Komisyon Adı:Bayındırlık, İmar, Ulaştırma Ve Turizm Komisyonu
Konu:Coğrafi Bilgi Sistemleri İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/2512)
Dönemi:27
Yasama Yılı:3
Tarih:15/01/2020


Coğrafi Bilgi Sistemleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/2512) MAHMUT TANAL (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

     Şimdi, burada, izne tabi olacaklarla ilgili Sayın Akif Bey'in getirdiği önerme, "izne tabi olanlar" ibaresi doğru. "İzne tabi olanlar" ibaresini yapmayacaksanız "izne tabi olacaklar"ın yanına "için" kavramını da getirebilirsiniz. Yani ya "olanlar"ı getirin, ya "izne tabi olacaklar için"i getirin. Bakın, dikkat ederseniz yani burada biz yapıcı bir eleştiri getiriyoruz, bu anlamda bunu dikkate almanızı istirham ediyorum.

     İkincisi, 1/1.000'lik pafta başına yabancı gerçek kişiler ve özel hukuk tüzel kişileri için 50 bin TL. Burada "yabancı gerçek kişiler" için diyorsunuz, 50 TL. Bunun yerine "mütekabiliyet esasını" deseniz daha doğru olmaz mı? Yani bunu her önüne gelene... Bize satmayana biz niye satacağız arkadaş? Yani parasını bastırana biz tüm bilgeleri verecek miyiz? Yani burada bir ülke eğer talep ettiğimizde bunları bize satmıyorsa biz niye bunu satıyoruz? Yani milliyetçilik, vatanseverlik bu, gelin, ona, buna "mütekabiliyet esasını" koyun.

     BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - Özel hukuk tüzel kişileri...

     MAHMUT TANAL (İstanbul) - Anladım da, arkadaşım, yani burada mütekabiliyet esası gereği bir ülke bize satmıyor, biz de aynı şeyi istiyoruz onlardan. "Biz size satmıyoruz." Biz niye satacağız? Yani benim sizden istirhamım, buna mütekabiliyet esasını koyalım. İzne, tamam, var ama mütekabiliyet esas. Bir ülke, A ülkesi, B ülkesi bunu biz de talep ettiğimizde onların bu şekilde yapılan... Satın almak istediğimizde bize satmıyorlarsa biz niye satacağız? Bunu sizden istirham ediyorum, mütekabiliyet esasını oraya koyalım. Kavram olarak o önemli.

     Bir de bana eğer bu konuda Sayın Demir açıklama getirirse sevinirim. Özür dilerim, burada "yabancı gerçek kişiler ve özel hukuk tüzel kişiler"; diyorsunuz ya, bu yabancı özel hukuk tüzel kişilerini de kapsıyor mu? Kapsıyorsa "yabancı" deyin yani biz onu da anlayalım. Yani bizim buradaki yabancıdan kastımız sadece yabancı gerçek kişileri mi arıyoruz yoksa yabancı...

     MUSTAFA DEMİR (İstanbul) - Şimdi, biz globalleşen bir dünyadan bahsediyoruz. Aracımıza bindiğimizde çok bildiğimiz bir yere giderken bile Yandex'le veya işte Google'la gidiyoruz. Neredeyse evimize bile trafiği gözetleyip bize bilgi sunan bu şeylerden, kaynaklardan besleniyoruz ve bunlar bu bilgileri nereden alıyorlar acaba? Yine bizden alıyorlar. Bu kanunda aslında illegal elde ettikleri bilgileri bir, bunların üretilmesini izne tabi tutuyoruz, iki bunların paylaşılması, başka kurumlarla paylaşılması da yine bizim iznimize tabi. Yoksa siz oturduğunuz yerden hiçbir yere paylaşmayın ama şimdi çıkarken arabanızla Google'la veya Yandex'le gidiyorsunuz. Dolayısıyla bunu internet üzerinden yapılan satışların vergilendirilmesi gibi düşünün. O zaman deyin ki internet üzerinden yapılmış bir satış da yapmayalım.

     MAHMUT TANAL (İstanbul) - Soruma cevap değil.

     MUSTAFA DEMİR (İstanbul) - Bir de izin bedeli ve kontrol bedeli. Yine bizim... Ve üstelik de insanlar size müracaat ettiklerinde...

     MAHMUT TANAL (İstanbul) - Ben anlatamadım, özür dilerim, ya anlatamadım ya siz anlayamadınız. Bu, soruma cevap değildi.

     BAŞKAN TAHİR AKYÜREK - Buyurun.

     MAHMUT TANAL (İstanbul) - Sayın Başkanım, burada "izin" diyorsunuz, bu izni veya bu satışı biz yaparken biz de A ülkesinden, B ülkesinden istiyoruz. Aynı şekilde onlar bize bu izni vermiyorsa bırakın biz 50 kuruşa satıyoruz, biz 100 TL basalım. Adam diyor ki: "Kardeşim, ben sana satmıyorum Türkiye'ye." Ben de diyorum ki: "Madem biz satıyoruz, buna mütekabiliyet esasını getirin."

     BAŞKAN TAHİR AKYÜREK - Mütekabiliyet ülkeler arasında daha ziyade.

     MAHMUT TANAL (İstanbul) - Yani niye olmasın? Biz çünkü bunu mademki yabancı ülkelere, yabancı vatandaşa...

     İki: Burada yabancı gerçek kişiden bahsediyorsunuz. Anladım, gayrimenkulü satın alırken biz -Türkiye- mesela bugüne kadar ne yapıyorduk? Gayrimenkul satışında özel şahıslara mütekabiliyet esasını getiriyorduk. Ne oldu? Sonradan kaldırdık ama hâlen bazı ülkeler bunu kaldırmamış mesela. Mesela biz İran'a kaldırmışız ama İran Türkiye'yle ilgili izin vermiyor, "Ben sana satmam." diyor örneğin. Yani bu anlamda söylemeye çalışıyorum. Oradaki bir A ülkesinin vatandaşı bizde bunu satın alabiliyor iken ben de gidip orada Türk vatandaşı olarak alabilmeliyim diyorum. Bu anlamda söyledim.

     İki: Burada siz yabancı gerçek kişileri koymuşsunuz ancak özel hukuk tüzel kişileri yabancı kavramını koymamışsınız oraya yani yabancı özel hukuk tüzel kişileri burada bu işten muaf mı tutulmuş durumda? Değilse o zaman "yabancı" kelimesini de ekleyin oraya. Ben onu bulamadım, onu öğrenmek isterim.

     Bitireceğim izninizle. Yani yeni bir boyut getirmiş oluyoruz buna biz. Bu anlamda hakikaten bu Cumhurbaşkanlığı kararnamesi, bu atıf çok önemlidir.

     Sayın Başkan, siz de hukukçusunuz, bu anlamda bu atfın buradan yapılmaması lazım. Bunu bir şekilde düzeltin. Yani hakikaten doğru bir olay değil. Yani biz öyle yapacağız ki bundan sonra mesela Cumhurbaşkanlığı kararnamesi gayet rahat Anayasa'nın 125'inci maddesi uyarınca yargı denetimine tabi. Peki, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi bir idari işlem aynı zamanda. Ben gidip iptal ettim. İptal ettikten sonra sizin bu kanun atfınız nerede kalacak? Yani bunların hepsi birer boşluk. Benim sizden istirhamım, gecenin mademki bu saatine kaldık, doğru düzgün bir işlem yapmamızda yarar var.

     Teşekkür ediyorum.