Komisyon Adı:Plan Ve Bütçe Komisyonu
Konu:2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/283) Ve 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/282) İle Sayıştay Tezkereleri a)türkiye Büyük Millet Meclisi b)kamu Denetçiliği Kurumu c)sayıştay
Dönemi:27
Yasama Yılı:5
Tarih:27/10/2021


2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/283) ve 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/282) ile Sayıştay tezkereleri a)Türkiye Büyük Millet Meclisi b)Kamu Denetçiliği Kurumu c)Sayıştay TBMM BAŞKANI MUSTAFA ŞENTOP - Sayın Başkan, Plan ve Bütçe Komisyonumuzun değerli üyeleri, kurumlarımızın değerli yönetici ve çalışanları; sözlerimin başında hepinizi saygıyla selamlıyor, çalışmalarınızda başarılar diliyorum. Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulan 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2020 Yılı Kesin Hesap Kanunu Teklifi görüşmelerinin ve kurumlarımızın 2022 yılı bütçelerinin Meclisimize, milletimize, ülkemize hayırlı olmasını temenni ediyorum. Plan ve Bütçe Komisyonunun yoğun ve yorucu çalışmalarında canla başla gayret gösteren siz değerli milletvekillerimize ve kıymetli çalışanlarımıza teşekkür ediyorum.

     Sayın Başkan, bildiğiniz gibi, Türkiye Büyük Millet Meclisi milletimizden aldığı güçle yine milletimiz adına yasama ve denetim yetkilerini kullanmakta, ayrıca parlamenter diplomasi alanında temsil faaliyetlerini yürütmektedir. Türkiye Büyük Millet Meclisinin temel amacı, bu yetkileri milletimizin öncelikleri ve menfaatleri için en iyi şekilde kullanmaktır. Ülkemizin her alanda gelişmesi, milletimizin refahı, vatandaşlarımızın huzur ve mutluluğu için dün olduğu gibi bugün de var gücüyle çalışan ve cumhuriyetimizin bugüne gelmesinde büyük hizmetler sunan Türkiye Büyük Millet Meclisi, bundan sonra da artan bir heyecanla çalışmalarını sürdürmeye ve milletimizin özlemlerini gerçekleştirmeye devam edecektir. Çalışmalarımızı sürdürürken en büyük şevk kaynağımız, milletimizin güveni, ülkemizin gelişme yönünde bugüne kadar gösterdiği başarılar ve iki yıl sonra 100'üncü yılını kutlayacağımız cumhuriyetimizi sonraki asırlara daha güçlü bir şekilde taşıyabilmenin heyecanıdır.

     Malumunuz Meclisimiz, kurtuluş ve kuruluş sürecini yönetmiş, genç Türkiye'nin temel kurumlarını ve altyapısını oluşturduktan sonra cumhuriyeti ilan etmiş, demokrasiyi hayata geçirmiş, millî egemenliği ve millet iradesinin üstünlüğünü korumak uğruna saldırılara, bombalara hedef olmuş olan Gazi Meclistir. Bu vesileyle, Gazi Meclisimizin ilk Başkanı Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, açıldığı günden bu yana bu mukaddes çatı altında görev yapmış olan bütün milletvekillerimizi ve devlet adamlarımızı şükran ve minnetle bir kere daha yâd ediyor, ebediyete irtihal edenlere Cenab-ı Hak'tan rahmet, hayatta olanlara sıhhat, afiyet ve uzun ömürler diliyorum.

     Değerli arkadaşlarım, bütçeyi konuşmak sayıları konuşmak değil, insanları konuşmaktır. Her biri ayrı bir kamu hizmetini ifa etmek suretiyle vatandaşlarımıza hizmet etme yükümlülüğünde bulunan kamu kurumlarımızın bir sonraki yıl içerisinde milletimizin fertlerine somut olarak hangi hizmetleri sunacağının, onların ihtiyaçlarını ve beklentilerini ne ölçüde karşılayacağının ifadesidir bütçeler. Bu sebeple, sayısal verilere geçmeden önce, bazı hususlara temas etmek isterim.

     İçinde bulunduğumuz 27'nci Yasama Döneminde milletimizin Türkiye Büyük Millet Meclisinden temel beklentilerinden biri, uzlaşarak ve anlaşarak, toplumsal mutabakata dayalı, öncelikleri, ilkeleri, dengeleri ve standartları iyi belirlenmiş, günümüz Türkiyesine yaraşır, yeni ve sivil bir anayasanın yapılmasıdır. Zira yürürlükte olan 1982 Anayasası, hepinizin bildiği gibi, 12 Eylül 1980 askerî darbesinden sonra darbeyi yapan generallerin belirlemiş olduğu bir danışma meclisi tarafından hazırlandı. Daha sonra kabulü aşamasında referanduma sunulmuş olması, Anayasa'nın gerek içeriği gerekse yapılış şekli bakımından meşruiyet tartışmalarını engellemedi.

     Bugün itibarıyla, Anayasa'da 19 kez değişiklik yapılmış olmasına rağmen, maalesef Anayasa hâlen 1982 Anayasası olarak darbe dönemine atıfla anılmaktadır. Bu çerçevede, her şeyden önce bu durumdan kurtulmak, yani Anayasa'mız ile 12 Eylül 1980 tarihli askerî darbe arasındaki bağlantıyı hem şeklen hem de muhteva olarak kesmek için yeni bir anayasaya ihtiyaç duyduğumuz tartışmasızdır. Öte yandan, yürürlüğe girdiği 1982 yılından bugüne kadar geçen otuz dokuz senelik süre zarfında 19 defa değiştirilmesine ve yamalı bir bohçaya dönmesine rağmen hâlen farklı siyasi görüş mensuplarınca çeşitli vesilelerle anayasa değişikliğine ihtiyaç duyulduğunun belirtilmesi, aslında ihtiyaç duyulan şeyin bir Anayasa değişikliği değil zamanın ihtiyaçlarına cevap veren, yeni ve iç bütünlüğü olan bir anayasa olduğunu ortaya koymaktadır. Temenni ederim ki milletimizin beklentileri doğrultusunda, demokratik bir anlayışla ve bütüncül bir yaklaşımla hazırlanacak yeni ve sivil anayasayı yapmak, böylece devletimizi ve milletimizi nihayetinde bir askerî darbe anayasasıyla yönetilmenin ağırlığından kurtarmak en kısa zamanda ve inşallah bu yasama yılı içerisinde Gazi Meclisimize nasip olur. Böylelikle, yüce Meclisimiz ve onun kıymetli üyeleri bir konuda daha milletimize karşı üstlendiği tarihî sorumluluğu yerine getirmenin gururunu yaşar ve 27'nci Yasama Döneminin Beşinci Yasama Yılı milletimiz tarafından seçilmiş milletvekilleri tarafından uzlaşıyla sivil ve modern bir anayasanın hazırlandığı bir dönem olarak siyasi tarihimizdeki yerini alır.

     Yine, bu yasama döneminde, umut ederim ki Türkiye Büyük Millet Meclisinin çalışma usul ve esaslarını düzenleyen mevcut İç Tüzük'ümüzün yerine, yürürlüğe girdiği 1973 yılından bugüne kadar açığa çıkan ihtiyaçlar doğrultusunda ve özellikle yeni hükûmet sistemiyle uyumlu olacak şekilde, yeni bir İç Tüzük de Türkiye Büyük Millet Meclisinde grubu bulunan siyasi partilerimizin katılımı ve uzlaşısıyla özellikle içinde bulunduğumuz Beşinci Yasama Yılında yürürlüğe konulabilir.

     Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu çatı altında bulunan her bir milletvekilimiz bilir ki Türkiye Büyük Millet Meclisi, ülkemizin istisnasız bütün sorunlarının temel çözüm mekânıdır. Cumhuriyetimizin, demokrasimizin ve hukuk devleti ilkesinin teminatı olan Meclisimizin, ortak aklı, diyalog ve uzlaşı kanallarını kullanarak çözemeyeceği mesele yoktur. Bu kapsamda, Türkiye Büyük Millet Meclisinde temsil edilen siyasi partilerin çeşitli konularda farklı yönlerde ortaya koymuş oldukları görüşler, milletimiz için en iyiye, en güzele, en doğruya ulaşma çabasının tezahürüdür. Bazı konularda fikir ayrılıkları yaşasak da derdimiz ve ülkümüz daima ülkemizin bağımsızlığından, vatanımızın bölünmezliğinden ve milletimizin menfaatlerinden yanadır. Milletimizin bizden beklentisi, fikir ve telakki farklılıklarımıza rağmen müzakere ortamını bozmadan çoğulcu demokrasinin gereğini yerine getirerek mutabakatla hareket etmemiz ve millî çıkarlarımızın gerçekleşmesi için el birliği yapmamızdır. Gazi Meclisimizin her bir mensubunun bu beklentiye uygun hareket edeceğine inancım tamdır.

     Türkiye Büyük Millet Meclisi, tarihî yürüyüşü boyunca dünyanın en idealist meclisi olmuştur; milletin menfaati söz konusu olduğunda, her düşman saldırısında bütün ayrılıkları bırakıp bir araya gelebilmiştir. Nitekim, milletimizin temsilcileri olan milletvekillerimiz, dış politika alanında Türkiye'nin güvenliği ve menfaatleri söz konusu olduğunda kendi aralarındaki siyasi düşünce farklılıklarını bir kenara bırakmakta ve millî menfaatlerimiz etrafında yekvücut olarak birlikte hareket edebilmektedir. Bu birlikteliğin somut örneklerini, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Biden'ın 1915 olayları hakkındaki açıklamasının reddedilmesinde ve İsrail'in Mescid-i Aksa'ya yönelik saldırılarının kınanmasında olduğu gibi, içinde bulunduğumuz takvim yılı içerisinde de görmek memnuniyet vericidir.

     Milletimiz müsterih olmalıdır ki bu mukaddes çatı altında görev yapan bizler, ülkemiz ve milletimiz için en doğruya ve en faydalıya ulaşmaya çalışırken tali meselelerde zaman zaman ihtilafa düşsek bile Gazi Meclisin şerefli mensupları olarak millî meselelerde asla ihtilafa düşmeyiz. Bu vesileyle, millete hizmet yarışı ile siyasi rekabet arasındaki çizginin en iyi korunduğu yer olan Meclisimizin yeni yasama yılında da önemli çalışmalar gerçekleştireceğine inanıyor ve yeni dönemde bu anlayışla Meclis çalışmalarına katkı verecek bütün milletvekillerimize şimdiden teşekkür ediyorum.

     Sayın Başkan, Komisyonumuzun değerli üyeleri; Türkiye Büyük Millet Meclisinin 2022-2024 dönemi bütçe teklifiyle ilgili değerlendirmelere geçmeden önce, Meclisimizin yasama ve denetim çalışmaları hakkında sizleri kısaca bilgilendirmek istiyorum: Bildiğiniz üzere, 2021 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi, 2020 yılında olduğu gibi, çalışmalarını bütün dünyayı etkisi altına alan Covid-19 salgınının gölgesinde gerçekleştirdi ancak Başkanlığımızca alınan tedbirler ve milletvekillerimiz ile çalışanlarımızın gösterdiği fedakârlıklar sayesinde söz konusu şartlar Gazi Meclisimizin bu sene de çok yoğun bir yasama yılı geçirmesine engel teşkil etmemiştir.

     Bu kapsamda, Dördüncü Yasama Yılında, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına 33'ü uluslararası anlaşmaların onaylanmasının uygun bulunmasına ilişkin olmak üzere toplam 771 kanun teklifi sunulmuştur. Bu tekliflerden ve yine önceki yasama yıllarında Başkanlığımıza sunulan kanun tekliflerinden 55'i uluslararası anlaşmaların onaylanmasının uygun bulunmasına ilişkin olmak üzere toplam 81 teklif kanunlaşmıştır. Yine, aynı dönemde çeşitli konularda 45 Türkiye Büyük Millet Meclisi kararı alınmıştır. Bu verilerle birlikte, içinde bulunduğumuz 27'nci Yasama Döneminin tamamına baktığımızda, 27'nci Dönemde Başkanlığımıza sunulan toplam kanun teklifi sayısı 3.925 olmuştur. Bu tekliflerden 196'sı kanunlaşırken 3.623'ü komisyonlarda, 66'sı ise Genel Kurul gündeminde bulunmaktadır. 27'nci Dönem içerisinde alınan Türkiye Büyük Millet Meclisi kararlarının toplam sayısı ise 122'ye ulaşmıştır.

     Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminde kanun teklif etme yetkisinin münhasıran milletvekillerine tanınmış olması sebebiyle kanun tekliflerinin hazırlanma sürecinde milletvekillerimize teknik destek sağlamak üzere oluşturduğumuz Teklif Destek Bürosu tarafından Dördüncü Yasama Yılında milletvekillerimizin talepleri doğrultusunda 295 kanun teklifi taslağı hazırlanmıştır. Ayrıca Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sunulan 33 uluslararası anlaşmanın uygun bulunmasına dair kanun teklifi için inceleme raporu, 714 kanun teklifi için 19 inceleme raporu ve 695 bilgi formu hazırlanmış, 43 kanun teklifi kanun yapım tekniğine uygunluk açısından incelenmiştir.

     Değerli milletvekilleri, bildiğiniz gibi Meclisimizin yasamanın yanı sıra çok önemli bir fonksiyonu da denetimdir. Türkiye Büyük Millet Meclisinde Dördüncü Yasama Yılında denetim kapsamında gerçekleştirilen faaliyetlere baktığımızda; bu dönemde, milletvekillerimiz tarafından 18.075 yazılı soru önergesi verilmiş, 16.569 önerge işleme alınmıştır. Böylelikle 27'nci Dönemin tamamında Başkanlığımıza verilip işleme alınan toplam yazılı soru önergesi sayısı 53.223'e ulaşmış olup bunlardan 6.775'i süresi içinde, 26.934'ü ise süresi geçtikten sonra olmak üzere toplam 33.709'u cevaplandırılmış, 129'u geri alınmış, 18.192'si ise cevaplandırılmamıştır. Ayrıca 1.314 soru önergesinin işlemleri hâlen devam etmektedir.

     Burada yazılı soru önergesinin süresi içinde cevaplandırılmasından söz edilirken kastedilenin ne olduğu noktasında bir hususa değinmek isterim: Bildiğiniz gibi 27'nci Dönemden önceki yasama dönemlerinde yazılı soru önergelerinin işlem süresi -tekit uygulamasıyla birlikte- yaklaşık otuz gün iken 27'nci Yasama Döneminde Anayasa'da ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü'nde gerçekleştirilen değişiklikle bu süre on beş güne indirilmiştir. Dolayısıyla önceki dönemlerde soru önergelerinin süresinde cevaplandırılmış sayılabilmesi için dikkate alınan sürede bu yasama döneminden itibaren yarı yarıya azalma olmuştur. Kanaatime göre yeni sistemde soru önergelerinin bir kısmının süresi içinde cevaplandırılamamasının sebeplerinden biri de bu süre değişikliğidir.

     Bununla birlikte, çok kısa süren 25'inci Yasama Dönemini hariç tutarak, yasama dönemleri itibarıyla soru önergelerinin cevaplandırılma oranına baktığımızda, parlamenter sistemde geçirilen 24'üncü Dönemde soru önergelerinin toplam cevaplandırılma oranının yüzde 60,3; 26'ncı Dönemde ise yüzde 45,4 olduğu, Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin geçerli olduğu 27'nci Dönemde ise bu oranın yüzde 63,3'e yükseldiği görülmektedir. Bununla birlikte, elbette, soru önergelerinin cevaplandırılması noktasında ideal olan, milletvekillerimizin yönelttiği önergelerin istisnasız tamamının ve süresi içerisinde cevaplandırılmasıdır. Bu konuda Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı olarak 27'nci Dönem boyunca önerge muhataplarına yaklaşık altı ayda bir resmî yazı göndererek soru önergelerinin cevaplandırılması konusunda hassasiyet gösterilmesi gereğine dikkat çektiğimizin bilinmesini isterim. Bu kapsamda en son Dördüncü Yasama Yılında Başkanlığımızca Cumhurbaşkanı Yardımcılığına ve bakanlıklara ayrı ayrı gönderilen 29 Ocak ve 4 Temmuz 2021 tarihli yazılarla soru önergelerine verilmesi gereken cevapların süresi içinde ve Türkiye Büyük Millet Meclisinin saygınlığına uygun olacak şekilde soruları tam olarak karşılayan, yeterli ve tatminkâr nitelikte hazırlanması hususları iletilmiştir.

     Diğer yandan, Dördüncü Yasama Yılında Başkanlığımıza 1.574 Meclis araştırması önergesi verilmiştir. Bunlardan işleme alınan 1.538 önerge Genel Kurul gündeminde olup 113 önergenin işlemleri ise devam etmektedir. Dördüncü Yasama Yılında verilenlerle birlikte 27'nci Dönemde Başkanlığımıza sunulan toplam Meclis araştırması önergesi sayısı 5.052 olmuştur. Bu önergelerden Dördüncü Yasama Yılı içerisinde 101 araştırma önergesi konusuna göre birleştirilerek Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda görüşülüp kabul edilmiş ve depreme karşı alınabilecek önlemlerin ve depremlerin zararlarının en aza indirilmesi için alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi, küresel iklim değişikliğinin etkilerinin en aza indirilmesi, kuraklıkla mücadele ve su kaynaklarının verimli kullanılması için alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi, kadına yönelik şiddetin sebeplerinin tüm yönleriyle araştırılarak alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi, başta Marmara Denizi olmak üzere denizlerimizdeki müsilaj sorununun sebeplerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla 4 yeni Meclis araştırması komisyonu kurulmuştur. Diğer yandan, daha önce kurulmuş olan 6 Meclis araştırması komisyonu faaliyetlerini tamamlamış olup bu komisyonların raporlarından 5'i Dördüncü Yasama Yılında, 1'i ise içinde bulunduğumuz Beşinci Yasama Yılının başında Genel Kurulda görüşülmüştür.

     Yine Dördüncü Yasama Yılı içerisinde KİT Komisyonu tarafından denetim kapsamında bulunan kamu iktisadi teşebbüslerinin 2017 ve 2018 yıllarına ait bilanço ve netice hesaplarının denetimleri gerçekleştirilmiştir. Komisyon bu dönemde söz konusu denetim faaliyetleri kapsamında 32 toplantı yapmış ve yaklaşık 94 saat çalışmıştır.

     Değerli arkadaşlar, denetim konusunda Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına zaman zaman çeşitli eleştiriler yöneltilen yazılı soru önergeleri ile Meclis araştırması önergelerinin iade işlemleri konusunda sizlerle bazı bilgileri paylaşmak istiyorum: Bildiğiniz üzere Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sunulan yazılı soru ve Meclis araştırması önergeleri Anayasa'nın 138'inci maddesi, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü'nün 67'nci, 96'ncı ve 97'nci maddeleri ile Anayasa ve İç Tüzük'te öngörülen emredici diğer hükümlere uygunluk bakımından incelenmekte ve yapılan değerlendirme neticesinde işleme alınmakta ya da sahiplerine iade edilmektedir. Bu kapsamda, örneğin, görülmekte olan bir dava hakkında yasama meclisinde yargı yetkisinin kullanılmasıyla ilgili soru sorulamayacağı Anayasa'nın uzun, gerekçeli, kişisel görüş içeren, kişilik ve özel yaşama ilişkin konular, başka bir kaynaktan kolayca öğrenilmesi mümkün olan konular ile tek amacı istişare sağlamaktan ibaret konular hakkında soru sorulamayacağı ise İç Tüzük'ün emredici hükmüdür.

     Diğer yandan, yine, İç Tüzük'e göre, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilen kâğıtlarda kaba ve yaralayıcı sözlerin yer almaması gerekmektedir. Dolayısıyla Başkanlığa verilen önergelerin bu hükümlere uygunluğunun kontrol edilmesi ve gelen önergelerin tamamının denetime tabi tutularak söz konusu hükümlere uygun olan önergelerin işleme alınması Anayasa'nın ve İç Tüzük'ün gereğidir; bu, Meclis Başkanlığına yüklenen bir görevdir. Bununla birlikte önergelerin iadesine dayanak oluşturan Anayasa ve İç Tüzük hükümlerinin uygulanması konusunda mümkün olduğunca müsamahalı bir yaklaşım gösterdiğimin ve tereddüt uyandıran durumlarda takdir yetkimi önergelerin işleme alınması yönünde kullandığımın da bilinmesini isterim. Nitekim, iade oranlarına bakıldığında 27'nci Dönemde verilen inceleme süreci tamamlanmış 54.864 yazılı soru önergesinden sadece yüzde 1,85'inin, 5.052 Meclis araştırması önergesinin ise yüzde 2,52'sinin iade edildiği görülmektedir. Önceki yasama dönemlerindeki iade oranlarıyla kıyaslandığında bu oranların önemli ölçüde düşük oranlar olduğu ifade edilebilecektir. 24'üncü Dönemde yazılı soru önergeleriyle ilgili iade oranı 6,93; 26'ncı Dönemde iade oranı 8,60; bu dönem, 27'nci Dönemde ise 1,85. Meclis araştırması önergeleriyle ilgili olarak 24'üncü Dönemde 1,13; 26'ncı Dönemde 6,84; 27'nci Dönemde 2,52.

     Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından gerçekleştirilen önemli faaliyet alanlarından bir diğeri şüphesiz parlamenter diplomasi kapsamında yürüttüğümüz temsil faaliyetleri. Dış ilişkiler konusunda Türkiye Cumhuriyeti devleti tarihi boyunca hem bölgesinde hem de dünyada barış ve istikrarı korumak için mücadele eden bir ülke olmuş, uluslararası sorunların çözümünde daima uluslararası hukukun gereklerine riayet eden, barışı ve istikrarı önceleyen, yapıcı ve uzlaştırıcı bir rol üstlenmiştir. Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak parlamenter diplomasinin devletler ve milletler arasındaki ilişkilerin geliştirilmesinde her geçen gün giderek artan öneminin ve etkisinin farkında olarak dış ilişkiler faaliyetlerini devletimizin girişimci ve insani dış politika ilkesiyle uyumlu bir şekilde yürütmekteyiz. Bu kapsamda Meclisimizin üyesi olduğu 12 parlamenter asamble ve Türkiye-Avrupa Birliği Karma Parlamento Komisyonuyla yürütülen parlamenter diplomasi faaliyetlerine ek olarak çok yönlü dış politika çalışmaları çerçevesinde Mısır ve Libya Dostluk Gruplarının da kurulmasıyla dostluk grubu kurulan ülke sayısı 146'ya ulaşmış ve Türkiye'nin etkinlik coğrafyası daha da genişletilmiştir. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı tarafından bu dönemde 62 farklı ülkenin ve 10 uluslararası örgütün temsilcileriyle 196 ikili görüşme gerçekleştirilmiş; Azerbaycan, Arnavutluk, Kuzey Makedonya, İspanya ve Kazakistan'a resmî ziyaretlerde bulunulmuş; yabancı parlamentolar veya uluslararası parlamenter asambleler tarafından düzenlenen 14 farklı etkinliğe iştirak edilmiştir. Ayrıca, Meclisimiz, bu dönemde uluslararası meselelere çözüm önerilerinin ele alındığı 5 uluslararası toplantıya ev sahipliği yapmış ve 3 parlamenter asamblenin dönem başkanlığı görevini yürütmüştür.

     Yine, ikili ilişkilerimizi güçlendirmek için Pakistan Millî Meclisiyle imzaladığımız İş Birliği Protokolü ve Latin Amerika ve Karayipler Parlamentosu'yla (PARLATINO) imzaladığımız anlaşma sonucunda bu asambleye gözlemci üye statüsünü kazanmış olmamız bu dönem içerisinde, temsil kapsamında gerçekleştirdiğimiz önemli faaliyetler arasındadır.

     Değerli arkadaşlar, bildiğiniz gibi, Gazi Meclisimizin açılışının 100'üncü yıl dönümü Üçüncü Yasama Yılına denk gelmişti ve o dönem, etkilerini yeni yeni hissetmeye başladığımız salgın sebebiyle Meclisimizin 100'üncü açılış yıl dönümü için planladığımız bazı etkinlikleri hayata geçiremedik; bunların bir kısmını tehir etmiştik.

     2020 yılında Gazi Meclisimizin açılışının 100'üncü yılını idrak etmemizin ardından 2021'de de tarihimiz açısından son derece önem arz eden birçok hadisenin yine, 100'üncü yıl dönümlerini andık. Bu kapsamda içinde bulunduğumuz 2021 yılının; 1921 Anayasası'nın kabul edilişinin, Moskova Antlaşması'nın imzalanmasının, Antep'e gazi unvanı verilişinin 100'üncü yıl dönümleri olması ve özellikle, şahsen hazırlamış olduğum teklifin sizlerin tam desteğiyle kanunlaşması sonucunda 2021 yılının, kabulünün 100'üncü yılında İstiklal Marşı yılı ilan edilmesi vesilesiyle; yıl içerisinde konferans, sempozyum, panel, sergi, anma programları gibi çeşitli etkinlikleri bizzat veya diğer kamu kurumlarının iş birliğiyle düzenleyerek veya bunlara katılarak yine, bu hadiselerle bağlantılı arşiv belgelerine dayanılarak hazırlanan değerli eserleri literatüre kazandırarak tarihimizin önemli hadiselerini 100'üncü yıl dönümlerinde tekrar hatırladık, hatırlattık, toplumsal ve kültürel farkındalık oluşturmaya çalıştık.

     Değerli Komisyon üyeleri, Dördüncü Yasama Yılında idari teşkilat çalışmalarımız kapsamında yasama faaliyetlerine bilgi desteği sağlamak, milletvekillerimizden gelen bilgi taleplerini araştırmak üzere araştırma ve bilgi sunumu hizmetleri kapsamında 380 konu odaklı araştırma gerçekleştirilmiş, yeni yayınlarla zenginleştirilen kütüphanemizde yaklaşık 27 bin okuyucuya kütüphane hizmeti verilmiş, Türkiye Büyük Millet Meclisi açık erişim sisteminden 125 binin üzerinde kişi faydalanmıştır.

     Dördüncü Yasama Yılında ayrıca, Türkiye Büyük Millet Meclisinin arşivlerindeki verilerin gün yüzüne çıkarılarak kullanıcıların istifadesine sunulmasına ilişkin çalışmalarımıza da devam ediyoruz. Bu kapsamda yürütülen çalışmalardan ilki Yassıada evrakına ilişkin 27 Mayıs 1960 askerî darbesinin izlerini silmek üzere Meclisimiz tarafından kabul edilen 7248 sayılı Kanun'un yürürlüğe girmesinden sonra, Yüksek Adalet Divanına ve Yüksek Soruşturma Kuruluna ait arşivlerimizde bulunan toplam 253.944 evrakın dijitalleştirilme çalışmaları tamamlanmış ve bu belgelerin dijital kopyaları söz konusu kanun uyarınca kurulan komisyon başkanlığına gönderilmiştir.

     Yine, bu dönemde kütüphanemizde bulunan Demokrat Parti Meclis Grubu müzakere zabıtları da dijitalleştirilmiş, bu çerçevede 25.858 sayfa belgenin dijital ortama aktarılma çalışmaları tamamlanmış, özet ve gündem bilgileri bilgisayar ortamında tanınır hâle getirilmiştir; yakın zamanda bunu araştırmacıların istifadesine sunacağız.

     Yine, benzer mahiyetteki bir diğer çalışma kapsamında 1920'den 1928'e kadar devam eden 1'inci, 2'nci ve 3'üncü Yasama Dönemlerinde çıkarılan kanunları ihtiva eden Kavanin Mecmuası da dijitalleştirilerek Türkiye Büyük Millet Meclisi açık erişim sistemi üzerinden araştırmacıların istifadesine sunulmuştur.

     Sayın Başkan, değerli Komisyon üyeleri; şimdi de Dördüncü Yasama Yılında tamamlanan teknolojik altyapı ve fiziksel mekânların iyileştirilmesi çalışmaları hakkında sizlere kısaca bilgi vermek istiyorum: Bildiğiniz üzere, Genel Kurul salonumuzda geçen yıl başlatmış olduğumuz oylama, yoklama, seslendirme sistemlerine ilişkin teknolojik iyileştirme çalışmalarını bu yıl içerisinde tamamladık. 1996 yılından bu yana kullanılmakta olan önceki oylama, yoklama ve seslendirme sisteminin ekonomik ömrünü tamamlamış olması, sistemin sıkça arıza vermesi ve tamirinin de parça problemi sebebiyle giderek imkânsız hâle gelmesi sebebiyle köklü bir yenileme elzem hâle gelmişti. Bu sebeple, Türkiye Büyük Millet Meclisinin güvenlik hassasiyetleri de dikkate alınarak Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığıyla imzalanan protokol çerçevesinde başlatılan çalışmalar tamamlanmış ve Genel Kurul salonu oylama, yoklama ve seslendirme sistemi tamamen yenilenmiştir.

     Diğer yandan, Türkiye Büyük Millet Meclisi Televizyonu da 1994 yılından bugüne kadar kurulduğu günün teknolojik altyapısıyla hizmet vermekteydi ancak sistemlerinin ekonomik ömrünü tamamlaması ve teknolojik gelişmelerin gerisinde kalması sebebiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi Televizyonunun teknik altyapısının, donanımının yenilenmesi ihtiyacı da hasıl olmuştur. Bu ihtiyaca binaen, yürütülen çalışmalar kapsamında, Genel Kurul salonu oylama, yoklama ve seslendirme sistemindeki iyileştirme çalışmalarıyla eş zamanlı olarak Türkiye Büyük Millet Meclisinde bulunan siyasi parti grup toplantı salonları ile Genel Kurul salonunun kameraları yenilenmiş, yeni reji ve stüdyo yapımı için teknik cihazların kurulumu tamamlanmış ve TBMM TV'nin yayın kalitesi Full HD'ye yükseltilmiştir.

     Dördüncü Yasama Yılında gerçekleştirilen fiziki mekân iyileştirme çalışmaları kapsamında Halkla İlişkiler Binası'nın 5'inci katında bulunan teras alanı kapatılarak kafeterya olarak düzenlenmiş; milletvekillerimiz, basın mensupları, çalışanlar ve ziyaretçilerin hizmetine sunulmuştur. İstanbul Yıldız'da bulunan konukevinin depreme yönelik güçlendirme ve tadilat çalışmaları tamamlanmış, tefriş edilen konukevi milletvekillerimizin hizmetine açılmıştır.

     Mevcut kreş binamızın hem Meclis yerleşkesinin dışında olması hem de çocuk kapasitesinin milletvekillerimizin ve çalışanlarımızın ihtiyacını karşılayamaması sebebiyle yapımına başladığımız 400 çocuk kapasiteli yeni kreşimizin inşaatı Ayrancı Kapısı'nın yanındaki alanda hâlen devam etmektedir, inşallah bir iki ay gibi kısa bir süre içerisinde yeni kreş binamız tamamlanıp hizmete alınacaktır.

     Sayın Başkan, Komisyonumuzun değerli üyeleri; önce, 2020 yılı kesin hesap sonuçları ve 2021 yılı bütçemize ilişkin kısa bilgiler vermek istiyorum: 2020 yılı bütçemiz 1 milyar 747 milyon 789 bin Türk lirası olarak kanunlaşmış, yıl içinde yapılan aktarmalarla birlikte 1 milyar 747 milyon 955 bin 496 Türk lirası olmuştur. 2020 yılı sonu itibarıyla bu rakamın 1 milyar 547 milyon 492 bin 840 lira 6 kuruşu harcanmıştır. Yıl sonu bütçe gerçekleşmesi yüzde 88,5'tir. Sayıştay tarafından hazırlanan Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı 2020 Yılı Dış Denetim Raporu'nun sonuç bölümünde özetle "Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığınca arşivlenen 2020 yılı ödeme emri belgeleri, muhasebe işlem fişleri tutarları ile bunların kaydedildiği ilgili hesaplardaki tutarların uyumlu olduğu, 2020 yılı kesin hesap cetvellerinde gösterilen gelir gider rakamlarının doğru ve denk olduğu, harcama evrakıyla tevsik edildiği, ödenek üstü harcama yapılmadığı, Strateji Geliştirme Başkanı, harcama birimi başkanları ve diğer personelin mali işlemlerinin yürütülmesinde, buna ilişkin harcama belgelerinin düzenlenmesinde ve muhasebe kaydında ilgili mevzuatta düzenlenen usul ve esaslara uygun şekilde işlem yaptıkları, üst yönetici tarafından kalkınma planına, yıllık programa, kurumun stratejik plan hedeflerine uygun olarak bütçe hazırlanması ve uygulanmasında kaynakların etkili, ekonomik ve verimli şekilde elde edilmesi ve kullanılmasında gerekli özenin gösterildiği." ifade edilmiştir.

     Raporda, harcama belgeleri ve eklerinin incelenmesi neticesinde iş ve işlemlerin mevzuata uygun şekilde gerçekleştirildiğinin belirtilmesi ve herhangi bir bulguya ya da tenkide yer verilmemiş olması memnuniyet vericidir.

     Raporda, sadece mal ve hizmet alımı giderleri gerçekleşme oranının diğer bütçe gerçekleşme oranlarının altında kaldığına dikkat çekilerek 2020 yılı harcama tutarı esas alınmak suretiyle bütçe ödeneği belirlenmesinin uygun olacağı yönünde bir değerlendirmede bulunulmuştur. Bunun sebebi, bildiğiniz gibi, 2019 yılında 2020 yılı bütçe teklifi hazırlanırken Türkiye Büyük Millet Meclisinin açılışının 100'üncü yılı olması sebebiyle 2020 yılında birtakım etkinliklerin gerçekleştirilmesi öngörülmüş, bütçe teklifi de buna göre hazırlanmıştı. Ancak 100'üncü yıl etkinlikleri başta olmak üzere, planladığımız birçok faaliyet, etkinlik, eğitim ve yurt dışı ziyaretlerinin yanı sıra ülkemizde gerçekleştirilmesi öngörülen ziyaretler de Covid-19 salgını sebebiyle hayata geçirilememiş ya da ertelenmiştir. Mal ve hizmet alımı giderlerine ilişkin gerçekleşme oranı da buna bağlı olarak yüzde 63,7 seviyesinde kalmıştır. Bununla birlikte, diğer kalemlerdeki bütçe gerçekleşmesi yüzde 92,3 gibi yüksek bir seviyeye ulaşmıştır.

     Bu yılki bütçemize baktığımızda, 2021 yılı bütçemiz 1 milyar 894 milyon 56 bin Türk lirası olarak kanunlaşmış, yıl içinde yapılan aktarmalar ve ödenek ilaveleriyle birlikte eylül ayı sonu itibarıyla toplam ödenek 1 milyar 894 milyon 494 bin 174 Türk lirası olmuştur. Bu ödeneğin eylül ayı sonu itibarıyla 1 milyar 263 milyon 412 bin 481 Türk lirası, diğer ifadeyle yüzde 66,7'si harcanmıştır. Yıl sonunda bütçe gerçekleşme oranının yaklaşık yüzde 95 olması beklenmektedir. Yıl sonu bütçe gerçekleşmesinin bu kadar yüksek düzeyde beklenmesinin sebebi, 2021 yılında imzalanan toplu sözleşme hükümlerine göre gelen ek maliyetler sebebiyle revize edilen personel giderleri ödeneğinin yıl sonuna kadar tamamının harcanacak olmasıdır; daha önce başta Covid salgını olmak üzere çeşitli sebeplerle iptal edilen ya da ertelenen faaliyetler, etkinlik ve eğitimlerin önemli bir kısmının 2021 yılı içerisinde gerçekleştirilmesi, bu kapsamda mal ve hizmet alımı giderlerinin yıl sonu bütçe gerçekleşmesinin yaklaşık yüzde 75 oranında beklenmesi; Genel Kurul oylama, yoklama ve seslendirme sisteminin ve TBMM TV'nin teknik altyapısının ve donanımının yenilenmesi, Yıldız Konukevi tadilatının, yeni kreş binasının, teras kafeteryanın yapılması gibi önemli yatırım projelerinin gerçekleşmesi ayrıca cari transferler tertibi içine konulan ödeneğin yaklaşık yüzde 94'ünün, sermaye transferleri için konulacak ödeneğin ise yüzde 100'ünün harcanacak olmasıdır.

     Değerli arkadaşlar, şimdi de sizlere 2022 yılı bütçe teklifimizle ilgili olarak kısaca bilgi vermek istiyorum: 2022 yılı bütçe teklifimiz, 2022-2024 Yatırım Programı ve Bütçe Hazırlama Rehberi ile Orta Vadeli Program'da yer alan göstergeler dikkate alınarak program bütçe sistemine uygun şekilde hazırlanmıştır. 2018-2022 Dönemi Stratejik Planı'ndaki amaç ve hedefler doğrultusunda gerçekleştirilecek faaliyet ve projeler maliyetlendirilerek ödenek teklifinde bulunulmuştur. Bütçe teklifi hazırlanırken kaynakların etkin, verimli kullanılması amaçlanmış ve tasarruf tedbirlerine azami düzeyde riayet edilmiştir. Performans esaslı program bütçe sistemine uygun şekilde hazırlanan 2022 yılı bütçemizde Türkiye Büyük Millet Meclisine özgü yasama programının yanı sıra yönetim ve destek programı ile program dışı giderler yer almaktadır. Bu kapsamda Türkiye Büyük Millet Meclisinin yasama, denetim ve temsil faaliyetleriyle doğrudan veya dolaylı olarak ilişkilendirilen giderleri "yasama programında", ilişkilendirilemeyen faaliyetler ile ortak yönetim giderleri "yönetim ve destek programında", Türkiye Büyük Millet Meclisinin faaliyetleriyle hiçbir şekilde ilişkisi olmayan giderler ise "program dışı giderler" başlığı altında bütçelendirilmiştir.

     2022 Yılı Bütçe Kanunu Teklifi 2 milyar 198 milyon 221 bin Türk lirası olarak Komisyona sunulmuştur. 2022 Yılı Bütçe Kanunu Teklifi'nin yüzde 72,7'si yasama, yüzde 22,3'ü yönetim ve destek, yüzde 5'i ise program dışı giderlerden oluşmaktadır. Ayrıca, 2022 Yılı Bütçe Kanunu Teklifi'nin yüzde 94,5'i cari giderlerden, yüzde 5,5'i ise yatırım giderlerinden oluşmaktadır. 2022 Yılı Bütçe Kanunu Teklifi'nde personel giderleri yüzde 60,7; SGK devlet primi giderleri yüzde 8; mal ve hizmet alımı giderleri yüzde 11,6; cari transferler yüzde 14,2; sermaye giderleri yüzde 5,4; sermaye transferleri ise binde 1 oranında ağırlığa sahiptir. Görüldüğü gibi, 2022 yılında da bütçemizin yüzde 68,7 oranıyla büyük kısmını personel giderleri oluşturmaktadır.

     Öte yandan, daha önceki yıllarda olduğu gibi bu yıl da Türkiye Büyük Millet Meclisi bütçesinde 6328 sayılı Kanun gereğince Türkiye Büyük Millet Meclisine bağlı olan Kamu Denetçiliği Kurumuna hazine yardımı olarak 46 milyon 628 bin Türk lirası pay ayrılmıştır. Bu tutar, toplam bütçemizin yüzde 2,1'ini oluşturmaktadır. Ayrıca, 6112 sayılı Kanun'un RTÜK'ün gelirleri arasında yer verdiği, gerektiğinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı bütçesinden alınacak hazine yardımı kapsamında Radyo ve Televizyon Üst Kuruluna hazine yardımı olarak 63 milyon Türk lirası pay ayrılmıştır. Bu tutar, toplam bütçemizin yüzde 2,9'unu oluşturmaktadır.

     2022 Yılı Bütçe Kanunu Teklifi'miz 2021 yılı başlangıç ödeneği olan 1 milyar 894 milyon 56 bin Türk lirasına göre yüzde 16,1 oranında artarak 2 milyar 198 milyon 221 bin Türk lirası olmuştur. 2021 ve 2022 yılları arasındaki 304 milyon 165 bin Türk liralık artış, özetle; yeni alınması planlanan personelin giderlerinden, yıllık enflasyon ve kur artışlarından, Kamu Denetçiliği Kurumu ve Radyo ve Televizyon Üst Kuruluna yapılan hazine yardımlarındaki artıştan kaynaklanmaktır.

     Sayın Başkan, değerli Komisyon üyeleri; Başkanlığımızın birinci önceliği hiç kuşkusuz milletvekillerimizin çalışmalarını kolaylaştırmaktır. Bu çerçevede, sayın milletvekillerimize daha iyi hizmet sunabilmenin gayreti içerisindeyiz. Teknolojik imkânlardan en üst düzeyde faydalanarak daha etkin, daha verimli ve daha hızlı hizmet üretebilmek için Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı İdari Teşkilatı çalışmalarını aralıksız sürdürmektedir. Bu kapsamda, 2022 yılı bütçe hedefimiz de yasama ve denetim yetkisini kullanan siz değerli milletvekillerimizin çalışma şartlarını iyileştirerek yasama sürecine ve kalitesine destek sunmak olacaktır.

     Sonuç olarak, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı 2022-2024 dönemi bütçe teklifi 2022 yılı için 2 milyar 198 milyon 221 bin Türk lirası, 2023 yılı için 2 milyar 424 milyon 512 bin Türk lirası, 2024 yılı için de 2 milyar 532 milyon 721 bin Türk lirası olarak öngörülmektedir.

     Değerli arkadaşlarım, sizlere Türkiye Büyük Millet Meclisinin 2020 yılı kesin hesap sonuçları, 2021 yılı bütçe uygulaması ve önümüzdeki üç yıllık döneme ilişkin bütçe teklifiyle ilgili açıklamalarda bulundum. Ayrıca bazı proje, rakam ve bilgileri sizlerle paylaştım. Zamanın kısıtlı olması sebebiyle konuşmamda yer veremediğim ayrıntılar ve detaylı bilgiler sizlere dağıtılan dokümanlarda ve taşınabilir belleklerde yer almaktadır.

     Sayın Başkan, Plan ve Bütçe Komisyonumuzun değerli üyeleri; Türkiye Büyük Millet Meclisinin yasama ve denetim faaliyetleri esnasında ihtiyaç duyduğu hizmetlerin yürütülmesi gayesiyle yaptığımız çalışmalarda sizlerin de bize gereken desteği sağlayacağınıza gönülden inanıyorum. Şimdiden 2022 yılı bütçemizin hayırlı olmasını diliyor, siz değerli milletvekillerimize saygılarımı ve en iyi dileklerimi sunuyorum.