Ürgüplü Hükümeti Programı

Sayın Başkan, Millet Meclisinin Sayın Üyeleri,

İkili ve Üçlü Koalisyon İktidarları denemelerinden sonra kurulmuş olan üçüncü İnönü Hükümeti; 1965 mali yılı Bütçe Kanunu tasarısının Millet Meclisince reddi üzerine çekilmiştir. Bugün içinde bulunduğumuz ortam, bünyesinde kuvvet taşıyan istikrarlı bir Hükümeti ihtiyaç haline getirmiştir. İstikrarlı bir hükümetin kurulabilmesi ise, ancak Parlamentoda yeterli oy çoğunluğuna sahip bulunmak ve belirli fikirler etrafında birleşerek ahenkli bir çalışma imkânını sağlamak şartlarına bağlı bulunduğu açık bir gerçektir. Karma Hükümete katılan ve kuvvetini bu inançtan alan partiler; tam bir görüş birliği ile tespit ettikleri protokola dayanarak; dörtlü bir Koalisyon Hükümeti kurulmasında mutabık kalmışlardır.

Geçmiş Hükümetlerin iktidar devrelerinde, Anayasa Mahkemesi, Yüksek Hakimler Kurulu, Danıştay gibi Anayasa’mızın, hukuki teminât olarak getirdiği müesseselerin kurulması, Anayasa’ya aykırı kanunların ayıklanması, Plan fikrinin kabul edilmesi ve uygulamaya konulması, vatandaşlar arasında farklı görüşlere yol açan sosyal meselelerin çözülmesi konularında olumlu sonuçlara ulaşılmış ise de, planda öngörülen kalkınma hızı, bilhassa 1964 yılında istenilen ölçüde gerçekleşmemiş, tatmin edici tarafsız bir idare henüz hakkıyle işler hale gelememiş, milletçe sabırsızlıkla beklenen refah seviyesine umulan nisbette erişilememiştir. Bugün tüccar ve esnafın işlerin açılmasını gözlediği, sanayicilerin bir an önce yardım beklediği; memur, işçi ve köylü arasında geçim derdinin kendisini hissettirir bir hale geldiği kanâati, gün geçtikçe genişlemektedir.

Yeni Hükümet tarihi kanunla tespit edilmiş bulunan genel seçimlere gidilinceye kadar, kesin olarak tarafsız bir seçim yapılabilmesinin sağlam zeminini hazırlamak, aynı zamanda mevcut imkânları enerjik bir şekilde harekete getirerek memleketimizin kalkınma hızını yükseltmeye çalışmak azmindedir.

Sayın Milletvekilleri,

Şimdi; Hükümete katılan partilerin birleştikleri temel ilkeleri, izleyecekleri politikanın istikametini ve yerine getirmeye kararlı bulundukları işleri yüce heyetinize arzetmek isteriz.

Atatürk ilkelerine ve 27 Mayıs meşru temeline dayanan ve milli iradenin mahsulü olan Anayasamız ruhu ve metni ile hakim kılmak vazgeçilmez hedefimizdir. Atatürk devrimlerini demokratik düzenin ve Türk Devletinin temeli saymaktayız.

Hükümetimiz bu inancın sürekli uygulayıcısı ve savunucusu olacaktır.

Toplumun güvenlik içinde yaşamasının ancak tarafsız bir idare kurulması ile sağlanabileceğine inanıyoruz. Anayasamızın; vatandaşları kanun önünde eşit kılan, hiçbir fert veya müesseseye imtiyaz tanımayan muhalefette ve iktidarda bütün partileri siyâsi hayatımızın vazgeçilmez unsuru kabul eden hükümleri; tarafsız idare anlayışımızın dayanaklarıdır. Hükümetimiz, bu amacı sağlayacak her türlü tedbiri almakta ve ciddiyetle tatbik etmekte kesin olarak kararlıdır.

Memurlarımız, yalnız kanunların emrinde ve milletin hizmetindedir. Görevlerini bu anlayış içinde yerine getirenler, tam bir rahatlık ve güvenlikle çalışmak imkanını bulacaklardır. Devlet memurlarının partizan bir idarenin tatbikatçısı haline girmelerine veya getirilmelerine imkân bırakılmayacaktır.

Devlet kadrolarında yer almak için yeterlik şartının aranmasına değer veriyoruz. Bu maksatla, hizmet içi yetiştirilmelere önem verilmesini öngörüyoruz. Yüksek idarecilerin eğitimlerinde büyük faydaları görülen (Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü)nün bu konudaki çalışmalarını genişletmek ve hızlandırmak kararındayız.

Aşırı sol ve aşırı sağ cereyanları; Anayasa düzenimizi temelinden yıkmaya, Devletimizin bekasını ve milletimizin huzur ve bütünlüğünü tehlikeye düşürmeye yönelen hareketler saymaktayız. Hükümetimiz; Anayasanın teminâtı altında bulunan fikir, vicdan ve basın hürriyetlerinin sınırı içinde bu akımlarla tesirli şekilde mücadeleye kararlıdır.

Sosyal adalet ve sosyal güvenliği gerçekleştirmek amacıyla alınmış ve alınacak tedbirlerin tesirli bir şekilde uygulanması halinde topluma daha iyi yaşama imkânları sağlanacağına ve zararlı akımların bu yolla tesirsiz kalacağına inanıyoruz.

Hükümetimiz, hangi alanda olursa olsun her çeşit suiistimalle müessir bir şekilde mücadeleye kararlıdır.

Başta Siyâsi Partiler Kanunu olmak üzere Anayasanın çıkarılmasını öngördüğü kanunların biran önce yürürlüğe girmesi için her türlü gayreti göstereceğiz.

Muhalefetle olan münâsebetlerimizde, önemli meselelerde danışma ve dayanışma geleneğini samimi olarak kuracak ve koruyacağız.

Yüce Meclisin Sayın Üyeleri,

Hükümetimizin İktisâdi politikası, karma ekonomi düzenine ve planlı kalkınma esasına dayanacaktır.

Hükümetin, özel teşebbüs ve Devlet teşebbüsleri münâsebetlerinde eşit tatbikata önem vermesi gerektiğine inanıyoruz.

Devlet sektörünün katılacağı sahaları tespit ederek özel yatırımları tereddüt ve endişelerin dışında tutmak yolunda titiz bir itina ve dikkat göstereceğiz.

Her türlü karar ve davranışlarımızda iktisâdi hayatımıza önem vermek Hükümetimizin şaşmaz hedefi olacaktır.

Para ve kredi politikamız, ekonomimizin istikrar içinde gelişmesi esasına dayanır. Her halükârda bu politika, enflasyona yol açacak tarzda olmayacaktır.

Diğer taraftan, iktisâdi hayatımız için enflasyon kadar tehlikeli olduğuna inandığımız deflasyon belirtileriyle de aynı hassasiyetle mücadeleye kararlıyız.

Vergi sahasında olduğu kadar, diğer alanlarda da gerekli tedbirleri almak suretiyle bir sermaye piyasası kurulabilmesinin bütün tedbirlerini sürat ve isabetle yerine getirmenin lüzumuna inanıyoruz.

Vergi yükünün muhtelif sektörler ve mükellef zümreleri arasında adilane bir nisbette dağılımı ve vergi uygulamasında vatandaşla Devlet arasında anlayış ve güvene dayanan bir münâsebet kurulabilmesi için gerekli ıslahatı tamamlamak kararındayız.

İktisâdi Devlet Teşebbüsleri Reorganizasyonu Kanununun tatbikatında sürat sağlamak suretiyle bir müesseselerde hukuki, idari, mali ve teknik yönlerden gerekli ıslahatın biran evvel yapılması, önemle üzerinde duracağımız konulardan biri olacaktır.

Ticaret politikamız; Anayasamızın açıklık, güvenlik ve eşitlik prensiplerine dayanır. Halkımızın ihtiyaçlarını karşılayacak ve hayat seviyesini yükseltecek tedbirlerin alınması aynı zamanda sınai ve zirai işletmelerimizin verimlerinin artırılması için her türlü imkanlar sağlanacaktır.

İhracatımızın dış pazarlarda her yönden rekabet edilecek şekilde ve şartların mümkün kıldığı bir serbesti rejimi içinde teşkilâtlandırılması ve geliştirilmesi ana hedeflerimizdendir.

Bu arada başlıca ihraç maddelerimizin dışında, ihraç potansiyeli arzeden, yeni maddelerin bulunmasına ve özellikle mamul madde ihracatının geliştirilmesine çalışacak ve yeni pazarlar bulmak yolundaki gayretlerimiz artırılacaktır.

İthal programlarımız, kalkınma planımıza muvazi olarak, döviz kaynaklarımızın müsâadesi nisbetinde ve yerli sanayiimizin gelişmesi de gözönünde tutulmak suretiyle, üretici ve tüketicinin ihtiyaçlarını sağlayacak şekilde düzenlenecektir.

Ekonomik hayatta tesiri aşikar olan fiyat sınırlandırmaları usulünün kaldırılması yolundaki çalışmalara devam edeceğiz.

Milli menfâatlerimizle çelişmemek kaydiyle, ekonomik hayatımızın geliştirilmesine yarayacak yabancı sermaye yatırımlarının artırılması teşvik edilecektir.

Kooperatifçiliğin toplum kalkınmasının gerçekleşmesinde ve çeşitli üretim sektörlerinin gelişmesinde önemli bir yeri olduğuna inanıyoruz. Bu maksatla, kooperatiflerimizin çoğalması ve yayılması için her türlü tedbirleri alacağız.

Hükümetimiz, toplumumuzun içinde bulunduğu ekonomik ve sosyal şartlar bakımından zirai ve sınai kalkınma hareketimizi, üzerinde önemle durulması gereken bir Devlet meselesi olarak mütâlâa eylemektedir.

Nüfusumuzun % 70’inin ziratle meşgul olması, bu problemin köyde ve toprak üzerinde çalışanlar yönünden taşıdığı ağırlığın delilini teşkil eylemektedir.

Bir taraftan tarımdaki bir kısım fazla nüfusun sınai sektöre aktarılabilmesi için sınai gelişme hareketimize hız vermek, diğer taraftan da topraksız köylümüzü toprağa kavuşturmak ve modern usuller içinde ziraat yapabilecek hale getirmek zorunluğunda olduğumuz aşikardır.

Bir kısım fazla nüfusun sınai sektöre aktarılması hareketi, yıllık programlarımızın sınai sektöre müteveccih yatırımları ile düzenlenecektir.

Topraksız köylümüzün toprağa kavuşturulması ve modern usuller içinde zirâat yapılabilecek hale getirilmesi hususu ise, başarı ile uygulanacak bir toprak reformu hareketi ile tahakkuk ettirilmek icabeder. Bu itibarla evvelce hazırlanıp son zamanlarda Meclise intikal ettirilmiş bulunan Toprak Reformu kanun tasarısının, yeni Hükümet tarafından ciddi surette takibi ve Türkiye Büyük Millet Meclisinde gecikmelere uğramadan müzakere imkânlarının sağlanması için her gayretin yapılması lüzumuna inanmaktayız.

Zirai ekonomimizde hayvancılığın çok önemli bir yeri olduğuna kaniyiz. Bu alanda hızla artan tüketimin karşılanması, ihracat imkânlarının açılması ve tarımda yaygın halde bulunan mevsim işsizliğinin giderilmesi için hayvancılığın ve hayvan ürünleri endüstrisinin geliştirilmesine çalışacağız.

Anayasamızın teminâtı altında bulunan ormanlarımızın korunması, bakımı ve genişletilmesi, aynı zamanda içindeki köylerimizin ihtiyaç ve dertlerinin giderilmesi için hususi bir dikkat göstereceğiz.

Tarım kredilerinin yerinde, zamanında verilmesi ve yeterli bulunması için gerekli tedbirler alınacaktır.

Sanayi politikamızın ana görüşü; iktisâdi istikrar ve emniyeti sağlayan ve sosyal adalete dayanan planlı bir düzene kavuşmaktır.

Milli sanayimizin serbest rekabete dayanabilecek halde kurulması ve evvelce kurulmuş olanların bu niteliği kazanması başlıca hedefimizdir.

Montaj sanayiini, en kısa zamanda imalâtçılığa geçişin bir intikal devresi olmak şartıyla uygun görmekteyiz.

Küçük sanatlar ve el sanatlarının memleketimizin geniş bir toplumunu ilgilendirmesi bakımından üzerinde önemle durularak teşkilâtlandırılması lüzumuna inanıyoruz.

Memleketimizin yeraltı ve yerüstü kaynaklarının korunması ve rasyonel bir şekilde işletilmesi başlıca hedefimizdir. Bu gayeye ulaşmak için Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının en kısa zamanda organize edilmesini lüzumlu bulmaktayız.

Çalışmalarımızı, naden rezervlerimizin üstün kapasite ile dünya piyasasında yer alabilmesini sağlamak yolunda teşvik edeceğiz.

Hergün biraz daha artan elektrik ihtiyacını karşılamak ve elektriği memleketin her tarafına yaymak için bütün imkânları değerlendirmek kararındayız.

Doğu ve Güney Doğu illerimizin kalkınmasında en büyük rolü oynayacak olan Keban Barajının inşaatına şümullü bir şekilde başlamak ve zamanında bitirmek için her türlü tedbirler alınacak ve bütün gayretler sarf edilecektir.

Tarım alanındaki verimi artırmak için küçük ve büyük sulama işlerinin hızlı bir şekilde yürütülmesi imkânları sağlanacaktır.

Karayolu, demiryolu ve limanlar, hava meydanları ve akaryakıt tesisleri ile Devlet yapı işleri ekonomik ve sosyal kalkınmamızın temel unsurlarındandır.

Planlı kalkınmamızdaki esaslar dairesinde israfa kaçmayan bir zihniyetle süratli ve verimli bir şekilde ifa edilecek bu işlerde bugüne kadar vaki olmuş gecikmelerin de telâfisine çalışılacaktır.

Bu yıl Karayolları Genel Müdürlüğüne devredilmiş bulunan il yollarının yapım, onarım ve bakımı, mali imkânlar çerçevesinde yapılacaktır.

Bu vazifelerin ifasında sürat ve verimliliği artırmak ve günün ihtiyaçlarını karşılamak gayesiyle Bayındırlık Bakanlığı ve Karayolları Genel Müdürlüğü için yeni Teşkilât ve Vazife Kanunu tasarıları hazırlanarak Yüce Meclise sevkedilecektir.

Ayrıca, karayollarımızda, trafik düzenini sağlamak ve böylece milli servetin heder olmasını ve can kaybını önlemek gayesiyle bir “Kara nakliyat kanun tasarısı” hazırlanacaktır.

Kara, deniz ve hava ulaştırma sistemlerinin bir bütün olarak memleket ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılaması, üzerinde önemle durulacak, haberleşme işlerinin aksamadan işletilmesi imkânları sağlanacaktır.

Ayrıca ulaştırma alanında çalışan kamu iktisâdi teşebbüslerinin hukuki, mali, teknik ve idari yönlerden durumlarının ıslahı için gerekli tedbirler alınacaktır.

Temel müesseselerimizden biri olan adalet mekanizmamızın adaleti temin yolunda daha süratli, verimli, müessir bir hale gelebilmesi, sosyal hayat içindeki manevi tesirlerinin artırılabilmesi için; adli mekanizmanın da yeni bir kuruluş ve teşkilâtlanmaya; adaleti sağlama ve yürütme usullerinde, hizmetin muhtevasında ve adalet mensuplarının yetiştirilme, görev ve görevde tutulma usullerini de kapsayan adli bir reforma ihtiyaç vardır. Devlet muamelelerinde ve vatandaşla hizmet münasebetlerinde haksızlıkları ve yolsuzlukları önlemek ve gidermek için yeni bir murakabe mekanizma, usul ve disiplinini de tesis adli reform anlayışımızın kapsamı içindedir. Bu konuda hemen araştırma ve hazırlıklara girişilecektir

Halkımızın hukuki ihtiyaçlarına cevap verecek önemli ve temel kanunlarla, infaz hukukuna ve adalet mesleki mensuplarına ait ana kanunlara dair çalışmalar hızlandırılacaktır. Bulundukları merhaleden ileri bir safhaya bu çalışmalar aktarılacaktır. Bu arada Türk Ceza Kanunu da yeni Anayasamızın esprisine, memleket gerçeklerine ve modern hukuk ilkelerine göre yeniden düzenlenmeye gayret olunacaktır.

Adli reformun sosyal hayatımızda büyük kolaylıklar ve ferahlıklar sağlayacağına, manevi ve ahlaki sarsıntıları önleyeceğine ıslahı temin edeceğine, müessir ve şumüllü bir murakabe ile yolsuzluk ve ihmalleri bertaraf etmede önemli rolü olacağına inanmaktayız.

Vatandaşların birlik ve beraberlik içinde yaşamalarını sağlamak amacıyla halka daima eşit bir şekilde muamele edilmesi İçişleri Bakanlığının bütün tasarruflarının objektif ölçüler içinde cereyan etmesi lüzumuna inanıyoruz.

Refah ve saadetimizi yolunda milletçe ümit bağladığımız Kalkınma Planlarının yıllık uygulama programlarının başarıya ulaşabilmesi için koordinatör mevkiinde bulunan idare amirlerimiz bu yönden müessir şekilde yetkilerle teçhiz edilmelerini lüzumlu görmekteyiz.

Geniş anlamıyla uygulanmasında kararlı bulunduğumuz idari reformun İçişleri Bakanlığını ilgilendiren bölümleri üzerindeki çalışmalar yürütülecek ve 1964 yılında toplanan İkinci İdareciler Kongresinin kararları da gözönünde tutularak hazırlanacak tasarıların Yüce Meclislere arzı için her türlü gayret sarfedilecektir.

Yurdumuzun genel emniyeti ve asayişi, üzerinde hassasiyetle durulacak ve vatandaşın bu yönden de huzura kavuşması sağlanacaktır.

Araç ve eğitim bakımından genel zabıta kuvvetlerimizi daha iyi bir seviyeye çıkarmaya çalışacağız.

İçişleri Bakanlığı personeli ile ilgili meselelerimizi hassasiyetle izleyeceğiz. Bu arada yıllardan beri kadrosuzluk yüzünden büyük ıstıraplar çeken küçük dereceli memurların kadro ve intibakları mevzuunu önemle takip edeceğiz.

Mahalli idareler hizmetlerinin tamamen muhtar mahalli idareler tarafından görülmesini temin ve merkezi idare ile mahalli idareler arasındaki vazife ve hizmet çatışmalarını önleyecek tedbirler alınacak ve mahalli idarelerimizin, kifayetli gelir kaynaklarına kavuşturulmaları imkanını verecek kanunların süratle çıkarılmasına çalışılacaktır.

Milli eğitimde amacımız; yurttaşların eşit eğitim imkânları içinde, istidat ve kabiliyetleri yönünde ve ölçüsünde yetişmelerini sağlamaktır.

Memleketin ümit ve istikbali olan gençliği, şahsiyet sahibi ve milliyetçi bir ruh içinde yetiştirmek, onların gerek tahsil çağlarında gerekse hayata atılış devresindeki ihtiyaçlarını karşılamak baş hedefimizdir. Memleket çocuklarının milletimize ve insanlığa yararlı olması, yurt kalkınması için gerekli bütün vasıfları kazanması hususunda büyük gayret gösterilecektir.

Milli eğitim hizmetlerinin temel unsuru olan öğretmeni; bu hizmete layık ehliyet, vasıf ve sayıda yetiştirmek için gerekli bütün imkânlar aranacaktır.

Mesleki ve teknik öğretimi memleketin sosyal, ekonomik ve sınai kalkınmasında tesirli kılmak, eğitim politikamızın ana gayelerinden biri olacaktır.

Kamuoyunun ilgisini çekmiş olan Tekniker Okulu mezunlarından daha etkili ve yetkili hizmet görülme imkânı sağlayacaktır.

Beden terbiyesi işlerimiz modern esaslara cevap vermeyen bir kanunla yürütülmektedir. Sporumuz her dalını çağdaş seviyede bulundurmak için mevzuatta ve okul dışı spor fâaliyetlerinde bulunan amatörlerle daha yakından ilgilenmek, kaliteli sporcu yetiştirmek ve mevcutlardan daha çok faydalanmak hususlarına dikkat edeceğiz.

Değerli Milletvekilleri,

Nüfusumuzun büyük ekseriyetini teşkil eden ve köylerde oturan vatandaşların yaşama seviyesi yükselmedikçe millet olarak refaha kavuşabileceğimz iddia edilemez. Bu itibarla hükümet olarak köy ve köylü davasına hususi bir önem vermekteyiz.

Bir taraftan devletçe bu amaca yönelen çalışmalar yapılırken, diğer taraftan bizzat vatandaşlarımızın anlayış ve beraberlik içerisindeki yardım ve gayretlerini; neticeye ulaşmanın temel şartı sayıyoruz.

Köye yönelen dağınık hizmetlerin etkisini ve verimini artırmak için kurulmuş bulunan Köy İşleri Bakanlığı, eğitimci ve koordine edici hizmetleri yanında, köylünün toprağa, suya, ve ışığa kavuşturulması gibi hizmetler bizzat icra edilecektir.

Bu maksatları kapsıyan Köy İşleri Bakanlığı yetki ve kuruluşu hakkındaki kanun tasarısı yakın gelecekte Yüce Meclislerin tetkiklerine sunulacaktır.

Anayasamızın genel idare içinde öngördüğü Diyanet İşleri teşkilâtına yeni ve hakiki hüviyetini verecek olan kanun projeleri Millet Meclisi Genel Kuruluna gelmiştir. Bu kanun sonuçlandırılması, din görevlilerin maddi sıkıntılarına son verilmesi ve aydın din adamlarının yeterli vasıf ve sayıda yetiştirilmesi dikkatle takip edeceğimiz başlıca konulardan birisidir.

Türk vakıflarını en az ecdadımızın bıraktığı duruma getirebilmenin milli kalkınmamız ve sosyal seviyemizin yükselmesinde tesirli bir amil olacağına inanıyoruz. Bu maksada hizmet edecek her türlü tedbiri alacağız.

1965 yılında yapılacak genel nüfus sayımı için gerekli hazırlıklar ve genel seçimlerin uygulanmasında esas olacak bina cetvelleri ve seçim kütüklerinin sıhhatli şekilde yeni baştan tanzimine, Kalkınma Planı ve Reforma tatbikatlarına esas olacak istatistiki bilgilerin de tamamlanmasına önem verilecektir.

Sosyal ve ekonomik alandaki etkisi pek aşikar bulunan gayrimenküllere ilişkin hakların teminât altında tutulması ve vatandaşların sonu gelmez çekişmelerin huzursuzluğundan kurtarılmasının tek çaresi; yurdumuzun tapulama ve kadastro işlerinin kısa bir zaman içinde ikmaline bağlıdır.

Zirai reformun esaslı unsurlarından biri olan toprağa ilişkin teşebbüslerin gerçekleştirilmesinde, tapulama ve kadostra fâaliyetleri temel hizmet vazifesi gördüğü cihetle bu konunun da üzerinde duracağımız konulardır.

İmar ve İskân işlerimiz arasında Bölge Planlama, Şehircilik konut ve yapı malzemesi; önemle üzerinde duracağımız konulardır.

Köyde ve kentte iktisaden zayıf durumda olan her ailenin ucuz ve sıhhi bir yuva sahibi olmasını veya bu nitelikte ucuz kiralık konutlarda oturtulmasına çalışacağız. Bu neticenin ancak Devletin yürüteceği tesirli bir mesken politikası ile mümkün olacağına inanıyoruz. Konut davasını bu anlayışla ele almayı ve bu maksatla tezelden bir mesken ofisi kurmayı öngörüyoruz.

Lüks mesken inşaatı yerine sıhhi, sağlam halk tipi ve ekonomik yapıların teşvikine, ucuz arsalar temini yoluyla bu konudaki spekülasyonların önlenmesine çalışılacaktır.

Gecekondu davası; plandaki esaslar içinde ele alınacak, önemle belgeleri hazırlanacak, küçük tasarruf sahiplerinin imkanlarından ve kendi evini yapana yardım sisteminden faydalanılarak köy, kasaba ve kentte devletin rehberliği ve yapacağı yardımlarla mahalli şartlara uygun konut inşası teşvik edilecektir.

Tabii afetlerden zarar gören vatandaşların zor durumlardan kurtarılmaları maksadiyle ele alınan işlerin hızla yürütülmeleri sağlanacaktır.

Türkiye’nin dış ödemelerindeki açığının bir an önce kapatılması lüzumu, Hükümetimizi herşeyden evvel turizmi geliştirmeğe zorlamaktadır.

Modern anlayışdaki konaklama yerlerinin, turistik tesislerin çoğalması, yolların ıslahı, taşıt araçlarının sayı ve nitelik bakımından ihtiyacı karşılayabilmesi, bu konuyla ilgili müesseseler personelinin ve halkımızın eğitilmesini lüzumlu buluyoruz. Yabancı turisti çekmek için propaganda yapılmasını lüzumlu buluyoruz.

Türkiye radyolarının tarafsızlığı, yurt içinde ve dışında kaliteli bir şekilde dinlenilmesi işleri üzerinde önemle duracağız.

Sayın Milletvekilleri,

Planı demokratik düzen içinde hızla kalkınmamızın en etkili aracı saymaktayız. Anayasamızda Devlete bir ödev olarak verilmiş olan Planlı Kalkınma ilkesine bağlı kalmak başarımızın temeli olacaktır.

Yıllık programların uygulanmasında karşılaşılan güçlüklerin ve aksaklıkların giderilmesi için finansman, teşkilât yetersizliği ve koordinasyon yönünden gerekli tedbirleri alacağız.

Bakanlıkların ve planı uygulamakla görevli diğer kuruluşların yıllık programlarda öngörülen yatırımları gerçekleştirme işi yakından izlenecek ve bu çalışmaların hızlandırılması için gerekli tedbirler alınacaktır.

Hazırlıklarına başlanmış olan İkinci Beş Yıllık Kalkınma Planının, geçirdiğimiz tecrübelerden de faydalanarak zamanında tamamlanmasını sağlayacağız.

Planın hazırlanmasında üniversitelerin, resmi ve özel kuruluşların tecrübe ve bilgisini bir araya getiren Özel İhtisas Komisyonları çalışmalarına önem vermek kararındayız.

Türk toplumunun çağdaş uygarlık seviyesine erişmesi için, Planlı Kalkınma gayretlerimizde bilimsel ve teknik araştırma; temel gelişme unsuru olarak desteklenecektir.

İdari davaların en yüksek mercii olan Danıştayın Anayasamızın hükümleri gereğince bir İçtihat Mahkemesi haline getirilmesi ve bunu mümkün kılmak üzere ilk derece İdari Mahkemeleri Kanununun çıkarılması lüzumuna inanıyoruz. Bu yoldaki hazırlıklarımızın kısa zamanda bitirilmesine çalışılacaktır.

Sağlık politikamızın ana ilkesi; bu alandaki hizmetlerimizi yurdun ücra köşelerine kadar götürebilmek ve halkın sağlık seviyesini yükseltmek amacına dayanır. Koruyucu hekimliğin bu ilkeleri sağlayacak en verimli yol olduğuna inanıyoruz.

Sağlık hizmetlerinin sosyalizasyonuna, hazırlanmış olan program gereğince devam olunacaktır. Özel teşebbüsün vatandaş sağlığı konusunda önemli bir yer alması ve halkımızın sağlık sigortasına geniş ölçüde katılması için azami gayret sarfedeceğiz.

Dışardan ilaç ithalini, yerli sanayimizi koruyan bir anlayış içinde düzenlemek zaruretine inanıyoruz.

Beş Yıllık Kalkınma Planının nüfus politikası ile ilgili hükümlerini memleketin imkân ve şartlarına uygun bir şekilde yürütmek için gerekli gayret gösterilecektir.

Milletlerarası ekonomik, ticari, sosyal ve turistik münâsebetlerin gelişmesine uygun olarak gümrüklerimizin yeni bir düzene sokulması için hazırlanan ve Yüksek Meclise sunulan kanun tasarısının en kısa zamanda yürürlüğe girmesine çalışacağız. Bu kanunun getireceği yeni hükümleri isabetle uygulayabilmek maksadiyle hazırlanmış olan Teşkilât kanunu tasarısı ile kaçakçılığın men ve takibi hakkındaki hükümlerin tatbikatta görülen aksaklıklarını giderecek olan ayrı bir tadil tasarısı da yakında Yüce Meclise sunulmuş olacaktır.

Türk tütününün ekimi ve verimi hızla artarken kalitenin layıkıyla korunamaması ve satış imkanlarının daralması bu en değerli ihraç maddemize yeni pazarlar aranması lüzumunu ortaya koymuştur. Tüccar elindeki stoklar da dikkate alınarak, tütünlerimizi kamilen ve süratle ihraç edebilmek imkanları, üzerinde önemle durmaktayız. Bu alandaki gayretlerimizin yakın zamanda bizi olumlu sonuçlara ulaştıracağını ümidediyoruz.

Günden güne gelişmekte olan çay yaprağı istihsâlini işleme imkanını sağlıyacak yeni fabrikalar kurulmasını lüzumlu buluyoruz. İç istihlaktan artan çayların dış pazarlara ihracına önemle devam olunacaktır.

Halen 33 milyon litre olan bira istihsâl kapasitesinin artırılması yolundaki çalışmalara devam olunmakla beraber, Yozgat’ta inşası uygun görülen 10 milyon litre kapasiteli bira fabrikasının tamamlanması hususundaki çalışmalar da hızlandırılacaktır.

İstihsâlin iki ana unsuru olan emek ve sermaye arasındaki münâsebetlerin, sosyal adalet ve verimlilik prensiplerinin ışığı altında ahenkli ve muvazeneli bir şekilde yürütülmesi başlıca hedefimizdir.

Gizli ve mevsimlik bölümleri de dahil olmak üzere işsizliğe son verilmesi ve iş arayanlara imkân aranması için yeni iş sahaları açılması yolunda hiçbir gayret esirgenmeyecektir.

İşsizliği önlemek bakımından geçici bir hal olarak kabul ettiğimiz yurt dışındaki işçilerimizin, bütün haklardan faydalanmaları ve ailelerini beraberlerinde bulundurma imkanlarının sağlanması yanında her türlü zararlı telkinlerden uzak tutulmaları için de gerekli tedbirleri almak kararındayız. Yürürlükteki hükümlerin günün ihtiyaçlarıyla bağdaşamadığı gözönünde tutularak hazırlanan ve Millet Meclisince bulunan yeni İş Kanunu Tasarısının biran evvel çıkarılmasına gayret sarfedilecektir. Yüce Meclisin bu konuda hükümetimize yardımcı olmak suretiyle işçilerimiz sevindirmekte gecikmeyeceğine inanmaktayız.

Sosyal haklardan bütün işçilerimizle birlikte fikren çalışanların da faydalanması lüzumuna inanıyoruz. Geleceğe emniyetle bakabilmek için sosyal güvenliğin mümkün olduğu kadar geniş kütlelere yayılmasını lüzumlu görüyoruz. Mart ayında yürürlüğe girecek olan Sosyal Sigortalar Kanununun iyi bir şekilde uygulanması için gerekli tedbirleri alacağız.

Tarım işçilerimizin haklarını korumak ve bu alandaki aksaklıkları gidermek için hazırlanmakta olan kanun tasarısının en kısa zamanda sonuçlandırılmasına çalışacağız.

İşçi haklarının ve işçilerimizi ilgilendiren hükümlerin hazırlama ve uygulamasında alâkalı teşekküllerle iş ve görüş imkanlarının aranması; dikkatle gözönünde bulunduracağımız önemli bir husus olacaktır.

İş mahkemelerini çoğaltmak ve iş davalarının görülmesini hızlandırmak için gerekli tedbirler alınacaktır.

İşsizlik Sigortasının kurulması ve işçi alımına önemli bir yer verilmesi ve bu konuda her vasıtadan faydalanılması imkânlarını ciddiyetle aramaktayız.

Milli bekamızı temin, İstiklâl ve Cumhuriyetimizi iç ve dış her türlü tehlikeye karşı korumak ve kollamakla görevli olan Silahlı Kuvvetlerimizin kendisine emanet edilen görevleri ifası için mütemadiyen artan bir hızla tekamül ve inkişafına çalışmak en büyük gayemizdir. Milli menfaatlerimizi korumak ve milli hedeflerimize ulaşmak maksadiyle lüzumlu muharebe müessiriyetini artırmak için Millet ve Hükümet olarak gerekli iç ve dış her türlü tedbire müracaat edilecektir.

Halen Millet Meclisi ve Cumhuriyet Senatosunda bulunan Silahlı Kuvvetlerimizle ilgili kanun tasarılarının biran önce kanunlaşması hususunda gayret sarfedilecektir.

Askeri yargı sistemi ve bununla ilgili mevzuatın yeniden gözden geçirilmesi hususunda çalışmalar yapılacaktır.

Silahlı kuvvetlerin her türlü hizmetlerinin daha verimli bir şekilde ifası için gerekli çalışmalar yapılacaktır. Bu meyanda Silahlı Kuvvetler Lojistiğinin endüstriyel desteğini temin için 440 sayılı Kanunun öngördüğü hususların ışığı altında Makina-Kimya Endüstrisi Kurumu Statüsü yeniden gözden geçirilecektir.

Milli Savunma hizmetlerinin özelliği itibariyle durumun gerektirdiği sürat, emniyet ve gizlilik içerisinde neticeye varmak için Milli Savunma bütçesinde ve bütçe uygulaması ile ilgili mevzuata, mevcut imkanların bu istikamette uygulanmasını mümkün kılacak selahiyet verilmesini ve bu arada 1050 sayılı Muhasebe Umumiye Kanununun Milli Güvenlik ile ilgili kısımlarını günün isteklerine uygun hale getirmek için çalışmalar yapılacaktır.

Silahlı Kuvvetlerimize, yurt vazifesi teveccüh ettiği zaman, kahraman Ordularımızın Yüce Meclisin takdir ve güvenine layık bir şekilde görevlerini yapacağından emin bulunmaktayız.

Yüce Meclisin Sayın Üyeleri,

Devletlerarasındaki karşılıklı anlayış ve eşit şartlarla işbirliğinin gittikçe genişleyen bir sahaya yayılmasına yardımcı olarak Dünya barışına sağlam temellerle dayanmasını temin etmek ve bunun Devletlerarası münâsebetlerde yaratacağı emniyet içinde, milli gücümüzün kısıtlanmadan, en verimli şekilde memleketimizin kalkınmasına, huzur ve refaha yöneltebilmesi şartlarını yaratmak dış politikamızın esas gayesidir.

Bu gayenin tahakkuku için takip olunacak yollar ve alınacak tedbirlerde, bir yandan milletlerarası durum, bunda vukubulacak değişiklikler, bir yanda da diğer Devletlerin genel durumları ve bizim karşımızdaki özel tutumları kaale alınacaktır.

Dünya durumunun, barışa bağlı milletleri gerektiği gibi tatmin edebilecek nitelikte huzur verici olduğunu söylemek maatteessüf bugün de kabil değildir.

Bu sebeple memleketimizin dış güvenliğinin Milletlerarası çok taraflı teşekküller içerisinde korunması bütün önemini muhafaza etmektedir. Hayati milli menfâatlerimizi müdafa için katıldığımız NATO ittifakı geçen senelerde olduğu gibi, bugün de dünya barışının korunmasında ön planda bir yer işgal etmektedir. Bu ittifak çerçevesi içinde, dünya durumunun icapları göz önünde bulundurulacak yapıcı bir şekilde işbirliğine devam edilecektir. Ancak NATO’ya mensubiyetimiz, ortak güvenlik mefhumuna sadakatimiz hiçbir zaman dış politika alanında zümreci bir görüşle hareket edeceğimiz manâsını taşımayacaktır.

Büyük Atatürk’ün dış politikamıza verdiği millilik vasfına bu politikanın şahsiyetli olmasına atfettiğimiz ehemmiyet büyüktür. Hükümetimiz Türk dış siyâsetinin tesir sahasını genişletmek, bütün dünya milletleri ile ilişkilerimizi inkişaf ettirmek, Milletlerarası meselelerde yapıcı bir zihniyette hareket etmek, barış davasına kendi bölgemizde ve dünyada hizmet edecek teşebbüslerden kaçınmamak azmindeyiz.

Temennimiz dünya barışının dünya ölçüsünde bir teşkilât ile teminât altına alınmasıdır. Birleşmiş Milletlerin dünya barışının korunmasındaki rolü önemlidir. Birleşmiş Milletler bütün insanlığın devamlı bir barış ve daha iyi bir dünya için beslediği ümitlerin bir sembolüdür. Bu teşkilâtın bugün ciddi bir buhran geçirmekte olduğunu üzüntü ile müşahade ediyoruz.

Bununla beraber Birleşmiş Milletlere inancımız hiçbir suretle azalmış değildir. Bugünkü güçlüklerin giderileceğini ve Birleşmiş Milletlerin daima artan bir ölçüde barışın korunmasına ve bütün Devletler arasında verimli bir işbirliğinin gerçekleşmesine fiili ve müessir bir şekilde hakim olacağına ümit bağlıyoruz. Bu yolda hükümetimiz kendi payına düşen bütün gayretleri sarfedecektir.

Bütün devletlerin, birgün, birden bire bir tüm haline gelip aralarında dünya ölçüsünde tek bir grup içinde işbirliği tesis edebileceklerini düşünmek hakikatten uzaklaşmak olur. Bu sebeple, dünya ölçüsünde işbirliğine taraftar olmakla beraber, milletlerin iktisâdi ve sosyal alanlardaki güçlerinden azami derecede verimli neticeler istihsâl edebilmesi için, aralarında bölgesel birlikler teşkil etmelerini yapıcı bir hareket addediyoruz. Böyle birleşmelerin dünya ölçüsünde toptan birleşmenin basamakları olacağına inanıyoruz. Onun için Avrupa ekonomik camiası ile Türkiye arasında akdedilmiş olan ortaklık anlaşmasının bütün icaplarını yerine getirmeye hususi bir ehemmiyet atfedeceğiz. İktisâdi ve sosyal alanda alacağımız tedbirlerde iktisâdi fâaliyetlerimizin bu ortaklık anlaşmasında öngörülen gayelerin tahakkukunu kolaylaştırıcı istikamette olmasına itina edeceğiz. Özellikle iktisâdi hayatımızı ortak pazara hakim olan prensiplere intibak ettirmeye ve ekonomik gücümüzü üye devletlerin ekonomileri içinde hayatiyetini muhafaza edecek bir seviyeye ulaştırmaya devamlı surette çalışacağız. Ortaklık anlaşmasının dış politikamıza yeni bir güç getirdiğini belirtmek ve bu vesile ile bunu mümkün kılmış olan Türk Hükümetlerine huzurunuzda teşekkür etmek isterim.

Memleketimizle Batı Avrupa Memleketleri, Birleşik Amerika ve Kanada arasında birçok Milletlerarası Teşekküller içinde ve ikili olarak yürütülen işbirliği ekonomik kalkınmamıza çok faydalı yardımlar sağlamaktadır. Bu işbirliğini karşılıklı dayanışma zihniyeti içinde devamlı surette geliştirmeye gayret edeceğiz.

Dış siyâsetimizin temel prensiplerinden biri karşılıklı saygı, itimat ve eşit haklara istinadeden komşu devletlerle iyi geçinmek, iş birliğini artırmak, bölgemizde gerginliğe ve ihtilaflara yol açacak durumları önlemektir. Bu prensibe uygun olarak Sovyetler Birliği ile iyi komşuluk münasebetlerini idame ettirmeyi büyük bir samimiyetle arzu ediyoruz. Sovyetler Birliği ile münasebetlerimizde müsbet bir inkişaf husule gelmiş olmasını memnunlukla karşılıyoruz. Türk-Sovyet münâsebetlerinin daima iyi şartlar altında cereyan etmesini temin, dış politikamızda ehemmiyet atfedeceğimiz bir husus olacaktır.

Balkan memleketleri arasında ahengin teesüs etmesi ve işbirliği zihniyetinin gelişmesini temenni etmekteyiz.

Yakın-Doğudaki ve Magripteki Arap memleketleri ile münasebetlerimizde bilhassa son zamanlarda vuku bulan müsbet inkişafları memnuniyetle karşılıyoruz. Bu inkişafların devamının faydalı olacağına inanıyoruz.

İran ve Pakistan’la ikili münâsebetlerimizde mevcut olan çok samimi dostluk zihniyeti içinde CENTO dahilinde müşterek güvenliğimiz ve ekonomik güçlerimizin gelişmesi için işbirliği yapmaktayız. Diğer taraftan bu iki memleketle yeni kurduğumuz Kalkınma için Bölgesel İşbirliği-ekonomik ve kültürel sahada gayretlerimizi birleştirmek ve kaynaklarımızı daha müessir bir şekilde kullanmak imkânını bize vermektedir. Bu işbirliğine geniş ölçüde devam edilecektir.

Afganistan ile aramızdaki ananevi dostluk münasebetleri bütün kıymetini muhafaza etmektedir.

Afrika Kıtasında şahit olduğumuz bağımsızlık hareketi çağımızın en önemli siyâsi olaylarından birini teşkil etmektedir. Sömürgecilik siyâsetinin tarihe karışmasını ve Afrika memleketlerinin bağımsızlıklarına kavuşarak hür milletler ailesine katılmalarını sevinçle karşılamaktayız. Gerek Afrika, gerek Asya memleketlerinin her türlü dış tesirlerden azade olarak, kendi benliklerini geliştirmelerini ve iktisâdi refahlarını artırmalarını bütün kalbimizle diliyoruz. bu maksatla, gerek ikili, gerek çok taraflı münâsebetlerimizde bu yöndeki gayretlerine kendi imkânlarımız çerçevesinde yardımcı olmak samimi arzumuzdur. Esaret altındaki milletlere gerçek hürriyet ve bağımsızlık mücadelesinin ilk örneğini vermiş olan Atatürk Türkiye’sinin bu dost memleketlerdeki müsbet etkileri ve hatıraları bu istikametteki çalışmalarımızda bizim için kıymetli bir mesnettir.

Asya-Afrika memleketleri arasındaki işbirliğine faydalı bir şekilde katılmak arzusundayız. Japonya ile aramızdaki münâsebetlerin daha da gelişmesinin mümkün olduğu kanaatindeyiz.

Latin Amerika memleketleri ile siyâsi, iktisâdi, kültürel işbirliğimizi inkişaf ettirmek için gayretlerimize devam edeceğiz.

Dış politikamızın şimdiye kadar belirttiğimiz prensiplerine ve esaslarına titizlikle riayete azami itinayı göstereceğiz.

Bütün Türk Milletinin üzerinde titizlikle durduğu ve Milli davası olan Kıbrıs meselesi, dış politika alanındaki gayretlerimizin başlıca temerküz noktasını teşkil edecektir.

Türkiye’nin ve Kıbrıs’taki Türk Cemaatinin Milletlerarası Andlaşmalardan doğan haklarının bütününü korumak, Türk Cemaatini yeni tecavüz veya baskılardan masun tutmak için, milli hasletlerimizden mülhem olan bir azimle hareket edeceğimizi derhal ifâde etmek isteriz.

Bu, bizim için, ahdi olduğu kadar milli ve insani bir vecibedir. Kıbrıs meselesinin Akdeniz Bölgesinde çok vahim bir ihtilaf yaratması ihtimalinin hala giderilemediği bir vakadır.

Meseleye barışçı yollarla bir çözüm şekli bulunması samimi temennimizdir. Bunun için ilgililerle müzakereye daima amadeyiz. Bu tutumumuzu zaaf telakki etmek çok büyük hataolur.

Kıbrıs meselesinin Lozan Andlaşması ile Türkiye ve Yunanistan arasında Akdeniz’de tahakkuk etmiş olan muvazeneyi vikaye edecek bir çözüm şekline bağlanması pek isabetli bir yol açacaktır. Biz dış politikamızda diğer devletlerin haklarına riayeti kendimize şiar edinmiş bir milletiz; kendi haklarımızın da son gücümüze kadar bekçisi olacağımızdan kimse şüphe etmemelidir.

Takdir yüce heyetinizindir.