Komisyon Adı:Plan Ve Bütçe Komisyonu
Konu:2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/286) İle 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/285) Ve Sayıştay Tezkereleri
Dönemi:27
Yasama Yılı:6
Tarih:27/10/2022


2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/286) ile 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/285) ve Sayıştay tezkereleri TBMM BAŞKANI MUSTAFA ŞENTOP - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

     Plan ve Bütçe Komisyonumuzun saygıdeğer üyeleri, kamu kurumlarımızın değerli yöneticileri, çalışanları, kıymetli basın mensupları; Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulan 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2021 Yılı Kesin Hesap Kanunu Teklifi kapsamında bugün Türkiye Büyük Millet Meclisimizin, Sayıştayın ve Kamu Denetçiliği Kurumunun bütçelerini ve kesin hesaplarını görüşmek üzere bir araya gelmiş bulunuyoruz.

     Sözlerimin başında bütçe ve kesin hesap kanun tekliflerinin, bu çerçevede Türkiye Büyük Millet Meclisinin ve diğer kamu kurumlarımızın 2023 yılı bütçelerinin milletimize ve devletimize hayırlar getirmesini temenni ediyor, hepinizi saygıyla ve sevgiyle selamlıyor, çalışmalarınızda başarılar diliyorum.

     Yine sözlerimin başında, ülkemizin dirliğini, milletimizin sıhhat ve selametini muhafaza için yurt içinde ve yurt dışında mesai mefhumu gözetmeksizin fedakârca görev icra ederken şehadete yükselen vatan evlatlarımızı rahmetle anıyor, gazilerimize minnet ve şükranlarımı sunuyorum.

     Değerli arkadaşlar, Türkiye Büyük Millet Meclisi kuruluşundan itibaren bütçeyi devletin haysiyeti ve onuru olarak görmüş, savaş şartlarında bile bütçe konusuna özel önem vermeyi ihmal etmemiştir. Büyük Taarruz öncesinde, Büyük Millet Meclisinin açılış konuşmasında Atatürk mali bağımsızlığın önemini hassaten vurgulamış ve "Bugünkü uğraşımızın ana gayesi istiklalitamdır, istiklaliyetin tamamı ise istiklalimaliyle mümkündür." demiştir.

     1923'te yokluklar ve harp şartları içindeki Türkiye, kısıtlı bütçesiyle cumhuriyeti ilan etmiş, onun yeni kurum ve kurallarını hayata geçirmiştir. Bugün ise bu Komisyonda Türkiye Büyük Millet Meclisinin 2023 yılı bütçesini görüşeceğiz. Malumlarınız olduğu üzere, 2023 yılı milletimiz için müstesna bir yıldır zira bu sene, bir asır önce vatanımızın istiklaline, milletimizin namusuna ve istikbaline kasteden düşmanları bertaraf eden kahraman milletimizin ve Meclisimizin cumhuriyeti ilan edişinin 100'üncü yılını idrak ediyor olacağız. Dolayısıyla, bugünkü bütçe görüşmelerinin Meclis tarihi açısından çok özel bir önem taşıdığını düşünüyorum. Cumhuriyeti ilan eden Meclisin yine cumhuriyetin 100'üncü senesinde millete sunulacak hizmetlerin bütçesini görüşmek üzere toplanan çok kıymetli üyeleri arasında bulunmakla kendimi bahtiyar addediyorum. Bu vesileyle, İstiklal Harbi'nin Başkomutanı ve Gazi Meclisimizin ilk Başkanı Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, açıldığı günden bu yana bu kutlu çatı altında millî iradeyi temsil etme bahtiyarlığına erişmiş bütün milletvekillerimizi ve devlet adamlarımızı vefa hisleriyle şükranla ve minnetle yâd ediyorum.

     Görüşmekte olduğumuz cumhuriyetin 100'üncü yılı bütçesinin önümüzdeki yeni yüzyılı Türkiye'nin yüzyılı yapma azim ve kararlılığımıza önemli katkılar sunacağına inanıyorum. Mevcut dünya düzeninin değişmesinin kaçınılmaz olduğu tarihî bir dönüm noktasında ikinci yüzyılına erişen cumhuriyetin yakın gelecekte bütün dünyada adından sıklıkla söz ettireceğine ve yeni yüzyılında Türkiye'nin sadece oyunları bozan bir ülke değil; oyunları barış, hakkaniyet ve adaletten müteşekkil yeni dünya nizamıyla değiştirecek ülkelerden biri olacağına tam ve kati bir imanla inanmaktayım. Bu çerçevede, Türkiye, yeni dünya düzeni kurulurken coğrafyalar ve medeniyetler arasında kavşak işlevi gören konumunun idrakinde olarak kaderini ve geleceğini belirleyecek kararları bizzat kendisi vermek ve her konuda "önce vatan" demek zorundadır. Bu ise şüphesiz kamu gelirlerinin kullanılmasında ve giderlerin sarfiyatında bütçe ve kesin hesap kanunlarıyla yapılacak tercihlerle doğrudan ilgilidir. Bu sebeple, bütçemiz "Güçlü ve tam bağımsız Türkiye" idealimiz açısından büyük önem arz etmektedir.

     Kıymetli milletvekili arkadaşlarım, bildiğiniz üzere, geçtiğimiz 1 Ekim tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi 27'nci Yasama Döneminin Altıncı Yasama Yılına başladık. Böylece Meclisimiz tarihinde ilk defa Altıncı Yasama Yılı içerisinde yasama denetim ve temsil faaliyetlerini icra etmeye başladı. Bizler de yüce Meclisin bir konuda daha tarihe tanıklık eden üyeleri olduk ancak Altıncı Yasama Yılının ilk haftasında maalesef Amasra'da meydana gelen elim maden kazasını yaşamış olmak hepimizi derin üzüntüye boğdu. Bu vesileyle, söz konusu kazada hayatını kaybeden vatandaşlarımıza bir kere daha Allah'tan rahmet, yakınlarına sabırlar niyaz ediyorum; milletimizin başı sağ olsun. Söz konusu kazayı takiben Türkiye Büyük Millet Meclisinde grubu bulunan bütün siyasi partilerin ortak girişimiyle bir araştırma komisyonunun kurulmasını ve üye seçiminin tamamlanarak söz konusu komisyonun çalışmalarına başlayacak olmasını çok önemli buluyorum. Ümit ediyorum ki bu araştırma komisyonu konu hakkında kapsamlı çalışmalar yürütecek, yasama dönemi bitmeden çalışmalarını tamamlayarak benzer acıların yaşanmaması için alınması gereken yasal ve idari tüm tedbirleri tespit edecek ve Meclisimiz de yine yasama dönemi tamamlanmadan önce bu konuda gerekli görülen kanuni düzenlemeleri gecikmeksizin hayata geçirecektir.

     Sayın Başkan, kıymetli üyeler; içinde bulunduğumuz zaman diliminin 27'nci Döneminin Altıncı Yasama Yılına denk gelmesinin tabii sonucu bu yılın aynı zamanda dönem içindeki son yasama yılımız olmasıdır. Bu çerçevede, içinde bulunduğumuz yasama yılının sonunda ülkemizde Cumhurbaşkanı ve milletvekili genel seçimleri gerçekleştirilecek, yaklaşık yedi ay gibi kısa bir zaman dilimi sonunda milletimiz kendisini temsil edecek milletvekilleri ile Devlet Başkanının kim olacağına bir kere daha hür iradesiyle karar verecektir. Birçoğumuz için yeni bir demokratik yarışı ifade edecek bu sürecin bugüne kadar Türkiye'nin gerçekleştirdiği onlarca seçimde olduğu gibi bütün siyasi aktörlerin olgunlukla yarışacağı bir ortamda barış ve huzur içinde tamamlanacağına yürekten inanıyorum. Kısa süre sonra yapılacak seçimlerin şimdiden ülkemize, milletimize ve devletimize hayırlı olmasını ayrıca güçlü ve tam bağımsız Türkiye idealinin gerçekleşmesine katkılar sağlamasını niyaz ediyorum.

     Bu vesileyle Meclisteki çalışmalarımızın 2023 yılında bizzat seçmenler tarafından değerlendirilmesinden önce bir araya geldiğimiz bugünkü son bütçe görüşmemizde sizlere öncelikle çok kısa süre önce tamamladığımız Beşinci Yasama Yılında gerçekleştirdiğimiz yasama, denetim ve temsil faaliyetleriyle ilgili olarak bazı bilgiler vermek, akabinde de Türkiye Büyük Millet Meclisinin 2023-2025 dönemi bütçe teklifiyle ilgili bazı değerlendirmelerde bulunmak istiyorum.

     Kıymetli milletvekilleri, Beşinci Yasama Yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına 38'i uluslararası anlaşmaların onaylanmasının uygun bulunmasına ilişkin olmak üzere toplam 762 kanun teklifi sunulmuştur. Böylece 27'nci Yasama Döneminin tamamında Başkanlığa sunulan toplam kanun teklifi sayısı Beşinci Yasama Yılının sonu itibarıyla 4.335'e ulaşmıştır. Beşinci Yasama Yılı içinde söz konusu kanun tekliflerinden 83 tanesi kanunlaşarak yürürlüğe girmiştir. Bu teklifler arasında Paris Anlaşması'nın onaylanmasının uygun bulunmasına, kadınlara ve sağlık çalışanlarına yönelik şiddet eylemlerinin cezalarının arttırılmasına, genel seçimlerde ülke barajının yüzde 7'ye düşürülmesine ve müsilaj sorununun çözümü için alınması gereken önlemlerin hukuki çerçevesinin belirlenmesine ilişkin kanun teklifleri gibi siyasal ve toplumsal hayatımız açısından taşıdığı önem sebebiyle kamuoyunun yakından takip ettiği düzenlemeler de yer almaktadır. Yine bu yasama yılında Meclis Genel Kurulunda çeşitli konularda 31 karar alınmıştır.

     Yasamanın yanı sıra Türkiye Büyük Millet Meclisinin çok önemli bir diğer fonksiyonu olan denetim faaliyetleri kapsamında ise Beşinci Yasama Yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına milletvekillerimiz tarafından toplam 19.710 yazılı soru önergesi verilmiştir. Böylece 27'nci Dönemde verilen toplam soru önergesi sayısı 73 bini geçmiş ve 27'nci Yasama Dönemi daha altıncı ve son yasama yılına başlamadan önce Türkiye Büyük Millet Meclisi tarihinin en fazla yazılı soru önergesi sunulan yasama dönemi hâline gelmiştir.

     Bu çerçevede içinde bulunduğumuz yasama döneminden sonra milletvekilleri tarafından en fazla yazılı soru önergesinin verildiği dönem yaklaşık 71 bin soru önergesiyle 24'üncü Yasama Dönemidir. 27'nci Yasama Döneminde bu sayı henüz dönem sona ermeden aşılmış ve Altıncı Yasama Yılı boyunca verilecek yazılı soru önergelerinin sayısı dikkate alınmadan rekor düzeyine ulaşmıştır.

     Yine Meclisimizin bir diğer denetim faaliyeti olan Meclis araştırması önergeleri bakımından da Beşinci Yasama Yılı sonunda benzer bir rekor kırılmıştır. Buna göre Beşinci Yasama Yılında Başkanlığımıza sunulan 1.697 önergeyle birlikte 27'nci Yasama Döneminin tamamında Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına toplam 6.647 Meclis araştırması önergesi sunulmuştur. Bu sayı bugüne kadar geçirdiği tüm yasama dönemleriyle mukayese edildiğinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına bir yasama dönemi içinde sunulan en fazla Meclis araştırması önergesi sayısıdır. Hatta içinde bulunduğumuz yasama döneminden hemen önceki üç yasama döneminde Meclis Başkanlığına sunulan Meclis araştırması önergelerinin toplam sayısı dahi 27'nci Yasama Dönemi içinde Beşinci Yasama Yılının sonuna kadar verilen toplam Meclis araştırması önergesi sayısını geçememektedir. 27'nci Dönemin hâlen devam ettiği göz önünde bulundurulduğunda, dönem sonunda Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sunulan toplam Meclis araştırması önergesi sayısının daha da artacağı ve kırılması oldukça zor bir rekor seviyesine ulaşacağı açıktır. Öte yandan, sayısı bakımından rekor düzeyine ulaşan Meclis araştırması önergeleri bu önergelerin Genel Kurulda kabul edilmesi üzerine kurulan Meclis araştırması komisyonlarının faaliyetleri dikkate alındığında işlevsel açıdan da önemli sonuçlar doğurmaktadır. Bu çerçevede daha önce kurulan ve depreme karşı alınabilecek önlemler, küresel iklim değişikliği, kadına yönelik şiddet ve müsilaj sorunu konularında çalışan Meclis araştırması komisyonları Beşinci Yasama yılında faaliyetlerini tamamlamış ve komisyon raporları aynı yıl içinde Genel Kurulda görüşülmüştür.

     Ayrıca Beşinci Yasama Yılı içerisinde Meclisimiz yaşlı vatandaşlarımıza ihtiyaç duydukları kamu hizmetlerini üstün kalitede, sürekli ve sürdürülebilir şekilde sunmak için alınması gereken tedbirleri araştırmak üzere yeni bir araştırma komisyonunun kurulmasına karar vermiştir. Faaliyetlerini yakından takip etmekte olduğum söz konusu komisyon çalışmalarına hâlen devam etmektedir.

     Kıymetli Başkan, değerli milletvekilleri; 27'nci Yasama Döneminde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sunulan yazılı soru önergeleri ile Meclis araştırması önergelerinin sayısı noktasında şimdiden rekor kırılmış olması, şüphesiz denetim faaliyetleri alanında siz kıymetli milletvekillerimizin gösterdiği üstün gayretin neticesidir. Diğer taraftan, takdir edilmelidir ki iki denetim aracının milletvekilleri tarafından kullanılma sayıları bakımından Meclis tarihi rekorlarının kırılmasında 27'nci Yasama Döneminin 6 yasama yılı gibi uzun bir süreci kapsamasının büyük payı vardır. Bu çerçevede, 2017 yılında bu çatı altında hayata geçirdiğimiz başkanlık sistemi, sistemin doğası gereği erken seçime duyulan ihtiyacı büyük ölçüde ortadan kaldırmış ve Meclisin 6 yasama yılına sâri olacak şekilde uzun bir faaliyet süresini sürdürmesine imkân tanımıştır. 2018 yılından 2023 yılına kadar uzanan bu zaman diliminde Türkiye hem yürütmenin hem de Parlamentonun devamlılığı açısından istikrarı yakalamıştır. Diğer taraftan, yine başkanlık sistemi sayesinde yakalanan bu istikrar uğruna millet iradesinin Mecliste yüksek oranda temsili feda edilmemiş, 2018 yılında gerçekleştirilen seçimlerde oy kullanan seçmenlerin yüzde 95'inden fazlasının oylarının temsil edildiği Meclisimiz beş yıl boyunca çalışmalarını aralıksız sürdürerek Türk Parlamento tarihinin çalışma rekorlarına imza atmıştır. Böylece belki de 1982 Anayasası'nın kabulünden sonra ilk defa hükûmet sistemini de değiştirdiğimiz 2017 Anayasa değişikliği sayesinde Anayasa'nın 67'nci maddesinde yer verilen "temsilde adalet ve yönetimde istikrar" ilkeleri aynı anda ve büyük ölçüde hayata geçirilebilmiştir. Bu vesileyle, temsilde adalet ilkesinden ödün verilmeden yönetimde istikrarın yakalanabildiği hükûmet sisteminin ilk yasama döneminde Meclis çatısı altında gösterdiğiniz bu başarılı ve özverili performans sebebiyle siz kıymetli çalışma arkadaşlarıma şükranlarımı sunuyorum.

     Saygıdeğer Başkan, değerli milletvekilleri; 27'nci Yasama Dönemi boyunca yazılı soru önergeleriyle ilgili olarak sıklıkla gündeme getirilen ve eleştirilen 2 temel konu bulunmaktadır. Bunlardan birincisi, yazılı soru önergelerinin Cumhurbaşkanı Yardımcısı ile Bakanlar tarafından cevaplandırılma oranları, diğeri ise yazılı soru önergelerinin ve Meclis araştırması önergelerinin istisnai nitelikte de olsa Başkanlığımız tarafından işleme alınmayarak ilgili milletvekiline iade edilmesi hususudur. Esasen 27'nci Yasama Dönemi içerisinde, önceki bütçe görüşmeleri de dâhil olmak üzere, çeşitli vesilelerle bu konulardaki eleştirilere cevaplar verdim ama hem söz konusu eleştirilerin bu cevaplar dikkate alınmaksızın süreklilik arz edecek şekilde tekrar edilmesi hem de 27'nci Yasama Döneminin son bütçe görüşmelerinde önemli addettiğim bu 2 konuya değinerek tarihe not düşmüş olmak için müsaadenizle bir iki hususa tekrar işaret etmek istiyorum.

     Öncelikle, malumlarınız olduğu üzere Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü'nün 99'uncu maddesinde "Yazılı sorular, Cumhurbaşkanı yardımcıları veya bakan tarafından gönderildiği tarihten itibaren en geç on beş gün içinde cevaplandırılır." kuralı yer almaktadır. Buna rağmen, uygulamada yazılı soru önergelerinin cevaplandırılması konusunda çeşitli sebeplerle aksaklıklar yaşandığı gözlemlenmektedir. Ancak bu sorun sadece içinde bulunduğumuz 27'nci Yasama Dönemine özgü olmayıp önceki yasama dönemlerinde de benzer sıkıntıların ve buna dayalı tartışmaların yaşandığı bilinmektedir. Nitekim içinde bulunduğumuz ve başkanlık sisteminin geçerli olduğu 27'nci Yasama Dönemi ile bu dönemin hemen öncesinde parlamenter hükûmet sisteminin geçerli olduğu 24'üncü ve 26'ncı yasama dönemlerindeki yazılı soru önergelerinin cevaplandırılma oranları kıyaslandığında soru önergelerinin söz konusu 2 dönemdeki cevaplandırılma oranlarının içinde bulunduğumuz yasama döneminin oranından daha düşük olduğunu görmekteyiz. Bu çerçevede, 24'üncü Yasama Döneminde yüzde 60,3, 26'ncı Yasama Döneminde ise yüzde 45,4 olan yazılı soru önergelerinin toplam cevaplandırılma oranı 27'nci Yasama Döneminde Beşinci Yasama Yılının sonu itibarıyla yüzde 63,8'e tekabül etmektedir. Karşılaştırmalı tablo sizlere dağıtmış olduğumuz konuşma metni içerisinde de bulunmaktadır. Bu rakamlar dikkate alındığında, soru önergelerinin cevaplandırılması noktasında önceki yasama dönemlerinden ve dolayısıyla parlamenter hükûmet sistemi döneminden daha kötü bir durumda olduğumuz yönünde kimi zaman dile getirilen eleştirilerin gerçeğe aykırı ve dayanaktan mahrum olduğunu ortaya koymaktadır.

     Diğer taraftan, şüphesiz bu oranlar İç Tüzük'ün soru önergelerine ilişkin 99'uncu maddesi hükmü karşısında yeterli değildir. Başkanlığımız bu oranların mümkün olduğunca arttırılmasını teminen gerekli girişimlerde de bulunmaktadır. Bu kapsamda 27'nci Yasama Döneminde Başkanlığımız yaklaşık altı aylık zaman dilimlerinde düzenli olarak Cumhurbaşkanı Yardımcısı ile bütün bakanlara yazılı soru önergelerinin cevaplandırma oranlarını ayrı ayrı gösteren yazılar göndermiş ve bu yazılarda yazılı soru önergelerine süresi içinde cevap verilmesi ve verilecek cevapların Türkiye Büyük Millet Meclisinin saygınlığına uygun olacak şekilde, soruları tam olarak karşılayan, yeterli ve tatminkâr nitelikte hazırlanması hususunu iletmiştir.

     Yazılı soru önergelerinin ve Meclis araştırması önergelerinin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı tarafından zaman zaman işleme alınmayarak iade edilmesi konusunda ise öncelikle daha önce çeşitli vesilelerle belirttiğim çok önemli bir noktanın altını tekrar çizmek isterim. Milletvekilleri tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sunulan önergelerin bazı kıstaslara uygunluk yönünden bir denetime tabi tutulması ve denetim neticesinde söz konusu kıstaslara uymayan önergelerin işleme alınmaması, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının bir tercihi değil, Anayasa ve İç Tüzük hükümlerinden kaynaklanan hukuki bir zorunluluktur. Aslında bu noktayı ve dolayısıyla soru önergeleri ile araştırma önergelerinde Anayasa ve İç Tüzük hükümleri uyarınca hangi unsurlara dikkat edilmesi gerektiğini Meclis çatısı altında birlikte görev yaptığımız milletvekillerimizin gayet iyi bildiğinden şüphe etmiyorum. Ancak buna rağmen, maalesef, normalde haber değeri taşımayacak bir önergeyi sadece iade olgusundan yola çıkarak haber yaptırabilmek uğruna hukuki ve teknik bir eksiklikten kaynaklanan iade meselesini kendi siyasi yorumuna alet eden arkadaşlarımız olabiliyor. Esasen, siyasetin kendi mecrası içerisinde doğal karşılanabilecek bu tür yaklaşımlar ne yazık ki kimi zaman Mecliste Anayasa ve İç Tüzük hükümlerinin uygulanmasını eleştirmek gibi anlamsız bir hâle dönüşerek Parlamentonun işleyişine zarar verebilmektedir.

     Buna rağmen, iade oranlarına baktığımızda, Beşinci Yasama Yılında işleme alınan 19.283 yazılı soru önergesinin sadece yüzde 1,57'sinin -303 tanesinin- 1.711 Meclis araştırması ve genel görüşme önergesinin ise sadece yüzde 1,23'ünün -21 tanesinin- iade işlemlerine konu edildiğini görmekteyiz.

     Bilinmesini isterim ki iade oranlarının bu şekilde düşük seviyelerde kalmasının başlıca sebebi, Meclis Başkanlığımızın konu hakkındaki toleranslı yaklaşımı ve mümkün olduğunca fazla sayıda önergenin işleme alınabilmesi noktasındaki tutumudur. Bu konuyu somutlaştırmak adına, normalde İç Tüzük hükümlerine aykırılık sebebiyle iade edilebilecekken işleme alınmış ve ilgili bakanlıklara gönderilmiş olan çok sayıda soru önergesi yanımda getirmiş bulunuyorum. Arzu eden arkadaşlarımız olursa bu önergelerin ve yine İç Tüzük hükümlerine bariz şekilde aykırılık taşıması sebebiyle iade edilmiş bulunan diğer bazı önergelerin örneklerini kendileriyle paylaşabileceğimi belirtmek isterim.

     Değerli arkadaşlar, kamuoyunda Meclisimizle ilgili sık sık gündeme gelen bir diğer konu, yasama dokunulmazlığı tezkereleridir. Gazi Meclisimizin itibarını gerçek anlamda zedeleyen bu tezkereler vesilesiyle yasama dokunulmazlığının "suç işleme özgürlüğü" anlamına gelmediğinin ve milletvekillerine, şahıslarından bağımsız olarak sadece yürüttükleri yasama görevi sebebiyle bazı geçici imkânlar tanındığının bir kere daha altını çizmek isterim.

     Yasama dokunulmazlığı müessesesi kapsamında Beşinci Yasama Yılı çerçevesinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sunulan 317 dosyayla birlikte 27'nci Dönemin tamamında işleme aldığımız yasama dokunulmazlığı tezkerelerinin sayısı maalesef 1.700'ü geçmiştir.

     Tamamı Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona havale edilmiş bulunan bu dosyalardan 2 milletvekiline ait 7 dokunulmazlık tezkeresi hakkında anılan komisyon tarafından Beşinci Yasama Yılı içerisinde işlem yapılmış bulunmaktadır. Dönem içerisinde işlem yapılamayan diğer dokunulmazlık tezkereleri bakımından ise yasama döneminin hitama ermesinden sonra adli süreçlerin devam edebilmesi için ilgili başsavcılıklara tezkerelerin iade işlemleri gerçekleştirilecektir.

     Değerli arkadaşlar, Türkiye Büyük Millet Meclisinin bir diğer önemli faaliyet alanı, parlamenter diplomasi kapsamında icra edilen temsil faaliyetleridir. Covid-19 salgını sebebiyle alınmış bulunan tedbirlerin bütün dünyada hafiflemesi neticesinde Meclisimiz geçtiğimiz yasama yılında parlamenter diplomasi faaliyetleri açısından daha aktif ve etkin bir dönem geçirmiştir. Bu kapsamda, Beşinci Yasama Yılında Meclisimiz ve milletvekillerimiz devletimizin "girişimci ve insani dış politika" ilkesiyle uyumlu bir şekilde devletimizin ve milletimizin menfaatlerini uluslararası platformlarda dile getirmek amacıyla yurt dışındaki muhataplarıyla önemli görüşmeler gerçekleştirmiştir. Bu görüşmeler arasında Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı olarak benim, hemen hemen her zaman milletvekillerimizden oluşan Parlamento heyetlerimizin katılımıyla gerçekleştirdiğim çok sayıda uluslararası toplantı, ikili görüşme, ziyaret ve heyet kabulleri de yer almaktadır. Bu kapsamda, Beşinci Yasama Yılı içerisinde 11 ülkeye resmî ziyaret düzenlenmiş, 8 farklı ülkeden parlamento heyetlerini ülkemizde ağırlamış, uluslararası meselelere kolektif çözüm önerilerinin ele alındığı 3

     uluslararası parlamenter konferansa ev sahipliği yapmış ve ülkemiz lehine bir iklim oluşturmak gayesiyle yüzden fazla ikili görüşmeyi gerçekleştirmiş bulunmaktayız. Bu faaliyetlerin ve yine vakit darlığı sebebiyle burada değinemediğim yasama, denetim ve temsil konularındaki diğer faaliyetlerin ayrıntıları sizlere dağıtmış olduğumuz faaliyet raporunda yer aldığından temsil kapsamındaki faaliyetlerimiz hakkında burada daha fazla detaya girmek istemiyorum.

     Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; Covid-19 salgınının etkilerinin azalmış olması Beşinci Yasama Yılında ayrıca millî günlerimizi ve bayramlarımızı salgın öncesindeki gibi coşkulu kutlamalarla anabilmemize de izin verdi. Böylece bu sene Meclisimizin açılışının 102'nci yıl dönümünü idrak ettiğimiz 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamalarında geniş katılımlı etkinlikler düzenleyebildik. 23 Nisanda Atatürk Anıtı'nda, Anıtkabir'de ve Birinci Mecliste düzenlediğimiz törenlerin yanı sıra, bir dizi etkinlik yapma imkânı da bulduk.

     Saygıdeğer milletvekilleri, konu 23 Nisan ve çocuklardan açılmışken bu dönemde idari teşkilatımızın gerçekleştirdiği faaliyetlerden beni ziyadesiyle memnun eden bir projeyi burada tekrar anmak isterim. Bu çerçevede 2021 yılı içerisinde inşaatını tamamladığımız yeni Kreş, Gündüz Bakımevi ve Anaokulu binasını 2022 yılının başında faaliyete geçirmiş ve milletvekillerimiz ile personelimizin çok kıymetli yavrularının istifadesine sunmuş bulunuyoruz. Bildiğiniz üzere, daha önce Meclis Külliyesi'nin dışında kalan eski binanın hizmet verebileceği çocuk kapasitesi maalesef kurum ihtiyaçlarını karşılamaktan uzaktı ve yeni bir binanın yapımı elzem hâle gelmişti. Bu ihtiyaç sebebiyle yerleşke içerisinde inşa edilen ve 400 çocuğumuza hizmet verebilecek kapasitedeki yeni Kreş, Gündüz Bakımevi binamız Meclisimizin genel mimarisine ve teknik standartlarına uygun olarak yapılmıştır. Bina içerisinde eğitim sınıfları, uyku odaları, çok amaçlı salon, spor salonu, farklı içerikli atölyeler, çocuk gözlem ve görüşme odası, revir, çocuk yemekhaneleri, mutfak; çocuk gelişim uzmanı, psikolog diyetisyen ve öğretmenler için ayrı odalar ile sığınak gibi öğrencilerimizin ve eğitimcilerimizin ihtiyaç duyabileceği bütün fiziki alanlar düşünülmüş ve hayata geçirilmiştir.

     Değerli arkadaşlar, şüphesiz Meclisimizin geçtiğimiz yıl içerisinde yasama, denetim ve temsil alanında gösterdiği yüksek performansta idari teşkilatımızın sunduğu teknik destek faaliyetlerinin büyük payı vardır. Biraz önce andığım yeni Kreş, Gündüz Bakımevi binasıysa idari teşkilatımız tarafından yasama faaliyetlerine teknik destek kapsamında sunulan çok sayıdaki hizmetten sadece biridir. Ancak şahsen çok kıymetli bulduğum bu hizmetlerin ayrıntılarına ve yine Beşinci Yasama Yılında Meclisimizin gerçekleştirdiği kültür ve sanat faaliyetleri ile sosyal etkinliklere ilişkin bilgilere sizlere dağıtmış olduğumuz faaliyet raporunda yer verildiği için burada bu konular hakkında daha fazla ayrıntıya girmek istemiyorum.

     Sayın Başkan, Komisyonumuzun değerli üyeleri; şimdi sizlerle Türkiye Büyük Millet Meclisi bütçesi ve kesin hesabıyla ilgili bazı bilgileri paylaşmak istiyorum. Bu kapsamda, öncelikle 2021 yılı kesin hesap sonuçlarına ve 2022 yılı bütçe verilerimize ilişkin kısa notlar aktaracağım.

     2021 yılı bütçemiz 1 milyar 894 milyon 56 bin Türk lirası olarak kanunlaşmış, yıl içinde yapılan aktarmalarla birlikte 1 milyar 894 milyon 561 bin 721 lira 56 kuruş olmuştur. 2021 yılı sonu itibarıyla bu rakamın 1 milyar 859 milyon 498 bin 404 lira 74 kuruşu harcanmıştır. Böylece 2021 yılı bütçesinin yıl sonu gerçekleşme oranı yüzde 98,1 olmuştur. Türkiye Büyük Millet Meclisi harcamalarının dış denetimi sonucunda Sayıştay tarafından hazırlanan 2021 Yılı Dış Denetim Raporu'nun "Sonuç" bölümünde özetle; Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığınca arşivlenen 2021 yılı ödeme emri belgeleri ve muhasebe işlem fişleri tutarları ile bunların kaydedildiği ilgili hesaplardaki tutarların uyumlu olduğu, 2021 yılı kesin hesap cetvellerinde gösterilen gelir-gider rakamlarının doğru ve denk olduğu, yapılan harcamaların harcama evrakıyla tevsik edildiği, ödenek üstü harcama yapılmadığı; Strateji Geliştirme Başkanı, harcama birimi başkanları ve diğer personelin, mali işlemlerin yürütülmesine ilişkin harcama belgelerinin düzenlenmesinde ve muhasebe kayıtlarında ilgili mevzuatta öngörülen usul ve esaslara uygun şekilde işlem yaptıkları; üst yönetici tarafından kalkınma planına, yıllık programa, kurumun stratejik plan ve hedeflerine uygun olarak bütçe hazırlanması ve uygulanmasında, kaynakların etkili, ekonomik ve verimli şekilde elde edilmesi ve kullanılmasında gerekli özenin gösterildiği sonucuna varıldığı ifade edilmektedir.

     Bu şekilde, Türkiye Büyük Millet Meclisinin dış denetimi neticesinde Sayıştay tarafından 2021 yılı bütçesinin uygulanması kapsamında gerçekleştirilen Başkanlığımız iş ve işlemleri hakkında, mevzuata uygun olduklarından bahisle herhangi bir bulgu veya tenkitte bulunulmaması; ayrıca aynı raporun "Değerlendirme" bölümünde, kurumun plan ve programında yer alan alım ve yapım hizmetlerinde kullanılmak amacıyla öngörülen ve 2021 yılı bütçesine konulan ödeneğin kurumun amaç, hedef ve planına uygun olarak kullanıldığının belirtilmesi memnuniyet vericidir.

     İçinde bulunduğumuz 2022 yılının bütçe verilerine baktığımızda ise, 2022 yılı bütçemiz 2 milyar 198 milyon 221 bin Türk lirası olarak kanunlaşmış; yıl içinde Ek Bütçe Kanunu'yla personel ödemeleri tertiplerinde yapılan yüzde 41 oranında -612 milyon TL'lik- artış, birimlerin ihtiyaçları doğrultusunda Strateji ve Bütçe Başkanlığı bütçesinin yedek ödenek tertibinden eklenen 233 milyon 250 bin TL'lik ödenek aktarımı ve ilaveleriyle birlikte eylül ayı sonu itibarıyla toplam ödeneğimiz 3 milyar 57 milyon 508 bin 441 Türk lirası olmuştur. Bu ödeneğin eylül ayı sonu itibarıyla 2 milyar 12 milyon 761 bin 57 Türk lirası, diğer bir ifadeyle yüzde 65,8'i harcanmış olup 2022 yılı sonunda toplam bütçe gerçekleşmesinin yüzde 95 oranında olması beklenmektedir.

     Değerli milletvekilleri, şimdi de sizlere 2023 yılı bütçe teklifimizle ilgili bazı bilgiler vermek istiyorum. 2023 yılı bütçe teklifimiz 2022 yıl sonu harcama tahminleri dikkate alınarak program bütçe sistemine uygun şekilde hazırlanmıştır. 2024 ve 2025 yılları bütçe ödenekleri ise yatırım programı dikkate alınarak bir önceki yılın ödeneklerine göre yüzde 20 artırımlı olarak teklif edilmiştir. 2023 yılı bütçe teklifimiz hazırlanırken yaklaşık bir yıldır hazırlık çalışmalarını sürdürdüğümüz, henüz taslak aşamasında olmakla birlikte büyük ölçüde tamamlanan ve 1 Ocak 2023 tarihinde yürürlüğe girecek olan Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı İdari Teşkilatı 2023-2027 Dönemi Stratejik Planı'ndaki amaç ve hedefler doğrultusunda gerçekleştirilecek faaliyet ve projeler maliyetlendirilerek ödenek teklifinde bulunulmuştur.

     BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Başkanım, sunumunuzu tamamlamanız bakımından on dakika ek süre veriyorum.

     Buyurun lütfen.

     TBMM BAŞKANI MUSTAFA ŞENTOP - Yine, bütçe teklifimiz hazırlanırken kamu kaynaklarının etkin ve verimli bir şekilde kullanılması amaçlanmış ve tasarruf tedbirlerine azami derecede riayet edilmiştir. Performans esaslı program bütçe sistemine uygun şekilde hazırlanan 2023 yılı bütçemizde Türkiye Büyük Millet Meclisine özgü yasama programının yanı sıra yönetim ve destek programı ile program dışı giderler yer almaktadır. Bu kapsamda, bildiğiniz üzere Meclisimizin yasama, denetim ve temsil faaliyetleri ile bu faaliyetlerle doğrudan ya da dolaylı olarak ilişkilendirilen giderler "yasama programında" ilişkilendirilemeyen faaliyetler ile ortak yönetim giderleri "yönetim ve destek programında" Türkiye Büyük Millet Meclisinin kendine mahsus faaliyetleriyle hiçbir şekilde ilişkisi olmayan giderler ise "program dışı giderler" başlığı altında bütçelendirilmektedir. Bu çerçevede, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 2023 yılı bütçe teklifi 5 milyar 480 milyon 588 bin Türk lirası olarak Plan ve Bütçe Komisyonuna sunulmuştur. 2023 yılı bütçe teklifinin yüzde 71,5'i yasama, yüzde 24,3'ü yönetim ve destek ve yüzde 4,2'si ise program dışı giderlerden oluşmaktadır. Ayrıca, 2023 yılı bütçe teklifinin yüzde 96,9'u cari giderlerden, yüzde 3,1'i ise yatırım giderlerinden oluşmaktadır. 2023 yılı bütçe teklifimizde personel giderleri yüzde 64,7, Sosyal Güvenlik Kurumu devlet primi giderleri yüzde 8,3, mal ve hizmet alımı giderleri yüzde 10,4, cari transferler yüzde 13,6, sermaye giderleri yüzde 2,6, sermaye transferleri ise yüzde 0,4 oranında bir ağırlığa sahiptir.

     Görüldüğü gibi 2023 yılında da daha önceki yılların bütçelerine benzer şekilde, bütçemizin yüzde 73 oranıyla büyük kısmını personel giderleri oluşturmaktadır. Öte yandan, daha önceki yıllarda olduğu gibi bu yıl da Türkiye Büyük Millet Meclisi bütçesinde 6328 sayılı Kanun gereğince Türkiye Büyük Millet Meclisine bağlı olan Kamu Denetçiliği Kurumuna hazine yardımı olarak 114 milyon 858 bin Türk lirası; ayrıca, 6112 sayılı Kanun'un Radyo ve Televizyon Üst Kurulunun gelirleri arasında yer verdiği Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı bütçesinden alınacak hazine yardımı kapsamında hazine yardımı olarak 116 milyon 147 bin Türk lirası pay ayrılmıştır.

     2023 yılı bütçe teklifimiz, 2022 yılı başlangıç ödeneği olan 2 milyar 198 milyon 221 bin Türk lirasıyla kıyaslandığında yüzde 149,3 oranında artarak 5 milyar 480 milyon 588 bin Türk lirası olmuştur. Bu çerçevede 2022 yılı bütçesi başlangıç ödeneği ile 2023 yılı bütçesi arasında var olan 3 milyar 282 milyon 367 bin Türk liralık fark, özetle, personel ve sosyal güvenlik giderlerindeki artışlardan, yıllık enflasyon ve kur artışlarından, ayrıca, Kamu Denetçiliği Kurumu ile Radyo ve Televizyon Üst Kuruluna yapılan hazine yardımlarındaki artıştan kaynaklanmaktadır.

     Plan ve Bütçe Komisyonumuzun Değerli Başkanı, çok kıymetli üyeleri; Başkanlığımız, Türkiye Büyük Millet Meclisinin varlık sebebi ve en temel faaliyet alanı olan yasama kuvvetini milletimiz adına kullanan siz değerli milletvekillerimize hizmeti ve faaliyetlerinizi kolaylaştırmayı her zaman en öncelikli konu addetmektedir. Bu amaçla, verdiğimiz hizmetleri kesintisiz ve üstün kalitede sunabilmek için elimizden gelen gayreti göstermekteyiz. Bu çerçevede 2023 yılı bütçesi için de temel hedefimiz yasama ve denetim faaliyetlerini gerçekleştiren değerli milletvekillerimizin çalışma şartlarını iyileştirip işlerini kolaylaştırarak milletimize daha iyi hizmet vermelerine katkı sağlamak olacaktır.

     Değerli arkadaşlarım, toparlamak gerekirse Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığımızın 2023-2025 dönemi bütçe teklifi 2023 yılı için 5 milyar 480 milyon 588 bin Türk lirası, 2024 yılı için 6 milyar 766 milyon 522 bin Türk lirası, 2025 yılı için de 8 milyar 98 milyon 365 bin Türk lirası olarak öngörülmektedir. Bu üç yıllık döneme ilişkin bütçe teklifiyle ilgili ayrıntılı bilgilere, ayrıca Türkiye Büyük Millet Meclisinin 2021 yılı kesin hesap sonuçları ile 2022 yılı bütçe uygulaması kapsamında olup burada zaman darlığı sebebiyle değinemediğim bilgilere arkadaşlarımızın sizlere dağıttıkları dokümanlardan ve taşınabilir belleklerden ulaşabilirsiniz.

     Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sözlerimi bitirirken Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında hep birlikte icra ettiğimiz yasama, denetim ve temsil faaliyetleri kapsamında ihtiyaç duyulan hizmetlerin yerine getirilmesi amacıyla yaptığımız çalışmalarda sizlerin de bize destek vereceğinize yürekten inandığımı belirtmek isterim.

     Cumhuriyeti ilan eden Gazi Meclisimizin cumhuriyetin 100'üncü yılındaki bütçesinin şimdiden ülkemiz ve milletimiz adına çok büyük hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Cumartesi günü 29 Ekim, cumhuriyetin ilanının 99'uncu yıl dönümü, şimdiden Cumhuriyet Bayramı'nı tebrik ediyorum.

     Siz değerli milletvekillerimizi, değerli katılımcıları saygılarımla selamlıyorum.