SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNU
Kanun No. 5510 |
|
Kabul Tarihi : 31/5/2006 |
Amaç
MADDE 1- Bu Kanunun amacı, sosyal sigortalar ile genel sağlık sigortası bakımından
kişileri güvence altına almak; bu sigortalardan yararlanacak kişileri ve
sağlanacak hakları, bu haklardan yararlanma şartları ile finansman ve
karşılanma yöntemlerini belirlemek; sosyal sigortaların ve genel sağlık
sigortasının işleyişi ile ilgili usûl ve esasları düzenlemektir.
Kapsam
MADDE 2- Bu Kanun; sosyal sigortalar ile genel sağlık sigortasından yararlanacak
kişileri, işverenleri, sağlık hizmeti sunucularını, bu Kanunun uygulanması
bakımından gerçek kişiler ile her türlü kamu ve özel hukuk tüzel kişilerini ve
tüzel kişiliği olmayan diğer kurum ve kuruluşları kapsar.
Tanımlar
MADDE 3- Bu Kanunun uygulanmasında;
1) Bakanlık: Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığını,
2) Kurum: Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığını,
3) Sosyal sigortalar: Kısa ve uzun vadeli sigorta kollarını,
4) Kısa vadeli sigorta kolları: İş kazası ve meslek hastalığı, hastalık
ve analık sigortası kollarını,
5) Uzun vadeli sigorta kolları: Malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortası
kollarını,
6) Sigortalı: Kısa ve/veya uzun vadeli sigorta kolları bakımından adına
prim ödenmesi gereken veya kendi adına prim ödemesi gereken kişiyi,
7) Hak sahibi: Sigortalının veya sürekli iş göremezlik geliri ile
malûllük veya yaşlılık aylığı almakta olanların ölümü halinde, gelir veya aylık
bağlanmasına veya toptan ödeme yapılmasına hak kazanan eş, çocuk, ana ve
babasını,
8) Genel sağlık sigortası: Kişilerin öncelikle sağlıklarının
korunmasını, sağlık riskleri ile karşılaşmaları halinde ise oluşan harcamaların
finansmanını sağlayan sigortayı,
9) Genel sağlık sigortalısı: Bu Kanunun 60 ıncı maddesinde sayılan
kişileri,
10) Bakmakla yükümlü olduğu kişi: Genel sağlık sigortalısının, sigortalı
veya isteğe bağlı sigortalı sayılmayan, kendi sigortalılığı nedeniyle gelir
veya aylık bağlanmamış olan;
a) Eşini,
b) 18 yaşını, lise ve dengi öğrenim veya 5/6/1986 tarihli ve 3308 sayılı
Meslekî Eğitim Kanununda belirtilen aday çıraklık ve çıraklık eğitimi ile
işletmelerde meslekî eğitim görmesi halinde 20 yaşını, yüksek öğrenim görmesi
halinde 25 yaşını doldurmamış ve evli olmayan çocukları ile yaşına
bakılmaksızın bu Kanuna göre malûl olduğu tespit edilen evli olmayan
çocuklarını,
c) Geçiminin sigortalı tarafından sağlandığı Kurumca belirlenen
kriterlere göre tespit edilen ana ve babasını,
11) Hizmet akdi: 22/4/1926 tarihli ve 818 sayılı Borçlar Kanununda
tanımlanan hizmet akdini ve iş mevzuatında tanımlanan iş sözleşmesini veya
hizmet akdini,
12) Ücret: 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bendi
kapsamında sigortalı sayılanlara saatlik, günlük, haftalık, aylık veya yıllık
olarak para ile ödenen ve süreklilik niteliği taşıyan brüt tutarı,
13) Asgarî ücret: 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanunu gereğince
16 yaşından büyük işçiler için belirlenen bir aylık brüt ücreti,
14) Ay: Ücretleri; kamu idarelerinde her ayın 15'inde ödenen 4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri kapsamındaki sigortalılar için,
ayın 15'inden ertesi ayın 15'ine kadar geçen, diğer sigortalılar için ise ayın
1'i ilâ sonu arasında geçen ve otuz gün olarak değerlendirilen süreyi,
15) Yıl: Ücretleri; kamu idarelerinde her ayın 15'inde ödenen 4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri kapsamındaki sigortalılar için,
15 Ocak tarihinden ertesi yılın 15 Ocak tarihine kadar geçen, diğer
sigortalılar için ise 1 Ocak ilâ 31 Aralık tarihleri arasında geçen ve 360 gün
olarak değerlendirilen süreyi,
16) Gelir: İş kazası veya meslek hastalığı halinde sigortalıya veya
sigortalının ölümü halinde hak sahiplerine, yapılan sürekli ödemeyi,
17) Aylık: Malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarından yapılan sürekli
ödemeyi,
18) Ödeme dönemi: Bu Kanuna göre bağlanan gelir ve aylıkların, ödeme
tarihinden takip eden ödeme tarihine kadar geçen süreyi,
19) Tarımsal faaliyet: Kendi mülkünde, ortaklık veya kiralamak suretiyle
başkalarının mülkünde veya kamuya mahsus mahallerde; ekim, dikim, bakım,
üretme, yetiştirme ve ıslah yoluyla yahut doğrudan doğruya tabiattan istifade
etmek suretiyle bitki, orman, hayvan ve su ürünleri elde edilmesini ve/veya bu
ürünlerin yetiştiricileri tarafından; muhafazasını, taşınmasını veya
pazarlanmasını,
20) Kurum Sağlık Kurulu: Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti
sunucularının sağlık kurullarınca düzenlenecek raporlardaki teşhis ve bu
teşhise dayanak teşkil eden belgeleri incelemek suretiyle, çalışma gücü kaybı
ve meslekte kazanma gücü kaybı oranlarını belirlemeye yetkili hekimlerden
ve/veya diş hekimlerinden oluşan kurulları,
21) Kamu idaresi: 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi
ve Kontrol Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde
belirtilen idare ve kurumlar ile bunların ödenmiş sermayesinin % 50'sinden
fazlasına sahip oldukları ortaklıkları veya özel kanunlarına göre personel
çalıştıran diğer kamu kurumlarını,
22) Sağlık hizmeti: Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu
kişilere 63 üncü madde gereği finansmanı sağlanacak tıbbî ürün ve hizmetleri,
23) Kişiye yönelik koruyucu sağlık hizmeti: Kişilerin hastalıktan
korunması veya sağlıklı olma halinin sürdürülmesi amacıyla, kişiye yönelik
olarak finansmanı sağlanacak sağlık hizmetlerini,
24) Aile hekimi: Sağlık Bakanlığı tarafından aile hekimi olarak
yetkilendirilen ve Kurum ile sözleşme yapmış hekimleri,
25) Sağlık hizmeti sunucusu: Sağlık hizmetini sunan ve/veya üreten;
gerçek kişiler ile kamu ve özel hukuk tüzel kişilerini ve bunların tüzel
kişiliği olmayan şubelerini,
26) Katılım payı: Sağlık hizmetlerinden yararlanabilmek için, genel
sağlık sigortalısı veya bakmakla yükümlü olduğu kişiler tarafından ödenecek
tutarı,
27) Sığınmacı ve Vatansız: İçişleri Bakanlığı tarafından sığınmacı veya
vatansız olarak kabul edilen kişileri,
28) Peşin sermaye değeri: Kurumca, bu Kanunun ilgili maddelerinde
belirtilen giderlerin yaş, kesilme ihtimali ve Kurumca belirlenecek iskonto
oranı dikkate alınarak hesaplanan tutarı,
29) Güncelleme katsayısı: 4 üncü madde kapsamında sigortalı
sayılanların, her yılın Kasım ayına ait kanunî süresi içinde verilen
belgelerindeki prim tahakkukları üzerinden bulunacak ortalama prime esas günlük
kazancın, bir önceki yılın aynı ayına ait ortalama prime esas günlük kazanca
göre değişim oranı ile her yılın Aralık ayına göre Türkiye İstatistik Kurumu
tarafından açıklanan en son temel yıllı tüketici fiyatları genel indeksindeki değişim
oranının toplamının yarısına (1) tam sayısının ilave edilmesi sonucunda bulunan
değeri,
ifade eder.
İKİNCİ
KISIM
Sosyal
Sigorta Hükümleri
BİRİNCİ BÖLÜM
Sigortalı sayılanlar
MADDE 4- Bu Kanunun kısa ve uzun vadeli sigorta kolları uygulaması bakımından;
a) Hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından
çalıştırılanlar,
b) Köy ve mahalle muhtarları, hizmet akdine bağlı olmaksızın kendi adına
ve hesabına bağımsız çalışanlardan ise;
1) Ticarî kazanç veya serbest meslek kazancı nedeniyle gerçek veya basit
usûlde gelir vergisi mükellefi olanlar,
2) Gelir vergisinden muaf olup, esnaf ve sanatkâr sicili ile birlikte
kanunla kurulan meslek odalarına usûlüne uygun olarak kayıtlı olanlar,
3) Anonim şirketlerin kurucu ortakları ve/veya yönetim kurulu üyesi olan
ortakları, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortakları,
diğer şirket ve donatma iştiraklerinin ise tüm ortakları,
4) Tarımsal faaliyette bulunanlar,
c) Kamu idarelerinde;
1) (a) bendine tâbi olmayanlardan, kadro ve pozisyonlarda sürekli olarak
çalışıp, ilgili kanunlarında (a) bendi kapsamına girenler gibi sigortalı olması
öngörülmemiş olanlar,
2) (a) ve (b) bentlerine tâbi olmayanlardan, sözleşmeli olarak çalışıp
ilgili kanunlarında (a) bendi kapsamına girenler gibi sigortalı olması
öngörülmemiş olanlar ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 86 ncı maddesi
uyarınca açıktan vekil atananlar,
sigortalı sayılırlar.
Birinci fıkranın (a) bendi gereği sigortalı sayılanlara ilişkin
hükümler;
a) İşçi sendikalarının yönetim kurullarına seçilenler,
b) Bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılan; film, tiyatro,
sahne, gösteri, ses ve saz sanatçıları ile müzik, resim, heykel, dekoratif ve
benzeri diğer uğraşları içine alan bütün güzel sanat kollarında çalışanlardan,
düşünürlerden ve yazarlardan hizmet akdi ile çalışanlar,
c) Mütekabiliyet esasına dayalı olarak uluslararası sosyal güvenlik
sözleşmesi yapılmış ülke uyruğunda olanlar hariç olmak üzere, yabancı uyruklu
kişilerden hizmet akdi ile çalışanlar,
d) 2/7/1941 tarihli ve 4081 sayılı Çiftçi Mallarının Korunması Hakkında
Kanuna göre çalıştırılanlar,
e) 24/4/1930 tarihli ve 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanununda
belirtilen umumî kadınlar,
f) Milli Eğitim Bakanlığı tarafından düzenlenen kurslarda usta öğretici
olarak çalıştırılanlar, kamu idarelerinde ders ücreti karşılığı görev
verilenler ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4 üncü maddesinin (C)
bendi kapsamında çalıştırılanlar,
hakkında da uygulanır.
Birinci fıkranın (c) bendi gereği sigortalı sayılanlara ilişkin
hükümler;
a) Kuruluş ve personel kanunları veya diğer kanunlar gereğince seçimle
veya atama yoluyla kamu idarelerinde göreve gelenlerden; bu görevleri sebebiyle
kendilerine ilgili kanunlarında Devlet memurları gibi emeklilik hakkı tanınmış
olanlardan hizmet akdi ile çalışmayanlar,
b) Cumhurbaşkanı, Başbakan, bakanlar, Türkiye Büyük Millet Meclisi
üyeleri, belediye başkanları, il daimi komisyonu üyeleri,
c) Birinci fıkranın (c) bendi kapsamında iken, bu kapsamdaki kişilerin
kurduğu sendikaların veya sendika konfederasyonlarının yönetim kurullarına
seçilenler,
d) Harp okulları ile fakülte ve yüksek okullarda, Türk Silâhlı
Kuvvetleri hesabına okuyan veya kendi hesabına okumakta iken askerî öğrenci
olanlar ile astsubay meslek yüksek okulları ve astsubay naspedilmek üzere temel
askerlik eğitimine tâbi tutulan adaylar ile fakültelerde veya meslek yüksek
okullarında kendi hesabına okuduktan sonra veya askerlik hizmetini müteakip
subaylığa veya astsubaylığa geçirilenlerin, okullarda geçen normal eğitim
süreleri,
e) Polis Akademisi ile fakülte ve yüksek okullarda, Emniyet Genel
Müdürlüğü hesabına okuyan veya kendi hesabına okumakta iken Emniyet Genel
Müdürlüğü hesabına okumaya devam eden öğrenciler ile fakültelerde veya meslek
yüksek okullarında kendi hesabına okuduktan sonra komiser yardımcılığına veya
polisliğe geçirilenlerin, okullarda geçen normal eğitim süreleri,
hakkında da uygulanır.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar Kurum tarafından
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Bazı sigorta kollarının
uygulanacağı sigortalılar
MADDE 5- Kısa ve uzun vadeli sigorta kolları bakımından aşağıda sayılan kişiler
hakkında uygulanacak sigorta kolları şunlardır:
a) Hizmet akdi ile çalışmamakla birlikte, ceza infaz kurumları ile
tutukevleri bünyesinde oluşturulan tesis, atölye ve benzeri ünitelerde
çalıştırılan hükümlü ve tutuklular hakkında, iş kazası ve meslek hastalığı ile
analık sigortası uygulanır ve bunlar, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a)
bendi kapsamında sigortalı sayılırlar.
b) Hizmet akdi ile çalışmamakla birlikte 5/6/1986 tarihli ve 3308 sayılı Meslekî Eğitim Kanununda belirtilen aday çırak, çırak ve işletmelerde meslekî eğitim gören öğrenciler hakkında iş kazası, meslek hastalığı ve hastalık sigortası; meslek liselerinde okumakta iken veya yüksek öğrenimleri sırasında zorunlu staja tâbi tutulan öğrenciler hakkında ise iş kazası ve meslek hastalığı sigortası uygulanır ve bu bentte sayılanlar, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılırlar.
c) Harp malûlleri ile 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele
Kanunu, 3/11/1980 tarihli ve 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması
Hakkında Kanuna göre aylıkları hesaplanarak ödenen veya asayiş ve güvenliğin
sağlanması ile ilgili kanunlara göre vazife malûllüğü aylığı bağlanmış
olanlardan, bu Kanuna tâbi sigortalı olarak çalışanlar hakkında aylıkları
kesilmeksizin kısa vadeli sigorta kolları uygulanır. Ancak bunlar hakkında,
uzun vadeli sigorta kollarına tâbi olmayı istemeleri halinde, bu isteklerini
Kuruma bildirdikleri tarihi takip eden ay başından itibaren, uzun vadeli
sigorta kolları uygulanır.
d) Sosyal güvenlik destek primine tâbi olanlar hakkında, sadece iş
kazası ve meslek hastalığı sigortası hükümleri uygulanır.
e) Türkiye İş Kurumu tarafından düzenlenen meslek edindirme, geliştirme
ve değiştirme eğitimine katılan kursiyerler, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının
(a) bendi kapsamında sigortalı sayılırlar ve bunlar hakkında iş kazası ve
meslek hastalığı sigortası hükümleri uygulanır.
f) 25/8/1999 tarihli ve 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu gereğince
işsizlik ödeneğinden yararlandırılan kişilere, işsizlik ödeneğinin hak edildiği
süre içinde, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı
sayılarak uzun vadeli sigorta kolları uygulanır.
Sigortalı sayılmayanlar
MADDE 6- Bu Kanunun kısa ve uzun vadeli sigorta kolları hükümlerinin
uygulanmasında;
a) İşverenin işyerinde ücretsiz çalışan eşi,
b) Aynı konutta birlikte yaşayan ve üçüncü derece dahil bu dereceye
kadar hısımlar arasında ve aralarına dışardan başka kimse katılmaksızın,
yaşadıkları konut içinde yapılan işlerde çalışanlar,
c) Ev hizmetlerinde süreksiz olarak çalışanlar ile ev hizmetlerinde
hizmet akdi ile sürekli çalışmasına rağmen, haftalık çalışma sürelerinin 4857
sayılı İş Kanununda belirtilen sürelerden az olması nedeniyle, aylık kazançları
prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz katından az olanlar,
d) Askerlik hizmetlerini er ve erbaş olarak
yapmakta olanlar ile yedek subay okulu öğrencileri,
e) Yabancı bir ülkede kurulu herhangi bir kuruluş tarafından ve o
kuruluş adına ve hesabına Türkiye'ye bir iş için gönderilen ve yabancı ülkede
sosyal sigortaya tâbi olduğunu belgeleyen kişiler ile Türkiye'de kendi adına ve
hesabına bağımsız çalışanlardan, yurt dışında ikamet eden ve o ülke sosyal
güvenlik mevzuatına tâbi olanlar,
f) Resmî meslek ve sanat okulları ile yetkili resmî makamların izniyle
kurulan meslek veya sanat okullarında ve yüksek okullarda fiilen normal eğitim
süreleri içinde yapılan, tatbikî mahiyetteki yapım ve üretim işlerinde çalışan
öğrenciler,
g) Sağlık hizmet sunucuları tarafından işe alıştırılmakta olan veya rehabilite
edilen, hasta veya malûller,
h) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) ve (c) bentleri gereği
sigortalı sayılması gereken işlerde çalışmakla birlikte, 18 yaşını doldurmamış
olanlar,
ı) Kamu idareleri hariç olmak üzere, tarım işlerinde veya orman işlerinde
hizmet akdiyle süreksiz işlerde çalışanlar ile tarımda kendi adına ve hesabına
bağımsız çalışanlardan; tarımsal faaliyette bulunan ve yıllık tarımsal faaliyet
gelirlerinden, bu faaliyete ilişkin masraflar düşüldükten sonra kalan tutarın
aylık ortalamasının, bu Kanunda tanımlanan prime esas günlük kazanç alt
sınırının otuz katından az olduğunu belgeleyenler,
j) Niteliği itibarıyla bir kişinin bir gün içinde yapabileceği işlerde,
yevmiyeli olarak çalışanlar,
k) Kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan gelir vergisinden muaf
olup, esnaf ve sanatkâr siciliyle birlikte kanunla kurulu meslek odalarına
usûlüne uygun olarak kayıtlı olanlardan, aylık faaliyet gelirlerinden bu
faaliyetine ilişkin masraflar düşüldükten sonra kalan tutarı, prime esas günlük
kazanç alt sınırının otuz katından az olduğunu belgeleyenler,
l) Kamu idarelerinin dış temsilciliklerinde istihdam edilen ve
temsilciliğin bulunduğu ülkede sürekli ikamet izni veya bu devletin
vatandaşlığını da haiz bulunan Türk uyruklu sözleşmeli personelden, bulunduğu
ülkenin sosyal güvenlik kurumunda sigortalı olduğunu belgeleyenler ile kamu
idarelerinin dış temsilciliklerinde istihdam edilen sözleşmeli personelin
uluslararası sosyal güvenlik sözleşmeleri çerçevesinde ve temsilciliğin
bulunduğu ülkenin kamu düzeninin zorunlu kıldığı hallerde, işverenleri
tarafından bulunulan ülkede sosyal sigorta kapsamında sigortalı yapılanlar,
4 üncü ve 5 inci maddelere göre sigortalı sayılmaz.
(h) bendinin uygulanmasıyla ilgili olarak, bir meslek veya sanat okulunu
bitirenlerden, 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu hükümlerine
göre mahkemece ergin kılınmak suretiyle, öğrenimleriyle ilgili görevlerde
çalışanlar hakkında 18 yaşın bitirilmiş olması şartı aranmaz.
Birinci fıkranın (ı) bendinin uygulanmasında, Türkiye Ziraat Odaları
Birliğinin görüşü alınır.
Bu maddenin uygulamasına ilişkin usûl ve esaslar, Kurum tarafından
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Sigortalılığın başlangıcı
MADDE 7- Sigorta hak ve yükümlülükleri 4 üncü maddenin birinci fıkrasının;
a) (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar için çalışmaya, meslekî
eğitime veya zorunlu staja başladıkları tarihten,
b) (b) bendi kapsamında sigortalı sayılanlardan, gelir vergisi mükellefi
olanların gelir vergisi mükellefiyetinin başladığı tarihten; şirket
ortaklarının şirket ortaklıklarının tescil edildiği tarihten; gelir vergisinden
muaf olanların ise esnaf ve sanatkâr sicili ile birlikte kanunla kurulu meslek
kuruluşlarına usûlüne uygun kayıtlı oldukları tarihten; tarımda kendi adına ve
hesabına bağımsız çalışanlar için tarımsal faaliyetlerinin kanunla kurulu
ilgili meslek kuruluşlarınca tescil edildiği tarihten; köy ve mahalle
muhtarları için seçildikleri tarihten,
c) (c) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar için, göreve başladıkları
veya okullarında eğitime başladıkları tarihten,
itibaren başlar.
Birinci fıkranın (b) bendinin uygulanmasında, gelir vergisinden muaf
olanlar ile tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanların kayıt ve
tescil işlemleri ile ilgili olarak kanunla kurulmuş ilgili meslek
kuruluşlarının görüşleri alınır.
Sigortalı bildirimi ve tescili
MADDE 8- İşverenler, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında
sigortalı sayılan kişileri, 7 nci maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde
belirtilen sigortalılık başlangıcından önce, sigortalı işe giriş bildirgesi ile
Kuruma bildirmekle yükümlüdür. Ancak işveren tarafından sigortalı işe giriş
bildirgesi;
a) İnşaat işyerlerinde işe başlatılacak sigortalılar için, en geç
çalışmaya başlatıldığı gün Kuruma verilmesi halinde,
b)Yabancı ülkelere sefer yapan ulaştırma araçlarına sefer esnasında
alınarak çalıştırılanlar ile Kuruma ilk defa işyeri bildirgesi verilecek
işyerlerinde; ilk defa sigortalı çalıştırmaya başlanılan tarihten itibaren bir
ay içinde çalışmaya başlayan sigortalılar için, çalışmaya başladıkları tarihten
itibaren en geç söz konusu bir aylık sürenin dolduğu tarihe kadar, Kuruma
verilmesi halinde,
c) Kamu idarelerince yurt dışı görevde çalışmak üzere işe alınanların,
işten ayrılmış olsalar dahi, çalışmaya başladıkları tarihten itibaren üç ay
içinde, Kuruma verilmesi halinde,
sigortalılık başlangıcından önce bildirilmiş sayılır.
Sigortalılar, çalışmaya başladıkları tarihten itibaren en geç bir ay
içinde, sigortalı olarak çalışmaya başladıklarını Kuruma bildirirler. Ancak,
sigortalının kendini bildirmemesi, sigortalı aleyhine delil teşkil etmez.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı
sayılan kişiler için; 7 nci maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen
sigortalılık başlangıcından itibaren kendi mevzuatlarına göre kayıt veya
tescili yapan ilgili kurum, kuruluş ve birlikler veya vergi daireleri sigortalı
işe giriş bildirgesi düzenleyerek, en geç onbeş gün içinde Kuruma vermekle
yükümlüdür. Kurum bu bildirimden itibaren bir ay içinde tescili yapılan
kişilere, sigortalılık hak ve yükümlülüklerinin başladığını bildirir.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendi
gereği sigortalı sayılanlar ise, sigortalı işe giriş bildirgesini, 7 nci
maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen sigortalılık başlangıcından
itibaren, doksan gün içinde Kuruma vermekle yükümlüdürler.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı
sayılan kişileri çalıştıracak işverenler, çalıştırmaya başlattıkları kişileri,
7 nci maddenin birinci fıkrasının (c) bendinde belirtilen sigortalılık
başlangıcından itibaren, onbeş gün içinde sigortalı işe giriş bildirgesi ile
Kuruma bildirmekle yükümlüdürler.
5 inci maddenin (f) bendi kapsamında sigortalı sayılan kişiler için
Türkiye İş Kurumu, işsizlik ödeneğinin fiilen ödenmeye başlandığı tarihten
itibaren bir ay içinde, sigortalı işe giriş bildirgesini Kuruma bildirmekle
yükümlüdür.
Kamu idareleri ile bankalar, Kurumca sağlanacak elektronik altyapıdan
yararlanmak suretiyle, Kurumca belirlenecek işlemlerde, işlem yaptığı kişilerin
sigortalılık bakımından tescilli olup olmadığını kontrol etmek ve sigortasız
olduğunu tespit ettiği kişileri, Kuruma bildirmekle yükümlüdürler.
Bu maddenin ikinci ve beşinci fıkraları hariç olmak üzere, diğer
fıkralarında belirtilen yükümlülükleri yerine getirmeyen ilgililer hakkında,
102 nci madde hükümlerine göre idarî para cezası uygulanır.
Sigortalı işe giriş bildirgesinin şekli ve içeriği, bildirgenin verilme
yöntemleri ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usûl ve esaslar, Kurum
tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Sigortalılığın sona ermesi
MADDE 9- Kısa ve uzun vadeli sigorta kolları bakımından sigortalılık;
a) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki
sigortalıların, hizmet akdinin sona erdiği tarihten,
b) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki
sigortalıların;
1) Gelir vergisi mükellefi olanlar için, mükellefiyetlerini gerektiren
faaliyetlerine son verdikleri tarihten,
2) Gelir vergisinden muaf olanlar için, esnaf ve sanatkâr sicili ile
birlikte kanunla kurulu meslek odalarındaki üye kayıtlarının silinmesi gereken
veya 6 ncı maddenin birinci fıkrasının (k) bendi kapsamına girdiği tarihten,
3) Şirket ve donatma iştiraki ortağı olanlar için, tâbi oldukları
mevzuata göre şirketle ve donatma iştiraki ile ilgilerinin kesildiği tarihten,
4) Şirket ortağı olanlar için, şirketin iflâsına veya tasfiyesine karar
verildiği veya münfesih sayıldığı tarihten,
5) Tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlar için, tarımsal
faaliyetlerinin sona erdiği veya 6 ncı maddenin birinci fıkrasının (ı) bendi
kapsamına girdiği tarihten,
6) Köy ve mahalle muhtarlarının, muhtarlık görevlerinin sona erdiği
tarihten,
7) Herhangi bir yabancı ülkede ikamet eden ve o ülke mevzuatı kapsamında
sigortalı olarak çalışmaya başladığı veya ikamet esasına bağlı olarak, o ülke
sosyal güvenlik sistemine dahil olduğu tarihten,
8) İflâsına karar verilmiş olan veya tasfiye halindeki özel işletmeler
ile şirketlerin ortaklarından hizmet akdi ile çalışanların, çalışmaya başladığı
tarihten,
9) Köy ve mahalle muhtarlarından; kendi adına ve hesabına bağımsız
çalışmasından dolayı gelir vergisi mükellefiyeti bulunanlar hariç, aynı zamanda hizmet akdi ile
çalışanların çalışmaya başladığı tarihten,
10) Gelir vergisinden muaf olan, ancak esnaf ve sanatkârlar sicili ile
birlikte kanunla kurulu meslek kuruluşlarındaki kayıtlara istinaden bu Kanunun
4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı
sayılanlardan, bu sigortalılıklarının devamı sırasında, hizmet akdi ile
çalışanların çalışmaya başladığı tarihten,
c) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı
sayılanların;
1) Ölüm halinde veya aylık bağlanmasını gerektiren hallerde, bu tarihi
takip eden ayın ilk gününden,
2) Diğer hallerde ise görevden ayrıldıkları tarihten,
d) 5 inci madde gereği bazı sigorta kollarına tâbi tutulanların,
sigortalı sayılmalarını gerektiren halin sona erdiği tarihten,
e) 6 ncı maddenin birinci fıkrasının (l) bendi kapsamında olanlardan,
çalışmakta iken bulunduğu ülkenin sosyal güvenlik kurumu ile
irtibatlandırılanlar ile uluslararası sosyal güvenlik sözleşmeleri
çerçevesinde, seçimini bu yönde kullananlar için sigortalandıkları tarihten,
itibaren sona erer.
Ancak, hastalık ve analık hükümlerinin uygulanmasında sigortalılık;
a) İlgili kanunlar gereği sigortalının ücretsiz izinli olması, greve
iştirak etmesi veya işverenin lokavt yapması hallerinde, bu hallerin sona
ermesini,
b) Diğer hallerde ise birinci fıkrada belirtilen tarihleri,
takip eden onuncu günden başlanarak yitirilmiş sayılır.
Birinci fıkranın (a), (c) ve (d) bentlerine göre sigortalılığı sona
erenlerin durumları işverenleri tarafından, (b) bendinde belirtilen şekillerde
sona erenlerin durumları ise kendileri ve sözü edilen bentte belirtilen
faaliyetin sona erme halinin bildirildiği kuruluşlar veya vergi daireleri
tarafından, en geç on gün içinde Kuruma bildirilir. Bu kişilerin meslek
kuruluşlarına ya da vergi dairelerine olan yükümlülüklerini yerine getirmemiş
olmaları, sigortalılığın sona ermesine ilişkin belge ya da bilginin verilmesine
engel teşkil etmez.
Birinci fıkranın (e) bendine göre sigortalılığı sona erenler ile 8 inci
maddenin birinci fıkrasının (c) bendine göre bildirimi yapılan sigortalıların,
sigortalılığının sona ermesine ilişkin bildirimleri, üç ay içinde Kuruma
yapılır.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar, Kurum tarafından
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Sigortalıların işleri nedeniyle
geçici olarak yurt dışında bulunmaları
MADDE 10- 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde sayılan sigortalıların
işverenleri tarafından geçici görevle yurt dışına gönderilmeleri, (c) bendinde
sayılan sigortalıların mevzuatlarında belirtilen usûle uygun olarak yurt dışına
gönderilmeleri veya (b) bendinde sayılanların sigortalılığa esas çalışması
nedeniyle yurt dışında bulunmaları halinde, bu görevleri yaptıkları sürece,
sigortalıların ve işverenlerin sosyal sigortaya ilişkin hak ve yükümlülükleri
devam eder.
Sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmayan ülkelerde iş üstlenen
işverenlerce çalıştırılmak üzere bu ülkelere götürülen Türk işçileri de bu
Kanunun uygulanmasında geçici görevle yurt dışına gönderilmiş sayılır.
İşyerleri ve İşverenlere İlişkin Hükümler
İşyeri, işyerinin bildirilmesi,
devri, intikali ve nakli
MADDE 11- İşyeri, sigortalı sayılanların maddî olan ve olmayan unsurlar ile
birlikte işlerini yaptıkları yerlerdir.
İşyerinde üretilen mal veya verilen hizmet ile nitelik yönünden
bağlılığı bulunan ve aynı yönetim altında örgütlenen işyerine bağlı yerler,
dinlenme, çocuk emzirme, yemek, uyku, yıkanma, muayene ve bakım, beden veya
meslek eğitimi yerleri, avlu ve büro gibi diğer eklentiler ile araçlar da
işyerinden sayılır.
İşveren, örneği Kurumca hazırlanacak işyeri bildirgesini en geç
sigortalı çalıştırmaya başladığı tarihte, Kuruma vermekle yükümlüdür. Şirket kuruluşu
aşamasında, çalıştıracağı sigortalı sayısını ve bunların işe başlama tarihini,
ticaret sicili memurluklarına bildiren işverenlerin, bu bildirimleri Kuruma
yapılmış sayılır. Ticaret sicili memurlukları, kendilerine yapılan bu bildirimi
en geç on gün içinde Kuruma bildirmek zorundadır.
29/6/1956 tarihli ve 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine tâbi
şirketlerin nevilerinin değişmesi, birleşmesi veya diğer bir şirkete katılması
durumunda, bu hususların ticaret siciline tesciline ilişkin ilân tarihini; adi
şirketlerde şirkete yeni ortak alınması durumunda ise en geç yeni ortağın
alındığı tarihi takip eden on gün içinde, işyeri bildirgesi ile Kuruma
bildirilmek zorundadır.
İşyerinin faaliyette bulunduğu adresten başka bir ildeki adrese
nakledilmesi, sigortalı çalıştırılan bir işin veya işyerinin başka bir işverene
devredilmesi veya intikal etmesi halinde, işyerinin nakledildiği, yeni
işverenin işi veya işyerini devraldığı tarihi takip eden on gün içinde,
işyerinin miras yoluyla intikali halinde ise mirasçıları, ölüm tarihinden
itibaren en geç üç ay içinde, işyeri bildirgesini Kuruma vermekle yükümlüdür.
İşyerinin aynı il sınırları içinde Kurumun diğer bir ünitesinin görev alanına
giren başka bir adrese nakledilmesi halinde, adres değişikliğinin yazı ile
bildirilmesi yeterlidir. Bu işlerde çalışan sigortalıların, sigorta hak ve
yükümlülükleri devam eder.
Valilikler, belediyeler ve ruhsat vermeye yetkili diğer kamu ve özel
hukuk tüzel kişileri, yapı ruhsatı ve diğer tüm ruhsat veya ruhsat niteliği
taşıyan işlemlerine ilişkin bilgi ve belgeler ile varsa bunların verilmesine
esas olan istihdama ilişkin bilgileri, verildiği tarihten itibaren bir ay
içinde Kuruma bildirmekle yükümlüdürler.
Bu maddede belirtilen yükümlülükleri yerine getirmeyenler hakkında, 102
nci maddenin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca idarî para cezası uygulanır.
İdarî para cezası uygulanması, bu yükümlülüklerin yerine getirilmesine engel
teşkil etmez.
Alt işveren, asıl işverenin işyerinde çalıştırdığı sigortalıları,
işverenle aralarında yaptıkları sözleşmenin ibrazı kaydıyla, Kurumdan alacağı
özel bir numara ile asıl işverenin kayıtlı olduğu dosyadan bildirir.
İşyeri bildirgesinin verilmemesi veya geç verilmesi, bu Kanunda belirtilen
hak ve yükümlülükleri ortadan kaldırmaz. İşyeri bildirgesinin şekli ve içeriği
ile bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar Kurum tarafından
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
İşveren, işveren vekili, geçici
iş ilişkisi kurulan işveren ve alt işveren
MADDE 12- 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentlerine göre sigortalı
sayılan kişileri çalıştıran gerçek veya tüzel kişiler ile tüzel kişiliği
olmayan kurum ve kuruluşlar işverendir.
İşveren adına ve hesabına, işin veya görülen hizmetin bütününün yönetim
görevini yapan kimse, işveren vekilidir. Bu Kanunda geçen işveren deyimi,
işveren vekilini de kapsar. İşveren vekili ve 4857 sayılı İş Kanununda
tanımlanan geçici iş ilişkisi kurulan işveren, bu Kanunda belirtilen
yükümlülüklerinden dolayı işveren ile birlikte müştereken ve müteselsilen
sorumludur.
4 üncü maddenin ikinci fıkrasının (a) bendine tâbi olanlar hakkında,
işverenlerin bu Kanunda belirtilen yükümlülükleri, bunları çalıştıran işçi
sendikaları veya işveren tarafından; 4 üncü maddenin üçüncü fıkrasına tâbi
olanlar hakkında, işverenlerin bu Kanunda belirtilen yükümlülükleri, bunları
çalıştıran kamu idareleri veya eğitim gördükleri okullar tarafından yerine
getirilir.
2/7/1941 tarihli ve 4081 sayılı Çiftçi Mallarının Korunması Hakkında
Kanuna göre çalıştırılanlar hakkında, işverenlerin bu Kanunda belirtilen
yükümlülükleri, bunları çalıştırmaya yetkili makam tarafından yerine getirilir.
Ceza infaz kurumları ile tutukevleri bünyesinde oluşturulan tesis,
atölye ve benzeri ünitelerde çalıştırılan hükümlü ve tutukluların işvereni,
Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İş Yurtları Kurumu, işveren vekilleri ise
Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İş Yurtları Kurumunun sorumlu müdür ve
amirleridir.
Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin
bir işte veya bir işin bölüm veya eklentilerinde, iş alan ve bu iş için
görevlendirdiği sigortalıları çalıştıran üçüncü kişiye alt işveren denir.
Sigortalılar, üçüncü bir kişinin aracılığı ile işe girmiş ve bunlarla sözleşme
yapmış olsalar dahi, asıl işveren, bu Kanunun işverene yüklediği
yükümlülüklerden dolayı alt işveren ile birlikte sorumludur.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
İş kazasının tanımı,
bildirilmesi ve soruşturulması
MADDE 13- İş kazası;
a) Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada,
b) İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle veya görevi
nedeniyle, sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte
olduğu iş veya çalışma konusu nedeniyle işyeri dışında,
c) Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri
dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen
zamanlarda,
d) Emziren kadın sigortalının, çocuğuna süt vermek için ayrılan
zamanlarda,
e) Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere
gidiş gelişi sırasında,
meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen
özüre uğratan olaydır.
İş kazasının 4 üncü maddenin birinci fıkrasının;
a) (a) bendi ile 5 inci madde kapsamında bulunan sigortalılar bakımından
bunları çalıştıran işveren tarafından, o yer yetkili kolluk kuvvetlerine derhal
ve Kuruma da en geç kazadan sonraki üç işgünü içinde,
b) (b) bendi kapsamında bulunan sigortalı bakımından kendisi tarafından,
bir ayı geçmemek şartıyla rahatsızlığının bildirim yapmaya engel olmadığı
günden sonra üç işgünü içinde,
c) (c) bendi kapsamında bulunan sigortalılar bakımından, bunları
çalıştıran işveren tarafından, o yer yetkili kolluk kuvvetlerine veya kendi
mevzuatlarına göre yetkili mercilere derhal ve
Kuruma da en geç kazadan sonraki üç işgünü içinde,
iş kazası ve meslek hastalığı bildirgesinin doğrudan ya da taahhütlü
posta ile Kuruma bildirilmesi zorunludur. Bu fıkranın (a) ve (c) bentlerinde
belirtilen süre, iş kazasının işverenin kontrolü dışındaki yerlerde meydana
gelmesi halinde, iş kazasının öğrenildiği tarihten itibaren başlar.
Kuruma bildirilen olayın iş kazası sayılıp sayılmayacağı hakkında bir
karara varılabilmesi için gerektiğinde, Kurumun denetim ve kontrol ile
yetkilendirilen memurları tarafından veya Bakanlık iş müfettişleri vasıtasıyla
soruşturma yapılabilir. Bu soruşturma sonunda yazılı olarak bildirilen
hususların gerçeğe uymadığı ve olayın iş kazası olmadığı anlaşılırsa, Kurumca
bu olay için yersiz olarak yapılmış bulunan ödemeler, ödemenin yapıldığı
tarihten itibaren gerçeğe aykırı bildirimde bulunanlardan, 96 ncı madde hükmüne
göre tahsil edilir.
İş kazası ve meslek hastalığı bildirgesinin şekli ve içeriği, verilme
usûlü ile bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar, Kurum tarafından
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Meslek hastalığının tanımı,
bildirilmesi ve soruşturulması
MADDE 14- Meslek hastalığı, sigortalının çalıştığı veya yaptığı işin niteliğinden
dolayı tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı
geçici veya sürekli hastalık, bedensel veya ruhsal özürlülük halleridir.
Sigortalının çalıştığı işten dolayı meslek hastalığına tutulduğunun;
a) Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmet sunucuları tarafından usûlüne
uygun olarak düzenlenen sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgelerin
incelenmesi,
b) Kurumca gerekli görüldüğü hallerde, işyerindeki çalışma şartlarını ve buna bağlı tıbbî sonuçlarını ortaya koyan denetim raporları ve gerekli diğer belgelerin incelenmesi,
sonucu Kurum Sağlık Kurulu tarafından tespit edilmesi zorunludur.
Meslek hastalığı, işten ayrıldıktan sonra meydana çıkmış ve sigortalı
olarak çalıştığı işten kaynaklanmış ise, sigortalının bu Kanunla sağlanan
haklardan yararlanabilmesi için, eski işinden fiilen ayrılmasıyla hastalığın
meydana çıkması arasında bu hastalık için Kurum tarafından çıkarılacak
yönetmelikte belirtilen süreden daha uzun bir zamanın geçmemiş olması şarttır.
Bu durumdaki kişiler, gerekli belgelerle Kuruma müracaat edebilirler. Herhangi
bir meslek hastalığının klinik ve laboratuvar bulgularıyla belirlendiği ve
meslek hastalığına yol açan etkenin işyerindeki inceleme sonunda tespit
edildiği hallerde, meslek hastalıkları listesindeki yükümlülük süresi aşılmış
olsa bile, söz konusu hastalık Kurumun veya ilgilinin başvurusu üzerine Sosyal
Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunun onayı ile meslek hastalığı sayılabilir.
Meslek hastalığının 4 üncü maddenin birinci fıkrasının;
a) (a) ve (c) bentleri ile 5 inci madde kapsamında bulunan sigortalılar
bakımından, sigortalının meslek hastalığına tutulduğunu öğrenen veya bu durum
kendisine bildirilen işveren tarafından,
b) (b) bendi kapsamındaki sigortalı bakımından ise kendisi tarafından,
bu durumun öğrenildiği günden başlayarak üç işgünü içinde, iş kazası ve
meslek hastalığı bildirgesi ile Kuruma bildirilmesi zorunludur. Bu yükümlülüğü
yerine getirmeyen veya yazılı olarak bildirilen hususları kasten eksik ya da
yanlış bildiren işverene veya 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi
kapsamındaki sigortalıya, Kurumca bu durum için yapılmış bulunan masraflar ile
ödenmişse geçici iş göremezlik ödenekleri rücû edilir.
Meslek hastalığı ile ilgili bildirimler üzerine gerekli soruşturmalar,
Kurumun denetim ve kontrol ile yetkilendirilen memurları tarafından veya
Bakanlık iş müfettişleri vasıtasıyla yaptırılabilir.
Hangi hallerin meslek hastalığı sayılacağı, iş kazası ve meslek
hastalığı bildirgesinin şekli ve içeriği, verilme usûlü ile bu maddenin
uygulanmasına ilişkin diğer usûl ve esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak
yönetmelikte düzenlenir. Yönetmelikte belirlenmiş hastalıklar dışında herhangi
bir hastalığın meslek hastalığı sayılıp sayılmaması hususunda çıkabilecek
uyuşmazlıklar, Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca karara bağlanır.
Hastalık ve analık hali
MADDE 15- Sigortalının, iş kazası ve meslek hastalığı dışında kalan ve iş
göremezliğine neden olan rahatsızlıklar, hastalık halidir.
Sigortalı kadının veya sigortalı erkeğin sigortalı olmayan eşinin
gebeliğinin başladığı tarihten itibaren doğumdan sonraki ilk sekiz haftalık,
çoğul gebelik halinde ise ilk on haftalık süreye kadar olan gebelik ve analık
haliyle ilgili rahatsızlık ve özürlülük halleri analık hali kabul edilir.
İş kazası, meslek hastalığı,
hastalık ve analık hallerinde sağlanan haklar
MADDE 16- İş kazası veya meslek hastalığı halleri nedeniyle sağlanan haklar
şunlardır:
a) Sigortalıya; geçici iş göremezlik süresince günlük geçici iş
göremezlik ödeneği verilmesi.
b) Sigortalıya; sürekli iş göremezlik geliri bağlanması.
c) İş kazası veya meslek hastalığı sonucu ölen sigortalının hak
sahiplerine; gelir bağlanması.
d) Gelir bağlanmış olan eş ve çocuklara; evlenme ödeneği verilmesi.
e) İş kazası ve meslek hastalığı sonucu ölen sigortalı için; cenaze
ödeneği verilmesi.
Sigortalıya hastalık veya analık hallerine bağlı olarak ortaya çıkan iş
göremezlik süresince, günlük geçici iş göremezlik ödeneği verilir.
Sigortalı kadına veya sigortalı olmayan karısının doğum yapması
nedeniyle sigortalı erkeğe, çocuğun yaşaması şartıyla doğumdan sonraki altı ay
süresince her ay, doğum tarihinde geçerli olan asgarî ücretin üçte biri
tutarında emzirme ödeneği verilir.
Emzirme ödeneğine hak kazanan sigortalılardan 9 uncu maddeye göre
sigortalılığı sona erenlerin, bu tarihten başlamak üzere üçyüz gün içinde
çocukları doğarsa, sigortalı kadın veya karısı analık sigortası haklarından
yararlanacak sigortalı erkek, doğum tarihinden önceki onbeş ay içinde en az üç
ay prim ödenmiş olması şartıyla emzirme ödeneğinden yararlandırılır.
Ödenek ve gelirlere esas
tutulacak günlük kazanç
MADDE 17- İş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık hallerinde verilecek
ödeneklerin veya bağlanacak gelirlerin hesabına esas tutulacak günlük kazanç;
iş kazasının veya doğumun olduğu tarihten, meslek hastalığı veya hastalık
halinde ise iş göremezliğin başladığı tarihten önceki oniki aydaki son üç ay
içinde 80 inci maddeye göre hesaplanacak prime esas kazançlar toplamının, bu
kazançlara esas prim gün sayısına bölünmesi suretiyle hesaplanır. Bu surette
bulunan günlük kazanç; iş göremezliğin başladığı veya gelirin bağlanacağı
tarihten geriye doğru oniki ay ve daha öncesine ait ise güncelleme katsayısı ile
güncellenerek hesaplanır.
Oniki aylık dönemde çalışmamış ve ücret almamış olan sigortalı,
çalışmaya başladığı ay içinde iş kazası veya meslek hastalığı nedeniyle iş
göremezliğe uğrarsa verilecek ödeneklerin veya bağlanacak gelirlerin hesabına
esas günlük kazanç; çalışmaya başladığı tarih ile iş göremezliğinin başladığı
tarih arasındaki sürede elde ettiği prime esas günlük kazanç toplamının,
çalıştığı gün sayısına bölünmesi suretiyle; çalışmaya başladığı gün iş kazasına
uğraması halinde ise aynı veya emsal işte çalışan benzeri bir sigortalının
günlük kazancı esas tutulur.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri gereği sigortalı
sayılanların ödenek veya gelire esas günlük kazançlarının hesabında:
a) Prim, ikramiye ve bu nitelikteki arızi ödemeler dikkate alınmış ise
ödenek ve gelire esas alınacak günlük kazanç, ücret toplamının ücret alınan gün
sayısına bölünmesiyle hesaplanacak günlük kazanca, % 50 oranında bir ekleme
yapılarak bulunan tutardan çok olamaz.
b) İdare veya yargı mercilerince verilen karar gereğince yapılan ücret,
ikramiye, zam, tazminat ve bu mahiyetteki ödemelerden, ödenek ve gelirin
hesabına esas alınan üç aylık dönemden önceki aylara ilişkin olanlar dikkate
alınmaz.
Meslek hastalığı, sigortalının sigortalı olarak çalıştığı son işinden
ayrıldığı tarihten bir yıl geçtikten sonra meydana çıkmış ise, günlük kazancı
bu son işinden ayrıldığı tarih esas alınarak yukarıdaki fıkralara göre
hesaplanır.
İş kazası ile meslek hastalığı sigortasından bağlanacak gelirlere esas
tutulacak aylık kazanç, yukarıdaki hükümlere göre hesaplanacak günlük kazancın
otuz katıdır.
Geçici iş göremezlik ödeneği
MADDE 18- Kurumca yetkilendirilen hekim veya sağlık kurullarından istirahat
raporu alınmış olması şartıyla;
a) İş kazası veya meslek hastalığı nedeniyle iş göremezliğe uğrayan
sigortalıya her gün için,
b) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri ile 5 inci
madde kapsamındaki sigortalıların hastalık sebebiyle iş göremezliğe uğraması
halinde, iş göremezliğin başladığı tarihten önceki bir yıl içinde en az doksan
gün kısa vadeli sigorta primi bildirilmiş olması şartıyla geçici iş
göremezliğin üçüncü gününden başlamak üzere her gün için,
c) Sigortalı kadının analığı halinde, doğumdan önceki bir yıl içinde en
az doksan gün kısa vadeli sigorta primi bildirilmiş olması şartıyla, doğumdan
önceki ve sonraki sekizer haftalık sürede, çoğul gebelik halinde ise doğumdan
önceki sekiz haftalık süreye iki haftalık süre ilave edilerek çalışmadığı her
gün için,
d) Sigortalı kadının isteği ve hekimin onayı ile doğuma üç hafta
kalıncaya kadar çalışılması halinde, doğum sonrası istirahat süresine eklenen
süreler için,
geçici iş göremezlik ödeneği verilir.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre sigortalı
sayılanlara hastalıkları halinde geçici iş göremezlik ödeneği, genel sağlık
sigortası dahil prim ve her türlü borçlarının ödenmiş olması şartıyla yatarak
tedavi süresince veya yatarak tedavi sonrası bu tedavinin gereği olarak
istirahat raporu aldıkları sürede ödenir.
İş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve sigortalı kadının analığı
halinde verilecek geçici iş göremezlik ödeneği, 17 nci maddeye göre
hesaplanacak günlük kazancının üçte ikisidir. Ancak geçici iş göremezlik
ödeneğinin güncellenmemiş tutarı, sigortalının ödenek hesabına esas alınan
döneme ilişkin kazanç üzerinden vergi, sosyal sigorta, genel sağlık sigortası
ve işsizlik sigortası primleri kesintileri sonrası hesaplanan günlük net
kazancını geçemez.
Sigorta prim ve ödeneklerinin hesabına esas tutulacak günlük kazançların
alt sınırında meydana gelecek değişikliklerde, yeniden tespit edilen alt
sınırın altında bir günlük kazanç üzerinden ödenek almakta bulunanların veya
almaya hak kazanmış veya kazanacak olanların bu ödenekleri, günlük kazançlarının
alt sınırındaki değişikliklerin yürürlüğe girdiği tarihten başlayarak
değiştirilmiş günlük kazançların alt sınırına göre ödenir.
Bir sigortalıda iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık
hallerinden birkaçı birleşirse, geçici iş göremezlik ödeneklerinden en yükseği
verilir.
Geçici iş göremezlik ödenekleri, toplu iş sözleşmesi yapılan işyerleri
ile kamu idarelerinin işverenleri tarafından Kurumca belirlenen usûl ve
esaslara göre Kurum adına sigortalılara ödenerek, daha sonra Kurum ile
mahsuplaşmak suretiyle tahsil edilebilir.
Geçici iş göremezlik ödeneklerinin ödeme zamanı ile bu maddenin
uygulanmasına ilişkin diğer usûl ve esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak
yönetmelikle düzenlenir.
Sürekli iş göremezlik gelirine
hak kazanma, hesaplanması, başlangıcı ve birden çok iş kazası ve meslek
hastalığı hali
MADDE 19- İş kazası veya meslek hastalığı sonucu oluşan hastalık ve özürler
nedeniyle Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurulları
tarafından verilen raporlarda meslekte kazanma gücü en az % 10 oranında azalmış
bulunduğu belirtilen ve Kurum Sağlık Kurulunca bu durumu onaylanan sigortalı,
sürekli iş göremezlik gelirine hak kazanır.
Sürekli iş göremezlik geliri bağlanmış olan sigortalının yeniden tedavi
ettirilmesi halinde meslekte kazanma gücünü ne oranda yitirdiği, birinci
fıkrada belirtilen sağlık kurullarından alınacak raporlara göre yeniden tespit
olunur.
Sürekli iş göremezlik geliri, sigortalının mesleğinde kazanma gücünün
kaybı oranına göre hesaplanır. Sürekli tam iş göremezlikte sigortalıya, 17 nci
maddeye göre hesaplanan aylık kazancının % 70'i oranında gelir bağlanır.
Sürekli kısmî iş göremezlikte sigortalıya bağlanacak gelir, tam iş göremezlik
geliri gibi hesaplanarak bunun iş göremezlik derecesi oranındaki tutarı
kendisine ödenir. Sigortalı, başka birinin sürekli bakımına muhtaç ise gelir
bağlama oranı % 100 olarak uygulanır.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre sigortalı
sayılanlara, sürekli iş göremezlik geliri bağlanabilmesi için, kendi
sigortalılığından dolayı, genel sağlık sigortası dahil prim ve her türlü
borçlarının ödenmiş olması zorunludur.
Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında
bulunan sigortalılardan, kurumlarınca sürekli iş göremezlik nedeniyle
görevlerine son verilenlerden;
a) Malûllük veya yaşlılık aylığına hak kazanamayan sigortalılara sürekli tam iş göremezlik geliri bağlanarak sürekli iş göremezlik derecesine göre hesaplanacak sürekli iş göremezlik gelir tutarı ile sürekli tam iş göremezlik geliri arasındaki fark, sigortalının görevine son veren kurum tarafından, Kuruma ödenir. Bunların bu Kanun kapsamında tekrar çalışması halinde, sürekli işgöremezlik geliri, sürekli iş göremezlik derecesine göre ödenmeye devam edilir.
b) Malûllük veya yaşlılık aylığına hak kazanan sigortalılara ise sürekli
iş göremezlik derecesine göre gelir bağlanır.
Başka birinin sürekli bakımına muhtaç olanlar hariç, sürekli iş
göremezlik gelirinin güncellenmemiş aylık tutarı; sigortalının sürekli iş
göremezlik geliri hesabına esas alınan döneme ilişkin kazancı üzerinden vergi,
sosyal sigorta, genel sağlık sigortası ve işsizlik sigortası primleri
kesintileri sonrası hesaplanan aylık net kazancını geçemez.
Yukarıdaki fıkralara göre hesaplanan gelir, günlük kazanç hesabına giren
son ay ile gelir başlangıç tarihi arasında 55 inci maddenin ikinci fıkrası
hükmüne göre artırılarak belirlenir.
Sigortalının sürekli iş göremezlik geliri;
a) Geçici iş göremezlik ödeneğinin sona erdiği tarihi,
b) Geçici iş göremezlik tespit edilemeden sürekli iş göremezlik durumuna
girilmişse, buna ait sağlık kurulu raporu tarihini,
takip eden ay başından başlar.
Sürekli iş göremezlik geliri bağlanmış sigortalılardan, aynı özürlülük
veya meslek hastalığı nedeniyle istirahat raporu alanlara, yazılı istek
tarihinden itibaren 18 inci maddeye göre hesaplanacak bir günlük geçici iş
göremezlik ödeneği ile aylık sürekli iş göremezlik gelirinin otuzda biri
arasındaki fark, her gün için geçici iş göremezlik ödeneği olarak verilir.
Sigortalının yeniden bir iş kazasına uğraması veya yeni bir meslek
hastalığına tutulması halinde, meydana gelen özürlerin bütünü göz önüne
alınarak kendisine, sürekli iş göremezliğini doğuran son iş kazası veya meslek
hastalığı sırasındaki kazancı üzerinden gelir hesaplanır. Ancak, sigortalının
son iş kazası veya meslek hastalığı sırasındaki günlük kazancına göre bulunacak
geliri, hesaplanan ilk gelirinden az ise sigortalının sürekli iş göremezlik
geliri ilk kazanç üzerinden ödenir.
İş kazası ve meslek hastalığı sonucu sürekli iş göremezlik hallerinde
meslekte kazanma gücündeki kayıp oranının belirlenmesine ve bu maddenin
uygulanmasına ilişkin diğer usûl ve esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak
yönetmelikle düzenlenir.
Hak sahiplerine gelir
bağlanması, evlenme ve cenaze ödenekleri
MADDE 20- İş kazası veya meslek hastalığına bağlı nedenlerden dolayı ölen
sigortalının hak sahiplerine, 17 nci madde gereğince tespit edilecek aylık
kazancının % 70'i, 55 inci maddenin ikinci fıkrasına göre güncellenerek 34 üncü
madde hükümlerine göre gelir olarak bağlanır.
İş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünü % 50 veya
daha fazla oranda kaybetmesi nedeniyle sürekli iş göremezlik geliri bağlanmış
iken ölenlerin, ölümün iş kazası veya meslek hastalığına bağlı olup olmadığına
bakılmaksızın birinci fıkraya göre belirlenen tutar, 34 üncü madde hükümlerine
göre hak sahiplerine gelir olarak bağlanır.
İş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünü % 50
oranının altında kaybetmesi nedeniyle sürekli iş göremezlik geliri bağlanmış
iken ölenlerin, ölümün iş kazası veya meslek hastalığına bağlı olmaması halinde
sigortalının almakta olduğu sürekli iş göremezlik geliri, 34 üncü madde
hükümlerine göre hak sahiplerine gelir olarak bağlanır.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre sigortalı
sayılanların hak sahiplerine gelir bağlanabilmesi için, kendi sigortalılığından
dolayı, genel sağlık sigortası dahil prim ve her türlü borçlarının ödenmiş
olması zorunludur.
Gelirin başlangıcı, kesilmesi ve yeniden bağlanmasında 34 üncü ve 35
inci maddeler uygulanır.
37 nci madde hükümlerine göre hak sahiplerine cenaze ve evlenme ödeneği
verilir.
İş kazası ve meslek hastalığı
ile hastalık bakımından işverenin ve üçüncü kişilerin sorumluluğu
MADDE 21- İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların
sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana
gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan
veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı
tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin
işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene
ödettirilir. İşverenin sorumluluğunun tespitinde kaçınılmazlık ilkesi dikkate
alınır.
İş kazasının, 13 üncü maddenin ikinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen
sürede işveren tarafından Kuruma bildirilmemesi halinde, bildirim tarihine
kadar geçen süre için sigortalıya ödenecek geçici iş göremezlik ödeneği,
Kurumca işverenden tahsil edilir.
Çalışma mevzuatında sağlık raporu alınması gerektiği belirtilen işlerde,
böyle bir rapora dayanılmaksızın veya eldeki rapora aykırı olarak bünyece
elverişli olmadığı işte çalıştırılan sigortalının, bu işe girmeden önce var
olduğu tespit edilen veya bünyece elverişli olmadığı işte çalıştırılması sonucu
meydana gelen hastalığı nedeniyle, Kurumca sigortalıya ödenen geçici iş
göremezlik ödeneği işverene ödettirilir.
İş kazası, meslek hastalığı ve hastalık, üçüncü bir kişinin kusuru
nedeniyle meydana gelmişse, sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan veya ileride
yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin
sermaye değerinin yarısı, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru
varsa bunları çalıştıranlara rücû edilir.
İş kazası, meslek hastalığı ve hastalık; kamu görevlileri, er ve
erbaşlar ile kamu idareleri tarafından görevlendirilen diğer kişilerin
vazifelerinin gereği olarak yaptıkları fiiller sonucu meydana gelmiş ise, bu
fiillerden dolayı haklarında kesinleşmiş mahkûmiyet kararı bulunanlar hariç
olmak üzere, sigortalı veya hak sahiplerine yapılan ödemeler veya bağlanan
gelirler için kurumuna veya ilgililere rücû edilmez. Ayrıca, iş kazası veya
meslek hastalığı sonucu ölümlerde, bu Kanun uyarınca hak sahiplerine bağlanacak
gelir ve verilecek ödenekler için, iş kazası veya meslek hastalığının meydana
gelmesinde kusuru bulunan hak sahiplerine veya iş kazası sonucu ölen kusurlu
sigortalının hak sahiplerine, Kurumca rücû edilmez.
Sigortalının kendisinden
kaynaklanan sebeplerle tedavi süresinin uzaması, iş göremezliğinin artması
MADDE 22- Sigortalının aşağıdaki sayılan nedenlerden dolayı iş kazasına veya
meslek hastalığına uğraması, hastalanması, tedavi süresinin uzaması veya iş
göremezliğinin artması hallerinde geçici iş göremezlik ödeneği veya sürekli iş
göremezlik geliri;
a) Ceza sorumluluğu olmayanlar ile kabul edilebilir bir mazereti olanlar
hariç, sigortalının iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık nedeniyle
hekimin bildirdiği tedbir ve tavsiyelere uymaması sonucu tedavi süresinin
uzamasına veya iş göremezlik oranının artmasına, malûl kalmasına neden olması
halinde, uzayan tedavi süresi veya artan iş göremezlik oranı esas alınarak
dörtte birine kadarı Kurumca eksiltilir.
b) Ceza sorumluluğu olmayanlar hariç, ağır kusuru yüzünden iş kazasına
uğrayan, meslek hastalığına tutulan veya hastalanan sigortalının kusur derecesi
esas alınarak üçte birine kadarı Kurumca eksiltilir.
c) Kasdî bir hareketi yüzünden iş kazasına uğrayan, meslek hastalığına
tutulan, hastalanan veya Kurumun yazılı bildirimine rağmen teklif edilen
tedaviyi kabul etmeyen sigortalıya, yarısı tutarında ödenir.
d) Tedavi gördüğü hekimden, tedavinin sona erdiğine ve çalışabilir
olduğuna dair belge almaksızın çalışan sigortalıya geçici iş göremezlik ödeneği
ödenmez, ödenmiş olanlar da yersiz yapılan ödeme tarihinden itibaren 96 ncı
madde hükümlerine göre geri alınır.
13 üncü maddenin ikinci fıkrasının (b) bendinde belirtilenler tarafından
iş kazasının anılan bentte belirtilen süre içinde Kuruma bildirilmemesi
durumunda, sigortalıya yapılacak iş göremezlik ödenekleri bildirim tarihinden
itibaren ödenir.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar, Kurum tarafından
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Süresinde bildirilmeyen
sigortalılıktan doğan sorumluluk
MADDE 23- Sigortalı çalıştırmaya başlandığının süresi içinde sigortalı işe giriş
bildirgesi ile Kuruma bildirilmemesi halinde, bildirgenin sonradan verildiği
veya sigortalı çalıştırıldığının Kurumca tespit edildiği tarihten önce meydana
gelen iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık halleri sonucu
ilgililerin gelir ve ödenekleri Kurumca ödenir.
Yukarıdaki fıkrada belirtilen hallerde, Kurumca yapılan ve ileride
yapılması gerekli bulunan her türlü masrafların tutarı ile gelir bağlanırsa bu
gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri tutarı, 21 inci maddenin
birinci fıkrasında yazılı sorumluluk halleri aranmaksızın, işverene ayrıca
ödettirilir.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı olduğu
halde, 8 inci maddenin dördüncü fıkrasında belirtilen süre içerisinde
bildirimde bulunmayanlara, bildirimde bulunulmayan sürede meydana gelen iş
kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık halleri sonucu ilgililerin gelir
ve ödenekleri Kurumca ödenmez.
Kısa vadeli sigorta kollarında
dikkate alınmayan süreler
MADDE 24- Kısa vadeli sigorta kolları bakımından;
a) Herhangi bir sebeple silâh altına alınan sigortalının askerlikte
geçen hizmet süresi,
b) Hükümlülükle sonuçlanmayan tutuklulukta geçen süre,
c) İş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık sigortalarından
geçici iş göremezlik ödeneği alan sigortalının iş göremediği süre,
d) Sigortalının greve iştirak etmesi veya işverenin lokavt yapması
hallerinde geçen süre,
18 inci maddede belirtilen çalışma sürelerine girmediği gibi, iş
göremezliğin başladığı veya hastalığın anlaşıldığı yahut doğumun olduğu
tarihten önceki bir yılın hesabında da dikkate alınmaz.
Uzun Vadeli Sigorta Hükümleri
Malûl sayılma
MADDE 25- Sigortalının veya işverenin talebi üzerine Kurumca yetkilendirilen
sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurullarınca usûlüne uygun düzenlenecek
raporlar ve dayanağı tıbbî belgelerin incelenmesi sonucu, çalışma gücünün veya
iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünün en az % 60'ını
kaybettiği Kurum Sağlık Kurulunca tespit edilen sigortalı, malûllük sigortası
bakımından malûl sayılır.
Ancak, sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihten önce
sigortalının çalışma gücünün % 60'ını kaybettiği önceden veya sonradan tespit
edilirse, sigortalı bu hastalık veya özürü sebebiyle malûllük aylığından
yararlanamaz.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar, Kurum tarafından
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Malûllük sigortasından sağlanan
haklar ve yararlanma şartları
MADDE 26- Malûllük sigortasından sigortalılara sağlanan hak, malûllük aylığı
bağlanmasıdır.
Sigortalıya malûllük aylığı bağlanabilmesi için sigortalının;
a) 25 inci maddeye göre malûl sayılması,
b) En az on yıldan beri sigortalı bulunup, toplam olarak 1800 gün veya
başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede malûl olan sigortalılar için ise
en az beş yıldan beri sigortalı bulunup toplam 900 gün malûllük, yaşlılık ve
ölüm sigortaları primi bildirilmiş olması,
c) Malûliyeti nedeniyle sigortalı olarak çalıştığı işten ayrıldıktan
veya işyerini kapattıktan veya devrettikten sonra Kurumdan yazılı istekte
bulunması,
halinde malûllük aylığı bağlanır. Ancak, 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (b) bendine göre sigortalı sayılanların kendi sigortalılığı
nedeniyle genel sağlık sigortası primi dahil, prim ve her türlü borçlarının
ödenmiş olması zorunludur.
Malûllük aylığının hesaplanması,
başlangıcı, kesilmesi ve yeniden bağlanması
MADDE 27- Malûllük aylığı; prim ödeme gün sayısı 9000 günden az olan sigortalılar
için 9000 gün üzerinden, 9000 gün ve daha fazla olanlar için ise toplam prim
ödeme gün sayısı üzerinden, 29 uncu madde hükümlerine göre hesaplanır.
Sigortalı başka birinin sürekli bakımına muhtaç ise tespit edilen aylık bağlama
oranı 10 puan artırılır.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentleri kapsamındaki
sigortalılar için ayrı ayrı olmak üzere, malûllük sigortasından dosya bazında
her yıl bağlanan aylıkların aylık başlangıç tarihinin ait olduğu yılın Ocak ayı
itibarıyla yıl içine ait artışlar uygulanmaksızın hesaplanacak tutarları,
yaşlılık sigortasından bir önceki yılın son ödeme ayında söz konusu
sigortalılar için ayrı ayrı dosya bazında ödenen en düşük yaşlılık aylığından
az olamaz.
Malûllük aylığı, sigortalının;
a) Malûl sayılmasına esas tutulan rapor tarihi yazılı istek tarihinden
önce ise yazılı istek tarihini,
b) Malûl sayılmasına esas tutulan rapor tarihi yazılı istek tarihinden
sonra ise rapor tarihini,
c) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında bulunanların
çalıştıkları işyerine müracaatları halinde, görevlerinden ayrıldıkları tarihi,
takip eden ay başından itibaren başlar.
Sigortalı, aylığın başlangıç tarihinde geçici iş göremezlik ödeneği
almakta ise malûllük aylığı geçici iş göremezlik ödeneği verilme süresinin sona
erdiği tarihten sonraki ay başından başlar. Ancak, bağlanacak malûllük aylığı,
sigortalının almakta olduğu geçici iş göremezlik ödeneğinin aylık tutarından
fazla ise aradaki fark, bu maddenin üçüncü fıkrasına göre tespit edilecek
tarihten başlanarak verilir.
Malûllük aylığı almakta iken sigortalı olarak yeniden çalışmaya
başlayanların veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaya veya ikamete
dayalı sosyal yardım almaya başlayanların malûllük aylıkları, çalışmaya
başladıkları veya ikamete dayalı sosyal yardım almaya başladıkları tarihi takip
eden ödeme dönemi başında kesilir.
Bu Kanuna göre sigortalı olmayı gerektiren bir işte çalışması nedeniyle
malûllük aylıkları kesilenlerden çalışması sona erip, malûllük aylığı
bağlanması için yazılı istekte bulunanlara, kontrol muayenesine tâbi tutulmak
ve malûllüğünün devam ettiği anlaşılmak şartıyla eski malûllük aylığı, yazılı
istekte bulunduğu tarihten sonraki ay başından itibaren ödenmeye başlanır.
Ancak, bu durumdaki sigortalılar için yazılı istek tarihlerine göre yeniden
malûllük aylığı hesaplanır ve bu aylık önceden bağlanan malûllük aylığından
fazla ise hesaplanan yeni aylık üzerinden ödeme yapılır.
Yaşlılık sigortasından sağlanan
haklar ve yararlanma şartları
MADDE 28- Yaşlılık sigortasından sigortalıya sağlanan haklar şunlardır:
a) Yaşlılık aylığı bağlanması.
b) Toptan ödeme yapılması.
İlk defa bu Kanuna göre sigortalı sayılanlara;
a) Kadın ise 58, erkek ise 60 yaşını doldurmuş olmaları ve en az 9000
gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olması şartıyla
yaşlılık aylığı bağlanır.
b) (a) bendinde belirtilen yaş şartı;
1) 1/1/2036 ilâ 31/12/2037 tarihleri arasında kadın için 59, erkek için
61,
2) 1/1/2038 ilâ 31/12/2039 tarihleri arasında kadın için 60, erkek için
62,
3) 1/1/2040 ilâ 31/12/2041 tarihleri arasında kadın için 61, erkek için
63,
4) 1/1/2042 ilâ 31/12/2043 tarihleri arasında kadın için 62, erkek için
64,
5) 1/1/2044 ilâ 31/12/2045 tarihleri arasında kadın için 63, erkek için
65,
6) 1/1/2046 ilâ 31/12/2047 tarihleri arasında kadın için 64, erkek için
65,
7) 1/1/2048 tarihinden itibaren ise kadın ve erkek için 65,
olarak uygulanır.
Sigortalılar, ikinci fıkranın (a) ve (b) bentlerinde yer alan yaş
hadlerine üç yıl eklenmek ve adlarına en az 5400 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm
sigortaları primi bildirilmiş olmak şartıyla da yaşlılık aylığından
yararlanabilirler.
Sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihten önce 25 inci
maddenin ikinci fıkrasına göre malûl sayılmayı gerektirecek derecede hastalık
veya özürü bulunan ve bu nedenle malûllük aylığından yararlanamayan
sigortalılara, en az onbeş yıldan beri sigortalı bulunmak ve en az 3960 gün
malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olmak şartıyla
yaşlılık aylığı bağlanır.
Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmet sunucularının sağlık kurullarınca
usûlüne uygun düzenlenecek raporlar ve dayanağı tıbbî belgelerin incelenmesi
sonucu, Kurum Sağlık Kurulunca çalışma gücündeki kayıp oranının;
a) % 50 ilâ % 59 arasında olduğu anlaşılan sigortalılar, en az 16 yıldan
beri sigortalı olmaları ve 4320 gün,
b) % 40 ilâ % 49 arasında olduğu anlaşılan sigortalılar, en az 18 yıldan
beri sigortalı olmaları ve 4680 gün,
malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olmak şartıyla
ikinci fıkranın (a) bendindeki yaş şartları aranmaksızın yaşlılık aylığına hak
kazanırlar. Bunlar 94 üncü madde hükümlerine göre kontrol muayenesine tâbi
tutulabilirler.
Bakanlıkça tespit edilen maden işyerlerinin yeraltı işlerinde sürekli
veya münavebeli olarak en az 20 yıldan beri çalışan sigortalılar için ikinci
fıkrada belirtilen yaş şartı 55 olarak uygulanır.
50 yaşını dolduran ve erken yaşlanmış olduğu tespit edilen sigortalılar,
yaş dışındaki diğer şartları taşımaları halinde yaşlılık aylığından
yararlanırlar.
Yukarıdaki fıkralarda belirtilen yaşlılık aylıklarından yararlanabilmek
için, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen sigortalının
çalıştığı işten ayrıldıktan, (b) bendinde belirtilen sigortalının sigortalılığa
esas faaliyete son verip vermeyeceğini beyan ettikten, (c) bendinde belirtilen
sigortalıların ise Kurumun aylık bağlanma hakkı olduğuna dair yazısı üzerine
yetkili makamdan emekliye sevk onayı aldıktan ve ilişiği kesildikten sonra
yazılı istekte bulunması şarttır.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen sigortalılara
yaşlılık aylığı bağlanabilmesi için ayrıca, yazılı talepte bulunduğu tarih
itibarıyla genel sağlık sigortası primi dahil kendi sigortalılığı nedeniyle
prim ve her türlü borcunun olmaması zorunludur.
Bu maddenin uygulamasına ilişkin usûl ve esaslar, Kurum tarafından
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Yaşlılık aylığının hesaplanması
MADDE 29- Yaşlılık aylığına hak kazanan sigortalıların aylığı, aşağıdaki
hükümlere göre belirlenecek ortalama aylık kazancı ile aylık bağlama oranının
çarpımı sonucunda bulunan tutardır.
Ortalama aylık kazanç, sigortalının her yıla ait prime esas kazancının,
kazancın ait olduğu yıldan itibaren aylık talep tarihine kadar geçen yıllar
için, her yıl gerçekleşen güncelleme katsayısı ile güncellenerek bulunan
kazançlar toplamının, itibarî hizmet süresi ile fiilî hizmet süresi zammı hariç
toplam prim ödeme gün sayısına bölünmesi suretiyle hesaplanan ortalama günlük
kazancın otuz katıdır.
Aylık bağlama oranı, sigortalının malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına
tâbi geçen toplam prim ödeme gün sayısının her 360 günü için 2015 yılı sonuna
kadar % 2,5; 2016 yılı başından itibaren ise % 2 olarak uygulanır. Bu
hesaplamada 360 günden eksik süreler orantılı olarak dikkate alınır. Ancak
aylık bağlama oranı % 90'ı geçemez.
28 inci maddenin dördüncü ve beşinci fıkralarına göre aylığa hak kazanan
sigortalılar için hesaplanacak aylık bağlama oranı, prim ödeme gün sayısı 9000
günden az olanlar için çalışma gücü kayıp oranının 9000 gün prim ödeme gün
sayısı ile çarpımı sonucu bulunan rakamın % 60'a bölünmesi suretiyle hesaplanan
gün sayısına göre, üçüncü fıkra uyarınca tespit edilen orandır. Prim ödeme gün
sayısı 9000 günden fazla olanlar için ise toplam prim ödeme gün sayısına göre
aylık bağlama oranı belirlenir.
Yukarıdaki şekilde hesaplanan aylığın başlangıç tarihinin yılın ilk altı
aylık dönemine rastlaması halinde 55 inci maddenin ikinci fıkrasına göre Ocak
ödeme dönemi için gelir ve aylıklara uygulanan artış oranı kadar artırılarak,
yılın ikinci altı aylık dönemine rastlaması halinde ise öncelikle Ocak ödeme
dönemi, daha sonra Temmuz ödeme dönemi için gelir ve aylıklara uygulanan artış
oranları kadar artırılarak, sigortalının aylık başlangıç tarihindeki aylığı
hesaplanır.
Yaşlılık aylığının başlangıcı,
kesilmesi veya sosyal güvenlik destek primi ödenmesi
MADDE 30- 4 üncü maddenin birinci fıkrasının;
a) (a) ve (b) bentlerinde belirtilen sigortalılardan yaşlılık aylığına
hak kazananlara, yazılı istek tarihinden sonraki,
b) (c) bendinde belirtilen sigortalılardan yetkili makamdan emekliye
sevk onayı aldıktan ve görevleriyle ilişiği kesildikten sonra Kuruma
başvuranlara, ilişiğinin kesildiği tarihi takip eden,
c) (c) bendinde belirtilen sigortalılardan her ne şekilde olursa olsun
sigortalı olmayı gerektiren görevinden ayrılmış olanlara ise istek tarihini
takip eden,
ay başından itibaren aylık bağlanır.
Aylığın ödenmesine başlanacağı tarihte hastalık sigortasından geçici iş
göremezlik ödeneği almakta olan sigortalının yaşlılık aylığı, geçici iş
göremezlik ödeneği verilme süresinin sona erdiği tarihi takip eden ay başından
başlar. Ancak, bağlanacak yaşlılık aylığı geçici iş göremezlik ödeneğinin aylık
tutarından fazla ise, aradaki fark birinci fıkraya göre tespit edilecek tarihten
başlanarak verilir.
Yaşlılık aylığı almakta iken sigortalı olarak yeniden çalışmaya
başlayanların veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaya veya ikamete
dayalı sosyal yardım almaya başlayanların yaşlılık aylıkları, çalışmaya
başladıkları veya ikamete dayalı sosyal yardım almaya başladıkları tarihi takip
eden ödeme dönemi başında kesilir. Yaşlılık aylıkları kesilenlerden, bu Kanuna
tâbi olarak yeniden çalışmaya başlayanlardan çalıştıkları süre zarfında 80 inci
maddeye göre belirlenen prime esas kazançları üzerinden 81 inci madde gereğince
kısa ve uzun vadeli sigorta kollarına ait prim alınır. Çalışmaya başlaması
nedeniyle yaşlılık aylıkları kesilenlerden, işten ayrılarak veya işyerini
kapatarak yeniden yaşlılık aylığı bağlanması için yazılı istekte bulunan
sigortalıya, yazılı istek tarihini takip eden ay başından itibaren yeniden
yaşlılık aylığı hesaplanarak bağlanır. Bu durumda olanların yeniden hesaplanan
yaşlılık aylığı, 55 inci maddenin ikinci fıkrasına göre yeni talep tarihine
kadar yükseltilen eski aylıklarının altında olamaz.
Yaşlılık aylığı almakta iken bu Kanuna tâbi sigortalı olarak yeniden
çalışmaya başlayanlardan veya 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine
tâbi faaliyete devam edeceğini beyan edenlerden aylıklarının kesilmemesi için
yazılı istekte bulunanların yaşlılık aylıklarının ödenmesine devam edilir.
Bunlardan 80 inci maddeye göre tespit edilen prime esas kazançlar üzerinden 81
inci maddenin (e) bendi gereğince sosyal güvenlik destek primi alınır. Sosyal
güvenlik destek primi ödenmiş veya bildirilmiş süreler bu Kanuna göre malûllük,
yaşlılık ve ölüm sigortaları prim ödeme gün sayısına ilave edilmez, 31 inci ve
36 ncı madde hükümlerine göre toptan ödeme yapılmaz.
Üçüncü fıkraya göre yaşlılık aylığı kesilenler, bu Kanuna tâbi olarak
yeniden çalıştıkları süre içinde dördüncü fıkra hükümlerinin uygulanmasını;
dördüncü fıkraya göre yaşlılık aylığı kesilmeden çalışanlar ise çalıştıkları
süre içinde haklarında üçüncü fıkra hükümlerinin uygulanmasını isteyebilirler.
Yaşlılık toptan ödemesi ve ihya
MADDE 31- Sigortalı olarak çalıştığı işten ayrılan veya işyerini kapatan ve
yaşlılık aylığı bağlanması için gerekli yaş şartını doldurduğu halde malûllük
ve yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazanamayan sigortalıya, bu Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (c) bendi kapsamında ise kendi adına
bildirilen, (b) bendi kapsamında ise ödediği malûllük, yaşlılık ve ölüm
sigortaları primlerinin her yıla ait tutarı, primin ait olduğu yıldan itibaren
yazılı istek tarihine kadar geçen yıllar için, her yılın gerçekleşen güncelleme
katsayısı ile güncellenerek toptan ödeme şeklinde verilir.
Bu Kanun veya bu Kanundan önce yürürlükte bulunan sosyal güvenlik
kanunlarına göre toptan ödeme yapılarak hizmetleri tasfiye edilmiş
bulunanlardan, yeniden bu Kanuna tâbi olarak yahut bu Kanunla yürürlükten
kaldırılmış kanunlara göre malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi
bildirilmiş olanlar, yazılı olarak müracaat etmeleri halinde, aldıkları toptan
ödemenin ödeme tarihi ile yazılı istek tarihi arasında geçen yıllar için her
yılın gerçekleşen güncelleme katsayısı ile güncellenerek bulunan tutarını talep
tarihini takip eden ayın sonuna kadar ödemeleri halinde, bu hizmetler ihya
edilerek bu Kanunun uygulanmasında dikkate alınır.
Ölüm sigortasından sağlanan
haklar ve yararlanma şartları
MADDE 32 - Ölüm sigortasından sağlanan haklar şunlardır:
a) Ölüm aylığı bağlanması.
b) Ölüm toptan ödemesi yapılması.
c) Aylık almakta olan eş ve çocuklara evlenme ödeneği verilmesi.
d) Cenaze ödeneği verilmesi.
Ölüm aylığı;
a) En az beş yıldan beri sigortalı bulunup, toplam olarak 900 gün
malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş,
b) Malûllük veya yaşlılık aylığı almakta iken veya malûllük veya
yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazanmış olup henüz işlemi tamamlanmamış,
c) Bağlanmış bulunan malûllük veya yaşlılık aylığı, sigortalı olarak
çalışmaya başlamaları sebebiyle kesilmiş,
durumda iken ölen sigortalının hak sahiplerine, yazılı istekte
bulunmaları halinde bağlanır. Ancak, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b)
bendine göre sigortalı sayılanların hak sahiplerine aylık bağlanabilmesi için
ölen sigortalının genel sağlık sigortası primi dahil kendi sigortalılığından dolayı
prim ve her türlü borcunun olmaması şarttır.
Ölüm sigortasından bağlanacak
aylığın hesaplanması
MADDE 33- Sigortalının ölümü halinde hak sahiplerine bağlanan aylığın
hesaplanmasında;
a) Sigortalının almakta olduğu veya bağlanmasına hak kazandığı malûllük
veya yaşlılık aylığı,
b) Malûllük veya yaşlılık aylığı bağlandıktan sonra sigortalı olarak
çalışmaya başlaması sebebiyle aylığı kesilen sigortalının ölüm tarihi esas
alınarak 27 nci veya 29 uncu maddelere göre tespit edilecek aylığı,
c) 32 nci maddenin ikinci fıkrasının (a) bendi kapsamında malûllük,
yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olan sigortalının prim ödeme gün
sayısı, 9000 günden az ise 9000 gün üzerinden, 9000 gün ve daha fazla ise
toplam prim ödeme gün sayısı üzerinden, 29 uncu madde hükümlerine göre
hesaplanan aylığı,
esas alınır.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentleri ile 5 inci
madde kapsamındaki sigortalılar için ayrı ayrı olmak üzere; sigortalıların
ölümleri halinde ölüm sigortasından dosya bazında her yıl bağlanan aylıkların
aylık başlangıç tarihinin ait olduğu yılın Ocak ayı itibarıyla yıl içine ait
artışlar uygulanmaksızın hesaplanacak tutarları, yaşlılık sigortasından bir
önceki yılın son ödeme ayında söz konusu sigortalılar için ayrı ayrı ödenen en
düşük yaşlılık aylığından az olamaz. Sigortalı başka birinin sürekli bakımına
muhtaç durumda malûl sayılarak aylık bağlanmasına hak kazanmış ise, birinci
fıkranın (a) ve (b) bentlerinin uygulanmasında bu durum dikkate alınmaz.
Ölüm aylığının hak sahiplerine
paylaştırılması
MADDE 34- Ölen sigortalının 33 üncü madde hükümlerine göre hesaplanacak
aylığının;
a) Dul eşine % 50'si; aylık bağlanmış çocuğu bulunmayan dul eşine ise bu
Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaması veya
kendi çalışmaları nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olması halinde % 75'i,
b) Bu Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında
çalışmayan veya kendi çalışmaları nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış
çocuklardan;
1) 18 yaşını, lise ve dengi öğrenim görmesi halinde 20 yaşını, yüksek
öğrenim yapması halinde 25 yaşını doldurmayanların veya,
2) Kurum Sağlık Kurulu kararı ile çalışma gücünü en az % 60 oranında
yitirip malûl olduğu anlaşılanların veya,
3) Yaşları ne olursa olsun evli olmayan, evli olmakla beraber sonradan
boşanan veya dul kalan kızlarının,
her birine % 25'i,
c) (b) bendinde belirtilen çocuklardan sigortalının ölümü ile anasız ve
babasız kalan veya sonradan bu duruma düşenlerle, ana ve babaları arasında
evlilik bağı bulunmayan veya sigortalının ölümü tarihinde evlilik bağı
bulunmakla beraber ana veya babaları sonradan evlenenler ile kendisinden başka
aylık alan hak sahibi bulunmayanların her birine % 50'si,
d) Hak sahibi eş ve çocuklardan artan hisse bulunması halinde, ana ve
babaya çalışmaması ve gelir veya aylık bağlanmamış olması halinde % 25'i
oranında; çalışmayan ana ve babanın 65 yaşın üstünde olması, gelir veya aylık
bağlanmamış olması halinde ise artan hisseye bakılmaksızın % 25'i,
oranında aylık bağlanır.
Sigortalı tarafından evlât edinilmiş, tanınmış veya soy bağı düzeltilmiş
veya babalığı hükme bağlanmış çocukları ile sigortalının ölümünden sonra doğan
çocukları, bağlanacak aylıktan yukarıda belirtilen esaslara göre yararlanır.
Hak sahiplerine bağlanacak aylıkların toplamı sigortalıya ait aylığın
tutarını geçemez. Bu sınırın aşılmaması için gerekirse hak sahiplerinin
aylıklarından orantılı olarak indirimler yapılır.
Hak sahiplerinin aylıklarının
başlangıcı, kesilmesi ve yeniden bağlanması
MADDE 35- Ölüm sigortasından sigortalının hak sahiplerine bağlanacak aylıklar;
a) Sigortalının ölüm tarihini,
b) Hak sahibi olma niteliğinin ölüm tarihinden sonra kazanılması
halinde, bu niteliğin kazanıldığı tarihi,
takip eden ay başından itibaren başlatılır. Hak sahiplerine bağlanan
aylıklar 34 üncü maddede belirtilen şartların ortadan kalktığı tarihi takip
eden ödeme dönemi başından itibaren kesilir.
Ancak bu Kanunun 4 üncü maddesinin üçüncü fıkrasının (d) ve (e)
bentlerinde belirtilenlerden öğrenci olanların sigortalı sayılmaları, bağlanan
aylıkların kesilmesini gerektirmez.
Aylığın kesilmesine yol açan sebebin ortadan kalkması halinde, 34 üncü
maddede belirtilen şartlar saklı kalmak kaydıyla, müracaat tarihini takip eden
ay başından itibaren yeniden aylık bağlanır. Ancak evliliğin ölüm nedeniyle
sona ermesi durumunda, önceki aylığın yeniden bağlanması, sonraki eşten dolayı
aylık hakkının doğmaması şartına bağlıdır.
Bu madde gereğince aylığı kesilen çocuklardan, sonradan Kurum Sağlık
Kurulu kararı ile çalışma gücünü en az % 60 oranında kaybederek malûl olduğu
anlaşılanlara, 34 üncü maddede belirtilen şartları taşımaları halinde, malûllük
durumlarının tespitine esas teşkil eden rapor tarihini takip eden ay başından
itibaren, 94 üncü madde hükmü saklı kalmak kaydıyla aylık bağlanır.
Yeniden bağlanan aylık, aylığın kesildiği tarihten tekrar bağlandığı
tarihe kadar geçen süre için 55 inci maddenin ikinci fıkrasına göre artırılmak
suretiyle belirlenir.
Ölüme bağlı toptan ödeme ve ihya
MADDE 36- Ölen sigortalının hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanamaması durumunda,
ölüm tarihi esas alınmak kaydıyla 31 inci maddenin birinci fıkrasına göre
hesaplanan tutar, 34 üncü madde hükümleri dikkate alınarak hak sahiplerine
toptan ödeme şeklinde verilir.
Hak sahiplerine yapılacak toptan ödemenin toplamı, sigortalıya yapılacak
toptan ödeme tutarını geçemez. Bu sınırın aşılmaması için gerekirse hak
sahiplerinin hisselerinden orantılı olarak indirim yapılır.
Toptan ödeme yapıldıktan sonra artan tutar olursa sigortalının ölümünden
sonra doğan veya soy bağı düzeltilen veya babalığı hükme bağlanan çocuklarına
da bu madde hükümlerine göre toptan ödeme yapılır.
Bu Kanun veya bu Kanundan önce yürürlükte bulunan sosyal güvenlik
kanunlarına göre toptan ödeme yapılarak tasfiye edilmiş süreler, borçlanılarak
veya yurt dışı hizmetleri birleştirilerek ya da sonradan hizmet tespiti
nedeniyle hak kazanılan sürelerin eklenmesi suretiyle ölüm sigortasından
yararlanmak için gerekli prim ödeme gün sayısının tamamlanması halinde, hak
sahiplerinin yazılı isteği üzerine 31 inci maddenin ikinci fıkrasına göre ihya
edilebilir. Yukarıdaki süreler, ihya edilen süreye ilişkin tutar dahil her
türlü borçların ödendiği tarihi takip eden ay başı itibarıyla bu Kanuna göre
aylık bağlanmasında dikkate alınır.
Evlenme ve cenaze ödeneği
MADDE 37- Evlenmeleri nedeniyle 34 üncü maddeye göre bağlanan gelir veya aylıkları kesilmesi gereken eş veya çocukların, evlenmeleri ve talepte bulunmaları halinde almakta oldukları aylık veya gelirlerinin bir yıllık tutarı bir defaya mahsus olmak üzere evlenme ödeneği olarak peşin ödenir. Evlenme ödeneği alan hak sahibinin aylığının kesildiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde boşanması halinde, bir yıllık sürenin sonuna kadar gelir veya aylık bağlanmaz.
Evlenme ödeneği verilmesi halinde, diğer hak sahiplerinin aylık veya
gelirleri evlenme ödeneği verilen sürenin bitimini takip eden ödeme döneminden
itibaren 34 üncü maddeye göre yeniden belirlenir.
İş kazası veya meslek hastalığı sonucu veya sürekli iş göremezlik
geliri, malûllük veya yaşlılık aylığı almakta iken veya kendisi için en az 360
gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortası primi bildirilmiş olup da ölen
sigortalının hak sahiplerine, asgarî ücretin üç katı tutarında cenaze ödeneği ödenir.
Cenaze ödeneği, sırasıyla sigortalının eşine, yoksa çocuklarına, o da yoksa ana
babasına, o da yoksa kardeşlerine verilir.
Cenaze ödeneğinin yukarıdaki fıkraya göre ödenememesi ve sigortalının
cenazesinin gerçek veya tüzel kişiler tarafından kaldırılması durumunda, üçüncü
fıkrada belirtilen tutarı geçmemek üzere belgelere dayanan masraflar, masrafı
yapan gerçek veya tüzel kişilere ödenir.
Uzun vadeli sigorta kolları
bakımından sigortalılık süresi
MADDE 38- Malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının uygulanmasında dikkate
alınacak sigortalılık süresinin başlangıcı; sigortalının, mülga 2/6/1949
tarihli ve 5417 sayılı İhtiyarlık Sigortası Kanununa, mülga 4/2/1957 tarihli ve
6900 sayılı Malûliyet, İhtiyarlık ve Ölüm Sigortaları Hakkında Kanuna,
17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununa, 2/9/1971 tarihli ve
1479 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar
Kurumu Kanununa, 17/10/1983 tarihli ve 2925 sayılı Tarım İşçileri Sosyal
Sigortalar Kanununa, bu Kanunla mülga 17/10/1983 tarihli ve 2926 sayılı Tarımda
Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanununa ve 8/6/1949
tarihli ve 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununa, 506 sayılı
Sosyal Sigortalar Kanununun geçici 20 nci maddesi kapsamındaki sandıklara veya
bu Kanuna tâbi olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarih olarak kabul edilir.
Uluslararası sosyal güvenlik sözleşmeleri hükümleri saklıdır.
Bu Kanunun uygulanmasında 18 yaşından önce malûllük, yaşlılık ve ölüm
sigortalarına tâbi olanların sigortalılık süresi, 18 yaşını doldurdukları
tarihte başlamış kabul edilir. Bu tarihten önceki süreler için ödenen malûllük,
yaşlılık ve ölüm sigortaları primleri, prim ödeme gün sayılarının hesabına dahil
edilir.
Aylık ve gelir bağlama işlemlerinde dikkate alınan sigortalılık
süreleri, sigortalılığın başlangıç tarihi ile sigortalının aylık veya gelir
bağlanması için yazılı istekte bulunduğu, aylık veya gelir bağlanması için
istekte bulunmayan sigortalılar için ise ölüm tarihi arasında geçen süredir. 4
üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamındaki sigortalılar bakımından
sigortalılık süresi; sigortalılığın başlangıç tarihi ile 48 inci maddeye göre
Kurumun aylık bağlanma hakkı kazandığına dair yazısı üzerine yetkili makamdan
emekliye sevk onayının alındığı ve ilişiğinin kesildiği ayın son günüdür. Özel
kanun hükümleri hariç olmak üzere yetkili makamın emekliye sevk onayı, talep
tarihinden itibaren bir ayı geçemez.
Uzun vadeli sigorta kolları bakımından
üçüncü kişinin sorumluluğu
MADDE 39- Üçüncü bir kişinin kastı nedeniyle malûl kalan sigortalıya veya ölümü
halinde hak sahiplerine, bu Kanun uyarınca bağlanacak aylığın başladığı
tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı için Kurumca zarara sebep olan
üçüncü kişilere rücû edilir.
Malûllük veya ölüm hali, kamu görevlilerinin veya er ve erbaşlar ile
kamu idareleri tarafından görevlendirilen diğer kişilerin vazifelerinin gereği
olarak yaptıkları fiiller sonucu meydana gelmiş ise, bu fiillerden dolayı
haklarında kesinleşmiş mahkûmiyet kararı bulunanlar hariç olmak üzere,
sigortalı veya hak sahiplerine yapılan ödemeler veya bağlanan aylıklar için
Kurumca, kurumuna veya ilgililere rücû edilmez.
Fiilî hizmet süresi zammı
MADDE 40- Aşağıda belirtilen işyerlerinde ve/veya işlerde çalışan sigortalıların,
hizmet sürelerine, bu işyerlerinde ve/veya işlerde geçen çalışma sürelerinin
her 360 günü için karşılarında gösterilen prim gün sayıları, fiilî hizmet
süresi zammı olarak eklenir. 360 günden eksik sürelere ait fiilî hizmet süresi
zammı, 360 gün için eklenen fiilî hizmet süresi ile orantılı olarak belirlenir.
Aşağıdaki bentlerden birden fazlasına dahil olanlar için, en yüksek olan
bentten fiilî hizmet süresi zammı uygulanır.
Kapsamdaki
Sigortalılar |
Kapsamdaki
İşyerleri ve/veya İşler |
Eklenecek Gün Sayısı |
1) Fabrika, atölye, havuz ve
depolarda, trafo binalarında çalışanlar. |
1) Çelik, demir, pirinç ve tunç
döküm işlerinde. 2) Zehirli, boğucu, yakıcı, öldürücü ve patlayıcı gaz, asit, boya işleri ile gaz maskesiyle çalışmayı gerektiren başka işlerde. 3) Patlayıcı maddeler yapılması
işlerinde. 4) Lokomotif ve gemi kazanlarının
onarılması ve temizlenmesi işlerinde. 5) Gemilerin sintine, Dabilbotom
gibi kapalı sarnıçlar içindeki raspa ve boya işlerinde. 6) Oksijen veya elektrik kaynağı,
keski, tabanca ve perçin, takım sertleştirilmesi ve kum püskürtme suretiyle
raspa işlerinde. |
90
gün |
2) Basım ve gazetecilik
işyerlerinde 4857 sayılı İş Kanununa göre çalışanlar. |
1) Solunum ve cilt yoluyla vücuda
geçen gaz veya diğer zehirleyici maddelerle çalışılan işyerleri. 2) Fazla
gürültülü ve ihtizaz yapıcı makine ve aletlerle çalışarak iş yapılan
işyerleri. 3) Tabii ışığın hiç olmadığı veya
münhasıran suni ışık altında çalışılan işyerleri. 4) Günlük mesainin yarıdan fazlası
saat 20.00’den sonra çalışılarak yapılan işyerleri. 5) Doğrudan doğruya yüksek hararete
maruz bulunarak çalışılan işyerleri. 6) Fazla ve devamlı fiziki gayret
sarf edilerek iş yapılan işyerleri. |
90
gün |
3) Gemi adamları, gemi ateşçileri,
gemi kömürcüleri, dalgıçlar. |
Denizde |
90
gün |
4) Yeraltı işlerinde sürekli veya
münavebeli çalışanlar. |
Maden işyerleri |
180 gün |
5) Mesleği icabı; röntgen, radyum
ve benzeri iyonizan radyasyonlarında fiilen çalışan hekim, diş hekimi,
teknisyen, sağlık memuru, radyasyon fizikçisi ve teknisyeni ve iyonizan
radyasyonla fiilen çalışan bilumum personel ve yardımcıları. |
Röntgen, radyum ve benzeri iyonizan
radyasyon laboratuvarları işlerinde. |
90
gün |
6) Havayollarının uçucu personeli,
lokomotif makinistleri |
Fiilen uçakta ve lokomotifte
|
90
gün |
7) Subay, yedek subay, astsubay,
uzman jandarma ve uzman erbaşlar. |
Türk Silâhlı Kuvvetlerinde |
90
gün |
8) Asaleti onaylanmış olmak
şartıyla adaylıkta geçirilen süreler dahil polis, komiser yardımcısı,
komiser, baş komiser, emniyet amiri, emniyet müdürleri ile bu ve daha yukarı
maaş ve derecelerdeki emniyet mensupları, Milli İstihbarat Teşkilatı
mensupları. |
Emniyet ve polis mesleğinde, Milli
İstihbarat Teşkilatında |
90
gün |
9) 13/6/1952
tarihli ve 5953 sayılı Kanuna tâbi olarak çalışan sigortalılar ile Basın
Kartı Yönetmeliğine göre basın kartı sahibi olmak suretiyle gazetecilik
yaparken kamu kurumlarına giren ve bu kurumlarda meslekleriyle ilgili görevde
istihdam edilenler. |
5953 sayılı Kanun kapsamındaki
işyerlerinde. |
90
gün |
10) İnfaz koruma
memurları, baş memurları ve diğer personel |
Ceza ve tutukevlerinde fiilen
hükümlü ve tutuklularla irtibat içinde olan görevliler. |
90
gün |
11) PTT
dağıtıcıları |
Posta dağıtımı işyerlerinde yaya
olarak yapılan işlerde. |
90
gün |
12) Türkiye
Radyo- Televizyon Kurumunda haber hizmetini yapan ve haber hizmetlerinde
fiilen çalışan; Daire Başkanı, Başkan Yardımcısı, Müdür, Müdür Yardımcısı,
Şef, Muhabir, Stajyer Muhabir, Başspiker, Redaktör Spiker, Spiker, Stajyer
Spiker, Masa Şefi, Başkameraman, Şef Kameraman, Kameraman, Kamera Asistanı,
Başmontajcı, Şef Montajcı, Montajcı, Stajyer Montajcı, Redaktör, Mütercim,
Fotoğrafçı, Işıkçı, Sesçi, Başteknisyen, Şef Teknisyen, Teknisyen,
Başteleksçi, Şef Teleksçi, Teleks Operatörü. |
Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu
haber hizmetlerinde. |
90
gün |
13) Tarım
Bakanlığı Ziraî Mücadele ve Karantina Teşkilatı ile Veteriner Teşkilatında vazife gören memur ve hizmetliler. |
Ziraî mücadele ve ziraî karantina
teknik ve idarî işleri ile salgın, bulaşıcı, paraziter hayvan hastalıkları
ile mücadele işlerinde. |
60
gün |
14) Devlet
Tiyatrosu sanatkârları, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrasının şef ve
üyeleri. |
Devlet Tiyatroları ile
Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrasında |
90
gün |
Yukarıdaki hükümlere göre hesaplanan fiilî hizmet süresi zammı sekiz
yılı geçmemek üzere uzun vadeli sigorta kolları uygulamasında prim ödeme gün
sayısına eklenir ve emeklilik yaş hadlerinden üç yılı geçmemek üzere yarısı
indirilir. Yukarıda yer verilen tablonun (4) numaralı sırasında yer alan ve 180
gün fiilî hizmet zammı süresi verilen sigortalılar için sekiz yıllık süre
sınırı uygulanmaz.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar Kurumun önerisi
üzerine Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelik ile düzenlenir.
Sigortalıların borçlanabileceği
süreler
MADDE 41- Bu Kanuna göre sigortalı sayılanların;
a) Kanunları gereği verilen ücretsiz doğum ya da analık izni süreleri,
b) Er veya erbaş olarak silâh altında veya yedek subay okulunda geçen
süreleri,
c) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında olanların,
personel mevzuatına göre aylıksız izin süreleri,
d) Sigortalı olmaksızın doktora öğrenimi veya tıpta uzmanlık için yurt
içinde veya yurt dışında geçirdikleri normal doktora veya uzmanlık öğrenim
süreleri,
e) Sigortalı olmaksızın avukatlık stajını yapanların normal staj
süreleri,
f) Sigortalı iken herhangi bir suçtan tutuklanan veya gözaltına
alınanlardan bu suçtan dolayı beraat edenlerin tutuklulukta veya gözaltında
geçen süreleri,
g) Grev ve lokavtta geçen süreleri ve Kurumca kabul edilecek sektörel
veya genel ekonomik kriz dönemlerinde işvereni tarafından ücretsiz izinli sayılanların,
her yıl için 3 ayı geçmemek üzere bu süreleri,
h) Hekimlerin fahrî asistanlıkta geçen süreleri,
ı) Seçim kanunları gereğince görevlerinden istifa edenlerin, istifa
ettikleri tarih ile seçimin yapıldığı tarihi takip eden ay başına kadar açıkta
geçirdikleri süreleri,
kendilerinin veya hak sahiplerinin yazılı talepte bulunmaları ve talep
tarihinde 82 nci maddeye göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt ve üst
sınırları arasında olmak üzere, kendilerince belirlenecek günlük kazancın %
32'si üzerinden hesaplanacak primlerini borcun tebliği tarihinden itibaren bir
ay içinde ödemeleri şartı ile borçlandırılarak, borçlandırılan süreleri
sigortalılıklarına sayılır.
Bir ay içinde ödenmeyen borçlanmalar için ise yeni başvuru şartı aranır.
Primi ödenmeyen borçlanma süreleri hizmetten sayılmaz. Borçlanma sürelerinin ne
şekilde belgeleneceğini belirlemeye Kurum yetkilidir.
Bu Kanuna göre tespit edilen sigortalılığın başlangıç tarihinden önceki
süreler için borçlandırılma halinde, sigortalılığın başlangıç tarihi,
borçlandırılan gün sayısı kadar geriye götürülür. Sigortalılık borçlanması ile
aylık bağlanmasına hak kazanılması durumunda, ilgililere borcun ödendiği tarihi
takip eden ay başından itibaren aylık bağlanır.
Borçlanılan süreler, uzun vadeli sigorta ve genel sağlık sigortası
bakımından;
a) Birinci fıkranın (a), (b), (d), (e), (f), (g) ve (h) bentleri gereği
borçlananlar, borçlandığı tarihteki 4 üncü maddenin birinci fıkrasının ilgili
bendine göre,
b) Birinci fıkranın (c) ve (ı) bentleri gereği borçlananlar, 4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (c) bendine göre,
sigortalılık süresi olarak değerlendirilir.
Bu Kanunun yürürlük tarihinden sonraki sürelere ait borçlanmalarda;
borçlanılan prime esas gün sayısı borçlanılan ilgili aylara mal edilir. Seçilen
prime esas kazanç, borcun ödendiği tarihteki prime esas asgarî kazanca
oranlanarak, söz konusu oran ilgili ayın prime esas asgarî kazancı ile
çarpılır. Bulunan tutar, ilgili ayın prime esas kazancı kabul edilir. Ancak
hesaplanan prime esas kazanç hiçbir suretle o ayın prime esas azamî kazancını
geçemez.
Bildirim ve itiraz
MADDE 42- Kurum, sigortalıya veya hak sahiplerine bağlanacak gelir, aylık veya
toptan ödemeleri, gerekli belgelerin ve incelemelerin tamamlandığı tarihten
itibaren en geç üç ay içinde hesap ve tespit ederek sonuçlarını yazı ile
bildirir. İlgililer, yazıyı aldıkları günden başlamak üzere iki ay içinde
Kuruma veya Kurumca verilen karar üzerine, yetkili mahkemeye başvurarak Kurum
kararına itirazda bulunabilir. Mahkemeye itiraz, kararın uygulanmasını
geciktirmez.
Kamu Görevlilerine İlişkin Hükümler
Cumhurbaşkanlığı, Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığı ve Başbakanlık görevinde bulunanların aylıkları
MADDE 43- Cumhurbaşkanı iken bu görevinden herhangi bir nedenle ayrılanlara,
istekleri üzerine, müracaat tarihini takip eden ay başından itibaren, istek
tarihinde Cumhurbaşkanına ödenmekte olan aylık ödeneğin % 40'ı oranında
yaşlılık aylığı bağlanır.
Ancak, herhangi bir nedenle görevden ayrılan Cumhurbaşkanı, 28 inci
maddeye göre yaşlılık aylığına hak kazanıyorsa, 29 uncu maddeye göre yaşlılık
aylığı ayrıca hesaplanır ve aylıklardan yüksek olanı yaşlılık aylığı olarak
bağlanır. 28 inci maddeye göre aylığa hak kazanamaması halinde birinci fıkraya
göre bağlanan aylığın tümü, 28 inci maddeye göre aylığa hak kazanması halinde
ve 29 uncu maddeye göre hesaplanan aylık, birinci fıkraya göre bağlanan
aylıktan düşükse aradaki fark, Hazineden tahsil edilir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı veya Başbakan iken bu görevinden
herhangi bir nedenle ayrılanlara, istekleri üzerine, müracaat tarihini takip
eden ay başından itibaren, istek tarihindeki Cumhurbaşkanına ödenmekte olan
aylık ödeneğin % 40'ı esas alınarak Cumhurbaşkanına bağlanacak yaşlılık aylığının
% 75'i oranında yaşlılık aylığı bağlanır.
Ancak herhangi bir nedenle görevden ayrılan Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanı veya Başbakan, 28 inci maddeye göre yaşlılık aylığına hak kazanıyorsa,
29 uncu maddeye göre yaşlılık aylığı ayrıca hesaplanır ve aylıklardan yüksek
olanı yaşlılık aylığı olarak bağlanır. 28 inci maddeye göre aylığa hak
kazanılamıyorsa üçüncü fıkraya göre bağlanan aylığın tümü, 28 inci maddeye göre
aylığa hak kazanılıyor ve 29 uncu maddeye göre hesaplanan aylık, üçüncü fıkraya
göre bağlanan aylıktan düşükse aradaki fark Hazineden tahsil edilir.
Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı veya Başbakan iken
veya bu görevlerden ayrıldıktan sonra ölenlerin hak sahiplerine, bu maddeye
göre hesap edilen aylık 34 üncü madde hükümlerine göre ölüm aylığı olarak
bağlanır.
Bu madde kapsamında bağlanan gelir ve aylıklar, 55 inci maddenin ikinci
fıkrası hükümlerine göre artırılır.
Bazı kamu görevlilerine yaşlılık
aylığı bağlanacak haller
MADDE 44- Bu Kanun hükümlerinin uygulanmasında bu Kanunun 4 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı sayılan bazı kamu
görevlilerine yaşlılık aylığı bağlanmasına ilişkin aşağıdaki hükümler
uygulanır:
a) 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununun 40 ıncı
maddesi gereğince yaş haddinden emekliye ayrılanlara 5400 gün prim ödeme gün
sayısı olması halinde,
b) Özel kanunları gereğince kadrosuzluk nedeniyle emekliye sevk
edilenlere yaş şartı aranmaksızın, prim ödeme gün sayısı 9000 gün olması
halinde,
yaşlılık aylığı bağlanır.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında olanlardan
subay, astsubay, askerî memurlarla uzman jandarma ve uzman erbaşlar ahlâk
noktasından hükümle veya yetersizlik ya da disiplin sebeplerinden dolayı
sicilleri üzerine veyahut askerî mahkemelerce verilecek kararlar üzerine
kurumlarınca re'sen, bunlar dışında kalanlar ise ahlâk ve yetersizlik
sebeplerinden dolayı yönetmeliğine göre sicilleri üzerine kurumlarınca re'sen
emekliye sevk edilenlere ise, 28 inci maddenin ikinci ve üçüncü fıkrasında
belirtilen yaş ve prim ödeme gün sayısını tamamlamaları halinde yaşlılık aylığı
bağlanır.
Birinci fıkranın (a) ve (b) bentleri gereğince bağlanan yaşlılık
aylıkları, 28 inci maddenin ikinci ve üçüncü fıkrasında aranan yaş ve prim
ödeme gün sayısı tamamlanıncaya kadar bunları çalıştıran kamu idarelerinden
tahsil edilir.
Kanunları gereğince görevden
uzaklaştırılanlar, tutuklananlar veya görevine son verilenlerin
sigortalılıkları ve primleri
MADDE 45- Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında
olan sigortalılardan görevden uzaklaştırılan, görevi ile ilgili olsun veya
olmasın herhangi bir suçtan tutuklanan veya gözaltına alınanlardan, kanunları
gereğince eksik aylığa müstahak bulunanların prime esas kazançlarının yarısı;
kanunlarına göre bu müddetler için sonradan görevlerine iade edilerek tam
aylığa hak kazananların ise prime esas kazançlarının tamamı üzerinden prim
alınır.
Görevine son verilenlerden yargı kararı ile görevlerine iade edilenlerin
primleri, göreve son verildiği tarihten görevine başladığı tarihe kadar kendi
kadrosunun veya emsali kadronun prime esas kazancına göre hesaplanır. Bu
durumdakilerin primlerine ait sigortalı ve işveren hisselerinin gecikme cezası
ve gecikme zamları kurumlarınca ödenir ve bu süreler sigortalılık süresinden
sayılır.
Birinci ve ikinci fıkraya göre sigortalılık durumu değişenler için ek
bildirge düzenlenerek Kuruma verilir ve bu durumda 102 nci madde hükümleri
uygulanmaz.
Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında
sigortalı sayılanlardan, ilgili kanunları gereğince kullandıkları aylıksız izin
sürelerinin bitiminden sonra göreve başlayanlar ile göreve başlaması için
tanınan sürelerde bu Kanunun 67 nci maddesinde aranan 30 günlük prim ödeme
şartı aranmaz.
Bazı kamu görevlilerinin prime
esas kazançları ve prime esas kazanç üst sınırı
MADDE 46- Harp okulları ile fakülte ve yüksek okullarda silâhlı kuvvetler
hesabına okuyanların ve astsubay meslek yüksek okulu öğrencilerinin öğrenci
harçlıkları ile ilgisine göre en az aylık alan teğmen veya astsubay çavuşun
prime esas kazançları arasındaki farkın primi; polis akademisi ile fakülte ve
yüksek okullarda Emniyet Genel Müdürlüğü hesabına okuyan veya kendi hesabına
okumakta iken Emniyet Genel Müdürlüğü hesabına okumaya devam eden öğrencilerin
öğrenci harçlıkları ile komiser yardımcısı veya polis memuru prime esas
kazançları arasındaki farkın primi, öğrenciler adına kurumlarınca ödenir.
Fakülte veya yüksek okullarda kendi hesabına okuduktan sonra subay
naspedilen veya yedek subaylık hizmetini takiben subaylığa geçirilenler ile
fakülte ve yüksekokullarda kendi hesabına okuduktan sonra, komiser yardımcısı
veya polis memuru olarak atananların yüksek öğrenim süresinin fiilî hizmetten
sayılması nedeni ile doğacak borçlanma bedeli, ilgisine göre talep tarihindeki
en az aylık alan teğmenin veya komiser yardımcısının prime esas kazancı
üzerinden, sigortalı prim hissesi kendilerince, işveren prim hissesi de kurumlarınca
verilmek suretiyle borcun tebliğ tarihinden itibaren iki yıl içinde eşit
taksitler halinde ödenir.
Talim ve manevra için rütbe ile silâh altına alınan 4 üncü maddenin
birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında olan sigortalılardan rütbelerinin prime
esas kazançları, vazifelerinin prime esas kazancından fazla olanların prime
esas kazanç farklarına ait primleri vazife gördükleri kurumlarınca ve
seferberlik ve harp için silâh altına alınanlardan vazifelerinin prime esas
kazançları, rütbelerinin prime esas kazancından fazla olanların prime esas
kazançları arasındaki farkın primleri de, rütbelerinin prime esas kazancını
ödeyen kamu idaresince kesilerek Kuruma ödenir.
Kamu görevlilerinin kısa ve uzun vadeli sigorta kollarının uygulaması
bakımından prime esas kazançlarının tespitinde 82 nci maddede belirtilen üst
sınır aranmaz. Ancak yurt dışında geçici ya da sürekli göreve gönderilen kamu
görevlilerinin prime esas kazancı olarak,
Türkiye'deki emsali kadrodaki sigortalının prime esas kazancı ile yurt
dışında görevlendirme öncesindeki görevlerinin prime esas kazancından yüksek
olanı esas alınır.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında bulunanlara
geçici iş göremezlik ödeneği verildiği sürece, bunların uzun vadeli sigorta
kolları primleri ile genel sağlık sigortası primleri işverenlerince ödenmeye
devam edilir.
Vazife malûllüğü, harp malûllüğü
ile harp malûllerine verilecek malûllük zammı ve vazife malûllerine verilecek
sürekli iş göremezlik geliri karşılığı
MADDE 47- 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamındaki kamu
görevlileri için 13 üncü maddede yazılı iş kazası; vazifelerini yaptıkları
sırada vazifelerinden veya vazifeleri dışında kurumların verdiği herhangi bir
kuruma ait başka işleri yaparken bu işlerden veya kurumların menfaatini korumak
maksadıyla bir iş yaparken ya da görevleriyle ilgili olarak işe gelişi ve işten
dönüşü sırasında doğmuş olursa, buna vazife malûllüğü ve bunlara uğrayanlara da
vazife malûlü denir. Bunların sürekli iş göremezlik gelirleri, 19 uncu madde
hükümlerine göre hesaplanır.
Subay (yedek subay dahil), astsubay, uzman jandarma, uzman erbaş ile
Türk Silâhlı Kuvvetlerince görevlendirilen ve bu Kanun kapsamında bulunan
sigortalılardan;
a) Harpte fiilen ateş altında,
b) Harpte, harp bölgelerindeki harp harekât ve hizmetleri sırasında, bu
harekât ve hizmetlerin sebep ve etkileriyle,
c) Harpte veya harbe hazırlık devresinde her çeşit düşman silâhlarının
etkisiyle,
d) Askerî harekâtı gerektiren iç tedip ve sınır hareketleri sırasında,
bu hareketlerin sebep ve etkisiyle,
e) Barışta veya olağanüstü hallerde, emir veya görev ile uçuş yapan
uçucularla hangi meslek ve sınıftan olursa olsun emirle görevli olarak uçakta
bulunanlardan uçuşun havadaki ve yerdeki sebepleriyle ve yine emir ve görev ile
dalış yapan dalgıçlarla, hangi meslek ve sınıftan olursa olsun emirle görevli
olarak denizaltı gemisinde veya dalgıç kıtasında bulunanlardan denizaltıcılığın
veya dalgıçlığın çeşitli sebep ve tesirleriyle,
f) Anayasanın 92 nci maddesi veya Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası
sözleşmeler uyarınca yabancı ülkelere Türk Silâhlı Kuvvetleri gönderilmesini
gerektiren durumlarda, birliklerin bulundukları yerlerden hareketlerinden
itibaren yurt içinde, yurt dışında, yabancı ülkelerde veya yurda dönüş
sırasında,
bu Kanunun 19 uncu maddesinde belirtildiği şekilde sürekli iş göremezlik
gelirine esas olacak şekilde meslekte kazanma gücünü kaybeden veya bu Kanunun
25 inci maddesine göre malûl sayılmayı gerektirecek derecede malûl olanlara,
harp malûlü denir.
Bunlardan uzman erbaşlara bulundukları kademenin üç ilerisindeki
kademenin, uzman jandarmalara bulundukları rütbenin bir üst rütbesinin aynı
kademesinin; astsubaylarla yarbay rütbesine kadar (yarbay hariç) bir üst
rütbenin aynı kademesinin, yarbaylara albay, albaylara kıdemli albay, kıdemli
albay ile general ve amirallere bir üst rütbenin, bu Kanunun 4 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında bulunan sigortalılara ise bir üst
derecesine veya kademesine karşılık gelen prime esas kazancı üzerinden sürekli
iş göremezlik geliri bağlanır.
Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri
kapsamında bulunan sigortalılardan, Türk Silâhlı Kuvvetlerince
görevlendirilenlere, öğrenim durumlarına göre 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı
Devlet Memurları Kanununun 36 ncı maddesinde tespit edilen giriş derece ve
kademesinin bir üst derecesindeki aynı kademesine karşılık gelen prime esas
kazanç üzerinden; bunlardan öğrenim görmemiş olanlara aynı iş göremezlik
derecesinden sürekli iş göremezlik geliri alan ve Devlet Memurları Kanununa
ekli gösterge tablosundaki ilkokulu bitiren sigortalıya bağlanması icap eden
derece ve kademesinin bir üst derecesindeki aynı kademesine karşılık gelen
prime esas kazanç üzerinden sürekli iş göremezlik geliri bağlanır. Bulundukları
derecenin bir üst derecesi olmayanlar için o derecenin üç ilerisindeki kademe
göstergesi, üç ilerisindeki kademe göstergesi olmayanlar için de o derecenin
son kademe göstergesi esas alınır.
Sigortalılardan harp malûlü olanlara bağlanacak sürekli iş göremezlik
geliri, harp malûlü erlere bağlanacak sürekli iş göremezlik gelirinden az
olamaz.
Harp malûllerinin, malûllük derecesine göre aşağıdaki yazılı
göstergelerin, memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak miktar
"Harp malûllüğü zammı" olarak sürekli işgöremezlik gelirlerine ayrıca
eklenir.
İş Göremezlik Derecesi Göstergeler
% 81 ve üzeri 1100
% 67 ilâ 80 1000
% 51 ilâ 66 900
% 41 ilâ 50 800
% 31 ilâ 40 700
% 21 ilâ 30 600
% 10 ilâ 20 450
Harp malûlü sayılanlardan bir harekâtın başarıyla sonuçlanmasını şahsen
sağladığı ve örnek tutulacak cesaret ve fedakârlık gösterdiği sıralarda bu
malûllüğe uğradıkları usûlüne göre sıralı üstlerince saptanan Türk Silâhlı
Kuvvetleri mensupları ile Türk Silâhlı Kuvvetlerince görevlendirilen sivil
görevlilere, Genelkurmay Başkanlığının uygun görmesi ve Millî Savunma Bakanının
onayı ile harp malûllüğü zamları % 25 fazlasıyla bağlanır.
5434 sayılı Kanunun harp malûllüğü hükümlerine ilişkin diğer kanunlarda
yapılan atıflar bu maddeye yapılmış sayılır.
Bu madde gereğince sürekli iş göremezlik geliri almakta iken veya
bağlanması gerekirken ölenlerin hak sahiplerine harp malûllüğü zammı da dahil
olmak üzere prim ödeme gün sayısına bakılmaksızın ölüm aylığı bağlanır.
Harp malûlü olanlara verilecek her türlü malûllük zammı tutarının
Kurumca belirlenecek peşin sermaye değeri toplamı en geç bir ay içinde Millî
Savunma Bakanlığı veya İçişleri Bakanlığı tarafından Kurumun göstereceği
hesaplara yatırılır. Süresinde yatırılmayan tutarlar için 89 uncu madde
hükümleri uygulanır.
Bu madde gereğince kendilerine sürekli iş
göremezlik geliri bağlananların, sigortalı olarak çalışmaya başlamaları halinde
bu gelirleri kesilmez.
Harp malûllerinin hak sahiplerine bağlanacak ölüm gelirinin tutarı, harp
malûllüğü zammı da ayrıca dikkate alınarak hesap edilir.
Harp malûlleri, vazife malûlleri ve malûl olanlar istekleri halinde, bu
Kanun hükümleri uygulanmaksızın malûllüklerinin engel olmadığı başka vazife
veya sınıflara nakil suretiyle tayinleri yapılmak üzere, istifa etmiş
sayılırlar. Bunların, istifa etmiş sayılmalarından sonra dahi, bu Kanun
hükümlerinin uygulanmasını isteme hakları saklıdır. Ancak, kurumlarında başka
vazife veya sınıflara nakli mümkün olanlardan, özel kanunlarına göre yükümlülük
süresine tâbi olanlar, bu yükümlülüklerini tamamlamadıkça veya malûliyetlerinin
yeni vazifelerine de mani olduğuna dair bu Kanun hükümlerine göre yeniden rapor
almadıkça bu haklarını kullanamazlar.
Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında
sigortalı sayılan Türk Silâhlı Kuvvetleri personelinin harp malûllüğü, iş
kazası, meslek hastalığı ve malûllük sonucu çalışma gücü kaybı ve iş göremezlik
derecelerinin tespiti, Türk Silâhlı Kuvvetleri Sağlık Yeteneği Yönetmeliği
hükümleri esas alınarak Kurum tarafından belirlenir.
Kamu görevlilerinin emekliye
sevk onayları
MADDE 48- 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında olanların
yaşlılık veya malûllük aylığı almak üzere görevleriyle ilişiklerinin kesilmesi;
a) Re'sen emekliye sevk hallerinde, sigortalının çalıştığı göreve
atamasındaki usûle göre atamaya yetkili makamın,
b) İstek üzerine veya yaş haddi veya malûllük hallerinde atamaya yetkili
makamın,
c) Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, belediye başkanları, belediye
meclisi ve il genel meclisi üyelerinin yaşlılık aylığı taleplerinde, malûliyet
ve yaş haddi hallerinde adlarına prim kesilmiş en son kurumun en yüksek
amirinin, bunlardan bu görevlerinden önce herhangi bir kamu kurumuna tâbi
olarak çalışmayanların son defa görev yaptıkları yer başkanının,
d) Kurumların yönetim kurulu üyelerinin istek, malûliyet ve yaş haddi
hallerinde, atanmalarında atamayı yapan kurumun en yüksek amirinin,
e) Danıştay Başkanının istek, malûliyet ve yaş haddi hallerinde
Başbakanlık, Sayıştay Başkanının aynı halleri için Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığı,
onayı ile tekemmül eder.
Özel kanun hükümleri hariç olmak üzere yetkili makamın emekliye sevk
onayı, talep tarihinden itibaren bir ayı geçemez. Bakanlar Kurulu kararı veya
müşterek kararname ile atananların görevleriyle ilişiklerinin kesilmesi ilgili
bakanın onayı ile tekemmül eder.
Özelleştirilmeleri sonucu sermayesindeki kamu payı % 50'nin altına düşen
kuruluşlar ile satış veya devri yapılmış olan kuruluşlarda çalışmakta iken
emekliye ayrılanlar için emekliye sevk onayı aranmaz. Birinci fıkranın (b)
bendine göre emekliye ayrılmak isteyenler için her durumda, istek tarihinden
itibaren bir aylık süre sonunda ilişikleri kesilmiş sayılır.
İtibarî hizmet süreleri ve
itibarî hizmet süresi primi
MADDE 49- İtibarî hizmet süresi, bu Kanuna göre bağlanacak aylıklar ve yapılacak
toptan ödemelerin hesabında fiilen çalışılmak suretiyle geçen hizmet sürelerine
eklenen süredir. Sigortalıların aşağıda yazılı görevlerde geçen zamlar hariç,
fiilî hizmet sürelerinin her yılı için;
a) Subay (yedek subay dahil), astsubay, uzman jandarma ve uzman
erbaşlardan;
1) Harbi doğuran genel ve kısmî seferberliğe katılanların, harbin
ilânından seferberliğin bitim tarihine,
2) Seferberliği gerektiren iç tedip hareketlerine fiilen katılan
birliklerde görevli olanların, çarpışmaların başlangıcından seferberliğin sona
erdiği tarihe,
3) Harp veya seferberlik ilân edilmeden, Anayasanın 92 nci maddesi veya
Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler uyarınca, yabancı ülkelere
gönderilen Türk Silâhlı Kuvvetlerinde görev yapanların, yabancı ülkeye
gönderildiği tarihten Türkiye'ye dönüş tarihine,
kadar geçen tutsaklık süreleri dahil fiilî hizmet sürelerinin,
b) 4 üncü madde gereği sigortalı sayılanlardan birinci fıkranın (a)
bendinin (1), (2) ve (3) numaralı alt bentlerinde yazılı hareketlere sivil
görevli, er veya erbaş olarak katılanların, bu durumlarda geçen fiilî hizmet
sürelerinin, bu tarihlerden sonra devam eden tutsaklık sürelerinin,
c) Harp halinde düşmana tutsak düşen veya düşman tarafından enterne
edilen sigortalılardan kanunları gereğince, aylıkları ödenmek suretiyle,
sözleşmeli personel hariç olmak üzere kurumları ile ilgileri kesilmeyenlerin,
bu durumlarda geçen fiilî hizmet sürelerinin,
bir katı, itibarî hizmet süresi olarak eklenir. Bu nedenlerle eklenecek
itibarî hizmet sürelerinin toplamı, beş yıldan fazla olamaz.
Türk Silâhlı Kuvvetleri, Milli İstihbarat Teşkilâtı Müsteşarlığı,
Emniyet Genel Müdürlüğü ve Orman Genel Müdürlüğünde pilot olan ve olmayan
uçucu, denizaltıcı, dalgıç, kurbağa adam ve paraşütçülerin bu görevlerinde
geçirdikleri fiilî hizmet sürelerinin her yılı için altı ay itibarî hizmet
süresi eklenir. Bunlardan bu maddenin birinci fıkrasının (a) bendinin (1) ve
(2) numaralı alt bentlerinde gösterilenler için itibarî hizmet süresi zamları
ayrıca eklenir. Bu fıkradaki nedenlere bağlı olarak eklenecek itibarî hizmet
sürelerinin hesabında, beş yıllık sınır uygulanmaz.
İtibarî hizmet süreleri, aylık bağlama oranının hesabında prim ödeme gün
sayısına eklenir. Bu süreler malûllük, yaşlılık ve ölüm aylığı bağlanması için
gerekli prim gün sayısı, yaş ve emekli ikramiyesi hesabında nazara alınmaz.
Her yıl sonunda, sigortalının fiilî hizmet süresine bu maddenin birinci
fıkrasının (a), (b) ve (c) bentleri ile ikinci fıkrası hükümleri uyarınca
eklenen itibarî hizmet süresinin her otuz günü için, yılın son ayında sigortalı
adına ödenen sigortalı ve işveren prim toplamı kadar ayrıca itibarî hizmet
süresi primi işverenden tahsil edilir. Süresinde yatırılmayan tutarlar için 89
uncu madde hükümleri uygulanır.
ALTINCI BÖLÜM
İsteğe Bağlı Sigorta Hükümleri
MADDE 50- İsteğe bağlı sigorta; kişilerin isteğe bağlı olarak prim ödemek
suretiyle uzun vadeli sigorta kollarına ve genel sağlık sigortasına tâbi
olmalarını sağlayan sigortadır.
İsteğe bağlı sigortalı olabilmek için Türkiye'de yasal olarak ikamet
edenlerde;
a) Bu Kanuna tâbi zorunlu sigortalı olmayı gerektirecek şekilde
çalışmamak veya sigortalı olarak çalışmakla birlikte, ay içerisinde 30 günden
az çalışmak veya son bir yıl içinde 360 günden az çalışmak ya da tam gün
çalışmamak,
b) Kendi sigortalılığı nedeniyle aylık bağlanmamış olmak,
c) 18 yaşını doldurmuş bulunmak,
d) İsteğe bağlı sigorta talep dilekçesiyle Kuruma başvuruda bulunmak,
şartları aranır.
İsteğe bağlı sigorta başlangıcı
ve sona ermesi
MADDE 51- İsteğe bağlı sigortalılık, müracaatın Kurum kayıtlarına intikal ettiği
tarihi takip eden günden itibaren başlar.
İsteğe bağlı sigortalı olarak prim ödenen tarihlerde, 4 üncü maddeye
göre sigortalı olmayı gerektirecek çalışması bulunduğu tespit edilenlerin,
zorunlu sigortalılıkla çakışan isteğe bağlı prim ödenen süreleri iptal
edilerek, bu süreye ilişkin ödedikleri primler ilgililere iade edilir.
İsteğe bağlı sigortalılık;
a) İsteğe bağlı sigortalılığını sona erdirme talebinde bulunanların,
primi ödenmiş son günü takip eden günden,
b) Aylık talebinde bulunanların, aylığa hak kazanmış olmak şartıyla
talep tarihinden,
c) Ölen sigortalının ölüm tarihinden,
itibaren sona erer.
İsteğe bağlı sigorta primi ödenmiş süreler, malûllük, yaşlılık ve ölüm
sigortaları ile genel sağlık sigortası hükümlerinin uygulamasında dikkate
alınır ve bu süreler 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında
sigortalılık süresi olarak kabul edilir.
İsteğe bağlı sigorta primleri ve
ödenmesi
MADDE 52- İsteğe bağlı sigorta primi, 82 nci maddeye göre belirlenen prime esas
kazancın alt sınırı ile üst sınırı arasında, sigortalı tarafından belirlenen
günlük kazanç ve prim ödeme gün sayısı üzerinden bulunacak kazancın % 32'sidir.
Bunun % 20'si malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi, % 12'si genel sağlık
sigortası primidir.
İsteğe bağlı sigortalı olanlar, bakmakla yükümlü olunan kişi olsa dahi,
60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında genel sağlık
sigortalısı sayılır ve genel sağlık sigortası primini de ödemekle
yükümlüdürler.
Ait olduğu aydan itibaren en geç 12 ay içinde 89 uncu maddenin ikinci
fıkrasına göre hesaplanacak gecikme cezası ve gecikme zammıyla birlikte
ödenmeyen süreler, sigortalılık süresinden sayılmaz. Bu 12 aylık süreden sonra
ödenen primler 89 uncu maddenin üçüncü fıkrası hükümlerine göre iade edilir.
İsteğe bağlı sigortalıların zorunlu sigortalılık nedeniyle prim borcunun
bulunması halinde, isteğe bağlı sigortaya tâbi ödenen primler öncelikle zorunlu
sigortalılık nedeniyle Kuruma olan borçlarına mahsup edilir.
YEDİNCİ BÖLÜM
Kısa ve Uzun Vadeli Sigorta Kollarına
Sigortalılık hallerinin
birleşmesi
MADDE 53- Sigortalının, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c)
bentlerinde yer alan sigortalılık nedenlerinden birden fazlasına aynı anda tâbi
olmasını gerektirecek şekilde çalışması halinde; öncelikle (c) bendi
kapsamında, (c) bendi kapsamında çalışması yoksa ilk önce başlayan sigortalılık
ilişkisi esas alınarak sigortalı sayılır.
Sigortalının, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c)
bentlerinde yer alan sigortalılık halleri ile 5 inci maddenin (a) ve (e)
bentlerine tâbi sigortalılık hallerinin çakışması halinde, 4 üncü madde
kapsamında sigortalı sayılır ve birinci fıkra hükmü uygulanır.
Sigortalının, bu madde hükmüne göre sigortalı sayılması gereken
sigortalılık halinden başka bir sigortalılık hali için prim ödemiş olması
durumunda, ödenen primler birinci fıkraya göre esas alınan sigortalılık hali
için ödenmiş ve esas alınan sigortalılık halinde geçmiş kabul edilir.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren ilk defa sigortalı
sayılanlardan 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinden
birden fazlasına tâbi olarak çalışmış olanların aylık bağlanma taleplerinde, en
son sigortalı sayıldığı tarihten geriye doğru en fazla sigortalılığın geçtiği
sigortalılık hali esas alınır.
Aylık ve gelirlerin birleşmesi
MADDE 54- Bu Kanuna göre bağlanacak aylık ve gelirlerin birleşmesi durumunda;
a) Uzun vadeli sigorta kollarından;
1) Hem malûllük hem de yaşlılık aylığına hak kazanan sigortalıya, bu
aylıklardan yüksek olanı, aylıklar eşitse yalnız yaşlılık aylığı,
2) Malûllük veya yaşlılık aylığı ile birlikte, ölen eşinden dolayı da
aylığa hak kazanan sigortalıya her iki aylığı,
3) Ana ve babasından ayrı ayrı aylığa hak kazanan çocuklara, yüksek olan
aylığın tamamı, az olan aylığın yarısı,
4) Birden fazla çocuğundan aylığa hak kazanan ana ve babaya en fazla
ödemeye imkân veren ilk iki dosyadan yüksek olan aylığın tamamı, düşük olan
aylığın yarısı,
5) Kız çocuklarının hem eşinden, hem de ana ve babasından ölüm aylığına
hak kazanması halinde, tercih ettiği aylığı,
bağlanır.
b) Kısa vadeli sigorta kollarından;
1) Sürekli iş göremezlik geliriyle birlikte ölen eşinden dolayı da
gelire hak kazanan eşe her iki geliri,
2) Ana ve babadan ayrı ayrı gelire hak kazananlara, yüksek olan gelirin
tamamı, az olanın yarısı,
3) Birden fazla çocuğundan gelire hak kazanan ana ve babaya, en fazla
ödemeye imkân veren ilk iki dosyadan yüksek olan aylığın tamamı, düşük olan
aylığın yarısı,
4) Kız çocuklarının hem eşinden, hem de ana ve babasından ölüm gelirine
hak kazanması halinde tercih ettiği geliri,
bağlanır.
c) Malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları ile iş kazası ve meslek
hastalığı sigortasından hak kazanılan aylık ve gelirler birleşirse, sigortalıya
veya hak sahibine bu aylık veya gelirlerden yüksek olanın tamamı, az olanın
yarısı, eşitliği halinde ise iş kazası ve meslek hastalığından bağlanan gelirin
tümü, malûllük ve yaşlılık aylığının yarısı bağlanır.
Birinci fıkradaki sıralamaya göre yapılacak değerlendirmeler sonucunda,
bir kişide ikiden fazla gelir veya aylık birleştiği takdirde, bu gelir ve
aylıklardan en fazla ödemeye imkân veren iki dosya üzerinden gelir veya aylık
bağlanır, diğer dosya veya dosyalardaki gelir ve aylık hakları durum
değişikliği veya diğer bir dosyadan gelir veya aylığa hak kazanıldığı tarihe
kadar düşer.
Gelir ve aylıkların
düzeltilmesi, yükseltilmesi, ödenmesi ve yoklama işlemleri
MADDE 55- Bu Kanuna göre gelir veya aylık bağlanan sigortalı ile hak sahibi
kişilerin durumlarının, kendilerine veya başka hak sahiplerine bağlanmış
bulunan gelir veya aylık tutarının düzeltilmesini gerektirir bir şekilde
değişmesi halinde gelir veya aylık tutarları, değişikliğin meydana geldiği
tarihten sonraki ödeme dönemi başından başlanarak yeni duruma göre düzeltilir.
Bu Kanuna göre bağlanan gelir ve aylıklar, her yılın Ocak ve Temmuz
ödeme tarihlerinden geçerli olmak üzere, bir önceki altı aylık döneme göre
Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan en son temel yıllı tüketici
fiyatları genel indeksindeki değişim oranı kadar artırılarak belirlenir.
Sigortalıya veya hak sahiplerine bağlanan gelir veya aylıklar, her ay
peşin olarak ödenir. Gelir ve aylıkların ödeme dönemleri, ödeme tarihleri,
ödeme şekli ve ödeme merkezleri Kurumca belirlenir.
Gelir ve aylık alma şartlarının devam edip etmediğine yönelik yoklama
işlemlerine ilişkin usûl ve esaslar ile bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer
usûl ve esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelik ile düzenlenir.
Gelir ve aylık bağlanmayacak
haller
MADDE 56- Ölen sigortalının hak sahiplerinden;
a) Kesinleşmiş yargı kararı üzerine, kendisinden aylık bağlanacak
sigortalıyı veya gelir ya da aylık bağlanmış olan sigortalıyı, kasten öldüren
veya öldürmeye teşebbüs edenlere veya bu Kanun gereğince sürekli iş göremez
hale veya malûl duruma getirenlere,
b) Kesinleşmiş yargı kararı üzerine, kendisinden aylık bağlanacak
sigortalıya veya gelir ya da aylık bağlanmamış olan sigortalıya veya hak
sahibine karşı ağır bir suç işlemesi veya bunlara karşı aile hukukundan doğan
yükümlülüklerini önemli ölçüde yerine getirmemesi nedeniyle ölüme bağlı bir
tasarrufla mirasçılıktan çıkarılanlara,
c) Sonraki eşinden dolayı bu Kanuna göre gelir veya aylığa hak kazanan
dul eşe, önceki eşinden,
gelir veya aylık ödenmez. Ödenmiş bulunan gelir ve aylıklar, 96 ncı
madde hükümlerine göre geri alınır.
Eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı
belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıkları kesilir. Bu
kişilere ödenmiş olan tutarlar, 96 ncı madde hükümlerine göre geri alınır.
Yaş
MADDE 57- İş kazasıyla meslek hastalığı halinde, hak sahiplerine bağlanacak
gelirlerin hesabında, iş kazasının olduğu veya meslek hastalığının hekim veya
sağlık kurulu raporu ile ilk defa tespit edildiği tarihte nüfus kütüğünde
kayıtlı bulunan doğum tarihleri esas alınır.
Malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına ilişkin yaş ile ilgili
hükümlerin uygulanmasında, sigortalıların ve hak sahibi çocuklarının, mülga
2/6/1949 tarihli ve 5417 sayılı Kanun ve mülga 4/2/1957 tarihli ve 6900 sayılı
Kanun ile 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı, 2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı,
17/10/1983 tarihli ve 2925 sayılı, bu Kanunla mülga 17/10/1983 tarihli ve 2926
sayılı ve 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı kanunlara, 17/7/1964 tarihli ve 506
sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesine tâbi sandıklara veya bu Kanuna göre ilk
defa malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tâbi olduğu tarihte, nüfus
kütüğünde kayıtlı bulunan doğum tarihleri, sigortalının bu Kanuna göre ilk defa
çalışmaya başladığı tarihten sonra doğan çocuklarının ise nüfus kütüğüne ilk
olarak yazılan doğum tarihleri esas alınır.
İş kazası, meslek hastalığı, malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarından
gelir ve aylık tahsisleri ile sermaye değerinin hesabında, iş kazasının olduğu
veya meslek hastalığının hekim raporuyla ilk defa tespit edildiği veya
sigortalıların bu Kanuna ve bu Kanunla yürürlükten kaldırılmış kanunlara tâbi
olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihten sonraki yaş düzeltmeleri dikkate
alınmaz.
Nüfus kayıtlarında doğum ay ve günleri yazılı olmayanlar 1 Temmuz’da,
doğum ayı yazılı olup da günü yazılı olmayanlar o ayın birinde doğmuş sayılır.
Türk Silâhlı Kuvvetleri mensuplarının 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti
Emekli Sandığı Kanununun 40 ıncı maddesinde belirlenen yaş hadleri sebebiyle
emeklilik işlemleri, doğum tarihlerinde ay ve gün yazılı olmayanlar ile doğum
günleri 1 Eylülden önce olanlar için 1 Eylül, doğum günleri 1 Eylül ve daha
sonra olanlar için müteakip yılın 1 Eylül tarihinde yapılır.
Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık
Kurulu
MADDE 58- Bu Kanunda yazılı olan görevleri yerine getirmek üzere branşları Kurum
tarafından belirlenecek uzman hekimlerden oluşan Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık
Kurulu kurulur. Kurul; Millî Savunma Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Yüksek Öğretim Kurulu, en fazla üyeye sahip işveren,
işçi ve kamu çalışanlarını temsil eden konfederasyonlar, Türkiye Odalar ve
Borsalar Birliği, Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu, Türk Tabipleri
Birliği ile Kurum tarafından görevlendirilecek birer uzman hekimden oluşur.
Aynı usûlle birden fazla Kurul oluşturmaya Bakanlık yetkilidir.
Kurula, kendi aralarından seçecekleri üye başkanlık eder. Başkan,
yokluğunda yerine bakacak üyeyi belirler. Kurul, haftada en az bir kez ve en az
yedi üye ile toplanır, kararlar salt çoğunlukla alınır. Kurulda görevlendirilecek
olan hekimlerin hizmet süreleri üç yıl olup, üç yıl sonunda yeniden
görevlendirilebilirler. Bir takvim yılı içerisinde mazeretsiz olarak birbirini
izleyen beş veya toplam on toplantıya katılmayan üyelerin üyelikleri
kendiliğinden sona erer. Bu şekilde üyeliği sona eren üyenin yerine bir başka
kişi, aynı usûlle görevlendirilir.
Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kuruluna iştirak edenlerden; katıldıkları
her toplantı günü için uhdesinde kamu görevi bulunanlara (2000), uhdesinde kamu
görevi bulunmayanlara ise (3000) gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile
çarpımı sonucu bulunacak miktarda ve ayda dört toplantıyı geçmemek üzere huzur
hakkı ödenir. Kurulun çalışmaları ile ilgili her türlü giderler Kurumca ödenir.
Kurul gerek gördüğü hallerde dışarıdan uzman kişilerin görüşüne başvurabilir.
Kurul, sigortalılar hakkında iş kazası ve meslek hastalığı sonucu
sürekli iş göremezlik derecesi tespiti ile çalışma gücünün malûliyeti
gerektirecek derecede kaybına ilişkin Kurumca verilen kararlardan itiraza konu
olanları inceleyerek karara bağlar. Kurul, sigortalı veya hak sahiplerinin
talebi üzerine görevlendirdiği uzman bir hekimi dinlemek zorundadır.
Kurul, bu Kanunda yazılı görevlerle sınırlı olmak kaydıyla,
mahkemelerden intikal eden ve bilirkişi sıfatıyla rapor düzenlenmesi talep
edilen dava dosyaları hakkında, gerekli incelemeleri yaparak görüş bildirir.
Mahkemeler, bahse konu dosyalar için belirlediği bilirkişi ücretini kurul
üyelerine iletilmek üzere Kuruma gönderir.
Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunun hizmetlerini ifa etmesi için
gerekli sekretarya işlemleri Kurumca yerine getirilir. Sosyal Sigorta Yüksek
Sağlık Kurulunun görev, yetki, çalışma usûl ve esasları ile bu maddenin
uygulanmasına ilişkin diğer usûl ve esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak
yönetmelikle düzenlenir.
Kurumun denetleme ve kontrol
yetkisi
MADDE 59- Bu Kanunun uygulanmasına ilişkin işlemlerin denetimi, Kurumun denetim
ve kontrol ile görevlendirilmiş memurları eliyle yürütülür. Askerî işyerlerine
ait sigorta işlemlerinin denetim ve kontrolü, askerî iş müfettişleri tarafından
da yapılabilir.
Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarının görevleri
sırasında tespit ettikleri Kurum alacağını doğuran olay ve bu olaya ilişkin
işlemler, yemin hariç her türlü delile dayandırılabilir. Bunlar tarafından
düzenlenen tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir. İşverenler ve
sigortalılar ile işyeri sahipleri, tasfiye ve iflâs idaresinin memurları, işle
ilgili gerçek ve tüzel kişiler, Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş
memurlarına bilgi verilmek üzere çağrıldıkları zaman gelmek, gerekli olan
defter, belge ve delilleri getirip göstermek ve vermek, görevlerini yapmak için
her türlü kolaylığı sağlamak ve bu yoldaki isteklerini geciktirmeksizin yerine
getirmekle yükümlüdürler. Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş
memurları görevlerini yaparken, tüm kamu görevlileri gerekli kolaylığı gösterir
ve yardımcı olurlar.
Bu Kanunun uygulanması bakımından, Kurumun denetim ve kontrol ile
görevlendirilmiş memurları, 4857 sayılı İş Kanununda belirtilen denetim, teftiş
ve kontrol yetkisini de haizdir.
İhaleli işler ile özel bina inşaatı işyerleri işverenlerine, Kuruma prim
borçlarının bulunmadığını gösteren ilişiksizlik belgesinin verilmesinde,
1/6/1989 tarihli ve 3568 sayılı Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Malî
Müşavirlik ve Yeminli Malî Müşavirlik Kanununa göre yetki verilmiş serbest
muhasebeci malî müşavirler ile yeminli malî müşavirler tarafından işyeri
kayıtlarının incelenmesi sonucunda Kuruma bildirildiği tespit edilen işçilik
tutarlarının uygunluğu, Kurumun denetim yetkisi saklı kalmak kaydıyla, esas
alınabilir.
Usûl ve esasları Kurumca belirlenmiş hesaplama yöntemine uygun olarak
serbest muhasebeci malî müşavirler ile yeminli malî müşavirlerce düzenlenen
rapor ile Kuruma yeterli işçilik bildirilmediği anlaşılan işyeri ve
işverenlerinin, tespit edilen fark işçilik tutarı üzerinden hesaplanacak prim,
gecikme cezası ve gecikme zammı tutarını 102 nci maddenin birinci fıkrasının (d)
bendi ile (e) bendinin (4) numaralı alt bendi uyarınca verilecek idarî para
cezaları ile birlikte ödemeleri kaydıyla ilişiksizlik belgesi verilebilir.
Kurumca belirlenen usûl ve esaslara aykırı hareket ederek Kurum zararına
sebebiyet verdiği anlaşılan serbest muhasebeci malî müşavirler ile yeminli malî
müşavirler tarafından düzenlenen raporlar dikkate alınmaz ve bunların daha
sonra düzenleyecekleri raporlar Kurumca işleme konulmaz. Gerçeğe aykırı rapor
düzenleyen serbest muhasebeci malî müşavirler ile yeminli malî müşavirler,
Kurumun bu nedenle uğradığı zarardan işverenle birlikte müştereken ve
müteselsilen sorumlu olup, bunlar hakkında, genel hükümlere göre Kurumun takip
hakkı saklıdır. Meslek mensupları, işverenlerin devamlı işyerlerinin
sigortalıları ile yaptıkları işler ile Kurumda tescil edilmemiş veya tescil
edilmiş olmakla birlikte işçilik bildiriminde bulunulmamış olan yukarıdaki
işler hakkında inceleme yapamazlar.
Kamu idarelerinin denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurları, kendi
mevzuatı gereğince işyerlerinde yapacakları soruşturma, denetim ve incelemeler
sırasında, çalıştırılanların sigortalı olup olmadığını da tespit ederek,
sigortasız çalıştırılanları Kuruma bildirmek zorundadır. Bu kurumlar ayrıca
kendi mevzuatları gereğince yaptıkları inceleme ve tespitler sırasında bu
Kanuna göre sigortalı sayılanların prime esas kazançlarının veya sigortalı gün
sayılarının eksik bildirilmesi sonucunu doğuran tespitlerini de en geç bir ay
içinde Kuruma bildirirler. Kurum bu bildirimleri esas almak üzere gerekli yasal
işlemi yapar. İlgililerin itiraz hakları saklıdır.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar, Kurum tarafından
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
ÜÇÜNCÜ
KISIM
Genel
Sağlık Sigortası Hükümleri
BİRİNCİ BÖLÜM
Genel sağlık sigortalısı
sayılanlar
MADDE 60- Yerleşim yeri Türkiye'de olan kişilerden;
a) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının;
1) (a) ve (c) bentleri gereğince sigortalı sayılan kişiler,
2) (b) bendi gereğince sigortalı sayılan kişiler,
b) İsteğe bağlı sigortalı olan kişiler,
c) Yukarıdaki (a) ve (b) bentlerine göre sigortalı sayılmayanlardan;
1) 18/6/1992 tarihli ve 3816 sayılı Ödeme Gücü Olmayan Vatandaşların
Tedavi Giderlerinin Yeşil Kart Verilerek Devlet Tarafından Karşılanması
Hakkında Kanun kapsamında yeşil kart verilen kişiler,
2) Vatansızlar ve
sığınmacılar,
3) 1/7/1976 tarihli ve 2022 sayılı 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve
Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun hükümlerine göre
aylık alan kişiler,
4) 24/2/1968 tarihli ve 1005 sayılı İstiklal Madalyası Verilmiş
Bulunanlara Vatani Hizmet Tertibinden Şeref Aylığı Bağlanması Hakkında Kanun
hükümlerine göre şeref aylığı alan kişiler,
5) 28/5/1986 tarihli ve 3292 sayılı Vatani Hizmet Tertibi Aylıklarının
Bağlanması Hakkında Kanun hükümlerine göre aylık alan kişiler,
6) 3/11/1980 tarihli ve 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması
Hakkında Kanun hükümlerine göre aylık alan kişiler,
7) 24/5/1983 tarihli ve 2828 sayılı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme
Kurumu Kanunu hükümlerine göre korunma, bakım ve rehabilitasyon hizmetlerinden
ücretsiz faydalanan kişiler,
8) Harp malûllüğü aylığı alanlar ile Terörle Mücadele Kanunu kapsamında
aylık alanlar,
9) 18/3/1924 tarihli ve 442 sayılı Köy Kanununun 74 üncü maddesinin
ikinci fıkrasına göre görevlendirilen kişiler,
d) Oturma izni almış yabancı ülke vatandaşlarından yabancı bir ülke
mevzuatı kapsamında sigortalı olmayan kişiler,
e) 25/8/1999 tarihli ve 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu gereğince
işsizlik ödeneğinden yararlandırılan kişiler,
f) Bu Kanun veya bu Kanundan önce yürürlükte bulunan sosyal güvenlik
kanunlarına göre gelir veya aylık bağlanmış olan kişiler,
g) Yukarıdaki bentlerin dışında kalan ve başka bir ülkede sağlık
sigortasından yararlanma hakkı bulunmayan kişiler,
genel sağlık sigortalısı sayılır.
6 ncı maddenin birinci fıkrasının (a), (b), (c), (f), (g), (h), (ı), (j)
ve (k) bentlerinde sayılanların öncelikle, genel sağlık sigortalısının bakmakla
yükümlü olduğu kişi olup olmadığına bakılır. Genel sağlık sigortalısının
bakmakla yükümlü olduğu kişi ise tescili yapılmaz. Aksi takdirde birinci fıkra
hükümlerinden durumuna uyan bende göre genel sağlık sigortalısı sayılır.
Birinci fıkranın (f) bendi kapsamında gelir alması nedeniyle genel sağlık
sigortalısı sayılanlar, aynı zamanda diğer bentler gereği de genel sağlık
sigortalısı sayılması halinde (f) bendi dışındaki bentler kapsamında genel
sağlık sigortalısı sayılır.
6 ncı maddenin birinci fıkrasının (d), (e) ve (l) bentleri kapsamında
olanlar, ceza infaz kurumları ile tutukevleri bünyesinde bulunan hükümlü ve
tutuklular, kamu idarelerinin dış temsilciliklerinde istihdam edilen ve
temsilciliğin bulunduğu ülkede sürekli ikamet izni veya bu devletin
vatandaşlığını da haiz bulunan Türk uyruklu sözleşmeli personelden, bulunduğu
ülkenin sosyal güvenlik kurumunda sigortalı olduğunu belgeleyenler ile kamu
idarelerinin dış temsilciliklerinde istihdam edilen sözleşmeli personelin uluslararası
sosyal güvenlik sözleşmeleri çerçevesinde ve temsilciliğin bulunduğu ülkenin
kamu düzeninin zorunlu kıldığı hallerde, bulunulan ülkede sosyal sigorta
kapsamında sigortalı olanlar, birinci fıkranın (d) bendi kapsamına girenler
Türkiye'de bir yıldan kısa süreyle yerleşik olması halinde genel sağlık
sigortalısı ve genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi
sayılmazlar.
Birinci fıkranın (d) ve (g) bentlerinin uygulanmasında evli olanlar
için, eşlerden hangisinin bu maddeye göre genel sağlık sigortalısı, hangisinin
bakmakla yükümlü olunan kişi olacağının tespiti kendi tercihlerine bırakılır.
Diğer bentler gereği eşlerin her ikisinin de genel sağlık sigortalılık
şartlarının oluşması halinde her ikisi de ayrı ayrı genel sağlık sigortalısı sayılır.
Genel sağlık sigortalılığının
başlangıcı, bildirimi ve tescili
MADDE 61- Genel sağlık sigortalılığı başlangıcının tespiti ve tescil işlemleri
aşağıdaki hükümlere göre yürütülür. 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının;
a) (a) ve (b) bentlerinde sayılanlar; sigortalı veya isteğe bağlı
sigortalı olarak tescil edildikleri tarihten itibaren genel sağlık sigortalısı
sayılır ve ayrıca bir bildirime gerek olmaksızın tescil edilmiş sayılır.
b) (c) bendinde sayılanlar; ilgili mevzuatları gereği yeşil kart aldıkları,
aylığa hak kazandıkları, vatansız ve sığınmacı sayıldıkları, korunma, bakım ve
rehabilitasyon hizmetlerinden ücretsiz yararlanmaya başladıkları tarihten
itibaren genel sağlık sigortalısı sayılır ve ilgili kurumların kapsama alınan
tarihten itibaren bir ay içinde verecekleri genel sağlık sigortası giriş
bildirgesi ile tescil edilirler.
c) (d) bendinde sayılanlar; Türkiye'deki yerleşim süresinin bir yılı geçtiği tarihten itibaren genel
sağlık sigortalısı sayılır ve bu tarihten itibaren bir ay içinde verecekleri
genel sağlık sigortası giriş bildirgesi ile tescil edilirler.
d) (e) bendinde sayılanlar, işsizlik ödeneğinden yararlanmaya
başladıkları tarihten itibaren genel sağlık sigortalısı sayılır ve Türkiye İş
Kurumu tarafından işsizlik ödeneğinin bağlandığı tarihten itibaren bir ay
içinde vereceği genel sağlık sigortası giriş bildirgesi ile tescil edilirler.
e) (f) bendinde sayılanlar; gelir veya aylıktan yararlanmaya
başladıkları tarihten itibaren genel sağlık sigortalısı sayılır ve ayrıca bir
bildirime gerek olmaksızın tescil edilmiş sayılır.
f) (g) bendinde sayılanlar; diğer bentlere göre genel sağlık sigortalısı
olmadıkları tarihten itibaren genel sağlık sigortalısı sayılır ve bu tarihten
itibaren bir ay içinde verecekleri genel sağlık sigortası giriş bildirgesi ile
tescil edilirler.
60 ıncı madde gereği genel sağlık sigortalısı sayılanların çocukları,
ana ya da babanın tescil edilmiş olmasına bakılmaksızın ve ayrıca bir işleme
gerek olmaksızın 18 yaşına kadar genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü
olduğu kişi olarak sağlık hizmetlerinden ve diğer haklardan yararlandırılır. 18
yaşından küçük çocuğun ana ve babası da yok ise 18 yaşına kadar 60 ıncı
maddenin birinci fıkrasının (c) bendinin (7) numaralı alt bendi kapsamında
primi Devlet tarafından ödenmek üzere genel sağlık sigortalısı sayılır.
60 ıncı madde gereği genel sağlık sigortalısı iken durumunda değişiklik
olan kişilerden, aynı maddenin birinci fıkrasının (c) bendinin (1) numaralı alt
bendine veya (g) bendi kapsamına giren kişiler durumlarında değişiklik olduğu
tarihten itibaren en geç bir ay içinde 18/6/1992 tarihli ve 3816 sayılı Kanun
gereği yeşil kart veren kuruma başvurmak zorundadır. Bu kişilere yeşil kart
verilmemesi halinde değişiklik olduğu tarihten başlamak üzere (g) bendi
kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılırlar.
Genel sağlık sigortalılığı, yerleşim yerinin Türkiye olmadığı veya 60
ıncı maddenin üçüncü fıkrası gereği genel sağlık sigortası kapsamı dışına
çıkılan tarihten itibaren sona erer.
Bu maddede belirtilen genel sağlık sigortası giriş bildirgesini süresi
içinde vermeyenler hakkında 102 nci maddenin birinci fıkrasının (a) bendine
göre idarî para cezası uygulanır.
Genel sağlık sigortası giriş bildirgesinin içerik ve şekli ile bu
maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak
yönetmelikle düzenlenir.
Sağlık hizmetleri ve diğer
haklar ile bunlardan yararlanma
MADDE 62- Bu Kanun gereğince genel sağlık sigortasından sağlanacak sağlık
hizmetlerinden ve diğer haklardan yararlanmak, genel sağlık sigortalısı ve
bakmakla yükümlü olduğu kişiler için bir hak, Kurum için ise bu hizmet ve
hakların finansmanını sağlamak bir yükümlülüktür.
Sağlık hizmetlerinden ve diğer haklardan genel sağlık sigortalısı ile
bakmakla yükümlü olduğu kişiler yararlandırılır.
Bu Kanun kapsamındaki kişilere sağlanacak sağlık hizmetleri ve diğer
haklar ile kişilerden alınan primlerin tutarı arasında ilişki kurulamaz.
İKİNCİ BÖLÜM
Finansmanı sağlanan sağlık
hizmetleri ve süresi
MADDE 63- Genel sağlık sigortalısının ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin
sağlıklı kalmalarını; hastalanmaları halinde sağlıklarını kazanmalarını; iş
kazası ile meslek hastalığı, hastalık ve analık sonucu tıbben gerekli görülen
sağlık hizmetlerinin karşılanmasını, iş göremezlik hallerinin ortadan
kaldırılmasını veya azaltılmasını temin etmek amacıyla Kurumca finansmanı
sağlanacak sağlık hizmetleri şunlardır:
a) Kişilerin hastalanmalarına bakılmaksızın kişiye yönelik koruyucu
sağlık hizmetleri ile insan sağlığına zararlı madde bağımlılığını önlemeye
yönelik koruyucu sağlık hizmetleri.
b) Kişilerin hastalanmaları halinde ayakta veya yatarak; hekim
tarafından yapılacak muayene, hekimin göreceği lüzum üzerine teşhis için
gereken klinik muayeneler, laboratuvar tetkik ve tahlilleri ile diğer tanı
yöntemleri, konulan teşhise dayalı olarak yapılacak tıbbî müdahale ve
tedaviler, hasta takibi ve rehabilitasyon hizmetleri, organ, doku ve kök hücre
nakline ve hücre tedavilerine yönelik sağlık hizmetleri, acil sağlık
hizmetleri, ilgili kanunları gereğince sağlık meslek mensubu sayılanların
hekimlerin kararı üzerine yapacakları tıbbî bakım ve tedaviler.
c) Analık sebebiyle ayakta veya yatarak; hekim tarafından yapılacak
muayene, hekimin göreceği lüzum üzerine teşhis için gereken klinik muayeneler,
doğum, laboratuvar tetkik ve tahlilleri ile diğer tanı yöntemleri, konulan
teşhise dayalı olarak yapılacak tıbbî müdahale ve tedaviler, hasta takibi,
rahim tahliyesi, tıbbî sterilizasyon ve acil sağlık hizmetleri, ilgili
kanunları gereğince sağlık meslek mensubu sayılanların hekimlerin kararı
üzerine yapacakları tıbbî bakım ve tedaviler.
d) Kişilerin hastalanmaları halinde ayakta veya yatarak; ağız ve diş
muayenesi, diş hekiminin göreceği lüzum üzerine ağız ve diş hastalıklarının
teşhisi için gereken klinik muayeneler, laboratuvar tetkik ve tahlilleri ile
diğer tanı yöntemleri, konulan teşhise dayalı olarak yapılacak tıbbî müdahale
ve tedaviler, diş çekimi, konservatif diş tedavisi ve kanal tedavisi, hasta
takibi, travmaya ve onkolojik tedaviye bağlı protez uygulamaları, ağız ve diş
hastalıkları ile ilgili acil sağlık hizmetleri, 18 yaşını doldurmamış kişilerin
ortodontik diş tedavileri ile 18 yaşını doldurmamış veya 45 yaşından gün almış
kişilerin diş protezlerinin 72 nci maddeye göre belirlenen tutarının % 50'si.
e) Evli olmakla birlikte çocuk sahibi olmayan genel sağlık sigortalısı
kadın ise kendisinin, erkek ise karısının;
1) Yapılan tıbbî tedavileri sonrasında normal tıbbî yöntemlerle çocuk
sahibi olamadığının ve ancak yardımcı üreme yöntemi ile çocuk sahibi
olabileceğinin Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmet sunucuları sağlık
kurulları tarafından tıbben mümkün görülmesi,
2) 23 yaşından büyük, 39 yaşından küçük olması,
3) Son üç yıl içinde diğer tedavi yöntemlerinden sonuç alınamamış
olduğunun Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmet sunucuları sağlık kurulları
tarafından belgelenmesi,
4) Uygulamanın yapıldığı tıbbî merkezin Kurum ile sözleşme yapmış olması,
5) En az beş yıldır genel sağlık sigortalısı veya bakmakla yükümlü
olunan kişi olup, 900 gün genel sağlık sigortası prim gün sayısının olması,
şartlarının birlikte gerçekleşmesi halinde en fazla iki deneme ile
sınırlı olmak üzere yardımcı üreme yöntemi tedavileri ile bir hastalığın
tedavisinin başka tıbbî bir yöntemle mümkün olmaması ve Kurumca yetkilendirilen
sağlık hizmet sunucuları sağlık kurulları tarafından tıbben zorunlu görülmesi
halinde yardımcı üreme yöntemi tedavileri.
f) Yukarıdaki bentler gereğince sağlanacak sağlık hizmetleriyle ilgili
teşhis ve tedavileri için gerekli olabilecek kan ve kan ürünleri, kemik iliği,
aşı, ilaç, ortez, protez, tıbbî araç ve gereç, kişi kullanımına mahsus tıbbî
cihaz, tıbbî sarf, iyileştirici nitelikteki tıbbî sarf malzemelerinin
sağlanması, takılması, garanti süresi sonrası bakımı, onarılması ve yenilenmesi
hizmetleri.
Kurum, finansmanı sağlanacak sağlık hizmetlerinin teşhis ve tedavi
yöntemleri ile (f) bendinde belirtilen sağlık hizmetlerinin türlerini,
miktarlarını ve kullanım sürelerini Sağlık Bakanlığının görüşünü alarak
belirlemeye yetkilidir. Kurum, bu amaçla bilimsel komisyonlar kurar, ulusal ve
uluslararası tüzel kişilerle işbirliği yapabilir.
60 ıncı maddede sayılan genel sağlık sigortalısı sayılma şartlarının
yitirilmesi halinde, devam etmekte olan tedavi nedeniyle sağlanacak sağlık
hizmetleri kişinin iyileşmesine kadar sürer.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar, Sağlık Bakanlığının
görüşü üzerine Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Kurumca sağlanmayacak sağlık
hizmetleri
MADDE 64- Kurumca sağlanmayacak sağlık hizmetleri şunlardır:
a) Vücut bütünlüğünü sağlamak amacıyla yapılan ve iş kazası ile meslek
hastalığına, kazaya, hastalıklara veya konjenital nedenlere bağlı olarak ortaya
çıkan durumlarda yapılacak sağlık hizmetleri dışında estetik amaçlı yapılan her
türlü sağlık hizmeti ile estetik amaçlı ortodontik diş tedavileri.
b) Sağlık Bakanlığınca izin veya ruhsat verilmeyen sağlık hizmetleri ile
Sağlık Bakanlığınca tıbben sağlık hizmeti olduğu kabul edilmeyen sağlık
hizmetleri.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar Sağlık Bakanlığının
uygun görüşü alınarak, Kurumca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Yol gideri, gündelik ve
refakatçi giderleri
MADDE 65- Hekimin veya diş hekiminin muayene veya tedavi sonrası tıbben göreceği
lüzum üzerine genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin
sağlık hizmetinden yararlanmaları için muayene ve tedavi edildikleri yerleşim
yeri dışına yapılan sevkinde, ayakta tedavilerde kendisinin ve bir kişi ile
sınırlı olmak üzere refakatçisinin gidiş ve dönüş yol gideri ve gündelikleri;
yatarak tedavilerde ise gidiş ve dönüş tarihleri için gündelikleri ile yol
gideri Kurumca karşılanır.
Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin yatarak
tedavileri sırasında, hekimin veya diş hekiminin tıbben göreceği lüzum üzerine
yanında kalan refakatçinin yatak ve yemek giderleri bir kişi ile sınırlı olmak
üzere Kurumca karşılanır.
Yurt içinde veya yurt dışına yapılan sevkler nedeniyle ödenecek
gündelik, yol, yatak ve yemek giderlerinin tutarı 72 nci maddede belirtilen
Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonu tarafından belirlenir.
Sürekli iş göremezlik veya malûllük durumlarının tespiti, kontrolü veya
periyodik sağlık muayenesi amacıyla yapılan sağlık hizmeti giderleri ile yol ve
gündelik giderleri de bu madde hükümlerine göre ödenir.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar Kurum tarafından
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Yurt dışında tedavi
MADDE 66- 63 üncü maddede sayılan sağlık hizmetlerinin yurt içindeki sağlık
hizmet sunucularından sağlanması esastır. Ancak;
a) 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (a) bendinin (1) numaralı alt
bendinde sayılan genel sağlık sigortalılarından; işverenleri tarafından Kurumca
belirlenen usûle uygun olarak veya kamu idareleri için özel mevzuatlarında
belirtilen usûle uygun olarak geçici görevle yurt dışına gönderilenlere, acil hallerde,
b) 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (a) bendinin (1) numaralı alt
bendinde sayılan genel sağlık sigortalılarından; işverenleri tarafından Kurumca
belirlenen usûle uygun olarak veya kamu idareleri için özel mevzuatlarında
belirtilen usûle uygun olarak sürekli görevle yurt dışına gönderilenler ile
bunların yurt dışında birlikte yaşadıkları bakmakla yükümlü olduğu kişilere,
c) Sağlık Bakanlığının uygun görüşü üzerine yurt içinde tedavisi mümkün
olmadığı tespit edilen kişilerin,
sağlık hizmetleri yurt dışında sağlanır.
Ancak, yukarıdaki fıkranın (a) ve (b) bentleri gereği yurt dışında
sağlanan sağlık hizmetlerinin Kurumca karşılanacak bedelleri, yurt içinde
sözleşmeli sağlık hizmet sunucularına ödenen tutarı geçemez. Bu tutarı aşan
kısım işverenler tarafından ödenir. Uluslararası sosyal güvenlik sözleşmeleri
hükümleri saklıdır.
Bakanlar Kurulu kararı ile birlik halinde ya da kamu idarelerinin
yetkili makamlarınca yurt dışına askerî veya güvenlik amaçlı
görevlendirilenlerin, bu Kanun kapsamına giren sağlık hizmetlerinin sağlanması
ile bu hizmetlere ilişkin giderlerin yurt içindeki sözleşmeli sağlık hizmeti
sunucularına ödenen tutarı aşan kısmı, kurumlarınca karşılanır.
Kurum, birinci fıkranın (a) ve (b) bentleri kapsamındaki kişilerin
sağlık hizmetlerini, bu kişilerin geçici veya sürekli görev süresince genel
sağlık sigortası için Kuruma ödenen prim tutarını geçmemek kaydıyla, ilgili
ülkede sağlık sigortası yaptırmak suretiyle de sağlayabilir.
Birinci fıkranın (c) bendi gereğince yurt dışına sevk edilen kişilerin
sağlık hizmeti bedelinin tümü ödenir. Ancak bu tutar varsa Kurumun yurt dışında
sevke konu tedaviye ilişkin sözleşmeli olduğu sağlık hizmet sunucularına ödenen
tutarı geçemez. Bu kişilerin 65 inci madde hükümlerine göre yapılacak giderleri
ayrıca karşılanır.
Yukarıdaki haller dışında, yurt dışında sağlık hizmetlerine ilişkin
giderler Kurumca ödenmez.
Bu maddenin uygulanmasında 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi
kapsamında sigortalı olması nedeniyle genel sağlık sigortalısı sayılanların daimi
olarak altı aydan fazla süreyle yurt dışında görevlendirilmeleri durumu,
sürekli görevle yurt dışına gönderilme sayılır.
Kamu idarelerinde çalışan sigortalılar dışında 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalıların geçici veya sürekli görevlendirilmesine ilişkin usûller ve süreler ile bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usûl ve esaslar, ilgili Bakanlıkların görüşü alınarak Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Sağlık Hizmetlerinden Yararlanma Şartları ve
Katılım Payı
Sağlık hizmetlerinden yararlanma
şartları
MADDE 67- 18 yaşını doldurmamış olan kişiler, tıbben başkasının bakımına muhtaç
olan kişiler, acil haller, iş kazası ile meslek hastalığı halleri, bildirimi
zorunlu bulaşıcı hastalıklar, 63 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c)
bentleri gereğince sağlanan sağlık hizmetleri, 75 inci maddede sayılan afet ve
savaş ile grev ve lokavt hali hariç olmak üzere sağlık hizmetlerinden ve diğer
haklardan yararlanabilmek için;
a) 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (f) bendi hariç diğer bentleri
gereği genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin, sağlık
hizmeti sunucusuna başvurduğu tarihten önceki son bir yıl içinde toplam 30 gün
genel sağlık sigortası prim ödeme gün sayısının olması,
b) 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (a) bendinin (2) numaralı alt
bendi ile (b), (d) ve (g) bentlerine tâbi olan genel sağlık sigortalısı ve
bakmakla yükümlü olduğu kişilerin yukarıdaki bentte sayılan şartla birlikte,
sağlık hizmeti sunucusuna başvurduğu tarihte kısa ve uzun vadeli sigorta
primleri dahil genel sağlık sigortası prim borcunun bulunmaması,
şarttır.
Ayrıca genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin
sağlık hizmetlerinden ve diğer haklardan yararlanabilmeleri için sağlık hizmet
sunucularına başvurduklarında acil haller hariç olmak üzere (acil hallerde ise
acil halin sona ermesinden sonra); nüfus cüzdanı, sürücü belgesi, evlenme
cüzdanı, pasaport veya Kurum tarafından verilen resimli sağlık kartı
belgelerinden birinin gösterilmesi zorunludur.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar Kurum tarafından
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Katılım payı alınması
MADDE 68- 63 üncü maddede sayılan sağlık hizmetlerinden katılım payı alınacak
olanlar şunlardır:
a) Ayakta tedavide hekim ve diş hekimi muayenesi.
b) Ortez, protez, iyileştirme araç ve gereçleri.
c) Ayakta tedavide sağlanan ilaçlar.
Katılım payı, birinci fıkranın (a) bendindeki sağlık hizmetleri için 2
Yeni Türk Lirası olarak uygulanır. Katılım payı, (b) ve (c) bendindeki sağlık
hizmetleri için gereksiz kullanımı azaltma, sağlık hizmetlerinin niteliği
itibarıyla hayati öneme sahip olup olmaması, kişilerin prime esas
kazançlarının, gelir ve aylıklarının tutarı ve benzeri ölçütler dikkate
alınarak % 10 ilâ % 20 oranları arasında olmak üzere Kurumca belirlenir.
Birinci fıkranın (a) bendindeki sağlık hizmetleri için belirlenen katılım payı
tutarı, 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu uyarınca belirlenen
yeniden değerleme oranı kadar her yıl artırılır. Birinci fıkranın (a) bendi
gereği belirlenen katılım payını, birinci basamak sağlık hizmet sunucularında
yapılan muayenelerde almamaya ya da daha düşük tutarlarda belirlemeye Kurum
yetkilidir.
İkinci fıkrada belirtilen katılım payı tutarı ve oranları, genel sağlık
sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin sevk zincirine uymadan, diğer
basamaktaki sağlık hizmet sunucularına doğrudan müracaatları halinde % 50 oranında
artırılarak uygulanır.
Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin birinci
fıkranın (b) bendi gereği ödeyecekleri katılım payının tutarı, sağlık
hizmetinin alındığı tarihteki asgarî ücretin % 75'ini geçemez.
63 üncü maddenin birinci fıkrasının (e) bendi gereğince sağlanan ve bir
hastalığın tedavisinin başka tıbbî bir yöntemle mümkün olmaması nedeniyle
yapılacak yardımcı üreme yöntemi tedavisi dışındaki, yardımcı üreme yöntemi
tedavisinde katılım payı ilk denemede % 30, ikinci denemede % 25 oranında
uygulanır. Ancak katılım payında dördüncü fıkra gereği uygulanan üst limit
dikkate alınmaz.
60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (c) bendinin (1), (2) ve (3)
numaralı alt bentleri gereği genel sağlık sigortalısı sayılanlar ile bunların
bakmakla yükümlü olduğu kişilerin ödemiş oldukları katılım payları, talepleri
halinde, 29/5/1986 tarihli ve 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı
Teşvik Kanunu hükümlerine göre kendilerine geri ödenir.
Katılım paylarını, gelir veya aylık alan kişilerin gelir veya
aylıklarından, çalışanların ücret veya maaşlarından mahsup edilmek suretiyle
tahsile ve katılım paylarının ödenme usûlünü belirlemeye Kurum yetkilidir.
Sözleşmeli sağlık hizmeti sunucularına, tahsil ettikleri katılım payı
düşüldükten sonra kalan tutar ödenir.
Katılım paylarının hesaplanmasında 72 nci maddeye göre tespit edilen
sağlık hizmeti tutarları esas alınır. Kurumca belirlenen katılım paylarını
tahsil etmeyen sağlık hizmet sunucularına 102 nci maddenin (j) bendi gereğince
idarî para cezası uygulanır.
Katılım paylarının ödenme usûlleri ile bu maddenin uygulanmasına ilişkin
diğer usûl ve esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Katılım payı alınmayacak haller,
sağlık hizmetleri ve kişiler
MADDE 69- 68 inci maddede sayılan sağlık hizmetlerinden katılım payı alınmayacak
haller, sağlık hizmetleri ve kişiler şunlardır:
a) İş kazası ile meslek hastalığı halleri ile askerî tatbikat ve
manevralarda sağlanan sağlık hizmetleri.
b) 75 inci maddede yer alan afet ve savaş hali nedeniyle sağlanan sağlık
hizmetleri.
c) Aile hekimi muayeneleri ve kişiye yönelik koruyucu sağlık hizmetleri.
d) Sağlık kurulu raporu ile belgelendirilmek şartıyla; Kurumca
belirlenen kronik hastalıklar ve hayati önemi haiz 68 inci maddenin birinci
fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sağlık hizmetleri ile organ nakli.
e) Kontrol muayeneleri.
f) 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (c ) bendinin (4), (5), (6), (7)
ve (8) numaralı alt bentleri kapsamında sayılanlar, vazife malûlleri ile 4 üncü
maddenin üçüncü fıkrasının (d) ve (e) bentlerinde sayılanlar.
Bu madde gereğince katılım payı alınmayacak sağlık hizmetlerini tek tek
veya gruplandırarak tespite Kurum yetkilidir.
Hizmet basamakları ve sevk
zinciri
MADDE 70- Bu Kanunun uygulanması bakımından sağlık hizmeti sunucuları birinci,
ikinci ve üçüncü basamak olarak Sağlık Bakanlığı tarafından sınıflandırılır. Bu
basamaklar ve sağlık hizmet sunucuları arasında sevk zinciri; tanı, ön tanı,
hekimlerin ve diş hekimlerinin uzmanlıkları dikkate alınmak suretiyle tüm
yurtta veya il ya da ilçe bazında Sağlık Bakanlığının görüşü alınarak Kurum
tarafından belirlenir. Aile hekimleri birinci basamak hizmet sunucuları içinde
yer alır.
Kurumca sağlık hizmetlerinin sağlanabilmesi için, genel sağlık
sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişiler sevk zinciri kurallarına uygun
hareket etmek zorundadır.
İş kazası ile meslek hastalığı, afet ve savaş hali ile acil haller
dışında, sevk zincirine uyulmadan genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü
olduğu kişiler tarafından sözleşmeli sağlık hizmeti sunucularına yapılan
başvurular sonucu alınan sağlık hizmetlerinin 72 nci madde gereği belirlenen
tutarının % 70'i Kurumca ödenir. Aradaki fark, genel sağlık sigortalısı ve
bakmakla yükümlü olduğu kişiler tarafından ödenir.
Kimlik tespiti ve acil haller
MADDE 71- Sağlık hizmeti sunucuları, genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü
olduğu kişilere sağlık hizmeti sunumu aşamasında (acil hallerde ise acil halin
sona ermesinden sonra), 67 nci maddenin ikinci fıkrasında sayılan belgeleri ve
bu belgelerin başvuran kişiye ait olup olmadığını kontrol etmek zorundadır. Bu
zorunluluğu yerine getirmeyen sağlık hizmet sunucuları hakkında 102 nci
maddenin birinci fıkrasının (ı) bendi gereği idarî para cezası uygulanır.
Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin kendi
adına bir başkasının sağlık hizmeti almasını veya Kurumdan haksız bir menfaat
temin etmesini sağlaması yasaktır. Bu fiilleri işleyenlerden Kurumun uğradığı
zararın iki katı kanunî faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsil
edilir ve ilgililer hakkında 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
hükümleri uygulanır.
Bu Kanunun uygulamasında acil hallerin ve acil sağlık hizmetlerinin
neler olduğuna, hangi yöntem ve ölçütlerle tespit edileceğine ilişkin hususlar,
Sağlık Bakanlığının uygun görüşü üzerine Kurum tarafından çıkarılacak
yönetmelikle düzenlenir.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
MADDE 72- 63 üncü madde hükümlerine göre sağlanan sağlık hizmetlerinin ve 65 inci
madde gereği ödenecek gündelik, yol, yatak ve yemek giderlerinin Kurumca
ödenecek bedellerini; sağlık hizmetinin sunulduğu il ve basamak, sağlık
hizmetlerinin maliyeti, Devletin doğrudan veya dolaylı olarak sağlamış olduğu
sübvansiyonlar, sağlık hizmetinin niteliği itibariyle hayati öneme sahip olup
olmaması, kanıta dayalı tıp uygulamaları, teşhis ve tedavi maliyetini esas alan
maliyet-etkililik ölçütleri ve genel sağlık sigortası bütçesi dikkate alınmak
suretiyle, her bir sağlık hizmeti için belirlemeye Sağlık Hizmetleri
Fiyatlandırma Komisyonu yetkilidir.
Komisyon; Maliye Bakanlığını, Sağlık Bakanlığını, Devlet Planlama
Teşkilatı Müsteşarlığını, Hazine Müsteşarlığını ve Kurumu temsilen toplam beş
üyeden oluşur. Komisyon kararlarını yılı merkezî yönetim bütçesi yönünden
Maliye Bakanlığının görüşünü almak suretiyle salt çoğunluk ile alır; kararlar
Resmî Gazetede yayımlanır. Komisyonca gerekli görülen hallerde sağlık
hizmetlerinin türlerine göre birden fazla alt komisyon kurulabilir. Komisyonun
sekretarya işlemleri Kurumca yerine getirilir.
Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonuna iştirak edenlere, ayda iki
defadan fazla olmamak üzere katıldıkları her toplantı günü için (3000) gösterge
rakamının memur aylık katsayısı ile çarpılarak bulunacak tutarı üzerinden
toplantı ücreti ödenir. Komisyon çalışmaları ile ilgili her türlü giderler
Kurumca ödenir.
Kurum, Komisyon adına çalışmalarına başlamadan önce Yüksek Öğretim
Kurulunun, Türk Tabipleri Birliğinin, Türk Diş Hekimleri Birliğinin, Türk
Eczacıları Birliğinin, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin, Türkiye Sigorta
ve Reasürans Şirketleri Birliğinin, Türkiye İşveren Sendikaları
Konfederasyonunun, en fazla üyeye sahip ilk üç işçi ve kamu çalışanları
konfederasyonunun, en fazla üyeye sahip Optisyenlik Derneğinin, Türkiye Esnaf
ve Sanatkârları Konfederasyonunun, en fazla üyeye sahip özel sağlık kurum ve
kuruluşları dernekleri veya federasyonlarının, en fazla üyeye sahip özel
polikliniklerin dernek veya federasyonlarının, en fazla üyeye sahip özel tıbbî
malzeme üretici veya ithalatçıları dernekleri veya federasyonlarının, en fazla
üyeye sahip tıp uzmanlık derneklerinin ve Komisyonca uygun görülecek diğer
kurum ve kuruluşların görüşlerini alır. İlgili kurumlar bir ay içinde
görüşlerini göndermek zorundadır. Komisyon çalışmalarının başlangıcında, bu
kurumların temsilcilerinin katılımı ile oluşturulacak toplantıda görüşlerini
sözlü olarak da dinler.
Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonunun çalışmasına, görev ve
yetkileri ile bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usûl ve esaslar, Komisyon
üyesi kurumların görüşleri alınarak Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle
düzenlenir.
Sağlık hizmetlerinin sağlanma
yöntemi ve sağlık giderlerinin ödenmesi
MADDE 73- Bu Kanuna göre sağlık hizmetleri, Kurum ile yurt içindeki veya yurt
dışındaki sağlık hizmeti sunucuları arasında yapılan sözleşmeler yoluyla
ve/veya bu Kanun hükümlerine uygun olarak genel sağlık sigortalısı ve bakmakla
yükümlü olduğu kişilerin sözleşmesiz sağlık hizmeti sunucularından satın
aldıkları sağlık hizmeti giderlerinin ödenmesi suretiyle sağlanır.
Kurum, sağlık hizmet sunucularının sözleşme başvurularının
değerlendirilmesinde, sonuçlandırılmasında ve uygulanmasında sağlık hizmeti
sunucuları arasında; sözleşmesiz sağlık hizmeti sunucularından satın aldıkları
sağlık hizmeti giderlerinin ödenmesi aşamasında ise genel sağlık sigortalıları
ve bakmakla yükümlü olduğu kişiler arasında tarafsızlık, hakkaniyet ve açıklık
ilkelerine uymak ve bunun uygulandığının izlenebileceği bir sistem kurmak ve
tıbbî etik ve deontoloji kurallarına uygunluğu aramak zorundadır.
Kurum, provizyon işlemlerini yürütmek üzere sağlık hizmeti sunucularının
mahallinde provizyon merkezi açabilir ve personel çalıştırabilir. Sözleşmeli
sağlık hizmeti sunucuları, bu amaçla Kuruma uygun bağımsız mekân tahsis etmek
zorundadır.
Sözleşmeli sağlık hizmeti sunucuları, genel sağlık sigortalısı ve bakmakla
yükümlü olduğu kişilerden sözleşmeli olduğu sağlık hizmetleri için otelcilik
hizmetleri ile öğretim üyesi tarafından sağlanan sağlık hizmetleri dışında,
herhangi bir fark ödemesi talep edemez. Otelcilik hizmeti ile öğretim üyesi
tarafından sağlanan sağlık hizmetleri için genel sağlık sigortalısı ve bakmakla
yükümlü olduğu kişilerden alınabilecek fark ödemesi, 72 nci maddeye göre
belirlenen tutarın iki katını geçemez. Bu farkın alınabilmesi için, kişilerin
fark ödemeyi kabul ettiğinin yazılı olarak belgelenmesi zorunludur. Otelcilik
hizmeti ile öğretim üyesi tarafından sağlanan sağlık hizmetleri dışında veya
belirlenen tavanın üzerinde fark alınması halinde, sözleşmeli sağlık hizmeti
sunucularının sözleşmeleri bir yıl süreyle feshedilir.
Sözleşmesiz sağlık hizmeti sunucularından acil hallerde alınan sağlık
hizmeti bedeli, 72 nci madde gereği sözleşmeli sağlık hizmeti sunucuları için
belirlenen bedeller esas alınarak genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü
olduğu kişilere fatura karşılığı ödenir. Sözleşmesiz sağlık hizmeti sunucuları,
acil hallerde genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerden
veya Kurumdan herhangi bir fark talep edemez.
70 inci maddedeki hükümlere uyulmak şartıyla, sözleşmesiz sağlık hizmeti
sunucularından sağlık hizmeti almayı tercih eden genel sağlık sigortalısı ve
bakmakla yükümlü olduğu kişilere, 72 nci madde gereği sözleşmeli sağlık hizmeti
sunucuları için belirlenen bedellerin % 70'i fatura karşılığı ödenir. 70 inci
madde hükümlerine uymaksızın sözleşmesiz sağlık hizmeti sunucularından sağlık
hizmeti almayı tercih eden genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu
kişilere, 72 nci madde gereği sözleşmeli sağlık hizmeti sunucuları için
belirlenen bedellerin % 50'si fatura karşılığı ödenir.
Sözleşmesiz sağlık hizmeti sunucularından satın alınan sağlık hizmeti
bedelinin bu maddenin dördüncü ve beşinci fıkralarına göre Kurumca ödenebilmesi
için; Sağlık Bakanlığı veya ilgili kamu idareleri tarafından ödenecek sağlık
hizmetine ilişkin sağlık hizmeti sunucularına ruhsat veya izin verme
uygulamasının olması halinde ruhsat veya izin alınmış olması, ayrıca Kurumca
sözleşmesiz sağlık hizmeti sunucusunun şartlarının sözleşmeli sağlık hizmeti
sunucusunda aranan şartlara uygun olduğunun kabul edilmesi şarttır.
Sağlık hizmeti sunucuları, genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü
olduğu kişilerin sağlık hizmetlerinden yararlanmaya müstahak olup olmadığını,
Kurumun elektronik veya diğer ortamlarda sağlayacağı yöntemlere uygun olarak
kontrol etmek ve belgelemek zorundadır.
Sağlık hizmeti satın alma sözleşmelerinin hazırlanması ve akdedilmesi,
sağlık hizmeti giderlerinin ödenmesi ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer
usûl ve esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Genel sağlık sigortası
gelirlerinin kullanım amacı, kısa ve uzun vadeli sigorta kolları için yapılan
sağlık harcamaları
MADDE 74- Genel sağlık sigortası prim gelirleri; yönetim giderleri, genel sağlık
sigortasından sağlanan sağlık hizmetleri ve diğer haklar dışında başka bir
amaçla kullanılamaz.
Uzun ve kısa vadeli sigorta kolları bakımından sürekli iş göremezlik,
malûllük, çalışma gücü kaybı hallerinin tespiti veya bu amaçla yapılan
kontroller nedeniyle oluşan sağlık hizmeti giderleri ile 72 nci maddeye göre,
usûl ve esasları Kurumca belirlenecek gündelik ve yol giderleri, refakatçı
giderleri, kısa ve uzun vadeli sigorta kolları prim gelirlerinden karşılanır.
Doğal afetler veya savaş hali
MADDE 75- 15/5/1959 tarihli ve 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler
Dolayısiyle Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun kapsamındaki
afetler ile 4/11/1983 tarihli ve 2941 sayılı Seferberlik ve Savaş Hali Kanunu
gereğince ilân edilen savaş halinde genel sağlık sigortalısı ve bakmakla
yükümlü olduğu kişilerin sağlık hizmetleri Kurum tarafından sağlanmaya devam
edilir. Ancak, afet veya savaş hallerine bağlı nedenlerden dolayı Kurumca
yapılan sağlık hizmeti giderleri, giderlerin ödendiği takvim yılı sonu esas
alınarak genel bütçeden Kuruma bir yıl içinde transfer edilir.
İşverenin, genel sağlık
sigortalısının ve üçüncü kişilerin sorumluluğu
MADDE 76- İşveren, iş kazasına uğrayan veya meslek hastalığına tutulan genel
sağlık sigortalısına sağlık durumunun gerektirdiği sağlık hizmetlerini derhal
sağlamakla yükümlüdür. Bu amaçla işveren tarafından yapılan ve belgelere
dayanan sağlık hizmeti giderleri ve 65 inci madde hükümlerine göre yapılacak
masraflar Kurum tarafından karşılanır.
Birinci fıkrada belirtilen yükümlülüklerin yerine getirilmesindeki ihmalinden
veya gecikmesinden dolayı, genel sağlık sigortalısının tedavi süresinin
uzamasına veya malûl kalmasına veya malûllük derecesinin artmasına sebep olan
işveren, Kurumun bu nedenle yaptığı her türlü sağlık hizmeti giderini ödemekle
yükümlüdür.
İlgili kanunları gereğince sağlık raporu alınması gerektiği halde sağlık
raporuna dayanmaksızın veya alınan raporlarda söz konusu işte çalışması tıbbî
yönden elverişli olmadığı belirtildiği halde genel sağlık sigortalısını
çalıştıran işverenlere, bu nedenle Kurumca yapılan sağlık hizmeti giderleri
tazmin ettirilir.
İş kazası ile meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalının iş
sağlığını koruma ve iş güvenliği ile ilgili mevzuat hükümlerine aykırı hareketi
sonucu olmuşsa, Kurumca yapılan sağlık hizmeti giderleri işverene tazmin
ettirilir. İşverenin sorumluluğunun tespitinde kaçınılmazlık ilkesi dikkate
alınır.
Hekim veya diş hekimi sağlık raporu ile belli bir işte çalışamayacağı
belgelenen 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri kapsamındaki
kişiler bu işte çalıştırılamaz. Bu kişileri çalıştıran işverenler, genel sağlık
sigortalısının aynı hastalık sebebiyle Kurumca yapılan masraflarını ödemekle
yükümlüdür. Bu kişiler, bir başka işverene ait işyerinde çalışmış ise, bu
durumu bilerek çalıştıran işveren ile genel sağlık sigortalısı, doğacak
masraflardan Kuruma karşı müştereken ve müteselsilen sorumludur.
Genel sağlık sigortalısına ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişiler
için Kurumun sağlık hizmeti sağlamasına veya bu kişilerin tedavi süresinin uzamasına,
kastı veya kusurlu bir hareketi veya ilgili kanunlarla verilmiş bir görevi
yapmaması veya savsaması nedeniyle sebep olduğu mahkeme kararıyla tespit edilen
üçüncü kişilere, Kurumun yaptığı sağlık hizmeti giderleri tazmin ettirilir.
Sözleşmeli sağlık hizmeti
sunucularının duyurulması ve sağlık hizmet sunucusunu seçme serbestisi
MADDE 77- Bu Kanun gereğince genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu
kişilerin sağlık hizmetinden yararlanmak için başvuracakları yurt içinde veya
yurt dışındaki sözleşmeli sağlık hizmeti sunucularının unvan, isim ve adresleri
Kurumca elektronik ortamda veya diğer yöntemlerle duyurulur.
Genel sağlık sigortalıları ve bakmakla yükümlü olduğu kişiler, sağlık
hizmeti sunucuları arasından, genel sağlık sigortasıyla ilgili diğer madde
hükümlerine uymak şartıyla istediğini seçme hakkına sahiptir.
Sağlık hizmeti sunucularının
kayıt ve bildirim zorunluluğu ve kontrol yetkisi
MADDE 78- Kurum ile sözleşmesi olup olmadığına bakılmaksızın tüm sağlık hizmeti
sunucuları, sağlık hizmeti sunduğu tüm kişilere ait sözleşme hükümlerinde yer
verilen bilgileri, belirlenen yöntemlere ve süreye uygun biçimde elektronik
ortamda veya yazılı olarak Kuruma göndermek zorundadır. Bu bilgiler gönderilmeksizin
talep edilen sağlık hizmeti bedelleri, bilgiler gönderilinceye kadar ödenmez.
Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişinin sağlık
bilgilerinin gizliliği esastır. Sağlık bilgilerinin ne şekilde korunacağı,
ulusal güvenlik nedeniyle sağlık bilgisi paylaşıma açılmayacak kişilerin
tespiti ilgili bakanlıkların önerisi üzerine Bakanlıkça tespit edilir.
Kurum, genel sağlık sigortası hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili olarak
işverenler, sağlık hizmeti sunucuları ve diğer gerçek ve tüzel kişiler
nezdindeki defter, belge ve bilgileri inceleyebilir, ibrazını isteyebilir.
Kurum, bu Kanunda belirtilen görevleriyle ilgili olarak sağlık hizmeti
sunucularının yürüttüğü hizmet ve işlemleri kontrol yetkisine sahiptir. Kurum,
bu yetkisini görevlendirdiği personeli vasıtasıyla veya kamu kurumları ve özel
kurumlardan hizmet satın almak suretiyle kullanabilir.
DÖRDÜNCÜ
KISIM
BİRİNCİ BÖLÜM
Prim Alınması, Prime Esas Kazanç, Prim
Oranları ve Asgarî İşçilik
Prim alınması zorunluluğu
MADDE 79- Kısa ve uzun vadeli sigortalar ile genel sağlık sigortası için, bu
Kanunda öngörülen her türlü ödemeler ile yönetim giderlerini karşılamak üzere
Kurum prim almak, ilgililer de prim ödemek zorundadır.
Kurumca tahsil edilen genel sağlık sigortası primleri, tahsil edilmesini
müteakip doğrudan Kurum bütçesinin genel sağlık sigortası kalemine aktarılır.
Prime esas kazançlar
MADDE 80- 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri kapsamındaki
sigortalıların prime esas kazançlarının hesabında;
a) Hak edilen ücretler ile prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit
istihkaktan o ay için yapılan
ödemelerin brüt toplamı esas alınır.
b) Ölüm, doğum ve evlenme yardımları, görev yollukları, kıdem tazminatı,
iş sonu tazminatı veya kıdem tazminatı mahiyetindeki toplu ödeme, keşif ücreti,
ihbar ve kasa tazminatları, emekli ikramiyesi ile Bakanlıkça tutarları yıllar
itibarıyla belirlenecek yemek, çocuk ve aile zamları, özel sağlık sigortalarına
ve bireysel emeklilik sistemine ödenen ve aylık toplamı asgarî ücretin % 30'unu
geçmeyen özel sağlık sigortası primi ve bireysel emeklilik katkı payları
tutarları, görevin yerine getirilmesi için zorunlu olarak yapılan aynî
yardımlar ile Bakanlıkça belirlenecek diğer aynî yardımların asgarî ücretin %
30'unu geçmeyen kısmı, prime esas kazanca tâbi tutulmaz.
c) Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine tâbi
sigortalılara ödenen döner sermaye katkı payları ve döner sermayelerden başka
adla yapılan bu nitelikteki her türlü ödemeler ile ikramiyeler ve benzeri
ödemelerden en yüksek Devlet memuru aylığının % 200'ünü aşan kısmı prime esas
kazanca tâbi tutulmaz.
Yukarıdaki fıkranın (b) ve (c) bentlerinde belirtilen istisnalar dışında
her ne adla yapılırsa yapılsın tüm ödemeler prime esas kazanca tâbi tutulur.
Diğer kanunlardaki prime tâbi tutulmaması gerektiğine dair muafiyet ve
istisnalar bu Kanunun uygulanmasında dikkate alınmaz.
Ücretler hak edildikleri aya mal edilmek suretiyle prime tâbi tutulur.
Diğer ödemeler ise öncelikle ödendiği ayın kazancına dahil edilir ve ücret
dışındaki bu ödemelerin üst sınırı aşan kısmı, ödemenin yapıldığı ayı takip
eden aydan başlanarak oniki ayı geçmemek üzere üst sınırın altında kalan
sonraki ayların prime esas kazançlarına ilave edilir. Toplu iş sözleşmelerine
tâbi işyerleri işverenlerince veya kamu idareleri veya yargı mercilerince
verilen kararlara istinaden, sonradan ödenen ücret dışındaki ödemelerin hizmet
akdinin mevcut olmadığı veya askıda olduğu bir tarihte ödenmesi durumunda, 82
nci madde hükmü de nazara alınmak suretiyle prime esas kazancın tâbi olduğu en
son ayın kazancına dahil edilir. Bu durumlarda sigorta primlerinin, yukarıda
belirtilen mercilerin kararlarının kesinleşme tarihini izleyen ayın sonuna
kadar ödenmesi halinde, gecikme cezası ve gecikme zammı alınmaz ve 102 nci
madde hükümleri uygulanmaz.
Saatlik, günlük, haftalık veya aylık olarak belirli bir ücrete dayanmış
olmayıp da komisyon ücreti ve kâra katılma gibi belirsiz zaman ve tutar
üzerinden ücret alan sigortalıların prim ve ödeneklerinin hesabında esas
tutulacak günlük kazançları, 82 nci madde hükmüne göre belirlenen alt sınırdır.
Bir işverene tâbi olarak çalışan sigortalının belirli ücretinin dışında
ayrıca yukarıdaki fıkra kapsamında ücret alması halinde, prime esas günlük
kazancı bunların toplamından oluşur.
Bu Kanun gereğince primlerin hesabına esas tutulacak günlük kazanç,
sigortalının, bir ay için prime esas tutulan kazancının otuzda biridir. Ancak
günlük kazancın hesabına esas tutulan ay içindeki bazı günlerde çalışmamış ve
çalışmadığı günler için ücret almamış sigortalının günlük kazancı, o ay için
prime esas tutulan kazancının ücret aldığı gün sayısına bölünmesi suretiyle
hesaplanır.
Sigortalıların günlük kazançlarının hesabında esas tutulan gün sayıları,
aynı zamanda, bunların prim ödeme gün sayılarını gösterir. Ancak, işveren ve
sigortalı arasında kısmî süreli hizmet akdinin yazılı olarak yapılmış olması
kaydıyla, ay içerisinde günün bazı saatlerinde çalışan ve çalıştığı saat
karşılığında ücret alan sigortalının ay içindeki prim ödeme gün sayısı, ay
içindeki toplam çalışma saati süresinin 4857 sayılı İş Kanununa göre belirlenen
haftalık çalışma süresine göre hesaplanan günlük çalışma saatine bölünmesi suretiyle
bulunur. Bu şekildeki hesaplamada gün kesirleri bir gün kabul edilir.
İşveren ve sigortalı arasında çağrı üzerine çalışmaya dayalı yazılı iş
sözleşmesinde taraflar arasında çalışma süresi gün, hafta ve ay olarak
belirlenmemiş ise, sigortalının ay içindeki prim ödeme gün sayısı yukarıdaki
fıkra hükmüne göre hesaplanır.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalıların
aylık prime esas kazançları, 82 nci maddeye göre belirlenen prime esas günlük
kazanç alt sınırı ile üst sınırı arasında kalmak şartı ile kendileri tarafından
beyan edilecek günlük kazancın otuz katıdır. Bu sigortalılar tarafından Kurumca
belirlenen sürelerde aylık prime esas kazanç beyan edilir. Ancak beyan edilen
kazançta bir değişiklik olması durumunda, sigortalının yeniden beyan ettiği
kazanç üzerinden hesaplanan prim tahsil edilir.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı
sayılan kişi, aynı zamanda işveren ise beyan edeceği aylık kazancı,
çalıştırdığı sigortalıların kazancının en yükseğinden az olamaz. Beyanda
bulunmayan sigortalının primleri, prime esas asgarî aylık kazanç üzerinden
hesap ve tahsil edilir. Beyanda bulunmayan veya beyan ettiği kazancın düşük
olduğu tespit edilen sigortalıların prime esas kazançları, tespit edilen kazanç
düzeyine çıkartılarak beyan edilen kazançla arasındaki farkın primi 89 uncu
madde hükümlerine göre gecikme cezası ve gecikme zammı uygulanmak suretiyle
tahsil edilir.
Sigortalı olmayı gerektiren şekilde birden fazla işte çalışılması
halinde, bu Kanun gereğince alınacak primlerine esas tutulacak aylık ve günlük
kazancının tespitinde, yalnızca bu Kanunun 53 üncü maddesine göre belirlenen 4
üncü maddenin ilgili bendi kapsamındaki işlerden elde ettiği aylık ve günlük
kazanç tutarı ayrı ayrı dikkate alınır ve primler buna göre hesaplanır.
Yalnızca genel sağlık sigortasına tâbi olanlar bakımından prime esas
aylık kazancın tespitinde; 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (d) ve (g)
bentlerinde sayılan kişiler için 82 nci maddeye göre belirlenen prime esas
günlük kazanç alt sınırının iki katının otuz günlük tutarı, 60 ıncı maddenin
birinci fıkrasının (c) bendinde belirtilen kişiler için asgarî ücret, 60 ıncı
maddenin birinci fıkrasının (e) bendi ile 5 inci maddenin (f) bendinde
belirtilen kişiler için ise prime esas asgarî kazanç tutarı esas alınır.
Bu maddenin uygulamasına ilişkin usûl ve esaslar, Kurum tarafından
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Prim oranları ve Devlet katkısı
MADDE 81- Bu Kanun gereğince alınacak sigorta prim oranları aşağıdaki şekildedir:
a) Malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları prim oranı, sigortalının prime
esas kazancının % 20'sidir. Bunun % 9'u sigortalı hissesi, % 11'i işveren
hissesidir.
b) Bu Kanunda belirtilen fiilî hizmet zammı uygulanan işlerde çalışan
sigortalılar için uygulanacak malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları prim
oranı, (a) bendinde belirtilen % 20 oranının, her yıl için 40 ıncı maddeye göre
eklenen fiilî hizmet gün sayısının 360'a bölümü sonucu bulunacak oranda
artırılması suretiyle belirlenir. Bu şekilde bulunan oran ile (a) bendinde
belirtilen % 20 oranı arasındaki farka ait primin tamamı işveren tarafından
ödenir.
c) Kısa vadeli sigorta kolları prim oranı, yapılan işin iş kazası ve
meslek hastalığı bakımından gösterdiği tehlikenin ağırlığına göre % 1 ilâ % 6,5
oranları arasında olmak üzere, 83 üncü maddeye göre Kurumca belirlenir. Bu
primin tamamını işveren öder.
d) 5 inci maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen öğrenciler
ile (e) bendinde belirtilen kursiyerler için prim oranı prime esas
kazançlarının % 1'idir. Kursiyerlerin prime esas günlük kazançlarının
hesaplanmasında prime esas günlük kazanç alt sınırı dikkate alınır. Aday çırak,
çırak ve meslekî eğitim gören öğrencilerin prime esas kazancı ilgili kanunlarında
belirtilen şekilde uygulanır.
e) Yaşlılık aylığı almakta iken bu Kanuna tâbi bir işte çalışanlara
uygulanacak sosyal güvenlik destek primi oranı (a), (c) ve (f) bentlerinde
belirtilen prim oranlarının toplamı kadardır. Sigortalı ve işveren hissesi bu
bentlerde belirtilen oranlardadır.
f) Genel sağlık sigortası primi, kısa ve uzun vadeli sigorta kollarına
tâbi olanlar için 82 nci maddenin birinci fıkrasına göre hesaplanan prime esas
kazancın % 12,5'idir. Bu primin % 5'i sigortalı, % 7,5'i ise işveren hissesidir.
Yalnızca genel sağlık sigortasına tâbi olanların genel sağlık sigortası primi,
prime esas kazancın % 12'sidir.
g) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki
sigortalılar (a), (c) ve (f) bentlerindeki prim oranlarının toplamı üzerinden,
şayet sosyal güvenlik destek primi ödemek suretiyle çalışıyorlar ise (e)
bendinde belirtilen prim oranlarının toplamı üzerinden primlerini öderler.
Devlet, sigortalının prime esas kazancı esas alınarak; malûllük,
yaşlılık ve ölüm sigortaları için % 5 oranında; genel sağlık sigortası için ise
% 3 oranında katkı yapar. Devlet katkısı, Kurumun ay itibarıyla tahsil ettiği
malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları ile genel sağlık sigortası priminin
dörtte biri olarak hesaplanır. Devlet katkısının ödenmesine ilişkin usûl ve
esaslar, Bakanlar Kurulu kararıyla belirlenir.
Günlük kazanç sınırları
MADDE 82- Bu Kanun gereğince alınacak prim ve verilecek ödeneklerin hesabına esas
tutulan günlük kazancın alt sınırı, asgarî ücretin otuzda biri, üst sınırı ise
günlük kazanç alt sınırının 6,5 katıdır.
Günlük kazançları yukarıdaki fıkrada belirtilen alt sınırın altında olan
sigortalılar ile ücretsiz çalışan sigortalıların günlük kazançları alt sınır
üzerinden, günlük kazançları üst sınırdan fazla olan sigortalıların günlük
kazançları da üst sınır üzerinden hesaplanır.
İkinci fıkraya göre sigortalının kazancı alt sınırın altında ise bu
kazanç ile alt sınır arasındaki farka ait sigorta primleri ile ücretsiz çalışan
sigortalılara ait sigorta primlerinin tümünü işveren öder.
Sigortalıların bu Kanunun 53 üncü maddesine göre belirlenen aynı
sigortalılık haline tâbi olacak şekilde birden fazla işte çalışması nedeniyle
Kuruma ödenen primler toplamı, bu sigortalılık hali için belirlenen prime esas
kazanç üst sınırı üzerinden hesaplanacak miktarı aşarsa, aşan kısmın tamamı,
sigortalının talebi üzerine en geç talep tarihini takip eden ay içinde hissesi
oranında sigortalıya defaten geri ödenir. Geri verilen primler için ayrıca
gecikme cezası ve gecikme zammı ile faiz ödenmez.
Kısa vadeli sigorta kolları prim
tarifesi ve işkollarının ve işlerin tehlike sınıf ve derecelerinin belirlenmesi
MADDE 83- Kısa vadeli sigorta kolları primi, yapılan işin iş kazası ve meslek
hastalığı bakımından gösterdiği tehlikenin ağırlığına göre tespit edilir. İş
kolları tehlikenin ağırlığına göre sınıflara, bu sınıflar da özel iş şartlarına
ve tehlikeyi önlemek için alınmış olan tedbirlere göre derecelere ayrılır.
Hangi iş kollarının hangi tehlike sınıfına girdiği, tehlike sınıf ve derecesine
ait prim oranlarının ve tehlike derecelerinin belirlenmesinde uygulanacak
esaslar, ilgili bakanlıkların görüşleri de alınarak Bakanlığın teklifi üzerine
Bakanlar Kurulu kararıyla yürürlüğe konulacak bir tarife ile tespit edilir. Prim
tarifesi gerekli görülürse aynı usûlle değiştirilebilir.
Yapılan işin birinci fıkrada belirtilen tarifeye göre hangi tehlike
sınıf ve derecesine girdiği ve ödenecek kısa vadeli sigorta kolları primi oranı
Kurumca belirlenerek işverene ve 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine
göre sigortalı sayılanlara tebliğ edilir. İş kazasını ve meslek hastalığını
önleyecek tedbirler hakkındaki mevzuat hükümlerine uygun bulunmadığı tespit
edilen işler, Kurumca daha yüksek primli derecelere konulabilir.
Kurum, işyerinin tespit edilmiş bulunan tehlike sınıf ve derecesini
yaptıracağı incelemelere dayanarak kendiliğinden veya işverenin ya da 4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre sigortalı sayılanların isteği
üzerine değiştirebilir. Kurumca yapılacak değişikliklere ilişkin kararın takvim
yılından en az bir ay önce işverene, işveren tarafından değişiklik isteğinin de
takvim yılından en az iki ay önce Kuruma bildirilmesi şarttır.
Böylece karara bağlanacak değişiklikler, karar veya istekten sonraki takvim
yılı başında yürürlüğe girer.
İşverenler ile 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre
sigortalı sayılanlar, tehlike sınıf ve derecesi ile prim oranı hakkında Kurumca
yapılacak yazılı bildirimi aldıktan sonra bir ay içinde Kuruma itiraz edebilir.
Kurum, bu itirazı inceleyerek en geç üç ay içinde karara bağlayarak sonucunu
itiraz edene bildirir. İlgililer, Kurumun kararı üzerine, kararın tebliğ
tarihinden itibaren bir ay içinde yetkili mahkemeye başvurabilir. Kuruma itiraz
edilmesi veya mahkemeye başvurulması, primlerin takip ve tahsilini durdurmaz.
İşverenin veya 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre
sigortalı sayılanların itirazı; işyerinin tehlike sınıfı ve derecesi ile kısa
vadeli sigorta kolları prim oranının tebliğine ilişkin yazının işverence veya 4
üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre sigortalı sayılanlar
tarafından tebellüğünden itibaren bir ay içinde yapılmış ise, değiştirilen iş
kolu kodu ve tehlike sınıfı ile tehlike derecesinin hatalı uygulandığı
tarihten, bir aylık süre dışında yapılmış ise, itirazın Kurum kayıtlarına
intikali tarihini izleyen yılbaşından, üçüncü fıkrada belirtilen sürelerin
aşılması durumunda ise, Kurumca yapılacak değişikliğe ilişkin kararın tebliğini
izleyen takvim yılı başından geçerli olarak uygulanır.
Bu değişiklik nedeniyle tehlike sınıf ve derecesinin yükselmesi halinde,
kararın işverene veya 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre
sigortalı sayılanlara tebliğ edildiği tarih ile yürürlük tarihi arasındaki
süreye ilişkin kısa vadeli sigorta kollarına ait prim farkının tebliği tarihini
takip eden bir ay içerisinde Kuruma ödenmesi halinde, fark prim için gecikme
cezası ve gecikme zammı alınmaz. Aksi takdirde, fark primi 89 uncu madde
uyarınca gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte tahsil olunur. Tehlike
sınıf ve derecesinin düşmesi halinde ise, kısa vadeli sigorta kolları sigortası
prim farkı, işverenin varsa borçlarına mahsup edilir, yoksa iade edilir. Bir ay
içinde iade edilmesi halinde faiz ödenmez.
Tehlike sınıf ve derecelerini
etkileyebilecek değişiklikler
MADDE 84- İşverenler ile 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre
sigortalı sayılanlar, tehlike sınıf ve derecesini etkileyebilecek her türlü
değişikliği bir ay içinde Kuruma bildirmekle yükümlüdür. Bu bildirim üzerine
Kurum, yaptıracağı incelemeler sonunda tehlike sınıf ve derecesini
değiştirebilir. Tehlike sınıf ve derecesini etkileyebilecek değişiklik bir ay
içinde bildirilirse bu konuda Kurumca verilecek karar, değişikliğin meydana
geldiği tarihten sonraki ay başından başlanarak uygulanır.
Tehlike sınıf ve derecesini etkileyebilecek değişiklik bir ay içinde
bildirilmezse;
a) Tehlike sınıfı yükseliyorsa, değişikliğin meydana geldiği,
b) Tehlike sınıfı düşüyorsa, değişikliğin Kurumca öğrenildiği,
tarihler esas alınmak ve bu tarihlerden sonraki ay başından itibaren
uygulanmak üzere, Kurumca karar alınır ve ilgililere tebliğ olunur.
Asgarî işçilik uygulaması
MADDE 85- İşverenin, işin emsaline, niteliğine, kapsam ve kapasitesine göre işin
yürütümü açısından gerekli olan sigortalı sayısının, çalışma süresinin veya
prime esas kazanç tutarının altında bildirimde bulunduğunun tespiti halinde,
işin yürütümü açısından gerekli olan asgarî işçilik tutarı; yapılan işin
niteliği, kullanılan teknoloji, işyerinin büyüklüğü, benzer işletmelerde
çalıştırılan sigortalı sayısı, ilgili meslek veya kamu kuruluşlarının görüşü
gibi unsurlar dikkate alınarak tespit edilir. Söz konusu tespitler, Kurumun
denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurları tarafından yapılır.
Kamu idareleri, döner sermayeli kuruluşlar ile bankalar tarafından ihale
mevzuatına göre yaptırılan işlerden ve özel nitelikteki inşaat işlerinden
dolayı bu işleri yapan işveren tarafından yeterli işçilik bildirilmiş olup
olmadığı Kurumca araştırılır. Bu araştırma sonucunda yeterli işçiliğin
bildirilmemiş olduğu anlaşılırsa, eksik bildirilen işçilik tutarı üzerinden
hesaplanan prim tutarı, 89 uncu madde gereği hesaplanacak gecikme cezası ve
gecikme zammı ile birlikte bir ay içinde ödenmek üzere işverene tebliğ edilir.
Tebliğ edilen prim ve gecikme cezası ve gecikme zammının ödendiği veya
ödeneceğinin işveren tarafından yazılı olarak taahhüt edilmesi halinde borç
kesinleşir. Kuruma verilecek taahhütnamede üstlenilen ödeme yükümlülüğünün
yerine getirilmemesi halinde, işveren hakkında 88 inci ve 89 uncu maddeler
uyarınca işlem yapılır. Tebliğ edilen prim ve gecikme cezası ve gecikme
zammının ödenmemesi, taahhütname verilmemesi veya Kurumca işyerinin
denetlenmesine gerek görülmesi durumunda Kurumca inceleme yapılır.
Bu maddenin birinci ve ikinci fıkrasında belirtilen usûllerle Kuruma
bildirilmediği tespit edilen asgarî işçilik tutarı üzerinden Kurumca re'sen
tahakkuk ettirilen sigorta primleri, 88 inci ve 89 uncu maddeler dikkate
alınarak işverene tebliğ edilir. İşveren, tebliğ edilen prim borcuna karşı
tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde Kuruma itiraz edebilir. İtiraz takibi
durdurur. Kurumca itirazın reddi halinde işveren, kararın tebliğ tarihinden
itibaren bir ay içinde yetkili iş mahkemesine başvurabilir. Mahkemeye
başvurulması, prim borcunun takip ve tahsilini durdurmaz.
Kurumun denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurlarınca, Kuruma
asgarî işçilik tutarının bildirilmediği tespit edilen işyerleri hakkında ayrıca
102 nci maddenin birinci fıkrasının (d) bendi ile (e) bendinin (4) numaralı alt
bendi uyarınca idarî para cezası uygulanır.
Kamu idareleri, döner sermayeli kuruluşlar ile bankalar, bu maddenin
uygulanmasıyla ilgili Kurumca istenilecek bilgileri ve belgeleri yazılı olarak
en geç bir ay içinde vermeye mecburdur.
Kuruma yeterli işçilik tutarının bildirilmiş olup olmadığının
araştırılmasında, işin yürütümü için gerekli olan asgarî işçilik tutarının
tespitinde dikkate alınacak asgarî işçilik oranlarının saptanması ve asgarî
işçilik oranlarına vaki itirazların incelenerek karara bağlanması amacıyla
Kurum bünyesinde; Kurum teknik elemanlarından dört üye, Yönetim Kurulunda
temsil edilen işçi ve işveren konfederasyonlarınca görevlendirilecek iki üye,
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinden bir üye olmak üzere toplam yedi teknik
elemandan oluşan, Asgarî İşçilik Tespit Komisyonu kurulur.
Kurumca gerek görüldüğünde, aynı esaslara göre birden fazla Asgarî
İşçilik Tespit Komisyonu kurulabilir. Komisyon salt çoğunlukla toplanır ve
kararlar en az dört üyenin aynı yöndeki oyu ile alınır. Kurum dışındaki
üyelerin üst üste üç toplantıya, son altı ay içinde ise beş toplantıya
katılmaması halinde, toplantıya katılmayan üyeyi görevlendiren
konfederasyonların yerine, üye sayısı bakımından en yüksek bir sonraki
konfederasyondan üye davet edilir.
Asgarî İşçilik Tespit Komisyonuna Kurum dışından görevlendirilenlere,
katıldıkları her toplantı günü için (2500) gösterge rakamının memur aylıklarının
hesabında kullanılan katsayı ile çarpılarak bulunacak tutarı üzerinden huzur
hakkı Kurumca ödenir.
Asgarî İşçilik Tespit Komisyonunun çalışma usûl ve esasları, Komisyonda
görev alacak teknik elemanların nitelikleri, asgarî işçilik tespitinde
uygulanacak yöntem, verilerin belirlenmesi, tamamlanmış veya devam etmekte olan
işlerle ilgili yapılacak yerinde tespit kriterleri ile bu maddenin
uygulanmasına ilişkin diğer usûl ve esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak
yönetmelikle düzenlenir.
İKİNCİ BÖLÜM
Prim belgeleri ve işyeri
kayıtları
MADDE 86- İşveren bir ay içinde 4 üncü ve 5 inci maddeye tâbi çalıştırdığı
sigortalıların ve sosyal güvenlik destek primine tâbi sigortalıların;
a) Ad ve soyadlarını, T.C. kimlik numaralarını,
b) 80 inci maddeye göre hesaplanacak prime esas kazançlarını,
c) Prim ödeme gün sayıları ile prim tutarlarını,
gösteren ve örneği Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenen
asıl veya ek aylık prim ve hizmet belgesini, ait olduğu ayı takip eden ayın
yirmibeşinci gününün sonuna kadar Kuruma vermekle veya sigortalı çalıştırmadığı
takdirde, bu hususu sigortalı çalıştırmaya son verdiği tarihten itibaren, onbeş
gün içinde Kuruma bildirmekle yükümlüdür.
İşveren, işyeri sahipleri; işyeri defter, kayıt ve belgelerini ilgili
olduğu yılı takip eden yıl başından başlamak üzere on yıl süreyle, kamu
idareleri otuz yıl süreyle, tasfiye ve iflâs idaresi memurları ise görevleri
süresince, saklamak ve Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilen
memurlarınca istenilmesi halinde onbeş gün içinde ibraz etmek zorundadır.
İşverenin, sigortalıyı, 4857 sayılı İş Kanununun 7 nci maddesine göre
başka bir işverene iş görme edimini yerine getirmek üzere geçici olarak devretmesi
halinde, sigortalıyı devir alan, geçici iş ilişkisi süresine ilişkin birinci
fıkrada belirtilen belgelerin aynı süre içinde işverene ait işyerinden Kuruma
verilmesinden, işveren ile birlikte müteselsilen sorumludur.
Ay içinde bazı işgünlerinde çalıştırılmadığı ve ücret ödenmediği beyan
edilen sigortalıların, otuz günden az çalıştıklarını ispatlayan belgelerin
işverence ilgili aya ait aylık prim ve hizmet belgesine eklenmesi şarttır. Kamu
idareleri ile toplu iş sözleşmesi imzalanan işyerlerinde bu şart aranmaz.
Sigortalıların otuz günden az çalıştığını gösteren bilgi ve belgelerin
aylık prim ve hizmet belgesinin verilmesi gereken süre içinde Kuruma
verilmemesi veya verilen bilgi ve belgelerin Kurumca geçerli sayılmaması
halinde, otuz günden az bildirilen sürelere ait aylık prim ve hizmet belgesi
Kurumca re'sen düzenlenir ve muhteviyatı primler, bu Kanun hükümlerine göre
tahsil olunur.
Sigortalıyı çalıştıran işveren ile alt işveren ve iş görme edimini
yerini getirmek üzere sigortalıyı geçici olarak devralan işveren; aylık prim ve
hizmet belgesinin Kurumca onaylanan bir nüshasını sigortalının çalıştığı
işyerinde, birden ziyade işyeri olması halinde ise sigortalının çalıştığı her
işyerinde ayrı ayrı olmak üzere, Kuruma verilmesi gereken sürenin son gününü
takip eden günden başlanarak, müteakip belgenin verilmesi gereken sürenin
sonuna kadar, sigortalılar tarafından görülebilecek bir yere asmak zorundadır.
Fiilen veya işyeri kayıtlarından tespit edilecek her türlü bilgiden veya
kamu kurum ve kuruluşları tarafından düzenlenen belge veya alınan bilgilerden
çalıştığı anlaşılan sigortalılara ait olup, bu Kanun uyarınca Kuruma verilmesi
gereken belgelerin yapılan tebligata rağmen bir ay içinde verilmemesi veya
noksan verilmesi halinde, bu belgeler Kurumca re'sen düzenlenir ve muhteviyatı
sigorta primleri Kurumca tespit edilerek işverene tebliğ edilir. İşveren, bu
maddeye göre tebliğ edilen prim borcuna karşı tebliğ tarihinden itibaren bir ay
içinde, ilgili Kurum ünitesine itiraz edebilir. İtiraz, takibi durdurur.
İtirazın reddi halinde, işveren kararın tebliğ tarihinden itibaren bir ay
içerisinde yetkili iş mahkemesine başvurabilir. Yetkili mahkemeye başvurulması,
prim borcunun takip ve tahsilini durdurmaz. Mahkemenin Kurum lehine karar
vermesi halinde, 88 inci ve 89 uncu maddelerin prim borcuna ilişkin hükümleri
uygulanır.
Aylık prim ve hizmet belgesi işveren tarafından verilmeyen veya
çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını
hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak beş yıl içerisinde iş
mahkemesine başvurarak, alacakları ilâm ile ispatlayabilirlerse, bunların
mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün
sayıları dikkate alınır.
Sigortalının çalıştığı bir veya birden fazla işte, bu Kanunda yazılı
şartları yerine getirmiş olmasına rağmen, kendisi için verilmesi gereken aylık
prim ve hizmet belgesinin işveren tarafından verilmediği veya verilen aylık
prim ve hizmet belgesinde kazançların veya prim ödeme gün sayılarının eksik
gösterildiği Kurumca tespit edilirse, hastalık ve analık sigortalarından
gerekli ödemeler yapılır.
Bu maddede belirtilen yükümlülüklerin yerine getirilmemesi halinde, 102
nci maddeye göre işlem yapılır.
Kamu idarelerinde işyerinin özelliği nedeniyle prim belgelerinin farklı
sürelerde verilme zamanını belirlemeye, Kurum yetkilidir. Bu maddenin
uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar ile belgelerin içerik ve şekli, Kurum
tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Prim ödeme yükümlüsü
MADDE 87- Bu Kanunun uygulanmasında kısa ve uzun vadeli sigorta kolları ile genel
sağlık sigortası ve isteğe bağlı sigorta bakımından;
a) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentlerine ve 5 inci
maddenin birinci fıkrasının (a) bendine tâbi olanlar ile bu kapsamda sayılan
kişilerden sosyal güvenlik destek primine tâbi olanlar için bunların
işverenleri,
b) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine tâbi olanlar ile bu
kapsamda sayılan kişilerden sosyal
güvenlik destek primine tâbi olanlar, isteğe bağlı sigortalı olanlar ve 60 ıncı
maddenin birinci fıkrasının (d) ve (g) bentlerinde sayılan kişilerin kendileri,
c) 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (c) bendinde sayılan kişiler için
primi yılı merkezî yönetim bütçesinden karşılanmak üzere ilgili kamu idareleri,
d) 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (e) bendinde sayılan kişiler ile
5 inci maddenin (e) ve (f) bentlerinde belirtilenler için Türkiye İş Kurumu,
e) 5 inci maddenin (b) bendinde belirtilen aday çırak, çırak ve
işletmelerde meslekî eğitim görenler ile meslek liselerinde zorunlu staja tâbi
tutulan öğrenciler için Milli Eğitim Bakanlığı veya bu öğrencilerin eğitim
gördükleri okullar, yüksek öğrenim sırasında zorunlu staja tâbi tutulan
öğrenciler için öğrenim gördükleri yüksek öğretim kurumu,
f) 5 inci maddenin (c) bendine tâbi olanlar için işverenleri veya
kendileri,
prim ödeme yükümlüsüdür.
Primlerin ödenmesi
MADDE 88- 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen
sigortalıları çalıştıran işveren, bir ay içinde çalıştırdığı sigortalıların
primlerine esas tutulacak kazançlar toplamı üzerinden bu Kanun gereğince
hesaplanacak sigortalı hissesi prim tutarlarını ücretlerinden keserek ve
kendisine ait prim tutarlarını da bu tutara ekleyerek en geç ertesi ayın sonuna
kadar Kuruma öder.
Hak edilen ancak, ödenmemiş olan ücretler üzerinden hesaplanacak primler
hakkında da birinci fıkradaki hüküm uygulanır.
60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (b), (c), (d) ve (g) bentleri gereği
genel sağlık sigortalısı sayılanlar için, her ay otuz tam gün genel sağlık
sigortası primi ödenmesi zorunludur.
87 nci maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen yükümlüler,
her aya ait primlerini takip eden ayın sonuna kadar Kuruma öderler. Bunlardan
sosyal güvenlik destek primine tâbi olanların primleri, aylıklarından kesilmek
suretiyle tahsil edilir. Bu kişiler primlerini en fazla 360 günle sınırlı olmak
üzere peşin olarak erken ödeyebilir. Erken ödeme halinde erken ödenen her gün
için 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında
Kanunun Ek 1 inci maddesine göre erken ödeme indirimi hükümleri uygulanır.
Ancak yapılan erken ödeme indirimi, prime esas kazançtan indirilmez. Erken
ödemede sigortalılık süresi, sigorta priminin ait olduğu her ayın ilk gününden
itibaren, prim ödeme gün sayısına dahil edilir. Erken ödeme yapılan ve prim
ödeme gün sayısına dahil edilmeyen sürede isteğe bağlı sigortalılığın sona
ermesi halinde, sigortalılık süresine sayılmayan günlere ait primler,
ilgililere iade edilir.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı
sayılanların, her ay için otuz tam gün prim ödemesi zorunludur. Bu kapsamdaki
sigortalılardan, bu Kanuna göre tescilleri yapıldığı halde, beş yılı aşan
süreye ilişkin prim borcu bulunanların, bu sürelere ilişkin prim borçlarının
Kurumca yapılacak bildirimde belirtilen süre içerisinde ödenmemesi halinde,
daha önce prim ödemesi bulunan sigortalının ödediği primlerin tam olarak
karşıladığı ayın sonu itibariyle, prim ödemesi bulunmayan sigortalının ise
tescil tarihi itibariyle sigortalılığı durdurulur. Prim borcunun ait olduğu
süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilmez ve bu sürelere ilişkin
Kurum alacakları takip edilmeyerek, Kurum alacakları arasında yer verilmez.
Ancak, sigortalı ya da hak sahipleri daha sonra müracaatları tarihindeki 80
inci maddenin dokuzuncu fıkrasına göre belirlenecek prime esas kazanç tutarı
üzerinden hesaplanacak borç tutarını, tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde
ödedikleri takdirde, bu süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilir.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendinde belirtilen sigortalıları
çalıştıran işverenler, çalıştırdığı sigortalıların primlerine esas tutulacak
kazançlar toplamı üzerinden bu Kanun gereğince hesaplanacak prim tutarlarını
ücretlerinden keserek ve kendisine ait prim tutarlarını da bu tutara ekleyerek,
en geç ödemenin yapıldığı tarihi takip eden onbeş gün içinde Kuruma öderler.
87 nci maddenin birinci fıkrasının (c) ve (d) bentlerinde belirtilen
yükümlüler, her aya ait primleri ilgili ayı takip eden ayın sonuna kadar Kuruma
öderler.
Kuruma fiilen ödenmeyen prim tutarları, gelir vergisi ve kurumlar
vergisi uygulamasında gider yazılamaz.
Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında
sigortalı sayılanların prim borçları, sattıkları tarımsal ürün bedellerinden
borç tutarını geçmemek şartıyla % 1 ilâ % 3 oranları arasında olmak üzere
kesinti yapılmak suretiyle tahsil etmeye Kurum yetkilidir.
Prim borçları katma değer vergisi iade alacağından mahsubu suretiyle de
ödenebilir. Bu takdirde katma değer vergisi iade hakkı sahibi kendisinin, mal
veya hizmet satın aldığı veya iştirak veya ortaklık ilişkisi içinde bulunduğu
işverenlerin prim borçları için de mahsup talep edebilir. Bu işverenlerin
mahsup talebinde bulundukları ayda muaccel olan prim borçlarının birinci
fıkrada belirtilen ödeme sürelerini izleyen onbeş gün içinde mahsup suretiyle
ödenmesi halinde, yasal süresi içinde ödendiği kabul edilir. Ancak prim borçlarının
katma değer vergisi iade alacağından mahsup suretiyle ödenmesi talebinde
bulunulduğu halde, süresinde mahsup edilemeyen veya eksik mahsup edilen prim
borçları için birinci fıkrada belirtilen ödeme sürelerini izleyen günden
başlanarak gecikme cezası ve gecikme zammı uygulanır. Kurum, Maliye
Bakanlığının uygun görüşü ile bu uygulamadan faydalanacak işverenleri; iştigal
konusu, işletme türü ve işletme büyüklüğü itibariyle belirlemeye ve lehine
mahsup talebinde bulunulan işverenlerin prim borcu ödeme süresini otuz günü
aşmamak üzere uzatmaya yetkilidir.
Kurum, prim ve her türlü alacaklarını, işverenlere olan borçlarından
mahsup etmek suretiyle tahsil etmeye yetkilidir.
Primlerin özel ödeme şekilleri kullanılmak suretiyle ödenmesi
zorunluluğunu getirmeye ve primlerin yatırılacağı tahsilât kuruluşlarını
belirlemeye Kurum yetkilidir.
Kurumun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde,
Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci, 102 nci ve 106 ncı
maddeleri hariç, diğer maddeleri uygulanır. Kurum, Amme Alacaklarının Tahsil
Usûlü Hakkında Kanunun uygulanmasında Maliye Bakanlığı ile diğer kamu kurum ve
kuruluşları ve mercilere verilen yetkileri kullanır.
Kurumun prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, Amme Alacaklarının Tahsil
Usulü Hakkında Kanunun uygulamasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde
Kurumun alacaklı biriminin bulunduğu yer iş mahkemesi yetkilidir. Yetkili iş
mahkemesine başvurulması alacakların takip ve tahsilini durdurmaz.
Kurumun sigorta primleri ve diğer alacakları haklı bir sebep olmaksızın
bu Kanunda belirtilen sürelerde ödenmez ise, kamu idarelerinin tahakkuk ve
tediye ile görevli kamu görevlileri, tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin üst
düzeydeki yönetici veya yetkilileri, görevleri ile ilgili olarak Kuruma karşı
işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur.
Kurum, kamu idarelerinde işyerinin özelliği nedeniyle primlerin farklı
zamanlarda ödeme süresini belirlemeye yetkilidir. Prim alacaklarının tahsili
için en geç bir yıl içinde icra yoluna başvurmayan Kurum yetkili personeli
hakkında genel hükümlere göre kovuşturma yapılır.
Miktarı Kurum Yönetim Kurulunca belirlenen tutarı geçen ve yurt dışına
çıkış yasağı konulacağına dair ihtar tebliğ edilmesine rağmen, borcunu ödemeyen
işverenlerin kendileri veya kanunî temsilcileri hakkında Kurumun talebi
üzerine, 5682 sayılı Pasaport Kanununun 22 nci maddesi hükümleri uygulanır.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar ile haklı sebebin
neler olduğu, Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Prim borçlarına halef olma,
gecikme cezası ve gecikme zammı ile iadesi gereken primler
MADDE 89- Sigortalıların çalıştırıldığı işyeri aktif ve pasif değerleri ile
birlikte başka bir işyeri ile birleşir, devredilir veya intikal ederse, eski
işverenin Kuruma olan sigorta primi ile gecikme cezası ve gecikme zammı ve faiz
dahil tüm borçlarından, aynı zamanda yeni işveren de müştereken ve müteselsilen
sorumludur. Bu hükme aykırı sözleşme hükümleri Kuruma karşı geçersizdir.
Kurumun prim ve diğer alacakları süresi içinde ve tam olarak ödenmezse,
ödenmeyen kısmı sürenin bittiği tarihten itibaren ilk üç aylık sürede her bir
ay için % 3 oranında gecikme cezası uygulanarak artırılır. Ayrıca, her ay için
bulunan tutarlara ödeme süresinin bittiği tarihten başlamak üzere borç
ödeninceye kadar her ay için ayrı ayrı Hazine Müsteşarlığınca açıklanacak bir
önceki aya ait Yeni Türk Lirası cinsinden iskontolu ihraç edilen Devlet iç
borçlanma senetlerinin aylık ortalama faizi bileşik bazda uygulanarak gecikme
zammı hesaplanır. Ancak, ödemenin yapıldığı ay için gecikme zammı günlük
hesaplanır. Bakanlar Kurulu, ilk üç ay için uygulanan gecikme cezası oranını
iki katına kadar artırmaya veya bu oranı % 1 oranına kadar indirmeye, yeniden
kanunî oranına getirmeye ve uygulama tarihini belirlemeye yetkilidir. Dava ve
icra takibi açılmış olsa bile, prim ve diğer Kurum alacaklarının ödenmemiş
kısmı için gecikme cezası ve gecikme zammı tahsil edilir.
Yanlış veya yersiz alınmış olduğu tespit edilen primler, alındıkları
tarihten on yıl geçmemiş ise, hisseleri oranında işverenlere, sigortalılara,
isteğe bağlı sigortalılara veya genel sağlık sigortalılarına veya hak
sahiplerine kanunî faizi ile birlikte geri verilir. Kanunî faiz, primin Kuruma
yatırıldığı tarihi takip eden ay başından, iadenin yapıldığı ayın başına kadar
geçen süre için hesaplanır. Ancak Borçlar Kanununun 65 inci maddesi hükmü
saklıdır.
Prim iadesi nedeniyle sigortalıların, isteğe bağlı sigortalıların, genel
sağlık sigortalılarının aylık, gelir, ödenek ve sağlık hizmetlerinden
yararlanma şartlarını yitirmeleri durumunda, bu Kanuna göre ödenen aylık, gelir
ve ödenekler ile sağlanan sağlık hizmetleri durdurulur. Yanlış veya yersiz
yapılan masraflar 96 ncı madde hükümlerine göre ilgililerden geri alınır.
İlişiksizlik belgesinin aranması
MADDE 90- Kamu idareleri ile döner sermayeli kuruluşlar ve bankalar, ihale yolu
ile yaptırılan her türlü işleri üzerine alanları ve bunların adreslerini onbeş
gün içinde Kuruma bildirmekle yükümlüdür.
İşverenlerin hak edişlerinin, Kuruma ihale konusu işin yapıldığı süreye
ilişkin prim ve her türlü borçlarının olmaması kaydıyla ödenmesi, kesin
teminatlarının ise ihale konusu işle ilgili olarak Kuruma borçlarının
bulunmadığının tespit edilmesinden sonra iadesi esastır.
Hak edişlerin ödenmesi ve prim borçlarının teminata karşılık tutulmasına
ilişkin işlemlerin usûl ve esasları, Bakanlar Kurulunca çıkarılacak
yönetmelikle tespit edilir.
Valilikler, belediyeler, il özel idareleri ve ruhsat vermeye yetkili
diğer merciler tarafından, geçici iskân veya yapı kullanma izin belgesi
verilmeden önce ilgililerden yapılan inşaat dolayısıyla; diğer kamu idareleri
ile döner sermayeli kuruluşlar ve bankaların, Bakanlar Kurulu kararı ile
belirlenecek işlemlerinde Kuruma borçlarının bulunmadığına dair Kurumca
düzenlenmiş bir belgenin istenmesi zorunludur.
Bu maddede belirtilen yükümlülükler yerine getirilmeden hak ediş
ödenmesi, kesin teminatın iade edilmesi veya geçici iskân izin belgesi ve yapı
kullanma izin belgesi verilmesi veya diğer işlemlerin gerçekleştirilmesi
hallerinde, ilgililer hakkında genel hükümlere göre idarî ve cezaî işlem
yapılır.
Afet durumunda belgelerin
verilme süresi ve primlerin ertelenmesi
MADDE 91- İşyerleri yangın, su baskını, yer kayması, deprem gibi afete uğrayan,
tabii afet nedeniyle tarımsal faaliyetinden dolayı zarar gören işverenler ile 4
üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılar, bu durumu
belgelemeleri kaydıyla olayın meydana geldiği tarihten itibaren üç ay içinde
talepte bulunmaları ve prim ödeme aczine düştüklerinin, yapılacak inceleme
sonucu anlaşılması halinde, afet tarihinden önce ödeme süresi dolmuş mevcut
prim borçları ile afetin meydana geldiği tarihten itibaren tahakkuk edecek üç
aylık prim borçları, olayın meydana geldiği tarihten itibaren bir yıla kadar
Kurumca ertelenebilir.
Birinci fıkrada belirtilen durumlarda, afetin meydana geldiği ayda
verilmesi gereken aylık prim ve hizmet belgeleri, afetin meydana geldiği ayı
takip eden üç ay içinde Kuruma verildiği takdirde, süresinde verilmiş sayılır.
15/5/1959 tarihli ve 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler
Dolayısiyle Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun uyarınca genel
hayatı etkilediğine karar verilen afetler nedeniyle, afet bölgesinde doğrudan
veya dolaylı olarak zarar gören işverenlerle sigortalı ve hak sahiplerinin bu
Kanuna göre vermekle yükümlü oldukları belgelerin verilme süresi ile ödenmesi
gereken primlerin ve diğer Kurum alacaklarının ödeme sürelerini bu Kanundaki
sürelere bağlı olmaksızın, afet bölgesindeki şartları ve gelişmeleri göz önünde
tutarak belirlemeye ve ertelemeye Kurum yetkilidir.
Prim borcunun ertelendiği sürede zamanaşımı işlemez ve ertelenen kısmına
gecikme cezası ve gecikme zammı uygulanmaz.
BEŞİNCİ
KISIM
Ortak
ve Çeşitli Hükümler
Ortak Hükümler
Sigortalılığın zorunlu oluşu,
sona ermesi ve sosyal güvenlik sicil numarası
MADDE 92- Kısa ve uzun vadeli sigortalar ile genel sağlık sigortası kapsamındaki
kişilerin sigortalı olması zorunludur. Bu Kanunda yer alan sigorta hak ve
yükümlülüklerini ortadan kaldırmak, azaltmak veya başkasına devretmek için
sözleşmelere konulan hükümler geçersizdir.
Bu Kanuna göre alınacak sigorta primleri ve idarî para cezalarının
ödenmesi için, Kurumca işverene yapılacak bildirim üzerine prim borçları ve
idarî para cezaları ödenmezse, Kurumca düzenlenen prim borcunu ve idarî para
cezasını gösteren belgeler resmî dairelerin usûlüne göre düzenledikleri
belgeler hükmündedir.
Sigortalılık, bu Kanunda sayılan sigortalı sayılma şartlarının
kaybedilmesi veya ölüm halinde sona erer.
Sigortalılar, isteğe bağlı sigortalılar ile bunların hak sahiplerinin;
genel sağlık sigortalıları ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilerin tescil
ve diğer tüm işlemlerinde sosyal güvenlik sicil numarası olarak Türk
vatandaşları için T.C. kimlik numarası, yabancı uyruklu kişiler için ise
Kurumca verilecek sosyal güvenlik sicil numarası kullanılır.
Devir, temlik ve Kurum
alacaklarında zamanaşımı
MADDE 93- Bu Kanun gereğince sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve
ödenekleri, sağlık hizmeti sunucularının genel sağlık sigortası hükümlerinin
uygulanması sonucu Kurum nezdinde doğan alacakları, devir ve temlik edilemez.
Kurumun prim ve diğer alacakları ödeme süresinin dolduğu tarihi takip
eden takvim yılı başından başlayarak on yıllık zamanaşımına tâbidir. Kurumun
prim ve diğer alacakları, hizmet tespiti veya asgarî işçilik uygulaması
nedeniyle doğmuş ise zamanaşımı süresi; mahkeme kararının kesinleşme
tarihinden, Kurum veya diğer kamu idarelerinin denetim ve kontrolle
görevlendirilen memurları tarafından yapılan tespitler sonucunda doğmuş ise
rapor tarihinden veya bu idareler tarafından düzenlenen belgelerden doğmuş ise
belgenin Kuruma intikal ettiği tarihi takip eden yıl başından itibaren beş yıl
olarak uygulanır. Ancak, bu durumda zamanaşımı süresi on yıldan az olamaz. Bu
alacaklar için gecikme cezası ve gecikme zammı, alacağın ait olduğu ayın veya dönemin
sonundan itibaren uygulanır.
Bu Kanuna dayanılarak Kurumca açılacak tazminat ve rücû davaları, on
yıllık zamanaşımına tâbidir. Zamanaşımı tarihi; rücû konusu gelir ve aylıklar
bakımından Kurum onay tarihinden, masraf ve ödemeler için ise masraf veya ödeme
tarihinden itibaren başlar.
Zamanaşımından sonra yapılan ödemeler kabul edilir. Ancak, 4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (b) bendine tâbi sigortalıların zamanaşımı
nedeniyle prim ödenmeyen süreleri, sigortalılık süresinden sayılmaz ve bu
süreye ilişkin sigortalılık hak ve yükümlülükleri düşer.
Kontrol muayenesi
MADDE 94- Kurum yürütülen soruşturma kapsamıyla sınırlı olmak üzere;
a) Sağlık hizmeti alan genel sağlık sigortalısından veya bunların bakmakla
yükümlü olduğu kişilerden, sağlık hizmetinin gerçekten alınıp alınmadığını,
b) Sigortalının, isteğe bağlı sigortalının veya bunların hak
sahiplerinin malûllük, iş göremezlik raporlarında belirtilen rahatsızlıklarının
mevcut olup olmadığını,
tespit amacıyla kontrol muayenesi ve tetkik yaptırılmasını talep
edebilir.
Malûllük aylığı veya sürekli iş göremezlik geliri bağlanmış
sigortalılar, malûllük durumlarında artma veya başka birinin sürekli bakımına
muhtaç olduğunu ileri sürerek aylık ve gelirlerinde değişiklik yapılmasını
isteyebilecekleri gibi; Kurum da harp malûlleri ve vazife malûlleri hariç,
malûllük aylığı veya sürekli iş göremezlik geliri bağlanmış sigortalılar ile
aylık veya gelir bağlanan ve çalışma gücünün en az % 60'ını yitiren malûl
çocukların kontrol muayenesine tâbi tutulmasını talep edebilir.
Kurumca yaptırılan kontrol muayenesinde veya sigortalının isteği üzerine
ya da işe alıştırma sonunda yapılan muayenesinde yeniden tespit edilecek
malûllük durumuna göre, malûllük aylığı veya sürekli iş göremezlik geliri, yeni
malûllük durumuna esas tutulan raporun tarihini takip eden ödeme dönemi
başından başlanarak artırılır, azaltılır veya kesilir.
Çalışma gücünün en az % 60'ını yitiren malûl çocuklara bağlanmış bulunan
gelir ve aylıklar, kontrol muayenesi sonunda tespit edilecek malûllük durumuna
göre, rapor tarihinden sonraki ödeme dönemi başından itibaren kesilir.
Kurumun yazılı bildiriminde belirtilen tarihten sonraki ödeme dönemi
başına kadar kabul edilebilir bir özürü olmadığı halde kontrol muayenesini
yaptırmayan sigortalının malûllük aylığı veya sürekli iş göremezlik geliri ile
çalışma gücünün en az % 60'ını yitiren malûl çocukların kendilerine bağlanmış
olan gelir veya aylığı, kontrol muayenesi için belirtilen tarihten sonraki
ödeme dönemi başından itibaren kesilir.
Ancak, kontrol muayenesini Kurumun yazılı bildiriminde belirtilen
tarihten başlayarak üç ay içinde yaptıran ve malûllük veya sürekli iş
göremezlik halinin devam ettiği tespit edilen sigortalının veya aylık ya da
gelir bağlanmış olan malûl çocuğun kesilen aylık veya geliri, kesildiği
tarihten başlanarak yeniden bağlanır.
Kontrol muayenesini Kurumun yazılı bildiriminde belirtilen tarihten üç
ay geçtikten sonra yaptıran ve malûllük veya sürekli iş göremezlik halinin
devam ettiği tespit edilen sigortalının malûllük aylığı veya yeni sürekli iş
göremezlik derecesine göre hesaplanacak geliri, gelir veya aylık bağlanan
çalışamayacak durumda malûl çocukların ise almakta oldukları gelir veya aylık,
rapor tarihinden sonraki ay başından başlanarak yeniden bağlanır.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar, Kurum tarafından
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Sağlık raporlarının usûl ve
esaslarının belirlenmesi
MADDE 95- Bu Kanun gereğince, yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, çalışma
gücü kaybı, geçici iş göremezlik ödeneklerinin verilmesine ilişkin raporlar ile
iş kazası ve meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücü veya çalışma gücü
kaybına esas teşkil edecek sağlık kurulu raporlarının usûl ve esaslarını, bu
raporları vermeye yetkili sağlık hizmeti sunucularının sahip olması gereken
kriterleri belirlemeye, usûlüne uygun olmayan sağlık kurulu raporu ve dayanağı
tıbbî belgeleri düzenleyen sağlık hizmet sunucusuna iade ederek belirlenen
bilgileri içerecek şekilde yeniden düzenlenmesini istemeye Kurum yetkilidir.
Usûlüne uygun sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeler ile
gerekli diğer belgelerin incelenmesiyle; yurt dışında tedavi için yapılacak
sevklere, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu tespit edilen meslekte kazanma
gücünün kaybına veya meslekte kazanma gücünün kaybı derecelerine ilişkin
usûlüne uygun düzenlenmiş sağlık kurulu raporları ve diğer belgelere istinaden
Kurumca verilen karara ilgililerin itirazı halinde, durum Sosyal Sigorta Yüksek
Sağlık Kurulunca karara bağlanır.
Bu maddenin uygulamasına ilişkin usûl ve esaslar, Sağlık Bakanlığı ile
Kurumun birlikte çıkaracağı yönetmelikle düzenlenir.
Yersiz ödemelerin geri alınması
MADDE 96- Kurumca işverenlere, sigortalılara, isteğe bağlı sigortalılara gelir
veya aylık almakta olanlara ve bunların hak sahiplerine, genel sağlık
sigortalılarına ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilere, fazla veya yersiz
olarak yapıldığı tespit edilen bu Kanun kapsamındaki her türlü ödemeler;
a) Kasıtlı veya kusurlu davranışlarından doğmuşsa, hatalı işlemin tespit
tarihinden geriye doğru en fazla on yıllık sürede yapılan ödemeler, bu
ödemelerin yapıldığı tarihlerden,
b) Kurumun hatalı işlemlerinden kaynaklanmışsa, hatalı işlemin tespit
tarihinden geriye doğru en fazla beş yıllık sürede yapılan ödemeler toplamı,
ilgiliye tebliğ edildiği tarihten itibaren üç ay içinde yapılacak ödemelerde
faizsiz, üç aylık sürenin dolduğu tarihten sonra yapılacak ödemelerde ise bu
süre sonundan,
itibaren hesaplanacak olan kanunî faizi ile birlikte, ilgililerin
Kurumdan alacağı varsa bu alacaklarından mahsup edilir, alacakları yoksa genel
hükümlere göre geri alınır.
Alacakların yersiz ödemelere mahsubu, en eski borçtan başlanarak borç
aslına yapılır, kanunî faiz kalan borca uygulanır. Bu hüküm ilgili hak
sahiplerinin muvafakat etmeleri kaydıyla, aynı dosyadan diğer bir hak sahibine
yapılan yersiz ödemelere mahsubunda da uygulanır.
Yersiz ödemenin gelir ve aylıklardan kesilmesinde, kesintinin
başlayacağı ödeme dönemi başı itibarıyla kanunî faizi ile birlikte hesaplanan
borç tutarı, gelir ve aylıktan % 25 oranında kesilmek suretiyle uygulanır.
Yersiz ödemelerin tespiti ile geri alınmasına ve bu maddenin
uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak
yönetmelikle düzenlenir.
Zamanaşımı, hakkın düşmesi ve
avans
MADDE 97- Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, iş kazası, meslek
hastalığı ve ölüm hallerinde bağlanması gereken gelir ve aylıkların, hakkın
kazanıldığı tarihten itibaren beş yıl içinde istenmeyen kısmı zamanaşımına
uğrar. Bu durumda olanların gelir ve aylıkları, beş yıl geçtikten sonra, yazılı
istek tarihini takip eden ay başından itibaren başlar.
Kuruma müracaat etmemenin haklı bir sebebe dayandığını genel hükümlere
göre ispat edenler hakkında, yukarıdaki hükümler uygulanmaz.
Kısa vadeli sigorta kollarından ve ölüm sigortasından kazanılan diğer
haklar, hakkın doğduğu tarihten itibaren beş yıl içinde istenmezse düşer.
Bu Kanuna göre bağlanan gelir ve aylıklarını tahakkuk ettirildiği
tarihlerden itibaren aralıksız altı ay sonuna kadar tahsil etmeyenlerin gelir
ve aylıkları, gelir ve aylık bağlanma şartlarının devam edip etmediğinin
tespiti amacıyla durdurulur.
Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin
alacakları, hakkı doğuran olayın öğrenildiği tarihten itibaren iki yıl içinde
istenmezse zamanaşımına uğrar, hakkı doğuran olay tarihinden itibaren ise beş
yıl sonunda düşer.
Sigortalılar ile bunların hak sahiplerinin, genel sağlık sigortalıları
ile bakmakla yükümlü olduğu kişilerin, bu Kanunun uygulanması bakımından hak
ettikleri alacaklarının süresi içinde ödenememesi halinde, avans verilmesine
Kurum yetkilidir.
Sağlık hizmeti sunucularına, tahakkuk etmiş alacakları faturaların
teslim tarihinden itibaren en geç yetmişbeş gün içinde ödenir. İşlemlerin
gecikmesi halinde tahakkuk eden tutarın % 75'i ilâ % 90'ı arasındaki tutar, son
ödeme tarihini takip eden ilk iş gününde alacaklarından kesilmek üzere avans
olarak ödenir.
Ücretlerden kesinti yapılmaması,
özel sigortalara ilişkin hükümler ve sosyal güvenlik sözleşmelerinin
yürütülmesi
MADDE 98- İşveren, sosyal sigortalar ve genel sağlık sigortası için kendisine
düşen yükümlülükler nedeniyle, sigortalıların ücretlerinden kesinti yapamaz. Bu
Kanunda hüküm bulunmayan hallerde özel sigortalara ilişkin hükümler, bu Kanun
hükümlerinin uygulanmasında dikkate alınmaz.
Bu Kanun gereğince sağlık hizmetlerinden yararlananların ödemekle
yükümlü oldukları katılım payları, özel sigorta şirketleri tarafından teminat
veya ödeme konusu yapılamaz.
Uluslararası sosyal güvenlik sözleşmeleri kapsamında yapılacak her türlü
işlemler ve hesaplaşmalar, Kurum tarafından yürütülür. İlgili sözleşmelerde
irtibat kurumuna yapılan atıflar, Kuruma yapılmış sayılır.
İKİNCİ BÖLÜM
Çeşitli Hükümler
MADDE 99- Sosyal güvenlik hak ve yükümlülükleri ile ilgili yapılacak her türlü
kanunî düzenlemeler bu Kanunda yapılır.
Bu Kanun gereğince yapılacak bildirimler hakkında, 11/2/1959 tarihli ve
7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümleri uygulanır.
Bilgi ve belge isteme hakkı,
bilgi ve belgelerin Kuruma verilme usûlü
MADDE 100- Kurum, bu Kanun hükümlerine ilişkin yapılan soruşturmalar hakkında
Cumhuriyet savcılıklarından, kamu ve özel hukuk tüzel kişileri ile gerçek
kişilerden bilgi ve belge isteyebilir.
Kurum, bu Kanun gereği verilecek her türlü belge veya bilginin internet,
elektronik ve benzeri ortamda gönderilmesi hususunda, gerçek ve tüzel kişileri
zorunlu tutmaya yetkilidir.
Belge veya bilgileri internet, elektronik ve benzeri ortamda göndermekle
zorunlu tutulan gerçek ve tüzel kişilerin, Kurumun bilgi işlem sistemlerinin
herhangi bir nedenle hizmet dışı kalması sonucu belge ve bilgiyi, bu Kanunda
öngörülen sürenin son gününde Kuruma gönderememesi ve muhteviyatı primleri de
yasal süresi içinde ödeyememesi halinde, sorunların ortadan kalktığı tarihi
takip eden üçüncü işgününün sonuna kadar belge veya bilgiyi gönderir ve muhteviyatı
primleri de aynı sürede Kuruma öder ise bu yükümlülükleri Kanunda öngörülen
sürede yerine getirmiş kabul edilir.
Bu maddenin uygulanması ile ilgili usûl ve esaslar, Kurum tarafından
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Uyuşmazlıkların çözüm yeri
MADDE 101- Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, bu Kanun hükümlerinin
uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıklar iş mahkemelerinde görülür.
ALTINCI
KISIM
İdarî
Para Cezaları ve Fesih Hükümleri
Kurumca verilecek idarî para
cezaları
MADDE 102- Kurumca dayanağı belirtilmek suretiyle diğer kanunlarda suç oluştursa
dahi ayrıca bu Kanunun;
a) 8 inci maddenin birinci fıkrası ile 61 inci maddede belirtilen
bildirgeleri; Kurumca belirlenen şekle ve usûle uygun vermeyenler veya Kurumca
internet, elektronik veya benzeri ortamda göndermekle zorunlu tutulduğu halde
anılan ortamda göndermeyenler veya bu Kanunda belirtilen süre içinde
vermeyenlere, her bir sigortalı için aylık asgarî ücret tutarında, idarî para
cezası uygulanır.
b) 11 inci maddede belirtilen bildirgeyi, Kurumca belirlenen şekle ve
usûle uygun vermeyenler veya Kurumca internet, elektronik veya benzeri ortamda
göndermekle zorunlu tutulduğu halde, anılan ortamda göndermeyenler veya bu
Kanunda belirtilen süre içinde Kuruma vermeyenlere;
1) Kamu idareleri ile bilanço esasına göre defter tutmak zorunda olanlar
için asgarî ücretin üç katı tutarında,
2) Diğer defterleri tutmak zorunda olanlar için asgarî ücretin iki katı
tutarında,
3) Defter tutmakla yükümlü olmayanlar için bir aylık asgarî ücret tutarında,
idarî para cezası uygulanır.
c) 86 ncı maddenin birinci fıkrası uyarınca verilmesi gereken belgeleri,
Kurumca belirlenen şekilde ve usûlde vermeyenler ya da Kurumca internet,
elektronik veya benzeri ortamda göndermekle zorunlu tutulduğu halde anılan
ortamda göndermeyenler veya belirlenen süre içinde vermeyenlere her bir fiil
için;
1) Belgenin asıl olması halinde aylık asgarî ücretin üç katını geçmemek
kaydıyla belgede kayıtlı sigortalı sayısı başına, aylık asgarî ücretin beşte
biri tutarında,
2) Belgenin ek olması halinde, aylık asgarî ücretin üç katını geçmemek
kaydıyla her bir ek belgede kayıtlı
sigortalı sayısı başına, aylık asgarî ücretin sekizde biri tutarında,
3) Ek belgenin 86 ncı maddenin beşinci fıkrasına istinaden Kurumca
re'sen düzenlenmesi durumunda, aylık asgarî ücretin yarısı tutarında,
4) Belgenin mahkeme kararı, Kurum veya diğer kamu idarelerinin denetim
ve kontrolle görevlendirilmiş memurlarınca yapılan tespitler sonucunda veya bu
idareler tarafından düzenlenen belgelerden hizmetleri veya kazançları Kuruma
bildirilmediği veya eksik bildirildiği anlaşılan sigortalılarla ilgili olması
halinde, belgenin asıl veya ek nitelikte olup olmadığı, işverence düzenlenip
düzenlenmediği dikkate alınmaksızın, aylık asgarî ücretin üç katı tutarında,
idarî para cezası uygulanır.
d) 59 uncu madde uyarınca Kurumun defter ve belge incelemeye yetkili
denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurları tarafından veya 59 uncu
maddenin beşinci fıkrasında belirtilen serbest muhasebeci malî müşavirler ile
yeminli malî müşavirlerce düzenlenen raporlara istinaden, Kuruma bildirilmediği
tespit edilen eksik işçilik tutarının mal edildiği her bir ay için, aylık
asgarî ücretin üç katı tutarında idarî para cezası uygulanır.
e) 86 ncı maddenin ikinci fıkrasındaki yükümlülüğü Kurumca yapılan
yazılı ihtara rağmen onbeş gün içinde mücbir sebep olmaksızın yerine
getirmeyenlere;
1) Bilanço esasına göre defter tutmakla yükümlü iseler, aylık asgarî
ücretin oniki katı tutarında,
2) Diğer defterleri tutmakla yükümlü iseler, aylık asgarî ücretin altı
katı tutarında,
3) Defter tutmakla yükümlü değil iseler, asgarî ücretin üç katı
tutarında,
4) Defter ve belgelerin ibraz edilmemesi nedeniyle verilmesi gereken
ceza tutarını aşmamak kaydıyla; defter ve belgelerin tümünü verilen süre içinde
ibraz etmekle birlikte, kullanılmaya başlanmadan önce tasdik ettirilmesi
zorunlu olduğu halde tasdiksiz tutulmuş olan defterler, kanunî tasdik süresi
geçtikten sonra tasdik ettirilmiş olan defterlerin tasdik tarihinden önceki
kısmı, işçilikle ilgili giderlerin işlenmemiş olduğu tespit edilen defterler,
sigorta primleri hesabına esas tutulan kazançların kesin olarak tespitine imkân
vermeyecek şekilde usûlsüz, karışık veya noksan tutulmuş defterler, herhangi bir
ay için sigorta primleri hesabına esas tutulması gereken kazançların ve
kazançlarla ilgili ödemelerin (sigorta primine esas kazancın ödemeye bağlı
olduğu durumlar dahil) o ayın dahil bulunduğu hesap dönemine ait defterlere
işlenmemiş olması halinde, o aya ait defter kayıtları, Vergi Usul Kanunu
gereğince bilanço esasına göre defter tutulması gerekirken işletme hesabı
esasına göre tutulmuş defterler geçerli sayılmaz ve bu geçersizlik hallerinin
her biri için, aylık asgarî ücretin yarısı tutarında,
5) İşverenler tarafından ibraz edilen aylık ücret tediye bordrosunda;
asgarî olarak işyerinin sicil numarası, bordronun ilişkin olduğu ay,
sigortalının adı, soyadı, sigortalının sosyal güvenlik sicil numarası, ücret
ödenen gün sayısı, sigortalının ücreti, ödenen ücret tutarı yer alır. Ücretin
alındığına dair sigortalının imzasını ihtiva etmeyen (makbuz mukabilinde veya
banka kanalıyla yapılan ödemeler hariç) ücret tediye bordroları geçerli
sayılmaz ve bu geçersizlik hallerinin her biri için aylık asgarî ücretin yarısı
tutarında,
idarî para cezası uygulanır. Verilen süre dışında ibraz edilen defter ve
belgelerin tümünün veya bir bölümünün geçersiz olması durumunda, tutulan defter
türü de dikkate alınarak bu bendin sadece (1), (2) ve (3) numaralı alt
bentlerine göre idarî para cezası uygulanır.
f) 86 ncı maddenin altıncı fıkrasında ve 85 inci maddenin beşinci
fıkrasında belirtilen yükümlülükleri belirtilen sürede yerine getirmeyenlere,
aylık asgarî ücretin iki katı tutarında idarî para cezası uygulanır.
g) 8 inci maddenin üçüncü ve altıncı fıkralarında belirtilen
yükümlülükleri yerine getirmeyen kurum ve kuruluşlar ile tüzel kişilere ve 8
inci maddenin dördüncü fıkrasındaki yükümlülüğü yerine getirmeyen
sigortalılara, aylık asgarî ücret tutarında idarî para cezası uygulanır.
h) Sağlık hizmeti sunulmadığı halde sağlık hizmetini fatura edenler;
faturayı veya faturaya dayanak oluşturan belgeleri gerçeğe aykırı olarak
düzenleyenler; 64 üncü madde gereğince kapsam dışı tutulan sağlık hizmetlerini
kapsam içinde olan sağlık hizmetleri gibi gösterenler; sağlık hizmetlerine hak
kazanmayan kişilere sundukları sağlık hizmetlerini fatura edenler hakkında bu
fiilleri nedeniyle Kurumun yersiz ödediği tutarın beş katı idarî para cezası
uygulanır.
ı) 71 inci maddede yer alan kimlik tespiti yükümlülüğünü yapmayan ve bu
nedenle Kurumun zarara uğramasına sebebiyet veren sağlık hizmeti
sunucularından, uğranılan zararın beş katı idarî para cezası uygulanır.
j) Kurumun mahsup suretiyle tahsilini yaptığı haller hariç olmak üzere,
alınması gereken katılım paylarını tahsil etmeyen sağlık hizmeti sunucularına,
fiilin her tekrarında tahsil edilmeyen katılım payının on katı tutarında idarî
para cezası uygulanır.
k) 63 üncü madde gereği Kurumca sağlanan yardımcı üreme yöntemlerinin
tıbbî etik dışında uygulanması halinde, bu fiili işleyen sağlık hizmeti
sunucularına Kurumca vak’a için yapılan tedavi masrafının beş katı tutarında
idarî para cezası uygulanır.
l) Kurumun denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurlarının, bu
Kanunun uygulanmasından doğan inceleme ve soruşturma görevlerini yerine
getirmeleri sırasında işverenler, sigortalılar, işyeri sahipleri ve bu işle
ilgili diğer kişiler, görevlerini yapmasına engel olamazlar. Engel olanlar
hakkında eylemleri başka bir suç oluştursa dahi, aylık asgarî ücretin iki katı
tutarında idarî para cezası uygulanır.
Mahkeme kararına, Kurum veya diğer kamu idarelerinin denetim ve
kontrolle görevlendirilmiş memurlarınca yapılan tespitlere ya da kamu
idarelerinden alınan belgelere istinaden düzenlenenler hariç olmak üzere,
bildirgenin yasal süresi geçtikten sonra ilgililerce kendiliklerinden verilmesi
halinde, bu maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerinde öngörülen
cezalar % 50 oranında uygulanır.
İdarî para cezası uygulanması 8 inci, 11 inci ve 86 ncı maddelerde
belirtilen belgelerin Kuruma verilmesi yükümlülüğünü kaldırmaz.
İdarî para cezaları ilgiliye tebliğ ile tahakkuk eder. Tebliğ tarihinden
itibaren onbeş gün içinde Kuruma ya da Kurumun ilgili hesaplarına yatırılır
veya aynı süre içinde Kuruma itiraz edilebilir. İtiraz takibi durdurur. Kurumca
itirazı reddedilenler, kararın kendilerine tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün
içinde yetkili sulh ceza mahkemesine
başvurabilirler. Bu süre içinde başvurunun yapılmamış olması halinde, idarî
para cezası kesinleşir.
İdarî para cezalarının, Kuruma itiraz edilmeden veya yargı yoluna
başvurulmadan önce tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde peşin ödenmesi
halinde, bunun dörtte üçü tahsil edilir. Peşin ödeme idarî para cezasına karşı
yargı yoluna başvurma hakkını etkilemez. Ancak Kurumca veya mahkemece Kurum
lehine karar verilmesi halinde, daha önce tahsil edilmemiş olan ceza tutarının
dörttebirlik kısmı, 89 uncu maddenin ikinci fıkrası hükmü de dikkate alınarak
tahsil edilir.
Mahkemeye başvurulması idarî para cezasının takip ve tahsilini
durdurmaz. Tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde ödenmeyen idarî para
cezaları, 89 uncu madde hükmü gereğince hesaplanacak gecikme cezası ve gecikme
zammı ile birlikte tahsil edilir.
İdarî para cezaları on yıllık zamanaşımı süresine tâbidir. Zamanaşımı
süresi, fiilin işlendiği tarihten itibaren başlar.
İdarî para cezaları hakkında, bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde
30/3/2005 tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler Kanunu hükümleri uygulanır.
İdarî yaptırımlar ve fesih
MADDE 103- Kurumca yapılan inceleme neticesinde haksız menfaat temin etmek
maksadıyla;
a) Sağlık hizmeti sunulmadığı halde sağlık hizmetini fatura ettiği,
b) Faturayı veya faturaya dayanak oluşturan belgeleri, gerçeğe aykırı
olarak düzenlediği,
c) 64 üncü madde gereğince kapsam dışı tutulan sağlık hizmetlerini,
kapsam içinde olan sağlık hizmetleri gibi gösterdiği,
d) Sağlık hizmetlerine hak kazanmayan kişilere, sağlık hizmeti sunarak
Kuruma fatura ettiği,
tespit edilen sağlık hizmeti sunucuları hakkında genel hükümlere göre
takip yapılır. Bu fiiller nedeniyle Kurumun yersiz ödediği tutar 96 ncı maddeye
göre geri alınır. Ayrıca bu fiilî işleyen sağlık hizmeti sunucularının varsa
Kurum ile yaptıkları sözleşmeleri; ilk fiilde bir ay, ilk fiilden itibaren iki
yıllık dönem içerisindeki tekrarı halinde üç ay, aynı dönem içerisinde ikinci
kez tekrarı halinde ise bir yıl süreyle feshedilir.
Yukarıdaki fıkranın (d) bendi hariç olmak üzere anılan fiillerin
sözleşmesiz sağlık hizmet sunucuları tarafından işlenmesi halinde, bir yıl
süreyle acil durumlar hariç ödeme yapılmaz. Sağlık hizmet sunucusu bu süre
içerisinde bu durumu sağlık hizmeti alan tüm kişilere yazılı olarak bildirmek
zorundadır. Bildirilmeyen kişilerin fatura bedelleri Kurum tarafından ödenerek,
sağlık hizmet sunucusundan iki katı olarak tahsil edilir.
71 inci maddede yer alan kimlik tespiti yükümlülüğünü yapmayan ve bu
nedenle bir başka kişiye sağlık hizmeti sunulması nedeniyle Kurumun zarara
uğramasına sebebiyet veren sağlık hizmeti sunucularından uğranılan zarar geri
alınır.
YEDİNCİ
KISIM
Yürürlükten
Kaldırılan, Değiştirilen, Son ve Geçici Hükümler
BİRİNCİ BÖLÜM
Hükümler
Diğer kanunlardaki atıflar
MADDE 104- Bu Kanunla yürürlükten kaldırılmayan hükümleri saklı kalmak kaydıyla,
17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı, 2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı, 17/10/1983
tarihli ve 2925 sayılı, 17/10/1983 tarihli ve 2926 sayılı ve 8/6/1949 tarihli
ve 5434 sayılı kanunlara yapılan atıflar ile diğer kanunlarda sosyal sigorta
haklarına, yardımlarına ve yükümlülüklerine, sigortalılığa ve hak sahipliği
şartlarına, sağlık hizmetlerinin veya tedavi bedellerinin ödenmesine ilişkin
yapılan atıflar bu Kanunun ilgili maddelerine yapılmış sayılır.
27/7/1967 tarihli ve 926 sayılı Türk Silâhlı Kuvvetleri Personel
Kanununda kadrosuzluk tazminatının ödenmesine ilişkin T.C. Emekli Sandığına
yapılmış olan atıf ile diğer kanunlarda T.C. Emekli Sandığına, Sosyal
Sigortalar Kurumuna, Bağ-Kur'a yapılmış atıflar Kuruma yapılmış sayılır.
Değiştirilen, eklenen ve
uygulanmayacak hükümler
MADDE 105- a) 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı
Kanununun:
1) 89 uncu maddesinin birinci fıkrasında geçen "aylık bağlamaya
esas" ibaresi "ek 70 inci maddeye göre hesaplanacak" şeklinde
değiştirilmiştir.
2) Ek 19 uncu maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"EK MADDE 19- Vazife malûlü erlerle, bunların dul ve yetimlerine
ödenecek aylık veya gelirlerin alt sınırı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık
Sigortası Kanununun 27 nci veya 33 üncü maddeleri hükümlerine göre
belirlenir."
3) Ek 48 inci maddesinin son fıkrasının başına "Sosyal Sigortalar
ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c)
bendi kapsamında yaşlılık aylığına hak kazananlar hakkında, aynı Kanunun geçici
2 nci maddesinin (d) bendinin uygulanmasında:" ibaresi eklenmiştir.
4) Ek 68 inci maddesine birinci fıkra olarak "Sosyal Sigortalar ve
Genel Sağlık Sigortası Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi
kapsamında yaşlılık aylığına hak kazananlar hakkında, aynı Kanunun geçici 2 nci
maddesinin (d) bendinin uygulanmasında:" ibaresi eklenmiş; aynı maddede
geçen "ödenir" ve "ödeme yapılır" ibareleri
"hesaplanır" şeklinde değiştirilmiş; aynı maddenin dördüncü
fıkrasında geçen "Bu tazminatlar ilgililere ödendikçe iki ay içinde
faturası karşılığında Hazineden tahsil olunur." cümlesi ile aynı maddenin
beşinci ve son fıkrası madde metninden çıkarılmış ve aynı maddenin diğer
fıkraları (a), (b), (c), (d) ve (e) bentleri olarak düzenlenmiştir.
5) Ek 70 inci maddesinin birinci fıkrasında geçen "Sandık
iştirakçilerine ödenmekte olan;" ve "emeklilik keseneğine ve Kurum
karşılığına tâbi tutulur." ibareleri sırasıyla "Emekli ikramiyesinin
hesabında;" ve "dikkate alınır" şeklinde; aynı maddenin son
fıkrası da “Personel kanunlarında yer alan aylığa ilişkin gösterge ve ek göstergeler
esas alınarak bulunan tutarlar da emekli ikramiyesi hesabında dikkate
alınır." olarak değiştirilmiştir.
6) Ek 73 üncü maddesine birinci fıkra olarak "Sosyal Sigortalar ve
Genel Sağlık Sigortası Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi
kapsamında yaşlılık aylığına hak kazananlar hakkında, aynı Kanunun geçici 2 nci
maddesinin (d) bendinin uygulanmasında:" ibaresi eklenmiş; aynı maddenin
birinci fıkrasında geçen "toptan ödeme yapılabilmesi için" ibaresi
"toptan ödeme hesaplanabilmesi için" şeklinde; ikinci fıkrasında
geçen "emeklilik" kelimesi "hesaplama" şeklinde
değiştirilmiş ve aynı maddenin fıkraları (a), (b) ve (c) bentleri olarak
düzenlenmiştir.
b) 17/10/1983 tarihli ve 2925 sayılı Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar
Kanununun:
1) 21 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"MADDE 21- Yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazanan sigortalıya,
Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 29 uncu maddesinde
belirtilen esaslara göre aylık bağlanır."
2) 30 uncu maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"MADDE 30- Bu Kanunun gerektirdiği her türlü yardım ve ödemeler
için sigortalılardan % 12,5'i genel sağlık sigortası primi olmak üzere % 32,5
oranında prim alınır."
3) 39 uncu maddesinin (a) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"a) Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 13, 14,
19, 20, 21, 22, 25, 26, 27, 28, 33, 34, 35, 36, 54, 55, 57, 58, 59, 60, 61, 63,
64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73,76, 77,78, 89, 94, 95, 96, 97, 100 ve
101 inci maddeleri ile 41 inci maddenin (b) bendi, 506 sayılı Sosyal Sigortalar
Kanununun Geçici 82 nci maddesi,”
c) 29/5/1986 tarihli ve 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı
Teşvik Kanununun 2 nci maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
"Ancak, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 60
ıncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde sayılan genel sağlık
sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin aynı Kanun gereği ödedikleri
katılım payları ile diğer sağlık hizmetlerinin karşılanmayan kısmı, bu Kanun
kapsamındadır. Ancak yıl içinde ödenen tutarlar, takip eden yılda Hazine
tarafından Fona geri ödenir."
d) 10/2/1954 tarihli ve 6245 sayılı Harcırah Kanununun 18 inci
maddesinin başlığı ve birinci fıkrasının birinci paragrafı aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
"Ehliyet tespiti, imtihan ve hava değişimi için başka yere
gönderilenler:
Memurlar, yardımcı hizmetler sınıfına dahil personel ve kurumlarda
yalnız ödenek mukabili çalışanlardan, memuriyet mahalli dışına;"
e) 8/5/1985 tarihli ve 3201 sayılı Yurtdışında Bulunan Türk
Vatandaşlarının Yurtdışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından
Değerlendirilmesi Hakkında Kanunun:
1) 1 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"MADDE 1- Türk vatandaşlarının yurt dışında 18 yaşını doldurduktan
sonra, Türk vatandaşı iken geçen ve belgelendirilen sigortalılık süreleri ve bu
süreleri arasında veya sonunda her birinde bir yıla kadar olan işsizlik
süreleri ile yurt dışında ev kadını olarak geçen süreleri, bu Kanunda belirtilen
sosyal güvenlik kuruluşlarına prim ödenmemiş olması ve istekleri halinde, bu
Kanun hükümlerine göre sosyal güvenlikleri bakımından değerlendirilir."
2) 2 nci maddesinin (a) bendinin sonuna "Sosyal Güvenlik Kurumu
Başkanlığı" ibaresi ve aynı maddeye aşağıdaki (e) ve (f) bentleri
eklenmiştir.
“e) Kurum; Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığını,
f) Bakanlık; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığını,"
3) 3 üncü maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
"Başvurulacak kuruluş
MADDE 3- Sigortalılar ile yurt dışında çalışmakta iken veya yurda kesin
dönüş yaptıktan sonra ölenlerin Türk vatandaşı olan hak sahipleri Kuruma
müracaat etmek suretiyle bu Kanunla getirilen haklardan yararlanırlar."
4) 4 üncü maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
"Borçlanma tutarı ve borçlanma tutarının iadesi
MADDE 4- Borçlanılacak her bir gün için tahakkuk ettirilecek borç
tutarı, başvuru tarihindeki prime esas asgarî ve azamî günlük kazanç arasında
seçilecek günlük kazancın % 32'sidir. Borçlanılan süreler, yurda kesin dönüş
yapılmış olması şartıyla aylık tahsisi için yazılı talepleri halinde Sosyal
Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 41 inci maddesinin son fıkrası
hükümlerine göre değerlendirilir. Borçlanmaya ilişkin Kurumca tahakkuk
ettirilen borç tutarı, tebliğ edildiği tarihten itibaren üç ay içerisinde
ödenir. Ödeme yapılan gün sayısı prim ödeme gün sayısına ve prime esas kazanca
dahil edilir. Tahakkuk ettirilen prim borcunu tebligat tarihinden itibaren üç
ay içerisinde ödemeyenler için yeniden başvuru şartı aranır.
Borçlanmadan sonradan vazgeçenler ile yapılan borçlanma sonrasında aylık
bağlanması için gerekli şartları yerine getiremeyenlere ve bunların hak
sahiplerine talepleri üzerine yaptıkları ödemeler, faiz uygulanmaksızın iade
edilir.
Yurt dışında iken borçlanma isteğinde bulunacak sigortalı veya hak
sahipleri Yeni Türk Lirası olarak bildirilecek borç tutarını döviz cinsinden,
Türkiye'de ise Yeni Türk Lirası olarak öderler."
5) 5 inci maddenin birinci fıkrası "Yurt dışındaki sigortalılık
sürelerinin tespitinde, bunu belirten ve istek sahibinin ibraz edeceği
ispatlayıcı belgelerde kayıtlı bulunan tarihler arasındaki son tarihten geriye
doğru olmak üzere gün sayıları esas alınır, bu tespitte 1 yıl 360 gün, 1 ay 30
gün hesaplanır." şeklinde değiştirilmiş; aynı maddenin üçüncü fıkrasının
sonuna "Bu durumda olanlar Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası
Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı
sayılır." cümlesi eklenmiş; maddeye "Sosyal güvenlik sözleşmesi
yapılmış ülkelerdeki hizmetlerini, bu Kanuna göre borçlananların, sözleşme
yapılan ülkede ilk defa çalışmaya başladıkları tarih, ilk işe giriş tarihi
olarak dikkate alınmaz." fıkrası eklenmiştir.
6) 6 ncı maddenin (A) fıkrasının son paragrafı "Yukarıdaki şartları
yerine getirenlerden tahsise hak kazananların aylıkları, yazılı istek tarihini
takip eden ay başından itibaren başlatılmak üzere Sosyal Sigortalar ve Genel
Sağlık Sigortası Kanunu hükümlerine göre bağlanır." şeklinde
değiştirilmiş,
Aynı maddenin (B) fıkrası; "B) Kanun hükümlerinden yararlanmak
suretiyle aylık bağlananlardan tekrar yurt dışında yabancı ülke mevzuatına tâbi
çalışanlar, ikamete dayalı bir sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği
alanlar ile Türkiye'de sigortalı çalışmaya başlayanların aylıkları, tekrar
çalışmaya başladıkları veya ikamete dayalı bir ödenek almaya başladıkları
tarihten itibaren kesilir. Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası
Kanununun sosyal güvenlik destek primi hakkındaki hükümleri, bu Kanun
hükümlerinden yararlanmak suretiyle aylık bağlananlar için uygulanmaz.
Yurt içinde veya yurt dışında çalışması sona erenlerin veya ikamete
dayalı bir ödenek alanlardan ödenekleri sona erenlerin, aylıklarının tekrar
ödenmesi için yazılı talepte bulunmaları halinde, talep tarihini izleyen ay
başından itibaren aylıkları tekrar ödenmeye başlanır." şeklinde
değiştirilmiştir.
f) 8/5/1985 tarihli ve 3201 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin (b) bendine
“Sosyal Güvenlik Kanunları;” ibaresinden sonra gelmek üzere “Sosyal Sigortalar
ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu,” ibaresi eklenmiştir.
g) 27/4/2005 tarihli ve 5335
sayılı Kanunun 30 uncu maddesi ile 10/7/1987 tarihli ve 285 sayılı Kanun
Hükmünde Kararnamenin 5 inci maddesinin onbirinci fıkrası hariç olmak üzere,
diğer kanunların bu Kanuna aykırı hükümleri uygulanmaz.
h) 27/7/1967 tarihli ve 926 sayılı Kanunun ek 18 inci maddesinin (b)
fıkrası "b) (a) fıkrasına göre bulunacak tutar, Sosyal Sigortalar ve Genel
Sağlık Sigortası Kanununun yürürlük tarihinden önce göreve başlayanların
emekliliklerinde, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun geçici
2 nci maddesinin (d) bendine göre hesaplanacak kısmî aylığın hesabında dikkate
alınır." şeklinde değiştirilmiştir.
Yürürlükten kaldırılan hükümler
MADDE 106- 1) 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun, geçici
20 inci, geçici 81 inci, geçici 82 nci ve geçici 87 nci ve geçici 89 uncu
maddeleri hariç diğer maddeleri,
2) 2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer
Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanununun, 1 ilâ 23 üncü, geçici
10 uncu ve geçici 11 inci maddeleri hariç diğer maddeleri,
3) 29/8/1977 tarihli ve 2108 sayılı Muhtar Ödenek ve Sosyal Güvenlik
Yasasının 4 üncü ve 5 inci maddeleri,
4) 17/10/1983 tarihli ve 2926 sayılı Tarımda Kendi Adına ve Hesabına
Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanunu,
5) 24/5/1983 tarihli ve 2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi
Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanun,
6) 17/10/1983 tarihli ve 2925 sayılı Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar
Kanununun 1 ilâ 5 inci, 13 ilâ 17 nci maddeleri,
7) 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 107 nci,
188 inci, 209 uncu ve ek 22 nci maddeleri,
8) 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı
Kanununun, 12 ilâ 19 uncu maddeleri, 23 üncü maddesi, 30 ilâ 39 uncu maddeleri,
41 ilâ 55 inci maddeleri, 57 ilâ 59 uncu maddeleri, 61 ilâ 64 üncü maddeleri,
66 ilâ 71 inci maddeleri, 72 nci maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü
fıkraları, 73 ilâ 77 nci maddeleri, 80 inci maddesi, 82 inci maddesinin (a),
(b), (c) ve (ç) bentleri, 83 ilâ 88 inci maddeleri, 90 ıncı ve 91 inci
maddeleri, 93 ilâ 100 üncü maddeleri, 102 nci maddesi, 105 ilâ 107 nci
maddeleri, 112 ilâ 124 üncü maddeleri, 127 ilâ 129 uncu maddeleri, 131 ilâ 135
inci maddeleri, ek 2 ilâ ek 4 üncü maddeleri, ek 8 ve ek 9 uncu maddeleri, ek
11 inci maddesi, ek 13 ilâ ek 18 inci maddeleri, ek 21 ilâ ek 23 üncü maddeleri,
ek 25 ilâ ek 27 nci maddeleri, ek 29 ve ek 30 uncu maddeleri, ek 31 inci
maddesinin (a) ve (b) bentleri, ek 32 ilâ 34 üncü maddeleri, ek 37 nci maddesi,
ek 39 uncu maddesi, ek 41 ilâ ek 47 nci maddeleri, ek 48 inci maddesinin son
fıkrası hariç diğer fıkraları, ek 49 uncu maddesi, ek 56 ve ek 57 nci
maddeleri, ek 59 uncu maddesi, ek 69 uncu maddesi, ek 72 nci maddesi, ek 74 ve
ek 75 inci maddeleri, ek 80 inci maddesi, geçici 8 inci maddesi, geçici 15 inci
maddesi, geçici 16 ncı maddesi, geçici 54 üncü, geçici 65 inci, geçici 85 inci,
geçici 86 ncı, geçici 88 inci, geçici 96 ilâ geçici 98 inci, geçici 103, geçici
104, geçici 109 ilâ geçici 113 üncü, geçici 115 ilâ geçici 118 inci, geçici 120
nci, geçici 121 inci, geçici 139 ilâ geçici 141 inci, geçici 146 ncı, geçici
147 nci, geçici 150 ilâ geçici 151 nci, geçici 153 üncü, geçici 157 nci, geçici
159 uncu, geçici 161 ilâ geçici 166 ncı, geçici 170 inci, geçici 171 inci,
geçici 173 üncü, geçici 176 ncı, geçici 180 inci, geçici 182 ilâ geçici 186
ncı, geçici 190 ilâ geçici 192, geçici 195 ilâ geçici 200 üncü, geçici 203
üncü, geçici 204 üncü, geçici 207 nci ve geçici 208 inci, geçici 210 ilâ geçici
212 nci, geçici 218 ilâ geçici 220 nci, ek geçici 1 inci, ek geçici 2 nci, ek
geçici 7 nci, ek geçici 8 inci, ek geçici 11 inci, ek geçici 19 uncu, ek geçici
20 nci, ek geçici 22 nci ve ek geçici 23 üncü maddeleri,
9) 1/10/1992 tarihli ve 3841 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesi,
24/11/1994 tarihli ve 4049 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesi ve 13/6/2001
tarihli ve 4677 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesi,
10) 14/1/1988 tarihli ve 311 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlileri
ile İlgili Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde
Kararnamenin geçici 3 üncü maddesi,
11) 25/8/1999 tarihli ve 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanununun 56 ncı
maddesinin (C) fıkrası,
12) 19/3/1969 tarihli ve 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 186 ilâ 188
inci ve 191 inci maddeleri,
13) 18/1/1972 tarihli ve 1512 sayılı Noterlik Kanununun 201 ilâ 203 üncü
maddeleri,
14) 7/5/1987 tarihli ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanununun 3
üncü maddesinin (d) bendi ile geçici 3 üncü maddesi,
15) 22/1/1990 tarihli ve 399 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Personel
Rejiminin Düzenlenmesi ve 233 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Bazı
Maddelerinin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin 32 nci
maddesindeki "resmî ve özel sağlık kuruluşlarında ayakta ve yatarak
tedavileri ile" ibaresi,
16) 4/6/1937 tarihli ve 3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanununun 89 uncu
maddesi,
17) 4/2/1924 tarihli ve 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanununun ek 23
üncü maddesi,
18) 1/11/1983 tarihli ve 2937 sayılı Devlet İstihbarat Hizmetleri ve
Milli İstihbarat Teşkilatı Kanununun 18 inci maddesi,
19) 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 21 inci
maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi ile (g) bendinde yer alan "ve
tedavileri yaptırılır" ibaresi,
20) 23/4/1981 tarihli ve 2453 sayılı Yurt Dışında Görevli Personele
Nakdi Tazminat Verilmesi ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanunun 4 üncü maddesinin
birinci fıkrasında yer alan "ile yaralanan veya sakat kalanların tedavi
giderleri" ibaresi,
21) 15/5/1959 tarihli ve 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler
Dolayısiyle Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanunun 10 uncu
maddesinin üçüncü ve dördüncü fıkraları,
22) 1/7/1976 tarihli ve 2022 sayılı 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz
ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanunun 7 nci
maddesi,
23) 24/2/1968 tarihli ve 1005 sayılı İstiklal Madalyası Verilmiş
Bulunanlara Vatani Hizmet Tertibinden Şeref Aylığı Bağlanması Hakkında Kanunun
2 nci maddesinin ikinci fıkrası,
24) 10/2/1954 tarihli ve 6245 sayılı Harcırah Kanununun 18 inci
maddesinin (c) bendi ile 20 nci maddesi,
25) 8/5/1985 tarihli ve 3201 sayılı Kanunun 7 nci , 11 inci, geçici 1
ilâ geçici 4 üncü maddeleri ile aynı kanunda geçen "döviz" ibareleri,
26) 18/6/1992 tarihli ve 3816 sayılı Kanunun birinci maddesinde yer alan
"Genel Sağlık Sigortası uygulamasına geçilinceye kadar" ibaresi,
yürürlükten kaldırılmıştır.
Yönetmelikler
MADDE 107- Bu Kanunda bahsi geçen yönetmelikler bu Kanunun yürürlük tarihinden
itibaren bir yıl içerisinde çıkarılır. Kurum, bu Kanunun diğer maddelerinin
uygulanmasına ilişkin usûl ve esasları yönetmelik ile düzenleme yetkisine
sahiptir.
İKİNCİ BÖLÜM
Geçici ve Son Hükümler
Malûllük, yaşlılık ve ölüm
sigortasına ilişkin bazı geçiş hükümleri
GEÇİCİ MADDE 1- Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce,
506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu ile 2925 sayılı Tarım İşçileri Sosyal
Sigortalar Kanununa tâbi olanlar her türlü hak ve yükümlülükleri ile bu Kanunun
4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında, 1479 sayılı Esnaf ve
Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanunu ve bu Kanunla
mülga 2926 sayılı Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar
Kanununa tâbi olanlar her türlü hak ve yükümlülükleri ile bu Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında, 5434 sayılı Türkiye
Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununa tâbi olanlar her türlü hak ve
yükümlülükleri ile bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c ) bendi
kapsamında kabul edilir.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce çalışmaya başlayıp bu
tarihten sonra aylık talebinde bulunanlardan, birinci fıkrada belirtilen
sigortalılık hallerinden birden fazlasına tâbi olanlara yaşlılık aylığına hak
kazanma şartlarından hangisinin uygulanacağı, en son sigortalı sayıldığı
tarihten geriye doğru son yedi yıllık fiilî hizmet süresi içinde en fazla
hizmetin geçtiği sigortalılık hali, hizmet sürelerinin eşit olması halinde ise
son sigortalılık durumu esas alınarak belirlenir.
17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı, 2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı,
17/10/1983 tarihli ve 2925 sayılı, bu Kanunla mülga 17/10/1983 tarihli ve 2926
sayılı ve 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı kanunlara göre bağlanan veya talepte
bulunulan; aylık, gelir, tazminat, harp malûllüğü zammı ve diğer ödenekler ile
8/2/2006 tarihli ve 5454 sayılı Kanunun 1 inci maddesine göre ödenmekte olan ek
ödemenin verilmesine devam edilir. Bu gelir ve aylıkların durum değişikliği
nedeniyle artırılması, azaltılması, kesilmesi veya yeniden bağlanmasında, bu
Kanunla yürürlükten kaldırılan ilgili kanun hükümleri uygulanır.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla 17/7/1964 tarihli ve 506
sayılı ve 2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı kanunlara göre ödenmekte olan sosyal
yardım zammı ile telafi edici ödeme tutarları, 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı
Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu gereğince emekli aylığı almakta
olanlara ödenmekte olan makam ve yüksek hâkimlik tazminatı, görev ve temsil
tazminatı ile ek ödemeler ve yardımlar, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte
ödenen tutarlar esas alınarak, ilgililerin gelir ve aylıklarına ilave edilerek
ödenir.
Bağlanmış aylık ve gelirler, 55 inci maddenin ikinci fıkrasına göre
artırılır.
Sosyal yardım zammının ilavesinde tamamı dağıtılacak şekilde, hak
sahiplerinin gelir ve aylıklardaki hisseleri esas alınır.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce ölen, ancak bu Kanunla
yürürlükten kaldırılan ilgili Kanun hükümlerine göre ölüm aylığının
bağlanabilmesi için yeterli prim ödeme gün sayısı olmayan sigortalının hak
sahiplerinin, bu Kanun hükümlerine göre ölüm aylığına hak kazanması halinde
ölüm aylığına bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren hak kazanılmış sayılır.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 5434 sayılı Kanuna tâbi
olanlardan 44 üncü maddenin ikinci fıkrası kapsamında emekliye sevk edilenler
hakkında yaş haddi, 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Kanunun geçici 205 inci
maddesi esas alınarak uygulanır.
3 üncü maddenin (29) uncu bendinde belirtilen güncelleme katsayısında
yer verilen ortalama günlük prime esas kazançtaki değişim oranı, bu Kanunun
yürürlük tarihinden sonraki ilk yıl için, o yıl gerçekleşen asgarî ücretteki
artış oranı olarak kabul edilir.
Bu Kanundan önce yürürlükte
bulunan sosyal güvenlik kanunlarına tâbi geçen çalışmalar için bağlanacak
aylıkların hesabı
GEÇİCİ MADDE 2- Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce
17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı, 2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı, 17/10/1983
tarihli ve 2925 sayılı, bu Kanunla mülga 17/10/1983 tarihli ve 2926 sayılı,
8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı kanunlara ve 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı
Kanunun geçici 20 nci maddesine tâbi sandıklara tâbi olanlara bağlanacak
yaşlılık aylıkları aşağıdaki şekilde hesaplanır:
a) Sigortalının veya iştirakçinin bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe
kadar geçen sürelerdeki prim ödeme gün sayılarına veya fiilî hizmet süresine
ait aylık; bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önceki kanun hükümlerine göre,
aylık talep tarihindeki toplam prim ödeme gün sayısı veya fiilî hizmet süresi
üzerinden, bu Kanunun yürürlük tarihi itibarıyla hesaplanacak aylığının bu
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadarki prim ödeme gün sayısı veya fiilî
hizmet süresi ile orantılı bölümü, aylık başlangıç tarihine kadar geçen yıllar
için, her yıl gerçekleşen güncelleme katsayısı ile çarpılarak hesaplanır.
b) Sigortalının veya iştirakçinin bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
sonra geçen sürelerdeki prim ödeme gün sayılarına ait aylığı, aylık talep
tarihindeki toplam prim ödeme gün sayısı üzerinden 29 uncu madde hükümlerine
göre hesaplanacak aylığının, bu Kanunun yürürlük tarihinden sonraki prim ödeme
gün sayısına orantılı bölümü kadardır.
c) Aylık, (a) ve (b) bentlerine göre hesaplanan kısmî aylıkların
toplamından oluşur. Aylıklar ayrıca 29 uncu maddenin son fıkrasına göre
artırılarak belirlenir.
d) 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Kanunun ek 48 inci maddesi ile ek 68
inci, ek 73 üncü ve 27/7/1967 tarihli ve 926 sayılı Kanunun ek 18 inci maddesi
ve ilgili diğer maddeleri esas alınarak hak edilen makam veya yüksek hâkimlik,
temsil veya görev tazminatları ve ek göstergeler, bu maddenin (a) bendinde
belirtilen kısmî aylıkların hesabında dikkate alınır. Ancak (a) bendine göre
yapılacak hesaplama açısından bu hükmün uygulanması sonucu daha yüksek ek
göstergeye hak kazanılmış olması, 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Kanunun ek 70
inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin uygulanmasında esas alınacak ek
göstergelerin yükseltilerek uygulanması hakkını doğurmaz.
e) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla 17/7/1964 tarihli ve
506 sayılı Kanunun geçici 82 nci maddesinin (a) bendine göre gösterge sistemi
içinde hesaplanacak kısmî aylıklara esas gösterge, sigortalıların ortalama
yıllık kazanç hesabına giren takvim yılı sayısı esas alınmak suretiyle
hazırlanacak olan gösterge ve üst gösterge tespit tabloları esas alınarak
belirlenir. Bu Kanunun yürürlük tarihinden sonra 8/5/1985 tarihli ve 3201
sayılı Kanuna göre yurt dışı hizmet borçlanması yapan sigortalıların bu
sürelerinin, bu Kanuna göre hangi sigortalılık haline göre geçmiş sayılacağının
belirlenmesinde; şayet borçlanma yapılan sürelerden önce sigortalılıkları varsa
en son sigortalılık haline göre, şayet sigortalılıkları yoksa, bu Kanunun 4
üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında geçmiş sigortalılık
süresi olarak kabul edilir.
Bu Kanunun yürürlük tarihine kadar geçen sürelere ilişkin aylığın
hesabında esas alınan asgarî aylık tutarı ile 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı
Kanunun geçici 82 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre belirlenen eski tam
aylık tutarı, toplam prim ödeme gün sayısı içinde bu Kanunun yürürlük tarihine
kadar geçen prim ödeme gün sayısının oranına tekabül eden tutar üzerinden esas
alınır.
Yurt dışı hizmet borçlanması yapanların aylıkları da yukarıda belirtilen
fıkralara göre hesaplanır.
Malûllük ve ölüm aylıkları, yukarıdaki fıkralarda belirtilen hükümler
esas alınarak, 27 nci veya 33 üncü madde hükümlerine göre hesaplanır.
Önceki mevzuat hükümlerinin
uygulanması, Devlet katkısı ve geçici iş göremezlik ödeneği
GEÇİCİ MADDE 3- Bu Kanuna göre çıkarılması gereken
yönetmelikler yürürlüğe girinceye kadar, mevcut tüzük ve yönetmeliklerin, bu
Kanuna aykırı olmayan hükümleri uygulanmaya devam edilir.
47 nci maddenin son fıkrasında sözü edilen Türk Silâhlı Kuvvetleri
Sağlık Yeteneği Yönetmeliği hükümleri, bu Kanunun yayımlandığı tarihten
itibaren en geç iki yıl içinde, Kurumun da görüşü alınarak, bu Kanun
hükümlerine uyumlu hale getirilir.
Malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları ile genel sağlık sigortası
primine Devlet katkısının oranı ile bu katkının hesaplanmasında esas alınan
oranı, söz konusu sigorta kollarının açıklarının azalmasına paralel olarak
azaltmaya, Bakanlar Kurulu yetkilidir.
Sigortalılardan 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında
olanların, bu Kanuna göre istirahatli bulunup, geçici iş göremezlik ödeneği
alamadıkları sürelere ait ücretleri ve çalışırken aldıkları aylıkları ile
geçici iş göremezlik ödenekleri arasındaki farklar ilgili mevzuatında
değişiklik yapılıncaya kadar çalıştıkları kurumlarınca ödenmeye devam edilir.
8/2/2006 tarihli ve 5454 sayılı Kanunun 1 inci maddesi hükümleri bu
Kanun kapsamında gelir ve aylık bağlanan kişiler için uygulanır.
5434 sayılı Kanuna ilişkin geçiş
hükümleri
GEÇİCİ MADDE 4- Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce
sakatlık kontenjanından göreve başlayan ve T.C. Emekli Sandığına tâbi bir
göreve devam edip bu Kanunun malûlen emeklilik şartlarını taşımayanlardan onbeş
yıl hizmeti bulunanlara, istekleri halinde yaşlılık aylığı bağlanır.
Kamu görevlilerinin emeklilik ikramiyeleri, 8/6/1949 tarihli ve 5434
sayılı Kanun hükümlerince hesaplanarak bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren
bir yıl süreyle, 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Kanunun 89 uncu maddesi ve bu
Kanunla mülga 24/5/1983 tarihli ve 2829 sayılı Kanun ile personel kanunlarına
göre Kurumca ödenir ve ilgili kurumlardan tahsilât, anılan maddedeki usûlle
yapılır. Bir yıllık sürenin dolmasından itibaren emekli ikramiyeleri 8/6/1949
tarihli ve 5434 sayılı Kanunun 89 uncu maddesi hükümlerine göre kamu
görevlisinin son defa çalıştığı kurumunca, çalıştığı son kurumun
özelleştirilmesi halinde ise Hazinece ödenir.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar 8/6/1949 tarihli ve 5434
sayılı Kanunun mülga 12 nci maddesi uyarınca isteğe bağlı iştirakçi olarak T.C.
Emekli Sandığı ile ilişkilendirilenler ile aynı tarihe kadar isteğe bağlı
iştirakçi olmak üzere başvuruda bulunanlardan gerekli koşulları sağladıkları
anlaşılanların bu Kanuna göre isteğe bağlı sigortalı olmaya devam etmeleri
durumunda emekli ikramiyeleri hakkında anılan madde hükümlerinin uygulanmasına
devam olunur.
49 uncu maddede düzenlenen itibarî hizmet süreleri, emeklilik ikramiyelerinin hesabında dikkate alınmaz.
8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Kanuna göre aylığa hak kazanamayıp bu
Kanunda yapılan düzenlemelere göre aylığa hak kazananların prime esas kazancı
olarak, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihteki emsali sigortalının prime esas
kazancı kabul edilir.
Bu durumdakilerin aylık veya gelirleri, yukarıdaki fıkraya göre hesap
edilecek prime esas kazanca, bu Kanuna göre hak edilen aylık ve kazancın hesap
edilmesine ilişkin maddelerinin uygulanması suretiyle bulunur.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte kamu idarelerinde hizmet akdi ile
veya sözleşmeli olarak çalışanlardan; ilgili kanunları gereği 8/6/1949 tarihli
ve 5434 sayılı Kanun ile ilgilendirilenler aynı statüde çalışmaya devam
ettikleri sürece bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine
göre sigortalı sayılırlar. Ancak, bunların prime esas kazançları ile emekli
ikramiyeleri, bu Kanunun yürürlük tarihinden önce uygulanan hükümlere göre
tespit olunmaya devam olunur.
8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Kanunun mülga geçici 191 inci ve mülga
geçici 192 nci maddeleri uyarınca, istekleri üzerine 399 sayılı Kanun Hükmünde
Kararnameye tâbi kurumlarda sözleşmeli olarak çalışmakta iken anılan Kanun
Hükmünde Kararnamenin 12 nci ve geçici 1 inci maddelerine göre zorunlu olarak,
özelleştirilen kurumlarda sözleşmeli olarak çalıştırılmakta iken 28/5/1986
tarihli ve 3291 sayılı Kanunun Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen 16 ncı
ve 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Kanunun ek 71 inci maddeleri uyarınca ve
sözleşmeli olarak çalıştıkları kurumun özel kanunundaki hükümler nedeniyle T.C.
Emekli Sandığı ile ilgilendirilmiş olanların söz konusu hizmetleri, bu Kanuna
tâbi olarak geçmiş sayılır.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 8/6/1949 tarihli ve 5434
sayılı Kanuna tâbi olan iştirakçilerin, bu Kanuna göre belirlenen prime esas
kazanç matrahı ile 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Kanuna göre keseneğe tâbi
kazançları arasındaki matrah farkına ait sigorta primi iki yıl süre ile kurumlarınca
karşılanır.
8/9/1999 tarihi ile bu Kanunun yürürlük tarihi arasında T.C. Emekli
Sandığı iştirakçisi olanlardan, 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Kanunun 32 nci
maddesine göre fiilî hizmet sürelerine zam yapılanların yaş hadlerinden,
eklenilen sürenin, üç yıldan çok olmamak üzere, yarısı indirilir.
Kamu görevlilerinden personel kanunlarına göre aylıksız izinli
sayılanlardan, aylıksız izinli olarak geçen süreleri esnasında isteğe bağlı
sigortalılık primi ödemeyenlerin, istekleri halinde başvuru tarihindeki prime
esas kazanç tutarı üzerinden % 32 oranında hesap edilecek primleri defaten
ödemeleri halinde, aylıksız geçen izin süreleri hizmet sürelerine eklenir.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce ek göstergeli veya daha
yüksek ek göstergeli görevlere atanan T.C. Emekli Sandığı iştirakçilerinin bu
Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra bu görevlerde geçen süreleri, 8/6/1949
tarihli ve 5434 sayılı Kanunun ek 68 inci maddesi ile ek 73 üncü maddesinde
belirtilen sürelerin doldurulmasında dikkate alınır.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte, Emniyet Hizmetleri sınıfında
çalışmakta olanlarla daha önce bu sınıflarda çalışmış bulunan personelden halen
4 üncü madde kapsamında çalışmaya devam edenlerin istekleri halinde; 4 üncü
maddenin üçüncü fıkrasının (e) bendinde belirtilen okullarda geçen başarılı
eğitim süreleri, ilgilinin talep tarihindeki en az aylık alan komiser yardımcısının prime esas kazancı
üzerinden sigortalı prim
hissesi kendilerince,
işveren
prim hissesi de kurumlarınca verilmek suretiyle borcun tebliğ edildiği tarihten
itibaren dört yıl içinde eşit taksitler halinde ödenir.
Bu Kanunun yürürlük tarihinden önce, seçimler neticesinde belediye
başkanı olarak görev yapmış olup, bu Kanunun yürürlük tarihinden önce 5434
sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu haricindeki diğer sosyal
güvenlik kanunlarına göre malûllük veya yaşlılık aylığı almakta olanlardan;
5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununun mülga 39 uncu
maddesine göre aylık bağlanması şartlarını haiz olanlara, bu Kanunun yürürlük
tarihinden itibaren, bu kişilerden bu Kanunun yürürlük tarihi itibarıyla 5434
sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununun mülga 39 uncu maddesine
göre aylık bağlanması şartlarını haiz olmayanlara ise bu şartları haiz
oldukları tarihten itibaren 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı
Kanununun ek 68 inci maddesinde belirtilen şartlar da dikkate alınarak, emsali
belediye başkanının almakta olduğu makam tazminatı ve buna bağlı olarak temsil
veya görev tazminatı tutarı, bu Kanunun geçici 1 inci maddesi çerçevesinde
almakta oldukları malûllük veya yaşlılık aylıklarına ilave edilmek suretiyle
ödenir. Bu Kanunun yürürlük tarihinden önce seçimler neticesinde belediye
başkanı olarak görev yapmış olup, bu Kanuna göre sigortalı iken malûllük veya
yaşlılık aylığı bağlananlardan; 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı
Kanununun mülga 39 uncu maddesine göre aylık bağlanması şartlarını haiz
olanlara bu Kanunun geçici 2 nci maddesi hükümleri de dikkate alınarak bu
fıkrada belirtilen şartlar dahilinde söz konusu tazminatlar aylıklarına ilave
edilmek suretiyle ödenir. Bu Kanunun yürürlük tarihinden önce seçimler
neticesinde belediye başkanı olarak görev yapmış olanlardan ölenlerin bu
Kanunun 32 nci maddesinde belirtilen şartlara sahip olmaları halinde, 5434
sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununun ek 68 inci maddesinde
belirtilen şartlar da dikkate alınarak, hak sahiplerine bu Kanunun 34 üncü,
geçici 1 inci ve geçici 2 nci maddeleri hükümlerine göre söz konusu tazminatlar bu
Kanunun yürürlük tarihinden önce ölenler için bu Kanunun yürürlük tarihinden
itibaren, bu Kanunun yürürlük tarihinden sonra ölenler için ise ölüm tarihinden
itibaren ölüm aylıklarına eklenmek suretiyle ödenir. Bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten önce seçimler neticesinde belediye başkanı olarak görev yapmış
olanlardan; malûllük aylığı almakta olanlar ile malûllük aylığına hak
kazanacaklar 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununun mülga 39
uncu maddesinde belirtilen aylık bağlamaya ilişkin şartlar dikkate alınmaksızın
yukarıda belirtilen tazminat haklarından yararlandırılır.
GEÇİCİ MADDE 5- Bu Kanuna göre yapılacak toptan ödemelerin,
bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önceki hizmet sürelerine ait bölümü, bu
Kanunla bazı maddeleri yürürlükten kaldırılan ilgili kanun hükümlerine göre bu
Kanunun yürürlük tarihi itibarıyla hesaplanarak, bu Kanunun yürürlüğe girdiği
tarih ile toptan ödemenin yapılmasına ilişkin yazılı istek tarihine kadar geçen
yıllar için her yılın güncelleme katsayısı ile çarpılarak bulunan tutar, bu
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonraki süreler için bu Kanuna göre
hesaplanan toptan ödeme tutarına ilave edilerek ödenir.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce toptan ödeme yapılarak
tasfiye edilen hizmetlerin 31 inci, 36 ncı ve 41 inci maddelere göre ihyasında
veya borçlanılmasında, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla bu Kanunla
bazı maddeleri yürürlükten kaldırılan ilgili kanunun hükümlerine göre
hesaplanan tutarı, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih ile ihya talebine ilişkin
yazılı istek tarihi arasında geçen yıllar için, her yılın güncelleme katsayısı
ile çarpılarak bulunan değeri dikkate alınır.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 8/6/1949 tarihli ve 5434
sayılı Kanunun mülga 87 nci maddesinde sayılan sebepler nedeniyle görevlerinden
ayrılan, kurumlarınca malûllük ve yaş haddi dahil re'sen emekliye sevk edilen
ve ölenlerden; kesenek iadesi veya toptan ödeme yapılmak suretiyle hizmetleri
tasfiye edilmiş veya bu süreleri hariç tutularak aylık bağlanmış veya bu
sürelerle birlikte aylığa hak kazanmış olanların, kendileri veya dul ve
yetimlerinin bu Kanunun 31 inci ve 41 inci maddelerinde belirtilen esaslara
göre hesaplanacak olan meblağı, aynı maddedeki şartlarla Kuruma ödemeleri
halinde, paranın ödendiği tarihi takip eden ay başından itibaren kendilerine
veya bu tarihte aylığa müstahak dul ve yetimlerine aylık bağlanır veya bağlanmış
aylıkları düzeltilir. Ancak bu kişilere emekli ikramiyesi ödenmez.
Kesenek veya toptan ödemeleri zamanaşımına uğramış olması nedeniyle
hizmetleri tasfiye edilmiş olanların, tasfiye edilmiş süreleri bu Kanuna göre
birleştirilecek hizmetlerden kabul edilir.
506 sayılı Kanuna ilişkin geçiş
hükümleri
GEÇİCİ MADDE 6- 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Kanuna göre
1/4/1981 tarihinden önce malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tescil
edilmiş olanlar hakkında, bu Kanunun 38 inci maddesinin ikinci fıkrasındaki sigortalılık
süresinin 18 yaşın doldurulduğu tarihten başlayacağına ilişkin hükmü
uygulanmaz.
506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun mülga ek 24 üncü maddesinde
sayılan kurum ve kuruluşlarca, Kuruma ödenmeyen sosyal yardım zamları, Hazine
tarafından ilgili kurum ve kuruluşlardan tahsil edilmek üzere Kuruma ödenir.
17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılmış olan
işyeri tescilleri, bu Kanun hükümlerine göre yapılmış sayılır. Kamu
idarelerinden bu şekilde işyeri tescili bulunmayanlar, 11 inci maddede
belirtilen işyeri bildirgesini bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren onbeş
gün içinde Kuruma vermek zorundadır. İşyeri bildirgesinin bu süre içinde Kuruma
verilmemesi durumunda, 102 nci maddenin (b) bendi gereğince idarî para cezası
uygulanır.
506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun mülga 86 ncı maddesi hükmüne göre
topluluk sigortasına tâbi olanların ödedikleri iş kazası, meslek hastalığı,
hastalık, analık, malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primleri genel sağlık
sigortası dahil bu Kanuna göre ödenmiş sayılır. Bu süreler yatırıldıkları
sigorta kolları bakımından başlangıç süresi ve prim ödeme gün sayısı olarak
kabul edilir.
Bu Kanunun yürürlük tarihi itibarıyla 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun
mülga 86 ncı maddesine göre malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları bakımından
topluluk sigortasına devam edenler, bu Kanunun 4 üncü maddesi kapsamında
durumları değerlendirilerek, durumlarına uyan bent kapsamında sigortalı
sayılırlar. Bunların kendileri veya işverenleri tarafından verilmesi gereken
belgeler en geç üç ay içinde Kuruma verilmek zorundadır.
506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun mülga 96 ncı maddesinin ikinci
fıkrasına göre Sosyal Sigortalar Kurumuna devir olan sandıklardan 23/1/1968 tarihli
ve 991 sayılı Kanunun geçici 2 nci maddesine göre bağlanmış emekli, adi
malûllük veya vazife malûllüğü aylıkları ile 23/1/1968 tarihli ve 991 sayılı
Kanunun geçici 1 inci maddesinin birinci fıkrasına göre Kurumca bağlanan
aylıklarla dul ve yetim aylıkları (aylık alan tek kişi de olsa) toplamı, net
asgarî ücretin % 70'inden aşağı olamaz.
Aylık bağlama şartları bakımından bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılarak aylık bağlanacaklar için;
a) 28 inci maddenin ikinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen 9000
günlük süre ilk defa;
1) 1/1/2007 ilâ 31/12/2007 tarihleri arasında sigortalı sayılanlar için
7100 gün olarak,
2) 1/1/2008 tarihinden itibaren sigortalı sayılanlar için ise her takvim
yılı başında 7100 güne 100 gün eklenmek suretiyle 9000 günü geçmemek üzere,
b) 28 inci maddenin üçüncü fıkrasında belirtilen 5400 günlük süre ilk
defa;
1) 1/1/2007 ilâ 31/12/2007 tarihleri arasında sigortalı sayılanlar için
4600 gün olarak,
2) 1/1/2008 tarihinden itibaren sigortalı sayılanlar için ise her takvim
yılı başında 4600 güne 100 gün eklenmek suretiyle 5400 günü geçmemek üzere,
c) 28 inci maddenin dördüncü fıkrasında belirtilen 3960 günlük süre ilk
defa;
1) 1/1/2007 ilâ 31/12/2007 tarihleri arasında sigortalı sayılanlar için
3700 gün olarak,
2) 1/1/2008 tarihinden itibaren sigortalı sayılanlar için ise her takvim
yılı başında 3700 güne 100 gün eklenmek suretiyle 3960 günü geçmemek üzere,
d) 28 inci maddenin beşinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen 4320
günlük süre ilk defa;
1) 1/1/2007 ilâ 31/12/2007 tarihleri arasında sigortalı sayılanlar için
3700 gün olarak,
2) 1/1/2008 tarihinden itibaren sigortalı sayılanlar için ise her takvim
yılı başında 3700 güne 100 gün eklenmek suretiyle 4320 günü geçmemek üzere,
e) 28 inci maddenin beşinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen 4680
günlük süre ilk defa;
1) 1/1/2007 ilâ 31/12/2007 tarihleri arasında sigortalı sayılanlar için
4100 gün olarak,
2) 1/1/2008 tarihinden itibaren sigortalı sayılanlar için ise her takvim
yılı başında 4100 güne 100 gün eklenmek suretiyle 4680 günü geçmemek üzere,
uygulanır.
506, 1479, 5434, 2925, 2926
sayılı kanunlara ilişkin ortak geçiş hükümleri
GEÇİCİ MADDE 7- 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı, 2/9/1971 tarihli
ve 1479 sayılı, 17/10/1983 tarihli ve 2925 sayılı, bu Kanunla mülga 17/10/1983
tarihli ve 2926 sayılı, 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı kanunlar ile 17/7/1964
tarihli ve 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesine göre sandıklara tâbi
sigortalılık başlangıçları ve hizmet süreleri, fiilî hizmet süresi zammı,
itibarî hizmet süreleri, borçlandırılan süreler ve sigortalılık süreleri bu
Kanun kapsamında geçmiş sayılır.
Kamu görevlilerinden borçlandırıldıkları paralardan ödenmeyen kısmı var
ise, prime esas kazanç tutarlarından sigortalı hissesi oranında işverenleri
tarafından aylıklarından tahsil edilerek Kuruma ödenir.
Türk vatandaşı olarak borçlanma talebinde bulunan ve kendilerine emekli
aylığı bağlanan sigortalıların sonradan ıskat dışında başka bir devlet vatandaşlığını
kazanmaları halinde de aylıkları ödenir.
Aylıkların hesabında 41 inci maddeye ve 8/5/1985 tarihli ve 3201 sayılı
Kanuna göre yapılan borçlanmaların bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önceki
sürelere ait kazançları, bu Kanunla yürürlükten kaldırılan ilgili kanun
hükümlerine göre değerlendirilir. Ancak, bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (a) bendi kapsamında bulunan sigortalılar için bu Kanunun yürürlük
tarihinden önceki dönemlere ait süreler, bu Kanunun yürürlük tarihinden sonra
borçlanılması halinde de 41 inci madde ve 8/5/1985 tarihli ve 3201 sayılı Kanun
hükümleri uygulanır.
1479 sayılı Kanuna ilişkin geçiş
hükümleri
GEÇİCİ MADDE 8- 2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı Kanun
kapsamında sigortalılık niteliği taşıdığı halde, bu Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihten önce kayıt ve tescilini yaptırmamış olanların sigortalılık hak ve
yükümlülüğü, bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren iki yıl içinde kayıt ve
tescil yaptırmadıkları takdirde düşer.
Bu Kanunun yürürlük tarihinden önce 2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı
Kanuna tâbi iken, daha sonradan T.C. Emekli Sandığı iştirakçisi olup vergi
yükümlülüğü devam etmesi nedeniyle 2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı Kanuna tâbi
sayılan kişilerin bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren bir yıl içinde müracaatları
halinde T.C. Emekli Sandığı iştirakçisi sayıldığı tarihten itibaren Bağ-Kur
sigortalılığı sona erdirilerek bunlar hakkında 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı
Kanun hükümleri uygulanır.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 1479 sayılı Kanunun 53 üncü
maddesi gereğince İcra ve İflas
Kanununa göre başlatılmış olan icra takipleri anılan kanun hükümlerine göre
takip edilerek sonuçlandırılır.
Emeklilik yaşına ilişkin bazı
geçiş hükümleri
GEÇİCİ MADDE 9- 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi
kapsamında olup da 8/9/1999 tarihinden bu Kanunun yürürlük tarihine kadar ilk
defa sigortalı sayılanlar; kadın ise 58, erkek ise 60 yaşını doldurmak ve 7000
gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olmak şartıyla veya
kadın ise 58, erkek ise 60 yaşını doldurmak ve 25 yıldan beri sigortalı
bulunmak ve en az 4500 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş
olmak şartıyla yaşlılık aylığından yararlanırlar.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında olup da 8/9/1999
tarihinden bu Kanunun yürürlük tarihine kadar ilk defa sigortalı sayılanlar;
kadın ise 60, erkek ise 62 yaşını doldurmak ve en az onbeş tam yıl malûllük,
yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemek şartıyla kısmî yaşlılık aylığından
yararlanırlar.
17/10/1983 tarihli ve 2925 sayılı Kanun kapsamında sigortalı olup da
8/9/1999 tarihinden bu Kanunun yürürlük tarihine kadar ilk defa sigortalı
sayılanlar; kadın ise 58, erkek ise 60 yaşını doldurmak ve onbeş yıldan beri
sigortalı olup 3600 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemek
şartıyla yaşlılık aylığından yararlanırlar.
Bu Kanunun yürürlük tarihinden önce bazı hükümleri yürürlükten
kaldırılan 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununa göre sigortalı sayılanlardan;
a) En az 20 yıldan beri Bakanlıkça tespit edilen maden işyerlerinin
yeraltı işyerlerinde sürekli çalışan ve bu işlerde en az 5000 gün malûllük,
yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödeyen sigortalılara yazılı talepleri
halinde 28 inci maddenin ikinci fıkrasının (a) bendindeki yaş şartları
aranmaksızın yaşlılık aylığı bağlanır.
b) En az 25 yıldan beri Bakanlıkça tespit edilen maden işyerlerinin
yeraltı işyerlerinde yeraltı münavebeli işlerinde çalışan ve bu işlerde en az
4000 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödeyen sigortalılara da
28 inci maddenin ikinci fıkrasının (a) bendindeki yaş şartları aranmaksızın
8100 gün prim ödemiş sigortalılar gibi yaşlılık aylığı bağlanır.
c) 50 yaşını dolduran ve malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tâbi
çalışmalarının en az 1800 gününü Bakanlıkça tespit edilen maden işyerlerinin
yeraltı işlerinde geçirmiş olan sigortalılara da birinci fıkrada belirtilen
diğer şartlarla yaşlılık aylığı bağlanır.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce sigortalı olanların, bu
Kanunun yürürlük tarihinden sonra dördüncü fıkrada belirtilen şekilde geçen
prim ödeme gün sayılarına, her bir yıl için 90 gün fiilî hizmet süresi zammı
eklenir.
506 sayılı Kanunun malûllük,
sakatlık hükümleri ile sosyal güvenlik destek primi ödemesi geçiş hükümleri
GEÇİCİ MADDE 10- 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi
kapsamında olup bu Kanunun yürürlük tarihinden önce ilk defa sigortalı
olanlardan, sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihten önce 506
sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun mülga 53 üncü maddesine göre malûl sayılmayı
gerektirecek derecede hastalık veya özürü bulunan ve bu nedenle malûllük
aylığından yararlanamayan sigortalılar, yaşları ne olursa olsun en az onbeş
yıldan beri sigortalı bulunmak ve en az 3600 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm
sigortaları primi ödemiş olmak şartıyla yaşlılık aylığından yararlanırlar.
Bu Kanunun yürürlük tarihinden önce sakatlığı nedeniyle vergi
indiriminden yararlanmaya hak kazanmış durumda olan sigortalılar hakkında, 506
sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun mülga 60 ıncı maddesinin (C) bendinin (b)
alt bendi ve geçici 87 nci maddesine göre işlem yapılır.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce sakatlığı nedeniyle vergi
indiriminden yararlananlardan yaşlılık aylığı bağlananların aylıklarının kesilmesi
ve tekrar bağlanmasında bu Kanunun yürürlük tarihinden önceki hükümler
geçerlidir.
Birinci ve ikinci fıkraya göre bağlanan aylıkların aylık bağlama oranı,
5400 gün üzerinden hesaplanan orandan az olamaz.
27 nci maddenin ikinci fıkrasındaki malûllük aylığı alt sınırı ile 33
üncü maddesinin ikinci fıkrasındaki ölüm aylığı alt sınırı 17/10/1983 tarihli
ve 2925 ve bu Kanunla mülga 17/10/1983 tarihli ve 2926 sayılı Kanunlara göre
bağlanacak malûllük ve ölüm aylıklarında, aynı kanunlar gereği bağlanan
yaşlılık aylığı ile kıyaslanarak uygulanır.
Yukarıdaki fıkrada belirtilen alt sınır aylıklarının hesabında, 506
sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun mülga 92 nci maddesinin ikinci fıkrasına
göre belirlenen yarım aylıklar ile aynı Kanunun mülga 96 ncı maddesinin beşinci
fıkrası hükmüne göre alt sınır aylığı uygulanmayan aylıklar ile sosyal güvenlik
sözleşmeleri gereğince bağlanan kısmî aylıklar dikkate alınmaz.
27/4/2005 tarihli ve 5335 sayılı Kanunun 30 uncu maddesinde
belirtilenler hariç olmak üzere bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce
mevcut sosyal güvenlik kurumlarından yaşlılık veya emekli aylığı alıp, bu tarih
itibarıyla bu Kanuna tâbi çalışmayı sürdürecekler hakkında 30 uncu madde
hükümleri uygulanır.
Sigortalı tesciline, sigorta
sicil numarasına ve dış temsilciliklerdeki görevlilere ilişkin geçiş hükümleri
GEÇİCİ MADDE 11- Bu Kanun yürürlüğe girmeden önce mevcut
sosyal güvenlik kurumlarında tescili yapılan sigortalılar ile bunların hak
sahipleri için ortak bilgi bankası oluşturulur. Bu sigortalılar ile sisteme
yeni katılacak sigortalıların tescilinde, Türkiye Cumhuriyeti kimlik numaraları
sosyal güvenlik sicil numarası olarak esas alınır. Ayrıca vergi mükellefi olan
sigortalıların vergi numaraları da sosyal güvenlik sicil numaraları ile
birlikte kayıt altına alınır ve işlemlerde birlikte kullanılır.
Sigortalıların eski sigorta sicil numaraları, bu Kanuna göre tescil
edilecekleri tarihe kadar kullanılmaya devam edilir.
Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) ve (c) bentleri
kapsamında olan sigortalıların, bu Kanunun 17 nci maddesine göre hesaplanacak
günlük kazançlarında; bu Kanunun yürürlük tarihinden sonraki sürelere ait prime
esas kazanç hesabında dikkate alınan unsurlar, bu Kanunun yürürlük tarihinden
önceki sürelere ait prime esas kazanç hesabında da dikkate alınır.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte dış temsilciliklerde görevli
sigortalı veya genel sağlık sigortalısı personelden, temsilciliğin bulunduğu
ülkede sürekli ikamet iznini veya bu devletin vatandaşlığını da haiz olanlar,
uluslararası sosyal güvenlik sözleşmelerindeki hükümler saklı kalmak üzere ve
Dışişleri Bakanlığının olumlu görüşünün alınması şartıyla bulunduğu ülkenin
sosyal güvenlik kurumları ile irtibatlandırılabilirler.
Genel sağlık sigortası geçiş
hükümleri
GEÇİCİ MADDE 12- Bu Kanunun uygulamasında sağlık hizmeti
sunucularının sigortalılık kontrolü ve diğer provizyon işlemlerini elektronik
ortamda yapmaya başlaması için gerekli altyapının kurulmasına kadar, sağlık
bilgilerinin yazılı olarak tutulmasına başlanır ve sağlık belgesinin veya
sağlık karnesinin Kurumca verilmesine devam edilir.
Mevcut sosyal güvenlik kurumlarının, kamu idarelerinin sağlık
hizmetlerinin sağlanmasına ilişkin görevleri, yürürlükten kaldırılan
kanunlardaki hak ve yükümlülükler çerçevesinde ilgili kayıt ve işlemler Kurum
tarafından devralınan tarihe kadar devam eder. Ancak bu süre altı ayı geçemez.
Kişilerin yürürlükten kaldırılan kanun hükümleri gereğince hak ettikleri
sağlık hizmetleri, bu Kanun hükümleri gereğince kapsama alınmamış ise tedavi
tamamlanıncaya kadar yürürlükten kaldırılan kanun hükümlerine göre Kurumca
sağlanmaya devam edilir. 67 nci madde gereği hesaplanan 30 günün hesabında
kişilerin lehine olan durum uygulanır. Genel sağlık sigortalısının ve bakmakla
yükümlü olduğu kişilerin, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce başlayan,
ancak, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra faturalandırılan tedavi
giderleri Kurum tarafından karşılanır.
60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (d) ve (g) bentleri gereğince
sigortalı sayılanlar, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç iki
yıl içinde bildirimlerini yapmak zorundadır. Ancak, aile hekimliği uygulamasına
başlanan illerde, bu kişiler iki yıllık süreye bakılmaksızın genel sağlık
sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişi olarak kapsama alınır.
Aile hekimleri tarafından başlatılan sevk zincirine uygun olarak alınan
sağlık hizmetlerinde 68 inci maddenin ikinci fıkrasında belirtilen katılım
payları, üç yıl süreyle % 50 oranında azaltılarak uygulanabilir.
70 inci maddenin birinci fıkrası gereği yapılacak belirlemeler, bu
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç bir yıl içinde tamamlanır.
Bu süre içerisinde 70 inci maddenin ikinci ve üçüncü fıkralarının uygulanmasını
il ve ilçe bazında ertelemeye, Sağlık Bakanlığı yetkilidir.
İlgili kanunları gereği tedavi yardımları karşılanan kişiler, bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihte herhangi bir işleme gerek kalmaksızın, bu Kanun
açısından genel sağlık sigortalısı veya genel sağlık sigortalısının bakmakla
yükümlü olduğu kişi sayılır. Bu kişilerin durumlarında değişiklik oluncaya
kadar, sağlık hizmetlerinden yararlanma koşulları açısından bu Kanun hükümleri
uygulanmaz. Bu kişilerin sigortalı ve sigortalının bakmakla yükümlü olduğu
kişilere ilişkin bilgileri ilgili kurumlar tarafından bu Kanunun yürürlük
tarihinden itibaren en geç üç ay içinde Kuruma bildirilir.
211 sayılı Türk Silâhlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanununun, bu Kanuna aykırı
hükümleri, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl süreyle
uygulanır.
17/10/1983 tarihli ve 2925 sayılı Kanun kapsamında sigortalılık hali
devam eden sigortalılar ile bunların sağlık yardımına müstahak eş ve çocukları,
genel sağlık sigortası hükümlerine göre sağlanan sağlık hizmetlerinden ve diğer
haklardan yararlanma hakkına sahiptir.
Bu Kanunun 67 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi gereği aranan
şart, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra tahakkuk eden prim borçları
için uygulanır.
4046 sayılı Kanunun
uygulanmasına ilişkin geçiş esasları
GEÇİCİ MADDE 13- 24/11/1994 tarihli ve 4046 sayılı Kanunun 21
inci maddesi kapsamında iş kaybı tazminatı alanlar 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı ve genel sağlık sigortalısı sayılır,
ancak iş kazası ve meslek hastalığı sigortasına tâbi değildir.
Sigortalıların sigortalı olduklarını ayrıca Kuruma bildirme
sorumlulukları yoktur.
Türkiye İş Kurumu tarafından ilk iş kaybı tazminatının ödendiği tarihi
takip eden ay sonu itibarıyla, iş kaybı tazminatı alanlara ilişkin primlerin
aktarıldığı anda sigortalı bildirimi ve tescili yapılmış sayılır.
Bu kapsamdakilerin sigortalılıkları iş kaybı tazminatı ödeme süresinin
bittiği tarihte sona erer. İş kaybı tazminatı sona erenler için bu Kanunun 9
uncu maddesinin dördüncü fıkrası uygulanmaz.
İş kaybı tazminatından yararlananlar için Türkiye İş Kurumu prim ödeme
yükümlüsü olmakla birlikte bu Kanun kapsamında işyeri ve işveren sayılmaz.
Yürürlük
MADDE 108- Bu Kanun 1/1/2007 tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 109- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.