II. Demirel Hükümeti Programı

Sayın Başkan, Yüce Meclisin Değerli Üyeleri,

1969 seçimleri neticesinde aziz milletimiz tarafından iktidar emaneti tevdi edilen Adalet Partisinin Genel Başkanı olarak Başbakanlık görevi, Sayın Cumhurbaşkanımızca tekrar uhdeme tevcih buyurulmuş ve yeni Hükümet kurulmuştur.

Büyük Meclisin Programımıza güven oyu vermesiyle başlayacak ve yüksek itimadınızın esirgenmediği müddetçe devam edecek olan hizmet ve gayretlerimizi ne şekilde yürüteceğimizin izahına geçmeden önce; siyasi hayatımızın bugünkü safhası ve geçen devreleri ile ilgili olup açıklığa kavuşmasının faydalı gördüğümüz bazı konular üzerindeki görüş ve düşüncelerimizin arzına müsaade buyurulmasını rica edeceğim.

Sayın Milletvekilleri,

Yeni bir çalışma devresine girmiş bulunuyoruz. Geride kalan dört yılın muhasebesi, son seçimlerde bütün siyasi partiler tarafından, ayrı ayrı açılardan yapılmıştır. Bu münakaşaları tazelemekte fayda yoktur.

Gerçek şudur ki, 4 yıl öncesine nisbetle daha büyük bir Türkiye ile karşı karşıyayız.

Bu neticeye varmak kolay olmamıştır.

1965 - 1969 devresi çetin siyasi şartlar altında geçmiştir.

1024 ve 1961 Anayasalarının getirdiği devlet nizamı ile yasama ve icra fonksiyonlarının birbirlerinden çok farklı oluşu; yepyeni durumlar yaratmıştır. Demokratik camiada Türkiye’ye müstesna bir mevki sağlamaya yardımcı olan ve yeni nizamla sağlanan geniş hak ve hürriyetler, zaman zaman ölçüsüz bir şekilde kullanılmıştır. Türkiye’de gerek fikir, gerek hareket bakımından anarşik bir hava yaratılmasının heveslileri, bu ortamdan aşırı derecede faydalanabilmişlerdir. Şimdiye kadar memleketimizin alışmadığımız ve yadırgadığımız olayları ortaya çıkabilmiştir. Bu ortam, zaman zaman ideolojik maksatlarla da istismar olunabilmiştir.

Bu ağır şartlara, aynı zamanda zararlı cereyanları ve olayları önlemekle görevli mercilerimizin ve yeni müesseselerimizin, memleketin değişmiş siyasi iklimine intibakındaki müşkülata rağmen olağanüstü usullere başvurulmadan, Parlamento ve Hükümet krizlerine fırsat bırakılmadan, Türk demokrasisinin işleyişinde herhangi bir duraklamaya ve sarsıntıya maruz kalınmadan bu devreye gelmiş; aynı zamanda içerde istikrar, dışarda itibar sağlamış bulunuyoruz.

Geçen devrenin olumsuz şartları yanında cesaret verici gelişmeler de vardır. Eşit haklardan herkesin en geniş şekilde yararlanabilmesi iç barışın sağlam temeller üzerine kurulabilmesi, yakın geçmişin tortularının ortadan kaldırılabilmesi, bu dönemin belli başlı vasıfları olmuştur.

Türk demokrasisi bu devrede çok değerli denemeler geçirmiştir.

Şurası muhakkaktır ki, Türkiye ile beraber meseleleri de büyümektedir. Gittikçe daha büyüyecektir. Önemli olan cihet; milletin sinesinde şuurlaşan yepyeni ihtiyaçların iktidarı ile muhalefeti ile hepimize büyük görev ve ödevler ağır sorumluluklar yüklediğidir.

Bu güçlükleri yenebilmek için asgari bazı müşterekler etrafında toplanmaya mecbur olduğumuza inanıyoruz. Nasıl bir Türkiye istediğimiz hakkında bütün zihinlerde bir mutabakata varmak ihtiyacındayız.

Sayın Milletvekilleri,

Anayasamız; gerek ayrı ayrı, toplumla birlikte, her yurdaşımız özgür, varlıklı ve mutlu kılacak hakları ve hürriyetleri, baş hedef olarak ele almış ve bunlarla ilgili hükümleri kesinlikle belirtmiştir.

Bu amaçların gerçekleştirilmesi için Anayasanın kurduğu idare şekli; milli demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir. Bu vasıflardan birini diğerinden üstün görmeden ve hiç birini zedelemeden devlet nizamının ahenkli ve dengeli olarak işletilmesi, icranın baş görevidir. Kamu yararı, genel ahlak kamu düzeni, sosyal adalet ve milli güvenlik gibi devlet ve milletin beka ve selameti ile ilgili sebeplerle ve kanun yoluyla bile olsa, hak ve hürriyetlerin özüne dokunulmıyacağının ve iktisadi sosyal ve kültürel kalkınmanın ancak demokratik yollarla gerçekleştirilebileceğinin Anayasamızda açıkça belirtilmiş olması; bu kesin inancımızın sağlam dayanağıdır.

Hükümetimiz bu anlayış içinde; Anayasamızın getirdiği geniş hak ve hürriyetlerin şaşmaz savunucusu ve sabırlı uygulayıcısı olmakta devam edecektir. Bu taahhüdümüzün imtihandan geçmiş teminatı; hak ve hürriyetleri tam olarak korumak için geçen dört yıl zarfında gösterdiğimiz titiz itinanın millet vicdanında yarattığı rahatlık ve huzurda yatmaktadır.

Ancak şu cihet de unutulmamalıdır ki hak ve hürriyetler; İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin de belirttikleri gibi, devlet ve hukuk düzenini yok etmek ya da hak ve hürriyetleri tahrip eylemek için kullanılamazlar.

Hürriyet refah ve saadet içinde yaşayan bir Türkiye yapmak hedefi; gerçek demokrasilerin reddettiği denenmiş baskı metodlarına, vatandaşın milli hislerini veya dini inançlarını zedeleyen davranışlara, milleti her ne sebeple olursa olsun birbirinden ayırt edici, bölücü tutumlara ve halkın bütününü gözönüne almayan niyet ve tasarruflara başvurmak yoluyla gerçekleştirilemez. Biz Anayasamızın kendi yarattığı temel nizam dışında hiç bir doktrine bağlı ve razı olmadığının kesin inancı içindeyiz.

Bu görüşlerimiz; seçimlerde bütün açıklığı ile kamu oyumuzun bilgisine sunulmuş milletin karar ve tasvibi alınmıştır.

Artık rejim ve seçim tartışmalarını kendi alanına terkedip geriye atarak istikrar ve hürriyet içinde refah yoluna yönelmek için millet ve memleket hizmetinde yerlerimizi almanın zamanı gelmiştir.

Sayın Milletvekilleri,

Biz 1969 seçimleri neticelerinin siyasi hayatımızda olumlu gelişmeler kaydedildiğine bir işaret sayılacağı kanısındayız. Demokratik rejimimiz, genel taktire mazhar olacak şekilde güç kazanmıştır.

Türk milleti bu seçimlerde siyasi partilerin memleket idaresinde yöneldiği istikametler karşısında hakemlik yapmıştır. Bu seçimlerin siyasi hayatımıza getirdiği istikrarlı ortamı iyi kullanmak, ana meselelerde değişik partiler arasındaki ayrılıkların hallini seçim meydanlarına bırakmak, aynı açıdan baktığımız konuları hızla milletin hizmetine koymak memleket meseleleriyle ilgili diğer görüş farklarımızı da hepimize açık olan bu hür ve serbest kürsüde iyi niyetle çözmeye çalışmak; şu Yüce Meclis'in çatısı altında birlikte sorumluluk yüklenmiş olan bütün siyasi partiler için milli bir görev halini almıştır. Hangi kanattan gelirse gelsin, Türkiye'nin çeşitli problemlerini çözebilecek, milleti refaha kavuşturacak ve temel nizamı aksatmıyacak her türlü çare ve tedbiri; milli idarenin yegane tecelligahı olan bu kürsüde görüşülüp tartışarak gerçekleştirme ve bu suretle millet teveccühüne layık olma yolları hepimiz için açık olarak önümüzde bulunmaktadır.

Bu çilekeş memleketi, artık gecikmiş bir hakkı haline gelen huzur ve refaha en kısa zamanda kavuşturmak için gerçekleştirilmesi gereken büyük ve güçlü hizmetler bizi beklemektedir. Bu hizmetler, Yüce Meclisimizde halen liyakatla temsil edilmekte olan Sayın Muhalefet Partilerinin devrinde tamamlanabilirse bunun şerefi bu çalışmaları sevk ve idareye büyük Türk Milletince memur edilen iktidarımızınkinden elbette ki daha az olmayacaktır.Millet ve memleket için mutlu ve büyük eserlerle dolu geçmesini temenni ettiğimiz aynı zamanda çok çetin şartların bizi beklemekte olduğuna kaani bulunduğumuz 1969 -1973 çalışma devresine, Hükümetimizin bu anlayış içinde girmekte olduğunu Yüce Heyetimize arz ve temin eylemekten müstesna bir zevk duymaktayım.

Sayın Milletvekilleri,

Hükümetimiz iktidarla muhalefetin aynı bünyenin unsurları olduğuna inanmış bir zihniyete sahiptir. Muhalefeti yok farzedemiyeceğimize onun haklarını kendimizinki kadar savunmakla mükellef olduğumuza nasıl inanıyorsak muhalefetin de son sözün kendisinde olmadığının takdiri içinde bulunduğuna o nisbette kaani olmak ihtiyacındayız. Geçen dört yıl zarfında gerek muhalefetle gerek demokratik rejimin diğer müesseseleriyle iktidar arasındaki diyaloğun daima açık ve serbest kalması hususunda gösterdiğimiz dikkat; bu zihniyeti samimi olarak tatbikata inikas ettirdiğimizin kesin bir delilidir. Geçen devre içinde basının sosyal kuruluşların, sendikaların, hülasa her türlü müesseselerin; fikir ve tenkitlerini mazide hiç bir zaman görülmemiş bir hürriyet ve serbesti içinde izhar edebilmeleri daima mümkün olmuştur. Zaman zaman görülen ve icranın meşru hak ve tasarruflarını veya kamu düzenini zedeleyen sınır taşmaları veya itraf hakaretleri; bir yandan mevzuatımızdaki boşluklardan öte yandan aşırı şiddet yollarına başvurmaktan kaçınılmasından ileri gelmiştir. Aynı zamanda demokrasilerde, geleneklerin de kanunlar kadar önemli olduğu ve hatalı davranışların ıslahı hususunda zamanın müessir bir unsur bulunduğu kanaatine de, tatbikatta sabırla yer verdik. Devletin gücünü her vesile ile göstermek hevesine kapılıp daha derin hoşnutsuzluklar yaratmak yerine nerede lazımsa bu gücü orada kullanmak yolunu seçtik. Filhakika gerek hak tecavüzleri önlemekle görevli mercilerin gerek haklarını kullanırken bilerek veya bilmiyerek hatalı hareket edenlerin; zamanla tecrübe kazandıkları ve taşkınlıkların azaldığı görülmektedir. Ancak hak ve hürriyetlere yönelecek tecavüzlere karşı hükümeti gerektiği şekilde müessir kılacak bazı kanuni tedbirlerin alınmasına da ihtiyaç duyulduğunu bu vesile ile belirtmekte fayda görmekteyiz.

Sayın Milletvekilleri,

Hükümetimiz din ve vicdan hürriyetini bütün vatandaşlarımızın doğuştan var olan kutsal ve medeni hakları olarak görür. Bu haklar, Anayasamızın teminatı altındadır.

Hürriyetlerin en geniş şekilde korkusuz endişesiz, kanun dairesinde serbestçe kullanılmasının sağlandığı bugünkü ortamda, vatandaşlarımızın din ve vicdan hürriyetinden de bütünü ile ve tam bir açıklık ile istifade etmeleri mümkün kılınmıştır.

Anayasamızın teminatı altında bulunan din ve vicdan hürriyeti, hiç bir şekilde tehlike sebebi olarak gösterilemiyeceği gibi, laiklik prensibi, vatandaşın dini ihtiyaçlarının karşılanmasında bir baskı vasıtası değil bir teminat olarak görülmelidir.

Her sahada kalkınma halinde bulunan memleketimizde, maddi alkınmanın yanı sıra manevi inanç ihtiyacını karşılayacak modern hayatın icaplarına uygun iyi eğitim görmüş din adamlarının yetiştirilmesine devam olunacaktır.

Din görevlilerinin ifa ettikleri vazifenin değer ve önemi nazara alınarak hayat şartlarının düzeltilmesi için gereken tedbirlerin alınmasına devam olunacaktır. Bu arada vekil imam - hatiplerin bugünkü durumları islâh edilerek adil bir ücret almaları sağlanacaktır.

Sayın Milletvekilleri,

1969 Türkiyesini, yakın mazideki Türkiye ile dahi kıyas etmeye imkân kalmamıştır. Büyük Milletimiz kısır iç çekişmeler faydasız tartışmalar yerine verimli bir hizmetler devri açılmasının özlemi içine girmiştir.

Memleketimizin bir kısmı asırlık ihmallerden bir kısmı sosyal yapımızdan gelen köklü dertlerini, seçim devrelerine sığacak imkânlar çerçevesinde geride bırakmanın gerek Hükümetimizin gerek bizden sonra gelecek iktidarların en önemli görevi ve baş sorumluluğu haline gelmiş olduğunun tam idraki içindeyiz. Hükümetimiz önümüzdeki çalışma devresine bu inançlarla girmektedir.

Günlük hayatında tümüyle Türk milletini çevreleyen meselelere acil bir çözüm yolu getirmek ve günden güne büyüyen gelişen genişleyen Türkiye'nin ihtiyaçlarını karşılamak temel hedefimiz olmakta devam edecektir.

Sayın Milletvekilleri,

Biz seçim sisteminin islah edilmesi lüzumuna inanıyoruz.

Büyük bir kısmı bakımından iktidar değişikliği ile ilgili olmayan seçimlerin çok sık yapılması seçmen vatandaşa seçimlere karşı bıkkınlık eğilimi doğurmaktadır.Bu eğilimin giderilmesinde demokrasimizin istikbali bakımından toplumun hayati menfaatleri vardır. Bu amaçla seçimlerin birbiri ardına çok sık yapılmasını önleyecek tedbirlere ihtiyaç olduğu düşüncesindeyiz.

Seçimlerin, yargı organlarının ve hâkimlerden kurulu Yüksek Seçim Kurulunun genel yönetim ve denetimi altında yapılmasını zaruri görmekle beraber seçim mevzuatındaki hükümlerin seçmen oyu ile seçilmemiş kimselerin seçmenin şuurlu iradesi dışında seçilmiş farzolunmasına değil fakat seçmen iradesinin fesatsız tezahür edebilmesini sağlamaya matuf olması lâzımgeldiğine inanmaktayız.

Bu maksatları temin edecek mevzuat değişiklerinin Anayasa tadillerini gerektiği hallerde iktidarla muhalefet arasında bir iş birliğinin demokrasimizin gelişmesine ve memleket menfaatlerine yararlı olacağı kanaatindeyiz.

Esasen Seçim Beyannamesinde Anayasa değişikliği ile ilgili olarak ifade ettiğimiz ıslahatı gerçekleştirebilmemiz ancak diğer partilerin iltihakı ile gerekli çoğunluğu sağladığımız takdirde mümkün olacaktır.

Devletin müessir hale getirme yolundaki tedbirlerin önemli bir cephesini, Hükümetin müessir işlemesini sağlayacak tedbirlerde görmekteyiz. Şüphe yoktur ki Parlamentonun üstünlüğü prensibi tabii olmakla beraber modern devletin faaliyetlerinde Hükümet ve idare olarak yürütme organı gerek kanunların uygulanması ve gerek kamu hizmetlerinin görülmesi bakımından en mühim unsuru teşkil eder.

Devletle vatandaş arasındaki temas ve münasebetlerin büyük kısmı, Hükümet ve idarenin çalışma ve hizmet sahaları içinde cereyan eder. Vatandaşın Devletten beklediği hizmetlerde şikayet konuları Hükümetin karar ve muamelelerinde gerekli sür'at ve istenilen isabet ve müessiriyetin sağlanması ile ortadan kalkacaktır. Yüzbinlerce kamu görevlisinin çeşitli teşkilât içinde merkezi ve mahalli idarelerde kamu ve müesseselerinde yürüttükleri hizmet yurdun her yerinde ve günün her saatinde vatandaşlar tarafından devamlı olarak değerlendirilmekte ve en küçük bir aksaklık bile bütün Devlet ve Hükümet mekanizmasını sorumlu tutan tepkilere sebep olmaktadır.Bu bakımdan birbirine bağlı çok çeşitli teşkilatın vatandaşa en mükemmel şekilde hizmet davası etrafında ahenkli ve müessir bir çalışma

nizamına girmesini zaruri görüyoruz.

Yürütme organının müessir hale getirilmesi bir taraftan onun bünye ve işleyişinin islahı meselesidir. Diğer taraftan yargı organı ile yürütme organı arasındaki münasebetlerin yürütme tasarruflarını tesirsiz duruma düşürmeyecek bir ölçü içinde düzenlenmesi meselesidir.

İcranın müessiriyetini artırmak maksadiyle yapılacak islahatın hedefi merkezi hükümet teşkilatının ve mahalli idarelerin kanunları uygulama ve kamu hizmetlerini yürütmede zamandan insan gücünden ve paradan tasarruf sağlayacak ve daha iyi hizmet edecek surette yeniden teşkilâtlanması ve çalışma usullerinin bu maksatlara göre rasyonelleştirilmesidir.

Bu mülahalazarın ışığı altında, idaredeki islahatın yönelmesi gereken hedeflerini şöylece özetlemek mümkündür.

1. Kanunların uygulanmasında vatandaş işlerinin görülmesinde yetki ve görevlerin Bakanlar Kurulunda toplanması yerine karar yetkileri iş bölümü esasına göre ilgili Bakanlıklara bırakılacaktır.

2. Hizmetlerin vatandaşın ayağına götürülmesi bakımından işlerin merkezde toplanması yerine illerde hatta ilçelerde Devlet teşkilatının vatandaş ihtiyacı ile temas sathı üzerinde neticelendirilmesine çalışılacaktır.

3. Bakanların yetkileri altında bulunan teşkilatın idaresinde başlıca amir durumundaki yüksek dereceli memurları seçmek hususunda takdir yetkileri Anayasanın icabına uygun olarak kabul edilecek. Bakanın müsteşar ve genel müdür gibi doğrudan doğruya kendi sorumluluğu ile alakalı görevlerde çalışanları değiştirebilmek yetkisini bu derecelerdeki memurların müktesep maaş haklarını mahfuz tutma esası ile bağdaştıran bir tatbikata gidilecektir. Danıştay kararlarıyla bugün memurun muayyen memuriyette kalma teminatı haline getirilen subjektif hakları sadece müktesep hakların korunmasına inhizar edecektir.

4. Lüzumsuz yazışmalara mahal vermeyecek usuller tatbik edilecek kanunlarda açıkça tasrih edilmiş tahditler olmadıkça vatandaş haklarını keyfi şekilde daraltıcı bir takdir yetkisi hiçbir idare kademe için kabul edilmeyecektir.

5. Kanuna aykırılığı yetkili mercilerin kararıyle sabit olmuş konularda hataların düzeltilmesinden kaçınılmayacak vatandaşları mutlaka mahkemeye başvurmadıkça hakkını alamıyacak yollara sürüklemeyi marifet sayan zihniyete son verilecektir.

6. Memurların mesleki bilgi ve ahlaki vasıflarını takviye ve teşvik edecek Devlet idaresinin bilgi ve fazilet disiplini içinde kamu hizmetlerini daha tesirli seviyeye çıkaracak yetiştirme mükafat ve müeyyideler sistemleri konulacaktır.

7. Yurt içinde ve yurt dışında temsil birliği sağlanacak valilerin kaymakamların ve büyük elçilerin hizmetlerin görülmesinde genel koordinasyonu sağlayacak ve Devletin gözü kulağı olacak şekilde yeterli yetkilerle teçhisi cihetine gidilecektir.

8. Kalkınma Planının hazırlanmasında ve uygulanmasında mahalli idarelere düşecek görevleri karşılayacak şekilde mahalli idareler yetki, sorumluluk ve kaynaklarla teçhiz edilecektir.

9. Plan uygulamasında edinilen tecrübeler göz önünde tutularak, planlı kalkınmanın Devlet bünyesine uygunluğunu sağlayacak tedbirler alınacaktır. Böylece idari bünye ve mevzuat planlı kalkınmanın icaplarına cevap verir hale getirilecektir.

10. Başbakanlığa bağlı üniteler yeniden düzenlenecektir.

11. Bakanlık kuruluşları yeniden düzenlenecektir. Bu düzenlemede Türkiye'nin gelecek yıllardaki ihtiyaçları göz önünde tutulacak hizmet tekerrürleri yetki tedahülleri ve bunların doğurduğu israf önlenecektir.

12. Bakanlar kurulunun yetki ve görevleri yeniden düzenlenecektir.

13. Finansman kuruluşlarının görev yetki ve sorumlulukları yeniden düzenlenecektir.

14. Kamu iktisadi teşebbüslerinin daha rasyonel çalışır hale getirilmesi için girişilen yeniden düzenleme çalışmalarına devam olunacaktır.

Sayın Milletvekilleri,

İktisadiœ durumlarının ve hayat şartlarının islahı gereken gruplar arasında sayıları büyük bir yekün tutan kamu personeli ile ilgili meseleler elbetteki acil bir ehemmiyet arzetmektedir.

İktisadi devlet teşekkülleri mahalli idareler ve belediyeler personeli de dahil olmak üzere devlet hizmetinde çalışan bütün personelin hayat şartlarını islah için memleketimizin kaynaklarının elverdiği nisbette gerekli tedbirler alınacaktır.

Bu arada asgari geçim seviyesinin altında ücret alan memur ve hizmetliler maaş ve ücretleri ilk merhalede asgari geçim seviyesine çıkarılacaktır.

Asgari geçim seviyesinin üstünde maaş alan memur ve hizmetlilerin de gördükleri hizmete göre hayat şartlarını islah edici tedbirlere baş vurulacaktır.

Bilumum kamu personelinin huzur içerisinde çalışabilmeleri için, bir taraftan asgari hayat şartlarına intibakları yapılırken, diğer taraftan da adil bir ücret dengesi sağlanacaktır. Ayrıca bütün memur ve hizmetlilerin sosyal güvenlik şartlarının artırılması için gerekli tedbirler alınacaktır.

Devlet Personel Kanununun mali hükümleri, yukarıda belirtilen esaslar

dahilinde ıslah edilecektir.

Kamu hizmetlerinden emekli olanların ve bunların dul ve yetimlerinin hayat şartlarını düzeltici mahiyetteki tedbirlere devam edilecektir. Bu arada devlet memurlarının aile efradının ve emekli dul ve yetim aylığı alanların tedavilerinin devletçe sağlanması konusu ele alınacaktır.

Sayın Milletvekilleri,

Planlı kalkınma ve refah devletini kurma kalkınma politikamızın temelini teşkil eden başlıca yol olmaya devam edecektir. Planlamayı yüksek bir hayat seviyesine ulaşmada ihtiyaçları ve imkânları artan medeni ve ileri bir toplumu yürütmede rasyonel bir politika izlemenin başlıca aracı olarak kabul ediyoruz. Böyle bir toplumun kalkınma hamlesini daha da yoğunlaştırmak için iktisadi bilgileri toplamayı geliştirmek istatistiklerimizi ve kalkınma politikamıza rehberlik eden ilmi malzemeyi arttırmak ve zenginleştirmek için sarfedilen çabalara hız vereceğiz.

Planı iktisat politikasına devlet müdahalesini ve kontrolunu artıran bir vasıta değil fakat kalkınma potansiyelimizi ilmi metodlarla tam olarak değerlendirmede zaruri bir yol telakki eden siyasi ve iktisadi felsefemize uygun şekilde yürütmeye devam edeceğiz. İktisadi planlamayı hür ve demokratik ülkelerin ileri verimli ve piyasa ekonomisine uygun bir politika vasıtası kabul ederek özel teşebbüs için yol gösterici destekleyici ve teşvik edici bir yönde geliştireceğiz.

İktisadi kalkınmamızın başlıca potansiyelini gücü hızla ve devamlı şekilde artan vatandaş kütlesinde yani özel sektörde görmekte ve buna önemli katkıda bulunan kamu sektörü ile dış alemden gelecek kaynakları ihmal edilmesi mümkün olmayan unsurlar olarak mütalaa etmekteyiz. Bu sebeple önümüzdeki dönemde de karma ekonominin bu bünyesinden yararlanarak üç kanaldan gelen kaynakları en yüksek kalkınma hızı temin edecek şekilde ahenk ve verim içinde kullanmaya devam edeceğiz.

Bu arada, iç imkânlarımıza ek bir kaynak olarak yabancı sermayeyi yurt kalkınmasına yararlı olduğu ölçüde teşvike devam edeceğiz. Böylece kalkınmamız için bütün iç ve dış imkânları azami şekilde harekete geçirerek yabancı sermaye ile birlikte yeni teknolojilerden sevk ve idare metot ve tecrübelerinden yurdumuzun faydalanmasını sağlayacağız.

Bilimsel ve teknolojik gelişmeler iktisadi kalkınma ve sosyal gelişmelerin sağlanmasında en müesir bir vasıtadır.

Çağımızda teknolojik yenilik ve gelişmelerin meydana getirdiği verimlilik istihsalin ana unsurlarından biri olmuştur. Teknolojik gelişmelerin temelinde bilimsel çalışma ve araştırma vardır.

Memleketimizde yüksek öğrenim kurumları kamu kuruluşları ile bir takım iktisadi devlet teşekkülleri bünyesinde araştırmalar yapılmaktadır. Fakat bu müesseselerde genellikle araştırmanın önemi yeterince anlaşılmamış çalışmalar arasında gerekli işbirliği sağlanamamış araştırmaların organize edilmesi birarada yönetilmesi ve özendirilmesi için gerekli ortam henüz yaratılamamıştır.

Bu ortamın yaratılması ve gerekli işbirliği ve organizasyonun kurulması suretiyle çalışmalardan daha verimli sonuçlar alınması sağlanacaktır.

Bugün gelişmiş memleketler ile gelişmekte olan memleketler arasındaki en büyük mesafe teknolojidir. Teknoloji açığı kapatılmadıkça gelişmiş memleket haline gelmek mümkün değildir.

Bir taraftan kendi ilim ve araştırma müesseselerimizin memleket şartlarına uygun usulleri ve metodları geliştirmeleri teşvik edilecek diğer taraftan ileri memleketlerden teknoloji ve sevki idarenin en son buluşlarının alınmasına devam olunacaktır.

Sayın Milletvekilleri,

Siyasi istikrar yanında vatandaşın her türlü emniyetini gezi ve çalışma hürriyetini teminat altında bulundurmanın lüzum ve ehemmiyeti izahtan varestedir. Adaletin süratli ve adil ölçülerle tevziine duyulan ihtiyaçla birlikte vatandaşın can ve mal güvenliğinin de sağlanması için gereklitedbirlerin alınması lüzumunun devlet müessesesine ruh ve hayat veren unsurların başında geldiğine inanıyoruz. Asayişin korunması Hükümetimizin bütün dikkatini üzerinde teksifettiği bir konu olmakta devam edecektir.

Bir çok memleketlerde görülen toplum hadiselerinin yurdumuzda da tesirini gösterdiği zaman zaman gösteri yürüyüş ve grev haklarının kanun sınırlarını aşarak kullanıldığı bir takım işgal hareketlerine tevessül olunduğu bir vakıadır. Esefle söyleyelim ki bu hadiselere karışan maksatlı tahriklere de rastlanmıştır. Ancak hakların kötü kullanılmasına ve bu yüzden başkalarının zarar görmesine göz yumulması hiç bir zaman mümkün olamaz. Hükümetimiz tecavüzler kimden ve nereden gelirse gelsin bunları kanun yoluyla karşılamaya kararlıdır. Bu maksadı teminen yetkili zabıta kuvvetleri vasıtasıyla kanunlar daima hâkim kılınacak vatandaşlarımızın güven içinde ve korkusuz yaşama haklarının zedelenmesine fırsat ve imkân bırakılmayacak, emniyet kuvvetlerinin sayısı ihtiyaca cevap verecek şekilde artırılacak, cihazları ikmal olunacak, gerektiği şekilde eğitimleri sağlanacak ve bu konu ile ilgili kanuni, idari bütün tedbirler tamamlanacaktır.

Suçluların takibi ve cezalandırılması yanında, suçların önlenmesi görevini de müessir şekilde yerine getirecek bir seviyede, emniyet ve jandarma teşkilatını takviye ve teçhiz etmek kararındayız.

Üzücü ve zararlı bir hal alan trafik kazalarını önleyebilmek için, bir taraftan seyrüsefer şartlarına artık cevap veremez hale gelen ulaştırma sistemlerinin kapasitesinin arttırılmasına devam olunacak, diğer taraftan bu teşkilatı bilgi teknik ve gerekli araçlarla teçhiz ederek kazaların önüne geçilmesi çareleri aranacaktır.

Sayın Milletvekilleri,

Demokratik rejimin beşiği olan en ileri batı ülkelerinde bile, memleketin geleceğini devralmak için nöbet bekleyen gençliğin, yetiştirilmesi hususunda devlet nizamının korunmasından ve bekasından sorumlu olan Hükümetin, vazife dışı bırakılmayacağı fikri her zaman olduğu gibi bugün de değerini

muhafaza etmektedir. Siyasi İktidarların vazifesi üniversite bütçelerine tahsisat sağlamaktan ibaret değildir. Rejimi ne olursa olsun hiç bir memleket istikbalin ümidini teşkil eden çocuklarının, kendi devletinin dayandığı ilkelere karşı ve tek taraflı bir telkin altında yetiştirilmesine müsaade etmemektedir.

Hükümet olarak biz; Anayasamızın üniversiteleri muhtar kılma esasının, onları devletin ve aynı temel ilkeleri dışına da çıkaracak bir kapsam taşıdığı manasına alınamayacağına inanıyoruz. Üniversitelerimizi günümüzün ihtiyaçlarına uygun bir duruma getirebilmek için eğitim usullerinde gerekli ıslahatın yapılması öğretim kadrosunda yeni bir zihniyetin yer alması lazımdır.

Üniversite muhtariyeti münhasıran müesseseye verilmiş bir haktır. Bu anlayışlardır ki, Hükümetimiz üniversitelerin muhtariyeti prensibini zedelemeden bir "Üniversiteler arası Yüksek Kurul" teşkilini lüzumlu görmektedir. Bu kurul çoğunluğu üniversiteler tarafından seçilmiş fakat içinde yetkili Hükümet uzuvları da bulunan bir organ olacak her çeşit ıslahat, tedbirlerini ele alacak, Hükümetle üniversiteler arasında işbirliği kuracak ve eğitim, araştırma yayın ve danışma gibi faaliyetlerinde Anayasanın temel ilkeleri dışına çıkılmamasını sağlayacaktır. Anayasanın tadili ile alakalı olan bu teşebbüsümüzde diğer siyasi partilerden gördüğümüz ilgi ölçüsünde başarılı olmaya çalışacağız.

Hükümetimiz Türkiye'de eğitimle ilgili olarak çeşitli meselelerin var olduğuna inanmaktadır. Her Türk gencine istidadına göre eğitim imkânı sağlamak yeni müesseseler kurmak zorundayız. Genel olarak eğitimin memleketimizin ihtiyaçlarına uygun ve amaçlarına çevrik bir nitelik kazanması lüzumuna kaniiz. Eğitim sistemimizi, bugünün ve geleceğin ihtiyaçlarına cevap verecek ve bütün kademeleri kapsayacak bir denge ve irtibat içinde düzenlemek programları ıslah eylemek kararındayız.

Yüksek öğretim gençliğinin içinde bulunduğu sosyal ve ekonomik şartların aksayan taraflarını sür'atle gidereceğiz. Her tip okulun dengeli şekilde yurt sathına yayılması parasız yatılı ve burslu öğrenci sayılarının artırılması ve bunların köylü, işçi, esnaf ve dar gelirli ailelere ağırlık ve öncelik verilerek geliştirilmesi, çalışmalarımızın hedefini teşkil edecektir. Vakfiye şartlarına uygun vakıf sosyal hizmetleri öğrenci yurtları imaret ve muhtaçlara yardım tesisleri artırılacaktır. Hükümetimiz eğitimde fırsat ve imkân eşitliğinin her türlü vasıtaya baş vurarak sağlanması kararındadır.

İhtiyaçlara yönelmiş ortaokullarımızı en küçük kasabalara kadar götürme politikamıza devam edeceğiz.

Kız teknik öğretim kurumlarımız özellikle gezici kadın kursları yurdun her köşesine ulaştırılacaktır.

İlk öğretimden üniversiteye kadar bütün öğretim kurumlarının çağın yeniliklerine intibakı sağlanacaktır.

Öğretmen yetiştiren müesseselerimizin her bakımdan geliştirilmesine, öğretmenlerimizin meslekleri içinde ilerlemelerine ve öğretmenliği cazip hale getirecek tedbirlere, öncelik verilmesine devam edeceğiz.

Yeni yüksek okullar ve üniversiteler açılması ve mevcutların sür'atle geliştirilmesi politikasına devamda kararlıyız.

Gençlerimizin her gün biraz daha elverişli okuma, barınma, beslenme, dinlenme, boş zamanlarını değerlendirme ve tedavi olma şartları artan bir hızla geliştirilecektir.

Eğitim mensuplarının sosyal ve ekonomik güvenliklerini sağlamak üzere "Milli Eğitim Mensupları Yardımlaşma Kurumu" kurulacaktır. Her yıl artan üniversite taleplerini karşılayabilmek maksadıyla üniversitelerde ve yüksek okullarda gece öğretimi yapılması, yurdumuzun muhtelif yerlerinde fakülteler açılması, üniversiteler, yeni fakülteler ve yüksek okullar eklenmesi, mevcutların kapasitesinin arttırılması, kadroların temini, bazı üniversitelere mahrumiyet ödeneği verilmesi gibi hususlar için çıkarılan kanunlara yenileri eklenecektir.

Üniversite öğretim üyelerinin zamanlarını ve çalışmalarını üniversiteye hasretmelerini cazip kılmak, öğrencilerin Anayasa hükümleri çerçevesinde yönetime katılmalarını mümkün kılmak, öğretimde araştırmayı ve yayımı daha yeterli hale sokmak için gerekli bütün tedbirler alınacaktır.

Yüksek öğretim gençliğinin önemli bir kısmını yetiştiren özel yüksek okulların Devlet okulları ile erişilmek istenen seviyeye uygun olarak faaliyet göstermeleri ve tespit edilen gerekli akademik ve maddi standartlara uymaları için, Devletin denetim ve gözetimine devam olunacaktır.

Yüksek öğretim gençliğinin içinde bulunduğu sosyal ve ekonomik şartları iyileştirici tedbirler geliştirilecektir.

Herkes için eğitim, Milli Eğitim Politikamızın ana hedefi olacaktır.

İlkokul çağındaki bütün çocuklarımızı okula kavuşturacak temel eğitim % 100 gerçekleştirilecektir.

Okullarımızda eğitim görenlerin sayısı yanında, bilhassa eğitimin vasıflarını yükseltici tedbirleri de alacağız.

Ayrıca okul öncesi eğitim de lâyik olduğu önemle ele alınacaktır.

Koruma kararı alınmış, gelişmeleri tehlikede bulunan kimsesiz çocukların tamamını, yetiştirme yurtlarına alma imkânı sağlanacaktır. Böylelikle sokağa terk edilmiş çocuk kalmayacaktır. Çocuk mahkemelerinin kurulması ve çocuk ıslah evlerinin geliştirilmesi, adalet anlayışımıza sosyal bir veçhe kazandıracaktır.

Mektupla öğretim metodu ile okullararası seviye farklılığı giderilmeye çalışılacaktır.

İlk öğretimle orta ve yüksek öğretim arasında organik bir bağ kurulacak, okul programlarını ders kitaplarını ve öğretim araçlarını gelişmelere uygun olarak, devamlı surette yenilemeye önem verilecektir.

Meslek okullarında orta öğretimlerini tamamlayanların kabiliyetlerine göre üniversite ve yüksek okullara devam edebilmelerini fırsat eşitliği bakımından imkân veren gerekli tedbirler alınacak, meslek okullarının programları bu maksada göre düzenlenecektir.

Hükümetimiz, bu maksatları teminen çeşitli görevlerin yarattığı iş hacminin baskısı altında kalan Milli Eğitim Bakanlığının çalışmalarını verimli kılabilmek üzere, kültür ve gençlik işlerinin ayrı bakanlıklar halinde idaresini uygun görmüştür. Bu ayırma; milli kültürümüzün, çağdaş medeniyetin bu konu ile ilgili çabalarını da izleyerek yaratıcı bir güç kazanmasına imkân verecektir.

Tarih ve kültür hazinelerimizin değerlendirilmesi, yaşayan nesillere tanıtılması için gerekli çaba sarf edilecektir.

Türk dilinin, birlik ve istikrar içinde kendi kaidelerine uygun, ilmi ve tabii yollarla gelişmesi ve zenginleşmesi bir araştırma konusu yapılacaktır.

Dilimizin gelişigüzel uydurma birtakım kelimelerle bozulması ve özleştirilme bahanesiyle fakirleştirilmesi önlenecek ve nesiller arasındaki bağlantıyı tekâmül içinde devam ettirecek bir dil gelişmesi ve zenginleşmesi sağlanacaktır. Bu maksada hizmet etmek üzere bir "Dil Akademisi" kurulacaktır.

Yurt dışında bulunan soydaşlarımızın Türk kültür ve varlığının korunması ve geliştirilmesi için yapılan çalışmalara devam olunacaktır.

Türk kültür ve sanat eserleriyle, dünya tefekkürrünün insanlığa mal olmuş eserlerinden müteşekkil, geçen dönemde başladığımız Bin Temel Eserlik yayın programını önümüzdeki dönemde tamamlamak kararındayız.

Örf adet ve geleneklerimiz müzik ve folklor eserlerimiz ortaya çıkarılıp, ilmi inceleme konusu yapılacak ve her sahada sanatçılarımız teşvik edilecektir.

Devlet Tiyatrosu Devlet Operası ve Balesinin daha da gelişmesi ve yurt sathında daha geniş halk kitlelerine hitap edebilmesi sağlanacak, bu maksatla bölge tiyatroları kurulacaktır.

Memleketimizin tarihi ve turistik bölgelerinin arkeolojik karakterleri

gözönüne alınarak, müzeler açma, eski eserleri meydana çıkarma, bunları yurt içinde ve yurt dışında tanıtma çabalarımıza devam olunacaktır.

Türk medeniyet tarihinin canlı abidesi olan, eski eserlerin muhafazası ve bunlardan faydalanılması yanında yeni tesislerinin ve hayır kurumlarının gelişmesini de teşvik edeceğiz.

Muhterem Milletvekilleri,

Türk Gençliği bu memleketin milli ümitlerinin mihrakıdır. Gençliğimiz; milletçe iftihar edebileceğimiz bir seviyeye yükselmiş ve Büyük Atatürk'ün emanetine sahip olmanın sağlam karakterli şuurunu daima muhafaza etmiştir.

Zaman zaman rastladığımız üzücü davranışlar bizi hatalı değerlendirmelere sürüklememelidir. Dünyanın her tarafında görülen buhranların sosyal ve politik meselelere karşı cephe almanın bir parçası olan tezahürler ile kasıtlı ve zararlı davranışları birbirinden ayırmak mecburiyetindeyiz. Gençlik hareketlerinin, dünya gençliği ile ortak ve memleketlere göre farklı sebeplerini iyice değerlendirmemiz gerekmektedir.

Gençliğin bütün meselelerini tüm olarak ele almak suretiyle, bunlara en uygun çözüm yollarını süratle getirmek kararındayız. Hürriyet içinde, refah yoluna yönelmiş Büyük Türkiye idealini, memleketin yarınki sahipleri olan genç kuşaklara hedef olarak vermek ve onları zararlı cereyanlara kapılmadan bu inanç etrafında toplamak, günümüzün en önemli konusu haline gelmiştir.

Yeni kurulan gençlik işleriyle görevli Bakanlığın bu konulara ciddi şekilde eğileceğine ve Türk Gençliğinin haklı dertlerine en kısa zamanda isabetli çözüm yolları getireceğine kani bulunuyoruz. Hükümetimiz bu uğurda her türlü imkânı sağlamanın kesin kararı içindedir.

Bu arada sporla ilgili meseleler üzerinde de önemle durduğumuzu belirtmek isteriz. Sporun ruh ve beden eğitimi bakamından değerli bir vasıta olduğuna inanıyoruz. Her yaşta herkesin sporla ilgisini teşvik amacıyla lüzumlu tesisler inşa edilecek bedeni ruhi ve fikri gelişmeler için bir çalışma sistemi kurulacaktır. Beden Terbiyesi Kanunu değiştirilecek, Türk sporuna bütünüyle ve modern anlamda hizmet imkânları vermenin tedbirleri alınacaktır.

Gayemiz sporun kanun, nizam, ahlak ve disiplin ölçüleri içinde gelişmesini sağlamak, amatör sporu da kitlelere yaymak suretiyle gençliğin moral ve fizik gücünü artırmak olacaktır.

Sayın Milletvekilleri,

Devletin temel nizamını tahribe yönelmiş herhangi bir davranışı Anayasamızın reddetmiş olmasına rağmen, bugün başta komünizm olmak üzere çeşitli Anayasa dışı cereyanlar ve propagandalar bazan açık bazan örtülü bir şekilde yurdumuzda görülebilmektedir.

Bu konularla ilgili suçların takibinde istenilen şekilde müessir ve hızlı işleyen bir mekanizmanın kurulmamış olması bazı hallerde de Anayasa dışı cereyanların muhtevasını tahlil ve tespite yetkili mercilerin farklı görüşlere sahip bulunması, bu gibi zararlı faaliyetlerin tamamiyle önlenmesini mümkün kılmamaktadır.

Anayasamız herkesin düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim ve başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklayabilmesini ve yayabilmesini hiçbir kayda bağlamamıştır. Şu kadar ki Türk Milletine tanınmış olan bu hakların ve hürriyetlerin ancak Anayasanın sözü ve özü ile belirtilen nizam içinde serbest olabilmesi de yine bir Anayasa icabıdır. Anayasanın ilgili hükümleriyle ve kesin çizgilerle açıklanan bu nizam, bölünmez bir bütün halinde milli şuur ve ülküler etrafında toplanmış, Türk milliyetçiliğinden hız ve ilham almış, barışçı Atatürk devrimlerinin tam şuuruna sahip, insan hak ve hürriyetini sosyal adaleti teminat altına almakla görevli, egemenliğin kayıtsız şartsız Türk Milletinde olduğuna inanmış, milli, demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti yani Büyük Türkiye Cumhuriyeti'dir. Bu nizamda çok şey var fakat bir şey yoktur. Bu nizam içinde içgüdülere veya art fikirlere göre bir tercih yapıp, diğerlerini ihmal etmek mümkün değildir. Bunun içindir ki; Türk Anayasasından bir hak alarak,aynı yasanın kurduğu nizamı yıkmanın mümkün ve hukuki olduğu kabul edilemez.

Hükümetimiz, sekiz yıllık uygulama süresince görülen aksaklıkları dikkate alarak, mevzuatımızdaki boşlukların kanun yoluyla giderilmesi kararındadır. Hür tartışma ortamını asla ihlal etmeyecek şekilde gerçekleştirecek olan bu çalışmalarımıza, bütün siyasi partilerin yardımcı olacağını ümit ediyoruz.

Sayın Milletvekilleri,

Hükümetimiz sosyal adaletin temel şartını, kabiliyetine göre herkesin bir işe sahip olabilmesinde ve geçim seviyesine uygun bir gelir sağlama imkânının bütün vatandaşlar için teminat altına alınabilmesinde görmektedir.

İşsizliği önlemek için, istihdam imkânlarını plan hedeflerine uygun şekilde genişletmek, büyük sanayileşme hamlelerini geliştirmek yolundaki gayretlerimizin artırılmasında kararlı bulunuyoruz. Yeni iş sahalarının açılması, çalışanların sayısının arttırılması ve emeğinin karşılığını her işçinin tam almasıyladır ki çekilen sıkıntıların azalacağına, refah yolunun açılacağına inanıyoruz.

Hükümetimiz iktisadi kalkınmamızı insan gücü, sermaye ve tabiat kaynaklarının ahenkli şekilde kullanarak gerçekleştirme yolunda olacaktır. Biz sermaye, emek ve teşebbüsü birbirine muhtaç ve yekdiğerini tamamlayan ana unsurlar olarak görmekteyiz. Bu itibarla dengeli bir çalışma ortamı yaratmanın, işçilerimizin bugününü ve yarınını teminat altında tutacak tek yol olan sosyal güvenliği sağlamanın, iş itibariyle başkalarına tabi olanları huzur, emniyet ve refah içinde bulundurmanın, bir devlet vazifesi olduğunda tereddüdümüz yoktur.

Tarım sektöründe her yaşta emek verenleri, hülasa çalışan bütün hizmetlileri kapsayacak şekilde, sosyal güvenlik alanının genişletilmesi, Hükümetimizin bu konu ile ilgili politikasının ana hedefidir.

Çalışma ve işyeri şartlarının düzenlenmesine, işçi sağlığını çevreleyen bütün tedbirlerin tamamlanmasına, işçi konutları için ayrılan fonların artırılmasına ve işçilere ferdi mesken kredisi verilmesi işlemine devam olunmasına önem vermekteyiz.

İşçi çocuklarının Sosyal Sigortalar fonundan getirilen burslarla eğitilmeleri imkânı geliştirilecektir.

Tarım iş kanunu tasarısı yürürlüğe konacak, tarım ve orman işçileri sigorta kapsamına alınmış olacaktır.

Sosyal sigortaların kapsadığı risk alanları genişletilecek ve işsizlik sigortasının gerçekleştirilmesi imkânları aranacaktır.

İşçi bütünlüğünün sağlanması ve devamını teminen, Türk sendikacılığının demokratik sistem içinde güçlenmesine yardımcı olmak için, ilgili mevzuatta gerekli değişmeler yapılacaktır.

İşçi memur ayrımını kanunla kesin bir şekle bağlayacağız.

Bu arada çalışmaya hazır iş gücüyle, boş işyerleri arasındaki denge kuruluncaya kadar, dış memleketlere gönderilmesi zaruri gördüğümüz işçilerimizle ilgili her çeşit meseleleri de süratle düzenleme kararındayız. İş ve İşçi Bulma Kurumunun şikayetlere konu olan aksaklıkları giderilecek, dış ülkelere çıkış formaliteleri sadeleştirilecektir.

Yabancı memleketlerdeki işçi tasarruflarının yurda aktarılması ve dönüşlerinde kendilerine iş imkânları ve güvenlik verecek tesislere yatırılması konularındaki tedbirlerin alınmasına devam olunacaktır.

Sayın Milletvekilleri,

Fertlerin sadece hak ve hürriyetlerini korumakla yetinen bir devlet, sosyal vasfını kazanamaz. Bizim sosyal devlet anlayışımızın yurttaşların insan gibi yaşamaları için, zaruri olan maddi ihtiyaçlarını gidermek çarelerinide, devlet vazifeleri içine alan bir kapsamı vardır. Bu anlayışın yalnız fert refahının değil, demokratik rejimin de bir teminatı olduğu inancındayız. Bunun içindir ki dar gelirlileri yoksulları sıkıntıdan kurtarmak, korunmaya muhtaç çocuklara, sakatlara, bakıma muhtaç ihtiyarlara, el uzatmak, hülasa iktisadi bakımdan zayıf düşmüş vatandaşlarımızın bu durumlarını gidermek için, almakta olduğumuz ekonomik ve sosyal tedbirleri geliştirerek devam ettireceğiz. Milli gelirin kalkınmaya ayrılan parçasıyla dengeli olarak sosyal yardım ihtiyaçlarını da karşılamak kararındayız.

Değişik gelir grupları ve bölgeler arasında dengeli bir iktisadi gelişme sağlamak, milli gelirin fert başına düşen oranını arttırmak, kalkınmanın getirdiği nimetlerde fırsat eşitliği, yüklediği külfetlerde takat ölçüleri prensiplerini daima mahfuz tutmak, kalkınmayı halkın erişilmiş geçim seviyesini indirerek değil yükselterek gerçekleştirmek, çok sayıda vatandaşa iş imkânı açmak, bu konu ile ilgili politikamızın temel direkleri ve kalkınma programımızın ana hedefleridir.

Müterakki vergiler dengeli şekilde dağılmış ve halkın yararına yönelmiş kamu hizmetleri, eğitim, sağlık ve diğer hizmetlerin, vatandaşın ihtiyaçlarına göre düzenlenmesi gibi tedbirlere önem vermekte devam edecek, bu alanda gerekli ıslahatı gerçekleştireceğiz.

Tüm olarak toplumun yaşama seviyesinin yükseltilmesi, artan gelir ve yükselen refahtan herkesin dengesizliği giderici nisbette pay alması gibi tedbirlere öncelik verilmekle beraber, milletimizin geçim sıkıntısından kurtulması çarelerinin bütün gücümüzü kalkınmaya yöneltmekle elde edilebileceğine inanıyoruz. Türkiye halen, ekonomik kalkınmanın alt yapılarıyla meşgul bir memlekettir. Bu güne kadar gerçekleştirdiğimiz ve peyderpey neticeleri alınmaya başlamış olan hizmetler, önümüzdeki plan devresi içinde de beklediğimiz neticeleri vermeye devam edecektir. Ancak, bunu yaparken, servet ve gelir dağılımı; bütün iddialara rağmen her rejimde mevcut, servet ve gelir farklarının ortadan kaldıracak bir çeşit iktisadi eşitlik hedefi ile düzenlenemiyeceğini belirtmek isterim. Mevcut düzenimizin Türkiye'nin kalkınmasına ve ilerlemesine engel olmadığını, aynı zamanda toplumun çeşitli grupları arasında sefaleti önleyecek bir düzen içinde yaşama lüzumuna inanıyoruz. Ancak, sosyal devlet anlayışının totaliter aşırı akımların meşru gösterilmesi veya temel hak ve hürriyetlerin zedelenmesi ya da servet düşmanlığı gibi maksatlara alet edilmesine karşıyız.

Asırlık ihmallerin, sosyal yapımızdan gelen tarihi ve iktisadi sebeplerin bize devrettiği mirasın bir eseri olan yoksulluktan, birbirimizi sorumlu tutarak, bu köklü derdi ortadan yok edemeyiz. Tartışmamız lazım gelen, sıkıntının mevcudiyeti değil, bunun izalesi için aldığımız tedbirlerin yeterliliği konusu olmak gerekir. Biz; antidemokratik, taklit ve zora dayanan tedbirlerin cenderesi içinde ve toplum yararı iddiası ile ferdi ezerek; vatandaşı kendi ihtiyaçlarına yabancı sahalarda çalışmaya mecbur etmek suretiyle, refaha ve mutluluğa kavuşmanın mümkün ve isabetli bir yol olduğunu reddeden bir zihniyete sahibiz. Devleti: milletin maşeri vicdanında beliren istikameti hiçe sayan, emreden bir varlık olarak göremeyiz. Devlet anlayışımız; vatandaşa hizmet felsefesine dayanmaktadır. Biz, iktisadi hayatın en dinamik dayanağı olan dürüst ve yurtsever hür teşebbüse yol gösterici teşvik edici, yardımcı bir davranışın en doğru yol olduğuna inanmışız. Artarak devam edecek olan hizmetlerimize ilave olarak, milletimizin müteşebbislerimizin başarıları bizim hem ana hedefimiz, hem iftiharımız olacaktır.

Sayın Milletvekilleri,

Topyekün kalkınmamızın; ancak köyün ve köylünün refaha kavuşması ile mümkün olabileceğine inanıyoruz. Nüfusumuzun %70 ini teşkil eden köylü ve çiftçilerimizi kalkındırmak hedefine, milli bir mesele, bir medeniyet davası gözüyle bakıyoruz. İkinci Beş Yıllık Kalkınma planımızın ana yapısı ve temel felsefesi bu ilkelere dayanmaktadır.

Hükümetimiz; köye medeni hizmetleri götürmeyi, köylüyü bu hizmetlerden yararlanacak iktisadi güce ulaştırmayı ana hedef olarak ele almaya devam edecektir.

Bu hedefi gerçekleştirmek için, köyle ilgili yol, su, elektrik, eğitim, sağlık, kredi ve tarım hizmetlerine önem vermekte devam edeceğiz.

Çiftçinin alın terini değerlendirebilmek için, mahsullerinin taban fiyatlarıyla desteklenmesi, devlet eliyle alım politikamız bir bütün olarak ve dengeli şekilde yürürlükte kalacaktır.

İkinci plan döneminin sonunda okulsuz köy kalmaması için, bütün gücümüzle çalışacağız. Türkiye'de yolsuz, susuz, ışıksız köy bulunduğunu tarihi bir hatıra haline getirmek yoluna yönelmişizdir.

Her bölgenin arz ettiği özellik ve imkânlara göre, çeşitli ürünlerin değerlendirilebilmesi için, küçük sanayi tesislerinin köylerimize götürülmesi sağlanacak; bu yoldaki teşebbüsler, kredi, teçhizatlanma ve teknik yardım yolu ile teşvik olunacaktır.

Sahil köylerimizde yaşayan vatandaşlarımızın denizle olan münasebetlerini kolaylıştırmak ve müstahsil hale gelebilmelerini sağlamak amacıyla, küçük barınaklar, iskeleler, çekek yerleri yapmağa hızla devam olunacaktır.

Su baskını, zelzele, yangın, don, kuraklık gibi tabii afetlerin sebep olduğu ızdıraplar karşısında bütün yurttaşlarımızın dertlerine ortak olmaya; devletin kudretli ve müşfik ellerini onlara uzatmaya devam edeceğiz.

Köye hizmet götüren kuruluşlar, yılların tecrübelerinden faydalanarak daha tesirli yetki ve usullerle kuvvetlendirilecek ve bu gayeye yönelmiş çeşitli müesseseler arasında işbirliği tesis edilecektir. Köylünün idare ile olan münasebetlerine kolaylık, ucuzluk ve sür'at sağlayacağız.

Köy Kanununda, bütün faaliyetleri içine alacak özellikle yetki ve kaynak yönünden günün ihtiyaçlarına cevap verecek değişiklikleri gerçekleştireceğiz.

Köylülerimizdeki gizli işsizliği önlemek ve atıl iş gücünü değerlendirmek amacıyla, el ve ev sanatlarının geliştirilmesine, köy toplum kalkınması çalışmalarına önem vereceğiz. Bu konu ile ilgili olarak araç ve gereçler için kredi ve pazarlama imkânları sağlanacaktır.

Köylüye ev yeri verme, kendi evini yapana yardım etme konulariyle köy imar planı üzerinde önemle duracağız.

Köy kalkınma kooperatiflerinin kurulması teşvik edilecek, projelerin yapılması, özellikle kredi sağlanması yeni usullere bağlanacaktır.

Topraksız veya yeterli toprağı bulunmayan köylüye, mevcut olan yerlerde Hazine Arazisi dağıtımı sür'atle ve adil bir şekilde devam edecek, şikayete konu teşkil eden meseleler üzerinde gerekli usul ve mevzuat değişiklikleri süratle gerçekleştirilecektir. Hedefimiz tarımda topyekün üretimin artırılması

dır. Aynı zamanda topraksız köylüyü toprağa kavuşturmaktır. Topraksız ve az topraklı köylülere yeter miktarda arazi satın alabilmelerini ve bu toprakları işletebilmelerini teminen, kendine elverişli şartlar altında tesis ve edindirme kredileri açılacak ve böylece kredi yoluyla topraklandırma faaliyetlerine önem verilecektir. Ayrıca, modern işletmecilik esaslarına uygun şekilde toprak rejiminin düzenlenmesi suretiyle de topraksız köylüyü toprak sahibi yapacağız.

Toprak - Su hizmetlerine, özellikle küçük sulamalara öncelik ve ağırlık verilmesine devam olunacaktır.

Sayın Milletvekilleri,

Köylü ve çiftçilerimizle ilgili meselelerimiz üzerinde dururken, büyük bir davamız olan orman ve dağ köylerimiz ve buralarda yaşayan vatandaşlarla ilgili konulara da değinmek ihtiyacındayız.

Memleketimiz için hayati önem taşıyan, tabii ve devamlı bir servet kaynağı olan, ormanlarımızın, milli ekonomimize faydalı olarak geliştirilmesi, işletilmesi, değerlendirilmesi ve bu yolla, orman içinde ve kenarında yaşayan vatandaşlarımıza geçim imkânları sağlanması, bu konu ile ilgili politikamı

zın temel hedefidir.

Ormanlarımızda istihsal miktarımızın artırılması, yeni ağaçlarımızın geliştirilmesi, imar, yol yapımı ve erozyonu kontrol çalışmalarına hız verilmesi, çeşitli sanayii tesislerinin kurulması ile yeniden iş gücü yaratmak ve bu suretle orman bölgeleri halkına geniş seçim imkânları sağlamak kararındayız. Aynı zamanda yıllar yılı birikmiş orman mahsullerini değerlendirmek ve milli ekonomimize yeni kaynaklar katmak imkânı da bu yolla gerçekleşmiş olacaktır.

Dağ ve orman köylerinin alt yapı tesislerinin tamamlanmasına öncelik vereceğiz. Ulaşım ve nakliye imkânı sağlayacağız.

Dar arazili ve az verimli orman köylerinde yaşayanların, topraktan daha çok gelir sağlayabilmeleri için, bu bölgelere elverişli bitki çeşitlerini belirtecek ve bunların ekimini teşvik edeceğiz. Orman bölgelerindeki hayvancılığı desteklemek ve geliştirme tedbirlerini ele almak; üzerinde önemle durduğumuz konular arasındadır.

Orman mahsulleri endüstrisinin geliştirilmesine kararlıyız. Bu sayededir ki, mevcut ham maddelerin en iyi şekilde değerlendirilebilmesi ve orman içerisinde yaşayan yurttaşlarımıza iş ve geçim imkânları elde edilmesi mümkün olacaktır.

Diğer siyasi partilerimizden gördüğümüz ilgi ölçüsünde, orman suçlarının genel af konusu olamayacağına dair Anayasada mevcut hükmün kaldırılmasına çalışacağız.

Sayın Milletvekilleri,

Köylü ve çiftçilerimizle ilgili meseleleri bitirmeden evvel, zirai krediler konusuna da kısaca değinmekte fayda görüyoruz.

Hükümetimizin tarım kredisi politikasının amacı; üretimi artırmak, ürünün sürüm ve satışını ve uygun fiyatla değerlendirilmesini kolaylaştırmak, bu suretle de köylünün kalkınmasına yardımcı olmaktır.

Kimyevi gübre, yüksek verimli tohumluk, zirai mücadele ve sulama uygulamalarının kredi ile desteklenmesine devam edeceğiz. Bu konu ile ilgili fonları artıracağız. Kontrollü zirai kredi sisteminin bütün yurda yayılmasını sağlayacağız.

Kredi dağıtımında sosyal adalet ilkelerine önem verilecektir. Kredilenmede kooperatiflere öncelik tanıyacağız.

Proje esasına dayanan bir düzen içerisinde güçlü işletmeler yaratacak ölçüde bir kredi desteği sağlanacak, bu yolla tarım sektörünün belirli dallarının kalkındırılması, ulaştırma, depolama tesis ve hizmetleri ve gıda sanayinin geliştirilmesi gerçekleştirilecektir.

Tarımsal ihracatın artırılması maksadıyla kurulan teşvik ve geliştirme fonlarının uygulanmasına devam olunacaktır.

Kredi dağıtımında başarılı çiftçilere kolaylık gösterilecek, krediyle edinilen araç ve tesisler teminat olarak kabul edilecektir.

Geniş ölçüde yenilenmiş olan toprak değer baremleri, belirli süreleri beklemeden günün şart ve ihtiyaçlarına göre yeniden ayarlanacaktır.

Köylünün mevduatını toplayıp bunu değerlendirebilecek bir mali müessese kurulacaktır. Küçük çiftçiye hitap eden düşük faizli bir kredi sisteminin ihdası ve geliştirilmesine önem verilecektir.

Kötü hava şartları yüzünden ödeme gücünden yoksun kalan küçük çiftçilerimizin, yıllardır birikmiş banka borçları faizsiz ve uzun vade ile takside bağlanacaktır. Böylece küçük çiftçilerimiz yeni kredi imkânına kavuşturulmuş olacaktır.

Hayvancılık kredilerini yeterli ve dengeli bir hale getireceğiz. Çiftçilerimizin istihsal vasıtalarını daha ucuz fiyatla temin etmesi ve mahsullerini iyi değerlendirmesi için kooperatifler ve birlikler şeklinde teşkilatlanmaları desteklenecek ve teşvik olunacaktır.

Sayın Milletvekilleri,

Sermayelerinden çok, el emeği ile hayatlarını kazanan, yurt kalkınmasında ve sosyal bütünlüğümüzün korunmasında büyük ve önemli görevleri bulunan esnaf ve sanatkârlarımızın, iktisadi güçlerinin geliştirilmesi başlıca hedeflerimizden biridir.

Bu hedefi engelleyen sosyal ve çalışma düzenimizdeki tıkanıklıklar giderilecek, kredi, ham madde, alet edevat, eğitim ve pazarlama gibi konularda, günümüzün değişen ve gelişen ihtiyaçlarına göre tedbirler alınmasına devam olunacaktır.

Esnaf ve sanatkârlarımızın işyeri şartları rekabet gücünü ve iş verimini artıracak şekilde ıslah edilecektir.

Halka daha güvenilir bir hizmet verebilmek ve mesleğin örf ve adetlerini koruyabilmek amacıyle, çıraklık, kalfalık ve ustalık kanunu çıkarılacaktır.

Esnaf ve sanatkârlarımızın çalışma düzenindeki tıkanıklığı önlemek için, küçük sanayi siteleri yapmaya hızla devam edeceğiz.

İç ve dış piyasalardan teminine mecbur olduğumuz ham madde, işletme malzemesi ve makine ihtiyaçları için ayrılan tahsisler artırılacaktır.

Esnafın ödediği vergiye; adil dengeli ve kolay ödenir bir şekil verebilmek için vergileme usulleri basitleştirilecektir.

Esnaf ve sanatkarlarımızın mamullerinin pazarlama ve ihraç imkânlarının geliştirilmesi için yapılan çalışmalara devam edilecek, sürüm ve satış kolaylaştırılacak, sergileme faaliyetleri desteklenecektir.

Ayrıca küçük sanayide gelişmenin hızlandırılması için, esnaf ve sanatkârlarımızın eğitim, öğretim metodlarından geniş ölçüde faydalanmaları imkânı sağlanacaktır.

Esnaf ve sanatkârlarımızın Sosyal Sigortalar kapsamına alınmaları, sağlık hizmetinden faydalanmaları sağlanacaktır. Ayrıca sosyal mesken politikamız, esnafa da teşmil edilecek ve kredilerden istifade yoluyla ev sahibi olmaları mümkün hale gelecektir.

Esnaf ve sanatkarlarımızın iktisadi durumlarının ıslahı, hiç şüphesiz ki bu tedbirlerle birlikte kredi meselesinin de düzeninde yürütülmesine bağlıdır.

Bu maksadı teminen, Halk Bankası Teşkilat kanunu yeni ihtiyaçlara göre ıslah olunacak, kredi kaynakları takviye edilecektir. Küçük sanayicinin yatırım finansmanlarının desteklenmesi yolundaki çalışmalarımızı artıracağız.

Orta ve uzun vadeli proje kredileri yanında, esnafın acil ihtiyaçlarını karşılamak üzere ayrılan kısa vadeli kredilerin limitleri de öz kaynakların müsaadesi nisbetinde genişletilecektir.

Makina ve teçhizat edinebilmek için verilen kredilerin, şahıs başına limitleri yükseltilecek, vadeleri uzatılacaktır.

Şoförlerin taşıt sahibi olabilmesi, taşıtı bulunanların da tamir ihtiyaçlarının karşılanabilmesi amacıyla özel fonun miktarı arttırılacak, bunlardan faydalanacakların sayısı çoğaltılacak ve bu konu ile ilgili formaliteler basitleştirilecektir.

Diğer taraftan, kefalet kooperatiflerinin üye sayısının arttırılması, daha çok sanatkâr ve esnafımızın kredi imkânına kavuşturulması ve kooperatifler yoluyla verilen kredilerin faiz hadlerinin düşürülmesiyle ilgili çalışmalarımız hızlandırılacak ve geliştirilecektir.

Sayın Milletvekilleri,

Türkiye hızlı bir şehirleşme meselesi ile karşı karşıyadır. Düzensiz bir şehirleşmenin kontrol altına alınamaması halinde, çözümünde ciddi zorluklar çekeceğimiz durumlarla karşılaşılması mukadderdir.

Bunun içindir ki; imar ve iskân politikamızın hedefi, şehirleşmeyi düzenli bir şekilde sağlamak ve yerleşme merkezlerini medeni imkân ve vasıtalara kavuşturmak istikâmetine yönelmiştir. Bu maksatla, bölge ve il ölçüsünde, kademeli bir yerleşmeler ağı kurma çalışmalarına hız verilecektir. Muhtelif şehirler için yapılmakta olan metropoliten planlama çalışmaları tamamlanacak, buralarda sanayi bölgeleri kurulacaktır.

Turistik, tarihi ve tabii değerleri önemli olan yerlerde, özellikle sahil bölgelerimizde, belediye sınırları dışında kalan sahalar için bir koruma kullanma ve kontrol düzeni getirmek amacıyla yapılmakta olan çevre düzeni planları tamamlanacaktır.

Belediyeleri, teknik ve mali yönlerden yeterli hale getirerek ve bu maksatla bir imar fonu kurarak, gerekli mali desteği sağlayacağız.

İller Bankasının kaynakları artırılacak, belediyeler ile banka arasındaki münasebetler kolaylaştırılacak, kredi şartları daha elverişli hale konacak, mali gücü zayıf belediyelere gerekli yardımın Devlet bütçesinden yapılmasına devam olunacaktır.

Modern şehirciliğin icabı olan ve halk sağlığı bakımından büyük önem taşıyan soğuk hava tesislerine ve kanalizasyon işlerine ağırlık ve öncelik verilecektir.

İmar mevzuatının tatbikatında karşılaşılan aksaklıklar giderilecek ve kanunlarda gerekli değişiklikler gerçekleştirilecektir.

İmar planlarına uygun olarak, geniş çapta yeni iskân sahaları ayrılacak ve arsa spekülasyonları önlenecektir. Bu maksatla şehirlerimizin etrafında alt yapıları tamamlanmış, sosyal ve kültürel ihtiyaçları sağlanmış, toplu konut bölgeleri hazırlanacak ve bu yerlerden dar gelirli ailelerin faydalanmaları kolaylaştırılacaktır.

Hükümetimizin mesken politikasının temel hedefi; henüz başını sokacak bir yuvaya kavuşamamış aileleri, meşru ve hukuki yollardan ev sahibi yapmaktır. Devlet ve fert güçlerinin yanyana gelmesiyle, vatandaşın mesken ihtiyacının mümkün olan en kısa zamanda giderilebileceğine inanmaktayız. Bu maksatla mesken kredileri faizlerinin, kısmen veya tamamen Devlet bütçesinden karşılanmasını mümkün kılacak bir sistemi uygulamak kararındayız.

Bu arada, bir yandan gecekondu yapımını nizam ve kontrol altına alan çalışmalarımıza devam edeceğiz.

Ucuz arsa, proje, kredi, geliştirilmiş yapı sistemleri çalışmalarımızla ve bunların yanında aldığımız diğer sosyal ve ekonomik tedbirlerle, gecekonduların yapımı ve yayımı önlenirken, mevcut gecekonduların yol, su kanalizasyon ve elektrik gibi kamu hizmetlerini en kısa zamanda tamamlamak amacını güden faaliyetlere hız vereceğiz.

Diğer taraftan tabii afetler karşısında daha süratli ve güçlü olarak, afetzede vatandaşın yanında ve hizmetinde olmak kararındayız. Vatandaşın güvenlik içinde yaşaması ve felaket anında Devletin bütün imkânlarıyla afetzedelerin yardımına koşacağından, kimseyi aç ve açıkta bıramayacağından emin bulunması, bu konu ile ilgili çalışmalarımızın ana hedefini teşkil etmektedir. Bu maksatla, çadır, portatif baraka, prefabrik konut, paketlenmiş "Bölgesel Teçhizat Merkezleri" kurulacaktır. Afet vukuunda; emniyet, sağlık, iaşe, ve geçici barınak gibi tedbirler manzumesi, yurdun en ücra köşelerine kadar ulaşacak tarzda yeniden düzenlenecek, ilgili kuruluşlar arasında koordinasyon sağlanacak ve yardım tedbirleri süratle uygulanacaktır.

Afetler dolayısıyla ekonomik gücünü kaybetmiş vatandaşların, yeni yerleşme yerlerine modern, fenni ve sıhhi konutlara kavuşmalarına ve ekonomik güç kazanmalarına yardım edeceğiz. Bu yardımların büyük ölçüde karşılıksız olmasına çalışacağız.

Sayın Milletvekilleri,

Önemle üzerinde durduğumzu diğer bir konu da, Doğu Bölgesinin kalkınması meselesidir. Ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütün olan memleketimizin, bütün bölgelerinin kalkınması, Anayasamızın bir icabıdır.

Memlekemitimizin çeşitli bölgeleri, hatta bir bölgenin çeşitli mevkileri arasında nispi gelişmişlik farkları mevcut olduğu bir gerçektir. Hedefimiz, Türkiye',nin bütün bölgelerin,i tüm olarak çağımızın medeniyet seviyesine çıkartmaktır. Bunun içindir ki, memleketimizin tümüne şamil bir kalkınma planı tatbik olunurken, geri kalmışlığın yaygın ve tesirli olduğu bölgelerde, özel tedbirler alınmasına ihtiyaç görmekteyiz. Bu özel tedbirlerin maksadı; memlekette imtiyazlı bölgeler yaratmak değil, bütünlüğü perçinlemektir.

İkinci Beş Yıllık Planımızda, dengeli kalkınmanın bir icabı olan bu tedbirlere büyük bir ağırlık verilmiştir. Plan hedeflerinden ve Doğu Bölgemizin özelliğine verdiğimiz önemden aldığımız ilhamla, kararlaştırılan

tedbirlerimiz aşağıda sıralanmıştır.

1. Eğitim tesislerinin çoğaltılmasına devam olunacaktır. Bu arada, bölgede kurulmakta olan Atatürk Üniversitesi kuruluşunun tamamlanmasına gayret edilecek ve kurulmasına başlanılan Diyarbakır Üniversitesinin bir an önce tamamlanması için gereken gayretler gösterilecektir.

2. Bölgede kurulmasına başlanmış olan yatılı bölge okullarının sayısı çoğaltılacak, bu okullarda, ilkokuldan sonra yerine göre ortaokul veya sanat okulu kısımları ilave olunacaktır.

3. Bölgede kurulmasına başlanılan tarım, hayvancılık ve orman okulları ikmal olunacaktır.

4. Bölgede yeniden teknik okullar ve yüksek teknik okullar açılacaktır.

5. Bölgenin ulaşım imkânları süratle geliştirilecek, ana yol şebekesi tamamlanacak ve her mevsimde geçit verir hale getirilecektir.

6. Bölgede mevcut hava meydanlarına yenileri eklenmek suretiyle hava ulaşımının şümulü genişletilecek ve senenin daha uzun bir süresince hava ulaşımı için gerekli tedbirler alınacaktır.

7. Bölgenin transit ulaşım imkânları arttırılacaktır. Yeni transit ulaşım hizmet merkezleri ve hudut kapıları açılacaktır.

8. Ana ulaşım şebekesi dışında daha küçük merkezlere ve köylere ulaşım imkânları arttırılacaktır.

9. Sağlık hizmetlerinin sosyalizasyonunda görülen aksaklıklar giderilecektir.

10. Şehir ve kasabalardan başlamak üzere, bölgedeki bütün merkezlere enterkonekte şebeke ulaştırmak suretiyle elektrik götürülecektir.

Keban Barajı, Dicle ve Fırat ile diğer sular üzerinde kurulacak santrallardan bütün bölge faydalanacaktır. Sanayileşmenin zaruri gereği olan elektrik enerjisinin bölgeye yayılması, bölgenin kalkınmasında en önemli unsurlardan biri olacaktır.

11. Bölgenin kalkınması için imtiyazlı bir kredi politikası kabul olunmuştur. Bu politikanın tatbikine devam olunacaktır.

12. Bölgede yeni iş imkânları yaratacak çeşitli tesislerin kurulmasına devam olunacaktır.

13. Bölgenin tabii kaynakları geliştirmek suretiyle yeni iş imkânları yaratılacaktır. Bu arada maden, toprak ve su kaynaklarının ve ormanların geliştirilmesine özel önem verilecektir.

14. Bölge için hazırlanmış bulunan özel hayvancılık projesinin tatbikatına devam olunacaktır. Bu projenin tatbikatında, hayvan besiciliğinden başlayan ve satışa kadar devam eden her safha ele alınacaktır. Bu cümleden olarak et kombinaları, süt tesisleri, yem fabrikaları, deri işletme tesislerinin kurulmasına devam olunacaktır.

Hayvan yetiştiriciliği ve hayvan ürünlerini kullanan işletmeler özel kredi şartlarıyla teşvik edilecektir.

Komşu ülkelere canlı hayvan ve et ihracına devam olunacaktrı. Hayvancılıkta iştigal eden köylü ve müstahsilini eline, alın terinin karşılığının geçmesini sağlayan her türlü tedbire müracaat olunacaktır.

15. Bölgede gıda ve istihlak maddeleri sanayii geliştirilecektir. Esasen, satınalma gücü çok sınırlı olan bölge halkının istihlak ettiği bazı mamullerin uzak mesafelerden taşınması önlenecek, böylelikle hem yeni iş imkânları açılmış, hem de istihlak malları makul fiyatlarla bölgeden sağlanmış olacaktır.

16. Bölgede veteriner hizmetleri geliştirilecek, bu hizmetler köylere kadar götürülecek ve hayvan sağlığı ile ilgili yeni merkez açılacaktır.

17. Bölgede ucuz yakacak tesisleri geliştirilecektir.

18. Bölgenin hububat yetiştirilmesine müsait olmayan kısımlarında, her mevsim kafi miktarda hububat bulundurulacak şekilde, toprak mahsulleri hizmetleri genişletilecektir.

19. Köylüye açılan zirai kredilerin daha verimli olması sağlanacak, besi kredisi daha yaygın hale getirilecektir.

20. Büyük sulama programlarının tatbikatı hızlandırılacaktır.

21. Köy hizmetleri (yol, su, okul, elektrik) gittikçe genişleyen bir program dahilinde yürütülecektir.

İçme sularından mahrum bölgeler, özel projelerle çok kısa zamanda içme suyuna kavuşturulmaya devam olunacaktır.

22. Sanayi siteleri ve çarşıları kurulmasına devam edilecektir.

23. Turizm gelişmesine hizmet edecek tesisler çoğaltılacaktır.

24. Demiryolu ulaşımı bölgenin bütün merkezlerinde daha iyi hizmet edecek şekilde ıslah olunacak, bu arada tren seferleri dizel lokomotiflerle yapılacaktır.

25. Topraksız köylünün toprağa kavuşturulması ve eline geçen toprağı muhafaza edecek şekilde cihazlandırılmasına gayret sarfedilecektir.

26. Milli plan mefhumundan uzaklaşmamak şartı ile ve bölgenin imkânlarını daha ileri ölçüler içerisinde tespit etmek maksadıyla ve elde edilen neticeleri milli plan şümulü içinde kıymetlendirerek, Doğu Bölgesi için özel bir plan çalışması yapılacaktır.

27. Doğu kalkınmasında devamlılık ve sürati sağlamak amacıyla, daha çok sayıda teknisyenin bölgede çalışması için gerekli tedbirler alınacaktır. Az gelişmiş bütün bölgelerde hizmet gören her çeşit görevlinin huzur için çalışabilmesi imkânları hazırlanacaktır.

Muhterem Milletvekilleri,

Türk Silahlı Kuvvetlerinin, yurdumuza yönelebilecek her türlü tehdidi karşılayabilecek şekilde ve aralıksız olarak cihazlanması için alınan tedbirlere devam olunacaktır.

Silahlı Kuvvetlerimizin kendi kumanda zinciri içerisinde öğretim, eğitim ve moral seviyesini daimi olarak yüksek tutmak için alınan tedbirlere devam edilecektir.

Türk Silahlı Kuvvetlerinin ikmal hizmetleri sürekli ve güvenilir bir şekilde yürütülecektir.

Silahlı Kuvvetlerimizin hazarda iskan edildiği sahalardaki tesislerinin modernleştirilmesine ve yeni kışlalar, hastaneler ve eğitim tesisleri yapılmasına devam olunacaktır.

Şehirlerden uzak birliklerin kurulduğu yerlerden ve hudut karakollarından başlamak üzere girişilen subay ve astsubay lojmanları ile sosyal tesislerin yapımına devam olunacaktır.

Harp silah ve vasıtalarından memleketimizde yapılması mümkün ve lazım olanlar ile ilgili sanayiin geliştirilmesi için özel bir program uygulanacaktır.

Türk Silahlı Kuvvetlerinin teşkilat, personel ve eğitimini geliştirecek tasarıların kanunlaşmasına çalışılacaktır.

Sayın Milletvekilleri,

Maliye politikamız; topyekün kalkınmamızın sıhhatli ve süratli olarak gerçekleşmesini ve ekonomimizin enflasyon, resesyon, deflasyon gibi arızalardan uzak kalarak, istikrar içinde gelişmesini sağlamak, artan milli gelirin vatandaşlar arasında adil ve dengeli olarak dağılımına yardımcı olmak esasına dayanır.

Kamu maliyesini program - bütçe sistemine geçirerek kaynaklarımızın en iyi şekilde kullanılması sağlanacaktır.

Bankalar ve kredi sistemi günümüzün gelişen şartlarına göre yeniden düzenlenecektir.

Diğer taraftan sermaye piyasalarının kurulması, gönüllü tasarrufların teşviki, halka açık anonim ortaklıklar gibi konularda alacağımız tedbirlerle halkın elindeki tasarrufların değerlenmesi ve bunların yatırımlara aktarılması sağlanacaktır.

Önemli hacimde bir Devlet sermayesini bünyesinde toplayan ve adetleri günden güne artmakta bulunan Döner Sermayeli kuruluşların, yönetimindeki birlik ve beraberliği sağlamak üzere, bir Döner Sermayeli Kuruluşlar Kanunu Tasarısı hazırlanacaktır.

İktisadi Devlet Teşekküllerinin elindeki imkânlardan daha çok faydalanmak ve yeni kaynaklar yaratmak suretiyle, kalkınmaya olan katkısını artırmak için, ıslahat tedbirlerinin alınmasına devam edecektir.

İktisadi istikrarı sağlayacak, sanayileşmemizi kolaylaştıracak ve gelir dağılımında adaleti temin edecek bir fiyatlar ve gelirler politikasının ahenkle yürütülmesine devam olunacaktır.

Gerçek vergileme alanına girmeyen gelir vergisi mükelleflerinin, global

götürü vergileme sisteminden şahsi götürülüğe kaydırılarak vergilendirilmeleri sağlanacaktır.

Veraset - intikal vergimiz ve bu verginin tatbikatına ait Vergi Usul Kanunu hükümlerinde yapılacak değişikliklerle bu vergi ile gelir vergisi arasındaki organik bağ kurulacak, her iki verginin randımanlı birer kaynak haline gelmesi sağlanacaktır.

Tarım kazançlarının vergilendirilmesinde, bugünkü ikili sistemin yani gelir ve arazi vergilerinin uygulanmasına devam olunacaktır. Her iki vergi de, daha rasyonel modern ve toprağın potansiyeli ile olan yakın ilişkisi nazara alınarak daha basit vergileme teknikleri ile takviye edilecektir.

Vasıtalı vergiler alanında gider vergisinin bütünlüğünü bozan tekel ve şeker fiskaliteleri üzerinde başlanmış bulunan ıslahat hareketine devam olunacak ve halkın zaruri gıda maddesi şeker üzerindeki verginin ileri batı memleketleri bilhassa üyesi olmak kararında bulunduğumuz ortak pazar ülkeleri seviyesine indirilmesine gayret edilecektir.

Gider vergilerimizin bugünkü tek kademeli istihsal vergisi durumundan, ortak pazar vergisi olarak kabul edilmiş bulunan, üç kademeli eklenen değer vergisi sistemine geçebilmenin şartları temin edilecektir. Ortak pazarın vergi ahenkleştirilmesi faaliyetlerine ayak uydurabilmek için, bu konuda başlamış bulunan araştırma faaliyetleri sonucuna göre vergi sistemimizde gerekli değişiklikler yapılacaktır.

Türkiye'nin dış ticaret gelirlerinin ve yabancı sermaye atırımlarının vergilendirilmesinde, ülkemizin vergileme haklarının açıklığa kavuşturulması ve vaki vergi ziyanının önlenmesi için, vergi anlaşmaları akdi faaliyetlerine devam edilecek ve akdedilen vergi anlaşmalarının süratle Türkiye Büyük Millet Meclisinden geçirilmeleri sağlanacaktır.

Mali kaza sistemi Anayasa hükümleri göz önünde bulundurulmak suretiyle ıslah edilecektir.

Genel olarak vergi ziyanının önlenmesi için müessir tedbirler alınacaktır. Sınai ve ticari faaliyette bulunan teşebbüs ve işletmelerin, bilançolarında yazılı olup, mukayyet kıymetleriyle değerlendirilmekte olan aktiflerin, revaluasyonunu temin için mevzuatta gerekli değişiklik yapılacaktır.

Tasarruf bonoları değiştirme sistemi islah edilecektir.

Sayın Milletvekilleri,

Ticaret politikamıza verilen açıklık, güvenlik ve eşitlik prensiplerine devam olunacaktır. Fiyatların arz ve talep kanunlarına uygun olarak serbestçe tekevvün edebileceği bir ortamın yaratılması esastır. Bu hal hiçbir zaman piyasayı başıboş bırakmak şeklinde anlaşılamaz. Belli hedeflere ancak ekonominin gerektirdiği tedbirler alınmak suretiyle ulaşılabilir.

Vatandaşın yiyecek, giyecek, vesair ihtiyaçlarının en iyi ve en ucuz şekilde giderilmesi ve gıda maddelerinin istikrarlı ve rasyonel bir şekilde pazarlanması teşvik edilecektir.

Temel mal ve hizmetlerde veya zaruri ihtiyaç maddelerinde, fiyat istikrarını sağlayacak tedbirlerin alınmasına devam edilecektir. Müstehlikin ihtiyaçlarına doğrudan doğruya cevap veren mal ve hizmetlerde müstehlikin kalite ve fiyat yönünden aldanmasını önlemek için teşkilatlanması teşvik olunacaktır.

Zirai mahsullerin değerlendirilmesi ile ilgili taban fiyat politikamıza müstahsilleri teşkilatlandırma yolu ile devam edilecektir.

Pamuk, fındık, üzüm, incir, tütün, fıstık, ayçiçeği, çeltik, zeytinyağı destekleme alımlarına devam olunacaktır. Böylece gelirinin istikrarını koruma yanında istihsali geliştirici ve dış pazar açısından imkân sağlayıcı bu politika, madde grupları artırılarak uygulanacaktır.

Kooperatiflerimizin çoğalması ve yayılması için yapılan çalışmalar geliştirilecektir. Yeni Kooperatifler Kanununun getirdiği müesseseler kurulacaktır.

Hayvan üretimi ile iştigal eden müstahsil bölgelerde, üretimin değerlendirilmesi ile görevli bulunan Et - Balık Kurumunun büyük ve güçlü bir devlet müessesesi haline getirilerek memleket hayvancılığında nazım rol oynaması sağlanacaktır.

Toprak Mahsulleri Ofisi'nin çalışma sahası genişletilerek, zirai mahsullerin bütünü üzerinde faaliyet göstermesi sağlanacaktır. Yeni satış merkezleri tesis edilerek, ekmeklik hububat yanında, yemlik satış imkânları da sağlanmak suretiyle, yem istihlak bölgeleri ihtiyaçlarının ucuz ve emniyetli bir yolda karşılanmasına çalışılacaktır.

Çeltik müstahsilinin korunması, çeltik üretiminin teşviki, fiyat istikrarının sağlanması gerçekleştirilecektir.

Zirai mahsullerin dolu, don, kuraklık, yağmur, heyelan gibi afetlere ve hayvanların ölüm, hastalık, çalınma, kaza rizikolarına karşı sigorta edilmesi teşvik olunacaktır.

Sigortacılığın milli ekonomimize daha müessir katkıda bulunması için, yurt servetini koruyucu ve tasarrufu teşvik edici çalışmaları desteklenecektir.

Sigortacı kuruluşla, sigortalı ilişkilerini koruyan sistem islah edilerek, daha verimli bir gelişme ortamı hazırlanacaktır.

Ekonomik kalkınmamızın gelişmesini ve devamlılığını sağlamak ve korumakla alakalı çalışmalara dış ücret politikası açısından büyük ağırlık vermekteyiz. Yatırım malları ve gelişen sanayiin ham madde ihtiyaçlarını karşılayabilmek için ve daha büyük hacimde yatırım sağlamak daha büyük hacimde istihsali devamlı kılabilmek için dış ticaretimizde ihracat politikamızı geliştirici tedbirlere büyük ağırlık verecek bu arada ihracat ve Kalkınma Bankası kurulacaktır.

Çeşitli devrelerde çeşitli hedefleri gerçekleştirmek üzere çıkarılmış olan mevzuat basitleştirilecek, dış ticaret ve ödeme bilançomuzla ilgili hususlardaki tahditlerin tedricen makul ölçülerde hafifletilmesi için gereken rasyonalizasyon tedbirleri alınacaktır.

İhracatımızın arttırılmasına, çeşitlendirilmesine, bu arada hemen istihsal edilipte değerlendirilemeyen mahsullerimize pazar bulunmasına ve ihracat hacmimize önemli miktarda sanayi mamullerinin eklenmesine çalışılacaktır. Bu maksatla, gerekli teşkilatlanma ve yeniden düzenlenme tedbirlerine başvurulacaktır.

İhraç mallarımızın çeşitlendirilmesi ve istihsalinin artırılması yolundaki politika yanında bu mallara beynelmilel standartlara uygunluğun ve dış pazarlarda aranılan niteliğin kazandırılması istikametindeki tedbirlere ve çalışmalara devam edilecektir.

Ayrıca, dış ülkelerde pazarlama ile ilgili yerleşme ve araştırma tedbirlerine ağırlık verilecek, yeni pazarlar kazanma gayretlerimiz geliştirilecektir. Bu polikitanın başarıya ulaşması ile ilgili iç ve dış organizasyon konuları yanında yetiştirici ve öğretici çok yönlü çalışmalara da ağırlık verilecektir.

İthalatımızın ekonomik kalkınmamız ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde yürütülmesini sağlayacak çalışmalarda, ithalatın gerçek ihtiyaçlara cevap verecek şekilde düzenlenmesine ve geliştirilmesine devam edilecektir.

Gelişen sanayiimizin artan ham madde ihtiyacının karşılanması, ithalat ikamesi politikası yanında ihracat sanayiinin kurulması ve gelişmesi istikametinde ithal programları uygulamasına önem verilecektir.

Yurt kaynaklarının değerlendirilmesi için gerekli yatırım malları ithaline öncelik verilecektir.

Dış ticaret rejimimizin hazırlanmasında ve tatbikatında eşitlik, açıklık ve genellik ilkelerine sıkı şekilde bağlı kalınacaktır. Dış ticaret politikasının

yürütülmesinde, ekonominin her sektöründe olduğu gibi, özel sektöre de ilişkilerimizi işbirliği anlayışı içinde daha da geliştirici ve güçlendirici tatbikata devam edilecektir.

İkinci Beş Yıllık Planında öngörülen prensiplere göre, memleketimizin hızla sanayileşmesini mümkün kılacak tarzda çalışmalara devam edilecektir.

Yatırım malları imalatını geliştirecek ağır sanayi projelerine öncelik verilerek sanayileşme hamlemizde önemli bir merhalenin aşılması sağlanacaktır.

İhraç imkânı bulunan sahaları ele alan ve ihracat kaynaklarımızı harekete geçirecek olan sınai teşebbüslere öncelik verilerek çeşitli yollardan desteklenecektir.

İthalatımızda hacim itibariyle büyük yer tutan malların dahilde istihsali ekonomik icapların elverdiği nispette ele alınarak ekonomimizi güçlendirilecektir.

Sanayileşme hamlemizin kaydettiği gelişmeye yeni bir hız verilebilmesi için kredi ve ham madde tedarikinde yeni uygulamalar suretiyle güven ve istikrar ortamı güçlendirilecektir.

Ekonomik ve teknik icapların müsaade ettiği veya sosyal zaruretlerin gerektirdiği ölçüde ağır sanayi ile birlikte yan sanayinin kuruluşu da teşvik edilecektir.

Montaj sanayiinde mamullerin bünyesine dahil olan yerli malzeme nispetlerinin arttırılmasına devam olunacaktır.

Kurulacak teşebbüslerin dünya piyasalarında rekabet edebilecek ölçü ve kıstaslara uygun şekilde kurulması temin olunacaktır.

Sanayileşmemizde dış pazarların elverişliliği nispetinde ham addelerimizi yarı mamul veya mamul hale getirerek ihraç etmeye önem verilecektir.

Karma ekonominin ahenk içinde gelişebilmesi için kamu sektörüne ve özel sektöre aynı ölçüler uygulanacaktır. Özel teşebbüsün plan hedeflerine uygun olarak meydana getireceği sanayi tesisleri teşvik olunmaya devam edilecektir.

Tesislerin, teknik şartlar ve ekonomik icaplara halel gelmemek şartı ile, memleket sathına dengeli bir şekilde dağılması sağlanacaktır.

Türkiye Sınai Kalkınma Bankası ve Sınai Yatırım ve Kredi bankası sanayileşmemize daha çok yardımcı hale getirilecektir.

Hükümetimizin önemle üzerinde duracağı hususlardan biri de, organize sanayi bölgeleri ile küçük sanayi çarşılarıdır.

Bunların yapımına hızla devam olunacaktır.

Sanayi mamullerimizin dış pazarlarda rekabet gücüne sahip kalite ve vasıfta olması müstehliki ezmiyecek uygun fiatla piyasaya arzı ve devamlılığı dikkatle takip olunacaktır.

Özet olarak, sanayileşmemizin devamlılığı ve randımanlı çalışması için gereken her türlü tedbire başvurulacak ve kalkınmamızın sürükleyici sektörü olan sanayiimiz yeni hamleler yapabilecek hale getirilecektir.

Sayın Milletvekilleri,

Memleketimizin zengin maden kaynaklarının aranıp bulunması ve milletimizin bir an önce istifadesine arzı hususuna büyük önem vermekteyiz. Madenlerimizin iyi işletilmesi ve daha çok istihsal yapılmasının memleket ihtiyacının karşılanması ve ihracının geliştirilmesi yönünden değeri büyüktür. Yapılacak ihracatın cevher şeklinde değil, mamul veya yarı mamul maden şeklinde olması için sarfedilen gayretlere hız verilecektir. Bakır, alüminyum, boraks ve demir madenlerinin istihsalini arttırmak için kurulmakta olan tesislere yenileri ilave edilecektir.

Madenciliğimizin inkişafı için lüzumlu olan mevzuat değişikliğinin biran önce uygulama sahasına konulmasına çalışılacaktır. Memleket madenciliğinin inkişafını önleyen çeşitli engeller ve ihtilaflar ortadan kaldırılacak, uygulamada açıklık ve kolaylık sağlanacaktır.

Madenlerimizin arama ve işletme haklarının iktisabında, kamu sektörü ile özel sektör arasında hukuk eşitliği prensibi muhafaza edilecektir.

Ekonomik kalkınmamızda dış ticaret dengesinin sağlanmasında büyük yeri olan madenlerimizi hem devlet hemde özel sektör eliyle veya lüzumu halinde karma teşebbüsler kurarak işletmeyi milli ekonomimiz bakımından faydalı ve zaruri görmekteyiz. Maden sahasında ekonomimize katkıda bulunacak her teşebbüs yardım ve teşvik görecektir. Bu maksatla kamu kesimi özel sektöre gereken teknik yardımda bulunacaktır. Maden işletmeciliğinin ihtiyacı olan makine malzeme ve teçhizatın ithalinde kolaylık sağlanacaktır. Maden ihracı çeşitli teşvik tedbirleri ile desteklenecektir.

Maden araştırmalarında ve maden istihsalinde endüstrimizin ihtiyaçları ve dış piyasalarda değeri bulunan madenlere öncelik verilecektir. Bu arada endüstrileşmemizin en önemli temel malını teşkil eden demir, kömür, bakır, alüminyum ve dış piyasalarda değeri bulunan civa gibi maden cevherlerinin bulunması ve işletilmesine ağırlık verilecektir. Ayrıca tarımımızın ihtiyacı bulunan gübreyi karşılamakla lüzumlu bir unsur olan fosfat taşı araştırılması üzerinde durulacaktır.

Isınma konusunda alışılmış fakat kullanılması çeşitli zararları doğuran yakıtlar yerine başta linyit olmak üzere diğer ticari yakıtların kullanılması ve bunların halkımıza ucuz fiatla intikali sağlanacaktır.Halkımızın ısınma ihtiyacı mali imkânları mütenasip bir fiatla yurdun her yerinde karşılamak yakıt politikamızın esasını teşkil eder.

Memleketimizin petrol ve petrol ürünleri ihtiyacının biran önce ve tamamiyle milli kaynaklarımızdan karşılanması ham ve mamul petrol ihtiyacı için yabancı memleketlere ödenmekte olan paraların tasarrufu, Türkiye'nin ham ve mamul petrol ihraç eden bir ülke haline gelmesi takip ettiğimiz ve takip edeceğimiz petro politikamızın esaslarını teşkil eder.

Petrol rezervlerimizin tesbiti, aranması, istihsali, rafinajı, nakil ve dağıtılması ile ilgili çalışmalar milli menfaatlerimizin gerektirdiği bütün tedbirler alınarak artan bir hızla devam edecektir. Yerli ham petrolümüzün ihtiyaçlarımızın karşılanacağı zamana kadar yurt dışından alınması zaruri olan ham petrol için en ucuz fiatın bulunması yolundaki teşebbüs ve gayretlere devam olunacaktır. Petrolün yurt içinde dağıtılmasında bütün yurda şamil bir boru hattı şebekesi kurulmasına çalışılacaktır.

Petrol Kanununda yapılacak değişikliklerle müşahade edilen güçlükler ve tereddütler kaldırılacak ham petrol istihsalimizin artırılması yönünde yeni hukuki esaslar konulacaktır.

Petrolü olan komşu ülkelerin ham petrol satışlarını memleketimiz limanlarından yapabilmeleri için memleketlerarası petrol boru hatları tesisi imkânları araştırılacak yurt ekonomisinin geliştirilmesinde ve petrol ithalimizde önemli faydala relde edilecektir.

Halkın ucuz temiz yüksek kalorili yakıt maddesi ihtiyacının karşılanmasında çok önemli yeri olan mayi petrol fazı istihsalinin istihlakı karşılayacak şekilde artırılması temin olunacaktır.

Tabii petrol gazına sahip olan komşu memleketlerden tabii gaz alınması imkânları üzerinde çalışılacaktır.

Petrol sanayii artıklarının değerlendirilmesi için petro -kimya ve suni gübre sanayii yatırımlarına öncelik verilecektir. Hususiyle günlük hayatın bir parçası haline gelen plastik sanayii başlıca ham maddesini üreten petro - kimya sanayii süratle geliştirilecek bir taraftan döviz tasarrufu sağlanacak diğe rtaraftan yeni iş sahaları açmak imkânı elde edilecektir.

Süratle artan nüfusumuzun beslenmesi, tarım ve sanayi ihtiyaçlarının karşılanması, içme, kullanma ve endüstri suyunun temini, taşkınların önlenmesi, bataklıkların kurutulması, enerji üretilmesi gibi meseleler su kaynaklarının geliştirilmesi zaruret ve önemini ortaya çıkarmıştır.

Sulanabilir yurt topraklarının bir an önce suya kavuşturulması için ayrılan imkânlar plana uygun olarak artırılacaktır.Sulama işletmelerinin istifade edenlerle devlet tarafından ortaklaşa idaresi sağlanacaktır.

Sulama tarifelerinin esasları yeniden gözden geçirilerek vatandaşın ödeme gücü dışına çıkmayacak yeni bir sistem tatbik edilecektir.

Taşkınlara maruz sahalarda tedbirler alınarak mal ve can kaybının önlenmesine itina olunacaktır. Bilhassa şehir kasaba ve köylerimizin taşkından koruma ile ilgili projelerine öncelik ve sürat verilecektir.

Enerji politikamızın esası yurdun her köşesine yeterli devamlı emniyetli ve ucuz elektrik enerjisi götürmektir. Bu maksatla üretimin artırılması nakil ve dağıtım imkânlarının yurt sathına yayılması çalışmalarımızın ana hedefini teşkil eder.

Komşu memleketlerin elektrik şebekeleri ile bağlantılar yapılarak daha emniyetli ve ekonomik sonuçlar almak için elektrik ihraç ve ithal imkânları üzerinde durulacaktır.

Bugün yurdumuzda çeşitli elektrik ücret tarifeleri uygulanmaktadır. Enterkonekte şebekesinin ulaşabildiği yerlerde elektrik ücretleri çok düşük diğer yörelerde ise çok yüksektir. Bu farklı tatbikatı önlemek amacıyla enterkonekte şebekesinin ulaştığı veya ulaşmadığı köyler dahil her yerde bütün yurda şamil tek elektrik tarifesi uygulanacaktır.

Elektrik enerjisi ile ilgili malzeme ve teçhizatın yurt içinde imaledilmesi prensip olarak kabul edilmiştir.

Elektrik enerjisinin tek elden etüt ve planlanmasını inşaasını ve işletmesini temin gayesiyle Türkiye Elektrik Kurumu kurulacaktır.

Köylerimizin bir an önce elektriğe kavuşması için yapılan çalışmalara hızla devam olunacak ve köyde ucuz elektrik kullanılması imkânları sağlanacaktır. Sayın Milletvekilleri,

Yurdumuzun imarına ekonomik sosyal ve kültürel gelişmesinin dayanağını teşkil eden bayındırlık hizmetlerine bilim veteknolojinin en ileri imkânları ve memleket gerçekleri nazara alınarak hızla devam edilecektir. Bu sahada ihtiyaç duyulan kadronun ve yetişmiş insan gücünün artırılması, huzur ve emniyetle çalışmalarının sağlanması üzerinde durulacaktır.

Proje, yapım, müşavirlik ve kontrollük hizmetlerini görme şekli ileri memleketlerdeki seviyeye ulaşması için gerekli tedbirleri alınacaktır.

Ulaştırma sektörünün plan hedeflerine erişmesi için yolcu ve mal akımı etüdleri nazara alınarak alt yapının ahenkli bir şekilde inşa ve işletilmesi sağlanacaktır.

Turistik yollar, havameydanları, limanlar modern ve gelişen ihtiyaca cevap verecek şekilde ele alınacak ve inşalarına hızla devam edilecektir. Yapıların yurt sathında dengeli bir şekilde dağılması ön planda tutulacaktır.

İnşaatlarda kalite ve ucuz yapı malzemesi sağlama yapı maliyetlerini ucuzlatmaya fiyat istikrarını temin hususları önemle takip edilerek yerli yapı sanayinin ileri merhaleye ulaşması teşvik edilecektir.

Yapı malzemesi standartlarının biran önce tamamlanması ve kalite kontrolünün tesirli bir şekilde yapılması yolunda hertürlü teknik yardım temin ve gereken faaliyet gösterilecektir.

Kitle nakliyatı bakımından büyük önemi olan güzergahlardan başlamak üzere demiryolu şebekemiz ıslah edilecektir.

Yurdumuzun her tarafına dizel lokomotif ile çekilen tren seferleri konulacaktır.

Üç tarafı denizle çevrili yurdumuzun bütün sahilleri boyunca yer yer turistik limanlar ve balıkçı limanları ile çekek yerleri gibi kıyı yapıları büyük sayıda ele alınarak inşaatlarına süratle başlanacaktır.

Karayollarımızın bakım, onarım ve yapım çalışmalarına hız verilecek, yüksek standartlı yollarla yurt köşelerinin bağlantıları sağlanacaktır. Ana yol şebekelerimizin en mükemmel şekilde tamamlanması için önümüzdeki yıllarda büyük çapta inşaatına ve asfalt kaplama faaliyetine devam edilecektir.

Trafik kesafetinin büyük çapta arttığı güzergahlardan başlamak üzere trafik kazalarını önlemek amacıyla sür'at yolları yapımına devam olunacaktır.

Komşu memleketlerle olan kara yolu irtibatı geliştirilecek, yurdumuza giriş ve çıkışlar yüksek standartlı yola kavuşturulacaktır.

Kıtalar arası hava yolu bağlantısının önemli düğüm noktalarında hava limanları inşaatına devam olunacaktır.

Turistik bölgelerimizle yurdumuzun diğer köşelerine havadan ulaşımı sağlamak için yeniden meydanlar inşa edilecektir.

Kara deniz ve hava ulaştırması ve telekominikasyon faaliyetleri, ekonomik sosyal ve can ve mal emniyeti yönünden yeniden düzenlenecektir.

Deniz yolu ulaştırmasının ekonomik hayatımızdaki büyük önemi dolayısıyla bu sahada başlanılan planlı kalkınma hareketlerine devam olunacaktır.

Deniz ticaretimizin ileri memleketler denizcilik seviyesine çıkarılması için genç ve modern gemilerle deniz ticaret filomuzun kuvvetlendirilmesi yolundaki gayretlerimize devam olunacaktır.

Deniz vasıtaları sanayinin geliştirilmesi için kurulmakta olan Tersane ve Deniz Dizel Motor Fabrikasının bir an önce işletmeye girmesi sağlanacaktır.

Ayrıca yurdumuzdaki bütün tersane tezgahlarından azami şekilde faydalanacaktır.

Deniz nakliyatı sahasında yabancı gemilerle gemilerimiz arasında ticari rekabet şartları hazırlanacak yolcu ve navlun dövizlerinin artırılmasına çalışılacaktır.

Memleketimize yeni ve büyük döviz kaynakları sağlamak amacı ile serbest limanlar tesisi üzerinde durulacaktır.

Sivil havacılık sahasında işletmelerimiz modern standartlara uygun bir seviyeye getirilecektir.

Türk Hava Yollarının iç ve dış hatlarımızda tespit edilen programa göre malzeme ve vasıta ihtiyaçları temin olunacak ve mütekamil bir işletme ile halkımızın emin sür'atlive rahat bir havayolu hizmetine kavuşması gerçekleştirilecektir.

Demiryollarımızın yolcu ve yük taşıma hizmetlerinin ıslah edilmesi çalışmalarına devam olunacaktır.

Avrupa ve Ortadoğu ve Asya arasında memleketimiz üzerinden geçecek transit demiryolu nakliyatı geliştirilecek memleketimiz için önemli bir gelir kaynağı sağlanacaktır.

Başlanmış bulunan lokomotif ve vagon sanayi geliştirilerek memleketimizin artan ihtiyaçlarına cevap verecek hale getirilecek ve dış pazarlarda satış imkânları aranacaktır.

Memleketimizin ekonomik ve kültürel faaliyetlerinin hızla gelişmesinin tabii bir sonucu olarak büyük nispette artan halkımızın haberleşme ihtiyacını karşılamak için başlanan çalışmalar kısa zamanda bitirilecektir.

Şehiriçi, şehirlerarası ve milletlerarası telekomünikasyon sistemleri süratle ikmal edilecek ve memleket içinde tesis ettiğimiz santral ve telefon fabrikasının bu yıl imalata başlaması ve buna ilaveten alınacak tedbirlerle gelecek yıllar içinde halkımızın telefon ihtiyacı süratle karşılanacaktır.

Bir taraftan büyük merkezler arasındaki telefon konuşmalarını yarı otomatik ve otomatik hale getirirken diğer taraftan daha küçük merkez ve köylere telefon hizmetlerinin götürülmesine çalışılacaktır.

Radyolarımızın yurdumuzun her köşesinde iyi bir şekilde dinlenebilmesi için alınan tedbirlere devam edilecektir.

Endüstrisi memleketimizde kurulmak suretiyle taşıdığıyüksek eğitim değeri bakımından televizyonun memleket sathına yayılmasına devam olunacaktır.

Teknolojik ilerlemelerden halkımızın istifadesini sağlamak üzere milletlerarası suni peyk yolu ile haberleşme anlaşmasına geçen yıl üye olmamızın ikinci merhalesi olarak Türkiye'de bir yer istasyonu kurulması yolundaki teşebbüslerimiz gerçekleştirilecektir.

Küçük kasaba ve köylerimizdeki vatandaşlarımızınaberleşme hizmetlerinden en geniş şekilde istifadeleri sağlanacaktır. Kurulacak Posta Biriktirme Sandığı ile vatandaşlarımızın biriken tasarrufları faydalı yatırımlara aktarılmak suretiyle değerlendirilecektir.

Muhterem Milletvekilleri,

Turizm, tarım ve sanayi dışında, birçok şehir, kasaba ve köyümüz için yepyeni ufuklar açan ve pazar sahaları yaratan geniş imkânları ve modern hayatın bütün veçhelerini beraberinde getiren bir ekonomik harekettir. Turizm, sadece otel motel ve lokanta adedinin artması demek değildir. Turizm, aynı zamanda yo lyapımı liman ve hava alanı inşaası, elektrik, su ve haberleşme şebekesinin ıslahı, bütünüyle top yekün bir gelişme demektir. Dış ve iç turizm yoluyla bu hareketin bütün vatan sathına yayılması için en çok gelişme imkânı vaad eden bölgelerden başlayarak girişilen çalışmalara devam olunacaktır.

Bugün görünmeyen ihracat ve bacasız sanayi olarak adlandırılan turizm, memleketlerin ekonomisinde ihmal edilmeyecek ve ödemeler dengesinde büyük rolü olan bir unsur haline gelmiş bulunmaktadır. Bu husus kalkınma halinde olan ve dolayısıyla dışardan yatırım malları almaya muhtaç Türk ekonomisi için daha büyük bir önem kazanmaktadır.

Turistik tanıtmaya ve kredi politikasına yeni bir yön verilecektir. Kamu sektörü elindeki turistik işletmelere aynı elden yürütülmesi ve belirli bir işletme politikasının izlenmesi esası uygulanacaktır.

Turistik bölgelerin intizam içinde ve gelişme planlarına uygun olarak bir işletme politikasının izlenmesi esası uygulanacaktır.

Turizm kredileri artırılacak, sadece bu hususta faaliyet gösterecek Turizm Bankası takviye ve reorganize edilerek Türk turizminin gelişmesinde daha müessir şekilde hizmet edecek hale getirilecektir.

Türkiye turizmi bir bütün olarak ele alınacak, yapılan yatırımların bir plan çerçevesi içinde gelişmesi sağlanacaktır. Turizm eğitimi, fiziki planlama, tanıtma gibi çeşitli çalışmaları bir arada ahenkli bir şekilde yürütecek ve diğer sektörlerle turizm sektörü arasındaki ilişkileri düzenleyecek yeterli tedbirler alınacaktır.

Özellikle vatandaşlarımızın denizden istifade imkânını sağlamak için umumi vasıtalarla gidilebilen yakın mesafelerde ucuz halk plajları inşa edilecektir.

Bugün dünyada münferit turist hareketlerinin yerini kitle turizmi almış bulunmaktadır. Beynelmilel turizm bugünkü temayülüne uyarak kitle turizmine önem verilecektir.

Planlı bir iktisadi kalkınma hamlesi içinde bulunan memleketimizin genel enfrastrüktürü tamamlandıkça turizm sektöründeki çalışmalar daha sür'atli bir tempoya erişecek, sağlam ekonomik temellere oturacak ve turistik tesislerimiz daha uygun şartlarla gelişecek ve turizm ekonomimize, büyük katkılarda bulunan bir sektör haline getirilecektir.

Gelişmekte olan ticaretimiz ve turistik hareketler, gümrük mevzuatının yeni ihtiyaçlara cevap verecek kolaylık ve ferahlık sağlayacak tarzda değiştirilmesini zaruri kılmaktadır. Buna paralel olarak, hizmetlerin daha iyi şekilde görülmesi ve teşkilatın yeniden düzenlenmesi sağlanacaktır. Kaçakcılığın önlenmesi hususunda müessir tedbirler alınacaktır.

Gümrük ve Muhafaza Teşkilatı kendisine kanunla verilmiş olan mücadele görevini daha olumlu şekilde yapabilmesi için lüzumlu araç ve gereçle takviye edilecektir.

Tekel Genel Müdürlüğü Teşkilatı bünyesindeki iştigal konuları gelişen ihtiyaçlar dikkate alınarak yeniden düzenlenecektir.

Çay ziraati ile fabrikasyonun birleştirilmesini öngören bir projenin geliştirilmesine devam olunacaktır.

Ayrıca çay endüstri ve pazarlama sistemi yeni baştan düzenlenecektir. Günden güne artan yaş çay yaprağı istihsalinin işletme imkânına kavuşması için açılan fabrikalara yenileri eklenecek ve çaylarımızın dünya piyasalarının istediği standart bir tasnife tabi tutulmasına çalışılacaktır.

Dış ticaretimiz bakımından önemi olan tütünün yeni pazarlar bulunarak stoklarının eritilmesine önem verilecektir. Yeni tütün ve tütün tekeli kanununun yürürlüğe girmesi iletütün istihsalinin iktisadi ve ticari icaplara göre ayarlanması sağlanacak tütünlerimizin kalitesinin muhafazası için gerekli tedbirler alınacaktır.

Tütün yetiştiren müstahsilin emeğinin değerlendirilmesi, destekleme alımlarında ön planda tutulacaktır.

Devlet tekeli bulunan tütün sanayii işletmeleri bir iktisadi devlet teşekkülü çerçevesinde yeniden tutulacaktır.

Bağ mahsüllerimizin daha geniş ölçüde değerlendirilmesi için lüzumlu tesisler genişletilecek ve yenileri kurulacaktır.

Sayın Milletvekilleri,

Bütün vatandaşlarımızın sağlık hizmetlerinden engeniş şekilde faydalanmalarını sağlamak, hizmeti vatandaşın ayağına getirmek, halkın sağlık bilgisini artırmak koruyucu hekimliğe öncelik vermek tedavi hekimliğini tamamlayıcı bir unsur olarak kabul etmek ve yürütmek maddi imkândan yoksun olanlarla, bakıma muhtaç kimsesizleri, sakatları, küçükleri, ihtiyarları ve dar gelirli vatandaşları parasız tedavi imkânlarına kavuşturmak ana hedefimizdir.

Toplumun ruh ve beden sağlığı korunacak halkın sağlık hizmetlerinden yararlanma seviyesi yükseltilecek ve hasta olanlara eşit tıbbi bakım imkânları sağlanacaktır.

Geniş halk kitlelerine yönelmiş ve özellikle koruyucu hekimlik hizmetlerine ağırlık veren faaliyetlere devam olunacaktır.

Bulaşıcı hastalıklarla mücadele programları geliştirilecek, aşı faaliyetlerinin kesif vatandaş kitlelerine yeniden uygulanması sağlanacak ve aşı üretimi arıtırılacaktır.

Verem savaşı programına ve yurt içindeki veremli sayısını azaltan tedbirlerin uygulanmasına devam edilecektir.

Trahomlular ve cüzzamlıları içine alan savaş programlarının sıtmada olduğu gibi eradikasyona çevrilmesi için, gerekli tedbirler alınacaktır.

Çevre sağlığı şartlarının iyileştirilmesine devam olunacaktır.

Ana ve çocuk sağlığı programı geliştirilecek bu konuda çalışan personel sayıları artırılacak ve çocuk ölümlerini azaltan tıbbi tedbirlerin alınmasına devam edilecektir.

Halkın sağlık eğitimine önem verilecek ve bu maksatla yapılmakta olan hizmetler geliştirilecektir.

Tedavi hizmetleri geliştirilecek hastane ve yatak sayısı az olan illere öncelik verilecek, yatak sayısı artırılacak, kanser hastaneleri ile ruh sağlığı ve yurt ekonomisi yönünden önemli olan ilaç kontrolü daha da geliştirilecek ilaçların yurt içindeki istihsal kapasitesi artırılacak ve ihtiyaç fazlasının da dış memleketlere ihracı için gereken tedbirler alınacaktır.

Ayrıca ilaç çeşitlerinden meydana gelen israf önlenecektir.

Hekim ve yardımcı sağlık personelinin artan sayılarla yetiştirilmesi için gerekli tedbirlerin alınmasına devam edilecektir.

Kademeli bir sağlık sigortası sistemi geliştirilecektir.

Yoksul ve güçsüz vatandaşlarımızın yaşlılık çağlarını huzur içinde geçirmek için ihtiyarlık bakım yurtları ve çalışan annelerin çocuklarının bakımı için kreş ve gündüz bakımevlerinin sayıları sür'atle artırılacaktır.

Sakatların ve hastalık sebebiyle bedeni ve ruhi kabiliyetlerini kısmen veya tamamen kaybeden kimselerin rehabilitasyonu ve kendilerinin fiziki yapılarına göre yeni meslek edinmelerini sağlayan rehabilitasyon merkezleri artırılacaktır.

0 - 6 yaş arasındaki korunmaya muhtaç çocuklar için hizmete sokulan çocuk yuvalarının sayıları artırılacaktır.

Sosyal refah hizmetlerini bir elde toplayacak olan Sosyal Hizmetler Kurumu kurulacaktır.

Yurdumuzun her köşesinde, çok geniş vatandaş topluluğunu ilgilendiren ve memleketimizin hukuk ve ekonomik yapısında önemli yeri olan, tapu, tapulama ve kadastro işlerinde, kalkınma planında tespit edilen hedeflerin gerçekleştirilmesine hız verilecektir.

İl ve ilçelerdeki tapu dairelerinin kadroları takviye edilerekvatandaşların tapu işlerini sür'atle yapılması sağlanacaktır. Bu arada özel idaresi ve mal sandığı bulunanbucak merkezlerinde de tapu sicil memurları görevlendirilecek bu suretlehizmet vatandaşa daha yakın olarak yürütülecektir.

Yurdun her tarafında şiddetle ihtiyaç duyulan tapulama ve kadastro işlerine hız verilecek, mevzuatta gerekli değişiklikler yapılarak işlerin sür'atle ve suhuletle görülmesi sağlanacak, artırılacak imkânlarla yeni bölgeler açılacaktır.

Muhterem Milletvekilleri,

Türk ailesinde kadının büyük ve kutsal mevkiine uygun olarak günlük hayatını kolaylaştırmak ve evindeki görevini huzur içerisinde yerine getirmesine imkân vermek hedeflerimiz arasındadır. Kalkınmamızın ve bu suretle gelişen ekonomimizin hedefi memlekette refahın sağlanmasıdır.

Ev kadınına hitap eden sağlık, sosyal ve kültür hizmetleri artırılacak; bunların ucuz ve kolay sağlanması temin edilecektir.

Milli gelir artışından ve refahtan her aile payını alacaktır. Her ailenin gelir seviyesinin yükselmesi, dolayısıyla satınalma gücünü artıracaktır.

Memleket piyasasında her çeşit malın makul fiyatlarla bulunabilmesi her ailenin yaşama seviyesini yükseltecektir.

Bu istikamete yönelen çeşitli programlarımızın hedefi neticede yoksulluğun sebep olduğu ıstırapların en ağır yükünü taşıyan ev kadınını, Türk anasını rahatlığa ve refaha götürmektir.

Sayın Milletvekilleri,

Türk basının her türlü ihtiyaçlarının temininde yardımcı olmağa devam edeceğiz. Fikir işçileri ile işverenler arasındaki münasebetlerin adil ölçüler için de tanzimine çalışacağız.

Devlet Radyoları ve Televizyonunun, Anayasa'da öngörülen tarafsızlık esasına uygun bir şekilde çalışması sağlanacaktır.

Yüce Meclisin Sayın Üyeleri,

Dış politikamız; memleket güvenliğini sağlamak, milletlerarası ilişkilerimizi karşılıklı menfaatler dengesi içinde geliştirmek, uluslararası işbirliği zihniyetinin gelişmesine yardımcı olmak, bölgemizde ve bütün dünyada istikrar ve barış sağlayıcı şartların gerçekleşmesi için sarfedilen gayretlere faal ve yapıcı bir şekilde katkıda bulunmak, ikili ve çok yönlü ekonomik münasebetlerimizi kalkınma davamızın icapları istikametinde yürütmek ve Kıbrıs ihtilafının Türkiye'nin ve cemaatimizin hak ve menfaatlerine uygun bir tarzda çözümlenmesini sağlamak esaslarına dayanmaktadır.

Dış politik icraatımız; son dört yıllık tatbikatın hazırlamış olduğu müsait zemine dayanılarak yürütülecek bu alanda benimsemiş olduğumuz devamlılık açıklık ilkelerine bağlı kalınacak, dış siyasetimizin yapıcı barışçı ve çok yönlü karakteri muhafaza edilecektir.

Milletlerarası siyaset alanında cereyan eden gelişmeleri devamlı surette izlemeğe en doğru şekilde teşhise aldığımız tedbirlerde kararlılık göstermeğe önem vermekteyiz.

Dış politika ve güvenlik hedeflerinde; taviz tanımayan, geçici heveslere iltifat etmeyen tutumumuzu aynen devam ettirmek kararındayız.

Dünya barış ve istikrarını kurma ve koruma yolunda Birleşmiş Milletler Teşkilatına bir bütün olarak verilmiş bulunan görevlerin daha müessir bir şekilde yerine getirilmesi için sarf edilecek gayretlere katılacağız. Bu çalışmaların sürekli olmasına yardımcı olacağız.

Batı ve Doğu alemi arasında güvenliğe dayanan ilişkilerin geliştirilmesi yolu ile Avrupa'da huzur ve güven sağlanacağına ve bu çalışmaların genel barış davasına geniş ölçüde yardımcı olacağına inanıyoruz.

Türkiye'nin Batı memleketleri ile ilişkileri; yakın dostluk sıkı işbirliği ittifak ve ortaklık esasları dairesinde mütemadi bir gelişme göstermektedir. Bu ilişkilerin kuvvetlendirilmesi hususundaki gayret ve arzunun karşılıklı olması özel bir memnuniyet kaynağı teşkil etmektedir.

Amerika Birleşik Devletleri, Federal Almanya Cumhuriyeti, İngiltere, Fransa, İtalya ve diğer batı ülkeleri ile münasebetlerimize bu açıdan büyük önem vermekteyiz.

Batılı ülkelerle savunma alanında sahip olduğumuz sıkı tesanüd bağlarının ifadesini teşkil eden NATO ittifakını müessir bir güvenlik ve istikrar teminatı olarak göstermekte devam ediyoruz.

Mevcut dostluklarımız takviye edilirken; diğer ülkelerle olan münasebetlerimizin büyük ölçüde geliştirilmesine ve yenidostluk edinilmesine devam olunacaktır.

Doğu alemi, Arap memleketleri, Asya, Afrika ve Latin Amerika ülkeleriyle milletlerarası işbirliği havasının kuvvetlenmesine kendi ölçüleri içinde yardımcı olan ilişkilerimizi geliştirerek devam ettireceğiz.

Bağımsızlığa, egemenliğe ve toprak bütünlüğüne saygı; hak eşitliği; içişlerine karışmama prensipleri dahilinde komşu memleketlerle son dört yılda muntazam bir gelişme gösteren münasebetlerimizi kuvvetlendireceğiz.

Bu cümleden olarak Sovyetler Birliği ile geliştirilen iyi komşuluk ilişkilerinin, dünyanın bu bölgesinde, milletlerarası münasebetlerin havasına olumlu bir katkı teşkil ettiğini kaydetmek isteriz.

Balkan memleketleri ile olan münasebetlerimizde karşılıklı arzuya dayanan gelişmeden de memnuniyet duymaktayız.

Tarihi ve manevi bağlarımız bulunan Arap ülkeleri ile samimiyete ve dostluğa müstenit münasebetler tesis ve idamesi için sarfettiğimiz gayretler karşılıklı anlayış içerisinde başarılı sonuçlar vermektedir. Bu münasebetleri, daha verimli hale getirmek için çalışacağız. Hükümetimiz daima açıklamış olduğu üzere, ihtilafların kuvvet istimali suretiyl ehalli kuvvet yolu ile toprak kazancı sağlanması ve müzakere pozisyonu takviyesi ve emrivakilerin çözümlere esas olarak iler isürülmesi metotlarına muarrızdır. Bu itibarlar Orta - Doğu bölgesinde barış ve istikrarın tesisine hizmet etmesi düşünülecek herhangi bir çözümün Arap memleketlerinin meşru hak ve menfaatlerini vikaye etmesi gerekeceği kanaatindeyiz. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu ve Güvenlik Konseyi kararları; Orta Doğu ihtilafının barışçı yoldan çözümü istikametinde gösterilecek çabalar için müsait ve ölçülü bir zemin teşkil ettiği görüşündeyiz. Türkiye; bu yöndeki gayretleri desteklemeğe devam edecektir.

Tarihi ve manevi bağların yaklaştırdığı Orta Doğu ülkeleri arasında iyi münasebetlerin hüküm sürmesini temenni eden Türkiye, bu amaca hizmet edici gayretlerden geri kalmayacaktır.

İran, Pakistan ve Afganistan ile olan kardeşlik ve an'anevi dostluk münasebetlerimiz yardım ve işbirliği zihniyetine dayanan olumlu ve özel bir gelişme içindedir. İran ve Pakistan ile gerek CENTO ve RCD gibi teşekküller içinde çok taraflı olarak gerek karşılıklı münasebetler çerçevesinde ikili olarak yürütmekte olduğumuz işbirliği zihniyeti her aland asemerelerini vermeğe devam edecektir.

Sömürgeciliğin tasfiyesi istikametinde Asya Afrika memleketleriyle görüş birliği ve müşterek mesai halindeyiz.

Bu ülkelerle ticari iktisadi, teknik ve kültürel alanlardaki temas ve mübadelelerimizi teşvik ve takviye edici gayretlere devam edeceğiz.

Güney Asya ve Uzak Doğu ülkeleriyle mevcut münasebetlerimizi daha da geliştireceğiz. Bu meyanda Japonya ile çeşitli alanlardaki ilişkilerimizin takviyesine önem ve değer atfetmekteyiz.

Latin Amerika ülkeleriyle olan münasebetlerimizin havasına ötedenberi hakim olmuş olan anlayış zihniyeti; bu münasebetlerin geleceği bakımından müsait bir zemin teşkil etmektedir.

Sayın Milletvekilleri,

Milli davamız olan Kıbrıs meselesinin, Türkiye'nin ve Kıbrıs Türk Cemaatinin haklarına ve menfaatlerine uygun bir şekilde halledilmesi geçmişte olduğu gibi bundan sonrada değişmez hedefimiz olacaktır.

Kıbrıs meselesinde son dört yıldan beri önemli sayılması gereken gelişmeler olmuştur. Zorlamalar kısıtlamalar yerine barışçı arzuların uyandığı görülmektedir. İhtilafın en yakın taraflarını teşkil eden Türk ve Rum Cemaatleri arasında ortaklık şartlarını yeniden gözden geçirmek üzere birbuçuk yıldan beri görüşmeler yapılmaktadır. Kıbrıs'ta bugün geride kalan ortam düşünüldüğü takdirde bunun bir ilerleme teşkil ettiğini kabul etmemeye imkân yoktur.

Diğer önemli bir gelişme ise Kıbrıs'ın bağımsızlığının devamı hususunda ilgili bütün taraflar arasında mutabakat hasıl olmasıdır. Şimdi bütün mesele bağımsız devletin ortağı bulunan iki Cemaat arasında araştırıcı görüşmelerin bağımsız devletin yeniden ihya edilmesine imkân verecek bir anlaşma ile sonuçlanabilmesidir. Ancak bundan sonradır ki, bütün ilgili tarafların iştirakiyle meseleye nihai çözümün aranması safhasına geçilebilecektir.

Kıbrıs meselesi çok taraflı bir dava niteliğindedir. Bu bakımdan taraflardan sadece birinin öne sürdüğü dilekler ve kayıtlara göre ihtilafın çözümlenebilmesi mümkün değildir. Bu meselenin halli bütün tarafların haklarını ve meşru menfaatlerini bağdaştırmak suretiyle imkân dahiline girebilir. Bunun yolu ise müzakere yoludur.

Milletimizin en önemli davası olan Kıbrıs meselesinde,cemaatimizin haklarının korunmasında ve milli çıkarlarımızı aynı azimle takibe devam edeceğiz.

Kıbrıs konusunda kaydedilecek ilerlemelerin son zamanlarda olumlu gelişme istidadı gösteren Türk - Yunan münasebetlerini de müsbet yönde etkileyeceğinden şüphe yoktur.

Sayın Milletvekilleri,

Gelişmekte olan dış politikamız esaslarına uygun olarak yabancı devletlerle olan ticari ve iktisadi münasebetlerimizin geliştirilmesi; önemli gayelerimizden birini teşkil etmektedir. Bu itibarla yabancı devletlerle gerek ikili gerekse çok taraflı olarak yürütülmekte olan ticari ve iktisadi münasebetlerimizin önümüzdeki yıllarda da bu hedefe doğru yöneltilmesine devam olunacaktır.

İktisadi ve sosyal kalkınmamızın temel unsurlarından birini teşkil eden bilimsel ve teknik gelişme için gerekli kaynaklardan bir kısmının iki ve çok taraflı teknik ve bilimsel dayanışma yoluyla sağlanmasına büyük önem atfetmeye devam edeceğiz.

Türkiye ile Avrupa Ekonomik Topluluğu arasındaki ortaklığı; milli menfaatlerimize ve plan hedeflerimize uygun bir yol olarak kabul ediyoruz.

Geleneksel dış siyasetimizin gereklerine de cevap veren bu ortaklığın yurdumuzun iktisadi ve sosyal alanlarda aynı zamanda da hürriyet içinde süratle kalkınması için elverişli bir ortam tesis edeceğine inanmaktayız.

Halen bu ortaklığın Geçiş Dönemine giriş müzakerelerini; bu inançla ve olumlu bir şekilde yürütmekte ve menfaatlerimize en uygun vasıta ve tedbirleri bize sağlayacak olan bir sonuca süratle varmaya çalışmaktayız.

Dış politika alanında gerçekleştirilmesine çalışacağımız hedefler konusunda buraya kadar verdiğim izahat, milletlerarası münasebetlerimizin çerçeve ve muhteva itibarıyl süratle bir gelişme göstermekte olduğunu ortaya koymaktadır.Bu durum dış münasebetlerimizi tevdi sorumluluğunu yüklenmiş olan Dışişleri Bakanlığı teşkilat ve personelininbundan sonra daha büyük feragat ve gayret göstermesini gerektirecektir.

Şurasını da ayrıca ilave etmek gerekir ki dış münasebetlerimizin icaplarını tam manasıyla karşılayabilmek için Dışişleri Teşkilatının takviye ve teçhiz edilmesini önemli bir konu olarak ele almak kararındayız.

Sayın Milletvekilleri,

1969 - 1973 devresinin Türkiye için ne büyük önem taşıdığının tam idraki içindeyiz. Biz bütün güçlükleri yenebilecek azim ve şevke sahibiz

Siyasi ve iktisadi istikrarı muhafaza etmenin; önümüzdeki devrede başarıya ulaşmanın ilk şartı olduğuna inanıyoruz. Yurt kalkınmasını gerçekleştirebilmek için herkesin bütün tereddütlerden uzak ve güven duygusu içinde yaşamaya muhtaç olduğunu biliyoruz. Güçlü devletimizin kanun ve hukuk yollarından ayrılmadan yurdumuzda emniyeti sağlayacağına itimadımız tamdır.

Hürriyetleri zedelemeden iktisadi gelişmeyi başarmak yolunda ve kararındayız.

Türkiye'nin çeşitli sosyal meselelerine büyük önem vermekteyiz. Memleketin istikrarlı durumunun yarattığı ortam içinde daha fazla üretim sağlamak daha çok daha iyi iş imkânları açmak ana hedeflerimizdir. Özellikle geniş halk kütlelerinin artan milli gelirden daha çok yararlanmasına ve böylece refahın tabana yayılmasına büyük bir dikkat ve gayret sarfedeceğiz. Sınıf kavgalarından uzak kalmanın Türkiye için en önemli bir mesele olduğunu biliyoruz. Ekonomik gerçeklere ve milli önceliklere dayanan ve bütün zümre ve sınıfların haklarını adil ölçüler içinde beraberce koruyan bir denge nizamını devam ettirmek kararındayız. Hak dağıtımında eşitliğe büyük önem vermekteyiz. Herkesin istikbal endişesinden uzak vemedeni imkân ve vasıtalara sahip olarak yaşamasını sağlamak başlıca görevimiz olacaktır.

Çalışmalarımız; sanayimizi bir hamle haline getirmek ihracatımızı artıracak her türlü tedbiri süratle gerçekleştirmek ve böylece tediye muvazenemizi düzeltmek istikametine yönelecektir. Kalkınma planımızın hedefleri ve bu çerçevesi içinde gerçekleşecek olan bu icraatımız büyük bir dikkatle yürütülecektir. Bu münasebetle içinde bulunduğumuz devrenin bir özelliğine yani ikinci Beş Yıllık Kalkınma Planımızın önümüzdeki dört yıl zarfında tatbikatının tamamlanacağına ve Üçüncü Beş Yıllık Planımızın da arz ve izahına çalıştığımız hedeflere muvazi olarak hazırlanması gerektiğine işaret etmek isteriz.Böylece bir taraftan mutlu ve büyük Türkiye'yi gerçekleştirecek ana yapıyı kuracağız, diğer taraftan bütün vatandaşların artan refahın veriminden günlük hayatlarında faydalanmalarını sağlayacağız.

Türkiye'nin ülkesi ve milleti ile bir bütün olduğunun inancı içinde sosyal adalet sosyal güvenlik kavramlarını siyasi hayatımıza ve icraatımıza hakim kılacağız.

Bu arada devlet çarkının iyi işleyebilmesi için gerekli ıslah hareketlerine girişmeyi kaçınılmaz bir lüzum halindegörmekteyiz. Kırtasiyeciliği ortadan kaldırmak, devlet dairelerini israftan korumak, tasarruf tedbirlerine saygılı olmak, devlet iktisadi teşekküllerini verimli hale sokmak ve diğer sahalardaki aksaklıkları gidermek için topyekün bir ıslahat hareketine kati lüzum olduğu inancındayız. Bu meyanda idari teşkilatı vatandaşa daha iyi hizmet eder bir zihniyet içinde görmek vergi sisteminde devlet gelirlerini artıracak değişiklikleri gerçekleştirmek için gerekli tedbirleri alacağız.

Sayın Milletvekilleri,

Demokratik rejimin tam bir açıklık içinde yürütülmesine büyük önem vermekteyiz. Haksızlığın adaletsizliğin eşitsizliğin faziletsizliğin hiç bir zaman koruyucusu ve savunucusu olmayacağız. Bütün siyasi partilerimizden değerli Türk basınından bu konuda büyük destek göreceğimize inanmaktayız.

Hükümetimizin şaşmaz ve vazgeçilmez hedefi siyasi iktisadi istikrar içinde demokratik rejimin bütün icaplarına saygılı olarak kuvvetli mutlu itibarlı bir devlete sahip olmaktır.

Büyük Türkiye yolunda milletimizin dehasından yurdumuzun imkânlarından ve rejimimizin faziletlerinden ümitsizliğe düşmek için hiç bir sebep yoktur.

Köklü ve tarihte hiç bir zaman silinmemiş bir millete mensubuz.Çok çeşitli kaynak ve imkanları olan bir yurda sahibiz. Aziz vatanımızı koruma ve kalkındırma azmi ile yanan bir milletimiz var. Elinden tutulduğu ve kendisine yol gösterildiği zaman bu milletin yenemeyeceği hiç bir güçlük olmadığına hepimizin inancı tamdır. Şimdiye kadar elbirliği ile ortaya koyduğumuz ve başkalarının gıpta ile baktığı büyük gelişme gelecekteki başarıların en kuvvetli teminatıdır.

Sayın Milletvekilleri,

Biz; aziz milletimizin son iki seçimde de idareyi kendisine emanet ettiği siyasi iktidarın yeni bir Hükümeti olarak huzurunuzda bulunuyoruz.

Büyük milletimize karşı taahhüt ettiğimiz bütün hizmetleri kaynaklarımızın ve zamanın ölçüsü dahilinde şevk ve azimle yerine getirmenin sarsılmaz inancı ve kesin kararı içindeyiz. Şimdiye kadar edinmiş olduğumuz tecrübe işbirliği ve beraberlik ruhu iyi niyet ve hoş görürlülük en sağlam dayanağımız ve ilham kaynağımız olacaktır.

Önümüzdeki devre zarfında aziz Türk Milletine hayırlı ve mutlu hizmetler görebilmemiz için cümlemize yardımcı olmasını Cenabı Hak'tan niyaz ediyorum.

Takdir Yüce Heyetinizindir. Saygılarımı sunuyorum.