Irmak Hükümeti Programı

 Sayın Başkan, Milletimizin Aziz Vekilleri;

Yüce Heyetinize yeni Hükümetin derin saygılarını arz ederek çalışma programımızı sunuyorum.

Sayın Ecevit Başkanlığındaki Hükümetin Yüce Heyetinizce de bilinen koşullar altında çekilmesinden ve siyasi partilerimizin yeni bir koalisyon kurma hususundaki yoğun çabalarının sonuçsuz kalmasından sonra, partilerin de kabulü ile tarafsız bir parlamenter tarafından yeni Hükümetin kurulması çalışmalarına girişilmiştir. Bir yandan Parlamento aritmetiğinin doğurduğu güçlükler, öte yandan siyasi partilerimizin, Hükümetin kuruluşu konusundaki görüş ayrılıkları nedeniyle Başbakan adayının Parlamentoda temsil edilen, siyasi partilerimizin ortaklığına dayalı bir koalisyon Hükümeti kurma konusundaki yoğun çabaları da sonuçsuz kalmıştır. Bunların hepsi Yüksek Heyetinizce bilinmektedir. Böylece, partilere dayalı bir Hükümet kurma çabalarının daha da sürdürülmesinin, bunalımı uzatmaktan başka bir sonuç vermeyeceği ve memleketin karşı karşıya bulunduğu hayati önem taşıyan iç ve dış sorunlar dolayısıyla bu gecikmenin ağır sakıncalar doğuracağı görülünce, Anayasa çerçevesinde başka bir alternatif olarak Parlamento içinden ve dışından atanacak bakanlarla bir Hükümet kurma zorunluluğu ortaya çıkmıştır. Hemen belirtmeliyiz ki, Yüce meclisin güvenine mazhar olmak şartı ile, özellikle partiler arasında bir anlaşma olanağı kalmadığı durumlarda partiler dışı Hükümet kurulması ilk defa memleketimizde denenen bir çözüm şekli değildir ve bu yol da demokratik uygulamalar arasında mevcuttur. Anayasamızın 102 nci maddesi sadece Başbakanın parlamenter olmasını şart koşmakta ve bakanların milletvekili olma yeteneğine sahip kişiler arasından seçilmesine imkân ve cevaz vermektedir. Bu suretle Anayasa kuralları içinde kurulan Bakanlar Kurulumuz milli demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti ilkelerine bağlı Atatürk’çü bir Hükümet olarak huzurunuza gelmiş bulunuyor.

Şurasını da belirtmek isteriz ki, Cumhuriyetçi Güven Partisinin Parlamentodaki üyeleri arasından dört bakanın, kabinede yer almış olması bu partinin Hükümette bir koalisyon ortağı olarak bulunduğu anlamına gelmemektedir. Daha önce yapılan resmi açıklamalarda da belirtildiği gibi bu parti sadece Parlamentodaki üyeleri arasından bakan seçilmesini engellemek kararını almıştır.

Sayın Milletvekilleri,

Yüce Heyetiniz, Hükümetimizin hangi koşullar altında ve hangi sorunlar karşısında kurulduğunu yakından bilmektedir. Hükümetimiz de bunun idraki içindedir.

Memleketimizin içinde bulunduğu iç ve dış koşullar ve çözümlenmesi gereken önemli sorunlar, Parlamentoda temsil edilen siyasi partilere dayalı, istikrarlı hükümetler kurulmasını zorunlu kılmaktadır. Bugünkü Meclis kompozisyonu ve partiler arasındaki görüş ayrılıkları şimdiye kadar bu zorunluluğu karşılayacak çözümün bulunmasına imkân vermemiştir. Bu durumda Hükümetimiz, çeşitli sakıncaların önlenmesi amacı ile seçimlerin yenilenmesinde ve bunun Yüce Meclisinizce mümkün görülecek yakın bir tarihe alınmasında milli yarar, hatta zorunluk bulunduğu görüşünü Yüksek Meclise arz etmek ister.

Şüphe yok ki, Bakanlar Kurulu seçimlerin yenilmesine karar vermek ve seçim tarihini tespit etmek yetkisine sahip değildir. Yetki, sadece Yüce meclise aittir. Bu yetkiye sahip bulunan Yüce Meclis seçimi yenileme kararı verirse, Hükümetimiz bir “Seçim Hükümeti” olarak görevini yapacak ve seçimlerin tam bir güvence altında sonuçlanmasının gerekli tedbirlerini eksiksiz olarak alacaktır.

Bu arada Devlet işleri sahipsiz bırakılmayacağına ve acil çözüm bekleyen iç ve dış sorunlar ihmal edilemeyeceğine göre bütün siyasi partilerimizle sıkı temas halinde ve Yüce Parlamentonun destek ve denetimi altında elbette ele alınması kaçınılmaz olan Millet ve Devlet işlerini şevkle yürütecek, bu anlamda bir hizmet hükümeti de olacaktır.

Arz edilen bu durumlardan da anlaşılacağı gibi bir intikal hükümeti olduğu aşikar bulunan Hükümetimiz. Parlamentoda temsil edilen siyasi partiler tarafından bir koalisyon olanağı sağlanabildiği takdirde, kurulmasını içtenlikle arzu ettiği böyle bir hükümette görevi derhal devretmeğe hazırdır.

Sayın Milletvekilleri,

Hükümetimiz partiler dışı ve tarafsızdır; bu nedenle de icraatından hiçbir siyasi parti sorumlu değildir. Güveninize mazhar olduğu takdirde bütün siyasi partilerimize karşı eşit, tarafsız ve saygılı bir tutum içinde bulunacaktır. Kamu yönetiminde de kesin bir tarafsızlığın sağlanması başlıca amacımızdır. Devlet dairelerine partizanlığın sızmasına ve partizan davranışlara imkân verilmeyecektir.

Sayın Üyeler,

Hükümetimiz vatandaşlarımızın günlük hayatta karşı karşıya bulunduğu ekonomik güçlükler hususunda tam bir anlayış ve duyarlık içindedir. Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı, bazı temel ihtiyaç maddelerinin bulunmaması gibi önemli problemlerin, vatandaşı bunalttığını biliyoruz. Dış dünyada son yıllarda meydana gelen gelişmeler, ekonomik alandaki sorunlarımızı artıran bir etken olmuştur. Bununla birlikte elimizdeki bütün olanakları kullanarak, ekonomik alanda tüketici ve üreticiyi etkileyen sorunların gerçekçi ve tutarlı bir ekonomi politikasının takipçisi olarak hafifletebileceğimize inanıyoruz.

Ekonomik sorunlara bakış açımızı belirleyen unsurlar, bir yandan Anayasamızda, öte yandan kalkınma planlarımızda yer almış bulunan karma ekonomi düzenine ilişkin ilkelerdir. Bu düzende, kamu sektörü ve özel sektörün, kalkınma planları ilkeleri yönünde, yurt kalkınmasında birbirlerini bütünleyen kesimler olduğuna inanıyoruz. Ayrıca her iki kesimin, ekonomik hayatımıza katkısının tam olabilmesi için, muhtaç oldukları güven ve istikrar ortamının kurulmasının hayati bir önem taşıdığı kanısındayız.

Vatandaşlarımızı bunaltan ekonomik sorunlarımızın başındaki yüksek düzeydeki fiyat artışları gelmektedir. Bugünkü dünya koşullarında fiyat istikrarını sağlamada karşı karşıya olduğumuz güçlükleri biliyoruz. Bununla beraber fiyat artışlarının, bir ölçüde üretimdeki tıkanıklıklar, ithalattaki düzensizlikler ve dağıtım düzenindeki aksaklıklar nedeni ile ağırlık kazandığı kanısındayız. İç piyasadaki düzensizliği gidermek için her türlü mevzuat değişikliğini yapmaya, gereken ekonomik ve idari tedbirleri almaya kararlıyız. Bir yandan üretimi ve piyasada kıtlığı çekilen malların arzını artıracak tedbirleri alırken, öte yandan spekülatif nedenlere ortaya çıkan kıtlıkları önleyeceğiz. Yüce Meclise kanuni süresi içinde sunmaya hazırlandığımız 1975 bütçesi ve uygulamayı düşündüğümüz para ve kredi politikaları, ekonomik gelişmemizi hızlandırma ve fiyat istikrarını sağlama amaçlarını destekleyecek şekilde olacaktır.

Bunun yanında, inandığımızı belirttiğimiz karma ekonomi düzeni içinde rekabet koşullarını işletmek, stokçuluğu ve spekülasyonu önlemek suretiyle, vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını duydukları malları hem miktar, hem kalite olarak elde etmelerini sağlamak ve böylece suni olarak yaratılan kıtlıkları da önlemek kararındayız.

Türkiye ekonomisinin dış dünya ile ilişkileri yıldan yıla artan bir önem kazanmakta, diğer ekonomilerde ortaya çıkan gelişmeler ekonomimizi de etkilemektedir. Bu nedenle dünyada ekonomik alanda meydana gelecek değişmeleri çok yakından izleyerek, muhtemel olumsuz gelişmelerin ekonomimizin üzerindeki etkilerini asgariye indirecek tedbirleri zamanında alacak ve ülke ekonomisinde dar boğazların meydana gelmesini önleyeceğiz.

Fiyat istikrarının bozulduğu dönemlerde tasarruflar da olumsuz yönde etkilenmekte, plan hedeflerinin gerçekleştirilmesinde birinci derecede önemli olan yatırım düzeylerine ulaşmada güçlük çekilmektedir. Tasarrufların azalması, tüketim talebini teşvik etmek suretiyle aynı zamanda ekonomik istikrarsızlığın sebeplerinden biri olmaktadır. Gerçekleştirmeye gayret edeceğimiz nispi bir fiyat istikrarı ortamından yatırımlarımızı artırabileceğimize ve daha çok vatandaşımıza istihdam olanağı sağlayacağımıza inanıyoruz. Aynı zamanda, Devlet yönetiminde azami tasarruf kurallarına uymaya çalışırken, halk tasarruflarını teşvik edecek her türlü tedbirleri alacağız.

Sayın Milletvekilleri,

Devlet görevlerinin en önemlilerinden biri olan adalet hizmetleri üzerindeki düşüncelerimize geçmeden önce, bazı gerçekleri belirtmekte yarar görmekteyiz.

Bugün Türkiyemizde vatandaş, mahkemelerde hakkın geç elde edilmesinden uyuşmazlık konusu olmayan bir kısım sorunların da mahkemeye intikalinden ve dava açmak ve davayı sürdürmenin çok külfetli olmasından sanıklık halinin uzayıp gitmesinden şikayetçidir. Bu şikayetlerin, ancak adalet hizmetlerinin çabuk, ucuz ve isabetle sağlanmasını mümkün kılacak tedbirlerin alınması ile önlenebileceği açık bir gerçektir.

Bu bakımdan Adalet hizmetlerinin yürütülmesinde, bu amaçların gerçekleştirilmesi için, usul ve teşkilat yasaları dahil başlıca kanunların yeniden ele alınması zorunludur. Bu arada bidayet mahkemelerinde verilen kararların inceleme mercii olan Yargıtayda artan işleri karşılamak için içtihat mahkemesi olarak Yargıtayın görevini gereği gibi yapabilmesini sağlamak üzere istinaf mahkemelerinin kurulmasını ilke olarak zorunlu görmekteyiz.

Diğer taraftan, hakkın geç elde edilmesinin sebeplerinden biri de, hakim kadrolarındaki münhallerdir. Bunun giderilebilmesi de hakim ve savcılık mesleğinin cazip hale getirilmesiyle mümkün görülmektedir.

Yüce meclisin güvenine mazhar olduğumuz takdirde istinaf mahkemelerinin kurulması için gerekli hazırlıklara geçileceği gibi Yüce Mecliste bulunan Hakimler Kanununun da Parlamentodan çıkarılmasına çalışılacaktır.

Yargı görevinin amacına uygun olarak yerine getirilmesini oluşturacak tedbirler arasında düşündüğümüz Usul Kanunları, Medeni Kanun, Çocuk Mahkemelerinin kurulmasını öngören Kanun, Adli Zabıta teşkiline dair Kanun, İş Mahkemeleri Kanunu, Adli Tıp Müessesesi Kanunu, Ceza İnfaz Kurumlarının iç ve dış korunmasının tek elden yürütülmesine dair kanun, cezaların infazı sırası ve sonrası hükümlülerin korunmasına dair tasarılar üzerinde çalışmalara devam olunarak bu tasarıların Parlamentoya sunulmasına gayret edilecektir. Anayasamızda ifadesini bulan vatandaş temel hak ve hürriyetlerinin kuşkusuz ve korkusuz kullanılmasının sağlanmasına özel bir dikkat gösterilecektir.

Sayın Miletvekilleri,

Ülke bütünlüğünün, milli birliğin ve kamu düzeninin korunması, yurttaşlarımızın can ve mal güvenliklerinin sağlanması, anayasal özgürlüklerin rahatça kullanılacağı huzurlu bir ortamın yaratılması ve sürdürülmesi başlıca amacımızdır.

Bunun için güvenlik kuvvetlerimizin modern araç ve gereçlerle güçlendirilmeleri eğitim seviyelerinin yükseltilmesi yönünde önceki hükümetlerin başlattığı çabaları artırarak devam ettirmek kararındayız.

Yurttaşlarımız ile güvenlik kuruluşları arasındaki ilişkilerde sevgi ve saygının egemen kılınmasına önem veriyoruz.

Yönetimin, Atatürk ilkelerine bağlı, partiler ve vatandaşlar karşısında tarafsız, yasaların uygulanmasında etkin olması temel prensibimizdir.

İdarede uygulanacak tarafsızlık ilkesi yanında vatandaşların kamu yönetimi ile olan ilişkilerinde karşılaştıkları gecikme ve düzensizlikler giderilerek idarenin daha etkin çalışabilir bir duruma getirilmesi gerekmektedir. Bu amaca yönelik tedbirler üzerinde önemle durulacak, özellikle vatandaşın basit işleri için Devlet kapısına günlerce gelip gitmelerini önleyecek tedbirlere öncelik verilecektir.

Sayın Üyeler,

Haber alma araçlarının en etkeni ve büyüğü olan Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumuna Hükümetimiz büyük bir önem vermektedir.

Çok geniş vatandaş kitlelerine hitap eden bu haberleşme aracının, mutlaka tarafsız bir görüşle idare edilmesinin bir kanun gereği olduğu kadar, çok partili demokratik hayatımızın da kaçınılmaz bir sonucu ve kamuoyumuzun hürriyet içinde oluşabilmesinin diğer bir şartı sayıyoruz. Bu kuruluşun, yayınlarını Anayasamızın 121 nci maddesindeki ilkelere uygun olarak yönetmesi esas olmalıdır.

TRT’nin ancak bu suretle milli kültüre umulan hizmeti ifa edebileceğine inanıyoruz.

Televizyonun hızla yurt sathına yayılması için TRT yatırımlarının biran önce tamamlanması ve halen sipariş edilmiş olan Ankara, Konya, Antalya, Muğla, Denizli, Çanakkale, Adapazarı, Zonguldak, Ordu, Giresun ve Kayseri vericileri için mali kaynakların ve döviz transferlerinin sağlanmasına gayret edeceğiz.

Merkez şebeke yayınının Samsun, Kayseri, Konya, Adana, Gaziantep, Diyarbakır yönüne ulaştırılması için hazırlanan projenin tamamlanması öngörülmektedir.

Sayın Üyeler,

Bilimsel ve teknolojik araştırma, ekonomik ve sosyal kalkınmanın amaçlarına ulaşmasında etkili bir araç olarak değerlendirilecektir.

Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumunun memleketimizdeki müspet bilimlerle ilgili araştırmaları geliştirme, teşvik etme, düzenleme ve koordine etme görevlerini en verimli bir şekilde yerine getirebilme imkânları sağlanacaktır. Araştırma Koordinasyonun sağlanması bakımından, kurumla araştırma yapan diğer kuruluşların işbirliği yapmaları için gerekli tedbirlerin alınmasına önem verilecektir.

Sayın Milletvekilleri,

Toprak ve Tarım Reformu, Anayasada, Toprak ve Tarım Reformu Kanununda ve Üçüncü Beş Yıllık Kılkınma Planında yer alan amaç ve hedefler doğrultusunda uygulanacaktır. Uygulamada tarımsal verimliliği artıracak altyapı yatırımlarının tamamlanması ve topraksız ve az topraklı çiftçilerin toprağa kavuşturulması amaçlarının uyumlu bir biçimde, bir arada gerçekleştirilmesi sağlanacaktır. Topraklandırılan çiftçileri yeter gelirli aile işletmeleri kurmalarını ve verimli işletmecilik yapmalarını sağlamak üzere kooperatiflerin kurulması tedbirleri alınacaktır. Kamulaştırma karşılıklarının öncelikle reform bölgelerinde kurulacak sanayie yatırılmasını sağlayacak özendirici tedbirler alıncaktır. Yatırımcı kamu kuruluşlarının reform bölgelerindeki altyapı yatırımlarının gerçekleştirilmesinde birbiriyle ve reform örgütü ile uyumlu bir çalışma düzeni içerisinde faaliyet göstermeleri sağlanacaktır.

Sayın Üyeler,

Kamu görevi yapan Devlet memurlarının sorunlarına eğilmek, Hükümetimizin üstünde duracağı konulardan birisidir.

Devlet Personel Dairesinin organizasyonu ve çalışma usullerini yeniden düzenlemek yolunda kanuni tedbirler alınacak bu konudaki uygulamalarda gereksiz tereddüt ve ihtilafları önleyici ve çabukluk sağlayıcı değişikliklerin gerçekleştirilmesine çalışılacaktır.

Din İşleri Yüksek Kurulu ile Din Şurasının biran önce kurulmasına çalışılacak din görevlilerimizin meslek içi eğitimine önem verilecektir.

Vekil imam ve hatiplerin sorunlarının adaletli bir çözüme kavuşturulmasına gayret edilecektir.

Vakıf malların ve vakıf hizmetlerinin geliştirilmesi için azami gayret sarf edilecektir.

Sayın Üyeler,

1975 yılı Bütçesi güç şartlar içinde hazırlanmaktadır. Bu bütçenin ekonomik gelişmeyi hızlandıracak fiyat istikrarını sağlamaya yarayacak biçimde hazırlanıp uygulanmasına özen gösterilecektir. Bütçe yapımında olduğu gibi uygulanmasında da tasarruf ilkelerine uyulacaktır.

Devlet satınalma ve inşaat işlerinin günün ihtiyaçlarına ve ekonomik gereklere uygun biçimde yürütülmesini, özellikle yatırımların hızla gerçekleşmesini kolaylaştıracak bir kanun tasarısı üzerindeki çalışmaları tamamlayarak kısa zamanda Türkiye Büyük Millet Meclisine sunacağımızı umuyoruz.

Mali idarenin işleyişinin günün ihtiyaçlarına uygun düzeye getirilmesi amacıyla hazırlanan Genel Muhasebe Kanunu tasarısı da Yüce Meclise sunulacaktır.

Hükümetimizin üzerinde hassasiyetle durduğu yüksek düzeydeki artışlarının önlenmesi konusunda birbiri ile tutarlı politikaların uygulanmasını zorunlu görmekteyiz. Bu arada düzenli bir gelir ve fiyat politikasının yürütülmesinin yararlı olacağını düşünüyoruz. Ayrıca tüketim talebini bir ölçüde kısıtlamak amacıyla tasarrufları teşvik için, faiz politikasını bir araç olarak kullanmayı düşünmekteyiz. Tasarrufların verimli alanlara yöneltilmesi bakımından yararlı gördüğümüz sermaye piyasasına ilişkin kanun tasarısının hazırlıklarını tamamlamak kararındayız.

Kamu İktisadi Teşebbüslerinin verimli kuruluşlar haline getirilmesi esas olacak ve bu amaçla özkaynakları geliştirilecektir. Adı geçen kuruluşların ihtiyaç duyacakları finansman imkânlarının, sağlam kaynaklardan sağlanmasına özen gösterilecektir.

Özel ve kamu kesimi teşebbüslerinin uluslararası piyasada rekabet olanaklarını ve etkinliklerini desteklemek ve güçlendirmek amacıyla, gelişmiş ülkelerdeki ihracat ve ithalat bankası modellerine uygun bir finansman kurumunun tesisi imkânları araştırılacaktır.

Hükümetimiz vatandaşlara yeni yükümlülükler getirecek vergiler koymayı düşünmektedir. Maliyemiz vergileri daha adaletli, yükümlü için daha kolay, hazine için daha verimli hale getirebilmenin çabası içinde olacaktır. İzlenecek politikada ve alınacak her mali tedbirle, dar gelirli vatandaşların zarar görmemelerine özellikle dikkat edilecektir.

Kamu gelirleri kaynaklarının merkezi idare ile mahalli idareler arasında paylaşılmasını Anayasamızın bu konudaki anlayış ve ilkelerine uygun bir biçimde yeniden düzenlemeyi amaç saymaktayız. Özellikle belediyelerimizin, çağın gereklerine göre gittikçe ağırlaşan finansman sorunlarının en kısa zamanda çözümlenebilmesi maksadıyla Belediye Gelirleri Kanunu tasarısını huzurlarınıza getirmek kararındayız.

Sayın Üyeler,

İç ve dış ticaretimiz, gerek dünya konjonktürünün gösterdiği değişiklikler, gerekse ülke ekonomisinin gerekleri gözönünde bulundurularak, gerçekçi ve olumlu etkilerini en kısa sürede gösterecek tedbirlerle düzenlenecek ve yönetilecektir.

Hükümetimizin ilk hedefi, her şeyden önce, istikrarı sağlamaya yararlı en etkin ekonomik ve idari tedbirler almak olacaktır. Bu maksatla halen fiyat artışları gösteren veya yokluğu hissedilen malların derhal ithalatına gidilecek ve en kısa zamanda ülkemizde görülen mal yokluğu giderilecektir.

Bu arada rekabet ortamı yaratılarak, ekonominin normal koşullar içinde gelişimi sağlanacak ve tüketicinin yararını sağlayacak tedbirler üzerinde önemle durulacaktır.

Halkımızın zaruri ihtiyaç maddelerinin fiyatlarında istikrar sağlanması ve iç ticaretimizde gerekli itimadın tesisi amacı ile bir stok rejimi gerçekleştirilecektir.

Ülke ekonomisinde büyük bir önemi olan taban fiyatları, üreticinin emeğinin karşılığını en iyi şekilde almasını sağlayacak, tarımsal fiyatlardaki istikrarsızlığı azaltacak ve belirli üretim türlerini teşvik edecek bir düzeyde tespit edilecektir. Taban fiyatlarında uygulanacak politikanın diğer maddelere yansımasında, ülkede suni pahalılık yaratmasını önleyecek tedbirler de beraber getirilecektir. Tarımda üretim giderlerinin maliyetlerinin artmaması için gerekli tedbirler alınacak ve taban fiyatlarının tespitinde dünya fiyatları, üretim düzeyi ve maliyetler dikkate alınacaktır.

Ayrıca çiftçinin üretim planlamasına yardımcı olacak şekilde taban fiyatlarının mümkün olduğu kadar erken ilan edilmesine çalışılacaktır.

Bugünkü dünya konjonktürü karşısında, gelişme çabalarımızın dış kaynaklara bağlı olmaksızın gerçekleştirilmesi, her zamandan daha büyük bir önem kazanmış bulunuyor.

Bu gelişmenin en başta gelen unsuru, hiç şüphesiz ihracatımızın hızla artırılmasıdır. Bu bakımdan yurt içi ihtiyacının ve iç fiyat dengesinin sağlanması prensibine ağırlık verilmekle birlikte ihracatımızın geliştirilmesine büyük gayret sarfedilecek ve bu yolda bütün tedbirler en kısa sürede alınacaktır.

Öte yandan ülkemizin hızla sanayileşmesine olanak sağlayacak ve piyasanın ihtiyacını gereği gibi karşılayacak, aynı zamanda fiyat istikrarını sağlayacak bir ithalat politikası izlenecektir.

Tasarruf açığımızın kapatılması, yetersiz olan teknolojik düzeyimizin yükseltilmesi yönünden, yabancı sermayeden yararlanılmasına devam olunacaktır. Ancak, gelecek yabancı sermayenin, plan ve program hedefleri doğrultusunda yurt içinde sağlanamayan bir teknoloji getirmesi, ihracatı artırıcı nitelikte ve uluslararası rekabet olanağına sahip bulunması koşulları aranacak ve üretimde tekel yaratması önlecektir.

Sayın Milletvekilleri,

Artan nüfusumuzun yeterli ve dengeli beslenmesi için gerekli gıda maddeleri üretimi ve tarıma dayalı sanayimizin hammadde ihtiyacının karşılanması ile üretimin dış pazar taleplerine uygun biçimde geliştirilmesi, tarımda ana hedefimiz olacaktır.

Yurdumuzun tarımsal potansiyelinden azami derecede istifade edebilmek için, toprağın korunması ve verimliliğinin artırılması üzerinde önemle durulacak; üretimi artırıcı, maliyeti düşürücü tabiat şartlarına bağlılığı azaltıcı, doğal kaynakların korunmasını ve geliştirilmesini sağlayıcı ve ürünlerin kalitesini yükseltici acil tedbirler alınacaktır.

Köylüye emeğinin karşılığında insanca yaşama imkânı sağlanacak ve yardıma muhtaç küçük çiftçi, imkânlar ölçüsünde korunacaktır.

Üretimin artırılmasında en büyük etken olarak, başta gübre gelmek üzere, iyi vasıflı tohum, alet ve makine, mücadele ilaçları gibi üretim vasıtalarının, çiftçinin muhtaç olduğu zamanda, yeteri miktarda ve uygun fiyatla üretim yerlerinde bulundurulmasına çalışılacak, bunların yurt içinde üretimi için gerekli girişimlerde bulunulacaktır.

Hayvancılığın geliştirilmesi için, çeşitli hayvan yemleri üretimini artırıcı tedbirler alınacak, yağlı tohum küspelerinin, ihracattan önce, yurt içi ihtiyacının tamamen karşılanmış olmasına dikkat edilecek, verimi düşük hayvan ırklarının ıslah çalışmaları hızlandırılacak, hayvan varlığımıza ve ihracatına zarar veren hastalık ve zararları ile etkili bir şekilde mücadele edilecektir.

Ana gıda maddemiz olan buğday üretimini artırmak üzere ıslah edilmiş, deneme sonuçları başarılı olmuş, yerli ve yabancı tohumlar daha yaygın şekilde çiftçiye intikal ettirilecek, en uygun üretim tekniğinin uygulanması sağlanacaktır.

Hızla artan bitkisel yağ ihtiyacımız, eldeki geleneksel hammaddelerle karşılanamadığından, en kısa yoldan bu açığı kapatmak üzere yüksek yağ verimi olan ayçiçeği tarımı bugünkü sınırlı üretim bölgeleri dışına çıkarılmak suretiyle, diğer elverişli alanlarda ekimi sağlanacak, bu ürünü teşvik eden yağ sanayiinin yeni bölgelere de aktarılmasına çalışılacaktır.

Ülkenin şeker talebinin sağlanması için pancar tarımı yeni bölgelere kaydırılacak ve buna bağlı olarak şeker sanayiinin daha ekonomik çalışacak şekilde pancar üretim bölgelerine dağıtılmasına gayret sarfedilecektir.

Çayda kalitenin düzeltilmesi yanında, zararına yapılan ihracata yer bırakmayacak tedbirlere devam olunarak bu üretim kolunun ulusal ekonomi üzerindeki ağır yükünün azaltılmasına çalışılacaktır.

Gıda maddelerinin kalite standardı hazırlanacak, gıda kontrolu ile ilgili mevzuat boşlukları doldurulacaktır.

Haşhaş konusunda bir yandan üreticinin mağdur durumuna son verecek çözüm yolları izlenirken, öte yandan insani kaygıları tatmin edici en etkin yöntem ve tedbirler titizlikle uygulanacaktır. Bunlar arasında ekonomik verimliliğin artırılması ve üreticinin eline geçecek gelirin yüksek olması şartı ile, haşhaş kapsulünün çizilmemesi usulünün uygulanması da yer almaktadır.

Tarım hizmetlerinin dağınıklıktan kurtarılması sağlanacak, bu hizmetlerin verimli ve koordine bir şekilde üreticiye ulaştırılması için gerekli görülen organizasyon düzenlemeleri yapılacak, çiftçinin teşkilatlandırılması çalışmalarına hız verilecektir.

Sayın Milletvekilleri,

Sosyal ve ekonomik hayatımızda büyük önem ve değeri bulunan ormanlarımızın korunmasına titizlik gösterilecek ve özellikle orman yangınları nedenleri üzerinde hassasiyetle durularak, önleyici tedbirler takviye edilecektir.

Çeşitli etkenlerle verimliliğini kaybetmiş bulunan bozuk yapıdaki geniş orman alanlarının, orman sayaiimiz bakımından verimli ormanlar haline sokulabilmesi ve mevcut orman alanlarının genişletilmesi için orman içi ve dışı ağaçlandırma çalışmaları hızlandırılacaktır.

Orman tahribi sonucunda doğal dengenin bozulmuş olması nedeniyle meydana gelen taşkınların önlenmesi için tehlikeli bir nitelik almış olan sel havzalarında, erozyonu önleyici her türlü tedbirin alınmasına önem verilecektir.

Ormanların korunması, geliştirilmesi, genişletilmesi ve işletilmesi hedeflerine ulaşılmasını sağlamak üzere ormanlar içinde ve bitişiğinde oturan halkın, ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınmalarını kolaylaştırmak üzere katkıda bulunulacaktır.

Orman yolları başta olmak üzere, orman işletmeciliğinin gerektirdiği altyapı tesislerinin yapımına önem verilecektir.

Sayın Milletvekilleri,

Kalkınma planlarında öngörülen gelişme hızlarına ulaşılması, artan nüfusumuza yeni istihdam olanaklarının yaratılması ve adil bir gelir dağılımı sağlanarak toplumumuzun refahının artırılmasının hızlı bir sanayileşme ile mümkün olduğu görüşündeyiz.

Dış kaynaklara bağlılığın azaltılması ve dış ticaret dengesinin sağlanması, ülkemizde ara mallar ve yatırım üreten sanayi tesislerinin kurulmasına ve daha çok sınai ürün ihraç etmemize bağlı bulunmaktadır. Sanayinin geliştirilmesinde kullanılan teşvik tedbirlerinin, sınai tesislerin yurt sathına daha dengeli olarak yayılması ve sınai ürün ihracatının artırılmasında etken olacak şekilde işlemesi sağlanacaktır. Yatırımların gelişmemiş bölgelere kaydırılmasında, altyapı hizmetlerinin önemi göz önünde bulundurulacak, organize sanayi bölgelerinin kurulması daha geniş ölçüde ele alınacaktır.

Sanayileşme alanında önemli yeri olan yatırım malları üretimine yönelen temel projelerle ilgili çalışmalar kısa sürede sonuçlandırılacak uygulamaya geçilecektir.

Sanayinin ihtiyacı olan hammadde ve ara malların yeteri miktar ve kalitede temini için gerekli bütün tedbirler alınacaktır.

Sanayi mamullerimizin kalite ve fiyat yönünden rekabet şartlarına uygun olarak üretimi ve piyasaya arzı, hem tüketicinin korunması hem de özellikle Ortak Pazarla olan ilişkilerimiz bakımından büyük önem taşıdığından; etkili bir kalite ve fiyat kontrol mekanizmasının işletilmesi konusunda gerekli tedbirler alınacaktır. Kurulu ve kurulmakta olan sanayi tesislerimizin finansman ve kredi sorunlarının gerçekçi bir şekilde çözümlenmesine çalışılacaktır.

Teknolojik gelişmelerin izlenmesi ve ülkemiz şartlarına uygun olanların yurdumuza ithali ve yerli teknoloji üretimi için Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı çalışmalarını yoğunlaştıracak ve ilgili kuruluşlarla işbirliğinde bulunacaktır.

Dünyayı büyük ölçüde tehdit eden açlık sorunu ve her gün yükselen gıda maddeleri fiyatları göz önüne alınarak tarıma dayalı sanayinin geliştirilmesine özel bir önem verilecektir.

Yurt dışında çalışan işçilerimizin tasarruflarını ve aynı zamanda halkın küçük tasarruflarını kalkınmamız yönünden değerlendirmek ve bu yolla da yeni iş sahaları açılmasına yardımcı olmak amacı ile, Sanayi ve İşçi Yatırım Bankası kuruluş çalışmalarına devam olunacaktır.

Küçük sanayide esnaf ve sanatkarlarımızın kredi, hammadde, eğitim ve özellikle altyapı problemlerinin çözümlenmesi için çaba harcanacaktır.

Sayın Üyeler,

Gümrüklerimizin ıslahı ve hizmetlerin düzeltilmesi Hükümetimizin önemle ele alacağı konulardan birini teşkil etmektedir. Bunun için gümrük işlemlerini, artan dış ticaret hacmi, turist sayısı ile yurt dışında çalışan vatandaşlarımızın ihtiyaçlarına karşılık verecek biçimde kolaylaştırılacak tedbirler alınacaktır.

Gümrüklü eşyanın korunması ve kısa zamanda tasfiyesi konusundaki işlemler asgariye indirilerek, ekonomik israf ve zararlar önlenecektir.

Kaçakçılığın önlenmesinde mevzuatın titizlikle uygulanması yanında ekonomik tedbirlere ve personel eğitimine önem verilecektir.

Başta sigara olmak üzere, tekel mamullerinde, tüketici talebinin miktar ve kalite yönünden karşılanması ve dağıtımındaki dar boğazların giderilmesi amacına dönük tedbirler hızla alınacak, ileri bir aşamaya gelmiş bulunan Tekel Genel Müdürlüğü’nün örgütünün düzenlenmesi çalışmalarının sonuçlandırılmasına çaba harcanacaktır.

Öte yandan, ekici tütün satış piyasalarının desteklenmesinde iç ve dış konjonktür dikkatle izlenerek, üretici emeğinin değerlendirilmesi sağlanacak ve iyi vasıflı üretim teşvik edilecektir.

Sayın Üyeler; Türkiye’de hammadde ve enerji sorunu sanayileşmemizin hız kazanması ile büyük bir öncelik kazanmış bulunmaktadır. Geçtiğimiz yıl içinde dünya ölçüsünde çıkan petrol krizi ve bunun sonunda artan fiyatlar, ülkemizde enerji tüketiminin ağırlığı petrole dayandığı için, ekonomimizi de etkilemeye devam etmektedir.

Bu nedenle petrol arama faaliyetlerine hız verilecektir. Yerli petrol üretimi artırılmaya çalışılırken, elektrik üretiminin yapısı, kömür ve hidroelektrik kaynaklara dayandırılacaktır.

Kömür, jeotermal, tabii gaz, nükleer enerji gibi petrol dışındaki enerji kaynaklarımızın aranması ve geliştirilmesine ağırlık verilecektir.

Köylerin elektriklendirilmesine plan ilkelerine göre devam edilecek ve geri kalmış yöreler köylerindeki yurttaşlarımızdan katkıda bulunmaları istenmeyecektir.

Doğal kaynaklarımızın, ülkemizin kalkınması ve milletimizin refahı amaçlarına uygun olarak değerlendirilmesi Hükümetimizin temel ilkesi olacaktır.

Madenlerimizin en yüksek katma değer ve milli hasıla verecek biçimde ihracı sağlanacak; madenlerin üretiminden ihracına kadar uzanan etkin bir kontrol mekanizması ilgili bakanlıkların işbirliği ile gerçekleştirilmeye çalışılacaktır.

Petrolde fiyat artışları ile birlikte hızlanan hammadde fiyat artışları göz önünde tutularak, madenlerimizin ihracında dünya piyasalarındaki fiyat dalgalanmalarını yakından izleyecek bir satış politikası gerçekleştirilecektir.

Son yıllarda milletlerarası alanda ortaya çıkan tarım ürünleri ve özellikle gıda maddeleri yetersizliği, ülkemizin de hızla artan nüfusu, yeraltı ve yerüstü su kaynaklarından en iyi biçimde yararlanmayı zorunlu kılmaktadır. Bu nedenle büyük ve küçük su projeleri hızlandırılacak, yeteri kadar su alamayan bölgelere su getirilmesine özen gösterilecektir. Hızlı sanayileşmenin ve şehirleşmenin gereği olan kullanma ve içmesuyu sağlanmasına önem verilecektir.

Sayın Milletvekilleri,

Köy ve köylü sorunlarımızın öncelik ve ivedilikle çözüme bağlanması gereğine ve bunun ulusal kalkınma çabalarımız içinde büyük yeri ve önemi olduğuna inanıyoruz.

Köylerimize getireceğimiz hizmetlerde sosyal adalet ilkelerine ve bölgelerarası dengenin sağlanmasına özen gösterilecektir.

Köy yolları yapım ve bakım hizmetlerini hızla yapabilmek için, mevcut makine ve donatımın yenilenmesine çalışılacak, olanaklar ölçüsünde yerli kaynaklar kullanılacaktır.

Kırsal yaşamın temel gereklerinden biri olan yeterli ve sağlıklı içmesuyu sorununu çözmek üzere, tüm tedbirler alınacak ve özellikle Güneydoğu Anadolu ve benzeri özel projelere ağırlık verilecektir.

Devlet sulama şebekeleri içinde bulunan tarım arazisinin en yüksek verim gücüne ulaştırılmasını sağlayacak geliştirme çabalarına ve çağdaş tarımın uygulanmasını sağlayacak tüm koşulların yaratılmasına yönelik çalışmalar daha yoğun hale getirilecektir.

Kırsal alanda bulunan doğal kaynakları, işgücünü ve tasarrufları kalkınma için yerinde kullanmak ve kırsal nüfusun sosyo-ekonomik ihtiyaçlarını gidermek amacıyla, çevresinin ekonomik kalkınmasını da etkileyecek kırsal gelişme merkezlerinin kurulması çalışmaları hızlandıracaktır.

Kooperatifçilik hareketinin ve kooperatiflerin geliştirilmesi için gerekli bütün tedbirler alınacak, bu tedbirlerin gerektirdiği her türlü olanaklar sağlanacaktır. Sayın Milletvekilleri,

Hükümetimiz, yurdumuzun turizm potansiyelini en iyi şekilde değerlendirmek, dış turizm talebini özendirmek ve iç turizmi de yaygınlaştırmak kararındadır. Bu amaçla Üçüncü Beş Yıllık Plan hedeflerine uygun olarak, turizmin geliştiği alanlarda fiziksel planlama çalışmalarına hız verilecek, kıyılar ve turistik yörelerin toplum yararına kullanılması ve korunması çalışmaları tamamlanacaktır.

Yurdumuzda daha çok turist barındırmak ve daha fazla gelir sağlamak için, sektörün yatırım ve işletmecilik konusundaki çeşitli sorunlarının çözümlenmesini hedef olarak görmekteyiz. Bu amaçla Devlet, altyapı yatırımlarını gerçekleştirecek, üst yapı yatırımlarını da özendirecek gerekli tedbirleri alacaktır.

Günün gerek ve koşullarına uygun olarak yeniden düzenlenmesine başlanan “Turizm Endüstrisini Teşvik Kanunu” tasarısı en kısa zamanda Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulacaktır. Artırılacak arz kapasitesinin, nitelikli personel ihtiyacının karşılanması için, eğitim çalışmalarına hız verilecektir.

Yurdumuzun turistik çekicilik unsurları ve kültürel özellik ve varlıklarının tanıtılması yanında, turizm politikamızda arz kapasitemizin pazarlanmasına önem verilecektir.

Son politik olaylar, yurt dışındaki politik tanıtma ve haber almaya yönelik devlet enformasyon hizmetlerinin çeşitli olanaksızlıklar nedeniyle, etkili biçimde yürütülemediğini

ortaya çıkarmıştır. Hizmetin gereğince yapılabilmesi için, Basın-Yayın Genel Müdürlüğü ulusal yararlarımıza uygun rasyonel çalışma düzenine kavuşturulacaktır.

Enformasyon hizmetlerinin, gizlilik taşımayan kısmının yerli basına ulaştırılmasına devam edilecek ve Anadolu basını ile işbirliği yapılacak, nihayet bugüne kadar yeterli mevzuatı bulunmayan Devlet enformasyon hizmetleri çalışmaları için, bir kanun tasarısı hazırlanarak Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulacaktır.

Sayın Milletvekilleri,

Memleketimizde, düzenli, sağlıklı ve dengeli bir şehirleşme ve sanayileşmeyi sağlamak amacıyla, kalkınma hedeflerinden fedakarlık etmeksizin, sanayi yatırımlarının az gelişmiş bölgelere yöneltilmesi çalışmalarına devam edilecektir.

Arsa Ofisi bugünkü güçsüz durumundan kurtarılarak güçlendirilecek, kamulaştırma yetkileri ve mali kaynakları artırılacaktır. Kamunun yarattığı arsa değer artışının kamuya dönmesine çalışılacaktır.

Düşük gelirli ailelerin konut ihtiyaçlarına ağırlık verilmesine ve bir yandan Devlet eliyle halk konutu yapılmasına hız verilirken, diğer yandan gecekondu sorununa çözüm yolları aranacaktır.

Hükümetimiz, kıyıların spekülatif amaçlarla yağma edilmesine karşı tedbirlerin etkinleştirilmesi işini ele alacak ve kıyılar halkın istifadesine açılacaktır. Nüfus artışının da etkisi ile hızlanan şehirleşmenin doğurduğu ve insan sağlığını tehdit eder bir nitelik almaya başlayan çevre ve hava kirlenmesi önemle durduğumuz konulardan biri olacaktır.

Sayın Milletvekiller,

Ülkemizin ekonomik ve sosyal gelişmesinde ve ulusal güvenliğimizin sağlanmasında önemi büyük olan ulaştırma ve haberleşme hizmetlerini, ülke şartlarına uygun, güvenli bir şekilde halkımıza sunacak tarzda yeniden düzenlemek, bunun gerektirdiği hukuki, ekonomik, mali ve idari her türlü tedbiri almak amacımız olacaktır.

Demiryolu ağının altyapı, üst yapı ve araçlar yönünden yenilenmesine önem verilecektir.

Ülkemizde her yıl binlerce vatandaşımızın can kaybına ve milyonlarca lira tutarında ekonomik kayıplara sebep olan karayolu taşımacılığı hizmetlerinin, tesis, yönetim, işletme ve trafik kontrolu yönlerinden dağınıklığını önlemek üzere gerekli kanunların çıkarılmasına çalışılacaktır.

Memleketimizde güçlü, kendi ihtiyaçlarına yeterli ve dışa dönük bir gemi inşa sanayiinin süratle kurulmasına ve mevcutlarının daha verimli çalışmasını sağlamak ve üretimlerini artırmak amacıyla, başlanmış olan hazırlıkların sonuçlandırılmasına çalışılacaktır.

Hava ulaştırma sektöründe, temel hizmetler olarak hava alanlarının ve uçuş emniyet ve eğitim sistemlerinin uluslararası standartlara uygun olarak modern araç ve gereçlerle donatılması başlıca amaçlarımızdan olacaktır.

Sayın Milletvekilleri; ülkemizin ekonomik, sosyal, kültürel kalkınmasında altyapının önemine inanan Hükümetimiz, bu alandaki yatırımlara da değer vermektedir.

Devlet idaresinin etkinliği, kamu hizmetlerinin bütün vatandaşlara hızla ve eşit olarak sağlanması, üretici malının tüketim merkezlerine aktarmak yoluyla değerlendirilmesi genel amaç olacaktır.

Günün ihtiyaçlarını karşılamayan kanunların, yatırımları hızlandırıcı bir niteliğe kavuşturulması gereklidir. Buna bağlı olarak kaynak israfını artıran veya verimi azaltan bürokratik işlemler, mevzuatta gerekli değişiklikler yapılarak tıkanıklıklar giderilmeye çalışılacak, idarelere daha geniş yetki verilerek yatırımlar hızlandırılacaktır.

Programlar yapılırken işlerin en kısa zamanda bitirilmesini sağlayacak tedbirler alınarak, uzun yıllara uzanan işlerin maliyetlere yaptığı olumsuz etkilerin önlenmesine çalışılacaktır.

Sayın Milletvekilleri; eğitim sistemimizin ve yapısının çağdaş bilim ve teknolojinin gereklerine uygun olarak geliştirilmesi, öğrencilerin ilgi ve yeteneklerine ve toplumumuzun yetişmiş insangücü ihtiyacına göre yüksek öğretime, hayata ve iş alanlarına yöneltilmesi çalışmalarına devam olunacaktır. Sınai gelişmeye paralel olarak mesleki ve teknik öğretime ağırlık verilecektir. Genç kuşakların Atatürkçülük, Anayasamızda ifadesini bulan çağdaş uygarlık bilinç ve anlayışına sahip, üstün yetenekte insanlar olarak yetiştirilmesi için gerekli bütün tedbirler alınacaktır.

Ülkemizin her köşesinde, çeşitli güçlüklere göğüs geren büyük fedakarlıklarla görev yapan öğretmenlerimizin maddi ve manevi sorunlarını çözümlemeye, meslek içinde yetişmelerini ve ilerlemelerini sağlayacak koşulları yaratmaya özellikle çaba sarf edeceğiz. İlköğretimde, okullaşmanın kısa sürede yüzde yüz gerçekleşmesi için gerekli yatırımlara devam edilecek ve bu amaçla yeni yatılı bölge okulları açılacaktır.

Ortaöğretimin araç ve laboratuvar ihtiyacını karşılayacak çalışmalara hız verilecektir. Ortaöğretimde mevcut büyük öğretmen açığını kapamak ve yüksek öğretim kuruluşlarına yerleştirilmesi mümkün olamayan öğrencilerin öğrenime devamlarını sağlamak amacıyla, mesleki ve teknik yüksek öğretmen okulları ile eğitim enstitülerinde uygulanmasına başlanan “Mektupla Öğretim” in başarıyla yürütülebilmesi için ciddi bir gayret sarfedilecektir. Mektupla öğretimin gerekli kıldığı kitapları kısa sürede ve belli bir bilimsel düzeyde hatırlanabilmesini mümkün kılmak üzere üniversite ve diğer yüksek öğretim kuruluşlarıyla işbirliği yapılacaktır.

Öğretimin her kademesinde fırsat ve imkân eşitliğinin sağlanmasına özel bir önem veriyoruz. Bu amaçla, öğretmen ihtiyacını yeterli ölçüde karşılayamadığımız bölgelerdeki il merkezlerinde 1975 yılında yapılacak merkezi seçme ve yerleştirme sınavlarından önce “Üniversite Hazırlık Kursları” açılacak ve bu kurslarda gerektiğinde büyük merkezlerden gönderilecek öğretmenler görev alacaklardır. Seçme sınavlarında başarı gösteren; fakat mali imkânları sınırlı bulunan üstün yetenekteki öğrencilerimiz geniş ölçüde artırılacaktır.

Yükseköğretim sorununun çözümlenmesinde üniversite ve diğer yüksek öğretim kuruluşları ile işbirliği yapılacaktır. Yeni üniversitelerin açılması bu üniversitelerle yetişmiş insangücü ihtiyacı arasındaki paralelliğin sağlanması bir plana bağlanacaktır.

Bütün üniversitelerimizin özerk kuruluşlar haline getirilmesi yasalarda mevcut üniversite özerkliği ile bağdaşmayan veya uygulamada sakıncalar yaratan hükümlerin kaldırılması, üniversitelerimizin ve diğer yükseköğretim kuruluşlarının çalışmalarında karşılaştıkları çeşitli güçlüklerin giderilmesi ve mevcut öğretim üyelerimizden ve üniversiteler tesislerden en geniş ölçüde yararlanılması için gerekli çalışmalara derhal başlanacaktır.

Sayın Milletvekilleri,

Milletimizin ümidi, milli varlığımızın en dinamik ve güçlü unsuru, geleceğimizin güveni olan Türk gençliğinin sorunları ve ihtiyaçları, ekonomik ve sosyal yönden olduğu kadar toplumun huzuru, güvenliği ve mutluluğu ile hür ve demokratik rejim açısından da büyük değer taşımaktadır. Yurttaşların beden, fikir ve ruh gelişmelerinin dengeli olarak sağlanması ve Türk sporunun aynı zamanda milli birlik ve bütünlüğü güçlendirecek şekilde yurt içinde yayılması ve yurt dışında şerefli yerini alması için beden eğitimi ve spor hizmetlerinin düzenlenip desteklenmesi önemli bir kamu görevi olmaktadır.

Bu nedenle, gençlik ve spor sorunları Atatürk ilkeleri ve Türk Milli Eğitiminin amaç ve temel uygulamaları doğrultusunda ele alınacak; başta milli eğitim sistemi olmak üzere sosyal ve ekonomik diğer ilgili kesimler ile çağımızın ve ülkemizin ihtiyaçlarına ve şartlarına uyan sistemli bir yaklaşımla bütünleştirilecektir. Çeşitli kurumlar arasındaki ilişkiler bu bütünlük içinde düzenlenecek ve bugüne kadar yapılan çalışmalar bu görüşle değerlendirilerek Gençlik ve Spor Bakanlığı Kuruluş ve Görevleri Kanununun çıkarılmasına çalışılacaktır.

Yine aynı görüşle, gençlik ve spor hizmetleri için gerekli sayıda ve nitelikte insangücünün yetiştirilmesinde çağdaş bilim ve tekniğin geniş ve sonsuz katkısını getirecek olan Gençlik ve Spor Akademisinin kurulması sağlanacak ve akademi, mevcut spor alan ve tesislerinin geniş imkânlarından yararlanılarak, deneme niteliğinde başlamak üzere ve en kısa zamanda faaliyete geçirilecektir.

Yüksek öğrenimde artan öğrenci sayısı gözönünde bulundurularak, yüksek öğrenim gençliğinin yurt ve kredi ihtiyaçlarının karşılanması yanında öğrencilerin huzur ve güven içinde yaşantılarını ve öğrenimlerini sürdürebilmesi için gerekli tedbirler alınacaktır. Bu maksatla, Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Kanununda, günümüz ihtiyaçlarına ve şartlarına uyumlu yönde daha etkili, verimli, dengeli ve yaygın hizmetler verebilecek imkânlara kavuşturulmak üzere gerekli değişiklikler yapılmaya çalışılacaktır.

Gençlik ve spor hizmetlerinin en önemli sorunlarından biri olan kaynak ihtiyacının artırılmasıyla ilgili vakıf ve benzeri mali tedbirler araştırılacak, bu ihtiyacın Devlet gelirleri dışında ek kaynaklarla da sağlanmasına ve takviyesine çalışılacaktır.

Sayın Milletvekilleri,

Anayasamız iktisadi ve sosyal kalkınma yanında, kültürel kalkınmaya da büyük önem vermiştir. Yeniden kurulmuş olan Kültür Bakanlığı, bu Anayasa gereğinin gerçekleştirilmesi doğrultusunda atılmış önemli bir adımdır. Bu bakanlık milli kültürümüzü, sanatımızı, değerlerimizi korumak ve geliştirmek amacını güdecektir. Kültürel değerlerimizi içte ve dışta tanıtmak bu Bakanlığın görevleri arasında yer alacaktır. Yurt dışındaki vatandaşlarımızın kültürel ihtiyaçlarının karşılanması ve dış ülkelerde Türk varlığının tanıtılması konularında, ilgili bakanlıklarla işbirliği yapılarak gerekli faaliyetler bu bakanlıkça yürütülecektir. Üçüncü Beş Yıllık Kalkınma Planında bu konuda öngörülmüş tedbir ve hizmetlerin gerçekleştirilmesi için, bu yeni bakanlığın kuruluş kanunu tasarısı bir an önce hazırlanarak Yüce Meclise sunulacaktır. Sayın Milletvekilleri,

Üzerinde büyük hassasiyetle durduğumuz sosyal barış ve refah, büyük ölçüde işçi ve işveren ilişkilerinin ahenkli bir biçimde düzenlenmesine bağlıdır. İşçi ve işverenlerimizin karşılıklı saygı ve güven duygusu içerisinde en verimli şekilde çalışmasının,

ekonomimiz ve sosyal gelişmemiz yönünden büyük önem taşıdığı kanısındayız. Bu ilişkilerin amaca en uygun şekilde yürütülmesi için çaba harcayacağız.

Sendikalar Kanunu ile Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt kanunlarını uygulanmasında karşılaşılan aksaklıkların giderilmesine çalışacağız.

Toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkili sendikanın tespitinde anlaşmazlık olduğu takdirde, hakim denetimi altında işçilerin gizli oyuna başvurulması yönünde yapılmaya başlanmış olan uygulama bir sisteme bağlanacaktır.

İşçilerin yaşayış ve hayat seviyelerinin yükselmesi, işin devamlılığı gibi çok önemli sorunlar, ekonomik hayattaki canlılığa bağlanır. Sağlıklı olmayan bir ekonomik konjonktür içerisinde sadece ücretlerin artırılması ile sosyal gelişmelerin sağlanacağı kanısındayız. Sosyal reformlarla ekonomik kalkınma arasındaki hassas dengenin sağlanması başlıca amacımız olacaktır. İşçi işveren kuruluşlarının yöneticilerine bu konuda büyük görevler düştüğüne ve memleket yararlarını her zaman gözönünde bulunduracaklarına inanıyorum.

Toplumumuzun ekonomik ve sosyal sorunları arasında en önemlilerinden birisi olarak işsizliği görüyoruz. Nüfusumuzun hızlı artması sonucu, her yıl yeniden yarım milyon vatandaşımıza iş olanakları sağlamak ihtiyacı doğmaktadır. Ancak, bugünkü koşullarda ekonomimizde yaratılabilen verimli işlerin sayısı bunun yarısını bile bulmamaktadır. İşsizlik, doğuracağı ekonomik sosyal ve siyasal sorunlarla toplumumuzu bugün olduğundan daha çok etkileyecektir.

İşsizlik sorununun çözümlenmesi amacına yönelik bütün tedbirleri almak kararındayız. Bu tedbirlerin önemli bir kısmının uzun dönemde etkili olabileceğini biliyoruz. Ancak bugün anlamlı bir başlangıç yapmaksızın ilerde sonuç beklemenin olanaksız olduğunu düşünüyoruz. Kısa dönemde ise gerek kamu, gerekse özel yatırımları hızlandırmak ve proje seçiminde istihdam faktörüne ağırlık vermek suretiyle sorunu kısmen olsun hafifletebileceğimizi ümidediyoruz. İşçi-memur ayrımı konusunda, çalışanların statülerinin belirlenmesinde zorunluluk bulunduğu kanısındayız. Bu amaca ulaşmak için durumun, 12 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin, Türkiye Büyük Millet Meclisindeki müzakerelerinde bir çözüme kavuşturulmasına çalışılacaktır.

Üretime, emeği ile katılanların meslek öncesi ve meslek içi eğitimlerine hız verilecek, böylece ekonomik kalkınmamızın büyük çapta muhtaç olduğu nitelikli işgücünün yetiştirilmesi sağlanacaktır.

Tarım işçilerinin durumu önemle ele alınacak ve hazırlanmış bulunan Tarım İş Kanunu tasarısının kanunlaştırılmasına çalışılacaktır.

Genç işçilerin korunması konusu üzerine eğileceğiz.

Öte yandan, istihdam açığımızı bir ölçüde azaltan, ülkemiz ekonomisine ve özellikle dış ödemeler dengesinin sağlanmasına büyük katkısı bulunan yabancı ülkelerde çalışan işçilerimizin sorunları yakından izlenecek, hak ve çıkarları korunacaktır.

Hükümetimiz, işçilerin kıdem tazminatlarına ilişkin kanun tasarısı üzerindeki çalışmalara devam edecektir.

Sayın Milletvekilleri; çağımızda sosyal devletin başta gelen görevi, kişinin sosyal adalet içinde maddi ve manevi gelişmesini sağlamak, geleceğine güvenle bakabilmesi olanaklarını yaratmaktır.

Bu nedenle ülkemizdeki sosyal güvenlik müesseselerinin belli başlılarından olan Sosyal Sigortalar Kurumu, Emekli Sandığı ve Bağ-Kur kurumlarının çalışma ve işleyişine bugün her zamankinden daha çok önem verilmesi, çalışmaların teker teker gözden geçirilerek birbirleriyle uyarlı kuruluşlar olmalarının sağlanması önemli bir konu olarak ortadadır.

Bu nedenlerle tüm sosyal güvenlik kurumlarını bir çatı altında toplamak, tarım ve orman kesimi başta olmak üzere tüm çalışanları sosyal güvenlik kapsamına almak olanaklarını tespit etmek amacıyla Hükümetimiz “Sosyal Güvenlik Bakanlığı” adı altında bir bakanlığın kurulmasını yararlı görmüştür. Böylelikle bugüne kadar çeşitli sosyal güvenlik örgütleri tarafından değişik şekilde uygulanan sosyal güvenlik yöntem ve ilkeleri yeknesak hale getirilecek ve çeşitli sosyal güvenlik örgütleri tarafından toplanan sosyal güvenlik fonlarının ekonomik gelişmenin amaçlarına daha uygun olarak kullanılması ve toplumun tümünün yararlanacağı şekilde değerlendirilmesi imkânı sağlanacaktır.

Ayrıca ülkemiz şartları gözönünde tutularak, giderek bütün iş kollarını içine almak üzere işçiler için işsizlik sigortası kurulması çalışmaları hızlandırılacaktır. Bütün vatandaşlarımızın sağlık güvencesinden yararlanmasını sağlayacak genel sağlık sigortası çalışmaları hızlandırılacaktır.

İhtiyarlık, maluliyet, dul ve yetim aylıklarını en az miktarının belli asgari düzeylerde tespitini sağlayacak yöntemler geliştirilecektir. Ücretleri donmuş olan emekli işçilerin, işçi, dul ve yetimlerin durumunu, ağırlaşan geçim şartlarına uyduracak yasal tedbirler alınacaktır.

Yurt dışındaki işçilerimizin sosyal güvenlik haklarını daha sağlam bir teminata bağlamak için ilgili hükümetlerde sıkı temaslar devam ettirilecektir.

Bu maksatla; sosyal güvenlik ve işgücü sözleşmeleri ülkemizin ve yabancı ülkelerin ilgili yasalarında meydana gelen değişiklik ve gelişmelerin ışığında yeniden gözden geçirilecektir. İşgücümüzün mevzuat dışı akışını önlemek ve işçilerimizin sosyal güvenliklerini teminat altına almak amacıyla, gerekli ülkelerle sosyal güvenlik ve işgücü anlaşmaları yapılacaktır.

Planın toplu konut ilkesi ve sosyal konut ve kredi olanakları günün ihtiyaç ve koşulları çerçevesinde artırılacaktır.

Hizmetlerin birleştirilmesi konusunda mevcut mevzuat hızla düzenlenecek, işler hale getirilecektir.

Sayın Milletvekilleri; sağlık hizmetlerinde temel ilke, halkın sağlık seviyesini yükseltmek ve bu hizmetlerin yurt düzeyine dengeli bir şekilde dağılımını sağlamaktır.

Bu amaçla; koruyucu sağlık hizmetlerine öncelik verilecek, tedavi edici sağlık hizmetleri, koruyucu hizmetlerin tamamlayıcısı olarak yürütülecektir.

Sağlık hizmetlerinin sosyalleştirilmesi programının uygulanmasına devam edilecek, bu programın henüz uygulanmadığı illerde özellikle köy hizmetlerinde verimin artırılmasına çalışılacaktır.

Daha çok sayıda sağlık personeli yetiştirilmesine çalışılacak ve bu personelin dengeli dağılımını sağlamak için yoksunluk bölgelerine gitmesini özendirici tedbirler alınacaktır.

Aile planlaması hizmetleri, ananın ve çocuğun sağlığını koruyacak şekilde uygulanacak ve her iki hizmet içiçe yürütülecektir.

İlaç fiyatlarının tespiti sınai maliyet sistemine uygun olarak yürütülecek, eşdeğerdeki ilaçların gereksiz şekilde çoğalmasını önleyici tedbirler alınacak, kalite ve fiyat kontrolünün etkin olması sağlanacak, ilaç sanayiinin gelişmesi ile hammadde imaline yönelmesi ve ihracı teşvik edilecektir.

Sosyal yardım hizmetlerindeki dağınıklığı ve ahenksizliği giderici tedbirlerin alınmasına çalışılacak, korunmaya muhtaç çocukların bakım ve yetiştirilmesine önem verilecektir.

Sayın Üyeler,

Cumhuriyet ve istiklâlimizin insan hak ve hürriyetleri üzerinde kurulan demokratik, parlamenter rejimimizin teminatı, ulusal varlık ve bütünlüğümüzün iç ve dış tehdit ve tecavüzlere karşı koruyucusu, Türk Silahlı Kuvvetlerini; barış ve savaşta, yurt güvenliği görevini en müessir bir şekilde yerine getirebilmesi için teşkilat, harp silah ve vasıtaları, eğitim ve moral gücü yönünden çağdaş teknolojinin gerektirdiği en yüksek düzeyde bulundurmak, temel hedefimiz olacaktır.

Bu maksatla; 1970 yılından beri yürütülmekte olan modernizasyon programı, hızla sonuç alacak şekilde yeniden gözden geçirilecektir. Özellikle Kıbrıs ihtilafı ile birlikte bölge memleketlerinin mevcut askeri dengeyi bozacak nitelikteki silahlanma gayretleri ve dahil bulunduğumuz ittifakın savunma stratejisinin yeni gerekleri harp stoklarımızı takviye zorunluğu ve maliyet fiyat artışları muvacehesinde modernizasyon programımıza yeni kaynak tahsisleri için her türlü imkân kullanılacaktır.

Silahlardaki hızlı teknolojik gelişme, harp silah ve araçları imalatındaki baş döndürücü fiyat artışları, harp silah ve vasıtaları tedarikindeki güvensizlikler, dış yardım kaynaklarında beliren tahdit ve dış ödemelerin dengede zorunluğu gözönünde bulundurulacak milli harp sanayii sektörünün tahakkuku öncelikle ele alınacaktır.

Üyesi bulunduğumuz Kuzey Atlantik İttifakı çerçevesinde yaptığımız ikili savunma işbirliğinin, ittifak amaçlarına ve işbirliği vecibelerinin karşılıklı ve dengeli olması esasına uygun olarak yürütülmesine azami itina gösterilmesine devam edilecektir.

Silahlı Kuvvetlerimizin ihtiyaç fazlası kalmış yüksek öğrenim görmüş yükümlülerin problemlerini halleden 1833 sayılı Kanunun tatbikatının aksamadan yürütülmesi için her türlü tedbir alınacaktır.

Silah altına alma işlemlerinin, bugünün ihtiyaçlarını karşılayacak düzeye çıkarılması için çalışmalar yapılacak ve hizmeti vatandaşın ayağına götürmek üzere bazı yerlerde evvelce mevcut olan askerlik şubelerinin yeniden bir plan içinde açılmaları sağlanacaktır.

Sahip bulunduğumuz kısıtlı kaynaklara rağmen ekonomik ve sosyal alanda süratle geniş hamleler yapmak mecburiyetini müdrik bulunarak, Yüce Meclisimizin, milli bekamızın olduğu kadar dünya barışının da teminatı olan Türk Silahlı Kuvvetlerinin her yönüyle güçlendirilmesi için gerekli tedbirlerin gerçekleşmesi istikametinde hiçbir fedakarlıktan kaçmayacağına inanıyoruz.

Sayın Üyeler,

Atatürk’ün her tarihi çağda geçerli kalacak dış siyaset ilkelerinin, bugünkü dünya koşullarında yeni anlamlar ve yeni önem kazandığını görüyoruz. Hükümetimiz, bugünkü dünya gerçekleri karşısında bu ilkelerden ilham alacaktır. Bu bakımdan bugüne kadar Cumhuriyet Hükümetlerinin, bu ilkeleri uygulayarak, dış ilişkilerimizde olumlu yönlerde yaptıkları çalışmaları devam ettirmemiz tabii olacaktır.

Her şeyden evvel şunu belirtmemiz gerekir ki, son yıllarda milletlerarası ilişkilerde hüküm süren yumuşama, “detent” siyasi ikliminin devamının sağlanması ve “detente” ın kuvvetli temellere dayandırılması hususundaki çabalara Hükümetimiz açık kalplilikle iştirak edecektir. Çok özel jeopolitik durumu dolayısıyla, Türkiye’nin “gerginliği hafifletme” siyasetine önemli bir katkısı olduğunu ve olacağına müdrikiz. Ülkemiz, Batı Avrupa ülkeleri ile sağlam dostluk ilişkileri kurmuştur. Kendi bölgesinde, Doğu Avrupa ülkeleri ile kurduğu iyi komşuluk” ilişkileri de hızla gelişmektedir. Orta-Doğu ülkeleri ile çok kuvvetli tarihi ve kültürel bağlarımız mevcuttur. Dünyanın diğer kıtalarında yeni bağımsızlığa kavuşan ülkelerle yepyeni bağlar kuruyoruz. Biz, bütün bu ilişkileri, gerek siyasi ve gerek iktisadi alanlarda, hızla geliştirmek kararındayız. Bunu yaparken, Atatürk’ün siyasi düşüncelerini çağımızın gerçeklerine uyguladığımıza ve aynı zamanda, detente’a, barışa önemli katkıda bulunduğumuza inanıyoruz.

Yumuşama havasının, askeri ve siyasi alanlarda kurulan hassas ve nazik bir dengeye dayandığını biliyoruz. Dolayısıyla gerçekçi bir davranışla, bu dengenin muhafazasının gerektirdiği fedakarlıklardan kaçınmayacağız. NATO ittifakı içinde dayanışmanın icaplarını ön planda tutmak zorunluluğuna inanıyoruz. “Siyasi yumuşama” siyasetinin Avrupa kıtasında daha güçlü temellere dayandırılması için girişilen, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Konferansı ile karşılıklı ve dengeli kuvvet indirimleri konferansı teşebbüslerinin başarısı için içtenlikle çalışırken, bu gerçekleri de gözönünde bulunduruyoruz.

Bu nazik “yumuşama” koşulları içinde Kuzey Atlantik İttifakının savunma azim ve gücünün muhafazası gereğine inanıyoruz. Türkiye bu yönde kendisine düşen sorumlulukları üye ülkeler arasındaki savunma işbirliğinin karşılıklı ve dengeli vecibelere dayanması gerektiği anlayışı çerçevesinde, yerine getirmeğe devam edecektir.

Amerika Birleşik Devletleri ile ilişkilerimizin, bugünkü koşullarda karşılıklı anlayış, saygı ve dengeli işbirliği anlayışı içinde devam edeceğini ve giderek daha da güçleneceğini ümit ediyoruz.

AET ile ilişkilerimiz, katma ve tamamlayıcı protokol çerçevesi içinde yürütülmektedir. Bu çerçevede, Türkiye’ye sağlanmış olanakların köklü biçimlerde düzeltilmesinde gayret sarfedilecektir.

Öte yandan, AET ile olan tüm ilişkilerimizde, Türkiye ile benzerlik gösteren diğer ülkelere verilmiş ve verilecek tavizler, dengeyi aleyhimize bozacak bir nitelik taşımaktadır. Bu bakımdan topluluğun dış ticaret politikası uygulaması dikkatle izlenecek ve bahis konusu güçlüklerin giderilmesine çalışılacaktır.

Doğu Avrupa ülkeleri ile ve özellikle Balkanlarla komşumuz bulunan ülkelerle mevcut ilişkilerimizin devamına ve gelişmesine Hükümetimiz önem verecektir. Sovyetler Birliği ile gerçekçi ilkelere dayandırılmış bulunan “iyi komşuluk ilişkilerimiz”in bu ilkeler çerçevesi içinde, çeşitli alanlarda gelişmeler kaydedeceğini umuyoruz.

Orta Doğu’da, kardeş İran ve Pakistan ile aramızda mevcut geleneksel dostluğun sağlamlığını muhafaza etmesi, kanımızca, bölge istikrarına önemli bir katkı teşkil etmektedir. Bu ülkelerle CENTO ve RCD içindeki işbirliğimiz her üç ülkenin yararına olmakta ve çeşitli sorunların birlikte ele alınmasına ve çözümlenmesine yardım etmektedir.

Orta Doğu ihtilafında, Arap ülkelerinin haklı gördüğümüz davalarını desteklemeğe devam edeceğiz. Genel olarak dünyada ve özellikle Orta Doğuda, kuvvet kullanılarak arazi ilhakına karşı çıkmamız, dünya barışı ve istikrarı bakımından inandığımız bir ilkeye sadakatin gereğidir. Filistin halkının yıllardan beri maruz kaldığı ıstıraplara ilgisiz kalmamız da mümkün değildir: Orta Doğu ihtilafının çözümünün, bir esas koşulunun, Filistin halkının meşru milli haklarının tanınması olduğuna inanıyoruz. Kudüs mukaddes şehrinin statüsünün, ilhak neticesinde değiştirilmeyeceği hususundaki kanımızı da muhafaza ediyoruz.

Çin Halk Cumhuriyeti ile kurulan ilişkilerin önümüzdeki dönemde çeşitli alanlarda memnuniyet verici bir şekilde gelişeceğini ümit ediyoruz.

Genel olarak milletlerarası ilişkilerin büyük hızla geliştiği bir devrede, tarihte asırlar boyunca bir çok ortak değeri paylaştığımız Arap ülkeleri ile ikili ilişkiler çerçevesi içinde temaslarımız ve her alandaki mübadelelerimizi artırmanın doğal bir gelişme olacağını düşünüyoruz. Bizden evvelki hükümetlerin bu yoldaki gayretlerini devam ettireceğiz. Tarihi bağların yanında, Orta Doğu-Arap ülkeleri ve Mağrip ülkeleri ile birçok ortak çıkarlarımıza hizmet edecek geniş işbirliği olanakları mevcuttur.

Bölge dışındaki bağlantısız ülkelere ve özellikle bağımsızlıklarına yeni kavuşan ülkelere gelince : Atatürk Türkiye’sinin bu ülkelere doğal bir yakınlık duyması kolayca anlaşılır. Hükümetimiz, coğrafi engellere bakmadan bu ülkelerle ilişkilerimizi hızla geliştirmeğe önem verecektir. Aynı siyasi düşünce içinde ırkçılık ve sömürgeciliğin tasfiyesi çabalarına elimizden gelen desteği esirgemeyeceğiz

. Ülkemizin eski uygarlıklarını ve çağdaş Türk milli kültürünü dışarıda en geniş şekilde tanıtmak üzere devamlı ve sistemli çalışmalar düzenlenecektir.

Yurt dışındaki soydaşlarımıza da öz kültürlerini korumak ve geliştirmek olanaklarının sağlanması sorunu önem taşımaktadır. Diğer taraftan başka ülkelerde yaşayan vatandaşlarımızın, bulundukları ülke yasalarının bahsettiği bütün hak ve imkanlardan eşit olarak faydalanmaları sorunu üzerinde de duracağız.

Yabancı ülkelerdeki Türk vatandaşlarına ait emlak ve haklarla ilgi sorunların çözümlenmesi hususundaki çalışmalar ivedilikle devam ettirilecektir.

Yabancı ülkelerde çalışan Türk işçilerinin her türlü haklarının korunması ve yabancı ülkelerdeki yaşamalarının kolaylaştırılması için ihtiyaçlarının sağlanması hususunda azami dikkat ve titizlik gösterilecektir. Bu meyanda, dışardaki işçilerimizin boş zamanlarının değerlendirilmesi ve memlekette olan bağlarının sürdürülmesini sağlamak amacı ile yabancı merkezlerde “Türk Evleri” kurulması projesi programlı olarak gerçekleştirilecektir.

Ayrıca, yurt dışında çalışan vatandaşlarımızın çocuklarının Türk kültürü ve dili alanlarında etkili bir şekilde eğitilmeleri, bu vatandaşlarımızın ve tüm aile bireylerinin vatan ile bağlarının korunması hususlarında programlarımız diğer önemli amaçlarını teşkil etmektedir.

Sayın Milletvekilleri,

Türkiye’nin, bütün dünya ülkelerine karşı barışçı bir dış siyaset izlemesine rağmen, komşularından biri ile, Yunanistan ile maalesef halledilmemiş bulunan birtakım sorunları bulunduğunu biliyorsunuz. bunların başında, gayet çetin bir nitelik arz eden Kıbrıs ihtilafı, ciddiyetini muhafaza etmektedir. Ege kıta sahanlığı ile ilgili anlaşmazlık da önemini kaybetmemiştir. Yunanistan ile birçok sorunun ve anlaşmazlığın halledilmemiş bulunmasında Cumhuriyet Hükümetlerinin kusurları olmamıştır. Gayet iyi bildiğiniz gibi, Türkiye bu sorunların çözümlenmesi için her vesile ile müzakereyi önermişse de, bu konudaki telkin ve istekleri akis bulamamış ve karşılıksız kalmıştır. Bu uzlaşmaz tutumun sonucu patlak veren Kıbrıs bunalımının bugün eriştiği noktada düşüncelerimizi ve genel olarak Türk-Yunan ilişkilerinin geleceği hakkındaki görüşlerimizi açıkça ifade etmekte fayda görüyoruz. Türkiye’nin, antlaşmalardan doğan vecibeleri yerine getirmek amacıyla giriştiği Barış Harekatının dayandığı siyasi felsefede değişiklik yoktur. Türkiye, Kıbrıs’ta arazi ilhakı peşinde değildir. Bu, dış siyasetin temel ilkelerine aykırı olurdu.

Sayın Milletvekilleri,

Kıbrıs sorununun çözümünde biz şu noktaları gözönünde bulunduracağız: Kıbrıs sorununun siyasi çözümünün, Kıbrıs’ın milletlerarası alandaki statüsünde bir değişiklik getirmesini istemiyoruz. Türk Barış Harekatı ile bağımsızlığı ve egemenliği korunan ve teyit edilen Kıbrıs Devletinin yeni Anayasa düzeni, Akdeniz’de dengeyi ve istikrarı bozan bir gelişmeye yol açmamalıdır. Bu görüşümüz genel olarak milletlerarası topluluğun da arzularına uyumlu düşmektedir.

İkinci nokta, Kıbrıs’taki Türk Toplumunun güvenliğinin eşit haklara dayanan, yeterli güvenliği kapsayan, sağlam ve sürekli bir Anayasa düzeni içinde sağlanmasıdır. Geçmişin tecrübeleri ışığında coğrafi temele dayanan fedarasyon sisteminin tek hal çaresi olduğu gerçeği bugün artık genellikle kabul edilmektedir. Bu esaslar dahilinde, bu sorunun müzakere yolu ile bir çözüme bağlanmasını arzu ediyoruz. Genel olarak diyebiliriz ki, Yunanistan ile ihtilaflarımızın gerçek çözümü ancak karşılıklı iyi niyet ve hakka saygı gösterildiği takdirde mümkün olabilecektir. Türk-Yunan ilişkilerinin geleceği kesinlikle bu koşulların gerçekleşmesine bağlıdır. Son seçimlerle iktidara gelen Yunan Hükümeti de bu düşüncelerimizi paylaştığı takdirde gerek Kıbrıs’ın, gerek Türk-Yunan ilişkilerinin geleceğine daha büyük güvenle bakabiliriz.

Sayın Milletvekilleri,

Sayın Ecevit Hükümetinin istifasından sonra, yeni bir hükümetin kurulması amacıyla siyasi partilerimiz yetkilileri arasında cereyan eden uzun görüşme ve tartışmalar sonunda bir anlaşma noktasına varılmaması nedeniyle, daha önce de etraflıca belirttiğimiz çok zor koşullar içinde görev alan Hükümetimizin çalışma programını sunmuş bulunuyoruz.

Hükümetimiz, kuruluşundaki bu özelliği dikkate alarak huzurlarınıza uzun süreli uygulamaları kapsayan bir programla çıkmamaya gayret harcamıştır.

Parlamentoda temsil edilen siyasi partilere dayalı hükümetlerin etkinliğine inanmış kimseler olarak, ergeç, Parlamento çoğunluğuna dayalı bir koalisyon hükümeti kuruluncaya kadar veya Yüce Meclisce karar verildiğinde, yeni bir seçim yapılıncaya kadar işbaşında kalacak olan Hükümetimiz, bu ihtimallerden birinin en kısa zamanda gerçekleşecek bu nitelikte kurulacak bir hükümetin hizmeti bizden devralmasını en halisane dileklerle beklemektedir.

Sayın Üyeler,

Hükümetimiz ülkemizin acil çözüm bekleyen iç ve dış sorunlarının ağırlığını bilmekte ve bunun bilinci içinde görev almış bulunmaktadır.

Yüce Meclisin görevine mazhar olduğumuz takdirde Parlamentomuzun destek ve denetimi altında ve tüm siyasi partilerimizle sıkı bir işbirliği içinde mevcut güçlükleri yenmede başarılı olacağımıza yürekten inanıyoruz.

Yüce Heyetinizin takdirlerine saygılarımızla arz ederiz.