DÖNEM : 20 CİLT : 7 YASAMA YILI : 1 T. B. M. M. TUTANAK DERGİSİ 71 inci Birleşim 4 . 7. 1996 Perşembe İ Ç İ N D E K İ L E R I. — GEÇEN TUTANAK ÖZETİ II. — GELEN KÂĞITLAR III. — YOKLAMA IV. — BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI A) TEZKERELER VE ÖNERGELER 1. — BAB Asamblesi Başkanının TBMM’nin resmî konuğu olarak Türkiye’yi ziyaretine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/369) 2. — Kuala Lumpur’da yapılacak İkinci Müslüman Kadın Parlamenterler Toplantısına katılacak Parlamento heyetinde yer alacak bayan milletvekillerine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/370) 3. —Çorum Milletvekili Hasan Çağlayan’ın, (6/104) esas numaralı sözlü sorusunu geri aldığına ilişkin önergesi (4/48) 4. —İzmir Milletvekili Hakan Tartan’ın, (6/168) esas numaralı sözlü sorusunu geri aldığına ilişkin önergesi (4/49) 5. —Şanlıurfa Milletvekili Abdulkadir Öncel’in, (6/201) esas numaralı sözlü sorusunu geri aldığına ilişkin önergesi (4/50) 6. —(10/3, 4) esas numaralı Meclis Araştırması Komisyonu Başkanlığının, Komisyonun görev süresinin uzatılmasına ilişkin tezkeresi (3/371) B)GENSORU, GENEL GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI VE MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGELERİ 1. —İzmir Milletvekili Hakan Tartan ve 21 arkadaşının, ortaöğretimdeki sorunların araştırılarak anayasal çerçeveye uygun bir millî eğitim politikasının belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/92) V. —SORULAR VE CEVAPLAR A)YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI 1. —Tekirdağ Milletvekili Bayram Fırat Dayanıklı’nın, Çorlu’ya yapılması planlanan SSK Hastanesine ve SSK Şube Müdürlüğüne ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Necati Çelik’in yazılı cevabı (7/942) 2. —Konya Milletvekili Mustafa Ünaldı’nın, bir devlet bakanının SSK’nın batırıldığı yolundaki beyanına ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Necati Çelik’in yazılı cevabı (7/955) 3. —Karaman Milletvekili Zeki Ünal’ın, Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş. Genel Müdürlüğüne ait lojmanların dağıtımına ilişkin sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Yalım Erez’in yazılı cevabı (7/857) I. —GEÇEN TUTANAK ÖZETİ TBMM Genel Kurulu saat 15.00’te açıldı. Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Türk Gurubu yedek üyeliğinden istifa eden Burdur Milletvekili Yusuf Ekinci’nin yerine Samsun Milletvekili İrfan Demiralp’ın aday gösterildiğine ilişkin Başkanlık tezkeresi, Genel Kurulun bilgisine sunuldu. Başbakan Necmettin Erbakan tarafından Bakanlar Kurulu Programı okundu. Alınan karar gereğince başkaca bir konunun görüşülmesi mümkün bulunmadığından, 4 Temmuz 1996 Perşembe günü saat 15.00’te toplanmak üzere, Birleşime 16.07’de son verildi. Mustafa Kalemli Başkan Ünal Yaşar Salih Kapusuz Gaziantep Kayseri Kâtip Üye Kâtip Üye II. —GELEN KÃĞITLAR 4.7.1996 PERŞEMBE Teklifler 1. —İstanbul Milletvekili Ercan Karakaş’ın; Mahallî İdareler ile Mahalle Muhtarlıkları İhtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/362) (Anayasa ve İçişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi :24.6.1996) 2. —Bingöl Milletvekili Kâzım Ataoğlu ve 14 Arkadaşının; Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Hakkında 41 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulüne Dair Kanun ile 78 ve 190 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/363) (Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi :28.6.1996) 3. —Bingöl Milletvekili Kazım Ataoğlu ve 14 arkadaşının, Bingöl İlinde iki İlçe kurulmasına dair kanun teklifi (2/364) (İçişleri ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi :28.6.1996) Yazılı Soru Önergeleri 1. —İzmir Milletvekili Birgen Keleş’in, Anadolu liselerinde görev yapan müdür ve müdür yardımcılarının orta öğrenimlerine ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/994) (Başkanlığa geliş tarihi :28.6.1996) 2.—Malatya Milletvekili Ayhan Fırat’ın, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu üyelerinin değiştiriliş nedeni ile Pamukkale Projesine ilişkin Kültür Bakanından yazılı soru önergesi (7/995) (Başkanlığa geliş tarihi :28.6.1996) 3.—Malatya Milletvekili Ayhan Fırat’ın, Kültür merkezlerinin ihalelerine ilişkin Kültür Bakanından yazılı soru önergesi (7/996) (Başkanlığa geliş tarihi :28.6.1996) 4. —Erzurum Milletvekili Aslan Polat’ın, Pazaryolu Barajı, Çorum Vadisi ve Erzurum içme suyu projelerine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/997) (Başkanlığa geliş tarihi :1.7.1996) 5. —İzmir Milletvekili Birgen Keleş’in, Türkiye Kalkınma Bankasına yapılan atamalara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/998) (Başkanlığa geliş tarihi :2.7.1996) Meclis Araştırması Önergesi 1. —İzmir Milletvekili Hakan Tartan ve 21 arkadaşının, ortaöğretimdeki sorunların araştırılarak Anayasal çerçeveye uygun bir millî eğitim politikasının belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/92) (Başkanlığa geliş tarihi :2.7.1996) BİRİNCİ OTURUM Açılma Saati:15.00 BAŞKAN: Başkanvekili Yasin HATİBOĞLU KÂTİP ÜYELER: Salih KAPUSUZ (Kayseri), Ünal YAŞAR (Gaziantep) BAŞKAN – Çalışmalarımızın hayırlara vesile olmasını Cenabı Allah'tan niyaz ederek, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 71 inci Birleşimini açıyorum. III. —Y O K L A M A BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, ad okunmak suretiyle yoklama yapılacaktır; Sayın üyelerin, Genel Kurul salonunda hazır bulunduklarını yüksek sesle işaret buyurmalarını rica ediyorum. (Ankara Milletvekili İlhan Aküzüm'e kadar yoklama yapıldı) BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, toplantı yetersayımız vardır; görüşmelere başlıyoruz. Gündemdışı söz taleplerini yerine getirme imkânım olmadı dosya geç intikal ettiği için. Sayın milletvekilleri, gündemin "Başkanlığın Genel Kurula Sunuşları" bölümüne geçiyoruz. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının tezkereleri vardır; okutuyorum: IV. — BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI A) TEZKERELER VE ÖNERGELER 1. — BAB Asamblesi Başkanının TBMM’nin resmî konuğu olarak Türkiye’yi ziyaretine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/369) Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna BAB Asamblesi Başkanı'nın Türkiye Büyük Millet Meclisinin resmî konuğu olarak Türkiye'yi ziyaretine ilişkin 2 Nisan 1996 tarih ve 5 Sayılı Başkanlık Divanı Kararı Türkiye Büyük Millet Meclisinin Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkındaki 3620 sayılı Kanunun 7 nci maddesi uyarınca Genel Kurulun bilgisine sunulur. Mustafa Kalemli Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur. Diğer tezkereyi okutuyorum: 2. — Kuala Lumpur’da yapılacak İkinci Müslüman Kadın Parlamenterler Toplantısına katılacak Parlamento heyetinde yer alacak bayan milletvekillerine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/370) Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna Bayan milletvekillerinden oluşan bir parlamento heyetinin 29-31 Temmuz 1996 tarihlerinde Kuala Lumpur'da yapılacak İkinci Müslüman Kadın Parlamenterler Toplantısına katılması hususu Genel Kurulun 26 Haziran 1996 tarihli 67 nci Birleşiminde kararlaştırılmıştır. Türkiye Büyük Millet Meclisinin Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkındaki 3620 sayılı Kanunun 2 nci maddesi uyarınca siyasî parti gruplarınca gösterilen adayların isimleri Genel Kurulun bilgisine sunulur. Mustafa Kalemli Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı İmren Aykut Adana Milletvekili Ümran Akkan Edirne Milletvekili Oya Araslı İçel Milletvekili Zerrin Yeniceli İzmir Milletvekili BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur. Şimdi, sözlü soru önergelerinin geri alınmasına dair önergeler vardır; onları arz ediyoruz: 3. —Çorum Milletvekili Hasan Çağlayan’ın, (6/104) esas numaralı sözlü sorusunu geri aldığına ilişkin önergesi (4/48) Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Gündemin "Sözlü Sorular" kısmının 39 uncu sırasında yer alan (6/104) esas numaralı sözlü soru önergeme yazılı cevap aldığımdan, soru önergemi geri alıyorum. Gereğini saygılarımla arz ederim. Hasan Çağlayan Çorum BAŞKAN – Sözlü soru önergesi geri verilmiştir. 4. —İzmir Milletvekili Hakan Tartan’ın, (6/168) esas numaralı sözlü sorusunu geri aldığına ilişkin önergesi (4/49) Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Gündemin "Sözlü Sorular" kısmının 51 inci sırasında yer alan (6/168) esas numaralı sözlü soru önergeme yazılı cevap aldığımdan, soru önergemi geri alıyorum. Gereğini saygılarımla arz ederim. Hakan Tartan İzmir BAŞKAN – Soru önergesi geri verilmiştir. 5. —Şanlıurfa Milletvekili Abdulkadir Öncel’in, (6/201) esas numaralı sözlü sorusunu geri aldığına ilişkin önergesi (4/50) Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Gündemin "Sözlü Sorular" kısmının 155 inci sırasında yer alan (6/201) esas numaralı sözlü soru önergeme yazılı cevap aldığımdan, soru önergemi geri alıyorum. Gereğini saygılarımla arz ederim. Abdulkadir Öncel Şanlıurfa BAŞKAN – Soru önergesi geri verilmiştir. Meclis araştırması önergesi vardır; okutuyorum: B)GENSORU, GENEL GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI VE MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGELERİ 1. —İzmir Milletvekili Hakan Tartan ve 21 arkadaşının, ortaöğretimdeki sorunların araştırılarak anayasal çerçeveye uygun bir millî eğitim politikasının belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/92) Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Devlet İstatistik Enstitüsünün ortaya koyduğu rakamlara göre, ortaöğretimdeki başarı grafiği her geçen yıl daha da düşmektedir. Özellikle ortaöğretim kurumlarında, dinî örgütlenmelere karşı göz yumulduğu ve öğrencilerin dinî kurslara zorla yönlendirildiği görülmektedir. Ülkemizin geleceği olarak gördüğümüz öğrencilerimizi emanet ettiğimiz bazı öğretmenlerin, bir siyasî partinin sözcüsü gibi açıkça propaganda yaptıkları, son olaylarla da iyice açığa çıkmıştır. Laik, demokratik ve Atatürkçü öğretmenlerin okullardan uzaklaştırılmalarına veya sürgün diye tabir edilen yerlerde görevlendirilmesine sıkça rastlanılmaktadır. Okullarda okutulan ders kitaplarının büyük bir bölümünün çeşitli tarikatların yayınevleri tarafından hazırlandığı ve tercih edildiği ileri sürülmektedir. Yatılı öğrencisi olmayan okullarda dahi mescit açılmasının yasal olup olmaması ve denetimi konusunda bakanlığın bir uygulama içinde olmaması, görüş bildirmemesi son derece şaşırtıcıdır. Okullarda artan cinsel taciz iddialarının çoğalması, öğrenciler ve veliler arasında büyük huzursuzluk yaratmaktadır. Uyuşturucu kullanımının liselerde hızla yayılıyor olmasının yanı sıra, öğrenciler arasında gruplaşmaların ve çete kavgalarının artması toplum içinde ve aileler arasında tedirginlik yaratmaktadır. Millî eğitim sisteminde bir yenilenme gerekliliği ortadadır. Bunun yanı sıra, Atatürkçü, laik ve demokrat ilkeler daha iyi işlenmeli ve genç kuşaklara bu tür bilinç verilmelidir. Ulu önder Atatürk'ün çizdiği çerçevede bir eğitim anlayışı yerleşmelidir. İlköğretimden başlanarak, çocuklarımız bir alana yönlendirilmeli, üniversite sonrasında yoğun işsizler ordusu yaratılmaması için gereken planlama yapılmalıdır. Bu nedenlerden dolayı mevcut yapı ve sistemin ülke şartlarına uygun olup olmadığının değerlendirilmesi, ilk ve ortaöğretimde reform yapılması amacıyla Anayasanın 98 inci ve İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri gereğince bir Meclis araştırması açılmasını saygılarımızla arz ederiz. 1. Hakan Tartan (İzmir) 2. Yüksel Aksu (Bursa) 3. Mustafa Güven Karahan (Balıkesir) 4. Zerrin Yeniceli (İzmir) 5. Ahmet Piriştina (İzmir) 6. Atilla Mutman (İzmir) 7. Bülent Tanla (İstanbul) 8. Cihan Yazar (Manisa) 9. Şükrü Sina Gürel (İzmir) 10. Veli Aksoy (İzmir) 11. Tuncay Karaytuğ (Adana) 12. Mehmet Büyükyılmaz (Adana) 13. Erdal Kesebir (Edirne) 14. Aydın Tümen (Ankara) 15. Mustafa İstemihan Talay (İçel) 16. Bekir Yurdagül (Kocaeli) 17. Gökhan Çapoğlu (Ankara) 18. Ali Ilıksoy (Gaziantep) 19. Kâzım Üstüner (Burdur) 20. Necati Albay (Eskişehir) 21. Fikret Uzunhasan (Muğla) 22. Teoman Akgür (Sakarya) Gerekçe: Eğitim, yapısıyla ve içeriğiyle bir bütündür. Eğitimin içeriği, yapılanması kadar önemlidir. Eğitim sistemi ülkenin geleceğini, toplumun niteliklerini ve amaçlarını belirleyen çok önemli bir unsurdur. Bir bakıma eğitim sistemi ve niteliği rejimle çok temel bir ilişki içindedir. Bu çerçeveyi Anayasa çizmiştir. Bu ise, laik, demokratik ve sosyal hukuk devleti içinde olması gereken eğitimdir; ama, ne yazıktır ki, son zamanlarda okullarda yaşanılan olaylar ve skandallar, bu niteliklerin yozlaştırılmakta olduğunu ve sistemin sarsılmaya başladığını ortaya koymaktadır. Ülkemizin geleceği ve ihtiyaçları doğrultusunda bir yönlendirme politikasının olmaması sonucu, okullarda denetimsizlik ve başıbozukluk had safhadadır. Öte yandan, orta ve yüksek öğretim kurumlarının büyük bir bölümünün 21 inci yüzyılın gerektirdiği bilgi toplumuna yönelik eğitim vermekten çok uzakta olduğu bir gerçektir. Bunun yanı sıra, öğretmenlerimizin, sürekli öğretim eğitim anlayışı içinde, kültür ve bilgi bazında kendilerini yenileyemedikleri ve sistemin de buna yönelik bir zorlama içinde olmadığı görülmektedir. Sistemin açıklarından dolayı, bazı siyasî ve dinî akımlar bu durumdan yararlanmak istemektedirler. Son yapılan Millî Eğitim Şurasında alınan sekiz yıllık temel eğitimin bölünmezliğine ilişkin tavsiye kararının uygulanmamasına yönelik, aralarında Diyanetin de bulunduğu 83 kurum ve kuruluşun gerçekleştirdiği imam hatip örgütlenmesi buna bir örnektir. Ayrıca, Türk eğitim sisteminde önemli bir işlevi olan anadolu liseleri de, son yıllarda, belirgin bir gerileme içine girmiştir. Bu okullardaki eğitim kalitesi ve başarı oranı da büyük ölçüde düşmüştür. Bu olumsuz gelişmede, antilaik unsurların anadolu liselerinde kamplaşmalarının rolü olduğu da ifade edilmektedir. Nitekim, gençleri "sermaye" olarak gören bir müdür yardımcısının görev yaptığı Bornova Anadolu Lisesinde başarı oranı beş yılda büyük düşüş göstermiştir. Beş yıl önce, Türkiye şampiyonları çıkaran okul, bugün, ilk basamak sınavında 18 öğrencinin sınavı bile kazanamaması acı gerçeğini yaşamıştır. Bornova Anadolu Lisesi Müdür Yardımcısı Levent Unganer'in uygulamaları ve sözleri ile Nişantaşı Kız Meslek Lisesinde yaşanılan taciz olayı kamuoyunda büyük tepki yaratmıştır. Sonuçta, sorun, giderek bir rejim sorununa dönüşmektedir. Bu nedenle, kamuoyunun da sahipleneceği bakanların hatta hükümetlerin değiştiğinde bile değiştirilemeyecek anayasal çerçeveye uygun bir millî eğitim politikasının belirlenmesi ve uygulanması zorunluluk haline gelmiştir. BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur. Önerge gündemde yerini alacak ve Meclis araştırması açılıp açılmaması hususundaki öngörüşme sırasında yapılacaktır. Bir Meclis araştırması komisyonunun süre uzatımı talebi var; okutuyorum: A)TEZKERELER VE ÖNERGELER (Devam) 6. —(10/3, 4) esas numaralı Meclis Araştırması Komisyonu Başkanlığının, Komisyonun görev süresinin uzatılmasına ilişkin tezkeresi (3/371) 2.7.1996 Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Metin Göktepe Cinayetinin Açıklığa Kavuşturulması ve Faillerinin Ortaya Çıkarılması Amacıyla Kurulan (10/3, 4) esas numaralı Meclis Araştırması Komisyonumuz, çalışmalarına devam etmekte olup, rapor yazımı safhasına ulaşılmıştır. Rapor üzerindeki müzakereler ve raporun son şeklini alabilmesi için zamana ihtiyaç duyulduğundan, Komisyon çalışma süresinin bitiş tarihi olan 10 Temmuz 1996'dan itibaren 1 ay daha uzatılmasına karar verilmiştir. Komisyonumuzun aldığı karar gereğince; Millet Meclisi İçtüzüğünün 105 inci maddesi uyarınca, Komisyon çalışma süresinin 10 Temmuz 1996 tarihinden itibaren 1 ay çalışma süresi verilmesini tensiplerinize arz ederim. Saygılarımla. Mahmut Yılbaş Van Komisyon Başkanvekili BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, tezkere sahibi komisyon, daha önce, üç aylık süreyi kullanmıştır. Son değişikliğe göre, İçtüzüğün 105 inci maddesi muvacehesinde, bu Komisyona, kesin, bir aydan fazla süre vermemiz imkânı yoktur. Buna göre, bu talebi sadece bilgilerinize sunmakla iktifa ediyorum; oylama ihtiyacı yoktur; çünkü, İçtüzüğün açık ve kesin hükmüdür. Buradan, Komisyon yöneticilerine duyurum şudur: Süreniz bir aydır; bir ay içerisinde, Komisyonun raporunu hazırlaması gerekiyor ve yeni bir süre verme imkânımız yoktur. Sayın Milletvekilleri, gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" bölümüne geçeceğiz; ancak, İçtüzüğün 78 inci maddesi muvacehesinde, görüşülecek kanun tasarı ve teklifi ile komisyondan gelen iş yoktur. Bu sebeple, görüşme imkânımız yok. Bu nedenle, Başbakan Sayın Necmettin Erbakan tarafından kurulan Bakanlar Kurulunun Programını görüşmek için, 6 Temmuz 1996 Cumartesi günü saat 15.00'te toplanmak üzere birleşimi kapatıyorum. Kapanma Saati : 15.17 V. —SORULAR VE CEVAPLAR A)YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI 1. —Tekirdağ Milletvekili Bayram Fırat Dayanıklı’nın, Çorlu’ya yapılması planlanan SSK Hastanesine ve SSK Şube Müdürlüğüne ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Necati Çelik’in yazılı cevabı (7/942) Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Aşağıdaki sorularımın Çalışma Bakanı Sayın Emin Kul tarafından yazılı olarak yanıtlanmasını saygılarımla arz ederim. Dr. B. Fırat Dayanıklı Tekirdağ İlimiz Tekirdağ ve komşu il Kırklareli’nin SSK hizmetlerinden yararlanma oranları, işyeri ve sigortalı sayıları da dikkate alındığında Kırklareli lehine büyük dengesizlikler göstermektedir. Sadece Çorlu’daki sigortalı sayısı yaklaşık tüm Kırklareli’ndeki sigortalı sayısı kadar olmasına rağmen Çorlu’da bir SSK hastanesi yoktur. Çorlu’daki SSK’lı sayısı Tekirdağ merkezdekinin yaklaşık 3 katı (Çerkezköy’le beraber 5 katı) olmasına rağmen Çorlu, Çerkezköy ve Saray yöresinde yaşayan toplam 51 000 sigortalı, idarî işler için 10 500 sigortalının yaşadığı Tekirdağ’a gitmek zorundadırlar. Tekirdağ SSK sigorta müdürlüğü 107 personel kadrosundan bugün 78 kişiyle çalışmakta ve hizmette önemli aksamalar olmaktadır. Bu aksamalar nedeniyle, bir yeni emekliye yaklaşık 5 ayda maaş bağlanabilmektedir. Çorlu’da açılacak bir şube müdürlüğü Tekirdağ sigorta müdürlüğünün üzerindeki yükü önemli ölçüde azaltacak ve Çorlu ve civarındaki sigortalılar Tekirdağ’a gitmek zorunda kalmayacaklar. Bu gerçek ışığında : 1. Çorlu’ya yapılması planlanan SSK hastanesi niye gecikmektedir? Ne zaman yapılacaktır? 2. Çorlu’da bir SSKşube müdürlüğü açılması düşünülmekte midir? T. C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Sosyal Güvenlik Kuruluşları Genel Müdürlüğü 4.7.1996 Sayı :B.13.0.SGK-0-13-00-01/3587-016814 Konu :Yazılı Soru Önergesi. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına İlgi :18.6.1996 tarih, A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/942-2223/5955 sayılı yazınız. Tekirdağ Milletvekili B. Fırat Dayanıklı tarafından hazırlanan, Çorlu’ya yapılması planlanan Sosyal Sigortalar Kurumu Hastanesine ve Çorlu’da Sigorta Müdürlüğü açılması ihtiyacına ilişkin yazılı soru önergesi Bakanlığımca incelenmiştir. Sosyal Sigortalar Kurumunca Çorlu’da yapılması planlanan 110 yataklı Hastanenin, 1995 yılı birim fiyatlarına göre yapılan keşif sonucunda hazırlanan ihale prensip kararı SosyalSigortalar Kurumu Yönetim Kurulunca onaylanmıştır.Ancak, Başbakanlık Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığının 9.2.1996 tarihli yazısında “1995 yılı Yatırım Programında yer alsa dahi taahhüde bağlanmamış işlerin ihalesi için, konunun fevkalade önem ve zaruret bulunması kaydıyla Bakanlar Kurulu Kararı istihsal edilecektir.” denildiğinden ihalesi gerçekleştirilememiştir. Bilindiği üzere; Başbakanlığın 14.5.1996 tarih, 1996/27 sayılı tasarruf tedbirleri ile ilgili genelgesinde; yatırım programındaki öncelikler dikkate alınarak kuruluş ve sektör açısından hayatî öneme haiz projeler ile dış kredisi temin edilmiş projelerle ilgili listelerin, ilgili veya bağlı Bakanlık kanalıyla uygun görüş alınmak üzere Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığına intikal ettirilmesi talimatlandırılmıştır. Bu genelge uyarınca Devlet Planlama Müsteşarlığına gönderilen ve yapılmasında zaruret bulunan projelerle ilgili listede Sosyal Sigortalar Kurumu Çorlu Hastanesi de yer almaktadır. Gerekli izin alındığında işin ihalesi işlemlerine yeniden başlanacaktır. Diğer taraftan, Bartın, Ardahan, Iğdır, Yalova, Karabük, Kilis Sigorta Müdürlükleri ile İzmir İhtiyarlık Sigorta Müdürlüğü personel yetersizliği nedeniyle faaliyete geçirilememekte, Hakkari, Muş ve Şırnak Sigorta Müdürlüklerinde ise tam kapasiteyle hizmet verilememektedir. Bu nedenle, Çorlu İlçesinde bugün için bir Sigorta Müdürlüğü açılması imkânı bulunmamaktadır. Bilgilerinize arz ederim. Necati Çelik Çalışma ve SosyalGüvenlik Bakanı 2.—Konya Milletvekili Mustafa Ünaldı’nın, bir devlet bakanının SSK’nın batırıldığı yolundaki beyanına ilişkin sorusu ve Çalışma ve SosyalGüvenlik Bakanı Necati Çelik’in yazılı cevabı (7/955) Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Aşağıdaki sorularımın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Emin Kul tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını delaletlerinize arz ederim. Saygılarımla. Prof. Dr. Mustafa Ünaldı Konya Sorular : Aynı kabinede bulunduğunuz Devlet Bakanı Sayın İmren Aykut’un SSK’nın batırıldığı hakkındaki beyanları gazetelerde yer almıştır. 1. Bu beyanı değerlendirdiniz mi? 2. SSK’yı batıranlar kimlerdir? 3. Bu konuda ne işlem yaptınız? T. C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Sosyal Güvenlik Kuruluşları Genel Müdürlüğü 4.7.1996 Sayı :B.13.0.SGK-0-13-00-01/3588-016813 Konu :Yazılı Soru Önergesi. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına İlgi :20.6.1996 tarih, A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/955-2295/6099 sayılı yazınız. Konya Milletvekili Mustafa Ünaldı tarafından hazırlanan “Bir Devlet Bakanının Sosyal Sigortalar Kurumunun batırıldığı yolundaki beyanına ilişkin” yazılı soru önergesi Bakanlığımca incelenmiştir. Sosyal Sigortalar Kurumunun bugün için en önemli sorunu, içinde bulunduğu finansman darboğazıdır. Bu sorunun temeli 1969’lu yıllara dayanmaktadır. Emeklilikte yaş koşulunun kaldırılması, prim karşılığı olmayan sosyal yardım zammı uygulaması, borçlanma yasalarının çıkarılması ve ayrıca kurum fonlarının büyük birikimlere ulaştığı bu yıllarda kârlı ve verimli alanlarda değerlendirilememiş olması gibi nedenler Kurum kaynaklarının hızla erimesine zemin hazırlamıştır. 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun uygulamaya konulduğu 1965 yılında, sigortalıların emekli olabilmesi için kadında 55, erkekte ise 60 yaş ve en az 25 yıllık sigortalılık süresi içinde 5 000 gün prim ödeme koşulu aranmakta iken; 23.11.1969 tarih ve 1186 sayılı Kanun ile yaş sınırları kadınlarda 50’ye erkeklerde ise 55’e düşürülmüştür. Ayrıca, yine bu Kanun ile 25 yıllık sigortalılık süresi içinde 5 000 gün prim ödeyen sigortalılar için yaş şartı aranmaksızın emekli olabilmeleri esası getirilmiştir. 1976 yılında yürürlüğe giren 1992 sayılı Kanun ile de asgari sigortalılık süresi kadınlar için 20 yıla indirilmiştir. Oysa 1950 yılında kadın ve erkekte emeklilik yaşı 60’tı. Emeklilikte yaş koşulu sadece gelişmiş batılı ülkelerde değil kalkınma düzeyi bizim kadar olmayan üçüncü dünya ülkelerinde uygulanmaktadır. Ülkemizde ise kadınlar 38, erkekler 43 yaşında emekli olabilmektedirler. Öte yandan, 1969 yılından günümüze kadar 3 kez genel hizmet borçlanma yasası, 4 kez sanatçı borçlanma yasası, çıraklık okullarında geçen sürelerin borçlandırılmasına ilişkin yasa, ağır ve yıpratıcı işlerde çalışanlar için itibarî hizmet borçlanması ve askerlik sürelerinin borçlandırılması olmak üzere 10 kez borçlanma yasası çıkarılmış ve yüzbinlerce sigortalı bu yasalardan yararlanarak zamanından önce emekli olmuşlardır. Emeklilik koşullarının kolaylaştırılması ve çıkarılan borçlanma yasaları ile Sosyal Sigortalar Kurumunun emekli sayısı hızla artmıştır. Buna karşın, sigortalı işçi sayısının yeterince artırılamamış olması, çeşitli fon ve benzeri düzenmelerle işverenlerin malî yükümlülüklerinin ağırlaştırılmasına bağlı olarak sigortasız işçi çalıştırılması uygulamasının giderek yaygınlaşması sonucu aktif-pasif sigortalı dengesi kurum aleyhine bozulmuştur. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO)’nün görevlendirdiği ünlü aktüer M. Antoine Zelenka’nın 1971 yılında Sosyal Sigortalar Kurumu ile ilgili olarak yazdığı raporun bir bölümünde “... emekli sayısındaki çok hızlı artış temposunu hafifletecek tedbirler alınmadığı takdirde sigortanın malî durumu, yakın bir gelecekte aylıkların ayarlanmasını çok zor, hatta imkânsız kılacak derecede kötüleşebilecektir...” denilmiştir. Ancak, Kurum, gerekli önlemler alınmadığından tüm birikimleri ve fonları tükenerek finansman darboğazına girmiştir. Sosyal Sigortalar Kurumunun finansman sıkıntısına girmesinin bir diğer nedeni de prim karşılığı olmaksızın emeklilere yapılan sosyal yardım zammı ödemeleridir. Sosyal Sigortalar Kurumu, prim gelirleriyle ayakta durmaya çalışan bir Kurumdur. Sigortalılardan aldığı primlerin nerelere harcanacağı da Yasasında belirlenmiştir.Ancak, 1977 yılından bu yana, yapılan bir yasa değişikliği ile “Sosyal yardım zammı” adı altında kuruma ek bir ödeme yükümlülüğü getirilmiştir. Bugün için Sosyal Sigortalar Kurumu herbir emeklisine prim karşılığı olmaksızın her ay 4 690 000 lira sosyal yardım zammı ödemektedir. Emeklilere bir ayda yapılan toplam 23.6 trilyon liralık ödemenin 9.9 trilyon lirası sosyal yardım zammıdır. Sosyal yardım zammı ödemelerinin emekli aylıklarını ödemek üzere ayrılmış bulunan fonlardan karşılanması, Sosyal Sigortalar Kurumunu ciddî bir finansman sıkıntısına sokmuştur. Öte yandan, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 85 inci maddesine göre isteğe bağlı sigortalı olanlar ile 86 ncı maddesine göre topluluk sigortası yolu ile sadece uzun vadeli sigorta koluna tabi olanlardan, malullük, yaşlılık ve ölüm sigortasına ait %20 oranında prim alınmasına karşın emekliliklerinde, diğer sigortalılar gibi kendileri ve aile bireylerine sağlık hizmeti verilmektedir. Bu uygulama ile de, prim karşılığı alınmadan sigortacılığın temel ilkesi olan edim karşı edim ilkesine uygun düşmeyen bir hizmet verilmektedir. Bir çok ülkede, sigortalılar ile aile bireylerinin sağlık yardımlarından yararlanabilmeleri için staj süresi aranmaktadır. Bu süre örneğin; Belçika’da 120, Yunanistan’da 182, İspanya ve Portekiz’de 180 gündür. Ülkemizde ise sigortalıların sağlık yardımlarından yararlanabilmesi için staj süresi aranmamaktadır. Bu uygulama, uzun süreli ve pahalı tedavi gerektiren hastalıklarda ücretsiz tedavi olmak amacıyla kişilere muvazaalı sigortalı olma ve ertesi gün de Kurumun tüm sağlık yardımlarından yararlanmalarına olanak sağlamaktadır. Böylece gerçek sigortalı olmayanlar sistemin finansmanına katkıda bulunmaksızın teadvi masraflarını kuruma yüklemektedirler. Ayrıca, tarım işlerinde bir hizmet akdine bağlı olarak süreksiz çalışanlar 2925 sayılı Tarım İşçileri Sosyal Sigortlar Kanununa göre sosyal sigortalar kapsamına alınmışlardır. Bu sigartalılar prime esas günlük kazancın alt sınırı üzerinden % 20 oranında her ay için 15 gün üzerinden prim ödemektedirler. Buna karşılık sigortalılar, aile bireyleri ile birlikte Kurumun her türlü sağlık yardımlarından yararlanmaktadırlar. Tarım sigortasının daha az prim ödeyerek, Kurumun her türlü sağlık yardımlarından yararlanma imkânı vermesi nedeniyle tarım işleriyle ilgisi bulunmayanlar, uzun süreli ve pahalı tedaviyi gerektiren hastalıklarda ücretsiz tedavi olma amacıyla muvazaalı sigortalı olarak tüm tedavi masraflarını Kuruma yüklemektedirler. Bu uygulamaların sonucu Sosyal Sigortalar Kurumunun aktuaryal dengeleri bozulmuş ve ödemeler dengesi ilk kez 1992 yılında 2.5 trilyon lira açık vermiştir. Bu açıklar 1993 yılında 8 trilyon, 1994 yılında 20 trilyon ve 1995 yılında 82 trilyon liraya ulaşmıştır. 1996 yılındaki ödemeler açığının ise 201 trilyon lira olacağı tahmin edilmektedir. Sosyal Sigortalar Kurumunun içinde bulunduğu bu sorunlara çözüm getirilmesi amacıyla hazırlanan 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı 7.6.1996 tarihinde Başbakanlığa sunulmuştur. Bilgilerinize arz ederim. Necati Çelik Çalışma ve SosyalGüvenlik Bakanı 3.—Karaman Milletvekili Zeki Ünal’ın, Türkiye Şeker Fabrikaları A. Ş. Genel Müdürlüğüne ait lojmanların dağıtımına ilişkin sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Yalım Erez’in yazılı cevabı (7/857) Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Aşağıdaki sorularımın Sanayi ve Ticaret Bakanı Sayın Yalım Erez tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim. 16.5.1996 Zeki Ünal Karaman Türkiye Şeker Fabrikaları A. Ş. Gn. Md. lüğüne ait lojmanların dağıtımında kişilerin siyasî eğilimlerinin dikkate alındığı ve buna göre tayinlerin yapıldığı iddia edilmektedir. Sorularım şunlardır : 1. Bu iddia doğru mudur? 2. Teftiş Kurulu Başkanı tarafından program verilmediği halde teftiş tazminatı kesilen müfettiş var mıdır? 3. 30 sene iyi sicil aldığı halde teftiş kurulu başkanı tarafından sicili bozulan ve soruşturma görevi verilmeyen müfettişlerin bulunduğu iddia edilmektedir. Bu iddia doğru mudur? T. C. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği 1.7.1996 Sayı :B.140.BHİ.01/180 Konu :Yazılı Soru Önergesi. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına İlgi :30.5.1996 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/857-1868/5014 sayılı yazınız. Karaman Milletvekili Zeki Ünal’ın, Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş. Genel Müdürlüğüne ilişkin olarak tarafımdan cevaplandırılmasını istediği yazılı soru önergesiyle ilgili cevabımız ekte takdim edilmiştir. Bilgilerinizi ve gereğini arz ederim. Yalım Erez Sanayi ve Ticaret Bakanı Karaman Milletvekili Zeki Ünal’ın Yazılı Sorularına Cevaplarımız Cevap 1. 9.1.1983 tarih ve 2946 sayılı Kamu Konutları Kanununa dayanılarak çıkarılan ve 23.9.1984 tarih ve 18524 sayılı Resmî Gazete’de yayınlanan 84/8345 sayılı Kamu Konutları Yönetmeliği Türkiye Şeker Fabrikaları A. Ş. Genel Müdürlüğünü de kapsamaktadır. Türkiye Şeker Fabrikaları A. Ş. Genel Müdürlüğünün mülkiyetinde olan veya kiralanan konutların tahsisi için ilgili yönetmeliğin özüne uygun olarak Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş.’ce, müdürlük veya taşra teşkilatında komisyonlar oluşturulmuş ve bu komisyonlarca görevin önemi, yetki ve sorumluluğu ile kilit görevde olması gibi ölçüler dikkate alınarak lojman tahsisleri yapılmaktadır. Cevap 2. 1996 yılında Teftiş Kurulunda bulunan tüm müfettişlere teftiş görevi verilmektedir.Ancak sağlık nedenleri dolayısıyla (mitral kapak ameliyatlı olduğundan) 1992-1994 yıllarında taşra denetim görevi verilemeyen bir müfettişin 18.4.1995 tarih ve 22262 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 138 sayılı Devlet Memurları Genel Tebliğinin C- uygulama 1. madde hükmüne istinaden özel hizmet ve denetim tazminatı 5 puan düşürülmüştür.Ancak mezkûr şahıs 28.4.1995 tarihinde sağlık durumunun elverişli olduğunu yazılı olarak bildirmiş ve kendisine bu tarihten itibaren görev ve tazminatları verilmeye başlanmıştır. Cevap 3. Bilindiği gibi liyakat değerlendirilmelerinde esas, geçmiş yıllardaki başarı ölçüsü veya kıdem değil değerleme dönemindeki çalışmaların bütününün göz önünde bulundurularak yapılmasıdır. 1995 yılı değerlendirilmelerinde Teftiş Kurulundan 1 müfettiş çalışma dönemindeki performansı dolayısıyla düşük sicil notu almıştır. Teftiş hizmetlerinin gerekliliği ile bağdaşmayan fiillerinden dolayı disiplin cezası almış ve görevi, güveni kötüye kullanmak gerekçesiyle Türkiye Şeker Fabrikaları A. Ş. Genel Müdürlüğünce mahkemeye verilmiş bir müfettişe yönetmeliğin 52 nci maddesine göre, bir diğer müfettişe de sağlık nedenleri dolayısıyla soruşturma görevi verilmemektedir. TUTANAĞIN SONU |
|