Dönem
: 21 Yasama Yılı : 3
T.B.M.M. (S. Sayısı : 712)
Milletlerarası
Tahkim Kanunu Tasarısı ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Raporları (1/874)
|
T.C. |
|
|
Başbakanlık |
8.6.2001 |
|
Kanunlar ve Kararlar |
|
|
Genel Müdürlüğü |
|
|
Sayı : B.02.0.KKG.0.10/101-255/2778 |
|
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Adalet
Bakanlığınca hazırlanan ve Başkanlığınıza arzı BakanlarKurulunca 6.6.2001
tarihinde kararlaştırılan “Milletlerarası Tahkim Kanunu Tasarısı” ile gerekçesi
ilişikte gönderilmiştir.
Gereğini arz
ederim.
Bülent Ecevit
Başbakan
GENEL GEREKÇE
Öteden beri uyuşmazlıkların çözülmesinde uygulanan
tahkim, küreselleşen dünyada ülkelerin karşılıklı olarak birbirlerinde yatırım
yapmalarının olağan hale gelmesi nedeniyle, yatırımların güvence altına
alınması için iki ya da çok taraflı uluslararası sözleşmelerde uyuşmazlıkların
çözüm yolu olarak öngörülmekte ve seçimlik bir yargı yolu olarak etkinliğini
giderek artırmaktadır. Uluslararası alanda sözleşmeler yapan tarafların,
birbirlerinin millî mahkemelerine gitmeyi kendileri bakımından riskli bulması,
diğer tarafın kendi millî mahkemesinde avantaj elde edebileceği endişesini
taşıması ve yine millî mahkemelerin bürokratik işlemleri ve uzmanlıktan uzak
yapılanmalarının davanın uzamasına neden olacağını düşünmesi, tahkimin seçimlik
bir yargı yolu olarak tercih edilmesinin sebeplerini oluşturmaktadır. Yargı
yolu olarak tahkimin tercih edilmesinin diğer bir nedeni ise, mahkeme
kararlarının uluslararası alandaki etkinliğinin sınırlı bulunmasıdır. Çünkü
millî mahkemeler, yabancı devletin yargı egemenliğinin sonucu olan yabancı
mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi konusunda genellikle çekingendirler.
Buna karşılık günümüzde uluslararası ticaret camiasının özel mahkemeleri
konumundaki hakem veya hakem kurulu kararları, Yabancı Hakem Kararlarının
Tanınması ve Tenfizi Hakkındaki New York Anlaşmasına göre 150 dolayında ülkede
icra edilebilmektedir. Tüm bu gerekçeler, uluslararası ticarî ve ekonomik
sözleşmelerden doğan uyuşmazlıkların çözüm yolu olarak tahkimi cazip ve
vazgeçilmez kılmaktadır.
Millî tahkim, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda,
yabancı hakem kararlarının tenfizi ise Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku
Hakkında Kanunda düzenlenmiştir. Taraf olduğumuz ve milletlerarası tahkime
ilişkin bir çok milletlerarası antlaşmanın Anayasanın 90 ıncı maddesi gereğince
iç hukukumuzun bir parçası olmasına karşın, ülkemizde milletlerarası tahkimin
esas ve usullerine ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır.
13.8.1999 tarihli ve 4446 sayılı Kanunla, Anayasanın
125 inci maddesinin birinci fıkrasında yapılan değişiklikle, “Kamu hizmetleri
ile ilgili imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinde bunlardan doğan uyuşmazlıkların
millî veya milletlerarası tahkim yoluyla çözülmesi öngörülebilir.
Milletlerarası tahkime ancak yabancılık unsuru taşıyan uyuşmazlıklar için
gidilebilir.” hükümleri getirilmiştir. Anayasa değişikliğine paralel olarak,
yabancılık unsuru taşıyan kamu hizmetleri ile ilgili imtiyaz şartlaşma ve
sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıkların, ayrıca gerçek veya tüzel kişiler
arasındaki uyuşmazlıkların milletlerarası tahkim yoluyla çözülmesinin usul ve
esaslarının belirlenmesini sağlamak için Birleşmiş Milletler Uluslararası
Ticaret Hukuku Komisyonu (UNCITRAL) tarafından hazırlanan kanun örneği ve
karşılaştırmalı uluslararası tahkim hukukundaki çağdaş anlayış, gelişme ve
ilkeler esas alınarak hazırlanan Kanun Tasarısıyla; milletlerarası tahkimin
amacı, kapsamı, tahkim yargılamasının başlamasından bitimine kadar olan tüm
aşamalarda yetkili ve görevli mahkeme, mahkemelerin tahkim yargılamasına
müdahalesinin sınırı, tahkim şartı veya sözleşmesinin şekli ve maddî geçerlilik
koşulları, tahkim anlaşmasına rağmen davanın mahkemede açılması halinde ileri
sürülecek tahkim itirazı ve süresi, hakem veya hakem kurulunun ihtiyati tedbir
veya ihtiyati haciz kararı verme yetkisi, hakemlerin sayısı ve seçimi,
hakemlerin reddi sebepleri ve usulü, hakemlerin görevlerinin sona ermesi ve
yeniden hakem seçimi, hakemlerin yetkiye ilişkin itirazları karara bağlamaları,
tahkim yargılamasına ilişkin usul kuralları, tahkim yeri ve süresi, tahkim
yargılamasında esas alınacak dil, davanın açıldığı tarih, dava ve cevap dilekçeleri,
görev belgesi, hangi hallerde duruşma yapılacağı, yargılamanın şekli, bilirkişi
atanması ve delillerinin toplanması, hakem veya hakem kurulunca davanın esasına
uygulanacak hukukun tayini, hakem kararının şekli, içeriği, düzeltilmesi,
yorumlanması ve tamamlanması usulü, hakem kararına karşı başvurulacak kanun
yolu, bildirimler, kararın icrası ve yargılama giderleri ile hakem ücretlerinin
düzenlenmesi amaçlanmaktadır.
MADDE GEREKÇELERİ
Madde 1. – Kanunun amacının, milletlerarası tahkime
ilişkin usul ve esasları düzenlemek olduğu ve Kanunun, yabancılık unsuru
taşıyan ve tahkim yerinin Türkiye olarak belirlendiği veya bu Kanun
hükümlerinin taraflar ya da hakem veya hakem kurulunca seçildiği uyuşmazlıkları
kapsadığı belirtilmektedir.
Doğal olarak taraflar tahkim yargılamasının tâbi olduğu
kuralları belirlemek konusunda anlaşmakta serbesttirler. O nedenle aralarındaki
uyuşmazlıkların tahkim yoluyla çözümünü bu Kanuna tâbi kılabilecekleri gibi
hakem veya hakem kurulu da uyuşmazlığın çözümünde bu Kanun hükümlerinin
uygulanmasını seçebileceklerdir.
Tahkim yeri Türkiye dışında olsa da, mahkemede tahkim
itirazı ve anlaşması ile ihtiyati tedbir veya ihtiyati haciz hallerinde de bu
Kanun hükümleri uygulanacaktır. Ancak, Türkiye’de bulunan taşınmaz mallar
üzerindeki aynî haklara ilişkin uyuşmazlıklar ile iki tarafın iradelerine tâbi
olmayan uyuşmazlıklarda bu Kanun hükümleri uygulanmayacaktır.
Anayasanın 125 inci maddesi gereğince, kamu hizmetleri
ile ilgili imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinde bunlardan doğan uyuşmazlıkların
milletlerarası tahkim yoluyla çözülmesinin öngörülebilmesi yabancılık unsurunun
bulunması halinde mümkündür. Bu düzenlemeye paralel olarak, Kamu Hizmetleri ile
İlgili İmtiyaz Şartları ve Sözleşmelerinden Doğan Uyuşmazlıklarda Tahkim Yoluna
Başvurulması Halinde Uyulması Gereken İlkelere Dair Kanun uyarınca yabancılık
unsuru bulunan kamu hizmetleri ile ilgili imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden
doğan uyuşmazlıkların milletlerarası tahkim yoluyla çözülmesinin bu Kanun
kapsamında olduğu belirtilmiştir.
Türkiye Cumhuriyetinin taraf olduğu milletlerarası
antlaşma hükümlerinin saklı olduğu belirtilmiştir.
Madde 2. – Tahkime milletlerarası nitelik kazandıran
yabancılık unsurları açıklanmıştır.
Madde 3. – Kanunda mahkeme tarafından yapılacağı
belirtilen işlerde görevli ve yetkili mahkemeler gösterilmiş ve tahkim
yargılamasının niteliği ve yargılama kurallarının tahkim anlaşmasının
taraflarınca kararlaştırılabildiği göz önünde bulundurularak, mahkemelerin
tahkim yargılamasına yardımı ve müdahalesi bu Kanunda sayılan haller ile
sınırlı tutulmuştur.
Madde 4. – Tahkim anlaşmasının tanımı yapılmış; bu
anlaşmanın tahkim yargılamasına dayanak olması nedeniyle yazılı şekilde
yapılması, anlaşmanın geçerlik şartı olarak düzenlenmiştir. Ayrıca, hangi
hallerde yazılı şekil şartının yerine getirilmiş sayılacağı da belirtilmiştir.
Tahkim anlaşmasının, tarafların tahkim anlaşmasına
uygulanmak üzere seçtikleri hukuka veya böyle bir hukuk seçimi yoksa Türk
hukukuna uygun ise geçerli olduğu açıklanmıştır.
Maddenin son fıkrasında da, tahkim anlaşmasına karşı
asıl sözleşmenin geçersiz olduğu ve tahkim anlaşmasının henüz doğmamış bir
uyuşmazlığa ilişkin olduğu itirazında bulunulamayacağına yer verilmiştir.
Madde 5. – Tahkim anlaşmasının konusunu oluşturan bir
uyuşmazlıkta, dava mahkemede açılmışsa, tahkim itirazında bulunulabileceği;
tahkim itirazının ileri sürülmesi ve tahkim anlaşmasının geçerliliğine ilişkin
uyuşmazlıkların çözülmesinde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun ilk itirazlara
ilişkin hükümlerinin uygulanacağı;mahkemenin, tahkim itirazını kabulü durumunda
davayı usulden reddedeceği düzenlenmiştir.
Yargılama sırasında tarafların, tahkim yoluna başvurma
konusunda anlaşmaları durumunda mahkemenin, davadan el çekerek dosyayı ilgili
hakem veya hakem kuruluna göndermesi öngörülmüştür.
Madde 6. – Tahkim yargılamasından önce ya da tahkim
yargılaması sırasında, tarafların, mahkemeden ihtiyati tedbir veya ihtiyati
haciz kararı istemesi ve mahkemece böyle bir tedbire veya hacze karar
verilmesinin, tahkim anlaşmasına aykırılık oluşturmayacağı; tahkim
yargılamasının kurallarını tahkim anlaşmasında belirleme yetkisine sahip olan
taraflar, aksini kararlaştırmadıkları ve birinin istemi üzerine hakem veya
hakem kurulunca ihtiyati tedbir ya da ihtiyati haciz kararı
verilebileceği;böyle bir karar verilmesinin uygun bir güvenceye bağlanabileceği
düzenlenmiştir. Ancak, tahkim yargılamasının niteliği dikkate alınarak, hakem
veya hakem kurulunun, cebrî icra organlarınca icrası ya da diğer resmî
makamlarca yerine getirilmesi gereken veya tahkim anlaşmasının tarafları
dışında üçüncü kişileri bağlayan ihtiyatî tedbir ya da ihtiyati haciz kararı
veremeyeceği açıktır.
Tahkim yargılamasının, tarafların serbest iradeleriyle
yaptıkları bir tahkim anlaşmasına dayandığı dikkate alındığında, hakem veya
hakem kurulunca verilen ihtiyati tedbir ya da ihtiyati haciz kararının yerine
getirilmemesi durumunda yaptırım öngörülmemekle birlikte;ihtiyati tedbir veya
ihtiyati haciz kararının yerine getirilmemesi halinde diğer tarafın tedbir
kararı verilmesi istemiyle mahkemeden yardım isteyebileceği gibi, tarafların
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ile İcra İflas Kanununa göre istemde bulunma
haklarının da saklı olduğu belirtilmiştir.
Tahkim yargılaması öncesinde veya tahkim yargılaması
sırasında mahkemece verilen ihtiyati tedbir ya da ihtiyati haciz kararı, hakem
veya hakem kurulunun kararıyla ortadan kaldırılamayacaktır. O nedenle tahkim
davasının hakem veya hakem kurulunca reddedilmesi ya da hakem kararının icra
edilebilir hale gelmesiyle ihtiyati tedbir veya ihtiyati haciz kararının
kendiliğinden ortadan kalkacağı kuralına yer verilmiştir.
Madde 7. – A) Hakemlerin sayılarının belirlenmesi
yöntemi gösterilmiştir.
B) Hakemlerin seçilmesi yöntemi açıklanmış, tarafların
hakemlerin seçimi usulünü belirlemelerine karşın, hakem seçiminin yapılamaması
durumunda taraflardan birinin istemi üzerine hakem veya hakem kurulunun
seçiminin asliye hukuk mahkemesi tarafından yapılabileceği belirtilmiş ve bu
seçimde esas alınacak hususlara yer verilmiştir.
C)Hakemin reddi sebepleri belirtilmiş;tahkim
yargılamasının özelliği gözetilerek, hakemlik önerilen kimsenin, tarafsızlık ve
bağımsızlığından şüphe edilmesini haklı gösterecek durum ve şartları açıklaması
yükümlülüğüne yer verilmiştir.
D) Tahkim anlaşmasında tarafların, hakemin reddi
usulünü serbestçe kararlaştırabilecekleri belirtilmiş; ret istemi kabul
edilmeyen tarafın asliye hukuk mahkemesinden bu kararın kaldırılmasını
isteyebileceği;ayrıca tahkim yargılaması için bir hakem tayin edilmiş ise onun
reddi veya hakem kurulunun tümünün ya da karar çoğunluğunu ortadan kaldıracak
sayıda hakemin reddi için ancak asliye hukuk mahkemesine
başvurulabileceği;asliye hukuk mahkemesinin bu konuda vereceği kararların kesin
olduğu;tahkim anlaşmasında hakem veya hakemlerin isimlerinin belirlenmemiş
olması halinde yeniden hakem seçimi yoluna gidilerek tahkim yargılamasının
devam edeceği belirtilmiştir.
E)Görevi kabul eden hakemin haklı bir neden olmaksızın
görevini yerine getirmekten kaçındığı hallerde tarafların uğradığı zararı ödemekle
yükümlü olduğu belirtilmiştir.
F) Bir hakem hukukî veya fiilî sebeplerle görevini hiç
ya da zamanında yerine getiremediği takdirde, o hakemin yetkisinin, bizzat
kendisinin çekilmesi veya tarafların bu yönde anlaşmaları ile sona ereceği,
tarafların bu konuda anlaşamamaları halinde asliye hukuk mahkemesine
başvurabilecekleri belirtilmiş;hakemin yetkisinin diğer tarafın muvafakati ile
sona ermesi halinin, hakemin reddi sebeplerinin varlığının kabulü anlamına
gelmediği açıklanmıştır.
G) Tahkim yargılaması sırasında hakemlerden birinin
herhangi bir nedenle görevinin sona ermesi halinde, seçiminde uygulanan usulle
yerine yenisinin seçileceği, hakemlerin değişmesi nedeniyle tahkim süresinin
durmayacağı;tahkim anlaşmasında hakem veya hakemlerin isimlerinin açıkça
belirlenmiş olması halinde hakemin, hakem kurulunun veya kurulun karar
çoğunluğunu ortadan kaldıracak sayıda hakemin görevinin herhangi bir sebeple
sona ermesi durumunda, tahkimin de sona ereceği belirtilmiştir.
H) Hakem veya hakem kurulunun kendi yetkisi hakkında
karar verebileceği, bu kararı verirken sözleşmede yer alan tahkim şartının
sözleşmenin diğer hükümlerinden bağımsız olarak değerlendirileceği, hakem ya da
hakem kurulunca asıl sözleşmenin hükümsüzlüğüne karar verilmiş olmasının,
kendiliğinden tahkim anlaşmasının hükümsüzlüğü sonucunu doğurmayacağı
belirtilmiş;taraflarca hakem veya hakem kurulunun yetkisizliğine ilişkin
itirazların ileri sürülme ve sonuçlandırılma usulü gösterilmiştir.
Madde 8. – A) Tarafların, hakem veya hakem kurulunca tahkim
yargılamasında uygulanacakları yargılama kurallarını serbestçe
belirleyebilecekleri; bu belirlemede, bir kanuna, milletlerarası veya kurumsal
tahkim kurallarına yollama yapabilecekleri ve bu konuda bir anlaşma yapmamaları
halinde tahkim yargılamasının bu Kanuna göre yürütüleceği öngörülmüştür.
B) Tarafların, tahkim yargılamasında eşit hak ve
yetkiye sahip oldukları ve yabancı gerçek veya tüzel kişiler tarafından da
temsil olunabilecekleri gösterilmiştir.
Madde 9. – Tahkim yerinin taraflarca serbestçe
kararlaştırılacağı veya onların seçtiği bir tahkim kurumunca belirleneceği, bu
hallerin anlaşmada gösterilmemiş olması durumunda tahkim yerinin hakem ya da
hakem kurulunca olayın özellikleri göz önünde bulundurularak belirleneceği,
hakem veya hakem kurulunun tahkim yargılamasının gerektirdiği durumlarda
taraflara önceden bildirmek kaydıyla başka bir yerde de toplanabileceği
belirtilmiştir.
Madde 10. – A)Tahkim davasının açıldığı tarihi
tarafların kararlaştırabileceği, kararlaştırmamışlarsa ve hakem seçimi başka
bir kişi, kurum veya kuruluş tarafından yapılacak ise bunlara başvurulduğu,
hakem seçimi taraflarca yapılacak ise davacının hakemini seçip kendi hakemini
seçmesini diğer tarafa bildirdiği;hakem veya hakem kurulunu oluşturan
hakemlerin ad ve soyadlarının anlaşmada belirtildiği durumlarda, uyuşmazlığın
tahkim yoluyla çözülmesi talebinin karşı tarafça alındığı tarihte davanın
açılmış sayılacağı belirtilmiş;mahkemeden ihtiyati tedbir veya ihtiyati haciz
kararı almış olan tarafın otuz gün içinde davasını açmak zorunda olduğu, aksi
halde ihtiyati tedbir ya da ihtiyati haczin kendiliğinden ortadan kalkacağı
belirtilmiştir.
B) Aksi kararlaştırılmadıkça hakem kararının, hakemin
seçiminden veya hakem kurulunun ilk toplantı tutanağının düzenlendiği tarihten
itibaren bir yıl içinde verileceği, tahkim süresinin, tarafların anlaşmasıyla
ya da bu konuda anlaşmaya varılamaması halinde asliye hukuk mahkemesince
uzatılabileceği, mahkemenin kararının kesin olduğu, talebin mahkemece
reddedilmesi sonrası, tahkim süresi sonunda tahkim yargılamasının sona ereceği
gösterilmiştir.
C) Tahkim yargılamasının Türkçe veya Türkiye
Cumhuriyeti tarafından tanınan devletlerden birinin resmî dilinde
yapılabileceği, taraflarca bu dillerin serbestçe kararlaştırılacağı,
kararlaştırılmamışsa hakem veya hakem kurulu tarafından belirleneceği,
belirlenen bu dil veya dillerin tarafların bütün yazılı beyanlarında,
duruşmalarda, hakem veya hakem kurulunun ara kararlarında, nihaî kararında ve
tüm yazılı bildirimlerde kullanılacağı, hakem veya hakem kurulunca tarafların
dayandığı belgelerin tahkim yargılamasında kullanılan dillerdeki çevirisi ile
birlikte sunulmasına karar verilebileceği açıklanmıştır.
D) Taraflarca kararlaştırılan ya da hakem veya hakem
kurulunca belirlenen süre içinde verilecek olan dava ve cevap dilekçelerindeki
bulunması gerekli hususlar açıklanmış ve taraflarca, bu ilkenin aksi
kararlaştırabilmekle birlikte tahkim yargılaması sırasında tarafların iddia
veya savunmalarını değiştirip genişletebilecekleri kural olarak benimsenmiştir.
Ancak, hakem veya hakem kurulu bu işlemin gecikerek yapılmış olduğunu ya da
diğer taraf için haksız bir şekilde büyük zorluk yarattığını ve diğer hal ve
şartları dikkate alarak iddia veya savunmanın değiştirilmesi ya da
genişletilmesine izin vermeyebileceği bu kuralın istisnası olarak
gösterilmiştir.
E)Hakem veya hakem kurulunun dava ve cevap dilekçesi
verildikten sonra görev belgesi hazırlayabileceği ve bu belgede hangi
hususların bulunacağı, ayrıca bu görev belgesinin hakemler ve taraflarca imza
edileceği belirtilmiştir.
Madde 11. – A)Tahkim yargılamasında hakem veya hakem
kurulunun delillerin sunulması, sözlü beyanlarda bulunulması ve bilirkişiden
açıklama istenmesi gibi sebeplerle duruşma yapılmasına ya da yargılamanın dosya
üzerinden yürütülmesine karar verebileceği, ayrıca taraflardan birinin istemi
üzerine yargılamanın uygun aşamasında da aksi taraflarca kararlaştırılmadıkça
duruşma yapılabileceği belirtilmiştir. Hakem veya hakem kurulunun, davayla
ilgili yapacağı her türlü keşif tarihini ya da bilirkişi incelemesini veya
diğer delillerin incelenmesi için yapacağı toplantı ve duruşmaları ve
tarafların gelmemeleri halinde bunun sonuçlarını taraflara yeterli bir süre
önceden bildirimde bulunacağı ve ayrıca yine hakem ya da hakem kuruluna sunulan
dilekçeler, bilgiler ve diğer belgeleri taraflara bildireceği hususları
düzenlenmiştir.
B)Tahkim yargılamasını taraflarından birisinin taraf
niteliğini kaybetmesi halinde uygulanacak usul gösterilmiştir.
C)Taraflardan birinin yargılamaya katılmama hallerinin
sonuçları bentler halinde ayrıntılı olarak açıklanmıştır.
Madde 12. – A) Hakem veya hakem kurulunca belirlenen
konular hakkında bir ya da birden çok bilirkişi atanmasına, tarafların
bilirkişiye gerekli açıklamaları yapmalarına, ilgili belge ve bilgileri
vermelerine, dava ile ilgili keşif yapılmasına karar verilebileceği
düzenlenmiştir. Tahkim yargılamasında taraflarca aksi kararlaştırılmadığı
takdirde taraflardan birinin istemi veya hakem ya da hakem kurulunun gerekli
gördüğü durumlarda bilirkişilerin yazılı ve sözlü raporlarını vermelerinden
sonra çağrılacakları, duruşmaya katılabilecekleri ve bu duruşmada tarafların
bilirkişilere soru sorabilecekleri ve uyuşmazlık konusunda kendi seçtikleri
özel bilirkişilerini de dinletebilecekleri belirtilmiştir.
B)Tahkim yargılamasında delillerin hakem veya hakem
kurulunca belirlenen süre içinde verileceği ve bu delillerin toplanmasında
asliye hukuk mahkemesinden yardım istenebileceği, bu durumda da mahkemenin
kendi hukukunu uygulayacağı öngörülmüştür.
C)Tahkim yargılamasında, hakem ve hakem kurulunca
uyuşmazlığın esasına uygulanacak hukukun tespitinde taraflar arasındaki
sözleşme hükümlerine ve onların uyuşmazlığın esasına uygulanmak üzere
seçtikleri hukuk kurallarına göre karar verileceği; sözleşme hükümlerinin
yorumunda ve tamamlanmasında ticarî örf ve adetler ile ticarî teammüllerin de
göz önüne alınacağı;ayrıca aksi belirtilmedikçe belirli bir devletin hukukunun
seçilmiş olmasının, o devletin kanunlar ihtilafı kurallarının veya usul
kurallarının değil, doğrudan doğruya maddî hukukunun seçilmiş olduğu anlamına
geleceği gösterilmiştir. Tarafların uyuşmazlığın esasına uygulanacak hukuk
kurallarını kararlaştırmamış olmaları halinde, hakem veya hakem kurulunca
uyuşmazlıkla en yakın bağlantı içinde olduğu sonucuna varılan devletin maddî
hukuk kurallarının esas alınacağı ve ayrıca yine hakem veya hakem kurulunca
ancak tarafların açıkça yetkili kılmış olmaları halinde hakkaniyet ve nasafet
kurallarına göre veya dostane aracı olarak karar verilebileceği düzenlenmiştir.
D) Tahkim yargılaması sırasında, tarafların uyuşmazlık
konusunda sulh olmaları halinde yargılamaya son verileceği; ayrıca tarafların
isteminin hakem veya hakem kurulunca uygun bulunması halinde sulhün hakem
kararı olarak tespit edileceği öngörülmüştür.
Madde 13. – A)Tarafların aksini kararlaştırmadıkları
hallerde hakem kurulunun oy çokluğu ile karar verebileceği, ayrıca taraflar
veya hakem kurulunun diğer üyelerinin yetki vermeleri durumunda hakem kurulu
başkanının yargılama usulü ile ilgili belirli konularda tek başına karar
verebileceği belirtilmiştir.
B)Tahkim yargılamasını sona erdiren haller ayrıntılı
olarak düzenlenmiş ve bu Kanunun 14 üncü maddesinin (B)fıkrası hükümlerinin
saklı tutulduğu ifade edilmiştir.
Madde 14. – A)Hakem kararlarında nelerin bulunması
gerektiği, aksi kararlaştırılmadıkça kısmî karar verilebileceği, kararın hakem
veya hakem kurulu başkanı tarafından taraflara bildirileceği, tarafların
giderini ödemek koşuluyla hakem kararının asliye hukuk mahkemesine
gönderilmesini isteyebileceği, bu şekilde gelen dosya ve kararın asliye hukuk
mahkemesi kaleminde saklanacağı belirtilmiştir.
B)Hakem kararlarının otuz gün içinde, kendiliğinden
veya tarafların istemi ile hesap, yazı ve benzeri maddî hatalar bakımından
düzeltilebileceği, aynı sürede tarafların, hakem kararının yorumlanmasını da
isteyebileceği;ayrıca bu süre içinde yargılama sırasında ileri sürülmüş
olmasına rağmen karara bağlanmamış konularda tarafların tamamlayıcı hakem
kararı verilmesini isteyebilecekleri, hakem ya da hakem kurulunun istemi haklı
bulması halinde, tamamlayıcı hakem kararını altmış gün içinde verebileceği; bu
şekilde verilen kararların hakem kararının bir parçasını oluşturacağı ifade
edilmiştir.
C) Bu Kanunda geçen yazılı bildirimlerin alınması
ayrıntılı olarak açıklanmış ve bu kuralların mahkemelerce yapılan tebligatta
uygulanmayacağı belirtilmiştir.
Madde 15. – A)Hakem kararına karşı yetkili asliye hukuk
mahkemesinde yalnızca iptal davası açılabileceği, bu davanın öncelikle ve
ivedilikle görüşüleceği, iptal davasında bu Kanunda belirtilen nedenlerden en
az birine dayanılabileceği, bu nedenler dışına çıkılamayacağı, iptal davasının,
hakem kararının veya düzeltme, yorum ya da tamamlama kararının taraflara
bildirildiği tarihten itibaren otuz gün içinde açılabileceği ve iptal davasının
açılmasının kendiliğinden hakem kararının icrasını durduracağı, tarafların
iptal davası açmaktan kısmen ya da tamamen feragat edebilecekleri;iptal
davasının, kural olarak dosya üzerinden karara bağlanacağı, dava sonundaki
karara karşı sadece temyiz yolunun mümkün olduğu ve temyiz incelemesinin bu
maddede sayılan nedenlerle sınırlı olarak, öncelikle ve ivedilikle karara
bağlanacağı belirtilmiştir.
B)Hakem kararına karşı açılan iptal davasının reddine
ilişkin hükmün kesinleşmesi halinde talepte bulunan tarafa asliye hukuk
mahkemesince hakem kararının icra edilebilir olduğuna ilişkin belgenin
verileceği, iptal davası için öngörülen sürenin geçmesi veya tarafların iptal
davası açmaktan feragat etmesi hallerinde de asliye hukuk mahkemesinin (A)fıkrasının
2 nci bendinin (a) ve (b) alt bent hükümlerine resen göz önüne alarak hakem
kararının icra edilebilir olduğuna ilişkin belgeyi vereceği belirtilmiştir.
Madde 16. – A)Hakem ücretinin nasıl belirleneceği,
hakem kararının düzeltilmesi, yorumlanması veya tamamlanması hallerinde ek
ücret ödenmeyeceği belirtilmiştir.
B) Hakem veya hakem kurulu kararında tahkim
yargılamasının giderlerinin gösterileceği, bu giderlerin neleri kapsayacağı
ifade edilmiştir.
C) Hakem veya hakem kurulunun, davacı taraftan yargılama
giderleri için avans yatırılmasını isteyebileceği, avansın süresinde
ödenmemesinin sonuçları ve nihaî karardan sonra avansla ilgili yapılacak olan
işlemler açıklanmıştır.
D) Aksi taraflarca kararlaştırılmadıkça, yargılama
giderinin haksız çıkan tarafa yükleneceği, kısmen haklılık durumunda ise,
yargılama giderinin haklılık ölçüsüne göre taraflar arasında paylaştırılacağı,
hakem veya hakem kurulunun yargılamayı sona erdiren ya da taraflar arasındaki
sulhün tespitine ilişkin kararda da yargılama giderlerinin gösterileceği ifade
edilmiştir.
Madde 17. – Bu Kanunla düzenlenen konularda, açıkça
yollama yapılması hallerinde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin
uygulanacağı öngörülmüştür.
Bu Kanunla hakem veya hakem kurulu kararlarına karşı
iptal davası yolu öngörüldüğünden, uygulamada çelişkiye neden olunmaması için
4501 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin yürürlükten kaldırıldığı belirtilmiştir.
Geçici Madde 1. – Taraflarla, hakem veya hakem kurulu
arasında, hakem ücreti konusunda anlaşma sağlanamazsa, Türkiye Hakem ve
Bilirkişi Odaları Birliği kurulup, bir ücret tarifesi yapılıncaya kadar, hakem
ücretinin yetkili asliye hukuk mahkemesince belirleneceği ifade edilmiştir.
Madde 18. – Yürürlükle ilgilidir.
Madde 19. – Yürütmeyle ilgilidir.
Anayasa Komisyonu Raporu
|
Türkiye
Büyük Millet Meclisi |
|
|
Anayasa
Komisyonu |
13.6.2001 |
|
Esas
No. : 1/874 |
|
|
Karar No. : 11 |
|
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET
MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Başkanlığınızca, 11.6.2001 tarihinde, Esas Komisyon
olarak Adalet, Tali Komisyon olarak Anayasa Komisyonuna gönderilen,
“Milletlerarası Tahkim Kanunu Tasarısı (1/874)”, Komisyonumuzun 13.6.2001
tarihli toplantısında Adalet Bakanlığı temsilcilerinin katılımıyla incelenip
görüşülmüştür.
Tasarı ile, Milletlerarası tahkime ilişkin usul ve
esaslar düzenlenmektedir. Bu tasarının, 13.8.1999 tarihli ve 4446 sayılı
Kanunla gerçekleştirilen Anayasanın 125 inci madde değişikliğine paralel
olarak, yabancılık unsuru taşıyan kamu hizmetleri ile ilgili imtiyaz şartlaşma
ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıkların, ayrıca gerçek veya tüzel kişiler
arasındaki uyuşmazlıkların milletlerarası tahkim yoluyla çözülmesinin usul ve
esaslarının belirlenmesini sağlamak için, Birleşmiş Milletler Uluslararası
Ticaret Hukuku Komisyonu (UNCITRAL) tarafından hazırlanan kanun örneği ve
karşılaştırmalı uluslararası tahkim hukukundaki çağdaş anlayış, gelişme ve
ilkeler esas alınarak hazırladığı, gerekçede yer almaktadır.
Tasarının geneli üzerindeki görüşmelerde globalleşen
dünyada ticaretin grift hale geldiği, millî mahkemelerin bu alanda yetersiz
kalması nedeniyle milletlerarası tahkim müessesesinin ortaya çıktığı ifade
edilmiştir. Ayrıca Anayasamızın 125 inci maddesinde yapılan değişiklikle uyum
sağlanması amacıyla bu Tasarının hazırlandığı belirtilmiştir.
Görüşmeler sırasında 4501 sayılı Kamu Hizmetleri ile
İlgili İmtiyaz Şartlaşma ve Sözleşmelerinden Doğan Uyuşmazlıklarda Tahkim
Yoluna Başvurulması Halinde Uyulması Gereken İlkelere Dair Kanunda da,
“yabancılık” unsurunun tanımlandığı, bu tanımın Tasarının 2 nci maddesinde daha
geniş bir şekilde yer alması nedeniyle önceki-sonraki kanun çatışmasının
önlenmesi için Tasarının 2 nci maddesinin sonuna; 4501 sayılı Kanun
hükümlerinin saklı olduğu hükmünün eklenmesinin, ayrıca “Tarafı Devlet ya da
kamu kurum ve kuruluşları olan hakem kararlarının kesinleştiğinde Resmî
Gazetede yayınlanması” ilkesinin Tasarıda bir madde olarak yer almasının,
Adalet Komisyonuna önerilmesi Komisyonumuzca kabul edilmiştir.
Tümü üzerindeki görüşmelerden sonra, Tasarının Tali
Komisyon olarak görüşülmesi nedeniyle sadece Anayasaya aykırılık yönünden
incelenmesini içeren önerge Komisyonumuzca kabul edilmiştir.
Bu çerçevede maddelere geçilmemesi, Tasarının tümünün
Anayasaya uygun olup olmadığının tespit edilerek Adalet Komisyonuna bu yönde
görüş bildirilmesi kabul edilmiş ve yapılan oylama sonucunda Tasarının
Anayasaya aykırı olmadığına karar verilmiştir.
Raporumuz havalesi gereği Esas Komisyon olan Adalet
Komisyonuna gönderilmek üzere Yüksek Başkanlığa saygı ile sunulur.
|
Başkan |
Başkanvekili |
Sözcü |
|
Turhan Tayan |
N. Kemal Atahan |
Mehmet Nacar |
|
Bursa |
Hatay |
Kilis |
|
Kâtip |
Üye |
Üye |
|
E. Cenap Gülpınar |
Ahmet İyimaya |
Cemil Çiçek |
|
Şanlıurfa |
Amasya |
Ankara |
|
|
|
(Muhalifim.) |
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
H. Tayfun İçli |
Salih Çelen |
İsmail Alptekin |
|
Ankara |
Antalya |
Bolu |
|
|
|
(Muhalifim,
muhalefet |
|
|
|
şerhi
eklidir.) |
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
Edip Özgenç |
Cahit Tekelioğlu |
Cavit Kavak |
|
İçel |
İçel |
İstanbul |
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
Osman Kılıç |
Necdet Saruhan |
Mustafa Verkaya |
|
İstanbul |
İstanbul |
İstanbul |
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
Rahmi Sezgin |
Mustafa Kamalak |
Mehmet Kundakçı |
|
İzmir |
Kahramanmaraş |
Osmaniye |
|
|
(Muhalif,
muhalefet şerhi |
|
|
|
eklidir.) |
|
|
Üye |
|
Üye |
|
Şeref Malkoç |
|
Ali Naci Tuncer |
|
Trabzon |
|
Trabzon |
|
(Muhalifim,
muhalefet |
|
|
|
şerhi
eklidir.) |
|
|
MUHALEFET
ŞERHİ
Muhalefetimiz, usul ve esas bakımından olmak üzere iki başlık halinde
sunulacaktır.
A) Usul Bakımından :
Anayasanın 95 inci maddesine göre Türkiye Büyük Millet Meclisi,
çalışmalarını, kendi yaptığı İçtüzük hükümlerine göre yürütür.
Anayasanın bu hükmünce çıkarılan İçtüzüğün 36/1 maddesine göre
komisyonlar, kendilerine havale edilen işleri, havale tarihinden itibaren 48
saat sonra görüşmeye başlar.
Görüşülen tasarı, üyelere 12.6.2001 tarihinde dağıtılmış, 13.6.2001
tarihinde görüşülmüştür. Yani İçtüzük hükmüne açıkça aykırı davranılmıştır.
B) Esas Bakımından :
1) Tasarının 2 nci maddesindeki “yabancı unsur” tanımı Anayasanın 125
inci maddesine aykırıdır.
2) Tasarının 6/son maddesi Anayasanın 138/son maddesi hükmüne açıkça
aykırıdır.
|
Mustafa Kamalak |
İsmail Alptekin |
Şeref Malkoç |
|
Kahramanmaraş |
Bolu |
Trabzon |
Adalet Komisyonu Raporu
|
Türkiye
Büyük Millet Meclisi |
|
|
Adalet
Komisyonu |
18.6.2001 |
|
Esas
No. :1/874 |
|
|
Karar No. :16 |
|
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Başkanlığınızca 11.6.2001 tarihinde tâli komisyon olarak Anayasa
Komisyonuna, esas komisyon olarak da Komisyonumuza havale edilmiş olan
“Milletlerarası Tahkim Kanunu Tasarısı”, Komisyonumuzun 15.6.2001 tarihli 36
ncı toplantısında, Adalet Bakanı Sayın Prof. Dr. Hikmet Sami Türk ile Adalet ve
Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlıkları temsilcilerinin katılmalarıyla, Anayasa
Komisyonunun raporu da dikkate alınarak, incelenip görüşülmüş, gerekçesi uygun
görülerek maddelerine geçilmesi kabul edilmiştir.
Tasarının 2 nci maddesine yabancılık unsuru bakımından 21.1.2000 tarihli
ve 4501 sayılı Kanun hükümlerinin saklı olduğunu belirtmek amacıyla bir son
fıkra ilave edilmiştir.
Tasarının 7 nci maddesinde maddede anlam bütünlüğünü sağlamak amacıyla,
(B) fıkrasının dördüncü paragrafının birinci cümlesinde yer alan “yukarıdaki
fıkralara” ibaresi “bu fıkra hükümlerine”, (D) fıkrasının dördüncü paragrafının
ikinci cümlesindeki “bu madde” ibaresi “bu fıkra” şeklinde değiştirilmiş,
hakemin sorumluluğunun kapsamına açıklık getirmek amacıyla (E) fıkrasında
değişiklik yapılmıştır.
Tasarının 12 nci maddesinin (C) fıkrasının birinci paragrafının ikinci
cümlesine “tamamlanmasında” kelimesinden sonra maddeye açıklık getirmek
amacıyla “bu hukuka ilişkin” ifadesi eklenmiştir.
Tasarının 14 ncü maddesinin (C) fıkrasının son paragrafının başında
bulunan “Bu madde” ibaresi maddede anlam bütünlüğünü sağlamak amacıyla “Bu
fıkra” şeklinde değiştirilmiştir.
Tasarının diğer maddeleri, Bakanlar Kurulundan gelen şekli ile aynen
kabul edilmiştir.
Yabancılık unsuru taşıyan kamu hizmetleri ile ilgili imtiyaz şartlaşma
ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıkların, ayrıca gerçek veya tüzel kişiler
arasındaki uyuşmazlıkların milletlerarası tahkim yoluyla çözülmesinin usul ve
esaslarının belirlenmesini sağlamak için, Birleşmiş Milletler Uluslararası
Ticaret Hukuku Komisyonu tarafından hazırlanan kanun örneği ve karşılaştırmalı
uluslararası tahkim hukukundaki çağdaş anlayış, gelişme ve ilkeler esas
alınarak hazırlanan Tasarının, biran önce kanunlaşmasını uygun gören
Komisyonumuz, İçtüzüğün 52 nci maddesi gereğince Genel Kurulda öncelikle
görüşülmesine karar vermiştir.
Raporumuz, Genel Kurulun onayına sunulmak üzere saygı ile arz olunur.
|
Başkan |
Başkanvekili |
Sözcü |
|
Emin Karaa |
İ. Sühan Özkan |
Salih Erbeyin |
|
Kütahya |
İstanbul |
Denizli |
|
Kâtip |
Üye |
Üye |
|
Yekta Açıkgöz |
Müjdat Kayayerli |
Ramazan Toprak |
|
Samsun |
Afyon |
Aksaray |
|
|
|
(Kısmen
muhalifim) |
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
Mustafa
Kemal Aykurt |
Mehmet
Gözlükaya |
Fahrettin
Kukaracı |
|
Denizli |
Denizli |
Erzurum |
|
(Toplantıya
katılmadı) |
(Toplantıya
katılmadı) |
(Toplantıya
katılmadı) |
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
Hakkı Oğuz
Aykut |
Ali Günay |
Erol Al |
|
Hatay |
Hatay |
İstanbul |
|
(İmzada
bulunamadı) |
(İmzada
bulunamadı) |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
İsmail
Aydınlı |
Mehmet Gül |
A. Nazlı
Ilıcak |
|
İstanbul |
İstanbul |
İstanbul |
|
(Toplantıya
katılmadı) |
|
(Toplantıya
katılmadı) |
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
Mehmet Pak |
Mehmet Ali
Şahin |
Hayri Diri |
|
İstanbul |
İstanbul |
İzmir |
|
|
(İmzada
bulunamadı) |
(Toplantıya
katılmadı) |
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
Işılay
Saygın |
Edip Özbaş |
Sevgi Esen |
|
İzmir |
Kahramanmaraş |
Kayseri |
|
(Toplantıya
katılmadı) |
(Toplantıya
katılmadı) |
(Toplantıya
katılmadı) |
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
Cemal Özbilen |
Erdoğan
Sezgin |
Orhan Bıçakçıoğlu |
|
Kırklareli |
Samsun |
Trabzon |
|
|
(İmzada
bulunamadı) |
|
|
|
Üye |
|
|
|
Fethullah Erbaş |
|
|
|
Van |
|
|
|
(Kısmen
muhalifim) |
|
HÜKÜMETİN
TEKLİF ETTİĞİ METİN
MİLLETLERARASI TAHKİM KANUNU TASARISI
BİRİNCİ
BÖLÜM
Genel
Hükümler
Amaç ve kapsam
MADDE 1. – Bu Kanunun amacı, milletlerarası tahkime ilişkin usul ve
esasları düzenlemektir.
Bu Kanun, yabancılık unsuru taşıyan ve tahkim yerinin Türkiye olarak
belirlendiği veya bu Kanun hükümlerinin taraflar ya da hakem veya hakem
kurulunca seçildiği uyuşmazlıklar hakkında uygulanır.
Bu Kanunun 5 ve 6 ncı madde hükümleri, tahkim yerinin Türkiye dışında
belirlendiği durumlarda da uygulanır.
Bu Kanun, Türkiye’de bulunan taşınmaz mallar üzerindeki aynî haklara
ilişkin uyuşmazlıklar ile iki tarafın iradelerine tâbi olmayan uyuşmazlıklarda
uygulanmaz.
21.1.2000 tarihli ve 4501 sayılı Kamu Hizmetleri ileİlgili İmtiyaz
Şartlaşma ve Sözleşmelerinden Doğan Uyuşmazlıklarda Tahkim Yoluna Başvurulması
Halinde Uyulması Gereken İlkelere Dair Kanun uyarınca yabancılık unsurunun
bulunduğu kamu hizmetleri ile ilgili imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden
doğan uyuşmazlıkların milletlerarası tahkim yoluyla çözülmesi de bu Kanuna
tâbidir.
Türkiye Cumhuriyetinin taraf olduğu milletlerarası antlaşma hükümleri
saklıdır.
Yabancılık unsuru
MADDE 2. – Aşağıdaki hallerden herhangi birinin varlığı, uyuşmazlığın
yabancılık unsuru taşıdığını gösterir ve bu durumda tahkim, milletlerarası
nitelik kazanır.
1. Tahkim anlaşmasının taraflarının yerleşim yeri veya olağan oturma
yerinin ya da işyerlerinin ayrı devletlerde bulunması;
2. Tarafların yerleşim yeri veya olağan oturma yerinin ya da
işyerlerinin,
a) Tahkim anlaşmasında belirtilen veya bu anlaşmaya dayanarak tespit
edilen hallerde tahkim yerinden,
b) Asıl sözleşmeden doğan yükümlülüklerin önemli bir bölümünün ifa
edileceği yerden veya uyuşmazlık konusunun en çok bağlantılı olduğu yerden,
başka bir devlette bulunması;
3. Tahkim anlaşmasının dayanağını oluşturan asıl sözleşmeye taraf olan
şirket ortaklarından en az birinin yabancı sermayeyi teşvik mevzuatına göre
yabancı sermaye getirmiş olması veya bu sözleşmenin uygulanabilmesi için
yurtdışından sermaye sağlanması amacıyla kredi ve/veya güvence sözleşmeleri
yapılmasının gerekli olması;
4. Tahkim anlaşmasının dayanağını oluşturan asıl sözleşme veya hukukî
ilişkinin, bir ülkeden diğerine sermaye veya mal geçişini gerçekleştirmesi.
Tahkimde görevli ve yetkili mahkeme,
müdahalenin sınırı
MADDE 3. – Bu Kanunda mahkeme tarafından yapılacağı belirtilen işlerde,
davalının yerleşim yeri veya olağan oturma yeri ya da işyerinin bulunduğu yer
asliye hukuk mahkemesi; davalının Türkiye’de yerleşim yeri, olağan oturma yeri
veya işyeri yoksa İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi görevli ve yetkilidir.
Milletlerarası tahkimden kaynaklanan sorunlar için mahkemeler, sadece bu
Kanun hükümlerine göre müdahalede bulunabilirler.
İKİNCİ
BÖLÜM
Tahkim
Anlaşması
Tanımı ve şekli
MADDE 4. – Tahkim anlaşması, tarafların, sözleşmeden kaynaklansın veya
kaynaklanmasın aralarında mevcut bir hukukî ilişkiden doğmuş veya doğabilecek
uyuşmazlıkların tümünün veya bazılarının tahkim yoluyla çözülmesi konusunda
yaptıkları anlaşmadır. Tahkim anlaşması, asıl sözleşmeye konan tahkim şartı
veya ayrı bir sözleşme ile yapılabilir.
Tahkim anlaşması yazılı şekilde yapılır. Yazılı şekil şartının yerine
getirilmiş sayılması için, tahkim anlaşmasının taraflarca imzalanmış yazılı bir
belgeye veya taraflar arasında teati edilen mektup, telgraf, teleks, faks gibi
bir iletişim aracına veya elektronik ortama geçirilmiş olması ya da dava
dilekçesinde yazılı bir tahkim anlaşmasının varlığının iddia edilmesine
davalının verdiği cevap dilekçesinde itiraz edilmemiş olması gerekir. Asıl
sözleşmenin bir parçası haline getirilmek amacıyla tahkim şartı içeren bir belgeye
yollama yapılması halinde de geçerli bir tahkim anlaşması yapılmış sayılır.
Tahkim anlaşması, tarafların tahkim anlaşmasına uygulanmak üzere seçtiği
hukuka veya böyle bir hukuk seçimi yoksa Türk hukukuna uygun olduğu takdirde
geçerlidir.
Tahkim anlaşmasına karşı, asıl sözleşmenin geçerli olmadığı veya tahkim
anlaşmasının henüz doğmamış olan bir uyuşmazlığa ilişkin olduğu itirazında
bulunulamaz.
Mahkemede tahkim itirazı ve anlaşması
MADDE 5. – Tahkim anlaşmasının konusunu oluşturan bir uyuşmazlıkta dava
mahkemede açılmışsa; karşı taraf, tahkim itirazında bulunabilir. Tahkim
itirazının ileri sürülmesi ve tahkim anlaşmasının geçerliliğine ilişkin
uyuşmazlıkların çözülmesi, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun ilk itirazlara
ilişkin hükümlerine tâbidir. Tahkim itirazının kabulü halinde, mahkeme davayı
usulden reddeder.
Yargılama sırasında tarafların tahkim yoluna başvurma konusunda
anlaşmaları halinde, dava dosyası mahkemece ilgili hakem veya hakem kuruluna
gönderilir.
İhtiyatî tedbir veya ihtiyatî haciz
MADDE 6. – Taraflardan birinin, tahkim yargılamasından önce veya tahkim
yargılaması sırasında mahkemeden ihtiyatî tedbir veya ihtiyatî haciz istemesi
ve mahkemenin böyle bir tedbire veya hacze karar vermesi, tahkim anlaşmasına
aykırılık teşkil etmez.
Aksi kararlaştırılmadıkça, tahkim yargılaması sırasında hakem veya hakem
kurulu, taraflardan birinin istemi üzerine, ihtiyatî tedbire veya ihtiyatî
hacze karar verebilir. Hakem veya hakem kurulu, ihtiyatî tedbir veya ihtiyatî
haciz kararı vermeyi, uygun bir güvence verilmesine bağlı kılabilir. Hakem veya
hakem kurulu, cebrî icra organları tarafından icrası ya da diğer resmî makamlar
tarafından yerine getirilmesi gereken ihtiyatî tedbir veya ihtiyatî haciz
kararı veremeyeceği gibi, üçüncü kişileri bağlayan ihtiyatî tedbir veya
ihtiyatî haciz kararı da veremez.
Taraflardan biri hakem veya hakem kurulunun verdiği ihtiyatî tedbir veya
ihtiyatî haciz kararını yerine getirmezse; karşı taraf, ihtiyatî tedbir veya
ihtiyatî taciz kararı verilmesi istemiyle yetkili mahkemenin yardımını
isteyebilir. Yetkili mahkeme gerekirse başka bir mahkemeyi istinabe edebilir.
Tarafların, Hukuk Usulü
Muhakemeleri Kanunu ile İcra ve İflas Kanununa göre istemde bulunma hakları
saklıdır.
Tahkim yargılaması öncesi veya tahkim yargılaması sırasında taraflardan,
birinin istemi üzerine mahkemece verilen ihtiyatî tedbir ya da ihtiyatî haciz
kararı, hakem veya hakem kurulu kararının icra edilebilir hale gelmesiyle ya da
davanın hakem veya hakem kurulu tarafından reddedilmesi halinde kendiliğinden
ortadan kalkar.
ÜÇÜNCÜ
BÖLÜM
Hakem
veya Hakem Kurulunun Seçimi,
Reddi,
Sorumluluğu,
Görevinin
Sona Ermesi ve Yetkisi
Hakem sayısı, seçimi, reddi, sorumluluğu,
görevinin sona ermesi ve yetkisi
MADDE 7. – A) Taraflar, hakemlerin sayısını belirlemekte serbesttirler.
Ancak bu sayı tek olmalıdır.
Hakemlerin sayısı taraflarca kararlaştırılmamışsa üç hakem seçilir.
B) Taraflarca aksi kararlaştırılmamışsa hakem seçiminde aşağıdaki
kurallar uygulanır :
1. Ancak gerçek kişiler hakem seçilebilir.
2. Tek hakem seçilecek ise ve taraflar hakem seçiminde anlaşamazlarsa
hakem, taraflardan birinin istemi üzerine Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından
seçilir.
3. Üç hakem seçilecek ise, taraflardan her biri bir hakem seçer; bu
şekilde seçilen iki hakem üçüncü hakemi belirler. Taraflardan biri, diğer
tarafın bu yoldaki isteminin kendisine ulaşmasından itibaren otuz gün içinde
hakemini seçmezse veya tarafların seçtiği iki hakem seçilmelerinden sonraki
otuz gün içinde üçüncü hakemi belirlemezlerse, taraflardan birinin istemi
üzerine Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından hakem seçimi yapılır. Üçüncü hakem,
başkan olarak görev yapar.
4. Üçten fazla hakem seçilecek ise, son hakemi seçecek olan hakemler
yukarıdaki bentte belirtilen usule göre taraflarca eşit sayıda belirlenir.
Hakemlerin seçimi usulünü kararlaştırmış olmalarına rağmen;
1. Taraflardan biri anlaşmaya uymazsa,
2. Kararlaştırılmış olan usule göre tarafların veya taraflarca seçilen
hakemlerin hakem seçimi konusunda birlikte karar vermeleri gerektiği halde, taraflar
ya da hakemler bu konuda anlaşamazlarsa,
3. Hakem seçimi ile yetkilendirilen üçüncü kişi, kurum veya kuruluş,
hakemi ya da hakem kurulunu seçmezse,
Hakem veya hakem kurulunun seçimi, taraflardan birinin istemi üzerine
Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından yapılır.
Asliye Hukuk Mahkemesinin gerektiğinde tarafları dinledikten sonra
yukarıdaki fıkralara göre verdiği kararlar kesindir. Asliye Hukuk Mahkemesi,
hakem seçiminde tarafların anlaşmalarını, hakemlerin bağımsız ve tarafsız
olması, tarafların farklı tabiyette olmaları halinde tek hakem seçilecek ise bu
hakemin tarafların tabiyetinden olmaması, üç hakem seçilecek ise bunlardan
ikisinin bir tarafın tabiyetinden olmaması ilkeleri gözönünde bulundurur. Üçten
fazla hakem seçilecek hallerde de aynı usul uygulanır.
C) Kendisine hakemlik önerilen kimse, bu görevi kabul etmeden önce
tarafsızlık ve bağımsızlığından şüphe etmeyi haklı gösteren hâl ve şartları
açıklamak zorundadır. Taraflar önceden bilgilendirilmemiş oldukları takdirde
hakem, daha sonra ortaya çıkan durumları da gecikmeksizin taraflara bildirir.
Hakem, taraflarca kararlaştırılan niteliklere sahip olmadığı, taraflarca
kararlaştırılan tahkim usulünde öngörülen bir red sebebi mevcut bulunduğu,
tarafsızlığından şüphe etmeyi haklı gösteren hâl ve şartlar gerçekleştiği takdirde
reddedilebilir.
D) Taraflar, hakemin reddi usulünü serbestçe kararlaştırabilirler.
Hakemi reddetmek isteyen taraf, hakemin veya hakem kurulunun seçiminden
ya da hakeminreddi isteminde bulunabileceği bir durumun ortaya çıktığını
öğrendiği tarihten itibaren otuz gün içinde red isteminde bulunabilir ve bu
istemini karşı tarafa yazılı olarak bildirir.
Hakem kurulundan bir veya birden çok hakemin reddini isteyen taraf, red
istemini ve gerekçesini hakem kuruluna bildirir. Red isteminin kabul
edilmediğini öğrenen taraf, bu tarihten itibaren karara karşı otuz gün içinde
Asliye Hukuk Mahkemesine başvurarak bu kararın kaldırılmasını ve hakem veya
hakemlerin reddine karar verilmesini isteyebilir.
Seçilen hakemin veya hakem kurulunun tümünün ya da karar çoğunluğunu
ortadan kaldıracak sayıda hakemin reddi için ancak Asliye Hukuk Mahkemesine
başvurulabilir. Asliye Hukuk Mahkemesinin bu madde uyarınca vereceği kararlar
kesindir.
Seçilen hakemin veya hakem kurulunun tümünün ya da karar çoğunluğunu
ortadan kaldıracak sayıda hakemin Asliye Hukuk Mahkemesince reddine karar
verilmesi halinde tahkim sona erer. Ancak tahkim anlaşmasında hakem veya
hakemlerin isimleri belirlenmemişse yeniden hakem seçimi yoluna gidilir.
E) Taraflarca aksi kararlaştırılmamışsa, tahkim yargılamasında görevi
kabul eden hakem, haklı bir neden olmaksızın görevi yerine getirmekten
kaçındığı takdirde, tarafların uğradığı zararı ödemekle yükümlüdür.
F) Bir hakem hukukî veya fiilî sebeplerle görevini hiç ya da zamanında
yerine getiremediği takdirde hakemlik yetkisi, hakemin çekilmesi veya
tarafların bu yönde anlaşmaları ile sona erer.
Taraflardan her biri, aralarında hakemin çekilmesini gerektiren
sebeplerin varlığı konusunda uyuşmazlık olursa, Asliye Hukuk Mahkemesinden
hakemin yetkisinin sona erdirilmesi konusunda karar verilmesini isteyebilir.
Asliye Hukuk Mahkemesinin vereceği karar kesindir.
Hakemin görevinden çekilmesi veya diğer tarafın hakemin yetkisinin sona
ermesine muvafakat etmesi, hakemin red sebeplerinin varlığının kabulü anlamına
gelmez.
G) Hakemlerden birinin görevi herhangi bir sebeple sona ererse, onun
yerine seçimindeki usul uygulanarak yeni bir hakem seçilir.
Tahkim süresinin işlemesi, bir veya birden çok hakemin değiştirilmesi
nedeniyle durmaz.
Ancak, tahkim anlaşmasında hakemin veya hakem kurulunu oluşturan
hakemlerin ad ve soyadları belirtilmiş ise; hakemin, hakem kurulunun ya da
kurulun karar çoğunluğunu ortadan kaldıracak sayıda hakemin görevinin herhangi
bir sebeple sona ermesi halinde tahkim sona erer.
H) Hakem veya hakem kurulu, tahkim anlaşmasının mevcut veya geçerli olup
olmadığına ilişkin itirazlar da dahil olmak üzere, kendi yetkisi hakkında karar
verebilir. Bu karar verilirken, bir sözleşmede yer alan tahkim şartı,
sözleşmenin diğer hükümlerinden bağımsız olarak değerlendirilir. Hakem veya
hakem kurulunun asıl sözleşmenin hükümsüzlüğüne karar vermesi, kendiliğinden
tahkim anlaşmasının hükümsüzlüğü sonucunu doğurmaz.
Hakem veya hakem kurulunun yetkisizliğine ilişkin itiraz, en geç ilk
cevap dilekçesinde yapılır. Tarafların hakemleri bizzat seçmiş veya hakem
seçimine katılmış olmaları, hakem veya hakem kurulunun yetkisine itiraz etme
haklarını ortadan kaldırmaz.
Hakem veya hakem kurulunun yetkisini aştığına ilişkin itiraz derhal
ileri sürülmezse geçerli olmaz.
Hakem veya hakem kurulu, yukarıda belirtilen her iki halde de,
gecikmenin haklı sebebe dayandığı sonucuna varırsa, daha sonra ileri sürülen
itirazı kabul edebilir.
Hakem veya hakem kurulu, yetkisizlik itirazını, ön sorun şeklinde
inceler ve karara bağlar; yetkili olduğuna karar verirse, tahkim yargılamasını
sürdürür ve davayı karara bağlar.
DÖRDÜNCÜ
BÖLÜM
Tahkim
Yargılama Usulü
Yargılama kurallarının belirlenmesi,
tarafların eşitliği ve temsili
MADDE 8. – A) Taraflar, hakem veya hakem kurulunun uygulayacağı
yargılama kurallarını, bu Kanunun emredici hükümleri saklı kalmak kaydıyla,
serbestçe kararlaştırabilir ya da bir kanuna, milletlerarası veya kurumsal
tahkim kurallarına yollama yaparak belirleyebilirler .Taraflar arasında böyle
bir anlaşma yoksa hakem veya hakem kurulu, tahkim yargılamasını bu Kanun
hükümlerine göre yürütür.
B) Taraflar, tahkim yargılamasında eşit hak ve yetkiye sahiptirler.
Taraflara iddia ve savunmalarını ileri sürme olanağı tanınır.
Tahkim yargılamasında taraflar, yabancı gerçek veya tüzel kişiler
tarafından da temsil edilebilirler. Bu hüküm, tahkimle ilgili olarak
mahkemelere yapılan istemlere uygulanmaz.
Tahkim yeri
MADDE 9. – Tahkim yeri, taraflarca veya onların seçtiği bir tahkim
kurumunca serbestçe kararlaştırılır. Bu konuda bir anlaşma yoksa tahkim yeri,
hakem veya hakem kurulunca olayın özelliklerine göre belirlenir.
Hakem veya hakem kurulu, tahkim yargılamasının gerektirdiği durumlarda
önceden taraflara bildirmek kaydıyla bir başka yerde de toplanabilir.
Davanın açıldığı tarih, tahkim süresi,
kullanılan dil, dava ve cevap dilekçesi, görev belgesi
MADDE 10. – A) Taraflar aksini kararlaştırmadıkça tahkim davası,
hakemlerin seçimi için Asliye Hukuk Mahkemesine veya tarafların anlaşmasına
göre hakem seçecek olan kişi, kurum veya kuruluşa başvurulduğu ve eğer
anlaşmaya göre hakemlerin seçimi iki tarafa ait ise, davacının hakemini seçip,
kendi hakemini seçmesini diğer tarafa bildirdiği; anlaşmada hakem veya hakem
kurulunu oluşturan hakemlerin ad ve soyadları belirtilmiş ise, uyuşmazlığın
tahkim yoluyla çözülmesi talebinin karşı tarafça alındığı tarihte açılmış
sayılır.
Taraflardan biri, mahkemeden ihtiyatî tedbir veya ihtiyatî haciz kararı
almış ise otuzgün içinde tahkim davasını açmak zorundadır. Aksi halde ihtiyatî
tedbir veya ihtiyatî haciz kendiliğinden ortadan kalkar.
B) Taraflar aksini kararlaştırmadıkça, tek hakemli davalarda hakemin
seçildiği, birden çok hakemli davalarda ise hakem kurulunun ilk toplantı
tutanağının düzenlendiği tarihten itibaren bir yıl içinde hakem veya hakem
kurulunca esas hakkında karar verilir.
Tahkim süresi, tarafların anlaşmasıyla; anlaşamamaları halinde
taraflardan birinin başvurusu üzerine Asliye Hukuk Mahkemesince uzatılabilir.
Başvurunun reddi halinde tahkim süresi sonunda yargılama sona erer. Mahkemenin
kararı kesindir.
C) Tahkim yargılaması, Türkçe veya Türkiye Cumhuriyeti tarafından
tanınan devletlerden birinin resmî dilinde yapılabilir. Yargılamada
kullanılacak dil veya diller, taraflar arasında kararlaştırılmamışsa, hakem
veya hakem kurulu tarafından belirlenir. Tarafların anlaşmasında veya
hakemlerin konu ile ilgili ara kararında aksi öngörülmemiş ise, bu dil veya
diller, tarafların bütün yazılı beyanlarında, duruşmalarda, hakem veya hakem
kurulunun ara kararlarında, nihaî kararında ve yazılı bildirimlerinde
kullanılır.
Hakem veya hakem kurulu, tarafların dayandığı belgelerin tahkim
yargılamasında kullanılan dil veya dillerdeki çevirisi ile birlikte sunulmasına
karar verebilir.
D) Taraflarca kararlaştırılan ya da hakem veya hakem kurulunca
belirlenen süre içinde davacı, tarafların ad, unvan ve adreslerini,
temsilcisini, tahkim şartını veya sözleşmesini, uyuşmazlığın doğduğu veya
ilgili olduğu sözleşme veya hukukî ilişkiyi, iddianın dayandığı olayları,
uyuşmazlığın konusunu, miktarını ve istemini içeren dava dilekçesini; davalı
ise, cevaplarını içeren dilekçesini hakem veya hakem kuruluna verir. Taraflar
dilekçelerine yazılı delillerini ekleyebilir ve ileride sunacakları delillere
yollama yapabilirler.
Taraflar, aksini kararlaştırmış olmadıkça, tahkim yargılaması sırasında
iddia veya savunmalarını değiştirebilir veya genişletebilirler. Ancak, hakem
veya hakem kurulu, bu işlemin gecikerek yapılmış olduğunu veya diğer taraf için
haksız bir şekilde büyük zorluk yarattığını ve diğer hâl ve şartları dikkate
alarak, böyle bir değişiklik veya genişletmeye izin vermeyebilir. İddia veya
savunmanın tahkim anlaşmasının kapsamı dışına çıkacak şekilde değiştirilmesi
veya genişletilmesi mümkün değildir.
E) Hakem veya hakem kurulu, dava ve cevap dilekçesi verildikten sonra
görev belgesi hazırlayabilir.
Görev belgesinde tarafların adları, unvanları ve sıfatları, tahkim
sırasında bildirim için geçerli adresleri, iddia ve savunmalarının özeti,
istemleri, uyuşmazlığın açıklanması, hakemlerin ad ve soyadları, sıfatları ve
adresleri, tahkim yeri, tahkim süresi, sürenin başlangıcı, uyuşmazlığa
uygulanacak usul hükümleriyle ilgili açıklamalar ile hakemlere dostane aracılık
yapma yetkisinin verilmiş olup olmadığı gibi konular yer alır.
Görev belgesi hakemler ve taraflarca imza edilir.
Duruşma ve yazılı yargılama, taraf olma
niteliğini kaybetme, taraflardan birinin yargılamaya katılmaması
MADDE 11. – A) Hakem veya hakem kurulu, delillerin sunulması, sözlü
beyanlarda bulunulması ve bilirkişiden açıklama istenmesi gibi sebeplerle
duruşma yapılmasına karar verebileceği gibi; yargılamanın dosya üzerinde
yürütülmesine de karar verebilir. Taraflar duruşma yapılmaması konusunda
anlaşmadıkça, hakem veya hakem kurulu, taraflardan birinin istemi üzerine
yargılamanın uygun aşamasında duruşma yapar.
Hakem veya hakem kurulu, dava ile ilgili her türlü keşif tarihini,
bilirkişi incelemesini veya diğer delillerin incelenmesi için yapacağı toplantı
ve duruşmaları ve tarafların gelmemeleri halinde bunun sonuçlarını uygun bir
süre önceden taraflara bildirir.
Hakem veya hakem kuruluna sunulan dilekçeler bilgiler ve diğer belgeler
taraflara bildirilir.
B) Tahkim yargılamasının taraflarından birisinin taraf olma niteliğini
kaybetmesi halinde, hakem veya hakem kurulunca tahkim yargılaması ertelenerek,
tahkim yargılamasını devamı amacıyla ilgililere bildirimde bulunulur. Bu
durumda tahkim süresi işlemez.
Altı ay içinde bildirim yapılmaz veya bildirimde bulunulanlar tahkim
yargılamasına devam edeceklerini açıkça diğer tarafa ya da hakem veya hakem
kuruluna bildirmezlerse, tahkim yargılaması sona erer.
C) Taraflardan birinin yargılamaya katılmaması halinde aşağıdaki
hükümler uygulanır :
1. Davacı, geçerli bir neden göstermeksizin dava dilekçesini süresi içinde
vermezse; hakem veya hakem kurulu tahkim yargılamasına son verir.
2. Dava dilekçesi, 10 uncu maddenin (D) fıkrasının birinci paragrafına
uygun değilse ve eksiklik hakem veya hakem kurulunca belirlenecek süre içinde
giderilmezse, hakem veya hakem kurulu tahkim yargılamasına son verir.
3. Davalı, cevap dilekçesini, vermezse; bu durum davacının iddialarının
kabulü olarak değerlendirilmeyip yargılamaya devam edilir.
4. Taraflardan biri, geçerli bir neden göstermeksizin duruşmaya gelmez
veya delillerini sunmaktan kaçınırsa;hakem veya hakem kurulu, tahkim
yargılamasına devam ederek mevcut delillere göre karar verebilir.
Hakem veya hakem kurulunca bilirkişi
atanması, delillerin toplanması, uyuşmazlığın esasına uygulanacak hukuk
kuralları ve sulh
MADDE 12. – A) Hakem veya hakem kurulu,
1. Belirlediği konular hakkında rapor vermek üzere bir veya birden çok
bilirkişi atanmasına;
2. Tarafların bilirkişiye gerekli açıklamaları yapmalarına, ilgili belge
ve bilgileri vermelerine;
3. Dava ile ilgili keşif yapılmasına
karar verebilir.
Aksi kararlaştırılmadıkça, taraflardan birinin istemi veya hakem ya da
hakem kurulunun gerekli görmesi üzerine bilirkişiler, yazılı veya sözlü
raporlarını vermelerinden sonra çağrılacakları duruşmaya katılırlar. Bu
duruşmada taraflar, bilirkişilere soru sorabilir ve uyuşmazlık konusunda kendi
seçtikleri özel bilirkişileri dinletebilirler.
B) Taraflar delillerini hakem veya hakem kurulunca belirlenen süre
içinde verirler. Hakem veya hakem kurulu, delillerin toplanmasında asliye hukuk
mahkemesinden yardım isteyebilir. Bu takdirde mahkeme, Hukuk Usulü Muhakemeleri
Kanunu hükümlerini uygular.
C) Hakem veya hakem kurulu, taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine ve
onların uyuşmazlığın esasına uygulanmak üzere seçtikleri hukuk kurallarına göre
karar verir. Sözleşme hükümlerinin yorumunda ve tamamlanmasında ticarî örf ve
âdetler ile ticarî teammüller de göz önüne alınır. Belirli bir devletin
hukukunun seçilmiş olması, aksi belirtilmedikçe, o devletin kanunlar ihtilâfı
kurallarının veya usul kurallarının değil, doğrudan doğruya maddî hukukunun
seçilmiş olduğu anlamına gelir.
Tarafların uyuşmazlığın esasına uygulanacak hukuk kurallarını
kararlaştırmamış olmaları halinde, hakem veya hakem kurulu, uyuşmazlık ile en
yakın bağlantı içinde olduğu sonucuna vardığı devletin maddî hukuk kurallarına
göre karar verir.
Hakem veya hakem kurulu, ancak tarafların açıkça yetkili kılmış olmaları
şartıyla hakkaniyet ve nasafet kurallarına göre veya dostane aracı olarak karar
verebilir.
D) Tahkim yargılaması sırasında taraflar uyuşmazlık konusunda sulh
olurlarsa, tahkim yargılamasına son verilir. Tarafların istemini uygun bulan
hakem veya hakem kurulunca sulh, hakem kararı olarak tespit edilir.
Hakem kurulunun karar verme usulü ve
tahkim yargılamasının sona ermesi
MADDE 13. – A) Taraflarca aksi kararlaştırılmamışsa hakem kurulu oy
çokluğu ile karar verir.
Taraflar veya hakem kurulunun diğer üyeleri yetki vermişlerse, hakem
kurulu başkanı, yargılama usulü ile ilgili belirli konularda tek başına karar
verebilir.
B) Tahkim yargılaması, nihaî hakem kararının verilmesi veya aşağıdaki
hallerden birinin gerçekleşmesi ile sona erer :
1. Davalının itirazı üzerine hakem veya hakem kurulunun uyuşmazlığın
kesin olarak çözümünde davalının hukukî yararı bulunduğunu kabul etmesi hali
hariç, davacı davasını geri alırsa;
2. Taraflar, yargılamanın sona erdirilmesi konusunda anlaşırlarsa;
3. Hakem veya hakem kurulu, başka bir sebeple yargılamanın
sürdürülmesini gereksiz veya imkânsız bulursa;
4. 10 uncu maddenin (B) fıkrasının ikinci paragrafı uyarınca tahkim
süresinin uzatılmasına ilişkin talep mahkemece reddedilirse;
5. Taraflarca kararın oybirliğiyle verilmesinin öngörülmesine rağmen,
hakem kurulu oybirliğiyle karar veremezse;
6. 11 inci maddenin (B) fıkrasının ikinci paragrafı uyarınca, tahkim
yargılamasına devam edilemezse;
7. 16 ncı maddenin (C) fıkrasının ikinci paragrafı uyarınca yargılama
giderleri için avans yatırılmazsa;
14 üncü maddenin (B) fıkrası hükümleri saklı kalmak üzere, hakem veya
hakem kurulunun yetkisi, yargılamanın sona ermesiyle ortadan kalkar.
Kararın şekli ve içeriği, düzeltilmesi,
yorumu ve tamamlanması, yazılı bildirimlerin alınması
MADDE 14. – A) Hakem kararlarında,
1. Tarafların ve varsa temsilcileri ile vekillerinin ad ve soyadları,
unvanları ve adresleri,
2. Kararın dayandığı hukukî sebepler ile gerekçesi ve tazminata ilişkin
istemlerde hükmedilen tazminatın miktarı,
3. Tahkim yeri ve kararın tarihi,
4. Kararı veren hakem veya hakem kurulunun ad ve soyadları, imzaları ve
karşı oyları,
5. Karara karşı iptal davası açılabileceği,
belirtilir.
Aksi kararlaştırılmadıkça, hakem veya hakem kurulu kısmî kararlar
verebilir.
Hakem kararı, hakem veya hakem kurulu başkanı tarafından taraflara
bildirilir.
Taraflar, giderini ödemek koşuluyla hakem kararının asliye hukuk
mahkemesine gönderilmesini isteyebilir. Bu durumda karar ve dava dosyası, hakem
veya hakem kurulu başkanı tarafından asliye hukuk mahkemesine sunulur ve
mahkemece kalemde saklanır.
B) Taraflardan her biri, hakem kararının kendisine bildirilmesinden
itibaren otuz gün içinde, karşı tarafa da bilgi vermek kaydıyla, hakem veya
hakem kuruluna başvurarak,
1. Hakem kararında bulunan hesap, yazı ve benzeri maddî hataların
düzeltilmesini,
2. Kararın tümünün veya bazı bölümlerinin yorumlanmasını,
isteyebilir.
Karşı tarafın görüşünü alan hakem veya hakem kurulu , bu istemi haklı
bulursa, istem tarihinden itibaren otuz gün içinde kararındaki maddî hatayı
düzeltir veya kararın yorumunu yapar.
Hakem veya hakem kurulu, karardaki maddî hataları karar tarihini izleyen
otuz gün içinde kendiliğinden de düzeltebilir.
Taraflardan her biri, hakem kararının kendilerine bildirilmesinden
itibaren otuz gün içinde, karşı tarafa da bilgi vermek kaydıyla, yargılama
sırasında ileri sürülmüş olmasına rağmen karara bağlanmamış konularda
tamamlayıcı hakem kararı verilmesini isteyebilir. Hakem veya hakem kurulu,
istemi haklı bulursa, tamamlayıcı hakem kararını altmış gün içinde verir.
Düzeltme, yorum ve tamamlama kararları, taraflara bildirilir ve hakem
kararının bir parçasını oluşturur.
C) Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça herhangi bir yazılı bildirim,
bizzat gönderilene ya da gönderilenin yerleşim yerine, olağan oturma yerine, iş
yerine veya posta adresine teslim edildiği takdirde alınmış sayılır.
Gerekli araştırma yapılmasına rağmen yukarıdaki bildirim yerlerinden
hiçbirinin bulunamaması halinde, gönderilenin bilinen son yerleşim yerine,
olağan oturma yerine, iş yerine veya posta adresine taahhütlü mektupla veya
teslim teşebbüsünün belgelendiği herhangi bir başka vasıta ile gönderilen
yazılı bildirimler alınmış sayılır.
Yazılı bildirim, öngörülen şekillerde teslim edildiği tarihte alınmış
sayılır.
Bu madde hükümleri mahkemelerce yapılan tebligata uygulanmaz.
BEŞİNCİ
BÖLÜM
Hakem
Kararlarına Karşı Kanun Yolu
İptal davası ve hakem kararlarının icra
edilebilir hale gelmesi
MADDE 15. – A) Hakem kararına karşı yalnızca iptal davası açılabilir.
İptal davası yetkili asliye hukuk mahkemesinde açılır, öncelikle ve ivedilikle
görülür.
Hakem kararları aşağıdaki hallerde iptal edilebilir.
1. Başvuruyu yapan taraf,
a) Tahkim anlaşmasının taraflarından birinin ehliyetsiz ya da tahkim
anlaşmasının, tarafların anlaşmayı tâbi kıldıkları hukuka veya böyle bir hukuk
seçimi yoksa Türk hukukuna göre geçersiz olduğunu,
b) Hakem veya hakem kurulunun seçiminde, tarafların anlaşmasında
belirlenen veya bu Kanunda öngörülen usule uyulmadığını,
c) Kararın, tahkim süresi içinde verilmediğini,
d) Hakem veya hakem kurulunun, hukuka aykırı olarak yetkili veya
yetkisiz olduğuna karar verdiğini,
e) Hakem veya hakem kurulunun, tahkim anlaşması dışında kalan bir konuda
karar verdiğini veya istemin tamamı hakkında karar vermediğini ya da yetkisini aştığını,
f) Tahkim yargılamasının, usul açısından tarafların anlaşmalarına veya
bu yönde bir anlaşma bulunmaması halinde, bu Kanun hükümlerine uygun olarak
yürütülmediğini ve bu durumun kararın esasına etkili olduğunu,
g) Tarafların eşitliği ilkesinin gözetilmediğini,
ispat ederse veya,
2. Mahkemece;
a) Hakem veya hakem kurulu kararına konu uyuşmazlığın Türk hukukuna göre
tahkime elverişli olmadığı,
b) Kararın kamu düzenine aykırı olduğu,
tespit edilirse.
Hakem veya hakem kurulunun, tahkim anlaşması dışında kalan bir konuda
karar verdiği iddiasıyla açılan iptal davasında, tahkim anlaşması kapsamında
olan konuların, tahkim anlaşması kapsamında olmayan konulardan ayrılması mümkün
olduğu takdirde, hakem kararının sadece tahkim anlaşması kapsamında olmayan
konuları içeren bölümü iptal edilebilir.
İptal davası, otuz gün içinde açılabilir. Bu süre, hakem kararının veya
düzeltme, yorum ya da tamamlama kararının taraflara bildirildiği tarihten
itibaren işlemeye başlar. İptal davasının açılması, kendiliğinden hakem
kararının icrasını durdurur.
Taraflar, iptal davası açma hakkında kısmen veya tamamen feragat
edebilirler. Yerleşim yerleri veya olağan oturma yerleri Türkiye dışında
bulunan taraflar, tahkim anlaşmasına koyacakları açık bir beyanla veya sonradan
yazılı şekilde anlaşmak suretiyle iptal davası açma hakkından tamamen feragat
edebilecekleri gibi; yukarıda sayılan bir veya bir kaç sebepten dolayı iptal
davası açmak hakkından da feragat edebilirler.
İptal istemi, davaya bakan mahkeme aksine karar vermedikçe, dosya
üzerinden incelenerek karara bağlanır.
İptal davası hakkında verilen kararlara karşı Hukuk Usulü Muhakemeleri
Kanunu hükümlerine göre temyiz yolu açık olmakla birlikte, karar düzeltme
yoluna gidilemez. Temyiz incelemesi, bu maddede yer alan iptal sebepleriyle
sınırlı olarak, öncelikle ve ivedilikle karara bağlanır.
İptal davasının kabulü halinde, kabul kararı temyiz edilmezse veya 1
inci bendin (b), (d), (e), (f), (g) alt bentleri ile 2 nci bendinin (b) alt
bendindeki hallerin varlığı sebebiyle kabulü halinde taraflar aksini
kararlaştırmamışlarsa hakemleri ve tahkim süresini yeniden belirleyebilirler.
Taraflar isterlerse eski hakemleri tayin edebilirler.
B) İptal davasının reddine ilişkin kararın kesinleşmesinden sonra asliye
hukuk mahkemesi, hakem kararının icra edilebilir olduğuna ilişkin bir belgeyi
istemde bulunan tarafa verir. Bu belgenin verilmesi harca tâbi değildir. Hakem
kararının icraya konulması halinde Harçlar Kanunu hükümleri uygulanır.
İptal davası için öngörülen sürenin geçtiği veya tarafların iptal davası
açmaktan feragat ettiği hallerde, hakem kararının icra edilebilir olduğuna
ilişkin belgenin verilmesi sırasında (A) fıkrasının 2 nci bendi (a) ve (b) alt
bent hükümleri mahkemece re’sen dikkate alınır. Bu halde mahkemece aksine karar
verilmedikçe, ince-leme dosya üzerinden yapılır.
ALTINCI
BÖLÜM
Tahkim
Giderleri
Hakem ücreti, yargılama giderleri, avans
yatırılması ve giderlerin ödenmesi
MADDE 16. – A) Taraflarca aksi kararlaştırılmamışsa, hakemlerin ücreti,
dava konusu alacağın miktarı, uyuşmazlığın niteliği ve tahkim yargılamasının
süresi dikkate alınarak, hakem veya hakem kurulu ile taraflar arasında
kararlaştırılır.
Taraflar, hakem veya hakem kurulunun ücretini milletlerarası yerleşmiş
kurallara veya kurumsal tahkim kurallarına yollama yaparak da
belirleyebilirler.
Taraflarla hakem veya hakem kurulu arasında ücretin belirlenmesi
konusunda anlaşmaya varılamaz veya tahkim anlaşmasında ücretin belirlenmesine
ilişkin herhangi bir hüküm bulunmazsa ya da taraflarca bu konuda yerleşmiş
milletlerarası kurallara veya kurumsal tahkim kurallarına yollama yapılmamışsa,
hakem veya hakem kurulunun ücreti, Türkiye Hakem ve Bilirkişi Odaları Birliği
tarafından hazırlanan ve Adalet Bakanlığınca onaylanan ücret tarifesine göre
belirlenir.
Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça başkanın ücreti, hakemlerden her
birine ödenecek hakem ücretinin yüzde on fazlası olarak hesaplanır.
Hakem kararının düzeltilmesi, yorumlanması veya tamamlanması hallerinde
ek hakem ücreti ödenmez.
B) Hakem veya hakem kurulu kararında tahkim yargılamasının giderleri
gösterilir.
Yargılama giderleri,
1. Hakemlerin ücretini,
2. Hakemlerin seyahat giderlerini ve yaptıkları diğer masrafları,
3. Hakem veya hakem kurulu tarafından atanan bilirkişilere ve yardımına
başvurulan diğer kişilere ödenen ücretleri ve keşif giderlerini,
4. Hakem veya hakem kurulunun onayladığı ölçüde tanıkların seyahat
giderlerini ve yaptıkları diğer masrafları,
5. Hakem veya hakem kurulunun, davayı kazanan tarafın varsa vekili için
avukatlık asgarî ücret tarifesine göre takdir ettiği vekâlet ücretini,
6. Bu Kanuna göre mahkemelere yapılacak başvurularda alınan yargı
harçlarını,
7. Tahkim yargılamasına ilişkin bildirim giderlerini,
kapsar.
C) Hakem veya hakem kurulu, davacı taraftan yargılama giderleri için
avans yatırmasını isteyebilir.
Avans, hakem veya hakem kurulu kararında öngörülen süre içinde
ödenmemişse hakem veya hakem kurulu yargılamayı durdurabilir. Yargılamanın
durdurulduğunun taraflara bildirilmesinden itibaren otuz gün içinde avans
ödenirse yargılamaya devam olunur, aksi halde tahkim yargılaması sona erer.
Hakem veya hakem kurulu kararını verdikten sonra, taraflara, yatırılmış
olan avansların harcama yerlerini ve miktarlarını gösterir bir belge verir ve
varsa kalan avansı ödeyene iade eder.
D) Taraflar aksini kararlaştırmadıkça yargılama giderleri haksız çıkan tarafa
yüklenir. Davada her iki taraf da kısmen haklı çıkarsa, yargılama giderleri
haklılık durumuna göre taraflar arasında paylaştırılır.
Hakem veya hakem kurulunun yargılamayı sona erdiren veya taraflar
arasındaki sulhü tespit eden kararında da yargılama giderleri gösterilir.
YEDİNCİ
BÖLÜM
Son
Hükümler
Uygulanmayacak ve kaldırılan hükümler
MADDE 17. – Bu Kanunla düzenlenen konularda, aksine hüküm bulunmadıkça,
Hu-kuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümleri uygulanmaz.
21.1.2000 tarihli ve 4501 sayılı Kamu Hizmetleri ile İlgili İmtiyaz
Şartlaşma ve Sözleşmelerinden Doğan Uyuşmazlıklarda Tahkim Yoluna Başvurulması
Halinde Uyulması Gereken İlkelere Dair Kanunun 5 inci maddesi yürürlükten
kaldırılmıştır.
GEÇİCİ MADDE 1. – Taraflarla hakem veya hakem kurulu arasında ücretin
belirlenmesi konusunda anlaşmaya varılamazsa veya tahkim anlaşmasında ücretin
belirlenmesine ilişkin herhangi bir hüküm bulunmazsa ya da taraflarca hakem
veya bu konuda yerleşmiş milletlerarası kurallara veya kurumsal tahkim
kurallarına yollama yapılmamışsa; hakem ücretleri, Türkiye Hakem ve Bilirkişi
Odaları Birliği tarafından Adalet Bakanlığının onayı ile bir ücret tarifesi
belirleninceye kadar, uyuşmazlığın niteliği ve tahkim yargılamasının süresi
dikkate alınarak asliye hukuk mah-kemesince takdir edilir.
Yürürlük
MADDE 18. – Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 19. – Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
Bülent Ecevit |
|
|
|
|
|
Başbakan |
|
|
|
|
Devlet
Bak. ve Başb. Yrd. |
Devlet
Bak. ve Başb. Yrd. |
Devlet Bak.
ve Başb. Yrd. |
|
|
D. Bahçeli |
H. H. Özkan |
M. Yılmaz |
|
|
Devlet
Bakanı |
Devlet
Bakanı |
Devlet
Bakanı |
|
|
K. Derviş |
Prof. Dr. T. Toskay |
M. Keçeciler |
|
|
Devlet
Bakanı |
Devlet
Bakanı V. |
Devlet
Bakanı |
|
|
Prof. Dr. Ş. S. Gürel |
Prof. Dr. T. Toskay |
Dr. Y. Karakoyunlu |
|
|
Devlet
Bakanı |
Devlet
Bakanı |
Devlet
Bakanı V. |
|
|
M. Yılmaz |
Prof. Dr. R. Mirzaoğlu |
M. Keçeciler |
|
|
Devlet
Bakanı |
Devlet
Bakanı |
Devlet
Bakanı |
|
|
H. Gemici |
Prof. Dr. Ş. Üşenmez |
E. S. Gaydalı |
|
|
Devlet
Bakanı |
Devlet
Bakanı V. |
Devlet
Bakanı |
|
|
F. Ünlü |
Prof. Dr. R. Mirzaoğlu |
R. Önal |
|
|
Adalet
Bakanı |
Millî
Savunma Bakanı V. |
İçişleri
Bakanı |
|
|
Prof. Dr. H. S. Türk |
K. Aydın |
R. K. Yücelen |
|
|
Dışişleri
Bakanı |
Maliye
Bakanı |
Millî
Eğitim Bakanı |
|
|
İ. Cem |
S. Oral |
M. Bostancıoğlu |
|
|
Bayındırlık
ve İskân Bakanı |
Sağlık
Bakanı |
Ulaştırma
Bakanı |
|
|
K. Aydın |
Doç. Dr. O. Durmuş |
Prof. Dr. E. Öksüz |
|
|
Tarım ve
Köyişleri Bakanı |
Çalışma ve
Sos. Güv. Bakanı |
Sanayi ve
Ticaret Bakanı |
|
|
Prof. Dr. H. Y. Gökalp |
Y. Okuyan |
A. K. Tanrıkulu |
|
|
En. ve
Tab. Kay. Bakanı V. |
Kültür
Bakanı |
Turizm
Bakanı |
|
|
R. K. Yücelen |
M. İ. Talay |
E. Mumcu |
|
|
Orman
Bakanı |
|
Çevre
Bakanı |
|
|
Prof. Dr. N. Çağan |
|
F. Aytekin |
|
ADALET KOMİSYONUNUN
KABUL
ETTİĞİ METİN
MİLLETLERARASI TAHKİM KANUNU TASARISI
BİRİNCİ
BÖLÜM
Genel
Hükümler
Amaç ve kapsam
MADDE 1.- Tasarının 1 inci maddesi Komisyonumuzca aynen kabul
edilmiştir.
Yabancılık unsuru
MADDE 2.- Aşağıdaki hâllerden herhangi birinin varlığı, uyuşmazlığın
yabancılık unsuru taşıdığını gösterir ve bu durumda tahkim, milletlerarası
nitelik kazanır.
1. Tahkim anlaşmasının taraflarının yerleşim yeri veya olağan oturma
yerinin ya da işyerlerinin ayrı devletlerde bulunması;
2. Tarafların yerleşim yeri veya olağan oturma yerinin ya da işyerlerinin,
a) Tahkim anlaşmasında belirtilen veya bu anlaşmaya dayanarak tespit
edilen hâllerde tahkim yerinden,
b) Asıl sözleşmeden doğan yükümlülüklerin önemli bir bölümünün ifa
edileceği yerden veya uyuşmazlık konusunun en çok bağlantılı olduğu yerden,
başka bir devlette bulunması;
3. Tahkim anlaşmasının dayanağını oluşturan asıl sözleşmeye taraf olan
şirket ortaklarından en az birinin yabancı sermayeyi teşvik mevzuatına göre
yabancı sermaye getirmiş olması veya bu sözleşmenin uygulanabilmesi için yurt
dışından sermaye sağlanması amacıyla kredi ve/veya güvence sözleşmeleri
yapılmasının gerekli olması;
4. Tahkim anlaşmasının dayanağını oluşturan asıl sözleşme veya hukukî
ilişkinin, bir ülkeden diğerine sermaye
veya mal geçişini gerçekleştirmesi.
21.1.2000 tarihli 4501 sayılı Kanun hükümleri saklıdır.
Tahkimde görevli ve yetkili mahkeme,
müdahalenin sınırı
MADDE 3.- Tasarının 3 üncü maddesi Komisyonumuzca aynen kabul
edilmiştir.
İKİNCİ
BÖLÜM
Tahkim
Anlaşması
Tanımı ve şekli
MADDE 4.- Tasarının 4 üncü maddesi Komisyonumuzca aynen kabul
edilmiştir.
Mahkemede tahkim itirazı ve anlaşması
MADDE 5.- Tasarının 5 inci maddesi Komisyonumuzca aynen kabul
edilmiştir.
İhtiyatî tedbir veya ihtiyatî haciz
MADDE 6.- Tasarının 6 ncı maddesi Komisyonumuzca aynen kabul edilmiştir.
ÜÇÜNCÜ
BÖLÜM
Hakem
veya Hakem Kurulunun Seçimi,
Reddi,
Sorumluluğu,
Görevinin
Sona Ermesi ve Yetkisi
Hakem sayısı, seçimi, reddi, sorumluluğu,
görevinin sona ermesi ve yetkisi
MADDE 7.- A) Taraflar, hakemlerin sayısını belirlemekte serbesttirler.
Ancak bu sayı tek olmalıdır.
Hakemlerin sayısı taraflarca kararlaştırılmamışsa üç hakem seçilir.
B) Taraflarca aksi kararlaştırılmamışsa hakem seçiminde aşağıdaki
kurallar uygulanır:
1. Ancak gerçek kişiler hakem seçilebilir.
2. Tek hakem seçilecek ise ve taraflar hakem seçiminde anlaşamazlarsa
hakem, taraflardan birinin istemi üzerine asliye hukuk mahkemesi tarafından
seçilir.
3. Üç hakem seçilecek ise, taraflardan her biri bir hakem seçer; bu
şekilde seçilen iki hakem
üçüncü hakemi belirler.
Taraflardan biri, diğer tarafın bu yoldaki isteminin kendisine
ulaşmasından itibaren otuz gün içinde hakemini seçmezse veya tarafların seçtiği
iki hakem seçilmelerinden sonraki otuz gün içinde üçüncü hakemi
belirlemezlerse, taraflardan birinin istemi üzerine asliye hukuk mahkemesi
tarafından hakem seçimi yapılır. Üçüncü hakem, başkan olarak görev yapar.
4. Üçten fazla hakem seçilecek ise, son hakemi seçecek olan hakemler
yukarıdaki bentte belirtilen usule göre taraflarca eşit sayıda belirlenir.
Hakemlerin seçimi usulünü kararlaştırmış olmalarına rağmen;
1. Taraflardan biri anlaşmaya uymazsa,
2. Kararlaştırılmış olan usule göre tarafların veya taraflarca seçilen
hakemlerin hakem seçimi konusunda birlikte karar vermeleri gerektiği hâlde,
taraflar ya da hakemler bu konuda anlaşamazlarsa,
3. Hakem seçimi ile
yetkilendirilen üçüncü kişi, kurum veya kuruluş, hakemi ya da hakem kurulunu seçmezse,
Hakem veya hakem kurulunun seçimi, taraflardan birinin istemi üzerine
asliye hukuk mahkemesi tarafından yapılır.
Asliye hukuk mahkemesinin gerektiğinde tarafları dinledikten sonra bu
fıkra hükümlerine göre verdiği kararlar kesindir. Asliye hukuk mahkemesi, hakem
seçiminde tarafların anlaşmalarını, hakemlerin bağımsız ve tarafsız olması,
tarafların farklı tâbiiyette olmaları hâlinde tek hakem seçilecek ise bu
hakemin tarafların tâbiiyetinden olmaması, üç hakem seçilecek ise bunlardan
ikisinin bir tarafın tâbiiyetinden olmaması
ilkelerini göz önünde bulundurur. Üçten fazla hakem seçilecek hâllerde
de aynı usul uygulanır.
C) Kendisine hakemlik önerilen kimse, bu görevi kabul etmeden önce
tarafsızlık ve bağımsızlığından şüphe etmeyi haklı gösteren hâl ve şartları
açıklamak zorundadır. Taraflar önceden
bilgilendirilmemiş oldukları takdirde hakem, daha sonra ortaya çıkan durumları
da gecikmeksizin taraflara bildirir.
Hakem, taraflarca kararlaştırılan niteliklere sahip olmadığı, taraflarca
kararlaştırılan tahkim usulünde öngörülen bir ret sebebi mevcut bulunduğu,
tarafsızlığından şüphe etmeyi haklı gösteren hâl ve şartlar gerçekleştiği takdirde
reddedilebilir.
D) Taraflar, hakemin reddi usulünü serbestçe kararlaştırabilirler.
Hakemi reddetmek isteyen taraf,
hakemin veya hakem kurulunun seçiminden ya da hakemin reddi isteminde
bulunabileceği bir durumun ortaya çıktığını öğrendiği tarihten itibaren otuz
gün içinde ret isteminde bulunabilir ve bu istemini karşı tarafa yazılı olarak
bildirir.
Hakem kurulundan bir veya birden çok hakemin reddini isteyen taraf, ret
istemini ve gerekçesini hakem kuruluna bildirir. Ret isteminin kabul
edilmediğini öğrenen taraf, bu tarihten itibaren karara karşı otuz gün içinde
asliye hukuk mahkemesine başvurarak bu kararın kaldırılmasını ve hakem veya
hakemlerin reddine karar verilmesini isteyebilir.
Seçilen hakemin veya hakem kurulunun tümünün ya da karar çoğunluğunu
ortadan kaldıracak sayıda hakemin reddi için ancak asliye hukuk mahkemesine
başvurulabilir. Asliye hukuk mahkemesinin bu fıkra uyarınca vereceği kararlar
kesindir.
Seçilen hakemin veya hakem kurulunun tümünün ya da karar çoğunluğunu
ortadan kaldıracak sayıda hakemin asliye hukuk mahkemesince reddine karar
verilmesi hâlinde tahkim sona erer. Ancak tahkim anlaşmasında hakem veya
hakemlerin isimleri belirlenmemişse yeniden hakem seçimi yoluna gidilir.
E) Taraflarca aksi kararlaştırılmamışsa, tahkim yargılamasında görevi
kabul eden hakem, haklı bir neden olmaksızın görevini yerine getirmekten
kaçındığı takdirde, tarafların bu nedenle uğradığı zararı ödemekle yükümlüdür.
F) Bir hakem hukukî veya fiilî sebeplerle görevini hiç ya da zamanında
yerine getiremediği takdirde hakemlik yetkisi, hakemin çekilmesi veya
tarafların bu yönde anlaşmaları ile sona erer.
Taraflardan her biri, aralarında hakemin çekilmesini gerektiren
sebeplerin varlığı konusunda uyuşmazlık olursa, asliye hukuk mahkemesinden
hakemin yetkisinin sona erdirilmesi konusunda karar verilmesini isteyebilir.
Asliye hukuk mahkemesinin vereceği karar kesindir.
Hakemin görevinden çekilmesi veya diğer tarafın hakemin yetkisinin sona
ermesine muvafakat etmesi, hakemin ret sebeplerinin varlığının kabulü anlamına
gelmez.
G) Hakemlerden birinin görevi herhangi bir sebeple sona ererse,
onun yerine seçimindeki usul uygulanarak
yeni bir hakem seçilir.
Tahkim süresinin işlemesi, bir veya birden çok hakemin değiştirilmesi
nedeniyle durmaz.
Ancak, tahkim anlaşmasında hakemin veya hakem kurulunu oluşturan
hakemlerin ad ve soyadları belirtilmiş ise; hakemin, hakem kurulunun ya da
kurulun karar çoğunluğunu ortadan kaldıracak sayıda hakemin görevinin herhangi
bir sebeple sona ermesi hâlinde tahkim sona erer.
H) Hakem veya hakem kurulu, tahkim anlaşmasının mevcut veya geçerli olup olmadığına ilişkin itirazlar da
dahil olmak üzere, kendi yetkisi hakkında karar verebilir. Bu karar verilirken,
bir sözleşmede yer alan tahkim şartı, sözleşmenin diğer hükümlerinden bağımsız
olarak değerlendirilir. Hakem veya hakem kurulunun asıl sözleşmenin
hükümsüzlüğüne karar vermesi, kendiliğinden tahkim anlaşmasının hükümsüzlüğü
sonucunu doğurmaz.
Hakem veya hakem kurulunun yetkisizliğine ilişkin itiraz, en geç ilk
cevap dilekçesinde yapılır. Tarafların hakemleri bizzat seçmiş veya hakem
seçimine katılmış olmaları, hakem veya hakem kurulunun yetkisine itiraz etme
haklarını ortadan kaldırmaz.
Hakem veya hakem kurulunun yetkisini aştığına ilişkin itiraz derhal
ileri sürülmezse geçerli olmaz.
Hakem veya hakem kurulu, yukarıda belirtilen her iki hâlde de,
gecikmenin haklı sebebe dayandığı sonucuna varırsa, daha sonra ileri sürülen
itirazı kabul edebilir.
Hakem veya hakem kurulu, yetkisizlik itirazını, ön sorun şeklinde
inceler ve karara bağlar; yetkili
olduğuna karar verirse, tahkim yargılamasını sürdürür ve davayı karara
bağlar.
DÖRDÜNCÜ
BÖLÜM
Tahkim
Yargılama Usulü
Yargılama kurallarının belirlenmesi,
tarafların eşitliği ve temsili
MADDE 8.- Tasarının 8 inci maddesi Komisyonumuzca aynen kabul
edilmiştir.
Tahkim yeri
MADDE 9.- Tasarının 9 uncu maddesi Komisyonumuzca aynen kabul
edilmiştir.
Davanın açıldığı tarih, tahkim
süresi, kullanılan dil, dava ve cevap
dilekçesi, görev belgesi
MADDE 10.- Tasarının 10 uncu maddesi Komisyonumuzca aynen kabul
edilmiştir.
Duruşma ve yazılı yargılama, taraf olma niteliğini
kaybetme, taraflardan birinin yargılamaya katılmaması
MADDE 11.- Tasarının 11 inci maddesi Komisyonumuzca aynen kabul
edilmiştir.
Hakem veya hakem kurulunca
bilirkişi atanması, delillerin
toplanması, uyuşmazlığın esasına uygulanacak hukuk kuralları ve sulh
MADDE 12.- A) Hakem veya hakem
kurulu,
1. Belirlediği konular hakkında rapor vermek üzere bir veya birden çok
bilirkişi atanmasına;
2. Tarafların bilirkişiye gerekli açıklamaları yapmalarına, ilgili belge
ve bilgileri vermelerine;
3. Dava ile ilgili keşif yapılmasına
karar verebilir.
Aksi kararlaştırılmadıkça, taraflardan birinin istemi veya hakem ya da hakem kurulunun gerekli görmesi
üzerine bilirkişiler, yazılı veya sözlü raporlarını vermelerinden sonra
çağrılacakları duruşmaya katılırlar. Bu duruşmada taraflar, bilirkişilere soru
sorabilir ve uyuşmazlık konusunda kendi seçtikleri özel bilirkişileri
dinletebilirler.
B) Taraflar, delillerini hakem veya hakem kurulunca belirlenen süre
içinde verirler. Hakem veya hakem kurulu, delillerin toplanmasında asliye hukuk
mahkemesinden yardım isteyebilir. Bu takdirde mahkeme, Hukuk Usulü Muhakemeleri
Kanunu hükümlerini uygular.
C) Hakem veya hakem kurulu, taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine ve
onların uyuşmazlığın esasına uygulanmak üzere seçtikleri hukuk kurallarına göre
karar verir. Sözleşme hükümlerinin yorumunda ve tamamlanmasında bu hukuka
ilişkin ticarî örf ve âdetler ile ticarî teamüller de göz önüne alınır. Belirli
bir devletin hukukunun seçilmiş olması, aksi belirtilmedikçe, o devletin
kanunlar ihtilâfı kurallarının veya usul kurallarının değil, doğrudan doğruya
maddî hukukunun seçilmiş olduğu anlamına gelir.
Tarafların uyuşmazlığın esasına uygulanacak hukuk kurallarını
kararlaştırmamış olmaları hâlinde, hakem veya hakem kurulu, uyuşmazlık ile en
yakın bağlantı içinde olduğu sonucuna
vardığı devletin maddî hukuk kurallarına göre karar verir.
Hakem veya hakem kurulu, ancak tarafların açıkça yetkili kılmış olmaları
şartıyla hakkaniyet ve nasafet kurallarına göre veya dostane aracı olarak karar
verebilir.
D) Tahkim yargılaması sırasında taraflar uyuşmazlık konusunda sulh
olurlarsa, tahkim yargılamasına son verilir. Tarafların istemini uygun
bulan hakem veya hakem kurulunca sulh,
hakem kararı olarak tespit edilir.
Hakem
kurulunun karar verme usulü
ve tahkim yargılamasının sona ermesi
MADDE 13.- Tasarının 13 üncü maddesi Komisyonumuzca aynen kabul
edilmiştir.
Kararın şekli ve içeriği,
düzeltilmesi, yorumu ve
tamamlanması, yazılı
bildirimlerin alınması
MADDE 14.- A) Hakem
kararlarında,
1. Tarafların ve varsa temsilcileri ile vekillerinin ad ve soyadları,
unvanları ve adresleri,
2. Kararın dayandığı hukukî sebepler ile gerekçesi ve tazminata ilişkin
istemlerde hükmedilen tazminatın miktarı,
3. Tahkim yeri ve kararın tarihi,
4. Kararı veren hakem veya hakem kurulunun ad ve soyadları, imzaları ve
karşı oyları,
5. Karara karşı iptal davası
açılabileceği,
belirtilir.
Aksi kararlaştırılmadıkça, hakem veya hakem kurulu kısmî kararlar
verebilir.
Hakem kararı, hakem veya hakem kurulu başkanı tarafından taraflara
bildirilir.
Taraflar, giderini ödemek koşuluyla hakem kararının asliye hukuk
mahkemesine gönderilmesini isteyebilir. Bu durumda karar ve dava dosyası, hakem
veya hakem kurulu başkanı tarafından asliye hukuk mahkemesine sunulur ve
mahkemece kalemde saklanır.
B) Taraflardan her biri, hakem kararının kendisine bildirilmesinden
itibaren otuz gün içinde, karşı tarafa da bilgi vermek kaydıyla, hakem veya
hakem kuruluna başvurarak,
1. Hakem kararında bulunan hesap, yazı ve benzeri maddî hataların
düzeltilmesini,
2. Kararın tümünün veya bazı bölümlerinin yorumlanmasını ,
isteyebilir.
Karşı tarafın görüşünü alan hakem veya hakem kurulu, bu istemi haklı
bulursa, istem tarihinden itibaren otuz gün içinde kararındaki maddî hatayı
düzeltir veya kararın yorumunu yapar.
Hakem veya hakem kurulu, karardaki maddî hataları karar tarihini izleyen
otuz gün içinde kendiliğinden de düzeltebilir.
Taraflardan her biri, hakem kararının kendilerine bildirilmesinden
itibaren otuz gün içinde, karşı tarafa da bilgi vermek kaydıyla, yargılama
sırasında ileri sürülmüş olmasına rağmen karara bağlanmamış konularda
tamamlayıcı hakem kararı verilmesini isteyebilir. Hakem veya hakem kurulu,
istemi haklı bulursa, tamamlayıcı hakem kararını altmış gün içinde verir.
Düzeltme, yorum ve tamamlama kararları, taraflara bildirilir ve hakem
kararının bir parçasını oluşturur.
C) Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça herhangi bir yazılı bildirim,
bizzat gönderilene ya da gönderilenin yerleşim yerine, olağan oturma yerine, iş
yerine veya posta adresine teslim edildiği takdirde alınmış sayılır.
Gerekli araştırma yapılmasına rağmen yukarıdaki bildirim yerlerinden
hiçbirinin bulunamaması hâlinde, gönderilenin bilinen son yerleşim yerine, olağan
oturma yerine, iş yerine veya posta adresine taahhütlü mektupla veya teslim
teşebbüsünün belgelendiği herhangi bir başka vasıta ile gönderilen yazılı
bildirimler alınmış sayılır.
Yazılı bildirim, öngörülen şekillerde teslim edildiği tarihte alınmış
sayılır.
Bu fıkra hükümleri mahkemelerce yapılan tebligata uygulanmaz.
BEŞİNCİ
BÖLÜM
Hakem
Kararlarına Karşı Kanun Yolu
İptal davası ve hakem kararlarının icra
edilebilir hâle gelmesi
MADDE 15.- Tasarının 15 inci maddesi Komisyonumuzca aynen kabul
edilmiştir.
ALTINCI BÖLÜM
Tahkim
Giderleri
Hakem ücreti, yargılama giderleri, avans
yatırılması ve giderlerin ödenmesi
MADDE 16.- Tasarının 16 ncı maddesi Komisyonumuzca aynen kabul
edilmiştir.
YEDİNCİ
BÖLÜM
Son
Hükümler
Uygulanmayacak ve kaldırılan hükümler
MADDE 17.- Tasarının 17 nci maddesi Komisyonumuzca aynen kabul
edilmiştir.
GEÇİCİ MADDE 1.- Tasarının geçici maddesi Komisyonumuzca aynen kabul
edilmiştir.
Yürürlük
MADDE 18.- Tasarının 18 inci maddesi Komisyonumuzca aynen kabul
edilmiştir.
Yürütme
MADDE 19.- Tasarının 19 uncu maddesi Komisyonumuzca aynen kabul
edilmiştir.
SIRA SAYISININ SONU