Yazılı ve Sözlü Sorular Araştırma Komisyonları Soruşturma Komisyonları
                                                                      Son Tutanak Tutanak Sorgu Tutanak Metinleri Gizli Oturum Tutanakları
                                                                                                                                            Uluslararası Komisyonlar Dostluk Grupları
                                                                                      Genel Sekreterlik Mevzuat Telefon Rehberi Etik Komisyon Duyurular

DÖNEM : 20 CİLT : 8 YASAMA YILI : 1


T. B. M. M.
TUTANAK DERGİSİ

75 inci Birleşim
10 . 7 . 1996 Çarşamba



İ Ç İ N D E K İ L E R
I. – GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
II. – GELEN KÂĞITLAR
III. – BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) GÜNDEMDIŞI KONUŞMALAR
1. – Manisa Milletvekili Hasan Gülay’ın, tütünde kota konusuna ilişkin gündemdışı konuşması ve Devlet Bakanı Nafiz
Kurt’un cevabı
2. – İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, medyadaki usulsüzlük iddialarına ilişkin gündemdışı konuşması
3. – İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak’ın, İstanbul’da son günlerde gelişen olaylar ve İstanbul’un genel asayiş sorunlarına
ilişkin gündemdışı konuşması
B) ÇEŞİTLİ İŞLER
1. – Stockholm’de yapılan AGİT Parlamenterler Asamblesi Genel Kuruluna katılan Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı
Türk Grubunun çalışmaları konusunda basında çıkan olumsuz haberlere ilişkin Başkanlık açıklaması
C) TEZKERELER VE ÖNERGELER
1. – İçtüzüğün 24 üncü maddesi uyarınca, başkan, başkanvekili, sözcü ve kâtip üye seçimleri yenilenecek olan TBMM
komisyonlarına ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/375)
2. – (10/2) esas numaralı Meclis Araştırma Komisyonu Başkanlığının, Komisyonun görev süresinin uzatılmasına ilişkin
tezkeresi (3/376)
3. – Karabük Milletvekili Hayrettin Dilekcan’ın, Dilekçe Komisyonu üyeliğinden çekildiğine ilişkin önergesi (4/52)
4. – Kahramanmaraş Milletvekili Mustafa Kamalak’ın, Adalet Komisyonu üyeliğinden çekildiğine ilişkin önergesi (4/53)
5. – Sıvas Milletvekili Temel Karamollaoğlu’nun, Dışişleri Komisyonu üyeliğinden çekildiğine ilişkin önergesi (4/54)
6. – Trabzon Milletvekili Kemalettin Göktaş’ın, Sağlık ve Sosyal İşler Komisyonu üyeliğinden çekildiğine ilişkin önergesi
(4/55)
7. – İstanbul Milletvekili Azmi Ateş’in, Çevre Komisyonu üyeliğinden çekildiğine ilişkin önergesi (4/56)
8. – Refah Partisi Grubunun, ABD’de tedavi görmekte olan İstanbul Milletvekili Aydın Menderes’in, Karadeniz Ekonomik
İşbirliği Parlamenterler Asamblesi üyeliğinden çekilmek istediğine ilişkin tezkeresi (3/377)
D) GENSORU, GENEL GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI VE MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGELERİ
1. – Hükümet adına, Başbakan Necmettin Erbakan’ın, ülkemizin özkaynaklarının geliştirilmesi konusunda genel görüşme
açılmasına ilişkin önergesi (8/2)
IV. – SEÇİMLER
A) KOMİSYONLARDA AÇIK BULUNAN ÜYELİKLERE SEÇİM
V. – KANUN TASARI VE TEKLİFLERİYLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER
1. – 926 Sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununa Bir Ek Geçici Madde Eklenmesine İlişkin 28.7.1996 Tarihli ve 488
Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulüne Dair Kanun Tasarısı ve Millî Savunma Komisyonu Raporu (1/215)
(S. Sayısı : 23)
VI. – SORULAR VE CEVAPLAR
A) YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI
1. – Aydın Milletvekili Fatih Atay’ın, deli dana ve brusella hastalığı ile ilgili olarak alınan önlemlere ilişkin Başbakandan
sorusu ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Musa Demirci’nin yazılı cevabı (7/645)
2. – Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, Erzincan-Tercan İlçesi Edebük Köyünün terörist saldırılara karşı güvenliği
konusundaki tedbirlere ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Mehmet Ağar’ın yazılı cevabı (7/953)
3. – Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, Erzincan-Kemah-Yücebelen köyüne teröristlerce yapılan saldırılar sonucunda
mağdur olan vatandaşlarımıza ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Mehmet Ağar’ın yazılı cevabı (7/954)
4. – İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı’nın, İstanbul Valisi hakkındaki bir iddiaya ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı
Mehmet Ağar’ın yazılı cevabı (7/986)
I. – GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
TBMM Genel Kurulu saat 15.00’te açıldı.
Rize Milletvekili Ahmet Kabil, Rize İlinin sorunlarına;
Aydın Milletvekili Yüksel Yalova, güvenoylaması sırasında TBMM Genel Kurulunda ve kulislerinde meydana gelen müessif
olaylara;
İlişkin gündemdışı birer konuşma yaptılar.
İçel Milletvekili Mehmet Emin Aydınbaş’ın, Çukurova’nın uluslararası havaalanı ihtiyacı konusuna ilişkin gündemdışı
konuşmasına Millî Eğitim Bakanı Mehmet Sağlam cevap verdi.
İsviçre Parlamento Başkanı Birinci Yardımcısı, Letonya Parlamento Başkanı ve Azerbaycan Millî Meclis Başkanı ve
beraberlerindeki parlamento heyetlerinin ülkemizi ziyaretlerine,
TBMM Başkanı Mustafa Kalemli’nin, vaki davet üzerine Rusya Federasyonuna yapacağı ziyarete katılacak Parlamento
heyetine,
İlişkin TBMM Başkanlığı tezkereleri;
Trabzon Milletvekili Kemalettin Göktaş’ın, Refah Partisinin Süleyman Mercümek ile ilişkisini araştırmak üzere kurulan (10/63)
esas numaralı Meclis Araştırma Komisyonundan istifa ettiğine ilişkin önergesi;
Genel Kurulun bilgisine sunuldu.
(10/63) esas numaralı Meclis Araştırma Komisyonunda boş bulunan ve Refah Partisi Grubuna düşen 2 ve Doğru Yol Partisi
Grubuna düşen 1 üyelik için, gruplarınca aday gösterilen milletvekilleri seçildiler.
Türkiye Büyük Millet Meclisinde :
Türkiye-Fas
Türkiye-Ukrayna Dostluk grupları kurulmasına ilişkin Başkanlık tezkeresi kabul edildi.
Hükümetin yeni kurulmuş olması nedeniyle ve grupların da mutabakatıyla, Başkanlıkça, sözlü soruların görüşülmesinin
ertelendiği açıklandı.
Gündemin “Genel Görüşme ve Meclis Araştırması Yapılmasına Dair Öngörüşmeler” kısmının :
1 inci sırasında bulunan ve daha önce hükümet yetkilileri hazır bulunmadığından görüşmeleri bir defa ertelenen, Kocaeli
Milletvekili Necati Çelik ve 38 arkadaşının, zorunlu tasarruf kesintilerinin değerlendirilmesi konusundaki Meclis araştırması
önergesinin (10/17), bu defa da hükümet yetkililerinin hazır bulunmamasına rağmen İçtüzük gereğince yapılan öngörüşmelerinden
sonra, kabul edildiği açıklandı.
Kurulacak komisyonun :
9 üyeden teşekkül etmesi,
Çalışma süresinin, başkan, başkanvekili, sözcü ve kâtip seçimi tarihinden itibaren 3 ay olması,
Gerektiğinde Ankara dışında da çalışması,
Kabul edildi.
2 nci sırasında bulunan (10/18) esas numaralı Meclis araştırması önergesi, hükümet yetkilileri hazır bulunmadığından, bir
defaya mahsus ertelendi.
Ankara Milletvekili Hikmet Uluğbay, Isparta Milletvekili Abdullah Aykon Doğan’ın kendisine sataşması nedeniyle bir konuşma
yaptı.
Grupların eğilimleri de dikkate alınarak, 10 Temmuz 1996 Çarşamba günü saat 15.00’te toplanmak üzere, birleşime 17.26’da
son verildi.
Uluç Gürkan
Başkanvekili
Kâzım Üstüner Zeki Ergezen
Burdur Bitlis
Kâtip Üye Kâtip Üye




II. – GELEN KÂĞITLAR
10 . 7 . 1996 ÇARŞAMBA
Genel Görüşme Önergesi
1. – Hükümet adına Başbakan Necmettin Erbakan’ın, ülkemizin öz kaynaklarının geliştirilmesi konusunda Anayasanın 98 inci,
İçtüzüğün 102 ve 103 üncü maddeleri uyarınca bir genel görüşme açılmasına ilişkin önergesi (8/2) (Başkanlığa geliş tarihi :
10.7.1996)

BİRİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 15.00
10 Temmuz 1996 Çarşamba
BAŞKAN : Başkanvekili Uluç GÜRKAN
KÂTİP ÜYELER : Fatih ATAY (Aydın), Kadir BOZKURT (Sinop)


BAŞKAN – Türkiye Büyük Millet Meclisinin 75 inci Birleşimini açıyorum; görüşmelere başlıyoruz.
Gündeme geçmeden önce, üç arkadaşıma gündemdışı söz vereceğim.
III. – BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR
1. – Manisa Milletvekili Hasan Gülay’ın, tütünde kota konusuna ilişkin gündemdışı konuşması ve Devlet Bakanı Nafiz Kurt’un
cevabı
BAŞKAN – Gündemdışı birinci söz, Demokratik Sol Parti Manisa Milletvekili Sayın Hasan Gülay’ın.
Sayın Gülay, tütünde kota konusunda konuşacaklar; buyurun Sayın Gülay. (DSP sıralarından alkışlar)
Sayın Gülay, süreniz 5 dakikadır.
HASAN GÜLAY (Manisa) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, Yüce Meclisin değerli üyeleri; şahsım adına, hepinize, içtenlikle saygılar sunuyorum.
Sayın Başkanımın da müsaadesini isteyerek, sözlerime, konuşma konumun dışında bir konuyla başlamak istiyorum.
Yüce Mecliste, güvenoylaması sırasında ve güvenoylaması sonrasında yaşanan olaylar beni gerçekten üzdü. Herkes, bir siyasal
partiyi ve siyasal görüşü tutabilir. Bu, demokrasinin gereğidir; ama, herkesin, öncelikle demokrat olmayı bilmesi lazımdır. Burada
olmanın temeli de, varlığı da budur. Hiçbir kimse -ben de dahil- demokrat olmama hakkına da sahip değildir.
Sayın Başkan, Yüce Meclisin değerli üyeleri; bu, Yüce Meclisteki üçüncü konuşmam. Her üç konuşmamda da Türk
tütüncülüğünü, Türk tütüncülüğünün içinde bulunduğu darboğazları, fiyat ve maliyet analizlerini gündeme getirmiştim. Gene, tütünde
3 sene önce konulan kotanın çözüm olmadığını, esas çözümün, modern teknolojide olduğu gibi, standartta yattığını belirtmiştim.
Standardın getirildiği bir yerde -tütün de dahil- üreticinin cebine daha fazla para girer ve üretici, alınterinin karşılığını da daha
iyi alır. Ayrıca, bu konuda, o zamanki ilgili sayın bakanımdan cevaplaması istemimle, 3 adet de soru önergesi vermiştim.
Bütün bunlar şunu gösteriyor: Türk tütüncülüğünde gerçekten büyük darboğazlar var, büyük sorunlar var. Bu sorunlar da direkt
olarak üreticiye yansımaktadır.
Değerli milletvekilleri, seçim bölgem Manisa’nın Kula ilçesinde, eski Başbakan Sayın Mesut Yılmaz, 13.4.1996 tarihinde
tütünde kotanın kalktığını, üreticinin, rahat rahat tütün dikebileceğini belirtmişti. Aradan iki ay geçti; tütünde kota devam ediyor.
Üstelik, o zaman da tütün üreticileri, yeni fide dikimi hazırlıklarına başlamışlardı. Sayın eski Başbakanın bu sözlerine inanan tütün
üreticileri daha fazla tütün dikimi yapmış, daha fazla tarla kiralamışlar; fakat, kotanın devam ettiğini gördüklerinden, hem şaşkın
hem kızgın hem de ne yapacağını bilemez durumdadırlar.
Değerli milletvekilleri, biz siyasiler, değerli bakanlar, cumhuriyet hükümetlerinin değerli başbakanları, halka doğruları
söyledikleri oranda, söylediklerini yerine getirdikleri oranda -tabirimi mazur görünüz- sözlerinin eri oldukları oranda, halkın
karşısında saygınlık kazanırlar. Siyasetçi olmanın temelinde de zaten bu vardır. Tütünde kotanın kalktığını söyleyen bir eski
Sayın Başbakan ve kotanın devam ettiği bir tütün politikası... Bu, siyaset değildir, böyle politika bile olmaz.
Ayrıca, bu söze inanan tütün üreticileri fazla tütün dikimleri yapmışlar ve fazla dikilen bu tütünün, 1996 yılı üretimi sonunda
satın alınacak mıdır, alınmayacak mıdır; bunu bilemez durumdadırlar. Ayrıca, 1996 yılı üretimi için, bazı tütün üreticilerine, hâlâ
koçanları da verilmemiştir; dolayısıyla, koçanlarını alamayan tütün üreticisi, Ziraat Bankasından kredi alamamaktadır. Bunlar
gerçektir. Bunun yanında, Tekelin 1996 yılı kota geri ödeme tazminatları da, talimat verildiği halde hâlâ ödenmemiştir.
Buradan, bütün tütün üreticileri adına Sayın Bakana, Yüce Meclis adına da Sayın Başbakana açık açık soruyorum: 1996 yılı
üretiminde kota var mıdır, yok mudur? Kota kalkmış mıdır, kalkmamış mıdır?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Sayın Gülay, ek süreniz 1 dakikadır; lütfen, toparlayınız efendim.
HASAN GÜLAY (Devamla) – Bunun cevabını beklemek, üreticinin hakkı; bu cevabı doğru olarak vermek de, ilgili Sayın
Bakanın ve Hükümetin Sayın Başının görevidir.
Sözlerime son verirken, Yüce Meclise ve Sayın Başkana içtenlikle saygılar sunarım.
Sağ olun. (DSP sıralarından alkışlar)
Ayrıca, 54 üncü Cumhuriyet Hükümetine de içtenlikle başarılar dilerim. (RP ve DSP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Gülay.
Konuşmayı yanıtlamak üzere, Sayın Bakanımız Nafiz Kurt söz istediler.
Buyurun efendim.
DEVLET BAKANI NAFİZ KURT (Samsun) – Sayın Başkanım, değerli milletvekili arkadaşlarım; DSP Manisa Milletvekili
Hasan Gülay Beyin, değerli arkadaşımın, gündemdışı konuşmasına, huzurlarınızda cevap vermek için bulunuyorum; hepinizi
saygıyla selamlıyorum. Ayrıca, Sayın Gülay’a da, teşekkür ediyorum, tütün üreticisine, kota hakkında vereceğim müjdeleri,
duyurma fırsatı verdiği için.
1993 senesinde, yine, ben, Tekelden sorumlu Devlet Bakanıyken, tütünde, kota koyma mecburiyeti hasıl olmuştu. Sayın
Gülay’ın bir noktasına katılmak mümkün değil; çünkü, tütün meselesi, o zaman darboğaza girmişti; 1993 mahsulü hariç, 500 milyon
kilo stok tütün vardı; 1993 mahsulünü de koyduğumuz zaman, 650 milyon kilo elimizde stok tütün oluyordu ki, bunun, o zamanki
parayla değeri, 50 trilyona yakın bir bedeldi. Bu tütünlerin büyük bir kısmı, depolarda, bakımsızlıktan dolayı çürümüş ve ihraç
imkânını, sanayide kullanma imkânını kaybetmişti. Kota uygulamasına geçmeseydik, bu miktar, 700-800-900 milyon kilolara kadar
birikecek ve bu tütünleri depolama imkânımız dahi olmayacak, tütünün, köylünün elinde kalması tehlikesiyle karşı karşıya
kalınacaktı. O zamanki hükümetimizde, bu cesur kararı aldık.
Bakın, bu cesur kararın neticesinde, Türk tütüncülüğü nereden nereye geldi: Zamanında, bu Meclis kürsüsünden, 19 uncu
Dönemdeki arkadaşlarıma da bunları defalarca izah ettim, anlattım; şimdi, değerli arkadaşım, yine bunları anlatma imkânını bana
verdi. 100 milyon kilo tütünü yakmak mecburiyetinde kaldık. Depolarda çürümüş tütünler... Tütün çürüdükten sonra onu bir yerde
kullanmak, sokağa atsan dahi muhafaza etmek mümkün değil. Diğer kısmını da, yapmış olduğumuz teşebbüsler neticesinde, ihraç
imkânı bulduk. Bugün, Tekelimizin elinde, yalnız sigara sanayiinde kullanılmak üzere, 107 milyon kilo tütün mevcut ki, o da stoktur.
Bu stok, sigara sanayiinde kullanılacaktır.
Şimdi, kotayı kendiliğinden kaldırıyoruz. Değerli arkadaşım 54 üncü Hükümet Programının 24 üncü sayfasına dikkat etseydi,
bu Hükümet Programında kotayı kaldırdığımızı ilan ettiğimizi görecekti. Dedik ki: “Taban ve sulak araziler haricinde, üreticilerin
ekdiği tütünlerin tamamı kabul edilecek ve üreticilere, dikdikleri tütün alanı üzerinden ekim cüzdanı verilecektir.” Yani, bu, kotayı
kaldırıyor. Şimdi, kararnameyi de, hemen bugün sevk ettim. Tütünü, ne halden ne hale getirdiğimizi görüyorsunuz; bunu, kota
vasıtasıyla yaptık. Şimdi, tütünümüz, dünyada, ihraç edilen en iyi madde haline geldi. 1996 senesi sonuna kadar tütün ihracından
alacağımız miktar 460 milyon dolar. Tabiî, tütün, satıldığı anda da, bir anda ihracı mümkün değil; çok büyük miktarlar olduğu için,
gemilerle dış ülkelere gittiği için, üç ay, dört ay, hatta bir sene zaman alıyor.
Tütün üreticilerimiz müsterih olsunlar; kota kalkmıştır. Tekel, üreticinin beyanı üzerinden, kendisine, ne kadar kilo isterse
koçanına yazdıracaktır. Bunun yanında da yalnız, taban ve sulak araziler hariç- izinsiz ekilen tütünler, yani 1996 mahsulü değil bu,
sevgili arkadaşımın bu beyanı yanlış 1995 mahsulü, bu sene ekilen tütün gelecek sene alınacak ve bu mahsul de, tekrar, bir defaya
mahsus olmak üzere affa girecek ve o tütün ekicilerimize de koçanları verilecektir. Koçan verme işlemi bitmiştir. Ben, vazifeye
geldiğim günden, başladığım günden beri bunu takip ediyorum. Aynı zamanda, bu ay başında da, Ziraat Bankası, tütün üreticimize
ikrazatı başlatacaktır. Tazminattan dolayı gecikmiş, ödenmeyen paralar da, geçen hafta pazartesi gününden itibaren ödenmeye
başlanmıştır. Bu hafta sonunda da, 4 trilyon lira tamamen ödenecektir.
Tekrar, bana bu imkânı verdiği için değerli arkadaşıma teşekkür ediyorum ve Yüce Meclise saygılar sunuyorum. (DYP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Bakan açıklamalarınız için.
2. – İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, medyadaki usulsüzlük iddialarına ilişkin gündemdışı konuşması
BAŞKAN – Gündemdışı ikinci konuşma, Anavatan Partisi İstanbul Milletvekili Sayın Halit Dumankaya’nın.
Sayın Dumankaya, medyadaki usulsüzlük iddiaları konusunda konuşacak.
Buyurun Sayın Dumankaya.
Süreniz 5 dakikadır.
HALİT DUMANKAYA (İstanbul) – Sayın Başkan, muhterem milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Yeni kurulan, Sayın Erbakan ve Sayın Çiller ortaklığının da hayırlı olmasını Yüce Allah’tan diliyorum.
CEMAL KÜLAHLI (Bursa) – Hükümetinin... Hükümetinin...
HALİT DUMANKAYA (Devamla) – Vallahi, Hükümet diyemiyorum; bir ortaklık olarak görüyorum.
CEMAL KÜLAHLI (Bursa) – Hükümet!.. Hükümet!..
HALİT DUMANKAYA (Devamla) – Değerli milletvekilleri, şu hususu belirtmek istiyorum: Ben, her zaman söylemişimdir,
yolsuzluk yapanların sayıları çok azdır; 64,5 milyon insanı, yolsuzluk yapan 10 bin kişi korkutmuştur. Öyle ki, bunlar, bir ahtapota
benzer; basında adamları vardır, siyasîler içerisinde, bürokraside, yeraltı ve yerüstü dünyasında adamları vardır. Bu yolsuzlukları
kovalayan insanlar, bunların dişlerine takılmıştır ve bu yolsuzluk olaylarını kovalamaktan vazgeçmişlerdir.
Hatırlarsınız, 1992 yılında, burada, vergi yüzsüzlerinin affı çıkmıştı. Bu konuda, 70 bin kişiye mektup yazmıştım. 23
Temmuz 1992 tarihinde, bir basın toplantısı yapacağım sırada, hakkımda, Sayın Emin Çölaşan tarafından bir yazı yazıldı. Ne
yapmam lazımdı bu yazı yazıldığında; ya bir gün görünmemem lazım -çünkü, bir günlük ömrü vardı- veyahut bunun üzerine
gitmem gerekiyordu. İşte, bir saat geçmeden, o zaman, bu kuruma bakan Sayın Ekrem Ceyhun ile yolsuzluklardan sorumlu Devlet
Bakanı Sayın Orhan Kilercioğlu’na bir faks çektim, dedim ki; “yazarın böyle bir iddiası vardır, bunu ihbar kabul edin, hakkımda
araştırma, soruşturma başlatın.” İstanbul’dan evrakları getirdim, Sayın Çölaşan’a bir faks çektim, dedim ki; “otuz senelik iş
hayatım var, defterlerim duruyor; size, İstanbul’da bir büro vereyim, istediğiniz elemanları vereyim, istediğiniz evrakları vereyim;
ama, bunları sütununuzda yazınız; yazmazsanız, on gün sonra sizi mahkemeye vereceğim.” Yazmadı; on gün sonra mahkemeye
verdim, mahkûm ettirdim ve iddia ettiği her şeyi ona tekzip ettirdim.
Vakıflar, o zaman, benim müracaatım üzerine, bir personeliyle ilgili soruşturma başlattı ve o personeli mahkemeye verdiler;
mahkemede, o personel de beraat etti; ama, gelin görün ki, bu yolsuzlukların üzerine her gittiğimde, özellikle Tansu Çiller Hanımın
üzerine gittiğimde, DYP Genel Merkezinden, basına bir iki defa böyle bildiriler dağıtıldı. Onları da mahkemeye verdim, muhakeme
devam ediyor.
Yine bu çark durmadı. Bir televizyon kanalında “Operasyon” adlı bir program düzenlendi. Geldi; içinde iki adet mahkeme
kararı olan, 11 sayfalık bir dosya verdim. Detaylarını inceledim; ama, o, emri almıştı ve “yolsuzlukla uğraşan kişinin
yolsuzlukları” diye bu fragman televizyondan verildi. Ben, bunu, mahkemeye verip durdurabilirdim, durdurmadım; halk bunu görsün
dedim. Bu program yayınlanırken, olaya telefonla katıldım “bir dahaki hafta sizi çağıracağız, canlı yayına çağıracağız” dediler,
faksla teyit edildi. Ben, her ihtimale karşı, avukatımı, noteri aldım, aynı binaya gittim.
Değerli arkadaşlarım, biz, noterle, avukatla alt katta bekliyoruz, üst kattan, Türk Milletine, o televizyon “Halit Dumankaya’ya
bütün imkânları sağladık; ama gelmedi” dedi. Yanımda, oranın bir müdürü vardı, adam, yüzü kızararak yanımızdan ayrıldı.
Tespiti yaptık, ilgiliyi mahkemeye verdik ve iki konuda, iki yayını hakkında da mahkeme kararı aldık, 55 milyar liralık dava açtık,
bu devam ediyor.
Değerli arkadaşlarım, zaman gidiyor, o bakımdan...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Sayın Dumankaya, 1 dakika...
HALİT DUMANKAYA (Devamla) – Sayın Başkan, bu olay çok önemlidir, milletvekiline...
BAŞKAN – Sayın Dumankaya, lütfen tartışmayalım. Burada, her arkadaşımızın olayı önemlidir. 1 dakika içinde lütfen
toparlayınız.
HALİT DUMANKAYA (Devamla) – Değerli arkadaşlarım, yine, Rize’deyim; yine, o gruba yakın bir gazete “Bu sefer de,
Emlak Bankasında ANAP vurgunu” diyor ve benim ismimi vererek, orada benim çok cüzi bir hissem olduğu; ama -her şeyin altına
imza atacağım- aylık kirayı ödemediğimize dair başlık atıyor.
Değerli arkadaşlarım, o gün, Rize’ye faksı getirttim, sonra, pazartesi günü bankanın yazısını aldım ve burada, kira, sabah saat
09.00’da ödenmiştir.
Değerli arkadaşlarım, korkutarak, başka şeyler yaparak, benim bu davalardan, bu yolsuzlukların üzerine gitmemden eğer medet
umuyorlarsa, ben, bu konuda, canım bu tenden çıkmadığı müddetçe bunların üzerine gideceğim...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Lütfen...
HALİT DUMANKAYA (Devamla) – Teşekkür edeceğim Sayın Başkan.
BAŞKAN – Ben mikrofonu hiç açmadım; lütfen, bu şekilde teşekkür edin.
HALİT DUMANKAYA (Devamla) – Peki.
...İsterlerse, her gün, çarşaf çarşaf ilan versinler, hiç çekinmeden, korkmadan, yılmadan bu konunun üzerine gideceğim.
Yüce Heyetinize saygılar sunuyorum. (ANAP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Dumankaya.
3. – İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak’ın, İstanbul’da son günlerde gelişen olaylar ve İstanbul’un genel asayiş
sorunlarına ilişkin gündemdışı konuşması
BAŞKAN – Gündemdışı üçüncü konuşmacı, Demokratik Sol Parti İstanbul Milletvekili Sayın Erdoğan Toprak’ın.
İstanbul’da son günlerde gelişen olaylar ve İstanbul’un genel asayiş sorunları üzerinde konuşacak Sayın Toprak.
Sayın Toprak, süreniz 5 dakikadır. (DSP sıralarından alkışlar)
ERDOĞAN TOPRAK (İstanbul) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, Yüce Meclisin değerli üyeleri; haftalardır her cumartesi günü tekrarlanan bir hukuk devleti eksiğine dikkatlerinizi
çekmek için, gündemdışı söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle, Yüce Meclisi saygılarımla selamlıyorum.
İstanbul’da, Galatasaray Lisesi önünde, altmış haftadır, yakınları kaybolan aileler, tepkilerini ortaya koymak amacıyla oturma
eylemi yapıyorlar. Kaybolan yakınlarının resimlerini taşımanın dışında hiçbir hareket yapmayan, slogan atmayan, pankart
taşımayan, kırmızı karanfillerle oturarak tepkilerini dile getiren bu kişiler, yalnızca, kamuoyunun dikkatini, kaybolan yakınlarına
çekmek istiyorlar; kayıplarının bulunmasına yardımcı olunmasını, devletten talep ediyorlar.
Sayın milletvekilleri, bir an düşünün; sizin çocuğunuz, bir gün, aniden kaybolsa ve tüm uğraşlarınıza karşın, kendisinden haber
almasanız, tepkiniz ne olurdu; bir çaresizlik girdabı içerisinde kalmaz mıydınız? Kardeşinin, kocasının, eşinin, ülkenin güvenliğini
sağlamakla yükümlü polisler tarafından gözaltına alındığına inanan siz olsaydınız, kaygı duymaz mıydınız? Ancak, aradan bir
süre geçmiş, yakınlarınızdan bir ses çıkmamış, tüm araştırmalar, sizi rahatlatacağına daha da çok endişelendirmiş; kardeşinizin,
çocuğunuzun veya eşinizin izini tümüyle kaybetmişsiniz; ne olduğu, nerede olduğu bilinmiyor...Sizin başınıza böyle bir şey gelse,
ne yapardınız? Sessizce kabullenip susar mıydınız; yoksa altmış haftadır kayıp çocuklarını arayan “Cumartesi anneleri” gibi mi
davranırdınız; onlar gibi, sessiz; ama, onurlu bir arayış mücadelesi mi verirdiniz?
Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Türkiye Devleti, bir hukuk devletidir. Kuşkusuz, devletin güvenlik güçleri, suç işleyenleri
takip edecek, yakalayacak ve yargıya intikal ettireceklerdir; ancak, devletin, hangi gerekçeyle olursa olsun gözaltına alınan insanları
kaybetme hakkı var mıdır... Son yıllarda, devlet olarak, bu konuda, çok ciddî eksiklerimiz olmuştur. Türkiye’de, 1980-1990
döneminde -on yılda- gözaltında kaybolduğu iddia edilenlerin sayısı 10 iken; 1990-1996 arasında -altı yılda- tam 370 kişi olduğu
söylenmektedir. Bu iddialar ve verilen rakamların kesin olduğunu söylemiyorum. Araştırılması gereklidir; eğer, doğruysa gereği
yapılmalıdır; değilse, bir an evvel, güvenlik güçlerimizin töhmet altından çıkarılması ve devletin, itibarını zedeleyen bu
iddialardan kurtarılması gerekir. Bu iddialar, bizi, iç kamuoyunda olduğu gibi, dış dünyada da zor durumda bırakmaktadır.
İşte, altmış haftadır İstanbul’da oturma eylemi yapan anne babaların isyanı, bu çaresizliği dile getirmektedir. Bu isyan,
demokratik bir haktır; yani, gösteri hakkı kullanılarak yapılmaktadır. Nitekim, 3 Eylül 1953’te yürürlük kazanan ve Türkiye’nin 18
Mayıs 1954’te onayladığı İnsan Hakları ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin 11 inci maddesinde de aynen şu ifade yer
alır: “Herkes, güvenliği ihlal etmeyen toplantılara katılma hakkına sahiptir.”
Kayıp yakınlarının eylemi de, ta ki, polis müdahale edinceye kadar, kamu düzenini bozucu bir nitelik taşımıyordu. Oysa, son
beş haftadır, polis 55 haftadır ses çıkarmadığı bu toplantılara müdahale ediyor, her hafta, insanlar coplanıyor, kadınlar yerde
sürükleniyor, polis araçlarına itiş kakış dolduruluyor.
Bunlar, demokratik bir ülkeye yakışmayan görüntülerdir. Eğer, ortada suç varsa, polisin görevi, elbette bunu engellemektir; ama,
devleti temsil eden polis, sokak ortasında, insanları, yaşlı, kadın, çocuk demeden, kan içinde bırakıncaya kadar coplarsa...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Sayın Toprak, 1 dakika içinde lütfen toparlayınız.
ERDOĞAN TOPRAK (Devamla) – ...olaylara tepki gösteren sanatçılar, yazarlar, hatta olayları izleyen gazetecileri ve olay
yerine çiçek bırakan gençleri hırpalayıp gözaltına alırsa, devletin saygınlığı zedelenir.
Bu insanlara ve sorunlarına, Parlamento olarak sahip çıkmamız gerekmez mi? Bu ülkenin yurttaşları olarak, devletin onları
dikkate alması gerekmez mi? Onlar, hiçbir anne ve babanın içine sindiremeyeceği bu olaya tepki gösteriyorlar. Eğer, biz, o tepkileri
gözardı edersek ve güvenlik güçlerimiz, o insanların onurlarına yakışmayacak biçimde davranırsa, bu acılı tepkiyi başka yönlere
çekecek birtakım provokatörler çıkmaz mı ve bu masum talep çok farklı sonuçlara vardırılmaz mı?
Bu insanların çocukları suçlu olabilir. Onların cezasını verecek olan, yargıdır. Devlete emanet edilen insanları, sanki bir polis
devletinin keyfîliğini andıran, öldürme, ortadan kaldırma iddialarını araştırmak...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ERDOĞAN TOPRAK (Devamla) – Sayın Başkan, çok önemli bir konu...
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Toprak. Biliyorum, bütün konular önemli; ama, süremiz de önemli. Lütfen...
ERDOĞAN TOPRAK (Devamla) – Sayın Başkan, deminki arkadaşıma da hoşgörü gösterdiniz...
BAŞKAN – Lütfen... Açmadım mikrofonu... Lütfen... Lütfen, sözünüzü tamamlayın.
HALİT DUMANKAYA (İstanbul) – Sayın Başkan, asgarîsi 5 dakikadır, azamîsini siz tayin edersiniz.
ERDOĞAN TOPRAK (Devamla) – Değerli arkadaşlarım, Türkiye...
BAŞKAN – Lütfen... Konuşma biçiminde değil, Meclisi selamlama biçiminde... Lütfen, Sayın Toprak...
ERDOĞAN TOPRAK (Devamla) – Tamam, Sayın Başkan...
BAŞKAN – Lütfen... Sadece, Meclisi selamlama anlamında... Lütfen...
ERDOĞAN TOPRAK (Devamla) – Dört sayfamı bıraktım, kapatıyorum.
Türkiye Büyük Millet Meclisinden, 60 haftadır süren bu durumun ele alınmasını, daha fazla acı çekilmemesini, gerçeğin ortaya
çıkarılarak devletin daha fazla yıpratılmamasını, konuya el atmasını rica ediyorum. Toplumun düzenini bozacak her türlü suça...
BAŞKAN – Sayın Toprak, lütfen... Sayın toprak, lütfen... Anlaşılmıyor da... Lütfen... Mesaj yerine ulaştı. Lütfen...
ERDOĞAN TOPRAK (Devamla) – ... Saygılarımı sunarım. (DSP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Toprak.
Sayın milletvekilleri, Hükümet adına, acaba, gündemdışı konuşmaya bir yanıt söz konusu mu? Talep yok.
Gündemdışı konuşmalar tamamlandı.
B) ÇEŞİTLİ İŞLER
1. – Stockholm’de yapılan AGİT Parlamenterler Asamblesi Genel Kuruluna katılan Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı
Türk Grubunun çalışmaları konusunda basında çıkan olumsuz haberlere ilişkin Başkanlık açıklaması
BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, gündeme geçmeden önce bir açıklama yapmak istiyorum.
Türkiye Büyük Millet Meclisimizin değerli bir uluslararası grubu, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı Türk Grubu,
geçtiğimiz hafta, İsveç’in başkenti Stockholm’de, AGİT Parlamenter Asamblesinin genel kurul toplantısına katıldı. Bu toplantıda
bizi temsil eden arkadaşlarımız; ANAP’tan Sayın Korkut Özal’ın başkanlığında, Sayın Mehmet Ali Altın, Refah Partisinden
Sayın Mustafa Kamalak ve Sayın Remzi Çetin, Doğru Yol Partisinden Sayın Cevher Cevheri ve Sayın Osman Çilsal, Demokratik
Sol Partiden Sayın Hikmet Sami Türk ve Cumhuriyet Halk Partisinden Sayın Algan Hacaloğlu, birarada, oldukça başarılı bir
çalışma yürüttüler. Ancak, bu çalışmanın basınımızda, maalesef, Dışişleri Bakanlığı üst düzey kaynakları tarafından “skandal”
biçiminde değerlendirildiği gözleniyor.
Bu konuyu, Genel Kurulumuzla paylaşma ihtiyacı duydum. Çünkü, Meclisimizi uluorta eleştirmek; sadece medyada değil, bazı
kamu kurum, kuruluş ve bakanlıklar memurları bakımından da eleştirmek âdet oldu. Dışişlerinden üst düzey kaynaklar şöyle
diyorlar: AGİT nezdindeki Türk Heyeti, bir denetimi kabul etmiş ve bunu Dışişleri Bakanlığı üst düzey Dışişleri yetkilisi skandal
olarak niteleyip şu açıklamayı yapmış: “Bu haberi duyduğumuzda Dışişleri olarak şok olduk ve buna inanamadık.” Böylece, bu
Türk Heyeti, Türkiye’yi AGİT’in denetimine sokmuş, aleyhine, bir sürü rapor hazırlanmasına vesile olmuş. Haber bugünkü Milliyet
Gazetesinde var.
Şimdi, bu Dışişleri yetkilisi kimdir bilmiyorum; ama, geçmiş yıllardaki deneyimlerimden yararlanmak üzere, beni de
çalışmalarına kattılar. Somut gözlemim heyetimizin olağanüstü başarılı bir çalışma yaptığıdır. Bir bomba ihbarı nedeniyle, Genel
Kurula gitmekte ondört saat gecikip, bazı düzeltmeleri yapma konusunda zaman sıkıntısına, zaman limitlerini aşamama engeline
rağmen, heyetimizin aldığı sonuç, Anadolu Ajansının ilgili haberinde aynen şöyledir: “AGİT Parlamenterler Meclisinden PKK’ya
kınama... Meclis -yani, AGİT Parlamenterler Meclisi- terörizmin her türünü, özellikle de PKK terörünü kınadı ve yardımcı bütün
ülkeleri bu yardımlarından vazgeçmeye çağırdı.” Başka konular da var. Eğer, duyduğu zaman, Dışişleri yetkilisinin şok olduğu
haber buysa, ben de onun şokundan şok olduğumu Meclisimiz adına ifade etmek isterim. (DSP sıralarından alkışlar)
Değerli milletvekilleri, nitekim, bu haber çıktıktan sonra Dışişleri Bakanlığı, bir, sözde düzeltme yapma ihtiyacını duymuş ve
bugün yaptığı açıklamada “Türk Heyeti bir şeyler yaptı” demiş ve sonunda, yine, maalesef, okuduğunu anlamakta zorlanan bir
ifadeyle “Kabul edilen karar, bütünü itibariyle, Türkiye’yi haksız şekilde eleştirmektedir. Türkiye’deki gerçeklerden uzak,
uluslararası kamuoyunu yanıltıcı ve dengesiz bulduğumuz bu kararda Hükümetimizi muhatap alan ifade ve önerilerin kabul edilmesi
beklenemez” demektedir.
Elbette, haberin bütününde, Türkiye konusunda, bizim de haksız bulduğumuz olgular vardır ve bu konuda, sanıyorum, resmen,
bu akşam Türkiye’ye dönmüş olduğunda Grubumuz da, Yüce Heyetimize, belki bir gündemdışı konuşmayla veya basın
toplantısıyla bilgi verecektir; ancak, benim belirtmek istediğim husus şudur: Burada yer alan işkence konusu; Terör Yasasının 8 inci
maddesinin ve Ceza Yasasının 312 nci maddesinin değişmesi ya da düzeltilmesi ve biraz önce Sayın Erdoğan Toprak’ın
huzurunuzda yaptığı konuşmadaki gibi konularda istenilen belli duyarlılıklar, bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyetinin
demokratik Parlamentosunda temsil edilen 5 partinin üyelerinin de yakından ilgilendiği konulardır. Bunun için, ben, izninizle,
Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak bu anlayışımızı da Dışişleri Bakanlığına duyurmamızı ve Türkiye Büyük Millet Meclisinin
etkinliklerini, ilgili heyetler açıklama yapmadan, bir gayretkeşlikle, kamuoyunda yanıltıcı ve Meclis hakkında yanlış izlenimler
yaratıcı beyanlardan kaçınmaya davet etmemizi düşünüyorum. Sizden de, bu anlayışı onaylamanızı bekliyorum ve bu vesileyle,
başta Sayın Özal ve Türk Grubuna, Türkiye hakkındaki karar tasarısına imza atan -değiştirilip düzeltilen- Danimarkalı bayan
parlamenterin başkanlık adaylığında yarışı kaybetmesine, Türkiye’nin gecikmesi nedeniyle karar tasarısının düzelmesine engel
olan prosedürlerin, Türkiye örneği nedeniyle, bundan böyle düzeltilmesine yaptıkları katkılar nedeniyle de özellikle teşekkür etmek
istiyorum. Hepinize, vaktinizi aldığım için özürlerimle birlikte saygılarımı sunuyorum; sağ olun. (ANAP ve DSP sıralarından
alkışlar)
SADİ SOMUNCUOĞLU (Aksaray) – Sayın Başkan, neticede, Türkiye, AGİT tarafından denetlenmeyecek mi; kararın
sonucundan bu mu anlaşılıyor?
BAŞKAN – İzin verirseniz şunu açıklayayım: Türkiye’ye çeşitli heyetler geliyor. Bunun için bir izne, izin dışı bir şeye gerek
yoktur. İki yıl önce, yine Türkiye Büyük Millet Meclisinin davetiyle bir AGİT heyeti gelmişti ve Sayın Keçeciler ile biz ev sahipliği
yapmıştık o heyete. O heyetin raporu, uluslararası platformlarda, Türkiye’nin yanlış anlaşılmasına karşı kullanılan en önemli
belge olmuştu. Bu kararda da bizim heyetimizi bu sefer zorunlu bir heyet göndermek istediler. Bizim heyetimiz, heyetler, ancak
Türkiye Büyük Millet Meclisi davet edebilirse gelebilir şeklinde düzeltmeyi yaptı.
Bu gelen heyetlerden de, sayın milletvekilleri, kaçınmamak lazım. Aksi takdirde, PKK ve yan kuruluşlarının denetiminde
geliyorlar. Bizim kendi anlayışımız içinde herkesle görüşüp, özgürce geldikleri zaman da yarattıkları, yaptıkları raporlar hiç de
Türkiye’nin aleyhine olmuyor; tam aksine, şu an “bu haberi duyunca şok oldum” diyen Dışişleri yetkilileri, bir sürü müzakeresinde,
baş belge olarak bu raporu kullanıyor.
Ben, onun için, heyetimize, Stockholm’da bizi temsil eden, Meclisimizi temsil eden beş partimizden oluşan heyetimize, ayrıca,
hepimiz adına, başarıları, çabaları, Türkiye adına katkıları dolayısıyla teşekkür etmek istiyorum; sağ olun efendim. (RP, ANAP ve
DSP sıralarından alkışlar)
Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının bir tezkeresi vardır; okutuyorum:
C) TEZKERELER VE ÖNERGELER
1. – İçtüzüğün 24 üncü maddesi uyarınca, başkan, başkanvekili, sözcü ve kâtip üye seçimleri yenilenecek olan TBMM
komisyonlarına ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/375)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna
İçtüzüğün 24 üncü maddesinin son fıkrası “yeni kurulan bir hükümetin güvenoyu almasından itibaren on gün içinde iktidar
grubu veya gruplarının istemi üzerine komisyonların başkan, başkanvekili, sözcü ve kâtip seçimleri yenilenir” hükmünü
içermektedir.
İktidar gruplarını oluşturan Refah Partisi ile Doğru Yol Partisi Grup Başkanvekillerinin, İçtüzüğün 24 üncü maddesine göre
Başkanlığımıza yaptıkları 9.7.1996 tarihli yazılı istemleri üzerine Türkiye Büyük Millet Meclisi komisyonlarının başkan,
başkanvekili, sözcü ve kâtip seçimleri yenilenecektir.
Bu nedenle, ilişik listede adları yazılı komisyonların üyelerinin, belirtilen tarih ve saatlerde kendi salonlarında toplanarak
başkan, başkanvekili, sözcü ve kâtip seçimlerini yenilemelerini rica ederim.
Kamer Genç
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanı V.
İçtüzüğün 24 üncü maddesi uyarınca başkan, başkanvekili, sözcü ve kâtip seçimleri yenilenecek olan Türkiye Büyük Millet
Meclisi komisyonlarının adları ile toplantı yeri, tarihi ve saati
Komisyonun Adı Toplantı Yeri Toplantı Tarih ve Saati
Anayasa Komisyonu Kendi toplantı salonu 11.7.1996 -11.00
Adalet Komisyonu “ 11.7.1996 - 11.00
İçişleri Komisyonu “ 11.7.1996 - 11.00
Millî Savunma Komisyonu “ 11.7.1996 - 11.00
Tarım, Orman ve Köyişleri Kom. “ 11.7.1996 - 11.00
Dışişleri Komisyonu “ 11.7.1996 - 11.00
T.B.M.M.Hesaplarını İnceleme Kom. “ 11.7.1996 - 11.00
Komisyonun Adı Toplantı Yeri Toplantı Tarih ve Saati
Dilekçe Komisyonu “ 11.7.1996 - 11.00
Kamu İktisadi Teşebbüsleri Komisyonu “ 11.7.1996 - 11.00
İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu “ 11.7.1996 - 11.00
Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Kom. “ 11.7.1996 - 14.00
Çevre Komisyonu “ 11.7.1996 - 14.00
Sağlık,Aile,Çalışma ve Sosyal İşler Kom. “ 11.7.1996 - 14.00
Bayındırlık,İmar,Ulaştırma ve Turizm Kom. “ 11.7.1996 - 14.00
Sanayi, Ticaret,Enerji, Tabii Kaynaklar
Bilgi ve Teknoloji Komisyonu “ 11.7.1996 - 14.00
BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur; komisyonların toplantı yer ve saatleri ayrıca ilan tahtalarına da asılmıştır.
TBMM BAŞKANI VEKİLİ KAMER GENÇ (Tunceli) – Sayın Başkan, ben şu anda Sayın Meclis Başkanına vekalet
ediyorum; bu yazıyı imzaladıktan sonra bazı arkadaşlardan bize itirazlar geldi ve dendi ki “bazı komisyon üyeleri bunu şu anda
öğreniyorlar, yarın toplantı salonunda bulunmayabilirler.” İçtüzüğün 24 üncü maddesine göre... Gerçi, yazılıştan, 10 gün içinde
gruplar müracaat eder, 10 gün içinde de seçim yapılır gibi bir ibare de çıkıyor... Eğer, arkadaşlarımız, komisyon üyelerine haber
verme olanaklarından yoksunlarsa, Genel Kurul takdir ederse, bu 11 Temmuz tarihini, önümüzdeki hafta salı gününe alırsak -10
günü de geçiyor- yani böyle bir karar alırsak, arkadaşlarımızın itirazlarına da cevap vermiş oluruz. (ANAP sıralarından “doğru”
sesleri)
CEMAL KÜLAHLI (Bursa) – Sayın Başkan, usul hakkında konuşmak istiyorum efendim.
BAŞKAN – Buyurun efendim.
CEMAL KÜLAHLI (Bursa) – Sayın Başkanım, şimdi komisyon üye isimlerinde değişiklikler oldu, bunların okunması lazım
buradan.
BAŞKAN – Onları okuyacağız efendim, o ayrı...
CEMAL KÜLAHLI (Bursa) – Okunmadan nasıl toplantı olacak?
BAŞKAN – Bu ayrı... Toplantıyla ilgili olay ayrı... Bunların hepsini okuyacağız... Şimdi, toplantı tarihiyle ilgili Sayın Meclis
Başkanvekilimizin bir uyarısı var, onunla ilgili düzenleme...
CEMAL KÜLAHLI (Bursa) – Şimdi, eksik üye isimleri okunacak mı efendim, gruplar bildirdiler mi?
BAŞKAN – Onu seçim sırasında okuyacağız efendim, şimdi tezkereyi konuşuyoruz.
TBMM BAŞKANI VEKİLİ KAMER GENÇ (Tunceli) – Yani bu, çarşamba günü de olabilir.
BAŞKAN – Efendim, Sayın Başkanın uyarısıyla ve grupların da mutabakatıyla, “11.7.1996” tarihini, 16.7.1996 salı günü
aynı saatte olmak üzere düzeltiyoruz.
Teşekkürler efendim.
CEMAL KÜLAHLI (Bursa) – Hangi gün; bir daha açıklar mısınız?
BAŞKAN – Salı günü efendim... Salı günü toplanacak.
SALİH KAPUSUZ (Kayseri) – Sayın Başkanım, bir hususu arz edebilir miyim efendim?
BÜLENT ATASAYAN (Kocaeli) – Çarşamba günü yapalım, salı günü herkesin grup toplantısı var...
BAŞKAN – Grupların genel mutabakatı salı günü üzerine efendim.
SALİH KAPUSUZ (Kayseri) – Sayın Başkanım, bir şey arz edebilir miyim?
BAŞKAN – Lütfen... Kapattık bu konuyu... Lütfen...
SALİH KAPUSUZ (Kayseri) – Sayın Başkan...
BAŞKAN – Efendim, bu konuyu kapattık; yersiz tartışıyoruz.
SALİH KAPUSUZ (Kayseri) –Sayın Başkan “grupların mutabakatı” dediniz, ama mutabakat konusunda tatmin olmadığımız
için bir hususu arz etmem lazım:
Efendim, Meclisin tatil olmasına üç haftalık bir süre kalmıştır. Komisyonların toplantı tarihini ileriye almakla, muhtemel ki,
Meclisin, çalışma süresini tekrar uzatmak gibi bir mecburiyetle karşı karşıya kalabiliriz. Bu, yeni kurulmuş bir Hükümetin talebidir.
Dolayısıyla, bu seçimlerin yarın yapılarak, ona göre komisyonların kendi düzenlemeleri ve çalışmalarını tanzim etmesinin,
çalışmaların verimi açısından faydalı olacağı kanaatindeyiz efendim.
BAŞKAN – Sayın Kapusuz, biraz önce, burada, Grubunuzu temsil eden arkadaşlarınızı muhatap aldım; yani, bazı şeylerde,
başlarıyla, mutabakatlarını bildirdiler. Lütfen, bazı konularda iç mutabakatı önceden sağlayalım ve sonradan, yersiz olarak Genel
Kurulun çalışmalarını tekil itirazlarımızla uzatmayalım.
NİHAT MATKAP (Hatay) – Sayın Başkanım...
BAŞKAN – Buyurun.
NİHAT MATKAP (Hatay) – Sayın Başkanım, bizim, salı günü saat 10.00’da Grup toplantımız vardır. Mümkünse, toplantıyı
saat 14.00’e alalım; yoksa, mutabakat vermemiz olanaklı değil.
MURAT BAŞESGİOĞLU (Kastamonu) – Sayın Başkanım, bizim de itiramız yok, saat 14.00 olabilir...
NİHAT MATKAP (Hatay) – Saat 14.00’e alalım.
BAŞKAN – Değerli arkadaşlar, Sayın Başkana vekâlet eden Sayın Başkanvekilimiz, grupların mutabakatı anlamında nazikce
bir cümle kullandı. Yalnız, biliyorsunuz, bu çağrıyı Sayın Başkan yapar. Onun için, resen de düzeltme takdiri vardır.
Ben, Sayın Başkana soruyorum: Grupların toplantısı nedeniyle, çağrınızı 16 Temmuz saat 14.00 olarak düzeltebilir miyiz?
TBMM BAŞKANI VEKİLİ KAMER GENÇ (Tunceli) – 14.00 olsun efendim.
BAŞKAN – Evet, bunu, grupların da mutabakatıyla; ama, Sayın Başkanın çağrısı olarak geçiyoruz.
TBMM BAŞKANI VEKİLİ KAMER GENÇ (Tunceli) – Sayın Başkan, bir de, eksik üyeleri varsa, gruplar bu arada
bildirsinler... Hatta, yarınki toplantıya yetiştirsinler. Böylece, komisyonlarda...
BAŞKAN – Efendim, iki saat gerekiyor; biri 14.00, biri 16.00’dır grup toplantıları nedeniyle.
TBMM BAŞKANI VEKİLİ KAMER GENÇ (Tunceli) – Evet.
BAŞKAN – 16 Temmuz Salı günü 14.00 ve 16.00 olarak düzeltiyoruz.
Sait Halim Paşa Yalısında meydana gelen yangının nedenleri ve TURBAN Genel Müdürlüğüyle ilgili yolsuzluk iddiaları
konusundaki 10/2 esas numaralı Meclis Araştırma Komisyonunun, çalışma süresinin uzatılmasına dair bir tezkeresi vardır;
okutuyorum:
2. – (10/2) esas numaralı Meclis Araştırması Komisyonu Başkanlığının, Komisyonun görev süresinin uzatılmasına ilişkin
tezkeresi (3/376)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Komisyonumuz büyük bir titizlikle araştırmalarını sürdürmektedir.
Birçok bölgede, birçok işletmede araştırma yapılarak büyük bir ilerleme kaydedilmiştir.
Komisyonumuzun araştırma süresi 14 Temmuz 1996 tarihinde dolmaktadır. Çalışmalarımız devam ettiğinden, bu tarihten
geçerli olmak üzere bir aylık daha bir sürenin verilmesini arz ederim.
Saygılarımla. 9.7.1996
Halit Dumankaya
İstanbul
Komisyon Başkanı
BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, bu Komisyon, daha önce, üç ay süre kullanmıştır. İçtüzüğümüzün 105 inci maddesi,
araştırmasını üç ay içinde bitiremeyen komisyona, bir aylık kesin süre verileceği hükmünü içermektedir. Bu nedenle, Komisyonun,
bir aylık kesin süre talebini bilgilerinize sunuyorum.
Komisyonlardan istifa tezkereleri vardır; okutuyorum:
3. – Karabük Milletvekili Hayrettin Dilekcan’ın, Dilekçe Komisyonu üyeliğinden çekildiğine ilişkin önergesi (4/52)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Üyesi bulunduğum Dilekçe Komisyonu üyeliğinden istifa ediyorum.
Gereğini emirlerinize arz ederim.
Saygılarımla.
Hayrettin Dilekcan
Karabük
BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.
4. – Kahramanmaraş Milletvekili Mustafa Kamalak’ın, Adalet Komisyonu üyeliğinden çekildiğine ilişkin önergesi (4/53)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Üyesi bulunduğum Adalet komisyonu üyeliğinden istifa ediyorum.
Gereğini emirlerinize arz ederim.
Saygılarımla. 10.07.1996
Mustafa Kamalak
Kahramanmaraş
BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.
5. – Sıvas Milletvekili Temel Karamollaoğlu’nun, Dışişleri Komisyonu üyeliğinden çekildiğine ilişkin önergesi (4/54)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Üyesi Bulunduğum Dışişleri Komisyonundan istifa ediyorum.
Gereğini emirlerinize arz ederim.
Saygılarımla. Temel Karamollaoğlu
Sıvas
BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.
6. – Trabzon Milletvekili Kemalettin Göktaş’ın, Sağlık ve Sosyal İşler Komisyonu üyeliğinden çekildiğine ilişkin önergesi
(4/55)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Üyesi bulunduğum Sağlık ve Sosyal İşler Komisyonundan istifa ediyorum.
Gereğini arz ederim.
Saygılarımla.
Kemalettin Göktaş
Trabzon
BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.
7. – İstanbul Milletvekili Azmi Ateş’in, Çevre Komisyonu üyeliğinden çekildiğine ilişkin önergesi (4/56)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Üyesi bulunduğum Çevre Komisyonu üyeliğinden istifa ediyorum.
Gereğini emirlerinize arz ederim.
Azmi Ateş
İstanbul
BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.
Refah Partisi Grubu Başkanlığının bir tezkeresi vardır; okutuyorum.
8. – Refah Partisi Grubunun, ABD’de tedavi görmekte olan İstanbul Milletvekili Aydın Menderes’in, Karadeniz Ekonomik
İşbirliği Parlamenterler Asamblesi üyeliğinden çekilmek istediğine ilişkin tezkeresi (3/377)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
İstanbul Milletvekili Aydın Menderes, geçirdiği müessif kaza dolayısıyla, bilindiği gibi, Amerika’da tedavi görmektedir.
Anayasa Komisyonu ve Karadeniz Ekonomik İşbirliği Parlamenter Asamblesi üyesi bulunan Aydın Menderes, faydalı
olamadığından dolayı, sıhhatine kavuşana kadar, her iki komisyon üyeliğinden de ayrılmak istediğini bildirmiştir.
Gereğini emirlerinize arz ederim.
Oğuzhan Asiltürk
RP Grup Başkanvekili
BAŞKAN – Bilgilerinize sunuyor ve Sayın Aydın Menderes’e, hepimiz adına, acil şifalar diliyorum.
Bir genel görüşme önergesi vardır; okutuyorum.
D) GENSORU, GENEL GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI VE MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGELERİ
1. – Hükümet adına, Başbakan Necmettin Erbakan’ın, ülkemizin özkaynaklarının geliştirilmesi konusunda genel görüşme
açılmasına ilişkin önergesi (8/2)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Gerekçesini ekte sunduğumuz Türkiye’nin özkaynaklarının geliştirilmesi konusundaki genel görüşme önergemizin Anayasanın
98, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün 102 ve 103 üncü maddesine göre işleme konulmasının Hükümetimizce uygun
bulunduğunu saygılarımla arz ederim.
Prof. Dr. Necmettin Erbakan
Başbakan
Toplumumuzu, layık olduğu üstün seviyesine yükseltmek, ekonomik ve sosyal kalkınmamızı tamamlamak sürecinde
karşılaşılan kaynak yetersizliğinin üstesinden gelmek üzere, ülkemizin atıl kalmış fizikî ve beşerî imkânlarının süratle harekete
geçirilmesi kaçınılmaz bir zorunluluktur.
Bu çerçevede, her şeyden önce, yetersiz kaynakların müsrif bir şekilde kullanılmasına yol açan hantal devlet mekanizmasının
yeniden düzenlenmesi ve bu doğrultuda, devletin, ekonomide ticarî ve üretici faaliyetlerden mümkün olduğu ölçüde çekilerek, kamu
kaynaklarının, devletin aslî fonksiyonları olan adalet, güvenlik ve altyapı alanlarına tahsis edilmesi gereklidir.
Devletin hizmetlerinin ifasında kaynak ve zaman israfına yol açan bürokrasi önlenecektir.
Devleti aslî fonksiyonlarına çekecek temel düzenlemeler yapılacak ve bu çerçevede rasyonel bir özelleştirme programına
ağırlık verilecektir. Özelleştirilmesinin zaman alacağı anlaşılan KİT’lerin de, serbest piyasa ilkelerine uygun biçimde çalışması
sağlanacaktır.
Ülkenin yeraltı ve yerüstü zenginliklerinden, bu arada, madenlerimizden ve ormanlarımızdan da azamî ölçüde yararlanılacak;
bunun sağlanması için, özelleştirme ve rehabilitasyon dahil, gerekli çalışmalar yapılacaktır.
Altyapı sektörlerinde etkinlik artırılacak, kamu kaynakları yanında, özel kesim kaynaklarından da yararlanılacaktır. Bu
çerçevede, yap-işlet-devret ve yap-işlet modellerinin uygulanmasında karşılaşılan sorunlar çözülecektir.
Yatırım için ayrılan kaynakların, farklı sektörlerdeki çok sayıda projeye dağıtılması yerine, belirlenecek öncelikli
sektörlerdeki önemli projelere aktarılması ve yarım kalmış yatırımların bir an önce tamamlanması sağlanacaktır.
Ekonominin, verimsiz, sosyal adalete aykırı, gelir dağılımını ters yönde etkileyen rant ekonomisi özelliklerini ortadan
kaldırmak amacıyla, üretim faktörleri üzerindeki vergi yükü hafifletilirken, her türlü rant gelirleri etkin biçimde vergilendirilecektir.
Vergi gelirlerini artırmak için, vergilendirilememiş alan ve sektörleri kapsayan bir vergi sistemi kurulacaktır. Bu bağlamda, tek vergi
numarası uygulamasına ve vergi idaresinde otomasyona gidilecektir.
Özel kesimin yatırıma konu olabilecek fonlarının, gittikçe artan ve pahalı bir biçimde kamu tarafından el konulmasına yol
açan içborçlanmanın en aza indirilmesi için, Hazinenin, malî piyasalar üzerindeki baskısı azaltılacak, bu çerçevede içborçların
vadesi uzatılırken, faizlerinin de makul seviyelere gerilemesi sağlanacaktır.
Koalisyon Hükümetinin her iki kanadı da, özellikle kayıtdışı ekonominin denetim altına alınması konusunda hemfikirdir.
Esasen, bu konu başta olmak üzere, Türkiye Büyük Millet Meclisinde temsil edilen tüm siyasal partilerimiz, yeni kaynaklar
oluşturulacak KİT devlet imkânlarının genişletilmesi, kamu fonlarının israfının önlenerek zorunlu hizmetlere daha fazla kaynak
aktarılmasının gereğine inanmaktadırlar. Zira, bu konu, yıllarca çözümsüz kaldığından, bir hükümet sorunu değil, bir devlet sorunu
haline gelmiştir.
Böyle bir konunun, Türkiye Büyük Millet Meclisinde temsil edilen bütün siyasî partilerimizin ortak sorumluluk alanı içerisine
gireceğinden, siyasî partilerimizin bu konudaki çağrı ve tavsiyelerinin alınması amacıyla bu genel görüşme talep edilmektedir.
BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.
Önerge gündemde yerini alacak ve genel görüşme açılıp açılmaması konusundaki öngörüşme, sırasında yapılacaktır.
Şimdi, gündemin “Seçim” kısmına geçiyoruz.
IV. – SEÇİMLER
A) KOMİSYONLARDA AÇIK BULUNAN ÜYELİKLERE SEÇİM
BAŞKAN – Bazı komisyonlarda açık bulunan ve Refah Partisi Grubuna düşen üyelikler için gösterilen adayları okuyup
oylarınıza sunacağım:
Anayasa Komisyonu:
Hayrettin Dilekcan (Karabük)
Mustafa Kamalak (Kahramanmaraş)
Lütfi Doğan (Gümüşhane)
Adalet Komisyonu:
Abdulkadir Öncel (Şanlıurfa)
Dışişleri Komisyonu:
Mukadder Başeğmez (İstanbul)
Abdullah Gencer (Konya)
Yaşar Canbay (Malatya)
Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu:
Mehmet Emin Aydınbaş (İçel)
Seyyit Haşim Haşimi (Diyarbakır)
Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu:
Mustafa Bayram (Van)
Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu:
Ahmet Çelik (Adıyaman)
M. Salih Katırcıoğlu (Niğde)
Ahmet Nurettin Aydın (Siirt)
Kamu İktisadî Teşebbüsleri Komisyonu:
Ferit Bora (Diyarbakır)
Çevre Komisyonu:
Murtaza Özkanlı (Aksaray)
Dilekçe Komisyonu:
Feti Görür (Bolu)
Plan ve Bütçe Komisyonu:
Temel Karamollaoğlu (Sıvas)
Aslan Polat (Erzurum)
Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Bazı komisyonlarda açık bulunan ve Doğru Yol Partisi Grubuna düşen üyelikler için gösterilen adayları okuyup, oylarınıza
sunacağım:
Dışişleri Komisyonu:
Halil Yıldız (Isparta)
Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu:
Osman Çilsal (Kayseri)
Ayvaz Gökdemir (Kayseri)
Dilekçe Komisyonu:
Muzaffer Arıkan (Mardin)
İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu:
Erkan Kemaloğlu (Muş)
Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Kamu İktisadî Teşebbüsleri Komisyonunda boş bulunan ve Anavatan Partisi Grubuna düşen 1 üyelik için, Bitlis Milletvekili
Edip Safder Gaydalı aday gösterilmiştir.
Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
İnsan Haklarını İnceleme Komisyonunda boş bulunan ve Demokratik Sol Parti Grubuna düşen 1 üyelik için, Afyon
Milletvekili Kubilay Uygun aday gösterilmiştir.
Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğündeki usulsüzlük ve yolsuzluk iddialarını araştırarak, alınması gereken tedbirleri
belirlemek amacıyla kurulan (10/6) esas numaralı Meclis araştırması komisyonunda boş bulunan ve Anavatan Partisi Grubuna
düşen 1 üyelik için, İstanbul Milletvekili Emin Kul aday gösterilmiştir.
Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Sayın milletvekilleri, şimdi, Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş.’nin (TEDAŞ) bazı ihalelerinde usulsüzlük ve yolsuzluk yapıldığı
iddiasıyla ilgili olarak, eski Başbakan Tansu Çiller hakkında kurulan (9/1) esas numaralı Meclis soruşturması komisyonunda boş
bulunan ve Doğru Yol Partisi Grubuna düşen 1 üyelik için, Anayasanın 100 üncü maddesine göre, bu parti grubunca, 3 katı olarak
gösterilen adaylar arasından adçekme suretiyle seçim yapacağız.
Doğru Yol Partisi Grubunun gösterdiği adayların adlarını okuyorum:
Nevfel Şahin (Çanakkale)
Mustafa Kemal Aykurt (Denizli)
Mahmut Yılbaş (Van)
Şimdi, Doğru Yol Partisince gösterilen 3 aday arasından 1 isim çekeceğiz.
(9/1) esas numaralı Meclis Soruşturması Komisyonuna, Çanakkale Milletvekili Sayın Nevfel Şahin seçilmiştir; hayırlı
olmasını dilerim.
Sayın milletvekilleri, şimdi, gündemimizde sözlü sorular bulunuyor. Genel Kurulda sayın bakanlarımızdan az sayıda kişi
mevcut.
Sayın Bakanım, okuyup yanıtlama mı, yoksa, bu olayı gelecek haftaya ertelemekte mi yarar görüyorsunuz; yani, boşu boşuna
vakit kaybetmeyelim.
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI TURHAN TAYAN (Bursa) – Sayın Başkan, gelecek haftaya erteleyelim.
BAŞKAN – Evet, Hükümetimizin, yeni bakanlarımızın, önlerindeki sözlü sorulara daha iyi hazırlanabilmeleri ve umarım,
Sayın Başbakanın açıklamasındaki gibi bütün soruların cevapsız kalmamasını teminen, sözlü soruların görüşmesini önümüzdeki
haftaya erteliyoruz.
Bu durumda, gündemin “Kanun Tasarısı ve Teklifleriyle Komisyonlardan Gelen Diğer İşler” kısmına geçiyoruz.

V. – KANUN TASARI VE TEKLİFLERİYLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER İŞLER

1. – 926 Sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununa Bir Ek Geçici Madde Eklenmesine İlişkin 28.7.1996 Tarihli ve 488
Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulüne Dair Kanun Tasarısı ve Millî Savunma Komisyonu Raporu (1/215)
(S. Sayısı : 23) (1)
BAŞKAN – 1 inci sıradaki, 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununa Bir Geçici Madde Eklenmesine ilişkin 488
sayılı Kanun Hükmünde Kararname ve Millî Savunma Komisyonu raporunun müzakerelerine başlıyoruz.
Komisyon?.. Yerinde.
Hükümet?.. Yerinde.
Komisyon raporunun okunup okunmaması hususunu oylarınıza sunacağım: Raporun okunmasını kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Raporun okunması kabul edilmemiştir.
Tasarının tümü üzerinde söz isteyen?.. Yok.
Gruplar adına söz isteyen?.. Yok.
Şahısları adına söz isteyen var mı? Yok.
Maddelere geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Maddelere geçilmesi kabul edilmiştir.
1 inci maddeyi okutuyorum:

926 Sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununa Bir Ek Geçici Madde Eklenmesine İlişkin 28.7.1993 Tarihli ve 488
Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek
Kabulüne Dair Kanun Tasarısı
MADDE 1. – 926 Sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununa aşağıdaki ek geçici madde eklenmiştir.
EK GEÇİCİ MADDE 61. – 28.7.1993 tarihinde görevde bulunan Genelkurmay Başkanı 49 uncu maddenin (h) bendinin birinci
fıkrasında sözü edilen 67 yaş tahdidine bakılmaksızın dört yıllık görev süresini tamamlar.
BAŞKAN – 1 inci madde üzerinde grupları adına söz isteyen?..
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına, Sayın Oya Araslı; buyurun efendim. (CHP sıralarından alkışlar)
Konuşma süreniz 10 dakikadır.
(1) 23 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.
CHP GRUBU ADINA OYA ARASLI (İçel) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hukuk biliminde ilk öğretilen bilgilerden
birisi, yasaların, genel, kalıcı, soyut ve kişilikdışı, objektif hükümler getirmesidir.
Önümüzdeki metne baktığımız zaman, 1 inci maddede, salt bir kişiyi ilgilendiren ve bir kere yerine getirilmekle gereği yerine
gelmiş olan, tüketici bir düzenlemeyle karşılaşmaktayız. Bunun yanında, yine bu düzenlemeyi incelediğimiz zaman, bu metnin,
zaten, gereğini çoktan ifade etmiş, gerçekleştirmiş bir hüküm olduğunu görmekteyiz; kanun hükmünde kararname aşamasında, bu
hükmün gereği, zaten, yerine gelmiştir.
Şu anda, içerdiği emri tükenmiş olan bu metne bir yasa niteliği kazandırmanın hiçbir gereği olmadığını ve böyle bir hükmün
yasalaşmasının karşısında olduğumuzu, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına ifade etmek isterim.
Saygılarımı sunarak sözlerime son veriyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Araslı.
Anavatan Partisi Grubu adına, Sayın Mızrak; buyurun efendim.
Süreniz 10 dakikadır.
ANAP GRUBU ADINA RECEP MIZRAK (Kırıkkale) – Sayın Başkan, değerli arkadaşlarım; bilindiği üzere, 926 sayılı Türk
Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununun 49 uncu maddesinin (h) bendine göre, Genelkurmay Başkanı, Kara, Deniz ve Hava
Kuvvetleri Komutanlığı yapmış orgeneral ve oramirallar arasından, Bakanlar Kurulunun teklifi üzerine Cumhurbaşkanınca atanır
ve Genelkurmay Başkanlığında yaş haddi 67’dir, süresi ise 4 senedir. Yaş haddinin ve sürenin hesaplanmasında atanmış
bulundukları yılın 30 ağustos tarihi dikkate alınır.
30 Ağustos 1993 tarihinde, zamanın Genelkurmay Başkanının, 4 yıllık süresini tamamlamaması üzerine, özellikle,
güneydoğudaki terör mücadelesinde edindiği zengin tecrübe de dikkate alınmak suretiyle, zamanın Hükümeti tarafından, bir
kararname çıkarılmak suretiyle, görev süresi sonuçlanıncaya kadar emekli olması ertelenmiştir ve görev süresini 4 yıl olarak
tamamlanması, bu şekilde sağlanmıştır. 24.6.1993 tarih 3911 sayılı Kanuna dayanılarak çıkarılan 488 sayılı Kanun Hükmüdeki
Kararname, Anayasamızın 91 inci maddesi uyarınca, Yüce Meclise getirilerek kanunlaştırılmak lazimesinden dolayı, bugün,
kanunlaştırılmak üzere Yüce Meclise indirilmiştir.
Zamanında görev yapan Sayın Genelkurmay Başkanımızın, yaş haddini doldurmasına rağmen, özellikle güneydoğu
hadiselerinde edindiği engin deneyimden ve bu hususta kendilerinin bilgilerinden yararlanmak, bu konuda hazırlanan plan ve
projelerin sonuçlandırılmasında kendilerinin çok ciddî katkılarını beklemek, elbette ki doğaldır.
Ancak, şunu da unutmamak lazımdır ki, Türk Silahlı Kuvvetlerinin en ast kademeden en üst komutan kademesine kadar tüm
mensupları, her türlü planı, projeyi uygulayabilecek, kendilerine verilebilecek her türlü görev eksiksiz bir biçimde yerine
getirebilecek bilgi, tecrübe ve deneyime sahip bulunmaktadırlar.
Bu bakımdan, sadece birçok değerli komutanımız için, kanunun bir maddesine ek geçici madde ilave etmek suretiyle, belki de
daha sonra gelecek olan alt komutadaki başka komutanlarımızın birtakım yerlere terfi imkânını ortadan kaldıracak nitelikte, bu
sonucu doğuracak olan bir kanunu tasvip etmek, elbette mümkün değil; ancak, burada, yapılan bir tasarruf vardır, bu tasarrufun
onaylanması vardır; fakat, bu tasarruftan geriye dönüş elbette söz konusu olmamakla beraber, buna benzer istisnaların,
kanunlarımıza geçici maddeler ilave edilmek suretiyle şahıslara bağlı istisnaların son olmasını dilemekteyiz.
Kahraman Silahlı Kuvvetlerimizin ve onun mensubu olan her kademedeki, her rütbedeki, tecrübeli, vefalı ve kahraman
komutanlarımızın, başta Güneydoğu Anadolu Bölgemiz olmak üzere, oralarda verilecek olan mücadelede, sonsuz cefaya maruz
kalacaklarını unutmamak lazımdır. Ben, bu vesileyle, bu bölgemizde mücadele veren kahraman Silahlı Kuvvetlerimiz
mensuplarına, emniyet mensuplarına ve koruculara başarılar diliyorum.
Bu istisnaî hükmün, istisnaî uygulamanın son olmasını temenni edip, Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (ANAP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Mızrak.
Demokratik Sol Parti Grubu adına, Sayın Hikmet Uluğbay; buyurun efendim. (DSP sıralarından alkışlar)
Sayın Uluğbay, süreniz 10 dakikadır.
DSP GRUBU ADINA HİKMET ULUĞBAY (Ankara) – Teşekkürler Sayın Başkan.
Değerli arkadaşlar, görüşmesini yapmakta olduğumuz kanun hükmündeki kararnamenin kanun metnine döndürülmesine ilişkin
işlem, aslında, kanun hükmünde kararname çıkarılmak suretiyle amacına hizmet etmiş ve işlevini yerine getirmiştir. Dolayısıyla,
kanun hükmündeki kararnamenin kanuna dönüştürülmesine gerek olmadığı kanaatindeyiz; çünkü, bunun hukukî sonuçları
doğmuştur, ilgili kamu görevlisi görevini yapmıştır, ifa etmiştir ve hizmeti sona ermiştir; dolayısıyla, çıkarılan kanun hükmünde
kararname, Hükümetin ve ülkenin ihtiyaçlarına cevap vermiştir ve bu şekliyle hizmet tamamlanmıştır. Ancak, bu tür düzenlemeleri
devamlı olarak kanun hükmünde kararnamelerle yapmak ve bunları aradan üç veya beş sene geçtikten sonra Yüce Meclise getirip
kanunlaştırmak, uygulamayı bu yöne döndürmek, aslında kötü bir örnek olur. O nedenle, bu tür ihtiyaçları, ihtiyaç belirdiğinde,
kanunlar halinde Meclise getirmek lazım; Mecliste müzakere etmek lazım, sistemin bir parçası haline dönüştüreceksek de, sistemin
bir parçası haline getirmek lazım. O nedenle, bu anlayışla, biz, yapılan hizmet geçmişte ifa edilmiştir, amaç hâsıl olmuştur diyoruz
ve hukuken bir yol açılmaması için böyle bir düzenlemenin uygun olmayacağı kanaatindeyiz.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Teşekkür ederim. (DSP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Uluğbay.
Grupları adına başka konuşma talebi var mı efendim? Yok.
Şahısları adına söz talebi?.. Yok.
Komisyon ve Hükümet adına görüşme?.. Yok.
1 inci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
OYA ARASLI (İçel) – Karar yetersayısının aranmasını istiyorum.
BAŞKAN – Geçti efendim, oylamaya başladık.
Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmemiştir. (DSP ve CHP sıralarından alkışlar, RP ve DYP sıralarından gürültüler)
HACI FİLİZ (Kırıkkale) – Sayın Başkan, oraya gelenleri sayıyorsunuz... Buraya da geldiler aynı şekilde...
BAŞKAN – Efendim, ben, dikkat ederseniz, çok uzun süre, arkadaşların uyarısına rağmen ellerin kalkmasını bekledim. (RP ve
DYP sıralarından “oylamanın yenilenmesini istiyoruz” sesleri)
HACI FİLİZ (Kırıkkale) – Sayın Başkan, oraya gelenleri sayıyorsunuz... Buraya da geldiler aynı şekilde...
SALİH KAPUSUZ (Kayseri) – Sayın Başkan, oylamanın yenilenmesini istiyoruz.
BAŞKAN – Bir dakika efendim...
Y. FEVZİ ARICI (İçel) – Sayın Başkan, oylamanın tekrarlanmasını istiyoruz.
HACI FİLİZ (Kırıkkale) – Sayın Başkan, oylamanın yenilenmesini istiyoruz.
MİLLî SAVUNMA BAKANI TURHAN TAYAN (Bursa) – Yarım saat adamların toplanmasını bekliyorsunuz; böyle şey olur
mu?!.
HACI FİLİZ (Kırıkkale) – 4 kişi ayaktayız, oylamanın yenilenmesini istiyoruz Sayın Başkan.
MİLLî SAVUNMA BAKANI TURHAN TAYAN (Bursa) – Yanlış yapılıyor; ayıptır yahu!..
BAŞKAN – Bir dakika... Bakın, Sayın Bakan, kötü niyetle davranmak değil; burada, yanlış veya doğru, Meclisin şu veya bu
şekilde beliren iradesine, hiç kimsenin “yanlış” değerini veya nitelemesini atfetmeye hakkı olmadığını hatırlatmak isterim! (DSP
sıralarından alkışlar)
MİLLî SAVUNMA BAKANI TURHAN TAYAN (Bursa) – Dışarıdan gelmelerini bekliyorsunuz...
BAŞKAN – İki: Şu an, ayaktaki arkadaşlarımı, iki sayın grup başkanvekilimi ve diğer milletvekili arkadaşlarımı,
İçtüzüğümüz uyarınca, oylamaya itiraz ettiler kabul ederek, oylamayı yenileyeceğim; ancak -bir şey söylüyorum- burada çok uzun
süre oyları bekledik, elini kaldırmak istemeyen, gönülsüz davranan arkadaşların vebalini Başkanlık Divanına lütfen yüklemeyin.
Arkadaşlarım oylamayı çok net saydılar. Yani, oradan gelen arkadaşlarda bir problem olabilir; uzun uzun da saymayı bekledik.
OYA ARASLI (İçel) – Karar yetersayısının aranmasını istiyoruz.
BAŞKAN – Karar yetersayısını da arayacağım efendim; zamanında istenmiştir.
1 inci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Karar yetersayısı yoktur.
Birleşime 10 dakika ara veriyorum.

Kapanma Saati : 16.15
Türkiye Büyük Millet Meclisi Resmi internet Sitesi
© 2009 T.B.M.M.