II. Yılmaz Hükümeti Programı

Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri ;

24 Aralık 1995 tarihinde yapılan Milletvekili Genel Seçimlerinin sonuçları, Yüksek Seçim Kurulunca ilan edilerek kesinleşmiş ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin yapısı ortaya çıkmıştır.

Bu seçim sonuçları, hiçbir siyasi parti grubuna tek başına hükümet kurma imkanı vermediği gibi, ilk üç parti, ülkemizde ilk defa, yüzde 19 ile yüzde 21 arasında birbirine çok yakın oy alarak Parlamentoya girmişlerdir.

Bu durum, daha önce ülkemizde uygulanan hükümet modellerinden farklı, yeni bir hükümet modelini geliştirme ihtiyacını doğurmuştur.

Aziz milletimizin 24 Aralık seçimleriyle ortaya koyduğu tercih, uygulanacak hükümet modelinde, siyasi partilerimizin daha geniş çerçeveli uzlaşma, fedakarlık ve her alanda uyumlu işbirliği yapmaları ve Başbakanlığın dönüşümlü olduğu bir hükümet modelini zorunlu kılmıştır. Bu ihtiyacı tesbit eden Doğru Yol Partisi ve Anavatan Partisi ülkemizin karşı karşıya bulunduğu iç ve dış siyasi, sosyal ve ekonomik sorunların çözümü için sunduğu programın gücüne güvenerek, bazı siyasi partilerimizin böyle bir hükümetin kurulmasını anlayışla karşılayacaklarına ve kolaylık göstereceklerine ilişkin beyanlarını da dikkate alarak bir hükümet kurmaya karar vermişlerdir. Bu partilerimizin verdikleri destek, bugünkü Meclis aritmetiği içerisinde çözüm imkânı vermiş ve demokrasiye olan inancı güçlendirmiştir. Bu desteğe teşekkür ediyoruz.

Esasen, seçimlerden hemen sonra, her iki partinin yönetimleri, birbirleriyle koalisyon kurmaları konusunda yoğun bir kamuoyu talebine muhatap olmuşlardır. Halkımızın tercihini yansıtan bu hükümetin devamlı olması ve ülkemizin sorunlarını çözmesi için her türlü çaba gösterilecektir.

Değerli Milletvekilleri,

Özellikle, seçimden sonra kurulan her hükümetin, geçmişin muhasebesini yapmak gibi önemli bir sorumluluğu bulunduğunun idraki içerisinde olmamıza rağmen, bugün karşı karşıya olduğumuz sorunların, ülkemizin ve milletimizin menfaatleri istikametinde çözümü bakımından, geçmişin olumlu veya olumsuz taraflarını değerlendirmeyi, Yüce Heyetinizin ve Aziz Milletimizin takdirine bırakmayı daha doğru buluyorum.

Ancak, bu vesile ile, geçmiş dönemlerde, bugün veya yarın ortaya çıkmış veya çıkacak her türlü yolsuzluğun üzerine gitmekte kararlı olduğumuzu, ayrıca, devletin şeffaflaşması konusunda gerekli tedbirleri alacağımızı Yüce Heyetinize arz etmeyi zorunlu görüyorum.

Milletçe zor bir dönemden geçtiğimiz muhakkaktır. Bundan dolayı, herkesin, en başta da Meclis çatısı altında görev yapan siyasi partilerimizin, ülke şartlarını, engin bir sorumluluk duygusuyla değerlendireceklerine inanıyoruz. Alışılagelmiş iktidar muhalefet üslup ve anlayışıyla sorunlara yaklaşmayı, sorunların çözümünü zorlaştıran bir unsur olarak görüyoruz.

Milletimiz bizden, hoşgörü, uzlaşma, işbirliği ve dayanışma örneklerini sergilememizi beklemektedir. Böylesi bir davranış, hepimize, özellikle de bu müesseseye itibar ve güç kazandıracaktır.

Ülkemiz, sahip olduğu tarihi, coğrafi avantajları ve yetişmiş insan potansiyeliyle milletlerarasındaki gelişmişlik yarışının ön sıralarında yer almaya layıktır. Doğru yaklaşımlar, sağlıklı politikalar, gerçekçi çözümler üretilebildiği, vatandaşımızın önündeki engeller kaldırıldığı takdirde milletimizin ulaşamayacağı hedef yoktur. Büyük Atatürk’ün önderliğinde milletimizin kurduğu Türkiye Cumhuriyetini, Anayasamızda ifadesini bulan temel ilkeleri ile korumaya ve çağdaş uygarlık düzeyine çıkarmaya kararlıyız.

Milli, manevi ve tarihi değerlere sahip ve bunlara sadakatle bağlı olmayı temel hedeflerimizden biri olarak kabul ediyoruz.

Devletin temel görevi, bilgi çağının gerektirdiği insanı yetiştirmek ve yeteneklerini en iyi biçimde kullanacakları gerekli ortamı ve imkanları sağlamaktır.

Değerli Milletvekilleri,

Millet egemenliği, temel hakların güvence altına alınması, kanun önünde eşitlik, hukukun üstünlüğü, toplumsal, ekonomik ve siyasal çoğulculuk ve katılım, hoşgörü ve uzlaşma değerlerinin benimsenmesi gibi evrensel kabul görmüş istek ve değerler, sadece, gerçek ve güçlü bir demokrasi ile mümkündür.

Bu konuda yapılacak birinci öncelikli iş, demokrasimizi, demokrasiye yabancılaşmaktan, yozlaşmaktan ve ahlaki zaaflardan korumak ve kurtarmaktır.

Devlet, vatandaşa hükmeden yapısından çıkarılıp, vatandaşın yönettiği devlet haline getirilecektir. Bu amaçla, sivil toplum örgütlenmesine ağırlık kazandırılacaktır.

Hükümetimiz, ifade ve fikir hürriyeti, din ve vicdan hürriyeti ve teşebbüs hürriyetinin daha da kökleşmesi ve gelişmesi için, geniş çaplı Anayasal ve yasal düzenlemelere gidecektir. Teröre, baskıya, cebir ve şiddete yönelmemek kaydıyla, ifade hürriyetinin önündeki tüm engeller ortadan kaldırılacaktır.

Din ve vicdan hürriyeti, ülkemizde de gelişmiş ülkelerdeki seviyesinde uygulanacaktır. Mezhebi ve meşrebi ne olursa olsun, her vatandaşımızın, din ve vicdan hürriyetini doya doya yaşaması en tabii hakkıdır. Bütün vatandaşlarımız ibadet ve inançlarında tam anlamıyla hür olacaktır. Hükümetimiz, laikliği, din ve vicdan hürriyetinin teminatı ve Anayasamızda ifadesini bulan şekliyle, Devletin, temel ve değiştirilemez niteliklerinden birisi olarak kabul eder.

Bu sebeplerle, yeni hükümet, siyasi, sosyal ve ekonomik hayatı sağlıklı bir seviyeye ulaştırmakla sınırlı kalmayacak, Türkiye'nin devlet ve toplum yapısını yeniden yapılandırmak görevini de yüklenecektir.

Sayın Başkan,

Değerli Milletvekilleri;

Şiddet ve terör olayları, özellikle, Güneydoğu Anadolu Bölgemizdeki dış kaynaklı bölücü terör, öncelikle ele alınması gereken, partilerüstü çok önemli bir sorundur. Bu sorun, demokrasimizin ve gelişmemizin önündeki en önemli engeldir. Hükümetimiz, ülkenin neresinde meydana gelirse gelsin, şiddet ve terör olaylarıyla mücadeleyi içte ve dışta kararlılıkla sürdürecektir.

Türkiye Cuınhuriyeti üniter bir devlettir. Bu devleti kuran aziz milletimizin, Cumhuriyetimizi ve demokrasimizi benimsemede, sürdürme ve geliştirmede rıza ve irade birliği vardır. Bu birlik ve beraberlik şuuru, sorunun çözümünü kolaylaştıracak en önemli unsurdur.

Hükümetimiz, vatandaşımızı, ayırım gözetmeden, bir bütün olarak kucaklayan anlayışla çalışmalarını sürdürecektir. Bu anlayış, milli birliğimizi pekişterecek, demokrasimizin, çağımızda gelişen anlamıyla bütünleşmesine yardımcı olacaktır.

Sayın Başkan,

Sayın Milletvekilleri;

Şiddet ve terör yolu ile devletin varlığına ve demokratik otoritesine saldırı, insan hak ve hürriyetleri çerçevesine giremez ve hiç bir hukuk sisteminde kabul edilemez. Devletin görevi, hukuka ve insan haklarına bağlı demokratik bir devlet anlayışını tavizsiz uygulamaktır. Hükümetimiz, bu temel anlayışa sıkı sıkıya bağlı kalacaktır.

Terör ve anarşi yaratanlar, cebir ve şiddet kullananlar, en sert ve kararlı cevabı alacaklardır.

Hükümetimiz, sorunların çözümü için genel tedbirlerin yanı sıra şu tedbirleri de alacaktır :

Olağanüstü hal tedricen kaldırılacaktır.

Geçici köy koruculuğu sistemi gözden geçirilecek ve aksayan yönleri ıslah edilecektir.

Terörle mücadelede terörist ile masum halk mutlaka ayrılacaktır.

Yöre halkının terk ettiği; fakat, güvenliği sağlanan köylerine dönmeleri için bütün imkanlar seferber edilecektir; dönemeyenlerin konut edinmeleri hızlandırılacaktır.

Doğu ve Güneydoğu Bölgelerinde yaşayan insanlarımıza refah ve huzur getirilecek ekonomik ve sosyal tedbirler alınacaktır.

Güneydoğu Anadolu Projesine hız kazandırılacaktır.

Yörede yatırımları artırmak için, devlet imkanlarının yanı sıra özel sektör, daha yaygın bir şekilde devreye sokulacaktır.

Sayın Başkan,

Sayın Milletvekilleri;

Hükümetimiz, demokratik siyasi mücadelede tek yolu ikna, uzlaşma ve fıkirlere hürmet olarak görür; hür, bağımsız. gelişmiş, itibarlı, büyük ve güçlü Türkiye idealine ulaşmayı en önemli gayesi sayar.

Huzur ve güvenin sağlam ve kalıcı temellere oturtulması siyasi, ekonomik ve sosyal politikaların bir bütünlük içerisinde uygulanmasına ve birbirleriyle ahenkli ve dengeli yürütülmesine bağlıdır.

Huzur ve güvenin bedelinin, demokrasi düzeninden, hak ve hürriyetlerden vazgeçmek olamayacağına samimiyetle inanmaktayız.

Yüce Meclisimizin Değerli Üyeleri;

Dengelerin, güven ortamının tesisi ve serbest piyasa ekonomisinin tüm koşullarını sağlayacak ortam yaratılması ekonomik icraatımızın ana hedefı olacaktır.

Gümrük Birliğine girişimiz yeniden yapılanmanın önemini daha da artırmaktadır. Hükümetimiz, herşeyden önce Gümrük Birliğinin başarılı olmasını ve ülkemizi Avrupa ile bütünleşmeye götürmesini hedeflemekte, bunun için de ekonomimizin ciddi boyutlara ulaşan rekabet gücü sorunlarının çözülmesini gerekli görmektir.

Ekonomik programımızın temel amacı, enflasyonla etkin bir şekilde mücadele etmek ve fiyat istikrarını sağlayarak ülkemizi sürekli bir ekonomik büyüme ve gelişme süreci içerisine sokmaktır.

Bu amaçla ekonomide istikrara yönelik önlemler süratlendirilecektir. Vergi konusunda bütün ekonomik faaliyetleri kapsayacak düzenlemelere gidilecektir. Devletin ekonomideki payı azaltılacak, başta tarım olmak üzere bütün üretim politikaları uluslararası rekabet esasına göre düzenlenecektir.

Ekonomik faaliyetlerde devletin başlıca rolü istikrar ortamının temini ve özel teşebbüsün gelişebilmesi için gerekli alt yapıyı hazırlamaktır.

Sayın Başkan,

Değerli Milletvekilleri;

Ekonomide dengelerin ve güven ortamının sağlanması birbiriyle uyumlu makroekonomik politikaların izlenmesiyle mümkündür. Bütçe ve kamu açıklarının hızla azaltılması, parasal disiplinin sağlanması ve fınans sektörünün derinleştirilmesi için gerekli tüm önlemler süratle alınacaktır.

Temel amaç, enflasyonla etkin bir şekilde mücadele etmek ve istikrarlı büyümeyi sağlamaktır. İstikrarlı ve yüksek hızlı bir büyüme sonucunda ülkemizin kalkınması ve refahın hem istenen düzeye çıkarılması hem de yaygınlaşması mümkün olacaktır.

Faiz ve döviz fiyatlarının piyasada belirlenmesi esastır.

Uygulanacak para politikasının temel amacı, fiyat istikrarını sağlamak ve mali piyasaların serbest piyasa kuralları çerçevesinde gelişmesini ve derinleşmesini gerçekleştirmektir. Bu husus gözönünde bulundurularak, Türk mallarının dış rekabet gücünün devam ettirilmesi için, gerçekçi kur politikası izlenmeye çalışılacaktır.

Bütçe disiplininin sağlanması için, gelirlerin artırılması ve harcamaların kontrol altına alınması elzemdir.

Vergilendirmeye ilişkin olarak temel yaklaşımımız, vergi oranlarının yükseltilmesi değil, vergi tabanının yaygınlaştırılması ve böylece vergi adaletinin sağlanmasıdır.

Vergi tabanının genişletilmesi ve vergi yükünün çeşitli kesimler üzerinde daha adil dağılımını sağlamak amacıyla, tüm ekonomik faaliyetler belge düzeni içinde kayda alınacak ve vergilendirilecektir. Bunun yanında, ekonomide üretim ve istihdamın geliştirilebilmesi amacıyla, üretim faktörleri üzerindeki vergi yükü hafifletilerek, tüketim üzerinden alınan vergilere ağırlık verilecektir.

Vergi sisteminin etkinlik ve verimliliğini azaltan ve vergi tabanını aşındıran istisna ve muafıyetlerin kapsamı, daha da daraltılacaktır.

Tüketim üzerinden alınan vergiler, Avrupa Birliği uygulamalarına uyum içinde, Katma Değer Vergisi modeliyle sürdürülecektir. Türkiye’nin Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği oluşturmasının bir gereği olarak, Özel Tüketim Vergisi Kanun Tasarısı yasallaştırılacaktır.

Hızlı büyüme ve kentleşmenin bir sonucu olarak ortaya çıkan kentsel gayrimenkul rantları, vergiye tabi tutulacaktır. Emlak vergisi, gayrimenkullerin rayicine uygun olarak gerçek değerlerini kavrayacak hale getirilecektir.

Gelir idaresi, kanunlarla kendisine verilen görevleri daha etkin ve verimli bir şekilde yerine getirebilmesinin temini amacıyla yeniden yapılandırılacaktır. Özellikle vergi denetimi, bilgi işlem olanaklarından yararlanılmak suretiyle etkinleştirilecektir.

Vergilendirme ile ilgili işlemlerin tek bir vergi numarası ile yürütülmesi ve vergi numarasının ekonomik faaliyetlerde kullanımını sağlamak amacıyla 1995 yılında başlatılan tek vergi numarası verilmesi uygulamasının yaygınlaştırılmasına devam edilecektir.

Vergi kanunlarındaki yatırım ve ihracat dışında kalan istisna ve muafiyetler daha da daraltılacaktır.

Kamu bankaları dahil, kamu iktisadi teşebbüsleri ve kamu sektörü tarafından yapılmasına zaruret kalmayan hizmet ve faaliyetler süratle özelleştirilecektir.

Kamu yatırımları gözden geçirilerek, proje sayısı azaltılacak, yatırımların süratle tamamlanarak hizmete girmesi sağlanacak, altyapı yatırımlarına öncelik verilecektir.

Sermaye piyasası daha şeffaf bir yapıya kavuşturulacak ve denetimi etkinleştirilecektir. Sermaye piyasasının derinleşmesi yoluyla, şirketlerimizin, yatırımları için kaynak sağlamaları mümkün olacaktır.

Bankacılık ve sigortacılık başta olmak üzere, finans sektöründe öncelikli yasal düzenlemeler yapılacaktır. Bu sektörlerin yapılanması ve denetim mekanizmaları yeniden düzenlenecektir.

Devletin ve ekonominin yeniden yapılanması için düşündüğümüz bütün köklü tedbirler, kaynakların iyi kullanımına, sistemin daha verimli ve daha süratli çalışmasına, israfın ve kayıpların azalmasına yöneliktir.

Sosyal devlet ilkesi çerçevesinde, kamu yatırımlarında sağlık ve eğitim sektörlerine, bölgesel gelişmişlik farklarının giderilmesine ve geleneksel kamu hizmetlerine, özellikle enerjiye, ağırlık verilecektir.

Bu çerçevede kamu yatırımları içinde eğitimin payı yüzde 12'ye, enerji sektörünün payı ise yüzde 22'ye yükseltilecektir.

Değerli Milletvekilleri;

1995 yılı için 40 milyar dolar civarında tahmin edilen döviz girişlerinin, dışa açılma ve uluslararası ekonomiye entegrasyon çerçevesinde 2000 yılında 90 milyar doların üzerine çıkması beklenmektedir.

Doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının ekonomide istikrarın sağlanması, Avrupa Birliği ile gümrük birliğinin gerçekleştirilmesi ve özelleştirmenin hızlandınlması neticesinde, 1996-2000 döneminde 10 milyar dolara çıkacağı tahmin edilmektedir.

İşsizlik oranının 2000 yılında yüzde 8’in altına ineceği tahmin edilmektedir.

Bu gelişmeler sonunda 1996-2000 döneminde ilave 2 milyon dolayında kişiye yeni iş imkanı temin edilecektir.

Sağlanacak gelir ve harcama tasarruflarıyla kamu üzerindeki faiz yükü azaltılacak, buna karşılık başta yatırımlar olmak üzere verimliliğe katkıda bulunacak harcamalar artırılacaktır. Önümüzdeki beş yıllık dönemde kamu borç stokundaki artışın kamu yatırım harcamalarını aşmamasına özen gösterilecektir.

Kamu borçlanma gereğinin Gayri Safi Milli Hasıla'ya oranının 2000 yılında yüzde 3 civarına gerilemesi öngörülmektedir.

Değerli Milletvekilleri,

Hedefimiz enflasyonun tek haneli rakamlara indirilmesidir.

Özelleştirme ve yap-işlet-devret modelinin de uygulanmasıyla özel kesimin enerji, ulaştırma ve haberleşme sektörlerinde yapacağı yatırımların payı artırılacaktır. Kamu sektörüne ilaveten özel sektörün ve yabancı sermayenin de enerji yatırımlarına girişebilmesi için gerekli düzenlemeler süratle tamamlanacaktır.

Yabancı sermaye konusunda mevcut liberal politikaların uygulanmasına devam edilecektir.

Ödemeler dengesinin sağlıklı ve sürdürülebilir bir yapıya kavuşturulması ve sermaye hareketlerinin, ülkenin üretim kapasitesinin güçlendirilmesine katkıda bulunacak bir yapı içerisinde geliştirilmesine önem verilecektir.

Mal ve hizmet ihracatının hızla artırılması amacıyla gerekli tedbirler alınacaktır. Her alanda dünya fiyatlarıyla bütünleşilecektir. Kredi ve garanti mekanizmalarının çalıştırılması amacıyla gerekli finansman kaynakları Eximbank'a aktarılacaktır.

İthalatın ülke standartları ve sağlık koşullarına uygun olması ve çevreye zarar vermemesi için, Dünya Ticaret Örgütü ve Avrupa Birliği ilke ve kurallarına uygun gerekli düzenlemeler yapılacak ve bu konudaki uygulamalara etkinlik kazandırılacaktır.

Teşvik politikaları, yeni istihdam imkanlarını geliştirme, küçük ve orta ölçekli işletmeleri destekleme, çevrenin korunması, kalkınmada öncelikli yörelerin gelişmesine katkıda bulunma ve gümrük birliğinin gerektirdiği yapısal uyumu sağlayacak şekilde uygulanacaktır. Aynca, ileri teknolojiyi sağlamak, uyarlamak ve üretmek için, işletmelerin AR-GE faaliyetleri ve bunlarla ilgili yatırımları desteklenecektir.

Üretken istihdamın artırılması ve kişilerin kendi işlerini kurmaları desteklenecektir. Ülkede istihdamın ve üretimin en önemli dinamiklerinden olan esnaf ve sanatkarlar ile küçük ve orta boyutlu işletmelerin rekabet ve teknoloji gücünü yükseltecek, verimliliğini ve ihracat kapasitesini artıracak tedbirler alınacaktır.

Kalkınmanın ana unsurlarından biri sanayileşmektir. Uygun ekonomik ortam hazırlanarak sanayinin özel kesim ağırlıklı olarak gelişmesi sağlanacaktır.

Dünya piyasalarına entegre olma ve Avrupa Birliğine uyum çerçevesinde, dışa açık, rekabet gücü yüksek ve ihracata dönük hammadde ve insan kaynakları gibi avantajlarımızın değerlendirildiği bir sanayi yapısı özel kesim ağırlıklı olarak oluşturulacaktır.

Sanayide verimliliğin ve kalitenin yükseltilmesi, esnek üretim sistemlerinin ve modern teknoloji kullanımınım yaygınlaştırılması, küçük-büyük sanayi bütünleşmesinin sağlanması ve katma değeri yüksek üretim yapısına ulaşılması temel amaçtır.

Sanayinin teşvikinde faaliyet bazında destek verilmesi temel ilke olacak, sanayinin rekabet gücünün korunup geliştirilmesi amacıyla, enerji gibi temel girdilerin dünya fiyatlarından temin edilmesi hedef alınacaktır.

Gelir dağılımının istikrarlı bir şekilde iyileştirilmesi, toplumsal refahın yükseltilmesi ve yaygınlaştırılması esas alınacaktır.

Avrupa Birliği ile bütünleşmenin oluşturacağı değişim sürecinde, ülke gerçekleri çerçevesinde, uluslararası kurum ve kurallara uyum ve standartlara ulaşma temel hedef olacaktır.

Makroekonomik politikaların ve hedeflerin tespitinde ve sonuçların izlenmesinde kamuoyunun düzenli bir şekilde bilgilendirilmesine imkan veren uygulamalarla güven ortamının geliştirilmesine katkıda bulunulacaktır.

Bu politikalarla gerçekleştirilmesi hedeflenen hususlar ise şunlardır : Fiyat istikrarının kalıcı bir şekilde sağlanması; bütçe ve kamu maliyesine disiplin getirilmesi; sosyal güvenlik sisteminin, ekonomide kaynak israf eden bir yapıdan çıkarılarak kaynak yaratan bir yapıya kavuşturulması; Finansal sektörün üzerindeki devlet tarafından konulmuş bulunan yüklerin asgariye indirilmek üzere yeniden düzenlenmesi; ekonomi yönetiminin uyumlu bir şekilde çalışarak genel olarak düzenleyici ve yönlendirici bir fonksiyon ifa etmesidir.

Sayın Başkan,

Değerli Milletvekilleri;

Tüketicinin korunmasında en önemli husus tam anlamıyla serbest piyasa düzeninin kurulmasıdır. Bu sayede bol ve çeşitli, aynı zamanda kaliteli ve ucuz mal ve hizmet temini mümkün olacaktır.

Bir taraftan tüketicinin eğitim ve bilgilendirilmesi yönünde çaba sarf edilirken, diğer yandan da standardizasyon, kalite garanti, sağlık ve güvenliği sağlayıcı kredi kolaylıkları getiren, rekabet şartlarını geliştiren bir ekonomik yapıyı oluşturmaya kararlıyız.

Bu amaçla, resmi çabaların yanında, gönüllü çalışmalara da her türlü desteği vereceğiz.

Yüce Meclisimizin Değerli Milletvekilleri;

Ekonomide verimliliği artırmak, maliyet yapısını rekabet edebilir seviyeye indirmek, serbest piyasa koşullarını sağlamak ve devletin ekonomide ticari ve üretici rol üstlenmesi yerine asli fonksiyonları olan adalet güvenlik ve büyük altyapı yatırımlarına zaman ve kaynak tahsisine imkan sağlamak amacıyla özelleştirme faaliyetlerine hız kazandırılacaktır.

Devletin üretimden çekilmesinin aracı özelleştirmedir. Bu konudaki temel yaklaşımımız, kamu iktisadi teşebbüslerinin özelleştirilmesi yanında fiyatlandırılabilir veya pazarlanabilir kamu hizmetlerinin de özel kesime devredilmesi yönündedir.

Özelleştirme ne kadar doğru bir yaklaşımsa onun ciddi, hukuki temelleri sağlam ve toplumsal olarak kabul edilebilir bir şeffaflık içinde gerçekleştirilmesi de o kadar doğru bir iştir. Bundan dolayı, özelleştirmede rekabetçi ortamın oluşturulmasına, tüketici haklarının korunmasına, gerekli teknolojik yenilemenin ve yatırımların gerçekleştirilmesine ve tekellerin oluşturulmamasına dikkat edilecektir.

Özelleştirme, ilke olarak kamu bankaları da dahil olmak üzere, bütün kamu iktisadi teşebbüslerini kapsayacaktır. Ancak özelleştirilmesi zaman alacak olan kamu iktisadi teşebbüslerinde, bunların özel kesim ilkelerine uygun olarak verimli çalışmalarını sağlayacak düzenlemelerin yapılması da sağlanacaktır.

Enerji, ulaştırma ve telekomünikasyon kuruluşlarının ve hizmetlerinin özelleştirilmesine ilişkin yasal düzenlemeler 1996 yılının ilk yarısında çıkarılacaktır.

Sayın Başkan,

Değerli Milletvekilleri;

Tarım kesimimizi, dışa açılma ve dünya ile bütünleşme politikalarımızın bir unsuru olarak değerlendirerek, mukayeseli üstünlüğe sahip olduğumuz ürünlere ağırlık vermek suretiyle, bunların üretim ve ihracatının artırılması için gerekli tedbirler alınacaktır.

Tarım ürünlerinin serbest rekabet ortamında pazarlanmaları sağlanacaktır. Tarım Satış Kooperatifleri Birliklerinin yönetimleri özerkleştirilecektir. Tarım Satış Kooperatifleri Birlikleri, Pankobirlik ve Tarım Kredi Kooperatifleri Birlikleri’nin etkinlik ve verimliliklerini artırabilmek amacıyla uygulamada tekerrürlerin kaldırılması için gerekli düzenlemeler yapılacaktır.

Ayrıca, üretimin yönlendirilmesi pazarlanması, üreticilere hizmet götürülmesi konularında faaliyet gösterecek olan üretici birliklerinin kurulmaları özendirilecektir.

Tarım ürünleri fiyatlarına olan devlet müdahaleleri azaltılarak. kayıtlı üreticilere doğrudan gelir desteği verilmesi yoluna gidilecek, girdi destekleri aşamalı olarak kaldırılacak, arz fazlası olan ürünlerin ürün kalitesi ve çeşitleri ile toprak durumu gibi kriterler de gözönüne alınmak suretiyle, ekim alanları sınırlandırılarak veya benzeri tedbirler alınarak, azaltılacak ve bunların yerine iç ve dış talebi olan ürünlere yönelmeleri özendirilecektir.

Hayvancılık sektörüne özel önem verilecek, özellikle, damızlık hayvan yetiştiriciliği, süt ve besi sığırcılığının geliştirilmesi amacıyla gerekli tedbirler alınacaktır. Meraların ıslahına, yetiştiriciye açılmasına yem bitkileri üretiminin artırılmasına ve hayvan hastalıklarıyla mücadeleye önem verilecektir.

Ülke ekonomisine kısa sürede katkı sağlayacak sulama projelerine öncelik verilecektir.

1995 yılı itibarıyla, 3.3 milyon hektar düzeyine ulaşmış bulunan sulanan arazi alanının, 1996-2000 döneminde 750 bin hektar ilavesiyle, dönem sonunda, 4 milyon hektara ulaşması beklenmektedir. Ayrıca, 300 bin hektar tarlaiçi geliştirme ve arazi toplulaştırması yapılacaktır.

Bu dönemde, Malatya Çat, Iğdır, Erzincan II. Merhale ve Aşağı Büyük Menderes Projeleri tamamlanacaktır. Diğer taraftan GAP kapsamında Aşağı Fırat I. Merhale Projesi ile 150 bin hektarlık alan sulamaya açılacaktır. Orta Anadolu ve Konya Ovası (KOP) gibi bölgesel sulama projelerine önem ve öncelik verilecektir.

Tohumculuk, aşılama, suni tohumlama ve tarımsal mücadelenin özel sektör tarafından yürütülmesi yaygınlaştırılacaktır.

Üretici bölgesi halleri, ürün ihtisas borsaları, vadeli işlem borsaları ve üretici birlikleri kurulabilmesi için gerekli yasal düzenlemeler yapılacaktır.

Ziraat Odaları, demokratik bir yönetim yapısına kavuşturularak etkinleştirilecekir.

Çiftçi gelirlerine istikrar kazandırmak amacıyla, tarım ürünleri sigorta sistemi geliştirilecektir.

Ülkede, bitki, toprak, su kaynakları dengesini korumak, iyileştirmek amacıyla ağaçlandırma, erozyon kontrolu ve mera ıslahı çalışmalarına önem verilecektir.

Özel orman kurma ve toplum ormancılığı faaliyetleri desteklenecektir

.

Değerli Milletvekilleri,

Altyapı sektörlerinde hem etkinliğin sağlanması ve kamu dışı kaynaklardan yararlanılması hem de kapasite artışlarının süratle gerçekleştirilebilmesi için özelleştirmeye ağırlık verilirken, bu alanlarda özel kesimin yatırım yapmasını kolaylaştıracak, yap-işlet-devret de dahil olmak üzere, yeni finansman modelleri uygulamaya konulacaktır.

Enerji sektöründe ana hedef, ihtiyacımız olan enerjinin zamanında, güvenilir, ucuz ve kaliteli olarak temin edilmesidir.

Uluslararası yüksek teknoloji, sağlıklı çevre ve halkın güvenliğini ön planda tutan nükleer santraller kurulacaktır.

Elektrik enerjisinde, 2000 yılında toplam kurulu güç kapasitesinin 28 bin megavata, üretim kapasitesinin 140 milyar kilovatsaate, yükseltilmesini hedefliyoruz.

Komşu ve çevre ülkelerden getirilecek olan doğalgaz altyapısına hız verilecek, bu ülkelerdeki doğalgazın dünya piyasalarına ulaştırılması için doğalgaz boru hatlarının ülkemizden geçirilmesine çalışılacaktır. Aynı çalışmalar petrol boru hatlarında da yapılacaktır.

Yurt içinde ve yurt dışında petrol arama faaliyetlerine hız verilecektir.

Devlet, verimli işletmeciliği teşvik amacıyla, kömür ve diğer madenler işletmeciliğinden, gerekli sosyal ve teknik altyapı düzenlemelerini yaparak, tedricen çekilecek ve özel sektöre devredecektir. Verimli işletilme imkanı bulunmayanlar tasfiye edilecektir.

Ulaştırma ve haberleşme hizmetlerinin sağlıklı bir yapıya kavuşturulmasına, altyapılarının geliştirilmesine ve verimliliğin artırılmasına önem verilecektir.

Karayolu, havaalanı, liman, yat limanı yapımına, kapasite ve standartlarının yükseltilmesine öncelik verilecektir.

2000 yılında, beton asfalt yol uzunluğu 8.500 kilometreye ulaştırılacak, 1996-2000 döneminde 500 kilometre bölünmüş yol hizmete alınacak ve 5.500 kilometre yolda geometrik standartların iyileştirilmesi sağlanacaktır.

Aynı dönemde, 16.500 kilometre asfalt, 50.000 kilometre stabilize ve 2.000 kilometre beton köy yolu yapımı gerçekleştirilecektir.

Yurtiçi ihtiyacının karşılanması ve Orta Doğu, Asya ve Avrupa bağlantısının avantajlarından faydalanmak üzere otoyol yapımına devam edilecektir. Mevcut otoyolların işletme, bakım ve koruma tedbirleri alınacaktır.

Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryollarının zararının azaltılması ve sektördeki rolünün belirlenmesi için gerçekçi önlemler alınacak, kuruluş yeniden yapılandırılacaktır.

Deniz ticaret filomuzun, üçüncü ülkelerle ilgili taşımalardan yeterli pay almasını sağlayacak tedbirlerle, içedönük taşımalardan aldıkları payın yükseltilmesini sağlayacak tedbirler alınacaktır.

Denizyoluyla yapılan taşımalardan aldığımız payın, tonaj bazından ziyade, navlun bazında genişletilmesi hedef alınacaktır.

Deniz ticaret filomuz, modern taşıma türlerini kapsayacak bir gençleştirmeye yöneltilecektir. Boğaz geçiş ve seyir güvenliği konusundaki çalışmalar hızlandırılıp geliştirilecektir.

Telekomünikasyon ve haberleşme alanında dünya ile entegrasyon çalışmalarına devam edilecektir.

Telefon santral kapasitesinin 2000 yılında 24 milyon hatta, telefon abone sayısının 23 milyon adete ulaşması beklenmektedir.

Telekomünikasyon alanında lisans verilmesi ve Türk Telekom A.Ş.'nin hisselerinin satılmasına ilişkin gerekli yasal düzenlemeler süratle yapılacaktır.

Posta idaresi yeniden yapılandırılacaktır.

Sivil havacılığın geliştirilmesi için gerekli düzenlemeler yapılacaktır.

Suyu olmayan veya yetersiz olan yerleşim birimlerinin içme suyu ihtiyacının öncelikle karşılanması esas olacaktır.

Kırsal alandaki bütün köylere içme suyu götürülecektir.

İçmesuyu, kanalizasyon ve arıtma tesislerinin Yap-İşlet-Devret modeliyle yapılması özendirilecek, bu hizmetlerin yerine getirilmesinde belediyelerle İller Bankası arasındaki işbirliği güçlendirilecektir.

Yüce Meclisin değerli üyeleri,

Gümrük Birliğinin başlangıcı olan 1 Ocak 1996 tarihi, Cumhuriyetimizin gelişme sürecinde yeni bir sayfa açmaktadır. Bundan sonraki hedefimiz Avrupa Birliği'ne tam üyeliktir.

Avrupa Birliği ülkeleri ile Türkiye arasında bugüne kadar varolan sınai standartlar arasındaki farklılığın tedricen ortadan kalkacak olması, ihraç edilecek ürünlerin, Türkiye ve Avrupa Birliği ülkeleri için aynı standartlarda üretilmesini sağlayacak, sınai işletmelerimizin daha rasyonel boyutlara ulaşması mümkün olacaktır.

Türkiye, Gümrük Birliğiyle rekabet politikasını da etkinlikle uygulamaya koyacaktır. Böylece, ekonomimizde tekelleşme önlenecek, rekabetin korunması sağlanacaktır.

Fiyatların serbest rekabet ortamında oluşması için gerekli koşullar oluşturulacaktır.

Avrupa Birliğinden mali destek sağlanması için gerekli çalışmalar yapılacaktır.

Avrupa Birliği ile ekonomik entegrasyonun tamamlanması yolunda. hizmetlerin ve tarım ürünlerinin serbest dolaşımının sağlanması için gerekli çalışmalar yapılacaktır.

Bu .çerçevede, Avrupa Birliği’nin yapısını ve sınırlarını gözden geçirecek olan Hükümetlerarası Konferansta, Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerinin mevcut konumunu koruması ve iyileştirilmesi için girişimler sürdürülecektir.

Sayın Baskan,

Değerli Milletvekilleri;

Devlet idaresinin yeniden yapılanması konusunda kararlıyız. Bu yeniden yapılanmada getirilecek olan düzenlemeler, kişiyi, hak ve hürriyetleri ile birlikte korumaya ve geliştirmeye yönelik olacaktır. Devlet, asli görevlerine dönecek ve vatandaşa hizmet verme amacıyla yeniden yapılandırılacaktır.

Devletin yeniden yapılanmasında hizmetin gerekli kıldığı büyüklükte, verimli bir devlet yapısına geçilmesi temel hedefimizdir. Bu yaklaşımda, devletin ekonomik faaliyetlerden çekilmesi, asli görevlerine dönmesi ve bürokratik engellerin kaldırılması ana kuraldır.

Devletin vatandaşına güvenmesi temel ilkelerimizden birisidir. Fertlerin devlet ile olan ilişkilerinde vatandaşın beyanına güven esas alınacak, beyanın doğruluğunu araştırmak, ilgili kamu idaresinin görevi olacaktır.

Herkesin, yararlandığı ölçüde kamu hizmetlerinin bedelini ödemesi ilkesi esas alınacaktır. Bu ilkenin uygulanmasında, ödeme gücü olmayanlar ile sakat ve özürlüler korunacaktır.

Kamu görevlilerinin tümünü kapsayan, yetki ve sorumluluğu dengeleyen yeni bir kamu personel rejimi yürürlüğe konulacaktır.

Tutumlu bir devlet örgütünün gerekli kıldığı sayıda kamu görevlisi çalıştırılmak üzere, mevcut kadroların toplam sayısı beş yıl süre ile artırılmayacak, ihtiyaçlar, boşalan kadroların etkin kullanımıyla karşılanacaktır

Değerli Milletvekilleri,

Türkiye, dünya ile bütünleşebilmek için, hukuk sistemini gözden geçirerek evrenselleştirmek ve yasaları tüm vatandaşlar için tam bir eşitlikle uygulamak zorundadır.

Adalet hizmetlerinde adil, hızlı, etkin ve ekonomik sonuç almayı sağlamak üzere; teşkilat yapısında, hukuk kurallarında, hakim, savcı ve adalet meslek mensuplarına ilişkin politikalarda köklü düzenlemeler yapılacaktır.

Adalet sisteminde aranması gereken nitelikler, doğruluk, sürat ve ekonomik olmadır. Hak arama hakkından herkesin yararlanması esastır.

Yürürlükteki yasaların, eskimiş ve günün gereklerine cevap vermeyen yönleri, hukukun üstünlüğü ve hukuka objektif uygunluk açısından taranacaktır; ayrıca, hukuk dili açısından güncelleştirilecektir. Çağdaş, demokratik yapı ile bağdaşmayan hükümlerin metinlerden çıkarılması sağlanacaktır.

Yargıdaki tıkanıklıklar ve birikimler, hızlı ve sağlıklı biçimde giderilecektir. Yargının şeffaflaştırılması, basitleştirilmesi ve hızlandırılması sağlanarak, yargıda değişim gerçekleştirilecektir.

Bu amaçla,

Yargı teşkilatı yeni bir yapıya kavuşturulacaktır.

Ceza hükümleri içeren kanunlardaki hürriyeti bağlayıcı ceza ve adli para cezalarının, idari para cezasına çevrilmesi konusunda gerekli düzenlemeler yapılacaktır.

Cezaevlerinin idari ve fiziki yapılarıyla güvenlik tedbirlerindeki noksanlıklar giderilecek; hükümlüyü topluma yeniden kazandıracak çabalar hızlandırılacak ve güvenlik tam olarak sağlanacaktır.

Sayın Milletvekilleri,

Eğitimde, Atatürk İlke ve İnkılaplarına bağlı, milli, manevi ve ahlaki değerlerimizi benimsemiş; bilgili ilmi düşünceye sahip, herkese karşı saygılı ve hoşgörülü, sevgi dolu, laik ve çoğulcu demokrasiyi davranış haline getirmiş; kişisel sorumluluk duygusu ve toplumsal duyarlılığı gelişmiş; bilgi ve teknoloji üretimine yatkın ve beceri düzeyi yüksek; kendi kendine yeterli ve güvenli; bilgi çağının gereklerini yerine getirebilecek bilgi ve becerilerle donanmış insanlar yetiştirmek temel amacımızdır.

Zorunlu eğitim, asgari 8 yıla çıkarılacaktır.

Öğrencilerin ilgi ve kabiliyetlerine göre çeşitli meslek alanlarında eğitim görebilmeleri için, ilköğretimin ikinci kademesinde başlanmak ve ortaöğretimde yoğunlaştırılmak üzere, yönlendirme sistemine işlerlik kazandırılacaktır.

Yüksek öğretime geçişte yığılmaları önlemek üzere, orta öğretim yeniden yapılandırılacaktır. Orta öğretim programları, yüksek öğretime, mesleki teknik eğitime ve hayata yönlendirilecek biçimde yeniden düzenlenecek, bu bağlamda, ülkemizin ihtiyaç duyduğu ara insangücünü yetiştirmek için, istihdama yönelik, meslek kazandırıcı ve mesleki gelişmeyi sağlayıcı çıraklık ve mesleki teknik eğitime önem, öncelik ve ağırlık verilecektir. Bu eğitimi alan gençlerimiz, kendi işlerini kurmaları için özendirilecek ve kendilerine iş yeri kuma kredisi sağlanacaktır.

Yüksek öğretim yeniden düzenlenecektir. YÖK, sadece koordinasyonun sağlanmasından sorumlu bir yapıya kavuşturulacaktır. Vakıf üniversitelerinin kurulması teşvik edilecektir.

Özel sektörün okul açması ve vakıfların özel üniversite kurmaları teşvik edilecek; eğitim, teknik yöntem ve teknolojilerinin geliştirilmesinde, eğitim araç ve gereçlerinin üretiminde bu kesimin daha fazla rol alması özendirilecek ve desteklenecektir.

Özel üniversitelerin kurulması için, gerekli yasal düzenlemelere gidilecektir.

Bilim ve teknoloji alanında, başta, ABD ve Avrupa Birliği olmak üzere, uluslararası işbirliğine önem verilecek, devletin önemli dış alımlarında bilim ve teknoloji yeteneğimizi yükseltici bilgi ve teknoloji transferine imkan sağlayacak uygulamalara gidilecektir.

Yaygın eğitim, insanlarımızın ve özellikle kadınlarımızın meslek edinmeleri ve el becerilerini geliştirerek üretime yönelmeleri için yeniden düzenlenecektir.

Yurtdışındaki vatandaşlarımızın, milli kültürlerini korumaları, vatandaşlarımızın çocuklarının, yaşadıkları ülkenin eğitim imkanlarından yararlanmaları ve Türkiye’ye dönüşlerinde Türk eğitim sistemine ve topluma uyumlarını kolaylaştırıcı tedbirler alınacaktır.

Türk Cumhuriyetleri ve akraba toplulukları ile yürütülen eğitimdeki işbirliği ve buna dayalı projeler daha etkin ve güçlü bir şekilde sürdürülecektir.

Sayın Milletvekilleri,

Sağlık sistemi, finansman, yönetim ve organizasyon, insan gücü, hizmet arzı ve mevzuat boyutlarıyla ele alınacaktır.

Devlet, bütün vatandaşlar için sağlık evi, sağlık ocağı, anaçocuk sağlığı merkezleri ve verem savaş dispanserlerinin sunduğu temel sağlık hizmetlerini bedelsiz olarak sunmaya devam edecektir.

Sağlık sigortası sisteminin yaygınlaştırılmasına paralel olarak hastaneler özelleştirilecektir.

İlke olarak, herkesin sağlık sigortası primi ödeyeceği ve nüfusun tümünün sağlık güvencesi kapsamına alınacağı sigorta sistemine aşamalı bir biçimde geçilecektir.

Sağlık sigortası primini ödeme gücü olmayanların, primi devletçe karşılanacak, böylece devlet, hizmet sunan kurumları değil, ihtiyacı olan kişileri destekleyecektir.

Sağlık Bakanlığı hastahane işleten bir kurum olmaktan çıkarılarak, ilgili kuruluşlarla koordineli bir şekilde, standart ve normları belirleyen ve bu esaslara göre denetleyen bir yapıya kavuşturulacak, yerinden yönetim anlayışı ile yeniden yapılandırılacaktır.

Sayın Başkan,

Değerli Milletvekilleri;

Ülkemizde iç barış ve huzurun sağlanması için çalışma barışının temini büyük önem taşımaktadır. Bu sebepten, devlet, işçi ve işveren üçlüsünün devamlı diyalog ve uzlaşma arayışı içinde olmaları gerekmektedir.

Bugün için, uzlaşma ve diyaloğa daha fazla ihtiyaç olduğuna inanıyoruz. Hükümet olarak böyle bir ortamı tesis etmek için elden gelen gayreti göstereceğiz. Ekonomik ve Sosyal Konseye işlerlik ve devamlılık kazandıracağız.

Çalışma şartlarının iyileştirilmesi, çalışanların gelirden adil pay almaları, iş kazalarının önlenmesi, iş güvenliğinin sağlanması, toplu pazarlık düzeninin sağlıklı yürütülmesi, son anayasa değişikliğine paralel olarak kamu çalışanlarının sendikalaşması ile ilgili kanuni düzenlemelerin yapılması gibi temel konular başta olmak üzere, huzurlu bir çalışma ortamının tesisi için, ilgili taraflarla ve kuruluşlarla işbirliğine gidilecektir.

Memur ve emeklilerimizin içinde bulunduğu şartlar dikkate alınarak bütçe imkanlarına göre gerekli iyileştirme yapılacaktır.

Çalışma hayatımızın bir uzantısı olan yurtdışındaki vatandaşlarımızın Türkiye ile bağlarının devam ettirilmesi, milli benliklerinin korunması, çalışma şartlarıyla ilgili sorunların çözümü ile birlikte her çeşit hak ve menfaatlarının korunmasına azami gayret gösterilecektir.

Özellikle, vatandaşlarımızın aile, eğitim, sosyal güvenlik, kesin dönüş yapmaları halinde kendilerinin ve çocuklarının uyum problemlerinin çözümü için her türlü çalışma yapılacaktır.

Sayın Başkan,

Değerli Milletvekilleri;

Sosyal güvenlik kurumları kronikleşmiş bir mali darboğaz içerisindedir. Sosyal güvenlik kurumlarının sigorta hizmetleri, ilke olarak, nimet-külfet dengesi içinde ve kendi finansman imkanlarıyla karşılanacak, karşılığı ödenmemiş sigorta hizmeti verilmesinden kaçınılacaktır.

Özel sigortacılık mevcut sosyal güvenlik sistemine ilave ve isteğe bağlı bir sistem olarak desteklenecek ve bu kapsamda, özel sağlık ve özel emeklilik sigortası teşvik edilecektir. Kişilerin özel sigortalara güvenini sağlayacak denetim hizmetleri artırılacaktır.

Devlet açısından önemli olan husus, herkesin bir sosyal güvenlik kuruluşuna üye olmasıdır. Biz, Hükümet olarak, sosyal güvenliği, ferdin güvencesi olması yönüyle demokratik rejimin sigortası olarak kabul ediyoruz. Devletin sosyal güvenlik ve emeklilik konularındaki görevi yeniden tanımlanacak ve esas itibariyle, bir denetim görevi yapması sağlanacaktır. Kazanılmış hakları koruyarak, daha güvenli ve vatandaşların tasarruflarının en iyi şekilde değerlendirilmesini amaçlayan çalışmalara önem verilecek, sigortacılık kuralları esas alınarak sosyal güvenlik sorunlarının çözümüne gayret edilecektir.

Sigortalı olmak ve sigortalı çalıştırmaktan kaçışların nedenleri ortadan kaldırılacak ve tüm nüfusun sosyal güvenliğe kavuşturulması sağlanacaktır.

Sağlık kuruluşları sosyal güvenlik sisteminden ayrı olarak düzenlenecektir.

Özürlüler için gerekli sosyal ve yasal düzenlemeler gerçekleştirilecektir.

Ülkemizde iç barışın ve huzurun sağlanması için, çalışma barışının tesisi büyük önem taşımaktadır.

Sayın Başkan,

Değerli Milletvekilleri;

Kamu hizmetlerinde etkinliğin sağlanması, rasyonel kaynak kullanımı, demokratik ve katılımcı yerinden yönetim ilkelerine uygun olarak, merkezi idare ile mahalli idareler arasında görev yetki, sorumluluk ve kaynak paylaşımının temel esaslarını belirleyen çerçeve yasa çıkarılacaktır.

Bu yasayla, merkezi ve mahalli idarelerce yürütülecek hizmetlerin nitelikleri belirlenecek, merkezi idare tarafından yürütülen mahalli nitelikte hizmetlere ilişkin görev ve yetkilerin mahalli idarelere devri sağlanacak, mahalli idarelerin idari ve mali yapılarıyla, denetimlerinin esas ve usulleri belirlenecektir.

Merkezi idarenin, idari vesayet hakkı asgariye indirilmekle birlikte, bu hakkın, etkili olarak kullanılması için gerekli tedbirler alınacaktır. Belediye ve İl Meclislerinin oluşumu, muhtarlar dahil, halk temsilcilerinin daha büyük oranda katılımına imkan verilecek şekilde yeniden düzenlenecektir.

Mahalli idarelerin mümkün olan hizmet ve faaliyetlerinin özelleştirilmesi özendirilecek ve yönlendirilecektir.

Ülke nüfusunun büyük bir bölümünün yaşadığı İstanbul'un giderek büyüyen içme suyu, kanalizasyon, arıtma, çevre, ulaşım, asayiş gibi sorunlarını çözebilmek amacıyla özel bir

yönetim şekli ve yapılanması uygulanacaktır.

Mahalli idarelerin gelir kaynakları, kamu hizmetlerine ve gerekli mali planlamaya imkan verecek şekilde düzenli ve sürekli hale getirilecektir.

Sayın Başkan,

Değerli Milletvekilleri;

Belediye, İl özel idaresi ve köylerin gelirlerini düzenleyen kanunlarda yapılacak değişikliklerle yerel yönetimler güçlendirilecek, bu idarelerin vatandaşlarla ilişkileri kolaylaştırılacaktır.

Bütün vatandaşlarımızın bir yuvaya kavuşması, sosyal devlet anlayışımızın tabii bir sonucudur. Konut kooperatiflerine ve vatandaşlara sağlanan destek ve teşvikler artırılacaktır. Şehirlerin çevresini saran gecekondular ve kaçak inşaatlarla etkili bir şekilde mücadele edilecek, şehir altyapı yatırımları ve imar planları şehirlerin gelişmesinin önüne alınacaktır.

Düzenli şehirleşmeyi ve sağlıklı toprak kullanımını temin etmek üzere, belediye sınırları dışındaki yöreler de fiziki planlama bakımından denetleme altına alınacak ve yeni tedbirler getirilecektir.

Sayın Başkan,

Yüce Meclisin Değerli Üyeleri;

Çağdaş yönetim tekniklerinin hayata geçirilmesi yoluyla ve vatandaşa güven esasına dayalı olarak, bürokrasinin en aza indirilmesi ve yönetimin şeffaflaştırılarak vatandaş nezdinde güven unsurunun artırılması önemlidir.

Hukuk devleti ilkelerine bağlı kalarak, yolsuzluk olaylarına karşı etkili bir şekilde mücadele etmek, bizim için ahlaki, hukuki ve siyasi bir zarurettir. Koalisyon hükümeti, her türlü yolsuzluk olaylarının üzerine gitmeye kararlıdır.

Bu husus, devlete ve demokrasiye güvenin vazgeçilmez şartıdır. En başta milletvekili dokunulmazlığı olmak üzere, anayasal, yasal ve kurumsal hertürlü düzenleme yapılacaktır.

Devlet yönetiminde şeffaflık ve açıklık esastır.

Devletin yapım, kira, alım-satım işlerinde şeffaflık, açıklık ve rekabet sağlamak için gerekli yasal düzenlemeler yapılacaktır.

Kırsal kesimden kentlere ve özellikle büyük metropollere yönelen hızlı bir kentleşme hareketi mevcuttur. Bu hızlı kentleşme, bir yandan kentsel altyapı ihtiyacını hızla artırırken, diğer yandan da önemli sosyoekonomik sorunlara yol açmaktadır.

Başta kamu arazileri kullanılmak üzere, altyapısı hazır planlı arsa üretilecek ve toplu konut uygulamalarıyla konut açığının giderilmesine çalışılacak; bu uygulamayla, aynı zamanda kamuya gelir sağlanacaktır.

Hızlı kentleşme ve artan nüfusun konut ihtiyacının karşılanabilmesi için, konut üretimi ve sahipliği teşvik edilecek; bu amaçla, kamuya ilave yük getirmeyecek şekilde, uygun finansman modelleri geliştirilecektir.

Kentleşme, arsa, konut ve kentsel altyapı ile ilgili tüm uygulamalar, bir bütünlük içerisinde ele alınacak ve merkezi yönetim ile yerel yönetimler arasındaki koordinasyonla gerçekleştirilecektir. Yeni gecekondulaşmalara imkan vermemek için yaratılan rantların kamuya aktarılması sağlanacaktır.

Kentlerde tarihi, doğal ve kültürel değere sahip alan ve eserlerin korunması ve yenilenmesine önem ve öncelik verilecek; kent kimliğini oluşturan şehircilik ve mimari tarzlarını koruma ve geliştirme faaliyetleri teşvik edilecektir. Çevrenin korunması ekonomik, ticari, sosyal ve siyasi açılardan birbiriyle uyumlu ve bütünleşmiş bir yaklaşımla ele alınacaktır.

Çevrenin kirletilmesi sonunda alınacak onarımcı politikalar yanında, öncelikle kirletilmeden korunmasını sağlayacak önleyici politikalar tercih edilecektir. Çevre politikaları tüm ekonomik ve sosyal politikalarla entegre edilecek ve bu amaçla ekonomik araçlardan azami düzeyde istifade edilecektir.

Toplumda çevre bilincinin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması için kamu kurum ve kuruluşları, gönüllü kuruluşlar ve yerel yönetimler arasında koordinasyon sağlanarak eylem planları yapılacaktır.

Kent planlamasında çevre düzeni imar planlarına uygun olarak hazırlanacaktır.

Sayın Başkan,

Değerli Milletvekilleri;

Toplum huzurunun sağlanabilmesi ve orta direğin güçlendirilmesi için işsizliğin azaltılması büyük önem taşımaktadır. Genel olarak ekonomik sistemde ve devletin yeniden yapılanmasında alacağımız tedbirler istihdamı artıracak ve işsizliği tedricen azaltacaktır.

Hedefimiz kamu sektöründe kadro şişkinliğiyle işsizliğe palyatif çözüm bulmak değil, özel sektör öncülüğünde yatırımları ve üretimi artırarak istihdam sağlamaktır.

Sosyal politikalarımızın hedefi de kaynağı da insandır; onun mutluluğu ve refahıdır. Bu hedefe ulaşmada en temel kurum ise ailedir. Ailenin güçlendirilmesi, neticede toplumun ve devletin güçlendirilmesidir. Bunun için, hükümet olarak, yalnızca merkezi plan ve programlara değil, yerel yönetimlerle ve sivil kurumlarla işbirliğine zaruret vardır. Özellikle yaşlılara, kimsesizlere, korunmaya muhtaç çocuklara, sakat ve özürlülere, aile dışına itilmiş kadın ve çocuklara yönelik sosyal hizmet politikalarımızda bu yeni yaklaşım esas olacaktır.

Kadın, aile kurumunun en etkili, yönlendirici, yetiştirici, aileyi birleştirici ve koruyucu unsurudur.

Türk kadınının toplum içindeki yerini olumsuz olarak etkileyen düzenlemelerin giderilmesi yönündeki çalışmalar sürdürülecek ve Türk kadınının her alanda etkin bir şekilde ve hizmet görmesini, eğitim düzeyinin yükseltilmesini, karar mekanizmalarında rol almasını sağlayacak yasal ve idari düzenlemeler yapılacaktır.

Ana çocuk sağlığına yönelik hizmetlere önem verilecektir.

Çocuklarımızın ve gençlerimizin Türkiye Cuınhuriyeti’nin temel ilkelerine, milli ve manevi değerlerimize bağlı bir şekilde fikren, ruhen ve bedenen gelişmeleri temin edilecektir.

Gençlik kesiminin sorunlarını gidermek ve gençlerin kalkınma sürecine katkı ve katılımlarını artırabilmek amacıyla bu kesime sunulan hizmetler toplumun temelini oluşturan ve geleceğin güvencesi olan gençlerin eğitim, sağlık, çalışma hayatı, sosyal güvenlik, istihdam ve boş zamanları değerlendirme konularındaki sorunlarının çözümüne yönelik önlemler alınacaktır.

Gençleri alkol, uyuşturucu, kumar ve benzeri alışkanlıklardan koruyucu ve caydırıcı tedbirlerle onları suça iten ortamları yaratan unsurları yok edecek tedbirlere ağırlık verilecektir.

Gençlerin siyasete ve karar süreçlerine katılımı yönünde çaba sarfedilecektir.

Bedenen ve ruhen sağlıklı bir toplum yetiştirilmesi için spora gerekli önem verilecektir.

Beden eğitimi ve spor alanında eğitim, sağlık bilim ve teknolojideki yeniliklerin takibi ve uygulanması konularına öncelik verilecektir. Özellikle şehir imar planlarının hazırlanmasında spor alanlarına ve yeşil alanlara ağırlık verilmesi ve tesis sayısının artırılması için mahalli idarelerle işbirliğine gidilecektir. Sporun her dalda geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması için gereken çaba gösterilecektir.

Dünya olimpiyatlarının ülkemizde yapılmasını temin için her seviyede gayretler sürdürülecek, bu hedefe ulaşmak için çok yönlü çalışmalara ve çabalara hız verilecektir.

Sayın Milletvekilleri,

İster gelişmiş olsun ister gelişme yolunda olsun bütün ülkelerde ekonomik ve toplumsal dokunun en önemli kesimi, ortadirek diye adlandırdığımız memur, işçi, emekli çiftçi, esnaf ve sanatkardan oluşan kesimdir. Bu kesimin sorunları çözülüp mutluluğu sağlanamadan ülkenin toplumsal dokusunu sağlamlaştırmak ve sosyal istikrarı sağlamak mümkün olamaz.

Ekonomiyle ilgili olarak yukarıda belirtilen tedbirlerin alınması en çok bu kesimin üzerinde olumlu etki yaratacak, enflasyonun alınacak tedbirler sonucu düşmesi, fiyat istikrarının sağlanması, tüketicinin gerçek anlamda korunmasıyla ortadirek layık olduğu konuma getirilecektir.

Gelir dağılımının istikrarlı bir şekilde iyileştirilmesi, toplumsal refahın yükseltilmesi ve yaygınlaştırılması temel amaçtır.

Üretken istihdamın artırılması ve kişilerin kendi işlerini kurmaları desteklenecektir. Alt gelir gruplarının refahını artırmak için doğrudan yardım sistemleri geliştirilecek ve bu kesimin yararlandığı eğitim, sağlık ve diğer sosyal hizmetler desteklenecektir.

Saym Milletvekilleri,

Esnaf ve Sanatkarların kredi imkanları artırılacaktır.

Bu kesiminin çalışma şartlarını ağırlaştıran vergi mevzuatı yeniden gözden geçirilecektir.

Küçük ve orta boy işletmelerin (KOBİ) üretim ve istihdamdaki paylarının artırılması, işyerlerinin teknoloji transferi yolu ile kalite ve standartlarını geliştirici tedbirler alınarak, Gümrük Birliği içinde rekabet edici bir yapıya kavuşturulmaları sağlanacaktır.

KOBİ’lere, oluşturulacak risk sermaye şirketleri kanalıyla, yatırıma dönük karlı ve verimli projeleri hayata geçirilecek, kolay kredi teminine imkan vermek üzere, kredi garanti fonu uygulaması getirilecektir.

KOBİ’lerin, organize ve küçük sanayi sitelerinde faaliyetlerini sürdürebilmeleri sektörel ve çok ortaklı şirketler halinde örgütlenebilmeleri ve Avrupa Birliği’nden temin edilen kaynaklarla desteklenmeleri, uluslararası piyasalarla irtibatlandırılmaları sağlanacaktır.

Yüce Meclisin Değerli Üyeleri,

Turizm bölgelerinde, ulaşım, su, elektrik, kanalizasyon, arıtma gibi altyapı yatırımları öncelikle ele alınacaktır. Türkiye’nin tabii güzelliklerinin korunmasına özel önem verilecektir.

Türkiye’nin yurtdışında tanıtılması için, etkin ve kapsamlı bir kampanya yürütülecektir.

Turizmin, mevsimlik ve coğrafi dağılımını iyileştirmek ve dış pazarda değişen tüketici tercihleri de dikkate alınarak, yeni potansiyel alanlar yaratılacaktır.

Milli kültürün geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması, başlıca amacımızdır. Zira, kalkınmanın, çağdaşlaşmanın ve dışa açılmanın esasını milli kültürümüz oluşturacaktır. Bunun için kültürümüzün araştırılmasına ve tanıtılmasına gayret göstereceğiz.

Taşınır ve taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına önem verilecektir. Kütüphane hizmetleri, nitelik, nicelik ve sayıca artırılacaktır.

Arşiv hizmetlerine, eski yapı ve eserlerin korunmasına, eski eser kaçakçılığının önlenmesine yönelik tedbirlere ağırlık verilecektir.

Milletimizin sosyal ve kültürel hayatında önemli rolü olan edebiyat, musiki, resim, folklor, sinema ve tiyatronun geliştirilmesi kültür ve sanat politikamızın ana hedefi olacaktır. Bu hedefın gerçekleşmesi için azami gayret gösterilecektir.

Yurtdışındaki vatandaşlarımızın milli benliklerini koruyarak Türkiye ile bağlarının kuvvetlendirilmesi, başta Türk Cumhuriyetleriyle olmak üzere bütün ülkelerle sosyal ve kültürel ilişkilerin geliştirilmesi esas olacaktır.

Yurtdışındaki tarihi ve kültürel varlıklarımızın tespiti, korunması ve tanıtılması için gerekli tedbirler alınacaktır.

Yurtiçi ve yurtdışı tanıtım faaliyetlerinin gerçekleştirilmesinde kamu kurum ve kuruluşları dışında özel girişimler, vakıflar ve derneklerin faaliyetleri desteklenecektir.

Sayın Milletvekilleri,

Milletçe dayanışma ve bütünleşmeyi, huzur, barış ve kardeşliği amaç edinerek din hizmetlerine daha fazla önem verilecektir.

Dinin ve din hizmetlerinin toplum hayatımız için büyük önemi dikkate alınarak bu hizmeti sunan görevlilerin her türlü siyasi düşünce ve tartışmaların dışında tutulmasına gayret gösterilecektir.

Vakıf eserleri, coğrafyayı bize vatan yapan tarih ve kültür varlıklarımızdır. Bu eserlerin korunması, bakım ve onarımı için azami çaba gösterilecek, vakıf çalışmaları teşvik edilecektir.

Sayın Başkan,

Değerli Üyeler;

Hükümet programımızın başarıya ulaşabilmesi amacıyla, yıl sonuna kadar yasalaşmasını öngördüğümüz ve Türkiye Büyük Millet Meclisine sunacağımız kanun tasarıları hakkında bilgi vermek istiyorum.

Özel Tüketim Vergisi ile ilgili yasanın, Telekom Yasasının, Sosyal Sigortalar Kurumu ve Bağ-Kur Yasalarının, Tarım Satış Kooperatifleri Birlikleri Yasasının, Bankalar, Sermaye Piyasası ve Sigorta Kanununun, Gümrük Kanunu ve Gümrük Müsteşarlığı Kanunu ile Ekonomik ve Sosyal Konseyin Kurulması Hakkındaki Kanunların öncelikle yasallaşmasında zaruret görüyoruz.

Ayrıca, bu yıl sonuna kadar, Vergi Resim ve Harçlar Kanununda yapılacak düzenlemenin, Gümrük Birliği ile ilgili yasaların, Merkez Bankası Kanununda yapılacak değişikliklerin, 2380 sayılı Belediyelere ve İl Özel İdarelerine Genel Bütçeden Pay Verilmesi Hakkındaki Kanun, Devlet İhale Artırma ve Eksiltme Kanunu, Belediye Gelirleri Kanunu,1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu, 3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması ve Yolsuzlukların Önlenmesine Dair Kanunlarda gerekli düzenlemeler yapılacaktır ve Kayıt Dışı Ekonominin Kayıt Altına Alınmasına Dair Kanunun yasallaştırılması da önem arzetmektedir.

Temel eğitimin 8 yıla çıkarılması ile ilgili yasal düzenlemelerin ve sağlık alanındaki yasal düzenlemelerin bu yıl içinde gerçekleştirilmesi diğer önemli bir husustur.

Trafık Kanununda ve Sivil Havacılık Kanununda yapılacak düzenlemeler, 5442 sayılı İl İdaresi Kanununda, İl Özel İdaresi Kanununda, Belediyeler Kanununda, Köy Kanununda, 3030 sayılı Büyükşehir Belediye Kanununda yapılacak değişiklikler, Basın ve TRT Kanunlarında yapılacak düzenlemeler ile Medeni Kanundaki değişiklikleri de lüzumlu görüyoruz.

Türkiye Büyük Millet Meclisinin daha süratli ve verimli çalışabilmesini teminen Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünde, uzun süredir devam eden değişiklik çalışmalarının, en kısa zamanda sonuçlandırılmasını da Yüce Meclisin takdirine bırakıyorum.

Sayın Milletvekilleri,

Son yıllarda dünyada ve çevre ülkelerde meydana gelen gelişmeler, alışılmış tehdit ve risk kavramlarına yeni boyutlar getirmiştir. Türkiye, Balkanlar, Kafkaslar ve Ortadoğu’daki belirsizlik ve istikrarsızlık üçgeni içerisinde bulunmaktadır. Bu itibarla, vatanımızın her hal ve şart altında savunmasının yapılabilmesi için milli ve tarihi geleneğimiz olan disiplinli ve güçlü bir ordunun varlığının esas olduğu malumunuzdur.

Kahraman ordumuzun en mükemmel şekilde eğitilmesi, modern silah, araç ve gereçlerle teçhiz edilmesi ve güçlendirilmesi için gerekli imkanların sağlanmasını zorunlu görmekteyiz. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin her türlü ortamda harekat yürütebilecek, yeterli komuta ve kontrol sistemlerine sahip, yüksek teknolojiyi kullanabilecek imkan ve kabiliyetlere kavuşturulması elzemdir. Bu itibarla, savunma sanayii geliştirilecek, ordumuzun gücü artırılacak, asker sayısı azaltılırken, personelin eğitimi için gerekli kaynak ve imkanlar sağlanacaktır.

Sayın Başkan,

Sayın Milletvekilleri;

Atatürk ilkeleri dış politikamızın temeli olmaya devam edecektir. Hedefimiz ülkede, bölgede ve dünyada barışı korumak, mütekabiliyet ilkesine uymak şartıyla bütün ülkelerle, dostluk ve işbirliğini geliştirmektir.

Coğrafi bakımdan gayet hassas bir konumda bulunan ülkemiz, bölgedeki uyuşmazlıkların barışçı yöntemlerle çözüme kavuşturulmasına yönelik çabalara aktif biçimde katkıda bulunmaya devam edecektir. Balkanlar, Kafkasya ve Orta Doğu’daki çeşitli uyuşmazlıklarda izlediğimiz yapıcı tutum sürdürülecektir.

Batı dünyası ve Avrupanın ayrılmaz bir parçası olan Türkiye, aynı zamanda bir Ortadoğu ve Asya ülkesidir. Önemli sorun ve çatışmaların cereyan ettiği Balkanlar ve Kafkasya Bölgeleri arasında bir istikrar unsurudur.

Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne tam üyeliğinin, mümkün olan en kısa zamanda gerçekleştirilmesi, dış politikamızın öncelikli hedeflerinden birisi olacaktır. Bunun gerektirdiği yasal, ekonomik, sosyal ve idari düzenlemeler süratle gerçekleştirilecektir. Avrupa Birliği ile gerçekleştirdiğimiz Gümrük Birliği Anlaşmasının daha da geliştirilmesi için sürekli çaba harcanacaktır.

Amerika Birleşik Devletleri ile ilişkilerimizi dostluk ve ittifak anlayışıyla sürdürmek, ekonomik işbirliği boyutuna daha fazla ağırlık vererek geliştirmek arzusundayız.

Rusya Federasyonu ile ilişkilerimizi, şimdiye kadar titizlikle riayet edilen ilkeler çerçevesinde, iki ülke arasında işbirliği imkanlarının geliştirilmesine öncelik veren bir anlayışla sürdüreceğiz.

Türkiye’nin Orta Asya Cumhuriyetleri ve Azerbaycan ile sahip olduğu özel ilişkilerin, ekonomik ve kültürel alanlarda işbirliğinin derinleştirilmesi yoluyla daha da güçlendirilmesi temel hedeflerden biridir. Azerbaycan ve Ermenistan arasında yürütülen barış görüşmelerinin, kalıcı bir barışa dönüşmesi için Ermenistan’nın işgal ettiği topraklardan çekilmesi ve Çeçenistan’daki ihtilafın süratle sona erdirilmesi yolundaki yapıcı gayretlerimiz sürecektir.

İslam ülkeleriyle dostluk ve işbirliği ilişkilerini daha da geliştirmeye kararlıyız.

Ortadoğu’daki Arap-İsrail ihtilafının süratle sona ermesi ve barış sürecinin başarıya ulaşması hükümetimizin samimi dileğidir. Bu sonuca ulaşılması bölgedeki bütün ülkelere yarar sağlayacaktır.

Terörizm dünyada ve özellikle bölgemizde barış ve demokrasiye en büyük tehdidi oluşturmaya devam etmektedir. Türkiye’ye yönelik terörist faaliyetlere, destek veren ülkelere karşı gerekli her türlü önlem alınacaktır.

Hükümetimiz, Irak’ın bağımsızlık, egemenlik ve toprak bütünlüğünün korunmasına büyük önem atfetmektedir. Türkiye, Kuzey Irak’ta bu ilkelere aykırı herhangi bir oluşuma karşıdır.

Geçici bir düzenleme olan Çekiç Gücün şimdiye kadarki uygulamaları dikkate alınarak, Türkiye'nin güvenlik mülahazaları açısından yeniden değerlendirilmesi sağlanacaktır.

Balkanlardaki gelişmeler umut vericidir. DAYTON Barış Antlaşması sonrası Bosna-Hersek’teki tarafların barış yolunda attığı adımlar yakından takip edilmeye ve desteklenmeye devam edilecektir. Bu çerçevede barış sürecine aktif katkılarımız ve Bosna-Hersek’in yeniden imar çabalarının desteklenmesine yönelik yardımlarımız sürdürülecektir.

Türkiye, üyesi olduğu bütün milletlerarası örgütlerde aktif faaliyetlerde bulunacaktır.

Aktif olarak rol aldığımız Ekonomik İşbirliği Teşkilatına üye ülkelerle ilişkilerimizin daha da geliştirilmesine gayret edilecektir.

Bölgesel entegrasyon hareketlerinin önde gelen örneklerinden birini teşkil eden Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü’nün bölge ülkelerinin menfaatine daha da güçlendirilmesi için gayret gösterilecektir.

Değerli Milletvekilleri;

Türkiye, Yunanistan ile iyi komşuluk, dostluk ve işbirliği ilişkileri içinde olmayı arzulamaktadır. Ege’de yaşanan son kriz, bu ülke ile aramızda yıllardır süregelen ihtilafların çözümsüz kalmasının tehlikelerini bir kez daha gözler önüne sermiştir. Çözüme ulaşmanın başlıca yolu görüşme ve uzlaşmadır. Bu anlayışla, Yunanistan ile aramızdaki bütün sorunların doğrudan temaslara ve görüşmelere dayalı olarak çözümlenmesini istemekteyiz. Türkiye Ege’nin iki ülke arasında bir barış ve dostluk denizine dönüşmesinin herkesin yararına olduğuna içtenlikle inanmaktadır.

Kıbrıs sorununun, Ada’daki iki toplum arasında doğrudan görüşmeler yoluyla, iki bölgeli ve iki kesimli federal bir çözüme kavuşturulmasını amaçlayan Birleşmiş Milletler müzakere sürecini destekliyoruz. Türkiye, soruna kalıcı ve her iki tarafın serbest iradeleriyle kabul edecekleri bir çözüm bulununcaya kadar, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni her alanda güçlendirmeye çalışacak ve soydaşlarımızın haklı davasının yanında olmaya devam edecektir.

İnsan hakları, bütün ülkelerin uymak zorunda oldukları evrensel bir ilke konumuna gelmiştir. Türkiye, imzaladığı uluslararası anlaşmalar ve kendi halkının arzusu doğrultusunda, bu hakkın en mükemmel şekilde sağlanması için mümkün olan her türlü çabayı gösterecektir.

Sayın Başkan,

Yüce Meclisin Saygıdeğer Üyeleri;

Bugün, ülkemizin ve dünyanın içinde bulunduğu şartlar dikkate alındığında önemli meselelerle karşı karşıya olduğumuz teslim edilecektir. Bu meselelerin çözümünde, sorumluluğun ağırlığı, şüphesiz ki, Hükümetimize ait olacaktır ve Hükümetimiz bunun için elinden gelen gayreti göstermeye kararlıdır.

Ancak, şurası muhakkaktır ki, meselelerimizin çözümünde, başta muhalefet partileri ve siz değerli milletvekilleri olmak üzere, bütün kurum ve kuruluşların yardımına ve aziz milletimizin desteğine ihtiyacımız vardır. Bu bakımdan, biz, Hükümet olarak çok yönlü diyalog ve uzlaşma ortamının tesis ve idamesi için üzerimize düşeni yapacağız.

Sözlerimi bitirirken, Cenabı Hakkın çalışmalarımızda yardımcı olmasını niyaz ediyor, hepinizi en derin saygılarımla selamlıyorum.