II. Bayar Hükümeti Programı
Sayın Arkadaşlar;
 

İkinci Cumhurreisimiz İsmet İnönü'nün itimadlarına mazhar olarak Başvekâlete tayin edildim. Kendilerine takdim eylediğim Heyet-i Vekile azalarının isimlerini havi listeyi lütfen tasvib buyurdular.

Teşkilat-ı Esasiye kanununun hükümlerine göre sizin de itimâdınıza mazhar olmak şerefini kazanırsam, vazifeme devam edeceğim.
Resmi bir lisânla bu mazuratımı bildirirken inkılâbın ve Atatürk rejiminin en mümtaz bir siması ve Türk Milletinin büyük evlâdı olan İkinci Reisimiz İnönü'nün Cumhurreislik devrinin, milletimiz için müteyemmen ve mesud olmasını temenni ederim, buna şahsen emin olduğumu ifâde eylerim.
 

Arkadaşlar,
 

Milletlerin tarihi acı tatlı bir çok hatıralarla doludur. Bugün biz inkılâp tarihimizin en acı ve fakat en önemli devrini yaşıyoruz. Aziz varlığını her kuvvetin fevkinde telâkki ettiğimiz ve öyle olduğuna da inandığımız Şefimizi kaybettik. Şefin hayatında Türk milleti nasıl tekvücut olarak, tek bir kalp gibi onun sevgisinde birleşmişse, matemini de aynı surette tek bir kalp halinde tutuyor ve ıstırabiyle ağlıyor.

Denilebilir ki şimdiye kadar hiç bir kimse hakkında bu kadar vatanşümul, bu kadar alemşümul bir acı duyulmamıştır. Kendi ruhumuzda bu acıyı hissediyor ve kalbimizin kanadığını duyuyoruz. Türk milleti gibi vefakâr büyük bir milletin kendisine binbir mahrumiyet içerisinde en büyük muvaffakiyetleri temin etmiş olan büyük bir evlâdı hakkında başka türlü hareket etmesine esasen imkan yoktu.

Atatürk bize yaralı bir vatan kurtardı. Atatürk bu yaralı vatanı içerisini asırlardanberi sinmiş olan hurafelerden efsanelerden bir takım vahi fikirlerden tamamen temizleyerek kuvvetli bir rejim de kurarak mesud ve müreffeh bir halde bize bağışladı.

Türkün ebedi bir tehlikeye düşüyor sanıldığı zamanda, imdâdına koşarak, felaketten bizi kurtardı. Zevâl bulmaz istiklalimizi ve ebedmüddet vatanımızı Türk rayeti istiklali altında yaşatmak imkanını buldu ve verdi.

Atatürk'ü sadece bize vatani hizmetler ifâ ettiği için sevmiyoruz. Aynı zamanda tam manâsiyle kâmil bir insan olduğu için de seviyoruz.

Atatürk vefakârdı, mütevâzi idi, herkesin hakkını yerinde verirdi.
 

 Arkadaşlar,
 

Atatürk'ün hayatı ve mazisi hakkında söz söylemeyi kısa bir celseye sığdırmak en müşkül olan bir iştir. Yalnız müsâadenizle çok sevdiği ve çok güvendiği büyük milletinin irâdesini temsil eden bu kürsüden onun mâneviyatına hitap ederek   diyorum ki:

Atatürk;

Seni sevmek tebcil etmek, her Türk vatanseverinin milli ödevi ve namus borcudur.
 

Aziz Arkadaşlar;
 

Kendisini medhetmek ve ihtiras göstermek, içtimâl-i hayatta bir nâkise olarak kabul edilmiştir ve hiç şüphesizdir ki, bu böyledir. Fakat; ben size iftiharımızı ve ihtirasımızı şu dakikada ifâde etmekten çekinmeyeceğim :

Benimle beraber Heyet-i Vekileyi teşkil eden arkadaşlarımın ihtilâlin ve inkılâbın ta, ilk gününden beri, Büyük ve Ebedi Şefimizin hayata gözünü yumduğu dakikaya kadar, izinde ve peşinde, yolunda şuurlu yürüdük... Bu; bizim ebedi iftihârımızdır.

Hiç şüphesiz Büyük Türk milletinin seciyesine ve karakterine uygun olarak vücuda getirdiği ve bize hediye ettiği rejimi korumak hakkındaki ihtirasımız... ölçüsüzdür.

Arkadaşlar; Teşkilat-ı esasiye hükümlerine göre sizin itimâdınızı kazanmak için, Hükümetin programını size arz etmek iktiza eder.
Benim bu mebhasde fazla sözüm yoktur.

Geçen sene, lütfen tasvibinize iktiran eden programımızın şimdiye kadar yapılmış olan kısımlarından mâadasını yürütmek azim ve kararındayız.
Aynı zamanda, bize daima hakiki yolu gösteren ve içinde milletin nurlu iradesi okunan Cumhuriyet Halk Partisinin programı da bizim rehberimizdir.
 

Arkadaşlar;
 

Herhangi bir Hükümet için muvaffakiyet amili olarak birinci derecede göz önünde bulundurulması lâzım gelen bir hakikât vardır. Milletin hakiki düşüncesi.

Biz milletimizin şu an için düşüncelerini şu suretle hulâsa ediyoruz; milletimiz, on beş seneden beri tecrübe edilen Kemâlizm rejiminin kendisine verdiği huzur ve sükun içerisinde çalışmak ve kuvvetlenmek istiyor.

Milli hudutları dahilinde mesut olmak emelindedir.
Bizim harici siyâsetimizdeki; dahilde sulh, hariçte sulh düsturunun ifâdesi ancak bu suretle tefsir olunabilir. Esası milletten gelmiştir ve Büyük Şef tarafından ifâde edilmiştir.

Mevcut istikrârı bu matemli günlerimizde milletin heyeti umumiyesinde tecelli eden tenâsüdle muhafaza etmek emelimiz tamdır, hâlistir ve çok kuvvetlidir.

Rejimin kanunları, Türk câmiasına dahil olan bila istisna her ferdin hukuku emniyetini ve müsavatını tekeffül etmektedir. Kanunlarımızın tekeffülü altında bütün vatandaşların seyyan bir surette haklarını gözetmek bizim için en mukaddes bir vâzifedir.
 

Aziz Arkadaşlar;
 

Size programımızın harfiyen ve olduğu gibi tatbik olunacağını söylerken harici siyâsetimize de bir nebze temas etmek ihtiyacını duyuyorum :

Harici siyâsetimizde, değişecek hiç bir şey yoktur. Anlaşmalarımıza dostluklarımıza, ittifâklarımıza bütün sadakâtımızla bağlıyız.

Bunları büyük bir azimle yürüteceğiz. Bu sadam size olduğu kadar bütün dostlarımıza ve müttefiklerimize de bir itimâd ve muhabbet sedâsıdır.
 

Sayın Milletvekilleri;
 

Beni ve benimle vazife almak lütfunda bulunan arkadaşlarımı çok yakından tanırsınız. Yaptığımız işleri bilirsiniz. Fikirlerimize vakıfsınız. Her şeyden evvel temin etmek isterim ki rejimin azâd kabul etmez kullarıyız. Kullarıyız dedim. Bu kelimeyi miskin bir itâatı ifâde için değil; işlerimize şuurla bağlılık ve onları sadâkatle yürütmek azmimizi tebârüz ettirmek için kullandım.

Eğer; inkılâbın bidâyetinden beri, devam eden fikirleri şuurla yürütmek imkânını ve sizin arzu ve emellerinizi icra etmek kudretini bizde görüyorsanız. Milletin irâdesini temsil eden siz kıymetli arkadaşlarımdan ricam şudur : İtimâdınızı bizden esirgemeyiniz.
 

Aziz Saylavlar;
 

 Son söz elemimiz, hicranımız çok büyüktür, fakat inanımız güvenimiz de o nispette büyüktür.

Atatürk'ü unutmayacağız. Her zaman tebcil edeceğiz. Millet uğrunda azimle yürüyeceğiz.