Kanun No. 4620 |
|
Kabul Tarihi : 18.1.2001 |
MADDE 1. – Ülkemiz tarafından 9 Haziran 1999 tarihinde imzalanan “Çocuk Haklarının
Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi”nin ekli beyan ile onaylanması uygun
bulunmuştur.
MADDE 2. – Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3. – Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
Çocuk Haklarının Kullanılmasına
İlişkin
Avrupa Sözleşmesi
Strazburg, 25.1.1996
Önsöz
Avrupa
Konseyi’nin üye Devletleri ve bu Sözleşmeyi imzalayan diğer Devletler,
Avrupa Konseyi’nin amacının, üyeleri arasında daha sıkı bir birlik
kurmak olduğunu gözönüne alarak,
Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesini ve özellikle, bu
Sözleşme’nin Taraf Devletlerin yasal, idari ve Sözleşme ile tanınan diğer
hakları uygulamaya geçirmelerini isteyen 4 üncü maddesini dikkate alarak;
Parlamenter Meclis’in çocuk haklarına ilişkin 1121 (1990) sayılı Tavsiye
Kararı’nın içeriğini kaydederek,
Çocukların haklarının ve yüksek çıkarlarının geliştirilmesi gerektiğine
ve bu vesileyle çocukların özellikle kendilerini ilgilendiren ailevi işlemlerde
olmak üzere, bu hakları kullanma olanağına sahip olmaları gereğine inanarak,
Çocukların haklarının ve yüksek çıkarlarının geliştirilmesi için gerekli
bilgiler edinmeleri ve çocukların görüşlerinin usulüne uygun şekilde ele
alınması gerektiğini teslim ederek,
Ailelerin çocuklarının hakları ile yüksek çıkarlarının korunmasında ve
geliştirilmesindeki rolünün önemini teslim ederek ve lüzumu halinde Devletlerin
de bu koruma ve geliştirmeye iştirak etmeleri gerektiğini gözönüne alarak,
Bununla birlikte, anlaşmazlık durumunda, ailelerin sorunu bir adli
mercinin önüne getirmeden çözüm bulmayı denemelerinin uygun olacağını gözönünde
tutarak, aşağıdaki hususlarda mutabık kalmışlardır :
Bölüm I - Sözleşmenin uygulanma
alanı, amacı ve tanımlar
Madde 1 - Sözleşmenin uygulanma
alanı ve amacı
1) Bu Sözleşme 18 yaşına ulaşmamış çocuklara uygulanır.
2) Bu Sözleşmenin amacı, çocukların yüksek çıkarları için, haklarını
geliştirmek, onlara usule ilişkin haklar tanımak ve bu hakların, çocukların
doğrudan ve diğer kişiler veya organlar tarafından bir adli merci önündeki,
kendilerini ilgilendiren davalardan bilgilendirilmelerini ve bu davalara
katılmalarına izin verilmesini teminen kullanılmasını kolaylaştırmaktır.
3) Bu Sözleşmenin amaçları açısından, bir adli merci önündeki, çocukları
ilgilendiren davalar, özellikle çocukların ikameti ve çocuklarla şahsî ilişki
kurulması gibi velayet sorumluluklarına ilişkin davalardır.
4) Her Devlet, imza sırasında veya onay, kabul, uygun bulma ve katılma
belgesinin tevdii sırasında, Avrupa Konseyi Genel Sekreterine muhatap bir
beyanla, bir adli merci önünde bu Sözleşmenin uygulanacağı en az üç çeşit aile
uyuşmazlığını belirlemelidir.
5) Tarafların herbiri, ek bir beyanla, Sözleşme’nin uygulanacağı ilave
aile uyuşmazlıklarının belirtebilir veya 5 inci madde, 9 uncu maddenin 2 nci
paragrafı, 10 uncu maddenin 2 nci paragrafı ve 11 inci madde ile ilgili bilgi
verebilir.
6) Bu Sözleşme Tarafların çocuk haklarının geliştirilmesi ve
kullanılmasında daha elverişli kurallar uygulamalarını engellemez.
Madde 2 – Tanımlamalar
Bu Sözleşmede,
a) “adli merci” ibaresinden bir mahkeme veya buna eşit yetkileri olan
idari bir merci;
b) “velayet sorumluluğuna sahip olanlar” ibaresinden ebeveynler ve
velayet sorumluluklarının tümünü veya bir kısmını kullanmaya yetkili başka
şahıslar veya kurumlar,
c) “temsilci” ibaresinden bir adli merci önünde, bir çocuk adına hareket
etmek için tayin edilmiş avukat gibi bir şahıs ya da kurum,
d) “İlgili bilgiler” ibaresinden, bu bilgilerin verilmesinin çocuğun
esenliğine zarar getirmemesi kaydıyla, çocuğun haklarını tümüyle kullanmasına
olanak vermek amacıyla, çocuğa, yaşı ve idrak gücü gözönünde tutularak
verilecek uygun bilgiler anlaşılır.
Bölüm II - Çocukların haklarının
kullanılmasını geliştirmek için usule ilişkin tedbirler
A. Çocuğun usule ilişkin hakları
Madde 3 – Davalarda bilgilendirilme
ve dava sırasında görüşünü ifade etme hakkı
Yeterli idrake sahip olduğu iç hukuk tarafından kabul edilen bir çocuğa,
bir adli merci önündeki, kendisini ilgilendiren davalarda, yararlanmayı bizzat
da talep edebileceği aşağıda sayılan haklar verilir :
a) ilgili tüm bilgileri almak;
b) kendisine danışılmak ve kendi görüşünü ifade etmek;
c) görüşlerinin uygulanmasının olası sonuçlarından ve her tür kararın
olası sonuçlarından bilgilendirilmek.
Madde 4 – Özel bir temsilci
atanmasını isteme hakkı
1) 9. madde saklı kalmak kaydıyla, iç hukuk bir menfaat çatışması
nedeniyle çocuğun ebeveynlerini çocuğu temsil etme olanağından mahrum ederse,
çocuğun şahsen veya diğer şahıs ve kurumlar aracılığıyla, adli bir merci
önündeki kendisini ilgilendiren davalarda kendisini temsil edecek özel bir
temsilci atanmasını isteme hakkı vardır.
2) Devletler 1. Paragraftaki hakkın, yalnız iç hukuk tarafından yeterli
idrak gücüne sahip olduğu kabul edilen çocuklara uygulanmasını öngörmekte
serbesttirler.
Madde 5 – Usule ilişkin, mümkün
olan diğer haklar
Taraflar, adli bir merci önünde çocukları ilgilendiren davalarla ilgili
olarak onlara usule ilişkin özellikle;
a) kendi görüşlerini ifade etmekte yardımcı olması için kendi seçtikleri
uygun bir kişiden yardım almayı isteme hakkı;
b) kendi kendilerine veya diğer şahıslar veya kurumlar vasıtasıyla, ayrı
bir temsilcinin, uygun olduğu takdirde bir avukatın tayinini isteme hakkı,
c) kendi temsilcilerini tayin etme hakkı;
d) sözkonusu davalarda tarafların sahip olduğu hakların tümünü veya bir kısmını
kullanma hakkı;
gibi ek haklar tanınması olanağını incelerler.
B. Adli Mercilerin rolü
Madde 6 – Karar süreci
Bir çocuğu ilgilendiren davalarda adli merci, bir karar almadan önce :
a) Çocuğun yüksek çıkarına uygun karar almak için yeterli bilgiye sahip
olup olmadığını kontrol etmeli ve gerektiğinde özellikle velayet sorumluluğunu
elinde bulunduranlardan ek bilgi sağlamalıdır.
b) Çocuğun iç hukuk tarafından yeterli idrak gücüne sahip olduğunun
kabul edildiği durumlarda,
- çocuğun bütün gerekli bilgiyi edindiğinden emin olmalıdır.
- çocuğun yüksek çıkarına açıkça ters düşmediği takdirde, gerekirse
kendine veya diğer şahıs ve kurumlar vasıtasıyla, çocuk için elverişli
durumlarda ve onun kavrayışına uygun bir tarzda çocuğa danışmalıdır.
- çocuğun görüşünü ifade etmesine müsaade etmelidir.
c) Çocuğun ifade ettiği görüşe gereken önemi vermelidir.
Madde 7 – Acil hareket etme
mecburiyeti
Bir çocuğu ilgilendiren davalarda, adli merci gereksiz gecikmeyi
engellemek için çabuk hareket etmeli, kararlarının süratle uygulanmasını
garanti edecek düzenlemeler sağlanmış olmalıdır. Adli merci acil durumlarda
gerektiğinde derhal uygulanabilir kararlar alma yetkisine sahiptir.
Madde 8 – Kendi inisiyatifiyle
harekete geçme
Bir çocuğu ilgilendiren davalarda, çocuğun esenliğinin ağır bir tehlike
altında olduğunun iç hukuk tarafından belirlendiği durumlarda, adli mercinin
re’sen harekete geçme yetkisi vardır.
Madde 9 – Bir temsilci atanması
1) Bir çocuğu ilgilendiren davalarda, iç hukuk gereğince, çocukla olan
çıkar çatışması sonucunda velayet sorumluluğuna sahip kişiler çocuğu temsil
etme yetkisinden men edildiklerinde, mahkemenin bu davalarda çocuk için bir
özel temsilci atama yetkisi vardır.
2) Taraflar, bir çocuğu ilgilendiren davalarda, adlî mercinin çocuğu
temsil etmek için başka bir temsilci, gerekli olduğu takdirde bir avukat tayin
etmek yetkisine sahip olduğunu sağlama olanağını gözönünde bulundururlar.
C. Temsilcilerin rolü
Madde 10 –
1) Temsilci, bir adli merci önündeki çocuğu ilgilendiren davalarda,
çocuğun yüksek çıkarlarına ters düşmemek kaydıyla;
a)Çocuğa, yeterli idrak gücüne sahip olduğu iç hukuk tarafından kabul
edildiği takdirde, gerekli her bilgiyi vermeli;
b) Çocuğa, yeterli idrak gücüne sahip olduğu iç hukuk tarafından kabul
edildiği takdirde, görüşünün uygulanmasının olası sonuçları ile temsilcinin her
faaliyetinin olası sonuçları hakkında izahat vermeli,
c) Çocuğun görüşünü belirleyerek adli mercinin bilgisine sunmalıdır.
2) Taraflar, velayet sorumluluğuna sahip kişilerin 1. paragraf hükmü
kapsamına alınması hususunu gözönünde bulundururlar.
D. Bazı hükümlerin
genişletilmesi
Madde 11 –
Taraflar, diğer kurumlar önünde çocukları ilgilendiren davalar ile
çocuklarla ilgili olup, dava konusuna girmeyen sorunların 3. 4. ve 9. madde
hükümlerinin kapsamına alınması hususunu gözönünde bulundururlar.
E. Ulusal Kurumlar
Madde 12 –
1) Taraflar, diğerleri yanında özellikle 2. paragrafta öngörülen
işlevleri bulunan kurumlar aracılığıyla çocuk haklarının geliştirilmesini ve
kullanılmasını teşvik ederler.
2) Bu işlevler şunlardır :
a) çocuk haklarının kullanılmasına ilişkin kanun hükümlerini
güçlendirmek için öneriler yapmak;
b) çocuk haklarının kullanılmasına ilişkin mevzuat tasarıları hakkında
görüşler vermek;
c) çocuk haklarının kullanımı ile ilgili genel bilgileri medyaya,
kamuya, kişilere veya çocuklara ilişkin sorunlarla ilgilenen kurumlara
sağlamak,
d) çocukların görüşünü araştırmak ve onlara gerekli tüm bilgiyi
sağlamak.
F. Diğer tedbirler
Madde 13 – Arabuluculuk ve
anlaşmazlıkların çözümünde diğer konular
Anlaşmazlıkların önüne geçmek veya çözmek, adli bir merci önünde
çocukları ilgilendiren davaları önlemek için Taraflar, arabuluculuk ve
anlaşmazlıkların çözümüne yönelik diğer tüm yöntemlerin uygulanmasını ve
Taraflarca belirlenen uygun durumlarda bu yöntemlerin bir anlaşmaya varmakta
kullanılmasını teşvik ederler.
Madde 14 – Adli yardım ve hukukî
danışma
İç hukuk, adli bir merci önünde çocukları ilgilendiren davalarda
çocukların temsili için adli yardım ve hukukî danışmayı öngördüğünde, bu
hükümler 4. ve 9. maddelerin içerdiği sorunlara uygulanır.
Madde 15 – Diğer uluslararası
belgelerle ilişkiler
Bu Sözleşme, Taraflardan birinin taraf bulunduğu ya da olacağı,
çocukların ve ailelerin korunmasıyla ilgili özel konuları inceleyen başka
uluslararası belgelerin uygulanmasına engel oluşturmaz.
Bölüm III - Daimi Komite
Madde 16 – Daimi Komitenin
kurulması ve işlevleri
1) Bu Sözleşmenin amaçları için bir Daimi Komite kurulmuştur.
2) Daimi Komite bu Sözleşme’ye ilişkin sorunları takip eder. Bu komite
özellikle :
a) Sözleşme’nin uygulanması veya yorumu hakkında, ilgili her sorunu
inceleyebilir. Daimi Komite’nin Sözleşmenin uygulanmasıyla ilgili sonuçları bir
tavsiye kararı şeklinde olabilir; tavsiye kararları, oy verenlerin dörtte üç
çoğunluğuyla kabul edilir;
b) Sözleşme’ye değişiklik önerebilir ve 20. maddeye uygun olarak
önerilen değişiklikleri inceleyebilir;
c) 12. maddenin 2. paragrafında öngörülen işlevleri ifa eden ulusal
kurumlara tavsiye ve yardım sağlayabilir ve bunlar arasındaki uluslararası
işbirliğini geliştirebilir.
Madde 17 – Oluşum
1) Her bir Taraf Daimi Komite nezdinde bir veya birçok delege tarafından
temsil edilebilir. Her bir Tarafın tek oy hakkı vardır.
2) Bu Sözleşme’ye taraf olmayan, 21. maddede atıfta bulunulan her Devlet
Daimi Komite’de bir gözlemci tarafından temsil edilebilir. Aynı husus 22. madde
hükümlerine uygun olarak Sözleşme’ye katılmaya davet edildikten sonra, diğer
Devlet veya Avrupa Topluluğu’na da uygulanır.
3) Taraflardan biri, toplantıdan en az bir ay önce Genel Sekreteri karşı görüşünden bilgilendirmediği takdirde, Daimi Komite;
Yukarıda 2. paragrafta
öngörülmeyen her Devlet;
Birleşmiş Milletler’in Çocuk
Hakları Komitesi;
Avrupa Topluluğu;
Uluslararası her hükümet
kuruluşu;
12. maddenin 2. paragrafında
öngörülen işlevlerden birini veya birçoğunu yürüten hükümet dışı uluslararası
her kuruluş;
12. maddenin 2. paragrafında
öngörülen işlevlerden birini veya birçoğunu yürüten her ulusal kuruluşu,
hükümet kuruluşunu ve hükümet dışı kuruluşu, gözlemci olarak bütün toplantılara
veya bir toplantının tümüne veya bir bölümüne katılmaya davet edebilir;
4) Daimi Komite çocuk haklarının uygulanmasıyla iştigal eden uygun
kuruluşlarla bilgi değişiminde bulunabilir.
Madde 18 – Toplantılar
1) Avrupa Konseyi Genel Sekreteri bu Sözleşme’nin yürürülüğe girdiği
tarihi izleyen üç yılın bitiminde, bu tarihi izleyen herhangi bir zaman ve
kendi inisiyatifiyle Daimi Komite’yi toplantıya davet edecektir.
2) Daimi Komite, Tarafların en az yarısının hazır bulunması şartıyla
karar alabilir.
3) Daimi Komite’nin kararları 16. ve 20. maddeler saklı kalmak kaydıyla
hazır bulunan üyelerin çoğunluğu ile alınır.
4) Daimi Komite bu Sözleşme’nin hükümleri saklı kalmak kaydıyla, kendi
iç yönetmeliğini ve Sözleşme çerçevesinde uygun bütün görevleri ifa etmek için
kuracağı her çalışma grubunun iç yönetmeliğini hazırlar.
Madde 19 – Daimi Komite
raporları
Daimi Komite, her toplantıdan sonra, Taraflara ve Avrupa Konseyi
Bakanlar Komitesi’ne görüşmelere ve alınan kararlara ilişkin bir rapor
gönderir.
Bölüm IV – Sözleşme’ye
getirilecek değişiklikler
Madde 20 –
1) Taraflardan biri veya Daimi Komite tarafından bu Sözleşme’nin
maddelerine önerilen her değişiklik, Avrupa Konseyi Genel Sekreteri’ne
bildirilir ve onun tarafından Daimi Komite’nin müteakip toplantısından en az
iki ay önce, Avrupa Konseyi üyesi Devletlere, her imzacıya, her Tarafa, 21.
madde hükümlerine uygun olarak bu Sözleşme’yi imzalamaya davet edilen her
Devlete veya 22. madde hükümlerine uygun olarak Sözleşme’ye katılmaya davet
edilen Avrupa Topluluğu’na iletilir.
2) Bir önceki paragrafın hükümlerine uygun olarak önerilen her
değişiklik Daimi Komite tarafından incelenir. Daimi Komite, katılımcıların
dörtte üç çoğunluğu ile kabul ettiği metni Bakanlar Kurulu Komitesinin onayına
sunar. Bu metin, onaydan sonra kabul edilmesi için Taraflara gönderilir.
3) Her değişiklik, tüm Tarafların değişikliği kabul ettiğini Genel
Sekreter’e bildirdiği tarihten itibaren bir aylık sürenin bitimini izleyen ayın
ilk günü yürürlüğe girer.
Bölüm V – Nihai Hükümler
Madde 21 – İmza, onay ve
yürürlüğe girme
1) Bu Sözleşme Avrupa Konseyi’ne üye Devletlerin ve Sözleşme’nin
oluşmasına iştirak eden Avrupa Konseyi’ne üye olmayan Devletlerin imzasına
açıktır.
2) Bu Sözleşme onaylama, kabul veya tasdike tâbi olacaktır. Onay, kabul
ve tasdik belgeleri Avrupa Konseyi Genel Sekreteri’ne tevdi edilecektir.
3) Bu Sözleşme, bir önceki paragrafın hükümlerine uygun olarak,
aralarında en az iki Avrupa Konseyi üyesi Devletin bulunduğu üç Devletin
Sözleşme ile bağlı olduklarına dair rızalarını beyan ettikleri tarihi izleyen üç
aylık sürenin bitimini izleyen ayın ilk günü yürürlüğe girecektir.
4) Bu Sözleşme ile bağlı olduğuna dair rızasını sonradan beyan eden
herhangi bir Devlet için, Sözleşme, onaylama, kabul ve tasdik belgesinin tevdi
tarihini takip eden üç aylık sürenin bitimini izleyen ayın ilk günü yürürlüğe
girecektir.
Madde 22 – Üye olmayan Devletler
ve Avrupa Topluluğu
1) Bu Sözleşme’nin yürürlüğe girmesinden itibaren, Avrupa Konseyi,
BakanlarKomitesi, Kendi inisiyatifi ile veya Daimi Komite’nin teklifi ile
Taraflara danışıldıktan sonra, Sözleşme’nin oluşturulmasına katılmamış her
Devleti Avrupa Topluluğu’nu Avrupa Konseyi Statüsü’nün 20. maddesinin, “d”
fıkrasında öngörülen çoğunluğun kararıyla ve Avrupa Konseyi Bakanlar
Komitesi’nde temsil edilme hakkına sahip Taraf Devletlerin temsilcilerinin
oybirliğiyle Sözleşme’ye katılmaya davet edebilir.
2) Bu Sözleşme, katılan her Devlet veya Avrupa Topluluğu için katılma
belgesinin Avrupa Konseyi Genel Sekreteri’ne tevdi edilmesinden itibaren üç
aylık sürenin dolmasını izleyen ayın ilk günü yürürlüğe girer.
Madde 23 – Ülkesel uygulama
alanı
1) Her Devlet imza sırasında veya onay, kabul, tasdik veya katılma
belgesini tevdi ederken bu Sözleşme’nin uygulanacağı ülke toprak veya
topraklarını belirleyebilir.
2) Taraflar daha sonraki bir tarihte Avrupa Konseyi Genel Sekreteri’ne
muhatap bir beyan ile bu Sözleşme’nin uygulanma alanını, uluslararası
ilişkilerinden sorumlu ya da adına taahhütte bulunmaya yetkili olduğu, beyanda
belirtilen herhangi başka bir ülke toprağına genişletebilir. Sözleşme, ülke
toprağı açısından, Avrupa Konseyi Genel Sekreteri’ne beyanın yapılmasından
itibaren üç aylık sürenin dolmasını izleyen ayın ilk günü yürürlüğe girer.
3) Yukarıdaki iki paragraf uyarınca yapılan herhangi bir beyan, bu
beyanda konu edilen ülke toprağı ya da toprakları ile ilgili olarak Genel
Sekretere yapılacak bir bildirim ile geri alınabilir. Geri alma, Genel
Sekreter’in bildirimi almasından itibaren üç aylık sürenin dolmasını izleyen
ayın ilk günü yürürlüğe girer.
Madde 24 – Çekinceler
Bu Sözleşme’ye hiçbir çekince konulamaz.
Madde 25 – Fesih
1) Akit Tarafların her biri Avrupa Konseyi Genel Sekreteri’ne yapacağı
bir bildirim ile bu Sözleşme’yi feshedebilir.
2) Fesih, Genel Sekreter’in bildirimi almasından itibaren üç aylık
sürenin dolmasını izleyen ayın ilk günü yürürlüğe girer.
Madde 26 – Bildirimler
Avrupa Konseyi Genel Sekreteri, Konsey üyesi Devletlere, her imzacıya,
her Tarafa ve Sözleşme’ye katılmaya davet ettiği diğer tüm Devletler ile Avrupa
Topluluğu’na :
a) Her imzayı;
b) Her onaylama, kabul, tasdik veya katılım belgesinin tevdi edilmesini;
c) Bu Sözleşme’nin 21. ve 22. maddelerine uygun olarak her yürürlüğe
giriş tarihini;
d) 20. maddeye uygun olarak kabul edilen her değişikliği ve bu
değişikliğin yürürlüğe giriş tarihini;
e) 1. ve 23. madde hükümleri uyarınca yapılan her beyanı;
f) 25. madde hükümleri uyarınca yapılan her feshi;
g) Bu Sözleşme’yi ilgilendiren diğer herhangi işlem, bildirim veya
yazışmayı tebliğ edecektir.
Yukarıdaki hükümleri kabul zımnında, usulüne uygun olarak yetkili
kılınan aşağıda imzaları bulunanlar bu Sözleşme’yi imzalamışlardır.
Avrupa Konseyi arşivlerinde saklanacak olan işbu Sözleşme, İngilizce ve
Fransızca olarak ve her iki metin aynı derecede geçerli olmak üzere, tek nüsha
halinde, 25 Ocak 1996 tarihinde Strazburg’da yapılmıştır. Avrupa Konseyi Genel
Sekreteri, Avrupa Konseyi’ne üye Devletlere ve bu Sözleşme’nin hazırlanmasına
katkıda bulunan üye olmayan Devletlere, Avrupa Topluluğu’na ve bu Sözleşme’ye
katılmaya davet edilmiş her Devlete, Sözleşme’nin onaylanmış örneğini
iletecektir.
BEYAN METNİ
“Türkiye Cumhuriyeti, Sözleşme’nin 1. Maddesinin 4. Paragrafı uyarınca,
Sözleşme’nin adli bir makam önünde aşağıdaki kategori aile hukuku davalarında
uygulanacağını beyan eder.
1. Boşanma davaları,
2. Ayrılık davaları,
3. Çocukların velayetine ilişkin davalar,
4. Ebeveynle çocuk arasında kişisel ilişki kurulması,
5. Babalığın mahkeme kararı ile kurulmasına ilişkin davalar”