Komisyon Adı:Plan Ve Bütçe Komisyonu
Konu:2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/283) İle 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/282) Ve Sayıştay Tezkereleri
Dönemi:27
Yasama Yılı:5
Tarih:09/11/2021


2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/283) ile 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/282) ve Sayıştay tezkereleri BEHİÇ ÇELİK (Mersin) - Sayın Başkan, Sayın Bakan, değerli milletvekilleri, değerli bürokratlar; Sayın Tarım Bakanının 2022 yılı bütçe sunumunu inceledim. Aynen geçen yıl da olduğu gibi, süslü, gerçeklikten yoksun, çarpıtılmış rakamlarla Türk tarımını ifadeye çalışmış. Bakınız, Cumhurbaşkanlığının 1 no.lu Kararnamesi'yle düzenlenen Tarım ve Orman Bakanlığının görevleri yaklaşık 126 madde hâlinde sıralanmıştır. Tarım Bakanlığı bu hükümlerden halk için dişe dokunur bir sonuç çıkarabilmiş midir? Asıl mesele bu. On Birinci Beş Yıllık Kalkınma Planı diyor ki: "Tarım politikasının hedefi çevresel, sosyal ve ekonomik olarak sürdürülebilir, ülke insanının yeterli ve dengeli beslenmesinin yanı sıra arz talep dengesini gözeten üretim yapısıyla uluslararası rekabet gücünü artırmış, ileri teknolojiye dayalı altyapı sorunlarını çözmüş, örgütlülüğü ve verimliliği yüksek, etkin bir tarım sektörünün oluşturulması temel amaçtır." Devamla, diyor ki: "Tarım sektörünün hedef kitlesi üreticilerdir. " Memlekette neredeyse memnun, kazanan üretici bırakmadınız; batmış, çaresiz, öksüz bir kesimden bahsediyorum. Örnek verebilirim, mesela, son iki ay içerisinde dolaşmış olduğum Mardin. Kırıkkale Hacıömersolaklısı'na gittim, orada hububat üreticileriyle, çiftçilerle konuştum. Mersin'e, memleketime gittim; orada Erdemli, Tarsus, Anamur'u ziyaret ettim.

     Sayın Başkan, Sayın Bakan; değerli ürünlerimizden olan limon ve muzdan kısaca bahsetmek isterim. Son günlerde iktidarın uyguladığı tarım politikaları ülkenin dört bir yanında büyük yıkımlara yol açmaktadır. Tarım sektöründe çiftçilerin ürettikleri ürünleri maliyetinin altında fiyatlara satmak zorunda kalmaları, ardı ardına iflaslara ve perişanlıklara sebebiyet vermektedir. Nitekim, 28, 29, 30 Ekim tarihlerinde, Mersin il ve ilçelerinde özellikle limon ve muz üreticileriyle görüşme imkânımız oldu. Limon üreticileri limonlarını satacak müşteri bulamamaktadır. Kilogramı 50 kuruş olan fiyat, maliyetinin çok çok altındadır. Zararına da olsa satmaya rıza gösteren üreticilerin limonu alıcı bulamadıkları için dalında kalmakta, millî servet heder olmaktadır. Böylece, limonun dalında kaldığı net bir şekilde anlaşılmaktadır. Limon üretimi ülke genelinde 950 bin ton/yıldır ve bunun yüzde 53'ünü sadece Mersin Erdemli üretmektedir.

     Muz ise tropikal bir üründür ve 2020 yılı üretimi 548 bin tonu geçmiştir. Bunun yüzde 61'ini ise -yaklaşık 334 bin ton- Mersin ili üretmektedir; burada da Anamur ve Bozyazı üretmektedir; limona benzer bir durum da burada söz konusudur. Fiyatlara aşırı müdahale sonucu fiyatlar son durum itibarıyla 5 Türk lirasının altında seyretmeye başlamıştır. Bugün yatırım gerektiren muz üretiminin içine düşürüldüğü durum asla kabul edilemez, buna çözüm bulmak zorundasınız. Limonda ve muzda derhâl bir regülasyona ihtiyaç olduğu açıktır. Vatandaş iktidarı sorunlarına sahip çıkmaya çağırıyor Sayın Bakan.

     Sayın Başkan, tarım ve hayvancılık sektörünün bazı sorunlarını arz etmek istiyorum: Tarım Kanunu'na göre GSMH'nin yüzde 1'i oranında bütçeden kaynak konması gerekir, bu yapılmıyor. İhracattan geri dönen tarım ürünleri ihracatımızı sekteye uğratıyor. Et ve et ürünleri ithalatı artıyor ve Türkiye ilk defa bu yıl ithalatta buğday üretimini geçen bir ithalat yapmak zorunda kalmıştır. Biz yerli buğday üreticilerine ton başına 220 dolar verirken ithalatta 330 doların üzerinde bir ödeme yapıyoruz ki bu, yerli üreticiyi bütünüyle yok etmeye matuf bir ithalat faaliyetidir. Sütü işlemede bizim büyük eksiklerimiz var ve tarımsal GSYH'nin toplam GSYH içindeki payının maalesef yüzde 9'lardan yüzde 5,8'lere gerilediğini de görüyoruz. Tarımsal desteklemeler yetersizdir veya yanlış yapılmaktadır, TARSİM iyi çalıştırılamamaktadır, mevcut su kaynaklarımız etkin kullanılamamaktadır. Tarım arazilerinde şehirleşme ve başka nedenlerle son yirmi beş yılda 4 milyon hektar kayıp yaşanmıştır. Erozyon, çoraklaşma ve tuzlanma had safhadadır. Tohumculuk Kanunu, millî tohumculuğu maalesef sekteye uğratmaktadır, tarımsal istihdamda gerilemeler söz konusudur; ÇKS de bunu zaten kanıtlıyor. Bunun dışında, tarımda kayıt dışılığın önlenmesi gerekiyor, bu konuda faaliyet göstermeniz gerekir. Tarımda sosyal güvenlik ayrı bir yaradır.

     Hal sistemi, 5957 sayılı Kanun yüzünden maalesef işletilememektedir; halcilik geliştirilmelidir.

     Evet, narenciyeye geçmek istiyorum ama...

     BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyoruz. Süreniz dolmuştur.

     BEHİÇ ÇELİK (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; izninizle bitirmek istiyorum müsaade ederseniz?

     BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Bir cümle alalım lütfen.

     BEHİÇ ÇELİK (Mersin) - Şimdi, efendim, tarım çok kapsamlı bir sektör olduğu için hepsine bu beş dakika içerisinde cevap vermemiz oldukça güçtür ancak şunu ifade etmek isterim: Türkiye alacağı sağlam kararlarla, yapılacak mevzuat düzenlemeleriyle bir üretim patlaması yapabilecek kapasiteye sahiptir.

     (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

     BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Çok teşekkür ediyorum.

     BEHİÇ ÇELİK (Mersin) - Sayın Başkan, açar mısınız?

     BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Buyurun, hemen bir cümle alayım lütfen. Yedi dakika oldu, çok aştınız.

     BEHİÇ ÇELİK (Mersin) - Yeter ki samimiyetle ülke insanımıza ve bereketli topraklarımıza sadakat ve sevgimizi gösterelim diyorum, bütçenin hayırlı olmasını diliyorum.

     Saygılar sunuyorum.