Ulusu Hükümeti Programı

Sayın Başkan ve Milli Güvenlik Konseyinin Sayın Üyeleri;

Türk Silahlı Kuvvetleri, Türkiye Cumhuriyetini koruma ve kollama görevini yerine getirerek 12 Eylül 1980 tarihinde Devlet yönetimini üstlenmiştir. Bu tarihten itibaren yasama ve yürütme görev ve yetkisi, Milli Güvenlik Konseyi tarafından Türk Milleti adına kullanılmıştır.

Büyük Atatürk'ün bize emanet ettiği, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütün olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti, son yıllarda, dış ve iç düşmanlarının tertip ve tahrikleriyle haince saldırılara uğramış, milli birlik ve bütünlüğümüz tehlikeye düşürülmüştür.Bu durum karşısında girişilen harekatın amacı, Milli Güvenlik Konseyince; “Ülke bütünlüğünü korumak, milli birlik ve beraberliği sağlamak, muhtemel bir iç savaşı ve kardeş kavgasını önlemek, Devlet otoritesini ve varlığını yeniden tesis etmek ve demokratik düzenin işlemesine mani olan sebepleri ortadan kaldırmak” olarak belirtilmiştir.

Sayın Devlet Başkanı, Hükümeti kurma görevini 19 Eylül 1980 günü bana tevdi buyurdular. Hazırladığım Hükümet listesi kabul buyurulunca, 21Eylül 1980 Pazar günü 44 ncü Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti teşekkül etti.

Millî Güvenlik Konseyinin değerli üyeleri, Hükümetimizin görev aldığı Eylül 1980 Türkiye’sinin içinde bulunduğu durumu anahatları ile tasvir edersek görevimizin tarihi yeri ve önemi ortaya çıkacaktır.

- 12 Eylül öncesi dönemde, Türk devletinin otoritesi zedelenmiş ve varlığı ciddi tehlikelere maruz kalmıştır.

- Devlet, hemen bütün organları ve anayasal kuruluşları ile işlemez hale gelmiştir.

- Demokratik düzen tüm kurumları ile birlikte felce uğramaya ve yerini fiili bir anarşi ortamına itmeye başlamıştır.

- Milli bütünlüğümüzü sağlayan bütün unsurlar yozlaşmaya uğramış, mezhep, dil ve siyasi görüş farklılıkları ideolojik açıdan ve kasıtlı olarak istismar edilerek vatandaşlar düşman kamplara itilmişlerdir.

- Anarşi, terör ve bölücülük hareketleri Türkiye'yi bir iç savaşın eşiğine getirecek boyutlara ulaşmıştır.

- Yasama organının faaliyeti çok yavaşlamış, bazı durumlarda tamamen durmuştur. Anayasanın öngördüğü kuvvetler ayrılığı yasama, yargı ve yürütme organları arasında bazı hallerde adeta kuvvetler çatışması haline dönüşmüştür.

- Devlet memurlarının, işçilerin, öğretmenlerin ve polis mensuplarının bir kısmı grupIara ayrılmış; tarafsızlık içinde görevlerini yapmak yerine, ideolojik uçlara alet edilmiş veya alet edilmeye zorlanmıştır.

- Atatürk ilkeleri bir tarafa bırakılmış, yeni nesiller Atatürk milliyetçiliğinden, milli şuur ve ülkülerden habersiz kalarak, yabancı ideojilerin etkisine terkedilmiştir.

- Cumhuriyetimizin temel ilkelerinden olan laiklik prensibi ihlal edilerek şeriat düzenini getirmeye yönelik tertiplere yeltenilmiştir.

- Devlet ve millet hayatındaki bu çöküşü, ekonomik vo sosyal alandaki sorunlar ve darboğazlar daha da hızlandırmıştır. Süratle artan nüfus, sıhhatsiz ve hızlı şehirleşme hareketi, gittikçe artan oranda işsizlik, eğitim sisteminin yapısındaki çarpıklık, milli kültür değerlerinin yozlaşması, sosyal yapıdaki dengesizlikleri büyütmüştür.

- 1977 yılının ortalarından sonra hızlanan enflasyon, müteakip yıllarda yüzde yüze yaklaşan oranlara yükselmiş, sosyal ve ekonomik darboğazlar başgöstermiştir. Yatırımlar ve üretim azalmış, planlı dönem uygulamasında ilk defa olarak kalkınma hızımız nüfus artışımızı karşılayamaz seviyeye düşmüştür. Ocak 1980'den itibaren uygulamaya konulan istikrar tedbirlerinden kısa sürede olumlu sonuçlar alınmıştır. Ancak bu tedbirlerin tamamlanması için gerekli vergi kanunları ve çalışma hayatını düzenleyen mevzuat yenilikleri, yasama organının işlememesi ve siyasi istikrarsızlık sebebiyle kanunlaşamamıştır.

İşte böyle olağanüstü zor şartların bulunduğu bir ortamda varlığı tehlikeye girmek üzere olan Devletin, güçlükler yenilerek düzlüğe çıkarılmasında önemli bir görev de Hükümetimize verilmiştir. Bu şerefli görevi yerine getirebilmek için Devletin ve idarenin ·işlemesindeki anatıkanıklık noktalarını açmak gereklidir.

Temel Düzenleme Alanları :

Tarihimizde görüldüğü gibi, başlangıçta ülkenin ve milletin lehine ve daha fazla hürriyet ve adaleti sağlamak için alınan tedbirler ve yapılan hukuki düzenlemeler, ne kadar iyi niyetle düşünülürse düşünülsün, uygulamada gelişen olaylar ve memleketin kendine mahsus şartları sonucu Devletin bütünlüğünü güvenini sağlamada yetersiz hale gelmiştir.

Devletin dayandığı temellerin mutlaka sağlam olması gereklidir. Cumhuriyetimizin dayandığı ilkeleri vaz eden büyük Atatürk aynı zamanda bu ilkeleri koruyacak ve uygulanmasını sağlayacak yol ve yöntemler de getirmiş; gerçekçi, akıl ve mantığa dayanan, dogmalardan uzak bir ufuk açmıştır. Ancak uygulamada Anayasa, kanun ve çeşitli mevzuat bekleneni vermemiştir.

Özellikle 1961 Anayasası ile başlayan son yirmi yıllık dönemde meydana gelen olaylarda, Devlet organlarının dayandırıldığı ve Türkiye'nin bünyesine uymadığı bugün iyice anlaşılmış olan bazı temel yöntemlerin rolü büyüktür. Sınırları belirsiz bir özgürlük anlayışı, Devlete karşı dahi kullanılabilen bir tarafsızlık iddiası, hukuk Devleti ileri sürülerek yürütme organının işlemez duruma getirilişi, devlet içinde devlet olmaya yönelik bir özerklik görüşü ve bilimsellik kisvesi altında siyaset yapılması, hep bu bünyeye yabancı nitelikler ve devlet yapısının kuruluşundaki hatalardan kaynaklanmıştır. Bu belirsizlik bazan en basit usul konularına kadar uzanmakta; parlamentoyu çalıştırabilecek, Devlet Başkanını seçebilecek yollar dahi birkaç hamleden sonra tıkanabilmektedir. Bütün bunların sonunda ise, Türk Devleti düşmanlarının tahrip ve tecavüzlerine karşı savunmasız bırakılarak yok olma tehlikesi içine düşebilmektedir.

Israrla belirtmek isteriz ki, Hükümetimizin anagörevi, Devletin temelindeki düzenlemeleri Atatürk ilkeleri ışığında yapmak ve Cumhuriyetimizi bir daha zor durumlara düşürmeyecek tedbirleri almaktır. Diğer bütün görevlerimiz bundan sonra gelmektedir.

- 1961 Anayasası başlangıçta iyi niyetle hazırlanmış olmasına rağmen; Anayasanın kuvvetler ayrılığı ilkesinin birlikte getirdiği sorumluluk anlayışının gereğince teessüs etmemiş olması, uygulamanın kuvvetler çatışmasına dönüşmesine neden olmuştur. Memleket gerçeklerini nazarı itibara almayan hukuk anlayışları ve bir kısım anayasal kuruluşların görevlerini gereği gibi yapmamaları, 1961 Anayasasını maalesef Devlet tahripçilerinin kalkanı haline getirebilmiştir.

Son otuz yıllık tecrübelerden faydalanarak yeni Anayasanın hazırlanmasında gerekli çalışmaları yapmak Hükümet olarak anagörevlerimiz arasındadır.

- Türkiye Cumhuriyetinin temel mevzuatı süratle yeniden gözden geçirilecek; siyasi istikrarı sağlayıcı, sosyal dengeleri teessüs ettirici, çalışma barışını geliştirici, vergi adaletini sağlayıcı ve ekonomik istikrar programının uygulanmasını kolaylaştırıcı yasal düzenlemeler yapılacaktır. Bunun yanında siyasi, idari, ekonomik, sosyal ve kültürel konulardaki anamevzuat tıkanıkları da tespit edilerek gerekli değişiklikler yapılacaktır.

- Mazisi yüzyıllara dayanan Türk idare yapısı, şartların değişmesiyle, yeniliklere ve ihtiyaçlara ayak uyduramayarak eskimiş, ekonomik ve sosyal gelişmelerin gerisinde kalmıştır. Bunun sonucunda kamu yönetiminde; aşırı merkezíyetçilik, görev, yetki ve sorumlulukların dağılımında dengesizlik, normalin çok üstünde istihdam, atıl kapasite, verimsizlik, lüzumsuz formalite ve kırtasiyecilik hastalıkları meydana gelmiştir. Kalkınmakta olan bir ülke durumundaki Türkiye'nin, ekonomik ve sosyal kalkınmasını engelleyen en önemli faktör, Türk idaresinin bu hastalıklarıdır. Bu tabloya, bir de son yıllardaki anarşik ortam eklenince idare toplumun güven ve huzurunu sağlamada yetersiz kalmıştır.

Bu itibarla;

- Herşeyden önce, memlekette idarenin tam bir tarafsızlık içinde vatandaşın hizmetine koşması sağlanacaktır. Devlet hizmetinde bulunanların siyasi etkiler dışında çalışmaları kanuni güvenceler ve müeyyideler altına alınacaktır.

- Türk kamu yönetimi teşkilatı bütünüyle gözden geçirilecek; uzun reorganizasyon çalışmalarına gidilmeden kısa sürede pratik düzenlemeler yapılacaktır.

- Görev, yetki ve sorumluluklar insiyatif ve çalışmayı teşvik edici şekilde tevzi edilecek, bunları tam olarak kullanmayanların sorumlu tutulacakları açıkça belirtilecektir.

- Devlet kadrolarındaki aşırı şişkinlikler bir zaman süreci içinde giderilmeye çalışılacak, gereksiz personel istihdamına kesinlikle gidilmeyecektir.

- Devlet Memurları Kanunu ve diğer personel mevzuatı süratle ele alınarak yeniden düzenlenecektir.

- Kamu idaresindeki aşırı merkeziyetçilik yerine; mülki ve mahalli idarelerin yetkilerinin arttırılması sağlanacaktır. Vatandaşın, her işini Ankara'dan halletme zorunluğu kaldırılmaya çalışılacaktır. Bunu sağlamak üzere taşrada yeni bir teşkilatlanmaya gidilecek, kurulacak bölge idareleri, özellikle mali, ekonomik ve teknik konulardan başlanarak devlet hizmetlerinin işleyişini kolaylaştırıcı yetkilerle teçhiz edilecektir.

- Belediyeler ve diğer mahalli idarelerin mali ihtiyaçlarını halledecek ve yeni kaynaklar sağlayacak F'inansman Kanunu hazırlanacaktır.

- Ülkemizde sözü edilen bütün yönetim bozukluklarına ilave olarak, kamu hizmetlerinin görülmesindeki önemli bir aksama da, gereksiz bürokrasi, kırtasiyecilik ve idari işlemlerdeki aşırı formalitelerden doğmaktadır. Bu yüzden, her gün binlerce işlem sebebiyle idareye muhatap olan vatandaş büyük sıkıntılara girmekte; en basit kayıt, ruhsat ve belge çıkarma gibi işlemler günlerce devam etmekte; resmi belgeler dosyalar dolusu yığılmaktadır. Kırtasiyecilik, rüşvet ve yolsuzlukların da esas kaynağını teşkil etmektedir.

Ekonomik programların uygulanması gereksiz formaliteler yüzünden gecikmekte, milyonlarca işgünü ve tonlarca kağıt israf edilmektedir. Türk idaresi kırtasiyeciliğin sonunda, kendini yiyip bitiren bir fasit daire içine düşürülmüştür.

En kısa zamanda, kamu hizmetlerinin görülmesindeki aksamalar giderilecek; basit, sade ve pratik yöntemler geliştirilerek uygulamaya konulacaktır.

Asayiş ve Huzurun Sağlanması :

Sayın Başkan ve Milli Güvenlik Konseyinin sayın üyeleri, 1980 Türkiye'sinin artık herkes tarafından kabul edilen iki meselesi, asayiş ve huzurun sağlanması ile ekonomik durumun düzeltilmesidir. Vatandaşların can güvenliğinin ve huzurunun en kısa zamanda sağlanması, Hükümetimizin ilk yapacağı işlerin başında gelmektedir.

İçinde bulunulan şartların ağırlığını ve bunun gerektirdiği sorumluluğu müdrik bulunan Hükümetimiz, ülkenin fevkalade hal olarak vasıflandırılan bu durumu karşısında en başta gelen görevinin, can ve mal güvenliğinin, huzur ve sükunun ve kanun ve nizam hakimiyetinin mutlaka sağlanması olduğu düşüncesindedir.

Vatandaşlarımızı kaderde, kıvançta ve tasada ortak bir bütün halinde rnilli şuur ve ülküler etrafında birleştirmenin iç barış ve huzurun sağlanmasında vazgeçilmez faktör olduğu düşüncesi ile, Atatürk Milliyetçiliğinden hız ve ilham alarak, milli mücadele ruhunu yeniden canlandırmak, millet egemenliğine, Atatürk ilke ve devrimlerine olan bağlılığın tam şuurunu yerleştirmek ve geliştirmekle ülkemize yönelik tehditlerin ulusça göğüsleneceğine inanıyoruz.

Son iki yıllık süre içinde terör ve anarşinin Sakarya Savaşındaki şehit sayısına yakın miktarda ölüme sebep oluşu, anarşik olaylardaki ölü sayısının günde 20 civarına yükselişi, görevimizin kolay olmadığını ortaya koymaktadır. Güzel yurdumuzda sulh ve sükunu sağlayacak her türlü tedbiri, en seri ve kesin şekilde alacağız.

Bu itibarla;

- Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmezliğini tehlikeye sokacak, kamu düzenini ciddi bir şekilde tahribe yönelecek, can ve mal güvenliğini telafisi imkansız zararlara uğratacak yaygın şiddet hareketlerinin başgöstermesi halinde devamlı olarak sıkı yönetime başvurmamak için, idareye olağanüstü tedbirler alma imkanını ve yetkisini sağlayan “Olağanüstü Hal Kanunu” en kısa zamanda hazırlanacaktır.

- Devlete ve rejime, kamu düzenine, can ve mal güvenliğine yönelen tehditlere karşı koruyucu ve caydırıcı başlıca gücü oluşturan Güvenlik Kuvvetlerimizin hizmet icaplarına uygun bir niteliğe ve niceliğe kavuşturulmasına; günün şartları içinde yeni hüviyet kazanan suç ve suçlulara karşı sürdürdüğü mücadelede etkinlik sağlayacak şekilde teşkilatlanmasına önem verilecektir. Bunun·için Jandarma ve Emniyet Teşkilatı kanunları yeniden hazırlanacak ve ilgili mevzuatta gerekli düzenlemeler yapılacaktır. Polis Vazife ve Salahiyetleri Kanunu yeniden gözden geçirilecektir.

- Dernekler Kanunu tadil edilerek, derneklerin amaçları dışında faaliyet göstermeleri ve siyasete karışmaları kesinlikle önlenecek, mali ve idari denetimlerinde ortaya çıkan aksaklıklar mutlaka giderilecektir.

- Toplantı ve gösteri yürüyüşleri mevzuatındaki boşluklar doldurulacak; toplantı ve gösteri hakkının kamu düzenini ihlal etmesi veya günlük hayatı felce uğratması önlenecektir. ·

- Güvenlik kuvvetlerinin (Jandarma ve Emniyet), modern araç ve gereçlerle donatılması, daha ·üstün hareket kabiliyetine ve etkinliğe kavuşturulması için hazırlanan programın hızla uygulamaya konulması sağlanacak; elektronik, teknik ve kriminal tesisler geliştirilerek modernleştirilecektir.

- Kaçakçılıkla, özellikle silah ve mermi kaçakçılığı ile yapılacak mücadelenin etkili olabilmesi için gerek1i mevzuat süratle hazırlanacak, güvenlik kuvvetlerinin bütün imkanları seferber edilecektir. Sınır, kıyı ve karasularımızın güvenliği ve kontrolu sorunu tekrar gözden geçirilecek ve lazım gelen tedbirler alınacaktır.

- Bankalar ile resmi ve özel işyerlerinde vukubulan ve Devletin itibarına gölge düşüren her türlü soygun, sabotaj ve benzeri eylemleri önlemek amacıyla, söz konusu yerlerde özel güvenlik teşkilatı kurulması sağlanacaktır.

- Güvenlik kuvvetlerinin hizmete bağlılıklarının sağlanması ve iş verimliliklerinin artırılması, sosyal güvenliklerinin temini üzerinde ciddiyetle durulacak asayiş ve huzurun tesisi uğruna şehit olan bu vatan çocuklarının ve ailelerinin gelecekleri mutlaka ve tam olarak teminat altına alınacaktır. Güvenlik kuvvetleri ile ilgili Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Kanunu yürürlüğe konulacaktır.

Ayrıca, Güvenlik kuvvetleri mensuplarının mesken sorunlarının çözümlenmesi için konut yaptırılması ve satın alınması bir program dahilinde gerçekleştirilecektir.

- Güvenlik kuvvetlerinin eğitim ve disiplinine özel bir önem verilecek; emniyet ve asayiş hizmetlerinde çalışan kamu personeli için etkili bir denetleme, ceza ve ödüllendirme sistemi oluşturulacaktır.

- İl İdaresi Kanunu günün şartlarına göre değiştirilerek valilerin emniyet ve asayişle ilgili yetkilerine açıklık getirilecektir.

- Büyük can ve mal kaybına sebep olan trafik kazalarının önlenmesi için Trafik Kanunu yeniden düzenlenecek ve müessir bir kontrol sisteminin geliştirilmesi sağlanacaktır.

- Nüfus işlerindeki bürokratik engelleri ortadan kaldıracak “Merkezi Nüfus İdaresi Projesi” nin gerçekleştirilmesine hız verilecek ve milli menfaatlerimizle yakından ilgili olan Vatandaşlık Kanunu kısa zamanda çıkarılacaktır.

Ülkede huzur ve asayişin sağlanması, adalet hizmetlerinin tarafsız, etkili ve süratli şekilde yürütülmesine bağlıdır. 12 Eylül öncesi dönemlerinde adalet sisteminde meydana gelen aksaklıklar cezaların caydırıcılık vasfını büyük çapta zedelemiştir.

- Hükümet olarak yargı gücünün ve adalet mekanizmasının devlet ve millet hayatındaki önemini müdrikiz. Mülkün temeli olan adaletin yerine getirilmesinde, yargının bağımsızlığı korunacak; kanun ve nizam hakimiyetinin icrasında, tecrübeli ve ehil kişilerden oluşan mahkemelerin süratle ve adil karar verebilmelerini ve bunların korkusuzca uygulanmasını sağlayacak yasal ve idari tedbirler derhal alınacaktır. Gerektiğinde bu amaçla özel ihtisas mahkemeleri kurulabilmesi için yasal düzenlemeler yapılacaktır.

- Anarşi ve terörü etkili bir şekilde önleyecek ve siyasi istikrarı sağlayacak, ülkemiz şartlarına ve hukuk sistemimize uygun yasal düzenlemelere gidilecek; Siyasi Partiler Kanunu, Seçim Kanunu, Devlet Güvenlik Mahkemeleri Kanunu, Türk Ceza Kanunu, Ceza ve Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunları, Meşhut Suçların Muhakemesine Dair Kanun ile ceza hükümlerini ihtiva eden diğer kanunlarda değişiklikler yapılacaktır.

- Ceza infaz sistemimizin ıslahı için günün şartlarına uygun yasal ve idari tedbirler alınacak, ceza ve tevkif evlerinde güvenlik ve disiplin en etkili biçimde sağlanacaktır. Ceza infaz kurumları terörist yetiştirme odakları olmaktan kurtarılacaktır.

- Adaletin kısa süre içinde yerine getirilmesinde ve suçu takipte önemli bir yeri olan adli sicil kayıtları modern metotlarla düzenlenecektir.

Ekonomik ve Mali İstikrar

Enflasyonun tam kontrol altına alınarak fiyat artışlarının makul bir düzeyde tutulması, kaynaklarımızın en verimli şekilde kullanılması ve planlı kalkınma kurallarına uygun sağlıklı bir kalkınma sürecinin devam ettirilmesi ekonomide ve mali alanda uygulayacağımız politikaların temel prensibi olacaktır.

- İstikrar içinde kalkınma amacıyla kamu harcamaları sağlam kaynaklardan finanse edilecek, tutarlı ekonomik ve mali politikaları ihtiva eden mevcut ekonomik istikrar programının uygulanmasına devam olunacak, bu programı tamamlayıcı vergi değişiklikleri ve çalışma barışını sağlayıcı düzenlemeler süratle gerçekleştirilecektir.

Kalkınmamızı kendi öz kaynaklarımıza ve millî tasarruflarımıza dayandırmak ana amacımızdır. Bu amaca erişebilmek için vatandaşlarımızın tasarrufçu bir tutum içinde bulunmalarının ve bu arada yerli ürünlerimizin kullanımına özen göstermelerinin büyük önemi vardır.

- Piyasa ekonomisi kurallarının işlediği bir ortam içinde ekonomik sorunlarımızın halledilmesine çalışılacaktır. Bu düzen içinde, fiyat mekanizmasına göre çalışan, teşebbüs gücünü geliştiren bir anlayış ile vatandaşın çalışma ve dilediği işi tutma hürriyetine sahip bulunması esas olacak, buna mukabil çalışma ve gayret mahsulü olmayan havadan para kazanma yolları kapatılacaktır.

- Ekonomik hayatın canlandırılması ve sosyal barışın sağlanması için, ekonominin genel dengelerini kuran ve bu dengeleri koruyan etkin ve kalıcı ekonomik karar ve tedbirler ısrarla uygulanacaktır.

- Uygulanmakta, olan kur politikası, titizlikle takip edilecek, ihracatımız ve yurt dışında çalışan işçilerimiz için istikrarlı ve güven verici bir şekilde esnek kur politikası uygulamasına devam edilecektir.

Fiyat mekanizmasının arz ve talep arasında denge sağlayıcı rolüne ve etkinliğine yaygın işlerlik kazandırılacaktır.

- Üretimi artıracak ve atıl kapasitelerin harekete geçirilmesini sağlayacak tedbirler alınacaktır.

- Piyasada mal darlığı çekilmemesini temin için her türlü tedbir süratle alınacaktır. Bütçe, ücret, destekleme fiyatları ve vergi politikalarının birbirine uyumlu olması ve ekonomik istikrarın denge1i bir gelişmeyi sağlar yönde uygulanması sürdürülecektir.

Ekonomide gelişme ve istikrarı sağlayacak ve koruyacak olan para - kredi politikası uygulanmasına devam olunacaktır. Bu politika içinde kaynakların tahsisinde üretken faaliyetler öncelik taşıyacaktır.

Tasarrufların teşviki ve kaynakların en verimli bir şekilde kullanılması sağlanacaktır.

Öncelikle kamu idaresindeki israflar önlenecektir. Devlet harcamaları ile ilgili mevzuatın israfa, hizmetin gereği gibi yapılmamasına veya gecikmesine yol açan hükümleri ve uygulamaları düzeltilecektir.

- Kamu İktisadi Teşebbüslerinin ürünlerinin fiyatları ile maliyetleri arasında enflasyonu körükleyecek dengesizliklerin meydana gelmesi önlenecektir. Kamu İktisadi Teşebbüslerinin daha verimli çalışmalarını sağlayacak pratik düzenlemeler yapılacak ve ekonomik istikrar programına uygun olarak piyasa ekonomisi şartlarına göre çalışmaları sağlanacaktır.

Kamu sektörünün finansman ihtiyaçları sağlıklı kaynaklardan karşılanacaktır. Açık finansman yollarından kaçınılacaktır.

Vergi kaybının önlenmesi ve vergi yönetiminin verimliliğinin sağlanması amacı ile vergi kaçakçılığını önleyecek temel yasal düzenlemelere gidilecektir.

Değişen dünya şartları içinde toplumun ihtiyaçlarının gittikçe artmakta olduğu bir gerçektir. Bu nedenle Devletin sağlıklı gelir kaynaklarına ihtiyacı vardır. Bu geliri enflasyona sebep olmayacak bir şekilde sağlayabilmek için, bütün kazanç ve gelirlerden makul oranlarda vergi alınması için gerekli düzenlemeler yapılacaktır.

- Vergi politikası, ekonomide israfa yönelik tüketim ve harcamaları önleyici, buna mukabil, yatırım, üretim ve ihracatın artırılmasını teşvik edici yönde uygulanacaktır.

Vergi idare ve kazasında iyileştirici yasal ve idari tedbirler uygulanacaktır. Vergileme ile ilgili etkin bir otokontrol ve denetim sistemi kurulacaktır.

- Vergi yükünün mükellef grupları ve sektörler arası gayri adil dağılımı düzeltilecek, vergi oranlarının yeniden düzenlenmesi ve en az geçim indiriminin yükseltilmesi gibi tedbirlerle ücretliler ve sabit gelirliler üzerinde yoğunlaşan vergi yükü hafifletilecektir.

Mahalli idareler, bu arada belediyeler yeterli gelir kaynaklarına kavuşturulacaktır.

İhracatın gelişmesi için ve diğer döviz gelirlerimizin ödemeler dengemize istenen ölçüde katkıda bulunabilmesini sağlamak üzere her türlü tedbir eksiksiz ve zamanında alınacaktır.

- Ekonomimizin dış rekabet şartlarına uygun bir hale getirilmesi, Türk sanayiinin ve müteahhitliğinin güçlü biçimde dünya pazarlarına açılabilmesi ve kalkınmanın devam ettirilmesi için, bu amaçlara yönelik olarak tespit edilen selektif teşvik tedbirleri uygulamasına devam olunacak, ihracatımızın geliştirilmesinde karşılaşılan güçlükleri giderici yeni idari tedbirlerin alınması için sürekli olarak çalışılacaktır.

- İthalat rejimimizde ve gümrük hadlerinde sağlıklı ve dış dünya ile rekabet edebilecek bir sanayileşmeyi destekleyecek düzenlemeler gerçekleştirilecektir.

Ekonomimizi ve ulusal güvenliğimizi dışa bağımlılıktan kurtaracak sanayilere ve özellikle savunma sanayiine önem verilecektir.

Kamu sektörü yatırımlarında enerji başta olmak üzere büyük ve süratle tamamlanabilir yatırımlara öncelik verilecektir. Ulaştırma, yükleme, boşaltma ve depolama gibi altyapı hizmetlerinin gelişen ekonomimiz şartlarına uygun düzeye gelmesi sağlanacaktır.

Geri kalmış yörelerde yatırımların teşviki için etkin tedbirler uygulanacaktır.

Yabancı sermaye yatırımları için basitleştirilmiş bulunan müracaat ve değerlendirme uygulamasına devamla yabancı sermayeden kaynak, teknoloji ve pazarlama alanlarında milli imkanlarımızı takviye edici unsur olarak azami istifade sağlanacaktır.

İç ve dış ticaretin gelişmesi için gerekli olan güven ortamının devamlılığının sağlanmasına özen gösterilecektir.

- İhracat için temel altyapılardan birisi olan İhracat Sigortası sisteminin uygulanmasına geçilecektir.

- Kooperatifçiliğin devlet nizamını sağlamlaştırıcı, ideolojik saplantılara yönelmeyi önleyici tarzda gelişmesini temin edecek düzenlemeler getirilecektir.

- Esnafın ve sanatkarın üretimi artırıcı ekonomik faaliyetleri teşvik edilecektir.

- İç ve dış ticaret hayatımızı düzenleyen mevcut mevzuattaki aksamalar ve boşlukları gidermek ve günün şartlarına uygun hüküm ve müeyyideler getirmek üzere ihtiyaç duyulan yeni kanuni düzenlemelere gidilecektir.

Dış ekonomik ilişkilerimizde OECD ülkeleri ve milletlerarası ekonomik ve finans kuruluşlarının desteklediği ekonomik istikrar programımızın uygulanmasında mevcut anlaşmalar çerçevesinde bu kuruluşlarla yakın işbirliği sürdürülmeye devam edilecek, ilişkilerimiz geliştirilecektir.

Gümrüklerde yapılan her türlü rüşvet, suiistimal ve kaçakçılik olaylarının kesin olarak önlenmesi için bütün tedbirler alınacaktır.

Gümrüklerimiz bugün tesis ve haberleşmeden yoksun bulunmaktadır. Bu durum iyi hizmet vermeyi önlediği gibi kaçakçılıkla mücadelede de önemli bir engel teşkil etmektedir. Kısa sürede gümrüklerimiz modern tesislere ve çağdaş haberleşmeyi sağlayan teleks ve telsiz sistemine kavuşturulacaktır.

Yolcuların ve bilhassa yurt dışında çalışan işçilerimiz ile turistlerin, her türlü gümrük işlemleri kolaylaştırılacaktır.

Gümrük Kanunu ve Kaçakçılığın Men ve Takibi Hakkındaki Kanun, günün şartlarına cevap verecek şekilde yeniden düzenlenecektir.

Yurdumuz üzerinden transit geçen ve yurdumuza eşya getirip götüren TIR kamyonlarının gidiş ve geliş hattı üzerindeki çeşitli noktalarda “TIR Kontrol Zinciri” tesis edilecektir. Bu suretle gümrük, jandarma ve emniyet mensuplarının işbirliği sağlanarak TIR vasıtaları ile yapılan kaçakçılık büyük ölçüde önlenmiş olacaktır.

Nüfusun büyük bir çoğunluğuna hitap eden Tekel Genel Müdürlüğü, bugünkü darboğazdan kurtarılarak verimli bir kuruluş seviyesine kavuşturulacaktır.

İçinde bulunduğumuz sigara darboğazını kısa zamanda aşmak için üretim artırıcı tedbirler alınacaktır.

Ayrıca, sigara kaçakçılığının ve bunun neden olduğu döviz kaybının önlenmesi amacıyla, hem memleket ihtiyacının karşılanması, hem de ihracata dönük sigara imalatı için özel teşebbüse de imkan tanımak üzere gerekli yasal değişiklikler yapılacak ve bu arada tütün üreticilerimizin bütün haklarının korunması sağlanacaktır.

Sanayi yatırımlarında yerli ve yabancı kaynaklardan azami şekilde yararlanılacak; memleketimizin ihtiyacı olan sanayiler yanında ihracata yönelen tesislere öncelik verilerek yatırımlarda selektif proje uygulaması yapılacaktır.

Bu meyanda, süratle tamamlanarak ekonominin hizmetine girecek tesislere ağırlık verilecektir.

Sanayileşme hareketinin yurt sathına yayılmasında, çevre sağlığının korunmasında ve yeni istihdam gücünün yaratılmasında büyük faydalar sağlayan, sanayi bölgelerinin ve sitelerinin kurulmasına devam edilecektir.

Geri kalmış bölgelere, özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu’ya öncelik verilmek suretiyle, yerli kaynaklar ve yerli işgücü göz önüne alınarak bölgesel sanayi potansiyellerinin tesisine gayret sarfedilecektir.

Sanayi tesislerinin kurulması ve işletilmesi sırasında en modern teknolojilerin izlenmesine ve ülkemize uygun olanların seçimine özen gösterilecektir.

Türk müteşebbislerinin yurt dışında proje ve tesis yapmaları özendirilerek işgücü ve rnalzeme ihraç imkanları artırılacak, ülkemize daha fazla döviz girişi temin edilecektir.

Kalkınmamızın önemli faktörü olan sanayileşmemizle ilgili mevzuat günümüz şartlarına uygun bir şekilde düzenlenecektir.

Enerji yetersizliği bütün ülkelerin olduğu gibi Türkiye'mizin de önde gelen sorunlarından biridir. Ülkemiz petrol ihtiyacının büyük bir kısmını dost ve komşu ülkelerden karşılanmasına çalışmakla beraber bilinen petrol kaynaklarının geliştirilmesi ve yeni rezervlerin araştırılması Hükümetimizin önde gelen gayretlerinden birini teşkil edecektir.

- Yurdumuzda geniş linyit kömürü kaynaklarının bulunması, petrol tüketiminin önemli bir alternatifini teşki1 etmektedir. Gerek petrol, gerekse kömür rezervlerimizin araştırılması, işletilmesi ve yurt hizmetine arz edilmesi için kamu kuruluşlarının ve özel kesimin teşebbüs ve yatırım gücünden olduğu kadar gerektiğinde yurt dışı imkanlardan da ülkemiz menfaatlerine en uygun şekilde yararlanılacaktır.

- Sanayi, ulaştırma ve yakacak ihtiyaçları açısından temel sorun olduğunun idraki içinde petrol ve kömürün zamanında sağlanması ve ihtiyaç yerlerine ulaştırılmasına azami dikkat ve emek sarfedilecektir.

- Türkiye'mizde önemli su kaynaklarının bulunması yurdumuz için büyük bir talihtir. Bu kaynaklardan enerji üretimi, sulama ve diğer ihtiyaçlar için yararlanmak üzere programlanmış ve ele alınmış büyük altyapı projelerinin gecikmeden gerçekleştirilmesine gayret sarfedilecektir.

- Geleceğin enerji yükünün büyük payını alacağında şüphe olmayan nükleer santraller kurulması konusunda yapılmış teşebbüslerin ve bugüne kadar sarfedilmiş gayretlerin sonuçlandırılmasında çalışılacaktır.

- Yurdumuz ekonomisinde önemli bir payı alabilecek madenlerin süratle işletmeye açılabilmesi için arama, üretim ve değerlendirmede her imkândan yararlanılacaktır.

Milli tarım politikamız, halkın gereği gibi beslenmesi, tarımsal üretimin artırılması, toprak muhafazasının sağlanması, üretici ve tüketicinin korunması ilkelerinden hareketle;

- Tarım sektörünün gelişme hızını, ekonomik gelişmeyi güçlendirecek, ekonomide darboğazlara ve enflasyona yol açmayacak düzeyde tutmak,

- Tarımsal üretimi artırmak, artan nüfusun gıda, gelişen endüstrinin hammadde ihtiyacını karşılamak ve ihracatı artıracak ekonomiye kaynak yaratmaktır.

- Hayvancılığımızın, yurt içi tüketimi bakımından olduğu kadar, ihracattaki büyük önemi de göz önünde tutularak gelişmesini sağlayacak bütün tedbirler alınacaktır.

Bu amaçlara ulaşma bakımından;

- Tarımda ihtiyaç duyulan bütün girdilerin zamanında ve kolaylıkla temin imkanlarının artırılması ve üretimin istenilen seviyeye ulaştırılabilmesi için her türlü teşvik tedbirleri bir araç olarak kullanılmaya devam edilecektir.

- Tarıma kredi veren T.C. Ziraat Bankasının projeye dayalı kredi sistemi daha da geliştirilecek, kontrollü kredi sistemi yaygınlaştırılacaktır.

Ayrıca, finansmanı dış kaynaklı olan proje kredilerinin süratli bir şekilde işlemesi konusunda gerekli. tedbirler alınacaktır.

- Tarımda verimin yükseltilmesi ve üretimin artırılması planları ilmi esaslara göre hazırlanacak, bu maksatla araştırma müesseseleri reorganize edilecektir. Gübre, tohum, araç ve gereç, zirai mücadele ilacı, pazarlama., değerlendirme ve mekanizasyon konuları günün şartlarına göre yürütülecektir. Ülke çapında toprak analizlerinin yapılmasına önem verilecek ve analiz sonuçlarına göre etkili bir gübre kullanımı sağlanacaktır. Tarım eğitiminde teknik öğretime ağırlık verilecek, yayım teşkilatı köylünün her an yanında olacak şekilde teçhiz edilecektir.

- Teknik teşkilatların, özellikle çiftçiye hizmet götüren teşkilatın araştırma müesseseleri ile müştereken çalışması sağlanacaktır. Böylece Tarım Bakanlığına yeni bir anlayışla çiftçiye rehber olma hüviyeti kazandırılacaktır.

Ormanlarımızın korunması, işletilmesi, ağaçlandırmalarla genişletilmesi ile sanayileşmenin gerektirdiği hammadde taleplerinin karşılanması ve ayrıca orman içinde ve bitişiğinde yaşayan köylümüzün daha üst düzeyde ekonomik güç kazanması için gereken her türlü tedbirler uygulamaya konulacaktır.

Bu esaslar içinde;

- Ormanlarımızın geliştirilmesi ve genişletilmesi için orman bölgelerinde yaşayan köylümüzün katkıları sağlanacak ve devlet desteği içinde orman köylülerinin bulundukları yerlerde kalkındırılmalarına devam edilecektir.

- Önümüzdeki kısa dönemde ortaya çıkması beklenen ve yıldan yıla artacağı bilinen yurt içi orman ürünleri arz açığının kapatılması bakımından ağaçlandırma faaliyetlerine büyük önem ve hız verilecektir.

- Milli park ve orman içi dinlenme yerleri tesis ve düzenlemesi çalışmalarına hız verilecek ve bu hizmetler halkımızın dinlenme ihtiyacını karşılayacak düzeye getirilecektir.

- Orman yangınlarını önleyerek etkili tedbirlere öncelik verilecektir.

1973 yılında ve onu takip eden yıllarda uygulanmasına başlanılan Toprak ve Tarım Reformu tatbikatı ve memleket gerçekleri göz önünde tutularak bir Toprak ve Tarım Reformu Kanunu hazırlanacaktır. Bu Toprak ve Tarım Reformu Kanununda bir taraftan verimlilik, diğer taraftan da sosyal adalet esasları göz önünde tutulacaktır.

Toprak reformu uygulamasında birim alandan azami verim alınması temel ilkelerden biri olacaktır.

Bayındırlık faaliyetlerinde devam etmekte olan altyapı yatırımlarının süratle bitirilmesine öncelik verilecek ve bunların en kısa zamanda işletmeye açılmasıyla üretime katkısı sağlanacaktır.

- İhale mevzuatı yeniden düzenlenecek, devlet ihale sistemleri arasındaki farklılıklar giderilerek bu sahada standardizasyonun sağlanmasına çalışılacaktır.

- Memleketimizin coğrafi durumu bakımından büyük önemi haiz olan ekspres yollarının yapımı süratlendirilecek, kıtalararası geçiş tıkanıklığı giderilecek ve bu yatırımlar için kendi kendini finanse edecek kaynaklar yaratılalacaktır.

- Memleketimizde karayolları üzerindeki trafik ve nakliyenin günün şartlarına uydurulabilmesi için gerekli yasal düzenlemelere gidilecektir.

- Demiryolu şebekemizi ıslah ve yenileme çalışmalarına devam edilecek, yeni güzergahlarda inşaat faaliyetlerine başlanacaktır.

Haberleşme ve ulaştırma sistemimiz geliştirilecek ve toplu taşıma sistemi üzerinde önemle durulacaktır. '

Otomatik telefonun bütün yurda yayılması ve köylerimizin telefona kavuşturulması için sürdürülen çalışmalara devam edilecektir.

Deniz ticaret filomuzu ve gemi inşa sanayiimizi geliştirmek, bu sahadaki döviz kaybımızı azaltarak döviz gelirimizi artırmak ve yurt içi deniz nakliyatını geliştirmek için kısa zamanda sonuç verecek tedbirler alınacaktır.

Turizmi; ekonominin verimli bir sektörü haline getirmek, memleketin dış finansman ihtiyacının karşılanmasında önemli bir kaynak olarak değerlendirmek için gerekli çalışmalar yapılacaktır.

Bu amaçla;

- Devlet, turizm gelişme alanlarında alt yapı yatırımlarını gerçekleştirecek, üst yapı yatırımları ve işletmeciliğin özendirilmesi için gerekli teşviki sağlayacaktır.

Sayın Başkan ve değerli üyeler, Türkiye'nin gündemindeki iki meselenin, asayiş ve ekonominin düzlüğe çıkabilmesi, ülkenin sosyal ve kültürel yapısının süratle ıslah edilmesi ile mümkündür. Aksi takdirde, sosyal sistem ve özellikle eğitim sistemi ile bütünleşmemiş siyasi ve ekonomik tedbirler, sorunlar karşısında kalıcı ve köklü çözümler sağlayamayacaktır. Hükümetimiz, başta eğitim, kültür ve çalışma sorunları olmak üzere her türlü sosyal meselenin üzerine yılmadan gidecek; ekonomik kalkınmaya paralel bir sosyal güvenlik programının uygulanmasına girişecektir.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik konularına bakış açımız, tüm vatandaşlarımızın huzur ve mutluluk içinde insanlık haysiyetine yaraşır bir yaşayış düzeyine erişmelerini sağlamaktır. Bu amaca ulaşmak için, her şeyden önce üretim artışını sağlayacak tedbirlerin alınması şarttır. Üretimi engelleyen, sosyal barışı bozan durumların ortadan kaldırılması için ülkenin ve çalışanların yararına bir dizi tedbirin uygulanması zorunludur.

- Çalışkan ve vatanperver Türk işçisinin mevcut ekonomik imkanlar çerçevesinde her türlü hakları korunacaktır. Sendikalar demokratik ilkelere uygun olarak faaliyetlerine devam edeceklerdir. Ancak, temiz Türk işçisini sömüren, onları kendi ideolojik görüşleri istikametinde yönlendirmek ve sendikal hakları kötüye kullanmak isteyenlere fırsat verilmeyecektir.

- Çalışma barışını biran önce ve devamlı olarak kurabilmek maksadıyla, Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu, Sendikalar Kanunu ve İş Kanunu süratle gözden geçirilerek gerekli değişiklikler yapılacaktır.

- Verimli olarak kullanılamayan atıl işgücü potansiyelimizden azami istifade yolları aranacak, sanayinin yanı sıra özellikle altyapı yatırımlarında ve hizmetler sektörlerinde yeni istihdam imkanları hazırlanmasına özel gayret sarf edilecektir.

- İşçi ve işveren meslek teşekküllerinin faaliyetleri kuruluş amaçlarına uygun olarak geliştirilecek, bu suretle ülke çapında üretim ve verimliliğin artması da temin edilecektir.

- Ekonomik kalkınmamıza büyük katkıları bulunan yurt dışındaki vatandaşlarımızla, bunların eş ve çocuklarının çözüme muhtaç birçok meselelerinin olduğunu bilmekteyiz. Bugün sayıları iki milyona yaklaşan bu vatandaşlarımızın sorunlarına gerçekçi yollarla yaklaşılması ve bu amaçla onlara yönelen hizmetlerin daha etkin hale getirilmesi sağlanacaktır.

- Sosyal hak ve hizmetler devletin teminatı altında olacaktır. Ekonomik gelişmeye paralel olarak sosyal güvenlik sistemi geliştirilecektir.

- Çalışanlardan bugüne kadar sosyal sigorta kapsamına alınamayan grupların, özellikle tarım sektöründe çalışanların, sektörün özellikleri de dikkate alınmak suretiyle sosyal güvenlik şemsiyesi altına alınması için gerekli çalışmalar yapılacaktır.

- Emekli, dul ve yetim aylıklarının verilmesinde, eski ve yeni emekliler arasındaki farklılıkların giderilmesine çalışılacaktır.

- Çeşitli sosyal güvenlik kuruluşlarında uygulanan usul ve esaslar bakımından paralellik sağlanması ve bu kuruluşların tek çatı altında toplanması imkanı araştırılacaktır.

- Sosyal güvenlikle ilgili kaynakların ve mevcut sistemle biriken fonların değer kaybını önleyerek verimli ve istihdam yaratıcı alanlarda kullanılması sağlanacaktır.

- Korunmaya muhtaç gruplara (sakat, yaşlı, çocuk vb.) götürülecek sosyal hizmetlere önem verilecektir.

- Yurt dışında çalışan işçilerimizin hak ve menfaatlerini korumak ve geliştirmek için bugüne kadar sosyal güvenlik anlaşması yapılmamış bulunan ülkelerle anlaşmalar yapılacak, daha önce yapılmış bulunan anlaşmalar da günün şartları göz önünde tutularak yenilenecektir.

Milli Eğitim ve öğretimde, Atatürk Milliyetçiliğinin yeniden yurdun en ücra köşelerine kadar yaygınlaştıracak tedbirler en kısa zamanda alınacaktır. Bütün öğretim kurumlarındaki öğrencilerin amacı, Atatürk Milliyetçiliği ve ilkeleri ile pekişmiş milli unsur, bilgi ve becerileri kazanmak olmalıdır. Yarının teminatı olan evlatlarımızın Atatürk ilkeleri yerine yabancı ideolojilerle yetişerek sonunda birer anarşist olmasına izin vermeyeceğiz.

Millet olarak, Bayrağımız ve İstiklal Marşımızı Türkiye'mizin vazgeçilmez bağımsızlık, egemenlik, birlik ve bütünlüğümüzün en yüce ve ayrılmaz sembolleri olarak layık oldukları değerde, her zaman ayrı bir özen ve duyarlılıkla korumayı yurtseverliğin kaçınılmaz gereği olarak görüyoruz.

Milli eğitime, bütün ekonomik, sosyal ve kültürel faaliyetler içinde ayrı bir yer veriyoruz.

Birlik ve bütünlüğümüzün temelini teşkil eden milli eğitimin düzenlenmesi gereğini ülkemizin ve ulusumuzun en önde gelen ihtiyacı ve ana hedefi olarak görüyoruz.

Bu sebeple, ülkesi ve milletiyle devletin geleceğini hazırlama görevini üstlenen eğitim kurumlarında ve kuruluşlarında Atatürk ilke ve devrimlerine bağlı; Türk Milletinin milli, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerlerini benimseyen, koruyan ve geliştiren; ailesini, vatanını, milletini seven ve daima yüceltmeye çalışan; insan haklarına saygılı olan; milli, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyetine karşı görev ve sorumluluklarını bilen ve bunları davranış haline getiren yurttaşlar yetiştirmek başlıca hedeflerimizden biri olacaktır.

- Ülkenin ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınma hedefleri esas tutularak ve “eğitim - insangücü - istihdam” ilişkileri dikkate alınarak milli eğitim sistemimiz, mesleki ve teknik öğretime ağırlık verecek şekilde yeniden planlanacaktır.

Çağdaş eğitimin gereği olarak bilimsel ve teknolojik alanlarda dilimizin zenginleştirilmesine çalışılacak ve bu maksatla, Milli Eğitim Bakanlığınca gereken tedbirler alınacaktır. Bu konuda ifrat ve tefritten sakınılarak yaşayan güzel Türkçe’nin kullanılmasına özen gösterilecektir.

- Öğretmenlere ve yöneticilere Atatürk ilkeleri doğrultusunda çok ağır ve o oranda da şerefli görevler ve yükümlülükler düşmektedir. Ülkemizi ve ulusumuzu, Atatürk'ün hedeflerine ulaştırmada, çağdaş gelişmelere uyumda, milli ve tarihi sorumlulukları yüklenmede, gençlerimizi ve çocuklarımızı nitelik ve yetenekler yönünden üst düzeye çıkarmada eğitim ve öğretimin temel unsur olduğu inancındayız. Bunun mimarları da öğretmenler ve yöneticilerdir.

- Öğretmenler ve yöneticiler politikadan tümü ile arındırılacak ve derneklerin amaç ve faaliyetleri ne olursa olsun kesinlikle politika dışında tutulmaları için her türlü yasal ve idari düzenlemeler yapılacaktır.

- Yurt içi eğitim ve öğretimde olduğu gibi, yurt dışındaki vatandaşlarımızın ve Türk çocuklarının eğitim hizmetlerinin de, aynı amaç ilke ve hedefler doğrultusunda yönetilmesi için gerekli düzenlemeler yapılacaktır.

- Milli Eğitim Temel Kanunu ve Üniversiteler Kanunu üzerinde gerekli çalışmalar ve düzenlemeler yapılacaktır. Çağdaş bilim düzeyine ulaşmak amacıyla, araştırma ve geliştirme çalışmaları özendirilecek ve hızlandırılacaktır.

Bilgi ve teknoloji üretimi çalışmaları milli kalkınma hedeflerine göre yönlendirecek ve bu çalışmaların ülkenin sosyo-ekonomik politikasıyla bütünleşmesi sağlanacaktır.

Milli kültür ve sanat değerlerimizi modern ilim zihniyeti ve metotlarıyla işleyerek, önce milletimize yaymak ve ayrıca milli değerlerimizi diğer milletlere tanıtmak için ciddi faaliyetlere girişilecektir.

Atatürk Milliyetçiliği yolunda ülkeyi çağdaş medeniyet seviyesine çıkarmak hedefini güden büyük Atatürk'ün 100 üncü doğum yıldönümü münasebetiyle ve bu yıldönümünü kendisinin yüceliği seviyesinde kutlamak için bütün imkanlar seferber edilecektir.

Diyanet İşleri Başkanlığının ve bütün din görevlilerinin her çeşit siyasi çekişmelerin ve etkilerin dışında kalması sağlanacaktır. Atatürkçü ve aydın din adamlarının yetiştirilmesi için her türlü gayret sarf edilecektir.

Din görevlilerinin meslek içi eğitimleri hızlandırılacaktır. Yurt dışındaki Türk çocuklarının milli ve dini eğitim görmesi sağlanacaktır.

Yurt içinde ve dışında, vatandaşlarımız arasındaki inanç ve mezhep ayrılıkarının sömürülmesi önlenecek, yurttaşlarımızın milli ülkülere bağlılıklarını koruyucu tedbirler alınacaktır.

Bütün vatandaşlarımızın dini inanç ve ibadet özgürlüğü güvence altındadır. Laiklik ilkesinin korunmasına özen gösterilecek ve buna aykırı davranışlara asla müsaade edilmeyecektir.

Gençlik politikamızın temel hedefleri, gençlerimizin vatan sevgisi ve milli hislerle dolu olarak, Atatürk ilkeleri doğrultusunda yetişmelerine ve eğitimlerine katkıda bulunmak, boş zamanlarını en iyi şekilde değerlendirmek imkanını sağlamaktır.

- Öğrenci yurtları, her türlü aşırı cereyanlardan arınmış olarak, vatanın bütünlüğüne inanmış, memleketini ve milletini seven gençlerimizin hizmetine tahsis edilecektir.

Gençliğin boş zamanlarının kıymetlendirilmesinde ve toplum sağlığında büyük yeri olan toplu spor faaliyetlerinin yurt sathına dengeli bir şekilde yayılıp gelişmesi sağlanacaktır. Bu maksatla geniş kitleler tarafından kullanılabilecek semt spor tesislerinin, yapımına önem ve öncelik verilecektir. Bu tesisler ve imkanlar bütün gençliğin hizmetine eşit şartlarda sunulacaktır.

Sağlık hizmetlerinin yürütülmesinde sosyal adalet ve sosyal kalkınma ön planda tutulacaktır. Koruyucu, tedavi edici ve rehabilitasyon sağlayıcı hizmetlerin topluma yararlı duruma getirilmesini ilke olarak benimsiyoruz. Vatandaşlarımızın sağlık hizmetlerinden eşit olarak yararlanması anahedef'imizdir.

- Sağlık personelinin tam gün çalışmasına dair yasa, halkın, devletin ve hekimin hak ve sorumluluklarını gözetecek ve özellikle mahrumiyet yörelerinde·yaşayan halkımızın da, sağlık hizmetlerinden gereği kadar yararlanabilmesini temin edecek şekilde düzenlenecektir.

- Halkımızın ihtiyaç duyduğu her çeşit ilacın piyasada yeteri kadar bulunması için gerekli tedbirler alınacaktır.

- Etkin bir nüfus planlamasının uygulamaya konulması ve sağlık sigortası sistemine geçilmesi için gerekli çalışmalar yapılacaktır.

Çevre sorunları konusunda insan sağlığının ve refahının temeli olan doğal dengeyi korumak ve sanayileşme sürecinde meydana gelen hava, su, toprak kirlenmesini çözümlemek amacıyla gerekli tedbirler alınacak, doğal ve kültürel değerlerin tahribi önlenecektir.

İmar ve iskan politikası olarak Hükümetimiz, vatandaşı, günlük hayatında huzurlu kılacak çalışmaların ve yasal tedbirlerin acele olarak uygulanmaya konulması gerektiğine inanmaktadır. Bu alanda bugüne kadar uygulanan merkeziyetçilikten vazgeçilerek imar ile ilgili sorunların mahallinde kolaylıkla ve süratle çözülmesi için tedbirler alınacaktır.

- Şehirlerin gelişme alanlarında yeni yerleşim yerleri açılarak arsa spekülasyonunun önlenmesi,

- Gecekondu bölgelerinin hızla ıslahı ve kentle bütünleşmesi sağlanacaktır.

- Artan konut ihtiyacını karşılamak ve gecekondu yapımını önlemek maksadı ile milli konut politikası doğrultusunda ucuz ve toplu konut yapımı teşvik edilecektir.

- Kıyılarımızdan halkımızın rahatça yararlanması ve zengin kıyı şeridimizin turistik amaçlarla en iyi şekilde değerlendirilmesi üzerinde önemle durulacaktır.

Tarım kesiminde birim alandan azami verimin sağlanması, köylümüzün gelirinin artırılması ve kırsal alanda yaşayan vatandaşlarımızın kamu hizmetlerinden azami ölçüde yararlandırılması anahedefimiz olacaktır.

Haklı bir hizmet özlemi içinde bulunan köylümüzün sorunlarına ve köye yönelik altyapı hizmetlerine ciddiyetle eğileceğiz.

- Yurt çapında dengeli ve üretimi artırıcı bir köy yolu ağının oluşumuna çalışılacaktır. Tüm köylerimizin sıhhi ve yeterli içme suyuna ve elektriğe kavuşması için özellikle geri kalmış yörelere ağırlık verilerek bu konudaki çalışmalar hızlandırılacaktır.

Sayın Başkan ve Milli Güvenlik Konseyinin sayın üyeleri, milli savunmada anahedeflerimiz, dünyanın en hassas bölgelerinde bulunan memleketimizin iç ve dış tehlikelere karşı sarsılmaz teminatı ve milletimizin özü olan kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerinin savaş gücünü, bütün imkanlar kullanılarak en üstün seviyede tutmak olacaktır.

- Savunmamızın ihtiyaçları, geliştirmekte olduğumuz milli savunma sanayi tesislerimizden ve dış imkanlardan karşılanırken; harp sanayimizin savunma ihtiyaçlarımızı karşılar hale getirilmesindeki çabalarımız da özenle sürdürülecektir.

- Yurt dışındaki işçilerimizden alınan askerlik hizmeti karşılığı, döviz ve milli kaynaklardan sağlanacak imkanlar en etkin şekilde kullanılacaktır. Silahlı Kuvvetlerimizin modernizasyon planının (RE-MO) hedeflerine ulaşması için gerekli tedbirler alınacak, şimdiye kadar vaki olan gecikmelerin telafisine çalışılacaktır.

- Silahlı Kuvvetlerinin ihtiyacından fazla olan yedeksubay birikimini gidermek ve müteakip birikimleri önlemek için vatan hizmetini savunmamızın ihtiyacına göre yeniden tespit ve düzenleyecek yasalar çıkarılacaktır.

Dış politikada Hükümetimiz, temelleri Büyük Atatürk tarafından atılmış olan Cumhuriyetimizin geleneksel barışçı tutumunu sürdürecektir. Bu amaçla, tüm ülkelerle bağımsızlık, egemenlik, toprak bütünlüğüne saygı, içşilerine karışmamak ve hak eşitliği ilkelerine dayalı ilişkilerin sürdürülmesine ve geliştirilmesine çaba harcanacaktır. Hükümetimiz, bölgede ve dünyada imkanları elverdiği ölçüde barış ve güvenliğe katkıda bulunmayı amaçlayan bir politika izleyecek ve bu politikanın temel bir unsuru olarak uluslararası şartların gerekli kıldığı yumuşama sürecini destekleyecektir. Bu sürecin başarıya ulaşması için, bütün ülkelerin azami dikkat ve titizliği göstermesi gerektiğine inanmaktayız.

- Türkiye’nin taraf olduğu her alandaki ikili ve çok taraflı antlaşmalar geçerlidir. Karşılıklılık ilkesi çerçevesinde, Hükümetimiz tüm andlaşmalardan doğan yükümlülüklerini yerine getirecektir.

- Özellikle NATO ittifakıyla ve başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere bu ittifakın bütün üyeleriyle olan ilişkilerimiz geliştirilerek sürdürülecektir. Hükümetimiz, NATO'nun uluslararası barışın temeli olarak güvenlik dengesi açısından hayati önemini korumaya devam ettiği inancındadır.

- AET ile ilişkilerimiz, nihai olarak Türkiye'nin Topluluk içinde Ankara Andlaşmasında öngörülen yerini alması amacına yönelik olacaktır. Avrupa Konseyi ve demokratik ülkelerin üyesi bulunduğu diğer kuruluşlarla ilişkilerimiz ve işbirliğimiz parlamenter düzene dönüş kararlılığımızdan esinlenecektir.

- Köklü tarihsel ve geleneksel bağlarımız olan İslam ülkeleri ile ilişkilerimizi her alanda yakın dostluk ve kardeşlik anlayışı ile güçlendirmek için çaba harcanacaktır. Arap ülkeleri, İran ve Pakistan ile ilişkilerimiz bu kuvvetli bağlara ilaveten komşuluk ve coğrafî yakınlığın icabı olan bir anlayış içinde yürütülecektir. Bölgemizdeki anlaşmazlıklar karşısında Türkiye'nin yaklaşımı, adalet ve hakkaniyet, her milletin kendi kaderini bizzat tayin etmesi, kuvvet yoluyla toprak ilhakının reddi gibi ilkelere dayanacaktır. Bu ilkelerin çerçevesinde Ortadoğu sorununa karşı tutumumuz ve Filistin halkının haklı davasına desteğimiz de azimle sürdürülecektir.

- Hükümetimiz tüm komşularımızla dostluk ilişkilerini ve yakın işbirliğini geliştirmek dileğindedir. Bu çerçevede, Sovyetler Birliği ile olan dostane ilişkilerimizin geliştirilmesine özel önem verilecektir.

- Hükümetimiz Yunanistan ile aramızdaki ikili sorunlarda tarafların hak ve çıkarlarını gözeten adil çözümlere görüşmeler yolu ile varılmasını temenni etmektedir. Bu çerçevede daha önce Yunanistanla mutabık kılınan müzakere yöntemleri sürdürülecektir.

Ege'deki hak ve çıkarlarımız Türkiye için hayati önem taşımaktadır. Ege adalarının andlaşmalarla belirlenmiş olan statüsüne uyulmasını ve Batı Trakya'daki soydaşlarımızın hakları ile ilgili andlaşmalara riayet edilmesini istiyoruz.

- Kıbrıs'taki toplumlararası anlaşmazlığa, daha önce varılmış olan mutabakat çerçevesinde görüşmeler yolu ile iki bölgeli, iki toplumlu federal bir çözüm bulunmasını istiyoruz. Hükümetimiz halen sürdürülen toplumlararası görüşmelerde, taraflar arasında varılacak çözümleri destekleyecektir.

Sayın Başkan, Hükümet programını bitirmeden önce programın anahedeflerini kısaca vurgulamak isterim:

l. Atatürk ilkeleri rehberimiz olacaktır. Takip edeceğimiz yolu bu ilkeler aydınlatacak ve gösterecektir.

2. Ülkemizin bütünlüğüne ve bölünmezliğine yönelik,

- Anarşi,

- Mezhep kışkırtmacılığı,

- Bölücülük faaliyetleri kesinlikle yok edilecektir.

3. Aziz yurdumuzun ufkunu karartan bütün kara bulutları dağıtmaya kararlıyız.

Bunun için de,

- Herkese insanca yaşayacağı gelir teminine gayret etmek,

- İşsizlikle mücadeleyi kazanmak,

- Pahalılığı etkisiz hale getirmeyi başarmak,

- Ülkeyi her geçen gün daha mamur ve müreffeh hale getirmek değişmez hedeflerimiz olacaktır.

Sayın Başkan ve sayın Konsey üyeleri, Atatürk ilkelerinden güç ve ilham alarak, yukarıda arz ettiğim tedbirleri süratle gerçekleştirmek başlıca amacımız olacaktır.

Bu suretle aziz Türk Milleti, tam bir huzur ve güven ortamı içinde kısa zamanda layık olduğu refah ve mutluluğa kavuşacak, özgürlükçü demokrasi sağlam temeller üzerine oturtulacak. Devletin ve ülkenin bütünlüğü tam anlamıyla güvence altına alınacak ve Devlet otoritesi yeniden ve en etkin bir biçimde tesis edilmiş olacaktır.

Devletin bekasını ve vatandaşların yaşama hakkı ile özgürlüklerini her türlü saldırıya karşı tam olarak koruyacak yasal ve idari tedbirleri bir an önce gerçekleştirecek hürriyetçi parlamenter sisteme süratle geçmek en samimi dileğimizdir.

Milli Güvenlik Konseyinin ve Büyük Türk Milletinin güven ve desteği, güçlükleri aşmada ve başarıya ulaşmada en büyük dayanağımız olacaktır. Allah hepimizin yardımcısı olsun.

Hükümet programını takdirlerinize sunarken, Yüce Heyetinize Bakanlar Kurulu adına saygılar sunuyorum.