Komisyon Adı:İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu
Konu:Hükümlü Ve Tutuklu Hakları Alt Komisyonunun Kırıkkale Ceza İnfaz Kurumları İnceleme Raporu İle Düzce Ceza İnfaz Kurumları İnceleme Raporu'na İlişkin Görüşmeler
Dönemi:27
Yasama Yılı:4
Tarih:17/02/2021


Hükümlü ve Tutuklu Hakları Alt Komisyonunun Kırıkkale Ceza İnfaz Kurumları İnceleme Raporu ile Düzce Ceza İnfaz Kurumları İnceleme Raporu'na ilişkin görüşmeler MAHMUT TANAL (İstanbul) - Değerli Başkanım, değerli milletvekili arkadaşlar, değerli Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü bürokratları, değerli basın mensupları; hepinizi saygıyla ve hürmetle selamlıyorum. Öncelikle değerli yargıcım, Değerli Genel Müdürümüz hayırlı olsun, Allah utandırmasın, başarılarınızın devamını diliyorum.

     CEZA VE TEVKİFEVLERİ GENEL MÜDÜRÜ YUNUS ALKAÇ - Teşekkür ediyorum.

     MAHMUT TANAL (İstanbul) - Öncelikle benim sizden istirhamım, serzenişimi zaten girişte hemen Sayın Başkanımıza ilettim. Sayın Başkanımızı burada İnsan Haklarını İnceleme Komisyonunun hakkına, hukukuna sahip çıkmaya davet ediyorum. Aşağı yukarı 27'nci Dönemin başından itibaren cezaevlerinde bulunan kitapların listesini istedim, bir türlü bana verilmiyor, iki yıldır verilmiyor. O zaman bunun altında şu yatar: Demek ki ayıplı bir iş var veya çekinecek bir şey var ki bu kitapların listesi verilmiyor bana. Niye milletvekilinden kitapların listesi gizleniyor? Sebep ne? Yani eğer burada bu kitapların listesi verilmiyorsa, gizleniyorsa kurum kendine güvenmiyor demek ki. Ya suç işlediği bir şey vardır ya da ayıplı bir şey vardır. Bunun da gerekçesini ben size söyleyeyim, niçin vermediklerini? Korktuklarının sebebi şu: Yani korktukları derken bunu hukuki anlamda söylüyorum, çekincelerini söylüyorum çünkü 15 Temmuz darbesinden sonra hâlen FETÖ'nün kitapları nedeniyle gözaltına, cezaevine alınan insanların evlerinde yakalanan kitapları, suç unsuru olarak gördükleri kitapların 55 tanesi cezaevlerinde, listesi var bende bunun. Basın toplantısı yaptım ve herhâlde korkuyorlar "Acaba yine gözden kaçmış kitaplar olabilir mi?" düşüncesiyle. Sizden istirham ediyorum, olabilir ya, çalışan insanlar hata da yapabilir, çalışan insanlar yanlışlık da yapabilir, bir an önce bu kitapların listesinin verilmesini istirham ediyorum Sayın Başkanım, bizim hakkımızı hukukumuzu korumanızı istirham ediyorum.

     İki, Gara'da terör tarafından şehit edilen, kamu görevlilerimize ve sivil vatandaşlarımıza için Allah'tan rahmet diliyorum, milletimize başsağlığı ve sabır diliyorum. Terör örgütün adı, cinsi ne olursa olsun "ama"sız ve "fakat"sız hukuk devleti düşmanıdır, insanlık düşmanıdır, yaşam düşmanıdır, huzurun, barışın düşmanıdır. Onun için ülkemizde barışın tesisi açısından, hukuk devleti ve adaletin egemenliği açısından terör örgütüyle herkes kendi çapında dürüst ve samimi bir şekilde mücadele etmesi gerekmektedir, bu konuda el birliği vermemiz gerekiyor.

     Bir başka konu, çok hukukluluğu ve çok eşliliği sonlandıran kadın ile erkeği eşit birey yapan, yurttaş haklarını güvenceye alan, çağdaşlık ve laikliği esas alan Medeni Kanunu'muzun kabulünün yıl dönümü de kutlu olsun değerli arkadaşlarım.

     Bu raporun düzenlemesinde emeği geçen tüm arkadaşlara teşekkür ediyorum, emeklerine sağlık. Tabii ki bunu söylerken çekincelerimiz yok mu? Tabii ki var. Benim de elimde şu anda Düzce iline ait, başsavcılık bünyesinde kurulu İnsan Hakları Kurulunun burada raporları var, raporun son tarihi 8 Temmuz 2020 tarihli. 8 Temmuz 2020 tarihli raporda oradaki tespitlerle raporda örtüşenler de var örtüşmeyenler de var.

     Ben fazla zamanınızı almadan sizden istirhamım... Bu raporu ben özel edinmedim, bu rapor gayet tabii bizim Komisyonumuzun da bünyesinde var çünkü Komisyondan aldım ben bu raporu ve Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünün de bünyesinde var, Bakanlığın da bünyesinde var. Burada eğer başlıklar şeklinde sayarsak yaşamsal alanların yetersiz olduğu, çamaşır kurutma yerlerinin bulunmadığı, mescidin ve kütüphanenin yatakhane olarak kullanıldığı, yemekhaneye konulan buzdolapların mahkûmlara ait yiyecek ve içeceklerin konulmasına yetersiz olduğu, sağlıklı bir süre orada bekletilemediği, mağdurların daha önce telefon kontör kartlarının olduğu, o telefon kontör kartlarının değiştiği ve değişen bu telefon kontör kartlarında kontörün daha kısa sürede bittiği yani daha pahalı, daha kısa süreli olduğu ifade ediliyor. Yani aslında buna "gizli bir zam" mı diyeceksiniz, ne diyeceksiniz, bilemiyorum. Çünkü raporda şöyle diyor: Telefon kontör kartlarının cezaevi yönetimi tarafından değiştirilmesi nedeniyle daha kısa süre konuşup daha fazla ücret ödediklerini ve çok mağdur olduklarını, eski kart sistemini yeniden talep ettiklerini söylemişler. Yine, ring araçlarının yetersizliği nedeniyle -Sayın Başkanım, bahsettiğiniz- işte sevkiyatlardan, vesaireden, oralardan bahsediliyor. Yine, burada, mahkûm sayısının çok olması nedeniyle doktor eksikliğinden, yetersizliğinden bahsediliyor. Burada uzun uzun var ama bu raporlarda belirtilenlerin -sizden istirham ediyorum- raporda kalmamasını istirham ediyorum. Bu, Düzce raporuydu.

     Gelelim, Kırıkkale raporuna. Kırıkkale raporu 29 Aralık 2020 tarihli. Yine, bunu da aynı şekilde Komisyonumuzdan almıştım. Aslında burada çok fazla sıkıntı görünmüyor gibi geliyor bana. Burada da bir, Jandarma personel sayısının azlığı; iki, personel sayısının azlığıyla ilgili sıkıntılar var. Personel sayısının azlığı nedeniyle bu neye yansıyor? Mahkûmların veya tutukluların sevkiyle ilgili, hastaneyle ilgili başka sorunlarına bu yansıyor. Bence bunlar giderilmeyecek olan sorunlar değil, iç güvenlik birimiyle ilgili sorunların olduğu görülüyor. Yani burada bunlar giderilmeyecek sorunlar değil ama nasıl söyleyeyim, basiretsizlik mi diyeyim yani yöneticinin işi bilmemesi mi diyeyim -aslında giderilemeyecek sorunlar değil- ama giderilebilir, şimdilik bunu söyleyeyim, bununla yetinmiş olayım.

     Değerli Başkanım, biraz önce bahsettiniz, antisemitizmle ilgili Komisyonun kurulması doğru ve yerinde.

     BAŞKAN HAKAN ÇAVUŞOĞLU - Hocam, antisemitizm değil, İslamofobya.

     MAHMUT TANAL (İstanbul) - Ha, İslamofobya, pardon, özür dilerim.

     BAŞKAN HAKAN ÇAVUŞOĞLU - Mahmut Bey, şimdi, sizden istirhamım: Konuyu değiştirmeyelim.

     MAHMUT TANAL (İstanbul) - Tamam, geçiyorum.

     BAŞKAN HAKAN ÇAVUŞOĞLU - Biz bu raporları oylayalım yani bitirelim bu müzakereyi, ondan sonraki önergeyi görüşürken tekrar bu konuda söz alırsınız. Tamam mı?

     MAHMUT TANAL (İstanbul) - Peki, o zaman burada bitirmiş olayım.

     BAŞKAN HAKAN ÇAVUŞOĞLU - Tamam, peki.

     Zamanı da verimli kullanalım.

     MAHMUT TANAL (İstanbul) - Teşekkür ediyorum.

     Saygılar.