Dönem : 22 Yasama Yılı : 1
T.B.M.M. (S. Sayısı : 262)
Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun
Tasarısı ve Avrupa Birliği Uyum, İçişleri ve Adalet Komisyonları Raporları
(1/651)
Not : Tasarı Başkanlıkça; Avrupa Birliği Uyum, İçişleri,
Anayasa ve Adalet komisyonlarına havale
edilmiştir.
T.C.
Başbakanlık 23.7.2003
Kanunlar ve Kararlar
Genel Müdürlüğü
Sayı :
B.02.0.KKG.0.10/101-717/3397
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET
MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Adalet Bakanlığınca hazırlanan ve Başkanlığınıza arzı
BakanlarKurulunca 23.7.2003 tarihinde kararlaştırılan “Çeşitli Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısı” ile gerekçesi ilişikte
gönderilmiştir.
Gereğini arz ederim.
Recep Tayyip Erdoğan
Başbakan
GENEL GEREKÇE
Türkiye, Avrupa Birliğine üyelik yolunda,
tüm aday ülkelerin geçirdiği hukukî,
siyasî ve ekonomik reformların gerçekleştirildiği bir süreçte
bulunmaktadır. Bu süreçteki hedef, demokratik sistemin tüm kurumları ve
kurallarıyla işlerliğinin sağlanmasıdır. Demokrasi ve demokratikleşme, ekonomik
ve siyasî istikrar ile kalkınmanın ön koşuludur ve aynı zamanda, Türkiye'nin
taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine ve yargı yetkisini tanıdığı
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatlarına uyulmasını da gerektirmektedir.
19/3/2001 tarihli ve 2001/2129 sayılı
Bakanlar Kurulu Kararıyla kabul edilen "Avrupa Birliği Müktesebatının
Üstlenilmesine İlişkin Türkiye Ulusal Programı" hedefleri doğrultusunda,
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında 3/10/2001 tarihli ve 4709 sayılı Türkiye
Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında Kanunla
yapılan değişikliklerle, düşünce, ifade ve sivil toplum örgütlenme özgürlükleri
ile kültürel haklar genişletilmiş, kişi hak ve hürriyetlerinin korunmasına
ilişkin güvenceler güçlendirilmiş Millî Güvenlik Kurulunun danışma organı
niteliği yeniden tanımlanmıştır.
Aralık 2002'de Kopenhag'da yapılan
Zirvede, Avrupa Birliği tarafından, Türkiye'nin Kopenhag siyasî kriterlerini yerine
getirmiş olduğuna Aralık 2004'de yapılacak değerlendirmede karar verilmesi
halinde, Türkiye ile katılım müzakerelerinin gecikmeksizin başlatılacağı
taahhüdünde bulunulmuştur. Güncelleştirilmiş 2003 Ulusal Programında da, siyasî
kriterlere uyuma yönelik kanunî
düzenlemelerin Türkiye Büyük Millet Meclisinin 22 nci Yasama Dönemi 1
inci Yasama Yılı içinde tamamlanacağı taahhüt edilmektedir. Siyasî kriterlere
ilişkin eksikliklerin tespitinde Avrupa Birliği tarafından hazırlanan Katılım
Ortaklığı Belgesi, Yıllık İlerleme Raporları, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi
ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları, taraf olduğumuz uluslararası insan
hakları sözleşmeleri ile üye olduğumuz kuruluşlar tarafından geliştirilen
normlar, Avrupa Birliği Komisyonu raporları dikkate alınmaktadır. Bu bağlamda,
kanunlarımızın Anayasa değişikliklerine ve Ulusal Program amaçlarına
uyumlaştırılması çalışmalarının sür'atlendirilmesi niteliğindeki bu Tasarıyla,
çeşitli kanunlarda değişiklik yapılmaktadır.
Bu kapsamda, düşünce ve ifade özgürlüğünün
genişletilmesi amacıyla 1/3/1926 tarihli ve 765 sayılı Türk Ceza Kanunu ile
12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun ilgili maddeleri
değiştirilmektedir. Adil yargılanmanın sağlanması amacıyla 25/10/1963 tarihli ve 353 sayılı Askerî
Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanununda değişiklik öngörülmektedir.
Aynı şekilde, dernek kurma, vakıflar, toplantı ve gösteri yürüyüşleriyle ilgili
özgürlüklerin genişletilmesi çerçevesinde, 6/10/1983 tarihli ve 2908 sayılı
Dernekler Kanunu, 6/10/1983 tarihli ve 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri
Yürüyüşleri Kanunu ve 8/6/1984 tarihli ve 227 sayılı Vakıflar Genel
Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname
hükümlerinin ilgili maddeleri yeniden düzenlenmektedir. 21/2/1967 tarihli ve
832 sayılı Sayıştay Kanununa eklenen bir maddeyle, Türkiye Büyük Millet
Meclisinin bütçeyi denetleme yetkisi güçlendirilmektedir. 7/11/1979 tarihli ve
2253 sayılı Çocuk Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usulleri Hakkında
Kanunda yapılan değişiklikle çocuk hakları geliştirilmektedir. Öte yandan,
14/10/1983 tarihli ve 2923 sayılı Yabancı Dil Eğitimi ve Öğretimi ile Türk
Vatandaşlarının Farklı Dil ve Lehçelerinin Öğrenilmesi Hakkında Kanunda yapılan
değişiklikle, uygulamadaki aksaklıkların giderilmesi amacıyla, Türk
vatandaşlarının günlük hayatta kullandıkları farklı dil ve lehçeleri
öğrenmeleri imkânının kolaylaştırılmasını sağlayacak düzenlemeler
getirilmektedir.
Avrupa Birliği tarafından hazırlanan
gözden geçirilmiş Katılım Ortaklığı Belgesinde, Millî Güvenlik Kurulunun
işlevinin askerî kurumlar üzerinde sivil denetimin sağlanması bakımından Avrupa
Birliği üyesi ülkelerdeki uygulama ile uyumlaştırılmasının öngörülmüş olması
doğrultusunda Millî Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliğinin görevleri ve işleyişi
ele alınmaktadır. Güncelleştirilmiş Ulusal Programda, "Yürütmenin
İşlevselliği" başlığı altında, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliğinin
işlevlerinin Anayasanın 4709 sayılı Kanunla değişik 118 inci maddesi
çerçevesinde ve ilgili yasa değişiklikleriyle yeniden tanımlanan nitelikleriyle
uyumlaştırılması öngörülmektedir. Bu Tasarıdaki düzenlemeyle, Millî Güvenlik
Kurulu Genel Sekreterliğinin görevleri ve işleyişi Anayasanın 118 inci
maddesine uygun hale getirilmektedir. Milli Güvenlik Kurulu ve Millî Güvenlik
Kurulu Genel Sekreterliği Kanununun, Millî Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliğine
geniş icra görev ve yetkileri veren hükümlerinin, anılan Genel Sekreterliğin
yapısını, görevlerini ve işleyişini Millî Güvenlik Kurulunun Anayasada tarif
edilen danışma organı niteliklerine paralel bir sekretarya birimine uygun hâle
getirecek şekilde değiştirilmesi öngörülmektedir.
Tasarı, yukarıda belirtilen amaçlarla
hazırlanmıştır.
MADDE GEREKÇELERİ
Madde 1. - Düşünce ve ifade hürriyetinin
kapsamının genişletilmesi amacıyla, 1.3.1926 tarihli ve 765 sayılı Türk Ceza
Kanununun 159 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan cezanın alt sınırı
bir seneden üç aya indirilmiş, ayrıca, 3.8.2002 tarihli ve 4771 sayılı Çeşitli
Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanunla maddeye eklenen son fıkra
maddenin tamamına teşmil edilerek, bu çerçevede maddede belirtilen eylemlerin,
sadece eleştirmek maksadıyla yapılan düşünce açıklamalarını içermesi halinde
cezayı gerektirmeyeceği hükme bağlanmıştır.
Madde 2. - Maddeyle, Türk Ceza Kanununun
169 uncu maddesinde yer alan "...
her ne suretle olursa olsun hareketlerini teshil"şeklindeki soyut ve
muğlak ibare madde metninden çıkarılarak, kişi hürriyeti ve güvenliğinin
sağlanması amaçlanmaktadır.
Madde 3. - Maddeyle, Türk Ceza Kanununun
426 ncı maddesinde düzenlenen suçun kapsamının daraltılması ve bu suretle ifade
hürriyetinin kullanılmasının genişletilmesi amacıyla "Bilim ve sanat
eserleri ile edebî değere sahip olan eserler"in bu madde kapsamı dışında
tutulmasına yönelik olarak söz konusu maddeye bir fıkra eklenmiş olup;
uygulamada bu tür eserlerin belirlenmesinde 5.12.1951 tarihli ve 5846 sayılı
Fikir ve Sanat Eserleri Kanununda yer alan eser tanımı da göz önünde
bulundurulacaktır.
Madde 4. - Maddeyle, suça konu eşyayı
yakmak suretiyle yok etmeyi de çağrıştıran ve bu yönüyle de kamuoyunda
eleştirilen, müsaderenin yanında ve onunla birlikte uygulanan "imha"
hükmü ortadan kaldırılmakta ve böylece, suça konu eşyanın sadece müsaderesine
karar verilmesi öngörülmektedir.
Madde 5. - 4.4.1929 tarihli ve 1412 sayılı
Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununa bir madde eklenerek, işkence ve kötü muamele
suçlarına ilişkin soruşturma ve kovuşturmaların acele işlerden sayılacağı,
öncelik ve ivedilikle ele alınacağı, bu suçlarla ilgili davalarda zorunluluk
olmadıkça duruşmalara otuz günden fazla ara verilemeyeceği, adlî tatilde de bu
davaların görüleceği öngörülmek suretiyle anılan suçlara ilişkin soruşturma ve
kovuşturmaların sür'atle sonuçlandırılmasının sağlanması amaçlanmaktadır.
Madde 6. - Maddeyle, 25.10.1963 tarihli ve
353 sayılı Askerî Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanununun 11 inci
maddesine bir fıkra eklenerek Askerî Ceza Kanununun sivil şahıslara uygulanma
alanının daraltılması amaçlanmaktadır.
Madde 7. - Dünya Sayıştaylar Birliği
(INTOSAI) tarafından yayınlanan uluslararası denetim standartlarının 56 ilâ 63
numaralı paragraflarında, yasama organı ile bağımsız yüksek denetim organı olan
Sayıştay arasındaki ilişkileri, 124 ilâ 128 numaralı paragraflarında ise kamu
harcamalarında usulsüzlükleri baştan önlemeye yönelik, harcamadan önce denetim
konusundaki ilkelere yer verilmiştir.
Sözü edilen ilkelere göre düzenlenen madde
metninde; Sayıştay denetimine tâbi olup olmadığına bakılmaksızın Türkiye Büyük
Millet Meclisinin talebi üzerine Sayıştayca, Cumhurbaşkanlığı hariç olmak üzere
kamu kaynaklarının kullanımıyla ilgili her alanda hesap ve işlemlerin
incelenebileceği, giderlerin harcamadan önce vizeye tâbi tutulabileceği ve
denetim sonuçlarının ilgili ihtisas komisyonlarında değerlendirilmek üzere
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sunulacağı belirtilmiştir.
Öte yandan, Anayasanın 160 ıncı maddesinin
son fıkrasındaki düzenlemeye uygun olarak Silâhlı Kuvvetlerin elinde bulunan
Devlet mallarının denetlenmesinin millî savunma hizmetlerinin gerektirdiği
gizlilik esaslarına uygun olarak yapılacağı ve bu denetimin yapılmasına ilişkin
esas ve usullerin hazırlanacak "GİZLİ" gizlilik dereceli bir
yönetmelikle düzenleneceği öngörülmüştür.
Madde metnindeki "inceleyebilir"
ve "vizeye tâbi tutabilir" ibareleri, gerek Anayasamızda ve gerekse
denetim standartlarında belirtilen "Sayıştayın bağımsızlığı"
prensibine uygun olarak kullanılmıştır.
Bu madde hükmünün gerektireceği ilâve
uzman ihtiyacının karşılanabilmesi maksadıyla da Sayıştayca yapılacak
incelemelerde meslek mensuplarıyla birlikte görev yapacak uzman personelin
istihdamına imkân sağlanmıştır.
Cumhurbaşkanlığının madde kapsamı dışında
olduğu ayrıca belirtilmiştir.
Madde 8. - Maddeyle, Birleşmiş Milletler
Çocuk Haklarına İlişkin Sözleşme hükümleri doğrultusunda 18 yaşını bitirmemiş
olan herkesin "çocuk" sayılmasını temin için, 7.11.1979 tarihli ve
2253 sayılı Çocuk Mahkemelerinin Kuruluşu, Görev ve Yargılama Usulleri Hakkında
Kanunun 6 ncı maddesinde yer alan "15" ibaresi "18"
şeklinde değiştirilmektedir.
Madde 9. - Maddeyle, Millî Güvenlik Kurulu ve Millî Güvenlik Genel
Sekreterliği Kanununun 15 inci maddesinde yapılan değişiklik paralelinde, 2451
sayılı Kanuna ekli (1) sayılı cetvelde Bakanlar Kurulu kararıyla atanma
listesinden "Millî Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri" çıkarılmıştır.
Madde 10. - Maddeyle, 6.10.1983 tarihli ve
2908 sayılı Dernekler Kanununun 1 inci
maddesinde geçen "en az yedi gerçek kişinin" ibaresi "gerçek
veya tüzel en az yedi kişinin" şeklinde değiştirilmek suretiyle dernek
kurma hakkının çağdaş ölçülerde kullanılmasının sağlanması amaçlanmaktadır.
Madde 11. - Maddeyle, Dernekler Kanununun
dernek kurma hakkını düzenleyen 4 üncü maddesinde değişiklik yapılarak, Avrupa
Birliği normlarında, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 11 inci maddesinde ve
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatlarında örgütlenme özgürlüğü olarak
ifadesini bulan ve çoğulcu demokrasilerin bir göstergesi olarak algılanan
dernek kurma hakkının çağdaş ölçülerde kullanımının sağlanması amacıyla,
sürekli yasaklılık öngörülen bazı haller (2) yıla, (5) yıl olarak öngörülen
yasaklılık ise (1) yıla indirilmek suretiyle sivil toplumun gelişiminin teşvik
edilmesi amaçlanmaktadır.
Madde 12. - Maddeyle, Dernekler Kanununun
1 inci maddesinde yapılması öngörülen değişikliğe paralel olarak tüzel
kişilerle ilgili düzenleme getirilmektedir.
Madde 13. - Maddeyle, 22.11.2001 tarihli
ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun derneklerin kuruluş bildirimine ilişkin 60
ıncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan altmış günlük süreye paralel olarak
düzenleme getirilmiştir.
Madde 14. - Maddeyle, Dernekler Kanununun
4 üncü maddesinde yapılan değişikliğe paralel olarak, aynı Kanunun 16 ncı
maddesinin üçüncü fıkrası yeniden düzenlenmekte ve böylece derneğe üye olma
hakkının çağdaş ölçülerde kullanımının sağlanması amaçlanmaktadır. Ayrıca,
Dernekler Kanununun 39 uncu maddesi 3.8.2002 tarihli ve 4771 sayılı Kanunun 12
nci maddesiyle yürürlükten kaldırıldığından bu maddeye ilişkin atıf madde
metninden çıkarılmaktadır.
Öte yandan, maddenin üçüncü fıkrasında
geçen "ortaokul" ibaresi, 5.1.1961 tarihli ve 222 sayılı İlköğretim
ve Eğitim Kanunu ile 14.6.1973 tarihli ve 1739 sayılı Millî Eğitim Temel
Kanununa uygunluğun sağlanması bakımından "ilköğretim" olarak değiştirilmiştir.
Madde 15. - Dernekler Kanununun 39 uncu
maddesi 3.8.2002 tarihli ve 4771 sayılı Kanunun 12 nci maddesiyle yürürlükten
kaldırıldığından bu maddeye ilişkin atıf madde metninden çıkarılmaktadır.
Madde 16. - Maddeyle, dernek şubesi açma
hakkı önündeki kısıtlamaların kaldırılması; bu hakların çağdaş ölçülerde
kullanımının sağlanması ve kolaylaştırılması amacıyla Dernekler Kanununun 31
inci maddesinde değişiklik yapılmaktadır.
Öte yandan, maddenin ikinci fıkrasının
ikinci cümlesinde de Dernekler Kanununun 1 inci maddesinde yapılan değişikliğe
paralel olarak tüzel kişilerle ilgili hükümler getirilmektedir.
Madde 17. - Maddeyle, dernek kurma
hakkının çağdaş ölçülerde kullanılmasının sağlanması doğrultusunda
yükseköğretim kurumlarında kayıtlı öğrencilerin dernek kurma özgürlüklerinin
genişletilmesi amaçlanmaktadır.
Madde 18. - Maddeyle, barışçı toplantı
hakkının çağdaş ölçülerde kullanımının sağlanması ve kolaylaştırılması amacıyla
6.10.1983 tarihli ve 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununun 15
inci maddesinde geçen "otuz" ibaresi "on" şeklinde
değiştirilmiştir.
Madde 19. - Maddeyle, barışçı toplantı
hakkının çağdaş ölçülerde kullanımının sağlanması ve kolaylaştırılması amacıyla
6.10.1983 tarihli ve 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununun 16
ncı maddesinde yer alan
"otuz" ibareleri "on" şeklinde değiştirilmiştir.
Madde 20. - Maddeyle, toplantı ve gösteri
yürüyüşü hakkının çağdaş ölçülerde kullanımının sağlanması ve kolaylaştırılması
amaçlanmaktadır. Bu amaca uygun olarak toplantının yasaklanması, "suç
işleneceğine dair açık ve yakın tehlike mevcut olması" şartına
bağlanmıştır.
Madde 21. - Maddeyle, toplantı ve gösteri
yürüyüşü hakkının çağdaş ölçülerde kullanımının sağlanması ve kolaylaştırılması
amaçlanmaktadır. Maddede yasaklamanın çok istisnaî bir tedbir olduğu ve
ertelemeye göre daha ağır şartlara tâbi tutulduğunun belirtilmesi amacıyla
"yasaklama veya erteleme" ibaresi yerine, "erteleme ve
yasaklama" ibareleri kullanılmıştır.
Madde 22. - Maddeyle, toplantı ve gösteri
yürüyüşü hakkının çağdaş ölçülerde kullanımının sağlanması ve kolaylaştırılması
amaçlanmaktadır. Bu amaca uygun olarak toplantının yasaklanması maddede
belirtilen diğer unsurların yanında "suç işleneceğine dair açık ve yakın
tehlike mevcut olması" şartına bağlanmıştır. Ayrıca, toplantı ve gösteri
yürüyüşlerinin ertelenmesine ilişkin üç aylık süreler bir aya indirilmektedir.
Madde 23. - Maddeyle, 14.10.1983 tarihli
ve 2923 sayılı Yabancı Dil Eğitimi ve Öğretimi ile Türk Vatandaşlarının Farklı
Dil ve Lehçelerinin Öğrenilmesi Hakkında Kanunun 2 nci maddesinin (a) ve (c)
bentlerinde değişiklik yapılmaktadır.
Maddenin (a) bendinin ilk cümlesi,
Anayasanın 42 nci maddesinin dokuzuncu fıkrasına uygun olarak yeniden
düzenlenmiş; 3.8.2002 tarihli ve 4771 sayılı Kanunun 11 inci maddesiyle, Türk
vatandaşlarının günlük yaşamlarında geleneksel olarak kullandıkları farklı dil
ve lehçelerin öğrenilmesi için 8.6.1965 tarihli ve 625 sayılı Özel Öğretim
Kurumları Kanunu hükümlerine tâbi olmak üzere özel kurslar açılabileceği hükmü
getirilmesine ve bu kursların açılış, işleyiş ve denetim esaslarını düzenleyen
Yönetmeliğin de yürürlüğe girmesine rağmen, uygulamada sorunlarla
karşılaşılması ve çıkarılan bu Yönetmelik çerçevesinde kurslarla öğretim
imkanının bulunmaması nedeniyle, uygulamada kolaylığın sağlanması için, açılmış
ve açılacak olan kurslarla açılmış olan diğer dil kurslarında Türk
vatandaşlarının günlük yaşamlarında geleneksel olarak kullandıkları farklı dil
ve lehçelerin öğrenilmesi maksadıyla dersler oluşturulabileceği hükme
bağlanmakta; bu kurslar ve derslerde, Cumhuriyetin Anayasada belirtilen temel
niteliklerine, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne aykırı
öğretim yapılamayacağı da özellikle belirtilmektedir.
Ayrıca, maddenin (c) bendinde yapılan değişiklikle,
Türkiye'de eğitimi ve öğretimi yapılacak yabancı dillerin Bakanlar Kurulu
tarafından tespit edilmesi ve böylece yürütmenin işlevselliğinin sağlanması
amaçlanmaktadır.
Madde 24. - Maddeyle, 3.10.2001 tarihli ve
4709 sayılı Kanunla Anayasanın 118 inci maddesinin üçüncü fıkrasında yapılan ve
Millî Güvenlik Kurulu kararlarının
tavsiye niteliğinde olması yönündeki değişikliklerin, 9.11.1983 tarihli ve 2945
sayılı Millî Güvenlik Kurulu ve Millî Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği
Kanununa yansıtılması amaçlanmaktadır.
Madde 25. - Maddeyle, Millî Güvenlik
Kurulunun kendiliğinden toplanma süresi düzenlenmekte ve gerektiğinde
Başbakanın teklifi üzerine veya doğrudan Cumhurbaşkanının çağrısıyla da
toplanacağı öngörülmek suretiyle yürütmenin işlevselliğinin sağlanması
amaçlanmaktadır.
Madde 26. - Maddeyle, Anayasanın 118 inci
maddesinin üçüncü fıkrasında 3.10.2001 tarihli ve 4709 sayılı Kanunla yapılan
ve Millî Güvenlik Kurulu kararlarının tavsiye niteliğinde olması yönündeki
değişikliklerin, Millî Güvenlik Kurulu ve Millî Güvenlik Kurulu Genel
Sekreterliği Kanununa yansıtılması amaçlanmakta ve 14 üncü maddenin yürürlükten
kaldırılması da dikkate alınarak madde başlığı da "Genel Sekreterliğin
görev ve yetkileri" şeklinde değiştirilmektedir.
Madde 27. - Maddeyle, Millî Güvenlik
Kurulu Genel Sekreterinin atanması usulü yeniden düzenlenmekte ve Kurulun
yapısının sivilleştirilmesine imkân sağlanması amacıyla, Genel Sekreterin
Başbakanın teklifi ve Cumhurbaşkanının onayı ile atanacağı, söz konusu
atamanın, Türk Silâhlı Kuvvetleri mensupları arasından yapılmasının öngörülmesi
hâlinde Genelkurmay Başkanının olumlu görüşünün alınması gerektiği hükme
bağlanmaktadır.
Madde 28. - Maddeyle, Millî Güvenlik
Kurulu ve Millî Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği Kanununda yapılan
değişiklikler ve yeni düzenlemelerle ilgili olarak adı geçen Kanunun 21 inci
maddesinde gösterilen esaslar çerçevesinde üç ay içinde yönetmelik çıkarılacağı
hükme bağlanmaktadır.
Madde 29. - Maddeyle, 8.6.1984 tarihli ve
227 sayılı Vakıflar Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun
Hükmünde Kararnamenin ek 3 üncü maddesi değiştirilerek, 22.11.2001 tarihli ve
4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 117 nci maddesinin ikinci fıkrasında
belirtilen "Derneklerin uluslararası faaliyette bulunmalarına ve üst
kuruluş kurmalarına ilişkin hükümler kıyas yoluyla vakıflar hakkında da
uygulanır." amir hükmü ile yine Türk Medenî Kanununun 2.1.2003 tarihli ve
4778 sayılı Kanunla değiştirilen ve derneklerin uluslararası faaliyetlerini
düzenleyen 91 ve 92 nci maddeleri hükümlerine paralellik sağlanması
amaçlanmaktadır.
Madde 30. - Maddeyle, 12.4.1991 tarihli ve
3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 7 nci maddesinin ikinci fıkrası
değiştirilerek, "Terör"ün tanımının yapıldığı aynı Kanunun 1 inci
maddesindeki düzenlemeye de paralel olarak, maddenin birinci fıkrası uyarınca
oluşturulan örgüt mensuplarına yardım edenlerle örgütle ilgili olsun veya
olmasın şiddet veya diğer terör yöntemlerine başvurmayı teşvik edecek şekilde
propaganda yapanların cezalandırılması öngörülmektedir.
Madde 31. - Dernek kurma hürriyetini
düzenleyen Anayasanın 33 üncü maddesinde 3.10.2001 tarihli ve 4709 sayılı
Kanunun 12 nci maddesiyle yapılan değişikliğin madde gerekçesinde, söz konusu
33 üncü maddede geçen "herkes" kavramının, tüzel kişileri de
kapsadığı ve tüzel kişilerin dernek kurabileceği ya da derneğe üye olabileceği
belirtilmiştir. Maddeyle anılan düzenlemeye paralel olarak 22.11.2001 tarihli
ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun derneklerin tanımlandığı 56 ncı maddesinde yer alan "en az yedi
gerçek kişinin" ibaresi "gerçek veya tüzel en az yedi kişinin"
şeklinde değiştirilmektedir.
Madde 32. - Dernek kurma hürriyetini
düzenleyen Anayasanın 33 üncü maddesinde 3.10.2001 tarihli ve 4709 sayılı
Kanunun 12 nci maddesiyle yapılan değişikliğin madde gerekçesinde, söz konusu
33 üncü maddede geçen "herkes" kavramının, tüzel kişileri de
kapsadığı ve tüzel kişilerin dernek kurabileceği ya da derneğe üye olabileceği
belirtilmiştir. Maddeyle anılan düzenlemeye paralel olarak Türk Medenî Kanununun
64 üncü maddesinin birinci fıkrasındaki düzenlemeye tüzel kişiler de dahil
edilmiştir.
Madde 33. - Maddeyle, Türk Medenî
Kanununun 66 ncı maddesinin ikinci fıkrasındaki dernekten çıkmak isteyen üyenin
altı ay önceden yazılı olarak bildirmek kaydıyla üyelikten çıkma hakkına
ilişkin hükmü, bu konudaki serbestliği düzenleyen söz konusu maddenin birinci
fıkrası ile çeliştiğinden ve ayrıca dernekler hukukunun ana prensiplerinden
olan "gönüllülük" esasına aykırı düştüğünden, "altı ay önceden"
ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
Madde 34. - Maddeyle, Türk Medenî
Kanununun 56 ncı maddesinde yapılan düzenlemeyle tüzel kişilerin de derneğe üye
olabilme imkânı getirildiğinden, söz konusu Kanunun oy hakkından yoksunluğu
düzenleyen 82 nci maddesine tüzel kişilerle ilgili olarak birinci fıkradaki
yasaklılığın tüzel kişiler adına derneklerde oy kullananlara da uygulanması
öngörülmektedir.
Madde 35. - a) Çocuk Mahkemelerinin
Kuruluşu, Görev ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanunun 6 ncı maddesinin son
fıkrası yürürlükten kaldırılmak suretiyle, Çocuk Hakları Sözleşmesi hükümlerine
uygun olarak 18 yaşından küçük çocuklar tarafından işlenen ve genel
mahkemelerin görevine giren suçlarla ilgili davaların çocuk mahkemelerinde
görülmesi esası benimsenmiştir.
b) Dernekler Kanununun 16 ncı maddesinin
dördüncü fıkrası ile 31 inci maddesinin son fıkrası yürürlükten kaldırılmak
suretiyle, dernek kurma hakkına ilişkin kısıtlamaların kaldırılarak, bu hakkın
çağdaş ölçülerde kullanılması ve kolaylaştırılması amaçlanmaktadır.
Ayrıca, Dernekler Kanununun 3.8.2002
tarihli ve 4771 sayılı Kanunun 12 nci maddesiyle 56 ncı maddesi yürürlükten
kaldırıldığından buna ilişkin müeyyideyi düzenleyen 83 üncü maddesi yürürlükten
kaldırılmaktadır.
c) Milli Güvenlik Kurulu ve Milli Güvenlik
Kurulu Genel Sekreterliği Kanununun, Millî Güvenlik Kurulu kararlarıyla ilgili
Bakanlar Kurulu kararlarının Millî Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği
tarafından dağıtımı ve takibini düzenleyen
9 uncu maddesi, bu kararların dağıtımı ve takibinin ilgili birim
tarafından yapılması amacıyla yürürlükten kaldırılmıştır.
Anılan Kanunun 14 üncü maddesi, aynı
Kanunun 13 üncü maddesinde bu Tasarıyla yapılan düzenlemeye uygun olarak
yürürlükten kaldırılmıştır.
Özel hukuk tüzel kişileri bakımından,
Anayasanın 20 nci maddesinde öngörülen özel hayatın gizliliği ve 22 nci
maddesinde öngörülen haberleşme hürriyeti ile Avrupa İnsan Hakları
Sözleşmesinin herkesin haberleşmesine saygı gösterilmesi hakkını düzenleyen
"Özel Hayatın ve Aile Hayatının Korunması" başlıklı 8 inci maddesinin
gereği olarak ve Kanunun 13 üncü maddesinde yürütmenin işlevselliğinin
sağlanması amacıyla yapılan düzenleme paralelinde, Kanunun "Bakanlıklar,
kamu kurum ve kuruluşları ile özel hukuk tüzel kişileri Millî Güvenlik Kurulu
Genel Sekreterliğine gerekli olan açık ve her derecede gizli bilgi ve belgeleri
sürekli veya istenildiğinde vermek zorundadırlar." şeklindeki 19 uncu
maddesi yürürlükten kaldırılmıştır.
d) Maddenin (b) bendi ile Dernekler
Kanununun "şube kurucularının, şubenin açılacağı yerde en az altı aydan
beri ikametgâh etmeleri zorunludur." şeklindeki düzenlemesini içeren 31
inci maddesinin son fıkrası yürürlükten kaldırıldığından, buna paralel olarak
bu şartı arayan Türk Medenî Kanununun 94 üncü maddesinin ikinci fıkrası da
yürürlükten kaldırılmaktadır.
Madde 36. - Kanunun 7 nci maddesinde
belirtilen yönetmeliğin yürürlüğe konulabilmesi ve bu sürede hukukî boşluk
doğmaması için söz konusu maddenin altı ay sonra, diğer maddelerin ise yayımı
tarihinde yürürlüğe gireceği belirtilmiştir.
Madde 37 - Yürütme maddesidir.
Avrupa
Birliği Uyum Komisyonu Raporu
Türkiye Büyük Millet
Meclisi
Avrupa Birliği Uyum
Komisyonu 25.7.2003
Esas No. : 1/651
Karar No. : 5
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Adalet Bakanlığınca hazırlanarak, Bakanlar
Kurulunca, 23.7.2003 tarihinde Başkanlığınıza sunulan, “Çeşitli Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısı”, Başkanlığınızca, 24.7.2003
tarihinde, esas komisyon olarak Adalet Komisyonuna; tali komisyon olarak da,
Komisyonumuz ile İçişleri ve Anayasa Komisyonlarına havale edilmiştir.
Komisyonumuz, 24.7.2003 tarihli dokuzuncu toplantısında, İçişleri, Adalet ve
Dışişleri Bakanlıkları ile Avrupa Birliği Genel Sekreterliği temsilcilerinin de
katılımıyla Tasarıyı inceleyip görüşmüştür.
Avrupa Birliğine uyum süreci çerçevesinde,
Katılım Ortaklığı Belgesinde gerçekleştirilmesi öngörülen hedefler arasında
öncelikli olanlar, “Yedinci Paket” adı verilen Tasarı içinde düzenlenmektedir.
Komisyonumuzda Tasarının tümü üzerinde
yapılan görüşmeler sırasında, şu görüşler ileri sürülmüştür :
Yedinci paket, daha önceden çıkarılmış bulunan
altı paketin devamı niteliğinde olan bir aşamadır.
Kopenhag kriterleri, özünde, Avrupa İnsan
Hakları Sözleşmesi hükümlerinden ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin, Sözleşme
doğrultusunda geliştirdiği içtihatlardan kaynaklanmış olan ve AB’ye üye ülkeler
için ön koşul olarak ileri sürülen ölçütlerdir.
Kopenhag kriterleri, temel olarak, (1)
Demokrasi, (2) Hukukun üstünlüğü, (3) İnsan Hakları, (4) Azınlıkların korunmasını
hedeflemektedir.
Katılım Ortaklığı Belgeleri, AB üyeliğine aday
her ülkeye verilen yol haritalarıdır ve müzakerelerin başlayabilmesi için aday
ülke tarafından neler yapılması gerektiğini ortaya koymaktadır.
Ülkemize 15 Nisan 2003’te ikinci Katılım
Ortaklığı Belgesi verilmiştir ve bu Belge, Ülkemizin neler yapması gerektiğini
ortaya koymaktadır.
Katılım Ortaklığı Belgesine göre Ülkemiz
tarafından yapılması gerekenler Ulusal Program adı verilen 800 sayfalık bir
belgeye dercedilmiş olup bu belge bugünlerde Bakanlar Kurulu Kararı olarak
yayınlanacaktır. Bu belgede yer alan hususlar şöyle özetlenebilir :
º İşkence ve kötü muamele ile mücadele edilmeli, bu konuda
alınmış olan tedbirlerin uygulanması sağlanmalıdır.
º Dil, din ,ırk, cinsiyet, siyasî görüş ayrımı kaldırılmalı
bu konuda gerekli tedbirler alınmalıdır.
º Düşünce ve ifade özgürlüğünün önündeki engellerin
kaldırılmasına yönelik reformlar sürdürülmeli ve alınan tedbirlerin uygulanması
gözden geçirilmelidir.
º Yeniden yargılama ile ilgili olarak çıkarılan düzenlemeler
hayata geçirilmelidir.
º Yargı bağımsızlığı sağlanmalıdır.
Yedinci paket, bir önkoşul niteliğinde olan
Kopenhag Kriterlerini gerçekleştirmeyi hedeflemektedir.
Tasarıdaki düzenlemeler, Kopenhag Kriterlerini
gerçekleştirmeye uygun adımlar olarak değerlendirilebilir.
Ancak bu düzenlemelerin, Ülkenin ihtiyacından
mı yoksa sadece AB’nin talebinden mi kaynaklandığı konusunda bir ayrım yapmak
gerekir. Bu düzenlemelerin sadece AB’ni talebi nedeniyle gerçekleştiriliyor
olması halinde, samimi bir uygulama yapılmasını beklemek yanıltıcı olacaktır.
Önemli olan bu tedbirlerin, gerçekten ülkemizin gereksinimi olduğunu kabul
etmek ve bu tedbirleri benimsemektir. Aksi takdirde bu tedbirlerin uygulanması
güçleşecektir.
“Türkiye”nin kendine özgü şartları vardır”
biçimindeki ifade, yanlış ve ilerlemeye engel bir ifadedir. Ülkemiz de tıpkı
çağdaş diğer ülkeler gibi olağan koşullara sahiptir ve bu ülkelerde uygulanan
kuralları uygulayabilir. Bu anlayış benimsenmediği sürece, ülkemizin gelişmiş
standartları uygulamaya koyarak ilerlemesi güçtür.
Komisyonumuzda Tasarının tümü üzerinde
yapılan görüşmelerden sonra, Tasarı ile gerekçesi benimsenmiş ve maddelerinin
görüşülmesine geçilmesi kararlaştırılmıştır.
Tasarının 35. maddesi ile yürürlük ve
yürütmeye ilişkin 36 ve 37 nci maddeleri Komisyonumuzca aynen kabul edilmiştir.
Tasarının bütün maddeleri aynen kabul edildiğinden, ayrı bir metin
düzenlenmesine gerek görülmemiştir. Ancak Komisyonumuz çeşitli maddeler
üzerindeki açıklamalarla görüş ve önerilerinin esas komisyona sunmayı uygun
görmüştür. Üzerinde açıklama yapılan ya da görüş ve öneri geliştirilen maddeler
ile bu açıklama, görüş ve öneriler şunlardır :
m. 2
Madde, TCK’nın 169 uncu maddesinde geçen
“eder veya her ne surette olursa olsun hareketlerin teshil” ibaresini madde
metninden çıkarmaktadır. Böylece “her ne surette olursa olsun” biçimindeki, ucu
açık ve çok geniş bir alana yayılabilecek düzenlemeye son verilmektedir.
Komisyonumuzda yapılan açıklamalarda, bu ifade nedeniyle yargı organlarının,
düşünce özgürlüğü içinde olması gereken ifade biçimlerini mahkûm ettikleri ve
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM) bu yargı kararları nedeniyle, ülkemizi
tazminata mahkûm ettiği belirtilmiştir. AİHM, bu kuralı, Avrupa İnsan Hakları
Sözleşmesinin ihlali olarak değerlendirmiştir. Madde yeni şekliyle, takdir
yetkisini ve belirsizliği içermeyecek hale gelmiş olacaktır.
m.3
Madde TCK’nın 426 ncı maddesinde
değişiklik öngörmektedir. TCK’nın 426 ncı maddesi, halkın ar ve haya
duygularını inciten veya cinsi arzuları tahrik ve istismar eden nitelikte genel
ahlaka aykırı yayınlarla ilgilidir. Madde üzerinde yapılan görüşmeler
sırasında, sadece 426 ncı maddenin değil 427 nci maddenin de aynı konuya
ilişkin olduğu; ancak İnternet nedeniyle bu maddelerin anlamsız hale gelmiş
bulunduğu belirtilmiştir. Belirtilen araçlarla yayının yasaklanmış olmasına
rağmen, İnternet üzerinden genel ahlaka aykırılığı daha açık olan yayın
yapılabilmektedir. Dolayısıyla bu maddeler yeni baştan gözden geçirilmelidir.
Cevaben yapılan açıklamalarda, İnternet
konusunda yasal bir hazırlık çalışması içinde bulunulduğu ve hazırlanacak
tasarının kısa zamanda TBMM’ye sunulacağı belirtilmiştir. Bu maddelerin de söz
konusu Tasarı görüşülürken yeniden gözden geçirilebileceği ifade edilmiştir.
m. 7
Madde, Sayıştay Kanununa bir ek madde
eklemekte, TBMM’nin kamu kurum ve kuruluşlarını denetleme yetkisinin kapsamını
genişletmektedir. Madde üzerindeki görüşülmesi sırasında iki konu üzerinde
durulmuştur :
1. Gizlilik
Sorunu : Maddedeki
düzenlemeye göre, silahlı kuvvetlerin elinde bulunan Devlet mallarının
denetlenmesi, “GİZLİ” gizlilik dereceli bir yönetmelikle düzenlenecektir.
Komisyonumuzdaki görüşmeler sırasında, yönetmeliğin neden gizli olduğunun
anlaşılamadığı; yöntemle ilgili kuralları içerecek olan yönetmeliğin gizli
olmasına gerek olmadığı belirtilmiştir.
Cevaben yapılan açıklamalarda, buradaki
düzenlemenin, Anayasamızın 160 ıncı maddesinin, “Silahlı Kuvvetler elinde
bulunan Devlet mallarının Türkiye Büyük MilletMeclisi adına denetlenmesi
usulleri, Millî Savunma hizmetlerinin gerektirdiği gizlilik esaslarına uygun
olarak kanunla düzenlenir.” biçimindeki hükmünün gereğini yerine getirme
ihtiyacından doğduğu belirtilmiştir.
Komisyon üyelerimizden bazıları,
Tasarıdaki söz konusu düzenlemenin Anayasanın bu hükmüne
dayandırılamayacağını;Anayasanın tam tersine, bu hususun yönetmelikle
düzenlenmesi yolunu kapattığını; gizlilik esaslarının ancak kanunla
düzenlenebileceğini; öte yandan, yönetmeliğin de gizli olamayacağını ve açık
olmak zorunda olduğunu belirtmişlerdir. Gizli yönetmeliğin Anayasanın yukarıda
aktarılan hükmüne aykırı olacağını belirten üyelerimiz, yönetmeliğin
uygulanmasıyla elde edilecek sonuçların kimilerinin gizli tutulabileceğini
ifade etmişlerdir.
Diğer bazı üyelerimiz ise, yönetmeliğin
gizli olması gerektiğini ancak bu yönetmeliğin uygulanmasıyla elde edilecek
denetim sonuçlarının gizli olamayacağını belirtmişlerdir.
Komisyonumuz, bu görüşlerin esas komisyona
aktarılmasını kararlaştırmıştır.
2. Uzmanlık
Sorunu :
Madde, Sayıştay dışından uzman çalıştırılmasına olanak tanımaktadır.
Komisyonumuzda yapılan göröşmeler sırasında, ülkemizin AB’ye açılmasıyla
birlikte, kimi zaman, Avrupa ülkelerindeki nitelikli elemanlarla boy
ölçüşebilecek nitelikte eleman istihdam etmesinin zorunlu hale geldiği; aksi
durumlarda ülkemizin çok büyük miktarda maddî kayıplara uğradığı ve itibarının
zedelendiği ifade edilmiştir. Bu tür elemanların istihdamının ise kolay
olmaması ve yüksek ücretler ödenmesini gerektirmesi nedeniyle çeşitli sorunlarla
karşılaşıldığı belirtilmiştir. Sayıştay denetimi sırasında, uzmanlar tarafından
neden yüksek ücret ödendiğinin hesabının sorulduğu ve bu durumda da nitelikli
eleman istihdamının olanaksızlaştığı ifade edilmiştir. Komisyonumuz, bu tür
durumlarda, Sayıştay dışından, işin ehli uzmanlar çalıştırılmasının uygun
olacağı görüşünü benimsemiş ve esas komisyona, mevcut düzenlemenin bu tür bir
istihdamı içerip içermediği konusunu incelemeyi önermeyi kararlaştırmıştır.
m. 10-17
Tasarının 10-17 nci maddeleri Dernekler
Kanununda çeşitli değişiklikler öngörmektedir. Maddeler üzerinde yapılan
görüşmeler sırasında, getirilen düzenlemelerle dernek kurma özgürlüğünün
genişletildiği belirtilmiştir. Komisyon üyelerimizce, Tasarıdan sonraki haliyle
bile, dernek kurma özgürlüğünün yeterince geniş tutulmadığı eleştirisi
yapılmıştır. AB’ye üye ülkelerde dernek kurma özgürlüğünün son derece geniş
tutulduğu; bazı ülkelerde, bu nedenle, derneklek yasası bile bulunmadığı
belirtilmiştir. Diğer bir ifadeyle, AB’ye üye ülkelerin çoğunda dernekler
neredeyse hiçbir kısıtlamaya tâbi tutulmamaktadır.
Cevaben yapılan açıklamalarda, bu
adımların ülkemiz açısından çok büyük adımlar olduğu ve bunların başlangıç
olarak değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Tasarının 13 üncü maddesi, derneklerin
kuruluş bildirisi ve ekleri ile tüzüklerinin doğruluğunun, 30 ve 90 gün içinde
inceleneceğini öngören Dernekler Kanununun 10 uncu maddesinde değişiklik
öngörmektedir. Bu inceleme bir ilde faaliyette bulunacak dernekler için 30
günde, birden fazla ilde faaliyette bulunacak dernekler için 90 günde
sonuçlandırılmaktadır. Tasarı her iki süreyi de 60 gün olarak değiştirmektedir.
Maddenin görüşülmesi sırasında 90 günlük
sürenin 60 güne indirilmesinin, işlemleri hızlandırması ve vatandaşın lehine
olması nedeniyle olumlu olduğu; ancak, 30 günlük, sürenin 60 güne
çıkarılmasının bir geriye gidişi ifade ettiği bu nedenle de olumsuz olduğu
belirtilmiştir.
Cevaben yapılan açıklamalarda, Türk Medenî
Kanununda daha önceden yapılan değişikliklerle 60 günlük ortak bir süre konmuş
olduğu; burada da Türk Medenî Kanunundaki sistemin korunduğu ve oradaki
düzenlemeye paralel düzenleme yapıldığı belirtilmiştir.
m. 18-22
Tasarının 18-22 nci maddeleri Toplantı ve
Gösteri Yürüyüşleri Kanununda değişiklikler öngörmekte ve toplantı düzenleme ve
gösteri yürüyüşü yapma konularındaki özgürlük alanını genişletmektedir.
Komisyon üyelerimizden bazıları, Anayasada bu konudaki düzenlemelerin çok daha
geniş bir özgürlük alanı içerdiğini ve Tasarıdaki düzenlemelerin Anayasadaki
genişlik karşısında dar kaldığını belirtmişlerdir. Anayasa karşısındaki bu
uyumsuzluk, daha önce belirtildiği gibi, AB standartlarının benimsenmemiş
olmasından ve bu düzenlemelerin bir zorunluluk olarak algılanmasından
kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla bu düzenlemeleri bir zorunluluk olarak
algılamaktan sıyrılarak, kendi toplumumuzun ihtiyacı olarak kabul etmek
gerekir.Bu durumda da Tasarının 18-22 nci maddelerinin çok daha geniş bir
özgürlük alanı oluşturacak biçimde düzenlenmesi olanaklı olacaktır. Bu
üyelerimiz, AİHM tarafından hak ihlâli olarak nitelenerek, Ülkemizin tazminata
mahkûm edilmesiyle sonuçlanan bir çok davadaki sorunun ve Ülkemizin çeşitli
platformlarda karşı karşıya kaldığı eleştirilerin Anayasadaki bu kuralların
yasalara aktarılmamasından kaynaklandığını ifade etmişlerdir. Dolayısıyla bu
üyelerimize göre, bu sonuçlardan kurtulmak için maddelerin yeniden gözden
geçirilmesi gerekmektedir.
m. 9, m.
24-28
Tasarının 9 uncu ve 24-28 inci maddeleri,
Millî Güvenlik Kurulu (MGK) ile MGK Genel Sekreterliğinin oluşumu, toplanması,
görev ve yetkilerine ilişkindir.
Komisyonumuzda yapılan görüşmeler
sırasında, hiçbir demokratik Avrupa ülkesinde bu ölçüde geniş yetkilere sahip
bir kurulun bulunmadığı; ülkemizin bu nedenle çok ciddî eleştirilerle karşı
karşıya kaldığı; bu nedenle kurulun, yeniden düzenlenmesinin zorunlu olduğu
belirtilmiştir.
Yapılan bir araştırma sonucuna göre,
Danimarka,Finlandiya, Hollanda, Fransa, İsveç, Lüksembourg’da MGK’ya tekabül
eden bir kurumun bulunmadığı; Almanya, Avusturya, Çekoslovakya, İrlanda,
Polonya; Slovenya ve Slovakya’da sivil üyelerden oluşan buna benzer bir
kuruluşun bulunduğu; Belçika, Estonya, Macaristan, Portekiz’de MGK bulunduğu
fakat asker olarak sadece genelkurmay başkanının katıldığı tespit edilmiştir.
Ancak son gruptaki MGK’lar, Ülkemizdekinden farklı olarak sürekli bir
sekreterliğe sahip değildirler ve 3 ayda bir olağan olarak toplanmaktadırlar.
Bu kurulların başkanları Cumhurbaşkanları veya Başbakanlardır. Dolayısıyla
Ülkemizdeki MGK’ya benzeyen bir MGK hiçbir ülkede bulunmamaktadır.
Bazı komisyon üyelerimiz, MGK’nın
ülkemizin kendine özgü koşullardan kaynaklandığını ve bu nedenle başka
ülkelerdekine benzemeyen bir yapıda olduğunu belirtmişlerdir. Ülkemizde, sadece
MGK dolayısıyla değil, diğer askerî kurumlar dolayısıyla da demokrasiyle
bağdaşmayacak ilişkiler olduğu ve koşullar oluştuğunda bütün bu ilişkileri
kapsayacak reformlar yapılması gerektiği; bugün için ve sadece MGK’yı
kapsayacak değişiklikler yapmanın çok doğru olmadığı belirtilmiştir.
Cevaben yapılan açıklamalarda, AB
yetkilileri tarafından çeşitli platformlarda ve ilerleme raporlarında, MGK’da
asker kanadın üstünlüğünün olduğu ve kararlarda asker kanadın etkisinin ağır
bastığının görüldüğü; Türkiye’de siyasî sistemin önemli oranda askerlerin
etkisinde olduğu biçiminde eleştiriler yapıldığı; bu eleştirilerin her geçen
gün daha açık ve daha sert dozda yapıldığı belirtilmiştir. Bundan dolayı da,
MGK genelsekreterliğinin yetkilerinin kısılarak sadece sekretarya görevi yapan
bir birim haline getirildiği; MGK’nın olağan toplantılarının bir aydan iki aya
çıkarıldığı; MGK’nın görev ve yetkilerinin kanun tekniğine uygun biçimde
yeniden düzenlendiği belirtilmiştir.
Raporumuz, Adalet Komisyonuna sunulmak
üzere arz olunur.
|
Başkan |
Başkanvekili |
Sözcü |
|
|
|
|
|
Yaşar Yakış |
Nükhet Hotar |
İbrahim Reyhan Özal |
|
|
|
|
|
Düzce |
İzmir |
İstanbul |
|
|
|
|
|
Kâtip |
Üye |
Üye |
|
|
|
|
|
Yakup Kepenek |
Vahit Kirişçi |
Abdulbaki Türkoğlu |
|
|
|
|
|
Ankara |
Adana |
Elazığ |
|
|
|
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
|
|
|
Mustafa Nuri Akbulut |
Muharrem Karslı |
Musa Sıvacıoğlu |
|
|
|
|
|
Erzurum |
İstanbul |
Kastamonu |
|
|
|
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
|
|
|
Ömer İnan |
Aydın Dumanoğlu |
Kemal Derviş |
|
|
|
|
|
Mersin |
Trabzon |
İstanbul |
|
|
|
|
|
Üye |
|
Üye |
|
|
|
|
|
Şükrü Mustafa Elekdağ |
|
Algan Hacaloğlu |
|
|
|
|
|
İstanbul |
|
İstanbul |
|
|
|
|
|
|
|
(Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri |
|
|
|
|
|
|
|
Hakkı ve Millî Güvenlik Kurulu |
|
|
|
|
|
|
|
ile ilgili konularda toplantıda |
|
|
|
belirttiğim görüşlerimiz mahfuzdur) |
İçişleri Komisyonu Raporu
Türkiye Büyük Millet
Meclisi
İçişleri
Komisyonu 25.7.2003
Esas No. : 1/651
Karar No. :44
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET
MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Adalet Bakanlığınca hazırlanarak, Bakanlar
Kurulunca, 23.7.2003 tarihinde Başkanlığınıza sunulan, “Çeşitli Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısı”, Başkanlığınızca, 24.7.2003
tarihinde, esas Komisyon olarak Adalet Komisyonuna tâli komisyon olarak da,
Komisyonumuz ile Avrupa Birliği Uyum ve Anayasa Komisyonlarına havale
edilmiştir. Komisyonumuz, 24.7.2003 tarihli dokuzuncu toplantısında, İçişleri
ve Adalet Bakanlıkları ile Avrupa Birliği Genel Sekreterliği temsilcilerinin de
katılımıyla Tasarıyı inceleyip görüşmüştür.
Tasarı ile Avrupa Birliğine uyum süreci
çerçevesinde, çok sayıda Kanunda değişiklik yapılarak, AB mevzuatı ile
Kanunlarımız arasındaki uyumsuzluklar giderilmeye çalışılmaktadır.
Komisyonumuzda Tasarının tümü üzerinde yapılan
görüşmeler sırasında, şu görüşler ileri sürülmüştür :
* Yedinci paket, daha önceden çıkarılmış
bulunan paketlerin devamı niteliğinde olan düzenlemeleri içermektedir.
* Ülkemize 15 Nisan 2003’te İkinci Katılım
Ortaklığı Belgesi verilmiştir ve bu Belge, Ülkemizin neler yapması gerektiğini
ortaya koymaktadır.
*Tasarı, Katılım Ortaklığı Belgesine uygun
olarak hazırlanan Ulusal Programımızdaki hedefleri gerçekleştirmeye
çalışmaktadır.
Komisyonumuzda Tasarının tümü üzerinde
yapılan görüşmelerden sonra, Tasarı ile gerekçesi benimsenmiş ve maddelerinin
görüşülmesine geçilmesi kararlaştırılmıştır. Ancak Komisyonumuz, Tasarı
üzerinde tâli komisyon olarak belirlenmiş olduğundan,İçtüzüğümüzün 23 üncü
maddesi uyarınca, esas komisyona, sadece, Komisyonumuzu ilgilendiren maddeler
üzerinde Komisyon görüşümüzün bildirilmesiyle yetinilmesi
kararlaştırılmıştır.Komisyonumuzun kendisini ilgilendirdiğini düşündüğü
maddeler, Dernekler Kanununda değişiklik öngören, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16,
17 ve 35 inci maddeler; Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununda değişiklik
öngören 18, 19, 20, 21 ve 22 nci maddeler; Yabancı Dil Eğitim ve Öğretimi ile
Türk Vatandaşlarının Farklı Dil ve Lehçelerinin Öğrenilmesi Hakkında Kanunda
değişiklik öngören 23 üncü madde; Vakıflar Genel Müdürlüğünün Teşkilât ve
Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede değişiklik öngören 29 uncu madde;
Terörle Mücadele Kanununda değişiklik öngören 30 uncu maddedir.
Komisyonumuz düşünce ve ifade özgürlüğü
ile toplantı ve gösteri yürüyüşü yapma özgürlüğünü genişleten söz konusu
düzenlemeleri uygun bulmuş ve 13 üncü madde dışındaki diğer maddeleri aynen
kabul etmiştir.
Tasarının 13 üncü maddesi, derneklerin
kuruluş bildirisi ve ekleri ile tüzüklerinin doğruluğunun, aynı il sınırları
içinde, valilik tarafından, 30 gün içinde ve ayrı il sınırları içinde, İçişleri
Bakanlığı tarafından, 90 gün içinde inceleneceğini öngören Dernekler Kanununun
10 uncu maddesinde değişiklik öngörmektedir. Tasarı ile her iki süre 60 gün
olarak değiştirilmektedir.
Maddenin görüşülmesi sırasında, 90 günlük
sürenin, 60 güne indirilmesinin, işlemleri hızlandırması ve vatandaşın lehine
olması nedeniyle olumlu olduğu; ancak, 30 günlük sürenin, 60 güne
çıkarılmasının bir geriye gidişi ifade etitiği ve bu nedenle de olumsuz olduğu
belirtilmiştir.
Cevaben yapılan açıklamalarda, Türk Medenî
Kanununda daha önceden yapılan değişikliklerle, 60 günlük ortak bir süre konmuş
olduğu; burada da Türk Medenî Kanunundaki sistemin korunduğu ve oradaki
düzenlemeye paralel düzenleme yapıldığı belirtilmiştir.
Komisyonumuz, vatandaşın aleyhine olan bu
tür düzenlemelerin kabul edilemeyeceği; gerekirse Medenî Kanunda da değişiklik
yapılabileceği; paralelliğin vatandaşın lehine olan düzenlemeler yönünde
kurulması gerektiği düşüncesinden hareketle, maddeyi aşağıdaki şekilde
değiştirmiştir.
“Madde13. - 2908 sayılı Kanunun 10 uncu
maddesinin birinci fıkrasında yer alan “doksan” ibaresi, “altmış” olarak
değiştirilmiştir.”
Raporumuz, Adalet Komisyonuna sunulmak
üzere arz olunur.
|
Başkanvekili |
Kâtip |
Üye |
|
Ali Sezal |
Muharrem Tozçöken |
Ali Küçükaydın |
|
Kahramanmaraş |
Eskişehir |
Adana |
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
Reyhan Balandı |
Ali Yüksel Kavuştu |
Mehmet Sait Armağan |
|
Afyon |
Çorum |
Isparta |
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
Nusret Bayraktar |
Hakkı Ülkü |
Serpil Yıldız |
|
İstanbul |
İzmir |
İzmir |
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
Sinan Özkan |
Selami Uzun |
Abdullah Veli Seyda |
|
Kastamonu |
Sivas |
Şırnak |
|
|
Üye |
|
|
|
Şükrü Önder |
|
|
|
Yalova |
|
Adalet Komisyonu Raporu
Türkiye Büyük Millet
Meclisi
Adalet
Komisyonu 29.7.2003
Esas No. : 1/651
Karar No. : 39
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Başkanlığınızca 24/7/2003 tarihinde tali
komisyon olarak Anayasa, İçişleri, Avrupa Birliği Uyum Komisyonlarına, esas
komisyon olarak da Komisyonumuza havale edilmiş olan "Çeşitli Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısı (1/651)", Komisyonumuzun
28/7/2003 tarihli 29 uncu toplantısında Adalet Bakanı Sayın Cemil Çiçek ve
Adalet, İçişleri, Dışişleri, Maliye ve Millî Eğitim bakanlıkları ile Sayıştay
Başkanlığı, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği, Avrupa Birliği Genel Sekreterliği
temsilcilerin de katılmalarıyla İçişleri ve Avrupa Birliği Uyum Komisyonu
raporları da dikkate alınarak incelenip görüşülmüş, gerekçesi uygun görülerek
maddelerine geçilmesi oybirliği ile kabul edilmiştir.
Tasarının çerçeve 1 inci maddesinde yer
alan "üç aydan" ibaresi az bulunarak "altı aydan" şeklinde
değiştirilmiştir.
Tasarının çerçeve 7 nci maddesiyle
Sayıştay Kanununa eklenmesi öngörülen ek 12 nci madde Sayıştay vizesi ile
ilgili hükümler metinden çıkarılarak düzenlenmiştir.
Tasarının çerçeve 11 inci maddesiyle
değiştirilen 2908 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrasının ikinci
bendinin (b) alt bendinde yer alan "hırsızlık," kelimesinden sonra
"yağma," kelimesi ilave edilmiştir.
Tasarının 13 üncü maddesi İçişleri
Komisyonunca önerilen şekli ile aynen kabul edilmiştir.
Tasarının çerçeve 23 üncü maddesiyle
değiştirilmesi öngörülen 2923 sayılı Yabancı Dil Eğitimi ve Öğretimi ile Türk
Vatandaşlarının Farklı Dil ve Lehçelerinin Öğrenilmesi Hakkında Kanunun 2 nci
maddesinin (a) bendinde yer alan "dersler" ibaresi oluşturulacak
derslerin dil dersleri olacağı hususuna açıklık getirmek üzere "dil
dersleri" şeklinde değiştirilmiştir.
Tasarıya 35 inci maddeden sonra gelmek
üzere, bu Kanunun 7 nci maddesinde düzenlenmesi öngörülen yönetmeliklerin, bu
Kanunun yayımı tarihinden itibaren altı ay içerisinde çıkarılacağı hususuna
açıklık getirmek üzere geçici 1 inci madde ilave edilmiştir.
Tasarının diğer maddeleri, Bakanlar
Kurulundan gelen şekli ile aynen kabul edilmiştir.
Raporumuz, Genel Kurulun onayına sunulmak üzere saygı ile
arz olunur. |
|
|
|
|
Başkan |
Başkanvekili |
Sözcü |
|
Köksal Toptan |
Halil Özyolcu |
Ramazan Can |
|
Zonguldak |
Ağrı |
Kırıkkale |
|
|
(Toplantıya katılmadı) |
|
|
Kâtip |
Üye |
Üye |
|
Hasan Kara |
Mehmet Ziya Yergök |
Feridun Fikret Baloğlu |
|
Kilis |
Adana |
Antalya |
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
Orhan Yıldız |
Semiha Öyüş |
Feridun Ayvazoğlu |
|
Artvin |
Aydın |
Çorum |
|
(Toplantıya katılmadı) |
|
(Toplantıya katılmadı) |
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
Muzaffer Külcü |
Mahmut Durdu |
Esat Canan |
|
Çorum |
Gaziantep |
Hakkâri |
|
|
|
(Toplantıya katılmadı) |
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
Recep Özel |
Ahmet Güryüz Ketenci |
Mehmet Yılmazcan |
|
Isparta |
İstanbul |
Kahramanmaraş |
|
|
(Toplantıya katılmadı) |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
Hakkı Köylü |
Harun Tüfekçi |
Kerim Özkul |
|
Kastamonu |
Konya |
Konya |
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
Muharrem Kılıç |
İsmail Bilen |
Orhan Eraslan |
|
Malatya |
Manisa |
Niğde |
|
(Toplantıya katılmadı) |
|
(Toplantıya katılmadı) |
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
Ömer Kulaksız |
Mehmet Nuri Saygun |
Bekir Bozdağ |
|
Sivas |
Tekirdağ |
Yozgat |
|
|
(Toplantıya katılmadı) |
|
HÜKÜMETİN
TEKLİF ETTİĞİ METİN
ÇEŞİTLİ KANUNLARDA
DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA İLİŞKİN
KANUN TASARISI
MADDE 1.- 1.3.1926 tarihli ve 765 sayılı Türk Ceza Kanununun
159 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan "bir seneden" ibaresi
"üç aydan" şeklinde ve son fıkrası da aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
"Tahkir, tezyif ve sövme kastı bulunmaksızın, sadece
eleştirmek maksadıyla yapılan düşünce açıklamaları cezayı gerektirmez."
MADDE 2. - 765 sayılı Kanunun 169 uncu maddesinde yer alan
"eder veya her ne suretle olursa olsun hareketlerini teshil " ibaresi
madde metninden çıkarılmıştır.
MADDE 3. - 765 sayılı Kanunun 426 ncı maddesine aşağıdaki
fıkra eklenmiştir.
"Bilim ve sanat eserleri ile edebî değere sahip olan
eserler bu madde kapsamı dışındadır."
MADDE 4. - 765 sayılı Kanunun 427 nci maddesinin ikinci
fıkrasında geçen "ve imha" ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
MADDE 5. - 4.4.1929 tarihli ve 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri
Usulü Kanununa aşağıdaki madde eklenmiştir.
"EK MADDE 7. - 1.3.1926 tarihli ve 765 sayılı Türk Ceza
Kanununun 243 ve 245 inci maddelerinde yazılı suçları işleyenler hakkında
soruşturma ve kovuşturmalar acele işlerden sayılır, öncelik ve ivedilikle ele
alınır. Bu suçlarla ilgili davalarda duruşmalara zorunluluk olmadıkça otuz
günden fazla ara verilemez, bu davalara adlî tatilde de bakılır."
MADDE 6. - 25.10.1963 tarihli ve 353 sayılı Askerî
Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanununun 11 inci maddesine aşağıdaki
fıkra eklenmiştir.
"Askerî Ceza Kanununun 58 inci maddesinde yazılı
suçların, barış zamanında asker olmayan kişiler tarafından işlenmesi hâlinde,
bu suçlara ilişkin davalar askerî mahkemelerde görülmez."
MADDE 7. - 21.2.1967 tarihli ve 832 sayılı Sayıştay Kanununa
aşağıdaki madde eklenmiştir.
"EK MADDE 12. - Türkiye Büyük Millet Meclisi araştırma,
soruşturma ve ihtisas komisyonlarının kararına istinaden Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığının talebi üzerine Sayıştay, denetimine tâbi olup olmadığına
bakılmaksızın özelleştirme, teşvik, borç ve kredi uygulamaları dahil olmak
üzere bütün kamu kurum ve kuruluşlarına ait,
a) Hesap ve işlemleri inceleyebilir,
b) Talep yazısında belirtilen ve bütçe kanunlarının (İ)
cetvelinde yer alan tutarları aşan giderleri harcamadan önce vizeye tâbi
tutabilir.
Ayrıca aynı usule bağlı olarak kamu kaynak ve imkânlarından
yararlanan her türlü teşkilât, fon, işletme, şirket, kooperatif, birlik, vakıf
ve dernekler de bu kaynak ve imkânlardan yararlanma çerçevesinde Sayıştayca
denetlenebilir.
Silâhlı Kuvvetlerin elinde bulunan Devlet mallarının
denetlenmesi, millî savunma hizmetlerinin gerektirdiği gizlilik esaslarına
uygun olarak yapılır. Bu denetimin yapılmasına ilişkin esas ve usuller,
Genelkurmay Başkanlığının ve Sayıştayın görüşü
alınmak suretiyle Millî Savunma Bakanlığı tarafından hazırlanarak
Bakanlar Kurulu tarafından kabul edilen "GİZLİ" gizlilik dereceli bir
yönetmelikle düzenlenir.
İncelemenin gerektirdiği hâllerde meslek mensuplarıyla
birlikte Sayıştay dışından uzman çalıştırılmasına Birinci Başkan yetkilidir.
Harcamadan önce vize işlemlerinde hangi usul ve esasların
uygulanacağına, vize uygulamasının başlatılmasına ve devam eden uygulamanın
sona erdirilmesine ve vize üst sınırı ile vizenin hangi makam tarafından
yapılacağının tayini her yıl için o yılki bütçe kanununda gösterilir. Vize
işlemleri üç iş günü içinde sonuçlandırılır. Sayıştayca uygun görülmeyen
harcamalar, ilgili bakan ya da idarenin en yetkilisi tarafından sorumluluğun
üstlenilmesi suretiyle yapılabilir.
Bu madde gereğince yapılan inceleme ve vize işlemlerinin
sonuçları, ilgili komisyonlarda değerlendirilmek üzere Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına sunulur.
Cumhurbaşkanlığı bu madde kapsamı dışındadır."
MADDE 8. - 7.11.1979 tarihli ve 2253 sayılı Çocuk
Mahkemelerinin Kuruluşu, Görev ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanunun 6 ncı
maddesinin birinci fıkrasında geçen "15" ibaresi "18"
şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 9. - 23.4.1981 tarihli ve 2451 sayılı Bakanlıklar ve
Bağlı Kuruluşlarda Atama Usulüne İlişkin Kanuna ekli (1) sayılı cetvelden
"Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri;" ibaresi çıkarılmıştır.
MADDE 10. - 6.10.1983 tarihli ve 2908 sayılı Dernekler
Kanununun 1 inci maddesinde geçen "en az yedi gerçek kişinin" ibaresi
"gerçek veya tüzel en az yedi kişinin" şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 11- 2908 sayılı Kanunun 4 üncü maddesi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
"Madde 4. - Fiil ehliyetine sahip ve onsekiz yaşını
doldurmuş olan gerçek kişiler ile tüzel kişiler, önceden izin almaksızın dernek
kurma hakkına sahiptir.
Ancak;
1. Türk Silâhlı Kuvvetleri ile genel ve özel kolluk
kuvvetleri mensupları ve özel kanunlarında dernek kuramayacakları belirtilen
memur statüsündeki kamu hizmeti görevlileri sürekli olarak,
2.a) Türk Ceza Kanununun İkinci Kitabının birinci babında
yazılı suçların birinden mahkûm olanlar,
b) Basit ve nitelikli zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık,
dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflâs, kaçakçılık,
resmî ihale ve alım satımlara fesat karıştırma, Devlet sırlarını açığa vurma,
terör eylemlerine katılma ve bu eylemleri tahrik ve teşvik suçlarından biriyle mahkûm olanlar,
c) Türk Ceza Kanununun 316, 317 ve 318 inci maddelerinde
yazılı suçlardan biriyle mahkûm olanlar,
2 yıl süre ile,
3) Kurulması yasaklanmış dernekleri kuranlar ve yönetenler
ile dernekler için yasaklanmış faaliyetlerde bulunmaları sebebiyle mahkemece
kapatılmasına karar verilen derneklerin
yöneticileri kapatma kararının kesinleştiği tarihten itibaren bir yıl süre ile,
Dernek kuramazlar."
MADDE 12. - 2908 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin (3)
numaralı bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"3. Dernek kurucularının ad ve soyadları veya
unvanları, meslek veya sanatları ya da faaliyet konuları, ikametgâhları ve
tâbiiyetleri,"
MADDE 13. - 2908 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin birinci
fıkrasında yer alan "otuz" ve "doksan" ibareleri
"altmış" olarak değiştirilmiştir.
MADDE 14. - 2908 sayılı Kanunun 16 ncı maddesinin üçüncü
fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve
beşinci fıkrasında yer alan "bu Kanunun 39 uncu maddesinde
gösterilen derneklere," ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
"Diğer kanunların derneklere üye olamayacaklarını
belirttiği kişiler ile ilköğretim ve ortaöğretim öğrencileri dernek üyesi
olamazlar."
MADDE 15. - 2908 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan "39 uncu maddeye
göre" ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
MADDE 16. - 2908 sayılı Kanunun 31 inci maddesinin birinci
fıkrasının ikinci cümlesi madde metninden çıkarılmış ve ikinci fıkrasının
ikinci cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Bu yazıda, kurucuların adı ve soyadı, baba adı, doğum
yeri ve tarihi, unvanı, meslek veya sanatı, faaliyet konuları, ikametgahı ve
tabiiyeti ile şube merkez adresinin bildirilmesi ve yazıya dernek tüzüğünden
iki örnek ile yetki belgelerinin eklenmesi zorunludur."
MADDE 17. - 2908 sayılı Kanunun 38 inci maddesinde yer alan
"dinlenme" kelimesinden sonra gelmek üzere "sanat, kültür,
bilim" ibareleri eklenmiştir.
MADDE 18. - 6.10.1983 tarihli ve 2911 sayılı Toplantı ve
Gösteri Yürüyüşleri Kanununun 15 inci maddesinde geçen "otuz" ibaresi
"on" şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 19. - 2911 sayılı Kanunun 16 ncı maddesinde yer alan
"otuz" ibareleri "on" şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 20. - 2911 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin başlığı
"Toplantının ertelenmesi veya bazı hâllerde yasaklanması" olarak ve
madde metninde yer alan "yasaklayabilir veya iki ayı aşmamak üzere
erteleyebilir." ibaresi "bir ayı aşmamak üzere erteleyebilir veya suç
işleneceğine dair açık ve yakın tehlike mevcut olması hâlinde
yasaklayabilir." şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 21. - 2911 sayılı Kanunun 18 inci maddesinin başlığı
"Erteleme veya yasaklama kararının tebliği" olarak ve maddenin
birinci fıkrasında geçen "yasaklanan veya ertelenen" ibareleri
"ertelenen veya yasaklanan", "yasaklama veya erteleme" ibaresi
"erteleme veya yasaklama"; ikinci fıkrasında geçen
"yasaklanabileceği veya ertelenebileceği" ibaresi
"ertelenebileceği veya yasaklanabileceği" şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 22. - 2911 sayılı Kanunun 19 uncu maddesinin başlığı
"İl veya ilçelerde bütün toplantıların ertelenmesi veya yasaklanması",
maddenin birinci fıkrasının birinci cümlesinde yer alan "üç" ibaresi
"bir" şeklinde ve birinci fıkranın ikinci cümlesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
"Valiler de aynı sebeplere dayalı olarak ve suç
işleneceğine dair açık ve yakın tehlike mevcut olması hâlinde ile bağlı
ilçelerin birinde veya birkaçında bütün toplantıları bir ayı geçmemek üzere
yasaklayabilir."
MADDE 23. - 14.10.1983 tarihli ve 2923 sayılı Yabancı Dil
Eğitimi ve Öğretimi ile Türk Vatandaşlarının Farklı Dil ve Lehçelerinin Öğrenilmesi
Hakkında Kanunun 2 nci maddesinin (a)
ve (c) bentleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"a) Eğitim ve öğretim kurumlarında, Türk vatandaşlarına
Türkçeden başka hiçbir dil, ana dilleri olarak okutulamaz ve öğretilemez.
Ancak, Türk vatandaşlarının günlük yaşamlarında geleneksel olarak kullandıkları
farklı dil ve lehçelerin öğrenilmesi için, 625 sayılı Özel Öğretim Kurumları
Kanunu hükümlerine tâbi olmak üzere özel kurslar açılabilir; bu kurslarda ve
diğer dil kurslarında aynı maksatla dersler oluşturulabilir. Bu kurslar ve
derslerde, Cumhuriyetin Anayasada belirtilen temel niteliklerine, Devletin
ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne aykırı öğretim yapılamaz. Bu
kursların ve derslerin açılmasına ve denetimine ilişkin esas ve usuller, Milli Eğitim
Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir."
"c) Türkiye'de eğitimi ve öğretimi yapılacak yabancı
diller, Bakanlar Kurulu kararıyla tespit edilir."
MADDE 24. - 9.11.1983 tarihli ve 2945 sayılı Milli Güvenlik
Kurulu ve Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği Kanununun 4 üncü maddesi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Madde 4. - Millî Güvenlik Kurulu, 2 nci maddede
belirtilen millî güvenlik ve Devletin millî güvenlik siyasetine ilişkin
tanımlar çerçevesinde Devletin millî güvenlik siyasetinin tayini, tespiti ve
uygulanması ile ilgili konularda tavsiye kararları alır ve gerekli
koordinasyonun sağlanması için görüş tespit eder; bu tavsiye kararlarını ve
görüşlerini Bakanlar Kuruluna bildirir ve kanunlarla verilen görevleri yerine getirir."
MADDE 25. - 2945 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin birinci
fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Kurul, iki ayda bir toplanır. Gerektiğinde Kurul,
Başbakanın teklifi üzerine veya doğrudan Cumhurbaşkanının çağrısı ile de
toplanır."
MADDE 26. - 2945 sayılı Kanunun 13 üncü maddesi başlığı ile
birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Genel Sekreterliğin görev ve yetkileri
Madde 13. - Millî Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği;
a) Millî Güvenlik
Kurulunun sekreterlik hizmetlerini yürütür,
b) Millî Güvenlik Kurulunca ve kanunlarla verilen görevleri
yerine getirir."
MADDE 27. - 2945 sayılı Kanunun 15 inci maddesi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
"Madde 15. - Millî Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri,
Başbakanın teklifi ve Cumhurbaşkanının onayı ile atanır. Söz konusu atamanın,
Türk Silâhlı Kuvvetleri mensupları arasından yapılmasının öngörülmesi hâlinde
Genelkurmay Başkanının olumlu görüşü alınır."
MADDE 28. - 2945 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde
eklenmiştir.
"GEÇİCİ MADDE 4. - Bu Kanunla 9.11.1983 tarihli ve 2945
sayılı Milli Güvenlik Kurulu ve Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği
Kanununda öngörülen düzenlemelere uygun olarak, 2945 sayılı Kanunun 21 inci
maddesinde gösterilen esaslar çerçevesinde bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren
üç ay içinde yönetmelik çıkarılır."
MADDE 29. - 8.6.1984 tarihli ve 227 sayılı Vakıflar Genel
Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 3
üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Ek Madde 3. - Türkiye'de kurulan vakıflar, amaçları
doğrultusunda uluslararası alanda işbirliği yapılmasında yarar görülen
hallerde, Dışişleri Bakanlığının görüşü alınmak suretiyle İçişleri Bakanlığının
izniyle yurt dışında kurulmuş vakıf veya kuruluşlara üye olabilirler.
Türkiye'de kurulan vakıfların, vakıf senedinde belirtilen
amaçlarını gerçekleştirmek üzere uluslararası faaliyette bulunması ve yurt
dışında şube açması ile yurt dışındaki benzer amaçlı vakıf veya kuruluşlarla
işbirliği yapması, Dışişleri Bakanlığının görüşü alınmak suretiyle İçişleri
Bakanlığının iznine bağlıdır.
Yabancı ülkelerde kurulmuş vakıflar, uluslararası alanda
işbirliği yapılmasında yarar görülen hallerde, karşılıklı olmak koşulu ile,
Dışişleri Bakanlığının görüşü alınmak suretiyle, İçişleri Bakanlığının izniyle
Türkiye'de faaliyette bulunabilirler, şube açabilirler, üst kuruluşlar
kurabilirler, kurulmuş üst kuruluşlara katılabilirler veya kurulmuş vakıflarla
işbirliği yapabilirler.
Bu vakıflar, Türk Medenî Kanunu hükümlerine göre kurulan
vakıflar hakkında uygulanan mevzuata tabidir."
MADDE 30. - 12.4.1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle
Mücadele Kanununun 7 nci maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
"Yukarıdaki fıkra uyarınca oluşturulan örgüt
mensuplarına yardım edenlere veya şiddet veya diğer terör yöntemlerine
başvurmayı teşvik edecek şekilde propaganda yapanlara fiilleri başka bir suç oluştursa bile ayrıca bir yıldan beş
yıla kadar hapis ve beşyüzmilyon liradan birmilyar liraya kadar ağır para
cezası verilir."
MADDE 31. -22.11.2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî
Kanununun 56 ncı maddesinin birinci fıkrasında geçen "en az yedi gerçek
kişinin" ibaresi "gerçek veya tüzel en az yedi kişinin" şeklinde
değiştirilmiştir.
MADDE 32. - 4721 sayılı Kanunun 64 üncü maddesinin birinci
fıkrasında yer alan "gerçek kişi" ibaresinden sonra gelmek üzere
"ile tüzel kişiler" ibaresi eklenmiştir.
MADDE 33. - 4721 sayılı Kanunun 66 ncı maddesinde yer alan
"altı ay önceden" ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
MADDE 34. - 4721 sayılı Kanunun 82 nci maddesine aşağıdaki
fıkra eklenmiştir.
"Tüzel kişi adına oy kullanacak kişi hakkında da
yukarıdaki fıkra hükmü uygulanır."
MADDE 35. - Aşağıdaki kanun hükümleri yürürlükten
kaldırılmıştır.
a) 7.11.1979 tarihli ve 2253 sayılı Çocuk Mahkemelerinin
Kuruluşu, Görev ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanunun 6 ncı maddesinin son
fıkrası,
b) 6.10.1983 tarihli ve 2908 sayılı Dernekler Kanununun 16
ncı maddesinin dördüncü fıkrası, 31 inci maddesinin son fıkrası ve 83 üncü
maddesi,
c) 9.11.1983 tarihli ve 2945 sayılı Milli Güvenlik Kurulu ve
Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği Kanununun 9, 14 ve 19 uncu maddeleri,
d) 22.11.2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun
94 üncü maddesinin ikinci fıkrası.
MADDE 36. - Bu Kanunun 7 nci maddesi yayımı tarihinden altı
ay sonra, diğer maddeleri yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 37. - Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
|
Recep Tayyip Erdoğan |
|
|
|
Başbakan |
|
|
|
Dışişleri
Bak. Başb. Yrd. V. |
Devlet
Bak. ve Başb. Yrd. |
Devlet
Bak. ve Başb. Yrd. |
|
B. Atalay |
A. Şener |
M. A. Şahin |
|
Devlet
Bakanı |
Devlet
Bakanı |
Devlet
Bakanı |
|
B. Atalay |
A. Babacan |
M. Aydın |
|
Devlet
Bakanı |
Devlet
Bakanı |
Adalet
Bakanı |
|
G. Akşit |
K. Tüzmen |
C. Çiçek |
|
Millî
Savunma Bakanı |
İçişleri
Bakanı |
Maliye
Bakanı |
|
M. V. Gönül |
A. Aksu |
K. Unakıtan |
|
Millî
Eğitim Bakanı |
Bayındırlık
ve İskân Bakanı |
Sağlık
Bakanı |
|
H. Çelik |
Z. Ergezen |
R. Akdağ |
|
Ulaştırma
Bakanı |
Tarım ve
Köyişleri Bakanı |
Çalışma
ve Sos. Güv. Bakanı |
|
B. Yıldırım |
S. Güçlü |
M. Başesgioğlu |
|
Sanayi
ve Ticaret Bakanı |
En. ve Tab.
Kay. Bakanı |
Kültür
ve Turizm Bakanı |
|
A. Coşkun |
M. H. Güler |
E. Mumcu |
|
|
Çevre ve
Orman Bakanı |
|
|
|
O. Pepe |
|
ADALET
KOMİSYONUNUN
KABUL
ETTİĞİ METİN
ÇEŞİTLİ KANUNLARDA
DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA İLİŞKİN
KANUN TASARISI
MADDE 1.- 1.3.1926 tarihli ve 765 sayılı Türk Ceza Kanununun
159 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan "bir seneden" ibaresi
"altı aydan" şeklinde ve son fıkrası da aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
"Tahkir, tezyif ve sövme kastı bulunmaksızın, sadece
eleştirmek maksadıyla yapılan düşünce açıklamaları cezayı gerektirmez."
MADDE 2. - Tasarının 2 nci maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
MADDE 3. - Tasarının 3 üncü maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
MADDE 4. - Tasarının 4 üncü maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
MADDE 5. - Tasarının 5 inci maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
MADDE 6. - Tasarının 6 ncı maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
MADDE 7. - 21.2.1967 tarihli ve 832 sayılı Sayıştay Kanununa
aşağıdaki madde eklenmiştir.
"EK MADDE 12. - Türkiye Büyük Millet Meclisi araştırma,
soruşturma ve ihtisas komisyonlarının kararına istinaden Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığının talebi üzerine Sayıştay, talep edilen konuyla sınırlı
olmak kaydıyla denetimine tâbi olup olmadığına bakılmaksızın özelleştirme,
teşvik, borç ve kredi uygulamaları dahil olmak üzere tüm kamu kurum ve
kuruluşlarının hesap ve işlemleri ile aynı usule bağlı olarak, kullanılan kamu
kaynak ve imkanlarından yararlanma çerçevesinde her türlü kurum, kuruluş, fon,
işletme, şirket, kooperatif, birlik, vakıf ve dernekler ile benzeri
teşekküllerin hesap ve işlemlerini denetleyebilir. Denetim sonuçları, ilgili
komisyonlarda değerlendirilmek üzere Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
sunulur.
Silâhlı Kuvvetlerin elinde bulunan Devlet mallarının
denetlenmesi, millî savunma hizmetlerinin gerektirdiği gizlilik esaslarına
uygun olarak yapılır. Bu denetimin yapılmasına ilişkin esas ve usuller,
Genelkurmay Başkanlığının ve Sayıştayın görüşü
alınmak suretiyle Millî Savunma Bakanlığı tarafından hazırlanarak
Bakanlar Kurulunca kabul edilen "GİZLİ" gizlilik dereceli bir
yönetmelikle düzenlenir.
Sayıştay Birinci Başkanı, Sayıştay Kanunu gereğince
yapılacak denetimler sırasında gerekli görmesi halinde, meslek mensuplarıyla
birlikte Sayıştay dışından uzman çalıştırmaya yetkilidir.
Türkiye Büyük Millet Meclisinden gelen denetim taleplerine
Sayıştayca öncelik verilir. Bu taleplerin Sayıştayca ne şekilde karşılanacağına
ilişkin esas ve usuller ile Sayıştay dışından Birinci Başkanca uzman
görevlendirilme esas ve usulleri Sayıştayca düzenlenecek yönetmeliklerde tespit
edilir.
Cumhurbaşkanlığı bu madde kapsamı dışındadır."
MADDE 8. - Tasarının 8 inci maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
MADDE 9. - Tasarının 9 uncu maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
MADDE 10. - Tasarının 10 uncu maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
MADDE 11. - 2908 sayılı Kanunun 4 üncü maddesi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
"Madde 4. - Fiil ehliyetine sahip ve onsekiz yaşını
doldurmuş olan gerçek kişiler ile tüzel kişiler, önceden izin almaksızın dernek
kurma hakkına sahiptir.
Ancak;
1. Türk Silâhlı Kuvvetleri ile genel ve özel kolluk
kuvvetleri mensupları ve özel kanunlarında dernek kuramayacakları belirtilen
memur statüsündeki kamu hizmeti görevlileri sürekli olarak,
2.a) Türk Ceza Kanununun İkinci Kitabının birinci babında
yazılı suçların birinden mahkûm olanlar,
b) Basit ve nitelikli zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık,
yağma, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflâs,
kaçakçılık, resmî ihale ve alım satımlara fesat karıştırma, Devlet sırlarını
açığa vurma, terör eylemlerine katılma ve bu eylemleri tahrik ve teşvik suçlarından biriyle mahkûm olanlar,
c) Türk Ceza Kanununun 316, 317 ve 318 inci maddelerinde
yazılı suçlardan biriyle mahkûm olanlar,
2 yıl süre ile,
3) Kurulması yasaklanmış dernekleri kuranlar ve yönetenler
ile dernekler için yasaklanmış faaliyetlerde bulunmaları sebebiyle mahkemece
kapatılmasına karar verilen derneklerin
yöneticileri kapatma kararının kesinleştiği tarihten itibaren bir yıl süre ile,
Dernek kuramazlar."
MADDE 12. - Tasarının 12 nci maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
MADDE 13. - 2908 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin birinci
fıkrasında yer alan "doksan" ibaresi "altmış" olarak
değiştirilmiştir.
MADDE 14. - Tasarının 14 üncü maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
MADDE 15. - Tasarının 15 inci maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
MADDE 16. - Tasarının 16 ncı maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
MADDE 17. - Tasarının 17 nci maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
MADDE 18. - Tasarının 18 inci maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
MADDE 19. - Tasarının 19 uncu maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
MADDE 20. - Tasarının 20 nci maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
MADDE 21. - Tasarının 21 inci maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
MADDE 22. - Tasarının 22 nci maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
MADDE 23. - 14.10.1983 tarihli ve 2923 sayılı Yabancı Dil
Eğitimi ve Öğretimi ile Türk Vatandaşlarının Farklı Dil ve Lehçelerinin
Öğrenilmesi Hakkında Kanunun 2 nci
maddesinin (a) ve (c) bentleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"a) Eğitim ve öğretim kurumlarında, Türk vatandaşlarına
Türkçeden başka hiçbir dil, ana dilleri olarak okutulamaz ve öğretilemez.
Ancak, Türk vatandaşlarının günlük yaşamlarında geleneksel olarak kullandıkları
farklı dil ve lehçelerin öğrenilmesi için, 625 sayılı Özel Öğretim Kurumları
Kanunu hükümlerine tâbi olmak üzere özel kurslar açılabilir; bu kurslarda ve
diğer dil kurslarında aynı maksatla dil dersleri oluşturulabilir. Bu kurslar ve
derslerde, Cumhuriyetin Anayasada belirtilen temel niteliklerine, Devletin
ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne aykırı öğretim yapılamaz. Bu
kursların ve derslerin açılmasına ve denetimine ilişkin esas ve usuller, Milli
Eğitim Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir."
"c) Türkiye'de eğitimi ve öğretimi yapılacak yabancı
diller, Bakanlar Kurulu kararıyla tespit edilir."
MADDE 24. - Tasarının 24 üncü maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
MADDE 25. - Tasarının 25 inci maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
MADDE 26. - Tasarının 26 ncı maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
MADDE 27. - Tasarının 27 nci maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
MADDE 28. - Tasarının 28 inci maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
MADDE 29. - Tasarının 29 uncu maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
MADDE 30. - Tasarının 30 uncu maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
MADDE 31. - Tasarının 31 inci maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
MADDE 32. - Tasarının 32 nci maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
MADDE 33. - Tasarının 33 üncü maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
MADDE 34. - Tasarının 34 üncü maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
MADDE 35. - Tasarının 35 inci maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
GEÇİCİ MADDE 1. - Bu Kanunun 7 nci maddesinde düzenlenmesi
öngörülen yönetmelikler bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren altı ay
içerisinde çıkarılır.
MADDE 36. - Tasarının 36 ncı maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.
MADDE 37. - Tasarının 37 nci maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.