ve gruplar adına yapılacak konuşmalar 20'şer dakika, kişisel konuşma 10 dakikadır.

Şimdi, gruplar adına söz isteyen sayın milletvekillerinin isimlerini okuyorum: Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına Sayın Birgen Keleş, ANAP Grubu adına Sayın Kâmran İnan, DSP Grubu adına Sayın Ali Rahmi Beyreli.

Hükümet adına Kültür Bakanımız Sayın İbrahim Kahraman konuşacaklardır.

Buyurun Sayın Kahraman.

Süreniz 20 dakikadır.

KÜLTÜR BAKANI İSMAİL KAHRAMAN (İstanbul) - Muhterem Başkan, değerli milletvekilleri; Bitlis Milletvekili Sayın Kâmran İnan ve 24 arkadaşının verdiği önerge dolayısıyla huzurunuzda bulunuyorum.

Türkiyemizin yurtdışında tanıtımı için kurulu bulunan organizasyonun, ataşeliklerin ve müşavirliklerin önemi hepinizce malumdur. Tabiî ki, Türkiyemiz, bir köy halini almış olan dünyada kendi tanıtımını en güzel bir şekilde yapmalıdır. Bizim İstanbulumuzun nüfusundan az nüfusu olan bir Avusturya'nın, dünyanın her gelişmiş ülkesinde gerekli tanıtma birimleri açtığı hepinizce malumdur. Mesela, Avusturya'nın, Türkiyemizde, okulu, kültür merkezi, lisan kursları, müşavirlikleri, ataşelikleri vardır. Bu, bütün gelişmiş ülkeler için aynen varittir.

Sayın İnan'ın vermiş olduğu misaller, bu mevzudaki elzemiyeti değil, aksaklıkları tespit eden misallerdir. Zannediyorum, hepimiz, temsil hususunda, ataşelik ve müşavirlikler kurulması hususunda hemfikiriz; fakat, aksamaların giderilmesi de, tabiî ki, hepimizin ortak isteğidir.

Bu araştırmanın yapılmış olması, bu noktada, temsilin, uygun ve yapılması icap edecek tarzda yürütümünü sağlayacaktır. Bu açıdan baktığımızda, bu araştırmanın gerekliliğine inanıyoruz; tanıtma müessesemizin, gerektiği ölçüde, rasyonel tarzda ve icap eden seviyede olabilmesini temine yarayacak olduğu inancındayız ve o bakımdan, bu teklifi desteklediğimizi beyan etmek istiyorum.

Hepinizi saygılarımla selamlıyorum. (RP ve DYP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Bakan.

Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına, Sayın Birgen Keleş; buyurun efendim. (CHP sıralarından alkışlar)

Süreniz 20 dakikadır.

CHP GRUBU ADINA BİRGEN KELEŞ (İzmir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; bugün, burada, Sayın Kâmran İnan'ın, Dışişleri Bakanlığının bazı temsilcilikler açması ve harcamaları konusunda verdiği Meclis araştırma önergesini incelemek, araştırma açılıp açılmamasına karar vermek üzere toplanmış bulunuyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Ayrıca, Sayın İnan'ı, bu konuları çok iyi bilen bir değerli diplomat, bir saygıdeğer politikacı olarak selamlıyorum ve bu konuyu gündeme getirdiği için kenidisine teşekkür ediyorum; ama, son üç ayda yaşadığımız dış politika skandallarından sonra, biz isterdik ki, Türkiye Büyük Millet Meclisinde, siz, Türkiye Cumhuriyetinin dış politika doğrultusunu ne hakla ve kimden yetki alarak değiştiriyorsunuz diye Meclis araştırma önergesi verilsin. (CHP sıralarından alkışlar)

MEMDUH BÜYÜKKILIÇ (Kayseri) - Milletten...

FİKRET KARABEKMEZ (Malatya) - Sandıktan...

BİRGEN KELEŞ (Devamla) - Yüzde 20, sandık oyu... Programınızda da yoktur üstelik... Programınızda "Türkiye Cumhuriyetinin dış politika doğrultusunu değiştireceğim" diye tek bir cümle yoktur.

MEHMET AYKAÇ (Çorum) - O programı biliyoruz.

BİRGEN KELEŞ (Devamla) - İsterdik ki, nasıl Dışişleri Bakanlığını devre dışı bırakırsınız ve dış ilişkilerin yürütülmesinin bir kısmını devlet arşivlerinden saklarsınız diye araştırma önergesi verilsin...

MEHMET AYKAÇ (Çorum) - Niye vermiyorsunuz?!..

BİRGEN KELEŞ (Devamla) - Veriyoruz zaten, hiç endişe etmeyin.

İsterdik ki, Dışişleri Bakanlığını nasıl olur da dışlarsınız ve terör gibi, Kuzey Irak gibi Türkiye açısından fevkalade önemli konularda, bu konuları yönlendirme yetkisi bulunmayan, bu konularda eğitimi, birikimi yeterli olmayan insanları devreye sokarsınız diye Meclis araştırması istensin.

İsterdik ki, Türkiye'ye geldiği zaman Anıtkabiri ziyaret etmeyen, İstiklâl Marşına saygı göstermeyen ve bayrağımızı protokol kurallarını hiçe sayarak gerekli yerlere asmayan insanlarla işiniz ne; bunlardan ne yarar umuyorsunuz ve bunları, her fırsatta, kimden yetki alarak onurlandırıyorsunuz diye Meclis araştırması istensin. (CHP sıralarından alkışlar)

MİKAİL KORKMAZ (Kırıkkale) - Biz, İstiklâl Marşını güzel söyleriz.

BİRGEN KELEŞ (Devamla) - İsterdik ki, Kuzey Irak'ta güvenlik kuşağı oluştururken, neden gerekli teknik araştırmaları yapmadınız ve bu işin yapılıp yapılamayacağını neden önceden tasarlamadınız, kararlaştırmadınız da güvenlik kuşağı oluşturma kararı aldınız, sonra da gerçekleştirmeyerek, Türkiye Cumhuriyetini, aldığı kararları uygulayamayan bir ülke durumuna düşürdünüz diye Meclis araştırması istensin. (RP sıralarından "sadede gel" sesleri)

Sadede geliyorum, hiç endişe etmeyin.

İsterdik ki, Türkiye Cumhuriyetinin, belgelere dayanarak bazı ülkeler için ileri sürdüğü, terörü destekleme ve terörle işbirliği yapma iddialarını "yok canım, yapmamışlardır" diye neden geçiştiriyorsunuz, nasıl geçiştiriyorsunuz ve Türkiye Cumhuriyetinin onurunu nasıl zedeliyorsunuz diye Meclis araştırması verilsin.

MİKAİL KORKMAZ (Kırıkkale) - Teröristleri biz sokmadık.

BİRGEN KELEŞ (Devamla) - İsterdik ki, Ortak Pazarla olan ilişkiler açısından gerekli olan uyum yasalarını neden çıkarmıyorsunuz, rekabet kurulu gibi kurulları neden oluşturmuyorsunuz ve dolayısıyla, çıkan yasaları da anlamsız hale getiriyorsunuz, uygulanmaz hale sokuyorsunuz; neden Millî Akreditasyon Kurulu gibi çok önemli olan bir kurulu oluşturmuyorsunuz diye Meclis araştırması istensin.

MEHMET AYKAÇ (Çorum) - O istediğini yapsana...

BİRGEN KELEŞ (Devamla) - Hepsini yaptık ve verdik, önergemizde var.

İsterdik ki, Körfez Savaşından sonra Türkiye'nin uğradığı, yetkililer tarafından da 27 milyar dolar olan ve her geçen gün biraz daha arttığı söylenen zararın sorumlularını bulmak için Meclis araştırması istensin.

İsterdik ki, neden iki cümle konuşmak için devlet başkanlarının peşinden koşuyorsunuz, neden size kapalı tutulmak istenen kapıları açmak için zorluyorsunuz, cumhurbaşkanlarının randevu vermemesini veya sizin programınızı onaylama işleminin günlerce bekletilmesini içinize sindiriyorsunuz ve Türkiye Cumhuriyetinin onurunu ayaklar altına alıyorsunuz diye Meclis araştırması verilsin. (CHP sıralarından alkışlar)

İsterdik ki, Afrika seferinin hesabının sorulması için Meclis araştırması istensin.

Nasıl oluyor da tarihin hiçbir döneminde yapılmayan hakaretleri dinliyorsunuz ve sadece dinliyorsunuz; tepki bile göstermiyorsunuz; bazı konulardan hiç söz etmiyorsunuz ve bir de, üstelik, özür diliyorsunuz, daha doğrusu, teşekkür ediyorsunuz diye Meclis araştırması istensin. (CHP sıralarından alkışlar)

MURTAZA ÖZKANLI (Aksaray) - CHP'liler yapar onu.

BİRGEN KELEŞ (Devamla) -Değerli arkadaşlarım, biz, bunları istedik; ama, biz istiyoruz ki, bunları hep birlikte isteyelim. Çünkü, bu Meclis çatısı altında bulunan tüm milletvekillerinin görevi, Türkiye Cumhuriyetinin onurunu korumak, Türkiye Cumhuriyetinin temel ilkelerini korumaktır.

FİKRET KARABEKMEZ (Malatya) - Bugüne kadar olduğu gibi(!)

BİRGEN KELEŞ (Devamla) - İnanıyoruz ki, Türkiye Cumhuriyetinin temel ilkeleri korunduğu takdirde, Atatürk ilke ve devrimlerine bağlı kalındığı takdirde, bu ülkenin dış politikada da saygınlığı artacak, eski düzeyine ulaşacaktır. (CHP sıralarından alkışlar)

Sayın milletvekilleri, dış politika, kelimelerin, nüansların, zamanlamanın fevkalade önem taşıdığı bir uzmanlık alanıdır. Bu nedenledir ki, başka ülkeler, bu dış politikalarıyla ilgili olarak uzmanlaşmaya büyük önem verirler ve diplomatlarını, çeşitli konulara göre, belli ülkelerle olan ilişkilere göre özel olarak yetiştirirler. Yine bu nedenledir ki, Türkiye Cumhuriyetinde de iktidarlar, kendi siyasî düşünceleri doğrultusunda kadrolaşmak istedikleri zamanlarda bile Dışişleri Bakanlığını bu işten uzak tutmuşlardır.

Dışişleri Bakanlığının 1996 yılı bütçesi, genel bütçenin binde 57'si kadardır. 512 tane meslek elemanı, 471 tane destek elemanı, 361 tane koruma görevlisi vardır. Sürekli azalan -1990 yılından sonra, bir yıl dışında sürekli azalmıştır- bütçesiyle bunlar yanında 2 157 sözleşmeli personel bulundurmaktadır; ama, Dışişleri temsilciliklerinde, başka bakanlıkların temsilcileri de vardır ve sayıları hiç de küçümsenmeyecek kadar çoktur; 481 tane meslek memuru, 157 tane de başka bakanlık ve kuruluşların sözleşmeli personeli vardır.

Şimdi, iletişim çağında, içinde bulunduğumuz bu dönemde, bilgi edinmek için insanın odasından bile çıkması gerekmiyor. Acaba, başka bakanlık ve kuruluşlardan bu kadar çok elemanın yurtdışı temsilciliklerinde bulunmaları doğru mudur, gerekli midir veya bulunacaklarsa ne kadar süreyle bulunmalıdır konusu, bence, tartışmaya değer ve bu araştırma çerçevesinde ele alınması gereken bir konudur.

Başbakan ile Cumhurbaşkanınca yapılan çok kalabalık seyahatlere katılan herkesin, bu seyahatlerde bulunması gerekli midir konusu, yine, incelenmeye değer bir konudur.

Üniversiteler dışında yapılan dış görevlendirmeler gözden geçirilebilir; ama, sayın milletvekilleri, Dışişlerinin teşkilatı ve harcamalarıyla ilgili olarak yapılacak araştırmalar ve getirilecek olan öneriler hiçbir zaman onları görev yapamaz noktaya getirmemelidir; çünkü, bugün, nasıl, üniversitelerimizde asistan olmak bütün çekiciliğini kaybetmişse, ne yazık ki, Dışişleri mensubu olmak, meslek elemanı olmak da eski çekiciliğini yitirmiş durumdadır.

Oysa, gerek üniversitelerde gerek Dışişleri Bakanlığında en nitelikli ve en iyi eğitilmiş insanlarımızın bulunması gerekir. Bunların, buralarda severek görev yapması, kendilerini en üst düzeyde geliştirebilmeleri ve başka endişelerden uzak olarak kendilerini çalışmalarına verebilmeleri için de her türlü olanak sağlanmalıdır.

Dışişleri Bakanlığının yapısında gözden geçirmeye ihtiyaç duyulan, başka bir iki nokta daha vardır. Bunlardan bir tanesi şudur: Dışişleri, elemanlarını ciddî sınavlar sonunda alır ve siyasî iktidarlar tarafından da rahat bırakıldıkları için, genellikle meslek elemanlarının nitelikleri konusunda bir sorun yoktur; ama, ne kadar nitelikli olurlarsa olsunlar, bu elemanlar, birkaç yıl, bir konuda veyahut da bir ülkeyle ilişkilerde veya bir ülke grubuyla olan ilişkilerde çalıştırılırlar; ondan sonra da bir başka alana kaydırılırlar. Tabiî, bu, birikimi, deneyimi sınırlayan, kısıtlayan bir sonuç yaratmaktadır. Başka ülkeler, bunu, çeşitli şekillerde çözmüşlerdir. Bir kısmı, belli konularda özel olarak yetiştirdikleri elemanları, tekrar tekrar aynı ülkelerde görevlendirmektedirler. Bir kısmı, değişik alanlarda görev yapan, farklı ülkelere atanan diplomatlar yanında, belli konularda, sürekli olarak merkezde kalan ve görev yapan insanlar tutmaktadırlar.

Sanıyorum, özellikle, Avrupa Topluluğuyla olan ilişkilerin geldiği bu aşamada, buna benzer bir teşkilatlanmaya, Türkiye açısından da bir ihtiyaç vardır; çünkü, Avrupa Birliği ülkeleri, gümrük birliği söz konusu olduğunda, çeşitli ülkelerle olan ilişkilerini Avrupa Topluluğu Komisyonunun hazırladığı raporlar ve öneriler doğrultusunda yürütmektedirler. Avrupa Topluluğu Komisyonunda da, aynı insanlar, yıllarca aynı görevlere bakmaktadırlar ve tabiî, birikimin getirdiği bir avantaj olduğu gibi, olayların geçmişini bilmenin, ayrıntılara hâkim olmanın getirdiği bir üstünlük de olmaktadır.

Dışişlerinin yapısında gözden geçirmeyi gerektiren bir başka nokta da, gönüllü kuruluşlarla ilgilidir. Değerli arkadaşlarım, dünyada çok sayıda gönüllü kuruluş, her geçen gün, biraz daha etkili hale gelmektedir ve çok önemli konularda, uluslararası toplantılar düzenlenmektedir. Örneğin, dünyadaki kadın toplantıları, sadece kadın haklarının konuşulduğu, bunların nasıl geliştirileceğinin tartışıldığı toplantılar değildir. Uluslararası ne kadar önemli kadın toplantısı varsa, bilin ki, hepsinde, katılanlar, kendi ülkelerinin dış politikadaki görüşlerini dile getirmekte, o görüşler doğrultusunda dünya kamuoyunu oluşturmak için büyük bir mücadele vermektedirler.

Türkiye, bu tür toplantılarda ya hiç temsil edilmemekte ya çok eksik temsil edilmekte veyahut da tesadüfen iyi temsil edilmektedir. Türkiye'nin olmadığı her toplantıda, bu boşluğu, örneğin Yunanistan çok istismar etmektedir. Bakın, geçen yıl, Meclis tarafından yapılan bir görevlendirme vardı; Bosna-Hersek ile ilgili Brüksel'de yapılan bir toplantı, ertelendiği için, Meclisten, o sırada -toplantı ertelendikten sonra- temsilci istendiği için ve Türkiye Büyük Millet Meclisi, bu isteğe reaksiyon gösterip gidecek olan arkadaşları belirlediği için, Türkiye, Brüksel'de olan toplantıda temsil edildi. Meclisten giden arkadaşlarımız dışında, tesadüfen son dakikada karar verip gelen tek bir dernek temsilcisi vardı. Oysa, toplantıya, Yugoslavya'dan çok sayıda milletvekili ve üst düzeyde bürokrat insan katılmıştı. Türkiye, çok önem verdiği, çözmek ve dünya kamuoyunun dikkatini çekmek için yıllarca uğraştığı Bosna-Hersek gibi bir konuda bu toplantıya katılmayarak, en azından, artık çok ilgi duymuyor izlenimini verecekti.

Onun için, belki, yapılacak olan araştırma sonunda geliştirilecek öneriler arasında bir küçük ilaveyle yahut görevlendirmeyle, bu konuların iyi izlenmesi ve gerekli önlemleri alarak, Türkiye'nin buralarda temsil edilmesi de gerçekleştirilebilir. Gerçi, resmî olmayan toplantılar, tabiî ki, Dışişlerinin görevi değildir; ama, Türkiye'de kadın derneklerinin veyahut da diğer sivil toplum örgütlerinin bütçeleri çok kısıtlı olduğu için, dışa dönük faaliyetleri sınırlı olduğu için, Türkiye'nin bunlardan uzak kalması da, ülke yararına olan bir durum değildir.

Biz, Cumhuriyet Halk Partisi olarak, her türlü Meclis araştırmasını sıcak karşılıyoruz; çünkü, sorunlar, bütün açıklığıyla ve çıplaklığıyla konuşulsun, tartışılsın ve ancak, ondan sonra çözüm önerileri geliştirilirse doğru olur diye düşünüyoruz; ama, konuşmamın başında belirttiğim çok önemli konular dururken, sadece ikinci derecede önemli konularla uğraşılmasını da yeterli bulmuyoruz.

Uygulanan dış politika konularıyla birlikte, örgütlenme konuları ve dış ilişkilerin yürütülme şekli de Meclis araştırmasına konu olmalıdır diye düşünüyorum.

Bu araştırma önergesine olumlu oy vereceğimizi söylüyor ve hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Keleş.

ANAP Grubu adına Sayın Kâmran İnan; buyurun efendim. (ANAP sıralarından alkışlar)

KÂMRAN İNAN (Bitlis) - Sayın Başkanım, kürsüye çıkmışken, önerge sahibi olarak da konuşabilir miyim?

BAŞKAN - Efendim, o konuda, size sonra yine söz vereceğim.

KÂMRAN İNAN (Bitlis) - Kürsüye çıkmışken, bir defada kullanayım.

BAŞKAN - Usul öyle efendim. Önce gruplar geliyor... Uygun görürseniz, en son siz konuşun...

KÂMRAN İNAN (Bitlis) - Biz, bunu, beraber yapalım.

BAŞKAN - Usul böyle... Sayın İnan, İçtüzük böyle. Önce gruplar, sonra önerge sahibi konuşuyor. Bugüne kadar uygulamamız böyle. (ANAP sıralarından "süreyi birlikte kullansın" sesleri)

Efendim, olur mu yani?!. Uygulama böyle.

Size 10 dakika sonra söz vereyim mi efendim?

KÂMRAN İNAN (Bitlis) - İsterseniz, oya arz edelim Sayın Başkan.

BAŞKAN - Efendim, oyla olmaz. İçtüzük böyle Sayın İnan, İçtüzüğü biz oyla değiştiremeyiz ki.

En son siz çıkın, uygun görürseniz.

MURAT BAŞESGİOĞLU (Kastamonu) - En son konuşsun Sayın Başkan.

KÂMRAN İNAN (Bitlis) - Sayın Başkan, bu Yüce Mecliste İçtüzüğü yüz defadan fazla ihlal ettiğinizi bildiğimden dolayı bunda ısrar ediyorum. Binaenaleyh, kusura bakmayın, özür diliyorum Sayın Başkan

BAŞKAN - Efendim, uygulamamız böyle.

KÂMRAN İNAN (Bitlis) - Pekala efendim.

MEHMET KEÇECİLER (Konya) - Sayın Başkan, bir bakan bile yok... Komisyon sıralarında da yok, Bakanlar Kurulu sıralarında da yok.

BAŞKAN - Efendim, bakanımız buradaydı.

Sayın Bakan burada efendim... Bakın, bir bakanımız burada efendim.

MEHMET KEÇECİLER (Konya) - Burada yerinde otursun.

BAŞKAN - Efendim, Genel Kurul salonunun her tarafı aynı uzaklıkta ve aynı yakınlıktadır Sayın Keçeciler; tamam mı... Sizden öğrenecek de değiliz... Sayın Bakanı ben görüyorum buradan. (DYP sıralarından alkışlar)

Buyurun efendim.

ANAP GRUBU ADINA KÂMRAN İNAN (Bitlis) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; huzurunuza getirdiğimiz ve bir muhalefet hareketi olarak görülmemesi gereken, tümüyle objektif bir durum tespitine yönelik ve yılların birikimi olan bir hadisenin görüşülmesini ve bir araştırmaya esas teşkil etmesini arzu ve rica ettiğimiz önergeye verdikleri desteklerden dolayı, Sayın Bakana teşekkürlerimi ve Cumhuriyet Halk Partisi sayın sözcüsü Sayın Keleş'e de teşekkür ve şükranlarımı arz etmek isterim.

Mesele, aslında -tabiatıyla, dış teşkilatın tümü bahis konusudur- sadece Dışişleri Bakanlığı değil. Dışişleri Bakanlığı, bilindiği gibi, azınlığa düşmüş durumdadır ve dış teşkilat olması itibariyle de iç denetimden, çoğunlukla, maalesef uzak kalmaktadır ve bu, benim içimde senelerin getirdiği bir birikim meselesidir ve hadisesidir.

Türk bürokrasisi, Türkiye'yi boydan boya doldurup, kat kat üstüne, bölge müdürlükleriyle, üst bölge müdürlükleriyle, sosyal tesislerle Anadolu'yu bürokrasiye boğduktan sonra, dışarıya taşmaya başladı ve üstelik de, önüne geçilmez bir baskı ve tazyikle her alanda, dış memleketlere yayılmak... Yayılmanın bir maliyeti var, giden şahısların şahsında devletin bir görüntüsü meselesi var, bir de, üretim, verimlilik hadisesi var.

Sayın Keleş'in elindeki rakamlar çok mütevazı. Halen, devletin, dışarıda maaş ödediği insan sayısı 10 261'dir. Bunlara ödenen ücret, her ne kadar önergemizde 10 trilyonun üzerinde dedikse de, yan masraflarıyla, bina ve bütünleyenleriyle alırsanız 300 milyon dolar civarındadır ki, Sayın Başbakanın gidip de Libya'dan 160 milyon dolar alması yerine, burada bir tasarrufa gidilse bunlar sağlanır, temin edilir.

Şimdi, ne oluyor değerli milletvekilleri?.. Önümde listesi var: 30 devlet kuruluşunun dışarıda temsilcisi var. Bunların içinde, Sayıştay denetimine tabi olmayan kuruluşlar, KİT'ler yok. Bunlarla beraber alırsanız, sayıları 40'ı geçer. Birçok delegasyonumuzda, dış temsilciliğimizde insanların oturacak yeri kalmadı. Paris'te 11 tane Ticaret ve Hazine müşaviri var. Bazılarına, sayın büyükelçiler "size yer ve iş bulamıyorum; aybaşında gelin maaşınızı" alın veya "gidin, hiç olmazsa, gelmişken dil öğrenin" diyor.

OECD'de 25 üye memleket var, bunlar içerisinde fert başına millî geliri en düşük olan, maalesef, Türkiye'dir. Bunlar içerisinde daimî delegeliğin personel sayısı Amerika ve Japonya ile yarışan, yine Türkiye'dir. Aynı OECD içerisinde Türkiye'ye yardım konsorsiyumu vardır. Biz, devletin kalkındırılması için oradan yüzde 12-15 faizle yardım alacağız; ama, bunları, vasıtalı olarak dışarıda tuttuğumuz, sözde görevli ve aslında devamlı turist olan insanlara aktaracağız. Bakınız, pek çok ticaret müşaviri gördüm, Benelüx'ün ne demek olduğunu bilmeyen ticaret müşavirleri.

Sizi temin ederim, bugün dışarıda bulunan bu 10 261 personelin yüzde 60'ı hiçbir hizmet karşılığı değil ve daha acısını size arz edeceğim; yüzde 80'inden fazlası, hizmetin gerektirdiği ana şart olan yabancı dile sahip değildir. Dışişleri Bakanlığımız dışındaki dış personelimizin, yabancı dili hakkıyla kullanabileceklerin sayısı yüzde 5'i geçmiyor. Geçmiyor da ne yapıyor; ne müzakere edildiğinin farkında olmadan, yüzlerce milyon dolarlık projeyi müzakere ediyor. Siz, yabancıların sizin hesabınıza düşünmesini bekleyemezsiniz.

Bugün, Cenevre Daimî Delegeliğinde 7 müşavir var. Neden var?.. Ben orada büyükelçilik, daimî delegelik yaptım... Halen, Cenevre'de katsayılar yüksek, 1 inci derecede bir memur 10 bin dolar alır, 3 üncü derecede bir memur 8 bin dolar alır. Alır da ne iş yapar; hiçbir iş yapmaz, size üzülerek söyleyeyim. Ben büyükelçiyken, bir ticaret müşaviri, bize rağmen geldi. Bana ilk söylediği söz şuydu: "6 ay çalışmayacağım; gidip dil öğreneceğim sonra gelip sizden iş rica edeceğim." "Hiç bavulunuzu açmayın, devletin böyle bir şeye tahammülü yoktur. Ankara'ya geri gidersiniz" dedim ve gönderdik.

Bir başka acı manzaramız var. Devletin dışarıda temsil vahdeti esastır. Bizdeki çokbaşlılığı hiçbir yabancı memlekette göremezsiniz. Büyükelçilerin otoritesini tanımazlar; direkt muhabere etmeye çalışırlar. Bulundukları memleketlerle, kendi yetkilerini de aşarak, direkt müzakerelerde bulunmaktadırlar. Tabiî, birbirinden habersiz yapılan bu müzakereler, o memleket tarafından kullanılmaktadır.

Washington'da 3 temsilciliğimiz var; askerî temsil heyeti var, ekonomik temsil heyeti var, büyükelçilik var. Bunların çoğu, çok defa, Amerikan makamlarıyla, birbirleriyle irtibatlı olmadan görüşme yaparlar, birbirine zıt beyanlarda bulunurlar ve bunun faturasını Türk Devleti öder.

Değerli milletvekilleri, ticaret müşavirleri var. Bu müessese nereden kalmadır; devlet ticaretinin hâkim olduğu dönemlerden kalmadır. Bugün, serbest ticaret vardır, ticaret müşavirinin, artık, manası kalmamıştır. Belki, hâlâ, sosyalist olan ve devlet ticareti yürüten iki-üç memlekette vardır, onun dışında hiçbir fonksiyonu yoktur.

Öğrenci müfettişi... Ben, dışarıda öğrenciyken müfettiş olarak vardı. Neden vardı; o zamanki rejimler icabı, dışarıda bulunan öğrencileri rejim bakımından takip etmek için. Bugün, bunlar kalktı. Bugün, dışarıdaki öğrencilerin bütün işlerini Türkiye'nin sayısız başkonsoloslukları görebilir; ama, halen 46 tane eğitim müşaviri var.

Kültür müşavirleri...Bir defa, bir büyükelçiliğin mevcudiyet sebebi, Türk kültürünü temsil etmektir. Bütün personeliyle, bütün hedefi odur. Ayrıca, kültür müşaviri, eğitim müşavirinin yanı başında... Bunu, teklif eden sayın bakana, vaktiyle söyledim. Şimdi, yine bakandır ve "siz haklıydınız" diye itiraf ettiler. Dedim ki, "insaf buyurun sayın bakanım...Ne yapmak istiyorsunuz?" "Efendim, Sidney'e, bilmem nereye Türk kültürünü götüreceğim..." "Peki, siz, Anadolu'nun şu, şu, şu köşelerine götürdünüz mü?..Evvela bir oraya götürseniz... Ondan sonra, avuç dolusu ve dil bilmeyen insanı, sadece Türkçeyle dışarıya gönderiyorsunuz...Bu mümkün değil; bunu yapmayın"

Turizm müşavirleri...Bugün, devletin turizmde rolü sıfırdır ve Sayın Turizm Bakanının çok saygıyla karşıladığım bir beyanı oldu: "Bu Bakanlığı lağvetmek lazım" diyor. Doğrudur. Hanginiz bir dış seyahati düşündüğünüzde, bir turizm müşavirini ararsınız?.. Seyahat acentesini ararsınız. Bugün, 40'ı aşkın turizm müşavirine yılda sarf edilen 10 milyon doların 3 milyon dolarını, ciddî bir seyahat acentesine, devleti tanıtma vasıtası olarak kullanırsanız, bundan 10 misli daha iyi yaparsınız.

Ben bir ara Belçika'da iken, bir Belçikalı dostum geldi dedi ki: "Buradaki turizm bürosunu kapatırsanız, daha çok turist gelir." Merak ettim; neden dedim; gittim vitrinine baktım, vitrini, altı aydan beri yıkanmamış, içeriyi görmeniz mümkün değil.

Zürih'te 6 ticaret müşaviri var, her geçtiğimde merak eder giderim, her defasında kapalıdır. Singapur'da, turim müşavirliğini zorlamayla açtılar. Tetkik ettim, neden acaba; Singapurlular bize turizme mi geliyor?.. 2,5 milyonluk, dünyanın en çalışkan, gayretli toplumu_ Hayır, sebebi şu: Singapur Havayollarının Singapur-İstanbul-Glasgow seferiyle İstanbul'dan transit geçen insanlar turist olarak gösterilmiş, Türkiye'ye turist olarak gelmiş_ Binaenaleyh, bir turizm müşaviri_ Turizm müşavirinin yanında, müşavir_ Müşavir_ Müşavir_ Hatta, o derece ki -bunu biraz daha abartarak, biraz da karikatürize ederek- bizim, bir tek basketbol müşavirlikleri eksik kaldı.

Dünyanın hiçbir büyükelçiliğinde, maliye müşaviri, yanı başında ticaret müşaviri, yanı başında hazine müşaviri ve bazı yerlerde -teşkilat kanunundan kaldırmamıza rağmen- Devlet Planlama Teşkilatının yıllık bütçeler içerisinde gizli kadroyla göndermeleri_ Ki, demin arz ettiğim 10 261 kişi, kanunen öngörülmüş 984 kadrosu bulunmasına rağmen, kadro dışı yapılan tayinlerdir.

Şimdi, bu nasıl olur?!.. Bunun bir disipline alınması lazımdır, bu, tahammül edilmez, önüne geçilmez dış akına karşı, birçok büyükelçiliğimizde, daimî delegeliğimizde, insan oturtacak yer bulamıyorsunuz.

Bugün, Avrupa Birliği nezdindeki ortak üyelik statümüze rağmen, delegasyonumuzdaki personel sayısı, tam üye memleketler sayısından fazladır. Eğer, bunlar, gittikleri zaman dil öğrenebilse, bir eğitim ve kültür geliştirebilse, bir kazançtır derim. Minimum, marjinal bir kazanç... Maliyeti çok yüksek; ama, inanın, o da olmuyor. Ne oluyor; oradaki çalışan arkadaşların ayağına bağ olunuyor.

Bir büyükelçilik düşünün, içinde genç bir diplomat var; ikinci kâtip, başkâtip; 6 ncı, 7 nci dereceden ve gece gündüz çalışır; yanı başındaki masada 3 üncü derece, 2 nci derece, hazine ve ticaret müşaviri oturuyor, hiçbir iş yapmıyor. O alıyor 8 bin dolar, genç memur alıyor 5 bin dolar. Bu gençte çalışma şevki kalır mı?.. Bu mümkün müdür?.. Bunların bir disipline alınması lazımdır. İnanın, bunların diplomatik pasaportları ve toplantılarda sergiledikleri manzarayı gördüğünüzde, devletin görüntüsü bakımından ıstırap duyuyorsunuz.

NATO Daimî Delegeliğimizde, maliye müşaviri olarak gönderilen arkadaş, sekreteryaya Türkçe mektup yazıyor ve sekreterya bize soruyor "bu nedir" diyor. Bunlar mümkün değil. Bütçe Komisyonuna katılıyor... NATO'nun iki dili var; İngilizce ve Fransızca. NATO'nun Bütçe Komisyonunda Türkçe konuşmak!.. Bunlarla ne oluyor; devletin dışarıda menfaatı mı muhafaza ediliyor; hayır, tahrip oluyor ve eğer, bugün, Türkiye, dış ilişkilerinde, bilhassa ekonomik ilişkilerinde son derece büyük zararlara uğruyorsa; bu, bu şekilde dışarıdaki temsilinin neticesidir. Ayrıca, dış politikayla ekonomik politikayı, ticarî politikayı ayıramazsınız, hatta büyük ekonomik projeleri dış politikanızın aracı olarak kullanmanız lazım bir nevi baskı unsuru olarak. O büyük projeyi, 300 milyon-500 milyon dolarlık projeyi verdiğinizde, bunun, bir nevi siyasî karşılığını isteyeceksiniz. Biz, bunu, iki defa yapabildik; onun dışında yapamadık.

Bir; İsveç'in İstanbul metro ihalesine girmesinde, İsveç parlamenterlerinin ve hükümetinin her yerde Türkiye'ye yaptığı hücumlar karşısında, ihaleye sokmadık ve İsveç bunu anladı; ondan sonra gelişmeler değişti.

İkincisi; İspanyolların meşhur 630 milyon dolarlık CASA uçakları projesinde, İspanyol milletvekilleri Strasbourg'da başımızda her gün böyle ağır ithamlarla... İspanyonlara dedik ki, "ikisi beraber gitmez. Ya milletvekilleriniz efendice davranır, bu projeyi ciddî müzakere ederiz yahut da projenizi kaldırın" Bunu anladı. Sayın eski Başbakan Gonzales, heyetini iki-üç defa Strasbourg'a göndermedi. "Gidip, Türklerle başımı belaya sokuyorsunuz" dedi ve sonunda da proje gerçekleşti; ama, bu ikisiyle kaldı. Gerisi?.. Hazineye gittiğiniz zaman bir başka devletin imparatorluğu... Dışişleriyle âdeta savaş halinde; şimdi, bir de ayrıldılar; ticaret... İnanın, ben, 1980'de ısrar ettim. Bu işin çok senelerdir takipçisiyim. İdareye dedim ki "ticaret müşavirlerinizin yüzde 80'i dil bilmiyor; bunun üzerine gidin" Bir imtihana tabi tuttu o zamanki idare, zorlamayla ve bunların 30'unun dil bilmediği, binaenaleyh, iç ticarete nakledilmesi gerektiği tespit edildi; ama, o 30'unun hepsi senelerce dışarıda çeşitli postlarda bulunmuş, sözümona hizmet vermiştir. Bunlar yazıktır. Bugün, yabancı memleketlerin Ankara'daki temsilciliklerine bakın; onların -çoğunuzu ziyaret ediyorlar- meselelere hâkimiyeti, birlikte hareket etmeleri... Bir de gidin, dışarıda bizim sergilediğimiz manzaraya bakın... Cenevre daimi delegeliği, bugün, oradaki 113 memleket daimi delegeliğinin en kalabalığı.

Peki, bunlar içerisinde bizim Dışişleri Bakanlığı günahsız mı; hayır, çok büyük günahı var. Dışişleri Bakanlığı dışarıda, hiç lüzum olmayan yerlerde misyonlar açtı. Montreal'de Kanada'nın Sivil Havacılık Teşkilatı var. Bunun nezdinde, bizim Ottawa'da görevli bir genç memurumuz, büroyla idare ediyordu. Bakanlık ısrar etti, büyükelçilik, daimi delegelik... Oraya ilk gönderilen büyükelçi arkadaşımız, birkaç ay sonra merkeze "bu işte yanlışlık var; burada, büyükelçilik iş yoktur, beni geri alın" dedi; o alındı; fakat, daimi delegelik devam ediyor. Niye ediyor; yorulmuş, yaşlanmış arkadaşlarımıza dinlenme postu. Üç güvenlik görevlisi, Mersedes-500, üç katlı ikametgâh, kavas, bilmem ne, bilmem ne... Senede.1,5 milyon dolar masraf... Bunu, size söylerken içimdeki acı ne; Bitlis'te tamirinin bitmesi ve bu sene açılması gereken anadolu lisesine 15 milyar lira bulmak için çırpınıyoruz, çırpınıyoruz.

Son olarak, Roma'da, Dünya Gıda ve Tarım Teşkilatı nezdinde, zorlamayla, daimî delegelik, büyükelçilik... Niye; çünkü, bir arkadaşımızı Avustralya'ya tayin ettiler; beğenmedi, uzak dedi. Ee, bunu, Avrupa'ya tayin etmek lazım; sunî olarak bunu ihdas ettiler. Ben, Roma'da genç bir diplomatken, büyükelçilikteki işime ilaveten oraya bakardım; haftada bir saatten fazla işi yok. Bunun kuruluş masrafı, eğer kirayla olursa -ikametgâh ve büro- 1 milyon dolardır ilk adım; eğer, satın alma olursa, 5 ilâ 10 milyon dolardır. Ve Türkiye'nin gerçekleri...

Aynı hadiseyi Cenevre'de yaptılar. Ben, orada da görev yaptım. Eski GATT Teşkilatı, Uruguay Raund'dan sonra, Dünya Ticaret Teşkilatı haline getirildi; Dışişleri Bakanlığı, bunu derhal yakaladı. Bir post... Neden; 8 ilâ 10 bin dolar maaş... Bir müşavirler ordusu... Hatta, Hükümetin, Sayın Başbakanın "gitmesinler" demesine rağmen, fiilen gitti. Cenevre, Roma'dan iki misli pahalıdır. Onun da açılış masrafı, başlangıçta 2 milyon dolar, satın alma olursa 10 milyon dolardır. Ee, peki, bu memleket, bu kadar zengin mi?!.

Amerika Birleşik Devletleri, geçen sene, trilyon dolarlık bütçesinde 12 milyon dolar tasarruf yapmak için, 19 dış temsilciliğini kapattı. Bunlar içerisinde İzmir Başkonsolosluğu dahil; ki, İzmir'de NATO karargâhı var.

Bir başka daimî delegeliğimiz var Viyana'da. Birleşmiş Milletlerin iki kuruluşu var; birisi Sınai Kalkınma, birisi Sosyal İşler. Senelerce, büyükelçilikten bir memurun, büyükelçinin takip ettiği, yine şahıs için açıldı. Daimî delegelik altı memleketin var; yani, bu vaziyette, Türkiye, dünyanın altı zengin memleketinden birisi. İnsaf buyurun efendim!..

Şanghay'da başkonsolosluk kuruyorlar... Kaç Türk var Şanghay'da?.. Napoli'de, vaktiyle deniz seferleri olduğunda, başkonsolosluk kurulmuş; doğrudur; bugün, hiçbir Türk yok. Napoli askerî karargahındaki personelimizin hepsi diplomatik pasaport sahibidir; dolayısıyla, Roma'ya tabidir, büyükelçiliğe; çünkü, başkonsolosluklar diplomatik pasaporta bakmaz. Senede 750 bin, 1 milyon dolar... Neden?.. Bir arkadaşımıza post olsun... Bunları önlemek lazımdır.

Bu Parlamento... Parlamentolar niye kurulmuştur: İlk, Fransa'da "etats généraux" ismi altında parlamentonun kuruluşu, vatandaştan verginin alınması ve bunun harcama yerlerinin kontrolü içindir. Amerika Birleşik Devletleri Kongresi, 5 milyon doların, 1 milyon doların hesabını sorar. Bizde milyonlar ve milyonlar bahis konusudur ve bunun üstesinden gelinemiyor. Üzülerek arz edeyim, siyasî iktidarlar henüz bunu kontrol altına alabilmiş değildir. Yalnız bununla mı; hayır. Bizim bakanlıklarımız, idaremiz enteresan formüller bulmuş, "görgü ve bilgi" ismi altında, yıllık bütçelerine para koyuyorlar, sanki, burası Hotanto Cumhuriyetiymiş gibi ve 6 ayla 2 yıl arasında, senede 300 ilâ 350 insan gider. Bunlarla ilgili bir iki kararnameyi durdurttum, imzalamadım; kıyametler koptu; sonra da gelip denilmez mi, efendim, hepsi zaten gittiler... Bu, devlet sistemiyle bağdaşmaz efendim. Bunun devlet sistemiyle... Nereye gidiyorlar? Gidip, dışarıda, devlet sırtından, dövizle devamlı turizm yapıyorlar.

Şimdi, benim Bitlisimdeki tapu memurunun günahı var mı?.. O gidemiyor... Anadolu'nun en ücra köşesinde... Ama, Ankara'da görev yapanlar, böyle, devleti haraca bağlamışlar, dışarıya taşmak ve dayanılmaz bir iştahla... Neden?.. Döviz... Katsayı... Bizim, dışarıdaki memurlarımız, içerideki memurlarımızın -1 milyon 800 binin- binde 4'ü; ama, aldıkları ücretler, içeridekinin binde 44'ü; 11 misli daha fazla. Bunların üzerine eğilmek lazımdır. Parlamentonun hakiki görevi bu.

Ben de dış teşkilatın çok iyi işlemesini, teşkilatlanmasını isterim; ama, düşünün değerli milletvekilleri, bugün, Avrupa'nın bir ucundan öteki ucuna kadar, her gün, bazı çevrelerin tahrik ve teşvikiyle, Türk Devleti dövülmüyor mu?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın İnan, size eksüre veriyorum efendim.

KAMRAN İNAN (Devamla) - Lütfedin.

Peki, buna karşı, yabancı televizyonlarda çıkıp da devleti savunanı hiç gördünüz mü?.. Buna karşı, basında makale yazan, itiraz eden, Türkiye'nin kavgasını veren gördünüz mü? İnsaf buyurun efendim.

Birçok defa, buradaki yabancı televizyonları açtığımda -Fransız televizyonunu, İngiliz, Amerikan- çeşitli memleketlerin büyükelçileri -bunların başında da İsrail, hatta son olarak Bosna'nın büyükelçileri- çıkar, cevap hakkı; memleketlerinin millî davalarını teşhir eder, savunur, kavgasını verir. Size daha üzücüsünü söyleyeyim: Cenevre'de görevliyken, İsviçre'nin Fransızca televizyonlarına çıkar devleti savunurdum. Bern'deki arkadaşımız rahatsız oldu ve beni bakana mektupla şikâyet etti; efendim televizyona çıkıyor... Düşünün yani zihniyeti!.. Devleti savunmak veya fazla çalışmak bile bir nevî suç. Bunlara eğilmek lazımdır.

Hiçbir birim, devlet içerisinde murakabe dışı olmamalıdır, olmaması gerekir. Bütün bu israf niye yapılıyor, kimin sırtından?..

Şimdi "Dışişleri ödeneği az" dediler. Bakınız, ödeneği az olan bir bakanlık; Mercedes-500!.. Her tanesi 428 bin Alman Markına -ben dışarıda bindim bir tanesine, şoför kullanmasını bile bilmiyor zavallı- bir o kadar da, 325 bin marka jeep. 55 milyon Alman Markı... Bugün, dünyanın hiçbir memleketinin büyükelçisinin altında Mercedes-500 yoktur. Bu Mercedes-500'e binen arkadaşımız, demin arz ettiğim televizyon ekranlarında, kamuoyunda, üniversitelerde, kollarını sıvayıp da devletin kavgasını verse amenna; ama, bu da yok. Peki kimin sırtından oluyor bu?..

Bu sene bile, ders yılı başında ilkokula gitme imkânını bulamayan 1 milyon çocuk; okul yokluğundan, sınıf yokluğundan, öğretmen yokluğundan... 20 bin köyünüzde içme suyu yok. 1996 yılında Türkiye enerji üretiminin yüzde 8'i tezek üretim kaynaklıdır. Çadırlarda yaşayan insanlarınız, ahırlarda yaşayan insanlarınız... Van'ın etrafındaki, Diyarbakır'ın etrafındaki hallere bakın. Yolların kralı olan merkeplerin haline bakın, Mercedes - 500'lere... Bunu yapmaya hakkımız var mı? Buna bigâne kalabilir mi bu Meclis?.. Bu araştırma önergesinin asıl amacı budur. Hiç kimseye karşı değil; ama, devlet ve millet içindir. Yani, bu dışarıya taşmaları bir yerde durdurmak lazım.

Düşünebiliyor musunuz, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünün Teşkilat Kanunundaki hüküm aynen şöyle "iç ve dış teşkilattan oluşur." Demin söylediğimi yapacaklar; yani, basketbol müşaviri gönderecekler. Bunların bir disipline alınması lazımdır; yani Hükümet dediğiniz, Parlamento dediğiniz budur; vazifemiz budur.

Bu masraf ve israf karşısında, doğrusu, eğer seyirci kalmaya devam edersek, o zaman, bize milletin vekili demeleri biraz garip olur. Milletin vekili, milletin hakkını korur; çadırlarda yaşayan, ahırda yaşayan, çöplükte ekmek arayan insanların hakkını korumak demektir.

Aslında, Dışişlerinde bu kadar aşırı, 55 milyon mark harcamayı yapan, Cenevre'de 6 milyon İsviçre Frank'ına yüz yıllık bir binayı alıp da 100 bin frank da harcayan ve buna içi acımayan arkadaşları Ağrı'ya, Hakkâri'ye vali yapmak lazım. Türkiye'nin gerçekleriyle bir araya getirmek lazımdır. Kimin sırtından bu lüks yapılıyor, yaşanıyor?..

Devletin -Sayın Bakan beni bağışlasınlar- yalnız dışarıda değil, içeride de israfına bir kontrol getirmek lazım. Kaynağı dışarıda aramayın efendim. Yani ziyaretlerle Türk Devletini bütün tarihiyle -ki, 10 dakikalık hakkımda oraya geleceğim- bir yerlere indirip de, ondan sonra kaynak aramaya gitmeyin, eğer içeride israfı durdurursanız, devleti ciddiyete getirirseniz, trilyon liralık servis arabaları, içinde çocukları okullara götüren Mercedesleri, büyük arabaları, bunları hizaya getirirseniz; Türkiye zengin devlettir, büyük devlettir; ama, Türkiye kadar israfı bulunan başka hiçbir devlet bulamazsınız.

Beyaz Sarayın müşaviri askerî uçakla bir yere gitti diye, idare, resmî değil diye kendisinden paranın ödenmesini istedi. Alman Ulaştırma Bakanı evini taşıyor, devletin vasıtalarını kullanıyor -herhalde biraz bizim atmosferimizden etkilenmiş- altı ay sonra fatura gidiyor "ev taşıma ücretiniz şu kadardır, ödemeniz lazım" ve ödüyor. Alman Sayıştayı dışarıya yapılan bütün seyahatlerin maksadına uygun olup olmadığını kontrol eder. İnanın, çok acıdır, dışarıda yapılan konferanslarda en kalabalık heyetler Türk heyetleridir ve bazen 15-20 kişi... Peki, içinde konuşan var mı; o da yok. 18 kişiyle Dünya Çalışma Teşkilatı Konferansına katılırlar. İçerisinde bulundum dört sene boyu. Bu araştırma komisyonu eğer oylarınızla kurulursa, bunları tespit etmemiz ve Sayın Hükümete destek olarak bunlara çare bulmamız lazımdır. Bu halin devamı Türkiye'yi yıpratır.

Hiç dil bilmeyen bir müşavir eğer milyon dolarlık bir projeyi müzakere için masaya oturursa, karşı tarafın bunu istismar etmesini ve kullanmasını yadırgamayın; başkası sizin için düşünmez, sizin menfaatlarınızın savunucusu olmaz.

Burada, elimde çok daha uzun doneler var, teker teker hangi bakanlığın, kuruluşun, dışarıda ne kadar insanının bulunduğu... Bunlar ıstırap vericidir.

Düşünebiliyor musunuz, 984 kadroya mukabil 10 261... Kadro ihtiyacını bile duymuyor. Devlet Planlama Teşkilat Kanunundan bizim zamanımızda ve benim ricamla kaldırıldığı halde yıllık bütçelere gizli fasıl koyarak... Bugün Sayıştay bile takip edemez oluyor; çünkü, fasıllar içerisinde gizliyorlar; bu, devletin usullerinin yıkılmasıdır. Demokratik bir memlekette, murakebenin, parlamentonun hâkim olması gereken bir ortamda bunları yapmaya hakkınız yoktur efendim ve bir de mahalli personel olarak, maalesef, tamamıyla siyasî tayin ve himayeli.

Enformasyon müşavirleri var; dil bilmezler, enformasyonu nasıl edinirler?.. Ve üstelik de faksın bulunduğu, İnternet'in bulunduğu ve her türlü komünikasyon imkânlarının bulunduğu bir dönemde bana söyler mısınız enformasyon müşaviri gidip de dışarıda ne yapacak; hiçbir şey yapmıyor, sadece sefarette oturuyor, sabah geliyor akşam gidiyor zamanını doldurup. Sonra nereden gidiyor bu; suyu bulunmayan 20 bin Anadolu köyünden...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın İnan, tekrar süre vereyim mi efendim?

KÂMRAN İNAN (Devamla) - Hayır vermeyin de, son 10 dakikamı kullanayım...

BAŞKAN - Ben size epey zaman verdim, isterseniz Grup sürenizi 5 dakika daha uzatayım.

KÂMRAN İNAN (Devamla) - Lütufkârsınız; belki ötekiler kadar...

BAŞKAN - Peki efendim. Efendim, bitti süreniz o zaman. Size çok fazla süre verdim.

KÂMRAN İNAN (Devamla) - Hayır "vereyim" dediğiniz için...

BAŞKAN - Siz, şimdi 10 dakikanızı kullanacaksınız değil mi efendim? Daha sonra 10 dakikanızı kullanacaksınız?..

KÂMRAN İNAN (Devamla) - Sayın Başkan biraz müsamaha ederseniz...

BAŞKAN - Ben, size zaten çok müsamaha ettim; yine eksüre veriyorum efendim.

Buyurun.

KÂMRAN İNAN (Devamla) - Minnettarım.

Değerli milletvekilleri, bu faslı burada bırakıp, sizin, kabulü istikametindeki oylarınızı rica edeceğim; fakat, bu kürsüye çıkmışken ve dış teşkilat konuşulurken, televizyonun başındaki insanlar, haklı olarak, bugün, Türk kamuoyunu ve gündemini birinci derecede işgal eden gelişmeler hakkında söz etmememizi yadırgarlar. Bundan dolayı, izninizle, o, biraz da hissî çerçeveye doğru giren konular hakkında, belki Hükümete de yardımcı olur diye, birkaç görüşümü arz edeyim.

Bir defa, başında şunu belirtmek lazımdır ki, bu gibi yanlışlıklar veya meydana gelen olaylardan siyasî prim almayı düşünen bir parti değiliz ve düşünen bir parti de yoktur. Binaenaleyh, bunu katiyen akla getirmemek lazım. Bu gibi teşebbüslerde de -gensoru, genel görüşme önergeleri verildi- maksat, Sayın Hükümeti yıpratmak değil. Hamtolsun, bu konuda Hükümetin bize ihtiyacı da yok, kendisi, gayet maharetle bunu götürüyor; bunu da üzülerek arz edeyim. (ANAP, DSP ve CHP sıralarından alkışlar)

Maksat nedir? Bu gibi bazı yanlışlıklar -bilinçli veya bilinçsiz, tecrübeli veya tecrübesiz- Hükümete zarar verme boyutlarını aşarak, millete ve sisteme, millî menfaatlara zarar verme noktasına geldiğinde susarsanız, sorumluluğa katılmış olursunuz ve ondan dolayı, bazı noktaların altını çizmek istiyorum.

Değerli milletvekilleri, birinci söylemek istediğim -bugün güvenoyu alma itibariyle Sayın Hükümetin tam üçüncü ayı doluyor, 8 Temmuzdaydı- üç aylık bir sayın hükümetin, önünde bu derece mühim ve öncelikli iç meseleleri bulunan bir sayın hükümetin sayın başbakanı uzun iki tane dış seyahat yapmaz. Bu, dünyada görülmemiştir.

İkincisi, yeni sayın başbakanlar, ziyaret kabul eder, ziyarete gitmez. Kaldı ki, eğer, o sayın başbakan, Türkiye Cumhuriyeti Sayın Başbakanı, büyük bir tarihi olan ve büyük bir güç olan bir devletin Sayın Başbakanıysa, yapacağı ziyaretlerde iki üç defa davet alır, inceler ve ondan sonra kararını verir. Kaldı ki, bir sayın başbakanın ziyareti, devlet hayatında mühim bir hadisedir; milletlerarası ilişkilerde mühimdir, altı aylık bir çalışma ve altyapı hazırlanmasını gerektirir. Öyle sümmettedarik "geliyorum" demek rahatsız edici olur.

Mısır seyahati, Mısır yönetiminin, üç saat Sayın Başbakanı meydanda bıraktığı anda kesilmeliydi... Mısır beni nasıl bekletir?!.

Şimdi, bakınız, bu yöreler, Mısır olsun Libya olsun bize yabancı yöreler değildir. Bunu biliyoruz. Bugün, Kahire'nin ortasındaki Kavalalı Mehmet Ali Paşa heykelinin dibindeki yazıları benden iyi bilmeniz lazımdır.

Binaenaleyh, benim tarihime dil uzatıyor Libya Devlet Başkanı. Kendisinin üç günlük tarihi olup olmadığı şüpheli bir zat, benim bin yıllık tarihime nasıl dil uzatabilir?!. (ANAP, DSP ve CHP sıralarından alkışlar)

Değerli milletvekilleri, Sayın Başbakan muhalefetteyken, hükümetlerin Batı dünyası ile ilişkilerinde, bizim tarihimiz ve büyüklüğümüzle uyumlu olmayacak şekilde veya uyumlu şekilde hassasiyet göstermediğinden, çok defa haklı olarak şikâyet ederdi. Peki bugün, aynı şikâyeti bizim tekrar etmeye hakkımız yok mudur? Yani, bütün Akdeniz'e hükmeden ve dörtyüz yıl Libya'da bulunan koca bir imparatorluğun Sayın Başbakanı Libya'ya gidecek, misafir olacak ve ev sahibi de, kendilerine, kendi şahsına ve onun şahsında Türk Devlet ve Milletine bu saygısızlık ve hakarette bulunacak... Ki, bunun en bariz ifadesini de saygı duyduğum ve tutumunu da takdirle takip ettiğim, sağduyu sahibi Sayın Gül yapmıştır "deli saçması, çılgınlık" diye. Bunlara dikkat etmek lazımdır.

Değerli milletvekilleri, 1716'da Paris'e giden ilk devamlı Türkiye Büyükelçisi Yirmisekiz Çelebi Mehmet Efendi, vardıktan sonra Fransız idaresine diyor ki "Beni saraydaki törenlere davet edecekseniz, bilin ki yalnız kralın yanında otururum. Zira, ben Babıali'nin sefiriyim." Ve yine Fransa'ya giden bir Türk büyükelçisi, kralın huzuruna çıkarken kapının eşiği dar geliyor, eğilmesi gerekiyor, eğilmemek için sırtını dönerek içeriye giriyor "çünkü, ben Babıali büyükelçisiyim" diyor.

O devletin tarihiyle gelen bir milletiz ve bugün de sizi temin ederim, eğer hükümetler yeterince kudretini ortaya koyabilse, dünyanın önde gelen büyük bir gücü arasındayız. Bu gücün sahibi Sayın Başbakanlar ve sayın bakanların dışarıda sergiledikleri manzaralar, bekletilmeler randevular ve ondan sonra son seyahat...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın İnan, size bir ek süre daha veriyorum; lütfen bitirin.

KÂMRAN İNAN (Devamla) - Bitiriyorum efendim.

Hayatta, zarurî ve şart olanlar yapılır. Zaruret, bugün Türkiye'dedir. Ben genişlemeden yanayım. Ben, Türk diplomasi coğrafyasının, Kuzey Amerika ve Avrupa'yla sınırlanmasına karşıyım. Ben, Türkiye'nin, millî menfaatları gerektirdiği zaman "hayır" demesini bilmesi gerektiğini bilen ve bu konuda bir de kitap yazmış bir insanım; ama, bütün mesele şudur: Dünyadaki en küçük devletle olan ilişkileriniz, bütün devletlerle olan ilişkilerinizin bir fonksiyonudur, bunları izole edemezsiniz. Şu memlekete gittiğiniz zaman dünyada, ilişkileriniz bulunan 180 memleket, şu veya bu şekilde ilgilenir.

Binaenaleyh, evet, hareketimde hürüm; ama, hareketimi sınırlayan yine millî menfaatlardır ve bir de, kabul buyurun ki, içinde bulunduğumuz milletlerarası kuruluşlar -NATO'suyla, Avrupa Birliğiyle, gümrük birliğiyle, Avrupa Konseyiyle- veya ikili anlaşmalar, çok defa, sizin millî iradeniz ve hareket serbestinize sınırlamalar getirir; bu kaçınılmazdır; bütün memleketler için böyledir. Onu yok telakki ederek yürüdüğünüz zaman ters düşersiniz.

Şimdi, Libya bakımından asıl üzerinde durulması gereken bir husus var: Libya, Amerika'nın veya Batı'nın koyduğu değil, Birleşmiş Milletlerin koyduğu bir ambargo altındadır. Ben, Birleşmiş Milletler üyesiyim -aynen Irak gibi- buraya uymaya mecburum; bu, bir nevi, milletlerarası hukukun gereğidir. "Bu haksız" diyebilirim; ama, haksızlığın mücadelesini, gider, Birleşmiş Milletlerde veririm; Irak için verdiğim gibi; yoksa "bu haksızdır, ben bunu dinlemem, giderim" dediğiniz zaman, dünyanın geri kalanını karşınıza almış olursunuz; sonra, üzülürsünüz, rahatsız olursunuz.

Biz, içinden, yaşayarak geldik. 1974 Kıbrıs harekâtından sonra, Batı, çok rahatsız oldu ve kendi medeniyetinin mensubu bir kitle insana karşı harekât yaptığımızdan dolayı, bizi, gizli ekonomik ambargo altına aldı. Türkiye, büyük sıkıntılar çekti. Ben, o zaman, bir ara, Sayın Başbakanın, başbakan yardımcısı olarak bulunduğu bir hükümette bulundum. Enerji temini için günde 500 bin dolar bulamıyorduk ve ben, aynı sıkıntılarla, Bağdat'a gittim; birikmiş olan 150 milyon dolar borcumuzun tecili ve boru hattının kesilmemesi...

Vesilesi gelmişken, burada, bir hatıramı Yüce Meclise nakledeyim Sayın Başkanın müsamahalarını fazla istismar etmeden.

Beni, Hükümetin talebi ve kararıyla... Yoksa, şahsen bana verilmiş en büyük cezadır. Osmanlı İmparatorluğunun külleri üzerinde bitmiş büyük bir cumhuriyetin bir bakanı olarak, yüzyıllarca eyaletim olan bir yerin başkanına gidip de borç tecilini istemek, bir insana verilebilecek en büyük cezadır; bu cezayı sineye çektik. 26 Ağustos 1977... Sayın Saddam kabul etti ve de iki dakika, böyle, havada gözleri; katiyen iltifat yok ve ben durumu anlattım. Dedi ki "bunu komuta konseyi kararlaştırır, oraya götürürüm." Tabiî, tavrıyla, bakışıyla, fazlasıyla rahatsız olduk. O, aslında, tarihî intikamı alıyordu bana yukarıdan bakmakla. Ben de, sıkıntı içerisinde; ama, orada bir sözü söyledim. Dedim ki, Sayın Başkan, bu petrol sizindir, istediğiniz zaman kesersiniz; ama, bunun kaynağı tükenebilir. Bende ise size iki tane hayat damarı akıyor, Dicle ve Fırat; o tükenmez. Bir gün bu muamelenizi hatırlarsam, bizi herhalde anlarsınız. Ertesi gün tecil oldu. (ANAP ve DSP sıralarından alkışlar)

Şimdi, hamtolsun, Fırat üzerinde 90 milyar metreküp su depolarım var...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın İnan, lütfen... Efendim, sürenizi çok uzattım. (ANAP sıralarından gürültüler)

MURAT BAŞESGİOĞLU (Kastamonu) - 1 dakika verin Sayın Başkan.

BAŞKAN - Efendim, rica ediyorum... Tamam...

KÂMRAN İNAN (Devamla) - Dicle'de de, eğer, Hükümetiniz ilgi gösterir de, bizim yüzde 60'la bıraktığımız Batman, Kralkızı ve Dicle Barajlarını süratle tamamlarsa, onu da kontrol etmek suretiyle, dünyanın en güçlü bir yerine, durumuna geliriz.

Benim istirhamım, bütün bu meseleleri mütalaa ve mülahaza ederken, sizin çok defa bizden fazla hassasiyet gösterdiğiniz tarihimize bakın; nereden nereye gelmişiz. Cumhuriyetimizin büyüklüğüne bakın ve adımları öyle atın.

Beni asıl rahatsız eden, Kaddafi'nin münasebetsiz sözlerinden ziyade, Yüce Türk Devleti Sayın Başbakanının, onun ayağına ve çadırına gitmiş olmasıdır.

Saygılar sunuyorum. (ANAP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar; DSP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın İnan.

DSP Grubu adına, Sayın Ali Rahmi Beyreli; buyurun efendim.

DSP GRUBU ADINA ALİ RAHMİ BEYRELİ (Bursa) - Sayın Başkan, Türkiye Büyük Millet Meclisinin değerli üyeleri; Türkiye'nin dış örgütlenmesi ve dış atamalar konularını bütün yönleriyle incelemek üzere bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin olarak Demokratik Sol Parti Grubunun görüşlerini açıklamak üzere söz almış bulunuyorum; hepinizi Grubum ve şahsım adına saygıyla selamlıyorum.

Benden önce konuşan değerli konuşmacı Sayın Kâmran İnan'ın, yılların tecrübesiyle edindiği ve bizlere verdiği çok değerli bilgiler sonucu, bazı tekrarlara sebebiyet vermemek açısından benim de çok detaya girmem gerekmeyecek. Konuyu daha genel ele alacağım; ancak, yine de, yurtdışında yaşadığım sürede görmüş olduğum bir iki olayı aktarmak istiyorum.

Türkiye'nin, İtalya'nın Torino Kentinde bir konsolosluğu var. İtalya'nın Torino Kentinde Türk yaşamıyor. Bu konsolosluk, maalesef, Türk görevliler tarafından da çalıştırılmıyor. Buraya, geçmiş dönemde, Türkiye'de görev yapmış değerli bir İtalyan diplomatının oğlu, hatra binaen konsolos olarak atanmış ve bir iki İtalyan yardımcısıyla birlikte Türkiye adına görev yapıyor.

Türkiye adına ne görev yapıyorlar dersek; bir keresinde, Türk gecesi düzenlemek istedik ve - çünkü, orada, çeşitli uluslardan gelen temsilcilerle birlikte çalışıyorduk- kendilerine Türkiye'yi tanıtıcı hazır broşürler olup olmadığını sorduk, hiçbir şeyleri yoktu "sizde varsa bize verin" dedi Türk Konsolosluğu

Aynı şekilde, Venedik Kentinde tek bir Türk yaşamıyor; Türkçe bilen insan yok; ama, İtalyanlar, orada, Türkiye adına, Türkiye'den aldıkları maaşlarla görev yapıyorlar. Öyle sanıyorum ki -bazı ülkelerde de örnekleri varsa- orada, konsolosluklarda, yetkilerin babadan oğula geçtiği küçük beylikler oluşturmuşuz ve bunları Türkiye tarafından finanse ediyoruz ve maalesef, Türkiye'ye katkıları da hiç yok denecek kadar az, hatta hiç yok.

Değerli milletvekilleri, Türkiye'nin bölgesinde ve dünyada etkili olabilmesi, kalıcı işbirliğine yönelen sağlam ilişkiler geliştirebilmesi için elimizdeki bütün olanakları seferber etmemiz gerekmektedir. Bunun için, elbette, Demokratik Sol Parti Grubu olarak, Türkiye'nin yabancı ülkelerde gerektiği gibi temsil edilmesini sağlayan değerli bürokratlarımıza uluslararası ölçütlerde uygun donanım ve olanak sağlanmasını savunuruz; ancak, Türkiye'nin dışarıda temsilinin, özellikle 1980'lerden bu yana büyük bir savrukluk içinde yerine getirilmeye çalışıldığını da görüyoruz. Bu savrukluk, bir yandan büyük bir israfı getirirken, öte yandan da hizmetlerin gerektiği gibi yerine getirilmesine de engel olmaktadır.

1980'lerde Türkiye'ye egemen olan siyasal irade, devleti verimli ve etkili işletmek amacına yöneleceği yerde, ne pahasına olursa olsun erozyona uğratmak için seferber olmuştur. Bunun sonucu, devlet bürokrasisinin temel direklerinden olan Dışişleri ve Maliye Bakanlıklarının yetkilerinin azaltılması ve sulandırılması gündeme gelmiştir; hatta aynı dönemde Bakanlar Kurulu üyeleri arasında dünya devletleri paylaştırılarak, bakanlar, birbirleriyle herhangi bir tutarlı nedenle yan yana konması mümkün olmayan ülkelerle ilişkilerden sorumlu hale getirilmişlerdir. 1980'lerin bu anlayışına gerekçe olarak gösterilen, elbette, devleti zayıflatmak ya da her Bakanlar Kurulu üyesine eşit dış seyahat olanağı sağlamak değildi. Gerekçe, yeni uluslararası yapının özelliklerinin dış ilişkilerde uzmanlıktan yararlanmayı gerektirmesiydi.

Sayın milletvekilleri, gerekçe ne olursa olsun, bu anlayışın, bugün, Türkiye'nin dışarıda temsilini ne duruma getirdiği ortadadır. Devletin bütün birimleri, yabancı ülkelere temsilci yollamak, buralarda daimî temsilcilikler açmak konusunda birbirleriyle yarışmaktadırlar. Her dış temsilciliğimizde, yeteneği ve verimliliği tartışılabilecek olan danışmanlar kalabalığı vardır. Bu danışmanlıklara atananların büyük bölümü, yapılması gereken hizmetin gerektirdiği niteliklerden yoksundur.

Devletin çeşitli idarî birimleri, yurtdışında görevlendirmenin yönetmelikle düzenlenmesinden yararlanarak yurtdışı görevlere atanacaklarda aranan nitelikleri sulandırmak yolunu seçmektedirler. Örneğin, daha önce de belirtildiği gibi, pek çok birimin yurtdışı görevlendirme yönetmeliğinde, yurtdışına atanacaklarda aranan nitelikler arasında en başta sayılması gereken yabancı dil bilme koşulu çıkarılmıştır; hatta, bazılarında da sulandırılmıştır. Böylece, Türkiye, bugün, yurtdışına yolladığı binlerce personele trilyonlarca lira ödeyen ve bunun karşılığını alamayan bir ülke durumuna düşürülmüştür. Ayrıca, dışarıda ne yaptığı, hatta, ne yapabileceği belli olmayan, yabancı dil bilmediği için başkalarıyla iletişim kuramayan yüzlerce kişi, Türkiye'nin ulusal onuru bakımından da sakıncalar yaratmaktadır.

Dışişleri Bakanlığının yanı sıra, yurtdışı teşkilata sahip olan bazı bakanlık ve kuruluşlar, yurtdışındaki hizmeti verimli hale getirmek şöyle dursun, bir yandan da israfı artırmaktadırlar. Bu israf, pek çok yerde, büyükelçilik veya konsoloslukların dışında ayrı binalarda çalışan başka bakanlık ya da kuruluş temsilciliklerince daha da artırılmaktadır.

Bugün, uluslararası ilişkilerin kazandığı karmaşık nitelik, elbette, temsil hizmetlerinde uzmanlığı gerektirmektedir. Ancak, dış ilişkilerimiz bir bütündür ve eşgüdümsüz bir biçimde, dağınık bir biçimde yürütülemez. Bunun için, yeni bir yapılanma düşünülmelidir. Türkiye'nin dışarıda temsili işinin, yeniden ve asıl olarak, Dışişleri Bakanlığına bırakılması ve bu Bakanlığımızın, uzmanlık gerektiren hizmetleri bazı yeni düzenlemelerle yerine getirebilir hale getirmesi gerekmektedir. Birçok uzmanlık hizmeti, bugünkü teknolojik olanaklardan yararlanılarak, dışarıdaki Dışişleri personelinin hızla merkezdeki uzmanlık birimine danışmasıyla yerine getirilebilir. Ancak, bazı uzmanlık hizmetleri de vardır ki, bunların doğrudan doğruya uzman kişilerce yerinde yapılması gereklidir. Bu, özellikle uluslararası ekonomik örgütler bakımından doğrudur. Bunun için, Dışişleri Bakanlığı Teşkilat Yasasında yapılacak bir değişiklikle kariyer tanımlaması getirilerek, devletin ekonomik ve malî hizmetlerini belirli düzeylerde yerine getirmiş uzmanlardan yatay geçişle ya da geçici görevlendirmeyle Dışişleri Bakanlığının belirli sürelerle yararlanması sağlanabilir. Böylece, hangi nitelikteki memurların hangi bakanlık kadrolarından hangi düzeyde hizmet için gerekli olduğu saptanabilir.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; devletin dış temsil işlevinin içinde bulunduğu dağınıklık, yalnızca başka kuruluş ve bakanlıkların dış teşkilatlarının yarattığı bir olgu değildir. Dışişleri Bakanlığının durumunun da yeniden gözden geçirilmesi gerekmektedir. Bugün, Dışişleri Bakanlığında masalar vardır; ama, masa görev tanımları yoktur.

Dünyanın bütün ileri ülkeleri belirli bölge veya ülkelerle ilgili uzmanlığı dışişleri kadrolarında önkoşul olarak aramaya başlamışken, Dışişleri Bakanlığımızda böyle bir uzmanlık aranmamaktadır. Böyle olunca da -Türkiye'nin çok yakınındaki ülkeler ve bölgeler de dahil- dünyanın bizim açımızdan önemli yerlerini ve insan gruplarını tanıyan, bilen bir uzmanlar kadrosu oluşamamaktadır. Bunun doğal sonucu da, Türkiye'nin, dış politikasında sürprizlerle karşılaşması ve yakınında oluşan olayları başkalarının ardından izlemesi olarak ortaya çıkmaktadır.

Bugün, Dışişleri Bakanlığının, 93'ü büyükelçilik, 12'si daimî temsilcilik ve 59'u başkonsolosluk olmak üzere toplam 164 dış temsilciliği vardır. Bu temsilciliklerimizin hangilerinin ne kadar hizmeti yerine getirdiği, hangi diplomatik temsilcilerimizin Türkiye'nin siyasal ilişkileri bakımından önemli olduğu, hangi konsolosluk hizmetinin daha verimli hale getirilmesi gerektiği araştırılmalı ve saptanmalıdır.

Gündemde olan bir konu olması bakımından şunu da dile getirmeden geçemeyeceğim: son hafta dışpolitikadaki olaylar bütün ulusumuzu yaralamıştır; devletimizi bugüne kadar hiç yaşamadığı haksız durumlara düşürmüştür. Öncelikle, şunu bilmek ya da savunmak gerekir: Bir başbakan resmî bir ziyarette bulunmadan önce, o ziyaretin zemininin hazırlanması gerekir; gündemdeki temel konular üzerinde anlaşmaya veya uzlaşmaya varılması güvence altına alınır; eğer bu sağlanamamışsa, ziyaret yapılamaz, ertelenir. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Cumhurbaşkanı, Başbakanı, hatta bakanları, bu koşullar gerçekleştikten sonra dış ziyaret yapmak zorundadırlar.

Bu temel yaklaşımları dikkate almadan yapmaya çalıştığımız resmî dış geziler, doğal olarak, geçtiğimiz hafta yaşadığımız, tüm ulusumuzu üzmüş olan olaylarla karşılaşılması sonucunu doğurmuştur.

Sırf İslamî yapısı var diye, bir başka ülkenin terör örgütü temsilcilerini kabul ederseniz, onlarla görüşürseniz, daha sonra da o ülkeye ziyaret yaparsanız, o ülke de, haklı olarak, sizin gelişinizi erteler, geciktirir, size randevu vermez, sizin gelişinizde ve gidişinizde bayrağınızı çekmez, bu aymazlığı gösterir ve bunda da kendini haklı bulur.

Aynı şekilde, Türkiye aleyhinde haksız ve dayanıksız görüşlerini kamuoyuna defalarca duyurmuş bir lideri olan bir ülkeye önhazırlıkları yapmadan gitmeye çalışırsanız, onlar da "biz ne yaparsak yapalım, Türkiye ses çıkarmıyor" anlayışıyla, devlet büyüklerimizin olduğu ortamlarda aynı görüşlerini dile getirirler, Türkiye'nin toprak bütünlüğüne dil uzatırlar, bu cüreti gösterirler; buna hakları yoktur, bu davranışları bütün Türk Ulusunu yaralamıştır. Ne ulus olarak ne devlet olarak bu tür davranışları hak etmedik, böyle ağır muamelelerle bugüne kadar hiç karşılaşmadık, bundan sonra da umarım karşılaşmayız; bu, ilk ve son olur ve umuyorum, bu gezi resmî niteliğe kavuşmaz. (DSP sıralarından alkışlar)

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Demokratik Sol Parti Grubu olarak, Türkiye'nin dış teşkilatlanmasının bütün yönleriyle ve ayrıntılarıyla gözden geçirilmesi gerektiğini düşündüğümüzü ve bu amaçla bir Meclis araştırması açılması önerisini desteklediğimizi belirtmek isterim.

Demokratik Sol Parti Grubu adına, Yüce Kurulumuzu saygıyla selamlarım. (DSP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Rahmi Beyreli.

Refah Partisi Grubu adına, Sayın Abdullah Gencer; buyurun. (RP sıralarından alkışlar)

Sayın Gencer, süreniz 20 dakika.

RP GRUBU ADINA ABDULLAH GENCER (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ANAP Bitlis Milletvekili Sayın Kâmran İnan ve 24 arkadaşının, dış teşkilat, tayin ve seyahat konularının bütün yönleriyle incelenmesine yönelik, Meclis araştırması açılmasıyla alakalı, Meclis Başkanlığına verdikleri önerge üzerinde Refah Partisi Grubunun görüşlerini açıklamak üzere huzurlarınızdayım; şahsım ve Grubum adına, Yüce Heyetinizi hürmetle selamlarım.

Asırlardan beri, ihtiyar dünya üzerinde yaşayan milletler ve onların meydana getirdiği devletler, birbirleriyle değişik usul ve yollarla irtibat kurmuşlardır. Zaman içerisinde, devletlerarası ilişkiler, bu ilişkilerin getirdiği şartlar neticesi bu irtibat,büyükelçi, konsolos gibi sıfatları haiz şahıslar ve bu şahısların yönetiminde oluşturulan kurumlar aracılığıyla günümüzdeki sistem içerisine girmiştir.

Tarih içerisinde, dünyaya birçok konuda önderlik yapmış bir milletin torunlarının, zor şartlarla; ama, azim ve fedakârlıkla kurdukları Türkiye Cumhuriyetinin, eski adıyla Hariciye Vekâleti, yeni adıyla Dışişleri Bakanlığı yurtdışında, ülkemizin ve aziz milletimizin sosyal, kültürel, insanî ve ekonomik haklarını korumak, asıl olan, dünya devletleri arasında Türkiye Cumhuriyeti Devletinin hakkı olan yerini almasında gereğini yapmak üzere yetişmiş elemanlarıda göndermiştir.

Dışişleri Bakanlığımız mensupları, yurtdışında ülkemizi gerektiği gibi temsil etme ve devletlerarası hukukun içerisinde üzerlerine düşen görevleri gereği şekilde yerine getirme gayretinde olmuşlardır ve bu gayretle görevlerini devam ettirdikleri kanaatindeyim. Bu konuda emeği geçen ilgili herkese teşekkür ediyor, görev şuuru içerisinde görevi başında ölenlere de Yüce Allah'tan rahmet diliyorum.

Dünya küçülmeye başladı, uzay hızıyla hareketlilik arttı ve bu durum bütün hızıyla devam etmektedir. Bu durumun getirdiği şartlar sonucu, özellikle Türkiye'den yurtdışına işçi akını başladı; 1960'lı yıllardan itibaren, özellikle Avrupa'ya işgücümüz yerleşmeye başladı. Bugün, yurtdışında 4 milyona yakın insanımız mevcuttur; en uzak ülke olan Avustralya'da bile 150 binin üzerinde insanımız yaşamaktadır. Yurtdışına yerleşen bu insanlarımızın, elbette, insanî değerler içerisinde ihtiyaçları olup, bu ihtiyaçların karşılanmasında, kabul edilen devletlerarası hukukun uygulanması suretiyle, devletimizin temsilcilikleri aracılığıyla gereği yapılmaktadır ve yapılması da gerekmektedir.

Devletlerarası ilişkilerde, ticaretin dünyadaki boyutları ve ülkelerin bu büyük pastadan pay alma çalışmalarına Türkiye'nin de katılması icap etti. Yurtdışındaki çocuklarımızın mevcudiyeti, bunların devletimize ve milletimize bağlılığının kopmaması, öğretmen atanmasını gerektirdi; aynı şekilde din görevlisi ihtiyacı da bundan doğdu ve bunun neticesi, 1980'li yıllardan itibaren din görevlileri de gönderilmeye başlandı; böylece ihtiyaçlar arttıkça, Dışişleri Bakanlığının yurtdışındaki personel sayısı da arttı. Sayın Dışişleri Bakanlığı yetkililerinin bana vermiş oldukları bilgilere göre, yaklaşık 7 500 civarında personel gözükmektedir; ki, biraz önce Anavatan Partisi Grubu adına konuşan, önerge sahibi Sayın Kâmran İnan, bu sayının çok daha fazla olduğunu ifade ve beyan ettiler.

Değerli milletvekilleri, şu anda, değerli arkadaşlarımızın bize verdikleri bilgiler çerçevesinde, Dışişleri Bakanlığının, yurtdışında, mesleklere göre görev yapan arkadaşlarımızın, görevlilerin sayısı şöyle: Meslek memuru, hukuk müşaviri ve uzman müşavir 512; idarî memur, haberleşme, teknik personel ve mahallî kâtip 471; güvenlik görevlisi 361; sözleşmeli personel 2 157; diğer kuruluşların meslek memurları 481; diğer kuruluşların sözleşmeli personeli 158 olmak üzere 4 140; din görevlisi 1 025; öğretmen 1 166; böylece 6 331'e ulaşıyor. Kültür Bakanlığının, Çalışma Bakanlığının ve diğer bakanlıkların da temsilcilerini ilave ettiğimizde, bu sayı 7 500 civarına gelmektedir.

Değerli milletvekilleri, bu personel, elbette, hizmetlerini en güzel şekilde yürütecektir. Bunun için de, bu değerli personelimizin emirlerine 116 adet makam ve hizmet aracı tahsis edildiği, bu araçların Mercedes-500 SEL'lerden, 300, 320 ve 420 tipi Mercedeslerden meydana geldiği, yine yetkililerin verdikleri bilgilerden anlaşılmaktadır. Bunların toplam maliyeti 39 621 964 Deutsche Marktır.

Değerli milletvekilleri, şu ana kadar size teknik bir bilgi vermeye gayret gösterdim.

Dışişlerinin yurtdışındaki personele yapmış olduğu harcama, aşağı yukarı 10 trilyondan fazla bir miktarı ortaya koymaktadır ve bu miktarla yurtdışındaki hizmetler yürütülmeye gayret edilmektedir.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; şu ana kadar, sadece, sizlere, yurtdışındaki teşkilatlarımızın ekonomik durumunu, personel sayısını ve görevlerini anlatmaya gayret gösterdim. Ancak, değerli konuşmacıların da ifade ettikleri gibi, her geçen gün personel sayısının artma eğilimi söz konusudur. Aynı zamanda, bu personelin, daha lüks içerisinde görev yapma arzusu mevcuttur. Biz, personelimizin, ülkemize, milletimize en güzel şekilde hizmet vermesinden yanayız; ancak, bütün yurtdışı çalışmalarının gerekliliğini vurgularken, bazı hususların da bu araştırma önergesi çerçevesinde incelenmesinin faydalı olacağı kanaatindeyiz. Bu gerekçeleri şöylece sıralamak mümkündür:

Dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi, Türkiye'de de, devletin küçültülmesi, masrafların azaltılması çalışmaları yürütülmektedir. Yurtiçinde bu çalışmalar sürdürülürken, yurtdışında devletin güçlendirilmesi anlayışının mutlaka terk edilmesi gerekmektedir. Mesela, Hazinenin temsilcisi var. Maliyenin temsilcisi var, Ticaret Bakanlığının temsilcisi var; halbuki, iyi yetiştirilmiş, gerçekten, atom çekirdeği misali, güçlerle donatılmış, iyi dil bilen, Avrupa'yı ya da bulunduğu ülke şartlarını fevkalade güzel bilen bir elemanı, bu üç kurum adına değerlendirdiğimizde, iki personele harcadığımız masrafı ortadan kaldırmış oluruz.

Ayrı bakanlıklarda... Mesela, Kültür Bakanlığının temsilciliği var, aynı zamanda, eğitim müşavirleri, eğitim ataşeleri var. Dolayısıyla, her ikisi de diğerinin görevini yapabilecek durumdadır. Dolayısıyla, yine, iyi yetişmiş, dil bilen elemanlarımızı bir birimde görevlendirmek suretiyle, her iki bakanlığın da temsilini sağlamak mümkündür.

Değerli milletvekilleri, ben, bir süre yurtdışında kalmış bir arkadaşınız olarak gördüğüm bazı şeyleri de burada hatırlatmadan geçemeyeceğim. Bu, özellikle, öğretmenler ve din görevlileri konusudur.

Şu anda, sadece Almanya'da, okul çağında olan -anaokulundan üniversite son sınıfa kadar- 400 bin küsur öğrencimiz mevcuttur. Bunların 20 binden fazlası üniversite öğrencisidir. Özellikle ilkokul seviyesindeki, ortaokul seviyesindeki öğrencilere eğitim vermek amacıyla gönderilen öğretmenlerimizin, ülkemizi eğitim alanında ne kadar temsil edebildiklerinin ve yavrularımızı ne kadar millî menfaatlarımız çerçevesinde yetiştirebildiklerinin mutlaka araştırılması ve tartışılması gerektiği kanaatindeyim; çünkü, Belçika'daki bir kız öğrencimiz bize şunu ifade etmişti: "Ben, lisenin son sınıfına geçmiştim. Belçikalı öğretmen bana demişti ki, başörtüyle sınıfa geliyorsun, sebebi nedir? Ben inanıyorum, inandığım gibi yaşıyorum; sebebi budur. Ama, bir süre sonra Türkiye'den bir öğretmen geldi. Bu öğretmen geldikten sonra, Belçikalı öğretmen yine beni çağırdı ve 'bakın, siz bizi kandırıyormuşsunuz; aslında, siz, kendi ülkenizde de okula başı açık girmek zorundaymışsınız' dedi." Bu şekilde, Türkiye'den, aziz Müslüman Türk Milletinin vergileriyle maaşını ödediğimiz öğretmen, orada, bir Belçikalıya bir öğrencisini gammazlayabiliyor. Dolayısıyla, bunların da mutlaka araştırılması gerektiği kanaatindeyim.

Değerli milletvekilleri, özellikle Diyanet İşleri Başkanlığı vasıtasıyla gönderilen din görevlilerinde de, Dışişlerimizin ya da yetkililerimizin adil davranmadıkları kanaatindeyim; çünkü, Almanya'da, yaklaşık 2,5 milyondan fazla insanımız yaşamaktadır. Bu insanlar, her şehirde, kendi inançlarını yaşamak amacıyla gerekli teşkilatlarını kurmuşlardır.

Alman Anayasasına göre ya da Fransız Anayasasına göre kurulmuş olan bu derneklerin -bize gerekli müracaatı yaptıklarında- bir kısmına görevli verilmekte; bir kısmına görevli verilmemektedir. Bence, bu da adelet anlayışına ters bir durumdur. Bu görüşmeler sonucunda, inanıyorum ki, bu önerge kabul edilecektir ve kurulacak olan komisyonun bu hususlara da değinmesini canı gönülden arzu etmekteyiz.

Değerli milletvekilleri, bugün, ülkemizde, Hükümetimiz, 54 üncü Cumhuriyet Hükümeti, israfın önlenmesiyle alakalı fevkalade önemli çalışmalar yapmaktadır; bu vesileyle, değişik kanun tasarıları getirmektedir. Ülkede israfı önleme çalışmaları yapılırken, biraz önce, çok değerli konuşmacıların, özellikle, sahasında gerçekten uzman bildiğimiz ve hürmet ettiğimiz Kâmran İnan Beyefendinin bizzat yaşayarak ifade ettiği duruma göre, dışarıda bir israf söz konusudur. Dolayısıyla, yurtdışındaki bu israfın da mutlaka önüne geçilmesi gerekmektedir.

Bana, Dışişleri Bakanlığından çekilen bir faksta, değerli bir Dışişleri mensubu arkadaşımız, maaşların miktarını ifade ederken "efendim, ortalama olarak 5-6 bin dolar" demektedir; ancak, muğlak bir ifadeyle "Avrupa'daki bürokratlara, büyükelçilere ve Amerika'dakilere bunun 3-5 misli ödenmektedir" demektedir. Yani, kesin rakam vermiyor; ama, siz, 6'yı 5'le çarptığınız zaman, o rakamın ne olduğunu ortaya koyarsınız.

Değerli kardeşlerim, gerçekten, bugün, ülkemizin, dışarıdaki görevlileriyle, içerideki çalışmalarıyla, mutlaka israfın önüne geçmesi gerekmektedir. Bu vesileyle, bu araştırma önergesinin, buna da vesile olacağını, sebep olacağını düşünerek, biz, Refah Partisi Grubu olarak, bu araştırma önergesini veren Sayın Kâmran İnan Beyefendiye teşekkür ediyor ve önergeyi destekleyeceğimizi açıkça beyan ediyoruz.

Değerli milletvekilleri, bizden önce, grupları adına konuşan bazı milletvekili arkadaşlarımız, bazı ifadelerde bulundular. Özellikle, bir ilim adamı olduğunu bildiğim ve "keşke" ifadeleriyle sözlerine başlayan Sayın Birgen Keleş Hanımefendiye bazı hususlarda hayıflandığımı ifade etmek istiyorum.

Evet, "Afrika'ya ziyareti neden düşünüyorsunuz" dediler. Ben, Birgen Hanıma soruyorum: Afrika, bu dünyanın dışında bir kıta mıdır acaba?.. (RP sıralarından alkışlar) Afrika'yla, sadece ve sadece biz mi diyalog kuruyoruz?.. Afrika ülkelerinden birisi olan Nijerya olimpiyatlarda şampiyon olmadı mı?.. Futbolda bile kulüplerimiz Nijeryalıların peşine düşmedi mi?.. Dünyanın petrol üreten en büyük ülkelerinden bir tanesi değil mi?.. Biz, ürettiğimiz şeyi satmak istiyoruz ve onlardan da almak istiyoruz. Birgen Hanıma yine soruyorum: Eğer geçen yıl Konya Ovasını gezmiş olsalardı, Çeltik'te, Yunak'ta yetiştirilen soğanın nasıl yerlere döküldüğünü, nasıl çukurları doldurmak için kullanıldığını ve aziz milletin ürettiği şeyi satamamaktan ne büyük ıstırap çektiğini elbette görürdü. Ben inanıyorum ki, aslında Birgen Hanım da bizim düşündüğümüz şeyi düşünüyor; yani, bu ülkenin ürettiği şeyi satalım ve ülkemizin menfaatına olan şeyleri istediğimiz yerden alalım; elbette; ama, tabiî ki bu kürsü siyaset kürsüsü; bu kürsüye çıkanlar "her şeyden bahsettik, biraz da bütçeden bahsettik" diyebiliyorlar zaman zaman. Zannediyorum değerli arkadaşımızın konuşmasını böyle algılamak doğru olacaktır.

Değerli milletvekilleri, saygı duyduğum değerli Dışişleri elemanlarından ANAP Milletvekilimiz Kâmran İnan Beyefendi de, çok nazik üslubuyla bazı hususlara atıfta bulundular.

BÜLENT ATASAYAN (Kocaeli) - Eleman değil...

ABDULLAH GENCER (Devamla) - Kendilerine, her şeyden önce, bir küçük kardeşi olarak hürmetlerimi arz ediyorum; ancak, Kâmran Bey şunu bilmeli ki, birçok başbakanımız, yıllarca bizimle savaşmış, binlerce insanımızın şehit olmasına sebep olmuş ülkelere zeytin dalı uzatmışlar, hatta "geliniz, kucaklaşalım, görüşelim" demişlerdir. Biz, bu ülkenin sulh ülkesi, bu dünyanın sulh dünyası olmasını istiyoruz. Elbette Yüce Atatürk de bunu söylüyor: "Yurtta sulh cihanda sulh." Biz, bunu istiyoruz; dolayısıyla, kapalı kapıların mutlaka aralanması gerekiyor, çekilen ellerin mutlaka ele alınması gerekiyor; çünkü, bu, sadece bir parti için değil, bir hükümet için değil, 65 milyonluk bir ülkenin menfaatı ve geleceği için çok önemlidir.

Değerli kardeşlerim, yine, değerli büyüğümüz Kâmran İnan Beyefendi üzüntüsünü belirttiler, Osmanlının torunu bir ülkenin başbakanının çadıra, Kaddafi'nin ayağına gitmemesi gerekir" dediler. (ANAP ve DSP sıralarından "Doğru, doğru" sesleri)

Değerli kardeşlerim, bu doğrudur belki; ancak, şu tespiti de yapalım. 21 milyon kilometrekare topraktan elimizde kalan 1 milyonun altında bir topraktır ve bunun dışındakiler, maalesef ya da maalmemnuniye birer devlet olmuşlardır; isteseniz de istemeseniz de devlet olmuşlardır; ama, o devlet çadırda mı yaşıyor, sarayda mı yaşıyor, nerede yaşıyor, onların içişlerine karışmak Yüce Türk Milletinin gerçekten haddi değildir. Bu vesileyle, değerli kardeşlerim, bir devlet adamının başka bir devlet adamıyla görüşmesi esnasındaki ortamı bizatihi o devlet hazırlar.

Bu bakımdan, Sayın Başbakanımızın ne kadar iyi niyetli olduğunu, samimî olduğunu ve 80 milyar dolarlık dışborca, katrilyona varan içborca, biraz önce Sayın İnan Beyefendinin ifade ettiği gibi, okula çocuğunu gönderemeyen insanların derdine, 11 milyon işsize ve 6 milyon gizli işsize iş bulabilmenin çözüm yollarını aradığını çok iyi biliyorum; dolayısıyla, hangi partiye mensup olursak olalım, şu Yüce Meclisin çatısı altında bulunan hepimizin aslî görevi, şu ülkenin menfaatı için atılan bütün adımlara destek olmaktır.

İşte biz, Sayın Kâmran İnan'ın bu araştırma önergesini böyle bir adım olarak görüyoruz ve Refah Partisi Grubu olarak canı gönülden destekliyoruz.

Bu duygu ve düşüncelerle Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum efendim. (RP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Abdullah Gencer.

Doğru Yol Partisi Grubu adına, Sayın Halil Yıldız; buyurun efendim. (DYP sıralarından alkışlar)

Süreniz 20 dakika Sayın Yıldız.

DYP GRUBU ADINA HALİL YILDIZ (Isparta) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Dışişleri Bakanlığının dış teşkilat, tayin ve seyahatler konularını incelemek üzere verilen Meclis araştırması hakkında Doğru Yol Partisi Grubunun görüşlerini açıklamak üzere söz almış bulunuyorum; bu vesileyle hem şahsım hem de Grubum adına hepinizi saygıyla selamlıyorum.

1990 yılı sonrasında, bölgemizdeki ve dünyadaki gelişmelerin de etkisiyle, Türk dış politikasının gündemindeki konular, geçmişle ölçülemeyecek bir şekilde artmış ve çeşitlenmiş; tarihî ve kültürel bağlarımızın olduğu yeni devletler ortaya çıkmıştır.

Türkiye, istikrarsız ve sıcak çatışmalara sahne olan bir coğrafya kuşağında yer almaktadır. Balkanlar, Karadeniz havzası, Kafkasya, Ortadoğu ve Orta Asya kuşağı, bugün, dünyanın en hassas coğrafyasını oluşturmaktadır. Türkiye, bölgesel bir güç olarak, bu duyarlı coğrafyada önemli bir rol oynamaktadır. Dışişleri Bakanlığı, bu rolün gereklerini yerine getirebilmek için, halihazırda, sayılı personel ve sınırlı malî kaynaklarla yoğun bir mesai vermektedir. Ayrıca, ülkemizin yüklenmek zorunda olduğu misyon gereği, başta tarihî ve kültürel bağlarımızın olduğu ülkelerin kalkınmalarına yardımcı olmak maksadıyla, 1992 yılında, Dışişleri Bakanlığına bağlı, kısa adı TİKA olan Türk İşbirliği ve Kalkınma Ajansı kurulmuştur.

Coğrafî konumu dolayısıyla, Türkiye'nin, uluslararası her konuyu takip etmek ve karşılaştığı sorunları izah etmek gibi bir mecburiyeti vardır. Boğazlardan petrol tankerlerinin geçişi bunun en güzel misalidir; zira, kamuoyu yanıltılabilmektedir. Bosna-Hersek konusunda ülkemiz tarafından gerekli müdahaleler zamanında yapılmasaydı, bu sonucun alınması mümkün olamazdı. Başka bir deyimle, bölgesel bir güç olarak, 12 komşusu bulunan Türkiye, dünyadaki gelişmeleri yakından takip edebilmek ve meseleleri ilk ağızdan anlatabilmek açısından, bir bakıma, her ülkede büyükelçilik bulundurmak zorundadır. Bazı ülkelerin, mesela, İsrail'in uygulamakta olduğu bu yöntemi, bizim de, daha etkili bir şekilde uygulamamız gerekmektedir. Diğer taraftan, Türkiye'nin, yabancı ülkelerde 3,5 milyon vatandaşının yaşadığı da unutulmamalıdır. Bugün, Moğolistan'da bile bir Türk okulu bulunmaktadır. İktisadî, ticarî ve kültürel ilişkilerimizi geliştirebilmemiz için, temsilciliklerimizin daha da yaygınlaştırılıp güçlendirilmesi ayrı bir önem arz etmektedir.

Değerli milletvekilleri, halen, 93'ü büyükelçilik, 12'si daimî temsilcilik ve 61'i de başkonsolosluk olmak üzere toplam 166 dış temsilcilikte görev yapan meslek memuru, hukuk müşaviri ve uzman müşavirin toplam sayısı 493'tür. Başka bir deyişle, temsilcilik başına düşen bu kategorideki memurların sayısı -misyon şefleri hariç- sadece 2'dir. Merkezde çalışan meslek memurlarının sayısı ise, yalnızca 312'dir. Bu sayıya, idarî memurlar, hukuk müşavirleri ve danışmanlar eklendiğinde, toplam sayı 515 olmaktadır.

Diğer taraftan, dünyadaki ve bölgemizdeki gelişmelerin tabiî sonucu olarak, son elli yıl içerisinde yurtdışındaki misyon sayısı yüzde 322 oranında artarken, aynı dönemde personel artışı oranı yüzde 93 seviyesinde kalmıştır. Bunun en önemli sebebi, iç ve dış görev maaşlarının azlığı nedeniyle, açılan sınavlara başvuranların sayısının giderek azalmasıdır.

Yurtdışında, Dışişleri Bakanlığı haricinde teşkilatı bulunan Genelkurmay Başkanlığı, İçişleri, Maliye, Millî Eğitim, Tarım ve Köyişleri, Turizm, Kültür, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlıkları ile Dışticaret Müsteşarlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğünün toplam kadro adedi 648 olup, bunun, halihazırda 481'i kullanılmaktadır.

Bu memurların büyük bölümünün yabancı dil bilmedikleri ifade edilmektedir. 1991 yılında yürürlüğe giren bir yönetmelik uyarınca, kamu kurum ve kuruluşlarının yurtdışı teşkilatında görevlendirilecek personelinde, ÖSYM tarafından yapılan dil sınavlarında asgarî (C) seviyesinde başarılı olma şartı aranmaktadır. Bu şartın karşılanmasında azamî özen gösterilmektedir. Ancak, söz konusu kamu kurum ve kuruluşlarının bazı mensuplarının yabancı dil pratiğini ilgilendiren açığının kapatılması yönündeki çalışmalar da devam etmektedir.

Diğer taraftan, yurtdışında görevli personel sayısı 7 500 değil, 1 825'i devlet memuru, 2 315'i de sözleşmeli olmak üzere, 1 166 öğretmen ve 1 025 din görevlisi de eklendiği zaman toplam 6 331'dir.

Yurtdışında görevli bütün personele maaş olarak ödenen meblağ da, aylık yaklaşık 10 milyon dolar civarındadır.

Batılı ülkelerin ve Amerika Birleşik Devletleri büyükelçisinin Türkiye'deki maaşları 15 ilâ 20 bin dolar civarındadır. Bu ülkelerin büyükelçilerinin ve diğer büyükleçilik mensuplarının eğitim masrafları ve giderleri, hükümetleri tarafından karşılanmaktadır. Millî geliri bizden çok düşük olan Bangladeş ve Pakistan'da da durum aynıdır. Yunanistan, dış görevde bulunan bütün memurlara, dış maaşlarına ilaveten merkez maaş tutarını da döviz olarak ödemektedir. Her yıl memurlara ve ailelerine, yurtdışından Yunanistan'a gidiş-ödünüş uçak biletlerini sağlayan Yunanistan, ayrıca, yurtdışındaki büyükelçilik müsteşarlarına büyükelçi maaşının yüzde 30'u tutarında kira katkısı da yapmaktadır. Yunanistan, yurtdışında görevli memurlarının çocukları için, çocuk başına -yaşlarına göre- büyükelçi maaşının yüzde 6'sı ilâ yüzde 14'ü arasında ek ödeme yapmaktadır.

Yurtdışında görevli memurlarımızın maaşları tatminkâr olmaktan uzaktır. Orta Asya'daki Türk cumhuriyetlerinde görevli bir büyükelçinin maaşı, Meclis araştırma önergesinde belirtilen rakam olan 8 000 dolar değil, 5 100 dolardır.

Değerli milletvekilleri, diğer ülkelere kıyasla daha az maaş alanı yurtdışında görev yapan memurlarımız, çocuklarının eğitim masraflarının karşılanması gibi, Türkiye'den çok daha mütevazı ekonomik şartlar içerisinde bulunan ülkeler dahil, birçok ülke tarafından dış görevdeki memurlara sağlanan imkânlardan daha da azdır.

Meclis araştırması açılması talebinde, 1996 yılı içerisinde, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Teşkilatı (FAO) ve Dünya Ticarete Örgütü Teşkilatı nezdinde bir daimî temsilcilik açılması da eleştiri konusu yapılmaktadır. Güneydoğu Anadolu Projesinin tamamlanmasını müteakip, ülkemiz, dünyanın tarım ürünleri üretimi yapan en önemli ülkelerinden birisi olacaktır. GAP'ın günümüzde almış olduğu mesafe bile çarpıcıdır. Türkiye'nin önemli bir tarım ülkesi olması ile ekonomileri büyük ölçüde tarıma dayalı olan Orta Asya Cumhuriyetlerinin FAO ile yakın zaman içerisinde tesis ettikleri ilişkiler, Kostarika ve Honduras'ın da aralarında yer aldığı 39 ülkenin müstakil temsilciliği bulunan bu teşkilatta, Türkiye'nin de temsilcilik açmasında büyük rol oynamıştır.

Dünyanın yeni bir ticaret düzenine kavuşturulmasını teminen, 1 Ocak 1993 tarihinden itibaren, GATT sistemi yerine, Dünya Ticaret Teşkilatı kurulmuştur. Ülkemizin dünya ticaretindeki payını artırma yönündeki çabaları ve Avrupa Birliği ile tesis edilen gümrük birliği, Dünya Ticaret Teşkilatı nezdinde bir daimî temsilcilik açılmasında önemli bir rol oynamıştır. Yaklaşık birbuçuk yıldır faaliyette bulunan bu teşkilat nezdinde, halen, El Salvador ve Sri Lanka'nın da dahil olduğu 20 ülkenin temsilciliği vardır. Avrupa Birliğinin de Dünya Ticaret Teşkilatı nezdinde bir temsilciliğinin bulunduğu göz önüne alındığında, toplam 35 ülkenin, anılan teşkilat nezdinde faaliyette bulunduğu açıkça görülmektedir. Diğer yandan, Avrupa Birliği üyesi Fransa ve Almanya, Dünya Ticaret Teşkilatı nezdinde ayrıca temsil edilmektedirler.

Meclis araştırması talebinde, Dışişleri Bakanlığınca, 1995 yılı içerisinde, 55 milyon Alman Markına, 140 Mercedes 500 ve Mercedes Jeep alındığı belirtilmektedir. 1995 yılı içerisinde, 140 değil, 4'ü makam, 15'i de servis aracı olmak üzere toplam 19 adet taşıt satın alınmıştır. Bu alımlar için, 6 milyon 700 bin Alman Markı tutarında ödeme yapılmıştır.

Değerli milletvekilleri, yurtdışında Türkiye'yi büyük bir özveriyle temsil eden memurlarımıza yönelik, 1973 yılında başlayan ve 1984 yılına kadar devam eden menfur terörist saldırıları nedeniyle, misyon şefleri ve diğer görevlilerin can güvenliğini sağlamak amacıyla, zırhlı makam ve servis araçları satın alınmaya başlanmıştır.

Bu arada, bu vesileyle, yurtdışında görevleri esnasında şehit düşen değerli görevlilere de Cenabı Hak'tan rahmet diliyorum.

Bu şekilde, ilk olarak 1979 yılında alınmaya başlanan taşıtların sonradan zırhlanmış olmaları ve 1 tonun üzerinde zırhın getirdiği ilave ağırlık dolayısıyla sık sık arıza yaptıkları gözlenmiştir. Değişik ülkelerdeki misyonlarımıza dağıtılan taşıtların arızalarının giderilmesinde de önemli zorluklarla karşılaşılmış ve sonradan zırhlanmış bu taşıtlardan beklenen randıman alınamamıştır. Ekonomik ömrünü tamamlayan taşıtların yenilenmesi amacıyla son dört yıl içerisinde, 1992 yılında 22, 1993 yılında 39, 1994 yılında 19 ve 1995 yılında 19 zırhlı araç satın alınmıştır. Görüldüğü gibi, 1995 yılı, en az zırhlı taşıt satın alınan yıllar arasındadır. 1995 yılı içerisinde 140 zırhlı araç satın alınarak israf yapıldığı yolundaki beyanları, takdirlerinize bırakıyorum.Son beş yıl içerisinde zırhlı araç alımları için ödenen toplam meblağ 39 milyon 621 bin Alman Markıdır.

Son olarak, bir ülkenin dışişleri bakanlığında israf yapılıp yapılmadığının en somut göstergesi, o ülke dışişleri bakanlığı bütçesinin genel bütçe içerisindeki payıdır. Dışişleri Bakanlığı 1995 yılı bütçesinin genel bütçe içerisindeki payı binde 87'dir; 1996'da binde 57'ye düşmüştür. Genel bütçeden yüzde 1'in bile altında pay almakta olan Dışişleri Bakanlığı bütçesinin yüzde 21'i de uluslararası kuruluşlara katkı payı ödeneklerine ve din görevlileri ile öğretmenler gibi bakanlık dışındaki kuruluşların yurtdışındaki personelinin maaşlarının ödenmesine harcanmaktadır.

10 milyon nüfusa sahip Yunanistan'ın Dışişleri Bakanlığı bütçesi 288 milyon dolar, İsrail Dışişleri Bakanlığının 1996 yılı görünen bütçesi 244 milyon dolar olmasına rağmen, yurtdışında 3,5 milyon vatandaşı bulunan 65 milyonluk Türkiye'nin Dışişleri Bakanlığı bütçesinin 325 milyon dolar olması bütçemizin yetersizliğine en çarpıcı örnektir.

Pakistan ve Bangladeş gibi ülkeler bile yurtdışında bulunan memurlarına tam kira katkısı vermekte, çocuklarının eğitim masraflarını karşılamaktadır. Belki az gelişmiş bazı ülkelerin diplomatları hariç tutulursa, en düşük maaşla ve en az imkânla çalışanların Türk diplomatları olduğu bile söylenebilir.

Sayın milletvekilleri, Meclis araştırması açılması için verilen önergeye imza atan sayın milletvekillerinin ileri sürdüğü rakamlar oldukça tartışmalıdır. Sayın önerge sahiplerinin, bu bilgileri hangi kaynaktan aldıklarını, Yüce Meclis önünde izah etmeleri gerekmektedir.

Bütün bu açıklamaların ışığında, Doğru Yol Partisi Grubu olarak, bu Meclis araştırması isteğine katıldığımızı ifade ediyorum.

Bu vesileyle, bir kez daha hepinizi saygıyla selamlıyorum. (DYP ve RP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Yıldız.

Sayın milletvekilleri, gruplar adına yapılan konuşmalar bitmiştir.

BİRGEN KELEŞ (İzmir) - Sayın Başkan...

BAŞKAN - Efendim, bir dakika, sizin dilekçenizi aldım, gördüm; size de söyledim gördüğümü.

MAHMUT IŞIK (Sıvas) - Tamam Sayın Başkan, niye kızıyorsun ki?

BİRGEN KELEŞ (İzmir) - Gereğini yapıp yapmayacağınızı merak ettim efendim.

BAŞKAN - Sayın İnan, zaten gerekli açıklamayı yaptınız.

Evet, önerge üzerindeki konuşmalar bitmiştir.

Yalnız, Sayın Birgen Keleş, gönderdiği bir pusulada diyor ki: "Refah Partisi sözcüsü konuşmamı yanlış yansıttığı için, İçtüzüğün 69 uncu maddesi uyarınca söz istiyorum."

Konuşmanızın neresini yanlış yansıttı, onu açıklar mısınız?

BİRGEN KELEŞ (İzmir) - Efendim "Afrika'da ne işiniz vardı" dediğimi söyledi. Ben, öyle söylemedim. Bizim itirazımız, Afrika'ya seyahat düzenlenmesi değil, Afrika'ya, altyapısının hazırlanmadan, gerekli sonuçları hazırlanmadan gidilmesi ve orada hakarete maruz kalınması ve bunu içine sindirmesiydi.

BAŞKAN - Artık açıkladınız. Yani, "Afrika'ya" dedik; aslında, "Libya'ya niye gittiniz" anlamında...

BİRGEN KELEŞ (İzmir) - Efendim, ama sözlerimi yanlış aksettirdi.

BAŞKAN - Efendim, burada bir sataşma yok. Zaten, siz, maksadınızı açıkladınız. Ben, çok açık bir sataşma görmedim.

BİRGEN KELEŞ (İzmir) - Ben "sataşma" demedim, dikkat ederseniz, "sözlerimi yanlış aksettirdi" dedim.

BAŞKAN - Yanlış yansıtıldığı için... Bu, yanlış yansıtılmadı.

BİRGEN KELEŞ (İzmir) - Sataşma değil, yanlış yansıtma var.

BAŞKAN - Efendim, rica ediyorum; burada bir yanlış yansıtma yok.

BİRGEN KELEŞ (İzmir) - Ciddî bir yanlış yansıtma var.

BAŞKAN - Tamam efendim.

Önerge üzerindeki konuşmalar ve müzakereler bitmiştir.

KÂMRAN İNAN (Bitlis) - Teşekkürlerimle Sayın Başkan.

BAŞKAN - Meclis araştırması önergesinin öngörüşmesi tamamlanmıştır.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Meclis araştırması önergesi kabul edilmiştir.

Meclis araştırması yapacak komisyonun 9 üyeden kurulmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Komisyonun çalışma süresinin başkan, başkanvekili, sözcü ve kâtip üyenin seçimi tarihinden başlamak üzere üç ay olmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Komisyonun, gerektiğinde Ankara dışında da çalışabilmesi hususunu oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Sayın milletvekilleri, çalışma süremizin dolmasına çok az bir zaman kalmıştır. Bu itibarla, sözlü sorularla kanun tasarı ve tekliflerini görüşmek için 9 Ekim 1996 Çarşamba günü saat 15.00'te toplanmak üzere, birleşimi kapatıyorum.

Kapanma saati: 18.38

IV.-SORULAR VE CEVAPLAR (Devam)

B) YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI

1. -Kırklareli Milletvekili İrfan Gürpınar'ın, Trakya illerinde yaşanan kuraklık sonucu zarar gören çiftçi ve üreticiler için alınması gereken tedbirlere ilişkin Başbakandan sorusu ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Musa Demirci'nin yazılı cevabı (7/1051)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Başbakan Sayın Necmettin Erbakan tarafından yazılı cevaplandırılmasını müsaadelerinize arz ederim.

Saygılarımla.

İrfan Gürpınar

Kırklareli

Bilindiği gibi Trakya illeri Kırklareli, Edirne ve Tekirdağ'da bu yıl yoğun bir kuraklık yaşanmış ve üreticiler büyük sıkıntıya düşmüştür.

Özellikle buğday tarımında % 50'lere varan ürün kaybına uğramışlar ve büyük çapta zarar etmişlerdir.

Aynı şekilde devam eden kuraklık sebebiyle Ayçiçeği tarımda kötü durumda olup Ayçiçeğinde de %50'lerin üzerinde kayıp sözkonusudur.

Pançar ve Çeltikte de tehlike aynı boyuttadır.

Bunun sonucu Trakya köylüsü borçlarını ödeyemez, tarımsal girdilerini temin edemez, dolayısıyla tarım yapamaz hale düşmüştür.

Bunun sonucu olarak Hükümet ne gibi tedbirler almayı düşünüyor mu?

Yani;

1. Çiftçi ve üreticilerin Ziraat Bankasına, Kooperatiflere ve birliklere olan borçlarının ertelenmesi ve faizlerinin kaldırılması,

2. Düşük faizli, 1 sene ödemesiz kredi verilmesi düşünülüyor mu?

3. Tarıma devam edebilmek bakımından önümüzdeki sezon için üreticiye tohumluk ve diğer gidilerin temininde ne gibi kolaylıklar düşünülüyor?

Bunların dışında Hükümetinizin almayı düşündüğü tedbirler nelerdir?

T. C.

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı

Araştırma Planlama ve Koordinasyon

Kurulu Başkanlığı 4.10.1996

Sayı :KDD.BŞV.2.02/2414-66197

Konu :Trakya'da Kuraklığın Yol Açtığı Sorunlar

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Kırklareli Milletvekili Sayın İrfan Gürpınar'ın cevaplandırılması isteğiyle sayın Başbakan Necmeddin Erbakan'a yönelttiği bila tarih ve 7/1051-2736 sayılı soruyla ilgili bilgiler, aşağıya çıkarılmıştır.

Soru :Trakya İlleri Kırklareli, Tekirdağ ve Edirne'de bu yıl yaşanan kuraklık, buğday tarımında %50'lere varan, ayçiçeği tarımında % 50'lileri aşan pancar ve çeltikte de aynı boyutlara ulaşan ürün kayıplarına yol açmıştır. Bunun sonucu, Trakya çiftçisi borçlarını ödeyemez, tarımsal girdilerini temin edemez ve tarım yapamaz hale gelmiştir. Bu gelişmeler karşısında hükümet:

Bölge yetiştiricisinin Ziraat Bankası'na, birliklere ve kooperatiflere olan borçlarını ertelemeyi ve faizlerini kaldırmayı;

Düşük faizli ve bir sene ödemesiz kredi vermeyi;

Önümüzdeki sezon için tohumluk ve diğer girdilerin temininde kolaylık sağlamayı; düşünüyor mu?

Cevap :Ülkemizde tabiî afetlerden zarar gören yetiştiricilerle tarımsal işletmelerin durumları il veya ilçe hasar tespit komisyonlarında tespit edilmektedir. Bu tespitlerde en az %40 oranında ürün hasarı görülen yetiştirici ve tarımsal işletmelere, Bakanlığımızca tohumluk tahsisi yapılarak, Ziraat Bankası'nca dağıtımı sağlanmaktadır.

Benzer şekilde, komisyon kararlarında borçların ertelenmesi yönünde bir hüküm yer alıyorsa, bu durumda da, en az %40 ve daha fazla oranda zarar gören yetiştirici ve tarımsal işletmelerin borçları, Ziraat Bankası'nca banka mevzuatına uygun olarak, bir yıl faizli ertelenmektedir. Aynı durumdaki kooperatif ve birlik borçları için de, ya ertelemek ya da taksitlendirmek suretiyle yetiştiriciye ödeme kolaylığı sağlanmaktadır.

Tabiî afetlerden % 40 ve daha fazla oranda zarar gören yetiştirici ve işletmeler için borçların faizsiz ertelenmesi veya düşük faizli ve bir yıl ödemesiz kredi kullandırılması, Ziraat Bankası'nın usul ve mevzuat esaslarına göre mümkün görülmemektedir. Ancak bu durumdaki yetiştirici ve işletmelere, kooperatif ve birliklerce yeni kredi imkânları sağlanmak suretiyle mağduriyetleri bir ölçüde de olsa giderilmeye çalışılmaktadır.

Bilgilerinize arz ederim.

Musa Demirci

Tarım ve Köyişleri Bakanı

2.-İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı'nın, Başbakan özel korumalarının giriş-çıkış ve davranışlarına ilişkin sorusu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Mustafa Kalemli'nin yazılı cevabı(7/1433)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun TBMM Başkanı sayın Mustafa Kalemli tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Bülent Akarcalı

İstanbul

Başbakanın etrafında bulunup özel koruma olduklarını iddia eden kişilerin TBMM ana binasına giriş-çıkışları ve milletvekillerine karşı kaba tavırları sorun yaratmaktadır.

1. TBMM ana binasına giriş-çıkışlar ve kulislerde bulunma belirli kurallara ve bu kurallara uyma mecburiyetine bağlı olduğuna göre, bu kurallara tamamen ters olan bu durumla ilgili olarak ne gibi tedbirler alacaksınız?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı

Genel Sekreterliği

Kanunlar ve Kararlar Dairesi Başkanlığı 9.10.1996

KAN. KAR. MD:

Sayı :A.01.0.GNS.0.10.00.02-1433-3235/8607

Sayın Bülent Akarcalı İstanbul Milletvekili

İlgi :14.8.1996 tarihli yazılı soru önergeniz.

Başbakan özel Korumalarının giriş-çıkış ve davranışlarına ilişkin ilgi önergenizde yeralan soru aşağıda cevaplandırılmıştır.

Bilgilerinizi rica ederim.

Saygılarımla.

Mustafa Kalemli

Türkiye Büyük MilletMeclisi

Başkanı

Cevap 1. Başbakanın özel korumaları, Başbakanın refakatinde olmak kaydıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi ana binasına girebilmektedirler. Başbakanın Genel Kurul veya grup toplantısına katılması halinde, özel korumaları; görevlilerce kulislerden çıkarılmakta ve RPgrup odasında beklemeleri sağlanmaktadır.

3. -Ankara Milletvekili Ali Dinçer'in, Yalova Atatürk Köşkü bahçesindeki ağaçların kesildiği ididasına ilişkin sorusu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Mustafa Kalemli'nin yazılı cevabı (7/1413)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Sayın Mustafa Kalemli tarafından yazılı olarak cevaplandırılması hususunda gereğini saygılarımla arz ederim.

Star logosuyla yayın yapan televizyon kanalında yayınlanan bir programda, Yalova Atatürk Köşkü bahçesindeki ağaçlarına kesildiği haberleri yer almıştır.

Atatürk'ün kurmuş olduğu Cumhuriyet Halk Partisi milletvekili olmanın dışında, ağaçlandırma seferberliği öngören, doğa tahribatı yapan kişilere ağır ceza yaptırımları getiren kanunları çıkaran bir parlamentonun üyesi olarak büyük üzüntü duydum. Bu nedenlerle aşağıdaki soruları yüce makamınıza yöneltme gereğini hissettim.

Bu haber doğru mudur?

Doğru ise, dinlenme tesisi yapılması kararı ne zaman verilmiştir? Kim vermiştir?

Bu karara Meclis üyelerimizin oluru alınmış mıdır?

Millî Saraylar ve Köşkler daha iyi korunacağı düşüncesiyle, isabetli olarak Meclis yönetimine bırakılamış, bugüne kadar da bu görev layıkıyla yerine getirilmişken, bu uygulamayı haklı bulmak mümkün müdür?

Atatürk yapımı sırasında bir çınar ağacının dalını kestirmemek için köşkün yerini değiştirmişken, O'nun diktirmiş olduğu ağaçların kestirilmesi, aziz hatırasına ve emanetine saygısızlık değil midir?

Şayet yanlış bir uygulama sözkonusu ise, gerekli araştırmayı yaptırarak, sorumlular hakkında işlem yapmayı düşünüyor musunuz?

Ali Dinçer

Ankara

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı

Genel Sekreterliği

Kanunlar ve Kararlar Dairesi Başkanlığı 9.10.1996

KAN. KAR. MD:

Sayı :A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/1434-3221/8592

Sayın Ali Dinçer Ankara Milletvekili

İlgi :15.8.1996 tarihli yazılı soru önergesi.

Yalova Atatürk Köşkü bahçesindeki ağaçların kesildiği iddiasına ilişkin ilgi önergenizde yer alan sorular aşağıda cevaplandırılmıştır.

Bilgilerinizi rica ederim.

Saygılarımla.

Mustafa Kalemli

Türkiye Büyük MilletMeclisi

Başkanı

1. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı Millî Saraylar Dairesinin yönetimindeki "Yalova Kaplıcaları Turizm Merkezi" sınırları içerisinde kalan Atatürk Köşkü kompleksinin bulunduğu bölgede, Millî Saraylar Dairesi tarafından ağaç kesildiğine dair haber doğru bulunmamaktadır.

2. Buradaki mevcut orman, ilgili kanun gereği muhafaza ormanı niteliğinde olup, Türkiye Büyük Millet Meclisine tahsisli bulunan Atatürk Köşkü, Genel Sekreterlik Binası, Yaverlik Köşkü ve müştemilatı binalarının izdüşümleri dışında kalan sahaların tamanının kullanma ve işletme hakkı Orman Bakanlığına aittir. Burada ağaç kesme yetkimiz bulunmadığı gibi, kesim yapılması kanuna aykırı bir eylemdir.

3. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanının 5 Mayıs 1993 gün ve 47 sayılı kararı uyarınca 1/1000 ölçekli Yalova-Termal Suşehri Uygulama İmar Plan Değişikliği onama sınırları içerisinde kalan, bekçi lojmanı müştemilatı ve bahçesi üzerine rehabilitasyon ve dinlenme tesisi yapılmaktadır. Yapılan bina yapılaşma sınırları içerisinde olup, orman sahasıyla bir ilgisi olmadığı gibi, yapıldığı yerde ağaç da bulunmadığından kesim sözkonusu değildir.

4. Rehabilitasyon ve Dinlenme Tesisinin yapımına, İçtüzüğümüzün 176 ncı maddesinin son fıkrasında yer alan yetki doğrultusunda Başkanlık Divanınca Karar verilmiştir.

5. Bölgede ağaç kesimi yapan ve Kurumumuzla ilgisi olmayan kişinin Yalova Orman İşletme Müdürlüğünce tespit edilerek hakkında kamu davasının açılmış olduğu, Yalova Cumhuriyet Başsavcılığının 18.4.1996 gün ve E.1996/608, Karar No: 1996/50 sayılı kararından anlaşılmıştır.

6. 11 Mart 1996 tarihinde Kanal 6 Televizyonunun "Prizma" isimli programında, aynı doğrultuda yapılan bir yayın sırasında söz konusu iddiaların yanlışlığı ve doğrusu Genel Sekreterliğimizce yayına telefonla katılmak suretiyle kamuoyuna açıklanmıştır.

Aziz Atatürk'ün çok sevdiği ve sağlığında zaman zaman çalışmalarını yürüttüğü Köşk ve çevresi, halka açık bir müze olarak en iyi şekilde korunmaktadır.

TUTANAĞIN SONU

Türkiye Büyük Millet Meclisi Resmi internet Sitesi
© 2009 T.B.M.M.