I. Erim Hükümeti Programı

Sayın Başkan, Yüce Meclisin çok Sayın Üyeleri,

1960 Devriminin Türkiye’ye kazandırdığı 1961 Anayasa’sı Türk toplumunun çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmasını sağlayacak dengeli bir gelişmenin çerçevesi olarak ortaya çıkmıştır. Anayasa'nın getirdiği düzen içinde dinamik bir yapıya sahip olan toplumumuz hızlı bir toplumsal ve siyasal değişme sürecine girmiştir. Bu oluşun sağlam bir gelişmeye dönüşmesi için temel yapısal ve kurumsal çözümlerin getirilmesi ve sorunların cesaretli adımlarla ele alınması gerekirdi.

Gerçekleştirilmesi zorunlu yapısal ve kurumsal değişikliklere türlü nedenlerle girişilememiş ve sorunları çözmede olayların arkasında kalınmıştır. Bu durum toplum yapısıyla devlet düzeni arasında önemli gerilimlerin ortaya çıkmasına yol açmıştır. Devlet ve toplumda gelişen çeşitli güçler arasında kuralları belli ilişkiler kurulamamış ve karşılıklı bir güvensizlik ortamı doğmuştur. Bu ortam son ayların karışıklıklarına ve 12 Mart muntırasının 2 nci maddesi ile çözümlenmesi istenen siyasal bunalıma yol açmıştır. Bu muhtıra ile tutulan yol Yurt sorunları karşısında çok hassas olan Türk Silahlı Kuvvetlerinin demokratik rejime ve Anayasa düzenine bağlılığının en açık delilidir.

Bu karışık duruma ve bunun yarattığı alışkanlıklara son vermek Hükümetin çözmesi zorunlu olan önemli bir konudur. Fakat asıl görev güçlükleri sonuçlara değil temel nedenlere yönelen bir yaklaşımla ele almaktır. Bu ise Anayasa’nın gösterdiği doğrultuda yapılması zorunlu reformların hiç beklenmeden gerçekleştirilmesi ile mümkündür. İşte bu nedenlerle Türk kamu oyunun karşısına Reform Hükümeti olarak çıkıyor ve bu niteliğe uygun bir program sunuyoruz.

Bu programın uygulanabilmesi ve getireceğimiz reformların ulusal kalkınmamıza katkıda bulunabilmesi ulusal çıkarlara hizmet arzusu ile dolu ve mili egemenliğin temsilcisi Yüce Meclislerin Hükümetimize güvenerek ve inanarak destek olması ile mümkün ve başarılı olabilecektir.

Sayın Milletvekilleri

; Reform Hükümeti çalışmalarını Anayasa'nın sağladığı siyasal toplumsal ve ekonomik haklar çerçevesinde ve belirli ana ilkelerin gerçekleştirilmesi yönünden yoğunlaştırılacaktır.

Bu sebeple, hükümetinizin yapmayı tasarladığı her bakanlığı ayrı ayrı ilgilendiren işlerin hepsini bu programda göremiyeceksiniz. Ana ilkelerimizle yalnız reform niteliğinde, ya da çok önemli gördüğümüz konularla şimdiye kadar uygulanmamış konuların belirtilmesiyle yetinilmiştir.

İkinci Beş Yıllık Planda ve 1971 bütçesinde yapılacak zorunlu değişiklikler dışında ele alınan işler yürütülecektir. Bundan ötürü programımızda değinilmeyen bu işler de, Hükümetinizin reformcu ve dinamik davranış ve tutumu içinde yürütülecektir. Bu konular ayrıntılı olarak ve en kısa zamanda ilgili bakanlar tarafından Yüce Meclislere ve basın - yayın organlarımız aracılığı ile yüce milletimizin bilgilerine sunulacaktır.

Yukarıda belirtilen ilkelerimiz;

- Atatürk ilkelerinin ve devrimlerinin tüm olarak uygulanması,

- İdari ve ekonomik yapının modenleştirilmesi,

- Sosyal Adaletin gerçekleştirilmesi konusunda kararlı adımlar atılması,

- Bugünkü huzursuzluk ve asayişsizliğin hızla giderilmesidir.

-Buna ana ilkelerin ışığı altında:

- Ekonomik ve siyasal bağımsızlık içinde kalkınma olanaklarının hızla hazırlanması,

- Laiklik ilkesinin tam olarak uygulanması,

- Öğretim birliğinin sağlanması,

- Devlet kesiminin etkin bir şekilde çalışır hale getirilmesi,

- Özel kesimin toplum yararına uygun bir çalışma düzeni, güvenlik ve kararlılık içinde kalkınmaya katkıda bulunması,

- Gelir dağılımını düzeltecek vergi, bütçe, kredi ve başkaca tedbirlerin alınması,

- Kooperatifçiliğin gelişmesini sağlayacak tedbirlerin alınması,

- Eğitimde fırsat eşitliğinin gerçekleştirilmesi,

- Sağlık sosyal yardım ve başkaca kamu hizmetlerinin yaygınlaştırılması ve bunlardan yararlanmada eşitlik sağlanması,

- Gençliğin temel sorunlarının ele alınması yapacağımız reformların hedefleri olacaktır.

Ülkemiz insan ve doğal kaynaklar yönünden zengin olanaklara sahip bulunmasına rağmen hala çok düşük bir gelir düzeyindedir. Hepimizin ulaşmayı özlediği gelişmiş ülkelerin gelir düzeyine varabilmek için aşacağımız yol uzun ve güçlüklerle dolu bir yoldur. Bu yöndeki çabalarımızda israf edebilecek beşeri veya doğal hiç bir kaynağımızın olmadığını unutmamak zorundayız. Kalkınmamızda karma ekonomi düzeni esas olacaktır.

İçine girdiğimiz dönem Türkiye'yi ileri götürmek isteyen bütün güçlerin ulusal kalkınma savaşına katkıda bulunmalarına fırsat veren bir sınav dönemidir. Bu sınavdan yüz akıyla çıkabilmek için Türkiye Büyük Millet Meclisinin bütün devlet kuruluşunun kamuoyunun ve Atatürk devrimlerine bağlı Türk gençliğinin bize destek olacağına güvenerek bu görevi almış bulunuyoruz.

Hükümetimizin hemen gerçekleştirilmesi gereken reformlar yanında üzerinde duracağı önemli bir çalışma alanı da vaktinde çözümlenemediği için büyük sorun haline gelmiş veya yakında bu hale gelebilecek konulardır. Reform çalışmaları ve uygulamaları ile bu türlü konuların ele alınmasında ölçülü ve dengeli bir çalışma düzeni kurmanın güçlükleri ortadadır. bunu sağlarken huzur içinde yaşama şartlarının derhal yerine getirilmesi ve hizmetlerde süreliliğin gerçekleştirilmesi yanında uzun vadeli kalkınma gereklerinin de öncelikle ele alınması zorunludur.

 

Hükümetin Reform Stratejisi:

 

Sayın Üyeler;

Kısa ve uzun vadeli konuların ele alınmasında aşamalı bir strateji uygulanacaktır.

Bu stratejide ilk aşama, reformlarla ilgili ilk atılımı teşkil edecek altı aylık bir programın uygulanması olacaktır. Bu altı ay içinde temel reformlardan, bugüne kadar hazırlıkları belli olgunluğa ulaştığı halde uygulamaya geçilememiş olanlar üzerinde kesin kararlar alınacaktır. Toprak reformu eğitim reformu ve mali reformlar gibi konularda bu dönemdeki uygulamalar daha uzun süreli reformların ilk adımları olacaktır.

Yine bu dönemde, daha sonraki aşamada uygulanması gerekli reformlar ve kalkınmamızla ilgili diğer konular üzerinde hazırlık yapılacaktır. Bununla ilgili en önemli çalışma Üçüncü Beş Yıllık Planın esaslarının hazırlanmasıdır. Bu süre içinde Üçüncü Beş Yıllık Kalkınma Planının hedefleri ve stratejisi saptanacak ve açıklancaktır.

Kısa vadede acil reformların özel bir takım tedbirlerle bugünkü yönetim düzeni içinde yürütülmesi mümkündür. Ancak, kalkınma çabasının sürekli olması reformcu ve dinamik bir idarenin kurulmasına bağlıdır. Bu yönde ilk adımımız Devlet kuruluşunun reformcu bir yapıya ulaştırılması için bugüne kadar yapılmış yeniden düzenleme çalışmalarının değerlendirilmesi ve bir uygulama programına bağlanması olacaktır.

Ön planda yapabileceğimize inandığımız ve yapmaya kararlı olduğumuz reformlar:

- Toprak ve tarım reformu,

- Milli Eğitim reformu,

- Mali Reformlar,

- Hukuk ve Adalet Reformu,

- Devlet kesiminin yeniden düzenlenmesi,

- Enerji ve tabii kaynaklarla ilgili reformlardır.

Bu konularda izlemeyi teklif ettiğimiz esaslar şunlardır.

 

Toprak ve Tarım Reformu:

 

1. Toprak reformu çalışmalarını planlamak ve uygulamaya koymak üzere Başkanlığa bağlı bir Toprak Reformu örgütü kurulacaktır. Başka ülkelerdeki başarılı reform denemelerinden yararlanılacaktır.

2. Bu konuda kısa sürede alacağımız ilk tedbir, Türkiye’de herhangi bir ailenin bölgeler ve toprağın cinsine göre tesbit edilecek bir büyüklükten fazla toprağa sahip olmasını engelleyecek “Toprak Reformu Ön Tedbirler Kanunu” Yüce Meclislere sunulması olacaktır. Bu konudaki tespitlerin ve uygulamanın yapılmasında devlet kuruluşunun bütün olanaklarından yararlanılacaktır.

3. Tarımda üretim düzeninin modernleştirilmesi ve verimliliğin arttırılması konusunda tarımla ilgili devlet örgütünün görevlerinin koordine edilmesi yönünde tedbirler tarım kredi ve fiyat politikasındaki çelişmelerin ortadan kaldırılması ilk görevlerimizden biri olacaktır.

4. Toprak reformunun uygulanmasında önemli araçlardan biri de buna paralel olarak uygulanacak bir tarım vergisi sistemidir. Bu konu maliye reformu bölümünde ayrıca ele alınacaktır.

5. Kadastro çalışmaları hızlandırılacak ve toprak reformu çalışmalarıyla koordine edilecektir. Çeşitli bakanlıklar içinde harita yapma ve kadastro çalışmaları arasında işbirliği sağlanacaktır.

 

Milli Eğitim Reformu:

 

Sayın Milletvekilleri,

Atatürk’ün eğitimde birlik (Tevhid-i Tedrisat) ilkesine aykırı, bütün uygulamalara son verilecektir.

Din işlerinin yönetimi siyasal ve kişisel çıkar hesaplarının üstünde tutulacak ve laiklik esaslarına göre ele alınacaktır. Din görevlilerinin meslek içi ve meslek dışı eğitimi bu ilkeler ışığında düzenlenecektir.

İmam - Hatip Okulları orta öğretim sistemine uyacak biçimde ıslah olunacaktır.

Üniversite ve yüksek okullar reformu konusunda yapılmış çalışmalar ve Devlet Memurları Kanununun kapsamı dışında bırakılmış bulunan Üniversite mensuplarının müşkül durumları Üniversitelerin görüşleri ve Anayasa ilkeleri çerçevesinde en kısa zamanda halledilecektir.

Özel Yüksek Okullar sorunu Anayasa Mahkemesi kararı ışığı altında öğrenci hakları zedelenmiyecek biçimde çözümlenecektir.

Orta öğretimde VII ve VIII Eğitim Şuralarında başlatılmış çalışmalar en kısa zamanda tamamlanarak değerlendirilecek ve uygulamaya konulacaktır. Özellikle Teknik Öğretimin geliştirilmesine önem verilecektir.

Zorunlu öğretim süresinin ileride bütün yurda yayılmasına hazırlık olarak çok yönlü öğretim yapan ve öğrenciyi hem üst okullara hem de çalışma hayatına hazırlayacak sekiz yıllık okulların deneme olarak kurulmaları için gerekli hazırlıklara hemen başlanacaktır.

İlk ve orta öğretimde tek kitap düzeni uygulanacaktır.

Üniversite ve yüksek öğretim ders kitaplarının öğrenciye ucuz fiyatla verilmesi için gerekli tedbirler alınacaktır.

Öğrenci artışını karşılayacak sayıda ve nitelikte Atatürk ülküsüne bağlı öğretim üyesi ve öğretmen yetiştirilmesi sağlanacak, öğretim üyesi ve öğretmenlik mesleğinin daha çekici kılınması için çözüm bekleyen sorunlar ele alınacaktır. Öğretim üyelerinin ve öğretmenlerin görevlerini huzur ve güven içinde yapabilmelerini sağlamak üzere her türlü tedbir alınacak ve çalışma güvenliğinin sarsılmasına izin verilmeyecektir.

Bilimsel ve teknolojik araştırmalara büyük önem verilecektir. Bu yoldaki araştırmaların kalkınmamıza yardımcı olacak biçimde planlanmasına çalışılacaktır.

Ulusal bir kuruluş olan TRT’nin Anayasa'nın öngördüğü özerklik görev anlayışı içinde güçlenmesine yardımcı olunacaktır. TRT toplumun eğitimde ve kültürel gelişmesinde çağımızda önemli araçlardan biri haline gelmiştir. Bu anlayışla televizyonun köylerde de seyredilmesi ve bütün yurda hızla yayılması için gerekli tedbirler alınacak ve yatırımlar yapılacaktır.

Anayasa’nın öngördüğü kültürel kalkınmanın daha etkin biçimde gerçekleştirilmesi için eğitim ve kültür işlerinin birbirinden ayrılarak bir Kültür Bakanlığının kurulması konusu önemle ele alınacaktır.

 

Mali Reformlar:

 

Değerli Arkadaşlarım;

Vergi idaresi reformu yapılacak ve vergi anlaşmazlıklarında çabucak sonuç alacak düzenlemlere gidilecektir. Bu bakımdan Vergi Usul Kanununda gerekli değişiklikler yapılacaktır.

Gelir Vergisi sistemimizdeki noksanlıkların tamamlanmasını ve bu verginin Veraset ve İntikal Vergisi ile organik bağının kurulmasını ve servet bildiriminin etkin biçimde işletilmesini sağlayacak bir sistem kısa zamanda getirilecektir. Vergi kaçakçılığının önlenmesi için alınacak diğer tedbirler yanında, yürürlükteki servet vergisi niteliğindeki vergilerin düzeltilmesi için gerekli kanunlar yüce meclisimize sunulacaktır.

Anayasamızın 61 nci maddesi hükmü uyarınca tarım gelirleri asgari geçim indirimleri öngörülerek vergilendirilecektir. Uygulama yönünden arazi vergisi veya islah edilmiş tarım ürünleri vergisinden hangisinin uygun düşeceği incelenerek karara bağlanacaktır. Tasarruf Bonosu sisteminin vergi haline dönüştürülmesi sağlanacaktır. İşçi ve memurların bugünkü muaflık sınırlarının arttırılması olanakları üzerinde durulacaktır. Şimdiye kadar verilmiş ya da karşılıkları kesilmiş ve kesilecek olan Tasarruf Bonoları hakkındaki devlet taahhütlerine bağlı kalınacaktır.

Ayrıca bütün vergi sistemi, gelir dağılımındaki büyük eşitsizlikleri ortadan kaldırarak sosyal adaleti gerçekleştirme ve vergi gelirlerini artırma ilkelerinin ışığında gözden geçirilecek ve gerekli düzeltmelere gidilecektir.

Devlet Memurları Kanununun bünyesinden doğan ya da uygulanması ile ortaya çıkan aksaklık ve huzursuzlukların giderilmesi için gerekli tedbirler önemle ele alınacaktır.

Bu konudaki uzun vadeli reform çalışmalarına derhal başlanacaktır.

Emekli dul ve yetim aylıklarında personel rejimine paralel değişikliklerin yapılması zorunlu görülmektedir. Emekli dul ve yetimlerin sosyal şartlarının geliştirilmesi öncelikle ve önemle ele alınacaktır.

Bankacılık ve sigorta sisteminin geliştirilmesinde öz kaynakların takviyesi birleşmelerin teşviki hizmetlerin modernleştirilmesi ve hizmet maliyetlerinin ucuzlatılmasını sağlayıcı tedbirler alınacaktır.

Anayasal bir hak olan sosyal güvenliğin daha geniş kütlelere yönelmesi için planlar hazırlanacaktır.

Devlet kesiminde lüks ve israfa kaçan harcamalar kesinlikle önlenecektir.

Aziz Arkadaşlarım,

Türk ekonomisinin geleneksel yapısından kurtularak ileri ülkelerin gelişme düzeyine ulaşması ancak hızlı bir sanayileşme ile gerçekleşebilir. Bu sanayileşme süresinde uygun bir süre sonunda fiyat kalite yönünden uluslararası rekabet gücüne sahip tesislerin kurulması ve verimlilik ilkelerine uygun olarak işletilmeleri esastır.

Özellikle yurdun gelişmeye muhtaç bölgelerinde sanayi tesisleri kurulacak ve kurulmasına ön ayak olacak gelişmeye muhtaç bölgeler kalkınma örgütü devlet sermayesi ile kurulacaktır.

Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da mandıralar, kombinalar gibi hayvan ürünlerinin değerlendirilmesine ilişkin sınai kamu projelerinin gerçekleşmesine öncelik verilecektir.

 

Yabancı Sermaye:

 

- Başka yollarla sağlanamayan üstün teknoloji niteliğini taşıması,

- Yurt içinde finanse edilemeyen çok büyük tesisler,

- Kurulacak kapasitenin ortak pazarla rekabet edecek seviyede bulunması ve ihracata dönük olması ve

- Çoğunluk paylarının Türklere ait olması şartlarıyla desteklenecektir.

 

Hukuk ve Adalet Reformu:

 

Değerli Milletvekilleri,

Buraya kadar saydığımız reformların yapılması bunalımı giderecek ve özlediğimiz hızlı kalkınmayı sağlayacaktır. Ancak bu reformların gerçekleştirilebilmesi ve huzur ve güven ortamının sağlanması ile mümkündür.

Türk toplumunun çağdaş uygarlık düzeyine erişmesi ve Türkiye Cumhuriyetinin laiklik niteliğini koruma amacı ile kabul edilmiş bulunan Devrim Kanunları titizlikle uygulanacaktır.

Anayasa ile kurulu devlet ve toplum düzenini yıkmaya yurdumuzun ve ulusumuzun bütünlüğünü parçalamaya yönelmiş ve yer yer sınırlarımız dışından yardım gördüğü bilinen yıkıcı faaliyetlere asla müsaade ve müsamaha edilmiyecektir.

Hükümetimiz suç ve suçluluğun ortadan kaldırılmasında öncelikle suçu doğuran sosyal ve ekonomik nedenlerin ve bunalımların giderilmesi gerektiği inancındadır. Bununla beraber son zamanlarda sık sık görülen silahlı saldırıları, adam kaçırma ve tedhişçilik olaylarını daha etkili müeyyidelere bağlamak gerektiğine de inanmaktayız. Bunun için yürürlükteki yasaların önleyici hükümleri titizlikle uygulanmakla beraber mevcut anarşik ortamı ve bir kardeş kavgasına yönelme derecesine varan vahim çatışmaları ortadan behemahal kaldırmak azmindeyiz. Vatandaşın huzurunu can ve mal emniyetini sağlamak için kanunların yetersizliğini tespit ettiğimiz takdirde yürütme organının ve bağımsız adaletin yeni yetkilerle güçlendirilmesi için yüce heyetimizin takdirine başvuracağız. Kamu düzenini yakından ilgilendiren ceza davalarının ve geniş bir vatandaş kitlesini huzursuz kılan iş, hukuk ve ticaret davalarının daha çabuk sonuçlandırılması için Ceza ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunlarında gerekli değişiklikleri kanunlaştırmak üzere Yüce Meclisimizin tensiplerine arzedeceğiz. Gene bu amaçla adli zabıtanın hızla kurulmasına çalışacağız.

Adli ve idari yargının işlemesindeki aksaklık ve tıkanıklıkları gidermek için Yargıtay, Danıştay, Yüksek Hakimler Kurulu ve mahkemelerin kuruluşu ile ilgili kanunlarda yapılacak değişiklik tasarılarını da meclislerimize takdim edeceğiz.

Mevcut kanunlarla Anayasa arasındaki çelişmelerin giderilmesi ve boşlukların doldurulması ile istinaf mahkemeleri kurulması konusu incelenecektir.

Yüksek Hakimler Kurulu hakkında 45 sayılı Kanunda yapılacak değişiklik ve eklenecek kadrolarla bu kurulun kendisine verilen görevleri ve bu arada hakimlerin denetimini daha üstün bir şekilde başarabileceği kanısındayız

. Seçim kanunları uzun uygulama yıllarının ortaya çıkardığı gerçeklerin ve şikayetlerin ışığı altında yeniden gözden geçirilecektir. Seçim kanunlarının yeniden düzenlenmesinde bilimsel kuruluşların ve siyasal partilerimizin görüşleri alınacaktır.

 

Asayiş ve Güvenliğin Sağlanması:

 

Değerli Milletvekilleri,

Ülkenin bozulan güvenlik ve asayişini, toplum ve yurttaş huzurunu ve devlet itibarını ve güvenlik kuvvetlerine, karşı sarsılan saygıyı bir an önce sağlamak en başta gelen görevlerimizdendir.

Devletin varlığını ve ulusal bütünlüğümüzü bozacak davranışlar kesinlikle önlenecek, devlet itibarı güçlendirilecek, can ve mal güvenliği hukukun üstünlüğü ve kanun egemenliği sağlanacaktır.

Dernekler, toplantı ve gösteri yürüyüşü özgürlüğü, grev ve lokavt ve ateşli silahlar ve bıçaklar hakkındaki kanunlara tam saygı sağlanacak, uygulamadaki boşluklar giderilecektir.

Kaçakçılık olaylarıyla, özellikle silah kaçakçılığı ile ciddi olarak mücadele edilecektir.

Bütün dünya gençliği için kahredici bir afet halini almış olan afyon kaçakçılığının, herşeyden önce insanlık duygularını incittiği inancında olan hükümetimiz bu mesele üzerine önemle eğilecektir. Afyon üreticilerine daha iyi bir geçim alanı gösterilecektir.

Genel güvenlik kuvvetleri kuruluşları özellikle toplumsal olaylarda üzerlerine düşen görevleri yapabilecek biçimde güçlendirilecektir. Kadro bakımından yeterli hareket yeteneği üstün, modern gereçlerle donatılmış bir hale getirilecektir. Özellikle toplum polisinin eğitimine önem verilecektir.

Güvenlik kuvvetlerinin tarafsızlığı mutlaka sağlanacaktır.

Büyük mal ve can kaybı doğuran trafik kazalarını önlemede etkili bir denetleme sisteminin geliştirilmesi ve kuruluşun araç ve gereç bakımından da güçlendirilmesi sağlanacaktır.

İdarenin tarafsızlığı kesin olarak sağlanacaktır. Her türlü kayırma, partizanlık ve iltimas önlenecek, her çeşit yolsuzluklarla ciddi olarak savaşılacaktır.

 

Devlet Kesimini Yeniden Düzenleme:

 

Değerli Milletvekilleri,

Devlet kesiminin yeniden düzenlenmesi konusunda çeşitli çalışmalar yapılmıştır. Ancak bunlara bir yön verilmediği gibi sahip çıkan da olmamıştır. Bu alanda üç konuda çabuk davranmak kararındayız.

1. Devlet kesiminin yeniden düzenlenmesinin genel yönünü ve stratejisini saptamak üzere en kısa zamanda yargı, politika, idare, askerlik ve üniversitede üstün, başarılı ve tecrübeli kişilerden, yüksek düzeyde bir Danışma Kurulu kurulacak ve önceden belirtilecek kısa bir sürede Başbakana bir ön çalışma raporu vermeleri istenecektir.

2. Bakanlıkların Kuruluş Kanunları günün icaplarına uygun olarak hazırlanacaktır.

3. Kamu İktisadi Teşebbüslerinin karlılık ve verimlilik ilkelerine ve modern işletmecilik kurullarına uygun olarak çalışmaları esastır. Bu kuruluşların siyasi baskıdan uzak fakat etkin bir ekonomik ve mali denetim altında çalışmaları şartlarının hazırlanması önemlidir. İktisadi Devlet Teşebbüslerinin ve ortaklıklarının reorganizasyonu hakkındaki çalışmalar kısa zamanda değerlendirilecek ve varılan kararlar uygulamaya konulacaktır. Aynı ve ilgili konularda çalışan teşebbüslerin holdingler halinde toplanmaları ve Devlet Yatırım Bankasının gerçek bir Kalkınma Bankası haline getirilmesi üzerinde ciddiyetle durulacaktır.

4. Dış ticaret, döviz, gümrük himayesi ve başkaca dış ekonomik ilişkiler konusundaki politikalarda yakın bir işbirliği sağlanacaktır. Bu konuda reform hazırlıklarını yapmak ve yürütmek üzere bir “Dış Ekonomik İlişkiler Bakanlığı” kurulmuştur. Dış ekonomik işlerin en etkin biçimde yürütülmesi ile ilgili görevler ve bugün var olan birimler bu bakanlığa bağlanacaktır. Ayrıca Anayasanın 117 nci maddesi hükmüne de uygun olarak bu konularda Devlet kuruluşu dışındaki kuruluşlara devredilmiş görev ve yetkiler geri alınacaktır. Devlet eliyle ihracat ve ithalat yapan ülkelerin ihracat ve ithalat işlerinde muhatapları prensip olarak bu bakanlık olacaktır. Bu yolla ihracatçıların aralarındaki tutarsız rekabetin olumsuz etkileri önlenecektir.

 

Enerji ve Tabii Kaynaklar:

 

Enerji sorunu içinde bulunduğu dağınıklıktan kurtarılacak yeni bir düzene konulacaktır. Bu amaçla uzun vadeli bir enerji plan ve programı hazırlattırılacaktır. Enerji politikası öncelikle öz kaynaklarımıza dayandırılacaktır.

Petrol kaynaklarının arama ve işletilmesinde Anayasaya uygun olarak yeni bir politika uygulanacaktır. Bu konuda ihtisaslaşmış devlet kuruluşuna öncelik verilecektir.

Petrolde üretimden alınan devlet payı ve başkaca vergilerin bütün dünyada uygulanan düzeye ulaştırılması sağlanacaktır.

İthal malı ham petrolün de fiyat yönünden en uygunlarını elde etmek için sınırlayıcı hükümlerin kaldırılması sağlanacaktır.

Ulusal petrol sanayiinde Petrol Ofisi, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığına bağlanacak, Türkiye'de ana depo satış işleri devletleştirilecek ve bu yeni ulusal örgüt eli ile yapılacaktır.

Yakıt kullanılmasında ulusal çıkarlarımıza en uygun plan ve program hazırlatılacaktır.

Linyit üretimi ve dağıtımı devlet eliyle yapılacaktır. Devlet kuruluşları tarafından meşgul olunmayacak kadar küçük linyit yataklarının devlet eliyle yapılacak işletme projelerine göre madenci teşebbüsler eliyle işletilmesi sağlanacaktır.

Maden aramaları bugünkü dağınık ve kontrolsüz düzenden kurtarılacak Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü (MTA) ihtisas kuruluşları haline getirilecek aramalar daha etkili kılınacaktır.

Boraks gibi stratejik madenler yurt ekonomisindeki önemine ve yerine göre devletleştirilecek ve herhalde madenlerimiz yabancı etkilerden kurtarılacaktır.

Maden ihracatı devlet ve kamu kuruluşlarınca kontrol edilecektir.

Maden Dairesi hızla yeniden örgütlenecek, maden işlerini etkili biçimde kontrol eden bir örgüt haline getirilecektir.

Ham cevherden çok yarı işlenmiş veya tam işlenmiş maden ürünleri ihracatını sağlayacak tedbirler alınacaktır.

Madencilik yatırımlarının arttırılması, hızlandırılması ve kontrolü için gerekli tedbirler sağlanacaktır

. Türkiye Enerji Kurumu (TEK) dışında kalan belli başlı elektrik üreten şirketlerin bu örgüte bağlanması için gereken tedbirler alınacaktır.

Elektrik İşleri Etüd İdaresi (EİEİ) ilerde kurulacak Devlet Proje Ofisinin çekirdeğini teşkil edecek ve bu amaçla statüsü en kısa zamanda düzenlenecektir.

Sayın Milletvekilleri,

Sosyo ekonomik tedbirlerle orman içi ve kenarı köylerle, orman dış geri kalmış kuraklığa ve erozyona maruz bölgelerimizde yaşayan yurttaşların kalkındırılmasına Anayasamızın öngördüğü sosyal ve ekonomik haklardan yararlanma oranlarının artırılmasına çalışılacaktır. Ormanlarımızın korunması ileri ormancılık tekniği ile ormanların veriminin ve alanının artırılması için gerekli tedbirler alınacaktır.

Ormanların verim gücü oranında entegre düzende milli sermaye ile orman ürünleri endüstrisi kurulması ve tüketim fazlasının ihracı üzerinde önemle durulacaktır.

Şehirleşme harekat ve çalışmaları bilimsel kurallara ve yerleşme merkezlerinin geleceği teknolojik ilerlemelerin hızı da göz önünde tutularak etkin biçimde düzenlenip uygulanacaktır.

Kıyılarımızdaki tarihi ve turistik nitelik taşıyan devlet topraklarının elden çıkarılmaması ile ilgili tedbirler sıklaştırılacak özel mülkiyet konusu toprakların Anayasa gereğince kamu yararına kullanılması ile ilgili tedbirler alınacaktır.

Hisse senedi ve tahvillerin halka arzını halka açık anonim şirketlerinin kuruluş ve işleyişini düzenleyecek ve bu konularda etkin bir denetimi mümkün kılacak mevzuat hazırlanacak sermaye piyasasının gelişmesinde ve düzenli bir şekilde işlemesinde yer alacak diğer kuruluşların gelişmesini sağlayıcı tedbirler alınacaktır.

Çalışma hayatında huzuru sağlayacak her türlü tedbir alınacak özellikle İş Kanunu, Tarım İş Kanunu ve Çıraklık Kanunu Tasarılarının en kısa sürede kanunlaştırılması için hazırlanacak tasarılar Meclislerimize getirilecektir. Sendikalar Kanunu ile Toplu Sözleşme Grev ve Lokavt Kanunları birlikte ele alınarak birbirini tamamlayan bu iki kanun arasındaki çelişmeler giderilecektir. Ulusal ekonomiye zarar veren sosyal patlamalara sebep olan aksaklıklar öncelikle hukuki tedbirler yoluyla giderilecektir.

İşçilerin müteşebbise ortak olması prensibinin uygulanması konusu incelenecektir.

 

Dış Politika:

 

Değerli Milletvekilleri,

Hükümetinizin dış politikası büyük Atatürk’ün çizdiği temel ilkeler gereğince yürütülecektir.

Gerçekciliğe ve bilime dayanan dinamik bir politika uygulanacaktır.

Milletlerarası ilişkilerimizde milli çıkarlarımızın gereklerini daima göz önünde tutarak Türkiye Cumhuriyetinin geleneksel tutumuna uygun şekilde barış, iyi niyet, haklara karşılıklı saygı ve işbirliği anlayışı ile hareket edilecektir.

Birleşmiş Milletler Yasasında yer alan ilkelerin milletlerarası ilişkilere hakim kılınması amacını güden bütün çalışmalara olumlu katkıda bulunacağız.

Türkiye dün olduğu gibi bugün de Birleşmiş Milletler Örgütü, Avrupa Konseyi, Avrupa Ortak Pazarı gibi üyesi bulunduğu milletlerarası örgütlerle ilişkilerini geliştirmeye önem verecektir.

Güvenliğimizin en sağlam dış teminatını bir savunma örgütü olarak kurulan ve bu niteliğini koruyan Atlantik ittifakına üyeliğimizde buluyoruz. NATO'nun Avrupa’da güvenilir bir barışın gerçek şartlarının görüşüldüğü bir forum olarak da dış politika hedeflerimize uyan bir rol oynadığı inancındayız.

Mensubu bulunduğumuz Avrupa Kıtasında gerçek bir güvenlik ve işbirliği ortamının yaratılması yönünde yapılan çalışmalara art niyetsiz bir tutumla olumlu açıdan bakarak ilgi göstermeye ve katkıda bulunmaya devam edeceğiz.

Amerika Birleşik Devletleri ile karşılıklı saygı ve anlayışa dayanan sıkı dostluk ve ittifak ilişkileri içinde bulunuyoruz. Zaman zaman bazı meselelere farklı açılardan bakmakta olmamız ülkelerimiz arasında karşılıklı anlayış ve samimiyete dayanan dostluğun tabii sayılması gereken bir tezahürü sağlamlığının en açık delili ve her iki ülkenin mensup olduğu batı dünyasının siyasal felsefesinin icabıdır.

Geleneksel politikamıza uygun olarak büyük Kuzey komşumuz Sovyetler Birliği ile ilişkilerimizin iyi komşuluk ve 1921 Moskova Andlaşmasının ruhuna uygun bağımsızlık, toprak bütünlüğü ve içişlerine karışmama esaslarına dayandırılmak suretiyle güven artırıcı yolda daha da gelişmesini mümkün görmekteyiz.

Yakın dostlarımız İran ve Pakistan ile mevcut samimi ve sıkı ilişkilerimizi CENTO ve RCD. gibi ahdi bağlarımız çerçevesinde geliştirdiğimiz çok taraflı işbirliği ile kuvvetlendirmeye ve her alanda daha ileri götürmeye çalışacağız.

Aramızda değerli tarihsel ve geleneksel bağların mevcut olduğu Arap ülkeleri ile olumlu ilişkilerimizi geliştireceğiz.

Bu ülkeler ile İsrail arasında yıllardan beri süregelen kanlı anlaşmazlığın biran önce bölgeyi barışa kavuşturacak bütün ilgilileri memnun edecek bir çözüme bağlanmasını dilemekteyiz. Bu çözümün Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 22 Kasım 1967 kararı çerçevesinde aranmasının en uygun yol olduğu kanısındayız.

Son zamanlarda kamu oyumuzun üzerinde durduğu kıta, Çin’i ile siyasal ve ekonomik ilişkiler kurulması sorununu milli çıkarlarımıza uygun olup olmadığı yönünden önemle incelemekteyiz.

1959 yılında Kıbrıs meselesinin halli için ilgili taraflarla bazı anlaşmalara vardık. Biz bu anlaşmalara daima saygı gösterdik ve karşı taraftan da saygı bekledik. Aralık 1963 de bu anlaşmalar kanlı bir şekilde olup bittiye getirilmek istendi; fakat cemaatimizin kahramanca direnişi buna imkân vermedi. Biz o zaman olduğu gibi bugün de soydaşlarımızın haklarının ve ulusal güvenliğimizin çiğnenmesi karşısında anlaşmalar hükümlerine uygun olarak her türlü tedbiri almaya kararlıyız.

Kıbrıs sorununa barışçı yollarla çözüm bulmak amacıyla, üç yıla yakın bir süredir devam edegelen cemaatlerarası görüşmeler, haddinden fazla uzamış bulunuyor. Bu görüşmelerde Türk Cemaati daima sabırlı olumlu ve yapıcı bir tutum içinde bulunmuştur. Görüşmeler devam ettiği bir sırada taraflardan birinin, görüşmeleri mümkün kılan başlangıç mutabakatının tamamen dışına çıkarak son derece aşırı bir davranış içine girmesinin, karşı tarafı da mukabil isteklerde bulunmakta haklı bir duruma getireceği göz önünden uzak tutulmamalıdır.

Kıbrıs Türk Toplumunun anlaşmalarla sağlanan haklarına Rum idarecilerinin yeni bir saldırısı karşısında Türkiye elinde olan her imkânı kullanarak soydaşlarının ve Türkiye’nin güvenliğini korumaya öteden beri olduğu gibi, bu günde kararlıdır.

Sayın Üyeler;

Avrupa Ekonomik Topluluğu ile ortaklık ilişkilerimiz 1963 yılında kurulmuştur. Geçiş dönemi kapsamını tespit eden belgeler 23 Kasım 1970 de imzalanmıştır. Bu belgeler ve yürürlüğe girmeleri ile ilgili işlem bazı eleştirilere uğradı. Bunlardan haklı olanların incelenmesine ve kapsadıkları konuların uygulama sırasında anlaşmada öngörülen imkânlar çerçevesinde süratle iyileştirilmesine çalışılacaktır.

 

Milli Savunma:

 

Sayın Arkadaşlarım,

Bağımsız Cumhuriyetimizin, ulusal varlık ve bütünlüğümüzün başlıca teminatı ve Milli Savunma gücümüzün temel unsuru olan Türk Silahlı Kuvvetlerine huzursuzluk veren bünye dışı etkenleri hızla ortadan kaldırmak kararındayız. Yürürlükteki mevzuatın Silahlı Kuvvetlerin komuta ve yönetimindeki özelliklerle bağdaşmayan hükümlerinde gerekli düzeltmeler yapılacaktır.

Silahlı Kuvvetlerimizin savaş araç ve gereçlerinin yurt içinden sağlanması için harp sanayiine yönelmeyi gerekli ve zorunlu görüyoruz. Bu bakımdan yurdumuzda ağır sanayiin ilerlemesine paralel olarak harp sanayinin geliştirilmesine gayret edilecektir.

Büyük Meclisin Sayın Üyeleri,

Yüce Meclisimizin manevi kişiliğinde Asil Milletimize son olarak şu hususları arz etmek istiyorum.

Toplumdaki bunalım belirtilerinin derin nedenlerine Hükümetiniz zaman geçirmeden çareler aramak azmindedir. Sanayileşmeye hız verilecek, toprak reformu, tarım, orman ve hayvancılık üretiminin ve su ürünlerinin artırılması için gerekli tedbirler hemen ele alınacaktır.

Eğitim sistemimizde kökten reform yapılacaktır. Gelir dağılımını sosyal adalete daha uygun hale sokmak için maliyemiz vergi sistemimiz, yurdun gerçeklerine ve bilim verilerine göre, tekniğin gerektirdiği yönde tereddütsüz reformdan geçirilecektir.

Bunların ve bunlara benzer reformların sonuçlarından bazıları hemen alınır; bazıları ise az çok uzunca bir süre sonra meyvelerini verir.

Herhalde artık Anayasanın öngördüğü reformların yapılmadığı veya ele alınmadığı söylenemeyecektir.

Ortam bu şekli aldıktan sonra Cumhuriyet kanunlarını hiçe sayarcasına ve "eylem yapıyoruz, devrimciyiz, şeriatçıyız, mukaddesatçıyız" gibi sözlerle devlet düzenine karşı zorlama davranışlarını sürdürenler, devleti bütün heybeti ile karşılarında bulacaklarından ve Cumhuriyet Kanunlarının pençesine verileceklerinden bir an bile şüphe ederlerse çok yanılmış olacaklardır.

Türk gençliğinin Atatürk ilkelerine bağlılığına yapıcı ve yaratıcı gücüne güvenimiz tamdır. Gençlik sorunlarına eğilecek verimli bir çalışma ve öğrenme atmosferi içinde gelişmelerine imkân vermeyi önemli görev sayacağız.

Halkımız huzur ve sükün istiyor. Sabahleyin evden çıkan yavrusunun akşama yaralı mı döneceğinin, yoksa hiç mi gelemeyeceğinin yürek yakan kuşkusu içinde yaşayan anne ve babaların acımalarına mutlaka son verilecektir. Bu uğurda Hükümet gereken her tedbiri parlamentoya sunacaktır.

Kanunların pervasızca çiğnendiği bir devlete gerçek anlamda devlet denemez. Türk Ulusu güçlü ve düzenli devletler kurmasını ve sürdürmesini tarihin her çağında bilmiş bir ulustur.

Türkiye’yi bölmek isteyenlere fırsat verilemeyecektir. Yurdumuzu Atatürk ülküsünden saptıracak sağ ya da sol bir diktatoryanın ve anarşinin kucağına asla ve asla düşürmemek Hükümetimizin en başta güdeceği amaçtır.

Sayın Milletvekilleri,

Programımızı sunmuş bulunuyorum. Güveninize layık görürseniz hizmetlerimize devam etmek imkânını bize vermiş olacaksınız. Kendim ve arkadaşlarım adına Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.