Komisyon Adı:Plan Ve Bütçe Komisyonu
Konu:2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi (1/281 ) İle 2019 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanun Teklifi (1/280) Ve Sayıştay Tezkereleri A)çevre Ve Şehircilik Bakanlığı B)tapu Ve Kadastro Genel Müdürlüğü
Dönemi:27
Yasama Yılı:4
Tarih:20/11/2020


2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi (1/281 ) ile 2019 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanun Teklifi (1/280) ve Sayıştay tezkereleri a)Çevre ve Şehircilik Bakanlığı b)Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü BEHİÇ ÇELİK (Mersin) - Sayın Başkan, Sayın Bakan, değerli milletvekilleri, değerli bürokratlar; Çevre ve Şehircilik Bakanlığının bütçe sunumunu birlikte dinledik. Bakan Sayın Murat Kurum'un işini ciddiyetle yaptığını müşahede ediyoruz ancak Sayın Bakanı da aşan yanlış politikalarla saldırgan ve acımasız rant oburlarının ne ölçüde durdurulabildiği tartışmalıdır.

     En büyük çevre katliamı son on beş yılda olmuştur. Altyapı ve yollar, HES'ler, altın ve maden yatırımları adı altında büyük yıkımlar yapılmıştır. En büyük toprak kaybı da bu dönemde olmuştur. Yirmi yıl önce 27 milyon hektar olan tarım toprağı, bugün itibarıyla 23 milyon hektara düşmüştür. Denizler kirletilmiş, yakılan orman alanlarına, sit alanlarına yapılaşmaya izin verildiği müşahede edilmiştir.

     İmar Kanunu'nun uygulanmasında çoğunlukla bir kentsel klientalizm modeli görmekteyiz. Bunun somut örneği İstanbul Maslak, Ataşehir ve Ankara Çukurambar'dır. Bu uygulamalar AK PARTİ'nin şehircilik anlayışının âdeta bir göstergesi olarak karşımıza çıkıyor.

     (Uğultular)

     BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, bir uğultu var, lütfen aramızda konuşmayalım, hatibi dinleyelim.

     BEHİÇ ÇELİK (Mersin) - Bir de sürekli olarak yatay yapılaşmadan söz ediliyor, Allah aşkına bu uygulamaların neresi yatay? Urbanizm, şehircilik aslında bir bilim dalı olarak mevcuttur ancak bu bilime uygun hiçbir imar faaliyetinin icra edilemediğini de görüyoruz. Ülkemizde ilk 20'ye giren bir dünya şehri de yok, küresel şehir hiç yok.

     Sayın Bakan, bünyenizde Millî Emlak Genel Müdürlüğü var. Bu Genel Müdürlük tabiatı, mantığı ve işlevi gereği tüm hücrelerine kadar Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı olmalıdır. Peki, ne maksatla Çevre ve Şehircilik Bakanlığına bağlanıyor, bunu da anlamak mümkün değildir. Millî emlak siyaseti maalesef bir talan siyaseti hâline dönüşmüştür. Fakir ve çaresiz köylülerin ve çiftçilerin bir şekilde yararlandığı alanlar, dışarıdan gelen yabancıların ihaleyle ele geçirmelerine fırsat veriliyor.

     Diğer taraftan, Millî Emlak arşivinin dilerim, tahrip edilmediğine inancımı korumak istiyorum. Millî Emlak bürokrasisini bu vesileyle uyarmak isterim. Siyasi saiklerle hukuk ve ahlak dışı iş yapılmamalıdır. Millî Emlaktan çok fazla şikâyet mevcuttur, bu şikâyet ve mağduriyetlerin asgariye indirilmesi yönünde gayretler bekliyoruz.

     Sayın Bakan, Türk belediyeciliği AKP hükûmetlerince Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı'na uygun olarak Avrupa Birliğinin talebini yerine getirmek amacıyla yeni düzenlemelere sokulmuştur; sadece belediyeler değil, il özel idareleri ve köyler de.

     1930 yılından beri uygulanan 1580 sayılı Belediye Kanunu yerine 5393 sayılı Belediye Kanunu yürürlüğe sokulmuştur, büyükşehirler için ise 5216 sayılı Kanun. Ancak bu yasalar da on yıl sürdürülemedi ve arkasından yeni bir düzenleme getirildi 6360 sayılı Yasa'yla; Türk yerel yönetim statüsü bu yeni düzenlemeyle 1930 yılından da geriye götürüldü. Diğer taraftan, kanun hükmünde kararnameyle 1580 sayılı Kanun'da var olan mansup reislik tekrar diriltildi. O zaman niye 5393 sayılı Kanun'u çıkardık, 1580'de zaten mevcuttu.

     Son iki yıldır bakanlıkların oluşumunda yerel yönetimlerin Çevre ve Şehircilik Bakanlığında vücut bulması zaten büyük bir hatadır çünkü kamu düzeni için bir tehdit oluşturmaktadır, kaldı ki Anayasa'ya da aykırıdır. Bakınız, 14 bin köy statüsünü yitirmiştir, 30 il özel idaresi kapatılmıştır. Biliyorsunuz, inceleme, araştırma ve soruşturmalar İçişleri Bakanlığında fakat diğer işler Çevre ve Şehircilik Bakanlığında. Bu, mantıken olmaması gereken bir durumdur.

     Ayrıca sizlere hatırlatmak isterim 5779 sayılı Yasa'yı.

     BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Çelik, süreniz dolmuştur. Son teşekkür cümlenizi alabilirsek...

     BEHİÇ ÇELİK (Mersin) - 5779 sayılı Yasa'da -Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi Hakkında Kanun- buradaki oranların mutlaka artırılması gerekiyor. Artırıldığı takdirde belediyeler kısmen de olsa...

     (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

     BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Evet, teşekkür ediyoruz...

     BEHİÇ ÇELİK (Mersin) - Sayın Başkanım...

     BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Bir cümle lütfen.

     BEHİÇ ÇELİK (Mersin) - Sayın Başkan, Sayın Bakanım; bütçeniz hayırlı olsun; vatanımıza, milletimize hayırlı olsun. Sizlere de başarılar diliyorum.