II. Menderes Hükümeti Programı

Muhterem Arkadaşlarım;

Anayasa mucibince kurulan yeni Hükümet yine Anayasa mucibince programını okumak üzere huzurunuza gelmiş bulunuyor. Demokrat Partinin ilk hükümeti ile yeni Hükümetin programı arasında esaslı bir değişiklik aramaya mahal olmadığını takdir buyurursunuz.

Arkadaşlar,

Demokrat Parti iktidara geldiği zaman Hükümetimizin takibedeceği yol tafsilâtlı olarak bir program halinde Büyük Meclise arz olunmuş ve yüksek tasvibinize mazhar olmuştu. Meclisle hükümetin aynı istikamette cereyan eden ve ancak vazife taksimi suretiyle ayrı sahalara isabet eden dokuz aylık fâaliyetleri bu programın şimdiye kadar tatbik sureti üzerinde de esaslı bir görüş ve anlayış birliğini temin etmiş ve bu mutabakat bilhassa geceli gündüzlü devam eden ve üç ay süren bütçe çalışmalarıyla bir kat daha teyid edilmiş bulunuyordu.

Bütçe müzakereleri sonunda daha kısa bir zaman evvel Hükümetimizden kahir bir ekseriyetle esirgememiş bulunduğunuz itimat, tutulan yolun teferruata kadar giden tatbikatında olduğu kadar geleceğe ait esaslar üzerinde de esaslı bir görüş ve anlayış birliğinin mevcud olduğunu tesbit eden bir hadise addedilmek icabeder.

Aziz Milletvekili arkadaşlarım;

14 Mayısla tahakkuk yoluna giren büyük inkılâbın ilk safhası aşılmıştır, denilebilir. Ancak derhal ilâve etmeliyiz ki, her şey olmuş, bitmiştir gibi bir telakkiye gitmek de vahim bir hata teşkil eder. Gizli veya meydanda kuvvetler 14 Mayısla elde edilmiş olan neticeleri iptal yolundaki gayretlerine daha büyük bir şiddetle devam edeceklerdir. Bu itibarla yeni Hükümetin de başta gelen vazifesi 14 Mayıs inkılâbı ile milletimizce elde edilen neticelerin mahfuz tutulması olacaktır.

Yeni iktidarı çürütmek ve yeni idareye mesned olan prensipleri ve bunların tatbikatını kötülemek gayretleri, memlekette suni olarak bir huzursuzluk ve istikrarsızlık manzarasının mevcud olduğu kanâatini yaymak şeklinde tecelli etmektedir. Bu memleketi her an yeni hadiselerin ve umulmayan değişikliklerin beklenebileceği bir saha olarak göstermek tabiyesi, sistemli ve programlı bir şekilde açık veya gizli yollardan tatbike konulmuş bulunuyor.

Yeni bir programla huzurunuza çıkarken memleketin iç durumundaki bu manzaraya işaret suretiyle demokratik idare sisteminin her türlü yıkıcı tesirlerden masun bulundurulması hususunda uyanık ve tedbirli bulunacağımızı arz etmek istiyoruz.

Cümlece malumdur ki, asırlarca devam eden ve Devlet hayatında kökleşmiş bulunan kaideler, ananeler, telâkkiler 14 Mayıs inkılâbıyla ortadan kalkmış veya sarsılmış bulunuyor. Devlet hayatını yeni mesnetlere istinad ettirmek, sarsılmış veya tamamiyle ortadan kalkmış anânelerin yerine yenilerini ikâme etmek, hulasa hürriyet nizamı içinde Devlet hayatında istikrarı temin etmek, kısaca ifade etmek icabederse kanun ve hukuk devletini en pürüzsüz şekilde tahakkuk ettirmek, Demokrat Hükümetimizin başta gelen kaygusunu teşkil edecektir.

Arkadaşlar;

Kökü dışarda olan teşkilatın fâaliyetini fikir hürriyeti çerçevesi içinde mütalâa etmek ve müsamaha ile karşılamak bizim için mümkün değildir. Bir çete halinde ve gizli teşkilât olarak muhayyel bir istilanın öncülüğü vazifesini görmeye yeltenenlere karşı kanuni tedbirlerimiz daima şiddetli olacaktır. Bu nev'i fâaliyetleri biz, fikir hürriyetiyle asla alâkalı görmemekteyiz. Bu mücadelemizde ilk programımızda da izah ettiğimiz gibi birinci hedefimiz kanuni kıstaslar elde etmektir. Türk hakimine bu nev'iden suçları teşhis edip cezalandırabilmek imkânlarını vermek lazımdır. Bunun için sarih tarif ve kıstaslara dayanan kanun maddelerine ihtiyaç aşikardır. Bu ihtiyaca uyarak Hükümetçe hazırlanan kanun tadilleri Yüksek Meclisin komisyonlarında tetkik ve müzakere halindedir.

Yine bunun gibi vicdan hürriyetiyle telifini mümkün görmediğimiz ve artık geçmişe ait telâkki edilmesi icabeden bir takım zaruretlerin itiyat haline getirdiği hareket ve teşebbüslere de kati olarak son vermenin icabettiği kanâatindeyiz. Din ve Dünya işlerini birbirinden ayrı tutmayı ve vicdan hürriyetini baskı altında bulundurmamayı demokrasinin ana prensiplerinden addetmekteyiz. Bu hususta parti programımızla Türk Milletine karşı taahhüd etmiş bulunduğumuz esastan hiçbir tahrik bizi inhiraf ettirmeyecektir. Ne dindarların, ne de kendini dinle alakalı görmeyenlerin birbirini karşılıklı olarak baskı altına almalarına ve bu suretle vatandaşların zümreleşip iki karargah haline gelmelerine asla müsaade etmemek icabeder.

Gayrimesul şahısların veya zümrelerin, vicdan hürriyeti sahasında kendilerini vazifeli ve bir nev'i vasi telâkki ederek harekete geçmelerini ve kanunları ihlâl etmelerini yine kanunlara dayanarak mutlak surette önleyeceğiz.

Milletleri yükselten ileri ve medeni fikirleri ve prensipleri destekleyip muzaffer kılmak, iç politikamızda daima gözönünde tutacağımız bir esas olacaktır.

Arkadaşlarım;

Matbuat hürriyetini hatta bütün hürriyetlerin teminatı saymak çok yerinde olur. Bu itibarla matbuat hürriyetinin büyük bir hürmet ve hassasiyetle muhafazasına çalışılacağını hiçbir tereddüde mahal bırakmayacak katiyetle ifade etmek isteriz.

Ancak, hiçbirimizin gözünden kaçmadığına ve bütün vatandaşları ve hakiki matbuat hürriyetine samimi olarak bağlı bulunan matbuat müntesiplerini mustarip ettiğine eminiz ki, şahsa hakaret iftira, teşhir ve hatta şantaj mahiyetini taşıyan bir takım neşriyat alıp yürümüştür. Bu kabil neşriyatın fikir, tenkid ve matbuat hürriyetiyle ve amme menfâatinin müdafâasıyla bir alâkası olmadığını söylemeye lüzum yoktur. Bu tarzda neştiyat kanuni usul ve müeyyidelerin noksan oluşunun delilini teşkil eder. Bu itibarla hürriyet nizamını liyâkatle tatbik eden büyük demokrasilerde mevcud olan hüküm ve müeyyidelerin tetkikini ve bunların bir tasarı halinde Yüksek Meclise arz ve teklifini kararlaştırmış bulunuyoruz.

Sevgili arkadaşlarım;

Bu kısa izahlarımızla Devlet hayatında hürriyet nizamına kati bir istikrar vermeye çalışacağımızı ve kanun ve hukuk devleti kurmak esasına sadaketle bağlı kalacağımızı ifade etmek istediğimizi takdir buyuracağınıza eminiz.

Filhakika memlekette vatandaşların fikir hürriyetinden, vicdan hürriyetinden ve şahsi, içtimai ve siyâsi hürriyet ve masuniyetlerin nimetlerinden gereği gibi faydalanabilmeleri ancak müstakar bir devlet hayatının temin edilmiş olmasına bağlıdır. Aynı zamanda istikrarı, Devletin dışta itibarını yükseltecek, dostlarımızla münâsebetlerimizi takviye edecek, memleketimize karşı beslenmesi muhtemel haksız ve kötü emelleri önleyecek en esaslı amil olarak telakki etmekteyiz.

Memleketimizin haklı olarak istediği dış emniyetin her bakımdan temin edilmesinin siyâsi ve idari istikrara ve iç huzur ve emniyete sıkı sıkıya bağlı olduğu şüphesizdir. Dünyanın bugünkü ağır şartları içinde, iç bünyeleri her gün siyâsi buhranlarla sarsılan istikrarsız memleketlerin milli varlıklarını muhafaza bakımından ne büyük tehlikelerle karşı karşıya bulunduklarını düşünmek istikrar zarureti hakkındaki maruzatımızın ehemmiyetini belirtmeye kafidir.

Arkadaşlar; içişleri prensibimiz, bütün idare cihazını halkın hizmetine vermektir. Bununla kasdettiğimiz mana idare cihazımızın demokratlaşmasıdır.

Zabıta Kuvvetlerini tevhit etme kararını vermiş bulunuyoruz. Yaptığımız tetkiklerden anlaşılmaktadır ki, zabıtanın tevhidi bu cihazın iyi işlemesini temin edeceği kadar bize mühim tasarruflar temin etmek fırsatını da verecektir. Bu tasarruflar, bize zabıtamızın modern vasıtalarla teçhizi ve ıslahı imkânını verecektir. Bu husustaki kanun tasarısını Yüksek Meclise sunmak üzereyiz.

Memurun Muhakemat Kanunu, parti programımızda yazılı olduğu gibi, kaldıracağız. Ancak idari sistemden idare cihazının adli murakabesi sistemine geçerken bir intikâl devresinin mahzurlarını önleyecek tedbirleri de düşünmek lazım gelir.

Mahalli idareler teşkilâtını, bu müesseselerin vazifeleri itibariyle müspet surete çalışacak vechile ıslah etmeyi ve bu meyanda mahalli idarelerin, varidat ve muhasebe teşkilâtını Maliye teşkilâtına ithal etmek ve vilâyet bütçelerinin, merkeze ve diğer ait olduğu müesseselere vermekte oldukları hisseleri, mahalli idareler lehine terketmek suretiyle bu teşkilatı radikal bir reforma mazhar kılmak esasını ihtiva eden kanun lahiyası hazırlanmış olup son tetkikleri yapılmaktadır.

Nüfus idarelerini içinde bulundukları karışık duruma rasyonel bir nizam bahşeden ilmi esaslara müstenit ve teknik mükemmeliyeti haiz bir nüfus kayıt ve işleme sistemini tesis ve temine hadim nüfus kanunu tasarısı hazırlanmıştır. Yakın bir zamanda Yüksek Meclise sunulacaktır.

Adalet işlerimize gelince;

Adalet teşkilâtımızda esaslı ıslahat lüzumuna ilk programımızda da temas etmiştik. Üst mahkemeler ihdasını derpiş ederek Yargıtayın bugünkü mahmul durumuna nihayet vermek ve bu müesseseyi hukuk yaratma ve içtihatları birleştirme vazifesine lâyıkı veçhile imkân verecek mahkemeler teşkilât kanunu tasarısı pek yakında yüksek huzurunuza getirilecektir. Bakanlığın merkez teşkilâtına ait kanun tasarısında hazırlanmış bulunuyor. Adli Tıp Müessesesine ve infaz hukukumuzun esaslarına uygun olarak ceza evlerimizi yeniden teşkilâtlandırmaktayız.

Yargıç teminatını genişletecek olan esaslara havi yargıçlar kanunu tasarısı üzerinde çalışıyoruz.

Yeni avukatlık kanunu tasarısı Yüksek Meclise sevk edilmiştir. Emin ve seri adalet temini maksadıyla hazırlanmış olan yeni Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunuyla yeni Ticaret Kanunu külliyatı, Hava Seyrüsefer Kanunu, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunları da Yüksek Meclise sevk edilmiştir.

Seri ve teminatlı bir adalet sağlayacak olan usül kanunlarıyla İcra ve İflas Kanununu değiştiren tasarı üzerindeki çalışmalar son merhalelerine gelmiş bulunuyor.

Muhterem Milletvekilleri;

Kahraman Ordumuzun kıymetlerine, yeni silahlar ve teknik bilgilerin kuvvetini de katmak yolunda muhakak ki daha büyük bir hızla yürütmekte devam edeceğiz.

Büyük dostumuzdan Birleşik Amerika' nın bu husustaki yardımları çalışmalarımızın en geniş mesnetlerinden biri olacaktır.

Sulh içinde Türk Milletine güven sağlayan ve herhangi bir tecavüzü derhal ve yerinde önlemek kudretini haiz, mütesanit bir kuvvet halinde maddi ve manevi her varlığımızı teşkilâtlandırmak, Milli Müdafâa gayretlerimizin esaslı hedefini teşkil edecektir.

Muhterem Arkadaşlar;

Gerek 1951 Bütçesinin mucip sebepler lâyihasında, gerekse Hükümet adına Maliye Bakanımızın 1951 Bütçesini takdim dolayısıyla yüksek huzurunuzda vermiş olduğu uzun izahlarda mali politikamızın esasları ve bütçe hakkındaki düşüncelerimiz tafsilen arz olunmuştur.

Yüksek kabulünüze mazhar olan mali yıl bütçesinin gerek ruhuna ve methine, gerekse rakamlarına tam bir sadakatle bağlı kalmayı şaşmaz bir usul olarak kabul ediyoruz.

Aynı zamanda bütçenin tatbikinde daima, her şeyden evvel tasarruf fikrini hakim kılacağız. Tasarruflu ve tutumlu bütçe tatbikatını bize, hatta bütçede derpiş edilmeyen iş yapma imkânları yaratacağına kâaniyiz.

Bir kere daha ifade edelim ki enflasyonist ve mali politika takibetmek asla bahis mevzuu değildir. Bununla beraber tahaccür etmiş olan bir iktisâdi bünyeyi tabii yollardan harekete getirip inkişaf ettirmenin tedbirleri üzerinde de durmaktayız.

Maliye ve vergi sistemimizin ıslahı hususunda başlanılan çalışmalara devam edeceğiz. Bu cümleden olmak üzere Muamele vergisi, Devlet alacaklarının tahsili, Yol vergisi, Harçlar ve Resimler, Veraset ve İntikal Vergisi, Damga Resmi kanunları üzerinde çalışılmakta ve bu kanunlardan bazıları üzerindeki çalışmalar da çok ilerlemiş bulunmaktadır. Bunlardan başka Gelir ve Esnaf Vergileri kanunlarıyla Vergi Usul Kanununun aksak hükümlerinin düzeltilmesine çalışılacaktır. Hayvanlar Vergisini de tamamen kaldırmak üzere tedbirler almaktayız.

İktisat ve ticaret politikamıza gelince; istihsâli bütün imkânlarımızla teşvik etmek ve desteklemek kati kararımızdır. Evvelce de bir münâsebetle arz ettiğimiz gibi, istihsâli ve müstahsili destekleyici ve teşvik edici bir politikanın aynı zamanda müstehlikin hakiki menfâatiyle beraber olduğu kanâatindeyiz.

Dış ticaret rejimimize istikrar vermeye matuf mesaimize devam edeceğiz. İç ticaret politikasında istihsâl masraflarında mühim bir amil olan faizi ucuzlatma kararındayız. Bu maksatla Ödünç Para Verme Kanununda gerekli tadilâtı derpiş eden kanun tasarısı huzurunuza sunulmak üzeredir.

İstihsâli hızlandırmaya matuf olarak, ecnebi sermayenin memlekete gelmesini sağlayabilecek bir kanun tasarısı da hazırlanmıştır.

Memleket ekonomisinin gelişmesini bilhassa teşkilâtlanmada gören Hükümetimiz ilk planda kooperatiflerimizi ele almış, tarım kredi ve satış kooperatifleriyle istihlak, yapı kooperatifleri üzerinde icabeden çalışmaları yaparak lüzumlu kanun tasarılarını hazırlamaya başlamıştır.

Hükümetimizin başlıca gayelerinden biri de, sanayi, maden ve su mahsulleri gibi istihsâl şubelerini azami verime kavuşturmaktır. Ekonomik sahada ucuz maliyetli, iyi kaliteli ve bol miktarda istihsale varmak bizim için esaslı bir hedef olacaktır.

Arkadaşlar;

Devlet işletmeciliğinin sadece ana sanayiye taalluk eden işlerle amme karakterini haiz işlere hasredilmesi ve bunlar haricindeki sahalarda yeniden iktisâdi teşebbüslere girişilmemesi evvelce muhtelif mühazalarla Devlet tarafından kurulmuş işletmelerden bu ölçüye uymayanlarının da muayyen bir plan dahilinde ve elverişli şartlarla peyderpey hususi teşebbüslere devrine çalışılması ve bu suretle Devletin, iktisadın içinde değil üstünde yer alması şeklinde ifadelendirebileceğimiz temel görüşümüz üzerinde duracağız. Devlet elindeki işletmelerden her biri bugüne kadar ayrı ayrı incelenmiş ve bunlardan hangilerinin, ne gibi şart ve usullerle hususi teşebbüse devredilebileceği yolundaki çalışmalar ilerlemiştir.

Bu işletmelerden hususi teşebbüse devredileceklerin devirleri anına kadar rasyonel ve rantabl bir şekilde idameleri ve hususi ellere geçerken ekonomik değerlerinde her hangi bir zaif unsuru bulunmaması da üzerinde duracağımız bir mevzu olacaktır.

Yakıt ve petrol işlerimizin de yeni Hükümetin müspet bir neticeye bağlıyacağı mevzular arasında yer alacağına bilhassa tebarüz ettirmek isteriz.

Arkadaşlarım;

Zirâat işlerimiz hakkında da kısaca maruzatta bulunmayı lüzumlu görmekteyiz.

Zirâat ve hayvancılığın, iktisadi bünyemizin temelini teşkil ettiğini hiçbir zaman gözden uzak tutmamaktayız.

Zirâat ve hayvancılığı ön plana alan bir görüşle hareket ederek, zirai kredi davasını, zirâat alet ve vasıtaları meselelerini, hastalık ve haşerelerle mücadele, iyi tohum ve tohumların ıslah mevzularını, zirâat tekniğini ilerletme çarelerini ehemmiyetle gözden geçirmiş ve tatbike başlamış bulunuyoruz.

Şimdiye kadar tatbik olunan ormancılık politikasının, memlekete fayda ve halka refah sağlamak ziyade yurt ve yurttaş için bir ıstırap kaynağı olduğunu göz önünde tutarak hazırladığımız Kanun tasarısı önümüzdeki günlerde Büyük Meclise takdim edilmiş bulunacaktır. Bu kanun tasarısı haklı şikayet mevzularını halledecek, ormancılık tatbikatına, memleket ve halk menfaatine ormanın korunmasına, kalkınmaları orman mahsulatına bağlı vatandaşların yakacak ve pazar ihtiyaçları temine yarayacak hükümleri ihtiva etmektedir.

Hayvancılık işlerimizin başında bulaşıcı ve paraziter hastalıklarla mücadele gelmektedir. Bu sahada koruyucu aşılama ve ilaçlamalara geniş ölçüde yer verilmiş bulunmaktadır.

Tekel ve Gümrük işlerimize de temas edelim:

Memlekette iş hacmini daraltan ve bu itibarla bir tetkike tabi tutulması uygun görülen tekel konuları üzerindeki çalışmalar sona erdirilmiştir. Bu çalışmalar neticesinde kibrit, av malzemesi inhisarlarını tamamen kaldırılması uygun görülmüş ve bunun için gerekli olan kanun tasarıları hazırlanmıştır.

İspirto ve ispirtolu içkiler tekelinin bilhassa vatandaş sağlığı bakımından, ispirto ve somaya hasredilerek bunlardan yapılan bira, likör, rakı ve kanyağın imallerinin serbest olmasına imkân verecek kanun tasarısı üzerindeki çalışmalar sona erdirilmek üzeredir. Tasarıların kanuniyet kasbetmeleri halinde vatandaşlar için yeni iş sahaları da açılmış olacaktır.

Gümrük tarifesinin gerek tasnif ve gerekse resim hadleri bakımından yurdun ekonomik ve mali ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde ve milletlerarası çalışmalarla ahenkli olarak yeniden tanzimini lüzumlu görmekteyiz.

Gümrük ve tekel kaçakçılığı ile müessir bir tarzda mücadele için gerekli tedbirleri almak kararındayız.

Arkadaşlarım:

Bayındırlık işlerimize, yurt kalkınmasına en kısa zamanda ve azami randımanla yardım edebilmesi için evvela zirâat ve milli ekonomi ile çok yakından ilgili mevzular olarak, sonra da bu sahadaki fâaliyetleri memlekette iktis6di ve manevi bütünlüğünü sağlayacak meseleler olarak kıymet vermekteyiz.

Bilumum nâfıa hizmetlerini memleketin hakiki ihtiyaçlarına ve iktisâdi icaplarına göre ayarlama, devamlı plan ve programlara bağlamak kararındayız.

Karayollarımızı kifayetli bir şekle sokmak zaruretini duyuyoruz. Köy yollarını ayrı bir şube olarak, bütün bir yol manzumesi içerisinde mütâla etmek ve onunla beraber ahenkli olarak yürütmekte fayda mülâhaza ediyoruz.

Memleketin kıyı teşekkülatı kara ulaştırma sistemi, denizlerde seyrüsefer şartları limanlar meselesinin hallinde hareket noktalarının teşkil etmektedir. Büyük limanlar programının ödeneklerine tâalluk eden kanun tasarısı büyük meclise sevk edilmiştir.

Kara, deniz ve demiryollarından mürekkep münâkale sisteminin ahenkli şekilde ve birbirini tamamlayıcı olarak geliştirilmesi gerektiğine kaani bulunuyoruz.

Büyük ve küçük su işleri esaslı programlara bağlanmıştır. Şimdiye kadar ihmal edilen küçük su işleri üzerinde ehemmiyetle durmaktayız. Su işlerimize yeni veche verecek kanun tasarıları hazırlanmaktadır.

Ulaştırma işlerimiz hakında da söyleyeceklerimiz çok kısa olacaktır.

Ulaştırma işlerimizin iktisâdi fâaliyetlerinin inkişafına yararlı bir istikamete tevcih hususundaki gayretlerimize devam edeceğiz.

Denizyolları İdaresine yeni bir şekil veren kanun tasarısı önümüzdeki günlerde Yüksek Meclise getirileceği gibi Devlet Demir ve Havayolları ve Posta, Telgraf ve Telefon hizmetlerinin de rasyonel şekilde işlemelerini temin yolundaki tedbirlere devam olunacaktır.

Arkadaşlar;

İş hayatının düzenlenmesinde, Demokrat Parti programının sosyal adalet yolundaki hedeflerinin tahakkukuna çalışılacaktır. İşçilerimizin haklarının korunması ve geleceklerinin teminât altına alınması, işçi ve işveren münâsebetlerinin adaletli ve tatminkar bir nizama bağlanması hususundaki gayretlere devam olunacaktır.

Ücretli mezuniyet veya ücretli hafta tatili hakkında, partimiz programında yazılı prensibin tahakkuku için hazırlanan kanun projesi yakında Büyük Meclise sunulacaktır.

Sendikaların işçilerimiz için daha faydalı bir teşekkül olması maksadıyla kanunda icabeden tadiller üzerinde çalışılmaktadır.

Aziz Arkadaşlarım;

Memlekette ilk, orta, yüksek ve teknik öğretim şubelerinin bir tek umumi mâarif siyâsetine göre idare edilmesi yoluna girilmiştir. Bu suretle muhtelif derece ve istikâmette mâarif müesseselerin ahenkli bir şekilde gelişmeleri sağlanmış olacaktır.

Teknik öğretim okullarında zirâat ve yol kalkınmasının makineleşmesine muvazi olarak bölge ihtiyaçlarına lüzumlu ustaları yetiştirmek üzere kurslar ve şubeler kurulacaktır.

Köy okulları inşaatında Doğu illeri ile bu iller kadar geri kalmış diğer illerin ihtiyaçları ön planda tutulacak ve köylü vatandaşlarımızın mükellefiyete tabi tutan mevzuat kaldırılacaktır.

Doğuda bir üniversitenin temeli atılacaktır. Umumi terbiyemizde milli ve insani hedefleri gözden kaçırmadan ilmi ve pedagojik esaslara göre karakter şahsiyet ve maneviyat gelişmesine ehemmiyet vereceğiz.

Gençliğini milli karakterine ve ananelerine göre manevi ve insani kıymetlere teçhiz edemiyen bir memlekette ilmin ve teknik bilginin yayılmış olması, hür ve müstakil bir millet olarak yaşamanın teminâtı sayılamaz. Gençliğimizin "Vatan" ideali etrafında toplanmasını hareket noktası olarak alıyoruz.

İlkokul öğretmenlerinin gerekli hususiyetler göz önünde bulundurulmak şartıyla, aynı menşeden gelmelerine ve umumiyetle öğretmenlerimizin çok iyi vasıfta yetişmelerine ehemmiyet vereceğiz.

Tahsil ve terbiyede ilmi usullere sıkı sıkıya bağlı kalacağız.

Arkadaşlar;

Nüfusumuzun türlü hastalıklardan korunması ve fizyolojik inkişafı yolunda çalışmalara elimizdeki imkânların azami hadleriyle devam edeceğiz.

Koruyucu tababetin Devlete teveccüh eden büyük bir vazife olduğuna şüphe yoktur. Hasta düşen vatandaşların süratle sıhhate iade edilmeleri için ise her gün biraz daha artırılmakta olan vasıtaları kâfi bir hadde kadar yükseltmek icab etmektedir. Bunun için hastalık sigortası tesisinde zaruret görmekteyiz.

Memleketimizin nüfusuna göre sayısı pek az olan hastane yatak adedini süratle artırmak için icap eden tedbirleri alıyoruz. Daha şimdiden, yani iktidara geldiğimiz günden bugüne kadar 2710 yatak mevcuda ilâve edilmiş bulunmaktadır. Bu husustaki çalışmalarımız hızla devam edecektir.

Dışişlerimize gelince;

Dış siyâsetimiz, daha ilk Hükümet programımızda teferruatiyle tespit edilmiş olup muhtelif zamanlarda ve son defa Dışişleri Bütçesinin müzakeresi sırasında muhterem Heyetinizin yüksek tasvibine mazhar olmuş bulunan istikâmette yürüyecektir.

Birleşmiş Milletler idealine samimiyetle bağlı bulunan Hükümetimiz, umumi bir müşterek emniyet sisteminin kuvvetle teşekkülüne kadar, ancak hür milletler cephesinde birbirini tamamlayacak ve arada gedik bırakmayacak mevzii emniyet anlaşmaları sayesinde tecavüzleri önlemek kabil olacağına inanmaktadır.

Bir taraftan eski dostlarımız İngiltere ve Fransa ile aramızda mevcut ittifakımızı, diğer taraftan büyük dostumuz Birleşik Amerika ile her gün daha inkişaf eden samimi iş birliğimizin, dış siyâsetimizin iki mühim mesnebi addetmekteyiz.

Büyük küçük bütün komşularımızla ve yeryüzündeki bütün hür milletlerle karşılıklı iyi dostluk münâsebetleri tesis ve idamesine gayret eden Hükümetimiz, milletimizin her türlü tecavüzü önlemek hususundaki kati azim ve kararına imtisalen, Birleşmiş Milletlerde takibettiği dürüst ve tereddütsüz hareket hattiyle kendi kudreti dahilinde dünya sulhünün korunmasına hizmet ettiği kanâatindedir.

Muhterem arkadaşlar,

Bütün bu izahlardan sonra, uzun müddetten beri fikirleri işgal eden partilerarası münâsebetler meselesi hakkındaki düşünlerimizi de tekrar belirtmek istiyoruz .

Demokrat Parti programının ilk maddesi, demokratik rejimin karşılıklı sevgi ve saygı hissi besleyen muhtelif partilerle gerçekleşebileceğini ifade etmiştir. Muhalefette bulunduğumuz zaman daima riayet ettiğimiz bu prensibe, Hükümet olarak da sadık kalacağız.

Ancak, partiler arasındaki karşılıklı münâsebetlerin, tecrübeli demokrasilerde emsalini gördüğümüz dürüst bir mahiyet alabilmesi ve milli birliği ve istikrarı ihlâl değil, bilâkis temin eylemesi yalnız iktidar partisinin iyi niyet ve hareketleriyle değil muhalefetin de aynı hareket hattını takibeylemesiyle kabil olabilir. Mamafih Hükümetimiz, her şeye rağmen, bunun gerçekleşmesi hususunda elinden gelen gayreti sarf etmekte devam edecektir.

Sevgili arkadaşlarım;

Anayasa lisanıyla 44 üncü maddede hükümet beyannâmesi tabiriyle ifade olunan bu programımız yüksek tasvibinize mazhar olduğu takdirde itimadınıza lâyık şekilde çalışmayı hem bir memleket vazifesi, hem de bir şeref telâkki edeceğiz.